You are on page 1of 82

Turgay G�ler _ Mehdix

www.kitapsevenler.com
Merhabalar
Buraya Y�kledi�imiz e-kitaplar
G�rme engellilerin okuyabilece�i formatlarda haz�rlanm�t�r.
Buradaki E-Kitaplar� ve daha pek �ok konudaki Kitaplar� bilhassa g�rme engelli
arkada�lar�n istifadesine sunuyoruz.
Ben de bir g�rme engelli olarak kitap okumay� seviyorum.
Ekran okuyucu program konu�an Braille Not Speak cihaz� kabartma ekran ve benzeri
yard�mc� ara�lar
sayesinde bu kitaplar� okuyabiliyoruz. Bilginin payla��ld�k�a peki�ece�ine
inan�yorum.
Siteye y�klenen e-kitaplar a�a��da ad� ge�en kanuna istinaden t�m
kitap sever arkada�lar i�in haz�rlanm�t�r.
Amac�m�z yay�n evlerine zarar vermek ya da eserlerden menfaat temin etmek de�ildir
elbette.
Bu e-kitaplar normal kitaplar�n yerini tutmayaca��ndan kitaplar� be�enipte engelli
olmayan okurlar,
kitap hakk�nda fikir sahibi olduklar�nda indirdikleri kitapta ad� ge�en
yay�nevi, sahaflar, k�t�phane ve kitap��lardan ilgili kitab� temin edebilirler.
Bu site tamamen �cretsizdir ve sitenin i�eri�inde sunulmu� olan kitaplar
hi�bir maddi ��kar g�zetilmeksizin t�m kitap dostlar�n�n istifadesine sunulmu�tur.
Bu e-kitaplar kanunen hi� bir �ekilde ticari ama�la kullan�lamaz ve
kulland�r�lamaz.
Bilgi Payla�makla �o�al�r.
Ya�ar MUTLU
�lgili Kanun: 5846 Say�l� Kanunun "alt�nc� B�l�m-�e�itli H�k�mler " b�l�m�nde
yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar� dahil, alenile�mi� veya yay�mlanm� yaz�l�
ilim
ve edebiyat eserlerinin engelliler i�in �retilmi� bir n�shas� yoksa hi�bir ticar�
ama� g�d�lmeksizin bir engellinin kullan�m� i�in kendisi veya ���nc�
bir ki�i tek n�sha olarak ya da engellilere y�nelik hizmet veren e�itim kurumu,
vak�f veya dernek gibi kurulu�lar taraf�ndan ihtiya� kadar kaset, CD, braill
alfabesi ve benzeri formatlarda �o�alt�lmas� veya �d�n� verilmesi bu Kanunda
�ng�r�len izinler al�nmadan ger�ekle�tirilebilir."Bu n�shalar hi�bir �ekilde
sat�lamaz, ticarete konu edilemez ve amac� d��nda kullan�lamaz ve kulland�r�lamaz.
Ayr�ca bu n�shalar �zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas�
ve �o�alt�m amac�n�n belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde
deneme yay�n�na ge�ilmi�tir.
T.C.K�lt�r ve Turizm Bakanl��� Bilgi �lem ve Otomasyon Dairesi Ba�kanl���
ANKARA
bu kitap G�rme engelliler i�in d�zenlenmi�tir.
Kitab� Tarayan arkada��m�za �ok te�ekk�rler.
verilen eme�e sayg� duyarak l�tfen bu a��klamala� silmeyin.
tarayan
Tarama ve D�zenleme: AYHAN matrixx2030@hotmail.com
Turgay G�ler _ Mehdix
Mehdix Turgay G�ler
Pop�ler Kitaplar, bir Bilge Yay�n Grubu kurulu�udur. � 2006 Bilge Yay�nc�l�k,
E�itim, Sa�l�k Hizmetleri ve Ticaret A.�.
T�m yay�n haklar� anla�mal� olarak Pop�ler Kitaplar'a aittir. Kaynak g�sterilerek
al�nt� yap�labilir; izinsiz �o�alt�lamaz, bas�lamaz.
Yay�n Dan�manlar� �zcan �nl� Mehmet Ali Bulut
Edit�r:Yener Turan
Da��t�m
Basla Yeri, Tarihi
�� D�zen Kapak Tasar�m�
D�zeltme
ISB N
Bask�-Cilt
: ikiA (0212 272 45 46) : istanbul, 2006 '
: Kadir Kara
: Kenan �zcan
: Kevser T�rkay Kurt
: 975-90!9-25-6
: Bilge Matbaac�l�k Y�lanl� Ayazma Sokak No: 8 �rme i� Merkezi Kat: 1 (Kale i�
Merkezi Kar��s�) 34010 Davutpa�a, Zeytinburnu-istanbul
POP�LER K�TAPLAR
Y�lanl� Ayazma Sokak No: 8 �rme i�
Merkezi Kat: 1 (Kale i� Merkezi
Kar��s�) 34010 Davutpa�a,
Zeytinburnu-�stanbul
Tel :0 212 483 15 16
Fax : 0 212 483 30 55
www.populerkitaplar.com
bilgi@populerkitaplar.com
MEHD�X
#
-olas�l�k teorisi-
Yazan
Turgay G�ler
POP�LER
Sunu�
Kendi kurtulu�unu kurtar�c�larda arayan, bekleyen bir in-sanl�k. ..
Habil ve Kabil ile ba�layan bir s�re�, k�yamet saatinde noktalanacak. Ve insanl�k,
bilin�li bir �ekilde bu sona yakla�makta.
D�nya, �etin bir imtihan�n i�inde. D�nyaya h�kmetme iradesini elinde tutmak
isteyen g��ler, kendi sonlar�n� da haz�rla-d�klar�n�n fark�nda de�illerdi belki
de. Onlar i�in g��, daha �ok s�m�r�, daha �ok kan, daha �ok g�zya�� demekti. Ama
bir yerde yan�l�yorlard�. Hi�bir zalim, zulm�yle abat olmam�t�r, olamaz da. Ve
beklenen k�yamet, asl�nda insanl���n sonu de�il yeni bir hayat�n ba�lang�c�.
Adaletin, huzurun hakim oldu�u; sava�lar�n, k�tl���n, korkunun, kan ve g�zya��n�n
kol gezmedi�i bir hayat.
Beklenen kurtar�c� i�imizde. Ve ��phesiz o, g�n y�z�ne ��-kacak ihtiya� duydu�u ve
duyuldu�u bir zamanda.
Mehdi... Bilinen, beklenen... X... Bilinmeyen, gizli...
MEHDIX... Beklenen me�hul... �nsanl���n son umudu. Bir sembol.
Y�l 2020.
D�nya, her yeni g�ne biraz daha mutsuz uyan�yor.
Sava�, k�tl�k, yoksulluk, kan ve g�zya��; haber b�ltenlerinin tek de�i�meyen y�z�.
D�nyan�n her yerinde, her g�n onlarca, y�zlerce hatta binlerce insan �l�yor. Peki
ni�in? Ne ad�na?
MEHDIX, yazar�n gelece�e dair hayallerinin bir yans�mas�. Gelece�in d�nyas�nda
olabilirlikler �zerinde duran yazar, d�nya siyasetini �ok iyi okuyarak kurgusunu
temellendiriyor.
MEHDIX, g�c� eline almak ve onu y�nlendirmek isteyen zihniyetin asl�nda ne kadar
zay�f, aciz ve bencilce bir duygunun hegemonyas� alt�nda oldu�unu g�steren bir
ayna.
Yazar, bu �al�mas�nda birtak�m bilgilerin, i�aretlerin ard� s�-ra giderek d�nyan�n
ba��na gelebilecek fel�ketleri g�stermekte ve tan�mlamaya �al�maktad�r. Deccal,
Mesih, Mehdi gibi baz� dini terim ve kavramlarla konuyu anlamland�rmaya �al�an
yazar, ilerleyen zaman diliminde d�nyan�n nas�l bir kaos ortam�-na sahne
olabilece�inin ipu�lar�n� da vermi� oluyor. Yazar, diyaloglar� ve olaylar�
kurgularken, k�sa ve �z ifadeler kullanarak okuyucuyu s�kmadan ve metne daha �abuk
adapte olmas�n�
sa�larken, bir anlamda kendi kurgu becerisini de g�zler �n�ne sermekte.
Hi� ��phesiz d�nya, bu �ekilde devam etmeyecek. D�nya, bir g�n bar��n ve huzurun
�ark�s�n� s�yleyecek. Kurtulu� g�n� �ok yak�n... Kurtar�c�n�n ayak seslerini duyar
gibi oluyoruz... Ya siz?!..
SIFIR, YOKLU�U; B�R, VARLI�I S�MGELER..
�K� D�YE B�R �EY YOKTUR.
�K�, B�R�N G�LGES�NDEN BA�KA B�R �EY DE��LD�R.
G�LGE, ASLINA TAB�D�R.
SULTANAHMET'TE NELER OLUYOR?
Demir kartallar, Sultanahmet semalar�nda sorti yap�yor.
U�ak sesleri yeri g��� inletiyor, kulaklar� sa��r ediyor �deta...
Meydanda mah�er� bir kalabal�k... Y�z binlerce ki�i...
insanlar ak�n ak�n geliyor.
Bu bir g�vde g�sterisi.
Jetlerin her sortisinde, g�ky�z� y�rt�l�yor sanki.
D�nya, merkez �ss� Sultanahmet olan bir deprem ya��yor. Yery�z� sars�l�yor.
Herkesin g�z� Sultanahmet'te... Bug�nden sonra hi�bir �eyin eskisi gibi olmas�
m�mk�n de�il.
Peki, bug�n neler oluyor?
Ba�kent, nota �st�ne nota al�yor. Ba�ta Amerika Birle�ik Devletleri, Avrupa,
neredeyse b�t�n d�nya "Hata yap�yorsu-nuz, derhal m�dahale edin, durdurun
olaylar�, pi�man olacak-s�n�z." diyor.
Ama nafile.
Hi� kimsenin durmaya, durdurmaya niyeti yok. Ba�kan, Beyaz Saray'da, bu
geli�meleri yak�ndan takip ediyor. CNN Sultanahmet Meydan�'nda ya�ananlar� saniye
saniye canl� yay�nl�-yor. K�rfez Sava�� ve 11 Eyl�l sald�r�lar�n�n ard�ndan d�nya
ilk defa ayn� noktaya kilitleniyor canl� yay�nlarla. Milyarlarca insan,
Sultanahmet Meydan�'ndaki geli�meleri hayretle izliyor.
�sl�m d�nyas�, olan� biteni merakla takip ediyor. Milyonlarca M�sl�man karma��k
duygular i�inde. Herkes, bu i�in sonunun ne olaca��n� merak ediyor.
Sultanahmet'te iki milyona yak�n ki�i topland�. En k���k bir ta�k�nl�k yok. Ne
slogan, ne de arbede. Milyonlar�n sessizli�i var meydanda.
Tuhaf!
�stanbul, Sultanahmet'e ak�yor. �nsan seli bir yandan Cankurtaran sahiline, di�er
yandan Sirkeci'ye, �b�r yandan da Aksaray'a kadar dayand�. Binlerce ki�i, meydana
ula�abilmek i�in ��rp�n�yor ama bo�una. Meydanda ad�m atacak yer kalmad�. Jetlerin
her sortisinin ard�ndan korkuyla u�u�an ku�lar, yeniden konacak yer bulam�yor.
Zira a�a�larda bile salk�m salk�m insanlar g�r�n�yor.
Geli�meleri hayretle izleyen turistler, ilk saatlerde endi�eye kap�lsalar da art�k
rahatlar. Onlar da bu tarih� �na tan�kl�k ediyor. Turistlerin objektifleri meydan�
ablukaya alm�. Hi� kimse turistlere ili�miyor, onlar� rahats�z etmiyor...
Meydanda toplananlar�n cep telefonlar� ard� ard�na �al�yor. Herkes, birilerine
olup biteni, ya�anan heyecan� anlat�yor. Meydana ula�amayanlar, ula�anlar� aray�p
son geli�meleri al�-yor. "Ke�ke daha erken yola ��ksayd�m" diyenlerin yak�nmalar�
bo�una. Meydan art�k bir u�tan Topkap�'ya di�er u�tan Fatih'e, Sirkeci'den de
Ey�p'e kadar uzand�.
�stanbul'da trafik fel�. Bo�az k�pr�leri, otobanlar, caddeler hatta ara
sokaklar... Hi� kimse ilerleyemiyor. Herkes bulundu-�u yere arabas�n� park edip
terk ediyor. Kimi gerisin geriye evine d�n�yor, kimi de ula�abilme �midiyle i�ine
ya da d�nyan�n kalbinin att��� Sultanahmet'e y�neliyor.
CNN'in canl� yay�n�n�, sinirden dudaklar�n� �s�rarak izleyen Amerikan Ba�kan�:
- Kahretsin, ne yap�yor bunlar, diye f�rl�yor koltu�undan. Masan�n �zerindekileri
�fkeyle yere f�rlat�yor.
- Pentagon'u aray�n, derhal buraya, Beyaz Saray'a gelsinler, diye emir veriyor.
Avrupa �lkeleri ��ld�rm� gibi. Ordular alarmda, emir bekliyor...
Birka� saat sonra Amerikan deniz, hava ve kara kuvvetleri rotas�n� T�rkiye'ye
�eviriyor. Ankara'n�n cevab� da gecikmiyor.
T�rkiye'deki baz� Amerikan �slerine, �ni bask�nlar yap�l�yor. Amerikan askerleri,
teslim al�n�yor. Yunanistan, t�m �slerini Amerika ve Avrupa �lkelerine a�t���n�
duyuruyor. Durumdan vazife ��karmay� ama�layan Yunan h�k�meti, "f�rsat bu f�rsat"
d��ncesinde. Bu arada �lkedeki b�y�k kiliseler, fanatik Yu-nanl�lar'�n protesto
g�sterilerine sahne oluyor. Fanatikler, "Yunan ordusunu T�rkiye'yi hemen vurmaya"
�a��r�yor.
Atina'dan sava� ���l�klar� y�kseliyor.
K�br�s Dipkarpaz'daki Amerikan �ss�nde, yo�un bir hareketlilik ba�l�yor. D�nya,
me�hul bir sona do�ru ad�m ad�m ilerliyor sanki. ���nc� D�nya Sava��'n�n fitili
ate�leniyor Sultanahmet'te belki de.
Beyaz Saray, Pentagona, "sald�r� plan�" haz�rlamas� i�in talimat veriyor.
T�rkiye'deki b�t�n bat�l� b�y�kel�ilikler kapat�l�-yor. T�m b�y�kel�iler,
�lkelerine geri d�n�yor.
Bir s�re sonra, Sultanahmet'te yeni bir �a� a��lacak.
B�t�n g�zler Ayasofya Camii'nde. Art�k t�m haz�rl�klar tamam. Ayasofya, Cuma
namaz�na yeti�tirilmeye �al��l�yor. Caminin taban� ba�tan ba�a hal�larla kapland�,
i�eride onlarca ki�i, ar� gibi �al��yor. B�y�k elektrikli s�p�rgelerle camide
temizlik yap�l�yor. Duvarlardaki ikonalar, b�y�k beyaz �rt�lerle kapat�l�yor.
Hen�z Ayasofya'n�n i�ine hi� kimse al�nmad�.
Meydandakilerin g�z� Ayasofya'n�n minarelerinde. ��ilerin, �ok g��l� hoparl�rler
yerle�tirdikleri minarelerde yo�un bir hareketlilik var. Birazdan ezan okunacak.
B�t�n bu hareketlili�in ya�and��� Sultanahmet, binlerce polis ve asker taraf�ndan
�ok s�k� bir �ekilde korunuyor.
G�venlik g��leri, olu�turduklar� koridorlar sayesinde izdiham� �nl�yor.
Ambulanslar�n giremedi�i meydana, �stanbul'daki bir�ok hastaneden doktorlar sevk
ediliyor. Bay�lanlara, fenala-�anlara olay yerinde m�dahale ediliyor. Zira
hastalar�n, meydandan d�ar� ��kar�l�p hastaneye ula�t�r�lmas� imk�ns�z.
Tarih: 19 A�ustos 2020, Cuma...
Herkes o �n� sab�rs�zl�kla bekliyor.
Birazdan, Cuma saatini de bildiren ��len ezan� okunacak. Tanr� tan�maz ateistler
bile ezan� bekliyor. Solcular, sa�c�lar, sosyalistler, kom�nistler, �slamc�lar,
milliyet�iler, inananlar, inanmayanlar herkes orada.
Karma��k, tuhaf, s�ra d�� bir duygu bu... Onurlu bir ba�kal-d�r�... Dik bir duru�,
ge� kal�nm� bir uyan�.
Meydan�n sessizli�e g�m�ld��� bir anda mikrofon h��rt�s� duyuldu. Mikrofon
m�ezzinin elinde art�k.
Meydandakiler, ayn� anda yere ��kt�. Herkesin g�z� Aya-
sofya Camii'nin minaresinde. M�ezzin bir eliyle mikrofonu tutarken, di�er elini
kula��na att�. Kalbi tir tir titriyordu. �ylesine heyecanl�yd� ki d��p bay�lacakt�
neredeyse. Ama bay�lma-mal�, bu g�revi yapmal�yd�.
Dahas�, tarihe ge�ecekti birazdan. Aln�ndan a�a�� s�z�len ter, g�z�ne kadar
ula�t�. G�z� yan�yordu. Ama o ald�r� etmedi. Bacaklar�n�n titremesi ge�sin diye
dua etti.
Neredeyse alt� as�r sonra Ayasofya Camii'nin minaresinden ilk defa ezan
okunacakt�. B�t�n d�nya �oktayd�...
Ve o an...
M�ezzin, d�nyadaki milyarlarca insan�n hayretler i�inde izledi�i canl� yay�nda,
"Allahuekber Allahuekber" diyerek ilk ezan� okumaya ba�lad�. Bir yandan ezan
okuyor, bir yandan a�l�yordu. Bu �ok farkl�, bamba�ka bir duyguydu..
Geri d�n�� yoktu.
"Ba�ka bir �a��n" kap�lar� ard�na kadar a��l�yordu art�k. Yeni bir fetihti
sanki... Yer, yine �stanbul. Ama Ayasofya bu kez sava��n bitimine de�il,
ba�lang�c�na ev sahipli�i yap�yordu.
Milyonlar� Cuma namaz�na davet eden ezan, milyarlar� da sava�a davet ediyordu
asl�nda.
T�pk� yakla��k 20 y�l �nce Ba�dat'ta okunan ezanlar gibi. Bir yanda bomba sesleri,
di�er yanda ezan...
T�rkiye yeni bir sava��n, k�yametin k�v�lc�m�n� ate�liyordu.
Herkes ayn� soruya cevap ar�yordu: Peki, �imdi ne olacak?
D�nyan�n sonu mu gelmi�ti; yeni bir ba�lang�� m� ya�anacakt�?
B�R YIL �NCE: 2019
A�ustos'un ortas�, gecenin bir vakti... S�caktan
kavruluyordu her yer.
Pa�a, kan ter i�inde uyand�. Korkudan titriyordu. �ok k�t� bir r�ya, bir k�bus
g�rm�t�. Ba��rarak uyanmas�na ra�men, e�i h�l� derin bir uykudayd�. Kad�nca��z,
s�cak y�z�nden epeyce ge� yatm�t�.
Pa�a uyanm�t� uyanmas�na ama h�l� �oktayd�. Sessizce, "Uykuda m�y�m h�l�?" diyerek
e�ine bakt�. Usulca sa�lar�n� ok�ad� e�inin. Uyand�rmak istemiyordu onu.
Pa�a kendine geldi�inde art�k uykuda olmad���n� anlad�. Ama bu, rahatlamas�na
yetmedi.
Kalbi h�zla �arp�yordu. Rahatlamak ve korkusunu atmak i�in, komodinin �zerinde
duran bardaktan bir yudum su i�ti. K�fi gelmedi.
Kalkt�, banyoya gitti, elini y�z�n� y�kad�, kurulad� ama tam banyodan ��karken
geri d�nd�. Daha do�rusu sanki bir g�� taraf�ndan geri d�nd�r�ld�. Tekrar
lavabonun ba��na geldi. Mus-
lu�u a�t�, �nce ellerini y�kad�. Ard�ndan da abdest almaya ba�-lad�. Hi� yapmad���
bir �eydi gecenin bir vaktinde kalk�p ab-dest almak.
Niye b�yle bir �ey yapt���n� kendisi de bilmiyordu. Bir yandan abdest almaya devam
ederken, di�er yandan da "ne yap�-yorum ben" diye kendi kendine soruyordu.
Ama bu �ok rahatlatt� onu. Kalbinin �arp�nt�s� durdu, korkusu yat�t�.
Elini y�z�n� kurulad� ve banyodan ��kt�. Banyo kap�s�n�n sol �apraz�nda duran boy
aynas�n�n �n�nde durdu. Aynaya bakt���nda, y�z�n�n sarard���n� fark etti. Hafif
k�rla�m� sa�lar�n� elleriyle d�zeltti. Pa�a'n�n sa�lar�na k�rlar d�m�t� ama
sa�lar� h�l� eskisi kadar g�rd�. Sar��n oldu�u i�in sa�lar�nda-ki aklar pek
farkedilmiyordu. Pa�a aynaya biraz daha sokulup g�zlerine bakt�. �ak�r
g�zlerindeki o keskinlik, yerini �rkek bak�lara b�rakm�t�. Oysa Pa�a'n�n g�zleri
bug�ne kadar hep �rk�ten olmu�tu. �rken olmam�t�. "Bu nas�l bir r�ya" diye ge�irdi
i�inden. Aln�n� aynaya yaslay�p, g�rd��� r�yay� hat�rlat-maya �al�t�.
Bug�ne kadar �ok r�ya g�nn�t� ama bu seferki bamba�-kayd�. Hi� d��nmedi�i,
bilmedi�i �eyler g�rm�t� r�yas�nda. �ok s�ra d��, tuhaf �eylerdi bunlar. Umursamaz
davranamad�. Aynadan kafas�n� kald�rd���nda aln�n�n k�pk�rm�z� oldu�unu fark etti.
93 kilo a��rl���nda, 1.83 boyunda, iri c�sseli bu adam, aln�n�n uyu�tu�unu
hissetti. Bir yandan eliyle aln�n� ovu�tururken, di�er yandan da odas�na do�ru
y�neldi. Akl� h�l� g�rd��� r�yadayd�.
Bunlar� d��n�rken, g�z� duvardaki saate ili�ti. Saat daha gecenin ikisiydi. Sabaha
�ok vard�. Ama uykusu ka�m�t� bir kere.
"Neler oluyor bana?" diye sordu kendi kendine. "Allah Allah, ne garip bir r�ya..."
Bu r�yan�n bir yorumu olmal�yd�.
Acaba neydi?
Bunu anlamak i�in bir r�ya tabiri kitab� gerekliydi ama evde b�yle bir kitap
yoktu. G�zlerini k�t�phane �zerinde gezdirirken, hemen sa� taraftaki bilgisayar�
fark etti.
Pa�a, "Tabii ya!" diyerek hemen bilgisayar� a�t�. �nternete ba�land�. G�rd���
r�yan�n manas�n� ara�t�racakt�. Bu da hi� yapmad��� bir �eydi asl�nda. Lakin bu
r�ya �ok etkilemi�ti onu.
Bilgisayarda bir tuhafl�k sezdi. �ok h�zl� �al��yordu bilgisayar.
D��meye basmas�yla a��lmas� bir oldu makinenin. "Garip!" dedi kendi kendine. "Ben
mi yan�l�yorum acaba?" diye sormay� da ihmal etmedi. "Neyse..." deyip devam etti.
Arama motoruna "r�ya tabirleri" diye yazd�. Bir s�r� site belirdi ekranda. Pa�an�n
kafas� kar�t�. G�rd��� r�yadan bir �eyler aratmak geldi akl�na. ��nk� b�ylesi daha
kolayd�.
Ama yazamad�. �mleci kutuca�a getirmek istedi, olmad�. Birka� tu�a bast�, ancak
nafile. Bilgisayar a��rla�t�, dondu ve ekran karard�. Pa�a �ok �a��rd�.
"Ne oluyor buna �imdi?" diyerek kayg�land�. "H�l� uyuyor muyum acaba?" diyerek
kendi kendine bir �imdik att�.
"�yle ya, belki de h�l� uyuyorumdur!"
Pa�a'n�n can� yan�nca anlad� uyumad���n�.
G�rd��� r�yan�n tabirini ararken bilgisayar kapanm�t�. Sanki bir �eyler engel
olmu�tu ona. Bilgisayar�n bir ��rp�da a��l-
mas� da kapanmas� da tuhaft�. Pa�a bilgisayar� yeniden a�maya �al�t� ama
ba�aramad�. E�ilip, bilgisayar�n d��mesine bast� ama cevap gelmedi. Bunun �zerine
dirseklerini bilgisayar ekran�n�n �n�nde masaya dayay�p, kafas�n� ellerinin
aras�na ald�. Yapacak bir �ey yok" diyerek derin bir i� �ekti.
�te tam o anda, kararan ekran yeniden ayd�nland�.
Bu kez bembeyazd�. �ylesine beyazd� ki ekran, Pa�a'n�n g�zlerini kama�t�rd�.
Pa�a, bu parlakl�k y�z�nden �ni bir refleksle ekrandan uzakla�t�rd� kendisini.
�ylesine gerildi ki sandalyenin arkal��� k�r�lacakt� neredeyse. Ekran�n yayd���
��k g�zlerini k�r edecek gibiydi. I��k demek yanl� olurdu belki de... Ba�ka bir
�eydi bu. Tuhaf bir �eydi...
Ne olaca��n� merak ediyordu Pa�a. Bir ara e�inin yatakta d�nerken ��kard��� sesi
duydu. �rkildi, o y�ne bakt�. Ama e�i derin bir uykudayd� h�l�. "Kald�ray�m m�?"
diye d��nd�, sonra vazge�ti. Biraz evhaml�yd� han�mefendi. �imdi kald�rsa, durumu
anlatsa o da �rperecek, panik yapacakt�. Belki de Pa�a'ya inanmay�p onun
sa�l���ndan endi�e duyacakt�. Yani �z�lecekti. Pa�a e�ini �ok seviyordu. O'nun
�z�lmesine dayanamazd�. Bu arada ekranda bir yaz� belirmeye ba�lad�. �nce bir "S"
harfi ��kt� ekrana.
Kocaman bir "S" harfi.
Dondu kald� Pa�a.
Bu da neyin nesiydi? Neler oluyordu?
Sonra kayboldu "S" harfi.
Hemen ard�ndan ikinci bir harf daha belirdi, ayn� yerde, ay-n� b�y�kl�kte. Bu kez
"U" harfi ��kt� ekrana.
Sonra o da kayboldu ve "S" harfi yeniden belirdi.
s. u. s.
"Akl�m� yitiriyorum galiba" diye endi�elendi Pa�a...
Koskoca Genelkurmay Ba�kan�, gecenin bir yar�s�, bilgisayar ba��nda...
"Biri dalga m� ge�iyor benimle" diye kayg�land�. Sandalyeyi geri �ekip ayaklar�n�
ileri do�ru uzatt� ve �ylece ekrana bakmaya ba�lad�.
S.U.S. Bir parola m�yd�, yoksa bir mesaj�n k�salt�lm� hali miydi?
Pa�a bunlar� d��n�rken ekranda bir yaz� belirdi.
"Kimseye s�yleme, sadece bekle!" O zaman anlad�
Pa�a, "S.U.S." ifadesinin manas�n�. "Sus, konu�ma."
diyordu bilgisayar ona. "Allah Allah. Akl�m�
yitiriyorum galiba..."
R�yada g�rd�kleri bir yana, bu �ok daha garipti. Hani biraz �nce e�ini kald�rmay�
d��nm�t�. G�rd��� r�yay�, ya�ad�-�� tuhafl�klar� anlatacakt� ona ama bilgisayar bu
d��ncesini okumu�tu sanki. "SUS" diye de uyar� gelmi�ti Pa�a'ya- Boncuk boncuk
terler ak�yordu Pa�a'n�n y�z�nden. Ter basm�t� b�t�n v�cudunu. Art�k korkmaya
ba�lad�. "Daha fazla dayanamaya-ca��m" diyerek oturdu�u sandalyeden kalkt�.
Onun kalkmas�yla birlikte bilgisayar kendili�inden kapan-d�.
Pa�a bir kez daha donup kald�.
Duvardaki saate yeniden bakt�. Saat 02.00'ydi. Elleriyle g�zlerini ovu�turdu,
"yanl� m� g�r�yorum" diyerek saate do�ru
yakla�t�. Do�ruydu saat. �nanamad�, gidip cep telefonunun saatine bakt�. O da
ayn�yd�. �rperdi, e�inin komodinin �zerinde duran kol saatine bakt�, o da ayn�yd�.
Saat 02.00'ydi.
Ne yani, zaman m� durmu�tu.
"Bunca �ey ya�and� ama zaman bir saniye dahi ilerlemedi.
Pa�a, "Bu nas�l olur" diye d��n�rken, tarifi m�mk�n olmayan bir a��rl�k ��kt�
�zerine. G�z kapaklar� a��rla�t�. �ylesine bir uyku ��kt� ki yata��na zor att�
kendisini.
"Sus" Denm��t� Ona, Konu�amazd�...
G�n boyu hi� akl�ndan ��kmad� b�t�n bu olanlar. Dal�p dal�p gitti kararg�hta.
Komutanlardan baz�lar�, "�yi g�r�nm�yor-sunuz, rahats�z m�s�n�z?" diye sordu
Pa�aya. Ama Pa�a, bir �ey belli etmemeye �al�t�. "Biraz ba��m a�r�yor." diye
ge�i�tirdi her seferinde. Birka� kez, e�ini arad�. Acaba evdeki tuhafl�klar devam
ediyor muydu? Merak ediyordu ��nk�. Ancak, e�inin konu�mas� normaldi. Yani bir
tuhafl�k yoktu. Tuhafl�k Pa-�a'dayd�.
Pa�a, bunu anlam�t�.
Acaba gariplikler, bundan sonra da devam edecek miydi? Pa�a, beklemedeydi.
�ekincelerinden dolay� odas�ndaki bilgisayar� uzun s�re a�-mad�. Fakat sonunda
dayanamad�. A�t���nda, d�n gece olanlar�n hi�biri tekrarlanmad�. Bu onu biraz
rahatlatt�. Ama g�n boyu bilgisayarda bir gariplik olmas�n� bekledi durdu. B�yle
giderse akl�ndan ��phe etmeye ba�layacakt�.
D�n gece olanlar, bir �aka m�yd� acaba?
Peki, r�ya da m� �akayd�? Hani t�m bunlar� birileriyle payla�abilse rahatlayacakt�
ama "SUS" denmi�ti ona. Konu�amazd�. Zaten "susma" dense ne olacakt� ki! Kime ne
anlatacakt� bu konu hakk�nda? Anlatsa, bu kez ba�kalar� ayn� �eyi d��necek-ti:
"Pa�a akl�n� m� yitiriyor acaba?"
Sonra, "Hay�r can�m, olamaz, m�mk�n de�il t�m bunlar, sa�-mal�yorum, biraz
yorgunum hepsi bu..." diye ge�irdi i�inden.
Pa�a kendisini rahatlatmak i�in kurgu �st�ne kurgu yap�-yordu kafas�nda:
"Tabii ya!" diye s�rd�rd�. "Ne yani, hayalet mi var bilgisayar�n i�inde?"
"Perili bilgisayar..." �mer Seyfettin'in "Perili K�k"� gibi...
Ama avuntudan ba�ka bir �ey de�ildi d��nd�kleri.
Zaten kendisi de inanm�yordu bu d��nd�klerine.
Bu kez, saat tak�ld� akl�na.
Peki ya saat! 02.00. Bu nas�l olmu�tu?
Kendi kendine:
"T�m bunlar, hayal olmal�..." diye d��nd�.
Tam kendini buna, yani ya�ad�klar�n�n hayal oldu�una ikna ediyordu ki g�z� bir
anda bilgisayara ili�ti. "Windows kapan�yor" �az�yordu ekranda. Birka� saniye
sonra bilgisayar kendi kendine ^pand�. Pa�a, bu kez oturdu�u koltuktan kalkt�.
Arkas�na bakmadan odadan d�ar� ��kt�. Postas�ndan bir bardak su istedi.
Rengi sapsar� kesilmi�ti. Postas�, "�yi g�r�nm�yorsunuz Pa-�am." dedi esas
duru�ta. "B�rak �imdi, hemen su getir bana!" diye kar��l�k verdi Pa�a.
Gen� erkek z�pk�n gibi f�rlad� ve bir dakika i�inde getirdi suyu
Su her zamanki gibi kristal bir su barda��n�n i�indeydi. Ama bu kez barda��n
taba�� ve �zerine �rt�l� pe�etesi yoktu. ��nk� gen� asker, suyun acilen gelmesi
gerekti�ini Pa�a'n�n sarar-m� y�z�nden anlam�t�.
Pa�a, suyu i�tikten sonra kendine geldi ve odas�na d�nd�. Ama kalbi yine d�n
geceki gibi �arp�yordu.
Bilgisayara bakt� korkarak. Ama kapal�yd� bilgisayar. Bekledi bir s�re, a��lmad�.
Merak ve endi�e i�inde bilgisayar� a�t�. Ama hi�bir �ey olmad�. Pa�a'n�n i�inden
abdest almak ge�ti. Kendinde de�ildi, kalkt�, odas�ndaki banyoda abdest ald� ve
yerine oturdu. Rahatlad�, �arp�nt�s� ge�ti.
Biraz �nce d��nd�kleri geldi akl�na, pi�man gibiydi. T�m bunlar hayal de�ildi,
ger�ekti.
Ama buna ra�men yine inanmak istemedi. "Peki, niye ab-dest al�yorum durup
dururken?" diye d��nd�. Bunun da bir cevab� yoktu. Cevab� olmayan onlarca soru
vard� akl�nda.
Ertesi g�n doktora gitmeye karar verdi. �yi bir muayeneden ge�meliydi. Belki bir
rahats�zl��� vard�.
"Psikolojik de�ildir in�allah." dedi.
Genelkurmay kararg�h�, Pa�a'n�n ya�ad��� t�m bu olaylara ra�men rutin bir g�n
ge�iriyordu.
Talepler, istekler, stratejiler, h�k�met, komutanlar, uluslararas� ili�kiler vs.
Koca g�n bu konularla ge�ti her zamanki gibi. Ancak Pa�a g�n boyu keyifsizdi.
Dahas�, bu durum kar��s�nda ne ya-paca��n� bilmiyordu. �ylesine bir i� disiplinine
sahipti ki hasta bile olsa kararg�ha gelirdi. Meslek hayat�nda y�ll�k izinlerinin
d��n-da, arka arkaya birka� g�n izin kulland��� pek fazla g�r�lmemi�ti.
Bu y�zden, g�n i�inde bir ara o kadar bunald� ki eve gidip dinlenmeyi d��nd� ama
sonra vazge�ti.
Ak�am oldu ve Pa�a eve geldi.
Kap�da s�cak bir kar��lama ve y�llard�r sorulan ayn� soru:
"G�n�n nas�l ge�ti kocac���m?"
Yine ayn� cevap:
"�yi, fena de�ildi."
�ini, evine getirmeyi sevmezdi Pa�a. Han�m� da bunu �ok iyi bildi�i halde yine de
sorard�. Cevap bu y�zden hi� de�i�mez-di.
Ama Pa�a'n�n y�z ifadesi ele verirdi kendisini. "�yi, fena de�il." derken y�z�
as�ksa anlard� han�m� durumu.
Birlikte yenen yeme�in ard�ndan, �nceden planland��� �zere misafirler geldi. Ama
d�ne kadar �en �akrak olan Pa�a, art�k dalg�n ve d��nceliydi. K�sa s�rede fark
edildi bu hali. G�n i�inde defalarca duydu�u soruyu �imdi bir kez daha duyacakt�:
"Hay�rd�r, rahats�z m�s�n�z? Pek bir keyifsiz g�rd�k sizi bu ak-�am..."
Pa�a'n�n cevab�, bu kez farkl� oldu.
"Evet, biraz rahats�z gibiyim, havalardan m�d�r bilemiyorum, keyifsizim?"
deyiverdi bir ��rp�da.
Eve geldi�inde b�yle bir �ey s�ylemedi�i i�in e�i �a��rd� duruma. Tamam, biraz
keyifsiz g�r�n�yordu ama rahats�z oldu-�unu neden gizlemi�ti ki? Oysa bu t�r
durumlarda eve gelir gelmez e�iyle payla��rd�.
Bir s�re sonra misafirler gitti. Pa�a, belki de ilk kez misafirlerin gitti�ine bu
kadar sevindi. ��nk� akl� ba�ka yerdeydi ve kafas� karma kar��kt�.
E�i, misafirleri yolcu ettikten sonra:
"Hay�rd�r, neyin var." diye sordu.
Pa�a, hafif�e g�l�msedi ve e�inin yanma gelerek onun sa�lar�n� ok�ad�. T�m bunlar�
zaman kazanmak i�in yap�yordu. Ne diyece�ini bilememi�ti ��nk�. Devlet s�rlar�
d��nda Pa�a'n�n e�inden gizledi�i hi�bir �eyi yoktu. B�yle bir �ey denemeye kalksa
beceremezdi de.
�mr� boyunca, ilk kez e�inin sordu�u bir soruya cevap vermekte zorlan�yordu Pa�a.
Benzer bir durumu e�ine evlenme teklifi yaparken ya�am�-t�. Kelimeler bo�az�na
d���mlenmi�, bir t�rl� s�yleyememi�ti. "Benimle evlenir misin" diye/
Pa�a'n�n i�inde bulundu�u bu karma��k durum, onu y�llar �ncesine g�t�rd�.
Kar��s�ndaki g�zel ve asil bayana bir t�rl� evlenme teklifini s�yleyemiyordu.
Han�mefendi, masadan pe�eteyi al�p, �zerine "Benimle evlenir misin?" yazd�. Sonra
da pe�eteyi Pa�a'ya uzat�p, "Al, bari buradan oku." dedi.
So�uk terler d�kerek pe�eteyi alan gen� adam, kekeleye ke-keleye yaz�y� okudu.
"Benimle evlenir misin?" Daha evet cevab�n� bile beklemeden aya�a kalkt�,
han�mefendiyi kucaklay�p herkesin g�z�n�n �n�nde d�nd�rmeye ba�lad�. Ona duydu�u
sevgi, aradan ge�en bunca y�la ra�men, artarak devam etmi�ti.
Peki �imdi ne yapacakt�? Pa�a, "Hay�rd�r neyin var?" sorusuna verecek bir cevap
bulamam�t� halen.
Nihayet.
- Do�u'dan k�t� haberler geldi bug�n, �at�ma filan... Can�m�z �ok s�k�ld�
kararg�hta. Hepsi o... A�mak istemedim onlar�n yan�nda. Bir �eyim yok, �z�lme,
diyebildi alelacele.
- �ok zor, Allah ailelerine sab�r versin, ne diyelim?
- ��im yan�yor benim de ama "vatan sa� olsun" diyoruz.
Bu konu�man�n ard�ndan han�m� teredd�ts�z ikna oldu. ��nk� �ehit olan her asker
i�in o gece evde yas vard�. B��ak a�m�yordu Pa�a'n�n a�z�n� bu t�r zamanlarda.
- Yatal�m art�k, dedi Pa�a.
Yatmak, hi� bu kadar zor ve �rk�t�c� olmam�t� onun i�in bug�ne kadar.
Ne �artlar i�inde yatm�t�; bombalar�n, mermilerin alt�nda. O zaman bile b�ylesine
�rpermemi�ti.
Ama �rperiyordu i�te.
Tarifi m�mk�n de�ildi d�n gece ya�ad�klar�n�n.
Uyku tutmaz zannediyordu ama ba��n� yast��a koyduktan bir s�re sonra uyuyup kald�.
Gecenin bir yar�s� kan ter i�inde uyand� yine. Kendinde de�ildi. Kalbi yine g�m
g�m at�yordu.
Ayn� r�yay� g�rd� yine. Ama daha netti bu seferki. D�nk�nden daha korkun�, daha
�rperticiydi. �ylesine f�rlam�t� ki uykudan, yast��� yerde duruyordu.
Saate bakt���nda yine ayn� vakit oldu�unu g�rd�: 02.00.
Mutfa�a gitti, bir bardak su i�ti. Heyecan� yine yat�mad�.
Bir �nceki gece ya�ananlar tekrarlan�yordu. Kalbi h�l� h�zla �arp�yordu. Pa�a, d�n
onu rahatlatan �eyi yapt�.
Banyoya gitti ve abdest ald�.
Tuhaft� belki ama yine rahatlad���n� hissetti. Bu duruma da �ok �a��r�yordu.
Bilgisayar� a�t�.
Saat yine ilerlemiyordu. Zaman sanki durmu�tu. Akrep 2'nin, yelkovan 12'nin
�zerindeydi. "Nas�l olur?" diye ge�irdi i�inden. Bilgisayar �oktan a��lm�t�.
Y�z�ne iki eliyle, sa�l� sollu iki kuvvetli tokat patlatt� uyuyup uyumad���n�
merak ediyordu. Uyumad���n� anlad�.
Ekran�n kararmas�n� bekledi. Sonra yeniden ayd�nlanmas�-n�. .. D�nk� ya�ananlar
tekrarlan�r zannediyordu. Ama bu kez �yle olmad�.
Bu kez bilgisayar, kendi kendine �al��yordu. Makine internete ba�land�, sonra
arama motorunun sayfas� a��ld� ve bir isim yaz�ld� bo� kutucu�a; kendili�inden,
bir ��rp�da:
"DECCAL"
Kutucukta, b�y�k harflerle ve kan k�rm�z�s� bir renkte DEC-CAL yaz�yordu.
G�zleri fal ta�� gibi a��lm�t� Pa�a'n�n. Zang�r zang�r titremeye ba�lad�. Banyoya
ko�tu ve y�z�n� y�kay�p geri geldi.
Saat 04.00't�. Yani aradan tam iki saat ge�mi�ti. Hi�bir �ey d��nmek istemedi.
Akl�n� oynatmaktan korkuyordu.
Bilgisayar�n ba��na oturdu ve "Ara" butonuna bast�.
"DECCAL" neydi acaba?
Bunun g�rd��� r�yayla bir ilgisi var m�yd�?
Asl�nda Deccal ile ilgili bir �eyler duymu�tu bug�ne kadar.
K�t� bir �ey oldu�unu biliyordu. Belki de r�yas�nda g�rd�-�� o korkun� �ey
Deccal'di.
Peki, niye vuramam�t� onu... Silah�
neden tutukluk yapm�t�? Askerleri neden
yard�m�na gelmemi�ti? Neden emrine
itaat etmemi�lerdi?
Bir tek Ceyhun, yani gen� postas� yeti�mi�ti yard�m�na. Onun da silah� patlamam�t�
ama cebinden ��kard��� kalemi o yarat���n g�z�ne bat�rm�t�. Kanlar ak�yordu
yarat���n g�z�nden. �b�r g�z�nde ise beyazl�k vard�. Art�k ya hi� g�remiyor-du ya
da �ok az g�r�yordu. Elindeki sopayla sa�a sola vuruyor, sopan�n de�di�i her �ey
par�alan�yordu.
Pa�a bilgisayar�n ba��nda, iki gecedir �st �ste g�rd��� r�ya-y� d��n�yordu.
Deccal ve r�yadaki yarat�k...
R�yas�ndaki yarat���n ��kard��� korkun� sesi tarif etmek g��t�. Zaten bug�ne kadar
da b�yle bir ses duymam�t� Pa�a.
Yarat���n att��� her ad�m, �iddetli bir deprem gibi sall�yordu ortal���. Camlar
k�r�l�yor, binalar y�k�l�yor, insanlar ka���yordu. Koca koca arabalar, yarat���n
avucunun i�inde sinek gibi kal�-yordu. Yarat�k, arabalar� avucuna al�p sa�a sola
f�rlat�yordu. T�pk� bilim kurgu filmlerindeki gibi...
R�yas�nda kendi hali geldi g�z�n�n �n�ne. Bir kez daha hayrete d�t�.
Canavar �ok b�y�kt�. Onun yan�nda insanlar kar�nca gibi kal�yordu. Ama kendisinin
ve Ceyhun'un boylar� canavar ka-dard�.
Bu ne demekti?
Hem neden bir tek Ceyhun yard�m ediyordu ona?
Pa�a bunlar� d��n�rken bilgisayar kendili�inden kapan�-verdi yine.
Oysa Pa�a, Deccal'� ara�t�racakt�.
Ama �ok yorulmu�tu ve kafas� allak bullakt�. Ba�� �ylesine a�r�maya ba�lad� ki
kalk�p bir a�r� kesici i�ti.
Bir daha bilgisayar� a�mad� o gece. ��nk� kald�ramazd� daha fazlas�n�, o da
fark�ndayd� bunun.
Tek bir �ey d��nd� yatmadan �nce, kim g�nderiyordu bu mesaj�? Kim?
Yeniden yata��na uzand�.
Sabah e�iyle vedala��rken, g�nler �ncesinden yapt�klar� bir plan� �oktan unutmu�tu
bile.
E�i ve tek evlad� H�lya, H�lya'n�n kocas� Kerem ve torunu Mert, K�br�s'a 10 g�nl�k
bir tatile gideceklerdi. .
U�ak, 21.30'da kalkacakt�. Ak�am eve erken d�nmeliydi.
10 g�nl�k bir ayr�l�k vard� �nlerinde. Han�m� hat�rlatt�
kap�da:
- Ak�am u�uyoruz, unutmad�n de�il mi? Unuttu�unu fark ettirmedi Pa�a:
- Olur mu �yle �ey hayat�m, dedi.
Kararg�ha geldi�inde odas�n�n kap�s�nda Ceyhun kar��lad� onu.
Ceyhun'a tebess�m ederek ��yle bir bakt�, sar�lmak ister gibi oldu ama h�zl�
ad�mlarla odas�na girdi.
"Ne oluyor" bana diye d��n�rken, Ceyhun arkadan, "Bir emriniz var m� komutan�m?"
deyiverdi.
Pa�a, bir fincan kahve emretti.
Sonra sekreterini aray�p, hastane randevusunu iptal etmesini istedi. ��nk�
hastaneye gitmekten vazge�mi�ti.
En Ac� Gece
Havaalan�na geldiklerinde:
- Torunuma iyi bak�n, diye s�k� s�k�ya tembih etti Pa�a. H�lya:
- Hi� merak etme babac���m. �ok iyi bakar�z biz ona, diye kar��l�k verdi.
Han�mefendi ��k�t� hemen:
- Torunundan ba�ka bir �ey g�rm�yor g�z�n. Pa�a:
- K�skanmay�n, sizi de d��n�yorum tabii ki...
Bu ne�eli sohbetin ard�ndan ayr�lma vakti geldi. Pa�a, ailesiyle vedala�t�.
Tarifeli u�ak havaland�ktan sonra Pa�a da evine d�nmek i�in yola ��kt�.
Havaalan� ile konutun aras� makam arabas�yla 24 dakika s�r�yordu.
Hareket ettiklerinden 17 dakika sonra Pa�a'n�n cep telefonu �ald�.
Telefondaki ki�i, "Sab�r, sab�r, sab�r..." diyordu hi� durmadan.
Pa�a "Kimsiniz?" diye sordu hiddetle. Ama telefondaki ki�i, ayn� kelimeyi birka�
kez daha tekrarlay�p telefonu kapatt�.
�ok sinirlenmi�ti Pa�a. Hemen kararg�h� aray�p, birisine emir verdi:
- Biraz �nce beni cepten arayan numaray� tespit edin ve derhal bana bildirin!
Makam arabas�, bir s�re sonra konutun �n�nde durdu. Pa�a
ara�tan indi ve konuta girdi.
Evde tek ba��na ba�ka ne yapabilirdi? Televizyon izlemeye karar verdi.
Birka� dakika sonra, izledi�i kanal son dakika c�ng�l�yla yay�n�na ara verdi.
Spiker konu�maya ba�lad���nda Pa�a'n�n telefonu �almaya ba�lad�. Pa�a, haberi
izlemek istiyordu.
"Say�n seyirciler, bu ak�am saat 21.30'da ba�kentten K�br�s'a gitmek �zere
havalanan u�ak, Akdeniz'e d�t�. Kazada kurtulan olmad�. Bu arada, u�akta
Genelkurmay Ba�kan�..."
Spiker, anlatmaya devam ediyordu ama Pa�a duymaz olmu�-tu art�k...
��nk� kendisinden, ailesinden bahsediliyordu. Bu
arada, cep telefonu �almaya devam ediyordu.
Pa�a, telefonu a�t�. Cumhurba�kan� taziyelerini bildiriyor-iu.
Sonra Ba�bakan, komutanlar... Bir
ara Pa�a'n�n telefonu yine �ald�.
Arayan ki�i asker� istihbarattan biriydi.
"Efendim, kay�tlara bakt�rd�m, sizi, s�yledi�iniz saatte "O" diye bir numara
aram�. �ok tuhaf bir durum, ara�t�r�yoruz, bilgilerinize efendim..." �eklinde bir
a��klama yapt�.
Pa�a, kendisini arayan�n kim oldu�unu bilmiyordu ama "Sab�r"dan kast�n� anlam�t�.
Pa�a Yapayaln�z
Emrinde on binlerce asker olan koca Pa�a, art�k yapayaln�z kalm�t�.
�ok sevdi�i e�i, torunu, k�z� ve damad� yoktu art�k. B�ylesi de al��lacak bir �ey
de�ildi hani.
Zor geliyordu ona. Herkes onun ya�ad��� ac�dan s�z ediyordu. Da� gibi adam
y�k�lm�t�. Bir hafta boyunca her gece a�-lad�. Bazen akl�na telefondaki ses
geliyordu. "Sab�r, sab�r, sab�r..." �yi de bu kadar b�y�k bir ac�ya nas�l
sabredilirdi ki? Zaman her �eyin ilac�yd� ama ge�miyordu i�te, bir t�rl�
ge�miyordu.
Pa�a, evdeki b�t�n aile alb�mlerini ��kard�. E�inin, torununun, k�z�n�n
foto�raflar�na bak�p bak�p a�l�yordu. Ald��� sakinle�tirici ila�larla ayakta
durmaya �al��yordu. T�m bunlara ra�-men i� disiplininden �d�n vermiyordu. Geride
b�rakt��� bir haftaya ra�men, ac�s� azalmam�t�. Zaman zaman evin i�inde e�ine
seslenecek gibi oluyor, sonra ger�e�i hat�rl�yordu. E�i yoktu art�k.
Bu bir hafta boyunca hi� r�ya g�rmedi.
Sanki r�yalar� da yas tutuyordu Pa�a'n�n.
Fakat uzun bir aradan sonra o gece ayn� r�yay� bir kez daha g�rd�.
R�ya tan�d�kt� ama duydu�u heyecan ve korku, hi� de�i�-memi�ti Pa�a'n�n.
Bu defa uyand���nda hi� kimse yoktu yan�nda.
Eskisinden daha �ok korkuyordu. Koca konutta,
tek ba��nayd�...
Uyand�, kalp krizi ge�irece�ini zannetti. Kalbi yerinden f�r-layacakm� gibi
at�yordu. R�ya bir yana, kalbinin �arp�nt�s� daha �ok korkutuyordu onu. Cam
kenar�nda biraz hava al-d�ktan sonra banyoya gidip elini y�z�n� y�kad�. Mutfa�a
ge�ti ve bir bardak su i�ti. Bundan sonras� bildik bir �eydi. Bilgisayar�n ba��na
oturmak...
Bilgisayar�n d��mesine bast���nda, kar��s�na r�yas�nda g�rd��� o yarat���n resmi
��kt�.
Resmin tam ortas�nda DECCAL yaz�s� belirdi. Bir
s�re sonra bilgisayar normale d�nd�.
Pa�a internete ba�lan�p arama motorundan Deccal'�n anlam�n� ara�t�rmaya koyuldu.
Kar��s�na ��kan her bilgiyi dikkatle okudu. Bu ara�t�rma ho�una gitmeye ba�lad�.
��nk� �ok s�ra d�� bilgilere ula��yordu. Bug�ne kadar hi� ilgisini �ekmemi�ti ama
y�zlerce metin var-d� bu konuyla ilgili.
"Onun (Deccal'�n) yan�nda iki nehir bulunacakt�r. G�zler, birini bembeyaz bir su,
di�erini kaynayan bir ate� olarak g�recek fakat i�eri girenler bunun tam tersini
bulacak.
Onun (Deccal'�n) fitnelerinden birisi de yan�nda cennet ve cehennemin bulunu�u
olacakt�r. Onun cenneti cehennem, cehennemi ise cennettir."
Bunlar Peygamber'in s�zleriydi. Peki, ne anlama geliyordu? iki nehir neredeydi?
Cennet ve cehennem nas�l olur da Dec-cal'�n yan�nda olurdu?
Peki, kimdi bu Deccal? Nerede
ya�ar, ne yer, ne i�erdi? �nsan
m�yd�, canavar m�yd�? Silahla
�ld�r�lemez miydi? Amac� neydi?
Pa�a akl�na tak�lan her sorunun cevab�n� internette arad�. Ama ayakta duracak g�c�
kalmam�t� art�k. Yatmal�yd�. Yata��na y�neldi, e�inin orada olmad���n� fark etti,
bir anl�k �a�k�n-l�ktan sonra hat�rlad�. G�zleri doluydu, yata��na uzand� ve
uyudu.
Pa�a Asker� Hastanede
Pa�a ertesi g�n, asker� hastaneye gitti. Profes�rler kap�da kar��lad�lar onu.
�zel bir odaya ge�ildi ve rahats�zl��� soruldu: Pa�a anlatt�:
- Kalbim s�k��yor, fena oluyorum. Gece �ok k�t� k�buslar g�r�yorum. Kan ter i�inde
uyan�yorum.
- Bu ne kadar zamand�r oluyor?
- Bir haftad�r.
- E�inizin �l�m�yle ilgili olabilir mi?
- Hay�r, ondan �nce ba�lad�.
- Tamam. Hemen tetkikleri ba�latal�m. Kalbinizi bir kontrol edelim. Durumunuzu
anlar�z Pa�am, siz endi�e etmeyin...
