You are on page 1of 205

T.C.

ANADOLU NVERSTES YAYINI NO: 2052 AIKRETM FAKLTES YAYINI NO: 1086

Anadolu niversitesi lhiyat nlisans Program

KELMA GR

Editr Prof.Dr. Cafer KARADA Yazarlar Prof.Dr. Mevlt ZLER (nite 1, 2) Prof.Dr. Cafer KARADA (nite 7, 8) Do.Dr. Cemalettin ERDEMC (nite 5, 6) Do.Dr. Kamil GNE (nite 3, 4) Yrd.Do.Dr. Ulvi Murat KILAVUZ (nite 9, 10)

ANADOLU NVERSTES

Bu kitabn basm, yaym ve sat haklar Anadolu niversitesine aittir. Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr. lgili kurulutan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt veya baka ekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz. Copyright 2010 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University.

Genel Akademik Koordinatrler Prof.Dr. brahim Hatibolu (anakkale Onsekiz Mart niversitesi) Prof.Dr. Ali Erba (Sakarya niversitesi) Program Koordinatr Do.Dr. Cemil Ulukan Uzaktan retim Tasarm Birimi Genel Koordinatr Prof.Dr. Levend Kl Genel Koordinatr Yardmcs retim Tasarmcs Do.Dr. Mjgan Bozkaya retim Tasarmcs Yardmclar Ar.Gr. Mehmet Frat Ar.Gr. Nur zer Grafik Tasarm Ynetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz lme Deerlendirme Sorumlusu r.Gr. Hlya zgr Kitap Koordinasyon Birimi Do.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin zgr Kapak Dzeni Prof. Tevfik Fikret Uar Dizgi Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi

Kelma Giri

ISBN 978-975-06-0735-6 3. Bask Bu kitap ANADOLU NVERSTES Web-Ofset Tesislerinde 35.000 adet baslmtr. ESKEHR, Ocak 2013

NDEKLER

nite 1: Tarif, sim ve Kapsam

.. 2

nite 2: Kelmn Douu 26 nite 3: lk Dnem Kelm ahsiyetler nite 4: Mutezile-Kelm nite 5: Ehl-i Snnet Kelm 50

66 86

nite 6: Yeni lm-i Kelm.....106 nite 7: Kelmda Bilgi..126 nite 8: Kelmda Varlk....142

nite 9: Kelm Eserleri.....158 nite 10: Kelmn Konumu ve Kelm Eletirisi.180

iii

iv

NSZ

Hicr I. yzyl (M. VI. yzyl) sonu itibariyle balayan kelm ilmi, yaklak on be asrlk tarihi boyunca inili kl bir seyir takip etmitir. lk yzyldaki bireysel ama canl fikr ortamn yerini sonraki yzyllarda dncenin geleneksellemesi ile birlikte daha yava ileyen kurumsal yaplar almtr. Kurumsal yaplar, doas gerei deiim ve dnme kapal, yava ileyen bir grnt sergiler. Buna ramen sreklilik ile deiimi iinde barndran zamann akna boyun emek gibi bir zorunlulukla da kar karyadrlar. Her ne kadar kurumsallk geleneksellemeyi ve bunun muhafazasn ncelese ve nemsese de, niha noktada gelimeleri gz ard etmesi ve onlara direnmesi mmkn deildir. Ancak u da nemlidir ki, geleneksellemeyen ve sistematik bir yap kazanmayan bir dncenin gemiinden ve geleceinden bahsedilemez. Kelam ilminin oluum dneminde bireysel araylar ve dnceler n plan karken ilerleyen safhada, ortaya kan ekoller vastasyla dncelerin geleneksellemesi ve kurumsallamas sz konusu olmutur. Bu balamda ilk olarak Mutezile kelm okulu, ardndan Earlik, Mtrdlik kelm okullar sistematik bir yap olarak ortaya kmtr. bn Sinann felsefedeki baskn kiiliinin kelma yansmas kanlmaz olarak kelm dncede yeni gelimeleri hatta krlmalar beraberinde getirmitir. Bu gelime neticesinde kelmn bir yandan felsefeye dier yandan tasavvufa yaklamasyla birlikte yeni bir kelm formu hatta ierii ortaya kmtr. Bunun en iyi ve arpc rnei Gazzl ile Fahreddn er-Rzdir. Gazzalden ve bilhassa Fahreddn er-Rzden itibaren felsefeleen kelmn, XIX. yzyla gelindiinde Batda gelien yeni dnce akmlar karsnda yeni bir form ve ierie kavuturulmas ihtiyac hissedilmitir. Yeni lm-i Kelm diye adlandrlan bu dnem aslnda yeni ve farkl bir oluumun da habercisiydi. Bu dnemde kelm hem yeni bir alana alm hem de yeni bir metot ve sylem aray ierisine girmitir. Nitekim bata stanbul olmak zere Msr, Hint Alt Ktas ve Orta Asyann Kazan blgesinde bu hareketin temsilcileri ve rnleri ortaya kmtr. Elinizdeki bu kitapta sz konusu on be asrlk kelm serveninin ne ekilde gelitii ve ne gibi konular nasl bir metot dhilinde ele ald, bir giri erevesinde ele alnd. Takdir edersiniz ki, dnyann en eski bilim dallarndan biri olan kelm ilminin tarihi gemiini, metodunu ve zihniyetini bir giri erevesine sdrmak kolay deildir. Ancak bu zorluk, kolektif bir alma ile almaya alld. Niha noktada bilimsel olmaktan dn

vermeyen ama anlalr bir slubu benimseyen derli toplu bir alma ortaya kmas hedeflendi. Kitap, ierik olarak u ana balklardan olumaktadr: Birinci nite, kelmn tanm, kapsam ve isimleri, kinci nite, kelmn bir ilim olarak ortaya k ve bunu hazrlayan etkenler, nc nite, ilk dnemde ortaya kan kelm ahsiyetler ve bunlarn sonraki dneme etkileri, Drdnc nite, Sistematik ve kurumsal kelmn balangcn oluturan Mutezile kelm okulunun oluum ve geliim sreci, Beinci nite, Ehl-i Snnet kelm okullar olan Earlik ve Mtrdlik okullarnn oluum ve geliim sreleri, Altnc nite, Batdaki dnsel gelimelere paralel olarak slam dnyasnda ortaya kan Yeni lm-i Kelm hareketi, Yedinci nite, kelmda bilgi, bilgi edinme yollar ve kelm ilminin temel kaynaklar, Sekizinci nite, kelmda varlk, varlk eitleri ile Allah ve alem tasavvuru, Dokuzuncu nite, balangcndan gnmze metotlar ve iirikleri ile kelm eserlerinin geliim sreci, Onuncu nite ise, kelmn dier alanlara etkisi ile bata Ehl-i Hads grubu olmak zere, felsefe ve tasavvuf evrelerinden kelma getirilen eletiriler. Prof. Dr. Cafer KARADA(Editr)

vi

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Kelm ilmini konusu ve amac asndan tanmlayabilecek, Kelm ilminin amacn ve bu ilmi konu edinen insan iin faydalarn saptayabilecek, Kelm ilminin nemini aklayabilecek, Kelm ilmine tarihi geliimi iinde ne tr isimler verildiini ve bu isimlerin anlamlarn listeleyebilecek, Kelm ilminin dier bilimlerle olan ortak ve farkl ynlerini ayrtrabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Ulhiyet, Nbvvet-Rislet Tevhd-Akid-Kelm Usld-dn

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin; Metin ierisinde geen stlahlar hakknda Bekir Topalolu - lyas elebinin Kelm Terimleri Szl ile TDV slm Ansiklopedisinin ilgili maddelerine bavurunuz. Bekir Topalolunun Kelm lmi-Giri, erafettin Glck - Sleyman Toprakn Kelm ve A. Saim Klavuzun Anahatlaryla slam Akidi ve Kelama Giri adl kitaplarn inceleyiniz.

Tarif, sim ve Kapsam


GR

slm dininin konu ve muhtevasn oluturan iki temel alan vardr. Bunlardan birincisi itikad (inan), ikincisi ise amel (pratik) alandr. Bu iki unsurun hakiki anlamda gerekletirilmesiyle, adna ahlk dediimiz bir sonu kar ki bu da dinin nc esasn tekil eder. Bir baka ifadeyle dini hkmlerin bir ksm inanlarla alakaldr ki bunlar dinin temelini, asln oluturur. Yani din, balangta ve evvelemirde inan, itikat zerine ina edilir. Sonra bu salam itikat zerine ve ondan ayrlmakszn, onun tabii gerei ve sonucu olarak gnlk hayatta yaptmz davranlarmz, yani ameller (muamelt) gerekletirilir. Aslnda ayrlmaz bir btn gereklik olan dinin muhtevasn taksime tabi tutmak, sadece zihn anlamda onu anlamaya yardm eden bir ilemdir. Gerekte bu ksmlar birbirinden ayrmak doru deildir. nk bunlarn her biri dierinin olmazsa olmaz artdr. Pratik hayatla ilgili esaslar, yani ibadetler ile tm varlk lemiyle ilgili ilerimiz (muamelt) zerinde dnldnde grlecektir ki bunlarn hibiri, teorik alt yaps olmadan, yani salam bir inanca dayanmadan z olmayan ve sadece ekilden te bir anlam tamayacaktr. u halde din, z itibariyle itikat, iman dediimiz teorik alt yapya dayal ve daima onun ynlendirdii inan ve pratik btnln addr. Bu btnln kavranarak gerekletirilmesi sonucunda ortaya kan ferd ve toplumsal telakk ve kabuller ise ahlk esaslar olutururlar. yleyse din, bu esasn oluturduu btnn addr. Dinin inan alanyla ilgili hkm ve delilleri kaynaklarndan, yani Kuran ve Snnetten elde eden ilme kelm, amel alanyla ilgili hkmleri bilmeyi salayan ilme de fkh denilmitir.

KELM LMNN TARF


Kelm kelimesi lgatte; bir fikri, bir many tam olarak anlatan sz, lafz, konuma, nutuk, ibare anlamlarna gelir. Bu erevede ilhi sz ve emirler de ayn kelimeyle ifade edilir. Nitekim Kurann bir ismi olarak sylenen kelmullah ifadesinin anlam; Allahn sz, Onun konumas, insanla hitabesi demektir.

Istlah anlamda kelm ilminin tarifini, biri bu ilmin konusuna dieri gayesine gre olmak zere iki ayr erevede yapmak onu daha iyi ve doru anlamaya yardmc olur.

Konusuna Gre Kelmn Tarifi


Kelm ilminin konusu slm dininin inan alandr. Dini anlamda iman; Kurann iki kapa arasnda var olan muhtevann tamamna inanmaktr. Dolaysyla bunlar, yani iman prensiplerini tek tek saymak mmkn deildir. Ancak, bu muhtevay, retimde kolaylk salamak ve aklda kalmasna imkn vermek iin Hz. Peygamber (s.a.v.)in hadslerinden de istifade edilerek ksaca alt iman ilkesi eklinde ifade edilmitir. u halde kelm ilminin konusu, Kuran ve vahyin btndr ve dolaysyla o btnln ifreleri olan alt iman esasdr. Ancak, geleneimizde bu alt esasn bazlar dierinin iinde var kabul edilip, indirgeme yaplarak daha ksa ekilde esas (usl-i selse) olarak ifade olunur ki bunlar; Allaha, peygamberlere ve hirete imandr. Kelm ilminde stlahlam haliyle bu esas kaynaklarmzda ilhiyyt, nbvvt ve semiyyt eklinde ifade edilir. te buradan hareketle kelm ilmi; Allahn zatndan, sfatlarndan; peygamberlie ait meselelerden; dnya ve ahiret (mebde ve med) bakmndan yaratlmlarn hallerinden slm ilke ve esaslarna gre bahseden ilimdir diye tarif edilmitir. Bu tarifte yer alan Allahn zatndan maksat, Onun baka hibir varla benzemeyen, hibir eye ihtiyac olmayan, varl zatndan olan, ezel ve ebed mutlak varldr. Allahn sfatlarndan maksat ise bu mutlak varla ait olan, dolaysyla benzerleri hibir varlkta bulunmayan vasflardr. Yaratlmlardan maksat da yer ve gk bata olmak zere, grnr-grnmez bu lemde ve te dnyada (hirette) tamam Allah tarafndan yaratlm ve yaratlacak ne kadar varlk var ise bunlarn hepsidir. te kelm ilmi, bata Allahn zat ve sfatlar olmak zere btn varlklarn nasl var olduklarn, varlklarnn mahiyetini, varlklarn nasl devam ettirdiklerini ve varlklarnn bir sonunun olup olmadn ve nasl yok olacaklarn inceleyen bir ilimdir. Konusu bu kadar geni ve nemli olan kelm ilminin bu muhtevasna bakldnda onun konusunun Allahn mutlak varl ve birlii ile kinatn yegne yaratcs olarak Onun bu evrenle ilikisinin ilmi, ok ksa bir ifadeyle bir varlk bilgisi ilmi olduunu sylemek mmkndr. Bundan dolay kelm ilmini Allahn mutlak varl ve birliiyle Onun varlk lemiyle ilikisinden bahseden ilimdir diye tarif etmek mmkndr. Kelm ilminin konusuna gre yaplan bu tariften hareketle, onun varlk lemiyle ilgilenen fizik, kimya, biyoloji, astronomi ve benzeri ilimlerden metot itibariyle ayrldn anlarz. yle ki; bu ilimler varlk lemiyle ilgilenirken onlar balang (yaratl) ve sonular itibariyle ele almazlar. Onlar, sadece bu lemde duyu organlaryla anlalabilen varlklar konu edinirler. Ama onlar var eden bir ilk sebebin bulunup bulunmadn ve fiziktesi dediimiz bir lemin olup olmadn aratrmazlar. Dolaysyla onlar, bu varlklarn yaratlmalarndaki maksat ve hikmeti sorgulamadklar gibi, varlklarn yitirdikten ya da ldkten sonra ne olacaklar sorularna cevap aramazlar. Hlbuki kelm ilmi bu sorulara cevap vermeye ve varln nedenini ve niinini aratrmaya alr. Burada unu ifade etmekte fayda vardr ki; yukarda isimleri saylan ilimler ve benzerlerinin varlk leminin iaret edilen ynleriyle ilgilenmediini sylemek onlara yneltilen bir eletiri deildir. Aksine sadece iki ilmin

konular itibariyle benzerlik ve ayrlklarn belirtmekten ibarettir. Kald ki kelm ilmi bu ilimlerin elde ettikleri sonu ve verilerden olduka istifade eder ve o alana asla ilgisiz kalmaz. Kelm ilminin tarifinde dikkat eken nemli bir husus da konular ele alrken slm ilke ve esaslara gre hareket etmesi, byle bir metodu kullanmasdr. Bilindii zere felsefe de varln balangc ve sonucundan yani, varlklarn bir balangc olup olmadyla bir sonlarnn olup olmayaca, olacaksa nasl olacandan bahseder. Bu demektir ki kelm ilmi ile felsefe konu itibariyle benzer eylerden bahsederler. Ancak bu iki dn tarz birbirlerinden metot itibariyle zaman zaman ayrlrlar. Bu ayrlkta kelmn tanmndaki slm ilke ve esaslarna gre bahsetmek kayd ok nemlidir. nk kelm ilmi, konu edindii btn meseleleri akln yannda vahyi ve nakli, yani Kuran ve snneti dikkate alarak zmler veya hkme balar. Kelam ilminin esas ald bu metotta akl ile vahiy arasnda bir ncelik ve sonralk belirlemekten ziyade her iki gerekliin insan ve varlk lemindeki yerini ve roln vurgulamak ve doru tespit etmek sz konusudur. Unutmamak gerekir ki balangta vahyin doruluunu anlayarak onu kabul ve tasdik eden akldr. Yani akl, vahyin kabulnn kaynadr. Onun iindir ki din, akl olmayan muhatap almaz, onu sorumlu tutmaz. Kelm ilmi, dinin ilke ve prensiplerini ispat etmek ve desteklemek iin tabiat bilimlerinin verilerinden elbette faydalanmaktadr. slm dininin muhteva ve prensiplerinde selm aklla atan ve elien hibir ey yoktur. ayet uyumayan eylerin var olduu iddia edilirse burada bir dini anlama ve yorumlama sorunu vardr. Bir btn olarak ele alnp deerlendirildiinde din ile onun muhatab olan insan ve varlk lemi arasnda bir uyumazlktan bahsedilemez. Dini koyan Allah ile bizzat Onun yaratt insan ve varlk leminde uyumazlk olmasn salam bir akl nasl tasavvur edebilir? ayet byle bir iddia var ise bu durum, din ve varln her ikisinin de sahibi ve kayna olan Allah ile Onun yaratklarn bir btn olarak anlayamama sorununun ifadesidir. Bu erevede u husus hibir zaman unutulmamaldr ki akln ve ilmin tek bana bilgisini elde edemeyecei eyler ve gereklikler de vardr. ie yaadmz ve daima hissettiimiz bu eyleri anlamak iin akl durmadan soru sormakta, ama bir trl tatmin edici cevab tek bana bulamamaktadr. te din, vahiy yoluyla ve peygamberler araclyla bunlar insana reterek, akla yardmc olmu, akl da onlarn doruluklarn kabul etmitir. u halde aklla vahiy ya da bilimle din birbirlerinin rakipleri deil, tam aksine birbirlerinin yol arkada ve yardmclardrlar. Akln tek bana halledemedii ve tkand yerde vahiy onun yolunu ve nn amakta, ona yardmc olmaktadr. Bylece akl ile vahyin ve dolaysyla her eyin imkn ve snrlar ve rolleri belirlenmi, her ey ait olduu yere konulmutur. Netice olarak; kelm ilmi nakli ve akl bir arada tutan, her birine yerine ve durumuna gre deer veren metoduyla; meseleleleri sadece aklla zmeye alan felsefeden ayrlmaktadr. Kelm metodu genel olarak din (vahiy) ile akl bir arada tutmay temel almaktadr. Onun iin o, her ne kadar akl delillere dayanm olsa da sonuta bu delillerin doruluuna dair dinden bir ahidin bulunmasna nem verir.

Gayesine Gre Kelmn Tarifi


Konusunda olduu gibi gayesine gre de kelm ilminin eitli tarifleri yaplm olmakla birlikte bunlar gz nne alarak gayesine gre kelm ilmini yle tarif edebiliriz: Kelm ilmi, akl ve nakl delillere dayanarak

slm inanlar ile ilgili ortaya kabilecek pheleri ortadan kaldrmaya ve anlan inan ilkelerini aklamaya ve ispat etmeye alan bir ilimdir. Kelm ilminin Kuran ve Snnette yer alan slm inan esaslaryla ilgili olmak zere iki temel grevi ve gayesi vardr. Bunlardan birincisi; slm dininin inan esaslarn akl ve nakl delillerle ispat etmeye almaktr. kincisi ise; bu esaslar hakknda ortaya kabilecek pheleri izale etmek ve Mslman olmayanlarn slma yneltecekleri eletirilere cevap vermek, onlarn iddia ve delillerini rtmektir. u halde kelm ilmi ncelikle vahiy ile sabit din inanlar ortaya koyar, onlar aratrr, onlar zerinde dnr ve akl yrtr. Sonra bu alanda ortaya kabilecek phe ve tereddtlerle ona yneltilebilecek eletirileri vahyin nda akl delillerle cevaplandrmaya alr. Btn bunlar yaparken kelm ilminin niha gayesi bir btn olarak her alanda dnya saadetini elde etmek ve bunun tabii bir sonucu olarak hiret hayatnda ebed kurtuluu gerekletirmektir. Bu noktada dnya saadetiyle ebed kurtuluun din dnce asndan birbirinden ayrlmazln asla dikkatlerden karmamak gerekir. slm dininde, onun hayat telakkisinde biri dnya dieri hiret olmak zere birbirinden kopuk, birbirleriyle ilikisi olmayan iki ayr dnya tasavvuru yoktur. Hayat bir btndr. Hem dnyay hem de hireti iine alr. Binenaleyh dnyay yaamadan hireti yaamak mmkn olmad gibi dnyann hakkn vermeden hiret mutluluunu elde etmek mmkn deildir. Bir baka bak asyla sylersek, bu dnyada hireti yaamak mmkn deildir. nk henz yaayan insan iin hiret daha gereklememitir. Bundan dolay dnyay ihmal ederek burada bir hiret hayat yaamak sz konusu olamaz. nce iinde bulunulan gerekliin, yani bu dnya hayatnn hakk verilmeli, ayn zamanda hiret gerekliine de hazrlanlmaldr. Bu ikisi biribirine zt eyler deildir. Din, dnya hayatna indirilmi gerekliin addr. Onu burada anlamak ve yaamak hem dnyay hem de hireti gerekletirmek demektir. te kelm ilmi salam bir itikat oluturmaya alrken inanan insana bu gereklii anlatmaya alr.

KELMIN FAYDASI VE GAYES


Kelm ilminin gayesine gre yaplan tariften anlalmtr ki bu ilmin esas fayda ve gayesi, insann dnyada mutlu yaamasn, hirette de ebed kurtuluu elde etmesini salamaktr. Bu niha hedefe ulaabilmek iin aada sayacamz fayda ve gayeleri de gz nnde bulundurmak gerekir. 1. Kelm ilmi sayesinde insan, akl ve nakl delillerle desteklenmi bir imanla taklitten tahkke, gerek ve salam bir inanca ular. 2. Kelm ilmi sayesinde elde edilen salam inan bilgisi ve imanyla insan, slm inanlarna ters den sapk akm ve cereyanlardan, her eit hurafe ve batl inanlardan kurtulur. Bylece gerek anlamda sahip olduu inancn korur. 3. Kelm ilmi doru yolu arayanlara rehberlik ederken, hakk, hakikati kabule yanamayan, ona kar itirazlarda bulunan, pheler ortaya atanlara bunlardan kurtulmalar hususunda yardmc olur. 4. Kelm ilmi, sahip olduu yntemiyle gerek dier din mensuplar tarafndan ortaya atlan kastl phe ve itirazlar, gerekse samimi olmalarna ramen kimi pheleri olan insanlarca ileri srlen tereddtleri ve itirazlar gsleyerek slm inancn sarsntya uramaktan korur.

5. Kelm ilmi, dier dini ilimler iin bir temel oluturur. Dier dini ilimler kelm ilmine istinad eder. Kelm ilmi, konusu olmas hasebiyle Allahn varln ve birliini, nbvvetin hak oluunu, ilh kitaplarn gnderildiini ispat edip hiretin varln temellendirmedike dier ilimlerin bu alanlarda yorum yapmalarndan bahsetmek mmkn olamaz. Bu ilimler ancak kelm ilminin tespitlerine dayanarak yorumlarda bulunabilirler. 6. Kelm ilminin en nemli faydalarndan birisi de yaratc olarak Allaha ve Onun yaratm olduu tm evrene, mahlkata kar grev ve sorumluluklarn bilen, bunun bilincinde olan bir imana sahip insan yetitirmek, bu insanlardan mteekkil bir cemiyet ina etmek ve bylece amel (pratik) hayatta insan mutlu klmaktr. Bu sayede insan, Allaha kar ibadet (kulluk) grevini bilinli bir ekilde yaparken, ayn zamanda tm evrene kar da duyarl ve sorumlu bir biimde hareket eder. Onun sahip olduu salam inan ona bu sonucu elde etmede doru bir rehberlikte bulunur. Ancak salam delillerle elde edilmi hakik imann pratik hayatta yaptrm gc olur. Kiinin kendi hr iradesiyle karar verip benimsedii, doru olduklarn kabul ettii eyleri yerine getirmesi, bunlar iin gerekli olan niyetin salaml ve geerlilii ancak her trl ek ve pheden arnm bir imanla mmkn olur. Byle bir imann neticeleri de phesiz gzel olur. Unutmamak gerekir ki salam bir inanca sahip olmak tek bana bir deerdir, ama amele dnmeyen, yani pratik hayatta fiil bir karl olmayan iman bir bilgi yk olmaktan te bir anlam tamaz.
Kelm ilminin gayeleri hakknda verilen bilgileri deerlendiriniz.

KELMIN KONUSU
Kelm ilminin ele ald konular balca iki balk altnda incelemek doru olur. Bunlardan birincisi, dorudan doruya din akideleri oluturan konulardr ki bunlara mesil ve maksd, yani ana konular ve amalar ad verilir. Bu anlamda kelm ilminin ana konusu, temel itikad meseleler, inan ilkeleridir. Yukarda iaret edildii zere slmn inan ilkelerini rakamlarla ifade edip snrlandrmak esasen mmkn olmamakla ve bu anlamda tm Kurann muhtevasna inanmak temel ilke olmakla beraber, bu geni muhteva nce alt, sonra ilkeye indirgenerek, anlalmas ve aklda tutulmas kolaylatrlmtr. Ana kelm kaynaklar da inan konularn bu temel esas (usl-i selse) bal altnda ele almtr. Bunlar, ilhiyt, nbvvt ve semiyyt konulardr. lhiyt denince bu balk altnda ncelikle Allahn varl, birlii, sfatlar ve fiilleri, yani yaratp var etmesi ve tm varlk lemiyle ilikisi konu edinilir. kinci temel konu olan nbvvt bal altnda, vahiy ve vahyi getiren melek ile tm meleklere iman ve vahyin toplanp yazld Kitap (Kuran) ile tm ilh kitaplara iman incelenir. nc ana balk olan semiyyt konusunda, melek, cin, eytan gibi grnmeyen varlklarn yannda bu dnya hayatnn geicilii, lmn bir son olmayp, yeni bir hayatn, bir diriliin balangc olduu, ebed hayatn hirette yaanaca, bu hayatn kyamet denilen bir hdise ile balatlaca konular ilenir. Ayrca burada yaadmz hayatn hesabnn verilecei, onun sonucuna gre Cennet ve Cehennem hayatnn yaanlaca, Cennet ve Cehennemin mahiyeti gibi hiret hayatyla ilgili tm meselelerden bahsedilir. Bu temel itikad meseleler btn detaylaryla incelenirken bunlarn daha doru ve kolaylkla anlalabilmelerini salamak iin adna vesil yani ana konular anlamaya vesile ve yardmc olan konular ele alnr. Bu konular as-

lnda ana mesele olan itikadn anlalmasna ve almna arac olan, onlar ispat etmede ve delillendirmede kolaylk salayan ara konulardr. te kelm ilminin ikinci konusunu bunlar tekil eder. slm dnce tarihi ve bilimdeki gelimeye bal olarak vesil konular deiiklik ve gelime gstermitir. yle ki; slmn ilk asrndan sonraki dnemlerde felsefenin slm dnyasna girerek yaylmaya balamas sonucunda akl izah ve yorumlar daha ok arlk kazannca kelm ilmi de tabi ve kanlmaz olarak akl izahlara yer vermeye balamtr. Bylece kelm ilminin ele ald konular farkllk arz etmeye balad gibi takip edilen metotta da deiiklikler olmutur. Bu safhada kelm ilmi evrende var olan her mevcudu (varlk) konu edinmitir. Yani var olan her ey, her varlk, var olmas bakmndan kelm ilminin konusunu tekil eder. Grld zere kelm ilminin konusu bylece geniletilmi olmaktadr. Burada iaret edelim ki kelm, mevcudu (varlk) ele alrken ayn eyi inceleyen tabiat ilimleri ve felsefeden metot ve muhteva itibariyle ayrlr. Yani, kelm ilmi, fizik ve kimya gibi varl laboratuarda incelemedii gibi, varlktan sadece akl veriler nda bahsetmez, aksine aklla beraber varlk hakknda vahyin sylediklerine de kulak verir, onlar nemle dikkate alr. Zira vahyin kayna olan Allah, varln da yaratcsdr. Dolaysyla elbette ve kanlmaz olarak, varl yaratann onun hakknda sylediklerine dikkat etmek akln da bir gereidir, akl bir zorunluluktur. te bu bakmdan varl konu edinen tabiat ilimleri, felsefe ve kelm birbirlerinden metot ve yntem olarak ayrlrlar. Daha sonraki dnemlerde adna mteahhirn denilen ve Gazzl ile balayan kelmclar asrnda felsefenin yannda mantk ilmi dhil edilmesiyle kelm ilminin konusu buna paralel olarak yeniden genilemitir. Bu gelime neticesinde zihin dnda var olmad halde, din esaslarla uzak ya da yakn bir ilikisi bulunmak artyla beer tarafndan bilinebilen her ey, yani malm kelm ilminin konusu haline gelmitir. Balangtan gnmze kadar temel meseleler, yani inan konular daima ayn kalm ve deimemitir. Zira bunlar insan tarafndan belirlenecek, gelitirilecek ya da deitirilecek eyler deildir. Bu konuda tek sz ve yetki sahibi, dini vaz eden Allahtr. Vesile (vesileler) gelince onlar, an kltr, bilim anlay ve fikir hareketlerine bal olarak tabii ekilde gelimi ve deimitir. Ksaca denilebilir ki kelm ilmi, konu olarak dini inanlar uzaktan yakndan ilgilendiren btn meseleleri iine alr. Ancak, btn bunlar konu edinmekten maksat, Allahn mutlak varlk ve birliini anlamak, bu erevede akideyi salamlatrmaktr. slm dininde Allah bilgisi her iin badr. Allah kavram ve inanc olmadan din, dolaysyla slm dini olmaz. Bu inan olmazsa vahiy ve Kuran, ksaca slm olmaz. Demek ki kelm ilmi her eyden nce varlk meselesini, yani Allahn varl ve birliini konu ve maksat edinir. Bu maksada ulamada acaba akl m nakil mi daha nemlidir? Sorusunu yeniden dnmek gerekir. Hemen ifade edelim ki iin balangcnda nakil sz konusu deildir. Zira Allah inanc yokken nakil diye bir ey dnlemez. Dolaysyla burada ilk nce akl muhakeme ile Allahn varlna ulamak gerekmektedir. Kaynak olarak kelm ilmi iin akln nemi burada karmza kmaktadr. Bundan dolaydr ki Mturdiye ve Mutezile gibi nemli kelm ekolleri, vahiy ulamasa bile insann aklyla Allahn varln bilmesi gerektiini, aksi takdirde sorumlu tutulacan belirtirler.

Allahn varl ve birlii anlaldktan sonra Onu bilmeyi ve tanmay kolaylatracak sfatlar meselesi gelir. Bu mesele de kelm ilminin nemli konularndandr. Buradan kelm ilminin konularndan birisi olan ve olmas gereken bilgi meselesi ve onun nasl elde edildii, yani bilginin kaynaklar konusuna ulalr. nsan bilgisi nasl olumaktadr? zne olarak insan, kendi dndaki varlklar hangi yollarla ve nasl bilmektedir? Bu bakmdan bilgi nazariyesi kelm ilminin en nemli konularndandr. Bundan sonra bilginin imana dnmesi nasl olmaktadr, sorusuna cevap olmak zere iman meselesi incelenir. Sonra peygamberlik ve onunla ilgili hususlar, vahiy, kitap, mucize ve benzeri konular ele alnr. Ayrca Allahn bilgisi ve insann hrriyeti ve sorumluluu konusuyla ilikili olmak zere kader, kaza konusu ilenir. Btn bu konular gemi asrlarda titizlikle inceleyen, bunlar zerinde ciddi manada kafa yoran ve yorumlar yapp neriler ortaya koyan kelm ilmi, slm dncesine ve tevhid akidesinin doru anlalmasna gerekten ok nemli hizmette bulunmu, katklar yapmtr. Tarih birikimimize baktmzda bu anlamda ne byk abalarn sarfedilip eserlerin ortaya karldn, bunu yapmaya alrken, acaba doru bir dn tarz zere miyiz diyerek ekoller arasnda ne kadar ciddi ilm mnazaralarn yapldn grr ve anlarz. Gelinen noktada bugn kelm ilminin konusu ve yntemi ne olmaldr? Bu soruyu sorarken, gemi dnemlerde sylenenlerin hibirinin bugn artk ie yaramad zannyla bunu sormamalyz. Aksine onlarn yapt gibi, zamann gelien ve deien soru ve sorunlarna, tarihi birikimimizi de ortaya koyarak an diliyle cevaplar bulmalyz. Bunun iin, gelien sosyal ilimlerde ulalan seviye ve sonulardan istifade ile gemite bu gelimeler nda kelm ilminin konusu nasl geniletildi ise benzer bir ekilde gnmzde de yeni konular ve yeni yorumlar gelitirilmelidir. Aktr ki sosyal ve dier beeri bilimlerin gelimelerine paralel olarak yeni baz metot ve izah tarzlar yaplmak zorundadr. Bu bakmdan kelm ilminin ele ald baz meseleler izah edilirken beeri ilimlerde ulalan seviyeden faydalanmak gerekir. Bylece daha etkili, daha inandrc izah tarzlar bulunmu ve kelm ilminden beklenen fayda daha da oaltlm olur. Ksaca, kelm ilminin konusu, yeni gelimeleri de ihtiva etmeli, onlarn dnda kalmamaldr. Mslman dnr, sosyal ilimler ve evrendeki tm gelimeleri takip ederek onlardan istifade etmeli, bylece daha inandrc ve etkileyici zmlere ulamaldr.
Kelm ilminin ana konularnn neler olduunu deerlendiriniz.

KELMIN YER VE NEM


Bir ilmin nemi, konusunun nemine gre belirlenir. te yandan ilmin, bilginin deeri insana salad fayda ile doru orantldr. Kelm ilminin gayesine gre yaplan tarifinden ve onun gayesinden bahsederken onun nemi de ortaya km bulunmaktadr. Her eyden nce slm dininin inan sistemini ortaya koymakta olan kelm ilmi, insann ve dinin temel meselesi olan Allahn varln ve birliini akl ve nakl delillerle anlatmaya almaktadr. Sonrasnda ise dier inan esaslarn yine ayn yntemle insan aklna hitap ederek onun idrakine sunmaktadr.

Bu erevede slm inanlarna ieriden ve dardan yaplabilecek olan itirazlar, ortaya atlacak phe ve tereddtler ile slm itikadn sarsmay hedef edinen akmlar, hurafe ve batl inanlar tesbit ederek onlara gerekli cevab vermesi kelm ilminin nemini gstermektedir. Demek ki kelm ilmi, bir taraftan slmn inan esaslarn belirleyip onlar izah ederken, dier taraftan dardan gelebilecek ykc ve btl inan sistemlerine kar gerek slm inan, prensip ve kaideleri savunmak konumundadr. Bu anlamda kelm ilmi ite slm inan sisteminin tahkikini yaparken da doru onun bir savunusunu gerekletirmektedir. Ayrca kelm ilmi, var olan her eyi (mevcd) iine alan tm bilgileri ele almas bakmndan konusu itibariyle en geni ve en genel bir ilimdir. Bu genellikteki konular ilerken insan iin bilgi kaynaklar olan akl ile duyu organlarna ilaveten ilah bir bilgi kayna olarak nakli, yani vahyi de esas aldndan delilleri ve yntemi bakmndan da olduka salam ve tutarl bir ilimdir. u husus da nemle hatrlanmaldr ki kelm ilminin maksadn, yani ana ve ncelikli konusunu tekil eden inan esaslar btn peygamberlerin teblilerinde yer alm deimez ve evrensel gereklikler olduundan kelm ilmi bu anlamda gerek ve evrensel bir ilimdir. te yandan bu ilim, dier din ilimlerin esas ve dayana konumundadr. nk onun ana konusu olan inan esaslar sahih ve salam bir ekilde ortaya konmadan bunlar zerine in edilebilecek bir fkh, bir tefsir, bir hads ve benzeri ilimlerden bahsolunamaz. Byk slm bilgini Gazzl (. 505/1111) ilim tasnifi yaparken onlar nce akl ve din olmak zere ikiye ayrr. Sonra bunlarn her birinin kll ve cz ksmlara ayrldn syler. Ona gre din ilimlerin iinde kll olan kelm ilmidir. Fkh, tefsir, hads gibi dier ilimler ise cz ilimlerdir. nk mfessir, sadece Kurann manasna bakar. Muhaddis sadece hadsin sabit olu yollarn aratrr. Fakih sadece efl-i mkellefnin hkmlerini tesbite alr. Usl-i fkh ile megul olan lim ise er hkmlerin delilleriyle urar. Kelm ise aratrmaya varlklarn en umum olanndan balar ki o da mevcud dur. Sonra o, bu mevcudu vasflarna gre ksmlarna ayrr ve onlar hakknda yorumlarda bulunur. O halde btn din ilimlerin dayand esas ve prensipleri ispat etmek vazifesini zerine alan ilim kelm ilmidir. Dier ilimlerin hepsi kelma nisbetle cz ilimlerdir. Bundan dolay slm ilimler ierisinde kelm ilmi, rtbesi en yksek olan ilimdir. nk cz ilimlere gei bu ilimden olmaktadr.

ekil 1.1: Gazzlnin ilim tasnifi

10

Ayrca, kelm ilminin tarifi, konusu, gayesi ve mertebesi gibi konulara zel bir nem veren, byk slm bilginlerinden Adudiddn el-c (. 756/1355) ile Sadddn et-Taftazn (. 793/1390) kelmn en nemli, en stn ilim (ereful-ulm) olduuna iaret etmektedirler. Gazzl, kelm ilminin avama deil, havssa ait entelektel bir bilgi olduunu syler. O, bununla kelmn zel ve dakk (ince) bir ilim olduunu, dolaysyla belli bir donanma sahip olmayan insanlarn bu ilimle uramalarnn doru olmayacana dikkat eker. Ona gre kelm ilmi, inan alannda ortaya kacak hastalk ve problemler iin bir ila konumundadr. Onun iin her beldede bu ilimle uraan kimselerin bulunmas gereklidir ve bu bir farz- kifayedir. Dolaysyla maddi hastalklarla ilgilenen doktorun yetitirilmesi nasl zarr ise manev alan olan inan alanyla ilgilenen kelmcnn yetitirilmesi de toplum iin kanlmaz bir zarrettir. Byle bir bilginden yoksun olan, onu yetitirmeyen toplumun tamam sorumludur. Bu grler dorultusunda kelm ilmini farz- kifayelerin en kuvvetlisi gren baz limler, din alanla ilgili bir phe olup da bu phenin zlmesinin kelm ilmine bal olmas durumunda bu ilmin farz- ayn olduunu sylemilerdir. Kelm ilminin slm ilimler ierisindeki yeri ve nemi bu kadar ak olmakla birlikte onun ve kulland metodun aleyhinde konuanlar da olmutur. Her gzel, doru ve faydal eyin yannda olmak bir fazilet olmasna ramen, gnmzde olduu gibi tarihte de bunlardan holanmayanlarn olduu maalesef grlmtr. bn Askirin (. 571/1176) belirttii zere, kelm ilminin zor bir ilim olmas nedeniyle onunla ilgilenmek, o sahada sz sahibi olmak zordur. Ayrca bu ilmi elde etmenin sonucunda pein ve hazr bir takm dnyev menfaatler elde edemeyeceklerini grenler bu ilme iltifat etmedikleri gibi onunla uraanlar da tenkit etmekten geri durmamlardr. (Bkz. bn Askir, s. 359).

KELMIN SMLER
slm dininin inan alann konu edinen kelm ilmi, tarihi sre ierisinde eitli safhalar geirmi ve farkl isimlerle anlmtr. Bu adlandrmalar kelm ilminin geirdii eitli evrelere iaret ettii gibi bu ilmin nemli zelliklerine de iaret etmektedir. Dolaysyla bu isimleri bilmek kelm ilminin ilgili olduu alan ve tanmn daha iyi anlamann yannda bu ilmin tarihini ve geliim srecini kavramaya da yardmc olur.

el-Fkhul-ekber
Kelm ilmi iin kullanlan ilk isimlerden olan bu adlandrmay Hanef mezhebinin byk imam; mam Azam Eb Hanfe yapm ve bu sahada yazd eserine el-Fkhul-ekber (en byk fkh) adn vermitir. Eb Hanfe fkh; Kiinin lehinde ve aleyhinde olan eyleri bilmesidir eklinde tarif eder. slm dncesinin amel alannda ortaya kan en nemli ve yaygn mezheplerden birisinin imam kabul edilen Eb Hanfe, fkh byle tanmlarken, inan alannda yazd eserine bu ismi vererek yle demek istemektedir: tikad alandaki bilgi fkh ilminde konu edinilen amel alandaki bilgiden daha stndr. nk itikattaki bilgi asldr, ameldeki bilgi ise

11

ferdir, ikinci derecededir. Onun iin kiinin bilmesi gereken ilk ve en nemli bilgi inan alanna ait bilgidir. Zira sahih ve salam bir inan olmadan makbul bir amelin olmas dnlemez. mam Azam Eb Hanfe, Selef ad verilen ilk nesilden olmakla birlikte akidde selef metodunu tamamen benimsememitir. Onun fkh alanndaki almalar da gstermektedir ki Eb Hanfe akla nem veren bir limdir. Onun bu yaklamn akid sahasnda da grmekteyiz. Bundan dolay onun akid alannda yazd el-Fkhul-ekber ile dier akide risaleleri selef metodundan kelm yntemine gei zellii tayan bir zellie sahiptirler.

Akid
Akid, akde kelimesinin ouludur. Akde, gnlden balanlan, kesinlikle karar verilen, dmlenmicesine salam ekilde katiyetle inanlan ey, itikad ve iman demektir. O halde slm akidi, slm dininde kesinlikle inanlan hususlar anlamna gelir ki bunlara iman esaslar ad verilir. Binaenaleyh akid ilmi iman esaslarn konu edinen ilmin addr. u halde slm akidi, slm dininin amel alanyla deil, itikad alanyla ilgili hkmlerden bahseden bir ilimdir. Bir baka husus ise, akde kelimesi bir kii ya da grubun iman esaslar ile ilgili anlay, yorumlay ve kabul edi tarzna isim olmasdr. Mesela, u itikad meselede falanca limin akdesi yledir, denildiinde bu szden o limin o konudaki anlay ve yorum tarz anlalr. Ancak, burada nemle belirtelim ki slm akidini oluturan esaslar phesiz ki Kuran ve Hadsler ile belirlenmitir. Yani kiilerin akde esas belirleme yetkisi yoktur. Dolaysyla u limin bu konudaki akdesi yledir sz ve akde eserlerinin isimlerinde yer ald haliyle Tahv Akdesi, Nesef Akdesi gibi adlar bu kiilerin akde belirledikleri anlamna kesinlikle gelmez. Aksine, bu ifade, vahyin belirlemi olduu deimez iman ilkelerini bu limlerin anlama, anlatma ve yorumlama tarzlarn kasteder. u halde akdeyi tesbit, nassn (vahy); onu anlama ve yorumlama ise, iin ehli limlerin iidir.

Tevhd ve Sfatlar lmi


Bu isim kelm ilmine konusu itibariyle verilmitir. nk Allahn sfatlar ve tevhd bu ilmin en nemli, en mehur ve en erefli konusudur. Esasen kelm ilmiyle ilgili btn meseleler Allahn birlii ve tevhd inanc etrafnda toplanmaktadr. Bu bakmdan tevhd bilgisi ve inanc kelm ilminin esas amacdr. Zira slm itikadnda btn iman esaslarnn temeli Allaha, Onun mutlak birliine inanmaktr. Tevhd slm dininin bir iardr. slm tevhd dinidir. Birlik ve tevhd, bu dini dierlerinden ayran en temel zelliktir. Lgat asndan tevhd; bir eyin bir olduuna hkmetmek, onu bir olarak bilmek, bir eyi dierlerinden ayrarak onu tek klmak, birlemek, bir klmak anlamlarna gelmektedir. Bir stlah olarak tevhd; mutlak manda Allahn bir olduunu bilmek, Ondan baka ilh bulunmadna, zt, sfat ve fiillerinde ei, benzeri ve dengi olmadna inanmaktr. Bir baka ifadeyle tevhd; Allahn ztn, dnce ve anlayta tasavvur edilebilen, vehim ve zihinlerde tahayyl olunabilen her eyden tecrid ve tenzih etmektir.

12

Allahn mutlak varln anlama bakmndan byle tarif edilen tevhd, amel bakmdan ise ibadeti sadece Allaha has klmak demektir. unu nemle belirtelim ki Allahn birliinden maksat, Onun say ynnden bir olmas deildir. nk say ynnden bir olmak sadece Allaha mahsus deildir ve bu anlamda ikincisi ve benzeri bulunmayan herhangi bir varla da birdir denebilir. Allahn birliinden esas maksat; Onun hibir sretle benzerinin olmamas, sahip olduu yce, ezel ve ebed isim ve sfatlaryla hibireye benzememesi, benzeri veya zddnn bulunmamas, bir says da dahil olmak zere yaratlm tm vasflardan, deiimden, yok olmadan, maddi anlamda herhangi bir snrlama ve huduttan mnezzeh olmas, domam ve dourmam olmas, ksa ve zl Kuran ifadesiyle hibir sretle denginin bulunmamasdr. (el-hls, 112/4). Onun birliini say ynnden anlamak Onu gerek manda ifade edemez. O, btn birlerin kendisine muhta olduu say st birdir. te kelm ilmi, bu anlam ve erevede Allahn birlii ve tm sfatlarndan bahsettii iin ona tevhd ilmi denmi ve bu isimle eserler yazlmtr. slmn ilk asrlarndan itibaren tartlmaya balanan ve her biri Allahn sfatlaryla dorudan alakal olan, bata Allahn sfatlarnn keyfiyeti olmak zere, kader, insan hrriyeti meselesi, byk gnah ileyen insann (mrtekib-i kebre) iman asndan durumu, iman-amel ilikisi, iman-kfr konusu ve benzeri meselelerde tartmalar oluyordu. Selef ulemas bu konularda tartmalara katlm ve bunlar hakkndaki dncelerini kaleme aldklar eserlerinde ifade etmilerdir. te bu eserlere onlar tevhd rislesi ismini verirlerken bu tartmalarn yapld ilme ise tevhd ve sft ilmi denilmitir. Bu erevede, konusu sadece Allahn sfatlar olmak zere yazlm eselere rnek olmak zere bn Huzeyme (v. 311/923)nin Kitbut-tevhd ve sbtu sftr-rab isimli eserini zikredebiliriz. Daha sonraki dnemlerde kelm ilminin konularnn gelimeye ve genilemeye balayarak btn itikad meseleleri iine almas sonucunda kelm ilminin btn bu konularn ele alp inceleyen eserlerden bir ksmna mellifler yine tevhd kitab adn vermilerdir. Mturdiyye kelm ekolnn fikir nderi ve imam olan mam Eb Mansr el-Mturd (. 333/944)nin nemli kelm eserine Kitabut-tevhd adn vermesi buna ak bir rnektir.

Usld-dn
Usl, asl kelimesinin ouludur. Asl kelimesi lgatte; kk, esas, temel, kaynak, balang yeri, belli bal, en mhim, en nemli, gerek ve hakkat, bir eyin zerine bina edildii temel anlamna gelmektedir. Usld-dn ise, dinin asln, esasn oluturan, dinin amel, ahlk gibi dier unsurlarnn kendisi zerine bina edildii temel, yani imana, itikada taalluk eden konulardr. Kelm ilmi, dinin asln oluturan akdeyi, temel inan ilkelerini kendisine konu edindii iin bu isimle adlandrlmtr. slm dininin hem itikada hem de amele taalluk eden hkmleri vardr. Dinin inanca taalluk eden hkmleri asl, amele ilikin ynn ifade eden fkh ise fer hkmler olarak ifade edilir. Onun iin inan konularyla ilgili hkmlere ahkm- asliyye, bundan bahseden ilme de Usld-dn denilmitir. nk iman hakkati dinin temelidir. Dolaysyla bu ilim sayesinde

13

Allahn varl, birlii, nbvvet messesesinin hak oluu, ceza ve mkfat gnnn vuk bulaca ispat edilmedike slmn ne fkh meselelerinden ne de ahlk prensiplerinden bahsetmek mmkn deildir. te bu dncelerden hareketle kelm alannda yazlm eserlerin bir ksmna Usld-dn ad verilmitir. Abdulkahir el-Badd (. 429/1038) ile Ebul-Yusr Muhammed el-Pezdev (. 493/1099)nin Usld-dn isimli kelm eserleri bunun birer rneidirler. Ayrca Ebul-Hasan el-Ear (. 324/936)nin el-bne an uslid-diyne adl eserinde de bu isme vurgu yaplmaktadr.

Nazar ve stidlal lmi


Eya hakknda dnme ve bu yolla, henz bilgisine ulalamam eylerin bilgisine ulamak amacyla zihinde nceden var olan bilgileri dzenlemek, bir araya getirmek ve bylece bir sonuca ulamak abasna nazar ve istidlal denir. Kelm ilmi, ele ald problemlerin zmnde metot itibariyle tefekkr, dnmeyi ve akl yrtmeyi esas ald iin bu isimle adlandrlmtr. Bundan dolay kelm ilmiyle ilgili eserlerde, nazar ve istidlalin temelini oluturan, onun ilkelerini belirleyen bilgi problemi, bilgi edinme yollar ve bilginin kayna gibi konulara giri mahiyetinde yer verilmitir. te dinde ve din dncede bu kadar ok nemli olan akl dnceyi, nazar ve istidlli nemseyerek kendisine metotlardan birisi olarak kabul eden kelm ilmine hakl ve yerinde bir gereke ile nazar ve istidlal ilmi denilmitir.
Kelm ilmi hakknda slm dnce tarihi boyunca yaplan adlandrmalar ve anlamlarn deerlendiriniz.

Kelm lmi
Bu ilmin en ok ve yaygn olarak kullanlan ismi kelmdr. slm dininin akid esaslarn naklin yannda akl delilleri de kullanarak aklamaya alan bu ilme sz anlamna gelen kelm ismi verilmesinin nedenleri hakknda unlar sylenmektedir. 1. slm dncesinin ilk asrnda Allahn sfatlar meselesi anlalmaya allrken bu erevede zerinde en ok tartma yaplan sfat kelm sfat olmutur. Bu yzden bu ilme kelm ilmi denilmitir. 2. Bu ilim, nakl ve akl delillerle desteklenen kuvvetli kantlara dayanr. Onun iin kalbe en fazla tesir yapan ve ona nfuz eden ilim budur. Bundan dolay yaralamak manasna gelen kelm kknden tretilen kelm sz bu ilme ad olarak verilmitir. 3. Bu ilim, dinin asl olan itikad meselelerin hakikatini aratrrken insana kelm, yani sz syleme, konuma gc verir. Nasl ki mantk ilmi, felsef konulara bir giri tekil ediyor ve insana daha doru ve tutarl sz syleme kudreti vererek ele alnan meseleleri isbata g kazandryorsa, kelm da din konularda sz syleme ve onlar ispat etme kudreti kazandrr. Bir dier ifadeyle kelm ilminin takip ettii akl yrtme ve konular delillendirme usl mantk ilmi ile benzerlik arz eder. Kald ki

14

mantk kelimesi Yunancada logos yani sz anlamna gelir ki bunun Arapadaki karl kelmdr. te bu ilim hem takip etmi olduu yntemiyle mantk ilmine benzemesi hem de mantk kelimesinin kkeniyle de bir benzerlii bulunduundan dolay kelm ilmi olarak adlandrlmtr. 4. renilmesi ve retilmesi gereken bilgiler ilk defa szle retilir ve renilir. Din dncede, hakknda ilk nce sz edilmesi, yani konuulmas gereken ilim ise elbette itikad ilmidir. Onun iin bu ilme kelm ilmi denilmitir. 5. Bu ilmin konularn dindeki yeri ve nemine binen, onlar hakknda insann aklna ok eitli sualler geldiinden dolay karlkl, ok ve dikkatli konumay, yani kelm gerektirir. nk kardaki insann ikna edilmesi gerekir. Bundan dolay bu ilme kelm ilmi denilmitir. 6. Bu ilimde kullanlan nakl ve akl delillerin kuvvetinden dolay, dier ilimlere nazaran artk kelm dediin ite budur, dierleri deil anlamnda, bu ilmin konular hakknda sylenen szn, dier szleri kesip bitiren sz olduu iin kelm ismi verilmitir. 7. limlerin tedvin ve tasnif edildii ilk dnemlerde herhangi bir konuya balanrken el-kelm f keza-u konudaki sz, gr eklinde balk atlrd. Her ilmin mtereken kulland bu uslde yer alan kelm ifadesi, hakknda balk atlmaya, sz sylenmeye en layk konu itikattr, vurgusunu artrmak zere, hussen inanla ilgilenen ilme ad olarak verilmitir. 8. slm dncesinin ilk mmessilleri olan Selef ulemas itikad konularda naklin muhtevas ile yetinir, akl izah ve yorumlarda bulunmazlard. Onlar bu konularda teslimiyeti bir yol izlemeyi daha ok tercih ederlerdi. Fakat zamanla Mslmanlar, farkl yollar ve nedenlerle dier din, kltr ve medeniyetlerin mensuplaryla daha youn temasa getiler. te bu durum slm itikat dncesindeki bir metot deiikliini zorunlu kld. Bylece Mslman dnrler, itikad konularda Selefin aksine daha ok konumaya ve tartmaya balaynca bu ilme sz syleme, sz gerekli klan ilim anlamnda kelm ilmi denildi. Bu ilme kelm adnn verilmesinin nedeni yukarda zikredilenlerden sadece birisi olamaz. yle anlalmaktadr ki bunlardan birka tanesinin etkisi sonucunda bu ilme kelm ismi verilmitir. Ancak, bu ilme kelm adnn veriliinin en nemli ve etkili nedenini, Kurann, kelmullah yani, Allahn sz, Onun kelm olduu gereinde aramak daha doru olur. lim olarak kelmn konusu, slm dininin temel meselesi, gerekletirmek istedii ana hedefi sahih ve salam itikattr. tikadn deimez ve mutlak kayna ise phesiz ki Allahn sz, kelm olan Kurandr. Dinin muhtevas asndan baktmzda onun serapa bir iman meselesi, bundan dolay da Kurann batanbaa, btn detaylaryla aslnda ve znde imandan, itikattan bahseden bir ilah sz, ilah kelm olduunu grr ve anlarz. Netice olarak, tevhd dini olan slmn kabul edilmesini istedii tevhd inancnn kayna kelmullah, yani Allah kelm, sz olan Kurandr. Buradan hareketle, tevhd inanc bata olmak zere tm iman ilkelerini konu edinen ilme kelm demek daha dorudur. Bir ilim olarak kelm, kelmullahn ana meselesini kendine konu edindii iin, kelm kavram dorudan

15

kelmullah ifadesinden alnarak bu isimle adlandrlm olmaldr. nk ilim olarak kelm, kelmullahn savunusudur. Onun iin ilmin bu isimle adlandrlm olmas daha doru ve tercihe yandr.
Kelm ilminin tarife, konusu ve isimleri hakknda geni bilgi iin Bekir Topalolunun Kelm lmi: Giri kitabnn Kelam lminin Tarif, Mevzuu ve Gayesi blmn inceleyiniz.

Kelm ilmine bu ismin verilmesinin sebeplerini tartnz.

KELM VE DER LMLER


Kelm ilminin dier ilimlerle ilikisini; dier slm ilimler, felsefe, tabiat ilimleri ve sosyal-beer ilimler olmak zere drt ayr balk altnda mek doru olur.

Kelm ve Dier slm limler


Din, iman ve amelden, yani pratik hayatta gerekletirdiimiz eylemlerden mteekkildir. Bu bakmdan din, evvelemirde ve balangta hi sphesiz iman ilkeleri zerine oturur. Ancak ondan sonra fiil hayat bir anlam ve deer kazanr. nan olmadan hayat anlamlandrmak mmkn deildir. Dinin inan alanyla ilgilenen ilim dal kelm olduu iin o, amel hayatla dorudan ilgilenen fkh bata olmak zere dier tm islm ilimlerin temelini oluturur. Kelm ilmi, din ilimlerin esas ve dayana konumundadr. nk onun konusu olan iman esaslar sahih ve salam bir ekilde ortaya konmadan bunlar zerine in edilebilecek bir fkh, tefsir, hads ve benzeri ilimlerden bahsolunamaz. Fkhn konusu olan ibadet ve muamelat, din bir dnce balamnda ele alndna gre her eyden nce dinin ne demek olduu, imann mahiyeti ve mutlak varlk olarak Allahn varl ve birliinin ispat olunmas, sonra ona ibadetin niin ve neden yaplmas gereinin ortaya konmas gerekir. Allahn yaratklar arasndaki ilikiyi belirleyen muamelat ilkelerinden bahsolunabilmesi de buna baldr. Sonra, ibadet ve muamelattan ibaret olan bu hayatn sonunda ebed bir mkfat ve ceza yurdunun, yani hiretin varl ve var olmas gereklilii ispat edilmeli ki ilkeli ve dzenli bir hayat yaanabilsin. Ayn ekilde, Kurann yorumunu, onun anlalmasn kendisine konu edinen tefsir ilminin varl da ncelikle vahiy eseri olan ilah Kitabn bilgisini alan ve tebli eden peygamberin ve peygamberlik messesesinin ispat edilmesine baldr. Btn bu konular, yani nbvvet messesesi ile ona bal olarak kitap ve melek inanc kelm ilminin ana konularndan bir ksmn oluturmaktadr. Hads ilminin varl da bu anlamda yine dorudan doruya nbvvetin ispatyla alakaldr. Bir peygamber olmadan stlah anlamda hadsten bahsedilemeyeceine gre, nbvvet meselesini ana konularndan birisi olarak ele alan Kelam ilmi hads ilminin de temelini oluturur.

16

Kelm ve Felsefe
Kelm ilmi ile felsefe, konular itibariyle sk bir mnasebet iindedirler. nk her ikisi de balangc ve sonucu itibariyle varl, onun mahiyetini, nedenini ve niinini aratrrlar. Ancak, bu iki ilim, metotlar itibariyle farkllk arz ederler. Gerek kelm ilmi gerekse felsefe bir bilgi kayna olarak akla ve akl ilkelere nem verirler. Fakat felsefe, meselelere zm bulmaya alrken sadece akla dayanr. Halbuki kelm ilmi, akla dayand gibi nakli yani vahiy yoluyla bize ulatrlm olan ilah bilgiyi de nemli bir bilgi kayna olarak kabul eder ve ele ald konular her iki bilgi kaynandan hareketle izah ve ispata alr. Felsefenin yntemi ise byle deildir. Filozofun dnce sistemi salt akla dayanr. Akl, filozofu nereye kadar gtrr ve hangi sonuca ulatrrsa onu kabul eder. Kelm ilmi ise ulat neticelerin ilh bilgi ile rtp rtmediine ve dinin temel ilke ve deerlerine uygun olup olmadna dikkat eder. Bylece felsefenin tek bilgi kaynana nisbetle Kelam ilmi iki ayr bilgi kaynanna sahiptir. u halde, btnyle akl hkmlerden ibaret olan felsefeye nisbetle kelm ilminin hkmleri temel olarak aklla birlikte vahye de dayanan din, itikad hkmlerdir. Bu meseleler elbette aklla da uyum salar ve ondan istifade eder. Fakat ele ald meseleler din olduundan vahye dayanmas ve nakl bir delille ispat etmesi gerekir. Deilse bu konularda akl tek bana hkm veremez. Ama unutmamak gerekir ki vahiyden bir delil arayp bulan ve onu yorumlayan da yine akldr. Bir baka adan, kelm ilminin slmn inan esaslarn ortaya koymak ve onlarn mdafaasn yapmak gibi bir gayesi vardr. Bunu yaparken tabii olarak ilah bilgiyi dikkate alr. Felsefenin byle bir gayesi olmadndan vahy bilgi onun iin delil tekil etmez. Dolaysyla ulat neticelerin vahyin prensiplerine uygun olup olmad da felsefe iin nemli deildir. Bu adan deerlendirildiinde felsefenin kelmdan ok daha serbest bir ortamda faaliyet gsterdii ve felsefenin daha pozitif ve daha akl neticelere ulat, dinin ise akl snrlandrd sylenebilir. lk planda akla yatkn gibi grnen bu durum, konu zerinde daha derin ve dikkatli dnldnde gerekte yle olmad anlalr. Evvela unu ifade etmek gerekir ki kelm ve felsefe her ne kadar ayn konular tahlil etseler de metotlar farkl iki ayr ilim daldr. Bu bakmdan onlar olumlu-olumsuz, doru-yanl gibi ltlerle birbirleriyle mukayese etmek doru olmaz. Dolaysyla bir insan mutlak aklyla hareket ederek varlk hakknda bir sonuca ulamak isterse o felsefe yapm olur. Ama varlk hakknda verecei akl hkmleri vahyin ilgili olduu alanlarda vahyin szgecinden de geirirse onun yapt ameliyenin ad kelm olmu olur. Bunlar, balangta karar verilerek yaplacak olan ayr metot ve ilerdir ve tamamen kiisel bir tercihtir. Kelmn yntem olarak benimsedii akl hkmleri vahyin szgecinden geirmesi nedeniyle dinin akl snrlandrd iddiasna gelince buna katlmak aklen mmkn deildir. nk din, akl temeli zerine oturur ve dini dier iddialardan ayrarak onun doruluuna yani din olduuna karar veren de tek bana akldr. Ancak, insan dncesiyle ilgili yle alanlar vardr ki bunlar hli hazrdaki duyulur lemin tesindedirler. Dolaysyla akln o alanlar tecrbe etmesi, bu alanlarda aklla verilen hkmlerin doru olup olmadn yine akln kendisinin tahkik etmesi ve onlar hakknda salkl neticelere ula-

17

mas mmkn deildir. te bu noktalarda din, akln nn aar, onun elinden tutar ve onu hi grmedii ve bilmedii bu alana gtrr, ondan haberdar eder, onun bilgisini verir. Ama bundan sonra onun yorumunu ve anlalmasn yine akla brakr. O halde burada asla bir snrlama yok, tam aksine akl ve vahiy gerekliklerinin yer, snr ve imknlarn belirleme ve uyumlu bir yardmlama vardr. Dolaysyla burada salt aklla hareket eden felsefeye, onun sadece akldan ibaret olan bilgi kaynana nisbetle, dinde biri akl, dieri vahiy olmak zere iki ayr bilgi kayna vardr. u halde balangta nemli olan, insann iki yntemden hangisini benimseyecei ve dini kabul ederek art bir deere, ilave bir bilgi kaynana sahip olmay isteyip istemediidir. Sorun buradadr. Yaadmz hayat gerei de aka gstermektedir ki bu i ne salt aklla ne de aklsz olabilir. Onun iindir ki felsef sistemlere baktmzda onlardan bir sonraki gelenin ncekini ya ykmaya ya da zayflatmaya altn grrz. Halbuki Allah katnda din tektir, o da slmdr. Dinin muhtevasn yorumlayan ise akldr. Din ve din muhtevaya iman asla akl snrlandrmak deildir. nk iman serapa akldr ve iman snrsz akln addr.
Kelm ilmi ile felsefe arasndaki benzerlik ve farkllklar deerlendiriniz.

Kelm ve Tabiat limleri


Tabiat bilimleri dediimiz fizik, kimya, biyoloji, astronomi, matematik ve benzeri ilimlerle kelm ilminin ilikisi, her iki ilim trnn de varl ve onun zelliklerini konu edinmelerinden dolaydr. Varl konu edinmeleri asndan bu ilimler arasnda konu birlii olmakla birlikte, kelm ilminin varlk perspektifi daha genitir. nk tabiat bilimleri varl yalnz bu dnyadaki durumuyla ele alr. Bir yaratann bulunup bulunmadyla uramad gibi, duyulur alemin dyla da ilgilenmez. Halbuki kelm ilmi varl ele alrken ilk ve mutlak varlk olan ve dier varlklar da yaratan Allahn ztn konu edindii gibi, duyulur alemin dnda kalan gib alanla dorudan ilgili bir bilim daldr. te yandan tabiat ilimleri daha ok gzlem ve deneyle sonuca ular. Sadece olayn seyrini takip ederek tbi olduklar kanunlar kefe ve izaha alr. Kelm ilmi ise tm varlk ve olaylarn sebep ve nedenlerini sorar, aratrr. Tabiat kanunlarnn nedeni nedir ve nedensellik nedir? lemde bir determinizm var mdr? Sonra tabiat kanunlarn kefedip anlamann amac nedir? Ve btn bu evrende olup biten olaylar ve gereklikler ortasnda insann konumu nedir? Tmyle eya niin ve kim tarafndan yaratlmtr? Bir yaratc var mdr, yok mudur? Btn bu sorular, kelmn varl incelerken sorduu temel sorulardr ve bu ilmin amac da bu sorulara cevap bulmaktr. ki bilim dal arasndaki benzerlik ve ayrl yle bir misalle anlatmak mmkndr. Mesela, tabiat ilmi, bir aacn nasl bydn, hangi artlarda ve nasl meyve verdiini kendisine has kanunlar ve prensipler erevesinde inceler ve aklar. Ancak, onun yaratcsnn kim olduunu, niin ve ne sebeple yaratldn yani yaratlmasndaki gaye ve hikmetler zerinde dnmez. Zira inan alan ve metafizik alan deney kapsamna girmez, deneye konu edilemezler. te iin bu yn kelmn konusudur. Kelm ile tabiat bilimleri arasnda var olan konu birliktelii ile yntem farklln ksaca bylece belirttikten hemen sonra ifade edelim ki daha iyi ve isabetli olmas yannda, daha anlalabilir ve daha derinlikli bir kelm ilmi

18

iin hibir ayrm yapmadan tabiat bilimlerinin hepsinin verilerinden yeterince ve fazlasyla istifade etmek zorunludur. Unutmamak gerekir ki tabiat bilimlerinin inceleme konusu olan evren ve varlk tamamyla Allahn mlk ve yarattdr. Allah tanmann yolu ise eserlerini tanmaktan geer.

Kelm ve Sosyal-Beer limler


Kelm ile insan ve toplum bilimleri, iin tabiat gerei birbirleriyle yakndan ilgilidir. nk akide dair meselelerin kayna ilah ise de onlarn zerinde gerekletii ve bu meseleleri konu edinen insann bizzat kendisidir. tikat ve inan insann bilincinde ve toplumun vicdannda yaar. Bu bakmdan inan konular ayn zamanda insan ve toplumsal konulardr. nsan ise sahip olduu deerleri bakmndan toplumun ocuudur. Toplumsa tek tek insanlardan oluur. Onun iin inan alanyla ilgilenen kelm ilmi, amacn gerekletirmede baarl olabilmesi iin insan ve toplumsal olguya, sosyal olaylara ve onlar etkileyen unsur ve dinamiklere dikkat etmek, onlar anlamak, onlardan yararlanmak zorundadr. Bunun iin de sosyal ve beer bilimlerin deerlendirmelerinden nemle istifade etmelidir. Toplum bilimleri ve dier insan bilimlerinin ulat sonulardan, zellikle fert ve kitle psikolojisinden, din sosyolojisinden, insann ve inancn tarihinden istifade etmek, aa hitap etmek durumunda olan bir kelm ilmi iin elzemdir.

zet
Kelm ilmini konusu ve amac asndan tanmlayabilmek. Kelm kelimesi lgatte; bir fikri, bir many tam olarak anlatan sz, anlamna gelir. Istlah anlamda kelm ilmi; Allahn zatndan, sfatlarndan; nbvvet ve risalete ait meselelerden; balanglar ve sonular bakmndan yaratlmlarn hallerinden slm ilke ve esaslarna gre bahseden ilimdir. Geyesine gre tanm ise yledir: Kelm ilmi, akl ve nakl delillere dayanarak slm inanlar ile ilgili ortaya kabilecek pheleri ortadan kaldrmaya ve anlan inan ilkelerini aklamaya ve ispat etmeye alan bir ilimdir. Kelm ilminin amacn ve bu ilmi konu edinen insan iin faydalarn saptayabilmek. Kelm ilminin slm inan esaslaryla ilgili olmak zere iki temel grevi ve gayesi vardr. Bunlardan birincisi; slm dininin inan esaslarn akl ve nakl delillerle ispat etmeye almaktr. kincisi ise; bu esaslar hakknda ortaya kabilecek pheleri izale etmek ve Mslman olmayanlarn slma yneltecekleri eletirilere cevap vermek, onlarn iddia ve delillerini rtmektir. Bu ilmin esas fayda ve gayesi, insann dnyada mutlu yaamasn, hirette de ebed kurtuluu elde etmesini salamaktr. Kelm ilminin ana konusu temel itikad meseleler, inan ilkeleridir. slmn inan ilkelerini rakamlarla ifade edip snrlandrmak esasen mmkn deildir. Esas olan, Kurann btn muhtevasna inanmaktr. Temel ilke bu olmakla birlikte, anlalmas ve aklda tutulmasn kolaylatrlmak iin bu geni muhteva Kelam ilminde nce alt, sonra ilkeye indirgenerek incelenir. Ana kelm kaynaklar da inan konularn bu temel esas (usl-i selse) bal altnda ele almtr. Bunlar, lahiyat, Risalet-Nbvvet ve hiret konulardr.

19

Bu temel itikad meseleler btn detaylaryla incelenirken bunlarn daha doru ve kolaylkla anlalabilmelerini salamak iin, adna vesil yani ana konular anlamaya vesile ve yardmc olan konular da ele alnr. Bu konular aslnda ana mesele olan itikadn anlalmasna ve almna arac olan, onlar ispat etmede ve delillendirmede kolaylk salayan ara konulardr. slm dnce tarihi ve bilimdeki gelimeye bal olarak vesil konular deiiklik ve gelime gstermitir. Kelm ilminin nemini aklayabilmek. slm dininin inan sistemini konu edinen kelm ilmi, insann ve dinin temel meselesi olan Allahn varln ve birliini akl ve nakl delillerle anlatmaya almaktadr. Sonrasnda ise dier inan esaslarn yine ayn yntemle insan aklna hitap ederek onun idrkine sunar. Bu erevede slm inanlarna ieriden ve dardan yaplabilecek olan itirazlar, ortaya atlacak phe ve tereddtler ile slm itikadn sarsmay hedef edinen akmlar, hurafe ve batl inanlar tesbit ederek onlara gerekli cevab vermesi de kelm ilminin nemini gstermektedir. Kelm ilminin makasdn, yani ana ve ncelikli konusunu tekil eden inan esaslar btn peygamberlerin tebli ettiklerinde ittifak edilmi evrensel gereklikler olup deimez olduklarndan kelm ilmi bu anlamda gerek ve evrensel bir ilimdir. Kelm ilmine tarihi geliimi iinde ne tr isimler verildiini saptayp bunlar listeleyebilmek. Kelm ilmi, tarihi sre ierisinde eitli safhalar geirmi ve farkl isimlerle anlmtr. Bu isimleri bilmek, kelm ilminin ilgili alann ve tanmn daha iyi anlamaya yardmc olduu gibi bu ilmin tarihini ve geliim srecini kavramaya da yardmc olur. Tarih srete Kelam ilmi, el-Fkhul-ekber, Akid, Tevhd ve sfatlar ilmi, Usld-dn, Nazar ve istidlal ilmi isimleriyle adlandrlmtr. Kelm ilminin dier ilimlerle olan ortak ve farkl ynlerini ayrtrabilmek. Kelm, dinin inan alanyla ilgilenen bir ilim dal olduu iin o, amel hayatla ilgilenen fkh bata olmak zere dier tm slm ilimlerin temelini oluturur. Kelm ilmi, din ilimlerin esas ve dayana konumundadr. nk onun konusu olan iman esaslar sahih ve salam bir ekilde ortaya konmadan bunlar zerine in edilebilecek bir fkh, tefsir, hads ve benzeri ilimlerden bahsolunamaz. Kelm ilmi ile felsefe, konular itibariyle sk bir mnasebet iindedirler. nk her ikisi de balangc ve sonucu itibariyle varl, onun mahiyetini, nedenini ve niinini aratrrlar. Ancak bu iki ilim metotlar itibariyle farkllk arz ederler. Gerek kelm ilmi gerekse felsefe bir bilgi kayna olarak akla ve akl ilkelere nem verirler. Fakat felsefe, meselelere zm bulmaya alrken sadece akla dayanr. Hlbuki kelm ilmi, akla dayand gibi nakli yani vahiy yoluyla bize ulatrlm olan ilah bilgiyi de nemli bir bilgi kayna olarak kabul eder. Tabiat bilimleri dediimiz fizik, kimya, biyoloji, astronomi, matematik ve benzeri ilimlerle kelm ilminin ilikisi, her iki ilim dalnn da varl ve onun zelliklerini konu edinmelerinden dolaydr. Varl konu edinmeleri asn-

20

dan bu ilimler arasnda konu birlii olmakla birlikte, kelm ilminin varlk perspektifi daha genitir. nk tabiat bilimleri varl yalnz bu dnyadaki durumuyla ele alr. Onun tesiyle yani mebde ve medyla, balang ve sonucuyla, onu bir yaratann bulunup bulunmadyla uramaz. Kelm ile insan ve toplum bilimleri iin tabiat gerei birbirleriyle yakndan ilgilidir. nk akide dair meselelerin kayna ilah ise de onlarn zerinde gerekletii ve bu meseleleri konu edinen insann bizzat kendisidir. Kelm ilmi amacn gerekletirmede baarl olabilmesi iin insan ve toplumsal olguya, sosyal olaylara ve onlar etkileyen unsur ve dinamiklere dikkat etmeli, onlar anlamal, onlardan yararlanmal ve beer bilimlerin deerlendirmelerinden nemle istifade etmelidir.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi kelm ilminin ana konularndan biri deildir? a. Nbvvet b. Muamelt c. hiret d. Ulhiyet e. Rislet 2. Aadakilerden hangisi kelm ilminin amalarndan biri deildir? a. slm inancn mdafaa etmek b.Tm mahlkata kar grev ve sorumluluklarn bilen insan yetitirmek c. man taklitten tahkke ulatrmak d. Dinin amel ynne dair emir ve yasaklar yorumlamak e. nsan dnya ve hiret mutluluuna ulatrmak 3. Aadakilerden hangisi kelm ilmine kelm adnn verilme nedenlerinden biri deildir? a.tikad meseleleri aratrrken insana sz syleme gc vermesi b. Nakl ve akl delillerle desteklenen kuvvetli kantlara dayanmas c. Kurann ana konusunu kendine konu edinmesi d. lk dnemlerde zerinde ok durulan sftullh tartmalar e. Kelm ilminin dier dini ilimler iin bir temel oluturmas

21

4. Aadakilerden hangisi kelm ilminin konusudur? a. Semiyyt b. Ahlk meseleler c. Muamelt d. Amel meseleler e. Ceza yaptrmlar 5. Aadakilerden hangisi kelm ilmine verilen isimlerden biri deildir? a. Nazar ve istidlal ilmi b. Akid c. Usll-fkh d. Tevhd ve sfatlar ilmi e. Usld-dn

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. d 3. e 4. a 5. c Yantnz doru deilse, Kelm lminin Konusu adl blm yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kelm lminin Faydas ve Gayesi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kelm lminin simleri ve Adlandrma Nedenleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse Kelm lminin Konusu adl blm yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kelm lminin simleri ve Adlandrma Nedenleri konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Kelam ilminin temel gayesi; slm inancn sarsntya uramaktan korumak, tm evrene ve mahlkata kar grev ve sorumluluklarn bilen insan yetitirmek, iman taklitten tahkke ulatrmak, insan dnya ve hiret mutluluuna kavuturmaktr. laveten Kelam ilmi, doru yolu arayanlara rehberlik ederken, hakk, hakikati kabule yanamayan, ona kar itirazlarda bulunan ve pheler ortaya atanlara da bunlardan kurtulmalar hususunda yardmc olur ve dier din ilimler iin bir temel oluturur.

