You are on page 1of 638

Evrenin dokusunu oluturan uzay ve zaman... En gizemli kavramlar. Uzay bir varlk m? Neden zamann bir yn var?

Uzay ve zaman olmadan evren olabilir miydi? Gemie dnebilir miyiz? Brian Greene bizi Newton'un uzay ve zaman deimez gren anlayndan Einstein'n akkan uzay-zaman kavramna, kuantum mekaniinin birbirlerinden ok uzaktaki cisimlerin davranlarn annda birbirlerine gre belirledikleri "dolank" uzayna doru gerekten de aydnlatc bir yolculua karyor. Yani gerekliin, fizikilerin gndelik dnyamzn hemen altnda yatmakta olduunu kefettii, yeni katmanlarna. Evrenin Dokusu ayn yazarn daha nce yaymladmz Evrenin Zarafeti adl kitabn tamamlar nitelikte.

indekiler

nsz

1 Gerekliin Alan
I. Blm

Gereklie Giden Yollar


II. Blm

3 29

Evren ve Kova
III. Blm Grelilik ve M u t l a k IV. Blm

49

Dolank Uzay

95

2 Zaman ve Yaananlar
V. Blm

Donmu Nehir
VI. Blm

155 175 217

Olaslk ve Ok
VII. Blm

Zaman ve Kuantum

3 Uzay-Zaman ve Kozmoloji
VIII. Blm

Kar Taneleri ve Uzay-Zaman Hakknda

267

IX. Blm

Boluun Buharlamas
X. Blm Patlama'nn zmlenmesi XI. Blm

305

331

Elmaslarla Bezeli Gkyzndeki Kuantumlar

369

4 Kkenler ve Birleme
XII. Blm

Bir Sicimin zerindeki Dnya


XIII. Blm Zar zerindeki Evren

395

453

5 Gereklik ve Hayal Gc
XIV. Blm

Yukarda Gklerde ve Aada Yerde


XV. Blm

499

Tele-Tayclar ve Zaman Makineleri


XVI. Blm

525

Bir Antrmann Gelecei Notlar Szlk Dizin

565 595 635 639

nsz

Uzay ve zaman, hayal gcn baka hibir bilimsel konuya benzemeyen bir biimde esir alr. Bouna deil. Bunlar gerekliin alann, evrenin en temel dokusunu oluturur. Tm varlmz -yaptmz, dndmz ve yaadmz her ey- uzayn belirli bir blmnde ve belirli bir zaman diliminde gerekleir. Ama bilim hl uzayn ve zamann aslnda ne olduunu anlamaya alyor. Bunlar gerek fiziksel varlklar m, yoksa yalnzca yararl fikirler mi? Eer gereklerse temel yaplar m, yoksa daha da temel bileenlerden mi oluuyorlar? Uzayn bo olmas ne anlama geliyor? Zamann bir balangc var m? Ortak deneyimlerimizin gsterdii gibi, gemiten gelecee doru kar konulmaz biimde akan bir yn var m ? Uzay ve zaman zerinde etki oluturabilir miyiz? Bu kitapta, tutkuyla yrtlen yzyllk bilimsel aratrmalar izleyerek, evrenin doas hakkndaki bylesine basit ama derin sorularn yantlarn ya da bu yantlara ilikin ipularn bulmaya alacaz. Bu yolculuk bizi tekrar tekrar konuyla yakndan ilikili, kapsayc olduu kadar anlalmas zor bir soruya gtryor: Gereklik nedir? Biz insanlar yalnzca alglama ve dnce gibi isel deneyimlere sahip olduumuza gre, bunlarn d dnyay doru yansttndan nasl emin olabiliriz? Filozoflar ok uzun zamandr bu sorunun farkndayd. Film yapmclar, bu soruyu yalnzca kahramanlarnn zihninde var olan, ok iyi ayarlanm sinirsel uyarmlarca yaratlan yapay dnyalar kapsayan olay dizileri araclyla yaygnlatrdlar. Benim gibi fizikiler de, gzlediimiz gerekliin -uzay ve zaman sahnesinde evrilen maddedardaki gereklikle, o da eer varsa, ilgisiz olabileceinin ok iyi farkndadr. Yine de elimizde yalnzca gzlemlerimiz olduu iin, onlar ciddiye alrz. Snrsz d gc ve faslasz bir ku-

kuculuk yerine salam verileri ve matematiksel ereveyi klavuz olarak seiyor, bugnk ve gelecekteki deneylerin sonularn ngrme ve aklama kapasitesine sahip, en basit ama kapsam en geni kuramlar aratryoruz. Bu da pelerinden gittiimiz kuramlar ciddi bir biimde snrlyor. (Bu kitapta, rnein benim imdi ii su dolu bir tankta, beynime binlerce uyarc tel bal olarak yzmekte olduumu ve yalnzca bu metni yazdm dndm gsteren hibir ipucu bulamazsnz.) Ama geen yzylda fizik alannda yaplan keifler, gndelik gereklii kavraymzda yaratc bilim kurgu rnleri kadar olaand, akl almaz ve paradigma sarsc deiiklikler yapmamz gerektirmitir. izleyen sayfalardaki gezintimizin erevesini bu devrim niteliindeki deiiklikler belirleyecektir. Cevabn bulmaya alacamz sorular alar boyunca deiik biimlerde Aristoteles, Galileo, Newton, Einstein ve daha baka saysz bilim insann uratran sorularla ayndr. Bu kitap, bilimin yaplmakta olduu srada neler olduunu aktarmay amaladndan, bu sorularn bir kuak tarafndan nasl "cevapland" diye nitelendiini, izleyen kuaklarca nasl altst edildiini ve sonraki yzyllarda yaayan bilim insanlarnca nasl gelitirilip yeniden yorumlandklarn izleyeceiz. rnein bo uzayn, tpk bo bir tuval gibi, gerek bir varlk m yoksa sadece soyut bir fikir mi olduu gibi karmak bir sorunun nasl ele alndn bilimin tarihsel sarkacnda greceiz: On yedinci yzylda Isaac Newton uzayn gerek olduunu ilan etmi, on dokuzuncu yzylda Ernst Mach gerek olmad sonucuna varm, yirminci yzylda ise Einstein uzay ve zaman birletirerek sorunun kendisini tamamen yeniden biimlendirmi ve Mach in byk lde hatal olduunu gstermitir. Bunu, "bo" kavramnn anlamn yeniden tanmlayarak soruyu bir kez daha dntren, yani uzayn kanlmaz olarak kuantum alanlar denen alanlarla ve belki de kozmoloji sabiti ad verilen dank, tekbiimli bir enerjiyle dolu olduunu -eski ve artk itibar grmeyen, uzay doldurduu varsaylan esir kavramnn modern yansmalar- ne sren keifler izliyor. Dahas yaknda
II

uzayda yaplacak deneylerin, Mach'n elde ettii, Einstein'in genel grelilik kuram ile uyuan baz sonularn kantlayabileceini anlatarak bilimsel ilerlemenin olaanst ve karmak ana bir rnek vereceiz. Kendi amzda ise ime kozmolojisinin bize kazandrd zamann okuna dair kavraylara, sicim kuramnn fazladan uzamsal boyut eitlerine, M-kuramnn yaadmz uzayn daha byk bir evrende yzen bir kyma benzedii nerisine ve grdmz evrenin kozmik bir hologramdan baka bir ey olmayabilecei yolunda lgnca kurgulara rastlyoruz. Henz bu yeni kuramsal nermelerin doru olup olmadn bilmiyoruz. Ama bize tuhaf gibi grnseler de, bu kuramlar ayrntl olarak aratryoruz, nk evrenin en derinlerde yatan yasalar hakkndaki srarl aratrmalarmz bizi bu kuramlara yneltiyor. Garip ve bize tandk gelmeyen bir gereklik yalnzca bilim kurgunun verimli d gcnden deil, modern fiziin en son bulularndan da kaynaklanabilir. Evrenin Dokusu esas olarak ok az bilim eitimi alm ya da hi almam, ama evrenin ileyiini anlamaya duyduklar istek sayesinde bir ok karmak kavramla urama cesareti bulan genel okuyucuya yneliktir. lk kitabm The Elegant Universe'te0 (Evrenin Zarafeti) olduu gibi, temel bilimsel fikirlerden uzaklamadm, ama matematiksel ayrntlar yerine benzetmeler, ykler ve ekiller kullanmay tercih ettim. Kitabn en zor blmlerine geldiimizde okuyucuyu nceden uyardm ve daha karmak konularn ele alnd bu blmleri atlamak ya da yalnzca yle bir bakp gemek isteyen okuyucu iin ksa zetler koydum. Bylece, okuyucu keif yolunda yrrken yalnzca ada fiziin dnyaya bak konusunda bilgilenmekle kalmayacak, bu dnya grnn nasl ve neden dierlerine stnlk saladn da anlayacak. renciler, popler bilim kitaplarn hevesle okuyanlar, retmenler ve profesyoneller de bu kitapta ilgilenecekleri konular
* Evrenin Zarafeti, T B T A K Popler Bilim Kitaplar, 2008.

bulacak. Her ne kadar ilk blmler grelilik ve kuantum mekaniiyle ilgili standart ama gerekli baz temel konulan kapsyorsa da, uzay ve zamann fizikselliine basmakalp bir biimde odaklanan bir yaklam iermiyor. Sonraki blmlerde pek ok konu ele almyor (Bell teoremi, geciktirilmi seim deneyleri, kuantum lm, ivmelendirilmi genileme, gelecek kuak parack hzlandrclarnda kara delik oluturulmas olasl, solucan deliklerinden oluan dsel zaman makineleri bu konulardan bazlar). Bylece okuyucular balangta umut verip sonra gereklememi, ok tartlm baz konulan da renecek. Burada ele aldm konulardan bazlar tartmaldr. Havada kalan bu konularla ilgili olarak farkl bak alarna ana metinde y e r verdim. zerinde az ok fikir birliine varldn dndm tartmal konularla ilgili farkl bak alarna ise notlar blmnde yer verdim. Baz bilim insanlar, zellikle de savunduklar gr asndan aznlkta olanlar, baz fikirlerimden rahatsz olabilirler, ama ana metinde olsun notlarda olsun, dengeli bir yaklam gstermeye altm. Notlar blmnde, zellikle alkan okuyucular, basitletirdiim konulara ilikin tamamlayc aklamalar ve dikkat edilmesi gereken noktalar bulacaklar; matematie ilgi duyan okurlar da hi denklem kullanmadm ana metni tamamlayan ksa, matematiksel aklamalar bulacak. Arkadaki ksa szlk, baz bilimsel terimler iin bir bavuru kayna olarak dnld. Bu uzunlukta bir kitap bile uzay ve zaman gibi byk konular batan sona incelemeye yetmiyor. Hem modern bilimin ortaya koyduu haliyle gereklii tam olarak anlamak iin gerekli olan hem de heyecan verici bulduum konulara odaklandm. Kukusuz bu seimlerden ou benim kiisel tercihlerimi yanstyor, bu nedenle almalarna veya ilgilendikleri alanlara kitapta yeterince yer verilmemi olduunu dnenlerden zr dilerim. Evrenin Dokusu'nu yazarken baz adanm okuyucularn deerli geribildirimlerini alma ansm oldu. Raphael Kasper, Lu~ bos Motl, David Steinhardt ve Ken Vineberg el yazmasnn deiik biimlerini, bazen tekrar tekrar okuyup sunumun hem anIV

lalr hem de doru olmasna katkda bulunan ayrntl ve sezgi dolu nerilerde bulundular. Onlara iten teekkrlerimi sunuyorum. David Albert, Ted Baltz, Nicholas Boles, Tracy Day, Peter Demchuk, Richard Easther, Anna Hall, Keith Goldsmith, Shelley Goldstein, Michael Gordin, Joshua Greene, Arthur Greenspoon, Gavin Guerra, Sandra Kauffman, Edward Kastenmeier, Robert Krulwich, Andrei Linde, Shani Often, Maulik Parikh, Michael Popowits, Marlin Scully, John Stachel ve Lars Straeter de el yazmasnn bir blmn ya da tamamn okudular, onlarn nerileri de ok yararl oldu. Andreas Albrecht, Michael Bassett, Sean Carrol, Andrea Cross, Rita Greene, Wendy Greene, Susan Greene, Alan Guth, Mark Jackson, Daniel Kabat, Will Kinney, Justin Khoury, Hiranya Peiris, Saul Perlmutter, Koenraad Schalm, Paul Steinhardt, Leonard Susskind, Neil Turok, Henry Tye, William Warmus ve Eric Weinberg ile yaptm konumalardan ok yararlandm. zgn tartmalar konusunda keskin bir duyuya sahip olan ve eitli almalarm eletirmekteki isteklilii benim iin ok deerli olan Raphael Gunner a zel bir teekkr borluyum. Kitabn basm aamasnda Eric Martinez yorulmak bilmeden nemli yardmlarda bulundu, Jason Severs ise izimlerde harika bir i kard. Temsilcilerim Katinka Matson ve John Brockman'a teekkr ediyorum. Destei, tavsiyeleri ve kitabn kalitesini nemli lde artran keskin sezgileri ve ngrleri iin editrm Marty Asher'e minnet borluyum. Meslek yaamm boyunca Enerji Bakanl, Ulusal Bilim Vakf ve Alfred P. Sloan Vakf aratrmalarm destekledi. Desteklerini burada kranla anyorum.

1
Gerekliin Alan

I. Blm

Doann Armaanlar
Uzay, Zaman ve Her eyin Byle Oluunun Nedeni

abamn eski, tozlu kitaplndaki hibir kitap yasak deildi. Ama gene de ocukluumda hi kimsenin oradan bir kitap aldn grmedim. ou -kapsaml bir uygarlk tarihi, bat edebiyatna ait cilt cilt byk eserler, ve imdi hatrlayamadm dierleri- zamanla aaya doru bel veren raflara kaynam gibi grnen kaln ciltli, kocaman kitaplard. Ama en st rafta ara sra gzmn takld ince bir kitap vard. Sanki devler lkesindeki Glliver gibi yerine yabanc dururdu. imdi dnnce o kitaba gz atmak iin neden o kadar bekledim, bilmiyorum. Belki de yllar iinde, kitaplar okunmak iin yaplm nesneler deil de, uzaktan baklan aile yadigr eyalar gibi grnmeye balamt. Sonunda o sayg yerini bir yeni yetme dncesizliine brakt. Kitaba uzandm, tozlarn silkeledim ve birinci sayfay atm. lk satrlar, en hafifinden rktcyd.
T

"Gerekten felsefi olan yalnzca bir sorun vardr, o da intihardr." diye balyordu metin, irkildim. "Dnyann boyutu olup olmad veya zihinde dokuz kategori mi yoksa on iki kategori mi olduu daha sonra gelir." diye sryordu. Metne gre bylesi sorular insanln oynad oyunun bir parasyd, ama ancak o tek gerek konu yerli yerine oturtulduktan sonra zerlerinde dnlmeyi hak ediyorlard. Kitap Sisyphos Sylen i idi. Cezay i r doumlu, Nobel Edebiyat dl n kazanm bir dnr olan Albert Camus tarafndan yazlmt. Bir an sonra bu buz gibi szler kavrayn scakl altnda eridi. Tabii, yle ya, diye dndm, isterseniz kmaz ayn son arambasna kadar u konu zerinde dnp bu konuyu analiz edebilirsiniz, ama asl soru, dncelerinizin veya analizlerinizin sizi hayatn yaanmaya deer olduuna ikna edip edememesidir. Her eyin gelip dayand nokta budur. Geri kalan her ey ayrntdr. Camus'nn kitabyla ans eseri karlamam, kolayca etki altnda kaldm bir dneme rastlam olmal, nk onun bu szleri okuduum her eyden daha ok aklmda kald. Zaman zaman, karlatm, adlarn duyduum, televizyonda grdm eitli insanlar bu en temel soruyu nasl cevaplard diye dnrdm. Geriye baktmda, aslnda, kitaptaki bilimsel ilerlemeye ilikin ikinci iddiann benim iin zellikle nemli olduunu fark ediyorum. Camus, evrenin yapsnn anlalmasnn deerli olduunu kabul ediyordu, ama anlayabildiim kadaryla, bu kavrayn, hayatn yaamaya deer olup olmad konusundaki deerlendirmemizi deitirebilecei olasln reddediyordu. Tabii benim ilkgenliimde varoluu felsefe okumam, Bart Simpson'n romantik dnem iirleri okumas gibiydi, ama yine de Camus'nn vard sonu bana pek doru gelmemiti. Tutkulu bir fiziki aday olarak bana gre, hayat bilgiye dayanarak deerlendirebilmek iin nce hayatn yaand alan, yani evreni tam olarak anlamak gerekirdi. Trmz eer yeraltndaki kayalara oyulmu maaralarda yaasayd ve daha yerkrenin yzeyini, parlak gne n, okyanus rzgrlarn ve uzaklardaki yldzlar kefetmemi olsayd veya evrim farkl bir yol izle4

mi olsayd da dokunma duyumuz dnda hibir duyumuz gelimemi olsayd, bildiimiz her ey sadece evremizdeki eylere dokunarak rendiklerimizle snrl olsayd veya zihinsel geliimimiz ocukluun ilk evrelerinde durmu olsayd da duygusal ve analitik yeteneklerimiz be yandaki bir ocuunki kadar olsayd -ksaca deneyimlerimiz bize gerekliin ok eksik bir portresini sunsayd- hayat deerlendirme biimimiz tamamen farkl olurdu, diye dndm hatrlyorum. Sonunda yeryzne ktmzda veya grmeye, iitmeye, tat ve koku almaya baladmzda veya zihnimiz normaldeki gibi gelitiinde hayata ve evrene topluluk olarak bakmz mecburen kkten deiirdi. nk gereklie ilikin nceki snrl kavraymz, btn felsefi sorularn en temeline ok farkl bir k tutmu olurdu. Ama, ne var yani, diye sorabilirsiniz. Tabii ki akl banda her deerlendirme, evren hakknda her eyi -maddenin nasl davrandn veya hayatn nasl ilediini- anlamasak bile, doann tuvalini ssleyen betimleyici, geni fra darbelerinin srrna ortak olduumuz sonucuna varacaktr. Tabii ki Camus'nn ima ettii gibi, fizikteki gelimeler, rnein uzay boyutlarnn saysnn anlalmas veya nrofizyolojideki gelimeler, rnein beynin dzeninin ve yapsnn anlalmas hatta dier btn bilimsel alanlardaki gelimeler nemli ayrntlar ortaya karabilir, ama btn bunlarn hayat ve gereklii deerlendiriimiz zerindeki etkisi en alt dzeyde olacaktr. Tabii ki gereklik, biz neyin gereklik olduunu dnyorsak odur; gereklik bize kendini deneyimlerimiz yoluyla gsterir. Gereklie bu bak, bir oumuz tarafndan sorgulanmadan da olsa u ya da bu lde benimsenir. Benim kendimi gnlk hayatta bu ekilde dnrken bulduum kesin; doann dorudan duyularmza gsterdii yznn insan kandrmas kolaydr. Ama Camus'nn metniyle ilk karlamamdan bu y a n a geen yllar iinde modern bilimin ok farkl bir yk anlattn rendim. Getiimiz yzylda yaplan bilimsel aratrmalardan kan ana ders, insan deneyimlerinin, gerekliin gerek doasna ulama yolunda genelde yanltc bir rehber olduudur. Gn-

lk hayatn yzeyinin hemen altnda hi bilmediimiz bir dnya var. Gizemli olaylara ve byye inananlar, astroloji dknleri, deneyimlerin tesinde bir gereklikten bahseden dinsel ilkeleri benimseyenler, ok farkl perspektiflerden de olsa oktan benzer bir sonuca ulamtr. Ama benim aklmdaki bu deil. Ben, kozmik soan katman katman soyarak, her katmanda bir gizemi aa karan ve hem artc, tandk olmayan, heyecan verici, zarif ve hem de kimsenin bekledii gibi olmayan bir evreni ortaya karan yaratc yenilikilerin ve yorulmak bilmez aratrmaclarn almalarndan sz ediyorum. Bu ilerlemeler sadece birer ayrntdr. Fizikteki yeni bulular evreni kavraymzda kkl deiiklikler yapmamza neden olmutur ve olmaya da devam edecektir. Yllar nce olduu gibi imdi de Camus'nn, nihai soru olarak hayatn deerini semekte hakl olduunu dnyorum; ama modern fiziin kazandrdklar, beni, hayat gnlk deneyimlerin merceinden bakarak deerlendirmenin, bir van Gogh tablosuna bo bir gazoz iesinin dibinden bakmaktan fark olmadna ikna etti. Modern bilim, en temel alglarmz yoluyla elde ettiimiz kantlara saldr ardndan saldr gerekletirerek, bunlarn ounlukla yaadmz dnyaya ilikin bulank bir tahayyle yol atn gsterdi. Bu nedenle Camus fizikle ilgili sorular ikincil olarak nitelediyse de, ben o sorularn birincil olduuna ikna oldum. Bana gre, fiziksel gereklik hem sahneyi belirliyor hem de Camus'nn sorusuyla ba etmek iin gerekli klandrmay salyor. Varoluu modern fiziin bize kazandrdklarn benimsemeden deerlendirmeye almak, karanlkta bilinmeyen bir rakiple gremek gibi olurdu. Fiziksel gerekliin gerek doasn kavraymz derinletirerek, kendimize ilikin algmz ve evren hakkndaki deneyimlerimizi batan dzenleyebiliriz. Bu kitabn temel kaygs, gereklii deerlendiriimizle ilgili bu yeniden dzenlemelerin en parlak ve en temel olanlarn aklamaktr. Bunu yaparken, trmzn uzay ve zaman anlama yolundaki uzun dnemli projelerini etkileyen dzenlemelere odaklanacaz. Aristoteles'ten Finstein'a, usturlabdan Hubble
6

Uzay Teleskopu'na, piramitlerden da tepelerindeki gzlemevlerine kadar uzay ve zaman, dnmenin balangcndan bugne dncenin erevesini izmitir. Modern bilim ann balamasyla bu konularn nemi de artmtr. Son yzyl boyunca fizikteki gelimeler uzayn ve zamann en artc ve en zorlayc, evreni bilimsel olarak zmlememizdeki en etkili kavramlar olduunu ortaya karmtr. Bilimdeki bylesi gelimeler uzay ve zaman, en son aratrmalarn tamamen deitirdii yllanm bilimsel kurgular listesinin en tepesine yerletirmitir. Isaac Newton a gre uzay ve zaman vard, o kadar. Evrendeki olaylarn sahnelendii hareketsiz, kozmik bir sahne oluturuyorlard. Onun ada ve rakibi olan Gottfried Wilhelm von Leibniz'e gre ise "uzay" ve "zaman", cisimlerin bulunduklar yer ile olaylarn olduu zaman arasndaki ilikilere ait szcklerdi. Hepsi bu. Ama Albert Einstein'a gre uzay ve zaman, gerekliin altnda yatan hammaddeydi. Einstein grelilik kuramlaryla uzay ve zaman konusundaki dncelerimizi sarst ve uzayn ve zamann evrenin evriminde oynad temel rol ortaya kard. O gnden bu yana, uzay ve zaman fiziin parlayan mcevherleridir. Hem tandk hem de artcdrlar; onlar tam olarak anlamak fiziin en gz korkutan ama peine de en ok dlen konusu haline gelmitir. Bu kitapta ele alacamz gelimeler, uzay ve zamann dokusunu eitli ekillerde rmektedir. Baz fikirler, uzay ve zamann bin yldr olmasa da yzlerce yldr sorgulanamaz grnm en lemel zelliklerini tartmaya aacaktr. Bazlar uzay ve zaman kuramsal olarak kavraymz ile genelde yaadmz deneyimler arasndaki balanty aratracaktr. Bazlarysa olaan alglarn dar snrlar iinde akl ermeyecek sorular ortaya atacaktr. Felsefeden ok az sz edeceiz (intihardan ve hayatn anlamndan hi sz etmeyeceiz). Ama uzay ve zamann srlarn zme yolundaki bilimsel arayta kendimizi snrlamayacaz. Uzay ve zamann gerek doasn, evrenin kk bir nokta olduu ilk anlarndan, ulat en uzak noktaya ve en uzak geleceine kadar, hem tandk hem de allmadk ortamlarda azimle

aratracaz. Uzay ve zamann yks henz tamamlanmam olduundan, bir sonuca ulamayacaz. Ama bize evrenin dokusunu kavramaya ve gerekliin gerek yapsna ne kadar yaklatmz gsterecek gelimelere -kimisi ok tuhaf, kimisi ok tatminkr, kimisi deneysel olarak kantlanm, kimisi de tartmaya ak- deineceiz.

Klasik Gereklik
Tarihiler tam olarak ne zaman balad konusunda fikir birlii iinde olmasa da, modern bilim ann Galileo Galilei, Ren Descartes ve Isaac Newton dncelerini akladklar srada balam olduu kesin. O gnlerde gkbilimsel ve yeryzyle ilgili verilerde bulunan rntler, evrende olup biten her eyin dikkatle akl yrterek ve matematiksel zmleme yoluyla anlalabilecek bir dzeni olduunu giderek daha ak hale getiriyor, yeni bilimsel dnce biimi iyice yerleiyordu. Modern bilimsel dncenin bu ilk ncleri, doru biimde bakldnda evrendeki olaylarn yalnzca aklanabilir olmakla kalmayp ayn zamanda ngrlebilir olduunu ileri sryorlard. Bilimin gelecein baz ynlerini nceden bilme gc -tutarl ve niceliksel olarak- ortaya kyordu. lk bilimsel almalar, gnlk hayatta grebileceimiz ve yaayabileceimiz trden eylere odaklanmt. Galileo eri bir kuleden aa arlk atyor (efsaneye gre) ve eik bir dzlemden aaya yuvarlad toplar gzlyordu; Newton elmalarn dn (efsaneye gre) ve Ay'n yrngesini inceliyordu. Bu aratrmalarn amac, yeni yeni gelimekte olan "bilimsel kula" doann armonilerine gre akort etmekti. Elbette ki deneyimin hammaddesi fiziksel gereklikti, ama mesele ritmin ve dzenin ardndaki mant ve anlam "duyabilmekti." Adlar duyulmu ve duyulmam pek ok kahraman bu hzl ve etkileyici ilerlemeye katkda bulunmutu, ama Newton rol ald. Elindeki az sayda denklemle, yerdeki ve gkteki hareketlerle ilgili bilinen her eyi bir araya getirdi ve bylece sonradan klasik fizik denilegelen eserin fon mziini bestelemi oldu.
8

Newton un almasn izleyen yllarda, onun kulland denklemler detayl bir matematiksel yapya dntrld, bylece hem kapsamlar hem de uygulamadaki kullanmlar ok geniledi. Klasik fizik yava yava olgun bir bilimsel disiplin haline geldi. Btn bu gelimelerin ortasnda parlayan k, Newton'un zgn kavraylaryd. Bugn, yzyldan daha uzun bir sre sonra hl Newton'un denklemlerini, dnyann her yerinde fizie giri derslerinin verildii snflarn tahtalarnda, uzay aralarnn yrngelerinin hesapland NASA uu planlarnda ve en ileri aratrmalarn karmak hesaplarnn iinde sakl olarak grebilirsiniz. Newton ok fazla sayda fiziksel olguyu tek bir kuramsal ereve iinde birletirmitir. Ama Newton hareket yasalarn formlletirirken -bizim ykmz iin de zel bir nemi olan (2. Blm)- bir engele takld. Nesnelerin hareket edebildiini herkes biliyordu, a m a y a bu hareketin iinde yer ald alan? Hepimiz buna "uzay ite" diye yant veririz. Ama Newton'un yant "Uzay n e d i r ? " olurdu. Uzay gerek bir fiziksel varlk m, yoksa evreni anlamaya abalayan insann ortaya att soyut bir fikir mi? Newton bu kilit sorunun yantlanmas gerektiini biliyordu, nk uzay ve zamann anlam hakknda bir fikre sahip olmadan hareketi tanmlayan denklemleri anlamsz olacakt. Bir eyi anlamak iin balamn bilmek gerekir; kavrayn bir dayana olmaldr. Bylece Newton Principia'da bir iki ksa cmleyle ak ve net bir uzay ve zaman kavray oluturdu; uzayn ve zamann evrenin deimez alann oluturan, mutlak ve deimez varlklar olduunu ne srd. Newton'a gre uzay ve zaman, evrene biimini ve yapsn veren grnmez bir yap iskelesi oluturuyordu. Herkes ayn fikirde deildi. Kimileri, son derece ikna edici bir biimde, hissedemediimiz, tutamadmz ve etkileyemediimiz bir eye varlk atfetmenin anlam olmadn ne sryordu. Ama Newton denklemlerinin ngrme ve aklama gc eletirileri durdurdu. Sonraki iki yzyl boyunca Newton'un mutlak uzay ve zaman kavray artk sorgusuz kabul edilen bir lkeydi.
9

Greli Gereklik
Dnyaya klasik Newtoncu bak iyiydi. Yalnzca doal olaylar artc bir kesinlikle betimlemekle kalmyor, betimlemenin ayrntlar da -yani matematik- deneyimlerle rtyordu. Eer bir eyi iterseniz, hzlanr. Bir topu ne kadar hzl frlatrsanz, duvara arpt zaman etkisi o kadar byk olur. Eer bir eye bask uygularsanz, onun da size bask uyguladn hissedersiniz. Bir cismin ktlesi ne kadar byk ise ktleekimi de o kadar byk olur. Bunlar doal dnyann en temel nitelikleri arasndadr. Newton un kurduu yapy rendiinizde bunlarn denklemlerde gn gibi ak bir biimde temsil edildiklerini grrsnz. Bir falcnn kristal kresinin sorgulanamaz gizeminden farkl olarak, Newton yasalarnn ileyii, en alt dzeyde matematik bilgisine sahip herkesin anlayabilecei ekilde ortadayd. Klasik fizik insan sezgileri iin salam bir temel oluturuyordu. Newton denklemleri ktleekimi kuvvetini kapsyordu, ama klasik fiziin yaps elektriksel ve manyetik kuvvetleri de kapsayacak biimde ancak 1860'ta sko bilim insan James Clerk Maxwell tarafndan geniletildi. Bunu yapabilmek iin Maxwell in yeni denklemlere ihtiyac vard. Kulland matematii tam olarak anlamak iin daha yksek dzeyde bir eitim alm olmak gerekiyordu. Ama Maxwell'in yeni denklemleri, elektriksel ve manyetik olgular, Newton denklemlerinin hareketi aklad kadar baarl bir ekilde aklyordu. 1800'lerin sonuna doru artk insan aklnn gcnn, evrenin gizlerini zebilecei aka grlmeye balamt. Nitekim, elektriin ve manyetizmann baarl bir ekilde birletirilmesiyle, kuramsal fiziin yakn bir zamanda tamamlanaca duygusu gleniyordu. Kimileri fiziin ksa bir zamanda artk tamamlanm bir konu olacan ve fizik yasalarnn kesin bir biimde ortaya konacan dnyordu. Tannm deneysel fiziki Albert Michelson 1894'te "en temel ilkelerden ounun kesin bir biimde" belirlendiini ifade etti ve "sekin bir bilim insannn" -ki ou kimse bu kiinin ingiliz fiziki Lord Kelvin olduunu dnr- artk geriye sadece baz saylarn ondalk basa10

maklarn daha net olarak belirlemenin kaldn sylediinden sz etti. 1 Kelvin'in kendisi de 1900'de ufukta "iki bulut" olduunu, bunlardan birinin n hareketinin zellikleri, deerininse cisimlerin stlnca yayd nmn zellikleri 2 olduunu syledi. Ama genel kan, bunlarn da yakn bir zamanda kukusuz incelenip zlecek ufak ayrntlar olduuydu. On yl iinde her ey deiti. Tahmin edildii gibi, Kelvin'in ortaya att iki problem ele alnd, ama hi de ufak problemler olmadklar ortaya kt. Her biri bir devrim balatt ve gene ler biri doa yasalarnn yeni batan yazlmasn gerektirdi. Klasik uzay, zaman ve gereklik kavramlar -yzlerce yl boyunca yalnzca ilerliini korumakla kalmayan, ayn zamanda dnyaya ilikin sezgisel alglarmz dorulayan kavramlar- tamamen deiti. Kelvin'in "bulutlarndan" ilkini ele alan grelilik devrimi, 1905'ten Einstein'n zel ve genel grelilik kuramlarn (3. Blm) tamamlad 1915'e kadar srd. Einstein elektrik, manyetizma ve n hareketi konularndaki bilmecelerle urarken Newton'un klasik fizikteki en nemli kilometre talarndan olan uzay ve zaman kavramlarnn hatal olduunu fark etti. 1905 baharnda ok youn geen birka haftada uzay ve zamann Newton'un dnd gibi birbirinden bamsz ve mutlak olmadn, insanlarn ortak deneyimlerinin tam tersine greli ve birbirinin iine girmi olduunu belirledi. On yl kadar sonra ktleekimi fiziinin yasalarn yeniden yazan Einstein, Newton fiziinin sonunu hazrlam oldu. Einstein bu kez yalnzca uzay ve zamann bir btnn paralar olduunu gstermekle kalmam, erilip yamularak evrenin evriminde rol aldklarn da gstermiti. Einstein'n bak asna gre, uzay ve zaman Newton'un dnd gibi kat ve deimez olmak yle dursun esnek ve dinamiktir. Her iki grelilik kuram da insanln en deerli kazanmlar arasndadr; Einstein bu kuramlarla Newton'un gereklik kavrayn alaa etmitir. Her ne kadar Newton fizii fiziksel deneyimlerimizin ounu matematiksel olarak kapsyor gibi
11

grnse de, Newton'un betimledii gerekliin bizim dnyamzn gereklii olmad anlalmtr. Bizimki, greli bir gerekliktir. Ama klasik fizik ve greli fizik arasndaki fark yalnzca u koullarda (ok byk hzlar ve ktleekimi) kendini gsterdii iin, Newton fizii ile pek ok koul altnda hl ok kesin ve yararl yaklatrmlar yaplabilir. Ama yararllk ve gereklik birbirinden ok farkl standartlardr. Greceimiz gibi, uzay ve zamann bizim iin neredeyse alkanlk haline gelmi zellikleri, hatal bir Newtoncu bak asnn paralar haline gelmitir.

Kuantum Gereklii
Lord Kelvin'in szn ettii ikinci aykrlk, modern insan kavraynn maruz kald en byk altst olulardan biri olan kuantum devrimine yol at. Ate snmeye yz tutup duman daldnda klasik fiziin cilas dklm, altndan yeni kuantum gerekliinin ats ortaya kmt. Klasik fiziin temel zelliklerinden biri udur: Eer tm nesnelerin belli bir andaki konumlarn ve dorusal hzlarn biliyorsanz Newton ve Maxwell denklemlerini kullanarak bu nesnelerin gemite ya da gelecekte herhangi bir andaki konumlarm ve dorusal hzlarn bulabilirsiniz. Baka bir deyile klasik fizik, gemiin ve gelecein imdinin iine kaznm olduunu syler. Bu zellik zel ve genel grelilik kuramlarnda da vardr. Her ne kadar grelilik kuramndaki gemi ve gelecek kavramlar klasik karlklarndan daha zor anlalr ise de (3. ve 5. Blm) greliliin denklemleri, imdiyi tam olarak deerlendirir ve gemi ve gelecek kavramlarn da bir o kadar eksiksiz belirler. Bununla birlikte, 1930 lara gelindiinde fizikiler kuantum mekanii ad verilen tmyle yeni bir kavramsal ema nermek zorunda kaldlar. Beklenmedik bir biimde, yalnzca kuantum mekaniinin, atom ve atomalt dnyasnn sunduu eitli yeni verileri aklamay ve bilmeceleri zmeyi baarabildiini grdler. Ama kuantum yasalarna gre, nesnelerin imdi nasl olduklaryla ilgili olarak mmkn olan en mkemmel lmleri
12

bile yapsanz, bekleyebileceinizin en iyisi, nesnelerin gelecekte belli bir zamanda yle ya da byle olma olasl ya. da gemite belli bir zamanda yle ya da byle olmu olma olasldr. Kuantum mekaniine gre, evren imdinin iine kaznmamtr; kuantum mekaniine gre, evren ans oyunlar oynar. Her ne kadar bu gelimelerin tam olarak nasl yorumlanmas gerektii hl tartmalysa da, fizikilerin ou olaslk kavramnn kuantum gerekliinin dokusunda olduu konusunda fikir birlii iindedir. nsan sezgisi ve onun klasik fizikte somutlaan hali, eylerin her zaman kesinlikle ya yle ya da byle olduu bir gereklik tahayyl ederken, kuantum mekanii eylerin bazen ksmen yle ve ksmen de byle olmak arasnda gidip geldii bulank bir gereklik betimler. eyler ancak uygun bir gzlem onlar kuantum olaslklarndan vazgemeye zorladnda kesinleir ve belirli bir deer alr. Ama gerekleen bu deer ngrlemez, ancak eylerin u veya bu deeri alma olasl ngrlebilir. Bu, dpedz gariptir. Alglanncaya kadar belirsiz olan bir gereklie alk deiliz. Ama kuantum mekaniinin gariplikleri burada bitmiyor. Einstein'n 1935 ylnda kendisinden daha gen iki bilim insan Nathan Rosen ve Boris Podolsky ile birlikte kuantum kuramna bir saldr olarak kaleme ald makalede sz edilen bir zellik de bir o kadar artcdr.' 3 Daha sonra bilimsel ilerlemede ortaya kan beklenmedik deiikliklerle, imdi Einstein'n makalesine kuantum mekaniinin -ilk bakta- burada yaptnz bir eyin ayn anda orada olan bir eyle, mesafeden bamsz olarak, balantl olduunu ne srdne dikkat eken makaleler arasnda bir ilk gzyle bakabiliriz. Einstein byle ayn anda balantl hale gelme dncesini gln buluyor ve kuantum kuramnn matematiinden bu sonularn kmasn, kuramn kabul edilebilir hale gelmeden nce daha ok gelitirilmesi gerektiinin bir kant olarak gryordu. Ama hem kuramsal hem de teknolojik gelimelerin kuantum kuramnn bu sama gibi grnen ynleriyle ilgili deneyler yaplmasna olanak verdii 1980'lerde, aratrmaclar gerekten
13

de birbirinden ok uzak konumlarda olup biten eyler arasnda ayn anda bir balant olabileceini kantladlar. Einstein'n sama kabul ettii eyler laboratuvar koullarnda gerekten de olur (4. Blm). Kuantum mekaniinin bu zelliklerinin gereklik tahayylmz zerindeki etkisi, devaml olarak aratrlan bir konudur. Benim de aralarnda olduum pek ok bilim insan bunu uzayn anlamnn ve zelliklerinin kuantum asndan kkten bir biimde gncellenmesinin bir paras olarak gryor. Normalde uzamsal ayrklk fiziksel olarak bamszlk anlamna gelir. Eer bir futbol sahasnn br ucunda olanlar kontrol etmek isterseniz ya oraya gitmeniz ya da etkinizi oraya iletmek iin en azndan oraya birisini veya bir eyi (yardmc antrenr, konumay ileten hava molekllerinin titreimleri, birinin dikkatini ekmek iin bir k akm vb.) gndermeniz gerekir. Eer bunu yapmazsanz -yani eer uzamsal olarak yaltlm kalrsanz- aradaki uzay fiziksel bir balantnn olmamasn salayaca iin, orada bir etkiniz olamaz. Kuantum mekanii bu bak asna, en azndan baz koullar altnda uzay ama kapasitesi olduunu gstererek meydan okuyor; uzun erimli kuantum balantlar uzamsal ayrklk sorununu aabilir. ki cisim uzayda birbirlerinden uzak olabilirler ama kuantum mekanii gz nne alndnda sanki bir tek gibidirler. Dahas, Einstein'n bulduu uzay ve zaman arasndaki sk balant nedeniyle kuantum balantlarnn zamansal uzantlar da vardr. Birazdan, kuantum mekaniinin gerektirdii artc uzam-zamansal i balantlar aratran, zekice hazrlanm ve gerekten olaanst baz deneyleri tantacaz ve bunlarn oumuzun kabul ettii klasik, sezgisel dnya grne ok gl bir ekilde meydan okuduunu greceiz. Bu etkileyici kavraylara ramen, geriye zamann -ne greliliin ne de kuantum mekaniinin bir aklama getiremedii- ok temel bir zellii kalyor: Zaman gemiten gelecee ynlenmi gibi grnyor. Bu konuda ikna edici tek gelime fiziin kozmoloji ad verilen bir alanndan gelmitir.

14

Kozmolojik Gereklik
Evrenin gerek doasn grmemizi salamak her zaman fiziin balca amalarndan biri olmutur. Yaadmz gerekliin, aslnda gerekliin kk bir parasndan baka bir ey olmadn renmekten -geen yzylda olduu gibi- daha zihin ac bir deneyim olabileceini dlemek zordur. Ama fiziin ayn derecede nemli dier bir grevi de, yaadmz gerekliin elerini aklamaktr. Fiziin tarihine hzl bir bak atarsak, bu grev sanki yerine getirilmi, sanki sradan deneyimler fizikteki yirminci yzyl ncesi ilerlemeler tarafndan ele alnm gibi gelebilir. Bir dereceye kadar bu dorudur. Ama gndelik deneyimler sz konusu olduunda bile tam bir kavraytan ok uzaz, tam olarak aklayamadmz sradan deneyimlerin zellikleri arasnda, modern fiziin henz zlmemi en derin gizlerinden biri -Britanyal byk fiziki Sir Arthur Eddington'un zamann oku4 olarak adlandrd giz-yer alr. eylerin zaman iinde gelitii bir yn olduunu hi sorgulamadan kabul ederiz: Yumurta krlr, mum erir, ama eski hallerine geri dnemezler; anlar gelecee deil gemie aittir; insanlar yalanr, genlemez. Bu bakmszlklar (asimetriler) yaammz ynetir; zamanda ileri ve geri ayrm, deneysel gerekliin hakim esidir. Eer zamanda ileri ve geri arasnda, sa ve sol, n ve arka arasnda grdmz bakm olsayd, dnya tannmaz olurdu. Yumurtalar krldklar gibi yaprlard; gemi kadar gelecee ait anlarmz da olurdu; insanlar yalandklar gibi genleirdi. Byle bir zaman-bakml gerekliin bizim gerekliimiz olmad kesin. Ama acaba zamann bu bakmszl nereden geliyor? Zamann btn zellikleri arasndaki bu en temel olanndan sorumlu olan ne? Fiziin bilinen ve kabul edilen yasalar byle bir bakmszlk gstermez (6. Blm): Zamandaki btn ynler, yani ileri ve geri, fizik yasalarnca bir fark gzetmeksizin ele alnr. Dev bilmecenin balang noktas ite budur. Temel fizik denklemlerindeki hi bir ey, zamanda bir yne kesinlikle dier ynden farkl davranmaz ve bu da yaadmz her deneyimle taban tabana terstir 6 .
15

Gnlk yaamn bildik bir zelliine odaklanm da olsak, temel fizik ile en basit deneyimler arasndaki bu uyumsuzlua en ikna edici zmn, bizim iin en bilinmedik olan olay zerinde -evrenin balangc- dnmemizi gerektirmesi artcdr. Bu kavrayn kkleri byk on dokuzuncu yzyl fizikisi Ludwig Boltzmann'n eserlerindedir; daha sonra da pek ok aratrmac, en nemlilerinden biri Britanyal matematiki Roger Penrose olmak zere, bu konu zerinde almtr. Greceimiz gibi, evrenin balangcndaki zel fiziksel koullar (Byk Patlama ve sonrasndaki ok dzenli evre) zamana bir yn vermi olabilir. Tpk bir saati kurmann, yani saatin zembereini ok dzenli bir ilk duruma getirmenin saatin ileri doru almasn salamas gibi. leride daha net olarak aklayacamz bir anlamda, yumurtann krlmas -tekrar birlemesinin aksine- evrenin 14 mily a r yl nce doumundaki koullara tanklk etmektedir. Gnlk deneyimler ile evrenin ilk anlar arasndaki bu beklenmedik balant, olaylarn neden zamanda bir ynde olduuna -ve asla dier ynde olmadna- dair bir kavray getiriyor, ama zamann okunun gizemini tamamen zemiyor. Tersine, bilmeceyi kozmolojinin -tm evrenin kkenini ve evrimini aratran bilim dal- alanna kaydryor ve bizi evrenin, zamann okunun bu aklamasnn gerektirdii gibi, balangta gerekten de ok dzenli olup olmadn aratrmaya zorluyor. Kozmoloji insan trn cezbeden en eski konular arasndadr. Bunda aacak bir ey yok. Bizler yk anlatclaryz; hangi yk yaratl yksnden daha grkemli olabilir? Getiimiz birka bin yl boyunca dinsel ve felsefi gelenekler, her eyin -evrenin- nasl baladna ilikin ok sayda aklamayla varlklarn hissettirdiler. Bilim de uzun sren tarihi boyunca kozmolojiyle ilgilendi. Ama modern bilimsel kozmolojinin douunu balatan olay Einstein'n genel grelilii kefetmesidir. Einstein genel grelilik kuramn yaymladktan ksa bir sre sonra hem Einstein hem de baka aratrmaclar, grelilii bir btn olarak evrene uyguladlar. On be yirmi yl iinde bu aratrmalar, gkbilimsel gzlemlerin birok zelliini baaryla
16

aklayan bir yaklam olan, bugn Bjnik Patlama kuram dediimiz kuramn, daha tam gelitirilmemi olsa da atsnn ortaya kmasna yol at (8. Blm). 1960'larm ortasnda, gzlemler kuramn ngrd, uzay kaplayan, neredeyse tekbiimli -gzle grlmeyen ama mikrodalga detektrleriyle kolayca llebilen- mikrodalga nmnn varln ortaya kardnda, Byk Patlama kozmolojisini destekleyen kantlar daha da artt. 1970 lere gelindiinde ise evrendeki temel bileenlerin s ve scaklktaki u deiimlere nasl tepki verdiinin belirlenmesi konusunda on yl sren aratrmalardan ve bunlarn sonucunda yaanan nemli gelimelerden sonra artk Byk Patlama kuram, nde gelen kozmoloji kuram olarak yerini salamlatrmt (9. Blm). Baarlarna karn kuramn nemli eksikleri vard. Uzayn neden ayrntl gkbilimsel gzlemlerin ortaya kard ekilde olduunu aklayamyordu. Kefedildii andan itibaren dikkatle incelenmekte olan mikrodalga nmnn scaklnn neden her noktada ayn grnd konusuna bir aklama getiremiyordu. stelik -anlatmakta olduumuz yk asndan asl nemli olan da bu- Byk Patlama kuram, evrenin balangta, zamann oku aklamasnn gerektirdii gibi, ok dzenli olmas gerektiine dair ikna edici bir sebep gsteremiyordu. Bu ve bir sonuca balanamayan baka konular, 1970 lerin sonunda ve 1980'lerin banda ime kozmolojisi ad verilen nemli bir atlma esin kayna oldu (10. Blm). ime kozmolojisi Byk Patlama kuramna, evrenin ilk anlarnda ok ksa ve ok hzl bir ime dnemi ekleyerek kuram deitiriyordu (bu yaklamda, saniyenin trilyonda birinin trilyon birinin milyonda birinden daha ksa bir srede evrenin bykl milyon kere trilyon kere trilyon kat artmtr). leride anlalaca gibi, gen evrenin bu olaanst bymesi, Byk Patlama modelinin brakt boluklar doldurmakta -uzayn biiminin neden byle olduunu, mikrodalga nmnn neden tekbiimli olduunu ve evrenin ilk dnemlerinin neden o kadar dzenli olmu olmas gerektiini aklamakta- baarldr; bylece hem gkbilimsel gzlem17

lerin iaret ettii hem de herkesin kendi deneyimleri sonucu bildii zamann okunun aklanmasnda nemli bir ilerleme salamtr (11. Blm). Bu nemli baarlara karn, ime kozmolojisi yirmi yl rahatsz edici bir sr saklad. Deitirdii standart Byk Patlama kuram gibi ime kozmolojisi de Einstein'n genel grelilik kuram ile kefettii denklemlere dayanyor. Her ne kadar ciltler dolusu aratrma makalesi, Einstein'n denklemlerinin boyutlar ve ktleleri byk cisimleri kesin bir biimde tanmlamakta ok baarl olduunu onaylasa da, fizikiler kk cisimlerin -rnein henz bir saniyenin ok kk bir kesiri yandaki haliyle evrenin- kuramsal olarak zmlenmesi iin kuantum mekaniinin kullanlmas gerektiini oktandr biliyorlard. Sorun, genel grelilik denklemleri kuantum mekaniinin denklemleriyle bir araya geldiinde ortaya bir felaket kmasndadr. Denklemler tmyle ker, bu da evrenin nasl doduunu ve o srada zamann okunu aklamak iin gerekli koullarn oluup olumadn belirlememizi engeller. Bu durumu bir kuramcnn karabasan olarak tanmlamak abartma saylmaz: Deneysel olarak eriilemeyen ok nemli bir alan zmlemek iin gerekli matematiksel aralarn olmamas. Uzay ve zaman bu zel ve eriilemeyen alanla -evrenin balangcyla- ylesine i iedir ki, uzay ve zaman btnyle kavramamz iin evrenin ilk dakikalarndaki u koullan -devasa bir younluk, enerji ve scaklk gibi- aklayabilecek denklemleri bulmamz gerekir. Bu, mutlaka ulalmas gereken temel amatr; birok fiziki bu amaca ulaabilmek iin birleik kuram denilen bir kuramn gelitirilmesinin gerekli olduunu dnyor.

Birleik Gereklik
Getiimiz birka yzyl boyunca fizikiler, birbirinden ok farkl ve grne gre balantsz birok olayn aslnda ayn fizik yasalaryla ynetildiini gstererek doal dnyay kavraymz pekitirmeye alt. Einstein iin bu birletirme amac -en ok sayda olguyu en az sayda fiziksel ilke ile aklamak- yaam
18

boyu sren bir tutkuya dnmtr. Einstein iki grelilik kuramyla uzay, zaman ve ktleekimini birletirmiti. Ama bu baar onu yalnzca daha da byk dnmesi iin cesaretlendirdi. Doann tm yasalarn kucaklayan, her eyi kapsayan tek bir ereve bulmay dledi; bu ereveyi birleik kuram olarak adlandrd. Zaman zaman Einstein'n bir birleik kuram bulduu sylentileri yayldysa da bu tr iddialarn temelsiz olduu ortaya kt; Einstein'n d gereklemedi. Yaamnn son otuz ylnda birleik kurama odaklanmas Einstein' dnemin yaygn fizik aratrmalarndan uzaklatrd. Daha gen birok bilim insan, en byk kuram bulmak iin yrtt ve tek bir amac olan arayn, sonradan yanl yola girmi byk bir adamn sayklamalar olarak deerlendirdi. Ama Einstein'n lmnden sonraki yllarda giderek artan sayda fiziki onun bitmemi aratrmasn ele ald. Gnmzde birleik :ir kuram gelitirilmesi, kuramsal fiziin en nemli problemleri arasnda saylyor. Fizikiler yllarca birleik bir kuram ortaya karmann nndeki temel engel olarak yirminci yzyl fiziinin en nemli iki atlm olan genel grelilik ve kuantum mekanii arasndaki atmay grdler. Her ne kadar bu iki yap ok farkl alanlara uygulanmakta ise de -genel grelilik yldzlar ve galaksiler gibi byk eylere, kuantum mekanii ise molekller ve atomlar gibi kk eylere- iki kuram da evrensel olduklar, yani btn alanlara uygulanabilir olduklar iddiasndadr. Bununla birlikte yukarda sz edildii gibi, bu iki kuram bir arada kullanldnda denklemler bir anlam olmayan sonular verir. rnein, ktleekimi ile ilgili herhangi bir srecin gereklemesi olaslnn hesaplanmasnda kuantum mekanii genel grelilikle birlikte kullanldnda bulunan yant yzde 24 veya yzde 63 veya yzde 91 gibi bir say olmaz; tersine, kullanlan birleik matematiin verdii sonu sonsuz olur. Ama bu, kan deer o kadar yksek ki btn paranz buraya yatrn, demek deildir. Yzde 100'den byk olaslk deerlerinin bir anlam yoktur. Sonsuz olaslk sonucu veren hesaplamalar, genel greliliin ve kuantum
19

mekaniinin denklemlerinin bir arada kullanlmasnn her eyi karman orman bir hale getirdiini gsteriyor sadece. Bilim insanlar genel grelilik ile kuantum mekanii arasndaki gerilimin elli yldan fazladr farknda, ama uzunca bir sre pek az bu gerilime bir zm arad. ou aratrmac, genel grelilii yalnzca byk ve ktleli cisimleri, kuantum mekaniini de kk ve hafif cisimleri incelerken kulland. Bunu yaparken de iki kuram, aralarndaki uyumazl kontrol edebilecekleri kadar, birbirinden uzak tutmay ihmal etmediler. Bu yumuama taktii yllar boyunca her iki alan kavraymzda arpc ilerlemeler ortaya kardysa da kalc bir bar salanamad. ok az alan -ulardaki fiziksel koullar, rnein kendileri ok kk ktleleri byk cisimler- ayn anda hem genel greliliin hem de kuantum mekaniinin kullanlmasn gerektirerek askerden arndrlm blgeye dorudan girer. En bilinen iki rnek, btn bir yldzn kendi arl altnda ezilip kerek ok kk bir noktaya skt bir kara deliin merkezi ve btn gzlenebilir evrenin bir atomdan ok daha kk bir topak byklnde ve skm olduunun dnld Byk Patlama'dr. Genel grelilikle kuantum mekanii arasnda baarl bir birlik oluturulamazsa, ken yldzlarn sonu ve evrenin balangc sonsuza kadar bir giz olarak kalacakt. Birok bilim insan bu alanlar bir kenara koymay tercih etti ya da en azndan daha kolay baka problemler zlnceye kadar bunlarn zerinde dnmeyi erteledi. Ama baz aratrmaclar bekleyemedi. Fiziin bilinen yasalar arasnda bir atma olmas demek, derin bir gereklii kavrayamamak demekti ve bu bilim insanlarn rahatsz etmeye yeterliydi. Bu alana el atanlar sularn derin, akntlarn gl olduunu grd. Uzun bir sre boyunca aratrmalarda ok az ilerleme kaydedildi, her ey i karartcyd. Byle iken bile, yollarna devam edip genel grelilikle kuantum mekaniini birletirmek ryasn gerekletirmek kararlna sahip olanlarn azmi ve abalar dllendiriliyor. Bugn bilim insanlar, bu ncler tarafndan alan yollarda ilerliyor, byk eylerin yasalaryla kk
20

eylerin yasalar arasnda uyumlu bir birliktelik oluturmaya alyorlar. Pek ok kimsenin bu ii baaraca konusunda hemfikir olduu bir aday var: Spersicim kuram. (12. Blm). Greceimiz gibi, spersicim kuram, ie eski bir soruya yeni bir yant nererek balar: Maddenin blnemeyen, en kk paralar nelerdir? Yllar boyunca klasik yant, maddenin nokta olarak modellenebilecek, bykl ve i yaplar olmayan, blnemeyen paracklardan -elektron ve kuarklar- olutuu idi. Geleneksel kuram, bu paracklarn eitli ekillerde birleerek protonlar, ntronlar ve grdmz her eyi oluturan ok eitli atomlar ve moleklleri oluturduunu ne srer ve deneyler de bunu dorular. Spersicim kuram ise bambaka bir yk anlatr. Elektronlarn, kuarklarn ve deneylerde ortaya kan dier parack trlerinin oynad kilit rol inkr etmez, ama bu paracklarn nokta olmadn ne srer. Spersicim kuramna gre her parack, tek bir atom ekirdeinden yz milyar kere milyar kez daha kk (gnmzde inceleyemediimiz kazar kk) bir sicime benzeyen minik bir enerji iplikiinden olumutur. Nasl bir keman teli farkl rntlerle titreir ve her farkl titreim farkl bir nota retirse, spersicim kuramndaki iplikikler de farkl rntlerle titreebilir. Ama bu titreimler nota retmez, kuramn ne srdne gre farkl paracklarn farkl zelliklerini retir. Belli bir rntyle titreen minik bir sicim bir elektronun ktlesine ve elektrik ykne sahip olacaktr; yani kurama gre, byle titreen bir sicim, geleneksel olarak elektron dediimiz eydir. Farkl bir rntyle titreen minik bir sicim ise kuark, ntrino veya herhangi bir baka parac tanmlayan zelliklere sahip olacaktr. Her biri ayn varln deiik rntlerle titremesinden ortaya ktndan, tm parack trleri spersicim kuramnda birleir. Noktalardan, ok ok kk olduklar iin nokta gibi grnen sicimlere gei, bak asnda olaanst byk bir deiiklik gibi grnmeyebilir. Ama yledir. Bylesine mtevaz bir balangtan yola kan spersicim kuram, nceki birletirme giriimlerinin bana bela olan sonsuz sayda olaslk tehlikesi21

ni savuturarak, genel grelilii ve kuantum mekaniini tutarl, tek bir kuramda birletirmitir. Bu da yetmezmi gibi, spersicim kuram doadaki tm kuvvetlerin ve tm maddenin ayn kuramsal erevede birletirilmesi iin gerekli olan gr almn ortaya karmtr. Ksacas, spersicim kuram Einstein'n birleik kuram iin en nemli adaydr. Bunlar byk iddialardr ve eer doru iseler, ileri doru dev birer admdrlar. Ama spersicim kuramnn en arpc ve eer yayor olsayd Einstein'n da kalbini kt kt attracana hi kuku duymadm zellii, evrenin dokusunu kavraymza yapt byk etkidir, ileride greceimiz gibi, spersicim kuramnn genel grelilii ve kuantum mekaniini birletirme iddias, ancak uzay-zaman kavraymz bir kere daha altst edersek matematiksel olarak anlamldr. Spersicim kuram, ortak deneyimlerin gsterdii gibi uzam boyutu ve bir zaman boyutu yerine dokuz uzam boyutu ve bir zaman boyutu gerektirir. Spersicim kuramnn M-kuram olarak bilinen salam ve gl bir trevinde, birletirme on uzam boyutu ve bir zaman boyutu gerektirir, yani kozmik altyap toplam on bir uzay-zaman boyutuna sahiptir. Bu fazladan boyutlar grmediimiz iin, spersicim kuram bize imdiye kadar gerein ancak ok kk bir parasn yle bir grdmz syler. Tabii fazladan boyutlarn varln kantlayan gzlenebilir verilerin olmay, bu boyutlarn olmad ve spersicim kuramnn yanl olduu anlamna da geliyor olabilir. Ama hemen bu sonuca varmak acelecilik olur. Spersicim kuramnn kefinden on yllarca nce bile, Einstein'n da aralarnda olduu ileri grl bilim insanlar, grdklerimizin tesinde uzamsal boyutlar olabilecei fikri zerinde uzun uzadya dnm ve bu boyutlarn nerede gizli olabilecei konusunda fikir yrtmtr. Sicim kuramclar bu fikirleri ok gelitirmi ve bu fazladan boyutlarn, ok skk olduklar iin gzmzle ve u an elimizde olan aralarla gremeyeceimiz kadar kk olabileceklerini (12. Blm) ya da byk olabileceklerini ama evreni incelediimiz yntemlerle grlemiyor olabileceklerini (13. Blm) buldular. Her iki
22

senaryonun da ok nemli sonular vardr. Skm boyutlarn geometrik ekilleri, sicim titreimlerinin zerindeki etkileri araclyla ok temel sorularn, rnein evrenimizde neden yldzlar ve gezegenler olduu sorusunun yantlarn barndryor olabilir. Byk fazladan boyutlarn getirdii olanak ise daha da olaanst bir eyi dikkate almamz salayabilir: imdiye kadar tmyle habersiz olduumuz -bildiimiz uzayda deil de, fazladan boyutlarda yaknmzda olan- dnyalar. Bu her ne kadar fazla cesur bir iddia ise de, fazladan boyutlar gereklemesi olanaksz, kuramsal bir d deildir. ok yaknda varlklar deneylerle snanr hale gelebilir. Fazladan boyutlar, eer var iseler, gelecek kuak atom arptrclar ile ilk insan yaps mikroskopik kara deliin oluturulmas ve yeni, imdiye kadar kefedilmemi ok sayda yeni parack trnn retilmesi gibi dikkate deer sonulara yol aabilir (13. Blm). Bunlar ve baka allmam sonular, dorudan grlebilenlerin tesindeki boyutlar konusunda ilk kantlar ortaya koyabilir ve bizi spersicim kuramnn uzun zamandr aranan birleik kuram olduu sonucuna bir adm daha yaklatrabilirler. Eer spersicim kuramnn doruluu kantlanrsa, bildiimiz gerekliin, kaln ve zengin dokulu kozmik kuman zerine sarlm ince bir tl olduunu kabullenmek zorunda kalacaz. Camus'nn sylediklerine ramen, uzay boyutlarnn saysn belirlemek -zellikle de yalnzca tane olmadn bulmakbilimsel olarak ilgin ama sonu olarak nemsiz bir ayrnt olacaktr. Fazladan boyutlarn keli, bir btn olarak insan deneyimlerinin bizi evrenin temel bir niteliinden tamamen habersiz braktn gsterecektir. Evrenin insan duyular tarafndan kolayca alglandn dndmz zelliklerinin bile yle olmayabileceini gsterecektir.

Gemi ve Gelecek Gereklii


Spersicim kuramnn gelitirilmesiyle birlikte, aratrmaclar nihayet ne kadar ar olursa olsun hibir koulda kmeyecek bir erevemiz olduu, gnn birinde denklemlerimizi kul23

lanarak geriye doru bakabileceimiz ve bildiimiz evrenin tam olutuu anda her eyin nasl olduunu renebileceimiz konusunda iyimserler. Bu gne kadar hi kimse spersicim kuramn tartmasz bir aklkla Byk Patlamaya uygulayacak mahareti gsterememitir, ama kozmolojiyi spersicim kuram erevesinde kavramak gnmz aratrmalarnn en ncelikli konularndan biri olmutur. Tm dnyada yrtlen spersicim kozmolojisi ile ilgili youn aratrma programlan, getiimiz birka yl iinde yeni kozmolojik ereveler ortaya karm (13. Blm), spersicim kuramnn astrofizik gzlemler araclyla snanabilmesi iin yeni yollar nermi (14. Blm) ve kuramn zamann okunu aklamakta stlenebilecei rol konusunda ilk kavraylar salamtr. Zamann oku, gnlk yaamda oynad belirleyici rolle ve evrenin balangcyla yakndan ilikili olmas nedeniyle, yaadmz gereklik ile en son bilimsel aratrmalarn ortaya karmaya alt daha rafine gereklik arasnda tekil bir eikte bulunuyor. Bu haliyle zamann oku, ileride szn edeceimiz gelimelerden birounu birletiriyor. Bu konu, bundan sonraki blmlerde de kendini gsterecek. ok uygun, nk yaammz biimlendiren etkenlerin en baskn olanlarndan biri zaman. Spersicim kuramn ve onun uzants olan M-kuramn anladka kozmolojik kavraymz derinleecek, bu da zamann kayna ve oku konularna bakmz giderek netletirecektir. Hayal gcmz serbest brakrsak, kavraymzn gnn birinde uzay-zaman iinde yolculuk yapmamza ve bylece de imdiye kadar eriemediimiz alanlar incelememize olanak salayacak kadar genileyeceini bile tasavvur edebiliriz (15. Blm). Bylesi bir gce eriebilmek tabii ki ok byk lde olanak d. Ama uzay ve zaman kontrol etme gcn hi kazanamasak bile, derin bir kavray kazanmak da bize bir g verir. Uzayn ve zamann gerek doasn anlamak, insan aklnn snrlarn belirler. Sonunda insan deneyiminin en d snrlarn gsteren sessiz birer iaret olan uzay ve zaman anlayabiliriz.
24

Uzay ve Zaman ann Gelii


Yllar nce Sisyphos Syleri'nin son sayfasn evirdiimde, metnin genelindeki iyimserlik havas karsnda armtm. Ne de olsa, tekrar aaya yuvarlanacan ve her eye batan balayacan bile bile bir kayay tepeye kadar iterek karmakla cezalandrlm bir adamn yksnn mutlu sonla bitmesi beklenmez. Ama Camus, Sisyphos un zgr iradesini kullanp stesinden gelinemeyecek engellere kar durarak, o umursamaz evrende sama bir ile cezalandlm olsa bile yaam srdrmeyi semi olmasnda umut verici bir eyler bulmutur. Camus, Sisyphos'un dolaysz deneyimlerin tesindeki her eyden vazgeerek ve daha derin bir kavray, daha derin bir anlam aramay brakarak zafere ulatn ne srer. ou kimsenin ancak umutsuzluk grecei yerde Camus'nn umudu yakalama yetenei bana ok arpc gelmiti. Ama yirmi yann altnda bir genken de aradan geen yllarda da Camus'nn evreni daha derinden kavramann yaam daha zengin ve deerli klmayaca grn bir trl tam olarak kabul edemedim. Sisyphos Camus'nn kahramanyd; bilim insanlarnn en byklerinden Newton, Einstein, Niels Bohr ve Richard Feynman da benim kahramanlarm old. Feynman'n bir giil betimleyiini okuduumda ona iyice hayran oldum. Feynman, nasl herkes gibi gln kokusunu aldn, gzelliini grdn ama fizik bilgisi sayesinde o gzelliin altndaki molekler, atom ve atomalt dzeydeki mucizevi grkemi de kavrayabildii iin yaad deneyimin ne kadar zenginletiini anlatyordu. Ben de Feynman'n anlatt eyi istiyordum: Yaama deer vermek ve evreni yalnzca duyularmzla alglayabildiimiz kadaryla deil de olas btn dzeylerde kavramak. Evreni olabilecek en derin kavraya ulancaya kadar aratrmak yaammn amac haline geldi. Bugn profesyonel bir fiziki olarak, lisede fizie delice tutulmamda naif bir eyler olduunun uzunca bir sredir farkndaydm. Fizikiler genellikle alma gnlerinde vakitlerini kozmik bir hayranlk ve sayg ile iekleri seyrederek geirmez.
25

Zamanlarnn ounu tahtaya yazlm karmak matematiksel denklemlerle mcadele ederek geirirler, ilerleme yava olabilir. Umut veren fikirler ounlukla bir yere kmaz. Bilimsel aratrmann doas budur. Ama, ilerlemenin en yava olduu zamanlarda bile, denklem zerken ve hesap yaparken harcadm aba sayesinde evrenle daha yakn bir bam olduunu hissettim. Evreni anlamann yolunun yalnzca onun gizlerini zmek deil, bu gizlere kendimizi brakmak da olabileceini anladm. Yant bulmak harikadr. Deneyle kantlanan yantlar daha da harikadr. Ama sonunda yanl olduu kantlanan yantlar bile evrenle kurulan derin bir ilikinin sonucudur; sorulara ve dolays ile evrenin kendisine parlak bir k tutan bir ilikinin. Herhangi bir bilimsel aratrmann "kayas" gerisin geri en baa dnecek olsa bile, bir ey renmi oluruz ve evrene ilikin deneyimlerimiz zenginleir. Tabii ki bilim tarihi, ortak bilimsel aratrmalarmzn -yzyllar boyunca farkl ktalardan saysz bilim insannn olumasna katkda bulunduu- "kayasnn" dadan aa yuvarlanp en baa gitmediini gsterir. Sisyphos'un aksine, biz her eye sfrdan balamyoruz. Her kuak kendinden ncekilerden bir eyler devralr, ncllerinin sk almasna, kavrayna ve yaratclna sayg duyar ve "kayay" biraz daha yukar iter. Yeni kuramlar ve daha gelimi lmler bilimsel ilerlemenin iaretidir ve bu ilerleme kendinden ncekilerin zerine ina edilir, hemen hemen hibir zaman gemi tamamen silinmez. Durum byle olduu iin, bizim iimiz hibir zaman sama ve amasz deildir. Kayay dan tepesine doru iterken grevlerin en zarif ve en asilini yerine getiririz: Evimiz dediimiz bu yerin gizemini zmek, kefettiimiz harikalarn tadn karmak ve bilgilerimizi ardmzdan gelenlere aktarmak. Kozmik zaman leine gre iki ayak zerinde yrmeyi daha yeni renmi bir tr iin zerinde dnd bu konular akllara durgunluk vericidir. Ama, son yzylda klasikten greli gereklie, oradan da kuantum gerekliine ilerlerken, imdi de birleik gereklik konusundaki keiflerle uramaktayken,
26

aklmz ve elimizdeki aralar uzay ve zamanda byk mesafeler kat etmekte ve bizi, byk bir klk deitirme ustas olduunu kantlayan bir dnyaya her zamankinden daha fazla yaklatrmaktadr. Yava yava maskesini syrdmz evrenle, ancak gerein kazandrd berrakln getirebilecei bir yaknlk kurduk. Yapacamz daha ok keif var, ama ounluk trmzn nihayet ocukluk dneminin sonuna yaklatn dnyor. Elbette, Samanyolu'nun'' d blgelerindeki yerimizde bu aamaya geliimiz uzun zaman ald. yle ya da byle binlerce yldr evren konusunda dnyor ve dnyamz kefediyorduk. Ancak o srenin byk ksmnda bilinmeyene doru gitmeyi deniyor ve her seferinde eve daha akllanm ama byk lde deimemi olarak dnyorduk. Modern bilimsel aratrmann bayran ekip bir daha geri dnmemek, Newton'un atlganl sayesinde gerekleti. O gnden beri hep daha ileriye gidiyoruz. Btn yolculuumuz da basit bir soruyla balad. Uzay nedir?

27

II. Blm

Evren ve Kova
A c a b a U z a y insann Bir S o y u t l a m a s m Y o k s a Fiziksel Bir V a r l k m ?

yzyl sren bir tartmada bir kovann ana karakter olmas pek sk rastlanan bir ey olmasa gerek. Ama Sir Isaac Newton'a ait bir kova sradan bir kova deildir. Newton'un 1689'da yapt basit bir deney o tarihten beri dnyann en byk fizikilerinden bazlarn derinden etkilemitir. Deney udur: Su dolu bir kovay aln, sapndan bir halatla asn, kovay dndrerek halatn burulmasn salayn ve brakn. Balangta kova dnmeye balar ama iindeki su duraandr ve yzeyi dzdr. Kova hzlandka hareketi srtnme yoluyla yava yava suya aktarlr ve su da dnmeye balar. Dnerken de suyun yzeyi, ekil 2.1 'deki gibi ibkey bir hal alr, yani kenarlarda yksek, ortada daha alaktr. Deney budur; pek de insann kalp atlarn hzlandracak bir ey deil. Ama biraz dnnce, dnmekte olan bu bir kova suyun son derece artc olduu anlalr. Bizi yzyldr u29

ratran bu problemi zmeye almak, evrenin yapsn kavrama yolunda attmz en nemli admlar arasndadr. Bunun nedenini anlamak iin biraz bilgiye gerek var, ama sonu bu abaya deer.

ekil 2.1 S u y u n yzeyi balangta dzdr, kova dnmeye baladnda da s u y u n y z e y i dzln korur. D a h a sonra, su da kova ile birlikte dnmeye balaynca y z e y i ibkey bir ekil alr ve su dnmeye devam ettike -kova y a v a l a y p d u r d u u n d a b i l e - y z e y i o ekli korur.

Einstein dan nce Grelilik


"Grelilik' Einstein'la zdeletirilen bir szcktr ama kavramn tarihi ok daha eskidir. Galileo, Newton ve bakalar dorusal hzn -yani bir nesnenin hareketinin dorultusunun ve sratinin- greli olduunun farkndaydlar. Gnmzn terimleriyle konuursak, bir beysbol oyununda vurucunun bak asna gre beysbol topu saatte 150 kilometre hzla yaklamaktadr. Beysbol topuna greyse saatte 150 kilometre hzla yaklaan vurucudur. Her iki betimleme de dorudur; bu yalnzca bir bak as sorunudur. Hareket yalnzca greli olduunda bir anlam ifade eder: Bir nesnenin dorusal hz yalnzca bir baka nesneninkine gre belirlenebilir. Byk olaslkla bunu yaamsnzdr. iinde bulunduunuz tren vagonunun yannda bir baka vagon varsa ve bu iki vagon birbirlerine gre hareket ediyor30

sa, raylar zerinde hareket eden trenin hangisi olduunu hemen anlayamazsnz. Galileo bu etkiyi, kendi zamannn tat aralar olan tekneleri kullanarak tarif etmitir. Galileo der ki, dzgnce gitmekte olan bir teknedeyken elinizden braktnz para tpk kyda olaca gibi ayanzn dibine der. Kendi bak anza gre siz duraansnzdr, su ise geminin gvdesine gre hareket etmektedir. Bu bak asna gre siz hareketsiz olduunuz iin parann ayanza gre hareketi tpk gemiye binmeden nceki gibidir. Ama biraz dnrseniz, burada bir gariplik olduunun farkna varrsnz. Hzdaki deiimleri fark etmenizi salayan ey esas olarak nedir? Eer dorusal hz yalnzca karlatrmalar sonucunda -bu cisim u cisme gre hareket ediyor- bir anlam ifade ediyorsa, nasl oluyor da dorusal hzdaki deiimler karlatrma yapmadan da anlaml olacak ekilde farkl olabiliyor? Aslnda acaba bunlar da bir tr karlatrma gerektiriyor olabilir mi? Acaba ivmeli hareketi her yaadmzda veya ondan her sz ediimizde aka grlmeyen, gizli bir karlatrma yapyor olabilir miyiz? Yneldiimiz temel soru budur, nk bu soru -belki artc ama- uzay ve zamann anlamn evreleyen en derin konularla balantldr. Galileo'nun hareket konusundaki kavray, en nemlisi de Dnyann hareket ettiini sylemesi Enkizisyon'un gazabna uramasna neden oldu. ok daha ihtiyatl olan Descartes, benzer bir akbete uramamak iin ne yapmas gerektiini aratrd ve Principia Philosophiae adl eserinde hareket konusundaki -otuzyl sonra Newton'un dikkatli incelemelerine gs geremeyecek olan- grlerini iki anlama da gelecek ekilde dikkatli bir biimde ifade etti. Descartes, nesnelerin hareket durumlarnn deitirilmesine kar diren gsterdiklerinden sz ediyordu: Hareketsiz bir cisim, birisi veya bir ey onu hareket etmeye zorlamadka hareketsiz kalr; bir doru zerinde sabit bir hzla hareket eden bir cisim, birisi veya bir ey bunu deitirmedike yapmakta olduu hareketi srdrr. Ama Newton, bu "hareketsiz" ve "doru zerinde sabit bir hz" kavramlar gerek31

ten ne anlama geliyor, diye sordu. Neye gre "hareketsiz" ve neye gre "sabit hzl hareket"? Kimin bak asna gre "hareketsiz" ya da "sabit hzl hareket"? Eer dorusal hz sabit deilse, neye gre ya da kimin bak asna gre sabit deil? Descartes hareketin baz zelliklerini doru bir biimde saptamt, ama Newton'a gre kilit sorular yantsz brakmt. Newton'un -ylesine gerein peine dm bir insand ki, bir keresinde gz anatomisi almak iin kendi gzyle gz kemiinin arasna kr bir ine sokmutu, sonraki yllarda Darphane Mdr olduunda da kalpazanlara en ar cezalarn verilmesini salam ve yzden fazla kiinin daraacna gitmesine neden olmutu- yanl ve eksik akl yrtmeye hi tahamml yoktu. Dolaysyla yanl dzeltmeye karar verdi. Kova1 konusunu da o zaman ortaya att.

Kova
Kovay braktmzda hem kendisi, hem de iindeki su dnyordu, suyun yzeyi ibkeydi.Newton'un sorduu soru uydu: Suyun yzeyi neden bu ekli alyordu? Dnd iin, diyebilirsiniz; nasl otomobilde bir dnemeci dnerken yana doru savrulduumuzu hissedersek, su da dnmekte olan kovann kenarlarna doru savrulur. Bu suyun gidebilecei tek dorultu da yukardr. Bu dnce bir dereceye kadar mantkl ve salam olmakla birlikte Newton'un sorusunun gerek amacna ulamaktan uzaktr. Newton suyun dndn sylemenin ne anlama geldiini bilmek istiyordu: Su neye gre dnyordu? Newton, hareket konusunun temeliyle urayordu ve ivmeli bir hareketin, rnein dnmenin bir ekilde d karlatrmalara gereksinmenin tesinde olduunu kabul etmeye henz hazr deildi.* Kovann kendisini referans cismi olarak kullanmak doal bir neri olurdu. Ama Newton'un ileri srd gibi bu ie yaramaz. Kova dnmeye baladnda su ile kova arasnda kesinlikle gre* D n m e hareketini tanmlarken bazen merkezka kuvvet ve merkezcil k u v v e t terimleri kullanlr. Aslnda bunlar yalnzca birer addr. Amacmz dnme hareketinin neden bir kuvvet ortaya kardn anlamaktr.

32

Ii bir hareket vardr, nk su hemen hareket etmeye balamaz. Ona ramen suyun yzeyi dz kalr. Derken biraz sonra, su dnerken yani kova ile su arasnda greli hareket yokken, suyun yzeyi ibkey olur. Yani referans cismimiz kova olursa, beklediimizin tam tersi bir sonu ortaya kar: Greli hareket varken suyun yzeyi dzdr, greli hareket yokken suyun yzeyi ibkeydir. Aslnda Newton'un kova deneyini biraz ileri gtrebiliriz. Kova dnmeye devam ettike halat yeniden burulacak (dier ynde) ve bu da iindeki su dnmeye devam ederken kovann dnmesinin yavalamasna ve bir an iin durmasna neden olacaktr, ama iindeki su dnmeye devam edecektir. Bu noktada su ve kova arasndaki greli hareket deneyin bandakiyle ayndr (sonucu etkilemeyen saat ynnde dnme ve saat ynnn tersi ynde dnme dnda), ama suyun yzeyinin ekli farkldr (nce dzdii, imdi ibkeydir); bu da suyun yzeyinin ald eklin greli hareketle aklanamayacan net bir biimde gsteriyor. Suyun hareketi iin kovann referans olamayaca anlalnca, Newton cesur bir adm att. Kova deneyinin bir benzerinin uzak, souk ve tmyle bo uzayda yapldn dleyin, dedi. Suyun yzeyinin ekli ksmen Dnya nn ktleekiminden kaynakland ve bu deneyde de Dnya olmad iin ayn deneyi yapamayz. O nedenle, uygulanabilir bir rnek olarak bo uzayn karanlnda yzen dev bir kovamz olduunu ve korkusuz astronot Homer'in bu dev kovann iyzne skca bal olduunu dnn. (Aslnda Newton bu rnei vermedi, onun verdii rnekte birbirine iple bal iki ta vard, ama anlatlmak istenen ey ayndr.) Homer'in kovaya doru bastrldn hissetmesi, yznn derisinin gerilmesi, midesinde hafif bir basn olumas ve salarnn (her iki telin de) geriye doru gitmesi kovann dndnn (suyun kovann eperine doru savrularak ibkey bir yzey oluturmasnn benzeri) iaretidir. Soru udur: Tamamen bo uzayda -Gne yok, Dnya yok, hava yok, rek yok, hibir ey yok- kovann "ona gre" dnmekte olduunu syleyebileceimiz "o ey" ne olabilir? Uzayn kova ve iindekiler dnda ta33

mamen bo olduunu dndmzden ilk bakta "o ey" olarak kullanabileceimiz bir ey yokmu gibi grnr. Ama Newton ayn fikirde deildi. Onun yant, deerlendirme erevesi olarak "nihai kab" yani uzayn kendisini semekti. Hepimizin iinde olduu ve tm hareketlerin iinde yer ald -kendisinin mutlak uzay2 adn verdii- saydam ve bo alann gerek bir fiziksel varlk olduunu ileri srd. Mutlak uzay tutamayz, tadamayz, koklayamayz ve iitemeyiz, ama Newton mutlak uzayn "bir ey" olduunu syledi. Mutlak uzayn, hareketi tanmlamak iin gereken en salam deerlendirme erevesi olduunu ne srd. Bir cisim eer mutlak uzaya gre duraansa, gerekten duraandr. Bir cisim eer mutlak uzaya gre hareket ediyorsa, gerekten hareket halindedir. En nemlisi de, bir cisim eer mutlak uzaya gre ivmeleniyorsa, gerekten ivmeleniyordur. Newton bu nermeyi, yeryznde yaplan kova deneyini aklamak iin u ekilde kulland: Deneyin banda kova mutlak uzaya gre dnmektedir, ama su mutlak uzaya gre duraandr. Suyun yzeyinin dz olmasnn nedeni budur. Su kovayla beraber dnmeye baladnda artk mutlak uzaya gre dnmektedir, yzeyinin ibkey olmasnn nedeni budur. Halatn burulmas nedeniyle kova yavaladnda, su dnmeye devam eder -mutlak uzaya gre dnmeye devam eder- yzeyinin ibkey olarak kalmasnn nedeni de budur, ite, su ile kova arasndaki greli hareket gzlemleri aklayamazken, su ile mutlak uzay arasndaki greli hareket aklamaktadr. Hareketi tanmlamak iin gerekli olan gerek referans sistemini uzayn kendisi salamaktadr. Kova yalnzca bir rnektir; doal olarak buradaki akl yrtme ok daha geneldir. Newton'un bak asna gre, otomobilde bir dnemeci dnerken mutlak uzaya gre ivmelendiiniz iin dorusal hznzdaki deiiklii hissedersiniz, iinde bulunduunuz uak pistten havalanmak zere hzlanrken mutlak uzaya gre ivmelendiiniz iin koltua doru bastrldnz hissedersiniz. Buz pateniyle kendi ekseniniz evresinde d54

nerken mutlak uzaya gre ivmelendiiniz iin kollarnzn darya doru aldn hissedersiniz. Eer siz buzun zerinde hareketsiz dururken birisi buz pistini tutup dndrebilecek olsayd (ideal olarak patenlerin srtnmesiz olduunu varsayyoruz) -ve bylece sizinle buz pisti arasnda ayn greli hareket ortaya ksayd- mutlak uzaya gre ivmelenmeyeceiniz iin kollarnzn dar doru aldn hissetmezdiniz. nsan vcudunun kullanld rneklerin ayrntlarnda boulmamak iin, Newton'un birbirine iple bal iki ta rneini dnelim. Talar dnerken mutlak uzaya gre ivmelendikleri iin ip gerilir. Hareket etmenin ne demek olduu konusunda son sz mutlak uzay sylemektedir. Ama mutlak uzay aslnda nedir? Bu soruyla urarken Newton biraz kaamak yantlar verdi. Principia'da nce yle yazmt: "Herkesin bildii eyler olduu iin zaman, uzay, yeri ve hareketi tanmlamyorum."'' Bylece bu terimleri kesin bir biimde tanmlamaktan kanm oluyordu. Sonraki u szleri ise nl olmutur: "Mutlak uzay, doas gerei, herhangi bir d noktay referans almakszn, her zaman ayndr ve hareketsizdir." Yani, mutlak uzay vardr ve ebedidir, nokta. Ama dorudan gremeyeceimiz, lemeyeceimiz ve zerinde bir etkimizin olamayaca bir eyin varln ve nemini sadece ilan ederken Newton'un kendini pek de rahat hissettmediinin baz iaretleri vard. yle yazmtr: Baz cisimlerin gerek hareketlerini kefetmek ve grnen hareketlerinden etkin bir biimde ayrmak gerekten son derece zordur, nk bu hareketlerin yer ald hareketsiz uzayn blmlerini duyularmzla gzlemlemek imknszdr. 4 Bylece Newton bizi biraz skntl bir durumda brakyor. Mutlak uzay fiziin en temel unsurlarndan birinin -hareketintanmnn merkezine yerletiriyor, ama tanm belirsiz brakyor ve bylesine nemli bir konuyu byle kaamak bir biimde ele
35

almaktan duyduu rahatszl da ifade ediyor. Bu rahatszl bakalar da paylamtr.

Uzay Karmaas
Bir keresinde Einstein, birisi "krmz", "sert" veya "d krklna uram" dedii zaman hepimiz ne demek istendiini anlarz, demiti. Ama "psikolojik deneyimle balants daha dolayl olan 'uzay' szcne gelince, etki alan ok geni bir yorum belirsizlii vardr." 5 Bu belirsizliin tarihesi olduka eskidir. Uzayn anlamn zmek iin verilen ura antik alara kadar gider. alar boyunca "uzay"n anlamn u ya da bu nedenle aratranlar arasnda Demokritos, Epikuros, Lucretius, Pythagoras, Platon, Aristoteles ve onlarn birok takipisi vard. Uzay ve madde arasnda bir fark var mdr? Uzayn, maddesel cisimlerden bamsz bir varl var mdr? Bo uzay diye bir ey var mdr? Uzay ve madde karlkl olarak birbirlerini dlar m? Uzay sonlu mudur, sonsuz mu? Son binylda uzayn felsefi adan zmlenmeye allmas genellikle dinbilimsel aratrmalarla birlikte ortaya kmtr. Bazlarna gre Tanr her yerdedir, bu da uzaya tanrsal bir karakter verir. Bu dnce biimi, kimilerinin Newton'un akl hocalarndan 6 biri olmu olabileceini dnd on yedinci yzyl filozofu ve dinbilimcisi Henry More tarafndan savunulmutur. More, uzay bo olsayd var olmazd diye dnyordu, ama ayn zamanda bunun ok da anlam olmayan bir gzlem olduunu, nk maddesel cisimler olmasa bile uzayn ruhla dolu olduunu ve hibir zaman gerekten bo olmadn sylyordu. Newton da benzer bir fikre sahipti, uzayn maddesel cisimler kadar "ruhsal maddeyle" de dolu olduunu kabul ediyordu, ama bu ruhsal maddenin "maddenin hareketine engel olmadn" 7 ekleyecek kadar da dikkatliydi. Newton, mutlak uzayn Tanr'nn idrak edilii olduunu ileri sryordu. Uzay konusundaki bylesi felsefi ve dinsel dnceler ikna edici ve kkrtc olabilir, ama Einstein'n yukarda aktardmz uyarc yorumunda olduu gibi, bu dnceler net bir betimleme
36

zelliinden yoksundur, ki bu da ok nemlidir. Ama byle sylemlerden ortaya kan ok temel ve kesin olarak tanmlanm bir soru vardr. Uzaya daha sradan maddesel cisimlere (rnein imdi elinizde tutmakta olduunuz kitaba) atfettiimiz gibi bamsz bir gereklik atfetmeli miyiz, yoksa uzay sradan maddesel cisimler arasndaki ilikileri tanmlamak iin yalnzca bir dil olarak m yorumlamalyz? Newton'un ada, byk Alman lilozof Gottfried Wilhelm von Leibniz uzayn beylik anlamda var olmadndan emindi. Uzaydan bahsetmenin, eylerin birbirlerine gre yerlerini belirlemenin kolay ve elverili bir yolundan baka bir ey olmadn iddia ediyordu. inde/f/cisimler olmazsa uzayn kendisinin bamsz bir anlam ya da varl olmadn ileri sryordu. ngiliz alfabesini dnn. Yirmi alt harften oluur, harflerin birbirlerine gre belli ilikileri vardr: a ile b yan yanadr; d ile ) arasnda be harf vardr; x u'dan iki harf sonra gelir vb. Ama harfler olmazsa alfabenin de bir anlam yoktur; "harfler-st" bamsz bir varl yoktur. Tersine, alfabe harflerle ve bu harfler arasnda belirledii ilikilerle varla kavuur. Leibniz, ayn eyin uzay iin de geerli olduunu iddia ediyordu: Uzayn, bir cismin konumuyla baka bir cismin konumu arasndaki ilikiyi tartmak iin doal bir dil salamann tesinde bir anlam yoktu. Leibniz'e gre eer uzaydan btn cisimler karlacak olsayd -yani eer uzay tamamen bo olsayd- harfleri olmayan bir alfabe kadar anlamsz olurdu. Leibniz, greci ad yaktrlan bu konumunu desteklemek amacyla bir dizi sav ileri srd. rnein, eer uzay gerekten bir varlksa, bir arka plan maddesiyse, Tanr nn evreni bu madde iinde nereye yerletireceini semi olmas gerektiini syledi. Ama hibir karar asla rastgele ve geliigzel olmayan, tm kararlar salam nedenlere dayanan Tanr, bir rnek uzay boluunun bir kesini nasl dier bir kesine tercih etmi olabilirdi? Bilimsel alglar gl olanlara bu sav ucuz gelir. Bununla birlikte, Leibniz'in ileri srd dier savlarda yapt gibi, bu savdan da dinbilimsel eler kartlrsa g sorularla kar kar37

ya kalrz: Evrenin uzaydaki yeri neresidir? Eer evren, iindeki her eyin birbirine gre konumlar ayn kalmak kouluyla, bir btn olarak birka metre saa ya da sola hareket ettirilebilseydi, bunu nasl anlardk? Evrenin uzay maddesi iindeki hz nedir? Uzay ve uzayn iindeki deiiklikleri temel olarak saptayamyorsak, uzayn gerekten var olduunu nasl iddia edebiliriz? te tam burada Newton kovasyla sahneye kt ve tartmann karakterini kkten deitirdi. Newton da mutlak uzayn belirli zelliklerinin dorudan saptanmasnn ok zor, hatta olanaksz grndn kabul ediyordu, ama mutlak uzayn varlnn gzlenebilir baz sonular olduunu kantlamaya alt: Dnen kova rneinde olduu gibi, baz ivmelenmeler, mutlak uzaya gre ivmelenmedir. Dolaysyla Newton'a gre, kovadaki suyun yzeyinin ibkey olmas, mutlak uzayn varlnn bir sonucuydu. Newton'a gre, ne kadar dolayl bir yoldan olsa da, bir eyin varl konusunda salam bir kant varsa, tartma sona ererdi. Tek bir zekice darbeyle Newton, uzay konusundaki tartmay felsefi dncelerden bilimsel olarak kantlanabilir verilere kaydrd. Bunun yaratt etki sanki elle tutulabilir gibiydi. Fazla gecikmeksizin Leibniz de kabul etmek zorunda kald: "Bir cismin mutlak gerek hareketi ile bir baka cisme gre yalnzca konumunun deimesi arasnda bir fark olduunu kabul ediyorum." 8 Bu, Newton'un mutlak uzayna boyun eme deil, greci konuma sk bir darbeydi. Sonraki iki yzyl boyunca Leibniz'in ve bakalarnn uzaya bamsz bir gereklik atfeden savlan bilim dnyasnda bir yank uyandrmad. 9 Sarka Newton'un uzay anlayna doru kaymt; mutlak uzay kavram zerine temellendirdii hareket yasalar btn dikkati zerine ekti. Aktr ki bu yasalarn kabul grmesinin temel nedeni, hareketi betimlemekteki baarlaryd. Ancak Newton'un fizikteki tm baarlarn, gerekten nemli tek kefi olarak grd mutlak uzay kavramn destekleyen salam bir temel olarak dnmesi, arpcdr. Newton iin her ey uzayla ilgiliydi. 10
38

Mach ve Uzayn Anlam


Byme alarmda, babamla birlikte Manhattan sokaklarnda yrrken bir oyun oynardk. Birimiz evreye bakar ve o an evrede olan bir eyi seer -hzla geen bir otobs, bir pencere pervazna konan bir gvercin, yere bozuk para dren bir adam- ve o olayn otobsn tekerlei, uan gvercin veya yere dmekte olan madeni para gibi srad bir bak asndan nasl grneceini anlatrd. Bilmeceyi zmek iin "Alak, dokulu duvarlar olan karanlk ve silindirik bir yzeyde yryorum ve gkten kaln, kvrck ve beyaz bir nesne yayor" gibi tuhaf bir ifadenin, bir sokak satcsnn iine lahana turusu koymakta olduu sosisli sandviin zerinde yryen bir karncann bak as olduunu bulmak gerekiyordu. Her ne kadar ben ilk fizik dersimi almadan yllarca nce bu oyunu oynamay brakm olsak da, Newton yasalaryla ilk karlatmda ektiim zorluun nedenlerinden biri bu oyun olabilir. Bu oyun dnyaya farkl bak alarndan bakmay destekliyor ve her bak asnn dieri kadar geerli olduunu vurguluyordu. Ama Newton'a gre, dnyaya istediiniz perspektiften bakmakta kesinlikle zgr olsanz da, farkl bak alar hibir biimde eit deildir. Buz patencisinin pateninin zerindeki bir karncann bak asndan, dnen pist ve salondur; tribndeki bir seyircinin bak asndan ise, dnen patencidir. Bu iki bak as da ayn derecede geerli, eit ve yerleri her iki dnn birbirlerine gre simetrik olan ilikisi zerinde gibi grnyor. Ama Newton'a gre, bu perspektiflerden biri dierine gre daha dorudur. nk eer gerekten dnen patenciyse kollar dar doru alacaktr, ama eer gerekten dnen pist ise patencinin kollar dar doru almayacaktr. Newton'un mutlak uzay kavramn kabul etmek, mutlak bir ivme kavramn ve zellikle de kimin ya da neyin gerekten dnd konusunda mutlak bir yant kabul etmek anlamna geliyordu. Nasl olup da bunun doru olabileceini anlamaya altm. Bavurduum her kaynak -ders kitaplar da, retmenler de- sabit hzl hareket sz konusu olduunda yalnzca greli hareketin nemi olduu ko39

nusunda fikir birlii iindeydi. O halde ivmeli hareketin neden o kadar farkl olduunu bir trl anlayamyordum. Hz sabit olmayan hareket gz nne alndnda, neden nemli olan tek ey -tpk greli hz gibi- greli ivme olmuyordu? Mutlak uzayn varl tersini emrediyordu, ama bana bu durum son derece garip grnyordu. ok sonra, son birka yzyl iinde pek ok fizikinin ve filozofun -kimi zaman yksek sesle, kimi zaman sessizce- tam da bu konuyla uratn rendim. Her ne kadar Newton'un kovas bir bak asn deil de brn tercih edenin mutlak uzay olduunu kesin olarak gsteriyor gibi grnse de (eer biri ya da bir ey mutlak uzaya gre dnyorsa gerekten dnyordur, yoksa dnmyordur) bu konu zerinde dnen pek ok kimse iin bu zm hi doyurucu deildi. Mutlak uzay kavram, hibir bak asnn dierinden "daha doru" olamayacana ilikin ikin hissin tesinde, Leibniz'in yalnzca maddesel cisimler arasndaki greli hareketin bir anlam olduu yolundaki gayet mantkl nermesinin tesinde, pek ok kiinin, mutlak uzayn nasl olup da -kova rneinde olduu gibi- gerek ivmeli hareketi belirlememize olanak verirken, gerek sabit hzdaki hareketi tanmlamamza olanak vermedii sorusunu sormasna yol amtr. Ne de olsa, eer mutlak uzay gerekten varsa, yalnzca ivmeli hareket iin deil her tr hareket iin bir lm referans salamaldr. Eer mutlak uzay gerekten varsa, o zaman neden bulunduumuz konumu, baka maddesel cisimlere gre deil de mutlak olarak bilmemize olanak salamyor? Eer mutlak uzay gerekten varsa, o zaman neden biz grne gre ona hibir etki yapamazken o bizi etkileyebiliyor, rnein kendi eksenimiz evresinde dnerken kollarmzn dar doru almasna neden oluyor? Newton'un almalarndan sonraki yzyllarda bu konular zaman zaman tartld, ama Avusturyal fiziki ve filozof Ernst Mach sahneye kp uzay konusunda cesur, ileriyi gren ve son derece etkileyici yeni bir kuram nerdiinde 1800'lerin ortalarna gelinmiti. Baka eylerin yan sra, bu kuramn ileride Albert Einstein zerinde derin etkisi olacakt.
40

Mach'n kavrayn anlamak iin -daha dorusu, genellikle Mach'a* atfedilen grlerin ada bir yorumu iin- kovaya geri dnelim. Newton'un savnda garip bir yan vardr. Kova deneyi bizi, suyun yzeyinin neden bir durumda dz, dier bir durumda ise ibkey olduunu aklamaya davet ediyor. Aklama ararken, iki durumu da inceledik ve bunlar arasndaki en nemli farkn suyun dnp dnmemesi olduunu bulduk. Suyun yzeyinin eklini hareket durumu ile aklamaya almamzda artc bir yan yok. Ama ite nemli nokta da burada: Mutlak uzay ne srmeden nce, Newton suyun hareket durumunun belirlenmesi iin olas referans sistemi olarak yalnzca kovaya odaklanmt, ama grdmz gibi bu yaklam baarsz oluyor. Ancak suyun hareketini saptamak iin kullanabileceimiz baka doal referans sistemleri de var, rnein deneyin yapld laboratuvarn zemini, duvarlar, tavan. Bu deneyi gneli bir gnde ak havadayapacak olsaydk, evredeki binalar veya aalar ya da ayamzn altndaki toprak suyun dnp dnmediini saptamak iin kullanabileceimiz "duraan" referans noktalar olutururlard. Ayn deneyi uzayda yapacak olsaydk, uzak yldzlar duraan referans noktalarmz olarak kullanabilirdik. Bu da yle bir soru dourur. Newton kovay kolayca bir kenara frlatp atabilir ve gerek hayatta bavurmaya meyilli olduumuz, rnein su ve laboratuvar, su ve Dnya veya su ve gkyzndeki sabit yldzlar arasndaki greli hareketi hzlca atlayp geebilir miydi? Byle bir greli hareket, mutlak uzay kavramnn kullanlmas ihtiyacn ortadan kaldrarak, suyun yzeyinin eklini aklayabilir miydi? Mach'n 1870'lerde ortaya att sorgulama mant buydu. Mach'n bak asn daha iyi anlayabilmek iin uzayda olduunuzu, kendinizi sakin, hareketsiz ve arlksz hissettiini* Mach'n birazdan ele alacamz konular zerindeki kesin fikirleri tartmaldr. Yazdklarndan bazlar biraz belirsizdir ve ona atfedilen baz fikirler, eserlerinin sonradan y o r u m l a n m a s s o n u c u n d a ortaya kmtr. M a c h , bu y o r u m l a r d a n h a b e r d a r gibi grnd ve dzeltme y a p m a d iin, kimileri M a c h ' n bu sonulara katldn ileri srmtr. Ama ben her " M a c h ' n ileri s r d " v e y a "Mach'n fikirleri" y a z d m d a , siz "Mach'n balatt bir y a k l a m n u an geerli olan y o r u m u ' e k l i n d e anlarsanz, tarihsel kesinlik asndan d a h a doru olacaktr.

41

zi hayal edin. evrenize baktnzda grebildiiniz uzak yldzlar da tamamen hareketsiz grnyor. (Bu, gerek bir Zen andr.) Tam bu srada yannzdan biri geiyor, sizi tutup kendi evrenizde dndrmeye balyor, iki ey fark edersiniz. lki, kol ve bacaklarnz ekiliyormu gibi hissedersiniz ve eer serbest brakrsanz dar doru alrlar, ikincisi, uzak yldzlara baktnzda, yldzlar size artk hareketsiz grnmez; uzak gkyznde devasa emberler izerek dnyor gibi grnrler. Yaadnz bu deneyim, vcudunuzun zerine etkiyen bir kuvveti hissetmek ile uzak yldzlara gre harekete tank olmak arasnda yakn bir iliki olduunu ortaya koyar. Ayn deneyi bu sefer farkl bir ortamda tekrarlarken bunu aklnzda tutun. imdi de tmyle bo uzayn simsiyah boluunda olduunuzu hayal edin: Galaksiler yok, yldzlar yok, gezegenler yok, hava yok, mutlak siyahlktan baka hibir ey yok. (Gerek bir varoluu an.) Bu kez dnmeye baladnzda bunu hissedebilir misiniz? Kol ve bacaklarnz dar doru ekiliyormu gibi hisseder misiniz? Gndelik hayattaki deneyimlerimiz bizi "evet" demeye yneltiyor: Ne zaman dnmeme durumundan (hibir ey hissetmediimiz durum) dnme durumuna gesek, kol ve bacaklarmz dar doru ekilecei iin fark hissederiz. Ama u son rnek hibirimizin yaad hibir eye benzemiyor. Bildiimiz evrende her zaman, eitli hareket durumlarmz iin referans noktas olarak kullanabileceimiz yakn veya uzak (rnein uzak yldzlar) baka maddesel cisimler vardr. Ama verdiimiz bu rnekte "dnmeme" durumunu "dnme" durumundan dier maddesel cisimlerle karlatrma yaparak ayrt etmenizin olana yoktur; nk baka maddesel cisimler yoktur. Mach bu gzlemi ok nemsedi ve ok byk bir adm daha ileri gtrd. Bu durumda, eitli dnme durumlar arasnda bir fark hissedilmesinin de bir yolu olmayabileceini ileri srd. Daha dorusu, Mach biz hari bo bir evrende dnme ve dnmeme arasnda bir fark olmayacan -karlatrma iin bir referans noktas olmad zaman hareket ve ivme kavram yoktur- dolays ile dnme ve dnmemenin ayn olduunu ileri sryordu. Mach'a gre,
42

eer Newton un birbirine iple balanm talar bo uzayda dnyor olsayd ip gerilmeyecekti. Eer bo bir evrende dnyor olsaydnz, kol ve bacaklarnz dar doru almayacak, kulak svnz etkilenmeyecek, hibir ey hissetmeyecektiniz. Bu derinlii olan ve kolayca anlalmayan bir neridir. Tam olarak anlamak iin, kendinizi verilen rnein iinde gerekten de dnebilmeniz ve tamamen bo uzayn siyah, tekdze durgunluunu tam olarak hayal etmeniz gerekir. Bu durum, ayanzn altnda zemini hissettiiniz veya gzlerinizin kapdan ya da pencereden szan ok az miktardaki a yava yava uyum salad karanlk bir odada olmaya hi benzemez. Tersine, evrede hibir ey olmadn hayal ediyoruz; o nedenle kesinlikle zemin de yoktur, gzlerin uyum salayaca k da. Nereye uzandnza ya da baktnza bal olmakszn, kesinlikle hibir ey grmez ve hissetmezsiniz. Deimez siyahlkta bir koza sizi sarm durumda, karlatrma yapmak iin kullanabileceiniz hibir maddesel varlk yok. Mach'n iddias uydu: Karlatrma cisimleri olmadan hareket ve ivme kavramlar anlamlarn kaybeder. Konu sadece dndnzde bir ey hissetmeyecek olmanzla ilgili deil, ok daha temel bir ey. Bo bir evrende tamamen hareketsiz olmak ve dzgn bir biimde dnmek birbirinden farkl eyler deildir. * Newton buna katlmazd tabii. O, tamamen bo uzayda bile uzay olduunu ne srmt. Her ne kadar uzay dokunulamayan ve dorudan elle tutulamayan bir ey ise de, Newton'a gre, yine de cisimlerin kendisine gre hareket ettiini syleyebileceimiz bir ey salyordu. Ama Newton'un bu sonuca nasl ulatn anmsayn: Dnme hareketi zerinde dnd ve labora* Fizik ile doutan gelen hisler arasnda hemen bir iliki kurulmasn salad iin insanl rneklerden holanyorsam da, vcudumuzun bir blmn dierine gre irademizle hareket ettirebiliyor oluumuz -yani v c u d u m u z u n herhangi bir blmn b a k a bir blmnn hareketi iin bir referans sistemi olarak kullanyor oluumuz (bir kolumuzu bamza gre dndrmek gibi)- nemli bir saknca oluturuyor. Konumuzla dorudan ilgili olmayan karklklar nlemek iin dzgn dnme hareketini -vcudun her ksmnn ayn biimde, birlikte dnd dnme hareketini- vurguluyorum. Bu nedenle, vcudunuzun dnmesinden sz ettiimde, Newton'un bir iple birbirine balanm iki ta gibi ya da Olimpiyatlar'da performansnn son anlarndaki bir buz patenci gibi, vcudunuzun her ksmnn ayn asal hzla dndn dnmelisiniz.

43

tuvarda elde edilen sonularn (suyun yzeyi ibkey bir ekil alr; Homer vcudunun dev kovann kenarlarna doru bastrldn hisseder; kendi evrenizde dnerken kollarnz dar doru alr; dnmekte olan iki ta balayan ip gerilir) deneylerin bo uzayda yaplmas durumunda da ayn kalacan varsayd. Bu varsaym, Newton'u bo uzayda hareketin kendisine gre tanmlanabilecei bir ey aramaya yneltti; o eyin de uzayn kendisi olduunu ne srd. Mach, bu kilit varsayma meydan okudu: Laboratuvarda olanlarn tamamen bo uzayda olmayacan ne srd. Mach in balatt bu tartma, iki yzyldan uzun zamandr Newton'un almalarna ynelik en nemli meydan okumayd ve yllar boyunca da fizik dnyasn sarsmaya devam etti (dahas, Vladimir li Lenin Londra'da yaad 1909 ylnda yazd felsefi bir kitapkta baka konularn yan sra Mach'n almasnn baz ynlerini de tartmtr"). Fakat eer Mach hakl ise ve bo evrende dnme kavram yoksa bile -ki bu Newton'un mutlak uzay kantlamasn boa karr- yeryznde yaplan ve suyun yzeyinin ibkey ekil ald kova deneyi gene aklamasz kalyor. Mach suyun yzeyinin ald ekli mutlak uzay kavramna bavurmadan -eer mutlak uzay "bir ey" deilse- nasl aklayacakt? Bu sorunun yant, Mach'n akl yrtme biimine yaplan basit bir itiraz zerinde dnrken ortaya kyor.

Mach, Hareket ve Yldzlar


Mach'n dnd gibi tamamen bo deil de gkyzne salm bir avu yldzn olduu bir uzay hayal edin. Eer d uzayda yaptnz dnme deneyini imdi yaparsanz, yldzlar -her ne kadar ok uzaklardaki k noktacklar gibi grnyorlarsa da- hareket durumunuzu saptamakta kullanabileceiniz referans noktalar haline gelirler. Dnmeye baladnzda, uzaktaki k noktacklar sizin evrenizde dnyor gibi grnecektir. Yldzlar dnme durumunu dnmeme durumundan ayrabilmenizi salayan grsel referans noktalar olduundan, ayn zamanda dndnz hissetmeyi da beklersiniz. Ama uzakta44

ki birka yldz nasl byle byk bir fark yaratabilir? Varlklar ya da yokluklar, dnme hissini (yani daha genel olarak, ivmel hareket hissini) nasl olur da bir anahtar gibi ap kapayabilir? Eer yalnzca uzakta birka yldzn olduu bir evrende dnme hareketini hissedebiliyorsanz, bu belki de Mach'n grnn hatal olduu anlamna geliyordur; belki de Newton'un varsayd gibi, bo bir evrende de dnme hareketini hissedersiniz. Mach buna yle bir yant verdi. Mach'a gre, bo bir evrende dnerseniz hibir ey hissetmezsiniz (daha dorusu, dnme ve dnmeme kavramlar bile yoktur). Spektrumun dier ucuna gittiinizde, yani yldzlarla ve gerek evrenimizde var olan dier maddesel cisimlerle dolu bir evrende gerekten dndnzde kol ve bacaklarnzda savrulma kuvvetini hissedersiniz. (Deneyin.) Asl nemli nokta udur: Mach bo olmayan ama bizimkinden daha az madde ieren bir evrende dnerken hissedeceiniz kuvvetin, sfr ile bizim evrenimizde hissettiinizin arasnda bir yerde olacan ne sryordu. Yani, hissettiiniz kuvvetle evrendeki madde miktar orantldr. Eer iinde tek bir yldz olan bir evrende dnerseniz, vcudunuzda ok kk bir kuvvet hissedersiniz, iki yldzl bir evrende bu kuvvet biraz daha fazla olur ve bu byle gider. Sonunda iindeki madde miktar bizim evrenimizdekine eit olan evrene geldiinizde, dnerken o bildiiniz savrulma kuvvetini hissedersiniz. Bu yaklamda, ivme sonucu hissettiiniz kuvvet, evrendeki tm dier maddenin toplu etkisi olarak ortaya kar. Bu nerme yalnzca dnme iin deil btn dier ivmeli hareketler iin de geerlidir. Mach'n grne gre iinde bulunduunuz uak pistte ivmelenirken, iinde bulunduunuz otomobil ani bir fren yapp durduunda, iinde bulunduunuz asansr ykselmeye balarken hissettiiniz kuvvet, evreni oluturan btn maddenin birleik etkisini temsil etmektedir. Daha fazla madde olsayd, daha byk bir kuvvet hissederdiniz. Daha az madde olsayd, hissedeceiniz kuvvet de daha kk olurdu. Hi madde olmasayd, hibir ey hissetmezdiniz. Yani Mach'n dnne gre yalnzca greli hareket ve greli ivme nemli45

dir. vmelendiinizi yalnzca evrendeki dier maddenin ortalama dalmna gre ivmelendiiniz zaman hissedersiniz. Mach, madde yoksa -yani karlatrma iin gerekli referans sistemi yoksa- ivmeyi hissetmenin imknsz olduunu ne sryordu. Birok fiziki iin bu, geen yz elli yl iinde evren konusunda ortaya atlan en byleyici nermeydi. Kuaklar boyunca fizikiler, uzayn dokunulamaz, yakalanamaz dokusunun gerekten bir ey -hareket iin nihai ve mutlak bir referans sistemi salayacak kadar salam bir ey- olduu fikrini heyecan verici bulmutur. Kimileri hareket kavrayn bylesine alglanamaz, duyularmzn bu kadar tesinde, o kadar ki neredeyse mistisizmin snrndaki bir ey zerine temellendirmeyi sama veya en azndan bilimsel adan sorumsuzluk olarak grmtr. Ayn fizikiler Newton'un kovasn baka nasl aklayabileceklerini aratrdlar. Mach'n grleri heyecan yaratmt, nk bu grler yeni bir yant olasln da peinde getiriyordu: Uzayn "bir ey" olmad bir yant, Leibniz'in savunduu gibi uzayn greci olarak kavranmasna iaret eden bir yant. Mach'a gre uzay, Leibniz'in de hayal ettiine ok benziyordu; iki ayr cismin konumlar arasndaki ilikiyi ifade etmek iin bir dildi. Ama, harfleri olmayan alfabe gibi uzayn da bamsz bir varl yoktur.

Mach, Newton'a Kar


Mach'n grlerini niversite rencisiyken rendim, bu benim iin ltuf gibi bir eydi. Yalnzca greli hareket ve greli ivme anlaml olduu iin, btn bak alarna eit davranan bir uzay ve hareket kuram vard demek. Hareketi deerlendirmek iin Newton'un dnd referans sistemi -mutlak uzay denilen grnmez ey-yerine, Mach'n nerdii sistem -evrene dalm olan madde- herkesin grebilecei gibi ortadayd. Mach'n yantnn doru yant olduuna emindim. Bu tepkiyi veren tek kii olmadm da renmitim; Mach'n grleriyle ilk karlatklarnda hemen ikna olan, aralarnda Albert Einstein'n da olduu bir dizi fizikinin yolunda gidiyordum.
46

Mach hakl m? Kovasnn girdabna kaplan Newton, uzay konusunda zayf bir sonuca m ulamt? Newton'un mutlak uzay var m, yoksa sarka ak bir biimde greci bak asn m iaret ediyor? Mach'n grlerini aklad ilk on be yirmi yl boyunca bu sorular yantlanamad. Bunun nedeni byk lde, Mach'n nermesinin tam bir kuram ya da tanmlama olmamasyd; nk Mach evrendeki maddenin sz edilen etkiyi nasl gsterdiini anlatmyordu. Eer grleri doru idiyse, kendi evrenizde dndnzde dndnz hissetmenize uzak yldzlar ve yandaki ev nasl katkda bulunuyor? leri srd eyin gereklemesini salayacak fiziksel bir mekanizma olmadan Mach'n grlerini herhangi bir kesinlikle aratrmak ok zordu. Bugnden baknca yaplacak mantkl bir tahmin, Mach'n nermesinde sz edilen etki ile ktleekiminin bir ilintisi olabileceidir. Sonraki yllarda bu olaslk Einstein'n dikkatini ekmi ve kendi ktleekim kuramn, genel grelilik kuramn gelitirirken Mach'n nermesinden esinlenmitir. Greliliin kaldrd toz duman sonunda yattnda, uzayn "bir ey" olup olmad -mutlak ya da greci bakn doru olup olmad- sorusu, evrene daha nceki yaklamlarn tmn ykacak bir ekilde deimiti.

47

III. Blm

Grelilik ve M u t l a k
A c a b a U z a y - Z a m a n Einstein'n Bir S o y u t l a m a s m Y o k s a Fiziksel Bir V a r l k m ?

az keifler sorulara cevap getirir. Baz keifler o kadar derindir ki, sorulara yepyeni bir k tutar ve daha nce bize gizem gibi grnen eylerin, bilgi eksiklii nedeniyle yle alglandn gsterirler. Tm yaamnz -antik alarda bazlarnn yapt gibi- Dnya nn kenarna vardnzda ne olacan veya Dnya nn altnda kimin ya da neyin yaadn bulmaya alarak geirebilirsiniz. Ama Dnya nn yuvarlak olduunu rendiinizde, nceki gizlerin zlmediini, geersiz hale geldiklerini grrsnz. Yirminci yzyln ilk yirmi ylnda Albert Einstein iki byk keif yapt. Bu keiflerden her biri uzay ve zaman kavraymz altst etti. Einstein Newton'un diktii deimez yaplar ykt ve uzayla zaman hi umulmadk bir biimde birletirerek kendi kulesini dikti, iini bitirdiinde zaman uzayla o kadar i ie girmiti ki, birinin varl olmadan dieri dnlemiyordu bi~
49

le. Dolays ile, yirminci yzyln nc on ylndan balayarak, uzayn elle tutulabilir olup olmad sorusunun modas gemiti. Birazdan ele alacamz gibi, soru Einstein'n yaklamyla ifade edilecek olursa " u z a y - z a m a n bir ey midir" eklinde deimiti. Bu grnteki kk deiiklikle, gerekliin alan konusundaki kavraymz tamamen dnt.

Bo Uzay Gerekten Bo mu?


Yirminci yzyln balarnda Einstein'n yazd grelilik oyununun ba rolndeki oyuncu kt. Einstein'n grleri iin sahneyi hazrlayan ise J a m e s Clerk Maxwell'in almalaryd. 1800'lerin ortalarnda Maxwell ilk kez elektrii, manyetizmay ve bunlarn yakn ilikilerini kavramamz salayan kuramsal bir ereve oluturan drt denklem kefetti. 1 Maxwell bu denklemleri, 1800'lerde elektriin ve manyetizmann o zamana kadar bilinmeyen zelliklerini ortaya karan on binlerce deney yapan ngiliz fiziki Michael Faraday'n almalarn byk bir dikkatle inceleyerek gelitirdi. Faraday'n en nemli atlm alan kavramyd. Sonralar Maxwell ve bakalar tarafndan geniletilen bu kavram, fiziin son iki yzyldaki geliiminde ok etkili olmutur ve gnlk hayatta karlatmz pek ok kk gizemin altnda yatan da bu kavramdr. Havalimannda gvenlik kontrolnden geerken, nasl oluyor da bir makine size dokunmadan madeni bir eya tayp tamadnz ortaya karabiliyor? MR ektirirken nasl oluyor da dnzdaki bir alet, vcudunuzun iinin fotorafn ekebiliyor? Pusulann ibresi nasl oluyor da hibir ey onu itmedii halde dnp kuzeye yneliyor? Bu son soruya verilen yant hep bunun nedeninin yerkrenin manyetik alan olduudur, ite bu manyetik alan kavram nceki iki rnein de aklanmasna yardmc olur. Manyetik alann ne demek olduunu, ilkokullarda yaplan, bir kt parasnn zerine yerletirilmi ubuk mknatsn etrafna serpitirilmi demir tozlarnn ald ekli gsteren deneyden daha iyi anlatan baka bir ey yoktur. Kd biraz sallarsanz demir tozlar ekil 3.1 'deki gibi dzenli bir ekil alarak mk50

nalsn kuzey kutbundan gney kutbuna uzanan yaylar oluturur. Demir tozlarnn oluturduu rnt, mknatsn, evresindeki uzayn her noktasn kaplayan bir ey, rnein metal tozlar zerine kuvvet uygulayabilen bir ey yarattnn dorudan kantdr. Bu grnmez ey manyetik alandr, sezgilerimize gre uzayn bir blgesini dolduran ve mknatsn fiziksel varlnn tesinde bir kuvvet uygulayabilen bir sis ya da z gibi bir eydir. Manyetik alan mknatsa, ordunun diktatre ya da hesap mfettilerinin vergi dairesine verdii eyi verir: Fiziksel snrlarnn tesinde bir etki. Bylece kuvvet uzaktaki "alanda" da etkir. Manyetik alana ayn zamanda kuvvet alan denmesinin nedeni de budur.

ekil 3.1 Bir ubuk mknatsn etrafna serpitirilen demir tozlar mknatsn manyetik alann gsterir.

Manyetik alanlar o kadar yararl klan uzay dolduran, nfuz edici zellikleridir. Havalimanlarnda kullanlan metal detektrlerinin manyetik alanlar giysilerinizden geerek, zerinizdeki metal cisimlerin kendi manyetik alanlarnn ortaya kmasn salar; bu manyetik alanlar da gerisin geriye detektr etkileyerek alarm ddnn almasna neden olur. MR cihaznn manyetik alan vcudunuza nfuz edip belirli atomlarn belli bir ekilde dnerek kendi manyetik alanlarn retmesini salar; makine de bu alanlar alglayarak dokularn fotoraflarna dntrr. Yerkrenin manyetik alan pusulann kabndan geerek inesini dndrr ve inenin, alar sren bir jeofiziksel sre sonunda kuzey-gney dorultusunda konumlanm yerkre manyetik alanna paralel durmasna neden olur.
51

Manyetik alanlar tandmz trden alanlardr, ama Faraday bir baka alan daha incelemitir: Elektrik alan. Yn atknzn trdamasna, hal kapl bir odada yrdkten sonra elinizi metal kap tokmana uzattnzda elinize kvlcm atlamasna ve gk grltl, imekli bir frtna srasnda yksek bir dadaysanz eer cildinizin karncalanmasna neden olan, ite bu alandr. Eer byle bir frtna srasnda bir pusulann inesine bakacak olsaydnz, imek aktka ya da yaknlara bir yerlere yldrm dtke inenin bir o yne bir bu yne dndn grrdnz, bu da size elektrik alan ve manyetik alan arasndaki iliki konusunda ipucu verirdi. Bu ilikiyi ilk kez Danimarkal fiziki Hans Oersted kefetmi, Faraday da zenle hazrlad deneylerle etraflca aratrmtr. Nasl menkul kymet borsasndaki gelimeler hisse senetlerini etkiler, bu da tekrar borsay etkilerse, bu bilim insanlar da ayn ekilde bir elektrik alandaki deiikliin yakndaki manyetik alanda deiiklie neden olduunu, bu deiikliin de elektrik alanda deiiklik yapabileceini buldular. Maxwell bu karlkl ilikinin matematiksel temellerini buldu. Denklemleri elektrik ve manyetik alanlarn ayrlmaz biimde i ie girdiini gsterdii iin de sonunda bu alanlara elektromanyetik alanlar, uyguladklar etkiye de elektromanyetik kuvvet ad verildi. Bugn srekli bir elektromanyetik alanlar denizinde yzyoruz. Cep telefonunuz ya da otomobilinizin radyosu hemen hemen her yerde alr, nk telefon irketlerinin ve radyo istasyonlarnn yayd elektromanyetik alanlar, uzayda ok ok geni alanlara ulap bu alanlar doldurur. Ayn ey kablosuz internet balantlar iin de geerlidir; bilgisayarlar evremizde -iimizden de geerek- titreip duran elektromanyetik alanlardan Dnyay Saran A' ekip alr. Maxwell'in yaad gnlerde elektromanyetik teknoloji daha az gelimiti tabii, ama bilim insanlar Maxwell'in stn baarsn hemen anlad ve takdir etti: Maxwell alanlarn dilini kullanarak, daha nceleri birbirlerinden ayr olarak dnlen elektrik ve manyetik alanlarn, aslnda ayn fiziksel varln deiik ynleri olduunu gstermiti.
52

ileride baka alanlarla da ilgileneceiz: Kiitleekimi alanlar, ekirdeksel (nkleer) alanlar, Higgs alanlar vb. Alan kavramnn fizik yasalarnn ada formlletirilmesinde merkezi bir kavram olduu giderek daha ak hale gelecek. Ama imdilik, ykmzn bir sonraki adm gene Maxwell'e ilikin. Maxwell denklemlerini daha derinlemesine incelediinde, elektromanyetik etkilerin dalga benzeri bir biimde, belirli bir hzla yayldn buldu: Saniyede 300.000 kilometre. Bu deer, n baka deneyler sonucunda bulunan hzyla ayn olduundan, Maxwell n da bir tr elektromanyetik dalga olmas gerektiini tnlad. Bu dalgalar, gzmzdeki a tabakasnda bulunan kimyasal maddelerle etkileerek grme duyusunu oluturmak iin gereken zelliklere sahipti. Bu baar, Maxwell'in zaten ok byk olan keiflerini daha da nemli hale getirdi: Maxwell, mknatsn rettii kuvveti, elektrik yklerinin oluturduu etkiyi ve evreni grmemizi salayan birbirine balamt, ama bu durum ayn zamanda nemli bir de soru dourmutu. Deneyimlerimiz ve imdiye kadar tarttklarmz, n hznn saniyede 300.000 kilometre olduunu sylediimizde, bu hzn neye gre lldn belirtmezsek bu cmlenin anlamsz olduunu sylyor. Tuhaf olan Maxwell'in denklemlerinin bu sayy -saniyede 300.000 kilometre- byle bir referans sistemi belirlemeksizin ve grnte byle bir referans sistemine dayanmakszn vermesiydi. Bu durum, bir kii parti verecei yerin adresini referans noktas belirtmeden, neyin 22 kilometre kuzeyinde olduunu sylemeden "22 kilometre kuzeyde" diye vermesine benzer. Maxwell'in de aralarnda olduu ou fiziki, denklemlerin verdii hz yle aklamaya alt: Bildiimiz dalgalar, rnein deniz dalgalar ve ses dalgalar bir madde, bir ortam tarafndan tanr. Deniz dalgalarn tayan, sudur. Ses dalgalarn tayan, havadr. Bu dalgalarn hzlar ortamlarna gre belirlenir. Sesin oda scaklndaki hznn saniyede 330 metre (daha nce tantmz Ernst Mach'a atfen 1 Mach olarak bilinir) olduunu sylyorsak, ses dalgalarnn duraan hava iinde bu hzla ilerlediini sylemek istiyoruzdur.
53

O zaman fizikiler de akla yakn bir tahminde bulundular ve k dalgalarnn da -elektromanyetik dalgalar- o zamana kadar grlmedii ve varl saptanamad halde var olmas gereken belirli bir ortam iinde hareket ediyor olmas gerektiini dndler. I tayan bu ortama bir de isim verildi: Esir. Bu isim Aristoteles'in, gkcisimlerini oluturduu dnlen her eyi kapsayan gizemli maddeyi tanmlamak iin kulland ok eski bir terimdir. Bu nermeyi sonularla badatrmak iin, denklemlerin esire gre duraan durumdaki birinin bak asndan geerli olduu dnld. Demek ki, Maxwell'in denklemlerinden kan saniyede 300.000 kilometrelik hz, n duraan haldeki esire gre hzyd. Grld gibi, esir ile Newton'un mutlak uzay arasnda arpc bir benzerlik vardr. Her ikisi de hareketi tanmlamak iin bir referans sistemi aray sonucunda ortaya kmtr; ivmeli hareket mutlak uzaya, n hareketi de esire yol amtr. Aslnda pek ok fiziki esire, Henry More, Newton ve dierlerinin mutlak uzay kapladn dnd tanrsal ruhun yeryzndeki hali olarak bakmtr. (Newton ve onun devrinde yaam bakalar "esir" terimini mutlak uzay tanmlarnda bile kullanmtr.) Ama esir gerekte n e d i r ? Neden olumutur? Nereden gelmitir? Her yerde var mdr? Esire ilikin bu sorular, yzyllar boyunca mutlak uzaya ilikin olarak sorulan sorularla ayndr. Ama Mach'n mutlak uzayn olup olmadn snamas tamamen bo uzayda dnmeyi kapsamakta iken, fizikiler esirin gerekten var olup olmadn belirleyebilmek amacyla "yaplabilir" deneyler nerebiliyordu. rnein, suda size doru gelen bir dalgaya doru yzerseniz, dalga size daha abuk ular; dalgadan uzaa doru yzerseniz, size ulamas daha uzun zaman alr. Benzer biimde, eer varsaylan esir iinde size yaklamakta olan bir k dalgasna doru veya ondan uzaa doru hareket ederseniz, ayn mantkla dnnce, k dalgasnn yaklama hz saniyede 300.000 kilometreden daha ok veya daha az olacaktr. Ama Albert Michelson ve Edward Morley 1887 ylnda tekrar tekrar yaptklar deney54

lerde, n hznn kendilerinin ve k kaynann hareketinden bamsz olarak her seferinde saniyede 300.000 kilometre olduunu buldu. Bu sonulan aklamak iin pek ok zekice sav ileri srld. Bazlar, Michelson ve Morley'in deneyler srasnda fark etmeden esiri de deney dzeneiyle birlikte srklemi olabileceini ileri srd. Birka kii de, deney dzeneinin esir iinde hareket ederken yamulduunu, bunun da lmleri bozduunu syledi. Bu konunun aklanmas, Einstein'n devrim yaratan sezgisinin ortaya kna kadar bekleyecekti.

