You are on page 1of 92

AHLAK FELSEFE VE ALLAH

CANER TASLAMAN

stanbul Yaynevi

Eser Ad: Allah, Felsefe ve Allah Yazar: Caner Taslaman

Kapak Tasarm: Yunus Karaaslan Sayfa Dzeni: Adem enel

ISBN: 978-605-64417-??-???

Bask ve Cilt: Pasifik Ofset Ltd. ti.


Cihangir Mah. Gvercin Cad. No:3/1 Baha Merkezi A Blok 34310 Haramidere / stanbul Tel: (0212) 412 17 00 Sertifika No: 12027

1. Bask: Ocak 2014

Caalolu Yokuu Evren Han No:17 Kat:1 Daire:33 SRKEC STANBUL Tel: (0212) 519 62 72 Fax: (0212) 513 73 86 www.istanbulyayinevi.net bilgi@istanbulyayinevi.net

Genel Datm stanbul Yaynevi

AHLAK FELSEFE VE ALLAH


CANER TASLAMAN

NDEKLER h

NSZ................................................................................................... 9 GR..................................................................................................... 13 AHLAK DELLNN SUNULMASI..................................... 19 ZHN, BO LEVHA OLAR AK GRENLERN YAKLAIMLARI ...................................... 23 DENEYSEL VERLER VE AHLAKIN TEMELLERNN DOUTANLII................................... 27 DOUTAN AHLAK ZELLKLER TESADF DOAL SRELERLE AIKLANABLR M? ........... 41 1- AHLAK FARKINDALIK................................................... 47 2- DOUTAN AHLAK ZELLKLERE R ASYONEL TEMEL BULMAK ............ 53 BiRNC PROBLEM: OLANDAN Y IK AR MA PROBLEM ........................................................... 59 KNC PROBLEM: YDEN EYLEM IK AR MA PROBLEM............................................................. 67 EUTHYPRO KLEM VE ALLAHIN YL.............. 73 DOUTAN AHLAK ZELLKLER VE DN ............ 79 SONU................................................................................................. 83 K AYNAKA........................................................................................ 87

Annem Meliha Taslamana

NSZ h

ilim-felsefe-din ilikisi, zellikle modern dnem din felsefesinin en nemli ilgi alanlarndan birisidir. Modern dnemde dnya grlerini ekillendiren en nemli unsurlarn banda bilimsel baarlar gelmitir, bilimin artan otoritesi karsnda dinsel dnya grlerinin nasl deerlendirilmesi gerektii nemli felsefi balklar olarak karmza kmtr. Bununla ilgili konularn allmas ise bilimsel alanlar, felsefe ve dinler arasnda interdisipliner bir almay zorunlu klmaktadr. Fizik, biyoloji gibi alanlarn yannda psikoloji ve bilisel bilimler alanndaki gelimelerin de felsefe ve dinler asndan nemli olduu kanaatindeyim. Daha nceki almalarmda modern dnemdeki fizik ve biyoloji teorilerini felsefe ve dinler asndan inceledim; bu kitapta ise modern dnemdeki psikoloji ve bilisel bilimler alanndaki ahlakla ilgili ortaya kan verileri felsefe ve dinler asndan ele alp deerlendireceim.
9

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Bu kitapta pratik hayat, modern bilim, felsefe ve teoloji gibi birok alan asndan nemli bir fenomen olan ahlaktan hareketle Allahn varl hakknda bir argman sunulacaktr. Bu argmandaki hareket noktam ahlakn temellerinin doutan olduuna dair yakn dnemde elde edilmi modern psikoloji ve bilisel bilimler gibi alanlardaki bilimsel veriler olacaktr. ncelikle bu verilerle, insan zihninin bo bir levha (tabula rasa) olduunu iddia eden grlerin yanl olduunu gstererek, bu alternatifi saf d brakmaya alacam. Daha sonra ise bu doutan zelliklerin Allah tarafndan insann zihnine yerletirildiini savunan teist yaklamn, bunlarn tesadfen, bilinsizce gerekleen doal srelerle olutuunu savunan natralist-ateist yaklamdan daha iyi bir aklama sunduunu savunacam.

Buradaki argman en iyi aklama formundadr; alternatifleri incelemek ve en iyi aklamay tespit etmek kullanacam metottur. Bu kitapta insana has ahlaki farkndalk zelliinin teist paradigma iinde daha iyi aklandn ve ancak Allaha yer veren bir varlk anlaynn (ontolojinin) kabulyle iyinin ve ahlaki eylemin rasyonel bir temele kavuabileceini savunacam. Burada savunduum ahlak argmannn nemli zelliklerinden birisi sadece Allahn varl iin deil, ayn zamanda ahlaki buyruklar olan bir dinin varl iin de bir argman niteliinde olmasdr. Bu kitapla ilgili almamn bir ksmn Harvard niversitesinde, bir ksmn ise Cambridge niversitesinde
10

CANER TASLAMAN

misafir akademisyen iken gerekletirdim; bu kurumlara bana saladklar imknlar iin teekkr bir bor biliyorum. Bu kitab okuyan siz deerli okurlarma ilginizden dolay teekkr ediyor; eletirilerinizi, katklarnz ve nerilerinizi bilim-felsefe-din genindeki dier konular da ele aldm kitaplarn ve makalelerin bulunduu www. canertaslaman.com adresine iletmenizi rica ediyorum.

11

GR h

elsefe ve dinler tarihinin hemen her dneminde, Allahn varlnn ahlak ile ilikisi nemli bir odak noktas olmutur. Fakat 18. yzyldan nce ahlakn hareket noktas yaplmak suretiyle Allahn varl iin bir argman ileri srldne tanklk edilmez. Bunun bir sebebi, birok teistin Allahn varln fideist bir ekilde (delile ihtiya duymayan imanc bir yaklamla) balang noktas yaparak bir argmana ihtiya duymamas; dier bir sebebi ise argmanlara atf yapanlarn bata tasarm temel alan deliller olmak zere kozmolojik delil, ontolojik delil, bilin delili gibi delilleri yeterli grmeleri olmutur. Bu konuyla ilgilenenler evrenin veya canllarn kkeninden deliller kartmaya almlar, fakat burada yaplaca gibi ahlakn kkeni konusunda benzer bir yaklam sergilememilerdir. 18. yzyldan nce rastlanmayan, 20. yzyln balarndan sonra ise felsefenin adeta metruk arazisine1 dnm olan ahlak delilleri hakknda hl ok ey sylenebileceini dnerek bu kitab yazdm.
1 Robert Adams, Moral Arguments for Theistic Belief , Rationality and Religious Belief, Ed: C. Delaney, Notre Dame, University of Notre Dame Press, 1979, s. 116.

13

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Ahlakn artan bir ekilde interdisipliner bir alma alan olduu gzlenmektedir; felsefe ve dinler dnda psikoloji, bilisel bilimler, nroloji, antropoloji, evrimsel biyoloji, ocuk geliimi gibi birok balk altnda ahlak konusu ele alnmaktadr.2 Ahlaktan hareketle yeni bir eyler sylenecekse, bu almalarn gz nnde bulundurulmas gerektii kanaatindeyim. 20. yzylda bireylerin ahlaklarnn tamamen iinde bulunduklar ortamn sosyo-kltrel etkileriyle ekillendiini savunan rlativist grler olduka etkili oldu. Steven Pinkern da iaret ettii gibi eitli korkulardan dolay insan zihninin bo levha (blank slate, tabula rasa) olduunu iddia eden, ahlakn doutan bir insan zellii olduunu inkr eden yaklamlar 20. yzyln akademik dnyasnda olduka poplerdi; hl bu grler akademik evrelerde olduka yaygndr.3 Ahlak zerine modern psikoloji ve bilisel bilimler gibi alanlarda yaplan yeni almalar ise insanlarn ahlakla ilgili temel zelliklerinin doutan olduuyla ilgili birok veri sunmaktadr. Bu yeni bulgulardan yola karak ahlakn doutan gelen ynn inkr eden, insan zihnini bo bir levha olarak gren ve sosyo-kltrel belirlemeyle her eyi aklamaya alan yaklamlarn yanlln gstereceim. Daha sonra insanlardaki bu doutan zelliin, tesadfi srelerle (srecin arkasnda bir bilin rol oynamadan) olutuunu iddia eden ateist yaklamlardan
2 3 Christopher Suhler ve Patricia Churchland, The Neurobiological Basis of Morality, The Oxford Handbook of Neuroethics, Ed: Judy Illes ve Barbara J. Sahakian, Oxford, Oxford University Press, 2011, s. 33. Steven Pinker, The Blank Slate, New York, Viking, 2002, s. 139.

14

CANER TASLAMAN

Allahn bu zellii insanlarn yaratlna yerletirdiini syleyen teist yaklamn daha iyi bir aklama olduunu ikilemi hakkndaki grm de aklayacam. Kitabn sonlarna doru ise doutan ahlaki zelliklerimizin eden dinlerin var olmasnn rasyonellii iin de delil tekil ettiini gstereceim.

savunacam. Bunu yaparken bu konuyla ilgili Euthyphro Allahn varlna inanmay alternatif grlerden daha

rasyonel klmasnn yannda, Allahn buyruklarn ihtiva Aslnda buradaki pozisyonum, insanlarn ahlaki de-

erlerinde ve eylemlerinde etkili olan doutan ahlaki zelliklerin olduuna dikkat ekmi olan felsefe tarihindeki birok nl dnrn grlerinden oluan tarihsel bir mirasla ilikilidir (bu dnrlerin ou, bu doutan zelliklerin Allahn varl iin bir delil oluturduunu ifade etmeden buna dikkat ekmilerdir). Ahlakn, doutan sahip olduumuz zelliklerimizle ilikisine -aralarnda 1716),4 Lord Shaftesbury (1671-1713),5 Francis Hutcheson
4 5

(1694-1746),6 Thomas Reid (1710-1796)7 ve Adam Smith

nemli gr farklar olsa da- Gottfried Leibniz (1646G.W. Leibniz, New Essays on Human Understanding, Ed: Peter Remnont ve Jonathan Bennett, Cambridge, Cambridge University Press, 1996. Lord Shaftesbury, Characteristics of Men, Manners, Opinions, Times, Ed: Lawrence Klein, Cambridge, Cambridge University Press, 2001, s. 163230. Francis Hutcheson, A System of Moral Philosophy, New York, Continuum International Publishing Group, 2005. Thomas Reid, Inquiry and Essays, Ed: R. E. Beanblossom ve K. Lehrer, Indianapolis, Hackett Publishing, 1983.

6 7

15

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

(1723-1790)8 gibi nl filozoflar dikkat ekmitir. Dier lmler de, insanlarn doutan ahlaki eilimlere sahip olBylelikle Kutsal Yasann gerektirdiklerinin yreklerinde Kuranda ise u ifade geer: yandan dnya nfusunun nemli bir blmnn mensubu olduu tektanrl dinlerin kutsal metinlerindeki baz b-

duklarn ifade eden ayetler olarak yorumlanmtr. rnein ncilde yle denilmektedir: yazl olduunu gsterirler.9

yleyse sen benliini Allah birleyen olarak dine, Allahn o yaratna evir; insanlar onun zerine yaratmtr. Allahn yaratnda bir deiiklik yoktur. te dosdoru din budur, fakat insanlarn ou bilmezler.10 rak baz Yahudi, Hristiyan ve slam teologlar; insanlarn, Kutsal metinlerdeki buna benzer ifadelere dayana-

dinlerin nemli bir unsuru olan ahlakla ilikili doutan zelliklere sahip olmas, tarihteki birok felsefeci ve teoalanndaki almalardan gelen verilerle bu tarihsel iddiann desteklenmeye allacak olmas ve doutan ahlaki
8

zellikler tadklarn ifade etmilerdir. Sonuta bura-

daki hareket kaynam olan insanlarn doutan ahlaki

log ile ortak noktamdr. Yakn dnemdeki modern bilim


Adam Smith, The Theory of Moral Sentiments, Indianapolis, Liberty Classics, 1976. 9 ncil, Romallar, 2:15. Bu konudaki felsefi-teolojik bir deerlendirme iin baknz: J. Budziszewski, Written on the Heart: The Case For Nautural Law, Downers Grove, Intervarsity Press, 1997. 10 Kuran, 30-Rum Suresi 30.

16

CANER TASLAMAN

zelliklerin Allahn varln temellendiren bir ahlak delili iin hareket noktas yaplmas ise buradaki yaklam farkl klan unsurdur.

17

AHLAK DELLNN SUNULMASI h

urada sunacam argman en iyi aklama formundadr. Pratik hayattan doa bilimlerinden felsefeye kadar birok alanda ileri srlen pheci yaklamlara kar alternatiflerinden daha gvenli bir yaklam olduuna inandm en iyi aklama olarak karm (inference to the best explanation) yntemini burada benimseyeceim.11 Alternatif grleri incelemek, ileri srlen grlerdeki amazlar bulmak ve mevcudun iindeki en iyi aklamay belirlemek buradaki argmann temeli olacaktr.

nsanlarn doutan ahlaki zelliklerinden yola kan ahlak delilini u ekilde sunuyorum: 1- nsanlarn doutan ahlaki zelliklere sahip olduu iddiasna, temel olarak, ekilde karlk verilebilir: 1-1- nsanlarn bo levha bir zihinle doduu, hibir doutan zelliin bulunmad iddia edilebilir.
19

11 Peter Lipton, Inference to the Best Explanation, Londra, Routledge, 2004.

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

1-2- 1-3-

nsanlarn doutan ahlaki zelliklerinin bilinsiz, tesadfi doal sreler ile olutuu iddia edilebilir.

2- Bu iddiadan Allah tarafndan oluturulma en iyi aklamadr.

nsanlarn doutan ahlaki zelliklerinin Allah tarafndan oluturulduu iddia edilebilir.