22

Sra Sizde 2 Kelam ilminin temel konular, Ulhiyyet, Nbvvet-Risalet ve hiret olmak zere ana balk halinde ele alnr. Bunlara ana konular anlamnda Mesil-Maksd ismi verilir. Ayrca, bu ana konularn daha iyi anlalabilmeleri iin adna Vesil denilen dier konular da bu ilmin meselelerini oluturur. Sra Sizde 3 Kelm ilminin slm dnce tarihindeki adlandrmalar unlardr: el-Fkhul-ekber: Bu adlandrmay Hanef mezhebinin byk imam mam Azam Eb Hanfe yapm ve bu sahada yazd eserine el-Fkhul-ekber (en byk fkh) adn vermitir. Eb Hanfe fkh; Kiinin lehinde ve aleyhinde olan eyleri bilmesidir eklinde tarif eder. Eb Hanfe, fkh byle tanmlarken, inan alannda yazd eserine bu ismi vererek yle demektedir: tikad alandaki bilgi fkh ilminde konu edinilen amel alandaki bilgiden daha nemlidir. nk itikattaki bilgi asldr, ameldeki bilgi ise ferdir, ikinci derecededir. Tevhd ve Sfatlar ilmi: Bu isim, kelm ilmine konusu itibariyle verilmitir. nk Allahn sfatlar ve tevhd bu ilmin en nemli, en mehur ve en erefli konusudur. Esasen kelm ilmiyle ilgili btn meseleler Allahn birlii ve tevhd inanc etrafnda toplanmaktadr. Bu bakmdan tevhd bilgisi ve inanc kelm ilminin esas amacdr. Zira slm itikadnda btn iman esaslarnn temeli Allaha, Onun mutlak birliine inanmaktr. Tevhd slm dininin bir iardr. slm tevhd dinidir. Akid lmi: Akid, akde kelimesinin ouludur. Akde, gnlden balanlan, kesinlikle karar verilen, dmlenmicesine katiyetle inanlan ey, itikad, iman demektir. slm akidi, slm dininde kesinlikle inanlan hususlar anlamna gelir ki bunlara iman esaslar ad verilir. u halde Akid ilmi iman esaslarn konu edinen ilmin addr. Nazar ve istidlal ilmi: Kelm ilmi, ele ald problemlerin zmnde metot itibariyle tefekkr, dnmeyi ve akl yrtmeyi (nazar ve istidlal) esas ald iin bu isimle adlandrlmtr. Kelm ilmi, dinin asln oluturan akdeyi, temel inan ilkelerini kendisine konu edindii iin bu isimle adlandrlmtr. slm dininin hem itikada hem de amele taalluk eden hkmleri vardr. Dinin inanca taalluk eden hkmleri asl, amele ilikin ynn ifade eden fkh ise fer, ikinci derecedeki hkmler olarak ifade edilir. Onun iin inan konularyla ilgili hkmlere ahkm- asliyye, ahkm- asliyyeden bahseden ilme de Usld-dn denilmitir. Usld-dn: slm dininin hem itikada hem de amele taalluk eden hkmleri vardr. Dinin inanca taalluk eden hkmleri asl, amele ilikin ynn ifade eden fkh ise fer, ikinci derecedeki hkmler olarak ifade edilir. Onun iin inan konularyla ilgili hkmlere ahkm- asliyye, ahkm- asliyyeden bahseden ilme de Usld-dn denilmitir. Sra Sizde 4 slm dncesinin ilk asrnda Allahn sfatlar meselesi anlalmaya allrken bu erevede zerinde en ok tartma yaplan sfat kelm sfat olmutur.

23

Bu ilim nakl ve akl delillerle desteklenen kuvvetli kantlara dayanr. Onun iin kalbe en fazla tesir yapan ve ona nfuz eden ilim budur. Bundan dolay yaralamak manasna gelen kelm kknden tretilen kelm sz bu ilme ad olarak verilmitir. Bu ilim, dinin asl olan itikad meselelerin hakikatini aratrrken insana kelm, yani sz syleme, konuma gc verir. renilmesi ve retilmesi gereken bilgiler ilk defa szle retilir ve renilir. Din dncede hakknda ilk nce sz edilmesi, yani konuulmas gereken ilim ise elbette itikad ilmidir. Bu ilmin konularnn dindeki yeri ve nemine binen onlar hakknda insann aklna fazlaca sualler geldiinden dolay karlkl ok ve dikkatli konumay, yani kelm gerektirir. Bu ilimde kullanlan nakl ve akl delillerin kuvvetinden dolay, dier ilimlere nazaran artk kelm dediin ite budur, dierleri deil anlamnda, bu ilmin konular hakknda sylenen szn nih, yani dier szleri kesip bitirecek sz, kelm olduu iin bu isim verilmitir. Netice olarak, tevhd dini olan slmn kabul edilmesini istedii tevhd inancnn kayna kelmullah, yani Allah kelm, sz olan Kurandr. Buradan hareketle, tevhd inanc bata olmak zere tm iman ilkelerini konu edinen ilme kelm demek daha dorudur. Bir ilim olarak kelm, kelmullahn ana meselesini kendine konu edindii iin, kelm kavram dorudan kelmullah ifadesinden alnarak bu isimle adlandrlm olmaldr. nk ilim olarak kelm, kelmullahn savunusudur. Onun iin ilmin bu isimle adlandrlm olmas daha doru ve tercihe yandr. Sra Sizde 5 Kelm ilmi ile felsefe, konular itibariyle sk bir mnasebet iindedirler. nk her ikisi de balangc ve sonucu itibariyle varl, onun mahiyetini, nedenini ve niinini aratrrlar. Ancak, bu iki ilim metotlar itibariyle farkllk arz ederler. Gerek kelm ilmi gerekse felsefe bir bilgi kayna olarak akla ve akl ilkelere nem verirler. Fakat felsefe, meselelere zm bulmaya alrken sadece akla dayanr. Halbuki kelm ilmi, akla dayand gibi nakli, yani vahiy yoluyla bize ulatrlm olan ilah bilgiyi de nemli bir bilgi kayna olarak kabul eder ve slm prensipleri her iki bilgi kaynandan hareketle izah ve ispata alr ve bunu bir gaye edinir. Felsefe vahyi bir bilgi kayna edinmedii gibi, onun gayesi de kelm ilminin gayesi deidir. Filozofun dnce sistemi salt aklla nereye kadar gider ve hangi sonuca ularsa onu kabul eder. Kelm ilmi ise ulat neticelerin dinin temel ilke ve deerlerine uygun olup olmadna dikkat eder.

Yararlanlan Kaynaklar
rfan Abdulhamid, (1981), slamda tikadi Mezhepler ve Akid Esaslar, ev. M. S. Yeprem, stanbul: Marifet Yaynlar. Bilmen, . N., (1959). Muvazzah lm-i Kelam, stanbul. Crcn, Seyyid erif, (1216), erhul-mevkf, Bulak. Crcn, Seyyid erif, (1300), Tarft, stanbul.

24

Eb Hanfe, (1981). el-Fkhul-ekber, ev. Mustafa z, mam- Azamn Be Eseri, stanbul: Kalem Yaynclk. Ebul-Hasan el-Ear, (1952), Risle f istihsnil-havdi f ilmil-kelm, Nr. R. McCarthy, Beyrut. Erdemci, C., (2009), Kelam lmine Giri, stanbul: Ensar Neriyat. bn Askir, (1347), Tebynu kezibil-mfter f m nusibe ilel-imm ebilHasan el-Ear, Dmak. zmirli smail Hakk, (13401343), Yeni lm-i Kelam, stanbul. fi, Hasan Mahmd, (2009), Kelama Giri, ev. Sleyman Akku, Sakarya: Deiim Yaynlar. Taftazan, Sadddn Mesd b. mer, (1310), erhl-Akid, stanbul. Tun, C., (2001), Kelam lminin Tarihesi ve lk Kelam Okullar, Kayseri. Yazcolu, M. S., (1987), Kelam Ders Notlar, Ankara. Yeprem, M. S., (2010), Kelam, slama Giri, Evrensel Mesajlar, stanbul: DB Yaynlar.

25

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Mstakil bir ilim olarak kelmn ana k noktasn saptayabilecek, Kelm ilminin geirdii sreci deerlendirebilecek, Kelm ilminin douuna tesir eden etkenleri zetleyebilecek, tikat alannda farkl grler izhar etmenin ve benimsemenin hkmn aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Hz. Peygamber Dnemi Krts meselesi Hilfet Cemel-Sffin htilaf

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin; Metin ierisinde geen terimler iin Bekir Topalolu lyas elebinin Kelam Terimleri szl ile TDV slm Ansiklopedisinin ilgili maddelerine baknz. erafeddin Glckn Kelm Tarihi; Bekir Topalolunun Kelm lmi Giri ve Muhammed Hamidullahn slam Peygamberi isimli eserlerini tetkik ediniz.

26

Kelmn Douu
GR
Kelm ilmi dorudan doruya Mslmanlar tarafndan Kurn ve Snnetin verilerinden hareketle kurulan ve gelitirilen bir ilimdir. Kendine zg sorunlar ve yntemi bulunan bu ilim, tamamen Mslmanlarn iinde bulunduklar artlara ve ihtiyalara gre gelitirilmi ve ekillenmitir. Kelm ilmi, slm toplumunun belirli din, tarih, sosyal ve siys koullarnda ortaya km, zamanla gelimi ve olgunlamtr. Kelm ilminin kendisine konu setii alan slm dininin akde alandr. Akdenin kayna ise dorudan doruya Kurndr. Snnet ise onun daha iyi anlalmasnda bize yardmc olmaktadr. slm dininin inan ilkeleri; tevhd ekseninde olmak zere Allah inanc, Onun varl, birlii, sfatlar, melekler, ilah kitaplar, peygamberler, hiret hayat, kader ve kaza konulardr. Sonra, bu temel konularla alakal ve onlarn bir alm olmak zere ruyetullh, yani Allahn hirette grlmesi meselesi, insan-Allah ilikisi, insann hrriyeti sorunu, ecel, rzk meseleleri, lmden sonra dirili, Cennet, Cehennem hayat, iman kavram, iman-amel ilikisi, gnah problemi ve iman-kfr sorunu ve btn bunlarn gerektirdii ve artrd dier birok mesele kelm ilminin dorudan konularn oluturmaktadr. Ayrca tm bu konularn daha iyi anlalmasna yardmc olmak zere varlk ve onunla ilgili birok problem de ele alnd gibi, btn bu meselelere bir temel oluturmak zere bilgi problemi de konu edinilmektedir. Kelm ilminde ele alnan konularn her birini Kurn ve Snnette bulmamz mmkndr. nk Kurn ve onun birinci elden yorumu olan Snnetin ncelikli ve temel ilevi inan ilkelerini yerletirmektir. nsan ve tm evreni yaratan Allah, Kurnda bata kendi zt olmak zere varln balangcndan sonuna kadar onunla ilgili her eyden haber vermektedir. Kurn bu erevede dikkatle okunduunda bu gereklik ak ekilde grlecektir. Binenaleyh btn bu konular kendisine temel alan olarak semi olan kelm ilminin tm konularnn kayna dorudan doruya Kurndr. Yani ilim olarak kelm, kelmullahn bilgisidir. Kavram da dorudan doruya oradan alnmtr. k noktas ve kayna Kurn ve Snnet olmakla birlikte bu, kelm ilminin hariten hi etkilenmedii anlamna gelmez. Zira inan ynyle insan konu edinen bir ilmin, insann yaad sosyal hayattan, ondaki geliim ve deiimden etkilenmemesi mmkn deildir. Kald ki insan, sahip olduu

27

zihinsel, rh ve manev donanmlaryla aslnda toplumun eseri, onun ocuudur. Dolaysyla bu ilimle uraan bilginler de evrelerinde olup bitenlerden etkilenmekte idiler. Onlar dnen, akleden bir toplumda yayorlard. Farkl kltr, medeniyet ve felsef dn tarzlaryla karlayorlard. Btn bu yaam gereklikleri onlarn dncelerine etki ediyordu. Fakat bu etkileim, kelmn konularn ortaya karm deil, aksine, ifade edildii zere Kitap ve Snnette var olan konularn tartlmasna, bylece mstakil bir ilim dal olarak kelmn ilm uslnn belirmesi ve tam bir disiplin haline dnmesine vesile olmutur. Kelm ilminin ana konularnn kayna Kurn olduu gibi onun bu konular ele al yntemi de temelde Kurn bir yntemdir. Kelm ilmi iki temel bilgi kaynana dayanarak yntemini gelitirmitir. Bunlardan birincisi nakil yani vahiy ve onun eseri olan ana metin Kurn, dieri de akldr. Bir slm biliminden bahsettiimize gre onun temel bir kaynann vahiy olmas ok tabi ve zorunludur. Ama nemle hatrlayalm ki bu kaynak yani Kurn batan sona hep akla hitap etmekte, akln altrlmasn ve onun verilerinden yararlanlmasn daima istemektedir. Akln doruya ve geree ulamann bir arac olduunu ifade eden Kurn (Bk. el-Mlk, 67/11), onun verilerinden yararlanmamann aklszlk olduunu sylemektedir. Onun iin Allah, aklsz insan dinen muhatap ve sorumlu tutmaz. Bu gerekliklerin zerinde nemle dnlmelidir. te Kurn asndan dindeki yeri bu kadar nemli olan akl kelm ilminin belirlemi olduu yntemin ikinci ana hareket noktasdr. Bundan dolay kelm ilminin yntemi de orjinaldir, kendine zgdr. Ancak, bu ilim, sahip olduu yntemi iletme noktasnda tabii olarak gelien ve deien artlar dikkate almtr. Onun iin tarihinin balangcnda daha ok nakille yetinen kelm ilmi sonraki asrlarda aklla nakli dengeli ekilde kulland gibi zaman zaman da akl karmlara ncelik vermitir. Btn bunlar akln yoludur ve akl iin yol aktr. Konularn dorudan doruya Kurndan alan kelm ilminin ana konularnn ortaya k, bunlar anlamaya ynelik ilm tartmalarn douu, balamas ve kazand muhteva alarndan kelm ilminin tarihi srecini be ayr dnem halinde incelemek doru olur. Bunlar yle sralamak mmkndr: 1. 2. 3. 4. 5. Kurn vahyinin devam ettii dnem; Hz. Peygamber dnemi. Kelm tartmalarn ortaya kt ilk fikr hareketler ve ihtilaflar dnemi. Mutezile mezhebinin ortaya k Ehl-i Snnet kelam mezheplerinin ortaya k. Yeni ilm-i kelm dnemi: Ondokuzuncu asrn sonlarndan balayarak hlen devam etmekte olan dnem.

Kelm ilminin ana kayna balamnda kelmn konusunu ve bu ilme kelm isminin veriliini birlikte deerlendirmeye alnz.

HZ. PEYGAMBER DNEM VE KELM


Hz. Peygamber dnemi Kurn vahyinin devam ettii ve onun vefatna kadar bu vahyin srd dnemdir. Bu dnemde ortaya kan sebepler (nzl sebepleri) ve hayatn ak ierisinde Kurn nzil oluyordu. Dolaysyla bugn elimizde olduu haliyle Kurn- Kerim tamamlanm bir kitap olarak mevcut deildi. Onun vahiy sreci Hz. Peygamberin vefatyla tamamlanm

28

oldu. Dolaysyla bu dnemde bugnk anlam ve erevede baka herhangi bir slm ilim olmad gibi kelm ilmi de yoktu. Bu durumun temel sebebi vardr: Birincisi: Yukarda ifade dildii zere kayna Kurn- Kerim olan bir ilmin o kaynan henz tamamlanmad ve her an yeni bir vahyin nzil olmakta olduu, dolaysyla konular hakknda yeni ilah bilgilerin beklendii bir dnemde bir slm ilim tedvn edilemezdi. Bir baka ifadeyle dinin in edildii bir dnemde ilimlerin tedvn edilmesi mmkn olamazd. kincisi: Hz. Peygamber (s.a.v) dneminde daha sonraki devirlerde olduu gibi, itikad konularda Mslmanlar arasnda ihtilafa yol aacak, onlarn dncelerini sarsacak herhangi bir fikir fazlaca ileri srlmemitir. Kald ki ilk Mslmanlar, yani sahabe topluluu Kurn vahyinin cereyanna bizzat ahit oluyorlar ve bu ilah mesajn ilk ve en doru yorumunu bizzat Hz. Peygamberden reniyorlard. Dolaysyla itikad konularda, mevcut vahiyde yer alan ilah beyan ve akl deliller onlara kfi geliyordu. ncs: Ashb- kirm, akllarna gelen sorular dorudan doruya vahyin alcs, ilk ve en doru yorumcusu olan Hz. Peygambere sorup ondan kesin cevab aldklarndan baka bir eye ihtiya duymuyorlard. Ancak, durumun byle olmas, Hz. Peygamber hayatta iken ilk Mslmanlar dneminde hibir tefekkrn bulunmad ya da hibir itikad problemin gndeme gelmedii anlamna gelmez. Zira Kurnn en nemli konularn tekil eden Allah, peygamberler ve hiret hayatna, yani lmden sonra yeniden dirilie, Cennet ve Cehennem hayatna ait konular bu dnemde zerinde en ok ve en dikkatli bir ekilde durulan konulard. Kelm ilminin de ana konularn tekil eden bu hususlarda, yani akde konularnda dnmeyi, akl yrtmeyi ve soru sormay Kurn ve Hz. Peygamber yasaklamamtr. Onun iin ilk Mslmanlar kendilerine mkl gelen konularda sorularn, hatta kalplerinden, zihinlerinden geen phe ve tereddtleri dahi soruyorlard. Allah Resl de bu sorular onlarn kalplerini rahatlatacak tarzda cevaplandryordu. Hz. Peygambere hem kendisinin arkadalar, yani ilk Mslmanlar hem de kendisine inanmayan mrikler, hristiyanlar ve dier inan mensuplar sorular soruyorlard. Ashab, sorumlu olduklar hakikatleri daha iyi anlama, aklayabilme, imanlarn teyid edip kalplerini mutmain klmak iin sorarken; dierleri daha ok mcadele ve mminleri gya zor duruma sokabilmek iin soruyorlard. Hz. Peygamber, gerek Mslmanlardan gerekse Mslman olmayanlardan gelen tm sorular cevaplandrrken vahiy ve Allahn kendisine verdii bilgi ile hareket ediyordu. Bu ii yaparken O, hi phesiz evvela Kurn vahyine dayanyor, Kurnn delillerini kullanyor ve bazen de bunlara baka deliller de ilave ediyordu. Muhatabnn anlayaca yntem, seviye ve slupta konumak Onun detiydi ve ballarna da bunu tavsiye ediyordu. Bundan dolay, Hz. Peygamberin ve Ashabn inan konularnda tartma yapmad asla sylenemez. Byle bir iddia evvela Kurnn muhtevasyla badamaz. Kurnn muhtevasnda yer alan birok meselede Hz. Peygamber, insanlarla tartmtr. Nitekim Necrn Hristiyanlar ile Hz. sann ahsiyeti ve mahiyeti ile ilgili yapt tartma mehurdur.

29

Gerek Kurnn gerekse Hz. Peygamberin, akl, akl tefekkr nemseyen ve onu kullanmay tevik eden ak beyanlarndan hareketle ilk Mslmanlar inanlarn akl istidlallerle teyid ve tahkik etmilerdir. Onlar bu ameliyeyi yaparken akllarna gelen birok phe ve tereddd dorudan Hz. Peygambere am ve sormulardr. Bu suallere muhatap olan Hz. Peygamber, onlar ayplamak yle dursun, aksine ilerindeki pheleri dile getirmelerini salayc ve tevik edici ifadelerde bulunmutur. Eb Hreyrenin rivayet ettiine gre Ashaptan bir grup Hz. Peygambere gelerek; imizden yle eyler hissediyoruz ki herhangi birimiz bunlar sylemeyi bile byk gnah addeder, dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber; Gerekten yle bir ey hissettiniz mi? diye sorunca, onlar da; Evet, dediler. Hz. Peygamberin cevab yle oldu; te bu imann ta kendisidir, gerek iman budur. Bir baka rivayette Hz. Peygambere vesvese sorulunca; imann hlis olandr, demitir. (Bkz. Mslim, man, 60; Ahmed b. Hanbel, II, 456). bn Abbastan yle rivayet edilir: Peygamber efendimize birisi gelerek; imde yle ey hissediyorum ki onu sylemektense yanp kl olmay tercih ederim, dedi. Bunun zerine Reslllah yle buyurdular: Kulunun halini (iman derecesini, taklitten) vesveseye (tahkike) ykselten Allaha hamdolsun. (Bk. Eb Davd, Edeb, 109; Ahmed b. Hanbel, I, 240). Ashabn, kyametin halleri, Cennet, Cehennem, ruhun mahiyeti, kader ve daha baka itikad konularda sorduklar sorular ile Hz. Peygamberin onlara verdii cevaplar hads klliyatmz tarafndan bizlere aktarlmtr. tikat konusunda akla gelebilecek tm sorular insan olmann, daha dorusu inanan bir insan olmann ok tabii sonucudur. nanan insann bunlar dnmesi ve sormas onun inancna verdii deerin yannda, onunla srekli megul olduunun ifadesidir. Bu durum bugn iin byle olduu gibi gemitekiler iin de byle idi. Yeter ki insan bu sualler iinde boulup kalmasn, onlarn cevabn bulabilsin, onlar cevaplandrabilecek ehliyetli insanlara sorup kalbini mutmain klsn. nemli olan budur ve bu yol ayn zamanda iman taklitten kurtarp tahkike ulatrmann yoludur. Onun iindir ki Hz. Peygamber ashabn bu tr sorular sormaktan men etmemi, bilakis onlar bu suallerinden dolay taltif ve tevik etmitir. Bu davranyla o, daha sonraki dnemlerde ortaya kabilecek olan ve akl tefekkr n planda tutan kelm ilminin metodunun meruiyetinin zeminini oluturmutur.
Hz. Peygamber dneminde bugnk anlam ve erevede bir kelm ilminin olmaynn sebepleri nelerdir?

30

KELMI DOURAN ETKENLER


lk htilaflar
Kelm ilminin konularnn kayna Kurn olduundan onun bir disiplin, bir ilim dal olarak ortaya kn hazrlayan sebepler de pek tabii olarak slm toplumunun iinden kaynaklanan dhil sebeplerdir. Kelm ilmi, her biri birbirine bal, birbirlerine etki eden ve yardmc olan etkenlerin neticesi olarak tamamen Mslman toplumun ve slm kltrnn iinden domutur. Dolaysyla kelm ilminin douunu hazrlayan nedenler etrafnda yaplan ilm tartmalar ve gelitirilen yorumlar Kurn muhtevasnn itikad anlamda bir tefsiri konumundadr. Durumun byle olmas kelmn douunda hibir hric etkinin olmad anlamna gelmez. Bahsedilecek bu hric etkenler kelm ilminin douunu hazrlamaktan ok, yaplan ilm tartmalarn geliip genilemesine ve metodolojik adan derinlik kazanmasna sebep olmutur. Deilse, konularn dorudan doruya Kurndan alan bir ilmin sadce hric etkenler sonucu doduunu sylemek makul deildir. Kelm ilminin douuna sebep olan miller evvela bu toplumun iinde olutuu iin slm dnce tarihinde kelm ilminin douu ve varl kanlmaz ve gerekli idi. Kelm ilminin douuna zemin oluturan sebepleri maddeler halinde zikrederek onlar etrafnda gelitirilen ilm tartmalar ve fikr abalara gemeden nce u hususu nemle belirtmekte fayda vardr. slm dininin, onun ana kayna olan Kurn- Kerimin getirdii ve daima var olmasn isteyerek srekli tavsiye ettii akl dnce, fikir ve vicdan hrriyeti ile dnceyi ifade etme zgrl yannda, insanlarn birbrinden farkl duygu, dnce, karakter, zeka ve anlay seviyesinde olduklar gerei birlikte dnlrse Mslmanlar arasnda deiik dncelerin douunu anlamak kolaylaacak ve sonuta meydana gelen farkl yorum ve anlaylar tabii karlanacaktr. Bir dier ifadeyle farkl dnmenin kanlmaz ve doal birinci sebebi insann ftrat ile vahyin ona tand imkndr. Bu en nemli ve en temel etken iyi anlalp daima aklda tutulursa dier nedenler daha kolay anlalr. Kurn ve hads metinlerinden bir ksm slp ve muhteva bakmndan kolay anlalr ak naslar (muhkem) iken, bazlar gerek ifade tarz gerek konu itibariyle mulklk tamakta (mtebih), bu sebeple asl maksat ve mannn neden ibaret olduu kolay ve net bir ekilde bilinememektedir. Mslmanlar arasnda zellikle ilk devirlerde meydana gelen siys srtmeler ve neticesinde ortaya kan i atmalar da dikkate alndnda slm toplumunda dhil sebeplerden kaynaklanan farkl anlaylarn zuhru kanlmaz olmutur. slm dnce tarihinde oluan bu dhil sebeplerin yannda, slm dnyasnda balatlan eitli tercme faaliyetleri ile fetihler ve daha baka yollarla eitli kltrlere mensup milletlerle karlalm olmasn da fikir ve yorum ayrlklarna sebep olan haric miller arasnda saymak mmkndr.

31

Kelm ilminin douunu hazrlayan sebeplere tarih itibariyle baktmzda bunlarn ilk iaretlerinin Hz. Peygamberin son gnlerinde tartma konusu olan krtas hdisesi ile ona bal hilafet tartmalarna dayandn grrz. Bu giriten sonra imdi kelm ilminin douuna sebep olan etkenleri ana hatlaryla zikrederek bunlar etrafnda gelitirilen kelm yorumlar anlamaya alabiliriz.

Krtas Hdisesi
Arapa bir isim olarak krtas kt demektir. Onun iin kt, kalem gibi yaz malzemelerini satan yere krtasiye denir. bn Abbstan rivayet edilen bir hadse gre; Hz. Peygamberin, vefatyla neticelenen son hastalnda, rahatszlnn iddetli olduu bir anda yannda bulunan ashabna; Bana bir kt ve kalem getirin, size bir yaz yazdraym ki benden sonra sapkla dmeyesiniz (Bk. Buhr, Mard-Tb, 17), buyurmutur. Orada bulunan ashaptan bir ksm Hz. Peygamberin bu emir ve arzusuna uyulmasn isterken, Hz. merin de iinde yer ald bir grup, burada bir vahiy durumunun olmadn, yani o esnada Hz. Peygambere yeni bir vahyin gelmi bulunmadn, dolaysyla yazdrmak istedii eyin vahiy olmayp, hastalnn iddetlendiini anlaynca mmetine olan dknlnn bir tezahr olarak byle bir istekte bulunduunu dnmlerdir. Bundan dolay onu rahatsz etmemek iin kt, kalem getirilmemi ve neticede herhangi bir ey yazlmamtr. Hz. Peygamber de bu arzusunu yenilememi ve konu kapanmtr. Hdisenin seyrinden aka anlalmaktadr ki burada bir vahyin yazdrlmas istei yoktur. Zira ayet yazdrlmak istenen vahiy olsayd, ashap, bunu orada hazr bulunduklar iin anlarlar ve bu istee asla kar kmazlar, kamazlard. Sahabe, bir vahiy durumunun olup olmadndan tereddt etselerdi bunu Hz. Peygambere sorarlard. Onlar sormadlarsa bie bu durumda Hz. Peygamber, yazdrmak istedii eyin bir vahiy olduunu aka beyan eder ve bunu muhakkak srette yazdrrd. Buradan aka anlalmaktadr ki bu arzunun bir vahiy sonucu ve yazdrlacak eyin de vahiy olduunu syleyip ama neticede bunun yazdrlmadn kabul etmek, vahyin tamamlanmadn ve Hz. Peygamberin de tebliini gerekletirmediini iddia etmek olur ki bunu peygamberlik gereiyle badatrmak asla mmkn deildir. Ashap da durumu byle anladklar iin, her ne kadar istein vuku bulduu anda kalem-kt getirip getirmeme hususunda tartm olsalar da, konuyu daha sonra bir daha tartmamlardr. Krtas hdisesiyle ilgili rivayetler, daha sonralar a ile Ehl-i snnet arasnda ihtilaf konusu olmu ve iler; eer kt, kalem getirilseydi Hz. Peygamber Hz. Aliyi kendisinden sonra halife tayin edecekti, demilerdir. Krtas hdisesi, daha sonralar ortaya kacak olan ve temel nazariyesi hilafet meselesi zerine oturan a ekolnn nemli dayanak noktalarndan birisini oluturur.

32

Hilfet Meselesi
Hz. Peygamberin vefatndan hemen sonra Mslmanlar, halife seimi meselesiyle karlamlardr. Hilafet meselesi ve halife seimi aslnda siys bir konudur. Halife, Hz. Peygambere siys anlamda halef olan, onun tesis ettii idar yapnn srdrlmesini salamak zere onun yerine siyasal anlamda geen, seilen kiidir. Hilafet meselesi aslnda slm ilimler ierisinde slm hukukunun konusudur. Ancak, daha sonra bu mesele etrafnda ekillenecek ve fikir sistemini bu konu zerinden hareketle oluturacak olan a ekolnn konuyu itikad muhtevada mezheb bir ilkeye dntrmesi zerine bata Ehl-i snnet olmak zere dier kelm mektepleri de meseleyi, aya cevap vermek zere bu balamda tartmak durumunda kalmlardr. Kurnda ve hadslerinde halifenin Hz. Peygamberden sonra kim olaca yle dursun, onun nasl belirleneceine dair ak bir beyan bile bulunmamaktadr. Kurn, genel bir ilke olarak Mslmanlarn ilerini ra, yani aralarnda yapacaklar danma, istiare ile yrtmelerini tavsiye ederek (bk. l-i mrn, 3/159; e-ra, 42/38), grevlendirmede ehliyet ve liyakata nem verilmesini (bk. en-Nis, 4/58; en-Nahl, 16/43) ve hkm verildiinde dil davranlmasn ister (bk. en-Nis, 4/58). Hz. Peygamber, kendisinden sonra kimin halife olaca hususunda bir belirlemede bulunmad iin Mslmanlar, onun vefatndan hemen sonra yaptklar toplantda konuyu etraflca istire etmiler, konumular ve halife adaylar karmlardr. Bylece onlar, slm toplumunu kimin daha iyi idare edebileceini nemle tartmlardr. (bk. Hamidullah, II, 1103 vd.) ayet, konu hakknda Kurn ve Snnette ak bir beyan bulunsayd, hele ann iddia ettii zere Hz. Peygamberin Hz. Aliyi hayatta iken halife tayin ettii sabit olmu olsayd tartmalarn ne anlam olurdu? Dier bir deyile Ashb bu tartmalar yapabilir miydi? Dinin ilkelerine, Hz. Peygamberin snnetine sk skya bal olduklar tarihen sabit olan bir toplumun, Hz. Peygamberin belirlemesine ramen onun hemen vefatn mteakip, hatta onun defin ilemi dahi henz gerekletirilmemi iken byle bir tartma yapmas asla beklenemez. Hilafet meselesi ve halife seimiyle ilgili olarak slm dncesinde ortaya kan temel grleri ksaca yle zetlemek mmkndr: a. Ehl-i snnete gre, kendisinden sonra kimin halife olacana dair Hz. Peygamber bir belirlemede bulunmamtr. Dolaysyla halifenin belirlenmesi seimle gerekletirilir. Onun iin Ashab istiare sonucunda Hz. Eb Bekiri halife semitir. b. aya gre halifelik meselesi insanlarn seimine braklabilecek bir i deildir. Halife nasla belirlenir. Hz. Peygamber Hz. Aliyi kendisinden sonra yerine halife olarak tayin etmitir. c. Hariclerin bu konu hakkndaki grleri Ehl-i snnet ile ayndr. Onlara gre de halifenin belirlenmesinde esas olan seimdir.
slam dnce tarihi iinde ortaya kan ihtilaflarla ilgili olarak ehristannin slam Mezhepleri adyla Mustafa z tarafndan tercme edilen ve Ensar Neriyat tarafndan yaynlanan kitabn Drdnc Mukaddime (s. 33-44) ksmn okuyunuz.

33

Siys Anlamazlklar ve Savalar


Hz. Peygamberin vefatndan sonra hilafet grevini yrten ilk iki halife Hz. Eb Bekir ve Hz. mer devrinde Mslmanlar arasnda birlik, beraberlik ve sknet hkim idi. Ancak, nc halife Hz. Osmann hilafetinin zellikle son dnemlerinde idareyle ilgili siys sorunlar nedeniyle huzur ve sknet bozularak yerini atma ve kargaa ald. Gittike byyen kargaa sonucunda Hz. Osman ehid edildi. Yerine halife olarak Hz. Ali seildi. Hz. Ali dneminde de siys istikrar salanamad. Hz. Osmann ldrlme nedenleri ve olayn sorumlular etrafnda gelien tartma ve srtmeler sonucunda adna i savalar denilen Cemel (36/656) ve Sffin (37/657) vaklar pe pee yaand. Binlerce insan ldrld. slm tarihinde Mslman toplumun bizzat ierisinde meydana gelen bu olayn her birisi tamamen siysdir. Dolaysyla bu olaylar meydana gelirken ortada kelm bir problem yoktur. Ancak, olaylar olup bittikten sonra slm dncesinde kelm muhtevada ciddi ve zm g birok soru ve sorun ortaya kmtr. Aslnda Mslmanlar daha nceleri Hz. Peygamber dneminde, ilk iki halife devrinde eitli savalara katlmlar, lm ve ldrme hdiseleriyle karlamlard. Ama bizzat kendi ilerinde ve birbirlerine kar byle bir mcadele yaanmam ve bu llerde ar sonularla karlamamlard. Onun iin bu olaylarn sonucunda, daha nce sorulmam sualler soruluyor ve bunlara cevaplar aranyordu. Hz. Osmann ehadeti, Cemel ve Sffn olaylar sonucunda ortaya kan kelm problemleri balklar halinde yle sralayabiliriz: 1. Byk gnah ileyen kii (mrtekib-i kebre)nin dindeki durumu. slmda adam ldrme Kurnn ak beyanyla byk bir gnahtr. (bk. en-Nis, 4/9293). Bu olaylarda ldrme hdiseleri vardr ve len de ldren de Mslmandr. O halde byk gnah ileyen bir mminin iman bakmndan dindeki konumu nedir? Bu nemli soruya cevap aranrken birok kelm ekol ortaya km ve konuyu detaylaryla tartarak cevaplandrmaya almlardr. Szgelimi Sffn sava sonucunda, bu soruya ve bununla ilgili dier sorulara kendilerince cevap arayan Hricler denilen mstakil bir frka domutur. Anlan sorular etrafnda ortaya kan grleri ksaca yle ifade ve tasnif etmek mmkndr: a. Hriclere gre adam ldrmek gibi bir byk gnah ileyen dinden kar ve kfir olur. lnce ebed olarak Cehennemde kalr. Azab kfirlerinkinden farkl olmaz. b. Mutezileye gre byk gnah ileyen dinden kar ise de kfir olmaz, iman ile kfr arasnda kalr. Ne mmin ne kafir saylr. lnceye kadar tevbe etmesi beklenir. Tevbe etmeden lrse ebed olarak Cehennemde kalr, fakat azab inkrclarnkinden hafif olur. c. Mrcieye gre konu hakknda hkm vermemek ve sorunu hirete ertelemek uygundur. d. Ehl-i snnete gre gnahlar helal saylarak ilenmedii mddete kiiyi dinden karmaz. Fakat gnahlar imana zarar verir ve sahibi hirette cezalandrlr. Ne var ki, Allah dilerse onlar af edebilir.

34

2. mann tanm, mahiyeti, iman-amel ilikisi meselesi. Bu konu dorudan yukardaki hususla ilgilidir. mann mahiyeti nedir? man sadece szl bir kabul beyan mdr, yoksa amelle dorudan alakal mdr? Mmin olduu halde amel alann ihmal eden, yapmayan kiinin durumu nedir? mankfr ilikisi nasldr? mann snr nerede biter, kfr nerede balar? Sonra gnah nedir, onun tanm nasldr? Bu ve buna benzer sorular kelm adan olduka nemlidir ve bu ilmin ana konularndandr.

Kader ve rde Hrriyeti Sorunu


Mslmanlar zerinde byk tesirler icra eden ve ac hatralar brakan bu olaylar sonucunda hem hdiselere katlanlar hem de sonrakiler ve konu zerinde dnen kelm bilginleri u ok nemli ve derin sorular sormaya balamlardr. Bu i savalar niin olmutur? Bunlara katlan insanlar acaba Allah tarafndan takdir ve tespit edilen ilh kaderin sonucunda m katlmlardr? O halde kader nedir? nsann belirlenmi, deitirilemez bir kaderi var mdr? Varsa insann yaptklarndan ve yapmadklarndan sorumlu olmasnn anlam nedir? Kader ile sorumlu olma hali birbiriyle badar m? nsan bu hayatta i yaparken kendi iradesiyle mi hareket etmektedir? rade nedir? Allahn iradesiyle insann iradesi nasl bir iliki halindedir? Hrriyet nedir, snrlar nelerdir? nsan iin mutlak bir hrriyetten bahsedilebilir mi? Yoksa insan robot bir varlk mdr? O halde bu hayatn ve hiretin anlam nedir? hiret niin vardr? Mkaftn, dln ve Cennetin anlam nedir? Ceza ve Cehennemin anlam nedir? Btn bu sorular bugn dahi insann kafasn megul etmektedir. Konu etrafnda gelitirilen kader, aln yazs, talih, ksmet, felek gibi adlandrmalarla insanlar konuyu ve kendilerini sorgulamaktadrlar. Psikolojik bir savunma ve snma arac olarak insan ou zaman kaderi istismar etmekte ve baarsz olduu alan ve zamanlarda ne olduunu bilmedii kaderin kucana snmaktadr. Allah-insan ilikisinin ana noktasn oluturan bu suallere Kurn ve Snnette cevaplar verilmi ve buradan hareketle kelm limleri konular byk bir dikkat ve titizlikle yorumlamaya almlardr. Sonuta ortaya baz kelm ekoller kmtr. Metinleri, baz sosyal-siyas etkiler sonucunda, pein fikirlerle ve onu anlamak iin deil de anladn, nceden kararlatrdn Kurn ve Snnetin metnine onaylatmak isteyen ve adna Cebriye denilen ekol bu sorular etrafnda olumutur. Sonra Cebriyeye bir tepki olarak Mutezile ve Ehl-i snnet ekolleri problemi daha dikkatli bir ekilde, Kurna ve akla uygun olarak zmeye almlardr. Tarihte, yukardaki sorulara cevap arayan, onlar zmek iin aba sarf eden bata Mutezile, Mtrdiye ve Eariye gibi ekollerin, grlerine ister katlalm ister katlmayalm samim abalarn minnetle anarken nemle belirtelim ki bu sorular bugn de slm dnyasnn, Mslman toplumlarn zerinde ciddiyetle kafa yormalar ve doru cevaplandrmalar gereken hususlardr. Burada bir hususa daha dikkat ekmek gerekmektedir. Grld zere, slm dnyasnn i bnyesinde ve toplumsal-siyasal alanda meydana gelen gelimeler sonuta akaid sahasnda eitli problemler retmekte, bunlarn tartlmasna sebep olmaktadr. Yani olaylar siys, fakat nemli sonularndan birisi de itikddir.

35

Bu durum gstermektedir ki ou dnce sorunlar gibi, itikad problemlerin de en azndan bir ksm sosyal-siys hayat ve olaylarla dorudan ilgilidir. Dolaysyla slm dncesinde ortaya km kelm ekollerin temelinde dorudan itikd millerin yannda, siys ve ictim sebepler de mevcuttur. Binenaeyh frkalar, ortaya ktklar cemiyetin yaad sosyalsiys hdiselerden muhakkak srette etkilenmilerdir. Bir baka ifadeyle ekoller, dnce biimleri, ortaya atlan fikirler ve zm nerileri sosyal hayat ve olaylardan hibir srette etkilenmeden ortaya km deillerdir. Byle olsayd nazar ihtilaflar, sadece fikir plannda kalr, toplumun bnyesine aksetmez ve fikir sahiplerinin yok olmalaryla varlklarn kaybederlerdi. Bu durumda ihtilaflarn giderilmesi de kolay olurdu. slmn ilk devirlerinde balayan ihtilaflarn, aradan on be asr gemesine ve btn ynleriyle tartlm olmalarna ramen eitli ekillerde hl mnakaa edildikleri bilinen bir gerektir. Bu bakmdan slmn ilk devirlerinden itibaren zuhr eden ve gnmze kadar varlklarn bizzat ya da fikr anlamda srdren kelm ekollerinin en azndan bir ksmn, yalnz fikir hareketleri olarak deil; eitli zmrelerin sosyal, siys dnce yaplarn temsil eden oluumlar olarak grmek mmkndr. O halde bir mezhep, yalnz bir fikir cereyan deil, ayn zamanda sosyal-siys bir messesedir. Bundan dolay ekolleri douran tarih, siys ve ictim artlar tam olarak bilmeden ve toplum yapsn, kltrel evreyi isabetli ekilde tesbit etmeden, mezheplerin oluumunu ve grlerini doru anlamak hemen hemen mmkn deildir. Bu demektir ki ahslarn veya topluluklarn fikirleri, ictim, tarih ve siys artlar ve evreden tecrit edilemez. Bu durum bize slm tarihinde var olan frkalarn oluumunda temel itikd meselelerdeki gr ayrlklar yannda baka unsurlarn ve sebeplerin de varln gstermektedir. Mesela Hriclik, tamamen siys atma, sosyal patlama ve kabile taassubunun sonucunda doan bir frkadr. Ayn ekilde siys boyutu hesaba katmadan ne Cebriye ne a ne de Mrcieyi anlamak mmkndr.
Hz. Osmann ehadeti, Cemel ve Sffn olaylar sonucunda ortaya kan kelm problemler nelerdir?

Kurn ve Snnet Metinlerinin Yorumu


Ana konularnn Kurndan kaynaklanmas nedeniyle kelm meseleler zerinde yorum yapan, onlar anlamaya alan her frka tabi olarak bu anlaylarn Kurn ve Snnetle teyit etmek durumunda idiler. Toplumsal zeminde yer edinebilmek ve grlerinin meruiyetini salayabilmek iin de bu zarur idi. Kald ki her mslman, yet ve hadsleri okuyup anlamada serbesttir. Zaten Kurn, bizzat adndan da anlalaca zere okunmak ve anlalmak iin nazil olmu ilah kitaptr. Allahn murad bu kitaptadr. Dolaysyla Kurn anlalmadan Allahn muradnn ne olduu bilinemez. Bu bakmdan Mslmanlar, Kurn okuyup anlamak iin byk gayret gstermilerdir. Ancak, Kurn yetlerinin hepsi slup asndan ayn zellikte deildir. Kurnda ifade edildii zere (Bkz. l-i mrn, 3/7) baz yetlerin mans apak olup anlalmas noktasnda herhangi bir ihtilaf olmam, orada ilah muradn ne olduu kolaylkla anlalmtr. Bu ayetlere muhkem ayetler denilir. Ancak, dier bir grup yet vardr ki manlar muhkem yetler kadar ak deildir. Onlarn farkl anlamlara gelmeleri nedeniyle kesin anlamlarn verilmesi zordur. Bu yetlere mtebih yetler denir. Bu

36

yetlerin, metin ierisinde hakikat, mecz, tebih, temsil gibi kullanmlarnn olmas onlarn anlalmasn gletirmektedir. Bu durum, ok doal olup bir dil slbu sorunudur. Her dilde edeb metinlerin yannda, dilin gnlk kullanmn da bile byle dil problemlerinin olduu bir gerekliktir. Dolaysyla Kurn metni gibi belaat hikas, mucize bir ilah kelmda bu tr anlama sorunlarnn olmas ok daha tabidir. Kurn ve hads metinlerinde var olan bu dil sorunlar etrafnda ortaya kan sorular unlardr. Kurnn hangi yetleri muhkem, hangileri mtebihtir? Mtebih ne demektir? Mtebih yetler anlalabilmeleri iin tevil edilmeli midir, edilmemeli midir? Tevil ne demektir? Tevlin artlar ve snr nedir? Bu ve benzeri sorular etrafnda tabi olarak ihtilaflar meydana gelmi ve her bir ekol, kendi anlaylar ve gelitirdikleri yntemlerle meseleleri anlamaya almlardr. Mesela, Selef limleri mtebih naslar tevil etmeksizin anlamaya almken, Mutezile ve Ehl-i snnet kelm ekolleri byk bir ounlukla bu naslar tevl etmilerdir.

Mslmanlarn Dier Din ve Medeniyetlerle Karlamas


slmiyet, Hz. Peygamber dneminde Arabistan Yarmadasnn dna kmamt. Ancak, fetihler byk bir hzla geliti ve ksa zaman iinde birok lke slm topraklarna katld. Hicr birinci asrn ierisinde Suriye, Msr, ran ve Irak gibi lkeler slm dnyasnn snrlar ierisine girdiler. Daha sonralar Emevler ve Abbasler dneminde slm toplumunun snrlar douda Mvernnehir, batda Kuzey Afrika ve spanya ya kadar geniledi. Arabistan Yarmadas skinleri sde bir hayata ve pek karmak olmayan bir din anlayna sahip idiler. Ancak, slm toplumunun snrlar iine giren bu yeni lkeler, ok farkl din, kltr, medeniyet, inan ve dncelerin beii halinde idi. Suriye ile Msrda Hristiyanlk ve Yahudilik, ran ve Irak ta ise Mecuslik, Sbiilik, Mazdekiyye, Seneviyye ve Zerdtlk yaygn idi. Hz. mer dneminde kurulan Kfe ehrinde, yeni fethedilen lkelerin insanlarnn gelip yerletii ve kendilerine ait mahalleler kurduklar da dikkate alndnda Mslmanlarn erken bir dnemde ok farkl inan, dnce ve felsef anlaylara sahip kimselerle kar karya geldiklerini anlarz. slm toplumuna giren bu insanlarn yeni grler ortaya atmalar eski inan ve kltrlerinin tesiriyle farkl fikirleri savunmalar tabi idi. Mslmanlar, ayn topraklarda bir arada yaadklar, hayat birlikte paylatklar bu insanlarla ok doal olarak karlkl etkileim iine girmilerdi. Bu etkileim farkl ekil ve muhtevada olmutur. Yeni fethedilen lkelerde yaayan insanlarn pek ou eski dinlerinden vazgeerek slma giriyorlard. Ancak, bu yeni Mslmanlar arasnda, eski inanlarndan tamamen syrlmaya, bunlarn etkisinden kurtulmaya muvaffak olamayanlar vard. Bunlarn kafalarnda hl eski dinlerinin fikir kalntlar mevcuttu. Dolaysyla din meselelerin bir ksmn eski inanlarnn altnda mtalaa ediyorlard. Bu da tabi idi. nk bir insann zihninde ve ruhunda yer etmi, btn benliini sarm bir inanc birdenbire terk etmesi kolay deildir. Bundan dolay bu yeni Mslmanlar, farknda olarak veya olmayarak eski inanlarndan bazlarn slma tayorlard.

37

Ayrca, yeni fethedilen lkeler ahalisinden samim anlamda Mslman olanlarn yannda, kt niyetliler de vard. Onlar, Mslman grnerek gizli amalarn slm kisvesi altnda gerekletirmek, bylece nezih slm akidesini bozmak istiyorlard. Tarihte Btnlik ve Btniyye diye adlandrlan kimi gruplar bu erevede mtalaa etmek mmkndr. Bunlarn yannda slm gerekten inand iin deil de mal, mevki, hret ve benzeri kiisel ama ve ahs karlar iin kabul etmi grnenler de bulunuyordu. Bu arada baka dinlere mensup olanlardan, kendi dinlerine bal kalarak cizye vermeyi kabul edenler de vard. Mslmanlarla ayn snrlar iinde yaayan bu gayr-i mslimler arasnda da fikir alverii olmu ve karlkl etkileim gereklemitir. Balangtan itibaren slma her millet ve dinden insanlarn katlm sonucu slm akaidi ile Ehl-i kitab (Hristiyan ve Yahd) akdeleri arasnda ihtilaflar olduu gibi eitli putperest ve irk ehline mensup insanlarla da ihtilaf ve mcadeleler yaand. Aslnda hristiyanlar ile Mslmanlar arasndaki ilk tartmalar Hz. Peygamber hayatta iken Necran Hristiyanlarndan bir grubun gelip Hz. Peygamberle tartmalar ile balamt. Fakat Hz. Peygamberin vefatndan sonra Mslmanlar, Suriye, Msr gibi lkelerde ran, Hint ve Yunan felsefesi tr eitli dncelerle meczolmu, bylece farkl muhteva kazanm bir Hristiyanlkla karlatlar. Bu blgelerde slm ile karlaan Hristiyanlardan birok kii slm dinine girdiler. Hristiyan din adamlar da Hristiyanl savunmak ve mntesiplerinin slma girmelerini engellemek iin youn bir aba gsterdiler. Bylece Mslmanlar ile Hristiyanlar arasnda ilm mnakaa ve mcadeleler gerekleti. zellikle Allahn birlii ile zat ve sfatlar, tebih ve tecsm hususunda ciddi tartmalar yaand. Emevler dneminde bir tabip olarak grev yapan Hristiyan ilahiyat Yuhanna ed-Dmek, Allahn birlii ile Hz. sann tabiat konularnda Mslmanlarla nasl tartlmas gerektii hususunda metot tesbit etmeye alt ve slma kar reddiyeler yazd. Mslman limler de Hristiyanlk ve dier inan sahiplerine kar er-Red alan-nasr, er-Red alel-mecs, er-Red ales-smeniyye, er- Red aled-dehriyyn ve er-Red alet-tabiyyn adlaryla reddiyeler yazdlar. te yandan tarihte ran topraklarnda vcut bulmu olan ve ikili tanr anlayna sahip bulunan Manihaistler ve Mecsler ile Mslmarlar arasnda nemli kelm tartmalar yaand. nk bu iki anlayn sahip olduu dalist tanr anlay ile slmn mutlak tevhd anlay temelde birbirine zttr. Ksaca ifade etmek gerekirse, slmn farkl din, kltr ve medeniyetlerle karlamas sonucunda tevhid, teslis, tebh, tecsm, kader, cebir ve ihtiyar, Kurnn hakikati, Tevrat ve ncilin tahrifi, Nbvvet, Mesih, Mehdi ve daha birok itikad konu Mslmanlarla dier inan sahipleri arasnda tartlmtr. Bylece son ve evrensel dinin mntesipleri Mslmanlar, dinin zerine ina edildii temel alan olan inan konusunda doruyu anlatma ve ikame etme hususunda zerlerine den grevlerini yapmaya almlardr.
slm corafyasnn genilemesiyle birlikte Mslmanlarn dier din ve medeniyetlerle karlamasnn slm toplumu zerindeki etkisini ve kelm iliminin oluumuna tesirlerini deerlendiriniz.

38

Tercme Hareketleri
Mslmanlar, yeni fethedilen blgelerde eski Yunan felsefesinin iyi bilindiini ve yaplan tartmalarda bu felsefenin metodunun kullanldn grmlerdi. Bu da Mslmanlar arasnda felsefeye kar merak uyanmasna ve felsef eserlerin Arapaya tercme edilmesine yol amt. Mslmanlar, eski ilm birikime kar bir tavr taknmayarak, kendi evrensel dnya grlerine destek olacak unsurlar bnyelerine almakta saknca grmediler. Felsefe ile kelmn, metotlar ve k kaynaklar ayr olsa da yaratl, evren ve insana ait temel meseleleri birlikte konu edinmi olmalar onlar iin ayrca tevik edici olmutur. Gerekletirilen tercme hareketlerinde sadece felsef eserler deil ayn zamanda tabiat ilimleri, tbba dair ilimler, kimya, astroloji, simya ve ahlk bilimleri de tercme edilmilerdir. Eski Yunan ilimlerini Arapaya tercme faaliyeti Emevlerin son dnemlerinde balam, Abbas halifelerinden Mansr (. 158/775), Hrun Reid (. 193/809) ve Memn (. 218/833) dneminde devam etmitir. Aslnda ilk tercmelerin daha nce hicretin birinci asrnda Halid b. Yezid b. Muaviye b. Eb Sfyan (. 86/705)dneminde balad sylenmektedir. Bu ilk dnemde daha ok tp, kimya ve astronomiye ilgi duyulmu ve bu tr eserler tercme edilmitir. Felsef anlamda ilk tercme, halife Mansr dneminde yaplmtr. Mansr zamannda nce Mantk ilmi Arapa ya tercme edilmitir. Mant Arapaya ilk tercme edenin bn el-Mukaffa olduu sylenir. Felsefenin sistemli bir ekilde tercmesi halife Memn dneminde balad. Memun zamannda ilhiyt, tabiyt ve ahlka dair felsef eserlerin Arapaya tercmesi yapld. Yunan felsefesi tercme edilirken eserler dorudan doruya Arapaya evrildikleri gibi, bazen de Yunancadan nce Srynceye, daha sonra Arapaya tercme ediliyordu. Yaplan tercme faaliyetlerinde pek ok Drul-hikme (felsefe akademisi) kurulmutur. Bu tercme faaliyetleriyle Mslmanlar Yunan felsefesiyle dorudan iliki iine girmilerdir. Yunan felsefesinin slm dnyasna aktarlmasnda dnemin birer ilim merkezi olan ve felsefeden tabiat bilimlerine kadar pek ok ilmin okutulduu skenderiye, Cundiapur, Harran okullarnn rol byktr. Bu okullarn bir ksmnda Yunanca, bir ksmnda Sryanice, dier bir ksmnda ise Pehlevce konuuluyordu. skenderiye Okulu slmn ilk dnemlerinde Msrdan Antakyaya tand. Bu okul yaklak olarak 130140 yl kadar Antakyada devam ettikten sonra Harrana gitti. Harran, Yunan kltrnn nemli merkezlerinden biriydi. skenderiye okulunun Antakyadan Harrana intikalinin halife Mtevekkil (. 247/861) dneminde olduu sylenmektedir. skenderiye, Antakya ve Harranda mevcut olan okullar Mslmanlarn herhangi bir ekilde engeliyle karlamamtr. Urfa, Nusaybin, Medain ve Cundiapurda bulunan ilm ve felsef okullar Hristiyan Nastr mezhebi bilginleri idare ederken, Antakya ve Amidde bulunan okullar ise Hristiyan Yakub mezhebi bilginleri ynetiyordu. Mslmanlar, daha sonralar slm ncesi bu okullarn mensuplarn ve okumu olduklar ilimleri renmi oldular.

39

Tercme faaliyetleri sonucunda ilk slm filozoflar yetimitir. Bunlar arasnda Kind (. 252/866), Frb (. 339/950) ve bn Siny (. 428/1037) sayabiliriz. Gerek fetihler gerekse tercme hareketleri sonucunda slm kltryle dier kltrlerin karlamas neticesinde meydana gelen etkileim kelm ilminin konularn belirleyen bir nitelikte deildir. Zira bu ilim konusunu dorudan Kurndan almaktadr. Ancak, bu etkileim kelm ilminin tartma ynteminin gelimesine, konularnn derinlemesine ve daha felsef bir boyut kazanmasna vesile olmutur. Bylece kelm limleri mantk ilmini bir let olarak kullanmaya ve baz akaid ve felsefe konularna onu felsef terimleriyle kullanarak kartrmaya baladlar. Ayrca kelmn konularna yakn olan varlk ve benzeri felsef konularla ilgilenmeye, bylece akde konularnn anlalma ve yorumlanmasna yardmc olacak konu ve bilgilerden faydalanmaya altlar. Kelm ile felsefe arasndaki bu etkileim ve yaknlama iine slm dnyasndan en ok meyledenler Mutezile mensuplar oldu. Felsefenin tercme edildii bu dnemde bir Mslman kelm ekol olarak fikr geliimini srdrmekte olan Mutezile, tercmeler yoluyla olup bitenin farkna vard ve zerine den sorumluluu stlendi. Felsef kaynaklar inceleyen Mutezile bilginleri nce onlarn metotlarn rendiler, sonra ayn metotla dine aykr bulunan hususlara cevap vermeye baladlar. Mutezile, maskadn gerekletirmek, yani dinin inan ilkelerini savunabilmek iin felsefeden baz eyleri kelm ilmine kartrd. Bylece ayn yntem ve arala yani muhataplarnn anladklar dilden konuarak onlara cevap verdiler. Mutezile ekol, yabanc tesirlere kar slm inancn savunmak amacyla nemli iler grd. Bu mezhep mensuplar, bir taraftan felsefeyle ilgilenip orada slm akidesiyle badamayan dnceleri cevaplandrmaya alrken, dier taraftan yeni fethedilen lkeler halkna slm tebli etmek ve slm inancna yneltilen eletirileri cevaplandrmak iin byk gayretler gsterdiler. Mutezilenin fikir nderi ve imam olan Vsl b. Atnn (. 131/748) Horasan, Marip, Yemen, Irak, Kfe ve Ermeniyye blgelerine davetiler gndermesi bunun en ak delilidir. Mutezile, bu nemli sorumluluu yerine getirirken mezhebinin be ana uslnden ( usl-i hamse) birisi ve aslnda Kurn bir emir ve ilke olan emri bil-mrf ve nehyi anil-mnker, yani iyilii, gzellii, doruyu emredip, yanltan insanlar koruma prensibinden g almtr. Tercme hareketleri sonucunda felsef dnceden en ok etkilenen ve faydalanan Mutezile olmusa da Mslmanlarn tamam, erken dnemlerde yaplan bu tercmeler yoluyla deiik felsefe ve dncelerle kar karya gelmilerdir. Bu dnce sistemlerine kar slm savunma roln stlenen kelmclar, slmn inan sistemini akl yoluyla temellendirmeye, yani metodunu daha da etkin ve muhataplarnn anlad dili konuur hale getirmeye altlar. Bu abalar esnasnda onlar, muhataplarnn gndeme getirdikleri konularla ilgilendikleri gibi, grlerini de onlarn anlad kavramlar ve yntemlerle dile getirdiler.

nsann Dnen Varlk Olmas Gerei


slm dncesinde meydana gelen ihtilaflar ve kelm tartmalarn ortaya kn hazrlayan sebeplerin en banda ve temelinde insan gerei yatmaktadr. nsan, dnen, akleden ve ilh hitaba muhatap bir varlktr. nsann bu

40

zellii, fikir ihtilaflarn meydana getiren tm dier sebeplerin de kaynadr. Dolaysyla insan var olduka ok tabi olarak farkl dnme, anlay ve yorumlar da olacaktr. htilaf dediimiz ey de ite budur. Onun iin ihtilaf kanlmazdr. nsan deerli klan akl ve dncesi olduu gibi, her bir ferdi dierinden ayrarak onun benini, kimliini oluturan da akl kabiliyet ve deerleridir. nsan dnd lde deerlidir. Kurn, akl olup da dnmeyen, gerei, doruyu anlamayan insann, akl olmayan hayvan gibi hatta ondan da aa bir konumda olduunu ifade eder (bk. el-Arf, 7/179). Birbirinden farkl duygu, dnce, karakter ve anlaya sahip olan insann dnmesi sonucunda dierlerinden farkl fikirler retmesi ve bylece ihtilafn olmas gayet tabi, doal, hatta kanlmazdr. Zaten ihtilaf demek, farkl dnmek demektir. Bu gereklik, insanlarn hibir konuda ayn ekilde dnemeyecekleri anlamna asla gelmez. Nitekim tarih vka ve yaanlan hayat da bunun byle olmadn gstermektedir. Kurnn birok yeti okumay, dnmeyi, bylece hakikati, gerek ve doruyu bulup kabul etmeyi emreder. Bu durum, dnen insann dndn aka ifade etmesinin de emridir. nsanlarn dn ve anlaylarnn birbirinden farkl olabilecei, bu sebeple de deiik neticelerin ortaya kaca muhakkak olduuna gre ihtilaf kendiliinden var olacak demektir. Aslnda dncenin hareketlilii demek olan ihtilaf, insan iin kanlmaz olup, doruya isbet edebildii, yaklat lde makbul ve muteberdir. Unutmamak gerekir ki slm kltrnn hareketlilik, canllk ve zenginlik kazanmas da bu ihtilaflar yoluyla olmutur. Dolaysyla ihtilaf reddetmek, insan ftratn kabul etmemek ve dnceyi donuklatrmak demektir. phesiz bu, ihtilaf tevik etmek deil, aksine bir hakikati ifade etmektir. Ancak u da unutulmamaldr ki ihtilafn olduu yerde doru da yanl da olacaktr. Mhim olan ite bu doruyu arama bulma abas iinde olmak, bu hususta sahih bir niyet tamak ve samimi olmaktr. Buraya kadar saylan sebepler sonucunda, itikd meseleler slm dncesi ierisinde tartlm, ortaya kan problemler Kurn ve akln nda zlmeye allmtr. Tabiatyla bu almalar yaplrken ihtilaflar zuhr etmi ve insanlar kendilerini tatmin eden grler etrafnda toplanmlardr. Sonuta, adna frka, ekol ya da mezhep dediimiz kelm teekkller, dnce mektepleri olumutur. lk dnemden itibaren oluan bu ekoller; Havrc, Cebriyye, Mrcie, Mutezile, a, Mturidiye ve Eariye adlaryla anlrlar.

USLD-DNDE HTLAFIN HKM


Dncede ihtilaf, yukarda izah edildii zere, onu meydana getiren dier sebepler bir tarafa, aslnda akleden, dnen bir varlk olarak insann dorudan doruya tabiatndan kaynaklanan bir husustur. Bu anlamda ihtilaf kanlmazdr. Burada tartlmas gereken mesele udur: htilaf kanlmaz olmakla birlikte acaba dinin temelini oluturan inan alannda caiz grlebilir mi? Tevhd dini olan slm, Allahn mutlak anlamda birliine inanmay zorunlu kld gibi, bu dinin mensuplarnn rk, dil, blge ve dier farkllk sebepleriyle ayrlp paralanmamalarn da tevhdin gereklerinden kabul eder.

41

nsanlar arasnda doabilecek ayrlklarn Mslmanlar arasnda kin ve dmanlklara neden olmamas, onlarn birlik ve btnln bozmamas iin Kurn- Kerim onlar daima Allahn dinine sarlmaya davet eder. Kurnn, Hepiniz Allahn ipine (dinine) smsk sarln, paralanp blnmeyin (l-i mrn, 3/103), Allaha ve Reslne itaat edin ve birbirinizle ekimeyin. Aksi takdirde geversiniz, gcnz ve kuvvetiniz elden gider.(elEnfl, 8/46) emirleri ile Hz. Peygamberin konu hakknda szl uyarlar ve fiil rneklii de daima bu birlii muhafazay amalar. Ayrca slmn tm din muhtevas da Mslmanlarn birliini muhafaza etmeyi, onu daima canl tutmay hedefler. nsan denen varln ftratnn tabi bir sonucu olan ve onu o yapan en huss vasf olan akll, dnen bir varlk olmasndan kaynaklanan, dolaysyla kanlmaz olan fikr ihtilaflara gelince, bunlar ama ve muhtevalarna gre deerlendirmek gerekir. deolojik olan ve dolaysyla slm toplumunu paralama istidad gsteren fikir ayrlklar caiz grlmemitir. Yukarda kaydedilen yetler bunu aka ifade etmektedir. Binenaleyh, toplumsal bnyeyi sarsacak ihtilaflar yasaklanmtr. Ayrca, hakknda apak yetler, sarih, kesin deliller bulunan din hkmleri ihtilaf konusu haline getirmek de yasaklanmtr. Bu hususta Kurnda yle buyurulur: Siz, kendilerine apak deliller geldikten sonra paralanp dalanlar, ayrla denler gibi olmayn. te onlar iin byk bir azap vardr. (l-i mrn, 3/105)
tikd alanda bir meselenin inan konusu saylabilmesi iin ya Kurnn ak ve tevile ihtiya gstermeyen yetleriyle ya da Hz. Peygamberden mtevtir yolla gelen bir hadse dayanmas gerekir.

Buna gre Kurnn tevile ihtiya duyulmayacak bir biimde ak ifadelerle itikad ve iman edilmesini emrettii ve Mslmanlarn Hz. Peygamberin azndan ifade edildiinde ittifak edip mtevatiren ondan naklettikleri, bu konuda ayrla dmedikleri eyler iman konusudur. Bu kat hkmler ise slm dininde iman ve slm esaslar diye sralanan ilkeler ile farziyyeti yahut haraml kat, kesin delil ile sabit olmu btn din meselelerdir. Dinin temel prensip ve hkmlerinin mevcudiyetinde ihtilaf etmek, yani Hz. Peygambere Allah tarafndan vahyedildii kesinlikle sabit olmu olan eylerden birini veya birkan inkr etmek elbette ciz deildir. Bu manda Kurnn iki kapa arasnda bulunan muhtevann tamamnn vahiy eseri olduuna inanmak bir iman ilkesidir. Dikkat edilecek olursa burada ihtilaf konusu haline getirilmesi yasak olan ey, dinden olduu kesinlikle bilinen bir hususun mevcudiyetinde ihtilafa dmek, onu inkr etmektir. Ama onun mevcudiyeti kabul edildikten sonra, mahiyet ve keyfiyeti zerinde, yani anlalmas ve yorumlanmas hususunda delillere dayanarak birbirinden farkl grler ortaya koymak, deiik sonulara ulamak yasaklanm deildir. te slm dncesinde itikad alanda ortaya km bulunan ihtilaflar ile kelm dnce ve yorumlar bu kapsamdadr. Birka rnekle meseleyi yle aklayabiliriz. Mslmanlar, Allahn sfatlarn nasl anlamlar, bu sfatlarn onun ztyla ilikisini nasl yorumlamlardr, sfatlar ztnn ayn mdr, gayr mdr? nsanlarn fiillerini yaratan Allah mdr, yoksa Allahn mdahelesi olmadan onlarn bizzat kendileri mi fiillerini yapar ve sonulandrrlar? Allahn mutlak ve her eye amil iradesiyle insann iradesi arasndaki iliki nasldr? nsan, iradesinde bamsz mdr deil midir? Kaderin insan fiilleriyle ilgisi nedir? Miracn keyfiyeti

42

nasldr? Allah hirette grlecek midir? Bu ve benzeri meseleleri kelm bilginlerinin ve dier insanlarn nasl anladklar ile bu hususlardaki deiik yorumlar slm akdesinin zne ve aslna ait deildir. Onun iin bu anlaylardan herhangi birini kabul edip benimseyerek dier dnceleri reddetmek inan esaslarnn zne bir zarar vermez. Dolaysyla bu anlaylardan birini salam delillere dayandrarak benimseyip ona gre dnp davranan kii ya da ekoller, iyi niyetli iseler ve dorunun gerekte o ekilde olduuna samimiyetle inandklar iin yle dnp inanyorlar ve bu hususta gizli bir niyet ve ama tamyorlarsa slm dairesinin dna kmaz, inkrc olmazlar. Nitekim birka istisna dnda, slm hukukular ile kelmclarn byk ounluu, dine ait olduu zarr olarak bilinen eylerin dnda, itikad ihtilaflar yznden insanlarn ve frkalarn tekfir olunamayaca hususunda ittifak etmilerdir.
Dinin esaslarnda, yani itikad alannda ihtilaf etmenin hkmn tahlil ediniz.

zet
Mstakil bir ilim olarak kelmn ana k noktasn saptayabilmek. Kelm ilmi dorudan doruya Mslmanlar tarafndan Kurn ve Snnetin verilerinden hareketle kurulan ve gelitirilen bir ilimdir. Kendine zg sorunlar ve yntemi bulunan bu ilim tamamen Mslmanlarn iinde bulunduklar artlara ve ihtiyalara gre gelitirilmitir. Kelm ilmi, slm toplumunun belirli din, tarih, sosyal ve siys koullarnda ortaya km, zamanla gelimi ve derinlemitir. Kelm ilminin geirdii sreci deerlendirebilmek. Kelm ilminin, ana konularnn ortaya k, bunlar anlamaya ynelik ilm tartmalarn douu, balamas ve kazand muhteva alarndan tarihi srecini be ayr dnem halinde incelemek doru olur: 1. 2. 3. 4. 5. Kurn vahyinin devam ettii dnem; Hz. Peygamber dnemi. Kelm tartmalarn ortaya kt ilk fikr hareketler ve ihtilaflar dnemi. Vsl b. At ve Amr b. Ubeyd ile Mutezile mezhebinin ortaya k Earlik ve Mtrdlik gibi Ehl-i Snnet kelam mezheplerinin ortaya k. Yeni ilm-i kelm dnemi: XIX. asrn sonlarndan balayarak hlen devam etmekte olan dnem.

Kelm ilminin douuna tesir eden i ve d etkenleri zetleyebilmek. Kelm ilminin mstakil bir ilim dal olarak ortaya kn hazrlayan sebepleri yle sralamak mmkndr: 1. 2. 3. Krtas hdisesi ve halife seimi gibi ilk ihtilaflar. Siys anlamazlklar ve i savalar Kurn ve Snnet metinlerinin yorumlanmas meselesi.

43

4. 5. 6.

Mslmanlarn dier din, kltr ve medeniyetlerle karlamas. Tercme hareketleri. nsann dnen bir varlk olmas gerei.

tikad alannda Farkl grler ileri srmenin hkmn aklayabilmek. tikd alanda bir meselenin inan konusu saylabilmesi, yani iman edilmesi gerekli hususlardan olabilmesi iin bu meselenin ya Kurnn ak ve tevile ihtimal tanmayan, tevil edilmesi mmkn olmayan yetlerinin bu meseleye iman etmenin art olduu hakknda tam, kesin bir delletinin olmas ya da o meselenin mtevtir bir haberle Hz. Peygamberden nakledilmi bulunmas gerekir. Bu kat hkmler ise slm dininde iman ve slm esaslar diye sralanan ilkeler ile farziyyeti yahut haraml kat, kesin delil ile sabit olmu btn din meselelerdir. Dinin temel prensip ve hkmlerinin mevcudiyetinde ihtilaf etmek, yani Hz. Peygambere Allah tarafndan vahyedildii kesinlikle sabit olmu olan eylerden birini veya birkan inkr etmek elbette ciz deildir. Bu manda Kurnn iki kapa arasnda bulunan muhtevann tamamnn vahiy eseri olduuna inanmak bir iman ilkesidir. Dinden olduu kesinlikle bilinen bir hususun mevcudiyeti kabul edildikten sonra, mahiyet ve keyfiyeti zerinde, yani anlalmas ve yorumlanmas hususunda delillere dayanarak birbirinden farkl grler ortaya koymak, deiik sonulara ulamak memn deildir. te slm dncesinde itikad alanda ortaya km bulunan ihtilaflar ile kelm dnce ve yormlar bu kapsamdadr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi kelm ilminin douuna tesir eden ncelikli temel kaynaktr? a. Akl b. Kurn c. Felsefe d. Snnet e. Dier dinler 2. Aadakilerden hangisi kelm ilminin dnce tarihinde geirdii devrelerden biri deildir? a. Mteahhirn dnemi b. Hz. Peygamber Dnemi c. Yeni ilm-i kelm devri d. lk fikri hareketler ve ihtilaflar devri e. Aydnlanma dnemi

44

3. Aadakilerden hangisi ilk kelam ekolu Mutezilenin nderidir? a. Mturd b. Vsl b. Ata c. Frb d. Gazzl e. Bakilln 4. Aadakilerden hangisi kelm ilminin douuna tesir eden etkenlerden biri deildir? a. Tercme faaliyetleri b. Siys, sosyal sebepler c. Kurn ve Snnetin anlalma abas d. nsan faktr e. Amel konulardaki geveklik 5. Aadakilerden hangisi dinde kesin hkm bildirir? a. Farz b. Caiz c. Mekruh d. Snnet e. Bidat

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. e 3. b 4. e 5. a Yantnz doru deilse, Kelm lminin Kayna konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kelm lminin Geirdii Devreler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kelm lminin Geirdii Devreler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa lk htilaflar ve Kelm lminin Douu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Usld-dnde htilafn Hkm konusunu yeniden okuyunuz.

45

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Sistematik kelm ilmi kaynaklarnda ele alnan konulardan her birine ait olmak zere Kurn- Kerimde ve Snnette beyanlar vardr. nsan ve tm evreni yaratan Allah, bata kendi zt olmak zere varln balangcndan sonuna kadar onunla ilgili her eyden haber vermektedir. Kurn, bu erevede dikkatle okunduunda bu gereklik ak ekilde grlecektir. Binenaleyh, btn bu konular kendisine temel alan olarak semi olan kelm ilminin tm konularnn kayna dorudan doruya Kurndr. Onun iin de bu ilme Allahn sz, kelm olan Kurnn (kelmullah) en nemli ve temel konularyla ilgilendii iin kelm ilmi denilmitir. Yani ilim olarak kelm, kelmullahn bilgisidir. Kavram da dorudan doruya oradan alnmtr. slm bilginleri iaret edilen tm bu konular bata Kurn, sonra Hz. Peygamberin aklamalarndan hareketle tahlil etmilerdir. Yani kelm ilminin ana k noktas ve kayna Kurn ve Snnettir. Sra Sizde 2 Hz. Peygamber dneminde bugnk anlam ve erevede baka herhangi bir slm ilim olmad gibi kelm ilmi de yoktu. Bu durumun temel sebebi vardr: a. Kayna Kurn- Kerim olan bir ilmin o kaynan henz tamamlanmad ve her an yeni bir vahyin nzil olmakta olduu, dolaysyla konular hakknda yeni ilah bilgilerin beklendii bir dnemde bir slm ilim tedvn edilemezdi. b. Hz. Peygamber (s.a.v) dneminde daha sonraki devirlerde olduu gibi, itikad konularda Mslmanlar arasnda ihtilafa yol aacak fikirler fazlaca ileri srlmemitir. Kald ki ilk Mslmanlar, yani Sahabe topluluu Kurn vahyinin cereyanna bizzat ahit oluyorlar ve bu ilah mesajn ilk ve en doru yorumunu bizzat Hz. Peygamberden reniyorlard. Dolaysyla itikad konularda, mevcut vahiyde yer alan ilah beyan ve akl deliller onlara kfi geliyordu.. c. Ashab- kiram, akllarna gelen sorular ise dorudan doruya vahyin alcs, ilk ve en doru yorumcusu olan Hz. Peygambere sorup ondan kesin cevab aldklarndan baka bir eye ihtiya duymuyorlard. Sra Sizde 3 Hz. Osmann ehadeti, Cemel ve Sffn olaylar sonucunda ortaya kan kelm problemlerin balcalar unlardr: a. Byk gnah ileyen kii (mrtekib-i kebre)nin dindeki durumu. slmda katl (adam ldrme) Kurnn ak beyanyla byk bir gnahtr (kebre) (Bkz. Nis, 4/92-93). Bu olaylarda katl hdiseleri vardr ve len de ldren de Mslmandr. O halde byk gnah ileyen bir mminin iman bakmndan dindeki konumu nedir?

46

b. mann tanm, mahiyeti, iman-amel ilikisi meselesi. Bu konu dorudan yukardaki hususla ilgilidir. mann mahiyeti nedir? man sadece szl bir kabul beyan mdr, yoksa amelle dorudan alakal mdr? Mmin olduu halde amel alann ihmal eden, yapmayan kiinin durumu nedir? mankfr ilikisi nasldr, imann snr nerede biter, kfr nerede balar? c . Kader, irade ve insann hrriyeti sorunu. Sra Sizde 4 Fethedilen lkelerde yaayan insanlarn pek ou eski dinlerinden vazgeerek slma giriyorlard. Ancak, bu yeni Mslmanlar arasnda eski inanlarndan tamamen syrlmaya ve bunlarn etkisinden kurtulmaya muvaffak olamayanlar vard. Bunlarn kafalarnda hl eski dinlerinin fikir kalntlar bulunuyordu. Dolaysyla din meselelerin bir ksmn eski inanlarn altnda mtalaa ediyorlard. Bu da tabi idi. nk bir insann zihninde ve ruhunda yer etmi, btn benliini sarm bir inanc birdenbire terk etmesi kolay deildir. Bundan dolay bu yeni mslmanlar, farknda olarak veya olmayarak eski inanlarndan bazlarn slma tayorlard. Ayrca, yeni fethedilen lkeler ahalisinden samim anlamda Mslman olanlarn yannda, kt niyetliler de vard. Onlar, mslman grnerek gizli amalarn slm kisvesi altnda gerekletirmek, bylece nezih slm akidesini bozmak istiyorlard. Tarihte Btnlik ve Btniyye diye adlandrlan kimi gruplar bu erevede mtalaa etmek mmkndr. slmn farkl din, kltr ve medeniyetlerle karlamas sonucunda bata; tevhid-teslis, tebh, tecsm, kader, cebir ve ihtiyar, Kurnn hakikati, Tevrat ve ncilin tahrifi, Nbvvet, Mesih, Mehdi ve daha birok itikad konu Mslmanlarla dier inan sahipleri arasnda tartlmtr. Sra Sizde 5 Dinden olduu kesinlikle bilinen bir hususun mevcudiyeti kabul edildikten sonra, mahiyet ve keyfiyeti zerinde, yani anlalmas ve yorumlanmas hususunda delillere dayanarak birbirinden farkl grler ortaya koymak, deiik sonulara ulamak yasaklanm deildir.