Odada ge�en bu diyalogun ard�ndan Pa�a, ba�tan a�a�� muayene edildi. Tahliller
yap�ld�. Sonu� m�kemmeldi.
- Kalbiniz 20'lik bir delikanl�n�n kalbi gibi. Saat gibi t�k�r t� k�r �al��yor.
Onun d��nda hi�bir rahats�zl���n�z yok. Ne tansi yon, ne �eker... �ok iyi bakm�
rahmetli han�mefendi size.
- �yi bakt� ya...
Pa�a duyguland�, bu kez utanmad� g�zya�lar�n� ak�tmaktan. Profes�rler oday� terk
etmek istedi ama Pa�a, buna m�saade etmedi.
Pa�a �ok sa�l�kl�yd�. B�t�n test sonu�lar� normaldi. Yani onun derdine burada bir
�are bulmak m�mk�n de�ildi.
Peki,, ne yapacakt� �imdi? B�t�n hayat� alt�st oldu. O g�n kararg�ha d�nmedi ve
evine giderek istirahat etti.
Bilgisayar�n� hi� a�mad�. Kafas�n� dinlemek, biraz rahatlamak istiyordu. S�ra d��
olaylar onu epey y�pratm�t�. Saat 16.00'da uykuya dald�. Bu kez �ok farkl� bir
r�ya g�rd�.
Pa�a, �nce �emberlita�'ta, Dikilita�'�n alt�nda bulunan bir mahzene indi ve oradan
b�y�k bir �anta ald�.
Mahzenden ��kt�ktan sonra, Sultanahmet'e do�ru y�r�me-ve ba�lad�. Etraf �ok
kalabal�kt�. Herkes Pa�a'nm pe�ine tak�l-m�, �emberlita�'tan Sultanahmet'e do�ru
y�r�yordu. Pa�a, Ayasofya M�zesi'nin �n�ne kadar geldi. Sonra d�n�p arkas�na
bakt�. Herkes �ylece durmu� ona bak�yordu. Hi� kimse hareket etmiyordu. Pa�a
elindeki �antayla birlikte Ayasofya M�zesi'ne y�neldi. ��eri girip �st kata ��kt�.
Ayasofya'n�n i� duvarlar� bembayazd�. Pa�a hayretler i�inde kald�. ��nk� bu
mek�n�n duvarlar� beyaz de�ildi. �st kat�n balkon korkuluklar�ndan a�a��ya bakt�.
Ziyaret�iler m�zeyi geziyordu. Ama i�erisi �ok kala-bal�kt�. Pa�a, ziyaret�ilere
seslendi. Ama hi� kimse onu duymuyordu.
"Ben buraday�m, yukar� bak�n, dinleyin beni." diye ba��r�p duruyordu. L�kin
nafile. Hi� kimseye duyuramad� sesini. Sanki orada de�ildi.
Tam o s�rada �st katta kendisinden ba�ka kimsenin olmad�-��n� fark etti. �rperdi.
Bembeyaz duvarlar birden k�zarmaya ba�lad�, i�eriye karanl�k ��k�yordu yava�
yava�. Pa�a �ok korktu. A�a��ya inip, d�ar� ��kmak istedi�i anda korkun� bir
yarat�k ��kt� kar��s�na ve �n�n� kesti.
Korkudan dili tutulmu�tu Pa�a'n�n. Ba��rmak, yard�m �a��r-mak istiyordu ama
ba��ram�yordu. Ka�may� denedi, olmad�. Oldu�u yere �ivilenmi� gibiydi. Elini
beline att�, silah�n� �ekip canavar� vurmak istedi ama olmad�. ��nk� belinde
silah� da yoktu. Ayasofya'n�n i�i saniye saniye karar�yordu. Bir anda gece
oluverdi, i�erisi kapkaranl�k ve de sessiz kesildi. �ylesine korkmu�tu ki Pa�a,
r�yada oldu�unu biliyordu. Ba��rmak i�in �ok u�ra�t�. Uyanmak i�in ba��rmas�
gerekiyordu ama ba��ram�yordu bir t�rl�. ��km�yordu sesi.
Bir s�re sonra ba�ard�. "Aaaaah..." diyebildi sadece ve uyan-d�.
Terden s�r�ls�klam olmu� bir halde tir tir titriyordu. Dili dama�� kurumu�tu.
"Bu b�yle olmayacak. Dayanam�yorum art�k." dedi Pa�a. �ok k�t� g�nler ge�iriyordu.
Ailesini kaybetmenin �z�nt�s�n� yenememi�ti hen�z. Tabancas�n� ald� eline. Kur�unu
namlunun a�z�na yerle�tirdi. E�inin foto�raf�n� ald�, uzun uzun bak�p, "i�te
geliyorum yan�na, daha fazla dayanam�yorum." dedi y�ksek sesle. G�z�nden iki damla
ya� d�t� foto�raf�n �zerine.
D���mlenen bo�az� birden a��l�verdi sanki. H��k�r�klara bo�uldu. Silah yere d�t�.
Pa�a aya�a kalkt� ve silah� tekmeyle uzakla�t�rd�.
Sonra banyoya gitti ve son zamanlarda s�k�a yapmaya ba�lad-�� bir �eyi yapt�,
abdest ald�. Yine rahatlam�t�. Peki, neden ikide bir abdest al�yordu? Oysa dindar
bir ki�i de�ildi. Namaz k�lma-
d��� i�in do�al olarak abdest alma ihtiyac� da duymam�t� bug�ne kadar. Yormak
istemedi kafas�n� bu soruyla. ��nk� o kadar �ok soru birikmi�ti ki kafas�nda.
�deta beynini kemiriyordu.
Bir ara saate bakt� ve saatin 21.00 oldu�unu fark etti. "Epey uyumu�um" diye
m�r�ldand� kendi kendine.
Uykusu yoktu. Kalk�p bilgisayar�n d��mesine bast�. Bu kez kararl�yd�. Sabaha kadar
s�rse de Deccal'�n kim oldu�unu ��-renecekti. Klimay� kapat�p cam� aralad�.
Bilgisayar�n a��ld���n� fark etti. Bu kez o kadar h�zl� a��lma-m�t� bilgisayar.
Hem ekran�nda gariplikler de yoktu. �ylece durdu ve beklemeye ba�lad�.
Mutfa�a gitti. Bir bardak �ekersiz kahve yapt� kendisine.
Arama motoruna Deccal yaz�p aratt�rd�.
Ate� k�rm�z�s� bir sayfa a��ld� �nce. Sayfa alev alev yan�yordu sanki. Ard�ndan
simsiyah harflerle Deccal yaz�s� belirdi. Sonra da Pa�a'n�n merak ettikleri...
Hazreti Muhammed'in bir s�z� belirdi ekranda:
"Allah Teal�'n�n, Adem Peygamber'in z�rriyetini yaratt��� andan beri yery�z�nde
Deccal'�n fitnesinden daha b�y�k bir r�tne olmad�. Ve Allah'�n g�nderdi�i her
Peygamber, �mmetini Deccal'�n fitnesinden sak�nd�rd�. Ben peygamberlerin sonun-
cusuyum, siz de �mmetlerin sonuncususunuz. Deccal mutlaka sizin d�neminizde
��kacakt�r. E�er o, ben aran�zda iken ��karsa, her M�sl�man i�in onu ben yenip def
ederim. E�er benden sonra ��karsa herkes kendi nefsini savunur. Allah, her
M�sl�man'�n koruyucusu ve yard�mc�s�d�r. ��phesiz Deccal, �am ile Irak aras�nda
bir yoldan ��kacak ve sa�a sola bozgunculuk sa-�acakt�r. Ey Allah'�n kullar�!
Art�k dinde sebat edin. �imdi ben onu size �yle tan�taca��m ki hi�bir Peygamber
onu bu �ekilde ayr�nt�l� olarak tan�tmam�t�r. O, �nce "Ben Peygamberim!" di-
yecek. Oysa benden sonra Peygamber yoktur. Sonra ikinci bir iddiada bulunarak,
"Ben Rabbinizim!" diyecek. H�lbuki siz �l�nceye kadar Rabbinizi g�remezsiniz. O,
tek g�z� k�r bir var-l�kt�r. Oysa Rabbiniz i�in b�yle bir k�rl�k s�z konusu
de�ildir. Deccal'�n iki g�z�n�n aras�nda "k�fir" yaz�l�d�r. Onu, okuyup yazmas�
olsun olmas�n, her m�min okur. Beraberinde bir cennet ve bir cehennemin bulunmas�
da onun fitnelerindendir. Asl�nda cenneti cehennem, cehennemi de cennettir. Art�k
kim onun cehenneminin belas�na u�rarsa Allah'tan yard�m dilesin ve Kehf S�resi'nin
ilk �yetlerini okusun. Nemrud'un yak-t��� ate� �brahim'e (a.s.) nas�l olduysa, bu
ate� de o kimseye serinlik ve selamet olsun. Onun bir fitnesi de �udur: Bir
bedeviye, 'S�yle bakay�m. E�er ben senin anneni ve baban� diriltirsem, senin
Rabbin oldu�uma �ahitlik eder misin?' diyecek. Bedevi de 'Evet.' kar��l���n�
verecek. Bunun �zerine iki �eytan, onun anne ve babas�n�n suretinde ona g�r�necek
ve 'Yavrucu-�um! Ona t�bi ol. ��nk� o senin Rabbindir.' diyecek. Onun bir di�er
fitnesi de �udur: Bir ki�iye musallat k�l�nacak ve onu �ld�r�p testereyle bi�ecek.
Hatta o ki�inin cesedi iki par�aya b�l�nm� olarak (ayr� ayr� yerlere) at�lacak.
Sonra Deccal orada bulunanlara, '�u kuluma bak�n. �imdi ben onu diriltece�im,
sonra benden ba�ka bir Rabbinin oldu�unu s�yleyecek.' diyecek. Sonra Allah o
ki�iyi diriltecek. Deccal o ki�iye, 'Senin Rabbin kimdir?' diye soracak, o da
'Rabbim Allah't�r; sen de Allah'�n d�man� Deccal's�n. Allah'a yemin ederim ki
hi�bir zaman bug�nk� kadar senin hakk�nda g��l� basiret sahibi ol-mad�m.'
diyecek."
Pa�a hayretler i�inde okudu bu sat�rlar�.
�ylesine kendini kapt�rm�t� ki, kahvesini bile i�emedi. Buz gibi olmu�tu kahve.
Mutfa�a gitti ve yeni bir kahve ald� kendisine.
Kald��� yerden devam edecekti ama ��d���n� fark etti. Kalk�p cam� kapatt�. S�rt�na
h�rkas�n� ald�. Deccal ile ilgili bir ba�ka internet sitesine girdi. Yine
kar��s�na benzer �eyler ��kt�.
'"Deccal' kelime anlam� olarak 'Hakk� bat�l, bat�l� hak olarak g�steren; yalanc�,
hilek�r; bir �eyi yald�zlay�p ger�ek y�z�n� gizleyen' anlamlar�na gelmektedir.
Rivayetlere g�re 'tek g�zl� fakat Allah taraf�ndan gizemli g��lerle donat�lm� olan
Deccal; d�nyan�n en uzak k�esinde konu�ulan s�zleri i�itebilecek, tek g�z�yle �ok
uzaklarda olan �eyleri g�rebilecek, g�ky�z�nde u�acak, bir e�e�i olacak, k�sa
zamanda d�nyay� dola�acak, ye-ralt�ndan zenginlikler f�k�rtacak, istedi�i gibi
ya�mur ya�d�ra-cak, diledi�ini �ld�recek, diledi�ini sa� b�rakacak; iman� zay�f
olanlar bu durum kar��s�nda Deccal'�n bizzat Tanr� oldu�unu sanacak ve �n�nde
secdeye kapanacaklar. Ama iman� sa�lam olanlar, onun aln�ndaki 'k�fir' yaz�s�n�
okuyacak ve onun imtihan�n bir par�as� oldu�unu anlamakta gecikmeyeceklerdir.'"
Pa�a, Deccal'� anlamay� beklerken kafas� iyice kar��yordu. �yle ki okudu�u her
kelime, s�r k�p�yd� �deta. Bir �eyler anlamaya ba�lam� gibiydi belki ama bir t�rl�
netle�tiremiyordu anlad�klar�n�.
Devam etti heyecanla. Bu gece bitecekti bu i�. Anlayacakt� neler oldu�unu. Ya da
en az�ndan �yle umut ediyordu.
"Deccal'�n �zellikleri" diye bir sayfa a��ld�...
Burada biraz daha netti bilgiler.
Deccal insan m�yd�, canavar m�yd�?
Hem soru, hem de cevap vard� Pa�a'n�n kar��s�nda.
"Peygamberin s�zlerinde Deccal'�n bir �ah�s olarak tarif edildi�i g�r�lmektedir.
�rne�in; 'Bir g�z� k�rd�r, y�z� k�z�ld�r, k�-v�rc�k sa�l�d�r, k�sa boyludur,
�ocu�u olmayacakt�r...' Bu gibi �zelliklerinden dolay� Deccal bir insand�r.
Fakat baz� hadis-i �erifler de bizzat Deccal'� de�il, onun sisteminin madd� yani
teknolojik, asker�, ekonomik g�c�n� mecaz� bir �ekilde tarif etmektedir.
'Havada u�acak, k�rk g�nde d�nyay� dola�acak, cennet ve cehennemi bulunacak, uzun
eliyle denizin dibindeki bal�klar� ��karacak vs...' Bu �zellikler onun devlet-
sistem olarak sahip oldu�u g�� ve imk�nlara i�aret eder.
Pa�a'ya g�re Deccal, bir devletti. Bir sistemdi. �nsan olmas� m�mk�n de�ildi. Bu
daha mant�kl� gelmi�ti ona.
Peki, bir g�z�n�n k�r olmas� nas�l yorumlanmal�yd�? Sonra
arad� ve sayfada bu sorusunun cevab�n� da buldu.
Deccal'�n bir g�z�n�n k�r veya �a�� oldu�u belirtilir. Bununla Deccal'�n fizik�
olarak g�z�n�n k�r olaca�� kastedildi�i gibi; mecaz� anlat�mla onun maddeci d�nya
g�r��ne sahip oldu�u da i�aret edilmi� olabilir.
Deccal'�n hayat felsefesi ve ideolojisi materyalizmdir. Bu d��nceye g�re 'Allah
kat�ndan gelen vahyin veya duyu organlar�yla alg�lanamayan ger�eklerin hi�bir
�nemi yoktur. Bu nedenle vahye dayal� din� ��retiler, insana ve hayata y�n
vermemeli; ortadan kald�r�lmal�d�r.' Bu, bat� k�kenli materyalist an-lay�� ifade
eder. Hadiste ge�en 'Deccal'�n bir g�z� k�rd�r' c�mlesi onun, hayat�n sadece madd�
yan�n� g�rd���n�; manev� yan�ndan habersiz oldu�unu g�sterir."
Okuduklar� onu �ylesine heyecanland�r�yordu ki Pa�a bilgisayar�n i�ine girecekti
�deta...
Okuduklar�n� anlamaya, anlamland�rmaya ba�lam�t� art�k. "Vay be... Y�zlerce y�l
�nce t�m bunlar�n bilinmesi, ne diyebilirim ki?"
Birisi anlatsa Pa�a inanmazd� t�m bunlara. ��nk� bug�ne kadarki ��retilerine �ok
tersti her �ey. Laik d��nce bunlara de�er vermezdi.
�imdi ne olmu�tu acaba? Niye t�m bunlar kendisine g�steriliyordu? Nas�l oluyor da
bunlardan etkileniyordu?
"Bo� ver!" dedi ve devam etti okumaya. Akl�ndaki bir di�er sorunun cevab� vard� bu
kez s�rada.
"Deccal'�n; d�nyan�n en uzak k�esinde konu�ulan s�zleri i�itebilecek, tek g�z�yle
�ok uzaklarda olan �eyleri g�rebilecek" olmas� onun teknolojik g�c�ne i�aret
edebilir.
Uzaya yerle�tirilen uydularla d�nyadaki herhangi bir yerin resimlerini, haritas�n�
elde etmek, kamera ve dinleme cihazlar�n�n sayesinde bir�ok �eyden haberdar olmak
�ok basit bir �ey art�k.
"G�ky�z�nde u�acak, denizde y�r�yecek, bir merkebi (e�e�i) olacak, b�t�n yery�z�n�
k�rk g�nde dola�acak, uzun eliyle denizin derinliklerinden istedi�i bal�klar�
��karacak..." olmas� Deccal'�n sahip oldu�u helikopter, u�ak, f�ze gibi hava
ara�lar�na; tren, araba gibi kara ta��tlar�na ve denizalt� gibi deniz ara�lar�na
i�aret olabilir.
"G��e emredip ya�mur ya�d�racak, yere emredip ekin
bitirecek, hayvanlar�n memelerini s�tle dolduracak" olmas�
bilimsel y�ntemlerle Suni ya�murlar ya�d�r�p istedi�i �r�n�
istedi�i verimde yeti�tirebilmesine; bitki ve hayvanlardan
hormonlu �r�nleri istedi�i mevsimde ve istedi�i kadar elde
edebilmesine i�aret olabilir.
"Y�k�lmaya y�z tutmu� bir harabeye definelerini ��karmas�n� emredecek, �n�nda
define meydana ��kacak." hadisi de Deccal�n yeralt� zenginliklerini; su, petrol ve
di�er madenleri ��karabilecek bir teknolojik g�ce sahip olaca��n� g�stermektedir.
Okuduklar�, Pa�a'n�n akl�na yat�yordu fakat "�l�leri diriltme konusu" biraz
kar��kt�. Pa�a bunu d��n�rken, sanki biri onu duydu. Akl�ndan ge�en sorunun cevab�
kar��s�ndayd�.
"�l�leri diriltecek ya da diledi�ini �ld�r�p diledi�ini sa� b�-rakacak olmas�,
bilimsel ter�r� ve sava� teknolojisiyle bir yandan hayat� ortadan kald�r�rken, bir
yandan t�bb� bulu�lar�yla �l�mc�l hastal�klara �are bulmas�na i�aret olabilir.
Pa�a, "mant�kl�" dedi ve devam etti okumaya: "Deccal'�n �eytanlar� her insana
musallat olacakt�r. Hazreti Peygamber'in bir s�z�nde 'Allah'�n ona do�udan ve
bat�dan bir�ok �eytan g�nderece�i ve bu �eytanlar�n Deccal'a (Biz senin
emrindeyiz, istedi�ini yapaca��z.) diyece�i, Deccal'm de onlara (Haydi da��l�n,
insanlara, onlar�n Rabbi oldu�umu s�yleyin, cennet ve cehennemimi anlat�n.) diye
emredece�i; bunun �zerine �eytanlar�n de�i�ik dost-akraba k�l���na girerek
insanlara (Deccal, Allah d�man� de�il; o sizin Rabbinizdir, aran�zda h�k�m vermek
i�in gelmi�, cennet ve cehennemi vard�r. Yan�nda yiyecek ve i�ecek de
bulunmaktad�r, �nceki yemeklerimiz bile onun dile�iyle meydana gelmi�tir.) diyerek
onlar� �id-detli fitnelere d��recekleri' bildirilmektedir.
Burada, hem cinlerden hem de insanlardan m�te�ekkil �ey-tanlar�n b�t�n d�nyaya
da��larak Deccal lehine yo�un bir propaganda yapacaklar� bildirilmektedir.
G�n�m�zde bu i�levi en �ok yerine getiren organ bas�n-yay�n ve medyad�r."
Pa�a, 50 ya��ndayd�. O g�ne kadarki b�t�n de�er yarg�lar� birden de�i�mi�ti sanki.
Kendisini bildi bileli, bu t�r konulardan hep uzak olmu�tu. Din� terminolojisi �ok
zay�ft�. Allah'a inan�yordu, hepsi o kadar. Hep derin konular olmu�tu bunlar onun
i�in. Peki ya �imdi?
Ba��n� iki elinin aras�na alm� bir halde ekrana bak�yordu bunlar� d��n�rken. Bir
ara, ekran yine tuhaf bir �ekilde karar�verdi. Alt�n sar�s� bir sayfa a��ld�
ard�ndan.
Alev alev yanan harflerle, "Bu g�rev senin. Deccal'� �ld�r." diye yaz�yordu.
"Olamaz." dedi. "Ne yani, �imdi, Tanr� beni g�revlendirdi mi?" diye soru kendi
kendine.
"Asla, imk�ns�z, hay�r, m�mk�n de�il, olur mu can�m, hem niye ben, ben kimim,
sa�mal�k..." Bir anda t�m bu ifadeleri tek tek s�yledi. Hatta fazlas�n�...
Ekran bir kez daha karard�. Sonra deniz mavisi bir sayfa a��l-d�. "Ezilenler seni
bekliyor."
"Beni mi bekliyor? Ne al�ka, ne yapabilirim ki, olur mu can�m, Allah Allah..."
Bilgisayar kapand�.
Pa�a saate bakt�. Sabah olacakt� neredeyse. Biraz yat�p dinlenmeliydi. G�reve
gidecekti.
"ASA'YI AL!"
Pa�a, bir hafta boyunca hi�bir mesaj almad�, ilkini birka� kez, ikincisini ise
sadece bir kez olmak �zere iki farkl� r�ya g�r-m�t� �imdiye kadar... Ama art�k
r�ya g�rm�yordu. Belki de dinlendiriliyordu. ��nk� �ok a��r bir y�k vard�
s�rt�nda. Bir haftal�k bir ara, onu biraz da olsa rahatlatacakt�. �yle de ol-
mu�tu. Pa�a, bu s�re i�inde kitaplar okudu, ara�t�rmalar yapt�. Ama hi� kimseye
belli etmedi.
Bu gece bir r�ya daha g�recekti. Bu r�ya di�erlerinden �ok farkl�yd�. ��nk� ilk
g�rev tebli� edilecekti kendisine.
Asl�nda Pa�a da b�yle bir �ey bekliyordu zaten. ��nk� g�nlerdir Deccal'�
ara�t�r�yordu. Ara�t�rd�k�a da �a��r�p kal�yordu. ��nk� ya�ad��� d�nyada olanlar,
y�zlerce y�l �nceden tek tek �ng�r�lm�t�. D�nya her ge�en g�n, me�hule olan
yolculu-�unda b�y�k mesafe kat ediyordu. Bir yanda a�l�k, sefalet, sava�. Di�er
yanda d�nyay� y�neten g�� sahipleri...
Pa�a, Deccal'�n ne oldu�unu anlamaya ba�lam�t�. Peki, na-s�l sava�acakt�? Ona
kar�� koymak, onu yenmek m�mk�n m�yd�?
T�m bunlar� d��n�rken; "Ya nas�l oldu t�m bunlar, ben neler d��n�yorum, ne
yap�yorum?" diye sordu. Art�k �a�k�n-l���, tedirginli�i gitmi�, iyice kapt�rm�t�
kendisini bu tuhafl�-�a. Dahas�, tuhaf da gelmemeye ba�lam�t� Pa�a'ya t�m bunlar.
Kalkt�, pijamalar�n� giyip yata��na yatt� ve birka� dakika sonra uykuya dald�.
G�rd��� r�yayla birlikte f�rlad� yata��ndan: -
Ceyhun buraya gel...
Ama evde kendisinden ba�ka hi� kimse yoktu. Yine r�ya g�r�yordu.
K�sa bir �a�k�nl���n ard�ndan, g�rd��� r�ya geldi akl�na. �lk
g�rev verilmi�ti ona.
Ceyhun �stanbul'a gidecek, �emberlita�'�n alt�ndaki mahzenden Hazreti Musa'ya ait
Asa'y� al�p gelecekti.
Pa�a r�yas�nda, bilgisayar�n ba��nda otururken alm�t� bu g�revi. Bilgisayar�nda
�al��rken, bir mesaj yans�m�t� ekrana.
"Ceyhun �stanbul'a gitsin, �emberlita�'�n alt�ndaki mahzenden Hazreti Musa'n�n
asas�n� als�n. Asa senindir art�k!" Pa�a'n�n g�z�n�n �n�nden gitmiyordu bu mesaj.
"Ceyhun, yok can�m. Nas�l s�ylerim bunu ona? Ama s�ylemem l�z�m. Hay Allah. Kalbim
s�k��yor."
�aresizdi, ne yapaca��n� bilmiyordu. Bildi�i tek �ey, Hazreti Musa'n�n Asas�'n�n
�stanbul'da, �emberlita�'�n alt�ndaki mahzende oldu�uydu.
Dahas�, bu Asa art�k Pa�a'ya aitti.
Bu olanlar�n nedenini de bilmiyordu, bu Asa'yla ne yapaca��n� da...
"�imdi yar�n sabah Ceyhun'u �a��rsam, git �stanbul'a, asay� al, gel desem, ne der
acaba? Delirdi�imi d��n�r herhalde. -Pa�a akl�n� oynatt�- der herhalde. Hem bu
duyulursa Genelkurmay Ba�kanl��� g�revim malulen biter belki de... Yok yok, bu
s�ylenecek bir �ey de�il." diye ge�irdi i�inden.
"Yok can�m, ben uyduruyorum galiba bunlar�." Hi�bir �e y ya�amam�, gibi vazge�ti
her �eyden. Akl�ndan ��phe etmeye ba�lad�.
Saat gecenin 2'siydi.
Odan�n sessizli�ini telefon sesi bozdu.
Pa�a'n�n cep telefonu �al�yordu. Arayan ki�i "0"d�. Tela�land�, i�ini bir korku
sard�. En son arad���nda sab�r tavsiye etmi�-ti. Sonras�nda ise u�ak d�m�, ailesi
yok olmu�tu.
Peki ya �imdi, ne olacakt� acaba?
Bu arada telefon �almaya devam ediyordu �srarla.
Pa�a, sonunda cesaretini toparlay�p telefonu a�t�.
- Ben Ceyhun, Pa�am! Bu gece yola � �k�yorum, m�saadenizle... Pa�a, hayretler
i�erisinde elindeki telefon a yere d��rd�. "Bismillahirrahmanirrahim." dedi birka�
kez.
Y���l�p kald�. Ay�kl���nda sabah olmu�tu. Kararg�ha gitti�inde Ceyhun yoktu. Onun
yerinde bir ba�kas� duruyordu. Komutanlardan biri geldi odaya.
- Pa�am, saat baban�zdan kalm� �yle mi, dedi.
- Pa�am, beni duyuyor musunuz?
- Duydum, duydum.
Pa�a, ne dendi�ini anlamad�. Hangi saatti bu? Ne saatiydi? Bozuntuya vermedi,
ge�i�tirdi, konuyu da��tt�.
�stanbul'a Asa'y� almaya giden Ceyhun'un gidi� nedeni, saati tamir ettirmekti.
Pa�a'n�n babas�ndan kalan saat bozuktu ve tamir ettirmeyi d��n�yordu. Ankara'da
tamir edememi�lerdi. Saatin �stan-bul'a gitmesi gerekiyordu. �ekmecesindeki ah�ap
kutu i�inde sakl�yordu babas�n�n yadig�r�n�.
Komutan�n, "Pa�am, saat baban�zdan kalm� �yle mi?" �eklindeki s�zleri geldi
akl�na.
�ekmecesindeki, bozuk saate bakt� ama saat yerinde yoktu.
Komutan� �a��rd�:
- Saati niye sordun?
- Ceyhun, �stanbul'a gitti ya tamir ettirmeye.
- Anlad�m.
Pa�a anlam�t�. Hem de �ok iyi anlam�t�. Hi�bir a��k kap� b�rak�lm�yordu geride.
S�f�r numara "Ceyhun"du.
Ceyhun'un �stanbul'da iki g�revi vard�. Saati tamir ettirecek ve Asa'y�
getirecekti. Peki, saatin bir �nemi var m�yd�? Bunu zaman g�sterecekti. Ceyhun ne
zaman d�necekti? Arasa m�yd� acaba onu? Vazge�ti. Telefonlar dinleniyor
olabilirdi.
Bu arada odadaki komutan "�zninizle..." deyip ayr�lm�t� �oktan. Pa�a, bo� koltu�a
bakt�, "Hay Allah, unuttuk adam�." dedi. "Neyse birazdan toplant�da g�r��r�z."
N�hayet Asa Geld�
Ceyhun ertesi g�n elinde kocaman bir �antayla kararg�ha geldi. Makam odas�n�n
kap�s�n� �ald� ve tekmil verip i�eri girdi.
Pa�a "Otur evlad�m." dedi.
Pa�a, bug�ne kadar hi� yapmam�t� b�yle bir �eyi. Yani Ceyhun'a hi�bir zaman "Otur
evlad�m." dememi�ti. Zaten asker� disiplin kald�rmazd� b�yle bir �eyi.
Ama Ceyhun, o Ceyhun de�ildi art�k, ba�ka biriydi.
�yi ama kimdi?
- Te�ekk�r ederim efendim, oturmayay�m, dedi Ceyhun. Sonra da emanetleri uzatt�.
- Saat t�k�r t�k�r �al��yor art�k. Saat�i "�ok de�erli bir saat, sak�n kaybetmesin
Pa�am, kolundan da hi� ��karmas�n," dedi. �antay� da saat�i g�nderdi.
- Saat�i mi, hangi saat�i?
- Efendim, �nceki g�n saatle birlikte verdi�iniz kartvizitin sahibi.
- Sende mi o kartvizit?
- Hay�r, saat�iye verdim.
- Niye?
- Efendim, saat�i istedi.
- Neyi?
- Kartviziti?
- Niye?
- Bilmiyorum efendim.
- Evlad�m, peki gecenin ikisinde niye arad�n beni "�stanbul'a gidiyorum" diye?
- Efendim, u�a�a binmeden �nce aramam� istediniz ya... Ceyhun'un s�ylediklerinin
hi�biri olmam�t�. Ama i�ler kusursuzca, aksamadan y�r�yordu.
- �antada ne var?
- Bilmiyorum efendim.
- A��r m�yd�?
- Yo, c�ssesine g�re �ok hafifti efendim.
- �yi, �antay� b�rak ve ��k.
Pa�a, �zel kalemini aray�p "i�eri hi� kimseyi alma, telefon ba�lama" emrini verdi.
Saati koluna takt� ilk �nce. Birden hafifledi�ini, rahatla-d���n� hissetti.
�antan�n iki kilidi vard�. �kisi de �ifreliydi. Peki, �antan�n �ifresi neydi?
"Belki �ifreleri yerindedir." diyerek a�maya �al�t� ama a�a-mad�. "O halde kesip
��karay�m i�indekini." diye d��nd�. ��nk� �anta deriydi. Kolayca kesilebilirdi.
G�z� kolundaki saate ili�ti.
Saat 12'yi 5 ge�iyordu.
Ama asl�nda saat 11'di. Tamirden gelen saat kurulmad��� i�in �al�m�yordu. Saati
ayarlamay� ge�irdi akl�ndan bir an. Sonra durdu.
Saat 12.05'di.
1,2,0,5...
�antan�n �ifresi d�rt rakamdan olu�uyordu. G�z�n�n saate ili�mesi tesad�f de�ildi.
Pa�a hayretler i�inde, "�ifre bu rakamlar galiba." dedi.
Evet, �ifre bu rakamlard�. �anta a��ld���nda oday� �ok ho� bir koku kaplad�. Beyaz
bir ipek kuma�a sar�l� Asa vard� �antada. Tam yedi kat sar�lm�t�. Pa�a dikkatlice
a�t���nda Asa'y� g�rd� ve g�zleri kama�t�.
Bembeyaz bir a�a�tan yap�lm�t� ve yumu�ac�kt�. Elini �zerinde gezdirdi. Odan�n
i�erisi ��l ��l oldu bir an.
Pa�a, sadece, Hazreti Musa'n�n Peygamber oldu�unu biliyordu. Asan�n ne oldu�una
ili�kin bir fikri yoktu. Ama Asa, Hazreti Musa'ya aitti.
Ger�i, bir �eyler biliyordu ama okuyunca hat�rlayacakt� Hazreti Musa'y�,
Firavun'u, K�z�ldeniz'i...
Yeniden ipek kuma�a sard� Asa'y�. �antan�n i�ine �aprazla-mas�na yerle�tirdi ve
�antay� kapad�. �ifreleri de kapatt�.
Bu Asayla ne yapaca��n� bilmiyordu.
�k�nc� Ders, Hazret� Musa ve Asas�
Deccal'�n ne oldu�unu biliyordu art�k Pa�a. S�rada Hazreti Musa ve tabii ki Asa's�
vard�. Bu Asan�n bir �zelli�i vard� hi� ��phesiz. Ne zaman ve nas�l kullanaca��na
dair hi�bir bilgisi yoktu. Ama bir i�e yarayaca�� kesindi.
Bir kez daha bilgisayar�n ba��na oturdu ve ara�t�rmaya koyuldu.
Hazreti Musa, Israilo�ullar�'na g�nderilen peygamberlerden biriydi. Allah'la
konu�abiliyordu. Bir�ok mucizesi vard�.
Firavun'a kar�� sava�m�t�. Kavmiyle K�z�ldeniz'in kenar�na gelince, asas�n� vurup
denizde yol a�m�t�. Bir keresinde asas�-n� yere atm� ve asa y�lan �ekline
b�r�nm�t�.
Tih sahras�nda, kavminin susuz kal�p ondan su istemeleri �zerine asas�n� bir ta�a
vurup Beni �srail'in kabileleri adedince, on iki p�nar ak�tm�t�.
Pa�a, ara�t�rd�k�a �a��r�p kal�yordu. ��nk� y�zy�llard�r bu Asa'y� ar�yordu
herkes.
�srail Devleti de, bu Asa'n�n pe�indeydi. Mescid-i Aksa'n�n alt�ndaki t�nellerde
bu asa aranm�t� y�llarca ama bulunamad�.
"Ahir zamanda gelecek ve yery�z�nde adalet ve bar� sa�la-yacak olan Mehdi'nin
��k��n�n en �nemli belirtilerinden biri "Ahit Sand���1 n�n bulunmas�d�r. Hazreti
Musa'n�n Asas� da bu sand���n i�erisindedir."
Pa�a, hayretler i�erisinde okudu bu sat�rlar�. Ahit Sand���, Mehdi ve Asa...
�ok ge�iriyordu �deta. "Mehdi mi?" diye ba��rd� bir anda. "Asa bendeyse Mehdi ben
miyim?" diye d��nd�.
Merak ve heyecan i�erisinde okumaya devam etti, kar��s�na ��kan bu bilgiyi. Sanki
bilgisayar ona bir �eyler anlatmaya �al�-��yordu. Yava� yava�, al�t�ra al�t�ra...
"Sand�k, gerek kutsal metinlere gerekse tarih� kay�tlara g�re �lkemizin Antakya
ilindedir."
Peki ama sand�k Antakya'daysa ve Asa da onun i�erisindey-se Pasa'daki neydi?
�emberlita�'tan Ceyhun'un getirdi�i Asa ger�ek de�il miydi?
�u �na kadar ya�ad��� tuhafl�klar neydi o zaman? Ya g�rd�-�� r�ya. Hangisi
do�ruydu?
Okumaya devam etti:
"Kur'an-� Kerim'de Talut k�ssas�nda Ahit Sand���'ndan bahsedilir. Peygamberimizin
hadislerinde de ahir zamanda gelecek olan Mehdi'nin Ahit Sand���'n� bulaca�� haber
verilmi�tir.
Talut k�ssas�nda Ahit Sand���'n�n ad�n�n ge�ti�i �yet ��yledir:
"Peygamberleri, onlara dedi: 'O'nun h�k�mdarl���n�n belgesi, size sand���n
gelmesidir. Onda Rabbiniz'den 'bir g�ven duygusu ve huzur' ile Musa ailesinden ve
Harun ailesinden arta kalanlar var; onu melekler ta��r. E�er inanm�larsan�z, bunda
��phesiz sizin i�in bir delil vard�r.'" (Bakara Suresi, 248)
Bahsi ge�en Ahit Sand���'nda, �st�nde ittifak edilen bir rivayete g�re, Hazreti
Musa'n�n asas� ile Tevrat levhalar� ve Haz-reti Harun'un asas� ile sar��� gibi
kutsal emanetler bulunmak-tad�r.
�yete g�re Ahit Sand���, Talut'un h�k�mdarl���n�n simgesi oldu�u gibi, rivayetlere
g�re Mehdi'nin de yery�z�nde kuraca�� h�k�mdarl���n simgesi olacakt�r.
Pa�a okudu�u �yetin ard�ndan sersemledi ve bay�ld�.
Bu kez bir r�ya daha g�rd�. Hepsinden daha s�ra d�� bir r�-yayd� bu. Bir
ameliyathanedeydi. Kafatas� a��lm�t�, doktorlar beyniyle u�ra��yordu. Doktorlardan
birinin elinde CD'ye benzer bir �ey vard�. CD'ye benziyordu ama sanki etten
�retilmi�-ti. Di�er doktor, bir aparat yard�m�yla Pa�a'n�n beynini ikiye b�ld�.
Doktorlar CD'yi Pa�a'n�n ikiye ayr�lan beyninin ortas�na yerle�tirdiler ve
kapatt�lar. Bir di�er doktor elindeki bir cihazla beyni yap�t�rd�.
Kafatas� kapat�ld�ktan sonra, s�ra kalbe geldi. Pa�a'n�n kalbini a�an doktorlar,
kalbin i�ine bir ak� yerle�tirdiler.
Sonra i�lerinden biri, "�imdi daha zeki ve g��l� oldun." dedi.
Bir s�re sonra Pa�a uyand�. Hemen aynaya ko�tu. Aln�ndan terler ak�yordu. Kafas�na
bakt�, hi�bir ize rastlamad�. �st�ndekileri ��kar�p g��s�ne bakt�. Orada da bir
�ey yoktu.
"Allahuekber." deyiverdi bir ��rp�da.
"Ne dedim ben?" diye sordu kendi kendine aynan�n kar��-s�nda. "Hay�rd�r in�allah."
Hay�rd� besbelli.
Belki be�, belki on dakika i�inde olmu�tu t�m bunlar.
Sonra.yeniden bilgisayar�n kar��s�na ge�ti ve okumaya devam etti.
Ahit Sand���, Bakara S�resi'nin 248. �yetinde de belirtildi�i gibi Allah'�n
"inananlar i�in" bir deliliydi. Bu nedenle y�zlerce y�ld�r, inananlar ve
inanmayanlar taraf�ndan hep arand�.
Sand�k ortada yoktu ama i�indeki Asa, Pa�a'n�n elindeydi. O zaman sand�k
neredeydi? Ya da kimde? Asa'y� saat�i g�nderdi�ine g�re, sand�k da ondayd� b�y�k
ihtimalle.
Ancak Pa�a saat�iyi tan�m�yor, nerede oldu�unu da bilmiyordu. �emberlita�'tayd�,
hepsi o. Ama saat�iyi g�ren, yerini bilen bir ki�i vard�: Posta eri Ceyhun. Ama
bunu ona nas�l sorabilirdi ki? Bunlar� d��n�rken telefonun �almas�n� bekledi Pa�a.
Belki Ceyhun arar diye. Ama bu kez aramad�. Bundan sonra da hi� aramayacakt�.
Okumaya devam etti. Ama son g�rd��� r�yadan sonra daha bir rahatt�. Okuduklar�n�
daha iyi anl�yor ve kavr�yordu.
S�rada konuyla ilgili olarak Hazreti Peygamber'in birka� hadisi vard�:
"Ona Mehdi denilmesinin nedeni, gizli olan bir �eyin yolunu g�stermesidir. Antakya
denilen bir yerden Ahit Sand���'n� ortaya ��karacakt�r." (Suyuti, el-Havi li'1-
Feteva, II, 82)
"O, kimsenin bilmedi�i bir duruma k�lavuzland��� i�in kendisine 'Mehdi'
denilmi�tir. O, Tabut-u Sekine'yi Antakya ma�a-ras�ndan ��kar�r." (Nairn bin
Hammad, Kitab�'l-Fiten)
"Mehdi, Rumlarla sava�mak i�in bir ordu g�nderir. Onun f�-k�h bilgisi, on
�liminkine bedeldir. O, Tabut-u Sekine'yi de Antakya ma�aras�ndan ��kar�r." (Nairn
bin Hammad, Kitab�'l-Fi-ten)
Pa�a, her �eyin fark�ndayd� art�k. Neler oldu�unu biliyordu. Art�k o, Mehdi
Pa�ayd�.
"Neden ben?" sorusunu bir kez daha sordu. Bug�ne kadar bu t�r d��ncelerin
kar��s�nda olmu�tu. Ama �imdi ilahi bir g�� taraf�ndan kurtar�c� olarak
g�revlendirilmi�ti. Oysa O'nun kafas�ndaki Mehdi ye�il sar�kl�, �alvarl�, c�bbeli,
eli tespihli ve sakall� birisiydi.
Ama kendisi �niformal� ve apoletliydi.
Peki, ger�ekten Mehdi miydi? Belki abart�yordu. Tamam bir g�revi vard� ama bu
Mehdilik miydi?
Pa�a, okumaya devam etti.
"Neden Antakya?" sorusunun cevab� vard� s�rada.
Antakya, do�al ma�aralar�yla �nl� bir �ehirdi. Sand���n bu ma�aralardan birinde,
uzun y�llar boyunca sakl� kalmas� m�mk�nd�. Bu ma�aralar aras�nda Yedi Uyurlar
Ma�aras� olarak bilinen ve Ashab-� Kehf in ya�ad��� ma�ara da vard�. Yani man-
t�kl� bir d��nceydi bu.
Ahit Sand��� bug�ne kadar bulunamad�. ��nk� hem arazi �artlar� buna el vermiyordu,
hem de teknik imk�ns�zl�klar vard�
Y�zy�llard�r bulunamayan sand���n �imdi bulunmu� olmas�, gayet do�ald�. ��nk�
teknolojik imk�nlar, sand���n bulunmas� i�in yeterliydi art�k.
Tarih� kaynaklara g�re; Ahit Sand��� Hazreti Davud d�neminde �ehrin Birle�ik
Yahudi Krall���'n�n ba�kenti ilan edilmesiyle Kud�s'e ta��nd�. Hazreti S�leyman
taraf�ndan yapt�r�lan mabede konulan sand�k, M.O. 587 y�l�na kadar Beyt�lmak-
dis'te kald�. Ayn� y�l i�inde Babil imparatoru, Kud�s'� i�gal etti ve o tarihten
sonra sand�k kayboldu. Yakla��k 500 y�ld�r bulunamayan sand���n, tahrip
edilemedi�i ve onu koruyan Levi-liler taraf�ndan, mabedin alt�nda haz�rlanm� gizli
bir b�lmede sakland��� inanc� yay�ld�. M.S. 70 y�l�nda ise Roma valisi Ti-
tus'un Beyt�lmakdis'i y�kt�rd�ktan sonra bu yeralt� odas�na ula�t��� ve mabedin
kutsal e�yalar�yla birlikte sand��� da Ro-ma'ya g�t�rd��� varsay�l�yor.
Ahit Sand���'n�n en son g�r�ld��� tarih, M.�. 587 y�l�d�r.
Yahudiler, sand���n ancak Mesih'in geli�iyle birlikte ortaya ��kaca��na
inan�yorlar. Ama buna ra�men h�l� ar�yorlar.
Hristiyanlar da sand��� Hazreti �sa'n�n yery�z�ne k�yamet-ten �nce tekrar
geli�inin belirtilerinden biri olarak g�rd�kleri i�in ar�yorlar.
Ancak sand���n yeri konusunda en temel g�r�, Antak-ya'd�r. Romal�lar'�n
bask�lar�ndan ka�an Yahudi Esseniler top-lulu�unun bir k�sm�, �rd�n yak�nlar�ndaki
ve Lut G�l� k�y�s�n-da bulunan Kumran'a s���nd�lar, bir k�sm� da Antakya civar�na
yerle�ti. �te yayg�n olan g�r�e g�re, Antakya ve �evresine yerle�en Esseniler,
yanlar�nda Ahit Sand���'n� da getirmi�lerdi. Antakya'y� b�lgesel konumu ve co�rafi
yap�s�ndan dolay� sand���n korunmas� i�in uygun bir yer olarak g�rd�kleri i�in de
burada saklam�lard�.
Pa�a, Genelkurmay Ba�kan� olarak Antakya'daki sand���n bulunmas� i�in emir
verebilirdi. Antakya'y� kar� kar� arat�p sand��� buldurabilirdi. �stese binlerce
askeri sevk ederdi b�lgeye. Peki, bulunca ne olacakt�? Pa�a'n�n kafas�ndaki soru
�uydu asl�nda: Sand���n i�inde asa var m�yd�, yok muydu?
Ahit Sand���, Antakya'dan �stanbul'a getirilmi� olabilir miydi? �te b�t�n bu
sorular�n cevab�n� merak ediyordu Pa�a.
S�rada bir ba�ka soru daha vard�.
Mehdi kimdi? G�revi, �zellikleri
nelerdi? Kendisi ger�ekten Mehdi
miydi?
S�ra �imdi bu sorular�n cevab�na gelmi�ti. Arama motoruna bu kez "MEHD�" yaz�p
aratt�. O kadar �ok bilgi vard� ki bu konuyla ilgili.
"Y�z� parlayan y�ld�z gibi nurludur." (El-Kavlu'l-Muhtasar Fi Al�mati'l-
Mehdiyyi'l-Muntazar, s. 33)
"G�zel y�zl�d�r. Y�z�n�n nurlar� ona azamet verir." (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir
b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fe-vaidi'1-Fikr Fi'1-�mam El-Mehdi El-
Muntazar")
"Di�leri parlakt�r..." (Ali bin H�sameddin El-Muttaki)
"Uyluklar� uzundur, rengi Arap rengidir." (K�yamet Al�metleri, Berzenci, s. 162-
163)
"Mehdi, g�r sakall�, �n di�leri parlak, y�z� benli, a��k al�nl�-d�r." (Mer'iy b.
Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi, Feraidu Fevaidi'1-Fikr Fi'l-�mam
El-Mehdi El-Muntazar) "Y�z�nde bir ben vard�r." (Ali bin H�sameddin El-Muttaki)
"Yana��nda inciyi and�ran, bir y�ld�z gibi y�z�n� ayd�nlatan bir i�aret vard�r."
(Muhammed b. Resul Al-H�seyni El-Ber-zenci, "K�yamet Al�metleri" Pamuk Yay�nlar�,
Trc: Naim Erdo�an )
"Mehdi'nin omuzunda Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) n�b�vvet m�hr� bulunacakt�r."
(El-Kavlu'1-Muhtasarr Fi Al�ma-ti�1-Mehdiyyi'l-Muntazar, s. 41)
"Omuzunda Peygamberin (s.a.v.) al�meti vard�r." (Kitab�'l-Burhan Fi Al�meti'1-
Mehdiyyi'l-Ahir Zaman, s. 23)
"Omuzunda Peygamber'in (s.a.v.) ni�an� vard�r." (K�yamet Al�metleri, Berzenci, s.
163)
Hazreti Peygamber'in buyurdu�una g�re, Hazreti Mehdi'nin iki omuzu aras�nda
kendisindeki gibi bir al�met olan "Peygamberlik m�hr�" olacakt�r. Ama Mehdi,
Peygamber olmad���na
g�re bu m�h�r ba�ka bir i�aret olmal�yd�. Mesel� Genelkurmay Ba�kan�'n�n
apoletleri...
Pa�a bunlar� okurken, kar��s�nda as�l� duran �niformas�n�n apoletlerine bakt�. Bir
s�re �ylece donakald�. Okumaya devam etti:
Y�z�n�n nuru ba��na ve sa�lar�n�n siyah�na kadar y�kselir. (Mehdilik ve �mamiye,
s. 153 / �kd�'d-D�rer'den)
O a��k (geni�) al�nl�, heybetli bir �ah�st�r. (�kd�'d-D�rer)
Hazreti Mehdi'nin bedeni �srail�'dir. Hazreti Mehdi, sanki Beni �srail
ricalindendir. (Beni �srail'in v�cut yap�s� geni� ve heybetlidir.) (�bn Hacer El-
Mekki)
Karn� b�y�k... (Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu
Fevaidi'1-Fikr Fi'1-�mam El-Mehdi El-Muntazar")
�ri g�vdeli... (Ukayli "En-Necmu's-Sak�b fi Beyan� Enne'l-Mehdi min Evlad� Ali b.
Ebi Talib ale't-Temam ve'l-Kamal")
Bu hadislerdeki �zelliklere bak�l�rsa, Mehdi'nin heybetli, geni� yap�l� ve dikkat
�ekici bir g�r�n�m� oldu�u haber verilmektedir.
Pa�a'n�n g�r�n�� de hayli heybetliydi.
Ya�� 30-40 aras�nda oldu�u halde g�nderilecektir... Mehdi benim evlatlar�mdand�r.
40 ya�lar�ndad�r. (El-Kavlu'l-Muhta-sar Fi Al�mati'l'Mehdiyyi'l-Muntazar, s. 41)
Mehdi benim neslimdendir. O, 40 ya��ndad�r. Sanki y�z� parlak bir y�ld�zd�r...
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi Bekir b. Ahmed b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'1-Fikr
Fi'1-�mam El-Mehd� El-Muntazar")
Pa�a, 50 ya��ndayd� ama 40 ya��nda de�ildi. Burada hesap biraz kar��k g�r�n�yordu.
Buna pek fazla kafa yormad�. Okumaya devam etti.
O, Medine'de do�acakt�r... Nuaym b. Hammad. �mam Ali'den (k.v.) b�yle
nakletmi�tir.
Pa�a, Medine'de de�il �stanbul'da do�mu�tu. Ama sonras�n-da ��yle bir bilgi vard�:
"Medine, Arap�a'da �ehir demektir." O halde Pa�a, �ehirde do�mu�tu.
G�zleri yanmaya ba�lad�. ��yle arkas�na yasland� ve esnemeye ba�lad�. Tam yeniden
okumaya koyulacakt� ki ezan sesi duydu. Saate bakt���nda sabah oldu�unu g�rd�.
Koca bir geceyi uykusuz ge�irmi�ti Pa�a.
Kalk�p abdest ald� ve sabah namaz�n� k�ld�. �mr� hayat�n-da ilk defa sabah
namaz�n� k�l�yordu. Cenaze namaz�, bayram namaz�, cuma namaz� k�lm�t� ama vakit
namaz�n� ilk kez k�l�-yordu. Hem de sanki y�llard�r k�l�yormu��as�na. B�y�k bir
hu�u i�inde...
Ceyhun Ortal�ktan Kayboldu
Pa�a kararg�ha geldi�inde er Ceyhun ortal�kta yoktu. Sordu, soru�turdu ama haber
alamad�. Ceyhun kay�pt�. "Hay�rd�r in�allah..." dedi i�inden. Nerede olabilirdi
acaba. Emir verildi ama ak�ama kadar hi� kimse ula�amad� ona. Sanki yer yar�l-m�,
i�ine girmi�ti.
O g�nden sonra uzun bir s�re ortaya ��kmayacakt� Ceyhun.
Pa�a, ailesinin �l�m�nden sonra ilk kez b�ylesine �zg�nd�. Ceyhun'a tarifi m�mk�n
olmayan bir sevgisi vard�. �zellikle son zamanlarda...
Bunun s�radan bir durum olmad���n�n fark�ndayd�. Bu y�zden de Ceyhun'un aranmas�na
devam edilmesini istemedi. Ba��na bir �ey gelmeyece�ine inan�yordu. Peki ya
saat�iyi nas�l bu-lacakt�? Ceyhun'dan ba�ka bilen, tan�yan yoktu saat�iyi. O halde
Ahit Sand��� ile ilgili sorular, bir s�re daha cevaps�z kalacak-t�. Belki de
Ceyhun, bu y�zden ortadan kaybolmu�tu. Pa�a'n�n saat�iye ula�mamas� gerekiyordu.
�imdi ne olacakt�.7 Pa�a ne yapmal�yd�? D�nyay� tek ba��na kurtaramazd� tabii
ki...
Di�er komutanlara bu konuya a�mas� m�mk�n de�ildi. Hem b�yle bir �ey onun sonu
olurdu. Kim inan�rd� ki zaten? Deli derlerdi. Hem de z�rdeli. Beklemekten ba�ka
�aresinin ol-mad���n� d��nd�. Elbet bir i�aret belirecekti. Ne yapmas� gerekti�i
bildirilecekti. Ama biraz pi�mesi, d�nyay� farkl� bir g�zle alg�lamas�
gerekiyordu. Bu s�re tam bir y�ld�.
Bu bir y�l i�inde, Pa�a'da b�y�k de�i�iklikler olacakt�. �ok �ey ��renecekti.
Herkesin sevdi�i, g�vendi�i bir ki�i olacakt�. Sayg�nl��� artacakt�.
Ama bu bir y�l i�inde hem �lke, hem de d�nya daha fazla kar�acakt�. Ahlak� ��k�nt�
ivme kazanacakt�. Amerika ve �s-rail'in ortak projeleri, d�nyaya ate� gibi
d�ecekti. Her yer alev alev yanacakt�. Sava�, kan ve g�zya�� h�kim olacakt�
d�nyaya.
Bir yanda a�layanlar, di�er yanda a�latanlar-
B�r Y�l Sonra: 2020
B�t�n T�rkiye ekran ba��nda... Avrupa Birli�i D�nem Ba�-kan�, birazdan kameralar�n
kar��s�na ge�ecek ve T�rkiye d��n-da, d�nyan�n da merakla bekledi�i karar�
a��klayacak.
T�rkiye, onlarca y�ld�r girmek i�in ter d�kt��� Avrupa Birli�i'ne al�nacak m�?
�lkedeki b�t�n televizyonlar a��klamay� canl� yay�nlaya-cak. D�nem ba�kan�n�n
a�z�ndan ��kacak kelimeler, merakla bekleniyor. T�rkiye, birli�in �yesi olacak m�?
Yoksa yeni �artlar m� getirilecek?
Ama daha hangi �artlar ileri s�r�lebilir ki? T�rkiye, birli�e girebilmek i�in
y�llard�r taviz �st�ne taviz verdi.
Ba�bakan, d�i�leri bakan�, ba� m�zakereci, b�rokratlar...
Taraflar "daha fazla ne koparabilirim" tela��nda, i�eride �etin bir pazarl�k
ya�and��� apa��k ortada...