3- Sonu olarak ahlaki doutan zellikler, teizmi alternatif yaklamlardan daha rasyonel klmaktadr. ekilde karlk verilebileceine dair argmann ilk maddesinin ve alt kknn rahatlkla kabul edilecei kafesi gibi alanlarda ileri srlen grleri incelediimizde, Ahlakn doutan olduu grne, bahsettiim

naatindeyim. Konuyla ilgili din felsefesi ve ahlak felseileri srlen grleri bu k erevesinde inceleyebileceimizi rahatlkla tespit edebiliriz. Bu yzden birok yaamayacaktr. ateist de bu madde ve alt klarn kabul etmekte sorun levha zihin gryle tamamen dlamalarna kar ikinci ve nc kka dhil olan dnrlerin hemen hepsi, d

Birinci kka dhil olan dnrlerin, doutanl bo

etkilerin doutan zelliklerle beraber insann karakter ya20

ps ve davranlarnda etkili olduunu dnrler. Burada

CANER TASLAMAN

savunduum ahlak delilinde de ahlakn doutan zelliklerimizle ilikili olduunu ifade ederken, dtan gelen etetkisini reddetmediimi belirtmeyi, bir yanl anlama olzelliklere sahip olduumuz iddias; sosyo-kltrel evlevhac grlerin yanl olduunu, doutan zelliklerimizin dndaki faktrlerin etkisizliini savunarak deil, hip olduumuzu ortaya koyarak gstermeye alacam. doutan ahlakl olmamza yol aan temel zelliklere sa-

kilerin insanlarn ahlaki yapsnn oluumundaki nemli

mamas iin gerekli gryorum. Ahlak ile ilgili doutan renin, akln ve dinlerin ahlaki sistemlerin oluumunda ok nemli olabileceklerini reddetmeyi gerektirmez. Bo

sidir; birok ateist rahatlkla birinci madde ve alt klarn kabul edebilecekken, bu kka kar kacaklardr. Argmann bu kritik maddesinin doruluunu gstermek iin ve bunlardan ncsnn en iyi aklama olduunu gstermeye alacam. Bu yapldktan sonra argmann sonucunun doruluu kanlmaz olarak ortaya kmaktadr. duu gr iki ekilde anlalabilir: Birincisi ahlakn tamamen doutanl olarak nitelenebilir; buna gre ocuklara ikence kt ve yanltr veya Fakirlere yardm iyi ve dorudur eklindeki ahlaki yarglar tamamen doutan vardr. Bunun savunulmas zor bir pozisyon ol21

Buradaki argmann en kritik maddesi ikinci madde-

nceki klarda bahsedilen gr deerlendireceim

Bireylerin ahlakla ilgili doutan zelliklere sahip ol-

duu kanaatindeyim. Kendi savunduum pozisyon olan

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

ikincisini ahlakn temellerinin doutanl olarak isimlendiriyorum; buna gre ahlaki yarglarn tamamen doutan olduunu iddia etmeye gerek yoktur, fakat iyikt, doru-yanl, adaletli-adaletsiz bata olmak zere empati, aldatan saptamak, kastl-kastsz ayrm yapmak gibi ahlakn temellerini oluturan veya ahlaki deer ve eylemlerde nemli yeri olan unsurlarn -hepsi veya bir ksm- doutandr.

22

ZHN, BO LEVHA OLAR AK GRENLERN YAKLAIMLARI h

lece mevcut aklamadan birisini saf d brakmaktr.

Zihnin douta bo bir levha olduu grn, hem birok teist hem de birok ateist savunmutur. Bo levha (tabir rnektir. Locke insan zihnine doutan ilenmi geryaklamnn gerei olarak ahlak ile ilgili doutan zeltarl olduu tartma konusu olmutur.) Locke, bo levha

uradaki argman asndan atlacak ilk adm, bo levhac grlerin hatal olduunu gstermek; by-

bula rasa) kavramn poplerletiren John Locke teistlere ekler/idealar olduu grne kar kan epistemolojik likler olduu grne de kar kt.12 (Lockeun felsefi sisteminin tmnde bu gr konusunda ne kadar tuzihin grnn, teist inanla beraber benimsenebilece-

inin bir rneidir; nitekim Locke, ateistlerin verdikleri szlerine aykr davranmalarn engelleyecek bir aklc
12 John Locke, An Essay Concerning Human Understanding, New York, Prometheus Books, New York, 1995, Blm 1 ve 3.

23

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

temelin olmadn savunmu ve ahlak asndan teist inancn nemini gstermeye almtr.13 istler iin ahlak ile ilgili kanaatlerini oluturmak iin iki temel yol mevcuttur: Birincisi, duyu alglaryla alglanan esaslardan hareketle yaplacak aklc karmlarla bir ahlak sistemini oluturmann mmkn olduunu savunabilirler. kincisi, balanlan dinle ifade edilen Allahn buyruklarna uymann temelini oluturaca bir ahlaki sistemin varln kabul edebilirler. Bu dine inancn temelini ise fideist bir yaklamn benimsenmesinden ahsi tecrbeZihnin douta bo levha olduu grnde olan te-

lerden eitli aklc delillerin ileri srlmesine dek farkl unsurlar oluturabilir. Elbette bu ikisinin karmndan bir ahlak sistemi oluturmaya kalkan bo levhac teistdoutan ahlaki zelliklerimiz olduunu savunarak teist olmak mmkn olduu iin teistler ile ateistler arasnda ahlaki temel zelliklerin doutan olup olmad hususu kn temellerinin doutan unsurlar ierip iermedii temel husustur. mitir.14 Fakat burada sunulan argman asndan ahlaler de olabilir. Hem bo levhac zihin grn hem de

hep merkezi olmu bir anlamazlk konusuna dnme-

13 John Locke, A Letter Concerning Toleration, Political Writings of John Locke, Ed: David Wootton, Londra, Menton, 1993, s. 426. 14 Evrenin ezeli olup olmad, teistlerle ateistler arasnda hemen her zaman merkezi olmu anlamazlk konularna bir rnek olarak verilebilir. Bu konuyu u kitabmda ele aldm: Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2013.

24

CANER TASLAMAN

istlerin yaygn olarak benimsemi olduu bir pozisyondur.

lumsal ihtiyalar, var olan ahlaki fenomenlerin yegne en nemli temsilcilerinden birisidir. Durkheim insanlarn doutan zelliklerinin mevcut olmadn, bireylerin doAhlak asndan nemli temel kavramlar olan doru ve yanln doutan hibir zellik ile ilikisi olmadn savicdan tarafndan paylalan dorunun ve yanln standa ahlak ve onu ieren dinler, sosyo-ekonomik ilikilerin ve menfaatlerin sonucu olan bir rn olarak, hkim gzeri yaklamlarca, insann doutan zellikleriyle ahlagre deerlendirilmitir. Sosyoloji alannda olduu gibi psikoloji ve antropoloji

Bu gr savunanlarn birou, insanlarda gzlemlenen ahlaki yapy sosyo-kltrel belirlenimle aklarlar; top-

Ahlak ile ilgili doutan zelliklerimizin olmad, ate-

belirleyicisi olarak nitelerler. Durkheim bu yaklamn asn sosyal faktrlerin biimlendirdiini ifade etmitir. vunarak yle demitir: Cezalandrma, btnn kolektif

dartlarn belirlemektedir.15 Marxist genel yaklamda lerin belirledii yaplar olarak aklanr. Bunlar ve ben-

kn ilikisi dlanm ve insan doas bo levha anlayna alannda da zihnin bo levha olduu gr yaygn olarak

kabul edildi. 20. Yzyl psikoloji almalarnda nemli bir

etkisi olan davranln kurucularndan John Watson, kendisinin bebekken alp yetitirecei bireyleri, diledii
15 Donald Black, On the Origins of Morality, Evolutionary Origins of Morality: Cross-Disciplinary Perpectives, Ed: Leonard Katz, Thorverton, Imprint Academic, 2000, s. 109.

25

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

gibi ekillendirebileceini sylemitir.16 Watsonn bu yaklamnn altnda da doutan gelen zellikleri dlayan, bireyin tm ekillenmesini eitime balayan bir anlay vardr. Antropolojideki kltrel farkllklara vurgu yapan birok yaklamn arkasnda da doutancla kar kan bo levhac inan nemli bir yer tutmutur. 20. yzyl felsefesinde nemli bir yer tutan post-modernist yaklamlarn birounca da insann ahlak ile ilgili doutan zelliklere sahip olduu reddedilmitir (bu zellikler herkes iin evrensel-ortak ahlaki deerler olduu iddiasna temel yaplabilir gibi endielerle). Sonuta ateist ve hatta teist birok kii, insanlarn doutan zelliklere sahip olmadklarn, 20. yzylda olduu gibi hl benimsemektedirler. Aada bir ksmn sunacam modern psikoloji ve bilisel bilimler gibi alanlardan gelen deneysel veriler, argmanmn balang noktas olmalarnn yan sra felsefe, psikoloji, sosyoloji ve antropoloji gibi alanlar asndan nemli sonular olacak ekilde bo levhac zihin grnn yanlln gstermeleri asndan da nemlidirler.

16 John Watson, Behaviorism, New York, W.W. Norton, 1925.

26

DENEYSEL VERLER VE AHLAKIN TEMELLERNN DOUTANLII h

hlak ile ilgili zelliklerin birou bebeklik aamasndan itibaren belirir. Jonathan Haidtin de gsterdii gibi ahlaki yarglar birok kere akl yrtme srecine bal olmadan, spontane, otomatik olarak gerekleir ve ahlaki aklama da birok zaman eylem gerekletirildikten sonraki (post hoc) bir merulatrma teebbs eklinde olmaktadr.17 Mevcut terminolojimizdeki sezgi kavramnn, ahlakla ilgili doutan zelliklerimizi tanmlamaya en uygun kavram olduu kanaatindeyim. Ahlak alanndaki sezgicilik Ahlak Ansiklopedisinde (Encyclopedia of Ethicsde) yle tanmlanmaktadr: Sezgicilik, kiilerin dorudan veya bir karmda bulunmakszn baz ahlaki yarglarn doru olduuna inanmalarnn meru olduu iddiasdr.18 Ahlak, duyu ile ilgili zellik17 J. Haidth, The Emotional Dog and Its Rational Tail: A Social Intuitionist Approach to Moral Judgment, Psychological Review, No: 108, s. 814-834. 18 Walter Sinnott-Armstrong, Intuitionism, Encyclopedia of Ethics, Vol: 2, Ed: Lawrence C. Becker ve Charlotte B. Becker, New York, Routledge, 2001, s. 880.

27

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

lerimize benzeterek ahlaki duyu teorisi (moral sense

theory) balnda ahlaki zellikleri ele alanlara da rastlamak mmkndr; ahlaki zellikleri sezgi olarak nitelemenin daha uygun olduunu dnsem de buradaki utan olduunu saptamaktr, bahsedilen yaklamlardan argman asndan nemli nokta ahlaki zelliklerin dohangisi tercih edilirse edilsin bir ey deimez. Hatta ahnarak, geri kalan tm zelliklerden bamsz, sezgi ve olduunu dnyorum. duyu kavramlarn kullanmadan zihindeki ahlaki zelAhlakn doutanl, Noam Chomskynin doutan lakn zihindeki tm zelliklerden farkl olduunu savulikleri niteleyen zel bir kategori amann bile mmkn dil (innate language) ile ilgili grlerine benzetilebilir. Chomskye gre bebekler, zihinlerinde doutan gelen zellikler sayesinde dil konuma gibi zor bir kabiliyeti edinirplarn varlyla elimemek gibi hususlarda benzerlikler ler.19 Chomsky dil ve ahlak arasnda; doutan olmak ve doutanla ramen deiik diller ile deiik ahlaki yaolduunu ifade etmitir.20 Chomskyden esinlenen psikoifade etmektedir:

log Marc Haueser, zihnimizde doutan evrensel ahlaki

gramer (universal moral grammer) bulunduunu yle

19 Noam Chomsky, Aspects of the Theory Of Syntax, Cambridge MA, MIT Press, 1965. 20 Noam Chomsky, Language and Problems of Knowledge: The Managua Lectures, Cambridge MA, MIT Press,1988, s. 153.

28

CANER TASLAMAN

Evrensel ahlaki gramer, insanlarn ahlaki sistemler ina etmesini olanakl klan ilkelerin ve parametlerin uygunluu hakknda bir teoridir. O, birbirinden farkl eitli ahlaki sistemler ina edilmesini salayan bir alet takmdr. Gramer veya ilkeler toplam diye nitelendirebileceimiz bu yap sabittir; fakat bunun kts olan ahlaki sistemler mantki imknlar erevesinde snrszdr.21 ocukken, hissettiimiz bir arzuya bal olmadan ve bir akl yrtme sreci olmakszn sezgisel olarak nitelenebilecek bir ekilde dili konuma yeteneini kazandmz ve daha sonra gramer zerinde dnmeden sezgisel olarak dili kullandmz gibi bebekler, daha konumaya balamadklar dnemde, bir yetikinin ancak temel ahlaki kavramlar kullanarak gerekletirebilecei deerlendirmeleri sezgisel olarak gerekletirirler ve daha sonra yetikinlik dneminde de birok ahlaki yarglama sezgisel olur. Her salkl insann, znde ok kompleks olmalarna kar, ok rahat bir ekilde iyi-kt, doruyanl, adaletli-adaletsiz gibi ahlakn temelini oluturan kavramlar kullanmas da, bunlar kullanma yeteneinin insann iine ilenmi olduunu gstermektedir. Aadaki satrlarda bu iddiay destekleyen ve bo levhac zihin grlerinin yanlln gsteren baz verileri ksaca aktaracam. Ahlak iin gerekli temellere doutan sahip olduumuzu destekleyen bilimsel almalara konuma dnemi
21 Marc D. Hauser, Moral Minds, New York, Harper Collins Publishers, 2006, s. 300.

29

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

ncesindeki ocuklarla yaplan deneylerden balayarak rnekler vereceim. Empati ahlaki eylemi mmkn klan en temel zelliklerden birisidir ve birok ahlak filozofu empatiyi ahlak teorilerinin merkezine yerletirmilerdir. rnein Adam Smith sempati (sympathy) kelimesini yerine kullanarak empatiye ahlak teorisinde merkezi bir rol vermitir.22 Empatiye, tanmlayc ahlakta, Schopenhauer ve Rousseau tarafndan da kilit bir rol biildiini grmekteyiz.23 Kzgnlk, korku, znt, sevin, ac, ehvet, sululuk, utanma ve ak gibi birok temel duyguya empati duyarz. Yokluu psikopatiye yol aan empati, kompleks ve ok katmanl bir zelliktir.24 Bu kadar nemli ve kompleks bir zellik olan empati ile ilgili zelliklere yeni doan bebek aamasndan itibaren rastlanr. Yaplan birok farkl deneyde yeni doanlara dier bebeklerin alamalar dinletilince alamaya baladklar, stresli olduklarn gsteren yz ifadeleri sergiledikleri ve emzirme oranlarnn deitii saptanmtr. Bu reaksiyonlarn gerekten alamaya kar m, gelen sese kar m olduunun anlalmas iin yeni doanlara, ayn iddette baka sesler, sentetik alama ve kendi alamalarnn kayd dinletilince ise dier bebeklerin alamalarna gsterdikleri reaksiyonu gstermemilerdir.25

22 Adam Smith, The Theory of Moral Sentiments, s. 47-53. 23 Alvin I. Goldman, Ethics and Cognitive Science, Ethics, Vol: 103, No:2, Ocak 1993, s. 355-356. 24 Tania Singer, The Neuronal Basis and Ontogeny of Empathy and Mind Reading: Review of Literature and Implications for Future Research, Neuroscience and Biobehavioral Reviews, No: 30, 2006, s. 857-858. 25 M.L. Simner, Newborns Response to the Cry of Another Infant, Deve-

30

CANER TASLAMAN

Paul Bloom, konuma ncesi dnemdeki bebeklerle yapt zenle tasarlanm deneylerle, bunlarn yaamlarnn daha ilk ylnda ahlakla ilgili doutan zelliklerinin gzlendiini ortaya koyan psikologlardan birisidir. Bloom, bu deney sonularnn, Sigmund Freudtan Jean Piagetden Lawrence Kohlberge kadar ahlakla ilgili doutan zelliklerimiz olmadn syleyen birok nl psikoloun yanldklarn gsterdiine dikkat ekmektedir. Bloom yi ve ktnn algsnn bir ekilde insann varlna ikin olduu gzkmektedir diyerek, ahlak biliminden gelen deneysel veriler temelinde bo levhac zihin grne kar kan psikologlara bir rnektir.26 Chomsky, dil konumay renen ocuklarn, kompleks gramatik kurallar kullanma becerisini, ancak doutan bununla ilgili bir kapasiteye sahip olmalaryla ve bunun grameri kullanma yeteneini kazanmalarn mmkn klmasyla, elde edebileceklerini sylemitir. John Rawls adaletli ve adaletsiz gibi olaanst derecede kompleks ve potansiyel olarak snrsz eitlilikte yargda kullanabileceimiz temel kavramlarn ve bunlara dayal ahlaki yarglarmzn, Chomskynin dil teorisine benzer bir yaklamla anlalabileceini ifade etmitir.27 Gerekten

lopmental Psychology, No: 5, 1971, s. 136-150; M. Dimion, F. Simion ve G. Caltran, Can Newborns Discriminate Between Their Own Cry and the Cry of Another Newborn Infant, Developmental Psychology, Vol: 35/2, 1999, s. 418-426. 26 Paul Bloom, The Moral Life of Babies, The New York Times, 5 Mays 2010. 27 John Rawls, A Theory of Justice, Massachusetts, The Belknap Press of Harvard University Press, 1999, s. 41.