Greli Uzay, Greli Zaman


Haziran 1905'te Einstein kesin olarak esirin sonunu ilan eden, "Hareket Eden Cisimlerin Elektrodinamii zerine" gibi alakgnll bir ismi olan bir makale yazd. Bu makale, bir hamlede uzay ve zaman kavraymz da sonsuza kadar deitirdi. Einstein, makaledeki fikirlerini 1905'in Nisan ve May s aylarnda, be haftalk ok youn bir alma srasnda formlletirdi, ama bu konular zerine on yldan uzun bir sredir kafa yoruyordu. Einstein delikanllk yllarndan beri eer bir k dalgasn tam olarak k hznda izleyebiliyor olsaydk, k dalgasnn nasl grnecei sorusunun yantn bulmaya urayordu. Siz ve k dalgas esir iinde ayn hzla hareket ediyor olacanz iin a tam anlamyla ayak uydurmu olacaktnz. Dolaysyla Einstein'a gre, sizin bak anzdan n hareket etmiyor gibi grnmesi gerekiyordu. Yeni yam kardan uzanp bir avu alr gibi, uzanp bir avu hareketsiz k alabilmeliydiniz. Ama sorun u: Maxwell'in denklemleri n duraan -yani yerinde duruyormu gibi- grnmesine izin vermiyor. imdiye kadar kimsenin duraan bir k paras yakalad da grlmedi. Dolaysyla, gen Einstein unu soruyordu: Grnrdeki bu elikiye ne anlam vereceiz? On yl sonra Einstein, dnyaya bu sorunun yantn zel grelilik kuram ile verdi. Einstein'n kefinin entelektel kkenleri ok tartlmtr, ama onun basitlie olan sarslmaz inanc55

nn bu konuda nemli bir rol oynadna hi kuku yok. Einstein, esirin varlnn kantlanmaya alld en azndan baz deneylerin baarsz olduundan haberdard. 2 O zaman deneylerde hata bulmak iin uramaya ne gerek vard? Onun yerine daha basit olan yaklam benimsenmeliydi: Deneylerde esir bulunamyordu, nk esir yoktu. Maxwell'in n hareketini -yani elektromanyetik dalgalarn hareketini- betimleyen denklemleri bylesi bir ortam gerektirmedii iin, hem deney hem de kuram ayn sonuca ulayordu: Bildiimiz tm dier dalgalardan farkl olarak, n onu tayacak bir ortama ihtiyac yoktur. Ik, yalnz bir yolcudur. Ik, bo uzayda yaylabilir. Ama o zaman, n hzn saniyede 300.000 kilometre olarak veren Maxwell denklemlerini ne yapacaz? Eer duraan referans sistemi olarak kullanlabilecek esir yoksa, n hznn kendisine gre llecei o ey nedir? Einstein yine genel yaklamlara kar geldi ve en basit yant verdi. Eer Maxwell denklemleri herhangi bir duraan referans sistemi gerektirmiyorsa, bunun en dorudan yorumu byle bir referansa gerek olmad idi. O zaman Einstein n hznn hibir eye ve her eye gre saniyede 300.000 kilometre olduunu aklad. Bu kesinlikle basit bir ifadedir ve Einstein a atfedilen bir sze de uyar: "Her eyi mmkn olduunca basitletirin, ama fazla da deil." Sorun u ki, bu da lgnca grnyor. Eer uzaklamakta olan bir k demetinin arkasndan koarsanz, saduyu sizin bak anzdan n hznn saniyede 300.000 kilometreden daha dk olmas gerektiini syler. Eer yaklamakta olan bir k demetine doru koarsanz, saduyu sizin bak anzdan n hznn saniyede 300.000 kilometreden daha yksek olmas gerektiini syler. Yaam boyunca saduyuya meydan okuyan Einstein iin bu durum da bir istisna deildi. Einstein, bir k demetine ne kadar hzla yaklayor ya da bir k demetinden ne kadar hzla uzaklayor olursanz olun, n hzn tam olarak saniyede 300.000 kilometre olarak leceinizi ileri srd; ne daha az, ne daha fazla. Bu Einstein'n genlik dnemlerinde zemedii amaza bir zm getiriyordu: Maxwell'in
56

kuram duraan k kavramna izin vermiyordu, nk k hibir zaman duraan olamaz. ster a doru koun, ister ondan kan, ister durun, sizin hareket durumunuzdan bamsz olarak k saniyede 300.000 kilometrelik sabit ve hi deimeyen hzn hep korur. Ama biz de doal olarak, n nasl olup da byle garip davranabildiini sorarz. Bir an durup, hz konusunda dnn. Hz, bir eyin kat ettii mesafenin, bu mesafe kat edilirken geen zamana blnmesiyle llr. Bir uzay lsnn (kat edilen mesafe) zaman lsne (yolculuun sresi) blnmesidir. Newton dan beri uzay mutlak bir ey olarak dnlmtr; "herhangi bir d referans noktas olmakszn" vardr. Dolaysyla uzaya ve uzamsal ayrlmalara ilikin lmler de mutlak olmaldr: Uzaydaki iki ey arasndaki mesafeyi kim lyor olursa olsun, eer lmler yeterince dikkatli yaplmsa, cevaplar hep ayn olacaktr. Her ne kadar henz dorudan tartmadysak da, Newton ayn eyin zaman iin de geerli olduunu ileri srd. Principia'da yapt zaman tanm, uzaydan bahsederken kulland dili yanstr: "Zaman kendiliinden vardr ve herhangi bir d referans noktas olmakszn, deimeden akar." Bir baka deyile, Newton'a gre, her yerde ve her zaman ayn olan mutlak ve evrensel bir zaman kavram vardr. Newton'a gre, evrende bir eyin olmas iin geen zaman kim lerse lsn, eer lmler dikkatle yaplmsa cevaplar hep ayn olacaktr. Uzay ve zaman konusundaki bu varsaymlar gnlk hayattaki deneyimlerimizle badar ve bu nedenle de saduyumuzla vardmz, eer n peinden gidersek hznn azalm gibi grnmesi gerektii sonucuna temel olutururlar. Bunu anlamak iin, nkleer gle alan yeni bir kaykay alan Bart Simpson'n bir k demetiyle yarmaya karar verdiini dnelim. Her ne kadar Bart kaykaynn en yksek hznn saniyede 225.000 kilometre olduunu rendiinde biraz d krklna uramsa da elinden geleni yapmaya kararldr. Kzkardei Lisa elinde bir lazerle hazr beklemektedir ve 11 den (kahraman Schopenhauer'in en sevdii say) geriye doru say57

maya balar. 0'a geldiinde lazer n ve Bart ayn anda frlar. Lisa ne grr? Geen her saniyede k 300.000 kilometre, Bart ise 225.000 kilometre gittii iin, Lisa hakl olarak n Bart'tan saniyede 75.000 kilometre hzla uzaklat sonucuna varr. Burada ykye Newton'u katalm. Onun grleri, Lisa nn uzay ve zaman gzlemlerinin -bu lmleri yapan herkesin ayn sonular bulmas gerektii iin- mutlak ve evrensel olduunu syler. Newton iin uzayda ve zamanda hareketle ilgili bu tip gerekler, iki kere ikinin drt etmesi kadar nesneldi. O halde, Newton'a gre Bart da Lisa ile ayn fikirde olmal ve n kendisinden saniyede 75.000 kilometre hzla uzaklatn sylemelidir. Ama Bart geri dndnde hi de ayn fikirde deildir. zgn bir biimde, elinden geleni yaptn, ama kaykaynn hz snrn ne kadar zorlarsa zorlasn, n kendisinden saniyede 300.000 kilometre hzla uzaklatn grdn syler. 3 Bart'a inanmyorsanz da, son yzylda hareketli k kaynaklar ve alclar kullanlarak byk bir titizlikle yaplan binlerce deneyin, Bart'n bulduu sonular byk bir kesinlikle desteklediini aklnzdan karmayn. Bu nasl olabilir? Einstein bunun nasl olabildiini anlamt. Bulduu cevap, buraya kadar anlattklarmzn mantkl ve ok derin bir uzantsdr. Demek ki Bart'n mesafe ve sre lmleri, yani n kendisinden ne kadar hzla uzaklatn lmek iin kulland girdiler, Lisa'nnkilerden farkldr. Bir dnn. Hz mesafenin zamana blnmesi olduuna gre, n kendisinden hangi hzda uzaklat konusunda Bart'n Lisa'dan farkl bir sonu bulmasnn baka bir sebebi olamaz. Buradan Einstein, Newton'un mutlak uzay ve mutlak zaman konusundaki fikirlerinin yanl olduu sonucuna vard. Einstein, Bart ve Lisa gibi birbirlerine gre hareket eden gzlemcilerin, mesafe ve sre lmlerinde ayn deerleri bulmayacaklarn anlamt. In hz konusunda kafa kartran deney sonular, ancak gzlemcilerin uzay ve zaman alglamalar farkl ise aklanabilir.
58

Anlalmas Zor Ama Kt Niyetli Deil


Uzay ve zamann grelilii artc bir sonutur. Bunu yirmi be yldan daha uzun sredir biliyor olmama karn, ne zaman oturup dnsem, hayret verici buluyorum. In hznn sabit olduunu belirten basmakalp cmleden yola kp uzay ve zamann ona bakan gzlemcinin nazarnda olduu sonucuna varyoruz. Her birimiz kendi saatimizi tar, zamann akn oradan izleriz. Her saat ayn derecede hassas, ama birbirimize gre hareket ettiimiz zaman ayn zaman gstermiyorlar. Ezamanl olmuyorlar; seilen iki olay arasnda geen zaman farkl gsteriyorlar. Ayn ey, mesafe iin de geerli. Her birimiz kendi lm aracmz yanmzda tar, uzayda mesafeyi onunla leriz. Her lm arac ayn derecede hassas, ama birbirimize gre hareket ettiimiz zaman ayn mesafeyi gstermiyorlar. Seilen iki olayn konumlan arasndaki mesafeyi farkl lyorlar. Eer uzay ve zaman byle davranmasayd, n hz sabit olmayacak, gzlemcinin hareket durumuna bal olacakt. Ama n hz sabit; uzay ve zaman da byle davranyor. Uzay ve zaman, kendilerini n hz -gzlemcinin hzndan bamsz olarak- her zaman, kesinlikle sabit olacak ekilde ayarlyorlar. Uzay ve zaman lmlerinin tam olarak nasl farkllatnn saysal ayrntlarnn elde edilmesi daha karmaktr, ama bunun iin lise dzeyinde cebir bilgisi yeterlidir. Einstein'n zel grelilik kuramn bu kadar anlalmas g klan, matematiinin derinlii deildir. ne srd fikirlerin yabancl ve gndelik deneyimlerle grnrde uyumsuz olmasdr. Ama Einstein ana fikri (yani Newton'un uzay ve zaman konularna iki yzyldan daha eski olan bakndan kendisini kurtarmas gerektiini) bir kez kavradktan sonra, ayrntlar yerli yerine koymak onun iin artk zor deildi. Einstein, iki kiinin uzaklk ve sre lmlerinin, her ikisinin de n hz olarak ayn deeri bulmasn salayacak biimde, nasl farkl olmas gerektiini kesin olarak gsterebiliyordu. 4 Einstein'n buluunu daha derinden alglayabilmek iin imdi Bart Simpson'un istemeye istemeye kaykaynn en yksek hz59

n saatte 100 kilometre (yaklak saniyede 30 metre) olacak ekilde deitirdiini dleyelim. Bart -okuyarak, slk alarak, esneyerek ve ara sra da yola gz atarak- en yksek hzla nce kuzeye gitse, sonra da kuzeydouya giden bir otoyola ksa, kuzey ynndeki hz saniyede 50 metreden daha az olacaktr. Bunun nedeni aktr. Balangta hznn tamam kuzey ynnde iken, yn deitirdiinde bu hzn bir blm douya kaym, bu nedenle de kuzey ynndeki hz azalmtr. Bu son derece basit rnek, genel greliliin temel fikrini kavramamza yardmc olacaktr. yle: Cisimlerin uzayda hareket ettii fikrine almzdr ama, ayn derecede nemli bir hareket tr daha vardr: Cisimler zamanda da hareket eder. u anda, kolunuzdaki ve duvardaki saatler, sizin ve evrenizdeki her eyin, zamanda hi durmadan bir biimde hareket ettiinizi, hi durmadan bir saniyeden dierine gittiinizi gsteriyor. Newton, zamanda hareketin uzayda hareketten tmyle ayr olduum -bu iki tr hareketin birbiri ile hi ilgisi olmadn- dnmt. Ama Einstein, bunlarn birbirleri ile ok yakndan ilikili olduunu buldu. Aslnda zel greliliin devrim yaratan kefi udur: Size gre sabit olan -yani uzayda hareket etmeyen- bir eye, rnein park halinde bir otomobile bakyorsanz, otomobilin tm hareketi zamandadr. Otomobil, srcs, cadde, siz, giysileriniz, hep birlikte ve ezamanl olarak zamanda hareket ediyorsunuz: Saniyeler saniyeleri dzgnce izliyor. Ama otomobil sizden uzaklayorsa, hareketinin bir blm uzaydaki harekete sapm demektir. Tpk kuzeye doru hznn bir blm douya sapan Bart Simpson'un kuzey ynndeki hznn azalmas gibi, zamandaki hareketinin bir blm uzaya sapan otomobilin de zamandaki hz azalr. Bu da, otomobilin zamandaki hareketinin yavalad ve dolaysyla hareket halindeki otomobil ve srcs iin zamann size ve duraan olan her eye gre daha yava getii anlamna gelir. zel grelilik ksaca budur. Aslnda, biraz daha kesin davranabilir ve bu tanm bir adm ileri gtrebiliriz. Bart Simpson'un hz saniyede 30 metre ile snrlyd. Bu nemli, nk eer Bart
60

kuzeydou ynne saptnda Kzn yeterince artrabilseydi, hznn sapmasn telafi edebilir yani kuzey ynndeki hznn ayn kalmasn salayabilirdi. Ama kaykayn motorunu ne kadar zorlarsa zorlasn, toplam hz -kuzey ve dou ynlerindeki hzlarnn bilekesi- saniyede 30 metre ile snrlyd. Bu nedenle yn biraz douya saptnda, kuzey ynndeki hz azalyordu. zel grelilik, tm hareketler iin benzer bir yasa getirir: Btn cisimlerin uzaydaki ve zamandaki bileke hz, her zaman tam olarak k hzna eittir. Bu cmleyi okuduunuzda igdsel olarak irkilebilirsiniz, nk hepimiz ktan baka hibir eyin k hzyla hareket edemeyecei fikrine almzdr. Ama altmz bu fikir yalnzca uzaydaki hareket iin geerlidir. imdi bununla ilikili ama daha zengin bir eyden sz ediyoruz: Bir cismin uzay ve zamandaki bileik hareketi. Einstein'n kefettii temel gerek, bu iki tr hareketin her zaman birbirini tamamladdr. Baktnz park halindeki otomobil uzaklamaya baladnda, gerekte olan udur: Otomobilin zamanda yapt k hzndaki hareketin bir blm uzayda harekete aktarlr, bylece bileke hareket sabit kalr. Bylesi bir aktarm, otomobilin zamandaki hareketinin kanlmaz olarak yavalad anlamna gelir. rnein eer Lisa, saniyede 225.000 kilometre hzla uzaklaan Bart'n kolundaki saati grebilseydi, o saatin kendi saatinin yalnzca te ikisi hzla ilerlediini fark edecekti. Kendi kol saatine gre geen her saat iin, Bart'n kol saatinde yalnzca iki saat getiini grecekti. Bart'n uzaydaki hzl hareketi, zamandaki hzn nemli miktarda azaltm olacakt. Dahas, zamanda k hzyla yaplan hareketin tamam uzayda k hzyla yaplan harekete aktarldnda uzaydaki en yksek hza ulalr; bu uzayda neden ktan daha hzl gidilemeyeceini anlamann bir yoludur. Uzayda her zaman k hzyla yaylan k, her zaman bu aktarmn tamamn yapyor olmas anlamnda zeldir. Tpk douya doru yaplan hareketin kuzey ynndeki hareketi sfrlamas gibi, uzayda k hzyla hareket etmek de zamandaki hareketi sfrlar! Uzayda k hzyla hare61

ket etmek zaman durdurur. Bir k paracna saat ilitirmek mmkn olsa, o saat hi ilerlemez. Yani k, Ponce de Len'un ve kozmetik endstrisinin ryalarn gerekletirir: Hi yalanmaz. 5 Bu tanmlamadan da aka anlalaca gibi zel greliliin etkileri, hz (uzaydaki hz) k hzna yaklatnda belirgin hale gelir. Ama bizim alk olmadmz uzay ve zamandaki hzn birbirlerini tamamlayc doas her zaman geerlidir. Hz ne kadar azalrsa, grelilik ncesi fizikten -yani saduyudan- sapma da o kadar azalr, ama ne kadar azalsa da sapma her zaman, kesinlikle vardr. Gerekten. Bu, ne bir kelime oyunudur, ne el srmesi, ne de psikolojik bir yanlsama. Evrenin ileme ekli budur. 1971 ylnda Joseph Halele ve Richard Keating, en son teknolojiyle retilmi, sezyum nl birka atom saatini PanAm Havayollar'nn bir jetiyle dnya evresinde uurdular. Uaktaki saatlerle yerdekileri karlatrdklarnda, hareket halindeki saatlerde daha az zaman getiini grdler. Fark ok ok azd -saniyenin birka y z milyarda biri- ama Einstein'n keifleriyle kesin bir biimde uyuuyordu. Artk bundan daha fazla emin olamazdk. 1908'de daha yeni ve hassas deneylerde esirin varlna dair kantlar bulunduu yolunda sylentiler yaylmaya balamt.6 Eer bu sylentiler doru olsayd, bu mutlak bir duraanlk standard bulunduu ve Einstein'n zel grelilik kuramnn hatal olduu anlamna gelirdi. Einstein bu sylentileri duyduunda yle dedi: "Tanr zor anlalr, ama kt niyetli deildir.'' Doann ileyiini dikkatlice gzlemleyerek uzaya ve zamana dair baz kavraylar kazanmaya almak Einstein a kadar hi kimsenin altndan kalkamad zor bir iti. Ama hem bylesine artc ve gzel bir kuramn var olmasna izin vermek, hem de bunun doann ileyiiyle ilgisiz olmas kt niyetlilik olurdu. Einstein bunu kabul etmedi, yeni deneyleri hi dikkate almad. Kendine gveni yersiz deildi. Sonuta, bu deneylerin hatal olduklar kantland ve esir kavram bilimsel sylemden uup gitti.
62

Peki ya K o v a ? Bu, k iin derleyip toparlayc bir ykdr elbette. Kuram ve deney, n k dalgalarn tamak iin bir ortama gereksinimi olmad, k hznn -k kaynann ve gzlemcinin hareketinden bamsz olarak- sabit ve deimez olduu konularnda uyuuyordu. Her gzlem noktas dieriyle aynyd. Mutlak veya ayrcalkl bir duraanlk standard yoktu. Gzel. Peki ya kova? Anmsayalm, pek ok kimse esire Newton'un mutlak uzayn destekleyen fiziksel bir madde gzyle baktysa da bunun Newton'un mutlak uzay neden ortaya att sorusuyla bir ilgisi yoktu. Newton ivmeli hareketle, yani dnen kovann hareketiyle boutuktan sonra, hareketi kesin bir biimde ona gre tanmlayaca, grlmez bir fon maddesi ortaya atmaktan baka bir are bulamamtr. Esiri ortadan kaldrmak kovay da ortadan kaldrmadna gre, acaba Einstein ve zel grelilik kuram bu konuyla nasl baa kmt? Gerei sylemek gerekirse, Einstein zel grelilik kuramnda zel bir hareket trne odaklanmt: Sabit hzl harekete. Daha genel ivmeli hareketi ancak on yl kadar sonra, 1915'te genel grelilik kuramnda tam olarak ele alm ve zmlemitir. Buna ramen Einstein ve dierleri, dnme hareketini tekrar tekrar zel grelilik kavrayyla ele alm ve Newton gibi (Mach'n aksine) tamamen bo uzayda bile dnme hareketinden kaynaklanan savrulmann hissedilebilecei sonucuna varmlardr. Homer dnmekte olan kovann i duvarna bastrldn hissedecektir, dnmekte olan iki ta birbirine balayan ip gerilecektir. 7 Newton'un mutlak uzay ve mutlak zaman kavramlarn ortadan kaldran Einstein, bunu nasl aklamt? Cevap artcdr. Adna ramen Einstein 'in kuram her eyin greli olduunu ileri srmez. zel grelilik baz eylerin greli olduunu ileri srer: Hz grelidir, uzaydaki mesafeler grelidir, geen zaman sreleri grelidir. Ama kuram aslnda byk, yeni ve tamamen mutlak bir kavram ortaya atar: Mutlak zay-zaman. Mutlak uzay ve mutlak zaman Newton iin ne kadar mutlaksa, mutlak uzay-zaman da zel grelilik iin o kadar
63

mutlaktr. Ksmen bu nedenle Einstein "grelilik kuram" adn nermemi ve bu addan hi holanmamtr. O ve baka fizikiler, kuramn temelinde herkesin zerinde anlat, greli olmayan bir ey olduunu vurgulamas bakmndan deimezlik kuram adn nermilerdi. 8 Mutlak uzay-zaman kovann yksnde bir sonraki nemli blm oluturuyor, nk her ne kadar mutlak uzay-zaman, hareketi tanmlamak iin herhangi bir maddesel lm referans noktasna sahip olmasa da, zel greliliin mutlak uzay-zaman, cisimlerin ona gre ivmelendiini syleyebileceimiz bir ey salar.

Uzay ve Zaman Yontmak


Bunu anlayabilmek iin, birlikte kaliteli zaman geirme arayndaki Marge ve Lisa nn Burns Enstits nde verilen kentsel yenileme kursuna kayt yaptrdn dnelim, ilk devleri de Springfield'deki cadde ve bulvarlar yeniden tasarlamak olsun, ama iki koul var. lki u: Soaring Nkleer Ant caddelerin ve bulvarlarn oluturduu zgarann merkezinde, 5. caddeyle 5. bulvarn kesitii yerde olacak, ikinci koul da u: Tasarmda 100 metre uzunluunda caddeler ve bu caddelere dik olan 100 metre uzunluunda bulvarlar kullanlacak. Marge ve Lisa snfa girmeden nce yaptklar tasarmlar karlatrrken bir eyin fena halde ters olduunu anlyorlar. Marge ant merkezde olacak ekilde bir tasarm yapm, ama Kwik-E-Mart 8. caddeyle 5. bulvarn, nkleer santral ise 3. caddeyle 5. bulvarn kesinde (ekil 3.2 (a)'da grld gibi). Lisa'nn tasarmnda ise adresler tamamen farkl: Kwik~E-Mart 7. caddeyle 3. bulvarn kesine yakn, nkleer santral ise 4. caddeyle 7. bulvarn kesinde (ekil 3.2 (b) 'de grld gibi), ikisinden birinin hata yapt kesin. Ama Lisa biraz dnnce ne olup bittiini anlar. Ortada hata yoktur. Hem kendisi, hem Marge hakldr. Yalnzca cadde ve bulvar zgaralarn tasarlarken farkl yneliler kullanmlardr. Marge'n caddeleri ve bulvarlar, Lisa'nnkilere gre bir a yapmaktadr; yani zgaralar birbirlerine gre dnktr,
64

Springfield'i caddeler ve bulvarlarla iki farkl ynde dilimlere blmlerdir (ekil 3.2 (c) ye bakn). Buradan kan ders basit ama nemlidir. Springfield'i -ya da uzayn herhangi bir blgesini- caddeler ve bulvarlarla istediiniz gibi blebilirsiniz. "Mutlak" caddeler veya "mutlak" bulvarlar yoktur. Marge'n seimi Lisa'nnki kadar, hatta olas tm dier yneliler kadar geerlidir. iin iine zaman katarken bu fikri aklnzdan karmayn. Uzay evrenin alan olarak dnmeye almzdr, ama fiziksel sreler bu uzayn bir blgesinde bir zaman aral sresinde gerekleir. rnek olarak, ekil 3.3'teki gibi Itchy ve Scratchy'nin delloya tututuunu ve olan biten her eyin, eskiden sayfalar evrildike hareketli grntler oynatr gibi gr-

(a) ekil 3.2 ( a ) M a r g e ' n tasarm ( b ) Lisa'nn tasarm

(b)

ekil 3.2 (c) M a r g e ve Lisa'nn c a d d e ve bulvar tasarmlarnn genel grn. Izgaralar birbirlerine gre dnk.

65

nen defterlerdeki gibi (film defteri diyelim) an be an kaydedildiini dnn. Her sayfa -bir film eridindeki bir kare gibi- zamanda bir anda, uzayn bir blgesinde ne olduunu gsteren bir "zaman dilimidir". Baka bir anda ne olduunu grmek iin baka bir sayfay evirirsiniz.'* (Elbette uzay boyutlu, sayfalarsa iki boyutludur, ama dnme ve ekil izme kolayl asndan bu basitletirmeyi yapyoruz. Elde edeceimiz sonular bundan etkilenmeyecektir.) Terimlerle ifade edecek olursak, uzayn belli bir zaman aralnda gz nne alnan bir blgesine bir uzayzaman blgesi denir. Bir uzay-zaman blgesini, uzayn bir blgesinde belirli bir zaman aralnda gerekleen btn olaylarn bir kayd gibi dnebilirsiniz. imdi, Einstein'n matematik hocas Hermann Minkowski'nin (ki bir zamanlar gen rencisini "tembel kpek" diye nitelemiti) grn izleyerek bir uzay-zaman blgesinin kendi bana bir varlk olduunu dnn: Defterin tamamn kendi bana bir cisim olarak ele aln. Bunu yapmak iin, ekil 3.3b'de olduu gibi defterin srtn kalnlatrdmz, sonra da ekil 3.3c'deki gibi btn sayfalarn saydam olduunu dnn. Yani deftere

(a)

(b)

ekil 3.3 (a) Dellonun film defteri (b) Srt geniletilmi film defteri

*Tpk film defterlerinde olduu gibi, ekil 3.3'teki s a y f a l a r da yalnzca z a m a n d a temsili anlar gsterir. Bu d u r u m aklnza zamann kesikli olup olmad v e y a sonsuza kad a r blnebilir olup olmad gibi ilgin sorular getirebilir. Bu s o r u y a ileride dneceiz, a m a imdilik zamann sonsuza k a d a r blnebileceini dnn, y a n i defterimizde burada gsterilen sayfalarn arasn dolduran sonsuz sayda sayfa olsun.

66

baktnzda, verilen bir zaman aralnda olan tm olaylar kapsayan srekli bir blok greceksiniz. Bu bak asndan, sayfalarn bloun ieriini -yani uzay-zamanda gerekleen olaylar- dzenlemek iin uygun bir yol salad dnlmelidir. Nasl caddelerin ve bulvarlarn oluturduu zgaralar bir ehirdeki yerleri kolayca bulmamz salyorsa, uzay-zaman blounu sayfalara blmek de bir olayn (rnein Itchy'nin silahn atelemesi, Scratchy'nin vurulmas) olu zamann -olayn grntlendii sayfa- ve sayfalarda gsterilen uzay blgesinin iindeki yerini vererek, o olay kolayca belirlememize yardmc olur. nemli nokta udur: Lisa'nn uzayn bir blgesini cadde ve bulvarlarla dilimlere blmenin birbirinden farkl ama ayn derecede geerli yollar olduunu anlamas gibi, Einstein da bir uzay-zaman blgesini -yani ekil 3.3c'deki gibi bir blou- belir-

ekil 3.3 (c) Uzay-zamann delloyu ieren blou. S a y f a l a r y a n i "zaman dilimleri" bloktaki olaylar dzenler. Dilimler arasndaki boluklar sadece eklin d a h a kolay anlalmas iindir; b u r a d a zamann kesikli olduu ( d a h a ileride ele alacamz bir k o n u ) sylenmemektedir.

li anlarda uzay blgelerine blmenin birbirinden farkl ama ayn derecede geerli yollar olduunu anlamt. ekil 3.3a, 3.3b ve 3.3c 'deki sayfalar- her sayfa yine tek bir an temsil ediyor- pek ok olas dilimleme biiminden yalnz birini gsteriyor. Bu, uzay konusunda sezgisel olarak bildiimiz eylerin sadece nemsiz bir uzants gibi grnebilir, ama binlerce yl koruduumuz en te67

mel sezgilerden bazlarnn altst olmasnn temelinde yatan budur. 1905'e kadar herkesin zamann geiini ayn ekilde alglad, yani herkesin verili bir anda hangi olaylarn olduu ve dolaysyla da uzay-zaman defterindeki verili bir sayfann ieriinin ne olaca konusunda hemfikir olduu dnlyordu. Ama Einstein'n birbirlerine gre hareket halinde olan iki gzlemcinin saatlerinin zaman farkl gsterdiini anlamasyla her ey deiti. Birbirlerine gre hareket halinde olan saatler ezamanl olmaktan kar ve eanlln farkl bir yorumunu verirler. ekil 3.3b deki her sayfa, verili bir anda uzayda gerekleen olaylarn yalnzca belli bir gzlemci tarafndan grlen grntsdr. lk gzlemciye gre hareket halinde olan bir baka gzlemci, bu sayfalardan herhangi birindeki olaylarn tmnn ayn zamanda gereklemediini syleyecektir. Bu, eanlln grelilii olarak bilinir ve dorudan grlebilir. imdi Itchy ve Scratchy'nin ellerinde silahlan, hareket halindeki uzun bir tren vagonunun iki ucunda, yzleri birbirlerine dnk olarak durduunu dnn. Dello hakemlerinden biri vagonda, dieri peronda olsun. Dellonun olabildiince adil olmasn salamak iin taraflar adm kuralndan vazgeiyorlar ve dellocularn ikisine de eit uzaklkta, yerde duran bir avu barutun patlamasyla silahlarn ekilmesine karar veriliyor. lk hakem Apu fitili ateler, ikisinden bir yudum alr ve geri ekilir. Barut patlar, hem Itchy hem de Scratchy silahlarn eker ve ateler. Itchy ve Scratchy barut ynndan eit uzaklkta olduklar iin Apu, patlamann nn her ikisine de eanl olarak ulatndan emin olduundan, dellonun adil olduunu gstermek zere yeil bayran kaldrr. Ama delloyu perondan izleyen ikinci hakem Martin bararak faul yapldn, patlamann nn Itch'ye Scratchy'den daha nce ulatn iddia eder. Vagon ileriye doru hareket ettii iin Itchy nin a doru, Scratchy'ninse ktan uzaa doru hareket ettiini syler. Bunun anlam udur: In Itchy ye ulamak iin o kadar yol kat etmesine gerek yoktu, nk Itchy zaten a doru hareket ediyordu; oysa Scratchy ktan uzaa doru hareket etti68

inden n Scratchy'ye ulamak iin daha uzun bir yol kat etmesi gerekiyordu. In hz -kimin bak asndan olursa olsun, ister saa ister sola gitsin- sabit olduundan, Martin n Scratchy ye ulamak iin daha uzaa gitmesi gerektiini, bunun da daha uzun zaman alacan, bu sebeple dellonun adil olmadn iddia etmektedir. Kim hakl, Apu mu yoksa Martin mi? Einstein'n beklenmedik yant ikisinin de hakl olduu. ki hakemin vard sonular farkl da olsa, her ikisinin de gzlemi ve akl yrtmesi hatasz. Tpk beysbol sopas ve topu gibi, ayn olaylar dizisine farkl bak alarndan yani perspektiflerden bakyorlar. Einstein'n ortaya kard artc ey, iki hakemin farkl bak larnn, hangi olaylarn ayn anda olduu konusunda farkl ama eit derecede geerli sonulara yol amasdr. Elbette gndelik hayatta karlatmz hzlar, rnein bir trenin hz sz konusu olduunda bu fark ok kktr -Martin, Scratchy'nin Itchy'den saniyenin trilyonda birinden daha ksa bir sre sonra grdn iddia, eder- ama tren k hzna yakn bir hzla hareket ediyor olsayd, bu fark ok byk olurdu. Bunun zay-zamann bir blgesini dilimleyen film defleri iin ne anlama geldiini bir dnn. Birbirine gre hareket halinde olan gzlemciler nelerin eanl olduu konusunda anlaamad iin, her bir gzlemcinin uzay-zaman blounu sayfalar halinde -her sayfa, gzlemcinin bak asndan belirli bir anda olan btn olaylar kapsayacak ekilde- dilimleme ekli de uyumayacaktr. Birbirlerine gre hareket halinde olan gzlemcilerin uzay-zaman blounu sayfalara (yani zaman dilimlerine) ayr farkl ama eit derecede geerli olacaktr. Lisa ve Marge'n uzay iin bulduunu Einstein uzay-zaman iin bulmutur.

Al Dilimler
Caddelerin ve bulvarlarn oluturduu zgarayla zaman dilimleri arasndaki benzerlik daha da ileri gtrlebilir. Tpk Marge'n ve Lisa'nn tasarmlarnn ynelilerinin farkl olmas gibi, Apu'nun ve Martin'in zaman dilimlerinin de (yani film defte69

ri sayfalarnn) ynelileri farkl olacaktr, ama bu kez iin iinde hem uzay hem de zaman vardr. Bu durum ekil 3.4a ve 3.4b'de gsterilmitir. ekillerde, Martin'in dilimlerinin Apu'nunkilere gre dnk olduunu, bunun da Martin'in dellonun adil olmad sonucuna varmasna yol atn gryoruz. Ama bir ayrntda nemli bir fark var; Marge'n ve Lisa'nn projeleri arasndaki dnme as bir tasarm seimi iken, Apu'nun ve Martin'in dilimleri arasndaki dnme as, ikisinin greli hzlar tarafndan belirleniyor. ok az bir aba ile bunun nedenini anlayabiliriz. Itchy ile Scratchy'nin bartn dnn. Artk birbirlerini vurmaya almak yerine, sadece trenin nndeki ve arkasndaki saatlerin tam olarak ezamanl alp almadndan emin olmaya alyorlar. Hl baruttan eit uzaklkta olduklar iin, yle bir plan yapyorlar: Barut patlaynca kan grr grmez ikisi de saatlerini len 12'ye ayarlamay kararlatryor.

(a)

(b)

ekil 3.4 Birbirlerine gre hareket halinde olan A p u ' n u n (a) ve Martin'in (b) zaman dilimlemeleri. Dilimler uzay ve z a m a n d a birbirlerine gre dnk. T r e n d e olan Apu ya gre, dello adildir; peronda olan M a r t i n e greyse adil deildir. Her iki bak as da eit derecede geerlidir, (b)'de hakemlerin u z a y - z a m a n d a k i dilimlemelerinin arasndaki a fark vurgulanmtr.

Onlarn bak alarndan, k her birine ulamak iin eit mesafe kat edecek, n hz da sabit olduu iin her ikisine eanl ulaacak. Ama nceki manta gre, Martin ya da perondaki herhangi biri Itchy'nin a doru, Scratchy'ninse ktan uzaa doru hareket ettiini grecek, bu nedenle de Itchy'nin iareti
70

Scratchy'den biraz nce alacan syleyecektir. Yani perondaki gzlemciler Itchy'nin saatini 12:00'ye Scratchy'den nce ayarlad, dolaysyla da Itchy'nin saatinin Scratchy'ninkinden bi.z ileride olduu sonucuna varacaktr. rnein, Martin'le beraber peronda duran bir gzlemci iin Itchy'nin saati 12:06 iken Scratchy'nin saati 12:04 olabilir (kesin deerler trenin uzunluuna ve hzna baldr; tren ne kadar uzun ve ne kadar hzlysa aradaki fark da o kadar artar). Ama Apu'ya ve trendeki herkese gre Itchy ve Scratchy eanll mkemmel bir biimde baarmtr. Her ne kadar insann bunu kabul etmesi zor olsa da, burada bir amaz yoktur: Birbirlerine gre hareketli olan gzlemciler eanllk konusunda -hangi olaylarn ayn anda olduu konusundaanlaamaz. Bunun anlam udur: Trendeki gzlemcilerin grd haliyle film defterinin bir sayfas (bu gzlemcilerin eanl olduunu dndkleri olaylarn, rnein Itchy ve Scratchy'nin saatlerini ayarlamasnn olduu sayfa) perondaki gzlemcilerin bak asndan farkl sayfalarda yer alan olaylar da kapsar (perondaki gzlemcilere gre Itchy saatini Scratchy'den nce ayarlamtr, bu nedenle bu iki olay perondaki gzlemcilerin bak asndan farkl sayfalarda yer almaktadr). te bu kadar. Trendekilerin bak asndan tek bir sayfa, perondakilerin bak asna gre daha nceki ve daha sonraki sayfalarda yer alan olaylar da ierir. Martin ve Apu'nun dilimlemelerinin (ekil 3.4) birbirlerine gre dnk olmasnn nedeni budur: Bir bak asna gre tek bir zaman dilimi, dier bak asna gre birok zaman dilimini kesebilir. Eer Newton'un ortaya att mutlak uzay ve mut lak zaman kavramlar doru olsayd, herkes uzay-zamann tek bir ekilde dilimlendiini konusunda fikir birliinde olurdu. Her dilim, mutlak zamann belirli bir annda grld biimiyle mutlak uzay temsil ederdi. Ama dnya byle deil. Newton'un kat zaman kavramndan Einstein'n bulduu esnek zaman kavramlna geince, kullandmz benzetmeyi de deitirebiliriz. Uzayzaman kat bir film defteri olarak dnmek yerine, byk bir
71

ekmek somunu olarak dnmek bazen daha yararl olacaktr. Defteri oluturan sabit sayfalarn -Newton un sabit zaman dilimleri-yerine, ekil 3.5a da olduu gibi bir somun ekmei nasl farkl alarda, birbirlerine paralel dilimlere blebileceinizi dnn. Her ekmek dilimi bir gzlemcinin bak asna gre belirli bir andaki uzay temsil eder. Ama ekil 3.5b'de gsterildii gibi, ilk gzlemciye gre hareket halinde olan bir baka gzlemci uzay-zaman somununu baka bir ayla dilimleyecektir. Gzlemcilerin greli hzlar ne kadar bykse, kestikleri paralel dilimler arasndaki a da (kitabn sonundaki notlarda belirtildii gibi, n koyduu hz snr nedeniyle bu dilimler arasnda en fazla 45lik bir dnme as olabilir 9 ), ayn anda olduunu syledikleri olaylar arasndaki uyumazlk da o kadar byk olacaktr.

zel Grelilie Gre Kova


Zamann ve uzayn grelilii dnmzde kkten bir deiiklik yapmamz gerektirir. Ama burada, daha nce sz edilen, imdi de ekmek somunu rneiyle gsterilen ve sk sk gzden kaan nemli bir nokta var: Grelilikteki her ey greli deildir. Eer siz ve ben, bir ekmek somununu iki fakl ekilde dilimlemeyi dnsek bile, zerinde kesin olarak anlatmz bir ey var: Somunun kendisinin btnl. Her ne kadar dilimlerimiz farkl olsa da, ben kendi dilimlerimi bir araya getirirsem, siz de kendi dilimlerinizi bir araya getirirseniz ayn ekmek somununu yeniden olutururuz. Baka ne olabilirdi ki? Ayn somunu dilimlediimizi dndk. Benzer biimde, herhangi bir gzlemcinin bak asna gre, uzayn ardk anlardaki dilimleri bir araya gelince (ekil 3.4'e baknz) ayn uzay-zaman blgesi oluur. Farkl gzlemciler bir uzay-zaman blgesini farkl ekillerde dilimleyebilir, ama blgenin kendisinin varl -tpk ekmek somunu gibi- bamszdr. Yani her ne kadar Newton kesinlikle hatalysa da, mutlak bir eyin, herkesin zerinde fikir birliine varaca bir eyin var olduu yolundaki sezgisi zel grelilik tarafndan tmyle ykl72

(a)

(b)

ekil 3.5 Bir ekmek somunu nasl farkl a l a r d a dilimlenebilirse, bir uzay-zaman blou da, birbirlerine gre hareket halinde olan gzlemciler t a r a f n d a n farkl alarda "zaman dilimlerine" blnr. Greli hz arttka, a da artar (k hznn snrlad en y k s e k hz, bu ann en fazla 45 olmasna olanak verir).

mamtr. Mutlak uzay yoktur. Mutlak zaman yoktur. Ama zel grelilie gre mutlak uzay-zaman vardr. Bu gzlemi yaptktan sonra imdi kova problemine yeniden dnelim. Bombo bir evrende kova neye gre dner? Newton a gre cevap mutlak uzaydr. Mach'a gre, kovann dnmekte olduunu sylemenin bile bir anlam yoktur. Einstein'n zel greliliine gre ise, cevap mutlak uzay-zamandr. Bunu anlamak iin yeniden Springfield iin nerilen cadde ve bulvar projelerine dnelim. Marge'n ve Lisa nn, projelerindeki zgaralar birbirlerine gre dnk olduu iin Kwik-E-Mart'n ve nkleer santraln adresleri konusunda anlaamadklarn hatrlayalm. O durumda bile, projelerdeki zgaralar nasl yerletirilmi olursa olsun, hl zerinde kesinlikle fikir birliine vardklar baz eyler vardr. rnein, alanlarn le tatilindeki verimliliklerini artrmak iin nkleer santralden Kwik-E-Mart'a bir yol izilirse, Marge ile Lisa bu yolun hangi cadde ve bulvarlar kesecei konusunda, ekil 3.6'da greceiniz gibi, yine anlaamayacaktr. Ama bu yolun ekli konusunda kesinlikle anlatacaklardr: Yol dz bir izgidir. izilen yolun geometrik ekli, o srada kullanlan cadde-bulvar zgarasndan tamamen bakmszdr. Einstein, buna benzer bir eyin uzay-zaman iin de geerli olduunu anlamt. Her ne kadar birbirlerine gre hareket halin73

de olan iki gzlemci uzay-zaman farkl ekillerde dilimliyorsa da, hl zerinde anlatklar eyler vardr. rnek olarak sadece uzayda deil de uzay-zamanda dz bir izgi dnn. Her ne kadar zaman da iin iine katmak bu yolu bizim iin biraz daha az bilindik hale getiriyorsa da, bir an dnnce bunun anlamn kavrayabiliriz. Bir cismin uzay-zamanda izledii yolun dz bir izgi olmas iin cismin uzayda bir doru zerinde hareket etmesi yetmez, zamandaki hareketinin de tekbiimli olmas gerekir; yani hem hz hem de yn deimemeli, dorusal hz sabit olmaldr. imdi, farkl gzlemciler uzay-zaman somununu farkl alarda dilimliyor olsalar ve bu nedenle bir yrnge zerindeki farkl noktalar arasnda ne kadar yol alnd ve ne kadar zaman getii konularnda anlaamyor olsalar bile, Marge ve Lisa gibi gzlemciler uzay-zamanda izlenen yolun bir doru olup olmad konusunda fikir birliinde olacaktr. Kwik-E-Mart'a izilen yolun geometrik biiminin, kullanlan cadde/bulvar dilimlemesinden bamsz olmas gibi, uzay-zamanda izlenen yollarn geometrik biimleri de kullanlan zaman dilimlemesinden bamszdr. 10 Bu, basit ama nemli bir kavraytr, nk zel grelilik bu kavrayla, bir eyin ivmelenip ivmelenmedii konusunda mutlak bir lt -sabit ve greli hzlarndan bamsz olarak tm gzlemcilerin zerinde fikir birliine varaca bir lt- salamtr. Bir cismin, rnein ekil 3.7'deki astronotun (a) uzayzamanda izledii yol doru bir izgi ise, o cisim ivmelenmiyor-

ekil 3.6 Hangi cadde/bulvar zgarasnn kullanldndan bamsz olarak, herkes yolun bu rnekte bir doru olduu konusunda ayn fikirdedir.

74

dur. Bir cismin uzay-zamanda izledii yol doru bir izgi deil de baka herhangi bir tr yol ise, o cisim ivmeleniyordur. rnein ekil 3.7'deki astronot srtndaki roketi ateleyip srekli bir ember izerek dnse (b) veya giderek artan bir hzla frlasa (c) uzay-zamanda izledii yol eri olacaktr; bu da ivmelenmenin kesin bir gstergesidir. Bylece uzay-zamanda izlenen yollarn geometrik ekillerinin, bir cismin ivmelenip ivmelenmediini belirlemek iin mutlak bir standart saladn gryoruz. Bu standard tek bana uzay deil, uzay-zaman salyor. Demek ki bu anlamda zel grelilik bize, ivmeli hareket konusunda uzay-zamann kendisinin hakem olduunu sylyor. Uzay-zaman bize bir eyin -rnein dnen bir kovann- uzay bombo bile olsa, kendisine gre ivmelendiini syleyebileceimiz bir referans sistemi salyor. Bu kavrayn edinilmesiyle birlikte bilimin sarkac yeniden sallanyor: Greliliki Leibniz'den mutlak Newton'a, oradan greliliki Mach'a ve imdi yeniden zel grelilik kuram ile bir kez dahil gerekliin alannn -uzay deil uzay-zaman olarak kabul edilen alann- hareket iin bir referans sistemi salamaya yeterli olduunu syleyen Einstein'a."

ekil 3.7 astronotun u z a y - z a m a n d a izledii y o l l a r : ( a ) astronotu ivmelenmedii iin u z a y - z a m a n d a izledii yol bir doru, (b) astronotu srekli e m b e r izdii iin uzay-zamanda izledii yol bir sarmal, (c) astronotu u z a y a doru ivmelendii iin uzay-zamanda eri bir y o l izliyor.

75

Ktleekimi ve ok Eski Bir Soru


Mach'n fikirleri geerliliini yitirdiine ve Einstein, Newton'un mutlak uzay ve zaman kavramlarn ok temel bir biimde gncelletirerek gnn galibi olduuna gre, artk bu noktada kova yksnn sonuna geldiimizi dnebilirsiniz. Aslnda gerek daha ilgintir ve anlalmas biraz daha zordur. Eer imdiye kadar anlattmz grlerle ilk defa karlatysanz, bu blmn son ksmlarna gemeden nce biraz ara verseniz iyi olabilir. Tablo 3.1'de yeniden balamak istediinizde belleinizi tazelemenizi salayacak bir zet greceksiniz. Tamam. Eer bu szckleri okuyorsanz, uzay-zamann yksnde yer alan, bir sonraki byk adm iin hazr olduunuzu varsayyorum. Bu admn atlmasn salayan Ernst Mach'n ta kendisidir. Her ne kadar zel grelilik, Mach'n kuramndan farkl olarak, bombo bir evrende dnmekte olan bir kovann i duvarna bastrldnz hissedeceiniz ve dnmekte olan iki tan arasndaki ipin gerilecei sonucuna varm olsa bile, Einstein hl Mach' n fikirlerinden etkileniyordu. Ancak bu fikirlerin ciddi bir biimde gz nne alnmalar iin geniletilmeleri gerektiini anlamt. Mach hibir zaman, kendi evrenizde dnerken kollarnzn dar savrulmasn ya da dnen bir kovann i duvarna bastrldnz hissetmenizi uzak yldzlarn nasl etkiliyor olabilecei konusunda bir mekanizma ortaya koymamt. Einstein, eer byle bir mekanizma varsa bunun ktleekimiyle ilgili olabileceini dnmeye balad. Bunu fark etmek Einstein'a ok ekici geldi, nk yapt zmlemenin anlalabilir ve yeniden ekillendirilebilir olmasn salamak amacyla ktleekimini tmyle gz ard etmiti. Hem zel grelilii hem de ktleekimini ieren daha salam bir kuram Mach'n grleri ile ilgili farkl bir sonuca ulalmasn salayabilir belki, diye dnd. zel greliliin ktleekimini de kapsayacak ekilde genelletirilmi hali belki, maddenin -hem bize yakn hem de bizden uzaktaki maddenin- ivmelendiimiz zaman hissettiimiz kuvvetten sorumlu olduunu gsterebilirdi.
76

Newton

Uzay

bir varlktr; ivmeli hareket greli deildir; mutlakc konum Uzay bir varlk deildir; hareketin tm eleri grelidir; greliliki konum Uzay bir varlk deildir; ivmeli hareket evrendeki ortalama ktle dalmna gre grelidir; greliliki k o n u m Uzay da zaman da grelidir; uzay-zaman mutlak bir varlktr

Leibniz

Mach

Einstein (zel Grelilik)

Tablo 3.1 U z a y n ve uzay-zamann doas ile ilgili dncelerin bir zeti

Einstein'n dikkatini ktleekimi zerinde younlatrmasnn ikinci ve daha acil bir nedeni vard. Hibir eyin ktan daha hzl olmadn ne sren zel greliliin, ikiyzyldan daha uzun bir zaman Ay'n, gezegenlerin, kuyrukluyldzlarn ve gkyzne doru frlatlan her eyin hareketini inanlmaz bir kesinlikle ngren Newton'un evrensel ktleekimi yasas ile tamamen elitiini fark etmiti. Newton'un evrensel yasasnn deneysel baarsna ramen, Einstein Newton a gre ktleekiminin etkisinin bir yerden dierine, rnein Gne'ten Dnyaya, Dnya'dan Ay'a, herhangi bir yerden herhangi bir yere annda, k hzndan ok daha hzl ulatn anlamt. Bu, zel grelilikle dorudan eliiyordu. Bu elikiyi bir rnekle aklayalm: D krkl iinde olduunuz bir gece (tuttuunuz takm yenilmi, hi kimse doum gnnz hatrlamam, en sevdiiniz pastann son dilimini baka biri yemi) kafanz dinlemek iin teknenize binip denize aldnz dnn. Ay tepede, sular yksek (sularn ykselmesine neden olan kuvvet Ay'n ktleekimidir), ay suyun dalgal vzeyinde dans ediyor. Ama, zaten gecenizin berbat getii yetmiyormu gibi, dmanca davranan dnya d yaratklar belirip Ay ' birdenbire galaksinin br ucuna gnderiveriyorlar. Ay'n birdenbire ortadan yok olmas her durumda garip olacaktr, ama eer Newton'un ktleekimi yasas doruysa, ok daha garip bir
77

ey olacaktr. Newton yasas, Ay'n ktleekiminin yok olmas nedeniyle, siz Ay'n kaybolduunu grmeden yaklak bir buuk saniye nce sularn alalmaya balayacan ngrmektedir. Yara tabanca patlamadan nce balayan bir atlet gibi, su da bir buuk saniye nce ekilmeye balyormu gibi grnecektir. Newton'a gre bunun nedeni, Ay ortadan yok olur olmaz ktleekiminin de o anda yok olacak olmas, ktleekiminin yokluu sonucunda da sularn Kemen ekilmeye balayacak olmasdr. Ama n Ay'la D n y a y a arasndaki 380.000 kilometre mesafeyi kat etmesi bir buuk saniye alacandan, siz Ay'n kaybolduunu hemen gremezdiniz; bir buuk saniye sreyle daha Ay her zamanki gibi gkte prl prl parlarken sular ekiliyor gibi grnrd. Yani Newton'un yaklamna gre ktleekimi bizi ktan nce etkiler -ktleekimi ktan hzldr- ama Einstein bunun doru olmadndan emindi. 12 1907 ylnda, Einstein en az Newton'unki kadar kesin, ama zel grelilikle elimeyecek bir ktleekimi kuram formle edebilmek iin aralksz alt. Bu i, her eyin tesinde bir meydan okumaya dnmt. Einstein'n muhteem zeks sonunda kendine denk bir problem bulmutu. O dnemden kalan defterleri, yar formle edilmi fikirler, kk hatalarn yanl ynlere gtrmesi nedeniyle kl payyla skalanan hedefler, problem zld kansyla konulmu iaretlerin hemen yannda yeni bir hata yaptn fark ettiini gsteren nlemlerle doludur. Einstein almasn 1915'te nihayet ortaya kard. Her ne kadar nemli noktalarda, bata matematiki Marcel Grossmann'dan olmak zere yardm aldysa da, genel greliliin kefi, tek bir insann zihninin evreni anlamak zere ortaya koyduu muazzam abann en az bulunan rneklerinden biridir. Sonu ise kuantum ncesi fiziin en deerli mcevheridir. Einstein'n genel grelilie yapt yolculuk, Newton'un iki yzyl nce, biraz utanarak da olsa kand temel bir soru ile balamtr. Ktleekimi, etkisini uzayda ok byk uzaklklarda nasl gsteriyor? O kadar uzaktaki Gne, Dnya'nn hareketlerini nasl etkiliyor? Gne D n y a y a dokunmadan nasl
78

kuvvet uygulayabiliyor? Ksacas, ktleekimi iini nasl yapyor? Her ne kadar Newton, ktleekiminin etkisini byk bir kesinlikle tanmlayan bir forml kefetmise de, ktleekiminin aslnda nasl ilediine ilikin nemli soruyu yantsz braktnn pekl farkndayd. Principia adl eserinde, durumdan kendisinin de holanmadn belirtir bir ifadeyle yle yazmtr: "Bu soruyu, dnmeleri iin okuyuculara brakyorum."' 13 Bu problem ile Faraday'n ve Maxwell'in 1800'lerde manyetik alan kavramn kullanarak mknatslarn hi dokunmadklar cisimleri etkilemesi olgusunu zmeleri arasndaki benzerlii grebiliriniz. Dolaysyla ktleekimi iin de benzer bir yant nerilebilir: Ktleekimi etkisini bir baka alan, ktleekimi alan yoluyla iletir. Genel olarak bu doru bir neridir. Ama bu yant zel grelilikle elikiye dmeden alglayp deerlendirmek zordur. ok zordur. Einstein'n kendini adad alma ite buydu. On y l a yakn bir sre yrtt karmak aratrmalardan sonra gelitirdii gz kamatrc yap ile Newton'un o zamana kadar byk sayg gren ktleekimi kuramn ykt. Ayn derecede gz kamatrc olan bir baka nokta da Einstein'n kilit nem tayan kefinin, Newton'un kova rnei ile dikkat ektii konuyla sk skya balantl olmas, yani yknn bir daire izip tekrar baa dnmesidir: ivmeli hareketin gerek doas nedir?

Ktleekimi ile vmenin Edeerlii


z e l grelilikte Einstein'n asl odakland konu sabit hzla hareket eden gzlemcilerdir, yani hareketi hissetmedikleri iin kendilerinin sabit olduunu ve her eyin onlara gre hareket ettiini ne sren ve bunda da hakl olan gzlemciler. Trendeki Itchy, Scratchy ve Apu hibir hareket hissetmez. Onlarn bak arsndan, Martin ve platformdaki herkes hareket etmektedir. Martin de hibir hareket hissetmez. Ona gre hareket eden tren ve iindeki yolculardr. Bu bak alarndan biri dierinden daha dorudur diyemeyiz. Ama ivmeli hareket farkldr, nk ivmeli hareketi hissedebilirsiniz. Bir otomobil ileriye doru ivmeIenirken koltuun arkalna doru bastrldnz, bir tren kes79

kin bir dnemece girdiinde y a n a doru savrulduunuzu, yukar doru ivmelenen bir asansrde asansrn zeminine doru bastrldnz hissedersiniz. Hissedilen bu kuvvetler Einstein'a ok tandk gelmitir. rnein keskin bir dnemece yaklarken, dnemeci alrken hissedeceiniz kuvvet kanlmaz olduundan, yana savrulmaya hazrlanmak iin kendinizi kasarsnz. Kendinizi bu etkiden korumann hibir yolu yoktur. Bu kuvvetten kurtulmann tek yolu plannz deitirip dnemeci almaktan vazgemektir, ite bu, Einstein'n kafasnda bir imek akmasna neden oldu. Ktleekimi kuvvetinin de tamamen ayn zelliklere sahip olduunu fark etti. Eer Dnya'nn zerindeyseniz, Dnya nn ktleekimi kuvvetinin etkisi altndasnzdr. Bu, kanlmazdr. Baka bir yol yoktur. Kendinizi elektromanyetik ve nkleer (ekirdeksel) kuvvetlerden koruyabilirsiniz, ama ktleekiminden korunmann hibir yolu yoktur. 1907 ylnda bir gn, Einstein bunun yalnzca bir benzetme olmadn anlad. Bilim insanlarnn bazen bir mr boyu bekledikleri bir igr annda, Einstein ktleekiminin ve ivmeli hareketin, ayn bir madeni parann iki yz gibi olduklarn anlad. Einstein, yapmay planladnz hareketi deitirerek (ivmelenmekten kanarak) otomobil koltuunda arkala doru bastrlmaktan veya trende yana savrulmaktan kanabileceiniz gibi, hareketinizi uygun bir biimde deitirerek ktleekimi ile ilgili o bildik duyumdan da kanabileceinizi buldu. Bu fikir, alacak derecede basittir. Bunu anlamak iin Barney nin bir umut, Springfield'deki btn gbekli erkeklerin katld, bir ay srecek gbek eritme yarmasn kazanmaya altn dnelim. ki hafta sreyle yalnzca svyla beslenen Barney, gbei hl engel olduu iin banyodaki tarty okuyamadn grnce tm umudunu yitirir. O dkrklyla, tart da ayana yapmtr bu arada, banyo penceresinden aa atlar. Aaya doru derken, komunun havuzuna dalmadan hemen nce tartya bakan Barney acaba ne grmtr? O srada tartnn sfr gstereceini ilk ve tam olarak anlayan kii Einstein olmutur.
80

Tart Barney ile tam olarak ayn hzda dt iin Barney'nin ayaklar tartya basn yapmayacaktr. Serbest dme srasnda Barney, astronotlarn uzayda yaadklar arlkszlk duygusunu yaayacaktr. Gerekten de, eer Barney'nin pencereden havas tamamen alnm bir bolua atladn dnrsek, dolaysyla aa doru derken yalnzca havann oluturduu diren ortadan kalkm olmayacak, Barney'nin vcudundaki her atom ayn hzla dmekte olduundan vcudunda hissettii d etkilerden kaynaklanan -ayaklarn ayak bileklerine, bacaklarn kalalara ve kollarn omuzlara uygulad- tm bask ve gerilmeler de ortadan kalkacaktr. 14 Eer Barney derken gzlerini kapatrsa, uzayn karanlnda yzyor olsayd hissedeceklerinin aynsn hissedecektir, (iinde insan olmayan rnekleri tercih ediyorsanz, havas boaltlm bir yere birbirlerine iple bal iki ta atarsanz da sanki talar uzayda yzyormu gibi aralarndaki ip gerilmez, gevek kalr.) Yani Barney hareket durumunu deitirerek -kendini tamamen "ktleekimine brakarak"- ktleekiminin olmad bir ortam taklit etmi olur. (Nitekim NASA'da grevli astronotlar da d uzayn ktleekimsiz ortamna hazrlanmalar iin takma ad Vomit Comet (Kusturucu Kuyrukluyldz) olan zel bir 707 ile uurulur. Bu uularda uak tekrar tekrar D n y a y a doru serbest d hareketi yapar.) Ayn ekilde, hareket durumunu uygun biimde deitirerek, temelde ktleekimi ile ayn olan bir kuvvet yaratabilirsiniz. rnein, Barney'nin tart hl ayana yapk vaziyetteyken ve hl sfr gsterirken uzay kapslnde arlksz olarak "yzmekte olan" astronotlara katldn dnelim. Eer roketler atelenip kapsl yukar doru ivmelenirse, her ey tamamen deiecektir. Tpk yukar doru ivmelenen bir asansrn tabanna bastrldn hissetmeniz gibi, Barney de kapsln tabanna doru bastrldn hissedecektir. Artk ayaklar da tartya bastrd iin tart sfr gstermeyecektir. Eer roketler tam gereken gte atelenirse tartnn gsterdii rakam banyodayken gsterdii rakamla ayn olacaktr. Uygun ivmelenme hare81

ketinin gereklemesi sonucunda, Barney ktleekiminden ayrt edilmesi olanaksz bir kuvvet hissetmektedir. Ayn ey ivmeli hareketin dier trleri iin de geerlidir. Eer Barney, d uzayda dnmekte olan kovann iindeki Homer'in yanna gidip de Homer'e dik a yapacak ekilde dursayd -yani ayaklar ve tart kovann i duvarna basacak ekilde dursayd- ayaklar tartya bastraca iin tart sfrdan farkl bir say gsterirdi. Eer kova tam gereken hzda dnyor olsayd, tart Barney'nin banyoda okuduu rakam gsterirdi: Yani dnmekte olan kovann ivmesi de Dnya'nn ktleekimini taklit eder. Tm bunlar, Einstein'n ktleekiminden hissedilen kuvvetle ivmeden hissedilen kuvvetin ayn, yani edeer, olduu sonucuna varmasna neden oldu. Einstein buna edeerlik ilkesi adn verdi. Bunun ne anlama geldiine bir bakalm. u anda ktleekiminin etkisini hissediyorsunuz. Eer ayaktaysanz, ayaklarnz yerin vcudunuzun arln desteklediini hissediyor. Eer oturuyorsanz, bu destei bir baka yerinizle hissediyorsunuz. Eer bu kitab bir otomobilde ya da uakta okumuyorsanz, byk olaslkla duraan olduunuzu -yani ivmelenmediinizi hatta hi hareket etmediinizi- dnyorsunuz. Ama Einstein'a gre aslnda ivmeleniyorsunuz. Hareketsiz oturduunuz iin bu size biraz aptalca gelebilir, ama her zamanki soruyu sormay ihmal etmeyin: Hangi referans noktasna gre ivmeleniyorum? Kimin bak asna gre ivmeleniyorum? Einstein zel grelilikte referans sistemini mutlak uzayzamann saladn syler, ama zel grelilik ktleekimini hesaba katmaz. Einstein, edeerlik ilkesi sayesinde ktleekimini de hesaba katan ok daha salam bir referans sistemi bulmu oldu. Bu da bak asnda kkten bir deiiklie yol at. Ktleekimi ve ivme edeer olduuna gre, ktleekiminin etkisini hissediyorsanz ivmeleniyor olmanz gerekir. Einstein sadece, ktleekimi kuvveti de dahil olmak zere hibir kuvvet hissetmeyen gzlemcilerin ivmelenmediklerini sylemekte hakl olacaklarn ne srd. Byle kuvvetten bamsz gzlemciler hareketi ince82

lemek iin gerek referans noktalar oluturur; ite bu kavray da byle eyler hakkndaki normal dn biimimizde ok temel bir deiiklik gerektirir. Pencereden havas boaltlm bir yere atlayan Barney'nin normalde yere doru ivmelenerek indiini syleriz. Ama bu, Einstein'n kabul edecei bir tanm deildir. Einstein'a gre, Barney ivmelenmemektedir. Hibir kuvvet hissetmez. Arlkszdr. Bo uzayn karanlnda yzyormu gibi hisseder. Btn hareketlerin karlatrlaca standard Barney oluturmaktadr. Bu karlatrmaya gre, u anda evinizde bu kitab okurken siz de ivmeleniyorsunuz demektir. Barney derken pencerenizin nnden geer ve onun bak asna gre -ki Einstein'a gre hareket iin gerek referans noktas budur- siz, Dnya ve normalde duraan olduunu dndmz her ey yukar doru ivmelenmektedir. Yani Einstein, elmann Newton'un kafasna dmediini, Newton'un ykselerek elmaya arptn ne srerdi. Bunun hareket konusunda tamamen farkl bir dnme biimi olduu aktr. En basit algyla, ktleekiminin etkisini ancak ona direnirseniz hissedersiniz. Ama kendinizi tmyle ktleekimine brakrsanz, onu hissetmezsiniz. Baka hibir etkiye (rnein havann direncine) maruz kalmadnz varsayarsak, ktleekimine teslim olur ve kendinizi serbest dmeye brakrsanz, bo uzayda yzyor olsaydnz hissedeceiniz gibi hissedersiniz. Bu durumda sizin bak anz, hi duraksamadan, ivmelenmeyen bir kimsenin bak as olarak deerlendirilir. Toparlayacak olursak, ister uzayn derinliklerinde olsunlar ister birazdan yere arpacak ekilde serbest dme hareketi yapyor olsunlar, yalnzca serbest olarak yzmekte olan bireyler hibir ivme yaamadklarn sylemekte hakldr. Eer byle bir gzlemcinin yanndan geerseniz ve sizinle onun arasnda greli bir ivmelenme varsa, o zaman Einstein'a gre siz ivmeleniyorsunuz demektir. Gerekten de ne Itchy, ne Scratchy, ne Apu, ne Martin dello srasnda ivmelenmediklerini ne srebilir, nk tm de ktleekiminin kendilerini aaya doru ektiini hissetmektedir.
83

Bu, nceki tartmamz etkilemez nk orada sadece yatay hareketle, yani tm katlmclarn hissettii dey ktleekiminden etkilenmeyen hareketle ilgilenmitik. Ama nemli bir ilke olarak tekrar belirtelim, Einstein'n ktleekimi ile ivme arasnda bulduu ba, ancak hibir kuvvet hissetmeyen gzlemcileri duraan kabul edebileceimiz anlamna gelir. Ktleekimi ile ivme arasnda ba kuran Einstein, artk Newton un cevapsz brakt soruyu ele almaya ve ktleekiminin etkisini nasl uyguladn aratrmaya hazrd.

Yamulmalar, Eriler ve Ktleekimi


Einstein zel grelilikle, her gzlemcinin uzay-zaman, zamanda ardk olarak birbirini izleyen anlarda uzayn tm olarak kabul ettikleri paralel dilimlere bldn gsterdi. Ama burada beklenmedik bir deiiklik vard: Birbirlerine gre sabit hzla hareket eden gzlemciler uzay-zaman farkl alarla keseceklerdi. Eer byle gzlemcilerden biri ivmelenmeye balarsa, hzndaki ve/veya hareket ynndeki anlk deimelerin, kestii dilimlerin alarnn ve ynelilerinin deimesiyle sonulanacan tahmin edebilirsiniz. Olan, kabaca budur. Carl Friedrich Gauss un, Bernhard Riemann'n ve dier ondokuzuncu yzyl matemetikilerinin ne srd grlerden yararlanan Einstein, uzay-zaman somununun farkl alarda kesilmi dilimlerinin, git gide eri dilimlere dntn ama bunlarn, ekil 3.8'de ematik olarak gsterildii biimde, tpk i ie gemi kaklar gibi birbirlerine tam olarak uyduunu gsterdi. Yani ivmelenen bir gzlemcinin kesecei uzay dilimleri yamulmu olacakt. Einstein, bu kavrayla, edeerlik ilkesinden ok etkili bir biimde faydalanm oluyordu. Ktleekimi ve ivme edeerli olduklarndan, Einstein ktleekiminin uzay-zamann dokusundaki yamulmalardan ve erilmelerden baka bir ey olamayacan anlad. imdi bunun ne anlama geldiini grelim. Eer dzgn bir ahap yzey zerinde bir bilye yuvarlarsanz, bilye doru bir izgi zerinde yol alr. Ama eer oday bir sre nce su basm ve zemin kururken baz yerleri yamulmu
84

ve erilmise bilye artk ayn yolu izlemeyecektir. Yzeydeki yamulmalar ve erilmeleri izleyerek farkl ynlere gidecektir. Einstein ite bu basit fikri evrenin dokusuna uygulad. Madde ve enerjinin olmad bir durumda -yani Gne'in, Dnya nn ve yldzlarn olmad durumda- uzay-zamanda yamulmalar ve eriler (nasl dzgn bir ahap yzeyde de yoksa) yoktur. O koulda uzay-zaman dzdr. Bu durum uzayn bir dilimi zerine odaklandimz ekil 3.9a'da ematik olarak gsterilmitir. Elbette uzay aslnda boyutludur, dolaysyla ekil 3.9b'deki gsterim daha dorudur, ama iki boyutlu izimleri anlamak daha kolay olduundan bunlar kullanmay srdreceiz. Einstein madde ve enerjinin uzayda, su basmasnn ahap zemin zerinde yaratt etkiye benzer bir etki yarattn dnd. Madde ve enerji, rnein Gne, ekil 3.10a ve 3.10b'de gsterildii gibi uzayn (ve uzay-zamann*) yamulmasna ve erilmesine neden olur. Einstein, yamulmu ahap yzeyde eri bir yol izleyerek yuvarlanan bilye gibi, yamulmu uzayda hareket eden btn cisimlerin -rnein Gne'in yaknlarnda hareket eden Dnya'nn- ekil 3.11a ve 3.1lb'de gsterildii gibi eri bir yol izleyeceini gsterdi. Sanki madde ve enerji, uzay-zamann dokusunun grnmez eliyle, cisimleri ynlendirdii, kanallardan ve vadilerden oluan bir a oluturuyor gibidir. Einstein'a gre, ktleekimi etkisini ite byle gstermektedir. Ayn ey yakn evremizde de olur: u anda vcudunuz, Dnya nn uzay-zamann dokusunda neden olduu bir girintiye doru kaymak istiyor. Ama hareketiniz, zerinde durduunuz ya da oturduunuz yzey tarafndan engelleniyor. Yaamnzn her annda hissettiiniz o yukar doru itme -yrrken olsun, odanzda dururken olsun, koltuunuz* B k l m uzay resimlemek grece kolaydr, a m a u z a y l a y a k n ilikisi nedeniyle madde ve enerji zaman da bker. Nasl uzayn y a m u l m a s ekil 3.10'da gsterildii gibi, uzay n uzamas v e y a bzmesi a n l a m n a geliyorsa, zamann y a m u l m a s d a zamann uzamas v e y a skmas anlamna gelir. Y a n i Farkl ktleekimlerinin etkisi altndaki saatler (diy e l i m ki biri Gne'te, dieri u z a y n derinliklerinde) farkl hzlarda alr. Gerekte, sr a d a n cisimlerin, rnein Gne'in ve D n y a ' n n ( k a r a deliklerin tersine) u z a y d a neden olduu y a m u l m a n n , z a m a n d a neden olduklar y a m u l m a n n y a n n d a ok d a h a zayf old u u anlalmtr. 1 5

85

ekil 3.8 Genel grelilie gre, uzay-zaman somuna, (birbirlerine gre hareketli olan gzlemciler t a r a f n d a n ) belli a n l a r d a ve farkl a l a r d a uzay dilimlerine blnmekle k a l m a y a c a k , dilimlerin kendileri de madde ve enerjinin varl nedeniyle y a m u l u p erilecektir.

da oturur ya da yatanzda yatarken olsun- uzay-zamandaki bir vadiden kaymanz engellemeye yaryor. Bir tramplenden atladnzda, vcudunuzun uzay-zamandaki kanallardan biri boyunca serbeste hareket etmesine izin vererek ktleekimine teslim oluyorsunuz demektir. ekil 3.9, ekil 3.10 ve ekil 3.11 ematik olarak Einstein'n zaferle sonulanan on yllk mcadelesini gsteriyor. Einstein'n o yllar boyunca yapt almalarn byk bir ksm, belli miktardaki madde ve enerjinin neden olaca yamulmann biimini ve bykln tam olarak belirlemeye ynelikti. Grdnz ekillerin temelinde Einstein'n bulduu matematiksel sonu yatmaktadr ve bu matematiksel sonu Einstein Alan Denklemleri ad verilen denklemlerde somutlar. Bu addan da anlald-

(a) ekil 3.9 ( a ) D z uzay (ikiboyutlu) 86

(b) (b) D z uzay ( b o y u t l u )

(a)

(b)

ekil 3.10 ( a ) Gne'in u z a y y a m u l t m a s (ikiboyutlu) ( b ) Gne'in uzay yamultmas (boyutlu)

gibi, Einstein uzay-zamann yamulmasna bir ktleekimi alannn kant -yani geometrik olarak somutlamas- olarak bakyordu. Einstein problemi geometrik olarak tanmlayarak, Maxwell denklemlerinin elektromanyetizma iin yaptn ktleekimi iin yapan denklemler bulmay baarmt."' Einstein ve bakalar bu denklemleri kullanarak, u ya da bu gezegenin, hatta uzak bir yldzdan yaylan n erilmi uzayzamanda hareket ederken izleyecei yol hakknda ngrlerde bulunabildiler. Bu ngrler byk bir kesinlikle dorulanmakla kalmad, Newton'un kuramnn ngrleriyle karlatrldnda Einstein'n kuramnn zellikle detaylarda geree tutarl bir biimde uyduu anlald. Ktleekiminin etkisini hangi mekanizmayla gsterdiini ayrntl olarak betimledii iin, genel greliliin ktleekiminin et-

(a)

(b)

ekil 3.11 D n y a , Gne'in varlnn u z a y - z a m a n n d o k u s u n d a neden olduu erileri izledii iin Gne'in evresinde y r n g e d e kalr, ( a ) i k i b o y u t l u ( b ) boyutlu 87

kiini ne kadar hzl ilettiini belirlemek zere matemetiksel bir ereve oluturmas da ayn derecede nemlidir. Ktleekiminin iletilmesinin hz, uzayn eklinin zaman iinde ne kadar hzl deiebilecei sorusuna gelip dayanr. Yani, yamulmalar ve dalgacklar -durgun bir havuza atlan bir akl tann yaratt dalgacklara benzer- uzayda bir yerden bir y e re ne kadar hzl yaylabilir? Einstein bunu hesaplamay baard, ulat sonu son derece sevindiriciydi. Einstein, yamulmann ve dalgacklarn -yani ktleekiminin- Newton'un ktleekimi hesaplarnda olduu gibi bir yerden bir yere annda yaylmadn buldu. Bu yamulmalar ve dalgacklar tam olarak k hzyla yaylr. Ne biraz daha az, ne biraz daha fazla; tam olarak zel greliliin koyduu hz snrna uyan bir hzda yaylrlar. Eer dnya d yaratklar Ay' yrngesinden karsayd, sular birbuuk saniye sonra ekilmeye balayacakt, tam da bizim Ay'n kaybolduunu greceimiz anda. Newton'un kuramnn baarsz olduu yerde Einstein'n genel grelilii stn geliyordu.

Genel Grelilik ve Kova


Genel grelilik bize matematiksel olarak zarif, kavramsal olarak gl ve ilk kez tmyle tutarl bir ktleekimi kuram kazandrmann tesinde, uzay ve zamana bakmz da tamamen yeniden biimlendirmitir. Hem Newton'un grne, hem de zel grelilie gre uzay ve zaman, evrendeki olaylar iin deimeyen bir sahne oluturmaktayd. Her ne kadar kozmosu ardk anlarda uzay dilimlerine blmek zel grelilie Newton'un zamannda akla bile gelmeyecek bir esneklik veriyorsa da, uzay ve zaman evrende olup bitenlere tepki vermez. Uzay-zaman (ya da hep dediimiz gibi somun) artk verili kabul edilmektedir. Genel grelilikte bunlar deiir. Uzay ve zaman, evrilmekte olan evrendeki oyuncular haline gelir, canlanrlar. Buradaki madde oradaki uzayn yamulmasna neden olur, bu yamulma oradaki maddenin hareket etmesine, bu da daha uzaktaki uzayn daha fazla yamulmasna neden olur vb. Genel grelilik uza88

yn, zamann, maddenin ve enerjinin i ie gemi kozmik dansnn koreografisini yapar. Bu ok arpc bir gelimedir. Ama imdi, asl konumuza geri dnmeliyiz: Kovaya ne olur? Genel grelilik, Einstein'n umduu gibi, Mach'n greliliki fikirleri iin gereken fizik temelini oluturur mu? Yllar iinde bu soru ok tartma yaratt. Einstein balangta genel greliliin, Mach'n bak asn -ki Einstein ok nemli bulduu bu bak asna Mach ilkesi adn vermiti- tamamyla ierdiini dnmt. Nitekim 1913'te genel greliliin son paralarn yerli yerine koymak iin youn bir ekilde alrken, Mach'a, genel greliliin Mach'n Newton'un kova deneyi ile ilgili analizini nasl dorulayacan heyecanla anlatt bir mektup yazmt. 17 1918'de, genel greliliin ardndaki temel tileri sralad bir makale yazdnda da listedeki nc fikir Mach ilkesiydi. Ama genel greliliin anlalmas zordur ve baz zelliklerinin tam olarak deerlendirilmesi, aralarnda Einstein'n da olduu fizikilerin yllarn almtr. Bu zellikler daha iyi anlaldka, Einstein Mach ilkesinin genel grelilikle birletirilmesinin giderek zorlatn anlamaya balamt. Mach'n fikirleri Einstein iin yava yava hayal krklna dnm ve mrnn ileriki yllarnda bu fikirleri terk etmitir. 18 Daha sonra devam eden yarm yzyllk aratrmalar sayesinde ve bugnden geriye baknca, genel greliliin Mach'n akl yrtmesine ne derece uyduunu tekrar gzden geirebiliriz. Her ne kadar bu konuda hl baz tartmalar varsa da, sanrm en doru ifade u: Genel grelilik baz bakmlardan belirgin bir Mach nitelie sahip, ama Mach n savunduu tamamen greliliki bak asna uymuyor. unu demek istiyorum: Mach, dnmekte olan suyun yzeyinin ibkey olmasnn, kollarnzn darya doru savrulduunu hissetmenizin, iki ta birbirine balayan ipin gerilmesinin varsaymsal -ve Mach'a gre tamamen hatal- bir mutlak uzay (bugnk anlaymza gre mutlak uzay-zaman) kavramyla ilgisi olmadn ileri srmt.19 Mach, btn bunlarn, kozmosa dalm btn maddeye
89

gre ivmeli hareketin kant olduunu sylyordu. Madde olmasayd ivme kavram olmayacakt ve yukarda sralanan fiziksel etkilerin (suyun yzeyinin ibkey olmas, kollarn dar doru savrulmas, ipin gerilmesi) hibiri gzlenmeyecekti. Peki genel grelilik bu konuda ne diyor? Genel grelilie gre, btn hareketlerin ve zellikle ivmeli hareketin referans sistemi, serbest dme halindeki -ktleekimine tmyle teslim olmu ve zerlerine baka herhangi bir kuvvet etkimeyen- gzlemcilerdir. u nemli bir noktadr: Serbeste dmekte olan gzlemcinin maruz kald ktleekimi kuvveti, kozmosa dalm haldeki btn maddeden (ve enerjiden) kaynaklanr. Dnya, Ay, uzak gezegenler, yldzlar, gaz bulutlar, kuazarlar ve galaksiler; hepsi, u anda oturmakta olduunuz yerdeki ktleekimi alanna (geometri dilinde uzay-zamann eriliine) katkda bulunur. Daha byk ktleli ve daha yakndaki eyler daha byk ktleekimi etkisi uygular, ama yine de hissettiiniz ktleekimi alan tm maddenin toplam etkisini temsil eder."" Kendinizi ktleekiminin etkisine brakp da serbest dme hareketi yapacak olsaydnz -bu durumda baka bir cismin ivmelenip ivmelenmediine karar verilebilmesi iin gereken referans noktas siz olurdunuz- izleyeceiniz yol kozmostaki btn madde, gkteki yldzlar ve komunuzun evi tarafndan etkilenirdi. te bu nedenle, genel grelilikte bir cismin ivmelendii sylendii zaman, o cisim evrene dalm maddenin belirledii referans sistemine gre ivmeleniyor demektir. Bu sonu, Mach'n savunduu fikirleri andrmaktadr. Dolays ile, bu anlamda genel grelilik Mach'n dncelerinden bazlarn ierir. Yine de, genel grelilik Mach'n fikirlerinin tmne uymaz. Bunu, bir kez daha, bombo bir evrende dnmekte olan kova rneinde dorudan grebiliriz. Bo ve deimeyen bir evrende -yldzlar yok, gezegenler yok, hibir ey yok- ktleekimi yoktur. 21 Ktleekimi olmadan da uzay yamulmaz -ekil 3.9b'de gsterilen basit, hibir eriliin olmad bir halde olur- bu da zel greliliin basit yapsna geri dndmz anlamna gelir. (Einstein'n zel grelilii gelitirirken ktleekimini gzard et90

tiini unutmayn. Genel grelilik bu eksiklii ktleekimini iin iine katarak telafi eder, ama evren bo ve deimez olduunda ktleekimi de yoktur ve bu durumda genel grelilik zel grelilie dnr.) Kovay imdi bu bo evrene koyarsak, ktlesi ok kk olduundan varl uzayn eklini hi etkilemez. Bu nedenle daha nce ele aldmz zel grelilik ve kova tartmas, genel grelilik iin de aynen geerli olur. Mach'n ngrsnn tersine, genel grelilik de zel grelilikle ayn cevab verir ve bombo bir evrende bile, dnmekte olan kovann i yzne doru bastrldnz hissedeceinizi-, bombo bir evrende, kendi evrenizde dndnzde kollarnzn darya doru savrulduunu hissedeceinizi-, bombo bir evrende, dnmekte olan iki ta birbirine balayan ipin gerileceini syler. Buradan, genel grelilikte bile bo uzay-zamann ivmeli hareket iin bir referans sistemi salad sonucunu karrz. Bu nedenle, her ne kadar genel grelilik Mach'n dnndeki baz eleri iin iine katyorsa da, Mach'n savunduu, hareketin tmyle greli olduu fikriyle uyumaz. 22 Mach'n ilkesi, devrim niteliinde bir kefi esinleyen ama o kefin, kendisine esin kayna olan fikri tamamen iermedii kkrtc fikirlere iyi bir rnektir. nc Binylda Uzay-Zaman Dnen kovann gemii olduka eskidir. Newton'un mutlak uzay ve mutlak zamanndan, Leibniz'in ve Mach'n greliliki dncelerine, Einstein'n zel grelilikle uzay ve zamann greli olduunu, ama bir araya geldiklerinde mutlak uzayzaman oluturduklarn fark ediine ve daha sonra genel grelilikle uzay-zamann srekli evrilen kozmosta dinamik bir oyuncu olduunu kefediine kadar, kova hep oradayd. Akln gerisinde frl frl dnerek, uzayn grnmez, soyut ve elle tutulamaz znn -daha genel olarak uzay-zamann- hareket iin salam bir referans sistemi oluturup oluturmadn len, basit ve sessiz bir snav oluturuyordu. Karar? Her ne kadar bu konu hl tartlmakta ise de, grdmz gibi, Einstein ve genel greliliin
91

en basit yorumu, uzay-zamann bylesi bir referans noktas salad yolundadr: Yani uzay-zaman bir e y d i r . 2 3 Ancak bu sonucun, daha genel bir biimde tanmlanan bir greliliki bakn destekileri tarafndan da sevinle karlandn gzden karmamak gerekir. Newton'un ve ardndan zel greliliin bak asna gre, nce uzay sonradan da uzay-zaman, ivmeli hareketi tanmlamak iin bir referans sistemi salayan varlklar olarak kullanlmtr. Bu bak alarna gre uzay ve uzay-zaman kesinlikle deimez olduu iin, bu ivme kavram da mutlaktr. Ama genel grelilikte uzay-zamann karakteri tmyle farkldr. Genel grelilikte uzay ve zaman dinamiktir: Deiebilirler. Ktle ve enerjinin varlna tepki verirler: Mutlak deildirler. Uzay-zaman ve zellikle de uzay-zamann yamulmas ve erilmesi, ktleekimi alannn somutlamasdr. Bu nedenle, genel grelilikte uzay-zamana gre ivme, nceki kuramlar tarafndan kullanlan mutlak kavramdan ok uzaktr. Tam tersine, Einstein'n lmeden birka yl nce kantlad gibi, 24 genel greliliin uzay-zamanna gre ivme grelilikidir. Burada bahsedilen maddesel cisimlere, rnein talara ya da yldzlara gre ivme deil, ama bir o kadar gerek, elle tutulur ve deiebilir bir eye gre ivme: Bir alana, ktleekimi alanna gre.* Bu anlamda, genel grelilikte uzay-zaman -ktleekiminin somutlam hali olarak- ylesine gerektir ki, oluturduu referans sistemini ou greliliki rahatlkla kabul edebilir. Bu blmde ele alman konular zerindeki tartma, biz uzayn, zamann ve uzay-zamann gerekte ne olduunu anlamaya altmz srece hi kukusuz devam edecektir. Kuantum mekaniinin gelimesiyle iler biraz daha karmak hale gelmitir. Kuantum belirsizlii sahneye ktnda, bo uzay ve hilik kavramlar yepyeni anlamlar kazanr. Nitekim, Einstein'n esir kavramn yok ettii 1905'ten sonra uzayn grlemeyen maddelerle dolu olduu fikri geri dnd. lerideki blmlerde grecei* zel grelilikte de -genel greliliin, ktleekimi alannn sfr olduu zel hali- bu fikir a y n e n geerlidir: Sfr ktleekimi alan hl bir alandr, llebilir ve deitirilebilir. Bylece de ivmenin kendisine gre tanmlanabilecei "bir ey" oluturur. 92

iniz gibi, modern fizikteki nemli baz gelimelerle, esire benzeyen bir eyin deiik trlerinin var olabilecei ne srld. Bunlarn hibiri esir gibi hareket iin mutlak bir standart oluturmuyor, ama hepsi de uzay-zamann bo olmasnn ne demek olduunu cesur bir biimde sorguluyor. stelik imdi greceimiz gibi, artc kuantum balantlar, klasik bir evrende uzayn -bir cismi dierinden ayran ortam olarak, bir cismin dier bir cisimden ayrk ve bamsz olduunu kesin bir biimde syleyebilmemizi salayan ortam olarak uzayn- oynad en temel role meydan okuyor.

93

IV. Blm

Dolank U z a y
Bir Kuantum Evreninde Ayrk Olmak Ne Anlama Gelir?

zel ve genel grelilii kabul etmek, Newton'un mutlak uzay ve mutlak zamanndan vazgemek demektir. Kolay olmasa da zihninizi bunu yapmak zere eitebilirsiniz. Her hareket ediinizde sizin imdinizin, sizinle birlikte hareket etmeyenlerin imdilerinden farkl hale geldiini hayal edin. Bir otoyolda otomobil kullanrken saatinizin, yanlarndan hzla geip getiiniz evlerdeki saatlerden daha farkl bir hzda altn ha3'al edin. Bir dan tepesinden evreye bakarken, dan eteinde ktleekimi kuvvetini daha kuvvetli hissedenlere oranla zamann sizin iin uzay-zamann yamulmas nedeniyle daha hzl getiini hayal edin. "Hayal edin" diyorum, nk byle sradan durumlarda greliliin etkileri o kadar kktr ki hi fark edilmezler. Bu nedenle, gndelik deneyimlerimiz, evrenin gerekten nasl ilediini gstermez. Einstein'dan yz yl sonra hl hi kimsenin, hatta profesyonel fizikilerin bile gre95

lilii iliklerinde hissetmemesinin nedeni budur. Bu, hi de artc deil; grelilii tam olarak kavramann insana getirdii "hayatta kalma" avantajnn ne olduunu anlamak zordur. Gndelik hayatta bizi etkileyen orta derecedeki ktleekimi ve ahit olduumuz dk hzlarda, Newton'un aslnda hatal olan mutlak uzay ve mutlak zaman kavramlar son derece mkemmel sonular verir; o nedenle de duyularmz, greliliki bir kavray gelitirmek zere evrimsel bir bask altnda deildir. Dolaysyla da greliliin tam olarak farkna varmak ve gerekten kavrayabilmek iin aba gsterip duyularmzn brakt boluu zekmzla doldurmamz gerekir. Grelilik evrene ilikin geleneksel fikirlerimizden ok byk bir kopuu temsil ederken, 1900 ve 1930 yllar arasnda bir baka devrim de fiziin altn stne getiriyordu. Bu devrim yirminci yzyln banda birini Max Planck'n, dierini Einstein'n yazd nmn zelliklerine ilikin iki makale ile balamt. te bu makaleler youn aratrma ile geen otuz yln ardndan kuantum mekaniinin formlletirilmesine yol at. Etkileri u hz ve ktleekimi deerlerinde belirgin hale gelen grelilikte olduu gibi, kuantum mekaniinin yeni fizii de kendisini ancak bir baka u durumda cmerte ortaya koyuyordu: ok ok kk eylerin dnyasnda. Ama greliliin yol at altst olula kuantum mekaniinin yol at altst olu arasnda keskin bir ayrm vardr. Greliliin garip olmasnn nedeni, her birimizin kiisel uzay ve zaman deneyimlerinin bakalarnn deneyimlerinden farkl olmasdr. Bu, karlatrmadan doan bir garipliktir. Gereklie bakmzn pek ok baka bak asndan -aslnda sonsuz saydaki bak asndan-yalnzca biri olduunu, tm bu baklarn da uzay-zamann kesintisiz btnnde birbirlerine uyduunu kabul etmek zorunda kalrz. Kuantum mekanii farkldr. Gariplii bir karlatrma yapmadan da ortadadr. Kuantum mekaniine dair bir sezgiye sahip olmak iin zihninizi eitmeniz daha zordur, nk kuantum mekanii kendi kiisel, bireysel gereklik kavrammz parampara eder.
96

Kuantuma Gre Dnya


Her a, evrenin nasl olutuuna veya yaplandna ilikin kendi yklerini yani metaforlarn gelitirir. Eski bir Hint yaratl efsanesine gre evren, tanrlar Purusa adl tarih ncesi devi paraladklar zaman yaratlmtr; devin ba gkyz, ayaklar yeryz, nefesi de rzgr olmutur. Aristoteles'e gre evren emerkezli ellibe kristal kreden olumaktayd; en dtaki kre gkyzn temsil ediyor, gezegenleri, Dnyay ve onun elerini, son olarak da cehennemi temsil eden yedi kreyi sarmalyordu. 1 Newton la ve onun hareketi matematiksel olarak kesin ve belirlenimci bir biimde formle etmesi sonucunda, tanm yeniden deiti. Evren ok byk bir mekanik saate benzetildi: Zemberei kurulup balang ayar yaplm olan evren, bir andan dierine tam bir dzenlilik ve ngrlebirlikle tkr tkr ilerliyordu. zel ve genel grelilik, mekanik saat benzetmesinde zor kavranlr baz noktalara dikkat ekti: Tek ve evrensel bir saat yoktur, bir dakikay ve imdiyi neyin oluturduu konusunda fikir birlii yoktur. Bu durumda bile hl evrimleen evren hakknda "bir mekanik saat" yks anlatabilirsiniz. Saat sizin saatinizdir. yk sizin yknzdr. Ama evren, Newtoncu erevede olduu gibi, gene ayn dzenlilik ve ngrlebilirlikle evrimleir. Eer bir ekilde, evrenin u andaki durumunu biliyorsanz -yani her paracn nerede olduunu, hangi hzla ve hangi dorultuda hareket ettiini biliyorsanz- o zaman, Newton da Einstein da prensipte fizik yasalarn kullanarak evrendeki her eyin gelecekte herhangi bir zamanda nasl olacan ngrebileceiniz ve gemite herhangi bir zamanda nasl olduunu anlayabileceiniz zerinde anlar. 2 Kuantum mekanii bu gelenekten ayrlr. Tek bir paracn bile konumunu ve dorusal hzn tam olarak asla bilemeyiz. Brakn btn kozmosun evrimini, deneylerin en basitinin bile sonucunu tam bir kesinlikle tahmin edemeyiz. Kuantum mekanii, ancak bir deneyin u veya bu sonucu verme olasln tahmin edebileceimizi gsterir. Kuantum mekanii on yllar iinde son
97

derece duyarl deneylerle kantlandka, Newton'un kozmik saati hatta bu saatin Einstein tarafndan gncelletirilmi hali bile salam bir benzetme olmaktan kmtr ve ak bir ekilde evrenin nasl ilemediini gstermektedir. Ama gelenekten kopu henz tamamlanmamtr. Her ne kadar Newton'un ve Einstein'n kuramlar uzayn ve zamann doas konularnda birbirlerinden keskin bir ekilde farkl olsa da, baz temel gereklerde ve kant gerektirmiyor gibi grnen baz dorularda fikir birlii iindedirler. Eer iki cismin arasnda uzay varsa -yani havada iki ku varsa ve biri epey uzakta sanzda, dieri ise epey uzakta solunuzdaysa- bu iki eyin birbirinden bamsz olduunu kabul edebiliriz ve ediyoruz. Bunlar birbirlerinden ayrk, farkl varlklar olarak ele alrz. Temelde ne olursa olsun uzay, bir cismi dierinden ayran, ayrt edilmesini mmkn klan ortam salar. Uzayn yapt budur. Uzayda farkl konumlarda olan eyler, farkl eylerdir. Dahas, bir cismin dier bir cismi etkileyebilmesi iin ikisini ayran uzay bir ekilde amas gerekir. Bir ku uarak dier kula arasndaki uzay kat edip dierini gagalayabilir. Bir kimse, kua sapanla bir ta atp tan kula arasndaki uzay kat etmesini salayabilir ya da yksek sesle barp arpan hava molekllerinin domino etkisiyle baka bir kiinin kulak zarn titretirmesini salayabilir. Baka dzeyde bir rnek verecek olursak, bir kii dier bir kiinin zerinde bir lazer demeti gndererek, yani aradaki uzay bir elektromanyetik dalgann amasyla, bir etki uygulayabilir ya da daha hrsl biriyse (geen blmdeki akac uzayllar gibi) bir noktadan dierine ktleekimsel etkiler gndererek byk ktleli bir cismi (rnein Ay') sallayabilir ya da yerini deitirebilir. Yani buradan, olduumuz yerden, oradaki birini etkileyebiliriz, ama bunu nasl yaparsak yapalm daima bir kiinin veya bir eyin buradan oraya gitmesi gerekir ve ancak o kii veya ey buradan oraya gittiinde bir etki uygulanabilir. Fizikiler evrenin bu zelliine, yalnzca hemen yannzdaki, yani yerel noktalar dorudan etkileyebileceinizi vurgulamak zere yerellik adn verir. Ama rnein vudu byleri, yerelli98

i aykrdr, nk o durumda burada yaptnz bir eyle (buradan oraya herhangi bir ey gndermeden) oradaki bir eyi etkileyebilirsiniz. Ama ortak deneyimlerimiz, bize dorulanabilir ve tekrarlanabilir deneylerin yerellie uyacan syler. 3 Ve ou da uyar. Ama son yirmi yirmi be ylda yaplan baz deneyler, burada yaptmz bir eyin (bir paracn belli zelliklerini lmek gibi) buradan oraya bir ey gndermeksizin, orada olan bir eyle (uzaktaki bir baka paracn zelliklerinin llmesinin sonucu gibi) kolayca fark edilmeyecek bir biimde balantl olabileceini gstermitir. Sezgisel olarak artc olsa da, bu olgu kuantum mekanii yasalarna tamamen uyar; bu deneyin yaplmasn salayacak teknolojinin ortaya kmasndan ve daha da nemlisi yaplan ngrnn doru olduunun gzlenmesinden ok daha nce kuantum mekanii kullanlarak ngrlmtr. Bu, insana vudu bys gibi geliyor. Kuantum mekaniinin byle bir zellii olabileceini fark eden ilk fizikilerden olan -ve bunu eletiren- Einstein, buna "rktc" demiti. Ama greceimiz gibi, bu deneylerin dorulad uzun mesafeli balantlar son derece zor fark edilebilir balantlardr ve bizim kontrol yeteneimizin temelli dndalardr. Bununla birlikte, hem kuramsal hem de deneysel deerlendirmelerden elde edilen bu sonular, evrenin yerel olmayan balantlara olanak verdii fikrini kuvvetli bir biimde desteklemektedir. Buradan oraya bir ey gitmese bile, hatta iki olay arasnda k da dahil olmak zere hibir eyin gitmesi iin yeterli zaman olmasa bile, burada olan bir ey orada olan bir eyle balantl olabilir. Bu, uzayn bir zamanlar dnld gibi dnlemeyeceini gsteriyor: ki cisim arasnda ne kadar uzay bulunursa bulunsun (yani iki cisim birbirinden ne kadar uzak olursa olsun), kuantum mekanii ikisinin arasnda bir etkileme, bir eit ba olmasn mmkn kldndan, bu iki cismin birbirinden ayrk olduunun garantisi yoktur. rnein sizi ve beni oluturan saysz paracktan biri kaabilir, ama saklanamaz. Kuantum kuramna ve onun ngrlerini dorulayan birok deneye
99

gre, iki parack arasnda, evrenin iki ayr ucunda olsalar bile, kuantum balantlar bulunabilir. Birbirlerinden trilyonlarca kilometre uzakta olsalar bile, aralarndaki bu ba asndan st steymi gibidirler. Gereklik kavrammza modern fizikten ok sayda saldr geliyor; bunlardan ounu nmzdeki blmlerde greceiz. Ama deneysel olarak kantlanm olanlar arasnda benim neredeyse aklm durduran, evrenimizin kendisinin yerel olmadnn anlalmasdr.

Krmz ve Mavi
Kuantum mekaniinden kaynaklanan yerel olmama durumunun ne tr bir ey olduu konusunda fikir sahibi olmak iin, Ajan Scully'nin oktan hak ettii tatili yapp kafa dinlemek amacyla ailesinin Provence'daki evine ekildiini dnn. Bavullarn amaya bile zaman bulamadan telefon alar. Ajan Mulder Amerika'dan aramaktadr. "Krmz ve mavi paket ktlaryla sarl kutuyu aldn m?" Posta kutusundan kan her eyi kapnn yanna ym olan Scully, yna gz atar ve paketi grr. "Mulder, ltfen, onca yolu yeni dosyalarla uramak iin tepmedim." "Hayr, hayr, paketi ben gndermedim. Bana da bir tane gelmi. iinde 1 den 1000'e kadar numaralanm u kk, k geirmeyen titanyum kutulardan var; sana da ayn paketin gnderildiini bildiren bir de mektup var." "Ee, ne olmu?" diye yavaa yantlar Scully. Titanyum kutularn tatilini yarda kesmesine neden olacandan korkmaya balamtr. "ey" diye devam eder Mulder, "mektupta her titanyum kutuda uzaydan gelen bir kre olduu ve bu krenin kutunun zerindeki kk kapak ald anda krmz ya da mavi bir k karacan yazyor." "Mulder, etkilenmemi mi bekliyorsun?" "Henz deil, ama dinle. Mektupta, btn kutularn iindeki krelerin kutular almadan nce krmz ya da mavi k ver100

me yeteneinin olduu, krelerin krmzya da mavi k vermeye kapak ald anda rasgele karar verdii yazyor. Ama gariplik urada. Mektupta bir de, ker ne kadar sendeki kutular bendekilerle tam olarak ayn ekilde alyorsa da -yani kutularmzn her birindeki kreler krmz ya da mavi k vermeyi rasgele seiyor olsa bile- kutularmzn, bir ekilde birlikte alt yazlm. Mektuba gre, arada gizemli bir balant var; yle ki, ben birinci kutumu atmda mavi k karsa, sen birinci kutunu atnda da mavi k kacak; eer ikinci kutumu atmda ben krmz k grrsem, sen de ikinci kutunu atnda krmz k greceksin vb." "Mulder, gerekten ok yorgunum. Bu numaralar ben dnene kadar bekleyemez mi?" "Scully, ltfen. Tatilde olduunu biliyorum, ama bekleyemeyiz. Bunun doru olup olmadn be dakikada anlayabiliriz." Scully direnmenin bouna olduunu anlar ve isteksizce gidip kk kutularn aar. Kutulardaki klar karlatrdklarnda, mektupta sz edilen uyumu grrler. Kutulardaki kreler mavi ya da krmz yanmaktadr, ama ikisi de zerinde ayn numarann olduu kutular atklarnda hep ayn renk kla karlarlar. Uzaydan gelen bu kreler Mulder' heyecanlanmtr, ama Scully hi heyacanlanmaz. "Mulder, asl senin tatile ihtiyacn var. Bu ok sama. Aka grlyor ki, kutularmzdaki krelerin hepsi, ilerinde bulunduklar kutularn kapaklar aldnda krmz k vermek zere ya da mavi k vermek zere programlanm. Bu samal bize gnderen her kimse, kutularmz senin ve benim ayn numaral kutular atmzda ayn renkleri greceimiz ekilde programlam." der, Scully serte. "Ama mektupta her krenin krmz veya mavi kutusunun kapa aldnda rasgele setii yazyor; krelerin iki ktan birini semek zere nceden programland yazmyor. "Mulder," diye iini eker Scully, "benim aklamam akla yatkn ve verilere de uyuyor. Daha ne istiyorsun? Bir de mektubun sonuna bak. te bu ok komik. "Uzayllarn" zor okunsun diye
101

iyice kk harflerle yazdklar blmde, krenin nn yanmasna sadece kutunun kapan amann neden olmad, eer nasl altn anlamak iin kutuyu kurcalarsak da -rnein kutunun kapan amadan krenin renk bileimini veya kimyasal yapsn renmeye alrsak- krenin k verecei yazl. Baka bir deyile, szde rasgele krmzya da mavi k seimini analiz etmeye alamayz, nk bu yapmaya altmz deneyi bozar. Bu benim aslnda sarn olduumu, ama ne zaman sen ya da bir bakas salarma baksa ya da herhangi bir ekilde salarm analiz etmeye kalksa salarmn kzla dntn sylememe benziyor. Yalan sylediimi nasl kantlayabilirsin? Senin kk, yeil adamlar baya zekiymi, her eyi hileleri ortaya kmayacak ekilde ayarlamlar. imdi sen gidip kutularnla oyna, ben de biraz kafam dinleyeyim." Scully her eyi bilimsel olarak salam bir biimde toparlam gibi grnyor. Ama bir de u var: Kuantum mekanii ile uraanlar -uzayllar deil, bilim insanlar- hemen hemen seksen yldr evrenin, mektupta tanmlanan evrene nasl bu kadar paralel bir ekilde ilediine ilikin iddialar ortaya atyor. Sorun urada ki, verilerin Mulder'inkine benzer bir bak asn -Scully'ninkine deil- destekledii yolunda gl bilimsel kantlar var. rnein, kuantum mekaniine gre bir parack, belirli bir zellie ya da dierine sahip olma durumlar arasnda belirsizlikte kalabilir -ilerinde olduklar kutularn kapa almadan nce krmz ya da mavi k verme olaslklar arasnda belirsizlikte olan "uzaydan gelmi" kreler gibi- ve yalnzca ona bakld zaman (yani lld zaman), rasgele bir ekilde belli bir zellie ya da dierine sahip olabilir. Sanki bu yeterince acayip deilmi gibi, kuantum mekanii bir de paracklar arasnda, tpk uzaydan gelmi kreler arasnda olduu ne srlen balantlara benzer balantlar olabileceini ngrr. ki parack kuantum etkileri nedeniyle birbirlerine yle dolanabilirler ki, u ya da bu zellii rasgele semeleri bantl olabilir: Yani nasl kreler krmz ya da mavi k vermeyi rasgele seiyorlarsa, ama ayn numaral kutulardaki krelerin verdii klar bir ekil102

de birbirleri ile balantlysa (her ikisi de krmz ya da her ikisi de mavi), uzayda birbirlerinden ok uzak iki paracn rasgele setikleri zellikler de ayn ekilde birbirleri ile tamamen uyumlu olabilir. Kabaca syleyecek olursak, iki parack birbirlerinden ok uzak olsa bile, kuantum mekanii, bunlardan biri ne yaparsa dierinin de ayn eyi yapacan gsteriyor. Somut bir rnek verelim: Eer gznzde gne gzl varsa, kuantum mekaniine gre, rnein denizden veya asfalt yoldan size doru yansyan belirli bir fotonun gzlnzn parlamay engelleyen, polarize camlarndan geme olasl % 50'dir. Foton cama arpt zaman ya geri yansmay ya da gzlnzn camndan gemeyi rasgele "seer". artc olan ise, byle bir fotonun kilometrelerce uzakta, ters ynde hareket eden bir e fotonu olabilecek olmas ve baka bir polarize gzlk camndan geme olasl ayn ekilde % 50 olsa da, o fotonun da bir ekilde ilk foton ne yaparsa onu yapacak olmasdr. Her sonu rasgele belirlense de, fotonlar uzayda birbirlerinden ok uzakta olsa da, eer bir foton camdan geerse dieri de geecektir. Kuantum mekanii tarafndan ngrlen yerel olmama (dolank olma) durumu ite budur. Hibir zaman kuantum mekaniinin byk bir hayran olmayan Einstein, evrenin byle acayip kurallara gre iliyor olmasn kabul edemiyordu. Paracklarn zniteliklerini ve lldkleri zaman ortaya kan sonular rasgele semeleri kavramn iermeyen, ok daha klasik aklamalar destekliyordu. Einstein, eer birbirinden ok uzaktaki iki paracn belirli baz znitelikleri paylat gzleniyorsa, bunun o paracklarn zelliklerini annda bantlandran gizemli bir kuantum balantsnn kant o l a m a y a c a n ne sryordu. Tpk Scully'nin krelerin renkleri rasgele semediini, gzlendikleri zaman belirli renkte k vermek zere programlanm olduklarn iddia etmesi gibi, Einstein da paracklarn zelliklerini rasgele semediini, tersine uygun bir ekilde gzlendikleri zaman belirli ve kesin bir zellik sergilemek zere benzer ekilde "programlanm" olduklarn iddia ediyordu. Einstein'a gre, birbirinden ok uzaktaki
103

,fiotonlarn davranlarnn dolank olmas, fotonlarn salndklar zaman benzer zelliklere sahip olduklarnn kantyd, aralarnda uzun mesafeli, tuhaf bir kuantum ilikisi olduunun deil. Kimin hakl olduuna -Einstein'n m yoksa kuantum mekaniini destekleyenlerin mi- elli yla yakn bir sre boyunca karar verilemedi, nk greceimiz gibi tartma Scully ve Mulder arasnda yaanan tartmaya benzemiti: Var olduu ne srlen, kuantum mekaniine zg, tuhaf balantlarn olmadn kantlamak ve bu arada da Einstein'n klasik grne hi dokunmamak iin yaplan her giriim, deneylerin kendilerinin lmeye allan zellikleri kanlmaz olarak bozduu iddiasyla kar karya kalyordu. 1960'larda her ey deiti. rlandal fiziki John Bell, mkemmel bir kavray sergileyerek bu konunun deneysel olarak bir zme kavuturulabileceini gsterdi ve 1980'lerde de bu gerekleti. Verilerin en basit yorumu, Einstein'n hatal olduunu ve hemen buradaki eylerle uzaktaki eyler arasnda acayip, tuhaf, "rktc" kuantum dolankl olabileceini gsteriyordu 5 . Bu sonucun altnda yatan mantn anlalmas o kadar zordur ki, fizikilerin bunu tam olarak anlamas otuz yldan fazla zaman almtr. Ama kuantum mekaniinin temel zelliklerini inceledikten sonra greceiz ki, tartmann z aslnda o kadar da karmak deildir.

Bir Dalga Yaratmak


Yanm bir 35 mm'lik film paras zerine birbirine ok yakn ve ok ince iki izik atp sonra film parasna lazerli iaret kalemi tutarsanz, n bir dalga olduunun en dorudan kantn grrsnz. Eer bunu hi yapmadysanz, denemeye deer (film yerine baka eyler, rnein stten bastrmal kahve servis aletlerinin iindeki ince tel szge gibi eyler de kullanabilirsiniz). Lazer filmin zerindeki ince yarklardan geip arkadaki ekrana dt zaman ortaya kan grntde (ekil 4.1 'deki gibi) ak renkli ve koyu renkli eritler olacaktr. Ekrandaki bu grnt, dalgalarn temel bir zelliiyle aklanr. Gzde canlan04

ekil 4.1 S i y a h bir Film zerine kaznan iki ince izgiden geen lazer , e k r a n d a n dalga olduunu gsteren giriim desenleri oluturur.

drlmas en kolay dalgalar su dalgalan olduu iin, dalgalarla ilgili temel noktay nce byk, sakin bir gldeki dalgalarla aklayalm, sonra da bunu a uyarlayalm. Bir su dalgas, bazlar her zamankinden alak, bazlar da her zamankinden yksek blgeler yaratarak sakin bir gln yzeyini bozar. Bir dalgann en yksek ksm tepe, en alak ksmysa ukur olarak adlandrlr. Dalga, periyodik bir ardklk gsterir: Tepeyi ukur izler, onu yeniden tepe izler ve bu byle devam eder. Eer iki dalga birbirine doru gelirse -rnein sakin bir glde, birbirine yakn iki noktadan suya birer ta atarak birbirlerine doru yaylan dalgalar yaratrsak- karlatklar zaman ekil 4.2a'da gsterilen ve giriim olarak bilinen nemli bir etki ortaya kar. Bir dalgann tepesiyle dierinin tepesi kesitii zaman suyun ykseklii artar, iki tepenin yksekliinin toplam kadar olur. Benzer biimde bir dalgann ukuru dierinin ukuruyla kesitiinde, ukurun derinlii artar, iki ukurun derinliinin toplam kadar olur. En nemli birleim ise udur: Bir dalgann tepesi dierinin ukuruyla karlatnda tepe suyu yukarya, ukursa aaya ekmeye alaca iin, tepe ve ukur birbirini yok eder. Eer dalgalardan birinin tepe ykseklii, dierinin ukur derinliine eitse, tepe ve ukur birbirini tam olarak yok edecei iin suyun o noktas tamamen dz kalr. Ayn ilke, iki ince yarktan getikten sonra n ortaya kard, ekil 4.1'de grlen deseni de aklar. Ik bir elektromanyetik dalgadr; iki yarktan geerken ekrana doru ilerleyen iki dalgaya ayrlr. Yukarda tanmlanan su dalgalar gibi bu iki k dalgas da birbirleriyle giriir. Ekranda eitli noktalara arptk105

(a)

(b)

ekil 4.2 ( a ) st ste binen su d a l g a l a n bir giriim deseni oluturur, ( b ) st ste binen k d a l g a l a n bir giriim deseni oluturur.

larnda bazen iki dalga da tepe noktasnda olur. ve ekran aydnlatr, bazen de iki dalga da ukur noktasnda olur ve ekran gene aydnlatr, ama bazen bir dalgann tepesi dierinin ukuruyla karlar ve birbirlerini yok eder, bylece ekrann o noktas karanlk kalr. Bu durum ekil 4.2b'de grlyor. Dalga hareketinin matemetiksel ayrntlar zmlendiinde (dalgalarn tepeleri ve ukurlar arasndaki eitli aamalarda gerekleen ksmi yok etme durumlar da dahil), ekil 4.1'deki eritleri, karanlk ve aydnlk noktalarn doldurduu,gsterilebilir. Karanlk ve aydnlk eritler n bir dalga olduunun ak bir kantdr. Bu konu, Newton'un n bir dalga olmadn, akan paracklardan olutuunu ne srmesinden bu y a n a (bu konuya birazdan geleceiz) youn olarak tartlmaktadr. stelik, bu zmleme btn dalga trleri iin (k dalgas, su dalgas, ses dalgas, ne isterseniz) aynen geerlidir ve dolaysyla giriim desenleri, bir benzetme yapacak olursak hl duman ttmekte olan bir tabancaya benzetilebilir: Yani uygun byklkte -ki bu byklk gelen dalgann tepesiyle ukuru arasndaki mesafe tarafndan belirlenir- iki yarktan geirildikten sonra ekil 4.1'dekine benzeyen bir k g deseni (aydnlk blgeler yksek k iddetini, karanlk blgelerse dk k iddetini gsterir) ortaya karan ey mutlaka dalgadr. 1927'de Clinton Davisson ve Lester Germer bir nikel kristali parasna bir elektron demeti (grnrde dalgalarla hi ilikisi
106

(a)

(b)

ekil 4.3 ( a ) Klasik fizik, zerinde iki y a r k bulunan bir engele gnderilen elektronlarn e k r a n d a aydnlk iki erit oluturacan ngrr, (b) Kuantum mekanii ise elektronlarn bir g i r i i m deseni oluturacan ngrr; bu da elektronlarn d a l g a benzeri zellikler tadn gsterir. D e n e y l e r de bunu dorulamaktadr.

olmayan paracklar) gnderdiler. Deneyin ayrntlar bizi ilgilendirmiyor, ama u ilgilendiriyor: Bu deney, zerinde iki yark bulunan bir engele elektron gnderilmesiyle edeerdir. Deneyciler elektronlarn yarklardan getikten sonra fosforla kapl bir ekrana dmesini saladlar. Ekrana arpan elektronlar ekranda kk birer k akm olarak iz brakacakt (bu k akmlar televizyonunuzun ekranndaki grntleri oluturan k akmlaryla ayndr). Sonu, artcyd. Elektronlar kk mermilere benzetirsek, ekrana arptklar noktalarn konumlarnn ekil 4.3a'da olduu gibi, iki yarkla hizal olmas beklenir. Ama Davisson ve Germer'in bulduu bu deildi. Deneyleri ekil 4.3b'de ematik olarak gsterilen sonucu vermiti: Elektronlarn ekrana arptklar noktalar, dalgalara zg giriim desenleri yaratyordu. Davisson ve Germer hl duman ttmekte olan tabancay bulmulard. Parack zelliine sahip elektronlarn bir tr dalga olarak davranmas gerektiini gstermilerdi, bu da beklenmedik bir eydi. Siz bunu pek de artc bulmayabilirsiniz. Su H 2 0 molekllerinden olumutur ve birok molekl dzenli bir biimde hareket ettii zaman bir su dalgas ortaya kar. Belli bir konumdaki bir grup H 2 0 molekl ykselirken yaknlarda bir baka konumdaki bir grup H 2 0 molekl alalr. ekil 4.3'te gsterilen veriler, elektronlarn da bazen H 2 0 moleklleri gibi birlikle hareket ettiini ve toplam, makroskopik hareketlerinin dalgaya benzeyen bir desen ortaya kardn gsteriyor olabilir. lk bakta bu akla yakn bir neri gibi gelse de, asl yk ok daha beklenmedik eyler anlatr.
107

Balangta ekil 4.3'teki elektron tabancasnn kesintisiz olarak elektron gnderdiini dnmtk. Ama tabancay her geen saniye giderek azalan sayda elektron gnderecek ekilde ayarlayabiliriz; hatta her 10 saniyede 1 elektron gnderecek ekilde ayarlayabiliriz. Sabrl davranrsak, bu deneyi uzun bir zamana yayabilir ve yarklardan geen her elektronun ekrana hangi noktada arptn kaydedebiliriz. ekil 4.4 (a), ekil 4.4 (b) ve ekil 4.4 (c) bir saat sonra, yarm gn sonra ve bir gn sonra biriken verileri gsteriyor. 1920'lerde byle grntler fizii temellerinden sarsmt. Parack karakterli elektronlarn, ekrana birbirlerinden bamsz, ayr ayr, tek tek gnderildiklerinde bile dalgalara z g giriim desenini oluturduklarn gryoruz. Bu sanki tek bir H20 moleklnn, bir su dalgasna benzer bir ey iermesi gibidir. Ama bu nasl olabilir ki? Dalga hareketi, tek tek, ayr bileenlerine indirgendii zaman bir anlam olmayan toplu, ortak bir zelliktir. Eer tribndeki seyirciler birka dakikada bir ayr ayr ayaa kalkp yeniden otursa o dalga hareketi olumaz. Dahas, dalga giriim deseni olumas iin buradan kan bir dalgann oradan gelen bir dalga ile kesimesi gerekir. yleyse tek tek, ayr ayr, parack yapsnda bileenlerin giriimle nasl bir ilgisi olabilir ki? Ama ite ekil 4.4'teki verilerin de gsterdii gibi, ok kk madde paracklar olan tek tek elektronlarn her biri dalga benzeri bir zellie de sahiptir.

(c) ekil 4.4. Y a r k l a r a doru gnderilen elektronlar nokta nokta bir giriim deseni oluturur. ( a ) - ( c ) ' d e zamanla oluan desenler gsterilmitir.

108

Olaslk ve Fizik Yasalar


Eer tek bir elektron ayn zamanda dalga ise, o zaman dalgalanan nedir? lk tahmini Erwin Schrdinger yapt: Belki de elektronlar oluturan madde uzayda dalmaktadr, dalgalanan da ite bu dalp yaylm elektron zdr. Bu bak asna gre, demek ki bir elektron parac elektron sisinde keskin bir kntdr. Ama bu nerinin doru olamayaca hemen anlald, nk kntl bir dalga bile -rnein dev bir gelgit dalgaseninde sonunda yaylr. Eer kntl bir elektron dalgas yaylacak olsayd, tek bir elektronun elektrik yknn bir blm burada, ktlesinin bir blm tede olurdu. Ama yle olmuyor. Bir elektronun yerini saptadmzda, daima tm ktlesi ve tm elektrik yk de orada, kck, nokta benzeri bir blgede younlam oluyor. 1927'de M a x Born farkl bir neride bulundu. leride bu nerinin, fizii yepyeni bir alana girmeye zorlayan, belirleyici bir adm olduu anlalacakt. Born, dalgann ne yaylm elektron ne de bilimde daha nce karlalm bir ey olduunu ne srd. Ona gre, dalga bir olaslk dalgas idi. Bunun ne anlama geldiini anlayabilmek iin, bir su dalgasnn yksek genlikli blgelerini (tepelerin ve ukurlarn yaknlarndaki blgeler) ve dk genlikli blgelerini (tepeler ve ukurlarn arasndaki, daha dz gei blgeleri) gsteren bir fonc en olas yer

kinci
En olas y e r en olas y e r

ekil 4.5. Bir paracn, rnein bir elektronun olaslk dalgas bize o p a r a c bir y e r d e b u l m a olasln gsterir.

109

toraf dnn. Genlik bydke su dalgasnn yakndaki gemiler ve kydaki yaplar zerine kuvvet uygulama potansiyeli de o kadar byr. Born'un ngrd olaslk dalgalarnn da yksek ve dk genlikli blgeleri vard, ama onun bu dalga ekillerine ykledii anlam ok beklenmedik bir anlamd: Uzayda, belirli bir yerdeki bir dalgann bykl, elektronun uzayda o noktada bulunma olaslyla orantldr. Olaslk dalgasnn byk olduu yerler, elektronun bulunma olaslnn en yksek olduu yerlerdir. Olaslk dalgasnn kk olduu yerler, elektronun bulunma olaslnn dk olduu yerlerdir. Olaslk dalgasnn sfr olduu yerler ise elektronun bulunamayaca yerlerdir. ekil 4.5'te Born'un olaslk yaklamn vurgulayan bir olaslk dalgasnn "fotoraf" grlyor. Su dalgalarnn fotorafnn tersine, ekildeki grnt gerekte bir fotoraf makinesiyle ekilmi olamaz. Hi kimse bir olaslk dalgasn dorudan grmemitir, kuantum mekaniinin mant hi kimsenin de gremeyeceini syler. Bunun yerine, bir olaslk dalgasnn verili bir durumda nasl olmas gerektiini grmek iin (Schrdinger, Niels Bohr, Werner Heisenberg, Paul Dirac ve bakalar tarafndan gelitirmi) matematiksel denklemler kullanrz. Daha sonra bu kuramsal hesaplamalar deneysel sonularla karlatrp snarz. yle: Bir elektronun verili bir deney dzeneindeki varsaylan olaslk dalgasn hesapladktan sonra, deneyi sfrdan balayarak tekrar tekrar yapar ve her seferinde elektronun hesaplanan konumunu kaydederiz. Newton 'un byle bir durumda bekleyeceinin aksine, birbirinin ei deneyler ve balang koullar mutlaka ayn lmlerle sonulanmaz. Yaptmz lmler farkl konumlar belirtir. Elektronu bazen burada, bazen biraz tede, bazen de iyice tede buluruz. Eer kuantum mekanii doru ise, elektronu verili bir noktada ka kere bulduysak, ite o say hesapladmz olaslk dalgasnn o noktadaki bykl ile orantldr (aslnda bu bykln karesidir). Seksen yldr yaplan deneyler, kuantum mekaniinin tahminlerinin hesaplamalarn artc bir dorulukla onaylamaktadr.
110

ekil 4.5 te elektronun olaslk dalgasnn yalnzca bir blm gsterilmektedir; kuantum mekaniine gre, her bir olaslk dalgas, uzayn her tarafna, evrenin tmne yaylr. 6 Ama pek ok koulda, bir paracn olaslk dalgas, kk bir blgenin dnda abucak sfra yakn bir deere der; bu da o paracn ok ama ok byk bir olaslkla ite o kk blgede olduunu gsterir. Bylesi durumlarda olaslk dalgasnn ekil 4.5'te gsterilmeyen blm (evrenin geri kalanna yaylan blm) eklin kenarlarna ok benzer: Dz ve sfra yakn deerde. Bununla birlikte, Anromeda galaksisinin herhangi bir yerindeki bir olaslk dalgasnn deeri sfrdan farkl olduu srece, elektronun orada olma olasl ne kadar kk olsa da gerektir (yani sfrdan farkldr). Bylece, kuantum mekaniinin baars bizi elektronun (yani maddenin ok kk bir paras olduunu, normalde uzayda ok kk, nokta benzeri bir blgeyi kapladn dndmz elektronun) btn evrene yaylan bir dalgay ieren bir betimlemesinin de olduunu kabul etmeye zorlar. Dahas, kuantum mekaniine gre bu parack-dalga birlemesi yalnzca elektron iin deil doann tm bileenleri iin geerlidir: Protonlar da hem paraca hem dalgaya benzer, ntronlar da hem paraca, hem dalgaya benzer. 1900'lerin banda yaplan deneyler, ekil 4.1 'de dalga gibi davrand grlen n bile parackla, daha nce szn ettiimiz, foton ad verilen "k paketikleriyle" tanmlanabildiim ortaya koymutur.' rnein, yz vatlk bir elektrik ampulnden yaylan elektromanyetik dalgalar da ampuln saniyede y z milyar kere milyar foton yaymas eklinde de tanmlanabilir. Kuantum dnyasnda her eyin hem parack hem de dalga zniteliine sahip olduunu rendik. Getiimiz seksen yl sresince, kuantum mekaniine zg olaslk dalgalarnn deney sonularnn ngrlmesinde ve aklanmasnda her zaman ie yarad her trl kukunun tesinde kabul grmtr. Ama hl kuantum mekaniine zg olaslk dalgalarnn aslnda ne olduklarn gzmzde canlandrmamz salayacak, zerinde fikir birliine varlm evrensel bir
111

fikir yoktur. Elektronun olaslk dalgasnn elektronun kendisi mi olduunu yoksa elektronla ilikili bir ey mi olduunu yoksa elektronun hareketini tanmlamak iin kullanlan matematiksel bir ara m olduunu yoksa elektron hakknda bilebildiimiz her eyin somut halimi olduunu sylememiz gerektii hl tartma konusudur. Aka bilinen ey var ki, o da u: Kuantum mekanii bu dalgalar yoluyla fizik yasalarna, hi kimsenin beklemedii bir biimde, olaslk kavramn sokmaktadr. Meteorologlar ya tahmini yaparken olaslk kavramn kullanr. Kumarhaneler mterilerin zarda bir bir atma ihtimalini tahmin etmek iin olaslk hesaplarn kullanr. Ama bu rneklerde olasln oynad rol, elimizde kesin ngrlerde bulunmaya yetecek kadar bilgi olmamasndan kaynaklanyor. Newton'a gre, eer evrenin durumunu (onu oluturan paracklarn her birinin konumunu ve hzn) tm ayrntlaryla bilseydik, o zaman (eer yeterince hesap becerimiz varsa) yarn leden sonra 4:07'de yamur yap yamayacan ngrebilirdik; zar oyunu ile ilgili btn fiziksel ayrntlar (zarlarn tam eklini ve neden yapldn, elinizden ktklar andaki ynelimlerini ve hzlarn, masann ve yzeyinin neden yapldn vb.) bilseydik, zarn ka ka geleceini tam olarak hesaplayabilirdik. Pratikte btn bu bilgiyi bir araya getiremediimiz iin (eer bir araya getirebilsek bile, henz bu tip ngrlerde bulunmamz salayacak hesaplamalar yapacak kadar gl bilgisayarlarmz olmad iin) daha azyla yetiniyor ve sahip olmadmz verilerle ilgili aklc tahminler yaparak, sadece havann yamurlu olmas veya zarlarn bir bir gelmesi olasln ngryoruz. Kuantum mekaniinde tanmlanan olaslk kavramnn ise daha farkl, daha temel bir karakteri var. Kuantum mekaniine gre yapabileceimiz tek ey, veri toplama yntemlerindeki veya bilgisayarlarn gcndeki ilerlemelerden bamsz olarak, u veya bu sonucun ortaya kma olasln hesaplamak. Yapabileceimiz tek ey bir elektronun, protonun, ntronun veya doadaki bileenlerden herhangi birinin burada veya urada olma olasln ngrmek. Yani mikro dzeydeki evrenin egemen gc olaslktr.
112

rnein kuantum mekaniinin, elektronlarn ekil 4.4'teki aydnlk ve karanlk eritleri birer birer, zamanla nasl oluturduuna ilikin aklamas artk aka anlalmtr. Her bir elektron kendi olaslk dalgasyla tanmlanr. Elektron yarklara doru gnderildiinde olaslk dalgas iki yarktan birden geer. Tpk k dalgalarnda ve su dalgalarnda olduu gibi, yarklardan geen olaslk dalgalar da birbirleri ile etkileir. Ekrann baz noktalarnda iki olaslk dalgas birbirini destekledii iin oluan genlik byk olur. Baka noktalarda dalgalar birbirlerini ksmen yok ettii iin genlik kk olur. Baka baz noktalarda ise, olaslk dalgalarnn tepeleri ve ukurlar birbirlerini tmyle yok ettii iin, dalga genlii tam olarak sfr olur. Yani ekranda elektronlarn arpma olaslnn ok yksek olduu noktalar, bu olasln daha az olduu ve hi olmad noktalar vardr. Zaman iinde elektronun arpma noktalar bu olaslk profiline gre dalr, bu nedenle de ekranda parlak, daha az parlak ve tamamen karanlk blgeler ortaya kar. Ayrntl zmlemeler, bu aydnlk ve karanlk blgelerin aynen ekil 4.4'teki gibi grneceini gsteriyor.

Einstein ve Kuantum Mekanii


Kuantum mekanii ikin olaslk doas nedeniyle, kendinden nce gelen temel evren tanmlamalarnn hepsinden hem nitelik hem de nicelik olarak kesin olarak farkldr. Geen yzyldaki balangcndan itibaren fizikiler bu tuhaf ve allmadk yapy, herkesin bildii dnya gr ile badatrmaya alt, hl da alyorlar. Sorun, gnlk hayatn makroskopik deneyimlerini kuantum mekaniinin ortaya koyduu mikro gereklikle uzlatrmakta. Ekonomik ve politik kazalarn kaprislerine maruz kalsa da en azndan fiziksel zellikleri gz nne alndnda dengeli ve gvenilir grnen bir dnyada yaamaya alz. u anda solumakta olduunuz havay oluturan atomlarn birden dalarak kuantum dalgas zellikleri sayesinde Ay'n karanlk yznde tekrar ortaya kp sizi havasz brakacandan endie etmezsiniz. ok da haklsnz, nk kuantum mekanii113

ne gre bunun olma olasl sfr deilse de ok ama ok dktr. Ama bu olasl bu kadar dk yapan nedir? Bunun iki ana nedeni vardr. Birincisi, atom leinde Ay olaanst derecede uzaktr. Sz ettiimiz gibi, pek ok koulda (ama her koulda deil) kuantum denklemleri bir olaslk dalgasnn uzayn kk bir blgesinde dikkate alnabilir bir deeri varken, o blgeden uzaklaldka bu deerin hzla neredeyse sfra dtn gsteriyor (ekil 4.5'te olduu gibi). Bu nedenle, sizinle ayn odada olmasn umduunuz tek bir elektronun bile -rnein u anda verdiiniz soluun iindeki bir elektronunbir iki dakika sonra Ay'n karanlk yznde olma olasl sfr deilse bile son derece kktr. O kadar kktr ki, Nicole Kidman veya Antonio Banderas'la evlenme olaslnz bile bunun yannda ok byk kalr. kincisi, odanzdaki havay oluturan ok sayda elektron, proton ve ntron vardr. Bu paracklarn hepsinin, tek bir parack iin bile ok olas olmayan bir eyi yapma olasl o kadar dktr ki zerinde bir an bile dnmeye demez. Bu olaslk ancak hayran olduunuz film yldzyla evlenmekle kalmayp bir de uzun bir sre boyunca (rnein, evrenin u anki yann yannda kozmik bir gz krpma sresine eit olaca kadar bir sre) her ay piyangoda en byk ikramiyeyi kazanma olasl ile karlatrlabilir. Bunlar gnlk hayatta kuantum mekaniinin olaslk ynyle neden dorudan karlamadmz konusunda size bir fikir verir. Bununla birlikte, deneyler kuantum mekaniinin temel fizii tanmladn kantlad iin, kuantum mekanii gerekliin ne olduu konusundaki temel dncelerimize ak bir saldrdr. zellikle Einstein, kuantum kuramnn olaslk zelliinden son derece rahatszd. Hep vurgulad gibi fizik, evremizdeki dnyada gemite ne olup bittiini, imdi ne olmakta olduunu ve gelecekte ne olacam kukuya yer brakmayacak ekilde belirlemekle urar. Fizikiler bahisi olmad gibi, fizik de olaslk hesaplama ii deildir. Ama Einstein kuantum mekaniinin, her ne kadar istatistiksel bir ereve iinde de olsa, mikro dnyadaki deneysel gzlemleri ngrmekte ve aklamaktaki
114

olaanst baarsn inkr edemiyordu. Bu yzden Einstein, elde ettii benzersiz baarlar gz nne alndnda akntya kar krek ekmeye benzeyeceinden kuantum mekaniinin yanl olduunu gstermeye almak yerine, kuantum mekaniinin evrenin ileyii konusunda son sz olmadn gstermeye alt. Her ne kadar ne olduunu tam olarak syleyemese de, herkesi evrenin henz bulunamam, daha derin ve bu kadar tuhaf olmayan bir betimlemesi olduuna ikna etmek istedi. Yllar iinde Einstein, kuantum mekaniinin yapsndaki boluklar ortaya karmay amalayan, giderek karmaklaan pek ok fikir ortaya att. Solvay Enstits nn8 1927'deki Beinci Fizik Konferans'nda sunduu bu fikirlerden biri, her ne kadar bir elektronun olaslk dalgas ekil 4.5'tekine benzese de, yerini hesapladmz zaman elektronun mutlaka belli bir yerde olduunu bulmamza ilikindir. Einstein unu soruyordu: Bu durum, bir elektronun konumunu saptayabilecek daha kesin bir betimleme bulunana kadar, olaslk dalgasnn sadece geici bir ey olduunu gstermez mi? Ne de olsa eer elektron X'te bulunduysa, gerekte lmn yaplmasndan bir an nce de tam X'te veya ona ok yakn bir yerde olmu olmas gerekmez mi? Eer yleyse, Einstein sorgulamaya devam ediyordu, kuantum mekaniinin olaslk dalgasna -bu rnekte, elektronun X'ten uzakta bulunmas olaslnn olduunu syleyen dalga- dayanyor olmas, kuramn altta yatan gereklii tanmlamaktaki yetersizliini gstermez mi? Einstein'n bak as basit ve ikna ediciydi. Bir paracn u anda, bir an sonra bulunaca yerde ya da hi deilse yaknlarnda olmasn beklemekten daha doal ne olabilirdi. Eer durum buysa, fizii daha derinlemesine kavrayan bir bak ite bu bilgiyi salamal ve daha olaslklardan oluan "kaba" ereveden kurtulmalyd. Ama Danimarkal fiziki Niels Bohr ve kuantum mekaniini savunan arkadalar ayn fikirde deildi. Bu mantcn kklerinin, elektronun ileri geri hareket ederken tek ve belirli bir yol izlediini savunan geleneksel dnce biiminde yattn ne sryorlard. Ama ekil 4.4 bu dnceye aka mey115

dan okuyordu. Eer her elektron tek ve belirli bir yol izliyorsa -bir tabancann namlusundan kan mermiler gibi- gzlenen giriim desenlerini aklamak son derece zor olurdu: Ne, neyle giriiyordu? Tek bir tabancadan srayla atlan normal mermiler elbette birbirleriyle etkilemez; eer elektronlar da mermiler gibi hareket ediyorsa ekil 4.4'teki deseni nasl aklayacaktk? Bohr'a ve ban ektii Kopenhag ekolnn kuantum mekaniine gre, bir elektronun konumu lmeden nce, nerede olduunu sormann bile bir anlam yoktur. Elektronun belirli bir konumu yoktur. Olaslk dalgas, elektronun uygun bir ekilde incelendiinde,burada veya urada olma olasln ifreler; bir elektronun konumu konusunda sylenebilecekler gerekten bundan ibarettir. Nokta. Elektronun, ancak ona "bakp "yani konumunu lp yerini kesinlikle belirlediimiz anda bildiimiz, sezgisel anlamda bir yeri vardr. Ama bundan nce (ve sonra) var olan tek ey, dier tm dalgalar gibi giriime urayan bir olaslk dalgasyla tanmlanan potansiyel konumlardr. Sanki elektronun bir konumu var da biz lm yapmadan nce bu konumu bilmiyoruz gibi de deil. Beklenenin tersine, lm yaplmadan nce elektronun belirli bir konumu yoktur. Bu batan ok tuhaf bir gerekliktir. nk bu bak asna gre, elektronun konumunu ltmz zaman gerekliin nesnel, nceden var olan bir zelliini lmyoruz. lme ii, lt gerekliin olumasyla tamamen i ie. Bu konuyu elektron dzeyinden gnlk hayat dzeyine kararak ele alan Einstein u espriyi yapyordu: "Gerekten bakmadmz srece Ay'n orada olmadn m dnyorsunuz?" Kuantum mekanii taraftarlar da yle cevap veriyordu: Eer kimse Ay'a bakmyorsa -yani kimse "Ay' grerek konumunu lmyorsa"- Ay'n orada olup olmadn bilmemizin bir yolu yoktur, dolaysyla bu soruyu sormak da anlamszdr. Einstein bu cevab kesinlikle tatmin edici bulmuyordu. Bu, onun gereklik kavramyla tam bir uzlamazlk iindeydi; Einstein bakan olsa da olmasa da Ay'n kesinlikle orada olduunu dnyordu. Ama kuantum taraftarlar ikna olmuyordu.
116

Einstein'in 1930'daki Solvay konferansnda ileri srd ikinci fikir, birinciye balyd. Einstein varsaymsal bir aygt tanmlyordu. Zekice bir araya getirilmi bir tart, bir saat ve fotoraf makinelerindekine benzeyen bir rtcden oluan bu aygt, - kuantum mekanii aksini sylese de bir paracn rnein bir elektronun -llmeden ve baklmadan nce- belirli baz zelliklere sahip olmas gerektiini ortaya koyuyor gibi grnyordu. Konunun ayrntlar nemli deil, ama sonuca balanma biimi ok ilgin. Bohr, Einstein'n bu fikrini ilk duyduunda nce ard, nk Einstein'n fikirlerinde bir hata gremiyordu. Ama birka gn sonra Einstein'n iddialarn temelden rtt, ite ilgin olan da, Bohr'un bulduu cevabn k noktasnn genel grelilik olmasyd! Bohr, Einstein'n kendi kefi olan ktleekiminin zaman yamulttuu -saatlerin, etkilendikleri ktleekimine gre hzl veya yava iledii- gereini hesaba katmadn fark etmiti. Bu durum da dnldnde, Einstein elde ettii sonularn kuantum kuramyla tamamen rttn kabul etmek zorunda kald. tirazlar rtlm olsa bile Einstein kendini kuantum mekanii konusunda hep son derece rahatsz hissetti, izleyen yllarda birbiri ardna yeni fikirler ileri srerek Bohr ve alma arkadalarn diken stnde tuttu. En gl ve etkili saldrs, kuantum mekaniinin dorudan bir sonucu olan ve 1927'de Werner Heisenberg'in aklad belirsizlik ilkesi olarak bilinen ey zerine odaklanmt.