Acaba bu pazarl�ktan kim daha k�rl� ��kacak? A��klama gecikti, i�eride sert, �ok
sert tart�malar�n ya�and��� bildirildi.
Neyi tart��yorlar acaba? �zerinde anla�amad�klar� konu ne?"
Tart�man�n oldu�u salonun kap�s� h�zla a��ld� ve T�rk heyeti odadan ayr�ld�.
Heyettekilerin y�zleri k�pk�rm�z�yd�.
Herkes burnundan soluyor, g�zlerinden ate�, kulaklar�ndan duman ��k�yordu sanki.
Gazeteci ordusu pe�lerinde, "i�eride neler oldu, ni�in ayr�l�-yorsunuz?"
sorular�n�n cevab�n� ar�yordu.
T�rkiye Ba�bakan'� ve beraberindekiler, hi�bir a��klama yapmadan ayr�ld�lar.
"Neler oluyor?" sorusunun cevab�n� d�nem ba�kan� verecekti birazdan.
T�rkiye'deki t�m televizyonlar, canl� yay�nlar�nda bu son geli�meyi yorumluyorlar.
Borsa �n�nda d�t�.
Genelkurmay Ba�kan�, kararg�h�ndaki odas�nda tek ba��na, karar�n a��klanmas�n�
bekliyor. Baz� komutanlar biraz �nce odas�ndayd�. Ancak Pa�a, onlardan kendisini
yaln�z b�rakmas�n� istedi.
T�rkiye, onlarca y�ld�r s�rd�rd��� Avrupa Birli�i m�cadelesinden hezimetle ��kt�.
Avrupa Birli�i, T�rkiye'yi saflar�na katmad�. Ba�ta Fransa ve �ngiltere olmak
�zere Avusturya, Danimarka, Almanya ve Bel�ika "imk�ns�z" dediler. Hem de siyasi
ve ticari ili�kileri g�z ard� ederek ve �ekinmeden. ��nk� Hristiyan cemaatlerden
gelen bask�lar kar��s�nda Avrupal� liderlerin yapabilecekleri hi�bir �ey yoktu.
T�rkiye'yi bir be� y�l daha oyalamak istiyordu Avrupa. ��e-rideki �etin pazarl�k
ve hararetli tart�malar da bu y�zdendi. Avrupal� liderler, T�rkiye'ye ahl�ks�z bir
teklifte bulunmu�lard�. Hem ahl�ks�z, hem de ak�l almaz.
Teklif �uydu:
"Ayasofya'y� Patrikhane'ye verin, buras� yeniden kilise olsun. Biz de sizi bu
�artla birli�e alal�m..." Bu istenen son tavizdi T�rkiye'den. Son ve en a��r
talep... T�rk taraf�, bu istek kar��s�nda neye u�rad���n� �a��rd�. Ba�-bakan,
bakanlara ve b�rokratlara bakt� ve aya�a kalkt�. Onunla birlikte bakan ve
b�rokratlar da aya�a kalkt�lar ve oday� terk ettiler.
D�nem ba�kan�, bu ahl�ks�z teklifi birazdan d�zenleyece�i bas�n toplant�s�n�n
g�ndemine ta��mayacakt�. ��nk� i�eride �yle karar al�nm�t�.
Tek c�mlelik bir bas�n a��klamas� yap�ld�. T�rkiye'yle m�zakereler
sonland�r�lm�t�.
�yi ama neden y�llar �nce vermediler bu cevab�? Neden oya-lad�lar y�llarca?
Ama�lar� neydi?
Asl�nda bu sorunun bir tek cevab� vard�. O cevab� verdiler. Amerika ve �srail,
T�rkiye'nin birli�e al�nmamas� i�in gizliden gizliye bask� yapt�lar. Verdikleri
destek "g�r�nt�deydi".
Ba�bakan ve beraberindekiler T�rkiye'ye d�nd�ler. Ba�bakan, Esenbo�a
Havaliman�'nda bekleyen onlarca haberciye. T�rkiye'nin neden birli�e al�nmad���n�
anlatt�.
Bizden, Ayasofya Camii'ni Fener Rum Patrikhanesine devretmemizi istediler. Dahas�
buran�n yeniden kiliseye d�n�t�r�lmesini... Bu onlar�n son iste�iymi�. Bunu kabul
etseydik, m�zakereler devam edecekti. Ama bizi birli�e yine al-mayacaklard�,
bundan eminim. Bir be� y�l daha ge�ecekti bu �ekilde. Bunu kabul edemezdik,
etmedik de... Masadan kal-kt�k. T�rkiye'nin Avrupa Birli�i maceras� bitmi�tir
arkada�-lar!
T�rk halk� i�eride olanlar� ilk kez duyuyordu, hem de Ba�-bakan'�n a�z�ndan.
Ayasofya konusu, 90 milyonluk �lke halk�-n� �ileden ��karm�t�. Herkes
m�zakerelerin bitirilmesine se-vinmi�ti.
Ama birileri de d��meye basm�t�. Bu h�k�met gitmeliydi. Planlar uygulamaya
konuldu.
Ertesi g�n ��kan gazetelerin man�etlerinde "Ahl�ks�z teklif diye yaz�yordu.
T�m medya k�n�yordu Avrupa'n�n bu tavr�n�. Ama birka� g�n sonra, baz� k�e
yazarlar� g�nlerce s�recek bir tart�man�n fitilini ate�lemi�lerdi bile.
Yazarlar, "Ne olur sanki, Ayasofya zaten kiliseydi. Kar��s�n-da koskoca
Sultanahmet Camii var. Ayasofya yeniden kilise olsa, �stanbul'a gelen turist
say�s�nda patlama olur" �eklinde mant�k y�r�tmeye ba�lad�lar.
Bu s�ylemler bilin�liydi. Halk�n kafas� buland�r�lmaya �al�-��l�yordu. Birileri
�zetle �unu s�yl�yordu: "Ba�bakan masay� terk etmekle do�ru yapmad�, �lkeyi Avrupa
Birli�i'nden kopar-d�. "
Ancak, halk ayn� fikirde de�ildi. Hem de t�m olup bitenlere ra�men.
T�rkiye yapayaln�zd� art�k. K�t� g�nler kap�dayd�. Karar�n a��kland��� g�n,
ekonomik kriz ba� g�sterdi. Borsa dibe vurdu. D�viz f�rlad�, iflaslar ard�
arkas�na gelmeye ba�lad�. T�pk� 20 y�l �ncesinde, 2000'li y�llar�n ba�lar�nda
ya�anan kriz gibi bir durum belirdi. Belki daha k�t�s�...
T�rkiye'deki yabanc� sermaye ve birka� b�y�k �irket, yine her zaman oldu�u gibi bu
krizden yara almadan, hatta b�y�yerek-��kt�. Ancak bu kez halk, daha bilin�liydi.
B�y�yenler hep ayn� �irketlerdi.
�ntihar vakalar�nda b�y�k bir art� ya�anmaya ba�lad�. �yle ki, Bo�az K�pr�s�'n�n
korkuluklar�nda polis etten duvar �rd�.
Bir ay sonra, a�l�ktan �len bebeklerin haberleri d�t� gazete sayfalar�na,
televizyon ekranlar�na. �siz kalan babalar�n intiharlar�...
Unutulan kapka� ve h�rs�zl�k olaylar� yeniden ba�lad�. ��l-d�rm�t� sanki herkes.
T�rkiye'nin a�l�kla imtihan� ba�l�yordu. �lkenin bu durumunu f�rsat bilenler,
i�eride ve d�ar�da homurdanmaya ba�lad�lar. Sonra da ortal��� kar�t�rmaya. Ter�r
yeniden hortluyordu.
Irak, art�k �srail'in kontrol�ndeydi. Amerika, denetimi �s-rail'e b�rakm�t�. Kuzey
Irak'tan T�rkiye'ye tacizler ba�lad�. Ermenistan'dan �lkeye giren bir grup
ter�rist, gece bask�n� d�zenleyip ka�t�lar. Yunanistan, denizde ve havada
ihlallere ba�-lad�. Kardak kayal�klar�na dev bir Yunan bayra�� dikildi. Bu bir
tacizdi.
K�br�s'ta Rumlar, T�rklere sald�rmaya ba�lad�. Her �ey �st �ste geliyordu.
H�k�metin yapabilecek hi�bir �eyi yoktu. Halk bunun fark�ndayd� ve bir de h�k�met
krizi ��ks�n istemiyordu. Ama baz� siyasi partilerin i�inden, h�k�mete ve
Genelkurmay'a y�nelik a��r ithamlar ba�lad�. Halk� bu kurumlara kar�� tahrik
ediyorlard�. Ancak halkta inan�lmaz bir sa�duyu h�kimdi.
T�rkiye bir �ey yapmal�yd�. T�m bu gidi�at� tersine �evirmeliydi. Ama nas�l?
Y�neticiler �aresizdi.
Ayasofya �badete A��l�yor
Pa�a, bir y�l aradan sonra ilk defa bir r�ya g�rd�. Daha �nce g�rd��� r�yan�n
ayn�s�yd� ama bu kez Ayasofya'dakilere sesini duyurabiliyordu.
Elinde asas�yla Ayasofya Camii'ne gidip ikinci kata ��km�t�. A�a��dakilere
sesleniyordu. Bu hafta cuma namaz� burada k�l�-nacakt�. Herkes hayretler i�inde
Pa�aya bak�yordu. Pa�a bir kez daha, bir kez daha s�yl�yordu ayn� �eyi. "Bu hafta
cuma namaz� Ayasofya'da k�l�nacak."
Pa�a bu s�zleri tekrarlad�k�a, Ayasofya'n�n i�indeki insanlar�n say�s� art�yordu.
�ylesine b�y�d� ki kalabal�k, Pa�a o insanlar�n aras�nda kaybolup gitti.
Uyand���nda bu kez kan ter i�inde kalmam�t� Pa�a. Ama
h��k�ra h��k�ra a�l�yordu. G�zya�lar� yata��n� �slatt�. Bir s�re
sonra kendine geldi. Sonra da "Bunu nas�l yapar�m?" diye
sordu kendi kendine.
Ayasofya'n�n �nemini d��nmeye ba�lad�. Gelecek tepkileri...
Bin be� y�z ya��ndaki Ayasofya, kilise olarak in�a edildi, 1453'te camiye �evrildi
ve 1934'te Bakanlar Kurulu karar� ile m�ze haline getirildi
1934'ten bu yana �zellikle muhafazak�r kesim, pek �ok kez Ayasofya'n�n ibadete
a��lmas�n� �rt�l� ya da a��k bi�imde istedi. Ama bu istek, hi�bir zaman hayata
ge�irilemezdi. ��nk� bu noktada, kal�n k�rm�z� �izgiler vard�.
2OO2'de de Avrupa Parlamentosu �yesi bir grup milletvekili, Ayasofya'n�n yeniden
kilise yap�lmas� i�in �al�ma ba�latt�.
Son olarak Haziran 2005'te, S�rekli Vak�flar Tarih� Eserler ve �evreye Hizmet
Derne�i, 1934 tarihli Bakanlar Kurulu karar�n�n iptali ve y�r�tmenin durdurulmas�
istemiyle Dan�tay'a dava a�t�. Ancak Dan�tay 10. Dairesi, y�r�tmenin durdurul-mas�
istemini bire kar�� d�rt �yenin oyuyla reddetti.
Pa�a t�m bu olup biteni �ok iyi biliyordu. Hatta bir zamanlar bu t�rden isteklere
sert �ekilde kar��l�k veriyor, "�lkenin huzurunu hi� kimse bozamaz." diye a��klama
yap�yordu. ��nk� k�rm�z� �izgileri �ok iyi biliyordu. Ama bu g�rev, �emberli-
ta�'tan asay� getirmekten daha zor bir g�revdi.
Biri arar m� diye bekledi uzun s�re. Ama hi� kimse arama-d�. Peki, kim yard�m
edecekti Pa�a'ya? B�yle bir �ey nas�l m�mk�n olabilirdi?
Bunu nas�l izah edebilirdi ki? �nce komutanlar ikna edilmeliydi, sonra da h�k�met.
Ya da �nce h�k�met, sonra komutanlar. Peki ya Cumhurba�kan�?
Ceyhun Ger� D�n�yor
Pa�a, ertesi g�n kararg�hta uzun s�re ne yapaca��n� d��nd�. Bir ara masas�ndaki
telefon �ald�. Kalemi, "Efendim, Ceyhun ad�nda bir beyefendi geldi, sizinle
g�r�mek istiyor. Elinde de bir paket var. Ne yapal�m?" diye sordu.
Pa�a, "Hemen i�eri al�n, yan�ma getirin. Paketten haberim var." dedi. �a��r�p
kalm�t�. Neredeyse bir y�l sonra Ceyhun ��-k�p gelmi�ti. Elindeki paketin ne
oldu�unu bilmiyordu ama aranmamas� gerekti�ini d��nd��� i�in "Haberim var." demi�-
ti. Bu arada kap� �al�nd�. Kap�da beliren gencin Ceyhun oldu-�unu masmavi
g�zlerinden anlad� Pa�a. Asker oldu�u d�nemlerde sa�lar� yoktu. �imdi ise sapsar�
sa�lar� vard�. Uzun boylu, iri c�sseli, yak��kl� bir gen�ti Ceyhun, i�inden "bu
adam asker ka�a��" diye ge�irdi. Sonra da hafif�e tebess�m edip, "T�vbe t�vbe..."
dedi.
- ��eri girebilir miyim efendim?
Pa�a irkildi, ��nk� �a�k�nl��� nedeniyle buyur etmemi�ti Ceyhun'u.
- Buyur evlad�m, kusura bakma, dedi.
- Efendim, soru sormazsan�z sevinirim. ��nk� verecek bir cevab�m yok. Size bu
paketi getirdim. Buyurun...
- Ne var i�inde?
- Efendim, m�saadenizle ben ��kabilir miyim?
- Evlad�m bir �ay i�seydin...
- Te�ekk�r ederim. Me�gul etmeyeyim.
Pa�a, Ceyhun'u oyalamak, odada tutmak istiyordu. Kafas�n-daki sorular�n cevab�n�
��renmeliydi. Ama Ceyhun, soru sorul-mas�n� istememi�ti.
- Evlad�m, uzun yoldan gelmi�sindir, otur da bir �eyler i�. Bir-iki laflar�z.
- Efendim!
- Peki, kendine iyi bak. Seni yine g�r�r�m in�allah.
- G�receksiniz in�allah.
Pa�a, Ceyhun'u daha fazla tutamayaca��n�, ondan bir �eyler ��renemeyece�ini
anlam�t�. Israr etmesinin de bir faydas� yoktu. Ceyhun gittikten sonra Pa�a,
Ceyhun'un getirdi�i paketi a�t�. ��inde bir adet cd vard�. "Bu ne acaba?" dedi.
Hemen bilgisayar�na takt�. CD'de bir video kayd� vard�. B�y�k ve g�rkemli bir
salon, koskoca bir masa ve etraf�nda oturan 30 civar�nda adam. Pa�a g�r�nt�ye
biraz daha yak�ndan bakt�. Masan�n etraf�ndaki adamlar�n bir�o�unu tan�yordu. Ama
en ba�ta oturan, lider gibi g�r�nen adam� tan�m�yordu. Masada �lkenin �nde
gelenlerinden birka� ki�i vard�. Birazdan toplant� ba�lad�. Masan�n ba� taraf�nda,
sandalye yerine taht gibi bir koltukta oturan ki�i "Ho� geldiniz." dedi. �zerinde
siyah, simli i�lemeli, rahip k�yafetini and�ran bir giysi vard�. Masan�n etraf�na
dizilenlerin hepsi tak�m elbiseliydi. Onlar sandalyede oturuyorlar-d�. Lider
konu�maya ba�lad�.
Pa�a, hayretler i�inde dinliyordu. Adam, herkese g�rev veriyordu. Peki, kimdi bu
adam ve nas�l emir veriyordu? Emir alanlar �lkenin g�� sahibi insanlar�yd�. "Allah
Allah!" dedi Pa-�a ve dinlemeye devam etti. �yle �eyler s�yl�yordu ki adam, Pa�a
�ileden ��kt�. Masan�n etraf�ndakiler "Emredersiniz efendim." diyordu. Pa�a aya�a
f�rlad�, "Allah belan�z� versin." diye hiddetle ba��rd�. Kim bunlar, neler oluyor,
bu nas�l olur?" Bir anda komutanlar odaya girdi. "Pa�am iyi misiniz?" diye
sordular.
- Hay�r, de�ilim.
- Neyiniz var?
- Kap�y� kapat�n, ....... da �a��r�n. Onlar da acele gelsin.
- Emredersiniz efendim.
Bir saat sonra t�m kuvvet komutanlar� odada bulu�tu.
Pa�a CD'yi bu kez komutanlara izletti. Komutanlar, g�r�nt�ler kar��s�nda �ok oldu.
Bir tanesinin kalbi buna daha fazla dayanamad� ve fenal�k ge�irdi. Bir di�eri
oldu�u yerden aya�a f�rlad� ve sinirini duvardan ��kard�. �ylesine bir yumruk att�
ki duvara, sesi d�ar� kadar ula�t�.
Herkes �a�k�nl�k i�indeydi. Pa�a, g�r�nt�deki ki�ilerin tespit edilmesini istedi.
Sonra da liderin zikretti�i insanlar�n...
- Derhal bu ki�ileri ve onlar�n irtibatta oldu�u adamlar�, bir liste halinde
istiyorum.
- Emredersiniz efendim.
Pa�a, olanlara �ok �z�lm�t� ancak komutanlar�n tavr� onu �ok etkilemi�ti. Yaln�z
olmad���na sevindi. Art�k i�leri daha da kolayla�acakt�.
Komutanlar ak�ama do�ru, listeyle birlikte Pa�a'n�n yan�na geldiler.
- Efendim, liste haz�r.
- Kimler varm� ba�ka?
- Efendim, hi� tahmin edemeyece�iniz isimler.
- Planlar�n� biliyorsunuz. Ne t�r iftiralar atacaklar�n� da...
- �ok iyi biliyoruz efendim.
- Bizi yanlar�na al�p, h�k�meti devirecekler. �leri daha ber bat hale
getirecekler.
- Efendim, h�k�mete destek olmal�y�z.
- H�k�met i�indeki hainleri yak�n takibe al�n.
- Emredersiniz.
- Ba�bakan s�k� bir �ekilde korunacak.
- Emredersiniz.
- Bak�n, ikinci bir Kurtulu� Sava�� ba�l�yor. Bunu ancak biz ger�ekle�tirebiliriz.
Bu sava�� biz y�netebiliriz. Sava�a haz�r olun.
- Biz haz�r�z Pa�am. G�reve de�il, �lmeye haz�r�z.
- �l�ye de�il, diriye ihtiyac�m�z var. Hain olmayan diriye... T�m bu olup
bitenler, bu odadakilerin aras�nda kalacak. Bir de Ba�bakan bilecek bunlar�.
- Uygundur efendim. M�saadenizle.
- ��kabilirsiniz.
Pa�a, bu diyalogun ard�ndan Ba�bakan'� arad� ve gelmesini rica etti. Ba�bakan
"Hay�rd�r Pa�am?" diye sordu. Pa�a, "Telefonda konu�amay�z ama hayati..." diye
cevap verdi.
Ba�bakan, bunun �zerine telefonu kapatt� ve 30 dakika sonra Genelkurmay
kararg�h�na geldi.
- Ho� geldiniz.
- Te�ekk�r ederim.
- Kusura bakmay�n, sizi yordum.
- Esta�furullah.
- Say�n Ba�bakan, �zerimizde karabulutlar dola��yor. �lke alev alev. D� mihraklar
yine i� ba��nda.
- Maalesef.
- Bir ��k� yolu biliyorum.
- Nas�l yani?
- Bak�n, laf� uzatmadan s�yleyece�im.
- L�tfen buyurun.
- Bakanlar Kurulu'nu hemen toplay�n ve Ayasofya'y� ibade te a��n.
Pa�a'n�n bu s�zlerinin ard�ndan Ba�bakan'�n g�zleri, yerinden f�rlayacak gibi
oldu.
- Ne diyorsunuz?
- Yanl� duymad�n�z, hemen yap�n bunu.
Ba�bakan aya�a kalkt�, ceketini ��kar�p kravat�n� gev�etti.
- Pa�am ne diyorsunuz siz, ne s�yledi�inizin fark�nda m�s�n�z?
- L�tfen, hi�bir �eyden �ekinmeyin. Ben arkan�zda olaca ��m .
- Ama...
- Amas� yok, say�n Ba�bakan.
- Bak�n, b�yle bir �ey yaparsak d�nyay� kar��m�za al�r�z. Sa va� sebebi sayarlar.
Ekonomik ambargo uygularlar. Hem i�eri de de s�k�nt�ya d�eriz. Zaten �ok k�t�
durumday�z.
- Say�n Ba�bakan, sadece dik durun yeter. Ben dimdik dura ca��m, l�tfen siz de
dimdik durun. Sonras� kolay.
- Yani, �ey, ne diyece�imi....
- Hi�bir �ey demeyin, Allah deyin ve Ayasofya'y� ibadete a��n. Yar�n cuma namaz�n�
orada k�ls�n insanlar. Hatta ben de gelece�im, l�tfen siz de gelin.
- Pa�am ne diyorsunuz, emin misiniz?
- Evet, eminim. Pa�alar cuma namaz� k�lmaz m�?
- Esta�furullah.
- Bak�n, ne demek istedi�inizi anl�yorum, s�yleyemedikleri nizin fark�nday�m say�n
Ba�bakan. Ama endi�e etmeyin. Allah bu icraat�n�zdan ho�nut olacakt�r. �yle umut
ediyorum.
Ba�bakan bu s�zler �zerine, "Ne sa�mal�yor bu adam?" diye ge�irdi i�inden. Pa�a:
- Teess�f ederim say�n Ba�bakan, dedi.
- Anlamad�m, diye kar��l�k verdi Ba�bakan.
- Sa�malam�yorum.
- Nas�l yani?
- L�tfen say�n Ba�bakan. Ba�bakan donup kalm�t�. Pa�a aya�a kalkt�:
- Bak�n size ne izletece�im, dedi. Ba�bakan:
- Hay�rd�r, diye sordu.
- Sadece izleyin. Biz izledik, kahrolduk. Siz de izleyin.
Pa�a, bu s�zlerin ard�ndan Ceyhun'un getirdi�i CD'yi Ba�-bakan'a izletti.
G�r�nt�lerde, Ba�bakan'�n daha d�n bir araya geldi�i isimler vard�. Dahas� masan�n
etraf�ndakilerin neredey-
se tamam�n� tan�yordu. Sessizce izlemeye ba�lad�. �a�k�na d�nd�. G�zleri
yuvas�ndan f�rlayacak gibi oldu.
- Ne diyor, ne yap�yor, ne yapmak istiyor, ne sa�mal�yor bun lar, dedi.
- Bunlar hainler, say�n Ba�bakan. Biz, bu hainlerin hainlik lerini yanlar�na
b�rakmayaca��z.
- Peki �u tahtta oturan kim?
- O mu, ara�t�r�yoruz. Ama tahmin etti�iniz yerden.
- Kesinlikle do�ru.
- Atat�rk bunlar�n en korkulu r�yas�yd�. Ne oldu bize, biz bunlar�n �lkede rahat�a
yap�lanmas�na izin verdik. K�klerinin nereye dayand��� belli...
- Bu �lkede bir zamanlar bunlara sava� a�m�lard�, biz des tek olmam�t�k.
Ba�bakan, yakla��k 70 dakika s�ren CD'yi dikkatle izledi. Sonra da:
- Pa�am, siz hakl�s�n�z. Bakanlar Kurulu'nu acilen topluyo rum ve Ayasofya'n�n
ibadete a��lmas�n� sa�layaca��m, dedi.
Bakanlar �t�raz Ed�yor
Ba�bakan:
- Hemen bakanlara ula��n ve saat 11 .00'de Bakanlar Kuru-lu'nun acilen
toplanaca��n� bildirin. Ayr�ca, �stanbul Emniyet M�d�r�'n� ba�lay�n bana.
Bir s�re sonra, Emniyet M�d�r� telefondayd�.
- Emredin say�n Ba�bakan�m.
- Say�n m�d�r, acilen Sultanahmet ve �evresinde geni� g� venlik �nlemleri al�n!
- Emredersiniz efendim.
- Ayasofya'y� ku�at�n. Ama halk� kesinlikle rahats�z etmeyin.
- Emredersiniz efendim.
- B�lgede ola�an�st� g�venlik �nlemleri al�n.
- Emredersiniz efendim.
- Say�n m�d�r, �� saat i�inde t�m bu s�ylediklerimi hayata ge�irin ve emirlerimi
bekleyin.
- Emredersiniz efendim.
Bakanlar Kurulu toplan�ncaya kadar Ayasofya ve �evresi polisin ku�atmas� alt�na
al�nm�t� bile. Polis etten duvar �rd�. Y�ksek noktalara keskin ni�anc�lar
yerle�tirildi. Panzerler b�lgeye sevk edildi.
Herkes "neler oluyor" diye sormaya ba�lad� birbirine. Saat 11.00.
Bakanlar Kurulu, Ba�bakan'�n ba�kanl���nda acilen toplan-d�. Bakanlar "Hay�rd�r
say�n Ba�bakan�m!" dediler.
- "Hay�r, hay�r..." cevab� geldi Ba�bakan'dan.
- S�z� fazla uzatmayaca��m. Ayasofya'y� acilen ibadete a�aca��z .
Kuruldaki herkes birbirinin y�z�ne bakt� �a�k�nl�kla.
i�i�leri Bakan�, "Efendim, ne buyurdunuz?" diye sordu. Ba�-bakan hiddetlendi.
- Duymad�n�z m�?
- Yo duydum da, nas�l olur hani?
- Olur, bal gibi olur, �ok da iyi olur. D�i�leri Bakan� s�ze girdi:
- Say�n Ba�bakan, biz h�k�metiz, Ayasofya'y� ibadete a�abi liriz ama ya sonras�?
- Neyin sonras�?
- Efendim, b�yle bir �eyin sonunda...
- Biraz �nce Genelkurmay Ba�kan�m�zla g�r�t�m. O teklif etti.
Birka� bakan hep bir a��zdan ayn� soruyu y�neltti:
- O mu teklif etti?
- Evet arkada�lar, o teklif etti. Ben de itiraz ettim, olmazla r�n� s�yledim ama
nafile. "B�yle olmas� gerekiyor." dedi. Yar�n
cuma namaz�n� Ayasofya Camii'nde k�laca��z hep birlikte. Genelkurmay Ba�kan� da
gelecek.
Konu bir s�re daha hararetle tart��ld�. K�rm�z� �izgiler tekrar tekrar masaya,
konuldu. Felaket senaryolar� yaz�ld�. Ama Ba�bakan kararl�yd�. Sonunda bakanlar,
Ayasofya'n�n ibadete a��lmas�n� sa�layan kararnamenin alt�na imza koydular.
Bir s�re sonra b�t�n medya kurulu�lar�na Ba�bakan�n bir bas�n toplant�s�
d�zenleyece�i duyuruldu. Bas�n toplant�s� i�in "Acil ve �nemli" denildi.
Herkes Ba�bakanl�ktand�.
Canl� yay�n ara�lar� ve yabanc� medya k�sa s�rede geldi.
Bir s�re sonra Ba�bakan, toplant�n�n yap�laca�� salona girdi.
"G�nayd�n arkada�lar." dedi ve hemen elindeki metni okudu.
"Bir s�re �nce toplanan Bakanlar Kurulumuz, Ayasofya'n�n ibadete a��lmas� karar�n�
alm�t�r. Ayasofya, �u andan itibaren camidir ve ibadete a��kt�r. Yar�n �ok uzun
bir aradan sonra Ayasofya'da ilk cuma namaz� k�l�nacakt�r. Ben ve bakan
arkada�lar�m da orada olaca��z."
Salondaki t�m habercilerin g�zleri fal ta�� gibi a��lm�t�. Bu hi� beklenmedik bir
�eydi. H�k�met istifas�n� a��klasa bile b�ylesi bir �a�k�nl��a neden olamazd�.
Televizyonlar� ba��nda Ba�-bakan'� dinleyen halk donup kalm�t�.
Neler oluyordu? Bu da nereden ��km�t� �imdi? Ayasof-ya'n�n birdenbire ibadete
a��lmas� da ne anlama geliyordu?
Halk, k�sa s�rede �zerinden att� �oku ve konuyu tart�maya ba�lad�. Sokaktaki
vatanda��n mill� duygular� kabarm�t�, "Tabii ya, kilise olaca��na cami olsun,
madem �yle, i�te b�yle..." sesleri y�kseldi her yerden. Baz�lar� da bu i�in
sonunun pek hayra al�met olmayaca��n� s�yl�yordu.
Haberciler, Ba�bakan'a soru sormak istediler ama Ba�bakan, elindeki metni
okuduktan sonra oday� seri ad�mlarla terk etti. Haberciler de salonda �ylece donup
kalm�t�.
Ertesi g�nk� man�etler �oktan at�lm�t� bile.
Televizyonlara ��kan yorumcular, askerlerin tepkisinden s�z edip durdular uzun
s�re. H�k�metin ate�le oynad���n� savunup, asker� darbeyi ima ettiler. Herkesin
g�z�, kula�� Genelkurmay Ba�kanl���ndan yap�lacak a��klamaya �evrildi. Acaba
Genelkurmay'in tepkisi ne olacakt�? Bu arada Cumhurba�kan�'n�n da d��ncesi
�nemliydi. Ama hi� ��phesiz objektifler Genelkurmay kararg�h�na �evrildi.
Yorumcular, h�k�metin sonunun geldi�ini s�yledi. Kimileri, bunun bilin�li bir
hareket oldu�unu, h�k�metin g�revden ka�mak i�in ortam� bu �ekilde gerdi�ini iddia
etti. ��nk� �lke, �ok k�t� bir durumdayd� ve h�k�met hi�bir �ey yapam�yordu.
Ka�mak olmazd�, tats�zl�k ��-kar�p kovulmak en iyisiydi. Etkili �evreler h�k�metin
bu ma-ceras�n�n nelere yol a�aca��n� konu�maya ba�lad�. Felaket tellallar� ��kt�.
H�k�met yerden yere vuruldu. Konu ideolojik noktalara ta��nd�. Ceyhun'un Pa�a'ya
getirdi�i CD'deki g�r�nt�lerde yer alan ki�ilerin hemen hepsi h�k�met kar��t�
g�r�ler sarf etti. Ama herkes d�n�p dola��p ayn� noktada birle�ti. "Asker bu
maceray� �nler."
Genelkurmay Kararg�h� Toz Duman
Ba�bakan'�n a��klamas�, Genelkurmay Kararg�h�'nda �ok etkisi yapt�. Bir tek
Genelkurmay Ba�kan� �a��rmad� bu a��kla-maya. ��nk� b�yle bir �eyi o istemi�ti.
Askerler durum de�er-lendirmesi i�in makama ��kt�lar. Pa�a, a��k ve net konu�tu:
"Hi� kimse endi�elenmesin, bu benim iste�imdi."
- Efendim, nas�l olur?
- Aynen b�yle olur.
Benzer bir tart�ma da kararg�hta ya�and�.
Pa�a da uzun u�ra�lardan sonra ikna etti arkada�lar�n�.
Sonras�nda a��klama yapma s�ras� Genelkurmay Ba�kanl�-��'na geldi.
Haberciler, Genelkurmay'a �a�r�ld�.
Benzer bir tela� da burada ya�and�.
Acaba ne s�yleyecekti Genelkurmay Ba�kan�?
Yorumculara g�re h�k�met, �ok sert bir dille uyar�lacak ve Bakanlar Kurulu
karar�n�n geri �ekilmesi istenecekti.
Ama �yle olmad�.
Genelkurmay Ba�kan�, onlarca kameran�n �n�nde �u s�zleri sarf etti:
"Ayasofya'n�n ibadete a��lmas� do�ru bir karard�r. Genelkurmay olarak h�k�metin
arkas�nday�z."
Genelkurmay Ba�kan�'n�n a�z�ndan ��kan ifadeler deprem etkisi yaratt�. Bir yanda
�ok olanlar, di�er yanda ��lg�na d�nenler vard�. Oysa Genelkurmay Ba�kan� daha
ba�ka bir �eyler s�ylemeliydi. Ama s�ylemedi.
Bas�n toplant�s�n�n yap�ld��� salon, bir anda buz kesti. Haberciler so�uyan
salonda donup kald�. Pa�a'n�n s�zleri b�t�n canl� yay�nlarda duyuldu. K�kte
geli�meleri izleyen Cumhur-ba�kan�'n�n nutku tutuldu. Hemen bir yaz�l� a��klama
haz�rlatt� ve Bakanlar Kurulu karar�n�n "�lke menfaatlerine ayk�r� ol-mad���n�"
bildirdi. Cumhurba�kan�, kendisi d��nda geli�en durumu k�sa s�rede kavrad� ve
deste�ini a��k�a belirtti. Ba�bakan ve bakanlar da �a�k�nl�k i�indeydi. Hi�
kimsenin itiraz� yoktu. Herkes destek olmu�tu.
Sokaklarda sevin� ���l�klar� at�ld�.
Dindarlar, kom�nistler, ateistler, namaz k�lanlar, k�lmayan-lar, inananlar,
inanmayanlar. Herkes bu karar� destekledi.
��nk� bu bir ba�kald�r�yd�. Ve onurlu bir ba�kald�r�yd�. D�nyaya verilen b�y�k bir
mesajd�. Arabas�na binen soka�a f�rlad�, klakson �al�p konvoylar olu�turdu.
Bitkin, bezgin, heye-cans�z bir halk y���n� irkilip kendine gelmi�ti �deta.
Camlara T�rk bayraklar� as�ld�. Herkes sevin�li bir tela� i�indeydi.
Ama ertesi g�n gazete man�etleri ayn� co�kuyu payla�-m�yordu.
"Ayasofya �ntihar�."
"H�k�met ��ld�rm� Olmal�." "Genelkurmay tehdit mi edildi?" "Cumhurba�kan�'n�n
g�rev s�resi uzat�lacak." Hepsinin de bir senaryosu vard� bu durum i�in.
Gazeteler, T�rkiye'nin ate�le oynad���n� yaz�yordu. Herkes Ayasofya'ya gitmemeye
�a�r�l�yordu.
Ancak hi� kimse bu man�etlere itibar etmedi, gazeteler bayilerde kald�. D�nya, bu
geli�me �zerine aya�a kalkt�. Ajanslar fla� haber olarak duyurdu bu s�rpriz
karar�. D�nya televizyon' lan yay�n ak�lar�n� de�i�tirdiler. En son Irak
Sava��'nda ya�an-m�t� b�ylesi bir durum. B�t�n d�nya, tek bir merkeze kilitlendi.
T�rkiye'nin bu karar� deliye �evirdi bat�l� �lkeleri. En sert a��klamalar
Amerika'dan ve �srail'den geldi. �srail, Amerika ve �ngiltere T�rkiye'deki baz�
adresleri harekete ge�irme tela��na d�t�. Ama bu kez olmuyordu. ��nk� topyek�n bir
duru� sergiliyordu T�rkiye. D�nya liderleri, kameralar kar��s�na ge�ip a��klamalar
yapt�. T�rkiye ate�le oynamakla su�land�, derhal bu sevdadan vazge�mesi istendi.
Ama ok yaydan, ��km�t� bir kere. Ankara'ya nota �zerine nota g�nderiliyordu. Ancak
ba�-kent hi�birini g�rm�yor, �nemsemiyordu. Bu da ��lg�na �eviriyordu di�erlerini.
Amerika ba�kan�, d�nyan�n bekledi�i a��kla-may� nihayet yapt�.
"E�er T�rkiye, Ayasofya'y� ibadete a�ma karar�n� hayata ge�irirse bunu sava�
sebebi sayar�z."
Ba�kan'�n bu s�zleri, d�nyada ikinci bir �ok etkisi yaratt�. �s-rail Ba�bakan�,
b�yle bir sava�ta Amerika'n�n yan�nda yer alaca��n� duyurdu. Sonra �ngiltere,
Fransa, Danimarka, �spanya, Almanya, Hollanda, Bel�ika ve di�erleri... Yunanistan,
t�m hava, kara ve deniz sahalar�n� Amerikan asker� kuvvetlerinin emrine tahsis
etti�ini a��klad�. Avrupa �lkelerinin ordular�
alarmda bekletiliyordu. Birka� saat sonra Amerika deniz, hava ve kara kuvvetleri
rotas�n� T�rkiye'ye �evirdi. Bu arada T�rkiye'deki baz� Amerikan �slerine T�rk
askerleri taraf�ndan �ni bask�nlar d�zenlendi. Amerikan askerleri silahlar�yla
birlikte teslim al�nd�. K�br�s Dipkarpaz'daki Amerikan �ss�nde yo�un bir
hareketlilik ba�lad�. D�nya, me�hul bir sona gidiyordu sanki. ���nc� D�nya
Sava��'n�n fitili ate�lenmi�ti Sultanahmet'te belki de. D�nyan�n g�rd��� en b�y�k
sava� olacakt� bu sava�. Dahas� en kanl�s�...
Sava� gemilerini yola ��karan Beyaz Saray, Pentagon'a da sald�r� plan� haz�rlamas�
i�in talimat verdi. ��nk� kaybedecek vakit yoktu.
�sl�m d�nyas� t�m olan biteni merakla takip ediyordu. Milyonlarca M�sl�man,
karma��k duygular i�indeydi. Herkes bu i�in sonunu merak ediyordu. Ama �sl�m
�lkelerinde, k�p�rdan-malar �oktan ba�lam�t� bile. Milyonlarca M�sl�man, kendi
�lkelerinin y�neticilerine "T�rkiye'ye destek ol" bask�s� yapmaya ba�lad�.
�neml� B�r Cuma Namaz�
Tarih 19 A�ustos 2020, Cuma.
Herkes, tanr� tan�maz ateistler bile o �n� sab�rs�zl�kla bekliyor.
Birazdan ezan okunacak.
Karma��k , tuhaf, s�ra d�� bir duygu bu... Onurlu bir ba�kald�r�...
Meydan bir anda sessizli�e g�m�ld�. ��nk� az �nce mikrofon h��rt�s� duyuldu.
M�ezzin mikrofonu eline ald� ��nk�.
Meydandakiler, ayn� anda yere ��kt�. Herkesin g�z� Aya-sofya Camii'nin minaresine
�evriliydi. M�ezzin bir eliyle mikrofonu tutarken, di�er elini de kula��na att�.
Kalbi tir tir titriyordu. Heyecanl�yd�. �ylesine heyecanl�yd� ki d��p bay�la-cakt�
neredeyse. Ama bay�lmamak, bu g�revi yapmal�yd�. Tarihe ge�ecekti birazdan.
Neredeyse alt� as�r sonra ilk kez Ayasofya Camii'nin minaresinden ezan okunacak.
B�t�n d�nya �okta...
M�ezzin, d�nyadaki milyarlarca insan�n hayretler i�inde izledi�i canl� yay�nda
"Allahuekber Allahuekber" diyerek okumaya ba�lad� ilk ezan�.
Art�k geri d�n� yoktu.
Yeni �a��n kap�lar� ard�na kadar a��lm�t�. Yine T�rkler'in �a��yd� bu �a�. Ayn�
adresteki ikinci fetihti bu.
Milyonlar� cuma namaz�na davet eden ezan, ayn� zamanda iki milyar M�sl�man'� da
uyanmaya �a��r�yordu. Hem uyanmaya, hem aya�a kalk�p dik durmaya. Asl�nda bu,
M�sl�manlar'�n de�il insanl���n bir sava��yd�. Onurlu bir ya�am�n... �nsanl�k, 20
y�l �nce Ba�dat bombalan�rken kay�ts�z kalm�t� oluk oluk ak�t�lan kana.
Milyonlarca M�sl�man, Ba�dat semalar�nda bomba sesleri aras�nda yank�lanan ezan
seslerine, imdat ���l�klar�na kar��l�k vermemi�ti. 20 y�l sonra bug�n in-sanl�k
onurlu bir duru� sergilemeliydi. Bu M�sl�manlar'�n de�il, insanlar�n sava��yd�,
insanlarla insan olmayanlar�n sava��...
Bir zamanlar d�nyaya h�kmeden bir imparatorlu�un torunlar�, bug�n yeni bir sava��n
k�v�lc�m�n� ate�lediler.
D�nya hep bir a��zdan ayn� soruyu soruyordu; Peki, �imdi ne olacak?
D�nyan�n sonu mu geliyor, yeni bir ba�lang�� m� olacak?
Mah�er� bir kalabal��a sahne oluyordu Ayasofya. Polis �ok geni� g�venlik �nlemleri
alm�t� b�lgede. Ayasofya, Sultanahmet Camii doldu ta�t�. Yollar, kald�r�mlar,
parklar her yer doldu. Milyonlarca ki�i geldi Ayasofya'ya
Askerler de polislere yard�mc� olmak i�in b�lgeye sevk edildi. Tam o esnada,
Cumhurba�kan�, Ba�bakan ve Genelkurmay Ba�kan� g�r�nd� Sultanahmet Meydan�'nda.
Helikopterle bir binan�n �zerine inmi�lerdi. Onlar�n o kalabal��� yar�p Ayasof-va
Camii'ne girmeleri imk�ns�z gibi g�r�n�yordu. Ama girmeliydiler. Kalabal�k da
bunun fark�ndayd�. Dar bir koridor olu�-turuldu Cumhurba�kan�, Ba�bakan ve
Genelkurmay Ba�ka-
n�'n�n ge�mesi i�in. Olu�turulan bu koridordan ge�en zevat Ayasofya Camii'ne
girmeyi ba�ard�.
Cuma Namaz� vakti geldi. �mam, okudu�u hutbenin sonunda �unlar� s�yledi:
- Allah, T�rkiye'yi ve T�rk milletini korusun! Milyonlar "amin" dedi bu duaya.
�mam, hutbeden inmeden �nce �u uyar�y� yapt�:
- L�tfen herkes namaz�n ard�ndan sessizce da��ls�n. Da��l�r ken ayakkab�lar�n�z�n
dahi sesi duyulmas�n. Allah r�zas� i�in...
�mam�n uyar�s�, yerini buldu. Namaz�n ard�ndan herkes sessizce da��ld�. Belli
mihraklarca g�revlendirilen provokat�rlerin t�m giri�imleri bo�a ��kt�.
K�p�rdananlar olduysa da hemen m�dahale edildi. ��nk� bu, bir g�vde g�sterisi
de�il birlik g�sterisiydi.
�lk F�ze Ekonom�ye
Art�k hi�bir �ey eskisi gibi olmayacakt�. ��nk� T�rkiye ba�-kald�rm�, d�nyaya
�rnek olmu�tu. Geri d�n�� yoktu bunun. Amerika ve �srail ba�ta olmak �zere t�m
bat�l� �lkeler, T�rkiye'ye ekonomik ambargo uygulamaya ba�lad�lar. �thalat ve
ihracat durduruldu. Yabanc� sermaye, T�rkiye'den �ekilme karar� ald�. Borsa
kapand�. Yabanc�lar, bankalardaki paralar�n� �ekmeye ba�lad�lar. Yabanc� bankalar,
T�rkiye'deki �ubelerini ka-patt�lar. Sanki tek bir merkezden d��meye bas�lm�
gibiydi. Avrupa �lkelerinin d�i�leri bakanlar�, acil olarak bir araya geldiler ve
T�rkiye'deki el�iliklerini kapatma karar� ald�lar. D�nya bir yandan bu t�r
yapt�r�mlar uygularken, bir yandan da h�l� Ayasofya'n�n ibadete kapat�lmas�n�
istiyordu. Bu arada Fener Rum Patri�i, Yunanistan'a ka�t�. T�rkiye'nin, Avrupa'dan
intikam ald���n� d��n�yorlard�. ��nk� T�rkiye, Avrupa Birli-gi'ne al�nmam�t�.
Bir�ok Avrupa �lkesinde kar��kl�klar ��kt�. A��r� Hristiyan milliyet�iler
sokaklara d�k�ld�. Ayasofya'n�n camiye d�n�t�r�lmesi onlar� da ��ld�rtm�t�.
H�k�met, memur ve i��i maa�lar�n� nas�l �deyece�ini d�-j�n�yordu. ��nk� hazine
tamtak�rd�. D�nya televizyonlar� Ba�-
bakan'dan, "Neron" diye bahsediyordu. "�lkesini yakan adam." Baz�lar� da T�rk
halk�n� ba�kald�r�ya, isyana davet ediyordu. T�rkiye'deki baz� lobiler harekete
ge�irildi. Ama nafile. Halk her �eye kulak t�k�yordu. Pakistan, zorda olan
T�rkiye'ye el alt�ndan 500 milyon dolar g�nderdi. Malezya'dan 1 milyar dolar
geldi. D�nyadaki M�sl�manlar, aralar�nda para topluyorlard�. Sanki T�rkiye'de bir
felaket olmu�tu. K�sa s�rede, Ankara'ya M�sl�man �lkelerden 8 milyar dolar para
yard�m� geldi. Ama bu neye yeterdi ki? Ekonomik ambargo g�nden g�ne �iddetlenmeye
ba�lad�. T�rkiye y�llard�r seslendirdi�i ama �nlemini alamad��� tehlikeyle y�z
y�ze geldi. Muhtemel bir sava� ��ksa ne ya-pacakt�? Silah ve cephane s�k�nt�s� ba�
g�sterirse B plan� yoktu T�rkiye'nin. Ama y�re�i vard�. Neyse ki hen�z T�rkiye'ye
kar�� sava� ba�latmam�lard�. Do�u'da ter�r �rg�t�n� harekete ge�irmek istediler
ama olmad�. B�lge halk� bu kez ayn� oyuna gelmedi. Amerika ve �srail, tehdit
�zerine tehdit ya�d�r�yordu.
Bu arada Suudi Arabistan, Kuveyt, M�s�r, Suriye gibi �lkelerde ayaklanmalar
ba�lad�. Y�neticiler, T�rkiye'ye yard�ma �a�r�ld�. Suudi Arabistan, T�rkiye'ye
uygulanan ambargo y�z�nden �lkesindeki Amerikan �slerini kapatma karar� almak
zorunda kald�. Aksi halde i� sava� ��kacakt�. Suudi h�k�meti, halk�n�n tepkisine
duyars�z kalamad�. Bu geli�me, �srail'de �fkeyle kar��land�. Amerika, T�rkiye'yi
vurma karar� ald�. Vu-racakt� ama nas�l? Yunanistan ve Ermenistan, s�n�ra asker ve
silah y��maya ba�lad�. Amerika, Ege adalar�na konu�lanma po-litikas� uyguluyordu.
T�rkiye ve b�lge �lkeler ku�at�l�yordu. Rusya, t�m bu geli�meleri sessizce izleme
karar� ald�. Tavr�n� netle�tirmedi. Peki, kimin yan�nda yer alacakt�? ��eride baz�
gazeteler, "Uyarm�t�k" demeye, felaket senaryolar� yazmaya ba�-lad�lar yeniden.
Ama halk�n umurunda bile de�ildi bu senaryolar. Bu gazeteler bayide kal�yor,
sat�lm�yordu art�k. Marketlerde
bir�ok �r�n bulunmaz oldu. Hammaddesi ithal edilen �r�nler t�kenmeye ba�lad�. Ama
halk bunu da umursamad�. "Makarna, pilav, patates neyimize yetmiyor" diyorlard�.
Herkes elinde-kini, avucundakini payla��yordu. K�rfez �lkeleri, T�rkiye'ye arlarla
g�da yard�m� yap�yorlard�-. T�rkiye birka� ay i�erisinde �epe�evre ku�at�ld�.
Ancak hen�z ilk kur�un s�k�lmam�t�.
B�t�n bunlar olurken, �ran, iki n�kleer f�zesinin y�n�n� �s-rail'e do�ru �evirdi.
"T�rkiye'ye bir mermi isabet ederse, f�zeleri ate�lerim" restini �ekti. Dahas�,
"n�kleer silahlar�m�z T�rkiye'nin emrindedir" a��klamas� geldi �ran'dan. �ran'�n
bu tav-r�, Amerika ve �srail'in planlar�n� alt�st etti. Bu arada �ran'�n
T�rkiye'ye verdi�i bir n�kleer f�zenin y�n� de Yunanistan'a �evrildi. Amerika,
�srail ve Avrupa donup kald�. ��nk� M�sl�man �lkelerin b�ylesi bir beraberli�ini
hayal bile edemiyor-lard�. Bu �lkelerde �ok ciddi yap�lanmalar ger�ekle�tirmi�ler-
di. Bakanl�k, Ba�bakanl�k, i� adaml���, medya patronlu�u gibi bir�ok kilit noktada
onlar vard�. Peki ya �imdi neredeydiler? Niye harekete ge�miyorlard�? Asl�nda
cevab� �ok a��kt�. Halk, toplum m�hendislerinin projelerine d�hil olmuyordu. Yani
senaryoda fig�ranl�k d�nemi kapanm�t�. Bu g��lerin ellerindeki korkun� silahlar,
sanal hale gelmi�ti sanki. ��nk� hi�bir sava�, g���s g��se �arp�madan
kazan�lamazd�.
Ve sava� art�k ka��n�lmazd�. Geri d�n� yoktu. Amerika her an sald�rabilirdi.
Hedefte �ncelikli olarak bo�az k�pr�leri var-d�. Yunanistan'dan uzun menzilli
f�zelerle bo�az k�pr�leri vu-rulacakt�. T�rkiye'nin buna direnmesi m�mk�n
g�r�nm�yordu. ��nk� ayn� anda bir�ok noktadan sald�r�ya maruz kalacak-t�. D�nya
bir kez daha adaletsiz bir sava�a tan�k oluyordu.
Korkun� Plan
Yer, Malta Adas�.
��valyeler �lkesi.
Ba�kent Valletta'da, �ok gizli bir toplant� ger�ekle�tiriliyor. Toplant�ya,
�talya'daki Siyonist bir te�kilat�n en �st y�neticisi ba�kanl�k ediyor.
Toplant�n�n tek g�ndem maddesi T�rkiye. Y�zlerce y�ld�r heyecanla beklenen
toplant�, nihayet ger�ekle�iyor. Masan�n etraf�nda 30 ki�i var. Hi�biri bilgisayar
kullanm�yor. Salona cep telefonu hatta kol saati bile sokmak yasak. Bina,
teknolojiden tamamen ar�nd�r�lm� halde. Bu bir g�venlik �nlemi as-l�nda. ..
Herkes, liderin a�z�ndan ��kanlar� p�r dikkat dinliyor. O ise �n�ndeki k���tlarda
yaz�l� olan �ifreli planlar� terc�me ediyor.
17 A�ustos Marmara Depremi'nde, �ok say�da �ocuk ka��-r�larak Malta adas�na
getirildi. Baz�lar�n�n ailesi �lm�, d�nyada kimseleri kalmam�t�. Baz�lar� ise can
pazar�n�n ortas�nda anne ve babas�n� ararken, misyonerlerin kuca��nda bulmu�lard�
kendilerini.
Kimisi ��, kimisi be� ya��ndayd�. Bir tek Ahmet dokuz ya��ndayd� i�lerinde.
Ka��r�lan �ocuklar�n 20'si d��ndakiler, or-
gan mafyas�n�n eline d�t�. Bir�o�u Malta adas�ndan �srail'e ka��r�ld�. Sadece 20
tanesi, Malta'da kald�. 20'sinin ortak �zelli�i de zeki ve iri c�sseli
olmalar�yd�. Ahmet de bunlardan biriydi. O bu gruptayd�, ��nk� 19 �ocu�un
T�rk�e'yi konu�mas�na, hatta unutmamas�na katk� sa�layacakt�. Ona verilen ilk
g�rev buydu. Tam 20 y�l boyunca, bir Hristiyan gibi yeti�tirildi bu �ocuklar.
T�rk�e'nin yan� s�ra, �ngilizce ve Frans�zca da ��-retilmi�ti onlara. Ahmet hari�
hi�biri ge�mi�ini hat�rlam�yordu. Birka�� anne ve babas�n� hayal meyal
hat�rlayabiliyordu. Ama �imdi hepsi birer sava���yd�. Tek d�manlar� T�rkiye'ydi
dev�irilmi� bu T�rk gen�lerinin. Bir tek Ahmet fark�ndayd� olanlar�n. Nico ismini
vermi�lerdi Ahmet'e. 29 ya��ndayd� art�k ve T�rk oldu�unu bilen tek ki�iydi. Ama
s�k� bir Hristiyan olarak yeti�tirilmi�ti. Dokuz ya��nda y�kam�lard� beynini. Bir
�eylerin ters gitti�ini biliyordu ama olanlar� anlamland�ram�-yordu.
Bir s�re sonra 20 gen�, toplant�n�n yap�ld��� salona al�nd�. ��eri girdiklerinde,
ba�k�ede oturan liderlerinin �n�nde say-g�yla e�ildiler. Sonra lider konu�maya
ba�lad�.
- Yar�n, hepiniz deniz yoluyla �stanbul'a gideceksiniz. Sizi �s tanbul'da
kar��layacaklar. Kesinlikle T�rk�e konu�acaks�n�z. Hristiyan oldu�unuzu hi� kimse
bilmeyecek. Dikkat �ekmeye ceksiniz. Birazdan size g�revlerinizi takdim edece�im.
�sa sizin yan�n�zda olacak her zaman. Bunu hi� akl�n�zdan ��karmay�n. Tanr� sizi
koruyacak. Anla��ld� m�?
Hep bir a��zdan:
- Anla��ld� efendim.
- Yaln�z Nico, sen gitmeyeceksin.
Nico, �ok �a��rm�t� bu i�e. ��nk� gitmek istiyordu. Tam 20 y�ld�r �zlemini
�ekiyordu do�du�u topraklar�n. Ama ona g�-
venmiyorlard�. ��nk� Malta'ya ka��r�ld���nda, di�er �ocuklara oranla ya��a b�y�kt�
ve olanlar�n fark�nda olabilirdi. Ahmet �a�k�nl���n�n ard�ndan:
- Efendim, bu kutsal g�revde ben de yer almak istiyorum. Gerekirse �sa i�in
�l�r�m.