31

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

de bu grn bebeklerle yaplan almalardan deneysel destei vardr. Bir deneyde, bir kukla iki kuklayla top oynayacak ve dier bir kukla topu alp kaacak ekilde bir senaryo bebeklere seyrettirildi. Bu mzk kukla bebeklerin nne getirilince, bebeklerin adaleti uygulamaya kalkp mzk kuklay cezalandrdklar, rnein kuklann kafasna elleriyle vurduklar durumlar gzlemlenmitir. yinin dllendirilmesinin ve ktnn cezalandrlmasnn adalet kavram asndan nemli bir yeri olduu dnlerek, bebeklerin bu hususta doutan bir kapasitesi olup olmadn test etmek iin baka deneyler de dzenlenmitir. Byle bir deneyde, 21 aylk bebekler iyi ve kt kuklalarn olduu bir deney ortamnda gzlemlendi: Bu ortamda 21 aylk bebekler, kuklalara dl olarak bir eyler verebilecekleri veya ceza olarak onlardan bir eyler alabilecekleri bir duruma sokuldu. Bebeklerden bir ey almalar istendiinde kt kukladan aldklar, vermeleri istendiinde ise iyi olana verdikleri gzlemlendi. Dier bir deneyde ise sekiz aylk bebekler, iyi kuklaya dl verenleri bu kuklay dllendirenlere tercih ettiler; daha da ilginci kt kuklay cezalandranlar kt kuklay dllendirenlere tercih ettiler.28 Birok felsefeci ve teolog ahlaki eylemlerin en nemli unsurlarndan birinin iyi niyet olduunu savunmutur. ve drt yandaki ocuklar ile yaplan baka bir deneyde Nunez ve Harris, bu ocuklarn niyeti gz nnde
28 Paul Bloom, The Moral Life of Babies, The New York Times, 5 Mays 2010.

32

CANER TASLAMAN

bulundurarak ahlaki deerlendirme yaptklarn saptamlardr. Bu yata, sadece sonucun deil niyetin de deerlendirilerek olgularn yargland gzlenmektedir; niyeti deerlendirmek bu yataki ocuklarn renme sreciyle elde etmeleri beklenemeyecek kadar kompleks bir yarglamadr. Deneydeki ocuklar, kendilerine anlatlan hikyeleri dinlediklerinde, kastl veya kazayla ykmllklerini yerine getiremeyenler arasnda rahatlkla ayrm yapabilmektedirler.29

Bu deneyler, daha bebeklik aamasnda, insanlarn zihinlerinde; iyi ve kty, doru ve yanl, adaletli ve adaletsizi, kastl ve kastsz (iyi ve kt niyeti) ayrt eden, sosyal deerlendirmeler yapabilen zelliklerin hazr olduunu gstermektedir. Bebeklerin bir renme sreci olmakszn ve spontane bir ekilde yaptklar bu tercihler, doutan ahlaki zelliklerimiz olduunun deneysel destekleridir.30 Bahsedilen kompleks kavramlar, iyi-doru olan kt-yanl olana tercih etmeyi ve dllendirme ile cezalandrmay ihtiva eden bir adalet deerlendirmesini gerektiren bu tip yarglarn bir renme sreci olmadan kullanlmas, bunlarn doutan olduunun bir gstergesidir. Modern psikoloji ve bilisel bilimler gibi alanlarda, zellikle son yirmi-otuz ylda bebeklerle yaplan -az bir ksmna burada deinilen- birok almann, ahlak ve dier
29 Maria Nunez ve Paul L. Harris, Psychological and Deontic Concepts: Seperate Domains or Intimate Connection?, Mind and Language, Vol: 13, No: 2, Haziran 1998, s. 153-170. 30 J. Haidth ve C. Joseph, How Innately Prepared Intuitions Generate Culturally Variable Virtues, Daedalus, Sonbahar 2004, s. 55-66.

33

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Ahlak sistemlerinin varlna yol aan doutan zelliklerimiz olduu grn bebeklerle yaplan almalar (infant studies) dnda baka alanlardan veriler de desteklemektedir. rnein ahlaki yasalarn sadece kltrel belirlenime baml olduunu gstermek iin kullanlm olan antropolojik almalar aslnda btn kltrel farkllklara karn insanln ortak evrensel zelliklerinin (human universals) zannedilenden fazla olduunu gstermektedir.31 Donald Brown gibi nl bir antropoloun, yzlerce maddeden oluan insanln evrensel ortak zellikleri listesindeki birok maddeyi, yine antropolojik almalardan elde edilmi baz istisnalar bulup reddetmek mmkn olabilir; fakat en azndan ahlaki sistemlerin temellerini oluturan ve yksek derecede kompleks bir zellie sahip olan iyi ve kt, doru ve yanl, iyi niyet ve kt niyet gibi temel kavramlar erevesinde deerlendirme yapabilmenin tm kltrlerde insanlarn evrensel zellikleri olarak var olduu aka gzkmektedir. Tm kltrlerde ortak olan bu unsurlar ahlaki sistemlerin mmkn olmasn kltrlerin belirlemediini, tm insanlarda ahlakla ilgili doutan ortak zellikler bulunduunu desteklemektedir. Dil konumay renmeyle ilgili

alanlarda bo levha zihin grne tamamen veda edilmesi gerektiini ortaya koyduu rahatlkla sylenebilir.

31 nsanlarn evrensel zellikleri hakkndaki geni listesinin hepsi kabul edilmese de, Donald Brownun etnografik almalardan yola karak yapt insanlarn evrenselleri ile ilgili liste, kltrel ortaklklarn zannedilenden fazla olduunu gstermektedir: Donald Brown, Human Universals, New York, Mc Graw-Hill, 1931.

34

CANER TASLAMAN

btn insanlarda ortak doutan zellikler olmasna karn bu doutan potansiyel ok deiik dillerin olmasyla elikili olmad gibi dnyadaki farkl ahlaki sistemlerin varl da ortak-doutan ahlakla ilgili temellere sahip olmamzla elikili deildir.

Ahlaki sistemlerin varln mmkn klan temel zelliklere doutan sahip olduumuza dair iddiamz, % 100 insanlarn bu ahlaki doutan zelliklere uygun olarak davranaca anlamn tamaz. nsanlar ahsi menfaatlerini kollama veya kltrel etkiler gibi srelerle olumu alkanlklar gibi eitli sebeplerle ahlaki sezgilerini bastrabilmekte veya onlara aykr davranabilmektedirler. rnein kt kokularn bize itici gelmesi gibi doutan bir zelliimize ramen kt kokulu ilerde alanlar ve bu durumdan ciddi bir rahatszlk duymadan o ite almaya alanlar vardr veya aclardan kanmak gibi bir doutan zelliimize karn ac almaktan zevk alp bundan kanmayan mazoistler mevcuttur. Sonuta birbirleriyle etkileimi yok denecek kadar az kltrlerde % 90nn zerinde ortak olan zellikler, bunlarn doutan zelliklerden dolay olutuu yaklamn desteklemektedir. ldrmenin, ensestin veya tecavzn hemen her kltrde yasak olmas; bunlarn ve benzerlerinin insann doutan zelliklerinden kaynakland iddiasn destekleyici bir veri olarak deerlendirilebilir. Bylesi bir yaklamla, doutan sahip olduumuz ahlakla ilgili temel zellikleri ieren liste daha fazla geniletilebilir. Mazoistlerin varlnn aclardan kanmay, krlerin varlnn
35

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

grmeyi insanlarn evrensel zellikleri statsnden karmamas gibi, istisnalarn kaideyi bozmad bir anlaya antropolojide de yer verilmeli, birka istisnada birbiriyle etkileimi yok denecek kadar az kltrlerdeki ensest yasa gibi ortaklklar srf kltrel etkiyle aklama gibi bir yaklamdan kanlmaldr. Fakat her eye ramen, buradaki savunduum argman, bu tarz itirazlarn da getirilemeyecei ekilde ahlakla ilgili temel zelliklerimizden hareketle oluturulmutur ve ciddi herhangi bir istisnadan uzaktr. Enseste veya tecavze kar kmann bile insanlarn doutan zelliklerinden kaynaklanmadn savunmak; doru ve yanl, iyi niyetli veya kt niyetli gibi ahlaki sistemlere yol aan temel kavramlar kullanmann insanlarn evrensel zellikleri olmadn savunmaktan daha kolaydr.

Dil konuma ile ilgili doutan zelliklere sahip olmamza; yetikin dnemde dili kullanrken, grameri dnmeden, hatta gramerin farknda olmadan, spontane olarak gramer kurallarn uygulayarak dili kullanmamz da bir delildir. Ayn ekilde ahlakla ilgili doutan zelliklere sahip olmamza; bebek deneylerinin yannda, birok psikolojik aratrmada gsterildii gibi, ahlakla ilgili ikilemlere farkl kltrlerde ayn cevaplarn spontane, ciddi bir akl yrtme sreci olmakszn verilmesi de delil tekil etmektedir. Psikoloji deneylerinin bir paras olarak ok geni bir kitleye yneltilmi u sorulara verilen cevaplar bahsettiimiz olguyu desteklemektedir:
36

CANER TASLAMAN

Operatr doktorun bu gen adamn organlarn almas ahlaken meru mudur?

1- Operatr bir doktor hastaneye girdiinde, hemirenin telala koutuuna tank olur; hemire doktora sorunu yle anlatr: Doktor! Ambulans biraz nce ok kritik durumdaki be kiiyi getirdi. kisinin bbrekleri ciddi zarar grm vaziyette, birinin kalbi zedelenmi, birinin akcieri mahvolmu, birinin karacieri yrtlm. Organ ba bulabilecek durumda deiliz ama salkl gen bir adam kan banda bulunmak iin geldi ve lobide oturuyor. Eer bu adamn organlarn alrsak be hastamzn hepsini kurtarabiliriz. Elbette ki bu gen adam lecek ama be hastay kurtarm olacaz. 2- Bir tren saatte 150 mil hzla ilerlemektedir. Birden treni sren makinist, kontrol panelindeki bir lambann frenlerin patladn haber verdiini grr. Bu olay olduunda makinist, trenin normal gzerghnn stndeki yolun stnde be kiinin arkalar dnk bir ekilde, trenden habersiz yrdklerini fark eder. Makinist tren yolunun birazdan ikiye ayrldn, yan yola sapp ocuklar ezmeyebileceini, fakat yan yolda da bir kiinin arkas dnk bir ekilde, trenden habersiz yrdn fark eder. Makinistin bir karar vermesi gerekmektedir: Ya treni normal gzerghndan saptrmayacaktr ve be kii lecektir, ya da treni
37

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

ruya Evet cevabn verdiyseniz; bu testin uyguland binlerce kiinin byk ounluuyla ayn cevab verdibe kiinin kurtulmas iin de olsa bir kiinin ldrlmeolayda be kiinin kurtulmas iin trenin ynnn deitirilip bir kiinin ldrlmesini ahlaken meru bulmakgzkmektedir. Hauser, bu olaylar ve benzerlerini dinleyenlerin ounun spontane bir ekilde, ciddi bir akl yrtme sreci olmakszn ayn cevaplar verdiklerini; oysa felsefecilerin, bu anlatlan olaylarda ne fark olduunu uzun akl yrtmeler sonucu zmeye uratklarn belirtmekbirikim sahibi olanlar hem de olmayanlar verilen cevaplarda ikilem gibi gzken farkn neden olutuuna cevap

Marc Hauser, eer birinci soruya Hayr, ikinci so-

Makinistin treni yan yola geirmesi ahlaken meru mudur?32

yan yola geirecektir ve bir kii lecektir ama be kii kurtulmu olacaktr.

inizi syler. Buradaki birinci olay dinleyen birok kii sini ahlaken kabul edilemez bulmaktadrlar; fakat ikinci

tadrlar. Buradaki cevaplarda zahiren bir ikilem var gibi

tedir. Hem genler hem yallar, hem az eitimliler hem ok eitimlileri, hem ahlak felsefesi ve din gibi alanlarda

verememektedirler.33 Steven Pinkern dedii gibi nsanlarn empatik ahlaki grlerini oluturan igdsel his32 Marc D. Hauser, Moral Minds, s. 32. 33 Marc Hauser, Moral Minds, s. 32-34; P. ONeill ve L. Petrinovich, A Preliminary Cross Cultural Study of Moral Intuitions, Evolution and Human Behavior, No: 19, 1998, s. 349-367.

leri vardr ve bu ahlaki grlerini rasyonalize etmek

38

CANER TASLAMAN

iin sonradan mcadele ederler.34 Hauser ve arkadalar kltrler aras cevaplarda farkllk olup olmadn anlamak iin bu ikilemlere sebep oluyormu gibi gzken sodier birok dile de evirdiler ve farkl kltrler ile dinWason Testin Bat dnyasna ve buradan tamamen rular branice, Arapa, Endonezce, ince, spanyolca ve

lere mensuplar arasnda da birbirlerine ok benzer soizole Ekvatordaki Achuara uygulanmasnda ise insanlacut olduu anlald.36 Ahlak sadece bizim ne yapmamz nular elde ettiler.35

rn zihninde ortak bir ekilde sosyal anlamay bozan mzklar saptamak ile ilgili bir mekanizmann mev-

gerektiiyle ilgili deildir, ayn zamanda bakalarnn ne yapmasn beklediimizle de ilgilidir. Sonuta insan zihbirok temel zellikle beraber adaletin uygulanmas amekanizmas olduuna dair de gl bulgular vardr.