Yararlanlan Kaynaklar
Buhr, (1981). es-Sahh, stanbul. Dzgn, . A., (2005), Kelmn Douu Geliimi ve slm Bilimleri indeki Yeri, Sistematik Kelm (litam), Ankara: Ankuzem. Eb Davud, Sleyman b. Eas es-Sicistn, (1981), es-Snen, stanbul. Eb Zehr, (1983), slmda Siys ve tikad Mezhepler Tarihi, ev. Hasan Karakaya-Kerim Aytekin, stanbul. Erdemci, C., (2009), Kelm lmine Giri, stanbul: Ensar Neriyat.

47

Flal, E. R., (1980), Mezheplerin Douuna Tesir Eden Sebepler slm limleri Enstits Dergisi, IV, Ankara. Glck, .-Toprak, S., (1996), Kelm, Konya: Seluk niversitesi Yaynlar. bn Hanbel, Ahmed b. Muhammed, (1982), el-Msned, stanbul. Klavuz, A. S., (2004), Anahatlaryla slam Akaidi ve Kelma Giri, stanbul: Ensar Neriyat. Kutlu, S., (2006), slam Bilimleri, slam Bilimlerinde Yntem (litam), Ankara: Ankuzem zler, M., (2010), slam Dncesinde 73 Frka Anlay, stanbul: Rahman, Fazlur, (1981), slam, ev. Mehmet Da-Mehmet Aydn, stanbul: Seluk Yaynlar. Mslim, Ebul-Hseyin Mslim b. el-Haccc, (1981), Sahhu Mslim, stanbul: ar Yaynlar. ehristn, Ebul-Feth Muhammed b. Abdulkerim, (1395/1975), el-Milel ven-nihal, Beyrut. Taftazn, Ebul-Vef, (2000), Ana Konularyla Kelm, ev. erafeddin Glck, Konya: Kitap Dnyas. Topalolu, Bekir, (1981), Kelm lmi-Giri, stanbul.

48

49

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Kelm ilminin douunda rol alm Mabed el-Chen, Gayln ed-Dmak, Cad b. Dirhem, Cehm b. Safvn, Hasan- Basr, Eb Hanfenin kimliklerini tanyabilecek, Bu kelmclarn inan konularndaki grlerini saptayabilecek, Kelm ekollerinin oluumuna nasl tesir ettiklerini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Mabed el-Chen, Cad b. Dirhem, Cehm b. Safvn, Gayln ed-Dmak, Hasan- Basr, Eb Hanfe.

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Tanmna ihtiya duyduunuz kelm terimleri iin Bekir Topalolu-lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne bavurunuz. niteye konu olan ilk kelmclar hakkndaki Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden ilgili maddeleri okuyunuz.

50

lk Dnem Kelm ahsiyetler


GR
Kelm ilmi phesiz tek bir sebebin sonucu olarak domamtr. Birbirine bal birok sebep ve etkenin neticesi olarak ortaya kmtr.

Hz. Peygamberin ahirete irtihalinden sonra daha nceden gndeme gelmemi baz konulara girilmi, iman esaslarn ilgilendiren bir takm sorulara cevaplar aranmtr. ncelikle, mslmanlar arasnda cereyan eden olaylarn akabinde byk gnah ileyenin durumu, imann mahiyeti, kaza-kader gibi konularda olduka farkl fikirler ortaya atlm, frkalamann temelleri atlmtr. Kader tartmalar ve kaderin inkr bu olaylarn ardndaki srete ortaya kmtr. Yabanc din ve kltr mensuplaryla karlamalar neticesinde gerek merak, gerek slam savunma amacyla daha teorik konulara girilmi; sfatlarn, halkul-Kurn gibi konular tartlr olmu; baz kiilerce Allahn sfatlar inkr edilmi, bu dncenin uzants olarak Kurnn mahlk olduu iddia edilmitir. Felsef eserlerin tercmeleri bir takm kimselerin, iman esaslar etrafnda o dneme kadar ifade edilmemi farkl konular, farkl ierik ve slupla ifade ve izah etmelerini de beraberinde getirmi oldu. Nasslarda zikredilen mteabih ifadelerin farkl ve ar yorumlanmalar mesela tebih ve tecsime den anlaylar ortaya kard. Farkl anlay dzeyi, metot farkll, ilm ynteme uymadan yorum yapma, bilgisizlik, sonradan mslman olanlarn eski kltrleriyle slama bakmalar, slam iten ykmak isteyenlerin abalar gibi balklarda toplanabilecek etkenlerle slam inanlar etrafnda sahabe ve tabinun dile getirmedii konular gndeme gelmeye balad. Bu nitede, bir takm grleriyle olumlu ya da olumsuz, sonradan kelm ilminde baz anlaylarn ve nemli tartmalarn yerlemesine sebebiyet veren ilk ilim adamlarndan sz edilecektir. Hasan- Basr ve Eb Hanfe gibi Ehl-i Snnetin nc ve makbul olarak kabul ettii ahsiyetlerle Mabed el-Chen, Cehm b. Safvn, Cad b. Dirhem, Gayln ed-Dmak gibi Ehl-i Snnet tarafndan bidat dncelerin ncleri olarak kabul edilen ahsiyetler ele alnacaktr.

51

Vsl b. Ata ve Amr b. Ubeyd gibi kelmclar da ilk dnemde gelmi olmalarna ramen Mutezile iinde anlatldklar iin burada kendilerinden sz edilmeyecektir.

MABED el-CHEN
slam corafyasnn genilemesine paralel olarak bir takm fikr gelimeler meydana gelmitir. Bu gelimeler ierisinde kaza ve kader meselesi de vardr. Kaderin olmad, ezelde kullarn fillerinin belirlenmedii fikrini toplumda yksek sesle ilk ortaya atann Mabed el-Chendir (80/699). Gayln edDmak (. 120/738 civar) de bu konuda benzer fikirleri savunmutur. Bu konuda nemli olan husus, iki ahsn kader konusunda mslmanlar arasnda ilk defa konuanlar olmalar, kaderi inkr ederek insan fillerinde hr kabul etmeleri ve insan kudret sahibi olarak grmeleridir. Bu iki zatn kader ile ilgili grleri Kaderiyye mezhebinin asln tekil etmi, bu gr benimseyenlere kader denilmitir. Sahabeden Eb Zer el-Gfr (. 31/651-652) bunlardan nce Mslmanlarn mallarn Allahn mal olarak kabul ettikleri ve bu mallarn tasarruf hakknn ve ynetimin kendilerine ilah kader ile getiini iddia etmeleri sebebiyle Emevleri sert bir ekilde eletirmiti. nk onlarn bu tavr cebir ve bask anlamna geliyordu. Mabedin kader konusundaki olumsuz tavrnda Eb Zerin bu ksnn da etkisi vardr. Kader ile ilgili bu grlerin ortaya kt dnemde Eb Hureyre (. 59/ 678), Abdullah b. Abbas (. 68/687), Abdullah b. mer (. 73/692), Enes b. Mlik (. 93/712) gibi byk sahableri henz hayattayd. Onlar bu gelime karsnda kendilerinin bylelerinden uzak olduklarn ilan ettiler. Sorular karsnda da bu fikri savunanlara selm verilmemesi, cenaze namazlarnn klnmamas ve uzak durulmas tavsiyesinde bulundular. Mabed, eylemci bir kiilie sahipti. Basraya intikalinin ertesinde Emev hkmdarlarnn ilh adalet adna yaptklar zulmlere kar kt ve balatlan isyan hareketine katld. Hasan- Basrnin isyana katlmamas ynndeki telkinlerini de dikkate almad. Mabedin, isyann ardndan Mekkede yaral olarak ele geirildiinde Hasan- Basrnin tavsiyelerine uymadndan dolay pimanln dile getirdi. Buna ramen Hacccn kader ve kaza konusundaki alayc sorular karsnda fikrinin arkasnda durdu ve ylgnlk gstermedi. Siyas dnce ve faaliyetleri sebebiyle idama mahkm edildi. yle grnyor ki, onun kaderi yok saymasnn ardnda yatan neden Emevlerin keyf ynetim ekli ve haksz uygulamalardr. nk onlar bu haksz uygulamalarnn sorumluluunu kadere ykleyerek iten syrlmak istiyorlard. Buna karlk Mabed, hangi konumda olursa olsun insanlarn kendi yapp-ettiklerinden sorumlu olduunu sylyordu. Onun kader yorumu ve inand dnceleri aka syleme tavr, Mutezile zerinde ciddi tesirleri olmutur. Bundan dolay baz Mutezil alimler onu Mutezilenin Medine grubu iinde saymlardr. Yahya b. Man, Eb Hatim, Drekutn, bn Hacer gibi alimler ise onu hads rivayetinde gvenilir kiilerden kabul etmilerdir.

52

GAYLN ed-DIMAK
Gayln b. Mslim ed-Dmak el-Kbt (. 120/738 civar) irade hrriyeti konusundaki fikirleriyle Mabed el-Chen ile birlikte ilk Kaderiyye frkasnn douunu hazrlayan tabin dnemi limlerinden biridir, ancak hayat hakknda fazla bilgi yoktur. Balangta Gaylnn Emev halifeleriyle yakn ilikisi vard. Ancak sonralar kaderi inkr dncesine gitti. Bu fikrini halka aklayp onlar ynetime kar kkrtt, Emevlerin parasal politikalarn eletirdi. Daha da ileri giderek Emev halifeliini tanmadn ilan etti. Bu da onun idamn getirdi. Gayln, baz kaynaklarda Kaderiyeye, bazlarnda Mrcieye, bir ksmnda Kader Mrcieye, bir ksmnda ise Mutezileye mensup bir lim olarak gsterilmektedir. Gaylnn Mrcieden saylmasna muhtemelen onun, iman kalbin tasdiki ve dilin ikrar eklinde tanmlamas, ameli imana dahil etmemesi ve byk gnah ileyenin kfir olmad eklindeki grleri sebebiyet vermitir. Gayln, kelm ilmi ve tarihi bakmndan, Kaderiye ve Mutezilenin benimsedii prensipleri daha nce ortaya koymas bakmndan nem arz eder. Nitekim Mutezilenin el-usll-hamse diye anlan be temel prensibine temel tekil eden grleri ilk nce o dile getirmitir. te yandan onun ilh sfatlarn zatn ayn olduu ile Kurnn yaratlm olduu eklindeki grleri Mutezilenin tevhid prensibinin temelini oluturmutur. Ayn ekilde onun, irade hrriyeti konusundaki fikirleri Mutezilenin adalet prensibinin teekklnde nemli rol oynamtr. Bu yzden, Kaderiyenin nclerinden saylmakta, Mabed el-Chenden sonra ikinci nemli isim olarak anlmaktadr. Gayln, immet konusunda liyakat ve vasf ilkelerine arlk vermitir. Bununla o, Emevlere kar bir siyas muhalefet sergilemitir. Ona gre halife Kitap ve Snneti iyi bilmelidir. mmet zerinde ittifak ettii takdirde Kureye mensup olmayan bir kii de halife olabilir. Ehl-i Snnetin Selef limleri tarafndan eletirilen Cadin grleri sonradan yank bulmu, bata talebesi Cehm b. Safvn olmak zere Vsl b. At, Amr b. Ubeyd ve dier baz Mutezil alimlerce benimsenerek kelm ilminin teekkl etmesinde rol oynamtr.
Kader konusunda bilgi edinmek iin Halife Keskinin slam Dncesinde Kader ve Kaza adl kitabna bakabilirsiniz.

CAD b. DRHEM
Cad b. Dirhem (. 124/742 [?]) tabin neslinden olup, slam dnce tarihinde ilh sfatlar, halkul-Kurn ve insanlarn fiilleri gibi itikad konular ilk defa tartmaya aan kelmclardan biridir. Hayatnn ilk dnemleri hakknda bilgi yoktur. Aslen Harranl olduu ileri srlmtr. Akaid konularn aklc bir yaklamla ele al, onun eski felsef kltr merkezlerinden biri saylan Harranda domu ve yetimi olmas ihtimalini glendirmektedir.

53

Cad b. Dirhem, hicr II. asrn balarnda akaid konularnda Selef anlayna aykr olarak ortaya att grleriyle dikkati eken bir ahsiyettir. O, Dimak, Basra, Kfe gibi merkezleri dolaarak grlerini yaymaya alm, zellikle Cehm b. Safvna ilh sfatlarn reddi ve Kurnn yaratlm olduu konusunda tesir etmitir. Cad b. Dirhemin baz kelm grlerini u noktalarda toplamak mmkndr: 1- Allah Telnn zat dnda kadm olarak kabul edilebilecek birtakm sfatlar yoktur. Eer Allahn kadm sfatlar bulunsayd bu, Allahtan baka kadm varlklarn kabul edilmesi demek olduu iin tevhidi ortadan kaldrrd. 2- Allah, yaratklara asla benzemez. Buna gre din metinlerde zikredilip de Allah yaratklarla benzerlik tayacak ekilde niteleyen yed, vech, ayn gibi tabirlerin Allahn zatna yarar biimde tevil edilmeleri gerekir. 3- Kurn- Kerm kadm deil hdistir, yaratlmtr. 4- nsann fiilleri tamamen kendisine aittir; o, fiil ileme gcne (istitat) ve iradesine zgrce sahiptir. Eski din ve kltrlerin tesirinde kalarak slam akaidinde yeni grler ortaya att sylenen Cad b. Dirhemin hayat ve itikad grleri hakknda yeterli bilgi bulunmamaktadr. Bundan dolay kendisine nisbet edilen grlerin ona ait olup olmadn, ayrca eski kltrlerden ne lde etkilendiini belirlemek olduka gtr. Bununla birlikte Cadin, inanla ilgili konular akln nda aklamaya alan ilk kelmclardan olduunda phe yoktur.

CEHM b. SAFVN
Cehm b. Safvn es-Semerkand et-Tirmiz (. 128/745-46) ilk kelmclardandr. Cehmiyye frkasnn kurucusudur. Cehmin, sfatlarn inkr, Kurnn yaratlml ve insan iradesini kabul etmeme (cebr) gibi dnceleri en belirgin zelliklerini oluturur. Onun adyla anlan Cehmiyye mezhebi, insan iradesini inkr ve tam bir cebr anlay cihetinden Cebriye ile sfatlarn inkr ynnden Mutezile ile rtr. Cehm, pek ok muhitte bulunmu, buralarda karlat kiilerden ve farkl kltr evrelerinden etkilenmitir. Nitekim Kfede Cad b. Dirhem (124/742 [?]) ile karlam ve ilh sfatlar, kader ve halkul-Kurn gibi konularda onun tesiri altnda kalmtr. Emevlere kar yrtlen bir isyana taraftar olmu, dnemin siyasetine fikren ve fiilen katlmtr. Cehm, ada Eb Hanfe ve Vsl b. At ile de fikir alveriinde bulunmu ve talebeleriyle tartmtr. Ayrca nl tefsirci Muktil b. Sleyman ile de mnazaralarda bulunmutur. Onun grleri ana hatlaryla yledir: 1. Ulhiyet: Cehm b. Safvna gre, Allaha subut ve haber sfatlar nisbet edilemez. Allah yaratklara ait hibir sfatla nitelendirilemez. Zira bu durum, tebih, yani Allah kullara benzetme anlamna gelir.

54

Allahtan baka her ey sonradan yaratlmtr. Allah, ezelde lim ve kdir sfatlarna sahip deildir. nk ezelde ilh ilim ve kudrete konu tekil edecek bir nesne bulunmamaktadr. Dolaysyla Allahn ilmi hdistir; bu sebeple bir varl yaratmadan nce onun hakknda bilgi sahibi deildir. nk var olmam bir eyi bilmek imknszdr. Her eyi kuatan snrsz varlk olan Allahn bir yere inmesinden de (nzul) sz edilemez. Kurn ve hadslerde Allah hakknda zikredilen yed, vech vb. tabirler, zahir manalarna alnamazlar. Bunlar akla uygun bir biimde tevil edilmelidir. Allah yaratklara benzetmekten kurtulmak iin Allaha vcd sfatn bile isnat etmekten kanacak derecede ar bir tenzih anlay gelitiren Cehm b. Safvnn grleri daha ziyade lmnden sonra yaylm ve bir mddet mstakil bir frka olarak Cehmiye adyla devam etmitir. 2. Halkul-Kurn: Kurann yaratlml meselesidir. Allahn sfatlar ve halkul-Kurn hakknda ilk defa konuan Cad b. Dirhem olmutur. Cehm b. Safvn, bu grleri ondan alm ve sistemletirmitir. Cehm b. Safvna gre Kurn mahlktur. Zira kelm yaplan, edilen, sonradan olma bir fiildir. Bu fiil cisimlerle birlikte bulunur. Dolaysyla cisim olmaktan mnezzeh olan Allaha nisbet edilemez. Ayrca konuma anlamna gelen kelm, bir organa ve sese ihtiya gsterir. Allahn kelm sfat var demek, Onun konumas iin baz aralara ihtiya duymas demektir. Hlbuki O, bunlardan mnezzehtir. yleyse Allahn kelm vardr, ancak bu, hdistir yani yaratlmtr.
Cehmin ve Mutezilenin hdis/yaratlm dedikleri kelm, daha sonra Ehl-i Snnetin dile getirdii kelm- lafz olabilir mi? Kelm- lafz ve kelm- nefs ayrm ile Ehl-i Snnet ve Mutezilenin bunlara yaklam hakknda Kamil Gnein Akl ve Nass kitabndan ilgili yerleri ve Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden Kelm maddesini okuyabilirsiniz

3. Kaza Kader: Cehm, kullarn mutlak cebr altnda olduklarn ne srmektedir. O, insann hi bir gcnn olmadn, fiillerinde mecbur olduunu, fiillerini icra ederken hibir iradesinin bulunmadn, onlar Allahn yarattn ileri srm, fiillerin insana izafe edilmesinin mecaz olduunu iddia etmitir. Zira insann fiilleri Allah tarafndan takdir edilmekte ve yaratlmaktadr. nsann yapt fiiller, suyun akmas, havann cereyan etmesi, tan ve yapran dmesi gibidir. nsann fiillerini mecburen iledii ve hibir iradesinin olmad kabul edilirse ahiretteki durumunun ne olacana dair getirilen izah da cebr erevesindedir. Allah bir kimse iin iyi bir fiil takdir ettiyse, onun iin sevap takdir etmi; bir kimse iin de gnah takdir ettiyse o kimse iin azap takdir etmi demektir. Cehm b. Safvn, insann fiilleri ve zgrl konusunda Kaderiyyenin savunduu grlerin tam aksini savunmaktadr. 4. man: Cehme gre iman, Allah bilmek, kfr ise bilmemektir. Dier bir deyile iman kalbin marifetidir, bilgisidir; tasdik olmakszn Allah ve Hz. Peygamberin haber verdii eyleri kalben bilmek demektir. Kim Allah hakkyla bilir ve tanr, daha sonra diliyle inkr ederse, kfre dm olmaz. nk ilim ve marifet, inkr ile yok olmaz.

55

man kalp ile tasdik, dil ile ikrar ve azalarla amel diye ksmlara ayrlamaz. Zira kalbin tasdiki, zihnin karar vermesinden baka bir ey deildir. Marifetin dnda kalan dil ile ikrar, organlarla amel imandan deildir. man, gerekte sadece hakkyla marifettir. Peygamberlerin ve dier insanlarn arasnda iman bakmndan bir fark yoktur. nk marifet/bir eyi hakkyla bilmi olma, kiiden kiiye deien bir ey deildir. mann mahiyeti deimediine gre derece itibariyle iman ehli arasnda da bir farkllk olmamaldr. 5. Ahiret: Cehm b. Safvna gre Allah, ahirette grlemeyecektir. Zira bir eyin grlebilmesi iin onun cisim olmas; bir yn ve meknda bulunmas gerekir. Allah Tel cisim olmad ve bir ynde bulunmad iin grlemez. te yandan Cehme gre kabir azab, srat ve mizn da yoktur. O, Cennet ve cehennemin ebed deil fani olduunu, oraya gireceklerin bir sre sonra yok olacaklarn ileri srmtr. Cennete girenler, oradaki nimetlerden bir mddet faydalandktan, cehenneme girenler de belli bir mddet oradaki azab tattktan sonra cennet ve cehennem son bulacaktr. Cennet ve cehennemin daim bir ebedlii sz konusu deildir. nk evveli olmayan bir sonsuzluk dnlemeyecei gibi, sonu olmayan bir sonsuzluk da dnlemez. Kurnda cennet ve cehennemim ebedliiyle ilgili ifadeler hakik deil, tekit ve mbalaa iindir. 6. Akl-Nakil: Cehm, naslar serbest bir aklclkla yorumlamaya alan; aklla nassn atmas halinde akln esas alnmas ve nassn buna gre tevil edilmesi gerektiini savunan ilk kelmclardan biridir. Onun, nasslar karsnda akl yanlmaz bir hakem kabul ettii anlalmaktadr. O, nakil olmadan, aklla iyi ve ktnn bilinebilecei grndedir. Cehmin dncesini, kklemi bir itikad mezhebi temsil etmekten ziyade hr bir aklclkla iman esaslarn yorumlama rn aan ve eitli ekollere tesir eden bir cereyan olarak deerlendirmek mmkndr. Cehmiyye mezhebine mensup zikredilebilecek belli bal bir limin olmay da bunu gstermektedir.
Allahn gerek fil ve gerek mrd olmas insann zgrlne bir engel midir?

EB HANFE
Eb Hanfe Numan b. Sabit (80-150/699-767), h. 80 ylnda Kfede domu, 150 ylnda Badatta vefat etmitir. O, Hanef mezhebinin imam ve byk bir mctehiddir. Eb Hanfe, fkh ilmindeki nclnn yan sra kelm (akaid/elfkhul-ekber) ilmiyle de uram, bu ilmin temel konularn dzenleyerek ve dnemindeki inkrc ve bidatlarla mnakaalar yapm, Ehl-i Snnet kelmnn kurulmasna zemin hazrlamtr. O, bu tr mnakaa ve mnazaralaryla, Hz. Peygamberden sahabeye ve sonraki nesillere intikal eden ve o dnem mslmanlarnn ounluunca da benimsenen itikad esaslar savunmay gaye edinmitir.
Muhammed Eb Zehrann Eb Hanfe adl kitabn inceleyiniz.

56

Eb Hanfe Havric, Cehmiyye, Mutezile, Mebbihe, Kaderiyye, Cebriyye, Mrcie ve iann birer itikad mezhep olarak teekkl etmeye balad bir dnemde yaamtr. Bize ulaan risalelerinin ieriinden de anlalaca zere zellikle Basrada ilh sfatlar, kader, byk gnah ileyenin (mrtekibl-kebre) durumu, imann hakikati ve tekfir gibi ilk dnemin akaidi ilgilendiren belli bal meseleler zerinde deiik grlere mensup alimlerle yapt tartmalarda slm mmetinin ounluu tarafndan benimsenen itikad ilkeleri ortaya koymu ve bunlar gl delillerle mdafaa etmitir. Eb Hanfenin adalar arasnda Cad b. Dirhem, Cehm b. Safvn, Vsl b. At, Amr b. Ubeyd ve eytnttk gibi farkl grleri savunan ilk kelmclar yer alr. Bunlardan zellikle Cehm b. Safvn, Amr b. Ubeyd ve eytnttk ile yapt tartmalar ksmen de olsa bize kadar gelmitir. Eb Hanfenin kelm ilmi ve metoduna yaklamnn gerekte ne olduuyla ilgili baz grler ileri srlmtr. Onun kelm renilmesi caiz olmayan ilimlerden sayd, hatta bata olu Hammd olmak zere rencilerine bu ilimle uramay yasaklad, insanlara kelmn kapsn aralayan Amr b. Ubeyd ile birlikte biri tenzihte, dieri tebihte olmak zere iki ar ucu temsil eden Cehm b. Safvn ile Muktil b. Sleyman sert bir ekilde tenkit ettii sylenmitir. Ne var ki gerekte Eb Hanfe, itikad tartmalarda bulunmu, henz teekkl dneminde bulunan kelm ilminin ilk temsilcileri arasnda yer almtr. Bize kadar ulaan ve Eb Hanfeye ait olan baz akaid risalelerinin varl, onun fkh sisteminde reye ve kyasa bavurup bir anlamda aklcl benimsemesi kelm bir perspektife sahip olduu gstermektedir. Eb Hanfenin, hayatnn belli bir dneminden sonra fkh konularla fazlaca megul olmas, kelm ilgilendiren meselelerle ilgilenmeyi caiz grmemesinden deil, akaide dair temel esaslar zerinde grlerini ortaya koyduktan sonra bu alandaki almalara fazla ihtiya hissetmemesinden, ayrca zm bekleyen fkh-amel meselelerin okluundan kaynaklanm olmaldr. Vefatndan nce rencilerine yapt tavsiyeleri ihtiva eden elVasiyye ile er-Risalesinin itikad meselelere dair olmas kelm konularla ilgisini kesmediini gsterir.
Mustafa z tarafndan tercme edilen ve Eb Hanfenin itikatla alakal be eserini bir araya getiren mam- Azamn Be Eseri adl kitab okuyunuz.

O, akaid esaslarn belirlerken Kurn ve hadsleri esas alm, kendisiyle tartt kimse nasslar kabul eden biriyse onunla kesin nakl delil; nasslar delil saymayan biriyse kesin akl delil kullanarak mnakaa etme yolunu semitir. Eb Hanfenin akaid alannda grlerinden faydaland kiilerin banda Hz. Ali gelmektedir. Ayrca Eb Hanfe Zeyd b. Ali, Muhammed elBakr ve Cafer es-Sdk Ehl-i beyt alimlerinden akaid konularnda istifade etmi; sahabeden zellikle Abdullah b. Mesd; tabindan Hasan- Basr, At b. Eb Rebh, Sad b. Mseyyeb ve mer b. Abdlazz gibi limlerin grleri kendisinin akaidle ilgili dncelerine ekil vermitir. Eb Hanfenin itikad grlerinden zellikle, Eb Ysuf, Eb Mut elBelh ve Eb Muktil es-Semerkand gibi talebeleri tarafndan yazlp nakledilen el-lim vel-mteallim, el-Fkhul-ekber, el-Fkhul-ebsat, er-Risle,

57

el-Vasyye adl be akaid risalesi araclyla haberdar oluyoruz. Ayrca tabakt ve menkb kitaplarndan da onun grlerini tesbit etmek mmkndr. Eb Hanfenin akid konularndaki grleri ana hatlaryla yledir: 1. Ulhiyet: Allah Tel her eyin yaratcsdr. Her insan, mahlkat zerinde dnerek Allahn var olduunu idrak edebilir. Bundan dolay din bir davetle karlamasa bile yetikin ve akll her insan, Allaha inanmakla mkelleftir. Allahn ilim, irade, hayat, kudret, kelm, sem, basar gibi zat; yaratma, rzk verme, diriltme, ldrme gibi fiil sfatlar vardr. Akl yrtmek suretiyle Allaha isim ve sfat nisbet edilemez; O sadece zatna nisbet ettii isim ve sfatlarla nitelendirilebilir. Allahn sfatlar zatndan ayr dnlemez. Onun btn isim ve sfatlar ezel olup hibiri hdis deildir. Allahn fiil sfatlar ezel olmakla birlikte bu sfatlarn teallukuyla meydana gelenler (meful) hdistir. Allah Tel, say itibariyle deil ei ve benzeri bulunmamas itibariyle birdir. Allah Tel, zat ve sfatlar itibariyle yaratklara ve sfatlarna asla benzemez. Nasslarda Allaha isnad edilen yed, nefs, vech, nzul gibi sfatlarn keyfiyeti bilinemez. Bu sfatlara nasl olduklar ve ne anlama geldikleri bilinmeksizin ylece iman edilir. Bunlarn tevil de yaplamaz. 2. Halkul-Kurn: Eb Hanfeye gre Kurn, Allah kelm olup mahlk deildir, fakat Kurn telaffuz ediimiz ve onu yazmz mahlktur. Bununla birlikte Allahn kelm olan Kurn mahlk deildir. 3. Kader: Kinatta meydana gelen her ey Allahn takdiri ve kazasna gre cereyan eder. Zira Kurn ve hadslerde her eyin yaratlmadan nce yazld ve meydana gelen eylerin bu yazya gre gerekletii aka belirtilmitir. Allah Tel, hayr olsun ve er olsun vuku bulacak her eyi ezel ilmiyle bilmi ve ilmine gre vasfederek levh-i mahfuza yazmtr. Bununla beraber O, mminleri imana, kfirleri de kfre zorlamam, herkese fiillerini iradeleriyle gerekletirme imkn vermitir. Zira Allah, herkesin kaderini, kendi iradeleriyle gerekletirecekleri ekilde yazmtr. Bundan dolay kii annesinden mmin veya kfir (mutlu veya bedbaht) olarak domaz; kendi irade ve kudretiyle mmin iken kfir, kfir iken mmin olabilir. Kullarda fiillerini serbeste yapabilme iradesi vardr; kul fiil yapmay diler ve onu gerekletirir. Bununla birlikte kulun fiillerini yok iken varlk alanna karan, onlar yaratan Allahtr. Kula, fiillerinin yaratcs vasfn vermek doru deildir. Allah, kulun fiilinin halk, kul ise gcn hayr veya er ynnde kullanmakla fiilinin ksibidir; Allah yaratandr, kul ise kendi iradesiyle yapt fiilinin iyi ya da kt sorumluluu stlenendir. 4. Peygamberlik: Peygamberlerin gsterdikleri mucizeler de haktr. Hz. Peygamberin ayn yarlmas (inikkul-kamer) ve mirac mucizesi haktr, gerektir. Peygamberler irkten, byk ve kk gnahlardan korunmutur. Ancak onlarn kk hatalar (zelle) ilemeleri mmkndr.

58

Btn peygamberlerin getirdii dinler tevhid esasna dayanr; peygamberlerin getirdii dinlerde inan esaslar deimez. Bununla birlikte fer hkmlerde (eriat) farkllklar olabilmitir. Allaha inand halde Hz. Peygamberin nbvvetini benimsemeyen kimse Allaha da iman etmi saylmaz. nk ona iman etmek Allahn emirlerinden biridir (bk. en-Nis 4/65). Dolaysyla Allaha iman eden herkesin Hz. Muhammedin nbvvetini de kabul etmesi gerekir. 5. Ahiret: Kabir azab haktr, gerektir. nsanlarn lmden sonra diriltilmeleri ve amellerinin tartlmas haktr. Mminlerin gnahlar sebebiyle hirette tbi tutulacaklar muamele ise Allaha kalmtr. O, dilerse affeder, dilerse azaba uratr. Sadece peygamberlerin ve naslarda haklarnda aklama bulunan kimseler dorudan cennete gireceklerdir. Allah Tel, diledii ekilde ve keyfiyeti bizce bilinmeyen bir tarzda mminler tarafndan cennette grlecektir. 6. man-Amel likisi: Eb Hanfeye bir insanda imann gereklemesi iin onun pheden arnm kesin bilgiye sahip olmasnn yan sra bu bilginin doruluunu kesin olarak tasdik etmesi ve bu kararn szl olarak aklamas gerekir. man iin bunlarn hibiri tek bana yeterli deildir. Aksi halde kalben tasdik etmedikleri halde inandklarn syleyen mnafklarn ve Hz. Muhammedin gerek peygamber olduunu bilmelerine ramen nbvvetini tasdik etmeyen Ehl-i kitapn mmin saylmas gerekir. Bununla birlikte baz ifadelerine bakarak Eb Hanfenin, Allah katnda mmin vasfn kazanmak iin kalben tasdiki yeterli grmesini yle anlamak gerekir: Marifet ve tasdik asl unsurdur; dil ile ikrar da tli unsurdur. Zira ona gre dil ile ikrar dnyev hkmlerin uygulanmas iin gereklidir. Bask altnda inandnn aksini ifade eden kimsenin mmin kabul edilmesi de imann gerekte kalp ile tasdik olduu anlamn gstermektedir. Eb Hanfeye gre imann asl unsuru olan kalben tasdik artmaz ve eksilmez. Zira tasdik anlamnda imanda azalma olursa ya da eksiklik olursa o takdirde imann zdd olan kfr ortaya km olur. Bu adan bakldnda peygamberler ve melekler dahil btn mminlerin iman ayndr veya birbirinin benzeridir. Eb Hanfeye gre gnah ilemek mmini imandan karmaz. nk Kurnda, zina eden ve adam ldrenler, kendilerinden iman vasf alnarak zikredilmi deillerdir. Hz. Ali de kendisiyle savaanlar mmin olarak adlandrmtr. Eer gnah ilemek mmini imandan karm olsayd irkten sonra gnahlarn en by saylan adam ldrme fiilini ileyenleri Hz. Alinin kfir kabul etmesi gerekirdi. Mmin bir kimsenin kararl bir ifade ile ben gerekten mminim demesi gerekir; zira iman phe kabul etmez. 7. Tekfr: Ebu Hanfeye gre insanlarn kendi beyanlar, ibadet ekilleri ve din almet saylan kyafetleri tekfir sebebi olabilir. Mmin olduunu sylese de, ilh sfatlan inkr eden veya bunlar yaratklarn sfatlarna benzeten, kadere inanmayan, Kuranda aka belirtilen hkmleri kabul etmeyen, gnah ilemeyi hell sayan ve Kurann bir harfini bile inkr eden kimse tekfir edilir. Kuran tefsir veya tevil ederek mmetin ounluuna aykr da olsa hkmler karanlar yahut Hz. Peygambere nispet edilen hadslere dayal baz itikad hususlar tevatren gelmedii iin kabul etmeyen kimseler tekfir edilemez.

59

8. mamet: Eb Hanfeye gre devlet bakan, mminlerin bir araya gelip istiarede bulunmalar yoluyla seilmelidir. Hz. Ali, muhalifleriyle olan anlamazlklarnda hakldr. Ali evld, hilfete, idareyi zorla ellerine geiren Emev ve Abbslerden daha lyktr. Bu kanaatine bal olarak Eb Hanfe, mam Zeydin ve Ehl-i Beyte mensup kiilerin mevcut idareye kar giritii mcadeleleri meru kabul etmi, hatta onlara destek vermitir.
Eb Hanfenin, Ehl-i beyti mcadelelerinde desteklemesi iann immet anlayn benimsedii anlamna gelmez. Zira Eb Hanfe, immeti Ehl-i beyte nassla verilmi bir hak olarak grmemi, sadece dneminde Ehl-i beyte mensup olanlar immete dierlerinden daha lyk grmtr.

Eb Hanfe, Kurn- Kerime ve ona aykr olmayan sahih hadslere dayanarak slm akaidini belirlemeye almtr. O, naklin yannda akl ihmal etmemi, itikad meseleleri aklamak iin akl kyaslar yapmtr. Eb Hanfenin akaide dair gr ve izahlar, Eb Cafer et-Tahv tarafndan daha ok Selef anlay erevesinde, Eb Mansr el Mtrd tarafndan kelm perspektif ierisinde aklanp yaylmlardr.
Eb Hanfenin sistemindeki tasdik kavram ile Cehm b. Safvnnn dncesindeki marifet kavram arasnda ne gibi bir fark vardr. Kalben bir eyi bilmek, onu dorulamak anlamna gelir mi? Eb Hanfenin hayat, ahsiyeti ve dnceleri iin Kurav Yaynlar arasnda kan mm- Azam Eb Hanfe ve Dnce Sistemi adl sempozyum kitabn inceleyiniz. mm- Azam Eb Hanfe ve Dnce Sistemi adl kitabn pdfsine www.kurav.com sitesinden ulaabilirsiniz.

HASAN- BASR
Hasan- Basr (. 110/728), 21/642 ylnda Medinede dodu. Babas ve annesi azatl kle idiler. Bu yzden mevlden saylr. Annesi Hz. Peygamberin ei mm Selemenin azatls ve hizmetkryd. mm Seleme onunla yakndan ilgilendi ve iyi yetimesi iin her trl imkan salad. Hasan- Basr, Hz. mer bata olmak zere birok sahbnin duasn almtr. Hz. Alinin halife olmasnn ardndan ailesiyle birlikte Basraya gitmi ve oraya yerlemitir. Hasan- Basr, ilmi ve zhd ile tabinun en nde gelen simalarndandr. Pek ok sahabeden ilim almakla birlikte en ok Enes b. Malikten istifade etmitir. Talebeleri arasnda Eyyb es-Sahtiyn, Katde b. Dime, Amr b. Ubeyd. Vsl b. At, Malik b. Dinar gibi alimler bulunmaktadr. Hasan- Basrnin yaad dnem itikad mezheplerin teekkl etmeye balad zamana rastlamaktadr. Basra gibi farkl dnce ve inanlarn birbiriyle kesitii bir ortamda Hasan- Basrnin farkl konularda dnce ve izahlarn bulmak mmkn olabilmektedir. Hasan- Basrnin itikad grlerini ylece zetlemek mmkndr:

60

1. Ulhiyyet: Allah Telnn kemal sfatlar vardr, onlarla nitelendir. Allah Tel ahirette mminler tarafndan grlecektir. 2. Kader: Hasan- Basr, Emev idaresinin, siyas iktidar ve icraatlarn merulatrmak iin bunlarn ilh irade dorultusunda gerekletiini iddia etmeleri karsnda rencileriyle birlikte mcadele vererek kullarn kendi iradeleriyle yapm olduu fiillerin ilh takdirin zorlayc tesiri altnda gereklemediini savunmutur. Hasan- Basr, Emev halifesi Abdlmelik b. Mervana yazd kazakader ierikli mektupta, Selefin inancna aykr olarak ortaya kan cebir telakkisini eletirmektedir. Mektuba bakldnda Mutezilenin kader konusunda muvafk kald bir ierie sahip olduu grlr. Hasan- Basr hakknda yaplan yeni aratrmalarda onun kader konusunda Mutezile ile ayn grleri paylamad; bilakis, kaderin ilenen gnahlar iin bir mazeret olarak ileri srlemeyeceini vurgulad belirtilmektedir. Bu adan bakldnda bu grlerinin Ehl-i Snnet anlayyla badat sylenebilir. Sonu olarak Kader Rislesinde, insann irade ve sorumluluunu tamamen kaldran kader anlay tenkit edilmektedir. Bu grnden dolay Hasan- Basrnin kader konusunda Mutezile ile ayn fikirde olmas gerekmemektedir. Risalenin, Ehl-i Snnette bulunmayan kat cebir anlayna kar yazldn sylemek daha isabetli gzkmektedir.
L. Doan ve Y. Kutluayn evirdii Hasan Basrnin Kader Hakknda Halife Abdlmelik B. Mervana Mektubu balkl risaleyi okuyunuz (Kaynak: Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Cilt: 3 Say: 3, 1954). Ayrca Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden Hasan- Basr maddesinden onun akaid ile ilgili grleri blmn inceleyiniz.

3. Peygamberlik: Kadnlardan peygamber gnderilmemitir. Hz. Peygamberin isr ve mirac bedenen deil ruhen gereklemitir. 4. hiret: Hz. sa, kyametin kopmasndan nce canl olarak bulunduu gkten inecek ve herkes ona iman edecektir. Kalbinde iman bulunup da gnahlarnn cezasn ekmek zere cehenneme giren kimseler ilh efaat sayesinde oradan kacaklardr. Ergenlik ana girmeden len kfir ocuklar cehenneme girmeyecektir. 5. man-Amel likisi: Hasan- Basr, gerek imann kiiyi dinin buyruklarna itaat etmeye sevk ettiini belirtmektedir. Amelsiz imann bir deeri yoktur. Bu sebeple iman artar ve eksilir. Byk gnah (kebire) ileyen kimse mnafktr. Ancak buradaki mnafk kelimesini gerekte kfir anlamna din manada deil szlk anlamnda deerlendirmek gerektii belirtilmektedir. Nitekim Hasan- Basrnin byk gnah ileyeni mmin olarak kabul ettiini nakledenler de olmutur.
Yukarda ismi geen ahsiyetlerin hepsinin ya Sahabeden sonra gelen Tabin neslinden ya da bir sonraki nesil olan Etbaut-Tabinden olmas size neyi artryor? Bugn iin ne anlam olabilir?

61

zet
Kelm ilminin douunda rol alm Mabed el-Chen, Cad b. Dirhem, Cehm b. Safvn, Gayln ed-Dmak, Hasan- Basr, Eb Hanfenin kimliklerini tanyabilmek. Hasan- Basr, Eb Hanfe, Mabed, Cad, Cehm, Gayln kelm dncesinin ncleridir. Kendilerinden sonra gelen kelmclar ve kelm okullarn dnceleri ve yntemleri ile etkilemilerdir. Bu kelmclarn inan konularndaki grlerini saptayabilmek. Mabed, Cad ve Gayln irade hrriyetine ar vurgu yaparken Cehm, cebr dncesine ar vurgu yapmtr. Cad, Gayln ve Cehm ilh sfatlarn Allaha nisbet edilemeyeceinde ve Kurnn mahlk oluunda hem fikirdirler. Ehl-i Snnet alimlerinden Hasan- Basr ile Eb Hanfe ise ilh sfatlar kabul etmekte; kula zgrlk verirken ilh ilmi inkr etmemektedirler. lk kelmclarn, ekollerin oluumuna nasl tesir ettiklerini aklayabilmek. Cehm b. Safvnn kendi adyla anlan bir mezhebi vardr. Bununla onun sfatlar konusundaki grleri Mutezilenin, kader konusundaki grleri Cebriyye mezhebinin temeli olmutur. Sfatlar ve halkul-Kurn konularnda Cad, Cehme tesir etmitir. Bu kelmclar yntem olarak naklin yannda akl da kullanarak sonraki kelm okullarna geni bir fikri alm imkan salamlardr. Nitekim Mabed, Cad ve Gaylnn kaderi inkr eden grleri Mutezilenin bu konudaki grlerinin temelini oluturmutur. Ehl-i Snnet ekol asndan bakldnda Eb Hanfenin grleri akaid ilminde hem Ehl-i Hads limlerince rehber alnm; hem de mam Mtrd tarafndan sistemli bir kelm okuluna dntrlmtr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi ilk dnem kelmclarndan biri deildir? a. Cad b. Dirhem b. Eb Hanfe c. Cehm b. Safvn d. Ahmed b. Hanbel e. Gayln ed-Dmak 2. Mabed el-Chen aadakilerden hangisiyle kelm tarihinde nemli rol oynamtr? a. Kaderi kabul etme b. Halkul-Kurn c. Sfatlar d. mamet e. Kaderi reddetme

62

3. Aadaki ilk kelmclardan hangisi cebr dncesini savunmutur? a. Cehm b. Safvn b. Mabed el-Chen c. Cad b. Dirhem d. Gayln ed-Dmak e. Hasan- Basr 4. Aadaki grlerden hangisi Eb Hanfeye ait deildir? a. Allahn zt ve fiil sfatlar vardr. b. Allahn vech ve yed gibi sfatlar tevil edilmelidir. c. Kurn mahlk deildir. d. Byk gnah ilemek kiiyi dinden karmaz. e. man artmaz ve eksilmez. 5. Aadaki grlerden hangisi Hasan- Basrye ait deildir? a. Allah, ahirette mminler tarafndan grlecektir. b. Allah, ara istiva etmitir. c. nsanlar, fiillerinde zgr iradeye sahip deillerdir. d. Kadnlardan peygamber gnderilmemitir. e. Byk gnah ileyen kimse mnafktr.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. e 3. a 4. b 5. c Yantnz doru deilse, Giri blmn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Mabed el-Chen konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, tm balklar taraynz. Yantnz doru deilse, Eb Hanfe konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Hasan- Basr konusunu yeniden okuyunuz.

63

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Cehm b. Safvn ve Mutezilenin mahlk dedii ve varln hdis kategorisinde saylan kelm, Ehl-i Snnet tarafndan kelm- lfz olarak adlandrlr ve bu niteliklerdeki kelmn muhdes olduu kabul edilir. Bununla beraber Allahn zatyla kim, ezel, Onun konumas anlamna gelen kelam ise, kelm- nefsdir ve Allahn sfatdr. nk Allah, bir organa, alete ve yaratlmlar iin gerekli olan az, dil, hava gibi konuma aralarna ihtiya duymakszn ve mahiyetini bizim bilme imkn olmayan bir biimde kelm sfatna sahiptir. Eb Hanfenin dedii gibi Allahn kelm sfat vardr ama bizim kelammz gibi deil. Sra Sizde 2 Allahn gerek fail ve gerek mrd olmas insann zgrlne bir engel deildir. Zira insann fiilleri Allahn irdesi ve yaratmas olmadan var olduu dnlrse, o zaman Allaha denk ve ondan bamsz baka irde edici ve yaratclarn olduu problemi ortaya kar. Esasen Allahn bilmesi, dilemesi ve fiilleri yaratmasnn kulu mecbur kld anlamna gelmez. te yandan kulun fiillerini serbest irde ve kudretiyle yapmas da Allahn bunlar irde etmi olmasna ve yaratmasna engel deildir. nk Allahn iradesi ile kulan iradesi fiile farkl ynlerden etki ederler. Kulun iradesi fiilin kazanlmasna ynelik iken Allahn iradesi fiilin yaratlmasna yneliktir. Kul da bu durumda fiili kazanm olmaktan sorumludur. Deilse fiilin yaratlmasndan asla sorumlu olmaz. Bu yzden kuldan irade d gerekleen fiileri sebebiyle bir sorumluk istenmez. Szgelimi uyuyan bir kii, uyku halindeyken yapt bir hareket dolaysyla sorumlu olmaz. nk orada irde sz konusu deildir. Halbuki uyku halinde fiil kiiden sdr olmaktadr. Sra Sizde 3 Tasdik ile marifetin her ikisi de kalb bir itir. Bununla birlikte aralarnda farkllklar vardr. Tasdik, kalpte bilinli bir seim (ihtiyar) ve kesb neticesinde meydana gelir. Marifet ise kimi zaman ilim karlnda kullanlr kimi zaman da ihtiyar ve kesb olmakszn kalpte beliriveren bilgi anlamnda kullanlr. eitli sebeplerle kalpte meydana gelen salt bilgiye iman denemez. mann varl iin bilgiden te seimli ve bilinli bir boyun eiin, teslimiyetin bulunmas gerekir. mam Mtrd (. 333/944) imann, kalpteki mcerret bilgiden ibaret olmadn sylemi ve marifet, cehaletin zdddr. Hlbuki imann zdd kfrdr. Eer iman marifet olsayd, bilgisizliin kfr olmas, dolaysyla her cahilin kfir, her limin mmin olmas gerekirdi ki bu mmkn deildir demitir. Eer iman marifet olsayd, yahudi ve hristiyanlarn Hz. Peygamberi, eytann da Allah bildii iip mmin olmalar gerekecekti. Sra Sizde 4 Sahbe sonras Tbin ve Etbaut-Tabin nesli dneminde slm dnyasnda artc dzeyde bir fikir eitliliinin olduu grlr. Aslnda bu, bir anlamda fikir zenginliidir. Burada anlatlan ahsiyetlerin hayatlar dikkatli incelendiinde her birinin kendi fikrine ve fikir zgrlne ne kadar nem

64

verdii grlr. Hatta bunlardan bazlarnn fikirleri ve durular dolaysyla idam edilmi olmas da fikir zgrl asndan deerlendirmeye deer niteliktedir. te bu dnem ve sonrasnda ortaya kan kelm okullar ve dier dnce teekklleri bu zengin kltr ortamndan istifade etmilerdir. Gnmzdeki slam mezhepleri ise bu eitlilik ierisinden szlerek gnmze ulaanlardr.

Yararlanlan Kaynaklar
Glck, .-Toprak, S., (1988), Kelm, Konya: Seluk niversitesi Yaynlar. Glck ., (1998), Kelm Tarihi, Konya: Kitap Dnyas. Kutluay, Y., (2003), slamiyette tikd Mezheplerin Douu, stanbul. z, M., (1992), mam- Azamn Be Eseri, stanbul: FAV yaynlar. ehristn (1993), el-Milel ven-Nihal, Beyrut. Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi (DA) Mabed el-Chen; Gayln ed-Dmak; Cehm b. Safvn; Cad b. Dirhem; Hasan- Basr; Eb Hanfe maddeleri.

65

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Mutezilenin ortaya kn ve neden bu isimle mehur olduunu aklayabilecek, Mutezilenin en nemli iki ilkesi tevhd ve adleti tanmlayabilecek, Mutezil dncenin vard sonular deerlendirebilecek, Basra ve Badat ekollerini ve aralarndaki fark ayrt edebilecek, Mutezilenin temel zelliklerini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Mutezile el-Usll-hamse: Be Temel Prensip Tevhd ve Adlet Basra Mutezilesi, Badat Mutezilesi

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden (DA) Mutezile maddesini okuyunuz. Tanmna ihtiya duyduunuz Kelm terimleri iin Bekir Topalolu-lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne bavurunuz. Marife Bilimsel Birikim dergisinin Mutezile zel saysn(Konya, 2003) inceleyiniz.

66

Mutezile Kelm
GR
Kelm ilmi tarihinde Mutezile olduka nemli bir yere sahiptir. Mutezile, hicr II. asrn balarnda Basrada ortaya kan, kendisine ait zel grleri olan ve Kelmn kurucusu olarak kabul edilen bir ekoldr. Ortaya kndan sonraki asrda hep tartmalarn merkezinde yer almtr. Hatta Ehl-i Snnet kelmnn fikri temellerinin atlmasnda da bu ekoln katks vardr. Ortaya karan ihtilaflarla birlikte kendileri bakmndan slam inanlarla badamayan dnce ve ekollere kar selefin genel tutumu, onlarn yanl yolda olduklarn belirterek bu tr tavr ve yaklamlardan uzak durmay tavsiye eklinde olmutur. Buna ramen zellikle yeni Mslman olanlar arasnda bidat kabul edilen fikirlerin yaylp taraftar bulmasna engel olunamamtr. nk bidat ehli saylanlar, dncelerini kabul ettirebilmek iin her trl vastaya bavuruyor, nasslar tevl ettikleri gibi akl ve felsef delillerden de yararlanyorlard. slam akaidini savunmada naklin yannda akl ve felsef delillerin kullanlmasn da gerekli gren hatta nakli, akl prensipler nda yorumlama ilkesini ne alarak selefin metodundan farkl bir yol izleyen Mutezilenin kulland metoda kelm ad verilmi; bu metotla slam akdelerin savunulmasn stlenen ilme kelm ilmi denilmitir. Mutezile, bu ilmi ilk defa sistemletiren ekoldr. Zaman ierisinde geirdii aamalardan sonra Mutezile mezhebi denilince her birine zel bir anlam yklenen tevhd, adlet, el-vad vel-vad, el-menzile beynel-menzileteyn ve el-emru bilmaruf ven-nehyu anil-mnker olarak bilinen be esas benimseyen bir ekol anlalr. Aadaki balklarda Mutezilenin ilk k, ismi, prensipleri Basra ve Badat Mutezilesinin nemli temsilcileri ve grleri hakknda bilgiler verilecektir.

MUTEZLE SM VE MEZHEBN DOUU


Mutezile kelimesi, szlk anlam itibariyle ayrlanlar, uzaklaanlar, bir keye ekilenler gibi anlamlara gelmektedir. Terim olarak ise itikad meselelerin yorumunda akla ve insan iradesine ncelik veren kelm mezhebi olarak tanmlanabilir. Mutezile mezhebinin douu hakknda deiik grler vardr:

67

1. Bu hususta genellikle kabul edilen gr, Mutezilenin ilk defa, Basrada Vsl b. Atann (. 131/748) Hasan- Basrnin (.110/728) ders halkasndan ayrlmasyla olumaya baladdr. Vsln ayrlna sebep olan olay yledir: Bir gn Hasan- Basrnin ders verdii Basra camiindeki meclisine gelen bir zat der ki: - Ey imam! Byk gnah ileyen kiiyi bazlar tekfir etmektedir. Onlara gre byk gnah ilemek kfrdr ve kiiyi dinden karr. Haricler bunu iddia etmektedirler. Baka bir topluluk ise byk gnah ileyeni nemsememektedir. Bunlara gre byk gnah ileyen kimse iman sahibi ise, bu gnah onun imanna zarar vermemektedir. Bunlara gre amel, imann bir paras deildir. man olan kimseye gnah zarar vermez. Bunlar da Mrciedir. Byk gnah ileyen hakknda sen ne dersin? Hasan- Basr byle bir kiinin iman ile ameli birbirinden farkl olan manasnda mnafk olduunu dnmektedir. Ancak kendisi bu soruya henz cevap vermeden rencilerinden Vsl b. Ata yle der: - Ben, byk gnah ileyen kimseye ne gerek mmin ne gerek kfir diyebilirim; byle bir kimse iki mertebe arasnda bir mertebededir (elmenzile beynel-menzileteyn). Dolaysyla o, mmin de deildir, kfir de deildir. Bu szleriyle Vsl, byk gnah ileyen hakknda imdiye kadarki grlerden farkl yeni bir gr ortaya koyuyordu. Bu olayn ardndan Hasan- Basrnin meclisini terk eden Vsla daha sonra arkada Amr b. Ubeyd (.144/761) de katld. Bunun zerine Hasan- Basr, Vsl bizden ayrld anlamna gelen kad itezele ann Vsl ifadesini kulland. Bir dier gre gre Vsl, Hasan- Basrnin meclisinden kendisi ayrlmam, bilakis kovulmutur. Amr b.Ubeyd de Vsla katlnca halk onlara mmetin grnden ayrlanlar anlamnda Mutezile adn vermitir. Mutezile ismi, ister Hasan- Basr, ister halk tarafndan verilmi olsun bu ifade, henz Hasan- Basr hayattayken onunla rencileri Vsl ve Amr arasndaki byk gnah meselesine farkl yaklamlardan dolay verilmitir. 2. Bu isim kendilerine, byk gnah ileyeni imandan da kfrden de ayrmalar sebebiyle verilmitir. 3. Byk gnah meselesinde el-menzile grn ileri sren Vsl ve arkadalar, o gne kadar Mslmanlarn byk gnah ileyenler hakkndaki mevcut grlerin hepsinden ayrlmalar sebebiyle bu ismi almlardr. Esasen itizl ve mutezile kelimelerinin kullanl daha eskidir. Hz. Ali ile Hz. Aie ve Hz. Muaviye arasndaki olaylarda hibir tarafa katlmayan ve ekimser bir yol takip edenlere Mutezile deniliyordu. Fakat bu ilk devirlerdeki kelime anlamyla ayr duranlar manasndaki Mutezile ile kelm ilmindeki Mutezile mezhebi arasnda sadece isim ynnden benzerlik vardr. Yoksa daha sonradan baz Mutezile ileri gelenlerinin iddia ettikleri gibi birtakm sahablerin Mutezil olmalar sz konusu deildir. Onlara sadece tarafsz kalanlar manasnda bu ad verilmektedir. Onlarn, kelm ilmindeki Mutezile mezhebi ve bu mezhebin fikirleriyle hibir alakalar yoktur. Kelm

68

ilminde bir ekol olan Mutezilenin kuruluu hicr ikinci asrn balarnda Vsl ve Amrn Hasan- Basrden ayrlmalarndan sonradr. Mutezile kendisini tevhd ve adlet ehli olarak tanmlamaktadr. Tevhd ve adaletin ne anlama geldii ileride aklanacaktr. Onlarn kendilerine verdikleri isimlerden ziyade Mutezile ismi, byk gnah ileyenin durumu, tevhd, adlet, kader gibi itikad-kelm konularda bu ekolden farkl dnen Ehl-i snnet/mmetin ounluu tarafndan verilmi bir isim olarak yaygnlk kazanmtr. Mutezile mensuplar, tevhd ve adlet ehli / ehlt-tevhd vel-adl ismini kendilerine layk grseler de bir mddet sonra bu ismi benimsemi ve kullanr olmulardr. Ne var ki Mutezilenin bu ismi kulland mana haktan ve mmetin genel izgisinden ayrlanlar anlamnda deil kavrama olumlu bir mana ykleyerek er, irk ve tm kt eylerden ayrlanlar manasn tar. Bu bakmdan Hz. brahimin, toplumunda tevhidden uzak unsurlara kar syledii sizi ve Allahtan baka tapndklarnz brakp ekiliyorum (Meryem 19/48) szlerindeki itizal kelimesinin olumlu anlamndan istifade etmek istemilerdir.
Mutezile ismi hakknda daha fazla bilgi iin Kemal Ikn, Mutezilenin Douu ve Kelm Grleri (Ankara 1967) adl eserinden 50-59. sayfalar okuyunuz.

MUTEZLENN DOUUNU HAZIRLAYAN SEBEPLER


Mutezil fikirlerin ve temel ilkelerin teekklnde etkili olan ana faktrleri u ekilde sralamak mmkndr.

Mslmanlar Arasndaki htilaflara zm Araylar


Mutezile mezhebinin douuna etki eden unsurlarn banda slam toplumunda zaman zaman kendini gsteren ve kayna gerek itikad gerekse siyas olan bir takm ihtilaflar gelir. Mutezile bu ihtilaflardaki grleri tenkit ediyor ve meselelere yeni zmler getirmeye alyordu. Bu sebeple Mutezilenin grlerinin ounun kart dnceleri reddederken ortaya kt grlmektedir. Mesela byk gnah ileyenin durumu ve imann hakikatinin ne olduu hususunda Mutezile, bir taraftan Hariclere dier taraftan Mrcieye kar kmtr. Hz. Osmann ehit ediliinden sonra Mslmanlar arasnda cereyan eden Cemel (36/656) ve Sffn (37/658) savalar yeni sorularn ve gruplamalarn olumasna sebep olmutur. Havric, Mrcie ve Mutezileyi byk gnah meselesi zerinde nemle durmaya ve eitli grler ortaya atmaya iten sebep, sahabe arasnda cereyan eden olaylardr. Bu olaylarla ilgili olarak ortaya atlan sorular farkl cevaplarn ve ekollerin teekklne zemin hazrlamtr: Kar karya gelen taraflarda kim haklyd kim hakszd? Hz. Osman m yoksa onu ehid edenler mi haklyd? Hz. Ali mi yoksa Hz. Aie mi haklyd? Hz. Ali ile Hz. Muaviye arasnda cereyan eden Sffn Sava hakknda nasl hkm vermek gerekir? Bu kavgalara karanlarn ve hakem olay taraflarnn durumu nedir? Birbirlerini ldrenler byk g-

69

nah ilemiler midir? Bu gnah onlar dinden karr m karmaz m? Onlarn ahiretteki durumlar nedir? Bu savalara kendi iradeleriyle mi geldiler yoksa onlarn hareketlerinde tamamen cebr mi vard? Haricler, amellerin imandan bir para olduuna inanyorlard. Bu, kelimeyi ehadeti tasdik edip syleyen bir kimsenin farzlardan birini yerine getirmedii yahut byk gnahlardan birini iledii takdirde onun kfir olaca anlamna gelmekteydi. Nitekim Hariclerden Nfi b. Ezrak, kendi gruplar dnda herkesi tekfir etmi onlarla evlenmenin ve kestiklerini yemenin caiz olmadn ve kanlarnn helal olacan sylemitir. Mrcie ise imana zarar vermedii srece hibir gnahn imana zarar veremeyeceini, byk gnah ileyenlerin durumlarnn Allaha havale edilmesi gerektiini iddia etmitir. Haricler iddet ve sertlik yolunu seip sadece kendilerini mmin saym, Mrcie uzlamac bir yol takip ederek kart gruplar da mmin kabul etmitir. Mutezile, Haricler ile Mrcie arasnda yer alm, ne Haricler kadar sert, ne Mrcie kadar yumuak tutum iine girmitir. Mutezileye gre byk gnah ileyen mmin de deildir, kfir de deildir. u takdirde byle birisi iman ile kfr arasnda bir mertebededir. Mutezileye gre bu mertebe, fsklk olarak adlandrlr. Cemel ve Sffn savalarna karan kimselerin durumlarna Mutezilenin getirdii yorum, el-menzile beynel-menzileteyn prensibi ortaya kmtr. Ayrca Mutezilenin dier bir prensibi olan el-vad vel-vad de bu savalara katlanlarn ahiretteki durumuyla ilgili tartma ve ihtilaflara bir zm getirmek amacyla teekkl etmitir. Mutezilenin be temel esasndan biri olan adlet ilkesinin teekklnden nceki aamay oluturan kader tartmalar da yine Hz. Ali ile Hz. Aie arasndaki Cemel ve Hz. Ali ve Hz. Muaviye arasndaki Sffn savalarndan sonra ciddi anlamda tartlmaya balanmtr. Emev ynetiminin, yaptklar haksz ve adaletsiz uygulamalarn, Allahn kaderiyle meydana geldiini iddia etmeleri, yaplan yanllar bir ekilde kadere isnat etmi olmalar, bu gre muhalif hareketleri de gn yzne kartmtr. nsann kendi kaderini kendisinin oluturduu dncesi, Emevlerin keyfi ynetim anlaylarna son vermek ve sosyal adaleti gerekletirmek zere Emev iktidarna muhalif kiilerce ilenmitir. Mutezilenin kaza-kader hakkndaki grlerinin olumasnda konunun kelm boyutu kadar, meselenin tartma alanna girmesine vesile olan siyas olaylarn da nemli katklar olmutur. Grnmektedir ki Mutezil fikirlerin ve ilkelerin oluumunda onlarn, Mslmanlar arasndaki ihtilaflar zme abalar olduka etkili olmutur.
Mslmanlar arasndaki ihtilaflara zm aramann Mutezilenin ilkelerinden iyilikle emretme ktlkten alkoyma ilkesini ortaya karmada ne tr rol olabilir?

slam Savunma
Fetihler yoluyla snrlar genileyince Mslmanlar, yabanc din ve kltr mensuplaryla i ie yaamaya balamlar; slam toplumunda ister istemez bir tartma ortam belirmitir. zellikle hicr II. asrda yabanc din ve kl-

70

trlerle tartarak slam inan ve dnceleri ilk savunanlar ve bu konuda nemli hizmet grenler Mutezil alimler olmutur. Mutezile gelenei ierisinde yabanc din ve kltrlerle iliki ierisinde olan ve onlarla mcadelelerde ilk ne kan kii Vsl b. Atadr. Vsln Haricler, ia, materyalistler, tabiatlar (natralistler) ve Mrcie kelmn en iyi bilen; slama aka zt grleri ve dalistleri(senevye) en iyi susturan kii olduu ifade edilmektedir. Ayrca Mutezil alimler Budizme mensup olanlar (Smeniyye), Mecusiler, Mazdekler, Sabiler, Maniheistler, inkrc filozoflar, zndklar, Hristiyanlar, Yahudiler, Hint dinlerine mensup olanlarla da tartmalar yapmlardr. Vsl b. Ata ve Amr b. Ubeydden sonraki dnemde bu mcadeleler devam etmi, Abbas halifeleri Mehdi (158-169/775-785), Harun Reid (170193/786-809) ve Memun (198-218/814-833) dnemlerinde hem ilm hem de devlet dzeyinde mcadeleler yaplm, Mutezil alimlerin bilgi ve dncelerinden nemli lde istifade edilmitir. Mesela Harun Reid dneminde Rfz sulamasyla hapsedilenlerden Mutezil bilgin Bir b. el-Mutemir (. 210/825) gibi Budizm konusunda yetkin olan bir takm ahslar, Sind blgesinde ynetimin bana bela olan bu frkayla tartmalar iin serbest braklmlardr. Ebl-Huzeyl el-Allafn (. 226/840) da slam dinini dnce sahasnda savunma amacna ynelik olarak deiik din ve kltr mensuplaryla yapt tartmalar da burada anmak gerekir. zellikle Allahn sfatlar konusunun ele alnd tevhd prensibinin; insann kendi fiillerini gerekletirmesi konusunda tamamen hr olduunun; hayr ve er, salah-aslah, Allahn hikmeti gibi konularn ilendii adlet prensibinin teekklnde Mutezilenin dier din ve kltrlerle tartmalarnn ve onlara kar slam savunma psikolojilerinin nemli rol oynadn sylemek mmkndr. Halkul-Kuran (Kurann yaratlp yaratlmad) meselesi de bu tartmalar sonucunda Mutezilenin nemle gndeme getirdii bir kelm konu olmutur.

Tercme Faaliyetleri ve Felsefeye lgi


Emevlerle balayan zellikle Abbasler dneminde hz kazanan tercme faaliyetleri, Mutezil bilginlerini daha zgn bir yapya kavuturmada etkili olmutur. Mutezil bilginleri, Yunan felsefesini incelemeye sevk eden sebep ncelikle, slam savunmak olmutur. a. Ancak neticede Mutezile, slam inanlar savunma ve ispat gibi din meselelerden felsef problemlere doru kaym, zamanla felsef konularla urama onlarn esas meguliyeti olmutur. b. Mutezile, ar hayranlk duyduu yunan felsefesinin tesirinde kalm, itikad konularda akla ve akln vard ilkelere ncelik vererek aklla eliir grd nakilleri akln nda tevl etmitir. Onlarn bu tutumu, itikad konularda akln sz sahibi olmasn doru bulmayan zellikle II./VIII. ve III./IX. asrdaki hads ve fkh alimleri tarafndan iddetle tenkit edilmitir. Mutezilenin akla bu derece nem vermeleri onlar hedeflerinden saptrm ve nass ile elien grleri savunma durumunda kalmlardr. Mutezile mensuplar, tartma ortamlarnda edindii birikim ve g ile Abbas halifelerinden zellikle Memun, Mutasm (218-228/833-841) ve Vsk (227-232/841-846) zamanlarnda devlet otoritesini de yanlarna alarak

71

Kurann yaratlm olduu anlayn bakalarna zorla kabul ettirmeye teebbs etmi, Ahmed b. Hanbelin (. 241/855) de ilerinde bulunduu pek ok alimin eziyet ve ikence grmelerine sebebiyet vermilerdir. Bu skntl gnler tarihe mihne dnemi olarak gemitir. Bu olaylar, ilk zamanlar gayet samimi dncelerle hareket eden Mutezilenin daha sonra neden grevini yapamaz hale geldiini ve Ehl-i Snnet kelmnn ortaya ktn nemli lde izah etmektedir. Balangta slam inan esaslarn savunma grevini stlenmi olan Mutezilenin zamanla gayesinden uzaklamas ve kendi grlerini zorla kabul ettirmeye kalkmas karsnda Abbas Halifesi Mtevekkil (232247/847-861), Mutezileyi devlet evresinden uzaklatrm, inan meselelerini Kuran ve snneti ne kararak anlamaya alan hads ve fkh alimleriyle onlara kar koymaya balamtr. Zaman ierisinde iyice zayflayan Mutezile, mstakil olarak tarih sahnesindeki varln kaybetmi olup, gnmzde ksmen i muhitlerde, youn olarak da Yemen'deki Zeydiyye mezhebi iinde varln srdrmektedir.
Her ikisi de Marife Bilimsel Birikimde (Konya 2003) yaynlanan Cafer Karadan Mutezile Kelm Okulunun Oluum Ve Geliim Sreci balkl makalesi ile Osman Aydnlnn Mutezile Ekol Teekkl, lkeleri ve slam Dncesine Katklar balkl makalesine baknz.

MUTEZLENN BE TEMEL LKES


Mutezile, kendi iinde Basra ve Badat ekol olarak iki ana ubeye ayrlsa da tm mezhep mensuplarnn ittifakla kabul ettii be temel ilke vardr ki bunlar, Mutezileyi dier kelm ekollerinden ayran ve mezhebin ana karakterini oluturan prensiplerdir. Bununla birlikte bu ilkelerin yorumunda mezhep iinde farkllklarn bulunduu gz ard edilmemelidir. Mutezilenin be temel prensibi unlardr:

Tevhd
Tevhd, Allaha hibir ekilde ortak koulmamas ve birliinin tasdik edilmesi anlamna gelmektedir. Tevhidin bu manasnda slam mezhepleri arasnda bir ihtilaf yoktur. Bununla birlikte Mutezile, tevhd konusunda kendilerine mahsus izahlar yapm, bundan dolay, tevhd esas Mutezilenin en nemli prensiplerinden biri olmutur. Mutezilenin bu konudaki grleri yledir. a. Onlara gre Allah birdir, ei ve benzeri yoktur. Allahn bir ve kadm olmas, Onun en zel sfatlardr. Eer Allahn kadm oluu dnda Ona eitli sfatlar isnad edilirse Allahtan baka birok kadm varln mevcudiyeti kabul edilmi olur. Bylece teaddd-i kudem yani kadm varlklarn okluu ortaya kar ki bu durum, Allahn birlii gereine aykrdr. Mutezile, Allaha ait masdar kalplaryla ifade edilen hayat, ilim, kudret, irade gibi subut sfatlarn varln kabul etmemektedir. Onlara gre Allah, zatyla haydr, zatyla semdir, zatyla basrdir, zatyla kdirdir, zatyla mrddir ve zatyla limdir. Onlar Allahn her eyi bildiini her eye gcnn yettiini kabul etmektedirler. Fakat Allahn, zattan ayr bir ilim, kudret... sfatyla deil zatnn ayn olan sfatlarla alim ve kadirdir. Allahn zatnn dnda kendisine isnat edilecek baka bir ilim, kudret sfat yoktur.

72

Mutezile, Ehl-i Snnetin Allaha izafe ettii subut sfatlar iki gruba ayrmaktadr. Birinci grup siga bakmndan da sfat olan hayy, alim, kadir gibi masdardan tretilen kelimelerdir. Mu'tezile bu sfatlar Allaha izafe eder. kinci grup ise hayat, ilim, kudret gibi masdar sigasndaki kelimelerdir. Mutezile, ite bu grubu Allaha izafe etmez. Buna gre Mutezile, Allah limdir, kdirdir gibi hkmleri kabul etmekle birlikte Allahn ilmi vardr, kudreti vardr gibi hkmleri kabul etmez. Eer Allahn zatndan baka ilim, kudret gibi mstakil bir mana tasavvur edilecek olursa, o takdirde bu sfatlar da Allahn zat gibi kadm olur ve neticede kadm varlklar oalm, birden fazla kadm varlk kabul edilmi olur. Bu ise tevhd prensibini bozan bir durumdur. Allah zat ve sfat itibariyle hibir varla benzemez. Eer Allahn sfatlar yaratklarnkine benzetilirse Allah ile yaratklar arasnda mabehet olur. Bu sebeple Mutezile vahdaniyet ve kdem dndaki Allahn dier sfatlarn tevl yoluna gitmitir. Onlar bu iki sfat dnda Allaha kadm sfatlar isnadn caiz grmezler.
Ehl-i Snnetin yapm olduu sfat izahnda Allahn zatnn dnda Allahn zat gibi mstakil ve kendi bana var olan bir sfat olmad, kadm manasnda masdar sfatlarn varl eklinde bir izah yaplmad iin teaddd-i kudema endiesine gerek yoktur. Buna gre masdar manasnda sfatlarn varl kadm varlklarn okluu manasna gelmez.

b. Allahn hibir eye benzememesi ve bu adan da tek olmas inancyla Mutezile, Allaha isnad edilen baz sfatlar tevl etme cihetine gitmitir. Onlar, Kuran ve sahih hadslerde geen Allahn eli, yz, sureti, gz, istiva etmesi, gelmesi, gitmesi, glmesi, haya etmesi gibi ifadeleri zahir ve lgat manasyla deil mecaz ve tevl edilen manalaryla anlamtr. Bunlar, Allah yaratklara benzetme olduu iin zhir manalaryla kabul etmek irktir, Mutezile bu gibi tabirleri tevl kurallarna gre mecaz olarak anlam, akla ve manta uygun hale getirmitir. Ehl-i Snnetin selef alimleri bu gibi ifadeleri kullarla herhangi bir benzerlie gtrmeksizin, bu ifadelerin de keyfiyetini bilmeksizin, olduu gibi kabul etme inancnda iken zellikle Gazzl (. 505/1111) ve sonraki dnem alimleri, Allahn zatna ve Kuran da zikredilen anlalabilir dier sfatlarna uygun bir biimde tevl cihetine gitmilerdir. c. Mutezileye gre Allahn kelm sfat da yoktur. Kelm kadm bir sfat olarak kabul edilirse Allahtan baka kadm bir varlk kabul edilmi olur. Ayrca Kurann elimizdeki yaps, kelmn mahiyeti bize ait olan kelmn mahiyetiyle ayndr. Yani ses ve yan yana dizili harflerden olumaktadr. Bizim kelmmza benzeyen Allahn kelmnn kadm olmas dnlemez. Zira Allah zat ve sfatlarnda hibir zaman yaratklara benzemez. u halde kelm Allahn sfat deil, yaratt bir szdr. Yani Mutezileye gre Kurn mahlktur. Kelm, Allahn sonradan var ettii bir fiili olarak gren Mutezile ile kadm bir sfat olarak kabul eden Ehl-i Snnet arasnda tartmalar ilim tarihimizde olduka mehurdur.
Kur'ann yaratlp-yaratlmaml konusu ile ilgili Kamil Gnein (stanbul 2003) Akl ve Nass kitabn inceleyiniz.

73

d. Allahn hibir varla benzemedii ve bu adan da tek olduu inancnn bir uzants olarak Mutezile, Allahn ahirette gzle grlemeyeceini iddia etmitir. nk onlara gre Allah cisimlere benzemez. Gzle grnen bir ey, bir ynyle cisimlere benzemi saylr. u halde tevhd prensibinin gerei olarak Allah, beerin ve cisimlerin sfatlarna benzemediine gre gzle grlemez. Gzle grlmesi, imknszdr. Onlar akl delillerin yan sra gzler Onu idrak edemez, hlbuki O gzleri idrak eder (Enam 6/103) gibi ayetlerle de delil getirirler.
Ehl-i Snnetin Allahn ahirette gzle grleceine dair inanc ile Mutezilenin grnemeyeceine dair inanlar arasndaki ihtilaf ve delilleri mukayese etmek iin Temel Yeilyurtun Tanr'nn Aknl Balamnda Ru'yetullah Sorunu (Malatya 2001) adl kitab ve Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisine yazd Ryetullah maddesinden yararlanabilirsiniz.