Lider, b�yle bir cevap beklemiyordu. Bu arada gen�lerden biri:
- Efendim Nico da gelse, diye k�s�k sesle ricac� oldu. Sonra bir di�eri...
- Peki, Nico da gelsin. Ona burada ihtiyac�m�z vard� ama neyse.
Asl�nda Nico'nun kesinlikle �stanbul'a gitmemesi gerekiyordu. Ger�i, ihanet
edece�ini d��nmeleri i�in hi�bir gerek�eleri yoktu ama b�yle bir tedbir �art diye
d��nm�lerdi. �imdi ise di�er gen�lerin motivasyonlar�n�n bozulmas�ndan korktuklar�
i�in onun da gitmesine izin verdiler.
Sonra g�revleri tebli� edildi.
- Her birinize be� mektup verece�im. Bu mektuplar� �stan bul'da belirli adreslere
teslim edeceksiniz. Ama bu i�i b�y�k bir gizlilik i�inde yapacaks�n�z. Size
��retilenleri unutmay�n. Tanr� sizi korusun.
Hep bir a��zdan:
- Amen.
Gen�lere verilen mektuplardan bir tanesi, di�erlerinden farkl�yd�. Onu da Nico'ya
verdiler. Asl�nda ilk d��nce b�yle de�ildi, ��nk� planda Nico yoktu. Ama �imdi
farkl�yd�. Ni-co'nun mektubu, Fatih Balat'taki bir adrese gidecekti. Mektupta,
belirtilen g�n ve saatte Ayasofya'n�n bombalanmas� isteniyordu. Belirtilen g�n
Cuma'yd�. Saat ise cuma namaz� saat:
Mektupta yazm�yordu ama bombalama i�ini Nico yapacakt�. Nico ise bunu bilmiyordu.
Bu bir intihar sald�r�s� olacakt�.
Di�er mektuplar ise, �stanbul'daki yakla��k 100 ayr� adrese teslim edilecekti. Bu
100 ayr� adresten de T�rkiye'nin di�er illerindeki y�zlerce adrese. Bu mektuplarda
bir c�mlelik mesaj vard�: "Do�mak i�in i�aret bekleyin!"
T�rkiye'de, misyoner faaliyetlerde bulunan y�zlerce merkez ve onlara maddi destek
veren yerli finans�rler, bu emrin ard�n-dan harekete ge�erek, "�lkede kar��kl�k
��karacaklard�." Bu sayede, ordular�n�n T�rkiye'ye y�nelik sava�� �ok daha kolay
ge�ecekti. Ancak en b�y�k kaos, milyonlarca T�rk Ayasofya'da cuma namaz� k�larken
ger�ekle�tirilecek bombalama eyleminde olacakt�. Nico, yani Ahmet mesaj�
g�rd���nde �ok oldu. Ama duygular�n� hissettirmemeliydi. Akl�na, babas�yla
birlikte gitti�i cuma namazlar� geldi. Hayal meyal hat�rl�yordu o g�nleri.
Karma��k duygular i�ine girdi. �u sesle irkildi.
- Ak�ama yolculuk var. Hemen haz�rlan�n.
��VALYELER �STANBUL'DA
Ba�ar�l� bir yolculu�un ard�ndan ��valyeler, mektuplarla birlikte �stanbul'a
ula�t�lar. Nico, bir taksiye bindi ve elindeki adresi taksiciye verdi.
- Beni bu adrese g�t�r�r m�s�n?
- Bakay�m, h�mm, Balat'a. Olur evlad�m.
- Uzak m�?
- Yooo. Yar�m saat sonra orday�z. Nereden geliyorsun?
- �zmir'den...
Nico'ya bu ve benzeri sorular i�in haz�r cevaplar ��retilmi�-ti. Her ayr�nt�
d��n�lm�t�. �zmir de bu ��retilenlerdendi. Taksi �of�r�, "anlad�m" dedi. Sonra da
devam etti:
- Ne diyorsun bu sava� i�in?
- Sava� m�?
- Amerika, bug�n yar�n vuracak T�rkiye'yi. �nce �stanbulu vuracakm�.
- Niye?
�of�r sinirlendi.
- Bu gen�ler niye bu hale geldi. Asl�nda bu bizim su�umuz. �ok umursamaz oldunuz.
Bak �anakkale'ye. Onlar umursam�lard�. Canlar�n� g�zlerini k�rpmadan vermi�lerdi.
Hepsi �e hit oldu. Ama o gen�ler yok art�k.
Bu s�zler Nico'yu sars�yordu. Hi� konu�mad�. Trafik a��kt�. Bir s�re sonra
Balat'taki adrese ula�t�lar. Restore edilmi� tarih� bir evin �n�nde durdu taksi.
- Adres buras�.
- �ok te�ekk�r ederim, borcum.
- 50 lira.
- Buyurun.
Nico, paray� �dedi ve taksiden indi. Adresteki 1025 numara buras�yd�. Kafas�n�
kald�rd� ve binay� s�zmeye ba�lad�. O esnada binan�n kap�s� a��ld�. Orta ya�l� bir
adam d�ar� ��kt�. "Nico, bekleme orada, i�eri gel" dedi. Nico �ok �a��rd�. ��eri
girdi.
- Beni nas�l tan�d�n�z?
- Resminden.
- Resmimden mi?
- Evet. Sen gelmeden �nce resmin �oktan geldi Nico. Bak burada...
- Anlad�m.
- Ge� otur, yorgunsundur. A� m�s�n?
- Evet, biraz. Ama sonra yerim. Ad�n�z?
- Aziz.
- Aziz Bey siz misiniz?
- Evet benim.
- Buyurun, bu mektup sizin �yleyse.
- Yoo, benim de�il.
- Nas�l olur? Size g�nderildi!
- O mektup sana g�nderildi.
- Bana m�.7
- Tabii ya. Sen �sa'ya g�t�receksin o mektubu.
- �sa'ya m �?
- Evet, �sa'ya. Sana her �eyi anlataca��m. Acele etme. �nce bir du� al, �st�n�
de�i�tir, yeme�ini ye. Sonra kahve i�erken konu�uruz t�m bunlar�.
- Peki efendim.
Nico, hi�bir �ey anlamad�. Kafas� kar�t�. Yeme�in ard�ndan Aziz he"r �eyi anlatt�
ona. Ayasofya'y�, �nemini anlatt�. Sonra da:
- Cuma g�n� Ayasofya'da M�sl�manlar cuma namaz� k�la caklar. On binlerce ki�i
geliyor oraya. Sen o g�n orada olacak s�n. Bu mektubu i�te o zaman �sa'ya
g�t�receksin, dedi.
- Nas�l?
- Bak evlat, �zerine bomba ba�layaca��z. Sen de bu bomba y� Ayasofya'n�n giri�inde
patlatacaks�n.
- Patlatacak m�y�m?
- Evet. Ama Ayasofya'n�n i�ine girmeyeceksin. D��nda ya pacaks�n bunu.
- Ben mi yapaca��m?
- Evet Nico, sen yapacaks�n. Tanr�'n�n yan�na gideceksin. �sa orada seni bekliyor
olacak. Bu mektubu da ona verirsin o zaman.
Nico, bunun bir intihar sald�r�s� oldu�unu anlam�t�. Y�llar y�l�, M�sl�man d�man�
olarak yeti�tirildi. Oysa M�sl�man bir anne ve babadan d�nyaya gelmi�ti. Bir
zamanlar o da M�sl�-mand�. Ta ki ka��r�l�ncaya kadar... Sonra bir�ok �ey silindi
ha-f�zas�ndan. Bu nas�l bir teknolojiydi? Baz�lar� silindi, baz�lar� kald�...
Sava� Ba�lad� Ba�layacak
"���nc� D�nya Sava�� ne zaman ��kacak?"
D�nya, ikinci D�nya Sava��'n�n ard�ndan hep bu soruyu sordu. �yle ki bug�ne kadar
defalarca, "Bu kez kesin ��kacak" denildi. Ama ��kmad�. Ancak �imdi kulaklar�n
duydu�u, ���nc� D�nya Sava��n�n ayak sesleriydi. Sava� tamtamlar� �al�nmaya
ba�lad�. Bu kez geri d�n�� olmayan bir yola girdi d�nya. Korkun� bir sava�, ad�m
ad�m yakla��yordu. Kim bilir ka� ki�i �lecekti bu sava�ta. Sava� yine sava��
��karanlar�n topraklar�n�n d��nda ger�ekle�iyordu. Bu sava�ta saflar �ok fark-
l�yd�. Bir yanda M�sl�man d�nya, di�er yanda di�erleri... Ha�l� seferlerinin en
b�y���yd� bu. Dahas�, bu kez ordular�n ba��nda �srail vard�. Ba�kumandan� Yahudi
olan bir Ha�l� Seferi'ydi bu seferki. K�l��lar, oklar yerine f�zeler, bombalar
vard�. R�zg�r gibi ko�an atlar�n yerini, r�zg�ra meydan okuyan sava� u�aklar�
alm�t�. Truva atlar�n�n yerinde, z�rh�n� delmenin imk�ns�z oldu�u tanklar vard�.
Bu sava� �ok ac�mas�z olacakt�.
Albert Einstein; "���nc� D�nya Sava��'nda hangi silahlar�n kullan�laca��n� bilmem
ama D�rd�nc� D�nya Sava��, ta� ve so-
palarla yap�lacak." demi�ti y�zlerce y�l �nce. D�nya, bu son sava�ta elindeki t�m
teknolojiyi kullan�p yok edecekti belki de. T�m kaynaklar t�ketilecekti. Einstein
hakl�yd�. Bilemedi�i sorunun cevab�na gelince... Ege Denizi'ne demirleyen dev
Amerikan sava� gemisi o d�hinin bile hayal edemedi�i t�rdendi.
ABD'nin en b�y�k u�ak gemilerinden "USS Black Theodore Roosevelt" Ege sular�na
demir att�. 526 metre uzunlu�undaki dev sava� gemisi, 190 u�ak kapasitesine
sahipti. Gemide Amerika'n�n en son �retti�i f�zeler yer al�yordu. Her biri 25
metre uzunlu�undaki bu f�zeler d�rder ton a��rh��ndayd�. Da-has� bu gemiyi vurmak
m�mk�n de�ildi. Gemi kendisine y�-neltilmi� f�zeyi daha ate�leme ger�ekle�meden
haber veriyor, sonra da imha ediyordu. M�thi� bir bilgisayar donan�m�na sahipti.
100 metrekarelik bir odada, geminin beyni, yani elektronik devreleri bulunuyordu.
�yle ki gemi �zerinde y�r�yen bir askerin att��� her ad�m kontrol alt�ndayd�,
�ngiliz ve Frans�z sava� gemileri yoldayd�. Almanlar sava�a karadan destek
veriyordu. Yunan askerleri sab�rs�zd� ve T�rkiye �epe�evre ku�at�l-m� durumdayd�.
�srail'in, sava�� komuta etti�i bu sava�ta ilk ate� bekleniyordu. Namlular�n
ucunda �stanbul vard�... T�rk televizyonlar�, geli�meleri saniye saniye
duyuruyordu izleyicilerine. Tedirginlik her ge�en dakika daha da art�yordu.
Amerika'n�n yapt���, psikolojik harpten �te bir �ey de�ildi asl�nda. Ne zaman
vuraca�� bilinmiyordu.
M�sl�man �lkelerde her g�n g�steriler d�zenleniyordu. �k-tidarlara T�rkiye'ye
destek olmalar� i�in bask� yap�l�yordu. Rusya ve �in hen�z sessizdi... Ama
Japonya'da halk Amerika'ya �fke kusuyordu. Japonya'da tuhaf geli�meler
ya�an�yordu. Binlerce ki�inin kat�ld��� mitinglerde T�rkiye'ye destek verilmesi
isteniyordu. Japonlar onlarca y�l sonra ilk kez Hiro�ima'y�
konu�uyordu. Dahas� intikam sloganlar� dile getiriliyordu Japonya'da.
T�rkiye, �epe�evre ku�at�lm� olmas�na ra�men halk normal hayat�n� s�rd�r�yordu.
Tedirginlik, korku vard� ama herkes sava�maya haz�rd�. Belli ki sonunda g���s
g��se bir sava� ya�anacak. Herkes evinin cam�na, balkonuna, arabas�na T�rk
bayraklar� as�yordu. Bu bir g�vde g�sterisiydi asl�nda... Bu arada herkes
haz�rl���n� yap�yordu. Makarna, un, �ay ve �eker sat�lar�nda patlama ya�an�yordu.
Herkes evine stok yap�-yordu. Sokaktaki vatanda��n tek g�ndem maddesi vard�:
Sava�. Bu arada binlerce aile �stanbul'u terk ediyor, erkekler, e� ve �ocuklar�n�
memleketlerine g�nderiyordu. Daha g�vende olsunlar diye. Sava�, her ge�en saniye
biraz daha yakla��-yordu. H�k�met a��klamasa da bu sava�a direnmenin m�mk�n
olmad��� a��k�a ortadayd�. T�m silahlar d�ar�dan al�nd��� i�in, k�sa bir s�re
sonra yedek par�a ve m�himmat sorunu ba� g�sterecekti. Ama milyonlar umutluydu.
��nk� M�sl�man �lkeler bu sava�ta T�rkiye'yi yaln�z b�rakmayacakt�,
b�rakmamal�yd�.
Bug�n g�nlerden sal�... Ba�bakan, bu ak�am �lkedeki b�t�n televizyon kanallar�ndan
ulusa seslenecek. 1980'li y�llarda, d�nemin Ba�bakan� Turgut �zal'�n ba�latt���
bir uygulamayd� bu. 2010 y�l�na kadar da devam etti. 10 y�ld�r yap�lmayan "Ulusa
Sesleni�" program�n�, �lke merakla bekliyor. Acaba Ba�bakan ne diyecek?
Ancak son anda bir de�i�iklik yap�ld�. Ba�bakan, Ulusa Sesleni�'i Genelkurmay
Ba�kan�'n�n yapmas�n� istedi. O da Ba�bakan'� k�rmay�p kabul etti. Saat 21.00'de
b�t�n televizyonlardan yay�nlanacak olan program, �nceden �ekilmeyecekti. Yani
yay�n banttan de�il, canl� olacakt�. Bu bilin�li olarak tercih edilmi�ti. Ancak
tek sorun, d�man�n bu yay�nlara
m�dahale etme ihtimaliydi. Ancak Genelkurmay Ba�kanl��� �leti�im Dairesi ve
Ula�t�rma Bakanl��� bunun i�in gerekli tedbirleri alm�t�.
Herkes, Genelkurmay Ba�kan�'n�n ne s�yleyece�ini merak ederken, Amerikan Ba�kan�
CNN'den seslendi T�rkiye'ye. S�yledikleri t�yler �rperticiydi. Ba�kan �unlar�
s�yl�yordu:
- Tanr� bize �sa'y� Ortado�u'ya getirme �ans� do�urdu. Bu bana verilen bir emir!
Ayasofya, derhal kiliseye d�n�t�r�lmeli-dir. ��nk� �sa, Ortado�u'ya Ayasofya'dan
a��lacak olan kap�-dan girecektir. T�rkiye derhal Ayasofya'y� kiliseye d�n�t�r-
melidir. Aksi takdirde, lay�k oldu�u cezaya �arpt�r�lacakt�r!
Amerikan Ba�kan�'n�n yapt��� bu a��klamay�, T�rk televizyonlar� sim�ltane
terc�meyle yay�nlad�lar. Televizyonlar� ba��n-daki milyonlar, Amerikan Ba�kan�'na
k�f�r edip, lanet okudu. Amerikan Ba�kan�'n�n da bekledi�i, hedefledi�i buydu
zaten. 2000'li y�llar�n ba��nda Irak batakl���na saplanan ve �ok zayiat veren
Amerika, bu kez i�i s�k� tutmak istiyordu. Sivil yerle�im yerleri, art�k �ok daha
rahat vurulacakt�. "Yanl�l�kla vurduk" gibi g�l�n� a��klamalar yapmayacaklard� bu
kez.
Ancak T�rkiye'de baz� karanl�k odaklar, bu a��klamay� d�rt g�zle bekliyordu.
Y�llard�r uyuduklar� inlerinden ��k�p fesata bo�acaklard� ortal���. Ve Malta'dan
20 gencin getirdi�i mektuplar �oktan adreslere teslim edilmi�ti bile.
Mektuplarda "Do�mak i�in i�aret bekleyin." diye yaz�yordu, i�aret gelmi�ti.
Ba�kan'�n a��klamalar� i�aretin ta kendisiydi. Soka�a ��k�p �nce h�k�meti, sonra
askeri protesto edecekler, milyonlar� pe�lerinden s�r�kleyeceklerdi. �nc�
olacaklard�. Vatansever g�r�n�p son kez aldatacaklard�. Ama�lan i� sava�
ba�latmakt�. Baz� medya ve sermaye kurulu�lar� da, onlarla ortak hareket edecekti.
Siyah� beyaz, beyaz� siyah g�sterecekler-
di. Plan bu �ekildeydi. Onlar y�llarca bu �n� beklediler ve o an gelmi�ti.
Yedikleri kaba pisleme vaktiydi onlar i�in. Hepsi de daha iyi pislemek i�in
birbirleriyle yar�acaklard�. Harekete ge�mek i�in Pa�a'n�n ulusa yapaca��
sesleni�i bekliyorlard�. A��klama biter bitmez, ortal��� kar�t�rmay�
planlam�lard�.
Amerikan Ba�kan�'n�n a��klamalar�n� Genelkurmay Ba�kan�, Ba�bakanl�k Konutu'nda
Ba�bakanla birlikte izledi. Ancak a��klamalar her ikisi i�in de s�rpriz olmad�.
Zaten bu tarz bir a��klama bekleniyordu.
S�ra T�rkiye'deydi. T�rkiye ad�na Genelkurmay Ba�kan� verecekti cevab�. T�rk halk�
kadar, b�t�n d�nya merak ediyordu Pa�a'n�n a��klamalar�n�. Acaba bir geri ad�m
at�l�r m�yd�? T�rkiye Ayasofya'y� yeniden ibadete kapatabilir miydi? Bunun i�in
d�nyadan �z�r diler miydi?
Bu gece, �ok uzun ve yaman bir gece olacakt�.
Asay� T�m D�nya G�r�yor
Saat 20.00...
Pa�a, Ulusa Sesleni�'i ger�ekle�tirmek �zere TRT'nin Ankara St�dyosu'na geldi.
Elinde bir �anta vard�. Ba�bakan ve bakanlar da oradayd�.
Pa�ay�, binada TRT Genel M�d�r� kar��lad�. Sonra yay�n�n ger�ekle�ece�i st�dyoya
ge�ildi. Pa�a, Genel M�d�r'e d�nerek:
- Say�n m�d�r, program�n ad� Ulusa Sesleni� olmayacak, de di.
- Anla��ld� efendim.
- Arkada�lara s�yleyin, bir an �nce de�i�tirsinler program�n ismini.
- Peki, ne olacak efendim?
- "insanl��a �a�r�" olsun.
- Olur efendim.
Pa�a, ulusa de�il, insanl��a seslenecekti. ��nk� mesaj� �ok daha geneldi. St�dyoda
haz�rl�klar tamamland�. Pa�a, program-
la ilgili olmayan kimsenin st�dyoda olmamas�n� istedi. Bunun �zerine �ekim ekibi
ve y�netmen d��ndaki herkes ��kt� st�dyodan. Pa�a, kendisi i�in haz�rlanan masaya
oturdu. �antas�n� a�t�. St�dyodakiler ve rejidekiler �ok ge�iriyorlard�. Pa�a,
�antadan bir sopa ��kard�. Hazreti Musa'n�n Asas�'yd� bu. St�dyo-dakiler
birbirlerine bakt� ama hi�biri onun ne oldu�unu sormaya cesaret edemedi. Fakat
Pa�a, onun ne oldu�unu a��klad�.
- Bu elimdeki �ok de�erlidir. Yay�n boyunca elimde kalacak, haberiniz olsun.
- Anlad�k efendim. Saat 21.00...
Pa�a canl� yay�nda ve d�nyaya sesleniyor.
- Y�ce T�rk halk�! Ben bu �lkenin Genelkurmay Ba�kan� olarak, say�n Ba�bakan�m�z�n
talimat� ile size sesleniyorum. Hepinize iyi geceler.
Biliyorum ki bu sesleni�imi, t�m d�nya dikkatle izliyor. Bu y�zden mesaj�m t�m
d�nyayad�r.
Tek bir �ey s�yleyece�im. Kendini Tanr� zannedenler, �unu unutmas�nlar ki biz
onlara ne kadar k���k olduklar�n� g�stere-ce�iz. Y�zlerce y�ld�r insanl�k su�u
i�leyen Amerika, bu kez i�-ledi�i cinayetlerin hesab�n� verecektir. Bu bir meydan
okuma de�il, hak aramad�r. �nsanl�k onuru i�in bu sava�ta yer almal�-d�r."
Pa�a, bunlar� s�yledikten sonra elindeki asay� havaya kald�rd� ve ��yle dedi:
- Hazreti Musa bu asayla K�z�ldeniz'i ikiye b�ld� ve kavmi ni kurtard�. Onun
pe�ine d�enler K�z�ldeniz'de bo�uldu. Bu onun asas�. Bu asa, �imdi bize yol
g�sterecek. Bunu b�t�n d�n ya iyi bilsin.
Ba�kan�n asayla ilgili s�yledikleri herkeste �ok etkisi yaratt�. Amerikan Ba�kan�
d�hil t�m Evangelistler �oktayd�. Tabii �sl�m d�nyas� da... Herkes hayretler
i�indeydi. Amerikan Ba�-kan�; "Can�n cehenneme! Bu da ne demek oluyor �imdi. Bu
asan�n sende ne i�i var?" diye hiddetlendi. ��nk� Musa'n�n asas�n�n bir manas�
vard�. Y�zy�llard�r pe�inde olduklar� asan�n, T�rkiye'nin Genelkurmay Ba�kan�'n�n
elinde ne i�i vard�? Na-s�l olurdu? Bu her �eyin sonu demekti.
- Akl�m� oynataca��m, olamaz b�yle bir �ey. Bu ger�ek de�il. Hemen bir �eyler
yapmal�y�z. Vaktimiz yok. Acil bir bas�n top lant�s� d�zenlememiz gerekiyor.
Hemen. �abuk. Acele edin. Vaktimiz yok!
Amerikan Ba�kan�'n�n bu s�zleri �zerine dan�manlar� devreye girdi.
- Efendim, ne yapaca��z?
- Beni derhal canl� yay�na ��kar�n. Bu canl� yay�n� da t�m d�nyaya duyurun.
- Peki, ne s�yleyeceksiniz canl� yay�nda?
- Asan�n ger�ek asa olmad���n�. Pa�a'n�n yalanc� oldu�unu s�yleyece�im.
- Peki, d�nya buna inan�r m�?
- Kahretsin, inanmak zorunda. Yoksa y�zlerce y�ld�r ad�m ad�m uygulad���m�z plan
bo�a ��kacak. Her �ey alt�st olacak.
- Emredersiniz efendim.
T�m haz�rl�klar yap�ld� ve Amerikan Ba�kan� CNN televizyonunda canl� yay�nda
d�nyaya seslendi.
- B�t�n d�nya �unu �ok iyi bilsin. T�rk Genelkurmay Ba�-san� yalanc�d�r. Elindeki
asa, Musa'n�n Asas� de�ildir. O sade ce basit bir sopad�r. Kutsal kaynaklar,
Musa'n�n Asas�'n�n Tan-
r� taraf�ndan g�revlendirilecek ki�ide olaca��n� bildirir. O asa, bu ki�ide
olamaz.
Ba�kan, bu s�zlerinin ard�ndan canl� yay�ndan ayr�ld�. Ama b�y�k bir stratejik
hata yapt���n�n fark�nda de�ildi. ��nk� bu kez, �fkesine yenik d�m�t�. Hatas�n�n
ne oldu�unu daha sonra anlayacakt�.
Canl� yay�n sonras� Beyaz Saray'a ge�en Ba�kan, kurmaylar�yla bir araya geldi.
Amerikan Genelkurmay Ba�kan� da Oval Ofis'te yap�lan bu toplant�ya kat�ld�.
Toplant�da bir ki�i daha vard�: Vaaz-c�. T�rk Genelkurmay Ba�kan�'n�n elinde
asayla t�m d�nyan�n kar��s�na ��kmas� onu deliye �evirmi�ti. Vaazc�, Ba�kan'a
d�nerek:
- Bu gece �stanbul'u vuracaks�n�z. Hem de Sultanahmet Ca-mii'ni, dedi.
Ba�kan:
- Peki bu nas�l kar��lan�r d�nyada?
- Nas�l kar��lan�rsa kar��lans�n, hi� kimse �sa Mesih'in �n�n de durmamal�.
- Y�ce Efendim, Sultanahmet'i vurmak, bir d��meye bas maktan ba�ka bir �ey de�il
bizim i�in ama bunu d�nyaya anla tamay�z.
- Tanr� �yle istiyor. Bunu sana da s�yledi.
Ba�kan, Vaazc�'n�n bu s�zlerinin ard�ndan Genelkurmay Ba�kan�'na d�nerek:
- Yar�n gece saat 03.00'te, Sultanahmet Camii'ni vuracaks� n�z. Ama �ncesinde bir
plan de�i�ikli�i yapmam�z gerekiyor Nico'nun cuma g�n� yapaca�� g�revi yarma
kayd�rmam�z l� z�m. Derhal �stanbul'a haber ula�t�r�n. Nico yar�n Ayasofya gi
ri�inde bombay� patlats�n. ��eri kesinlikle girmesin. Nico'nun �zerinde bir Arap
kimli�i olsun. Gazeteler bu sald�r�y�, "Ayasof-
ya'y� havaya u�uracakt� ama bomba erken patlad� diye yazars�n�z." Bu sayede bizim
de yar�n gece Sultanahmet Camii'ni vurmam�z i�in hakl� bir gerek�emiz olur.
- Anla��ld� say�n Ba�kan.
Bu s�zlerin ard�ndan Oval Ofis'teki toplant� sona erdi. Herkes d�ar� ��kt� ve
Ba�kan, Vaazc� ile ba� ba�a kald�.
- Say�n Ba�kan, e�er bu asa ger�ekten Hazreti Musa'n�n Asas�'ysa erken k�yamet
ger�ekle�tirilemez. �
- Korkar�m �yle olur ama bu asa, o asa de�il. Olamaz. Tanr� bizi g�revlendirdi,
asay� da bize verecek.
- Peki, ya ger�ekse!
- O takdirde kehanet yine ger�ekle�ir. T�rkiye'yi ve Ortado �u'yu kan g�l�ne
�eviririz. Hem de hi�bir mazeret g�sterme den.
- Ba�ka �are yok...
- Hem de hi�.
Bu birka� dakikal�k diyalogun ard�ndan Ba�kan ve Vaazc� Oval Ofis'i terk etti.
EVANGEL�STLER �OKTA!
Amerika art�k t�m politikalar�n� �ncil'deki kehanetlere g�re �ekillendiriyordu.
Bunu da a��k a��k ifade etmekten �ekinmiyordu. Sadece Amerika'da 100 milyona yak�n
Evangelist vard� ve Amerikan Ba�kan� da bir Evangelist'di.
Tek hayalleri vard� Evangelistler'in: "K�yametin bir an �nce kopmas�..." Ba�kan'a
se�im kazand�ran Evangelistler, k�yameti h�zland�rmak i�in var g��leriyle
�al��yorlard�.
Ayasofya'n�n, T�rkler taraf�ndan yeniden ibadete a��lmas� onlar i�in bir f�rsatt�.
Bu kez, b�lgeyi ate�e vermek i�in bunu bahane edeceklerdi. Dahas� �sa'y�
Ortado�u'ya getirmek i�in bir �ans do�mu�tu. Evangelistler, Saddam'�n
devrilmesinin ar-d�ndan Irak'ta onlarca kilise in�a ettiler. ��nk� Ortado�u'da bir
merkeze ihtiya�lar� vard�. Irak, bunun i�in hi� ��phesiz en g�venilir �lkeydi.
Ancak �ncil, d�nyan�n t�m kavimlerini bir kilisede toplamaktan s�z ediyordu. Bu
kilise onlara g�re pek�l� Ayasofya olabilirdi. �zg�r iradenin "Tanr�" taraf�ndan
�izilen kaderin d�-��na ��kamayaca��n� �ng�ren Evangelistler, bu kaderi h�zlan-
d�rmak i�in Hristiyanlar'�n ellerinden geleni yapmas� gerekti�ini savunuyordu.
Ve Armageddon'la, yani "iyi" ile "k�t�" aras�ndaki b�y�k sava�tan sonra olaca��
d��n�len k�yametin ve Mesih'in geli�ini h�zland�rmak i�in ellerinden geleni
yap�yorlard�. Mesih, Orta-do�u'ya gelecekti. Ama �ncesinde erken bir k�yamet
gerekiyordu. Evangelistler'e g�re Yahudiler, se�ilmi� insanlard� ve k�ya-met �art�
olarak desteklenmeliydiler. 70'li y�llardan itibaren yeniden dirilen ve
muhafazak�rla�an Evangelizm aradan ge�en 50 y�l i�inde Hristiyanl���n en h�zl�
b�y�yen "kilisesi" oldu.
�te bu y�zden T�rkiye ile birlikte bu b�lge, �ok b�y�k �nem ta��maktayd�.
�srail'le birlikte girilen bu sava�ta Amerika, Isa Mesih'i kar��lamak i�in,
Ortado�u'ya k�rm�z� hal� serecek ti .
Ama T�rk Genelkurmay Ba�kan�'n�n televizyonda yapt��� son konu�ma ve elinde
tuttu�u asa, t�m planlar�n� alt�st etti. �imdi onlar da beklenmedik bu geli�me
i�in yeni stratejiler ge-li�tirmeye ba�lad�lar. Ama sava�, onlar�n bekledi�inden
daha �etin ge�ecekti.
Amerikan Ba�kan�'n�n Sultanahmet Camii'nin vurulmas�na diskin karar�na
Evangelistler'den b�y�k destek geldi. ��nk� bu karar, d�nya �zerindeki y�z
binlerce Evangelist'i heyecana getirecekti. T�rk Pa�as�'n�n son manevras�na cevap
olacakt�.
Vaazc�, Istanbul �le Temasta
Ayasofya'ya sald�r� plan�n�n ger�ekle�tirilmesi i�in Vaazc� �s-tanbul'la
ba�lant�ya ge�ti. Ba�lant�, her zamanki gibi �zel bir uydu telefonu ile
yap�l�yordu. �ifreli sinyallerle �al�an bu telefonun dinlenmesi imk�ns�zd�.
Balat'taki evde Nico ile birlikte yemek yiyen Aziz, telefonun sesiyle irkildi.
Telefon, k���k odadaki vitrinin alt �ekmecesinde sakl�yd�. Telefonu a�t�klar�nda
hatt�n di�er ucunda Vaaz-c�'n�n oldu�unu g�rd�ler.
- Emir buyurun y�ce efendim.
- Beni iyi dinle, planda k���k bir de�i�iklik yapt�k.
- Dinliyorum efendim.
- Ayasofya harek�t�, cuma g�n� de�il yar�n ger�ekle�tirile cek.
- Anla��ld�, emredersiniz efendim.
- Yaln�z Nico'ya s�yle, kesinlikle bu sald�r�dan Ayasofya za rar g�rmemeli.
- Buna hi� ��pheniz olmas�n efendim.
- Daha sonra yeniden g�r�ece�iz.
- Sayg�lar efendim.
Aziz, Amerika'dan yeni emir alm�t�. Nico'nun yan�na geldi ve sert bir �ekilde:
- B�rak yemek yemeyi, hemen kalk aya�a ve benimle gel, de di.
Nico, �ok �a��rm� ve irkilmi�ti:
- Peki efendim.
Aziz, Nico'yu da yan�na alarak evin arka kap�s�ndan bah�eye ��kt�. Sonra bah�edeki
k�m�rl��e indiler. Burada bir kap� vard�. Aziz, elindeki anahtarla bu kap�y� a�t�.
- Gel benimle.
- Peki.
K�m�rl�kteki kap�n�n a��ld��� dar ve uzun koridordan y�r�meye ba�lad�lar. Aziz'in
elinde mum vard�. Yakla��k 30 metrelik koridorun sonunda bir ba�ka kap� daha ��kt�
kar��lar�na. Aziz, elini kap�n�n �zerindeki ��k�nt�ya uzatt� ve oradan bir anahtar
��kard�. O anahtarla kap�y� a�t�.
- Gel, ses ��karma.
- Geliyorum.
Kap�n�n a��ld��� yer, geni��e bir salondu. En b�y�k duvarda Hazreti �sa'n�n
�arm�ha gerilmi� halini simgeleyen koca bir heykel duruyordu. Mumlar�n
ayd�nlatt��� salona, siyah giysiler i�erisinde bir adam girdi. Aziz o adam�n
�n�nde e�ildi. Nico da ona e�lik etti.
Adam, Nico'ya ye�il bir parka uzatt�.
- Al, bu senin.
Nico, parkay� ald�. Parkan�n ne oldu�unu, a��rl���n� hissedince anlad�. Cepleri
patlay�c� doluydu.
- Evlat, Isa seni bekliyor.
- Efendim, emriniz.
- Nico bu parkay� giyeceksin, sa� cebinde bir d��me var. Be� saniye bas�l�
tuttu�unda, yeni bir hayat ba�layacak senin i�in. Cennette g�r�mek �zere...
- Emredersiniz efendim.
Nico'nun t�yleri diken diken olmu�tu. Kafas� �ok kar�t�. �lmek istemiyordu. Ama
�sa onu bekliyordu. Hi�bir �ey d��-nemiyordu art�k. Parkay� giydi ve siyah
elbiseli adam�n �n�nde bir kez daha e�ildi.
Aziz, daha sonra Nico'y�� da alarak salondan ayr�ld�. Ayn� yol takip edilerek eve
geri d�n�ld�.
- Yar�n saat 12.00'de Ayasofya'n�n �n�nde olacaks�n.
- Hani cuma g�n�yd�.
- Planda bir de�i�iklik oldu. Efendim arad� ve yeni emirleri ni iletti.
- Efendim mi?
- B�rak �imdi bunlar�, Ayasofya'ya kesinlikle zarar gelmeye cek, anla��ld� m�?
- Anla��ld�.
Nico, g�revini biliyordu art�k. Bu onun son gecesiydi. Yar�nki g�revi ise �lmekti.
Ertes� G�n, N�co Kay�plara Kar��t�
Nico, o gece hi� uyuyamam�t�. Sabah kahvalt�dan sonra, bir araba geldi. Nico,
parkas�n� giydi ve Aziz ile vedala�t�. Araba onu Sultanahmet'e kadar g�t�recek,
�of�r Ayasofya Camii'ni g�sterip oradan uzakla�acakt�. Sonras� Nico'nun g�reviydi.
Saat 12.00 gibi Ayasofya'n�n �n�ne ula�t���nda tir tir titriyordu.
K���k ad�mlarla Ayasofya'ya do�ru y�r�meye ba�lad�.
�evresindekilere bakt�. Tan�d�k gibiydi sanki herkes. Yabanc� olan bir tek
kendisiydi. Konu�ulanlar� anl�yor, tabelalar� okuyordu. Bunlar� d��n�rken ezan
okunmaya ba�lad�. �nce Sultanahmet, ard�ndan Ayasofya ve di�er camiler. Nico donup
kald�.
Bu ses bir �eyler an�msat�yordu ona. Dilinin ucundaki bir �eydi sanki ama
��karam�yordu bir t�rl�. Beyni zonklamaya ba�lad�. Kalbi yerinden f�rlayacakt�
�deta. Bu ses ona bir �eyi hat�rlat�yordu ama neyi? Az ilerideki kald�r�ma oturdu,
ba��n� iki elinin aras�na ald� ve d��nmeye ba�lad�. Bu arada ezan devam ediyordu.
"E�hed� en l� ilahe illallah..." Nico "Tamam." dedi. "Tabii ya."
Hat�rlam�t� sesi. Babas�n�n sesiydi bu. 17 A�ustos depreminde yatak odas�ndaki
gard�rop annesiyle babas�n�n �zerine devrilmi�ti. Annesi �lm�t�. Babas�n�n inleme
sesleri geliyordu. Bir ara babas�, "E�hed� en l� ilahe illallah" demi�ti. Bu, onun
son s�z� olmu�tu.
Bu kelimelerle bir ba�� vard� ama neydi? Haf�zas�n� darma-da��n etmi�lerdi.
Hat�rlamaya �al��yordu ama hat�rlayam�yordu. Babas�n�n �l�m� akl�na geldi.
G�zlerinden ya�lar d�k�lmeye ba�lad�. Yapmak istedi�i her neyse do�ru de�ildi.
Peki, ne ya-pacakt� �imdi? Geri d�n�� yoktu bu i�in. Nico cebindeki uzaktan
kumanday� ��kard�. K�rm�z� bir d��me vard� kumandan�n �zerinde. Patlay�c�n�n
d��mesiydi bu. Bu d��meye basarsa, infilak edecekti. Ama babas�n� ikinci kez
�ld�recekti. Sonra kumanday� pantolonunun cebine koydu. Parkas�n� ��kar�p kal-
d�r�m�n �zerine b�rakt�. Etraf�n� s�zd� ve olay yerinden h�zl� ad�mlarla ka�maya
ba�lad�. Arkas�na bakmadan ilerliyordu. G�lhane Park�'n�n �n�nden, Emin�n�'ne
kadar y�r�d�. Deniz kenar�na geldi�inde nefesi kesilmi�, kan ter i�inde kalm�t�.
Hi� vakit kaybetmeden cebindeki uzaktan kumanday� ��kard� ve denize att�.
Operasyon ba�ar�s�zl�kla sonu�lanm�t�.
Amerika'da Vaazc�, Balat'ta da Aziz, patlama sesini bekliyordu. Ama o ses bir
t�rl� duyulmad�. ��pheli parkay� Amerikal� bir turist fark etti. Durumu tela�la
k�edeki trafik polisine bildirdi. Olay yerine gelen bomba imha ekipleri, bombay�
etkisiz hale getirdi.
Nico, �stanbul'da kay�plara kar�m�t�.
Genelkurmay Ba�kan�, durumdan haberdar edildi. Pa�a, sal-d�r�n�n amac�n� anlam�t�.
T�rk halk� da...
Ba�bakan sald�r� giri�iminin ard�ndan yapt��� a��klamada, herkesi dikkatli ve
sa�duyulu olmaya �a��rd�. Provokasyonlar konusunda uyard�.
�stanbul'da bunlar ya�an�rken, Amerika kolay g�rd��� bu operasyonda �uvallaman�n
�okundayd�. Ba�kan, Vaazc�'y� �a��rd� ve bunun nas�l oldu�unu sordu:
- B�yle bir �ey nas�l olur?
- Nico parkay� al�p Sultanahmet'e gitmi�. Ama sonra parka y� kald�r�m�n �zerine
b�rak�p kay�plara kar�m�.
- T�rk istihbarat� m�?
- Bu imk�ns�z. E�er �yle olsayd�, Balat'taki gizli kararg�h ba s�l�rd�.
- Nas�l oldu peki?
- Say�n Ba�kan, emin olun hi�bir fikrim yok. Aziz de �okta.
- Kahretsin, her �ey o asa y�z�nden. �ler ters gidiyor. Ne ya paca��z �imdi?
- G�revi yerine getirecek ba�ka isimler de var.
- Bu m�mk�n de�il, art�k b�lgede ku� u�urtmazlar. Hem istihbarat �al�malar� da
artt�r�lm�t�r. Bu plan� ask�ya al�yo rum.
- Siz bilirsiniz.
- Yo yo ask�ya alm�yorum. Tamamen iptal ediyorum. Washington'un Sultanahmet
Camii'ni vurma plan� da suya
d�m� oldu. ��nk� ortada hakl� bir gerek�e yoktu art�k. Ama �stanbul
bombalanmal�yd�.
Ge� bile kal�nm�t�. �nce bo�az k�pr�leri vurulacakt�. B�ylelikle sava� ba�lam�
olacakt�. �stanbul'a ilk bomba, T�rkiye saatiyle sabah 05.00 s�ralar�nda
at�lacakt�. Herkes derin uykusundan bomba sesiyle uyanacakt�. Sald�r� plan�,
Ege'de demir-lemi� sava.� gemisine g�nderildi. Ama o gece ya�anacaklardan hi�
kimsenin haberi yoktu.
Black Theodore Roosevelt Gemisi. Saat 21.00.
Amerikan Hava Kuvvetleri Komutan�, gemideki kararg�h�nda, son haz�rl�klar� g�zden
ge�iriyor. �lk sald�r�, bo�az k�pr�lerini koruyan savunma sistemleri ve radarlara
y�nelik olacak. Dahas� belki de g�nlerce s�recek. Savunma sistemleri imha
edildikten sonra, k�pr�ler havaya u�urulacak. Amerikan hava birliklerine g�re bu
sald�r� bir hafta i�inde tamamlanm� olacak. Plan b�yle. Yani, �stanbul'un Anadolu
ile ba�lant�s� bir hafta sonra kesilmi� olacak. Bu arada d�nya bu gece,
Amerika'n�n yeni geli�tirdi�i korkun� silah�n marifetlerine �ahit olacak. Silah,
ilk kez �stanbul'a kar�� ger�ekle�tirilecek bu sald�r�-da kullan�lacak. "CADI
S�P�RGES�" ad� verilen silah�n en b�y�k �zelli�i, g�lge f�ze ta��yor olmas�. Cad�
s�p�rgesi ate�-lendi�i zaman, radarlarda kendisi de�il g�lgesi alg�lan�yor. Daha
k�t�s�, g�lge, hedefin 1 kilometre yak�n�na y�neliyor. Bu f�zeyi imha etmek
isteyecek savunma sistemleri otomatik olarak ate�lendi�inde, g�lge f�zeyi takip
ediyor. Asl� da bunu f�r-sat bilip yol almaya devam ediyor. Silah sekt�r�n�n
geldi�i bu noktada, "insano�lu daha ne kadar ac�mas�z olabilir" sorusu geliyor
ak�llara. �yle ya, daha ne kadar ac�mas�z olunabilir.
Yakla��k d�rt tonluk f�ze, Bo�az k�pr�s�n� koruyan savunma sistemlerine do�ru yol
al�rken, radarlar taraf�ndan alg�lana-mayacak. Bo�az k�pr�lerini koruyan radarlar,
ger�ekte olmayan g�lge f�zeyi fark edip, pe�ine d�ecek. Bu s�rada, ger�ek f�ze
hedefini bulacak. G�lgesi ise savunma sistemlerinin 1 kilometre yak�n�nda topra��n
�zerinde g�r�lecek. T�rk f�zesi, ger�ek gibi alg�lad��� g�lge f�zeyi vurdu�unda,
kendi topraklar�n� vurmu� olacak. Gemiden at�lan her cad� f�zesine T�rk taraf� da
fark�nda olmadan bir f�zesiyle destek olacak. Amerika, b�ylece d�man�n� kendi
silah�yla vuracak. Ta ki, d�man bu korkun� silaha kar�� bir strateji
geli�tirinceye kadar.
Saatler 22.00'yi g�sterdi�inde, gemide art�k t�m haz�rl�klar tamamlanm�t�. Sald�r�
saati, sabah saat 05.00'ti. Gemideki komutanlar, dinlenmek �zere ko�u�lar�na
�ekildiler. Art�k bundan sonra yap�lacak tek �ey bir d��meye basmakt�. Onun da
saati bekleniyordu.
Pa�a, o gece bir sald�r�n�n ger�ekle�tirilece�ini biliyordu. ��nk� t�m i�aretler
bu y�ndeydi. Ama saatini bilmiyordu. �ok �etin bir gece olacakt�. Ankara'dan
G�lc�k'teki donanmaya gelen Pa�a, "���nc� D�nya Sava��'n�n ilk ate�ini" beklemeye
ba�-lad�. Saatler 23.00'� g�sterirken, canl� yay�nla t�m d�nyaya bir kez daha
seslenecekti. Amerika'n�n a��klamad��� sald�r�y� Pa�a hem d�nyaya, hem de kendi
halk�na duyuracakt�.
Saatler 22.00'yi g�sterdi�inde T�rk televizyonlar�, Genelkurmay Ba�kan�'n�n bir
saat sonra yapaca�� a��klaman�n duyurusunu alt yaz�larla ge�meye ba�lad�lar. T�rk
halk� anormal bir durumun ya�and���n�n fark�ndayd�. Dahas�, yap�lan yorumlarda
Amerika'n�n bu gece sald�raca�� da iddia ediliyordu. Milyonlarca ki�i evlerinde
oturmu�, dua ediyordu. T�rkiye i�in dua, Amerika i�in beddua. Saatler 23.00'�
g�sterirken Pa�a, G�lc�k'ten yap�lan canl� yay�nda g�r�nd�.
Pa�a, Ba�bakan'dan ald��� izinle konu�maya ba�lad�:
- Sevgili T�rk halk�. Amerika Birle�ik Devletleri ve m�ttefikleri, yani Ha�l�
Ordusu bu gece �stanbul'a bir hava sald�r�s� ger�ekle�tirecektir. �imdi herkesten
sakin olmalar�n� rica ediyorum. Korkmay�n! T�rk milleti, b�ylesi kahpe
sald�r�larla ilk kez kar��-la�m�yor. Bu topraklar, ilk kez i�gal edilmek
istenmiyor. T�rk ordusu, milletiyle birlikte d�man� bir kez daha denize d�kecek
g��tedir. L�tfen herkes sald�r� ba�lad���nda s���naklara �ekilsin. Amerika,
�stanbul'un Ba�dat, T�rkiye'nin de Irak olmad���n� �ok yak�nda anlayacakt�r. Ama o
zaman, i� i�ten ge�mi� olacak.
Milyonlar, Pa�a'n�n bu a��klamas� kar��s�nda dondu �deta. Pa�a,
�sl�m d�nyas� i�in �ok de�erli bir ki�i olmu�tu bir an-Asl�nda bug�n-yar�n bir
sald�r� olaca��n� herkes biliyordu ama da. Ayasofya'n�n ibadete
a��lmas� ve Hazreti Musa'n�n Asa-�imdi art�k sald�r�n�n zaman� da belliydi: Bu
gece. �ok tuhaf bir s�'yla ekranda boy g�stermesinin ard�ndan
"beklenen kurtar�c�" duyguydu bu. Korku, �fke, cesaret. Hepsi bir arada. Kimileri
olarak g�r�lmeye ba�lanm�t� art�k. "Gelsinler de d�nyan�n ka� bucak oldu�unu
g�rs�nler" derken, kimileri de pek bir �mitsizdi.
M�sl�man d�nya, son dakika geli�mesi olarak duyurulan bu geli�menin ard�ndan
sokaklara d�k�ld�. Azerbaycan'dan Malezya'ya, Arabistan'dan Pakistan'a milyonlarca
M�sl�man,
'
kendi y�netimlerini T�rkiye'ye yard�ma �a��rd�.
�ran'dan d�nyay� �ok eden bir a��klama geldi.
Iran Cumhurba�kan� kameralar kar��s�na ge�ip meydan okudu:
- �stanbul'a d�ecek ilk merminin ard�ndan, biz de �srail'i vuraca��z !
Bu a��klama, Suriye ve M�s�r'� da cesaretlendirdi. Her iki �lkeden gelen
beyanatlar da benzer y�ndeydi. Amerikan f�zelerinin �stanbul'a y�neldi�i bir anda,
�ranr Suriye ve M�s�r, �srail'i hedef se�mi�lerdi. Ancak, Amerika b�yle bir tepki
bekledi�i i�in gerekli haz�rl�klar� �ok �nceden yapm�t�. Amerika ve �srail,
Irak'taki f�zelerini hemen harekete ge�irdi. Bu, reste kar�� restti. 2000'li
y�llar�n ba��nda Irak'� i�gal eden Amerika daha o g�nlerden bu g�nleri g�rm� ve
gerekli �nlemleri alm�t�. Irak'taki f�ze bataryalar� �nce �ran'a y�neltildi.
Bunlardan biri de n�kleer ba�l�kl�yd�. Sava� ba�lamadan �iddetleniyordu. Bunun
�zerine di�er k�rfez �lkeleri de saflar�n� belli etmek zorunda kald�. �srail'e
y�neltilen f�zelerin say�s� her ge�en dakika art�yordu. �srail ise n�kleer g�c�yle
tehditler savuruyordu. B�lgede g�z g�z� g�rm�yordu art�k.
Abd'ye 7.4'l�k Deprem Bombas�.1
Pa�a, komutanlar�n t�m �srarlar�na ra�men o gece uyumad�. Oysa �ok yorulmu�tu.
Birka� saat dinlenmesi iyi olacakt�. Ama ikna edilemedi. Bir�eyler at�t�rd�ktan
sonra odas�na �ekildi. Televizyonu a�t� ve kar��s�ndaki koltu�a oturdu. Son
geli�meleri merak ediyordu. T�rk televizyonlar�, muhtemel sald�r� senaryolar�n�
g�ndeme getirip, �stanbullulara bombalardan, biyolojik sald�r�lardan korunman�n
yollar�n� anlat�yordu. Yap�lan sokak r�portajlar�nda �stanbullular, Amerika ve
�srail'e meydan okuyordu. Baz� kanallar ise h�l� h�k�meti su�lay�p, "T�rkiye ate�e
at�ld�" diye yay�n yap�yordu. "Sava��n sorumlusu T�rkiye'dir. Ayasofya'n�n ibadete
a��lmas� do�ru bir karar de�ildi. Asker bu karar� nas�l destekledi h�l� akl�m
alm�yor." diyen ki�i, malum CD'deki g�r�nt�lerde masan�n etraf�nda oturanlardan
biriydi. Pa�a, Ceyhun'un getirdi�i CD'deki ki�ileri ekranda nutuk atarken g�r�nce
�fkelendi. "Vay al�aklar, hainler" diye tepki g�sterdi. Sonra da kanal�
de�i�tirdi. �ok �z�l�yordu. Bir yanda yerli, di�er yanda yabanc� d�manlar. Sonra
�u soruyu sordu kendi kendine: "Hangisi daha tehlikeli acaba?" "D�ar�dakileri
tan�yoruz ama i�eridekiler kalle�!"
Pa�a, bunlar� d��n�rken a�r�yan ayaklar�n� �n�ndeki pufa uzatt�. Televizyona
bak�yordu ama s�ylenenleri duymuyordu. Sonra i�i ge�ti, g�z kapaklar� kapand� ve
dal�p gitti. Uzun bir aradan sonra, yine ilgin� bir r�ya g�rd�. G�lc�k'te
donanman�n bah�esinde y�r�rken, bah�edeki mazgal�n kapa�� a��l-d�. Pa�a hayretle o
y�ne bakt�. Mazgal�n i�inden, eli y�z� �amur i�inde olan birisi ��kt�. Bu ki�i
Ceyhun'du. Kar��s�nda Pa-�a'y� g�r�nce, �st�ne ba��na bir par�a �eki d�zen verdi,
pan-tolonundaki tozlar� eliyle temizledi ve sonra Pa�a'ya selam durdu.
- Efendim, verdi�iniz g�revi harfiyen yerine getirdim. Bura dan Amerika'ya kadar
bir hat �ektim. Sizin yapman�z gereken, asay� bu mazgal�n �st�nde tutmak. Asan�n
��karaca�� ses, yeri ne ula�acakt�r.
Pa�a, bu r�yay� g�r�rken televizyondaki adam "Allah onlar�n belas�n� verecek,
yetmedi mi y�llard�r ak�tt�klar� kan?" diye ba��r�yordu. Televizyondan gelen
g�r�lt� Pa�ay� uyand�rd�. G�rd��� r�yan�n etkisindeydi. K�sa bir s�re �a�k�nl�k
ya�ad�, sonra da aya�a kalkt�. "Allah Allah, Ceyhun ne demek istedi" diye d��nd�.
Asa ne sesi ��karacakt� ki?
Sonra saate bakt�. Saat 02.40'� g�steriyordu. Yan�nda getirdi�i �antay� a�t� ve
Asa'y� ��kard�. "Bakal�m ne ses ��karacak-s�n" diye m�r�ldand�. Do�ruca d�ar�
��kt�. Pa�a bah�ede mazgal ar�yordu. R�yas�n� hat�rlamaya �al�t�, mazgal�n yerini
bulmaya �al��yordu. Derken akl�na oradaki askerlere sormak geldi:
- Evlat, bu bah�ede mazgal var m�?
- Hay�r efendim.
- Nas�l yani hi� mazgal yok mu koca bah�ede?
- Yok efendim.
- Nas�l olur, ya�mur sular� nereye gidiyor peki?
- Efendim, buras� denize do�ru meyilli oldu�u i�in, mazgala ihtiya� duyulmam�
san�yorum. Yani sular denize ak�yor.
Pa�a, bu cevap �zerine donup kald�. Ama verilen cevaplar onu yine de tatmin
etmemi�ti. Bah�eyi dikkatle incelemeye ba�-lad�. Pa�a, az ilerideki s���t a�ac�n�n
hemen arkas�nda, etraf� zincirle �evrilmi� bir yer g�rd�. Bah�enin ayd�nlatmas�
oray� net bir �ekilde g�rebilmesi i�in yeterli de�ildi. Yakla�t�, yak�ndan bakt�.
Yakla��k 10 metre �ap�nda bir �ukur vard�. Daha �nce hi� g�rmemi�ti buray�. Geri
d�nd� ve g�revli subay� �a��rd�:
- Asker! Gel buraya.
Subay, ko�ar ad�mlarla geldi. Selam verdikten sonra:
- Buyurun efendim.
- Bu �ukur nedir?
- �ey, o mu?
- Evet, ba�ka �ukur var m� burada?
- Efendim, buras� bir depremde olu�mu�.
- Ne depremi?
- 20 y�l �nce olmu�, 17 A�ustos depremi. Merkez �ss� G�l c�k donanmas�ym�. Bu
�ukur da o zaman a��lm�, yani dep remde. Buradan bir alev topu f�rlam�. �yle
diyorlar. Onlarca askeri yutmu� bu �ukur. Onlar�n an�s�na kapat�lmad� buras�.