ninde, ahlaki sistemler oluturmay mmkn klan dier sndan nemli mzklar saptamak (cheater detection) benzer dnce deneyleri; iyi-kt, doru-yanl, adaletliTrenlerle ve hastanedeki hastalarla ilgili yaplanlara

adaletsiz gibi kompleks kavramlar rahata ve hzlca kullanarak, ne kadar hzl bir ekilde ahlaki yarglarda bu34 Steven Pinker, The Blank Slate, s. 271. 35 Marc D. Hauser, Moral Minds, s. 129-131. 36 Matt Ridley, The Origins of Virtue, New York, Penguin Books, 1998, s. 129-130.

lunabildiimizi gstermektedir. Bunlardan, yetikinlik

dnemindeki ahlaki yarglarmzn sezgisel ve spontane

39

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

zelliini anlayabilmekteyiz. Bunlarn yetikin dnemde tespit edilmesi bunlarn renilmi olduunu gstermez. Erkeklerde sakallarn, kzlarda gslerin 10-15 ya arasnda olumas ve tm insanlarda dilerin bebeklikten sonraki dnemde kmalarna ramen bunlarn doutan tadmz ortak zelliklerimiz olduunu reddedemeyeceimiz gibi yetikin dnemde tespit edilen ortak ahlakla ilgili zelliklerin doutanln da reddedemeyiz.37

Sonuta ahlaki sistemler kurmaya yarayan temellerin insanlarn doutan sahip olduu zellikler olduunu, insan zihnini bo levha olarak gren yaklamn hatal olduunu, hem bebeklik dnemini hem yetikin dnemi konu alan bilimsel almalar sayesinde anlayabilmekteyiz. Bylece ahlaki sistemler kurmamz mmkn klan doutan zelliklere sahip olduumuz gsterildi ve argmanda bahsedilen alternatiften biri saf d brakld; imdi dier iki alternatiften hangisinin daha iyi aklama olduunu belirlemek iin bir sonraki aamaya geiyorum.

37 John Tooby ve Leda Cosmides, Conceptual Foundations of Evolutionary Psychology, The Handbook of Evolutionary Psychology, Ed: David M. Buss, New Jersey, John Wiley and Sons, 2005, s. 33.

40

DOUTAN AHLAK ZELLKLER TESADF DOAL SRELERLE AIKLANABLR M? h

liklerin ynlendirilmemi, tesadfi sreler ile olutuuna dair natralist yaklamn, bu zelliklerin Allah tarafnzellikleri oluturduu aklamasnn mevcut aklamaksaca dikkat ektikten sonra aadaki satrlarda bu gerekletirilmeye allacaktr. Bilimsel almalarla varl gsterilen doutan ahlaki dan insann yapsna yerletirildiini savunan yaklam kadar iyi bir aklama olmadn gstererek, Allahn bu lar iinde en iyisi olduunu belirlemektir. Birka hususa

urada sunulan argman asndan nemli bir adm daha vardr; o da bahsedilen doutan ahlaki zel-

zelliklerimizin, vcudumuzda hangi molekllerle kodlu olduunun ve genetik olarak bu zelliin nasl aktarldnn bilinemediine dikkat ekmek istiyorum. Natralist bir yaklam benimseyen Hamlin, Wynn ve Bloomun da de41

dii gibi bu zelliklerimizin genetik kkeni ve geliiminin

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

nasl olduu bilinmemektedir.38 Natralist bir yaklama

lar saptamak (detecting cheats of social contracts) ile ilgili doutan kapasitemizin molekler karl ve ileyi biimi hakkndaki bilgisizliimize yle diyerek dikkat ekmitir: Sosyal deiimin beynimizde nasl kodlu olduunu bilmiyoruz, nasl altn bilmiyoruz, fakat

sahip Matt Ridley de sosyal anlamay bozan mzklk-

beyin hakknda syleyebildiimiz birok ey gibi beyinde olduunu kesin bir ekilde syleyebiliriz.39 Bu husus elbette boluklarn Tanrs40 tarz bir argman iin hanatralizmi diye nitelendirilebilecek, bilemediklerimizi gn olarak uyguland da tespit edilmelidir. tesadfler ve ateist bir felsefe erevesinde aklamaya almak olarak nitelendirebileceimiz bir yaklamn yaymiz hibir canl trnn insan gibi ayrntl bir ahlaki sistem ina edemediklerini, bunun da insan beyniyle ilgili
38 J. Kiley Hamlin, Karen Wynn ve Paul Bloom, Social Evaluation by Preverbal Infants, Nature, Vol: 450, 22, Kasm 2007, s. 557. 39 Matt Ridley, The Origins of Virtue, s. 131. 40 Boluklarn Tanrs (God of the gaps) tarz argmanlarda; nce bilemediklerimiz saptanr, sonra Biz bunun nasl olduunu bilemiyoruz, demek ki bunu Tanr yapm eklinde bir yaklam sergilenir. Bilgi yerine bilememeyi hareket noktas yapan bu tip argmanlar, bu konuyla ilgilenen gnmzn teist felsefeci, teologlar ve bilim insanlarnn byk ounluu kullanmamamz gerektiini ifade etmektedirler. Ben de birok almamda bildiklerimizi hareket noktas yaparak argmanlarm sunmaya altm ve boluklarn Tanrs tipi argmanlardan kanlmas gerektiini ifade ettim. Baknz: Caner Taslaman, Evrenden Allaha, stanbul, Etkileim yaynlar, 2013, s. 17.

reket noktas yaplmamaldr, dier yandan boluklarn

Natralist bir yaklam benimseyen Hauser, bildii-

42

CANER TASLAMAN

zel bir eyler olduunu gsterdiini ifade etmektedir.41 nsanlarn sahip olduklar ahlaki sistemleri mmkn klan faktrlerden biri btn trlerden farkl bir ekilde dil konuma yeteneine sahip olmalardr. Sonuta insanlar dier canl trlerinden ayran ahlaki sistemleri ve bunun iin gerekli dil konuma yetenekleri iin gerekli molekler yaplarn mahiyetini bilemesek de -vcuttaki basit bir molekln ne kadar kompleks olduunu hatrladmzdaolduka kompleks olduklarn tahmin edebiliriz. Evrimci bir perspektifle bu olguya bakldnda, insanlarn bu zelliklerinin canllar tarihindeki en byk admlardan biri olduu rahatlkla sylenebilir. Tesadfi evrimci srelerle insann, ayrt edici yn olan bir dili konumay renmesinin ve doutan ahlaki sezgilere sahip olmasnn ve bu zelliklere yol aan biyolojik yaplarn dier trlerden insann ayrld ksa dnemde olumasnn tesadfen ne kadar mmkn olduunu tasarm delili ile ateist yaklam arasndaki tartmaya brakyorum. Bahsedilen biyolojik yaplarn bilinmezlii ve burada tasarm delilini tartmamamz nedeniyle bylesi nemli bir noktann da aydnlatlmas gerektiinin altn izmekle yetiniyorum.42 Ateist evrimci yaklam benimseyenlere gre imkansz dalara trmanmay (climbing mount improbable) salayan itici g bilinsizce ileyen doal seleksiyondur.43

41 Marc D. Hauser, Moral Minds, s. 49. 42 Tasarm deliline birok almamda deindim; bu konuyla ilgili zellikle Evrenden Allaha kitabmn okunmasn tavsiye ederim. 43 Richard Dawkins, Climbing Mount Improbable, New York, W. W. Norton and Company, 1997.

43

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Doutan ahlakla ilgili zelliklere sahip olduumuzu kabul eden natralist-ateistler, bu zellii tesadfi evrimsel srelerle, zellikle de doal seleksiyonla aklamaya alrlar. Teizm asndan nemli olan husus, bu doutan zelliklerin evrimle veya doal seleksiyonla oluup olumamas deil, bilinsiz ve tesadfi srelerle mi Allahn planyla m olutuklardr. Tektanrl dinlere gre Allahn gzlediimiz yaratlarnn hemen hepsi arasal sebeplerle olumaktadr: Allah yamuru yadrrken bulutlar, insan yaratrken anne ve babasnn bir araya gelmesini arasal sebepler olarak kullanr. O zaman -her ne kadar ok tartlm olsa da- Allahn evrimsel herhangi bir mekanizmay ve hatta doal seleksiyonu arasal sebepler olarak kullanm olmasnda temel teist inanlara aykr bir yn olmad kanaatindeyim.44 Nitekim doal seleksiyonlu Evrim Teorisinin babalarndan Alfred Russel Wallacen, Yeni-Darwinciliin kurucu babalarndan Theodosius Dobzhanskynin, insan genomu projesini uzun yllar ynetmi olan Francis Collinsin de iinde yer ald birok nl biyolog, felsefeci ve teolog teizm ile Evrim Teorisini elikili grmemiler ve evrimsel sreci arkasnda bilinli bir Yaratcnn olduu bir sre olarak grmlerdir. Sonuta evrimsel mekanizmalarn arasal sebepler olarak kullanlarak doutan ahlaki zelliklerimizin oluturulmu olduu gr de burada savunulan argmanla uyumludur. (Fakat onto-genetik orijini bilinmeyen
44 Bu grm detayl bir ekilde u kitabmda savundum: Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2013.

44

CANER TASLAMAN

bu zelliklerin henz tam evrimci bir aklamas olmad da bilinmelidir.) Ayrca John Harein dikkat ektii gibi bu konuda evrimsel aklamann gereine vurgunun abartlm olmas ihtimali de mevcuttur. Hare yle demektedir:

Eer biz insan hayatnda matematik gibi yeri olan fakat matematik gibi kendisi Evrim Teorisi ile aklanamayan bir olgu bulursak; bu durum, neden bu teorinin baarszl olarak deerlendirilecektir?.. Neden biz, hayattaki nemli baz olgular aklyor diye evrimin her eyi aklamak zorunda olduunu dnyoruz?45 Ksacas burada savunduum argman asndan doutan ahlaki zelliklerimizin evrimsel srelerle olumu olup olmamasnn bir ey deitirmeyeceini bir kez daha vurgulamak istiyorum. imdi ise doutan ahlaki zelliklerimizin Allah tarafndan insana konulduu grnn neden bu zellikleri tesadfi doal srelerin eseri olarak kabul eden grten daha iyi bir aklama olduunu gstereceim. Bunu iki hususa dikkat ekerek savunacam:

45 John Hare, Is There an Evolutionary Foundation for Human Morality, Evolution and Ethics: Human Morality in Biological and Religious Perspective, Ed: Philip Clayton ve Jeffrey Schloss, Michigan, W.M. Eerdmans Pub., 2004, s. 196.

45

1- AHLAK FARKINDALIK h

enel tektanrc inan, insanlarn hayvan ve bitkilerden farkl bir ekilde ahlaki sorumluluu olduu ynndedir. nsanlarn ar, karnca gibi baz canllarda da grlen zgeci (altruist, dierkm, fedakr) davranlar sergilerken sahip olduu ahlaki farkndalk (moral awareness) zellii dier tm canllardan farkldr. Davran metodoloji, ayn davran gsteren bireylerin bu davrannn arkasnda farkl kaynaklarn olduunun anlalmasna nfuz edemez. Bu metodolojinin akl tutulmasyla olgular deerlendiren birok kii, rnein insan zihnindeki mavi renginin farkndal ile gelen dalga boylarn ayrt edip maviyi dier renklerden ayran bilgisayarn farkndalk olmadan grmesinin farkn alglayamaz. Turing testinin hatal metodolojisi insan bilincinin yapay zekdan farknn alglanmasn engelleyici yanl bir mantk sunmutur.46
46 John Searlen in Odas (Chinese Room) argman bahsedilen hatann anlalmas iin okunabilir: John Searle, Minds, Brains and Science, Massachusetts, Harvard University Press, 1984.

47

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Davran metodolojiden kaynaklanan benzer bir yanln, insanlarn ahlaki farkndalk ile gerekleen eylemlerinin, dier canllarn benzer eylemleriyle karlatrlmasnda tekrarland grlmektedir. rnein cann bakalar iin feda etmek gibi zgeciliin en st rneklerini gsteren arlar gibi canllarla benzer davranlar gsteren insanlarn davranlar ayn olsa da, bu davranlara yol aan mekanizmalar olduka farkl gzkmektedir. Hermentik ve iebak (introspective) yaklamlar kullanlarak insanlarn ahlaki farkndalklarna tanklk edilip; bunun, arlarn ahlaki farkndalk ile irtibatl olmayan ama benzer davranlara sebep olan mekanizmalarndan ne kadar farkl olduu anlalabilir. Kendi trnden birine yardm etmek gibi ar ve insan arasndaki tamamen ayn zgeci bir davran ele alrsak, bunun ahlaki farkndalk ile yaplp yaplmam olmas ok nemli bir farktr. Hayatn feda edecek ekilde zgeci davran yapan arlarn bu davranlarn, bunu bilinli bir ekilde iyi-doru ve kt-yanln farkndaln hissederek ve ahlaki seim yaparak deil de, genlerinde kodlu olan bir kodun farkndalksz uygulayclar olarak grmek daha uygundur. (Bcekbilimcilerin ounluu bu hususta hemfikirdir.) John Hickin dikkat ektii gibi ar, ahlaki farkndalk ile ahlaki seim yapabilse kendisinin yaamn feda etmemeyi de tercih etmesi pekl mmkn olurdu.47 nsanlarn doutan ahlaki zellikleri, sadece otomat gibi bir hedefe ynelmelerinin tesinde,
47 John Hick, Arguments for the Existence of God, New York, Herder and Herder, 1971, s. 63.

48

CANER TASLAMAN

dier canllardan farkl bir ekilde iyi-kt, doru-yanl, adaletli-adaletsiz gibi temel kavramlarn farkndalyla ahlaki seim yapacak bir kapasiteyi de insan iin mmkn klmaktadr. Ahlaki farkndala zel vurgu yapan Richard Swinburne yle demektedir:

nsanlar bir olay hakknda nemli kararlar verecekleri zaman ahlaki iyilik ve ktlk kavramlarna (bence genel manada iyilik ve ktle) sahip olmaldrlar... Allah bizi sememiz gereken nemli seeneklerle karlatracak ise zaten bu tip bir ahlaki farkndaln gelimesini salayacaktr. Fakat eer Allah yoksa, zekaya sahip olan bedenli varlklarn bu seviyeye gelmelerinin olasl nedir?.. Bu varlklar, birok hayvan grubunda olduu gibi, spontane ve doal olarak birbirlerine yardm edebilirler. Fakat bu eylemleri ahlaki olarak iyi kapsamnda deerlendirmek zgeci davranmann tesinde bir olgudur. Yani, Allahn baz yarattklarna, onlarn zgr bireyler olmalar iin gerekli olan ahlaki deerleri vermesi beklenecek bir olguyken, baka herhangi srelerin neticesinde ahlaki deerlerin olumasn beklemek iin bir sebep yoktur. Bunu u olgu da gstermektedir; kendi trnden olan dier hayvanlara yardm etmeye doal olarak eilimli birok hayvan iin ahlaki bir deer yoktur; aslan ve kaplanlarn ahlaki deerleri olduunu veya bu deerleri gelitirebileceklerini kabul etmek iin bir sebep bulunmamaktadr... Ahlaki seimler ahlaki farkndaln varln gerektirmektedir...48
48 Richard Swinburne, The Existence of God, 2nci bask, Oxford, Clarendon Press, 2004, s. 216-217.