Adlet
Btn Mslmanlara gre Allah adildir, adlet sahibidir; zalim deildir, zulm ilemez ve zulm asla sevmez. Ancak Mutezile, tevhd ilkesinde olduu gibi adlet kavramna farkl manalar yklemekte, bununla dier ekollerden ayrmakta ve unlar anlamaktadr: a. Allahn adil olmas, kullara ait fiilleri yaratmamas anlamna gelir. Kul iledii fiili bizzat kendisi varlk alanna karr. Eer byle olmayp da kullarn fiillerini Allah yaratm olsayd sonrada bu fiillerinden dolay insanlar cezalandrsayd bu takdirde Allahn adaletinden sz edilemezdi. u takdirde Allah, kullarna bir eyi yapp yapmama gc vermitir. Bununla beraber insan hrdr, kendi fiilini kendisi yapar. Eer insan herhangi bir eyi yapp yapmama hrriyetine sahip olmasayd o takdirde insann iledii iyi ve kt amellerden sevap veya ceza grmesi manasz olurdu. Eer insann fiilleri ezel yaz/kaderde belirlenmi olsa ve Allah insanlar bu fiilleri yapmaya zorlam farz edilseydi Allahn o fiillerden dolay bir insan cezalandrmas zulm olmu olurdu. Hlbuki Allah adildir; kullarna hibir ekilde hakszlk etmez. Ksaca Mutezileye gre kul, fiilinin hlkdr (yaratcsdr). Kader diye bir ey yoktur. Mutezilenin, kaderi reddeden ve insana mutlak zgrlk veren adlet anlaynda yaptklar zulmleri ve kt fiilleri kadere ykleyerek kendilerini sorumluluktan kurtarmak isteyen idarecilere ve insanlarn Allah tarafndan yaratlm fiilleri ilemeye mecbur olduklarn ileri sren, hatta insann rzgrn nnde iradesi olmayan bir yaprak gibi Allahn karsnda iradesi olmadn ileri sren Cebriyyeye kar bir tepki vardr. Mutezile, zulm Allaha yklemeyi ve insan iradesini yok sayan anlay eletirirken bir ar utan dier ar uca kayd gerekesiyle Ehl-i Snnet tarafndan iddetle eletirilmitir. b. Allah, adaleti gerei yapm olduu fiillerinde ve yaratmasnda mutlaka bir takm hikmet ve maslahatlar gzetir, bou bouna hibir i yapmaz. O, yapt her eyi bir sebep ve gayeye bal dolay yapar. Mutezileye gre Allah Telnn baz yce ve iyi prensiplere gre hareket etmesi zaruridir. c. Mutezilenin adlet anlayna gre kulun menfaatine en uygun olan Allahn yaratmas Onun zerine vaciptir. Zira Allah, kt ve irkin bir

74

eyi yapmaz; yaptn da en iyi bir ekilde yapar. Bu onun adaletinin gereidir. Allahn Kulun menfaatine en uygun olan yapmasnn vacip oluu meselesi kelm ilminde salah-aslah meselesi olarak bilinir.
Ehl-i Snnetin, Allahn zerine en iyi olan yaratmas vaciptir ifadesini kullanmamasnn, Allahn yaratt eylerin ve yapt fiillerin -h- iyi olmad anlamna gelmediine dikkat ediniz. Ehl-i Snnete gre bir eyi yapma mecburiyeti uluhiyyet makamna yakmaz. Allah, dilediini yapar, o m'minlere ltfyle muamele eder. Eer O, Ayn ltf btn kfirlere gsterseydi, hepsinin iman etmesi gerekirdi. O, salah yapmaya, insanlar hayrda tutmaya mecbur deildir.

d. Adlet anlaynn bir uzants olarak Mutezileye gre Allahn, kullarna glerinin yetmeyecei bir eyi teklif etmesi caiz deildir. e. Allahn itaatkar kulunu cezalandrmayaca, len mrik ocuklarna azap etmesinin caiz olmad gibi hususlar da Mutezilenin adlet anlay erevesinde varm olduu sonulardan bazlardr. Mutezile, yukarda temel zellikleri zikredilen adlet prensibine zel bir nem verdikleri iin kendilerine ehll-adl ismini vermilerdir. Onlarn, insana vermi olduklar mutlak serbest iradeye kar Allahn iradesini snrlandrmalar ve kaderi inkr etmeleri, insann iradesiyle Allahn iradesini dengeli bir biimde yorumlamaya alan Ehl-i Snnet ile aralarnda cereyan eden en nemli tartma alanlarndan birisini oluturmaktadr.

Vad ve vad
Vad iyi iler yapanlarn ahirette mkfatlandrlmas; vad ise kt amelde bulunanlarn ahirette cezalandrlmas anlamlarna gelmektedir. Esasen bu prensip adlet prensibinin bir sonucudur. Zira Mutezileye gre iyi ilerde bulunanlarn ahirette sevap grmemesi, kt amellerde bulunanlarn ceza grmemesi Allahn adaletine aykrdr. nk Kurn, yaplmas iyi ve kt olan hususlar aka ortaya koymutur. Allah Tel vadinden de vadinden de asla caymaz. Bu sebeple Mutezileye gre byk gnah ileyenler tevbe etmeden lrlerse bunlar balanmazlar ve bunlara peygamberlerin efaati sz konusu olmaz. Mutezile vad ve vad bal altnda iman, kfr, fsk, kebire, tevbe, sevap, ikb, efaat, kabir azab, cehennemliklerin durumu gibi konular ele almtr.
Mutezile vad ve vad prensibiyle neleri amalam olabilir?

el-Menzile beynel-menzileteyn
ki yer arasnda bir konum anlamna gelen el-menzile beynel-menzileteyn kavramna, byk gnah ileyenin durumunun ne olaca sorusuna Hasan- Basrden nce cevap veren Vsl b. Atann bu kyla Mutezil oluumun baladn anlattmz yerde deinmitik. Ksaca tekrar edersek Mutezileye gre byk gnah ileyen kimse ne mmindir ne kfirdir. Bilakis iman ile kfr arasnda bir mertebededir. Bu mertebe, Mutezileye gre fsklktr. Byle bir kimse tevbe etmeden lrse ebedi cehennemliktir. u kadar var ki bu kimsenizi azab kfirin azabndan daha hafiftir. Tevbe ederse mmin olarak cennete gider.

75

ki yer arasnda bir konum prensibi, Mutezileye gre amelin imana dhil olduu anlamna gelmektedir. Zira tevbesi yaplmam byk gnah, tpk kfirler gibi insan ebedi cehennemde brakabilmektedir. Mutezilenin bu ilkeye verdii anlama gre byk gnah sahibine mmin denilemez. Mminlere yaplan vc sfatlar bunlara yaplamaz, bunlara sayg gsterilemez; bunlar sevilemez ve dost tutulamaz. Zira bu trden olumlu muamele ancak mminlerin hakkdr. Byk gnah ileyenlere Hariclerin dedii gibi kfir demek de doru deildir. Zira bu insanlarla evlenmek, miras olmak ve bunlarn cenaze namazn klmak gibi davranlar caizdir.
Ehl-i Snnete gre fsk kime denilir? Aratrnz.

Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden Ali afakn Fsk maddesini okuyunuz.

Emr bil-maruf nehy anil-mnker


Mutezilenin be temel esasndan biri olan bu ilkeye gre iyilii emretmek, ktl yasaklamak her Mslmana farzdr. Nitekim Kuranda iyi ameller emredilmi, kt ameller yasaklanmtr. Mutezile bu dncesine Kurandan birtakm ayetlerle delil getirmitir. Sizden, hayra aran, iyilii emreden ve ktlkten men eden bir topluluk bulunsun. te kurtulua erenler onlardr(Al-i mran 3/104) ayeti Mutezilenin bu grnn temel dayanaklarndan biridir. Mutezileye gre slam arnn yaylmas ve dalalette olanlarn hidayete ermesi iin her Mslmann iyilii emretmesi ktlkten sakndrmas mecburi bir grevdir. Muteziller, ilk zamanlarda iyilii emir ktlkten nehiy ilkesiyle daha ok Yahudilik, Hristiyanlk, Mecusilik, Berahime gibi dinlere ve Mcessime Mebbihe, Rfizlik ve zndklk gibi mezhep ve inan akmlarna kar slam savunmulardr. Ayrca toplum iindeki ahlak bozukluklar nlemek ve adaleti yaygnlatrmak amacyla bu ilkeyi uygulama sahasna koymulardr. Her Mslmann kolaylkla kabul edecei bu prensibi, temel ilkelerinden saymakla Mutezile, toplum ierisinde sk bir denetim mekanizmas kurmak istemitir. Ne var ki onlar, iyilii emrediyorum diye kendi prensiplerine kar gelenlere iddetli hcumlarda bulunmu, kendi gr ve tevillerini bakalarna zorla kabul ettirmeye almlardr. Devlet desteini yanlarna alarak zellikle halife Memun zamannda Kurann mahluk olduu iddiasn kabul etmeyen bata Ahmed b. Hanbele olmak zere hads alimlerine yaplan eziyetler ve ikenceler buna rnektir. Mutezile kendi ilkelerini devlet eliyle zorla dier Mslmanlara kabul ettirmeye alrken yapt sert klarla alimler ve halk nezdinde kendi varlnn sonunu hazrlamtr.
Mu'tezilenin be temel esasn saynz.

Mutezilede Akl-Nakil Meselesi


Kelm mezhepleri iersisinde akla en ok yer veren ekol, Muteziledir. Onlar, akla nem verdiinden dolay mukallidin yani inand eyin delillerini bilmeyen birinin imann geerli saymaz. Onlar, akll bir insann vahiy gelmeden nce kendi dncesiyle Allahn varln bulmas gerektiini sylerler.

76

Mutezilenin genel karakterinde u vardr: zellikle tevhd ve adlet konularnda Allah ile ilgili belli prensipler, ilkeler konulur, Kuran ya da hads metinleri eer bu ilkelere uyuyor ise aynen braklr; uymuyor ise bu akl ilkeler erevesinde nasslar tevl edilir. Bundan dolay Mutezile kelmnda akl, tevl ve mecaz kavramlar ok nemlidir. Mesela Allahn her ynyle tek olduu ilkesi akl olarak nceden konulur. Buradan hareketle Kuranda zikredilen Allahn sfatlarnn mstakil olarak varlndan sz edilemeyeceine ulalr. Sfatlar, Allahn zatnn ya ayns ya da zatyla birlikte olarak kabul edilir. Allahn zatna ilave gibi grlen ilim, irde, kudret gibi sfatlar yoktur; zira eer bunlar kadm sfatlar olacak olursa Allahn birliine ters der, iddiasn tarlar. Yine Allahn hibir eye benzemedii ilkesinden hareketle nasslarda zikredilen Allahn eli, yz, gelmesi, glmesi gibi haber sfatlar tebihe dmemek iin Kuranda zikredilen dier sfatlara ve dil kurallarna uygun olarak tevl ederler.
Allah Tealaya isnad edilen el, yz, gelme, glme gibi sfatlara neden haber sfatlar denmi olabilir?

Ayn ekilde Allahn mutlak adlet sahibi olduu ilkesi akl olarak ortaya konulur. Buradan hareketle Allahn adaleti gerei kullarn kendi fiillerinden hesaba ekilebilmeleri iin fiillerinin tm sorumluluunun kendilerine ait olmas gereklilii belirtilir. Kuranda fiillerin Allahn ilmi, iradesi ve yaratmasyla olduunu bildiren ayetler bu akl ilke merkeze alnd iin tevil edilir. Sadece kelm konularda akl ilkelerin Kuran ve Snneti yorumlamada belirleyici olduu hususu Kd Abdlcebbr tarafndan aka belirtilir. Mutezilenin akln nakilden nce geldii iddias, onlarn Kuran nemsemedii ya da akl karsnda sradanlatrd anlamna alnmamaldr. Bilakis bu yaklam, onlarn nasslar yorumlama metodolojilerinin bir parasdr. Onlarn bu grleri Ehl-i Snnet tarafndan tenkit edilmi ve nemli tartma alanlarndan birini oluturmutur.
Konuyu daha iyi kavramak iin lyas elebinin, slm nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, (stanbul 2002) kitabnn; Kamil Gnein, Akl ve Nass kitab ile man ve Yorum adl kitabnn ilgili blmlerini inceleyiniz. Nasslardan dolay ihtilafa dld ve ekollerin ayrt bir vakadr. Ancak, Kuran, insanlar ihtilafa drmek iin gelmemitir. Eer Kurandan hareket ederek bir ihtilaf vaki oluyorsa bu, ya bilgi eksikliinden ya da anlay yetmezliindendir. Sorunun muhataplardan kaynakland bu tr durumlarn dnda gerekten farkl anlamlara izin veren bir metin yaps varsa orada anlam ve tefekkr zenginlii vardr. Bu tr durumlar ise Mslmanlar frkalatrc deildir. zellikle inan konularnda Kuran ayetleri son derece aktr. Ancak, inanla ilgili yorumlar farkl olabilir, sonradan ortaya kan bu yorumlar din ve akde olarak alglanmamasna dikkat etmelidir.

Mutezilenin Dier Grleri


1. Mutezile gre katil tarafndan ldrlen birisi kendi eceliyle lmemitir. Bilakis ecelinden nce ldrlmtr.

77

2. Mutezileye gre haram yiyecekler rzk deildir. Rzk Allah verdiine gre Allah kt bir fiili ilemez. Bundan dolay sadece helal olan yiyecek ve gdalar rzk olarak adlandrlabilir. 3. Mutezile Kurana ok vurgu yapar. Onlar itikad konularda sahih bile olsa hadslere gven duymamaktadrlar. 4. Hsn ve kubuh yani iyi ve kt olan eyler vahiy gelmeden aklla bilinir. 5. Mutezileye gre evliyann kerameti diye bir ey yoktur. 6. Sihrin asl yoktur. Sihir denilen ey sadece gz boyamaktr.
Mutezile ve dier mezheplerin insann lm an anlamna gelen ecel ile ilgili grleri iin Osman Karadenizin Ecel zerine (zmir 1992) adl kitabn inceleyiniz.

BASRA VE BADAT MUTEZLES


Mutezile, biri Basra dieri Badat olmak zere iki ana kola ayrlr. Bu iki ekole mensup limler, Mutezileyi dier mezheplerden ayran be temel esasta birlemelerine ramen bir takm konularda ve ayrntlarda farkl grler ortaya koymulardr. Basra Mutezilesi, Mutezilenin ilk temsilcilerinin de iinde yer ald bir ekoldr. Bu ekol, siyasi tartmalardan ve iktidar ilikilerinden uzak duran bir anlaya sahiptir. Basra ve Badat ekollerini birbirinden ayran en belirgin fark, Badat ekolnn Hz. Aliye olan yaklamdr. Onlara gre Hz. Ali, dier sahabeden stndr. Onlar Hz. Alinin nesline yakn duran siyasi bir tavr belirlemilerdir. Nitekim Basra ekolne mensup Mutezil limlerin nemli bir ksm o gnlerde iktidarda bulunan Abbasler ile sorun yaamazken, Badat ekolne mensup baz limler, Hz. Alinin oullarn destekledikleri iin sknt yaamlardr. Mutezilenin Basra ekol, kelm meseleleri daha ok teorik biimde ele alm, bundan dolay fikr mcadele taraftar olmu, usl ve furda hem akla hem de vahye birlikte deer vermilerdir. Bunlarn amac daha ok Hz. Peygamberden intikal eden slam inancnn devamlln salamak, slam inanlarna yneltilen eletirileri en iyi biimde savunmak olmutur. Onlar bu dnceden hareketle felsefeyi dine hizmet eden bir ara olarak grmlerdir. Buna dayanarak da karlatklar farkl din, kltr ve felsef dncelerin mahiyetine vakf olmaya almlardr. Badat ekol ise daha ok amel yn ne karan incelemelerde bulunmular, mezhebin grlerinin devlet eliyle yaylmas taraftar olmular, bundan dolay yneticileriyle iyi ilikiler kurmular, eserlerinde imamete daha ok vurgu yapmlardr. Basra ekol daha ok Allahn sfatlar konusunu, Badat ekol ise varlk meselesini ele almtr. Badat ekol, Halife Memunun Badatta balatt tercmeler sebebiyle Basra ekolne gre daha fazla Yunan felsefesinin tesirinde kalmtr.

78

Basra Mutezilesinin nde gelen baz temsilcileri unlardr. Vsl b. Ata (. 131/748), Amr b. Ubeyd(. 144/761), Eb Bekir el Esamm (. 200/816), Muammer b. Abbad (. 215/830), Hiam b. Amr el-Fuvat (. 218/833), brahim en-Nazzam (. 231/845), Ebl-Hzeyl el-Allaf (. 235/849), Abbad b. Sleyman (. 250/864), Chz (. 255/869), Eb Ali el-Cbb (. 303/916), Eb Haim el-Cbb (. 321/933), Kd Abdlcebbr (. 415/1025), EblHseyin el-Basr (. 436/1044), Zemaher (. 538/1143). Badat Mutezilesinin nde gelen baz temsilcileri unlardr: Bir b. Mutemir (. 210/825), Smme b. Eras (. 213/828), Cafer b. el-Mbeir (. 234/849), Cafer b. Harb (. 236/851), Ahmed b. Eb Dud (. 240/854), Eb Cafer el-skf (. 240/854), Ebl-Hseyin el-Hayyt (. 300/913), Ebl-Ksm el-Belh el-Kab (. 319/931).

MUTEZLENN ZELLKLER
Mutezile, sistemini kumu ilk kelm mezhebi olarak karmza kmaktadr. Onlarn slam inanlaryla ilgili gelitirdikleri yorum ve izahlar, Ehl-i Snnet ile genellikle ihtilaf ve ekime noktalarn olutursa da, onlarn baz grleri zellikle sonra gelen (mteahhirn) Ehl-i Snnet alimleri tarafndan benimsenmitir. Allahn eli, yz, gelmesi, glmesi gibi Allaha isnad edilen lafzlarn tevl edilmesi gerektii dncesi buna rnektir. Mutezileyle ilgili u genellemeleri yapmak mmkndr. 1. Mutezile, Badat ve Basra gibi eski medeniyet mensuplarnn bulunduu ok kltrl bir ortamda zuhur etmitir. 2. Mutezile ok kltrl ortamlarda Mslmanlarn kafalarn kartranlara ve slam tenkit edenlere kar ilk ciddi tepkileri vermi; muhaliflerine ikna edici ve ilm cevaplar sunmulardr. Bu konuda onlarn nemli eserlerinin olduu kaydedilmektedir. 3. Mutezil alimler, daha ok yunan felsefesinin tesirinde kalmlardr. Onlar ilme ve felsefeye merakl, aratrmaya ve dnmeye hevesli kltrl kimselerdir. 4. Mutezile, aklcdr; akla byk deer verir. Bundan dolay bazlar tarafndan slam rasyonalistleri olarak adlandrlmlardr. Zira onlar akla aykr grdkleri nasslar hemen tevl etmekte ve akla uygun bir ekilde tefsir etmektedirler. 5. Mutezile, hrriyetidir; serbest dnceye ve insann irade zgrlne byk nem vermektedir. Kendi aralarnda pek ok gruba ayrlm olmalar bunun bir gstergesidir. Bu zgrlk tutumlarna ramen zellikle Kurann yaratlm bir ey olduuna dair inanlarn dier mezheplere mensup limlere ve halka zorla kabul ettirme giriimleri bir eliki ve taassup rnei olmutur. 6. zelikle ilk Mutezil alimler, ibadetlerine dkn ve zahid insanlardr. 7. Mutezile, slam dnyasnda din ve tabi ilimlerin gelimesine katkda bulunmutur. Onlar din ilimlerde aklcln, tabiat ilimlerinde deney ve gzlem metodunun kullanlmasnda n ayak olmulardr.

79

8. Muteziller Kuran zerinde younlamlar, bir konuda nakl delil getireceklerse bunun Kurandan olmasna itina gstermilerdir. Bu anlaylarnn bir uzants olarak sahih de olsa inan konularnda hadslere yer vermemilerdir. Ayrca Mutezile mensuplar, dirayet tefsirine nem veren ve bunun ncln yapan kimseler olmulardr. 9. Ehl-i Snnet ile ciddi anlamda ihtilaflar olsa da Mutezile, pek ok adan Snni kelma tesir etmitir. Kelm metodunun kullanlmasnda, ilah sfatlar, kesb, cz-i l yetecezz, tevl ve huds gibi konularn ilenmesinde Mutezilenin Ehl-i Snnet kelmna tesiri olmutur.

zet
Mutezilenin ortaya kn ve neden bu isimle mehur olduunu aklayabilmek. Mu'tezile, byk gnah ileyenlerin ne mmin ne kfir olduunu syleyerek Hasan- Basrnin meclisinden ayrlan Vsl b. Atann kyla balayan bir harekettir. Bu ekole Mutezile ismi, Mslmanlarn genel inan ve anlaylarndan ayrldklar iin ilk dnem fkh ve hads alimleri tarafndan haktan ayr kalanlar anlamnda kendilerine verilmi; sonradan, mezhep mensuplar kavrama btldan uzak duranlar eklinnde olumlu bir anlam ykleyerek Mutezile ismini benimsemiler ve tarihte bylece bilinir olmulardr. Mutezilenin en nemli iki ilkesi tevhd ve adaleti tanmlayabilmek. Tevhd, Allah zat ve sfatlarn birlemek anlamna gelir. Bu ilkeden hareketle masdar manasnda ilim, irde, kudret gibi Allahn zatna ilave gibi grlen sfatlar kabul etmek, bunlar kadm saymak anlamna gelir. Bu sfatlarn kadm saylmas ise, kadm varlklarn yani ilhlarn saysnn oaltlmasdr. Bu da tevhd ilkesine aykrdr. Adlet ilkesi ncelikle ve zellikle kullarn irade hrriyetlerine vurgu yapar. Buna gre kullar, irade ve fiillerinde tamamen hrdrler. Allah, kullarn fiillerine mdahalede bulunmaz. Kul, fiillerini zgrce kendisi yaratr. Kula, kudret sfatn Allah vermi olsa da kulun, kyamet gnnde yaptklarndan sorumlu olabilmesi iin bu fiillerin Allah tarafndan dilenmemesi ve yaratlmamas gerekir. Zira kulun fiillerini hem Allah yaratacak hem de kendi yaratt fiillerden dolay kulunu hesaba ekecek. te bu, Allahn adaletine aykrdr. Adlet gerei kullar, fiillerinde mutlak zgrlk sahibidirler. Mutezil dncenin vard sonular deerlendirebilmek. Tevhd ilkesi gerei Allah hakknda kullanlan Allahn eli, yz, gelmesi ve glmesi gibi ifadeler mecazdir. Bunlar, tevl edilmelidir. Mesela Allahn eli kudreti; yz, rzas; gelmesi, emrinin ya da melek kullarnn gelmesi; glmesi ise, rzas eklinde tevl edilir. Adlet ilkesi gerei kyamet gn gnahkrlara efaat olamaz. Zira Allah, verdii szden ve tehdidinden caymaz. efaate izin vermekle, sznden cayma durumunda olamaz. Allah, adlet ilkesi gerei kullarn menfaat ve faydasna en uygun olan yaratmak zorundadr. Ayn ilke gerei kullara glerinin yettiinden bakasn ykleyemez. Nasslarda gelip de akl olarak Allahn zat, sfat ve fiillerine aykr ne varsa bunlar uygun bir biimde tevl edilirler.

80

Basra ve Badat ekollerini ve aralarndaki farkllklar ayrt edebilmek. Basra ekol daha ok teorik konulara nem vermi, fikr mcadeleyi ne karmtr. Badat ekol ise daha ok pratik ve siyas mcadeleyi ne karmtr. Bundan dolay Badat ekol imamet konusuna daha ok vurgu yapmtr. Yunan felsefesinden ve dier kltrlerden yaplan tercmelerin Badatta younlamas sebebiyle Badat ekol, Basraya gre felsefenin tesirinde daha ok kalmtr. Mutezilenin temel zelliklerini aklayabilmek. Mu'tezile, akla olduka nem vermi; koyduklar akl ilkeleri Kuran yorumunda merkeze alarak tevl ve mecaz ok iletmilerdir. Kuran yaptklar vurgu, sahih de olsa inan konusunda hadsleri dikkate almama dncesini de beraberinde getirmitir. slam savunma amacyla baladklar felsefe yolculuunda, zaman ierisinde hakikati tanma adna felsef konulara daha ok dalmlardr. Baka bir adan bakldnda ise onlarn bu tavr bilimsel dncenin gelimesine byk katk salamtr. nsann zgrlne yaptklar vurgu, mesela halkul-Kuran konusunda kendi dncelerini din diye dayatma elikisini beraberinde getirmi, onlarn bu konudaki sert ve iddet yanls tavrlar, grleri itibariyle ksmen yaasalar da tarih sahnesinden fiilen ekilmeleriyle sonulanmtr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi Ehl-i Snnetin Mutezile ismine ykledii anlamlardan biridir? a. Dinden ayrlanlar b. Dalaletten ayrlanlar c. Emr-i bil-maruftan uzak kalanlar d. slam inancn terk edenler e. Haktan ve ounluun yolundan ayr kalanlar 2. Aadakilerden hangisi Mu'tezilenin douunu hazrlayan sebeplerden biri deildir? a. Tercme faaliyetleri b. Mslmanlar arasndaki ihtilaflara zm aray c. Yabanc kltr mensuplaryla tartma d. Mutezilenin iktidar tutkusu e. Felsefe merak

81

3. Aadakilerden hangisi Mutezilenin esaslarndan biri deildir? a. Adlet b. Kebire c. Tevhd d. el-Menzile beynel-menzileteyn e. Vad ve vad 4. Mu'tezilenin adlet ilkesiyle ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Kullar, fiillerinde tamamen zgrdrler. b. Allah, kullar iin en uygun olan yaratmak zorundadr. c. Allah, yapt ilerde mutlaka hikmeti gzetmelidir. d. Allah, kullarna glerinin yetmeyecei eyleri ykleyemez. e. Allah, kyamet gnnde gnahkrlara efaat edilmesine izin verir. 5. Aadaki hkmlerden hangisi Mu'tezile iin geerli deildir? a. Akl, nakilden nce gelir. b. Gzellik ve irkinlik eyann doasnda vardr, aklla bilinir. c. ldrlen kii eceliyle lmtr. d. Sihrin gereklii yoktur. e. Haram gdalar rzktan saylmaz.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. d 3. b 4. e 5. c Yantnz doru deilse, Mutezile smi Ve Mezhebin Douu konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Mu'tezilenin Douunu Hazrlayan Sebepler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Mu'tezilenin Be Temel lkesi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Adlet konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Mu'tezilede Akl-Nakil Meselesi ve Mu'tezilenin Dier Grleri konularn yeniden okuyunuz.

82

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Byk gnah meselesinde eer dier insanlar hataya dmler idiyse bunlara doru olann hatrlatlmas gerekmektedir. Ayn ekilde byk gnahn tevbe edilmedii takdirde ebedi cehenneme dren bir durum olduu insanlara mutlaka hatrlatlmaldr. Sra Sizde 2 Mu'tezile, vad ve vad prensibiyle toplumsal dzenin salanmasn, ahirette ne ile karlaacan bilen insanlara davranlarn kontrol etme imkan salam olduklarn, hem bireysel hem toplumsal erdemlilik iin ahiret dncesini ve inancn etkin hale getirmeyi amalam olabilirler. Sra Sizde 3 Kelime anlam itibariyle taze hurmann kabuunu yarp dar kmas; birinin belirli bir snr amas, yuvasndan kmas gibi anlamlara gelen ve slam ncesi Arapada daha ok bitki ve hayvanlar hakknda kullanlan sz konusu fsk kavram slamn gelii ile birlikte hak yoldan ayrlma, Allah'n emirlerine itaatsizlik etme manalaryla anlam genilemesine uramtr. Mutezile, byk gnah ileyip de tevbe etmeyenleri mmin saymayarak kavrama farkl bir anlam yklerken Ehl-i Snnet, bu kelimenin Kuranda imandan kanlar hakknda kullanld gibi ameli terk ederek itaatten kanlar hakknda da kullanldn sylemektedir. Kuran'da fsk (oulu fsk) kelimesinin getii baz ayetlerde mslmanlarn muhatap alnarak fsk kavramyla meyte. kan, domuz eti ve Allah'tan bakas adna kesilen hayvanlarn etini yemek, fal oklaryla ksmet aramak, bor ilikilerinde kar tarafa zarar vermek, Hz. Peygamber'e itaatsizlikte bulunmak, mminlerle alay etmek ve onlara kt lakap takmak gibi kfr ve irk dnda kalan byk gnahlarn ilenmesinin, dinin emir ve yasaklarna aykr davranlmasnn kastedildii grlr. Hadslerde ve sahabe szlerinde de geen fsk ve fsk kelimeleri genelde salih ameli ve itaati terk anlamnda kullanlm, mesel Mslmana svmenin fsk olduu ifade edilirken bu anlam kastedilmitir. Fskn, Kur'an ve Snnet'teki bu geni, ksmen de izaf ve takdir anlam genilii, Ehl-i Snnet kelm terminolojisine de yansmtr. Ehl-i Snnet kavramsallatrmasna gre Mslmanlar arasnda birisine fsk denildiinde bu kiinin imandan kt kastedilmez. Sra Sizde 4 1. Tevhd, 2. Adlet, 3. Vad ve vad, 4. el-Emru bil-maruf ven-nehyu anil-mnker, 5. el-Menzile beynel-menzileteyn.

83

Sra Sizde 5 Zira insanlara ait bu tr nitelendirmeler, habere, vahye, Hz. Peygamberden gelen bir rivayete dayanmadka Allah hakknda kullanlamaz. Bu tr nitelendirmeler ancak Kur'an ya da hads gibi haber bir yolla bilindii iin Allahn eli, yz, gelmesi, glmesi vb. ifadelere haber sfatlar denilmitir. Selef alimleri bunlar tevl etmezken Mutezile ve Ehl-i Snnetin zelikle Gazzl ve sonras alimleri tevl yolunu benimsemilerdir.

Yararlanlan Kaynaklar
Erdemci, C, (2009), Kelm lmine Giri, stanbul: Ensar Neriyat. Glck, .-Toprak, S, (1988), Kelm, Konya: Seluk niversitesi Yaynlar. Gne, K, (2003), Akl ve Nass, stanbul: nsan Yaynlar. Ik, K, (1967), Mutezilenin Douu ve Kelm Grleri, Ankara: Ankara lahiyat Yaynlar. Kd Abdlcebbr, (1986), Fadll-itizl ve tabaktl-Mutezile, Tunus. Uluda, S, (1992), slmda nan Konular ve tikd Mezhebler, stanbul: Marifet Yaynlar. Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (DA), (1988-2009). Mutezile mad.

84

85

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Ehl-i Snnet kavramn tanmlayabilecek, Ehl-i Snneti meydana getiren ekolleri deerlendirebilecek, Earliin ve Mtrdliin tarih geliimlerini ve kelm grlerini aklayabilecek, Earlik ile Mtrdliin birbirleriyle rten ve ayrlan ynlerini ayrt edebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Ehl-i Snnet- Earlik- Mtrdlik Ehl-i Hads-Ehl-i Rey Ulhiyet-nbvvet-hiret Kesb- istitat Byk gnah (el-murtekibul-kebra)

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen szckler iin Bekir Topalolu-lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne bavurunuz. Ehl-i Snnet kelmn daha iyi deerlendirebilmek iin Trkiye Diyanet Vakf (DA) slam Ansiklopedisinden Ehl-i Snnet, Mtrdlik ve Earlik maddelerini inceleyiniz.

86

Ehl-i Snnet Kelm


GR
slam dnce tarihinde Ehls-snnet vel-cemat terkibinin ne zaman ortaya kt, snnet ve cemat kavramlaryla neyin kastedildii ve buna kimlerin dhil olduu konusunda farkl grler ortaya atlmtr. Kimileri Ear ncesi dnemde kullanlan Ehl-i snnet ifadesinin yalnzca Ashbl-hadsi kapsadn sylerken, kimleri ise Ashbl-hads ile birlikte Ehl-i rey taraftarlarnn da bunun iinde yer aldn sylemilerdir. Badd Ehl-i snnet iinde yer alan gruplarn sekiz, bn Hazm be, sferyn ise iki olduunu sylemitir. Bu durum Ear ncesi dnemde Ehl-i snnet terkibiyle kimlerin kastedildii konusunda bir ihtilafn olduunu ortaya koymaktadr. Dolaysyla Ear ncesi dnemde sz konusu terkiple kimlerin kastedildiini tespit edebilmek iin ncelikle bu kavramlarn ne ifade ettiklerini, ne zaman ortaya ktklarn ve bu kavramlarla ne anlatlmak istendiini ortaya koymak gerekir.

EHL- SNNET KAVRAMI


Ehl-i snnet terkibinde yer alan ehl kelimesi nisbet ifade eder. Ehl-i snnet, snnet ehli, snnete mensup olanlar gibi anlamlara gelir. Snnet kelimesi ise szlk anlam itibariyle; yol, gidi, tarz, slup, adet ve davran gibi anlamlar ihtiva eder. Kurn-kerimde geen snnetl-evveln (ncekilerin snneti) (Ftr, 35/43) ifadesi gemi kavimlerin tuttuklar yol, karlatklar muamele anlamna gelmektedir. Snnet kavram snnetullh biiminde Allaha nisbet edildiinde Allahn hkmleri, emir ve yasaklar yani Onun muamele ekli ve deimez kanunu anlalr. Snnetn-neb derken de Peygamberin takip ettii yol kastedilir. Buna gre Ehl-i snnet, peygamberin yolunu ve onun dini anlama ve uygulama biimini takip edenler anlamna gelmi olmaktadr. Bu terkibe bazen Ehls-snne vel-cema eklinde cemat kavram da ilave edilir. Bunun anlam bir araya getirilmi, toplanm eydir. Istlahta ise mmetin siyasi birlii, btnl, Mslmanlarn ounluu anlamndadr. Esasen siyas bir kavram olan cemat kavram ilk dnemlerde tek bir halife ya da bakan etrafnda bir araya gelen btn Mslmanlar, ounluu veya oulcu siyasi-toplumsal yapy (es-sevdul-azam) ifade etmek iin kullanlmtr.

87

Ehl-i snnet kavramyla kastedilenlerin kimler olduu konusunda birbirinden farkl grler mevcuttur. Yukarda da ifade edildii gibi kimi aratrmaclar Ear ncesi dnemde kullanlan Ehl-i snnet kavramyla kastedilenin Ashbl-hads olduunu iddia etmilerdir. Kimi aratrmaclar ise Ashbl-hadsin bu dnemde Ehl-i snnet emsiyesi ierisinde yer alan guruplardan biri olduunu, hatta bunlara mebbihe, haeviyye gibi yerici sfatlarn verildiini ifade ederek Ehl-i snneti Ashbl-hads ile zdeletirmenin byk bir yanlg olduunu ileri srmlerdir. Ayn ekilde Ehl-i snnet kavramyla Ear ncesi selefin kastedildiini iddia edenler olduu gibi, Ear ncesi frak kitaplarnda selef olarak bilinen bir guruba rastlanmad iin Ehl-i snneti selef olarak tanmlamann doru olmadn ifade edenler de olmutur. Dolaysyla Ehl-i snnet kavramnn Ear-Mtrd ncesi dnemde kimleri kapsad, net deildir. Badad mezhepleri tasnif ettii el-Fark beynel- frak adl eserinde Ehl-i snnet olarak nitelendirilen sekiz guruptan bahseder. Badadnin tasnifi yledir. 1. Allah yaratlmlara benzetmek anlamna gelen tebih ile ilah sfatlar yok sayma anlamna gelen tatl anlayndan uzak durup Rafizler, Hricler, Cehmiye, Neccriye ve dier bidat frkalarnn dnda kalan kelmclar. 2. Ehl-i rey ve Ehl-i hadse mensup olan ve selef itikd zere bulunan mam Malik (. 179/795), afi (v. 204/819), Evza (. 157/773), Sevr (v. 161/777), Eb Hanfe (. 150/767) bn Ebi Leyla (. 148/765) Ahmed b. Hanbel (. 241/855), Davud ez- Zahir (. 270/883) gibi fakhler. 3. Ehl-i bidatn inanlarna meyletmeyen muhaddisler. 4. Ehl-i bidata meyletmeyen sarf, nahiv, lgat ve edebiyat limleri. 5. Kurn Ehl-i snnetin anlayna uygun olarak anlayan mfessirler ve kraat limleri. 6. Benimsedikleri prensipleri eriata ters dmeyen sufiyye. 7. Ehl-i snnet itikad zere bulunan cihad ehli. 8. Ehl-i snnet akidesinin yayld memleket ahalisi. bn Hazm ise Ehl-i snnet ad altnda u be guruba yer verir. 1. Sahabe 2. Onlarn yolundan giden sekin tabiun nesli 3. Ashbl-hads 4. Onlara tabi olan fakihler. 5. Nesil nesil gnmze kadar onlar takip eden, yollarn izleyen yeryznn dousunda ve batsnda bulunan Mslmanlar. sferyini de bunlar Ehl-i hads ve Ehl-i rey olarak belirtir. Yukardaki izahlar dikkate alndnda birbirlerinden farkl kesimlerin kendilerini Ehl-i snnete nisbet etikleri grlmektedir. Dolaysyla bu dnemde Ehl-i snnet kavram emsiye bir kavram konumundadr. yle grnyor ki Ehl-i snnet kavram Ear-Mtrd ncesi dnemde Ehl-i rey taraftarlar bata olmak zere Ashbul-hads ve daha baka birok gurubu iine alan bir kavramdr. Nasslar anlama ve inan esaslarn temellendirme noktasnda hem metot hem de bak as ynnden ayn gurup iinde

88

deerlendirilmeleri mmkn olmayan birok gurubun bu kavramn iinde yer ald grlmektedir. Bu da bu guruplar bir araya getiren ve onlarn Ehl-i Snnet kavram ile nitelendirilmelerini salayan eyin belli baz inanlar, temel esaslar olduunu ortaya koymaktadr. sferayinnin syledii Ehl-i snnet kavram Rfizler, Hricler ve Kaderleri red konusunda ittifak edenleri ifade eder sz Ehl-i snneti meydana getiren, onlar bir araya toplayan hususlarn ne olduunu ak bir ekilde aa karmaktadr. Ayrca Ehl-i Snnet balangta camaati yani Mslmanlarn ounluunu temsil eden bir anlay olarak itidal, arabuluculuk, birletirme, toplumsal dayanma, slam toplumunun btnln tehdit eden unsurlara kar olma gibi bir misyonla ortaya kt. Bu misyonun en belirgin zellii slam toplumunun birlik ve btnln korumak ve bunu ykmaya ynelen oluumlara kar olmak eklinde izah edilebilir. Bu ekoln btnlemeyi, farkllklara ramen bir arada olmay salayan iki nemli ilkeye sahip olduu grlmektedir. Bu ilkelerden biri byk gnah ileyen kimsenin tekfir edilmemesidir. Bu husus slam toplumunda zellikle fetih hareketleriyle birlikte slam toplumuna dahil olan ve bilerek veya bilmeyerek slama aykr dnce ve davranlar sergileyen kesimlerin bu sayede slam toplumundan dlanmalar, tekiletirilmeleri tehlikesini ortadan kaldrmtr. Bu misyonu mmkn klan ikinci esas ise ehl-i kblenin tekfir edilmemesidir. Bu da bir nceki ilkeyle sk ilikisi olan bir prensiptir. Bu prensip de tekfir edilme korkusu yaamadan farkl dnceler ve eylemler gelitirmeye imkan tanmtr. Yukarda saydmz prensipler Ehl-i snnet ekolnn slam toplumunu birletirme, ayrl ortadan kaldrma, hogr ve diyalog ortam oluturma hedeflerine hizmet etmitir. Ehl-i snnet kendini frka-i naciye yani kurtulua eren frka olarak grnce kendi dnda kalan, kendisi gibi dnmeyen guruplar, anlaylar kurtulua eremeyen dolaysyla frak- dall yani sapm, haktan ayrlm kimseler olarak grd. Bu dlayc ve tekiletirici anlay bidat ehli, ehl-i ehv gibi yerici tanmlamalar beraberinde getirmitir. Bu anlay belli bir sre ierisinde olmutur. Nitekim Abbasiler dneminde Halkul-Kurn meselesinin mihneye dntrlmesi ve o dnem Ashbl-hadsin nde gelen isimlerinden biri olan Ahmed b. Hanbelin yaplan ikencelere ramen iktidarn sylemine teslim olmamas sonrasnda kazand karizma, Ashblhadsin toplumda g kazanmasna ve Ehl-i snneti temsil eden tek frkaym gibi alglanmasna yol at. Bu dnemde Ehl-i snnet emsiyesi altnda yer alan Ehl-i rey, Mrcie ve zhd eilimli yaplanmalarn Ehl-i Snnet ekol iersindeki rolleri snk kald. Mihne olayn sona erdiren ve Mutezilileri grevden alp yerlerine Ashbl-hadsten kimselerin atand halife Mtevekkil ve Emin dnemlerinde glerine g katld. Sahip olduklar g onlar yle bir konuma ykseltti ki kendileri gibi Ashbl-hads gurubu ierisinde yer alan kimseler bile farkl gr belirttiklerinde dlanmaktan kurtulamadlar. Bu dnemde hibir titizlik ve zen gsterilmeden hadis ad altnda kanaat ve uydurma szlerin halk arasnda dolat ve bu tr hususlara rabet edildii, bu anlamda dinin temel esaslar ile badatrlmas mmkn olmayan tanr tasavvurlar, inanlar, bidat ve hurafelerin yayld gzlenmektedir. Ahmed b. Hanbel, genel olarak ilh sfatlarn ispat ve haber olanlarnn tevile tbi tutulmamas, Kurnn ezel oluu ve ryetullah gibi konular zerinde durmu, inan esaslarnn naslardan hareketle belirlenmesi gerektiini savunmu, bylece itikatta nakl delilleri hkim klmaya almt.

89

Ne var ki nassa ve lafza ballkla n plana kan bu anlay, Mutezile ve dier dnce akmlar ile dnsel anlamda mcadele edecek mekanizmalardan ve yntemlerden yoksundu. Bunun yan sra tercme hareketleri ile birlikte slam toplumunda yaygn bir hal kazanan felsefi tartmalar ve fethedilen lkelerin farkl din, dnce ve kltre sahip kesimleri ile sadece Ashbl-hadsin nassa ve lafza ballk olarak zetlenebilecek yntemleri ile mcadele etmek kolay deildi. Ashbl-hads bu dnemde hem dardan slama yneltilen eletirilere hem de slam toplumu ierisinde yer alp Ashbl-hadse eletiriler ynelten kesimlere cevap vermek durumundayd. Salt nassa dayanarak kar tarafn ikna edilmesi mmkn grnmemekteydi. te bu dnemde Ehl-i snnet emsiyesi altnda yer alan ve Ehl-i snnetin sahip olduu inan ve dnceleri aklla temellendirmeye alan bir kesim ortaya kt. bn Kllb (.240/853), Kalnis (.255/869) ve Muhsibnin (.243/856) nclk ettii bu kesim, Ehl-i snnetin itikadn kelmi argmanlar kullanarak ortaya koymaya almlardr. Bu almalar daha sonra Ehl-i snnet kelm denildiinde akla gelen Ear ve Mtrd kelm ekollerine zemin hazrlamtr. Bunda dolay bn Kllb, Kalnis ve Muhsib, Snn kelmn ncleri olarak grlmlerdir.
Ehl-i Snnet kavarmnn anlam alann daha iyi tespit etmek iin Mevlt zlerin Ehl-i Snnet-Ehl-i Bidat adl kitab ile Muammer Esenin Ehl-i Snnet Kavramnn Oluum ve Geliim Sreci adl eserini inceleyiniz.

Ehl-i Snnet Ekollerinin Temel Grleri


Yukarda da ifade edildii gibi Ehl-i snnet kavram Ear-Mtrd ncesi dnemde Ehl-i rey taraftarlar bata olmak zere Ashbul-hads ve daha baka birok gurubu iine alan bir kavramdr. Nasslar anlama ve inan esaslarn temellendirme noktasnda hem metot hem de bak as ynnden ayn gurup iinde deerlendirilmeleri mmkn olmayan birok gurup bu kavramn iinde yer almtr. Bu guruplar bir araya getiren ve onlarn Ehl-i Snnet kavram ile nitelendirilmelerini salayan eyin belli baz inanlar, temel esaslar olduu grlmektedir. sferayinnin syledii Ehl-i snnet kavram Rfizler, Hricler ve Kaderleri red konusunda ittifak edenleri ifade eder sz Ehl-i snneti meydana getiren, onlar bir araya toplayan hususlarn ne olduunu ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Ehl-i snnet, Rfizleri reddetmekle imamet konusunda, Kaderleri reddetmekle kader ve insan fiilleri konusunda, Hricleri reddetmekle de byk gnah meselesinde bu guruplardan kendisini ayrtrmtr. yleyse bunlar srasyla izah etmek uygun olacaktr.

mmet
mamet olarak ifade edilen ve Hz. Peygamberden sonra kimin ve kimlerin devlet bakan olmas gerektii ve olabilecei sorunu etrafnda gelien bu tartmada genel anlamda iki temel gr ortaya kmtr. 1. mametin nass ve ittifakla olmas esasn benimseyen mezhepler. Ehl-i snnet, Hricler, ve Mutezile bu gr paylaan mezhepler olarak n plana kmaktadrlar. Bunlar mamn Kureyten olmas veya olmamas konusunda kendi aralarnda ihtilaf etmilerdir. Ehl-i snnet imamn Kueryten olmasn art koarken, Hricler ve Mutezile halifenin Ku-

90

reyten olmasn art komamlardr. Bu mezhepler imametin nass ve tayinle olmad konusunda ittifak etmilerdir. Ehl-i snnet, tarihte vuku bulan olguyu esas alarak ilk drt halifenin hilfetini meru grm ve stnlk srasn da buna gre belirlemitir. 2. mametin nas ve tayinle olduunu iddia edenler. ia ve revafz olarak ifade edilen Hz. Ali ve ocuklarnn nassla tayin edildiklerini syleyenlerin oluturduu mezheptir. Hilfetin Hz. Ali ve ocuklarna tahsis edilmesi ve ilk halifenin hilfetinin tartmal hale getirilmesi konusunda Ehl-i snnet, iadan ayrlmtr. Daha doru bir ifadeyle ia sre giden mmet anlayndan ayrlm ve cemaatn dna dmtr.

Byk Gnah
Byk gnah (el- Murtekibul- kebre) meselesi zellikle Cemel ve Sffn savalarnda Mslman toplumu oluturan bireylerin birbirilerini ldrmeleri sonrasnda ortaya kan bir problemdir. Kurn- kerimde kasten adam ldrmenin cezasnn ebedi cehennem olduu belirtilmektedir. Dolaysyla bu savalarda birbirilerini ldren Mslmanlar cezas cehennem olan bir byk gnah ilemi olmaktadrlar. Hricler bu noktada hem savalarda birbirlerini ldren Mslmanlarn hem de hakem olayna karanlarn byk gnah ilediklerinden kafir olduklarn sylemilerdir. Bu dnceden hareketle ister ldrme olsun isterse baka bir gnah olsun byk gnah ileyen kimsenin kfre girdiini ve ona Mslman hukukunun uygulanamayacan iddia etmilerdir. Bu konuda kendi aralarnda da frkalara ayrlmlardr. Fakat byk gnah ileyen kimsenin kafir olduu konusunda ittifak etmilerdir. Mutezile ekol bu konuda el-menziletu beynel- menzileteyn grn savunurken Ehl-i snnet bir btn olarak byk gnah ileyen kimsenin kafir deil, gnahkar Mslman olduunu bu dnyada iledii gnahtan dolay kendisine kafir muamelesi yaplamayacan sylemilerdir. Onlara gre hiretteki durumu da Allaha kalmtr; Allah dilerse onu affer dilerse de yapt gnahn karl olarak onu cezalandrr. Ehl-i snnet emsiyesi altnda birleen ekoller bu konuda ittifak iinde olmular ve byk gnah ileyen kimsenin kfir olduu iddiasnda olan Hricleri bu grlerinden dolay reddetmilerdir. Onlar, sahabenin genel telakkisinin dnda fikirlere sahip olmalar dolaysyla cemaatin dna kmakla itham etmilerdir.

Kader ve nsann zgrl


Ehli snnet emsiyesi altnda toplanan guruplar bir araya getiren dier bir husus da yukarda ifade dildii ekliyle kader konusudur. Bilindii gibi Kelm ilminin temel problemlerinden birini kader konusu oluturur. Bu konu, insann hrriyeti, insann fiillerinin yaratlmas, hidayet-dalalet ve bunlarn Allahn ilmi, iradesi, kudreti ve adaleti ile ilikisi balamnda tartlmtr. Kader konusu, esas itibariyle insani bir problemdir ve insann olduu her yerde var olagelmitir.

91

Bu konu her ne kadar Hz. mer ve Hz. Alinin hilfet dnemlerinde gndeme geldiyse de ayrmalar beraberinde getirecek bir seviyede olmamtr. Bu konunun Mslman toplumu birbirinden ayrtracak ekilde frkalara blmesi Emevler dnemine denk gelmektedir. Hasan el-Basri, mer b.Abdlaziz ve ayln ed-Dmek gibi alimlerin yazdklar kadere ilikin risalelerin Emevlerin iktidar dnemine denk gelmesi, bu dnemde bilinli bir ekilde bu konunun gndeme getirildiini dndrmektedir. Ehl-i snnet ierisinde deerlendirilen Eb Hanfe, mer b. Abdlaziz, Hasan el-Basri gibi zatlar kaderi kabul etme noktasnda ortak bir grlerinden bahsedilebilse de, kaderi anlama biimleri farkldr. Nitekim Hasan el-Basri, kaderi inkr eden kfirdir, fakat gnahn Allaha ykleyen de zalimdir, derken, mer b. Abdlaziz insana hibir ekilde hriyyet tanmayan bir kader anlayn dile getirmitir. Ona gre Allahn ilmi tenfiz edicidir. Yani Allahn bir eyi bilmesi o eyin meydana gelmesini zorunlu klar. Eb Hanfe ise Allahn ilminin tavsifi olduunu ve Allahn bir eyi bilmesinin o eyin meydana gelmesini zorunlu klmayacan ifade etmitir. yleyse Ear-Mtrd ncesi dnemde Ehl-i snnet emsiyesi altnda birleen guruplar kaderin inkr edilemeyecei noktasnda itifak iinde olmulardr, fakat kaderi anlama biimleri birbirinden farkldr, denilebilir.
Ehl-i snneti meydana getiren Ehl-i Hads ile Ehl-i Reyin amel inan konularna yaklamlar nasldr? Farkl ynlerini yaznz.

MTRDLK
Eb Mansr el- Mtrdye (.333/794) nisbet edilen kelm dncenin addr. Mtrdlik, Earlik ile birlikte Snn kelm ekoln temsil etmektedir. Haneflik ile olan yakn ilikisi dolaysyla da zaman zaman kaynaklarda Haneflik-Mtrdlik eklinde yer almtr.

Mtrdliin Tarih Geliimi


Mtrdlik, dnemin hilfet merkezi olan Badatn nispeten uzanda Mvernnehir blgesinin Semerkant kentinde ortaya kmtr. Semerkant, Buhara ile birlikte IV./X. ve V./XI. yzyllarda ilim merkezi idi. Mezhebin nderi Mtrd, Hanef anlayn hakim olduu Semerkant medreselerinde eitim grm ve zihni bu dorultuda ekillenmitir. Mtrd ekoln nemli temsilcilerinden olan Ebl-Mun en-Nesef, Eb Hanfeyi bu dncenin en byk nderi Eb Mansr el-Mtrdyi de Eb Hanfenin grlerini en iyi bilen kii olarak zikretmitir. ki mezhebin bu i ielii dolaysyla kimileri Mtrdlii Hanefliin bir devam veya gelitirilmi ekli olarak grmek istemilerdir. Her ne kadar Haneflik ile Mtrdlik arasnda sk bir ilikinin varlndan bahsetmek mmkn olsa da, bu iki mezhebi ayniletirmek mmkn grnmemektedir. Zira Mtrdlik, Eb Hanfenin grlerinden esinlenerek ve ondan etkilenerek ortaya km olmakla birlikte, Haneflikte olmayan baz grlere yer vermesi ve olaylara yaklam biimi dolaysyla farkl bir yerde durmaktadr. te yandan Eb Hanfenin hasmlar tarafndan Mrcie mezhebine nispet edilmesi dolaysyla Mtrdlik, Mrcie ile de ilikilendirilmek istenmitir. Ne var ki imann tanm ve byk gnah meselesinde Mtrdlik ile Mrcie arasnda benzerlikler varsa da iki dnceyi ayniletirmeyi engelleyen hususlar da mevcuttur. Her eyden nce Mrcie denilenlerin kelm ilminin temel

92

konularn oluturan ulhiyet, nbvvet ve hiret ahvliyle ilgili kapsaml bir teori ortaya koyduklarna dair bir bilgi sz konusu deildir. Oysa Mtrdlikte kelm ilminin sahasna giren btn konulara ilikin grler sistematik olarak serdedilmitir. Bundan dolay Mtrdlii Mrcienin Maverannehirdeki versiyonu olarak grmek doru bir yaklam deildir. Hanefliin bu blgeye gelmesi ve yaylmas Eb Hanfenin rencilerinden Eb Ysufun Badat bakadl dnemine rastlamaktadr. Bir bakad olarak Eb Ysuf Horasan ve Mvernnehir blgelerine Hanef dnceyi benimsemi kadlar gndermi, onlarn gayretleriyle ksa srede Haneflik blgenin en gl mezhebi haline gelmiti. mam Mtrd de ite byle bir ortamda Hanef anlayn hakim olduu medreselerde eitimini tamamlamt. Mtrdlik Eb Mansr el-Mtrd ile balayan; onun yntemini ve itikd konulara yaklamn benimseyen rencileri ve taraftarlar vastasyla gelitirilmitir. Onlarn bu abalar ve gayretleri mm Mtrdnin grlerinin vefatndan yaklak bir asr gibi uzun bir zaman diliminde ekollemesini salamtr . Yukarda ifade edildii gibi Mtrdliin geliip bir ekol dzeyine kmasnda Mtrdnin rencilerinin ve taraftarlarnn katks olmutur. Bunlarn en nemlilerinden biri kukusuz es-Sevdul-azam adl risalenin sahibi olan Hakm es-Semerkanddir (. 342/953). Hakm es-Semerkand, Mtrdnin ders arkadalarndan biri olmasna ramen Mtrdden nemli lde etkilenmi ve onu stat olarak benimsemitir. Mtrdlie byk katk salayanlardan biri de Hakm es-Semerkand ve Mtrdnin hocaln yapm olan Eb Nasr el-yznin (. 277/ 890) oullar Eb Ahmed el-yz ile Eb Bekir el- yzdir. Bu iki alim de Mtrd ile birlikte babalar Eb Nasr el-yznin ders halkasnda yetimilerdir. Ebl-Muin en-Nesefnin aktardna gre Eb Nasr el-yaz, Mtrd dzeyinde krk (40) kadar lim yetitirmi ve bu alimler Hanef anlay yaymaya gayret gstermilerdir. Bunlarn bir ksm mm Mtrdnin ders arkadalar olmalarna ramen ondan etkilenmi, Mtrdnin grlerinin yaylmasnda ve bakalarna aktarlmasnda etkin rol oynamlardr. Mtrdliin gelimesinde katksndan bahsedilen limlerden biri de mam Mtrdnin rencilerinden biri olan Rstfandir (.345/956). Rstfan rdul- muhted adl eserinde hocas Mtrdnin grlerini paylatn ifade etmitir. Gerek Mtrdnin Kitbut-tevhd ve Teviltul-Kurn gibi kendi yazdklar gerekse rencilerinin yazdklar eserler ve yetitirdikleri renciler Maverannehir blgesinde Mtrdnin grlerinin yaylmasnda ve tannmasnda etkili olmulardr. Fakat Mtrdliin bir ekol olarak tannmas ok daha sonraki bir dneme neredeyse Mtrdden bir asr sonrasna denk gelmektedir. Mtrdliin gelimesinde ve ekollemesinde nemli katklar olan isimlerden biri de Ebl-Ysr el-Pezdevdir (. 390/1000). Pezdev her ne kadar Mtrdnin eserlerinde kulland slup ve ifade biimine ynelik eletirilerde bulunmu olsa da Usld-dn adl eseri ile Mtrd ekolnn gelimesinde nemli katklarda bulunmutur.
Kelm lmi ile ilgili yeni aratrma ve almalardan haberdar olmak iin http://www.kelam.org/ adresine bavurabilirsiniz.

93

Mtrd ekoln geliip belirgin hale gelmesinde en byk pay kukusuz Ebl-Mun en-Nesefye aittir. Mtrdye olan balln deiik vesilelerle dile getiren Ebl-Muin en-Nesef, bata Tebsratul- edille adl eseri olmak zere kelm ilmi alannda yazd eserlerle Mtrdlik mezhebinin ekollemesinde ve bir ekol olarak yerini almasnda nemli katklarda bulunmutur. Ebl-Muin sz konusu eserinde Eb Hanfeyi mezhebin nderi olarak takdim etmekle birlikte Mtrdyi de Eb Hanfenin grlerini en iyi bilen kii olarak sunmaktadr. Ebl-Muin en-Nesefnin sz konusu kitabnda Hanefliin yan sra Mtrdlik eklinde bir mezhepten bahsetmesi Mtrdlii Haneflikten farkl bir ekol olarak grdn ortaya koymaktadr. Mteahhirn dneminde de Mtrdlik ekolnn gelimesine fikirleri, faaliyetleri ve eserleriyle katk salayan birok lim yetimitir. Eb ekr Muhammed b. Abduseyyid el-Ki (. V./XI. yy.), Eb shak brahim esSaffr (. 534/1139), Ali b. Osman el- (. 575/ 1179), Buhrl Nureddn es-Sabnnin (. 580/ 1148), Habbz (. 691/1292), Ebl-Berekt enNesef (. 710/1310) kendi dnemlerinde Mtrd ekol temsil eden limlerdendirler. Zaman iinde Ear ekol bnyesinde ok gl otoriter kelmclarn ortaya kmas ve bunlarn etkinliinin slam dnyasnn tamamna yaylmas ve de Mtrd ekol ierisinde bunlara denk limler yetiememesi grnte Mtrd ekolnn geride kald izlenimini dourmutur. Hatta baz Mtrd limlerinin Fahreddn er-Rz (. 606/1210) gibi otoritelerin etkisi altnda kalmas bu izlenimi glendirmitir. te yandan bu dnemde Mtrd gelenee bal kelmclarn gl eserlerine rastlanmamakta daha ok ekoln grlerini zetleyen muhtasar eserler grlmektedir. erhilik ve Haiyecilik dneminde Kemaleddin el-Beyz (. 1098/1687), Ali el-Kr (. 1014/1606), Hayl Ahmed Efendi (. 875/1470), Beyzzde (. 1098/1687), Davd el-Kasr (. 1169/1756) gibi isimleri sayabiliriz. Modern dnemlerde batda gelien pozitivist ve materyalist felsefelerin slam dnyasna ve dolaysyla slama ynelik tehditlerine kar yeni ilm-i kelm ina etme faaliyetleri balatlmtr. zellikle Mtrd gelenein devam mahiyetinde slam savunan, materyalizme kar koyan almalar yaplmtr. Filibeli Ahmed Hilmi (. 1330/1914), Abdllatif Harput (. 1333/1916), zmirli smail Hakk (. 1946), erefeddin Yaltkaya (. 1947), Mehmed Zhid Kevser (. 1371/1952), Mustafa Sabri Efendi (. 1954), mer Nasuhi Bilmen (. 1971) Mtrd gelenek iinde yer alan bu dnem limleridir.
Mtrd Ekol ile Haneflik ve Mrcie arasnda ne tr bir ilikiden sz edilebilir? Benzeyen ve farkl olan ynleri nelerdir?

Mtrdliin Temel Grleri Ulhiyet


Mtrdlere gre Allah bilmek aklen vaciptir. Eer Allah peygamber gndermeseydi yine de insanlar akllaryla Allahn varln ve birliini, evrenin yaratcs olduunu bilmeleri gerekirdi. Esasen Allahn varl basit bir tefekkrle bilinebilecek bir husustur. Bununla birlikte insanlar Allahn var-

94

ln kabul etmeyebilirler. Bunun sebebi onlarn yeterli delillerle karlamam olmalar deildir. Bu daha ok psikolojik bir durumdur. Nitekim apak gerekler de insanlara farkl zaman ve durumlara bal olarak farkl grnebilirler. Bundan dolay Allahn varl huds, imkn, ftrat, gaye ve nizam, gibi deiik ve farkl ekillerde ortaya konulmutur. Allahn zihinde canlandrlamayan zat hakknda sadece isim ve sfatlar vastasyla bilgi sahibi olunabilir. Allahn isimleri vardr ve bu isimleri Mtrdlerin ounluuna gre tevkifidir, yani ancak Allahn naslarda belirttii isimleri Allaha izafe edilebilir, naslarda bulunmayan isimler Allaha izafe edilemez. Bununla birlikte eksiklik zellii tamayan sani, vacibul-vcd gibi isimler Allaha izafe edilmitir. Allahn zat ve sbti sfatlar vardr. Sfatlar ilahi zatn tesinde ve zata ilave varlklardr. Zati sfatlar Zat- Briye zg olan, sadece Allahta bulunan sfatlardr. Bunlara tenzh, selb sfatlar da denilmitir. Bunlar; vcd, kdem, bek, muhalefetn lil-havdis, vahdaniyet ve kym bi-nefsih eklinde sralanmtr. Sbt sfatlar ise hem Yce Allahta hem de baka varlklarda bulunabilen fakat Yce Allahta en mkemmel ekliyle bulunan sfatlardr. Bunlar da; Hayat, ilim, sem, basar, irade, kudret, kelm ve tekvn sfatlardr. Mtrdlere gre tekvn sfat da dier sbt sfatlar gibi ezelidir. Yaratma, diriltme, rzklandrma gibi fiili sfatlar ezel tekvin sfatyla gerekleir. Earler tekvn sfatn kabul etmemilerdir. Onlar tekvni, kudret ve irade sfatlarnn iinde deerlendirmilerdir. Kuran ve hads metinlerinde geen el anlamndaki yed, yz anlamndaki vech ve oturmak anlamndaki isitv gibi Allah ile yaratlm arasnda benzerlik artran kavramlar bu benzerlii ortada kaldracak ekilde anlamlandrlmaldr. rnein ara istiv, yce Allahn yksek bir mekanda bulunmasn deil, Onun ycelik, ululuk ve hkmranln ifade eder. Dier haberi sfatlar da Arap dilinin tevle imkan salayan mekanizmalar kulanlarak Allahn zatna yarar bir ekilde yorumlanmaldr. Ryetullh konusundaki grlerine gelince onlar da bu konuda Earlerle benzer grler ortaya koymulardr. Onlara gre Yce Allah cisimlere ait zelliklerden mnezzeh olarak cennette mminler tarafndan grlecektir. Eer Allah grlemez olsayd dnyada gzle idrak edilmesinin nefyedilmesi anlamsz olurdu.

nsann zgrl
Mtrdler gre insan kendi eylemlerinin sahibidir. nsann kendi fiillerinin sahibi olduuna akl, duyular ve Kurn ayetleri delalet etmektedir. nsana belli grev ve sorumluluklarn verilmesi ve bunlarn karl olarak ceza ve mkafatn konulmas da bu esasa dayanmaktadr. Yce Allah insana eylemlerini kendisiyle gerekletirecei bir g (istitat) vermitir. Bu g fiilden nce ve fiil esnasnda olmak zere iki trldr. Birincisi fiilin gereklemesine zemin hazrlayan sebeplerin ve vastalarn (selmetl-esbb ve shhatul-lt) salam olmasdr. kincisi ise iyi veya kt sonular douracak olan fiilin ilenmesi esnasnda kiide oluan ve fiili gerekletiren kudrettir. nsann fiilleri bu gcn (kudret) ve yaratlmam olan cz iradenin sonucudur. nsan bunlarla fiile ynelir ve zgr iradesiyle onu seer ve yapar. nsann iyi ve kt btn fiillerinin yaratlmas Allahn kudretiyledir. Burada grlecei zere bir fiilin meydana gelmesinde biri Allaha dieri de kula ait olmak zere iki yn vardr. Buna gre fiile ynelmek, onu semek insana, fiili yaratmak ise Allaha ait olmaktadr. Dier bir ifadeyle fiil gerekleme (kesb) ynyle insana, yaratma ynyle de Allaha aittir.

95

Byk Gnah
Mtrdlere gre Mslman bir insan iledii byk gnah sebebiyle imandan kmaz ve kfre de girmez. O bu dnyada hakiki mmindir, ona mmin muamelesi yaplr. Fakat iledii gnah sebebiyle de ayplanr ve gnahkr Mslman anlamnda fask olarak nitelendirilir. Bir kimse Mslman olduktan sonra Allah inkr etmedike veya Allaha ortak komadka ya da Allahn aka haram kld bir eyi helal veya helal kld bir eyi haram saymadka slam Dininin dna kmaz, kfre girmez. Yalnz u var ki Mslman kimse iledii gnah dolaysyla Allahn cezalandrma tehdidinin muhatabdr. Allah dilerse onun gnahlarn balar ve cennetine girdirir, dilerse de gnahnn karl olarak onu cezalandrr. Byk gnahlardan kanmak, kk gnahlarn balanmasna vesile olur. tvbe etmekle de her trl gnah affolunabilir.

Amel- man likisi


Mtrd mezhebine gre iman tasdikten ibarettir. Kii Allah ve resulln gnlden tasdik ederse mmin ve mslim vasfn kazanr. Bu anlayn bir sonucu olarak onlar iman ve ameli iki ayr olgu olarak kabul etmilerdir. Buna gre amellere inanmak ayr ey, farz olduunu bildii halde yapmamak ayr eydir. rnein namazn farz olduuna inanmamak kfr, farziyetine inand halde onu klmamak kfr deildir. Byle bir kimse gnahkr mmindir. Mtrdlere gre namaz, oru, zekat, hac, iman deil, imann dnda birer farzdr. Eer ameller imandan olmu olsalard peygamberler bile btn iyilikleri tamamlayamadklarndan mkemmel bir imana sahip olmu olmazlard. slama girmenin art ameller deil, Allah tasdiktir. nsanlar amelleri terk etmekle mmin vasfn kaybetmezler, fakat tasdiki kaybettikleri anda iman vasflarn kaybetmi olurlar. Mminlerin iman vasfnn amellerden nce olmas, amel ve imann ayr eyler olduklarn gsterir.

Nbvvet
Mtrd kelmclara gre Yce Allahn peygamber gndermesi Allahn hikmetinin bir gereidir. Hatta insana nefsn arzularn peinde gitmenin ktln retecek, topluma iyilik ve gzellikleri anlatacak bir klavuzun/rehberin bulunmas gereklidir. Bir kimsenin peygamber olduunun kant Allah tarafndan kendisine verilen mucize olabildii gibi, bir insann eitim yoluyla kazanmas mmkn olmayan erdemlere sahip olmas, iyiyi doruyu tlemesi, ktl yasaklamas, dnya ve hiret saadetini temin edecek ilkeler getirmesi de baka kantlar olarak deerlendirilebilir. Peygamberlerin sdk, ismet, fetanet, tebli, emanet gibi niteliklere sahip olmas zorunludur. Bunlar peygamberlik iddiasnda bulunan kiide bulunmas gereken asgari koullardr. Mtrdlere gre Allah kadn peygamber gndermemitir. Dolaysyla kadnlar peygamber olamazlar. Peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammeddir (s.a.v.). Yce Allahn ona peygamberliinin kant olarak verdii en byk mucizesi Kurn- kerimdir. Kurnn lafz ve mana bakmndan bir benzerinin meydana getirilememesi, gemi ve gelecee ait ayb haberlerini iermesi, birey ve toplum iin vazgeilmez bilgiler iermesi, renim grmemi mmi bir insan tarafndan getirilmi olmas Kurnn

96

icz ynlerini oluturmaktadr. Hz. Muhammedin (sav) getirdii dinin nceki peygamberlerin mesajn tekit etmesi, o peygamberlerce daha nceden mjdelenmesi, tebliine karlk herhangi bir menfaat ve cret beklentisi iinde olmamas, iyilii emredip ktlkten sakndrmas, insan maddi ve manevi kirlerden temizleyen ibadetler getirmesi Onun peygamber olmasnn dier kantlardr. Ayrca fakirleri gzetmesi, zalimin karsnda mazlumdan yan tavr taknmas, sosyal adaleti temin eden ilkeler vazetmesi, getirdii dinin ilkelerinde toplumsal ve bireysel faydalarn yer almas onun peygamberliinin baka delilleridir.
Mtrd ekoln tarihi geliimini, ekoln nde gelen simalarn ve onlarn kelm ilmine ilikin grlerini daha iyi renmek iin Snmez Kutlunun editrlnde hazrlanan mm Mtrd ve Mtrdlik adl eseri inceleyiniz.

EARLK
nderi Ebl- Hasan el-Earye (. 324/ 935-936) nispetle Earlik (elEariyye) adn alan bu mezhep muhalifleri tarafndan mebbihe ve mcbire gibi isimlerle de anlmtr. lahi sfatlar, kullarn fiilleri, iman-amel ilikisi ve bunlara bal konularda kendine zg fikirler ortaya koyan Earlik, Mtrdlik ile birlikte Ehl-i snnet kelmn oluturmaktadr. Hayatnn nemli bir ksmn Mutezile arasnda geiren Ear, hocas Eb Ali el-Cba (. 303/ 915-16) ile girdii ve kaynaklarda karde meselesi olarak geen Yce Allaha bir eyin vacip olup olmamas meselesinde Mutezil izahn yetersiz kalmas dolaysyla Mutezileden ayrld kaydedilmektedir .

Earliin Tarihi Geliimi Kurulu ve Mtekaddimn Dnem


Ebl-Hasan el-Ear, nceleri Ahmed b. Hanbelin itikadna bal biri olarak ortaya kmasna ve el-bane an usliddiyne adl eserinde bunu ortaya koymasna ramen Hanbellerin youn eletirilerine muhatab olmutur. Bu durum onu Risle f istihsnul-havd fi imil-kelm adl eserini yazmaya zorlamtr. Ear yaad sre ierisinde kendisinden koptuu Mutezile ekol bata olmak zere deiik guruplarla polemiklere girimi ve bu balamda el- lma ile birlikte birok eser yazmtr. Ne yazk ki bu eserlerin nemli bir ksm bize ulaamamtr. Ear birok renci yetitirmitir. Bunlardan Ebl-Hasasn el-Bhil, Eb Abdillah b.Mcahid et-T ve bunlarn yetitirdikleri Baklln ( 403/1013), bn Frek ((. 406/1015), Eb shk el-sferyn (. 418/ 1027) ve Abdulkahir el-Badd (. 429/1037) gibi renciler bu dncenin gelimesine byk katk salamlardr. Earnin vefatndan sonra bu izgiyi takip eden limler sayesinde Earlik, sistemli bir kelm ekol haline gelmitir. Bu ekoln en nemli simalarndan birisi Bkllndir. O, kelm ilmine ilikin yazd eserlerle Ear kelmnn sistemlemesi hususunda nemli katklar olmutur. Nitekim et-Temhid adl eserinde cevher, araz, det gibi kavramlarla mezhebin kozmolojiye ilikin grlerini temellendirmitir. Ona gre evrende olup biten her ey yce Allahn mdahalesiyledir. Bu gryle o, evrenin kendisinde g vehmeden tabiatlar reddetmitir. Ayn zamanda o, bilgi

97

kaynaklarndan haberi ve dolaysyla vahyi inkr eden, buna bal olarak gemi peygamberleri ve onlarn gsterdikleri mucizeleri reddeden baz Hint inan sahipleri ve Budistlerle de mcadele etmitir. Ayrca haber bilgiyi kabul etmekle birlikte Hz. Muhammedin (s.a.v) peygamberliini ve onun gsterdii mucizeleri inkr eden Hristiyan ve Yahudilere ynelik onun reddiyeleri olmutur. Ear ekolnn ke talarndan biri hi kukusuz Cveyndir (. 487/1085). Gazzlinin de hocas olan Cveyn, Nizmiye medreselerinde birok talebe yetitirmenin yan sra Ear ekoln kelma ilikin en sistematik eserlerini vermitir. e-mil f uslid-dn adl eseri kelm ilminin btn konularn kapsayan hacimli bir eserdir. Bu eserinde o, kelm ilminin temel problemlerini sistematik bir biimde ortaya koymutur. Bunun muhtasar konumunda bulunan Kitbul-ird adl esri de kelm konularn derli toplu bir biimde kapsayan ve Ear ekoln dncelerini yanstan nemli bir eserdir. Cveyn, nl suf Kueyr ile birlikte Seluklu sultan Turul Bey (429-455/10381063) zamannda ilerin yannda Earlere ynelik yldrma politikas gden veziri Amdulmlk el-Kundurnin basklarndan kurtulmak iin Hicaz blgesine g etmek zorunda kalmtr. Sonraki Seluklu veziri Nizamlmlk zamannda tekrar Niabura dnm ve Nizamiye mderrisliine getirilmitir. Bu medresede Gazzlnin yetimesini salamtr.
lahiyat alan ile ilgili akademik makalelere http://ktp.isam.org.tr/?url=makaleilh/ adresine bavurunuz. ulamak iin

Mteahhirn Dnem
Earlerin Gazzl (450-505/1058-1111) ile balayan dnemine Mtaehhirn dnem denilmektedir. Bu dnemin en belirgin zellii Baklln tarafndan Ear ekoln metodu haline getirilen delilin geersiz olmas ile medlln de geersiz olaca eklinde formle edilen iniks- edillenin terk edilmesi ve Aristo mantnn bir mihenk ta kabul edilerek kelm ilmine sokulmu olmasdr. Gazzl kukusuz slam dncesinin yetitirdii en yetkin simalardan biridir. Onun yazd el-ktisad fil-itikd, lcmul- avm an ilmil- kelm ve Kstsu sartil-mustakm gibi irili ufakl birok eser onun kelm ilmine katksn ortaya koymaktadr. Esasen ansiklopedik bir lim olan Gazzalinin filozoflarla polemikleri esnasnda ortaya koyduu Maksidulfelsife ve Tehftl- felsife adl eserleri onun tannmasnda en ok rol oynayan eserleridir. Ona ait Mihakkun-nazar, Miyarul- ilim manta dairdir; el-Munkizu mined-dall ise dnce servenini anlatt bir otobiyografi eseridir. Gazzlnin hem slam dnyasnda hem de bat dnyasnda etkileri olmutur. slam dnyasnda en byk etkisi zellikle felsefe ile kelm yaknlatrmasdr. Yine onun sayesinde mantk kitab ilk defa medrese mfredatna girmitir. Bat dncesinde de nemli etkileri olan Gazzl zellikle el-Munkiz mined-dall adl eserinde hakikate ulamaya alrken takip ettii ve edilmesini istedii phecilik metoduyla bata Descartes olmak zere batl filozoflar etkilemitir.
Gazzl ve etkilerini tanmak iin Cafer Karadan Gazzl adl eserini inceleyiniz.

Gazzl sonras dnemde dinler ve mezheplere objektif bakyla bilinen ehristn nemlidir. zellikle onun Mutezil alim Eb Haimin ortaya att ve Earlerden Cveynnin benimsedii hl teorisine ynelttii ele-

98

tiriler kendisinden sonra gelen kelmclarn tekrar Ear gre dnmelerini salamtr. Bunun yan sra bata bn Sina olmak zere Felsefecilere ynelttii eletiriler de dikkat ekicidir. Fahreddn er-Rz (. 606/1209) ile birlikte kelm-felsefe evlilii artk tamamlanm ve birliktelik resmiyet kazanmtr. Onun hem felsefe hem de kelmdaki baskn kiilii el-mm olarak tannmas ve anlmasn beraberinde getirmitir. Nitekim onu takip eden Seyfeddn el-mid (. 631/1233), Kd Beydv (.685/1286) Adududdn el-c (.756/1355) eliyle bu birliktelik perinlenmi oldu. Kelmn nikah altna giren felsefe artk bamszln neredeyse yitirdi. Ancak yine bu birliktelikle kelmn renginde de felsefe tonu hkim hale geldi. Teftazan (. 792/1390) erh ve haiye dneminin en sekin simasdr. Onu Crcn (. 816/1413) takip etmitir. Teftazan yazd erhul-Akid ve erhul-Meksd adl eserler ile Crcannin kaleme ald erhul-Mevkf adl eser Osmanl dnemi dhil olmak zere medrese programlarnda kelm ders kitab olma hviyeti kazanmtr. Bu arada Ear ekoln tasavvufa meyleden ynne iaret etmekte yarar vardr. Bu ynelimde nl suf ve er-Risle mellifi Kueyrnin (465/1072) etkisi byktr. Celaleddn Devvan (. 918/1512) bu ynelimi daha da ileri gtrerek Muhyiddin bn Arabnin vahdet-i vucd anlay ile Ear kelm dncesini uzlatrmaya almtr.
Kelm ilminin mtekaddimn ve mteahhirn eklinde iki dneme ayrlmasnn nedeni nedir, zellikleri nelerdir?

Earliin Temel Grleri


Ear ekolne mensup limler arasnda genel erevede fikir birlii bulunmakla birlikte zaman zaman ihtilaflarn ve farkl grlerin olduu da grlmektedir. Bu durumda ekoln genel grlerini aklarken farkl grlere de yer vermek ekoln dncelerini net bir biimde ortaya koymak asndan uygun olacaktr. Fakat detayl olarak bunlar zerinde durma imknmz bulunmadndan burada daha ok zerinde ittifak edilen grlerle yetinmek durumundayz.