Heisenberg ve Belirsizlik
Belirsizlik ilkesi, olasln kuantum evreninin dokusunun iine nasl derin bir biimde ilemi olduunun nicel ve kesin bir lsn verir. Bunu anlayabilmek iin, baz in lokantalarndaki menleri dnn. Yemekler A ve B stunlar olarak sralanmtr; rnein A stunundaki ilk yemei smarlamsanz, B stunundaki ilk yemei smarlayamazsnz, A stunundaki ikinci yemei smarlamsanz, B stunundaki ikinci yemei smarlayamazsnz ve bu kural listenin sonuna kadar byle devam eder.
117

Bylece lokanta, yemekle ilgili bir ikilik (dalizm), bir tamamlayclk (en pahal ana yemeklerin birkan birden smarlamanza engel olmak iin) kurmutur. rnein bu menden Pekin rdei ya da Kanton stakozu seebilirsiniz, ama ikisini birden seemezsiniz. Heisenberg'in belirsizlik ilkesi de buna benzer. Kabaca, mikro dnyadaki fiziksel zellikler (parack konumlar, hzlar, enerjiler, asal momentumlar vb.) A ve B olarak iki listeye ayrlabilir, der. Heisenberg, A listesindeki ilk zellie ait btn bilgiye sahipseniz, B listesindeki ilk zellie ait bilgiye ulaamayacanz kefetmitir. Ayn ekilde, A listesindeki ikinci zellie ait bilgi, B listesindeki ikinci zellie ait bilgiye ulamanz engeller, listenin sonuna kadar bu byle devam eder. Tpk hem biraz Pekin rdeinden hem de biraz Kanton stakozundan oluan bir ana yemek sipari edebilmeniz, ama bu iki yemein tabaktaki oranna gre belirlenen toplam fiyatn tek bir ana yemek fiyatn amamas gibi, listelerden birindeki bir zellik hakkndaki bilginiz kesinletike, dier listedeki ona karlk gelen zellik hakkndaki bilginiz daha az kesin hale gelir. Heisenberg ilkesinin ortaya koyduu belirsizlik ite bu iki listedeki btn zellikleri ayn anda belirlemenin -mikro dnyaya zg tm bu zelliklerin hepsini kesin bir ekilde belirlemenin- temel olarak mmkn olmamasdr. rnein bir paracn nerede olduunu ne kadar kesin belirlerseniz, hzn belirlemedeki kesinlik o kadar az olur. Benzer biimde bir paracn hzn ne kadar kesin belirlerseniz, paracn nerede olduu konusundaki bilginiz o kadar az olur. Bylece kuantum kuram kendi ikiliini kurar: Mikro dnyadaki baz fiziksel zellikleri kesinlikle belirleyebilirsiniz, ama bunu yaparken baz baka, tamamlayc zellikleri kesinlikle belirleme olasln ortadan kaldrm olursunuz. Bunun nedenini anlamak iin Heisenberg'in kendisinin gelitirdii, ileride tartacamz gibi belli baz bakmlardan eksik olmakla birlikte gene de yararl bir sezgisel kavray salayan, kaba bir tanm izleyelim. Herhangi bir cismin konumunu lt118

mzde, genellikle onunla bir ekilde etkileiriz. Karanlk bir odada el yordamyla elektrik dmesini ararken, dmeye dokunduumuzda onu bulduumuzu anlarz. Bir yarasa, tarla faresi ararken hedefe doru sonar dalgalar gnderir ve ald yansmalar yorumlar. Ama en yaygn olan bir eyin yerini onu grerek -yani cisimden yansyan n gzlerimize girmesiyle- belirlemektir. Burada nemli olan nokta udur: Bu etkileimler yalnz bizi deil, konumu belirlenen cismi de etkiler. Ik bile, bir cisimden yansdnda kk bir itme yaratr. Elinizdeki kitap, duvardaki saat gibi gndelik hayatta sk karlatmz cisimler sz konusu olduunda, n uygulad bu ok ama ok kk itmenin fark edilebilir bir etkisi yoktur. Ama elektron kadar kk bir paraca arptnda etkisi byk olabilir: Tpk sert esen bir rzgrn yry hznz etkilemesi gibi, k da elektronun hzn deitirir. Aslnda bir elektronun konumunu ne kadar byk bir kesinlikle belirlemek isterseniz, gndermeniz gereken n demetinin de o kadar yksek enerjili olmas gerekir ki, bu da elektronun hareketi zerinde daha byk bir etki yapar. Bu, bir elektronun konumunu byk bir kesinlikle lerseniz, kendi yaptnz deneyi mutlaka bozuyorsunuz demektir: Elektronun konumunu kesin olarak lme eylemi, elektronun hzn deitirir. Dolaysyla elektronun nerede olduunu tam olarak bilebilirsiniz, ama tam o andaki hzn kesin olarak bilemezsiniz. Tersine, elektronun hzn kesin bir biimde lebilirsiniz, ama bunu yaparken de tam yerini lemezsiniz. Doann, bu tr birbirini tamamlayan zelliklerin belirlenmesinin kesinlik derecesi konusunda yapsal bir snr vardr. Her ne kadar biz elektronlar zerine odaklandysak da belirsizlik ilkesi tmyle geneldir: Her ey iin geerlidir. Gnlk hayatta, rahat rahat bir otomobilin krmz kta (konum) 145 kilometre hzla (hz) getiini syleyebiliriz, bunu sylediimizde iki fiziksel zellik belirtmi oluruz. Oysa kuantum mekanii, bir cismin hem konumunu hem de hzn ayn anda kesin olarak belirleyemeyeceiniz iin, byle bir ifadenin kesin bir anlam olmadn syler. Fiziksel dnyaya ilikin by119

lesi doru olmayan tanmlamalarla idare edebilmemizin nedeni, gndelik leklerdeki belirsizliklerin kk olmas ve genel olarak fark edilmemesidir. Grld gibi, Heisenberg ilkesi sadece belirsizlii ortaya koymakla kalmaz, herhangi bir durumdaki minimum belirsizlik m i k t a r n -tam bir kesinlikle- belirler. Eer Heisenberg'in formln, konumu 1 cm duyarllkla bilinen bir trafik lambasnn yanndan gemekte olan otomobilinizin hzna uygularsak, hzdaki belirsizlik saatte 1 kilometrenin milyarda birinin milyarda birinin milyarda birinin milyarda birinden biraz kktr. Bir trafik polisi, krmz kta geerkenki hznzn saatte 144,99999999999999999999999999999999999 ile 14 5,00000000000000000000000000000000001 kilometre arasnda olduunu sylerse kuantum fizii yasalaryla uyumlu konumu olur; ite olas bir belirsizlik ilkesi savunmasna kar iyi bir nlem. Ama ktlesi byk olan otomobilinizin yerine, konumunu bir metrenin milyarda biri duyarllkla bildiimiz bir elektron koyarsak, o zaman bu elektronun hzndaki belirsizlik, saatte 160.000 kilometre olur. Belirsizlik her zaman vardr, ama yalnz mikro leklerde nemli hale gelir. Belirsizliin, lm srecinin yol at kanlmaz etkiden kaynakland yolundaki aklama, fizikilere yararl bir sezgisel klavuz salamasnn yan sra baz zel durumlar iin de gl bir aklayc ereve oluturur. Bununla birlikte, baz durumlarda yanltc da olabilir. Belirsizliin, sadece biz deneycilerin ilere burnumuzu sokmamzdan kaynakland izlenimini verebilir. Bu doru deil. Belirsizlik, kuantum mekaniinin dalga yapsna ilemitir ve biz lm yapyor olsak da olmasak da vardr. rnek olarak bir paracn zellikle basitletirilmi, yumuak okyanus dalgalarna benzeyen olaslk dalgasna bir bakalm (ekil 4.6). Dalga tepeleri dzgn bir ekilde saa doru gittii iin, ekildeki dalgann dalga tepeleriyle ayn hzda hareket eden bir parac temsil ettiini dnebilirsiniz; deneyler de bunu dorular. Ama parack nerede? Dalga uzaya dzgn, tekbiimli olarak daldndan, elektronun burada veya orada olduunu syleyebilmemizin bir yolu yok. lm yapldnda, kelimenin
120

ekil 4.6 Birbirini d z g n bir ekilde izleyen tepeleri ve ukurlar olan bir olaslk dalgas, belirli bir hz olan bir parac temsil eder. Ama tepe ve u k u r l a r uzaya dzgn ve tekbiimli olarak y a y l d iin, paracn konumu tamamen belirsizdir. Herhangi bir noktada olma olasl btn noktalar iin ayndr.

lam anlamyla her yerde bulunabilir. Yani, paracn hzn tam bir kesinlikle bilmekteyken, yeri konusunda dev bir belirsizlik var. Grdnz gibi, bu sonu bizim paraca etki etmemize de bal deil. Paraca hi dokunmadk. Belirsizlik dalgalarn temel bir zelliine dayanr: Dalgalar yaylabilir. Ayrntlar nemli olmakla birlikte, benzer bir mantk dier btn dalga ekilleri iin de geerlidir, dolaysyla buradan kan genel ders de aktr. Kuantum mekaniinde belirsizlik vardr, o kadar.

Einstein, Belirsizlik ve Bir Gereklik Sorusu


Sizin de aklnza gelmi olabilecek nemli bir soru, belirsizlik ilkesinin gereklie ilikin neler bilebileceimizle mi yoksa gerekliin kendisiyle mi ilikili olduu sorusudur. Her ne kadar kuantum belirsizlii gerekliin bu zelliklerini ayn anda bilmemizin, ilkesel dzeyde bile, yeteneimizin ebediyen tesinde olduunu sylyorsa da, evrendeki eylerin -szlen bir top, kaldrmda koan bir sporcu, Gne'in gkyzndeki yolunu izleyen bir ayiei- gerekten bir konumu ve hz var m? Ya da kuantum belirsizlii klasik kalplar tmden krarak, klasik sezgimizin gereklie atfettii zellikler listesinin, banda dnyay oluturan paracklarn konum ve hzlarnn olduu listenin yanl olduunu mu sylyor? Kuantum belirsizlii, bize son derece
121

basit bir biimde, belirli bir anda paracklarn kesin bir konuma ve hza sahip olmadn m sylyor? Bohr iin bu konu Zen Budizmindeki mantksal sonucu olmayan problemlere benziyordu. Fizik yalnzca lebildiimiz eylerle ilgilenir. Fiziin bak asna gre gereklik budur. Fizii "daha derin" gereklii, yani lerek bilemediimiz gereklii zmlemek iin kullanmak fiziin "arpan tek bir elin sesini " zmlemesini istemeye benzer. Ama Einstein 1935'te Boris Podolsky ve Nathan Rosen adl iki meslektayla birlikte, bu konuyu yle zekice ele ald ki, "arpan tek elin sesi" olarak balayan ey, elli yl boyunca yanklanarak bir gk grltsne dnt ve gereklii kavray biimimize Einstein'n bile hayal etmedii lde byk bir saldrnn habercisi oldu. Einstein-Podolsky-Rosen makalesinin amac, kuantum mekaniinin ngrde bulunmak ve verileri aklamaktaki inkr edilemeyecek baarsna ramen, mikro evrenin fizii ile ilgili son sz olamayacan gstermekti. Stratejileri basitti: Her paracn, zamanda verili bir anda belirli bir konumu ve hz olduunu gstermek ve buradan da belirsizlik ilkesinin, kuantum mekaniine zg yaklamdaki temel bir snrll aa kard sonucuna varmak istiyorlard. Eer her paracn konumu ve hz varsa, fakat kuantum mekanii gerekliin bu zelliklerinin stesinden gelemiyorsa, demek ki kuantum mekanii evrenin yalnzca ksmen betimleyebiliyor demekti. Dolaysyla kuantum mekaniinin fiziksel gereklikle ilgili tamamlanmam bir kuram olduunu ve belki de ileride kefedilecek, daha derin bir ereveye ynelik bir adm olduunu gstermek istiyorlard. Aslnda ok daha olaand bir eyin, kuantum dnyasnn yerel olmama zelliinin kantlanmasna zemin hazrlamlard. Einstein, Podolski ve Rosen ksmen Heisenberg'in belirsizlik ilkesiyle ilgili henz ayrntsna inilmemi aklamasndan esinlenmiti: Bir eyin nerede olduunu lerken kanlmaz olarak onunla etkileir ve o andaki hzn da lme ilemini en batan bozmu olursunuz. Her ne kadar kuantum belirsizlii "bozma" aklamasnn gsterdiinden daha genel ise de Einstein, Po122

dolsky ve Rosen, btn belirsizlik kaynaklarn etkisiz hale getiriyormu gibi grnen, zekice ve ikna edici bir zm yolu bulmulard. "Bir paracn hem konumunu hem de hzn, paracn kendisiyle dorudan hi etkileime girmeden, dolayl bir yoldan lebilirsek ne olur" diye soruyorlard. Klasik bir benzetmeye bavuralm: Rod ve Todd Flanders'n Springfield'in yeni Nkleer l nde gezinti yapmaya karar verdiini dnelim. ln tam ortasnda srt srta verip nceden belirledikleri bir hzda, dmdz, ters ynlere doru yryecekler. Dokuz saat sonra babalar Ned, Springfield Da'nda yapt yryten dnerken uzaktan Rod'u grp ona doru koarak telala Todd un nerede olduunu soruyor. Artk Todd uzaktadr, ama Ned yine de Rod'u gzleyerek ve ona sorular sorarak Todd ile ilgili ok ey renebilir. Eer Rod balang noktasndan tam olarak 45 kilometre doudaysa, Todd da balang noktasndan tam olarak 45 kilometre batda demektir. Eer Rod douya doru tam olarak saatte 5 kilometre hzla yryorsa, Todd da batya doru tam olarak saatte 5 kilometre hzla yryor demektir. Yani 90 kilometre uzaktaysa bile, dolayl yoldan da olsa Ned Todd'un konumunu ve hzn renmi demektir. Einstein ve meslektalar benzer bir stratejiyi kuantum aknna uygulad. zellikleri birbirleriyle bir ekilde ilikili olan (Rod'un ve Todd'un hareketlerinin birbirleriyle ilikili olmas gibi) iki paracn ortak bir konumda ortaya kt, iyi bilinen fiziksel sreler vardr. nein tek bir parack, ktleleri eit ve ters ynlere giden iki paraya blnrse (patlayp ikiye ayrlan bir cismin paralarnn ters ynlere frlamas gibi, ki bu atomalt paracklarn dnyasnda ok yaygn bir eydir) iki paracn hz ayn ve ters ynde olur. Dahas, bu paracklarn konumlar da birbirleriyle yakndan balantl olacaktr, kolaylk olsun diye bu paracklarn her zaman ortak balang noktasndan eit uzaklkta olduu dnlebilir. Rod ve Todd'la ilgili klasik rnekle, iki paracn kuantum tanm arasnda nemli bir fark var: iki paracn hzlar arasnda belirli bir iliki olduunu kesin bir ekilde syleyebilsek de
123

-eer birinin sola doru belirli bir hzla gittii llmse, dieri de mecburen saa doru ve ayn hzla gidiyor demektir- paracklarn hznn gerek saysal deerini ngremeyiz. Yapabileceimizin en iyisi, belirli bir hzn paracn ulat hz olma olasln ngrmek iin kuantum fizii yasalarn kullanmaktr. Ayn ekilde, paracklarn konumlar arasnda belirli bir iliki olduunu kesin bir ekilde syleyebilsek de -eer verili bir anda bir paracn belirli bir konumda olduu hesaplanmsa, dieri de mecburen ters ynde, balang noktasndan ayn uzaklkta olacaktr- her iki paracn da gerek konumlarn kesin bir ekilde ngremeyiz. Yapabileceimizin en iyisi, paracklardan birinin, seilen bir noktada olma olasln ngrmektir. Yani kuntum mekanii paracklarn konumlar ve hzlar konusunda kesin cevaplar vermiyorsa da, belli durumlarda, paracklarn hzlar ve konumlan arasndaki ilikiler konusunda kesin ifadelerde bulunur. Einstein, Podolsky ve Rosen bu ilikileri kullanarak, aslnda zamann verili her annda iki paracn da kesin bir konumu ve kesin bir hz olduunu gstermek istiyordu. yle: Saa doru giden paracn konumunu ltnz ve bu yolla, dolayl da olsa, sola doru giden paracn konumunu rendiinizi dnn. Einstein, Podolski ve Rosen sola doru giden paraca kesinlikle hi ama hibir ey yapmadnz iin, paran o konumda olmas gerektiini, btn yaptnzn, dolayl da olsa, o konumu belirlemek olduunu ileri sryorlard. Sonra da gayet zekice, saa doru giden paracn konumu yerine, hzn lmeyi semi de olabileceinize iaret ediyorlard. Bu durumda sola doru giden paracn hzn, onunla hi etkilemeden, dolayl olarak bulmu olacaktnz. Einstein, Podolski ve Rosen sola doru giden paraca kesinlikle hi ama hibir ey yapmam olacanz iin, paracn o hzda olmas gerektiini, btn yaptnzn o hz belirlemek olduunu ileri sryorlard. Bunlar bir araya getirince de -yaptnz lm ve yapm olabileceiniz lm- sola doru giden paracn, herhangi bir verili anda kesin bir konumu ve kesin bir hz olduu sonucuna varyorlard.
124

Bu anlalmas biraz zor bir nokta, ama ok nemli olduu iin bir kez daha tekrarlayaym: Einstein, Podolski ve Rosen, iki parack birbirlerinden a y r ve uzak varlklar olduu iin, saa doru hareket eden parac lme eyleminin sola doru hareket eden parack zerinde hibir etkisi olamayaca, eklinde akl yrtyorlard. Sola doru hareket eden parack saa doru giden paraca ne yaptnzdan ya da ne yapm olabileceinizden tmyle habersizdir. Saa giden parack zerinde lm yaptnzda, iki parack birbirlerinden metrelerce, kilometrelerce hatta k y l l a r c a uzak olabilir ve bu yzden de, yani ksacas sizin ne yaptnz sola giden paracn umurunda deildir. Bu nedenle, s a a giden eini inceleyerek sola giden paraca ilikin gerekten rendiiniz ya da ilkesel olarak renebileceiniz herhangi bir zellik, sola giden paracmn, yaptnz lmden tmyle bamsz kesin, var olan bir zellii olmaldr. Eer saa giden paracn konumunu lmseniz sola giden paracn konumunu reneceiniz, saa giden paracn hzn lmseniz sola giden paracn hzn reneceiniz iin, demek ki sola giden paracn hem kesin bir konumu, hem de kesin bir hz vardr. Elbette tm bu zmleme saa ve sola giden paracklarn rolleri deitirilerek tekrarlanabilir (aslnda, herhangi bir lm yapmadan nce hangi paracn sola, hangisinin saa gittiini bile syleyemeyiz); bu da bizi her iki paracn da kesin bir konumu ve hz olduu sonucuna gtrr. Bylece Einstein, Podolski ve Rosen kuantum mekaniinin, gerekliin eksik bir tanmlamas olduu sonucuna vard. Paracklarn kesin konumlar ve hzlar vardr, ama kuantum mekaniine zg belirsizlik ilkesi gerekliin bu zelliklerinin kuramn yapabileceklerinin tesinde olduunu gsterir. Eer Einstein, Podolski, Rosen ve dier fizikilerin ou gibi eksiksiz bir doa kuramnn gerekliin btn zniteliklerini betimlemesi gerektiini dnyorsanz, kuantum mekaniinin paracklarn hem konumlarn hem de hzlarn tanmlayamamas baz znitelikleri skalad ve dolaysyla da son sz yani son kuram ol125

madii anlamna gelir. te Einstein, Podolsky ve Rosen bunu savunuyordu.

Kuantumun Yant
Einstein, Podolski ve Rosen her paracn verili bir anda kesin bir konumu ve hz olduu sonucuna ulat halde, nerdikleri sreci izlemekle bu znitelikleri belirleyemeyeceinize dikkat edin. Yukarda, saa giden paracn hzn lmeyi seebileceinizi sylemitim. yle yapsaydnz, konumunu bozmu olacaktnz; te yandan konumunu lmeyi semi olsaydnz, hzn bozmu yani deitirmi olacaktnz. Eer saa giden paracn bu iki nitelii birden elinizde deilse, sola giden paracn da bu nitelikleri elinizde olmaz. Demek ki, burada belirsizlik ilkesiyle bir eliki yok: Einstein ve alma arkadalar, verili bir paracn hem hzn, hem de konumunu ayn anda belirleyemeyeceklerinin gayet iyi farkndayd. Ama Einstein, Podolski ve Rosen'in yrtt mantk (ite buras ok nemli) iki paracn da hem konumunu hem hzn belirlemeden de her bir paracn kesin bir konumu ve hz olduunu gsteriyor. Onlara gre bu bir gereklik sorunuydu. Onlara gre bir kuram, betimleyemedii gereklik eleri olduu srece tam bir kuram olma iddiasnda bulunamazd. Kuantum mekaniinin savunucular bu beklenmedik gzleme tepki olarak, nl fiziki Wolfgang Pauli'nin ok iyi zetledii, her zamanki pragmatik yaklamlarn benimsedi: "nsann, hakknda hibir ey bilemedii bir eyin yine de var olup olmad konusunda zihnini yormas, bir inenin ucuna ka melein saca sorusunun cevabn aramasndan daha anlaml deildir." 9 Genelde fizik, zelde kuantum mekanii yalnzca evrenin llebilir zelliklerini ele alabilir. Bunun dndaki hibir ey fiziin alannda deildir. Eer bir paracn hem konumunu hem hzn lemiyorsanz, o zaman bu paracn hem konumu hem hz olup olmadn tartmak anlamszdr. Einstein, Podolski ve Rosen ayn fikirde deildi. Gereklik, detektrlerin gsterdiinden daha fazla bir eydi; gereklik, ve126

rili bir anda yaplan tm gzlemlerin toplamndan daha fazla bir eydi. Hi kimse, hibir ara, hibir cihaz, hibir ey Ay'a "bakmasa da", Ay'n hl orada olduunu dnyorlard. Ay o zaman da gerekliin bir parasyd. Bir anlamda bu tartma Newton'un ve Leibniz'in uzayn gereklii konusundaki tartmasnn yanks gibiydi. Gereklen dokunamadmz, gremediimiz ve bir ekilde lemediimiz bir ey gerek saylabilir mi? 2. Blm de Newton'un kovasnn, dnmekte olan suyun ibkey yzeyinde uzayn etkisinin dorudan gzlenebileceini ne srerek uzay tartmasnn karakterini nasl deitirdiinden sz etmitim. 1964'te rlandal fiziki John Bell, bir gzlemcinin "bilimin en byk kefi " dedii tek bir hamlede, ayn eyi kuantum gereklii tartmasnda yapt. Bundan sonraki drt balk altnda, teknik ayrntlardan mmkn olduunca uzak durarak Bell in kefini tanmlayacaz. Yine de, bu tartmada zar oyunundaki olaslklar hesaplarken kullanlan kadar karmak olmayan bir akl yrtme kullanlyorsa da, nce tanmlamamz sonra da birbiriyle ilikilendirmek zorunda olduumuz birka adm var. Ayrntlardan ok holanmyorsanz, iin zne gelmek isteyebilirsiniz. Eer yle olursa, Bell in kefinin dourduu sonularn ve ilgili tartmann zetini bulacanz "Duman Yok, Ate Var" balna (s. 137) geebilirsiniz.

Bell ve Spin
John Bell, Einstein-Podolsky-Rosen makalesinin ana fikrini felsefi dnce alanndan karp salam deneysel lmle cevaplanabilecek bir soruya dntrd. artc bir biimde, bunu baarabilmek iin tek yapmas gereken, kuantum belirsizliinin ayn anda belirlememizi engelledii yalnzca iki zelliin -rnein konum ve hz- olmad bir durumu gz nne almak oldu. Bell, eer ayn anda belirsizliin emsiyesi altna giren veya daha fazla zellik varsa -birini ltnzde dierlerini bozduunuz ve haklarnda hibir ey bilemediiniz ve127

ya daha fazla zellik- gereklik sorusunu ele alan bir deney olduunu gsterdi. Byle en basit rnek, spin (dnme) olarak bilinen bir eyle ilgilidir. 1920'lerden beri fizikiler, paracklarn spinleri olduunu, kaleye doru giderken ayn zamanda kendi evresinde dnen bir futbol topuna benzer ekilde dndklerini biliyordu. Yine de kuantum parack spini, bu klasik rnekten temel birka noktada farkldr ve u ikisi bizim iin ok nemlidir: Birincisi, paracklar -rnein elektronlar ve fotonlar- herhangi bir belirli eksende, hibir zaman deimeyen bir hzla, sadece saat ynnde ve saat ynnn tersi ynde dnebilir; bir paracn dnme ekseni yn deitirebilir ama dnme hz artamaz ve azalamaz. ikincisi, kuantum belirsizliinin spin hareketine uygulanmas (nasl bir paracn konumunu ve hzn ayn anda belirleyemiyorsanz) bir paracn spinini de birden fazla eksende ayn anda belirleyemeyeceinizi gsterir. rnein, bir futbol topu kuzeydou ynndeki bir eksende dnyorsa, dnmesi kuzey ynndeki ve dou ynndeki iki eksende paylalyor demektir ve uygun bir lmle, her iki eksendeki dn oranlarn belirleyebilirsiniz. Ama eer bir elektronun rasgele seilmi bir eksendeki spinini lerseniz, hibir zaman kesirli bir sonu bulamazsnz. Hibir zaman. Sanki lme ileminin kendisi elektronu, tm dnme hareketlerini toplayp sizin zerine odaklanm bulunduunuz eksende, ya saat ynnde ya da bunun tersi ynde dnmeye zorluyor gibidir. Dahas, lmnzn elektronun spini zerindeki etkisinden dolay, elektronun siz lm yapmadan nce yatay eksende ya da ileri-geri eksende ya da herhengi bir baka eksende nasl dndn belirleme yeteneinizi kaybedersiniz. Kuantum mekaniine zg spinin bu zelliklerini tam olarak gz nnde canlandrmak zordur ve bu zorluk klasik imgelerin kuantum dnyasnn gerek doasn ortaya koymaktaki snrlarn gsterir. Bununla birlikte kuantum kuramnn matematii ve on yllardr yaplan deneyler, kuantum spininin bu zelliklere sahip olduunu kukuya yer brakmayacak ekilde gsteriyor.
128

Spini iin iine katmamzn sebebi parack fiziinin anlalmas zor dnyasna girmek deil. Tersine, parack dnmesi rnei birazdan gereklik sorusuna hi beklenmedik cevaplar bulmamza yardm edecek basit bir laboratuvar grevi yapacak. Yani, her ne kadar biz kuantum belirsizlii yznden belli bir anda sadece tek bir eksendeki spinini bilebilsek bile, bir paracn her bir eksende belirli bir miktar spini var m? Yoksa belirsizlik ilkesi bize baka bir ey mi anlatyor? Gereklikle ilgili tm klasik kavraylarn tersine, bir paracn ayn anda byle niteliklere sahip olmadn ve olamayacam m sylyor? Herhangi bir verili eksende belli bir spini olmadan, bir kuantum tereddt halinde bekleyen bir paracn, bir kimse veya bir ey onu lt anda birden bire, seilen bir eksende, seilme olasl kuantum kuram tarafndan belirlenen belli bir spin deerine (saat ynnde veya bunun tersi ynde) sahip olduunu mu sylyor? Paracklarn konumlar ve hzlar ile ilgili olarak sorduumuz soruyla temelde ayn olan bu soruyla urarken, spini kullanarak kuantum gereklii dnyasna girebilir ve spin rneini byk lde aan cevaplar bulabiliriz. imdi bunu grelim. Fiziki David Bohm11 tarafndan aka gsterildii gibi, Einslein, Podolsky ve Rosen'in akl yrtme biimi, paracklarn seilmi btn eksenlerde belli bir spinleri olup olmad sorusu kapsayacak biimde rahata geniletilebilir. yle: Biri laboratuvarn sa tarafnda, dieri de sol tarafnda olmak zere, bir elektronun spinini lebilecek iki detektr kurun. Bu iki detektrn tam ortasndaki, yani detektrlere eit uzaklktaki bir kaynaktan ters ynlere doru iki elektron kmasn salayn, yle ki (daha nceki rnekte olduu gibi elektronlarn konumlar ve hzlar arasnda deil de) spinleri arasnda bir bant bulunsun, linun nasl yapldnn ayrntlar nemli deil; nemli olan y a plabilecei hatta kolaylkla yaplabilecei. Bant, eer soldaki ve sadaki detektrler ayn yndeki eksenlerdeki spinleri lecek ekilde kurulmularsa, ikisi de ayn sonucu alacak ekilde ayarlanabilir: Eer detektrler kendilerine doru gelen elektronlarn dey eksendeki spinlerini lecek ekilde ayarlanm129

sa ve soldaki detektr elektronun spinin saat ynnde olduunu bulmusa, sadaki de kendi ynne gelen elektronun spininin saat ynnde olduunu bulacaktr. Eer detektrler dey eksenden saat ynnde 60 derece a yapan bir eksendeki spinleri lecek ekilde ayarlanmsa ve soldaki detektr elektronun spinin saat ynnn tersinde olduunu bulmusa, sadaki de aynsn bulacaktr. Kuantum mekaniinde yapabileceimizin en iyisi yine detektrlerin saat ynnde ve saat ynnn tersi ynde spin bulmalar olasln hesaplamaktr, ama detektrlerden biri ne bulduysa dierinin de aynsn bulacan yzde yz kesinlikle syleyebiliriz.* Einstein, Podolski ve Rosen tartmasna Bohm'un getirdii yorum, her anlamda konum ve hz zerine odaklanm olan zgn tartmayla ayndr. Paracklarn spinleri arasndaki bant sayesinde sola giden paracn herhangi bir eksendeki spinini dolayl yoldan, yani saa doru giden einin ayn yndeki eksendeki spinini lerek bulabiliriz. Bu lm laboratuvarn sa tarafnda yapld iin, sola doru giden parac herhangi bir ekilde etkileyemez. Dolaysyla, sola doru giden parack batan beri imdi llen spin deerine sahip olmu olmaldr. Bizim tek yaptmz dolayl da olda bu deeri lmek olmutur. Dahas, bu lm istediimiz herhangi bir eksende yapmay seebileceimiz iin, ayn sonu btn eksenler iin geerli olmaldr: Her ne kadar her seferinde yalnzca bir eksendeki spinini net olarak lebilsek de, sola giden paracn btn eksenlerde belli bir spini olmaldr. Elbette sola ve saa giden paracklarn rolleri deitirilebilir, bu da her paracn her eksende belli bir spine sahip olduu sonucuna yol aar. 12 Bu aamada, konum/hz rneinden ak bir fark olmad iin, siz de Pauli gibi byle konular zerinde kala yormann
* Dilde olabilecek karklklardan kanmak iin elektronlarn spinlerini tamamen bantl olarak (yani ayn y n d e ) tanmlyorum, a m a y a y g n t a n m l a m a d a elektronlarn spinleri tamamen ters bantl olarak tanmlanr (yani ters y n d e ) : Bir detektr ne bulursa, dier detektr onun tam tersini bulur. Y a y g n t a n m l a m a y l a k a r l a t r m a k iin, detektrlerden birindeki btn "saat y n n d e " v e y a "saat y n n n tersinde" y a z a n etiketlerin yerlerini deitirdiimi dnn. 130

bir anlam olmadn dnebilirsiniz. Eer farkl eksenlerdeki spinleri gerekten lemiyorsanz, yine de paracn her eksende belli bir spini -saat ynnde veya saat ynnn tersine- olup olmadn dnmenin ne amac olabilir? Kuantum mekanii ve daha genel olarak fizik, dnyann yalnzca llebilir zelliklerini aklamakla ykmldr. Zaten Bohm da, Einstein, Podolsky ve Rosen de bu lmlerin yaplabileceini iddia etmedi. Bunun yerine, her ne kadar lm deerlerini bilemiyor olsak da, paracklarn belirsizlik ilkesinin yasaklad zelliklere sahip olduu fikrini ortaya attlar. Bu zellikler gizli zellikler veya daha yaygn ekliyle gizli deikenler olarak bilinir. John Bell in her eyi deitirdii nokta burasdr. Bell, bir paracn birden ok eksendeki spinini aslnda belirleyemesek bile, eer btn eksenlerde spini varsa, o zaman bu spinin snanabilir, gzlenebilir sonular olduunu kefetti.

Gereklik Snamas
Bell in grnn ana fikrini anlamak iin tekrar Mulder ve Scully'ye dnelim ve ikisinin de, iinde yine titanyum kutular olan birer paket alm olduunu dnelim. Ama bu sefer titanyum kutular deiik. Her birinin bir yerine kapa var: Biri stte, biri yanda, biri de nde.13 Paketteki mektupta, bir kutunun kapandan herhangi biri aldnda, o kutunun iindeki krenin rasgele krmzya da mavi yanmayaca seecei yazl. Eer kapaklarndan biri alan kutunun o kapa deil de baka bir kapa alrsa krenin rasgele seecei renk farkl olabilir, ama bir kapak alp da kre n yaktnda, baka bir kapak alm olsayd n hangi renk olacan belirlemenin artk hi yolu yok. (Fizie uygularsak bu zellik kuantum belirsizliine karlk gelir: Bir zellii ltnzse dier zellikler hakknda hibir ey belirleyemezsiniz. Mektupta son olarak, iki titanyum kutu seti arasndayine esrarengiz bir balant olduu yazl: Her ne kadar btn kreler iinde bulunduklar kutunun kapandan herhangi biri aldnda hangi renk k vereceklerini rasgele seiyorlarsa da, mektup eer numaras ayn olan ku131

tularndaki ayn kapa aacak olurlarsa hem Mulder'n hem de Scully'nin ayn renkte k ktn greceini ngryor. Yani Mulder 1 numaral kutusunun st kapan ap mavi k grrse, mektuba gre Scully de 1 numaral kutusunun st kapan atnda mavi k grecek; Mulder 2 numaral kutusunun yan kapan atnda krmz k grrse, gene mektuba gre Scully de 2 numaral kutusunun yan kapan atnda krmz k grecek. Gerekten Scully ve Mulder, telefonda hangi kutunun hangi kapan aacaklarn kararlatrarak ilk on beyirmi kutuyu atklarnda, mektuptaki ngrlerin doru olduunu anlyorlar. Her ne kadar Mulder ve Scully ye ncekinden daha karmak bir problem verilmise de, ilk bakta Scully'nin nceki duruma uygulad akl yrtme biimi burada da uygulanabilir gibi grnyor. Scully "Mulder, bu da dnk paket kadar aptalca hazrlanm. Yine ortada gizemli bir ey yok. Her kutunun iindeki kre nceden programlanm olmal. Anlamyor musun?" diyor. Mulder "Ama imdi kapak var" diyerek Scully yi uyaryor, "o nedenle kutu, hangi kapa aacamz nceden 'bilemez', yle deil mi?" "nceden bilmesi gerekmiyor. Bu, programlamann bir paras. Bak, yle bir rnek vereyim: Henz amadmz 37 numaral kutuyu al. Ben de aynsn yapacam. imdi, benim 37 numaral kutumun iindeki krenin, kutunun st kapa aldnda krmz, yan kapa aldnda mavi, n kapa aldnda da krmz k verecek ekilde programlandn varsayalm. Ben bu programa krmz, mavi, krmz adn veriyorum. O zaman bu kutular bize gnderen her kimse, senin 37 numaral kutunu da ayn ekilde programlamsa ve ikimiz de ayn kapa aarsak tabii ki ayn rengi greceiz. 'Esrarengiz balant' bu kadar: Eer sendeki ve bendeki ayn numaral kutular ayn ekilde programlanmsa, o zaman ayn kapaklan atmzda ayn renkleri greceiz demektir. Ortada gizemli bir ey yok" diye cevaplyor Scully.
132

Ama Mulder krelerin programlandna inanmyor, mektuba inanyor. Kutularndan birinin herhangi bir kapa aldnda, krelerin krmz ve mavi renkli klardan birini rasgele setiini ve bu nedenle de kendisinin ve Scully'nin kutular arasnda uzun erimli, esrarengiz bir ba olduunu dnyor. Kim hakl? Kreleri, rasgele yapld varsaylan renk seiminden nce ve seim srasnda incelemenin bir yolu olmad iin (herhangi bir mdahelede bulunulduunda krelerin hemen rasgele bir ekilde krmz veya mavi renklerden birini seeceini, bylece krelerin aslnda nasl altn aratrmann olanaksz hale geleceini hatrlayn) Scully'nin mi yoksa Mulder'n m hakl olduunu kesin olarak anlamak olanaksz gibi grnyor. Ama, biraz dnnce, Mulder, bu soruyu kesin olarak cevaplayacak bir deney yapabileceklerini anlar. Mulder'n dncesi hayli basit olmakla birlikte imdiye kadar ele aldmz konularn gerektirdiinden biraz daha ayrntl bir matemetiksel akl yrtme gerektiriyor. Ayrntlar anlamak iin gstereceiniz aba boa gitmeyecek -zaten o kadar da fazla ayrnt yokama bir ksmn anlayamasanz da dert etmeyin, birazdan sonucu zetleyeceiz. Mulder, kendisinin ve Scully'nin o ana kadar, yalnzca ayn numaral kutularn ayn kapaklarn aarlarsa ne olaca konusu zerinde dndklerini fark ediyor. Heyecanl bir ekilde Scully yi tekrar arayp her zaman ayn kapaklar amak yerine, kutularnn her birindeki kapaklan rasgele ve birbirlerinden bamsz bir ekilde amay seerlerse ok daha fazla ey reneceklerini sylyor. "Mulder, yapma. Brak da tatilimin keyfini karaym. Bunu yaparak ne renebiliriz ki?" "Senin aklamann doru olup olmadn anlayabiliriz." "Tamam, anlat o zaman." "ok basit. Eer sen haklysan, unu anlyorum: Eer verili bir kutunun hangi kapan aacamz birbirimizden bamsz ve rasgele seer ve grdmz n rengini yazarsak, bunu birok kutu iin tekrarladktan sonra, baktmz kutularn top133

lamnn yzde 50'sinden fazlasnda ayn rengi grdmz sonucuna ulamamz gerekir. Ama yle olmazsa, kutularn yzde 50'sinden fazlasnda ayn renkleri grdmz konusunda anlaamazsak, o zaman sen hakl deilsin demektir'' diye devam ediyor Mulder. "yle mi, o nasl oluyor? '' Scully'nin ilgisi biraz artmtr. Mulder bu soruyu "yle bir rnek vereyim: Varsayalm sen haklsn ve her kre bir programa gre davranyor. Durumu somutlatrmak iin, belirli bir kutudaki krenin programnn mavi, mavi, krmz olduunu dnelim. Her ikimiz de kapak arasndan seim yaptmza gre, bu kutudaki kapaklar toplam dokuz olas kombinasyonda aabiliriz. rnein ben kendi kutumdaki st kapa amay seerken, sen kendi kutundaki yan kapa amay seebilirsin veya ben n kapa seerken sen st kapa seebilirsin." diyerek cevaplyor. "Evet, elbette" diye sze giriyor Scully. "Eer st kapaa 1, yan kapaa 2, n kapaa 3 dersek, o zaman dokuz olas kombinasyon da yle olur: (1,1), (1,2), (1,3), (2,1), (2,2), (2,3), (3,1), (3,2), (3,3)" "Evet, doru. te nemli nokta da burada. Dikkat edersen, bu dokuz olas kombinasyondan bei -(1,1), (2,2), (3,3), (1,2), (2,1)- kutularmzdaki krelerden ayn renkte k ktn grmemize neden olacak. Bunlarn ilk nde ayn kapa seiyoruz, bildiimiz gibi bu da her zaman ayn renkte k grmemizle sonulanyor. Dier iki kombinasyon da, yani (1,2) ve (2,1) de ayn rengi grmemizle sonulanyor, nk program 1. ve 2. kapaklardan biri ya da dieri aldnda ayn renk -mavi- grlecek ekilde yaplm. 5 de 9'un yarsndan fazla olduuna gre, olas kapak kombinasyonlarnn yarsndan fazlasnda -yani yzde ellisinden fazlasnda- kreler ayn renkte k verecek." diyor Mulder. Scully "Ama bir dakika! Bu rnek yalnzca bir programa, mavi, mavi, krmz programna ait. Ben aklamamda farkl numaral kutularn farkl programlar olabileceini ve genel olarak da yle olacan sylemitim" diyerek itiraz ediyor.
134

"Aslnda hi fark etmez. Bu sonu, tm olas programlar iin geerli. Grdn gibi, benim mavi, mavi, krmz programyla ilgili dn eklim yalnzca programdaki iki rengin ayn olduu gereine dayanyor; bu yzden ayn sonu krmz, krmz, mavi ve krmz, mavi, krmz vb tm programlar iin geerli. Her programda renklerin en azndan ikisi ayn olmak zorunda. Gerekten farkl olanlar, rengin de ayn olduu programlar: krmz, krmz, krmz ve mavi, mavi, mavi. Ama bu programlardan herhangi biriyle programlanm kutular iin, hangi kapa aarsak aalm ayn rengi greceiz. Dolaysyla zerinde fikir birlii varmamz gereken oran azalmayacak, tersine artacak. Onun iin, eer senin aklaman doruysa ve kutular programlanmsa -bu programlar bir kutudan dierine deise bile- grdmz renklerin ayn olduu konusunda yzde 50'den yksek bir oranda anlamamz gerekiyor." Tartma bu. Zor ksmn geride braktk. Temel nokta, Scully'nin hakl olup olmadn ve her krenin, hangi kapan aldna bal olarak hangi renkte k kacan kesin olarak belirleyen bir programa gre ileyip ilemediini belirleyecek bir deneyin bulunmas. Scully ve Mulder, kutularndaki kapaktan hangisini aacaklarn birbirlerinden bamsz olarak ve rasgele bir ekilde seer ve sonra da grdkleri rengi karlatrrl a r a , kutularn yzde 50'sinden fazlasnda ayn rengi grdkleri konusunda anlayor olmalar gerekir. Aadaki balkta yapacamz gibi bunu fizik diline evirirsek, Mulder'n fark ettii ey John Bell'in kefettii eydir.

Melekleri Alarla Saymak


Bu sonucun fizik diline evirisi basittir. Birisi laboratuvarn sa tarafnda dieri ise sol tarafnda olan (daha nce bahsettiimiz deneyde de anlatld gibi) gelen bir paracn rnein bir elektronun spinini len iki detektrmz olsun. Detektrler spinin llecei ekseni semenizi gerektiriyor (dey, yatay, ne-arkaya veya bunlarn arasnda kalan saylamayacak kadar ok eksenden biri). Basit olsun diye, detektrlerimizin yalnzca
135

eksene izin verdiini dnelim. Deneyi her yaptnzda gelen elektronun setiiniz eksende ya saat ynnde ya da saat ynnn tersinde dndn bulacaksnz. Einstein, Podolsky ve Rosen e gre, gelen her elektron detektre kendi "program" diyebileceimiz bir bilgiyle girer: Einstein, Podolski ve Rosen, gizli olsa bile, lemiyor olsanz bile, her elektronun seilen btn eksenlerde belli bir miktar spini -saat ynnde veya saat ynnn tersinde- olduunu ne srd. Bu nedenle, bir elektron bir detektre girdiinde, hangi ekseni semi olursanz olun, spininin saat ynnde mi yoksa saat ynnn tersinde mi olduunu leceinizi kesin olarak belirler. rnein, eksende de saat ynnde dnmekte olan elektronun program saat ynnde, saat ynnde, saat ynnde iken, ilk iki eksende saat ynnde, nc eksende ise saat ynnn tersinde dnem elektronun program saat ynnde, saat ynnde, saat ynnn tersinde olacaktr vb. Einstein, Podolsky ve Rosen, sola doru giden elektronla saa doru giden elektron arasndaki banty aklamak iin bu elektronlarn spinlerinin ayn olduunu, bu nedenle de detektrlere ayn programlarla girdiklerini ne srd. Nitekim, eer soldaki ve sadaki detektrler iin ayn eksenler seilirse, spin detektrleri ayn sonular bulacaktr. Dikkat edilirse bu spin detektrleri, Scully ve Mulder'n urat konular aynen ama daha basit biimde tekrarlyor: Titanyum kutulardaki kapaklardan birini semek yerine spin eksenlerini seiyoruz; krmz veya mavi k grmek yerine saat ynnde veya saat ynnn tersinde spin lyoruz. Dolaysyla, nasl ayn numaray tayan iki kutuda ayn kapaklar amak ayn renkte k grmekle sonulanyorsa, iki detektrde ayn ekseni semek de ayn spin ynnn bulunmasyla sonulanr. Gene, nasl bir titanyum kutudaki belli bir kapan almas, eer baka bir kapak alsayd hangi renkte k grleceini bilebilmemizi engelliyorsa, elektronun belli bir eksendeki spininin belirlenmesi de -kuantum belirsizlii sayesinde- eer baka bir eksen semi olsaydk bulacamz spinin hangi ynde olacan bilmemizi engeller.
136

Tm bu anlatlanlar, Mulder'n kimin hakl olduu yolundaki zmlemesinin, Dnya dndan gelen kutulara olduu kadar bu duruma da uygulanabileceini gsteriyor. Eer Einstein, Podolski ve Rosen haklysa, gerekten her elektronun eksende de belli bir spin deeri varsa -her elektronun, olas spin lmnn de sonucunu kesin olarak belirleyen bir "program " varsa- o zaman u ngrde bulunabiliriz: Deneyin birok kez tekrarlanmas -her detektr iin eksenlerin bamsz ve rasgele seilerek tekrarlanmas- sonucunda elde edilen verilerin incelenmesi, elektronlarn spinlerinin deneylerin yarsndan fazlasnda -her ikisi de saat ynnde veya her ikisi de saat ynnn tersinde olmak zere- uyutuunu gsterecektir. Eer elektronlarn spinleri deneylerin yzde 50'sinden fazlasnda uyumuyorsa Einstein, Podolsky ve Rosen hakszdr. Bell'in kefi budur. Bu keif, elektronun birden fazla eksendeki spinini gerekten lemeseniz bile -elektronun detektre verdii program "okuyamasanz" bile- elektronun birden lazla eksende belli bir spini olup olmadn renmeye almann, bir inenin ucundaki melekleri saymakla ayn anlama gelmediini gsterir. Tam aksine Bell bir paracn belirli spin deerlerine sahip olmasna ilikin gerek ve snanabilir bir sonu olduunu buldu. U ada, ayr eksen kullanarak Pauli'nin meleklerinin saylabilmesi iin bir yol buldu.

Duman Yok, Ate Var


Kardnz ayrntlar olabilir diye, imdiye kadar elde ettiklerimizi zetleyelim. Kuantum mekanii Heisenberg'in belirsizlik ilkesi yoluyla, dnyadaki baz zelliklerin -rnein bir paracn konumu ve hz, bir paracn eitli eksenlerdeki spiniayn anda kesin deerler alamayacan ne srer. Kuantum kuramna gre bir parack, kesin bir konuma ve kesin bir hza sahip olamaz; bir parack birden fazla eksende belli bir spine (saat y n n d e veya saat ynnn tersinde) sahip olamaz; bir parack belirsizlik izgisinin iki ayr tarafnda bulunan eyler sz konusu olduunda belli zniteliklere ayn anda sahip olamaz. Ter137

sine, paracklar tm olaslklarn belirsiz, ekilsiz ve olaslksal karmnda yzer; ancak lm yapld zaman, pek ok sonu arasndan kesin bir sonu seilmi olur. Bunun, klasik fiziin gsterdii gereklik resminden ok farkl bir gereklik resmi olduu ak. Kuantum mekanii konusunda her zaman kukucu olan Einstein, alma arkadalar Podolsky ve Rosen ile birlikte, kuantum mekaniinin bu ynn kuramn kendisine kar bir silah olarak kullanmaya alt. Einstein, Podolski ve Rosen, kuantum mekanii bylesi zelliklerin ayn anda belirlenmesine izin vermiyor olsa bile, paracklarn konum ve hzlarnn yine de kesin deerlerinin olduunu; paracklarn btn eksenlerde belli spin deerleri olduunu; paracklarn, kuantum belirsizliinin yasaklad her ey iin kesin deerleri olduunu ne srdler. Yani onlara gre kuantum mekanii fiziksel gerekliin her ynn ele alamadn iin -bir paracn konumunu ve hzn ayn anda ele alamaz; bir paracn birden fazla eksendeki spinini ele alamaz- tam bir kuram deildi. Uzun bir sre boyunca Einstein, Podolski ve Rosen'in hakl olup olmad konusu, fizikten ok metafiziin sorunu gibi grld. Pauli'nin syledii gibi, eer kuantum belirsizliinin yasaklad zellikleri gerekten lemiyorsanz, bu zellikler gerekliin gizli katmanlar arasnda var olsa bile ne fark eder? Ama Bell, Einstein'n, Bohr'un ve yirminci yzyln tm dier kuramsal fizik devlerinin gremedii bir ey bulmutu: Dorudan llemiyor veya belirlenemiyor olsalar bile, baz eylerin srf var olmas bile fark eder ve bu fark deneysel olarak snanabilir. Bell, eer Einstein, Podolski ve Rosen hakl olsayd, birbirlerinden ok uzaa yerletirilmi ve paracklarn belli zelliklerini (yukarda benimsediimiz yaklama gre, elektronlarn rasgele seilmi eitli eksenlerdeki spinlerini) len detektrlerin bulduu sonularn birbirleri ile yzde 50'den fazla uyumas gerektiini buldu. Bell bu buluu 1964 ylnda yapt, ama o zaman gerekli deneyleri yapacak teknoloji yoktu. 1970lerin bana gelindiinde ise
138

vard. Berkeley den Stuart Freedman ve John Clauser'n balatt, Teksas A&M'den Edward Fry ve Randall Thompson'un srdrd, 1980'lerin banda da Fransa'da alan Alain Aspect ve arkadalarnn yrtt almalarla bu deneylerin giderek yetkinleen, etkileyici rnekleri yapld. Aspect deneyinde, birbirlerinden 13 metre uzaktaki iki detektrn tam ortasna yksek enerjili kalsiyum atomlar ieren bir kaynak yerletirildi. Fizik kurallarndan biliyoruz ki, her kalsiyum atomunun daha az enerjili, normal durumlarna dnerken iki foton salar; bu fotonlar,ters ynlere doru hareket eder ve spinleri de, biraz nce incelediimiz rnekteki spinleri bantl elektronlar gibi, tamamen bantldr. Nitekim Aspect deneyinde de, detektrlerin ayarlan ayn iken iki fotonun llen spinlerinin ayn ynde olduu grld. Eer Aspect'in detektrlerine saat ynnde spin belirlediklerinde krmz, saat ynnn tersinde spin belirlediklerinde ise mavi k verecek bir dzenek eklenseydi, gelen fotonlar her iki detektrn de ayn renk k vermesine neden olacakt. Ama, ki buras son derece nemli, Aspect defalarca tekrarlanan bu deneyin sonucunda elde edilen verileri -soldaki ve sadaki detektrlerin ayarlarnn her zaman ayn olmad, her deneyde rasgele ve birbirinden bamsz olarak deitirildii deneyler sonucunda elde edilen veriler- incelediinde, detektrlerin yzde 50'den tuzlu oranda uyumadn buldu. Bu, ok arpc bir sonu. Okuduunuzda nefesinizin kesilmi olmas gerekir. Ama yle olmam olmas olaslna kar, biraz daha aklayaym. Aspect'in sonular, Einstein, Podolsky ve Rosen'in hakl olmadn deneysel olarak -yani kuramsal olarak deil, dnce yoluyla deil, bizzat doa sayesinde- kantlyordu. Bu da Einstein, Podolski ve Rosen'in, paracklarn kesin deerler almalar belirsizlik ilkesi tarafndan yasaklanm zelliklerinin aslnda kesin deerleri -rnein birbirinden farkl eksenlerdeki spin deerleri- olduu sonucuna ularken kullandklar akl yrtme biiminin, bir yerde yanl olduu anlamna geliyordu.
139

Nerede yanl yapm olabilirlerdi? Einstein, Podolsky ve Rosen in grlerinin u temel varsayma dayandn hatrlayalm: Eer verili bir anda bir cismin bir zelliini, ondan uzakta olan bir baka cisim zerinde yaplan bir deneyle belirleyebiliyorsanz, o zaman ilk cisim de batan beri bu zellie sahiptir. Bu varsaymn gerekesi basit ve son derece mantklyd. lk cisim orada iken, lme ilemi burada yaplyordu. ki cisim uzamsal olarak ayrkt, bu nedenle lme ileminin ilk cisim zerinde bir etkisi olmu olamazd. Daha dorusu, hibir ey ktan daha hzl gitmedii iin, bir cisim zerinde yaptnz lm eer dier cisimde bir deiiklie -rnein dier cismin seilmi bir eksende kendisiyle ayn dnme hareketine balamasna- neden olacaksa olsayd, bu ancak bir gecikmeyle gerekleebilirdi. En azndan n bu iki cisim arasndaki uzakl kat etmesi iin gereken zaman kadar bir gecikme. Ama hem bizim soyut akl yrtmemizde hem de gerek deneylerde, iki parack detektrler tarafndan ayn anda llmt. Bu nedenle, ikinci parac lerek birinci parack hakknda ne renirsek renelim, rendiimiz o ey birinci paracn, bizim deney yapp yapmamamzdan tmyle bamsz olarak sahip olduu bir zellikle ilgili olmak zorundadr. Ksaca, Einstein, Podolsky ve Rosen'n iddiasnn merkezinde oradaki bir cismin, buradaki bir cisme ne yaptnzla hi ilgisi olmad dncesi vardr. Ama az nce grdmz gibi bu akl yrtme, detektrlerin lmlerin yarsndan fazlasnda ayn sonular bulaca ngrsne yol ayor. Ama deneyler bu ngry rtyor. Ne kadar mantkl grnrse grnsn, Einstein, Podolsky ve Rosen in varsaymnn, kuantum evreninin ileyi biimi olamayaca sonucuna varmak zorunda kalyoruz. Bylece, dolayl ama zerinde dikkatle dnlm bu akl yrtmeyle, deneyler oradaki bir cismin, buradaki bir cisme ne yaptnzla ilgisi olduu sonucuna varmamza neden oluyor. Kuantum mekanii her ne kadar paracklarn lldkleri anda rasgele u veya bu zellii aldn gstermekteyse de, rasgeleliin uzayda ilikilendirilebileceini reniyoruz. Uygun bi140

imde hazrlanm parack iftleri -bunlara dolank paracklar denir- llen zelliklerini bamsz olarak edinmez. Sihirli bir ift zara benzerler. Biri Atlantic City'de, dieri Las Vegas'ta atlr, her birinde rasgele bir say gelir, yine de her seferinde iki zardaki saylar bir ekilde birbirinin ayn olur. Dolank paracklar da benzer ekilde davranr, tek farklar ortada sihir olmaydr. Dolank paracklar, uzamsal olarak ayrk olsalar da kendi balarna davranmazlar. Einstein, Podolsky ve Rosen, kuantum mekaniinin getirdii evren tanmnn eksik olduunu gstermek zere yola kmlard. Bu lnn almalarnn esinledii kuramsal fikirler ve deneysel sonular, yarm yzyl sonra, onlarn analizini tepeteklak edip, akl yrtmelerindeki en temel, sezgisel adan en mantkl ve klasik olarak en anlaml ksmnn yanl olduu sonucuna varmamza neden oluyor: Evren yerel deildir. Bir yerde yaptnz eyin sonucu (bu iki nokta arasnda herhangi bir ey gitmese bile; herhangi bir eyin bu iki nokta arasndaki yolculuu tamamlayacak kadar vakti olmasa bile) baka bir yerde olan bir eyle ilikili olabilir. Eldeki veriler, Einstein, Podolsky ve Rosen'n paracklar en batan belli ve bantl zelliklere sahip olduu iin byle uzun erimli bantlarn ortaya kt yolundaki nerisini rtyor. Tm bunlar bu kadar sarsc yapan da bu. 14 1997'de Nicolas Gisin ve Cenevre niversitesi'ndeki alma arkadalar, Aspect deneyinin bir benzerini yapt. ki detektrn birbirinden 11 kilometre uzaa yerletirildii bu deneyde sonular deimedi. Fotonun dalga boyu olan mikro leklere gre 11 kilometre ok byk bir uzaklktr. Aslnda mesafe 11 milyon kilometre veya 11 milyar k yl da olsa fark etmezdi. Detektrler birbirinden ne kadar uzaa yerletirilirse yerletirilsin, fotonlarn arasndaki dolankln deimeyeceini dnmek iin ok neden var. Bu insana son derece acayip geliyor. Ama artk kuantum dolankl ad verilen bu olguyu destekleyen ok fazla kant var. Eer iki foton dolanksa, bunlardan birinin bir eksendeki spininin baaryla llmesi, uzakta olan dier fotonu ayn eksende,
141

ayn spine sahip olmaya "zorluyor". Bir fotonun llmesi ilemi, uzaktaki fotonu olaslk sisinden kp belli bir spin deeri, uzaktaki eiyle kesinlikle ayn olan bir spin deeri semeye mecbur ediyor. Bu da insann akln durduruyor.*

Dolanklk ve zel Grelilik: Standart Gr


"Zorluyor" ve "mecbur ediyor" ifadelerini trnak iine aldm, nk bu ifadeler klasik sezgimize uygun anlamlar iletseler de, bu balamdaki tam anlamlar daha da byk bir altst olua hazr olup olmamamz bakmndan ok nemlidir. Gndelik anlamyla bu szckler istemli bir nedensellik imgesi akla getirir: Orada zel bir ey olmasna neden olmak veya zorlamak iin burada bir ey yapmay seeriz. Eer iki fotonun karlkl ilikisinin doru tanm bu olsayd, zel grelilik zor durumda olurdu. Deneyler gsteriyor ki, laboratuvarda deney yapan kii asndan, bir fotonun spininin lld anda dier foton da ayn spin zelliini alyor. Eer soldaki fotondan sadaki fotona bir ey gidiyor ve sadaki fotonu soldaki fotonun spininin lld ynnde uyaryor olsayd, bu eyin fotonlar arasnda eanl olarak yol almas gerekirdi, ki bu da zel greliliin koyduu hz limitiyle eliir. zel grelilikle grnrdeki bu tip elikilerin yanlsama olduu konusunda fizikiler arasnda fikir birlii vardr. Bunun sezgisel nedeni udur: Fotonlar uzamsal olarak ayrk olsa bile, ortak kkenleri aralarnda temel bir ba oluturur. Her ne kadar fotonlar birbirlerinden uzaklap uzamsal olarak ayrk duruma gelseler de, gemileri onlar birbirine balar; birbirlerinden uzak olduklar zaman bile hl tek bir fiziksel sistemin parasdrlar. Yani aslnda uzaktaki fotonu buradaki fotonla ayn
* Benim de a r a l a r n d a olduum birok aratrmac, Bell in ne s r d savn ve Aspect'in deneyinin, birbirinden ok uzaktaki p a r a c k l a r arasnda gzlenen dolankln Scully'nin mantyla -bu dolankl, paracklarn ( d a h a nce) bir a r a d a iken edinmi olduklar belirli zelliklere atfeden mantk- a k l a n a m a y a c a n g a y e t i k n a edici bir ekilde gsterdiini d n y o r . Baz aratrmaclar da, b u n u n bizi v a r d r d u artc "yerel olmama" zelliinden kanmaya, bu zelliin etkisini a z a l t m a y a alyor. Onlarn k u k u c u l u u n u paylamyorum, ama bu seeneklerden bazlarn ele alan ve genel o k u y u c u y a Kitap eden baz almalar notlar blmne aldm. 1 5 142

zellikleri almaya zorlayan ya da mecbur brakan ey bu foton zerindeki lm deildir, iki foton birbirine ylesine yakndan baldr ki -uzamsal olarak birbirlerinden ok uzak olsalar biletek bir fiziksel varln paralar olarak dnlebilirler. O zaman, bu tek fiziksel varlkla -iki foton ieren tek varlk- ilgili bir lmn varl etkilediini syleyebiliriz; yani her iki fotonu da ayn anda etkiler. Bu tanmlamalar iki foton arasndaki ba biraz daha inanlr hale getiriyorsa da, byle sylendiinde biraz belirsizdir. Yani, uzamsal olarak birbirinden ayr olan iki eyin tek olduunu sylemek gerekten ne anlama gelir? yle bir sav biraz daha kesindir: zel grelilik hibir eyin ktan daha hzl gidemeyeceini syledii zaman, buradaki "hibir ey" bildiimiz madde ve enerji anlamndadr. Ama eldeki durum daha kark, nk grne gre burada iki foton arasnda herhangi bir madde veya enerji gitmiyor, yani hzn leceimiz bir ey yok. Bununla birlikte, zel grelilikle tam bir atma iinde olup olmadmz renmenin bir yolu var. Madde ve enerjinin ortak bir zellii, bir yerden bir yere giderken bilgi iletebilmeleridir. Bir radyo istasyonunda radyonuza gelen fotonlar bilgi tar. nternet kablolar aracl ile bilgisayarnza gelen elektronlar bilgi tar. Bu nedenle, herhangi bir eyin -tanmlanmam bir ey olsa bilektan hzl gittiinin ne srld her durumda, bu eyin bilgi iletip iletmedii veya en azndan iletip iletemeyecei sorusunu sormak bir turnusol kd grevi yapar. Cevap hayr ise standart mantk iler, ktan hzl giden bir ey yoktur, zel grelilie meydan okunmam olur. Pratikte, kark bir srecin zel grelilik yasalarn ihlal edip etmedii konusunda fizikilerin sk sk bavurduu test budur. (imdiye kadar hibir sre bu testten geemedi.) Bu testi elimizdeki srece uygulayalm. Sola giden ve saa giden fotonlarn verili bir eksendeki spinlerini lerek, bu fotonlarn birinden dierine bilgi gndermenin bir yolu var m? Cevap, hayr. Neden? Hem soldaki hem de sadaki detektrlerin verdii sonular, rasgele bir saat ynnde veya saat ynnn tersi ynde spinler dizisinden baka bir ey de143

ildir; nk deneyin her yaplnda paracn bu ynde ya da dier ynde dnyor olma olasl eittir. Hibir lmn sonucunu hibir ekilde ngremez ve kontrol edemeyiz. Dolays ile her iki detektrden elde edilen rasgele sonular listenin hibirinde ne bir mesaj, ne gizli bir ifre, ne de herhangi bir bilgi vardr. Bu iki listeyle ilgili tek ilgin ey ayn olmalardr, ama bu da listeler ktan daha yava bir arala (rnein fax, e-posta, telefon vb.) yan yana getirilip karlatrlmadan anlalamaz. Bylece standart sav, her ne kadar fotonlardan birinin spininin llmesi eanl olarak dierini etkiliyor gibi grnyorsa da, bir fotondan dierine hibir bilgi iletilmedii ve zel greliliin getirdii hz snrnn geerli olduu sonucuna varr. Fizikiler -listeler birbirinin ayns olduu iin- spin sonularnn bantl olduunu, ama iki uzak konum arasnda hibir ey gelip gitmedii iin, bunun klasik bir neden-sonu ilikisini temsil etmediini sylyor.

Dolanklk ve zel Grelilik: Kar Gr


Bu kadar m? Kuantum mekaniinin yerel olmay ile zel grelilik arasndaki potansiyel atma ortadan kalkt m? Byk olaslkla. Yukardaki grler temelinde, fizikilerin ou , Aspect'in balantl paracklarla ilgili olarak vard sonular ile zel grelilik arasnda uyumlu bir birliktelik olduunu syleyerek konuyu zetler. Ksacas zel grelilik paay syryor. Birok fiziki bunu ikna edici buluyor, bazlar ie iin baka ynleri de olduu gibi rahatsz edici bir duygu iinde. Ben sezgisel dzeyde her zaman birlikte var olu grn paylatm, ama konunun ok hassas olduu da inkr edilemez bir gerek. Ama sonuta btnsellik gr ne kadar savunulsa da, bilgi eksikliine ne kadar dikkat ekilse de, kuantum mekaniinin raslantsall tarafndan ynetilen, birbirinden ok uzak iki parack biri ne yaparsa dieri de annda ayn eyi yapacak kadar "temasta" kalyor. Bu da, ikisinin arasnda ktan hzl bir eyin ilediini gsteriyor. u an durumumuz ne? Salam, evrensel olarak kabul gren bir cevap yok. Kimi fizikiler ve filozoflar, ilerlemenin imdiye
144

kadar yaptmz tartmann yanl yere odaklandn anlamamza bal olduunu ne sryor. ok hakl olarak, zel greliliin znn n bir hz snr koymasndan ok, k hznn btn gzlemcilerin kendi hareketlerinden bamsz olarak zerinde anlat bir ey olmas olduuna iaret ediyorlar. 16 Daha genel olarak, bu aratrmaclar zel greliliin temel ilkesinin, hibir gzlem noktasnn dierinden daha farkl olmamas olduunu vurguluyor. O nedenle de, sabit hzla hareket eden tm gzlemcilerin eit olarak ele alnmas ile balantl paracklar zerindeki deneysel sonular uyuursa, zel grelilikle aradaki gerginliin zmleneceini ne sryorlar (pek ok kimse de buna katlyor). 17 Ama bu hedefe ulamak ok da kolay deil. Bunu somut olarak grmek iin, eski model bir kuantum mekanii ders kitabnda Aspect deneyinin nasl aklandn dnelim. Standart kuantum mekaniinde, lm yaparak bir paracn burada olduunu bulduumuzda, o paracn olaslk dalgasn deitiririz: nceki potansiyel sonular aral,lmmz sonucunda bulduumuz tek gerek sonuca indirgenir (ekil 4.7). Fizikiler, lmn olaslk dalgasnn kmesine neden olduunu syler. Bir yerdeki ilk olaslk dalgas ne kadar bykse, dalgann o noktada kme olaslnn o kadar byk olduunu -yani paracn o noktada bulunma olaslnn o kadar byk olduunu- dnrler. Standart yaklamda kme tm evrende eanl olarak gerekleir: Bu dnce biimine gre, parac burada bulduunuzda baka bir yerde bulunma olasl annda sfra der, bu da olaslk dalgasnn annda kmesiyle ifade bulur. Aspect deneyinde sola doru giden fotonun spini llp de diyelim herhangi bir eksende, saat ynnde olduu bulunduunda, fotonun tm uzaydaki olaslk dalgas ker ve saat ynnn tersinde spinin sfr olmasna neden olur. Bu kme her yerde olduu iin, saa doru giden fotonun olduu yerde de olur. yle grnyor ki, o zaman saa giden fotonun olaslk dalgasnn saat ynnn tersindeki blm de kerek sfr olur. Bu nedenle saa giden foton sola giden fotondan ne kadar uzak
145

ekil 4 . 7 Bir parack belli bir konumda gzlendiinde, ayn parac baka herhangi bir y e r d e b u l m a olasl sfra derken, gzlendii noktadaki olaslk % 100'e kar.

olursa olsun, olaslk dalgas sola giden fotonun olaslk dalgasndaki deiiklikten annda etkilenir ve onun spini de seilen eksende sola giden fotonla ayn olur. O zaman standart kuantum mekaniine gre, ktan daha hzl etkiden sorumlu olan ey olaslk dalgalarndaki bu ani deiikliktir. Kuantum mekaniinin matematii bu niteliksel tartmay kesinletirir. Nitekim ken olaslk dalgalarnn yol at uzun erimli etkiler, Aspect'in soldaki ve sadaki detektrlerinin (eksenleri rasgele ve birbirinden bamsz olarak seildiinde) hangi sklkta ayn sonucu bulmas gerektii ile ilgili ngrleri deitirir. Kesin cevab bulmak matemetiksel hesaplar yapmay gerektirir (bu konuyla ilgileniyorsanz notlar blmne bakn 18 ), ama hesap sonucunda da detektrlerin tam olarak yzde 50 uyumas gerektii sonucu kar (yani daha nce Einstein, Podolski ve Rosen'in y e r e l evren hipotezini kullanarak vardmz, yzde 50'nin zerinde uyuma ngrsnden farkl bir sonu). Bu sonu yani yzde 50 uyuma, Aspect'in deneylerinde bulduu sonula tamamen ayn. Standart kuantum mekanii verilerle etkileyici bir uyum gsteriyor. Bu ok byk bir baar. Ama yine de bir prz var. Yetmi yldan daha uzun bir sre sonra hi kimse bir olaslk dalgasnn nasl ktn, hatta gerekten kp kmediini bilmiyor. Olaslk dalgalarnn kt varsaymnn, kuantum kuramnn ngrd olaslklar ile deneylerin ortaya koyduu kesin sonular arasnda gl bir ba oluturduu yllar iinde ka146

ntlanmt. Ama bu, bilmecelerle dolu bir varsaymdr. Bir kere, kme kuantum kuramnn matemetiinden kaynaklanmyor; bu kuram alp oraya biz yerletiriyoruz, nk bunu yapmann zerinde fikir birliine varlm ve deneyle kantlanm bir yolu yok. kincisi, New York'taki detektrnzde bir elektron bulmakla bu elektronun Andromeda galaksisindeki olaslk dalgasnn annda sfra dmesine sebep olmanz nasl mmkn olabilir? Elbette parac New York'ta belirlediinizde artk Andromeda'da da olamayaca kesin, ama hangi bilinmeyen mekanizma bunun bylesi bir etkinlikle gereklemesini salayabilir? Daha serbest bir dille, olaslk dalgasnn Andromeda'daki ve dier her yerdeki paralar eanl olarak sfra dmeyi nasl "biliyor "?19 Bu kuantum mekaniksel lme problemini 7. Blm de ele alacaz (ve greceiz ki olaslk dalgalarnn kmesi varsaymnn kullanlmad baka neriler de var). Ama imdilik 3. Blm de tarttmz gibi, bir bak asndan eanl olan bir eyin, hareket etmekte olan baka bir gzlemcinin bak asndan eanl olmayabileceini aklda tutmak yeterli, (hareket eden bir trende saatlerini ayarlayan Itchy ve Scratchy yi hatrlayn.) Dolays ile eer bir olaslk dalgas bir gzlemciye gre tm uzayda eanl olarak kecek olsayd, hareket etmekte olan bir baka gzlemciye gre eanl zmeyecektir. Aslnda, hareketlerine bal olarak baz gzlemciler soldaki fotonun nce lldn bildirecek, ayn derecede gvenilir olan dier gzlemcilerse sadaki fotonun nce lldn syleyecektir. Bu nedenle de olaslk dalgalarnn kmesi fikri doru olsa bile, hangi lmn dierini etkiledii -soldaki fotonun llmesi mi, sadaki fotonun llmesi mi- konusunda nesnel bir doru olmayacaktr. O zaman da olaslk dalgalarnn kmesi, bir bak noktasn tercih ediyormu gibi grnecekti: kmenin kendisine gre uzayda eanl olduu bak noktasn, soldaki ve sadaki lmlerin kendisine gre ayn anda olduu bak noktasn. Ama belli bir bak noktasnn seimi, zel greliliin eitliki zyle uyumaz. Bu problemi amak iin baz yollar nerilmise de, hangi147

sinin -o da, eer mmknse- daha baarl olduu ynnde tartmalar sryor. 20 Yani her ne kadar ounlua gre ortada uyumlu bir birlikte var olma durumu varsa da, baz fizikiler ve filozoflar kuantum mekanii, dolank paracklar ve zel grelilik arasndaki ilikinin tam olarak ne olduu sorusuna cevaplanmam bir soru olarak bakar. ounluun bak asnn sonunda deitirilmez bir ekil alarak hkim olmas elbette olas ve bana gre mmkn. Ama tarih, baz kark ve temele ilikin sorularn bazen devrim tohumlan attn gsteriyor. Bu durumda da, ne olacan ancak zaman gsterecek.

Peki Btn Bu Bilgilerle Ne Yapacaz?


Bell in akl yrtmesi ve Aspect'in deneyleri, Einstein'n gznde canlandrd evrenin gereklikte deil, ancak zihinsel olarak var olabileceini gsterdi. Einstein'n evreni, burada yaplan bir eyin, gene ancak burada olan eylerle balantl olabilecei bir evrendi. Onun bak asna gre fizik tam anlamyla yereldi. Ama imdi veriler bu dn boa karyor, byle bir evren olamayacan gsteriyor. Einstein'n evreni bir de cisimlerin tm olas fiziksel zniteliklerinin kesin deerler ald bir evrendi. znitelikler, bir deneyci onlar lp de "var edene" kadar var olmakla yok olmak arasnda beklemezdi. Fizikilerin ounluu Einstein'n bu noktada da hatal olduunu syleyecektir. ounluun bu dncesine gre, parack zellikleri bir lmn onlar zorlamasyla var olur -bu noktay 7. Blm de daha ayrntl olarak inceleyeceiz. Parack zellikleri gzlenmedikleri ve evreyle etkilemedikleri zamanlarda, tek zellii yalnzca bir ya da dier potansiyel durumun gereklemesi olasl olan, bulutsu, bulank bir varla sahiptir. Bu fikrin en ateli savunucular, bir kimse ve bir ey Ay'a "bakmad" veya herhangi bir ekilde onunla etkilemedii zaman Ay'n gerekten de orada olmadn ileri srer. Bu konuda jri kararn hl vermedi. Einstein, Podolsky ve Rosen lm yaplmasnn birbirinden ok uzakta bulunan par148

acklarn ayn zelliklere sahip olduunu ortaya karmasnn tek anlaml aklamasnn, paracklarn batan beri o belli zelliklere sahip olmas olduunu ne srdler (ortak gemileri nedeniyle zellikleri bantlyd). Yllar sonra Bell in zmlemeleri ve Aspect'in verileri, sezgisel adan gayet kabul edilebilir olan ve paracklarn her zaman kesin zelliklere sahip olduu n kabulne dayanan bu nerinin, deneysel olarak gzlenen, yerel olmayan bantlar aklamakta yetersiz kaldn kantlad. Ama yerel olmayan bantlarn gizemini aklayamamak, paracklarn her zaman kesin zelliklere sahip olmas kavramnn kendisinin de yanl olduu anlamna gelmez. Veriler evrenin yerel olmadn gsteriyor, ama paracklarn byle sakl zelliklere sahip olmasnn mmkn olmadn gstermiyor. Aslnda Bohm 1950'lerde yerel olmama zelliini ve sakl deikenleri birletiren kendi kuantum mekanii yorumunu gelitirmiti. Bu yaklamda, her ikisini de ayn anda lemiyor olsak bile, paracklarn her zaman hem kesin bir konumu hem de kesin bir hz vardr. Bohm un yaklam bildiimiz kuantum mekanii ile tamamen uyuan ngrlerde bulunuyordu, ama formlasyonu yerel olmayla ilgili daha da cesur bir e ieriyordu: Belli bir konumdaki bir paraca etkiyen kuvvetler eanl olarak uzak konumlardaki koullara balyd. Yani bir anlamda Bohm'un yorumu, Einstein'n klasik fiziin sezgisel adan anlaml -paracklarn kesin zelliklere sahip olmas- ancak kuantum devrimi tarafndan terk edilmi zelliklerinden bazlarn tekrar yerine koyma amacna nasl yaklaabileceimizi gsterir. Ama ayn zamanda bunu yapmann yerel olmama zelliinin daha da dikkat ekici bir ynn kabul etmek gibi bir bedeli olduunu da gsterir. Bu yksek bedel karsnda, Einstein bu yaklamda pek de teselli bulamazd. Einstein, Podolsky, Rosen, Bohm, Bell, Aspect ve bu alanda nemli rol oynayan pek ok aratrmacnn almalarndan kan en artc sonu yerellikten vazgemek gerektiidir. u anda evrenin ok farkl blgelerinde bulunan cisimler, gemileri dolaysyla, kuantum mekaniine zg, balantl bir bt149

nn paralar olabilir. Her ne kadar birbirinden ok uzak da olsalar byle cisimler rasgele ama egdml bir ekilde davranyor olabilir. Uzayn temel zelliklerinden birinin iki cismi birbirinden ayrmas, farkl klmas olduunu dnegelmiizdir. Ama imdi, kuantum mekaniinin bu gr kkten deitirdiini gryoruz. ki ey uzayla birbirinden ok uzakta, tamamen ayr olabilir ama gene de tam anlamyla birbirlerinden bamsz bir varlklar olmayabilir. Bir kuantum balants birinin zelliklerini dierine bal klarak bunlar birletiriyor olabilir. Uzay, bylesi balantl cisimleri birbirinden ayramaz, bu karlkl balar yok edemez. Btn bir uzay byle iki cisim arasndaki kuantum mekaniine zg karlkl balar zayflatamaz. Bazlar bunu "her ey dier her eye baldr" veya "kuantum mekanii hepimizi tek bir evrensel btnde dolank klar" eklinde yorumlamtr. nk ne de olsa akl yrtmemiz yle: Byk Patlama da her ey bir yerden ortaya kt (bugn ayr olduunu dndmz her yer ta en bata tek bir yerdi diye dnyoruz). Her ey balangtaki o ayn eyden ortaya kt iin de (tpk bir kalsiyum atomunun sald iki foton gibi), her ey dier her eyle kuantum mekaniine zg bir biimde balantldr. Bu houma gidiyor olsa da, byle cokulu szler biraz abartl. Kalsiyum atomundan kan iki fotonun arasnda kuantum balantlar var elbette, ama o kadar hassaslar ki Aspect'in ve bakalarnn yapt deneylerde, fotonlarn ktklar kaynaktan detektrlere ulaana kadar kesinlikle hibir engelle karlamamas gerekir. Eer fotonlar detektrlerden birine ulamadan nce civardaki paracklarla arpr, deney dzeneinin baka paralarna arparlarsa, fotonlar arasndaki kuantum balantlarn tanmlamak ok ama ok daha zor olur. nk o durumda, iki fotonun zellikleri arasndaki bantlar aramak yerine, fotonlar ve arpm olabilecekleri her ey arasnda karmak bir bant rnts aramak gerekir. Btn bu paracklar yollarna devam ederken daha da baka paracklarla arpacaklar iin, evrey150

le bu etkileimler sonucunda kuantum balants o kadar yaylacaktr ki saptanmas olanaksz olacaktr. Fotonlar arasndaki ilk balant hemen hemen silinmi olacaktr. Yine de bu balantlarn var olmas ve dikkatle dzenlenmi laboratuvar koullarnda ciddi mesafelerde gzlenebiliyor olmalar gerekten de artcdr. Bunun temel olarak bize gsterdii ey uzayn bir zamanlar dndmz gibi olmaddr. Ya zaman?

34

Zaman ve Yaananlar

V. Blm

Donmu Nehir
Zaman Akar m?

aman, insanln imdiye kadar karlat en bilindik ama en az anlalm olan kavramlar arasndadr. Zamann uarcasna getiini syleriz, vakit nakittir deriz, zamandan tasarruf etmeye alrz ve zaman boa harcadmz zaman zlrz. Ama acaba zaman nedir? Aziz Augustin ve Justice Potter Stewart onu ancak grdmzde anlayacamz sylemi olsalar da, nc binyln balarndaki zaman kavraymz bundan biraz daha derinlikli olmaldr. Baz bakmlardan yledir de. Ama dier baz bakmlardan yle deildir. Yzyllar sren gizemden ve derin dnlerden sonra zamann baz srlar konusunda epeyce bir eyler renmi olsak da pek ou hl esrarn koruyor. Zaman nereden geldi? Zamann olmad bir evren ne anlama gelir? Tpk uzayn birden fazla boyutu olduu gibi zamann da birden fazla boyutu olabilir mi? Gemie "yolculuk "yapabilir miyiz? Eer yapabiliyorsak yolculuumuzu
155

izleyen zaman dilimindeki olaylar zincirini deitirebilir miyiz? Zamann en kk, mutlak bir birimi var mdr? Acaba zaman, gerekten evrenin yapsnn temel bir bileeni midir yoksa alglarmz dzene koymaya yaramakla birlikte evrenin temel yasalarnn yazmnda kullanlan szlkte bulunmayan bir yap mdr ? Zaman, henz kefedilmemi olan ok daha temel bir kavramdan kaynaklanan, trev bir kavram olabilir mi? Bu sorulara tam ve tmyle inandrc yantlar bulmak, modern bilimin en temel amalan arasndadr. Ama bu nemli sorular, baka sorular da olmad anlamna gelmez. Zamana ilikin gndelik deneyimlerde bile evrenin en kark bilmeceleri gizlidir.

Zaman ve Yaananlar
zel ve genel grelilik zamann evrensellii ve tekliini parampara etti. Bu kuramlar, her birimizin, Newton'un tanmlad eski, evrensel zamann bir parasn alarak onu kendimizle birlikte tamakta olduumuzu gsterdi. Bu zaman, bizi dur durak bilmeden bir andan dierine gtren kiisel saatimizdir. Grelilik kuramlar bizi artmtr nk kendi kiisel saatimiz kendi sezgisel zaman kavrammzla uyum iinde, dzgn, tekdze iliyor olsa da baka saatlerle karlatrdmzda ortaya bir fark kmaktadr. Sizin zamannzla benim zamanm ayn olmak zorunda deildir. Bunu verildiini kabul edelim, peki acaba zamann benim iin gerek anlam nedir? Bakalarnn zaman deneyimiyle bir karlatrmay odak noktasna koymazsak, bir birey tarafndan yaand ve kavrand biimiyle zamann tam karakteri nedir? Bu deneyimler acaba zamann gerek doasn kesinlikle yanstabiliyorlar m? Ve bunlar bize gerekliin doas konusunda neler sylyorlar? Kendi deneyimlerimiz bize, ezici bir ekilde, gemiin gelecekten farkl olduunu anlatr. Gelecek, pek ok olaslk sunuyor gibi grnrse de, gemi tek bir ey, gerekleen ey olmak zorundadr. Gelecei bir dereceye kadar etkileyebilecei156

mizi, ynlendirebileceimizi veya belli bir kalba sokabileceimizi hissederiz ama gemi, deimez gibi grnr. Gemi ile gelecek arasnda, tpk bir film eridinin, film makinesinin parlak nn nnden geerken anlk olarak "imdi'"ye dnen kareleri gibi kendini bir andan dierine, geici bir tutunma noktas olarak yeniden yaratan, kaygan bir imdi kavram vardr. Sanki zaman, trampetinin her vuruuyla imdi hedefine doru sonsuz, tekdze bir ritimle gidiyor gibidir. Deneyimlerimiz bize ayn zamanda, olaylarn zaman iinde nasl gelitii konusunda apak bir ynllk olduunu syler. Dklen siit iin alamann bir yarar yoktur, st bir kez dkldyse asla geriye dn yoktur: Yere salm stn toparlanarak yerden ykseldiini ve mutfak tezghnn zerinde duran bardan iine dolduunu hibir zaman grmeyiz. Yaadmz dnya tutarl bir ekilde, olaylarn her zaman byle balayp yle bitebilecei, hibir zaman yle balayp byle bitemeyecei koulundan asla sapmayan, tek ynl bir zaman okuna takl kalm gibi grnmektedir. Bu nedenle, deneyimlerimiz bize, zaman konusunda birbirinin zerine kapanan iki ey retir. Birincisi, zaman akmaktaym gibi grnr. Sanki zaman nehrinin kysnda oturmuuz ve ok gl bir aknt, gelecei bize doru getiriyor, zaman bize ulatnda imdi oluyor ve nehrin aasna, gemie doru akyor gibidir. Bu benzetme size ok edilgen geldiyse, evirebilirsiniz: Acmaszca ileriye doru akan zaman nehrinde srklenmekteyizdir, bu nehir bizi bir imdi anndan dierine gtrr, gemi, akan manzarayla birlikte geride kalrken gelecek, nehrin alt tarafnda bizi bekler. (Deneyimlerimiz, zamann bize en duygusal benzetmeler konusunda ilham verdiini de retmitir.) kincisi, zamann bir oku varm gibi grnr. Zaman, olaylarn yalnzca bir zamansal sralamada olmas anlamnda tek bir yne ve hep ayn yne doru akyor gibidir. Birisi size, iinde bir bardak stn dkld ksa bir film bulunan ama kareleri tek tek kesilip kartrlm olan bir kutu vermi olsa, film yapmcsnn yardm olmadan bu kareleri doru zaman sralamasna so157

kabilirsiniz. Zamann yapsal bir yn varm ve gemi ad verilenden gelecek ad verilene akmakta, olaylar da bu evrensel sralamaya gre gelimekte-st dklr, yumurtalar krlr, mumlar yanar, insanlar yalanr-gibidir. Zamann kolayca alglayabildiimiz zellikleri, onun en by k bilmecelerinden bazlarn ortaya koyar. Zaman gerekten akyor mu? Eer yleyse gerekten akan nedir? Ve bu zaman denen ey hangi hzda akyor? Zamann gerekten bir oku var m? Uzay, yapsndan ayrlmaz bir oka sahip deilmi gibi duruyor. rnein, evrenin karanlk derinliklerindeki bir astronot iin sa-sol, ileri-geri, aa-yukar ynleri eit durumdadr, o zaman bu zaman oku nereden geliyor? Eer zaman oku varsa, acaba mutlak m? Ya da baz eyler zaman okunun gsteriyormu gibi grnd ynn tersi ynde geliebilir mi? imdiki kavraymz ilk olarak bu sorulan klasik fizik erevesinde dnerek pekitirelim. Bu blmn kalan ksmnda ve gelecek blmde (ki o blmde nce zamann akn, sonra da okunu inceleyeceiz) kuantum olasl ve kuantum belirsizliini gzard edeceiz. Bununla birlikte reneceklerimizin by k blm dorudan kuantum alanyla balantldr ve Blm 7'de de zamana kuantum kuramnn bak asn inceleyeceiz.

Zaman Akar m?
Hissedebilen varlklar asndan cevap akm gibi durmaktadr. Bu kelimeleri yazarken zamann aktn aka hissediyorum. Her tua dokunuum, bir dieri tarafndan izleniyor. Bu kelimeleri okurken, gzleriniz sayfada bir kelimeden dierine giderken, hi kukusuz, siz de zamann aktn hissediyorsunuz. Ama fizikiler ne kadar urarlarsa urasnlar, hi kimse fizik yasalar iinde zamann akt ynndeki sezgisel hissi destekleyen, inandrc bir kant bulamamtr. Aslnda Einstein'n zel grelilie ilikin grlerinden bazlarnn yeniden yorumlanmas, zamann akmad ynnde kantlar ortaya koymaktadr. Bunu anlayabilmek iin, Blm 3'te kullandmz, uzayzamann ekmek somunu benzetmesine geri dnelim. Somunu
158

oluturan dilimlerin, belirli gzlemciler asndan "imdi'ler olduunu hatrlayalm; her dilim o gzlemcinin bak asndan zamann bir anndaki uzay temsil eder. Dilimleri, gzlemcinin onlar yaad srayla y a n yana koyarak elde ettiimiz btn, bir uzay-zaman blgesini doldurur. Eer bu bak asn mantksal bir u noktaya tar ve her dilimin bir gzlemcinin bak asndan zamann verilen bir annda uzayn tmn tanmladn varsayar ve eer ok eski gemiten uzak gelecee kadar olas tm dilimleri dnrsek, o zaman somun, btn zamanlar iin evrenin tmn - yani uzay-zamann btnn kaplayacaktr. Nerede ve ne zaman olmu olursa olsun, her olay bu somunda bir nokta taralndan temsil edilir. ekil 5.1'de gsterilen bu bak as aklnz biraz kurcalam olmal. ekildeki tm evrene, zamann her annda uzayn tamamna baktmz "d" bak noktas, hibirimizin hibir zaman bulunamayaca, hayali bir noktadr. Hepimiz uzay-zamann iindeyiz- Sizin veya benim yaadmz her ey uzayda bir yerde, belirli bir zamanda gerekleir. ekil 5.1 btn uzay-zaman temsil etmeyi amalad iin, bylesi yaantlarn hepsini, sizin, benim, herkesin ve her eyin yaantlarn kapsar. Eer ok ya-

ekil 5.1 Btn uzayn, baz ilk galaksilerin oluumunu, Gne ve Dnya nn oluumunu ve imdilik uzak bir gelecekte olacan dndmz, Gne'in bir krmz dev haline gelmesi sonucunda Dnya nn kanlmaz lmn kapsayan, tm zamanlardaki (elbette zamann bir blmnde uzayn bir blmn gsteren) ematik gsterimi. 159

kndan bakarak yerkre gezegeninde tm olup bitenleri grebilseydiniz, Byk skender'i Aristo'dan ders alrken, Leonardo da Vinci'yi Mona Lisa'nn son fra darbesini vururken ve George Washington u Delaware'den geerken grebilirdiniz. Grntlere soldan saa doru bakmaya devam ettiinizde bykannenizi kk bir kz olduu zamanlarda oyun oynarken, babanz onuncu y a gnn kutlarken, okuldaki ilk gnnz grebilirdiniz. Grntde daha saa baktnzda kendinizi bu kitab okurken, torununuzun torununu doarken ve biraz daha sada da onu bakan olurken, trende grebilirdiniz. ekil 5.1'in znrl dk olduu iin bu anlar gerekten gremezsiniz ama bir gaz bulutu olarak klerinden balayarak (ematik olarak) Gne ve Dnya'nn tarihini, Gne'in bir krmz dev haline gelip Dnya nn lmne neden oluuna kadar grebilirsiniz. Bunlarn hepsi oradadr. ekil 5.1'in hayali bir bak as olduu kukusuzdur. Bu nokta, uzay ve zamann dnda durmaktadr. ekildeki manzara hibir yerden ve hibir zaman grlemeyecek bir manzaradr. Ama byle olsa bile-gerekten uzay-zamann tesine bir adm atp evreni bir btn olarak tarayamyor olsak bile-ekil 5.1'in ematik tanmlamas bize, uzay ve zamann temel zelliklerinin zmlenmesi ve akla kavuturulmas iin gl bir ara salamaktadr. nemli bir rnek olarak, zamann akna ilikin sezgisel his, bu yapda film projektr benzetmesindeki bir deiiklikle son derece canl bir ekilde gsterilebilir. Zaman dilimlerini birbiri ardsra aydnlatan bir gzmzde canlandrabiliriz. Bu k aydnlatt dilimi anlk olarak canlandrronu anlk olarak imdi yapar-ve k bir sonraki dilimi aydnlattnda nceki dilim yeniden karanla gmlr. Zaman hakkndaki bu sezgisel dn biimine gre, u anda k sizin Dnya gezegeninde oturmu bu kelimeyi okuduunuz dilimi aydnlatyor, imdi de bu kelimeyi okuduunuz dilimi aydnlatyor. Buna ramen, bu grnt yaadklarmzla rtyor gibi grnyor olsa da, bilim insanlar fizik yasalar iinde byle hareketli bir ima eden herhangi bir ey bulamadlar. Bu bilimciler,
160

mekanizma srekli olarak gelecee doru akarken, bir an dierinden ayran, onun anlk olarak gerek-anlk olarak imdiolmasn salayan bir mekanizma bulamadlar. Tam tersine. ekil 5.1'deki bak as elbette hayalidir ama uzay-zaman somunu -dilimler deil ama uzay-zamann btn- gerektir. Einstein'n almasnn pek de yaygn olarak kabul grmeyen bir sonucu, zel greliliin btn zamanlar eit olarak ele aldn syler. Her ne kadar imdi kavram dnyaya bakmzda merkezi bir rol oynuyorsa da, grelilik nsezilerimizi bir kez daha alt-st ederek bizim evrenimizin, her bir an dieri kadar gerek olan eitliki bir evren olduunu bildirir. Blm 3'te zel grelilik balamnda dnen kova konusunu dnrken bu fikre yle bir dokunup gemitik. Orada, Newton'unkine benzeyen dolayl bir mantk yrtmeyle uzayzamann, ivmeli hareket iin bir referans noktas oluturmaya yeterli bir ey olduu sonucuna varmtk. Burada bu konuyu bir baka adan ele alyor ve daha ileri gtryoruz. ekil 5.1'deki uzay-zaman somununun her parasnn dier paralaryla eit olarak var olduunu, bunun da Einstein'n inand gibi, gerekliin gemi, gnmz ve gelecei eit olarak kucakladn ve gzmzde canlandrdmz, bir dilimi n altna getirip dierini karanla gmen akn aldatc bir grnt olduunu tartyoruz.

Gemi, imdi ve Gelecek Yanlsamas


Einstein'n perspektifini anlamak iin geerli bir gereklik tanmna, verilen bir anda nelerin var olduunu belirleyen bir algoritmaya ihtiya duyuyoruz. Bu konudaki yaygn bir yaklam udur: Gereklii -u anda neyin var olduunu- dnrken, akl gzmde bir fotoraf, btn evrenin u andaki donmu, zihinsel grntsn canlandrrm. Bu kelimeleri yazarken, u anda neyin var olduu konusundaki hissim, gereklik hissim tm u listeyle -mutfaktaki saatin gece yarsn vuruu; yerden pencere pervazna atlarken havada uan kedim; Dublin'i aydnlatan, sabahn ilk klar; Tokyo borsasnn uultusu; Gne'te iki belir161

li hidrojen atomunun kaynamas; Orion bulutsusundan bir fotonun salnmas; lmekte olan bir yldzn kara delie dnmeden nceki son an- yani u andaki donmu zihinsel grntlerle ayn eydir. Bunlar, hemen imdi olan eyler olduklar iin, u anda var olduklarn ne srdm eylerdir. u anda arlman (Charlemagne) var m? Yok. u anda Neron var m? Yok. u anda Lincoln var m? Yok. u anda Elvis var m? Yok. Hibiri benim u anda var olanlar listemde yok. u anda 2300 ylnda veya 3500 ylnda veya 57.000 ylnda domu olan birisi var m? Yok. Btn bunlar benim akl gzmn zihinsel donmu grntleri arasnda yok, u andaki zaman dilimimde yok ve sonu olarak hibiri benim u anda var olanlar listemde yok. Bu nedenle hi duraksamadan onlarn u anda var olmadn sylyorum. Benim belirli bir anda gereklii tanmlaym byledir; ve bu, varlk konusunu dnrken st kapal bir ekilde, oumuzun kulland sezgisel bir yaklamdr. imdi bu kavram aada kullanacam ama burada ince bir noktaya dikkat etmelisiniz. Bir imdi-listesi -bu dn biimindeki gereklik- tuhaf bir eydir. Hemen imdi grdnz hibir ey sizin imdi-listenizde olamaz nk n gzlerinize ulamas bir zaman alr. u anda grdnz ey olup bitmitir. Bu sayfadaki kelimeleri, onlarn u anda olduklar gibi grmezsiniz, eer bu kitab gznzden 30 cm uzakta tutuyorsanz, bu kelimeleri saniyenin milyarda biri kadar nceki halleriyle grrsnz. Orta boyutlara sahip olan bir odada etrafnza bakarsanz, eyalar saniyenin on milyarda biriyle yirmi milyarda biri kadar nceki halleriyle grrsnz; Grand Canyon'un karsna bakarsanz, o taraf saniyenin on binde biri kadar nceki haliyle grrsnz; Ay'a bakarsanz onu bir buuk saniye nceki haliyle grrsnz; Gne'i sekiz dakika nceki haliyle, plak gzle grlen yldzlar birka ylla 10.000 yl aras nceki halleriyle grrsnz. O zaman, her ne kadar zihinsel donmu grntler gereklik hissimizi, "orada ne var" eklindeki sezgisel hissimizi yanstyorsa da, aslnda u anda yaayamayacamz, etkileyemeyeceimiz hatta kaydedemeyeceimiz olaylar kapsar. Bu
162

nedenle gncel bir imdi-listesi ancak olaylar olup bittikten sonra yaplabilir. Eer herhangi bir eyin ne kadar uzakta olduunu biliyorsanz, o zaman sizin imdi grdnz onun ne zaman gnderdiini ve onun sizin zaman dilimlerinizin hangisinde -gemiteki hangi imdi-listesinde- kaydedilmesi gerektiini belirleyebilirsiniz. Bununla birlikte, ki bu kilit neme sahip olan bir noktadr, verilen herhangi bir andaki imdi-listesini oluturmak iin bu bilgiyi kullanrken, daha uzaktaki kaynaklardan k aldka bu listeyi gncelleriz, listeye konanlar nsezimizle o anda var olduuna inandmz eylerdir. Bu grnte basit dn eklinin gereklik kavramnn beklenmedik lde genilemesine yol amas dikkat ekicidir. Gryorsunuz ki, Newton'un mutlak uzay ve mutlak zamanna gre verilen bir anda herkesin evrene ait donmu grntleri tam olarak ayn olaylar kapsar; herkesin imdisi ayn imdidir, bu nedenle herkesin verilen bir andaki imdi-listesi birbirinin ayndr. Eer verilen bir anda herhangi birisi veya herhangi bir ey sizin imdi-listenizdeyse, o zaman ayn anda zorunlu olarak benim de imdi-listemde bulunacaktr. Pek ok kimsenin nsezileri hl bu dnce ekliyle snrldr ama zel greliliin anlatt yk bambakadr. ekil 3.4'e yeniden bakn. Birbirlerine gre hareket halinde olan iki gzlemcinin her birinin perspektifinden, imdileri -zaman iindeki anlar- farkldr: Bunlarn imdileri uzay-zaman farkl alarda keser. Farkl imdiler, farkl imdi-listeleri demektir. Birbirlerine gre hareket halinde olan gzlemcilerin, verilen bir anda neyin var olduu kavramlar birbirinden larkldr ve bu nedenle de gereklik kavramlar farkldr. Gndelik hzlarda iki gzlemcinin imdi-dilimleri arasndaki a ok kktr, gnlk hayatta bizim imdi tanmmzla bir bakasnnki arasndaki farka hibir zaman dikkat etmememizin nedeni budur. Bu nedenle zel greliliin ou tartmalar, ok yksek hzlarla -n hzna yakn hzlarla- hareket ediyor olsak ne olaca zerine odaklanr, nk bylesi hzlarla hareket etmek, etkileri ok bytecektir. Ama iki gzlemcinin imdi kav163

ramlar arasndaki fark bytmenin bir yolu daha vardr ve ben bunun, gereklik sorusuna zellikle ok aydnlatc bir yaklam saladn dnyorum. Bu yol, u basit geree dayanr: Eer siz ve ben, normal bir somunu ok az farkl alarda dilimlersek, bunun ortaya kan dilimler zerindeki etkisi ok az olur. Ama somun dev boyutluysa, sonu farkl olur. Nasl ok uzun bir makas ok az atmz halde ular arasndaki uzaklk ok byk olabiliyorsa, dev bir ekmek somununu ok az farkl alarda dilimlemek de dilimlerin kesiim noktalarnn ok farkl yerlerde olmalar sonucunu dourur. Bunu ekil 5.2'de grebilirsiniz. Ayn ey uzay-zaman iin de dorudur. Gndelik hzlarda birbirlerine gre hareket halinde olan gzlemciler iin imdiyi tanmlayan dilimler, birbirlerinden ok az farkl alarda bulunurlar. Eer iki gzlemci birbirine yaknsa, bunun neredeyse hi etkisi olmaz. Ama, tpk ekmek somununda olduu gibi, etkilerine byk uzaklklardan bakldnda, kk alar, dilimler arasnda devasa uzaklklar yaratrlar. Uzay-zaman dilimleri iin, dilimler arasndaki byk bir a fark, her gzlemcinin hangi olayn imdi olduunu gz nne ald konusunda ok byk farkllklarn ortaya kmasna neden olur. Birbirlerine gre hareket halinde olan bireylerin, eer birbirlerinden giderek uzaklayorlarsa, sradan, gndelik hzlarda bile gittike daha farkl imdi kavramlarna sahip olacaklar, ekil 5.3 ve ekil 5.4'te gsterilmitir. Bunu daha iyi anlamak iin Chewie'nin ok ok uzaktaki -Dnya dan 10 milyar k yl uzaktaki- bir galakside bulunan gezegeninde, oturma odasnda sakince oturmakta olduunu dnelim. Sizin (sakince oturuyor ve bu kelimeleri okuyorsunuz) ve Chewie'nin birbirinize gre hareket etmediinizi de varsayalm (daha basit olsun diye gezegenlerin hareketini, evrenin genilemesini, ktleekimsel etkileri vb. gzard edelim). Birbirinize gre hareketsiz olduunuz iin siz ve Chewie, uzay ve zaman konularnda tam anlamyla ayn fikirdesiniz: Uzay-zaman ayn ekilde dilimleyeceiniz iin imdi-listeleriniz akacaktr. Ksa bir sre sonra Chewie kalkar ve yrye kar. Ar adm164

(a)

(b)

ekil 5.2 (a) Sradan bir somunda, ok kk a farklaryla kesilen dilimler birbirinden ok ayrlmaz, (b) Ama somun bydke, ayn a Farklarnn yaratt ayrlma daha byk olur.

larla sizden uzaa doru yrmeye balar. Chewie'nin hareket durumundaki bu deiiklik, onun imdi kavramnn, onun uzayzaman diliminin sizinkine gre kk bir ayla dnecei anlamna gelir (ekil 5.3'e baknz). Bu ok kk asal deiiklik Chewie'nin evresinde gzlenebilir bir etki yaratmaz: Onun yeni imdisi ile onun odasnda oturmakta olan birininki arasndaki fark ok kktr. Ama aradaki 10 milyar k yllk deva-

(a)

(b)

ekil 5.3 (a) Birbirlerine gre hareketsiz olan iki birey, ayn imdi kavramlarna, ayn zaman dilimlerine sahiptir. Eer gzlemcilerden biri dierinden uzaklarsa, zaman dilimleri -her gzlemcinin neyin imdi olduu konusundaki yargsbirbirine gre dner; ekildeki hareketli gzlemcinin karartlm imdi dilimi, sabit gzlemcinin gemiine doru dnmtr, (b) Gzlemciler arasndaki uzakln artmas, dilimler arasnda daha byk bir sapmaya, onlarn imdi kavramnda daha byk bir sapmaya yol aar. 165

sa uzaklk nedeniyle, Chewie'nin imdi kavramndaki minik deiiklik ok byr (ekil 5.3a'dan 5.3b'ye geer gibi, ama kahramanlarmz birbirinden ok uzakta olduu iin imdileri arasndaki kayma vurgulanr). O sakin bir biimde otururken ayn olan onun imdisi ve sizin imdiniz, bu kk hareket nedeniyle birbirinden aniden fakllar. ekil 5.3 ve 5.4'te bu temel fikir ematik olarak gsterilmitir. zel greliliin denklemlerini kullanarak imdilerinizin ne kadar farkl olacan hesaplayabiliriz. 1 Eer Chewie sizden uzaa doru saatte yaklak 15 kilometrelik bir hzla yrrse (Chewie gerekten uzun admlarla yryor) onun yeni imdi-listesindeki olaylar, size gre 150 yl nce olmu olaylar olacaktr. Onun imdi kavramna gre -ki her bir paras sizinki kadar geerlidir ve bir an ncesine kadar sizin imdi kavramnzla tam bir uyum iindedir- siz daha domamsnzdr. Eer Chewie size doru ayn hzda yrrse, asal kayma ekil 5.4'te grld gibi, ncekinin tersi olacak, onun imdi kavram sizin anzdan 150 yl sonra olacak olaylar kapsayacaktr! imdi, onun imdi kavramna gre, siz artk bu dnyann bir paras olamazsnz. Eer yrmek yerine Chewie, saatte 1500 kilometre hzla giden (Concorde uann hzndan daha az) bir Millenium Falcon'a

ekil 5.4 (a) ekil 5.3a'nn ayns, tek fark, bir gzlemci dierine gre hareket ettiinde onun imdi dilimi dier gzlemcinin gemiine doru deil, geleceine doru dner, (b) 5.3b'nin ayns -daha byk uzaklk, imdi kavramlar arasnda, ayn greli hz iin daha byk sapmaya yol aar- dnme de gemi yerine gelecee doru olur. 166

binmi olsayd, onun imdisi, v sizin perspektifinizden, size doru veya sizden uzaa doru gidiyor olmasna bal olarak 1500 yl gelecekte veya 1500 yl gemite olan olaylar kapsayacakt. Hareketin yn ve hz uygun olarak seilirse, Elvis ya da Charlemagne ya da Neron ya da Lincoln veya gelecekte doacak birisi onun yeni imdi-listesinde bulunabilir. artc olsa da, bunlarn hibiri bir kartlk veya ikilem yaratmaz, nk yukarda anlatld gibi, bir ey ne kadar uzaktaysa, onun yayd n alnmas ve dolays ile onun belirli bir imdi-listesine ait olduunun belirlenmesi de o kadar uzun srer. rnein, kalkp saatte 14 kilometre hzla2 Dnya'dan uzaa doru yrdnde State Box at Ford 's Theatre a yaklamakta olan John Wilkes Booth, Chewie'nin imdi-listesinde olsa da o, Bakan Lincoln kurtarmak iin bir hareket yapamaz. Bylesine devasa bir uzaklktan mesajlarn alnp verilmesi de ok uzun zaman alaca iin, ancak milyarlarca yl sonra Chewie'nin soyundan gelenler, Washington daki o kader gecesinden kan alabileceklerdir. nemli nokta udur ki, Chewie'nin soyundan gelenler gemiteki ok uzun imdi-listelerini gncellemek iin bu bilgiyi kullandklarnda, Lincoln suikastinin Chewie'nin kalkp Dnya'dan uzaa doru yrd zamana ait imdilistesinde yer aldn greceklerdir. Onlar yine, Chewie'nin yrmeye balamasndan hemen nceki imdi-listesinin, pek ok baka eylerin yansra, Dnya nn yirmi birinci yzylnda, sakince oturmu bu kelimeleri okumakta olan sizi de kapsadn greceklerdir. 3 Benzer ekilde, 2100 ylndaki ABD bakanlk seimlerini kimin kazanaca gibi, geleceimize ait olan ve tmyle ak gibi grnen sorular vardr: Byk olaslkla o seimlerde yaracak adaylar ofislerine gitmek yle dursun, daha domamlardr bile. Ama eer Chewie sandalyesinden kalkp D n y a y a doru saatte 10,2 kilometre hzla yrrse, onun imdi-dilimi -onun neyin var olduu kavram, onun neyin olduu kavram- yirmi ikinci yzyln ilk bakannn seimini de kapsayacaktr. Bizim iin henz kararlatrlmam olan bir ey, onun iin oktan
167

olup bitmitir. Ama bizim televizyon sinyallerimizin ona ulamas milyarlarca yl alaca iin, Chewie de bu seimin sonularndan milyarlarca yl boyuca haberdar olmayacaktr. Ama seim sonularna ilikin haber Chewie'nin soyundan gelenlere ulap, onlar da bu bilgiyi kullanarak Chewie'nin tarihsel sinemadefterini, onun gemiteki imdi-listesini gncelledikleri zaman, seim sonularnn, Chewie'nin kalkp D n y a y a doru yrmeye balad zamana ait olan imdi-listesinde olduunu bulacaklardr. Chewie'nin soyundan gelenler, bu imdi-listesinin, Dnya nn yirmi birinci yzylnn ilk yllarnda, bu paragraf bitiren sizi ieren listeden bir an sonraki liste olduunu greceklerdir. Bu rnek, iki nemli noktay aydnlatyor. Bunlardan ilki, her ne kadar greliliin etkilerinin k hzna yakn hzlarda grnr olmaya balad fikrine alm olsak da, uzayda byk uzaklklar gz nne alndnda, dk hzlarda bile grelilik etkileri ok byyebilir. kincisi, bu rnek uzay-zamann (somunun) gerekten bir varlk m yoksa yalnzca soyut bir kavram, imdi ile birlikte gemii ve gelecei de kapsayan uzayn soyut bir birlii mi olduu konusunda fikir vermektedir. Grdnz gibi Chewie'nin gereklik kavram, zihinsel donmu-grnts veya imdi neyin var olduu kavram, onun iin, bizim gereklik kavrammzn bizim iin gerek olduu kadar gerektir. Bu nedenle gereklii neyin oluturduu konusunu deerlendirirken, onun perspektifini de kapsamamamz, olaanst dar grllk olurdu. Newton iin bylesi eitliki bir yaklam en kk bir fark bile yaratmazd, nk, uzayn ve zamann mutlak olduu bir evrende herkesin imdi-dilimleri akrd. Ama greli bir evrende, bizim evrenimizde, ok byk bir fark yaratr. "imdi neyin varolduu" yolundaki allm kavram tek bir imdi-dilimi olsa da -biz genellikle gemie "olup bitmi", gelecee de "henz gelmemi" gzyle baktmz iin- bu grntye, Chewie'nin imdi-dilimini, yukardaki tartmann gsterdii gibi, bizimkinden ok farkl olabilecek olan bir imdidilimini de eklemeliyiz. Dahas, Chewie'nin balangtaki konu168

mu ve hareket hz rasgele olduu iin, btn olaslklarla ilikili olan imdi-dilimlerini de eklemeliyiz. Bu imdi-dilimleri, yukarda tartld gibi, Chewie'nin -veya bir baka gerek ya da hayali gzlemcinin- balang konumunu merkez alr ve seilen hza bal olan bir ayla dnerler. (Tek snrlama, k tarafndan konan hz snrdr ve yukarda anlatld gibi, bizim kullandmz gralik gsterimde bu, saat ynnde veya saat ynnn tersine 45 derecelik bir dnme asna karlk gelir.) ekil 5.5'te greceiniz gibi, btn bu imdi-dilimleri toplam, uzay-zaman somununda olduka byk bir blgeyi doldurur. Aslnda, eer uzay sonsuzsa -eer imdi-dilimleri sonsuza kadar uzanyorsao zaman, dnm imdi-dilimleri rasgele uzaklktaki bir noktay merkez alabilir ve bu nedenle de bunlarn birleimleri, uzayzaman somunundaki her noktay sprr. "' Bu nedenle: Eer gerekliin sizin u andaki zihinsel donmugrntiinzdeki eylerden olumakta olduu kavramn kab! ederseniz ve eer sizin imdinizin ok uzakta bulunan ve serbeste hareket edebilen bir gzlemcinin imdisinden daha geerli olmad konusunda hemfikirseniz, o zaman gereklik zayzamandaki tm olaylar kapsar. Somunun btn vardr. Na-

ekil 5.5 Dnya dan deiik uzaklklarda bulunan ve deiik hzlarla hareket eden eitli gzlemciler iin (gerek ya da hayali) zaman dilimleri rnei

Somunda herhangi bir noktay aln. Bu noktadan geen ve bizim u andaki imdidilimimizi 45 dereceden daha kk bir ayla kesen bir dilim izin. Bu dilim, Chewie gibi, balangta bize uzak bir noktada hareketsiz olan, ama imdi bize gre k hzndan daha yava hareket eden bir gzlemcinin imdi-dilimi -gereklii- olur. Tasarm nedeniyle bu dilim, alm olduunuz somundaki (rasgele) noktay kapsar. 4 169

sil btn uzaya gerekliin orada olduu, gerekten var olduu gzyle bakyorsak, zamann btnne de gerekliin orada olduu, gerekten var olduu gzyle bakmalyz. Gemi, gnmz ve gelecek elbette farkl varlklarm gibi grnrler. Ama bir zamanlar Einstein'n syledii gibi, "Biz ikna olmu fizikiler iin gemi, gnmz ve gelecek arasndaki fark yalnzca srarl bir yanlsamadan ibarettir." 5 Gerek olan tek ey, uzay-zamann tamamdr.

Yaananlar ve Zamann Ak
Bu dn biimine gre, olaylar, herhangi bir perspektiften bakldnda ne zaman olduklarndan bamsz olarak, yledirler. Tamam vardr. Uzay-zaman iindeki kendi belirli noktalarn sonsuza kadar doldururlar. Ak yoktur. Eer 1999 ylba geceyarsnda ok eleniyor idiyseniz, hl ylesiniz. nk bu uzay-zamanda deimez bir konumdur. Dnyaya bakmz kesin bir ekilde gemi, gnmz ve gelecek olarak ayrld iin bunu kabullenmek gtr. Ama bu zamansal emaya dikkatle bakar ve onu modern fiziin kat, souk gerekleriyle karlatrrsak, bu, insan aklnn snrlar iinde snlacak son nokta gibi grnmektedir. nkar edilemeyecek ekilde, bilinli yaantmz dilimleri sprr gibi grnmektedir. Sanki aklmz, daha nce sz edilen projektr n salamaktadr, yle ki, zaman anlar bilin gcyle aydnlatldka hayata gelirler. Bir andan dierine akma hissi, dncelerimiz, hissettiklerimiz ve algladklarmzdaki deiikliklerin bilinli bir ekilde tannmasndan, kabullenilmesinden kaynaklanr. Deime dizisi srekli bir hareket iindeymi gibi, tutarl bir ykye alyormu gibi grnr. Ama -psikolojik veya nrobiyolojik kesinlikte herhangi bir hile olmakszn- gerekten byle bir ey olmayabilecei halde, byle bir zaman akn nasl yaam olabileceimizi gz nnde canlandrabiliriz. Ne demek istediimi anlayabilmek iin, rasgele bir ileri, bir geri atlamalar yapan bozuk bir DVD oynatcda Rzgr Gibi Geti filmini izlediinizi dnn: Ekranda bir an grnt170

lenen sabit bir film karesini filmin bambaka bir yerinden bir sabit film karesi takip ediyor olsun. Bu karmakark filmi izlediinizde ne olup bittiini anlamanz ok zor olacaktr. Ama Scarlett ve Rhett'in bir sorunlar yoktur. Her karede, o karede her zaman ne yapyorlarsa gene ayn eyleri yapmaktadrlar. Eer belirli bir karede DVD'yi durdurup onlara dncelerini ve anlarn sorabilseydiniz, sorularnz tpk dzgn alan bir DVD oynatcda olaca ekilde yantlayacaklard. Eer onlara Savata oradan oraya sramann akl kartrc olup olmadn sormu olsaydnz, size aknlkla bakacaklar ve ikiyi fazla karm olduunuz izlenimini edineceklerdi. Belirli her karede, o karede her zaman sahip olduklar dncelere ve anlara sahip olacaklar, bu dnce ve anlar da onlara, zamann alld gibi, dzgn ve tutarl bir biimde akmakta olduu hissini verecekti. Benzer ekilde, uzay-zamandaki her an -her zaman dilimi- bir film eridindeki her sabit film karesi gibidir. Bir k onu aydnlatsa da, aydnlatmasa da vardr. Size gre byle bir anda bulunan Scarlett ve Rhett'e gelince, bu imdidir, o anda yaadnz andr. Her zaman yle olacaktr. Dahas, her bir dilimde dnce ve anlarnz, zamann o ana kadar srekli bir ekilde akt duygusuna yol aacak derecede zengindir. Zamann akmakta olduu duygusu, daha nceki anlarn -nceki karelerin- "srayla aydnlatlmalarn" gerektirmez. 6 Ve bu konuda biraz dnrseniz, bunun ok iyi bir ey olduunu fark edersiniz, nk belirli anlar srayla aydnlatarak hayata getiren projektr kavram, ok daha temel bir baka nedenden tr sorunludur. Eer projektr iini dzgn bir biimde yaparak belirli bir an -diyelim 1999 ylba geceyars ann- aydnlatrsa, bu an karanla gmldnde ne anlam olacaktr? Eer bu an aydnlksa, o zaman, aydnlatlm olmak, o ann bir zellii, o anda gerekleen baka her ey kadar lmsz ve deimez bir zellii olacaktr. Aydnlatlmay yaamak -"hayatta olmak", var olmak, imdi olmak- ve daha sonra karanl yaamak -uykuda olmak, gemi olmak, idi olmak- deiimi yaamaktr. Ama deiim kavra171

m, zamanda tek bir ana gre bir e y ifade etmez. Deiim zaman iinde olmak zorundadr, deiim zamann geiini gsterir ama bu zaman kavram ne olabilir? Tanm gerei, anlar zamann -en azndan bizim haberdar olduumuz zamann- geiini iermezler, nk anlar yledir, zamann hammaddesidir, deimezler. Nasl belirli bir konum uzayda hareket edemezse, belirli bir an da zamanla deiemez: Eer konum hareket ederse o artk uzayda baka bir konumdur; eer zaman iinde bir an deiirse, artk farkl bir an olur. Her yeni imdiyi hayata getiren projektr nn sezgisel grnts, dikkatli bir snavdan gememitir. Her an aydnlatlr ve her an aydnlatlm olarak kalr. Her an yledir. Eer dikkatli baklrsa, akmakta olan zaman nehri, her ann iinde sonsuza kadar donmu olarak yer ald dev bir buz blouna daha ok benzer. 7 Bu zaman kavram, oumuzun iselletirebildii kavramdan nemli lde farkldr. Kendi nsezilerinden domu olsa da, Einstein, perspektifteki bylesi ok derin deiiklikleri tam olarak zmseyebilecek kadar katlamamt. Rudolf Carnap 8 , bu konuda Einstein ile yapm olduu harika bir konumadan yle sz ediyor: "Einstein, imdi probleminin kendisini ciddi ekilde endielendirdiini sylyordu. imdiyi yaamann bir insan iin zel bir ey, gemi ve gelecekten temel olarak farkl bir ey olduunu ama bu nemli farkn fizik iinde ortaya kmayacan ve kamayacan aklyordu. Bu deneyimin bilimle anlalamayacak olmas, ona acl ama kanlmaz bir vazgei gibi grnmt." Bu vazgei, ok nemli bir soruyu yantsz brakr: Acaba bilim, insan aklnn, cierlerin havay kucaklar gibi kucaklad zamann temel niteliini kavrayamyor mu, yoksa insan akl zamana kendi yaps olan bir eyi, yapay ve bu yzden de fizik yasalarnda yer almayan bir eyi mi dayatmaya alyor? Bu soruyu bana bir i gnnde sormu olsaydnz, ikinci perspektifi benimserdim ama gece olunca, kritik dnce ekli hayatn sradan, normal akna dntnde, ilk bak asna tm gcnzle direnmeniz zordur. Zaman derin bir konudur ve onu
172

tam olarak anlamaktan ok uzaz. nsezili bir insann gnn birinde zamana yeni bir bak getirmesi ve akan zamana gerek bir temel ortaya karmas olasdr. O zaman yine, mantk ve grelilik zerinde temellenen yukardaki tartmann, yknn tamam olduu ortaya kabilir. Elbette, zamann akt duygusu yaammzda derinden kklemitir ve hem dnmze, hem de dilimize her anlamda hakim olmaktadr. O kadar ki, zamann akna atfta bulunan tanmlar konusunda dil hatalarna alkanlk olarak dmzdr ve dmeye de devam edeceiz. Ama dili gereklikle kartrmayn. nsan dili derin fiziksel yasalar ifade etmekten ok insann gnlk yaantlarn ifade etmeye ok daha yatkndr.

173

VI. Blm

Olaslk ve Ok
Zamann Bir Yn Var m?

aman akmyor olsa bile, zamann bir okunun olup olmad, olaylarn zaman iinde gelitii ve fizik yasalarnca ayrt edilen bir yn bulunup bulunmad sorusu hl anlamldr. Bu soru, olaylarn uzay-zaman iine nasl serpitirildiine ilikin esas bir yn olup olmad, olaylarn bir dizili ekliyle ters dizili ekli arasnda temel bir bilimsel deiiklik olup olmad sorusudur. Herkesin bildii gibi, elbette bu trden devasa bir fark var gibi grnyor; yaam olas klan ve yaamay dokunakl yapan da budur. Yine de, birazdan greceiniz gibi, gemi ve gelecek arasndaki fark ayrt etmek, sandnzdan daha zordur. Bulacamz sonu, evrenin ortaya kndaki koullara sk skya baldr.

Bilmece
Deneyimlerimiz bize, gnde belki bin defa, olaylarn zaman iinde bir yoldan veya tersinden oluumlar arasndaki fark gs175

terir. Domino's Pizza'dan duman tterken aldnz pizza eve gelirken sour, frndan kardnz andan itibaren gittike snan bir pizza yoktur. Kahveye kattnz st ak kahverengi bir sv oluturur, ters ynde kartrldnda koyu renkli kahve ve beyaz renkli st ayran bir stl kahve gremezsiniz. Yumurtalar der, krlr ve dalr. Ama dalm bir yumurtann tekrar kabuunun iine toplanarak salam bir yumurta oluturduunu hibir zaman gremezsiniz. Kapan atnzda Coca Cola ienizin iindeki sktrlm karbon dioksit gaz svdan kabarcklar halinde kar, ama dalm karbon dioksit gaznn toparlanp kabarcklar halinde svnn iine girip eridiini hibir zaman gremezsiniz. Oda scaklndaki bir bardak suya atlan buz kpleri erirler ama oda scaklndaki bir bardak suyun iinde birtakm kreciklerin bir araya gelerek buz oluturduunu hibir zaman gremezsiniz. Bu yaygn olaylar dizisi, saysz baka olaylar gibi yalnzca tek bir zamansal srada ortaya kar. Hibir zaman ters srada olmaz, bylece de nce ve sonra kavramlarn oluturur, bize tutarl ve grne baklrsa evrensel gemi ve gelecek kavramlar salarlar. Bu gzlemler bizi, eer uzay-zamana (ekil 5.1 de olduu gibi) dardan bakabilseydik, zaman ekseni boyunca nemli bir asimetri olduunu greceimiz yolunda ikna eder. Dnyadaki tm krlm yumurtalar, krlmamlara gre gelecek adn verdiimiz ynde bulunacaklardr. Belki hepsinin arasndaki en sivri rnek udur: Zihnimiz gemi dediimiz yne ait pek ok olaya -anlarmz- ulaabilir gibi grnyorken, gelecek dediimiz yne ait hibir olay hatrlayanmz yoktur. Bu nedenle gemi ve gelecek arasnda byk bir fark varm gibi grnd ortadadr. Olaanst ok saydaki eitli olaylarn zaman iindeki geliimlerinin bir ekilde ynlendii aktr. Hatrlayabileceimiz eylerle (gemi) hatrlayamayacamz eyler (gelecek) arasnda bir yneli var gibidir. Zamann bir ynelii, yn veya oku olduunu sylerken anlatmak istediimiz ey budur. 1 Fizik ve daha genel olarak bilim, dzenlilikler zerine kuruludur. Bilim insanlar doay inceler, baz desenler kefeder ve bu
176

desenleri zerek doa yasalarn ortaya karrlar. Bu nedenle, zamann grnr bir oku olduunu alglamamza neden olan ok byk saydaki dzenliliklerin, temel bir doa yasasnn kantlar olduunu dnebilirsiniz. Byle bir yasay formle etmenin en sama yolu, stn dklecei, asla geri toplanp bardaa dolmayacan bildiren Dklen St Yasas'n veya yumurtalarn krlaca ve asla gerisin geriye btnlemeyeceini bildiren Krlan Yumurtalar Yasas'n ortaya atmaktr. Byle bir yasa bize hibir ey kazandrmaz: Yalnzca tanmsaldr ve ne olduunun basite gzlenmesinin tesinde pek bir aklama nermez. Ama fiziin derinliklerinde bir yerde pizzay, st, yumurtalar, kahveyi, insanlar ve yldzlar oluturan paracklarn -her eyin temel bileenlerinin- hareketlerini ve zelliklerini tanmlayan ve olaylarn neden hep ayn ynde gelitiini ama hibir zaman bunun tersi olmadn gsteren daha az sama biryasa bulunduunu umuyoruz. Byle bir yasa, gzlenen zaman okuna temel bir aklama getirir. artc olan u ki, hi kimse byle bir y a s a kefetmemitir. Dahas, Newton, Maxwell ve Einstein tarafndan eklemeler yaplan fizik yasalar, gnmze kadar gemile gelecek arasnda tam bir s i m e t r i * gstermektedir. Bu yasalardan hibirinin hibir yerinde zamann bir ynne uygulanp dierine uygulanamayaca yolunda bir koul bulamazsnz. Hibir yerde bu yasalarn, zamann bir ynne ya da dierine uygulandklarnda nasl grndkleri veya nasl davrandklar anlamnda bir fark yoktur. Yasalar, gemi ve gelecek adn verdiimiz ynlere eit davranrlar. Deneyimlerimiz olaylarn zaman iinde nasl gelitiini gsteren bir ok olduunu defalarca gstermi olsa bile, bu ok fizik yasalarnn iinde bir yerde yokmu gibi durmaktadr.

*Bu cmlenin baz egzotik parack snflarna ilikin bir istisnas vardr. Bu blmde ilenen sorular sz konusu olduunda bunun fazla bir nemi olmadn dnyorum, bu nedenle de bu nitelendirmelerden daha fazla sz etmeyeceim. Eer ilgileniyorsanz, bu konu not 2'de ksaca tartlmaktadr. 177

Gemi, Gelecek ve Fiziin Temel Yasalar


Bu nasl olabilir? Fizik yasalar gemii gelecekten ayran hibir belirti salamyor mu? Nasl olur da olaylarn bu srayla gelieceini, asla bunun tersi olmayacan gsteren bir fizik yasas bulunmaz? Durum grndnden daha da apraktr. Bilinen fizik yasalar aslnda -bizim yaam deneyimlerimizin tersine- stl kahvedeki stn kahveden ayrlabileceini; dalm yumurtann toparlanp yeniden yapan kabuunun iine dolarak hi krlmam, dzgn bir yumurtaya dnebileceini; oda scaklndaki bir bardak suda erimi olan buzlarn yeniden buz haline gelebileceini; koladan kan gazn yeniden ienin iindeki svda eriyebileceim gstermektedir. Sayg gsterdiimiz btn fizik yasalar zaman-tersinme simetrisi olarak bilinen durumu tmyle desteklerler. Bu, eer bir olaylar dizisi bir zaman sralamasna gre oluyorsa (st ve kahve karr, yumurtalar krlr, gaz dar kaar) o zaman bu olaylar dizisi ters ynde de geliebilir (st ve kahve ayrr, yumurta toplanarak yapr, gaz yeniden ieye dolar) demektir. Birazdan bu konuyu daha da aacam ama eer bir cmleyle zetlemek gerekirse, bilinen yasalar baz olaylarn neden yalnzca belirli bir srada gelitiini aklayamamakla kalmaz, kuramsal olarak bu olaylarn ters srada geliebileceini de syler. Buradaki kritik soru udur: Byle olaylar neden hi gremiyoruz? Sanrm hi kimsenin krlp dalm bir yumurtann kendiliinden tekrar toparlanp yaptn grmedii byk bir gvenle iddia edilebilir. Ama eer fizik yasalar buna izin veriyorsa, stelik bu yasalar yumurtann dalmasna ve toparlanmasna eit davranyorsa, o zaman neden bunlardan her zaman biri oluyor da dieri hibir zaman olmuyor?

Dikkat edilirse, ters-zaman simetrisi zamann kendisinin ters evrilmesi veya ters ynde "akmas" deildir. Ters-zaman simetrisi, olaylarn zaman iinde belirli bir srayla olup olmad ve ters srayla olup olmayaca ile ilgilidir. Daha doru bir tanmlama olay tersinmesi veya sre tersinmesi veya olay sra tersinmesi olabilirdi ama biz zaman tersinmesi terimini
kullanacaz.