49

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Hare ise insanlarn ahlak ile insan dndaki hayvanlarn davranlar arasndaki farka yle dikkat eker:

nsan dndaki hayvanlar hakkndaki literatrn hibir yerinde bu canllarda, Duns Scotusun adalete eilim diye isimlendirdii ekilde bir eilimden sz edildiine rastlamadm; sadece kompleks bir ekilde kendini gsteren, kendi karna olan gerekletirmeye ynelik bir eilimden bahsedilebilir.49 Sonuta insanlarn ahlaki farkndalk ile gerekletirdii davranlar ile insan dndaki hayvanlarn benzer gzken davranlarnn altnda kkl bir fark yatmaktadr. Duns Scotusa gre adalete eilim kiinin kendini feda etmesi gibi radikal bir istee yol amaktadr. Hare, bunun, ar ve karnca gibi sosyal bceklerde gzken akraba seilimi (kin selection) veya karlkl zgecilik (reciprocal altruism) rneklerinden veya baz hayvanlardaki sosyal kontrol rneklerinden radikal olarak farkl olduunu, bu hayvanlarn davranlarnn altnda yatann karna olan gerekletirmeye ynelik bir eilimle snrl olduunu ifade etmektedir.50 Natralist-ateist yaklama sahip olanlarn ileri srd gibi arkasnda bilincin olmad tesadfen gerekleen evrimsel srelerin sonucunda ahlaki farkndalk gibi ok kompleks, maliyetli ve insana has bir zellii insanlarn kazandklarnn iddia edilmesi; yani dnyadaki

49 John Hare, Is There an Evolutionary Foundation for Human Morality, s. 191. 50 John Hare, Is There an Evolutionary Foundation for Human Morality, s. 192-196.

50

CANER TASLAMAN

dier tm canllardan farkl olarak insann davranlarnda ahlaki farkndaln rol oynamas gibi farkl bir zmn tesadfi srelerle ortaya kt iddias mantkl gzkmemektedir. Fakat tesadf dlayan ve insann ahlaki farkndalna Allahn plan iinde zel anlamlar ykleyen teizm asndan, dier canllardan farkl bylesi bir zelliin insana yerletirildiini dnmek iin iyi nedenler vardr.

Sonuta insanlarn doutan sahip olduu zellikleri sayesinde olan ahlaki farkndalk zellii; Allahn insan yaratt gr doruysa beklenecek bir zellikken, ateizm doruysa beklenmeyecek bir zelliktir. Neden ahlaktan yoksunluk deil de ahlaki farkndalk var sorusu teist paradigma iinde ateist paradigmadan ok daha baarl cevap bulmaktadr.

51

2- DOUTAN AHLAK ZELLKLERE R ASYONEL TEMEL BULMAK h

nn, natralist-ateistlerin savunduu ekilde bunlarn arkasnda bilincin olmad tesadfi srelerle olutuklar grnden daha iyi bir aklama olduunu destekleAllahn buyruklarn kabul etmemiz durumunda rasyonel (akla uygun) olacak olmasdr. Burada ateistlerin cerasyonel temeli olmas (bunlarn illzyon olmamas) iin yen en nemli sebep, ahlaki bir sistemin ancak ve ancak vap vermesi gereken etin soru udur: Neden yaadmz bu dnyada, bizim ahlaki doutan zelliklerimizin ahlaki buyruklar olan bir Allahn var olmas zaruridir? Soru yle de sorulabilir: Doa ne oluyor da ancak Allah varsa rasyonel temeli olacak yaplar oluturmutur? Doiin doal srelerin gzmz bu doal sreleri arasal sebepleri olarak kullanan Allaha evirmesi olduka
53

ahip olduumuz ahlakla ilgili doutan zelliklerimizin, Allah tarafndan bizlere yerletirildii gr-

al sreleri Allahn arasal sebepleri olarak grenler

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

rasyonel bir beklentidir. Fakat natralist-ateist paradigmay benimseyenler, sadece bu dnyadaki yaam ve genleri aktarma mcadelesiyle ilgili olarak olutuunu dndkleri bu doutan zelliklerimizin gzmz bir Allah kavramna evirmesinin rasyonel bir aklamasn yapamamaktadrlar.

Ahlaki bir sistemin Allah inanc olmadan ilemesi pratikte elbette mmkndr (bu yzden birok ateist olduka ahlakldr), fakat en nemli zelliklerinden birisi balayclk olan ve insanlarn ahsi karlarndan gerektiinde fedakrlk yapmalarn gerektiren yasalardan oluan ahlaki sistemlerin, Allah inanc olmadan rasyonel temeli olamaz. Burada rasyonel temel ile kastm; ahlaki eylemi gerekletirirken bu eylemi gerekletirmenin ve gerektiinde ahsi karndan vazgemenin aklc bir temeli olmasdr. Nitekim birok nl ateist felsefeci de bunu tespit etmitir. rnein Allah olmadnda ahlaki deerlerin doruluk deeri kalmayacana, Nietzsche ve Sartre gibi nl ateist filozoflar dikkat ekmitir. Nietzschenin Ondan, temel bir kavram, Allaha inanc ekip aldnzda, btnn mahvedersiniz: artk zorunlu hibir ey elinizde kalmaz... onun ancak Allahn varl doruysa bir doruluk deeri olabilir; o, Allah ile ayakta durur, Allahsz ker51 gibi szleriyle ahlak iin sergiledii yaklam da bylesi bir tespiti ortaya koymaktadr. Sartren u szlerinde de bu yaklam grmekteyiz:
51 Walter Kaufmann, Portable Nietzsche, New York, The Viking Press, 1954, s. 515-516.

54

CANER TASLAMAN

Tam tersine, varoluu iin Allahn var olmad fikri olduka huzursuzluk vericidir, nk Onla beraber rasyonel bir zeminde deerler iin zemin bulma olasl da yok olmaktadr. Bu, bunu dnecek sonsuz ve mkemmel bir Bilin olmad anlamna geldiinden, batan kabul edilebilecek bir iyilik de yok demektir. Sadece insanlarn olduu bir zeminde olduumuzdan; hibir yerde iyiliin var olduu, kiinin drst olmas veya yalan sylememesi gerektii yazmaz. Dostoyevski Allah olmasayd, her ey serbest olurdu diye yazmtr ve bu da varoluuluun balang noktasdr. Gerekten de Allah yoksa her ey serbesttir ve bunun sonucu olarak da insann bir dayanak noktas yoktur..52 Nietzsche ve Sartre, Allahn yokluunda ahlaki deerlerin rasyonel temeli olamayacan anlamlardr. amzn en nl ateisti Richard Dawkins ise bakalarna merhamet duymamzn Darwinci hatalar: mutluluk veren, deerli hatalar olduunu ifade etmitir.53 Ateist bir dnya grnn ierisinde sahip olduumuz doutan ahlaki zelliklerin illzyon olarak anlalmas gerektiini nl natralist-ateistler Michael Ruse ve Edward Wilsonn u szlerinden de anlayabiliriz: Cambridgeli felsefeci G. E. Moore tarafndan bu yzylda poplerletirilen bir ifadeyi kullanmak gerekirse, evrimsel etikte var olandan olmas gerekene gei yapldndan natralist yanlg (the naturalistic fallacy) suu ilenmektedir.

52 Jean-Paul Sartre, Basic Writings, Ed: Stephen Priest, Londra, Routledge, 2001, s. 32. 53 Richard Dawkins, The God Delusion, Londra, Black Swan, 2006, s. 253.

55

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Ahlak bize ortak hareket etmemiz iin genlerimiz tarafndan yutturulan bir illzyondur. Hibir d temeli yoktur. Ahlak, evrim tarafndan oluturulmutur, fakat onun tarafndan temellenmemektedir. Ayn Machbethin haneri gibi gerekte var olmadan nemli bir amaca hizmet etmektedir. llzyondan bahsederken, ahlakn hibir ey olmadn ve tamamen bir hayal rn gibi dnlmesi gerektiini savunmuyoruz. Machbethin hanerinin tersine ahlak insan tr tarafndan paylalan bir illzyondur Ahlakn objektif bir temeli yoktur, fakat biyolojik yapmz bizi yleymi gibi dnmeye sevk etmektedir.54 Baz felsefeciler Stoaclarn ve Herbert Spencern yapt gibi doadaki durumlardan ahlak ile ilgili reeteler karmlardr. Thomas Henry Huxley, Spencern, doann taklit edilmesi gerektiine dair Stoacln nasihatini kt bir ekilde uyguladn dnr. Huxley, yaam mcadelesinin gerekten de doada byk iler baardn, fakat toplumun ahlaki geliiminin evrendeki sreleri taklit etmeye dayanmadn, tersine bu srelere kar koymaya dayandn ifade eder.55 Doada ne olup bitttiini veya insann doutan tad ahlaki zelliklerin neler olduunu belirleyerek -Spencer gibi- ahlak ile ilgili reeteler kartanlar olduu gibi erdemi doaya kar durmakta -Huxley gibi- bulanlar da olabilir; sadece amasz, bilinsiz ve ahlaka kar umursamaz doaya re54 Michael Ruse ve Edward O. Wilson, The Evolution of Ethics, Phiolosphy of Biology, Ed: Michael Ruse, Prentice Hall, New Jersey, 1989, s. 314-317. 55 Thomas Henry Huxley, Evolution and Ethics, Ed: Michael Ruse, Philosophy of Biology, Prentice Hall, New Jersey, 1989, s. 299-300.

56

CANER TASLAMAN

feransla, bu anlaylardan birini dierine tercih etmemizi salayacak felsefi adan geerli bir kriter gsterilemez. Doutan sahip olduumuz ahlak ile ilgili zelliklerimiz bize ahlakla ilgili konularda olmal (ought) fikri vermektedir, oysa bu doutan zelliklerimiz ateist adan sadece doadaki amaszca ve bilinsizse olanlarn (is) rndr. Burada David Humeun (1711-1770) olandan olmal (ought from is) kartlmaya kalklmasndaki sorun ile ilgili nl tespitini hatrlamalyz; Hume, doada olan ve olmayan tarif eden olgularla ilgili ifadelerden ahlak alannda ne olmal veya olmamal olduuna dair bildirimlere geiin mantken meru olmadn ifade etmitir. 56 Olandan olmal kartma problemine referansla, Allahn varlnn ve Allahn buyruklarnn olan ile ilgili olduu, buna karn bu tarifsel olgulardan ahlaki balayclk karmann neyin olmal olduu ile ilgili olduu, bu geiin de felsefi adan meru olmad sylenmitir; ben, buradaki durumun, doadaki amasz ve bilinsiz yapyla ilgili olgu tariflerinden nemli ekilde farkl olduu kanaatindeyim. (Aada bu hususa tekrar dneceim.)

Burada nemli bir hususun aydnlatlmasn gerekli buluyorum; birok kimse arasndaki ayrma yeterince dikkat etmemi olsa da ahlaki eylemlerle ilgili iki ayr aklama gerektiren iki ayr sorunu zmek gereklidir: Birincisine olandan iyi karma problemi (is-good problem), ikincisine iyiden eylem karma problemi (good-action

56 David Hume, A Treatise of Human Nature, Oxford, Oxford University Press, 2000.

57

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

problem) adlarn veriyorum; literatrde birok kii olandan olmal kartma problemi (is-ought problem) diye tek bir soruna odaklanm, aslnda bu sorunun iinde ahlakla ilgili iki ayr sorunun olduu yeterince fark edilememitir: Ahlaki sistemin rasyonel bir temeli olmas iin cevaplanmas gerekli iki dev soru unlardr: 2. Problem: yi olana (deerlere, ahlaki yasalara) gre eylemde bulunmak neden gereklidir? Bu soru eylem (mecburiyet) ile ilgilidir.

1. Problem: yi olan nedir? Bu problem deerler ile ilgilidir.

58

BiRNC PROBLEM: OLANDAN Y IK ARMA PROBLEM h

da dedii gibi doadaki olgularla ilgili olana dair aklamalardan iyinin ne olduunu belirleyemeyeceimiz; fakat baz olan ile ilgili saptamalara dayanarak iyinin ne bileceimiz kanaatindeyim. eylemde bulunulmas gerektiine rasyonel temel bulaNatralist bir yaklama sahip Bloom Ne kadar akll

lerinin zerinde alt olgulara indirgenemeyecei ve bunlara dayanarak belirlenemeyecei, yani doa-d (nonnatural) bir fenomen olduu kanaatindeyim.57 Mooreun

. E. Mooreun ak soru argman (open-question argument) ile dikkat ektii gibi iyiliin doa bilim-

olduunu hem belirleyebileceimiz hem de iyiye uygun

olursak olalm, eer ki doutan gerekli temel zelliklere sahip olmasaydk, ahlaki yaps olmayan (amoral), ac57 G. E. Moore, Principia Ethica, Cambridge, Cambridge University Press, 2000.

maszca sadece ahsi karn gerekletirmeye ynelmi

59

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

kiiler olurduk demektedir.58 Doutan kapasitemiz bize lklar olabilmekteyiz. Doutan sahip olduumuz iyilik-ktlk gibi kavramlar, genetik-biyolojik yapmza lanamazlar.59 duklarndan genetik-biyolojik yapmza indirgenip akiin de bir neden yoktur; nasl zihnimizde oluan renk algmz, bu algnn sayesinde olutuu bir yere arpan n dalga olarak gzmze gelmesi ve sonra nron ateFakat bu kavramlarn gerekliinden phe etmemiz doadaki olgulara indirgenemeyen (non-natural) kavramlar salad iindir ki ahlaki kurallar benimseyen var-

dayanmakla beraber doadaki olgulara indirgenemez ol-

lemeleri gibi srelere indirgeyip anlayamyorsak ama

iebakla biliyorsak,60 ayn ekilde iebakla kendimizbilmekteyiz. Bu kavramlarn doal dnyadan tretilemeyecei, yani olana dayanarak iyinin ne olduunu belirleyemeyeceimiz dorudur. Dier yandan bu ekilde ko-

deki doutan iyilik-ktlk gibi ahlaki kavramlar da

58 Paul Bloom, The Moral Life of Babies, The New York Times, 5 Mays 2010. 59 Bilimde getiimiz yzylda nemli bir ideali temsil eden indirgemecilik, kuantum teorisinden gelen verilerle de sarslmtr. Bu konuyu u kitabmda ele aldm: Caner Taslaman, Kuantum Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2012. 60 Zihnimizde oluan renk algmzn, fiziksel sreler sayesinde olmasna ramen fiziksel srelere indirgenip anlalamayacak olmas zihin felsefesi zerinde almayanlara anlalmas zor bir gr olarak gzkebilir. Bunu anlamakta zorluk ekenlere zihin felsefesindeki nl bir dnce deneyi olan Marynin Odas (Marys Room) argmann dikkatlice okumalarn tavsiye ederim. Ayrca Modern Bilim, Felsefe ve Tanr kitabmdaki Beden-Ruh Dualizmine Teolojik Agnostik Tavr isimli blmn okunmasn da neririm.