Uluhiyet
Allahn varlna ancak akl yrtme yani istidlal ile ulalabilir. Allahn varlna ilikin bilgiler doutan deil, istidlal ile ulalan bir bilgidir. nsanlarn Allahn varl konusunda farkl dnmelerinin temelinde yatan sebep de budur. Allaha ilikin bilgi zaruri olmu olsayd insanlar Allahn varlndan phe etmez ve herkes Ona inanmak zorunda kalrd. Ear ekole mensup kelmclar Allahn varlnn ispatnda araz ve cevherlerin sonradanlna dayanan huds delilini kullanmlardr. Mteaahirn kelmclar ise huds delilinin yan sra imkan, gye ve nizm delillerini de kullanmlardr. Ear anlaya gre Allah vardr, birdir, ezeli ve ebedidir; ei-benzeri yoktur. O madde deildir, cisim deildir, araz deildir; herhangi bir ynde ve bir mekanla snrl deildir. Allahn ezeli sfatlar vardr. lim, kdir, hay,

99

mrd, mtekellim, sem, basr oluu, Onda ilim, kudret, hayat, irde, kelm, sem, basar sfatlarnn bulunduu anlamna gelir. Dier bir ifadeyle yce Allah bir ilimle lim, bir kudretle kdir ve bir irde ile mrttir. Ear ekol haberi sfatlar olarak ifade edilen ve Yce Allaha izafe edilen vech, yed, istiva gibi sfatlar tevil edip etmeme konusunda farkl grlere sahip olmulardr. mam Earnin bize ulaan eserlerinde onun haberi sfatlar tevil etmeden Allaha izafe ettii fakat Allahn zatna layk olacak manalar bulunduuna hkmeden bir anlaya sahip olduu Bakllaninin de bu gr devam ettirdii grlmektedir. Fakat Cveyn, Badd, Gazzl gibi Ear kelmclar ise haber sfatlarn Arap dilinin tevile imkan salayan sluplarndan yararlanlarak Allahn zatna layk bir biimde tebih ve tecsime dmeden tevil edilmeleri gerektiini ifade etmilerdir. Ear kelmclar Allahn hirette grlmesi meselesini, hem akln hem de nakln etkin olduu bir alan olarak grmlerdir. Allahn grlmesini, Allahn var olmasna balayan Ear kelmclar var olan her ey grlebilir, Allah vardr, yleyse Allah da grlebilir eklinde bir nerme ile bunu temellendirmilerdir.

Kaza-Kader ve nsann zgrl


Earlere gre yaratan, yoktan var eden yalnzca Yce Allahtr. Onun dnda ne bir yaratc ne de yoktan var eden (ihtira) vardr. Havadis yani sonradan var olan her ey Yce Allahn kudretiyle var olmulardr. Bu konuda insann kudretiyle ilikili olan fiillerle yalnzca Yce Allahn kudretiyle ilikili olan eyler arasnda fark yoktur. Hepsini Allah yaratmtr. Bu genel prensipten hareket eden Earlere gre insann ihtiyari fiilleri de Allah tarafndan yaratlmlardr. O fiillerin yaratlp meydana getirilmesinde kulun kudretinin bir tesiri yoktur. Yce Allah insanda fiillerini kendisiyle kesbedecei/kazanaca bir kudret yaratr insan da bu kudretle fiillerini kesb eder. Fakat fiilin meydana gelmesinde bu kudretin bir etkisi yoktur. nsanda bulunan kudret her fiil iin ayr ayr yaratlmaktadr. Dolaysyla u an i yapan/eylemde bulunan insan biraz sonra ayn ii yapamayabilir. Zira Allahn insanda bu ii yapmasn salayacak kudreti yaratmas zorunlu deildir.

Nbvvet
Earler ncelikle Allahn insanlara peygamber gndermesinin aklen mmkn olduunu ortaya koymulardr. Buna gre yce Allahn kullarnn dnya ve hirette mutlu olmalarn salamak iin emirler, yasaklar, tler ieren talimatlar gndermesi ve bunlar insanlar arasndan seecei kimseler vastasyla insanlara bildirmesi aklen imknsz deildir. Tarih de Yce Allahn insanlara kendi emir ve yasaklarn ileten insanlarn/ peygamberlerin varlna tanklk etmektedir. Yce Allahn tarih boyunca insanlara kendi cinslerinden peygamberler gnderdii ve bu peygamberlerin insanlara peygamber olduklarnn kant olarak mucizeler gsterdikleri mtevatir haberle bize ulamtr ki mtevatir haber kesin bilgi ifade eder. Nbvvetin imkan dhilinde olduunun bir baka delili de duyu vastalar ve akl yoluyla ulalamayan bir ok bilgiye peygamberlerin sahip olmas ve bunlar halklaryla paylam olmalardr.

100

Earlere gre bir kiinin peygamber olduunun kant gsterdii mucizedir. Mucize tabiatta hakim bulunan kanunlar aan ilahi bir fiil olup peygamberin doruluunu tasdik eden bir kanttr. Bundan dolay Yce Allah her peygambere kavminin benzerini meydana getirmede aciz kalaca bir mucize bahetmitir. Peygamberde bulunmas gereken nitelikler konusunda ekole mensup limler arasnda bir ittifak salanamamtr. Peygamberlerin yaadklar dnemin en zeki insanlar olmalar, tebliini engelleyecek bedeni ve ruhi kusurlardan uzak olmalar gerektii konusunda bir ittifaktan sz edilebilirse de rnein peygamberlerin cinsiyeti konusunda bir ittifak sz konusu deildir. Ear ekolne mensup kelmclarn ou nebinin erkek olmasnn art olmadn ileri srmlerdir. Bundan dolay da Asiye, Meryem gibi stn nitelikleri ile n plana kan tarihi ahsiyetlerin peygamberlik mertebesine ulatklarn ve peygamber olmalarnn ihtimal dhilinde olduunu sylemilerdir. bn Frek ve Teftazan ise bu meslein zor ve aktif bir grev olduunu, dolaysyla bunu yrtecek kimsenin zorluklarn stesinden gelebilecek erkekler olmalar gerektiini iddia etmilerdir.
Ear ve Mtrdliin nsann zgrln temellendirme biimi arasnda ne tr bir benzerlik ve farkllktan bahsedilebilir?

EARLER VE MTRDLER ARASINDAK FARKLAR


Earler ile Mtrdler arasnda ortak bir ok gr olduu gibi birbirinden farkl grleri ve yaklam biimleri de vardr. Kimileri aradaki farklar 50ye karrken kimileri bunlar 13e, kimileri de sekize kadar indirmilerdir. Dolaysyla kimilerinin fark olarak grdklerini bakalar fark olarak grmemilerdir. Esasen Ear ekole mensup iki limin grleri de karlatrlrsa bu kadar bir fark kabilir. Dolaysyla bu farklar problem edinmemek hatta bunlar bir zenginlik ve rahmet olarak grmek gerekir. Bu farklarn bazlarn u ekilde sralamak mmkndr: 1. Czi rade: Mtrdlere gre insanda mstakil bir czi irade vardr ve bu irade itibar bir varla sahip olup Allah tarafndan yaratlmamtr. Earlere gre ise insan mstakil bir cz iradeye sahip deildir, iradeyi insanda yaratan Yce Allahtr. 2. Tekvn: Mtrdlere gre Yce Allahn kendisiyle fiillerini gerekletirdii bir tekvn sfat vardr. Bu da irade, kudret gibi sbt sfatlardandr. Earlere gre ise Allahn sbt sfatlar arasnda tekvn diye bir sfat yoktur. Kudret sfat yaratma ilevini yerine getirir. 3. G yetirilemeyenin teklif edilmesi (Teklifu m l yutk): Earlere gre Yce Allah insann g yetiremeyecei bir eyi yapmasn isteyebilir ve onunla mkellef klabilir, Mtrdlere gre ise byle bir sorumluluk yklemek caiz deildir, zira bunda herhangi bir hikmet yoktur. 4. Nbvvet: Mtrdlere gre peygamber olmann artlarndan biri erkek olmaktr. Earlere gre ise, peygamber olmak iin erkek olmak art deildir, kadnlar da peygamber olabilirler.

101

5. Sebep ve hikmet: Earlere gre Allahn fiilleri hikmetli olmak ve bir sebebe bal olmak zorunda deildir. nk Allah dilediini yapandr ve Allah yaptklarndan sorumlu deildir. Mtrdler ise Allahn fiillerinin bir hikmete bal olduklarn ve bir sebebe dayandklarn ileri srmlerdir. Zira Allah bouna i yapmaz. Hikmetsiz ve sebepsiz i yapmak ise bounadr/abestir. 6. badet mkellefiyeti: Earlere gre kfirler iman etmekle ykml olduklar gibi, ibadet etmekle de ykmldrler, ibadet etmedikleri iin ayrca ceza greceklerdir. Mtrdlere gre ise kfirler iman etmekle ykmldrler, ibadetle deil, ayrca ceza grmezler. 7. rtidat: Earlere gre irtidat eden kimse tekrar slam dinine dnerse amelleri de geri dner. Mtrdlere gre ise amelleri geri dnmez. 8. mitsizlik halinde yani son nefeste tvbe (tevbe-i yes): Earlere gre bu durumdaki bir tvbe geerli deildir. Mtrdlere gre ise geerlidir.

zet
Ehl-i Snnet kavramn tanmlayabilmek. Ehl-i snnet terkibinde yer alan ehl kelimesi nispet, snnet kelimesi ise yol, gidi, tarz, slup, adet, davran gibi anlamlarna gelmektedir. Snnet kavram snnetullh biiminde Allaha nispet edildiinde Allahn hkmleri, emir ve yasaklar yani Onun muamele ekli ve deimez kanunu; Snnetun-neb eklinde peygambere nispet edildiinde de Peygamberin takip ettii yol anlamna gelir. Buna gre Ehl-i snnet, peygamberin yolunu ve onun dini anlama ve uygulama biimini takip edenler anlamna gelmi olmaktadr. Bu terkibin ikinci kavramn oluturan cemat kavram ise bir araya getirilmi, toplanm ey anlamlarna gelmektedir veya tek bir halife ya da bakan etrafnda bir araya gelen ounluu ve oulcu siyasi-toplumsal yapy ifade etmektedir. Ehl-i Snneti meydana getiren ekolleri deerlendirebilmek. Ear-Mtrd ncesi dnemde kullanlan Ehl-i Snnet kavramyla kimlerin kastedildii hususunda ihtilaflar mevcuttur. Klasik mezhepler tarihine ait frak kitaplar incelendiinde kendini Ehl-i snnete nisbet eden birden fazla grubun olduu grlmektedir. Ehlul-Hads, Ehl-i rey, zhd eilimli mutasavvflar, Mrcie ve fkh ekolleri bunlardan bir kadr. Dolaysyla Ehl-i Snnet kavram emsiye bir kavramdr. Yntemleri ve bak alar farkl olmakla birlikte mmetin birlik ve btnln sarsan, Hricler, Ravfz ve Kaderiyeye kar olma noktasnda bir araya gelmi topluluklar Ehl-i snneti oluturmaktadr. Ehl-snnet kelm denilince de Ear ve Mtrd kelm ekolleri anlalr. Earliin ve Maturdiliin Tarihi geliimlerini ve kelmi grlerini aklayabilmek. Mtrdlik, Muhammed b. Muhammed b. Mahmud Eb Mansur elMtrdye, Earlik ise Ebul- Hasan el-Earye nisbetle bu ismi almtr. Her iki ekol Ehl-i snnet kelmn oluturmaktadrlar. mamet, byk gnah meselesi, imann tanm ve kader konularnda birbirilerine yakn grler ortaya koymulardr. Maturdilik Maveraunnehir blgesinde, Earlik ise orta douda yaylmtr.

102

Earlik ile Mtrdliin birbrileriyle rten ve ayrlan ynlerini ayrt edebilmek. Ehl-i snneti oluturan Ear ve Mtrd kelm ekollerinin birbirileriyle rten grleri olduu gibi farkl grleri de vardr. Fakat rten grler ounluktadr. mann tanm, bilginin kaynaklar, byk gnah meselesi, imamet gibi kelm ilminin belli bal konularnda fikir birlii iinde olmalarna ramen, czi irade, kesb, kadnlarn peygamberlii, Allahn fiillerinin hikmete dayanp dayanmad, yes halindeki tvbenin kabul gibi tali konularda ihtilaf etmilerdir.

Kendimizi Snayalm
1. Ehl-i Snnet ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi dorudur? a. Ehl-i Snneti temsil eden yegane frka Ehl-i Hadstir. b. Ehl-i Snneti, Ehl-i rey temsil eder. c. Ehl-i Snnet emsiye bir kavramdr; Ehl-i Hads, Ehl-i rey, zhd eilimi olan Sufileri iinde barndrr. d. Ehl-i snnet, selefin dier bir addr. e. Ehl-i snnet, Mutezile kartlarna verilen isimdir. 2. Aadakilerden hangisi Ehl-i Snnetin zerinde ittifak ettii grlerden biri deildir? a. man tasdikten ibarettir. b. Byk gnah ileyen kimse kafir deil, gnahkar Mslmandr. c. Ehl-i Kble tekfir edilemez d. Kadere iman slam inan esaslarndan biridir. e. mamet nass ve tayinle deildir. 3. Mtrdlikle ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Mtrdlik, Ebu Mansur el-Mtrdnin nderi olduu bir mezheptir. b. Mtrdlik, Haneflikten farkl bir mezhep deildir. c. Maturidilik Earlik ile birlikte Ehl-i Snnet kelmn oluturmaktadr. d. Mtrdlik, mam Mtrdden bir asr sonra ekolleen ve tannr hale gelen bir mezheptir. e. Mtrdliin Mrcie ve Haneflikle yakn ilikisi varsa da onlardan bamsz, kendi bana bir mezheptir.

103

4. Kelm ilminde mtekaddimn ve mteahhirn eklindeki dnemlendirme aadaki alimlerden hangisi ile balamtr? a. Kd Abdlcebbr b. Cveyn c. Ebl- Mun en- Nesef d. Fahreddn er- Rz. e. Gazzl 5. Aadakilerden hangisi Mtrd ile Ear ekol arasndaki farklardan biri deildir? a. Cz iradenin mstakil olup olmamas b. Kadnlarn peygamberlii c. Yes halindeki tvbenin kabul d. Byk gnah ileyenin durumu e. Allahn fiillerinin hikmet ve sebebe bal olup olmad

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. a 3. b 4. e 5. d Yantnz doru deilse Ehl-i Snnet Kavram ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Ehl-i Snnetn Temel Grleri konusunu tekrar ediniz. Yantnz yanl ise Mtrdlik konusunu tekrar gzden geiriniz. Yantnz yanl ise Earlik konusunu bir kez daha okuyunuz. Yantnz yanl ise Mtrdlik ve Earlik arasndaki Farklar konusunu tekrarlaynz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Ehl-i Hadsin en belirgin zellii nasslar mmkn olduunca yoruma tabi tutmadan, kyasa bavurmadan uygulamak, amel-inan konularnda akl ve dilbilim mekanizmalar yerine nakle bavurmaktr. Ehlurey ise nasslarn lafzi anlamlarna sarlmak yerine mtekellimin kastnn ne olduunu anlamak zere lafzn tesine geerek tevile bavurur. Amel-inan konularn temellendirmede de akla, kyasa ve ictihada yer verir.

104

Sra Sizde 2 Mtrdlik ile Haneflik arasnda yakn bir ilikiden bahsedilebilir. Zira mam Mtrd Hanef medreselerinde yetimi bir alimdir. Fakat bu yakn iliki, Maturdiliin Haneflikle ayn olduuna delalet etmez. Dolaysyla Mtrdlik mstakil bir mezhep olup Haneflikten bakadr. Sra Sizde 3 Mutezilenin elinde II. (VIII) yzyln balarnda kurulan kelm ilminin Gazzaliye kadar geirdii dneme Mtekaddimin dnemi kelm denilmektedir. Gazzl ile balayan dneme de mteahhirin dnemi kelm denilmektedir. Bu dnemin temel zellii daha nce kar klan Aristo mantnn bilimsel bir l olarak kullanlmas ve daha nce kelmclarn kulland inkas edillenin yani delilin geersiz klnmasyla delilin ortaya koyduu eyin de geersiz klnmas prensibinin terk edilmesidir. Sra Sizde 4 Ear ve Mtrd ekollere gre nsann btn fiilleri Allah tarafndan yaratlr. nsan ise o fiilleri kesbeder. Fakat insanda iki tr fiil vardr; iradeye dayanmayan fiiller (titreme, kaslarn ve dier organlarn fiilleri gibi) ve iradeye dayanan fiiller. radeye dayanmayan fiillerle iradeye dayanan fiiller arasnda fark vardr. radeye dayanan fiilleri yaratan Allah ise de insann da bunda katks vardr. nsann o fiillerin meydana gelmesinde katks olduu iin insan sorumludur. Earlere gre iradeye dayal fiillerin meydana gelmesinde etkin olan cz irade de Allah tarafndan yaratlmtr. Allah fiilleri yaratr, insan ise fiilin gereklemesi esnasnda yaratlm olan kudretiyle onlar kesbeder, fakat bu kesb de Allah tarafndan yaratlmtr. Mtrdlere gre ise fiilleri Allah yaratr, fakat insandaki azm, ve czi irade Allah tarafndan yaratlm deildir. Bu insanda vardr. nsan czi iradesiyle tercihlerini yapar. Allahn yaratt fiilleri insan kesb eder, bu kesbi Allah yaratmamtr.

Yararlanlan Kaynaklar
Erdemci, C.(2009), Kelm lmine Giri, stanbul: Ensar Neriyat. Esen, M. (2009), Ehl-i Snnet Kavramnn Oluum ve Geliim Sreci, Ankara. mam Mturd ve Mtrdlik, (2003), Haz. Snmez Kutlu, Ankara: Ankara Okulu. zmirli, . H., (1981), Yeni lm-i Kelm, Ankara: Umran Yaynlar zler, M. (1995), slam Dncesinde Tevhid, stanbul. Marife Dergisi -Ehl-i Snnet- zel Says, (2005), Konya. Tarihte ve Gnmzde Ehl-i Snnet, (2006), stanbul: Ensar Neriyat.

105

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Yeni ilm-i kelm tanmlayabilecek, Kelm ilminde yenilik araylarnn nedenlerini deerlendirebilecek, Yeni lm-i kelmn nclerini ve temel yaklamlarn saptayabilecek, Yenilik araylarna kar ortaya konulan tepkileri aklayabilecek, Yeni lm-i Kelmda n plana kan konular ve bunun sebeplerini deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Yeni lm-i Kelm - Kelm ilminde yenilik araylar Ateizm- materyalizm- pozitivizm- darwinizim Maksd- vesil Kepler- Galile- Newton ibl Numan- Muhammed Abduh- zmirli smail Hakk

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen felsef kavramlar iin Ahmet Cevzicinin hazrlad Felsefe Szlne bavurunuz. Felsefi doktrinler iin Sleyman Hayri Bolayn Felsefi Doktrinler Szln inceleyiniz.

106

Yeni lm-i Kelm


GR
Kelmn temel konular maksd, bunlar temellendirmeye yarayan unsurlar da vesil olarak isimlendirilmitir. Maksd sabit, vesil ise zamann gerekliliklerine gre deiikliklere uramtr. Vesilin zamann gereklerine uygun olarak deiebilmesi Kelm ilminin esnek bir yapya sahip olmasn salamtr. Kelm ilmi bu zellii sayesinde slam toplumunun geliimine ve karlalan problemlerin niteliine bal olarak kendini yenileyebilmitir. Ne var ki Gazali ile balayp, Rz, Amid, Kd Beydvi ile devam eden mteaahhirin dneminde belli bir aamadan sonra erh ve haiyecilik dnemi balam, zgn eserler verilememi ve slam kelm uzun sren bir duraklama ve gerileme dnemine girmiti. Batda Rnesansla birlikte fikir, sanat ve bilimde yaanan gelime ve srama sonrasnda dier slami disiplinlerde olduu gibi kelm ilmi de canlln yitirerek an sorunlarna cevap veremez bir duruma gelmiti. XIX. yzyla gelindiinde zellikle de sz konusu asrn ikinci yarsnda Batdan slam dnyasna yaylan ve her geen gn etkisi daha ok hissedilen materyalist, pozitivist, determinist dnce ve anlaylara kar Mslman bilginlerin rahatszlk duyduklar bunlara kar koyma adna zihinsel bir abann iine girdikleri grlmektedir. Bu dnemde Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgn, Seyyid Ahmed Han, Filibeli Ahmed Hilmi, ibl Numan, Emir Ali, zmirli smail Hakk, Abdllatif Harpt gibi isimlerin bu alanda n plana ktklar grlmektedir. Bu limlerin ortak kanaati klasik kelm argmanlaryla an pozitivist, materyalist akmlarna kar konulamayaca ynndeydi. Onlar daha nce olduu gibi kelm ilminin zaman ve zemine gre deiebilen vesilinin deitirilerek yeni argmanlar ihdas edilebileceini ve an inanca ynelik saldrlarnn bu ekilde gslenebileceini dnmlerdi. Nitekim onlar bu dncenin bir sonucu olarak birok eser kaleme almlardr. Onlarn bu abalar esnasnda ortaya konulan Yeni lm-i Kelm: Btn ekilleriyle materyalizmi ve felsefi bir gr olarak pozitivizmi reddeden, dine kar yaplan biyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm) cevaplandran, yeni felsefi cereyanlar eletirdikten sonra msbet ilimden de istifade ederek, Allahn varln ispat eden, slamn akid konularn isbt ve izah ederek mukaddest savunan bir ilim, olarak tanmlanmtr.

107

KELMDA YENLK ARAYILARI


Kelm ilminde yenilik araylar Batda dnce, sanat ve bilimde meydana gelen deiim ve dnmlerin slam dnyasn etkisine almasndan sonra ortaya kmtr. slam dnyasn etkisi altna alan bu cereyanlarn mahiyetini anlayabilmek amacyla ncelikle Bat zihniyetinde ve bilim anlaynda meydan gelen deiimin tarihi seyrini izlememiz uygun olacaktr.

Bat Bilim ve Dncesindeki Deiim


Bat dncesi Rnesansla birlikte yeni bir dneme girmiti. Bu dnemi farkl ve yeni klan bilimde ve zihniyette yaanan baz deiim ve dnmlerdir. Bu deiimi salayan olaylarn en nemlilerinden biri Kopernikin Dnyay merkeze alan Batlamyusu evren gr yerine gnei merkeze alan evren grn ortaya koymasyd. Bilindii gibi Arsitonun ortaya att Dnyann sabit merkez olduu; btn gezegenlerin, yldzlarn, Gne ve Ayn dnyann etrafnda dnd anlay Batlamyusu evren gr olarak bilinir. Batlamyusu evren gr neredeyse 1500 yl hkimiyetini srdrd ve Hristiyan dnyasnda Kopernikin gne merkezli evren grn ortaya atmasna kadar fiilen varln devam ettirdi. Kopernik (1473- 1543) Gnein merkezde yer aldn ve Dnya dhil dier btn gezegenlerin Gnein etrafnda dndklerini ortaya koydu. Batlamyusu evren anlay benimseyen ve yanlmazlk payesi verilen Kilise, Kopernikin bu grne iddetli tepki gsterdi. Btn tepkilere ramen Kopernikin bu baarsn Kepler ve Galilenin almalar takip etti. Astronomiyi fiziin bir paras olarak tanmlayan Kepler, fizik yasalarn gk cisimlerine uygulayan kii olarak ne kt. Galile (1564-1642) ise teleskop kullanarak ilk ciddi yldz gzlemlerini yapan kii olarak tarihe geti. Galile yapt gzlemler sonrasnda sabit evren modeline lmcl bir darbe indirdi. Ona gre Gne merkezde yer almakta Dnya da Gnein etrafnda dnmektedir. Fakat bu anlay Kopernik ve Keplerle ortaya kan Kilise-bilim kartlnda son derece sert tartmalara neden oldu ve Galile engizisyon mahkemesinin aforozundan artk grlerinden vazgetiini sylemekle kurtulabildi. Galileden sonra astro-fizik alannda ok daha nemli sonulara yol aacak Newton (1642- 1726) geldi. Newton, gezegenleri neyin yrngede tuttuu, Dnyann altndakilerin neden dmedii gibi sorularla urat ve daha sonra bilim tarihinde ok nemli yeri olan yer ekimi kanununu kefetti. Newton, aatan elmay dren kuvvetin, ayn zamanda Ay dnyamza doru ektiini ortaya koydu. Ona gre bu yasa sayesinde gezegenler yrngelerinde hareket ediyordu. Newton bu yeni kefe evrensel ekim yasas adn verdi. Newtonun hareket yasalar, hibir eyin duraan olmadn ortaya koyuyordu. Bu da Batlamyusun evrenin evresindeki yldzlar sabit gren fikrini ortadan kaldrd. Astro-fizik alannda ortaya konulan bu anlaylar baka alanlarda da meyvesini verdi ve bilim anlaynda bir devrim niteliinde baka gelimeleri de beraberinde getirdi. Francis Bacon (1561-1626) kendisine kadar her alanda kullanlan tmdengelim yntemini eletirerek bilimde takip edilmesi gereken yntemin gzlem ve tecrbe olmas gerektiini savundu. O, her eyde tmdengelim yntemine dayandklar iin Aristo ve skolastikleri eletirdi ve bu yntemde akl yrtmelerde kullanlan ncllerin filozoflarn

108

kendi yarglar olduunu, tabiatta bunlarn herhangi bir gerekliinin olmadn iddia etti. Gerek filozofun tabiat incelemesi ve oradan hkmlere varmas gerektiini syleyen Bacon, gzlem ve tecrbe olmadan bilginin meydana gelmeyeceini ileri srd. Bat modern bilim anlaynn oluumunda etkin rol oynayanlardan biri de Descartestir (1596-1650). Descartes kendinden nceki filozoflar bilim ve matematii bilmemekle, geerlilii olmayan delilleri kullanmakla eletirdi. Ona gre iyiyi ktden ayrabilecek ve bilgide kesinlii verebilecek yegne vasta akldr. O kesinlii sebebiyle matematii kendisine model olarak almt. Kartezyen felsefenin kurucusu olan Descartes, ortaya koyduu dalist anlayla ilimde seklerlemenin meydana gelmesine de nclk etti. Bu anlayn bir sonucu olarak modern bilimle uraan insanlar yaptklar aratrma ve incelemelerde Tanrya atfta bulunma gerei duymamlardr. Bat bilim anlaynn olumasnda zikredilmesi gereken bilim adamlarndan biri de David Humedur (1711-1776). Hume duyular bilgi elde etmenin tek vastas olarak grd. Bundan hareketle de metafizik bilgiyi yanl ve dayana olmayan bir nevi zihn yanlma sayd. Humea gre metafiziin bilmeye alt eyleri bilmenin imkn yoktur. Zira metafizik bilginin dayand akln; tabiat olaylarn, kinatn dayand asl, ama ve plann bilme imkan yoktur. Ona gre bir eyin bilinebilmesi iin ncesinde bir duyu algsnn olmas zorunludur. Aydnlanma felsefesinin en nemli filozofu kukusuz manuel Kanttr (1724-1804). Kant, btn zihinsel karmlar reddeden Humeden farkl olarak akln tabiata kar pasif olmadn, akln tecrbe ile gelen bilgileri kavramlatrdn syledi. Ona gre duyularla kavranmas mmkn olmayan sebeplilik, zaman ve mekn gibi bir alan mevcuttur ve bu alann inkar edilmesi mmkn deildir. Kant duyularn tesindeki bu alana numen, tecrbe ile bilinen d dnyaya da fenomen adn verdi. Kant bu ayrmdan hareketle akn tasavvuru temsil eden numen dnyann kesin bir ekilde bilinemeyeceini iddia etti ve bundan hareketle akln prensiplerine dayal btn teolojileri inkr etti. Bu balamda ontolojik, kozmolojik ve teleolojik delillerle Allahn varlnn ispatlanamayacan iddia etti. Kant akn lem ve Tanry ifade eden numen alanla ancak ahlak vastasyla iliki kurulabilecei dncesindeydi. nanmaya yer brakmak iin bilgiyi inkr etmek zorunda kaldm diyen Kanta gre insan sadece bilen bir varlk deildir, o ayn zamanda yapp eden bir varlktr. nsana ne yapmas gerektiini bildiren ey de pratik akldr. Ona gre dnyada mutlak iyinin var olmas, ancak ahlaka uygun bir gcn varl ile mmkndr. Bu varlk da Tanrdr. Batda meydana gelen bu gelimeler ou kere Kiliseye ramen gerekletikleri iin ayn zamanda dine kar olma gibi bir durum da sz konusuydu. Humeun her eyi duyulara hasretmesi ve sebep-sonu ilkesi dahil btn ideleri reddetmesi, Kantn ahlaki alanda Tanrya yer verse de metafizii bilgi alannn dna atmas modern dncenin giderek seklerlemesini de beraberinde getirdi. XIX. yzyla gelindiinde yukarda geliim srecini aktardmz Rnesans, Aydnlanma hareketleri meyvelerini vermeye balad ve Modernite olarak da anlan bir dnemi ve bu dnemde ortaya kan ideolojileri dourdu. Bunlar da ksaca izah etmek Yeni lm-i Kelm dnemi bilginlerinin kimlerle kar karya olduklarnn dier bir ifadeyle hangi ideolojilerle mcadele ettiklerinin anlalmas asndan uygun olacaktr.

109

Bat dnyasndaki dnm noktalarn tespit iin Serdar Uslunun tercme ettii Peter Whitfieldin Bat Biliminin Dnm Noktalar kitabn inceleyiniz.

Batda Ortaya kan Akmlar


Batda ortaya kan zihniyet deiimi ve bunun sonrasnda tecrbe ve gzleme dayal bilgi, mekanik ve determinst evren anlay, bata Tanr fikri olmak zere metafizikle ilgili konularn bilim alannn dnda grlmesi, beraberinde sekler bir anlay getirdi. XVII. ve XVIII. yzylda ortaya konulan bu abalar XIX. yzylda sonularn vermeye ve adeta zirve yapmaya balad. Bu dnemde pozitivist, materyalist ok sayda akm ve ideoloji ortaya kt. Bunlar dine kar olmakla, n plana kan akmlard. Bunlardan zellikle slam dnyasnda etkili olanlardan bir kan zikretmek istiyoruz.

Pozitivizm
Pozitivizm, Auguste Comte (1798-1857) tarafndan XIX. yzylda ortaya atlan felsefi dncenin addr. Comte insanlk tarihini, din, metafizik ve pozitif olmak zere evreye ayrd. Ona gre din evre fenomenlerin Tanr ya da manevi nedenlerle akland evredir. Bu evrede insanlar her eyi din ile aklamaya alrlar ki bu evre Orta aa kadar devam eder. Metafizik evrede ise olaylar soyut kuvvetlerle aklanr, eitlik, zgrlk gibi. Bu evre Orta adan balayp 1789 Fransz ihtilaline kadar devam eder. Pozitif evre ise insann sadece gzlemlenebilene yneldii ve yalnzca olaylar arasndaki yasalar ya da deimez balantlar inceledii bir evredir. Ona gre bu evre insan dncesinin ve geliiminin en yksek basamadr. Comteun ortaya att pozitivizm kavram XIX. yzyln temel kavram haline geldi. Tecrb bilgi de yegne evrensel bilgi olarak takdim edilmeye baland. Sadece gzlem ve deneye dayanan doal bilim, her problemi zebilecek ve toplumlar iin evrensel kanunlar koyabilecek gte grld.. Comte, bilim ile teoloji arasna kesin ayrmlar koyarak bilim ile dinin uyumasnn mmkn olmadn iddia etti. Comte sisteminin gerei olarak btn dinleri inkar etmesine ramen kltrel boluu doldurmak amacyla yeni bir din ortaya koyma ihtiyac hissetmi ve insanlk dini adn verdii bir din ortaya koyduunu iddia etmiti. Bu dinin esas bilim, temel hedefi dzen ve ilerleme idi. Pozitivizm ncelikle Fransada ortaya km XIX. yzyln ikinci yarsna kadar Avrupada; Latin Amerika ve Ortadouda da XX. yzyln ortalarna kadar etkisini srdrmtr. Gnmzde de Bat bilim anlaynda ve slam dnyasnda etkisi hala hissedilmektedir.

Darwinizm
Darwinizm, Charles Darwin (1809-1882) tarafndan ortaya atlan modern evrim teorisinin addr. Tekml nazariyesi olarak da adlandrlr. Evrim teorisi daha nce de bilinen bir teori idi. Darwinin bu teoriye katks tabii ayklama (selection) fikrini bu teoriye dhil etmesidir. Darwinin ortaya koyduu bu teoriye gre canllar arasnda acmasz bir mcadele vardr. Bu mcadele varlklar arasnda bir eit seme yani ayklama ilevi grmektedir. Bu mcadele esnasnda en gl olanlar hayatta kalrlar, zayf ve gsz olanlar, yok olmaya mahkmdur. nsan da dnm ve ayklanma ilkesinin zorunlu bir sonucu olarak maymundan gelmitir. Darwin bu grn nsann Treyii adl eserinde dile getirmitir. Darwin bylesi bir mca-

110

delenin hkm srd tabiat dzeninde merhametli bir Tanr inancna yer olmadn syler. Ayrca o, tabiata dzenin deil, dzensizlik ve tesadfn hakim olduunu ileri srm bylece din ve Tanr inancndan uzaklamtr. Darvincilik maddecilerin eksik kalan aklamalarna belli noktalarda destek salamtr. Nitekim Darwinin hayat mcadelesi ve doal ayklanma ilkelerinin Marxn diyalektik ve snf mcadelesi grlerine etkide bulunduu sylenmitir. Darwin, stn canl olarak yaratlan insan tabiata, yani hayvana indirgeyerek onu maneviyatndan, deerlerinden, inan ve kabiliyetlerinden soyutlamtr. Bununla dinin ve teist filozoflarn tabiattaki gaye prensibine kar materyalistlere malzeme hazrlamtr. Ayrca insan Allahn deerli bir kulu olarak deil de tabiatn baarl ve gelimi bir hayvanna indirgemekle de pozitif maddeci anlaya destek salamtr.

Materyalizm
Materyalizm, maddeyi deimez, aktif ve dinamik bir prensip olarak kabul eden, ruh ve dnce gibi cevherlerin bu maddenin bir tezahr olduunu iddia eden ya da bunlar inkar eden dnce akm olarak tanmlanr. Materyalistler, tabiat esas aldklar ve insan da tabiatn bir paras olarak grdkleri iin tabiatlar olarak da anlrlar. slam dnyasnda XIX. yzylda etkin olan materyalizm, tarihi materyalizmdir ki bu akmn ncs Karl Marxtr (1818-1883). Marx, Hegelden mlhem olarak tarihi dzenli ilerleme esasna gre ilkel toplum, Asyatik toplum, kle-toplayc toplum, feodalizm ve kapitalizm olarak be deiim ve dnm aamasna ayrr. Marx Communist Manifesto ve Das Kapital adl eserlerinde kapitalist sistemin yklacan, proletaryann bir devrim sonucu ynetimi ele alacan ve devletin olmad komnist toplumun olumas iin zemin hazrlayacan iddia ederek tarihin materyalist yorumunu yapmtr. Marx diyalektik materyalizmi temel esasa dayandrm bunlar da ferdi ve toplumsal hadiselere uyarlayarak tabii ve sosyal olaylarda zorunlu deiime dayal bir determinizm ortaya karmt. Marx, ekonomi ve aralarn alt yap felsefe, ahlak ve dini de st yap olarak nitelendirmi ve st yapnn alt yap tarafndan belirlendiini iddia etmitir. Bunun bir sonucu olarak Marx, din, felsefe ve ahlak, alt yap olarak grd ekonominin bir yansmas olarak ifade etmiti. Nitekim ona gre Tanr, insann idealize ettii kendi imajndan baka bir ey deildir. Yani insan kendisinin olmas gereken halini Tanr olarak ifade etmitir ki bu hayali bir tasvirden baka bir ey deildir. Yukarda anlattmz ve XIX. yzylda etkin olan pozitivist, materyalist ve Darvinci anlaylar sekler, agnostik, pheci ve dine kar mesafeli bir anlayn yaylmasn beraberlerinde getirmilerdir. Modernleme srecinde her ne kadar bu grlere kar olan Pascal, Bergson gibi bilim adamlar ktysa da zellikle XVIII. yzylda gerekleen sanayi devrimiyle birlikte teknolojide yakalanan baar, onlarn etkin olmasna frsat vermemitir. Bu dnemde pozitif-sekler anlay; endstri devrimi, ehirleme ve makine hayatnn getirdii yeni baarlarla daha da hz kazand. Bat dnyasnda bu gelimelerin slam dnyasna yansmas kanlmazd. Bu yansma neticesinde din hassasiyet sahibi insanlarda da rahatszlklar grlmeye baland. Batyla bu ekilde karlama, slam dnyasnn siyasi, ekonomik ve bilimsel dzeyinin pek de iyi olmad bir dnemde gereklemiti. lk karlamalar ve bu karlamada slam limlerinin taknd tavr ortaya koymak Yeni lm- Kelmn anlalmas asndan uygun olacaktr.

111

Burada saylan kelm ilminde yenilik araylarnn sebepleri olarak baka ne eklenebilir?

YEN LM- KELMIN NCLER


XIX. yzylda Batda ortaya kan inkarc akmlar dnyay etkilemeye devam ederken slam corafyas askeri, iktisadi ve kltrel bir igalle de kar karyayd. Gerek tanrtanmaz akmlar reddetme gerekse de insan haklarn askya alan ve insan haklar ihlallerinde bulunan smrgeci gleri slam topraklarndan atmak iin toplumsal bir bilin yenilenmesine ihtiya vard. Bu ihtiya Mslman bilginleri bir arayn iine sokmu ve slam dnyasnda yaanan asker, siyas baarszlklarn sebeplerini dnmeye sevk etmiti. Bu balamda ilim adamalarnn zerinde durduu hususlardan biri de mevcut ilim anlay ve eitim sistemiydi. Acaba slam dnyasnn gerilemesinde, siyasi, askeri ve kltrel dzeyde baarl olamamasnda etkili olan husus ilim anlaymz olabilir miydi? Bu balamda ilim adamlarnn fkh, tefsir ve kelmda yenilik araylarna ktklar grlmektedir. Fkhta itihat kapsnn almas, tefsirde an gereklerine uygun olarak Kurnn tefsir edilmesi bir ihtiya olarak grlm ve bu alanlarda youn almalar yaplmt. slam alimlerinin yenilenmesini gerekli grdkleri ilimlerden biri de kelm ilmiydi. zellikle inkarc akmlarn slam dnyasna yayld, dinin ve inancn tehdit altna girdii bir dnemde slam inancn salam delillerle ispat etme ve slam inancna ynelen eletirileri karlama gibi bir hedefi olan kelma bu dnemde her eyden ok ihtiya vard. Ne var ki klasik kelmn argmanlaryla an materyalist akmlarnn kullandklar argmanlara kar koymak mmkn grnmemekteydi. Bundan dolay da kelm ilminin zaman ve zemine gre deiebilen vesilinin deimesi gerekirdi. Bu ihtiyac dile getiren bir ok lim ortaya kmtr. Bunlarn bir ksm Hindistanda bir ksm, Msrda bir ksm da dnemin Osmanl Trkiyesinde idi. Hint alt ktasnda Seyyid Ahmed Han, ibl Numan, Emir Ali, Muhammed kbal, Msrda Muhammed Abduh, Reid Rza, Osmanl Trkiyesinde Abdllatif el-Harpt, zmirli smail Hakk, Filibeli Ahmed Hilmi bunlardan bir kadr. Yeni ilm-i kelmn nc ahsiyetleri olarak ifade ettiklerimiz de bunlardr.

Osmanl Abdllatif el-Harpt (18421914)


Abdllatif el-Harpt, kelm ilmi ile ilgili iki nemli eseri bulunmaktadr. Bunlardan biri Tarih- ilm-i kelm dier ise Tenkihul-Kelm fi akdi ehlilslam adn tamaktadr. Esasen Harptinin Yeni lm-i Kelm balamnda zerinde durulmas gereken eseri budur. Harpti bu kitab yazmasnn gerekesini Darl-Fnn lahiyat Fakltesinde kelm derslerini okuturken ada bidat sahiplerini cevaplayabilecek, inkarclar susturabilecek zellie sahip bir kelm kitab bulamamas olarak aklar. Harptnin bu eserinin sz konusu ihtiyaca ne kadar cevap verdii tartlabilir. Fakat Harptnin bilim ve felsefede meydana gelen deiimlerin ve bilimin dine kar kullanlmaya alldnn farknda olduu grlmektedir. O din ile bilimin objektif kriterler kullanldnda uzlaabildiklerini, esasen slam dinini zorda brakacak verilerin bilimden kmayacan ifade etmitir. Bu balamda fizik ve astronomi ile ilgilenmi bir ksm batl yazarlarn ve Mslman aydnlarn modernlie dayanarak slama ya da dinin kendisine yaptklar ithamlar geersiz klmaya gayret gstermitir.

112

Harptnin yeni bilim karsnda pasif olmad grlmektedir. O bu bilim iinde yararlanlabilecek verilerin olduunu, bunlarn alnp kullanlmas gerektiini te yandan dinle uzlamas ve tevil edilmesi mmkn grnmeyenlerin de reddedilmesi gerektiini syleyerek eklektik bir yntem takip etmitir. Harptiye gre ilk dnem kelmclar da byle bir yntem takip etmilerdir. Bizzat kendisi mtekaddimin ve mteahhirin dnmelerinden sonra nc bir kelm dnemi balattn sylemitir. Harpt, kelm limlerinin madde ve kuvvetin yaratlml, maddenin hibir ey meydana getiremeyecei, evrenin madde ve maddiyatla snrl olmad, grnenin dnda mana ve ruh lemlerinin varl zerinde durmalar gerektiini sylemitir. zellikle felsefi konular ilenirken usld-dne bal kalnmasn zorunlu grmtr.
Harptnin Yen-i ilmi kelm ile ilgili grlerini ve abasn daha iyi kavramak iin Erkn Yarn Frat niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisinde yaynlanan Abdullatif Harpt ve Yeni Kelm lmi adl makalesini okuyunuz.

zmirli smail Hakk (18681946)


Yenilenme hareketinin Trkiyedeki en nemli temsilcisi zmirli smail Hakkdr. Esasen bu dnemde buhrandan kurtulmak iin iki farkl grn ortaya kt grlmektedir. Bunlardan birincisi ihyaclktr ki temel hedefi; asl kaynaklara dnerek, zaman ierisinde hem gelenek hem de modern Bat dncesi kanalyla slama sokuturulan bir takm yabanc unsurlar temizlemekti. Dier gr sahipleri ise modernist kanat olarak nitelendirilmekte idi ve zmirli de Osmanlnn son dnemlerinde ortaya kan slamclk akmnn modernist eilimlere sahip kanadnda yer alyordu. Namk Kemal, Musa Carullh, M. emseddin gibi ahsiyetlerin iinde yer ald bu kanat, slamn deer ve ilkelerini Batnn belirledii modern dnce kriterlerine gre yeniden yorumlamay, slam modern dnce ve kurumlarla kaynatrmay hedefliyordu. zmirli ve onun gibi dnenler srasyla Mslmanlarn saf bir inan sahibi klnmasn, eitim- retim ve tasavvufun slahn, slam dnyasndaki mevcut ahlak anlaynn deitirilmesini ve cihat kavramnn yeniden ok geni ve kapsaml ekilde anlalmasn gerekli gryorlard. zmirli ve onun gibi dnenler, dikkatlerini ada medeniyete evirerek asrn gerekleriyle dinin inanlar arasnda ahenk kurmaya gayret gstermilerdir. Onun Yeni lm-i Kelm adl eseri ve bu eseri yazdktan sonra Sebilurred dergisine verdii rportaj, buna ynelik zellikle Muhsin-i Fannin gsterdii tepki yine zmirlinin ona verdii cevaplar yeni ilmi kelmn ne olduu, nasl olmas gerektii ile ilgili grlerini detayl bir ekilde kapsamaktadr. zmirliye gre kelm ilmi slam ilimlerin anasdr. Dolaysyla kelm ilmi sayesinde bir ok ey baarlabilir. zmirli yeni bir kelm ilmine duyulan ihtiyac u ekilde dile getirmitir: Mevcut kelm ilmi bata Yunan feslefesine; sonra bu felsefeyi yaymak suretiyle slami fikirleri ona yaknlatrmak isteyen bn Sin gibi slam filozoflarnn felsefelerine; ve en nihayet o zamanlar ortaya kan bidati ve mlhid (inkarc) frkalara kar ortaya konulmutu. Bu gn bu ilmin muhataplar deimitir. Esasen slam kelmnn muhatap ald Yunan felsefesi asrdan beri knt iindedir ve yerini ngiliz, Fransz Alman felsefelerine brakmtr. Eski kelmclarn muhataplar Thales, Anaxagoras, Empedokles, Demokritos, Sokrat, Eflatun Aristo olduklar iin tabii olarak kelm kitaplarnda bunlarn isimleri zikredilirdi.

113

Muhataplar deitiine gre artk onlarn yerini Bacon, Decartes, Spinoza, Leibniz, Locke, Malbranche gibi filozoflarn almas gerekir. Kelm ilmi tabiat itibariyle an gelimelerine ayak uydurmak durumundadr. Muhataplar ve onlarn felsefeleri deitiine gre kelm ilmi de yeni muhataplar ve onlarn kullandklar metot ve yntemleri dikkate alarak kendini yeniden konumlandrmaldr. Gemite kelm ilmi bunu yapm ve baarmt. Nitekim Rznin Bkllnnin kulland mebdi ve vesille yetinmediini, Gazzlinin daha nce kar klan Aristo mantn kelm ilminin iine dahil ettiini biliyoruz. Onlar buna iten sebep zaman, zemin ve muhataplarnn deimesi idi. zmirlinin nemle zerinde durduu hususlardan biri de udur: Ona gre slam akaidi ile badamayan her trl felsefi kanun reddedilmelidir. Bu konuda taviz verilmemelidir. Dolaysyla kabul edilen bir delille kabul edilmeli, reddedilen de bir delille reddedilmelidir. zmirliye gre tabiat bilimlerinin ve astronominin dorudan doruya kelm ilmine dahil edilmesi doru deildir. Klasik kelmclar, muhataplar olan filozoflar tabiat feslefelerinin bir paras kldklar iin bu kadar varlkla, tabiatla uramlardr. Bugn yaplmas gereken ise onlarn sonular ve kanunlarnn incelenmesidir. zmirli, Kelm ilminin canl ve dinamik olmasn istemitir. Onun iin yeni ilm-i kelmda nesli tkenmi slam frkalar, felsefe ekolleri yerine bu gn varln devam ettiren, tedvin edilmi eserlere sahip slam frkalar, felsefe ekolleri ve onlarn grlerine arlk verilmelidir. Kelm ilmi kesin ve ispat edilmi kanunlara ters dmemeli ve onlar yok saymamaldr.
zmirli smail Hakknn Yeni lm-i Kelm anlaynn ne olduunu daha iyi deerlendirebilmek iin Blent Balolunun zmirli smail Hakk Sempozyumu bildirileri ierisinde yer alan zmirli smail Hakknn Yeni lm-i Kelm Anlay adl makalesini inceleyiniz.

Msr
Msr daha XVIII. yzylda Bat ile yakn temas iinde kalan slam corafyalarndan biridir. Napolyonun Msr igali (1798-1801) slam dnyasnda yeni bir dnemin balangc saylr. Msrn igali zerine gnderilen Kavalal Mehmed Ali Paa, Napolyonun Msr terk etmesinden sonra Osmanldan bamsz bir biimde Msr ynetti. Ali Paa Msrn iktisadi, sosyal ve eitim dzeninde byk deiikliklere gitti. Napolyondan kalan makineleri kullanarak Bulakta bir matbaa kurdu. eitli askeri, mhendislik ve tp okullar at. Bu okullarda grevlendirilmek zere Fransadan subaylar, hekim ve mhendisler getirtti. Parise Msrl renciler gnderdi. 1839da bir tercme ve dil okulu kurarak eitli dallarda tercme heyetleri oluturdu. Mehmed Ali Paann vefatndan sonra bu gayretler yavaladysa da Hidiv smail Paa (1863-1879) dneminde tekrar hzland. Uzun sren Fransz igalinden sonra bu sefer de ngilizlerin hakimiyetine girdi. Bu dnemde edebiyat, sanat ve dnce alannda tercmeler oald.

Muhammed Abduh (18491905)


Muhammed Abdh, bu dnem Msrda kelm ilminin problemleriyle uraan ve bu ilmin daha verimli hale gelmesi iin gayret gsterenlerin banda gelmekteydi. Abdh Beyrut ve Pariste srgn hayat yaam daha sonara da Msra dnerek Msr mfts olmutu. Srgnde kald dnemde Baty tanma frsat bulmu, zamanla hocas Cemaleddin Efgnnin ideolojik ve siyas izgisini terk ederek uzun vadeli hedeflere ynelmi buna paralel olarak tedrisat yeniden dzenlemeye younlamt.

114

Abduh kendi dnemindeki kelm eitiminden memnun deildir. rencilerin ellerinde Ear, Mtrd ve Bakllnnin kitaplarn grememekten yaknan Abduh, bu kitaplarn artk kitaplarda da bulunmamasna hayflanr. Kelm ilmi ile uraanlarn kelm ilminin temel klasiklerini okumak yerine mteahhirin dneminin muhtasar kitaplaryla yetindiklerini ve kelm ilminin temel konularn kavramaktan uzak olduklarn dile getirir. Abduhun yine yaknd bir husus da rencilerin retken olamamalar ve kendilerine ezberletilenlerle yetiniyor olmalardr. nsanlara ait grlerin nass mesabesinde grlerek eletirel gzle incelenmemesi de Abduhun eletirdii hususlardan biridir. Abduh bu eletirileri ile medreselerde yaplan eitimin yzeyselliine, hayattan kopukluuna iaret etmek istemektedir. Abduhun ortaya koyduu kelm, ierik itibariyle geleneksel kelmdan farkl olmamtr. Fakat kendisi baz konulara daha ok vurgu yapmtr. rnein o, geleneksel kelm eserlerinde ihtilaf konusu olan konulara deinmeyi, asl ilgilendirmeyen meselelerle ilgilenmeyi pek ho karlamam, toplumun ihtiya duyduu konulara ncelik verilmesini istemitir.
Yeni lm-i Kelma kar kanlarn gerekeleri ne olabilir?

Hindistan
Hindistan sahip olduu zenginlikler dolaysyla tarihin her dneminde uluslar aras siyasetin merkezinde yer alm ve hibir zaman rahat braklmamtr. XVII. yzylda ngilizler iktisadi gayelerle Hindistana gelip East Indan Company adl bir irket kurdular. Mool mparatorluunun kmeye balamasyla ngilizler bu irket vastasyla nfuzlarn geniletmeye; Hindistann yapsna ve Mslmanlarn sosyal-hukuki hayatna mdahale etmeye baladlar. Hindu- Mslman ittifakyla 1857de ngilizlere kar yaplan mcadelenin baarszlkla neticelenmesi sonrasnda da ngilizler siyasi hakimiyeti ellerine geirerek kendilerine ait bir hkmet kurdular. Mcadelenin baarszlkla sonulanmas, Mslman alimleri derinden sarst ve onlar bir durum deerlendirmesi yapmaya sevk etti. limlerin bir ksm ngilizlerle uyum iinde yaamay reddederek Hindistan terketti, bir ksm ise ngiliz idaresi ile uyum iinde olunmasnn Mslmanlarn menfaatine olduunu syledi. Bu gr dile getirenlerin banda da Seyyid Ahmed Han gelmekteydi. Hindistanl alimler, iinde bulunduklar durumdan memnun deillerdi. Bu kt durumdan kmak iin bir aray ierisinde idiler. Onlar bir zihniyet deiimine ihtiya olduunu ve bu zihniyet deiimini gerekletirmede Kelm ilminin nemli roller stlenebileceini dnmlerdi. Seyyid Ahmed Han, ibl Numan, Emir Ali, Muhammed kbl, Ebul-Kelm Azd gibi alimler bu alanda n plan kmlardr.

Seyyid Ahmed Han (1817-1898)


Seyyid Ahmed Han, kelm ilminde yenilik ihtiyacn ilk dile getiren kii olarak bilinir. Yaad dnemde Hindistann iinde bulunduu durum onu byle bir anlaya sevk etmi olmaldr. Ona gre klasik kelmn muhataplar olan Yunan felsefeleri problemlere yaklamlarnda tecrbe ve mahedeyi deil akl ve kyas delilleri kullanmlard. Dolaysyla onlara akli ve kyasi delillerle kar konulmutur. Fakat gnmzdeki ilim, akli kyasa deil, tecrbe ve mahedeye dayanmaktadr, Kelm ilminin de buna paralel olarak

115

mahede ve tecrbeye dayal deliller kullanmas gerekir. Bu da mevcut ilimlerle uyumlu yeni bir kelm gerekli klmaktadr. Seyyid Ahmed Hann ortaya koyduu yeni kelma tabiat kelm denilmitir. Onun bu grlere gitmesinde modern bilimle temas ierisinde olmasnn byk rol vardr. te yandan Seyyid Ahmed Han yeni kelm anlayn ortaya koyarken sadece Ehl-i snnet kaynaklaryla yetinmemi Mutezile ve filozoflarn grlerinden zellikle o dnemde Hindistanda ok ilgi gren Yeni Mutezilecilikten nemli lde yararlanmt.
Seyyid Ahmed Hann ortaya koydu yeni lm-i kelm daha iyi deerlendirebilmek iin aban Ali Dzgnn Seyyid Ahmed Han ve Entelektel Modernizmi adl eserini inceleyiniz.

ibl Numan (1857-1914)


Yeni kelm hareketinin Hindistan ktasndaki asl teorisyeni olarak bilinir. ibl Numan kelm tarihi alannda yazd lmul-kelm adl kitabnn nsznde eski kelmn faydasz ve yetersiz olduunu ifade etmi ve yeni bir kelma duyulan ihtiyac dile getirmitir. lm-i Kelm- Cedid adl eseriyle de ihtiya duyulan kelm yazmtr. Nedvetl- ulem adyla kurduu tekilatn temel hedefini de nceki kelmclarn Yunan felsefesine kar yaptklar gibi, ateizmin meydan okumalarna kar metot bakmndan yeni bir kelm ilmi kurmak olarak belirlemitir. iblye gre kelm ilminin modern fikirler nda yeniden ele alnmas gerekir. Ne var ki o, Seyyid Ahmde Handan farkl olarak dinin modern dnceyle zaman zaman atabileceini, felsefi nazariyelerin deiebileceini, dolaysyla bunlarn dinde esas alnmamalar gerektiini sylemitir. Bununla birlikte onun grleri tetkik edildiinde kendisinin nemli lde dnemindeki bilim ve felsefe anlaynn etkisinde kald, yaygn nazariyelerle elimemek iin baz inanlar tevil etmeye kalkt grlmektedir. ibl Numan yeni kelm ilminin sahasnn itikatla snrl olmad kanaatindedir. Ona gre geleneksel kelm ilminde itirazlar yalnzca itikat esaslarna yneltildii iin kelmclar yalnzca inan konularn ele alp savunmulardr. Gnmzde ise slamn sadece itikat yn deil, tarih, ahlak ve sosyal ynleri de saldrlara maruz kalmaktadr. Dolaysyla kelm ilminin bu konularla da ilgilenmesi, slam dininin bu ilkelerini de savunmas gerekmektedir. Ona gre slamn btnl iinde ilevi olan her konu, kelm bir yaklama muhtatr. Bu balamda slamn insan zgrl kstlayp kstlamad, kutsal metinlerin tarihsel olup olmadklar, insan haklaryla kadnn sosyal konumu kelm ilminde birer problem olarak ele alnp ilenmelidir. ibl de Abduh gibi, kelm ilminde anlalmas zor mantk stlahlar ve uzun mukaddimeler yerine ak ve sade bir ekilde temel konularn yer almasndan yanadr. Ayrca akln yannda kalp ve vicdann tatmin edilmesi de hedeflenmelidir. Ona gre kelm, slam inan esaslarn kolayca aklayabilmek iin kullanlan bir metottur. Bundan dolay sadece Gazzli ve Rz deil, slam farkl bir slupla fakat btn ilkeleriyle takdim etmek isteyen Mevlana Celaleddin-i Rm (. 672/1273) de kelmc saylmaldr.
Yeni lm-i Kelm hareketinin nclerinden be lim saynz.

116

YEN KONULAR VE YEN YAKLAIMLAR


Yeni ilm-i kelm, geleneksel kelmdan ayran temel farkllk, yeni dnem kelmclarnn kelm problemlere yaklam biimleri ile ele aldklar konular ve ncelikleridir. Burada bu dnem alimlerinin ele alklar konular ve konulara yaklamlarn ksaca ele almakta yarar vardr.

Bilgi ve Varlk
Bilindii gibi bilgi ve varlk hem mtekaddimn hem de mteahhirn kelmclarn nemle zerinde durduklar ve kitaplarnn hemen giriine yerletirdikleri iki konudur. zellikle mteahhirin dnemi eserlerinde bu konulara ar biimde yer verilmitir. Yeni dnem kelmclar ise bu konulara girmeyi, uzun uzun bu konular tartmay pek ho karlamamlardr. Hatta klasik kelma ynelttikleri eletirilerden biri de bu dnemde yazlan kitaplarn uzun giriler ve balang ilkeleri ile ilgili konulardan oluuyor olmasdr. Geleneksel kelmda bilginin kaynaklar akl, duyu ve haber olarak belirlenmiti. yle grnyor ki zmirli bunlar bilgiye ve hakikate ulamada yeterli grmektedir. Nitekim o,kelmclar hakikate ulamada din-er metodu kullanrken hem his ve tecrbeye hem de akl ve tefekkre yer vermektedir. Ayrca tecrbe ve tefekkrn yetmedii yerde dorudan ya da dolayl olarak sahih nakil kullanmaktadrlar. Bu metot zihni okad gibi gnl de ho tutmaktadr, demitir.. zmirliye gre dinde akln bilemeyecei, ispat edemeyecei eyler vardr fakat akln reddedebilecei bir ey yoktur. Yeni Kelm ekol ierisinde ibl Numannin modern bilimin aklclnn etkisinde kald grlmektedir. O, modern rasyonalizme daha yakn bir tavr sergilemitir. Varlk konusu da yeni ilm-i kelm eserlerinde detayl bir ekilde ele alnmamtr. Varlk konusunda dierlerine gre ibl Numannin farkl bir yerde durduu grlmektedir. O, Newtonun maddeyi esas alan felsefesinden olduka etkilenmi grnmektedir. Maddenin sakm kanununa olduka baldr. Ayrca lemin kdemi konusunda klasik kelmn syleminden ayrlarak slam filozoflarnn grne meyletmitir.
Bu dnemin kelmclar bilgi ve tabiat konularna arlk vermemiler, daha ok bu konularn uluhiyet ve din asndan sonularn ele alp tartmlardr.

Ulhiyet
slamn uluhiyet anlay Allahn varl ve birlii esaslarna dayanan, son derece sade ve basit bir ekilde anlatlabilen bir inantr. slam inancnda Allahn varl kadar birlii de nemlidir. Nitekim Mekke mrik toplumu, Allahn varln kabul ettikleri halde bu inanlar irkten beri olmad iin slam tarafndan kabul grmemiti. Bu durum klasik kelmda da nemsenmitir. Nitekim slam kelm ekollerinin ilki olan Mutezile tevhidi yani Allahn birliini temel prensiplerinden biri haline getirmiti. Yeni ilm-i kelm dnemi kelmclar da Allahn varl konusu zerinde hassasiyetle durmulardr. an ateist ve materyalist akmlarnn slam toplumu iin bir tehdit oluturmas, onlar bu konuda daha ok aba sarf etmeye ve bu konuyu ncelemeye sevk etmi olmaldr.

117

Allahn varl konusunda Mutezile, Ear ve Mtrdler huds delili, gaye ve nizam delili daha sonra da felsefecilerin kulland imkan delilini kullanma hususunda ittifak etmilerdi. Ne var ki XIX. yzyl Bat toplumunda bilim, felsefe ve tefekkrde meydana gelen deiimlerden sonra sz konusu delillerle insanlar ikna etmenin yeterli olmad kanaati hakim olmaya balamt. Bundan dolay dnemin kelmclar slam toplumunu etkisi altna almaya balayan ateist ve materyalist anlaylara kar yeni argmanlar ortaya koyma abas iinde oldular. Bunda ne kadar baarl olduklar tartlabilir fakat bu konuda byk bir gayretin iinde olduklar grlmektedir. Yeni dnemin kelmclarndan Muhammed Abduh, Allahn varlnn ispatnda klasik imkan deliline bavurmu, Seyyid Ahmed Han, sebeplerin sebebine giden felsefi delili kullanmtr. Bu dnemde rabet gren delillerden biri de gaye ve nizam delili ile ftrat delilidir. yle grnyor ki kelmclar her ne kadar geleneksel kelm argmanlarnn yetersiz olduundan ikyeti olmularsa da kendilerini o delilleri kullanmaktan alkoyamamlardr. Muhammed kbal Kantn etkisinde kalarak klasik kelmclarn kulland, hudus, imkan, gaye ve nizam delillerinin hibirinin Allahn varln ispat etmediini iddia etmiti. zmirli ise kballe grmemesine ramen Kantn bu delillere ynelttii eletirileri incelemi ve Kantn ortaya koymaya alt argmanlarn yetersiz ve elikili olduunu ifade ederek bir anlamda kbale de cevap vermitir. Bununla birlikte bu dnemde yle bir anlayn gelitii de grlmektedir: Allahn varl felsefi bilginin konusu deil, tasdik ve imann konusudur. Zira mantki istidlaller ve ispatlar felsefi bir kesinlik ifade edebilir, fakat inanma, iman etme ve kesin kanaate ulama farkl bir eydir. Ulhiyet balamnda yeni dnem kelmclar, kelm ilminin yeni muhataplar olarak kabul ettikleri materyalist ve pozitivist akmlara eletiriler yneltmilerdir. zmirli smail Hakk kitabnda bunlara geni biimde yer vermi, materyalizmi ilmi aratrmaya tahamml edemeyen bir akm olarak nitelendirmitir. Ona gre materyalizm, her ne kadar dardan bilimsel grnyorsa da iyice tetkik edildiinde, bu akmn ilim ve tecrbeye zt olduu rahatlkla grlebilir. rnein materyalizm her eyin temeli ve kayna olarak maddeyi grr. Oysa fizik alannda yaplan ve gerekletirilen gelimelerle madde fonksiyonunu kaybetmi onun yerini artk enerji almtr. Dolaysyla maddenin ezeli ve ebedi olduuna dair iddiann bir geerlilii kalmamtr. slam dnyasnda o dnemde etkili olmaya balayan akmlardan biri de pozitivizm idi. Pozitivizmin bilginin kayna olarak yalnzca duyular esas almas, akla ve habere yer vermemesi, te yandan mead gibi konularda sz sylemeyi abesle itigal olarak ifade etmesi, eletirilerin odan oluturmaktadr.

Peygamberlik
Peygamberlik, slam inancnn temel esaslarndan biri olup ilk dnemlerden itibaren kelm kitaplarnda ele alnan bir konudur. Bu konu nbvvetin imkan, mahiyeti, peygamber olarak gnderilen zatn sahip olmas gereken nitelikler balamnda ele alnmtr. lk dnem kelm kitaplarnda bu konunun bu ekilde ele alnmas, fetihlerle birlikte Mslmanlarn karlatklar baz Hint inan gruplarnn peygamberlii inkar ediyor olmalaryd.

118

Yeni ilm-i Kelm dneminde ise peygamberlie yaklamn blgeden blgeye deitii grlmektedir. Bat dncesinin youn etkisinde olan Hindintan alimleri ile Trkiye ve Msr alimleri birbirilerinden farkl grler ortay koymulardr. ibl Numan ve Seyyid Ahmed Han geleneksel kelm anlayndan farkl olarak peygamberlii Allah vergisi deil, alp kazanma ile gerekleen bir ey olarak grmlerdir. Buna karlk zmirli smail Hakk, Muhammed Abdh ve rencisi Red Rz geleneksel gr yani peygamberliin Allahn bir ba olduunu savunmulardr. Nbvvet balamnda tartlan hususlardan biri de mucizedir. Bilindii gibi mucize, nbvvetin ispatnda kullanlan delillerden biridir. Mucize: Peygamberlik iddiasnda bulunan kimsenin gsterdii ve benzerini meydana getirmek hususunda muhataplarn aciz brakan olaanst olay olarak tanmlanr. Mucize, insanlarn benzerini getirmekten aciz olduu bir hadise olduundan Allahn fiilidir. Yakn dnem kelmclarnn bir ksm zellikle Hint Alt Ktasnda yaayanlar mucizeye farkl bakmlardr. rnein ibl ye gre Allahn koyduu detlerin bozulmas ve mucizenin hrikulde olmas dncesi doru kabul edilemez. nk Allah tarafndan takdir edilen adetler yani tabiat kanunlar deimez. Fakat tabiat kanunu olarak bilinen birok husus aslnda tabiat kanunu deildir. yleyse her nmze gelen eye tabiat kanunu diyemeyiz. Zira tabiat kanunlarna aykr olaylar akln kabul etmesi sz konusu deildir. Bununla birlikte ibl, Kurnda geen olaanst olaylarn akla aykr olmad grndedir. Bunlarn zamanla bilimsel keiflerle gn na kacan ileri srer. Seyyid Ahmed Han ise, hadslerde geen hiss mucizeleri inkar eder, Kurnda geen mucizleri de ar yoruma tabi tutar ve farkl anlamlar verir. Tabiat kanunlarnn varl, etkinlii ve deimezlii eklinde kat bir determinizmi savunan Hint Alt Ktas alimleri bu anlaylarnn Tanry dlayan ateizm eklinde anlalmamas gerektiini, canl-cansz btn varlklarn akn ve mkemmel varlk olan Allaha yani sebeplerin ilk sebebine dayandn ileri srmlerdir. Hint alt ktasnda grlen ar determinist anlayn, pozitivist anlaya dayal Bat biliminin etkisiyle ortaya km olmas kuvvetle muhtemeldir.
Kelm ilminde yenilik abalarn ve bu alanda yaplan almalar grmek iin Said zervarlnn Kelm lminde Yenilik Araylar adl eserini inceleyiniz.

YENLKLER VE FARKLILIKLAR
Klasik Kelm Konularnn hmal Edilmesi
Geleneksel kelm kitaplar ile Yeni lm-i Kelm dnemi eserleri karlatrldnda ncelikle ele alnan konular ynnden bir farklln olduu gze arpar. Klasik kelm kitaplarnda ok nemsenen baz konularn yeni dnem eserlerinde ihmal edildii, ele alnmad grlmektedir. Bu dnemin limleri Mslmanlara yarar salamayacak bilgi ynlarn aktarmak yerine onlara fayda salayacak, onlar harekete geirecek bilgiler aktarmak istemilerdir. Bu sebeple Gazzl ve sonrasndaki mteahhirn kelmclarda grlen bilgi ve varlk konularna fazla yer vermemiledir. Ayrca Aristo mant ve felsefesine yer vermeyerek onun etkisinin krlmasn istemilerdir.

119

Ulhiyet ile ilgili mezhepler arasnda tartma konusu yaplan sfatlarn zatn ayn olup olmad konularna da girmek istememilerdir. Bu konuya deinenler de bir anlamda bu tartmann ne kadar gereksiz olduunu ifade etmek balamnda buna deinmilerdir. Nitekim ibl, slamn iki temel esas olan tevhid ve nbvvetin sade ve berrak olduunu fakat Mslmanlarn bir sr haiye ve ilavelerle bunlar bir problemler yumana dntrdklerini ifade etmitir. Bu dnemin kelmclarnn uzak durduklar konulardan biri de kader konusudur, onlara gre bu konulara girmek imann bir gerei deil, zihni egzersiz ve felsefi ynden tatmin olma isteinin bir sonucudur. Yeni lm-i Kelm kitaplarnda az deinilen konulardan biri de med yani ahiret ve ilgili konulardr. Bu konulara da fazla girilmedii grlmektedir.

Eletirel Zihniyetin Gelimesi ve Mezhep Taassubunun Krlmas


Yeni ilm-i kelm dnemi alimlerinin belki de en ne kan zelliklerinden biri de eletirel bir zihniyetle gelenee yaklamalar ve mezhep taasubundan olduka uzak durmalardr. rnein zmirli smail Hakk, din metinler dnda hibir alimin gr veya sznn eletiri d olmadn vurgular. Bu anlamda mezhep fark da gzetmez, btn alimlere eit mesafede durduunu dile getirir. Buna benzer grler, Abduh, ibl ve Seyyid Ahmed Handa da bulunmaktadr. Nitekim Abduh, kendi dnemindeki insanlarn taklitilik ve zihinsel donukluklarndan ikayet ederek onlarn muhtasar kelm kitaplarnda grdkleri bilgilere Allahn veya Peygamberinin szym gibi sarldklarn, onlara itiraz edildiinde de kitapta byle diyor deyip iin iinden ktklarn syler. ibl Numan fkhtakine benzer bir itihat hareketinin kelmda da yaplmas gerektiini dile getirir. Ona gre kelm kitaplarnda inan alannda taklit caiz deildir denildii halde bu kural maalesef gz ard edilmi ve uygulanmamtr

Geleneksel Kelmda Yer Almayan Konulara Yer Verilmesi


Bu dnemin kelmclar inan esaslarnn yan sra dinin bireysel ve toplumsal boyutuyla ilgili izahlara da eserlerinde yer vermilerdir. Kelmclarn byle bir yntem takip etmeleri, oryantalistlerin ve slam toplumundaki Batc aydnlarn slamn inan esaslarnn yan sra dinin hukuki, ahlaki, sosyal, ve ekonomik ilkelerini Batl normlar esas alarak eletiri konusu yapmalar ve bunlar ad gstermeye almlardr. Bundan dolay dnemin kelmclar da sadece inan esaslarn savunmakla kalmam, dini bir btn olarak mdafaa etme gayreti iinde olmulardr Edward Saidin ifadesiyle smrgeciliin keif kolu olan oryantalistler smrgecilik hedeflerini gerekletirmek iin Dounun kltr, dil, din ve tarihini irdeleyerek o toplumlar zecek, birlik ve beraberliklerini bozacak unsurlar tespit etmeye almlardr. Bu balamda hak ve hrriyetleri gndeme getirerek slam Hukukuna tenkitler yneltmilerdi. Bu tenkitler Batllam aydnlar tarafndan da dile getiriliyordu. Ayrca bunlar esasen slam dininden kaynaklanmayan slam toplumlarnn zaaflarn dillerine dolayarak slam ktlemek istiyorlard. Bu dnemin kelmclar bir yandan slamn insan haklarna verdii nemi ortaya koymak iin Kurnda yer alan haklar manzumesini ortaya koymaya te yandan nlerine konulan slam toplumlarnn imajnn slamdan kaynaklanmad izah etmeye altlar.

120

Yen-i lmi Kelm dneminde yukarda zikredilen konularn n plana kmasnn baka ne tr sebepleri olabilir?

Bu balamda kelmclarn u hususlar n plana kardklar grlmektedir: slam insan hayat ve yaama hakkna byk nem verir. yice incelendii zaman insana verilen deer ve ona tannan haklar konusunda hibir dncenin slamla yaramayaca grlecektir. kinci bir husus da udur: slam rk stnl gzetmeksizin btn topluluklar ve guruplar ayn statde grr. Hindulardaki gibi bir kast sistemi, Yahudilerdeki gibi bir rkn stnl yoktur. nc bir husus da slam tarihi boyunca Mslmanlarn dier din ve topluluklara kar gsterdii hogr ve msamahadr. Btn bunlar slamn insan haklar konusunda yeterli bir donanma sahip olduunun gstergeleridir. Bu tr konular daha nceki kelm kitaplarnda yer verilmeyen konular olarak nmze gelmektedir. Kadn haklar ve kadnn sosyal konumuna ilikin yaplan eletirilere de cevaplar vermilerdir. Kelmclarn buna ilikin getirdikleri argmanlardan biri, kadnn hukuki durumunun ilk defa slam dini tarafndan tespit edildii eklindedir. Nitekim Bat hukukunun temeli olan Roma Hukukunda, kadn kocasnn mlk olarak grlmtr. Dolaysyla slamn kadna bak daha stndr. Ayrca slam kadna huzur hakk vermi, onu mirastan yararlandrm, akrabalar arasnda herhangi bir ayrma gitmemitir. Boanma konusunda da slam hem Yahudilikten hem de Hristiyanlktan daha iyi konumdadr.

slamn Dier Dinlerle Mukayesesi


Yeni dnem kelmclarn eserlerinde yer verdikleri hususlardan biri de dier dinlerle slam dininin karlatrlmasdr. Bu karlatrmalara ksaca deinmemiz uygun olacaktr. Kelmclar ncelikle slamn tevhit inancyla dier dinlerin Tanr anlayn karlatrmladr. Buna gre dier btn dinlerin temeli tevhit olduu halde bu dinlerde tevhit inanc irkle karm ve bu inan nemli lde zedelenmitir. Tevhid esasn koruyabilen yegne din slamdr. slamda Allah ile kul arasnda herhangi bir vastann kabul edilmemesi de slamn ruhbanl esas alan Hristiyanlk ve benzeri uygulamalardan stn olduunun delili olarak sunulmutur. slam akla nem vermi ve akl ile naklin atmayacan bildirmitir. Bundan dolay akli istidlal ve muhakemeye izin verilmitir. Hristiyanlk ve Yahudilikte ise bilim ve din attndan biri lehine dierini brakmak zorunluluu domaktadr. slamn nbvvet anlay da dier dinlerin nbvvet anlayndan stndr. Zira slamda peygamberin beer olduu tespit edilirken dierlerinde ilahlam veya ilahtan bir para olan peygamber anlay hkim olmutur.

zet
Yeni lm-i Kelm tanmlayabilmek. Yeni lm-i Kelm: Btn ekilleriyle materyalizmi ve felsefi bir gr olarak pozitivizmi reddeden, dine kar yaplan biyolojik ve psikolojik teknikleri (Darwinizm, Freudizm) cevaplandran, yeni felsefi cereyanlar eletirdikten sonra msbet ilimden de istifade ederek, Allahn varln ispat eden, slamn akid konularn ispat ve izah ederek mukaddest savunan bir ilimdir.