178

Zaman Tersinmesi Simetrisi


Bu bilmeceyi zmeye doru atlacak ilk adm olarak, bilinen fizik yasalarnn zaman tersinmesi asndan simetrik olduklarnn ne demek olduunu daha salam bir ekilde anlamamz gerekir. imdi, yirmi birinci yzylda olduunuzu ve yeni gezegenleraras ligde rakibiniz olan Coolstroke Williams'la tenis oynadnz hayal edin. Vens'n dk ktleekimine alk olmayan Coolstroke mthi bir ters vurula (backhand) topu uzayn karanlk derinliklerine gnderir. Oradan gemekte olan bir uzay mekii, yanlarndan gemekte olan topu filme alr ve filmi yaynlanmak zere CNN'e (Celestial News Network, Uzay Haberleri A) gnderir. imdi soruyu soralm: Eer CNN yayn teknisyenleri bir hata yapp filmi ters oynatrlarsa bunu anlamann bir yolu var mdr? Elbette eer film ekilirken kamerann yn ve duru eklini biliyorsanz yaynclarn hatasn ortaya karabilirsiniz. Ama acaba bu hatay yalnzca filmi izleyerek, ek bir bilgi olmakszn ortaya karmak olas mdr? Cevap hayrdr. Eer doru (ileri ynde) zaman ynnde top soldan saa doru gidiyorsa, ters zaman ynnde sadan sola gider. Elbette klasik fizik yasalar tenis toplarnn soldan saa veya sadan sola gitmelerine izin verir. Bu nedenle film ileri zaman ynnde veya geri zaman ynnde oynatlrken grdnz hareket fizik yasalaryla tam olarak uyumludur. u ana kadar top zerinde herhangi bir kuvvet olmadn, onun iin de topun sabit hzla hareket ettiini varsaydk. imdi iin iine kuvvetleri de katarak daha genel durumu gz ntine alalm. Newton a gre kuvvetin etkisi, bir cismin hzn deitirmektir: Kuvvet ivme yaratr. imdi de bir sre uzayda sabit hzla hareket ettikten sonra topun Jpiter'in ktleekimi alan taralndan yakalandn ve ekil 6.1a ve 6.1b de olduu gibi, topun gittike artan bir hzla saa doru bir eri izerek Jpiter'in yzeyine doru dmeye baladn hayal edin. Eer bu filmi geri oynatrsanz, tenis topu, ekil 6.1 c'deki gibi, Jpiter'in yzeyinden sola ve yukar doru bir eri zerinde hareket ediyormu gibi grnecektir. Yeni sorumuz udur: Klasik fizik yasalar ge179

ekil 6.1 (a) Vens'ten Jpiter'e uan bir tenis topu (b) yakn bir grnm (c) Jpiter'e arpmadan nce topun hz ters evrildiinde yapt hareket.

ri oynatlan filmin gsterdii harekete -gerek filmin geri oynatlan hali- izin verir mi? Bu, gerek dnyada olabilecek bir hareket midir? lk bakta cevap ak bir ekilde evetmi gibi grnr: Tenis toplar saa ve aa doru veya sola ve yukar doru eriler zerinde veya bu anlamda saysz baka yrngeler zerinde de hareket edebilirler. O zaman buradaki zorluk nedir? Cevap her ne kadar evet olsa bile, bu mantk aceleci olup sorunun gerek amacn gzden karmaktadr. Filmi geri oynattnzda tenis topunun Jpiter'in yzeyinden frladn, yukar ve sola doru, gezegenin yzeyine derken sahip olduuyla ayn hzda (ama tam ters ynde) hareket ettiini grrsnz. Filmin bu ilk blm fizik yasalaryla elbette uyumludur: rnein birisinin tenis topunu Jpiter'in yzeyinden tam bu hzla frlattn dleyebiliriz. Temel soru, geri oynatlan fil180

min kalan blmnn de fizik yasalaryla uyumlu olup olmaddr. Bu ilk hzla frlatlan -Jpiter'in aaya eken ktleekiminin etkisi altndaki- top gerekten geri oynatlan filmin gsterdii yrngede mi hareket eder? Aaya doru olan zgn yrngesini ters ynde mi izler? Bu ok daha rafine sorunun cevab evettir. Herhangi bir kafa karklndan kanmak iin yeniden zerinden gidelim. ekil 6.l a'da Jpiter'in ktleekiminin henz belirgin bir etkisi yokken, top saa doru gidiyordu. Sonra, ekil 6.1 b de Jpiter'in byk ktleekimi kuvveti topu yakalayarak gezegenin merkezine doru ekmeye balad; bu ekimin yn, ekilde grlecei gibi, genelde aaya doru olmakla birlikte, ksmen saa dorudur da. Bu da, top Jpiter'in yzeyine yaklatka saa doru olan hznn bir miktar artt, ama aaya doru olan hznn ok daha fazla artt anlamna gelir. Bu nedenle, geri oynatlan filmde topun Jpiter yzeyinden frlatlma yn, ekil 6. l c'de grld gibi, ksmen sola doru olmakla birlikte asl yukar dorudur. Bu balang hzyla Jpiter'in ktleekimi, topun sola doru olan hzn biraz yavalatmakla birlikte, asl etkisini, lopun yukar doru olan hzn gittike daha ok yavalatarak gsterir. Yukar doru olan hz gittike yavalarken, topun hareketi sola doru olan hzdan gittike daha fazla etkilenerek topun sola ve yukarya doru eri bir yrnge zerinde hareket etmesine neden olur. Bu erinin sonuna doru ktleekimi yukarya doru olan hareketi ve Jpiter'in ktleekiminin top aaya giderken topa verdii saa doru ek hz tamamen durdurarak, topun balangtaki yaklarken sahip olduu hzyla, tmyle sola doru gitmesine neden olur. Tm bu zmleme saylara dklebilir ama dikkat edilmesi gereken nokta, bu yrngenin topun zgn hareketinin tam tersi olmasdr. Topun hzn ekil 6.1 c'deki gibi basit bir biimde tersine evirerek -ayn hzla ama ters ynde harekete balamasn salayarak- topun zgn yrngesini aynen ama ters ynde izlemesi salanabilir. Filmi tekrar tartmaya aarsak, sola ve yukar doru kvrlan bu yrnge -Newton'un hareket yasala181

r zerine temellendirilen mantk sonucu ekillendirdiimiz yrnge- filmi geri oynattmzda greceimizin ayns olur. Dolaysyla, geriye doru oynatlan bir filmin gsterdii gibi, topun zaman-tersinme hareketi, zamann ileri doru akt bir hareket kadar fizik yasalarna uyar. Filmi geri oynattmzda grdmz hareket gerek dnyada gerekten olabilir. Her ne kadar, sondaki notlarda szn ettiim baz karklklar varsa da, bu sonu geneldir. 2 Harekete ilikin bilinen ve kabul edilmi olan btn yasalar, Newton'un biraz nce tarttmz mekaniinden Maxwell'in elektromanyetik kuramna, Einstein'n zel ve genel grelilik kuramna kadar (kuantum mekaniini gelecek blme kadar bir yana koyduumuzu hatrlay n ) zaman-tersinmesi simetrisini somutlatrr: Normalde olduu gibi ileriye doru akan zamanda olan hareket, ters yne akan zamanda da olabilir. Terminoloji biraz kafa kartrc olabilecei iin, zaman tersine evirmediimizi bir kere daha vurgulamak isterim. Zaman her zaman yaptn yapyor. Burada bulduumuz sonusa udur: Bir cismin hzn yrngesinin herhangi bir noktasnda tersine evirerek o cismin yrngesini tersine izlemesini salayabiliriz. Edeer olarak, ayn sre -bir cismin hzn yrngesinin herhangi bir noktasnda tersine evirmek- bu cismin geri oynatlan bir filmde grlen hareketi yapmasn salar.

Tenis Toplar ve Dalan Yumurtalar


Bir tenis topunun Vens'le Jpiter arasnda -her iki ynde de- gitmesini izlemenin zel olarak ilgin bir yan yoktur. Ama ulatmz sonu geni bir biimde uygulanabilir olduundan, imdi daha heyecan verici bir yere gideceiz: Mutfaa. Mutfak tezghnn zerine bir yumurta koyun, kenara doru yuvarlayn ve brakn yere dp krlsn. Elbette bu olay dizisinde pek ok hareket vardr. Yumurta der. Kabuk krlr. Yumurta ak ve sars oraya buraya salr. Yer demesi titrer. evredeki hava iinde hava akmlar oluur. Srtnme s retir, bu da yumurtadaki, havadaki ve yerdeki molekllerin daha hzl hareket etme182

lerine neden olur. Ama bir tenis topunun yrngesini ters ynde izlemesi iin ne yapmamz gerektiini syleyen fizik yasalar, ayn zamanda her yumurta kabuu parasnn, yumurta ak ve sarsnn her damlasnn, demenin her blmnn ve her hava paketiinin tam ters yrngeyi izlemesi iin ne yapmamz gerektiini de bildirir. "Btn"yapmamz gereken, dalan maddenin her bileeninin hzn ters yne evirmektir. Daha kesin konumak gerekirse, tenis topunda kullanlan mantk, varsaymsal olarak, yumurtann dalmasyla dorudan ya da dolayl olarak ilikili olan btn atom ve molekllerin hzlarn ters evirmenin mmkn olmas durumunda, btn krlp dalma srecinin tersine dneceini ima eder. Yine, tenis topunda olduu gibi, eer btn bu hzlar tersine evirmeyi baarabilseydik, geri oynatlan filme benzeyen bir ey grrdk. Ama tenis topunun aksine, krlan yumurtann tersine hareketi olaanst etkileyici olurdu. Birbirini itekleyen hava molekllerinden oluan bir dalga ve minik y e r titreimleri mutlan her yerinden yumurtann yere arpt noktaya erek her kabuk parasnn ve her yumurta ak damlasnn krlma noktasna doru gitmesini salar. Her bileen, zgn krlma olayndaki ile ayn hzda ama tam ters ynde hareket eder. Her yumurta damlas kresel bir oluuma katlmak zere uarken her kabuk paras da bu krenin etrafn saran dzgn bir kabuk oluturmak zere ilerler. Hava ve yer titreimleri, birleen yumurta damlalar kabuk paralaryla birlikte alarak yeni oluan yumurtann yerden frlayarak mutfak tezghnn kenarna yavaa konmasn ve birka santimetre yuvarlanarak durmasn salarlar. Eer tm- bileenlerin her parasnn hzlarnn tam olarak tersine dnmesini salayabilseydik, olup bitenler bunlar olurdu.3 Bu nedenle olay ister bir tenis topunun bir eri zerinde hareketi kadar basit, isterse krlan bir yumurta kadar karmak olsun, fizik yasalar zamann bir ynnde olan bir eyin, en azndan ilke olarak, zamann dier ynnde de olabileceini gsterir.

183

lke ve Pratik
Tenis topunun ve yumurtann ykleri doa yasalarndaki zaman-tersinmesi simetrisinin gsterilmesinin tesinde de iler yaparlar. Bunlar ayn zamanda, gerek yaam dnyasnda neden birok eyin her zaman ayn ynde olduunu grdmz, neden hibir zaman ters ynde olduunu grmediimizi de aklar. Tenis topunun yrngede tersine hareket etmesini salamak zor deildir. Topu tutar ve ters ynde ayn hzla frlatrz. Bu kadar. Ama krlan yumurtann son derece karmak (kaotik) hareketlerini tersine evirmek olaanst zordur. Her paray tutup, eanl olarak ters ynde ve ayn hzla frlatmamz gerekir. Bunun, bizim (ve kraln btn atlaryla btn adamlarnn) gerekten yapabileceimizin tesinde olduu ortadadr. Aradmz cevab bulduk mu? Fizik yasalar her iki harekete de izin verdii halde, yumurtalarn krlmalarnn ama btnlememelerinin nedeni yalnzca neyin pratik olup neyin olmad sorunu mu? Cevap, yumurtann tezghtan dp krlmasnn kolay ama btnlemesinin olaanst zor olmasnda m? Eer cevab bu olsayd, bana inann, bunu bu kadar srdrmezdim. Kolaylk ve zorluk konusu cevabn temel bir parasdr ama olayn iine oturduu yknn tamam daha kark ve dahil artcdr. Konu zerinde derinleirken buna da deineceiz ama ncelikle bu blmdeki tartmay biraz daha kesinletirelim. Bu tartma bizi sonunda entropi kavramna gtrr.

Entropi
Viyana'da Beethoven, Brahms, Schubert ve Strauss'un mezarlarnn bulunduu Zentralfriedhof'taki bir mezar tana, entropi olarak bilinen gl bir kavram ifade eden, S=k log W yazan tek bir denklem yazlmtr. Bu mezarda yatan kii, geen yzyln balarnda yaayan ve gelmi gemi en nsezili fizikiler arasnda y a r alan Ludwig Boltzmann'dr. 1906 ylnda kars ve kzyla talya'da tatil yaparken sal bozulan ve depresyona giren Boltzmann intihar etmitir. ronik bir ekilde, yalnzca birka ay sonra deneyler, Boltzmann'n yaam bo184

yu kararllkla savunduu fikirlerin doru olduunu gstermeye balamtr. Entropi kavram ilk olarak endstri devrimi srasnda, termodinamik alannn gelimesine yardmc olan frnlarn ve buhar makinelerinin almasyla ilgilenen bilim insanlar tarafndan gelitirilmitir. Uzun yllar alan aratrmalar, temel fikirlerin keskin bir ekilde rafine edilmesiyle sonulanm ve Boltzmann'n yaklamnda zirveye ulamtr. Onun, kendi mezarnda ksaca bir denklemle gsterilen yaklam, istatistiksel bir mantk yoluyla, bir fiziksel sistemi oluturan devasa saydaki bileenlerle, sistemin sahip olduu toplam zellikler arasnda bir iliki kurmaktadr. 4 Boltzmann'n yaklam konusunda bir fikir sahibi olabilmek iin ift tarafl 693 yapra olan Sava ve Bar romannn tm yapraklarn tek tek ayrdktan sonra hepsini birden havaya savurup sonra da bu yapraklar rasgele toplayp st ste koyarak yeniden istif ettiinizi hayal edin.5 stif edilmi olan yapraklarn sayfa numaralarna baktnz zaman, sayfa sralarnn karm olma olasl karmam olma olaslndan ok daha yksektir. Bunun nedeni aktr. Sayfa sralarnn kark olmasnn ok yolu varken, dzgn sral olmasnn yalnzca tek bir yolu vardr. Elbette sral olmas iin, sayfalar 1,2; 3,4; 5,6 vb., 1385, 1386 eklinde gitmelidir. Baka trl her sralama srasz olur. Basit ama temel bir gzlem, baka btn koullar eit ise, herhangi bir eyin olmas iin ne kadar fazla yol varsa, o eyin olma olaslnn da o kadar yksek olduudur. Eer yere den yapraklarn yanl sayfa srasnda olmas gibi, bir eyin olabilmesinin devasa sayda ok yolu varsa, bunun olma olasl da devasa byklkte olur. Btn bunlar nsezilerimizle biliriz. Eer bir piyango bileti alrsanz, kazanmanzn tek bir yolu vardr. Eer numaralar birbirinden farkl bir milyon tane piyango bileti alrsanz kazanmanzn bir milyon yolu olur, bylece zengin olma ansnz bir milyon kat fazla olur. Entropi, verilen herhangi bir fiziksel durumun gereklemesinin fizik yasalaryla uyumlu yollarn sayarak bu fikri kesinleti185

ren bir kavramdr. Yksek entropi birok yol olduunu; dk entropi ise az yol olduunu anlatr. Eer Sava ve Bar'n yapraklar doru sayla srasnda ise, bu dk entropili bir dzendir, nk bu lt karlayan bir ve yalnzca bir dzen vardr. Eer sayfa sras karksa, bu yksek entropili bir dzendir nk ksa bir hesaplama ile, 1245521984537783433660029353704 9882916336110124638904513688769126468689559185298450 4377394069294743950794189338751876527656714059286627 1513670747391295713823538000161081264653018234205620 5714732061720293829029125021317022782119134735826558 8154107136014311932215753415973385542846729869139815 1599251190858672609934810561430341343830563771367151 1057047869413339129341924409610514288798477908536095 0895401401259328506329060341095131494663898390526767 6104278041667301549455228188610250246338662603601508 8866470101429708545848151415983925468762312952933478 2951868123707745965224321488873516792844834030007871 7063668462384353624245167362286109198539391815030760 4689046649129789406250332651868583732271363702473904 0189109406498813983802654511148768648958164914034264 4411087191184416428090275713773809067258708430215795 0158991162320458130129508343865379081918237777385214 3753631225316415985892681059765281448013877486970265 2546264393718939273059217967471691669781551985697692 6924946738364227822733457767180733162404336369527711 8367410428449347223477922340272256307211938539124728 8092907203427169237793620765019045710978877445354435 8680331916095924987744319498699770033324946307324375 5353229067448176579539562184032951681442710422276081 2428904871642866487240307036486493483250999667289734 4642531034930062662201460431205110109328239624925119 6897828330619215082827081439365998732684904799416683 9657747890212456279619560018706080576877894787009861 0692265944872693410000872699876339900302559168582063 9734851035629676461160022515920011972274127331807482
186

9547248192807653266407023083275428631264667150135590 5966429773337131834654748547607012423301287213532123 7328732721874825264039911049700172147564700499292264 5864352265011199999999999999999999999999999999999999 9999999999999999999999999999999999999999999999999999 9999999999999999999999999999999999999999999999999999 99999999999999999999999999999 -yaklak 101878- farkl srasz sayfa dzeni vardr. 6 Eer yapraklar havaya savurur ve sonra yeniden dzgnce istiflerseniz, sayfalarn srasz olaca hemen hemen kesindir, nk bylesi dzenlerin entropisi olaanst yksektir; dzgn sral sayfa dzeni elde etmenin yalnzca bir yolu varken, srasz bir sonu elde etmenin pek ok yolu vardr. lke olarak, yaprak yn havaya atldktan sonra, her yapran nereye deceini klasik fizik yasalarn kullanarak bulabiliriz. Dolaysyla, gene ilke olarak, sonutaki sayfa sras kesin bir biimde hesaplanabilir 7 ve bu yzden de (gelecek blme kadar gz ard ettiimiz kuantum mekaniinin aksine) hangi sonucun ortaya kma olaslnn dierine gre fazla ya da az olduu gibi olaslk dncesine dayal kavramlara gerek yokmu gibi grnr. Ama istatistiksel mantk hem gl hem de yararldr. Eer Sava ve Bar yalnzca birka sayfalk bir kitapk olsayd, gerekli hesaplan abucak tamamlayabilirdik ama gerek Sava ve Bar iin bu olanakszdr. 8 Havada uuurken kendi yarattklar hava akmlar nedeniyle birbirlerine srtnen, kayan, arpan 693 kitap yaprann tam ve kesin hareketlerini izlemek, olaanst zor bir i olup en gl sper bilgisayarn bile kapasitesinin tesindedir. stelik -ki bu kritiktir- tam sonucun bulunmas da o kadar yararl olmaz. Sonuta yapraklara baktnzda, her yapran tam olarak nerede olduundan ok, sayfalarn doru srada olup olmadyla ilgilenirsiniz. Eer doru sradaysalar, harika. Oturup, Anna Pavlovna ve Nikolai Ilych Rostov hakknda her zaman olduu gibi okumay srdrebilirsiniz. Ama sayfalarn doru srada olmadn grdyseniz, sayfa dzeninin ayrntlary187

la byk olaslkla pek ilgilenmezsiniz. Eer bir tane yanl sayfa sralamas grdyseniz, hepsini grm saylrsnz. Eer bilinmeyen, garip bir nedenle hangi yapran istifte nerede olduunun ayrntlarna boulduysanz, baka birisinin, size balangta verilmi olan yn tekrar kartrp kartrmadna dikkat bile etmezsiniz. Balangtaki istif srasz grnrken sonradan yeniden kartrlan istif de srasz grnr. Dolaysyla istatistiksel mantk, sadece yrtme asndan kolaylk salamakla kalmaz, ortaya kard cevap da -sral m yoksa srasz m- bizim amacmzla daha ok ilgilidir. Bylesi bir genel bak, entropi mantnn istatistiksel temeli iin merkezi neme sahiptir. Nasl bir piyango biletinin byk ikramiyeyi kazanma olasl, bir baka biletinki ile aynysa, Sava ve Bar n yapraklarnn her havaya savruluunda belirli bir srada yere dmesi olasl, baka bir srada dme olaslyla ayndr. statistiksel mant uuran ey, yalnzca iki tane ilgin sayfa dzeni snf olduunu biliyor olmamzdr: Sral ve srasz. lk snfn bir yesi varken (dzgn sayfa sras 1, 2; 3, 4; vb.) ikinci snfn ye says ok byktr (tm olas yanl sayfa sralar). Bu iki snf, kullanlabilecek anlaml bir takm olutururlar, nk yukarda olduu gibi, bu snflar verilen herhangi bir sayfa dzenini yle bir kartrarak yapacanz genel deerlendirmeyi yanstrlar. Bu durumda bile, bu iki snf arasnda yalnzca birka sayfann srasz olduu bir dzen, yalnzca ilk blmn sayfalarnn srasz olduu bir dzen vb. gibi daha ince ayrmlar nerebilirsiniz. Aslnda baz durumlarda bu ara snflar gz nne almak yararl olabilir. Bununla birlikte, bu alt snflarn her birindeki olas sayfa dzenlerinin says, sayfalar tam anlamyla dzensiz olan snftaki sayyla karlatrldnda, hl son derece kktr. rnein, Sava ve Bar'n sadece ilk blmnn sayfalarn kapsayan srasz dzenlerin says, romann btn sayfalarn kapsayan srasz dzen saysnn 10178 de biridir. O nedenle her ne kadar kitap yapraklarnn havaya ilk frlatllarnda ortaya kan sayfa dzenleri, byk olaslkla, btnyle dzensiz s188

nfa deil, bu ara snflardan birine ait olacaksa da, bu frlatlma iinin st ste defalarca tekrarlanmas sonrasnda bu sayfa dzeninin belirli bir desen sergilemeyecei hemen hemen kesindir. Sayfa dzeni btnyle dzensiz snfa doru evrilir nk bu snfa giren ok sayda sayfa dzeni vardr. Sava ve Bar rnei entropinin iki temel zelliini aydnlatr. Birincisi, entropi fiziksel bir sistemdeki dzensizliin bir lsdr. Yksek entropi, sistemi oluturan bileenlerin birok yeniden dzenlenmesinin gzden kaaca anlamna gelir ki buradan da sonuta sistemin yksek lde dzensiz olduu anlam kar (Sava ve Bar n yapraklar btnyle kartktan sonra daha fazla kartrma, sayfalar kark dzende brakmaya devam edecei iin pek dikkat ekmez), ikincisi, ok bileenli fiziksel sistemlerde (rnein havaya frlatlan ok sayfal kitaplarn yapraklar) dzensizlik, dzenlilie gre ok daha fazla sayda ortaya kacandan, daha byk dzensizlie doru doal bir evrim vardr. Entropi szlnde bu, fiziksel sistemler daha yksek entropili durumlara doru evrilme eilimindedirler anlamna gelir. Elbette entropi kavramn daha kesin ve evrensel hale getirirken fizikteki tanm, u veya bu kitabn, grnn ayn brakan sayfa dzenlerinin saylmasn iermez. Bunun yerine fizikteki tanm temel bileenlerin -atomlar, atomalt paracklar, vb.verilen fiziksel sistemin toplam, "genel" zelliklerini deitirmeyen yeniden dzenlenme durumlarn sayar. Sava ve Bar rneinde olduu gibi, yksek entropi ok sayda yeniden dzenlemenin dikkatten kaaca, bu da sistemin byk lde dzensiz olduu anlamna gelirken", dk entropi az sayda yeniden dzenlemenin dikkatten kaaca anlamna gelir nk sistem zaten yksek lde dzenlidir* Yaknda kullanl olduu da iyi anlalacak olan bir fizik rnei olarak, daha nce bavurduumuz kola rneini dnelim. Balangta ienin iinde bulunan karbondioksit gibi bir
* Entropi, terminolojinin fikirleri karmak hale getirdii bir baka rnektir. Eer kendinize srekli olarak dk entropinin vksek dzenlilik, yksek entropinin ise dk dz enlilik (ya da dzensizlik) olduunu hatrlatmak zorunda kalyorsanz, endielenmeyin. Bunu ben de sk sk y a p m a k zorunda kalyorum. 189

gaz, odaya dzgn ekilde daldnda, bu molekllerin fark edilebilir bir etki yapmad ok sayda yeni dzen vardr. rnein, eer kollarnz sallarsanz, karbon dioksit moleklleri konum ve hzlarn deitirerek ileri-geri hareket ederler. Ama toplamda, dzenlerinde nitel bir deiiklik olmaz. Siz kollarnz sallamadan nce molekller dzenli bir biimde dalmlardr, siz kollarnz salladktan sonra da yledirler. Dzgn dalm gaz dzeni, molekler bileenlerinin devasa saydaki yeniden dzenlenme durumlarna kar duyarszdr, bu nedenle de yksek entropili bir durumdur. Tersine, eer gaz, ie gibi daha kk bir hacim iine dalm durumdaysa veya bir engelle odann bir kesine skm durumdaysa, entropisi olduka dktr. Bunun nedeni aktr. Daha ince kitaplarn daha az sayda sayfa dzeni olmas gibi, daha kk hacimlerde de molekllerin bulunabilecei daha az sayda yer olaca iin, yeniden dzenlenme says da daha azdr. Ama ienin kapan atnzda veya engeli kaldrdnzda gaz molekllerine yeni bir evren ayorsunuz demektir, onlar da itiip kakarak bu yeni evreni kefetmek zere dalrlar. Neden? Bu, Sava ve Bar n saylalaryla ayn istatistiksel manta dayanr. Hi kukusuz baz molekl itimeleri, baz gaz molekllerini tmyle balangtaki hacim iine doru hareket etmeye zorlar. Ama yeni hacim, gazn balangtaki hacminden byk olduu iin, molekller yeni hacmin iine daldklarndaki yeniden dzenlenme says, zgn hacimde kaldklar zamanki yeniden dzenlenme saydndan daha fazla olur. O zaman, ortalama olarak gaz moleklleri balangtaki hacimlerinden dar szarak yava yava btn odaya yaylma durumuna yaklaacaklardr. Bylece, gazn kk bir hacme skm olduu dk entropili balang durumu, doal bir biimde, gazn daha byk bir hacme yayld daha yksek entropili bir duruma doru evrilir. Byle bir duruma bir kere ulatnda gaz, bu yksek entropili durumunu koruma eilimindedir: tilme-kaklma hl molekllerin oraya-buraya gitmelerine, bir dzenden dierine gemelerine neden olur ama bu dzenlerin olaanst ounluu
190

gazn genel grnn deitirmez. Yksek entropiye sahip olmasnn anlam budur. 9 lke olarak, Sava ve Bar romannn sayfalarnda olduu gibi, her karbondioksit moleklnn verilen bir anda kesinlikle nerede olduunu klasik fizik yasalarn kullanarak belirleyebiliriz. Ama CO 2 molekllerinin devasa says nedeniyle -bir ie kolada yaklak 10 24 tane vardr- bylesi hesaplar yapmak aslnda pratik olarak olanakszdr. Bir ekilde yaplabilse bile, milyon kere milyar kere milyar tane paracn konumu ve hz, bize molekllerin nasl dalm olduu konusunda pek de bir fikir vermez. Genel yapnn istatistiksel zelliklerine odaklanmak -gaz dalm durumda m yoksa skk m, yani entropisi yksek mi yoksa dk m- ok daha aydnlatcdr.

Entropi, kinci Yasa ve Zaman Oku


Fiziksel sistemlerin yksek entropili durumlara doru evrilme eilimi termodinamiin ikinci yasas olarak bilinir. (lk yasa, bildiimiz enerjinin korunumudur.) Yukarda olduu gibi bu yasann da temeli istatistiksel mantktr: Bir sistemin daha yksek entropi sahibi olmas iin ok daha fazla yol vardr ve "daha fazla yol", sistemin bu yksek entropili durumlardan birine doru evrilme olaslnn daha yksek olduu anlamna gelir. Ama dikkat edilirse bu, llm anlamda bir yasa deildir, nk her ne kadar byle durumlar ender olup gerekleme olasl dkse de, bir ey yksek entropili bir durumdan dk entropili bir duruma gidebilir. Kark bir kitap yapra ynn nce havaya savurup ve sonra da dzgnce istiflediiniz zaman, sayfa srasnn dzgn olma olasl da bulunabilir. Bu olaslk zerinde yksek bir iddiaya girmek istemeyebilirsiniz ama bu olasdr. Molekller aras itme-kakma durumlar da dalm bulunan karbondioksit molekllerinin derlenip toplanarak yeniden ak ieye dolmalaryla sonulanabilir. Bu sonucun ortaya kmasn nefesinizi tutarak beklemeyin ama bu olabilir. Sava ve Bar 'taki sayfa saysnn okluu ve odadaki gaz molekllerinin saysnn okluu, hem dzenli ve dzensiz du191

rumlar arasndaki entropi farknn bu kadar byk olmasna ve hem de dk-entropili sonularn ortaya kma olaslnn bu kadar kk olmasna neden olur. Eer ift tarafl iki kitap yapran defalarca havaya atarsanz, yere yzde 12,5 orannda doru srada dm olduklarn grrsnz. kitap yapranda bu yzde 2'ye, drt yaprakta yzde 0,3'e, be yaprakta yzde 0,03'e, alt yaprakta yaklak yzde 0,002 ye, on yaprakta 0,000000027ye der. 693 yaprakta bunlarn doru srayla yere dm olma olasl o kadar kktr ki -noktadan sonra o kadar ok sfr vardr- yayncm beni bu sayy yeniden yazarak bir sayfa daha harcamamam konusunda uyard. Benzer biimde, bo bir kola iesinin iine yalnzca yan yana iki gaz molekl koyarsanz, oda scaklnda molekllerin rasgele hareketlerinin, bunlar her birka saniyede bir, bir araya (birbirlerinin birka milimetre yaknna) getirdiini bulursunuz. Ama molekllk bir grup iin gnlerce, drt molekl iin yllarca beklemeniz gerekir. Milyon kere milyar kere milyar moleklden oluan bir balang durumunda, bu molekllerin rasgele hareketlerinin bunlar kk ve dzenli bir grup haline getirmeleri iin gemesi gereken zaman, evrenin imdiki yandan daha uzundur. ok bileenli sistemlerin dzensizlie doru evrileceklerine lmn ve vergilerin varlndan daha byk bir kesinlikle gvenebiliriz. Her ne kadar annda fark edilmese de, artk nemli bir noktaya geldik. Termodinamiin ikinci yasas bizim, zamann okunu, yani fiziksel sistemler ok sayda bileenden olutuunda ortaya kan oku bulmamz salam gibi grnyor. Kk bir kutuya konmu (ve her birinin hareketlerinin izlenmesini salayan bir madde eklenmi) birka karbondioksit moleklnn hareketlerini gsteren bir film izlemi olsaydnz, filmin ileri mi yoksa geri mi oynatldn anlayamazdnz. ki molekl uraya buraya giderek, bazen bir araya gelir, bazense ayrlrlar ama zamanda ileri yn geri ynden ayrmaya yarayacak nemli bir davran sergilemezler. Ama bir kutuya (diyelim kk ve youn bir molekl topa olarak) konmu 1024 molekln filmini izlemi
192

olsanz, filmin ileri mi yoksa geri mi oynatldn kolayca anlarsnz: leri zaman yn, ok yksek bir olaslkla, gaz molekllerinin gittike daha fazla dzgn dalarak ve dolaysyla gittike daha yksek entropiye ulat yndr. Bunun yerine, eer film bir rnek olarak dalm gaz molekllerinin bir araya gelerek sk bir grup oluturduunu gsteriyorsa, filmin geri oynatldn hemen anlarsnz. Ayn mantk temel olarak gndelik hayatta sk sk karlatmz her eye, yani byk sayda bileenden oluan her eye uygulanr: Zamann ileri oku entropinin artma ynn gsterir. Eer masann zerine konmu bir bardak buzlu suyu gsteren bir film izlerseniz, buzun erimesini izleyerek hangi ynn zamanda ileri yn olduunu anlayabilirsiniz, H 2 O moleklleri bardakta dalarak entropiyi artrr. Eer krlan bir yumurtay gsteren bir film izlerseniz, yumurtann bileenlerinin gittike daha dzensiz olmasn izleyerek hangi ynn zamanda ileri yn olduunu bulabilirsiniz, dalan yumurta paracktan entropiyi artrr. Grdnz gibi entropi kavram, daha nce bulduumuz "kolay m yoksa zor mu?" sonucunun kesin bir yorumunu sunar. Sava ve Bar'n yapraklarnn tmyle srasz olarak dmesi ok kolaydr nk srasz dzenlerin says ok fazladr. Yapraklarn tam sral olarak dmesi ok zordur nk yzlerce sayfann Tolstoy'un dnd doru srayla dmesi gerekir. Yumurtann krlmas kolaydr nk krlmann pek ok yolu vardr. Krlm yumurtann yeniden toplanmas zordur nk devasa saydaki yumurta bileenlerinin doru srayla bir araya gelip masann zerinde durmakta olan yepyeni, dzgn bir yumurta oluturmalar zordur. ok sayda bileenden oluan eylerde dkten yksek entropiye -dzenden dzensizlie- gidi kolaydr, o nedenle her zaman olur. Yksekten dk entropiye -dzensizlikten dzene- gidise zordur, o nedenle en iyi olaslkla ender olarak ortaya kar. Ama bu entropi okunun da tam anlamyla kat olmadna dikkat edin; zamann ynnn yzde 100 yanlmaz olduu yolun4

da bir iddia yoktur. Yaklam, bu ve dier srelerin ters ynde ortaya kmalarna izin verecek kadar da esnektir, ikinci yasa entropi artnn doann ihlal edilemez bir gerei deil, yalnzca istatistiksel bir olaslk olduunu syledii iin, kitap yapraklarnn yere tam sral olarak dmeleri, gaz molekllerinin yeniden ieye dolmalar veya krlm yumurtalarn yeniden btnlemeleri gibi ender olaslklara da izin verir, ikinci yasa, entropinin matematiini kullanarak, kesin bir biimde bu olaylarn olaslnn ne kadar dk olduunu (daha nce verilen devasa sayy hatrlayn) ifade eder ama bunlarn olabileceini de kabul eder. Bu, pek inandrc bir ykym gibi durmuyor. statistiksel ve olaslk mantk bize termodinamiin ikinci yasasn salamtr. Karlk olarak ikinci yasa da bize gemi dediimiz eyle gelecek dediimiz ey arasndaki sezgisel fark ortaya koymutur. Bu yasa, gndelik hayattaki eylerin, tipik olarak devasa sayda ok bileenden oluan eylerin neden byle balayp yle bittiinin, bunlarn neden hibir zaman yle balayp byle bittiini grmediimizin pratik bir aklamasn yapmtr. Ama yllar getike -Lord Kelvin, Josel Loschmidt, Henri Poincare, S. H. Burbury, Ernest Zarmelo ve Willard Gibbs gibi fizikilerin nemli katklar sayesinde- Ludwig Boltzmann zamann okunun ne kadar artc olduunu takdir etmitir. Boltzmann, her ne kadar entropi bilmecenin nemli ynlerini aydnlatm olsa da, gemi ve gelecein neden bu kadar farkl grnd sorusunun cevaplanmadn fark etmitir. Entropi, soruyu nemli bir yolla, beklenmedik sonulara yol aan bir yolla, yeniden tanmlamtr.

Entropi: Gemi ve Gelecek


Daha nce, gemile gelecek arasndaki ikilemi gndelik gzlemlerimizi Newton'un klasik fizik yasalaryla karlatrarak ortaya koymutuk. Srekli olarak olaylarn zamanda gelime ynne ilikin olarak ak bir ynn varln yaadmz ama yasalarn kendilerinin zamanda gemi ve gelecek dediimiz eyle194

re tam olarak eit uzaklkta durduunu vurgulamtk. Fizik yasalarnn iinde zamann ynn belirten bir ok, "Bu yasalar zamann bu ynnde kullann, ters ynde deil "diyen bir yn gsterici olmad iin unu sormak durumunda kalmtk: Eer bu yasalar her iki zaman ynne de simetrik olarak yaklayorsa, neden yaananlarn kendileri hep ayn ynde oluyor da tersinde deil? Zamann gzlenen ve yaanan ynsellii nereden geliyor? Getiimiz alt blmde, gelecei entropinin artt yn olarak ayrt eden termodinamiin ikinci yasas araclyla bir ilerleme kaydetmiiz gibi grnyor. Ama biraz daha dnlrse, o kadar da basit deil. Dikkat ederseniz, entropiyi ve ikinci yasay tartrken klasik fiziin yasalarn herhangi bir ekilde deitirmedik. Btn yaptmz, bu yasalar istatistiksel "genel" yapda kullanmakt: ince ayrntlar gzard ettik (Sava ve Ba r romannn dalm yapraklarnn kesin sras, krlan yumurtann bileenlerinin kesin konum ve hzlar, kola iesindeki CO 2 molekllerinin kesin konum ve hzlar) ve bunun yerine dikkatimizi toplam, genel zellikler zerinde younlatrdk (kitap yapraklar sral m srasz m, yumurta krk m deil mi, gaz moleklleri yaylm m yaylmam m). Fiziksel sistemlerin yeterince karmak olduu durumlarda (ok yaprakl kitaplar, krlp paralanabilen krlgan cisimler, ok moleklden oluan gazlar), bunlarn dzenli ve dzensiz durumlar arasnda devasa bir entropi fark vardr. Bu da, bu sistemlerin dk entropiden yksek entropiye doru evrilme olaslklarnn devasa boyutta olduu anlamna gelir ki, termodinamiin ikinci yasasnn kabiica tanm zaten budur. Ama dikkat edilmesi gereken kilit nokta, ikinci yasann trev olduudur: Bu yasa yalnzca olaslk mantnn Newton'un hareket yasalarna uygulanmasnn bir sonucudur. Bu bizi basit ama hayret verici bir noktaya gtrr: Newton yasalarnda yapsal bir zaman yn olmad iin, sistemlerin gelecee doru dk entropiden yksek entropiye evrilecekleri yolundaki dnmzn tamam, gemie doru uygulandnda da ayn dorulukla iler. Yine, fiziin temel yasalar zaman tersinmesi asndan simetrik olduu iin, bu yasalar asn195

dan bizim gemi ve gelecek dediimiz eyleri ayrt etmenin bile bir yolu yoktur. Nasl uzayn derinliklerinde yukary ve aay gsteren oklar yoksa, klasik fiziin yasalarnda da bu ynn gelecek, u ynnse gemi olduunu belirleyen hibir ey yoktur. Yasalar zamansal bir ynelme nermez; bu, yasalarn tmyle duyarsz olduu bir ayrmdr. Hareket yasalar cisimlerin nasl deitiinden sorumlu olduklar iin -hem gemi dediimiz yne hem de gelecek dediimiz yne doru- ikinci yasann arkasndaki istatistiksel/olaslk dn biimi, her iki zaman ynne de ayn ekilde uygulanr. Bu nedenle, fiziksel bir sistemin yalnzca gelecekteki entropisinin yksek olmas konusunda ezici byklkte bir olaslk olmakla kalmaz, gemiteki entropisinin yksek olduu konusunda da ayn ezici byklkte bir olaslk vardr. Bunu ekil 6.2'de gsterdik. Bu, aadakilerin tm iin kilit nokta olmakla birlikte aldatc bir ekilde kark gibi durmaktadr. Termodinamiin ikinci yasasna gre, eer entropi gelecee doru artyorsa, o zaman gemie doru zorunlu olarak azalaca inanc yaygn bir hatadr. Karkln balad yer de burasdr. kinci yasa aslnda unu syler: Eer verilen bir anda bir fiziksel sistem olas en yksek entropiye sahip deilse, o zaman olaanst byk bir olaslkla gelecekte daha yksek bir entropiye sahip olacaktr ve

ekil 6 . 2 ( a ) Genelde tanmland gibi, termodinamiin ikinci y a s a s entropinin verilen bir andan gelecee doru artacan ima eder. (b) Bilinen d o a y a s a l a r gemi ve gelecee eit davrand iin, ikinci y a s a , aslnda entropinin verilen bir noktadan hem gemie, hem de gelecee doru artacan ima eder. 196

gemiteki entropisi de daha yksektir. ekil 6.2b'nin ierii budur. Gemi ve gelecek ayrm olmayan yasalarla bylesi bir simetri kanlmazdr. Temel ders budur. Bu temel ders bize zamann entropi okunun iki-bal olduunu syler. Entropi art oku belirlenmi bir andan gelecei ve gemii gsterir. Bu da yaanlan zamann teliynl oluunun aklamas olarak entropi okunun gsterilmesini kesin bir biimde zora koar. ki bal entropi okunun ne ima ettii konusunda somut terimlerle bir dnn. Eer scak bir gnse ve bir bardak suyun iinde ksmen erimi buz paralar gryorsanz, o zaman byk bir gvenle, yarm saat sonra buzlarn daha da erimi bir durumda olacan syleyebilirsiniz nk ne kadar fazla erirlerse, entropileri de o kadar yksek olur. 11 Ama ayn gvenle yarm saat nce de daha erimi bir ekilde olduklarn syleyebilirsiniz, nk ayn istatistiksel mantk, entropinin gemie doru da artmas gerektiini ima eder. Ayn sonu, her gn karlatmz saysz baka rnee de uygulanabilir. Entropinin gelecee doru artaca yolundaki inancnz -ksmen yaylm gaz molekllerinden daha fazla yaylm gaz molekllerine, ksmen karm sayla numaralarndan daha da karm sayfa numaralarna- entropinin gemite de daha yksek olduu inancyla tam olarak rtmelidir. Sorun, bu sonularn yarsnn dpedz yanl gibi grnmekte olmasdr. Entropi mant zamann bir ynne, gelecek adn verdiimiz yne uygulandnda doru ve anlaml sonular verirken, zamann dier ynne, gemi adn verdiimiz yne uygulandnda yanl ve grne baklrsa gln sonular vermektedir. iinde ksmen erimi buz bulunan bir bardak su kendiliinden, iinde hi buz olmayan bir bardak su olarak balayp, yeniden eriyip suya dnmek zere, su molekllerinin birbirine yapp buza dnmesiyle ortaya kmaz. Sava ve Bar n dalm yapraklar, tam olarak srasz olarak balayp havaya frlatldka, giderek daha sral hale girip sonra yeniden git gide daha kark hale gelmez. Mutfaa geri dnersek, yumurtalar k197

rlm olarak balayp nce yaparak btn yumurta oluturup sonra yeniden dalmazlar. Yoksa yle mi?

Matematii zlemek
Yzyllar sren bilimsel aratrmalar, matematiin bize evrenin zmlenmesi iin gl ve keskin bir dil saladn gstermitir. Aslnda modern bilimin tarihi, matematiin hem nsezilere hem de deneyimlere aykr gibi grnen ngrlerinin (evrendeki kara deliklerin varl, evrende kar-maddenin varl, birbirinden uzak paracklarn balantl olabilecekleri vb.) sonuta gzlem ve deneylerce doruland rneklerle doludur. Bylesi gelimeler, kuramsal fizik kltr zerine damgalarn son derece derin bir ekilde vurmulardr. Fizikiler, yeterince dikkatli kullanldnda matematiin, gereklie giden, emin bir yol olduunun farkna varmlardr. Bu nedenle, doa yasalarnn matematiksel zmlemesi, verilen bir andan gemie ve gelecee doru entropinin artmas gerektiini gsterdii zaman, fizikiler bu sonucu gz ard etmezler. Bunun yerine fizikilerin Hipokrat yeminine benzeyen bir yemin, aratrmaclar insan deneyimlerinin grnrdeki gerekleri konusunda derin ve salkl bir kukuculuu srdrmeye ve ayn kukucu tavra elik eden zenli bir almayla matematii izleyip ne sonuca vardn grmeye ynlendirir. Ancak o zaman fiziksel bir yasa ile saduyu arasnda kalan herhangi bir uyumsuzluu gerei gibi deerlendirebilir ve yorumlayabiliriz. Bu sonuca ulamak iin, saatin gece 22:30 olduunu, son yarm saattir bardaktaki buzlu suya baktnz (barda sakin bir gece) ve buz kplerinin yava yava eriyerek kk, ekilsiz yaplara dntn gzlediinizi varsayn. Barmenin yarm saat nce tam kp eklindeki buzlar bardaa doldurduundan hi kukunuz yok; kukunuz yok nk belleinize gveniyorsunuz. Ama eer bir ekilde, son yarm saat iinde ne olup bittiine ilikin gveniniz sarslacak olursa, o zaman barda karnz198

daki taburede oturan ve buzlarn erimesini izleyen arkadanza sorabilir (barda gerekten sakin geen bir gece) veya bardaki gvenlik kamerasnn ektii filme bakabilirsiniz ki her ikisi de belleinizdekinin doru olduunu onaylayacaktr. Bu durumda, eer kendinize nnzdeki yarm saat iinde ne olmasn beklediiniz sorusunu sorarsanz, byk olaslkla erimeye devam edecekleri sonucuna varrsnz. Eer artk entropi kavram size yeterince tandk geliyorsa, bu ngrnz, u anda, 22:30'da grdnz durumdan gelecee doru entropinin artaca yolundaki ezici byklkteki olasla bavurarak aklarsnz. Bunlarn tm nsezilerimiz ve deneyimlerimiz asndan anlamldr. Ama grdmz gibi, byle entropi mant -basit bir biimde eylerin git gide dzensiz hale geleceini nk dzensiz olmann pek ok yolu olduunu syleyen ve olaylarn zamanla, gelecee doru nasl gelieceini aklamakta baarl olan mantk entropinin gemite de daha yksek olma olaslnn byk olduunu ne srer. Bu da, 22:30'da ksmen erimi olduunu grdnz buz kplerinin; daha nceki zamanlarda aslnda daha fazla erimi olduu; bu buzlarn gece saat 22:00'da hi erimemi buz kpleri olarak balamad, oda scaklndaki sudan yava yava buza dntkleri ve yava yava erimeye devam ederek saat gece 23:00'da yeniden oda scaklnda bir bardak suya dnecekleri anlamna gelecektir. Hi kukusuz, kulaa ok acayip geliyor, belki de delilik diyebilirsiniz. Gerei sylemek gerekirse, yalnzca oda scaklndaki bir bardak sudaki H 2 0 moleklleri bir araya gelerek kendiliklerinden buza dnmezler, gvenlik kamerasndaki saysal grntler, beyninizdeki ve kar taburede oturan arkadanzn beynindeki nronlar, hepsi de kendilerini, byle bir ey asla olmam olsa da, 22:30'da tam olumu buz kplerinin eridiine tank olmak zere ayarlamak zorundadr. Kulaa acayip gelen bu sonu, entropi mantnn sadk bir uygulamasnn -saat 22:30'da ksmen erimi olduunu grdnz buzlarn neden 23:00'a doru erimeye devam ettiini aklamak zere bavur199

duunuz mantk- fizik yasalarnca emredildii gibi zamansal bir simetri uygulandnda vard yerdir, iinde yapsal bir gemi ve gelecek ayrm olmayan temel hareket yasalarna, matematiin verilen bir ann ncesine ve sonrasna doru ayn ekilde davrand yasalara sahip olmann gl buradadr. 12 Ksa bir sre iinde, eitliki entropi mantnn bizi getirdii bu acayip yerden bir k noktas bulacamza emin olabilirsiniz; sizi belleinizin ve kaytlarn hi olmam gemie ait olduuna ikna etmeye alacak deilim (Matrix filminin hayranlarndan zr dilerim). Ama nsezi ve matematik yasalar arasndaki paralanmln yerini kesin olarak belirlemenin ok yararl olduunu greceiz. O zaman, bu yolu izlemeyi srdrelim.

Zor Bir Durum


nsezileriniz daha yksek entropili bir gemi karsnda duraklar nk olaylarn zamann normal, ileri ynnde gelimesine bakldnda, dzenlilikte kendiliinden bir art olmasn gerektirir: Su moleklleri kendiliklerinden 0 derece Celsius'a kadar souyarak buza dnrler, beyinler kendiliklerinden gemite yaanmam anlara sahip olurlar, video kameralar kendiliklerinden hi olmam olaylarn grntlerini retirler vb. Tm de son derece olaan d grnen ve gemii aklamak zere ortaya atlan bu nerilerle Oliver Stone bile dalga geer. Bu noktada fiziksel yasalarla entropinin matematii, nsezilerinizle tamamyla uyuur. Zamann ileri ynnde gece saat 22:00'dan 22:30'a kadar bakldnda, byle bir olaylar dizisi termodinamiin ikinci yasas tarafndan pek ho karlanmaz -entropide bir dmeyle sonulanr- ve bu nedenle de olanaksz olmasa bile, olasl ok dktr. Tersine, nsezileriniz ve yaam deneyimleriniz size, ok daha yksek olaslkl olan bir olaylar dizisinin, gece saat 22:00'da tam olumu olan buz kplerinin, u anda, 22:30 da bardanzda grdnz ksmen erimi buzlara dnmesi olduunu syler. Ama bu noktada fiziksel yasalarla entropinin matematii, bek200

lentilerinizle yalnzca ksmen rtr. Eer saat 22:00'da gerekten tam olumu buz kpleri olsayd, o zaman en olas olaylar dizisi 22:30 da bunlarn ksmen erimi buzlara dnmesi olurdu ve bu, nsezilerle matematiin tam anlamyla uyumas anlamna gelirdi: Sonuta entropideki art hem termodinamiin ikinci yasasyla, hem de yaam deneyimleriyle uyumludur. Ama matematikle nsezilerin ayrld yer, u anda, 22:30 da hi kukusuz, gvenilir bir ekilde ksmen erimi buz kpleri gryor olmanza ilikin bir gzlem verildiinde, nsezilerimizin, matematiin aksine saat 22:00'da gerekten tam olumu buz kpleri olma veya olmama olasln dikkate almamasdr. Bu, kilit neme sahip bir nokta olduu iin biraz aklayaym. Termodinamiin ikinci yasasndan karlacak temel ders, fiziksel sistemlerin, yksek entropili durumlara sahip olmasnn ok yolu olduu iin, byle durumlarda bulunmaya olaanst yksek bir eilimleri olduudur. Bir kere bylesi yksek entropili bir duruma geldiinde, fiziksel sistemlerin bu durumu srdrme eilimleri de olaanst yksektir. Yksek entropi, varln doal durumudur. Bir fiziksel sistemin yksek entropili bir durumda olmas sizi ask artmamal veya bu durumu aklama gerei duymamalsnz. Byle durumlar normaldir. Tam tersine, aklanma gerei olan durumlar, verilen bir fiziksel sistemin neden dzenli, dk entropili bir durumda olduudur. Bu durumlar normal deildir. Elbette gerekleebilirler. Ama entropi asndan, bylesi dzenli durumlar ender grlen ve aklanmas gereken sapmalardr. Dolaysyla, incelediimiz blmde tartmasz doru olarak kabul ettiimiz olgunun -gece saat 22:30'daki dk-entropili, ksmen erimi buz kpleri gzleminiz- aslnda aklanmaya ihtiyac vardr. Ve olaslk bak asndan bu dk-entropili durumu daha dk- entropili bir durumla, gece saat 22:00'da ok daha dzenli, daha tam buz kplerinin varlnn daha eski, daha dzenli bir ortamda gzlenmesi gibi ok daha dk olaslkl bir durumla aklamak samadr. Bunun yerine, olaylarn tam anlamyla normal, yksek entropili bir durumda ve artc olmayan
201

ekil 6.3 imdi, 22:30'da ksmen erimi halde olan buz kplerinin bu hale nasl geldiine ilikin iki s e n a r y o nerisinin karlatrlmas. 1. neri eriyen buz belleinize paralel olarak a m a saat 22:00'da greli olarak dk entropili bir balang gerektiriyor. 2. neri, 22:30'da grmekte o l d u u n u z ksmen erimi buzun bir bardak sudan, saat 22:00'da yksek-entropili, y k s e k olaslkl, dzensiz bir d u r u m d a n b a l a y a r a k olutuunu syleyerek belleinize meydan okuyor. Gece 22:30'a doru giden y o l u n her a d m n d a 2. nerinin ierdii d u r u m l a r 1. nerinin ierdii d u r u m l a r a oranla ok d a h a olasdr - n k g r a f i k t e de g r d n z gibi, bu durumlarn entropisi d a h a y k s e k t i r - ve bu nedenle de 2. neri istatistiksel olarak favoridir.

bir biimde balam olmas, ok daha olasdr: inde kesinlikle buz bulunmayan bir bardak sv halinde su. Daha sonra son derece dk olaslkl olmakla birlikte ara sra gerekleen istatistiksel bir dalgalanma sonucunda termodinamiin ikinci yasasna ters decek ekilde, ksmen olumu buz kplerinin ortaya kt, daha dk entropili bir duruma doru evrilmitir. Her ne kadar ender grlen ve bize pek tandk gelmeyen bir sreci gerektiriyorsa da, bu evrim, ok daha dk-entropili, olasl ok daha dk ve hatta ok daha ender grlen bir durum olan tam olumu buz kplerinin olmas durumundan tmyle uzak durmaktadr. ekil 6.3'de greceiniz gibi gece 22:00 ve 22:30 arasnda her an, kulaa garip gelen bu evrim, normal buzun erimesi senaryosundan daha yksek entropiye sahiptir ve bu nedenle de 22:30'daki kabul edilen gzlemi, tam olumu buz kplerinin
202

bulunduu senaryodan daha olas -ok daha olas- bir senaryoyla gerekletirir. 13 ite bu, konunun dm noktasdr.* Btn evrenin ayn zmlemeye tabi olduunu fark etmek Boltzmann iin kk bir admd. Evrende u an evrenize bakarsanz, grdkleriniz byk lde biyolojik bir rgtlenmeyi, kimyasal bir yapy ve fiziksel dzeni yanstr. Her ne kadar evren, tmyle dzensiz bir karmaa olabilirdi ise de yle deildir. Neden byle? Dzen nereden geliyor? Buz kplerinde olduu gibi, olaslk asndan grdmz evrenin gemiteki ok daha dzenli -ve daha da az olas- bir durumdan yava yava gnmzdeki durumuna evrilmi olma olasl son derece dktr. Evren ok sayda bileenden olutuu iin, dzenli ve dzensiz lekleri ok bymtr. Dolaysyla barda doru olan ey btn evren iin de alabildiine dorudur: imdi grmekte olduumuz evrenin normal, artc olmayan, yksek entropili, tmyle dzensiz bir yapdan istatistiksel olarak ender grlen bir dalgalanma sonucunda domu olmas ok daha -nefes kesici lde ok daha- olasdr. yle dnn: Eer bir avu bozuk paray defalarca havaya atarsanz, er veya ge hepsi yere tura olarak decektir. Eer Sava ve Barn dalm yapraklarn defalarca havaya alacak kadar, sonsuza yakn sabrnz varsa, yapraklar er ya da
* Hatrlarsanz, 190. ve 191. s a y f a l a r d a y a l n z c a ift tarafl 693 kitap y a p r a n n sral (dzenli) ve srasz (dzensiz) durumlar a r a s n d a k i devasa fark gstermitik. imdi ise k a b a c a 10 2 4 H 2 O moleklnn davrann tartyoruz, bu y z d e n dzenli ve dzensiz durumlarn says arasndaki fark nefes kesici m i k t a r d a b y k t r . Dahas ayn mantksal dn biimi sizi oluturan ve evrenizdeki btn atomlar (beyinler, gvenlik k a m e ralar, hava moleklleri vb.) iin de geerlidir. Yani, belleinize gveneceiniz standart a k l a m a d a y a l n z c a ksmen erimi buz kpleri, saat 22:00'da d a h a dzenli - d a h a az olas bir d u r u m d a n b a l a m a k l a kalmaz, her ey yle balar: bir video kamera, bir olaylar dizisini kaydettii zaman, entropide net bir art olur ( k a y t srecinde salnan s ve grlt nedeniyle); benzer biimde, beyin bir any kaydettii zaman, her ne k a d a r mikroskopik ayrntlar tam a n l a y a m y o r olsak da, y i n e entropide net bir art olur (beyin dzene giriyor olabilir a m a btn dzen y a r a t a n srelerde olduu gibi, retilen sy hesaba katacak olursak, entropide net bir art olur). Eer saat 2 2 : 0 0 ile 22:30 a r a s n d a bardaki entropiyi iki senaryo ile karlatrrsak -bunlardan biri belleinize gvendiiniz d u r u m d u r , dieri ise eylerin kendilerini, dzensiz bir balang d u r u m u n d a n , kendiliinden, imdi, 22:30'da grdklerinizle u y u m l u olmaya a y a r l a d k l a r d u r u m - a r a l a r n d a d e v a s a bir entropi fark vardr. kinci senaryo, y o l d a k i her adm, ilk s e n a r y o d a n d a h a y k s e k entropilidir ve bu y z d e n , olaslk b a k asna gre olasl ok d a h a y k s e k t i r . 203

ge yere doru sayfa srasyla decektir. Eer alm ve gaz kam bir kola iesiyle yeterince beklerseniz, itien karbondioksit moleklleri kendilerini yeniden ienin iine hapsedecektir. Boltzmann'n itiraz uydu ki, eer evren yeterince uzun sre beklerse -belki de neredeyse sonsuza yakn bir sre- normal, yksek-entropili, yksek olaslkl, tmyle dzensiz durumu, arparak, itiip kakarak, paracklarn ve nmn rasgele akmyla, er ya da ge hepimizin imdi grmekte olduu dzeni ortaya karacaktr. Her ne kadar yanstyor grndkleri gemi gerekten hi olmam olsa bile, bedenlerimiz ve beyinlerimiz bu kaostan tam olumu olarak -belleklerle, bilgiyle ve becerilerle donanm olarak- kar. Bildiimiz her ey, deer verdiimiz her ey, ender ama ara sra beklenen ve sonsuzmu gibi grnen dzensizlii blen istatistiksel bir dalgalanmadan baka bir ey deildir. Bu, ematik olarak ekil 6.4'te gsterilmitir.

ekil 6.4 Evrenin toplam entropisinin zamanla deiiminin ematik gsterimi. Grafik, evrenin zamannn ounu tmden dzensiz -bir y k s e k entropi d u r u m u bir d u r u m d a geirdiini ve ara sra eitli derecelerde dzenlilik durumlar, deiik dk entropili d u r u m l a r y a a d n gsteriyor. Entropi derinlii ne k a d a r fazlaysa, d a l g a l a n m a olasl da o k a d a r dktr. Evrende g n m z d e k i dzen trnden entropideki nemli derinlikler son derece dk olaslkldrlar ve ender olarak o r t a y a karlar.

Geriye Bir adm Atmak


Yllar nce bu fikirle ilk karlatmda, bir ok geirmitim. O noktaya kadar entropi kavramn iyi anladm dnrdm ama anlalan oydu ki, okuduum ders kitaplarndan entropi204

nin yalnzca gelecee ilikin ngrlerini gz nne almtm. Biraz nce grdmz gibi, entropi gelecee doru uygulandnda saduyumuzu ve yaadklarmz dorulayan sonular verirken, gemie doru uygulandnda saduyumuzla ve yaadklarmzla elien sonular ortaya koyuyor. Uzun zamandr tandnz bir arkadanzn size ihanet ettiini renmeniz kadar kt deil ama benim iin buna yakn bir eydi. Bununla birlikte bazen ok abuk karar vermek pek iyi deildir, entropinin beklentileri karlamakta grnrdeki baarszl byle bir duruma iyi bir rnektir. Byk olaslkla sizin de dndnz gibi birdenbire yoktan var olma fikrine alkn olmamz, kolay yutulur bir lokma deildir. Evrenin bu aklamasnn gerek ve nemli kabul ettiimiz her eyin doruluuna meydan okumas "srf" bu yzden olamaz. Ayn zamanda kritik sorular cevapsz brakr. rnein, gnmzde evren ne kadar dzenli ise -ekil 6.4'teki derinlik ne kadar fazla ise- onu var etmek iin gerekli olan istatistiksel sapmann olasl da o kadar dktr. Bu yzden eer evren evremizde grdmz eyleri az ok bu duruma getirmek iin gerek dzen miktarndan yana cimrilik etmi olmas gerekiyor idiyse, olaslk dncesi evrenin bunu yapm olduu sonucuna varr. Ama evreni incelediimiz zaman baz frsatlarn kam olduunu gryoruz nk etrafta, olmalar gerekenden daha dzenli olan pek ok ey var. Eer Michael Jackson T h r i l l e r ' hi kaydetmemi olsayd ve bu albmn dnyann her yanna datlan milyonlarca kopyas, dk entropiye doru olan sapkn bir dalgalanmann bir paras olsayd, yalnzca bir milyon veya yarm milyon veya birka kopya ortaya ktnda sapma ok daha az olurdu. Eer evrim hi olmam olsayd ve biz insanlar daha dk entropiye doru sapkn bir sramann sonucu olarak ortaya km olsaydk, o zaman bylesi tutarl ve dzenli fosil kaytlarnn olmamas durumunda sapma ok daha az olurdu. Eer Byk Patlama hi gereklememi ve grdmz 100 milyar galaksi, dk entropiye doru bylesi sapkn bir srama sonucu ortaya km olsayd, o zaman 100 milyar yerine 50 milyar, veya 5000
205

veya sadece birka tane veya yalnzca bir galaksinin olmas durumunda bu sapma daha az olurdu. Dolaysyla, eer evrenimizin istatistiksel bir dalgalanma -mutlu bir raslant- olduu dncesinin herhangi bir geerlilii varsa, o zaman neden ve nasl evrenin bu kadar dk entropiye sahip olduunun da aklanmas gerekir. Daha da basklayc olarak, eer gerekten belleinize ve kaytlara gvenemiyorsanz, o zaman fizik yasalarna da gvenemezsiniz. Fizik yasalarnn geerlilii, olumlu sonular ayn bellek ve kaytlarca dorulanan ok sayda deneye dayanr. O nedenle, kabul edilmi fizik yasalarnn zaman tersinmesi simetrisi zerinde temellenen btn mantksal dnler tmden sorgulanmaya alr ki bu da u andaki tartmamzn temelini ve entropi anlaymz baltalar. Bildiimiz evrenin tmden dzensiz bir durumdan ender ama ara sra beklenebilen bir istatistiksel dalgalanma olduu sonucunu kabul edersek, sratle batakla saplanrz ve her eyden nce bylesi tuhaf bir aklamaya yol aan mantk zincirimiz de dahil olmak zere btn kavraymz kaybederiz.* Bu yzden, inanszl askya alp entropinin fizik ve matematik yasalarn -verilen bir andan gemie ve gelecee doru dzensizliin artma olaslnn ezici bir byklkte olduunu anlatan kavramlar- alkan bir tutumla izlemekle kendimizi boazmza kadar batakln iinde bulmutuk. Kulaa ho gelmese de, iki nedenden tr bu iyi bir eydir. Birincisi, belleimize ve kaytlara gvensizliin -sezgisel olarak alay ettiimiz bir eykesinlikle anlaml olmadn gsterir. kincisi, zmsel yapmzn kmenin eiinde olduu bir noktaya ulaarak, mantksal dnmzden geriye yaamsal bir ey brakmamz gerektiini etkileyici bir ekilde fark ederiz.
Y a k n d a n ilikili bir nokta u d u r ki, kendimizi u an grmekte o l d u u m u z dnyann, tmyle dzensizlikten ortaya ktna inandrrsak ayn mantksal d n -sonraki herhangi bir zaman - u andaki inancmzdan vazgeerek dzenli d n y a y ok d a h a y a kn zamanl bir d a l g a l a n m a y a atfetmemiz g e r e k i r . Bu y z d e n , bu d n biimiyle gelecekteki her an, gemiteki her an sahip olunan inanlar geersizletirir ki bu da evreni aklamann inandrc olmayan bir y o l u d u r . 206

Bu nedenle, aklayc boluktan kanmak iin, kendimize sorarz: Belleimize ve kaytlara -oda scaklndaki buzlarn erimesi, yeniden donmamas, yumurtann krlmas, yeniden yapmamas, st ve kahvenin karmas, yeniden ayrmamas- gvenmeye geri dnmek iin entropinin ve doa yasalarnn zaman simetrisinin tesinde hangi yeni fikre ya da kavrama ihtiyacmz var? Ksaca, uzay-zamandaki olaylarn asimetrik geliimini geleceimizde entropinin daha yksek ama gemiimizde entropinin daha dk olmasyla aklamaya alrsak nereye varrz? Bu mmkn m? Mmkn. Ama yalnzca eer ilk dnemlerdeki olaylar zelse.14

Yumurta, Tavuk ve Byk Patlama


Bunun ne anlama geldiini grmek iin, eski zamana ait, dk-entropili, tam olumu bir yumurta rneini ele alalm. Bu dk-entropili sistem nasl varla kavutu? Eer belleklerimize ve kaytlara yeniden gvenmeye balayacak olursak, hepimiz cevab biliyoruz. Yumurta tavuktan kt. O tavuk da yumurtadan kt, o yumurta da tavuktan kt vb. Ama en etkili ekliyle ingiliz matematiki Roger Penrose 15 taralndan vurguland gibi, bu yumurta-tavuk yks aslnda derin bir eyler retir ve belirli bir noktaya kar. Bir tavuk veya bu anlamda herhangi bir canl hayret verici ykseklikte dzenli bir fiziksel sistemdir. Bu dzenlilik nereden gelir ve nasl srdrlr? Bir tavuk, yiyerek ve nefes alarak, en azndan yeni yumurtalar yumurtlayacak kadar uzun sre yaamn srdrr. Besin ve oksijen, canl varlklarn ihtiya duyduklar enerjiyi rettikleri hammaddeyi salarlar. Ama eer ne olup bittiini gerekten anlamak istiyorsak, bu enerjinin vurgulanmas gereken kritik zelliini bilmemiz gerekir. Salkl bir tavuk, hayat boyunca besinlerden ald kadar enerjiyi, ounlukla s ve metabolizma sreleri ve gnlk etkinlikler sonucunda retilen dier atklar eklinde evreye geri verir. Eer giren enerjiyle kan enerji arasnda byle bir denge yoksa, tavuk giderek kilo alr.
207

Ama asl nokta udur ki, btn enerji biimleri eit deildir. Tavuun evreye s eklinde verdii enerji yksek oranda dzensizdir- hava molekllerinin normalden biraz daha hzl hareket edip birbirleriyle arpmalarna neden olur. Byle enerjinin entropisi yksektir -danktr ve evreyle karr- ve bu nedenle kolaylkla yararl bir ama iin kullanlamaz. Tersine, tavuun yedii eylerden ald enerji dk entropilidir ve hayat srdren nemli etkinlikler iin kullanlr hale getirilmitir. Bu nedenle tavuk ve aslnda her yaam tr, dk entropili enerji alp yksek entropili enerji veren bir boruya benzer. Bu kavray, bir yumurtann dk entropisinin nereden kaynakland sorusunu bir adm daha geriye atar. Nasl oluyor da tavuun enerji kayna, besini bylesine dk entropiye sahip olabiliyor? Bu sapkn dzen kaynan nasl aklarz? Eer besin hayvansal kaynakl ise, balangtaki, hayvanlarn nasl bu kadar dk entropiye sahip olduu sorusuna geri dneriz. Ama eer besin zincirini izlersek, sonuta (benim gibi) yalnzca bitki yiyen hayvanlara ularz. Nasl oluyor da bitkiler ve onlarn rn olan sebze ve meyvalar dk entropiyi srdrebiliyorlar? Fotosentez yoluyla bitkiler, gne n kullanarak evrede bulunan karbondioksiti oksijene dntrr ve evreye geri verirler, karbon ise bitkilerin byyp gelimesinde kullanlr. Bylece dk entropili, hayvansal kaynakl olmayan enerji kaynaklarn gnee kadar izleyebiliriz. Bu, dk entropiyi aklama sorusunu bir adm daha geriye atar: Yksek lde dzenli olan Gne'imiz nereden geldi? Gne, tm bileenlerinin karlkl ktleekimi altnda dnmeye ve kmelenmeye balayan, balangta dank olan bir gaz bulutundan, 5 milyar yl nce ekillendi. Gaz bulutu younlatka, bir blmn dieri zerindeki ktleekimsel etkisi glendi, bu da bulutun giderek kendi zerine kmesine yol at. Ktleekimi bulutu sktrdka, scakl artt. Sonunda, darya doru akan nm reten nkleer (ekirdeksel) sreleri balatacak kadar snd. Inm ise gaz bulutunun daha fazla kmesini nledi. Bylece scak, dengeli, parlayarak yanan bir yldz dodu.
208

Peki, bu dank gaz bulutu nereden geldi? Byk olaslkla hayatnn sonuna ulam ve spernova olarak patlam ve kalntlarn evreye sam olan daha yal yldzlarn kalntlarndan olumutu. Bu ilk yldzlarn olutuu dank gaz nereden geldi? Bu gazn Byk Patlama sonrasnda olutuuna inanyoruz. Evrenin kaynana ilikin en rafine kuramlarmz -en rafine kozmoloji kuramlarmz- bize, Byk Patlama'dan yalnzca birka dakika sonra evrenin, kabaca yzde 75 hidrojen, yzde 23 helyum ve kk miktarlarda dteryum ve lityumdan oluan hemen hemen bir rnek scak gazla dolu olduunu sylyor. Temel nokta, evreni dolduran bu gazn olaanst diik bir entropiye sahip olmasdr. Byk Patlama evreni dk entropili olarak balatt. Bu durum, imdi grdmz dzenliliin kaynaym gibi grnmektedir. Bir baka deyile imdiki dzenlilik, kozmolojik bir kalntdr. Bu nemli kavray biraz daha ayrntl olarak inceleyelim.

Entropi ve Ktleekimi
Kuram ve gzlem, Byk Patlama'dan sonra birka dakika iinde, ilkel gazn gen evrenin iinde tek biimli olarak daldn gsterdii iin, daha nce tarttmz kola iesi ve onun karbondioksit moleklleri rneine bakarak, ilkel gazn yksek entropili, dzensiz bir durumda olduunu dnebilirsiniz. Ama bu doru olmaz. Daha nce entropiyi tartrken, ktleekimini tmyle gz ard etmitik. Kola iesinden kaan az miktardaki gazn zerinde ktleekimi hemen hemen hi rol oynamad iin byle yapmak anlamlyd. Bu varsaymla, bir rnek olarak dalm olan gazn entropisinin yksek olduunu bulmutuk. Ama iin iine ktleekimi girdiinde ykmz bambaka bir hale brnr. Ktleekimi, evrensel olarak ekici bir kuvvettir; bu nedenle eer yeterince byk ktleli bir gaz varsa, bu gazn her blm, dier btn blmlerini ekecei iin gaz, tpk yal kdn zerinde damlacklara ayrlan su gibi kmelenip paralanacaktr. Ktleekimi nemli ise, ki evrenin yksekyounluklu ilk dnemlerinde yleydi, kmelilik -birrneklik ya
209

ekil 6.5 B y k gaz hacimleri iin, ktleekimi iin iine girdiinde, atom ve molekller dzgn dalm bir d u r u m d a n d a h a b y k ve d a h a y o u n kmeler ieren bir d u r u m a doru evrilirler.

da dzgnlk deil- normaldi; ekil 6.5'te gsterildii gibi bu durum, gazn ona doru evrilme eilimi gsterdii durumdu. Kmeler balangtaki dank gazdan daha dzenli gibi grnyorlarsa da -tpk oyuncaklarn gruplanarak birtakm kutulara konduu oyun odalarnn, btn oyuncaklarn ortala dalm olduu oyun odalarndan daha dzenli grnd gibi- entropiyi hesaplarken btn kaynaklardan gelen katklar almanz gerekir. Oyun odasnda, yerlere salm, darmadank oyuncaklardan, gruplar halinde ayr ayr kutulara doldurulmu oyuncaklara geerken azalan entropi miktar, oday saatlerce temizleyip toplayan ve oyuncaklar kutulara dolduran anne-babanm yakt ya ve evreye yaydklar s ile yerine konur. Benzer ekilde, balangtaki dank gaz bulutu iin, gazn skarak kmelenmesiyle azalan entropinin, gazn skmasyla retilen s tarafndan ve en sonunda dil nkleer sreler baladnda salnan olaanst miktarda s ve k ile fazlasyla yerine konduunu bulursunuz. Bu, bazen gzden kardmz nemli bir noktadr. Dzensizlie doru ezici gidi, yldzlar ve gezegenler gibi dzenli yaplarn, veya bitkiler ve hayvanlar gibi dzenli yaam biimlerinin oluamayaca anlamna gelmez. Oluabilirler. Aka grld gibi, olumaktadrlar da. Termodinamiin ikinci yasasnn gerektirdii ey, dzenliliin olumasnda genellikle gerektiinden fazla dengeleyici dzensizlik retimi olmasdr. Baz bi210

leenler daha ok dzene girmi olsalar bile entropi dengesinde hl dzensizdik ar basmaktadr. Doadaki temel kuvvetler arasnda entropi etelesinin bu zelliinden sonuna kadar yararlanan, ktleekimidir. Ktleekimi devasa uzaklklarda etkili olduundan ve evrensel olarak ekici bir kuvvet olduundan, gkyznn ak olduu gecelerde klarn grdmz dzenli gaz kmelerinin -yldzlarn- olumasna nayak olarak entropi artnn net bir biimde dengeli olmasn salar. Bir gaz kmesi ne kadar skk, youn ve byk ktleli ise, genel entropisi o kadar byktr. Ktleekimsel kmelenmenin ve sktrmann en u ekli olan kara delikler bunu snra gtrrler. Bir kara deliin ktleekimi o kadar kuvvetlidir ki hibir ey, hatta k bile bu ktleekiminden kurtulamaz ki bu da kara deliklerin neden kara olduunu aklar. Bu yzden, sradan yldzlarn aksine, kara delikler rettikleri entropinin tamamn son derece inat bir ekilde tutarlar: Hibir blm kara deliin gl ktleekiminden kaamaz. 16 Gerekten. Blm 16'da inceleyeceimiz gibi, evrendeki hibir ey, bir kara delikten daha fazla dzensizlik -daha fazla entropi- barndramaz. Bu da sezgisel olarak anlamldr: Yksek entropi, bileenlerin birok yeniden dzenlenmesinin dikkatten kaaca anlamna gelir. Kara deliin iini gremeyeceimiz iin, bileenlerinin -bu bileenler ne olursa olsun- herhangi bir yeniden dzenlenmi halini saptamamz olas deildir ve bu yzden kara deliklerin entropisi en byktr. Ktleekimi kaslarn snra kadar uzatt zaman evrendeki bilinen en etkili entropi reticisi haline gelir. imdi, artk sorumluluun aslnda kimin olduunun belirlenecei noktaya geldik. En son dzenlilik ve dk entropi retim kayna, Byk Patlama nn kendisi olmal. lk dnemlerinde olaslk dncelerden beklediimiz zere, kara delikler gibi dev entropi kaynaklaryla dolu olmak yerine, bir nedenle, domakta olan evren scak, birrnek ve gaz yapl hidrojen

Y a n i belirli b y k l k t e k i b i r k a r a delik, a y n b y k l k t e k i herhangi bir eyden d a ha f a z l a entropi ierir. 211

ve helyum karmyla doluydu. Her ne kadar, younluklarn ktleekimini ihmal edebileceimiz kadar dk olduu bir durum olduundan yksek entropiye sahip ise de, o zaman, ktleekiminin ihmal edilemeyecei durumlarda bylesi birrnek bir gazn entropisi dk olur. Kara deliklerle karlatrldnda dank, hemen hemen birrnek olan gaz, olaand dkentropili bir durumdayd. O zamandan bu yana, termodinamiin ikinci yasasyla uyumlu olarak, evrenin toplam entropisi, yani toplam, net dzensizlik miktar yava yava artmaktadr. Yaklak bir milyar yl ya da daha uzun bir zaman sonra ktleekimi ilkel gazn kmelenmesine neden olmu, kmeler sonuta yldzlar, galaksileri oluturmu, baz daha hafif kmelerse gezegenlere dnmtr. Bu gezegenlerden en az birinin evresinde ona dk-entropili enerji salayan bir yldz vardr. Bu enerji dk-entropili yaam biimlerinin evrilmesini salam, byle yaam biimlerinin arasnda bulunan bir tavuk, mutfak tezghnzn zerindeki yumurtay yumurtlam, bu yumurta da sizi zecek ekilde tezghtan yere derek krlm ve daha yksek-entropili bir dzene gemitir. Yumurta krlr takat yeniden toparlanp yapmaz nk evrenin yaratld olaand dk-entropili durumun balatt yksek entropiye gidii srdrmektedir. Her eyi balatan, balangtaki inanlmaz dzendir ve o zamandan beri daha yksek dzensizlie doru yava yava gelien bir evrende yayoruz. Bu, btn bu blmde karlatmz en afallatc balantdr. Krlan bir yumurta bize Byk Patlama hakknda derin bir eyler anlatr. Bize, Byk Patlama'nn olaand dzenli bir evren dourduunu anlatr. Ayn fikir, dier btn rneklere de uygulanr. Yapraklar birbirinden yeni ayrlm Sava ve Barn yapraklarnn havaya frlatlnn yksek entropili bir dzenle sonulanmasnn nedeni, son derece dzenli, dk entropili bir dzenle balamasdr. Sayfalarn balangtaki dzenlilii, onlar entropi artna hazrlamtr. Tersine, eer sayfalar balangta karmakark olsayd, havaya frlatlmalar, entropi asndan pek bir fark ya212

ratmazd. Bu yzden, soru, bir kez daha soralm, udur: Bu sayfalar nasl byle dzenli olmulardr? Tolstoy onlar bu sayfa srasnda sunulmalar iin yazm, matbaac ve cilti de onun talimatlarna uymulardr. Tolstoy'un ve kitap reticilerinin, bylesi yksek dzenlilie sahip bir kitab yaratmalarn salayan yksek dzenlilie sahip olan bedenleri ve akllar, yumurtadan Byk Patlamaya giden dnce zinciri ile aklanabilir. Gece 22:30'da grm olduunuz, ksmen erimi buz kplerinden ne haber? imdi belleklere ve kaytlara gvendiimiz iin, saat 22:00'dan hemen nce barmenin bardanza tam olumu buz kpleri koyduunu hatrlyorsunuz. Barmen bu buzlar, kendileri de yksek dzenlilie sahip yaam biimleri olan ve bu nedenle de bylesi yksek dzenlilie sahip eyler retebilen zeki bir mhendisin tasarlad ve yetenekli bir mekanik teknisyeninin rettii bir buz makinesinden almt. Burada da bu dzenlilikleri, birbiri ardsra, evrenin dzenli kaynana kadar izleyebiliriz.

Kritik Bir Girdi


Vardmz nokta, eer Byk Patlama -evreni varla kavuturan olay veya sre- evreni olaand denebilecek lde zel, dk entropili yksek lde dzenli bir durumda balatmsa, ancak o zaman yksek deil dk entropili bir gemie ait belleimize gvenebileceimizi gsteriyor. Bu kritik girdi olmakszn, entropinin belirli bir andan hem gemie ve hem de gelecee doru artmas gerektii yolundaki eski dncemiz bizim, grdmz tm dzenin, yksek entropiye sahip, sradan bir durumdan rasgele bir dalgalanmayla ortaya kt sonucuna varmamza yol aar ki, bu sonu da, grm olduumuz gibi, zerine temellendii manta ters der. Ama zmlememize evrenin olas olmayan, dk entropili balangcn kattmzda gryoruz ki, doru sonu, olaslk mantk, o ynde serbeste, herhangi bir kstlama olmakszn iledii iin, entropinin gelecee doru artt; olasln byle kullanm, evrenin yksek deil, dk entropiyle balad yolundaki yeni hk213

mmze ters decei iin gemie doru artmad eklindedir. 17 Bu nedenle evrenin balangcndaki koullar, zaman okunun ynlenmesinde nemlidir. Gelecek gerekte entropinin artt yndr. Zamann oku -olaylarn byle balayp yle bittii, hibir zaman yle balayp byle bitmedii gerei-yolculuuna evrenin balangtaki yksek dzenli, dk-entropili halinde balamtr:18

Kalan Bilmece
Gen evrenin zaman okunun ynn belirledii yolundaki sonu mkemmel ve tatmin edici bir sonutur ama, iimiz henz bitmedi. Geriye dev bir bilmece kalyor. Nasl oldu da evren, her eyin milyarlarca yl boyunca yava yava gittike daha az dzenli, daha yksek entropili durumlara doru evrildii, ok dzenli bir durum ile balad? Bunun ne kadar olaanst olduunu gzden karmayn. Vurguladmz gibi, olaslk bak asndan, saat 10:30'da ksmen erimi olarak grdnz buz kplerinin bir bardak sudan istatistiksel bir rastlantyla ortaya km olmalar, tam olumu buz kplerinin erimesiyle ortaya km olmalarndan ok daha olasdr. Buz kpleri iin doru olan ey, evren iin de dorudur. Olaslk asndan konuursak, evrende imdi grmekte olduumuz her eyin tam bir dzensizlikten ender ama ara sra beklenen istatistiksel bir sapmayla ortaya km olma olasl, Byk Patlama'nn gerektirdii, olasl son derece dk, son derece dzenli ve olaanst dk-entropili balama noktasndan yava yava evrilmi olmas olaslndan aklara durgunluk verecek kadar daha yksektir. 19 Ama ansa inanr ve her eyin istatistiksel bir raslantyla varla kavutuunu dlersek, kendimizi bir bataklkta buluruz: Bu yol, sorunun iine fizik yasalarn katar. Bylece zaman okunun aklamas olarak dk entropili Byk Patlamay ileri sreriz. O zaman bilmece evrenin bylesi dk olaslkl, yksek lde dzenli bir durumdan nasl baladnn aklanmasna dnr. Zaman okunun gsterdii soru budur. Her ey kozmolojiye dayanr. 20
214

Kozmolojiyi ayrntl olarak 8. ve 11. Blmler arasnda ileyeceiz ama nce bu incelememizde ciddi bir eksiklik olduuna dikkat edin: Sylediimiz her ey yalnzca klasik fizik yasalar zerinde temelleniyor. imdi de zaman anlaymz ve zamann okunu izleyiimizi kuantum mekaniinin nasl etkilediini grelim.

215

VII. Blm

Zaman ve Kuantum
Kuantum Dnyasndan Zamann Doasn karsamak

Zaman gibi, iinde olduumuz, gndelik varlmzla tamamen btnlemi olan, ortak dilimizden -bir an iin bile olsa- karlp atlamayacak kadar yaygn olan bir kavram hakknda dnrken mantmz, deneyimlerimizin ve yaantmzn basksyla ekillenir. Bu gndelik deneyimler, klasik deneyimlerdir; byk bir doruluk derecesiyle yzyldan daha uzun bir sre nce Newton tarafndan temelleri atlan fizik yasalarna uyarlar. Ama son yz ylda fizikteki keifler iinde, klasik fizie ilikin btn kavramsal emamz alt-st ettii iin, kuantum mekanii uzak ara en artc olandr. O nedenle klasik deneyimlerimizi, kuantum srelerinin zamanda nasl gelitiine ilikin, hayret verici zelliklerini gz nne alarak geniletmek son derece yararl olacaktr. Bu geniletilmi balamda, geen blmdeki tartmamza devam ederek, zamann kuantum mekaniine zg tanmnda zamansal bir ok
217

bulunup bulunmadn soracaz. Fizikiler arasnda bile tartmal olan bir cevaba ulaacaz. Bu bizi bir kere daha evrenin oluumuna geri gtrecektir.

Kuantuma Gre Gemi


Olaslk geen blmde nemli bir rol oynuyordu ama orada da birka kere vurguladm gibi, bunun nedeni pratik yarar ve salad bilginin kullanl olmasyd. Bir bardak suyun iinde bulunan 10 24 H 2 O moleklnn tam hareketlerini izlemek, hesaplama kapasitemizin ok ok tesindedir; bunu yapabilsek bile sonuta ortaya kan da gibi verilerle ne yaparz? 1024 konum ve hz deerini kullanarak, bardan iinde buz olup olmadn belirlemek ok zor bir itir. O nedenle hesaplar izlenebilir olan, stelik genellikle bizim ilgilendiimiz makroskopik zelliklerle -dzenlilikdzensizlik, (rnein buz-su)- uraan olaslk manta getik. Ama unutmamak gerekir ki, olaslk kavram hibir ekilde klasik fiziin dokusuna ilenmi deildir. lke olarak, baz eylerin imdi nasl olduunu kesin bir ekilde biliyor olsaydk -evreni oluturan her paracn konumunu ve hzn biliyor olsaydk- klasik fizik, bu bilginin, bunlarn gelecekte belirli bir anda nasl olacan veya gemite belirli bir anda nasl olduunu hesaplayabileceimizi syler. Evrenin gerekten an be an gelimesini izliyor olun ya da olmayn, klasik fizie gre, ilke olarak, gemi ve gelecek konusunda, gnmzdeki gzlemlerinizin doruluu ve ayrntlaryla belirlenen bir gvenle konuabilirsiniz. 1 Olaslk bu blmde de kilit bir rol oynayacaktr. Ama olaslk, kuantum mekaniinin kanlmaz bir esi olduu iin, gemi ve gelecei kavramsallatrma yntemimizi kkten deitirir. Kuantum belirsizliinin kesin konumlar ve kesin hzlar hakknda eanl olarak bilgi sahibi olmamz engellediini zaten grmtk. Benzer biimde kuantum fiziinin yalnzca geleceklerden biri ya da dierinin gerekleme olasln hesapladn da grmtk. Bu olaslklara elbette gveniriz ama bunlar olaslk olduu iin, konu gelecei tahmin etmeye geldiinde kanlmaz bir ans faktr de vardr.
218

Konu gemiin tanmlanmas olduunda da klasik fizikle kuantum fizii arasnda kritik bir fark vardr. Zamann tm anlarna eit davranan klasik fizikte gzlediimiz bir eye yol aan olaylar, gzlemin kendisini tanmlamakta kullandmz dille, ayn atflar kullanlarak tanmlanr. Eer geceleyin gkyznde byk bir meteor (akanyldz) grmsek, konumundan ve hzndan konuuruz; eer oraya nasl geldiini dnrsek, gktann D n y a y a yaklarken sahip olduu bir dizi konum ve hzdan da sz ederiz. Ama kuantum fiziinde, bir kere bir eyi gzlediimizde, her eyi yzde 100 kesinlikle bildiimiz, (aletlerin duyarll ve benzeri konular gzard ederek) younluu azaltlm bir alana gireriz. Ama gemi -ki burada, zel olarak "gzlenmemi" gemi, bizden nceki bir zaman, birisi veya herhangi bir eyin belirli bir gzlemi yapm olduu zaman kastediliyor- olaslklarn kuantum belirsizliinin alannda kalr. Eer bir elektronun konumunu burada ve hemen imdi lsek bile, bir an nce elektronun sahip olduu sylenebilecek eyler; yalnzca elektronun burada, orada veya tede olma olaslklardr. Ve grm olduumuz gibi konu, elektronun (veya bu anlamda herhangi bir paracn) bu olas konumlardan yalnzca birinde bulunduu ama bunun hangisi olduunu bizim bilemiyor olmamz deildir." Daha ok, bu olaslklardan her biri -olas gemilerden her biri- imdi gzlediimiz eye katkda bulunduundan, elektronun bu konumlarn hepsinde birden bulunduu gibi bir duygu vardr. Hatrlarsanz, Blm 4'te tanmlanan ve elektronlarn iki ince yarktan gemeye zorlandklar deneyde bunun kantn grmtk. Olaylarn tek, sradan gemilerinin olduuna ilikin yaygn inanca dayanan klasik fizik, ekrana ulaan herhangi bir elektronun ya sadaki ya da soldaki yarktan getiini syler. Ama gemie byle bakmak bizi yanl yne gtrr: Bu bakla, ekil 4.3a da gsterilen sonularn alnaca tahmin edilir ama bu, gerekleen ve ekil 4.3b'de gsterilen sonula uyumaz. Gzlenen giriim deseni yalnzca yarklarn ikisinden birden geen bir eyin st ste binmesiyle aklanabilir.
219

Kuantum fizii byle bir aklama salar ama byle yaparken de gemie ilikin yklerimizi -gzlediimiz eylerin nasl ortaya kt- kkl bir ekilde deitirir. Kuantum mekaniine gre, her elektronun olaslk dalgas iki delikten birden geer ve her yarktan geen dalgann blmleri birbirine kart iin, ortaya kan olaslk profili ve dolaysyla elektronlarn ekrana arpma noktalar da giriim deseni sergiler. Gndelik deneyimlerle karlatrlrsa, elektronun gemiini birbirine apraz geen olaslk dalgalaryla tanmlamak bize ok yabancdr. Ama ihtiyat bir kenara brakarak, kuantum mekaniine zg bu tanm bir adm teye gtrebilir ve kulaa ok daha acayip gelen bir olasla yol aacak bir neride bulunabilirsiniz. Belki de her elektron, ekrana doru giderken gerekten her iki delikten birden geiyordur ve veriler de bu iki gemi snf arasndaki giriimden kaynaklanyordur. Yani, iki yarktan kan dalgann tek bir elektronun iki olas gemiini -soldaki yarktan geen veya sadaki yarktan geen- temsil ettiini dnmek ok ekicidir ve ekranda gzlediimiz eye her iki dalga da katkda bulunduundan, belki de kuantum mekanii bize elektronun her iki potansiyel gemiinin katkda bulunduunu da sylyor olabilir. Yirminci yzyln en yaratc fizikilerinden olan Nobel dll Richard Feynman'n fikir babaln yapt bu artc fikir kuantum mekanii hakknda mkemmel bir ekile uygulanabilir bir dn ekli salyor. Feynman'a gre, belirli bir sonuca ulalabilecek yol seenekleri varsa -rnein bir elektronun ekranda bir noktaya soldaki yarktan geerek vurmas veya ayn noktaya sadaki yarktan geerek vurmas- o zaman, seenek gemilerin hepsinin gerekleecei ve eanl olarak gerekleecei kans vardr. Feynman, bylesi her gemiin, ortak sonularn gereklemesi olaslna katkda bulunacan ve eer bu katklar doru bir ekilde toplanrsa, sonucun kuantum mekanii tarafndan hesaplanan toplam olaslkla uyuacan gsterdi. Feynman, buna kuantum mekaniine gemiler zerinden toplama yaklam adn verdi. Bu yaklam, olaslk dalgasnn,
220

verilen bir gzlemin ncesinde yaanm olabilecek btn olas gemileri somutlatrdn gsterir ve klasik fiziin kt yerde baarl olabilmek iin kuantum mekaniinin gemi yapsn geniletmesi gerektiini ok iyi aklar. 3

Oz'a
ift yark deneyinin, ekrana giden iki yol birbirinden daha iyi ayrld iin, gemi seenekleri arasndaki giriimin ok daha ak olduu bir eitlemesi daha vardr. Deneyi fotonlar kullanarak anlatmak elektronlar kullanarak anlatmaktan biraz daha kolay olduundan, ie bir foton kaynayla -bir lazerle- balyor ve bu lazer demetini, bir demet blcye doru tutuyoruz. Bu alet, gzalt-odalarnda kullanlanlar gibi, yar-geirgen bir aynadan yaplm olup, zerine gelen n yarsn geirir, yarsn ise yanstr. Bylece balangtaki tek k demeti tpk ift yark deneyindeki iki yara dtndeki gibi, soldaki demet ve sadaki demet olmak zere ikiye ayrlr. ekil 7. 1 de grld gibi, akllca yerletirilmi tam-yanstan aynalar kullanlarak detektrn konumunda bu iki demet tekrar bir araya getirilir. Maxwell'in tanmnda olduu gibi, bir dalga olarak ele alrsak, ekranda bir giriim deseni grmeyi bekleriz ve gerekten de grrz. Soldaki ve sadaki demetlerin ekrana kadar kat ettikleri yollar birbirinden ok az da olsa farkl olduu iin soldaki demet ekranda belirli bir noktaya tam tepe noktasnda ularken sadaki demet ayn noktaya tepe, ukur veya arada herhangi bir

ekil 7.1 ( a ) Bir demet-blc deneyinde, lazer detektr e k r a n n a deiik y o l l a r d a n giden iki demete ayrlr, ( b ) Lazerin g c tek tek Fotonlar gnderecek ekilde azaltlr; z a m a n l a fotonlarn a r p m a noktalar bir giriim deseni sergiler. 221

noktada ulayor olabilir. Detektr iki dalgann toplam yksekliini ve bu yolla da karakteristik bir giriim deseni kaydeder. Lazerin iddetini diyelim birka saniyede bir tek foton gnderecek ekilde azalttmz zaman klasik / kuantum ayrm belirgin hale gelir. Tek bir foton demet blcye arpt zaman, klasik nsezi bu fotonun ya iletileceini ya da yanstlacan ngrr. Klasik mantk, herhangi bir tr giriimin ipularna bile y e r vermez, nk ortada giriecek eyler yoktur: Elimizde bulunan, kaynaktan detektre doru, kimi soldan, kimi sadan tek tek giden fotonlardr. Ama deney yapldnda, ekil 4.4'teki gibi zamana gre kaydedilen tek tek fotonlar, ekil 7.1'de grld gibi bir giriim deseni olutururlar. Kuantum mekaniine gre bunun nedeni, llen her fotonun detektre soldaki yoldan veya sadaki yoldan ulam olabileceidir. Bu nedenle, totonun belirlenen bir noktaya veya dierine arpma olasln belirlemek iin, bu iki olas gemii birletirmek zorunda kalyoruz. Her foton iin soldaki ve sadaki olaslk dalgas bu yolla birletirildiinde, dalga giriiminin dalgalanan olaslk desenini verir. Bu nedenle, Oz'a doru gidecei yolu gsteren tabelann iki yn birden gstermesi karsnda aran Dorothy'den farkl olarak, veriler, her fotonun detektre doru giderken hem soldaki hem de sadaki yollar kullandnn varsaylmasyla mkemmel bir biimde aklanabilir.

Seim Yapma
Her ne kadar olas gemilerin birletirilmesini birka zel rnek balamnda tanmlam olsak da, kuantum mekanii hakknda bu dnce ekli geneldir. Klasik fizik imdiki zaman tek bir gemie sahip olarak tanmlarken, kuantum mekaniinin olaslk dalgalan gemi arenasn geniletiyor: Feynman'n formlletirmesine gre, gzlenen imdiki zaman, grdmzle badaacak btn olas gemilerin bir karm, zel bir eit ortalamasdr. ift-yark ve demet-blc deneylerinde fotonun veya elektronun kaynaktan ekrana kadar gidebilecei iki yol -soldan gi~
222

di veya sadan gidi- vardr ve yalnzca olas gemileri birletirerek grdklerimizi aklayabiliriz. Eer engelde yark olsayd, eit gemii gz nne almak zorunda kalrdk; 300 yarkla, ortaya kan btn olas gemilerin katklarn hesaba katmak zorunda kalrdk. Bunu snra gtrrsek -eer engelin ortadan kalkaca kadar ok yark atmz dnrsckkuantum fizii her elektronun, ekranda belirli bir noktaya varmak iin olas her yoldan geeceini ve ortaya kan verileri ancak bylesi gemilerle ilgili olaslklar birletirerek aklayabileceimizi syler. Bu, kulaa garip gelebilir. (Zaten garip.) Ama gemi zamanlara byle garip yaklamlar ekil 4.4'teki, ekil 7.1 'deki verileri ve mikro dnya ile ilgili br deneyleri aklamaktadr. Gemi zerinden toplam tanmn ne lde doru olarak almanz gerektii merak ediyor olabilirsiniz. Detektr ekranna arpan bir elektron, oraya gerekten olas btn yollar izleyerek mi gider, yoksa Feynman'n reetesi yalnzca doru cevab bulmak iin zekice ortaya atlm matematiksel bir icat mdr? Bu, kuantum gerekliinin gerek doasn deerlendirmek iin gereken kilit sorular arasndadr, bunun iin keke size kesin bir cevap verebilseydim. Ama veremem. Fizikiler ou zaman gemilerin birletirildii bak asn son derece yararl bulurlar; bu kavram kendi aratrmamda o kadar sk kullanyorum ki, bana neredeyse gerekmi gibi geliyor. Ama bu, onun gerek olduunu sylemekle ayn anlama gelmez. nemli nokta udur ki kuantum hesaplamalar bize, elektronun ekranda belirli bir noktaya veya bir bakasna arpma olasln hi kukuya y e r kalmayacak ekilde syler ve bu hesaplamalar da verilerle tam bir isabetle uyuur. Kuramn kantlanmas ve hesaplamadaki yararll asndan bakldnda, elektronun ekrandaki bir noktaya nasl ulat konusunda anlattmz yknn fazla bir nemi yoktur. Ama elbette eer stelerseniz, deney dzeneini deitirerek, gzlenen imdiki zamana birleen, bulank olas gemiler karmn izleyebilmemiz durumunda gerekten ne olaca konusu223

nu kararlatrabiliriz. yi bir neri, ama imdiden bunun iin bir engel olmas gerektiini biliyoruz. Blm 4'te olaslk dalgalarnn dorudan gzlenemediini renmitik; Feynman'n birleen gemileri olaslk dalgalar konusunda dnmenin zel bir yolundan baka bir ey olmad iin, onlar da dorudan gzlenemiyor olmallar. yledirler de. Gzlemler bireysel gemileri ayramazlar; gzlemler, tm olas gemilerin ortalamalarn yanstrlar. Dolaysyla elektronlar yoldayken gzlemek zere deney dzeneini deitirirseniz, her elektronun u veya bu konuma yerletirdiiniz ek detektrden getiini greceksiniz; hibir zaman bulank gemiler toplamn grmeyeceksiniz. Neden elektronu u veya bu konumda grdnz aklamak zere kuantum mekaniini kullandnz zaman, cevap, bu ara gzleme yol am olabilecek btn olas gemilerin ortalamasn ierecektir. Ama gzlemin kendisi, yalnzca o ana kadar birlemi gemilere ulaabilir. Hareket halindeki elektrona bakarak gemile kastettiiniz kavram yalnzca geriye itmi oldunuz. Kuantum mekanii kat bir biimde verimlidir: Grdnz aklar ama aklamay grmenize izin vermez. Daha fazlasn da sorabilirsiniz: O zaman hareketi tek gemiler ve yrngelerle aklayan klasik fizik -saduyu fizii- evreni nasl aklayabiliyor? Neden beyzbol toplarndan gezegenlere ve kuyrukluyldzlara kadar her eyin hareketini aklarken ve hesaplarken bu kadar iyi iliyor? Nasl oluyor da gndelik hayatta acayip bir yolla, gemiin imdiki zamana doru grnte gelitiine ilikin bir kant bulunmuyor? Bunlarn nedeni, Blm 4'te ksaca akland ve yaknda daha byk bir kesinlikle incelenecei gibi, beyzbol toplarnn, gezegenlerin ve kuyrukluyldzlarn, byk olmalar, en azndan elektron gibi paracklarla karlatrldklarnda byk olmalardr. Kuantum mekaniinde bir ey ne kadar bykse, ortalama alma ilemi o kadar arpk olur: Umakta olan bir beyzbol topunun hareketine btn olas yrngeler katkda bulunur ama normal yol -Newton yasalaryla hesaplanan tek yol- tm dier yollarn toplamndan daha fazla katkda bulunur. Byk cisimler iin klasik yollarn, or224

talama alma srecindeki en baskn katkda bulunan, bu nedenle de bize tandk gelen yollar olduu ortaya kyor. Ama cisimler elektronlar, kuarklar ve fotonlar gibi kk olduu zaman, ok sayda farkl gemi, yaklak olarak ayn dzeyde katkda bulunurlar, bu yzden de hepsi ortalama alma srecinde nemli roller oynarlar. Son olarak yle sorabilirsiniz: Gzlem ya da lm eylemlerinin ne zellii var da btn olas gemileri birletirerek tek bir sonu vermeye zorluyor? Gzlem eylemimiz paraca imdi artk gemilerin bir listesini yapp onlar birletirme, ortalamalarn alma ve kesin bir sonu verme zamannn geldiini nasl iletiyor? Neden biz insanlarn ve bizim yaptmz aletlerin byle zel bir gc var? Bu zel bir ey mi? Ya da insann gzlem eylemi, daha yaygn evresel etki yaps kapsamna giriyor ve bylece, kuantum mekaniine zg olarak konuursak, bizim hi de zel olmadmz gsteriyor olabilir mi? Yalnzca kuantum gerekliinin doas konusunda merkezi neme sahip olduklar iin deil, kuantum mekanii ve zamann oku konularnda bir dnce yaps da oluturduklar iin bu artc ve ihtilafl konular bu blmn ikinci yarsnda ele alacaz. Kuantum mekaniine zg ortalamalarn hesaplanmas nemli bir teknik eitim gerektirir. Ortalama listelerinin ne zaman, nasl ve nerede tutulacan tam olarak anlamak, fizikilerin hl formlletirmeye altklar kavram kr gerektirir. Ama temel bir ders, basit bir biimde yle ifade edilebilir: Kuantum mekanii son seim yapma arenasdr; bir eyin buradan oraya giderken yapabilecei her olas "seim", bir olas sonu veya dieriyle ilikili olan kuantum mekaniine zg bir olaslkta kapsanr. Klasik fizik ve kuantum fizii gemie ok farkl ekillerde davranrlar.

Gemii Budamak
Blnemez bir nesnenin -bir elektron veya bir fotonun- eanl olarak birden fazla yolda hareket ettiini dnmek, klasik yetime tarzmza tamamen ters der. Kendini en iyi kontrol ede225

bilenlerimiz bile gizlice bir gz atma eilimine ok zor kar koyar: Elektron ya da foton iki yarkl ekrandan veya demet blcden geerken, gerekten hangi yolu izlediini grmek iin neden abucak bir gz atmyoruz? ift yark deneyinde neden her iki yarn nne de kk birer detektr koyarak elektronun (ekrandaki ana detektre doru yoluna devam ederken) bu yarklarn birinden mi, dierinden mi yoksa her ikisinden birden mi getiini anlamaya almyoruz? Demet blc deneyinde neden demet blcden kan her iki yolun zerine kk detektrler koyarak fotonun (gene ekrandaki ana detektre doru yoluna devam ederken) soldaki yoldan m, sadaki yoldan m yoksa her ikisinden birden mi getiini belirlemiyoruz? Cevap, bu ek detektrleri yerletirebileceiniz eklindedir ama bunu yaparsanz iki ey bulursunuz. Birincisi, her elektron ve her fotonun daima bu detektrlerden birinden ve yalnzca birinden getii bulunacaktr; yani elektron veya fotonun hangi yoldan getiini belirleyebilirsiniz ve bulacanz ey, bunlarn detektrlerin ya birinden ya da dierinden getii, hibir zaman ikisinden birden gemedii eklinde olacaktr, ikincisi, ana detektrlerin kaydettii sonu verilerinin de deimi olduunu bulacaksnz. ekil 4.3b ve ekil 7. lb'deki giriim desenlerini elde etmek yerine, ekil 4.3a'da grld gibi, klasik fizikten beklenecek sonulan alacaksnz. Yeni eler -yeni detektrlerekleyerek deneyi istemeden de olsa deitirmi oldunuz. Deiiklik, ortaya karmak istediiniz elikiyi -imdi artk paracn hangi yoldan getiini biliyorsunuz, o zaman paracn gemedii kantlanan dier yolla bir giriim nasl olabilir?- ortadan kaldrm olur. Bunun nedeni son alt-blmde bulunabilir. Yeni gzleminiz, kendisinin ortaya kard ey her ne ise, ondan nce gelen gemilerden birini seip ayrr. Fotonun hangi yoldan gittiini belirleyen ey bu gzlem olduu iin, yalnzca bu yoldan geen gemileri gz nne alrz ki, bu da giriim olasln ortadan kaldrr. Niels Bohr byle eyleri kendisinin ortaya koyduu tamamlayclk ilkesini kullanarak zetlemekten holanrd. Her elektron,
226

her foton ve aslna baklrsa her e y hem dalga, hem de parack zelliklerine sahiptir. Bunlar birbirlerini tamamlayc zelliklerdir. Paracklarn tek yrngede hareket ettii parack yapsyla dnmek eksik kalr nk bu bak as giriim desenlerinin gsterdii dalga zelliklerini aklayamaz.* Yalnzca dalga yapsyla dnmek de eksik kalr nk bu bak as konumlar belli paracklar, rnein ekranda tek bir nokta olarak kaydedilen paracklar bulan lmlerin gsterdii parack zelliklerini aklayamaz (ekil 4.4'e baknz). Tam bir bak as, birbirlerini tamamlayan her iki yann da hesaba katlmasn gerektirir. Verilen herhangi bir durumda, onunla nasl etkilemeyi setiinize bal olarak bu zelliklerden birinin daha baskn olmasn salayabilirsiniz. Eer elektronlarn kaynaktan ekrana kadar gzlenmeden gitmelerine izin verirseniz, elektronlarn dalga zellikleri n plana kar, bu da giriimle sonulanr. Ama elektronlar yoldayken gzlerseniz, hangi yoldan gittiklerini bilirsiniz ama o zaman da giriimi aklamakta zorluklarnz olur. Burada gereklik imdada yetiir. Yaptnz gzlem kuantum gemiinin dallarn budar. Gzleminiz elektronu parack olarak davranmaya zorlar; paracklar da u veya bu yoldan gittikleri iin, giriim deseni olumaz, o zaman da zaten aklayacak bir ey yoktur. Doa acayip eyler yapar. Snrda yaar. Ama mantksal elikinin ldrc yumruundan kanmak iin son derece dikkatlidir.

Gemiin Beklenmedik Halleri


Bu deneyler nemlidir. Onlar, dnyamzn Newton, Maxwell ve Einstein'n klasik yasalaryla -imdi yeterince byk leklerdeki olaylar tanmlamakta kullanlan gl ve nsezi dolu yakla* Feynman'n gemiler zerinden toplama y a k l a m parack zelliklerini ne karmaktaym gibi g r n y o r s a da, aslnda bu y a k l a m , y a l n z c a olaslk dalgalarnn zel bir gsterimidir (bu yaklam, tek bir parack iin, her biri kendi olaslk katksn y a p a n bir ok gemii kapsad iin) ve bu y z d e n , tamamlaycln d a l g a y a n y l a toplanabilir. Bir eyin parack olarak davrandn sylediimizde, her z a m a n bir ve y a l n z c a bir y rngede hareket eden sradan bir parac kastediyoruz demektir.

227

mlar olarak bildiimiz yasalar- deil, yirminci yzylda yaayan fizikilerin bulduu kuantum yasalaryla ynetildiinin basit ama gl bir kantn olutururlar. Zaten kuantum yasalarnn, gemite ne olduu yolundaki bildiimiz kavramlara -imdi grdklerimizden sorumlu olan gemiteki olaylar- meydan okuduunu grmtk. Bu deneylerin baz basit eitlemeleri bu meydan okumay, olaylarn zamanda daha yksek, hatta daha artc bir dzeye doru nasl gelitii konusuna kadar tarlar. Gecikmi-seim deneyi adn alan ilk eitleme 1980 ylnda nl fiziki John Wheeler tarafndan ortaya atld. Deney, kulaa rpertici derecede garip gelen bir soruya dokunuyor: Gemi gelecee bal mdr? Ama dikkat ederseniz bu, geriye gidip gemii deitirip deitiremeyeceimizle ayn soru deil (Blm 15'te inceleyeceimiz konu). Yaplm ve olduka ayrntl olarak zmlenmi olan Wheeler'in deneyi, gemite, hatta uzak gemite yer alm olduunu varsaydmz olaylarla imdi olduunu grdmz olaylar arasndaki kkrtc ilikiyi aa karr. Konunun fiziini anlamak iin, sanat koleksiyoncusu olduunuzu varsayn ve yeni Springfield Sanat ve Gzelletirme Dernei nin bakan olan Bay Smithers da sizin sata kardnz eitli paralar grmek zere geliyor olsun. Aslnda onun gerekten ilgi duyduu eyin, koleksiyonunuza hi uymadn dndnz ama size ok sevdiiniz byk amcanz Monty Burns'den kald iin satp satmamak konusunda byk bir duygusal atma yaadnz The Full Monty olduunu biliyorsunuz. Bay Smithers geldiinde koleksiyonunuzdan, son mzayedelerden, Metropolitan'daki son gsteriden sz ediyorsunuz; sonra, artc bir ekilde, yllar nce Bay Smithers in byk amcanzn ba yardmcs olduunu reniyorsunuz. Konumann sonunda Full Monty ile vedalamaya istekli olduunuza karar veriyorsunuz: stediiniz ok sayda baka eser var ve eer kendinize bask uygulamazsanz, koleksiyonunuzun odakland bir tema olmayacak. Kendinize her zaman sylediiniz gibi sanat koleksiyonculuu dnyasnda bazen fazla, azdr. Bu karar zeri228

ne dnrken gemie baktnzda zaten Bay Smithers gelmeden nce satmaya karar vermisiniz gibi grnyor. Her ne kadar Ful! Monty'ye teden beri belli bir sevginiz varsa da, epeydir birbiriyle uyumsuz eserleri "yma" konusunda ihtiyatlsnz, zaten yirminci yzyl sonunun erotik-nkleer gerekilii de, yelerince olgun olmayan koleksiyoncular iin korkutucu bir alandr. Her ne kadar ziyaretiniz gelmeden nce ne yapacanz bilmediinizi dndnz hatrlyorsanz da, imdi, o gelmeden nce sanki ne yapacanz biliyormusunuz gibi grnyor. Bu, tam olarak gelecein gemii etkilemesi deil ama Bay Smithers la hounuza giden konumanz ve sonrasnda satmaya istekli olduunuzu bildirmeniz, gemii bir anlamda o zaman henz karar verilmemi gibi gzken zel eyleri kesinletirme yolunda aydnlatm gibi duruyor. Sanki Bay Smithers'le konumanz ve satma kararn aklamanz, oktan verilmi bir karar, aklanmas gn n bekleyen bir karar kabul etmenize yardmc olmutur. Gelecek, gemite srmekte olan bir eyin daha lam bir yksn anlatmanza yardm etmitir. Elbette bu rnekte gelecekteki olaylar yalnzca sizin gemi algnz ya da yorumunuzu etkilemektedir, o nedenle artc ya da kafa kartrc deildir. Ama Wheeler'in gecikmi seim deneyi gelecekle gemi arasndaki bu psikolojik oyunu kuantum dnyasna tar ki, bu deney orada daha kesin ve daha artc bir hal alr. ekil 7. la da gsterilen deneyi biraz deitirerek ie balayalm yle ki, iddeti iyice azaltlan lazer, fotonlar ekil 7.1b'deki gibi tek tek gndermeye balasn. Ayn zamanda demet blcnn yanna bir foton detektr daha koyalm. Eer yeni detektr kapatlrsa (ekil 7.2b'ye baknz), o zaman zgn deney dzeneine geri dnm oluruz ve fotonlar ekrandaki fotoraf planda giriim desenleri olutururlar. Ama eer yeni detektr alrsa (ekil 7.2a), bize fotonun hangi yoldan gittiini syler: Eer fotonu saptamsa, foton o yoldan gitmi demektir; saptayamamsa, dier yoldan gitmi demektir. Byle bir "hangiyoldan" bilgisi, fotonu bir parack olarak davranmaya zorlar, o zaman da dalga karakterli giriim deseni artk retilmez.
229

(a)

(b)

ekil 7.2 (a) " H a n g i - y o l d a n " detektrlerini a m a k l a giriim desenini bozarz, (b) Yeni detektrler k a p a t l d n d a ekil 7.1 'deki zgn deneye geri dneriz ve giriim deseni o r t a y a kar.

imdi de dzenei Wheeler metoduyla, yeni foton detektrn fotonun izleyecei yollardan birinin zerinde ekrana doru kaydrarak deitirelim. lke olarak fotonlarn yollar istediiniz kadar uzun olabilir, dolaysyla yeni detektr demet blcden epeyce uzakta olabilir. Gene, eer bu yeni toton detektr kapatlrsa, fotonlar ekranda bir giriim deseni olutururlar. Eer detektr alrsa, "hangi-yoldan" bilgisi verir ve bu nedenle giriim desenine engel olur. Yeni tuhaflk "hangi-yoldan" lmnn, totonun demet blcde her iki yoldan birden gidip dalga gibi davranmak veya yollardan birini seip parack gibi davranmak "kararn" verdii yerden ok sonra yer alyor olmasdr. Foton demet blcden geerken detektrn ak m kapal m olduunu "bilemez", aslna baklrsa detektrn ak-kapal anahtar foton demet blcden getikten sonra alp kapatlacak ekilde de ayarlanabilir. Detektrn kapal olma olaslna kar hazrlkl olmak iin fotonun olaslk dalgas ikiye ayrlp iki detektrden birden gemek durumundadr, bylece ikisinin karm ekranda gzlenen giriim desenini yaratr. Ama eer yeni detektr ak durumdaysa -veya foton demet blcden getikten sonra alrsa- o zaman foton bir kimlik bunalmyla kar karya kalacak gibi grnyor: Demet blcden geerken, iki yoldan birden giderek dalga karakterini ortaya koymutu, ama imdi, seimini yaptktan bir sre sonra, parack olmann gerektirdii gibi, bu yollardan yalnzca birinden gemi olmas gerektiini "anlamaktadr".
230

Btn bunlara ramen, bir ekilde fotonlar hep doru tercihleri yaparlar. Ne zaman detektr ak olsa -gene, detektr fotonun demet blcden gemesinden sonra alm olsa bile- foton tam bir parack gibi davranr. Ekrana yalnzca tek bir yoldan gittii bulunur (eer her iki yola da foton detektrleri yerletirirsek, lazerin gnderecei her foton, detektrlerin yalnzca birinde ya da dierinde saptanr, hibir zaman her ikisinde birden deil); sonutaki veriler giriim deseni sergilemez. Yeni detektr kapal olduunda -gene, eer bu karar foton demet blcden getikten sonra verilmi olsa bile- fotonlar tam olarak dalga gibi davranr ve her iki yoldan birden gittiklerini gsteren nl giriim desenini sergilerler. Sanki fotonlar gemiteki davranlarn gelecekte yaplacak olan yeni detektrn alp almama kararna bal olarak ayarlyorlarm gibi duruyor; sanki fotonlar sonradan karlaacaklar deneysel bir durumun uyarsn nceden alyor ve ona gre davranyorlar gibi. Sanki tutarl ve kesin bir gemi, yalnzca onun yol aaca gelecekteki olaylar tamamlandktan sonra apak hale geliyor. 4 Sizin The Full Monty'yi satma kararnzda da bir benzerlik var. Bay Smithers'la karlamadan nce, resmi satp satmama konusunda kukulu, kararsz, bulank, kark bir hem istekli olma hem de olmama durumundaydnz. Ama Bay Smithers'la sanat dnyas hakknda konuup onun byk amcanza duyduu sevgiyi renmeniz, satma fikrine daha scak yaklamanz salad. Konuma, kesin bir karara yol at, bu da kararn gemiinin nceki belirsizlikten syrlp berraklamasn salad. Gemie baktnzda sanki kararn o zaman verilmi olduunu hissedersiniz. Ama eer Bay Smithers'tan holanmam olsaydnz, eer size The Full Monty'mn gvenilir ellerde olaca duygusunu vermemi olsayd, satmama karar da verebilirdiniz.. Bu durumda kolaylkla gemie ait olduunu syleyebileceiniz bir yk, aslnda ok nceden satmama karar alm olduunuza dair, resmi satmak ne kadar mantkl olsa da, iinizde derinlerde bir yerde resmi satmanza izin vermeyecek kadar gl, duygusal bir ba bulunduu yolundaki itirafnz da ie231

rebilirdi. Elbette gerek gemi en ufak bir biimde deimemitir. Ama imdi farkl yaananlar, farkl bir gemi betimlemenize yol amaktadr. Psikolojik alanda gemii yeniden yazmak veya yeniden yorumlamak yaygndr; gemi ykmz genellikle imdiki zamanda yaadklarmzca haberdar edilir. Ama fizik alannda -normal olarak nesnel ve kesin olmas gerektiini dndmz bir alanda- gemiin gelecee bal olma olasl insann ban dndrr. Bu dnmeyi daha da arttracak ekilde, Wheeler gecikmi seim deneyinin, k kaynann bir laboratuvar lazeri olmayp uzayn derinliklerindeki gl bir kuasar olduu seeneini tartmaya ayor. Burada demet blc de bir laboratuvar aleti deil, ekil 7.3'te grld gibi, ktleekimi geen fotonlar odaklayp onlar dnyaya ynlendiren bir mercek gibi davranan, aradaki bir galaksidir. Her ne kadar bu deneyi imdiye kadar hi kimse yapmam olsa da, ilke olarak, eer kuasardan yeteri kadar (oton gelirse, bu fotonlarn tpk laboratuvar deneyinde olduu gibi, uzun bir poz sresi sonunda fotoraf planda bir giriim deseni yaratmalar gerekir. Ama bu yollardan birinin ya da dierinin sonuna bir foton sayac yerletirebilseydik, fotonlarn "hangi-yoldan" bilgisini salayarak, giriim desenini yok etmesi gerekirdi. Deneyin bu biiminin arpc yn, fotonlarn bizim

ekil 7.3 Uzak bir k u a s a r d a n gelen k, a r a d a k i bir galaksi tarafndan blnp odaklanarak, ilke olarak, bir giriim deseni oluturacaktr. Eer her fotonun hangi y o l d a n gittiinin belirlenmesini s a l a y a n bir detektr altrlrsa, fotonlar artk giriim deseni oluturmazlar.

232

perspektifimizden milyarlarca yldr yol alyor olmalardr. Parack gibi galaksinin bir yanndan ya da br yanndan dolama veya dalga gibi her iki yanndan birden dolama karar, detektrn, herhangi birimizin ve hatta Dnya'nn var oluundan ok ok ncesinden verilmi gibi grnecektir. Milyarlarca yl sonra detektr yaplp fotonlarn Dnya ya ulaaca yollardan birinin zerine yerletirilir ve alr hale getirilir. Son dnemde yaplan bu almalar bir ekilde fotonlarn parack olarak davranmalarn salar. Dnya ya doru olan uzun yolculuklarnda sanki kesinlikle galaksinin bir tarafndan ya da br tarafndan geiyormu gibi davranrlar. Ama, eer birka dakika sonra detektr kapatrsak, fotoraf plana daha sonra ulaan fotonlar giriim deseni sergilemeye balarlar ki bu da milyarlarca yl boyunca fotonlarn, hayaletimsi arkadalarnn ardndan galaksinin br yanndan dolatklarn gsterir. Yirmi birinci yzylda detektr kapatmamzn fotonlarn milyarlarca yl nceki hareketleri zerinde bir etkisi olabilir mi? Elbette hayr. Kuantum mekanii gemiin olup bittiini, tam anlamyla olup bittiini inkar etmez. Gerginlik, kuantuma gre gemi kavramnn klasik anlaya gre olan gemi kavramndan farkl olmasndan kaynaklanyor. Klasik yetitirilme tarzmz belirli bir fotonun yle yaptn veya byle yaptn sylememizi ister. Ama kuantum dnyasnda, yani bizim dnyamzda bu mantk, fotona ok snrlayc bir gereklik atfeder. Daha nce grm olduumuz gibi, kuantum mekaniinde normal olan, pek ok koldan oluan, belirsiz, bulank ve hibrid bir yaps olan ve ancak uygun bir gzlem yapldnda daha tandk, daha kesin bir berrakla kavuan bir gerekliktir. Milyarlarca yl nce galaksinin bir yanndan ya da br yanndan veya her ikiyanndan birden dolama kararn veren foton deildir. Foton, milyarlarca yldr kuantum normalinde, olaslklarn bir karm olarak varln srdrmektedir. Gzlem ilemi bize pek tandk olmayan kuantum gerekliini gndelik klasik deneyimlere balar. Bugn yaptmz gzlemler gemii yeniden deerlendirirken kuantum gemiinin
233

bir kolunun belirgin hale gelmesine neden olur. O zaman, bu anlamda her ne kadar gemiten gnmze kadar olan kuantum evrimi imdi yaptmz herhangi bir eyden etkilenmiyorsa da, anlattmz gemi yks bugn yaptklarmzn izlerini tayabilir. Eer n ekrana ulaaca iki yola foton detektrleri koyarsak, o zaman gemie ilikin ykmz, fotonun hangi yoldan gittii tanmlamasn kapsayacaktr; foton detektrlerini koymakla "hangi yoldan" bilgisinin ykmzn kesin ve temel bir ayrnts olmasn garantileriz. Ama eer foton detektrlerini koymazsak, gemi ykmz zorunlu olarak farkl olacaktr. Foton detektrleri olmakszn fotonlarn hangi yoldan getiklerine ilikin herhangi bir ey renemeyiz; foton detektrleri yoksa, hangi-yoldan ayrntlar da yoktur. Her iki yk de geerlidir. Her iki yk de ilgintir. Yalnzca farkl durumlar tanmlarlar. Bugn yaplan bir gzlem, bu nedenle, dn, nceki gn veya milyarlarca yl nce balayan bir srecin yksn tamamlamamza yardm eder. Bugn yaptmz bir gzlem, bugn gemii anlatrken verebileceimiz ve vermek zorunda olduumuz ayrntlar tanmlar.

Gemii Silmek
Bu deneylerde gemiin herhangi bir ekilde gnmzde yaplanlar tarafndan deitirilmediini, bu deneylerin zekice de hazrlanm olsa hibir trnn bu kaypak amac gerekletiremeyeceini grmek nemlidir. Bu durumda ortaya yle bir soru kar: Peki, eer olmu bir eyi deitiremiyorsanz, o zaman yaplabilecek ikinci en iyi eyi yaparak gemiin gnmz zerindeki etkisini silebilir misiniz? Bu fantezi, bir dereceye kadar gerekletirilebilir. Bir kaleci yedii kolay bir goldeki hatasn, ok zor bir topu kararak telafi edebilir. Elbette byle bir rnek hibir ekilde gizemli deildir. Yalnzca gemiteki bir olay, gelecekteki bir olayn olmasn kesinlikle engelliyor gibi grnd zaman (yenen kolay goln kesinlikle mkemmel bir oyun ortaya konmasn engellemesi gibi), eer bize sonradan, engellenen
234

olayn aslnda gerekletii sylendiyse bir eylerin ters gittiini dnrz. lk olarak 1982'de Marlan Scully ve Kai Drhl taralndan ortaya atlan kuantum silicisi bunu kuantum mekaniindeki bir tr tuhafln ipucu olarak yorumlamaktadr. Kuantum silicisi deneyinin en basit versiyonunda, aadaki ekilde deitirilmi bir ift yark dzeneini kullanlr. Her yarn nne bir etiketleme aygt konur; bu aygt, daha sonra incelenecek olan fotonlarn hangi yarktan gemi olduunu iaretler. Fotonlarn nasl iaretlenecei -yani soldaki yarktan geene L, sadakinden geene R koymaya edeer ilemin nasl yaplaca- sorusu iyi bir soru olmakla birlikte ayrntlarn zel olarak fazlaca bir nemi yoktur. Sre kabaca fotonlarn bir yarktan serbeste gemesine izin veren ama spin eksenini belli bir ynde durmaya zorlayan bir aygta dayanr. Eer soldaki ve sadaki yarklarn nnde duran aygtlar foton spinlerini kendine zg ama farkl yollarla etkilerlerse, o zaman, yalnzca fotonlarn arpma noktalarn gstermekle kalmayan ama ayn zamanda fotonun spin ynn de kaydeden, daha gelimi bir detektr ekran, belirli bir f otonun detektre giderken hangi yarktan getiini de ortaya karacaktr. Bu etiketlemeli ift-yark deneyi yapldnda fotonlar, ekil 7.4a'da grld gibi, herhangi bir giriim deseni gstermediler. Aklamay imdiden biliyoruz: Yeni etiketleme aygtlar "hangi-yoldan" bilgisinin elde edilmesini salar ve "hangiyoldan" bilgisi de u veya bu gemii ne karr ve veriler belirli bir fotonun soldaki veya sadaki yarktan gemi olduunu gsterir. Soldaki-yark ve sadaki-yark yrngelerinin birleimi olmadan girien olaslk dalgalar olmayaca iin de giriim desenleri retilmez. imdi, Scully ve Drhl'n akllarna gelen soru uydu: Eer foton, detektr ekranna arpmadan hemen nce etiketleme aygtnn koyduu iaret silinerek fotonun hangi yoldan getiinin belirlenmesi olasl ortadan kaldrlrsa ne olur? lke olarak bile, saptanan fotonun hangi-yoldan getii bilgisini veren bir ara olmadan her iki snf gemi de iin iine girerek giriim desen235

(a)

(b)

ekil 7.4 Kuantum silici deneyinde iki y a r n nne yerletirilen a y g t l a r her fotonu, sonraki bir incelemede hangi y a r k t a n getii belli olacak ekilde iaretler, ( a ) ' d a bylesi bir "hangi-yoldan" bilgisinin giriim desenini y o k ettiini gryoruz, (b)'de detektr ekrannn hemen nne fotonlardaki iaretleri silen bir aygt yerletirilmitir. "Hangi-yoldan" bilgisi ortadan kalkt iin, giriim deseni y e n i d e n ortaya kar.

lerinin yeniden ortaya kmasna neden olur mu? Dikkat ederseniz bu tr bir "geriye al", kalecinin mutlak gol kurtarmasndan ok daha fazla "ok edici" bir kategoriye girer. Etiketleme aygtlar akken, fotonun soldaki yarktan veya sadaki yarktan geerek, uysalca, bir parack olarak davrandn varsayyoruz. Eer foton ekrana ulamadan hemen nce, bir ekilde, tamakta olduu "hangi-yoldan" bilgisini silersek, giriim desenlerinin yeniden olumasna izin vermek iin ok ge kalnm gibi grnyor. Giriim iin fotonun dalga gibi davranmas gerekir. ki yarktan birden gemelidir ki detektre giderken kendisiyle etkileebilsin. Ama fotonu balangtaki etiketlememiz onun bir parack gibi davranmasn garantiliyor ve ekrana doru giderken soldaki veya sadaki yarktan geecei iin giriimin olumasna izin vermiyor gibi grnyor. Raymond Chiao, Paul Kwiat ve Aephraim Steinberg tarafndan yaplan bir deneyde, ekrandan hemen nce yeni bir silici aygtn kullanld ve ematik olarak ekil 7.4'te grlen deney dzenei kullanld. Burada da, ayrntlar nemli olmamakla birlikte, zet olarak, silici, fotonun soldaki veya sadaki yarktan getiine bal olmakszn, spininin hep ayn yne doru olmasn garantilemeye alr. Fotonun spini sonradan incelenerek hangi yarktan getii bulunamaz, dolaysyla "hangi-yoldan" iareti silinmi olur. uras nemli ki, bu silinmeden sonra ekranda saptanan fotonlar, giriim deseni olutururlar. Silici, ekrann hemen nne yerletirildii zaman, fotonlarn yarklara yak 236

latnda yaplan iaretlemeleri geri alr yani siler. Gecikmi seim deneyinde olduu gibi, ilke olarak byle bir silme ilemi, engelledii etkiden milyarlarca yl sonra olabilir, bylece de gemii hatta ok eski gemii geri alabilir. Buna nasl bir anlam verebiliriz? Unutmayn ki veriler, kuantum mekaniinin kuramsal hesaplaryla tam olarak uyuuyor. Yaptklar kuantum mekaniine zg hesaplamalar sonucunda bunun ie yarayaca konusunda ikna olduklar iin Scully ve Drhl bu deneyi nerdiler. e yarad da. Bu yzden, kuantum mekaniinde her zaman olduu gibi, bu bilmece kuramn deneyle boy lmesini salamaz. Deneyle desteklenen kuramn bizim sezgisel zaman ve gereklik duyularmzla boy lmesini salar. Gerginlii azaltmaya alalm: Dikkat ederseniz, heryarn nne bir foton detektr koymu olsanz bile, detektrde fotonun soldaki yarktan m yoksa sadaki yarktan m getii kesin olarak belirlenir ve bylesi kesin bir bilgiyi silmenin, giriim desenini yeniden oluturmann hibir yolu yoktur. Ama etiketleme aygtlar farkldr nk yalnzca "hangi-yoldan " bilgisinin belirlenme olanan salarlar ve olanaklar da silinebilir eylerdir. Bir etiketleme aygt, kabaca konuursak, geen bir fotonu o ekilde deitirir ki, foton hl iki yolda birden hareket eder ama fotonun olaslk dalgasnn soldaki ksm sadaki ksmna gre daha bulank olur veya fotonun olaslk dalgasnn sadaki ksm soldaki ksmna gre daha bulank olur. Sonra da, normalde her yarktan kmas gereken sral tepeler ve ukurlar dizisi de ekil 4.2b de olduu gibi- bulanklar, sonuta detektr ekrannda giriim deseni olumaz. Buradaki nemli kavray, hem soldaki hem de sadaki dalgalarn hl var olduudur. Silici her iki dalgay da yeniden odaklad iin ie yarar. Bir gzlk gibi bulankl giderir, her iki dalgay da net bir ekilde odaklar ve bunlarn yeniden birbirleriyle etkileerek bir giriim deseni oluturmalarna izin verir. Sanki etiketleme aygtlarnn ilerini yapmasndan sonra giriim deseni ortadan kaybolmu ama sabrla bir eyin veya birisinin onu geri dndrp yeniden oluturmasn bekliyor gibidir.
237

Bu aklama, kuantum silicisini daha az gizemli hale getiriyor olabilir ama, srada alageldiimiz uzay ve zaman kavramlarna daha da ok meydan okuyan, kuantum silici deneyinin arpc bir eitlemesi daha var.

Gemii Biimlendirmek
Bu deney, yani gecikmi seimli kuantum silicisi deneyi de Scully ve Drhl tarafndan nerildi. ekil 7.1 deki demet blc aygtla balayan bu deney, her bir yola aa-deitirici ad verilen aygtlar yerletirilerek deitirilmitir. Aa-deitiriciler girdi olarak bir foton alr, kt olarak her biri zgn totonun yar enerjisine sahip olan ("aa-deitirilmi") iki foton retirler, iki fotondan biri (ki sinyal totonu olarak adlandrlr) zgn fotonun detektr ekranna doru izleyecei yola doru ynlendirilir. Aa-deitirici tarafndan retilmi olan dier foton (ki isiz foton olarak adlandrlr) ise, ekil 7.5a'da grld gibi, bambaka bir yoldan gnderilir. Deneyin her tekrarlannda hangi aa-deitiricinin isiz-foton orta kardn gzleyerek sinyal fotonunun ekrana doru hangi yolu izlediini belirleyebiliriz. Bir kere daha, sinyal fotonlar hakknda hangi-yoldan bilgisinin toplanma yetenei -herhangi bir sinyal fotonuyla etkilemediimiz iin btnyle dolayl olsa da- giriim deseninin olumasn engelleme etkisine sahiptir. imdi daha tuhaf blme geldik. Verilen bir isiz fotonun hangi aa-deitiriciden ktn belirlemeyi olanaksz hale getirecek ekilde deneyi etkilersek ne olur? Yani isiz fotonlarda somutlaan hangi-yoldan bilgisini silersek ne olur? ok artc bir ey olur: Sinyal fotonlarna dorudan bir ey yapmam olsak bile, isiz ortaklarnn tad hangi-yoldan bilgisini silmekle, sinyal fotonlarnn yeniden giriim deseni sergilemesini salayabiliriz. Gerekten nemli olduu iin bunun nasl olduunu gstereyim.
Eer bu blmde zorlandnz hissediyorsanz, sreklilii k a y b e t m e d e n dier alt blme atlayabilirsiniz. A m a sonular gerekten hayret verici olduu iin atlamamanz tavsiye ederim.

238

Btn temel fikirleri somutlatran ekil 7.5b ye bir gz atn. Ama gznz korkmasn. Aslnda grndnden daha basittir ve imdi zerinden adm adm gideceiz. ekil 7.5b'deki dzenek, ekil 7.5a'dan, salndktan sonra isiz fotonlar nasl saptayacamz konusunda farkllayor. ekil 7.5a'da fotonlar dorudan saptamtk ve dolaysyla her birinin hangi aadeitiriciden geldiini, yani verilen bir sinyal fotonunun hangi yoldan getiini hemen belirleyebilirdik. Yeni deneyde her isiz (oton bir labirentten geirilir, bu da bizim bylesi bir saptama yapmamz olanaksz klar. rnein, bir isiz fotonun "L" ile iaretlenen aa-deitiriciden salndn varsayalm. Doru-

ekil 7.5 (a) Aa-deitiricilerle glendirilmi bir demet blc deneyi, isiz fotonlar hangi-yoldan bilgisini verdii iin, bir giriim deseni oluturmaz, ( b ) Eer isiz fotonlar dorudan dedektrler tarafndan belirlenmez ve ekilde gsterilen labirent b o y u n c a gnderilirse ite o z a m a n verilerden bir giriim deseni karlabilir. Dedektr 2 v e y a 3 ile belirlenen isiz fotonlar hangi-yoldan bilgisi vermedii iin sinyal fotonlar bir giriim deseni oluturur.