60

CANER TASLAMAN

nuya yaklarsak sadece iyi-kt kavramlar veya renkler deil scak-souk algs, ac, mutluluk gibi birok zihinsel fenomen de, maddi dnyaya dayansalar da (supervenient), ona indirgenemezler. Geoffrey Sayre-McCordun dikkat ektii gibi sadece olan-olmal uurumu (is-ought gap) deil, fakat olan-dnce uurumu (is-thought gap) vardr;61 bizim dncelerimizdeki ac, mutluluk, lezzet, renk algs doal srelere indirgenememesine ramen bunlarn gerek olduunu kabul ettiimiz gibi iebakla tanklk ettiimiz ahlaki kavramlarn gerekliini de kabul etmemiz normaldir. Dncelerimizin maddi srelere indirgenemez olduunu grp saduyuya ve kiisel deneyimimize en aykr tavrlardan biri olan eleyici materyalizmi (eliminative materialism) benimseyenler olmutur. Bu felsefi gre gre bizim zihinsel olarak deneyimlediimizi sandmz ac, mutluluk, renk alglar, tatlar, kokular gibi deneyimler mevcut deildir. Bu kitab okurken renklerini grdnzden, evrenizde sesleri duyduunuzdan eminseniz eleyici materyalizmin yanl olduundan da eminsiniz demektir. Bu kitabn veya duyduunuz seslerin aslnda birer halsinasyon olduunu syleyenler olabilir, fakat halsinasyon grdmz dndmzde bile bir zihin deneyimi yayoruz demektir ve bu durumda bile eleyici materyalizmin hatal olduunu syleyebiliriz, nk yine elenemeyecek ekilde zihinsel yaantlar mevcuttur.
61 Geoffrey Sayre-McCord, Moral Theory and Explanatory Impotence, Midwest Studies in Philosophy, Vol: 12, 1988, s. 433-457.

61

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Ksacas dnce deneyimlerimizi tamamyla doadaki olgulara indirgeyemediimiz iin zihinsel durumlarmzn varln reddetmeyenlerin; bu deneyimlerimiz gibi doal srelere indirgenemeyen ahlakla ilgili iyi-kt gibi temel kavramlarn gerekliini reddetmemeleri de saduyunun bir gereidir.

Doutan sahip olduumuz iyilik-ktlk ile ilgili sezgilerimiz zerine dndmzde, iyilik-ktln ahsi karlar ve tutkularn stnde ontolojik bir statye sahip olduunu anlarz; bu ahlak ile ilgili en temel hususlardan birisidir. Ateist paradigma iinde iyilik-ktlk ile ilgili sezgi, tesadfi srelerle olumu olan nkleotidler gibi biyokimyasal yaplara, bunlar ise evreni oluturan temel kuvvetlere veya itme-ekme ve dalga-parack olmak gibi zelliklere dayanmaktadr. Bunlarda ise ahsi karlar ve tutkular zerinde bir deere sahip iyilik-ktlk hakkndaki sezgimize rasyonel temel bulunamaz; doal olarak bunun sonucunda Ruse ve Wilson gibi ateistler bu sezgilerimizi illzyon olarak grmlerdir. Ateist ontolojide doal srelerin ve tesadfn birleimiyle olutuu dnlen insann hayvanlardan farkl ahlaki bir varlk olmasn temellendirecek rasyonel bir temel gzkmemektedir; bu yzdendir ki Sartre -biraz nce aktarlan alntsnda- nk Onla beraber rasyonel bir zeminde deerler iin zemin bulma olasl da yok olmaktadr demitir. rnein birisinin ykl miktarda parasn drdn, bunu bizim bulduumuzu, paray iade etmezsek
62

CANER TASLAMAN

hayatmzn geri kalann ok rahat geireceimizi ve bu paray aldmz hibir kimsenin kesinlikle bilemeyeceini dnelim. Toplumsal bir yaptrmn kesinlikle mmlama neyin iyi-kt olduu iin gerekir. Gerek a priori gerek tmevarmsal bir akl yrtmeye dayanan Millci lir. Fakat bahsedilen yaklamlar, deontolojik kurallarn kn olmad bu durumda ahlakla ilgili ilk teorik ak-

akl yrtmeye dayanan Kant deontolojik bir ahlaka62 nin iyi etmemenin kt olduunu savunanlar olabi-

yararc bir ahlaka63 atflar yaparak da paray iade etmeveya yararc yaklamn neden iyi olduunu aklaya-

mamakta; yani ahlaki sistemlerinin temellerini Allaha standarttr; ahlak otonom gren Kant sistemde; insanulatklar bir ahlaki standard (koulsuz buyruu: categorical imperative), yine akllaryla yapacaklar kar hesaplarnn ve arzularnn zerine karmalarnn rasyonel yi, insanlarn kar hesaplarnn zerinde olan bir

atf yapmakszn rasyonel ekilde ina edememektedirler. larn, tm insanlarn akllarn gz nnde bulundurarak

62 Immanuel Kant, Fundamental Principles of the Metaphysics of Morals, ev: Thomas Kingsmill Abbott, Chicago, William Benton, 1971, s. 253287; Immanuel Kant, The Critique of Practical Reason, ev: Thomas Kingsmill Abbott, Chicago, William Benton, 1971, s. 291-361. 63 John Stuart Mill, Utilitarianism, Indianapolis, Hackett Publishing, 2001. 64 Kantn en yksek iyi (summum bonum) iin Allah, ahiret, zgr iradenin var olmasn postulat olarak koymay zorunlu grerek ahlakn otonom olduuyla ilgili kendi iddiasyla elitii kanaatindeyim. Kantn, reddettii bu gr burada tartmadan geiyor, sadece bu hususa dikkat ekmekle yetiniyorum.

temeli gzkmemektedir.64 Neden herkesin kendi karn

63

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

gerekletirmesi veya tutkularn klesi (slave of the passions) olunmas deil de, baka akllarn da gz nnde bulundurulmasyla karsanan koulsuz buyrua uymak iyidir temel sorusunun cevab Kantn sisteminde yoktur. Doutan ahlaki zelliklerimizi tesadfen olumu doal srelerin sonucu grenlerin, bunlar illzyon olarak grdkleri gibi rasyonalitemizi tesadfi srelerin sonucu olarak grenlerin, insanlarn ortak rasyonalitesinden kartlacak deerlere uyulmasyla ilgili gereklilik, balayclk hislerini de illzyon olarak grmeleri gerekir. Neden kendi en ok mutluluumuzu (greatest happiness) deil de en ok kiinin en ok mutluluunu (the greatest happiness of the greatest number) dnmeyi iyi olarak nitelemeliyiz gibi yararc ahlakn temelleri asndan ok temel bir soru da rasyonel bir cevaptan yoksundur. Natralist-ateist paradigma iinde kalnarak veya ahlakn otonom olduu kabul edilerek, a priori akl yrtmeyle de tmevarmc akl yrtmeyle de karsanan hibir sistem iyi-kt sezgisinin gerektirdii yksek standarta (bireysel karlar veya toplumsal beklentileri aan standarta) rasyonel temel sunamaz.

Teizmde ise bilinli, her eyi yaratan, her eyi bilen Allahn buyruklar ahlaka mkemmel bir standart sunar ve iyi-kt ile ilgili sezgilerimizin ihtiya duyduu rasyonel temel iin bundan iyisi dnlemez. Eer byle bir temel olmazsa iyiyi ekici ve yce olarak alglamamz, sadece biyolojimizin bize oynad oyuna dnr; yani iyi ile ilgili algmz rasyonel temelsiz biyolojik olaya,
64

CANER TASLAMAN

adeta mide guruldamas statsnde bir olguya dnr. Doutan sahip olduumuz zellikler bizi ahlaki deerleri olan bir varlk olmaya yneltir; benimsediimiz ahlaki deerlerin Allah ile ilikisini kurmamz ise ancak bize Allahn buyruklar eklinde bildirilmeleriyle mmkndr. Bu konudaki mottomu ontoloji ahlak belirler eklinde ifade edebilirim. Teist ontolojiye gre varln merkezinde her eyi yaratan, her eyi bilen Allah vardr ve insan da Allah sayesinde vardr; bu ontoloji Allaha atfla ahlakn temel kavramlar olan iyi-ktye karlar ve tutkular st deerler konumunda olmas iin rasyonel temeli rahata sunabilir. Dier yandan ateist ontolojiye gre her ey bilinsiz, ahlak konusunda umursamaz olan maddenin doa yasalar ve tesadfler erevesindeki hareketlerinden olumutur; bu ontolojiye gre bir eye iyi-kt gibi atflarda bulunmak sadece biyolojimizin bize oynad bir oyundur, bizim biyolojik yapmzdan bamsz iyi-kt diye evrensel, herkes iin geerli bir kriterin rasyonel temeli yoktur.

65

KNC PROBLEM: YDEN EYLEM IK ARMA PROBLEM h

tolojik statnn ateist paradigma ierisinde temellendiyararc veya herhangi baka bir yaklamla iyiliin-kbu durumda bile iyi-kt olann neden eyleme sebep

rilemeyecei gsterildi. Fakat bir an iin deontolojik veya tln temellendirilebildiini bir an iin kabul edelim; olmas gerektii gibi temel bir soru cevapsz kalmaktadr. Yere den paray sahibine iade etmenin iyi olduunu kabul eden biri, eylemi gerekletirmesi gerekirsemesinin daha rasyonel olduunu dnp, iyiliin yaplmasnn belli bir sezgisel ekicilii olsa bile paraya saBahsedilen doutan ahlaki zellikler veya eitli kltr67

hlak ile ilgili ikinci sorun iyi-eylem problemidir. nceki blmde iyi-ktnn ihtiya duyduu on-

ken, bu parayla hayatnn sonuna kadar rahat yaamay hip olmann ekicilii ar basp paray kendisine alabilir. lerin verdii eitimin ekillendirmesi elbette paray iade

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

etmeyi salayabilir ama bu eylemin rasyonel temeli natralist-ateist ontoloji ierisinde gsterilemez.

rnein Kant deontolojik ahlaki yasalarla, eylemde bulunan bireyin, kar hesaplarn bir kenara brakmasn rasyonel klacak bir temel ortaya konulamamtr: Kii pekl kendi zihninden kan bir yasann balaycln reddedebilir. Millci yararc bir ahlakn koyduu kritere gre eylemde bulunan bireyin en ok kiinin en ok mutluluu gibi bir kritere gre deil de kendi mutluluuna gre hareket etmeyi daha rasyonel grebileceini dnrsek, yararcln iyilik kriteri kabul edildiinde de bu yaklamn neden eyleme sebep olmas gerektii hususunda rasyonel bir temel bulunamaz.

Dier yandan teist dinlere gre her eyimizi borlu olduumuz, her eyden haberdar, her eyi bilen, her eye kudreti yeten ve ahiret yaamnda insanlarn dnyevi eylemlerine karlk veren bir Allahn ahlaki buyruklar olduunu dnelim. Natralist-ateist dnya grne dayanarak olandan olmalya gemek mmkn deilken bu ontolojiden olmalya gemek yani bu varlk anlayna dayanarak ahlaka rasyonel temel bulmak mmkndr. Teist ontolojideki olan ile ilgili tanmlar, balayc buyruklar verebilecek meru bir otorite olan Allah ve onun buyruklarn tarif ettii iin buradaki tanmlayc olgular bu sefer balayc buyruklar, yani olmal alann kapsayabilmektedir. Allaha her eyimizi borlu olmamz (minnettarlk gibi hislerle motivasyon salayarak) veya Allahn ahirette yaptklarmzn karln verecek olduuna dair
68

CANER TASLAMAN

beklenti (mutluluk veya korkulardan kurtulma arzularmzla motivasyon salayarak) eylem (doru/olmal) iin motivasyonel temel salar. nsanlk durumumuza iebakurtulma duygularmzn bizim eylemlerimizde nasl beeyi bilen olmas ver her eye nfuz edebilmesi; Allaha gen aykr durumlarda bile ahlaki buyruklar yerine getirotorite sunarak, ahlakn balayc zelliine, hem rasyonel hem motivasyonel hem de ahlaki doutan zellikleitaat ile ilgili sezgilerimizin de doutan gelen zelliklerimizden biri olduunu yakn dnemdeki bilimsel almalarn gsterdiine dikkatlerinizi ekmek istiyorum.65 kla bir bakarsak; minnettarlk, mutluluk ve korkulardan lirleyici olabileceklerini rahata grebiliriz. Allahn her

venmemize ve hibir insann grmedii ve karlarmza memize rasyonel temel oluturur. Ksacas teizm, meru

rimizle uyumlu bir temel sunmaktadr. laveten otoriteye

problemini zmeyi de salar. Teist ontolojide Allahn ve ekme gibi kuvvetlerin etkisi altnda mekanik olarak ileyen, gayesel bir zellii olmayan maddi doay yegane varlk olarak kabul eden natralist-ateist felsefenin onto-

buyruklarndan kaynaklanan balayclk; bilinsiz itme

Ontoloji ahlak belirler eklindeki motto, iyi-eylem

65 Bunla ilgili yaplan modern psikoloji alanndaki almalara iki rnek: Jonathan Haidt ve F. Bjourkland, Social Intuitionists Answer Six Questions About Moral Psychology, Moral Psychology, Ed, W. Sinnott-Armstrong, Massachusetts, MIT Press, 2008, s. 181-217; Stanley Milgram, Obedience to Authority: An Experimental View; New York, Harper and Row Publishers, 1974.

lojisine gre farkl bir ahlak felsefesine sebep olur. Richard

69

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Taylor Allah fikrini bir kenara braktnzda ahlaki mecburiyet fikri anlamsz olur. Kelimeler aynen kalr ama manas kalmaz diyerek, teizmin dndaki sistemlerin ahlakn balayclk zelliine rasyonel temel sunamayacan dile getirmitir.66