121

Kelm ilminde yenilik araylarnn nedenlerini deerlendirebilmek. Rnesans ile birlikte Batda dnce, sanat ve bilimde deiim ve dnmler meydana geldi. XIX. yzyln zellikle ikinci yarsnda bu deiim ve dnmler materyalizm, pozitivizm biiminde birer akm ve ideoloji olarak slam dnyasnda yaylmaya ve slam dnyasn etkisi altna almaya balad. Mslman bilginler bundan rahatszlk duydular. Bunlara kar koyma adna zihinsel bir abann iine girdiler. Mslman bilginlerin byle bir abann iine girmelerinin temel sebebi, slam inanc iin bir tehdit konumunda olan Bat kaynakl materyalist ve pozitivist akmlara kar slam savunmakt. Yeni lm-i kelmn nclerini ve temel yaklamlarn saptayabilmek. Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgani, Seyyid Ahmed Han, Filibeli Ahmed Hilmi, ibl Numan, Emir Ali, zmirli smail Hakk, Abdllatif Harpt Yeni lm-i Kelm anlayn ncleri olarak n plana kmlardr. Bu alimlerin ortak kanaati klasik kelm argmanlaryla an pozitivist, materyalist, akmlarna kar konulamayaca ynndeydi. Onlar daha nce olduu gibi kelm ilminin zaman ve zemine gre deiebilen vesilinin deitirilerek yeni argmanlar ihdas edilebileceini ve an inanca ynelik saldrlarnn bu ekilde gslenebileceini dnmlerdi. Yenilik araylarna kar ortaya konulan tepkileri aklayabilmek. Yeni ilm-i kelma kar kanlar da olmutur. zellikle Trkiyede Muhsin-i Fn ez-Zahir mstear adn kullanan Hseyin Kazm Kadri ve Mustafa Sabri Efendi bunlarn en nemli temsilcileridir. Temel gerekeleri, yeni kelm ilminin tarihte kalm ihtilaflar canlandraca ve byle bir ilme ihtiyacmzn olmaddr. Sebilrred adl dergide zmirli smail Hakk ile Hseyin Kazm Kadri arasnda yeni bir kelm ilmine ihtiya olup olmad konusunda ok seviyeli bir tartma ortaya konulmutur. Yeni lm-i Kelmda n plana kan konular deerlendirebilmek. Yeni lm-i Kelm eserleri ile klasik kelm eserleri karlatrldnda aralarnda farkllklarn olduu gze arpmaktadr. Yeni eserlerde klasik kelmda ok nemsenen bilgi ve varlk konularna ya hi deinilmekte ya da ok ksa bir ekilde deinilerek geilmektedir. Ayrca klasik kitaplarda mezhepler arasndaki ihtilaflar yer ald halde bu dnemde ihtilaf konusu olan konulara deinilmemeye zen gsterilmitir. Bu dnemde yazlan eserlerde klasik kelm eserlerinde ilenmeyen nsan haklar, kadnn sosyal konumu gibi konulara da yer verilmitir.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi Yeni ilm-i kelmn ortaya k sebeplerinden biri deildir? a. Materyalizmin slam dnyasnda yaylmas b. Pozitivizmin slam toplumunu etkilemesi c. hya hareketlerinin ortaya kmas d. Ateizmin slam inanc iin bir tehdit oluturmas e. Darwinci anlaylarn slam toplumunu etkilemesi

122

2. Aadakilerden hangisi Yeni lm-i Kelm hareketi iinde yer alanlardan biri deildir? a. Muhammed Abduh b. Hseyin Kazm Kadr c. zmirli smail Hakk d. ibl Numn e. Seyyid Ahmed Han 3. Aadakilerden hangisi Yeni lm-i Kelm eserlerinde ele alan konulardan biri deildir? a. Allahn varl ve birlii b. nsan haklar c. Kadnn sosyal konumu d. slamn dier dinlerle kyaslanmas e. Hilafetin Kureyilii 4. Yeni ilm-i kelm anlay ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Yeni anlayta mezhep taassubu yoktur. b. slam geleneine eletirel yaklalmaktadr. c. Sadece inan esaslar deil, dinin bireysel ve toplumsal ilkeleri de savunulmutur. d. slam gelenei btnyle inkar edilmitir. e. Materyalist ve pozitivist akmlara kar slam dinini savunmutur. 5. Aadaki eletirmelerden hangisi yanltr? a. Hint Alt Ktas-Reid Rza b. Osmanl Trkiyesi-zmirli smail Hakk c. Hint Alt Ktas-ibl Numan d. Msr-Muhammed Abduh e. Osmanl Trkiyesi-Abdllatif Harput

123

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. b 3. e 4. d 5. a Yantnz doru deilse, Kelmda Yenilik Araylar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Yeni lm-i Kelmn ncleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Yenilikler Farkllklar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Yenilikler Farkllklar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Yeni lm-i Kelmn ncleri konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 slam dnyasnn smrgeletirilmesine kar koymak, halk uyandrmak, itihat kapsn aarak slamn ilk dnemlerdeki dinamik yapsn ortaya karmak. Sra Sizde 2 Yeni lm-i Kelam hareketini eletirenler, kelm ilminde yenilik araylarnn tarihte kalm Mslmanlar arasndaki ihtilaflar krkleyeceini, bunun slam toplumu iin bir fitneye dneceini ileri srerek kar kmlardr. Ayrca Mslmanlarn kendi inanlarn korumak iin byle bir bilime ihtiyalarnn olmadn ileri srmlerdir. Sra Sizde 3 ibl Numan, Muhammed Abduh, Muhammed kbal, Filibeli Ahmed Hilmi, Muhammed Hamdi Yazr. Sra Sizde 4 slam toplumunun bu tr konulara ihtiya duymas, Bat kaynakl materyalist ve ateist akmlarn en ok slamn bu ynlerine saldrmalar bunun baka sebepleridir.

Yararlanlan Kaynaklar
Balolu, B. (1996), zmirli smail Hakknn Yeni lm-i Kelm Anlay, zmirli smail Hakk Sempozyumu. Ankara. Balolu, B. (1996), Sebilrred Dergisinde Yeni lm-i Kelm Tartmalar zmirli smail Hakk Sempoyumu. Ankara.

124

Dzgn, .A.(1997), Seyyid Ahmed Han ve Entelektel Modernizmi. Ankara. Evkuran, M. (2004), Kelm lminin Yeniden nas Sznn Anlam ve erii zerine, Kelm lminin Yeniden nasnda Gelenein Yeri Sempozyumu. Elaz. zmirli .H. (1981). Yeni m-i Kelm. Ankara. zervarl, S. (2008). Kelmda Yenilik Araylar. stanbul: SAM Yaynlar. Yar, E. (1997). Abdullatif Harputi veYeni Kelm lmi Frat niversitesi lahiyat fakltesi Dergisi. Elaz

125

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Kelmda bilgiyi tanmlayabilecek, Kurnn bilgiye bakn saptayabilecek, Kelmda bilgi edinme yollar, bilgi eitleri ve bilginin deerini aklayabilecek, Kelmn kaynaklarn deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
lim-marifet Hdis-kadm Duyu-haber-akl Bedih-iktisab Akl-nakl

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Anlamadnz kelm terimleri iin Bekir Topalolu-lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne baknz. A. Saim Klavuzun Anahatlaryla slam Akaidi ve Kelma Giri kitabnn Hkmler, Deliller ve Metotlar ksmn inceleyiniz. Kelmda Bilgi Problemi Sempozyumu kitabn inceleyiniz.

126

Kelmda Bilgi
GR
Kelm ilminde bilgi, ncelikli ve nemli bir konudur. Bu konunun nemi, Kurnn ilk inen ayetlerinde btn akl ile ortaya konmutur: Yaratan Rabbinin adyla oku! O insan rahim duvarna yapan bir nesneden yaratt. Oku! Rabbinin mertlii snrszdr. O kalemle yazmy retti. nsana bilmediini retti. (el-Alak 96/1-5) Hz. Peygambere ilk inen bu ayetlerde ilk szn Oku! emri olmas, ilme ne denli nem verildiinin ak kantdr. De ki, hi bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? (ez-Zumer 39/9) ayeti ile Allahtan hakkyla saknanlar ancak bilen insanlardr. (Ftr 35/28) ayeti bu gerei dile getirir. Bu noktada bilginin ne olduunun ve slam dnce tarihi iinde nasl anlaldnn bilinmesi nem arz etmektedir. Arapa bir kelime olan ilim ve Trkede bunun yerine kullanlan bilgi szlkte bilme, bili ve tanma gibi anlamlara gelmektedir. Bilgi yerine kullanlan dier kelime olan marifet ise, Arap dilcilerince ilim kelimesi ile eanlaml kabul edilmi ise de, eitli bamsz ilim dallarnn ortaya kt sonraki dnemlerde farkl anlamlar kazanmr. lim, somut ve objektif gerekliin bilgisi iin kullanlrken marifet, soyut ve sbjektif alglarn rn olana bilgi anlamnda kullanlmtr. Bu anlamda suflerin manev veya din tecrbeleri marifet olarak isimlendirilmitir. Terim anlamna gelince, kelm limleri ilmin tam bir tarifinin yaplabilecei konusunda ittifak iinde grlmemektedir. Cveyn (. 478/1085) ile Gazzl (. 505/1111) ilmin tarifinin zor olduunu sylerken, Fahreddn er-Rz (. 606/1210) bunun mmkn olmad ancak mahiyetinin bilinebilecei eklinde bir gr ortaya koymaktadr. Bu iki olumsuz tavra karlk ilmin tarifinin yaplabileceini iddia edenler de olmu ve bu alanda baz tarifler yaplmtr. Bunlarn en ok kabul grenlerini ylece sralamak mmkndr: Akla ve duyulara konu olan objenin tannmas, Aksine ihtimal verilmeyecek ekilde anlamlarn birbirinden ayrt edilmesi. Birinci tarifte hem akln ve hem de duyularn bilgi edinmede rol vurgulanmtr. kinci tarifte ise duyular gz ard edilerek sadece akln bilgi edinmedeki rolne vurgu yaplmtr. Felsefede ise bilgi, bilen sje ile bilinen obje arasndaki iliki eklinde tanmlanr. Benzer bir yaklam kelm bilginleri arasnda da gze arpmaktadr. Nitekim kelm bilginlerinin ounluu bilgiyi, bilen kii ile bilinen olgu ve olay arasnda bir irtibat olarak kabul ederler. Bilinenin bilene aidi-

127

yetini salayan bu irtibat onlara gre bir tr bilen ile bilinen arasndaki ilikidir. Bilen ile bilinen arasndaki sz konusu iliki, ilimdir. Bir dier ifade ile ilim, bilinen olgu ve olay ile bilen kii arasnda ortaya kan anlamdr. Bylece kii ile nesne ve olay arasnda irtibat kurulmu olmakta ve kiinin nesneyi veya olay bilmesi imkan ortaya kmaktadr.

KURNDA BLG
Kurnda bilgi, insann zelliklerinin tmn dikkate alan bir ereve iinde sunulur. Duyulardan akla kadar insann sahip olduu zellikler veya bilgi edinme yetenekleri bir btn olarak deerlendirilir. Bunlar arasnda kuvvetlizayf, yeterli-yetersiz ayrmna gidilmez. rnein Grmyorlar m ki biz suyu kuru ve otsuz yere gtryoruz da o sayede ekin bitiriyoruz. O ekinden hayvanlar da kendileri de yiyor. Onlar hl grmyorlar m? (es-Secde, 32/27) ayetinde gzn, dolaysyla duyu organlarnn nemi vurgulanr. birok yette de yerde ve gkte deien olaylar saylmak suretiyle insann dnmesi ve akln kullanmas sk sk vurgulanmtr. Onlar det sar ve ll, krdrler, bundan dolay da dnemezler (el-Bakara 2/171) ayetinde ise inkr edenler gerekte sar, ll, kr olmadklar halde duyularn gerei gibi kullanmadklarndan bu ekilde nitelenmilerdir. Ayrca burada duyularn kullanmayanlarn akllarn da gerei gibi kullanamayacaklarna iaret vardr. Bu, hem duyu-akl ilikisinin vurgulanmas hem de bilgi edinme yollarnn birinin dierinden bamsz olmadnn ifadesidir. Haber konusunda ise Allahn insanlarla kendisi arasnda szl ilikiyi salamak iin gnderdii peygamberlere haber veren anlamnda neb diye isimlendirmesi bunun en gzel rneidir. Kurn, kiinin salam duyular, kusursuz akl ve doru haber ile gerek bilgi elde edebileceinin altn izer. te yandan akln ve duyularn verdii bilginin snrl olmas hasebiyle insann salam ve her zaman doru kalabilen bir bilgi kaynana ihtiyacnn olduuna dikkat ekilir. Kurnn sz konusu ettii bu bilgi kayna vahiydir. Btn varlk ve olaylar ezel ilmi ile kuatan Allahtan gelen bir bilgi olmas nedeniyle vahiy, insann en doru ve kesin bilgi kaynadr. Kurnda geen kalb ve fud kelimeleri incelendiinde, bunlarn ya akln deiik bilgi dzeylerini ifade eden kavramlar ya da akln yannda ona destek veren farkl bilgi aralar olduu grlr. nk bunlar Kurnda olumlu ve olumsuz kullanlmaya uygun imkanlar olarak zikredilir. te yandan Kurnda duyular ile akl ifade eden kavramlarn bir arada zikredilmesi, ancak bunlarn hep birlikte kullanlmas durumunda geree uygun doru bilgi elde edilebileceinin ifadesidir. Kurnda bilgi elde etme arac olarak geen kalbe, sezgi demek bile mmkndr. nk sezgi, insann iine aniden doan bir bilgi trdr. Bu bilginin elde edilmesinde ne akln ne de duyularn bir rol vardr. Yine Kurnda sezgiyi artracak bir baka kavram olarak basiret kavram kullanlr. Basiret kavram halk arasnda daha ok ngr, i gr ve bir eyi nceden sezme/hissetme anlamnda kullanlr. Bu ynyle Kurndaki kullanm ile rtr. Sezgiye gnmz dncesinde altnc his ad verilmekle birlikte dier be duyu ile tam bir benzerliinden sz edilemez. nk sezgide, be duyuda olduu gibi bir objektiflik yoktur. Bir dier deyile sezgi, be duyu ile elde edilen bilgi gibi test edilebilme imkanndan yoksundur. Ancak, her insann u ya da bu ekilde sezgiye sahip olduu da bir gerektir. Peygamberlerin vahiy almasn sezgi ile kartrmamak gerekir. nk vahiy Allahn peygamberine zel bir bilgi aktarma biimidir. Halbuki sezgi her insann sahip olduu bir bilgi edinme zellii ve yoludur.

128

Kurnda geen bilgi edinme yollar hakknda bilgi veriniz.

KELMDA BLG
Bilgi Edinme Yollar
Kelmda bilgi edinme yolu, duyular, haber ve akl eklinde belirlenmitir. Bu ekilde belirlenmi olmas, bir nceki balk altnda deinilen Kurnda geen bilgi aralar ile de paraleldir. Kelmcnn, Kurn birinci bilgi kayna ve yol haritas olarak grmesi ile bu durum doru orantldr. Zira kelamcnn temel kayna aada gelecei gibi Kuran ve onun aklamas konumunda bulunan Snnettir. Be Duyu: Kelmda duyular grme, iitme, tatma, dokunma ve koklama eklinde be duyu olarak geer. Her bir duyunun ancak kendi alan ve belirlendii hususlarda ilev grecei zellikle belirtilir. Bunun anlam, grme duyusu ile iitilmeyecei, iitme duyusu ile tat alnamayaca, dokunma duyusu ile grlemeyeceidir. nk her bir duyu Yce Allah tarafndan, belli ve belirlenmi bir alanda ilev grmek zere yaratlmtr. Ancak baz duyularn eksilmesi ile dier duyularn meydana gelen a bir lde kapatmak iin gelimesi de sz konusudur. Szgelimi grmeyen bir kimsenin insanlar dokunma duyusu ile tanmas veya koklama duyusu ile eyay veya kiileri kokularndan ayrt edebilmesi mmkn olabilmektedir. Haber: Kelmda haber aktarma yoluyla insanda hasl olan geree uygun bilgi eklinde tanmlanr. Geree uygun olmas haberin doru olduu, aktarma eklinde gereklemesi de d bir ara ile insana ulamas anlamna gelir. nk kiinin duyularn ve akln kullanarak bizzat kendi abasyla elde ettii bilgi haber olarak deerlendirilmez. Bir bilginin haber olabilmesi iin kiinin kendi dnda bulunan bir arac vastasyla onu elde etmesi gerekir. Bu bilginin geree uygun dmesi haberin doru, geree uygun dmemesi ise yalan olmas anlamna gelir. Bu durumda arac konumunda bulunan ahs haberin geree uygun dp dmemesine gre ya doru ya da yalanc olarak adlandrlr. Peygamberlere melek aracl ile gelen vahiy olarak adlandrlan bilgiler de haberdir. Ayn ekilde peygamberin kendisine gelen bu vahyi insanlara aktarmas ve onlarn da dier insanlara aktarmas haber kategorisinde deerlendirilir. Bu ereveden bakldnda dinin esaslar btnyle haber tr bir bilgidir. Ancak bu bilgi gvenilir bir melek aracl ile geldii ve yine gvenilir bir kii olan peygamber vastasyla insanlara duyurulduu iin geree uygun doru haberdir. Kelm kaynaklarnda haberler kesinlik hiyerarisine gre birka snfa ayrlr. Kesinlik dzeyinin en st noktasnda bulunan haber mtevatir olandr. Mtevatir haber, yalanda birlemeleri imkansz grlen bir topluluun verdii haberdir. Burada iki art sz konusudur: Birincisi bir topluluk olmas ikincisi ise bu topluluun yalanda birlemelerinin imkansz grlmesidir. Bu yolla gelen bilgiler doru ve kesin bilgi kabul edilir. Bu bilgiye dayanan hkmler de dinde vacip veya farz saylr. Mtevatir olmayan haber, tek kiinin veya yalan zere birlemesi imkan dahilinde olan bir topluluun verdii haberdir. Bu tr habere hd haber ad verilir. Kelm ilminde tek bir bireyin verdii haber kesin kabul edilmez ve ona dayanan hkm de kesin

129

hkm olarak grlmez. Bir haberin mtevatir veya hd haber olmas, haberin gereklii ve gereklemilii ile alakaldr. Kelm ifade ile haberin sbut ynn gsterir. Bunun yannda haberin ieriinin ak ve anlalr olmas da nemlidir. Buna kelm dilinde haberin delalet yn denilir. Kesin olan mtevatir bir haberin ak ve anlalr olmamas da dinde kesin hkm kayna saylmasna engel tekil eder. Szgelimi hlas suresinde geen Allah birdir ifadesi hem mtevatir yani kesin hem de ak ve anlalr bir ifadedir. Bu ifadeye bal olarak Allahn bir olduu hkmn veririz ve putlarn ilah saylmasn ve Hristiyanlarn l ilh/teslis inancn yanl sayarz. Akl: nsanda bulunan dnme, anlama ve kavrama gcne genellikle akl denilir. Aslnda akl gc insann kavrama mekanizmasnn merkezini oluturur. nsan bu g sayesinde anlama, anlatma ve seme faaliyetini yrtr. Bir baka deyile insann bir konuyu anlamas, onu bir bakasna aklamas ve nne kan seeneklerden birini tercih etmesi bu akl gc sayesinde gerekleir. Bu yzden kelm ilminde akla bir bilgi edinme yolu ve arac olarak baklmtr. Hatta Mutezile ve Mtrd alimleri akln iyi ve kt hususlar bilebileceini ve bu bilgisi ile kendisine yararna olan tercih edeceini ileri srmlerdir. Ancak Mtrdler bu bilginin tmel (kll) hususlar iin sz konusu olabileceini, tikel (ayn) eyler hakknda mmkn olamayacan sylemilerdir. Szgelimi zehirli maddeler insan iin zararldr. Akl bu yargy kolaylkla verebilir. Ancak ebucehil karpuzunun zehirli olduunu ve insana zarar verebileceini bilmemiz ya birinin haber vermesine ya da denememize baldr. Denememiz lmcl sonu dourabilir. Haber verme yoluyla bilgilenmek demek, insann d destee ihtiyacnn bulunduunu kabul etmek demektir. Bu durum doal olgu ve olaylar iin geerli olduu gibi teorik ve din hususlar iin de geerlidir. yleyle akl sahibi insann, Allahn bilgilendirmek ve doruyu gstermek iin gnderdii peygambere ihtiyac vardr.
Klasik bir kelam kitabnda bilgi edinme yollarnn nasl anlatldn grmek iin Bekir Topalolunun tercme ettii Nureddin es-Sbnnin Matridiyye Akaidi adl eserinin 55-57. sayfalarn inceleyiniz.

Keif ve ryann bilgi edinme yolu saylmas: Keif, genel kabule gre Allah'n baz sevgili kullarna ilham yoluyla eitli konularda bilgiler vermesidir. Seven ve sevilen kul mertebesine erien mminlere Allahn lutfu ile baz perdelerin almas ve kulun bilgilendirilmesidir. Bu mertebeye ulaan kiiye de, Allah dostu anlamnda vel denilir. Ancak bu tr olaanst olaylar sadece vel denilen kiilerde deil, baka ahslarda da grlebilir. Szgelimi isyankar ve inanmayan kiilere de Allah bazen olaan st olaylar verir. Bu onlar snamak veya isyan ve kfrdeki durumlarn dier insanlar nezdinde aa karmak veya inatlar sebebiyle bulunduklar yerden daha kt bir duruma gitmelerinin yolunu amak iindir. Ancak nde gelen suf dnrlerin verdii bilgiye gre, vel konumunda bulunan kii, kefi, kendi yetenek ve kapasitesine gre kavrar, dilinin dndnce aktarabilir. Bu yzden alglama ve aktarma esnasnda yaplabilecek bir yanllk veya meydana gelebilecek bir eksiklikten kulun kendisi sorumludur. nk peygamber dndaki kiilere ilah bilgiyi alma ve aktarma noktasnda bir garanti salanm deildir. Onun iin bn Arab (. 638/1240) toplumda karkla yol aacak bir kefin aklanmasn sakncal bulur. kinci bin yln mceddidi unvan verilen mam Rabbn (. 1034/1624) kefin doruluk ve yanllk asndan itihat gibi deerlendirilmesi ve mtehidin itihadndaki hata ihtimalinin, velinin kefi iin de

130

sz konusu olmas gerektiine dikkat eker. Bundan dolay da, slm alimleri, itikad ve amel konularda hkm verirken keif ve ilhama hep ihtiyat ile yaklamlar ve her ne kadar sahibi iin bir deer ifade etse bile, bakalar iin kesinlikle balayc olamayacan dile getirmilerdir. nk keif/ilham ile elde edilen bilgi kapal, ispat imkansz ve kiinin vicdan ile snrldr. Bu yzden suflerin de iinde bulunduu byk ounluk, kefin inan alannda delil olmasn uygun bulmazlar.
Keif hakknda daha geni bilgi iin Sleyman Uludan Keif ve Keramet adl eserinin 11-52. sayfalar arasn okuyunuz.

Ayn husus ryalar iin de geerlidir. Her ne kadar rya, gren asndan bir deer tasa bile, ryadan hareketle din bir hkm verilemez. Sadk/doru olan rya ile olmayan birbirinden ayrmak ok kolay deildir. nk ilham ve keifte olduu gibi rya da, test edilemez ve sbjektiftir. te yandan yaplan psikolojik aratrmalar, ryalarn ok eitli nedenlerden kaynaklandn/kaynaklanabileceini ortaya koymutur. Bu da ryann ok karmak bir konu olduunu gsterir. Bu yzden kiinin, kendi ryasn bakalar hakknda hkm arac olarak kullanmas doru olmaz. Halk arasnda dolaan veya eitli rya kitaplarnda bulunan rya tabirleri de, herkesin ryasna yorum olamaz. nk ryalar kiiseldir. Benzerliklerden yola klarak ryalara getirilecek yorumlar, yanltc sonulara gtrebilir. Bylesi belirsiz ve kark bir eyin, dinin temeli saylan inan alannda delil olarak kullanlmas, slm alimleri arasnda kabul grmemitir.
Keif ve ryann bilgi arac olmamasnn nedenlerini dier bilgi elde etme aralar ile karlatrarak deerlendiriniz.

Bilgi eitleri
Kelmda bilgi birka bakmdan kategorize edilebilir. Birinci ayrm, Allaha ait bilgi ile insana ait bilgi, hem mahiyet hem de ierik olarak birbirinden farkldr. Allaha ait bilgi ncesiz ve sonraszlk zelliklerine sahip iken, insana ait bilginin bir ncesi bir de sonras vardr. nk Allah iin zaman ve mekan sz konusu olmadndan Onun iin nce ve sonradan sz edilemez. Ancak insan zaman ve mekan iinde bulunduundan ncesi-sonras, arkasn, sa-solu bulunmaktadr. nsann sahip olduu bilginin de ncesi-sonras ile belli bir nicelii ve nitelii vardr. Bu yzden kelm alimleri Allahn ilmine ncesiz ve sonrasz anlamnda kadm bilgi, insana ait bilgiye de renme ile sonradan meydana geldiinden ve balangc bulunduundan, sonradan olma anlamnda hdis bilgi demilerdir. kinci ayrm ise bilginin akl ile elde edilmesi ile nakletme yani haber yoluyla elde edilmesi bakmndandr. nsann dnmesi ve akl yrtmesi ile elde ettii bilgiye akl bilgi denilirken, bir bakasndan nakil yoluyla alnan haberlere ise nakl bilgi denilmitir. Szgelimi insann dnmesi ve karmlarda bulunmas ile elde ettii bilgiyi kendi aklyla rettiinden akl bilgidir. Ancak Allahn bir melek aracl ile peygamberine bildirdii bilgi bir ahstan dier bir ahsa nakledilmi bir bilgi olduundan nakl bilgidir. Bu iki tr bilgi de kendi iinde ayrca bir snflamaya tabi tutulmutur. Akln hibir aba sarfetmeksizin elde ettii bilgi, zarr/zorunlu bilgidir. Bu bilgiye, herhangi bir pheye ve ihtilafa yol amayacak ekilde son derece ak olduundan apak bilgi anlamnda bedih bilgi de denilmitir. Bunun tersine insann bir aba ve dnmesi sonucu elde edilen

131

bilgiye kazanlm anlamnda iktisb bilgi ad verilmitir. Bu tr bilgiye bir kant/delil yoluyla ulaldndan delile gereksinim duyan bilgi anlamnda istidlal bilgi ad da verilmitir. Ayrca nazar yani dnme yoluyla elde edilmesi dikkate alnarak nazar bilgi diye de adlandrlmtr. Bu alanda son bir ayrm, bilginin kesinlik ifade edip etmemesine gredir. Akl bilgi salam ve objektif delillere dayanyor ve kesinlik ifade ediyorsa burhan bilgi, ayet phe tayan veya subjektif delillere dayanyorsa ve ancak ikna yoluyla anlatlmas sz konusu ise buna hatb bilgi ad verilir. Hatab kelimesi hitaptan gelir ve szle bir kiiyi ikna etmek anlamndadr. Burhan hem kelmda hem de felsefede kesin delil anlamna gelir. Bu delile dayanan bilgiye de burhan bilgi denilir. Buna karlk hatab bilgi, hitabet gcne dayanr ve muhatabn ikna edilmesiyle kabul mmkn olur. Haber yoluyla elde elde edilen nakl bilgi ise kesin bilgi anlamnda yakn ve pheli bilgi anlamnda zann eklinde iki gruba ayrlr. Yukarda getii gibi haber yalan sylemesi imkan ve ihtimal dahilinde olmayan bir topluluk tarafndan aktarlmsa yani mtevatir ise ve anlalmas noktasnda bir kapallk yoksa bu bilgi kesinlik ifade eder ve yakin bilgi olarak deerlendirilir. ayet haber tek kiinin bildirmesi ile gereklemi hd haber ise veya mtevatir olmakla birlikte kapallk zellii tayorsa bu tr bilgiye zann denilir.
Kelamda bilgi eitleri ve istidlal yollarnn daha iyi anlamak iin Hseyin Aydnn Ebl-Hasan el-Earde Nazar ve stidlal kitabnn ilgili blmlerini inceleyiniz.

ekil 7.1: Kelmda bilgi eitleri

Bilgi eitlerinden nakl bilginin yakn-zann ayrm ile akl bilginin burhanhatab ayrm kesinlik ayrmdr. Yakin bilgi nakl bilginin kesin olann, burhan bilgi ise akl bilginin kesin ksmn oluturur. Nakl bilginin zann ksm ile akl bilginin hatb ksm, her iki kategorinin de kesin olmayan taraflardr. Baz kelm kitaplarnda hatb bilgi iin de zann ifadesi kullanlr. Ancak dini hkmlerde her iki kesin bilgi ayn derecede grlmez. Din hkmler ncelikle nakl bilgiye dayandndan, nakl yakn bilginin hkm koymada akl burhan bilgiye ncelii vardr. Kelam ilminde bilgi konusuna bu kadar ayrntl yer verilmesinin nedeni ne olabilir?

132

Bilginin Deeri
Kelm alannda bir bilginin inan asndan deer ifade etmesi iin ncelikle nakl ise yakn, akl ise burhan olmas gerekir. Dier bir deyile inan ilkesi oluturulurken bilginin akl ve nakil bakmndan salam ve apak delillere dayanyor olmas aranr. Bilginin deeri bilgi aralarnn deeri ile de doru orantldr. Duyular yoluyla elde edilen bilginin kesin ve pheden uzak olmas, duyularn kusursuz olmasna baldr. Duyularda var olan veya meydana gelen kusur ve eksiklik aynyla elde edilen bilgiye yansr. Szgelimi gzlerinde alk bulunan bir ahsn bir nesneyi iki olarak grmesi, kusura bal bir yanl bilgidir. Grltl mekanlarda alan insanlarn zaman iinde kulaklarnda ses duymalar da kusurdan kaynaklanan bir husustur. Hasta olan kiinin tat almamas veya kokuyu hissetmemesi, yine kusurdan kaynaklanmaktadr. Kusurlar bu ekilde isel olabilecei, yani kiinin kendisinden veya duyu organndan kaynaklanabilecei gibi, dsal yani duyuya konu olan olgu veya olaydan da kaynaklanabilir. Szgelimi yars su dolu bardaktaki kan sanki krlm gibi grnmesi gzdeki kusurdan deil suyun ka o ekilde gstermesinden kaynaklanr. lde serap grmeler de yine dsal bir etkiyle meydana gelen yanl alglamalardr. Btn bunlar gsteriyor ki, duyularla elde edilen bilgilerin doruluu, hem duyularn salam ve salkl olmasna hem de artlarn uygun olmasna baldr. Duyularla elde edilen bilginin kesinlii ve deeri de ancak bununla belirlenir. Bir bilgi akla dayanyor yani dnme yoluyla elde ediliyorsa, akln salam ve salkl olmas art aranr. Ayrca akllar tek tip ve tekdze olmad iin her insann akl ve onun rn olan bilgi de eit veya denk kabul edilemez. Salam ve salkl bir akl, kesin bilgi ortaya koyarken, zihinsel yetenekleri gelimemi veya bir hastalk nedeniyle kusurlu hale gelmi olan akl kesin bilgi retemez. Buna ramen kelmclar, retilen bilginin kusurunu tamamen akla yklemezler. Burada dnme biimi ve metodunun da dikkate alnmas gereini vurgularlar. Nitekim insanlar arasnda meydana gelen gr ayrlklar ya akl dzeyinin farkllndan ya da dnme metodundan kaynaklanr. Dier bir deyile akl dzeyi ayn olmayan ve dnme metot ve artlarna uymayan kiiler arasnda ihtilaf ve gr ayrlklarnn meydana gelmesi kanlmazdr. Haber yoluyla elde edilen bilginin deeri, haberi getiren kiinin gvenilir olmas ile birebir irtibatldr. Haberi getirenin gvenilmez oluu, aynyla haberi etkiler ve deerini drr. Bundan dolay Kurnda Size bir fask haber getirdiinde onu aratrn (el-Hucrt 49/6) emri verilmitir. Yukarda deinildii gibi haberin geree uygun olmas kesinliini ifade eder. Yalan syleyen bir kimse geree uygun haber vermiyor demektir. Dolaysyla bu haberden hareketle bir hkm karmak veya yargya varmak doru deildir. te yandan getirilen haberin ak ve anlalr olmas da nemlidir. Eer haber ak ve anlalr deil ise, yanl anlamalarn meydana gelmesi kanlmaz olur. Yanl anlalan veya haber kaynann kastetmedii bir hususu karmaya elverili bir haber, zararl sonularn domasna sebebiyet verir. Yce Allahn fask kimsenin haberini aratrn emri vermesi bundan dolaydr. nk bu tr yalan haberlerin toplum iinde fitne ve tartmalara hatta kavgalara sebebiyet vermesi mmkndr.
nsanlar arasnda meydana gelen farkl dncelerin veya fikir ayrlklarnn nedeni ne olabilir?

133

KELMIN KAYNAKLARI
Kurn
Kelm, slam akaidini aklamak ve savunmak iin ortaya km bir ilim daldr. Kelm ilminin savunduu slam akaidinin temel kaynaklarn tanmak ayn zamanda kelmn temel kaynaklarn tanmak anlamna gelir. Akaid ise, dinin inan esaslardr. Bunun da yegane kayna, Allahn peygamberine vahiy yoluyla gnderdii Kurndr. Kurnn iki temel zellii vardr: 1. Vahiy getiren melek Cebrail aracl ile Hz. Peygambere ulamas. 2. Sadece vahiy yoluyla Kurn kendisine inzal olunan Hz. Peygamber deil, Kurnn gnderildii btn insanlarn ondaki hkmlerle ykml tutulmasdr. Allah nzl Cebril

Peygamber

nsan

Tebli

ekil 7.2: Vahyin iniini gsteren ema

emada grld gibi, Kurn, gvenilir melek Cebrail vastasyla ilh alandan beer alana indirilir. Bu indirilme ilemine inzal veya nzl denilir. Beer alandaki ilk muhatab Hz. Muhammeddir. Hz. Muhammed peyamber olma zellii ile grevini aksatacak veya zarar verecek her trl maddimanevi tehlikeden korunmutur. Buna masum olmas veya ismet sfatna sahip olmas denilir. Hz. Peygambere inen bu Kurn, korunmu zelliine sahip Hz. Peygamber aracl ile insanlara ulatrlr. Bu ileme tebli ad verir. te byle gnvenli bir ekilde hedefine ulaan Kurn inde hi phe bulunmayan bir kitaptr (el-Bakara 2/2). Bu gvenirlik, Hz. Peygamberin hem Kurn alglamas hem de onu aktarmas noktasnda Allahn koruyuculuu altnda olmasndandr. Nitekim Hz. Peygambere hitaben Onu arabuk ezberlemek iin aznda tekrarlama. Onu kalbine toplamak ve okutman salamak bize aittir. (el-Kyame 75/16-17) buyrulmutur. Bir baka ayette ise Kurn kesinlikle biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacaz (el-Hicr 15/9) buyrulmu ve korumann hem inzli hem de tebli ve sonrasn da kapsayacak genilikte olduuna iaret edilmitir. Kurnn ini sreci Hz. Peygamberin hayatnn bitimi ile tamamlanmtr. Bir dier deyile Hz. Peygamberin vefat ile vahiy artk kesilmitir. Bundan dolay elimizdeki Kurn dnda baka bir vahiyden sz edilemez. te yandan Kurn, Peygamberimiz Hz. Muhammedden bize yalan zere birlemeleri imkansz olan byk topluluklar eliyle salam bir ekilde mtevatir olarak ulamtr. Bylelikle Kurn, hem ierii hem de bize kadar gelii bakmndan tam ve gvenilir bir kaynaktr.

134

Snnet
nan esaslarnn ikinci kayna bizzat Hz. Peygamberin kendisidir. Hz. Peygamber, Kurnn ilk ve en gvenilir yorumcusudur. nk o din her trl tasarrufunda Allahn koruyuculuu altndadr. Bu onun yorumunun ilah gzetim altnda olmas anlamna gelir. Nitekim Sana Kurn okuduumuzda onun okunuunu takip et; sonra onun aklamas/yorumu bize aittir (el-Kyme 75/18-19) mealindeki ayette Kurnn Hz. Peygamber tarafndan aklamas ile uygulamasnn ilh kontrol altnda olduu ifade edilir. Ayrca O kendinden bir ey sylemez ne sylyorsa vahiydir (en-Necm 53/3) mealindeki ayet zellikle peygamberin sz, fiil ve kabullerinin ilah gzetim ve denetim altnda olduunu gstergesidir. Kurnda baz peygamberlerin bir ksm fiil ve davranlarndan dolay uyarlmas yine bunun en byk belgesidir. Ancak Hz. Peygamberden gelen aklamalarn kelmda kesin delil olmas iin, bize kadar tevatrle ulam olmas gerekir. Zira tek kiinin getirdii haber (haber-i vhid), bu haberi getiren sahabeden biri bile olsa peygamber gibi korunmu olmadndan, inan konularnda kesin delil kabul edilmez. Zaten ierik bakmndan da Hz. Peygamberin sz, fiil ve takrirleri Kurn ayetlerine edeer olacak ekilde vahiy kategorisine dahil edilmemitir. Bu durumda Hz. Peygamberden gelen bir hadsin akid konusunda kesin delil olabilmesi iin, gvenilir aktarma yolu olan tevatrle ulamas gerekir. Ancak bu yarg, tek kiiler tarafndan getirilen hd haberlerin akaid alannda hi delil olmad anlamna gelmez. Szgelimi kelm alannda yazlan eserlerde zellikle ruh, cin, eytan ve ahiret konularnn ilendii blmde, hd yolla gelen hadsler sklkla kullanlr. Yukardaki sylenenlerin anlam, ahad haber zann bilgi ifade ettii iin ona dayandrlan hkm de zann hkm olacaktr; mtevatir haber gibi balaycl olmayacaktr eklinde anlalmaldr. Bu tr zann delillere dayal itikad hkmler, zann hkmler olacandan, bunlara inanmak dinen sakncal olmad gibi inanmamak da, dinen kfr gerektirmek anlamnda bir saknca oluturmaz. Dier bir deyile ahad haberin kesinlik ifade etmemesi demek, onun itikat alannda kullanlmamas deil, ondan elde edilen hkmn kesin bir balayclnn olmamas anlamna gelir. Daha ak ifade ile kesin delillere dayanmayan bir inan esasnn inkr, kfr gerektirmez; inanlmas da, din adan saknca dourmaz.

Akl
Kurn ve Snnetin yan sra kelmda akln da bir kaynak olmas sz konusudur. Akln kaynak olmas, istidll veya istinbt denilen karsama yolunun kullanlmasdr. lk dnem kelmclarn karsama yntemi daha ok grnenden hareketle grnmeyen hakknda hkm vermek eklinde formle edilebilecek fkh kyastr. Ancak daha sonraki kelmclar mantn da etkisiyle bilinenlerden hareketle bilinmeyen hakknda hkm vermek anlamna gelen mantk kyasn kullanmaya balamlardr. Birinci yntemi kullananlar, iki husus arasnda bir benzerlik kurarak deerlendirme yapyorlard. Bylece grnen alemde var olan olgu ve olaylardan hareketle grnmeyen alemdeki olgu ve olaylar hakknda hkm vermi oluyorlard. Burada olayn bir tarafnda mutlak anlamda somut bir gereklik sz konusudur. Bir somut gereklikten yani olgu ve olaydan hareketle, grmediimiz bir olay hakknda hkm vermi oluyoruz. Szgelimi yaadmz blgede bir ev yandnda evin iindeki eyalarn da yanmas somut bir bilgidir. Baka bir blgede bir evin yand haberini aldmzda nceden var olan tecrbemizle sz konusu evin iindeki eyalarn da yand hkmne vararz. Din alandan bir rnek verecek olursak, var olan her ey

135

grlebilir. Melekler de var olan varlklar olduuna gre onlarn da grlmesi mmkndr. Nitekim melekler, insan suretinde Hz. Peygambere geldiinde grlmlerdir. Normalde onlar grememiz, grme artlarna sahip olmamamzdan kaynaklanr. Nitekim normal olarak mikroplar gremiyorken, mikroskop sayesinde grmemiz byle bir eydir. Demek ki bir varln grlmemesi onun yok olduu anlamna gelmiyor, grme artlarnn bulunmad anlamna geliyor. Sonraki kelmclarn uygulad mantk kyas yntemi ise bilgiyi esas alr. nsan zihninde var olan bilgiden hareketle, bilinmeyen hakknda hkm vermemiz mmkndr. Bu tr bilgide iki ncl, bir sonu eklinde tam bir kyasn bulunmas gerekir. ncllerin de salam ve salkl olmas aranan bir arttr. ncllerde var olan kusur aynyla sonuca yansr ve sonucun yanl kmasna neden olur. Buna yle bir rnek verilebilir: Her insan lmldr. Ahmet insandr. Ahmet lmldr. Bu basit kyasta insann lml ve Ahmetin de insan olduu bilgisinin ardndan Ahmetin lml olduu hkmne varlmaktadr. Din alanla ilgili de yle bir hkm verebiliriz: Her mmknn bir yaratcs vardr. Alem de mmkndr. yleyse alemin de bir yaratcs vardr. Akln kaynak olmas bu ekilde mmkn ise de, din alanda kesin kaynak olmas hususu tartmaya aktr. lk dnem slam dnrleri ile gnmzde Selef yntem ve dnceyi benimsediini iddia eden alimler, akln dinde asla hkm vermeye yetkili olmadn ileri srerler. Baka bir deyile akln yetkisi sadece anlama ve aktarmadan ibarettir, bamsz olarak hkm koyma yetkisi yoktur. Kelm alimleri ise yukardaki esaslar erevesinde akln hkm koyabilecei kanaatindedirler. Ancak onlar da akl aan hususlar bulunduunu gz nne alarak snrlama yoluna gitmilerdir. Kabul gren gr, Kurn ve Snnetin bo brakt alanlarda akl yoluyla hkm verileceidir. Bu adan akl kaynak olarak deerlendirilebilir. Ancak u unutulmamaldr ki, din temelde nakle yani Kurn ve Snnete dayanr. Akl ncelikle dinde muhatap kabul edilir. Yani kiinin dini hkmlerle ykml olabilmesi aklnn kusursuz biimde almasna baldr. Bununla birlikte dinde bo braklan alanlarda akl yrtme kyas ad altnda caiz grlmtr. te yandan mteabih ayetler gibi kapal lafzlar iin akla yorum yapma ve hkm karma yetkisi tannmas zellikle kelm bilginleri tarafndan uygun grlmtr.
Mteabih ayetlerin yorumu/tevili hususnda Sabri Ylmazn Kelamda Tevil Sorunu adl esere bakabilirsiniz.

ekil 7.3: Kelmn kaynaklar

Kelamda bilgi edinme yollar ile kelamn kaynaklar arasnda ne gibi bir farkllk sz konusudur?

136

zet
Kelmda bilgiyi tanmlayabilmek. Bilgi, akla ve duyulara konu olan nesnenin tannmas ile elde edilen anlamdr. Bu bilen ile bilinen arasndaki ilikinin dourduu sonu olarak da tanmlanr. Kurnn bilgiye bakn saptayabilmek. Kurn, be duyu, akl ve haber almak yoluyla elde edilen bilgiyi bir btn olarak grr. Bu bilgi edinme yolunun birini dierine tercih etmenin veya stn saymann yanlln dile getirir. Aslnda be duyu, akl iin; akl da haber ve be duyu iin bir test arac ilevi grr. Kelmda bilgi edinme yollar, bilginin eitleri ve deerini aklayabilmek. Kelmda bilgi edinme yollar Kurnn bildirdiine paralel olarak duyular, akl ve haberdir. Bilgi eitleri ise farkl tasniflere gre, kadm-hdis, aklnakl, bedih-iktisab, yakin-zann, burhan-hatab eklindedir. Bilginin deeri bilgi aralarnn yeterlii nispetindedir. Kelmn kaynaklarn deerlendirebilmek. Kelmda bilgi kaynaklar birincisi Kurn ve Snnet gibi temel kaynaklar, ikincisi ise akl yrtme eklindedr. Akl, kelmclarca bilgi kayna grlrken, hadis ehlince bilgi kayna deil, anlama arac olarak kabul edilir.

Kendimizi Snayalm
1. Bilginin taraflar arasndaki iliki aadakilerden hangisini salamaz? a. Bilen ile bilinen arasndaki iliki b. Bilen ile bilinen arasndaki anlam c. Bilenin bir nesneyi tanmas d. Bilenin nesne veya olaylarn farkna varmas e. Bilenin nesneye sahip olmas

2. Kurnn bilgi aralarna bak aadakilerden hangisidir? a. Duyularn bilgi edinmede bir ara olmamas b. Haberle gelen bilginin birinci dereceden nemli olmas c. Akln birinci dereceden bilgi elde etme arac olmas d. Akl, duyular ve haberin ayn deerde bilgi arac olmas e. Akl ve duyularn bilgi arac olmamas

137

3. Aadakilerden hangisi kelmda bilgi edinme yollarndan biri deildir? a. Be duyu b. Akl c. Rya d. Duyular e. Haber

4. Aadakilerden hangisi bilginin deerini gstermez? a. Bilginin geree uygun dmesi b. Bilginin elde edildii kaynak c. Bilginin elde edildii aracn gvenirlii d. Bilginin verildii dil e. Bilginin bilene salad yarar 5. Aadakilerden hangisi kelmda kesin bilgi kayna deildir? a. Mtevatir haber b. Ahad haber c. Kurn d. Akl e. Mtevatir Snnet

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. d 3. c 4. d 5. b Yantnz doru deilse Giri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Kurnda Bilgi konusunu tekrar ediniz. Yantnz yanl ise Kelmda Bilgi Edinme konusunu tekrar gzden geiriniz. Yantnz yanl ise Kelmda Bilginin Deeri konusunu bir kez daha okuyunuz. Yantnz yanl ise Kelmda Bilgi Kaynaklar konusunu tekrarlaynz.

138

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Kuranda geen bilgi aralar, duyular, haber ve akldr. Ancak akl yerine bazen Kuranda kalb, fud ve basiret kullanlr. Bunlar akln deiik varyantlar olabilecei gibi farkl dzeylerini de ifade edebilir. Sra Sizde 2 Kelam ilminde kefin ve ryann bilgi arac olmamasnn en nemli nedeni test edilebilme imkannn bulunmamasndan kaynaklanr. Duyular, haber ve akl gibi bilgi edinme yollar test edilmeye aktr ve dolaysyla objektiftir. Bir ahsn grdn bir dierinin grmesi, haberin kaynandan soruturulmas ve akl karsamalarn gzden geirilmesi imkan dhilindedir. Ancak keif ve rya, tamemen kiiye bal ve sbjektiftir, dolaysyla da test ve kontrol edilme imkan sz konusu deildir. Szgelimi bir kiinin grd ryay grebilmek veya keif ve ilham ile elde edilen bilgiyi kontrol etmek an bulunmamaktadr. Sra Sizde 3 Kelam ilminin biri sahip olunan inanc izah etmek dieri ise savunmak eklinde iki grevi vardr. Dolaysyla bilgi kaynaklar kadar bilginin de ok iyi tasnife tabi tutulmas gerekir. Aksi takdirde izah etme ve savunmada skntlar ve kusurlar meydana gelir. Bu yzden kelmclar bilgiyi eitli alardan tasnife tabi tutarak hem kesinliini hem de kelam ilmi asndan tad deeri belirlemeye zen gstermilerdir. Sra Sizde 4 nsanlar arasnda meydana gelen fikr ihtilaflarn temel iki nedeni bulunmaktadr: Birincisi akllarn farkl farkl yaratlm olmas, ikincisi ise dncede takip edilen yntemin yeterli olup olmamasdr. Bakldnda insanlar akl ve zeka itibariyle birbirlerinden farkldr. Bu farkllk onlarn rettikleri dnceye de yansmaktadr. Ayrca dnce alannda takip edilen yol ve kullanlan yntem de ortaya kan dnce rnlerinin farkl olmasna neden olmaktadr. Nitekim kanlmaz olarak, iyi bir yntemle elde edilen dnce, kt bir yntem ile elde edilen dnceden farkl olacaktr. te yandan eskiler vusulszlmz, usulszlmzdendir demilerdir. Bunun anlam bir konuyu anlamamak veya bir problemi zmemek, ya yntem olmadndan ya da yntemin iyi kullanlmamasndandr. Sra Sizde 5 Bilgi edinme yollar genel bilgi aralardr. Kelam ilmi bu aralardan yararlanabilecei gibi dier ilim dallar da ayn aralardan yararlanabilir. Ancak kelamn kaynaklar denildiinde bu artk kelam ilmine zel bir kaynaktan bahsediliyor anlamna gelir. Bir baka adan da kelam ilminin kaynaklar kelama kendine zg ayrcalkl bir zellik kazandrr. Genel bilgi kaynaklarnn ilimlere bylesine bir zellik katmas sz konusu deildir, nk onlar ortak bilgi edinme aralardr.

139

Yararlanlan Kaynaklar
Atay, H., (1982), Kurnda Bilgi Teorisi, stanbul: Furkan Yaynlar. mam Eb Yusr Muhammed Pezdev (1988), Ehl-i Snnet Akaidi, ev. erafeddin Glck, stanbul: Kayhan Yaynlar. Karada, C., bn Arabnin tikad Grleri, (1997) stanbul: Beyan Yaynlar. Karada, C., (2006), slamn nan Yaps, Bursa: Emin Yaynlar. Keskin, H., (1997), slam Dncesinde Bilgi Teorisi, stanbul: Beyan Yaynlar. Nureddn es-Sbn, (2005), Matridiyye Akaidi, ev. Bekir Topalolu, Ankara: Diyanet leri Bakanl Yaynlar. Topalolu, B., (2004). Kelm Aratrmalar zerine Dnceler, stanbul: M.. lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar. Kelmda Bilgi Problemi Sempozyumu, (2003), Bursa: Arasta Yaynlar.

140

141

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Kelmda varl tanmlayabilecek, Kelmda varlk eitlerini saptayabilecek, lem ve unsurlarn aklayabilecek, Araz ile cevher-cisim arasndaki ilikiyi deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Varlk-yokluk Varolan-yokolan Kadm-hdis lem Cevher-cisim-araz

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Anlamadnz kelm terimleri iin Bekir Topalolu-lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne baknz. Cemaleddin Erdemcinin Kelm lmine Giri kitabnn 119-141 sayfalar arasn okuyunuz. Konu iinde geen kavramlarn daha iyi anlalmas iin Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisinden (DA), lem, Cisim, Cevher ve Araz maddelerini okuyunuz.

142

Kelmda Varlk
GR
Ne zaman ki, Mslmanlar, fetihlerle birlikte Hicaz blgesinin dna kp eski medeniyet merkezleri olan Irak, Msr, Suriye ve Anadolunun gney ksmna intikal ettiler, yeni ve soyut bir takm felsef dnceler ve problemlerle yz yze geldiler. Bu problemlerin banda da varlk konusu gelmekteydi. Arapada vcd olarak isimlendirilen varlk ile mevcd olarak isimlendirilen varolan meselesi, yzyllardr felsefenin temel konusu olmasnn yannda erken dnemden itibaren kelmn da temel ve ncelikli konusu haline geldi. Tarifi itibariyle dnldnde varlk, soyut ve genel kavramlar tarafnda yer alr. Bu yzden varln tam bir tarifinin yaplamayaca kanaati hakimdir. Szgelimi Fahreddn er-Rzye gre tarif, ya bilinen vastasyla bilinmeyeni aklamal ya da en azndan tarif edilene iaret etmelidir. Birinci anlamda varln tarifini yapmak mmkn olmamakla birlikte, ikinci anlamda bir tarif mmkndr. Ancak burada da tarifin tarif edilenden daha kapal olma durumu szkonusudur. Bundan dolay da varlk hakknda yaplan tarifler meram anlatmaktan uzak kalmtr. Kelmclarn bir ksm varl varolann zatnn ayn kabul ederken dier bir ksm varl sfat olarak grme taraftardr. Zaten kelm bilginlerinin ounluu varl, varolan zatn bir sfat olarak kabul etme eilimindedir. Nitekim Mutezile kelmcs Kd Abdulcebbr ile Ear kelmcs Fahreddin er-Raz, varl sfat olarak telakki ederler. Buna karlk ilerinde Ebl-Hasan el-Ear, Bklln ve Cveynnin de bulunduu ilk dnem Ear alimleri varl zatn ayn olan nefs sfat sayarlar. te yandan felsefe ile ok sk ilikiye girmemi olan ilk devir Mutezile ve Snn kelmclarda varlk/vcd ve varolan/mevcd ayrm ve tartmas sz konusu deildir. Zaten onlarn temel amac, felsef anlamda varlk ve varolan tartmas olmayp lemin varlnn geiciliinden hareketle Allahn ve varln ve birliini ispattr. Mutlak anlamda varlk ve varolan kavramlar, felsefenin etkisiyle Gazzlden sonra kelmclar arasnda tartma konusu olmaya balamtr. Nitekim ilk dnem kelmclar, Allah var mdr? sorusuyla deil, Allah nasl varolandr? veya Allah dier varolanlardan ayran temel zellikler nelerdir? gibi sorularla megul olmulardr. nk onlar soyut ve karl sadece zihinde olan varlkla deil, zihin dnda gereklii bulunan varlkla yani varolan ile ilgilenmilerdir. rnein Snn kelmclar, Allahn varl gibi, sfatlarnn varlnn da zihin dndaki d dnyada bir gerekliinin varolduu grndedirler. Nitekim kelmcla-

143

rn esas amac, Allah ile lem arasndaki temel ayrm gstermektir. Bundan dolay onlar, varln ne olduundan ok ka kategoriye ayrld zerinde dururlar. Bunun gerei olarak varlk/vcd kavramn kullandklarnda bile bununla varolan/mevcdu kastederler ve varolann ne olduunu deil, neleri kapsadn anlatmaya alrlar. Onlara gre varlk kapsamna sokulacak bir ey ya cisim ya cevher ya da arazdr. Varolann/mevcdun kelm kitaplarndaki tarifi, sbit ve kin olan ey eklindedir. Tarife bakldnda varolan karlnda sbit, kin ve ey eklinde kavram kulland grlr. Dikkat edilirse tarifteki asl karalk ey kavramdr, dierleri ise bunun niteliidir. Zaten ey kavram Arapa dilinde varolan karlndan kullanlr. Nitekim Eb Hanife el-Fkhul-Ekber adl rislesinde Allah varolandr. Bundan dolay Ona ey denilebilebilir. nk ey, Arap dilinde varolan karlnda kullanlr. Bu kavram tek bana kullanlabilecei gibi, pekitirmek iin sbit ve kin sfatlar ile de desteklenebilir. Bu durumda varolan demek, her trl nitelikten soyutlanm ey deil, sbit ve kin nitelikleri ile belirlenmi eydir. Bununla birlikte ey, sbit ve kin kelimeleri arasnda ciddi bir anlam farkll sz konusu deildir. nk hepsi de varolan anlamndadr. Muhtemeldir ki, kelmclar varolann kesinliini ve zihin dndaki gerekliini pekitirmek iin byle bir nitelemeye bavurmulardr. Btn bu aklamalarn ardndan varolann tarifini ylece verebiliriz: Varolan, varlnda phe duyulmayan, alglayan kiiden bamsz olarak bulunabilen ve d dnyayada gereklii olandr. Daha ksa bir ifade ile varolan, zihin haricinde kesin bir gereklii bulunandr. Varolann ztt ise yokolan/madm kavramdr. Bu konuda Mutezile ile Snn kelmclar arasnda gr ayrl bulunmaktadr. Mutezileye gre yokolan dediimiz eylerin de, neticede bir varlndan bahsedilebilir. Ancak Snn kelmclar, yok olan hibir ey yani varla konu olmayan olarak grdklerinden Mutezilenin bu anlayn yanl bulurlar. Burada dikkat edilirse yokolan da yine ey kavram ile tarif edilmektedir. Varolan, eydir; yokolan ise ey deildir, yani hibir eydir. Ancak yokluun veya yokolann da eitli dzeyleri sz konusudur. Bir zata veya bir varlk dzeyine gre yok kabul edilen, dier bir zata veya varlk dzeyine gre var kabuledilebilmektedir. Durumuna ve gerekleme zelliine gre yokolan kategriye ayrmak mmkndr. a. olmas imkansz olan (muhal/imkansz), b. u anda olmayan gelecekte gerekleecek olan (henz vuku bulmam), c. Gemite olmu ve bitmi olan (vuku bulmu). Birinci k mutlak yokluu ifade ederken ikinci ve nc klar, greceli bir yokluu ifade etmektedir. Szgelimi bir nesnenin ayn anda iki ayr yerde bulunmas imkanszdr. Ancak henz gereklememi ama gelecekte gereklemesi muhtemel olan kyametin kopmas gibi olaylar ile stanbulun fethi gibi gemite olmu bitmi ve bugn iin artk bulunmayan olaylar grecelidir. Anlan olaylarn gerekletii zaman diliminde bulunmadmzdan biz onlar yok saymaktayzdr. Gelecekte olan bizim iin gereklemediinden yok hkmndedir. Gemite olmu bitmi olan ise, bizim olmadmz bir zaman diliminde gerekletiinden, hakknda ancak haber ile bilgimiz olmaktadr. Varl hakknda birinci elden veya duyusal bir tanklmz sz konusu deildir.

144

Hem varolann hem de yok olann ey kavram ile tanmlanmas ne anlama gelmektedir?

VARLIK ETLER
Kelm literatrnde zellikle Gazzl ncesinde varlk iki kategoride ele alnr: Kadm ve hdis. Ayn dnemde felsefenin etkisiyle kelma giren vcib ve mmkin terimleri felsef terimler olduklar iin kelm ierisinde asl ve yerli unsur olarak yer edinememitir. Her ne kadar belli lde felsef anlamlar korunmu olsa bile kullanm itibariyle kadm ve hdis terimlerinin yerine kullanldklar iin, ierikleri anlam kaymasna uramtr. Gazzl, bu terimleri ontolojik anlamdan soyutlayarak mantksal hkmler dier bir tabirle akln ortaya koyduu hkmler anlamnda kullanmtr. Ondan nce Hicri IV. asrn sonlarnda yaam olan Matrd alimi Eb Seleme es-Semerkand de sz konusu kavramlar akln hkmleri olarak ele almtr. Kadm ve hdis terimlerinin kelm sistemine ve zihniyetine uyum gstermesinin veya ontolojik anlamdaki vcib ve mmkin terimlerinin bu sisteme yabanc kalmasnn nedeni, yaratma dncesidir. Buna gre Allahn dndaki her ey anlamna gelen lem sonradan olmu, dier bir ifade ile yoktan yaratlm varlklar btndr. Bu yaratlma veya sonradan olma anlamn tam ifade eden hdis ya da muhdes kelimeleridir. Mmkin ve vcib kavramlar felsefedeki anlamlar ile dnldnde yaratmaya deil, tercih etmeyi gerektirdii grlr. Buna gre Tanr, yoktan yaratan deil, var olann yokluk ya da varlk yn tercih, tayin ve tahsiste bulunandr. Dolaysyla kelmda olduu gibi mutlak anlamda yoktan yaratma dncesi, felsefede bulunmamaktadr. Bundan dolay da, onlara gre mmkin, varlk ve yokluk yn eit olandr. Tanr, onun hangi tarafn tercih ederse o ynde bir gerekleme olur. Yani var olmasn isterse mmkn varlk sahnesindeki yerini alr, yokluk ynn tercih ederse mmkin yokluk taraftaki yerini alr. Hdis, sonradan olma, ayn kkten tretilmi olan muhdes ise sonradan varedilmi anlamndadr. Bu anlamlarna ilave olarak nceden yok iken sonradan olma, yoktan var edilme anlamlar yklenerek terimletirilmitir. Mukabilinde ise nce olan anlam yerine ncesi olmayan anlam yklenerek kadm kelimesi kelmda terim haline getirilmitir. Kadm varlk ile sadece Allah ve Onun zat sfatlar ifade edilirken hdis varlk ile Allahn dndaki her ey (m siv) ifade edilmektedir. Kadm, ncesiz olmas ve kendisi varken baka bir varln olmamas anlamlar ile felsefedeki vcib tariminden ayrlr. Felsefecilerin vcib terimi her ne kadar ncesizlii ifade ediyorsa da, bir baka varln bulunmamas anlamn tam olarak ifadede etmemektedir. Szgelimi, heyulnn ezeliliinin kabul, Tanr-lem ilikisini illetmalul ilikisi biiminde deerlendirmeleri bu zorluu gsteren nemli hususlardr. Zira illetin zorunlu olarak malulu gerektirmesi, illet ile malulun birlikte bulunduunun ifadesidir. Nitekim ehristn (. 548/1153) feslefecilerin mmkinin sonsuza yani vcibe kadar gideceini kabul ettiklerini nakleder. Bu da kelm mantalitesine ters dmektedir. Buna gre zellikle Gazzl ncesi kelm ilminde varln kadm ve hdis olmak zere iki kategoriye ayrld ok ak bir ekilde grlmektedir. Nitekim bu dnemin ilk kuramc Eari kelmcs olan Bklln bu paralelde varl kadm ve hdis ayrmna tbi tutmakta ve varlk grn bu ayrm zerine kurmaktadr. Ona gre kadm kelimesi dilde iki tr varlk iin kullanlmaktadr:

145

a. Hdis olmakla birlikte tayin edilmi bir zaman nce var olan ve yine belirli bir zaman diliminde varln srdren varlklar. b. Kendisi iin vakit tayin edilemeyen, ezel ve ebed olan varlk yani Allah. Bunun mukabilinde kullanlan muhdes ise sonradan olan, yoktan varla karlan anlamndadr. Daha nce deinildii gibi kelimenin gnlk kullanmnda terim anlamn artracak bir anlam da vardr. rnein, Falanca bu arsada bir bina ihdas etti anlamna gelen Ahdese flan, fi hazihil-arsa bina denildiinde, bu dili konuan Araplar bu szden Daha nce olmayan bir bina yapt anlamnn kastedildiini anlarlar. Ayn ekilde Falanda bir ey hdis oldu ve Dinde bidat ihdas etti cmlelerinde de hdis, olmak ya da ihdas etmek, nce yok iken sonradan olmak anlamlarndadr. Kadm ile hdis kelimelerinin terim anlamlar gzetildiinde aralarndaki temel fark udur: Kadm iin ne nce ne de sonradan bahsedilebilirken hdis iin hem nce hem de sonradan bahsedilebilir. Bu da kadmin zaman ve mekandan bamsz, hdisin ise zaman ve mekan ile kaytl olmasndan kaynaklanmaktadr. Zira nce ve sonra zaman ve mekana gredir. Her ikisi iin varlk sfatn tamak bakmndan bir ortaklktan bahsetmek mmkn ise de, mahiyet fark gz nne alndnda bu ortakln onlarn temel farkllklarna zarar getireceini sylemek mmkn deildir. Zira, kadm z itibariyle kadm, hdis z itibariyle hdistir. Sonu varln ksmlar geleneksel formda kadm ve hdis olarak ikiye ayrr, kadm, Allah ve Onun sfatlardr. Hdis ise, cevher, cisim ve arazdan ibarettir.
Kelmclarn varl hdis-kadm eklindeki taksimleri ile felsefecilerin vcibmmkin eklindeki taksimlerinin sebebi ne olabilir?

ekil 8.1: Kadm ve hdis olmaya gre varlk kadegorisi

Gazzl, varl yer kaplamasna (mtehayyiz) gre bir taksime tabi tutar. Buna gre, Varolan (mevcd) ya yer kaplayandr (mtehayyiz) ya da yer kaplamayandr (gayr-i mtehayyz). Yer kaplayan, birleik (mrekkep) deilse cevher-i ferd; birleik ise cisimdir. Yer kaplamayan, varl iin bakasna ihtiya duyan araz, varl iin bir bakasna ihtiya duymayan Yce Allahtr.

ekil 8.2: Mtehayyiz olup olmamaya gre varlk kategorisi

146

Gazzl ncesi kelm literatrnde Allahn varl huds delili ile isbat edilmeye alldndan, bu delilin doas gerei tikelden tmele giden bir zellik tar. Kelm bir tabirle grnenden grnmeyene delil getirmeyi gerektirir. Bu durumda Allah vardr hkmne varmak iin lemin varl ve bu varln mahiyetinin bilinmesi gerekmektedir. Bu da lem ve iindekilerin incelenmesi ile elde edilebilir. Kelm anlayna gre lem cevher ve arazlar ile bunlarn birleimi (mellef) sonucu ortaya kan cisimden ibarettir.
Varlk konusu iin ayrca Tevfik Ycedorunun Gemiten Gnmze lim ve Din Asndan Yaratl kitabnn 75-136. sayfalar arasn okuyunuz.

KADM VARLIK: ALLAH VE SIFATLARI


Kelmn varlk tasnifinde, kadm varlk tarafn Allahn zat ve sfatlar oluturur. Allahn zat kendiliinden kadm (liztih kadm) iken sfatlar, zatna bal olarak kadm (ligayrih kadm) olma zellii kazanrlar. Aslnda Allah ile sfatlarn ayr dnmek bile doru deildir. nk bir varln sfatlar o varln tamamn oluturur veya ifade eder. Allahn sfatlar da onun varlnn tamamnn ifadesidir. Bu yzden Mutezile mezhebi bilginleri, Allahn sfatlarn onun zatnn ayn kabul etmilerdir. Snn kelmclar ise Allahn sfatlar ne onun kendisi ne de ondan bamszdr diyerek ilah sfatlarn Allahn zatndan tamamyla ayr ve bamsz olmadn ifade etmilerdir. Allah, zaman ve mekan iinde bulunmayan, saysal anlamda tanmlamaya uygun dmeyen, yegane, tek ve hibir eye ihtiya duymayan yce bir varlktr. Dier bir deyile o, birleik olma, mekan tutma, eksik olma, ihtiya duyma, gelime-gerileme, olgunlama-noksanlama gibi hibir zellii tamaz. Onun blnmesi, paralanmas, ksmlara ayrlmas ve ynlerinin bulunmas dnlemez. nk bu gibi hususlar zaman ve mekan iinde bulunan varlklar iin geerlidir. Yce Allah iin ne zaman ne de mekan sz konusu olmad iin Onun ynnden, ksmndan, parasndan da sz edilemez. Zira O her eyden mstani, hibir eye ihtiyac bulunmayan, aksine her eyin kendisine ihtiya duyduu bir varlktr. Bu yzden onun iin bir amacnn olmas, bir eyi hedeflemesi, bir eksiklii gidermeye almas, bir eyi tamamlama gayreti iinde olmas gibi insana has zellikler dnlemez. O olgunluun en yksek dzeyinde kmildir. Bunu en gzel Kurn- Kermde hlas Sresi ifade eder: Allah birdir. O, eksii ve noksan olmayan ve hibir eye muhta bulunmayandr. O ne ocuk sahibidir ne de ana babas bulunandr. Ona denk olabilecek e, dost ve akraba olmas sz konusu deildir (el-hls 112/1-4). Allah, lemi yaratm ve Onun idaresini yrtmektedir. lemde var olan her ey Onun yarattdr ve varln srdrebilmek iin Onun mdahele ve desteine ihtiyac vardr. Hibir ey onun bilgi ve iradesi dnda deildir. Ne olursa onu bilir, ne dilerse o gerekleir. Dnyada, karada, denizde, dalarn banda, uzay boluunda her nerede olursa olsun Allaha gizli kalamaz, ilminin ve iradesinin dna kamaz. O, byk bir nesneyi veya olay bildii gibi kk bir nesneyi ve olay da ayn ekilde bilir. nk Onun iin zaman ve mekan sz konusu deildir, bu yzden ak-gizli, kk-byk, duranhareket eden arasnda bir fark yoktur. Yce Allahn bu zelliklerin en arpc ekilde Bakara Sresi iinde bulunan Ayetel-Krs anlatr: Allah, kendisinden baka tanr olmayandr. O diridir ve her eyi ikame ve idare edendir. Ne uykuya ne uyuklamaya yenik der. Gklerde ve yerde olan her ey Onun hkm altndadr. Onun izni olmakszn kim bir bakasna arka ka-

147

bilir veya araclk edebilir? Onlarn nlerini ve arkalarn/geleceklerini ve gemilerini O bilir. O dilemedike hi kimse Onun bilgisine eriemez. Krss/kudreti btn gkleri ve yeri kapsar. Gkleri ve yeri bir dzen iinde tutmak ve idare etmek Ona asla ar gelmez. nk O, her trl eksiklikten uzak ve her eyin stndedir. (el-Bakara 2/255) Allahn sfatlar, selb ve subt olmak zere temelde iki kadegoriye ayrlr. Selb sfatlar Allahn ne olmadn anlatan sfatlardr. Allahn anna uygun dmeyen, Ona nispet edilmesi yakk almayan, bir eksiklii ve irkinii artran btn zellikleri ondan uzak tutmay hedefleyen sfatlar, selb sfatlar tarafn oluturur. Allahn kendi dnda bir varla ihtiya duymas, birden fazla ilahn bulunmas, baka varlklara benzerliinin sz konusu olmas gibi hususlar yukarda saydmz tanmlama iinde girer. Allahn selb sfatlar slam alimlerince alt olarak tespit edilmitir. Bunlar sr syla yledir: Vcd: Allahn var olmas, yok olmasnn dnlememesi. Kdem: Allahn gemie doru balangnn bulunmamas. Bek: Allahn gelecek ynnde bir sonunun bulunmamas. Vahdniyet: Bir ve tek yani yegane olmas, iki ve daha fazla olmamas. Muhlefetn lil-havdis: Yaratlm hibir varla benzememesi. Kym bi nefsih: Bir baka varla ihtiya duymamas. Subut sfatlar ise, Allahn ne ve nasl olduunu anlatan sfatlardr. Dier bir ifade ile bu sfatlar, Allahn genelde leme, zelde insana ynelik ilev gren zellikleridir. Bu yzden bu sfatlarn bir gereklikleri sz konusudur. nk bu sfatlarn taalluku yani irtibat ile kainat iinde varlklar vcuda gelmekte veya yok olmaktadrlar. Allahn bilmesi, g yetirmesi, dilemesi ve yaratmas ite bu sfatlar ile gereklemektedir. Subt sfatlar da sekiz sfat olarak belirlenmitir: Hayat: Allahn diri ve canl olmasdr. lim: Allahn her eyi bilmesidir. rde: Allahn hibir snrla kaytl olmayacak ekilde dilemesidir. Kudret: Diledii her eye g yetirebilmesidir. Tekvn: G yetirdii her eyi yaratmasdr. Kelm: Allahn yaratt varlklara vahiyde bulunmas yani onlara szl olarak hitap etmesidir. Semi: Allahn kainatta bulunan her eyi iitmesidir. Basar: Allahn kainatta bulunan her eyi grmesidir.
Allahn selbi sfatlar ile sbt sfatlar arasndaki fark belirtiniz.

148

Bu sfatlarn dnda Mutezile ve Ear mezhebi mensuplarnca fiil sfatlar ad altnda bir sfat grubu daha ngrlmtr. Bu ayrmla onlar, Allahn kudret sfatnn taalluku/tecellisi ile ortaya kan fiilleri ayr bir kategori olarak dnmlerdir. Bu kategori, Allahn yaratmas, diriltmesi, ldrmesi, rzk vermesi, yaatmas, ihsan ve ikramda bulunmas gibi sfatlar ifade eder. Anlan mezheplere gre bu tr sfatlar Allahn fiilleridir ve kudret sfatnn eseri olmalar dolaysyla da hdis yani sonradan olmadrlar. Matridler ise bu tr sfatlar iin tekvn ad altnda sekizinci bir sbt sfat ngrmler ve btn bu fiil sfatlarn dier sfatlar gibi kadm olduu grndedirler. Bir baka sfat kategorisi ise, Kurn ve hadslerde geen mteabih lafzlardr. Bu lafzlar Allaha izafe edilmekle birlikte anlamnda bir netlik bulunmamaktadr. Zaten bu yzden zihne kark gelen anlamnda bu tr ifadeler mteabih lafzlar denilmitir. Bu ekilde Allaha izafe edilen ve ak bir anlam bulunmayan veya anlam konusunda ihtilaf edilen sfatlara haber sfat ad verilmitir. Bata Hanbeller olmak zere Ehl-i Hads grubunun tamam bu sfatlarn tevl edilmemesi yani akl yoruma tabi tutulmas gerektii konusunda srarc olmulardr. Selef alimleri ile ilk dnem kelmclarnn bir ou da bu gr paylamlardr. Ancak Mutezile ve sonraki Snn kelmclar, zihinlerdeki karkl nlemek ve bu tr ifadeleri daha ak ve anlalr akl bir ereveye oturtmak iin tevl yoluna gitmilerdir.
Allahn varl ve sfatlar iin Bekir Topalolu-Y. evki Yavuz ve lyas elebi tarafndan hazrlanan slamda nan Esaslar ile Cafer Karadan slamn nan Yaps adl eserlerin ilgili ksmn okuyunuz.

HDS VARLIK: LEM


lem terimi kelm kaynaklarnda Allahn dnda varolan her ey diye tarif edilir. Yukarda getii gibi, Allah, kadm varl; Onun dndaki varolanlarn toplam olan lem de, hdis varl temsil eder. Kelm mezheplerinin tamam bu ortak noktada bulumalarna ramen ayrntlarda ihtilafa dmlerdir. Ayrnt dediimiz husus da, Allah ve lem tasavvurunda varolanlar kategorisine giren nelerin Allaha ait, nelerin leme ait olduudur. te bu nokta, cidd ihtilaflarn ve tartmalarn srd yerdir. Mutezileye gre Allah yegane kadm varlk olduuna gre onun dndaki varlklar, leme dahil edilmeli ve hdis kategorisinden saylmaldr. Kelmclar varolan, harite yani zihin dnda gereklii bulunandr eklinde tarif etmilerdir. Yine onlara gre Allahtan baka zihin dnda gereklii bulunan her varlk, lem kapsamndadr. Dier bir ifade ile lemin snrlar Allahn dndaki her varl iine alacak geniliktedir. Bu durumda Snn kelmclar tarafndan zihin dnda gerekliinin bulunduu sylenen sfatlar, Mutezileye gre lem kategorisine dahildir ve hdistir. Mevcudun kadm ve hdis eklindeki ayrmndan hareketle Allah, kadm varlk, lem ise hdis varlktr. Yukarda dile getirilen ihtilafn anlalmasna yardmc olacak en ak rnek Kurandr. Mutezileye gre Kuran harite gereklii olan bir varlktr, dolaysyla Allahtan bakadr ve lemin bir parasdr. Bu itibarla da Kuran yaratlmtr. Ehl-i Snnete gre ise Kuran Allahn kelm olmas ynyle Onun bir sfatdr ve kadmdir. Ancak burada insanlar tarafndan okunan Kurn ile Allahn sfat olan Kurn kartrmamak gerekir. nsanlarn okuduu ve yazd Kurn, ses ve yaz olarak insanlara aittir, dolaysyla yaratlmtr. Ancak Allahn sfat olan Kurn, Onun bir sfat olma ynyle kadmdir.