Pa�a, 17 A�ustos depremini �ok iyi biliyordu. Ger�i depremi ya�amam�t� ama
onbinlerce ki�inin �ld��� Marmara Dep-remi'ni d�n gibi hat�rl�yordu.
- Evlat gidebilirsin.
Pa�a, r�yas�ndaki mesaj� anlar gibi oldu. G�rd��� mazgal, belki de bu �ukurdu.
Bunlar� d��n�rken, elindeki asay�, �ukurun kenar�nda s�r�meye ba�lad�. Ne olduysa
o an oldu. Sanki
elektrik �arpt� b�t�n bedenini. Titredi. Kulaklar�n� sa��r edecek bir g�r�lt�
meydana geldi. �rkilip geri ka�t�. Bir dakika kadar kendine gelemedi. Sonra
askerlere seslendi.
- Neydi o ses? Askerler �a�k�nl�k i�inde.
- Efendim biz bir ses duymad�k.
- H�mm, dikkatli olun.
- Emredersiniz.
Pa�a, bozuntuya vermedi ama i�inden de "nas�l olur, bomba gibi patlad�" diye
ge�irdi. Bu sesi bir tek kendisi mi duymu�tu acaba? Saatine bakt�. Saati 03.02'yi
g�steriyordu.
Saat: 03.02.
Yer: Amerika'n�n California Eyaleti.
�nce kulaklar� sa��r eden bir g�r�lt�, ard�ndan �iddetli bir sars�nt� meydana
geldi. California, 7.4 b�y�kl���nde bir depremle sars�l�yordu. Sars�nt� tam 45
saniye s�rd�.
Bu 45 saniye bir t�rl� bitmek bilmedi. Sanki k�yamet kopu-yordu. Her yer toz
dumand�. G�r�lt�ler, ���l�klar... �ok korkun�tu. Binalar ard� ard�na y�k�l�yordu.
Amerika, tarihinin en �iddetli depremlerinden birini ya��yordu. Deprem,
milyonlarca ki�iyi g�peg�nd�z yakalad�. Kimi i�inde, kimi okulundayd�. Sars�nt�n�n
ba�lamas�yla birlikte herkes panik ve korku i�inde ko�u�turmaya ba�lad�. Ne
yapaca��n� bilmiyordu hi� kimse. Tam 45 korku dolu saniyeydi bu. Milyonlarca
insan, "bitsin art�k" diye yalvar�yordu. Patlama sesleri, alevler y�kseliyordu her
yerden. Yang�nlar ba�lad�, itfaiye ve ambulanslar�n siren sesleriyle insanlar�n
���l�klar� birbirine kar�t�. 45 saniyenin sonunda, g�z g�z� g�rm�yordu. Her yerden
a�lama, feryat sesleri
y�kseliyordu. Herkes telefonlar�na sar�ld�, yak�nlar�n� aramaya �al�t�. Ancak,
�ehrin d�nyayla ba�lant�s� kesilmi�ti. Kimi annesini, kimi �ocu�unu merak
ediyordu. Ama telefonlar �al�-m�yordu. Manzara �ok korkun�tu...
Amerika, y�llard�r bu depremi bekliyordu. Depremi �nceden tahmin edebilmek i�in
�ok �aba harcand�. Bilim adamlar�-n�n �ng�r�s�ne g�re, deprem iki y�l �nce
bekleniyordu. Yap�-lan bilimsel �al�malar ����nda, depremin 2018 y�l�nda olmas�
tahmin ediliyordu. Tahminler, iki y�l gecikmeli ger�ekle�ti.
California'y� yerle bir eden deprem, San Andreas fay� �zerinde meydana gelmi�ti.
D�nya medyas�, 7,4'l�k depremi son dakika geli�mesi olarak sundu.
CNN, b�lgeden canl� yay�nlar�na ba�lam�t� bile. Geli�meler, dakika dakika t�m
d�nyaya duyuruldu.
.....
Saat: 04.00.
Sald�r�ya bir saat var.
Yer: Black Theodore Roosevelt Gemisi, Ege Denizi.
Amerikan Birlikleri, bir saat sonra �stanbul'a yo�un bir f�ze sald�r�s�
ba�latacak. Askerler kazan�lmam� bir zaferin sarho�lu-�unu ya��yorlar. Komutanlar,
"CADI S�P�RGES�"nin marifetlerini merak ediyor. Fakat az sonra Amerika'dan
ula�acak haber, hepsini �a�k�na �evirecek. Gemidekiler, b�y�k felaketten habersiz,
co�ku i�inde geri say�yor.
Nihayet haber ula�t�, on binlerce kilometre uzaktaki, Black Theodore Roosevelt
Gemisi'ne. Geminin dev kafeteryas�n� dolduran y�zlerce askerin g�z� bir anda ayn�
noktaya, yani dev ekrana kilitlendi. CNN yay�n�n� son dakika c�ng�l�yla kesti.
Kafeteryadaki herkes, gemiyle ba�lant� yap�laca��n� zannediyor-
du. Biraz sonra ba�latmay� d��nd�kleri sava�, oyun gibi geliyordu onlara. Bir
bilgisayar oyunu... Acaba CNN, ne kadar �vecekti onlar�, bunu merak ediyordu
hepsi. Ancak bir anda kafeterya sessizli�e g�m�ld�. Kimi elindeki kola kutusunu
d��rd�, kimi �atal�n�, b��a��n�. Herkes bir anda aya�a kalkt� ve ekrana do�ru
sokulmaya ba�lad�.
Kafeteryada herkesin a�z�ndan ayn� c�mle ��kt�, "Oh, my god!"
"Aman Tanr�m!" seslerinin ard� arkas� kesilmiyordu. �ok oldu y�zlerce asker bir
anda. �zellikle Californial� askerler panik halindeydi. ��nk� hepsi ailesini merak
ediyordu. Kimi anne babas�n�, kimi ni�anl�s�n�, kimi de sevgilisini. Amerika'dan
gelen haber, komutanlar� da �ok etmi�ti. Ayn� tela�, onlar aras�n-da da ba�lad�.
Herkes gemideki ankes�rl� telefonlara ko�u�turdu. Ancak hi� kimsenin �evirdi�i
numara cevap vermiyordu. ��nk� California yerle bir olmu�tu.
Tela� ve panik i�erisinde herkes sa�a sola ko�u�tururken, saatler 05.00'i
g�steriyordu. Yani sald�r� vakti gelmi�ti. Ancak birka� dakika �nce Pentagondan
gelen bir emirle, �stanbul'a ger�ekle�tirilecek hava harek�t� ertelendi. Daha
do�rusu ertelenmek zorunda kal�nd�. Sald�r�n�n ertelenmesi, yap�lan anonslarla t�m
askerlere duyuruldu. Ama hi� kimsenin umurunda de�ildi, gemide yas vard�.
Yak�nlar�na telefonla ula�amayan askerler, kafeteryada yeniden topland�lar ve
CNN'den geli�meleri takip etmeye ba�lad�lar. Art�k �l� say�s�yla ilgili haberler
geliyordu. Tahmini �l� say�s� 100 bindi. B�lgeden ula�an g�r�nt�ler de
�rperticiydi. Her ge�en dakika yeni g�r�nt�ler ula��-yordu CNN'in haber merkezine.
Devasa �ukurlar olu�mu�tu deprem b�lgesinde. Her yer ceset doluydu. Deprem San
Fran-sisco ve Los Angeles'da da b�y�k y�k�ma neden olmu�tu. Dakikalar ilerledik�e,
felaketin boyutu daha da belirginle�iyordu.
7-4'l�k sars�nt�, bir�ok eyaleti vurmu�, Meksika'ya bile ula�-m�t�. Amerika
�oktayd�. Bu, �lke tarihinin en b�y�k felaketlerinden biriydi. Y�k�nt�lar alt�nda
binlerce ceset, kurtar�lmay� bekleyen y�zlerce yaral� vard�. Ancak kurtarma i�i
i�in yeterli say�da ekip yoktu. On binlerce asker, T�rkiye ve b�lge �lkelerini
vurmak i�in, Akdeniz ve Ege'de konu�lanm�t�. Amerika hi� b�yle bir felaket
beklemiyordu. T�m hesaplar alt�st olmu�-tu. Komutanlar anonslarla, gemideki
askerlere sa�duyu telkin ediyorlard�. Herkesten sakin olmas� isteniyordu. Ama bu
anonslar�n hi�birine kulak asan yoktu. Amerikan askerleri, �aresizlik i�erisinde
k�vran�yordu. Kimi sigara �st�ne sigara yak�-yor, kimi bilmem ka��nc� biray�
i�iyordu. Hepsi, eli kolu ba�l� bir halde geli�meleri izliyordu. Ama sadece
izliyordu. ��lerin-den biri aya�a kalkt� ve y�ksek sesle:
- Eve d�nelim, kahretsin, sava�mak istemiyorum, annemi istiyorum! Onlar�
kurtarmal�y�z diye ba��rd�. Sonra bir anda derin bir sessizlik ya�and�, ard�ndan
herkes aya�a kalkt� ve "Eve d�nelim" diye tekrar etti. Askerler ��d�rm��as�na sa�a
sola sald�r�yordu. Hepsi g�vertede toplanmaya ba�lad�. Komu tanlar, kameralardan
izliyordu t�m olup biteni. Ancak deprem onlar� da derinden etkilemi�ti. ��nk�
komuta kademesindeki bir�ok r�tbeli asker de ailesinden haber alam�yordu. G�verte
de toplanan askerler, uygun ad�m, olduklar� yerde ayaklar�n� yere vurmaya
ba�lad�lar. Birinin yapt��� k�sa s�rede yank� bu luyor, yay�l�yordu. Bir dakika
i�inde herkes �zerindekileri ��ka r�p att�. Bir tek pantolonlar� kald� askerlerin
�st�nde. Bu bir is yand�. Ailelerine ula�amayan askerler, geri d�nmek istiyordu.
T�m bunlar ya�an�rken, bir anda hoparl�rlerden bir anons du yuldu:
- Komutan Simson konu�uyor. �imdi herkes ko�u�lar�na, bu bir emirdir!
Simson, bu emri defalarca tekrarlad�. Ama her tekrarlay�-��nda askerlerin
sinirleri daha da bozuldu. �syan b�y�yordu. Bunun �zerine, Simson anonslar�na ara
verdi.
G�lc�k, Donanma
Pa�a, kap� zilinin sesiyle uyand�.
-Gir!
Komutan heyecanla i�eri girdi. Pa�a da heyecanlanm�t�. Aya�a kalkt�:
- Sald�r� ba�lad�'m�?
- Hay�r efendim, sald�r� de�il...
Bu s�rada saat 04. 05'i g�steriyordu.
- H�mn�, �yle mi?
- Efendim, Amerika'da b�y�k bir deprem meydana geldi Hem de �ok b�y�k bir deprem.
- Deprem mi?
- Evet, California'da olmu�. 7,4 b�y�kl���ndeymi�. Ta� �s t�nde ta� kalmam�
efendim. CNN geli�meleri dakika dakika veriyor.
Pa�a, bunun �zerine kumanday� ald�, �nce televizyonu, sonra da CNN kanal�n� a�t�.
CNN b�lgeden gelen g�r�nt�leri yay�nl�yordu.
- Vay can�na, korkun� bir felaket bu.
- Evet efendim, 100 bin �l�den s�z ediyorlar.
- 100 bin mi?
- Evet ama bu rakam�n 250 bini bulaca�� s�yleniyor. Los Angeles ve San Fransisco
da b�y�k zarar g�rm�.
- Arkada�lara haber ver, acil komuta merkezinde toplans�n-lar
- Anla��ld� efendim.
Komutan odadan ��kt�ktan sonra tek ba��na kald�. Koltu�a oturdu, televizyonun
sesini iyice k�st�. "Aman Allah'�m!" dedi Bu nas�l oldu?"
Yerinden kalkt�, asay� eline ald�, dudaklar�na kadar kald�r�p �pt�. "B�y�ks�n
Allah'�m!"
Pa�a, �ok b�y�k bir yard�m ald���n�n fark�ndayd�. "Bu geceki sald�r�y� b�y�k
ihtimalle iptal ederler" diye ge�irdi i�inden. �yle de olacakt�. Peki, ne
yapmal�yd� �imdi? Hamle s�ras� ondayd�.
Komuta merkezine gitmek i�in odadan ayr�ld�. �nce bah�eye ��kt�. Depremde olu�an
�ukurun �n�ne geldi. �ukura bak-t�, biraz bekledi ve sonra geri d�nd�. Birka�
dakika sonra konuta merkezindeydi.
- �yi sabahlar arkada�lar!
- Sa�olun efendim.
- L�tfen buyurun.
Kara, hava ve deniz kuvvetleri komutanlar� oradayd�. Pa�a burmad�. Masan�n ba�
taraf�ndaki yerine ge�ti ve konu�maya ba�lad�.
- Arkada�lar, bildi�iniz gibi bu gece bir sald�r� bekliyorduk. Ama bu sald�r�n�n
olmayaca�� kanaatindeyim. Muhtemelen
05.00 gibi sald�racaklard�. Saat 05.00'e geliyor. Hava ayd�nlan-madan
ger�ekle�tirebilirlerdi sald�r�y�. Ancak Amerika'daki deprem felaketinin ard�ndan
bu sald�r�y� m�mk�n g�rm�yorum. Zaten k�sa s�re sonra tam olarak anlar�z, sald�r�
olup ol-mayaca��n�. Bu durumda harek�t plan�m�zda baz� de�i�iklikler yapmam�z
gerekiyor.
Pa�a'n�n son s�z�, "beklemekten ba�ka �aremiz yok. Bira: daha bekleyece�iz..."
�eklinde oldu. Daha sonra koltu�una oturdu, ellerini masan�n �zerinde birle�tirip,
"bir fincan �ay iyi giderdi" dedi. Pa�a'n�n bu iste�i hemen yerine getirildi.
�aylar�n i�ilmesinin ard�ndan bir s�re durum de�erlendirmesi yap�l-d�. Pa�a'n�n
g�z� bir ara duvardaki saate ili�ti. Saat 06.30'u g�steriyordu. Hava ayd�nlanm�t�.
Yeniden aya�a kalkt� ve;
- Arkada�lar! Bak�n, bekledi�imiz gibi oldu, sald�r�y� iptal ettiler. Bana kal�rsa
o gemide isyan ��km�t�r . Askerler evlerine d�nmek istiyorlard�r. Ancak, bu m�mk�n
olmayacak. D�n gece ertelenen sald�r�y�, bu gece ya da yar�n gece ger�ekle�tirmek
isteyeceklerdir. Fakat askerleri ikna etmeleri bence �ok zor, dedi.
Pa�a, ger�ekten de hakl�yd�. Gemide isyan giderek b�y�yor-du. Pilotlardan biri,
sava� u�aklar�ndan birine atlay�p, Amerika'ya gitmeye kalkt�. Ancak daha u�a��
kald�ramadan vurularak �ld�r�ld�. David adl� pilotu vuran ki�i, komutan�yd�. Gen�
pilotu tek el ate�le ba��ndan vuran general, daha sonra birka� askerden cesedi
u�aktan indirip, motorlar� durdurmalar�n� istedi. Ama bu emir yerine getirilmedi.
General ��lg�na d�nd�. Silah�na bir kez daha davrand�. Ama bu kez ate�leyemedi.
Da-vid'in �ok yak�n bir arkada��, generali aln�n�n tam ortas�ndan vurarak �ld�rd�.
Bir anda t�m askerler donup kald�. Gemide derin bir sessizlik ya�an�yordu. Jack,
generali vurduktan sonra elindeki silah� yere at�p, David'e ko�tu. "O kahrolas�
herifi geberttim." diye ba��r�p a�lamaya ba�lad�. Generali �ld�ren
Jack'in tutuklanmas� gerekiyordu. Bir di�er general, titrek bir sesle emir verdi.
Ama bu emre hi� kimse kulak asmad�.
Gemide i�ler tamamen kontrolden ��km�t� art�k. Komuta kademesi derhal Pentagon ile
irtibata ge�ip durumu bildirdi. Pentagon'dan, "olaylar� yat�t�rmaya �al��n ama
kesinlikle geri d�nemezsiniz" cevab� geldi. Komuta kademesi, askerlere, olanlar�
unutarak ko�u�lar�na d�nmeleri �a�r�s�nda bulundu. Ancak yap�lan t�m uyar�
anonslar� bo�unayd�. Askerler art�k emir alm�yordu. David'in �ld�r�ld��� u�a��n
motorlar� durduruldu. Cesedi ise u�aktan indirilmedi. Ya�anan bu olaylar�n
ard�ndan askerler yeniden telefonlara sar�ld�. ��nk� hepsinin akl�nda ailesi
vard�. Acaba ya��yorlar m�yd�? Ama bu sorunun cevab�n� almak m�mk�n de�ildi.
Deprem b�lgesinde telefonlar h�l� �al�m�yordu. ��ld�rmak �zereydi t�m askerler.
�aresizlik i�erisinde yeniden CNN'in ba��na ge�tiler. Ancak yeni g�r�nt�ler �ok
daha �rk�t�c�yd�. Depremin �zerinden yakla��k 7 saat ge�mi�ti. Sokaklar, caddeler
torbalanm� cesetlerle doluydu. Enkaz alt�nda on binlerce cesedin oldu�u tahmin
ediliyordu. Yaral�lara ula�mak m�mk�n de�ildi. California, Los Angeles ve San
Fransisco'da ciddi anlamda ila� s�k�nt�s� ya�an�yordu. Sonra su ve g�da...
Ancak en b�y�k sorun, �rk ayr�mc�l���yd�. Yard�mlarda beyazlara �ncelik verilmesi
siyahlar� �ileden ��kar�yordu. Enkaz alt�nda canl� halde y�zlerce zenci vard�.
Ancak bu durum, kurtarma ekiplerinin umurunda bile de�ildi. �ncelik beyazlarayd�.
bu bir vah�etti. Depremden kurtulmay� ba�aran siyahlar isyan y�kard�. Her yer
ya�malan�yordu. Yard�m ekiplerinin ara�lar� ta�lan�p getirdikleri malzemelere el
konuluyordu. �ehirde tam bir ke�meke� ya�an�yor, her yerden dumanlar y�kseliyordu.
Bu, depremden �ok daha b�y�k bir felaketti. B�lgeye takviye polis g�nderildi.
G�stericiler ile polis aras�nda �at�malar ba�lam�t�.
Bir�ok zenci, polis taraf�ndan vurularak �ld�r�ld�. Olaylar giderek ����r�ndan
��k�yordu. CNN t�m bu olanlar� saniye saniye ekrana ta��yordu.
Gemideki askerler, �lkelerinde ya�anan bu olaylar� �z�nt� ve �aresizlik i�inde
izliyorlard�. ��lerinden biri bu manzara kar��s�nda kendini tutamayarak, "Pi�
kurusu zenciler!" gibi talihsiz bir laf etti. Hem de �ok talihsiz bir laf. Jeffry
ad�nda 21 ya��nda Los Angelesli bir gen�ti bunu s�yleyen. Dev kafeterya bir anda
sessizli�e g�m�ld�. Herkes birbirine bak�yordu. Sonra iri yar� zenci bir asker,
yerinden kalk�p Jeffry'nin yan�na geldi ve onun bo�az�na sar�ld�. Bunu g�ren
beyazlar, Jeffry'i kurtarmak i�in kavgay� ay�rmaya �al�t�lar. Ancak ortal�k bir
anda kar�t�. Amerika'da ya�anan olaylar�n bir benzeri de binlerce kilometre
uzakta, gemide ba� g�stermi�ti. Kafeteryada kan g�vdeyi g�t�r�yordu. Beyazlar
say�ca fazlayd�. Jeffry, bo�az�na sar�lan askeri b��aklayarak �ld�rd�. Bu, son bir
saat i�inde gemide i�le-nen ���nc� cinayet oldu. Komutanlar, korkudan a�a�� dahi
inemiyordu. Zenci askerin �l�m�yle birlikte kavga da sona erdi. Ancak, siyahlar bu
duruma �ok i�erlemi�lerdi.
T�m bu ya�ananlar, dakika dakika Pentagon'a iletiliyordu. Pentagon'dan da Beyaz
Saray'a. Ancak Amerikan y�netiminin gemiyle ilgilenmesi m�mk�n de�ildi. ��nk� �lke
b�y�k bir felaket ya�am�, arkas�ndan da ard� al�namayan olaylar ��km�t�. Hepsinden
k�t�s�, h�k�met beklenmedik bu felaket kar��s�nda aciz kalm�t�. Dahas� �lkenin her
yerinde �rk��l�k yang�n� ba�lam�t�. ��nk� siyahlara yap�lan ayr�mc�l�k ve deprem
b�lgesinden gelen haberler, �lke genelindeki t�m siyahlan deliye �evirdi. �lke
genelinde g�steriler ba�lad�. Bu g�sterilere beyazlar da destek veriyordu.
�lkedeki g�steriler bast�r�lam�yordu. G�stericiler her yerde polisle �at��yordu.
Ara�lar ate�e veriliyor, d�kk�nlar ya�malan�yordu. Amerika alev alevdi. Ameri-
kan Ba�kan�'n�n televizyon ekranlar�ndan yapt��� sa�duyu �a�-r�lan bo�unayd�. Hi�
kimse onu dinlemiyordu.
Bir anda herkesin akl�na, binlerce kilometre uzaktaki Amerikan askerleri geldi.
Onbinlerce asker, ���nc� D�nya Sava��'n� ba�latmak i�in Ege'de, Akdeniz'de,
Ortado�u'da, Balkanlarda konu�lanm�t�. Oysa Amerika'n�n onlara ihtiyac� vard�. Hem
de �ok... Hem isyanlar�n bast�r�lmas�nda, hem de enkaz�n kald�r�lmas�nda. Herkes
y�ksek sesle askerlerin geri �ekilmesini istiyordu. Beyaz Saray, bu y�nde gelen
yo�un bask�lara direniyordu. Pentagon ve Beyaz Saray, askerlerin geri �ekilmesinin
m�mk�n olmad���n� savunuyordu. Amerika'daki Yahudi sermayeli baz� medya
kurulu�lar�, bu t�r taleplere �iddetle kar�� ��-k�yordu. Yahudi lobisi,
�stanbul'un h�l� vurulamam� olmas�n-dan da �ok rahats�zd�. Beyaz Saray'a
sald�r�n�n ba�lat�lmas� i�in bask� yap�yorlard�. Ancak Amerikan halk� askerlerin
geri �ekilmesi noktas�nda �srar�n� s�rd�r�yordu.
T�m bu tart�malar ya�an�rken, �lke alev alev yan�yordu. Dahas�, Amerikan ekonomisi
ge�en her saniye daha da k�t�ye gidiyordu. Yahudi sermayesinin art�k bu �lkede
kalmas� anlam-s�zd�. Dahas�, onlar i�in de art�k tehlike �anlar� �almaya
ba�lam�t�.
Amerikan kamuoyunun bask�lar�na daha fazla dayanamayan Beyaz Saray, d�nya
�zerindeki askerlerin geri �ekilebilece�i imas�nda bulundu. Ama�, yo�un tepkileri
bir nebze de olsa azaltmakt�.
Ancak, bu ima Yahudi �evrelerini �ok rahats�z etti. Ameri-ka'daki etkili ve
yetkili Yahudiler acilen bir araya gelerek, iki maddelik bir plan� hayata
ge�irmeye karar verdiler. Bunlardan biri Yahudi sermayesinin Amerika'dan derhal
�ekilmesiydi. Di-�eri ise Amerikan Ba�kan�n�n istifa ettirilmesiydi.
�lk plan uygulamaya konuldu. Yahudi patronlar, Ameri' ka'daki sermayelerini
Avrupa'ya ta��yacaklar�n� duyurdular. B�ylesi kendileri i�in �ok daha iyi
olacakt�. En az�ndan �yle d��n�yorlard�. ��nk� Amerika'da kazanmak art�k �ok
zordu. Deprem felaketinin ard�ndan herkes, Yahudiler'den vefa bekliyordu. ��nk�
s�ra onlardayd� art�k. Ama yard�m yerine ka�ma-y� tercih etmi�ti paran�n
baronlar�. �te b�ylesi bir ortamda Yahudi sermayesinin ald��� bu karar,
Amerikal�lar� �ileden ��kar-d�. Yahudiler �lkede istenmeyen ki�ilerdi art�k...
Yahudi i�yerleri ya�malanmaya ba�land�. Art�k hi� kimse olaylar� �nleyemiyordu.
�srail, Amerika'da meydana gelen olaylar nedeniyle Beyaz Saray'� arad�. �srail
Ba�bakan� ile Amerikan Ba�kan� aras�nda �ok sert tart�malar oldu. Yahudi lobisi,
t�m bu ya�ananlardan Amerikan Ba�kan�'n� sorumlu tutuyordu. �kinci plan uygulamaya
konuldu. Yine etkili ve yetkili �evreler d��meye bast�. Amerikan Ba�kan� istifa
etmeliydi. Hem de hemen. Gel gelelim ba�kan�n istifa etmeye hi� niyeti yoktu.
Ancak Yahudi lobisi m�thi� bir kampanya ba�latt�. Baz� g�nl�k gazetelerde ba�kanla
ilgili �iddetli yay�nlar yap�l�yor, kirli �ama��r-lar tek tek ortaya
��kart�l�yordu. Bunlardan bir k�sm� ger�ekti ama yaz�lanlar�n �ok b�y�k bir b�l�m�
de iftirayd�. K�e yazarlar� parayla sat�n alm�yordu. Sat�l�k kalemlerin hedefinde
Amerikan Ba�kan� vard�.
Ba�kan iyice k�eye s�k�m�t�. Amerikan halk�, b�t�n bu kampanyadan etkilenmi� ve
ba�kan�n istifas�n� ister olmu�tu. �yle ki �lke ekonomisi iyice dibe vurdu.
Ba�kan�n �n�nde istifa etmekten ba�ka se�enek yoktu. T�m bunlar olurken,
Amerika'daki yakla��k 7 milyon Yahudi, e�yalar�n� toplay�p ya-va� yava� �lkeyi
terk etmeye ba�lad�. Yahudilerin b�y�k bir k�s-m� as�l vatan farz ettikleri
�srail'e gidiyordu.
Vaazc�, Beyaz Saray'da
Ba�kan�n �n�nde tek se�enek kalm�t�; istifa etmek. Ama o direnmeye devam ediyordu.
Bu arada da ne yapaca��n� d��n-meye ba�lad�. Dan�manlar�yla odas�nda durum
de�erlendir-mesi yaparken, Vaazc�'n�n geldi�i haber verildi. Ba�kan, dan�-
manlar�ndan oday� terk etmelerini istedi. Onlar ��kt�, Vaazc� girdi.
Vaazc� odaya girince, g��s�nde as�l� duran ha�� ba�kana uzat�p �pt�rd�. Sonra da
"Tanr� seni kutsas�n." diyerek dua etti.
- Tanr� beni unuttu, korumak istemiyor.
- Hay�r, Tanr� seni �ok seviyor.
- Isa a�k�na s�yler misin bana, bu nas�l sevmek? Her yer alev alev. Ortado�u
de�il, Amerika yan�yor. Kellemi istiyorlar. Ne olacak s�yler misin? Kilise niye
yard�m etmiyor bana?
- Sakin ol, otur. Kilise senin arkanda ve sen osun. -Omu?
- Evet. Seni Tanr� g�revlendirdi. Bunu daha iyi g�r�yoruz art�k. Kilise seni �ok
seviyor.
- Beni Tanr� g�revlendirdi ama g�revime son veriyor �im di.
- Hay�r, son vermiyor. R�tbeni y�kseltiyor. Seni �sa'ya yak la�t�r�yor.
- �yi ama nas�l?
- Bak �imdi, �ncil, �sa Mesih tekrar yery�z�ne inmeden �n ce d�nyadaki t�m
Yahudiler'in �srail'de toplanaca��n� yaz�yor. �te g�r�yorsun. Yahudiler
Amerika'dan gidiyor. Bundan daha g�zel ne olabilir?
- Bu do�ru!
- Bu y�zden sen de onlar�n �srail'e d�n�lerini h�zland�rma l�s�n. �sa Mesih'in
ayak seslerini duyar gibi oluyorum. O'nun geli�ini h�zland�rmal�y�z.
- Peki, bu nas�l olacak?
- Bak, Amerikal�lar Yahudiler'i istenmeyen ki�i ilan ettiler. Sen de ��k�p onlar�
hedef g�stereceksin. Yahudi sermayesi de onlar�n �lkelerine d�nmeleri i�in gerekli
finansman� sa�laya cak. ��nk� onlar i�in bu bir g�rev.
- Peki ben koltu�umu nas�l koruyaca��m?
- Emin ol, bunu ben de bilmiyorum ama Tanr� sana bir yol g�sterecektir. Kilise de
senin arkanda. Bunu unutma. Sen Tan-r�'n�n hizmetk�r�s�n. Tanr� seni korusun.
Vaazc� bunlar� s�yledikten sonra aya�a kalkt�, boynundaki ha�� bir kez daha
�pt�rerek odadan ayr�ld�. Ba�kan biraz rahat-lam� g�r�n�yordu. Vaazc�'n�n
s�yledikleri �ok etkilemi�ti onu. Sonra dan�manlar�n� yeniden odaya �a��rd�. ��nk�
yapmas� gerekeni biliyordu art�k.
Ba�kan:
- Bak�n, �ok b�y�k bask� kurdular �zerimize. Bundan kur tulmam�z gerekiyor. Beyaz
Saray ad�na yaz�l� bir a��klama haz�r lay�n ve Yahudiler'i bozgunculukla su�lay�n.
Alt�na da benim imzam� at�n. Bu Amerikan devletinin resm� g�r��d�r ve bu nu b�t�n
d�nyaya duyurun. Art�k �srail, Amerika'n�n m�ttefi ki de�ildir.
Dan�manlar, duyduklar� s�zler kar��s�nda �ok olmu�lard�.
Ba�kan, bunlar� s�yledikten sonra dan�manlar�ndan ikinci bir istekte daha bulundu.
Bu istek, Ege'de �stanbul'u vurmak i�in bekleyen gemiden isyan g�r�nt�leriydi.
- Bu g�r�nt�lerden �� dakikal�k bir kaset haz�rlay�n. �syan en �arp�c� �ekliyle
g�sterilsin. Cinayetler de... G�r�nt�leri, daha sonra el alt�ndan El Cezire
televizyonuna ula�t�r�n ve ya
y�nlanmas�n� sa�lay�n.
Dan�manlar, odadan ayr�l�r ayr�lmaz ba�kan�n istedi�i mesaj� haz�rlay�p medyaya
g�nderdiler. A��klama, Amerikan kamuoyunu memnun etti. Art�k Beyaz Saray da,
Yahudiler'in kar��s�ndayd�. Bu, ba�kana y�nelik tazyiki biraz zay�flatmaya yetti.
�lkede antisemitik ak�m ba�lad�.
Yahudiler ise ��lg�na d�nd�. ��nk� bu, onlara 1932'teki Hitler Almanya's�n�
hat�rlatmaya ba�lam�t�. �srail, Beyaz Saray'� bu a��klama dolay�s�yla sert bir
dille k�nad�. �lkedeki Yahudi sermayesi, paralar�n� Avrupa'daki bankalara transfer
etmeye ba�lad�. Amerika'da ya�ayan milyonlarca Yahudi i�in de art�k korku dolu
g�nler ba�lam� oldu. ��nk� fanatikler, Yahudilere �iddet uygulamaya ba�lad�lar.
Onlar i�in Amerika'y� terk etmekten ba�ka �are yoktu.. B�y�k ka�� zorunlu hale
gelmi�ti. �o�unluk �srail'e d�n�yordu. Ancak aralar�nda Avrupa'n�n �e-�itli
�lkelerine gidenler de vard�. Havaalanlar�, b�y�k bir ka��a sahne oluyordu. �yle
ki bilet bulmakta g��l�k �ekiyordu
herkes. Beyaz Saray, d�n��n h�zland�r�lmas� i�in �srail'e yap�lan seferlerin
say�s�n� artt�rd�.
Ancak Amerika, h�zl� bir ��k� ya��yordu. Bunu �nlemek m�mk�n de�ildi. Daha k�t�s�,
deprem b�lgesine gerekli yard�mlar da yap�lam�yordu. Ba�kan, d�nya �lkelerini
yard�ma �a��rd�. Avrupa'daki kiliselerden Amerika'ya para, g�da ve ila� yard�mlar�
gelmeye ba�lad�.
Bu bile �lkedeki isyanlar� durdurmaya yetmedi. Siyahlar, beyazlar, Latin
Amerikal�lar, Yahudiler... Tam bir kaos ya�an�yordu �lkede.
G�R�NT�LER EL CEZ�REDE YAYINLANIYOR
El Cezire televizyonu, yay�n�na bir son dakika geli�mesini duyurmak �zere ara
verdi.
Spiker �unlar� s�yl�yordu:
- Say�n seyirciler, Amerika'n�n Ege Denizi'nde �stanbul'u vurmak i�in bekletti�i
Black Theodore Roosevelt Gemisi'nde isyan ��kt�. Amerika'daki �rk�� sald�r�lar
gemiye de s��rad�. Biri siyah�, �� Amerikan askeri �ld�r�ld�. Amerika'da ya�anan
b�y�k deprem nedeniyle yak�nlar�n� kaybeden y�zlerce asker, ailelerinden haber
alam�yor. Bu y�zden de geri d�nmek istiyor....
Spikerin bu anonsunun ard�ndan gemideki g�r�nt�ler geldi ekrana. B�t�n d�nya
�oktayd�. El Cezire, g�r�nt�lerin kendilerine gemiden internet arac�l���yla
ula�t�r�ld���n� iddia etti. CNN, El Cezire'nin yay�nlad��� bu g�r�nt�leri kendi
ekran�na ta��d�. Amerikan halk� peri�and�. Ba�kan, bu g�r�nt�lerin yay�nlanmas�n�n
ard�ndan koltu�unu biraz daha sa�lamla�t�rd�. Amerikan kamuoyu, ba�kan�n tek su�lu
olmad���na inanmaya ba�lad�. T�m bu g�r�nt�ler, Beyaz Saray'dan yap�lan a��kla-
mayla birle�tirildi. Ya�anan olumsuzluklar�n alt�nda Yahudi
parma�� vard�. Amerikan kamuoyu b�yle d��n�yordu. Ama buna ra�men, askerlerin geri
�ekilmesi y�n�ndeki �srarlar devam ediyordu. Hem de daha y�ksek bir sesle.
Bu istekler kar��s�nda ba�kan, "bunu biz de istiyoruz, ancak onlar� tehlikeye
atamay�z" diye kamuoyuna a��klama yap�yordu. Maksat, biraz daha zaman kazanmakt�.
�stedi�i de oluyordu.
Ortal�k �y�ce Kar���yor
Washington'da Yahudilere ait bir ev kundakland�. Evde bulunan �� ki�i, yanarak can
verdi. D�nya, Amerika'da ya�anan ge-li�meleri kayg�yla izliyordu. Dahas�, art�k
k�nama mesajlar� gelmeye ba�lam�t�. D�nya medyas�, "Amerika'n�n �nlenemez ��-
k��n�" yaz�yordu. Ba�kan Hitler'le kar��la�t�r�l�yor, "Gaz odalar� ne zaman
kurulacak" sorulan y�neltiliyordu. Amerika, d�nya kamuoyunda h�zla y�pran�yordu.
Yay�nlanan karikat�rlerde Amerikan Ba�kan�, Hitler gibi �iziliyordu. Yakas�nda
gamal� ha� ve o bildik el i�areti. Ancak Amerika'daki Evangelist merkez kilisesi,
d�nya �zerindeki �ubelerine haber salm�t�. Yahudilere y�nelik tacizler ba�lad�.
��nk� Yahudiler'in �srail'de toplanmalar� gerekiyordu. Bunun sonras�nda �sa Mesih
gelecekti.
�srail, Birle�mi� Milletlere m�racaat ederek, Amerikan Ba�-kan�'n�n sava�
su�lular� mahkemesinde yarg�lanmas�n�, hatta as�lmas�n� talep etti. Bu istek,
d�nya g�ndemine bomba gibi d�t�.
Avrupa, �srail'in en ate�li m�ttefikiydi art�k. ��nk� Yahudi sermayesi y�n
de�i�tirmi�ti. �in y�z�nden �alkant�l� bir d�ne-
me giren Avrupa ekonomisi, bu sayede g��lenebilirdi. �yle ki Avrupa Birli�i
da��lma s�recine girecekti neredeyse. Fransa, �ngiltere, Almanya ve �talya,
Amerika'dan ka�mak zorunda kalan Yahudiler'e kucak a�t���n� duyurdu. Avrupal� u�ak
�ir-ketleri, Yahudiler'i Amerika cehenneminden kurtarmak i�in g�n�ll� olarak yola
koyuldu. Yahudiler i�in Avrupa'da k�rm�z� hal�lar serilecekti neredeyse.
Amerika, ge� de olsa halk�n�n kendisinden bekledi�i ad�m� att�. D�nya �zerindeki
b�t�n Amerikan birlikleri geri �a�r�ld�. Ege'deki sava� gemisi, bu emri bile
beklemeden yola koyulmu�-tu bile.
Pa�a, ya�anan bu geli�melerin mimar� olarak g�r�l�yordu.
Sadece M�sl�man �lkeler de�il, ezilen milyonlarca ki�i, Pa�a'ya
hayranl�k duyuyordu. Amerika'da meydana gelen korkun�
deprem, ya�anan i� sava� ve Yahudi sermayesinin �lkeyi terk
etmesi... Milyonlarca ki�i, "B�t�n bunlar rastlant� olamaz" diye
d��n�yordu. Ezilen d�nya, y�llard�r sab�rs�zl�kla bu ��k��
bekliyordu. T�rk Pa�as� bu ��k��n k�v�lc�m�n� ate�lemi�ti.
Avrupa, Pa�a n�n kurtar�c� olarak g�r�lmesinden �ok rahats�zd�.
M�sl�man d�nya, Pa�a'ya kar�� �ok b�y�k bir sevgi beslemeye
ba�lad�. Bu sevgi giderek b�y�yordu. Ancak T�rkiye'de baz�
kesimler h�l�, d�ar�dan destekle, Pa�a'ya kar�� muhalefeti
s�rd�r�yordu. �yle ki etkili baz� gazeteler, Pa�a'y� "D�nyan�n
sonunu haz�rlayan adam" olarak g�steriyordu. Bu �ok yamar,
bir �eli�kiydi asl�nda. D�nya onu kahraman ilan ederken,
�lkesinden �atlak sesler ��k�yordu.
Pa�a, Kaynak A��kl�yor!
Genelkurmay Ba�kan�, Ba�bakan'�n acil daveti dolay�s�yla G�lc�k Donanmas�'ndan
ayr�larak Ankara'ya d�nd�. ��nk� �lke toz dumand�. Bankalar birer iki�er
kapan�yordu, i�sizlik korkun� boyutlara ula�m�t�. �lkedeki fabrikalar, kap�lar�na
kilit vurmaya ba�lad�. Ekonomik g�stergeler dibe vurdu. A�l�k, sefalet kap�ya
dayand� ve h�k�metin yapacak hi�bir �eyi yoktu. 3a�bakan bu y�zden Pa�a'yla
g�r�mek istedi.
G�r�me, Ba�bakanl�k Konutu'nda ger�ekle�ti. Pa�a'y� kap�-da kar��layan Ba�bakan,
hemen konuya ge�ti.
- �ok zor g�nler ge�iriyoruz Pa�am, art�k dayanacak g�c� m�z kalmad�.
- Biliyorum, fark�nday�m say�n Ba�bakan. Ama bu ka��n�l maz bir sondu,
biliyorsunuz, bug�n olmasa yar�n...
- �yle ama...
- Bak�n, bu millet ne sava�lar, ne y�k�mlar g�rd�. S�p�rge Kumundan ekmek yap�p
yedi. Ama dik durmas�n� bildi ve
hep kazand�. Bug�n de kazanacak.
- �yi ama nas�l. Avrupa ordular� birle�iyor. Yeni bir ha�l� or dusu kuruluyor.
Bug�n yar�n sald�r�ya ge�ecekler. Nas�l tutuna ca��z bu sald�r� kar��s�nda?
- Daha d�ne kadar Ege'den gelecek Amerikan sald�r�s�ndan endi�e ediyorduk. Ama
bug�n Amerika ne halde g�rm�yor musunuz? Sizce Amerika m� daha iyi durumda,
T�rkiye mi?
- T�rkiye elbette.
- Bunu da atlataca��z. Alacaklar�m�z� tahsil edip, durumu muzu d�zeltece�iz.
- Alacaklar�m�z� m�, hangi alacaklar�m�z�?
- Evet alacaklar�m�z�. Anlataca��m. Ama l�tfen odaya kim se girmesin ve telefon
ba�lamas�nlar m�mk�nse.
- Olur, s�ylerim.
Ba�bakan, Pa�a'n�n bu ricas� �zerine odaya hi� kimsenin al�n-mamas�n� ve telefon
ba�lanmamas�n� istedi. Sonra Pa�a �anta-s�ndan bir CD ��kard�, aya�a kalk�p CD'yi
oynat�c�ya takt�.
Pa�a'n�n Ba�bakan'a izletti�i CD, Ceyhun'un getirdi�i CD'ydi. Ba�bakan bu CD'yi
daha �nce izlemi�ti, ikinci kez g�r�yordu masan�n etraf�ndakileri. Ama yine de �ok
hiddetlendi. Aya�a f�rlad�, "Al�aklar, �erefsizler, vatan hainleri" diye ba��rd�.
O sinirle masas�n� tekmelemeye ba�lad�. Bunun �zerine Pa�a. aya�a kalkt�.
Ba�bakan'� tutup yerine oturttu.
Ba�bakan�n ikinci kez izledi�i g�r�nt�ler kar��s�nda daha �ok hiddetlenmesinin
sebebi, masada yap�lan planlar�n tek tek hayata ge�iriliyor olmas�yd�.
- Dayanmas� zor biliyorum ama ger�ek b�yle. Kimi i� adam�, kimi bilmem ne... Ama
hepsi vatan haini. Bu �lkenin koynun da besledi�i y�lan bunlar. Ama onlara g�n�n�
g�sterece�im Bu kez tutuklataca��m onlar�, asaca��m hepsini!
- Yo, say�n Ba�bakan�m. Asmak ��z�m olmaz. Bu "�erefsiz leri" asmakla bitiremeyiz.
Bunlar d�n de vard�, bug�n de var, yar�n da olacak...
- Peki ne yapaca��z. Asmay�p da besleyecek miyiz?
- Yo beslemeyece�iz. Bu yapt�klar�n�n bedelini �detece�iz. Ancak Ba�bakan bir
t�rl� ikna olmuyordu.
- Bu m�mk�n de�il, kendi ellerimle �ld�rece�im bunlar�. Taksim'de dara�ac�
kurdurtup salland�raca��m. Ayaklar�n�n al t�ndaki iskemleye ben vuraca��m bu
�erefsizlerin.
- L�tfen sakin olun, say�n Ba�bakan�m.
Pa�a'n�n s�yledikleri, bo�unayd�. Ba�bakan ��ld�rm� gibiydi �deta.
- Nas�l sakin olabilirim?
Pa�a'n�n g�z� bir ara duvarda as�l� olan panoya ili�ti. Atat�rk'�n gen�li�e
hitabesiydi bu. Aya�a kalkt� ve Ba�bakan'a:
- Sizden �u sat�rlar� okuman�z� istiyorum. L�tfen okuyun:
GEN�L��E H�TABE
Ey T�rk gen�li�i! Birinci vazifen, T�rk istikl�lini, T�rk Cumhuriyeti'ni, ilelebet
muhafaza ve m�dafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yeg�ne temeli budur. Bu temel, senin en k�ymetli
hazinendir. �stikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahil� ve
harici bedhahlar�n olacakt�r. Bir g�n, istikl�l ve Cum-huriyet'i m�dafaa
mecburiyetine d�ersen, vazifeye at�l-mak i�in, i�inde bulunaca��n vaziyetin imk�n
ve �erai-tini d��nmeyeceksin! Bu imk�n ve �erait, �ok nam�-
sait bir mahiyette tezah�r edebilir. �stikl�l ve Cumhuriyetine kastedecek
d�manlar, b�t�n d�nyada emsali g�r�lmemi� bir galibiyetin m�messili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatan�n b�t�n kaleleri zaptedilmi�, b�t�n tersanelerine
girilmi�, b�t�n ordular� da��t�lm� ve memleketin her k�esi bilfiil i�gal edilmi�
olabilir. B�t�n bu �eraitten daha el�m ve daha vahim olmak �zere, memleketin
dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dal�let ve hatt� h�yanet i�inde
bulunabilirler. Hatt� bu iktidar sahipleri, �ahs� menfaatlerini, m�stevlilerin
siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr � zaruret i�inde harap ve
b�tap d�m� olabilir.
Ey T�rk istikbalinin evl�d�! �te, bu ahval ve �erait i�inde dahi vazifen, T�rk
istikl�l ve Cumhuriyetini kur-tarmakt�r! Muhta� oldu�un kudret, damarlar�ndaki
asil kanda mevcuttur!
- �ok g�zel �zetliyor Mustafa Kemal bu �erefsizleri. Dinsi: imans�z, vicdans�z bu
�erefsizler...
- Bak�n Ba�bakan�m. Sizden t�m bu ki�ileri Ba�bakan-l�k'ta bulu�turman�z�
istiyorum. Ben de bu toplant�da olaca ��m.
- O vatan hainlerini, Ba�bakanl�k'a davet etmemi mi istiyor sunuz benden?!..
- Evet, bunu rica ediyorum.
- Sonra ne olacak?
- �ok �eyler olacak...
- Bu m�mk�n de�il. Onlar� bu binaya sokmam. Bunu bu otelde ger�ekle�tirelim.
Ba�bakan'�n hiddeti h�l� yat�mam�t�. Onu bu konuda ikna etmek de m�mk�n
g�r�nm�yordu. Pa�a, "olur, bir otelde bulu�tural�m" dedi.
Gerekli davet ger�ekle�tirildi. Tam 32 vatan haini Ankara'da be� y�ld�zl� bir
otelde bulu�tu. Ba�bakan ve Genelkurmay Ba�kan� da oradayd�. Otelde �ok yo�un
g�venlik �nlemleri al�nm�t�. Toplant�n�n yap�laca�� salon, �ok sak� bir �ekilde
korunuyordu. Davetlilerin hi�biri, bu davetin amac�n� bilmiyordu. Birazdan �ahit
olacaklar� g�r�nt�ler kar��s�nda �ok ge�ireceklerdi. Ba�bakan, s�ze ba�lad�:
- Hepiniz ho� geldiniz. Asl�nda bu davetin ger�ek sahibi, say�n Genel Kurmay
Ba�kan�m�zd�r. Bu y�zden s�z� fazla uzat mak istemiyorum. Buyurun Pa�am, s�z
sizindir.
- Te�ekk�r ederim say�n Ba�bakan�m. Hepiniz ho� geldiniz. Ama ben s�ze ba�lamadan
�nce, �lkenin i�inde bulundu�u du rumu �zetleyen bir video g�r�nt�s� izletmek
istiyorum sizlere m�saade ederseniz.
Pa�a, bu s�zlerin ard�ndan elindeki kumandayla videoyu �al�t�rd�.
- L�tfen dikkatle izleyin.
Pa�a'n�n b�yle bir uyar� yapmas�na gerek yoktu asl�nda. ��nk� herkes, p�r dikkat
izliyordu g�r�nt�leri. Hepsi de hayretler i�indeydi. Odadaki 32 ki�inin 32'sinin
de y�z� k�pk�r-m�z�yd�. Kiminin tansiyonu y�kseldi, kiminin kalbi s�k�t�. Baz�lar�
kravat�n� gev�eterek rahatlamaya �al�t�. Ama hi�biri itiraz edemiyor,
yalanlayam�yordu. Herkes birbirine bak�yor, bir ��k� yolu, bir a��klama ar�yordu.
Ama hi�birinin verecek bir cevab� yoktu. �yle ki bitse de gitsek, hatta �lkeyi
terk etsek d��ncesindeydi hepsi. Yerin dibine girmi�, rezil olmu�lar-
di. Kimi i�inden, "kur�una dizerler bizi herhalde" diye ge�iriyordu. Pa�a
g�r�nt�y� daha fazla devam ettirmedi. Elindeki kumandayla televizyonu kapatt�.
Sonra da aya�a kalk�p, Atat�rk'�n gen�li�e hitabesini ezberden okudu. Hepsi de ��t
��-karmadan dinliyordu Pa�a'y�. "Ne olacak bu i�in sonu" diye merak ediyorlard�.
Baz�lar� "Yer yar�lsa da i�ine girsem" diye d��n�yordu. ��lerinden biri, bir
i�adam� daha fazla dayana-mad� aya�a kalkt� ve oday� terk etmek i�in kap�ya
y�neldi. Bu hareket, Pa�a'y� �ok sinirlendirdi. G�zlerinden duman ��k�-yordu
�deta.
- Otur yerine al�ak herif, ben sana aya�a kalkman i�in izin vermedim, sen ise
oday� terk etmeye kalk�yorsun.
Pa�a'n�n bu sert ��k�� �zerine adam geri d�n�p yerine oturdu. Ama odadaki gerilim
bir kat daha artt�.
- Siz y�llard�r bu �lkeden �ald�n�z. Hem �ald�n�z, hem iha net ettiniz. �imdi bu
�ald�klar�n�z� geri vermek i�in haz�r m� s�n�z ?
Pa�a'n�n bu s�zleri �zerine masan�n etraf�nda oturanlar birbirlerine bakt�.
- Haz�r m�s�n�z?
Pa�a ikinci kez tekrarlad� s�z�n� ama cevap yine gelmedi. Ger�i hepsi �oktan
haz�rd� ama cevap verip vermeme konusunda teredd�t ya��yorlard�. Pa�a bunun
�zerine:
- Bu video g�r�nt�deki herkes vatan hainidir, al�akt�r, �e refsizdir. Aran�zda
bunun aksini iddia eden varsa, aya�a kalk s�n ve s�ylesin.
Bu a��r hakaretlere hi�biri itiraz edemedi. Edemezdi de...
- Bu �lkeden �ald�klar�n�z� istiyorum. �imdi herkes teker te ker s�z al�p, ne
kadar �ald� onu s�ylesin.
Pa�a �unu s�yl�yordu asl�nda: "Bu �lke i�in kim ne kadar para koyacak ortaya?"
Masan�n ba��nda oturan ki�i, "Ben 1 milyon dolar veririm" dedi. Ama Pa�a
hiddetlendi.
- Senin buraya gelmek i�in kulland���n araban bir milyon dolar eder. Dalga m�
ge�iyorsun?
Asl�nda hepsi de durumun fark�ndayd�. Pa�a, "Ya can�n�z, ya mal�n�z" diyordu.
��nk� vatan hainli�inin bedeli �ok a��rd�. Bir milyon dolar teklif eden i�adam� bu
kez ba�� �nde, "Bir bu�uk milyar dolar komutan�m!" dedi.
- Hepsi bu mu?
- Vallahi �svi�re'deki bankadaki hesab�mda bundan ba�ka para yok. Hepsi bu kadar.
Onu da birka� g�n i�erisinde trans fer ettirip size getiririm.
- Bana de�il. Say�n Ba�bakan�m�za getireceksiniz.
Bu diyalogun ard�ndan di�erleri de verebilecekleri miktarlar� a��klad�. Ancak bir
vak�f y�neticisinin �nerdi�i para i�eride bulunan herkesi �ok etti.
- Komutan�m, ben vakf�m�za ait dokuz bu�uk milyar dolar� �lkemize ba��l�yorum.
Komutan da �ok olmu�tu bu rakam� duyunca. Ama kayna��n� sormad�. 10 dakika i�inde
32 ki�inin ba��lad��� toplam para 18 milyar dolard�. Pa�a son kez s�z ald�.
- G�z�m�z �zerinizde. Hi� kimse �lkeyi terk etmeye, ka� maya kalkmas�n. Zaten bunu
ba�arman�z imk�ns�z.
Toplant�dan �� g�n sonra 32 ki�i vaat ettikleri paralar� Ba�-bakanl�k'a transfer
etti. Baz�lar� vaat etti�inden daha �ok para getirdi. Toplanan para 21 milyar
dolar oldu.
Polis, bir sonraki g�n 32 vatan haininin 32'sini de tutukla-d�. Tutuklananlar,
�mral�'daki �zel cezaevine g�nderildi. Bir k�sm� medya ve baz� �evreler bu
tutuklamalara y�ksek sesle itiraz etmeye ba�lad�lar. �te tam bu noktada, Pa�a bir
bas�n toplant�s� d�zenleyip CD'leri bas�na da��tt�. Milyonlarca ki�i g�r�nt�leri
hayretler i�inde izledi. H�k�met toplanan paralar� memur ve i��ilere da��tt�.
Geli�meleri t�m d�nya yak�ndan izliyordu. M�sl�man �lkelerde, Pa�a hayranl���
anla��lamaz bir �ekilde y�kseliyor, sosyologlar bu durumu izaha �al��yor-lard�.
Naz� Amer�kas�
Amerika'da, Yahudilere y�nelik sald�r�lar giderek artmaya ba�lad�. �lkedeki
manzara Nazi Almanya's�n� and�r�yordu. Amerikal� gen�ler, yolda g�rd�kleri
Yahudiler'e sald�r�yor, ev ve i�yerleri ya�malan�yordu. Amerikan polisi, t�m
bunlara seyirci kal�yordu. Herkes Yahudiler'i bozguncu olarak g�r�yordu.
Yahudiler'in �lkeyi terk etmekten ba�ka ihtimalleri kalmam�t�. Hem Amerika, hem de
�srail bu manzaradan ho�nuttu. Sermaye sahibi Yahudiler Avrupa'ya, s�radan
Yahudiler ise �s-rail'e g�� ediyordu. Yahudi sermayesi i�in yeni pazar, Avru-
pa'yd�. �srail Devleti, bundan b�yle Avrupa'dan beslenecekti. Yahudiler,
Amerika'da ya�ananlar� "kehanetin tutmas�" olarak g�r�yorlard�. Yani kehanet ad�m
ad�m ger�ekle�iyordu. Zira kutsal topraklardaki Yahudi n�fus giderek art�yordu. Bu
�sa Mesih gelmeden g�r�lecek en �nemli i�aretti.