Natralizm-ateizm, ahlaki yasalarn gerei olan balaycla rasyonel temel sunamayaca iin natralist-ateist ontoloji ahlaki izafiyetilie yol aacak bir ahlak felsefesini belirler. Teist ontolojisi ise Allahn buyruklar temelinde ahlakn rasyonel ve motivasyonel temel bulabilecei bir ahlak felsefesini belirler. Teist ontolojinin merkezindeki Allah geri kalan varlklara mukayese edildiinde geri kalan varlklarn ontolojik statsnn Allaha gre ok dk olduu gzkr; bu yzden bu ontoloji, Allahn buyruklar yannda tm varlklardan gelen taleplerin, karlarn ve tutkularn nemsiz olduu bir ahlak sistemi sunmaktadr. Bakalarnn taleplerine, karlarmza ve tutkularmza ramen ahlaki gerei yerine getirmemiz gerektiini syleyen doutan ahlaki zelliklerimiz, ancak teist ontoloji doruysa illzyon olmaktan kurtulur. Doutan ahlaki zelliklerimizin talebi ahlakn illzyon olmamasdr; bu ise Allahn ahlaki buyruklarna kar doutan muhta olduumuz anlamn tar. Ateistler ahlakl davrandklarnda rasyonel temelden yoksun olmalarna ramen doutan ahlaki zelliklerle uyumludurlar. Fakat zihnimiz doutan ahlaki

66 Richard Taylor, Ethics, Faith and Reason, New Jersey, Englewood Cliffs, 1985, s. 83-84.

70

CANER TASLAMAN

sezgilerimizle beraber rasyonaliteyi de kapsar, bunlar arasndaki birlik ve uyum ise Allahn ahlaki buyruklarnn varln gerektirir. Bu gereklilik; ayn zihinde olan doutan ahlaki sezgiler ve rasyonalite gibi farkl temel zelliklerin arasndaki uyumun bilinli ekilde ayarlandn savunan teist aklamay alternatifi ateist aklamaya stn klmaktadr. yi-kt, doru-yanl, adaletliadaletsiz gibi doutan sahip olduumuz ahlakn temel kavramlar; Allahn buyruklar ile karlanca bu buyruklar kavrayabilmemizi, uygulayabilmemizi salar, ayrca bu buyruklarn gerei olan ahlaki bir sisteme sahip olmaya eilim gstermemizi destekler. Allahn varl ise kendi varlna iaret eden ahlaki doutan zelliklerimizi illzyon olmaktan kurtarr. Teizm, modern psikoloji ve bilisel bilimlerin varln gsterdii doutan ahlaki zelliklerimizin gereince anlalmas iin tutarl bir sistem sunar. Doutan ahlaki zelliklerimiz adeta stnde kilit olan bir kapya benzer ve bu kapy aacak anahtar Allahn varldr. Bu anahtarn bu kilidi gerektirmesi bu anahtarn varlnn bir delilidir. Sonuta ahlaki farkndalk ve doutan ahlaki zelliklerin rasyonel temeli zerine incelememizden, bu zelliklerin Allah tarafndan insanlara yerletirildii grnn, alternatif aklama olan ateizmin yaklamndan daha iyi bir aklama sunduu anlalmaktadr.

71

EUTHYPRO KLEM VE ALLAHIN YL h

yoksa Allahn buyruklarndan dolay m ahlaken iyi olduu sorusunu gndeme getiren ikilem felsefenin ilgi alaiyi Allahn buyruklarndan bamszdr; ikilemin bu b-

rum. Platonun Euthyphro diyaloundan sonra bir eyin ahlaken iyi olduu iin mi Allah tarafndan emredildii,

husus hakkndaki grm aklamay gerekli buluyo-

urada 2500 yl kadar nce felsefenin gndemine gelmi ve birok felsefeci tarafndan tartlm olan bir

nna girmitir.67 Bu ikilemin birinci ksmna gre ahlaki lmnde, Allahn egemenliinin ve iradesinin ahlaki iyi ile snrl olup olmad sorunu ortaya kar. Cambridge Platonistleri gibi ikilemin bu ksmn benimseyip, bunda

sorun grmeyen dnrler olmutur.68 kilemin ikinci ksmna gre bir ey sadece Allahn buyruklarndan do-

67 Platon, Euthyphro, Collected Dialogues of Plato, Ed: Edith Hamilton, Princeton, Princeton University Press, 10a, 1961. 68 Hutton, Sarah, The Cambridge Platonists, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Fall 2008 Edition), Edward N. Zalta (ed.), URL = <http:// plato.stanford.edu/archives/fall2008/entries/cambridge-platonists/>.

73

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

lay iyidir; ikilemin bu ksmnda, Allahn buyruklarnn cesinde etkili olmu bir dnr olan William of Ockham; ikilemin bu ksmn benimsemilerdir. keyfi olmas sorunu ortaya kar. slam dncesinde etkili olmu dnce okullarndan Eariler ve Hristiyan dn-

Allahn egemenliini ve iradesini hibir eyin (dolaysyla

bir ahlaki standartn da) snrlayamayaca dncesiyle, bir ikilem (pseudo dilemma) olduunu, nc kkn mev-

cut olduunu dnyorum. Buna gre Allah iyidir ve Allah iyi olan kendi zatnn bu zelliine uygun ekilde

Teist birok felsefeci ve teolog gibi ben de bunun sahte

buyruklarda bulunduu iin ne Allahn egemenliinin ve iradesinin snrland ne de Allahn buyruklarnn keyfi olduu sylenebilir.69 Bu gre gre Allahn mkemmellii Allahn varlna ikin baz sfatlarnn olmasn gerektirir ve bu sfatlardan biri olan iyilik, Allahn buyruklar-

fakat Allahn sfat olduu iin ne Allahn snrlanmas durum olduu sylenebilir; tersine Allahn mkemmelliAnselm ve Aquinas gibi felsefecilerin grleri de bu doinin gerei bylesi sfatlara sahip olmasdr. Augustinus,

nn ne olacanda etkili olur. Buyruklarn belirlenmesinde

sz konusudur ne de Allahn mkemmelliine aykr bir

etkili olan bu sfat, Allahn dndaki bir zellik olmad,

69 Bu dorultudaki grlere yakn dnemden iki rnek: William Alston, What Should Euthyphro Should Have Said, Philosophy of Religion, Ed: William Lane Craig, New Brunswick, Rutgers University Press, 2002, s. 283-298; Robert Adams, Moral Arguments for Theistic Belief ,Rationality and Religious Belief, Ed: C. Delaney, Notre Dame, University of Notre Dame Press, 1979.

74

CANER TASLAMAN

rultudadr: Bu dnrlere gre Allah ahlaki sisteme ne

uygun hareket eder ne de ahlaki sistem icat eder, fakat Allahn sfatlar ahlaki deerlerin ne olacan belirler.70 snrlad grnden temelden farkl olduu iin buragerei olan bilgisi Allahn neyi irade ettiinde etkili olduiyilik zellii neyi irade ettiinde etkili olduunda, bu da Allah iin bir snrlanma olarak kabul edilemez. Allahn sfatlarnn Allahn iradesinin ne ynde olacanda etkili olmas, Allahn dndaki bir standartn Allah daki farka dikkat edilmelidir. Nasl Allahn sfatlarnn bir unda bu Allahn egemenlii ve iradesi iin bir snrlanma olarak grlmyorsa, Allahn sfatlarnn bir gerei olan Allahtan bamsz iyiliin bir varl olduu kabul

meden, bu ideaya ontolojik bir temel bulunamaz; steaaca teolojik sorunlarn tesinde mantksal tutarszncelikle ontolojik olarak iyilik diye bamsz soyut bir kavram olan iyi kavramnn ilikisini rnek olarak ele
70 Katherine A. Rogers, Anselm on Freedom, Oxford, Oxford University Press, 2008, s. 8. 71 Stephen Menn ,Aristotle and Plato on God as Nous and as Good, The Review of Metaphysics, Vol: 45, No: 3, 1992, s. 543-573.

lik bylesi idealarn varln kabul eden Platon bile iyi ideas ile Allah eitlemitir.71 Bylesi bir yaklamn yol

edilince, Platonun idealar gibi bir varlk alan kabul et-

lndan dolay da kabul edilemez olduu kanaatindeyim. varln olmas mantkl gzkmemektedir. Ayrca iyi olmann artlarndan biri olan cmert olmayla soyut bir

alalm; soyut bir obje, yaps gerei nedensel bir ilikiye

75

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

giremeyecei iin iyiliin art olan bir eylemi de geriyi olmak bilinle ve iradeyle gerekletiren eylemleri gerektirir; iyi ile kty ayrt etmeyi ve kty iyiye tercih lerden anladklarmzla ilgisizdir. bulunan varlklarn zellii olmasna karn soyut objezelliklerinden (sfatlarndan) bamsz olduu, mkemmel olan Allahn zatnn ise ieriksiz olduu dnlemez, nk bu mkemmelliin ieriksiz olduu anlamn tar. Sonuta Allahn buyruklarn Allahn zatyla ilikigrp ahlaki buyruklarn bunla ilikilendirenler, Euthyphro ikilemini sahte bir ikilem grmekte hakldrlar. Buikilemi bir adm geri ekmekten ibaret olduunu, ikilekn deildir ve Allah bu kavramn nihai kayna yapiradeli, eylemde bulunan ve zat mkemmel olan Allahtan, mmkn deildir. medii izahnn bir geerlilii yoktur.72 Bilinli, kudretli, ahlak iin daha uygun bir alternatif kaynak gstermek Dier yandan Allahn eylemlerinin Allahn zatnn

ekletiremez, rnein cmert veya adil olamaz. Sonuta etmeyi zorunlu klar. yilik bilinli, iradeli ve eylemde

lendirmek rasyonel bir beklentidir ve Allahn zatn iyi rada Allahn zatn iyinin kayna olarak gstermenin, geriye gidi hibir konuda olmad gibi burada da mmmak en rasyonel yaklamdr; ksacas ikilemin halledil-

min halledilmediini syleyenler olmutur. Fakat sonsuz

72 Benzer bir yaklam iin baknz: William Lane Craig, Theistic Critiques of Atheism, The Cambridge Companion to Atheism, Ed. Michael Martin, Cambridge, Cambridge University Press, 2007, s. 81-83.

76

CANER TASLAMAN

Allahn zatnn zellikleriyle iyiyi aklamak, iyilie olabilecek en yksek ontolojik standart vermek demektir ve doutan gelen ahlaki sezgilerimizin talebine bundan uygunu bulunamaz. Doutan ahlaki zelliklerimizin Allahn varlnn habercisi olduuna dair buradaki argmann iddias dnldnde; doutan ahlaki zelliklerimizin bir eye daha uygun olmas demek, bu zelliklerimizin bu ekilde insana yerletirilmi olmas demektir. Bunun mantki sonucu olarak ise Allahn yerletirdii bu zelliklerin, srf Allahn varl iin deil, ayn zamanda iyi bir Allahn varl iin haberci olduklar ortaya kmaktadr.

Euthphyro ikileminin birinci ksmnda olduu gibi iyi Allahn buyruklarndan bamsz olsayd bile ahlaki iyilie uymay rasyonel klacak tek unsur yine ahlaki konularda Allahn buyruklar olmas olurdu. nk ahlakn insanlar balayc zellii vardr, soyut kavramlar/varlklar nedensel ilikiye giremez ve dolaysyla balayc da olamaz ve ancak Allahn buyruklarnn olmasyla iyi-eylem problemi alabilir. Ksacas Allahn varlndan bamsz iyi rasyonel temel bulamaz ama bulabilseydi bile iyinin neden eyleme yol amas gerektii sorusu bu sefer Allahn buyruklarna atf yaplmadan rasyonel temel bulamazd. Dier yandan ikilemin ikinci ksmnda iddia edildii gibi Allahn buyruklar keyfi olsayd bile Allahn her eyi bilmesi, her eye nfuz etmesi ve ok yksek kudreti yannda kendi bilgi seviyemiz ve acizliimiz zerinde dnrsek; Allahn buyruklarndan kaynaklanan
77

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

eylemleri gerekletirmeye neden mecbur olduumuzun rasyonel ve motivasyonel temelini anlayabilirdik. Asl doru alternatif olduunu dndm Allahn kendi sfatlarndan kaynaklanan iyiliine uygun ekilde ahlaki buyruklar empoze ettii alternatifinde; iyilik en st seviyede ontolojik deere kavumaktadr.

78

DOUTAN AHLAK ZELLKLER VE DN h

llahn varlna inanmasna karn Allahn yollad bir din veya dinler olmasn gereksiz bulan birok kii vardr. Bu kiilere, burada anlatlanlardan, Allahn din(ler) gndermesini beklemenin rasyonel olduuna dair bir argman yle sunulabilir: 1- Evreni ve insanlar yaratan bir Allah vardr. 2- nsanlar doutan ahlaki zelliklere sahiptirler. 3- Bu doutan ahlaki zellikler ancak Allahn ahlaki buyruklar varsa rasyonel temel bulabilir.

4- Doutan ahlaki zelliklerin ancak Allahn ahlaki buyruklar varsa rasyonel temel bulacak olmas; Allahn, insanlar, kendi buyruklarna uyacak bir yaratlta yaratt anlamn tamaktadr. 5- Allahn buyruklarnn insanlara ulatrlmasnda en uygun alternatif olarak din(ler) gzkmektedir. 6- Allah insanlar ahlaki buyruklar olan dinlere uyacaklar ekilde yaratmtr.
79

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Bu argmann ilk nermesi, bu argmann sunulduu kimsenin -fideist bir ekilde, ahsi bir deneyimle veya herhangi bir argmanla edindii- n kabuldr; bu argman Allaha inandn beyan edenlere sunulan bir argmandr. kinci ve nc nermelerin doruluu nceki sayfalarda ortaya kondu. Allahn en nemli sfatlarndan biri yaratclk zelliidir, bu sfatnn gerei insanlarn doutan ahlaki zelliklerinin de Allah tarafndan yaratlm olmasdr. Bununla beraber nc nermede belirtildii gibi doutan ahlaki zelliklerin Allahn buyruklarnn varln gerektirdii tespit edilince drdnc nermedeki sonu otomatikman kmaktadr; doutan zelliklerin Allahn buyruklarna yneltmesi Allahn kendi buyruklarna uyacak ekilde insanlar yaratt anlamn tamaktadr. Beinci nermede belirtilen husus ise dnyadaki durumla ilgili gzlemlerimizden kmaktadr; Allahn buyruklarnn insanlara ulamas iin en uygun yol olarak, hatta tek alternatif olarak dinler gzkmektedir. Nitekim Allahn buyruklar olduuna inanarak belli eylemleri gerekletirenlerin hemen hepsi belli dinlerin ballardr. Drdnc ve beinci nermeleri bir arada dndmzde altnc nermenin doruluu apak bir ekilde kendini gstermektedir; insann ahlaki buyruklara gre yaratlmas ve ahlaki buyruklar ulatrmada din(ler)in en uygun alternatif olmas insann ahlaki buyruklar olan din(ler)e uyacak ekilde Yaratcs tarafndan yaratld
80

7- Allahn din(ler) gnderdii dncesi gndermedii dncesinden daha rasyoneldir.