239

dan detektre girmek yerine (ekil 7.5a daki gibi) bu foton bir demet blcye ("a" ile iaretlenmi) gnderilir ve dolaysyla, yzde 50 olaslkla "A" ile iaretlenmi yoldan, yzde 50 olaslkla "B" ile iaretlenmi yoldan gider. A yolundan giderse, ("1" ile iaretlenmi) foton detektrne girecek ve var beklendii gibi kaydedilecektir. Ama eer isiz foton B yolundan giderse, baka etkilere maruz kalacaktr. Baka bir demet blcye ("c" ile iaretlenmi) ynlendirilecek, bylece yzde 50 olaslkla E yolundan devam ederek "2" ile iaretlenmi detektre gidecek, yzde 50 olaslkla F yolundan devam ederek "5" ile iaretlenmi detektre gidecektir. imdi -dikkat edin, nk btn bunlarn yaplmasnn bir nedeni var- ayn mantk, "R" ile iaretlenmi aa-deitiriciden salnan bir isiz totona uygulandnda, eer isiz foton D yolundan giderse "4" ile iaretlenmi detektr tarafndan kaydedileceini, eer C yolundan giderse c demet blcsnden getikten sonra izleyecei yola bal olarak ya detektr 5 tarafndan veya detektr 2 tarafndan kaydedileceini syler. Acaba olay neden bu kadar karmak hale getirdik? Dikkat ederseniz, eer bir isiz foton detektr 1 tarafndan saptanrsa, R aa-deitiriciden salman bir isiz fotonun detektre ulaacak bir yolu olmad iin, bu fotonun ei olan sinyal fotonunun soldaki yoldan getiini anlarz. Benzer ekilde, bir isiz foton detektr 4 tarafndan saptanrsa, onun ei olan sinyal fotonunun sadaki yoldan getiini anlarz. Ama eer isiz foton detektr 2 tarafndan saptanrsa, onun ei olan sinyal fotonunun hangi yoldan getii konusunda hibir fikrimiz olmaz nk bu foton yzde 50 olaslkla L aa-deitiricisi tarafndan salnm olup B-E yolunu, yzde elli olaslkla da R aadeitiricisi tarafndan salnm olup C-E yolunu izlemitir. Benzer biimde, eer bir isiz foton detektr 3 tarafndan saptanmsa, L aa-deitiricisi tarafndan salnm ve B-F yolunu izlemi veya R aa-deitiricisi tarafndan salnm ve C-F yolunu izlemi olabilir. Bu nedenle, isiz fotonlar detektrler 1 ve 4 tarafndan saptanm olan sinyal f o t o n l a r n n hangi-yoldan
240

bilgisine sahip oluruz ama isiz fotonlar detektrler 2 ve 4 tarafndan saptanm olan sinyal f o t o n l a r n n hangi yoldan bilgisi silinmi olur. Acaba bu baz hangi-yoldan bilgilerinin silinii -sinyal fotonlarna dorudan hibir ey yapmam olsak bile- giriim etkilerinin geri gelii anlamna m geliyor? Gerekten yle ama yalnzca isiz e-fotonlar detektr 2 veya detektr 3 tarafndan saptanm olan sinyal fotonlar iin. Yani sinyal fotonlarnn ekrandaki arpma noktalarnn tamam ekil 7.5a'daki veriler gibi grnecek, ya bir yoldan ya da dierinden giden fotonlarn karakteristii olduu zere, en kk bir giriim deseni ipucu gstermeyecektir. Ama dikkatimizi bu veri noktalarnn bir alt takmna -rnein isiz fotonlar detektr 2 veya detektr 3 tarafndan saptanm olan sinyal fotonlarna- younlatrrsak, bunlar bir giriim deseni sergileyecektir! siz fotonlar bir nedenden tr hangi-yoldan bilgisi salamayan sinyal fotonlar, her iki yoldan birden gemi gibi davranrlar! Eer deney dzeneini, isiz fotonu detektr 2 tarafndan saptanm olan her sinyal fotonunun konumu iin krmz, dierlerinin tamamnn konumu iin yeil renkli noktalar gsterecek ekilde ayarlam olsak, ekrana bakan renk kr birisi giriim deseni grmez ama dier herkes krmz noktalarn parlak ve karanlk eritler halinde dzenlenmi olduunu -yani giriim deseni sergilediini- grr. Ayn ey detektr 2 yerine detektr 3 iin de dorudur. Ama isiz fotonlar detektr 1 veya detektr 4 tarafndan saptanm olan sinyal fotonlarn ayrm olsak, bu fotonlar elerinin hangi-yoldan bilgisini verdikleri iin byle bir giriim deseni ortaya kmaz. Deneylerce de dorulanan 5 bu sonular, gz kamatrcdr: ekil 7.5adaki gibi, hangi-yoldan bilgisi salama potansiyeli olan aa-deitiriciler koyarak giriim desenini yok ederiz. Giriim deseni olmaynca da, doal olarak her fotonun ya soldaki yoldan ya da sadaki yoldan getii sonucuna varrz. Ama imdi, bunun acele varlm bir sonu olduunu gryoruz. siz fotonlardan bazlarnn tad hangi-yoldan bilgisi salama potansiyelini dikkatlice yok ederek verileri tekrar giriim dese241

ni gsterecek ekle getirebiliriz ki bu da fotonlardan bazlarnn gerekten her iki yoldan birden getiini gsterir. Belki de sonularn en gz kamatrcs olan unu da gzden karmayn: Fazladan demet blc ve drt isiz-foton detektr laboratuvarn veya evrenin br tarafnda bulunabilir, nk tartmamzdaki hibir ey, bunlarn isiz lotonlar e sinyal fotonlar ekrana arpmadan nce veya sonra saptamalarna dayanmyor. O zaman bu aygtlarn birbirinden ok uzakta, rnein on k yl uzakta olduklarn varsayn ve bunun neye yol aacan bir dnn. ekil 7.5b'deki deneyi bugiin yaparsnz, ok byk sayda fotonun arpma noktalarn -birbiri peisrakaydeder ve giriim deseni sergilemediklerini gzlersiniz. Eer birisi sizden verileri aklamanz isterse, isiz fotonlar nedeniyle hangi-yoldan bilgisinin elde edildiini ve bu yzden her sinyal fotonunun kesinlikle bir yoldan vaya dierinden getiini, bunun da giriim olasln ortadan kaldrdn sylersiniz. Ama yukarda da deindiimiz gibi bu, neyin olup bittii konusunda acele varlm bir sonu, gemiin erken yaplm bir tanm olur. Grdnz gibi, on yl sonra drt foton detektr -birbiri peisra- isiz fotonlar alacaktr. Eer bundan sonra, diyelim detektr 2'de hangi fotonlarn alnd konusunda (yani birinci, yedinci, sekizinci, on birinci... isiz fotonlar ulam) bilgilendirilirseniz ve sonra da yllar nce aldnz verilere dnerek bunlara karlk gelen toton arpma noktalarn ekranda parlatrsanz (yani ulam olan birinci, yedinci, sekizinci, on birinci fotonlar), parlattnz veri noktalarnn ekranda bir giriim deseni oluturduunu, bunun da bu sinyal fotonlarnn her iki yoldan birden getiini ortaya kardn bulursunuz. Alternatif olarak sinyal fotonlar verilerini toplamanzdan 9 yl 364 gn sonra akacnn biri a ve b demet blclerini kararak -ertesi gn isiz fotonlar ulatnda hepsinin ya detektr 1 'e veya detektr 4'e gitmelerini garanti ederek, bylece de btn hangi-yoldan bilgisininin korunmasn salayarak- deneye sabotaj yaparsa, o zaman siz bu bilgiyi aldnzda, her sinyal fotonunun ya sadaki ya da soldaki yoldan getiini, dolaysyla sinyal fotonu verile242

rinden karlacak bir giriim deseni olmayaca sonucuna varrsnz. Bu yzden, bu tartmann aka gsterdii gibi, sinyal fotonu verilerini aklamak iin anlatacanz yk, verilerin toplanmasndan on yl sonraki lmlere dayanr. Gelecekteki lmlerin bugn yaptnz deneyde olup bitenleri herhangi bir ekilde deitirmeyeceini; gelecekteki lmlerin bugn aldnz verileri deitiremeyeceini bir kere daha vurgulamak isterim. Ama gelecekteki lmler, sonradan bugn olup biteni tanmlarken kullanacanz baz ayrntlar etkilerler. siz foton lmlerinin sonularn almadan nce, verilen bir sinyal fotonunun hangi-yoldan gemii konusunda gerekten hibir ey syleyemezsiniz. Bununla birlikte, sonular aldnzda isiz eleri baarl bir ekilde hangi-yoldan bilgisini aratrmakta kullanlan sinyal fotonlarnn -yllar nce- soldan veya sadan gemi olarak tanmlanabilecekleri sonucuna varrsnz. Vardnz dier bir sonu da, isiz elerinin tad hangi-yoldan bilgileri silinmi olan sinyal fotonlarnn -yllar nce- kesinlikle ya bir yoldan ya da dierinden gemi olarak tanmlanamayacaklar olur (bu sonucu, yeni elde edilmi isiz foton verilerini kullanarak, bu son snf sinyal fotonlar arasnda daha nceden gizli kalm olan giriim desenini aa kararak, ikna edici bir biimde kantlayabilirsiniz). Bu anlamda gelecein, anlattnz gemie ait bir yknn biimlenmesine yardm ettiini grrz. Bu deneyler bizim sradan uzay ve zaman kavramlarmza grkemli bir meydan okumadr. Bir eyden ok nce ve ok uzakta gerekleen baka bir eyin, bizim o eyi tamamlamamzda hayati bir nemi vardr. Herhangi bir klasik -saduyusal- bak asyla bu olay, deliliktir. Elbette nemli nokta da buradadr: Klasik bak as, kuantum evreninde kullanlamayacak bir bak asdr. Einstein-Podolsky-Rosen tartmasndan kuantum fiziinin evrende yerel olmadn rendik. Eer bu dersi tam olarak zmsediyseniz -doruyu sylemek gerekirse zor bir kavram- uzayla zaman arasnda bir tr balanty kapsayan bu deneyler ok sra d gibi grnmeyebilir. Ama gndelik hayat standartlaryla son derece olaanst olduklar kesindir.
243

Kuantum Mekanii ve Yaananlar


Bu deneyleri rendikten sonra birka gn iin sevinli olduumu hatrlyorum. Kendimi, gerekliin gizli yzne bir gz atm gibi hissetmitim. Gndelik yaantlar -bu dnyaya ilikin, sradan, gnlk etkinlikler- birden kuantum dnyamzn gerek doasn gizleyen klasik bir bilmecenin paralan gibi grnmeye balamlard. Her gn yaadmz dnya, kuantum gerekliinin artc dorular doann elabukluu ile gizlenmi olarak beklerken, dinleyicilerini bildik, her zamanki uzay ve zaman kavramlarna inanmalar iin yattran bir sihir gibi grnmeye balamt. Son yllarda fizikiler, doann hilelerini aklamak iin -kuantum mekanii yasalarnn, gndelik hayat son derece baarl bir ekilde aklayan klasik yasalarla nasl badatrlacan anlamak iin- zet olarak, atom ve atom-alt yaplarn makroskopik cisimler oluturmak zere birleirken sihirli tuhaflklarndan nasl syrldklarn anlamak iin ok aba harcadlar. Aratrmalar sryor ama imdiye kadar ok ey renildi. imdi, zamann okuna ilikin baz zel balantlara bir gz atalm, ama bu kez kuantum mekaniinin bak asndan. Klasik mekanik 1600'lerin sonuna doru Newton taralndan kefedilen yasalar temel alr. Elektromanyetizma 1800'lerin sonuna doru Maxwell'in kefettii yasalar temel alr. zel grelilik Einstein'n 1905 ylnda kefettii, genel grelilikse yine onun 1915'te kefettii yasalar temel alr. Bu yasalarn hepsinde ortak olan ve zaman oku ikileminde (geen blmde akland gibi) temel olan ey, bu yasalarn zamanda gemi ve gelecei tamamiyle simetrik bir biimde ele almalardr. Bu yasalarn hibir yerinde zamanda "ileri" ynn "geri "ynnden ayracak herhangi bir ey yoktur. Gemi ve gelecek eit olarak ele alnr. Kuantum mekanii Erwin Schrdinger'in 1926 ylnda kefettii bir yasay temel alr.'' Bu yasa hakknda, zamann bir annda, ekil 4.5'teki gibi kuantum mekaniine zg bir olaslk dalgasnn eklini girdi olarak alp daha nceki veya sonraki bir anda bu olaslk dalgasnn nasl grndn belirleyebilmemi244

za olanak verdii gereinin tesinde bir ey bilmenize gerek yok. Eer bu olaslk dalgas elektron gibi bir parackla ilikili ise, bu dalgay, herhangi belirli bir anda bir deneyle bu elektronun belirli bir yerde bulunma olasln hesaplamak iin kullanabilirsiniz. Newton, Maxwell ve Einstein'n klasik yasalar gibi Schrdinger'in kuantum yasas da gemi-zamanla gelecekzaman eit bir ekilde ele alr. Byle balayp yle biten bir olaslk dalgasn gsteren bir "film", ters ynde oynatlabilir -yani olaslk dalgas yle balayp byle bitebilir- ve bu filmlerden hangisinin doru hangisinin yanl olduunu sylemenin hibir yolu yoktur. Her ikisi de Schrdinger denkleminin ayn derecede geerli zmleridir. Her ikisi de olaylarn geliebilecei anlaml yollar temsil ederler. 7 Elbette burada sz edilen "film", geen blmde bir tenis topunun veya krlan bir yumurtann hareketlerinin zmlendii filmlerden ok farkldr. Olaslk dalgalar dorudan grebileceimiz eyler deildir; bir olaslk dalgasn filme alacak bir kamera yoktur. Olaslk dalgalarn matematiksel denklemler kullanarak tanmlayabilir ve bunlarn en basitlerini zihnimizde ekil 4.5 ve ekil 4.6'daki gibi canlandrabiliriz. Ama olaslk dalgalarna ancak dolayl olarak bir lm sreciyle ulaabiliriz. Yani Blm 4'te zetlendii ve yukardaki deneylerde tekrar tekrar grld gibi, kuantum mekaniinin standart formle edilii olaylarn geliimini iki farkl aamada tanmlar. Birinci aamada elektron gibi bir paracn olaslk dalgas -ya da alann daha matematiksel diliyle dalga fonksiyonu- Schrdinger tarafndan kefedilen denkleme uygun olarak evrilir. Bu denklem dalga fonksiyonunun eklinin, tpk bir su dalgasnn gln bir yanndan dierine yaylrken olduu gibi yava ve dzgn bir biimde deimesini garantiler. kinci aamann standart tan-

Kuantum mekanii, hakl olarak, d z g n v e y a v a deil de, s o n r a k i b l m l e r d e a k a greceimiz gibi, alkantl v e tedirgin bir m i k r o evren o r t a y a k o v d u u y o l u n d a b i r n e sahiptir. Bu tedirginliin k a y n a , d a l g a f o n k s i y o n u n u n kendisinin h e r z a m a n v a r olan tedirgin nitelii, her ne k a d a r o l a y l a r imdi b y l e ise de, bir an sonra ok farkl olabilecekleri olaslnn varldr.

245

mnda elektronun konumunu lerek gzlenebilir gereklikle temas kurarz ve bunu yaptmzda elektronun dalga fonksiyonu aniden ve keskin bir biimde deiir. Elektronun dalga fonksiyonu ok daha iyi bildiimiz su dalgalar ya da ses dalgalar gibi deildir: Elektronun konumunu ltmzde, dalga fonksiyonu sivrilir veya ekil 4.7'de grld gibi ker ve paracn olmad yerlerde 0 deeri alrken paracn deney sonucunda bulunduu yerde yzde 100 olasla frlar. Birinci aama -dalga fonksiyonlarnn Schrdinger denklemine gre evrilmesi- matematiksel olarak kesin ve tamamiyle kukusuz olup fizik camiasnca tam olarak kabul edilmitir, ikinci aama -dalga fonksiyonunun lm sonucunda kmesi- ise, aksine son seksen yldr, iyi taraftan bakldnda fizikilerin zihnini hafife kartrm, kt taraftan bakldnda ise meslek yaamlarn mahveden sorunlar, bilmeceler ve potansiyel elikiler ortaya koymutur. Blm 4 n sonunda sz edildii gibi glk, Schrdinger denklemine gre dalga fonksiyonlarnn kmyor olmasdr. Dalga fonksiyonlarnn kmesi eklentidir. Deneycilerin gerekte grdklerini aklamak amacyla Schrdinger, denklemini bulduktan sonra eklenmitir. Ham, kmemi bir dalga fonksiyonu paracn orada ve burada olduu gibi acayip bir fikri temsil ediyorsa da, deneyciler bunu hibir zaman grmezler. Onlar parac ksmen orada, ksmen burada deil, her zaman belirli bir konumda veya dierinde bulurlar; lm aygtlarnn gstergeleri hibir zaman hem u deeri hem de bu deeri gstermek gibi hayaletimsi bir karm sergilemez. Ayn ey, elbette, evremizdeki dnyada yaptmz rastgele gzlemlerde de geerlidir. Hibir zaman bir sandalyenin hem orada hem de burada olduunu gzlemeyiz; Ay'n geceleyin gkyznn hem bir yannda hem de dier yannda olduunu gzlemeyiz; bir kedinin hem l hem de canl olduunu hibir zaman grmeyiz. Dalga fonksiyonunun kmesi kavram, lm ileminin dalga fonksiyonunun kuantum belirsizliini terk ederek pek ok olaslktan birini semesine neden olduunu n koul olarak kabul ettiimizde yaadklarmzla rtr.
246

Kuantum lm Bilmecesi
Ama bir deneycinin lm yapmas bir dalga fonksiyonunun kmesine nasl neden olur? Aslnda kme gerekten olur mu, eer olursa mikroskopik dzeyde ne olup biter? Herhangi bir lm veya btn lmler kmeye neden olur mu? kme ne zaman olur ve ne kadar srer? Schrdinger denklemine gre dalga fonksiyonlar kmediine gre, kuantum evriminin ikinci aamasnda hangi denklem devreye girer ve bu yeni denklem nasl Schrdinger denkleminin kuantum sreleri zerindeki gcn zorla alarak onu tahtndan indirebilir? Ve, zamann okuna ilikin ilgimiz asndan nemli olarak, ilk aamay ynelen denklem olan Schrdinger denklemi, zamann ileri ve geri ynleri arasnda bir ayrm yapmazken, ikinci aamann denklemi lmn yaplmasndan nceki ve sonraki zamanlar arasnda temel bir asimetri yaratyor olabilir mi? Yani, kuantum mekanii gndelik dnya ile olan arayzn lmler ve gzlemlerle iin iine katarak fiziin temel yasalarnn iine bir zaman oku yerletiriyor olabilir mi? Ne de olsa kuantumun gemii ele alnn klasik fizikten nasl farkl olduunu ve gemi szcyle belirli bir gzlemin veya lmn ncesini kastettiimizi daha nce tartmtk. O zaman, ikinci-aama dalga fonksiyonunun kyle somutlaan lmler gemi ve gelecek arasnda, lmn ncesi ve sonras arasna bir asimetri yerletiriyor olabilir mi? Bu sorular tam zme inat bir ekilde diren gsterdiler ve hep tartmal kaldlar. Ama on yllar boyunca, kuantum kuram tahmin gcnden hi dn vermedi. kinci aama aklanmas zor bir ekilde kalm olsa da, kuantum kuramnn birinci aama/ ikinci aama forml belirli bir sonucu veya dierini lme olasln tahmin eder. Bu tahminler belirli bir deneyi tekrar tekrar yaparak ve bir sonucun ya da dierinin bulunmasnn frekansn inceleyerek dorulanmtr. Bu yaklamn olaanst deneysel baars, ikinci aamada gerekten ne olduunun ak bir biimde telaffuz edilememesinden kaynaklanan rahatszln ok nne gemitir.
247

Ama rahatszlk hep vard ve oradayd. Bu, dalga fonksiyonunun kmesinin baz ayrntlarnn tam olarak bilinmemesinin tesindeydi. Kuantum lm problemi ad verilen problem kuantum mekaniinin snrlarn ve evrenselliini ifade eden bir konudur. Bunu grmek kolaydr. Birinci aama/ikinci aama yaklam gzlenenle (rnein bir elektron, proton ya da atom) gzlem ilemini yapan deneyci arasnda bir ayrm ortaya koyar. Deneyci olaya girmeden nce dalga fonksiyonlar Schrdinger denklemine gre, son derece mutlu bir ekilde ve dzgnce evrilirler. Ama deneyci lm yapmak zere olaya burnunu sokunca oyunun kurallar birdenbire deiir. Schrdinger denklemi bir yana braklr ve ikinci-aama kmesi olay devralr. Ama bir deneyciyi oluturan atomlar, elektronlar ve protonlarla kulland aygtlarn atomlar, elektron ve protonlar ile inceledii atomlar, elektron ve protonlar arasnda bir fark olmadna gre neden kuantum mekaniinin bunlar ele al biimleri arasnda bir fark olsun? Eer kuantum mekanii snr olmakszn her eye uyguknan, evrensel bir kuram ise, gzlenen ve gzleyen tam olarak ayn ekilde ele alnmaldr. Niels Bohr ayn fikirde deildi. Deneycilerin ve onlarn kullandklar aygtlarn temel paracklardan farkl olduklarn iddia ediyordu. Ayn paracklardan olumu olsalar bile, onlar temel paracklarn "byk ' topluluklarydlar ve bu yzden klasik fizik yasalar tarafndan ynetiliyorlard. Atomlarn ve atom alt paracklarn minik dnyas ile bildiimiz insanlar ve onlarn kullandklar aralar dnyasnn arasnda bir yerde, boyutlar deitii iin kurallar da deiiyordu. Bu deiimi ileri srmenin nedeni akt: Kuantum mekaniine gre minik bir parack, orada ve burada bulunmann bulank bir karmnda konumlandrlabilir ama gndelik, byk dnyada byle bir davran grmyoruz. Peki, snr tam olarak nerededir? Ve hayati neme sahip olan konulardan biri de, lm gibi bir durumda gndelik, byk dnya ile atomlarn minik dnyas bir araya geldii zaman bu iki kurallar btnnn birbirleri ile nasl badaacadr. Bohr ikna edici bir ekilde bu sorularn snrlarn tesinde
248

olduunu sylerken, gerei sylemek gerekirse, bunlarn herhangi birinin cevaplayabilecei sorularn snrlarnn tesinde olduunu ne sryordu. Kuram bunlar gz nne bile almadan olaanst kesinlikte tahminler yapabildii iin, byle konular uzun bir zaman sresince fizikilerin cevaplamas gereken kritik sorular listesinin ok alt sralarnda y e r ald. Yine de kuantum mekaniini tam olarak anlamak, gereklik hakknda ne sylediini belirlemek ve zamann okuna biryn vermede oynayabilecei rol saptamak iin kuantum lm problemi ile boumak zorundayz. nmzdeki iki alt blmde bu amala yaplm en nemli ve Umut verici giriimlerden bazlarndan sz edeceiz. Eer herhangi bir noktada kuantum mekanii ve zamann oku konusuna odaklanan son alt blme dorudan atlamak isterseniz, sonu u ki, kuantum lm problemi zerinde harcanan zekice abalarn ou nemli gelimeler salam olmakla birlikte, geni kabul gren bir zm hl ulammzn tesinde gibi duruyor. Biroklar buna kuantum yasasnn formle ediliindeki tek ve en nemli eksik gzyle bakyorlar.

Gereklik ve Kuantum lm Problemi


Yllar boyunca kuantum lm probleminin zm iin pek ok neri ortaya atld. Gariptir, bunlar farkl gereklik kavramlarna yol amalarna ramen -bazlar kkten farkl- konu deney sonucunda aratrmacnn ne leceini tahmin etmeye gelince hepsi fikir birlii iindedir ve her biri bir by gibi alr. Her neri ayn gsteriyi sunar ama sahne gerisine bir gz attnzda her birinde alma tarznn nemli biimde farkl olduunu grrsnz. Sahnelenen oyuna gelince, kyda kede ne olduuyla pek ilgilenmezsiniz, yalnzca rne odaklanmay yeterli bulursunuz. Ama i evreni anlamaya gelince, btn perdeleri ekip, kaplar ap gerekliin en derin ileyiini ortaya koyma ynnde doymak bilmez bir acelecilik vardr. Bohr bu acelecilii temelsiz ve yanl ynlendirilmi buluyordu. Ona gre gereklik oyunun
249

kendisiydi. Bir Spalding Gray monologu gibi, btn gsteri bir deneycinin plak lmleridir. Baka bir ey yoktur. Bohr'a g re sahne gerisi yoktur. Bir dalga fonksiyonunun olaslklarn bi ri dndakilerden nasl, ne zaman ve neden vazgeip lm aygtnda tek bir belirli rakam rettiini zmlemeye almak, asl noktay gzden karmaktr. Dikkate deer tek ey, llen rakamn kendisidir. On yllar boyunca bu perspektif hkm srd. Bununla birlikte, bu perspektifin akln kuantum kuramyla uramas zerindeki sakinletirici etkisine ramen, insan kendini, kuantum mekaniinin olaanst tahmin gcnn, evrenin ileyiinin altnda yatan gizli gereklii ortaya kardn dnmekten alkoyamyor, insan, daha ileri gidip, kuantum mekaniinin insanlarn yaadklaryla nasl badatn, dalga fonksiyonu ile gzlem arasndaki boluu nasl doldurduunu ve gzlemlerin altnda hangi gizli gerekliin yattn anlamak istiyor. Yllar boyunca birka aratrmac bu ie giriti; imdi onlarn gelitirdii baz nerileri grelim. Kkleri Heisenberg'e kadar giden bir yaklam, dalga fonksiyonlarnn kuantum gerekliinin nesnel eleri olduu perspektifini terk ederek bunlar yalnzca gereklik konusunda bildiklerimizin somutlamas olarak ele almaktr. Bir lm yapmadan nce, elektronun nerede olduunu bilmeyiz, bu bak asna gre elektronun konumu konusundaki bilgisizliimiz, elektronun dalga fonksiyonunun onu, olaslkla eitli yerlerde bulunuyor olarak tanmlamasyla yanstlr. Konumunu ltmz anda ise elektronun yeri konusundaki bilgilerimiz aniden deiir: Artk elektronun konumunu ilke olarak tam bir kesinlikle biliyoruzdur. (Belirsizlik ilkesi gereince eer konumunu tam olarak biliyorsak, hz hakknda hibir ey bilmiyoruzdur ama bunun u andaki tartmamzla bir ilgisi yok.) Bu perspektife gre, bilgilerimizdeki bu ani deiiklik, elektronun dalga fonksiyonunda ani bir deiiklik olarak yansr: Aniden kerek ekil 4.7'deki sivrilmi eklini alr ki bu da elektronun konumunu kesin bir ekilde bildiimizi gsterir. O zaman, bu yaklamda dalga fonksiyonunun ani k artc deildir: Hepimizin yeni
250

bir ey rendiimizde bilgimizde ortaya kan ani deiiklikten baka bir ey deildir. 1957'de Wheeler'in rencisi olan Hugh Everett tarafndan ortaya konulan ikinci yaklam, dalga fonksiyonlarnn ktn reddeder. Dalga fonksiyonunun somutlatrd her potansiyel sonu gn n grr ama her birinin grd gn kendi ayr evrenine akar. Birok Dnya yorumu ad verilen bu yaklamda "evren" kavram saysz "paralel evrenleri" -evrenimizin saysz deiik biimi- kapsayacak ekilde geniletilmitir yle ki, kuantum mekaniinin olabileceini tahmin ettii herhangi bir ey, ok kk bir olaslkla da olsa, bu kopya evrenlerin en azndan birinde gerekleir. Eer bir dalga fonksiyonu bir elektronun burada, orada veya ok uzakta olabileceini sylyorsa, o zaman, bu evrenlerin birinde sizin deiik bir biiminiz elektronu burada; evrenin bir baka kopyasnda baka bir siz elektronu orada; ve nc bir evrende bir baka siz elektronu ok uzakta bulacaksnz. Bu yzden, her birimizin bir andan dierine yaptmz gzlemler dizisi, her birinde sizin, benim ve belirli gzlemlerin belirli sonulara yol at bir evrende yaayan herkesin kopyalarnn bulunduu bu devasa, saysz evrenler ann bir blmnde ortaya kan gereklii yanstr. Byle evrenlerin birinde siz u anda bu kelimeleri okuyorsunuz, bir dierinde internette dolamak iin okumanza ara veriyorsunuz, baka bir evrendeyse kk bir rolnzn olduu bir Broadway gsterisinde endie iinde perdenin almasn bekliyorsunuz. Sanki ekil 5.1 deki gibi tek bir uzay-zaman blou yokmu da, her birinde olas olaylarn gerekletii sonsuz sayda uzayzaman blou varm gibi grnyor. Bu durumda, birok dnya yaklamnda hibir potansiyel sonu yalnzca potansiyel olarak kalmaz. Dalga fonksiyonlar kmezler. Her potansiyel sonu paralel evrenlerin birinde ortaya kar. 1950'lerde David Bohm'un -Blm 4'te Einstein-PodolskyRosen paradoksunu incelerken sz ettiimiz fiziki- gelitirdii nc neri tmyle farkl bir yaklam benimser. 8 Bhm, elektron gibi paracklarn, klasik fizikte olduu gibi ve tam da
251

Einstein'n umduu gibi, kesin konumlara ve kesin hzlara sahip olduklarn ne srmektedir. Ama belirsizlik ilkesiyle uyum salamak iin bu zellikler ortalkta gzkmezler; bunlar Blm 4'te sz edilen gizli deikenlerin rnekleridir, ikisini birden ayn anda belirleyemezsiniz. Bohm iin byle bir belirsizlik, bilebildiklerimizin snrn gsterirdi, paracklarn kendilerinin gerek nitelikleri hakknda hibir ey ima etmezdi. Onun yaklam Bell in sonularyla ters dmezdi, nk Blm 4'tin sonlarna doru incelediimiz gibi, kuantum belirsizliince yasaklanan belirli zellikler dlanmyordu, yalnzca yerellik dlanyordu ve Bohm'un yaklam yerel deildi.'' Bunun yerine Bohm, bir paracn dalga fonksiyonunun, gerekliin bir dier, baka esi, paracn kendisine ek olarak var olan bir esi olduunu dnyordu. Bohm'a gre paracklar veya dalgalar deil, Bohr'un tamamlayclk felsefesindeki gibi paracklar ve dalgalar vard. stelik Bohm, paracn dalga fonksiyonunun paracn kendisiyle etkiletiini -parac "ynlendirdiini" veya "itelediini"- bir anlamda sonraki hareketini belirlediini ne sryordu. Bu yaklam standart kuantum mekaniinin baarl tahminleriyle tam olarak uyum iinde olsa da Bohm, bir konumdaki dalga fonksiyonundaki deiikliklerin parac ani bir biimde uzak bir konuma iteleyeceini buldu; bu da onun yaklamnn yerel olmayn aka gsteriyordu. rnein ift yark deneyinde her parack ya bir yarktan ya da dierinden geerken onun dalga fonksiyonlar her iki yarktan birden geerek giriim sergiler. Dalga fonksiyonu paracn hareketini ynlendirdii iin, denklemlerin, paracn ekil 4.4'teki verileri aklayacak biimde, ekrana arpma olaslnn dalga fonksiyonu deerinin byk olduu yerde byk, kk olduu yerdeyse kk olduunu gstermesinin byk bir srpriz olmamas gerekir. Bohm'un yaklamnda dalga fonksiyonunun ayr bir kme aamas yoktur, nk eer paracn konumunu lm ve burada bulmusanz, buras lmn yaplmasndan bir an nce paracn gerekten bulunduu yerdir.
252

Giancarlo Ghirardi, Alberto Rimini ve Tulio Weber adl italyan fizikiler tarafndan sergilenen drdnc bir yaklamda, Schrdinger denklemini tek tek paracklarn dalga fonksiyonlar zerinde hemen hemen hi etkisi olmayacak ama gndelik, "byk" cisimlere uygulandnda nemli etkileri olacak ekilde zekice deitirmek zere cesur bir atlm yaplmaktadr. nerilen deiiklik dalga fonksiyonlarnn doal olarak kararsz olduunu, herhangi bir giriim olmasa da her dalga fonksiyonunun er ge kerek sivri bir ekil alacan varsayar. Ghiardi, Rimini ve Weber, tek bir paracn dalga fonksiyonunun ortalama olarak her bir milyar ylda bir kendiliinden, rasgele bir biimde keceini ne srdler. 10 Bu olay o kadar az grlr ki, paracklarn her zamanki kuantum mekaniine zg tanmlarnda hemen hemen hi deiiklie neden olmaz ve kuantum mekanii mikro dnyay daha nce elde edilememi bir dorulukla betimledii iin bu iyi bir eydir. Ama milyarlarca ve milyarlarca paracktan oluan deneyciler ve onlarn aralar gibi byk cisimlerde, verilen bir saniyenin kk bir blmnde kendiliinden bir kmenin en azndan bir bileen parac yok etine, onun dalga fonksiyonunu ktrme olasl yksektir. Ghirardi, Rimini, Weber ve dierleri tarafndan ne srld gibi, byk bir cisimdeki btn dalga fonksiyonlarnn dolank yaps, bu kmenin bir tr kuantum domino etkisi yaratarak cismi oluturan btn paracklarn dalga fonksiyonlarn ktrmesini garantiler. Bu, saniyenin kk bir kesrinde olup biterken, nerilen deiimse byk cisimlerin temel olarak her zaman belirli bir konumda kalmalarn garanti altna alr: lm aletlerindeki ibreler her zaman belirli bir deeri gsterirler; Ay gkyznde her zaman belirli bir konumdadr; deneycilerin beyinleri daima belirli bir ey yaar; kediler her zaman ya canl ya da ldrler. Bu yaklamlarn her birini ve burada sz etmeyeceim dierlerini destekleyenler ve eletirenler vardr. "Bilgi olarak dalga fonksiyonu" yaklam dalga fonksiyonu kmesi konusunda bir tr kurnazla bavurarak dalga fonksiyonlarnn gereklii253

ni reddeder ve onlar yalnzca bildiklerimizin tarifine dntrr. Ama eletirenlerden biri unu sorar: Neden temel fiziin insan farkndal ile bu kadar yakn ilikili olmas gereksin? Eer biz dnyay gzlemek zere burada olmasaydk dalga fonksiyonlar hibir zaman kmez miydi ya da dalga fonksiyonu kavram var olmaz myd? Yeryz gezegeninde insan bilinci evrilmeden nce evren ok farkl bir yer miydi? nsan deneycilerin yerine gzlemci olarak yalnzca karncalar, fareler, amipler veya bilgisayarlar bulunsayd ne olurdu? Onlarn "bilgilerindeki" deiim dalga fonksiyonlarnn kmesiyle balantl olmak iin yeterli olur muydu?" Tersine, birok dnya yorumu, bu yaklamda dalga fonksiyonlar kmedii iin, dalga fonksiyonunun kmesi olayndan tmyle kanr. Ama denecek bedel evrenlerin ar oalmasdr ki, eletirenlerin ou bunu fazla abartl bulmutur. 12 Bohm'un yaklam da dalga fonksiyonu kmesinden kanr; ama bu yaklamda hem paracklara hem de dalgalara bamsz gereklik atfedildii iin eletirenler bu kuramn ekonomik olmadn ne srmlerdir. stelik, eletirenler doru bir biimde Bohm'un formlletirmesinde dalga fonksiyonunun ittii paracklarla ktan-hzl bir ekilde etkileebildiklerini iddia etmektedirler. Destekleyenlerse ilk ikyetin en iyi olslkla nesnel olmadn, ikincisininse Bell in kanlmasnn mmkn olmadn kantlad yerel olmaya uyduundan her iki eletirinin de ikna edici olmadna dikkat ekiyorlar. Bununla birlikte, belki de mazur grlemez bir ekilde, Bohm'un yaklam hibir zaman rabet grmedi. 13 Ghirardi-Rimini-Weber yaklam dalga fonksiyonunun kmesiyle dorudan ilgilenir ve bunun iin denklemleri yeni bir kendiliinden kme mekanizmasn ierecek ekilde deitirir. Ama eletirenler henz Schrdinger denklemine nerilen deiiklii destekleyen en kk bir deneysel kant bulunmadna dikkat ekiyorlar. Kuantum mekanii formlleri ile gerek hayatta yaananlar arasnda salam ve tmyle saydam bir iliki bulmak isteyen aratrmaclar, hi kukusuz bu abalarn gelecekte de bir s254

re daha srdreceklerdir ama bilinen yaklamlardan hangisinin sonunda genel kabul greceini sylemek zordur. Eer imdi fizikiler arasnda bir anket yaplsa, ok oy alan bir favorinin olacan sanmyorum. Ne yazk ki bu konuda deneysel girdilerin de yardm snrl. Ghirardi-Rimini-Weber nerisi baz durumlarda standart aama bir/aama iki kuantum mekaniinden farkl olabilen tahminlerde bulunur; sapmalar gnmzn teknolojisiyle llemeyecek kadar kktr. Dier nerinin durumu daha da ktdr nk deneysel hkmler karsnda daha kesin bir biimde hareketsiz kalmlardr. Standart yaklamla tam bir uyum iinde olduklarndan, her biri gzlenebilecek veya llebilecek eyler konusunda ayn tahminlerde bulunurlar. Yalnzca sahne gerisinde olup bitenler konusunda farkllarlar. Yani kuantum mekaniinin, gerekliin doasnn altnda neyin yattn ima ettii konusunda farkllklar sergilerler. Kuantum mekanii lm problemi zlmemi olarak kalm olsa da, son yirmi-otuz yldr, henz tamamlanm olmasa bile, uygulanabilir herhangi bir zmn paras olabilecei yaygn olarak destek gren bir yap gelime aamasndadr. Bu yapnn ad danm dr (durgun dalga yapsnn evre ile etkilemeler yznden bozulmas yani 'decoherence'). Danm ve Kuantum Gereklii Kuantum mekaniinin olaslk yanyla ilk defa karlatnzda ilk doal tepki, yaz-tura atarken veya rulet evirirken ortaya kan olaslklardan daha yabancl (egzotik) olmadn dnmektir. Ama kuantum giriimini rendiiniz zaman, olasln kuantum mekaniine ok daha temel bir ekilde girdiini kavrarsnz. Gndelik rneklerdeki eitli sonular -yaz m tura m, krmz m siyah m, bir piyango numaras m dieri mi- bir sonucun veya dierinin mutlaka ortaya kaca ve her sonucun bamsz, farkl bir gemiin rn olduu kavrayyla ayrlm sonulardr. Yaz-tura atldnda parann havada dnmesi bazen yaz gelmesine bazen de tura gelmesine yeterli olacak miktarlarda olur. Her sonuca atfettiimiz 50-50 olaslk yalnzca or255

taya kan sonuca -yaz m, tura m- deil, her sonuca yol aan gemilere de ilikindir. Yaz-tura atlarnn olas sonularnn yars yaz, yars tura olur. Gemilerin kendileri ise tmden ayr, yaltlm seeneklerdir. Parann farkl hareketlerinin birbirlerinin desteklemeleri veya yok etmelerinin bir anlam yoktur. Tmyle bamszdrlar. Ama kuantum mekaniinde iler farkldr. Bir elektronun ift yarktan detektre kadar izleyebilecei seenek yollar ayr, yaltlm gemiler deildir. Olas gemiler etkileerek gzlenen sonucu retirler. Baz yollar dierini destekler, baz yollar dierleri tarafndan yok edilir. eitli olas gemiler arasndaki byle kuantum giriimi detektr ekranndaki karanlk ve aydnlk eritlerden oluan desenin nedenidir. Bu yzden, kuantum ve klasik olaslk kavramlar arasndaki lark, birincinin giriim sergilemesi, ikincinin ise sergilememesidir. Danm kk eylerin kuantum fiziiyle o kadar da kk olmayan eylerin klasik fizii arasnda kuantum giriimini bastrarak -yani klasik ve kuantum olaslklar arasndaki temel fark ani bir biimdeyok ederek- bir kpr oluturan, yaygn bir kavramdr. Danmn nemi kuantum kuramnn ilk zamanlarnda anlalm ama ortaya yeniden k 1970'te Alman fiziki Dieter Zeh'in zgn makalesiyle'"1 olmu ve o zamandan beri aralarnda gene Alman olan Erich Joos ve New Mexico'daki Los Alamos Ulusal Laboratuvar'ndan Wojciech Zurek'in de bulunduu pek ok aratrmac tarafndan gelitirilmektedir. Fikir udur: Schrdinger denklemi iki yarkl bir perdeden geen tek tek ve yaltlm fotonlar gibi basit bir duruma uyguland zaman, nl giriim desenine yol aar. Ama bu laboratuvar rneinin gerek dnyada olup bitenlerin karakteristii olmayan iki ok zel nitelii vardr. Birincisi, gndelik hayatta karlatmz eyler daha byk ve tek bir fotondan daha karmaktr. kincisi, gndelik hayatta karlatmz eyler yaltlm deildir: Bizimle ve evreyle etkileirler. u anda elinizdeki kitaba bir insan dokunmakta ve ok daha genel olarak kitaba srekli olarak fotonlar ve hava moleklleri arpmaktadr.
256

stelik kitabn kendisi de birok molekl ve atomdan yapld iin, srekli hareket halinde olan bu bileenler birbirleri ile de etkilemektedirler. Ayn eyler l aletlerinin gstergeleri, kediler, insan beyinleri ve gndelik hayatta karlatnz her ey iin de dorudur. Astrofiziksel leklerde Dnya, Ay, asteroidler ve dier gezegenler, Gne'ten gelen fotonlarla bombardman ediliyor. Uzayn karanlk derinliklerindeki bir toz paracna bile, Byk Patlama'nn hemen ertesinde akmaya balayan dk-enerjili mikrodalga fotonlar srekli olarak arpyor. Bu nedenle, kuantum mekaniinin ilk laboratuvar deneylerinin tersine, gerek dnyada olup bitenler konusunda ne sylediini anlamak iin, Schrdinger denklemini byle daha karmak durumlara uygulamamz gerekir. zet olarak, Zeh'in vurgulad buydu ve onun almas, ardndan gelen dierlerinin almalar ile birlikte, harikulade bir eyi ortaya kard. Her ne kadar fotonlar ve hava moleklleri kitap veya kedi gibi byk cisimler zerinde nemli bir etkiye sahip olamayacak kadar kk olsalar da baka bir ey yapabilirler. Byk cismin dalga fonksiyonunu "drterler" veya fizik dilinde onun duraanln bozup danmna yol aarlar: Birbirini izleyen tepe, ukur, tepe dizisinin srasn bulanklatrrlar. Bu kritiktir, nk bir dalga fonksiyonunun dzenlilii, giriim etkileri retmesi asndan ok nemlidir (ekil 4.2'ye baknz). Bu yzden tpk ift yark deneyinde etiketleme aygtlarnn eklenmesinin sonutaki dalga fonksiyonunu bulanklatrarak giriim etkilerini yok etmesi gibi, cisimlerin de evrelerini oluturan bileenler tarafndan srekli olarak bombardman edilmesi, giriim olay gzlenmesi olasln yok eder. Kuantum giriimi olasl bir kere ortadan kalktnda, kuantum mekaniinde yapsal olarak var olan olaslklar, btn pratik amalar iin, yaztura atlarnda veya rulette yapsal olarak var olan olaslklar gibidir. Bir kere evresel dalma dalga fonksiyonunu bulanklatrdnda kuantum olaslklarnn egzotik doas, gndelik hayatn daha yakndan tandmz olaslklarna dnr. 15 Bu da kuantum lm problemine bir zm nerir; yle ki, bu zm
25 7

eer gerekleirse, bekleyebileceimiz en iyi eydir. Bunu nce en iyimser bak as altnda tanmlayacam ve sonra da hl nelerin yaplmas gerektiini vurgulayacam. Eer yaltlm bir elektronun dalga fonksiyonu, diyelim yzde 50 burada, yzde 50 orada olma olasl gsteriyorsa, bu olaslklar kuantum mekaniinin tuhafln kullanarak yorumlamamz gerekir. Seeneklerden ikisi de kendilerini etkileerek ve giriim deseni ortaya koyarak gsterebilecekleri iin, ikisini de eit derecede gerek olarak dnmeliyiz. Serbest bir dille sylersek, elektronun her iki konumda birden bulunmasnda bir anlam vardr. Eer imdi elektronun konumunu yaltlmam, gndelik boyutlardaki laboratuvar aralaryla lersek ne olur? Elektronun kukulu yeriyle ilgili olarak, lm aracnn ibresinin bu deeri gsterme olasl yzde 50, u deeri gsterme olasl yzde 50'dir. Ama dalma nedeniyle gsterge, her iki deerin hayaletimsi bir karmn gsterme durumunda olmayacaktr; dalma nedeniyle bu olaslklar normal, klasik, gndelik anlamlaryla yorumlayabiliriz. Tpk bir parann havaya frlatldnda yzde elli yaz ve yzde elli tura gelme olasl olduu halde yere dtnde ya yaz ya da tura gelmesi gibi, gstergenin de yzde 50 bu deeri ve yzde 50 u deeri gsterme olasl vardr ama gsterge kesinlikle ya bir deeri, ya da dierini gsterecektir. Btn dier karmak, yaltlm olmayan cisimlere de benzer bir dn mant uygulanabilir. Eer bir kuantum hesaplamas kapal bir kutuda oturmakta olan bir kedinin yzde 50 canl, yzde 50 l olacan ortaya koyuyorsa -nk bir elektron yzde 50 olaslkla bir bubi tuzan tetikleyerek kediye zehirli gaz verecektir, yzde 50 olaslkla ise elektron hedefine isabet etmeyecek ve bubi tuzan tetiklemeyecektir- dalma kedinin hem l hem de canl olmann anlamsz bir karmnda olmayacam syler. Her ne kadar on yllar boyunca "Bir kedi iin hem canl, hem de l olmak ne anlama gelir?", "Kutuyu aarak kediyi gzleme eylemi onu seeneklerden birini semeye, canl ya da l olmaya nasl zorlar?"gibi konularda scak tartma258

lar srdyse de, dalma siz kutuyu amadan ok nce, evrenin hemen hemen sfr zamanda milyarlarca gzlemi tamamlayarak btn gizemli kuantum olaslklarn daha az gizemli klasik olaslklara dntrdn syler. Siz ona bakmadan ok nce evre kediyi belirli, tek bir durumu almaya zorlamtr. Danklk, evreden arpan saysz parack kuantum tuhafln para para uzaklatrd iin, kuantum acayipliklerini byk cisimlerden dar "szmaya" zorlar. Kuantum lm problemine daha tatmin edici bir zm bulunacan dnmek zordur. Daha gereki olarak ve evreyi gzard eden basitletirici varsaymdan vazgeerek -ki bu basitletirme kuantum alannn ilk yllardaki gelimesi iin hayati bir neme sahipti- kuantum mekaniinin yapsal bir zm olduunu grrz. nsan bilinci, insan deneyciler ve insan gzlemleri artk zel bir rol oynamazlar nk bunlar (biz!) hava moleklleri ve fotonlar gibi, verilen bir fiziksel sistemle etkileen, evreye ait eler olurlar. Cisimlerin evrimi ve onu len deneyci arasnda da artk aama l/aama 2 ayrm olmaz. Her ey -gzlenen ve gzleyen- eit durumdadr. Her ey -gzlenen ve gzleyenkesinlikle Schrdinger denkleminde verilen ayn kuantum mekanii yasalarna tabi olur. lm eylemi artk zel deildir; bu eylem yalnzca evreyle temasn zel bir rneidir. Hepsi bu mu? Danm kuantum lm problemini zyor mu? Dalga fonksiyonlarnn, yol aabilecekleri potansiyel sonulardan biri dnda dierlerine kapy kapatmasnn sorumlusu danm m? Bazlar yle dnyor. Carnegie Mellon'dan Robert Griffiths; Orsay'dan Roland Omnes; Sanla Fe Enstits nden nobel dll Murray Gell-Mann; Sanla Barbara'daki Kaliforniya niversitesi'nden J i m Hartle gibi aratrmaclar byk ilerleme kaydederek danm kuantum lm problemini zen, btncl bir yap ( t u t a r l olmayan gemiler ad verilen) olarak gelitirdiklerini ne srdler. Benim gibi dierlerinin de merak uyand ama henz tam olarak ikna olmadlar. Grdnz gibi danmn gc, Bohr'un byk ve kk sistemler arasna diktii yapay duvar baarl bir ekil259

de yok ederek her eyin ayn kuantum mekaniksel yasalara tabi olmasn salamasdr. Bu nemli gelimeyi sanrm Bohr da memnunluk verici bulurdu. Her ne kadar zlmemi olan kuantum mekanii lm problemi fizikilerin kuramsal hesaplamalar deneysel verilerle badatrma yeteneklerini azaltmam olsa da, Bohr ve arkadalarnn, baz skntl zellikleri olmakla birlikte son derece anlalr olan, kuantum mekaniine zg bir yap gelitirmelerine yol at. Biroklar bu yapnn dalga fonksiyonu kmesi hakkndaki bulank szlerini veya klasik fiziin alanna giren "byk" sistemler kavramnn kesin olmayn sinir bozucu bulur. Danm gz nne alan aratrmaclar iin bylesi mulak fikirler byk lde gereksizdir. Bununla birlikte, yukardaki tanmda kenarndan geip gittiim temel bir konu, danm kuantum giriimini bastrarak tuhaf kuantum olaslklarn daha tandk klasik olaslklara dntrse de dalga fonksiyonunda somutlaan potansiyel sonularn her birinin hl gereklemek iin dierleriyle yarmakta olduudur. Bu yzden biz de hl pek ok dier olaslk "giderken" birinin nasl olup dil "kazandn" merak ederiz. Yaz-tura atld zaman klasik fizik benzer bir soruya cevap verir. Klasik fizik, eer parann havadaki dnn yeterince duyarllkla incelemisek, ilke olarak, para yere dtnde yaz m yoksa tura m geleceini belirleyebileceimizi syler. O zaman, daha yakndan bakarsak, balangta gzden kardmz ayrntlar sonucu kesin olarak belirler. Ayn ey kuantum fiziinde sylenemez. Tutarszlk kuantum olaslklarnn klasik olaslklar gibi yorumlanmalarna izin verir ama pek ok olaslktan birinin gereklemek zere nasl seileceinin ayrntlarn vermez. Bohr'un dnd gibi, baz fizikiler tek bir belirli sonucun nasl ortaya ktn aklamaya almann yanl yola sapma olduuna inanrlar. Bu fizikiler, dalmay da kapsayacak ekilde gncellenmi olan kuantum mekaniinin, hesaplamalar laboratuvar lm aygtlarnn davrann aklayan, keskin bir biimde formlletirilmi bir kuram olduunu ne srerler. Bu bak asna gre, bilimin amac budur. Neyin olup bittiine ilikin bir ak260

lama bulabilmek, zel bir sonucun nasl ortaya ktn anlayabilmek, bilgisayar ktlarnn ve detektrlerin okuduu deerlenil tesindeki gereklik dzeyini yakalamak mantksz bir entelektel agzlln ifadesidir. Aralarnda benim de bulunduum biroklar ise farkl bir bak asna sahiptir. Verileri aklamak bilimin grevidir. Ama birok fiziki bilimin verilerin destekledii kuramlardan yararlanmak ve daha da teye giderek, bunlar kullanarak gerekliin doasna ilikin mmkn olan en ok bilgiyi elde etmek olduuna inanyorlar. Benimse lm probleminin tam bir zmne ulamaya alarak kazanlacak bir kavray olduuna ilikin gl kukularm var. Bu yzden, her ne kadar evreyi de kapsayan dalmann kuantum-klasik ayrmn ortadan kaldran yapnn hayati bir paras olduu ynnde yaygn bir uzla varsa ve pek ok kimse bu fikirlerin gnn birinde ikisi arasnda tam ve ikna edici bir balant oluturaca konusunda umutluysa da, bu kprnn bugn tam olarak ina edilmi olduu konusunda henz ou kimse ikna olmu deildir.

Kuantum Mekanii ve Zamann Oku


O zaman, lm probleminin neresindeyiz ve bunun zamann oku iin anlam nedir? Genel olarak, gndelik yaananlar kuantum gerekliine balamay hedefleyen iki grup neri vardr, ilk grupta (rnein bilgi olarak dalga fonksiyonu; birok dnya; danm) Schrdinger denklemi yknn her eyidir; neriler denklemlerin fiziksel gereklik konusunda ne anlama geldiini yorumlamann deiik yollarn salarlar. kinci grupta (rnein Bohm; Ghirardi-Rimini-Weber), Schrdinger denklemi baka denklemlerle tamamlanmal (Bohm un yorumunda dalga fonksiyonlarnn paracklar nasl itelediini gsteren denklem) veya deitirilmelidir (Ghirardi-Rimini-Weber yorumunda yeni ve ak bir kme mekanizmasnn iin iine katlmas). Zaman okuna olan etkinin belirlenmesi iin hayati nemi olan soru, bu nerilerin zamann bir ynyle dieri arasnda temel bir asimetri
261

getirip getirmediidir. Schrdinger denkleminin tpk Newton, Maxwell ve Einstein'n denklemleri gibi zamanda ileri ve geri ynlerini eit olarak ele aldn hatrlayn. Schrdinger denkleminin zamanda evrim ynn gsteren bir oku yoktur. nerilerden herhangi biri acaba bunu deitiriyor mu? lk grup nerilerde Schrdinger yaps hi deitirilmez, bu nedenle zaman simetrisi korunur, ikinci grupta ise ayrntlara bal olarak zaman simetrisi kalabilir veya kalmayabilir. rnein, Bohm'un yaklamnda, nerilen yeni denklem gelecek zaman ve gemi zaman eit olarak ele aldndan, bir asimetri ortaya kmaz. Ama Ghirardi, Rimini ve Weber in nerisi, zamansal yn olan bir kme mekanizmas getirir; "sivri bir durumdan yayvan bir duruma giden, "kmeyi geri alan" bir dalga fonksiyonu, deitirilmi olan denklemlerle uyum salamaz. Bu nedenle, neriye bal olarak, kuantum lm probleminin zmyle birlikte kuantum mekanii, zamann her iki ynn de eit bir biimde ele almay srdrebilir veya srdrmeyebilir. imdi her olasln ima ettii sonulara bir gz atalm. Eer zaman simetrisi devam ederse (ki edeceinden kukuluyum), geen blmdeki dn mant ve sonularn tamam kk deiikliklerle kuantum dnyasna tanabilir. Zamann oku tartmamza giren ekirdek fizik, klasik fiziin zaman tersinmesi simetrisidir. Kuantum fiziinin yaps ve temel dili klasik fiziinkinden bu kadar farkl iken -konum ve hzlar yerine dalga fonksiyonlar; Newton yasalar yerine Schrdinger denklemi- kuantum denklemlerinin zaman tersinmesi simetrisi zamann okunun ele aln biiminin deimeyeceini garantiler. Paracklar onlarn dalga fonksiyonlar cinsinden tanmladmz srece, kuantum dnyasndaki entropi, klasik fizikteki gibi tanmlanabilir. Entropinin srekli olarak artmas gerektii sonucu -hem gelecek, hem de gemi adn verdiimiz yne doru artmas- geerliliini koruyacaktr. Bylece yeniden Blm 6'da karlatmz ayn bilmeceye geldik. Eer dnyaya ilikin u andaki gzlemlerimizi veri ve inkar edilemeyecek kadar gerek olarak kabul edersek ve eer
262

entropi hem gelecee hem de gemie doru artmak zorunda ise, dnyann bu ekilde nasl var olduunu ve nasl evrileceini nasl aklarz? Ve ayn iki olaslk yeniden ortaya kacaktr: Ya grdmz her ey zamann byk ounluunu tamamen dzensiz olarak geirmi olan, sonsuz bir evrende ara sra beklenebilecek istatistiksel bir dalgalanmayla anszn ortaya km, ya da bir nedenle, Byk Patlama dan hemen sonra son derece dk olan entropi son 14 milyar yldr yava yava artm ve gelecekte de artn srdrecek olabilir. Blm 6'da olduu gibi, hafzalarmza, kaytlara ve fizik yasalarna gvenmeme durumundan kanmak iin, ikinci seenee -dk-entropili patlama- odaklanyor ve her eyin neden ve nasl olup da bylesine zel bir durumda baladna bir aklama aryoruz. Dier yandan, eer zaman simetrisi kaybolursa -eer lm probleminin bir gn kabul edilen zm kuantum mekaniinin iinde gelecek ve gemii temel olarak asimetrik olarak ele almaya balarsa- bu, zamann okuna en basit zm ortaya koyabilir. rnein yumurtalarn krlmalarnn ama asla kendiliinden yapmamalarnn, klasik fizik yasalarnda bulduumuzun tersine, krlmann btn kuantum denklemlerini zmesi, yapmannsa zmemesi olduunu gsterebilir. Krlan bir yumurtann tersine oynatlan filmi gerek hayatta olmayacak bir hareketi temsil eder ki bu da byle bir olay neden hibir zaman gzlemediimizi aklar. Durum bu kadar aktr. Mmkndr. Ama b dnya zaman okuna ok farkl bir aklama salyor gibi grnyorsa da, gerekte grnd kadar laikli olmayabilir. Blm 6'da vurguladmz gibi, Sava ve Bar'n sayfalarnn gittike dzensiz hale gelmesi iin dzenli olarak balamalar gerekir. Yumurtann krlarak dzensiz bir hale gelmesi iin dzenli, salam bir yumurta olarak balamas gerekir. Entropinin gelecee doru artmas iin gemite entropinin dk olmas gerekir ki he ey gittike daha dzensiz olma potansiyeline sahip olabilsin. Bununla birlikte yalnzca bir yasann gemile gelecei farkl olarak ele almas, bu yasann daha dk entropili bir gemii ima etmesini gerektirmez.Yasa hl
263

gemie doru entropinin arttn ima ediyor olabilir (belki de entropi gemi ve gelecee doru asimetrik bir ekilde artyordur) ve zamanda asimetrik bir yasann gemi hakknda herhangi bir ey syleyemiyor olmas da olasdr. Bu sonuncusu, piyasadaki zamanda asimetrik nerilerin yalnzca biri olan GhirardiRimini-Weber nerisi iin dorudur. Bu nerideki kme mekanizmas bir kez ilevini yaptnda artk geri almann hibir yolu yoktur, km bir dalga fonksiyonuyla balayp daha nceki yaylm haline doru evrilmesini salamann bir yolu yoktur. Dalga fonksiyonunun ayrntl ekli kte kaybolur -sivri bir fonksiyona dnr- ve artk dalga fonksiyonunun kten herhangi bir zaman sresi kadar nce nasl olduunu ortaya koymak olanakszdr. Bu yzden, zamanda asimetrik bir yasa her eyin neden bir zaman srasna gre gelitii, neden ters ynde gelimedii konusuna ksmi bir aklama getirmi olsa bile, zamanda simetrik yasalarn gerektirdii ekleri de pekala gerektirebilir: Uzak gemite entropinin neden dk olduunun aklanmas. Elbette bu, kuantum mekaniinin imdiye kadar nerilen zamanda .asimetrik deiiklikleri iin dorudur. Bu yzden, gelecekteki bir keif - benim her ikisini de olanaksz grdm -iki eyi, kuantum lm problemine, ek olarak entropinin gelecee doru azald, zamanda asimetrik bir zm- zamann okunu aklama abalarmz bizi bir kez daha evrenin balangcna geri gtrr ki bu da kitabn gelecek blmlerinin konusudur. Bu blmlerin aka gsterecei gibi, kozmolojik dnceler uzayn, zamann ve maddenin kalbine doru eitli gizemlerle giderler. Bu yzden modern kozmolojinin fikirlerinin zamann okuna doru olan yolculuunda, manzara konusunda acele etmeden, kozmik gemite iyi dnlm bir geziye kmalyz.

264

3 Uzay-Zaman ve Kozmoloji

VIII. Blm

Kar Taneleri ve Uzay-Zaman Hakknda


Simetri ve Evrenin Evrimi

ichard Feynman bir zamanlar eer modern bilimin en nemli buluunu bir cmlede zetlemesi gerekseydi "Dnya atomlardan yaplmtr" cmlesini seeceini sylemiti. Ancak evreni kavraymzn ne kadar byk blmnn atomlarn zellikleri ve bunlarn arasndaki ilikilere ait olduunu anladmz zaman -yldzlarn parlamasnn ve gkyznn mavi renginin nedenlerinden bu kitab niin ellerinizde hissettiinize ve bu kelimeleri gzlerinizle grdnze kadar- bilimsel mirasmz zetlemek asndan Feynman n seimini daha iyi takdir edebiliriz. Gnmzn nde gelen bilim insanlarnn ounun, eer ikinci bir cmle semeleri istenseydi, bu "Evrenin yasalarnn temelini simetri oluturur" cmlesi olurdu. Son birka yz yl iinde bilimde pek ok alt-st olu yaanmtr ama en kalc keiflerin ortak bir yn vardr: Bunlar, doann ne kadar farkl ekilde etkilenmeye allrsa allsn, de267

imez kalan zelliklerini bulmulardr. Bu deimez kalan niteliklere fizikiler simetri adn verirler ve bu simetriler pek ok byk ilerlemede giderek daha hayati roller oynamlardr. Bu da simetrinin -btn gizemli ve karmak klklarnda- gerein kefedilmeyi bekledii karanln zerine gl bir k tuttuu yolunda yeterince kant saladn gstermektedir. Aslnda greceimiz gibi, evrenin tarihi byk lde simetrinin tarihidir. Evrenin evrimindeki en nemli anlar, dengenin ve dzenin birdenbire deierek, nceki dnemlerden nitelik olarak farkl kozmik arenalara yol at anlardr. u an geerli olan kuram, evrenin ilk dnemlerinde bylesi bir dizi gei evresi geirdiini ve karlatmz her eyin, bu daha simetrik kozmik dnemin elle tutulur kalntlar olduu grn tayor. Ama simetrinin evrilen evrenin kalbinde yer ald daha grkemli bir y a n vardr. Zamann kendisi simetri ile yakndan balantldr. Aka grlecei gibi, deiimin bir ls olarak zamann ikinci anlam ve "bir btn olarak evrenin ya ve evrimi" gibi eylerden anlaml olarak sz edebilmemizi salayan bir tr kozmik zamann varl, ok hassas biimde simetrinin zelliklerine baldr. Bilim insanlar, uzayn ve zamann gerek anlamn bulmak amacyla geriye, balangca doru bakarak bu evrimi incelediklerinde, simetri, baka trl ulalamayacak olan cevaplar ve fikirler veren en salam klavuz olmutur.

Simetri ve Fizik Yasalar


Simetriler ok boldur. Bir bilardo topunu elinizde tutun ve u veya bu ynde -herhangi bir eksen evresinde- dndrn, kesinlikle ayn grnr. Sade, yuvarlak bir yemek taban masaya koyun ve merkezi etrafnda dndrn: Tmyle deimez grnr. Yeni olumu bir kar kristalini yavaa tutun ve her ucu, biraz nce komu ucun gsterdii yne gelecek ekilde dndrn, hibir ey yapmamsnz gibi olur. "A" harfini aln ve onu tepesinden geen dey eksen evresinde dndrn, zgn harfin aynsn elde edersiniz.
268

Bu rneklerin aka gsterdii gibi, bir cismin simetrileri, uygulandnda cismin grnnde hibir etkisi olmayan gerek veya hayali deiikliklerdir. Bir cisim grnmnde bir fark olmadan ne kadar deiiklii kaldrabiliyorsa, o kadar simetriktir. Bir kre son derece simetriktir nk merkezinden geen herhangi bir eksen etrafnda -aa-yukar, sol-sa veya herhangi bir yn- dndrmek grntsnn ayn kalmasyla sonulanr. Bir kp daha az simetriktir nk yalnzca yzlerinin orta noktalarndan geen eksenlerin evresinde 90 birimlerinde yaplan dndrmeler (ve bunlarn kombinasyonlar) kbn grntsnn ayn kalmasyla sonulanr. Elbette herhangi bir kimse, rnein ekil 8.1c'deki gibi bir dndrme yaparsa, kb hl tanyabilirsiniz ama birinin onunla oynadn aka fark edersiniz. Simetriler ise, aksine, en becerikli ktlar gibidir, yaptklar deiiklikler geride hibir iz brakmaz. Btn bunlar cisimlerin uzaydaki simetrilerinden rneklerdir. Bilinen fizik yasalarnn altnda yatan simetriler de bunlarla yakndan ilikilidir ama bunlar iin daha soyul bir soru sorulmas gerekir: Gzlediiniz fiziksel bir olay aklayan yasalarda kesinlikle bir etkisi olmadan, sizin zerinizde veya evrenizde -bir kere daim gerek veya hayali- ne gibi deiiklikler yaplabilir? Dikkat edilirse, simetri saylmak iin bu tr deiikliklerin gzlemlerinizi deimez olarak brakmas gerekmez. Biz daha. ok bu gzlemleri yneten yasalarn deiip deimemesiy-

(a)

(b)

(c)

ekil 8.1 Eer (a) dal;i gibi bir kp, ( b ) ' d e olduu gibi, karlkl y z l e r i n i n ortalarndan geen eksenler etrafnda 90 d e r e c e ve k a t l a r n d a dndrlrse deimez grnr. A m a (c)'deki gibi herhangi b a k a bir dnme, fark edilir.

269

le -deiiklikten nce grdklerinizi aklayan yasalarla deiiklikten sonra grdklerinizi aklayan yasalarn farkl olup olmamasyla- ilgiliyiz. Bu temel fikir etrafnda imdi baz rnekleri inceleyelim. Olimpik bir jimnastiki olduunuzu ve son drt yldr Connecticut jimnastik merkezinde ok sk almakta olduunuzu varsayn. Grne gre sonsuz kere tekrarlayarak her hareketinizi gittike daha kusursuz hale getirmisinizdir; havada yrme hareketi iin denge tahtasn ne kadar hzla itmek gerektiini, ikili dnme hareketi iin ne kadar sramanz gerektiini, ikili parende atmak iin paralel barda vcudunuzu ne kadar hzla frlatmanz gerektiini biliyorsunuzdur. Aslnda vcudunuzun hareketlerini ynetenler bunlar olduu iin, vcudunuzun Newton yasalarna doutan alk olduunu hissedersiniz. imdi, son gsterinizi Olimpik yarmalarn merkezi olan New York'ta, izleyiciler karsnda yaparken, ayn yasalarn geerli olduuna gvenirsiniz, nk gsterinizi tpk antrenmanlardaki gibi yapmaya niyetlisinizdir. Newton yasalar hakknda bildiimiz her ey stratejinize gven verir. Newton yasalar bir konuma veya dierine zel deildir, Connecticut'ta bir ekilde, New York'ta baka bir ekilde ilemezler. Nerede olursanz olun, ayn ekilde ilerler. Yerinizi deitirmi olsanz bile, vcudunuzun hareketlerini yneten yasalar, tpk dndrlen bir bilardo topunun grnts gibi, bundan etkilenmez. Bu simetri, yer deitirme simetrisi veya yer deitirme deimezlii adn alr. Sadece Newton yasalarna deil, Maxwell'in elektromanyetik yasalarna, Einstein'n zel ve genel grelilik yasalarna, kuantum mekaniine ve modern fizikte herhangi bir kimsenin ciddiye alaca herhangi bir neriye de uygulanr. Ama nemli bir noktaya dikkat edin. Gzlemlerinizin ayrntlar ve yaananlar bazen bir yerden dierine deiiklik gsterebilir ve gsterecektir. Eer jimnastik gsterilerinizi Ay'da yapsaydnz, yukar sramak iin bacaklarnzla zemine uyguladnz ayn kuvvete tepki olarak vcudunuzun havada izdii yol ok farkl olurdu. Ama bu fark tam olarak anlyoruz ve bu fark
270

zaten yasalarla btnlemi durumdadr. Ay, Dnya'dan daha kk ktleli olduu iin, uygulad ktleekimi etkisi daha kktr; sonu olarak gvdeniz farkl yrngeler izer. Bu gerek -bir cismin ktleekiminin onun ktlesine bal olduu gerei- Newton'un ktleekimi yasasnn (ve Einstein'n ok daha rafine genel greliliinin de) ayrlmaz bir parasdr. Ay'daki ve Dnya'daki deneyimleriniz arasndaki fark, ktleekimi yasasnn bir yerden dierine deitiini ima etmez. Yalnzca ktleekimi yasasnn zaten iinde barndrd evresel fark yanstr. Bu yzden, bilinen fizik yasalarnn New York ve Connecticut'ta -veya imdi ekleyelim Ay'da da- eit bir biimde uygulandn sylediimizde, bu dorudur, ama yasalarn bal olduu evresel farklar belirlemek zorunda kalabileceinizi aklnzdan karmayn. Bununla birlikte, ki bu kilit bir sonutur, yasalarn salad aklayc yap, konumun deimesiyle herhangi bir deiiklie uramaz. Konumdaki bir deiiklik fizikilerin kara tahtann bana geerek yeni yasalar bulmaya almalarn gerektirmez. Fizik yasalar bu ekilde ilemek zorunda deildir. Fizik yasalarnn devletlerin yasalar gibi deiken olduu bir evren hayal edebiliriz; bildiimiz fizik yasalarnn bize Ay'daki, Andromeda galaksisindeki, Yenge bulutsusundaki veya evrenin br yanndaki fizik yasalar hakknda hibir ey sylemedii bir evren hayal edebiliriz. Aslnda burada ileyen yasalarn, evrenin uzak kelerinde ileyen yasalarla ayn olduundan kesinlikle emin deiliz. Ama eer yasalar orada bir yerde deiiyorsa, bunun ok uzak bir yer olmas gerektiini biliyoruz, nk gittike daha hassas bir ekilde yaplan astronomi gzlemleri, yasalarn her yerde, en azndan grebildiimiz uzayda ayn olduu yolunda gittike daha ikna edici kantlar ortaya koyuyor. Bu da simetrinin artc gcne k tutuyor. Dnya gezegenine ve yakn evresine mahkm olmamza ramen, yer deitirme simetrisi nedeniyle, buradan ayrlmadan btn evrende ileyen temel yasalar renebiliriz, nk kefettiimiz yasalar, o yasalardr.
271

Dnme simetrisi veya. dnme deimezlii yer deitirme deimezliinin yakn akrabasdr. Uzaydaki her ynn dieriyle eit olduu dncesine dayanr. Dnyadan bakmak elbette bu sonuca varmanza yol amaz. Yukar baktnzda, aa baktnz zaman grdklerinizden ok daha farkl eyler grrsnz. Ama yine, bu da evresel ayrntlar yanstr; yasalarn kendilerinin karakteristik bir zellii deildir. Eer Dnyay terk edip btn yldzlardan, galaksilerden ve dier gkcisimlerinden uzaa, uzayn derinliklerine gitseniz, simetri aka ortaya kar: Simsiyah bolukta bir yn dierinden ayracak hibir ey yoktur. Hepsi eittir. Maddenin ve kuvvetlerin zelliklerini aratrmak zere kurmakta olduunuz derin uzay laboratuvarnn u yne mi yoksa bu yne mi bakmas gerektii konusunda bir an bile dnmezsiniz, nk yasalar bu seime kesinlikle bal deildir. Eer bir gece, bir akac laboratuvarn jiroskop ayarlarn deitirse ve belirli bir eksen evresinde biraz dnmesine neden olsa, bunun deneylerinizde incelediiniz fizik yasalarna hibir etkisi olmasn beklemezsiniz. Yaplan her lm bu beklentiyi tam olarak karlar. Bu nedenle, yaptnz deneyleri yneten ve bulduunuz sonular aklayan yasalarn, hem nerede olduunuzdan -ki bu yer deitirme simetrisidir- hem de uzayda hangi yne doru durduunuzdan - ki bu da dnme simetrisidir 1 - bamsz olduuna inanrz. Blm 3'te incelediimiz gibi, Galileo ve dierleri, fizik yasalarnn sayg gstermesi gereken bir simetrinin daha olduunun ok iyi farkndaydlar. Eer derin uzay laboratuvarnz sabit hzla hareket ediyorsa -o yne doru ister saatte 5 kilometre hzla, ister saatte 100.000 kilometre hzla gidiyor olun- bu hareketin, gzlemlerinizi aklayan yasalar zerinde hibir etkisi olmaz, nk siz de, sizin sabit olduunuzu, hareket edenlerin dier her ey olduunu iddia eden birisi kadar haklsnzdr. Grm olduumuz gibi, Einstein bu simetriyi son derece beklenmedik bir biimde, sizin hareketinizden veya k kaynann hareketinden etkilenmeyecek gzlemlerin arasna n hzn da katarak geniletmitir. Bu, artc bir hamleydi, nk normal
272

olarak biz bir cismin hznn niteliklerini, gzlenen bu hzn genellikle gzlemcinin hareketine bal olduunu bildiimiz iin, evresel ayrntlar kutusuna atarz. Ama doann Newtonsal yapsnn atlaklarndan n simetrisinin aktn gren Einstein, tpk bir bilardo topunun dnmeden etkilenmemesi gibi k hznn da hareketten etkilenmediini bildirerek n hzn doann ihlal edilemez bir yasas dzeyine ykseltti. Einstein'n dier byk kefi olan genel grelilik, daha da fazla simetrik olan kuramlara doru giden yola ok iyi bir ekilde uyum salar. Nasl zel greliliin birbirlerine gre sabit hzla hareket eden btn gzlemciler arasnda simetri kurduunu dnyorsak, genel greliliin de, bir adm ileri giderek, btn ivmelenen gzlemciler arasnda simetri kurduunu dnebiliriz. Bu olaanddr, nk vurguladmz gibi, her ne kadar sabit hzl hareketi hissedemiyor olsak da ivmeli hareketi hissedebiliriz. Dolaysyla, gzlemlerinizi tanmlayan fizik yasalarnn, ivmelendiiniz zaman hissettiiniz fazladan kuvveti aklayabilmek iin farkl olmalar gerekirmi gibi duruyor. Newton un yaklamnda da durum byledir, onun btn niversite birinci snf fizik kitaplarnda yer alan yasalarnn, eer vmelenen bir gzlemci tarafndan kullanmyorlarsa, deitirilmeleri gerekir. Ama Blm 3'te incelenen edeerlik ilkesi gereince, Einstein, ivmelenme sonucu hissettiiniz kuvvetin, uygun iddette bir ktleekimi alannda hissettiiniz kuvvetten ayrt edilemeyeceini fark etmiti (ivme bydke ktleekimi alan da byr). Bu yzden Einstein'n daha rafine perspektifine gre, evrenizde uygun bir ktleekimi alan bulunduu srece, fizik yasalar siz ivmelendiinizde de deimezler. Genel grelilik btn gzlemcileri; rasgele, sabit olmayan hzlarla hareket edenleri bile eit olarak ele alr -bunlar tamamiyle simetriktir- nk her biri, hissedilen kuvvetleri farkl ktleekimi alanlarna atfederek, kendilerinin sabit olduunu ne srebilir. vmelenen bir gzlemcinin ve bir dierinin gzlemleri arasndaki farklar, bu yzden, jimnastik gsterinizi Dnya da veya Ay'da yaparken grdnz farklardan daha fazla artc
273

olmad gibi doa y a s a l a r n d a k i deiiklikler iin de daha fazla kant sunmaz. 2 Bu rnekler pek ok kimsenin, Feynman'n hemfikir olacandan ok kukulu olduum ekilde, neden doa yasalarnn altnda yatan ok sayda simetrinin, bilimsel grlerimizin bir zeti olarak, atom hipotezinin hemen ardndan geldiini dndklerini gsteriyor. Ama bu yknn dahas var. Son yirmibeotuz yldr, fizikiler simetrileri aklayc merdivenin en st basamaklarna ykselttiler. nerilen bir doa yasasyla karlatnzda, sorulacak doal bir soru udur: Neden bu yasa? Neden zel grelilik? Neden genel grelilik? Neden Maxwell'in elektromanyetizma kuram? Neden Yang-Mills'in zayf ve nkleer kuvvet kuramlar (bunlar yaknda inceleyeceiz)? nemli bir cevap, bu kuramlarn ok hassas deneylerce tekrar tekrar dorulanan ngrlerde bulunduklardr. Elbette bu, fizikilerin bu kuramlara duyduu gvenin temelidir ama nemli bir eyi darda brakr. Fizikiler bu kuramlarn doru yolda olduklarna da inanrlar, nk tanmlamas zor bir ekilde, doru olduklarn hissederler ve simetri grleri bu hissin temelini oluturur. Evrende hibir yerin, bir bakasyla karlatrldnda zel olmamasnn doru olduu hissi vardr, bu yzden fizikiler yer deitirme simetrisinin doann simetrileri arasnda olmas gerektiine gven duyarlar. Hibir sabit hzl hareketin dieriyle karlatrldnda zel olmamasnn doru olduu hissi vardr, bu yzden fizikiler, sabit hzla hareket eden btn gzlemciler arasnda tam bir simetriyi kapsayan zel greliliin doa yasalarnn temel bir paras olduuna gven duyarlar. Bunun gibi, herhangi bir gzlemsel bak noktas -olas bir ivmeli hareketin kapsanmasndan bamsz olarak- bir dieri kadar geerli olmaldr. Bu yzden fizikiler, bu simetriyi iin iine katan en basit kuram olan genel greliliin, doal olaylar yneten en derin gerekler arasnda olduuna inanrlar. Yaknda greceimiz gibi, ktleekiminin dndaki kuvvetin kuramlar -elektromanyetizma, gl ve zayf nkleer kuvvetler- baka, daha soyut ama ayn dere274

cede zorlayc simetri ilkelerini temel almaktadrlar. Bu yzden doann simetrileri yalnzca doa yasalarnn sonular deildir. Bizim modern perspektifimize gre simetriler, yasalarn kt kaynan temelidir.

Simetri ve Zaman
Doann kuvvetlerini yneten yasalar biimlendirmenin tesinde, simetri fikirleri zaman konusunun kendisi iin de hayati bir nem tar. Zamann getiini, baz eylerin eskisinden farkl olduuna dikkat ederek anlarz. Kol saatimizdeki saat ibresi farkl bir rakam gsterir, Gne'in gkyzndeki konumu farkldr, sayfalar dank olan Sava ve Barn yapraklan daha dzensizdir, kola ienizden kaan karbon dioksit moleklleri daha dalmtr; tm bunlar bir eylerin deitiini aka gsterir ve byle deiikliklerin gerekleme potansiyelini zaman salar. John Wheeler'dan aktarrsak, zaman, doann her eyin bir anda olup bitmesini nlemek iin kulland bir yoldur. Bu yzden zamann varl zel bir simetrinin yokluuna baldr: Sezgisel kavrammza herhangi bir benzerlik gsteren an be an kavramn tarif etmek iin bile evrendeki eyler an be an deimelidir. Eer eylerin imdi nasl olduklaryla eskiden nasl olduklar arasnda mkemmel bir simetri olsayd, an be an deiimin bir bilardo topunun dndrlmesiyle ortaya kan deiimin tesinde sonular olmasayd, imdi algladmz biimiyle zaman olmazd.3 Bu, ekil 5.1 de gsterildii gibi, uzay-zamann genilemediini sylemekle ayn ey deildir, uzay-zaman genileyebilirdi. Ama zaman ekseni boyunca her ey dzgn, birrnek olaca iin, evrenin evrildii veya deitii bir yn olmazd. Zaman, bu gerekliin arenasnn soyut bir nitelii olurdu -uzay-zaman srekli ortamnn drdnc boyutu- aksi takdirde, tannmas mmkn olmazd. Bununla birlikte, zamann varl, zel bir simetrinin yokluuyla akyor olsa bile, kozmik bir lekteki uygulamas, evrenin farkl bir simetriye ok saygl olmasn gerektirir. Fikir basittir ve Blm 3' okurken sizin de kafanza taklm olabilecek
275

bir soruyu cevaplar. Eer grelilik bize, zamann geiinin, ne kadar hzl hareket ettiimize ve iinde bulunuyor olabileceimiz ktleekimi alanna bal olduunu retiyorsa, astronomlarn ve fizikilerin evrenin tamamnn belirli ve kesin bir yata -bu gnlerde 14 milyar yl olarak alnan bir ya- olduunu sylemelerinin anlam nedir? Kime gre ondrt milyar yl? Hangi saate gre ondrt milyar yl? ok uzaklardaki Tadpole galaksisinde yaayan varlklar da evrenin yann 14 milyar yl olduu sonucuna varrlar m ve eer yleyse, onlarn saatlerinin de bizimkilerle ayn hzda ilemelerini salayan ey nedir? Cevap simetriye, uzayda simetriye dayanr. Eer gzleriniz, dalga boylar krmz ve portakal renginden ok daha uzun olan klar grebilseydi, yalnzca dmesine bastnzda mikrodalga frnnzn iinin almaya balayarak kla dolduunu deil, herkesin karanlk alglad bir gecede, gkyznde dalm halde bulunan soluk ve yaygn bir parlamay da grebilecektiniz. Krk yldan daha uzun bir sre nce bilim insanlar, evrenin, Byk Patlama nn hemen ertesindeki bunaltc koullarn soumu bir kalnts olan mikrodalga nmyla -uzun dalga boylu k- dolu olduunu kefettiler. 4 Bu kozmik mikrodalga fon nm tmyle zararszdr. lk zamanlarda ok scakt ama evren evrilip geniledike bu nm srekli olarak seyreldi ve soudu. Bugn, mutlak sfrn hemen hemen 2.7 derece zerinde olup, ne srlen en byk zarar, anten kablosunu karp yayn yapmayan bir frekansa ayarladnzda televizyonunuzun ekrannda grdnz karlanma grntsdr. Ama bu hafif parazit astronomlara, bir tyrannosaurus kemiinin paleontologlara verdiini verir: Uzak gemite ne olduunu kurgulayabilmek iin hayati nemi olan, gemie alan bir pencere. Bu nmn, son on yldaki hassas uydu lmlerince ortaya karlan temel zellii, son derece dzgn, birrnek olmasdr. Inmn gkyznn bir blmndeki scakl, dier bir blmndeki scaklndan derecenin binde birinden daha az fark eder. Dnyada byle bir simetri, Wheather Channel'i (Meteoroloji Kanal) ok anlamsz bir hale getirirdi. Eer scaklk
276

Jakarta'da 35 derece ise, Adelaide, anghay, Cleveland, Anchorage ve dier herhangi bir yerde scakln 34,999 dereceyle 35,001 derece arasnda olacan hemen anlardnz. Kozmik lekte ise, tersine, nmn scaklnn birrneklii, iki kritik dnceye yol at iin inanlmaz lde ilgintir. Birincisi, bu nm evrenin ilk dnemlerinde kara delikler gibi biiyk, yns, yksek-entropili madde topaklaryla dolu olduu yolunda gzlemsel kantlar salar, nk bylesi trde olmayan bir ortam, nmn zerinde de trde olmayan izler brakm olmaldr. Oysa nmn scaklnn birrnek olmas gen evrenin trde olduunu ortaya koyar; ve Blm 6'da grdmz gibi, ktleekiminin nemli olduu durumlarda -evrenin ilk dnemlerinde olduu gibi- trdelik dk entropiyi ima eder. Bu da iyi bir eydir nk zamann oku konusundaki tartmamz, evrenin dk entropili balamasna dayanyordu. Kitabn bu blmndeki amalarmzdan biri, bu gzlemi aklayabilmek iin gidebileceimiz kadar gitmektir. Trde, diik-entropili, ok byk lde dk olaslkl evrenin nasl olutuunu anlamak istiyoruz. Bu bizi zamann okunun kaynan anlamaya byk bir adm yaklatracaktr. kincisi, her ne kadar evren, Byk Patlama dan beri evriliyorsa da, ortalama olarak bu evrim evrenin her yerinde hemen hemen ayn olmu olmal. Buradaki, Whirlpool galaksisindeki, Coma kmesindeki ve dier her yerdeki scakln virglden sonra drdnc basamaa kadar ayn olmas iin, uzayn her blgesindeki fiziksel koullarn Byk Patlama dan bu yana temel olarak ayn ekilde evrilmi olmas gerekir. Bu nemli bir sonu olmakla birlikte doru yorumlanmas gerekir. Geceleyin gkyzne bir gz atmak elbette eitlenmi bir evreni gzler nne serer: Gezegenler ve her eit yldzlar uzayda uraya buraya serpitirilmilerdir. Ama nemli nokta, evrenin btnnn evrimini zmlediimiz zaman, bu 'kk'-lekli deiiklikler zerinden ortalama alan bir "makro" perspektiften baktmz ve byk-lekli ortalamalarn hemen hemen tam olarak birrnek grnddr. Bir bardak suyu dnn. Mole277

kl dzeyinde su hi de trde bir yapya sahip deildir: urada bir H 2 0 molekl, arada bir uzay paras, burada bir H 2 O molekl daha vb. Ama eer kk lekli molekler kmelilik zerinden ortalama alr ve suyu gndelik hayatta plak gzle grdmz "byk" leklerde incelersek, bardaktaki su son derece birrnek ve trde grnr. Gkyzne doru baktmzda grdmz birrnek olmama hali, tek bir H 2 0 moleklnn mikroskopik grnts gibidir. Ama bir bardak suda olduu gibi, evren yeterince byk leklerde -yz milyonlarca k yl mertebesindeki leklerde- incelendiinde, olaanst trde grnr. Bu yzden nmn birrneklii hem fizik yasalarnn, hem de evrendeki ortamn ayrntlarnn fosillemi bir vasiyetidir. Bu durumun nemli sonular vardr nk bir btn olarak evrene uygulanabilecek zaman kavramn tanmlamamza olanak veren ey, evrenin birrnekliidir. Eer deiimin ls olarak geerli bir geen zaman tanmn alrsak, uzaydaki koullarn birrneklii, evrendeki deiimin birrnekliinin ve bu yzden geen zamann birrnekliini de ima eder. Nasl dnyann jeolojik yapsnn birrneklii biri Amerika'da, dieri Afrika'da, bir dieri ise Asya'da bulunan jeologlarn dnyann tarihi ve ya konusunda hemfikir olmalarna olanak veriyorsa, uzayn tamamndaki kozmik evrimin birrneklii de biri Samanyolu galaksisinde, dieri Andromeda galaksisinde, bir dieri ise Tadpole galaksisinde bulunan fizikilerin evrenin tarihi ve ya konusunda hemfikir olmalarna olanak verir. Somutlatracak olursak, evrenin trde evrimi, biri burada, dieri Andromeda galaksisinde, bir dieri ise Tadpole galaksisinde bulunan saatlerin ortalama olarak hemen hemen ayn fiziksel koullara maruz kalacan ve bu yzden hemen hemen ayn hzda alacaklar anlamna gelir. Bylece uzayn trdelii evrensel bir ezamanllk salar. imdiye kadar nemli ayrntlar (bir sonraki alt blmde ilenecek olan uzayn genilemesi gibi) atlam olsam da, tartma konunun zn aydnlatyor: Zaman simetrilerin kavan278

da bulunur. Eer evrende mkemmel bir zamansal simetri olsayd -tamamiyle deimez olsayd- zamann ne anlama geldiini tarif etmek bile zor olurdu. te yandan, eer evren, uzayda simetriye sahip deilse -eer, rnein fon nm farkl blgelerde ok farkl scaklklara sahip olacak ekilde geliigzel olsaydkozmolojik olarak zamann pek anlam olmazd. Farkl yerlerdeki saatler farkl hzlarla alr ve bylece evren 3 milyar yandayken nasl olduu sorulduunda, cevap milyar yl getiini kimin saatiyle grdnze bal olurdu. Bu da karmak olurdu. Neyse ki evrenimizde zaman anlamsz klacak kadar ok simetri yok ama bylesi karmak durumlardan kanmamza yetecek kadar, evrenin toplam ya ve zaman iindeki evriminden sz edecek kadar simetri var. O zaman, imdi dikkatimizi bu evrime evirelim ve evrenin tarihine bir gz atalm.

Yapy Esnetmek
Evrenin tarihi kulaa byk ve karmak bir konu gibi gelmekle birlikte, genel hatlaryla artc derecede basit olup byk lde bir temel geree dayanr: Evren geniliyor. Bu gelien kozmik tarihin en nemli esi ve kesinlikle insanln en byk keiflerinden biri olduu iin, ksaca bunun nasl byle olduunu grelim. 1929'da Edwin Hubble, Pasadena, Kaliforniya'da bulunan Mount Wilson'daki 2.5 metre apndaki teleskobu kullanarak, saptayabildii otuzbe-krk galaksinin birbirlerinden uzaklamakta olduklarn buldu. 5 Aslnda Hubble bir galaksi ne kadar tzaktaysa, uzaklama hznn o kadar fazla olduunu fark etti. Anlaml bir lek verelim: Hubble'n zgn gzlemlerinin daIi rafine eitlemeleri (dierlerinin yansra Hubble Uzay Teleskobu da kullanlarak binlerce galaksi incelenmitir) bizden 100 milyon k yl uzaktaki galaksilerin bizden saatte 9 milyon kilometre hzla, 200 milyon k yl uzaktaki galaksilerin saatte 18 milyon kilometre hzla, 300 milyon k yl uzaktaki galaksilerinse saatte 26.5 milyon kilometre hzla uzaklamakta oldukla279

rn gstermitir. Hubble'n kefi ok ediciydi nk hkim olan bilimsel ve felsefi nyarglar evrenin en byk leklerde duraan, sonsuz, sabit ve deimez olduunu ne sryordu. Ama Hubble bu grnm bir hamlede datt. Einstein'in genel grelilii, mkemmel bir deney ve kuram birliktelii sergileyerek, Hubble'n kefine gzel bir aklama getirdi. Aslnda bir aklama bulmann zel bir zorluu olmadn dnebilirsiniz. Sonuta, eer bir fabrikann yanndan geerken her eit malzemenin hzla her yne doru utuunu grrseniz, byk olaslkla bir patlama olduu sonucuna varrsnz. Metal ve beton paralarnn izledii yollar geriye doru izlerseniz bunlarn bir noktaya doru gittiini grr ve burasnn da byk olaslkla patlamann gerekletii yer olduunu bulursunuz. Ayn dn mant, yeryznden baktmzda -Hubble'n gzlemlerinin ve sonradan yaplan gzlemlerin destekledii gibi- galaksiler bizden uzaklayor gibi grndklerinden, bizim uzaydaki konumumuzun, yldzlarn ve galaksilerin hammaddesini birrnek olarak kusan, ok eski bir patlamann yeri olduunu gsterir. Ama bu kuramn sorunu, uzayn bir blgesini -bizim bulunduumuz blge- dierlerinden ayrarak, evrenin doum yeri olarak iaretlemesidir. Eer durum byle olsayd, derin anlamlar olan bir asimetriye neden olurdu: Bu patlamann olduu yerden -yani bizden- uzak blgelerdeki fiziksel koullar, buradakilerden ok farkl olurdu. Astronomi verilerinde byle bir asimetrinin ipular yoktur. Bunun da tesinde, Kopernik ncesi dnce ile karm olan "insan iinci" aklamalarda byk lde kukulanldnn tersine, Hubble'n kefinin daha oturmu bir yorumu, bizim konumumuzun kozmik dzende zel bir y e r igal etmedii bir aklamay gerektirir. Genel grelilik byle bir aklama salar. Einstein uzayn ve zamann esnek, sabit olmayan, lastik gibi, kat olmayan bir yapda olduunu buldu ve uzayla zamann madde ve enerjinin varlna nasl tepki verdiini kesin bir biimde gsteren denklemleri ortaya koydu. 1920'lerde Rus matematiki ve meteorolog
280

Alexander Friedmann ve Belikal papaz ve astronom Georges Lematre birbirlerinden bamsz olarak, btn evrene uygulanan Einstein'n denklemlerini zmlediler ve bu ikisi arpc bir ey buldular. Tpk Dnya nn ktleekiminin havaya frlatlan bir topun ya daha ykseklere kyor olmas ya da aaya dyor olmas gerektiini, havada sabit duramayacan (en yksek noktaya ulat an dnda) ima ettii gibi, Friedmann ve Lematre btn evrene dalm bulunan madde ve nmn ktleekimi nedeniyle uzayn yapsnn ya daha da gerilmesi ya da bzlmesi gerektiini, sabit boyutlarda kalamayacan ima ettiini buldular. Aslnda bu, benzetmenin fiziin yalnzca zn deil, matematiksel ieriini de gsterdii ender rneklerden biridir nk yerden yksekteki topun yksekliini yneten denklemler Einstein'n evrenin boyutlarn yneten denklemleriyle hemen hemen ayndr.'' Genel grelilikte uzayn esneklii, Hubble'n kefinin yorumlanmas iin esasl bir yol salar. Genel grelilik, galaksilerin dar doru hareketini fabrikadaki patlamann kozmik eitlemesi olarak aklamak yerine, uzayn milyarlarca yldr gerilmekte olduunu syler. Uzay itike, tpk kabarmakta olan zml bir kekin iindeki zmlerin birbirlerinden gittike uzaklamas gibi, galaksileri de birbirlerinden uzaa doru srklemektedir. Bu nedenle dar doru hareketin kayna uzayda ortaya kan bir patlama deildir. Dar doru hareket uzayn kendisinin srekli olarak dar doru imesinin sonucudur. Kilit dnceyi daha iyi anlamak iin, ok yararl bir rnek olduundan fizikilerin sk sk bavurduu imekte olan balon rneini gznzn nne getirin (bu benzetmenin, kitabn sonundaki notlarda greceiniz gibi, en azndan, kozmolojiye nemli katklar olan bir bilim insan olan Willem de Sitter'la yaplan bir rportaj sonrasnda 1930'da bir Hollanda gazetesinde kan, elenceli bir izgi-ykye kadar izi srlebilir')- Bu rnekte iinde yaadmz boyutlu uzay, ekil 8.2a'da grld gibi gz nnde canlandrmas daha kolay olan ve gittike daha fazla iirilen, iki boyutlu, kresel bir balon yzeyi281

ne benzetilir. Galaksiler balonun yzeyine eit aralklarla yaptrlm bozuk paralarla temsil edilir. Dikkat ederseniz, balon geniledike paralar da birbirlerinden uzaklaarak genileyen uzayn nasl galaksileri de srkleyerek birbirlerinden uzaklatrd konusunda basit bir benzetme ortaya koyar. Bu modelin nemli bir zellii, paralar arasnda tam bir simetri olmasdr nk bir paradan bakldnda ne grlyorsa dierinden bakldnda da ayn ey grlr. Bunu gz nnde canlandrabilmek iin kldnz, bu paralardan birinin zerinde oturduunuzu ve balon yzeyinin her tarafna baktnz hayal edin (bu benzetmede balonun yzeyi btn uzay temsil ettii iin balona dardan bakmann hibir anlam yoktur). Ne grrsnz? Balon geniledike dier paralarn sizden her yne doru uzaklatklarn grrsnz. Eer baka bir parann zerinde olsaydnz ne grrdnz? Simetri, ayn eyi greceinizi garantiler: Paralar her yne doru uzaklamaktadr. Bu somut grnt -gittike daha hassas astronomi gzlemleri tarafndan desteklenen- evrendeki 100 milyardan daha fazla saydaki galaksilerden herhangi birinde bulunan ve gl bir teleskopla geceleyin gkyzne bakan bir gzlemcinin ortalama olarak bizimle ayn grnty, her ynde birbirlerinden uzaklamakta olan galaksileri grecei yolundaki inancmz ok iyi rnekler. Ve bu yzden, dar doru olan hareket nceden var olan bir uzaydaki bir fabrika patlamasna benzemiyor da, uzayn kendisinin gerilmesinden kaynaklanyorsa, bu hareketin merkezi olan zel bir noktaya -zel bir paraya veya zel bir galaksiye- ihtiya yoktur. Her nokta -her para, her galaksi- dierleriyle tam olarak eittir. Herhangi bir noktadan grlen manzara, patlamann merkezinden grlen manzara gibidir. Her para dier paralarn uzaklamakta olduunu grr, bizim gibi herhangi bir galaksideki bir gzlemci, btn dier galaksilerin uzaklamakta olduunu grr. Bu, btn konumlar iin doru olduundan, dar doru olan hareketin yayld merkez olan zel, tek bir konum yoktur.
282

stelik, bu aklama yalnzca galaksilerin uzaysal olarak trde olan dar doru olan hareketlerinin nedenini nitel olarak .il, klamakla kalmaz, Hubble tarafndan bulunan ve sonraki gzlemlerce daha byk bir kesinlikle dorulanan nicel ayrntlarn l. nedenlerini gsterir. ekil 8.2b'de gsterildii gibi, eer balon, verilen bir zaman aralnda ierek rnein iki katna karsa, btn uzaysal uzaklklar da iki katna kacaktr. Aralarnda I ntimetre olan paralarn arasnda imdi 2 santimetre, 2 santimetre olanlarn aralarnda imdi A santimetre, 3 santimetre olanl.rnsa aralarnda imdi 6 santimetre bulunacaktr vb. Bu yzden, belirli herhangi bir zaman aralnda iki parann arasndaki uzaklk art, balangla aralarndaki uzaklkla orantldr. Verilen bir zaman aralnda uzakln daha fazla artmas daha byk hz anlamna geldii iin, balangta birbirlerinden zak olan paralar birbirlerinden daha hzl uzaklarlar. zet

ekil 8.2 (a) Eer bir krenin y z e y i n e eit a r a l k l a r l a bozuk paralar yaptrlrsa, herhangi bir p a r a d a n grlen m a n z a r a dieriyle ayndr. Bu da herhangi bir galaksiden bakldnda grlenlerin, bir baka galaksiden bakldnda grleceklerle ayn olduu y o l u n d a k i inancmzla rtr. ( b ) Eer k r e genilerse, paralar arasndaki uzaklk artar. stelik, 8.2a'daki iki p a r a birbirinden ne k a d a r uzaksa, 8.2b'deki genileme srasnda da aralarndaki uzaklk o k a d a r ok artar. Bu da bir g a l a k s i y e baklan nokta ne k a d a r uzak olursa, galaksinin o noktadan o k a d a r hzl uzaklat y o l u n d a k i lmlerimizle paralellik gsterir. Dikkat ederseniz, b u r a d a hibir para, zel olarak dierlerinden a y r l m a z ki bu da evrendeki hibir galaksinin uzayn genilemesinin merkezi v e y a zel bir noktas olmad inancmz destekler.

283

olarak, iki para birbirinden ne kadar uzaksa, aralarnda o kadar fazla balon yzeyi vardr, bu yzden de balon ierken birbirlerinden daha hzl uzaklarlar. Bu dn mantn tam olarak genileyen uzaya ve onun kapsad galaksilere uygularsak, Hubble'n gzlemlerinin bir aklamasn elde ederiz. ki galaksi birbirlerinden ne kadar uzaksa, aralarnda o kadar byk uzay vardr ve bu yzden uzay gerilirken (ierken) birbirlerinden o kadar hzl uzaklarlar. Genel grelilik, galaksilerin gzlenen hareketini uzayn imesine balayarak yalnzca uzaydaki btn noktalar simetrik olarak ele alan bir zm salamakla kalmam, bir hamlede Hubble'n btn verilerini aklamtr. te fizikilerin neredeyse "yanl olamayacak kadar gzel" diye tanmladklar, gzlemleri saysal bir kesinlikle ve sanatsal bir simetriyle vererek kutudan -yani uzayn kendisinden- kan, byle bir aklamadr. Uzayn yapsnn gerilmekte olduu yolunda, neredeyse evrensel bir fikir birlii vardr.

Genileyen Evrende Zaman


Balon modelinin biraz farkl bir eitlemesini kullanarak, uzay geniliyor olsa bile, uzaydaki simetrinin nasl evrenin her tarafna birrnek uygulanan bir zaman kavramna yol atn artk daha kesin olarak anlayabiliriz. Her bozuk parann ekil 8.3'leki gibi, birbirinin ei olan saatlerle deitirildiini dnn. Grelilikten, birbirinin ei olan saatlerin farkl fiziksel etkilere -farkl hareketlere veya farkl ktleekimi alanlarnamaruz kaldklarnda farkl hzla ileyeceklerini biliyoruz. Basit ama kilit bir gzlem, ien balonun zerindeki paralar arasndaki tam simetrinin saatler arasndaki simetriye dnmesidir. Btn saatler ayn fiziksel koullara maruz kalr, bu yzden ayn hzla iler ve ayn miktarda zaman getiini lerler. Benzer biimde, galaksilerin arasnda tam bir simetri bulunan, genileyen bir evrende, bir galaksi veya dieriyle birlikte hareket eden saatler de ayn hzda ilemeli ve ayn geen zaman miktarn lmelidirler. Baka trl nasl olabilir? Her saat dierleriyle ayn284

dr ve ortalama olarak, hemen hemen ayn fiziksel artlarn etkisi altndadr. Bu, gene simetrinin artc gcn gsterir. Herhangi bir hesaplama veya ayrntl bir zmleme olmakszn, fiziksel ortamn birrnekliinin, mikrodalga fon nmnn birrneklii ve galaksilerin uzaydaki birrnek dalmnn 8 dorulad gibi, zamann birrneklii sonucunu karmamza olanak saladn anlarz. Her ne kadar buradaki dn mant basit de olsa, sonu kafa kartrc olabilir. Uzay geniledike galaksiler de birbirlerinden uzaklatklar iin, bu galaksilerle birlikte hareket eden saatler de birbirlerinden uzaklar. stelik, birbirlerinden, aralarndaki ok farkl uzaklklarca belirlenen ok farkl hzlarla uzaklarlar. Bu hareket, Einstein'n zel greliliinin bize rettii gibi, saatleri artk ezamanl olmaktan karmaz m? Birok nedenden dolay bu sorunun cevab hayrdr; bu konuda dnmenin ayrntl ve yararl bir yolu yledir. Blm 3'ten, Einstein'n uzayda deiik ekillerde hareket eden saatlerin deiik hzlarda altklarn kefettiini renmitik (nk zamandaki hareketlerinin farkl miktarlarn

e k i l 8.3 H a r e k e t l e r i o r t a l a m a o l a r a k y a l n z c a u z a y n g e n i l e m e s i n d e n kaynaklanan galaksilerle birlikle hareket eden saatler evrensel kozmik zaman a y a r o l u t u r u r l a r . B i r b i r l e r i n d e n a y r l s a l a r bile, uzayda deil, uzayla birlikte h a r e k e t ettikleri iin, e z a m a n l o l a r a k k a l r l a r .

285

uzaydaki hareketlerine aktarrlar; Bart n kay-kaynda nce kuzeye gittii, daha sonra hareketinin bir blmn douya aktard rnei hatrlayn). Ama imdi sz konusu olan saatler, uzayda hi hareket etmezler. Tpk her parann balon zerinde bir noktaya yaptrlmas ve balonun imesiyle yalnzca dier paralardan uzaklamas gibi, her galaksi de uzayda belirli bir yer kaplar ve ounlukla uzayn imesi nedeniyle yalnzca dier galaksilerden uzaklar. Bu da, uzayn kendisine gre, btn saatlerin aslnda duraan olduu ve ayn hzda alacaklar anlamna gelir. Evrenin yan lmekte kullanlacak olan ezamanl kozmik saatler, hareketleri yalnzca uzayn genilemesinden kaynaklanan bu saatlerdir. Elbette, dikkat ederseniz, saatinizi yannza alp bir rokete binerek uzayda olaanst hzlara ulaabilir, uzayn genilemesinden gelen kozmik aktan ok daha byk hzlarla hareket edebilirsiniz. Eer bunu yaparsanz, sizin saatiniz farkl bir hzla ileyecek ve Byk Patlama dan beri farkl bir zaman getiini bula caksnz. Bu, son derece gereki bir bak asdr ama tmyle bireycidir: llmekte olan zaman, zel olarak nerede bulunduunuzun gemiine ve hareket durumunuza baldr. Astronomlar evrenin gemiinden sz ettikleri zamansa evrensel bir ey, her yerde ayn anlama sahip olan bir ey ararlar. Uzaydaki deiimin birrneklii, bunu yapmann bir yolunu gsterir. 9 Aslnda, mikrodalga fon nmnn birrneklii, uzayn kozmik ak ile birlikte hareket edip etmediinizi snayan, elde hazr olan bir test ortaya koyar. Grdnz gibi, her ne kadar mikrodalga fon nm uzayda trde ise de, uzayn genilemesinin getirdii kozmik akn tesinde ek bir hareket yaparsanz, nmn trde olduunu gzlemezsiniz. Nasl bir arabann kornasnn sesi yaklamakta iken normalden ince, uzaklamakta iken ise normalden daha kaln duyulursa, bir roketle uzayda hareket ettiinizde de roketin n tarafna doru gelen mikrodalgalarn tepe ve ukurlar, roketin arka tarafna gelenlere gre daha yksek frekanslarda arparlar. Mikrodalgalarda daha yksek fre286

kans, daha yksek scaklk demektir, bu yzden, gittiiniz dorultudaki nmn arkanzdan gelmekte olan nmdan biraz daha yksek scaklkta olduunu bulursunuz. Burada, Dnya adl "uzay gemisinde" de astronomlar, uzayn bir ynndeki mikrodalgalarn scakln, ters yndekilerden biraz daha yksek olarak lyorlar. Bunun nedeni yalnzca Dnya nn Gne evresinde, Gne inse galaksi merkezi evresindeki hareketi deil, btn Samanyolu galaksisinin de kozmik genilemenin zerinde kk bir hzla Hydra takmyldzna doru hareket ediyor olmasdr. Ancak astronomlar bu greceli olarak kk hareketlerin etkilerini yok edecek dzeltmeleri yaptktan sonra algladmz mikrodalgalar, gkyznn bir blmyle dieri arasndaki nm scaklnn birrnekliini sergilerler. te btn evreni tarif ederken anlaml bir ekilde zamandan sz edebilmemize olanak veren, bir konum ve dieri arasndaki bu birrneklik, bu btnsel simetridir.

Genileyen Evrenin Kolayca Fark Edilmeyen zellikleri


Kozmik genileme konusundaki a k l a m z n birka ince noktas zerinde durmaya deer. Birincisi, evremizdeki uzaya baktmzda grdmz uzay boyutlu iken, balon benzetmesinde herhangi bir rol oynayan tek eyi nyalmzca balonun yz e y i , yalnzca iki boyutlu bir yzey (her nokta Dnya yzeyindeki enlem ve boylamlara benzeyen iki rakamla belirlenebilir) olduunu hatrlayn. Gerek, boyutlu ykdeki temel kavramlar korumakla birlikte gz nnde canlandrmak ok daha kolay olduu iin daha dk boyutlu olan bu modeli kullanyoruz. Bunu aklda tutmak nemlidir, zellikle de balon modelinde zel bir noktann bulunduunu, bunun da balonun ierken btn yzeyinin uzaklat i hacminin orta noktasnn olduunu syleme eilimindeyseniz. Bu gzlem doru olsa da, balonun yzeyinde olmayan bir noktann hibir rol olamayacandan, bu benzetmede anlamszdr. Balonun yzeyi btn uzay temsil eder; balonun yzeyinde olmayan noktalar yalnzca benzet287

menin ilgisiz yan rnleri olup evrende herhangi bir yere karlk gelmezler.* kincisi, eer daha uzaklardaki galaksilerin uzaklama hzlar da daha bykse, bu, yeterince uzak olan galaksilerin bizden k hzndan daha byk hzlarla uzaklayor olacaklar anlamna gelmiyor mu? Cevap, ok net bir evettir. Ama zel grelilikle bir eliki yoktur. Neden? nk bu, kozmik ak nedeniyle birbirlerinden uzaklaan saatlerin ezamanl olarak kalmalaryla yakndan ilikilidir. Blm 3'te vurguladmz gibi, Einstein, uzayda hibir eyin ktan daha hzl hareket edemeyeceini gsterdi. Ama galaksiler ortalama olarak uzayda hemen hemen hi hareket etmezler. Galaksilerin hareketi neredeyse tmyle uzayn kendisinin gerilmesi yzndendir. Einstein'n kuram, uzaydaki iki noktann -iki galaksininbirbirlerinden k hzndan byk hzlarla uzaklaacaklar ekilde gerilmesini yasaklamaz. Einstein'n sonular, uzayn genileme hz karldktan sonraki hzlara, uzayn genilemesinden kaynaklanan hzlarn tesindeki hzlara snrlama getirir. Gzlemler, birbirlerinden uzayn imesi nedeniyle uzaklaan galaksilerin hzlar k hzn geebilecek olsa da, kozmik akla hareket eden tipik galaksiler iin bylesi fazladan hareketlerin, zel grelilie tam olarak uyan bir ekilde, en alt dzeyde olduunu doruluyorlar. * 1

* iki boyutlu balon y z e y i benzetmesinin tesine geerek kresel boyutlu bir model y a p m a k , matematiksel olarak kolay a m a profesyonel matematiki ve fizikiler iin bile gz nnde canlandrmas zordur. i dolu, parmak delikleri olmayan bowling topuna benzeyen kat bir top dnme eiliminde olabilirsiniz. A m a bu, kabul edilebilir bir ekil deildir. Evrenin her y e r i n i n (ortalama o l a r a k ) dier y e r l e r i y l e ayn o l d u u n a inandmzdan, modeldeki tm noktalarn dierleriyle eit olmasn isteriz. A m a bowling topu birbirinden ok farkl noktalara sahiptir: bazlar d y z e y zerindedir, bazlar itedir, birisi ise merkezdedir. Nasl iki boyutlu bir balon y z e y i -boytlu kresel bir blgeyi (balonun iindeki havay barndran blge) evreliyorsa, kabul edilebilir -boyutlu, kresel bir y z e y de ^drt-boyutlu kresel bir blgeyi evrelemek zorundadr. Bu y z d e n , drt-boyutlu bir u z a y d a bulunan bir balonun -boyutl kresel y z e y i kabul edilebilir bir ekildir. Ama hl el y o r d a m y l a bir grnt b u l m a y a alyorsanz, profesyonellerin y a p t k l a r m yapabilirsiniz: gz nnde canlandrmas d a h a kolay olan dk-boytlu rnekleri kullann. Bunlar hemen hemen btn temel zelliklen sergilerler. Biraz d a h a ileride bir krenin y u v a r l a k eklinin tersine boyutlu dz uzay gz nne a l a c a z ve bu dz u z a y gz nnde canlandrlabilir.

288

ncs, eer uzay geniliyorsa, bu galaksilerin birbirlerinden uzaklamalarnn yansra, her galaksinin iinde ien uzayn galaksinin iindeki yldzlar birbirlerinden uzaklatraca; her yldzn ve her gezegenin iinde ien uzayn, sizin, benim ve her eyin iinde ien uzayn atomlar birbirlerinden uzaklatracaklar; atomlarn iinde ien uzayn atom alt paracklar da birbirlerinden uzaklatracaklar anlamna gelmez mi? Ksaca, ien uzay metre ubuklarmz da aralarnda olmak zere her eyin boyut olarak bymesine neden olarak, genilemenin gerekten olduunu fark etmemizi olanaksz hale getirmez mi? Cevap: Hayr. Balon ve para modelini yeniden dnn. Balonun yzeyi ierken btn paralar birbirinden uzaklar ama paralarn kendileri genilemez. Elbette eer galaksileri balon yzeyine siyah daireler izmek yoluyla gstermi olsaydk, balon boyut olarak bydnde kk daireler de byrlerdi. Ama gerekte neyin olup bittiini siyah daireler deil, paralar gsterir. Paralarn boyutu sabit kalr nk ilerindeki inko ve bakr atomlarn bir arada tutan kuvvetler zerine tutkalla yaptrldklar balonun genilerken uygulad dar doru ekmeden ok daha gldr. Benzer biimde atomlar bir arada tutan nkleer kuvvetler, kemiklerinizi ve derinizi bir arada tutan elektromanyetik kuvvetler, yldz ve galaksileri btn halde ve galaksilerde bir arada tutan kuvvetler, uzayn dar doru imesinden daha kuvvetli olduu iin bu nesnelerden hibiri genilemez. Yalnzca en byk leklerde, tek tek galaksilerden ok daha byk leklerde uzayn genilemesi hemen hemen hi direnle karlamaz (aralarndaki byk uzaklklar yznden birbirinden uzakta bulunan galaksiler arasndaki ktleekimi kuvvetleri greli olarak kktr) ve bu nedenle, byle sper-galaksileraras leklerde uzayn imesi gkcisimlerini birbirinden uzaklatrr.

*1 Evrenin genilemesinin zamanla azaldna v e y a arttna bal olarak, bu galaksilerden y a y l a n k Zeno'yu bile gururlandrabilecek bir sava verebilir: k bize doru k hzyla gelirken, uzayn genilemesi, n kat etmesi gereken uzakl artrarak n bize ulamasn engelleyebilir. Ayrntlar iin notlar blmne baknz. 1 0

289

Kozmoloji, Simetri ve Uzayn ekli


Eer birisi sizi bir gece yars derin uykunuzdan uyandrp da evrenin eklini -uzayn tam eklini- kendisine anlatmanz istese, cevap vermekte zorlanrdnz. Uyku sersemiyken bile Einstein'n uzayn bir eit oyun hamuruna benzediini gsterdiini ve bu yzden, ilke olarak herhangi bir ekli alabilecek olduunu bilirdiniz. Bu durumda size bu soruyu soran kiiyi nasl cevaplardnz? Biz, uzayda yz milyarlarca benzeri bulunan bir galaksinin d blgelerinde, ortalama byklkte bir yldzn evresinde dolanan kk bir gezegenin zerinde yayoruz, bu durumda btn evrenin ekli hakknda herhangi bir ey bilmeniz nasl beklenebilir? Uyku sersemlii gemeye balaynca yava yava bir kere daha simetrinin gcnn yardmnza kotuunu fark ederdiniz. Eer bilim insanlarnn, byk lekli ortalamalarda evrendeki btn konumlarn ve btn ynlerin simetrik olarak birbirleriyle balantl olduu yolundaki yaygn inancn gz nne alrsanz, soruturmacnzn size sorduu soruyu cevaplamaya yaknsnz demektir. Bunun sebebi, btn ekillerin baz blgeleri dier blgelerinden esasl bir biimde farkl olduklar iin, hemen hemen hibir eklin bu simetri ltn karlamamasdr. Armudun alt taraf ste gre daha ikindir; yumurtann orta taraflar daha yass, ular daha sivridir. Bu ekiller bir dereceye kadar simetri gsterse de tam anlamyla simetrik olmaktan uzaktr. Byle ekilleri darda brakarak ve kendinizi yalnzca her blgenin ve ynn dierleriyle ayn olduu ekillerle snrlayarak olaslklar son derece daraltabilirsiniz. lt karlayan bir ekille zaten karlamtk. Balonun kresel yzeyi, ien yzeydeki paralar arasnda simetriyi salayan en temel ekildi ve bu yzden bu eklin -kre ad verilen bir eitlemesi, uzayn eklini temsil edebilecek olan adaylardan biridir. Ama bu da tam bir simetri gsteren tek ekil deildir. Daha kolay gz nne getirilebilen iki-boyutlu modellerle dnmeyi srdrerek, zerine eit aralklarla metal paralar yaptrlm olan sonsuz genilikte ve sonsuz uzunlukta olan, dm290

dz bir lastik araf dnn. Btn araf genilerken, tam bir uzaysal simetri ve Hubble'n kefiyle tam bir tutarllk sergiler: ekil 8.4'te grld gibi her para, dierlerinin kendisinden, uzaklklaryla orantl bir hzla uzaklatklarn grr. Bu nedenle, bunun -boyutlu bir eitlemesi, yani iine galaksilerin serpitirildii, saydam lastikten yaplm sonsuz genileyen bir kp, uzayn ekli iin bir baka olaslktr. (Eer mutfakla ilintili benzetmelerden holanyorsanz, daha nce sz ettiimiz sonsuz byklkteki bir zml kek hamuru dnebilirsiniz, hamur kp biiminde olabilir ama sonsuz byklktedir. Burada zmler galaksi rolndedir. Pien kek kabarr ve zmler gittike birbirlerinden uzaklarlar.) Bu ekle dz uzay ad verilir nk kresel rnekte olduu gibi erilii yoktur (buradaki "dz'n anlam matematikilerin ve fizikilerin kulland gibidir, benzetme olarak "gzleme ekli'' ile pek ilgisi yoktur.) 1 1 Hem kresel, hem de sonsuz dz ekillerin arasnda ortak olan ho nokta, her ikisinde de sonsuza kadar yrmeniz durumunda bile bir kenara ya da snra ulaamamanzdr. Bu, dikenli birtakm sorulardan kanmanza olanak salamas asndan ekicidir: Uzayn kenarnn tesinde ne var? Uzayn snrnda yrrseniz ne olur? Eer uzayn kenar veya snr yoksa, so-

ekil 8.4 (a) Sonsuz dz bir yzey zerinde herhangi bir paradan bakldnda grlen manzara, dierinden grlenlerle ayndr, (b) ekli 8.4a'daki paralar birbirinden ne kadar uzaksa, y z e y geniledike aralarndaki uzaklklar da o kadar artar. 291

ekil 8.5 (a) Bir video oyunu ekran dzdr ("eri olmama" anlamnda) ve boyutu snrldr, ama "kapand" iin, bir kenar veya snr yoktur. Matematiksel olarak byle ekillere i k i - b o y u t l u torus ad verilir, (b) -boyutlu torus ad verilen, ayn eklin boyutlu eitlemesi de dzdr (eri olmama anlamnda), snrl hacme sahiptir ama kapand iin bir kenar ya da snr yoktur. Eer bir yzn iinden geerseniz, dier yzden ieri girersiniz.

runun da anlam yoktur. Ama dikkat ederseniz, iki ekil bu ekici zellii farkl yollarla gerekletiriyor. Eer kresel olarak ekillendirilmi uzayda dosdoru yrrseniz, tpk Magellan gibi, hibir kenarla karlamadan er ge baladnz noktaya dnersiniz. Tersine, eer sonsuz dz uzayda dosdoru yrrseniz, tpk Energizer Bunny gibi hibir kenara ulamazsnz amil bu kez baladnz noktaya da hibir zaman dnmezsiniz. Bu, eri ve dz ekillerin geometrileri arasnda temel bir farkm gibi grnyorsa da, bu anlamda dz uzayn kreye artc derecede benzeyen, basit bir eitlemesi vardr. Bunu gz nnde canlandrmak iin, ekrann kenarlar varm gibi gzken ama kenardan aa demeyeceiniz iin gerekte kenarlar olmayan video oyunlarndan birini dnn: Eer sadan kaybolursanz soldan ortaya karsnz; yukardan kaybolursanz aadan ortaya karsnz. Ekran, aayla yukary, sala solu birletirerek "kapanr"; bu durumda ekil dzdr (eri deil) ve snrl boyutludur ama kenar yoktur. Matematiksel olarak iki-boyutlu torus ad verilen bu biim, ekil 8.5a'da gsterilmitir. 12 Bu eklin -boyutlu eitlemesi - boyutlu torus- uzayn yaps iin olas bir baka ekil ortaya koyar. Bu ek292

li her eksen evresinde kapanan dev bir kp olarak dnebilirsiniz: ekil 8.5b'de grld gibi, stte yrrken altta ortaya karsnz, arkaya doru yrrken nde, sola doru yrrken sada ortaya karsnz. Byle bir ekil dzdr -eri olmama anlamnda, yass olma anlamnda deil- her ynde sonludur ama gene de kenarlar veya snrlar yoktur. Bu olaslklarn tesinde, Hubble'n uzayn simetrik imesi aklamasyla tutarl bir baka ekil daha vardr. Bunu boyutta gzde canlandrmak her ne kadar biraz daha zor ise de, kresel rnekte olduu gibi, iyi bir iki boyutlu benzeri vardr: Pringle's patates cipsinin sonsuz boyutlu ekli. Genelde eyer ad verilen bu ekil, bir tr ters kredir: Kre, dar doru simetrik olarak genilerken, eyer, ekil 8.6'da grld gibi, simetrik olarak ieri doru kmtr. Biraz matematiksel dil kullanrsak, krenin pozitif erilie sahip (dar doru ier), eyerinse negatif erilie sahip (ieri doru bzlr), dz uzaynsa -sonsuz veya sonlu olsun- erilie sahip olmadn (imez ve bzlmez) syleriz." Aratrmaclar bu listenin -birrnek pozitif, negatif veya sfr)- uzaydaki btn konumlar ve btn ynler arasnda simetri bulunmas gereklilii ile tutarl, olas eriliklerinin tamamn oluturduunu kantlamlardr. Bu gerekten hayret vericidir. Sonsuz olaslklarn bulunabilecei bir ey hakknda, btn evrenin ekli hakknda konuuyoruz. Ama simetrinin byk gcn kullanan aratrmaclar, olaslklar en aza indirebilmilerdir. Bu yzden, eer cevabnza simetrinin klavuzluk etmesine izin verirseniz ve eer gecenin ilerlemi saatlerinde sizi sorguya eken kii baz tahminlerde bulunmanza olanak salarsa, bu soruyu doru bir ekilde cevaplayabilirsiniz. 13
Tpk bir video oyunu ekrannn kenarlar veya snrlar olmayan dz uzayn sonluboyutlu bir rneini oluturmas gibi, eyer eklinin de kenarlar veya snrlar olmayan, sonlu-boyutlu eitlemeleri vardr. Bunu daha fazla amayacam ama, her tr eriliin de (pozitif, negatif veya sfr) kenarlar veya snrlar olmayan sonlu-boyutlu ekillerle gerekletirilebileceine dikkatinizi ekmek isterim. (O zaman, ilke olarak, Magellan, yapm olduu yolculuun uzaydaki bir benzerini, erilii bu olaslklarn herhangi biri ile verilmi olan bir evrende yapabilirdi.) 293

(a)

(b)

(c)

ekil 8.6 Uzay iin iki boyutlu benzetmeler kullanrsak, tam anlamyla simetrik olan -yani biryerden grlen manzarann dier yerlerde grlenlerle ayn olduu tr erilik vardr. Bunlar (a) krede olduu gibi, dar doru birrnek ien pozitif erilik; (b) sonsuz bir dzlem veya sonlu video oyunu ekranndaki gibi, hi imeyen sfr erilik; (c) eyer eklinde olduu gibi, ieri doru birrnek bzlen negatif erilik.

Buna ramen, neden uzayn yapsnn olas ekillerinin eitlemeleriyle uratmz merak ediyor olabilirsiniz. Tek bir evrende yayoruz, o zaman neden tek bir ekil belirleyemiyoruz? Listesini yaptmz ekiller, evrende bulunduklar yerden bamsz olarak her gzlemcinin, en byk leklerde ayn evreni grmeleri gerektii yolundaki inancmzla tutarl olanlardr. Ama bylesi simetri grleri, yksek oranda seici olsa da, sonuna kadar giderek tek bir cevab bulabilmemiz iin yeterli olmazlar. Bunun iin Einstein'n genel grelilik denklemlerine ihtiya duyarz. Einstein'n denklemleri, girdi olarak evrendeki madde ve enerji miktarn alr (simetri grleri uyarnca birrnek dald varsaylmtr) ve kt olarak uzayn eriliini verirler. Buradaki glk, astronomlarn on yllar boyunca, gerekte ne kadar madde ve enerji bulunduu konusunda bir fikir birliine ulaamam olmalardr. Eer evrendeki btn madde ve enerji uzaya birrnek datlm olsa ve eer bu yapldktan sonra madde younluunun kritik younluk olarak adlandrlan, metrekpte 0,0000000000000000000001 (10 -23 ) gramdan -her metrekpte yaklak be hidrojen atomu- daha fazla madde bulunduu anlalm olsa ' Einstein'n denklemleri uzayn eriliinin pozitif olGnmzde evrende madde nmdan daha bol olduu iin, kritik younluu maddeyle daha ok ilikili olarak metrekpte gram olarak vermek daha uygundur. Metrekpte 1 0 - 2 3 gram kulaa ok gibi gelmiyorsa da, evrendeki metrekp says ok fazladr. stelik zamanda geriye doru baktnzda, ktle/enerjinin skm olduu uzay daha kk olacandan evrenin younluu daha byk olur. 294

duu sonucunu verir; eer maddenin younluu kritik younluktan azsa, denklemler negatif erilik verir; eer younluk tam olarak kritik younlua eitse, o zaman denklemler uzayn eriliinin sfr olduu sonucunu verir. Her ne kadar bu gzlemsel konu henz tam olarak zlmemi olsa da, en rafine veriler uzay iin sfr erilii, dz uzay iaret ediyor. Ama Energizer Bunny'nin ayn ynde sonsuza kadar hareket ederse karanlkta kayp m olaca, yoksa bir ember izerek sizi arkadan m yakalayaca -uzayn sonsuza kadar devam m ettii yoksa bir video ekran gibi kapanmakta m olduu- sorusu tam olarak cevapszdr. 14 Byle olsa bile, kozmik yap konusunda nihai cevap olmadan bile, son derece ak olan ey, simetrinin, bir btn olarak evrene uygulandnda uzay ve zaman kavramamza olanak veren temel dnce olduudur. Simetrinin gc olmasayd daha iin banda taklrdk.