Evangelistler i�in durum b�yleydi ancak Amerika, �ok kan kaybediyordu. Dolar�n
d�nya piyasas�ndaki itibar� s�f�ra d�t�. Euro onlarca y�l sonra ilk kez bu kadar
de�er kazand�. Avrupa geli�melerden �ok memnundu. Ancak buna ra�men Almanya
ve Fransa'da, Yahudi aleyhtar� g�steriler ba�lad�. Avrupa'da milyonlar, Yahudileri
istenmeyen ki�i ilan etti. Hitler, hayranlar� bir �at� alt�nda toplan�p,
Yahudilere kar�� sava� a�t�lar. Katolikler, Yahudiler'in Avrupa'ya yerle�mesinden
rahats�zd�. Bu �srail'in hi� beklemedi�i bir geli�meydi. B�t�n hesaplar, alt�st
oluyordu.
T�m bunlar ya�an�rken, Amerika korkun� bir cinayetle sars�ld�. Vaazc� �ld�r�lm�t�.
Vaazc�'n�n �ld�r�lmesi Amerikan istihbarat�n�n i�iydi. CIA bir ta�la iki ku�
vurmay� hedefliyordu. Amerikan Ba�kan�'n�n da cinayetten haberi vard�. ��nk� Vaaz-
c�'n�n �srail ajan� oldu�u belirlenmi� ve belgelenmi�ti. Ancak bunu bir tek
Pentagon ve Beyaz Saray biliyordu. �ld�r�lmesinin faturas�, �srail gizli servisi
MOSSAD'a kesildi. Bu durum Avrupa'ya yerle�en Yahudiler'i daha da zora soktu.
Avrupa'da-ki Evangelistler de ayakland�. Yahudiler'e kar�� sald�r�lar artt�.
Evangelist kilisenin ba��nda bulunan Vaazc�, �srail'in kehanet olarak g�sterdi�i
plan�n�n harfiyen uygulanmas�n� sa�lad�. ��nk� art�k Yahudiler'in kutsal
topraklara d�nmesi gerekiyordu. Amerika'da rahatlar� yerinde olsayd�, �srail'e g��
hayal olurdu.
Bu arada, Vaazc�'n�n �ld�r�lmesi CIA, Pentagon ve Beyaz Saray i�indeki Yahudiler'i
tedirgin etti. �srail, bu ki�ilerin de Amerika'y� terk etmesini istedi. Amerikan
kongresindeki Yahudilerin i�lerine son verildi. Amerika'da, topyek�n bir Yahudi
av� ba�lam�t�.
Avrupa, Yahudiler'i korumak ad�na �ok sert yasalar ��kard�. Yahudiler'in aleyhinde
konu�mak ve yazmak yasakland�. Yahudilere hakaret i�in hapis cezalan getirildi.
Avrupa'daki T�rkler ve di�er M�sl�manlar, bankalardaki paralar�n� �ekerek
�lkelerine geri d�nmeye ba�lad�. Bu durum, bir s�re sonra Avrupa h�k�metlerini
�rk�tt�. Al�nan bir kararla T�rkler'in bankadaki paralar� bloke edildi.
Bunun �zerine T�rkiye, hemen kar�� bir hamlede bulundu ve IMF'ye olan borcunu
�demeyece�ini duyurdu. Bu arada d� bor�lar�n �demesinin de ad� konulmam� ileri bir
tarihe ertelendi�i a��kland�. Bu radikal kararlar�n ard�ndan �lke biraz daha
rahatlad�. Dahas�, halk bu kararlan alk�lad�.
���nc� Kutsal Mek�n Olan Ayasofyaya Ak�n
�stanbul, Ayasofya'n�n ibadete a��lmas�n�n ard�ndan yo�un bir turist ak�n�na
u�rad�. K�rfez �lkelerinden, T�rk cumhuriyetlerinden ve Uzakdo�u'dan, k�sacas�
d�nyan�n her yerinden binlerce M�sl�man Ayasofya Camii'nde namaz k�lmak i�in �s-
tanbul'a gelmeye ba�lad�. Bu durum Avrupa'y� ve �srail'i ziyadesiyle rahats�z
ediyordu. ��nk� T�rkiye, �sl�m d�nyas�n�n parlayan y�ld�z�yd� art�k. �stanbul
merkez, Ayasofya da kutsal me-k�nd�.
Pa�a, cuma g�nleri Ayasofya'ya geliyordu. Bu bir g�vde g�sterisiydi. Art�k Hazreti
Musa'n�n Asas�'n� da elinden hi� b�rak-m�yordu. Herkes, Pa�a'n�n elinde tuttu�u
�eyin ne oldu�unu merak ediyordu ama �ok yak�nda ��reneceklerdi.
�te tam bu noktada �srail Ba�bakan'�, b�t�n d�nyay� �a��r-tan bir a��klama yapt�.
Hedefindeki ki�i T�rk Genelkurmay Ba�kan�yd�. Ancak bu a��klaman�n ne b�y�k bir
hata oldu�unu sonradan anlayacakt�. ��nk� stratejik bir yanl� yap�yordu. Bu yanl�
T�rkiye'nin g�c�ne g�� katacakt�.
�srail Ba�bakan�, Pa�a'nm elindeki Asa'y� istiyordu. Gerek�esi, Asa'n�n Hazreti
Musa'ya yani kendi Peygamberlerine ait olmas�yd�. Bu asa, Yahudi toplumuna ait
kutsal bir emanetti.
Yahudiler, Pa�a'n�n elinden hi� d��rmedi�i Asa'y� fark et-mi�lerdi. Bundan
rahats�zlard�. Asa'n�n T�rk Pa�a's�nda olmas� Siyonist kehanetleri bo�a
��karabilirdi. Konuyu Ba�bakana ta��d�lar.
�srail Hahamba��s� Solomon, Ba�bakana gelerek durumun vahametini anlatt�:
- Bu nas�l oldu bilmiyorum ama adam�n elinde tuttu�u, Kut sal Asa'dan ba�kas�
de�il. Onda ne i�i var, nereden bulmu� bil miyorum.
- Hangi adam�n?
- T�rk Pa�a's�n�n...
- Nas�l yani?
- Adam Asa'y� bulmu� ve b�t�n d�nyaya g�steriyor, g�rm� yor musunuz?
Ba�bakan �a�k�nl�k i�erisinde:
- Ne asas�, ne Pa�as�. Hem asan�n Hazreti Musa'ya ait ger �ek asa oldu�unu nereden
biliyorsun?
�srail Ba�bakan�'n�n bu sorusu �zerine, Solomon elindeki resimleri masan�n �zerine
att�. Bunlar, televizyondan �ekilmi� g�r�nt�lerin yak�n planlar�yd�. Asa'n�n
�zerindeki i�lemelere zum yap�lm�t�.
- �te siz de bak�n.
Ba�bakan g�r�nt�lere bakt�ktan sonra:
- Ne olacak �imdi, ne yapaca��z, diye sordu.
- Bak�n, bu b�t�n kehanetleri bo�a ��kar�r. E�er bu o asa ise, bu topraklar bize
mezar olur. Hem de t�m Yahudiler'e. Ka�a cak yer bulamay�z. Hem ka�acak, hem de
saklanacak...
- Ne demek bu?
Solomon anlat�yor, Ba�bakan �a�k�nl�k i�inde dinliyordu. Ger�i Ba�bakan, bu
kehanetleri biliyordu ama yine de hayretler i�indeydi.
- Niye her �ey ters gidiyor b�yle, neler oluyor, tam i�ler yo luna girdi derken,
diye sordu Solomon'a.
' Biz de �oktay�z. O asay� muhakkak almal�y�z. E�er asay� alamazsak, M�sl�manlar
bu adam�n etraf�nda toplanacaklar, Ona asker olacaklar. Dedim ya, o zaman ka�acak
delik arayaca��z.
- Ne yapaca��z peki, nas�l alaca��z asay� onun elinden?
- Bilmiyorum, bu sorunun cevab�n� sen bulacaks�n, Ba�ba kan sensin.
- ��k�p asan�n sahte oldu�unu s�yleyelim.
- Buna kimseyi inand�ramay�z.
- Sat�n alal�m �yleyse. �ok para verelim. Ne istiyorlarsa ve relim, sat�n alal�m.
- Bunun bir i�e yarayaca��n� zannetmiyorum. Trilyonlarca dolar �deseniz, o asay�
sat�n alamazs�n�z.
Ba�bakan bunun �zerine �ok sinirlendi, aya�a kalk�p ba��r-maya ba�lad�.
- Peki ne yapaca��z s�yler misin bana, lanet olsun! Nereden bulmu� o asay�. Kim
vermi� ona?
- Bak�n Ba�bakan, o asa Musa'ya ait. Musa bizim peygambe rimiz. O halde asa da
bizimdir. ��k�p bunu t�m d�nyaya s�yle ve asay� iste.
- �e yarar m�?
- Yaramak zorunda. Asay� �ald�klar�n� s�yleyeceksin. Belki bu i�e yarar.
- Yaramazsa ne olacak?
- O zaman benim ikinci bir plan�m var.
- Nedir o?
- ���nc� kehaneti �ne almak.
- Ne diyorsun sen?
- Aynen �yle. ���nc� kehaneti biraz �ne alaca��z. Ba�ka yapacak bir �eyimiz yok.
Bunun �zerine �srail Ba�bakan�, d�nya medyas�n�n kar��s�na ��k�p, kendisinden
bekleneni yapt�. Pa�a'dan asay� istedi. Da-has�, asan�n kendilerinden �al�nd���n�
iddia etti. T�rkleri h�r-s�zl�kla su�lad�.
�srail Ba�bakan�'n�n a��klamas�na cevap ge� kalmad�. Pa�a, asan�n T�rkiye'nin
Antakya ilindeki bir ma�aradan ��kar�ld���-n� ve kendilerine ait oldu�unu s�yledi.
- T�rkiye, bu kutsal emaneti k�yamete kadar koruyacakt�r. B�t�n peygamberler
bizimdir!
D�nya, bu ilgin� tart�may� merak ve hayretle izliyordu. Hristiyanlar, M�sl�manlar
ve Yahudiler. Herkes asan�n ta��d�-�� de�eri, manay� ara�t�rmaya koyuldu. M�sl�man
�limler, asan�n ahir zamanda gelecek Mehdi'nin ni�anesi olaca��n� anlat�yorlard�.
Bu bilgi, M�sl�man d�nyas�nda sevin� ve heyecanla kar��land�. Herkes birbirine
ayn� soruyu sormaya ba�lad�:
- Pa�a Mehdi mi?
Soruyu soranlar, cevab�n� da kendileri veriyordu.
- Tabii ya, bence Mehdi. Baksana adam Ayasofya'y� ibadete a�t�. Amerika'y�
g�rm�yor musun, yerle bir oldu. �srail'e kafa tutuyor. Her �eye ra�men �lkede
i�ler, o kadar da k�t� gitmi yor. Bu adam Mehdi arkada�!
T�rkiye ve d�nyada bunlar konu�ulurken, Pa�a bu tart�malara hi� girmedi. Bu y�nde
gelen sorulara verdi�i cevap manidard�.
- Mehdi e�er bir kurtar�c�ysa, o zaman bu millet Mehdi'nin ta kendisidir. ��nk� bu
millet, hep ezilenlerin yan�nda olmu�tur.
Pa�a'n�n bu s�zleri geni� yank� buluyor, herkesi heyecanland�-r�yordu. Garipti ama
herkes korkusunu yenmi�, �mitlenmi�ti.
M�sl�manlar bir yana, Avrupa'daki Katolikler de bu tart�madan etkilenmi�ti.
Fransa'da tan�nm� bir Katolik papaz�n, asan�n Yahudilere de�il, T�rkler'e ait
oldu�unu s�ylemesi ortal��� kar�-t�rd�. Katolikler, papaz�n bu s�zlerine destek
verdi. Ancak, yeni ��kar�lan kanunlara g�re bu Yahudiler'e bir hakaret olarak
g�r�ld� ve papaz bir y�l hapis cezas�na �arpt�r�ld�. Bu geli�me, Fransa'da b�y�k
yank� uyand�rd�. Hem Fransa'da hem de Avrupa'da...
20 y�l sonra Fransa bir kez daha kar�t�. Katolikler, bu karar kar��s�nda sokaklara
d�k�ld�. Her gece y�zlerce ara� yak�l�yordu �lkede. Fransa Cumhurba�kan�, Katolik
papaz� affetti�ini duyurdu ama bu karar Katolikleri daha da �ileden ��kard�. ��nk�
ortada affedilmesi gereken bir su� yoktu. Olaylar �tal-ya'ya da s��rad�.
Y�zbinlerce Katolik, Fransa'n�n �z�r dilemesini istiyordu. Ancak Fransa
Cumhurba�kan�, devlet ad�na hi� kimseden �z�r dilemeyeceklerini a��klad�. Bu
a��klama sonra-s�nda Yahudiler'e ait ev ve i�yerlerine sald�r�lar �iddetlendi.
�srail, geli�melerden rahats�zl�k duymaya ba�lad�. Dahas�, �s-rail, Fransa
Cumhurba�kan�'ndan Katolikler'den �z�r dilemesini istedi. ��nk�, �z�r dilenmedi�i
s�rece bundan Yahudiler zarar g�r�yordu. Frans�z Cumhurba�kan� �z�r dilemeye
mecbur
kald�. Ancak Katolikler'in bir �art� daha vard�, o da ��kar�lan Yahudi yasalar�n�n
kald�r�lmas�yd�. Fransa, bu yasalar� kald�rd�. Daha do�rusu kald�rmak zorunda
b�rak�ld�. Ama di�er Avrupa �lkelerinde yasalar h�l� y�r�rl�kteydi.
Avrupa'da milyonlar art�k Yahudileri, "gittikleri her yere bozgunculuk" g�t�rmekle
su�lamaya ba�lad�lar. Bu arada bat�-da herkesi hayrete d��ren geli�meler
ya�an�yordu. Baz� dindar Hristiyanlar din de�i�tirip M�sl�man oluyorlard�. Bat�l�
y�neticiler ve �srail bu geli�meyi kayg�yla izliyordu.
�srail, asa konusundaki hamlesinden ma�lup ��kt�. �srail Ba�bakan�, Solomon'la bir
kez daha bir araya geldi. ��nk�, i�-ler iyice ����r�ndan ��kmaya ba�lam�t�.
Avrupa ne yapaca��n� bilemiyordu. Bir yanda Yahudiler, di-�er yanda kendi halk�.
Bir di�er tarafta ise M�sl�manlar...
�srail, d�nya ekonomisini y�netiyordu. Elinde d�nyan�n en g��l� silahlar�
mevcuttu. Ama yanl� hamleler, �srail'i iyice ��k-maza soktu. Solomon'un "���nc�
kehaneti �ne alma" �nerisi belki de do�ruydu. Ba�bakan�n Solomon'u �a��rmas�n�n
nedeni de buydu zaten.
- Dedi�in gibi olmad�, asay� istedik ama vermediler. Daha k�t�s� Avrupa'dan
taraftar da buldular kendilerine.
- Evet, Avrupa'da �sl�m dinini se�enlerin say�s�nda art� var. Ama t�yler �rpertici
olan� bunlar aras�nda Yahudiler'in de olmas�.
- Yahudiler de mi varm�?
Ba�bakan �fkeyle elini masaya vurdu.
- Maalesef bu y�nde haberler geliyor. Yahudiler'den baz�lar� M�sl�man olmu�.
Say�lar� bir elin parmaklar�n� ge�mez ama...
- En fazla 10 ki�i �yle mi?
- Evet o da en fazla.
- On ki�i az m�?
- �in do�rusu az de�il, bu bir veba mikrobu gibi yay�labilir. �nlemini almam�z
l�z�m.
- Bence de. Ama ne yapaca��z?
- Say�n Ba�bakan, ���nc� kehaneti �ne almaktan ba�ka �a re yok. Ge�en sefer de
s�ylemi�tim. Bunu yapmal�y�z.
- Zaten seni �a��rmadan �nce benim akl�mdan da bu ge�i yordu. ���nc� kehaneti �ne
alal�m. Ben meclisi acil toplant� ya �a��raca��m.
- Ama bunu b�t�n d�nyaya duyurmam�z gerekiyor.
- Duyurmasak olmaz m�?
- Say�n Ba�bakan, bunu duyurup, propagandas�n� yapmak zorunday�z. Buna mecburuz.
D�nya �zerindeki ve �srail'deki Yahudileri heyecanland�rmam�z l�z�m.
- �yi o zaman. Ben ���nc� kehanetin hayata ge�irilmesi i�in karar ��kart�yorum
meclisten.
- Bu karar, t�m Yahudiler'i sevince bo�acak.
- Eminim �yle olur.
Konu�malar�n ard�ndan Solomon, Ba�bakanl�ktan ayr�ld�. Ba�bakan ise ���nc�
kehanetin �ne al�nmas� i�in gerekli �al�-malar� ba�latt�. �nce bakanlar, ard�ndan
di�er partiler ve meclis. Karara itiraz eden ��kmad�. Herkes ayn� fikirdeydi.
���nc� kehanet �ne al�nmal�yd�. Ancak bu karar, d�nyaya �ne al�nm� bir karar
olarak duyurulmayacakt�. ���nc� kehanetin zaman� gelmi�ti art�k, b�yle
anlat�lacakt�.
���nc� Kehanet Devrede
Siyonizmin ���nc� kehaneti Mescid-i Aksa'n�n y�k�lmas�yd�. Siyonistler'in en b�y�k
hayali, Mescid-i Aksa'y� y�k�p, sadece tek bir duvar� sa�lam kalan S�leyman
Tapma��'n� yeniden in�a etmekti. Mescid-i Aksa'n�n �zerinde bulundu�u topraklar
Siyonistler'e g�re �ok �zel bir �nem ta��yordu. Fanatik Yahudiler, Mescid-i
Aksa'n�n bir an �nce y�k�lmas�n�, yok edilmesini istediler y�llarca.
Yahudi ter�ristler, Mescid-i Aksa'ya 1967'den bu yana onlarca kez sald�r�da
bulundu. Her defas�nda M�sl�man �lkelerin b�y�k tepkisini �ekti bu sald�r�lar.
�srail h�k�meti, sald�r�lar� g�rmezden geldi, el alt�ndan destekledi. Mescid-i
Aksa'y� y�ka-bilmek i�in alt�na t�nel bile kazd�. Mescid-i Aksa'n�n temelinde
yap�lan bu kaz�lar�n amac�, meydana gelecek ��k�� do�al gibi g�stermekti.
Yahudiler, kazd�klar� bu t�nelde Hazreti Musa'n�n Asas�'n� da arad�lar. Filmlere
bile konu olan bu aray� h�sranla sonu�-land�. Mescid-i Aksa'n�n alt�nda oldu�unu
d��nd�kleri Asa, orada yoktu. Siyonistlere g�re bu asa, �ok etkili bir silaht� ve
bu silaha sahip olan d�nyan�n hakimi olurdu. Ne yaz�k ki asa �imdi Pa�a'dayd�.
�srail Ba�bakan�, yapt��� temaslar�n ard�ndan Solomon ile yeniden bir araya geldi.
Ama Solomon bu g�r�meye gelirken, yan�nda �ok daha ��lg�n bir plan getirmi�ti.
Plan�n i�eri�ini �srail Ba�bakan�na anlatt�:
- Say�n Ba�bakan, size s�rpriz bir harek�t plan� getirdim. Plan�n ad�: Mi�on...
- Mi�on mu?
- Evet, Mi�on. Plan da �u: Derhal onlar�n kutsal mek�n�n�, Kabe'yi vuraca��z!
- Anlamad�m! Ne diyorsun sen?
- Onlar�n K�beleri'ni ba�lar�na ge�irece�iz.
- Bunu hangi gerek�eyle yapaca��z peki?
- E�er onlar bizim kutsal�m�z� vermiyorlarsa, biz de onlar�n kutsallar�n� al�r�z.
- Yani?
- Yanisi �u; siz ��k�p asay� bir kez daha isteyeceksiniz T�rk-ler'den...
- Sonra?
- Bunun son uyar� oldu�unu s�yleyeceksiniz. Asa'n�n iade edilmemesi halinde,
M�sl�man d�nyan�n bunu �ok pahal�ya �deyece�ini s�yleyeceksiniz. Tehdit
edeceksiniz yani.
- Peki ne ile tehdit edece�im?
- T�rkler'e �� g�n s�re tan�yacaks�n�z. Bu s�re i�inde Asa'y� iade etmezlerse
Kabe'yi vuraca��n�z� s�yleyeceksiniz.
- Vuracak m�y�z peki?
- Evet vuraca��z.
- Hi� fena olmaz.
- Hem Kabe'yi vuraca��z, hem de T�rkler'i.
- Bu nas�l olacak?
- E�er T�rkler, Asa'y� vermezler ve Kabe'nin vurulmas�na sebep olurlarsa, �sl�m
d�nyas� onlar�n �zerine gidecek. Ka be'nin y�k�lmas�ndan T�rkler'i sorumlu
tutacak. T�rkiye'deki dindarlar Pa�a'y� hedef alacak. Kalan senaryoyu T�rkiye'deki
karde�lerimiz yazacaklar.
- �ok g�zel. Peki ���nc� kehanet ne olacak?
- Onu bir s�re daha bekletece�iz. ��nk� bekletmemiz gere kiyor.
- A��klamay� ne zaman yapal�m?
- Bence hi� vakit kaybetmeden, hemen yap�n. ��k�n ve asay� son kez isteyin.
- Anlad�m.
Solomon'un getirdi�i bu ��lg�n plan, uygulamaya konuldu. �srail Ba�bakan'� ��k�p
Asa'y� bir kez daha istedi. Aksi halde Kabe'yi vuracaklar�n�, yerle bir
edeceklerini s�yledi.
�srail Ba�bakan�'n�n bu a��klamas� sadece M�sl�man d�nya-y� de�il, Avrupa'y� da
sarst�. M�sl�man �lkelerde kar��kl�klar ba�lad�. G�steriler, �at�malar ��kt�.
Siyonistler ama�lar�n� ger�ekle�tiriyorlard�.
Pa�a, bu beklenmedik hamle kar��s�nda donup kald�. Ne ya-pacakt� �imdi? Ya da ne
yapabilirdi? O s�rada, Ba�bakan arad�.
- Pa�am, ne yapmay� d��n�yorsunuz �imdi?
Ba�bakan'�n bu sorusu kar��s�nda Pa�a, kendinden emin bir �ekilde cevap verdi.
- Merak etmeyin, bu s�yledikleri o kadar kolay de�il.
- Yan�l�yorsunuz, Kabe'yi vuracaklar�ndan emin olun.
- Vuramazlar.
- Nas�l bu kadar emin olabilirsiniz?
- Eminim. B�yle bir hareket �srail halk�n�n topyek�n intiha r� olur. Bunu g�zard�
edemezler. �srail diye bir devlet kalmaz ye ry�z�nde.
- Emin olun, inanmak istiyorum.
- �nan�n. Bu o kadar kolay de�il.
- Peki ne yapacaks�n�z �imdi?
- ��k�p b�t�n d�nyay� rahatlatacak bir a��klama yapaca��m. M�sl�man �lkeler
rahatlayacak, d�manlar korkuya kap�lacak.
- Peki, g�r�mek �zere...
- G�r��r�z.
Ba�bakan, bu telefon g�r�mesinin ard�ndan biraz da olsa rahatlam�t�. ��nk� herkes
�ok zor g�nler ge�iriyordu.
Pa�a'ya gelince. Pa�a ne yapaca��n� bilmiyordu. Ama bekliyordu. Bu arada uzun bir
aradan sonra telefonu �ald�. Arayan "0"d�. Pa�a sevin�le a�t� telefonu. Ceyhun hi�
selam vermeden do�rudan s�ze girdi, s�yleyece�ini s�yledi ve telefonu kapatt�.
- Kabe Allah'�n evidir, Allah kendi evini korur. Hi� kimse dert etmesin. �srail
Ba�bakan� inanm�yorsa Ebrehe'ye sorsun!
Pa�a, bu mesaj�n ard�ndan bas�n toplant�s� yapaca��n� duyurdu. Herkes, �srail
Ba�bakan�'n�n bu tehdidine Pa�a'n�n verece�i cevab� bekliyordu. Sadece T�rkiye
de�il, t�m d�nya. �zellikle de �srail.
Pa�a kameralar kar��s�na ge�ti ve �srail Ba�bakan�'na seslendi.
- Buradan a��k ve net s�yl�yorum. Elimde tuttu�um bu asa, Hazreti Musa'ya aittir.
Musa t�m insanl���n peygamberidir. Bu asa bir g�c� simgeler. Do�ruyu, g�zeli,
adaleti simgeler. Asaya sahip olacak �lkenin bu de�erlere sahip ��kmas� gerekir.
T�rki ye bu de�erlere sahiptir. Bunun i�indir ki asa bizdedir. Buradan israil
Ba�bakan�'na sesleniyorum. Kabe'yi vurmak, y�kmak fik ri hastal�kl� bir kafan�n
�r�n�d�r. Bu, �srail devletinin yery� z�nden silinmesi anlam�na gelir... �unu
herkes iyi bilsin. Ka be'nin bir sahibi vard�r, o da Allah't�r. O kendi evini
korur. �s rail buna inanm�yorsa gitsin Ebrehe'ye sorsun.
Pa�a'n�n, �srail Ba�bakan�'n�n hamlesine kar�� yapt��� bu hamle �sl�m d�nyas�ndan
b�y�k alk� ald�. Pa�a ne s�ylese etkili oluyordu. �nsanlar onun a�z�ndan ��kanlara
itibar ediyor, her s�yledi�inden etkileniyordu. �yle ki M�sl�manl��� se�en
Yahudiler'in say�s�nda her ge�en g�n art� meydana geliyordu.
�srail'in Kabe'yi y�kma tehdidine, Vatikan'dan da b�y�k tepki geldi. Bu, s�rpriz
bir tepkiydi. Ard�ndan Rusya... Rusya Dev-iet Ba�kan�, �srail'in bu ��k��na �ok
sert tepki verdi. T�m bunlar �srail'in beklemedi�i geli�melerdi. Ama �srail, geri
ad�m atmay� d��nm�yordu. Kabe'yi vuracakt�. �srail Ba�bakan� bunun �zerine bir
a��klama daha yapt�.
- T�rkiye'ye tan�d���m�z s�re cuma g�n� doluyor. Cuma g� n� saat 13.00'a kadar asa
gelmezse Kabe'yi yerle bir edece�iz!
�srail, Kabe'nin vurulaca�� g�n�, saati a��klad�. Maksad�, bu konudaki
kararl�l���n� t�m d�nyaya bildirmekti. Ancak, tepkiler daha da artt�. S�ra
Pa�a'dayd�.
Pa�a, kameralar kar��s�na ��kmad� bu kez. Yaz�l� bir a��klama yapt�. A��klamada �u
ifadeler yer al�yordu.
- Cuma g�n� saat 13.00'da Kabe'de olaca��m!
Bu a��klama, d�nya �zerinde bomba etkisi meydana getirdi.
Pa�a'n�n bu a��klamas� �zerine bir�ok M�sl�man �lkenin devlet ba�kan�, cuma g�n�
Kabe'de olma karar� ald�. T�rkiye Cumhuriyeti Ba�bakan� da, Pa�a'yla birlikte
Kabe'ye gidece�ini a��k-lad�. �ok garip bir geli�me daha ya�and�. Rusya Devlet
Ba�kan� Ankara'y� arad�. Bu ziyaret esnas�nda, Pa�a'yla birlikte olmak istedi�ini
bildirdi. Ankara'dan Rusya'ya olumlu cevap iletildi.
Pa�a, att��� her ad�m sonras�nda d�nyay� hayretler i�inde b�-rak�yordu. �srail,
��ld�rm�t� �deta. Ama i�in garip yan�, Rusya'n�n T�rkiye'ye destek veriyor
olmas�yd�. �srail, Rusya ile temasa ge�ti. T�rkiye'ye verilen deste�in geri
�ekilmesini istedi. Ancak Rusya'dan olumlu cevap al�namad�. Bunun �zerine �s-rail
h�k�meti, yaz�l� bir a��klama yay�nlad�. A��klama aynen ��yleydi:
"Rusya Devlet Ba�kan�'n�n Kabe'ye gidiyor olmas�, plan�m�z-da herhangi bir
de�i�ikli�e neden olmam�t�r. Biz kendilerini gitmemeleri noktas�nda uyard�k..."
Yap�lan bu a��klamaya ra�men, �srail h�k�meti rahat de�ildi asl�nda. �lkede i�ler
k�t� gitmeye ba�lam�t�. H�k�met, s�-k�t�r�l�yordu. E�er bu hamleler ba�ar�s�zl�kla
sonu�lan�rsa, Ba�-bakan bunu can�yla �deyecekti. Ama bunun ad� ya kanser ola-
cakt�, ya t�m�r veya beyin kanamas�.
Solomon ile �srail Ba�bakan� bir kez daha bulu�tu. Ba�bakan �ok sinirliydi.
- B�t�n d�nyaya rezil oluyoruz. Adam asker de�il, politika c� sanki. Daha biz
hamlemizin sonucunu g�remeden, o ba�ka bir hamle yap�p her �eyi alt�st ediyor.
Milyonlar o adama hay ranl�k besliyor art�k. Buna biz neden olduk. Adam� Mehdi ola
rak g�r�yorlarm�.
- Evet, adam� Mehdi olarak g�r�yorlar. M�sl�manlar� kur tarmas� i�in Tanr�
g�ndermi� onu. Herkes buna inan�yor.
- Bak Solomon, �zerimizde b�y�k bask� var. Bu kez plan� ben getiriyorum masaya. Bu
adam �lecek, �lmeli. Bunu nas�l yapars�n�z bilmiyorum. Ama adam �lecek.
- Asl�nda do�rusunu s�ylemek gerekirse, ben de ayn� �eyi d��nerek geldim buraya.
Bu adam� �ld�rmemiz gerekiyor. Pa-�a, 32 adam�m�z� cezaevine t�kt�. Hem de t�m
paralar�n� elle rinden alarak. T�rkiye'de art�k kamuoyu yapacak g�c�m�z yok. Olsa
da fayda etmiyor. ��nk� tuhaf bir �ekilde kimse inanm�yor art�k bize.
- Bu adam b�y�c� gibi. Herkesi b�y�lemi�. Baksana, Yahudiler bile adama
hayran kal�p din de�i�tiriyor. �ld�r�n �u herifi! Gebersin kahrolas� herif!
- Bunu gizli servise yapt�ral�m.
- Olur ama cumadan �nce bitirsinler i�ini. Kabe'ye gideme-meli. Giderse planlar
alt�st olur. Baksana Rusya Devlet Ba�ka n� da gidiyor. Ona ne oluyor anlam�yorum!
- S�re �ok az ama...
- Az� �o�u yok. En ge� per�embe sabah� bitsin bu i�.
- Bu �ok zor g�r�n�yor. S�re yetersiz..
- Adam� al�n, buraya getirin demiyorum, kafas�na s�k�n diyorum. �� saniyelik i�
bu. Nas�l yaparsan�z yap�n. Ama yap�n!
- Adam� �ld�rebilirler ama bu kadar k�sa s�rede olur mu, bilmiyorum do�rusu.
- i�eride adam�n�z yok mu? -Var.
- �yi ya ona havale edin bu i�i. Gerek�esini de yazars�n�z pe �inden. Sorun olmaz.
- Peki, bir konu�ay�m bizimkilerle.
Solomon, Ba�bakanl�ktan ayr�ld�ktan sonra gizli servise gitti. Servisin ba��ndaki
ki�i, kap�da kar��lad� onu. Sonra iki ki�ilik bir odaya ge�ildi.
- Ba�bakanl�ktan geliyorum.
- Haberim var, bildirdiler.
- Kulaklar�n� iyi a� ve beni dinle.
- Dinliyorum efendim.
- Pa�a'y� �ld�receksiniz.
- Olur, hallederiz.
- Ama, en ge� per�embe sabah� bu i� bitecek.
- Per�embe sabah� m�?
- Evet per�embe sabah�.
- Peki bu nas�l olacak?
- Bunu bana m� soruyorsun? Cevab�n� sen bulacaks�n. Yuka r�dan �yle istiyorlar.
Yoksa adam can�m�za okuyacak bizim.
- Bak bu imk�ns�z gibi g�r�n�yor. Hata yapabiliriz. O zaman daha k�t� sonu�lar
ortaya ��kabilir.
- Hata yapmayacaks�n�z ve lanet olas� adam� geberteceksi niz. Kabe'ye gidememeli.
- ��eride adam�m�z var. Ona s�yleyin, halletsin i�i.
- Bak�n bu riskli olabilir.
- Akl�na ba�ka bir form�l geliyor mu senin?
- �u an i�in hay�r. Nas�l gelebilir ki iki aya��m�z bir pabuca girdi...
- Bak daha fazla uzatma, hallet i�i, olsun bitsin.
Pa�a, Ebrehfyle Y�zle��yor
Pa�a, kendisine d�zenlenecek suikasttan habersiz, kutsal topraklara yapaca��
yolculu�un haz�rl�klar�yla me�guld�. Heye-canl�yd� ��nk� ilk kez gidecekti
Kabe'ye. Garip bir sevin�, tat-l� bir tela� ya��yordu. Zira art�k sadece
Genelkurmay Ba�kan� de�ildi. Ancak Ceyhun'un son aramas�nda verdi�i mesaj kafa-
s�na tak�lm�t�. �zellikle de "Ebrehe'ye sorsun!" k�sm�.
Kimdi bu Ebrehe? Ne i� yapar, nerede ya�ard�?
Pa�a, uzun bir aradan sonra bir kez daha ge�ti bilgisayar�n�n ba��na. Arama
motoruna "Ebrehe" diye yazd� ve aratt�rd�. Kar��s�na ��kan bilgiler yine
�a��rt�yordu onu.
Ebrehe, Habe�istan Kral� Neca�i'nin, Yemen'e h�k�mdar tayin etti�i ki�iydi.
Kabe'yi y�kmak i�in �ok b�y�k bir orduyla yola koyuldu. Ordusunda filler de vard�.
Olay, Kur'an-� Ke-rim'de Fil S�resi'nde de anlat�l�yordu:
Ebrehe, Mekke'ye giden kervanlar� ve Kabe ziyaret�ilerini �ekmek ve San'a �ehrini
ticaret merkezi haline getirmek �zere buraya Kalis denilen bir kilise yapt�rd� Bu,
Ebrehe'nin ticari ve siyasi kayg�s�ndan �te bir �ey de�ildi. ��nk�, Kalis kutsal
bir
mek�na d�n�ecek, bu sayede �ehirde hareketlilik ya�anacakt�. Kalis'i yapt�ran ve
sahibi olarak da kendisinin itibar� artacakt�. B�ylece Kalis, Kabe'yi g�lgede
b�rakacakt�. En az�ndan Ebrehe bunu ama�l�yordu. Ancak Ebrehe'nin beklentileri
bo�a ��kt�. Kalis itibar g�rmedi. Kal�s'in itibar g�rmesi, Kabe'nin yok
edilmesiyle m�mk�n olabilirdi. Ebrehe buna inan�yordu. Bu y�zden de 60 bin asker
ve 10 fille Kabe'yi y�kmak i�in yola ��kt�.
Ebrehe'nin ordusu, Mekke yak�nlar�nda Mugammes denilen yerde �ad�rlar�n� kurdu.
Sonra da �evredeki Mekkelilere ait develeri ya�malad�. Develerin i�inde
Abd�lmuttalib'in de iki y�z devesi vard�.
Develerinin, gaspedildi�ini ��renen Abd�lmuttalib, yola koyulup Ebrehe'nin yan�na
geldi.
Abd�lmuttalib, Ebrehe'den develerini istedi. Ebrehe ise bu istek kar��s�nda �ok
olmu�tu.
Ebrehe, "Seni ilk g�rd���mde g�z�me b�y�k bir �ahsiyet olarak g�r�nm�t�n. Ama sen
Kabe'nin korunmas�n� isteye-ce�in yerde develerinin pe�ine d��nce g�z�mden d�t�n."
dedi.
Bunun �zerine Abd�lmuttalib, "Ben develerin sahibiyim. Kabe'nin de sahibi var, o
onu korur." dedi.
Ebrehe, bu s�zlerden etkilendi ve Abd�lmuttalib'in develerini v erd i..
Sabaha kar�� Ebrehe, Mekke'ye ilerledi. Ordunun �n�nde giden Mamud denilen b�y�k
fil, �ehre yakla��l�nca yere ��kt�. Askerler, Mamud'un kalkmas� i�in �ok
u�ra�t�lar ama ba�ara-mad�lar. �teki fillerin de Kabe y�n�nde s�r�ld�klerinde yere
��kt�kleri, ba�ka bir y�ne y�neltildiklerinde ko�arak ka�maya �al�t�klar� g�r�ld�.
Ebrehe ordusu, bunun �zerine filleri terk ederek yoluna devam etti. Mekke'ye
girerken birden bire, daha �nce o b�lgede hi� g�r�lmemi� k�rlang�ca benzer ku�
s�r�leri ��kt� ortaya. Ku�lar, gaga ve pen�elerinde ta��d�klar� ta�lar� ve
�amurdan bal��klar� askerlerin �zerine at�yordu. Ta�lar�n isabet etti�i askerler,
parampar�a olup �ld�ler.
Sonradan yap�lan yorumlarda, ku�lar�n gagalar�nda ta��y�p att�klar� ta�lar�n
mikrop oldu�u belirtildi. Yani Ebrehe'nin g�rkemli ordusu g��l� bir mikrop
taraf�ndan yok edilmi�ti.
Pa�a, t�m bunlar� yine hayretler i�erisinde okudu. "Ebrehe-ler hi� �lm�yor galiba"
diye ge�irdi i�inden. Ard�ndan da ekledi. �Allah, kendi evini korur. Biz
develerimizin pe�ine d�elim."
Pa�a, kendince mesaj� alm�t�. Yani �srail ne kadar istese de Kabe'yi vurmas�
m�mk�n de�ildi. ��nk� Kabe, Allah'�n koru-mas� alt�ndayd�. En az�ndan gelen
mesajda bu durum a��k�a or-tadayd�. Peki develer ne anlama geliyordu?
Pa�a, bu sorunun cevab�n� aramaya koyuldu. ��nk� mesaj�n ikinci k�sm�nda "Develeri
talep etmek vard�." Dahas� talep edip almak. Bunlar� d��n�rken birden telefonu
�ald�. Numaraya bakt�, g�zlerinin i�i g�ld�. ��nk� "0" ar�yordu. Gelen haber her
ne olursa olsun, Ceyhun'un aramas� Pa�a'y� �ok mutlu ediyordu. Pa�a merak ve
heyecanla telefonu a�t�. Ancak g�len y�z� birden buru�tu. Morali bozuldu, keyfi
kart�. ��nk� Ceyhun, Pa�a'ya donup kalaca�� bir haber verdi:
Suikast haberi!
Ceyhun, emrin �srail taraf�ndan verildi�ini, suikast�n zaman�n�, yerini ve hatta
kim taraf�ndan ger�ekle�tirilece�ini de s�yledi.
Mesaj tamamland���nda telefon kapand�. Pa�a'n�n nutku tu-tulmu�tu.
Emir subay�n� �a��rd�, durumu uygun dille bildirdi. Gerekli tedbirlerin al�nmas�n�
ama bundan hi� kimseye s�z edilmemesini istedi. S�k� s�k� tembihledi.
Suikast, Pa�a Genelkurmay Kararg�h�'ndan ��karken kap�da ger�ekle�tirilecekti.
Asl�nda suikast� beklemeden, suikast��y� tutuklamak daha mant�kl� g�r�n�yordu
ancak Pa�a, buna kar�� ��kt�. Zira suikast giri�iminin b�t�n d�nya taraf�ndan
g�r�lmesi, daha faydal� olacakt�. Pa�a sonradan bu sald�r� i�in "ter�rist bir
sald�r�" a��klamas� yapacakt� ��nk�.
Bu, ter�rist bir sald�r�yd�.
Her t�rl� tertibat� ald�rd��� halde yine de tedirgindi. Biraz s�k�nt�l�yd�.
Avu�lar�n�n i�i terlemi�ti. Art�k kararg�htan ayr�l-ma, suikast��s�yla y�zle�me
vaktiydi. O ara kap�s� �al�nd�, emir subay� tekmil verip i�eri girdi:
- Komutan�m, t�m haz�rl�klar tamam. Rahat�a ��kabilirsi niz.
- Ne t�r bir haz�rl�k yapt�n�z evlad�m?
- Malum �ahs�n tam arkas�na bir adam yerle�tirdim. Karar g�h�n �at�s�nda da keskin
bir ni�anc� var. Bir de onun tam kar ��s�nda, yol �zerinde. Yani �� taraf�
�evrili... Tam kar��s�nda ise biz olaca��z. Ben de haz�rl�kl�y�m komutan�m. Ama
yine de her ihtimale kar�� bu �elik yele�i giymelisiniz.
- Buna gerek yok.
- Komutan�m, faydal� olur. Bir ikinci ki�i ��kabilir.
- ��kmayacak.
- Bu kadar emin olmamal�y�z komutan�m.
- Siz i�inizi yap�n. G�z�n�z� d�rt a��n. Ancak �ahs� �ld�r meyin. Etkisiz hale
getirin.
- Emredersiniz komutan�m.
Pa�a, oturdu�u koltuktan kalkt� ve kararg�h� terk etmek i�in yola koyuldu. Kafas�
�ok kar��kt�. Suikast�n ba�ar�s�zl�kla ger�ekle�tirilece�ine emindi. Ama yine de
insand� ve tedirginlik duyuyordu. Duymas� da do�ald� zaten.
Odas�n� terk etti, koridoru yava� ad�mlarla ge�ti. Kararg�h�n d� kap�s�na
gelindi�inde g�zleri malum �ahs� arad�. Gelen mesajda oldu�u gibi, suikast�� tam
da belirtilen yerde duruyordu. Pa�a suikast��s�yla g�z g�ze geldi. Bak�lar�n� bir
s�re �ekmedi. Bu durum, suikast��y� endi�elendirdi. Zaten heyecanl�yd�, ��nk�
biraz sonra birini �ld�recek, kendisi de belki �ld�r�lecekti. "Acaba Pa�a'n�n
haberi olabilir mi" diye i�inden ge�irdi. "Neler sa�mal�yorum, bu m�mk�n de�il!"
Pa�a, arabas�na binmek i�in merdivenlerden iniyordu. Sui-kast�� "tam zaman�" dedi
ve silah�n� ��karmak i�in elini beline g�t�rd�. Sonra geri �ekti, ��nk� onun da
elleri terlemi�ti. Elini pantolonuna s�r�p kurulamaya �al�t�. Heyecan�n� yat�t�r-
mak i�in derin bir nefes ald�. Bu arada, d�rt ayr� g�z onun �zerindeydi. Yeniden
davrand� ve belindeki silah� usulca �ekip ��-kard�. Art�k bundan sonra �ok seri
davranmal�yd�, geri d�n� yoktu. Ortal�k bir anda patlayan silah sesiyle inledi.
Ard�ndan, neler oluyor" u�ultusu ve a�a�lar�n �zerinden havalanan ku�-lar�n kanat
��rp�lar�.
Ate� eden ki�i, �at�ya yerle�tirilen keskin ni�anc�yd�. Keskin ni�anc� suikast��y�
elinden vurdu. Pa�a'n�n korumalar� etraf�n-da etten duvar �rd�. Pa�a, seri bir
�ekilde kararg�ha geri d�nd�.
Arkas�ndaki asker, �ni bir hamleyle suikast��n�n �zerine at-ay�p, aya��yla da
yerdeki silah� uzakla�t�rd�. Belinden ��kard�-�� silah�, suikast��n�n kafas�na
dayad�.
Panikletip korkutmak i�in ba��r�yordu.
- Yat yere, kald�rma kafan�! Ellerini geri uzat! Ayaklar�n� a�!
Suikast��n�n kafas�n� kald�rmaya niyeti yoktu. Sesi bile ��km�yordu, kalbi
yerinden f�rlayacakm� gibi at�yordu. �ok korkmu�tu. Silah� tuttu�u sa� eli,
par�alanm�t�. Can� yan�-yordu ama �nemsemiyordu. Akl�ndan ge�en tek �ey, "neden
ba�aramad���yd�." Oysa bu suikast� ger�ekle�tirememesi i�in �n�nde hi�bir engel
yoktu. Ama olmad�. Hayat�n�n geri kalan k�sm�, birka� saniye i�inde film �eridi
gibi ge�ti g�z�n�n �n�nden.
Sonra da o soruyu sordu kendi kendine: "Ben ne yapt�m?" Son pi�manl�k faydas�zd�.
Geri d�n�� olmayan bir yola girmi�-ti. �ld�r�lse daha iyiydi onun i�in...
Pa�a'ya d�zenlenen ve ba�ar�s�zl�kla sonu�lanan suikast giri�imini, b�t�n d�nya
medyas� son dakika geli�mesi olarak duyurdu. D�nyan�n nabz�, T�rkiye'de at�yordu
art�k. S�cak geli�-meler nedeniyle T�rkiye'yi mesken tutan onlarca haber ajans�
i�in yeni bir malzeme ��km�t�. Her ayr�nt� �n�nda d�nyaya duyuruluyordu. Suikast�n
kim taraf�ndan, niye d�zenlendi�i hen�z bilinmiyordu. Ama d�nya medyas� bir su�lu
bulmu�tu bile. A��n dinci bir militan. Suikasta gerek�e olarak da Pa�a'n�n
"Kabe'ye gitmek istemesi" g�sterildi. Ger�ekler yine �arp�t�l�-yordu.
Suikast giri�iminden bir saat sonra, Genelkurmay Kararg�h�'ndan yaz�l� bir
a��klama yap�ld�. A��klamada, Pa�a'ya y�nelik suikast giri�iminin �srail Gizli
Servisi taraf�ndan planland��� duyuruldu. Bu a��klama, g�ndeme bomba gibi d�t�.
Pa�a, yaz�l� a��klamadan bir saat sonra suikast giri�imi nedeniyle gidemedi�i
toplant�ya kat�lmak i�in kararg�htan ayr�ld�. Toplant�ya sadece T�rk medyas�
al�nd�. Yabanc� gazeteciler,
i�eri sokulmad�. Habercilerin tek amac�, Pa�a'dan suikasta ili�-kin bir
de�erlendirme almakt�.
Pa�a, habercilerin yo�un �srar� �zerine "Peki �ocuklar, sorular i�in sadece be�
dakikan�z var" diyerek sorular� cevapland�r-maya ba�lad�.
ilk soru suikastla ilgiliydi.
- Genelkurmay Kararg�h�ndan yap�lan yaz�l� a��klamada suikast�n �srail Gizli
Servisi'nin i�i oldu�u belirtildi. �srail Gizli Servisi sizi ni�in �ld�rmek
istedi?
- Bak�n, bu soruyu suikast� d�zenleyenler cevaplas�n. Ama ben �unu s�yleyebilirim.
Bu bir ter�rist sald�r�d�r.
- Bu, �srail Gizli Servisi'nin bir ter�r �rg�t� oldu�u anlam� na m� geliyor?
- �ocuklar, kim ne �rg�t� bilemem ama bu bir ter�rist sald�r�d�r .
- Peki bundan sonra ne yapmay� d��n�yorsunuz?
- Yap�lmas� gerekeni...
- Kutsal topraklara gidecek misiniz?
- Niye gitmeyeyim? Karar�m� de�i�tirecek bir durum s�z ko nusu de�il �u an i�in...
- Ama �srail, Kabe'yi vuraca��n� a��klad�. Bu sizin i�in bir risk de�il mi?
- Bunu daha �nce de s�yledim. Kabe, Allah'�n evidir ve Al lah evini koruyacakt�r.
Bana gelince, ben bir askerim. �lmek, bu mesle�in en �erefli vazifesidir.
- Bunu g�ze al�yor musunuz?
- Ben askerim!
Pa�a, bu son sorunun ard�ndan, "s�reniz doldu �ocuklar, te-�ekk�r ederim,
kendinize iyi bak�n" diyerek habercilerden
uzakla�t�. Toplant� sonras�, Ba�bakanl�k Konutu'na ge�ti. Bu �nceden planlanm� bir
g�r�meydi. ��nk� yar�n sabah, �zel bir u�akla Mekke'ye gidilecekti. Ama bu
g�r�menin ek bir g�ndem maddesi daha oldu: Suikast.
Pa�a, Ba�bakanl�k merkez binada, Ba�bakan taraf�ndan kap�da kar��land�. Sonra da
makama ge�ildi. Bir hayli �zg�n g�r�nen Ba�bakan s�ze ba�lad�:
- Ge�mi� olsun. �ok �a��rd�k.
- Sa�olun ama hayattay�z.
- �ok ��k�r. �ocuklar, suikast�n �srail Gizli Servisi'nin i�i ol du�unu
bildirdiler. Ara�t�rmaya devam ediyorlar.
- Evet �yle. Ara�t�r�yoruz biz de...
- Bu ne c�ret. A��klaman�z� izledim az �nce televizyonlarda. �ok do�ru s�ylediniz.
Bu bir ter�rist sald�r�. Ba�ka ne olabilir ki!
- Aynen buyurdu�unuz gibi. Bu al�ak bir ter�rist sald�r�...
Odadaki televizyon a��kt�. Ama sesi iyice k�s�lm�t�. Televizyon Ba�bakan'�n
kar��s�nda duruyordu... Ba�bakan'�n g�z� bir ara ekrana ili�ti ve son dakika
yaz�s�n� g�rd�. Kumanday� ald� ve televizyonun sesini a�t�. Bunun �zerine Pa�a
"neler oluyor yine" diyerek y�n�n� televizyona do�ru �evirdi. T�rk televizyonlar�
bir son dakika geli�mesi i�in yay�nlar�na ara verdiler.
G�r�nt�de �ran Cumhurba�kan� vard�. Pa�a, Ba�bakan'a, "hay�rd�r in�allah"
dercesine bakt�. Ba�bakan ise, "bilmiyorum" der gibi, dudak b�kt�.
Bir yandan fla�lar patlarken, �ran Cumhurba�kan� elindeki k���tlara bak�yordu.
Kafas�n� kald�rd�, bas�n toplant�s�n�n yap�l-d��� odadaki habercilere, "Haz�r
m�s�n�z arkada�lar?" diye sordu. Cumhurba�kan�n�n s�zleri �n�nda T�rk�e'ye
�evriliyordu. Habercilerden "evet" cevab� gelmesi �zerine s�ze ba�lad�.
- S�zlerime, T�rkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Ba�kan�'na maruz kald��� suikast
giri�imi nedeniyle ge�mi� olsun dilekle rimle ba�lamak istiyorum. Bu �ok �irkin
bir sald�r�d�r, bu ter� rist bir sald�r�d�r ve �ran Cumhurba�kan� olarak bu
sald�r�y� k� n�yorum. �ran halk� da bu sald�r�dan derin �z�nt� duymu�tur.
Pa�a, �ran Cumhurba�kan�'n�n bu s�zleri �zerine bir kez daha Ba�bakan'a bakt�.
Sonra yeniden kafas�n� televizyona �evirdi. Cumhurba�kan�'n�n konu�mas� devam
ediyordu:
- Buradan t�m d�nyaya sesleniyorum. Herkes �unu iyi bil sin. Kabe bizim
k�blemizdir. Bizim k�blemizi y�kmaya, vurmaya hi� kimsenin g�c� yetmez. Bug�n
�srail'in yapt��� tehdidi, ge� mi� Amerika Birle�ik Devletleri de yapm�t�.
M�sl�man d�n ya o g�n bu �irkin tehdide en sert tepkiyi vermi�ti. Bug�n de
verecektir.
�srail Ba�bakan� �unu �ok iyi bilmeli. �ran Devrim Muhaf�z-lar� Ordusu haz�r k�ta
bekletiliyor. B�t�n f�zelerimiz ki bunlar aras�nda n�kleer ba�l�kl� olanlar� da
var, �srail'e �evrilmi� durumda. Kabe'ye y�nelik en k���k bir sald�r� sonras�nda,
b�t�n f�zeler ate�lenecektir. Bu �srail'e bir uyar�d�r.
Iran Cumhurba�kan�'n�n bu a��klamas�n�, Suriye ba�ta olmak �zere, Malezya,
Azerbaycan, M�s�r ve di�er bir�ok M�sl�man �lke takip etti. �srail'e duyulan �fke,
devlet ba�kanlar� d�zeyinde b�y�yerek yay�l�yordu.
D�nya, farkl� bir gerilim ya��yordu. Ard� ard�na a��klamalar geliyor, k�l��lar
�ekiliyor, saflar netle�iyordu.
�te tam bu noktada, �ngiltere'den s�rpriz bir a��klama geldi, �ngiltere Ba�bakan�,
Ha�l� Ordusunun haz�r oldu�unu b�t�n d�nyaya duyurdu. �ngiliz Ba�bakan�n�n
a��klamas�, �ok ilgin�ti:
- T�rkiye, ate�le oynamay� s�rd�r�yor. Ayasofya'n�n cami yap�lmas�yla ba�lat�lan
gerilim, maalesef �srarla s�rd�r�l�yor.
T�rk Pa�a's�, kendisini Mehdi zannediyor. Buradan sesleniyorum. T�rk Pa�a's� e�er
Suudi Arabistan'a giderse, biz de �stan-bul'u vuraca��z. Hem de en geli�mi�
silahlar�m�zla.
T�m bu geli�meleri Ba�bakanl�k'ta izleyen Pa�a, nas�l bir hamle geli�tirece�ini
d��n�yordu. Bu arada Ba�bakan masa-s�ndan kalk�p, Pa�a'n�n kar��s�ndaki koltu�a
oturdu.
- Ne olacak �imdi, i�ler iyice kar��yor.
- Hi�bir �ey kar�m�yor. �srail ve �ngilizler, bl�f yap�yorlar. Bizden de bu bl�f�
yememizi bekliyorlar. Bu arada, T�rk halk� n� ve di�er M�sl�man halklar� da bize
kar�� k�k�rtmay� hedef liyorlar. Yapt�klar� tek �ey bu. Bozgunculuk yani. �srail,
Kabe'yi vurmay� ger�ekten istemi� olabilir ama �u saatten sonra, buna cesaret
etmesi m�mk�n g�r�nm�yor.
