You are on page 1of 2

EGZERSİZ NEDİR?

Fizik aktivite, iskelet kaslarının kasılması sonucunda üretilen,


bazal düzeyin üzerinde enerji harcamayı gerektiren bedensel
hareketlerdir. Egzersiz, fizik aktivitenin alt sınıfı olarak kabul
edilir. Planlı yapılandırılmış, istemli, fiziksel uygunluğun bir ya
da bir kaç unsurunu geliştirmeyi amaçlayan sürekli
aktivitelerdir.
Egzersizin amacı oksijen dağılımını ve metabolik süreçleri
yoluna koymak, kuvveti, dayanıklılığı geliştirmek, vücut yağını
azaltmak, kas-eklem hareketlerini iyileştirmektir. Bütün bu yararlar iyi bir sağlık için
gereklidir ve herkes günlük yaşamına rutin bir egzersiz programı katmalıdır. egzersiz için
genç-yaşlı ayırımı yoktur, bununla birlikte yorucu egzersizin riskleri vardır. Haftada 3 kez,
20 dakika ve yukarısı bir egzersiz yeterlidir. Haftada 5 kere ya da daha fazla seanslar için
15–25 dakikalık süreler üst düzey yarar sağlar.
Yorucu bir egzersizden en az 3 saat önce yemek yenmelidir, sıvı egzersiz öncesi (1
bardak), egzersiz esnasında ve sonrasında alınabilir.
Isınma ve soğuma, egzersizin önemli bölümleridir. "Isınma", vücudun dinlenmeden
aktiviteye geçişine, "soğuma" ise aktiviteden dinlenmeye sağlıklı bir biçimde dönüşüne
(ısınmaya başlamadan önceki duruma) yardımcı olur. Yaşlı bireylerin, kaslarını
hazırlanmaları için daha uzun bir ısınma dönemine ihtiyaçları vardır. Isınma çalışmaları
için, düşük düzey aerobik egzersizler (esneklik, canlı yürüyüş) uygulamak uygun bir
yaklaşımdır. Soğuma bölümünde nabız sayısını istirahat değerine yaklaşık bir düzeye, 10-
15 vurum/dakika yukarısı, ininceye kadar düşük tempoda aktiviteler (yürüyüş, esneklik)
yapmak gerekir. Yoğun bir egzersizden sonra aniden duraklama, kan basıncını azaltır,
dolayısıyla beyne giden kan akımını azalır, baş dönmesi ve bayılma ortaya çıkabilir, ayrıca
kas kramplarına yol açabilir. Bu durum yaşlı bireyler için tehlikelidir.

Kronik hastalıkların bir ilacı da egzersiz

Son 50 yıl içinde kronik hastalıklarda ve onların oluşmasının önlenmesinde


egzersiz giderek önem kazanmıştır ve önemi her geçen gün giderek artmaktadır.
Artık hekimler tip II şekeri, tansiyonu, kalp damar hastalığı, kireçlenmesi
(Osteoartrit), hiperlipemisi (Kan yağlarının artması) ve osteoporozu olan
hastalarda sadece ilaç kullanılarak hastalığın tedavi edilemeyeceğini
bilmektedirler. Hastalar hangi ilacı alırsa alsın, diyetine dikkat etmeden ve
egzersizini yapmadan hastalığını kontrol altına alamaz. Bu hastalıkların yanı sıra
bazı kanser türleri ve depresyondan da korunmak için de egzersizin şart olduğu
bilinen önemli bir başka gerçektir.

Hekimler gerekli gördükleri hastalarına nasıl ilaç reçetesi yazıyorlarsa, egzersiz


için de, aynen ilaç gibi doz-cevap ilişkisi gösterdiği ve seçilen egzersizin tipine
göre cevap ortaya çıktığı için, aynen ilaç gibi bir reçete hazırlamalıdır. Reçete,
egzersizin haftada kaç gün, bir günde ne kadar süre ile, hangi şiddette ve hangi
egzersizleri yapılacağının tarifini içermelidir.
HAREKETSİZLİK NE GİBİ SORUNLARA YOL AÇABİLİR?
İş yaşamı ve şehir hayatı; beden ve zihin dengesini olumsuz etkiler. Doğal yaşamın
hareketliliği, oksijen kaynakları ve sosyal ilişkiler azalıp, masa ve televizyon başında
geçen saatler arttıkça vücut hareketsizlikle birlikte kendini yok etme sürecine girer.
Kireçlenmeler, ağrılar, tutulmalar ve nihayetinde hastalıklar bu sürecin sonucudur. Zihin,
aynı süreci konsantrasyon bozukluğu ve yetersiz algılar, sinir sistemi ise stres ve
güçsüzlük olarak yaşar.

Beden tüm yaşamımız boyunca ifade aracımızdır. Beden yapısını ve mekanizmasını,


hareket yeteneklerini deneyimleyerek öğrendikçe ifade güçlenir ve çeşitlenir. Sırt kasları
gibi bilinçli kullanılmayan kaslar, karın ve gövde gibi boş bırakılan bölgeler güvensizliği
getirir ve beden dilinde sürekli hatalı iletişim oluşturarak, iş ve sosyal ortama isteksizlik
mesajları iletir. Hareketsizlikten kaynaklanan yorgunluk, baş ve boyun ağrıları;
motivasyon bozukluğu yaratır.

Zamana ve şehir hayatının olumsuzluklarına karşı bilinçli ve sistemli çalışma tek


metottur. Vücutla iletişim kurulduktan sonra farklı bir yön açılır. Tüm hareketlerimizi ve
duruşumuzu, faydalı ve sağlık kazandırıcı olarak yeniden düzenleyebiliriz. Tek başına
hareket, beden üzerinde bilinç kazanmak için yetersiz kalır. Hareketten uzak kalmış bir
vücut için kalbe aşırı yüklenen aktiviteler zarar vericidir. Buna karşın; metodik, tüm vücut
kaslarını çalıştıran, hem esneklik, hem kondisyon hem de kas kontrolü kazandıran, her
hareketi nefes ile birleştiren hareket sistemi vücut için sağlık ve yaşam pınarı demektir.

You might also like