CANER TASLAMAN

anlamna gelmektedir. Yedinci nermedeki sonu, felsefi aklama formunda, yani olaslksal bir argman formatnda ifade edilmitir. Allahn insanlara yerletirdii zelliklerin dini gerektirmesi, Allahn gzlerimizi din(ler)e e-

adan daha temkinli bir pozisyon benimsemek iin en iyi

virdii anlamn tar ve Allahn yollad din(ler) olmas gerektii grn aksi grlerden daha rasyonel klar. sanlara bildirecek bir Allaha ynlendirme yaparlar, bu bu buyruklara ihtiya duyarlar. Ancak bylelikle ahlaki Allaha ynlendirmekle kalmaz, ahlaki buyruklarn inSahip olduumuz doutan ahlaki zellikler sadece

doutan zellikler kendi kaplarn aacak anahtar olan sezgilerimiz illzyon olmaz. Birbirlerinden farkl din ve mezhepler -byk kitleleri ynlendiren btn dinlerin ve mezheplerin ahlaki sistemleri vardr- arasnda nasl tercihte bulunacamzda bu argman yardmc olamaz. Fakat bu kitap boyunca sunulan argmandan hareketle bu din(ler)in sahip olmas gereken baz zellikleri belirleyebiliriz: 1- Bu dinin ontolojisi Yaratc merkezli olmaldr. 2- Bu dinin anlatmlarna gre Yaratc, insanlarn

sezgilerimizle rasyonalitemiz atmaz; doutan ahlaki

doutan zelliklerinin belirleyicisi olmaldr. Bu zellikler insann biyolojik yapsndan zihnine tm ratc inanc, Yaratcnn insanlar tm detaylaryla yaratt grn iermelidir.
81

varlyla ilikili olduu iin bu dinin sunduu Ya-

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

3- Bu din, ahlaki buyruklarn Yaratcdan olduklarn belirterek ihtiva etmelidir.

4- Bu dinin varln duyurduu Yaratc, insanlarn eylemlerinden haberdar olmal, ksacas buyruklarnn uygulanp uygulanmadn bilecek ekilde bir bilgiye, hkimiyete ve kudrete sahip olmaldr. 5- Bu dinin varln tantt Yaratc iyi olmaldr.

82

SONU h

insanlarn doutan ahlaki zellikleri olduu bu makalede ortaya kondu ve bir ahlak argman buradan hareketle savunuldu. Bu veriler, bo levha zihin grn teahlak konusunda da hatal olduunu gstermektedir. Bunun nemli bir sonucu ahlak sadece kltrel belirlenimin

rn iyi-kt, doru-yanl, adaletli-adaletsiz gibi komp-

leks kavramlar rahata kullanmas gibi veriler temelinde

on 20-30 ylda modern psikoloji ve bilisel bilimler gibi alanlardan gelen verilerden, ayrca tm insanla-

mele alan tm felsefelerin, dier hususlarda olduu gibi bir sonucu olarak deerlendiren yaklamlarn yanllnn anlalm olmasdr. Bo levhac grleri elediciddi alternatifin olduu gzkmektedir; bunlarn birincisi natralizm-ateizm, ikincisi ise teizmdir. Bunlardan teizmin daha iyi bir aklama getirdiini ve entelektel atemel delil ileri srerek savundum:
83

imizde doutan ahlaki zelliklerimizi aklayacak iki

dan daha tatmin edici bir anlay erevesi sunduunu iki

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

kincisi, insanlarn doutan ahlaki zellikleri ancak Allahn buyruklar varsa rasyonel temel bulur. Ancak Allahn varl, ahlakn iyilik-ktlk gibi temel kavramlarna; ayrca ahlakn mecbur tutucu, balayc yasalarn karlara ve tutkulara tercih edip ahlaki eylemde bulunmaya rasyonel temel sunar.

Birincisi, doutan ahlaki zelliklerimiz sayesinde gerekleen ahlaki farkndalk zelliimiz geri kalan tm canllardan insan ayrt etmektedir. Tesadfen, arkasnda bilincin olmad doal srelerle hibir canlda gzkmeyen bylesi kompleks ve tre has bir zelliin insanlarda olumas; insan ontolojik adan dier canllardan ayrmayan ateistler asndan beklenilmemesi gereken bir durumken, insanlarn zel ahlaki sorumluluklar olduunu iddia eden teistler asndan ise beklenecek bir durumdur.

Tesadfi doal srelerin ancak Allah varsa rasyonel olacak zellikleri insanlarda oluturduu grnden, bunlarn Allah tarafndan insanlara konulduu iin ancak Allah varsa bu zelliklerin rasyonel temel bulabildii gr ok daha iyi bir aklamadr. Doal srelerle bahsedilen doutan kapasitemizin olutuunu syleyenler, doal srelerin gzlerimizi Allaha evirdiini sylemi olmaktadrlar. Bu ise natralist-ateist grten ziyade Allahn doal sreleri arasal sebepler olarak kullandn syleyen teistlerin beklentileriyle uyumludur. Burada savunduum gre gre doutan ahlaki zelliklerimizi Yaratan, onlara bahsedilen zellikleri vermek suretiyle, adeta kendi markasn stlerine vurmutur. Srf yaamay
84

CANER TASLAMAN

ve remede avantaj salamay destekleyen bir doal seleksiyonun, ancak bir Allah varsa rasyonel temeli olacak zellikleri insanda oluturduu gr hi de mantkl gzkmemekte ve tatmin edici olamamaktadr.

Bu kitapta, doutan ahlaki zelliklerimizin Allahn buyruklarnn varl iin haberci olmalarndan hareketle doutan ahlaki zelliklerimiz lahi Buyruk Teorisi ile birletirildi. Burada ele alnan doutan ahlaki zelliklerimiz teist beklentilerle, teizmin felsefi adan ciddi tek rakibi olduu sylenebilecek olan natralizm-ateizmden daha uyumlu olduu iin Allahn varl iin en iyi aklama formunda bir delil niteliindedir. Burada ulalan sonular kozmolojik delil, tasarm delillinin birok tr, bilin delili, arzu delili gibi Allahn varl hakkndaki dier delillerle birletirilirse ortaya kan toplam durumun ikna gc ok daha yksek olacaktr.73

73 Bu deliller hakknda Evrenden Allaha; Allah, Felsefe ve Bilim; Big Bang ve Tanr; Modern Bilim, Felsefe ve Tanr kitaplarm okuyabilirsiniz. Tm bu kitaplarma ve makalelerime www.canertaslaman.com sitemden ulaabilirsiniz.

85

K AYNAKA h

tionality and Religious Belief, Ed: C. Delaney, Notre Dame, University of Notre Dame Press, 1979. Said, Philosophy of Religion, Ed: William Lane Craig, New Brunswick, Rutgers University Press, 2002. Becker, New York, Routledge, 2001.

Adams, Robert, Moral Arguments for Theistic Belief,RaAlston, William, What Should Euthyphro Should Have Armstrong, Walter Sinnott, Intuitionism, Encyclope-

dia of Ethics, Vol: 2, Ed: Lawrence C. Becker ve Charlotte B. nary Origins of Morality: Cross-Disciplinary PerpectiBloom, Paul, The Moral Life of Babies, The New York Black, Donald, On the Origins of Morality, Evolutio-

Hill, 1931.

Times, 5 Mays 2010.

ves, Ed: Leonard Katz, Thorverton, Imprint Academic, 2000. Brown, Donald, Human Universals, New York, Mc Graw-

Nautural Law, Downers Grove, Intervarsity Press, 1997.


87

Budziszewski, J., Written on the Heart: The Case For

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Chomsky, Noam, Language and Problems of Knowledge: The Managua Lectures, Cambridge MA, MIT Press,1988. Craig, William Lane, Theistic Critiques of Atheism, The Cambridge Companion to Atheism, Ed: Michael Martin, Cambridge, Cambridge University Press, 2007.

Chomsky, Noam, Aspects of the Theory of Syntax, Cambridge MA, MIT Press, 1965.

Dawkins, Richard, Climbing Mount Improbable, New York, W. W. Norton and Company, 1997.

Dawkins, Richard, The God Delusion, Londra, Black Swan, 2006.

Goldman, Alvin I., Ethics and Cognitive Science, Ethics, Vol: 103, No: 2, Ocak 1993.

Dimion, M., Simion F. ve Caltran, G., Can Newborns Discriminate Between Their Own Cry and the Cry of Another Newborn Infant, Developmental Psychology, Vol: 35/2, 1999. Haidth, J., The Emotional Dog and Its Rational Tail: A Social Intuitionist Approach to Moral Judgment, Psychological Review, No: 108.

Haidth, J. ve Joseph, C., How Innately Prepared Intuitions Generate Culturally Variable Virtues, Daedalus, Sonbahar 2004.

Haidt, Jonathan ve Bjourkland, F., Social Intuitionists Answer Six Questions About Moral Psychology, Moral Psychology, Ed: W. Sinnott-Armstrong, Massachusetts, MIT Press, 2008. Hamlin, J. Kiley, Wynn, Karen ve Bloom, Paul, Social Evaluation by Preverbal Infants, Nature, Vol: 450, 22, Kasm 2007.
88

CANER TASLAMAN

Hare, John, Is There an Evolutionary Foundation for Human Morality, Evolution and Ethics: Human Morality in Biological and Religious Perspective, Ed: Philip Clayton ve Jeffrey Schloss, Michigan, W.M. Eerdmans Pub, 2004. Hick, John, Arguments for the Existence of God, New York, Herder and Herder, 1971. Hauser, Marc D., Moral Minds, New York, Harper Collins Publishers, 2006.

Hume, David, A Treatise of Human Nature, Oxford, Oxford University Press, 2000.

Hutton, Sarah, The Cambridge Platonists, The Stanford Encyclopedia of Philosophy (Sonbahar 2008) , Edward N. Zalta (ed.), URL = <http://plato.stanford.edu/archives/fall2008/entries/cambridge-platonists/>.

Hutcheson, Francis, A System of Moral Philosophy, New York, Continuum International Publishing Group, 2005.

Huxley, Thomas Henry, Evolution and Ethics, Ed: Michael Ruse, Philosophy of Biology, Prentice Hall, New Jersey, 1989. Kant, Immanuel, Fundamental Principles of the Metaphysics of Morals, ev: Thomas Kingsmill Abbott, Chicago, William Benton, 1971.

Kant, Immanuel, The Critique of Practical Reason, ev: Thomas Kingsmill Abbott, Chicago, William Benton, 1971.

Kaufmann, Walter, Portable Nietzsche, New York, The Viking Press, 1954.

Leibniz, G. W., New Essays on Human Understanding, Ed: Peter Remnont ve Jonathan Bennett, Cambridge, Cambridge University Press, 1996.
89

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Routledge, 2004. ton, 1993.

Writings of John Locke, Ed: David Wootton, Londra, MenLocke, John, An Essay Concerning Human Understan-

Locke, John, A Letter Concerning Toleration, Political

Lipton, Peter, Inference to the Best Explanation, Londra,

ding, New York, Prometheus Books, 1995.

Impotence, Midwest Studies in Philosophy, Vol: 12, 1988. as Good, The Review of Metaphysics, Vol: 45, No: 3, 1992. Mill, John Stuart, Utilitarianism, Indianapolis, Hackett

McCord, Geoffrey Sayre, Moral Theory and Explanatory Menn, Stephen, Aristotle and Plato on God as Nous and

Publishing, 2001.

University Press, 2000.

Moore, G. E., Principia Ethica, Cambridge, Cambridge

ontic Concepts: Seperate Domains or Intimate Connection?, tural Study of Moral Intuitions, Evolution and Human Behavior, No: 19, 1998. Pinker, Steven, The Blank Slate, New York, Viking, 2002. Platon, Euthyphro, Collected Dialogues of Plato, Ed: Mind and Language, Vol: 13, No: 2, Haziran 1998. ONeill, P. ve Petrinovich, L., A Preliminary Cross Cul-

Nunez, Maria ve Harris, Paul L., Psychological and De-

Edith Hamilton, Princeton, Princeton University Press, 1961. Belknap Press of Harvard University Press, 1999. Rawls, John, A Theory of Justice, Massachusetts, The Reid, Thomas, Inquiry and Essays, Ed: R. E. Beanblos90

som ve K. Lehrer, Indianapolis, Hackett Publishing, 1983.

CANER TASLAMAN

Books, 1998.

Ridley, Matt, The Origins of Virtue, New York, Penguin

ford University Press, 2008. Hall, New Jersey, 1989.

Rogers, Katherine A., Anselm on Freedom, Oxford, Ox-

Ethics, Phiolosphy of Biology, Ed: Michael Ruse, Prentice Londra, Routledge, 2001. Sartre, Jean-Paul, Basic Writings, Ed: Stephen Priest,

Ruse, Michael and Wilson, Edward O., The Evolution of

Opinions, Times, Ed: Lawrence Klein, Cambridge, Cambridge University Press, 2001. Infant, Developmental Psychology, No: 5, 1971. Simner, M.L., Newborns Response to the Cry of Another

Harvard University Press, 1984.

Shaftesbury, Lord, Characteristics of Men, Manners,

Searle, John, Minds, Brains and Science, Massachusetts,

pathy and Mind Reading: Review of Literature and Implicaoral Reviews, No: 30, 2006. Smith, Adam, The Theory of Moral Sentiments, IndiaSuhler, Christopher ve Churchland, Patricia, The Neu-

tions for Future Research, Neuroscience and Biobehavinapolis, Liberty Classics, 1976.

Singer, Tania, The Neuronal Basis and Ontogeny of Em-

robiological Basis of Morality, The Oxford Handbook of Oxford University Press, 2011.

Neuroethics, Ed: Judy Illes ve Barbara J. Sahakian, Oxford, Oxford, Clarendon Press, 2004.

Swinburne, Richard, The Existence of God, 2nci bask,


91

AHLAK, FELSEFE VE ALLAH

Taslaman, Caner, Kuantum Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2012. Taslaman, Caner, Big Bang ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2013.

Taslaman, Caner, Modern Bilim, Felsefe ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2012. Taslaman, Caner, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul, stanbul Yaynevi, 2013. Taslaman, Caner, Evrenden Allaha, stanbul, Etkileim Yaynlar, 2013. Taslaman, Caner ve Doko, Enis (Editrler) Allah, Felsefe ve Bilim, stanbul, stanbul Yaynevi, 2013. Tooby, John ve Cosmides, Leda Conceptual Foundations of Evolutionary Psychology, The Handbook of Evolutionary Psychology, Ed: David M. Buss, New Jersey, John Wiley and Sons, 2005. Watson, John, Behaviorism, New York, W.W. Norton, 1925. Taylor, Richard, Ethics, Faith and Reason, New Jersey, Englewood Cliffs, 1985.

92

You might also like