- Peki ne yapaca��z, yar�n gidecek miyiz?
- Tabii ki gidece�iz! Gitmemiz �art!
- Peki ya �ngiliz'in s�zleri ne olacak?
- Ne yani onlar istemiyor diye Kabe'ye gitmeyecek miyiz?
- Bilemiyorum.
- Bak, �yle ya da b�yle. Adamlar �stanbul'u i�gal etmek i�in sab�rs�zlan�yorlar.
Bu bug�n ortaya ��kmad�. Y�zlerce y�ld�r var d�. Ama ger�ekle�tirmeleri m�mk�n
de�il. Onlar, Amerika'ya g�veniyorlard�. Ama Amerika, �imdi kendi sorunlar�yla
bo�u �uyor. Dahas�, Amerika'n�n g�venebilece�i hi� kimsesi yok ar t�k.
Utanmasalar, T�rkiye'den yard�m isteyecekler.
- Do�ru s�yl�yorsun galiba.
- Buna emin olabilirsin. Hi�biri �u a�amada sald�rmaya ce saret edemez. Ama biz
ederiz.
- Eder miyiz?
- Evet ederiz, edece�iz de. �nce biz sald�raca��z. Hem de hi� beklemedikleri bir
anda.
- Sald�racak m�y�z?
- Evet sald�raca��z.
- Nas�l yani?
- Baya��. ��nk� k�l��lar k�n�ndan ��kt�, kan d�k�lmeden yerine girmeyecek. Onlar
kan d�kmek i�in can at�yor, d�nyay� kan g�l�ne �evirmek istiyorlar. Buna m�saa'de
edemeyiz. Elle rindeki k�l��lar� almam�z gerekiyor. �nsanl��� kurtarmak bizim
elimizde. Bu g�rev bizim.
- Bunu nas�l ba�araca��z? G�c�m�z ortada.
- Onlar�n y�ntemini kullanaca��z. O �lkelerin ba��nda bu lunanlar� yok edece�iz.
�nsanl�k masum, canavar olan y�neti ciler. Biz bunu yapaca��z.
- Bunu nas�l yapaca��z?
- Zaman� gelince g�receksin. Az kald�. Ama �nce Kabe'ye bir ula�al�m.
Ankara'da bunlar ya�an�rken, Telaviv'de hava �ok gergindi. Solomon'la �srail
Ba�bakan� yeniden bir araya geldiler. Solomon �ok �fkeliydi. Burnundan soluyor,
g�zlerinden ate� f�k�r�-yordu sanki. Odaya deh�etli bir gerilim h�kimdi.
Solomon, h�k�meti beceriksizlikle su�luyordu:
- Nas�l oluyor da h�k�met, b�ylesi tehditler kar��s�nda bir ��z�m �retemiyor?
Adamlar bize hakaret ediyor, ter�rist diyor. Yetmiyor, kafa tutuyor, g�zda��
vermeye kalk�yorlar.
- 20 y�l �nce �ran'�n n�kleer �al�malar� engellenebilmi� ol sayd� bug�n ��k�p bu
�ekilde tehdit savuramazlard�. Adamlar�n elinde n�kleer g�� var. H�k�met ne
yaps�n?
- Ne mi yaps�n? �ran'� yerle bir etsin!
- Bu d��nd���n� yapmak kolay m� san�yorsun?
- Zor diye bir �ey yok. Yeter ki iste. Ta� �st�nde ta�, ba� �s t�nde ba� kalmaz.
Kime ac�yoruz?
- 20 y�l �nce Avrupa ve Amerika, t�m bask�lar�m�za ra�men �ran'a m�dahale edemedi.
Birle�mi� Milletler, bir t�rl� �ran'a m�dahale karar� alamad�. �ayet o zaman
m�dahale edilseydi, bug�n bunlar ya�anmazd�. �imdi adamlar�n elinde n�kleer
silahlar� var ve ba��m�za bela oldular. Hem 20 y�l �nce T�rkiye de, Rusya da
�ran'�n kar��s�ndayd�. �uraya bak; �imdi hepsi T�rkiye i�in kalkan oldular �deta.
Ortado�u plan�m�zdaki bu hata, bug�n ba��m�za neler a��yor.
- Bizim de n�kleer silahlar�m�z var. S�yler misin, elimizdeki silahlar d�nyada
kimde var? Biz de �ran'� vururuz.
- Sonra ne olacak? Biz onlar� vuraca��z, onlar bizi vuracak, b�lgede bir tek canl�
kalmaz b�yle giderse.
- Ne o, k�eye mi s�k�t�k �imdi, kapana m� yakaland�k?
- Maalesef �yle, inanmak istemiyorum ama ger�ek bu. Sa va�madan yeniliyoruz
galiba.
- Bu, h�k�metin beceriksizli�i. Bunun faturas�n� a��r �deye ceksiniz korkar�m.
- Bunun h�k�metle bir ilgisi yok. Planlar�n hepsi harfiyen uygulan�yor. Bu planlar
biz olsak da uygulanacakt�, olmasak da. Ama bir �eyler ters gidiyor.
- Niye ters gidiyor s�yler misin?
- Pa�a ve elindeki asa, i�i bozdu. Adam yar�n Kabe'ye gide cek. Amac� milyonlarca
M�sl�man� pe�ine takmak.
- �yi ya, biz de Kabe'yi ba��na y�kar�z!
- H�l� anlam�yorsun de�il mi? Bu m�mk�n de�il. Kabe'yi vuramay�z art�k. Vurursak,
bizi bu topraklarda bo�arlar.
- ��ld�raca��m!
- S�yler misin? Adam� niye gebertemediler?
- Ne bileyim? Plan harfiyen uyguland�. Ama adam nas�l olduy sa kurtuldu.
Kurtard�lar bir �ekilde. Bilmiyorum, olmad� i�te...
- Gizli servis i�ini yapamad�. Beceriksizler! H�l� tek ��z�m adam� gebertmek.
Yar�n Kabe'ye gidiyor. U�akta avlataca��m onu, gidemeyecek. Akdeniz'e d�ecek.
K�pekbal�klar�na anla t�r derdini art�k.
- U�a��n� m� vuracaks�n?
- Tabii ki hay�r. Art�k bunun i�in �ok ge�. Suikast yok, her �ey do�al g�r�lmeli.
"MSB5'i" kullanacaklar.
- "MSB5"mi, o ne?
- "Manyetik Sistem Bozucu..." Pa�a'n�n u�a��nda ar�za mey dana getirecekler, sonra
da u�ak d�ecek. Hepsi bu. Bu kadar kolay i�te.
- Ama bunun i�in �nlemler geli�tirildi. Bunun m�mk�n ol mad��� s�yleniyor.
U�aklarda art�k manyetik z�rhlar var.
- �nlemini de, manyetik z�rhlan da biz geli�tirmedik mi? Kimden sat�n ald�lar
onlar�, tabii ki bizden...
- Do�ru ya.
- Art�k "O" devreye girdi. Bu plan� "O" g�nderdi.
- Do�ru mu bu?
- Evet. Gizli Servis'in ba��n�n de�i�tirilmesini emretti. Bir �ok ki�inin
kellesini istiyor. �ok sinirli.
- Ama...
- Amas� yok. Biraz erken oldu belki ama y�netimi eline al d�. Bu iyi de oldu.
- Bence de. Buna �ok sevindim.
- Sonra ne olacak?
- Sonras� belli Solomon. Siz dua edin, yeter.
- Ediyoruz. Zaten cemaat sab�rs�zlan�yor. Harek�t bekliyor. Kehanetlerin
ger�ekle�mesini bekliyor.
- Merak etmesinler. "O"nun selam�n� g�t�r. Az kald�, bilsin ler. Kabe vurulacak,
beklesinler.
- Vurulacak m�?
- Evet vurulacak. Onlar d�en u�akla ilgilenirken, biz de Kabe'yi vuraca��z. Avrupa
ordusu da iran'a sald�racak. Olu�an panik havas�ndan yararlanaca��z.
- Bu senin plan�n m�?
- Tabii ki hay�r. "O" g�nderdi bu plan� da. Yeni plan b�yleymi�.
- Peki ya Filistinliler. Onlar ne olacak. Pusuda bekliyor hep si. Sanki birileri
onlara emir verecek.
- Onlar� da cuma g�n� Mescid-i Aksa'da avlayaca��z.
- Plan b�yle mi?
- Hay�r, hen�z Filistinlilerle ilgili bir �ey bilmiyorum.
- Anlad�m.
�srail, yeni bir plan� uygulamaya koydu. Art�k, "Siyonist Komutan" y�netime el
koymu�tu. Onu o g�ne kadar hi� kimse g�rmedi. Ama milyonlarca Yahudi i�in o, �ok
b�y�k bir �ahsi-yetti. �yle ki "�l" dese fanatik Yahudiler'in hepsi kendilerini
ate�e atarlard�.
Pa�a, Kutsal Topraklara Do�ru Yola ��k�yor
Yo�un tart�malara ve t�m tehditlere ra�men Pa�a, Mekke'ye u�mak �zere, Ba�bakanla
birlikte u�a�a bindi. Pa�a'n�n Kabe ziyareti, �ok �nemli bir siyasi mesajd�
asl�nda. ��nk� Kabe bir merkezdi. Her renkten, her �rktan milyonlarca ki�inin
ortak merkeziydi oras�. Pa�an�n, y�klendi�i misyon itibariyle bu merkezde boy
g�stermesi gerekiyordu. Hem bu, O'na olan sevgiyi ve deste�i daha da artt�racakt�.
Pa�a'y� ta��yan u�ak Ba�bakanl�k'in �zel u�a��yd�. Sabah saat 05.30'da havalanan
Ba�bakanl�k u�a��n� T�rk asker� jetleri de korumaya ald�. Jetler, olas� bir
sald�r�ya kar�� u�a�� koruya-caklard�.
Pa�a, farkl� bir k�yafet giymeyi d��nm�yordu. Fakat �nifor-mas� yeniydi. Asas� da
yan�ndayd�. U�ak havaland�ktan sonra Ba�bakan'a d�nerek, "iyi u�u�lar"
temennisinde bulundu. Ba�-bakan da ayn� temenniyle cevap verdi.
- Orada hi�bir resm� temasta bulunmayaca��z de�il mi?
- Evet Pa�am, aynen kararla�t�rd���m�z gibi. Cuma namaz�n� k�l�p d�nece�iz.
- Yaln�z, Kabe'ye gelecek liderlere, verdikleri destek dolay� s�yla te�ekk�r
ederiz ayak �st�.
- Olur, uygundur...
Ba�bakan ve Pa�a, sabah kahvalt� etmemi�lerdi. U�akta onlar i�in kahvalt�
haz�rlan�yordu. O s�rada, bir bilgi mesaj� ula�-t�r�ld� u�a�a. Not, Ba�bakan'a
iletildi. Hayretler i�inde "Allah Allah" dedikten sonra Pa�a'ya d�nd� Ba�bakan:
- Bu not do�ruysa Rus Devlet Ba�kan�, ge�irdi�i kalp krizi sonucu �lm�.
- �lm� m�?
- Evet, Ankara'dan bildirmi�ler.
- Bug�n o da gelecekti de�il mi Kabe'ye?
- Evet, yan�m�zdayd�. A��k�a destek vermi�ti.
- Sence normal bir �l�m m� bu?
- Bilemiyorum her �ey olabilir?
- Do�ru s�yl�yorsun, biz kurtulduk ama onu ya�atmad�lar. Pa�a hakl�yd�. Rus Devlet
Ba�kan� �ld�r�lm�t�. D�n gece,
i�kisine konulan bir ila� nedeniyle sabah saatlerinde kalp krizi ge�irerek
hayat�n� kaybetti. Oysa o da bug�n Mekke'ye gelecekti. �srail Gizli Servisi, i�i
nihayete erdirdi. �l�m� o kadar do�al g�r�n�yordu ki ��pheler bu do�all���n
ard�nda komik kald�. Ancak ger�ek, y�llar sonra anla��lacakt�.
Ba�bakanl���n u�a��, �srail radarlar�n�n takibindeydi. �srail, bu ziyareti de
engelleyecekti. Plan uygulamaya konuldu.
�srail, MSB5 silah�n� ilk defa ger�ek bir hedefe kar�� kullan�-yordu. Hedefte bir
Ba�bakan ile Genelkurmay Ba�kan� vard�.
Silah bug�ne kadar defalarca denendi. Bu denemelerin bir�o-�unda yolcu u�aklar�
bile d��r�ld�. Hem de i�indeki y�zlerce yolcu ile birlikte. Bu, d�nyan�n �ahit
oldu�u en i�ren� denemelerden biriydi. Yap�lan bu deneme sald�r�lar�n�n ba�ar�yla
so-nu�lanm� olmas� �srail'i �ok mutlu etmi�ti. S�rada T.C. Ba�ba-kanl�k u�a��
vard�.
- Haz�r m�s�n�z �ocuklar?
- Evet haz�r�z. Malum u�ak radarlar�m�zda...
- Hey Abraham, u�a�� hemen d��rmeyelim, biraz oynaya l�m, ne dersin?
- Hi� fena olmaz...
- �nce bir numaral� motorunu sustural�m. Sonra iki numa ral� motorunu...
- �stersen yeniden �al�t�r�r�z. Sevinirler ar�za giderildi diye... Kahkahayla
g�l�t�ler.
- �ok ac�mas�zs�n sen ya!
- Hay�r, ac�yorum g�rm�yor musun, motorlar� yeniden �al� t�r�p bir �ans daha
veriyorum, daha ne yapay�m?
- Ama �nce kokpit cam�n�n sileceklerini �al�t�ral�m. Ken dili�inden �al�s�n,
�a��rs�nlar.
- Yo yo, ini� tak�mlar�n� a�al�m.
- Bence yak�t kapa��n� a�al�m, g�kten petrol ya�s�n. Nas�l olsa �u anda k�rfez
�lkelerinden birinin �zerindeler.
- Do�ru, M�sl�manlar�n Tanr�'lar� onlara hem yerden hem havadan petrol veriyor. Ne
kadar �ansl�lar de�il mi?
- Bence u�a��n rotas�n� de�i�tirelim.
- Benim daha cazip bir fikrim var. T�rk jetlerini d��relim. �nce �ndekini, sonra
sa�dakileri ve soldakileri. Teker teker
d�s�nler. Zaten onlar�n d�t���n� g�r�nce korkudan �l�rler. Bize de gerek kalmaz.
MSB5 �ss�, askerlerin garip esprileri ve kahkahalar�yla inliyordu. Herkes �ok
e�leniyordu. Operasyonu y�r�ten komutan, e�lenceye son verdi.
- Neyse arkada�lar, b�rak�n dalga ge�meyi. Herkes i�ine bak s�n art�k. Yukar�dan
emir geldi, operasyonu ba�lat�yoruz.
Herkes hep bir a��zdan ayn� cevab� verdi:
- Anla��ld�, tamam!
- Arkada�lar, u�a��n bir kara kutusu var, biliyorsunuz de�il mi? U�a�� d��rece�iz
ama bunun bir sald�r� oldu�u anla��lma mal�, Emir �yle. U�ak bir ar�za nedeniyle
d�meli.
- Bence bu kayg� yersiz.
- Sana sormad�m Abraham! Yorum yapmay� b�rak! Bir nu maral� motoru sustur hemen!
- Hemen efendim. 10 saniye sonra i�lem tamam. Onuncu saniye doldu ama beklenti
ger�ekle�medi.
- Neler oluyor, u�ak h�l� havada?
- Bilmiyorum efendim. Ama motorunu susturamad�k. Sin yalimiz ula�m�yor.
- Ula�m�yor mu, bu da ne demek �imdi?
- Bilmiyorum, tuhaf, ula�m�yor.
- Kahretsin, ilk defa m� u�ak d��r�yorsunuz siz?
- Hay�r ilk defa de�il. Ama sinyal ula�m�yor i�te.
- Biraz daha y�kseltin o zaman. Rus uydusundan da yarar lan�n.
- O zaman fark edebilirler belki.
- Fark edemezler, nas�l fark edecekler?
- Peki, deniyorum.
- Rus uydusunun �ifresini verin bana.
- Hemen veriyorum.
T�m denemeler bo�unayd�. Sorun MSB5'te de�ildi ��nk�.
- Efendim, Rus uydusu da i�e yaramad�.
- O zaman ba�ka bir yol deneyin. Elinizi �abuk tutun. Yok sa u�ak Mekke'ye inecek.
�ok ge� kalm� olaca��z.
- Efendim, d�n�te d��r�r�z biz de.
- Sal^k!.. Esprinin s�ras� m� �imdi?!.. D�n�te olmaz, �imdi d��rmemiz l�z�m.
Mekke'ye inememeli!
- Olmuyor efendim, olmuyor, olmuyor, olmuyor!
- Di�er motoru deneyin o zaman...
- O da olmuyor.
- Yak�t tank�n� bo�alt�n.
- Olmuyor.
- Kahretsin, lanet olsun. Beceriksiz herifler. Kalk�n surdan, ben d��rece�im.
Kumanda masas�na oturan komutan, kendisine havada ba�-ka bir u�ak bulunmas�n�
istedi.
- Bana hemen havada bir u�ak bulun.
- Nas�l bir u�ak olsun efendim?
- Fark etmez. Nas�l olursa olsun.
- Efendim Fransa havayollar�na ait bir yolcu u�a�� var ya k�nda, olur mu?
- Olur, g�nderin benim ekrana.
- Hemen efendim.
- �imdi g�rece�iz. Silah �al��yor mu �al�m�yor mu?
- U�a��n bir numaral� motorunu kapat�yorum. On saniye sonra.
- Kapand� m� �ocuklar?
- Evet efendim.
- �imdi di�er motoru kapat�yorum. �kinci on saniye.
- Peki o kapand� m�?
- Evet efendim. U�ak d�meye ba�lad�.
- Kahrolas� alet �al��yor. Ama bu u�a�a i�lemiyor...
- Efendim bu �ok garip. Belki de u�a��n �zel bir kalkan� vard�r.
- Hay�r yok kalkan� malkan�! Olsa anla��l�r. Sa�ma sapan konu�ma. Bilmiyor musun?
B�t�n u�ra�lar bo�unayd�. Pa�a'y� ta��yan u�aktaki asa, manyetik bir kalkan g�revi
g�r�yordu. Dolay�s�yla u�a�� d��r-mek imk�ns�zd�. U�aktakiler, kendilerine y�nelik
sald�r� giri�imlerinden habersiz yolculuklar�n� s�rd�r�yorlard�. Pa�a, yan�ndaki
askere "daha ne kadar yolumuz kald�?" diye sordu.
- Efendim, 10 dakika sonra Mekke'ye inmi� olaca��z.
Ba�bakan uyuyordu. Pa�a'n�n sorusuyla birlikte uyand�, ce-vab� o da duydu.
- 10 dakika sonra oraday�z �yle mi?
- Evet yolculuk bitti say�l�r. Sa� salim ineriz in�allah.
Ba�bakan, e�ilip camdan d�ar� bakt� ve T�rk jetlerini g�rd�.
- Jetlere de pek fazla i� d�medi.
- �n�allah d�mez de...
- Yo yo d�mez!
- Ama tuhaf de�il mi?
- Evet biraz tuhaf. Bu kadar rahat gelmeyi beklemiyordum do�rusu.
- Ben de...
Bu arada, MSB5 �ss�nde tam bir panik havas� ya�an�yordu. Herkes ��ld�rm� gibiydi.
Komutan ba��rd�.
- Geri^zek�l�lar, u�ak iniyor, g�rm�yor musunuz? Bari ini� tak�mlar�n�n a��lmas�n�
engelleyin, yere �ak�ls�n.
- Efendim, olmuyor. �lemiyor...
- Salaklar, olmuyordan ba�ka bir �ey bilmez misiniz siz? Ol muyormu�.
- Efendim, u�ak indi.
- Kahretsin.
B�t�n u�ra�lar bo�a gitmi�ti. Pa�a ve Ba�bakan, art�k Mekke'deydiler.
Bu ba�ar�s�zl�k, �srail Ba�bakan�'n�n sonunu haz�rlad�. Siyonist Komutan,
Ba�bakan'�n istifas�n� istedi. Ba�bakan istifa etmek zorunda kald�. Bu istifa, her
saniye s�ra d�� geli�meler ya�ayan d�nyada yeni bir g�r�lt� kopard�.
Kabe'de y�z binlerce ki�i, Pa�a'n�n gelmesini bekliyordu. Hi� kimse Kabe'nin
vurulaca��n� akl�ndan bile ge�irmiyordu. ��nk� Pa�a'n�n, "Kabe'nin sahibi
Allah't�r, koruyacak olan da odur" s�zleri herkese cesaret vermi�ti.
Cuma namaz�na yar�m saat kala, Kabe'de yo�un bir hareketlilik ya�and�. ��nk�, Pa�a
gelmi�ti. �niformas�yla Kabe'ye gelen Pa�a'n�n asas� elindeydi. Asa, ilk kez bu
kadar parlak g�r�n�yordu. I��l ��l yan�yordu sanki. Bu durum Pa�a'n�n, hatta
Ba�bakan'�n bile dikkatini �ekti. Pa�a i�eride s�ra d�� hi�bir hareket yapmad�.
Cuma namaz� �ncesi Kabe'nin imam�, b�t�n M�sl�manlar i�in dua etti. Kabe'yi
dolduran y�z binler �ok g�r bir sesle "amin" dedi bu duaya. Tarifi m�mk�n olmayan
bir sevin� ya�an�yordu. Herkesin kalbi bir ba�ka sevgi ta��yordu Pa-�a'ya kar��.
��nk� d�nyan�n g�ndemindeydi Pa�a ve att��� her ad�m M�sl�manlar�n g��s�n�
kabart�yordu. As�rlard�r ezilen M�sl�manlar, onun ba�kald�r�s�yla birlikte
umutlanm�lard�. Bu ba�ka bir duyguydu. Hem de �ok ba�ka.
Pa�a ve Ba�bakan burada �st d�zey kar��lan�p a��rland�lar. Cuma namaz�n� k�ld�ktan
sonra, destek i�in Kabe'ye gelen di-�er M�sl�man liderlerle ayak�st� bir g�r�me
ger�ekle�tirildi. Pa�a onlara, "korkmay�n, dik durun, develerinizi geri isteyin"
dedi. Pa�a, gerekli mesaj� vermi�ti. Dahas�, muhataplar da mesaj� �ok iyi
anlam�t�. Art�k d�nme vaktiydi. Ayak�st� bu g�r�menin ard�ndan hi� beklemeden yola
koyuldu.
Bu ziyaret, d�nyada geni� yank� buldu. Avrupa ve �srail, bu yeni durumu
de�erlendirmeye ald�lar. T�rkiye art�k M�sl�man �lkelere �nderlik yap�yordu.
�srail bunu engellemeyi ba�aramam�t�. Bu y�zden de kan kaybediyordu. Hem i�eride,
hem d�ar�da... Fanatik Yahudiler, beklentilerine cevap bula-may�nca �ok k�zd�lar.
Mescid-i Aksa'da olay ��kard�lar ancak �srail polisi m�dahale etti. Yahudiler,
�srail polisiyle �at�t�. Bu, �srail'deki i� sava��n ilk k�v�lc�m�yd�. Bu kez her
iki tarafta da Yahudiler vard�. H�k�metin ba��na atanan ki�i, M�sl�man
d�manl���yla �n yapm� ac�mas�z bir ki�iydi. Yeni Ba�bakan, fanatik Yahudileri
rahatlatacak bir plan� hayata ge�irmek isti-
yordu. Ama bunun i�in Avrupa'n�n deste�ine ihtiyac� vard�. Ancak Avrupa'da da
i�ler iyice k�t�ye gidiyordu. Katolikler ayaklanm�t�.
Yahudiler'in y�ld�z� hi�bir zaman Katoliklerle bar�mad�. Zira, Yahudiler'e g�re
Katolik Kilisesi, b�y�k �srail'in �n�ndeki en b�y�k engeldi. Bu engeli kald�rmak
i�in y�llarca u�ra� verdiler. Ama ba�aramad�lar ve korktuklar� ba�lar�na geldi.
Yahudiler'i "�sa Peygamber'in katilleri" olarak g�ren Katolikler, kutsal topraklar
�zerindeki hak iddialar�na da ba��n-dan beri kar��yd�lar. Dahas�, Katolikler,
Yahudiler'in "se�il-mi� millet" ��retisini ger�ek d�� ve mant�ks�z olarak
g�r�yordu.
Katolik Kilisesi, Yahudi egemenli�ine hep kar�� ��kt�. Yahudiler, Kilise'nin
otoritesini y�kmad�k�a Avrupa'n�n y�netiminde s�z sahibi olamayacaklar�n�
biliyorlard�. Ancak, kilisenin otoritesini y�kmak �ok zordu. Bunun i�in her zaman
oldu�u gibi "B" planlar�n� uygulamaya koydular. "D�ar�dan y�kam�yorsan, i�eriden
y�k!" Onlar da i�eriden y�kmay� denediler. Kilisenin aforoz etti�i bir grup
k�firi, yani "Tap�nak ��valyeleri"ni kullanmaya ba�lad�lar.
Papa taraf�ndan lanetlenen Tap�nak ��valyeleri, Yahudiler ad�na kiliseye kar��
amans�z bir sava� ba�latt�. Bu sava�, Yahudi kehanetleri aras�na al�nd�. �yle ki
�sa Mesih gelmeden �nce Tap�nak ��valyeleri zafer kazanacakt�. Hal b�yle olunca,
��val-yelerin m�cadelesi kutsiyet kazanm� oldu. Maksat da buydu zaten. Ama plan
tutmad�. As�rlar s�ren bu m�cadelede beklenen zafer elde edilemedi. 2020
d�nyas�nda, Avrupa'daki milyonlarca Katolik, Yahudileri gittikleri her yere
huzursuzluk ve sava� g�t�rmekle su�lamaya ba�lad�lar. Avrupa �lkelerinde, Yahudi
kar��tl��� giderek b�y�yordu.
Katolik Kiliseler Birli�i'nden, b�t�n d�nyay� �ok eden bir a��klama geldi. Katolik
Kiliseler Birli�i ruhani lideri, �srail'in kutsal topraklardan acilen ��kart�lmas�
gerekti�ini duyurdu. Dahas� birli�in a��klamas�nda, T�rkiye'nin verdi�i
m�cadelenin arkas�nda olduklar� da belirtildi. ��nk� Osmanl�, y�llarca b�lgede
bar� ve adaleti sa�lam�t�. Bug�n bu g�revi, en iyi yine Osmanl�'n�n torunlar�
yapabilirdi. Zira Osmanl� zaman�nda hem M�sl�manlar, hem Hristiyanlar ve hem de
Yahudiler kutsal topraklarda bar� i�inde ya�am�lard�. D�nya g�ndemine bomba gibi
d�en bu a��klamalar Ankara'y� bile �ok etti. ��nk� bu hi� hesapta olmayan bir
destekti. Avrupal� liderler, Vatikan'�n bu deste�e kar�� ��kmas�n� beklerken,
Papa, sessiz kal-may� tercih etti. �srail �oktayd�.
�srail, Amerika'dan sonra Avrupa'dan da �midini yava� ya-va� kesmeye ba�lad�.
Amerika, d�nya �zerindeki b�t�n birliklerini �ekmeyi s�rd�r�yordu. Ancak �lkede,
deprem sonras�n-da ba�layan kaos, b�y�yerek devam ediyordu. Amerika'n�n yard�m
���l�klar�na, Avrupa'daki baz� kiliseler d��nda cevap veren yoktu. Amerika art�k
yapayaln�z ve �aresizdi. K�sacas� kendi derdi kendisine yetiyordu.
Mesc�d-� Aksa Y�k�l�yor:
Pazartesi. Sabah, saat 08.00.
M�sl�manlar�n Harem-i �erif, Yahudi ve Hristiyanlar'�n ise Tap�nak Tepesi ad�n�
verdikleri kutsal mek�n, y�zlerce �srail askeri taraf�ndan ku�at�ld�. Harem-i
�erif, �srail askerlerinin postal sesleriyle inlemeye ba�lad�. Ku�atma �ok �ni
olmu�tu. �s-rail askerlerinin say�s� her ge�en dakika art�yordu. Yukar�da
helikopterler, a�a��da ise tank ve a��r z�rhl� ara�larla kutsal mek�n ku�atma
alt�ndayd�. Hi� kimse neler oldu�unu anlam�yordu. Daha do�rusu, hi� kimsenin bir
�ey anlamaya f�rsat� olma-d�. B�lgedeki b�t�n gazetecilerin kamera ve foto�raf
makinelerine el konuldu. Hepsi g�zalt�na, al�nd�. Kud�s'�n d�nya ile ba�lant�s�
kesildi.
Harem-i �erif, kum gibi �srail askeri kayn�yordu. Askerler, g�rd�kleri her
M�sl�man'�n ba��na silah dayay�p teslim ald�lar. Direnenlerin kafas�na, orac�kta
kur�un s�k�ld�. Bu bir g�zda��yd�. Maksat, teslim al�n�rken direnmemelerini
sa�lamakt�. Filistinliler, �a�k�nl�k i�indeydi. Bu �ok �ni, beklenmedik bir
bask�nd�.
Teslim al�nan her Filistinlinin elleri, arkadan kelep�elendi ve b�lgeye getirilen
kamyonlara bindirildiler. Bu kamyonlar �zel olarak tasarlanm�t�. Kasalar� dev bir
kafesi and�r�yordu. Kamyonlar�n kasalar�na yani bu kafeslere bindirilen
Filistinliler, d�ar�dan �ok net bir �ekilde g�r�n�yordu. Bu bilin�li bir eylemdi.
Filistinliler, �srail askerlerinin bu tavr�na �iddetle tepki g�sterdiler.
Aralar�ndan baz�lar�, "Bizi kafese koyup, hayvan muamelesi yapmak istiyorlar.
Allah belan�z� verecek" diye ba��-r�yordu. Ancak �srail askerlerinin amac� �ok
daha i�ren�ti. Ka-sas�na Filistinlilerin dolduruldu�u her kamyon, �srail askerleri
i�in kalkan vazifesi g�recekti.
�srail askerleri, Harem-i �erif etraf�nda bir �ember olu�tur-mu�lard�.
Filistinlilerin bindirildi�i kamyonlar ise bu �emberin d��na yerle�tirildi.
B�ylece d�ar�dan gelebilecek sald�r�lar �n-lenmi� olacakt�. Tam iki y�z kamyon
yerle�tirildi Harem-i �e-rifin etraf�na. Hepsinin kasalar� da t�ka basa
Filistinlilerle dolduruldu. �yle ki kasalar�n i�inde insanlar birbirlerini ezmek
zorunda kald�lar. Kamyonlar�n ba�lar�na ise �srail askerleri dikildi. Bu korkun�
bir pland�. Filistinli direni��ilerin, elleri kollar� ba�l�yd� art�k.
�srail askerleri, Mescid-i Aksa ve Kubbet�'s-Sahra camilerini havaya u�urup
y�kacaklard�. �srail askerleri Kubbet�'s-Sahra i�indeki b�t�n Filistinlileri d�ar�
��kard�lar. Sonra da i�eriye kasa kasa patlay�c� ta��maya ba�lad�lar. Ama�lan
Kubbet�'s-Sahra'y� y�kmakt�. Camiyi etrafa zarar vermeden y�kmay� d��-n�yorlard�.
Uygun yerlerine patlay�c�lar yerle�tirip, oldu�u yere ��kerteceklerdi. Ama belli
ki bu �nceden planlanm�t�. ��nk� ellerinde caminin mimari �izimleri de vard�.
Bomba uzmanlar�, postallar�yla girdikleri caminin i�inde, �nceden belirlenmi�
noktalara bombalar� yerle�tirmeye ba�lad�lar. Filistinliler ise bu manzaray�
elleri kollar� ba�l�, g�zya�lar�
i�erisinde izliyordu. Herkes �srail askerlerine beddua ediyordu. Ama onlar,
bunlar�n hi�birine ald�rmadan i�lerini yapmaya devam ettiler. Camiye bomba
yerle�tirmeleri tam iki saat s�rd�. Bomba uzmanlar� iki saat sonra kan ter i�inde
��kt�lar camiden. �yle bir d�zenek kurulmu�tu ki i�eriye, camiye yerle�tiri-len 35
bomba tam bir saniye arayla patlayacakt�. Yani Kubbet�'s-Sahra, 35 saniye i�inde
yok olacakt�. Plan b�yleydi. Ondan sonra da s�ra Mescid-i Aksa'ya gelecekti. Bu,
y�llard�r yapmak isteyip de yapamad�klar� bir y�k�md�. ���nc� ve son kehanet art�k
ger�ekle�iyordu. Harem-i �erif, art�k Tap�nak Tepesi olacakt�. S�leyman Tap�na��
buraya yeniden in�a edilecekti. Tap�na��n mimari planlan bile haz�rd�.
Tap�na��n in�a edilmesi i�in bu iki caminin y�k�lmas�n� sadece Yahudiler
istemiyordu. Amerikal� Evangelistler, y�zy�llard�r bu �n� bekliyordu.
Merkezi Amerika'da bulunan Kutsal Tapmak Vakf�'n�n ba�-kan� bir Evangelist'ti.
Vakf�n amac�, yap�lacak S�leyman Tap�-na�� i�in maddi kaynak sa�lamakt�. Amerikan
Ba�kan�, bu va-k�f sayesinde haberdar edildi. �lkesi harap olmu� Amerikan
Ba�kan�'n�n y�z�, g�nler sonra bu haberle g�ld�. ��nk� S�leyman Tap�na��'nm
kurulmas� erken k�yamet al�metiydi. Sonra-s�nda M�sl�manlar ve Yahudiler aras�nda
b�y�k bir sava� ya�anacakt�. K�yameti and�ran bu sava��n ard�ndan da �sa Mesih
te�rif edecekti.
T�m �aba, Mesih'in geli�ini �ne almak i�indi. Amerika ve d�nyadaki milyonlarca
Evangelist bu geli�meden haberdar ediliyordu. Mescid-i Aksa'n�n y�k�laca��n� duyan
Evangelistler, sevin�ten ��lg�na d�nm�lerdi.
D�nya �zerindeki binlerce masonun bu y�k�mdan haberi vard�. Dahas� bu y�k�m onlar
i�in de b�y�k �nem ta��yordu. Y�-k�m plan�n�n alt�nda, �talya'da b�y�k mason
locas�n�n da imza-
s� vard�. Tap�na�� yeniden in�a etmek, masonlar�n en b�y�k hedefiydi ve bu hedef
nihayet ger�ekle�iyordu. Dahas� Mesih'in geli�i i�in y�zy�llard�r beklenen
kehanetler bir bir ger�ekle�mi� oluyordu.
Kubbet�'s-Sahra'n�n etraf�nda t�m tedbirler al�nd�. Bombalar�n fitilini ate�lemek
i�in geri say�m ba�lad�. Binlerce asker sustu ve o �n� beklemeye ba�lad�. �lk
patlama be� dakika sonra ger�ekle�tirilecekti. D�zenek bu �ekilde haz�rland�.
Sonra 35 saniye i�inde di�erleri. Bu sald�r�y� engellemek imk�ns�z gibi
g�r�n�yordu. Aynen de �yle oldu. Be� dakikan�n sonunda, Kubbet�'s-Sahra'dan ilk
patlama sesi geldi. Ard�ndan bir toz bulutu ve devam�nda 34 patlama daha. Caminin
alt�n kubbesi bir anda ��kt�. �srail askerleri bu manzara kar��s�nda kendilerinden
ge�mi�lerdi. ��ld�rm� gibiydiler.
Bu manzaraya �ahit olan y�zlerce Filistinlinin i�inde esen f�rt�nay� tarif etmek
imk�ns�zd�. T�m bunlar�n r�ya olmas�n� arzuluyorlard�. Ama ger�ekti. R�ya de�ildi.
Kubbet�'s-Sahra yoktu art�k. Kubbet�'s-Sahra'da, Filistinliler de y�k�lm�t�. Ac�
b�y�kt�.
Peki, �srail bu sald�r�y� d�nyaya nas�l izah edecekti? Bunun da plan�
haz�rlanm�t�. �ntihar sald�r�s�na haz�rlanan Filistinli bir militan�n, sald�r�
�ncesinde namaz k�lmak i�in camiye gitti�i, bu arada �zerindeki bombalar�n aniden
patlad��� s�ylenecekti. Tabii buna hi� kimse inanmayacakt�. �srail bunu biliyordu.
Ama Avrupa, bu yalan� biraz da s�sleyip �srail'in arkas�nda duracakt�. �srail,
bunun ard�ndan ikinci bir yalan daha s�yleyecekti. Ama bu yalan �ncesinde Mescid-i
Aksa'n�n da y�k�lmas� gerekiyordu.
Yani s�rada Mescid-i Aksa vard�. Ama orada hi�bir haz�rl�k yoktu. Askerler, merak
ve heyecanla Mescid-i Aksa'n�n ��kmesini bekliyorlard�.
Bu arada asker� bir yetkili, �srailli askerleri Mescid-i Ak-sa'dan uzakla�t�rmaya
ba�lad�. ��nk�, k�sa bir s�re sonra Mescid-i Aksa da bombalanarak y�k�lacakt�.
Bomba, Mescidi Aksa'n�n i�inde de�il alt�ndayd�. Bug�n de�il, g�nlerce �ncesinden
haz�rlanm�t�. Mescid-i Aksa'n�n alt�nda kaz�lan t�nele yerle�tirilen basit bir
bomba sayesinde y�k�m ger�ekle�ti-rilmi� olacakt�. ��nk�, Mescid-i Aksa pamuk
ipli�ine ba�l�yd�. Alt� oyuldu�u i�in k���k bir depremde bile ��kme tehlikesi ile
kar�� kar��yayd�. �srail, Mescid-i Aksa'n�n y�k�lmas� i�in y�llarca bir deprem
bekledi. Ama beklenen deprem bir t�rl� olmad�.
Kubbet�'s-Sahra'da oldu�u gibi, Mescid-i Aksa'n�n da y�k�-l� �n� saniye saniye
g�r�nt�lenecekti. Bu g�r�nt�ler gizlenecek ancak gelecek nesillere
ula�t�r�lacakt�.
�srail kendi varl���na, yani Mescid-i Aksa'n�n temellerine dinamiti
yerle�tirmi�ti. Bu, milyonlarca M�sl�man�n var olan nefretini zirveye
t�rmand�racakt�. �srail, ne yapt���n�n fark�nda de�ildi. Bu bir intihar
sald�r��yd�. Bu kez intihar� da sald�r�y� da ger�ekle�tiren kendisiydi. Garip bir
sondu belki de...
Yerin derinliklerinden gelen patlama sesiyle Mescid-i Aksa bir toz bulutuna
d�n�t�. Sonra bir anda g�zden kayboldu. Be� dakika sonra toz bulutu ortadan
kalkt���nda yerin �st�nde Mescid-i Aksa'ya dair hi�bir �ey kalmam�t�. Yer yar�lm�,
Mes-cid-i Aksa yerin dibine girmi�ti. Y�llarca kaz�lan t�neller nihayet i�e
yaram�t�. Bu bilin�li bir tercihti.
Bu korkun� bir cinayetti. S�rada bu cinayetleri �rtme haz�r-l��� vard�.
�srailli komutan, emri alt�ndaki birka� askere seslendi:
- Sen, sen, sen ve sen. D�rd�n�z �ne ��k�n hemen.
- Emredersiniz komutan�m.
- Bana, "Filistinlilerin y�klendi�i kamyonlardan birini i�aret ederek" �u
kamyondan bir Filistinli getirin hemen.
- Emredersiniz komutan�m.
Askerler, verilen emir �zerine do�ruca komutan�n i�aret etti�i kamyondan bir
Filistinliyi indirip getirdiler.
- G�zlerini ba�lay�n bu adam�n. Sonra �zerine bu bombala r� yerle�tirin.
- Anla��ld� komutan�m.
- G�t�r�p, Kubbet�'s-Sahra'n�n enkaz� �zerinde patlat�n.
- Emredersiniz.
Filistinlinin g�zleri ba�l�yd�. Konu�ulanlar� da anlam�yordu. �srail askerleri,
komutanlar�n�n emrini yerine getirdiler. Filis-tinli'yi, �zerine ba�lad�klar�
patlay�c�larla birlikte havaya u�urdular.
Art�k her iki caminin de y�k�lmas�n�n bir gerek�esi vard�. Mescid-i Aksa,
Kubbet�'s-Sahra'n�n y�k�lmas� �n�nda meydana gelen patlama ve titre�imlerle
y�k�lm�t�. D�nyaya, bu �ekilde a��klanacakt�.
Aynen �yle yapt�lar. G�r�nt�ler, ustaca montajlan�p b�t�n ajanslara ge�ildi.
"Filistinli bir M�sl�man�n, ba�ar�s�zl�kla sonu�lanan intihar sald�r�s� giri�imi,
iki kutsal mek�n�n yerle bir olmas�na neden oldu."
M�sl�man olmayan �lkeler, haberi bu �ekilde yay�nlad�. Neredeyse b�t�n yorumcular,
"ilahi adalet" olarak yorumlad�lar bu geli�meyi.
Ancak M�sl�man d�nya �oktayd�. Bu haberlerin hi�birisine itimat edilmiyordu. �ok
ge�meden, Filistin'den gelen haberler,
ger�e�i b�t�n ��plakl���yla g�zler �n�ne serdi. Ama nafile, �s-rail ger�e�i ink�r
edip, kendi yalan�n� �srarla s�rd�rd�.
M�sl�manlar�n ikinci k�blesi, yerle bir edilmi�ti. �ki kutsal mek�n�n yerinde,
�imdi enkaz y���n� vard�.
�sl�m d�nyas�nda tepkiler ��� gibi b�y�rken, �srail'den kafalar� kar�t�ran,
milyonlar� �ok eden bir a��klama geldi. �srail h�k�meti, y�k�lan Mescid-i Aksa'y�
�� ay i�inde yeniden in�a edip, ibadete a�acaklar�n� duyurdu.
Ancak bu bir aldatmacayd�. Mescid-i Aksa de�il, y�zlerce y�ld�r �zlemini
duyduklar� S�leyman Tap�na�� in�a edilecekti. Tap�na��n in�aat �al�malar�n�n
rahat�a yap�labilmesi i�in de bu yalan uydurulmu�tu.
Ama M�sl�man d�nya, bu yalan� fark etti. �srail'in ger�ekle�tirdi�i bu vah�ete en
sert tepki verilecekti. Bu tepki, asker� bir taarruzdu.
�srail, ger�ekle�tirdi�i bu y�k�m�n cezas�z b�rak�lmayaca��n� biliyordu. Ama
y�llard�r bu cezaya kar�� koyabilmek i�in en �st d�zeyde silahlan�yordu. Amerika
Birle�ik Devletlerinden sat�n alt�-�� F-151 "Kara F�rt�na" u�aklar� hangarlar�ndan
d�ar� ��kart�ld�.
Bu u�aklardan �srail'in elinde tam 200 adet vard�. F-16I "Sufa-F�rt�na"
u�aklar�n�n �ok geli�mi� modeli olan bu u�aklar, �zel bir yak�t sayesinde havada
ikmal yapmadan 2500 kilometre uzaktaki hedefleri vurup geri d�nebiliyordu. Hem de
radara yakalanmadan. �srail'in �nceli�i �ran'd�. �nce �ran vurulacak-t�. Hem de
hi� beklemedi�i bir anda, aniden...
�ran'dan gelecek muhtemel bir misillemeye kar�� da her t�rl� tedbir al�nd�.
�ngiltere'den sat�n alman d�rt adet "K�pekba-l���" adl� denizalt�, n�kleer
ba�l�kl� f�zeler ta��yordu. Bu f�zeler, 6O'l� y�llardan bu yana n�kleer �al�malar
yapt��� bilinen �srail taraf�ndan �zel olarak �retildi.
�ran'a gelince;
Onlar�n elinde 2000 ile 7000 kilometre menzilli Molla-3 f�zeleri vard�.
�ran, bu f�zeleri Rusya ve Kuzey Kore yard�m�yla geli�tirdi.
B�t�n d�nya, �imdi ilk ate�i kimin a�aca��n� merak ediyordu.
�srail mi? �ran m�?
Hristiyan Bat� d�nyas�, �srail'in att��� bu ad�m kar��s�nda zevkten ��lg�na
d�nm�lerdi. ��nk�, �srail'in ger�ekle�tirdi�i y�k�m, �sa'n�n ayak seslerini daha
da duyulur hale getirdi. Hris-tiyan fanatiklerin, �sa'y� yery�z�ne d�nd�rmek i�in
bekledikleri k�yamet sava�� ��kmak �zereydi.
Katolikler hari�, b�t�n Hristiyanlar, Yahudilerle birlikte ay-n� safta k�yamet
sava�� i�in ilk kur�unun at�lmas�n� bekliyordu. Kehanetlere g�re bu sava�, �sa'ya
inananlar�n �st�n gelece�i bir sava�t�.
Katolikler ise, t�pk� M�sl�manlar gibi d��n�yor ve tepki g�steriyordu. Onlara g�re
Yahudiler'in neden oldu�u bu kaos, insanl���n sonunu getirecekti. �yle ki �sa bir
g�n d�nerse, ona �mmet olacak hi� kimse kalmayacakt�. Bu engellenmeliydi. Bunun da
tek yolu vard�: Yahudilerin zincirlenmesi. Hem de k�yamete kadar. Katoliklere g�re
k�yamet sava�� bir g�n mutlaka ��kacakt�. Ama bu sava� k�yamet sava�� de�ildi.
��nk� k�-yamet sava��n� �sa'y� �arm�ha gerip �ld�renler de�il, ona iman edenler
kazanacakt�. Yani Yahudi ve Hristiyanlar�n kehanetleri ger�e�i yans�tm�yordu.
Yahudiler, Hazreti �sa'n�n katiliydi. Katolik inanc�n�n ament�s�yd� bu ��nk�...
Almanya, Nazi Almanyas�'n� and�r�yordu. Yahudilere y�nelik �iddet giderek
art�yordu. Her gece Yahudiler'in evleri bas�-l�yor, evdekiler ya kur�unla ya da
yak�larak �ld�r�l�yordu. Alman polisi bu sald�r�larla ba�a ��kam�yordu.
Fransa, �ngiltere, Portekiz, �spanya, �svi�re, Danimarka... T�m bu �lkeler de
Yahudi kar��tlar� gizliden gizliye �rg�tlenip sald�r�lar d�zenliyordu. Son bir
hafta i�inde d�nya �zerinde bu t�r eylemler nedeniyle �ld�r�len Yahudilerin say�s�
240'� buldu. Oysa daha sava� ba�lamam�t�.
Asa Olmadan Asla...
�srail Genelkurmay Kararg�h�'nda hareketli saatler ba�lad�. �ran'�n vurulmas� an
meselesiydi. Ama iznin ��kmas� gerekiyordu. Siyonist komutan kararg�ha geldi.
�srail Genelkurmay Ba�-kan�, bu ziyaretten ziyadesiyle memnun kald�. ��nk� onun
i�in bu �erefti. Hemen Siyonist Komutan Siyon'un �n�nde diz ��kt�.
- Y�ce efendim, �eref verdiniz.
- Aya�a kalk!
- Emredersiniz y�ce efendim.
Bu rit�elin ard�ndan Siyon, Genelkurmay Ba�kan�'n�n makam�na oturdu.
- Ge� otur sen de.
- Peki y�ce efendim.
- Ne durumda �al�malar?
- T�m planlar haz�r.
- Nedir planlar�n�z?
- Y�ce efendim, emir vermeniz halinde �nce �ran'� vuraca��z.
- Nas�l vuracaks�n�z?
- Efendim, �ncelikle suni bir deprem meydana getirece�iz �ran'da. �nd�klemeleri
�oktan ba�latt�k. Tahminimiz sekiz b� y�kl���nde bir deprem olu�mas�. �ocuklar�n
beklentisi bu y�nde... Bu deprem de, tahminen 45 saniye s�recek. Ancak tek
temennimiz depremin gece meydana gelmesi. �ocuklar bu nun garantisini veremiyor
do�al olarak. Di�erleri gibi gece meydana gelirse daha da iyi olacak bizim i�in.
- Eeee, sonra?
- Efendim sonra ikinci ad�m� ataca��z. O da �u: Onlar dep remle u�ra��rken^ biz
tepelerinden a�a�� bomba ya�d�raca��z.
�u �na kadar �srail Genelkurmay Ba�kan�'n�n anlatt�klar�n� sessizce dinleyen
Siyon, kahkahayla g�ld�.
- �ok ac�mas�zs�n, �ok. Depremin vurdu�u adamlar�n ba�� na bomba ya�d�r�yorsun.
- Efendim az bile.
- Evet az bile...
- Kara f�rt�nalar� m� kullanacaks�n�z peki?
- Evet efendim, onlar� kullanaca��z. 50 tanesini, ayn� anda kald�r�p �ran
topraklar�na g�nderece�iz. Ta� �st�nde ta� b�rak mayacaklar.
- Peki sonra, misillemeye haz�r m�s�n�z?
- Haz�r�z, k�pekbal�klar� n�kleer f�zeleri yollayacaklar. He defler belli.
Siyon, t�m bunlar� dinledikten sonra aya�a kalkt� ve "Bu plan tutmaz!" dedi.
- Efendim...
Siyon sinirlendi.
- �tiraz etme, tutmaz.
- Peki efendim, emirlerinizi bekliyorum.
- T�rk Pa�a's�n�n u�a��n� niye d��remediler?
- Efendim h�l� ara�t�r�yoruz.
- Daha �ok ara�t�r�rs�n�z. T�rk Pa�a's�n�n u�a��n� d��reme-di�inize g�re, �ran'�
da vuramazs�n�z.
- Ama efendim...
- Kes, uzatma, vuramazs�n�z. Vurdurmaz...
- Kim vurdurmaz efendim?
- Pa�a. O adam� �ld�remezsek vuramay�z. Elindekini alma m�z l�z�m. Vurdurmaz. O
asay� almad�k�a, sinek bile vuramay�z.
- Efendim, o asa i�e yarasayd�, mescitleri y�kamazd�k...
- Y�kmad�k ki zaten, �l�m ferman�m�z�n alt�na imza att�k hepsi bu. Onlar�n daha
g�zellerini yaparlar oraya. Biz de ka�a cak delik arar�z kendimize...
- Efendim, biraz abartm�yor musunuz? Siz emir buyurun. Ben yerle bir edeyim. Hem
Avrupa'dan da hareketimizi bekliyorlar. "K�yamet"i ba�latmam�z� bekliyorlar. Bunun
i�in dua ediyorlar.
- Asan�n g�c� olmadan asla!
- Peki ne yapmam�z� istersiniz efendim?
- Bana yapt���n�z planlan getirin.
- Emredersiniz efendim.
�srailli Pa�a, yerinden kalk�p d�ar� ��kt� ve sald�r� planlar�-n�n yer ald���
�al�may� bizzat kendisi getirdi.
- Buyurun efendim. -Ver.
Siyon, planlar� ald�, ��yle g�z ucuyla bak�p, y�z�n� ek�itti. Sonra da sert bir
hamleyle ortadan ikiye ay�rd�. Ayr�lan par�alar� yere att�.
- Bir daha bu planlardan, hi� kimsenin s�z etmesini istemi yorum.
- Emredersiniz efendim.
- Beni iyi dinle, bu asaya sahip olan d�nyan�n hakimi olur. Avrupa da, Amerika da
bu asan�n pe�inde. Amerika'y� saf d�� b�rakmam�z�n tek sebebi bu asayd�. Bug�n
ya�ad�klar� b�t�n k�t� ko�ullara ra�men Amerikan Ba�kan�'n�n tek bir hedefi var.
Ne biliyor musun?
- Hay�r efendim.
- Bu Asa'ya sahip olmak. Ama ba�aram�yorlar.
- Efendim, peki ya bu asa ger�ek de�ilse...
- Al�metleri ger�ek oldu�unu �ok net ortaya koyuyor ama senin gibi aptallar
anlam�yor. Anlad�n m� beni?
�srailli Pa�a, bunun �zerine bozuldu ve kafas�n� �ne e�erek anlad�m i�areti yapt�.
- Sadece Amerika m�? Hristiyan d�nyas� da bu asan�n pe�in de. Ama asa bizim. Bizim
peygamberimizin. T�rkler'in eline nas�l ge�ti bilmiyorum ama o herifi kendi
ellerimle gebertece �im. Kalbini yerinden s�k�p asaya takaca��m.
- Dilerim yapars�n�z.
- �imdi sana yeni plan� veriyorum. Derhal T�rkiye'deki lo calara haber
vereceksiniz. Hepsinin bir tek g�revi olacak. T�rk Pa�a's�n� �ld�rmek... O adam�
�ld�r�rsek Asa'y� elde etmek zor olmaz. Karde�lerimize s�yleyin, �l�mleri pahas�na
da olsa Pa�a'y� yok etsinler.
- Emredersiniz efendim. Ama bir sorun var.
- Nedir o sorun?
- Kutsal mek�nlar�n� y�kt�k. Bu y�zden bize sald�racaklar. Bu sald�r� an meselesi
olabilir.
- Bunu sald�r�rlarsa d��n�r�z. Hem sald�rmalar� i�in gerek li giri�imler yap�ld�.
- Ancak M�sl�man halklar, y�neticilerini dinlemiyorlar ar t�k. Gazete okumuyor,
televizyon seyretmiyorlar. Toplum m� hendislerimiz onlar� etkileyemiyor.
- Olsun, �lkelerini onlar de�il biz y�netiyoruz. Onlar sade ce oy veriyorlar. Baz�
yerlerde oylar� bile yok.
- Efendim bu �lkelerde her an halk devrimleri ya�anabi lir.
- Sen kimden yana��n s�yler misin bana?
- Efendim, ben bir askerim ve t�m bunlar� g�z �n�ne almam gerekiyor.
- Verdi�im emirler ne zamandan beri sorgulan�yor, tart��l� yor s�yler misin?
- Efendim, her �ey b�y�k �srail i�in.
- Zaten samimi oldu�una inanmasayd�m, bir fabrikada te mizlik i��isi olarak
�al��yor olurdun �imdi.