Kozmoloji ve Uzay-Zaman
Artk kozmik gemii, genileyen uzay kavramyla Blm 3'teki uzay-zamann ekmek somunu tanmn birletirerek aklayabiliriz. Hatrlayn, ekmek somunu tanmnda her dilim -her ne kadar iki boyutlu da olsa- boyutlu uzay, zamann tek bir annda, belirli bir gzlemcinin bak asndan grnd ekliyle temsil ediyordu. Farkl gzlemciler somunu greli hareketlerinin ayrntlaryla belirlenen farkl alarla dilimliyorlard. Dahil nce karlatmz rneklerde, uzayn genilemesini dikkate almam, evrenin yapsnn zamanla sabit ve deimez olduunu varsaymtk. imdi, kozmik evrimi de iin iine katarak o rnekleri daha rafine hale getirebiliriz. Bunu yapmak iin, uzaya gre duraan durumda olan gzlemcilerin -yani, tpk balona yaptrlm olan paralar gibi, hareketleri yalnzca kozmik genilemeden kaynaklanan-gzlemcilerin perspektifini kullanacaz. Birbirlerine gre hareket ediyor olsalar bile, byle btn gzlemcilerin arasnda simetri vardr -saatleri uyuur- ve bu yzden uzay-zaman somununu tam olarak
295

ayn ekilde dilimlerler. Yalnzca uzayn genilemesinden kaynaklanan hareketin dnda kalan greli hareket, bu gzlemcilerin saatlerinin farkl hzlarda almasna neden olur ve bunlarn uzay-zaman somununu farkl alarda dilimlemeleriyle sonulanr. Ayn zamanda uzayn eklini de belirlememiz gerekir, bu nedenle, karlatrma amacyla yukarda incelenen olaslklardan bazlarn gz nne alacaz. En kolay izilebilecek rnek, dz ve sonlu bir ekil olan video oyunu eklidir. ekil 8.7a'da byle bir evrende bir dilimi, yani u anda btn uzay temsil ettiini dnebileceiniz ematik bir grnt gryorsunuz. Basit olsun diye, bizim galaksimizin, Samanyolu'nun eklin ortasnda bulunduunu dnelim. Hibir konumun ne olursa olsun dierlerinden hibir ekilde farkl olmadn aklnzdan karmayn. Kenarlar bile yanlsamadr. st taraf uzayn bittii bir yer deildir, nk st taraftan kaybolduunuzda alt tarafta yeniden ortaya karsnz; benzer ekilde, sol taraftan kaybolunca sa taraftan yeniden ortaya ktnz iin sol taraf da uzayn bittii bir yer deildir. Astronomi gzlemleriyle uzlatrmak iin, her kenar ekrann ortasndan itibaren en azndan 14 milyar yl uzunluunda olmaldr ama her biri ok daha uzun olabilir. Dikkat ederseniz biz yldzlar ve galaksileri bu imdi diliminde izildikleri gibi gremeyiz, nk Blm 5'te tartld gibi, herhangi bir cisimden imdi yaylan n bize ulamas zaman alr. Havann ak olduu, karanlk bir gecede gkyzne baktnzda grdnz klar ok nce -milyonlarca ve hatta milyarlarca yl nce- yaylmaya balamlar ve ancak imdi D n y a y a doru olan uzun yolculuklarn tamamlam, teleskobumuza girmi ve uzayn derinliklerinin grkemli grnmne tanklk etmemizi salamaktadrlar. Uzay geniledii iin, ok uzun zaman nce, bu klar yaylmaya baladnda evren ok daha kkt. Bunu, somunun sa tarafna u andaki imdi dilimimizi, sola doru ise zamann daha nceki anlarndaki evrenimizi gsteren bir dilimler dizisi koyduumuz ekil 8.7b de gsterdik. Grdnz gibi, evrenin giderek daha eski zamanlarna
296

ekil 8.7 (a) Uzayn dz ve sonlu boyutlu, yani bir video oyunu ekran gibi ekillenmi olduu varsayldnda uzay imdi betimleyen ematik grnt. Sa stteki galaksinin solda yeniden grndne dikkat edin. (b) Uzayn zamanda evrilmesini betimleyen ematik grnt. Anlatmn ak olmas iin birka zaman dilimiyle yetinilmitir. Zamanda geriye baktmzda, uzayn tam boyutunun ve galaksiler arasndaki uzakln azaldna dikkat edin.

baktmzda hem uzayn tam boyutu, hem de galaksiler arasndaki uzaklklar azalr. ekil 8.8'de, belki de bir milyar yl nce uzak bir galaksinin yayd, Samanyolu'nda bize doru gelmekte olan n gemiini de grebilirsiniz. ekil 8.8a daki balang dilimi nde k yaylmaya balyor ve izleyen dilimlerde evren gittike geniliyor olsa bile, n gittike yaklatn ve en sadaki zaman diliminde de sonunda bize ulatn grebilirsiniz. ekil 8.8b'de n yolculuu srasnda getii her dilimdeki bu konumlar birbirine balayarak, n uzay-zamandaki yolunu gsterebiliriz. Birok ynden k aldmzdan, ekil 8.8c'de eitli k nlarnn imdi bize ulamak iin getikleri yollarn rnekleri grlyor. Bu ekiller uzaydan gelen klarn dramatik bir biimde, nasl zaman kapsl olarak kullanlabileceini gsteriyor. Andromeda galaksisine baktmzda, aldmz k 3 milyon yl kadar nce yaynlanmtr, bu yzden Andromeday uzak gemite olduu gibi gryoruz. Coma kmesine baktmz zaman aldmz k 300 milyon yl kadar nce yaynlanmtr ve bu yzden Coma kmesini ok daha eski bir dnemde olduu gibi gryo297

ekil 8.8 (a) ok uzun zaman nce uzak bir galaksiden yaynlanan k, sonraki zaman dilimlerinde gittike Samanyolu'na yaklayor, (b) Sonunda uzak galaksiyi grdmzde, bize ulaan k ok nce yaymland iin, galaksiye hem uzay hem de zaman zerinden bakyoruz demektir. In uzay-zamanda ald yol, parlatlmtr, (c) Bugn grdmz eitli uzay cisimlerinin yayd n uzay-zamanda izledikleri yollar.

ruz. Eer imdi Coma kmesinde bulunan btn galaksilerdeki btn yldzlar spernova olsalar, biz bu durumdan 300 milyon yl boyunca haberdar olamayz; ancak bu kadar yl sonra spernovalardan yaylan k bize ulaacak zaman bulabilir. Benzer biimde Coma kmesinde bulunan ve bizim u anki imdidilimimizde y e r alan bir astronom sper-gl bir teleskobu D n y a y a doru evirse, birok ereltiotu, eklembacakl ve srngenlerin atalarn grecekti; in Seddini veya Eyfel Kulesini 300 milyon yl boyunca gremeyecekti. Elbette temel kozmoloji konusunda ok iyi eitim alm olan bu astronom, grdklerinin Dnya'nn uzak gemi olduunu fark edecek ve kendi uzay-zaman somununda Dnya nn ilk bakterilerini ait olduklar zaman dilimine yerletirecekti.
298

ekil 8.9 Uzaysal genilemeden kaynaklanan kozmik akn tesinde nemli miktarda hareket eden bir gzlemcinin zaman dilimi

Bunlarn tmnde hem bizim, hem de Coma kmesindeki astronomun yalnzca uzaysal genilemeden kaynaklanan kozmik ak nedeniyle hareket ettii varsaylr nk bylelikle, onun uzay-zaman somununu kesi eklinin bizimkiyle akmasn garantilenmi olur; onun imdi-listesinin bizimkiyle uyumas garanti altna alnr. Bununla birlikte eer astronomumuz kozmik akn tesinde uzayda byk hzlarla hareket etmeye balarsa, onun dilimleri ekil 8.9'daki gibi, bizimkilerle bir a yapacaktr. Bu durumda, Blm 5'teki Chewie'de bulduumuz gibi, bu astonomun imdisi bizim gemi veya gelecek olarak grdmz zamanla akacaktr (bu, ek hareketin bize doru mu yoksa bizden uzaa doru mu olduuna baldr). Ama dikkat ederseniz, onun dilimleri artk uzaysal olarak trde olmayacaktr. ekil 8.9'daki her al dilim, evreni farkl zamanlarda keser ve bu yzden bu dilimler birrnek olmaktan uzaktr. Bu, kozmik gemiin tanmlanmasn olduka karmak hale getirir ki, fizikilerin ve astronomlarn genelde bylesi perspektiflere scak bakmamalarnn nedeni budur. Onlar bunun yerine, genellikle yalnzca kozmik ak nedeniyle hareket eden gzlemcilerin perspektiflerini gz nne alrlar, nk bu trde olan dilimlere yol aar, ama temelde, her bak noktas, bir dieri kadar geerlidir. Kozmik uzay-zaman somununun daha soluna doru bakarsak, evren daha klr ve daha younlar. Nasl bir bisiklet
299

ekil 8.10 Dz ve sonlu boyutlu olan bir evrenin kozmik gemii; uzay-zaman "somunu". Tepedeki bulanklk, evrenin balang dnemindeki kavraymzn eksikliini simgeliyor.

lastiine hava basmay srdrdnzde lastik gittike snrsa, uzayn bzlmesi sonucunda madde ve enerji daha fazla sktrld iin evren git gide daha fazla snr. Eer balangtan saniyenin on milyonda biri kadar sonrasna gidebilseydik, evrenin younluu ve scakl ylesine yksek olurdu ki, bildiimiz madde doann en temel elerinden oluan bir plazmaya dnrd. Eer yolculuumuzu sfr zamannn kendisine -Byk Patlama anna- kadar srdrebilseydik, bilinen btn evren, bu cmlenin sonundaki noktann yannda bir dev gibi kald bir boyuta kadar skrd. Bu erken dnemlerdeki younluklar ylesine yksekti ve koullar ylesine u deerlerdeydi ki, u anda sahip olduumuz en iyi fiziksel kuramlar bile ne olup bittii konusunda bir fikir veremezdi. Gittike daha ak olarak grlecek nedenlerden tr yirminci yzylda gelitirilen ve ok baarl olan fizik yasalar byle u koullarda dalr ve zamann balangcn anlamak iin yaptmz yolculukta bizi dmensiz brakr. Yaknda, son gelimelerin umut verici bir deniz feneri gibi davrandm ama imdilik, balangta ne olduu konusundaki eksik kavraymzn, kozmik uzay-zaman somununun uzak sol tarafnda bulank bir blge brakmak -eski Dnya haritalarndaki bilinmeyen blgelerin gnmzdeki tr- olduunu itiraf ettiimizi greceiz. Bu son dokunula, ekil 8.10'da kozmik gemiin genel bir resmini veriyoruz.
500

Deiik ekiller
imdiye kadar uzayn bir video oyunu ekran gibi ekillendiini varsaydk ama bu yk, dier olaslklar iin de ayn zelliklerin ouna sahiptir. rnein eer veriler sonunda uzayn eklinin kresel olduunu gsterirse, zamanda geriye gittike krenin boyutu klr, evren gittike daha scak ve daha youn bir hale gelir ve sfr annda bir tr Byk Patlama balangcyla karlarz. Kreler birbirlerinin yannda dzgn bir biimde sralanamayacaklar iin (rnein, her dilimin ncekini evreleyen bir kre olduu bir "kresel somun dnebilirsiniz), ekil 8.10'dakine benzeyen bir resim izmek zordur amil grafik karmaklklarn tesinde fizik byk lde ayndr. Sonlu dz uzayla sonsuz eyer eklindeki uzayn ortak zellikleri olmakla birlikte bir temel zellik bakmndan birbirlerinden ayrlrlar. Kesitlerin sonsuza kadar uzanan dz uzay temsil ettii ekil 8.1 1 e bir gz atn (elbette bunlarn yalnzca bir blmn gsterebiliyoruz). Daha eski zamanlara baktka uzay bzlr; ekil 8.1 lb'de zamanda geriye baktka galaksiler gittike birbirlerine yaklar. Bununla birlikte uzayn tam boyutu ayn kalr. Neden? Sonsuz tuhaf bir eydir. Eer uzay sonsuzsa ve siz btn uzaklklar y a r y a drrseniz, uzayn boyutu sonsuzun yars olur ki bu da hl sonsuzdur. Bu yzden, zamanda geriye doru baktka, her ey birbirine yaklar ve younluklar gittike ykselirse de, evrenin tam boyutu sonsuz olarak kalr; her ey sonsuz uzaysal genileme sonucunda her yerde younlar. Bu da farkl bir Byk Patlama grntsne yol aar. Normal olarak evrenin k a b a c a d uzay ve zamann olmad ekil 8.10'daki gibi bir nokta olarak baladn varsayarz. O zamanlar bir eit patlamayla uzay ve zaman, sktrlm biimlerinden almaya baladlar ve genileyen evren ortaya kt. Ama eer evren, uzaysal olarak sonsuzsa, zaten Byk Patlama annda sonsuz bir uzaysal genileme vard. Bu balang annda enerji y o u n l u u patlarcasna artt ve hibir eyle karlatrlamayacak lde y k s e k scaklklara ula301

ekil 8.11 (a) Galaksilerin doldurduu dz uzayn ematik gsterimi, (b) lk dnemlerde uzay bzlr -bu yzden ilk dnemlerde galaksiler birbirlerine daha yaknd- ama sonsuz uzayn tam boyutu sonsuz kalmaya devam eder. lk dnemlerde ne olduu konusundaki bilgisizliimiz bulank blgeyle gsteriliyor ama burada burada bu blge uzayn sonsuz geniliince uzanyor.

ildi, ama bu u koullar yalnzca bir noktada deil, her yerde vard. Bu durumda Byk Patlama tek bir noktada olumad, Byk Patlama sonsuz uzaysal genilikte her yerde birden olutu. Bunu klasik, tek bir noktadaki balang ile karlatrrsak, sanki uzaysal geniliin her noktasnda birok Byk Patlama olmu gibidir. Byk Patlama dan sonra uzay imeye balad ama tam boyutu bymedi nk zaten sonsuz olan bir ey daha fazla byyemez. ekil 8.1 lb'ye soldan saa doru baktnzda greceiniz gibi, artan ey, (olutuktan sonra) galaksi gibi cisimlerin arasndaki uzaklklard. Sizin ya da benim gibi bir galaksiden veya dierinden bakan bir gzlemci, etraftaki galaksilerin, tpk Hubble'n kefettii gibi uzaklatn grrd. Sonsuz dz uzayn akademik olmann tesinde olduunu aklnzdan karmayn. Uzayn tam eklinin eri olmad konusunda ok miktarda kant bulunduunu greceiz ve henz dz uzayn video oyun ekran eklinde olduu yolunda bir kant bulunmad iin, dz, sonsuz byklkteki uzaysal ekil, uzayzamann byk lekli yapsnn ncsdr.
302

Kozmoloji ve Simetri
Simetri dnceleri modern kozmoloji kuramnn gelimesinde aka vazgeilmez olmutur. Zamann anlam, bir btn olarak evrene uygulanabilirlii, uzayn tam ekli ve hatta altnda yatan genel grelilik yaps, hepsi de simetri zerinde temellenir. Bu durumda bile, simetri dncelerinin evrilen evreni haberdar ettii baka bir yol daha vardr. Tarihi boyunca evrenin scakl, Byk Patlama'nn hemen ertesindeki vahi scaklklardan bugn uzayn derinliklerinde lebileceiniz mutlak sfrn birka derece zerindeki ok dk scaklklara kadar devasa miktarlarda deimitir. nmzdeki blmde aklayacam gibi, s ve simetrinin kritik karlkl bamll yznden, bugn grmekte olduumuz eyler, byk olaslkla evrenin ilk dnemlerini yapsal olarak kalba dkm olan ok daha zengin bir simetrinin soumu kalnts olup, evrenin en temel ve en tandk zelliklerinden bazlarn belirlemitir.

303

IX. Blm

Boluun Buharlamas
Scaklk, Hilik ve Birleme

vrenin genel yaps ile ilgilenen bir haberci, evren tarihinin yzde doksan beinden fazlas boyunca aa yukar ayn haberi gemeyi srdrrd: Evren genilemeye devam ediyor. Madde genileme nedeniyle yaylmay srdryor. Evrenin younluu hl azalyor. Scaklk dmeye devam ediyor. ok byk leklerde evren simetrik, trde grnmn koruyor. Tm evreni zetlemek her zaman bu kadar kolay olmamt. lk aamalar, telal ve heyecanl bir habercilik gerekli klard nk bu dnemde evren hzla deiiyordu. Biz imdi biliyoruz ki, o zaman olup bitenler, bugn yaadklarmzda ok nemli roller oynamlardr. Bu blmde, evrende somutlaan simetrinin keskin bir biimde deitiine inanlan ve her deiimin kozmik tarihe yeni bir blm ekledii, Byk Patlama dan saniyenin bir kesri kadar sonraki kritik anlara odaklanacaz. Habercimiz artk ayn bir305

ka satr rahat rahat, birka milyar ylda bir fakslyor olsa da, simetrinin keskin bir biimde deitii ilk anlarda ii ok daha zordu, nk maddenin temel yaps ve onun davrann yneten kuvvetler tam anlamyla yabancyd. Bunun nedeni s ve simetri arasndaki karlkl etkileime bal olup, bo uzay ve hilik kavramlaryla ne demek istediimizi yeni batan dnmemizi gerektirir. Greceimiz gibi, bu yeniden dnme, evrenin ilk anlar konusundaki kavraymz zenginletirmekle kalmaz, bizi, gemii Newton, Maxwell ve zellikle Einstein'a kadar giden bir ryay -birletirme ryasn- gerekletirmeye bir adm daha yaklatrr. Bu gelimelerin, en modern kozmolojik yap olan ve en baskc sorularn bazlaryla birlikte karlarnda standart By k Patlama modelinin bile sessiz kald en aprak bilmecelere cevap bulan ime kozmolojisine sahneyi hazrlam olmas da ayn derecede nemlidir.

Is ve Simetri
Baz eyler ok sndklarnda veya souduklarnda, zaman zaman deiirler. Bazen bu deiim o kadar belirgin olur ki, balangtaki eyleri sonradan tanyamazsnz bile. Byk Patlama dan hemen sonra ortaya kan kavurucu koullar ve uzayn genileyip soumasyla ortaya kan hzl scaklk d nedeniyle, scaklk deiiminin nedenlerini anlamak, evrenin erken dnem tarihi ile uramada hayati bir neme sahiptir. Ama ie basit biimde balayalm. Buzdan balayalm. Eer ok souk bir buz parasn strsanz, balangta ok fazla ey olmaz. Her ne kadar scakl ykselse de, grnm hemen hemen ayn kalr. Ama scakln 0 derece Celsius'a kadar ykseltip stmaya devam ederseniz, aniden dramatik bir ey olur. Kat buz ergimeye balar ve sv suya dnr. Bu geiin bilindik olmas, olayn nemsiz olduu anlamna gelmez. Daha nce buz ve suyla ilgili deneyimlerimiz olmasa, bunlarn arasndaki yakn ilikiyi anlamak ok zor olurdu. Biri kaya gibi sert, dieri ise akc bir sv. Basit bir gzlemle bunlarn her ikisinin de molekl yapsnn ayn olduu, H 2 0 olduu yolunda doru306

dan bir kanta ulalamaz. Eer daha nceden hi buz ve su grmemi olsaydnz ve size her ikisinden de birer miktar verilseydi, balangta byk olaslkla bunlarn birbirleri ile ilikili olmadn dnrdnz. Ama bunlardan biri 0 derece Celsius snrn getiinde, mucizevi bir simya sonucunda dierine dntne tank olurdunuz. Sv suyu stmaya devam ederseniz, gene bir sre scakln ykselmesi dnda ok fazla bir ey olmadn grrsnz. Ama sonra, 100 derece Celsius'a ulatnzda, bir baka keskin deiim olur: Sv su kaynamaya ve buhara, gene sv suyla ve kat buzla balants pek ak olmayan scak bir gaza dnmeye balar. Elbette bunlarn her nn de molekl bileimi ayndr. Katdan svya ve svdan gaza olan deiimler faz geileri olarak bilinirler. Scaklklar yeterince yksek bir aralkta deitirilen ou madde, benzer deiimler gsterirler. 1 Simetri, faz geilerinde temel bir rol oynar. Hemen hemen her durumda, eer bir eyin faz geiinden nceki ve sonraki simetri durumlarn uygun bir yntemle karlatrsak, nemli bir deiiklik buluruz. rnein molekler dzeyde buz, H 2 O molekllerinin dzenli, altgen bir kafes zerinde y e r ald kristal bir yapya sahiptir. ekil 8.1 deki kbn simetrileri gibi, buz molekllerinin tam deseni baz zel deitirmeler, rnein alt yzl yapnn zel eksenlerinin etafndaki 60 derecelik dnmelerle deimez olarak kalr. Tersine, buzu sttmzda kristal yap ergiyerek, herhangi bir eksen etrafndaki btn dnmeler sonucunda deimez olarak kalan birrnek molekl ynlarna -suya- dnr. Bu yzden buz stlarak ve katdan svya faz geii yapmas salanarak daha simetrik hale getirilebilir. (Her ne kadar sezgisel olarak, rnein buz gibi daha dzenli olan bir eyin daha simetrik olduunu dnrsek de, bunun tam tersi dorudur; herhangi bir ey eer dnme gibi bir dnme maruz kaldnda grn ayn kalyorsa daha simetriktir.) Benzer ekilde, suyu starak buhara dntrdmzde de faz geii gene simetri artyla sonulanr. Bir su yncnda H 2 O moleklleri ortalama olarak, bir molekln hidrojen taraf
307

komu molekln hidrojen tarafna gelecek ekilde konumlanrlar. Bir yndaki bir molekl veya dierini dndrrseniz, molekler deseni gzle grnr ekilde bozarsnz. Ama su kaynayp buhara dntnde molekller urada burada dolarlar; artk H 2 O molekllerinin durularnda herhangi bir desen kalmaz ve bylece eer bir molekl veya molekl grubunu dndrrseniz, gazn grnm ayn kalr. Bu yzden, nasl buzun suya dnmesi simetri artyla sonulanyorsa, suyun buhara dnmesi de ayn ekilde simetride bir artla sonulanr. ou (ama tm deil 2 ) madde, katdan svya ve svdan gaza faz geilerinde simetri art sergileyerek benzer biimde davranr. Suyu veya herhangi baka bir maddeyi souttuumuzda da yk neredeyse ayndr, yalnzca olaylar ters ynde geliir. rnein, gaz biimindeki buhar soutursanz balangta neredeyse hibir ey olmaz ama scaklk 100 derece Celsius'a dtnde buhar anszn sv suya younlamaya balar; sv suyu souttuunuzda 0 dereceye ulaana kadar pek bir ey olmaz, bu anda ise aniden donarak kat buza dnmeye balar. Simetrilerle ilgili olarak ayn dn mantn izleyerek -ama ters ynde- bu her iki faz geiine de simetride bir azalmann elik edecei sonucuna varrz. Buz, su, buhar ve bunlarn simetrileri hakknda sanrm bu kadar yeter. Btn bunlarn kozmolojiyle ne ilgisi var? 1970'lerde fizikiler yalnzca evrenin iindeki cisimlerin deil, evrenin kendisinin de faz geileri sergileyebileceini fark ettiler. Geen 14 milyar yl sresince, evren srekli olarak geniledi ve basnc dt. Nasl basnc den bisiklet lastii soursa, genileyen evrenin scakl da srekli bir biimde dt. Scakln dt bu srenin ounda ok ey olmad. Ama evren -su iin 0 derece ve 100 derece Celsius'a karlk gelen- zel kritik scaklklardan geerken kkten deiikliklere maruz kald ve ok by k bir simetri azalmas yaad. Birok fiziki u anda evrenin
Simetrinin azalmas daha az deiikliin fark edilmeyecei anlamna geliyorsa da, bu dnmler srasnda evreye salnan s, btn entropinin -evreyi de dahil ederek- artmasn garanti altna alr. 308

"kelti" veya "donmu" bir evresinde, nceki dnemlerden ok farkl bir evrede yaadmza inanyorlar. Her ne kadar, ok daha bilindik rneklerle birok nitel benzerlikleri varsa da, kozmolojik faz geileri tam olarak bir gazn svya younlamas veya bir svnn katya dnmesi eklinde deildir. Evren souyarak zel scaklklardan geerken kelekleen veya donan "madde" bir alandr, daha dorusu Higgs alandr. Bunun ne anlama geldiini grelim.

Kuvvet, Madde ve Higgs Alanlar


Modern fiziin yapsnn ounu alanlar oluturur. Blm 3'te incelenen elektromanyetik alan, doadaki alanlar arasnda belki de en basiti ve deeri en ok anlalm olandr. Radyo ve televizyon yaynlar, hcresel telefon haberlemeleri, gnein scakl ve arasnda yaarken srekli olarak elektromanyetik alanlar denizinde ykanyoruz. Fotonlar elektromanyetik alanlarn temel bileenleridir ve elektromanyetik kuvvetin mikroskopik ileticileri olarak dnlebilirler. Bir ey grdnz zaman onu, gznze girerek retinanz etkileyen bir elektromanyetik dalga alan veya gene gznze girerek ayn eyi yapan foton paracklar olarak dnebilirsiniz. Bu nedenle, foton kimi zaman elektromanyetik kuvvetin haberci parac olarak da bilinir. Ktleekimi alann da yakndan biliriz nk o bizi ve evremizdeki her eyi srekli olarak yeryzne balar. Tpk elektromanyetik alanlarda olduu gibi, hepimiz bir ktleekimi alanlar denizinde yzyoruz. Bu alanlar arasnda Dnya'nnki baattr ama biz ayn zamanda Gne'in, Ay'n ve dier gezegenlerin ktleekimi alanlarn da hissediyoruz. Nasl fotonlar elektromanyetik alan oluturan paracklarsa, fizikiler gravitonlarn da ktleekimi alann oluturan paracklar olduklarna inanyorlar. Graviton paracklar henz deneysel olarak kefedilmedi ama bu artc deil. Ktleekimi, kuvvetler arasnda uzak ara en zayf olandr (rnein buzdolabna tutturulan sradan bir mknats bir toplu ineyi ekerek btn yerkrenin ktleekimi alann yenebilir) ve bu yzden deneycilerin, kuvvetle309

rin en zayfnn en kk bileenini henz bulamam olmas kolaylkla anlalabilir. Deneysel dorulama olmadan bile ou fiziki, tpk fotonlarn elektromanyetik alan ilettikleri gibi (bunlar elektromanyetik kuvvetin haberci paracklardr) gravitonlarn da ktleekimi alann ilettiklerine inanrlar (bunlar da ktleekimi kuvvetinin haberci paracklardr). Bir barda elinizden drrseniz, bu olay ktleekimi alannn barda ekmesi veya Einstein'n ok daha rafine geometrik tanmn kullanarak, bardan, uzay-zamann yapsnda Dnya nn varl tarafndan oluturulan olukta kaymas olarak veya -eer gravitonlar gerekten varsa- graviton paracklarnn bardakla Dnya arasnda dei-toku edilerek, bardaa D n y a y a doru dmesini "syleyen" "mesaj" iletmeleri olarak dnebilirsiniz. Bu iyi bilinen kuvvet alanlarnn tesinde doann gl nkleer kuvvet ve zayf nkleer kuvvet olarak bilinen iki kuvvet ilan daha vardr ve bunlar da etkilerini alanlar yoluyla iletirler. Nkleer kuvvetler yalnz atom ve atom-alt leklerinde etkili olduklar iin elektromanyetizma ve ktleekimine gre daha az tannrlar. Bu durumda bile, Gne'in parlamasnn nedeni olan nkleer fzyon, nkleer g reaktrlerindeki nkleer paralanma (fisyon) ve uranyum ve pltonyum gibi elementlerin radyoaktif bozunmas dnlecek olursa, bu kuvvetlerin gndelik hayatmzdaki etkileri hibir ekilde daha az nemli deildir. Gl ve zayf nkleer kuvvet alanlar, 1950'lerde bunlarn kuramsal yaplar zerinde alan C. N. Yang ve Robert Mills'e atfen Yang-Mills alanlar olarak bilinirler. Nasl elektromanyetik alan fotonlardan oluuyorsa ve ktleekimi alannn gravitonlardan olutuuna inanlyorsa, gl ve zayf alanlarn da parack bileenleri vardr. Gl kuvvetin paracklar gluon, zayf kuvvetin paracklar ise W ve Z paracklar olarak bilinirler. Bu kuvvet paracklarnn varl 1970'lerin sonu ve 1980'lerin banda Almanya ve isvire'de yrtlen hzlandrc deneyleriyle kantlanmtr. Alan yaps maddeye de uygulanr. Kabaca ifade edersek, kuantum mekaniinin olaslk dalgalar bir madde parac veya
310

dierinin bir konumda veya dierinde bulunma olasln veren ve uzay kaplayan alanlar olarak dnlebilirler. rnein, bir elektron, parack olarak -ekil 4.4'te olduu gibi fosfor ekranda nokta iz brakan bir parack olarak- dnlebilir ama ayn zamanda ekil 4.3b'de olduu gibi, fosfor ekrandaki giriim desenine katkda bulunan, dalgalanan bir alan olarak da dnlebilir (ve dnlmelidir de). 5 Aslnda, her ne kadar burada daha fazla ayrntya girmeyeceksem de,4 bir elektronun olaslk dalgas, elektron alan -pek ok bakmdan elektromanyetik alana benzeyen ama elektron alannn en kk bileeni olarak elektronun fotona benzer bir rol oynad alan- ile yakndan balantldr. Ayn alan tanm madde paracklarnn btn dier trlerine de uygulanr. Artk hem madde alanlarn hem de kuvvet alanlarn incelediimize gre, her eyi kapsadmz dnebilirsiniz. Ama imdiye kadar anlatlan yknn henz tamamlanm olmad konusunda genel bir fikir birlii vardr. Birok fiziki, deneysel olarak hibir zaman saptanamam olan ama son yirmibe-otuz yldr hem modern kozmoloji dncesinde, hem de temel parack fiziinde nemli roller oynayan, nc tr bir alann varlna gl bir ekilde inanyor. Bu akna sko fiziki Peter Higgs'e atfen Higgs alan ad verilir. 5 Ve eer nmzdeki altblmdeki dnceler doruysa, btn evren, sizi, beni ve karlatmz her eyi oluturan paracklarn birok zelliinden sorumlu olan bir Higgs alan okyanusu -Byk Patlama nn souk bir kalnts- iinde yzmektedir.

Souyan Bir Evrendeki Alanlar


Alanlar scakla, tpk sradan maddenin verdii gibi tepki verirler. Scaklk ne kadar artarsa, bir alann deeri -tpk hzla kaynamakta olan bir kap suyun yzeyi gibi- o kadar iddetle dalgalanr. Gnmzde uzayn tipik scakl olan dondurucu soukta (mutlak sfrn zerinde 2.7 derece veya genel olarak 2.7 Kelvin olarak gsterilir) ya da Dnya'mzdaki daha yksek scaklklarda alan dalgalanmalar veya salnmlar ok k311

ktr. Ama Byk Patlama'nn hemen ertesinde scaklk ylesine yksekti ki Byk Patlama dan 10 -43 saniye sonra scakln 10 32 Kelvin olduu dnlyor- btn alanlar son derece iddetli bir biimde salnyordu. Evren genileyip souduka, balangtaki devasa madde ve nm younluklar srekli olarak azalmaya, evrenin dev boyutlu boluklar gittike daha boalmaya ve alan salnmlar gittike klmeye balad. Pek ok alan iin bunun anlam, bu alanlarn ortalama deerlerinin sfra yaklamasdr. Herhangi bir anda belirli bir alann deeri sfrn hafife stne kabilir (tepe) ve bir an sonra sfrn biraz altna debilir (ukur) ama ortalama olarak ou alann deeri sfra yakn kalr, ki biz sfr deerini sezgisel olarak yokluk veya bolukla zdeletiririz. Higgs alannn ie kart yer, ite burasdr. Aratrmaclar Higgs alannn Byk Patlama dan hemen sonraki kavurucu scaklklarda dier alanlara benzer zellikler gsteren, iddetle aa-yukar salnan bir tr alan olduunu anladlar. Ama aratrmaclar, (nasl scakl yeterince dt zaman buhar, younlaarak sv suya dnyorsa) evrenin scakl yeterince dtnde, Higgs alannn da btn uzayda sfrdan farkl deerine doru keldiine inanyorlar. Fizikiler buna sfrdan farkl Higgs alan boluk beklenti deeri (yani Higgs kelei) olumas adn verirler, ama teknik dili biraz rahatlatmak iin ben buna Higgs okyanusunun oluumu adn vereceim. Bu biraz ekil 9 . l a daki gibi, ortasnda kurtuklarn bulunduu scak, kresel, metal bir kseye den kurbaann davranna benzetilebilir. Balangta kurbaa bacaklarn yanmaktan korumak iin can havliyle uraya buraya srayarak ortalama olarak ksenin ortasndan ve kurtuklardan uzak kalr, hatta onlarn orada olduklarnn farkna bile varmaz. Ama kse souyunca kurbaa sakinleir, artk sramaz, ksenin ortasna doru kayar ve ekil 9.1b'deki gibi, orada akam yemeini bulur. Ama eer kse, ekil 9.1c'deki gibi, farkl biimde olsayd, her ey daha farkl olurdu. Gene balangta ksenin ok scak olduunu ve kurtuklarn gene ksenin ortasnda, ama bu
312

(a)

(b)

ekil 9.1 (a) Scak, metal bir kseye braklan kurbaa, aralksz bir ekilde srar, (b) Kse souduu zaman kurbaa sakinleir, daha az srar ve ksenin ortasna kayar.

kez merkezdeki kk bir tepenin zerinde olduunu varsayn. Kurbaay ieri braktnzda gene hzla oraya buraya srar ve ortadaki tepede bulunan dlnden habersiz kalr. Sonra, kse souyunca, kurbaa sakinleerek daha az sramaya balar ve ksenin dz kenarlarndan aa kayar. Ama yeni biim yznden, kurbaa hibir zaman ksenin merkezine ulaamaz. Ksenin vadi blmne kayarak ekil 9. 1d deki gibi kurtuklardan uzak kalr. Eer kurbaayla kurtuklarn arasndaki uzakln, alann deerini -kurbaa kurtuklardan ne kadar uzaksa, alann deeri

(c)

(d)

ekil 9.1 (c) Aynen (a)'daki gibi, ama scak ksenin biimi deiik, (d) Aynen (b)'deki gibi, ama imdi kse souduunda, kurbaa bir vadiye doru kayar ki buras da ksenin ortasndan (kurtuklarn bulunduu yerden) belli bir uzaklktadr. 313

de o kadar byktr- ve kurbaann yksekliinin o alan deerindeki enerjiyi temsil ettiini varsayarsak -ksenin iinde kurbaa ne kadar yksekteyse, alan da o kadar fazla enerji ieriro zaman bu rnekler, evren souduka alanlarn sergiledikleri davranlara benzetilebilir. Evren scakken alanlar, tpk ksenin iindeki kurbaann bir yerden dierine srad gibi, iddetle bir deerden dierine srar. Evren souduka alanlar "sakinleirler", daha seyrek ve daha sakin sramaya balarlar ve deerleri aaya, dk enerjilere kayar. nemli nokta ite buradadr. Kurbaa rneinde olduu gibi, nitel olarak farkl sonularn ortaya kma olasl vardr. Eer alann enerji ksesinin ekli -ki buna potansiyel enerji denir- ekil 9.1a'dakine benziyorsa, alann uzaydaki deeri, tpk kurbaann kurtuklarn bulunduu yere kadar kaymas gibi, ksenin merkezine kadar, sfra kadar decektir. Ama eer alann potansiyel enerjisi ekil 9.1c'dekine benziyorsa, alann deeri sfra kadar, enerji ksesinin merkezine kadar dmeyecektir. Tpk kurbaann kurtuklardan sfrdan farkl bir miktar uzaklktaki vadiye kaymas gibi, alann deeri de vadiye -ksenin merkezinden sfrdan farkl bir miktar uzaklktadr- kayacaktr ki bunun anlam alann sfrdan farkl bir deer alacadr. 6 Bu son davran biimi Higgs alanlarnn karakteristiidir. Evren souduka bir Higgs alannn deeri de vadiye taklr ve hibir zaman sfra dmez. Bu tarif ettiimiz ey birrnek btn uzayda olacandan, evren, birrnek ve sfrdan farkl bir Higgs alan -bir Higgs okyanusu- iinde yzer. Bunun olu nedeni, Higgs alanlarnn temeldeki tuhaflna k tutar. Uzayn bir blgesi souyup boaldka -madde ve nm daha dank hale geldike- o blgedeki enerji de giderek azalr. Bunu snr deerlere kadar gtrrsek, enerjisini drebildiiniz kadar drdnz zaman, uzayn olabilecek en bo blgesine ulamsnz demektir. Uzayn bir blmn kaplayan sradan alanlar iin, ekil 9.1b'deki gibi, deerleri ksenin ortasna kadar kayd zaman bunlarn enerji katks en dktr; yani deerleri sfr olduunda enerjileri de sfrdr. Bu da iyi
314

ve saduyuya uygun bir anlam ifade eder, nk biz de uzayn bir blmn boaltmay, alan deerleri de bunun iinde olmak zere her eyi sfra eitlemekle ilikilendiririz. Ama bir Higgs alan iin her ey farkl iler. Nasl bir kurbaa ekil 9.1c'deki gibi, ancak evredeki vadiden srayabilmek iin yeterli enerjiye sahip olduu takdirde merkezi bir dzle ulaabilir ve kurtuklarla sfr uzakla ulaabilirse, Bir Higgs alan da ancak ksenin merkezindeki tepeyi aacak kadar enerji tad takdirde ksenin merkezine ulaabilir ve sfr deerini alabilir. Eer, tersine, kurbaann enerjisi ok azsa ya da yoksa, ekil 9. 1d deki gibi, vadiye -kurtuklardan sfrdan farkl bir uzakla- kadar kayacaktr. Benzer biimde, enerjisi ok az veya sfr olan bir Higgs alan da ksenin vadi blmne -ksenin merkezinden sfrdan farkl bir uzaklk- kadar kayacak ve bu yzden de sfrdan farkl bir deer alacaktr. Bir Higgs alann sfr deerini -blgeden bir alan tmyle boaltmak iin yaklaabilecek gibi grndnz en yakn deer, hilik deerine ulamak iin yaklaabilecek gibi grndnz en yakn deer- almaya zorlamak iin, enerjisini ykseltmek zorundasnz ve enerji cinsinden konuursak, bu durumda, uzayn o blgesi olabilecei kadar bo olmayacaktr. Kulaa elikili gibi gelse de, Higgs alann yok etmek -yani deerini sfra drmek- o blgeye enerji vermekle ayn anlamdadr. Kaba bir benzetme olarak, dardan, evreden gelen ses dalgalarn yok edecek ses dalgalan reterek kulak zarnza arpacak olan seslerin gelmesini engelleyen u fantezi kulaklklar dnn. Eer kulaklk mkemmel alrsa, o ses rettiinde sessizlik olur ama kulakl kapattnzda evreden gelen sesleri duyarsnz. Aratrmaclar, tpk kulaklnzn programland sesleri kardnda daha az ses duymanz gibi; souk, bombo uzayn da Higgs alan okyanusuyla dolu olduunda, sahip olabilecei en dk enerjiye sahip olacana -olabilecei kadar bo olacana- inanma durumuna gelmilerdir. Aratrmaclar, olabilecek en bo uzay boluk olarak adlandrrlar ve bylece boluun aslnda birrnek bir Higgs alanyla dolu olabileceini reniriz.
315

Bir Higgs alannn uzayda sfrdan farkl bir deer almas sreci -bir Higgs okyanusunun oluumu- kendiliinden simetri krlmas' olarak adlandrlr ve yirminci yzyln kuramsal fiziinin son yirmibe-otuz ylnda ortaya atlan en nemli fikirlerden biridir. Nedenini grelim.

Higgs Okyanusu ve Ktlenin Kayna


Eer bir Higgs alannn deeri sfrdan farkl ise -eer hepimiz bir Higgs okyanusunda yzyorsak- o zaman bunu hissetmemiz, grmemiz veya bir ekilde bundan haberdar olmamz gerekmez mi? Kesinlikle. Modern kuram haberdar olduumuzu iddia ediyor. Dier elinizle kolunuzu tutun ve ileri geri sallayn. Kolunuzun ktlesini ileri-geri hareket ettiren kaslarnzn ileyiini hissedebilirsiniz. Eer bir bowling topunu tutarsanz, kaslarnzn daha ok almas gerekir nk hareket ettirilen ktle bydke uygulanmas gereken kuvvet de artar. Bu anlamda bir cismin ktlesi, onun hareket ettirilmeye kar olan direncini temsil eder; daha kesin bir dille sylemek gerekirse, ktle bir cismin hareketinin deitirilmesine, yani nce sola, sonra saa, sonra yeniden sola gidilere -ivmelere- kar direncini temsil eder. Ama ivmelenmeye kar bu diren nereden geliyor? Veya fizik diliyle ifade edersek, bir cisme eylemsizlik (sredurum) zellii nereden geliyor? Blm 2 ve Blm 3'te Newton, Mach ve Einstein'n bu soruya ksmi cevap olarak ne srdkleri nerileri grdk. Bu bilim insanlar, rnein dnen kova deneyinde ortaya kan ivme gibi ivmeleri ona gre tanmlayabilecekleri bir duraanlk stanTerminoloji o kadar nemli deildir ama ksaca nereden geldiini grelim. ekil 9.1a ve 9.1c'deki vadi simetrik biimlidir -ember eklindedir- ve her noktas dierleriyle eittir (her nokta olas en dk enerji deeriyle bir Higgs alann simgeler). Ama Higgs alannn deeri ksenin kenarndan aa kaydnda, ember biimli vadide zel bir noktaya kelir ve bunu yaparken de vadideki bir noktay "kendiliinden" zel bir nokta olarak seer. Sonuta, aralarndan biri zel bir nokta olarak seildii iin artk vadideki her nokta dierleriyle eit olmaktan kar ve bu yzden de Higgs alan bu noktalarn arasnda nceden var olan simetriyi bozar veya "krar". Toparlarsak, Higgs'in vadideki sfrdan farkl zel bir nokta3'a kaymas srecine kendiliinden simetri krlmas ad verilir. Kitapta daha ileride, byle bir Higgs okyanusunun oluumu ile balantl olan simetri azalmasnn daha elle tutulur niteliklerini de tarif edeceiz. 7 316

dard belirlemenin peindeydiler. Newton iin bu standart mutlak uzayd; Mach iin, uzak yldzlard; ve Einstein iin, nceleri mutlak uzay-zaman iken (zel grelilikte) sonralar ktleekimi (genel grelilik) oldu. Ama duraanlk standard ve zel olarak ivmelerin ona gre llebilecei bir referans sistemi bir kere tanmlandktan sonra, bu bilim insanlarndan hibiri bir adm ileri gidip cisimlerin neden ivmelenmeye diren gsterdiini aklamad. Yani hi kimse bir cismin ivmelere kar kan zellii olan ktlesini -eylemsizliini- kazanma mekanizmasn belirlemedi. Higgs alan sayesinde fizikiler imdi bu soruya bir cevap neriyorlar. Kolunuzu ve tutmakta olabileceiniz bowling topunu oluturan atomlarn hepsi proton, ntron ve elektronlardan olumaktadr. 1960'larn sonlarnda yaplan deneyler, proton ve ntronlarn her birinin, kuark ad verilen, daha kk paracktan olutuunu ortaya koymutur. O zaman, kolunuzu salladnzda btn bu kuarklar ve elektronlar ileri-geri sallyorsunuz demektir ki bu da bizi ilgin bir noktaya gtrr. Modern kuramn hepimizin iinde yzdn ne srd Higgs okyanusu kuark ve elektronlarla etkileir. Tpk bir kaptaki baln, iine daldrlan ping-pong topunun hareketlerine diren gstermesi gibi Higgs alan da bu paracklarn ivmelenmesine diren gsterir. Bu diren, bileen paracklar zerindeki bu ekme, sizin kolunuzun veya tutmakta olduunuz bowling topunun veya frlattnz bir cismin veya bir 100 metre yarnda biti izgisine doru ilerlerken tm gvdenizin ktlesi olarak algladnz eye katkda bulunur. Bu yzden biz Higgs okyanusunu hissederiz. Bir cismin ya da dierinin hzn deitirmek zere -onlara ivme kazandrmak iin- gnde binlerce kez uyguladmz kuvvetler, Higgs okyanusunun direncine kar savaan kuvvetlerdir. 8 Bal benzetmesi Higgs okyanusunun pek ok zelliini ortaya koyar. Bala batrlm bir ping-pong topunu ivmelendirebilmek iin, bodrumdaki masada ping-pong oynarken uyguladnz kuvvetlerden ok daha byk kuvvetler uygulamanz gerekir; hzn deitirmek iin yaptnz giriimlere, bala batrlm
317

olmad duruma gre ok daha fazla diren gsterir ve bu yzden, bala batrlmak sanki onun ktlesini artrm gibi davranr. Benzer ekilde, her yerde var olan Higgs okyanusuyla etkilemeleri sonucunda, temel paracklar hzlarnn deitirilmelerine diren gsterirler, ktle kazanrlar. Bununla birlikte bal benzetmesinin, haberdar olmanz gereken yanltc zellii vardr. Birincisi, her zaman bala ulap topu baldan kararak ivmeye kar direncinin nasl azaldn grebilirsiniz. Paracklar iin bu doru deildir. Bugn, Higgs okyanusunun btn uzay doldurduuna inanyoruz, bu nedenle paracklar onun etkisinden kurtarmann bir yolu yoktur; btn paracklar nerede olduklarndan bamsz olarak bir ktleye sahiptir, ikincisi, bal btn hareketlere diren gsterirken Higgs alanlar yalnzca ivmeli hareketlere diren gsterirler. Baln iinde hareket eden toptan farkl olarak, uzayda sabit hzla hareket eden bir parack, Higgs okyanusundaki "srtnme" nedeniyle yavalamaz. Hareket sabit hzla devam eder. Ancak parac hzlandrmaya ya da yavalatmaya altmzda Higgs alan okyanusu, varln, uygulamamz gereken kuvvetler yoluyla ortaya koyar. ncs, temel parack ynlarndan oluan, bilindik maddeye geldiimiz zaman, bir baka nemli ktle kayna daha vardr. Proton ve ntronlar oluturan kuarklar, gl nkleer kuvvet tarafndan bir arada tutulur: Gluon paracklar (gl nkleer kuvvetin haberci paracklar) kuarklar arasnda dei-toku edilerek onlar birbirlerine 'yaptrrlar". Deneyler bu gluon paracklarnn yksek enerjili olduklarn gstermitir, Einstein'n E=mc~ denklemi enerjinin (E), kendisini ktle (m) olarak gsterebileceini syledii iin, proton ve ntronlarn iinde bulunan gluonlarn, bu paracklarn toplam ktlelerine nemli katklarda bulunduunu reniyoruz. Bu nedenle, daha doru bir yaklam, Higgs okyanusunun balnkine benzeyen direncinin, elektron ve kuark gibi temel paracklara ktlelerini saladn dnmektir ama bu temel paracklar, proton, ntron, atom gibi bileik paracklar oluturmak zere bir araya geldiklerinde, baka (iyi bilinen) ktle kaynaklar da iin iine girer.
318

Fizikiler, Higgs okyanusunun bir paracn ivmesine gsterdii direncin derecesinin, paracn trne gre deitiini varsayarlar. Bilinen temel parack trlerinin hepsinin ktleleri farkl olduu iin bu nemlidir. rnein, proton ve ntronlar iki tr kuarktan olumakta iken (bunlara yukar-kuark ve aakuark ad verilir: Proton, iki yukar ve bir aa, ntron ise iki aa ve bir yukar kuarktan oluur), yllar boyunca atom arptrclar kullanan deneyciler, ktleleri protonunkinin 0,0047'si ile 189 kat arasnda byk bir aralkta deien drt farkl kuark parac daha buldular. Fizikiler, ktlelerin bu kadar farkl olmasnn nedeninin, farkl paracklarn Higgs okyanusu ile daha gl veya daha zayf etkilemesi olduuna inanyorlar. Eer bir parack Higgs okyanusunda dzgn bir biimde hi etkilemeden veya ok az etkileerek hareket ederse, ok az dire grecei ya da hi grmeyecei iin paracn ktlesi de ya ok kk, ya da sfr olacaktr. Foton buna iyi bir rnektir. Fotonlar Higgs okyanusundan hi engellenmeden geerler ve bu yzden ktleleri yoktur. Eer, tersine, parack Higgs okyanusuyla iddetli bir ekilde etkileirse, ktlesi de byk olacaktr. Ktlesi elektron ktlesinin 350.000 kat olan en byk ktleli kuark (st-kuark ad verilir) Higgs okyanusu ile bir elektrondan 350.000 kat daha fazla etkileir; Higgs okyanusu iinde ivmelendirilmesi daha zordur, ktlesinin de daha byk olma nedeni budur. Eer paracn ktlesini bir kimsenin nne benzetirsek, Higgs okyanusu da paparazzi gibidir: Tannmam kiiler fotoraf kmesinin iinden kolayca geerler ama nl politikaclar veya film yldzlar gidecekleri yere ulamakta daha fazla zorlanrlar. 9 Bu da, neden bir paracn ktlesinin dierinden farkl olduunu dnmek iin uygun bir yap oluturur, ama bugn, bilinen parack trlerinin Higgs okyanusuyla kesin etkileme biimleri konusunda temel bir aklama yoktur. Sonu olarak, neden bilinen paracklarn deneylerle ortaya konmu olan zel ktlelerine sahip olduklar yolunda temel bir aklama yoktur. Bununla birlikte, ou fiziki, eer Higgs okyanusu olmasayd,
519

btn temel paracklarn fotona benzeyeceine, hibir ekilde ktleleri olmayacan dnr. Aslnda, imdi greceimiz gibi, evrenin ilk anlarnda durum gerekten byle olmu olabilir.

Souyan Bir Evrende Birleme


Nasl buhar 100 derece Celsius'ta younlaarak sv suya, sv su da 0 derece Celsius'ta donarak kat buza dnrse, kuramsal almalar da Higgs alannn milyon kere milyar (10 15 ) derecede sfrdan farkl bir deere younlatn gstermitir. Bu, hemen hemen Gne'in ekirdeindeki scakln 100 milyon kat olup, evrenin Byk Patlama dan saniyenin yz milyarda biri (10-11) saniye kadar sonra scakln dtne inanlan deerdir. Byk Patlama'dan 10 -11 saniye sonrasna kadar Higgs alan aa-yukar salnmakla birlikte ortalama deeri sfrd; suyun 100 derecenin zerindeki durumu gibi, bylesi scaklklarda ortam ok scak olduu iin Higgs okyanusu oluamazd. Okyanus annda buharlam olurdu. Higgs okyanusu olmadndan ivmeli hareket eden paracklara gsterilen bir diren yoktu (paparazzi ortadan kaybolmutu), ki bu da, bilinen btn paracklarn (elektronlar, yukar-kuarklar, aa-kuarklar ve dierleri) ayn ktleye sahip olduklar anlamna gelir: Sfr. Bu gzlem, neden Higgs okyanusunun oluumunun kozmolojik bir faz geii olarak tarif edildiini ksmen aklar. Buhardan suya ve sudan buza faz geilerinde, balca iki ey olur. Grnte nemli bir nitel deiiklik vardr ve faz geilerine simetrideki azalma elik eder. Higgs okyanusunun oluumunda da bu iki temel zellii grrz. Birincisi, nemli bir nitel deiiklik vard: O zamana kadar ktlesiz olan paracklar aniden sfrdan farkl ktlelere -bu paracklarn imdiki ktleleri- kavumulard. kincisi, bu deiiklie simetride bir azalma elik etmiti: Higgs okyanusunun oluumundan nce btn paracklar ayn ktleye -sfr- sahipti ve bu da simetrik ilikiler demekti. Eer bir paracn ktlesini dierininki ile deitirseniz, btn ktleler birbiriyle ayn olduu iin, bundan kimsenin haberi bile olmazd. Ama Higgs alan younlatktan sonra, parack ktleleri
320

sfrdan farkl -ve eit olmayan- deerlere kavutular ve dolays ile ktleler arasndaki simetri de kayboldu. Aslnda, Higgs okyanusunun oluumundan kaynaklanan simetri azalmas daha da yaygndr. 10 -15 derecenin zerinde Higgs okyanusu henz younlamadan nce, ktlesiz olanlar yalnzca temel paracklarn deiik trleri deildi, Higgs okyanusunun direnci olmadndan kuvvet paracklarnn btn trleri de ktlesizdi. (Bugn, zayf nkleer kuvvetin W ve Z haberci paracklar proton ktlesinin 86 ve 97 kat ktleye sahip olduklar biliniyor.) Ve 1960'larda zgn olarak Sheldon Glashow, Steven Weinberg ve Abdus Salam tarafndan kefedildii gibi, btn kuvvet paracklarnn ktlesiz olularna bir baka, olaanst gzel bir simetri elik eder. 1800'lerin sonlarna doru Maxwell, bir zamanlar tmyle ayr kuvvetler olduu dnlen elektrik ve manyetizma kuvvetlerinin, aslnda ayn kuvvetin -elektromanyetik kuvvetin- iki farkl yz olduunu anlamt (Blm 3'e baknz). Onun almalar elektrik ve manyetizmann birbirini tamamladn gsterdi; onlar ok daha simetrik, birleik bir btnn yin ve yang' idiler. Glashow, Salam ve Weinberg bu birleim yksnn sonraki blmn kefettiler. Onlar, Higgs okyanusu olumadan nce, yalnzca btn kuvvet paracklarnn ayn -sfr- ktleye sahip olmakla kalmadklarn, fotonlarla W ve Z paracklarnn da her anlamda ayn olduklarn anladlar. 10 Nasl bir kar kristali, ularnn y e r deitirdii dnmelerden etkilenmiyorsa, Higgs okyanusunun yokluunda fiziksel sreler de elektromanyetik ve zayf nkleer kuvvet paracklarnn dei-tokuundan, fotonlarn ve W ve Z paracklarnn dei tokuundan etkilenmezdi. Nasl bir kar kristalinin dnme hareketinden etkilenmemesi bir simetriyi gsteriyorsa (dnme simetrisi), srelerin bu paracklarn dei-tokuundan etkilenmemesi de bir simetriyi gsterir, teknik nedenlerden tr bu simetriye ayar simetrisi ad verilir. Bunun derin sonulan vardr. Bu paracklar ait olduklar kuvveti tadklar iin -bunlar, bu kuvvetlerin haberci paracklardr- bunlarn arasnda simetri bulunmas, kuvvetlerin de simet321

rik olduu anlamna gelir. Bu yzden, yeterince yksek scaklklarda, gnmzdeki Higgs alan boluunu buharlatracak kadar yksek scaklklarda, zayf nkleer kuvvetle elektromanyetik kuvvet arasnda bir fark yoktur. Higgs okyanusunu buharlatracak kadar yksek scaklklarda zayf nkleer kuvvetle elektromanyetik kuvvet arasndaki fark da buharlar. Glashow, Weinberg ve Salam, elektromanyetik kuvvetle zayf nkleer kuvvetin, aslnda tek bir kuvvetin paralar olduunu gstererek Maxwell'in y z yllk kefini genilettiler. Bu iki kuvvetin tanmlarn, imdi elektrozayf kuvvet olarak bilinen bir tanm altnda birletirdiler. Elektromanyetik ve zayf kuvvetler arasndaki simetri gnmzde pek fark edilmez, nk evren souduka Higgs okyanusu olutu ve -buras nemli- fotonlarla W ve Z paracklar, younlaan Higgs alanyla farkl ekilde etkileirler. Fotonlar Higgs okyanusundan nl olmayan kiilerin paparazziler arasndan getii kolaylkta geerler ve dolays ile ktlesiz kalrlar. Ama W ve Z paraclar Bill Clinton ve Madonna gibi zorlukla geeceklerinden, srasyla protonun 86 ve 97 kat ktleye sahiptirler. (Not: Bu benzetme lekli deildir). Etrafmzdaki dnyada elektromanyetik ve zayf nkleer kuvvetlerin bu kadar farkl grnmesinin nedeni budur. Bunlarn arasndaki simetri, Higgs okyanusu (Higgs kelei) tarafndan "krlmtr" ya da gizlenmitir. Bu gerekten nefes kesici bir sonutur. Gnmz scaklklarnda ok farkl grnen iki kuvvet -elektromanyetik kuvvet ktan, elektrikten ve mknatsn ekmesinden; zayf nkleer kuvvet ise radyoaktif bozunmadan sorumludur- esas olarak ayn kuvvetin paralar olup, yalnzca sfrdan farkl Higgs alan aralarndaki simetriyi gizlediinden farkl grnmektedirler. Bu nedenle normalde uzay boluu -yokluk, hilik- olarak dndmz ey, dnyadaki her eyin, olduu gibi grnmesinde nemli bir rol oynar. Yalnzca boluu buharlatrarak, scakl Higgs alannn buharlaaca kadar ykselterek -yani uzaydaki ortalama deerini sfr yaparak- doa yasalarnn altnda yatan tam simetri ortaya karlabilir.
322

Glashow, Weinberg ve Salam bu dnceleri gelitirirken, W ve Z paracklar daha deneysel olarak kefedilmemiti. Bu fizikilere ilerlemeleri iin gven veren, kuramn gcne ve simetrinin gzelliine duyduklar kuvvetli sadakatti. Onlarn cesareti, temelsiz olmadn gsterdi. Geen zaman iinde W ve Z paracklar kefedildi ve elektrozayf kuram deneysel olarak doruland. Glashow, Weinberg ve Salam, doann drt kuvvetinden ikisini birbirine balayan derin ve fark edilmesi g simetriyi ortaya karmak iin yzeysel grntnn tesine -hilii gizleyen sisin iine doru- bakmlard. Zayf nkleer kuvvet ve elektromanyetizmay baarl bir ekilde birletirdikleri iin 1979'da Nobel dln aldlar.

Byk Birleim
Ben niversite birinci snfta iken, her frsatta danmanm olan fiziki Howard Georgi'nin yanna urardm. Aslnda hibir zaman syleyecek ok fazla eyim olmazd ama bunun bir nemi yoktu. Georgi'nin her zaman ilgili recilerle heyecanla paylaaca bir eyler olurdu. Bir keresinde Georgi zel olarak heyecanlyd, bir saatten fazla ateli bir ekilde konutu, tahtay birka kere semboller ve denklemlerle doldurdu. Btn bu sre boyunca ilgili bir ekilde bam sallayp durdum. Ama drst olmak gerekirse, bir kelime bile anlamamtm. Yllar sonra, Georgi'nin bana byk birleme ad verilen kefini snamak zere yapt planlar anlatm olduunu fark ettim. Byk birleme, elektrozayf birlemenin baarsndan sonra doal olarak sorulmas gereken soruyu ortaya atar: Eer doann iki kuvveti, evrenin ilk dnemlerinde birleik bir btnn paralar idiyse, daha yksek scaklklarda ve evrenin daha da erken dnemlerinde ya da olaslkla drt kuvvetin tm arasndaki farklar benzer ekilde buharlaarak daha byk bir simetriyi ortaya koymu olmaz m? Bu, aslnda doann tek bir temel kuvveti olduu, bir dizi kozmolojik faz geiiyle, bu kuvvetin imdi haberdar olduumuz, grnte farkl olan drt kuvvet eklinde kristallemi olma olasln ortaya atar. 1974'te Georgi
323

ve Glashow, bu tam birletirme amacna ynelik ilk kuram ileri srdler. Onlarn byk birleik kuram, Georgi, Helen Quinn, Weinberg'in sonraki grleriyle birlikte, scakln Gne'in merkezindeki scakln bin kere milyar kere milyar kat stnde olduu, Byk Patlama'dan 10 -35 saniye sonrasna kadarki u koullarda, drt kuvvetten nn -gl, zayf ve elektromanyetik kuvvetler- tek bir birleik kuvvetin paralar olduunu ileri sryordu. Bu fizikiler, bu scakln zerinde fotonlarn, W ve Z paracklarnn ve gluonlarn hepsinin, herhangi bir gzlenebilir sonu olmakszn, serbeste birbirleriyle dei-toku ediliyor olabileceklerini -elektrozayf kuramnkinden daha salam ve gl bir ayar simetrisi- ileri srdler. Georgi ve Glashovv bylece bu yksek enerji ve scaklklarda ktleekimsel olmayan kuvvet paracklar arasnda, bu yzden de ktleekimsel olmayan kuvvet arasnda tam bir simetri olduunu ortaya attlar. 11 Glashovv ve Georgi'nin byk birleik kuram, bu simetriyi evremizde grmediimizi -proton ve ntronlar ekirdekte bir arada tutan gl nkleer kuvvet, zayf ve elektromanyetik kuvvetlerden tamamiyle farkl grnr- nk scaklk 1028 derecenin altna dtnde Higgs alannn bir baka trnn ykye girdiini syleyerek devam etti. Bu Higgs alan byk birleik Higgs olarak adlandrlr. (Karabilecekleri durumlarda elektrozayf birleimle ilikili olan Higgs alanna elektrozayf Higgs ad verilir.) Elektrozayf akrabasna benzer ekilde byk birleik Higgs, 10 28 derecenin zerinde iddetle salnyordu ama hesaplamalar onun, evrenin scakl bu derecenin altna dtnde sfrdan farkl bir deere younlatn gsterdi. Elektrozayf Higgs'de olduu gibi, bu byk birleik Higgs okyanusu olutuunda, evren bir faz geii yaad ve buna simetrideki bir azalma elik etti. Bu durumda, byk birleik Higgs okyanusunun gluonlar zerindeki etkisi, dier kuvvet paracklar zerindeki etkilerinden farkl olduu iin, gl nkleer kuvvet elektrozayf kuvvetten ayrlarak, daha nce tek olan kuvvet yerine ktleekimsel olmayan iki farkl kuvvete yol at. Saniyenin bir
324

kesri kadar ve scakln milyarlarca ve milyarlarca derece dmesinden sonra, elektrozayf Higgs younlaarak zayf ve elektromanyetik kuvvetlerin de ayrlmasna yol at. Gzel bir fikir olmakla birlikte byk birleme (elektrozayf birleme dorulanmt) deneysel olarak dorulanmad. Tersine, Georgi ve Glashow'un zgn nerisi, evrenin ilk dnemlerindeki simetrinin bir kalntsnn, protonlarn ara sra baka paracklara (kar-elektron ve pion gibi)dnmelerine olanak tanyan ve bugn gzlenmesi gereken bir kalntsnn varln ngrmt. Ama yer alt deneyleriyle -Georgi'nin yllar nce ofisinde bana heyecanla anlatt deney- bylesi proton bozunmalarn bulmaya alan ve yllar sren aratrmalardan sonra, byle bir bozunma bulunmad; bu da Georgi ve Glashow'un nerisini geersiz hale getirdi. Bununla birlikte, fizikiler o zamandan beri bu zgn model zerinde deneylerce geersiz klnmayan eitlemeler gelitiriyorlarsa da, imdiye kadar bu seenek kuramlardan hibiri henz dorulanmad. Byk birlemenin fizikteki en byk ama henz gerekletirilmemi fikirlerden biri olduu yolunda fizikiler arasnda bir fikir birlii vardr. Birleme ve kozmolojik faz geilerinin, elektromanyetizma ve zayf nkleer kuvvet iin ylesine etkili olduklar kantlanmtr ki, biroklar dier kuvvetlerin de bu birleik yapya katlmasnn yalnzca bir zaman sorunu olduunu dnyorlar. Blm 12'de greceimiz gibi, bu ynde son zamanlarda, ilk defa, aralarnda ktleekimi de olmak zere btn kuvvetleri birleik bir kuramda bir araya getiren, ama bu kitabn yazld zaman bile hl gelimekte olan farkl bir yaklam -siipersicim kuram- kullanlarak byk admlar atlmtr. Ama yalnz elektrozayf kuram gz nne alnsa bile, imdi grdmz evrenin, ilk dnemlerdeki grkemli simetrinin kalntlarn sergiledii aktr.

Esir'in Dn
Simetri krlmas kavram ve bunun elektrozayf Higgs alan yoluyla gereklemesinin parack fiziinde ve kozmolojide ok
325

nemli bir rol oynad aktr. Ama tartma, unu merak etmenize yol am olabilir: Eer bir Higgs okyanusu, normalde bo uzay olarak dndmz yeri dolduran, grnmez bir eyse, bu, uzun sre nce gzden dm bir kavram olan esirin yeniden canlanmas anlamna gelmez mi? Cevap: Hem evet, Hem hayr. Aklama: Aslnda evet, baz bakmlardan Higgs okyanusu esirin bir enisidir. Tpk esir gibi kelmi Higgs alan da uzay doldurur, hepimizi sarar, maddesel her eyin iine szar ve uzayn yok edilemez bir zellii olarak (evreni yeniden 1015 derecenin zerine kadar stmadka, ki bunu gerekte yapamayz) hilik kavrammz yeniden tanmlar. Oysa ses dalgalarn tayan hava gibi k dalgalarn tayan bir ortam olarak ileri srlen zgn esirin tersine, Higgs okyanusunun n hareketiyle uzaktan yakndan ilgisi yoktur. In hzn herhangi bir ekilde etkilemez, bu yzden de yirminci yzyln banda n hareketini inceleyerek esiri bertaraf eden deneylerin Higgs okyanusuna kar belirli bir tavr yoktur. stelik, Higgs okyanusunun sabit hzla hareket eden herhangi bir ey zerinde bir etkisi olmadndan, esirde olduu gibi zel bir gzlemsel bak as semez. Higgs okyanusunun iinde sabit hzla hareket eden tm gzlemciler birbirleriyle eittirler, bu yzden Higgs okyanusunun varl zel grelilikle elimez. Elbette bu gzlemler Higgs okyanusunun varln kantlamaz; daha ok, esirle belirli baz benzerlikleri olsa bile, Higgs alanlarnn herhangi bir kuram veya deneyle elikili olmadn gsterirler. Eer bir Higgs alan okyanusu varsa, gelecek birka yl iinde deneysel olarak snanabilir sonulara yol amaldr. En nemli rnek olarak, nasl elektromanyetik alan fotonlardan oluuyorsa, Higgs alan da, artc olmayacak bir ekilde Higgs paracklar ad verilen paracklardan olumaktadr. Kuramsal hesaplamalar, eer uzay kaplayan bir Higgs okyanusu varsa, svire'nin Cenevre kentindeki Avrupa Nkleer Aratrmalar Merkezi'nde (Centre Europeene pour la Recherce Nuclaire) (CERN) yapm halinde olan ve 2008 baharnda ilemeye bala326

yacak olan Byk Hadron arptrcs (LHC) ad verilen atom arptrcsnda yer alacak yksek enerjili arpmalarda ortaya kacak paracklar arasnda Higgs paracklarnn da olmas gerektiini gstermitir. Tahminen, son derece yksek enerjili protonlar arasnda kafa kafaya gerekleecek arpmalar Higgs okyanusundan bir Higgs paracn frlatabilir, tpk su altndaki yksek enerjili arpmalarn H,,0 molekllerini Atlas okyanusundan frlatabilecei gibi. Bu arada, bu deneyler bize, esirin bu modern biiminin var olup olmad konusunda bir fikir verecektir. Bu, bir karara balanmas gereken kritik bir sorudur, nk grm olduumuz gibi, Higgs alanlarnn younlamas, temel fiziin ada formlletirilmesinde derin ve merkezi bir rol oynamaktadr. Eer Higgs okyanusu bulunamazsa, otuz yldr yerli yerinde olan kuramsal yapnn yeniden gzden geirilmesi gerekecektir. Ama bulunursa, bu olay kuramsal fiziin bir utkusu olacaktr: Bilinmeyene doru giderken kullandmz matematiksel dnce mantn doru biimde ekillendiren simetrinin gcn kantlayacaktr. Bunun tesinde, Higgs okyanusunun varlnn

ekil 9.2 Kozmolojideki standart B y k gsteren bir zaman izgisi

Patlama modelini ematik olarak

327

dorulanmas, iki ey daha yapacaktr: Birincisi, gnmz evreninde birbirinden ayr grnen zelliklerin, simetrik bir btnn paralar olduu ok eski bir dnemin varlnn dorudan kantlarn verecektir, ikincisi, sezgisel uzay boluu kavrammzn -bir blgeden her eyi kararak enerji ve scaklnn olabildiince drlmesinin sonucunda ortaya kan eyok uzun zamandr sergilediimiz bir safdillik olduunu kantlayacaktr. Uzay boluunun en bou bile mutlak bir hilik durumunu iermek zorunda deildir. Bu nedenle, uzay ve zaman anlamak iin yrttmz bilimsel arayta Henry More'un dncelerini tinsel hibir kavramn yardm olmakszn (Blm 2) tazeleyebiliriz. More'a gre, uzay her zaman tanrsal bir ruhla dolu olduu iin, olaan bo uzay kavram anlamszd. Bize gre ise, bo uzay her zaman bir Higgs alan okyanusu ile dolu olabileceinden olaan bo uzay kavram benzer ekilde ele gemez olabilir.

Entropi ve Zaman
ekil 9.2'deki zaman izgisi, incelediimiz faz geilerini tarihsel balama yerletirir ve bylece evrenin Byk Patlama'dan mutfak tezghnzn zerindeki yumurtaya kadar geirdii olaylar dizisi konusunda daha net bir fikir edinmemize yardmc olur. Ama hayati bilgi hl bulank blgede gizlidir. Hatrlayn, her eyin nasl baladn bilmek -Sava ve Barn yapraklarnn istiflenmesindeki sra, kola iesindeki basnl karbon dioksit moleklleri, Byk Patlama da evrenin durumu- evrimin nasl devam edeceini anlamakta esast. Entropi, ancak artmas iin gerekli yer verilirse artabilir. Entropi, eer dk balamsa artabilir. Eer Sava ve Bar n yapraklar adamakll karksa, yaprak istifini bir kere daha havaya frlatmak, onu gene kark halde brakr, eer evren olduka dzensiz, yksekentropili bir durumda balamsa, kozmik evrim bu dzensizlii yalnzca devam ettirebilir. ekil 9.2'de gsterilen gemi, ak bir ekilde; sonsuz, deimez bir dzensizliin kayd deildir. Kozmik faz geilerinde
328

baz zel simetriler kaybolmu olsa bile, evrenin toplam entropisi artmaya devam etmitir. Bu nedenle, balangta, evren son derece dzenli olmaldr. Bu gerek, zamanda "ileri" ynn, entropinin artt ynle ilikilendirmemize izin verir, ama hl yeni domu olan evrenin son derece dk entropili durumuna -son derece yksek birrneklik durumuna- bir aklama bulmak zorundayz. Bu da, imdiye kadar gidebildiimizden daha da gerilere giderek balangta -ekil 9.2'deki bulank blgedene olup bittiini anlamaya almamz gerektirir. imdi bu konuya geliyoruz.

329

X. Blm

Patlama'nn zmlenmesi
Patlayan Neydi?

Byk Patlama nn, kozmik balang hakknda bir kuram salad yolunda yaygn bir yanl anlama vardr. Salamaz. Ksmen son iki blmde anlatlan Byk Patlama, evreni ortaya karan ey her ne idiyse, ondan bir saniyenin kk bir kesri kadar ksa bir sre sonra kozmik evrimin portresini yapmaya balar ama sfr zamannn kendisi hakknda hibir e y sylemez. te bu yzden, Byk Patlama kuramna gre, Byk Patlama balangta olmu olmas gereken eydir. Byk Patlama, patlamann kendisini darda brakr. Bize neyin patladn, neden patladn, nasl patladn veya drst olmak gerekirse gerekten patlayp patlamadn bile sylemez. 1 Aslnda, bir an dnecek olursanz, Byk Patlama nn bizi bir bilmece ile kar karya braktn fark edersiniz. Evrenin ilk dnemlerindeki ok youn ve yksek enerjili ortamnda ktleekimi, uzak ara en baskn kuvvetti. Ancak kiitleeki331

mi ekici bir kuvvettir. Her eyi bir araya gelmeye zorlar. O zaman, acaba uzay dar doru genilemeye zorlayan kuvvetten sorumlu olan neydi? Byk Patlama annda gl bir itici kuvvet kritik bir rol oynam gibi duruyor, ama bu, doadaki kuvvetlerden hangisi olabilir? Kozmolojiye ilikin sorularn bu en temel olan, on yllar boyunca cevapsz kald. Sonra, 1980'lerin sonunda, Einstein'm eski bir gzlemi, prl prl parlayan yepyeni bir biimde canlanarak ime kozmolojisi ad verilen kuramn yolunu at. Bu yeni keifle, Byk Patlama dan sorumlu olmann erefi, sonunda onu hak eden kuvvete verildi: Ktleekimi. Bu, artc olabilir ama fizikiler, uygun koullar altnda ktleekiminin itici olabileceini ve kurama gre, kozmik tarihin ilk anlarnda bu uygun koullarn bulunduunu anladlar. Yannda nanosaniyenin bile sonsuzluk gibi kalaca, ok ksa bir zaman aralnda gen evren, ktleekiminin, itici yann adamakll gstererek, uzayn her blgesini dierlerinden amansz bir iddetle uzaklatrd bir arena hazrlamt. Ktleekiminin itmesi o kadar glyd ki, yalnzca patlama saptanmakla kalmad, herkesin varsaydndan daha byk -ok daha byk- olduu ortaya kt. ime yapsnda gen evren, standart Byk Patlama kuramnn ngrdyle karlatrldnda, gz kamatrc lde devasa bir faktrle genilemi ve kozmolojik manzaramz, geen yzyldaki, bizim galaksimizin yz milyarlarca galaksiden yalnzca biri oluunun fark edildii kavray bile cce brakacak lde geniletmitir. 2 Bu blmde ve gelecek blmde, ime kozmolojisini inceleyeceiz. Greceiz ki bu, standart Byk Patlama modeli iin bir "n kenar" oluturmaktadr ve evrenin ilk anlarndaki olaylar hakknda standart kuramn iddialarnda kritik deiiklikler nermektedir. Bunu yaparken de ime kozmolojisi, standart Byk Patlama kuramnn eriiminin tesindeki sorunlar giderir, bir ksm deneysel olarak snanm, bir ksm da yakn gelecekte snanmaya devam edecek olan baz ngrlerde bulunur ve belki de en arpcs, kuantum srelerinin kozmik genileme
332

yoluyla uzayn dokusundaki minik krklklar tleyerek nasl gece gkyznde grlebilen parmak izlerini braktklarn gsterir. Bu kazanmalarn tesinde, ime kozmolojisi, gen evrenin, sergiledii olaanst dk entropiye nasl sahip olmu olabilecei ve bizi nasl zamann okunun aklamasna imdiye kadar olmad biimde yaklatrd konularnda da nemli grler ileri srer.

Einstein ve timsel Ktleekimi


1915'te genel greliliin son rtularn yaptktan sonra Einstein, ktleekimine ilikin bu yeni denklemleri bir dizi probleme uygulad. Bunlardan biri, uzun zamandr zlemeyen, Merkr'n yrngesinin gnberi noktasnn Newton denklemleriyle aklanamayan presesyonu -Merkr Gne evresindeki her turunda ayn yrngeyi izlemez: Her yrnge, bir ncekine gre hafite kayar- bilmecesiydi. Yrnge hesaplarn yeni denklemlerle yapan Einstein, gzlenen gnberi presesyonunu hassas bir biimde buldu. ok heyecanlandran bu sonu karsnda Einstein in kalp arpnts hissettii biliniyor. 3 Einstein genel grelilii, uzak bir yldzdan Dnya ya doru gelen n yrngesinin, Gne yaknndan geerken uzay-zamandaki erilik nedeniyle ne kadar sapaca problemine de uygulad. 1919'da biri Afrika'nn bat kysnn aklarndaki Principe adasnda, dieri ise Brezilya'da bulunan iki grup astronom, Gne tutulmas srasnda, Gne diskinin kenarndan ilk grnen yldz (bunlar Gne'in varlndan en ok etkilenen nlar olup yalnzca Gne tutulmas srasnda grlebilirler) gzlemlerini karlatrarak genel greliliin bu konudaki ngrsn snadlar. Gne'in ktleekiminin yldzdan gelen k n zerindeki etkisini ortadan kaldrmak amacyla, Dnya yrngesinde dolanrken tam ayn yldzlarla Gne arasndayken fotoraflar ekildi. Karlatrmalar, k nlarnn bklme miktar konusunda bir kere daha Einstein'n hesaplarn dorulad. Basn bu haberi duyar duymaz Einstein bir gecede btn dnyann tand bir hret oluverdi. Einstein, genel grelilikle gmbr gmbr geliyordu.
333

Ama, genel greliliin olaanst baarlarna ramen, denklemlerini ilk kez snavlarn en zoruna -btn evreni anlamaya- uyguladktan sonra Einstein, yllarca hesaplardan ortaya kan sonucu kabul etmeyi kesinlikle reddetti. Friedmann ve Lemaitre'n Blm 8'de incelenen almalarndan nce Einstein da genel grelilik denklemlerinin, evrenin duraan olamayacan gsterdiinin farkndayd; uzayn dokusu gerilip bzlebilirdi, ama ayn boyutta kalmay srdremezdi. Bu durum, evrenin dokusunun en ok bzlm olduu, belirli bir balangc olabileceini ve hatta belirli bir sonu olabileceine iaret ediyordu. Einstein genel greliliin bu sonucu karsnda inat bir ekilde durdu ve ilerlemeyi reddetti, nk o ve herkes evrenin sonsuz olduuna, en byk leklerde sabit ve deimez olduuna "emindi". Bu yzden, genel greliliin gzellii ve baarsna ramen Einstein defterini yeniden at ve denklemlerde, hkim olan nyargya izin verecek bir deiiklik yapp yapamayacan aramaya balad. Bu aray ok uzun srmedi. 1917 de genel grelilik denklemlerine yeni bir kavram sokarak amacna ulat: Kozmolojik s a b i t . 4 Einstein'n bu deiiklii yapmaktaki stratejisini anlamak zor deildir, iki nesne arasndaki ktleekimi kuvveti; bunlar ister beyzbol toplan olsun isterse gezegenler veya yldzlar, ekicidir; sonuta ktleekimi, nesneleri birbirlerine doru ekmeye alr. Dnya ile yukarya doru srayan bir dans arasndaki ktleekimi, dansnn yavalamasna, en yksek noktasna ulatktan sonra da geriye, Dnyaya doru dmesine neden olur. Eer bir koreograf, dansnn havada durduu bir gsteri planlamak isterse, Dnya ile dans arasnda, ikisinin arasndaki ktleekimi kuvvetini tam olarak dengeleyen bir itme kuvveti olmas gerekir: Bu durum ancak ekme ve itme kuvvetleri arasnda tam bir denge varsa gerekleebilir. Einstein ayn mantn btn evren iin de geerli olduunu anlamt. Ktleekimi kuvveti nasl dansnn ykselmesini yavalatyorsa, uzayn genilemesini de yavalatrd. Ktleekimini dengeleyen itici bir kuvvet olmakszn nasl dans havada duramazsa, evren de sa334

bit bir boyutta kalamazd. Einstein kozmolojik sabiti ortaya att, nk bu terim denklemlere girdii zaman, ktleekiminin byle itici bir kuvvet saladn bulmutu. Acaba bu matematiksel terimin fiziksel anlam nedir? Kozmolojik sabit nedir, yaps nasldr, normal ktleekimine kar koyarak itici bir kuvvet uygulamay nasl baarr? Einstein'n almasnn modern metni -Lemaitre'a kadar giden bir metin- kozmolojik sabiti, birrnek ve trde olarak btn uzay dolduran, egzotik bir enerji tr olarak yorumluyor. "Egzotik" diyorum nk Einstein'n zmlemesi bu enerjinin nereden gelebileceini belirlemiyor ve ksa bir sre sonra greceimiz gibi, kullanlan argmanlarn matematiksel tanmlar, bunun proton, ntron, elektron ya da toton gibi tandk paracklardan olumayacan kesinlikle belirtiyor. Einstein'n kozmolojik sabitinin anlamn tartrken gnmzn fizikileri "uzayn kendi enerjisi" veya "karanlk enerji" deyimlerini kullanyorlar, nk eer bir kozmolojik sabit olsayd; uzay, dorudan gremeyeceimiz, saydam ve amorf bir eyle dolu olurdu; kozmolojik sabitle dolu olan uzay, hl karanlk grnrd. (Bu, eskinin esir kavramn ve uzayda sfrdan farkl bir deer alan, daha yeni Higgs alan kavramn andryor. Kozmolojik sabitle Higgs alanlar arasnda yaknda inceleyeceimiz yakn bir balant olduundan, bu ikinci benzerlik yalnzca raslant olamaz.) Yine de, kozmolojik sabitin kaynan ve kimliini belirlemeden bile, Einstein bunun ktleekimsel sonularn ortaya koyabildi ve ok nemli bir sonuca ulat. Bu sonucu anlamak iin, genel greliliin henz zerinde durmadmz bir zelliinden haberdar olmanz gerekir. Ktleekimine Newton'un yaklamnda iki cisim arasndaki kuvvet yalnzca iki eye baldr: Ktleleri ve aralarndaki uzaklk. Cisimler ne kadar byk ktleli ve birbirine yaknsa, aralarndaki ktleekimi kuvveti de o kadar byktr. Genel grelilikteki durum da ok benzerdir ama Einstein'n denklemleri, Newton'un ktleye odaklanmasnn ok snrl olduunu gsteriyor. Genel grelilie gre, ktleekimi alannn iddetine katkda bulunan
335

faktr, yalnzca cisimlerin ktlesi (ve aralarndaki uzaklk) deildir. Enerji ve basmcn da katklar vardr. Bu, nemli olduundan bir an durup ne anlama geldiini anlamaya alalm. Yirmibeinci yzylda olduunuzu ve beyaz-yakal sulular disiplin altnda tutmaya ynelik olarak beceriye dayal bir yaklam deneyen, en yeni Dzeltmeler Blm nn, Akl Salonu ad verilen deney odasnda tutulduunuzu varsayn. Mahkmlarn yeniden zgrlklerine kavumalarnn tek yolu, kendilerine verilen bulmacalar zmek. Komu hcredeki mahkm, Gilligan Adas'nn yeni versiyonlarnn neden yirmi ikinci yzylda srpriz bir ekilde geri geldiini ve o zamandan beri ok popler olduunu bulmaya alyor. Bu yzden burada daha epeyce kalacak gibi. Sizin bulmacanzsa daha basit. Size iki tane altn kp verilmi. Boyutlar ayn olan bu kpler tam olarak ayn miktarda altndan yaplm. Sizin yapmanz istenen ey, bunlar ok hassas bir teraziye koyduunuzda farkl arlkta olmalarn salamak. Kplerdeki altn miktarn deitirmenize kesinlikle izin yok, o nedenle kazma, yontma, lehimleme gibi ilemler yapamazsnz. Eer bu bulmacay Newton a sormu olsaydnz, annda bir zm olmadn sylerdi. Newton yasalarna gre, ayn altn miktarlar ayn ktlelere karlk gelir. Her iki kp de ayn terazinin zerinde olduundan, zerlerine etki eden ktleekimi kuvveti ayn olacaktr. Newton, bu durumda kplerin arlnn ayn olduu sonucuna varacaktr. Bunda herhangi bir "eer", "ve", "ama" olamaz. Ama siz, yirmi beinci yzyl lise genel grelilik bilginizle bir k yolu buluyorsunuz. Genel grelilik, iki cismin arasndaki ktleekimi kuvvetinin yalnzca cisimlerin ktlesine 5 (ve aralarndaki uzakla) deil, her iki cismin toplam enerjisine olan btn katklara da bal olduunu gstermitir. imdiye kadar altn kplerin scaklndan hi sz etmedik. Scaklk, ortalama olarak, her kp oluturan altn atomlarnn ne kadar hzla saa-sola hareket ettiklerinin -atomlarn ne kadar enerjik olduklarnn- bir lsdr (atomlarn kinetik enerjilerini verir). Bu nedenle, eer kplerden birini strsanz, atomlar daha enerjik
336

olaca iin, souk kpe oranla biraz daha ar geleceini fark ediyorsunuz. Bu, Newton'un haberdar olmad bir gerekti (scaklkta 10 derece Celsius'luk bir art, 1 kilogramlk bir kpn ktlesini bir kilogramn milyon kere milyarda biri kadar artrr, yani art ok kktr), bu zmle zgrlnze kavuuyorsunuz. Yani, neredeyse kavuuyordunuz. Sizin suunuz biraz arca olduundan, son dakikada kurul sizin ikinci bir bulmaca zmeniz gerektiine karar veriyor. Size birbirinin ei olan iki tane eski moda, kapa alnca iinden y a y a bal bir bebek frlayan kutu veriliyor. imdi de yapmanz gereken, bu ikisinin arlklarnn farkl olmas iin biryol bulmak. Ama bu sefer, hem nesnelerdeki madde miktarn deitirmeniz yasak, hem de her ikisini tam olarak ayn scaklkta tutmak zorundasnz. Eer Newton'a bu bulmaca verilmi olsayd, mrnn sonuna kadar burada kalrd. Oyuncaklarn ktlesi ayn olduu iin, arlklarnn da ayn olaca ve bulmacann zmsz olduu sonucuna varrd. Ama genel grelilik bilginiz bir kere daha imdadnza yetiiyor: Oyuncaklardan birindeki y a y sktrarak bebei kutuya sokuyor, dierinde ise yay gevek, bebeiyse darda brakyorsunuz. Neden? Elbette sktrlm y a y sktrlmam olana oranla daha fazla enerjiye sahiptir; yay sktrmak iin kuvvet uygulamak zorundasnz ve sktrlm yayn kutunun kapana basn yaparak kapa hatife yukar doru kaldrmas harcadnz abann bir kantdr. Gene, Einstein'a gre, fazladan herhangi bir miktar enerji, ktleekimini etkiler ve fazladan arlk yapar. Bu yzden y a y sktrlm durumda olan kapa kapal oyuncak, yay gevek ve kapa ak oyuncaa gre biraz daha ar gelir. Newton bunu fark edemezdi. Sonunda gerekten zgrlnze kavuuyorsunuz. kinci bulmacann zm, genel greliliin peinde olduumuz, zor fark edilen ama kritik bir zelliinin ipucunu verir. Genel grelilii anlatt makalesinde Einstein, matematiksel olarak, ktleekiminin yalnzca ktleye ve yalnzca enerjiye (s gibi) deil, uygulanabilecek herhangi bir basnca da bal olduu337

nu gstermiti. Eer kozmolojik sabiti anlamak istiyorsak, ihtiyacmz olan temel fizik ite budur. Nedeni yle. Sktrlm yayn uygulad gibi dar doru ynlenmi olan basnca pozitif basn denir. Pozitif basn, doal olarak, ktleekimine pozitif katk yapar. Ama kritik nokta udur ki, bir blgedeki basncn, ktle ve toplam enerjiden farkl olarak negatif olduu durumlar vardr, yani basn dar doru itmek yerine ieri doru emer. Her ne kadar kulaa zel olarak egzotik gibi geliyorsa da, negatif basn, genel greliliin bak asndan olaanst bir eyle sonulanr: Pozitif basn, bildiimiz, ekici ktleekimine katkda bulunurken, negatif basn "negatif ktleekimine yani iti6 ci ktleekimine katkda b u l u n u r ! Bu sersemletici kavray, ktleekiminin her zaman ekici bir kuvvet olduu yolundaki iki yz yldan daha eski inanta bir y a r a at. Gezegenler, yldzlar ve galaksiler, elbette Newton'un doru bir biimde gsterdii gibi ekici ktleekimi uygularlar. Ama basn nemli olduunda (gndelik koullar altndaki sradan maddede basncn ktleekimine katks ihmal edilebilir dzeydedir) ve zellikle basn negatif olduunda (proton ve elektronlardan oluan normal maddede basn pozitiftir, kozmolojik sabitin bildiimiz bir eyden oluamamasnn nedeni budur) ktleekimine Newton'a ok geirtebilecek bir katk yapar, iticidir. Bu sonu, bundan sonra anlatlacaklarn ou iin ok nemli olduu ve kolaylkla yanl anlalabilecei iin, bir temel noktay vurgulamak isterim. Ktleekimi ve basn, bu ykde birbirleri ile ilikili ama farkl iki karakterdir. Basnlar, ya da daha doru bir deyile basn farklar, ktleekimsel olmayan kendi kuvvetlerini uygulayabilirler. Suya daldnzda kulak zarlarnz dardan iten suyla ieriden iten havann basnlar arasndaki fark alglayabilir. Bu tmyle dorudur. Ama imdi ktleekimi ve basn hakknda syleyeceklerimiz bunlardan ok farkldr. Genel grelilie gre, basn dolayl yoldan bir kuvvet daha uygulayabilir -ktleekimi kuvveti uygulayabilir- nk basn ktleekimi alanna katkda bulunur. Basn da madde ve enerji gibi bir ktleekimi kaynadr. nemli olan u ki, eer bir bl338

gede basn negatifse, blgeyi kaplayan ktleekimi alanna ekme ynnde deil de, itme ynnde katkda bulunur. Bunun anlam da basn negatif olduunda normal ktle ve enerjiden kaynaklanan ekici ktleekimi ile negatif basntan kaynaklanan egzotik, itici ktleekimi arasnda bir rekabetin ortaya kacadr. Eer bir blgedeki negatif basn yeterince negatifse, itici ktleekimi stn gelecektir; her eyi birbirine doru ekmek yerine birbirinden uzaklatrmak iin itecektir. te kozmolojik sabitin ykye girdii yer burasdr. Einstein'n genel grelilik denklemlerine ekledii kozmolojik terim, uzayn birrnek enerjiyle dol olduu anlamna gelir ama ok nemli olarak, denklemler bu enerjinin birrnek, negatif bir basnca sahip olduunu gsterirler. Dahas, kozmolojik sabitin negatif basncnn ktleekimsel itmesi, pozitif enerjisinden gelen kiitleekimsel ekmeyi yener ve bylece itici ktleekimi bu rekabetten stn kar: Kozmolojik sabit itici ktleekimi kuvveti uygular.' Bu, Einstein'n tam da istedii eydi. Evrene dalm halde bulunan sradan madde ve nm, ekici ktleekimi kuvveti uygulayarak uzayn her blgesinin dierlerini ekmesine neden olur. Einstein'n evrene birrnek daldn dnd yeni kozmolojik terim itici ktleekimi uygulayarak uzayn her blgesinin dier blgeleri itmesine neden olur. Einstein, yeni terimin boyutunu dikkatlice seerek normal, ekici ktleekimi ile yeni kefedilen itici ktleekimini ok hassas bir ekilde dengeleyebileceini ve ortaya duraan bir evren karabileceini buldu. stelik yeni, itici ktleekimi uzayn kendisinin enerji ve basncndan kaynakland iin Einstein bunun iddetinin birikici olduunu buldu; byk uzaysal uzaklklarda bu kuvvet daha glenir, nk arada daha byk bir uzay blgesinin bulunmas, daha fazla itme demektir. Einstein, Dnyamzn ve btn Gne sisteminin uzaklk leklerinde bu yeni itici ktleekimi kuvvetinin ok kk olduunu gsterdi. Bu yeni kuvvet, ancak ok byk kozmolojik uzaklklarda nemli hale gelir, bylece yakn evreye uygulandnda hem Newton kuram hem de Einstein'n genel grelilik kuram baarl olmay srdrr. K339

sacas, Einstein'n bu konudaki baars katmerli oldu: Hem genel greliliin cazip ve deneylerce dorulanm olan zelliklerinin korunmasn salad, hem de hi genilemeyen ve bzlmeyen, deimeyen bir evrenin ebedi huzurunun keyfini karmas mmkn hale geldi. Bu sonula hi kukusuz Einstein derin bir nefes alm olmal. Eer genel greliliin formlletirilmesine adad ve on yl sren yorucu aratrmalarn, gece gkyzne bakan birinin ok ak olarak grd duraan evrenle tutarl olmad ortaya ksayd, bu son derece zc olurdu. Ama grm olduumuz gibi, hikye on yl sonra bambaka bir ekil ald. 1929'da Hubble stnkr gece gzlemlerinin yanltc olabileceini gsterdi. Hubble'n sistematik gzlemleri evrenin duraan olmadn, genilediini ortaya koydu. Eer Einstein genel greliliin zgn denklemlerine gvenmi olsayd, evrenin genilemekte olduunu, gzlemsel olarak kefedilmesinden on yldan daha uzun bir zaman nce kuramsal olarak bulmu olacakt. Elbette bu, tm zamanlarn en byk keiflerinden biri -hatta en byk kefi- olabilirdi. Hubble'n elde ettii sonular rendikten sonra Einstein, kozmolojik sabiti dnd gn iin piman oldu ve bu sabiti genel grelilik denklemlerinden byk bir dikkatle kard. Herkesin bu hazin olay unutmasn diledi ve on yllar boyunca herkes unuttu da. Ama 1980'lerde kozmolojik sabit artc, yepyeni bir biimde geri dn yapt ve insanlarn kozmolojiyle ilk uramaya balad gnden beri, kozmoloji dncesindeki en byk altst oluun habercisi oldu.

Srayan Kurbaalar ve Sper Souma zerine


Eer yukarya doru ykselmekte olan bir beyzbol topu grdyseniz, Newton'un ktleekimi yasasn (veya Einstein'n daha rafine denklemlerini) kullanarak topun daha sonraki yrngesini belirleyebilirsiniz. Eer gerekli hesaplar yaparsanz, topun hareketini son derece somut bir ekilde kavrarsnz. Ama geriye hl cevaplanmam bir soru kalr: Her eyden nce bu
340

topu y u k a r y a frlatan kimdir veya nedir? Sonraki geliimini matematiksel olarak deerlendirdiiniz, yukar doru olan bu hareketi top balangta nasl kazanmtr? Bu rnekte, cevab bulmak iin gereken ey, birazck daha aratrmaktr (tutkulu byk-lig oyuncular biraz nce vurduklar topun, park halindeki bir Mercedes'in n camna doru gittiini anlamadklar srece). Ama bu sorunun daha zor bir benzeri, genel greliliin evrenin genilemesine getirdii aklamay zor durumda brakr. zgn olarak Einstein, Hollandal fiziki Willem de Sitter ve daha sonralar Friedmann ve Lematre tarafndan gsterildii gibi, genel greliliin denklemleri evrenin genilemesini mmkn klar. Ama tpk Newton denklemlerinin topun yukar doru olan hareketinin nasl balad konusunda hibir ipucu vermemesi gibi, Einstein'n denklemleri de evrenin nasl genilemeye balad konusunda bir ipucu vermez. Kozmologlar yllar boyunca uzayn balangtaki genilemesini, aklanamayan bir veri olarak aldlar ve denklemleri oradan balayarak uyguladlar. Diiha nce Byk Patlama nn, patlamann kendisi konusunda sessiz kaldn sylerken bunu kastetmitim. 1979 Aralk aynda, her eyin deitii o geceye kadar durum byleydi. O gece, Stanford Dorusal Ivmelendirici Merkezi nde (Stanford Linear Accelerator Center) fizik konusunda doktora sonras almalar yapan Alan Guth (imdi MIT'de profesrdr), bundan daha iyisinin yaplabileceini gsterdi. ok daha iyisinin yaplabileceini. Her ne kadar bugn, neredeyse yirmi be yldan daha uzun bir sre sonra bile henz tam olarak zlmemi olan ayrntlar varsa da, Guth, Byk Patlamaya herkesin beklediinden daha byk bir patlama salayarak kozmolojik sessizlie bir son verdi. Guth kozmoloji eitimi almamt. Uzmanlk alan parack fiziiydi ve 1970'lerin sonlarnda Cornell niversitesi'nden Henry Tye ile birlikte byk birleik kuramlardaki Higgs alanlarnn eitli zellikleri zerinde alyordu. Geen blmdeki, Higgs alannn deeri sfrdan farkl, zel bir sayya (potansiyel enerji ksesinin ayrntl ekline bal olan bir say) oturduun341

da, uzayn bir blgesindeki olas en dk enerji dzeyine katkda bulunduu, kendiliinden simetri krlmas tartmasn hatrlayn. Evrenin ilk anlarnda, scaklk olaanst yksekken, Higgs alannn deerinin, tpk scak bir ksenin iine dtnde bacaklar yand iin can havliyle srayan bir kurbaa gibi bir deerden dierine iddetle sradn, ama evren sourken Higgs'in de ksenin dibine doru kayarak enerjisini nasl en dk deere indirdiini grmtk. Guth ve Tye, Higgs alannn en dk enerjili duruma (ekil 9.1c'deki ksenin vadisi) ulamakta neden ge kalm olabilecei sorusu zerinde alyorlard. Eer kurbaa benzetmesini Guth ve Tye'n sorduklar soruya uyarlarsak yle olur: Eer kse soumaya balamadan nceki sramalarndan birinde, kurbaa kendini merkezdeki dzlk zerinde bulsayd ne olurdu? Kse soumaya devam ederken kurbaa ksedeki vadiye kaymak yerine merkezdeki dzlkte oturuyor (ve sakin bir ekilde kurtlar yiyor) olsayd ne olurdu? Veya fiziin diliyle sylersek, dalgalanan Higgs alannn deeri, enerji ksesinin merkezdeki dzlne oturmu olsayd ve evren soumaya devam ederken orada kalsayd ne olurdu? Eer bu olursa, fizikiler Higgs alannn sper soumu olduunu sylerler ki, bu da, evrenin scakl Higgs alannn dk-enerjili vadiye yaklamasn beklediiniz noktann altna dm bile olsa, daha yksek-enerjili bir durumda yakalanm olarak kald anlamna gelir. (Bu, yksek derecede saflatrlm suyun davranna benzer. Sfr derecenin altna sper soutulursa saf su donmaz ve sv halde kalmay srdrr, nk buzun olumas, evresinde kristallerin byyebilecei kk safszlklar gerektirir.) Guth ve Tye bu olaslkla ilgileniyorlard, nk hesaplar bu olasln, aratrmaclarn byk birleme konusundaki eitli giriimlerde karlatklar bir problemle ( m a n y e t i k tek kutup problemi 8 ) ilgili olabileceini gsteriyordu. Ama Guth ve Tye bunun baka bir sonucu olabileceini fark ettiler ki almalarn ok nemli klan da bu oldu. Sper soumu Higgs alanyla ilikili olan enerjinin -hatrlarsanz, alann ykseklii enerjisini tem342

sil ediyordu, bu yzden yalnzca deeri ksenin vadisinde olduunda alann deeri sfr oluyordu- evrenin genilemesi zerinde bir etkisi olabileceinden kukulandlar. 1979 Aralnn ilk gnlerinde Guth bu nsezisini izledi. Bulduu uydu. Dzlkte kalm olan bir Higgs alan yalnzca uzay enerjiyle doldurmakla kalmaz. Guth, hayati neme sahip olacak ekilde bu alann, birrnek bir negatif basnca katkda bulunduunu fark etti. Aslnda, enerji ve basn gz nne alndnda, dzlkte kalm olan bir Higgs alannn, kozmolojik sabit ile ayn zelliklere sahip olduunu buldu: Byle bir alan, uzay enerji ve negatif basnla doldurur ve bunu kozmolojik sabit ile ayn oranlarda yapar. Bylece, Guth sper soumu bir Higgs alannn uzayn genilemesi zerinde nemli bir etkisi olduunu ortaya koydu: Higgs alan kozmolojik sabit gibi uzay genileten, itici bir kiitleekimi uygular. 9 Bu noktada, zaten negatif basn ve itici kiitleekimini bildiinizden, yle dnebilirsiniz: Tamam, Guth'un Einstein'n kozmolojik sabit ryasn gerekletirmek iin fiziksel bir mekanizma bulmu olmas gzel bir ey, ama ne olmu yani? Bunun neresi byk i? Kozmolojik sabit kavram uzun sre nce terkedilmiti. Fizie sokulmas Einstein'n bir utancdr. Altmyl nce gzden dm olan bir eyin yeniden kefedilmesi yznden duyulan bu heyecan neden?

ime
Nedeni u. Her ne kadar sper soumu bir Higgs alan, kozmolojik sabitle baz zellikleri paylayorsa da, Guth bunlarn tam olarak ayn olmadklarn fark etti. Aralarnda iki kilit fark vard ve bunlar da fark yaratan farklard. Birincisi, kozmolojik sabit bir sabitken -zamanla deimez, bu yzden dar doru deimeyen bir itme oluturur- sper soumu bir Higgs alan sabit olmak zorunda deildir. ekil 10.la daki tmsekte oturan bir kurbaa olduunu varsayn. Kurbaa orada bir sre oturabilir ama er ge u veya bu yne doru bir srama -bu srama kse scak olduu iin yaplan bir
343

(c)

(d)

ekil 10.1 ( a ) S p e r s o u m u bir H i g g s alan, tmsekteki k u r b a a gibi, enerji ksesinin y k s e k - e n e r j i d z l n d e kalm bir alandr, (b) Tipik bir biimde, sper s o u m u bir H i g g s alan, tpk tepeden srayan bir k u r b a a gibi, bir y o l u n u bulup, d a h a d k bir enerji deerine decektir.

srama deildir (nk artk kse scak deildir), ama kurbaa bir sre sonra huzursuzlanacaktr- kurbaay tmsekten teye yneltecek, sonra da ekil lO.lb'deki gibi ksenin en alak noktasna doru kayacaktr. Bir Higgs alan da buna benzer ekilde davranabilir. Scaklk, nemli bir sl alkalanma yaratamayacak kadar alalmken Higgs alannn btn uzaydaki deeri enerji ksesinin merkezindeki tmsek zerinde kalm olabilir. Ama kuantum sreleri nedeniyle Higgs alannn deerinde rasgele sramalar olacaktr ve yeterince byk bir srama onu tmsekten uzaklatracak, enerjisi ve basncnn sfra dmesine neden olacaktr. 10 Guth'un hesaplar, ksenin tmseinin tam ekline bal olarak, bu sramann ok ksa bir srede, belki de 0,00000000000000000000000000000001 (10 -35 ) saniyede olmu olabileceini gsterdi. Sonra, o zamanlar Moskova'daki Lebedev Fizik Enstits nde almakta olan Andrei Linde ve gene o zamanlar rencisi Andreas Albrecht ile birlikte Pennsylvania niversitesi'nde almakta olan Paul Steinhardt, Higgs alannn sfr enerjiye dmesi ve btn uzaydaki basncn daha etkili ve bir hayli daha birrnek olmasnn bir yolunu kefettiler (ayn zamanda Guth'un zgn nerisinin baz teknik sorunlarn da zm oldular"). Potansiyel enerji ksesinin ekil 10.2'deki gibi daha dzgn ve daha az eimli olmas durumunda, kuantum
344

e k i l 10.2 Daha dzgn ve d a h a az eimli bir tmsek, H i g g s alannn u z a y d a d a h a k o l a y ve d a h a birrnek bir ekilde sfr-enerjiye dmesine olanak verir.

sramasna gerek olmadn gsterdiler: Higgs alannn deeri tpk tepeden aa yuvarlanan bir top gibi vadiden aa yu~ varlanacakt. Uzun szn ksas, eer Higgs alan bir kozmolojik sabit gibi davranm olsa bile, bunu ksa bir sre iin yapmt. kinci fark, Einstein kozmolojik sabitin deerini -uzayn her hacmine katkda bulunan enerji miktar ve negatil basn- bundan kaynaklanan itme kuvveti evrendeki normal madde ve nmdan kaynaklanan ekme kuvvetini dengeleyecek ekilde dikkatle ve istedii gibi setii halde, Gulh, kendisinin ve Tye'n zerinde altklar Higgs alannn katkda bulunduu enerji ve negatif basnc hesaplayabiliyordu. Bulduu cevap Einstein'n setii deerden 10000000000000000000000000000000000000 0000000000000000000000000000000000000000000000000000 00000000000 (10 100 ) kattan daha bykt. Aka grld gibi bu, dev bir saydr, bu yzden Higgs alannn itici ktleekimininyaratt dar doru itme, Einstein'n kozmolojik sabit ile gznde canlandrd deerle karlatrldnda devasa boyutlardadr. imdi, eer bu iki gzlemi -yani Higgs alannn yalnzca ok ksa sreler iin ortadaki tmsekte, yksek enerjili, negatifbasnl durumda kalaca ve tmsekte iken yaratt itme kuvvetinin ok byk olduu yolundaki gzlemleri- birletirecek olursak, ortaya kan nedir? Guth'n da fark ettii gibi, ortaya olgusal, ksa sreli, dar doru bir patlama kar. Baka bir de345

yile, tam olarak Byk Patlama kuramnda olmayan eyi buluruz: Bir patlama ve stelik byk bir patlama. Guth'n kefinin heyecan uyandracak bir ey olmasnn nedeni budur. 12 Guth'n byk kefinden sonra ortaya kan kozmoloji manzaras yleydi. Uzun zaman nce, evrenin younluu olaanst yksekken, enerjisini tayan ey, potansiyel enerji ksesinin en dk noktasndan uzak bir deerde kalm olan bir Higgs alanyd. Bu zel Higgs alann dierlerinden (bilinen parack trlerinin ktlelerinden sorumlu olan elektrozayf Higgs alan veya byk birleme kuramlarnda 13 ortaya kan Higgs alanlar gibi) ayrt edebilmek iin, bu alan genellikle inflaton (ime parac) alan olarak adlandrlr.* Negatif basnc nedeniyle inflaton alan, uzayn her noktasn dierlerinden uzaa doru srkleyen devasa bir ktleekimsel itme yaratt; Guth'n diliyle sylersek, inflaton evreni imeye zorlad. tme yalnzca 10 -35 saniye srd ama ylesine glyd ki, bu ksack anda evren dev bir oranda iti. nflaton alannn potansiyel enerjisinin tam eklinin ayrntlarna bal olarak evren, kolayca 110 30 , 1050 veya 10 100 kat genilemi olabilir. Bunlar, akllara durgunluk verici saylardr. 10 30 kat deerindeki bir genileme faktr -ki bu, tutucu bir tahmindir- bir DNA moleklnn yaklak olarak Samanyolu galaksisinin boyutlarna gelmesi demektir ve bu genileme, bir gz krpma sresinin milyar kere milyar kere milyarda birinden daha ksa bir zamanda gereklemitir. Bir karlatrma yapmak istersek, bu tutucu genileme faktr bile, standart Byk Patlama kuramna gre ayn srede ortaya kan genilemeden milyarlarca ve milyarlarca kat daha byktr ve sonraki 14 milyar ylda ortaya birikici bir biimde kan toplam genileme faktrn de geer! Hesaplanan genileme faktrnn 10 30 dan daha byk olduu pek ok ime modelinde ortaya kan uzaysal genileme o kadar byktr ki, en gl teleskoplarla bile olsa grebildii i m e (inflation) szcnn son hecesindeki "i" harfini unutmu olduumu d n e bilirsiniz a m a unutmadm. Fizikiler alan adlar olarak, rnein foton v e y a gluon gibi "on" ekiyle biten kelimeler seer.

346

miz evren, tm evrenin yalnzca ok kk bir blmdr. Bu modellere gre evrenin ok byk ounluundan yaylan nlar henz bize ulam olamaz, ou da Gne ve Dnya nn lmlerinin ok ok sonrasna kadar ulaamayacaktr. Eer btn evren Dnya nn boyutlarna kadar kltlebilseydi, bizim ulaabileceimiz blgenin boyutlar bir kum tanesininkini gemezdi. Patlamann balamasndan kabaca 10 -35 saniye sonra alan tmsekten kayd ve uzaydaki deeri ksenin dibine ulaarak itici kuvveti durdurdu. Inflaton deeri aaya kayarken, hapsolan enerjisi de genileyen uzay birrnek dolduran, sradan madde paracklar ve nm -otlarn zerinde younlaarak sabah ebnemine dnen puslu sis gibi- retimine gitti. 14 Bu noktadan sonra yk, esas olarak standart Byk Patlama kuramnnki ile ayndr: Patlamann yan etkisi olarak uzay genilemeye ve soumaya devam etmi, paracklar da kmelenerek galaksi, yldz, gezegen gibi yaplara dnm ve ekil 10.3'te gsterildii gibi, imdi grdmz evren ortaya kmtr. Guth'n kefi -ime kozmolojisi- Linde, Albrecht ve Steinhardt'n nemli katklaryla uzay neyin genilettii sorusuna bir cevap vermitir. Sfr enerjisinin zerinde bir deere yerleen bir Higgs alan, uzayn imesine neden olan patlamay tetikleyebilir. Guth, Byk Patlama nn patlamasn ortaya karmt.

imesel Formlasyon
Guth'n kefi hzla, byk bir ilerleme olarak kabul grd ve kozmoloji aratrmalarnn en byk demirba haline geldi. Ama bu keifte iki eye dikkat etmek gerekir. Birincisi, standart byk patlama modelinde patlamann sfr annda, evrenin en balangcnda gerekletii varsaylr, bu yzden de ona "yaratan olay" gzyle baklr. Ama nasl bir dinamit ubuu, fitili ancak uygun bir biimde tututurulduu zaman patlarsa, ime kozmolojisinde de patlama, koullar uygun hale geldiinde -deeri, itici ktleekiminin dar doru patlamasn tetikleyen enerji ve negatif basnc salayan bir inflaton alan olduunda347

ekil 10.3 (a) ime kozmolojisi evren tarihinin ilk dnemlerine hzl, devasa bir genileme patlamas ekler, (b) Bu hzl genilemeden sonra evrenin evrimi, B y k Patlama modelinin ngrd standart evrime dnr.

ortaya kmtr ve evrenin "yaratlmas" ile akyor olmak zorunda deildir. Bu nedenle, ime patlamasnn mutlaka evreni yaratan olay olmak zorunda olmadn, nceden var olan bir evrende gereklemi olduunu dnmek daha dorudur. Bunu ekil 10.3' te gsterdik. Asl kaynak konusunda hl srmekte olan bilgisizliimizi simgelemek zere: zellikle, eer ime kozmolojisi doru ise, neden bir inflaton alannn var olduunu, neden potansiyel enerji ksesinin imenin ortaya kmas iin uygun ekle sahip olduunu, neden tm bu tartmalarn iinde yer ald uzay ve zamann var olduunu ve Leibniz'in deyimiyle neden hibir ey yerine bireyler olduunu bilmediimiz iin, ekil 9.2'deki bulank alann bir blmn koruduk. Bununla ilgili ikinci bir gzlem de, ime kozmolojisinin tek ve benzersiz bir kuram olmaddr. ime kozmolojisi, ktleekiminin itici olabilecei ve bylece uzay geniletebilecei kavraynn evresine ina edilmi olan kozmolojik bir yapdr. Patlamann kesin ayrntlar -ne zaman oldu, ne kadar srd, itmenin iddeti, patlama srasnda evrenin genileme faktr, patlama yaklatnda imenin bilinen maddeye depolad enerji miktar vb.- inflaton alannn potansiyel enerjisinin, u anda yalnzca kuramsal yaklamlarla bilebileceimizin tesinde olan boyutu ve eklinin ayrntlarna baldr. Bu yzden yllar boyun348

ca fizikiler her olasl incelediler -potansiyel enerjinin eitli ekilleri, birbiri ard sra ileyen inflaton alam deerleri vb.ve hangi seimlerin astronomi gzlemleri ile tutarl kuramlar ortaya kardn belirlediler. nemli olan, ime kozmolojisi kuramlarnn, ayrntlarn stne kan ve bu yzden de esas olarak her kavrayta ortak olan zelliklerinin var olmasdr. Patlamann kendisi, tanm gerei byle bir zelliktir ve btn ime kuramlar patlama ierir. Ama standart Byk Patlama kozmolojisine meydan okuyan nemli problemleri zdkleri iin, btn ime modellerinde ortak olan bir dizi baka, hayati zellik daha vardr.

ime ve Ufuk Problemi


Bu problemlerden ufuk problemi olarak bilinen biri, daha nce rastlam olduumuz mikrodalga fon nmnn birrneklii ile ilgilidir. Bize uzayda herhangi bir ynden ulaan mikrodalga nmnn scaklnn, bir baka ynden gelenle olaanst bir hassasiyetle (bir derecenin binde birinden daha kk) ayn olduunu hatrlayn. Bu gzlemsel gereklik ok nemlidir, nk uzaydaki trdelii kantlayarak evrenin kuramsal modellerinde inanlmaz bir basitletirme olana salar. Daha nceki blmlerde bu trdelii, uzayn olas ekillerinin saysn azaltmak ve birrnek kozmik zaman tartmak amacyla kullanmtk. Problem, uzayn nasl bu kadar birrnek olduunu aklamaya altmzda ortaya kar. Uzayn birbirinden bu kadar uzak blgeleri kendilerini nasl scaklklar bylesine ayn olacak ekilde ayarlam olabilirler? Eer geride, Blm 4'te anlatlanlar dnrseniz, olaslklardan biri, tpk yerel olmayan bir kuantum balantsnn, birbirinden ok uzakta bulunan paracklarn spinlerini birbirlerine uydurduu gibi, belki birbirinden ok uzak uzay blgelerinin scaklklarn da birbirine uydurmu olmas olabilir. Bu ilgin bir neri olsa da, o blmn sonunda tartld gibi, en kontroll ortamlarn dndakilerde balantnn olaand zayflamas, bunu olanaksz hale getirir. Tamam, belki de daha basit bir akla349

ma vardr. Nasl aralarndaki kap bir sre ak tutulduunda scak bir mutfakla serin bir oturma odas ayn scakla geliyorsa, ok eskiden bu blgeler birbirine ok yaknken scaklklar yakn temas sonucunda da eitlenmi olabilir. Ama standart Byk Patlama kuramnda bu aklama da baarsz oluyor. Bu konuda aadaki gibi dnlebilir. Balangcndan bugne kadar kozmik evrimin tamamn gsteren bir film izlediinizi varsayn. Filmi rasgele bir zamanda durdurun ve kendinize unu sorun: Uzayda iki farkl blge, tpk mutfak ve oturma odas gibi, birbirinin scakln etkilemi olabilir mi? Aralarnda k ve s alverii yapm olabilirler mi? Cevap, iki eye baldr: Bu blgelerin arasndaki uzaklk ve patlamadan o ana kadar gemi olan zaman. Eer aralarndaki uzaklk n Byk Patlama'dan o ana kadar geen sre iinde katetmi olabileceinden azsa, bu blgeler birbirlerini etkilemi olabilir; fazlaysa, olamaz. imdi, gzlenebilir evrendeki btn blgelerin balangcn hemen sonrasnda birbirleri ile etkiletiini dnebilirsiniz, nk filmi ne kadar geriye sararsak blgeler birbirine o kadar yaklar ve etkilemeleri de o kadar kolay olur. Ama bu ok acele verilmi bir hkmdr; bu blgelerin birbirine yakn olmakla birlikte, haberleebilecekleri zamann da daha az olduu gereini gz nne almaz. Gerek bir zmleme yapabilmek iin, kozmik filmi geriye doru oynatrken u anda gzlenebilir evrenin birbirlerine ok uzak yerlerindeki iki blgeye -birbirlerine u anda etkileiyor olamayacaklar kadar uzak iki blgeye- odaklandnz varsayn. Bu blgelerin arasndaki uzakl y a r y a drebilmek iin, filmi balangca doru yardan ok sarmak zorundayz, o zaman bu uzay blgeleri birbirine daha yakn olmakla birlikte aralarndaki haberleme gene de olanaksz olurdu: Uzaklklar y a r y a inerdi ama Byk Patlama'dan o ana kadar geen sre de gnmze kadar geen srenin yarsndan daha az olurdu, k da imdiye kadar ald yolun yarsndan daha azyol alrd. Benzer biimde, filmdeki bu noktadan balangca doru yardan daha fazla geriye sararak bu blgeler arasnda350

ki uzakl yeniden yarya indirdiimizde, haberlemeleri daha da gleir. Bu tr bir kozmik evrimle, blgeler gemite birbirine daha yakn olsa bile, scaklklarn bir ekilde eitlemi olmalar daha fazla -daha az deil- artc hale geliyor. Bu blgeleri zamanda gittike daha fazla geriye doru izlediimizde, n katedebildii yola gre, blgelerin haberlemesi git gide olanaksz hale geliyor. Standart Byk Patlama kuramnda olup biten tam olarak budur. Standart Byk Patlama da ktleekimi yalnzca ekici bir kuvvet olarak davranr, bu yzden balangtan beri uzayn genilemesini yavalatmaktadr. imdi, bir ey eer yavalyorsa, belirli bir uzakl katetmesi iin gereken zaman uzayacaktr. rnein, bir yar atnn ok hzl k yaparak yar parkurunun ilk yarsn iki dakikada tamamladn ama iyi gnnde olmad iin yarn ikinci yarsnda nemli oranda yavalayarak bitirmesinin dakika daha aldn varsayn. Yarn filmini tersten izlerken, at yar parkurunun yarsn gsteren iareti geerken grmek iin filmi yardan daha fazla geriye doru izlememiz gerekir (be dakikalk filmi ikinci dakikaya kadar geri oynatmamz gerekir). Benzer biimde, standart Byk Patlama kuramnda ktleekimi uzayn genilemesini yavalatt iin, iki blge arasndaki uzakl yarya drmek iin, kozmik filmdeki herhangi bir noktadan geriye doru yardan fazla sarmak zorundayz. Yukarda olduu gibi, uzaydaki blgeler daha nceki dnemlerde birbirlerine daha yakn olsalar da, birbirlerini etkilemeleri daha zordu. Bu nedenle bir ekilde ayn scakla ulam olmalar daha artcdr. Fizikiler bir blgenin kozmik utkunu (veya ksaca utkunu) verilen blgeyle Byk Patlama'dan bugne kadar k alveriinde bulunmu olabilecek olan, evredeki en uzak uzay blgeleri olarak tanmlarlar. Yeryznde belirli bir noktadan grebileceimiz en uzak yerler olarak tanmlanabilecek olan ufukla kozmik ufuk arasnda byle bir benzerlik vardr. 15 Bu durumda gzlemlerin ayrlmaz bir paras olan ufuk problemi, ufuklar her zaman birbirinden ayr olmu olan blgelerin -birbirleriyle asla
351

etkilemi, haberlemi veya birbirleri zerine bir etki uygulam olamayacak olan blgelerin- nasl olup da hemen hemen ayn scaklklara gelmi olduu bilmecesidir. Ufuk problemi standart Byk Patlama modelinin yanl olduunu gstermez, ama bir aklama ister. ime kozmolojisi de bir aklama sunar. ime kozmolojisinde ktleekiminin itici olduu ve bunun uzay gittike daha hzl genilemeye zorlad ksa bir dnem vard. Kozmik filmin bu dneminde uzayn iki blgesi arasndaki uzakl yarya drmek iin filmi yardan daha az geriye sarmak zorundasnzdr. Biraz nceki yar atmzn yar parkurunun yarsn iki dakikada kotuunu ama hayatnn yarn kararak hzlanp, parkurun ikinci yarsn bir dakikada kotuunu dnn. Atn parkurun yarsn gsteren iaretten geiini grntlemek iin, dakikalk yar filminin yalnzca te birini, yani yarsndan azn geriye sarmak zorunda kalrsnz. Benzer ekilde, imeden kaynaklanan genileme srasnda, uzayn iki blgesinin birbirinden uzaklamalarnn giderek hzlanmas, kozmik filmde bunlarn arasndaki uzakln yarya drlmesi iin geriye sarlmas gereken film miktarnn yardan az -ok daha az- olduunu gsterir. Bu yzden, zamanda geriye doru gittike iki blgenin birbirini etkilemesi kolaylar, nk orantl olarak, haberleebilecekleri daha fazla zaman kalr. Hesaplar, eer imeden kaynaklanan genileme evresi uzay 10 30 kattan daha fazla geniletmise, ki bu ime kaynakl genilemenin belirli gereklemelerinde zaten elde edilmi olan bir miktardr, uzayn u anda grmekte olduumuz btn blgelerinin -uzaydaki scakln ltmz btn blgelerin- yan yana olan mutfak ve oturma odas kadar kolay haberleebildiini ve bu yzden evrenin ilk dnemlerinde son derece etkili bir biimde ayn scakla ulaabildiini gstermektedir. 16 zet olarak, uzay balangta birrnek scaklk dalmna ulaacak ekilde yavaa geniler ve sonra, patlamadan kaynaklanan hzl bir genilemeyle evren ar ar balangcn yaparak birbirine yakn blgeleri uzaklara frlatr.
352

ime kozmolojisi, uzay dolduran mikrodalga fonunun gizemli birrnekliini ite byle aklar.

ime ve Dzlk Problemi


ime kozmolojisinin karlat ikinci problem uzayn ekliyle ilgilidir. Blm 8'de birrnek uzaysal simetri ltn koymu ve uzayn dokusunun ekilde bklebileceini grmtk. ki boyutlu benzetmelere geri dnersek, olaslklar pozitif erilik (bir topun yzeyi gibi), negatif erilik (bir eyer yzeyi gibi) ve sfr erilikti (snrsz bir masa yzeyi veya snrl-boyutlu video oyun ekran gibi). Genel greliliin ilk gnlerinden beri, fizikiler uzayn her hacmindeki toplam madde ve enerjinin -madde/enerji younluu- uzayn eriliini belirlediini anlamlard. Eer madde/enerji younluu yksekse, uzay kendini ekerek bir kre ekline kapanacaktr, yani erilik pozitif olacaktr. Eer madde/enerji younluu dkse, uzay bir eyer eklinde alacak, yani erilik negatif olacaktr. Veya son blmde sz edildii gibi, madde/enerji younluunun zel bir deeri iin -uzayn her metre kpnde be hidrojen atomuna (yaklak 10 -23 gram) eit olan kritik younluk- uzay, bu iki ucun arasnda bulunacak ve son derece dz olacaktr: Yani erilik sfr olacaktr. imdi bilmeceye gelelim. Standart Byk Patlama modelinin temelinde yer alan genel grelilik denklemleri, eer ilk dnemlerdeki madde/enerji younluu tam olarak kritik younlua eit olsayd, evren genilerken kritik younlua eit kalacan gsteriyor. 17 Ama eer madde/enerji younluu kritik younluktan biraz kk veya biraz byk idiyse, sonraki genileme bu younluu kritik deerinden ok uzaklatracakt. Saylar konusunda bir fikir edinmek iin, eer patlamadan sonra evrenin younluu kritik younluun yzde 99,99'u kadar olsa, hesaplar, sonraki genilemenin bu younluu kritik deerin ,00000000001'ine kadar dreceini gsteriyor. Bu, bir dacnn, her iki taraf da uurum olan baksrt keskinliinde bir srtta yrmesine benziyor. Eer tam yerine basarsa hedefine ulaabilir. Ama yanl yne ok kk bir
353

adm, ok farkl sonulara yol aabilir. (Ve ar benzetme yapm olma riskini gze alarak, standart Byk Patlama modelinin bu zellii bana yllar nce niversite yurdundaki duu hatrlatt: Eer musluu tam olarak ayarlarsanz normal scaklktaki suyla rahat bir du yapabilirdiniz. Ama musluk bu ayarn birazck aas veya yukarsnda kalmsa, ya halanr veya donardnz. Baz renciler bu yzden du yapmaktan tmden vazgemiti.) On yllar boyunca fizikiler evrendeki madde/enerji younluunu lmeye almlardr. 1980'lerde, her ne kadar lmler tam olmaktan uzak olsa da, kesin olan bir ey vard: Evrendeki madde/enerji younluu, kritik younluktan binlerce ve binlerce defa kk ya da byk deildi; bunun sonucunda da uzay ne pozitif, ne de negatif ynde fazla eriydi. Bunun anlalmas standart Byk Patlama modelinin zerine pek de kullanl olmayan bir k tutabilir. Bu, standart Byk Patlama modelinin gzlemlerle uyumlu olmas iin, bir mekanizmann -kimsenin bilmedii ve aklayamad bir mekanizmann- evrenin ilk dnemlerindeki madde/enerji younluunu, kritik younlua olaanst yakn olacak ekilde ayarlam olduunu gsteriyordu. rnein, hesaplar patlamadan bir saniye sonra evrendeki madde/enerji younluunun, kritik younlua, onun deerinin yzde birinin milyon kere milyonda birinden daha yakn olmas gerektiini gsteriyor. Eer madde/enerji younluu bu kritik deerden ok az daha byk bir sapma bile yapsa, standart Byk Patlama modeli bugnk madde/enerji younluunun, gzlediimizden ok farkl olacan ngryor. O zaman, standart Byk Patlama modeline gre, evren ilk dnemlerinde, tpk tepenin zerinde yryen dac gibi, ok dar bir srtta kalm olmal. Milyarlarca yl nceki koullarda minik bir sapma, gnmzde astronomlarn gzlemlerinin ortaya koyduu evrenden ok farkl bir evrenin ortaya kmasyla sonulanabilirdi. Bu, dzlk problemi olarak bilinir. Her ne kadar buraya kadar olan tartmamz temel fikri aklam olsa da, dzlk probleminin hangi anlamda bir problem
354

olduunu anlamak nemlidir. Dzlk problemi hibir ekilde standart Byk Patlama modelinin yanl olduunu gstermez. Sadk bir inanann, dzlk problemine tepkisi, evrenin ilk dnemlerindeki -standart Byk Patlama kuramnn gzlemleri dorulayan ngrlere yol amas iin gerektirdii- iyi ayarlanm madde/enerji younluunu aklanamayan bir veri olarak alp, omuzlarn silkerek, ksa ve serte "O zamanlar yleydi" eklinde olur. Ama bu cevap ou fizikiyi tiksindirir. Fizikiler, eer bir kuramn baars baz zelliklerin aklayamadmz ayarlanma ekillerine son derece bal ise, o kuramn doal olmadn kabul ederler. Evrenin ilk dnemlerindeki madde/enerji younluunun niin kabul edilebilir bir deere bu kadar hassas bir ekilde ayarlanm olduunun nedenini aklamadndan, birok fiziki standart Byk Patlama modelinin yksek lde kurmaca olduunu dnd. Bu nedenle, dzlk problemi, standart Byk Patlama modelinin, zerinde ok az bilgi sahibi olduumuz, uzak gemiteki koullara olan olaanst hassasiyetine dikkat ekiyor; kuramn ilemesi iin nasl evreni olduu gibi varsaymas gerektiini gsteriyor. Tersine, fizikiler ngrleri ok uzun zaman nce her eyin nasl olduu gibi bilinmeyen niceliklere bal olmayan kuramlardan holanrlar. Byle kuramlar salkl ve doal hissi verirler, nk ngrleri belirlenmesi ok zor, hatta olanaksz olan ayrntlara bal deildir. ime kozmolojisinin kuram, byle bir kuramdr ve dzlk problemine gsterdii zm bunun nedenini ortaya koyar. Temel gzlem, ekici ktleekimi kritik madde/enerji younluundan herhangi bir kk sapmay bytrken, ime kuramndaki itici ktleekiminin, bunun tersini yapt yolundadr: Kritik younluktan herhangi bir sapmay kltr. Bunun neden byle olduunu anlamak iin en kolay evrenin madde/enerji younluuyla, erilii arasndaki sk ilikiyi geometrik adan tartmaktr. zellikle, dikkat ederseniz, ilk dnemlerde evrenin ekli nemli lde eri olmu olsa bile, imeye bal genilemeden sonra, gnmzn gzlenebilir evrenini kaplayabilecek
355

(a)

(b)

(c)

(d)

ekil 10.4 Sabit boyutlu bir ekil, rnein N e b r a s k a eyaleti, gittike d a h a b y k apl kreler zerine o t u r t u l d u u n d a gittike d a h a dz grnr. Bu benzetmede k r e btn evreni, N e b r a s k a ise gzlenebilir evreni -bizim kozmik ufkumuzun iindeki evreni- simgeliyor.

kadar byk bir uzay blgesi hemen hemen dz grnyordu. Bu, geometrinin hepimizin bildii bir zelliidir: Bir basket topunun yzeyinin eri olduu aka grlr ama Dnyann yzeyinin eri olduunu herkesin kabul etmesi iin ok zaman gemesi ve birok dnrn abas gerekmitir. Bunun nedeni, dier her ey eit olduunda, bir ey byd zaman alglanabilir eriliin azalmas ve yzeydeki belirli bir blgenin daha dz grnmesidir. Eer Nebraska eyaletini ekil 10.4a'daki gibi birka y z kilometre apl bir krenin yzeyine oturtmaya alrsanz, eri grnr, ama Dnya yzeyinde, btn Nebraska'llarn fikir birlii iinde olaca ekilde, dz grnr. Eer Nebraska yi ap Dnyannkinin bir milyar kat olan bir krenin yzeyine oturtursanz, daha da dz grnr. ime kozmolojisinde uzay ylesine devasa bir faktrle gerilmitir ki, grebildiimiz ksm, dev evrenin yalnzca kk bir parasdr. Bu yzden, ekil 10.4b'de grld zere, dev bir krenin yzeyine oturtulmu olan Nebraska gibi, evrenin tamam eri olsa bile, gzlenebilir ev ren hemen hemen dz grnr. 18 Bu sanki dar srtta yryen dacnn botlarna ve srtn hemen altna farkl kutupta mknatslar yerletirilmi olmas gibidir. Dacnn adm srttan tehlikeli ekilde uzaklasa bile, mknatslar arasndaki gl ekim botun gvenli bir ekilde srta basmasn salar. Benzer biimde, evren ilk dnemlerinde kritik madde/enerji younluundan birazck uzaklam olduu iin
356

dz olmaktan uzak olsa da, imeden kaynaklanan genileme, uzayn ulaabildiimiz (grebildiimiz) blgelerinin dz ekil almasn ve lebildiimiz madde/enerji younluunun kritik deere yaklamasn salar.

lerleme ve ngr
ime kozmolojisinin ufuk ve dzlk problemleriyle ilgili grleri mthi bir ilerlemeyi temsil eder. Kozmolojik evrimin madde/enerji younluu bugn gzlediimiz evreninkine yakn olan, trde bir evren ortaya karabilmesi iin, standart By k Patlama modeli, evrenin ilk dnemlerindeki koullarda kesin, aklanamayan, neredeyse esrarengiz bir hassas ayar olmasn gerektirir. Bu ayar, standart Byk Patlama'nn sadk savunucularnn yapt gibi varsaylabilir ama bir aklamann olmay kuramn yapay grnmesine neden oluyor.Tersine, evrenin ilk dnemlerindeki madde/enerji younluundan bamsz olarak, ime kozmolojik evrimi, grebildiimiz ksmn hemen hemen dz olmas gerektiini ngrr; yani, gzlediimiz madde/enerji younluunun, kritik younluun neredeyse yzde 100'ne yakn olmas gerektiini ngrr. Evrenin ilk dnemlerindeki ayrntl koullara bal olmamak ime kuramnn harika bir zelliidir, nk bu durum ok nceki koullar hakkndaki bilgisizliimizden bamsz olarak tanmlayc ngrlerde bulunabilmemizi salar. Ama imdi sormamz gerekir: Bu ngrler, ayrntl gzlemlere nasl kar koyuyor? Veriler ime kozmolojisinin madde/enerjide kritik younlua sahip olan, dz bir evren grmemiz gerektii yolundaki ngrsn destekliyor mu? Yllar boyunca cevap "Tam deil" gibi grnmt. Birok astronomi aratrmasnda evrende grlebilen madde/enerji miktar dikkatlice llm ve cevap, kritik younluun yaklak yzde 5'i olarak ortaya kmt. Bu, standart Byk Patlama kuramnn doal olarak -yapay ayarlamalar olmakszn- yol at ok byk ya da ok kk younluklardan uzaktr ve daha nce, gzlemlerin evrendeki madde/enerji younluunun kri357

tik deerden binlerce kat byk veya kk olmadn gsterdiinden sz ederken ksaca sz etmi olduum ey budur. Byle olsa bile yzde 5, imenin ngrd yzde 100'den epeyce kk kalyor. Ama fizikiler verilerin deerlendirilmesinde ok dikkatli olunmas gereinin uzun sredir farkndalar. Yzde 5 deerinin bulunduu astronomi aratrmalarnn ou, yalnzca k veren ve bu yzden astronomlarn teleskoplaryla grlebilen madde ve enerjiyi kapsar. On yllar boyunca, hatta ime kozmolojisinin kefinden nce bile, evrenin nemli bir karanlk taraf olduu yolunda ok fazla kant vard.

Karanlk ngrs
1930'larn banda, Kaliforniya Teknoloji Enstits nde astronomi profesr olan Fritz Zwicky (simetri konusundaki takdiri arkadalarna kresel piler demesine yol am olan ve bunu "nereden bakarsanz bakn, pi gibi grnyorlar" diye aklayan, ineleyicilii ile nl bilim insan 19 ), Dnyadan 370 milyon k yl uzaklktaki binlerce galaksiden oluan Coma kmesinin d blgelerindeki galaksilerin, k yayan maddenin yaratabilecei ktleekimi ile aklanamayacak kadar hzl hareket ettiklerini fark etti. Zwicky'nin zmlemesi, tpk hzla dnen bir bisiklet lastiinden etrafa srayan su damlalar gibi, en hzl hareket eden galaksilerin kmeden darya frlamalar gerektiini gsterdi. Ama hibiri frlamyordu. Zwicky, kmede k yaymayan ama kmeyi bir arada tutmak iin gerekli olan ktleekimini salayan fazladan madde olabileceini tahmin etti. Hesaplar da, eer bu aklama doru ise, kmenin ktlesinin byk ounluunun bu k samayan madde olmas gerektiini gsterdi. 1936'da Mount Wilson gzlemevinde Baak (Virgo) kmesini inceleyen ve benzer bir sonuca ulaan Sinclair Smith tarafndan destekleyici kant bulundu. Ama her iki bilim insannn ve sonraki birkann da gzlemleri eitli belirsizlikler ierdiinden, birok kimse, ktleekimi galaksi gruplarn bir arada tutan, grlemeyen byk miktarda maddenin varl konusunda ikna olmad.
358

Sonraki otuz yl boyunca, k yaymayan madde konusundaki kantlar birikmeye devam etti,20 ama bu konuyu kknden halleden Washington'daki Carnegie Enstits nden Vera Rubin ile birlikte Kent Ford ve dierlerinin almalar oldu. Rubin ve alma arkadalar birok dnen galaksideki yldzlarn hareketlerini incelediler ve eer grdkleri madde orada bulunann tm ise, birok galaksideki yldzlarn dzenli olarak darya doru frlatlmalar gerektii sonucuna vardlar. Gzlemleri, galaksilerdeki grlebilen maddenin, en hzl hareket eden yldzlarn galaksiden kurtulmasn engelleyebilecek ktleekimini retemeyeceini net bir biimde ortaya koyuyordu. Bununla birlikte, yaptklar ayrntl zmlemeler, ilerinde bulunduklar galaksilerin de, ktleleri galaksinin k yayan maddesinin kat kat zerinde olan, dev bir k yaymayan madde topunun iinde olmalar durumunda (ekil 10.5'te grld gibi) bu yldzlarn ktleekimsel olarak galaksilere bal kalabileceini de gsterdi. Bylece, tpk seyircilerin aydnlatlmam bir sahnede yalnzca beyaz eldivenli eller grd halde siyah giysili bir insann var olduu sonucunu karmas gibi, astronomlar da evrenin karanlk madde ile -bir araya gelip kmelenerek yldz oluturmayan, k yaymayan ama grnmeden ktleekimi kuvveti uygulayan madde ile- dolu olmas gerektii sonucuna vardlar. Evrenin k yayan bileenleri -yldzlar- dev karanlk madde okyanusundaki deniz fenerleri gibiydiler. Ama eer yldzlarn ve galaksilerin gzlenen hareketlerine karanlk madde neden oluyorsa, bu maddenin yaps nedir? u ana kadar, bunu kimse bilmiyor. Her ne kadar astronomlar ve fizikiler eitli egzotik paracklardan kozmik mini kara delikler denizine kadar pek ok olas bileenin varln nermi olsalar da, karanlk maddenin kimlii temel, hayaletimsi bir gizem olarak kalmaya devam ediyor. Ama yapsn belirlemeden bile, ktleekimsel etkilerini yakndan inceleyen astronomlar, evrende dalm olarak ne kadar karanlk maddenin var olduunu byk bir kesinlikle belirlemeyi baardlar. Bulduklar cevap, kritik younluun yaklak yzde 25'ine kadar ulayor359

ekil 10.5 Bir k a r a n l k m a d d e topunun iine gml olan bir galaksi (ekilde grlmesini s a l a m a k iin k a r a n l k madde y a p a y olarak klandrlmtr)

du. 21 Bylece, grnen maddedeki yzde 5 ile birlikte karanlk madde, ime kozmolojisinin ngrd miktarn yzde 30'unu aklyor. Bu elbette bir ilerlemedir, ama uzun bir sre boyunca bilim insanlar, eer ime kozmolojisi doru ise, bulunmay bekleyen yzde 70 maddeden neyin sorumlu olduunu dnerek kafalarn kadlar. Ama sonra, 1998'de iki grup atronom ayn oke edici sonuca vardlar ki, bu da bizi baladmz yere, Albert Einstein'n nsezilerine geri gtryordu.