149

lah sfatlar hususunda Mutezileden ayr dnen Snn kelmclar, bunlar, yukardaki mevcut kategorisine eklenmi nc bir unsur olarak grmlerdir. Onlara gre sfatlarn her ne kadar harite gereklikleri var ise de Allahtan bamszlklar sz konusu deildir. Dolaysyla bu sfatlar, lemin bir paras deil, Allahn nispetleridirler. Halbuki, Mutezileye gre Allaha nispet edilecek sfatlarn zihin dnda gereklii yoktur, dolaysyla bir varlk kategorisi olarak ele alnamazlar. Bu itibarla sfatlar, Allahn zatnn ayndr. Netice itibariyle kelm ilminde; insan, cin, melek, eytan, hayvan, bitki, ta, toprak gibi canl cansz btn varlklar lem ad altnda bir ereveye dahil edilmi ve hdis olma ortak noktasnda birletirilmitir. Belki bu varlklarn birbirleri arasnda ve kendi ilerinde nicelik ve nitelik bakmndan farkllklar sz konusu ise de, yaratlm olma ortak noktasnda birlemektedirler. Bylece lemin mahiyeti ve kapsam konusunda belli lde bir aklk meydana geldiine gre lemin cevher, cisim ve arazlardan ibaret unsurlarna geebiliriz. Dier bir deyile lem ve iindeki varlklar temelde unsurdan ibarettir. Bunlar ya birleik olmalar itibariyle cisimdir ya bast olmalar bakmndan cevherdir ya da bu ikisinin zellikleri anlamnda arazdr.

ekil 8.3: lemin unsurlar

Yukardaki taksim daha ok Mutezile ve Ear kelamclar tarafndan benimsenir. Mtrd kelamclar alemi nce aynlar ve arazlar olarak iki ksma ayrr. Sonra aynlar kendi iinde mfred ve mrekkep ksmlarna ayrr. Mfred cevherdir, mrekkep ise, cisimdir. Ayn, kendi bana varl olan veya arazlara konu ve mahal tekil edendir. Arazlar ise aynlar ile ancak varlklar sz konusu olandr. Aslnda burada taksim ve isimlendirme dnda mahiyette nceki ayrm ile ok fazla farkllk yoktur.

ekil 8.4: Mtrdlere gre lemin unsurlar

Cevher
Kelm dncesinde cevher, fikrinin kabul edilmesindeki temel kayg ve ama yoktan yaratma dncesine uygun bir lem tasavvuru oluturmaktr. Bu dorultuda olmak zere kelmclar, cevherlerden ve arazlardan olumu yaratlm kelm tabirle hdis/muhdes olan bir lem dncesi ortaya koymuturlar. nk anlk arazlarla birlikte bulunan sonlu cevher, hem sonluluu hem de birlemeye (terkb) yatknl ifade etmesi bakmndan slmn yaratc tanr tasavvuruna uygun bir unsurdur. Nitekim Ear kelm-

150

cs olan Teftazannin, cevherin kabulnn altnda, lemin kdemini artran felsefecilerin madde ve sret unsurlarn reddetmek vardr eklindeki beyan bunun ak kantdr. Kelmclar cevher yerine blnmeyen en kk para anlamna gelen cz ellez l yetecezz eklindeki ifadeyi de kullanrlar. Cevher, ahidde bulunan, araz kabul eden mtehayyiz akledilebilir bir varlktr diye tarif edilir. Tarifte geen hid, grn anlamndadr ve grnmeyen anlamna gelen gib kavramnn zttn ifade eder. Mtehayyiz ise uzayda yer kaplayan anlamndadr. Bu tanmda cevherin temel zelliinin olduu grlr. a. Grnte bulunan bir varlktr. b. Kendisiyle birlikte araz bulunur. c. Yer kaplayandr. Grnte bulunan bir varlk olarak tanmlanmasnda baz dilcilerin cevher kelimesinin ortaya kt anlamna gelen Arapa (c-h-r) kknden geldiini iddia etmeleri etkili olmu olabilir. Bu durumda cevher, duyular ile kavranlabilecek grnte bir varlk anlamndadr. Dier bir tarif ise, zihn ve hayal bir varlk deil, zihin dnda gereklii bulunan bir varlk eklindedir. Cismin, cevherlerin birlemesi ile meydana gelmesi gz nne alndnda, cismin grnr olmas onun bir paras olan cevherin de grnr olmasn gerektirir. Cevherin ikinci zellii arazlardan ayr ve arnm olamamasdr. Dier bir deyile her cevher mutlaka bir araz beraberinde bulundurur. Ancak bu, cevherin arazn iine girmesi (hull) anlamna gelmez. Burada asl olan cevherdir, araz ise ona bal olarak ve ondan hari olarak birlikte bulunan zelliktir. O zelliin ayrlmas ya da yok olmas cevherin zne zarar vermeyecei gibi birlikte bulunmas da zne bir katk salamaz. nk araz geici, cevher ise kalcdr. Bir araz gider, dieri gelir, ancak cevher olduu gibi kalr; bununla birlikte hi bir zaman arazlardan hali kalamaz. Zaten kelmclar cevherin arazlara mahal tekil etmesini, onlarn hudsunun (yaratlmlnn) delili olarak grrler. Cevherin nc zellii ise, uzayda yer kaplayan (mtehayyiz) olmasdr. Yer kaplayann kaplad yere hayyiz denilir. Bklln hayyizi, kendisinde bir ey bulunan mekan ya da mekan takdirinde olan yer diye tanmlar. Crcan ise, kelmclarn hayyizi, bir eyin igal ettii dnlen boluk eklinde tarif ettiklerini bildirir. Her iki tarifte de hayyiz itibar (varsaylan) mekan kabul edilmektedir. Ear kelmcs Cveyn de bu kany destekler mahiyette aklama da bulunur. yleyse cevher, bolukta deil kendisinin igal ettii bir mekandadr. Bu mekan sadece tek bir cevher tarafndan igal edildiinde bir birim geniliinde iken, cevherlerin birlemesi sonucu cisim olduunda, cismin boyutlar geniliindedir. nk hayyizin cismin ayrlmaz bir unsuru olmas hasebiyle onsuz cevher dnlemez. Kelmclarn hayyiz iin itibar ya da takdir ifadelerini kullanmalarndaki maksat, cevherin igal ettii mekann cevherin kendisi olmayp, onun mekan ierisinde olduunu anlatmak iindir. Bu da cevherin kendi bana bir varlnn olmadnn ifadesidir. nk mekansz kendi bana varl olan ancak kadm sfatnn sahibi Allahtr. Zaten cevherlerin yaratlmas ile mekanlar olan hayyizin bulunmas arasnda bir zaman fark yoktur. Bu durumda hayyiz yaratltan itibaren cevherin ayrlmaz bir zellii

151

olup ne hayyizsiz cevher ne de cevhersiz hayyiz dnmek mmkndr. Zira kelm sistemi asndan bakldnda mekansz cevher kabul etmek slm itikad bakmndan mahzurludur. Bundan dolaydr ki, Ear kelmcs Bklln, devrindeki Hristiyanlarn, cevherlerin kendi kendisine kim olmasn dardan bir destee ve dayanaa muhta olmama, z itibariyle bamsz olma eklinde anladklarn, bu anlaytan hareketle de Allah cevher sayma gibi bir yanla dtklerini nakleder.
Aslnda lemin en temel unsuru cevherdir. nk cisimler cevherlerin birlemesi ile meydana gelen varlklardr. Arazlar ise cevher ve cisimlerde bulunan ve onlar ile varlklarn srdrebilen zelliklerdir. Dolaysyla tekrar etmek gerekirse lemin asl unsuru cevherdir. Cisim ve araz ise, ona bal unsurlardr.

Cisim
Genel itibariyle hakim gr cismin, birleik varlk olduudur. Cevherin varln reddeden Mutezile kelmcs Nazzama gre, cisim, birleik ancak sonsuzca blnebilen bir varlktr. lk dnem kelm alimlerinden Drr cismi arazlarn toplamndan ibaret eklinde tarif eder. Blnemeyen en kk para olan cevheri ve onun hareket etme mekan olan haly reddeden felsefeciler, cismi madde ile sretin birlemesi sonucu meydana gelen varlk olarak tanmlarlar. Kelm okullarndan cevher dncesini ilk savunan Mutezile mensuplar, yukarda geen birleik olmay, cevherlerin ve onlarla birlikte bulunan arazlarn birlikte bulunmas ile meydana gelmi bir birleme eklindeki saptamay doru kabul etmekle birlikte, cismin tanmnda Snn kelmclardan ayrlrlar. Onlara gre her ne kadar cismi belirleyen temel unsurlar cevherler olmakla birlikte cisme, cisim olma zellii veren onun boyutlardr. Yani bir cismin cisim olabilmesi iin ya sa-sol ve alt-st gibi ynlerinin ya da uzunluk, derinlik ve genilikten ibaret boyutunun teekkl etmi olmas gerekir. Bunun gerekleebilmesi iin en az alt veya sekiz cevhere ihtiya vardr. Bu aklama dorultusunda Mutezilenin cisim tarifi cevherlerin birlemesi ile boyutu ya da ynleri teekkl etmi somut varlk eklindedir. Snn kelmclar ise, boyutlarn gz ard etmek suretiyle cismi iki veya daha ok cevherin birlemesi ile meydana gelen varlk olarak tanmlamlardr. Onlara gre bir cismin teekkl iin de en az iki cevherin birlemesi yeterlidir. nk Snn kelmclar cismi, cevherden ayran en temel ve basit ayrm olarak birleik olma zelliini ne karmlardr. boyutlu olmak cismin nemli bir zellii ise de, boyutlu olmayan ve bileik olmak ile cevherden ayrlan varlklarn bulunmas zihinsel planda bile olsa mmkndr. Bu durumda bu tr varlklara ayr bir kategori belirleme ihtiyac doacaktr. Cisim iin bileik olandr eklindeki tarif, bu ihtiyac ortadan kaldrmaktadr. Mutezile ise boyut ve ynleri oluturamayacak saydaki cevherlerin birlemesi sonucu meydana gelen oluumlar ya grmezden gelme ya da onlara baka isim bulmaya ynelmitir. Szgelimi, iki cevherin birlemesi ile teekkl eden oluuma izgi (hat), drt cevherin birlemesi ile meydana gelen oluuma yzey (sath), sekiz cevher ile boyutun gerekletii oluuma ise cisim demilerdir. Kelmclar bir fiziki veya filozof olmadklar iin bir kavram tanmlarken onun sadece fiziki boyutunu deil, dilde kazand anlam da gz nnde tutmaktadrlar. Onlar iin ortaya koyduklar bir grn inan asndan ne anlam ifade ettii ve inananlar nezdinde ne tr bir yank uyandraca -

152

nemlidir. Bundan dolaydr ki, szlk anlamndan kopuk, salt bilimsel gereklii ihtiva eden bir terimi topluma sunmak onlar bakmndan anlaml olmasa gerektir. Bundan dolay Bklln ve Cveyn, cismin birleik olmas eklindeki tarifini benimserlerken cisim kelimesinin birleme ve bir araya gelme sonucu ok olmak eklindeki szlk manasn da gz nnde bulundurmulardr. Bu bilgileri verirken onlarn temel amacnn cismin mahiyeti hakknda fikir yrtmek olmayp, lemin Allahn yaratmasyla meydana geldiini (huds) kantlamak, ve bu yolda halkn inanlarn pekitirmek suretiyle onlar taklit dzeyinden tahkk dzeyine ulatrmak olduunu unutmamak gerekir.

Araz
lemin nc unsuru olan araz kelimesi, Arap dilinde bir kimse hasta olduunda ya da karn ardnda Falana bir ey rz oldu anlamnda Arada li flnin rdun cmlesindeki anlamnn yan sra nceden yok iken sonradan olan ve yok olmaya yz tutmu bir ey gibi anlamlarndan hareketle bir zaman diliminde ortaya kan ve ayn zaman diliminde yok olan vasf, mna ve sfatlar anlamnda terimletirilmitir. Arazn terim anlamn desteklemek ve dini meruiyetini salamak iin Kurandan, Siz dnya arazn(=dnyann gelip geiciliini) istiyorsunuz (el-Enfl 8/67) melindeki ayet ile Nihayet onun (azab) bir bulut(=arz) halinde bulunduklar vadiye doru geldiini grnce, bu bize yamur yadracak bir buluttur dediler (el-Ahkf 46/24) melindeki ayet delil getirilmitir. Zira Araplar bu ayetlerde geen dnya mal ve bulut gibi yok olmas, var olmaya baladnda dnlen eyler iin araz kelimesini kullanmlardr. Araz kelimesi bir terim (stlah) olmakla birlikte erken dnemde zellikle mna, vasf ve sfat kelimeleri ile sk sk kartrlm, hatta bu drt kelime kimi zaman birbirinin yerine kullanlmtr. Abdulkhir el-Baddnin arazlar, cevher ile kim sfatlardr ifadesinden hareket edildiinde, aslnda araz ile sfat arasnda temel bir farkllk yoktur. Ancak arazn szlkteki nce yok iken sonra olan veya yok olmaya yz tutan anlamlarndan hareketle cisimlerdeki sfatlar iin terim olarak kullanlmas uygun bulunmutur. Sfat ise szlk itibariyle geici olmayan, kalc manalar artrdndan Allahn sfatlar iin terim yaplmtr. Araz kelimesi bir zaman diliminde bulunup, yok olmas itibariyle geicilii ifade eden bir grnt veriyorsa da, kelmclar tarafnda cevher ve cisim gibi lem ierisindeki varolanlardan biri saylr. Dier bir deyile araz, harite mevcut bulunan bir varlk tr olup, her ne kadar bulunmas itibariyle cevhere muhta ise de, kategorik olarak ondan bamsz bir varla sahiptir. Burada u aklamay getirmekte fayda vardr: Kelm alimlerinin geneline gre her ne kadar cisim ve cevherler teorik olarak arazdan bamsz gibi dnlebilirse de gerekte bir cevher ve cismin arazdan tamamen bamsz olmas sz konusu deildir. Arazlarn cevher ve cisme olan ihtiyalar ne ise cevher ve cisimlerin arazlara olan ihtiyalar ayn orandadr. Bu yzden arazlar cisimlerin ayrlmaz paras olarak tanmlanr. Bunun anlam, araz olmayan bir cevher ve cisim olamayacadr. Bir dier deyile kendilerinde arazlarn yaratlmas son bulan cisim ve cevherin varl da sonlanm demektir. Arazlarn temel zellii bir zaman dilimi ierisinde var olup son bulmasdr. Onun ikinci zaman dilimine intikal etmesi sz konusu deildir. Bu yzden arazlar geici varlklardr. Arazlardaki geicilik cevherlere ve cisim-

153

lere deiime urama zellii kazandrr. Arazlarn geicilii ile cevher ve cisimlerdeki deiim iten deil dardan bir mdahale yani Allahn yaratmasyla gerekleir. Arazlarn geicilii, deiimi; cevher ve cisimlerin kalcl ise sreklii salar. Bylece deien arazlara karn deimeyen cevher ve cisimler hayatn dzeninin korunmasn temin eder. Arazlar bir zaman diliminde yok olmas, onlarn srekliliinin olmamas anlaman gelmez mi? sorusu akla gelebilir. Bu soruya kelm bilginleri arazlarn sreklii her bir zaman diliminde benzerlerinin yaratlmasyla salanr diye cevap vermilerdir. Arazlarn her bir zaman diliminde yeniden gereklemesine, benzerlerinin yenilenmesi anlamnda teceddd-i emsl terimini kullanmlardr. Bylece her bir zaman diliminde yaratlan arazn benzer olmas srekliliini salarken yenilenmesi deiim olgunusu beraberinde getirmektedir. Bylece dnyada gerekleen sreklilik deiimin aklamas mmkn olmaktadr. rnein bir meyve aac, mevsimlere gre deiirken asl itibariyle varln srdrmektedir. nsan da ayndr. ocukluk, genlik, olgunluk ve yal itibariyle deiiklik gsterirken asl itibariyle ayn kalmaktadr.
Cevher-cisim ile arazlar arasnda nasl bir iliki sz konusudur?

zet
Kelmda varl tanmlayabilmek. Kelmda varln tanm aslnda varolann tanmdr. Eski ifade ile kelmda vcdun tarifi yerine mevcdun tarifi verilir. Buna gre mevcut sabit ve kan olan eydir ey, d dnyada gereklii olandr. Sabit ve kain ise bu d dnyada gereklii bulunan eye art katklar salar. Sbit, varl hususunda phe duyulmayan, kin ise alglayan sujeden bamsz olarak bulunandr. Bu durumda varolan yle tarif edebiliriz: varlnda phe duyulmayan, alglayan kiiden bamsz olarak bulunabilen ve d dnyayada gereklii olan varlktr. Daha ksa bir ifade ile varolan, zihin haricinde kesin bir gereklii bulunandr. Kelmda varlk eitlerini saptayabilmek. Kelmda varlk, birincisi kadm-hdis, ikincisi ise mtehayyiz olmak bakmndan iki ekilde tasnif edilmitir. Birinci tasnife gre varolan ya kadmdir ya hdistir. Kadm varlk, kendiliinden kadm ve bakasna bal olarak kadm eklinde ikiye ayrlr. Hdis varlk ise cevher, cisim ve araz olmak zere ksmdan oluur. kinci tasnife gre varolan ya mtehayyizdir ya da gayr-i mtehayyizdir. Mtehayyiz varlk uzayda yer kaplayandr. Bunlar cevher ve cisimdir. Gayr-i mtehayyiz dediimiz, uzayda yer kaplamayan varlk ise Allah ve arazlardr. Allah zaman ve mekan iinde bulunmadndan bir yer kaplamas dnlemez. Bu yzden gayr-i mtehayyizdir. Araz ise cevher veya cisimlerin iinde bulunur. Cevher ve cisimler arazlar iin mekan deil mahaldirler. Bunlar cevher ve cismin sfatlardr. Bu yzden cisim ve cevherden bamsz bir yer kaplamas sz konusu deildir. lem ve unsurlarn aklayabilmek. lem, Allahn dnda bulunan ve varolan tarifi iine giren her eydir. Grnen ve grnmeyen (gib ve hid) btn varlklar dahildir. lemin temel unsuru vardr: Cevher, cisim ve araz. Bunlar ayn zamanda hdis varln da unsurlardr. Dolaysyla lem aslnda hdistir. Yani sonradan olmu, Allah tarafndan yaratlmtr.

154

Araz ile cevher-cisim arasndaki ilikiyi deerlendirebilmek. Cevher, lemdeki en kk yap tadr. Cisim, cevherlerin bir araya gelmesi ile oluan bir varlktr. Araz ise bu cevher ve cisimlerde bulunan zelliklerdir. Ancak arazlar yani zellikler cisim ve cevherlerin ayrlmaz bir parasdr. Onlara bal olarak yer kaplamakszn uyazda bulunurlar. Cevher ve cisim olmakszn araz olamayaca gibi araz olmakszn cisim ve cevher de bulunamaz. Bu yzden arazlarn geici olmas, cevher ve cisimlerin de geici olmasn gerektirir. Sonuta lemin yap talar olan cevher, cisim ve araz nceden yok ile sonradan var olan yani yaratlan varlklardr. Bunlarn toplamndan ibaret olan lem de ayn hkme dhildir.

Kendimizi Snayalm
1. Varolan iin aadaki yarglardan hangisi geerlidir? a. Zihn bir varlktr. b. nsann tasavurundan ibarettir. c. Zihin dnda kesin gereklii olandr. d. Sadece zihinde dnlendir. e. D dnyada bir gereklii sz konusu deildir. 2. Cisim ve cevher hangi varlk kategorisine girer? a. Kendiliinden kadm varlk b. Uzayda yer kaplamayan varlk c. Bakasna bal kadm varlk d. Uzayda yer kaplayan varlk e. Uzayda bakasna bal olarak bulunan varlk 3. Genel kabule gre kelmda lemin unsurlar nelerdir? a. Cisim ve cevher b. Cevher, cisim ve araz c. Araz ve cevher d. Cisim ve araz e. Aruz

155

4. Araz ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi dorudur? a. Araz tek bana bulunabilir. b. Araz cismin ayr kalabilen bir paradr. c. Araz cevherden bamsz olabilir. d. Arazn varl cisim ve cevhere bal deildir. e. Araz cisim ve cevher olmadan bulunamaz. 5. lem ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. lem, Allahn dndaki her eydir. b. lemi Allah yaratmtr. c. lem nceden yok iken sonradan olmutur. d. lem Allahn dnda ve Ondan bamsz varolandr. e. lem, cisim, cevher ve arazdan olumutur.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. d 3. b 4. d 5. d Yantnz doru deilse Giri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Varlk eitleri konusunu tekrar ediniz. Yantnz yanl ise Cevher, Cisim ve Araz konularn tekrar gzden geiriniz. Yantnz yanl ise Araz konusunu bir kez daha okuyunuz. Yantnz yanl ise lem konusunu tekrarlaynz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Arap dilinde ey kavram varolan ifade iin kullanlr. Bu yzden varolan eydir. Yok olan ise ey olmayandr. Szgelimi Araplar eyin zttna l ey veya leyse bi ey derler. Bu kelime Arapadan Trkeye neredeyde ayn anlamda gemitir. rnein hibir ey dediimizde bir eyin bulunmadn ifade etmi oluruz. Sra Sizde 2 Kelmclara gre kadm, sadece Allahtr. Allahn dndakiler ise hdistirler. Halbuki felsefeciler lemin yap talar kabul ettikleri madde ve sreti kadm yani ncesiz olarak dnrler ve buna bal olarak lemin de kadm olduunu sylerler. Bu yzden onlar kelmclarn kadm ve hdis terimleri yerine vcib ve mmkin terimlerini kullanlar. nk vcib demek onlarn literatrende beraberinde mmkinin bulunan demektir. Yine feslefecilere gre vcib ile mmkin arasnda zamansal deil, makamsal bir sralama sz konusudur.

156

Sra Sizde 3 Selb sfatlar, Allahta bulunmamas gereken, Onun anna yakmayan sfatlardan Allah arndrmak demektir. Subut sfatlar ise, Allahta var olan ve bulunmas kemalinin gerei olan sfatlar demektir. Bu durumda selbi sfatlar Allah her trl noksanlktan uzak tutmay, subt sfatlar ise Allah kemal sfatlar ile nitelemeyi gerektirirler. Sra Sizde 4 Cisim cevherlerin birlemesiyle meydana gelir. Araz ise cevher ve cisimlerin ayrlmaz parasn oluturur. Kelmclarn genelinin kanaatine gre nasl ki, cisim olmakszn cevherin olmas sz konusu deilse, araz olmakszn da cevher ve cisimlerin olmas sz konusu deildir.

Yararlanlan Kaynaklar
elebi, ., (1996), mam Azam Eb Hanifenin tikd Grleri, stanbul: fav Yaynlar. Glck, .-Toprak, S. (1988). Kelm, Konya: Seluk niversitesi Basmevi. Karada, C., (2006), Bkllnye Gre Allah ve lem Tasavvuru, Bursa: Arasta Yaynlar. Klavuz, U. M., (2009), Kelmda Kozmolojik Delil, stanbul: z Yaynclk. es-Sabn, N. (2005), Mtrdiyye Akidi, ev. Bekir Topalolu, Ankara: DB yaynlar. Topalolu, B., (2008), Allah nanc, stanbul: sam Yaynlar. Yazcolu, M. S. (1987) , Kelm Ders Notlar, Ankara.

157

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Kelm ilminde eser yazm trlerini aklayabilecek, Kelm tarihinin her bir dneminde yazlm belli bal eserleri listeleyebilecek, Kelm eserlerinin dnemlere gre muhtevasn karlatrabilecek, Farkl dnemlerde kelm eserlerinde kurgu ve ierik asndan grlen farkllklarn sebeplerini deerlendirebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Akaid Reddiye erh ve haiye Mtekaddimn ve mteahhirn

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen szckler iin Bekir Topalolu ve lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne bavurunuz. Eserlerin verildii fikr arka plan deerlendirebilmek iin bu kitabn 4, 5 ve 6. nitelerini tekrar gzden geiriniz. Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisinden Kelm maddesini okuyunuz.

158

Kelm Eserleri
GR
Kelm alannda eser yazmnn balamas, doal olarak inan konular zerinde kelm tartmalarn ortaya kyla paralel bir seyir izlemitir. Peygamber Efendimiz dnemine bakldnda, slm Dininin iman esaslarndan bahseden bir ilmin (akaid, kelm veya tevhid) varlndan sz etmek mmkn deildir. nk yirmi senelik peygamberlik sresince vahiy art arda devam etmektedir. Ayrca bu dnemde teekkl srecini tamamlam herhangi bir slm ilimden sz etmek de mmkn deildir. Btn konularda olduu gibi, inan konularnda da sahab, Resl-i Ekreme gelmekte, probleminin zmn ondan istemektedir. Beliren ihtiyalara (esbb- nzle) gre ayet-i kerimeler inebilmekte, Peygamber Efendimiz de sorulan sorulara gerekli cevaplar vererek sahabenin problemini zmektedir. Problemi zlen sahab, gnl huzuru ve kalp dinginliine kavumaktadr. Hz. Peygamberin vefatndan sonra da, onun dnemindeki mutlak ballk ve teslimiyet byk lde devam etmitir. Ancak ilk etapta zellikle hilafet konusundaki anlamazlklar ve Mslmanlar arasndaki i savalar gibi sebeplerle baz itikad ve kelm problemler/tartmalar bagstermitir. Bu nedenle, daha hicr I. asrda kelm alanna giren konularda fikir retimi balamtr. Bu dnemde de kelm ilmi oluumunu tamamlam olmad iin konular sistemli biimde ele alan btnlkl kelm almalarna rastlamak mmkn deildir. Ancak belli konulardaki tartmalar dorultusunda baz yazl metinler ortaya konulmutur. Hriclerin bir kolu olan bzliin kurucusu Abdullah b. bzn (. 86/705) Emev halifesi Abdlmelike hitaben yazd ve bz esaslarnn ksa bir aklamas niteliini tayan mektubu ile Hasan- Basrnin (. 110/728) yine Abdlmelikin bir sorusuna cevap niteliindeki, kullarn fiilleri ve kadere ilikin grlerini aklad, cebir grne dayanan kaderci anlay eletirdii Rislesi bunlara rnek tekil eder. Bu noktada, Hz. Alinin torunu Hasan b. Muhammed bnl-Hanefiyyeye (. 100/718 [?]) nispet edilen iki risaleyi de zikretmek gerekir. Birincisi, Hz. Osman ve Hz. Ali ile Cemel ve Sffn gibi i savalara katlanlardan bir taraf veya her iki taraf kfrle sulamak yerine hkmn tehir edilip Allaha braklmasnn savunulduu Kitbl-irc, dieri ise kaderi inkr edenlere kar sorular formunda dzenlenen bir risaledir. Bu risalelerin ortak zellii, dnemin siyas gelimeleri ve ilk ihtilaflarn sonucunda ortaya kan baz meseleleri ele almalardr. Ancak kk hacimli

159

bu eserlerin tamam tek bir konu zerine odaklanmtr ve mellifinin konu hakkndaki grlerini ihtiva etmektedir. tikad/kelm alannda deerlendirilebilecek bir meseleyi ele almakla birlikte, zellikle yukarda zikredilen ilk iki rnein, kelm eserlerinin temel zellii olan tartma (cedel) metodunu kullanmad grlmektedir. Bu nedenle her ne kadar kelm grlere yer verseler de, kelm eseri olarak nitelenecek olgunlua ulam deillerdir.

KELMIN TEEKKL DNEM ESERLER


Erken dnem slm tarihinde baz tartma ve ihtilaflarn etkisiyle eitli itikad gruplar olumusa da, II./VIII. asrn ikinci yarsna kadar itikad dncede belirgin bir ekolleme gereklememitir. Nitekim hicr I. asr sonu ile II. asr balarndaki ilk fikir hareketlerinden sonra Mutezile mezhebi bir dnce ekol olarak domutur. Mutezilenin kurucular kabul edilen Vsl b. At (. 131/748) ve Amr b. Ubeydin (. 144/761) pek ok eser telif ettikleri sonraki kaynaklarda belirtilmekte ise de bunlardan hibirisi gnmze ulamamtr. Kelmn teekkl dneminde itikad meselelerin bir yandan da akla dayal biimde ele alnmas sadece Mutezile ile snrl kalmamtr. Hanef fkh ekolnn kurucusu Eb Hanfe de (. 150/767) Snn kelmn teekklnden ok daha erken bir dnemde sahabe devrindeki artlarn deitiini mahede etmi, slm dnyasnda eitli siyas ve fikr gelimelerin ortaya kmas dolaysyla iman esaslarnn belirlenmesi iin akaid konularnn incelenmesini zorunlu grmtr. Onun el-Fkhl-ekber, el-Fkhl-ebsat, el-lim vel-mteallim, er-Risle ve el-Vasiyye gibi akaide dair eserleri itikad meselelerin incelenmesinde teknik ayrnt ve tartmalara fazla girilmeyen, fakat inan esaslarnn derli toplu bir dkmn veren akaid risalesi tarz eserlerin gzel rneklerindendir. Bu tr eserlerin ierik zelliklerini sergilemesi asndan el-Fkhl-ekberin muhtevas risalede ele aln srasna gre aada gsterilmitir: man esaslar, Allahn birlii, zat, fiil ve haber sfatlar, halkul-Kurn, kaz ve kader, ftrat konusu, halk ve kesb kavramlar, peygamberler ve Hz. Muhammed, ashabn fazilete sralanmas, mrtekib-i kebre, Mrcienin baz grlerinin reddi, tekfr bahsi, mestler zerine meshetme, teravih namaz, itaatkr veya gnahkr mminin arkasnda namaz klnp klnmayaca, mucize, keramet ve istidrc, ruyetullah meselesi, imann mahiyeti, Allahn zatnn hakikatinin bilinip bilinemeyecei, efaat, mzan, havz konular, kyamet gnnde hasmlar arasnda ksas, cennet ve cehennem, mnker ve nekirin sorgulamas, kabirde ruhun cesede iadesi, kabir azab, Allahn baz isim ve sfatlarnn Farsa (Arapadan baka bir dille) sylenip sylenemeyecei, Allaha nispet edilen kurb (yaknlk) ve budun (uzaklk) anlamlar, Kurn ayetleri arasnda fazilet bakmndan fark bulunup bulunmad, esm-i hsn, Hz. Peygamberin ebeveyni ve ksaca fetret meselesi, Resl-i Ekremin ocuklar, itikad bir mesele ile karlaan bir kimsenin yapmas gerekli olan eyler, mirac ve kyamet almetleri. Grld gibi eser, Ehl-i snnet inancn ilgilendiren hemen hemen tm konular ihtiva etmektedir. Konular ayrntl biimde tartlmad gibi, delillere de yer verilmemitir. Bu zellikleriyle el-Fkhl-ekber, kelm usul ve slubun erken dnem habercisi niteliini hak eden bir eserdir..

160

MUTEZLENN SSTEMLEME DNEM ESERLER


Erken Dnem Mutezile Eserleri
Ehl-i snnet kelmnn teekklne kadar olan dnemde Vsl ve Amr b. Ubeydden baka Bir b. Mutemir (. 210/825), Muammer b. Abbd es-Slem (. 215/830), Ebl-Hzeyl el-Allf (. 235/849), Nazzm (. 220230/835-844 aras) ve Chiz (. 255/869) gibi isimler kelm ilminin geliimini salam, fikr mcadeleye nclk etmilerdir. Gnmze ulap neredilen bu dneme ait Mutezil eserlerin balcalar, Chizin Kitbddelil vel-itibr, el-Osmniyye ve er-Red alen-nasr vel-yehdu ile Eb Cafer el-skfnin (. 240/854) el-Miyr vel-muvzenesidir. Zaten erken dnem Mutezillerden, bunlarn dnda kalan isimlerin hibirinin mstakil eseri gnmze ulamamtr. Sonraki dnem kaynaklarda zikredilen eser isimleri ve bilgilerden hareketle, onlarn bilgi teorisi ve kelm yntemi, tabiat felsefesi, siyaset yani hilafet meselesi zerinde durduklar, usl-i hamse, yani Mutezilenin be temel esasn ayrntl biimde iledikleri, ayrca farkl dinler ve fikir akmlarna ynelik ve kendi aralarndaki ihtilafl konularda reddiyeler kaleme aldklar anlalmaktadr. Bu ekilde onlarn btn kelm sistematiine ynelik eserler verdikleri sylenebilir. Yukarda zikredilen isimlerden yaklak yarm asr sonra vefat eden Ebl-Hseyin el-Hayytn (. 300/913 [?]) el-ntisr isimli eseri de, mellifin gnmze ulaan tek eseridir. Mutezileyi savunma amacyla kaleme alnan bu eser, daha nceki Mutezil grleri yine yetkin bir Mutezilnin eliyle gnmze aktarmas asndan nem tamaktadr.
Kelm alannda ilk sistemli eserlerin Mutezile mezhebi mensuplar tarafndan verildii grlmektedir. Bu durumun sebeplerini ksaca aklaynz.

Snn Kelmn ncleri ve Eserleri


Ayn dnemde, Snn kesimden bn Kllb el-Basr (. 240/854), Hris elMuhsib (. 243/857) ve Ebl-Abbs el-Kalnis (. h. 4. asr ba) gibi ahslar, Snn inanca yneltilen itirazlar cevaplamak dncesiyle kelm renmiler, Selef mezhebinin inanlarn kelm delilleriyle desteklemilerdir. bn Kllbn, tamamn Mutezileyi red amacyla yazd anlalan Kitbs-sft, Kitb halkil-efl ve Kitbr-red alel-Mutezile isimli eserleri ile Kalnisnin yine Mutezileye kar yazd eserlerinin hibiri gnmze gelmemitir. Muhsib ise zellikle Fehml-Kurn, Mhiyyetlakl ve Fasl min kitbil-azame gibi eserlerinde kelm konulara deinmi, Mutezile bata olmak zere Rfz, Mrci ve Hricleri eletirerek, Ehl-i snnet akidesinin savunmasn yapmtr. Bu dnemin bir dier nemli ismi Ahmed b. Hanbeldir (. 241/855). O, itikad meselelerin zmlenmesinde akln kullanmna, adalarna gre olduka mesafeli yaklam, ancak zaman zaman kelm metotlarn da kullanarak Ehl-i snnet grlerinin savunmasn yapmtr. Hemen hemen tamam vefatndan sonra bakalar tarafndan derlenen eserlerinin kelm asndan en nemlisi, eitli mezhepler ile halkul-Kurn, kader, deccal, melike, ruyetullah, krs ve ahirete ilikin grlerini ihtiva eden Kitbssnne veya dier adyla tikd Ehlis-snnedir. er-Red alez-zendka velCehmiyyesi ise ilk dnem inan yapsn ve selef akidesini yanstmas asndan nemlidir.

161

EHL- SNNET KELMININ DOU DNEM ESERLER


Hicr IV. asr balarna gelindiinde mam Ebl-Hasan el-Ear (. 324/93536), Ehl-i snnet kelm ilminin ncs olarak fikir meydanna kmtr. mrnn krk yln bir Mutezil olarak geiren Earnin Mutezileden ayrld dnemde Selef tarafndan kelma ar tepki gsterilmekte, Snn Hanbel izgi hem devletin resm grn, hem de fikir sahasnn hkim unsurunu temsil etmektedir. Onun verdii ilk eserlerde bu fikr ve psikolojik ortamn yansmalarn grmek mmkndr. Ear, muhtemelen Ehl-i snnete intisabnn ilk gnlerinde kaleme ald el-bne an uslid-diyne isimli eserinde Ahmed b. Hanbele balln ifade etmektedir. Yine Mutezileden ayrldktan ksa sre sonra yazd Risle il ehlis-Ser isimli eseri ise Selefin zerinde icm ettii itikad ilkeleri ihtiva eden, Demirkap ahalisine hitaben yazp gnderdii bir risaledir. Ear daha sonraki dnemde Ehl-i snnet mensuplarnn kelma kar tavrlarn tenkit ve yumuatmaya ynelik bir alma olan ve Risle f istihsnil-havz f ilmil-kelm adyla da bilinen el-Has alel-bahsi kaleme almtr. Bu eserini cehaleti sermaye edinen, dnme ve aratrmay ho grmeyen, taklide ynelen, itikad meselelerle ve kelm konularyla ilgilenmeyi bidat ve sapknlk olarak deerlendirenlere kar yazdn ifade etmesi, onun Selef metodundan uzaklaarak kelmcln sergilemeye balad anlamna gelmektedir. Onun el-Lma isimli eserinde aklla nakil arasnda denge kurmaya alan kelm metodunu tamamen benimsedii grlr. Ancak belirtmek gerekir ki, Earnin grlerinin dorudan tespit edilebildii mevcut tek kaynak olan bu eser ok geni hacimli deildir ve bilgi anlay, nbvvet bahisleri, ahirete ilikin meselelere tatmin edici derecede yer verilmemitir. eitli kelm meselelerinde slm frkalar ile dier akmlarn mensuplarnn inan ve telakkileri ise onun tarafndan mezhepler tarihine dair yazd eser olan Makltl-slmiyynde nakledilmitir. Earnin temel itikad/kelm meselelerin tamamna ilikin kendine zg grlerine, daha sonraki dnemde Ear kelmcs bn Frekin (. 406/1015) derleyerek kaleme ald Mcerred makltil-Ear isimli eserden ulamak mmkndr. mam Ear, Basra ve Badatta grlerini yayarken, Mvernnehirde de Eb Mansr el-Mtrd (. 333/944), Earlie paralel, fakat ona gre aklcla daha fazla nem veren bir akmn kurulmasn salamtr. Mtrdnin kelm sistemi ve eserleri, Earye gre daha kapsaml ve metodolojik adan daha muhkem bir grnm sergiler. Mtrdnin balca kelm eseri olan Kitbt-tevhdin nemli bir zellii, bilginin tanm ve kaynaklar gibi konular zerinde durarak, bilgiyi bir teori olarak ele alan ilk eser olmasdr. Bu eser, sonradan kelmn ortak konular hline gelen btn itikad meseleleri bu denli ilm ve sistematik bir yaklamla incelemesi asndan, IV/X. yzyln balarnda yazlp gnmze intikal eden dier kelm ekollere ait eserler arasnda n plana kar. Kitbt-tevhdin ele ald konular be ana balk altnda incelenebilir: 1. blm: lhiyyt konular (lemin yaratlml, Allahn varl, birlii, sfatlar, fiilleri, zel olarak kelm sfat ve ruyetullah). Ayrca bu blmde tevhid anlayna aykr gr ve ekollerin eletirisi yaplr.

162

2. blm: Peygamberlik konusu (nbvvetin akaid ierisindeki yeri, insanln dnya ve ahiret saadeti iin nbvvete olan ihtiyac, Hz. Muhammedin nbvvetinin ispat, nbvvet kart anlaylarn reddi ve Hristiyanlarn Hz. sann ulhiyeti hakkndaki grlerinin eletirisi). 3. blm: Kaz ve kader konusu. 4. ve 5. blmler: Byk gnah, efaat, iman gibi konular. Mtrdnin bu eserinde imamet/hilafet konusuna ise yer verilmemitir. Mtrdnin bir dier nemli eseri, Tevlt Ehlis-snne veya Tevltl-Mtrdiyye isimleriyle de bilinen Tevltl-Kurn isimli tefsiridir. Bu eser, fkh ve fkh usl ile birlikte kelm alannda da nemli bilgiler ierir. Ayrca slm frkalar, slm d akmlar ve dinlerin eletirisi asndan nemli bir kaynaktr.
Ehl-i snnet gr dorultusunda kelm metotlar kullanan eserlerin yazlmaya balanmasnda hangi hususlar etken olmutur?

Bu noktada, mam Mtrd ile ada olan Hakm es-Semerkandnin (. 342/953) eseri es-Sevdl-azam da zikretmek gerekir. Eser, Mtrdliin balang dnemi eserlerinin en nemli rneklerinden biridir. Mslman toplumunu birletirmek zere yazld anlalan eser, o dnemde resm akide olarak kabul edilmi ve medreselerde okutulmutur. Snn kelmn dou dneminde Mutezile, Eb Ali el-Cbb (. 303/916) ve olu Eb Him el-Cbb (. 321/933) ile Ebl-Ksm elKb el-Belh (. 319/931) tarafndan temsil edilmektedir. Bunlardan ilk ikisinin hibir eseri gnmze gelmemitir. Kbnin elimize ulaan yetkin eseri Kitbl-maklt ise mezhepler tarihine dairdir. Bu dnemde Selef izgisinde verilen eserlerin en nemlisi, Ear ve Mtrd ile ayn yllarda yaayan Eb Cafer et-Tahvnin (. 321/933) elAkdett-Tahviyyesidir. Eser, muhalif grleri red metodunu kullanmak yerine, eitli kelm meselelerinin Selef metoduyla incelendii kk hacimli bir risaledir. Yine bu dnemde Hanbel dncenin nemli temsilcilerinden Hasan b. Ali el-Berbehr (. 329/940-41), erhu Kitbis-Snnesinde bidatlarn reddedilmesi ve Kurn ile Snnete dnlmesi esaslarn srarla savunmu, kelm yntemini benimseyen hibir ynelimi tasvip etmemitir. Hanbel limi bn Batta el-Ukber de (. 387/997) el-bnetl-kbr ve el-bnetssur isimli iki eserinde kelmclarn felsef meselelerle ilgilenip bunlar din esaslar hline getirdikleri, ihtilaf ve elikiye dtkleri, bu sebeple dinde problem kardklar iddiasnda bulunmutur. Selef akidesinin ilendii bu hacimli eserlerde Tahvden farkl olarak kelm frkalarn grlerinin eletirisine de yer verilmitir. Mezhebin ilk ekliyle teekkl olduka erken dneme uzanmakla birlikte, aya ait ilk eserlerin ortaya k da Ehl-i snnetin dou dnemiyle olmutur. Ancak bu ilk rneklerden gnmze ulaanlar, kelm konularn sistemli biimde ele almaktan ziyade byk lde i gruplar ve grlerini anlatan eserlerdir. Sad b. Abdullah el-Kummnin (. 301/91314) el-Maklt vel-frak ile Hasan b. Musa en-Nevbahtnin (. 310/922 [?]) Fraku-as bunlar arasnda zikredilebilir. ann itikad grlerini ilk defa derli toplu biimde ortaya koyan eser, eyh Sadk adyla mehur

163

olan bn Bbeveyh el-Kummnin (. 381/991) Risletl-itikdt veya Kitbl-itikdtdr. Bu kitap, tevhid, teklif, kullarn fiilleri, irade, kaz, kader, vahiy, Kurn, imamet, takiyye, recat gibi konularda ann itikad esaslarn ihtiva etmektedir.

MTEKADDMN DNEM ESERLER


Mtekaddimn dneminin en nemli Ear kelmcs Eb Bekr elBkllndir (. 403/1013). O, Kitbt-temhd ve el-nsf gibi eserlerinde Mtrd ile balayan gelenei takip ederek Ear kelmnda bilgi problemi zerinde duran isim olmu, bilginin tanm, kaynaklar ve eitleri gibi meselelere eilmitir. Bunun yan sra cevher, araz, atom gibi tabiat felsefesine ilikin konular sistemletirerek bunlar ulhiyet anlaynn temeline yerletirmi, bu ekilde Ear kelmn tabiat felsefesi asndan da ikmal etmitir. Bklln, czl-Kurn isimli eserinde Kurnn mucize olu ynlerini incelemektedir. Onun el-Beyn ise mucize ve dier olaanst olaylar ile bunlar arasndaki farklar ele alan bir eserdir. Bklln ile ayn dnemde yaayan Abdlkhir el-Baddnin (. 429/1037) el-Fark beynel-frak slm mezhepler tarihine dair temel kaynaklardan biridir. O, bu eserinde zellikle Earleri kastederek kulland Ehl-i snnetin zerinde ittifak ettii esaslara mstakil bir fasl ayrarak, bir anlamda Snn doktrinin inan manifestosunu sunmaktadr. Usld-dn isimli eserinde de bu hususlar ayrntl biimde ilemektedir. Mtekaddimn kelmclarnn sonuncusu saylan mml-Haremeyn Ebl-Mel el-Cveynnin (. 478/1085) balca kelm eseri e-mil f uslid-dndir. Bu eserin ihtisar edilmi hli olarak deerlendirilen el-rd ise Aristo mantna yer vermesi, ksmen felsef almlarda bulunmas, kelm terminolojisinin geliimine katks gibi zellikleriyle mtekaddimn dneminden mteahhirn kelmna geie zemin hazrlamtr. Mtekaddimn dnemi ve sonras mtekmil kelm eserlerinin yapsna bir rnek tekil edebilecek el-rdn kapsad konular u ekildedir: Giri: Nazar bahsi, ilmin hakikati. 1. blm (ilhiyyt): Allahn varl, sfatlar, ruyetullah, kader, irade, istitaat, tadl ve tecvr, salh-aslah. 2. blm (nbvvt): Nbvvetin ispat, Hz. Muhammedin nbvveti, Kurnn mucize oluu vb. 3. blm (semiyyt): Ahiret hlleri, isimler, hkmler, mrtekib-i kebre, efaat, tevbe. Htime: mamet meselesi. Mtekaddimn dneminde Mtrd izgide verilen eserlerin bir rnei, Eb Seleme es-Semerkandnin (. IV./X. asrn ikinci yars) Cmel usliddnidir. Risale hacmindeki bu almada, sistematik kelm konularnn tamamna yakn bir ksmna ksa ve zl biimde yer verilmitir. Dnemin bir dier Mtrd kelmcs Ebl-Ysr el-Pezdev (. 493/1100), klasik kelam kitaplarnda yer alan hemen hemen tm bahisleri ihtiva eden Usld-dn

164

isimli eserini, bidat ehlinin grlerinin aa kmas ve Ehl-i snnet izgisini daha muhkem hle getirme amacyla yazdn ifade eder. Bu dnemde Mutezilenin en nemli temsilcisi konumundaki Kd Abdlcebbrn (. 415/1024) kelma dair en nemli eseri, Mutezil dnceyi en ayrntl biimde gnmze ulatran el-Mun f ebvbit-tevhd veladldir. Bir baka eseri olan el-Muhtasar f uslid-dn, el-Munnin bir tr zeti mahiyetindedir. Tesbt delilin-nbvve, adndan da anlalaca zere muhalif din ve fikir akmlarna kar slmn nbvvet anlayn ortaya koymak ve savunmak amacyla kaleme alnmtr. Fazll-itizl ve tabaktl-Mutezile ise Mutezilenin fikirlerini genel bir ereve hlinde sunmas ve Mutezil limler hakknda ihtiva ettii biyografik bilgiler asndan byk nemi haizdir. Kd Abdlcebbrn talebesi olan bn Metteveyhin (. V./XI. yzyln ortalar) en nemli eseri olan et-Tezkire f ahkmil-cevhir vel-arz, tabiat felsefesine ilikin meseleleri ele alr. el-Mecm fil-muht bit-teklfi ise Abdlcebbrn eserini erh edip baz ilavelerde bulunarak oluturduu bir derlemedir. Hicr V. yzyln ortalarna doru vefat eden Eb Red en-Nsbrnin en nemli eseri el-Mesil fil-hilf beynel-Basriyyn vel-Baddiyyn, Mutezilenin Basra ve Badat ekolleri arasnda tabiat felsefesine ilikin konulardaki ihtilaflar ele alr. Kelma dair bir dier nemli eseri olan FitTevhd ise tabiat felsefesinin yan sra ilh sfatlar konusunu da ihtiva eder. Mtekaddimn dneminde kelm kartln temsil eden isimlerden Eb Abdullah bn Mendenin (. 395/1005) Kitbl-mn, Kitbt-tevhd ve erRed alel-Cehmiyye isimli eserleri byk lde iman, Allahn varl ve sfatlar gibi konular ele alr. Bu eserlerde, insanlarn Allahn varln kelm/felsef delillerle kabul etmekle ykml olmadklar hususu bir ana fikir olarak ilenir. Hce Abdullah Herev (. 481/1089), Zemml-kelm ve ehlih isimli eserinde kelm iddetli biimde eletirir, itikad konularda tartmaya girmenin insan haktan saptracan ve nihayetinde helke gtreceini savunur. Eb Yal el-Ferr (. 458/1066) ise, dier Hanbel limlerden farkl olarak, el-Mutemed f uslid-dn isimli eserinde Selef metodunu nazar ve istidlle dayal kelm metodu ile uzlatrma yoluna gitmi ve bu kesim ierisinde baz kelm terimlerini de kullanan ilk isim olmutur. Mtekaddimn dneminde zikredilmesi gereken nemli bir isim de, bamsz bir ilm ahsiyet sergileyen bn Hazmdr (. 456/1064). Mezhepler ve dinler tarihi alanlarnda ok nemli bir kaynak olan eseri el-Fasl fil-milel vel-ehv ven-nihal ile itikad grlerini btncl biimde ortaya koyan elUsl vel-frunda din esaslarn savunulabilmesi iin mantk ve felsefenin bilinmesi gerekliliine vurgu yapar. Ancak bir yandan da btn bilgilerin naslar nda tekrar deerlendirilmesi ve dolaysyla nakle dnlmesi gerektiini srarla savunur. Bu dnemde yaayan i mellif eyh Mfd (. 413/1022), Evillmaklt fil-mezhibil-muhtrt, Tashhul-itikd, el-Eml gibi eserleriyle gnmze kadar uzanan a kelmnn temellerini atmtr.
Mtekaddimn dnemi kelm eserlerinde felsef bahislere genellikle pek yer verilmemesini nasl aklayabiliriz?

165

MTEAHHRN DNEM ESERLER


Mteahhirn kelm dneminin ilk nemli ismi olan Gazzlnin (. 505/1111) bir ksm eserleri muhalif grlere reddiye mahiyetindedir. O, Maksdlfelsifede slm felsefecilerinin grlerini tarafsz biimde ortaya koyduktan sonra, Tehftl-felsifesinde bu grlerin kapsaml eletirisine yer verir. Yaad dnemde hem din hem de siyas adan ciddi bir tehdit unsuru hline gelen Btnlere kar yazd Fedihul-Btniyye de reddiye tr eserlerin rneklerindendir. te yandan o, kar kt fikir akmlarn ele alp grlerinin geersizliini ispatladktan sonra, Ehl-i snnet dncesinin de ortaya konulmas gerektii kanaatindedir ve bu sebeple kelm ilmine dair zgn eserler de ortaya koymutur. Bunlar arasnda el-ktisd fil-itikd isimli eseri, hy ulmid-dnin bir blmn tekil eden Kavidl-akide gre kelm metodunun daha youn tatbik edildii bir rnektir. Esm-i hsn ve buna ilikin meseleleri ele ald el-Maksadl-esn, bu konuda sonraki dnemlerde yazlan eserler zerinde etkili olmutur. el-Hikme f mahlktillhta insann ve lemdeki dier varlklarn yaratlndaki hikmetlerden bahisle Allahn varl ve birlii konusunu ilemektedir. Gazzlnin lcml-avm an ilmil-kelm isimli eserinde kelm ilminin halk iin faydal olmadn, bu ilimle ancak belli bir entelektel seviyeye sahip olanlarn ilgilenmesi gerektiini savunmas, Selefin yaklam tarznn hakll ve zellikle halkn Selef inancnn ilkelerini takip etmesi gereklilii zerinde durmas ilgi ekicidir. Gazzlnin kelm grlerini derli toplu biimde veren el-ktisdda u konulara yer verilmitir: Drt ayr blm hlinde dzenlenen giri ksmnda kelmn slm ilimler arasndaki yeri, nemi ve gereklilii, kelm ilmiyle ilgilenmenin farz- kifye oluu ve konularn ileniinde takip edilen metotlar. Yine drt ayr blm hlinde kurgulanan sistematik ksmnda Allahn zat, varl, zat ve sbt sfatlar, fiilleri, ruyetullah, Hz. Muhammedin peygamberliinin ispat, ahiret ve ahiret hlleri ile ilgili meseleler, imamet bahsi ve tekfiri gerekli olan frkalar. Mtrd kelmnda mteahhirn dnemi Ebl-Mun en-Nesef (. 508/1115) ile balar. Onun balca kelm eseri olan Tebsratl-edille f uslid-dn, Mtrdnin Kitbt-tevhdindeki karmak ve mulak sluptan kaynaklanan zorluklar amakta temel kaynak konumundadr. Nesefnin dnce yaps itibariyle byk lde Mtrdnin sadk bir takipisi olmas, pek ok yerde ondan iktibaslarda bulunmas, hatta yer yer ayn ifadeleri ve delilleri kullanmas asndan Tebsra, Mtrdnin eserini tamamlayc mahiyettedir. Nesefnin kelma dair dier eserleri, Tebsrann zeti mahiyetindeki et-Temhd f uslid-dn ile muhtasar bir eser olan Bahrulkelmdr. Bu iki isimden ksa sre sonra Necmeddn mer en-Nesefnin (. 537/1142) kaleme ald kk apl bir risale olan el-Akid, itikad meseleleri ksa, ak ve veciz bir slupla ele almaktadr. Sonraki dnemde pek ok defa erhleri yaplarak gnmze kadar etkisi ve yansmalar gelen bir eser olmutur. Mteahhirn kelm dnemine gelindiinde Mutezile artk bir ekol olarak etkinliini srdrmemektedir ve ancak mstakil kelmclar eliyle varlk

166

sergilemektedir. Bu dnemde Mutezilenin nemli bir ismi olan bnlMelhimnin (. 532/1137-38) balca kelm eseri olan el-Mutemed f uslid-dnden ancak belli ksmlar gnmze ulaabilmitir. Onun el-Fiki bu kitabn bir zeti mahiyetindedir. Tuhfetl-mtekellimn isimli eserinde ise Gazzlde olduu gibi slm felsefecilerinin grlerini eletirmektedir. Mutezilenin son temsilcilerinden olan Zemahernin (. 538/1144) kelma dair eseri el-Minhc f uslid-dndir. el-Kef isimli tefsiri de Mutezil fikirleri yanstr. Dnemin Hanbel dncesini temsil eden ismi Ebl-Ferec bnlCevzdir (. 597/1201). Defu bhetit-tebh isimli eseri, eitli kelm konularn ele almakla birlikte, zellikle zahir anlam itibariyle tebih ve tecsm ifade edebilecek naslar doru biimde deerlendirip ayklamaya tbi tutmas ve Mebbihe ile Mcessimeye reddiye olmas asndan nemlidir. Telbs blste ise bata mutasavvflar olmak zere baz slm gruplarn grlerini itikad adan tenkit etmektedir.

Felseflemi Kelm Dnemi Eserleri


Gazzlnin balatt ve felsef konulara kelm ilminde daha ok yer verme, hem slup hem de terminoloji asndan kelmn felsefelemesi diye ifade edilebilecek yaklam, kendisinden sonra gelen ehristn (. 548/1153) tarafndan devam ettirilmitir. Onun Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm klasik Snn kelmn hemen btn konularn Ear bak as ile ele almakla birlikte, pek ok felsef meseleye ve delile de yer verilmitir. te yandan Musraatl-felsifede zellikle bn Snnn kelm konulara dair grlerini eletirir. el-Milel ven-nihal isimli eseri ise mezhepler tarihinin temel kaynaklarndandr. Fahreddn er-Rz (. 606/1210) tam anlamyla felsef kelm balatan isim olarak kabul edilir. Onun en hacimli kelm eseri olan el-Metlibl-liye ve bunun muhtasar ekli kabul edilebilecek el-Muhassal, felsef konularn kelm erevesine dhil edilmesinin nemli rneklerini tekil eder. Rz, Kitbl-erbande kelm ilminin ana konularn yine ayn yaklamla ele alr. Onun kelma dair dier nemli eserleri Melim uslid-dn, Esst-takds, Levmiul-beyyint, smetl-enbiy ve Nihyetl-ukldr. tikdt frakil-mslimn vel-mriknde ise belli bal slm mezheplerle slm d din ve grlere dair bilgiler verir. Kd Beyzv (. 685/1236) kelm ile felsefeyi biri dierinden ayrt edilemeyecek derecede birletiren isim olarak grlr. te yandan o, kelma dair balca eseri Tavliul-envrda daima kelmclarn grlerini savunur, felsefeyi daha ziyade kelm meselelerin aklanmasnda bir vasta olarak grr. nk bu eserinin banda kendisinin ifade ettii zere, kelm din ilimlerin temeli kabul etmekte ve bu ilimle uramay bir grev olarak deerlendirmektedir. Onun Envrut-tenzl ve esrrut-tevl isimli tefsiri de kelm ve felsefe konularnda yer yer geni aklamalar ihtiva eder. Dnemin Mtrd ekol temsilcilerinin en nde geleni Nureddn esSbndir (. 580/1184). Zamannn en hacimli kelm eseri olan el-Kifye fil-hidyesi ve onun bir zeti mahiyetindeki el-Bidye f uslid-dninde Eb Mansr el-Mtrd ve Ebl-Mun en-Nesefnin grlerini byk lde benimseyerek temellendirmi ve bu ekilde Mtrd ekolnn sistemlemesinde nemli rol oynamtr.

167

erh dnemi ncesi Mtrd mellifler arasnda Ebl-Berekt enNesefyi de (. 710/1310) zikretmek gerekir. Onun el-Umdesi, mer enNesefnin el-Akidinden biraz daha hacimli bir akaid risalesidir. Kendisi bu eserini el-timd fil-itikd adyla erh etmitir. Seyfeddn el-mid (. 631/1233) eserlerindeki ierik ve metot asndan Rznin takipisidir. Ancak onda felsef yaklam daha ileri bir boyuta tanmtr. Ebkrul-efkr isimli eseri Ear kelmnn en hacimli kaynaklarndan biridir ve kelm ile felsefenin birletirildii dnemin ilk rneklerindendir. Bu eserde ele ald konularda kendisinden nce ortaya konulan hemen hemen tm grlere yer vermi, bunlar deerlendirmi ve eletiriye tbi tutmutur. Gyetl-merm f ilmil-kelm ise onun kelm grlerini bir btn hlinde ortaya koymaktadr. Ear ekolne mensup midnin dnem eserlerinin kurgu ve ieriine rnek tekil eden Ebkrul-efkrnn tertibi u ekildedir: Giri: Kelm ilminin nemi ve kelm renmenin gereklilii. 1-3. blmler: Bilgi problemi (bilginin eitleri), akl istidll (nazar) ve nazar hkmlere ulatran metotlar. 4. blm: nsan bilgisine konu olan hususlar (malm); Allahn varl, sfatlar, fiilleri, ruyetullah, kudret ve irade, cevher, araz, bunlara ilikin hkmler ve lemin yaratlmlnn ispat. 5. blm: Nbvvet ve buna ilikin meseleler 6. blm: lmden sonraki hayat ve ahiret hlleri. 7. blm: man ve kfr kavramlar, buna ilikin hkmler ve tekfir meselesi. 8. blm: mamet/hilafet meselesi. Kelmn gittike felsefletii bu dnemde, Selef izgisinde ve kelm dnceye muhalif eserler de verilmeye devam etmektedir. Bu tarz eser veren isimlerden birisi, Muvaffakuddn bn Kudme el-Makdisdir (. 620/1223). Lmatl-itikd isimli eserinde temel inan konularn Selef anlay dorultusunda ortaya koyan bn Kudme, Zemmt-tevl ve Tahrmn-nazar f ktbi ehlil-kelmda yine belli itikad meseleleri Hanbel bak asyla yorumlam, ayrca kelmclar tenkit etmitir. erhilik dnemine yaklaldnda Hanbel akidesinin en nemli temsilcisi Takiyyddn bn Teymiyye (. 728/1328), kendisinden nce daha ziyade aklc kelm yaklamlarn reddi erevesinde seyreden Selef dnceyi sistemletiren isim olarak ortaya kmtr. Akaide dair ok sayda eserinden el-Akdetl-Vstiyye muhtasar bir risaledir ve defalarca erh edilmitir. Minhcs-snnetin-nebeviyyede a ve Kaderiyyenin kelm grlerini reddetmi, bunlara kar btn Snn mezhepleri ve zelde Selef izgisini savunmutur. Muvfakat sahhil-menkl li-sarhil-makl veya dier adyla Der teruzil-akl ven-nakl isimli eserini, doruluklarnda phe bulunmad takdirde akl ile naklin atmayacan gstermek zere yazmtr. Bununla birlikte, konuyla direkt irtibat bulunmayan pek ok kelm ve felsef meseleyi de ele almtr. bn Teymiyyenin kelma dair saylar elliye ulaan eserleri arasnda ktizs-srtil-mstakm, el-Akde-

168

tl-Hameviyye, el-stise, el-mn, er-Rislett-Tedmriyye, en-Nbvvt ve Beyn telbsil-Cehmiyye saylabilir. Bu dnemde ann en nemli temsilcisi, astronomi, metafizik, felsefe gibi alanlarda yetkin eserler veren Nasruddn et-Tsdir (. 672/1274). Kelm alannda nemli eserleri Tecrdl-akid ve Kavidl-akiddir. Bir dier i mellif olan bnl-Mutahhar el-Hill (. 726/1325), eserleriyle belli Mutezil grlerin taycs roln de stlenmitir. Kelm alanndaki ok sayda eseri arasnda Menhicl-yakn f uslid-dn, Nehclmsteridn f uslid-dn, Minhcl-kerme ve Kefl-murd saylabilir.

erh ve Haiyecilik Dnemi Eserleri


Hicr VIII. asr ortalarndan balayp, XIX. asrn ikinci yarsna kadar devam eden bu dnem, kelm ilminin duraklama ve gerileme dnemi olarak deerlendirilirse de, bu kanaate katlmak mmkn deildir. Esasen bu dnemde felsefe ile mezcedilmi kelm dneminde olduu kadar sistemli ve hacimli eserler meydana getirilmemi, daha ok nceki eserler zerinde allmtr. Yani kelm ilmine ait nceki bir esere erh ve haiyeler yazlm, notlar (talikt) eklenmi, hlasalar (zetler) meydana getirilmi veya bu eserler yeniden dzenlenmi, yani tehzib edilmitir. Yine bu devirde, Allahn varlnn ispat (isbt- vcib), kader, kfr ifade eden lafzlar (elfz- kfr) vb. konularda bamsz risaleler kaleme alnmtr. Bu dnemin nde gelen ilk temsilcilerinden birisi Adudddn el-cdir (. 756/1355). Onun el-Mevkf f ilmil-kelm adl eseri, felsef konu ve aklama biimlerine youn biimde yer vermesi ynyle dnemin zelliklerini yanstr. Ancak erh mahiyetinde olmad iin dnemin kendisinden sonraki eserlerinden ayrlr ve klasik kelm tarihinin son hacimli metni olarak grlr. cnin Mevkftan nce kaleme ald bir dier kelm eseri Cevhirulkelm, onun ilk ekli olarak deerlendirilebilir. el-Akidl-Adudiyye ise medreselerde ezberlenmeye ynelik telif ettii, zerinde ittifak edilen itikad meselelere yer verilen kk apl bir risaledir. Bu risale sonraki dnemde youn ilgi grm ve pek ok defa zerine erhler yazlmtr. Kelm alannda erh tr eserlerin en yaygn ve bilinen rneklerinden birisi, Sadeddn Mesud b. mer et-Teftznnin (. 792/1390) erhulAkididir. mer en-Nesefnin yukarda zikredilen el-Akde isimli kk risalesinin erhi olan bu eser, Ear bir mellifin Mtrd bir eser zerine yazd erh olmas asndan dikkat ekicidir. Teftzn kendi yazd elMaksd isimli eserini erhul-Maksd adyla erh etmitir. Bu erh, kelm tarihinde hacimli erhler dneminin ilk rnei olarak grlebilir. Hem erhul-Akid hem de erhul-Maksd Osmanl medreselerinde asrlarca ders kitab olarak okutulmutur. Onun kelma dair dier eserleri, el-Maksdn muhtasar niteliindeki Tehzbl-mantk vel-kelm ile cnin akaid risalesini erh ettii erhul-Akidil-Adudiyyedir. Seyyid erf el-Crcnnin (. 816/1413), cnin Mevkf zerine yazd erhul-Mevkf isimli eseri, hacimli erhler geleneinin belki de bata gelen rneidir. Bu eserde felsef bahislerin akaid konularna gre ok daha fazla yer almas ve kitabn hemen hemen te ikilik blmn kapsamas, kelmn felsefleme srecinde geldii noktay gstermesi asndan nemlidir. Bu eser, Teftznnin kitaplar ile birlikte slm dncesi ve Osmanl ilim anlay zerinde kalc tesirler brakm, Osmanl medresele-

169

rinde ders kitab olarak okutulmu, bu eserlerin gerek btn gerekse belli ksmlar zerine yaplan almalar, zaman ierisinde olduka geni bir klliyat tekil etmitir. Crcnnin kelma dair dier eserleri arasnda HiyettTecrd ve erhul-Akidil-Adudiyye saylabilir. Dnemin bir baka Ear kelmcs Celleddn ed-Devvnnin (. 908/1502) en nemli kelm eseri, erhul-Akidil-Adudiyyedir. zerine pek ok haiye yazlan bu erh de uzun dnem Osmanl medreselerinde ders kitab olarak okutulmutur. O, Risle f isbtil-vcibinde Allahn varl konusunu ele alr. ez-Zevr vel-havr isimli eseri ise mebde ve med, yani varln nasl balad ve sonunun nereye varaca konusu zerinedir. VIII./XIV. yzyldan itibaren Mtrd geleneine ait eserler byk lde Osmanl corafyasnda ortaya konulmutur. Aslen Sivasl olan Kemleddn bnl-Hmmn (. 861/1457) el-Msyere isimli eseri, erhilik dneminde kaleme alnm olsa da, genelde Mtrd grleri savunmu olmakla birlikte Eariyye ile Mtrdiyye arasnda mukayeseler yaparak zgn fikirler ortaya koymas asndan orijinal bir eserdir. stanbulun ilk kads olan Hzr Beyin (. 863/1459) en nemli kelm eseri el-Kasdetn-nniyyedir. Manzum bir akaid risalesi olan bu eserde, akaid konular ve bunlarn dayand delillerin her biri bir veya birka beyitte ele alnmtr. Konular, zellikle Eb Hanfenin akaid risaleleri ve mer enNesefnin el-Akdesinden istifade edilerek Mtrd ekolnn grleri erevesinde ilenmitir. Fatih Sultan Mehmed devri limlerinden Hayl Ahmed Efendinin (. 875/1470) kelma dair eserlerinin tamam erh ve haiye tarzndadr ve dnemin eser verme geleneini tam anlamyla yanstr. Bunlar, Hiye al erhilAkidin-Nesefiyye, erhul-Kasdetin-nniyye, Hiye al erhi Tecrdilakid, Hiye al erhil-Maksd, Hiyet erhil-Mevkf ve Hiye al Risleti isbtil-vcibdir. Hocazde Muslihuddn Mustafann (. 893/1488) en nemli eseri, Gazzlde olduu gibi felsefecilerin grlerini eletirdii, fakat onun eserinden daha objektif grnen Tehftl-felsifesidir. Bunun yan sra Hiye al erhil-Mevkf, Hiye al erhit-Tavli gibi haiye tarznda eserler de kaleme almtr. Ali el-Krnin (. 1014/1605) Minehur-ravzil-ezher f erhil-Fkhilekber adyla Eb Hanfenin el-Fkhl-ekber isimli akaid risalesine yazm olduu erh, fkh- ekber erhleri arasnda en ok yaygnlk kazanan olmutur. O, Eb Hanfenin risalesini, baz konularda geni aklamalar ve deliller ekleyerek bir kelm kitab hline getirmitir. Kemleddn el-Beyz veya Beyzzde Ahmed Efendi de (. 1098/1687) Eb Hanfenin be akaid risalesindeki grlerini kelm kitaplarnn tertibine gre bir araya getirerek el-Usll-mnfe lil-mm Eb Hanfe adl eserini oluturmutur. Bu eseri daha sonra yine kendisi rtl-merm min ibrtil-mm adyla erh etmitir. Bu dnemde Mtrd mellifler tarafndan yazlan kelm eserleri arasnda unlar da zikredilebilir: Kestelnin (. 901/1496), Teftznnin eseri zerine yazd Hiye al erhil-Akid, eyhlislm Kemalpaazdenin (. 940/1534) Risletl-m-

170

nre, Risle fil-mni-er, Risle f vcdil-vcib, Risle f kdemilKurn, Risle f elfzil-kfr gibi eserleri ile Hocazdenin eseri zerine yazd Hiye al Tehftil-felsife li-Hocazde, Takprzde smddn Ahmed Efendinin (. 968/1561) el-Melim f ilmil-kelm ve Gelenbevnin (. 1205/1791) Hiye al erhil-Celli ile Talkt al HiyetisSiylktsi. Bu dneme ait zikredilmeye deer bir baka eser, Eb Mansr el-Mtrdye nispet edilen ve kelm konularn bir zetini sunan Risle fil-akid veya dier adyla el-Akdetl-Mtrdiyyenin, Ear mellif Tceddn esSbk (. 771/1370) tarafndan yaplan erhi es-Seyfl-mehr f erhi Akdeti Eb Mansrdur. Bu eserde, Sbknin Ehl-i snnetin iki ekoln birbirine yaknlatrma ve uzlatrma amacnda olduu grlmektedir. Bunlarn yannda Murtaz ez-Zebdnin (. 1205/1791), Gazzlnin hy ulmid-dn isimli eserini erh ettii thfs-sdetil-mttakn f erhi hyi ulmid-dndeki akaide dair hacimli ksm, bal bana bir kelm eseri nitelii tamaktadr. Bu dnemde Hanbel dncenin en nemli ismi bn Teymiyyenin takipisi bn Kayyim el-Cevziyyedir (. 751/1350). Onun el-Kasdetn-nniyyesi yaklak 3000 beyitten oluan akaide dair manzum bir eserdir. Selef akidesinin halk arasnda yaylmas amacyla yazlm olsa da, belli noktalarda muhalif grlere bir reddiye zellii tar. Kelm alannda dier nemli eserleri arasnda es-Savikul-mrsele alel-Cehmiyye vel-Muattla, ctimul-cyil-slmiyye al gazvil-Muattla vel-Cehmiyye, Hdil-ervh ve er-Rh saylabilir. Hidyetl-hayr f ecvibetil-yehd ven-nasr isimli eserinde ise Yahud ve Hristiyanlarn grlerini reddedip, Hz. Muhammedin peygamberliini ispat etmeye almaktadr. Yemenli Hanbel lim bnl-Vezr (. 840/1436) srul-hak alel-halk f reddil-hilft ilel-mezhebil-hak min uslit-tevhd ve Terchu eslbilKurn al eslbil-Ynn, Muhammed Ali e-evkn de (. 1250/1834) rds-sikt il ittifki-eri alet-tevhd vel-med ven-nbvvt ve etTuhaf f mezhibis-Selef gibi eserleriyle bu dnemde Hanbel dncenin savunuculuunu yapmlardr. erh ve derlemecilik dneminin en klasik rneklerinden erhul-Maksd ve erhul-Mevkfn birbirinin hemen hemen ayn olan ierik ve konu dalmlar u ekildedir: 1. blm: lkeler (Kelm ilminin tanm, konusu, gayesi, ..., bilgi konusu, nazar ve delil konular). 2. blm: Genel meseleler (Varlk ve yokluk, mahiyet, varlk ve mahiyete ilikin konular, zorunluluk-imknszlk ve imkn, kdem-huds, birlik-okluk, illet-mall). 3. blm: Arazlar (Arazlara ilikin genel meseleler ve arazlarn trleri). 4. blm: Cevherler (Cevherlerin tanm ve ksmlar, cisimler, nefis ve akl gibi madd olmayan varlklar). 5. blm: lhiyyt bahisleri (Allahn zat, tenzih sfatlar, sbt sfatlar, ruyetullah, fiil sfatlar, esm-i hsn).

171

6. blm: Semiyyt bahisleri (Nbvvet, ahiret ve hlleri, isimler ve hkmler, yani iman, slm ve kfr terimleri ve bunlara ilikin hkmler, imamet). Mtrd bir eserin ieriine rnek olmak zere bnl-Hmmn elMsyeresi ise u konular ierir: Kelm ilminin tarifi ve konusu; Allahn zat, varl, ezel ve ebed oluu, birlii, ruyetullah ve Allah hakknda dnlmesi mmkn olmayan sfatlar; sbt sfatlar; ilh fiiller balamnda tekvn meselesi, kulun fiilleri, hsn ve kubh meselesi; nbvvet ve buna ilikin meseleler; semiyyt bahisleri, yani kyametle ilgili konular; imamet meselesi ve son ksmda bir ek olarak iman konusu.

YEN KELM LM DNEM ESERLER


Yeni kelm ilmi eserlerinde baz zellikler n plana kar. Mesela metot asndan gze arpan nemli bir zellik, klasik kelm kaynaklarna gre ksa, sade ve anlalr olmaya zen gsterilmesidir. O dnemde Mslmanlar arasnda ayrma ve tartmalara sebep olacak hususlardan srarla kanlmas gerektiine dair yerleik bir anlay da sz konusudur. te bu iki sebeple itikad meselelerin ayrntlar olarak deerlendirilebilecek, sahih bir Allah ve din tasavvurunun olumasna faydas olmad dnlen klasik tartmalara eserlerde yer verilmemitir. Yeni kelm ilmi dneminde kelmn muhtevas asndan bir ynden daralma bir ynden de genilemeden sz edilebilir. Klasik kelmdaki teferruat olarak grlen tartmalarn bir yana braklmasnn da etkisiyle, kelmn btn temel meselelerini kuatc eserler ortaya konulamamtr. Bunlarn bir ksmnn yazm yarm kalm, bir ksmnda da mellifin daha nemli ve ncelikli grd meselelere gereinden fazla yer ayrlmtr. te yandan itikad meselelerin yan sra dinin ferd ve toplumsal boyutuna ilikin hususlarn inceleme konusu yaplmas, eserlerin muhtevasnda genileme ynnde bir deiime yol amtr. Yeni kelm ilmi dneminde kelmclarn dini bir btn olarak deerlendirme ve her ynyle mdafaasn yapma dncelerinin sonucu olarak, insan haklar, kadn haklar gibi konular ve dorudan bir inan konusu olmasa da ibadetler konusunda yneltilen eletirilere verilen cevaplar kelm eserlerinde yer almaya balamtr. Yeni kelm ilmi dneminin erken dnem temsilcilerinden birisi Abdllatif Harptdir (1842-1914). O, balca kelm eseri olan Tenkhulkelm f akidi ehlil-slmda, klasik kelm kitaplarnn tertibini takip etmekle birlikte, yer yer yeni bir bak asyla deerlendirmelerde bulunur. Trh-i lm-i Kelm isimli eserinin son ksmnda da kelm asrn ihtiyalarna gre yeniden tedvin ve telif etmenin, slm limlerini bekleyen ncelikli bir grev olduu kanaatini vurgular. Harpt gibi bir Osmanl limi olan ehbenderzde Filibeli Ahmed Hilminin (1865-1914) ss-i slm: Hakik-i slmiyyeye Mstenid Yeni Akid isimli eseri, slm inan ilkelerinin bir zeti mahiyetindedir. Allah nkr Mmkn m? isimli eserinde ise Allahn varln delillerle ispat etmekten ziyade Allah inkr etme fikri zerinde durarak bu konuda akl ve felsef tahliller yapmakta, sonuta inkrn ne ilm ne de felsef adan

172

mmkn olduu hkmn vermektedir. Onun Huzr- Akl Fende Maddiyyn Meslek-i Dalleti isimli eseri ise materyalist grlerin eletirisi mahiyetindedir. Dnemin belki de en nemli ismi olan zmirli smail Hakk (1869-1946), kelma dair en nemli eseri olan Yeni lm-i Kelmn giri ve ilhiyyt bahislerine dair olan ilk ksmn tamamlam, nbvvet meselesine ilikin ikinci ksmn ise telife muvaffak olamamtr. Kitabn telifinde bir yandan gelenek ile irtibatn muhafaza ederken, dier yandan da zamannn gereklerini gz nnde bulundurarak yeni tasarruflarda bulunmutur. Mesela giri ksmnda, klasik kaynaklarda olduu gibi kelm problemler ve kelm ilminin geliim srecini anlatm, ancak onlardan farkl olarak dier ilimleri de iine alan genel bir slm ilimler tasnifi ve bunlara dair tarih bilgiler vermitir. lhiyyt bahislerini ilerken de, slup ve ifade asndan muhatabn anlamas hedefine uygun olarak, kr krne savunma konumunda kalmak yerine ilimler arasnda mukayeseler yapma ve grlerini Batda yaplan almalarla destekleme eklinde yeni bir metot takip etmitir. zmirlinin Muhassall-kelm vel-hikme isimli eseri bir nevi kelm ilmine giri mahiyetindedir. Mlahhas lm-i Tevhd bir ders kitabdr. Dn-i slm ve Dn-i Tabide, Aydnlanma dnemiyle birlikte Batl dnrlerin savunmaya balad rasyonel din anlay ile vahye dayal slm Dininin mukayesesi yaplrken, el-Cevbs-sedd f beyni dnit-tevhdde Anglikan kilisesinin, slm Dininin mahiyeti ve zamann problemlerine getirdii zm nerilerine dair sorular cevaplanmaktadr. Osmanlnn son dnemi devlet adamlarndan Giritli Srr Paann (18441895) Nakdl-kelm f akidil-slm isimli eseri, zmirlinin Yeni lm-i Kelmyla birlikte, son dnemde klasik kelm konularn kapsayan gelenee bal eserlerin bir rneidir. O ayrca Teftznnin erhul-Akidini Trkeye tercme etmitir. Osmanlnn son dnemindeki sekin medreselerde ilm-i kelm mderrislii grevini de yrten Arapkirli Hseyin Avninin (1864-1954) kendi hazrlad ders notlar mahiyetindeki lm-i Kelm Dersleri isimli eserinin yannda kelm sahasna esas katks, eyhlislmlk makamnn resm yayn organ olarak 1914-1922 yllar arasnda neredilen Cerde-i lmiyyede kaleme ald yazlardr. eyhlislm Mustafa Sabri Efendinin (1869-1954) Mevkfl-akl vel-ilm vel-lem isimli hacimli almasyla kader ve irade hrriyeti konularn ele ald Mevkfl-beer tahte sultnil-kader, bunlarn yan sra mer Nasuhi Bilmenin (. 1971) Muvazzah lm-i Kelm adl almas ve onun bir zeti mahiyetindeki Mlahhas lm-i Tevhd Akid-i slmiyyesi yeni ilm-i kelm dncesi erevesinde Osmanl corafyasnda verilen eserler arasnda son rnekler olarak gsterilebilir. Yeni dnem kelm dncesinin Msrdaki temsilcisi Muhammed Abduh (1849-1905), Selef dnceye daha yakn durmasyla adalarndan ayrlr. O, en nemli eseri olan Rislett-tevhdin giri ksmnda, o dnemde allageldii zere, gemi kelm kitaplarnn yap ve muhteva itibariyle kendi ana ve muhataplarna uygun olmadn ifade eder. zellikle mteahhirn kelmclarnn gereinden fazla felsef bahislere dalm olmalarn eletirir, mezhepler arasndaki kelm ihtilaflar ve teorik tartmalarla ilgilenmenin gereksizliine vurgu yapar. Bu balamda, eserini Selef itikad zere ve ihtilaflar gz ard edecek tarzda telif ettiini dile getirir.