- Sa�olun efendim.
- Bak bir kez daha s�yl�yorum. Pa�a �lecek. T�rkiye'deki t�m localara haber verin.
Onlar�n planlar� haz�r. Harekete ge� sinler sadece.
�srail, daha �nce denemi� ama ba�aramam�t�. �imdi bir kez daha deneyecekti. Pa�a
�lmeliydi. O �lmeden, b�y�k �srail bir hayalden �teye ge�meyecekti.
B�t�n bunlar olurken, �srail'de yeni bir intifada hareketi ba� g�sterdi. Ama bu
�ok c�l�z bir hareketti. ��nk� �srail, b�yle bir �ey bekledi�i i�in kutsal
mek�nlar� y�kmadan �nce y�zlerce Filistinli erke�i tutuklad�. Tutuklananlar�n
neredeyse tamam� g��l� sava���lard�. Bu arada Filistinlilerin n�fusu, son 10 y�l
i�erisinde ciddi �ekilde azald�. Daha do�rusu azalt�ld�. Y�zlercesi, �srail
askerleri taraf�ndan �ld�r�ld�. Kanser hastal���, gen� ya�ta yakal�yordu
Filistinlileri. Do�an �ocuklar�n neredeyse tamam� sakatt�. �srail, Filistinlilerin
ya�ad��� b�lgeler �zerinde radyo dalgalar�yla deneyler ger�ekle�tiriyordu. Yani
sakat do�an Filistinli �ocuklar, �srail'in bu vah�ice deneylerinin sonucuydu. Yeni
intifada hareketinin �nc�leri, Filistinli kad�nlar-d�. Art�k kaybedecek hi�bir
�eyleri yoktu. �srail'e kar�� bir �ey yapamayacaklar�n� onlar da biliyorlard�. Ama
Allah'�n yard�m�n� bekledikleri i�&�, umutlan zirvedeydi.
Onlar�n m�cadelesi, �srail halk�n�n �lkede rahat rahat dola�malar�n�n �n�ndeki en
b�y�k engeldi. �srail halk�n�n �zg�r-l���, bir kez daha k�s�tlan�yordu. Korku her
yerdeydi.
O, Art�k Mehdix Pa�a
�srail'in, iki kutsal mek�na y�nelik sald�r�s�na, d�nya �zerinde en sert tepki
T�rkiye'den geldi. Bu �irkin sald�r�, T�rkiye'de b�y�k infiale neden oldu. �lkede,
yer g�k protestolarla inliyordu. Protesto g�sterilerinde, milyonlar�n d�kt���
g�zya�lar� sel olup ak�yordu �deta.
�lkedeki b�t�n camilerde her vakit namaz� sonras�nda �s-rail'e beddualar ediliyor,
lanetler ya�d�r�l�yordu.
T�m bunlar olup biterken, Pa�a da Genelkurmay Kararg�h�'nda, askerlerle birlikte
durum de�erlendirmesi yap�yordu. Kutsal mek�nlar�n y�k�lmas� onu da ziyadesiyle
incitmi�ti. Beklenti i�indeydi. Bir yol haritas� bekliyordu.
Pa�alarla birlikte yap�lan durum de�erlendirmesinde, �lkede seferberlik ilan
edilmesi gereklili�i g�ndeme geldi. H�k�mete g�nderilen "gizli" ibareli mektupta,
bir dizi istek aras�na bu da yerle�tirildi.
Mektup, h�k�mete ula��r ula�maz gere�i yap�ld�. Meclis, acil toplan�p seferberlik
ilan etti. Eli silah tutan herkes, her an askere �a�r�labilirdi art�k. Sava�
yak�nd�. Hem de bu, tarihte e�i benzeri g�r�lmemi� bir sava� olacakt�.
M�sl�man d�nya, Pa�a'ya g�veniyordu. Ondan bir hareket, bir a��klama bekliyordu.
Milyonlar, Orgeneral Mehdi Pa�a'dan yani yeni ad�yla MEHDIX'ten i�aret bekliyordu.
MEHDIX, sab�rs�z ve d��nceliydi. Bir �ey yapam�yor olman�n �z�nt�s�n� ya��yordu.
Bir �eyler yapmal�yd�. Ama bunun i�in bir i�aret gerekliydi. Odas�nda, bir yandan
�ay i�erken di�er yandan da bilgisayar�nda internet gazetelerini inceliyor, son
geli�melere ve yorumlara bak�yordu. Ara s�ra g�z� cep telefonuna tak�l�yor, niye
�alm�yor diye dertleniyordu. Bunlar� d��n�rken birden bire "d�rrrrt d�rrrrt
d�rrrrrt" sesiyle irkildi. Bilgisayar�n yaz�c�s� aniden �al�maya ba�lam�t�.
"D�rrrrrt d�rrrrrt d�rrrrrt." MEHD�X, �ok �a��rd�. Sa� tarafta, etajerin �zerinde
duran yaz�c�ya do�ru koltu-�uyla hemen hamle yapt�. Yaz�c� yazmaya devam ediyordu.
MEHD�X, merakland�. Acaba ne geliyordu? Yaz�c�y a e�ilip, o �na kadar gelen
yaz�lara bakt�. �sim ve adresler vard�. Devam�nda da �nce bir isim. Sonra bir
adres. Bu �ekilde tam 51 isim ��kt� yaz�c�dan. 51 isim ve 51 adres. Sonra yaz�c�
sustu. Bu suskunluk, 5-6 saniye kadar s�rd�. Yaz�c�n�n i�indeki k���t, birka�
sat�r yukar� ��kt� ve yeniden "d�rrrrt d�rrrt d�rrrrt" sesi geldi. Pa�a, yine
merakla irkildi. Bu son ses, k�sa s�rd�. Yaz�c�, k���d� ��kard�. �sim listesinin
sonunda yer alan c�mle, as�l mesajd�. Aynen ��yle yaz�yordu:
"Onlar seni �ld�rmeden, sen onlar� yakala. Hepsi vatan haini. Kaybedecek bir tek
saniyen bile yok, acele et..."
MEHD�X, mesaj� ald�ktan sonra hiddetlendi, "Al�aklar, vatan hainleri, Allahs�zlar"
diye. Sonra da kendi kendisine sordu: "Bu ne b�y�k bir ahmakl�k, bu kadar y�l kol
kola, nas�l da g�remedik, kahretsin!"
Sonra, hemen Ba�bakanla g�r�mek �zere Genelkurmay Kararg�h�'ndan ayr�ld�. Do�ruca
Ba�bakanl�k'a ge�ti. Ba�bakan onu g�r�nce tela�land�:
- Ho�geldiniz Pa�am, hay�rd�r?
- �er desem de�il, hay�r desem hi� de�il; ben de bilmiyorum.
- At izi, it izine kar�m� herhalde...
- �te tam da b�yle bir �ey. �u listeye bir baksana... MEHDIX, mesaj� listeden
��karm�t�. Listede sadece isimler
ve adresler vard�.
- Nedir bu?
- Bu mu? Vatan hainlerinin listesi. Beni �ld�rmek i�in �r g�tlenmi�ler.
- Emin misiniz?
- inanmak zor de�il mi? Bu kadar y�l kol kola dola�t�k. O a��l�, bu t�ren. Ya
�imdi? Bizimkiler ara�t�rd�. Hepsi bir locaya kay�tl� bu al�aklar�n...
- Eeeeee?
- Eee'si �u: B�y�k yerden emir alm�lar. Beni ortadan kald� racaklar.
- Yapma ya! Ama i�lerinde �ey de var.
- Var tabii... Baksana daha kimler var?
- Bak�yorum. Ya bu da m�?
- Kim o?
- ...... !
- Vay al�ak, namussuz.
- Peki Pa�am ne yapaca��z �imdi?
- ��i�lerine s�yle, hemen �ni bask�nlarla hepsini g�zalt�na al�p tutuklas�nlar.
- Hepsini mi?
- Evet hepsini, dahas� hemen �imdi!
- Bu belki biraz zor olabilir.
- Olmamal�, birbirlerini haberdar edememeliler. Yurtd��na ��kmalar�n� da
yasaklay�n al�aklar�n!
- Tamam, ben �imdi i�i�leri Bakan�'na gerekli talimat� vere ce�im. Peki siz ne
yapacaks�n�z?
- Ben kararg�ha geri d�nece�im. Biraz i�lerim var.
- Ne olacak, bu sava� ne zaman patlak verecek dersiniz?
- Bilmiyorum, ama bildi�im bir tek �ey var, sava�� biz ba�la taca��z. Y�lan ba��n�
kald�rmadan deli�inde gebertece�iz. Ba�ka �aremiz yok.
- Bu nas�l olacak?
- Zor olacak belki ama olacak in�allah. B�y�k bir ordu ku raca��z. Hem dg �ok
b�y�k.
- Nas�l bir ordu bu?
- Yak�nda g�receksin. �ok b�y�k ve g��l� bir ordu. D� manlar�n�n y�reklerine korku
salacak bir ordu.
- Umar�m... Aaa, bu arada bu al�aklar� g�zalt�na al�p tutuk lad���m�z� medyaya
nas�l izah edece�iz?
- Zor olmayacak, onlar�n ev ve i�yerlerine yapaca��n�z bas k�nlarda ele ge�irilen
dok�manlar� da��t�rs�n�z habercilere. Ba�ka bir �ey s�ylemeye de. gerek kalmaz.
- Nedir bu dok�manlar?
- Vatan haini olduklar�n�n kan�tl�, belgeli delilleri.
MEHD�X, kendisine gelen son mesaj�n gere�ini yerine getirdikten sonra
Ba�bakanl�k'tan ayr�ld� ve Genelkurmay Kararg�h�'na ge�ti. Onun ayr�lmas�n�n
ard�ndan Ba�bakan, ��i�leri Bakan�'n� �a��rd�. 15 dakika sonra bakan ��k�p geldi.
- Say�n Ba�bakan�m beni emretmi�siniz.
- Buyur otur...
- Hay�rd�r...
- Valla pek hay�r de�il asl�nda.
- Nedir?
- �u listeyi al �nce.
- Nedir bu liste?
- Biraz �nce, say�n Genelkurmay Ba�kan�m�z getirdi bunu.
- isimlere iyi bak.
- Tan�yorum bir�o�unu, adresleri de yaz�lm�.
- Evet adresleri de var, ben de tan�yorum, T�rkiye de tan� yor bunlar�.
- Eee, ne olacak bu liste?
- Birka� saat i�erisinde, bu listede ad� bulunan 51 ki�iyi tu tuklaman� istiyorum.
Tutuklay�p �mral�'ya, di�erlerinin yan�na g�ndereceksin.
- �mral�'ya m� g�nderece�im?
- Evet, yanl� duymad�n, �mral�'ya.
- Peki niye, su�lan ne?
- �nsanl�k su�u.
- �nsanl�k su�u mu? Kafam kar�t�...
- Kafan kar�mas�n. Bak bu isimlerin hepsi birtak�m locala ra kay�tl�.
- �yi de ne var bunda? Bu localar, y�llard�r faaliyet g�steriyor. Atat�rk �ld�kten
sonra rahat bir nefes ald�lar. O y�zden hi� sevmezler. Ama seviyor gibi g�r�n�r,
kullan�rlar.
- Bak, bu listeyi Genelkurmay Ba�kan� getirdi. Bunlar�n hepsinin de ortak bir
amac� var. �srail'den emir alm�lar ve Pa-�a'y� �ld�recekler.
- Ne diyorsun?
- Aynen �yle. O y�zden bu d��nceyi eyleme ge�irmeden engellememiz l�z�m onlar�.
- Anl�yorum ama yine inanmak �ok g�� geliyor bana.
- Pa�a'ya inan. O diyorsa do�rudur.
- Evet, o diyorsa do�rudur. Allah, bu adam� ba��m�zdan ek sik etmesin.
- Etmesin!
- Emniyet Genel M�d�r� ve istihbaratla irtibata ge�ece�im. Gerekirse askerin de
yard�m�n� al�r�z. Ortakla�a bir operasyon la enseleriz al�aklar�.
- Ev ve i�yerlerinde, gerekli aramalar� titizlikle ger�ekle�ti-rin. ��nk� birtak�m
dok�manlara rastlayacaks�n�z. Onlara da el koyun. L�z�m olacak.
- Anla��ld� efendim.
MEHD�X, Siyon'un hamlesine b�yle kar��l�k vermi�ti. �yle ki daha emir T�rkiye'ye
ula�madan, MEHD�X'in haberi olmu� ve 51 ki�i i�in tutuklama karar� ��kar�lm�t�.
��i�leri Bakanl���ndaki toplant�n�n ard�ndan, operasyon i�in plan yap�ld�. 51
ki�inin her birinin nerede oldu�u tespit edildi. Kimi �stanbul, kimi �zmir, kimi
de Van'dayd�. Birka� saat i�erisinde yap�lan bu yer tespitinin ard�ndan operasyon
ba�-lat�ld�. Sonraki bir saat i�erisinde 51 ki�i yakaland�.
S�rada, bu ki�ilerin sorgulanmas� vard�. Hepsinin ev ve i�yerleri didik didik
arand�. Tuhaf belgeler, dok�manlar ele ge�irildi.
Bunlar�n hepsi �ifreli mesajlard�. �ifreleri, istihbarat birimleri incelemeye
ald�. Askeri istihbarat da bu incelemeye destek oldu.
D�zenlenen ani bask�nlar ve tutuklanarak �mral� Cezaevine g�nderilen 51 ki�i, bir
anda �lkenin g�ndemine oturdu. Orta-l�k toz dumand�. ��nk� tutuklananlar aras�nda
baz� gazete y�neticileri, yazarlar ve profes�rler de vard�. Ancak halk, bu
tutuklamalara duyars�z kald�. Zaten uzun s�redir bu t�r konularda sessizdi. ��nk�
yap�lanlar�n bir nedeninin oldu�u d��ncesi h�kimdi.
�lke, y�nlendirilmelere kap�lm�yordu art�k.
Tutuklamalar, �srail'de moralleri alt �st etti. Siyon, b�yle bir �ey beklemiyordu
��nk�. Solu�u Genelkurmay Kararg�h�'nda ald�.
- Kahrolas� herif, dokuz canl�. Hani bilmesem aram�zda ca sus var, haber u�uruyor
diyece�im.
- Bu m�mk�n de�il biliyorsunuz, efendim.
- Tabii ki biliyorum. Akl�m� yitirmek �zereyim. Bu planlar bug�ne ait planlar
de�il. Onlarca y�ld�r �zerinde �al�t�k, her ayr�nt�s�n� d��nd�k, olabilecek b�t�n
olumsuzluklar� hesapla d�k. Hale bak! Basit bir adam� ortadan kald�ram�yoruz. Yok
b�yle bir �ey.
- Efendim, arkada�lar alternatif bir plan haz�rlad�lar.
- Alternatif bir plan m�?
- Evet efendim. Alternatif bir plan. Bence daha fazla bekle memizin bir manas�
yok.
- Ne yapaca��z?
- Kuzey Irak'ta, 10 bin ki�ilik g�n�ll� ordumuz var. Onlar� T�rkiye'nin �zerine
s�relim.
- Ne diyorsun sen! Onlara g�venemeyiz. Bizi de satmaya caklar� ne malum?
- Sats�nlar! Ne de�i�ir ki? �lmemek i�in �ld�rmek zorunda lar. �ld�rd�kleri her
T�rk, bizim i�in bir kazan�t�r. E�er �l�r lerse, bizim bir kayb�m�z olmaz. �yle
de�il mi?
- Seni, nas�l �srail'e Genelkurmay Ba�kan� yapt���m� bir t�r l� anlayam�yorum. Ne
bi�im askersin sen?
- Ama efendim.
- Bak sana ne diyece�im. E�er T�rkiye'ye sald�racaksak, bu nu ordumuzla birlikte
yapmal�y�z. Ama art�k T�rkiye, tek ba�� na bir �lke de�il. Ona sald�r�rsak, �ran
da, Suriye de, M�s�r da hatta Suudiler de bize sald�r�r. Arkadan vururlar bizi.
Pakistan bile deste�e gelir. Sonra T�rk� cumhuriyetler. Asya'daki M�s l�man
�lkeler. D�nya M�sl�manlar� aya�a kalkar.
- Peki bu �ekilde elimiz kolumuz ba�l� oturacak m�y�z?
- Sen Yahudileri ate�e atmak istiyorsun. Ama ben buna m� saade edemem. Daha hen�z
sald�r�n�n �artlar� olu�mad�.
- Peki ne zaman olu�acak efendim?
- Biz, bu sava�ta zayiat vermemeliyiz. Avrupa, bizim yerimi ze sava�acak. Sava�mak
zorundalar.
- Bu nas�l m�mk�n olacak?
- Nas�l m�? Ha�l� Ordusu, haz�r bir �ekilde emrimi bekliyor. Emir verdi�im an,
sald�r�ya ge�ecekler. �stanbul'dan ba�lay�p Ankara'ya do�ru ilerleyecekler.
- Biz ne yapaca��z?
- Biz, Ortado�u'daki M�sl�man �lkelerin, T�rkiye'ye destek vermelerini
bekleyece�iz. Sonra biz de onlara arkadan sald�raca��z .
- Efendim, Avrupa'ya ne zaman emir vereceksiniz?
- Emir �oktan ula�t� bile. Evangelistler g�nlerdir sab�rs�zla n�yor ve bu an�
bekliyorlard�.
- Efendim, siz bir dehas�n�z.
- San�r�m, �yleyim.
Siyon'un da s�yledi�i gibi Avrupa'da kurulan Ha�l� Ordusu, �oktan emri alm�t�.
Onlarca sava� gemisi, Ege Denizi'ne do�-ru yol al�rken, Yunanistan ve Bulgaristan
da, �slerini Ha�l� Bir-likleri'ne a�t�. �lk i�gal edilecek yer Trakya olacakt�.
Sonra ordular, yava� yava� �stanbul'a do�ru ilerleyeceklerdi. Bo�azlar�n ele
ge�irilmesinin ard�ndan rota, Ba�kent Ankara'ya �evrilecekti. Bu karga�adan
faydalanmak isteyecek Ermenistan, ordular�n� T�rkiye'nin �zerine yollayacakt�. Bu
arada K�br�s'taki Rumlar da, T�rklere y�nelik bir katliam plan� haz�r-lad�lar. Her
�ey en ince ayr�nt�s�na kadar d��n�lm�t�. Kapal� kap�lar arkas�nda yap�lan gizli
toplant�larda, askeri ve politik planlar taraflara bildirilmi�, kimin ne zaman, ne
yapaca�� �nceden belirlenmi�ti. Art�k harek�t ba�layabilirdi. Bu ���nc� D�nya
Sava��'ndan ba�ka bir �ey de�ildi. ���nc� D�nya Sava�� art�k resmen ba�lam�t�.
Ha�l� Birlikleri'nin komuta merkezi, Almanya'da kuruldu.
Kara birlikleri Yunanistan ve Bulgaristan'a kadar ilerleyecek, hava sald�r�lar�
ondan sonra ba�lat�lacakt�. Tam 5 milyon Ha�l� askerinin sevkiyat� �oktan
ba�lat�ld�.
Sava� gemileri ve denizalt�lar da tam gaz ilerliyorlard�. T�rkiye, �epe�evre
ku�at�l�yordu art�k. M�sl�man �lkelerin �srail'i vurma kozu, art�k bir anlam ifade
etmiyordu. �nce T�rkiye'yi kurtarmak gerekiyordu. T�rkiye ile birlikte omuz omuza
�arp�mak...
�ran, elindeki 2OOO-7OOO kilometre menzilli Molla-3 f�zelerinden be� tanesini
T�rkiye'ye g�nderdi. F�zeler, �stanbul'a
ula�t�r�l�p, bo�azlar�n g�venli�i sa�lanacakt�. Bu arada, Pakistan da el alt�ndan
�� n�kleer f�zeyi T�rkiye'ye do�ru yola ��-kard�.
T�rkiye'nin asker� g�c�, her ge�en dakika art�yordu. �zellikle n�kleer ba�l�kl�
f�zeler, Avrupa'n�n uykular�n� ka��rmaya yetecek t�rdendi. Ama buna ra�men yine de
Ha�l� Birlikle-ri'nin g�c�yle T�rkiye'ninkini k�yaslamak d��n�lemezdi.
M�sl�manlar i�in bu sava��n bir tek kumandan� vard�: MEHD�X!
M�sl�man �lkeler, tek tek MEHD�X'e ba�l�l�klar�n� bildirmeye ba�lad�lar. Hepsi de
emir bekliyordu. Avrupa, y�zy�llard�r bu ak�betten �ekiniyordu. Bunu engellemek
i�in de ne gerekiyorsa yapt�lar. Ama gel g�r ki ba�aramad�lar. Ba�aramam�
olmalar�, onlar i�in beklenmedik bir s�rpriz oldu. ��nk� b�ylesi bir durum
planlar�nda yoktu. H�l� bu birlikteli�in nas�l oldu-�unu anlamaya �al��yorlard�.
Ha�l� Ordular�, �stanbul'u i�gal ettikten sonra Ankara'ya y�neleceklerdi. �te
Ankara harek�t�n�n ba��nda ise Siyon'un g�revlendirdi�i bir komutan vard�. Bu
komutan�n g�revi, Pa-�a'y� �ld�r�p, Asa'y� teslim almakt�. Ama bu plan, gizli
tutuluyordu.
�sl�m d�nyas�, Mescid-i Aksa ve Kubbet�'s-Sahra'n�n y�k�l-mas�n�n yas�n� tutarken,
fanatik Protestanlar ve Yahudiler, Mesih'in gelmesi i�in S�leyman Tap�na��'n� bir
an �nce tamamlamak istiyorlard�. ��nk� Mesih, tap�nak tamamlanmadan gelmeyecekti.
�lk a�ama, yani ilk g�rev ba�ar�yla tamamland�. Yani y�zy�l-lard�r beklenen y�k�m
ger�ekle�tirildi. �imdi s�rada tap�na��n in�aas� vard�. Ha�l� Ordular�, Ankara'y�
da i�gal edip, T�rkiye'yi teslim ald�ktan sonra, ilerlemesini Kud�s'e kadar
s�rd�recekti.
Bu ilerleme devam ederken, S�leyman Tap�na��'n�n duvarlar� da h�zla y�kseliyor
olacakt�. Siyon, Kud�s'te, Ha�l� Ordular�'n� bekliyordu. Onlar�, bu zafer
nedeniyle kutlayacakt�. Sonra S�leyman Tap�na�� tamamlanacak, Siyon Mesih'in
gelmesi i�in dua etmeye ba�layacakt�. Gelinceye kadar da S�leyman Tap�na��'na
bek�ilik yapacakt�.
Tabii b�t�n bunlar�n �ncesinde d�nya, Yahudi ve Hristiyan-lar�n k�yamet sava��
zannetti�i, ���nc� D�nya Sava��'n� ya�a-yacakt�. D�nya tarihinin en kanl� sava��
olacakt� bu sava�. Kendi yazd�klar� kehanetler u�runa, milyonlarca ki�i can
verecekti bu korkun� sava�ta.
Mehd�x�n Bekled��� Mesaj
MEHDIX Pa�a, "d�nya nas�l bu hale geldi, insan nas�l bu kadar vah�ile�ebilir" diye
d��n�yordu odas�nda.
"Sapk�nl�k bunlar�nki, Yarat�c�'ya ba�kald�r�. �syan ve ink�r" diyordu.
Sonra g�tlerini yukar�ya, tavana do�ru dikti ve ��yle dedi:
"Allah'�m! Bu isyan�, ancak sen bast�r�rs�n!"
Sava� ba�lamak �zereydi.
MEHDIX, o gece evde bilgisayar�n ba��nda "mesaj" bekliyordu.
"Bu gece bir mesaj gelmeli" diye d��n�yordu. Haber siteleri aras�nda dola��p
durdu. Son geli�melere bakt�. Haber sitelerinin tek g�ndemi vard�, o da kap�ya
dayanan sava�. Pa�a bu haberleri okurken, bir yandan da "Nerde kald� bu mesaj?"
diye sab�rs�zlan�yordu. �yle ki bu gece, bir �eylerin olaca��na ad� gibi emindi.
Ara s�ra da yaz�c�ya bak�p, "acaba yine buradan bir mesaj ��kar m�?" diye d��n�p
durdu.
Saatler ilerliyor, Pa�a sab�rs�zlan�yordu. Bu i�ti�i ���nc� kahveydi. Uykusu da
yoktu zaten. Sonra g�z� saate ili�ti. Saat
tam 02.00'� g�steriyordu. Pa�a bir anda donup kald�: Saat 02.00...
Tam bu s�rada telefon �ald�. �rkildi, heyecanland�. Telefon masan�n �zerindeydi.
Bilgisayar�n ba��ndan kalk�p, masaya do�ru seri ad�mlarla y�r�meye ba�lad�. G�z�
saatteydi. Saat 02.00'd�.
Telefonu ald�, arayan numaraya bakt�: "0"
Arayan Ceyhun'du. Hemen cevap verdi:
- Alo, Ceyhun, sen misin?
- Benim Pa�am. Yar�n, Genelkurmay'a sizin ad�n�za bir ema net gelecek. Onu al�n ve
sahip ��k�n.
- Nedir bu emanet?
- Pa�am, bu �ok �nemli bir emanet. Yar�n al�nca g�r�rs�n�z.
- Peki ben, �imdi ne yapaca��m?
- Pa�am, �imdi size bir internet adresi verece�im. O adrese girin. Yapman�z
gereken her �ey orada yaz�l�. Unutmay�n, Al lah, zalimleri sevmez.
- Dinliyorum.
- www.mehdixpasa.com
- Tamam yazd�m, www.mehdixpasa.com. Do�ru de�il mi?
- Evet Pa�am.
Ceyhun, daha sonra hi�bir �ey s�ylemedi ve 'Allah, yard�m-c�n�z olsun" diyerek
telefonu kapatt�.
MEHDIX, telefonu kapat�r kapatmaz bilgisayar�n ba��na ko�up, Ceyhun'un verdi�i
adrese girdi: www.mehdixpa-sa.com
Koca bir sayfada bir paragraft�k yaz� vard�. Ba�ka da hi�bir �ey yoktu. Aynen
�unlar yaz�yordu:
"Allah dilerse, bir sinekle bir devi yok eder. Hem de topal bir sinekle. Halk�na
zulmeden Nemrut, o sinekle tan�m�t�r�
Mesaj, tek bir c�mleden olu�uyordu. Pa�a, �a��r�p kald� ama bunun bir anlam�
oldu�unu �ok iyi biliyordu.
Sinek, topal sinek ve Nemrut. Sonra eskiden yapt��� gibi ba�lad� ara�t�rmaya.
Bilgisayar�nda, topal sine�i ar�yordu.
Nihayet arad���n� buldu. Bu Kur'an-� Kerim'de de z i k r e d i l e n bir olayd�.
Allah, ilahl�k iddias�nda olan Nemrut'a asl�nda ne kadar aciz bir kul oldu�unu
g�stermek i�in, topal bir sinek musallat etti. Askerlerini yiyip bitiren sinek
ordusundan can�n� zor kurtaran Nemrut, hemen saray�na ka�arak, odas�na gizlendi.
Kap�y�, bacay�, b�t�n delikleri kapatt�rd�. Milyarlarca sine�in sal-d�r�s�ndan
kurtulmaya �al��yordu. �yle ki Nemrut'un ordusu �zerine karabulut gibi ��ken bu
sinekler, birka� dakika i�inde binlerce askeri yiyip bitirmi�ti.
Nemrut, odas�na gizlenip b�t�n delikleri kapatt�rm�t� ama nafile. Topal bir sinek,
Nemrut'un odas�na anahtar deli-�inden girmeyi ba�ard�. Ard�ndan da hemen sald�r�ya
ge�erek, Nemrut'un burun deli�inden i�eri girdi. Sonra da beynini yava� yava�
kemirmeye ba�lad�. Nemrut, her �areye ba�-vurduysa da bo�una, sine�i bir t�rl�
kafas�n�n i�inden d�ar� ��kartamad�.
Sine�in Nemrut'a verdi�i ac�ya katlanmak imk�ns�zd�. Nemrut, bu ac�ya daha fazla
dayanamad� ve ke�eden bir tokmak yapt�rd�. Sonra da "sinek beyninden d�ar� ��ks�n"
diye kafas�n� tokmaklatmaya ba�lad�. Bu tokmaklar ac�s�n� dindirmeyince, bu kez
tahta tokmaklar yapt�rd� ve adamlar�na kafa-s�na vurmas�n� emretti. Nemrut,
tokmaklar alt�nda can verip gitti.
MEHDIX, topal sinek hik�yesinden �ok etkilendi. Sonra d��nmeye ba�lad�. Nemrut'un
kim oldu�u belliydi de, sine�in ne anlam ifade etti�i d��nd�r�yordu onu.
MEHDIX, bir ara Amerika'n�n nas�l ��kt���n� akl�na getirdi. Ge�enlerde, bir
gazetede rastlam�t� Amerika'n�n son durumuyla ilgili bilgilere. Bu �lkedeki mali
kriz, tam iki bu�uk trilyon dolara ula�m�t�. �yle ki Amerika, art�k ���nc� d�nya
�lkeleri aras�nda zikredilmeye ba�lanm�t�. Bir deprem ve son-ras�nda ya�ananlar,
Amerika'n�n sonunu getirmeye yetmi�ti.
MEHDIX, bir yandan bunlar� d��n�rken, bir yandan da yar�n kendisine ula�t�r�lacak
emaneti merak etmeye ba�lad�. ��nk�, Ha�l� Ordusu'yla m�cadele edecek topal
sine�in ne oldu�unu bulam�yordu.
"Belki t�m bu sorular�n cevab�, yar�n gelecek emanette mevcuttur" diye ge�irdi
i�inden. Sonra "vakit epeyce ilerlemi�-tir" d��ncesiyle saate bakt�. Ama saat h�l�
02.00'd�. Yani hi� ilerlememi�ti. MEHDIX, "Sen b�y�ks�n, hikmetinden sual olmaz
Allah'�m" dedi ve yata��na uzan�p yatt�.
S�NEK GENELKURMAY'DA
MEHDIX, sabah erken saatte Genelkurmay Kararg�h�'na gelerek beklemeye ba�lad�.
Sab�rs�z ve heyecanl�yd�. Kendisine g�nderilen emaneti merakla bekliyordu. ��nk�
d�n ak�am gelen mesaj�n ��zemedi�i �ifresi bu emanette gizliydi belki de...
Derken, MEHDIX'in kap�s� �al�nd�:
- Gir!
- Efendim, size bir paket geldi. �ncelendi, temiz.
- Getir buraya, koy masan�n �st�ne!
- Emredersiniz efendim.
- Tamam sa�ol!
MEHDIX'in bekledi�i emanet, k���c�k bir kutu olarak kar��s�nda duruyordu.
Beklemeden, hemen davran�p kutuyu a�t�. i�inden yemye�il, ceviz b�y�kl���nde bir
kavanoz ��kt�. Kavanozu eline ald�, ���a do�ru tuttu ama hi�bir �ey g�r�nm�yordu.
��nk� ye�il o kadar yo�undu ki ���a da tutsa, kavanozun i�i se�ilmiyordu. Bunun
�zerine MEHDIX, kavanozun beyaz kapa��n� a�t�. ��inde k���k bir sinek vard�.
Kavanozun i�indeki sine�e bakakald�. �ylece duruyordu. "�l� m�, canl� m�" diye
merak etti. Kavanozu ��yle sa�a sola hafif�e oynatt�. Sinek bir anda v�z�ldayarak
kavanozdan ��kt� ve do�ruca bilgisayar�n kasas�na girdi.
MEHDIX, elindeki kavanozu b�rak�p masan�n alt�na e�ildi ve bilgisayar�n kasas�na
vurmaya ba�lad�. Ama sinek bir t�rl� d�ar� ��km�yordu. Sonra biraz daha �iddetli
vurdu. Ama fayda etmedi. Sine�in bilgisayardan ��kmaya niyeti yoktu. Sonra "Aman
Allah'�m. Ben ne yap�yorum?" diye sordu kendi kendine. �yle ya, sinek bilgisayar�n
beynindeydi ve o da sine�i ��karmaya �al��yordu. Oldu�u yerden do�rulup, eski
halini ald�. Nemrut k�ssas�n� hat�rlad�. Ard�ndan g�z� bilgisayar�n monit�r�ne
ili�ti. Sine�in g�r�nt�s� ekranda dolan�p duruyordu.
MEHD1X, kavanozu ��kard��� kutuyu ald� ve i�ine bakt�. Bir k���t vard� kutuda.
K���k bir not k���d�. Yaz�lanlar� okudu.
"GE�M��TE B �R S�NEK, BUG�N B �R V�R�S. O G�N �LAHLIK TASLAYAN NEMRUT'U B�R S�-
NEKLE YOK EDEN, AYNI �EY� BUG�N DE YAPA-B�L�R . YE TER K� D�K DURMAYI B�LEN B �R
TOPLULUK �IKSIN. KOLU NDAK� S AAT� �IKAR VE 02.00' YE AY ARLA. ZA MAN DURDU�UN DA
BU S�NEK (V�R�S) SANA YOL G�STERECEK. KOZ-M�K ��FRE, S�LAHLARI YOK ETMEN� SA�LAYA-
CAK. KOZM�K ��FRE 6666-144."
MEHD�X, mesaj� okuduktan sonra aya�a kalkt�, "Allah'�m, muvaffak et bu orduyu"
diye dua etti. Sonra da kolundaki saati ��kar�p 02.00'a ayarlad�.
Bir anda, her �ey durdu. M�thi� bir sessizlik kaplad� ortal�-��. Bir tek sine�in
v�z�lt�s� vard�. Fakat v�z�lt�, kulaklar� sa��r edebilirdi. ��nk� sesin olmad���
yerdeki tek sesti sine�in ��kar-d��� v�z�lt�. Hemen kap�ya y�neldi, a��p d�ar�
��kt�. Koridordaki askerler, �ylece donup kalm�lard�. B�ylesi ancak filmlerde
olurdu. Ama olmu�tu i�te. Her nas�lsa olmu�tu...
Cam� a��p d�ar� bakt�. Ku�lar bile havada �ylece hareketsiz �ekilde as�l�
duruyordu. MEHDIX, bug�ne kadar bir�ok gariplik ya�am� ve g�rm�t� ama b�ylesine
ilk defa �ahit oluyordu.
Zaman� durduran saat, babas�ndan kalm�t�. Ceyhun, bu saati al�p �stanbul'a tamire
g�t�rm�t�. Tamirci, "Pa�a bu saati hi� kolundan ��karmas�n" demi�ti. Asa'y� da
saat�i g�ndermi�-ti. MEHD�X, b�t�n bunlar� d��nd�kten sonra, asl�nda bug�n�n
d�nden kurgulu oldu�unu fark etti.
Cam�n �n�nden ayr�larak bilgisayar�n ba��na oturdu. Bilgisayar ekran�nda kar��k
bir sayfa vard�. Milyarlarca rakam, garip i�aretler, �izgiler. "Bu da neyin nesi"
diye sordu kendi kendine. �kesine karma��kt� ki, hi�bir �ey anla��lm�yordu. Sinek,
bu garip �ekiller aras�nda dola��p duruyordu. Baz� yerlerde durup bir �eyler
yap�yordu. Sonra bir k�eye, oradan ba�ka bir k�-�eye... Baz� �izgileri siliyor,
baz� �ekilleri de�i�tiriyordu. Bir ara ekrana bir kutucuk a��ld�. Sinek bu
kutucu�un i�inde ��ld�rm� gibi dola�maya ba�lad�. �mle� yan�p yan�p s�n�yordu.
MEH-DIX �ylece bakakald�. Sinek, kutucu�un doldurulmas�n� istiyordu. Uzun bir s�re
sine�in bu iste�ine cevap vermedi. ��nk� anlamam�t�. Sonra birden do�ruldu ve
"Kozmik �ifre"nin yaz�lmas� gerekti�ini hat�rlad�. Ard�ndan ba�lad� yazmaya:
"6666-144"
�ifrenin yaz�lmas�n�n ard�ndan bilgisayar, tuhaf sesler ��karmaya ba�lad�. Ekranda
g�r�nt�ler birbiri ard�na a��l�p kapan�-
yordu. Bilgisayar kontrolden ��km�t� �deta. Tam bir dakika s�rd� bu durum. MEHDIX,
b�t�n bu olup biteni �a�k�nl�kla izliyordu. Derken bir sayfa a��ld�. Bu sayfa,
�stanbul'a y�neltilmi� silahlan ve onlar�n �ifrelerini veriyordu.
Sayfa �zerine bir not geldi:
"Asa'y� ��kar, sine�i �zg�r b�rak."
MEHD�X, Asa'y� ��kard�, sonra da beklemeye ba�lad�. Sinek bilgisayar�n i�inden
u�up Asa'ya kondu. MEHDIX cam� a��p Asa'y� camdan d�ar� ��kard�. Sinek �zg�rd�.
Ku�lar eskisi gibi u�uyordu art�k. Zaman�n �arklar� yeniden d�n�yordu.
MEHDIX, d�man�n beyninin i�ine girmeyi ba�arm�t�. Kozmik �ifre, ona tarifi m�mk�n
olmayan bir g�� vermi�ti. Bilgisayar�n ba��na oturdu ve oldu�u yerden emirler
vererek T�rkiye'ye do�ru ilerleyen d�man� imha etmeye ba�lad�.
Hep bunu, yani ilk sald�r�y� ba�latmay� istiyordu... �stedi�i olmu�tu.
Bilgisayar�n ba��nda, hi�bir silah kullanmadan d�-manla sava��yordu. Bu bilgisayar
oyunundan farks�z bir �eydi.
�lk i� olarak, T�rkiye'ye bomba ya�d�rmay� hedefleyen u�aklar� imha etti. Havadaki
b�t�n sava� u�aklar�n�n motorlar�n� bir anda durdurdu. Filo halinde T�rkiye'ye
do�ru yol alan u�aklar�n neredeyse tamam�, Yunanistan �zerinde yere �ak�ld�.
Pilotlar�n bir�o�u para��tle atlay�p kurtulmay� ba�ard�.
�srail, MEHD�X'i bu y�ntemle d��rmek i�in saatlerce u�-ra�m� ama ba�ar�l�
olamam�t�.
�imdi, tek ba��na koca Ha�l� Ordusu'yla sava��yordu.
S�rada, �stanbul'a y�neltilmi� n�kleer silahlar vard�. Onlar� da imha etmek
gerekiyordu. MEHD�X, t�m bu f�zelerin �ifre-lerini de�i�tirdi. Yeni �ifreleri bir
tek o biliyordu: 6666-144. Bu f�zeleri bir daha kullanmak m�mk�n de�ildi.
MEHD�X, her �eyi oturdu�u yerden, bilgisayarla yap�yordu. S�rada, T�rkiye'ye do�ru
yol alan sava� gemileri vard�. Ege De-nizi'ne �oktan girmi�lerdi bile. Pa�a bu
gemileri, �zerlerinde ta��d�klar� silahlarla vurdu. Dev sava� gemileri tek tek
bat�yordu. Filikalara binebilenler kurtuldu.
Ha�l� Ordusu'nun milyonlarca askeri, Yunanistan ve Bulgaristan'�n T�rkiye s�n�r�na
kadar ula�m�t�. S�rada onlar vard�. Ama�lan, T�rkiye'ye y�nelik kara harek�t�n�
ba�latmakt�. Say�lar� T�rk Ordusu'nun en az �� kat� kadard�. MEHD�X, Ha�l�
Ordusu'nun katliam yapmaya gelen askerlerini �zerlerine yollad��� radyo
dalgalar�yla geri p�sk�rtt�. Bu radyo dalgalar�, korku sinyalleri yollad� Ha�l�
Ordusu'nun y�z binlerce askerinin �zerine. Askerler, sava�mak istemiyorlard�
art�k. Hepsi de �lmekten korkuyordu. Oysa katletmek, bu u�urda gerekirse �lmek
i�in ��km�lard� yola. Fakat �imdi, b�y�k bir y�lg�nl��a kap�lm�lard�. Ellerindeki
silahlar� b�rak�p �il yavrusu gibi da��l�-yordu hepsi. �yle ki, en �nde
komutanlar� ka��yordu.
Amerika, bu silah� 2000'li y�llar�n ba��nda Irak'ta kullanm�t�. Saddam H�seyin'in
binlerce ki�ilik muhaf�z ordusu, Amerikan askerleri Ba�dat'a girdi�inde evlerine
kapanm�, korkudan tir tir titriyordu. ��nk� Amerikan askerleri Ba�dat'a girmeden
�nce, �ehrin semalar�nda cirit atan hayalet u�aklar, yo�un bir korku sinyali
g�ndermi�lerdi. Saddam'�n muhaf�z ordusu ile Ba�dat halk�n�n sinirlerini tahrip
eden bu sinyaller, o zaman �ok i�e yaram�t�. Amerika, bu sayede Ba�dat'a rahat
rahat gir-mi�ti. Dahas� hi�bir direni�le kar��la�mam�t�.
Ha�l� Ordusu'nun komuta merkezinde tam bir �ok ya�an�-yordu. Cepheden gelen
haberler, hepsini ��lg�na �evirmi�ti. Bir sava� ba�lamadan bitmi�ti. Dahas�,
d�nyan�n bug�ne kadar g�rd��� en b�y�k ve en g��l� Ha�l� Ordusu b�y�k kay�plar
vermi�ti. Avrupa �lkelerinin art�k ne silah� vard� ne de sava�a-
cak askeri. Y�zlerce y�ll�k h�kimiyet planlar�n� bir sinek, daha do�rusu bir
bilgisayar vir�s� yok etmi�ti. Fanatik Protestanlar, Evangelistler, y�zlerce
milyon ki�i hayal k�r�kl���na u�ram�t�. Hepsi de ayn� soruyu soruyordu
birbirlerine:
- Peki �imdi ne olacak?
��lerinden hi� kimse, bu sorunun cevab�n� bilmiyordu. Binlerce Katolik, ya�anan bu
olaylardan etkilenip M�sl�man oluyordu.
MEHDIX, d�nyan�n kurtar�c�s�yd�. Herkes ona t�bi olmak i�in birbiriyle yar��yordu.
�sl�m d�nyas�nda onun yeri art�k bir ba�kayd�.
��nk� o, MEHDiX'ti.
Mehd�x, S�yonu Ar�yor
Siyon, �oktayd�. ��lg�na d�nm�t� �deta. Elinde telefonla, Ha�l� Ordusu'nun
komutanlar�na emirler ya�d�r�yordu. Neden f�zelerin h�l� ate�lenmedi�ini,
�stanbul'un niye vurulma-d���n�, askerlerin ni�in kara harek�t�n� ba�latmad���n�
soruyordu.
Siyon, ald��� olumsuz cevaplar kar��s�nda ��lg�na d�n�yor, "Nas�l olur, adamlar
nas�l gemileri bat�r�r? Hi�bir silahlar�n� ate�lemediler ki! Zaten ate�leyemezler
de... ��nk� hepsinin frekanslar�n� bozduk..."
Ama nafile...
Siyon, bir s�re sonra Ha�l� Ordusu'nun i�inin bitti�ini anla-d�. Y�k�ld�.
"Kahretsin, MEHD�X ger�ekmi�" diye s�ylendi.
MEHD�X, M�sl�manlar�n y�zlerce y�ld�r bekledi�i kurtar�c�yd�. Siyon, bunu ba��ndan
beri biliyordu ama yine de �mitliydi. MEHDiX'i �ld�r�p, Asa'y� alabilece�ine
inan�yordu. En az�ndan bu g�ce sahip oldu�unu d��n�yordu. Fakat olmad�.
MEHDIX b�t�n giri�imlere ra�men �ld�r�lemedi. Asa h�l� ondayd�.
Koltu�una y���l�p kald�. "Bundan sonra ne olacak?" sorusunun cevab�n�, o da
aramaya ba�lad�.
Bundan sonra ne olacakt�?
��nk� Siyon'un y�zlerce y�ldan bu yana geli�tirilen plan�, birka� saat i�erisinde
yok olup gitmi�ti. Yeni bir plan da yoktu. Her �ey bu plana endeksliydi. Siyon,
"Bir silah olsa da d�nyay� yok etsem" diye ge�irdi i�inden. Ama b�yle bir silah
yoktu. Ba�kas� olsa intihar ederdi. Ama o �lmeyi de�il, �ld�rmeyi biliyordu.
�lmekten �ok korkuyordu.
Siyon'un kafas� bunlarla me�gulken, cep telefonunun �alan ziliyle irkildi.
Arayan ki�i, MEHDIX'di.
- Sana, Mescid-i Aksa ve Kubbet�'s-Sahra'y� yeniden in�a etmen i�in bir ay s�re
veriyorum. Sadece bir ay. Eskisinden daha g�zel olmas�n� ve alt�nla kaplanmas�n�
istiyorum. S�ren �u andan itibaren ba�lad�.
Siyon, neye u�rad���n� �a��rm�t�. Kekeleyerek:
- Emredersiniz efendim, diyebildi.
Emri yerine getirmekten ba�ka �aresi yoktu. �ylesine kork-mu�tu ki, h�l� bacaklar�
tir tir titriyordu. Hemen gerekli yerlerle temasa ge�ti ve y�zlerce �srailliyi bir
araya toplay�p, y�kt�kla-r� kutsal mek�nlar�, Filistinlilerin g�zetiminde 24 saat
boyunca hi� durmadan �al��p, Kubbet�'s-Sahra ve Mescid-i Aksa'y� yeniden in�a
ettiler. MEHDIX'in iste�i yerine getirilmi�ti.
MEHDIX, T�rk Ordusu'nu da alarak Kud�s'e do�ru yola ��kt�. Cuma Namaz�, Mescid-i
Aksa'da k�l�nacakt�. Namaza birka� saat kala Kud�s'e ula��ld�.
Siyon, g�revi ba�ar�yla tamamlam� olman�n rahatl���n� ya��yordu. Can�n�n
ba��lanaca�� inanc�ndayd�. Ama MEHDIX, Siyon'un ya�amas� halinde bozgunculu�a
devam edece�ini biliyordu, ��nk� tarih boyunca bu tip insanlar, hep affedildikleri
halde bozgunculu�a devam etmi�lerdi. Onun �ld�r�lmesi, b�t�n insanl���n hayr�na
olacakt�.
Askerlere emir verdi ve Siyon'un yakalanmas�n� istedi. Ele ge�irildikten k�sa bir
s�re sonra da ibret-i �lem i�in as�ld�. Cesedi, Mescid-i Aksa'n�n alt�ndaki t�nele
g�m�ld�. Cesedin g�m�ld��� t�nel, bir daha hi� a��lmamak �zere kur�unla doldurulup
kapat�ld�.
M�sl�man, Hristiyan ve Yahudilerin bir zamanlar bar� i�inde ya�ad��� Kud�s, art�k
ger�ek sahiplerinin eline ge�mi�ti. MEHDIX, �lkeyi Filistinlilerin y�netimine
verdi.
�srail askerleri ve fanatik Yahudiler ise gemilere bindirilerek Amerika'ya
g�nderildi. MEHDIX'in �nderli�inde kutsal topraklara giren askerler, bar�� nihayet
yeniden tesis etmeyi ba�arm�lard�.
MEHDIX ve ordusu, g�revini tamamlad�ktan sonra T�rkiye'ye geri d�nd�.
Tarih: 19 A�ustos 2025.
Yer: Ankara.
Genelkurmay Ba�kan�'n�n konutu.
Saat: 02.00.
MEHDIX, kan ter i�inde uykusundan uyand�. Yata��ndan do�ruldu. �a�k�nl�k ve deh�et
dolu g�zlerle etraf�na bak�nd�.
G�rd��� r�ya kar��s�nda deh�ete d�m�t�. Heyecandan dili kurumu� bir halde, �ylece
yata��n�n i�inde oturuyor, g�rd�-�� r�yaya bir anlam vermeye �al��yordu...
Bu yeni bir g�revin tebli� edilmesiydi belki de.
Acaba neydi bu g�rev?
Oysa, her �ey bitti san�yordu. Ta ki y�llar sonra uyand��� r�yaya kadar.
POP�LER YAYINLARI
B�y� Tutar Cin �arpar / Cevat Topkara
Erkekler Neden Aldat�r? / Dr. Hamdi Kalyoncu
E�imin E�i Yok / Sema Mara�l�
Sanal D�nya B�y� / Cevat Topkara
Bir Ger�e�in �tiraf� / Cevat Topkara
Erkek Kad�ndan Ne Bekler/ Dr. Hamdi Kalyoncu
�ifoniyerin G�z�ndeki Mutluluk / Ahmet Mahir Pek�en
Bir Gen� K�z�n Dram� / Mustafa Topkara
Bir Ger�e�in itiraf� / Cevat Topkara
Dost G�r�nen D�man / Mevlana-Herodot-Beydeba
Erkek Aldatmaz Hakk�n� Kullan�r / Dr. Hamdi Kalyoncu
�teki Kad�n�n Dayan�lmaz Cazibesi / Dr. Hamdi Kalyoncu
B�rokrasi �yk�leri / isa Bayrak
�nl�lerle Bir Saat / Dr. Mustafa G�veli
Dokunmay�n Portakalime / Bilal Civelek
Deprem / Hasan Kocaba�
Alevilik M�sl�manl�k m�? / ihsan �nl�
Bir �d�l de Bana Ver / M. Ruhi G�kmo�ol
K�y�s� Olmayan Denizden Sesler / Isa Bayrak
Vekilim Beni Tan�d�n�z m�? / Barbaros Uzun�ner
Pa�am / Hasan Basri Bilgin
G�r�nmeyen Varl�klar ve Psikiyatrik Hastal�klar/
Dr. Hamdi Kalyoncu
�oke�lilik Savunmas� / Dr. Hamdi Kalyoncu
Sibel'in G�nl��� / Sibel Kalayc�
Cehennem Vadisi / Ali Erkan Kavakl�
I
S-K3
Olmayan� hayal
Hayal edilebilen b�r �eyin gef�ekJe�.meyece�lnl dim s�yleyebilir? Hayal edilebilen
hef �ey, bir g�n ger�ekle�ebilir.
Bu kitapla. MEHDIX hayal edildi.
Ama MEHDIX. sodece bk hayal de�ll
MEHD�* anlar�n korkiuQu. bu y�zden de �nkar etti�i bir ger�ek
�nsanl�k, Onu bek'iyor

Jant� 202 D�nya' Amenkq re -^.
DCSl�
Arl�k gen donus
D�nya; to�kun�_
bundan tonca htovcsanmayacak.
S�zde son kenonet de nayoia ge�irilmek �'-
Ama Asa, MEtfDIX'ln elinde.
Tabl�g��.'de
�le bu. hi� hesapta yoktu... �
Turgay G�ler ioytl
Turgay G�ler _ Mehdix
www.kitapsevenler.com
Merhabalar
Buraya Y�kledi�imiz e-kitaplar
G�rme engellilerin okuyabilece�i formatlarda haz�rlanm�t�r.
Buradaki E-Kitaplar� ve daha pek �ok konudaki Kitaplar� bilhassa g�rme engelli
arkada�lar�n istifadesine sunuyoruz.
Ben de bir g�rme engelli olarak kitap okumay� seviyorum.
Ekran okuyucu program konu�an Braille Not Speak cihaz� kabartma ekran ve benzeri
yard�mc� ara�lar
sayesinde bu kitaplar� okuyabiliyoruz. Bilginin payla��ld�k�a peki�ece�ine
inan�yorum.
Siteye y�klenen e-kitaplar a�a��da ad� ge�en kanuna istinaden t�m
kitap sever arkada�lar i�in haz�rlanm�t�r.
Amac�m�z yay�n evlerine zarar vermek ya da eserlerden menfaat temin etmek de�ildir
elbette.
Bu e-kitaplar normal kitaplar�n yerini tutmayaca��ndan kitaplar� be�enipte engelli
olmayan okurlar,
kitap hakk�nda fikir sahibi olduklar�nda indirdikleri kitapta ad� ge�en
yay�nevi, sahaflar, k�t�phane ve kitap��lardan ilgili kitab� temin edebilirler.
Bu site tamamen �cretsizdir ve sitenin i�eri�inde sunulmu� olan kitaplar
hi�bir maddi ��kar g�zetilmeksizin t�m kitap dostlar�n�n istifadesine sunulmu�tur.
Bu e-kitaplar kanunen hi� bir �ekilde ticari ama�la kullan�lamaz ve
kulland�r�lamaz.
Bilgi Payla�makla �o�al�r.
Ya�ar MUTLU
�lgili Kanun: 5846 Say�l� Kanunun "alt�nc� B�l�m-�e�itli H�k�mler " b�l�m�nde
yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar� dahil, alenile�mi� veya yay�mlanm� yaz�l�
ilim
ve edebiyat eserlerinin engelliler i�in �retilmi� bir n�shas� yoksa hi�bir ticar�
ama� g�d�lmeksizin bir engellinin kullan�m� i�in kendisi veya ���nc�
bir ki�i tek n�sha olarak ya da engellilere y�nelik hizmet veren e�itim kurumu,
vak�f veya dernek gibi kurulu�lar taraf�ndan ihtiya� kadar kaset, CD, braill
alfabesi ve benzeri formatlarda �o�alt�lmas� veya �d�n� verilmesi bu Kanunda
�ng�r�len izinler al�nmadan ger�ekle�tirilebilir."Bu n�shalar hi�bir �ekilde
sat�lamaz, ticarete konu edilemez ve amac� d��nda kullan�lamaz ve kulland�r�lamaz.
Ayr�ca bu n�shalar �zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas�
ve �o�alt�m amac�n�n belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde
deneme yay�n�na ge�ilmi�tir.
T.C.K�lt�r ve Turizm Bakanl��� Bilgi �lem ve Otomasyon Dairesi Ba�kanl���
ANKARA
bu kitap G�rme engelliler i�in d�zenlenmi�tir.
Kitab� Tarayan arkada��m�za �ok te�ekk�rler.
verilen eme�e sayg� duyarak l�tfen bu a��klamala� silmeyin.
tarayan
Tarama ve D�zenleme: AYHAN matrixx2030@hotmail.com
Turgay G�ler _ Mehdix

You might also like