Kaak Evren
Nasl tbbi bir tany dorulamak iin bir baka doktordan ikinci bir gr almaya alrsanz, fizikiler de veriler ve kuram artc bir sonucu iaret ettii zaman baka grler de almaya alrlar. Bu baka grler arasnda en ikna edici olanlar, olaya zgn zmleme ile ok farkl bir bak asndan bakarak ayn sonuca ulaanlardr. zm oklar farkl alardan ayn noktaya yneldii zaman, hepsinin bilimsel olarak hedefin tam ortasna ynelmi olma olasl ok yksektir. Doal olarak, o zaman, ime kozmolojisi gl bir ekilde tamamiyle garip bir ey -evrenin madde/enerjisinin yzde 70'inin henz tanmlanamad ve llemedii gibi- nerdii iin, fizikiler bamsz bir
360

dorulama arayna girdiler. Yavalama parametresinin lmnn bu ie yarayabilecei uzun sredir biliniyordu. ime patlamasnn hemen sonrasndan beri bildiimiz ekici ktleekimi evrenin genilemesini yavalatmaktadr. Bu yavalamann oran yavalama parametresi olarak adlandrlr. Bu parametrenin kesin lm evrendeki toplam madde miktar konusunda bamsz bir gr ortaya koyar: Ik yaymakta olsun veya olmasn daha fazla madde, daha byk ktleekimi ve uzayn genilemesinde daha belirgin bir yavalama anlamna gelir. On yllar boyunca astronomlar evrenin genilemesindeki yavalamay lmeye almlardr, ama bu her ne kadar kuramsal olarak kolay olsa da pratikte zordur. Galaksiler veya kuasarlar gibi uzak gk cisimlerini gzlediimiz zaman, onlar ok eskiden olduklar gibi grrz: Ne kadar uzaa bakarsak, zamanda da o kadar gemie bakyoruz demektir. Bu yzden, eer bizden hangi hzla uzaklamakta olduklarn lebilirsek, evrenin uzak gemite hangi hzla genilediini lebiliyoruz demektir. stelik eer bu lmleri eitli uzaklklardaki gk cisimleri iin yapabilirsek, gemiteki eitli zamanlarda evrenin genileme hzn lm oluruz. Bu genileme hzlarn karlatrarak uzayn genilemesinin zamanla nasl yavaladn ve buradan da yavalama parametresini bulabiliriz. Yavalama parametresini lmek iin bu stratejiyi kullanmak, bu nedenle iki eyi gerektirir: Verilen bir gk cisminin uzakln saptamak iin bir yntem (ki zamanda ne kadar geriye baktmz bilebilelim) ve cismin bizden hangi hzla uzaklatn saptamak iin bir yntem (ki bylece, gemite o anda uzayn genileme hzn bulabiliriz). Bunlardan ikincisini bulmak kolaydr. Nasl bir polis aracnn sireni, bizden uzaklarken daha pes tonlara kayarsa, bir gk cisminin yayd n frekans da, cisim bizden uzaklayorsa, azalr. Yldzlarn, galaksilerin ve kuasarlarn bileenleri olan hidrojen, helyum ve oksijen atomlarnn yaydklar klar, laboratuvar koullarnda ok dikkatli bir biimde incelendiklerinden, aldmz laboratuvarda grlenle karlatrarak gk cisminin kesin hz bulunabilir.
361

Ama ilkini, yani gk cisminin tam olarak ne kadar uzakta olduunun belirlenmesinin, astronomlarn ba ars olduu kantlanmtr. Bir ey ne kadar uzaktaysa o kadar snk grnmesini beklersiniz ama bu basit gzlemi nicel bir lme dntrmek zordur. Bir cismin uzakln, grnr parlakln kullanarak lmek iin, onun gerek parlakln -hemen yannzda olsa ne kadar parlak olacan- bilmek zorundasnz. Milyarlarca k yl uzaklktaki bir cismin gerek parlakln saptamak zordur. Genel strateji, temel astrofiziksel nedenlerle her zaman ayn, gvenilebilir parlaklkta olan gk cismi trlerini aramaktr. Eer uzayda eitli uzaklklarda parlayan 100 wattlk elektrik ampulleri olsayd, iimiz kolay olurdu, nk verilen bir ampuln parlakln, ne kadar snk grndne bakarak kolayca bulabilirdik (her ne kadar 100 wattlk bir ampul olduka by k uzaklklardan grmek zor olsa da). Ama uzay byle deil, o zaman, standart parlaklktaki ampullerin yerini ne tutabilir, ya da astronomi diliyle konuacak olursak, standart k kaynaklarn n yerini ne tutabilir? Yllar boyunca astronomlar eitli olaslklar incelediler ama imdiye kadar bulunan en baarl aday, spernova patlamalarnn belirli bir trdr. Yldzlar nkleer yaktlarn bitirdikleri zaman, darya doru olan ve yldzn ekirdeindeki nkleer fzyondan kaynaklanan basn azalr ve yldz kendi arl altnda kmeye balar. Yldzn ekirdei kendi kendini ezerken scakl ani olarak ykselir, bu da kimi zaman yldzn d katmanlarn parlak bir gksel havai fiek gsterisiyle dar pskrten devasa bir patlamayla sonulanr. Bylesi bir patlama spernova patlamas olarak bilinir; patlayan tek bir yldz, haftalar sresince bir milyar gne parlaklnda k verir. Bu, gerekten akllara durgunluk vericidir: Hemen hemen tm bir galaksi parlaknda k veren tek bir yldz! Farkl yldz trleri -farkl boyutlarda, farkl atom bolluklarnda vb.- farkl spernova trlerine yol aabilir ama yllar boyunca astronomlar belirli baz spernova patlamalarnn her zaman ayn gerek parlaklkla dn fark ettiler. Bunlar Ia tr spernova patlamalardr.
362

Ia tr spernovada, bir beyaz cce yldz -nkleer yakt stounu bitirmi olan ama kendi spernova patlamasn balatamayacak kadar kk ktleli olan bir yldz-yaknndaki yolda yldzndan kendine madde eker. Cce yldzn ktlesi zel bir kritik deere, Gne'in ktlesinin 1.4 katna ulatnda, yldz spernovaya dntren kaak bir nkleer reaksiyon balar. Byle spernova patlamalar, beyaz cce ayn kritik deere ulat zaman ortaya ktndan, patlamann karakteristii, tm parlakl da dahil olmak zere, bir olaydan dierine ayndr. stelik 100 wattlk ampullerin tersine spernovalar ylesine gldrler ki, yalnzca standart, gvenilir parlaklklara sahip olmakla kalmazlar, onlar evrenin her tarafnda grebilirsiniz. Bu yzden standart k kaynaklarnn en nemli adaylardrlar. 2 2 1990'Iarda, biri Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvar'ndan Saul Perlmutter, dieri ise Avustralya Ulusal niversitesi nden Brian Schmidt tarafndan ynetilen iki grup astronom, la tr spernovalarn uzaklama hzlarn lmek yoluyla evrenin yavalamasn -ve bylece evrendeki toplam madde/enerjiyi- belirleyebilmek iin almaya baladlar. Patlamalaryla ortaya kan n iddeti nce hzla artp daha sonra yava yava azalarak belirgin bir fark sergiledii iin, bir spernovann Ia tr olduunun belirlenmesi olduka kolaydr. Ama la tr bir spernovay gerekten patlama srasnda yakalamak ok byk bir olaydr, nk bu tr spernovalar tipik bir galakside birka yz ylda bir patlarlar. Buna ramen, binlerce galaksinin ayn anda gzlenebilmesini salayan geni al ve yksek teknoloji rn olan teleskoplar sayesinde bu gruplar, Dnya dan eitli uzaklklarda elli kadar la tr spernova bulmay baardlar. Uzun uralar sonucu her birinin uzaklnn ve uzaklama hznn belirlenmesinden sonra, her iki grup da tam anlamyla hi beklenmedik bir sonuca ulat: Evrenin yaklak 7 milyar yanda olduu zamandan gnmze kadar, genileme hz azalmyordu. Tam tersine, genileme hz artyordu. Gruplar, tpk otoyol gielerine yaklaan bir aracn yavalamas gibi, evrenin genileme hznn ilk patlamadan sonraki 7
363

milyar yl boyunca azald sonucuna vardlar. Bu beklenen bir eydi. Ama veriler, otoyol giesinden geen srcnn gaza basarak hzlanmas gibi, evrenin genilemesinin de o zamandan gnmze kadar hzlandn ortaya koydu. Uzayn patlamadan 7 milyar yl sonraki genileme hz, 8 milyar yl ncekinden, o da 9 milyar yl nceki genileme hzndan daha azd vb. Bunlarn tm de gnmzdeki genileme hzndan daha azd. Uzayn genilemesinde beklenen yavalama, beklenmedik bir ivmelenmeye dnmt. Ama bu nasl olabilirdi? te cevap, fizikilerin bulmaya alt, eksik olan yzde 70'lik ktle/enerjiye ilikin, o destekleyici ikinci gr ortaya koymaktadr.

Kayp Yzde 70
Eer zihinsel olarak geriye, 1917ylna ve Einstein'n kozmolojik sabiti ortaya atmasna giderseniz, evrenin nasl ivmelenmekte olduu konusunda bir neride bulunmak iin yeterli bilginiz var demektir. Bildiimiz madde ve enerji uzaysal genilemeyi yavalatan, ekici ktleekimine yol aar. Ama evren genileyip her ey giderek birbirinden uzaklamaya balaynca, bu kozmik ktleekimi, genilemeyi hl yavalatmakta olsa da, zayflar. Bu da bizi, beklenmedik bir durumla kar karya getirir. Eer evrende bir kozmolojik sabit varsa -ve bunun deeri, kk ve tam olmas gerektii kadar ise- patlamadan 7 mily a r yl sonrasna kadar patlamann ktleekimsel itmesi bildiimiz maddenin ekici ktleekimi tarafndan yenilir ve bu da verilerle tam bir uyum iinde, genilemede net bir yavalamaya yol aar. Ama daha sonra, bildiimiz madde dalp ktleekimi zayflaynca, kozmolojik sabitin itmesi (ki bunun gc maddenin dalmasyla zayflamaz), yava yava stn gelir ve uzayn yavalayan genileme dnemi,yerini ivmelenen genileme dnemine brakr. 1990'larn sonunda, bu dn mant ve verilerin derinlemesine zmlenmesi, hem Perlmutter grubunun hem de Schmidt grubunun, 80 yl kadar nce Einstein'n ktleekimsel
364

denklemlere kozmolojik sabiti sokarken haksz olmad sonucuna varmalarna yol at. Bu gruplar, evrende bir kozmolojik sabitin bulunduunu ileri srdler. 23 Kozmolojik sabitin deeri Einstein'n bulduu gibi deildir, nk Einstein ktleekimsel ekmenin itmeyle birbirlerini dengeledii, duraan bir evrenin peindeydi. Bu aratrmaclar milyarlarca yl boyunca itmenin daha stn olduunu buldular. Ama bu ayrnt bir yana, eer bu gruplarn keifleri, dikkatli incelemeler ve halen yolda olan izleyici almalardan sonra da doru kalmaya devam ederse, o zaman Einstein bir kez daha evrenin temel bir zelliini, bu kez deneysel olarak kantlanmasndan 80 yl nce grm olacak. Bir spernovann yavalama hz, bildiimiz maddenin ktleekimsel ekmesi ile kozmolojik sabitin salad "karanlk enerjinin" ktleekimsel itmesi arasndaki farka baldr. Hem grlen hem de karanlk maddenin toplam miktarn kritik younluun yaklak yzde 30'u kadar alan spernova aratrmaclar, gzledikleri ivmeli genilemenin, karanlk enerjisi kritik younluun yzde 70'i kadar katk yapan bir kozmolojik sabitin dar doru itmesini gerektirdii sonucuna vardlar. Bu, nemli bir saydr. Eer doru ise, o zaman, bildiimiz madde -protonlar, ntronlar, elektronlar- evrendeki ktle/enerjinin yalnzca yzde 5 gibi nemsiz bir miktarn ve karanlk maddenin son zamanlarda tanmlanan baz trleri bunun en azndan be katn oluturuyor olmakla kalmaz, evrendeki madde/enerjinin ounluuna uzayda dalm bulunan, tamamiyle farkl ve olduka gizemli bir karanlk enerji trnn katks var demektir. Eer bu fikirler doru ise, o zaman Kopernik devrimini dramatik bir ekilde devam ettirmektedirler: Yalnzca evrenin merkezinde olmamakla kalmyoruz, olutuumuz madde de kozmik okyanusta yzen bir eya gibidir. Eer proton, ntron ve elektronlar byk yapnn dnda braklsalar bile, evrendeki toplam madde/enerji neredeyse hi azalmaz. Ama yzde 70'in nemli bir say olmasnn bunun kadar nemli, ikinci bir nedeni var. Kritik younluun yzde 70'i kadar katkda bulunan bir kozmolojik sabit, bildiimiz madde ve
365

karanlk maddeden gelen dier yzde 30'la birlikte, evrendeki toplam madde/enerjiyi ime kozmolojisinin ngrd yzde 100'e ulatrr. Bu yzden, spernova verilerinin gsterdii dar doru iti, ime kozmologlarnn balarn kayarak aramakta olduklar evrenin grnmeyen yzde 70'inden sorumlu olan, tam doru miktardaki karanlk enerji ile aklanabilir. Spernova lmleri ve ime kozmolojisi birbirlerini harikulade bir biimde tamamlarlar. Birbirlerini dorularlar. Her biri, dieri iin destekleyici bir ikinci gr oluturur. 24 Spernova gzlemlerinin sonularn imenin kuramsal grleriyle birletirerek, kozmik evrim hakknda ekil 10.6'da zetlenen yle bir emaya ularz. lk dnemlerde evrenin enerjisi, kendi en dk enerji dzeyinden uzakta bulunan bir inflaton alan tarafndan tanyordu. Ama sahip olduu negatif basn yznden, inflaton alan bir ime genileme patlamas balatt. 10 -35 saniye sonra, inflaton alan potansiyel enerji ksesinin dibine kaynca, genileme patlamas bitti ve ime, hapsolmu olan enerjisini, bildiimiz madde ve enerji retimi iin serbest brakt. Milyarlarca yl boyunca evrenin bu bilindik bileenleri, uzaysal genilemeyi yavalatan, ekici ktleekimsel kuvvetler uyguladlar. Ama evren genileyip seyreldike ktleekimi azald. Yaklak 7 milyar yl nce, bildiimiz ktleekimi kuvveti, evrenin kozmolojik sabitden gelen ktleekimsel itmesinden

ekil 10.6 Kozmik evrimin zaman izgisi ( a ) i m e patlamas (b) S t a n d a r t B y k Patlama evrimi (c) vmeli genileme dnemi

366

daha zayf hale geldi ve o zamandan gnmze kadar da uzaysal genileme srekli olarak hzlanyor. Gnmzden yaklak 100 milyar yl kadar sonra, birbirlerine en yakn olanlarn dndaki galaksiler, ien uzayla birlikte k hzn aan hzlarla uzaklaacaklar iin ne kadar gl teleskoplar kullanrsak kullanalm, onlar grmemiz olanaksz hale gelecek. Eer bu grler doru ise, uzak bir gelecekle evren devasa, bo ve yalnz bir yer olacak.

Bilmeceler ve lerleme
Bu keiflerle, sonunda kozmoloji bilmecesinin paralan aka yerlerine oturmaya balam gibi grnyor. Standart Byk Patlama kuramnn cevapsz brakt sorular -Uzayn dar doru imesini balatan nedir? Fon nmnn scakl neden bylesine birrnek? Uzay neden dz bir ekle sahipmi gibi grnyor?- ime kuram tarafndan ele alnd. Bu durumda bile, temel kkene ilikin zor sorular birikmeye devam etti: ime patlamasndan nce de bir dnem var myd, varsa nasld? nflaton alann, ime genilemesini balatmak zere en dk enerji durumundan karan ey neydi? Ve btn sorular arasnda en yenisi, "evren neden byle azar azar bileenlerden -yzde 5 bilindik madde, yzde 25 karanlk madde, yzde 70 karanlk enerji- olumu gibi grnyor?" sorusudur. Kozmik reetenin, imenin evrenin kritik younluunun yzde 100'ne sahip olmas gerektii yolundaki ngrsyle son derece gzel uyumuna ramen ve her ne kadar spernova almalar sonucu bulunan ivmeli genilemeyi e zamanl olarak aklyor olsa da, birok fiziki bu karmakark kompozisyonu son derece itici buluyorlar. Birou evrenin yapsnn neden bu kadar karmak olduunu soruyor. Neden grne gre byle rasgele bolluklarda bir avu bileen var? Kuramsal almalarn hl ortaya karamad, belli bal, anlaml bir plan var m? Bu sorulara hi kimse ikna edici cevaplar ileri sremedi; bunlar modern kozmoloji aratrmalarnn temel ve basklayc aratrma problemleri arasnda olup evrenin douunu tam olarak
367

anladmz iddia etmeden nce zmemiz gereken pek ok kark dm olduunu hatrlamamza yardmc olurlar. Ama hl zlememi olan zorluklara ramen ime, ok n saflarda yer alan bir kozmoloji kuramdr. Fizikilerin ime kuramna olan inanc, elbette imdiye kadar incelediimiz baarlarndan kaynaklanmaktadr. Ama ime kozmolojisine duyulan gvenin kkleri ok daha derinlerdedir. Gelecek blmde greceimiz gibi, bir dizi baka gr -bunlar hem kuramsal hem de gzlemsel keiflerden gelir- bu alanda alan pek ok fizikiyi, ime yapsnn, bizim kuamzn kozmoloji bilimine olan en nemli ve en kalc katks olduuna ikna etmitir.

368

XI. Blm

Elmaslarla Bezeli Gkyzndeki Kuantumlar


ime, Kuantum Titrenimleri ve Zamann Oku

yapsnn kefi kuantum aratrmalarnda yeni bir dnem balatt ve o zamandan gnmze kadar geen on yllar boyunca bu konu zerinde binlerce makale yazld. Bilim insanlar, kuramn aklnza gelebilecek her ke-bucan, her gediini yokladlar. Bu almalardan ou teknik adan nemli ayrntlara odaklanmken, dierleri daha ileri giderek, imenin standart Byk Patlama kuramnn eriiminin tesindeki problemleri zmekle kalmadn, ayn zamanda eski sorulara nasl gl, yeni yaklamlar getirdiini gsterdiler. Bunlar arasnda, iinde imenin nemli ve gsterili bir ekilde yer ald -galaksi gibi kmeli yaplarn olumas; grdmz evrenin ortaya kabilmesi iin gereken enerji ve (ykmzde byk neme sahip olan) zamann okunun kkeni ile ilgili olanlar- gelime vardr. Bir gz atalm.
369

ime

Gkyzne Yazl Kuantum


ime kozmolojisinin ufuk ve dzlk problemlerine bulduu zmler, ona n kazandran ilk iddialard ve bu n hakl olarak kazanld. Grm olduumuz gibi, bu zmler nemli ka~ zanmlard. Ama o zamandan bu y a n a geen yllar iinde birok fiziki, ime kuramnn en nemli katklar arasnda nemli bir baarnn daha olduuna inanma noktasna geldiler. vg alan bu baar, imdiye kadar zerinde dnmemenizi tavsiye ettiim bir konuyla ilgilidir: Nasl oluyor da evrende galaksiler yldzlar, gezegenler ve dier kmeli yaplar bulunuyor? Son blmde astronominin inceledii byk lekli yaplara odaklanmanz istedim. Bu lekler, evrenin trde grnd leklerdi, evrenin kendisinin birrnek bir bardak su gibi, galaksilerinse H 2 O moleklleri gibi dnlebilecei leklerdi. Ama er veya ge kozmoloji, evren daha "kk" leklerde incelendii zaman, galaksiler gibi kmeli yaplarn kefedildii gereiyle yzlemek zorundayd. Burada, bir kere daha, bu bilmeceyle karlayoruz. Eer evren gerekten byk leklerde dzgn, birrnek ve trde ise -bunlar, btn astronomi zmlemelerinin temelinde yer alan ve gzlemlerce desteklenen zelliklerdir- o zaman, daha kk-lekli kmelenmeler nereden geliyor olabilir? Standart Byk Patlama nn sadk taraftarlar, bir kere daha, omuz silkerek topu evrenin ilk dnemlerindeki esrarengiz bir ekilde ayarlanm, uygun koullara atarlar: Byle bir taraftar "Balangtan hemen sonra her ey byk lde dzgn ve birrnekti ama tam olarak birrnek deildi. Koullar nasl byle geliti, bunu bilemem. O zamanlar yleydi. Zamanla bu minik kmelenmeler byd. Bunlar evrelerinden daha youn olmalar yznden daha fazla ktleekimi uyguladklar iin, giderek bydler. Sonunda da yldzlar ve galaksileri oluturacak kadar byk kmelenmeler haline geldiler." Eer iki eksii olmasayd, bu, inandrc bir yk olabilirdi: Balangtaki tam trdelik veya bu nemli, kk birrneklik bozukluklarnn tam bir aklamasnn olmamas. ime kozmolojisinin tatmin edici
370

bir ilerleme salad yer ite burasdr. imenin byk lekli birrneklie bir aklama nerdiini zaten grmtk ve imdi reneceimiz gibi, kuramn aklayc gc daha da ileri gider. ime kozmolojisine gre, yldzlarn ve galaksilerin oluumuyla sonulanan, balangtaki birrneklik eksiklii kuantum mekaniinden gelir. Bu grkemli fikir, fiziin grne gre birbiriyle ilikili olmayan iki farkl alan arasndaki karlkl etkilemeden kaynaklanr: Uzayn ime sonucu genilemesi ve kuantum belirsizlik ilkesi. Belirsizlik ilkesi, evrendeki birbirlerini tamamlayan eitli fiziksel niteliklerin ne kadar kesinlikle belirlenebilecei konusunda her zaman baz snrlar olduunu syler. En bilindik rnek (Blm 4'e baknz) maddeyle ilgilidir: Bir paracn konumu ne kadar byk bir kesinlikle belirlenirse, hzndaki belirsizlik de o kadar byk olur. Ama belirsizlik ilkesi alanlara da uygulanr. Esas olarak paracklara uygulanrken kullandmz ayn mantkla, belirsizlik ilkesi bir alann bir konumdaki deeri ne kadar byk bir kesinlikle belirlenirse, alann o konumdaki deime hzndaki belirsizliin de o kadar byk olacan syler. (Bir paracn bir noktadaki konumu ve hz, kuantum mekaniinde, bir alann bir konumdaki deeri ve deiimiyle benzer roller oynarlar.) Belirsizlik ilkesini, kuantum mekaniinin her eyi titrenimli ve alkantl hale getirdiini syleyerek zetleyebiliriz. Eer bir paracn hz tam bir kesinlikle betimlenemiyorsa, paracn bir saniyenin kesri kadar ksa bir sre sonraki yerini de betimleyenleyiz, nk sonraki konu mu belirleyen imdiki hzdr. Bir anlamda, parack u ya da bu hz almakta ya da daha kesin bir dille konumak gerekirse, birok farkl hzn bir karmn almakta zgr olduu iin lgnca titreecek ve geliigzel olarak uraya buraya gidecektir. Alanlar iin de benzer bir durum sz konusudur. Eer bir alann deime hz tam olarak belirlenemezse, o zaman herhangi bir noktada, ksa bir sre sonra bile alann deerini belirleyemeyiz. Bir anlamda, alan u veya bu hzla yukar-aa salnacak, daha dorusu birok farkl deiim
371

hznn bir karmn alaca iin, deeri lgnca, bulank bir titrenim gsterecektir. Gndelik hayatta paracklar iin olsun, alanlar iin olsun, bu titrenimler atom-alt leklerde gerekletikleri iin bunlardan dorudan haberdar olamayz. Ama ite tam burada ime nemli bir etki yapar. ime genilemesinin ani patlamas uzay ylesine devasa bir faktrle bytt ki, nceleri mikroskopik olan her ey sonradan makroskopik hale geldi. nemli bir rnek unu verebiliriz: ime kozmolojisinin ncleri 1 , geliigzel kuantum alkantlar yznden bir konumdaki enerji dierinden biraz farkl olabilecei iin, deiik uzaysal konumlardaki kuantum titrenimleri arasndaki rastgele farklarn, mikroskopik ortamda kk trdelik bozukluklarn yaratm olabileceini fark ettiler. O zaman, uzayn daha sonraki imesi sonucunda bu minik deiimler kuantum alanndan ok daha byk leklere kadar gerilerek, tpk bir balonun zerine izilmi olan dalgacklarn balon iirildiinde bymesi gibi, kk miktarlarda kmelilie yol am olabilir. Fizikiler, standart Byk Patlama modelinin sadk destekleyicilerinin, kantlamadan, yalnzca "o zamanlar yleydi" eklinde, ifade etmekle yetindikleri kmeliliin kaynann bu olduuna inanyorlar. ime kozmolojisi, kanlmaz kuantum salnmlarnn devasa llerde gerilmesi yolunda bir aklama getirir: ime genilemesi minik, trde olmayan kuantum titrenimlerini gererek gkyzne yayar. Ksa ime evresinin bitiini izleyen birka milyar yl boyunca bu minik kmelenmeler, ktleekimsel kmelenme yoluyla bymeye devam ettiler. Standart Byk Patlama kuramnda olduu gibi, kmeler evreye gre biraz daha fazla ktleekimine sahip olduundan, yakndaki maddeyi ekerek daha da bydler. Zamanla bu kmeler yldzlar ve onlarn iinde bulunduklar galaksileri ortaya kardlar. Elbette minik bir madde kmesinden galaksiye gidene kadar pek ok ayrntl adm vardr ve bu admlarn birounun hl tam bir aklamas yoktur. Ama yapnn btn aktr: Bir kuantum dnyasnda belirsizlik ilkesinin doasndan gelen titrenimlilik nedeniyle hibir ey tam
372

olarak birrnek deildir. ime genilemesi geirmi bir kuantum dnyasnda bylesi birrneklik bozukluklar mikro dnyadan ok daha byk leklere kadar gerilerek, galaksi gibi by k astrofiziksel oluumlarn tohumunu atm olabilir. Temel fikir budur, onun iin isterseniz bu paragraf atlayabilirsiniz. Ama ilgilenenler iin, bu tartmay biraz daha netletirmek isterim. nflaton alannn deeri potansiyel enerji ksesinin dibine kaydnda ime genilemesinin bitmi olduunu ve alann btn enerjisinin ve negatif basncnn serbest kalm olduunu hatrlayn. Bunu, uzayn her yerinde birrnek ortaya km olarak -inflaton deeri her yerde ayn olarak- tanmlamtk. Denklemlerden doal olarak kan buydu. Ama bu yalnzca kuantum mekaniinin etkilerini gzard ettiimiz zaman tam olarak dorudur. Eimli bir yzeyden aa doru yuvarlanan bilye gibi basit bir cisimden beklenebilecei zere, inflaton alannn deeri gerekten ortalama olarak ksenin dibine kaymtr. Ama kuantum mekanii, tpk ksenin dibine doru kaymakta iken saa-sola srayan ve huzursuzlanan bir kurbaa gibi, inflaton alannn da salndn ve titretiini syler. Aaya kayarken, alann deeri aniden ortalamann biraz zerine km veya biraz altna dm olabilir. Bu titrenim yznden inflaton, en dk enerji deerine farkl yerlerde ve biraz farkl zamanlarda dmtr. Bylece ime genilemesi uzayn deiik yerlerinde, ok az farkl zamanlarda bitmi, bylece de deiik konumlardaki uzaysal genileme, ok az farkl deerler alarak, birrneklik bozukluklarna -krklklara-yol amtr. Pizzacnn hamurun bir yerini dierinden fazla uzatarak orada nasl bir tmsek oluturduunu gznzn nne getirin. imdi, normal nsezi, kuantum mekaniinden kaynaklanan titrenimlerin, astrofiziksel leklerle bir ilgisi olamayaca yolundadr. Ama ime ile evren, boyutlarn her 10 -37 saniyede iki katna kararak ylesine devasa llerde genilemitir ki, birbirine yakn yerlerde ime srelerindeki ok kk farklar nemli krklklarla sonulanmtr. Gerekten belirli ime hesaplar, byle ortaya km olan trdelik bozukluklarnn ok byk olmaya eilimli olduk373

larn gstermitir. Aratrmaclar, genellikle kuantum titrenimlerinin ok fazla kmeli bir evrene yol amamalarn salamak iin, verilen bir ime modelindeki ayrntlar (inflaton alannn potansiyel enerji ksesinin tam eklini) ayarlamak zorunda kalrlar. Bylece ime kozmolojisi, en byk leklerde son derece trde gibi grnen bir evrende ortaya km olan yldzlar ve galaksiler gibi kmeli yaplardan sorumlu olan kk-lekli birrneklik bozukluklarn anlayabilmek iin hazr bir mekanizma ortaya koymutur. imeye gre, gksel mcevherler gibi gkyznde parlayan 100 milyardan fazla galaksi, kuantum mekaniinin gkyzne yazd buyruktan baka bir ey deildir. Bana gre, bunun kavranmas modern bilimsel an en harika olgularndan biridir.

Kozmolojinin Altn a
Mikrodalga fon nmnn scakln lmek zere yaplan titiz uydu gzlemleri, bu fikirleri destekleyen ok nemli kantlar sunar. Bu nmn scaklnn gkyznn her yerinde by k lde ayn olduunu birka kere vurguladm. Ama farkl noktalardaki scakln, noktadan sonraki drdnc basamaktan sonra farkllatndan henz sz etmedim, ilk olarak 1992 ylnda COBE (the Cosmic Background Explorer Satellite) ve daha yakn zamanlarda da W M A P (the Wilkinson Microwave Anisotropy Probe), uzaydaki bir noktada scakln 2,7249 Kelvin iken, baka bir noktada 2,7250 Kelvin, bir dierinde ise 2,7251 Kelvin olduunu buldu. Harikulade olansa, bu son derece kk scaklk deiimlerinin gkyznde galaksi oluumlarnn tohumunu att sylenen mekanizmayla aklanabilecek olan bir desen sergiliyor olmasdr: imeyle gerilen kuantum titrenimleri. Temel fikir, minik kuantum titrenimleri uzaya yayldnda baz blgelerin biraz daha scak, bazlarnn ise biraz daha souk olmasna neden olduklardr (biraz daha youn blgelerden gelen fotonlar, biraz daha gl olan ktleekimi alann yenebilmek iin biraz daha fazla enerji harcarlar ve bu yzden scaklklar, daha az yo374

ekil 11.1 (a) ime kozmolojisinin, gkyzndeki bir noktadan dierine mikrodalga fon nmnn scaklk deiimleri tahmini (b) Bu tahminlerin uydu gzlemleriyle karlatrlmas

un blgelerden gelen fotonlara gre biraz daha dk olur). Fizikiler bu neriyi temel alan hesaplamalar yapm ve ekil 11 . l a da grld gibi, mikrodalga nmnn scaklnn gkyznde bir blgeden dierine nasl deimesi gerektiini gsteren tahminlerde bulunmulardr. (Ayrntlar nemli olmamakla birlikte, yatay eksen iki noktann gkyzndeki asal uzakl ile, dey eksense bunlarn scaklk fark ile ilintilidir.) ekil 11.lb'de bu tahminler, kk drtgenlerle gsterilen uydu gzlemleri ile karlatrlmtr ve grdnz gibi mkemmel bir uyum vardr. Kuram ve gzlem arasndaki bu uyumun ayaklarnz yerden kesmi olduunu umuyorum, nk eer kesmediyse, sonucun tm grkemini size aktaramamm demektir. Bu yzden, ne olur ne olmaz, burada ne olup bittiini bir kere daha vurgulayaym: Uydulara yerletirilen teleskoplar, son zamanlarda, neredeyse 14 milyar yldr engellenmeden bize doru gelen mikrodalga fotonlarnn scaklklarn ltler. Uzayda farkl ynlerden gelen fotonlarn scaklnn birbirleri ile bir derecenin on hinde birinden daha byk bir kesinlikle ayn olduunu buldular. stelik gzlemler bu minik scaklk farklarnn gkyznde, ekil 1l.lb'deki drtgenlerin dzenli ilerlemelerinin gsterdii zel bir desen oluturduunu gsterdi. Mucizelerin mucizesi, ime yaps kullanlarak bugn yaplan hesaplar, bu minik s375

caklk deiimlerinin -neredeyse 14 milyar yl nce ortaya kan farkllklar- sergiledii desenleri aklayabiliyor ve stne stlk, bu aklamann anahtar da kuantum belirsizliinden kaynaklanan titrenimler. Vay canna. Bu baar birok fizikiyi ime kuramnn geerlilii konusunda ikna etmitir. Ayn derecede nemli olan bir baka ey de, ancak son yllarda olas hale gelen hassas astronomi lmlerinin, kozmolojinin speklasyon ve tahmine dayal bir alan olmaktan, gzlemler zerinde salam bir biimde ykselen bir alan olmaya terfi etmesini salamasdr. Bu durum, pek ok kimsenin iinde yaadmz dnemi kozmolojinin altn a olarak nitelendirmesine neden olmutur.

Bir Evren Yaratmak


Bu ilerlemeler sonucunda fizikiler ime kozmolojisinin daha nereye kadar gidebileceini grmek iin harekete getiler. rnein bu kuram, Leibniz'in evrenin neden var olduu yolundaki sorusuyla zetlenen nihai srr zebilir mi? En azndan u andaki kavray dzeyimizle, bu ok fazla ey istemek olur. Eer bir kozmoloji kuram bu soru karsnda bir ilerleme salayabilse bile, neden zel olarak bu kuramn -onun varsaymlarnn, bileenlerinin, denklemlerinin- amaca uygun olduunu sorabiliriz, bylece de kken sorusunu bir adm daha geriye atabiliriz. Eer evrenin var olmas ve benzersiz bileenleri olan tek bir yasa takmyla ynetiliyor olmas iin, bir ekilde gerekli olan ey yalnzca mantk olsayd, belki o zaman inandrc bir ykmz olurdu. Ama imdiye kadar bu, bo bir umut olmann tesine gemedi. Bununla ilgili ama daha az tutkulu bir soru, alar boyunca fark ekillerde sorulagelmi olan bir soru da udur: Evreni oluturan btn madde/enerji nereden geldi? Burada, her ne kadar ime kozmolojisi tam cevab vermiyor olsa da, bu soruyu, merak uyandrc, yeni bir k altnda yeni bir ekle sokmutur. Nasl olduunu anlamak iin, durmakszn koan ve zplayan binlerce ocukla dolu olan dev boyutlu ama esnek bir kutu d~
376

nn. Kutunun duvarlarnn geirgen olmadn, bu yzden s ve enerjinin dar kaamayacam, ama duvarlar esnek olduu iin dar doru hareket edebileceini varsayn. ocuklar durmakszn kutunun duvarlarna arptklarndan -her an yzlercesi- kutu srekli olarak geniler. imdi, kutunun duvarlar geirgen olmad iin, ocuklarn enerjisinin tmyle genilemekte olan kutunun iinde kalacan bekleyebilirsiniz. Sonuta, ocuklarn enerjisi baka nereye gidebilir? Bu, mantkl bir nerme olmakla birlikte tam olarak doru deil. Enerjinin gidebilecei bir yer var. ocuklar duvara her arptklarnda enerji harcarlar ve bu enerjinin ou duvarn hareketine aktarlr. Kutunun genilemesi ocuklarn enerjilerini sourarak tketir. Her ne kadar uzayn duvarlar yoksa da, evren geniledike benzer tr enerji aktarmlar olur. Tpk hzla hareket eden ocuklarn, genilerken duvarn ieri doru uygulad kuvvete kar i yapmalar gibi, evrende hzla hareket eden paracklar da, uzayn genilerken ieri doru uygulad kuvvete kar i yaparlar: Ktleekimine kar i yaparlar. Tpk kutu genilerken srekli olarak duvarlarn enerjisine aktarlmasndan dolay ocuklarn enerjisinin azalmas gibi, evren genilerken srekli olarak ktleekimine aktarld iin bildiimiz paracklar tarafndan tanan madde ve nm miktar da azalr. Ksacas, kutunun duvarlarnn ieri doru uygulad kuvvetle ktleekiminin ieri doru uygulad kuvvet arasnda bir benzerlik kurarak (bu, matematiksel olarak kurulabilecek bir benzerliktir), uzay ierken ktleekiminin de hzl paracklarn tad madde ve nmdaki enerjiyi azaltt sonucuna varrz. Kozmik genilemeden tr hzl hareket eden paracklarn enerji kaybettii, mikrodalga fon nm gzlemleriyle de dorulanmtr.*
* Evren genilerken fotonlarn enerji kayb dorudan gzlenebilir nk dalgaboylar uzar -krmzya kayar- ve bir fotonun dalgaboyu ne kadar uzunsa, enerjisi de o kadar dktr. Mikrodalga fon fotonlar bylesi bir krmzya kaymann neredeyse 14 milyar yldr etkisi altnda ki bu da, bu fotonlarn uzun -mikrodalga- dalgaboylarn ve dk scaklklarn aklyor. Madde, benzer bir kinetik enerji (paracklarn hareketlerinden gelen enerji) kaybnn etkisi altndadr ama paracklarn ktlelerinde bal olan toplam enerji ( d u r a a n enerjileri, paracklar hareketsizken ktlelerine edeer olan enerji) sabit kalr. 377

imdi, uzay genilerken inflaton alannn enerji dei-tokuu tarifimizi nasl etkiledii konusunda bir fikir sahibi olmak iin, benzetmemizi birazck deitirelim. ocuklarn arasnda bulunan birka akacnn, kutunun dar doru hareket eden duvarlarna, karlkl olarak lastik bantlar tutturduklarn varsayn. Lastik bantlar kutunun duvarlarna, ocuklarn uygulad dar doru, pozitif basncn tam tersi etki yapan, ieri doru, negatif bir basn uygularlar; kutunun genilemesine enerji aktarmak yerine, bu lastik bantlarn negatif basnc, genilemeden enerji "alar". Kutu geniledike lastik bantlar giderek gerginleir ve bu da bantlardaki enerjinin artt anlamna gelir. Bu deitirilmi senaryo kozmoloji ile ilikilidir, nk renmi olduumuz gibi, akaclarn lastik bantlarna benzer biimde, birrnek bir inflaton alan da genileyen evrende negatif bir basn uygular. Bu yzden, tpk kutunun duvarlarndan enerji aldklar iin, kutu geniledike lastik bantlardaki toplam enerjinin artmas gibi, evren genilerken inflaton alannda somutlaan toplam enerji de artar nk alan, ktleekiminden enerji a l r . * zetleyecek olursak, evren geniledike madde ve nm enerji kaybeder, oysa inflaton alan ktleekiminden enerji kazanr. Bu gzlemlerin son derece nemli doas; yldzlar, galaksileri ve evrendeki her eyi oluturan madde ve nmn kkenini aklamaya altmz zaman, aka ortaya kar. Standart Byk Patlama kuramnda madde ve nmn tad ktle/enerji evren geniledike srekli bir biimde azalmtr ve bu yzden, evrenin ilk dnemlerindeki ktle/enerji, bugn gzlediimizden ok daha fazladr. Bylece, standart Byk Patlama,
* Yararl olmakla birlikte lastik bant benzetmesi tam doru deildir. Lastik bantlarn ieri doru uyguladklar negatif basn kutunun genilemesini engellerken inflaton alannn negatif basnc uzayn genilemesini destekler. Bu nemli fark, 278. sayfada vurgulanan aklamay rnekler: kozmolojide genilemeyi yaratan ey, birrnek negatif basn deildir (kuvveti oluturan ey, basn farkdr, bu nedenle pozitif olsun, negatif olsun, birrnek basn kuvvet oluturmaz). Basn, tpk ktle gibi ktleekimi kuvveti yaratr. Negatif basn, genilemeye neden olan itici ktleekimi yaratr. Bu, bizim vardmz sonular etkilemez. 378

evrende u anda bulunan madde/enerjinin kkenini aklamaya ynelik bir neride bulunmak yerine, bitmeyecek, zor bir sava srdrr: Kuram ne kadar geriye bakarsa, o kadar ok ktle/ enerjiyi bir ekilde aklamak zorundadr. Ama ime kozmolojisinde ounlukla bunun tersi dorudur. ime kuramnn, madde ve nmn, ime evresinin sonunda, potansiyel enerji ksesinin dibine kayan inflaton alannn hapsolmu olan enerjisinin serbest kalmasyla olutuunu ne srdn hatrlayn. Bu yzden, ime evresi sona ererken, kuramn gnmz evrenindeki madde ve nm ortaya karmak iin gerekli olan hayret uyandrc madde/enerji miktarnda somutlaan inflaton alann aklayp aklamad sorusu daha uygun bir sorudur. Bu sorunun cevab, kuramn neredeyse hi zorlanmadan bunu yapabileceidir. Biraz nce akladmz gibi, inflaton alan ktleekiminin asaladr -ondan beslenir- ve bu yzden, uzay geniledike inflaton alannn tad toplam enerji artar. Daha dorusu matematiksel zmleme, inflaton alannn enerji younluunun hzl genileme eklinde ortaya kan ime evresi sresince sabit kaldn gsterir ki bu da, inflaton alannda somutlaan toplam enerjinin, doldurduu uzay hacmiyle orantl olarak artt anlamna gelir. Bir nceki blmde, ime srasnda evrenin boyutunun en azndan 10 30 kat arttn grmtk ki bu, evrenin hacminin de (10 30 ) 3 = 1090 kat bymesi demektir. Sonu olarak, inflaton alannda somutlaan enerji de ayn oranda artmtr. ime evresi biterken, yani balamasndan yalnzca 10 -35 saniye sonra, inflaton alannn tad enerji en azndan 1090 kat artmtr. Bunun anlam, devasa genileme tad enerjiyi ok byk oranda artrd iin, imenin balangcnda inflaton alannn ok fazla enerjiye ihtiyacnn olmaddr. Basit bir hesap, birrnek inflaton alanyla dolu olan -ve yaklak on kilogram gelen- 10 -26 santimetre apndaki minik bir klenin, sonradan gelen ime genilemesi srasnda evrende imdi grdmz btn enerjiyi aklayabilecek kadar enerji kazanacan gsterir. 2
379

Bylece, evrenin ilk dnemlerindeki toplam madde/enerjisinin devasa boyutlarda olduunu savunan standart Byk Patlama kuramyla kat bir eliki iinde olan ime kozmolojisi, evrendeki btn bilindik madde ve nm, ktleekimini "ileyerek", inflaton alanyla dolu olan 10 kilogramlk bir kleden retebilir. Bu, hibir ekilde Leibniz'in sorduu neden hibir ey yerine her ey var sorusuna cevap vermez, nk henz neden inflaton olduunu, hatta neden onun kaplad bir uzay oluunu aklayamadk. Ama aklama gerektiren ey her neyse, kpeim Rocky'den daha hafiftir ve bu da standart Byk Patlama'da dnlenden ok daha farkl bir balang noktasdr.*

ime, Przszlk ve Zamann Oku


Belki duyduum coku nyargm gizliyor olabilir ama gnmzde bilimin elde ettii btn gelimeler ve kozmolojideki btn ilerlemeler iimi hayranlkla kark bir korku ve alakgnlllkle dolduruyor.Yllar nce, genel greliliin temellerini okuyup uzay-zamandaki kk kemizde Einstein'n kuramn uygulayarak btn evrenin evrimini renebileceimizi fark ettiim zaman hissetmi olduum acelecilii hi kaybetmedim. imdi, yirmi be-otuz yl sonra, teknolojideki ilerlemeler evrenin ilk anlarnda nasl davrandnyla ilgili ve bir zamanlar soyut olan nerileri gzlemsel olarak snyor ve bu kuramlar gerekten iliyorlar. Ama kozmolojinin uzay ve zamann yksyle olan ilikisinin yansra, 6. ve 7. Blmlerde evrenin ilk dnemlerinin tarihini incelerken belirgin bir amaca ynelmi olduumuzu unutmayn: Zamann okunun kkenini bulmak. O blmlerden hatrlayacanz gibi, zamann okunu aklamak iin bulabildiimiz en
*Aralarnda Alan Guth ve Eddie Farhi'nin de bulunduu baz aratrmaclar, birisinin varsaymsal olarak laboratuvarda bir inflaton alan klesi sentezleyerek, yeni bir evren yaratp y aratamayacan aratrdlar. nflaton alan gibi bir eyin deneysel dorulamasna hl sahip olmadmz gereinin tesinde, dikkat ederseniz, on kilogramlk inflaton alan, ok kk bir alana, kenar 10 -26 santimetre uzunluundaki bir blgeye skmak zorunda olduu iin, younluu -atom ekirdeinin younluunun 1067 kat- elde edebileceimizin ok ok tesindedir. 380

nandrc yap, evrenin ilk dnemlerinde son derece dzenli olmas, yani, sahneyi gelecekteki entropi artna hazrlamak zere, evrendeki entropinin ok dk olmasyd. Nasl Sava ve Barn yapraklarnn verilen bir anda dzenli olmadklar srece, gittike daha kark olma gibi bir kapasiteleri yoksa, evren de ilk dnemlerinde son derece dzenli olmadka, giderek daha dzensiz olma -st dklr, yumurtalar krlr, insanlar yalanr- kapasitesine sahip deildir. Kar karya olduumuz bilmece, bu son derece dzenli, dk entropili balang noktasnn nasl ortaya ktdr. ime kozmolojisi bu konuda ok byk ilerleme kaydetti ama ilgili ayrntlarn aklnzda kalmam olma olaslna kar nce size bilmeceyi tam olarak hatrlataym. Evrenin tarihinin ilk dnemlerinde, maddenin uzaya birrnek yayld konusunda gl kantlar vardr ve bu konuda neredeyse hi kuku yoktur. Bu, genellikle yksek entropili bir durum olarak nitelendirilir -kapa aldnda kola iesinin iinden kp btn odaya birrnek yaylan karbondioksit moleklleri gibi- ve bu yzden ok yaygn olup, bir aklama gerektirmez. Ama btn evreni gz nne aldmz zaman, yani iin iine ktleekimi girdiinde, birrnek madde dalm ender grlen, dk entropili ve yksek lde dzenli bir durumdur, nk ktleekimi maddeyi kmelemeye zorlar. Benzer biimde, przsz ve birrnek bir uzaysal eriliin entropisi de ok dktr; inili-kl, birrnek olmayan bir uzaysal erilikle kyaslandnda, yksek lde dzenlidir. (Nasl Sava ve Bar n yapraklarnn dzensiz olmasnn pek ok ekli, dzenli olmasnnsa yalnz tek bir ekli varsa, uzayn da dzensiz, birrnek olmayan bir ekle sahip olmasnn birok yolu varken, tam olarak dzenli, przsz ve birrnek olmasnn ok az yolu vardr.) Bilmece udur: Neden evrenin ilk dnemlerinde madde dank kara delikler gibi yksek entropili (yksek lde dzensiz) kmeli bir dalm yerine, dk entropili (yksek lde dzenli) birrnek bir dalm sergiliyordu? Uzayn erilii niin kara deliklerin yol atna benzer byk arplmalar ve cid381

di erilmeler gstermek yerine byk lde przsz, dzenli ve birrnekti? lk olarak Paul Davies ve Don Page 3 tarafndan ayrntl olarak incelendii gibi, ime kozmolojisi bu konularda nemli grlere sahiptir. Bunun nasl olduunu grmek iin, bilmecenin temel varsaymnn unlar olduunu aklnzda tutun: Herhangi bir yerde bir kmelenme ortaya ktnda, oradaki daha yksek ktleekimi alan daha fazla madde eker ve kmelenmeyi bytr. Benzer ekilde uzayda herhangi bir yerde bir krklk ortaya ktnda, orada daha byk olan ktleekimi, krkl daha da artrr ve dzensiz, son derece birrnek olmayan bir uzaysal erilik ortaya karr. in iine ktleekimi girdii zaman, sradan, nemsiz, yksek entropili durumlar kmeli ve yumruludur. Ama una dikkat edin: Bu dn mant tmyle bildiimiz ktleekiminin ekici doasna dayanr. Kme ve yumrular byr nk bunlar evredeki maddeyi ekerek kendilerine katarlar. Ama ksa ime evresi sresince, ktleekimi iticiydi ve bu her eyi deitirdi. Uzayn eklini ele alalm. tici ktleekiminin dar doru devasa itmesi uzay o kadar hzla iirdi ki, tpk buruuk bir balonun iirildii zaman yzeyindeki krklklarn gerilerek kaybolmas gibi, balangtaki yumru ve arpklklar przszce gerildi.* Dahas, uzayn hacmi, bu ksa ime dneminde devasa bir faktrle byd iin, tpk akvaryumunuzun hacmini olimpik yzme havuzu kadar bytmeniz sonucunda balk younluunun azalmas gibi, madde kmelerinin younluu da azald. Bu nedenle, her ne kadar ekici ktleekimi maddenin kmelenmesine ve uzaydaki krklklarn bymesine yol amaktaysa da, itici ktleekimi bunun tersini yapar: Kmeleri ve krklklar klterek daha przsz, daha birrnek bir sonucun ortaya kmasn salar.
*Burada akimiz karmasn: Son blmde incelenen, kuantum titrenimlerinin ime sonucunda gerilmesi, yaklak 100.000'de bir leinde minik, kanlmaz birrneklik bozukluklar ortaya kard. Ama bu minik birrneklik bozukluklar przsz evrene yayldlar. Biz imdi bu ikincinin -alttaki, przsz birrneklik- nasl olduunu anlamaya alyoruz. 382

Bylece, ime patlamasnn sonunda, evrenin boyutu devasa bir ekilde bym, uzayn eriliinde var olan birrneklik bozukluklar gerilerek giderilmi ve balangtaki kmelerin tamam dalmt. stelik inflaton alan potansiyel enerji ksesinin dibine kayarken ime dnemini kapatm, hapsolmu enerjisi ise uzay birrnek dolduran, bildiimiz paracklardan oluan bir denize dnmt (kuantum titreniminden kaynaklanan minik ama kritik derecede nemli trdelik bozukluklarna kadar birrnek). Toplamda bu, kulaa byk bir ilerlemeymi gibi geliyor. ime yoluyla ulatmz sonu -neredeyse maddenin birrnek dalmnn gzlendii przsz, birrnek uzaysal genileme- tam olarak aklamaya altmz eydi. Tam olarak zamann okunu aklayabilmemiz iin gerekli olan dkentropili durumdu.

Entropi ve ime
Gerekten, bu anlaml bir sretir. Ama geriye iki nemli konu kalyor. Birincisi, ime patlamasnn her eyi przszletirerek toplam entropiyi azaltmas gibi termodinamiin ikinci yasasn ihlal ettii izlenimi veren bir fiziksel sreci -yalnzca istatistiksel bir alkant deil- andran bir sonuca ulamz gibi grnyor. Durum byle olsayd, ya ikinci yasay kavraymz, ya da imdiki mantmz hatal olurdu. Gerekte ise, bu iki seenekten biriyle kar karya kalmak durumunda deiliz nk imenin sonucu olarak entropi azalmaz. ime patlamas srasnda aslnda entropi artar ama artabilecek olduu miktardan ok daha az artar. Grdnz gibi, ime dneminin sonunda uzay przszce gerilmiti ve bu yzden entropiye -uzayn olas kmeli, dzensiz, birrnek olmayan yaps ile ilgili olan entropi- olan ktleekimsel katks ok azd. Bununla birlikte, inflaton alan enerji ksesinin dibine kayarak hapsolmu olan enerjisi serbest kalnca, tahminen 10 80 parack ve nm retmitir. Bylesi devasa saydaki parack, tpk devasa sayda sayfaya sahip bir kitap gibi, devasa miktarda entropi barndrr. Bu yzden, ktleekim383

sel entropi azalm olsa bile, btn bu paracklarn retilmesinden kaynaklanan entropi art, karlanacak gibi deildir. kinci yasadan beklediimiz gibi, toplam entropi artmtr. Ama, ki bu nemli bir noktadr, ime patlamas uzay przszletirerek ve trde, birrnek, dk entropili bir ktleekimi alan salayarak, ktleekiminin yapt katkyla yapabilecei arasnda ok byk bir boluk yaratt. ime srasnda toplam entropi artt ama artm olabilecei miktarla kyaslandnda nemsiz denebilecek bir miktarda artt. te bu anlamda ime dk entropili bir evren ortaya karmtr: ime sonunda entropi artmt ama bu art hibir yerde uzaysal genilemenin artt oranda olmamt. Eer entropi arazi vergisine benzetilecek olursa, bu New York kentiyle Byk Sahra nn karlatrlmasna benzer. Byk sahrada toplanacak vergi daha ok olmakla birlikte, toplam alann bymesiyle kyaslandnda ok az artm olur. imenin bitmesinden bu yana, ktleekimi entropi farkn kapamaya alyor. Ktleekiminin sonradan birrneklikten kard (kuantum titrenimi kkenli birrneklik bozukluundan gelen) her kme -ister galaksi olsun, ister galakside bir yldz veya bir gezegen ya da bir kara delik- entropiyi artrmtr ve ktleekimini entropi amacna bir adm daha yaklatrmtr. O zaman, bu anlamda ime, greceli olarak dk entropili, byk bir evrenle sonulanm olan bir mekanizmadr ve bu yolla sahneyi, sonularna imdi tank olduumuz, milyarlarca yllk ktleekimsel kmelenme iin hazrlamtr. Bylece ime kozmolojisi zamann okuna, son derece dk ktleekimsel entropili bir gemi yaratarak bir yn vermitir; gelecek, entropinin artt yndr. 4 kinci konu Blm 6'da zamann okunun bizi ynlendirmi olduu yolda yrmeye devam ettiimizde grnr hale gelir. Bir yumurtadan onu yumurtlayan tavua, oradan tavuun yemine, bitkiler alemine, Gne'in s ve na, Byk Patlama nn birrnek dalm ilkel gazlarna kadar, evrenin evrimini, git gide daha dzenli hale gelen gemie doru izlemi, her admda
384

dk entropi bilmecesini zamanda bir adm geriye telemitik. ime genilemesinin daha da erken bir dneminin, Byk Patlama'nn przsz ve birrnek sonucunu doal bir biimde aklayabileceini ancak imdi fark ettik. Ama ya imenin kendisi? zlediimiz bu zincirin ilk halkasn aklayabilir miyiz? Koullarn bir ime patlamasnn ortaya kmas iin neden uygun olduunu aklayabilir miyiz? Bu konu ok nemlidir. ime kozmolojisi kuramsal olarak ka tane bilmece zm olursa olsun, bir ime genilemesi dnemi hibir zaman olmadysa, bu yaklam ilgisiz olacaktr. stelik evrenin ilk dnemlerine geri dnp imenin gerekten olup olmadn dorudan belirleyemeyeceimiz iin, zamann okunun ynn seerken gerek bir ilerleme kaydedip etmediimizin deerlendirilmesi, ime patlamas iin gerekli olan koullarn ortaya km olma olasln belirlememizi gerektirir. Yani standart Byk Patlama nn, gzlemsel olarak motive edici olmakla birlikte kuramsal olarak aklanamayan, ok iyi ayarlanm birrnek balang koullarna bal olmas fizikilerin tylerini diken diken eder. Evrenin ilk dnemlerinin dkentropili bir durumda olduunun basite varsaylmas son derece rahatsz edicidir; zamann okunun evrene bir aklama olmadan, zorla uygulanmas bir boluk hissi dourur. lk bakta ime, Byk Patlama'da standart olduu varsaylan zelliklerin ime evriminden kaynaklandn gstererek bir ilerleme nerir. Ama eer imenin balatlmas, ok zel, son derece dkentropili baka koullarn varln da gerektiriyorsa, o zaman baladmz noktaya dneriz. Byk Patlama'nn zel koullarn, imeyi balatmak iin gerekli olan koullarla dei-toku etmi oluruz ve zamann oku bilmecesi, gizemini korumay srdrr. ime iin gerekli olan koullar nelerdir? imenin, inflaton alannn deerinin, bir an iin potansiyel enerji ksesinin ortasndaki yksek-enerji dzlnde, minik bir blgenin iinde taklmasnn kanlmaz sonucu olduunu grmtk. Bu nedenle grevimiz, ime iin bu balang durumunun gerekten ne ka385

dar olas olduunu belirlemektir. Eer imeyi balatmann kolay olduu ortaya karsa, ok iyi bir durumda olacaz. Ama gerekli koullarn ortaya kma olasl son derece dkse, zamann oku sorusunu -topun yuvarlanmasn balatan dkentropili inflaton alan durumuna bir aklama bulma grevinizamanda bir adm geriye atm olacaz. nce bu konu zerindeki ada dn eklini ok iyimser bir k altnda betimleyecek, sonra da yknn bulank kalan temel elerine geri dneceim.

Boltzmann'n Dn
Geen blmde sz edildii gibi, ime patlamasn, evrenin kendi yaratl olarak dnmek yerine daha nceden var olan bir evrende yer alan bir olay olarak dnmek daha dorudur. Her ne kadar bu ime-ncesi dnemde evrenin neye benzedii konusunda eletirilemez bir kavraymz olmasa da, eer her eyin son derece sradan, yksek entropili bir durumda olduunu varsayarsak, nereye kadar gidebileceimizi bir grelim. zel olarak, ilkel, ime ncesi uzayn bzlme ve kabarklklarla delik-deik olduunu ve inflaton alannn son derece dzensiz, deerininse scak metal ksenin iindeki kurbaa gibi ileri-geri sramakta olduunu varsayalm. imdi, tpk kollu bir kumar makinesinde yeterince sabr gstererek uzun sre oynadmzda rastgele dnen gstergelerin er ge pencerede de mcevher resminde durmasn bekleyeceimiz gibi, ilkel evrenin bu son derece yksek enerjili, alkantl arenasnda er ge ortaya kacak olan rastgele bir dalgalanmann, uzayn minik bir klesinde inflaton alannn deerinin doru, birrnek deerine sramasna neden olarak ime genilemesinin dar doru patlamasn balatmasn bekleriz. nceki alt blmde akland gibi, hesaplar, imdi grdmz evrenden daha byk boyutlara kadar gerilen kozmolojik bir genilemeyi (ime genilemesini izleyen standart Byk Patlama genilemesi) ortaya karmak iin uzay klesinin son derece minik -yaklak 10 26 santimetre boyutlarnda- olmasnn yeterli ol386

duunu gsteriyor. Bu yzden, evrenin ilk dnemlerindeki koullarn, ime genilemesinin ortaya kmas iin uygun olduunu varsaymak veya basit bir biimde bildirmek yerine, bu dnme ekline gre, sradan, nemsiz bir dzensizlik ortamnda oluan ve yalnzca 10 kilogram gelen ultra mikroskopik bir dalgalanma, gerekli koullar ortaya karr. Dahas, tpk kollu bir kumar makinesinin, kazandrmayan pek ok sonu da rettii gibi, ilkel uzayn baka blmlerinde baka tr inflaton alan dalgalanmalar da ortaya km olabilirdi. Bunlarn ounda, ya dalgalanmalar doru deere sahip deillerdi ya da ime genilemesinin ortaya kamayaca kadar birrnektiler. (Yalnzca 10 26 santimetre boyutlarndaki bir blgede bile bir alan, ok farkl deerler alabilir.) Ama bizi ilgilendiren ey, dk-entropi zincirinin ilk halkasn salayan ve sonu olarak bildiimiz evrenle sonulanan, uzay-przszletirici bir ime patlamasna yol am olan bir klenin bulunmasyd. Yalnzca tek ve byk evrenimizi grdmz iin, kozmik kumar makinesine yalnzca bir kere deme yapmak zorundayz. 5 Evreni ilkel karmaadaki istatistiksel dalgalanmaya kadar izlediimiz iin, zamann okuna getirdiimiz bu aklama Boltzmann'n zgn nerisiyle baz ortak zelliklere sahiptir. Blm 6'dan Boltzmann'n, imdi grdmz her eyin, tam dzensizlikten ender ama ara sra beklenebilecek bir dalgalanma sonucunda ortaya ktn ileri srdn hatrlayn. Ama Boltzmann'n zgn formlletirmesindeki sorun, rastgele bir dalgann nasl olup da bu kadar ileri giderek, bildiimiz kadaryla hayat ortaya karmak iin gerekli olandan bile ok daha fazla dzenli bir evren ortaya kardn aklayamamasyd. Neden evren kestirmeden giderek birka tane, hatta tek bir galaksiye sahip olabilecekken, milyarlarca ve milyarlarca galaksiye, bu galaksilerin her birinde de milyarlarca ve milyarlarca yldza sahip olacak kadar byktr? statistiksel bak asndan, imdi grmekte olduumuz kadar deil de, biraz daha az bir dzen ortaya karacak, daha mtevaz bir dalgalanmann olasl ok daha yksekti. stelik or387

talama olarak entropi ykselmekte olduundan, Boltzmann'm mant, bugn grmekte olduumuz her eyin, daha dk entropiye istatistiksel bir sramann sonucu olduunu syler. Bunun nedenini hatrlayn: Dalgalanma ne kadar eskiden olmusa, ulam olmas gereken entropi o kadar dk olur (entropi, ekil 6.4' te grld gibi, en dk entropili noktadan sonra ykselmeye balar, bu yzden eer dalgalanma dn olduysa, entropi dn en dk noktasndadr, eer dalgalanma bir milyar yl nce olduysa, o dnemin en dk entropi deerinde demektir). Bu nedenle, zamanda ne kadar geriye gidilirse, gereken dalgalanma o kadar iddetli ve olasl da o kadar dk olur. Bylece, sramann yaknda olmu olmasnn olasl ok yksektir. Ama eer bu sonucu kabul edersek, belleklere, kaytlara ve tartmann kendisinin altnda yatan fizik yasalarna gvenemeyiz ve bu, tam olarak ho grlemez bir konum olur. Boltzmann'n fikrinin imedeki somut rneinin byk avantaj, ilk dnemlerdeki kk bir dalgalanmann -uzaydaki minik bir klenin iinde, uygun koullara doru mtevaz bir sramann- kanlmaz olarak, u an grdmz devasa boyutlardaki ve dzenli evrene yol amasdr. ime genilemesi bir kere baladnda, kk kle amanszca en azman imdi grmekte olduumuz evren leklerine kadar gerildi, ite bu yzden ortada evrenin neden kestirmeden gitmediine ilikin bir sr yoktur; evrenin neden bu kadar byk ve bylesine ok sayda galaksi ile dolu olduu bir sr deildir. Balangtan bu yana, ime evrene ok ey vermitir. Uzaydaki minik bir klenin iinde daha dk entropiye doru olan bir srama, ime genilemesinin yaratt kaldra etkisiyle evrenin devasa uzaklklarna dnmtr. En nemlisi, ime sonucu gerilme herhangi, eski bir evrene yol amad. Bizim byk evrenimize yol at; ime uzayn eklini aklar, byk-lekli birrneklii aklar, hatta galaksilerin varl ve fon nmnn scaklndaki deiiklikler gibi "daha kk-lekli" trdelik bozukluklarn da aklar. ime, byk bir aklama ve tahmin gcn, dk entropiye doru olan bir sramann iinde ambalajlar.
388

Ve bylece belki de Boltzmann'n hakl olabilecei ortaya kar. Grmekte olduumuz her ey, son derece dzensiz olan ilkel karmaadan rastlantsal bir dalgalanmayla ortaya km olabilir. Onun grlerinin bu kavrayyla kaytlarmza ve belleklerimize gvenebiliriz: Dalgalanma hemen biraz nce olmad. Gemi, gerekten vard. Kaytlarmz, gereklemi olan eylerin kaytlardr. ime genilemesi evrenin ilk dnemlerinde var olan dzenli ve minik bir kleyi bytt -evreni en dk entropiyle dev bir bykle kadar "kurdu"- bu yzden, sonraki 14 milyar yl boyunca sren zlme, galaksiler, yldzlar ve gezegenler biimindeki kmelenme artk bir bilmece olmaktan kt. Aslnda bu yaklam bize biraz daha fazla bir eyler bile syler. Tpk Bellagio'nun zemin katndaki birka kumar makinesinde birden, bir numara ile byk ikramiyeyi kazanma olaslnn olmas gibi, yksek entropili ve tam bir karmaa olan ilkel durumda, ime genilemesi iin gerekli olan koullarn yalnzca tek bir uzaysal klede bulunmas iin hibir neden yoktu. Andrei Linde, uraya buraya salm durumda bulunan birok klede birden uzay-przszletirici ime-genilemenin gereklemi olabileceini ileri srd. Eer durum byle ise, evrenimiz, rasgele dalgalanmalar, koullar ekil 11.2'de gsterildii gibi, ime patlamas iin uygun hale getirdiinde tomurcuklanan -ve belki de tomurcuklanmay srdren- pek ok evrenden yalnz-

ekil 11.2 ime, eski evrenlerden yenilerini tomurcuklandrmak eklinde tekrar tekrar ortaya kabilir. 389

ca biridir. Bu dier evrenlerin sonsuza kadar bizim evrenimizden ayr olma olas yksek olduu iin, bu "oklu evren" resminin doru olup olmadn nasl anlayabileceimizi gz nne getirmek zordur. Bununla birlikte, kavramsal bir yap olarak hem zengin, hem de umut vericidir. Dier eylerin yansra, kozmoloji hakknda nasl dneceimiz konusunda olas bir deiiklik nerir: Blm 10'da imeyi, standart Byk Patlama kuramnn, patlamann hzl bir genileme ile tanmland "n kenar" olarak betimlemitim. Ama eer ekil 11.2'deki her yeni evrenin ime tomurcuklanmasn, kendi patlamas olarak dnrsek, o zaman imenin kendisini gzde canlandrmann en iyi yolu, bunlar ilerinde Byk Patlama benzeri evrimlerin olduu, st ste kapanan soan kabuu gibi kozmolojik yaplar olarak dnmektir. Bylece, bu yaklamda imenin standart By k Patlamaya katlmas deil, standart Byk Patlama'nn imeye katlmas sz konusudur.

ime ve Yumurtalar
O zaman neden bir yumurtann krldn gryoruz da yaptn grmyoruz? Hepimizin sonularn grd zamann oku nereden geliyor? Bu yaklamn bizi getirdii yer u: Balangtaki yksek entropili durumdan, ender fakat zaman zaman beklenebilecek bir dalgalanma sonucunda, yaklak on kilogramlk minik bir uzay klesi hzl bir ime genilemesi iin gerekli olan koullara kavutu. Dar doru olan bu inanlmaz ime, uzayn devasa boyutlarda gerilmesi ve przszlemesiyle sonuland ve ime biterken, inflaton alan ok ykselmi olan enerjisini serbest brakarak uzay hemen hemen birrnek madde ve nmla doldurdu. nflatonun itici ktleekimi azalrken bildiimiz, ekici ktleekimi baskn hale geldi. Grm olduumuz gibi, ekici ktleekimi kuantum titrenimi sonucunda oluan trdelik bozukluklarn kullanarak maddenin kmelemesine neden oldu, galaksileri, yldzlar ve sonunda Gne'i, Dnyay, gne sisteminin kalann ve gzlenebilir evrenin dier zelliklerini ortaya kard. (ncelediimiz gibi, Byk Patlama'dan 7
390

milyar yl ya da biraz daha sonra, itici ktleekimi bir kere daha baskn hale geldi ama bu kez en byk kozmik leklerle ilikiliydi, bildiimiz ktleekiminin hl egemen olduu galaksi ve gne sistemi gibi greli olarak daha kk sistemler zerinde dorudan hi etkisi olmad.) Dnya daki dk-entropili bitkiler ve hayvanlar Gne'in greli olarak dk-entropili enerjisini kullanarak baka dk-entropili hayat biimleri ortaya kararak toplam entropiyi s ve atk retimi yoluyla artrdlar. Sonunda bu zincir, yumurtay yumurtlayan tavuu ortaya kard, yknn gerisini zaten biliyorsunuz: Mutfak tezghnn zerinde yuvarlanarak evrenin daha yksek entropiye doru amanszca gidiinin bir paras olarak yere dp krld. Btn sayfalar yerli yerinde, sral olan Sava ve Bar'a benzeyen, imeye bal gerilme sonucu ortaya kan, uzayn dk-entropili, yksek lde dzenli ve birrnek ekilde przsz olan dokusudur. te evreni sonraki, daha yksek entropiye doru evrime hazrlayan ve bylece hepimizin bildii zamann okunu ortaya koyan, bu ilk dzenli -ciddi yumrularn, bzlmelerin ve dev kara deliklerin olmad- durumdur. u andaki kavraymzla zamann okuna getirilmi olan en tam aklama budur.

Eksik Kalan Nokta?


Ben, bu ime kozmolojisi ve zamann oku yksn ok gzel buluyorum. Vahi ve enerjik ilkel karmaa ortamnda, arl uak yolculuunda izin verilen bagaj arlndan daha az olan birrnek inflaton alannn mikroskopik-tesi bir salnm ortaya kt. Bu, zamann okunun ynn belirleyen bir ime genilemesi balatt. Gerisi tarihtir. Ama bu yky anlatrken, henz dorulanmam olan ok nemli bir varsaym yaptk. imenin balam olma olasln deerlendirirken, iinden ime genilemesinin ktn ne srdmz ime-ncesi ortamn niteliklerini belirlemi olmak zorundaydk. Zihnimizde canlandrdmz zel ortam -vahi, karmak, enerjik- kulaa mantkl geliyor ama bu tanm matemaliksel bir kesinlikle tarif etmek zordur. Dahas, bu yalnzca bir
391

tahmin olur. Varl ileri srlen ime ncesi ortamdaki, yani ekil 10.3'te grlen bulank blgedeki koullarn nasl olduunu bilmiyoruz. Bu bilgi olmakszn imenin balam olma olasln inandrc bir ekilde deerlendiremeyiz; oysa herhangi bir olasln hesaplanmas yaptmz varsaymlara son derece hassas bir ekilde baldr. 6 Kavraymzdaki bu eksiklikle yaplabilecek en anlaml zet udur: ime, grnrde birbirleriyle balantsz problemleri -ufuk problemi, dzlk problemi, yapnn kkeni problemi, evrenin ilk dnemlerindeki dk-enerji problemi- bir araya getiren gl, aklayc bir yap ortaya koyar ve bunlarn hepsine ortak bir zm nerir. Bu, doru olduu duygusu uyandryor. Ama dier adma gemek iin, bulank blgenin karakteristii olan u koullarla -ok yksek scaklk ve younluk- baa kabilecek bir kurama ihtiyacmz vardr. Ancak bu ekilde evrenin ilk dnemlerine ilikin kesin ve kukusuz bir gre sahip olma ansmz olur. nmzdeki blmde reneceimiz gibi, bu belki de son seksen yldr kuramsal fiziin karlat en byk engeli, genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki temel atmay giderebilecek bir kuram gerektirir. Birok aratrmac, spersicim kuram ad verilen yeni yaklamn bunu baarm olabileceine inanyor, ama eer spersicim kuram doru ise, evrenin dokusu kimsenin tahmin edemeyecei kadar tuhaftr.

392

Kkenler ve Birleme

XII. Blm

Bir Sicimin zerindeki Dnya


Sicim Kuramna Gre Doku

nlamanz gereken her eyi anladnz bir dnyada yaamakta olduunuzu varsayn. Bir gezegenin neden bir yldzn etrafnda doland, bir beyzbol topunun neden belirli bir yrngede hareket ettii, bir mknats ya da pilin nasl alt, k ve ktleekiminin nasl iledii konularnda bir ey sylemek iin -herhangi bir ey zerinde herhangi bir ey sylemek iin- en temel yasalar ortaya karmanz ve bunlarn maddenin en kk bileenleri zerinde nasl etki yaptn belirlemeniz gereken bir evren. Neyse ki bu evren bizim evrenimiz deil. Eer bizim evrenimiz byle olsayd, bilim herhangi bir ilerleme kaydedemezdi. Yzyllar boyunca ilerleme salayabilmi olmamzn nedeni, kk paralar zerinde alabiliyor olmamzdr; srlar, her yeni kefin bir ncekinden daha derine indii, adm adm zme yeteneimizdir. Newton'un hareket ve kt395

leekimi konularnda dev admlar atmak iin atomlar hakknda bir ey bilmesi gerekmemiti. Maxwell'in gl bir elektromanyetizma kuram gelitirebilmek iin elektronlar ve dier elektrik ykl paracklar konusunda bilgi sahibi olmaya ihtiyac yoktu. Uzay ve zamann ktleekiminin etkisi altnda nasl erildii konusunda bir kuram ortaya koyabilmek iin Einstein'n, bu kavramlarn en bata nasl ortaya ktndan haberdar olmas gerekmemiti. Bu keiflerin ve modern evren kavraymzn altnda yatan dier keiflerin her biri kanlmaz olarak arkalarnda cevapsz sorular brakarak snrl bir balamda ilerlemiti. Hi kimse bilmecenin paralar birletiinde ortaya kacak byk resmin ne olduunu bilmedii halde -hl bilmiyoruz- her keif bilmecenin bir parasn daha yerine koyabilmiti. Bununla yakndan balantl bir gzlem, her ne kadar bilim bugn elli yl ncekinden bile son derece farkl olsa da, bilimsel ilerlemenin her kuramn kendinden nce geleni pe atmas olarak zetlemenin yzeysel kalacadr. Daha doru bir tanmlama, her yeni kuramn daha kesin ve daha geni etkili bir yap oluturarak kendinden nce gelen kuramlar rafine ettiidir. Einstein'n genel grelilii Newton kuramn amtr ama Newton kuramnn yanl olduunu sylemek saflk olur. Ik hzna yakn hzlarda hareket etmeyen ve kara deliklerinki kadar gl ktleekimi alanlar retmeyen cisimlerin dnyasnda Newton kuram son derece dorudur. Ama bu, Einstein'n kuramnn Newton'unkinin kk bir deiiklik yaplm bir hali olduu anlamna gelmez; Newton'un ktleekimine yaklamn gelitirirken Einstein uzay ve zaman kavramlarmz kkten deitiren, yepyeni kavramsal bir ema yaratmtr. Ama Newton kuramnn hedefledii alandaki (gezegenlerin hareketi, genel uzaysal hareketler,vb.) gc, kesinlikle sarslmazdr. Biz her yeni kuramn, bizi gerek adn verdiimiz elle tutulamaz amacmza yaklatrdn dnyoruz ama, nihai bir kuramn -evrenin ileyiini olabilecek en derin dzeyde ortaya koyduu iin daha fazla rafine edilemeyen bir kuramn- bulunup bulunmad hi kimsenin cevaplayamayaca bir sorudur. Byle
396

olsa bile, son yz yldaki keiflerin izledii desen, byle bir kuramn gelitirilebilecei yolunda arpc kantlar ortaya koyuyor. Aa yukar her yeni atlm, daha geni bir olaylar dizisini daha az saydaki kuramsal emsiye altnda aklayabiliyor. Newton un keifleri gezegenlerin hareketlerini yneten kuvvetlerin, Dnya yzeyine dmekte olan cisimlerin hareketlerini ynetenlerle ayn olduunu ortaya koydu. Maxwell'in keifleri elektrik ve manyetizmann bir madeni parann iki yz gibi olduunu gsterdi. Einstein'n keifleri uzay ve zamann, Midas'n dokunuu ve altn kadar ayrlamaz olduunu gsterdi. Yirminci yzyln balarnda bir fiziki kuann keifleri, mikrofiziin pek ok srrnn kuantum mekanii kullanlarak tam olarak zlebileceini ortaya koydu. ok daha yakn zamanlarda Sheldon, Glashow ve Salam'n keifleri elektromanyetik ve zayf nkleer kuvvetlerin tek bir kuvvetin -elektrozayf kuvvetin- iki ayr grnm olduunu ve daha geni bir sentezde gl nkleer kuvvetin de elektrozayf kuvvete katlabilecei yolunda deneysel ve ayrntl kantlar bulunduunu gsterdi. 1 Tm bunlar birletirdiimizde karmaklktan basitlie, eitlilikten teklie giden bir desen gryoruz. Aklayc oklar, doadaki btn kuvvetleri ve btn maddeyi, btn fiziksel olaylar aklama yeteneine sahip olan, gl ama henz kefedilmemi olan tek bir yapda birletirecek bir kurama doru ynelmi gibi duruyor. 30 yldan daha uzun bir sre boyunca elektromanyetizma ile genel grelilii tek bir kuram altnda birletirmeye alm olan Einstein, hakl olarak ada birleik kuram aratrmalarnn ncs saylr. Bu yllar boyunca uzun srelerle Einstein, birleik kuram konusundaki aratrmalar tek bana srdrd, bu arada tutkulu fakat yalnz mcadelesi onu fizik toplumunun geri kalanndan kopard. Aslnda son yirmi ylda birleik kuram aratrmalarnda bir canlanma oldu; Einstein'n yalnz ryas tm bir fiziki kuann itici gc haline gelmiti. Ama Einstein'n zamanndan gnmze doru aratrmalarda bir odak kaymas oldu. Henz gl nkleer kuvvetle elektrozayf kuvveti birletiren baarl bir kurama sahip olmasak bile, bu kuvvetlerin her
397

de (elektromanyetik, zayf, gl) kuantum mekaniine dayanan tek ve birrnek bir dille tanmlanmtr. Ama drdnc kuvvetin en rafine kuram olan genel grelilik, bu yapnn dnda kalmtr. Genel grelilik klasik bir kuramdr: Kuantum kuramnn olaslk ieren kavramlarndan herhangi biriyle ibirlii iine girmez. Bu yzden modern birleme programnn en nemli hedeflerinden biri, genel grelilii kuantum mekanii ile birletirmek ve drt kuvveti de kuantum mekaniine zg tek yap iinde tanmlamaktr. Bunun da kuramsal fiziin imdiye kadar karlat en g problemlerden biri olduu kantlanmtr. Bunun neden byle olduunu grelim.

Kuantum Titrenimleri ve Bo Uzay


Eer kuantum mekaniinin en aklda kalc tek bir zelliini semem gerekseydi, belirsizlik ilkesini seerdim. Olaslklar ve dalga fonksiyonlar elbette yepyeni bir yap ortaya koyarlar ama klasik fizikten kopuu temsil eden kavram belirsizlik ilkesidir. Hatrlarsanz, on yedinci ve on sekizinci yzyllarda bilim insanlar, fiziksel gerekliin tam olarak tanmlanmasnn ancak evreni oluturan maddenin her bileeninin, her paracnn konum ve hznn belirlenmesiyle mmkn olacana inanyorlard. On dokuzuncu yzylda alan kavramnn ortaya kmas ve sonra da elektromanyetik ve ktleekimi kuvvetlerine uygulanmasyla birlikte bu grnm, uzayn her noktasnda her alann deerini -yani her alann iddetini- ve gene her alann deerinin deiim hzn kapsayacak ekilde zenginleti. Ama 1930'larda belirsizlik ilkesi uzaydaki bir noktada bir paracn hem konumunu, hem de hzn ya da bir alann hem deerini hem de deime hzn ayn anda hibir zaman bilemeyeceimizi gstererek bu yapy datt. Kuantum belirsizlii bunu yasaklar. Son blmde tarttmz gibi, bu kuantum belirsizlii mikro dnyann alkantl ve titrenimli bir gereklik olmasna neden olur. Daha nceleri inflaton alan iin belirsizlikten kaynaklanan kuantum tedirginlikleri zerine odaklanmtk olsak da, kuantum belirsizlii btn alanlara uygulanr. Elektromanyetik alan,
398

gl ve zayf elektromanyetik kuvvet alanlar ve ktleekimi alanlarnn hepsi mikroskopik leklerde lgn kuantum titrenimlerine urarlar. Gerekte, normal olarak bo olduunu dndnz uzayda, hibir madde veya alan iermiyor gibi grnen uzayda bile bu alan titrenimleri vardr. Bu, kritik derecede nemli bir fikirdir, ama eer daha nce bu fikirle hi karlamadysanz, armanz doaldr. Eer bir uzay blgesi hibir ey iermiyorsa -boluksa- o zaman bu, titrenecek herhangi bir ey olmayaca anlamna gelmez mi? Hilik kavramnn tanmlanmas zor bir kavram olduunu zaten renmitik. Modern kuramn bo uzay doldurduunu ne srd Higgs okyanusunu dnn. imdi sz ettiim kuantum titrenimleri "hibir ey" kavramn daha da gizemli bir hale getirmeye yaryor. unu demek istiyorum. Kuantum ncesi (ve Higgs ncesi) fizikte uzayn bir blgesinin, ancak hibir parack iermiyorsa ve her alann deeri birrnek olarak sfrsa, tam olarak bo olduunu kabul etmitik.* imdi klasik boluk kavram hakknda kuantum belirsizlik ilkesi nda dnelim. Eer bir alan yok olan bir deere sahipse ve bunu srdrrse, o zaman bu alann deerini -sfr- ve deiim hzn -o da sfr- biliriz. Ama belirsizlik ilkesine gre bu iki niteliin birden belirli olmas mmkn deildir. Eer bir alann bir andaki deeri belirliyse, elimizdeki rnekte sfr, belirsizlik ilkesi bize bu alann deiim hznn tmyle rasgele olduunu syler. Rasgele bir deiim hz da, normal olarak bo olduunu dndmz uzayda bile, sonraki anlarda alann deerinin rasgele olarak yukar-aa salnaca anlamna gelir. O zaman, iinde btn alanlarn hem sfr deerine sahip olduu, hem de bunu srdrd sezgisel boluk kavram kuantum mekaniiyle badamaz. Bir alann sfr deeri etrafnda titrenim sergileyebi* Yazm kolayl asndan, yalnzca deerleri sfr olduunda en dk enerjilerine ulaan alanlar gz nne alacaz. Dier alanlarn -Higgs alanlarnn- incelenmesi ayn ekildedir. Tek fark, kuantum titrenimlerinin alann sfrdan farkl, en dk enerji dzeyleri evresinde olumasdr. Bir uzay blgesinin yalnzca Hibir maddenin bulunmad ve alan deerlerinin sfr olduu deil, hibir alann olmad zaman bo olduunu dnyorsanz, notlar blmne baknz. 2 399

lir ama bir blgedeki deeri, ksa bir an dnda birrnek olarak shr kalamaz.3 Teknik dille, fizikiler alanlarn boluk titrenimlerine maruz kaldn sylerler. Boluk alan titrenimlerinin raslantsal doas, en mikroskopik alanlar dndaki btn alanlarda ne kadar "yukar" salnm varsa o kadar da "aa" salnm olmasn, bylece de ortalama deerin sfr olmasn salar. Bu, tpk plak gzle son derece przsz grnen mermer bir yzeyin elektron mikroskopuyla bakld zaman girinti ve kntlarla dolu olduunun grlmesine benzer. Bununla birlikte, dorudan gremiyor olsak da, kuantum alan titrenimlerinin gereklii yarm yzyldan daha uzun bir sre nce, bo uzayda bile, bir dizi basit ama esasl keide ortaya konmutu. 1948'de Hollanda'l fiziki Hendrik Casimir elektromanyetik alann boluk titrenimlerinin deneysel olarak nasl saptanabileceini buldu. Kuantum kuram bo uzaydaki elektromanyetik alan titrenimlerinin ekil 12.1a'daki gibi deiik ekiller alacan syler.Casimir'in atlm, bo bir blgeye ekil 12.1b deki gibi iki tane sradan metal plaka yerletirerek, bu kuantum titrenimlerinin deiik bir trn elde edebileceini fark etmi olmasyd. Yani, kuantum denklemleri plakalar arasndaki blgede daha az salnm olacan gsteriyor (yalnzca her plakann bulunduu yerde deeri sfra giden elektromanyetik titrenimle-

(a)

(b)

ekii 12.1 (a) Elektromanyetik alann boluk titrenimleri (b) ki plakann arasndaki ve plakalarn dndaki boluk titrenimleri 400

re izin var). Casimir bu alan titrenimlerindeki azalmann sonularn zmledi ve olaand bir ey buldu. Tpk bir blgedeki hava miktarndaki azalmann bir basn dengesizlii yaratmas gibi (rnein yksek yerlerde daha seyrelmi olan havann kulak zarlarnza dardan daha az basn uyguladn fark edersiniz), plakalar arasnda kuantum alan titrenimlerinin azalmas da bir basn dengesizlii yaratr: Plakalar arasndaki kuantum alan titrenimleri, plakalarn dndakilere oranla biraz daha zayf kalr ve bu dengesizlik, plakalarn birbirine doru ekilmesine neden olur. Bunun ne kadar garip olduunu bir dnn. Uzayn bo bir blgesine zerlerinde elektrik yk bulunmayan iki tane sradan metal plakay birbirlerine bakacak ekilde yerletiriyorsunuz. Plakalarn ktleleri ok minik olduundan, aralarndaki ktleekimi kuvveti tmyle gzard edilebilecek kadar kktr. evrede baka bir ey olmad iin bu plakalarn doal olarak koyduunuz yerde kalmalarn beklersiniz. Ama Casimir'in hesaplarnn olacan gsterdii ey bu deil. Casimir, plakalarn hayaletimsi boluk alan titrenimleri tarafndan etkilenerek yavaa birbirlerine doru hareket edecekleri sonucuna varmt. Casimir bu kuramsal sonular ilk kez duyurduunda, bu ngrleri snayacak hassaslkta deneysel aralar henz yoktu. Ama on yl iinde bir baka Hollanda'l fiziki olan Marcus Spaarnay, bu Casimir kuvveti nin ilk basit testlerine balayabildi ve o zamandan gnmze kadar gittike daha hassas snamalar gerekletirildi. rnein 1997'de o zamanlar Washington niversitesi nde alan Steve Lamoreaux, Casimir'in hesaplarn yzde 5'lik bir hata payyla dorulad. 4 (Birbirlerinden santimetrenin on binde biri kadar uzaa yerletirilen oyun kart byklndeki plakalarn arasndaki kuvvet, yaklak olarak tek bir gzya damlasnn arlna eittir. Bu da Casimir kuvvetini lmenin ne kadar zor olduunu gsteriyor.) imdi artk sezgisel bo uzay kavramnn duraan, sakin ve olaysz bir blge olduu yolunda baz kukular var. Kuantum belirsizlii nedeniyle bo uzay kuantum etkinliiyle kaynyor.
401

Bilim insanlarnn elektromanyetik, gl ve zayf nkleer kuvvetlerin bylesi kuantum etkinliklerini tanmlayacak matematii tam olarak gelitirmeleri, yirminci yzyln byk bir blmn ald. Ama btn abalara dedi: Bu matematiksel yap kullanlarak yaplan hesaplar deneysel bulgularla imdiye kadar elde edilememi byk bir kesinlikle rtyor (rnein elektronlarn manyetik zelliklerindeki boluk titrenimleri etkisi, deneysel sonularla milyarda bir hata payyla ayn). 5 Ama btn bu baarlara ramen, on yllar boyunca fizikiler kuantum titrenimlerinin fizik yasalarnda bir honutsuzluk ortaya kardnn da farkndaydlar.

Titrenimler ve Yarattklar Honutsuzluk 6


imdiye kadar, yalnzca uzayn iinde var olan alanlarn kuantum titrenimlerini inceledik. Ya uzayn kendisinin kuantum titrenimleri? Bu kavram kulaa gizemli gibi geliyorsa da, aslnda kuantum alan titrenimlerinin bir baka rneidir, ama bu rnein sorunlu olduu biliniyor. Genel grelilik kuramnda Einstein ktleekimi kuvvetinin uzayn dokusundaki baz erilmeler ve bklmelerle tanmlanabileceini kantlam; ktleekimi alanlarnn kendilerini uzayn (ve daha genel olarak uzay-zamann) ekli ya da geometrisi olarak ortaya koyduklarn gstermiti. imdi, tpk herhangi bir baka alan gibi ktleekimi alan da kuantum titrenimlerinin etkisi altndadr: Belirsizlik ilkesi minik uzaklk leklerinde ktleekimi alannn yukar-aa salnmasna neden olur. Ktleekimi alan uzayn ekliyle ayn anlama geldii iin, bylesi kuantum titrenimleri uzayn eklinin rasgele dalgaland anlamna gelir. Btn dier kuantum belirsizlik rneklerinde olduu gibi, gndelik uzaklk leklerinde de titrenimler dorudan alglanamayacak kadar kktr ve evredeki ortam przsz, sakin ve nceden hesaplanabilirmi gibi grnr. Ama gzlem lei kldke belirsizlik giderek byr ve kuantum titrenimleri daha frtnal bir hal alr. ekil 12.2'de gsterilen bu durumda uzayn dokusunu gittike byterek giderek daha kk leklerde yapsn ortaya
402

koyduk. ekildeki en alt dzey, bilindik leklerde uzaydaki kuantum salnmlarn gsteriyor ve kolaylkla grebileceiniz gibi, ortalkta grlecek bir ey yok; salnmlar gzlenemeyecek kadar kk olduundan uzay sakin ve dz grnyor. Ama blgeyi byterek yaklanca uzayn salnmlarnn giderek arttn gryoruz. Uzayn dokusunu Planck uzunluundan (Planck mesafesinden) -bir santimetrenin milyon kere milyar kere milyar kere milyarda biri (10 -35 )- daha kk leklerde gsteren ekildeki en yukardaki dzeyde uzay fokurdayan, kaynayan titrenimlerle dolar. Bu eklin aka gsterdii gibi, olaan saa/sola, ileri/geri, yukar/aa kavramlar mikroskopik tesi karklkta o kadar birbirlerine girerler ki, tm de anlamn kaybeder. Uzay-zaman somunundan ardk dilimler almakla aklayageldiimiz, olaan nce/sonra kavramlar bile, Planck zamanndan, yani yaklak bir saniyenin milyon kere trilyon kere trilyon kere trilyonda birinden (10 -43 ) (ki bu, n Planck uzunluunu kat

ekil 12.2 Uzayn ardk bytmeleri, Planck uzunluunun altnda uzayn kuantum titrenimleri nedeniyle tannamayacak kadar karmak olduunu ortaya koyar. (Bunlar, her biri 10 milyon ile 100 milyon kez arasnda bytme salayan hayali bytelerdir.) 403

etmesi iin gereken sredir) daha ksa zaman leklerindeki ku~ antum titrenimleri tarafndan anlamsz hale getirilir. Bulank bir fotoraf gibi, ekil 12.2'deki vahi titrenimler, aralarnda Planck zamanndan daha ksa sre olan zaman kesitlerini birbirlerinden hi kukuya yer brakmayacak bir ekilde ayrabilmeyi olanaksz klar. Sonu, Planck uzunluu ve zamanndan daha ksa leklerde kuantum belirsizlii uzayn dokusunu o kadar erilmi ve bklm hale getirir ki, artk olaan uzay ve zaman kavramlar uygulanabilir olmaktan kar. Ayrntda egzotik olsa da, ekil 12.2'den genel olarak kacak ders, aslnda bildiimiz bir derstir: Bir lekle ilikili kavram ve sonular btn leklerde uygulanabilir olmayabilirler. Bu, fizikte kilit nemde bir ilke olup, daha yavan, dz balamlarda bile sk sk karmza kar. Bir bardak suyu ele alalm. Suyu gndelik leklerde przsz, birrnek bir sv olarak tanmlamak hem yararl, hem de amaca uygundur ama eer suyu mikroskopik alt bir hassasiyetle zmlersek, bu bir yaklatrmdr. Minik leklerde przsz grnt, yerini birbirinden epeyce uzak molekl ve atomlardan oluan, tamamiyle farkl bir yapya brakr. Benzer bir biimde, ekil 12.2'de Einstein'n przsz, yumuak bir ekilde erilen geometrik uzay ve zaman kavram, her ne kadar evreni byk leklerde tanmlamakta gl ve kesin sonular vermekle birlikte, evreni ok ksa uzaklk ve zaman leklerinde zmlemeye altmzda dalr. Fizikiler, su rneinde olduu gibi, uzay ve zamann portresinin przsz olarak izilmesinin de, mikroskobik-tesi leklerde incelendiinde yerini ok daha temel olan bir baka yapya brakan bir yaklatrm olduuna inanrlar. Bu yapnn ne olduu, uzay ve zamann "molekllerini" ve "atomlarn" neyin oluturduu, son zamanlarda cevab byk abalar harcanarak aranan bir soru olup henz zlememitir. Bu durumda bile, ekil 12.2'de aka ortaya kan ey, uzay ve zamann genel grelilik tarafndan ortaya konan przsz karakterinin, kuantum mekaniinin titrenimli, salnnd yapsna dntdr. Einstein'n genel greliliinin, uzay ve zama404

nn yumuaka bklen bir geometrik ekil ortaya koyduu yolundaki temel ilkesi, kuantum mekaniinin en minik leklerde frtnal ve alkantl bir ortam ngren temel ilkesiyle, belirsizlik ilkesiyle atr. Genel grelilik ve kuantum mekaniinin temel ilkeleri arasndaki iddetli atma, bu iki kuram birletirmeyi, fizikilerin son seksen ylda karlatklar en etin grevlerden biri haline getirir.

Fark Eder mi ?
Pratikte genel grelilik ve kuantum mekanii arasndaki badamazlk, kendini ok zel bir ekilde gsterir. Eer genel grelilik ve kuantum mekaniinin birleik denklemlerini kullanrsanz, hemen hemen her zaman ayn sonucu bulursunuz: Sonsuzluk. Zaten sorun da budur. Bu, samalktr. Deneyciler hibir zaman hibir eyin sonsuz bir miktarn lmezler, ibreler sonsuzu gstermez. Metreler hibir zaman sonsuza uzanmaz. Hesap makineleri sonsuzluu almaz. Sonsuz cevab hemen hemen her zaman anlamszdr. Bize tm anlatt, genel grelilik ve kuantum mekanii denklemlerinin birletirildiklerinde zvanadan ktklardr. Dikkat ederseniz bu, Blm 4'te incelediimiz kuantumun yerel olmay konusunda ortaya kan zel grelilik ve kuantum mekanii arasndaki gerilime hi benzemez. Orada, zel greliliin ilkeleriyle (zel olarak, sabit hzla hareket eden btn gzlemciler arasndaki simetri) balantl paracklarn davranlarn badatrmann, kuantum lm probleminin o zamana kadar ulalandan daha geni bir kavrayna sahip olmay gerektirdiini grmtk. Ama tam olarak zme kavuturulmam olan bu konu, matematiksel tutarszlklara veya anlamsz sonular ortaya koyan denklemlere yol amaz. Tersine, zel grelilik ve kuantum mekaniinin birleik denklemleri bilim tarihindeki en byk kesinlikle dorulanan hesaplar yapmakta kullanlmt. zel grelilik ve kuantum mekanii arasndaki sessiz gerilim, kuramsal olarak daha ok gelitirilme ihtiyacndaki bir alan iaret eder, ama bu gerilimin birleik hesaplama gc zerinde ne405

redeyse hi etkisi yoktur. Oysa genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki, btn hesaplama gcnn kaybolduu patlayc birliktelikte durum hi de byle deildir. Bununla birlikte, yine de genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki badamazln gerekten nemli olup olmadn sorabilirsiniz. Birleik denklemlerden samalk kyor olabilir ama bu denklemleri bir arada kullanmaya gerekten ne zaman ihtiya duyuyoruz? Yllar sren astronomi gzlemleri genel greliliin yldzlarn, galaksilerin ve hatta evrenin makro dnyasn etkileyici bir kesinlikle betimlediini gstermitir; on yllarca sren deneylerde kuantum mekaniinin ayn eyi molekllerin, atomlarn ve atom alt paracklarn mikro dnyas iin yapt bulunmutur. Her iki kuram da kendi alanlarnda harika bir ekilde ilediine gre, neden bunlar birletirmeye alyoruz? Onlar neden birbirlerinden ayr tutmuyoruz? Neden byk boyutlu ve byk ktleli cisimler iin genel grelilii, kk ve hafif eyler iin kuantum mekaniini kullanarak insanln birbirlerinden bylesine farkl olaylar baarl bir ekilde kavram olmasnn keyfini karmyoruz? Aslna bakarsanz, yirminci yzyln balarndan beri pek ok fizikinin yapt da bu ve bunun da verimli bir yaklam olduunu kimse inkr etmiyor. Bilimin bu birbirinden ayr yaplar altnda alarak elde etmi olduu ilerleme gerekten etkileyicidir. Ama yine de genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki uzlamazln giderilmeye allmasnn bir dizi nedeni vardr. Bunlardan ikisi yledir. Birincisi, temel dzeyde, evrenin en derinden kavranmasnn birbirleriyle badamayan iki gl kuramsal yapnn rahatsz, tedirgin bir birliini gerektirdiine inanmak gtr. Evrende genel grelilikle uygun biimde aklanabilecek olaylarla kuantum mekaniiyle uygun bir biimde aklanabilecek olaylar arasnda kuma izilmi bir izgiye benzer bir ayrm olmas pek mantkl grnmyor. Evreni iki ayr alana blmek hem yapay hem de biimsiz duruyor. Biroklarna gre bu, genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki atla kapatacak ve her eye uygulanabile406

cek olan, daha derin ve birleik bir kuramn olmas gerektiinin kantdr. Tek bir evrenimiz olduu iin ou kimse tek bir kurammz olmas gerektiine yrekten inanyor. kincisi, her ne kadar cisimler ya byk ve ar ya da kk ve hafif olduu iin genel grelilikle veya kuantum mekaniiyle betimlenebilirse de, bu her ey iin doru deildir. Buna en iyi rnek kara deliklerdir. Genel grelilie gre, kara delii oluturan maddenin tamam, kara deliin merkezindeki minik bir noktaya skmtr. 7 Bu da kara deliin merkezinin hem devasa ktleli, hem de minik boyutlu olmas demektir; bu yzden de her iki kuram birden ilgilendirir: Byk ktle nemli bir ktleekimi alan yaratt iin genel grelilii kullanmak zorundayz, ama btn ktle minik bir noktaya skt iin ayn zamanda kuantum mekaniini de kullanmamz gerekir. Ama birletirildiinde, denklemler ker, bu nedenle hi kimse bir kara deliin merkezinde ne olup bittiini tam olarak belirleyememitir. Bu iyi bir rnektir ama eer gerek bir kukucuysanz, bunun insan gece uykusuz brakmas gereken bir ey olup olmadn dnebilirsiniz, iine atlamadmz srece bir kara deliin iini gremeyeceimiz iin, stelik grebilsek bile gzlemlerimizi dardaki dnyaya bildiremeyeceimiz iin, kara deliklerin ii konusundaki eksik kavraymz size fazla endie verici bir durum gibi grnmeyebilir. Ama fizikiler iin, bilinen fizik yasalarnn kt bir ortamn varl -bu ortam ne kadar iine kapal grnrse grnsn- krmz uyar klarnn yanmasna neden olur. Eer bilinen fizik yasalar herhangi bir koulda kyorlarsa, bu, olas en derin kavraya henz ulaamam olduumuzun ak bir iaretidir. Sonuta evren iliyor; bilebildiimiz kadaryla evren kmyor. Evrenin doru kuramnn da, en azndan ayn standard karlamas gerekir. Bu son derece mantkl grnyor. Ama genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki atmann aciliyeti bir baka rnekle de ortaya konabilir. Yeniden ekil 10.6 ya bakn. Grebileceiniz gibi, kozmik evrimin ngrlebilir yksn derleyip toplamakta nemli aamalar kaydetmi olmakla birlikte, evre407

nin balangc srasndaki bulank blge yznden resmi henz tamamlayamadk. ilk dnemleri sarmalayan bu puslu sisin iinde srlarn bu en arpcsnn ipular bulunur: Uzay ve zamann kkeni ve temel doas. O zaman bizi bu sis perdesini aralamaktan alkoyan nedir? Su, tam kardaki genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki atmaya atlr. Byk ve kn yasalar arasndaki dmanlk, bulank blgenin yle kalmasnn ve evrenin balangcnda ne olup bittiini hl bilemiyor olmamzn nedeni olarak gsterilir. Bunun neden olduunu anlamak iin, Blm 10'da olduu gibi, genileyen evren filmini geriye, Byk Patlamaya doru oynattmz varsayalm. Bu filmde, birbirlerinden uzaklaan her ey birbirine doru hareket eder, bu yzden film tersine oynatlmaya devam ettike evren klr, snr ve younlar. Sfr zamannn kendisine yaklatka btn gzlenebilir evren nce Gne boyutlarna, daha sonra Dnya boyutlarna kadar skr; daha sonra da bir bowling topu, bir bezelye, bir kum tanesi boyutlarna iner, filmin ilk karelerine doru geriye gittike evren git gide daha ok bzlr. Geriye oynatlan bu filmde bilinen evrenin Planck uzunluu -santimetrenin milyon kere milyar kere milyar kere milyarda biri- boyutlarna yaklat bir an gelir ki, bu anda genel grelilik ve kuantum mekanii kendilerini kavgal bulurlar. Bu anda bilinen evrenin tohumlanmasndan sorumlu olan btn madde ve enerji, tek bir atomun yzde birinin milyarda birinin milyarda birinden daha kk bir noktaya skmtr. 8 Bu yzden, tpk kara deliin merkezinde olduu gibi, evren de ilk anlarnda bu blnmenin her iki yannda birden bulunur: ilkel evrenin devasa younluu genel greliliin kullanlmasn gerektirir, ilkel evrenin minik boyutlar ise kuantum mekaniinin kullanlmasn gerekli klar. Ama bir kere daha, birletiklerinde bu yasalar ker. Projektr skr, kozmik film yanar ve bu yzden evrenin ilk anlarna ulaamayz. Genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki bu atma yznden balangta ne olduu konusunda bilgisiz kalr ve ekil 10.6'daki bulank blgeyi izeriz.
408

Evrenin kkenini -btn bilimlerdeki en derin sorulardan biri- eninde sonunda anlamay umut edebilmemiz iin genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki atmann ortadan kalkmas gerekir. Byklerin yasasyla kklerin yasas arasndaki farklar uzlatrmamz ve ikisini uyumlu tek bir kuramda birletirmemiz gerekir.

zm Vermeyecek Yol*
Newton ve Einstein'n almalarnn rnekledii gibi, bilimsel atlmlar bazen bir dhinin kafasnda sat ve basit bir biimde doar. Ama bu enderdir. Genelde ise byk atlmlar birok bilim insannn toplu abasn temsil eder. Bunlardan her biri, hibir bireyin tek bana elde edemedii eyleri bakalarnn fikirleri zerinde ekillendirir. Bir aratrmac, bir baka arkadan dndren bir fikre katkda bulunur, bu dnce bir gzleme yol aar, bu gzlem nemli bir gelime salayan bir ilikiyi aa karr, bu gelime ise yeni bir keif evrimi balatr. Geni bilgi, teknik altyap, dnce esneklii, beklenmedik balantlara ak olmak, dnya apndaki dnce hareketlerinden haberdar olmak, sk alma ve ans, bilimsel kefin nemli paralardr. Son zamanlarda belki de bunu spersicim kuramn dan daha iyi rnekleyen bir baka atlm daha yoktur. Spersicim kuram birok bilim insannn genel grelilikle kuantum mekaniini baaryla birletirdiine inand bir yaklamdr. Greceimiz gibi, daha fazlasn beklemek iin nedenlerimiz de vardr. Her ne kadar hl gelimekte olan bir alma ise de, spersicim kuram rahata btn kuvvetlerin ve maddenin tam anlamyla birleik bir kuram olabilir. Einstein'n ryasna ve hatta telerine uzanan bir kuram olabilir. Benim ve bakalarnn da inand gibi, bizi gnn birinde evrenin en derin yasalarna gtrecek olan yolun balangcn gsteriyor ola* Bu blmn geri kalannda spersicim kuramnn kefi anlatlyor ve kuramn birletirme ve uzay-zamann yapsna ilikin temel fikirleri inceleniyor. Evrenin Zarafetim (zellikle 6., 7. ve 8. blmleri) okumu olanlar buradaki konular biliyor olacaklarndan bu blmn geri kalann atlayp dier blme geebilirler. 409

bilir. Dorusu, spersicim kuram bu asil ve uzun-erimli hedeflere ulamak amacyla tasarlanmamtr. Spersicim kuramnn gemii rastlantsal keiflerle, yanl balanglarla, kam frsatlarla ve neredeyse mahvolmu mesleki yaamlarla doludur. Ayn zamanda, kesin anlamda yanl problem iin doru zmn kefinin yksdr. 1968'de CERN'de alan gen bir doktora sonras aratrmacs olan Gabriele Veneziano, dnyann her tarafndaki atom arptrclarnda gerekletirilen yksek-enerjili parack arptrma deneylerinin sonularn inceleyerek gl nkleer kuvveti anlamaya alan birok fizikiden biriydi. Aylarca sren verilerdeki desenleri ve dzenlilikleri zmleme almalarndan sonra Veneziano matematiin ok zel bir dal ile artc ve beklenmedik bir balant olduunu fark etti. Veneziano, svireli nl matematiki Leonhard Euler tarafndan iki yz yl nce kefedilen bir formln ( E u l e r beta fonksiyonu) gl nkleer kuvvet verileriyle uyuur gibi grndn buldu. Bu, kulaa zel olarak olaand gibi gelmiyorsa da -kuramsal fizik srekli olarak giz dolu formllerle urar- bu, arabann atn kilometrelerce nne baland durumlarn arpc bir rneiydi. Genellikle fizikiler altklar konuda nce bir nsezi, zihinsel bir tablo ve konuyla ilgili fizik ilkeleri konusunda geni bir kavray gelitirirler, ancak bu aamadan sonra nsezilerini matematiksel kesinlie dntrecek formlleri ararlar. Bunun tersine Veneziano dorudan denklemin zerine atlad; zeks verilerdeki olaand desenleri anlamasn ve bu desenlerle yzyllarca nce sadece matematiksel bir ilgiyle ortaya konmu olan bir forml arasnda beklenmedik bir balant olduunu fark etmesini salamt. Ama forml Veneziano'nun elinde olmasna ramen, verilerin neden bu formle uyduu yolunda hibir aklamas yoktu. Euler'in beta fonksiyonunun birbirleriyle gl nkleer kuvvet araclyla etkileen paracklarla neden ilikili olmas gerektii yolunda fiziksel bir kavraytan yoksundu. ki yl iinde durum tmyle deiti. 1970'te Stanford'dan Leo410

nard Susskind'in, Niels Bohr Enstits nden Holger Nielsen'in ve Chicago niversitesi'nden Yoichiro Nambu'nun makaleleri Veneziano'nun kefinin temellerini ortaya koydu. Bu fizikiler, ancak iki parack arasndaki gl nkleer kuvvetin, bu paracklar birbirine balayan minik, son derece ince ve hemen hemen lastik bant gibi bir iplikikten kaynaklanyor olmas durumunda Veneziano ve dierlerinin zerinde altklar kuantum srelerinin matematiksel olarak Euler'in formlyle tanmlanabileceini gsterdiler. Bu kk, elastik iplikiklere sicim ad verildi ve artk at, olmas gerektii gibi arabann nne koularak sicim kuram resmen dodu. Bu aratrmada yer alanlar iin Veneziano'nun kavrama yeteneinin fiziksel kkenlerini anlamak memnuniyet vericiydi, nk fizikilerin gl nkleer kuvveti zme konusunda yol aldklarn gsteriyordu. Ama bu keif evrensel bir heyecanla karlanmad. Hem de hi. Aslnda Susskind'in makalesi, yaymlanmak zere gnderildii dergi tarafndan geri evrilmi, neden olarak da almann ilgi uyandrmad bildirilmiti. Susskind bu deerlendirmeyi yle anlatyor: "Afallamtm; neredeyse sandalyemden yuvarlanyordum, depresyona girdim, eve gittim ve sarho oldum." 9 Sonunda onun makalesi ve sicim kavramn ortaya atan dierlerinin hepsi yaymland, ama ok gemeden kuram iki tahrip edici darbeyle daha kar karya geldi. 1970'lerin banda gl nkleer kuvvete ilikin toplanan daha rafine veriler zerinde yaplan ok daha ayrntl bir aratrma, sicim yaklamnn yeni sonular kesin bir biimde betimlemekte baarsz olduunu gsterdi. stelik kkleri salam bir biimde geleneksel parack ve alan bileenlerinde bulunan kuantum renk dinamii ad verilen yeni bir neri -sicim olmadan- verileri inandrc bir ekilde aklayabilmiti. Bu yzden 1974'te bir-iki tane devirici yumruk yemi oldu veya yle grnd. John Schwarz sicimin ilk taraftarlarndan biriydi. Bir zamanlar bana bu kuramn en batan beri temel dzeyde derin ve nemli olduu duygusuna sahip olduunu sylemiti. Schwarz yllarca kuramn eitli matematiksel ynlerini zmlemekle urat;
411

dier eylerin yansra bu, spersicim kuramnn kefine de yol at; greceimiz gibi bu, zgn sicim nerisinde nemli bir deiikliktir. Ama kuantum kromodinamiinin ykselii ve sicim yapsnn gl nkleer kuvveti betimlemede baarsz olmasyla birlikte sicim kuram zerinde almay srdrme nedenleri zayflamaya balad. Bu arada sicim kuramyla gl nkleer kuvvet arasnda Schwarz' srekli olarak rahatsz eden bir uyumsuzluk vard. Schwarz bunun byle olmayacana karar verdi. Sicim kuramnn kuantum mekaniine zg denklemleri, atom arptrclarnda gerekletirilen yksek-enerjili arpmalarda zel bir paracn, olaand bir biimde, ok bol sayda retilmesi gerektiini ngryordu. Paracn ktlesi foton gibi sfr olacakt ama sicim kuramnda bu yeni paracn spinini iki olarak hesaplanyordu ki bu da paracn fotondan tahminen iki kat daha hzl dndn gsteriyordu. Deneylerin hibirinde byle bir parack bulunmamt, o nedenle bu, sicim kuramnn yanl ngrlerinden biriymi gibi grnyordu. Schwarz ve alma arkada Joel Scherk bu kayp parack konusunda meraklanmlard, ta ki grkemli ve dev bir adm atarak tmyle farkl bir problemle bir balant kuruncaya kadar. Her ne kadar hi kimse genel grelilikle kuantum mekaniini birletirmekte baarl olmadysa da, fizikiler baarl bir birlemeden kacak baz zellikleri belirlemilerdi. Blm 9'da belirtildii gibi, bulduklar zelliklerden biri, nasl elektromanyetik kuvvet mikroskobik olarak fotonlarla iletiliyorsa, ktleekimi kuvvetinin de mikroskobik olarak bir baka tr parackla, gravitonla (ktleekiminin en kk kuantum mekaniine zg paketii) iletildiiydi. Gravitonlar henz deneysel olarak saptanm olmasa da, kuramsal zmlemeler gravitonlarn u iki zellie sahip olduklar konusunda fikir birlii iindeydi: Ktlesiz olmalydlar ve spinleri de iki olmalyd. Bu, Schwarz ve Scherk'in beyinlerinde ziller almasna neden oldu -bunlar, sicim kuram tarafndan ngrlen utanga paracn zellikleriydi- ve onlar cesur bir adm atmaya ynlendirdi. Bu adm sicim kuramnn baarszln arpc bir baarya dntrecekti.
412

Schwarz ve Scherk sicim kuramnn gl nkleer kuvvetin kuantum mekaniksel kuram olarak dnlmemesi gerektiini ne srdler. Her ne kadar kuram gl nkleer kuvveti anlamak iin yaplan bir giriimde kefedilmi olsa da, aslnda bu kuramn farkl bir problemin zm olduunu dnyorlard. O, aslnda kiitleekimi kuvvetinin kuantum mekaniine zg ilk kuram idi. Sicim kuram tarafndan varl ngrlen ktlesiz, iki spinli paracn graviton olduunu ve sicim kuramnn denklemlerinin zorunlu olarak ktleekiminin kuantum mekaniine zg betimlemesini iinde barndrdn ileri srdler. Schwarz ve Scherk, nerilerini 1974'te yaymladlar ve fizik dnyasndan byk bir tepki beklediler. Ama almalar gzard edildi. imdi geriye bakldnda bunun nedenini anlamak zor deil. Bazlarna sicim kavram uygulama araynda olan bir kuram haline geliyor gibi grnmt. Sicim kuramnn gl nkleer kuvveti aklama giriiminin baarsz olmasndan sonra, sanki kuramn taraftarlar yenilgiyi kabul etmiyormu da, bunun yerine kurama baka bir yerde uygulama bulmaya alyorlarm gibiydi. Graviton adaylarnn ilettii kuvvetin ktleekiminin bilinen kuvvetine eit olmas iin Schwarz ve Scherk'in kuramlarndaki sicimlerin boyunu kkten bir biimde deitirmek zorunda olduklar aa knca, bu bak asna sahip olanlarn ekmeine ya srlm oldu. Ktleekiminin son derece zayf bir kuvvet olmas* ve sicim uzadka ilettii kuvvetin de artacann ortaya km olmas nedeniyle, Schwarz ve Scherk sicimlerin ktleekiminin son derece zayf olan kuvvetini iletmek iin ok kk olmalar gerektiini bulmulard. nceden dnldklerinden yz milyar kere milyar kere daha kk, yaklak Planck uzunluu boyutlarnda olmalydlar. Kukucularn yzlerini ekiterek yazd gibi sicimler o kadar kkt ki, on-

* Hatrlarsanz, Blm 9'da belirtildii gibi, ok kk bir mknats bile bir toplu ineyi ekerken btn yerkrenin ktleekimi kuvvetini yenmektedir. Saysal olarak ktleekimi kuvvetinin, elektromanyetik kuvvetin yaklak 10 -42 de biri olduunu syleyebiliriz. 413

lar grebilecek herhangi bir ara yoktu, bu da kuramn deneysel olarak dorulanamayaca anlamna geliyordu. 10 Tersine, 1970'ler paracklar ve alanlarla tanmlanan sicimd, daha sradan kuramlarn birbiri ard sra gelen baarlarna tanklk etti. Kuramclarn ve deneycilerin kafalar ve elleri benzer ekilde aratrlmay bekleyen salam fikirlerle ve snanmay bekleyen hesaplarla doluydu. Denenmi ve doruluu grlm bir yap iinde yaplabilecek bunca heyecan verici i varken doruluu kukulu sicim kuramyla uramann gerei neydi? Ayn dnce tarzyla, her ne kadar fizikilerin zihinlerinin bir yan genel grelilikle kuantum mekaniinin bilindik yntemlerle birletirilmesinin hl mmkn olmad konusu ile megul ise de, bu fazla dikkate deer bir sorun deildi. Hemen hemen herkes bunun nemli bir konu olduunu ve bir gn eninde sonunda bu konuyla uralmas gerekeceini kabul ediyordu ama hl ktleekimi dndaki kuvvetlerle yaplacak ok i olduu iin, ktleekiminin kuantumlatrlmas iyice geri plana itilmiti. Sonuta, 1970'lerin ortalar ile sonu arasnda sicim kuram tamamlanm bir kuram olmaktan uzakt. Graviton iin bir aday olmas bir baaryd ama pek ok kavramsal ve teknik sorun henz ele alnmamt. Kuramn bu sorunlarn birinin veya daha fazlasnn stesinden gelebilmesi pek akla yakn grnmyordu, bu nedenle sicim kuramyla uramak baz ciddi riskleri gze almak anlamna geliyordu. Birka yl iinde kuram lm olabilirdi. Schwarz azimli duruunu kaybetmedi. Ona gre ktleekimini kuantum mekaniinin diliyle betimleyen ilk mantkl yaklam olan sicim kuramnn kefi nemli bir atlmd. Eer kimse bunu dinlemek istemiyor idiyse, tamam. almaya ve kuram gelitirmeye devam edecekti, bylece insanlar dinlemeye ve dikkatlerini vermeye hazr olduunda sicim kuram nemli bir yol kat etmi olacakt. Schwarz'n bu kararllnn gl bir nseziden kaynakland ortaya kt. 1970'lerin sonu ve 1980'lerin banda Schwarz, o zamanlar Londra'daki Queen Mary College'de almakta olan Michael Green'le bir ekip oluturdu ve sicim kuramnn karsndaki baz
414

teknik engeller zerinde almaya balad. Bunlar arasnda nde gelenlerden biri kuraldlklar (anomaliler) problemiydi. Ayrntlar nemli olmamakla birlikte kuraldlklar, rnein enerjinin korunumu gibi ok nemli baz ilkeleri ihlal ederek bir kuramn yklmasna zemin hazrlayabilecek olan kuantum mekaniine zg etkilerdir. Uygulanabilir olmak iin bir kuramn btn kuraldlklardan arnm olmas gerekir. On aratrmalar sicim kuramnn baz kuraldlklar barndrdn ortaya koymutu, bu durum kuramn fazla heyecan yaratmakta baarsz olmasnn temel teknik nedenlerinden biriydi. Her ne kadar sicim kuram bir kuantum ktleekimi kuram ortaya koyuyor gibi grnyorsa da, kuraldlklarn varl, yakndan bakldnda kuramn kendi matematiksel tutarszlklar nedeniyle skntda olduunu gsteriyordu. Bununla birlikte Schwarz durumun tam ak olmadnn farkndayd. Tam bir hesaplamann, sicim kuramn kt etkileyen kuraldlklara olan eitli katklarn, doru ekilde bir raya getirildiinde, birbirlerini yok edeceini gsterme olasl -zayf da olsa- vard. Green'le birlikte Schwarz bu kuraldlklar hesaplamak zere sk bir ekilde almaya balad ve 1984 yaznda bu ikili abalarnn karln ald. Frtnal bir gecede Colorado'daki Aspen Fizik Merkezi'nde alrken alann en nemli hesaplarndan birini, btn potansiyel kuraldlklarn neredeyse mucizev bir ekilde birbirlerini yok ettiini kantlayan hesab tamamladlar. Sicim kuramnn btn kuraldlklardan kurtulduunu ve bu nedenle hibir matematiksel tutarszl olmadn ortaya karmlard. Schwarz ve Green, sicim kuramnn kuantum mekaniine zg bir biimde uygulanabilir olduunu inandrc bir ekilde ortaya koymulard. Bu kez fizikiler dinledi. 1980'lerin ortasyd ve fizikte ildim gzle grlr ekilde deimiti. Ktleekimsel olmayan kuvvetin pek ok temel zellii kuramsal olarak ortaya konmu ve deneysel olarak dorulanmt. Her ne kadar baz nemli ayrntlar zmlenmemi olsa da -bazlar hl zmlenmemitirlizikiler topluluu artk dier nemli problemi ele almaya ha415

zrd: Genel grelilikle kuantum mekaniinin birletirilmesi. Bu srada fiziin az bilinen bir kesinden Green ve Schwarz, bu noktadan sonra nasl ilerlenmesi gerektii yolunda kesin, matematiksel olarak tutarl ve estetik olarak hoa giden bir neriyle sahneye ktlar. Neredeyse bir gece iinde sicim kuram zerinde alan aratrmaclarn says ikiden binlere ykseldi, ilk sicim devrimi yola kmt.

lk Devrim
1984'n sonbaharnda Oxford niversitesi nde yksek lisans renimine baladm. Birka ay iinde koridorlar fizikte bir devrime ilikin fsltll konumalarla dolup tamaya balamt. Henz nternet yaygn olarak kullanlmad iin, bilginin hzla yaylmasnn en nemli yolu sylentiydi ve her gn yeni atlmlarn haberleri geliyordu. Aratrmaclar atmosferin kuantum mekaniinin ilk gnlerindeki havaya benzedii yorumlarn yapyorlard ve kuramsal fiziin artk sonuna yaklald ciddi bir biimde konuulmaya balanmt. Sicim kuram hemen herkes iin yeniydi ve ilk gnlerde ayrntlar herkese bilinmiyordu. Biz Oxford'da zel olarak anslydk: Michael Green yakn bir zamanda sicim kuram hakknda konumak zere gelmiti, o yzden oumuz kuramn temel fikirleri ve iddialar konusunda fikir sahibi olmutuk. Bunlar etkileyici iddialard. Ksaca, kuram unu sylyordu: Bir madde paras aln -bir buz kp, bir kaya paras, demir bir levha- ve bunu ikiye bldnz varsayn, sonra paralardan birini yine ikiye bldnz, tekrar tekrar ikiye blme iini srdrdnz varsayn. 2500 yl kadar nce eski Yunanllar bylesi bir blme srecinin en sonunda ortaya kacak olan en kk, kesilemez ve blnemez bileeni belirleme problemiyle uramlard. amzda bu yolla er ya da ge atomlara ulaacamz rendik, ama atomlar eski Yunanllarn sorusunun cevab deildir nk atomlar da daha kk paralara blnebilir. Atomlar paralanabilir. Atomlarn, kendilerinin de proton ve ntron ad verilen daha kk paracklardan oluan, mer416

ekil 12.3 (a) Klasik kuram maddenin temel yap talarnn elektron ve kuarklar olduunu kabul eder. (b) Sicim kuram ise her paracn aslnda titrenimdeki bir sicim olduu tezini ileri srer.

kezdeki ekirdeklerin evresinde dolanan bir elektron bulutlarndan olutuunu rendik. 1960'larn sonunda Stanlord Dorusal Hzlandrcs nda yaplan deneyler, ntron ve protonlarn da temel bileenden olutuunu ortaya koydu: Her proton ve her ntron, Blm 9'da sz edildii ve ekil 12.3a da gsterildii gibi, kuark ad verilen paracktan oluur. nemli deneylerle desteklenen klasik kuram elektronlar ve kuarklar uzaysal boyutlar olmayan noktalar olarak ele alr; bu nedenle, bu bak asna gre, bunlar yolun sonunu -maddenin mikroskobik yaplanmasndaki matruka bebeklerin sonuncusunu- iaret ederler. ite sicim kuramnn iark yaratt yer burasdr. Sicim kuram, elektron ve kuarklarn sfr-boyutlu paracklar olmadn ne srerek klasik bak asna meydan okur. Sicim kuramna gre, klasik nokta-parack modeli sadece bir yaklatrmdr. Her parack, aslnda ekil 12.3b de grld gibi, sicim ad verilen, minik ve titrenim gsteren bir enerji iplikiidir. Bu titreen enerji iplikiklerinin kalnlklar olmad, yalnzca uzunluklar olduu iin tek-boyutlu varlklar olarak kabul edilirler. Ama sicimler ok kk, tek bir atom ekirdeinden yz milyon kere milyon kat (10 -33 cm) kk olduundan, en gelimi atom arptrclarnda incelendikleri zaman bile nokta olarak grnrler. Sicim kuram konusundaki kavraymz tam olmaktan uzak olduu iin, yknn burada bitip bitmediini -eer kuram doruysa, sicimlerin gerekten son matruka bebekleri mi temsil etliini yoksa onlarn da daha kk yaptalarndan m olutuu417

nu- hi kimse tam olarak bilmiyor. Bu konuya yeniden dneceiz ama imdilik konunun tarihsel geliimini izleyelim ve sicimlerin gerekten son nokta olduunu; sicimlerin evrendeki en temel yaptalar olduunu varsayalm.

Sicim Kuram ve Birletirme


Sicim kuram ksaca budur, ama bu yeni yaklamn gcn aktarabilmek iin, klasik parack fiziini biraz daha fazla anlatmam gerekiyor. Getiimiz y z yl boyunca, fizikiler evrenin temel yaptalarn ararken maddeyi sktrdlar, tartakladlar ve toz haline getirdiler. Aslnda, herkesin karlat her eyin temel yaptalarnn biraz nce sz edilen elektronlar ve kuark lar -daha dorusu, Blm 9'da olduu gibi, elektronlarla birlikte ktle ve elektrik yk olarak birbirlerinden farkl olan yukarkuarklar ve aa-kuarklar ad verilen iki eit kuark- olduunu buldular. Ama deneyler evrenin, sradan maddede grnmeyen, daha egzotik, baka paracklar da barndrdn ortaya koydu. Yukar-kuark ve aa-kuarklara ek olarak deneyciler drt kuark tr daha ( c a z i b e - k u a r k , acayip-kuark, alt kuark ve st kuark) ve elektrona benzeyen ama ondan daha ar olan iki parack tr daha ( m o n l a r ve taular) buldular. Bu paracklar byk olaslkla Byk Patlama nn hemen sonrasnda ok bol miktarda bulunuyorlard ama gnmzde yalnzca daha bilindik parack trleri arasndaki yksek enerjili arpmalar srasnda ortaya kyorlar. Son olarak, deneyciler ntrino ad verilen ve trilyonlarca kilometrelik kurunun iinden bizim havann iinden getiimiz kolaylkla geen, hayaletimsi tr parack daha ( e l e k t r o n - n t r i n o s u , mon-ntrinosu ve tau-ntrinosu) ortaya kardlar. Bu paracklar -elektron ve ondan daha ar olan iki kuzeni, alt tr kuark ve tr ntrino- eski Yunanllarn maddenin yaps konusundaki sorusuna gnmz parack fizikilerinin cevabdr." Bu parack trleri Tablo 12.1de grld gibi, parack "ailesi" veya "kua" eklinde dzenlenebilir. Her ailede kuark lardan ikisi ve ntrinolardan biri ile birlikte bir tane de elektron418

benzeri parack yer alr; her ailedeki birbirlerine karlk gelen paracklar arasndaki tek fark, her ailede ktlelerin giderek artmasdr. Ailelere blme ii doal olarak bir temel desen gerektirir ama bu parack yamuru kolaylkla banz dndrebilir (veya daha kts, gzlerinizi kamatrabilir). Ama biraz dayann, sicim kuramnn en gzel zelliklerinden biri, grnrdeki bu karmakl dzene sokmak iin bir yntem salamasdr. Sicim kuramna gre, yalnzca bir temel yapta vardr -sicim- ve farkl parack trlerinin okluu, sicimin gsterebilecei farkl titrenim desenlerini simgeler. Bu tpk bir keman telinde olup bitenlere benzer. Bir keman teli ok farkl ekillerde titrenebilir ve biz her deseni farkl bir mzik notas olarak alglarz. Bylece bir keman teli bir dizi farkl ses retebilir. Sicim kurammdaki sicimler de buna benzer ekilde davranrlar: Onlar da farkl desenlerde titrenebilirler. Ama farkl mzik notalar yerine, sicim kurammdaki farkl titrenim desenleri, farkl parack trlerine karlk gelir. Buradaki kilit anlay, sicimin ayrntl titrenim desenlerinden her birinin, bir parack trn dierinden ayran bir dizi zellik -zel bir ktle, zel bir elektrik yk, zel bir spin vb.- retmesidir. zel bir ekilde titrenen bir sicim, elektronun zelliklerine sahip olabilir, farkl bir ekilde titrenen bir sicimse bir yukar-kuarkn, bir aa-kuarkn veya Tablo 12.1'de ye alan herhangi bir paracn zelliklerini ser-

Aile 1 Parack Elektron ElektronNtrinosu Yukar-kuark Aa-kuark <10-9 ,0047 ,0074 Ktle .00054 Parack Mon Mon-

Aile 2 Ktle ,11 <10-4 1,6 ,16

Aile 3 Parack Ktle Tau TauNtrinosu st-kuark Alt-kuark <10-3 189 5,2 1,9

Ntrinosu Cazibe-kuark Acayip-kuark

Tablo 12.1 temel parack ailesi ve bunlarn ktleleri (proton ktlesinin kat olarak). Ntrino ktlelerinin ktlesinin sfrdan farkl olduu bilinmekle birlikte, tam deerleri deneysel olarak henz belirlenememitir. 419

gileyebilir. Yani elektronu "elektron sicimi" veya yukar-kuark bir "yukar-kuark sicimi " veya aa-kuark bir "aa-kuark sicimi" oluturmaz. Tek bir sicim tr, ok farkl titrenim desenleri sergileyerek ok farkl parack trleri oluturabilir. Grebileceiniz gibi bu, potansiyel birletirmeye doru atlm dev bir adm temsil eder. Eer sicim kuram doru ise, Tablo 12.1 'deki ba dndrc, gz kamatrc parack listesi, kendini tek bir temel yaptann farkl titrenimsel repertuar olarak gsterir. Benzetme olarak, tek bir tel tryle alnabilecek olan farkl notalar, saptanm olan btn farkl parack trlerine karlk gelecektir. Mikroskobik-tesi dzeyde evren, titrenimleriyle maddeyi varlk dzeyine tayan bir yayl alglar senfonisine benzer. Bu, Tablo 12.1 'deki paracklar aklayan ho ve zarif bir yapdr ama sicim kuramnn birletirme nerileri daha da telere gider. Blm 9'da ve yukardaki tartmamzda doadaki kuvvetlerin kuantum dzeyindeki dier paracklarla yani haberci paracklarla nasl iletildiini incelemitik. Bu iletiimi Tablo 12.2'de zetledik. Sicim kuram haberci paracklar da madde paracklarn aklad ekilde aklar. Yani, her haberci parack da zel bir titrenim deseni sergileyen bir sicimdir. Bir foton, zel bir desen sergileyerek titrenen bir sicimdir, bir W parac farkl bir desende titrenen bir sicimdir, bir gluonsa bir baka desende titrenen bir sicimdir. En nemlisi de, Schwarz ve Scherk'in 1974'te gsterdii eyin, gravitonun btn zellik-

Kuvvet Gl Elektromanyetik Zayf Ktleekimi

Kuvvet parac Gluon Foton W, Z Graviton

Ktle 0 0 86, 9 7 0

Tablo 12.2 Doadaki drt kuvvet, ilgili kuvvet paracklar ve protonun ktlesinin katlar olarak ktleleri. (Aslnda birinin elektrik y k +1, dierininki -1 olan ve ayn ktleye sahip olan iki W parac vardr; basit olsun diye bu ayrnty gzard ettik ve her birine W parac adn verdik). 420

lerini gsteren bir titrenim deseni olduu, bu nedenle de ktleekimi kuvvetinin, sicim kuramnn kuantum mekaniksel yaps iinde yer alddr. Bylece titrenen sicimlerden yalnzca madde paracklar ortaya kmakla kalmaz, haberci paracklar da -hatta ktleekiminin haberci parac da- ortaya kar. Ve bylece, ktleekimi ve kuantum mekaniini birletirmeye ynelik ilk baarl yaklam salamasnn tesinde sicim kuram, btn maddenin ve btn kuvvetlerin birleik tanmn yapma kapasitesini de ortaya koydu. 1980'lerin ortasnda binlerce fizikiyi neredeyse aknlktan sandalyelerinden dren, bu iddiadr; ayaa kalkp st-balarndaki tozu silkelediklerinde birounun gr deimiti.