173

Ayn dnemde Hint alt-ktasnda Mevln ibl Numnnin (1857-1914) Urduca kaleme ald eseri el-Kelm, klasik kelm eserlerindeki baz felsef bahisleri darda brakmas, zellikle ulhiyet ve peygamberlie dair konular zerinde ayrntl biimde durmas ve baz sosyal ierikli meseleleri slma yneltilen eletirileri cevaplama amacyla kapsamna almas gibi ynleriyle dnemin kelm eserlerinin metot ve muhteva zelliklerini gzler nne serer. el-Kelmn ierii u ekildedir: Giri: Yeni ilimler ve din; din insan ftratnn bir parasdr; slm Dini; akl ve din. 1. blm: Allahn varl, Allahn varln ispat etmede Kurn metodu, Allah inkr edenlerin itirazlar, inkrclarn itirazlarna cevaplar, tevhd. 2. blm: Nbvvet, mucize konusu zerinden nbvvete yneltilen itirazlar, nbvvete genel itirazlar, nbvvet ve mucizenin hakikati, peygamberlerin eitim ve hidayet metodu, mucizeler, Hz. Muhammedin nbvveti. 3. blm: Akaid, akaidin ayrntl aklamas, ruhaniyyt, vahiy ve ilham. 4. blm: slm ilerleme ve medeniyete kar deil destekleyicidir; din ve dnyann birliktelii. Ekler: mam Rznin nbvvetle ilgili grlerinin zeti, mam Gazzlnin nbvvetle ilgili grlerinin zeti.
Yeni kelm ilmi ve sonrasndaki dnemde yazlan eserlere be rnek de siz veriniz.

zet
Kelm ilminde eser yazm trlerini aklayabilmek. Kelm alannda verilen telif trlerinden birisi akaid risalesi tarznda eserlerdir. Akde veya akaid kelimeleri, baka anlamlarnn yan sra, iman konularn ihtiva eden baz risalelere isim olarak da kullanlr. Bu ismi tayan eserler genellikle itikad meseleleri fazla tartmaya girmeden zet biimde veren, kk hacimli almalardr. Bu tr eserler, daha ziyade halk ehl-i bidatn yanl inanlarndan korumak, Snn akdenin kolayca renilip yaygnlamasn salamak ve medreselerde rencilerin kolayca ezberleyebilmesi gibi hedeflere ynelik olarak yazlmtr. Bir dier tr, mtekmil eserler diyebileceimiz, muhteva ve metot asndan klasik kelm eseri zelliklerini tayan eserlerdir. Bunlarda genellikle bilginin imkn, deeri, bilgiye ulama yollar gibi bilgi teorisine ilikin meselelerden sonra klasik kelmn ilhiyyt, nbvvt ve semiyyt eklindeki ana bal altna giren konular ilenir. Son ksmda da imamet meselesi ele alnr. Bunlar mellifin zgn grleri veya kendisinden nceki grler arasnda yapt tercihleri yanstr. nc tr erh ve haiyelerdir. Risale tr muhtasar eserler ile gerek btn kelm sistematiini, gerekse belirli konular ele alan mstakil eserler zerine yazlan ve bunlarn muhtevasn daha geni biimde aklayan eserler erhlerdir. Haiye, genellikle ksa ve z yazlan bir metnin erhi zerine, ana metindeki veya erhteki baz kelime ve kalplar, zel isim, ayet, hadis veya iirleri aklamaya ynelik yaplan ksa aklamalardr. Ancak belli bir dnemden sonra erh mahiyetindeki kapsaml eserler iin de haiye tabiri kullanlmtr.

174

Son telif tr ise reddiyelerdir. Reddiye, Hristiyanlk, Yahudlik, Maniheizm, Seneviyye gibi slm d din ve fikir akmlar ile mellifin bal olduu ekol dndaki muhalif slm ekollerin grlerinin bir ksm veya tamamnn deerlendirilip yanllnn ortaya konulmaya alld ve reddedildii yazm trn ifade eder. Kelm eserlerinin dnemlere gre muhtevasn aklayabilmek. Mtekaddimn ad verilen Gazzlden nceki kelmclara gre kelmn konusu Allah Telnn zat, sfatlar ve fiilleridir. Felsefenin slm dnyasnda yaylmasndan sonra kelmn konusunu mevcd (varlk) oluturmutur. Gazzlden sonraki mteahhirn kelmclar dneminde kelm ile felsefe i ie girmi, mantk ilmine ait pek ok konu kelm kitaplarnda yer alm ve kelmn konusu buna paralel olarak genilemitir. yle ki d lemde (hrite, dnyada) varl olmad hlde -din esaslarla uzak veya yakn bir ilikisi bulunmak artyla- bilinmek zellii olan her ey kelm ilminin konusunu oluturmu, bylece kelmn konusu malm olmutur. Mesela, yok (madm), dnme (nazar), delil gibi baz soyut bilgi ve kavramlar, d lemde varlklar olmad hlde kelm ilminde ele alnp, tartlmtr. Yeni kelm ilmi ile balayp gnmze kadar gelen dnemde ise pozitivizm, sosyopolitik ateizm, psikanalitik ateizm, Darwinizm, varoluuluk, mantk pozitivizm, nihilizm, Kdiynlik, Bblik ve Bahlik gibi din veya felsef kkenli fikir hareketleri, seklerizm, zgrlk, demokrasi, insan ve kadn haklar, kutsal metinlerin ve Kurnn tarihsel olup olmad, smrgecilik, yoksulluk ve alk, imamet, velyet, hkimiyet ve bu balamda din otorite, satanizm ve benzeri konular kelmn ilgi alanna dhil olmutur. Farkl dnemlerde kelm eserlerinde kurgu ve ierik asndan grlen farkllklarn sebeplerini deerlendirebilmek. Kelm alannda ortaya konulan yazl malzemenin hacmi, ierii, kurgusu gibi zellikleri tabi olarak iinde bulunulan dnemin fikr, sosyolojik ve siyas artlarndan etkilenmitir. slm toplumunda itikad adan ihtilaf grlen ilk meseleler Allahn sfatlar, kader, byk gnah (kebre) ileyenin durumu ve imamet gibi konular olduu iin ilk verilen eserler de bu konulara deinen risale apndaki almalar olmutur. Erken dnemde kelm ilminin sistematii de tam anlamda olumad iin, inan ilkelerini zetleyen akaid risalesi tarznda eserler de ortaya kmtr. Bir yandan kelm ekollerin teekkl ve mezheb fikirlerin billurlamas, bir yandan farkl din ve kltrlere mensup insanlarla fikr iletiim ve etkileimin balamas, bir yandan da felsef eserlerin tercmeler yoluyla slm dnyasna intikali ile birlikte farkl din ve akmlarn grlerini ve birtakm felsef anlaylarn eletiri ve reddini de ieren daha kapsaml eserler verilmeye balanmtr. Ehl-i snnet kelmnn sistemlemesi ile hemen her itikad konuya dair kendi grlerini ayrntl biimde ileyen ve Snn inan esaslarn mtekmil biimde ortaya koyan eserler yazlmtr. Cveyn ve zellikle Gazzlden itibaren felsefe ile etkileimin balamasyla mantk usul ve kaideleri ile belli felsef konular kelm eserlerinin erevesine dhil edilmitir. Felsefe ile youn biimde ilgilenmekle, felsef meseleleri nce ortaya koyup

175

aklamak ve onun slm akaidine uymayan ynlerini tenkit etmek, ayrca slm akaidine ters dmeyen taraflarndan -asl konular aklarken veya ispat ederken- faydalanmak gibi amalar gzetilmitir. erh ve derlemecilik dnemine gelindiinde, artk slm ilimler gelenei teekkln tamamlam, belli bal meseleler zerinde yetkin eserler meydana getirilmitir. Bu sebeple sz konusu eserlerin erhini yapmak, bu dnemden itibaren nemli bir telif tr hline gelmi ve bu ynde bir gelenek olumaya balamtr. Yeni kelm ilmi dnemi ve sonrasnda ise ilm, fikr ve siyas alanda yaanan deiimler, yeni ortaya kan fikir hareketleri, inan ilkelerine ve bir btn olarak dine veya zelde slma ynelik yeni eletiri ve tehditler kelmn konusu olmutur.

Kendimizi Snayalm
1. Hz. Peygamber ve sahabe dneminde kelm alannda eser telifi grlmemitir. Aadakilerden hangisi bu durumun sebeplerinden biri olamaz? a. Hz. Peygamberin toplum iindeki varl ve vahiy srecinin devam etmesi b. slm toplumunun fikr ve kltrel durumunun karmaklk ve soyutluktan uzak bir yap sergilemesi c. Naslar zerinde tartma yaratacak yorumlara saplmamas d. Felsef kavram ve fikirlerle henz karlalmam olmas e. Kurn- Kermde teolojik tartmalara temel tekil edecek ayetler bulunmamas 2. Aadakilerden hangisi Eb Hanfenin akaid risalelerinden biri deildir? a. el-Fkhl-ekber b. el-Vasiyye c. el-Akde d. el-lim vel-mteallim e. er-Risle 3. Aadakilerden hangisi kelm alannda eser veren erken dnem Mutezillerden biridir? a. Kd Abdlcebbr b. Ebl-Hzeyl el-Allf c. bn Metteveyh d. Eb Red en-Nsbr e. bnl-Melhim

176

4. Aadakilerden hangisi felseflemi kelm dnemine ait bir Mtrd eserdir? a. el-Bidye f uslid-dn b. Nihyetl-ikdm f ilmil-kelm c. Tavliul-envr d. el-Muhassal e. Ebkrul-efkr 5. Aadakilerden hangisi yeni kelm ilmi dneminde eserlerde ele alnan konulardan biri deildir? a. nsan haklar b. Allahn varlnn delilleri c. Mucize d. evre problemleri e. badetlerin gereklilii

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. c 3. b 4. a 5. d Yantnz farkl ise, Giri ksmn yeniden gzden geiriniz. Yantnz doru deilse, Kelmn Teekkl Dnemi Eserleri konusunu yeniden okuyunuz Yantnz doru deilse, Erken Dnem Mutezillerin Eserleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Felseflemi Kelm Dnemi Eserleri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Yeni Kelm lmi Dnemi Eserleri konusunu yeniden okuyunuz

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 En nemli sebep, ortaya k ve bir mezhep olarak teekkln tamamlamas asndan Mutezilenin tarihsel olarak dier mezheplerden nce gelmesidir. Bir dier sebep, ortaya ktklar Basra ve Badat gibi merkezlerde hem slm frkalar arasndaki itikad tartmalarn baka yerlere gre daha youn yaanmas, hem de slm d din ve fikir akmlar ve felsef grlerle kar karya gelmeleri ve bunlara kar aklayc ve savunmac bir tutum gelitirmeleridir. Son olarak, Abbs halifeleri Memn, Mutasm ve Vsk dnemlerinde Mutezilenin devletin resmi mezhebi hline gelmesi ve Selef dncenin bask altna alnmas, Mutezile mensuplarnn daha rahat fikir retmeleri ve eser vermelerini salamtr.

177

Sra Sizde 2 Kelm sahasnda ilk eserler Mutezile eliyle verilmitir ve bu alanda doal olarak balangta Mutezilenin hkimiyeti sz konusudur. Ancak gerek Mutezilenin, gerek dier itikad akmlarn Snn gre uygun olmayan baz fikirleri sz konusudur. Selef tarafndan yazlan eserlerde kelm metot kullanlmamakta ve konular sadece ayet ve hadislere dayanarak aklanmaktadr. Bu sebeple gerek i bnyedeki muhalif fikirlerle mcadele, gerekse slm d din ve grlerin tenkidi ve reddi noktasnda Snn grlerin, naslar temel alan aklc metotlarla ortaya konulmas gerekmitir. Bu durum Ehli snnet kelm eserlerinin yazlmaya balamasna zemin hazrlamtr. Sra Sizde 3 Cveyn ile sona eren mtekaddimn dnemi kelm ilmi, akaid alannda tartlan meselelerin snrlarnn belirlendii ve d unsurlardan etkilenmenin sonraki dneme gre olduka dk dzeyde gerekletii bir yap sergiler. Metot ve muhteva asndan Mutezilenin belirleyicilii n planda olmakla birlikte dnemin belirgin zellii Mutezile ile kartlk ilikisinin muhafaza edilmesidir. Felsefe ile felsef konu, kavram ve usullerin tevars edilmesi anlamnda bir etkileim yeni balad iin kelmn tarih sre ierisinde en orijinal ve kendine zg formunu bu dnemde ortaya koyduu sylenebilir. Mutezileden itibaren baz felsef kavram ve bahisler kelm ilmi dhilinde ele alnmasna ve mantk ilmi erken dnemlerden beri kelmclar tarafndan bilinmesine ramen, mtekaddimn kelmclar manta itibar etmemilerdir. Mantn yan sra felsef teorilere ihtiyatla yaklamalar, Frb ve bn Sn gibi slm felsefecileri tarafndan takip edilen ve slm unsurlarla ksmen deitirilen Aristoteles metafiziinde slm inanlarna uygun olmayan fikirlerin bulunmasndan kaynaklanmtr. Sra Sizde 4 Cemleddn Efgn, er-Red aled-Dehriyyn Hseyin el-Cisr, el-Husnl-Hamdiyye li-muhfazatil-akidil-slmiyye Muhammed kbal, The Reconstruction of Religious Thought in Islam smail Fenni Erturul, Maddiyyn Mezhebinin zmihlli Muhammed Ferd Vecd, el-slm f asril-ilm

Yararlanlan Kaynaklar
Glck, ., (2009), Kelm Tarihi, Konya: Kitap Dnyas. Klavuz, A. S., (2009), Anahatlaryla slm Akaidi ve Kelma Giri, stanbul: Ensar Neriyat. Klavuz, U. M. ve Klavuz, A. S., (2010). Kelma Giri, stanbul: SAM Yaynlar.

178

zervarl, M. S., (2008), Kelmda Yenilik Araylar (XIX. Yzyl SonuXX. Yzyl Ba), stanbul: SAM Yaynlar. Topalolu, B., (1993), Kelm lmi - Giri, stanbul: Damla Yaynevi. Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi (DA), (1988-2009). Ehl-i Snnet, Eariyye, Kelm Mtrdiyye, Mutezile, Selefiyye vb. maddeler, stanbul: Trkiye Diyanet Vakf.

179

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Felsefe ve kelm gibi farkl ilim geleneklerine mensup limler tarafndan yaplan ilim tasniflerinde kelmn farkl konumlarda grlmesinin nedenlerini aklayabilecek, Kelmn dier ilimlerle ilikisinin genel zelliklerini saptayabilecek, Farkl zmreler tarafndan kelma yneltilen eletirilerin arkasnda yatan fikr temelleri ayrt edebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
lim tasnifi Kelm kartl Aklclk-nakilcilik Hatb metot, cedel metodu, burhan metot

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen szckler iin Bekir Topalolu ve lyas elebinin Kelm Terimleri Szlne bavurunuz. Kelmn konumu ve dier ilimlerle ilikisi hakknda Hasan Mahmud efinin Kelma Giri isimli kitabnn ilgili blmlerini okuyunuz. Kelmda Bilgi ve Kelmda Varlk nitelerini tekrar gzden geiriniz.

180

Kelmn Konumu ve Kelm Eletirisi


GR
Bir ilim dalnn, veya kendi konumuz asndan bakldnda kelmn btn bir ilim gelenei ierisinde nereye yerletirildiini, nasl deerlendirildiini grmenin yolu, ilimlere dair geleneksel snflamalarda onun nasl tasvir edildiini grmekten geer. slm kltr geleneinde ilimlerin tasnife tbi tutulmasyla, zellikle ilimlerin saha ve snrlarn birbirinden ayrma, bu sahalar arasndaki ilikileri belirleme ve farkl ilimlere ait birikimleri sistematik biimde deerlendirme gibi gayeler gzetilmitir. limlere ilikin bu tarz tasnifler, slm gelenei ierisinde ncelikle felsefeciler tarafndan ortaya konulmutur. Aslnda, bu tasnifler iinde kelmn ne ekilde deerlendirildiini grmek, kelma ynelik birtakm eletirilerin de hangi hususlara dayandn anlamamza yardmc olacaktr.

GELENEKSEL LM ANLAYIINDA KELMIN YER


slm felsefecileri, ilimleri snflandrrken, ana lte bavurmulardr. Birinci lt, ilmin ele ald varlk sahasdr. kincisi, ilimlerde kullanlan yntemdir. ncs ise, gaye ltdr ve buna gre ilimlerin varmak istedii sonu esas alnr. Filozoflar tarafndan yaplan ilim tasniflerinde, ilmin ele ald varln mahiyeti ve yce olup olmamas en nemli belirleyicilerden birisidir (Kutluer, 1996). Bunun yannda metot ya da yntem lt de nem arz eder; felsefeciler asndan bu, ilmin, sonulara ularken burhana, yani felsef kanta dayanp dayanmad meselesini ifade eder. slm kltrnde ilimlere ynelik en erken snflamalardan birisini mehur slm felsefecisi Frb (. 339/950) yapar. O ilimleri dil ilmi, mantk ilmi, matematik, geometri, astronomi, musik gibi talim ilimler, fizik ve metafizik, meden ilimler, yani siyaset, fkh ve kelm eklinde snflandrrken (Frb, 1955), kelm, siyaset ve fkh gibi pratik (amel) ilimler ierisinde deerlendirir. Onu, Allah Telnn aka anlatt belli dnce ve fikirleri, din hkmleri destekleme ve glendirmeye, bunlara aykr olan her eyin de sz vastasyla yanlln gstermeye imkn salayan bir ilim olarak takdim eder. Dolaysyla kelm sadece dini savunma sanat, yani bir ara derecesine indirdii anlalmaktadr.

181

Yine bir filozof olan mir (. 381/992) ise ilimleri din ilimler ve felsef ilimler diye iki balk altnda toplar. Ona gre genel olarak din ilimler felsef ilimlerden stndr, nk din ilimlerin kayna peygamberler, felsef ilimlerin kayna ise filozoflardr. O, kelm din ilimlerden birisi olarak gsterir. Din ilimlerin stnln anlatrken, kelmn yerilmesinin, kelmclarn bidatilik ve sapklkla sulanmasnn yanlln gsteren pek ok akl ve nakl delil sayar (mir, 1988). Felsefeciler dnda kalan isimler tarafndan yaplan tasniflerde kelm ilmine din ilimler ierisinde daima nemli bir konum verilmitir. Kelmclarn yapt snflandrmalarda ise, felsefecilerde olduunun aksine en yksek paye kelm ilmine verilir. Mesela Gazzl nce ilimleri akl ve nakl eklinde ikiye ayrr, sonra da bunlarn her birinin kendi iinde cz ve kll ksmlarna ayrldn belirtir. Ona gre din ilimler iinde kll olan kelmdr. nk kelm ilmi, en genel olan eyle, yani varlk ile ilgilenmektedir. Fkh, hadis, tefsir gibi ilimler, kelma gre cz kalmaktadr. Dolaysyla din ilimler arasnda rtbesi en yksek olan ilim kelmdr. Bizzat kelmclar ortaya koyduklar iin znel olarak deerlendirilebilirse de, kelmn en stn ilim olduuna dair u gerekeler ileri srlmtr: 1. Kelmn geni bir konuyu ele almas ve Allahn zat, sfatlar ve fiilleri gibi erefli meselelerle ilgilenmesi, 2. Dnya ve ahiret mutluluunu elde etmek gibi en stn bir gayeyi hedeflemesi, 3. Kulland delillerin hem doru dnebilen akl tarafndan kabul grecek, hem de ayet ve sahih hadislere uygun deliller olmas, 4. Btn peygamberler inan konularnda ittifak ettikleri ve bu ilmin meselelerini oluturan iman esaslar ilk peygamberden gnmze kadar hibir deiiklie uramadan geldii iin kelmn hakik ilim zelliini kazanm olmas, 5. lemin yaratcs, her eyi bilen, her eye g yetiren, peygamber gndermek ve kitap indirmek suretiyle insan ile irtibat kuran ve onu ykml tutan Allahn varl ispat edilmedike tefsir, hadis, fkh gibi ilimlerin varlndan sz edilemeyecei iin dier din ilimlerin kelm ilmine dayanmas, 6. Mantk ilminin felsef konularda kiiye sz syleme yetenei kazandrd gibi, kelm ilminin de din ilimleri aratrma ve inan esaslarn ispat ve savunmada sz syleme imkn vermesi. Kelm destekleyen veya aada eletiriler ksmnda grlecei gibi onu reddeden pek ok gereke ortaya konulabilir. Ancak kelmn konumu ve gereklilii konusunda Gazzlnin ifadeleri bize k tutabilecek mahiyettedir. Ona gre kelm ilmi, insanlarn karlat inanla ilgili problemleri tek bana zmeye belki yeterli olamaz. Ayrca avamn onunla ilgilenmesi sakncal da olabilir; dolaysyla sadece bu kltr alm kimseler onunla ilgilenmelidir. Ancak sonu olarak herkes kelm ilmini renmeye mecbur deilse de bu ilimle ilgilenmek farz- kifayedir. Onun ifadesiyle her beldede bidatilere kar koyacak, haktan ayrlanlar geri evirecek, Ehl-i snnetin kalplerini phenin etkilerinden temizleyecek ve bu ilimle megul olarak hakk koruyacak bir kimsenin bulunmas zorunludur. Fakihsiz ve doktorsuz kalan bir memleket gibi, byle bir limden, yani kelmcdan yoksun olan memleketin btn ahalisi sorumludur. (Gazzl, 2003, s. 21).

182

KELMIN DER LMLERLE LKS


Kelm ilminin dier ilimlerle ilikisi, metot veya muhteva asndan benzerlik, belli konularn birbirinden alnmas, konularn ilenmesinde kullanlacak malzeme asndan birbirinden faydalanma gibi eitli ekillerde ortaya kabilir. Muhteva benzerlii asndan bakldnda, kelmn en yakndan ilikili olduu ilim felsefedir.

Felsefe ve Kelm
Kelm da felsefe de Allahn zatndan ve sfatlarndan, balang ve son itibariyle yaratlm varlklarn durumlarndan bahseder. Ancak kelmdan farkl olarak felsefenin konular ele alrken hareket noktas akldr. Akla uymadn grd konularda nakli, yani ayet ve hadisi kabul etmez. Kelmn hareket noktas ise vahiydir, nakildir. Kelm her ne kadar inan konularnn aklanmas ve ispatnda akla yer verse de, vahyi temel kabul eder, slm ilkelere bal kalr. Bu ekilde salt aklc davranan ve vahyi k noktas kabul etmeyen felsefeden ayrlr.

Kurn, Hads ve Kelm


Dinin temel kaynan Kurn ve hadis oluturduu iin, kelm ilmi asndan da temel kaynak bu ikisidir. Bunun da tesinde kelm meselelerin ortaya konulmasnda ve deerlendirilmesinde Kurnn ift tarafl bir rol vardr. Bir yandan Kurn, inan esaslarn, iman edilecek hususlar bize bildirir ve ayrca bu esaslarn nasl ispat edilecei noktasnda temel hareket noktasdr. Dier yandan da, akla dayal birtakm karmlar, ispat ekilleri ve deliller ortaya konulmusa, bunlarn Kurna uygunluk arz etmesi gerekir. Yani Kurn bir anlamda bunlarn geerliliini ve doruluunu belirleyen bir lttr. Bunlarn yan sra, hem kelmclar kelm meseleleri tartrken mfessirlerin Kurn ayetlerine verdikleri manalardan yararlanmlar, hem de mfessirler ayetleri yorumlarken kelmclarn ortaya koyduu bilgi ve yorumlar kullanmlardr. Kelm ile hadis arasnda da karlkl bir ilikiden sz edilebilir. Hadis ilmi tamamen haber ve rivayete dayanr. Kelmclarn, yazdklar kitaplarn giri ksmnda bilgi konusuna yer vererek, buralarda haberin geerli bir bilgi kayna olduunu savunmalar ve ispatlamalar, bir haberin bilgi kayna olabilmesi iin tamas gereken artlar ortaya koymalar, hadis ilmi iin nemli bir zemin oluturmutur. Dier taraftan bakldnda, kelmn ilgi alanna giren ve haklarnda baka bir delil bulunmayan zellikle efaat, cennet, cehennem, kabir sorgusu, kabir azab, kyamet alametleri gibi konularda, ravisi gvenilir olan hadisler delil olarak kullanlmtr. Ayrca ayetlerle sabit olan pek ok inan meselesinin aklanmas noktasnda da hadisler nemli rol oynar. stifade edilecek hadislerin gerekli artlar tayp tamadn tespit iin hadisiler tarafndan yaplan deerlendirmeler nem tar.

Fkh ve Kelm
Hanef mezhebinin kurucusu Eb Hanfe, fkh kiinin (ebed mutluluk asndan) lehine ve aleyhine olan eyleri bilmesi olarak tanmlar. Bu ekilde inan, amel ve ahlk konularn kapsamna alan geni bir tanm verir. Fkhn inanla ilgili olan ksm iin ise fkh- ekber (en byk fkh) tabirini kullanr. Frb de Eb Hanfe gibi dinin bir inanla bir de amelle ilgili boyu-

183

tu olduunu, dolaysyla fkhn da inanla ve amelle ilgili iki ksma ayrldn syler. Anlalyor ki sonradan iki ayr ilim dal olarak gelien fkh ve kelm, balangta dini anlamaya ve hkm vermeye ynelik genel bir kavram olarak deerlendirilen fkhn iki alt bal olarak grlmtr. Bu iki ilim dal birbirinden ayrldktan sonra da fkh ve fkh usul, insana birtakm ykmllklerin yklenmesinin imkn, adalet, fiil, yaplan fiillere karlk mkfat ve cezann varl, fiillerde iyilik ve ktlk zelliinin bulunmas, irade gibi kelmn ilgilendii pek ok konuda ondan veriler alm ve kullanmtr.

Ahlk, Siyaset ve Kelm


Ahlk sadece dar anlamda insanlarn birbirine kar doru ve gzel davranlarda bulunmas anlamna gelmez. Kurn ve hadislerin bildirdii ve kelmn ayrntl biimde iledii Allah ve insan anlay erevesinde, kiinin Allaha kar hem iman hem de fiil anlamnda doru davran sergilemesi de ahlk tutumu ifade eder. Dolaysyla kelm insan-Allah ilikisinde gzetilmesi gereken hususlarn ne olduuna dair nemli bir ereve sunar. Ayrca insann mahiyeti, fiillerindeki hrriyetinin ne lde olduu, ykmllk, ceza gibi konular hem kelm hem de ahlk ilmi tarafndan mterek olarak ele alnr. Siyaset ise belki asl itibariyle kelmn konusu deildir. Ancak Hriclerin ve zellikle ann imamet (devlet bakanl) meselesi zerinde nemle durmalar ve ann bunu det bir inan esas hline getirmesi, kelmn siyaset ilmiyle ve siyas konularla bu adan ilgilenmesini gerekli klmtr.

Tabiat limleri, Beer limler ve Kelm


Kelmn tabi ve beer ilimlerle ilgisini anlamak iin, kelmn ele ald konularn ikiye ayrldn gz nnde bulundurmak gerekir. Kelm ilminde ele alnan bilgiler, ya dorudan doruya din esaslar oluturan konulardr ki bunlara kelmn temel meseleleri (mesil ve maksd) denilir ya da bu temel meseleleri aklama ve ispat etmede arac olan bilgilerdir. Bunlara da vesil ad verilir. Mesela Allah vardr, birdir. Hz. Muhammed Onun peygamberidir. ldkten sonra dirilmek haktr gibi esaslar kelm ilminin temel meselelerini, lemde bir deime ve bakalama sz konusudur, yleyse o sonradan meydana gelmitir, byle olann da bir yaratcs olmaldr gibi bilgiler, temel meseleleri aklamaya ve kantlamaya yarayan arac bilgileri oluturur. te erken dnemden itibaren kelmclar, baz din esaslar ispat ynnde deliller kurgulamak, belli konular aklamak veya ayrntlandrmak iin beer ilimler ve zellikle fizik, cebir, geometri, astronomi gibi bilim dallarnn verilerinden yararlanmlardr. Bu gibi pozitif bilimlerle kelm arasnda belli lde bir konu birliinden de sz edilebilir. Kelm da fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi mspet (pozitif) bilimler de varlklarn durumlarndan bahsederler. Yalnz bu ilimler varlklar incelerken, onlar balang ve son (mebde ve med) ynyle ele almazlar. Yani Bu olaylar nereden meydana geliyor? Bunlar meydana getiren ilk sebep nedir? Yaratlndaki gaye ve hikmet nedir? ldkten sonra ne olacaktr? gibi sorulara cevap aramazlar. Onlar, varlklar sadece duyu organlarnn alanna giren ynleriyle ele alrlar. Kelm ise bu noktada pozitif bilimlerden ayrlr, olaylar balang ve son, yaratl ve ahiret asndan deerlendirir.

184

Kelmclarn din esaslar ispat noktasnda pozitif bilimlerin verilerinden yararlanmalar hususunu bir rnekle aklaynz.

KELMA YNELK ELETRLER


Naslar anlama ve yorumlamaya ynelik her trl dnce biiminin, din, psikolojik, sosyal, siyas vb. birtakm saiklerle eletirilmesi, bu yndeki abalarn kendine muhalif alglama biimlerini ortaya karmas her dnem iin sz konusu olmutur. Bu balamda, hicr I. asrdan itibaren teekkl etmeye balayan kelm dnce de, Selef ve Selef dncesini benimseyenler, sufler ve filozoflar gibi farkl zmreler tarafndan gerek metot, gerekse muhteva asndan tenkide tbi tutulmutur.

Selefler ve Suflerin Eletirileri


Akl tefekkre ve bunun slm toplumunda ilk tezahr biimi olan kelma kar kanlar byk lde l-i mrn Suresinin 7. ayetinde bildirilen hususlara dayanmlardr. Bu ayette, Kurnn, anlam apak olan ayetlerin (muhkem) yan sra nispeten anlalmas g ve mecaz ifade tarzlarna sahip ayetleri de (mteabih) ierdii ve bu ikinci ksmdakilerin inananlar tarafndan sorgulanmadan kabul edildii, ancak kalplerinde sapma bulunanlar ve fitne karmak isteyenlerin bu gibi ayetleri yorumlama cihetine gittikleri buyurulur. Bu temelden hareketle, ilk iki halife dneminde Kurnn yorumuna dalmadan ve zerinde derin aratrmalara giriilmeden naslar olduu ekliyle kabul edilmitir. Kurnda Allah hakknda zikredilen sfatlar hibir ekilde yaratlmlarn zellikleriyle kyaslanmam ve eksikliklerden mnezzeh bir Allah inancna sahip olmak iin son derece zen gsterilmitir. Allaha insanlarnkine benzeyen herhangi bir ey izafe etmeye yol aabilecek naslar hakknda gr belirtilmeyip susulmu, Kurnda mteabih olarak grlen lafzlarn zahirinden farkl bir anlama sahip olduuna inanlmtr. Bununla birlikte bu anlamn ne olduunun aratrlmas cihetine gidilmeyip, bu gibi ifadeleri ieren ayet ve hadislerin nasl gelmise ylece okunmas ve sadece iman edilmesi gerektii belirtilmitir. Zira bunlar yorumlamak, inan konularnda kabul edilemeyecek zanna dayal hkmler vermeye yol aacaktr. nan sahasnda tartmaya girmek hem Kurna hem de Hz. Peygamberin Snnetine muhalefet anlamna gelecektir. te nassn, yani Kurn ve hadisin mutlak otoritesine ballk ve bunlarn akl ile yorumlanmasnn gereksizliine olan inancn erevesi sonraki dnemde daha da geniletilmitir ve sahabenin, hatta onlardan sonra gelen nesil olan tbinun inan sahasndaki ifadeleri ve tavrlarnn tartlamazl noktasna kadar gtrlmtr. Hz. Peygambere ve ashabna uymann gerekliliini vurgulayan ve baka araylara girmekten sakndran, ashabn faziletini bildiren ayet ve hadisler, bu noktada nemli bir etken olmutur. Sonraki dnemde eitli Selef limlerinin u ifadeleri, bu yaklamn ok gzel bir rneidir: Din konularda bir kimseyi rnek almak istiyorsanz, Reslullahn ashabn rnek alnz. nk bu mmet iinde kalbi en temiz, ilim asndan en derin, hidayet itibariyle en doru, ahlk en iyi olanlar onlardr. Resl ile bir arada olmak ve dinini tesis iin Hak Telnn setii kiiler de bunlardr. Bunlarn stnln kabul ederek izlerini adm adm takip ediniz. Onlara benzemeye alnz, zira en doru yolda olanlar onlardr. Bu yoldan azck saa veya sola saparsanz, byk bir dalletin iine dm olursunuz. (bn Kudme, 1994, s. 30).

185

lk dnem Mslmanlar ile balayan, ilk mezhep imamlar ve sonrasnda Selefin yolunu takip eden Hanbel limleri ile devam eden kelm kartl, gelenek ierisinde zel bir literatr olumas noktasna kadar gitmitir. Bunun mstakil eser olarak bilinen ilk rnei, Eb smail Hce Abdullah b. Muhammed el-Herevnin (. 481/1088) Zemml-kelm ve ehlih isimli eseridir. bn Kudmenin (. 620/1223) Tahrmn-nazar f ktbi ehlilkelm ve Zemmt-tevl, bnl-Vezrin (. 840/1436) Terchu eslbilKurn al eslbil-Ynn gibi eserleri konuya tahsis edilmi dier rneklerdir. Bunlarn yan sra, bn Teymiyye (. 728/1328) ve onun rencisi bn Kayyim el-Cevziyyenin (. 751/1350) hemen hemen tm eserlerinde kelma ve kelmclara ynelik keskin eletiriler yer almaktadr. Selef ve Selef izgisinde yer alanlarn eletirileri u balklar altnda toplanabilir: 1. Aslnda Bugn size dininizi tamamladm (Mide 5/3) mealindeki ayet, dinin kaynann Kurn ile Hz. Peygamberin hadisleri ve bir lde de sahabenin szlerinden ibaret olduunu ak biimde ortaya koyar. Dolaysyla dini anlama ve yorumlama noktasnda nakil denilen bu kaynak dnda gelitirilen her yntem dinde asl olmayan ve deer ifade etmeyen bir bidattir. Son tahlilde kelm da bu kapsamda deerlendirilmelidir (Herev, 1998, s. 278, 281). 2. Kelm, znde din akideleri akl delillerle ispat ve savunma ynnde ortaya kan bir faaliyet olabilir; ancak sonradan, hakikatin ortaya kmasndan ziyade, hasm susturma ve malup etmeye ynelik ksr bir tartma biimi hline gelmitir. Frkalar kendi grlerini vazgeilmez ve tek doru olarak grmler, naslar bu erevede deerlendirme abas iine girmilerdir. Dolaysyla kelm bir hakikat aratrmas olmaktan kp, yanl grleri yayma, pheleri oaltma, toplum iinde husumet ve fitneyi krklemeye ynelik bir kisveye brnmtr. Bu ekliyle din ve ahlk hayatn zayflamasna, Mslmanlarn birbirini tekfir etmesine, insanlarn arzularna tbi olarak zndkla kadar gitmelerine yol amtr (Takprzde, 1998, s. 209). 3. tikada ilikin bir meselede sadece Kurn esas alnmal ve bir husus anlalmad ya da phe arz olduunda, Arap dilinin imknlarndan istifade ile zm yine Kurndan aratrlmaldr. Yine bir sonuca ulalamyorsa o noktada durup sadece nassa olduu zere iman etmek gereklidir. zellikle Mutezilede grlen akl hakem klacak derecede her eyde l almak, aratrmalarda akl kullanmak, aklla her eyin mahiyetini kavramaya almak gibi bir metot kesinlikle yanltr. 4. Kelm, muhaliflerin temel kabullerini dikkate alarak bunlardan yanl bulduklarn reddetmeye ynelik, hitabet ve byk lde cedele dayal bir slup benimsediinden, Kurn ve Snnetin slubuna uygunluk arz etmez. Bu ynyle de sonuta Kurn ve Snnetten uzaklatran bir yaps vardr (Gazzl, 1967, s. 72). 5. Kelmn balca ilgi konusu Allahn zat ve sfatlardr. Kelmclar bu gibi konularda gelen rivayetlerle yetinmemiler ve yoruma gitmilerdir. Bu ekilde de ya tebihe derek Allahn sfatlarn yaratlmlarn sfatlarna benzetmeye kalkmlar ya da nass gerek anlamndan karacak derecede ar yoruma tbi tutmulardr. Her iki durumda da doru yoldan ayrlarak sapkla dmlerdir.

186

6. Kelmclar, herhangi bir itikad meseleyi tartrken, kendileri benimsemeseler bile, muhaliflerinin yanl fikirlerini naklederler. Bu ise sz konusu fikirlerin daha geni bir evrede bilinmesine ve yaylmasna zemin hazrlayarak avamn zihninin bulanmas ve itikadnn zedelenmesine kap aralamaktadr. 7. Kelmclar din meseleleri akl yrterek ve kyasa bavurarak zmeye alrken, cevher, araz, tafra, tevelld, kemiyet, keyfiyet gibi felsef nazariyeleri doruluu tartma gtrmez hakikatler, kesin ilkeler gibi grrler. Bunlar desteklemek iin, bu nazariyelere uymayan ayet ve hadisleri yorumlayarak hakik anlamlarndan farkl anlamlar yklerler. Dinin esas olan naslar, akln ortaya koyduu ve kesinlik arz etmeyen nazariyeler dorultusunda yorumlamak veya reddetmek ise kabul edilemez (bn Kuteybe, 1988, s. 35). 8. Kelm insann psikolojik ve duygusal ynn ihmal ettiinden iman hayatn besleyememi, sadece onun soyut zihinsel yapsn dikkate alarak faaliyet yrtmtr. Bu da halkn ihtiyacna cevap vermesini engellemitir. 9. Kelm tartmalar ve herhangi bir konuda ortaya konulan grler siyas iktidara eklemlenerek muhaliflerin susturulmasna ynelik bir bask sreci hline getirilebilmitir. Ortaya kan siyas kargaa, her frka tarafndan kendi menfaatleri dorultusunda kullanlmtr. Bununla kastedilen, byk lde Mutezilenin Kurnn yaratlml eklindeki dncesininin, Abbs halifeleri Memn, Mutasm ve Vsk zamannda bir devlet politikas hline getirilmesi ve muhalif grtekilerin takibata uramasna ve hatta eziyet edilip ldrlmesine varan sonularn ortaya kmasdr.
Selef dnce yapsn benimseyenlerin kelm eletirirken ne gibi hususlar gzden kardklarn syleyebiliriz?

Sufler, nazar ve istidlle dayanarak aklamalar yapma ve hkm vermeye kar kmalar asndan kelm eletirilerinde Selef ile paralel bir izgide yer alrlar. Her ne kadar onlar madd lemde ve dnyev ilerde akl ve tecrbenin rehberliini kabul etseler de, kelmclarn akla dayanarak Allah, Allahn isimleri, sfatlar, fiilleri, ruh vb. hususlar zerine konumalarn, bu gibi konularda akl istidlller ve mantk kyaslara dayanarak fikir beyan etmelerini ilm ve din adan tamamen deersiz grrler. Onlara gre din ve ilh hakikatler akl istidll ve kyaslarla idrak edilemeyecek kadar ince ve gizlidir. Bu ekilde onlar, bu lemin tesine ait hkmler verme ve ilh hakikati idrak etme iddiasndaki nazar akla kar karlar. Suflere gre akl ve nakil belli llerde din bilgilerin kayna olabilirse de, duyu bilgileri yanltc, akl bilgi ise snrldr ve dolaysyla bunlarn verilerine gvenilemez. Bunlarn alternatifi, insan hakikate ulatracak, Allah ve sfatlar hakknda bilgi verecek vastasz bilgi kayna olarak kef ve ilham yntemidir. tecrbeye ve manev mahedeye dayanan vastasz bilgi, ki sufler buna ilim deil, marifet ve irfan gibi isimler verirler, naslarn nakil veya rivayet edilmesine veya akln yapt kyas ve istidlle dayanan vastal bilgilerden, yani ilimden daha deerli ve daha nemlidir. Onlar kalbi arndrma dedikleri, nazar deil, amel ve tatbik yntemle, yani samimiyetle amel ve ibadete ynelme sonrasnda, ortaya konulan gayret, nefis mcadelesi ve dnyev balardan olabildiince kurtulma neticesinde, kalbin saf ve berrak hle gelecei, bu ekilde kalbin ilh lemi ve gayba ait

187

hususlar grmesine engel tekil eden perdelerin aradan kalkarak Allah ve gayb lemine ilikin kesin bilgiye ulalaca kanaatindedirler. Buna karlk kelmclar, suflerin bilgi elde etmenin gerek yolu olarak grdkleri kef ve ilham, hakikate ulatrc bir bilgi vastas kabul etmezler. nk ilham herkes tarafndan kullanlmas ve kontrol edilmesi mmkn olan bir bilgi elde etme yolu deildir. Ayrca kef ve ilham sahibi kii hatadan korunmu da deildir. Kef ve ilham bir adan ictihatla benzerlik arz eder. Nasl ki ictihat sadece sahibini balarsa, kef ve ilham da ancak sahibini balar ve ictihat gibi zan ifade eder. Grld zere mutasavvflarn kelma ynelik eletirileri bilgi kaynaklar konusunda kelmclarla aralarndaki gr farkllndan ve konular farkl bir dzlemde deerlendirmelerinden kaynaklanmaktadr. Selef bak asndan gelen eletirilerin bir ksmnda hakllk pay olmakla birlikte, bunlar kelmn kkten reddini hakl klmaz. Unutmamak gerekir ki, Mslmanlar arasnda akl tefekkre doru bir temayln balamas, toplum ve dnce hayatnda meydana gelen deiimin tabi bir sonucudur. Nitekim olduka erken saylabilecek bir dnemde, Eb Hanfe (. 150/767) sylemde ve konularn ele aln tarzndaki deiimi grm ve bunun gerekesini yle aklamtr: Hz. Peygamberin ashab kelmla uramadlar nk onlar, karlarnda savaan kimse olmad iin silah tama ihtiyac duymayan kimseler gibiydiler. Biz ise, bizi ldrmek isteyen ve kanmz hell gren kimselerle kar karyayz. Bu ortamda kimin hatal, kimin isabetli olduunu aratrmamak, aile efradmz savunmamak gibi bir tutum iinde olamayz. Biz bugn bir savala yz yzeyiz ve silaha muhtacz. Kald ki insan, ihtilafl konularda dilini tutsa bile dnce olarak birini tercih eder veya hepsine muhalefet eder. (Eb Hanfe, 1992, s. 10). Ebl-Hasan el-Ear ise eletirilere olan itirazn Eb Hanfeye gre biraz daha ayrntl biimde ortaya koyar. Ona gre, ncelikle, itikad meseleleri ele alanlar ktleyip sapknlkla sulamann ve hareket, skn, cisim, araz gibi eyler hakknda konumann bidat olduunu sylemenin bir temeli yoktur. Zira Hz. Peygamber sz konusu meseleleri aratrp bunlar hakknda konuanlarn bidat ehli olduunu sylememitir. u hlde, Hz. Peygamberin sylemedii bir eyi syledikleri iin asl bu iddia sahipleri bidat ilemekte ve kendi prensipleri ile elimektedirler. kincisi, bu gibi meseleler Kurn ve Snnette mstakil ve ayrntl biimde yer almam, sahabe bunlar hakknda fikir beyan etmemise de, genel prensipleri bu kaynaklarda mevcuttur. Ayrca Hz. Peygamber de, sahabe de kendi zamanlarnda ortaya kan akl meseleler zerine gr bildirmilerdir. Yukarda saylanlar zerinde konumamalar, kendi dnemlerinde bunlarn tartma konusu hline gelmemi olmasndan kaynaklanmaktadr. nc olarak, miras, cezalar, boanma gibi fkh meselelerin ihtilafl noktalar hakknda Hz. Peygamberden belirli bir nas varit olmamtr. Buna ramen fkh limleri bunlar mevcut naslara kyas etmiler ve ictihadda bulunmulardr. Buna binaen, dinin fer meselelerinde geerli olan bir hakkn, esaslarna dair hususlarda da bulunmas, akl meselelerin, Kitap ve Snnetin yannda duyu verilerine ve bedih bilgilere dayanarak zlmesi gerekir (Ear, 1952, s. 88-89, 94-95). Nassn anlalmasnda tamamen zahire bal kalan, yorumda bulunmay reddeden Selef tutumun, naslar anlamada ve kelm problemleri zmede yetersiz kalacan kabul etmek gerekir. phesiz Allah Tel, insanlara hakikati bulabilmeleri, nlerini aydnlatabilmeleri ve gereince davranp kurtulua erebilmeleri iin Kurn indirmi ve onlara peygamberi aracl-

188

yla mesajn ulatrmtr. Bu gayelere ve hikmetlere ynelik olarak indirilen bir kitabn baz yerlerinin hibir insan tarafndan anlalamayacak olmas, peygamberler gndermek ve kitaplar indirmek noktasndaki ilh hikmetin gereklememesi, dolaysyla bouna (abes) ve hikmetsiz bir eyin tercih edilmesi demektir. Yce Allah byle olmaktan mnezzehtir. O hlde Kurnn her taraf anlalabilir olmaldr. u kadar var ki, belli noktalarn herkes tarafndan anlalmas, ancak belli bir ilm seviyeye sahip kimseler tarafndan ve belirli ilkeler erevesinde yorumlanp onlara anlatlmas ile mmkn olacaktr. Bylelikle kitap indirmekteki hikmet de gerekleecektir. Bir yandan yabanc kltrlerle tanmann getirdii korumaclk duygusuyla, dier yandan ise hem bireysel sorumluluk asndan kurtulua daha rahat ulatraca hem de ihtilafa sebep olmamak dncesiyle inan meselelerinin akl dzlemde tartlma ve aklanmasna kar kmak, ilk dnem sonrasndaki Mslman toplum asndan isabetli bir tavr olarak grnmemektedir.
slm dncesinde akl ve felsef aklama biimlerine yneltilen eletiriler hakknda ayrntl bilgi iin Fatih Toktan slm Dncesinde Felsefe Eletirileri adl kitabn okuyunuz.

slm Felsefecilerinin Eletirileri


Felsefenin ve kelmn kendine gre farkl ncelikleri, hedefleri, zorunluluklar sz konusudur. Felsefenin bir inanc ispat veya savunma kaygs yoktur. slm felsefesini dnrsek, o ilk bakta kendini nasla baml klmayan bir hakikat aratrmas olarak ortaya koyar. Varln ontolojik statsn ve yapsn bamsz olarak ve bizatihi ele alr. Dinin ncelikli ve temel hedefleri ahlk ve pratik karakterdedir. Felsefe ise ondan farkl biimde, zihinsel ve felsef doruluu ncelikli hedef olarak belirler. Esasen bu, din esaslar tahkim etme ve savunmay hedefleyen kelm ile felsefe arasnda ze ilikin temelli bir ayrma noktasdr. slm felsefesinin en nemli temsilcileri olan Frb ve bn Sn (. 428/1037) ilhiyyt, nbvvet ve med (ahiret) gibi temel meseleleri de konu edinmi olmakla birlikte grleri byk lde Aristotelesi-Yeniplatoncu gelenek erevesinde ekillenmitir. Bu dorultuda onlar lemin meydana geliini yaratma ile deil, sudr nazariyesi ile aklama ynne gitmilerdir. Bu ekilde onlar, lemin belli bir zaman ierisinde Allahn kudreti, iradesi ve yaratma fiiliyle yoktan yaratld tezine aykr bir gr ortaya koymulardr. Hlbuki kelmclarn en temel ve ortak kabul ettikleri husus budur. Frb ve bn Sn, yoktan yaratmay kabul etmedikleri iin kelmclarn yoktan yaratmay ispat etmek iin kullandklar atomcu anlay reddeder ve bunu eletirirler. Frbde dorudan doruya kelma ynelik bir eletiriden belki sz edilemez. Ancak o, kelm ilminin balca zellii ve bir anlamda gayesinin, riin ortaya koyduu ilkeleri desteklemek ve bunlarla tenakuz arz eden her trl eyi yanllamak olduunu belirtir. Buna bal olarak kelmclarn duyular, haber veya akl yoluyla elde edilen her trl veriyi inceleyerek, bunlar arasnda dini destekleyecek mahiyette ne varsa kullandklarn, bu tr bilgi arasnda birbiriyle elienler var ise, dini destekler tarzda olanlar alp, dierlerinin yanlln gstermeye altklarn syler (Frb, 1955, s. 125, 129-130). Yukarda ifade ettiimiz gibi felsefenin temel gayesi zihinsel ve felsef doruluk olduu iin, onun bu ifadeleri aslnda kelma ynelik st kapal bir eletiridir. Bununla birlikte o, her ne kadar kelm felsefe

189

karsnda ikincil bir konumda grse de, felsefede kesin kantlarla ortaya konan bilgilerin, avamn anlayabilecei bir din formunda sunulmas ve onlara benimsetilmesinde kelmn ve onun cedel ynteminin nemli bir ilevi olduunu kabul eder. Hatta daha da ileri giderek, kelmn, dinin ortaya koyduu teorik ereve ve ak hkmlerden hareketle, mesela Allahn sfatlar gibi nispeten kapal kalan konularda birtakm genel hkmler karabileceini belirtir (Frb, 1990, s. 133, 152). bn Snda da sistemli bir kelm eletirisi grlmez. Ancak o, lemi ve Allah-lem ilikisini aklama tarzndaki farkllklara bal olarak eitli konularda kelm retilerine ilikin tenkitler ortaya koyar. Tabiatyla tenkit getirdii balca konulardan birisi, Aristotelesin de reddettii atom teorisidir. Sonu itibariyle bn Snnn temel gayesinin kelm eletirisi yapmak olmad ve kendi sistemini kurgularken bununla uzlamaz grd noktalarda kelmclarn grlerini ele alarak deerlendirmeler yaptn sylemek mmkndr. Felsefe cenahndan kelma ynelik kkl ve sistemli eletiriler bn Rd (. 595/1198) tarafndan ortaya konulmutur. bn Rd felsefesinin temel zelliklerinden birisi, felsefe ile din arasnda bir uzlama araydr. Ona gre bir hakikat bir dierine zt olamayaca iin, aklla elde edilen bilgi ve deliller ile vahiy yoluyla elde edilen bilgi ve deliller kesinlikle birbirine ters dmez. Bununla birlikte, din olan ile felsef olan arasnda grnrde bir uzlamazlk vardr. Bunu amann yolu, ikisini kendi balamlar ierisinde ele alp deerlendirmektir. bn Rde gre felsefe ve dinin kendine zg prensip ve esaslar vardr, bunlar birbirinden farkl olmak durumundadr; birinin dierine kartrlmas yanllklara sebep olur. u hlde din meselelerin de felsef problemlerin de dorusu kendi iinde belirlenecektir. Dolaysyla filozof din meseleleri tartmak istiyorsa felsef balamda deil, din balamda tartmaldr. Bunun iin dinin ortaya koyduu gerekleri anladktan sonra tartmasn bunlar zerine bina etmelidir. Ayn ekilde bir din adam da herhangi bir felsef problemi tartmak istiyorsa o problemin dayana olan sistemin zerine bina edildii temel ilkeleri bilip renmeli ve tartmasn o balamda yrtmelidir (bn Rd, 1965, c. II, s. 791). Bu szleriyle bn Rd, din olan felsef kavram ve aklamalarla temellendirmeye alan, fakat muhalif felsef grleri din kayglarla eletiren kelmclara ynelik bir tenkit ortaya koymaktadr. bn Rd (Reslm!) Sen, Rabbinin yoluna hikmet ve gzel tle ar ve onlarla en gzel ekilde mcadele et! (Nahl 16/125) ayetine dayanarak tasdik asndan insanlar ksma ayrr. Birinci grup bir hkm kesin akl delillerle (burhan) tasdik edenlerdir ki, felsefe esasen bunlara hitap etmektedir. kinci grup, ayn hkm cedel szlerle, tpk burhan ehlinin burhan ile tasdik ettii gibi tasdik eder. Zira bu kimselerin tabiat ve istidad itibariyle ancak bylesi mmkndr. nc grup ise yine burhan ehlinin kesin akl delillerle tasdik etmesi gibi, fakat ikna szlerle tasdik eder (bn Rd, 1983, s. 31, 55). bn Rde gre bu tasnif asndan kelmclarn tutumu cedel ve mcadeleye, Selefiyyenin metodu ise gzel tle davete karlk gelmektedir. Anlalyor ki bn Rd, cedel metodunun, avama hitap eden hatb metottan daha st, sekinlere hitap eden burhan metottan ise daha alt seviyede yer ald kanaatindedir. Dolaysyla ona gre dier ikisi varken cedel metot insanlara esasl bir fayda salamaz ve bir anlamda iinde bulunulan durum ve artlara bal olarak kullanlabilir; her zaman ve zeminde geerlilik arz etmez.
bn Rdn kelma metot asndan ynelttii eletirilerin temel hareket noktalar nelerdir?

190

bn Rd metoda ynelik eletirileriyle teorik bir ereve kurduktan sonra, bu dorultuda kelmclarn belli konulardaki grlerini de tenkit eder. Bunlardan ilki ve belki de en nemlisi, kelmclarn atom teorisi zerine bina ettikleri ve Allahn varln ispat noktasnda balca delilleri olan huds (lemin yaratlml) deliline ynelik eletirisidir. Ona gre, kelmclarn huds delili olduka mulak ve zor anlalr bir yap sergiler. yle ki, muhatap kitlenin byk ounluunu oluturan, ikna szlerle tasdik ve imana ulaan kimseler bir yana, kelmda yetkinlik kazanan kimseler tarafndan bile takip edilmesi ve kullanlmas zor bir metottur. Ayrca Kurnda lemin yaratlmasna ilikin hususlarda huds ve kdem gibi lfzlar kullanlmamtr. Dolaysyla bu terimleri kullanmak bidattir. Delilde sz konusu edilen lemin maddesiz ve zamansz yaratlmas gibi hususlar avam anlayamayaca iin, bu gibi kavramlarn kullanlmas halkn ounluunun, zellikle de cedel ehli olan kelmclarn akidesini bozacak birtakm phelere sebep olmutur (bn Rd, 2001, s. 103, 172). Felsefe cenahndan metot asndan yneltilen, kelmn meseleleri aklarken anlalmas ve zmlenmesi zor birtakm felsef ncllere dayanmas, hatta bu anlamda itikad zedeleyici olma ihtimalinin bulunmas ve dolaysyla avam asndan faydadan ok zarara yol aabilir grnmesi ynndeki eletirileri tamamen haksz olarak deerlendirmek gtr. Ancak kelmn muhataplarnn bir ksmnn da felsef nosyona sahip kii ve akmlar olduu ve belli grlerin zellikle bunlara kar tartmalar balamnda ortaya konulduunu gzden karmamak gerekir. Ayrca kelmclar bn Rdn iddiasnn aksine farkl muhatap kitleleri hedefleyen daha ziyade ikna ierikli mstakil eserler de kaleme almlardr. zellikle V./XI. yzyldan itibaren de akaid risalesi mahiyetinde bu tr eserler yazmak bir gelenek hline gelmitir. Bunun yan sra, ne kadar isabet ettikleri tartlabilirse de, ortaya konulan tezlerin ve bunu ispat sadedinde getirilen delillerin Kurn dayanaklarn bulma gayreti, kelmn ayrt edici vasflarndan biri olmutur.

Gnmzde Kelma Yneltilen Eletiriler


Kelma, klasik gelenek ierisinde olduu gibi, gnmzde de eitli hususlarda eletiriler yneltilmektedir. Bunlarn bir ksm, kanlmaz biimde geleneksel eletirilerin yeni bir form ve slup ierisinde yeniden takdim edilmesi eklinde ortaya kar. Zira kelmn gerek ngrlen hedeflere ulamadaki yntemi, gerekse konular ele al asndan eksik veya hatal olarak deerlendirilen hususlarn, gemiteki tenkitiler tarafndan tamamen gzden karldn veya gz ard edildiini dnmek ok gereki olmaz. Dolaysyla tamamen orijinal, gelenekte kk bulunmayan yeni eletiriler ortaya konulmas da beklenemez. Ancak u kadar var ki, zamann getirdii yeni bilgi birikimi ve artlar erevesinde farkl bak alaryla yeni deerlendirmeler de yaplmtr ve yaplmaktadr. Bu dnemde kelma yneltilen eletirilerden birisi, soyut bir felsef bak as dzeyinde kalarak, insan davranlarn biimlendirmeye ynelik pratik bir etki ortaya koyamam olmasdr. Buna gre kelmn vazifesi Kurndan hareketle bir fikr st yap, yani btncl bir dnya gr oluturmak olmaldr. Bu ekilde kelm, insana yol gstererek, onu Kurnda takv olarak isimlendirilen, Allaha, tabi evreye ve insanlara kar ahlk durua sevk etmeye almaldr (Fazlur Rahman, 1982). zellikle Ear kelm bu noktada baarl olamam grnmektedir. Her ne kadar Kurnda sunulan varlk anlay byk lde Allah merkezli ise de, insann yeryznde halife

191

klnmas (Bakara 2/30), baka varlklarn stlenmeye cesaret edemedikleri emaneti yklenmesi (Ahzb 33/72-73), yeryzndeki varlklarn ona boyun edirilmesi (Hac 22/65) gibi ifadelerle insana da vurgu yaplmaktadr. Oysa Ear kelm Allahn kudret ve iradesinin mutlakln koruma adna, insann hrriyetini nerede ise yok sayan bir aklama tarz gelitirmi, sanki Allah ile insann irade ve kudretini zt kutuplar gibi deerlendirmitir. det ikincisini kabul etmenin birinciyi ortadan kaldraca gibi ar saknmac bir dnceyle hareket etmitir. Bu eletiri belli ynlerden hakllk arz eder. Ancak bir dnceyi deerlendirirken, onun ortaya kt psikolojik, sosyal ve fikr ortam da dikkate almak gerekir. Bilindii zere Ear kelmnn ilk ortaya k, Mutezileye kar bir tavr eklinde olmutur. Dolaysyla Earlerin insann tamamen zorlama altnda olduu ve hrriyetinin nerede ise sfrland izlenimi veren yaklam, ilk bakta Allahn irade ve kudretini snrlama pahasna insann irade ve eylem zgrlne vurgu yapt grlen Mutezil dnce ile kendisini ayrmay hedefleyen tepkisel bir tutumdur. Nitekim ayn dnemde Mutezile ile bu kadar dorudan bir yzleme durumunda olmayan dier byk Snn ekol olan Mtrdiyye, daha lml ve dengeli bir aklama tarz gelitirmitir. Ayrca, mezhebin genel kanaatinin amazlarnn farknda olan Bklln, Eb shak el-sferyn ve Cveyn gibi Earler, zaman zaman Mutezil dnceye yaklaan zm nerileri gelitirmilerdir. Kelma yneltilen son dnem eletirilerden bir dieri de udur: Kelmda belli bir retiyi desteklemek iin delil getirilen nas, bu yorumlanm hliyle mutlaklatrlm ve sorgulanamaz biimde gelenek iinde nesilden nesile aktarlmtr. Bunun devamnda da aslnda belli bir dnemde ve belli artlar altnda oluturulmu bir fikir, alamaz ilk ve son sz olarak deerlendirilmitir. Sonu olarak sonraki dnemlerde, gemite ortaya konulan eserlerin erh edilmesi kelmn balca ilevi hline getirilmitir (Hasan Hanef, 2003). Gelenein mutlaklatrld, bu anlamda Gazzl ncesi kuan Gazzl sonras dneme yapacak bir ey brakmad kanaatinin yerleik hle geldii, bunun da kelm alannda ortaya konulan ilm faaliyeti snrlayc rol oynad iddiasn, erh ve derlemecilik dnemini hazrlayan sebepler nda deerlendirmek gerekir. Bu eletiri ok hakl deildir. Kelm Eserleri nitesinin ilgili blmnde de ifade edildii gibi, belli bir dnemden itibaren bir yandan tabi olarak itikad esaslarda bir farkllama, nitelik veya nicelik asndan artma sz konusu olmamaktadr. Dier yandan da dnce dnyasnda mcadele etmeyi gerektirecek yeni birtakm fikir hareketleri ortaya kmamtr. Bu sebeplerle, kelmclarn gayreti, daha nceden verilmi eserlerin daha iyi anlalmas ve muhteva asndan zenginletirilmesi noktasnda younlamtr. Bir dier iddia, artk bir tr slogan hlinde sylenegelen, zellikle Earliin lem ve Allah tasavvurunun, tabiattaki varlklar arasnda sabit ilikileri, olaylarn aknn ngrlebilmesi dncesini reddettii iin, tabi lem hakknda yeterli alma yaplmasnn nn tkad ve bu ekilde slm dnyasnn bilimsel ve fikr anlamda geri kalmlna sebep olduu hususudur. Bu iddia birka ynden tutarl grnmemektedir. lk olarak, kelmclarn reddettikleri husus, lemde bir dzenliliin, varlklar arasnda ngrlebilir ilikilerin varl deil, bu ilikinin bir yandan varlklarn zsel nitelikleri sebebiyle olduu, dier yandan da rastgele ve tesadf eseri medyana geldii varsaymlardr. Onlarn gayesi bu ilikiler dzeni karsnda Allahn varlna gerek brakmayacak bir aklama tarzna meydan vermemek

192

ve sonuta Allahn varln ve lemi srekli yaratmasn temellendirebilmektir. Zaten onlar, lemdeki varlklarn gerek anlamda var olduklarn ve insann bunlara dair bilgi sahibi olmasnn mmkn olduunu temel bir hkm olarak ortaya koymulardr. Bu da lemin onlar tarafndan anlalabilir ve aklanabilir bir varlk olarak deerlendirildiini gsterir. kinci olarak, slm dncesinde zellikle pozitif bilimler alannda hibir alma yaplmad veya retim ortaya konmad sylemi tarih gereklerle badamamaktadr. nc olarak, slm dnyasnn geri kalml iddias tamamen doru kabul edilse bile, bunu sadece kelma fatura ederek onun akl dnceye ket vurduu savyla aklamak ve herhangi bir sosyal olgunun ortaya knda fikr, toplumsal, siyasal pek ok farkl etkenin rol oynad gereini gz ard etmek hatal bir tutum olacaktr. Son olarak kelmn donmu bir dnce olduu ve ou zaman bir ksr dng ierisinde cerayan ettii iddias zerinde durmak gerekir. Buna gre kelm gncelden koparak yeni dnce ve ideolojiler karsnda slm yeterince savunamad gibi, vahyin amalarndan birisi olan insan ve tabiat incelemekten uzaklamtr (Hasan Hanef, 1988). Dinin kaynan tekil eden vahyin merkezinde insana yer verilmiken, kelmclar bunu Allah merkezli hle getirmilerdir. Dolaysyla kelmn asl konusu Allahn zat deil bizzat insan olmaldr. Yani kelm, insanlarn sorunlarnn incelenmesi, aratrlmas eklinde en geni anlamyla bir antropoloji, insan bilimi hline getirilmelidir (Hasan Hanef, 1978). Byle bir iddia, kelmn sadece dinin esaslarn akl ve nakl delillerle aklayan bir ura olmaktan kp, siyas ve toplumsal alana dair btn problemleri zmeye ynelen bir ilim olmas gerektiini ifade eder. Ancak belirtmek gerekir ki, sadece insan merkeze alan bir kelm, metot ve konu bakmndan doru olmayaca gibi, vahyin retisiyle de rtmeyecektir. Zira vahiyde sadece insan deil, bir denge oluturacak biimde Allah ve lem de merkez kavramlar olarak yer almaktadr. Kelmn btn problemleri zmeye ynelmesi talebi ise fkh ve ahlk gibi ilimlerin yan sra birok sosyal bilimin ilevini de kelma yklemek anlamna gelecektir. Konusu ve gayesi itibariyle kelmn yapmas gereken, dinin deimez ilkelerini ortaya koyarak, yeni problemlerle yzleme noktasnda dier bilim dallarna bir temel ve ereve oluturmaktr. Sz konusu problemlerin inanca ynelik boyutlar bulunmas veya bu problemler zerinden dine kar eletiriler ileri srlmesi hlinde ise kelm, meselenin etraflca incelenmesini gene ilgili bilim dallarna brakarak, onlarn ortaya koyduu verileri kullanmak suretiyle gereken hkmleri verecek ve savunuyu gerekletirecektir. Bylelikle onun det snrlar belirsiz bir malumat yn olmasnn ve var olu gayesini gzden kararak znde kendi ilgi alanna girmeyen tali meselelere taklp kalmasnn nne geilmi olacaktr.
Kelma yneltilen eletiriler hakknda ayrntl bilgi iin U. Murat Klavuz ve A. Saim Klavuzun Kelma Giri isimli kitabnn ilgili blmlerini okuyunuz.

zet
lim tasniflerinde kelmn farkl konumlarda grlmesinin nedenlerini aklayabilmek. lk slm felsefecileri, zellikle Antik Yunan filozofu Aristotelesin grlerini benimsemiler ve bunlar yeniden yorumlayarak slm bir ereve ierisinde sunmulardr. Onlar ilimleri snflandrrken, etkileimler sonucunda Yunan felsefesinden slm dncesine giren felsef ilimleri meru-

193

latrmaya da almlardr. Takip ettikleri Aristotelesi ilim anlaynda, ilh ya da fizik tesi alanla ilgilenen metafizik ilmi, ele ald varln mahiyeti ve kulland metot asndan en stn konuma yerletirilir. Dier ilimler metafizii daha iyi kavramaya yardmc vastalar olarak grlr. Bu anlamda kelm da felsefeciler tarafndan, belki felsef bilgiyi anlayamayacak kesimlere belli hususlar anlatmaya yarayan bir ara olarak daha alt konumda deerlendirilir. Felsefeciler dnda kalan limlerin yapt tasniflerde ise, kelm zellikle dier tm din ilimlerin ve bunun da tesinde bizzat dinin temelini tekil eden Allah, peygamberlik ve ahiret konularyla, itikat alanyla ilgilendii iin en stn ilim olarak grlr. Kelmn dier ilimlerle ilikisinin genel zelliklerini saptayabilmek. Kelm ilmi ile dier ilimler arasnda drt trl ilikiden bahsedilebilir: 1. Ele alnan konular yani muhteva asndan ortaklk veya benzerlik 2. Konularn deerlendirilmesinde kullanlan metotlar asndan benzerlik 3. Esasen baka bir ilmin konusu olan bir meselenin, baz zellikleri sebebiyle kelma dhil edilmesi 4. Konularn ilenmesinde fikr altyapy oluturacak veya belli hususlarn ayrntlandrlmas ve ispatnda kullanlacak verilerin baka ilim dallarndan alnmas Farkl zmreler tarafndan kelma yneltilen eletirilerin arkasnda yatan fikr temelleri ayrt edebilmek. Selef ve Selef dncesini benimseyenlerin eletirilerinin temel hareket noktas nassa mutlak ballk ve itikad alanda bilgi retme ve naslar yorumlama iin akln kullanmna kar ktr. Suflerin eletirisi, kelmda doru ve genelgeer bir bilgi kayna olarak kabul edilmeyen kef ve ilham balayc bir bilgi kayna olarak grmelerine ve Allah hakknda bilgiye ulamann yolunun akl kullanmak deil, ncelikle doru fiillerde bulunarak, ibadet ve riyazet yoluyla kalbi arndrmaktan getiini dnmelerine dayanr. Felsefecilerden Frb ve bn Sn gibi isimlerin eletirileri, byk lde kelmclardan farkl bir Allah ve lem algsna ve aklama biimine sahip olmalarndan kaynaklanr. Nitekim onlarda kelm eletirisi dorudan bir hedef olarak deil, kelm retisinde kendi sistemleri ile uyum arz etmeyen noktalarn dile getirilmesi ve tenkidi tarznda ortaya kar. bn Rdn gerek metot gerekse sistematik asndan getirdii eletiriler de, kelmclarn aklama tarzlarnn Kurn ve Snnete uygun olmad, kesin akl delillere dayanmad ve muhatap alnan kitlenin zihn altyaps ile idrak kapasitesinin gzetilmedii tespitleri dorultusunda ekillenir. ada eletiriler konusunda ise iki ey sylenebilir. Birincisi, bu tip eletirilerde bulunanlar, byk lde kelmclarn belli konularda ortaya koyduu grlerin fikr ve tarih balamn gzden karmakta ve dnemin artlarn doru deerlendirmeden gnmz artlarna gre yorumda bulunmaktadrlar. kincisi, z itibariyle kelmn ilgi alanna girmeyen, bizzat kelmn yzlemesi gerekmeyen modern an ve ilim anlaynn ortaya kard belli problemlerin zmn kelma yklemeye almakta ve bu noktada faaliyet gstermedii iin kelm tenkit etmektedirler.

194

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi ilimlerin snflamaya tbi tutulmasyla hedeflenen konulardan biri deildir? a. limlerin sahalarn belirleme b. Bir ilim dalnn eletirisini yapma c. limlerin snrlarn birbirinden ayrma d. Farkl ilimlere ait birikimleri sistematik biimde deerlendirme e. limlerin sahalar arasndaki ilikileri belirleme 2. Kelm ilminin, insanlarn karlat inanla ilgili problemleri tek bana zmeye belki yeterli olamayaca, avamn onunla ilgilenmesinin sakncal olabilecei, ancak sonuta bu ilimle ilgilenmenin farz- kifaye olduu deerlendirmesini yapan slm dnr aadakilerden hangisidir? a. bn Teymiyye b. Eb Mansr el-Mtrd c. mam fi d. Gazzl e. bn Sn 3. Hem metot hem de muhteva asndan kelma en sistemli eletirileri getiren slm filozofu aadakilerden hangisidir? a. mir b. bn Sn c. Kind d. Frb e. bn Rd 4. Aadakilerden hangisi Selef izgisini benimseyenlerle felsefecilerin kelma ortak olarak ynelttikleri eletirilerden biridir? a. Akla ok fazla arlk vermeleri b. Naslar ar yorumlara tbi tutmalar c. tikad konular halkn anlamayaca bir dille sunmalar d. Mantk ilminin usullerini metot olarak benimsemeleri e. Mezhep ayrlklarn krklemeleri

195

5. Aadakilerden hangisi modern dnemde kelma yneltilen eletirilerden biri deildir? a. Kelmclarn naslar yorumlamada akla gerei kadar bavurmadklar b. Kelmn gncelden koparak yeni dnce ve ideolojiler karsnda slm yeterince savunamad c. Kelmclarn lem anlaynn slm dnyasnn pozitif bilim alannda ilerlemesini engelledii d. Zaman ierisinde belli yorum biimlerinin mutlaklatrld ve yeni fikirler retilmedii e. Soyut bir felsef bak as dzeyinde kalarak, insan davranlarn biimlendirmeye ynelik pratik bir etki ortaya koyamad

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. d 3. e 4. c 5. a Yantnz farkl ise, Giri ksmn yeniden gzden geiriniz. Yantnz doru deilse, Geleneksel lim Anlaynda Kelmn Yeri konusunu yeniden okuyunuz Yantnz doru deilse, slm Felsefecilerinin Eletirileri konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Selefler ve Suflerin Eletirileri ve slm Felsefecilerinin Eletirileri konularn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Gnmzde Eletiriler konusunu yeniden okuyunuz Kelma Yneltilen

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Bu hususun en karakteristik rneklerinden birisi, kelmclarn Allahn varln ispat iin asrlar boyunca kelma zg bir delil olarak kullandklar lemin yaratlml (huds) delili kurgularnda grlr. Bu delilin atsn, onlarn antik Yunan felsefesinden ve fizik biliminden aldklar atomculuk dncesi ya da dier adyla cevher ve araz teorisi oluturur. Buna gre tm lem atom (cevher) dediimiz temel yaptalarndan olumutur. Bu cevherler, her zaman araz ad verilen renk, koku, hacim, hareket vb. gibi baz nitelikler tarlar. Bu niteliklerin varl kendiliinden srekli deildir; Allah tarafndan srekli yeniden yaratlmalar gerekir. Cevherler de arazlar olmadan varlklarn srdremeyecekleri iin, onlarn da srekli Allah tarafndan yaratlmalar gerektii ortaya kar. Dolaysyla Allah dnda kalan tm varlklarn, yani lemin yaratlm olduu kesindir. Bu nitelii tayan varlklarn mutlaka tek bir yaratcsnn bulunmas gerekir. Delilin sonu ksmna gre kendisi yaratlmam, ezel olan ve her eyi yaratan bu tek varlk Allahtr.

196

Sra Sizde 2 Bu hususta, temelde iki ey sylenebilir. lk olarak, bu tip eletirilerde bulunanlar, zaman ierisinde deien toplumsal yapy ve artlar doru deerlendirememilerdir. Gerek farkl din ve kltr mensuplaryla gittike artan biimde gerekleen karlamalar, gerekse slm toplumu iinde birbirine muhalif dncelerin ortaya k, itikad meselelerin tartlmasna yol amtr. Bunun sonucunda doru bir itikad yap oluturmak ve dini savunmak adna akl da devreye sokarak yeni dnceler gelitirmek kanlmaz hle gelmitir. kincisi, Allah Tel akla bavurmay kesin biimde yasaklamad gibi, bizzat Kurnda belli hakikatlerin kavranmas iin akl kullanmann gerekliliine vurgu yaplmtr. Dolaysyla belli ller dhilinde ve inan esaslaryla atmayacak biimde akla yer vermek aslnda gereklidir. Sra Sizde 3 bn Rdn kelma metot asndan eletirisi konu etrafnda ekillenmitir. Bunlarn birincisi, kesin akl delillere, yani burhana dayanmayan birtakm hkmlerle dini anlama ve aklama yoluna gitmeleridir. kincisi, akl yntemi, cedeli ve hitabeti bir arada kullanan Kurn slubuna uymayan bir tarzda, muhataplarn dikkate almakszn ar felsef bahisleri avama amalardr. Sonuncusu ise vahyin herkes tarafndan anlalabilecek ve herkesin uymas farz olan zahirinin tesinde sadece ilim adamlarnn anlayabilecei, tevile ak manalarn halka aklamalardr.

Yararlanlan Kaynaklar
mir, (1988), Kitbl-ilm bi-menkbil-slm, Riyad. Eb Hanfe, (1992), el-lim vel-mteallim, (mam- Azamn Be Eseri iinde), stanbul: FAV Yaynlar. Ear, (1952), Risle f istihsnil-havz f ilmil-kelm, Beyrut. Frb, (1955), limlerin Saym, Ankara: Maarif Vekleti. Frb, (1990), Kitbl-hurf, Beyrut. Fazlur Rahman, (1982), Islam & Modernity: Transformation of an Intellectual Tradition, Chicago. Gazzl, (2003), el-ktisd fil-itikd, Beyrut. Gazzl, (1967). el-Mnkz mined-dall, Beyrut. Hasan Hanef, (1988). Minel-akde iles-sevra, Beyrut. Hasan Hanef, Kelm lminin Tarihsellii, Kelm Aratrmalar Dergisi, I/2 (2003), s. 155-174. Hasan Hanef, Teoloji mi Antropoloji mi?, Ankara niversitesi lhiyat Fakltesi Dergisi, 23 (1978), s. 505-31. Herev, (1998). Zemml-kelm ve ehlih, Medine.

197

bn Kudme, (1994), Zemmt-tevl, arika. bn Kuteybe, (1988), Tevl muhtelifil-hads, Beyrut,. bn Rd, (1983). Fasll-makl, Kahire. bn Rd, (2001). el-Kef an menhicil-edille, Beyrut. bn Rd, (1965). Tehftt-tehft, Kahire. Kutluer, ., (1996), slmn Klasik anda Felsefe Tasavvuru, stanbul: z Yaynclk. Takprzde, (1998), Mevsat misbhus-siyde, Beyrut. mustalahti miftahus-sade ve

198

199

You might also like