Sicim Kuram Neden iler?


Sicim kuramnn gelitirilmesinden nce, bilimsel ilerlemenin yolu ktleekimi ile kuantum mekaniini birletirmeyi amalayan baarsz giriimlerle doluydu. Acaba sicim kuramnn bu kadar ilerlemesinin nedeni nedir? Schwarz ve Scherk'in nasl kendileri de ararak zel bir sicim titrenim deseninin graviton paracn temsil edecek, doru zelliklere sahip olduunu fark ettiklerini, buradan sicim kuramnn onlara iki kuram birletirmek iin hazr bir yap salad sonucuna ulatklarn anlatmtk. Tarihsel olarak, gerekten sicim kuramnn gcnn ve vaatlerinin somutlamas byle olmutur ama btn dier giriimler baarszla uramken sicim yaklamnn neden baarl olduuna ilikin aklamamzda bir eyler eksik kalr. ekil 12.2 genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki atmay zetliyor -ultra ksa uzaklk (ve zaman) leklerinde kuantum belirsizliinin lgnl o kadar iddetlenir ki, genel greliliin altnda yatan, uzay-zamann przsz geometrik modeli tahrip oluro zaman soru udur: Sicim kuram bu problemi nasl zyor? Sicim kuram uzay-zamann mikroskobik tesi uzaklklardaki lgn salnmlarn nasl yattryor? Sicim kuramnn esas yeni zellii, temel bileeninin nokta parack -boyutsuz bir nokta- olmayp, uzayda bir boyutu olan
421

bir nesne olmasdr. Bu fark, ktleekimi ile kuantum mekaniinin birletirilmesinde kilit rol oynar. ekil 12.2'de gsterilen lgn salnmlar belirsizlik ilkesinin ktleekimi alanna uygulanmas nedeniyle ortaya kar; git gide daha klen leklerde belirsizlik ilkesi ktleekimi alannda giderek byyen salnmlar ortaya kacan syler. Nasl molekler dzeyde suyu H 2 O moleklleriyle gsteriyorsak, bu son derece kk uzaklk leklerinde de ktleekimi alann temel bileenleriyle, gravitonlarla ifade etmemiz gerekir. Bu ifade biiminde ktleekimi alannn lgn salnmlar, bir hortum frtnasnda oraya-buraya savrulan tozlar gibi, byk miktarlarda gravitonun oraya-buraya salnmlar olarak dnlebilir. imdi, eer gravitonlar (genel grelilikle kuantum mekaniini birletirmekte baarsz olan eski giriimlerde dnld gibi) nokta paracklar iseler, o zaman ekil 12.2 bu paracklarn toplu davrann yanstr: Uzaklklar kldke alkant artar. Ama sicim kuram bu sonucu deitiriyor. Sicim kuramnda her graviton nokta deil, yaklak Planck uzunluu boyutunda, (10 -33 cm) titrenen bir sicimdir. Gravitonlar ktleekimi alannn en temel, en kk bileenleri olduklarndan, ktleekimi alanlarnn Planck uzunluunun altndaki leklerdeki davranlar zerinde konumak anlamszdr. 12 Nasl televizyonunuzun ekrannn znrl tek tek piksellerin boyutlaryla snrlysa, sicim kuramnda ktleekimi alannn znrl de gravitonlarn boyutlaryla snrldr. Bu yzden, sicim kuramnda gravitonlarn (ve her eyin) sfrdan farkl boyutlar ktleekimi alannn znrlne kabaca Planck leinde bir snr getirir. Bu, ok nemli bir kavraytr. ekil 12.2'de gsterilen, kontrol edilemeyen kuantum titrenimleri, ancak ok ksa -Planck uzunluundan daha ksa- uzunluk leklerini gz nne aldmz zaman ortaya kar. Sfr-boyutlu, nokta paracklara dayanan bir kuramda belirsizlik ilkesinin byle bir uygulamasnn varl kesindir ve ekil 12.2'de grld gibi bu, bizi Einstein'n genel greliliinin eriiminin tesindeki vahi blgelere gtrr. Ama
422

sicimleri temel alan bir kuram, yapsal bir hata-baklma sahiptir. Sicim kuramnda sicimler en kk bileenlerdir, bu yzden mikroskobik tesine olan yolculuumuz, Planck uzunluuna -ki bu sicimlerin uzunluudur- ulatmz zaman son bulur. ekil 12.2'de Planck lei en yksek ikinci dzeyle temsil edilmektedir; grebileceiniz gibi, ktleekimi alan hl kuantum titrenimlerine maruz kalacandan, byle leklerde uzayn dokusunda hl salnmlar vardr. Ama bu titrenimler genel grelilikle onarlamaz atmalar yol amayacak lde lmldr. Genel greliliin matematii, bu kuantum salnmlarn da kapsayacak ekilde deitirilmelidir. Bunun, matematik hl anlaml kalacak ekilde yaplmas olasdr. Bylece, sicim kuram ne kadar ke doru gideceimizi snrlayarak, ktleekimi alannn titrenimlerinin iddetini de snrlar ve bu snr, kuantum mekanii ile genel grelilik arasnda byk bir atmadan kanacak kadar byktr. Sicim kuram bu yolla iki yap arasndaki dmanln nne geer ve ilk kez bu iki yapnn birlemesinin nn aar.

Kn Dnyasnda Kozmik Doku


Bunun, daha genel olarak, uzay-zamann mikroskobik-tesi doas iin anlam nedir? nce, uzayn ve zamann dokusunun srekli olduu kavramna -iki nokta arasndaki uzakln veya iki an arasnda geen srenin tekrar tekrar ikiye blnebilecei, bylece de uzayn ve zamann sonsuza kadar daha kk blmlere ayrlabilecei kavramna- gl bir ekilde meydan okur. Planck uzunluuna (sicimin uzunluu) ve Planck zamanna (n sicimin uzunluunu kat etmesi iin gereken sre) ulatnzda, eer hl uzay ve zaman daha kk paralara blmeye alrsanz, bunu yapamayacanz fark edersiniz. Evrenin en kk bileenine ulatnzda, "daha kltmek" kavram anlamn kaybeder. Bu, sfr-boyutlu nokta paracklar iin bir snrlama getirmez, ama sicimlerin boyutu olduu iin bir snrlama getirir. Eer sicim kuram doruysa, gnlk yaantmzn tamamnn iinde yer ald olaan uzay ve zaman kavramlarnn olu423

turduu yap, en basitinden, Planck leinden -sicimlerin lei- daha kk leklerde uygulanamaz. Bunlarn yerini hangi kavramlarn aldna gelince, bu konuda henz bir fikir birlii yok. Sicim kuramnn kuantum mekanii ile genel grelilii nasl birletirdii konusunda yukardaki aklamalara uyan bir olaslk udur: Planck leinde uzayn dokusu bir zgaraya benzetilebilir ama zgarann izgileri "arasndaki" uzay fiziksel gerekliin snrlar dnda kalr. Nasl basit bir dokuma paras zerinde yryen mikroskobik bir karnca iplikten iplie atlamak zorunda ise, uzayda mikroskobik tesi leklerde hareket de bir uzay "iplikiinden" dierine saysal bir "atlamay" gerektiriyor olabilir. Zaman da tek tek anlarn birbirine yakn olduu ama "dikisiz" bir sreklilie ulamad, tanecikli bir yapya sahip olabilir. Byle dnnce, giderek klen uzay ve zaman aralklar Planck leinde bir sona ulaacaktr. Tpk kurutan kk bir para l birimi olmamas gibi, eer mikroskobik tesi uzay-zaman bir zgara yapya sahipse, o zaman Planck uzunluundan ksa uzaklk ve Planck zamanndan ksa sre de olmaz. Bir dier olaslk uzay ve zamann ok ok kk leklerde anlamn birden kaybetmemesi, yava yava dier, ok daha temel kavramlara dnyor olmasdr. Planck leinden daha kk boyutlara bzlmek yalnzca temel zgaraya ulatmz iin deil, "daha kk yapma ii" srasnda uzay ve zaman kavramlar, dokuz rakamnn mutlu olup olmadn sormak kadar anlamsz bir eye dnt iin de snrlarn dna kyor olabilir. Yani, bilindik makroskobik uzay ve zamann yava yava bilindik olmayan, mikroskobik tesi eylere dntn, bu durumda -uzunluk ve sre gibi- olaan zelliklerinden ounun ilgisiz veya anlamsz olduunu dnebiliriz. Nasl sv suyun scakln veya akkanln -bu kavramlar svnn makroskobik zelliklerine uygulanabilir- anlaml olarak inceleyebileceiniz halde H 2 0 moleklleri dzeyine indiinizde bu kavramlar anlamn kaybediyorsa, belki de uzay blgelerini ve zaman srelerini gndelik leklerde ikiye blebildiimiz halde, Planck l424

eine ulatmzda bylesi bir blme ii anlamn kaybediyor olabilir. Benim de aralarnda olduum pek ok sicim kuramcs, bu anlamda bir eylerin gerekten olduundan kuvvetli bir biimde kukulanyor olsak da, daha ileriye gidebilmek iin uzay ve zamann dnt daha temel kavramlarn ne olduunu bulmamz gerekiyor.* imdiye kadar bu, cevapsz kalm bir soruydu ama ileri dzeydeki aratrmalar (son blmde anlatlacak), geni anlamlar olan baz olaslklar ileri srmektedir.

Daha ince Noktalar


imdiye kadar verdiim tanmla, herhangi bir fizikinin sicim kuramnn ekiciliine direnmesi artc grnebilir. te, sonunda Einstein'n ryasn ve daha fazlasn gerekletirmeyi vadeden bir kuram; kuantum mekanii ile genel grelilik arasndaki dmanl giderebilecek olan bir kuram; her eyi titrenen sicimlerle betimleyerek btn maddeyi ve btn kuvvetleri birletirme kapasitesine sahip olan bir kuram; bilindik uzay ve zaman kavramlarnn evirmeli telefonlar kadar modas gemi kald mikroskobik-tesi bir gereklik ileri sren bir kuram; ksacas, evren hakkndaki kavraymz yepyeni bir dzeye tama sz veren bir kuram ortaya atlmt. Ama unutmayn ki, imdiye kadar hi kimse sicimi grmedi ve gelecek blmde anlatlacak olan baz bamsz fikirler dnda, kuram doru olsa bile, hi kimse bir sicim grmeyecek. Sicimler o kadar kktr ki, dorudan gzlenmeleri, bu sayfadaki yazlarn yz k-yl uzaktan okunmasna edeerdir: Bu gzlem, ada teknolojinin salad znrlk gcnn neredeyse milyar kere milyar katn gerektirir. Baz bilim insanlar, bara ara bylesi dorudan snamadan uzak bir kuramn fiziin deil felsefenin veya teolojinin alanna girdiini ileri sryorlar.
* Genel grelilik ve kuantum mekaniini birletirme amac gden bir baka yaklam olan ve Blm 16'da ksaca sz edilen halka kuantum ktleekimi kuram taraftarlarnn, nceki tahminlere daha yakn bir bak as olan, uzay-zamann en kk leklerde kesikli olduu yaklamn benimsediini ekleyebilirim. 425

Bu bak asn dar grl veya en azndan vakitsiz buluyorum. Sicimleri dorudan grebilecek teknolojiye hibir zaman sahip olmasak bile, bilim tarihi deneysel olarak dolayl yollardan snanm olan kuramlarla doludur. 13 Sicim kuram mtevaz deildir. Hedefleri ve vaatleri byktr. Bu da hem heyecan verici, hem de yararldr nk eer bir kuram, bizim evrenimizin kuram olma iddiasnda ise, gerek dnyay yalnzca imdiye kadar anlatld gibi genel dzeyde aklamas yetmez, en kk ayrntlar da aklayabilmelidir. imdi sz edeceimiz gibi, bu konuda baz potansiyel testler var. 1960'larda ve 1970'lerde parack fizikileri maddenin kuantum yapsn ve davranlarna yn veren, ktleekimsel olmayan kuvvetleri anlamak yolunda dev admlar attlar. Sonunda, deneysel sonularn ve kuramsal fikirlerin onlar ynlendirdii yap, parack fiziinin standart modeli olup, kuantum mekaniine, Tablo 12.1 'deki madde paracklarna ve Tablo 12.2'deki kuvvet paracklarna dayanr ki bunlarn hepsi de noktaparacklardr (standart model ktleekimini kapsamadndan gravitonu gzard ediyoruz, tablolarda yer almayan Higgs paracn kapsyoruz). Standart model esas olarak dnyadaki atom arptrclarnda ortaya kan btn verileri aklayabiliyor ve yllar boyunca bu kuram ortaya koyanlar hakl olarak en byk vgleri aldlar. Bu durumda bile standart modelin olduka ok sayda snrllklar var. Standart kuramn ve sicim kuramndan nce gelen dier kuramlarn ktleekimi ve kuantum mekaniini birletirmekte nasl baarsz olduklarn zaten inceledik. Ama bunun yansra baka eksiklikler de var. Standart model, kuvvetlerin neden tam listesi Tablo 12.2'de grlen paracklar tarafndan iletildiini ve maddenin neden tam listesi Tablo 12.1'de grlen paracklar tarafndan oluturulduunu aklayamad. Neden madde parac ailesi var ve bu paracklar neden bu ailelere ait? Neden iki ya da yalnzca bir aile yok? Elektronun elektrik yk neden bir aa-kuarkn elektrik yknn tam kat? Neden bir monun ktlesi bir yukar-kuarkn ktlesinin 23,4 kat ve neden bir st-kuarkn kt426

lesi bir elektronunkinin yaklak 350.000 kat? Evren neden grne gre rastgele olan bu saylarla oluuyor? Standart model Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklar (gravitonu darda tutarak) veri kabul eder ve bu paracklarn birbirleriyle nasl etkileecekleri konusunda kesin ngrlerde bulunur. Ama nasl hesap makineniz, sizin son girdiiniz rakamlar aklayamazsa, standart model de girdileri -paracklar ve zelliklerini- aklayamaz. Bu paracklarn zellikleri konusunda merak duymak, u veya bu ayrntnn neden yle deil de byle olduuna ilikin akademik bir sorun deildir. Geen yzylda bilim insanlar, evrenin bildiimiz zelliklere sahip olmasnn yalnzca Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklarn o zelliklere sahip olmalarndan kaynaklandn fark ettiler. rnein baz paracklarn ktlelerinde veya elektrik yklerinde ortaya kabilecek kk deiiklikler onlarn yldzlarn parlamasn salayan nkleer reaksiyonlara girememeleriyle sonulanabilirdi. Yldzlarn olmad bir evren de bambaka bir evren olurdu. Bu yzden, temel paracklarn ayrntl zellikleri, biroklarnn tm bilimdeki en derin soru gzyle baktklar u soruyla i ie gemitir: Temel paracklarn, nkleer reaksiyonlara girmelerini, yldzlarn parlamalarn, yldzlarn evresinde gezegenlerin olumasn ve bu gezegenlerin en azndan birinde yaamn ortaya kmasn salayacak, doru zelliklere sahip olmalarnn nedeni nedir? Parack zellikleri gerekli girdinin bir paras olduu iin, standart model bu soruya herhangi bir cevap veremez. Parack zellikleri belirlenmeden nce kuram yola kp bir sonuca ulaamaz. Ama sicim kuram farkldr. Sicim kuramnda parack zellikleri sicimlerin titrenim desenleri tarafndan belirlenir ve bu nedenle de bir aklama getirme iddiasndadr.

Sicim Kuramnda Parack zellikleri


Sicim kuramnn yeni aklayc yapsn anlamak iin, sicim titrenimlerinin parack zelliklerini nasl rettii konusunu daha iyi kavram olmamz gerekir, bu nedenle bir paracn en basit zelliini, ktlesini ele alalm.
427

E = mc 2 den ktle ve enerjinin birbirine dnebileceini biliyoruz; tpk dolar ve euro gibi bunlar da deitirilebilir geerliktedir (ama paralarn aksine, deiim oranlar sabit olup k hz, c 2 tarafndan belirlenir). Yaammz Einstein'n denklemine dayanr nk Gne'in yaam veren s ve , her saniye 4.3 milyon ton maddenin enerjiye dntrlmesi sonucunda retilir; eer gnn birinde Gne'te olagelen reaksiyonlarn yeryznde kontroll bir ekilde oluturulmas baarlabilirse, Einstein'n denklemi sayesinde insanlk snrsz bir enerji potansiyeline kavuabilir. Bu rneklerde ktleden enerji elde ediliyor. Ama Einstein'n denklemi dier ynde de -enerjiden ktle elde edilen yn- ok iyi iler. Sicim kuram Einstein'n denklemini ite bu ynde kullanr. Sicim kuramnda bir paracn ktlesi titrenen sicimin enerji sinden baka bir ey deildir. rnein sicim kuramnn bir paracn neden dierinden daha ar olduu konusuna getirdii aklama, ar parac oluturan sicimin hafif parac oluturan sicimden daha hzl ve daha iddetli titrendii eklindedir. Daha hzl ve daha iddetli titrenim, daha yksek enerji anlamna gelir, daha yksek enerji de, Einstein'n denklemi yoluyla, daha byk ktle demektir. Tersine, parack hafifledike, onu oluturan sicimin tireimi de daha yava ve daha hafif hale gelir; foton ya da graviton gibi ktlesiz paracklar, olabilecei kadar yava ve hafif titrenen sicimlere karlk gelirler.* 14 Bir paracn elektrik yk ve spin gibi dier zellikleri, sicimin titreniminin tanmlanmas daha zor, daha karmak zellikleri ile ilgilidir. Ktle ile karlatrldnda, bu zelliklerin matematiksel olmayan yollarla tanmlanmas daha zor olmakla birlikte, ana fikir ayndr: Titrenim desenleri bir sicimin parmak izleridir, bir parac dierinden ayrt etmek iin kullandmz btn zellikler, o paracn siciminin titrenim desenleri tarafndan belirlenirler.

*Higgs okyanusundan kaynaklanan ktle ile olan iliki, bu blmde daha ileride ele alnacaktr. 428

1970'lerin balarnda, sicim kuramnn ilk ortaya k srasnda -bozonik sicim kuram- fizikiler kuramn ngrd parack zelliklerinin trlerini belirlemek amacyla titrenim desenlerini zmlemeye alrken beklenmedik bir glkle karlatlar. Bozonik sicim kuramnda her titrenim deseni tamsay spine sahipti: spin-0, spin-1, spin-2 vb. Bu bir sorundu, nk ler ne kadar haberci paracklar bu tr spinlere sahip olsalar da, madde paracklar (elektron ve kuark gibi) kesirli spine (spin1/2 ) sahiplerdi. 1971'de Florida Universitesi'nden Pierre Ramond hu yetersizlii gidermek zere kollar svad; ksa srede de bozonik sicim kuramnn denklemlerinde yar-tamsay titrenim desenlerine izin veren deiiklikler yapmann bir yolunu buldu. Gerekten de, yakndan bakldnda, Ramond'n aratrmas, Schwarz ve alma arkada Andre Neveu'nun bulduu sonular ve daha sonralar Ferdinando Gliozzi, Joel Scherk ve David Olive'n fikirlerinin katklaryla, deitirilmi sicim kuramndaki larkl spin deerlerine sahip olan titrenim desenleri arasnda mkemmel bir denge -yeni bir simetri- olduunu ortaya koydu. Bu aratrmaclar, yeni titrenim desenlerinin spin deerleri birbirinden yarm birim farkl iftler halinde ortaya ktn buldular. Spini-1/2 olan her titrenim deseni iin, spini 0 olan bir titrenim deseni daha vard. Spini 1 olan her titrenim deseni iin spini-1/2 olan bir titrenim deseni daha vard vb. Tamsay ve yar-tamsay spin deerleri arasndaki ilikiye spersimetri ad verildi ve bu sonularla spersimetrik sicim kuram veya spersicim kuram dodu. Hemen hemen on yl sonra Schwarz ve Green, sicim kuramn tehdit eden btn potansiyel kuraldlklarn birbirlerini sadeletirdiklerini gsterdiinde, aslnda spersicim kuramnn yaps zerinde alyorlard ve bylece, hazrladklar makaledeki devrim 1984'te, daha uygun olarak konmu adyla ilk sperKcim devrimini ateledi. (Bundan sonra sk sk sicimler ve sicim kuramndan sz edeceiz ama bunlar ksaltmadr; sz etmeyi amaladmz ey, spersicimler ve spersicim kuramdr.) Bu altyap ile artk sicim kuramnn genel zelliklerin tesine geerek evreni ayrntl olarak aklamasnn ne anlama geldii429

ni ifade edebiliriz. Sonunda una gelir: Sicimlerin sergileyebilecekleri titrenim desenlerinin arasnda, zellikleri bilinen parack trleriyle rten desenler bulunmaldr. Kuramda spini-'/i olan titrenim desenleri vardr ama, Tablo 12.1 de zetlendii gibi, bilinen madde paracklaryla tam olarak rten, 1/2 spine sahip titrenim desenleri olmaldr. Kuramda spini 1 olan titrenim desenleri vardr ama, Tablo 12.2'de zetlendii gibi, bilinen haberci paracklaryla tam olarak rten titrenim desenleri olmaldr. Son olarak, eer deneylerde gerekten Higgs alanlarnn ngrd gibi, spini 0 olan paracklar bulunuyorsa, sicim kuram bu paracklarn zellikleriyle de tam olarak rten titrenim desenlerini kapsamaldr. Ksacas, sicim kuramnn uygulanabilir olmas iin, titrenim desenlerinin standart modeldeki paracklara yer vermesi ve onlar aklamas gerekir. te sicim kuramnn nndeki byk frsat budur. Eer sicim kuram doruysa, deneycilerin lt parack zellikleri iin bir aklamas vardr ve bu aklama sicimlerin sergileyebilecekleri titrenim desenlerinde bulunmaldr. Eer bu titrenim desenlerinin zellikleri Tablo 12.1 ve 12.2'deki parack zellikleriyle rtrse, o zaman isterse sicimin yapsn ve varln hi kimse grmemi olsun, bunun sicim kuramnn doruluundan en ok kuku duyanlar bile ikna edeceini dnyorum. Kuram ile deneysel veriler arasnda bylesi bir uyumla, kendini uzun sredir aranan birleik kuram olarak kabul ettirmesinin tesinde sicim kuram her eyin neden byle olduu yolunda ilk temel aklamay da salam olacaktr. Acaba sicim kuram bu kritik snavda ne yapar?

ok Fazla Titrenim
lk bakta sicim kuram baarsz olur. lk olarak, sonsuz say d a farkl sicim titrenim deseni vardr, bu sonsuz dizinin ilk birka tanesi ekil 12.4'te grlyor. Ama Tablo 12.1 ve 12.2'de yalnzca snrl sayda parack vardr, bu nedenle sicim kuramyla gerek dnya arasnda dev bir uyumazlk varm gibi grnr. stelik bu titrenim desenlerinin olas enerjilerini -dolay430

s ile de ktlelerini- matematiksel olarak incelediimizde, kuram ve gzlem arasnda bir baka uyumsuzlukla da kar karya kalrz. zin verilen sicim titrenim desenlerinin ktleleri, deneysel olarak llen ve Tablo 12.1 ve 12.2'de gsterilen parack ktleleri ile hibir benzerlik tamaz. Bunun neden byle olduunu grmekse, zor deildir. Sicim kuramnn ilk gnlerinden bu yana, aratrmaclar bir sicimin sertliinin uzunluuyla (daha dorusu uzunluunun karesiyle) ters orantl olduunu anladlar: Uzun sicimler kolayca bklrken, sicim ksaldka bklmesi daha zorlar. 1974'te Schwarz ve Scherk, doru ktleekimi kuvvetlerini temsil etmeleri amacyla sicimlerin boyunu ksaltmay ortaya attklarnda, ayn zamanda sicimlerin zerindeki gerilimi de artrmay nermi oldular. Bylece bir sicimin zerindeki gerilim bin trilyon kere trilyon kere trilyon (10 39 ) ton, yani ortalama bir piyano teli zerindeki gerilimin 100000000000000000000000000000000000000 000 (10 41 ) katdr. imdi, ok kk ve son derece sert bir sicimi bkerek onu ekil 12.4'teki karmak ekillerden biri haline getirmeyi gznzde canlandrrsanz, ne kadar ok sayda tepe ve ukur varsa, o kadar fazla enerji harcamanz gerektiini anlarsnz. Tersine, bir sicim byle bir desen sergileyerek titrenirse, devasa miktarda bir enerjiyi barndrr. Bu yzden, en basitleri dndaki titrenim desenleri, ok yksek miktarda enerjiye sahiptir ve E = mc2 forml yoluyla devasa ktleli paracklara karlk gelirler. Ve devasa szcyle gerekten devasa bir miktar kastediyorum. Hesaplar, sicim titrenimlerinin ktlelerinin mzik armo-

ekil 12.4 Sicim titreim ekillerinin birka rnei 431

nisine benzer bir dizi izlediini ortaya koyuyor: Nasl armonikler temel bir tonun ya da frekansn katlan ise, ktleler de temel bir ktlenin, Planck ktlesinin katlardr. Parack fiziinin standartlaryla Planck ktlesi ok byktr: Protonun ktlesinin 10 milyar kere milyar (10 19 ) kat, kabaca bir toz zerreciinin veya bir bakterinin ktlesidir. Bu nedenle sicim titrenimlerinin olas ktleleri 0 kere Planck ktlesi, 1 kere Planck ktlesi, 2 kere Planck ktlesi, 3 kere Planck ktlesi vb. eklinde gider ve bu da 0-ktleli sicim titrenimi dndakilerin ktlelerinin ok byk olduunu gsterir. 15 Grebileceiniz gibi, Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklardan kimileri gerekten ktlesizdir, ama ou deildir. Tablolardaki sfrdan farkl ktlelerin Planck ktlesine olan uzakl, Brunei Sultannn borlanma ihtiyacna olan uzaklndan daha fazladr. Bu nedenle, bilinen parack ktlelerinin, sicim kuram tarafndan ileri srlen desenle uyumadn aka grebiliyoruz. Bu, sicim kuramnn saf d kaldn m gsterir? yle dnyor olabilirsiniz, ama yle deil. Ktleleri bilinen paracklarn ktlelerinden giderek uzaklaan sonsuz sayda titrenim desenleri listesine sahip olmak, kuramn stesinden gelmesi gereken bir durumdur. Yllarca sren aratrmalar, bunu yapmann umut verici stratejilerini ortaya koymutur. Balang olarak, bilinen parack trleriyle yaplan ve bize ar paracklarn kararsz olma eiliminde olduunu reten deneylerden sz etmeliyiz; ar paracklar tipik bir biimde abucak bozunarak daha hafif paracklara ve eninde sonunda Tablo 12.1 ve 12.2'deki tandk trlere dnrler. (rnein st-kuark yaklak 10 -24 saniyede bozunur.) Bu tablonun "sper ar" sicim titrenim desenleri iin de geerli olmasn bekleriz ve bu da, evrenin ok scak olan ilk anlarnda bol miktarda retilmi olsalar bile, gnmzde bu paracklara neden ok seyrek Tasladmz aklar. Sicim kuram doru olsa bile, sper ar titrenim desenlerini grmek iin tek ansmz, bunlar parack hzlandrclarndaki yksek enerjili arpmalarda retmektir. Bununla birlikte, gnmzdeki hzlandrclar yalnzca proto432

nun 1000 katna edeer enerjilere ulaabildikleri iin, sicim kuramnn en hafif titrenim desenlerini bile ortaya karamayacak kadar zayf kalrlar. Bu yzden sicim kuramnn, ktleleri gnmz teknolojisiyle ortaya karlabileceklerin milyon kere milyar katndan balayan paracklarn varln ngrmesi gzlemlerle ters dmez. Bu aklama ayn zamanda sicim kuramyla parack fizii arasndaki temasn yalnzca en dk-enerjili -ktlesiz- sicim titrenimlerini kapsayacan da ortaya koyar, nk dierleri gnmz teknolojisiyle ulaamayacamz kadar uzakta olacaktr. Ama Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklardan ounun ktlesiz olmad gereine ne demeli? Bu konu nemli olmakla birlikte ilk bakta sanld kadar sorunlu deildir. Planck ktlesi ok byk olduu iin, bilinen en byk ktleli parack olan stkuarkn ktlesi bile Planck ktlesinin 0,0000000000000000116 (yaklak 10 -17 ) katdr. Elektrona gelince, onun ktlesi de Planck ktlesinin 0,000000000000000000000034 (yaklak 10"23) katdr. Bu nedenle Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklarn ktlesi, sicim kuram taralndan "ngrld" gibi, 10 de bir hiitayla Planck ktlesinin 0 katdr (tpk biz Dnyallardan ounun servetinin Brunei Sultan'nn servetinin 0 kat olduu gibi). Amacmz bu yaklatrm iyiletirmek ve sicim kuramnn, Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklarn tipik zellii olan Planck ktlesinin 0 katndan minik sapmalar akladn gstermektir. Ama ktlesiz titrenim desenleri, balangta dnm olabileceiniz gibi, verilerle ok ters dmez. Bu, cesaret vericidir ama yakndan, ayrntl bir bak, baka zorluklar da olduunu ortaya koyar. Fizikiler, spersicim kuramnn denklemlerini kullanarak btn ktlesiz sicim titrenim desenlerinin bir listesini yapmlardr. Bu listedekilerden biri spini 2 olan gravitondur ve bu da yepyeni bir konuyu ortaya karan byk bir baardr; nk ktleekiminin de kuantum sicim kuramnn bir paras olmasn salar. Ama hesaplar, Tablo I 2.2 deki paracklardan ok daha fazla sayda spini 1 olan titrenim deseni olduunu ve Tablo 12.1'deki paracklardan ok da433

ha fazla sayda spini 1/2 olan titrenim deseni olduunu da gsteriyor. stelik spini olan titrenim desenlerinin listesinde, Tablo 12.1'deki aile yapsna benzer herhangi bir tekrara ilikin bir iz de yok. O zaman, daha dikkatli bir inceleme sonucunda sicim titrenimlerinin hangi bilinen parack trleriyle denk dtn grmek giderek zorlayor. Bu yzden 1980'lerin ortalarnda, sicim kuram konusunda hem heyecan hem de kuku duymak iin de nedenler vard. Spersicim kuram, inkr edilemeyecek bir biimde, birletirmeye doru atlan cesur bir admn temsilcisiydi. Ktleekimi ve kuantum mekaniini birletirme yolunda ilk tutarl yaklam salayarak Roger Bannister'in drt dakikalk mil iin yaptn yapt: Grnrde olanaksz gibi grnen bir eyi olanakl hale getirdi. Spersicim kuram yirminci yzyl fiziinin iki direi arasndaki engelleri ykabileceimizi kesin bir biimde ortaya koydu. Ama fizikiler, daha ileri gitmek ve spersicim kuramnn, maddenin ve doadaki kuvvetlerin ayrntl zelliklerini aklayabildiim gstermekte glklerle karlatlar. Bu da, kukucularn, btn birletirme potansiyeline ramen spersicim kuramnn, fiziksel evrenle ilgisi olmayan matematiksel bir yap olduunu ileri srmelerine yol at. Bu problemle birlikte bile, kukucularn spersicim kuramnn eksiklikleri listesinin banda henz sz etmediim bir zellik vard. Spersicim kuram gerekten ktleekimi ve kuantum mekaniini baaryla, daha nceki giriimleri baarszla uratan matematiksel tutarszlklardan temizlenmi bir ekilde birletirme yolunu amtr. Bununla birlikte, kulaa garip gelse bile, kefedildii ilk yllarn hemen ertesinde fizikiler spersicim kuramnn denklemlerinin, evrenin uzaysal boyutu olmas durumunda, gerekli olan zelliklere sahip olmadn buldu lar. Spersicim kuramnn denklemleri yalnzca eer evren do kuz uzaysal boyuta sahip ise veya zaman boyutu da katlrsa, on uzay-zaman boyutuna sahip ise matematiksel olarak tutarldr! Bu kulaa gerekst gibi gelen iddiayla karlatrldn da, sicim titrenim desenleriyle bilinen parack trleri arasnda
434

ki uyum, ikincil neme sahip olan bir konu gibi grnyor. Spersicim kuram, imdiye kadar hi kimsenin grmedii alt uzay boyutunun varln gerektiriyor. Bu, iyi br ey deil; bu bir sorun. Acaba yle mi? Yirminci yzyln ilk eyreinde, henz sicim kuramnn sahneye kmad dnemlerde yaplan kuramsal keifler, fazladan boyutlarn sorun olmamas gerektiini gstermiti. Yirminci yzyln sonlarndaki gncelleme ile fizikiler, bu fazladan boyutlarn sicim kuramnn titrenim desenleriyle deneycilerin kefettii temel paracklar arasndaki boluu doldurma kapasitesine sahip olduunu gsterdiler. Bu, kuramdaki en sevindirici gelimelerden biridir; imdi nail ilediini grelim.

Daha Yksek Boyutlardaki Birleme


1919'da Einstein, kolayca sabit fikirli birisinin sayklamalar olarak bir kenara atlabilecek bir makale okudu. Ad az bilinen Alman matematiki Theodor Kaluza tarafndan yazlm olan bu makalede birka sayfada, o zaman bilinen kuvvetler olan ktleekimi ve elektromanyetik kuvvetin birletirilmesi iin bir yaklam anlatlyordu. Bu amaca ulamak iin Kaluza, o zamana kadar tartlmaz bir ekilde doru kabul edilen ve temel alnan eylerden ylesine kkten bir ayrl nermiti ki, bu fikir tartlmaya bile demez gibi grnyordu. Evrenin uzay boyutu olmadn iddia ediyordu. Kaluza Einstein'dan ve dier fizikilerden, evrenin drt uzay boyutu olduunu, zaman da katlrsa, toplam be uzay-zaman boyutu olduunu kabul etmelerini istiyordu. Her eyden nce, bu ne anlama geliyordu? U uzay boyutu olduunu sylediimiz zaman, zerinde hareket edebileceimiz, birbirinden bamsz yn veya eksen olduunu kastederiz. Bunlar sola/saa, ileri/geri ve aa/yukar olarak tanmlayabiliriz; uzay boyutuna sahip olan bir evrende yaptnz herhangi bir hareket, bu yndeki hareketlerin bir bileimidir.
435

Buna edeer ekilde, uzay boyutuna sahip olan bir evrende bir konumu belirlemek iin tam olarak bilgiye ihtiyacnz vardr. rnein bir ehirde, akam yemeine aracanz konuklarn adresi bulabilmeleri iin binann bulunduu caddenin, sokan adn ve dairenin binann hangi katnda olduunu bilmeleri gerekir. Eer konuklarn yemekler soumadan gelmi olmalarn istiyorsanz, bir bilgi daha vermelisiniz: Zaman, ite uzayzamann drt boyutlu olduunu sylerken kastettiimiz budur. Kaluza, sola/saa, ileri/geri ve aa/yukarya ek olarak, astnda bir nedenden tr imdiye kadar kimsenin grmedii daha fazla sayda uzaysal boyut olduunu ileri sryordu. Eer doruysa bunun anlam, zerinde hareket edilebilecek, bamsz bir ynn daha olduu ve bylece, uzayda bir noktann konumunu belirlemek iin drt bilgiye, zaman da belirlemek istiyorsak be bilgiye ihtiyacmz olduuydu. Tamam, Einstein'n 1919 Nisannda okuduu makalenin iddia ettii ey buydu. Soru u: Neden Einstein bu makaleyi frlatp atmad? Bir baka uzay boyutu grmyoruz -cadde, sokak ve kat bilgileri yetersiz olduu iin kendimizi sokaklarda babo gezerken bulmuyoruz- o zaman bu acayip fikir hakknda uzun uzadya dnmek neden? Nedeni u. Kaluza, Einstein'n genel grelilik kuram denklemlerinin matematiksel olarak kolayca bir tane daha fazla uzay boyutu olan bir evrene geniletilebileceini anlamt. Kaluza bu geniletilmeyi gz nne ald ve doal olarak, genel greliliin daha yksek-boyutlu versiyonunun Einstein'n zgn ktleekimi denklemlerini kapsamakla kalmadn, fazladan uzay boyutu nedeniyle fazladan denklemlere de sahip olduunu buldu. Kaluza, bu fazladan denklemleri inceledii zaman olaand bir ey kefetti: Fazladan denklemler Maxwell'in ondokuzuncu yzylda, elektromanyetik alan tanmlamak iin kulland denklemlerden bakas deildi! Evrenin fazladan, yeni bir uzay boyutu olduunu varsayarak, Kaluza, Einstein'n btn fizikteki en nemli problemlerden bir gzyle bakt probleme bir zm getirmiti. Kaluza Einstein 'n zgn genel grelilik denklemlerini Maxwell'in elektromanye436

tik denklemleriyle birletiren bir yap bulmutu. te Einstein'n Kaluza'nn makalesini frlatp atmamasnn nedeni buydu. Sezgisel olarak, Kaluza'nn makalesi konusunda yle dnebilirsiniz. Genel grelilikle Einstein uzay ve zaman uyandrd. Bunlar gerilip uzarken Einstein, ktleekiminin geometrik olarak somutlam rneini bulduunu anlad. Kaluza'nn makalesi ise uzay ve zamann geometrik uzanmnn daha byk olduunu ileri srd. Einstein, ktleekimi alanlarnn olaan uzay ve bir zaman boyutundaki erilmeler ve dalgacklar olarak gsterilebileceini anlamt, Kaluza ise fazladan bir uzay boyutu olan bir evrende fazladan erilmeler ve dalgacklar olacan buldu. Yapt zmleme, bu erilmeler ve dalgacklarn, elektromanyetik alan tanmlamakta kullanlabileceini gsterdi. Kaluza'nn ellerinde Einstein'n evrene kendi geometrik yaklamnn, ktleekimi ve elektromanyetizmay birletirecek kadar gl olduu kantlanm oldu. Elbette, hl bir sorun vard. Her ne kadar matematik iliyorsa da, bildiimiz nn tesindeki bir uzay boyutu konusunda hibir ipucu yoktu, hl da yok. yleyse Kaluza'nn keli yalnzca bir merak sonucu muydu yoksa bir ekilde evrenimizle balantl m? Kaluza'nn kurama gveni tamd -rnein yzmeyi anlatan bir bror okuduktan sonra dorudan denize atlayarak yzme renmiti- ama kuram ne kadar ekici olursa olsun, grnmez bir uzay boyutu fikri hl kulaa aykr geliyordu. Daha sonra, 1926'da isveli fiziki Oskar Klein, Kaluza'nn fikrine fazladan boyutun nerede gizleniyor olabileceini neren yeni bir yn verdi.

Gizli Boyutlar
Klein'in fikrini anlamak iin, Philippe Petit'nin Everest Tepesi ile Lhotse arasnda gerilmi olan lastik kapl, gergin bir halat zerinde yrdn dnn. Kilometrelerce uzaktan bakldnda gergin halat, ekil 12.5'te grld gibi, tek boyutlu bir nesne -bir izgi- gibi, yani yalnzca boyu ynnde uzayan bir nesne gibi grnr. Eer bize Philippe'in nnde, halatn ze437

rinde minik bir solucann srnerek ilerlemekte olduu sylenirse, onu lgnca destekleriz, nk felaketten kanmak iin srekli olarak Philippe'in ilerisinde kalmak zorundadr. Elbette bir an dnnce, dorudan alglayabileceimiz sol/sa boyutunun tesinde, gergin halatn bir yzeyi olduunu anlarz. Her ne kadar uzaktan plak gzle grmek zor olsa da, gergin halatn yzeyinin ikinci bir boyutu vardr: Etrafna "sarlm" olan saat ynnde/saat ynnn tersine boyut. Kk bir teleskopla bu embersel boyut grnr hale gelir ve solucann yalnzca uzun sol/sa ynnde deil, ksa, "kvrlm", saat ynnde/saat ynnn tersine olan boyutta da hareket edebileceini grrz. Yani, gergin halatn yzeyindeki her noktada solucann, zerinde hareket edebilecei, birbirinden bamsz iki yn vardr (gerili halatn yzeyinin iki-boyutlu* olduunu sylerken kastettiimiz budur), yleyse gvende kalmak iin ya balangta dndmz gibi Philippe'in nnde srnerek ilerleyebilir, ya da minik, embersel boyut ynnde ilerleyerek halatn alt yzeyine geerek Philippe'in yukardan gemesini salayabilir. Gerili halat, boyutlarn -herhangi bir eyin zerinde hareket edebilecei bamsz ynler- niteliksel olarak iki farkl trde olabileceini gsteriyor. Bu boyutlar halat yzeyinin sol/sa ynndeki boyutu gibi byk ve grlmesi kolay olabilecei gibi, halat yzeyinin etrafna dolanan saat ynnde/saat ynnn tersine boyutu gibi minik ve grlmesi zor da olabilirler. Bu rnekte, gergin halatn yzeyini evreleyerek kvrlan embersel boyutu grmek ok zor deildir. Btn sahip olmamz gereken, mantkl bir bytme aracdr. Ama tahmin edebileceiniz gibi, kvrlm boyut ne kadar kkse, onu saptamak da o kadar gleir. Birka kilometre uzaktan gergin bir halatn yzeyinde kvrlm olan bir boyutu ortaya karmak bir eydir, bir di temizleme ipinin ya da incecik bir sinir telinin kvrlm, embersel boyutunu ortaya karmaksa baka bir eydir.
*Sol, sa, saat ynnde ve saat ynnn tersine boyutlarnn her birini ayr ayr saysa nz bile, solucann drt ynde hareket edebilecei sonucuna ularsnz. Ama "bamsz" ynlerden sz ettiimizde, her zaman ayn geometrik eksende y e r alanlar ayn gruba sokarz; sol ve sa ile saat ynnde ve saat ynnn tersine gibi. 438

ekil 12.5 Uzaktan, gergin halat tek-boyutlu grnr ama yeterince gl bir teleskopla ikinci, kvrlm boyutu grnr hale gelir.

Klein'n katks, evrenin iinde bulunan bir nesne iin doru olan bir eyin, evrenin kendi dokusu iin de doru olabileceini ileri srmekti. Yani, nasl gergin bir halatn byk ve kk boyutlar varsa, evrenin dokusunun da olabilir. Belki de bildiimiz boyut -sol/sa, ileri/geri, aa/yukar- gergin halatn yatay, uzunlamasna boyutu gibi byk, grmesi kolay boyutlar olabilirler. Ama nasl gergin halatn yzeyinde fazladan, kk, kvrlm, embersel bir boyut daha varsa, uzayn dokusunun da kk, kvrlm, embersel bir boyutu olabilir. Bu boyut, hi kimsenin onun varln ortaya karacak kadar gl bir araca sahip olmad kadar kk olabilir. Klein, bu boyutun minik ls nedeniyle gizli kalm olabileceini ileri srd. Kk, ne kadar kktr? Kuantum mekaniinin baz zelliklerini Kaluza'nn zgn makalesine uygulayan Klein'n matematiksel zmlemesi, fazladan embersel uzay boyutunun yarapnn Planck uzunluu 16 kadar olabileceini ortaya koydu. Bu, elbette deneysel eriimin ok uzandadr (modern aralar l)ir atom ekirdeinin binde birinden daha kk eyleri zmleyemiyor ki bu da Planck uzunluunun milyon kere milyar kat uzanda kalmak demek). Ama hayali, Planck boyutlarnda bir solucan iin bu minik, kvrlm, embersel boyut, tpk sradan
439

bir solucann ekil 12.5'teki gergin halatn embersel boyutunda hareket etmesi gibi, zerinde ilerleyebilecei yeni bir yn salayacaktr. Elbette nasl sradan bir solucan bu embersel boyutta saat ynnde hareket ederken ok gemeden kendini yeniden balad noktada bulursa, embersel boyutta srnen Planck boyutunda bir solucan da srekli olarak balad noktaya dnecektir. Ama kat ettii uzakl bir y a n a brakrsak, kvrlm olan boyut, minik solucana tpk bildiimiz boyut gibi zerinde serbeste hareket edebilecei bir yn salar. Bunun neye benzedii konusunda sezgisel bir his edinmek iin, gergin halatn kvrlm boyutu olduunu sylediimiz eyin -saat ynnde/saat ynnn tersine- halatn uzun boyutunun her noktasnda var olduuna dikkat edin. Solucan, gergin halatn uzun boyutunun (ekseninin) her noktasnda bu embersel boyut dorultusunda hareket edebilir, bu nedenle gergin halatn yzeyinin, ekil 12.6'daki gibi, her noktasnda minik, embersel bir yn barndran bir uzun boyutu olduu sylenebilir. Bu, aklda tutulmas yararl olan bir grntdr, nk Klein'n Kaluza'nn fazladan uzay boyutunun nasl gizlendii nerisine de uygulanr. Bunu grmek iin, yine ekil 12.7'deki gibi, uzayn dokusunun gittike daha kk uzaklk leklerinde gsterildii bir diziyi inceleyelim. lk birka bytme dzeyinde ortaya yeni bir ey kmaz: Uzayn dokusu hl boyutlu grnr (her zaman olduu gibi bunu sayfa zerinde iki boyutlu bir zgara eklin-

ekil 12.6 Gergin halatn yzeyi, her noktasnda embersel bir boyut tutturulmu olan bir uzun boyuta sahiptir. 440

ekil 12.7 Kaluza-Klein nerisi, ok kk leklerde uzayn, bildiimiz her noktaya tutturulmu olan, fazladan embersel bir boyuta sahip olduu eklindedir.

de gsteriyoruz). Ama ekildeki en yksek bytme dzeyi olan Planck leine indiimizde, Klein yeni, kvrlm bir boyutun grnr hale geleceini ne sryordu. Nasl gergin halatn byk, uzun boyutu boyunca her noktada embersel boyutu da varsa, bu nerideki embersel boyut da gnlk yaamn bilindik uzun boyutunun her noktasnda vardr. ekil 12.7'de bunu, uzun boyutlarn eitli noktalarnda ek embersel boyutlar izerek gsteriyoruz (her noktada embersel boyutu gsterirsek ekil ortadan kaybolur). ekil 12.6'daki gergin halatla olan benzerlii hemen fark edeceksiniz. Bu yzden Klein'n nerisinde uzay, her noktasna fazladan, embersel bir boyut tutturulmu olan bilindik boyuta sahip olarak dnlmelidir (ekilde bu boyuttan ikisi gsterilmitir). izimden kaynaklanan snrllklar nedeniyle size yle gibi geliyor olsa da, bu fazladan boyut, bilindik uzaysal boyutun iinde bir tmsek veya halka deildir. Fazladan boyut, bildiimiz boyutun tmyle dnda olan yeni bir boyuttur. Bildiimiz boyutlu uzayn her noktasnda var olan bu boyut ylesine kktr ki, en gl aralarla bile varl saptanamaz.
441

Kaluza'nn zgn fikrine yapt bu katkyla Klein, nasl uzayda hepimizin bildii boyutun dnda, gizli kalm bir boyut bulunabilecei sorusuna bir cevap bulmu oldu ki, bu yap o zamandan gnmze kadar Kaluza-Klein kuram olarak biliniyor. Genel grelilikle elektromanyetizmay birletirmek iin Kaluza'nn ihtiyac olan tek ey, fazladan bir uzay boyutu olduu iin, Kaluza-Klein kuram Einstein'n tam arad ey gibi grnyordu. Gerekten Einstein ve bakalar bu gizli uzay boyutu zerinden birletirme konusunda ok heyecanlandlar ve bu yaklamn her ayrntda ileyip ilemeyeceini snamak zere kollar svand. Ama ok gemeden Kaluza-Klein kuram de kendi glkleriyle karlat. Bunlardan en ok gze arpan, elektronun bu fazladan-boyutlu resme yerletirilmesinin mmkn olmamasyd. 17 Einstein, en azndan 1940'larn bana kadar Kaluza-Klein yapsyla oynamay srdrd ama balangtaki vaatler somutlamad iin, kurama gsterilen ilgi zamanla azalarak yok oldu. Amayirmibe-otuz yl sonra Kaluza-Klein kuram grlmeye deer bir geri dn yapacakt.

Sicim Kuram ve Gizli Boyutlar


Kaluza-Klein kuramnn mikro dnyay tanmlamaya alrken karlat glklere ek olarak, bilim insanlarnn bu yaklama kar duraksamasnn bir nedeni daha vard. Biroklar gizli uzay boyutu varsaymann hem keyfi, hem de arlk olduunu dnyordu. Sanki Kaluza fazladan uzay boyutu fikrine salam ve tmdengelimli bir dn zinciri sonunda ulamam gibiydi. Sanki fikri apkadan karm, sonularn zmlemeye alrken de genel grelilikle elektromanyetizma arasnda beklenmedik bir ba kefetmiti. Bu yzden her ne kadar byk bir keif olsa da, kanlmazlk duygusundan yoksundu. Eer Kaluza ve Klein'a evrende neden drt veya alt veya yedi veya 7000 yerine yalnzca be uzay-zaman boyutu olduunu sormu olsaydnz, verecekleri "Neden olmasn?" dan daha inandrc bir cevap yoktu.
442

Otuz yldan daha uzun bir sre sonra, durum kkten deiti. Sicim kuram genel grelilikle kuantum mekaniini birletirme yolundaki ilk yaklamdr; stelik btn kuvvetler ve btn madde konusundaki kavraymz birletirme potansiyeline de sahiptir. Ama sicim kuramnn kuantum mekaniine zg denklemleri ne drt uzay boyutunda iler, ne de be, alt, yedi veya yedi bin. Gelecek alt blmde inceleyeceimiz nedenlerle sicim kuramnn denklemleri yalnzca on uzay-zaman boyutunda iler; dokuz uzay boyutu art zaman. Sicim kuram daha fazla boyut talep eder. Bu, fizik tarihinde daha nce hi karlalmam olan, temelden farkl olan bir sonutur. Sicimlerin ncesinde hibir kuram evrendeki uzaysal boyutlarn says hakknda hibir ey sylememiti. Nasl yarn Gne'in doacan varsayyorsak, Nevvton'dan Maxwell'e ve Einstein'a kadar her kuram da uzayn boyutlu olduunu varsaymt. Kaluza ve Klein drt uzay boyutu olduunu ileri srerek, kkl bir deiiklik nerdiler ama bu, bir baka varsayma yol at; farkl bir varsaym ama sonuta bir varsaym. imdi, ilk kez sicim kuram uzay boyutlarnn saysn ngren denklemler getiriyordu. Sicim kuramna gre, uzay boyutlarnn says bir hesap -varsaym deil, hipotez deil, ilham yoluyla gelen bir tahmin hi deil- ile belirlenir ve artc olan, hesaplanan saynn deil, dokuz olmasdr. Sicim kuram kanlmaz olarak alt fazladan uzay boyutuna sahip olan bir evrene yol aar ve bylece Kaluza ve Klein'in grlerini zorunlu olarak kullanmaya hazr bir ortam yaratr. Kaluza ve Klein'in zgn nerisi yalnzca bir gizli boyut varsaymt ama bu, kolayca ikiye, e ve hatta sicim kuramnn gerektirdii alt fazladan boyuta kadar genelletirilebilirdi. rnein, ekil 12.8a'da, ekil 12.7'deki tek-boyutlu bir ekil olan fazladan embersel boyutu iki boyutlu bir ekil olan bir kre yzeyi ile deitiriyoruz (Blm 8'deki tartmalardan, bir konumu belirlemek iin iki para bilgi gerektii iin -Dnya yzeyindeki enlem ve boylam gibi- bir krenin yzeyinin iki boyutlu olduunu hatrlayn). Her ne kadar ekil 12.8a'da grnt443

ekil 12.8 bilindik boyutlu evrenin, zgara ile temsil edilen yakn plan grnts ve (a) ii bo kreler eklinde iki kvrlm boyut ve (b) kat toplar eklinde kvrlm boyut

nn ak olmas iin, yalnzca zgara izgilerinin kesitii noktalardakileri izmi olsak da, emberde olduu gibi, gznzde olaan boyutlarn her noktasna krelerin tutturulmu olduunu canlandrmalsnz. Bu tr bir evrende, uzayda bir konumu belirlemek iin be para bilgiye ihtiya duyarsnz: Byk boyutlarda yerinizi belirlemek iin para bilgi (cadde, sokak ve kat no.) ve o noktaya tutturulmu olan kre zerindeki konumunuzu belirlemek iin iki para bilgi daha (enlem, boylam). Elbette, eer krenin yarap ok kkse -bir atomdan milyarlarca kez daha kk- greceli olarak bizim gibi byk varlklar iin son iki para bilgi fazla nemli deildir. Yine de fazladan boyut uzay dokusundaki mikroskobik-tesi yapnn ayrlmaz bir parasdr. Doru akam yemeine doru zamanda katlabilmek iin, mikroskobik bir solucann bu be para bilginin hepsine ihtiyac vardr. Bir boyut daha ilerleyelim. ekil 12.8a'da krelerin yalnzca yzeylerini gz nne aldk. imdi de uzayn yapsnn ayn zamanda krelerin iini de kapsadn varsayn; tpk gerek elma kurtlarnn elmalarn iine girdii gibi Planck boyutundaki minik solucanmz da krenin iine girebilir ve ieride serbeste hareket edebilir. Solucann konumunu belirlemek iin artk alt para bilgiye ihtiya duyarz: Bildiimiz uzay boyutlar iin para, o noktaya tutturulmu krenin iindeki konumu iin para daha
444

(enlem, boylam ve girme derinlii). Bu nedenle zamanla birlikle bu, yedi uzay-zaman boyutuna sahip olan bir evren rneidir. imdi sra byk adma geldi. Her ne kadar izmek olanaksz olsa da, gnlk yaammzn olaan uzun boyutunun her noktasnda evrenin yalnzca ekil 12.7'deki gibi bir deil, ekil I2.8a'da olduu gibi iki deil, ekil 12.8b de olduu gibi deil, tam alt fazladan uzay boyutuna sahip olduunu varsayn. Bunu elbette gzmde canlandramyorum ve imdiye kadar da canlandrabilen birine raslamadm. Ama anlam son derece aktr. Byle bir evrende Planck boyutunda bir solucann uzaysal konumunu belirlemek iin dokuz para bilgi gerekir: bildiimiz uzaysal boyutlardaki konumu belirlemek iin, alts da bu noktaya ilitirilmi olan kvrlm boyutlardaki konumu belirlemek iin. Zaman da gz nne alndnda bu, sicim kuramnn denklemlerinin gerektirdii gibi, on uzay-zaman boyutlu bir evrendir. Eer fazladan alt boyut yeterince kk olacak ekilde kvrlm iseler varlklar kolayca belli olmaz.

Gizli Boyutlarn ekli


Sicim kuramnn denklemleri aslnda uzaysal boyutlarn yalnzca saysn belirlemekle kalmaz. Fazladan boyutlarn alabilecei ekillerin trlerini de belirler. 18 Yukardaki ekillerde en basit ekiller -emberler, ii bo kreler, kat toplar- zerine odaklandk ima sicim kuram denklemleri, Calabi-Yau ekilleri veya Calabi-Yau uzaylar ad verilen, ok daha karmak, alt boyutlu ekilleri seerler. Bu ekiller, sicim kuram ile olan ilikileri ortaya kmadan ok nceleri, onlar matematiksel olarak kefeden iki matematikinin, Eugenio Calabi ve Shing-Tung Yau'nun adlaryla bilinirler. Bunlardan birinin kaba bir rnei ekil 12.9a'da grlyor. Bunun alt boyutlu bir eklin iki boyutlu bir izimi olduunu, bunun da nemli arplmalara neden olduunu aklnzdan karmayn. Bu durumda bile, bu resim, ekillerin neye benzediine ilikin iyi-kt bir fikir veriyor. Eer ekil 12.9a'daki zel Calabi-Yau ekli sicim kurammdaki alt boyutu oluturuyorsa, uzay mikroskobik-tesi leklerde e445

ekil 12.9 (a) Calabi-Yau eklinin bir rnei (b) Minik Calabi-Yau ekilleri biimindeki fazladan boyutlar ile uzayn ok b y t l m bir paras

kil 12.9b deki grntye sahip olacaktr. Calabi-Yau ekli, olaan boyutun her noktasna ilitirilmi olaca iin bu, sizin, benim ve herkesin iinde ve evresinde bu minik ekillerin bulunduu anlamna geliyor. Bir yerden dierine yrdnz zaman gvdeniz bu dokuz boyutun tamamnda hareket eder, hzla ve srekli bir biimde btn eklin evresinde dolanr ve ortalama olarak bu fazladan alt boyutta hi hareket etmiyormusunuz gibi bir grnt oluturur. Eer bu grler doru ise, uzayn mikroskobik-tesi yaps, dokularn en zengini ile nak gibi ilenmi demektir.

Sicim Fizii ve Fazladan Boyutlar


Genel greliliin gzellii, ktleekiminin fiziinin uzayn geometrisi tarafndan denetlenmesidir. Doal olarak, geometrinin fizii belirleme gcnn sicim kuram tarafndan ortaya atlan fazladan uzaysal boyutlarla artacan tahmin edersiniz. Artar da. imdi bunu, u ana kadar hep gzard ettiim bir soruyu ele alarak grelim. Sicim kuram neden on uzay-zaman boyutu gerektirir? Bu, matematik dnda kalarak cevaplanmas zor bir sorudur ama nce bunun geometri ile fizik arasndaki karlkl ilikiye nasl bal olduunu aklamaya alaym. Yalnzca dz bir masann zerindeki iki boyutlu yzeyde titrenecek ekilde snrlanm olan bir sicimi dnn. Sicim, eit446

li titrenim desenleri sergileyebilecektir ama bunlar yalnzca masann yzeyinde sola/saa ve ileri/geri ynlerindeki titrenimler olacaktr. Eer sicim sonradan nc boyutta da titrenebilecek ekilde serbest braklrsa, masann yzeyini terkederek aa/yukar hareket ederken, baka titrenim desenleri de sergileyebilir. imdi, her ne kadar ten fazla boyutu gzde canlandrmak zor ise de, bu sonu -yani ne kadar fazla boyut varsa o kadar fazla titrenim deseni olaca- geneldir. Eer bir sicim drdnc uzaysal boyutta titrenebilirse, yalnzca boyutta sergileyebileceinden daha fazla titrenim deseni sergileyebilir. Eer bir sicim beinci uzaysal boyutta da titrenebilirse, yalnzca drt boyutta sergileyebileceinden daha fazla titrenim deseni sergileyebilir vb. Sicim kuramnda bamsz titrenim desenleri saysnn ok kesin bir zorlayc koulu karlamasn gerektiren bir denklem olduu iin, bu nemli bir kavraytr. Bu zorlayc koul ihlal edilirse, sicim kuramnn matematii ker ve denklemleri de anlamsz hale gelir. uzay boyutuna sahip olan bir evrende titrenim desenlerinin says ok az olup zorlayc koullar karlanamaz; drt uzay boyutuyla titrenim desenlerinin says hl ok azdr; be, alt, yedi hatta sekiz boyut da hl ok azdr; ama dokuz uzay boyutuyla titrenim desenleri zerindeki zorlayc koullar mkemmel bir biimde karlanr. Sicim kuramnn uzay boyutlarnn saysn belirleme yntemi ite budur. * 19 Bylece geometri ve fizik arasndaki karlkl etkileim gsterildiyse de sicim kuramndaki birliktelikleri dahil da ileri gider ve aslnda, daha nce karlatmz kritik bir sorunu ele almak iin bir yol sunar. Sicim titrenim desenleri ve bilinen parack
*Sizi, gelecek blmde karlaacamz, bu konuya ilikin bir gelimeye hazrlamalym. Sicim kuramclar onlarca yldr genellikle sicim kuramn zmlemekte kullandklar denklemlerin yaklak denklemler oluunun farkndaydlar (kesin denklemlerin tanmlanmas ve anlalmas zordur). Bununla birlikte ounluk, yaklak denklemlerin, gereken fazladan boyutlarn saysn belirlemek iin yeterince kesin olduunu dnyordu. Daha yakn zamanlarda (bu alandaki fizikilerin ounluuna ok geirtecek biimde) baz sicim kuramclar yaklak denklemlerin bir boyutu gzden k a r d n gsterdiler; imdi kuramn yedi fazladan boyuta ihtiya duyduu kabul ediliyor. Greceimiz gibi bu, bu blmde incelenen konulardan fedakrlk yaplmas deil, bunlarn daha byk, aslnda daha birlemi bir yap iine oturmasdr. 20 447

trleri arasndaki ayrntl temas aklamakta fizikilerin sorunu olduunu hatrlayn. Fizikiler ok fazla sayda ktlesiz sicim titrenim deseni olduunu, stelik titrenim desenlerinin ayrntl zelliklerinin bilinen madde ve kuvvet paracklarnn zellikleriyle uyumadn buldular. Ama henz fazladan boyutlar fikrini incelememi olduumuz iin nceden sz etmediim ey, her ne kadar hesaplar fazladan boyutlarn saysn gz nne alyorsa da (neden bu kadar ok sayda sicim titrenim deseni bulunduunu ksmen aklayarak), bu fazladan boyutlarn kk boyutlarn ve karmak ekillerini gz nne almaz -hesaplarda btn uzay boyutlarnn dz ve kvrlmam olduu varsaylr- ve bu da hatr saylr bir fark yaratr. Sicimler o kadar kktr ki, fazladan alt boyut da bir CalabiYau eklinin iine hapsedilmi olsa bile, sicimler gene de o ynlere doru titrenirler. ki nedenden tr bu son derece nemlidir. Birincisi, sicimlerin her zaman dokuz uzay boyutunun tmnde titrenmesini salar ve bylece, fazladan boyutlar ok sk bir ekilde kvrlm olsalar bile, titrenim desenlerinin says zerindeki zorlayc koul, yerine getirilmeye devam eder. kincisi, tpk bir tubaya flenen havann oluturduu titrenim desenlerinin enstrmann kvrmlarndan etkilenmesi gibi, sicimlerin titrenim desenleri de, fazladan alt boyutun kvrmlar tarafndan etkilenir. Eer havann getii bir kanal daraltarak ya da bir odac genileterek tubann eklini deitirirseniz, havann oluturduu titrenim desenleri ve dolays ile enstrmann sesi deiir. Benzer biimde, eer fazladan boyutlarn ekli ve lleri deitirilirse, sicimin her olas titrenim deseni de nemli lde etkilenir. Sicimin titrenim deseni onun ktlesini ve elektrik ykn belirledii iin, bu, fazladan boyutlarn parack zelliklerinin belirlenmesinde ok nemli rol olduu anlamna gelir. Bu, kilit bir kavraytr. Fazladan boyutlarn kesin lleri ve ekillerinin, sicim titrenim desenleri ve dolays ile parack zellikleri zerinde ok nemli etkileri vardr. Evrenin temel yaps -galaksi ve yldzlarn oluumundan bildiimiz yaamn varlna kadar- ok hassas bir ekilde parack zelliklerine bal ol448

duu iin, evrenin kodlan Calabi-Yau eklinin geometrisinin iine yazlm olabilir. Calabi-Yau eklinin bir rneini ekil 12.9'da grdk ama en azndan yz binlerce baka olaslk da var. O zaman soru, eer doru ise, hangi Calabi-Yau eklinin, uzay-zamann dokusunun fazladan-boyutlu ksmn oluturduudur. Sicim titrenim desenlerinin ayrntl zellikleri yalnzca belirli bir Calabi-Yau ekli seimiyle belirlendii iin bu, sicim kuramnn kar karya kald en nemli sorulardan biridir. imdiye kadar bu soru cevapsz kald. Bunun nedeni, sicim kuram denklemlerinin ada kavran biiminin biroklar arasndan hangisinin seilecei yolunda bir fikir vermemesidir; bilinen denklemlere gre her Calabi-Yau ekli, herhangi bir bakas kadar geerlidir. Denklemler fazladan boyutlarn llerini bile belirlemezler. Fazladan boyutlar grmediimize gre, kk olmallar, ama ne kadar kk olduklar sorusu hl cevaplanmamtr. Bu, sicim kuramnn lmcl bir eksiklii midir? Olabilir. Ama ben yle dnmyorum. Gelecek blmde daha ayrntl ileyeceimiz gibi, sicim kuramnn kesin denklemleri, yllar boyunca kuramclarn aklna gelmemitir ve ok sayda almada yaklak denklemler kullanlmtr. Bunlar sicim kuramnn pek ok zelliine k tutmu olmakla birlikte -ki bunlarn arasnda fazladan boyutlarn tam lleri ve ekilleri de vardr- baz sorulara yaklak denklemler cevap veremez. Matematiksel zmlememizi keskinletirdiimiz ve bu yaklak denklemleri gelitirdiimiz srece, fazladan boyutlarn eklini belirlemek, en nde gelen -ve benim dnceme gre eriilebilir- amatr. imdiye kadar bu ama, eriimin tesinde kalmtr. Yine de Calabi-Yau ekillerinden herhangi birinin seilmesinin, bilinen paracklar yaklak olarak reten titrenim desenlerine yol ap amayacan hl sorabiliriz. Cevap da olduka sevindiricidir. Her ne kadar her olasl aratrm olmaktan ok uzak olsak da, Calabi-Yau ekillerinin rneklerinin, Tablo 12.1 ve 12.2 ile kabaca uyuan sicim titrenim desenlerine yol at bulunmu449

tur. rnein 1980'lerin ortlarnda, Philip Candelas, Gary Horowitz, Andrew Strominger ve Edward Witten (Calabi-Yau ekillerinin sicim kuram ile oan ilikisini fark eden fizikiler ekibi), Calabi-Yau ekillerinin iinde bulunan her deliin -bu terim matematiksel olarak kesin bir ekilde tanmlanan anlamyla kullanlmtr- bir en dk enerjili sicim titrenim desenleri ailesine yol atn kefettiler. delikli bir Calabi-Yau ekli, bu yzden, Tablo 12.1'deki temel paracklarn aileli, tekrarlayan yapsna bir aklama getirir. Gerekten, byle baz delikli Calabi-Yau ekilleri bulundu. stelik, bu tercihli Calabi-Yau ekilleri arasnda Tablo 12.1 ve 12.2'deki doru sayda haberci paracklarna ve parackltrla uyuan, doru elektrik yk ve nkleer kuvvet zelliklerine yol aan ekiller de vardr. Bu, son derece cesaret verici bir sonutur; hibir ekilde byle olmas salanmaya allmamtr. Genel grelilik ve kuantum mekaniini birletirirken sicim kuram bilinen madde ve kuvvet paracklarn aklamak gibi nemli bir amaca ulamann yanna bile yaklaamayacam gsteren bir baka amaca ulam olabilir. Aratrmaclar, kuramn d krkl yaratan olaslktan uzaklamasnn yolunun bulunmasndan cesaretlendiler. Daha ileri giderek paracklarn kesin ktlelerini hesaplamak daha zor ve heyecan vericiydi. ncelediimiz gibi, Tablo 12.1 ve 12.2'deki paracklarn ktleleri, en dk enerjili sicim titrenimlerinden -sfr kere Planck ktlesi- milyon kere milyarda bir farkldr. Bu kadar kk farklar hesaplamak, u andaki sicim kuram denklemlerini kavraymzn ok tesinde bir kesinlik dzeyi gerektirir. Aslnda, tpk dier birok sicim kuramcs gibi ben de Tablo 12.1 ve 12.2'deki minik ktlelerin sicim kuramnda tpk standart modeldeki gibi ortaya ktklarndan kukulanyorum. Blm 9'dan, standart modelde bir Higgs alannn btn uzayda sfrdan farkl deer aldn ve bir paracn ktlesinin, Higgs okyanusunda hareket ederken ne kadar direnle karlat ile orantl olduunu hatrlayn. Byk olaslkla benzer bir senaryo sicim kuramna da uygulanr. Eer byk sayda sicim hep bir450

likte uzayda egdml bir ekilde titrenirse, pek ok bakmdan bir Higgs okyanusundan ayrt edilemeyecek, birrnek bir arka plan oluturabilir. Bu durumda balangta sfr ktleye yol aan sicim titrenimleri, Higgs okyanusunun sicim kuramndaki karlnn iinde hareket eder ve titrenirken etkisi altnda kaldklar diren yoluyla minik, sfrdan farkl ktleler edinebilirler. Ama dikkat edilirse, standart modelde verilen paracn etkisi altnda kald diren kuvveti -ve dolays ile edindii ktledeneysel lmle belirlenir ve kuramda girdi olarak belirtilir. Sicim kuram versiyonunda diren kuvveti -ve dolays ile titrenim desenlerinin ktleleri- sicimler arasndaki etkilemelerden kaynaklanr (Higgs okyanusu sicimlerden yaplm olaca iin) ve hesaplanabilir olmaldr. Sicim kuram, en azndan ilke olarak, btn parack zelliklerinin kuramn kendisi tarafndan belirlenmesine izin verir. imdiye kadar bunu kimse baaramad ama vurguland gibi, sicim kuram hl gelime halindedir. Aratrmaclar, zamanla, birletirme yolunda ok byk potansiyeli olan bu yaklam tam anlamyla gerekletirebilmeyi umuyorlar. Potansiyel dl byk olduu iin gd de gldr. Sk alma ve biraz da ansn yardmyla sicim kuram gnn birinde temel parack zelliklerini ve sonuta de evrenin neden byle olduunu aklayabilir.

Sicim Kuramna Gre Evrenin Dokusu


Sicim kuramna ilikin ou ey hl alglamamzn snrlarnn tesinde olsa da, imdiden yeni, dramatik bak noktalar ortaya koymutur. En arpc olan, genel grelilik ve kuantum mekanii arasndaki atla tamir etmeye alrken sicim kuramnn, uzayn dokusunun, dorudan alglayabildiklerimizin tesinde ok daha fazla sayda boyutu -evrenin en derin srlarnn bazlarn zmekte kilit rol oynayabilecek olan boyutlar- olabileceini ortaya koymu olmasdr. stelik kuram bildiimiz uzay ve zaman kavramlarnn Planck-alt ortama kadar uzanmadn da bildirir ki bu da imdi kavradmz biimiyle uzay ve zama451

nn, yalnzca hl onlar kefetmemizi bekleyen ok daha temel kavramlarn yaklatrmlar olduu anlamna gelir. Evrenin ilk anlarnda, uzay-zamann dokusunun bugn yalnzca matematiksel olarak eriilebilen zellikleri apak ortada olmu olmal. Erken dnemlerde, bildiimiz uzay boyutu da henz kkken, sicim kuramnda imdi bizim byk veya kvrlm dediimiz boyutlar arasnda byk olaslkla hibir fark yoktu. Bu boyutlarn imdiki l eitsizlii, henz anlamadmz bir nedenle uzay boyutlarndan tanesini zel olarak seen ve onlar 14 milyar yl boyunca, getiimiz blmlerde incelediimiz genilemeye maruz brakan kozmolojik evrimden kaynaklanm olmal. Zamanda daha da geriye bakacak olursak, btn gzlenebilir evren Planck-alt bir alana kadar bzlr, yle ki, (ekil 10.6'da) bulank blge olarak adlandrdmz eyi imdi bildiimiz uzay ve zamann, ada aratrmalarn anlamaya alt ok daha temel varlklardan -her ne iseler- doduu yer olarak tanmlayabiliriz. lkel evreni anlamaya ynelik ilerlemeler ve dolays ile uzayn, zamann ve zamann okunun deerlendirilmesi -ki bu yakn zamana kadar asil ama uzak grnen bir amat- sicim kuramn anlamak iin kullandmz kuramsal aletleri iyice bilememizi gerektirir. imdi greceimiz gibi, M-kuramnn gelitirilmesiyle ilerleme, iyimserlerin en iyimser ngrlerini bile amtr.

452

XIII. Blm

Z a r z e r i n d e k i Evren
M-Kuramnda Uzay ve Zaman zerine Speklasyonlar

icim kuram btn bilimsel atlmlar iinde en dnemeli tarihe sahip olanlardan biridir. lk ortaya atlmasndan otuz yldan fazla bir sre getikten sonra bugn bile, sicim kuramn savunanlarn ounluu, "sicim kuram nedir? "temel sorusunun hl kapsaml bir cevab olmadna inanyorlar. Sicim kuram hakknda pek ok ey biliyoruz. Temel zelliklerini biliyoruz, kilit nemde baarlarn biliyoruz, vaatlerini biliyoruz, kar karya olduu zorluklar biliyoruz. Sicim kuramnn denklemlerini kullanarak ok eitli durumlarda sicimlerin nasl davranmalar ve etkilemeleri gerektiini ayrntl olarak hesaplayabiliriz. Ama ou aratrmac sicim kuramnn gnmzdeki formlletirilmesinin, dier birok nemli ilerlemenin kalbinde yer aldn grdmz temel bir ilkeden yoksun olduunu hissediyor. zel grelilikte k hznn sabitlii var. Genel grelilikse edeerlik ilkesine sahip. Kuantum me453

kaniinde belirsizlik ilkesi var. Sicim kuramclarysa, kuramn zn benzer btnlkte ifade edebilecek, benzer bir ilkeyi hl el yordamyla aramaya devam ediyorlar. Bu eksikliin kkeninde, geni lde sicim kuramnn byk, btnle sahip olan bir grten kaynaklanmamas, para para gelimesi vardr. Sicim kuramnn amac -tm kuvvetleri ve tm maddeyi kuantum mekaniine zg bir yap altnda birletirmek- yeterince byk olmakla birlikte, kuramn geliimi ak bir ekilde blk prk olmutur. Otuz yldan daha uzun bir zaman nceki kefinden sonra, sicim kuram, bir grup kuramcnn bu denklemleri inceleyerek kilit zelliklerini aa karmas, bir baka grubun ise bunlar inceleyerek kritik anlamlar ortaya karmasyla, para para bir araya getirilmitir. Sicim kuramclar, yere gml olan ve ayaklarna taklan bir uzay aracn kazarak ortaya karmaya alan ilkel bir kabilenin yelerine benzetilebilir. Kabile, acemice ve deneyip-yanlarak uzay aracnn ileyiinin zelliklerini ortaya karr ve bu da btn dmelerin ve kollarn egdml ve birleik bir ekilde bir arada alt duygusunu besler. Sicim kuramclar arasnda da benzer bir duygu hkimdir. Yllar sren aratrmalarn sonular birbirine uymakta ve bir noktaya ynelmektedir. Bu, aratrmaclara, sicim kuramnn henz tam olarak ortaya karlmam ama sonunda doann ileyiini esiz bir berraklk ve anlalrlkla ortaya koyacak olan gl, tutarl bir yap oluturmakta olduu yolunda giderek artan bir zgven alamtr. Hibir ey bunu son zamanlarda ikinci spersicim devrimini balatan kavraytan daha iyi gsteremez. Bu devrim, dierlerinin yan sra, uzayn dokusuna ilemi olan bir dier gizli boyutu ortaya karm, sicim kuramnn deneysel olarak snanmas iin yeni olaslklar ortaya koymu, bizim evrenimizin dierleri ile yan yana olabileceini nermi, yeni kuak yksek enerji hzlandrclarnda kara deliklerin oluturulabileceini gstermi, zamann ve onun okunun tpk Satrn'n gzel halkalar gibi tekrar tekrar kvrlmakta olabilecekleri yepyeni bir kozmoloji kuramna yol amtr.
454

kinci Spersicim Devrimi


Sicim kuram ile ilgili, henz aklamadm, ama Evrenin Zarafeti adl kitabm okuyanlarn hatrlayabilecei, sorunlu bir ayrnt daha vardr. Getiimiz otuz yl sresince sicim kuramnn bir deil tam be farkl eitlemesi gelitirilmitir. nemli olmamakla birlikte adlar Tr-I, Tr-IIA, Tr-IIB, HeterotikO ve Heterotik-E'dir. Tm, nceki blmde anlatlan temel zellikleri paylarlar -temel bileenler titreen enerji iplikikleridir- ve 1970'lerdeki ve 1980'lerdeki hesaplamalarn ortaya koyduu gibi, her kuram fazladan alt uzay boyutu gerektirir; ama bu kuramlar ayrntl olarak zmlendikleri zaman nemli farklar ortaya kar. rnein, Tr-I kuram, kapal sicimler ad verilen ve son blmde tanmlanan titreen sicim halkalarn ierir, ama dier sicim kuramlarndan farkl olarak, ayn zamanda iki ucu da ak titreen sicimler olan ak sicimleri de kapsar. stelik hesaplar sicim titreim desenlerinin ve her desenin dierleriyle etkileme, onlar etkileme biiminin bir formlletirmeden dierine farkl olduunu gsteriyor. Sicim kuramclarnn en iyimser olanlar, bu farklarn, bu kuramlar gnn birinde gerekletirilebilecek olan deneylerin sonular ile ayrntl bir ekilde karlatrarak be kuramn bire indirilmesine yardmc olacan dnyorlard. Ama drst olmak gerekirse, sicim kuramnn be ayr formlletirmesinin bulunmas bile bal bana bir rahatszlk kaynayd. Birletirme ryas, bilim insanlarnn tek bir evren kuramna ynlendikleri bir ryadr. Eer aratrmalar yalnz bir kuramsal yapnn hem kuantum mekanii, hem de genel grelilii kapsadn ortaya koyarsa, kuramclar birletirmenin nirvanasna ulam olacaklardr. Dorudan deneysel dorulama olmasa bile, yapnn geerlilii konusunda gl bir durumda bulunacaklardr. Nereden baksanz, hem kuantum mekanii hem de genel grelilik konularnda deneysel destek zaten bol miktarda vardr ve evreni yneten yasalarn birbirleriyle badamas gerektii gn gibi ortadadr. Eer bir kuram yirminci yzyl fiziinin deneysel olarak dorulanm iki dev stununu birletiren tek ve matema455

tiksel olarak tutarl bir yap ise, bu, kuramn kanlmazl konusunda dorudan olmasa da gl bir kant olacaktr. Fakat sicim kuramnn yzeysel olarak birbirine benzeyen ama ayrntlarda farkl olan be eitlemesinin olduu gerei, sicim kuramnn tek olma snavnda baarsz olaca anlamna geliyor gibi grnmektedir. yimserler gnn birinde hakl ksa ve be sicim kuramndan yalnzca biri deneysel olarak kantlansa bile neden drt tane daha tutarl formlletirme olduu sorusu tedirgin edicidir. Dierleri yalnzca matematiksel merak mdr? Fiziksel dnya iin bir nemleri var mdr? Varlklar, sonradan zeki bilim insanlarnn aslnda sicim temas zerinde be, alt, yedi veya belki de sonsuz sayda matematiksel eitlemenin olduunu gsterecekleri kuramsal bir buzdann suyun zerinde grnen ucu olabilir mi? 1980'lerin sonunda ve 1990'larn banda birok fiziki, sicim kuramlarndan biri veya dierini anlamak iin sk bir alma iindeyken be eitleme muammas, aratrmaclarn zerinde gndelik olarak altklar bir problem deildi. Herkesin her sicim kuram kavraynn daha rafine olaca uzak bir gelecekte yzleeceini bildii o sessiz sorulardan biriydi. Ama 1995 baharnda, neredeyse hibir uyar olmadan, bu mtevaz umutlar frtnal bir ekilde ald. Baz sicim kuramclarnn (aralarnda Chris Hull, Paul Townsend, Ashoke Sen, Michael Duff, John Schwarz ve baka biroklar olmak zere) almalarndan sonu karan -ve yirmi yldr dnyann en nl sicim kuramcs olan- Edward Witten, be sicim kuramn birbirine balayan gizli uyumu ortaya kard. Witten be kuramn birbirinden farkl olmadn, tek bir kuramn be ayr matematiksel zmleme yolu olduunu gsterdi. Nasl tek dil bilen bir okuyucuya bir kitabn be ayr dildeki evirileri be ayr metin gibi grnrse, be ayr sicim formlletirmesi de henz Witten onlar birbirine evirecek bir szlk yazmam olduu iin farkl grnyordu. Ama bir kere ortaya knca, szlk inandrc bir ekilde -tpk be ayr evirinin yapld ana metin gibi- ana kuramn be sicim formlletirmesinin de birbirleriyle balant456

l olduunu ortaya koydu. Birletirici ana kurama geici olarak M-kuram ad verildi. M burada Master, Majestic, Mother, Magic, Mystery, Matrix kelimelerinden herhangi birinin anlamna geliyor olabilir. M-kuram, Witten'in gl nsezileriyle aydnlanan yeni grntsyle dnya apnda balam olan youn aratrmalarla tamamlanmay bekliyor. Bu devrimci keil, ileriye doru atlm byk ve sevindirici bir admd. Witten, bu alanda en ok dl alan makalesinde (ve Petr Horava'nn nemli tamamlayc almasyla) sicim kuramnn tek bir kuram olduunu gsterdi. Artk sicim kuramclar, Einstein'n bulmaya alt birleik kuram iin nerdikleri adaylarnn niteliklerini belirtirken hafif bir rahatszlkla, nerilen birleik yapnn tek olmadn, be deiik eitlemesi olduundan sz etmek zorunda deillerdi. Tersine, birleik bir kuram iin uzak-eriimli bir nerinin nasl uyaca bir yar-birletirmenin konusuydu. Witten'in almas araclyla her sicim kuramnda somutlaan birlik, btnsel bir sicim yaplanmasna genilemitir. ekil 13.1 'de be sicim kuramnn durumu, Witten'in kefinden nce ve sonra olmak zere, zetlenmitir. ekil, M-kuramnn kendiliinden, yeni bir yaklam olmadn, bulutlarn dalmasn salayarak, fizik yasalarnn, sicim kuramlarndan herhangi birinin saladndan ok daha duru ve tam bir formlletirilmesini vadettiini gsteriyor. M-kuram, her birinin daha byk bir sentezin paralar olduunu gstererek, be sicim kuramn de kapsar ve birbirine balar.

evirinin Gc
Her ne kadar ekil 13.1 ematik olarak Witten'in kefinin temel ieriini veriyorsa da, bu ekilde ifade edilmesi size biraz arpc gelebilir. Witten'in atlmndan nce, aratrmaclar sicim kuramnn be farkl eitlemesi olduunu dnyorlard; onun kefinden sonra ise artk byle dnmyorlard. Ama eer birbirlerinden anlam olarak farkl be ayr sicim kuram olduunu bilmiyor olsaydnz, sicim kuramclarnn en zeki olannn bu ku457

ekil 13.1 (a) 1995'ten nce be sicim kuramnn ematik grnts (b) M-kuram tarafndan ortaya konan yar-birletirmenin ematik grnts

ramlarn aslnda birbirlerinden farkl olmadklarn gstermesini neden nemseyecektiniz ki? Soru yle de sorulabilir: Witten'in kefi neden daha nceki bir yanl anlamay dzelten basit bir dzeltme deil de devrimci bir keiftir? Nedeni u. Getiimiz yirmi be-otuz yl boyunca fizikiler srekli olarak bir matematik problemi tarafndan engellenmilerdi. Bu be sicim kuramndan herhangi birini tanmlayan kesin denklemlerin karlmas ve zmlenmesinin ok g olduunun grlm olmas nedeniyle, kuramclar aratrmalarn ok daha kolay olan yaklak denklemlere dayandrmlard. Yaklak denklemlerin, pek ok koulda, tam denklemlere yakn so458

nular verdiine inanmamz iin iyi nedenler varsa da, yaklatrmlar -tpk eviriler gibi- her zaman baz bakmlardan eksik kalrlar. Bu nedenle, baz kilit problemlerin yaklak denklemlerle matematiksel olarak zlemeyecei grld, bu da ilerlemeyi nemli lde yavalatt. Metin evirilerinde ou kez grlen anlam kaymalar iin okuyucularn annda devreye giren baz areleri vardr. En iyi seenek, eer okuyucunun yabanc dil dzeyi uygunsa, zgn metne bavurmaktr. u anda sicim kuramclar bu yntemin bir benzerine sahip deiller. Witten ve dierleri tarafndan gelitirilen szln tutarll nedeniyle, be farkl sicim kuramnn tmnn bir ana kuramn, M-kuramnn farkl tanmlar olduu yolunda gl kantlarmz olmasna ramen henz aratrmaclar bu kuramsal ba konusunda btnsel bir kavray gelitirmediler. Son birka ylda M-kuram konusunda ok ey rendik ama konunun uygun biimde ve tam olarak kavrandn ne srebilmek iin hl yaplmas gereken ok ey var. Sicim kuramnda, sanki henz ortada olmayan bir metnin be ayr evirisine sahip gibiyiz. zgn metne sahip olmayan (sicim kuramnda olduu gibi) ve metnin yazld dili de bilmeyen eviri okuyucularnn da iyi bildii gibi, bir baka are, metnin onlarn bildii dillere yaplan evirilerine bavurmaktr. evirilerin ayn anlama gelen paragraflar gven verir; farkl anlama gelen paragraflarsa anlam kaymalar veya eviride farkllklar gsterir, ite Witten'in be sicim kuramnn ayn ana kuramn farkl evirileri olduunu kefetmesinin ortaya koyduu yaklam budur. Gerekten de Witten'in kefi, en iyi eviri benzetmesiyle anlalabilecek olan bu yaklamn iyi bir rneini sergilemitir. Ana metnin eitli kelime oyunlaryla, kafiyelerle, olaand ve kltre bal akalarla dolu olduu iin metnin tamamnn, evirildii be dilden hibirinde zarif bir biimde ifade edilemediini varsayn. Baz paragraflar kolayca Swahili diline evrilebilirken baka baz paragraflara bu dille hkim olmak olanaksz olabilir. Bu paragraflardan bazlarn nuit diline evirmek fikir
459

verici olabilecei halde bazlar hibir anlam ifade etmeyebilir. Baz zor pasajlarn anlam Sanskrit diliyle yakalanabilirken, be eviride de hibir anlam ifade etmeyen zellikle problemli olan baz blmler de yalnzca ana metinde anlaml olabilir. Be sicim kuram ile ilgili durum buna ok yakndr. Kuramclar baz zel sorular karsnda be kuramdan drd matematiksel olarak yararl olamayacak kadar karmak iken, birinin fiziksel sonularn ak ve saydam tanmn verebileceini bulmulardr. Witten'n kefinin gc de ite buradadr. Onun atlmnn ncesinde kolayca kontrol edemeyecekleri kadar zor denklemlerle karlaan sicim kuram aratrmaclar yolda kalrlard. Ama Witten'in almas, bylesi her sorunun drt matematiksel evirisinin -drt matematiksel yeniden formlletirmesi- olduunu ve bazen bu yeniden formlletirilen sorulardan birinin, dierlerinden ok daha kolay cevaplandrlabildiini gsterdi. Bu yzden, be kuram birbirine evirmekte kullanlan szlk bazen olanaksz derecede zor sorular greceli olarak dahil kolay sorulara evirmek iin bir yol ortaya koyabilir. Ama kusursuz da deildir. Nasl ana metindeki baz pasajlarn be dilin tmndeki evirileri ayn derecede anlamsz olabiliyorsa, bazen be sicim kuramndaki matematiksel tanmlar da ayn derecede anlalmas zor olabilir. Byle durumlarda tpk zgn metnin kendisine bavurduumuz gibi, ilerleme kaydetmek iin, ele gemesi zor M-kuramn tam olarak anlamamz gerekli olur. Yine de, ou durumda Witten'in szl sicim kuramn zmlemek iin gl bir ara salar. Bu nedenle, nasl karmak bir metnin her evirisi nemli bir amaca hizmet ediyorsa, her sicim formlletirmesi de yledir. Her perspektiften kazanlan grleri birletirerek sorular cevaplayabilir ve tek bir sicim formlletirmesinin eriiminin tmyle uzanda olan zellikleri ortaya karabiliriz. Bylelikle, Witten'in kefi, sicim kuramnn cephesini ilerletmek isteyen kuramclara be kat ate gc vermitir. Bir devrim balatmasnn nedeni, byk lde budur.

460

Onbir Boyut
yleyse, sicim kuramn zmlemek iin yeni kazandmz gcn nda ortaya km olan yeni fikirler nelerdir? Aslnda ok fikir var. Ama ben yalnzca uzay ve zamann yksnde en byk etkisi olanlara odaklanacam. En nemlisi, Witten'in almasnn 1970'ler ve 1890'lerde kullanlan sicim kuramnn yaklak denklemlerinin, evrende dokuz uzay boyutu bulunmas gerektii sonucuna varrken gerek boyut saysn bir eksik brakm olduklardr. Witten'in zmlemesi, M-kuramna gre evrenin on uzay boyutu, yani onbir uzay zaman boyutu olduunu gsterdi. Nasl Kaluza be uzay zaman boyutlu evrenin, elektromanyetizma ve ktleekimini birletirebilecek bir yap ortaya koyduunu bulduysa ve nasl sicim kuramclar on uzay zaman boyutlu evrenin kuantum mekanii ve genel grelilii birletirebilecek bir yap olduunu gsterdilerse, Witten da onbir uzay zaman boyutuna sahip bir evrenin btn sicim kuramlarn birletirebilecek bir yap ortaya koyduunu buldu. Tpk yer dzeyinden bakldnda birbirlerinden tmyle ayr gibi grnen be kyn, bir tepeden bakldnda -yani dikey dorultuda yeni bir boyut iin iine girdiinde- patikalar ve yollarla birbirine bal olduunun grlmesi gibi, Witten'in zmlemesinden kan fazladan uzay boyutunun da, be sicim kuramnn tmnn aralarndaki balanty gstermekte yaamsal nemi vard. Witten'in kefi, daha fazla boyut zerinden birlii salamak asndan tarihsel bir desene uymu ise de, bulduu sonucu 1995'teki yllk uluslararas sicim kuram konferansnda aklad zaman, bu alan temelinden sallad. Benim de aralarnda olduum aratrmaclar, kullanlan yaklak denklemler zerinde uzun uzun ve ayrntl olarak dnmlerdi ve herkes zmlemelerin boyutlarn says hakknda son sz sylemi olduundan emindi. Ama Witten artc bir ey bulmutu. Witten, btn nceki zmlemelerin, imdiye kadar bilinmeyen onuncu uzay boyutunun son derece kk, btn dierlerinden ok daha kk olduunu varsaymaya edeer bir ma461

tematiksel basitletirme yaptn gstermiti. Gerekten o kadar kk ki, btn aratrmaclarn kulland sicim kuramnn yaklak denklemleri, bu boyutun varlnn matematiksel ipularn ortaya koyacak zmleme gcnden yoksundu. Bu da, herkesin sicim kuramnda yalnzca dokuz uzay boyutu olduu sonucuna varmalarna yol amt. Ama birleik M-kuram yapsnn kazandrd yeni kavrayla Witten yaklak denklemlerin tesine geebilmi, daha derine inebilmi ve bir uzay boyutunun srekli olarak gzden karldn anlamt. Bylece Witten, sicim kuramclarnn on yldr gelitirmi olduu, on boyutlu be yapnn da, aslnda onbir-boyutlu tek bir ana kuramn be yaklak tanm olduunu gstermiti. Bu beklenmedik kavrayn sicim kuramndaki daha nceki almalar geersiz klp klmadn merak ediyor olabilirsiniz. Byk lde, geersiz klmad. Yeni bulunan onuncu uzay boyutu kurama beklenmedik bir zellik katt, ama eer sicim/M kuram doru ise ve onuncu boyutun da dierlerinden ok daha kk olduu ortaya karsa -uzun bir sre boyunca farknda olmadan varsayld gibi- nceki almalar geerli kalacaktr. Yine de bilinen denklemler fazladan boyutlarn bykln veya eklini tam olarak belirleyemedikleri iin, sicim kuramclar son birka yldr yeni bir -o kadar da kk olmayan- onuncu uzay boyutu olasln aratrma yolunda ok aba harcadlar. Dier eylerin yansra bu almalarn geni erimli sonular, M-kuramnn ekil 13.1 de ematik olarak verilen gsterimini salam bir matematiksel temele oturtmutur. On boyuttan onbir boyuta yaplan gncellemenin -sicim/Mkuramnn matematiksel yaps asndan sahip olduu nemden bamsz olarak- kuramn zihninizdeki resmini byk lde deitirmemi olduunu tahmin ediyorum. Hemen hemen herkes iin yedi tane kvrlm boyutu gz nnde canlandrmaya almak, alt tane boyutla neredeyse ayndr. Ama ikinci spersicim devriminden gelen ikinci ve daha yakndan ilgili olan bir kavray, sicim kuramnn temel sezgisel resmini deitirir. Aralarnda Witten, Duff, Hull, Townsend ve
462

dier pek oklarnn bulunduu aratrmaclarn ortak kavraylar, sicim kuramnn yalnzca sicimlerin kuram olmadn ortaya koymutur.

Zarlar
Getiimiz blmde aklnza taklm olabilecek bir soru udur: Neden sicimler? Tek boyutlu bileenler neden bu kadar zeldir? Kuantum mekanii ve genel grelilii uzlatrrken sicimlerin nokta olmamasnn, sfrdan farkl boyutlar olmasnn hayati nemi olduunu bulmutuk. Ama bu koul, minyatr diskler veya frizbiler eklindeki iki-boyutlu bileenlerce veya beyzbol toplan ya da amurdan yapm toplar gibi boyutlu bileenlerce de karlanr. Veya kuramda bu kadar ok uzay boyutu bulunduuna gre, daha ok boyutlu benekler de varsayabiliriz. Neden bu bileenler temel kuramlarmzda herhangi bir rol oynamyorlar? 1980'lerde ve 1990'larn banda sicim kuramclarnn ounun akla yakn bir cevab var gibiydi. Dierlerinin yan sra -yirminci yzyl fiziinin Werner Heisenberg ve Paul Dirac gibi devlerinin de zerinde alt, damlaya benzer bileenlere dayanan bir "maddenin temel kuram" formlletirme abalar olduundan sz ediliyordu. Ama onlarn almalar ve arkadan gelen dier birok alma, damla benzeri bileenlere dayanan ve en temel fiziksel koullan karlayan, rnein kuantum mekaniinde btn olaslklarn 0 ile 1 arasnda olmasn salayan (negatif olaslklarn veya 1 'den byk olaslklarn bir anlam yoktur) ve ktan daha hzl haberlemeyi yasaklayan bir kuram gelitirmenin son derece zor olduunu gsterdi. 1920'lerde balayan ve yarm yzyl sren aratrmalar, bu koullarn nokta paracklar tarafndan (ktleekiminin gzard edilmesi ile) kolaylkla karlandn gsterdi. 1980'lerde, Schwarz, Scherk, Green ve dierlerinin on yldan fazla sren aratrmalar, dier ou aratrmacy artarak, bu koullarn tek-boyutlu bileenler, yani sicimler (ki ktleekimini zorunlu olarak kapsyordu) tarafndan da karlandn ortaya koydu. Ama iki ya da daha
463

fazla uzaysal boyutlu temel bileenlere doru ilerlemek olanaksz grnyordu. Bunun nedeni, ksaca, denklemlerdeki simetrinin tek-boyutlu nesneler (sicimler) iin en byk sayya ulamas, sonra da ok byk hzla dmesiydi. Buradaki simetriler, Blm 8'dekilerden daha soyuttur (bir sicimin ya da daha ok boyutlu bir bileenin hareketini incelerken, gzlemlerimizin zmlemesini aniden ve rasgele bir ekilde deitirecek ekilde yaklap uzaklatmz zaman denklemlerin nasl deieceiyle ilgilidir). Bu dnmlerin fiziksel olarak anlaml denklem takmlar ortaya koymak asndan kritik nemi vardr. Sicimlerin tesinde ise gerekli olan bu simetri zenginlii yokmu gibi grnyor. 1 Bu nedenle, Witten'n makalesinin ve ardndan yamur gibi yaan sonularn", sicim kuramnn ve onun iinde bulunduu M-kuramsal yapnn, sicimlerin yan sra baka bileenleri de olduunun anlalmasna yol amas, sicim kuramclar iin ikinci bir ok oldu. zmlemeler, doal olarak membrane (zar) (M-kuramndaki M'nin bir dier olas anlam) veya (daha yksek boyutlu akrabalarnn adlandrlmasndaki sistematie uyarak) iki-zar ad verilen iki boyutlu bileenlerin varln gsterdi. -zar ad verilen, uzay boyutuna sahip olan cisimler vardr. Her ne kadar gzde canlandrmas giderek zorlasa da, zmlemeler p uzay boyutuna sahip olan ve p-zar (p-brane) ad verilen cisimlerin de olduunu gsteriyor. Burada p 10'dan kk herhangi bir tamsay olabilir. Bu yzden sicimler, sicim kuramndaki tek bileenler olmayp, sicim kuramnn bileenleri arasndadrlar. Bu dier bileenlerin ilk dnemlerde kuramsal olarak gzden kam olmalarnn nedeni onuncu uzay boyutununkiyle ayndr: Yaklak sicim denklemleri onlar ortaya karamayacak kadar kaba yapl kalmtr. Sicim aratrmaclarnn matematiksel olarak soruturduu kuramsal balamlarda btn p-zarlarn sicimlerden nemli lde daha ar olduklar ortaya kyor. Bir ey ne kadar byk ktleli ise, onu retmek iin o kadar fazla enerji gerekir. Ama yaklak sicim denklemlerindeki bir snrla464

ma -btn sicim kuramclarnca ok iyi bilinen ve denklemlerin yapsal olarak iinde olan bir snrlama- denklemlerin git gide daha fazla enerji ieren varlklar ve sreleri tanmlarken, giderek kesinliklerini kaybettikleridir. P-zarlara ilikin u enerjilerde yaklak denklemler, glgelerde kalan zarlar gn na karmak iin gerekli olan kesinlikten yoksundular, bu nedenle de bunlarn varl, onlarca yl boyunca matematiksel olarak fark edilmedi. Ama M-kuramsal yapnn salad eitli yeniden ifade ediler ve yeni yaklamlarla aratrmaclar, nceki teknik engellerden bazlarn amay baardlar ve sonunda, tm matematiksel ayrntlaryla birlikte zrhlara brnm olan daha yksek-boyutlu bileenleri buldular. 3 Sicim kuramnda sicimlerin yan sra baka bileenlerin de ortaya karlmas, daha nceki almalarn geerliliini, onuncu uzay boyutunun kefinden daha fazla geersiz klmad. Aratrmalar, eer daha yksek-boyutlu zarlar sicimlerden ok daha byk ktleli iseler -nceki almalarda bilmeden varsayld gibi- kuramsal hesaplamalarda ok az etkileri olacan gsteriyor. Ama nasl onuncu uzay boyutu dierlerinden ok daha kk olmak zorunda deilse, yksek boyutlu zarlar da ok byk ktleli olmak zorunda deildir. Hl varsaymsal olan ve yksek boyutlu bir zarn ktlesinin en dk ktleli sicim titreim desenleriyle eit - olabilecei eitli koullar vardr ve byle durumlarda zar, sonutaki fizik zerinde olduka byk bir etkiye sahiptir. rnein, Andrew Strominger ve David Morrison'la birlikte benim yaptm alma, tpk bir greyfurtun evresine sarlan stre naylon gibi, bir zarn kendisini bir Calabi-Yau eklinin kresel blmnn evresine sarabileceim gsterdi; eer uzayn o blgesi biizlrse, evresine sarlan zar da bzlr ve ktlesi azalr. Ktledeki bu azalmann, uzay blgesinin tmyle kerek yrtlp almasna neden olacan -uzayn kendisi alabilir- ama evreye sarlm durumda olan zar sayesinde fiziksel sonularda bir kargaa ortaya kmayacan gstermeyi baarabildik. Bu gelimeyi ayrntl olarak Evrenin Zarafetinde inceledim ve zamanda yol465

culuu inceleyeceimiz Blm 15'te konuya tekrar dneceim, o yzden burada daha fazla ayrntya girmeyeceim. Ama bu deinme, yksek-boyutlu zarlarn sicim kuramnn fizii zerinde nasl nemli etkiler yapabileceini akla kavuturuyor. u anda dikkatimizi younlatrdmz nokta asndan, sicim/M-kuramna gre zarlarn evren manzaramz etkilemesinin derin bir yolu vardr. Evrenin byk almnn -bilebildiimiz uzay zamann btn- kendisi de devasa bir zardan baka bir ey olmayabilir. Yaadmz yer bir zar dnyas olabilir.

Zar Dnyalar
Sicimler kk-tesi olduklar iin sicim kuramn snamak ok gtr. Sicimin bykln belirleyen fizii hatrlayalm. Ktleekiminin haberci parac -graviton- en dk enerjili sicim titreim desenleri arasndadr ve tad ktleekimi kuvvetinin iddeti de sicimin uzunluuyla orantldr. Ktleekimi bylesine zayf bir kuvvet olduu iin, sicimin uzunluu da ok kk olmaldr; hesaplamalar, sicimin graviton titreim deseninin gzlenen iddette bir ktleekimi kuvveti tamas iin Planck uzunluunun yz kat ile yzde biri arasnda olmas gerektiini gsteriyor. Bu aklamaya gre, yksek-enerjili bir sicimin kk bir boyutla snrlanamayacan gryoruz, nk sicim artk graviton paracyla dorudan ilikili deildir (graviton dk-enerjili, sfr-ktleli bir titreim desenidir). Aslnda, bir sicime giderek daha fazla enerji yklendiinde, nce giderek daha iddetle titreecektir. Ama belirli bir noktadan sonra, fazla enerji farkl bir etki yapacaktr: Sicimin boyunun uzamasna neden olacaktr ve sicimin bymesinin de bir snr yoktur. Bir sicime yeterli enerji ykleyerek makroskopik bir boyuta erimesi bile salanabilir. Gnmz teknolojisiyle henz bu noktaya yaklaamyoruz ama byk olaslkla Byk Patlama y izleyen ok scak ve ar yksek enerjili ortamda uzun sicimler ortaya km olmal. Eer bunlardan bazlar gnmze kadar gelmeyi baarmlarsa, gkyzn boydan boya kaplayacak kadar byk olmalar beklenebilir. Bylesi466

ne uzun sicimlerin uzaydan aldmz veriler zerinde kk ama belirlenebilir izler brakm olmalar bile olasdr; belki de sicim kuram bylece astronomi gzlemleriyle dorulanabilir. Yksek-boyutlu p-zarlar da minik olmak zorunda deildir ve bunlar sicimlerden daha fazla boyuta sahip olduklar iin, nitel olarak yeni bir olaslk ortaya koyarlar. Uzun -belki de sonsuz uzunlukta- bir sicimi gzmzde canlandrdmzda, gndelik yaammzn uzun boyutunda var olan tek boyutlu bir cisim dnrz. Gz alabildiine uzanan bir yksek gerilim hatt buna iyi bir rnektir. Benzer biimde byk -belki de sonsuz byklkte- bir iki-zar dndmzde, gzmzde gndelik yaantmzdaki uzun uzay boyutunun iinde var olan iki boyutlu bir cisim canlanr. Buna gereki bir rnek veremiyorum ama son derece ince olan ve gz alabildiine uzanan bir sinema perdesi fikir verebilir. Ama sra byk bir -zara geldiinde, kendimizi nitel olarak yeni bir durumda buluruz. -zarn boyutu vardr, bu yzden eer ok bykse -belki de sonsuz byklkte- uzun uzay boyutunun tmn doldurur. Yksek gerilim hattna benzettiimiz bir-zar ve sonsuz byklkteki bir sinema perdesine benzettiimiz iki-zar bizim uzun uzay boyutumuzun iinde var olabilirken, byk bir -zar bildiimiz btn uzay kaplar. Bu da ilgin bir olasla yol aar. Acaba u anda bir -zar iinde yayor olabilir miyiz? Btn dnyas, kendisi daha yksek boyutlu bir evrende (sinema salonunun uzay boyutu) var olan iki boyutlu bir perdede - iki-zarn iinde- var olan Pamuk Prenses gibi, bildiimiz her eyin, kendisi de sicim/M-kuramnn daha yksek boyutlu evreninin iinde bulunan, boyutlu bir evren iinde var olmas mmkn olabilir mi? Newton'un, Leibniz'in, Mach'n ve Einstein'n boyutlu uzay dedii ey, sicim/M-kuramndaki -boyutlu, belirli bir varlk olabilir mi? Veya, daha greli bir dille, Minkowski ve Einstein tarafndan gelitirilen drt-boyutlu uzay zaman, aslnda zaman iinde evrilen bir -zarn uyan olabilir mi? Ksacas, bildiimiz evren bir zar olabilir mi? 4
467

Bir -zar iinde yayor olabileceimiz olasl -zar dnyalar senaryosu- sicim/M-kuramnm yksndeki en son dnemetir. Greceimiz gibi, bu durum sicim/M-kuram hakknda, ok sayda uzak-erimli kollara ayrlan, nitel olarak yeni bir dn yolu ortaya koyar. Temel fizik olarak zarlar bir tr kozmik Velcro gibidir, imdi inceleyeceimiz zel anlamda ok yapkandrlar.

Yapkan Zarlar ve Titreen Sicimler


"M-kuram" teriminin ortaya atlmasnn arkasndaki itici glerden biri, artk "sicim kuram "nn, kuramn pek ok bileenlerinden yalnzca birine k tuttuunu anlam olmamzdr. Kuramsal almalarn bir-boyutlu sicimleri ortaya karmas, daha ileri dzeydeki zmlemelerin daha yksek-boyutlu zarlar ortaya karmasndan onyllar nce olduu iin, "sicim kuram" tarihsel bir sanat eseri gibidir. Ama her ne kadar M-kuram, iinde eitli boyutlarn temsil edildii bir demokrasi sergilemekteyse de, sicimler imdiki formlletirmemizde hala en nemli rol oynuyorlar. Bu hemen ak olarak grlr. Eer btn yksekboyutlu p-zarlar sicimlerden ok daha ar iseler, o zaman aratrmaclarn bilmeden 1970'lerden beri yapt gibi, ihmal edilebilirler. Ama sicimlerin eitler arasnda birinci olmalarnn daha genel bir dier yolu vardr. 1995'te, Witten in kefini aklamasndan ksa bir sre sonra Santa Barbara'daki Kaliforniya niversitesi nden J o e Polchinski dnmeye balad. Yllar nce Robert Leigh ve J i n Dai ile yazd bir makalede Polchinski, sicim kuramnn ilgin ama anlalmas olduka g bir zelliini kefetmiti. Polchinski'nin itici gc ve dn ekli teknikti, ayrntlar konumuz iin nemli olmamakla birlikte, ulat sonular nemlidir. Polchinski belirli baz durumlarda, ak sicimlerin ularnn -bunlarm iki ucu ak sicim paralar olduunu hatrlayn- tam bir serbestlik iinde hareket edemediini bulmutu. Nasl telin zerindeki bir boncuk hareket etmekte zgr olduu halde yalnzca teli izleyebilirse veya nasl bir bilardo topu masann iki boyutlu y468

zeyinde hareket ederse, ak bir sicimin ular da hareket etmekte zgr olmakla birlikte, uzayda belirli baz ekillerde hareket edebilir. Polchinski ve alma arkadalar, sicimin titremekte zgr olmakla birlikte ularnn uzayda baz blgelerde "yapk" veya "hapis" kaldn gstermiti. Baz durumlarda bu blge tek-boyutlu olabilir, bu durumda sicimin ular tpk telin zerinde kayan iki boncuk gibi, sicimin kendisi ise boncuklar birletiren kordon gibi dnlebilir. Baka durumlarda, blge iki boyutlu olabilir; sicimin ular birbirine bir kordonla bal olan ve masann yzeyinde hareket eden iki bilardo topu gibi olabilir. Daha baka durumlardaysa, blge , drt veya ondan az olmak zere herhangi bir boyutta olabilir. Polchinski ve ayn zamanda Petr Horava ve Michael Green tarafndan da gsterilen bu sonular, ak ve kapal sicimlerin karlatrlmasna ilikin uzun zamandr ortada olan bilmecenin zlmesine yardmc oldular, amayllar boyunca bu alma ok az ilgi ekti. 5 1995 Ekiminde, nceki dnemden kalan bu grleri Witten'in yeni keiflerinin altnda yeniden dnmeyi bitirdiinde bu deiti. Polchinski'nin nceki makalesinin tam bir cevap vermeden brakt bir soru, son paragraf okurken belki sizin de aklnza gelmi olabilir: Eer ak sicimlerin ular uzayda baz blgelerde yapksa, acaba bunlarn yapt yer nedir? Teller ve bilardo masalar, onlar boyunca veya onlarn yzeyinde hareket eden boncuklardan veya bilardo toplarndan bamsz olarak, alglanabilir varlklardr. Ya sicimlerin ularnn yapk olduu uzay blgeleri? Acaba bu blgeler sicimlerin serbest ularnn hareketlerini kskanlkla kstlayan, sicim kuramnn bamsz ve temel bir bileeni ile mi doludur? Sicim kuramnn yalnzca sicimlerin kuram olduunun dnld 1995 ncesinde bu i iin hi aday yokmu gibi duruyordu. Ama Witten'n atlm ve onun esinledii, yamur gibi yaan sonulardan sonra Polchinski cevab ak olarak grd: Eer ak sicimlerin ular uzayn p-boyutlu bir blgesinde hareket etmek zere kstlanyorlarsa, o zaman, uzayn o blgesi bir p-zar tarafndan dol469

durulmu olmalyd.* Polchinski'nin hesaplar, yeni kefedilen p-zarlarn, sicimlerin ak ularn kurtulamayacaklar ekilde yakalayp, onlar doldurduklar uzayn p-boyutlu bir blgesinde hareket etmek zere kstlamak iin uygun zelliklere sahip olduklarn gsterdi. Bunun ne anlama geldiini daha iyi hissetmek iin, ekil 13.2 ye bakn, (a)'da birka tane iki-zar gryoruz, hareket eden ve titreen sicimlerden hepsinin ular zarlarn iinde hareket edecek ekilde kstlanm. Her ne kadar izmek giderek zorlasa da, daha yksek-boyutlu zarlarda durum ayndr. Ak sicim ular p-zarn iinde ve zerinde hareket edebilir, ama zar terk edemezler. Zar dna karak hareket etme olaslna gelince, zarlar dnlebileceiniz en yapkan eylerdir. Ak bir sicimin bir ucunun bir p-zarda, dierinin, ilkiyle ayn boyutta olabilecek (ekil 13.2b) veya olmayabilecek (ekil 13.2c) bir baka p-zarda olma olasl da vardr. Polchinski'nin yeni makalesi, Witten'n eitli sicim kuramlar arasndaki ilikilerle ilgili kefine, ikinci spersicim devrimi iin bir e manifesto salad. Yirminci yzyl kuramsal fiziinin stn zekalarndan bazlar, temel bileenlerinin boyutlar noktalarnkinden (sfr boyut) veya sicimlerinkinden (bir boyut) daha yksek olan bir kuram gelitirmeye alp baarsz olurken, Witten'in ve Polchinski'nin bulduu sonular, gnmzn nde gelen aratrmaclardan gelen nemli fikirlerin de katksyla ilerlemeye giden yolu at. Bu fizikiler sicim/Mkuramnn daha yksek-boyutlu bileenler ierdiini ortaya karmakla kalmadlar, zellikle Polchinski'nin fikirleri bu bileenlerin ayrntl fiziksel zelliklerini kuramsal olarak zmlemenin de yolunu gsterdi (eer varlklar kantlanrsa). Polchinski, bir zarn zelliklerinin byk lde u noktalar bu zarn iinde olan titreen ak sicimlerin zellikleri tarafndan belirlendiini ileri srd. Nasl bir halnn tyleri -bir ular hal-

* Bu yapkan varlklarn tam ad Dirichlet p-zarlar veya ksaca D-p-zarlardr. Biz daha ksa olan p-zar adn kullanacaz. 470

(a)

(b)

(c)

ekil 13.2 (a) ular iki boyutlu zarlara tutunmu ak sicimler (b) Bir iki boyutlu zarla dier bir iki boyutlu zar arasnda gerilmi sicimler (c) ki boyutlu bir zarla tek boyutlu bir arasnda gerilmi sicimler

nn srt dokusuna bal olan yn paralar- zerinde elinizi gezdirerek o hal hakknda pek ok ey renebilirseniz, bir zarn pek ok zellii de bir ular bu zarn iinde olan sicimler incelenerek belirlenebilir. Bu, ok nemli bir sonutu. On yllarca sren aratrmalar sonucunda tek-boyutlu cisimleri -sicimleri- incelemek iin retilen kesin matemetiksel aralarn, daha yksek-boyutlu cisimleri, p-zarlar incelemek iin de kullanlabileceini gsteriyordu. Bu durumda Polchinski de harika bir ekilde yksek-boyutlu cisimleri zmlemenin, byk lde, hl varsaymsal olsa da bilindik sicimlerin zmlenmesine indirgendiini ortaya kard. te sicimlerin eitler arasnda birinci olmasnn anlam budur. Eer sicimlerin davranlarn anlayabilirseniz, o zaman p-zarlarn davrann anlamak konusunda da ok yol kat etmisiniz demektir. Bu grlerle imdi zar dnyalar senaryosuna -hepimizin btn hayatmz bir -zarn iinde yayor olabileceimiz olaslna- geri dnelim.

Bir Zar Olarak Evrenimiz


Eer bir -zarn iinde yayorsak, eer drt boyutlu uzay zamanmz -zarn zamanda srklenmesinin tarihinden ba-

471

ka bir ey deilse, uzay zamann bir ey olup olmad yolundaki nemli soruya yeni ve parlak bir k tutulmu olur. Bildiimiz drt boyutlu uzay zaman bulank ya da soyut bir fikirden deil, sicim/M-kuramndaki gerek, fiziksel bir varlktan, bir -zardan kar. Bu yaklamda drt boyutlu uzay zamanmzn gereklii, bir elektronun veya bir kuarkn gerekliiyle edeerdir. (Elbette hl iinde sicimlerin ve zarlarn var olduu daha geni uzay zamann -sicim/M-kuramnn onbir boyutununkendisinin bir varlk olup olmadn sorabilirsiniz; ama dorudan yaadmz uzay zaman arenasnn gereklii aktr.) Ama eer haberdar olduumuz evren gerekten bir -zar ise eer, ksa bir gz atla bile bir eyin iinde olduumuz, bir -zar iinde olduumuz ortaya kmayacak mdr? Modern fiziin, iine gml olabileceimizi syledii eyleri -bir Higgs okyanusu, karanlk enerjiyle dolu uzay, ok byk sayda kuantum alan dalgalanmalar- zaten renmitik. Bunlarn hibiri insan alglar tarafndan dorudan fark edilmez. Bu yzden sicim/M-kuramnn, "bo"uzay doldurmu olabilecek gzle grlmeyen eyler listesine yeni bir aday eklediini renmek sizi artmasn. Ama valyelik yapmayalm. nceki her olasln fizikteki etkisini ve gerekten var olup olmadn nasl kantlayacamz anlyoruz. Gerekten, bu nden ikisinin -karanlk enerji ve kuantum salnmlar- varln destekleyen gl kantlarn toplandn zaten grmtk; Higgs alan iin kantlar da u anda almakta olan ve gelecekte planlanan hzlandrclarda aranyor ve aranmaya devam edecek. Acaba bunlara karlk bir -zar iindeki hayat konusunda durum ne? Eer zar-dnya senaryosu doru ise, o zaman neden bu zar grmyoruz ve varln nasl kantlayacaz? Cevap, zar dnyalar balamnda sicim/M-kuramnn fiziksel anlamnn, nceki "zar olmayan" senaryolardan hangi temel deiiklikleri gsterdiine k tutar. rnek olarak n hareketini -fotonlarn hareketini- gz nne alalm. Sicim kuramnda, sizin de bildiiniz gibi, foton zel bir sicim titreim desenidir. Daha ak anlatmla, matematiksel almalar zar dnyalar
472

senaryosunda fotonlar kapal sicim titreimlerinin deil, yalnz ak sicim titreimlerinin rettiini gsterdi ki, bu da byk bir fark yaratr. Ak sicimlerin u noktalar eer bir -zar iinde hareket edecek ekilde snrlandrlmamsa tmyle serbesttirler. Bu da fotonlarn (foton oluturacak ekilde titreen ak sicimlerin) -zarmzn iinde hibir engelle karlamadan, hareket edecekleri anlamna gelir. Bu da zar, iinde bulunduumuzu grmemizi engelleyecek ekilde tmyle saydam -tmyle grnmez- yapar. Ayn derecede nemli bir nokta da udur: Ak sicimlerin u noktalar zar dna kamadndan, fazladan boyutlarda hareket edemezler. Tpk telin, zerinde hareket eden boncuklar; bilardo masasnn, zerinde hareket eden toplar snrlad gibi, yapkan -zarmz da fotonlarn yalnzca uzaysal boyutumuzda hareket etmelerine izin verir. Fotonlar elektromanyetizmann haberci paracklar olduu iin, bunun anlam, elektromanyetik kuvvetin -n- ekil 13.3'te gsterildii gibi (izebilmek iin iki boyutta gsterdik) boyutumuza hapsolduudur.

ekil 13.3 (a) Zar dnyalar senaryosunda fotonlar, ular zar iinde olan alc sicimlerdir, o yzden bunlar -yani k- zar terk edemez, (b) Zar dnyamz, grdmz k bizim zarmz terk edemedii iin bize grnmeyen, daha geni bir fazladan boyutlar ortamnda yzyor olabilir. Yaknlarda yzen baka zar dnyalar da olabilir.

Bu, nemli sonular olan youn bir kavraytr. Daha nceleri sicim/M-kuramnn fazladan boyutlarnn skca kvrlm olmalarnn gerektiini sylemitik. Bunun ak nedeni, bu boyutlar gremediimiz iin, gizli olmalarnn gerekmesiydi. Bu boyutlar gizlemenin bir yolu da, bunlar bizim aralarmzn gremeyecei kadar kltmektir. Ama gelin imdi zar dnyalar senaryosunu yeniden gzden geirelim. Nesneleri nasl alglarz? Gzlerimizi kullandmzda elektromanyetik kuvveti kullanrz; elektron mikroskobu gibi gl aralar kullandmzda da elektromanyetik kuvveti kullanrz; atom arptrclarn kullandmzda, kk-tesi eyleri belirlemek iin kullandmz kuvvet yine elektromanyetik kuvvettir. Ama eer elektromanyetik kuvvet bizim -zarmza, uzay boyutumuza hapsolmu durumdaysa, byklkleri ne olursa olsun fazladan boyutlar aratramaz. Eer fazladan boyutlar bildiimiz uzay boyutlar kadar byk olsa bile, fotonlarn bizim boyutlarmzdan kap fazladan boyutlara girmesi, daha sonra gzmze veya kullandmz araca girerek bizim bu boyutlarn varlndan haberdar olmamz salamalar olas deildir. Bu yzden eer bir -zarn iinde yayorsak, fazladan boyutlardan neden haberdar olmadmz konusunda alternatif bir aklamamz var. Fazladan boyutlar son derece kk olmak zorunda deil. Byk olabilirler. Gr eklimizden tr onlar grmyoruz. Bildiimiz boyutun dna kamayan elektromanyetik kuvveti kullanarak gryoruz. Su stnde yzmekte olan bir yapran zerinde yrrken grnen yzeyin altndaki derin sulardan habersiz olan bir karnca rnei, ekil 13.3b'te grld gibi, byk, geni, daha yksek-boyutlu bir uzayda yzyor olabiliriz ama -sonsuza kadar bizim boyutlarmza hapsolmu olan- elektromanyetik kuvvet bunu ortaya karamaz. Tamam, diyebilirsiniz, ama elektromanyetik kuvvet doadaki drt kuvvetten yalnzca biri. Ya dier ? Onlar fazladan boyutlara girerek bu boyutlarn varln ortaya karabilir mi? Gl ve zayf nkleer kuvvetler iin cevap yine hayrdr. Hesaplamalar, zar dnyalar senaryosunda, bu kuvvetlerin haberci
474

paracklar olan W ve Z paracklarnn da ak-sicim titreim desenlerinden kaynaklandn gstermitir, o nedenle bu paracklar da tpk fotonlar gibi hapsolmu durumdadr; gl ve zayf nkleer kuvvetleri ieren sreler de fazladan boyutlara kar ayn derecede krdr. Ayn ey madde paracklar iin de geerlidir. Elektronlar, kuarklar ve btn dier parack trleri de ular hapsolmu olan ak sicimlerin titreimlerinden kaynaklanrlar. Bu nedenle; ben, siz ve grdmz her e y bizim zarmzda kalc olarak hapsolmu durumdadr. Zaman da gz nne alrsak, her ey bizim drt boyutlu uzay zaman dilimimizin iine hapsolmu durumdadr. Ya da hemen hemen her ey. Ktleekimi kuvveti iin durum farkldr. Zar dnyalar senaryosundaki matematiksel zmlemeler, gravitonlarn tpk daha nce incelediimiz zar-d senaryolarda olduu gibi, kapal sicimlerin titreimlerinden kaynaklandn gsteriyor. Kapal sicimler -u noktalar olmayan sicimler- zarlar tarafndan hapsedilemez. Bunlar zarlar terk edebilir, zerlerinde veya ilerinde serbeste hareket edebilir. Bu yzden, eer bir zar iinde yayorsak, fazladan boyutlardan tam olarak kopmu saylmayz. Ktleekimi kuvveti araclyla fazladan boyutlar hem etkileyebilir, hem de onlar tarafndan etkilenebiliriz. Byle bir senaryoda ktleekimi, boyutumuzun tesiyle etkileebilmemizin tek yoludur. Fazladan boyutlardan ktleekimi kuvveti araclyla haberdar olabilmemiz iin bu boyutlarn ne kadar byk olmalar gerekir? Bu, ilgin ve kritik bir sorudur. yleyse, bir gz atalm.

Ktleekimi ve Fazladan Boyutlar


1687'de Newton evrensel ktleekimi yasasn ileri srdnde aslnda uzay boyutlarnn says konusunda gl bir saptama yapyordu. Newton yalnzca iki cisim arasndaki ekim kuvvetinin cisimler birbirlerinden uzaklatka azalacan sylemekle kalmamt, iki cisim birbirinden uzaklatka ekim kuvvetinin nasl azalacan kesin bir ekilde tanmlayan bir forml, bir ters kare yasas ortaya koymutu. Bu formle gre eer cisimler
475

arasndaki uzaklk iki katna karsa aralarndaki ekim kuvveti 4 (2 2 ) kat azalr; eer uzaklk katna karsa ekim kuvveti 9 (3 2 ) kat azalr; eer uzaklk drt katna karsa, ekim kuvveti 16 (4 2 ) kat azalr; daha genel olarak ekim kuvveti uzakln karesiyle azalr. Son birka yz yldr aka kantland gibi, bu forml iliyor. Ama acaba neden kuvvet uzakln karesiyle orantl? Neden kuvvet uzakln kbyle (uzaklk iki katna ktnda kuvvet 8 kat azalr) veya drdnc kuvvetiyle (uzaklk iki katna ktnda kuvvet 16 kat azalr) azalmyor ya da rnein kuvvet uzakln kendisiyle ters orantl (uzaklk iki katna ktnda kuvvet yarya der) deil? Cevap dorudan uzay boyutlarnn saysna baldr. Bunu grmenin bir yolu, iki cisim tarafndan salnan ve sourulan gravitonlarn saysnn bu iki cismin arasndaki uzakla nasl bal olduunu veya her iki cismin grd uzay zaman eriliinin aralarndaki uzaklk arttka nasl azaldn dnmektir. Ama gelin, bizi abucak ve sezgisel bir biimde doru cevaba ulatracak olan daha basit ve daha eski moda bir yaklam deneyelim. ekil 3.1'in bir ubuk mknatsn yaratt manyetik alan ematik olarak gsterdii gibi, byk ktleli bir cismin, diyelim ki Gne'in yaratt ktleekimi alann ematik olarak gsteren bir ekil (ekil 13.4a) izelim. Manyetik alan izgileri ubuk mknatsn kuzey kutbundan gney kutbuna doru giderken, ktleekimi alan izgilerinin her ynde nsal olarak yayldna ve yaylmaya devam ettiine dikkat edin. Belirli uzaklktaki baka bir cismin -varsayalm yrngede dnmekte olan bir uydunun- hissedecei ktleekimi kuvveti, o cismin konumundaki alan izgilerinin younluu ile orantldr. Eer uyduya ekil 13.4b'deki gibi daha fazla sayda alan izgisi girerse, cismin zerindeki ktleekimi kuvveti de o oranda artar. imdi artk Newton'n ters kare yasasnn kkenini aklayabiliriz. ekil 13.4c'deki gibi, merkezi Gne'in merkezinde olan ve yzeyi uydunun konumundan geen hayali bir krenin yzey alan - boyutlu uzaydaki herhangi bir krenin yzey alan gi476

(a)

(b)

(c)

ekil 13.4 (a) Gne'in uydu gibi bir cisim zerine uygulad ktleekimi kuvveti aralarndaki uzakln karesiyle ters orantldr. Bunun nedeni Gne'in ktleekimi alan izgilerinin birrnek biimde (b)'deki gibi dalmas ve bu yzden d uzaklndaki younluunun, d yarapl bir krenin y z e y alanyla ters orantl olmasdr -bu, ematik olarak (c)'de gsterildii gibi- temel geometrinin d2 ile orantl olduunu gsterdii bir alandr.

bi- krenin yarapnn karesiyle, bu rnekte Gne'le uydu arasndaki uzakln karesiyle orantldr. Bu da kre yzeyinden geen alan izgilerinin younluunun -alan izgilerinin toplam saysnn krenin yzey alanna blmnn- Gne-uydu uzaklnn karesiyle azalaca anlamna gelir. Eer bu uzaklk iki katna karsa, ayn saydaki alan izgileri drt kat daha byk bir alana dalacak, bu yzden de bu uzaklktaki ktleekimi kuvveti drt kat daha az olacaktr. Bu nedenle Newton'un ktleekimine ilikin ters kare yasas, boyutlu uzaydaki krelerin geometrik zelliklerinin bir yansmasdr. Eer evrende iki veya yalnzca bir uzay boyutu olsayd acaba Newton'n forml nasl deiirdi? ekil 13.5a'da iki boyutlu bir gne ve evresinde dolanan uydusu grlyor. Grebileceiniz gibi, verilen herhangi bir uzaklkta gnein ktleekimi alannn izgileri, krenin bir dk boyuttaki benzeri olan ember zerine dalyor. emberin evresi, yarapla orantl olduundan (yarapn karesiyle deil), eer gne-uydu uzakl iki katna karsa alan izgilerinin younluu 2 faktryle azalacak (4 deil), ve bu yzden de gnein ktleekimi kuvveti yarya decektir (drtte bire deil). Eer evrende yalnzca iki uzay boyutu olsayd, ktleekimi kuvveti uzakln karesiyle deil, uzaklkla
477

ekil 13.5 (a) Yalnzca iki uzay boyutuna sahip olan bir evrende ktleekimi uzaklkla ters orantl olarak azalr nk ktleekimi alan izgileri, evresi yarapyla orantl olan bir ember zerine dalacaktr, (b) Bir uzay boyutuna sahip olan bir evrende ktleekimi alan izgileri dalacak bir yer bulamayacaklarndan, ktleekimi, uzaklktan bamsz olarak sabittir.

ters orantl olacakt. Eer evrende ekil 13.5'te grld gibi yalnzca bir uzay boyutu olsayd, ktleekimi yasas daha da basit olacakt. Ktleekimi alan izgileri yaylacak alan bulamayaca iin, ktleekimi uzaklkla azalmayacakt. Eer gnele uydu arasndaki uzakl iki katna karsaydnz (byle cisimlerin benzerlerinin byle bir evrende var olduunu varsayarak) uyduya giren alan izgisi says deimeyecei iin iki cisim arasndaki ktleekimi kuvveti deimeyecekti. Her ne kadar izmek olanaksz olsa da, ekil 13.4 ve ekil 13.5'te gsterilen desen, dorudan drt, be, alt veya herhangi bir sayda uzay boyutu olan bir evrene geniletilebilir. Uzay boyutlarnn says ne kadar artarsa, ktleekimi alan izgileri dalacak o kadar fazla yer bulur. Ne kadar ok dalrlarsa da, ktleekimi artan uzaklkla o kadar hzl der. Drt uzay boyutunda Newton'un yasas bir ters kp yasas olurdu (uzaklk iki katna ktnda kuvvet 8 kat azalr); be uzay boyutunda ters drdnc kuvvet yasas olurdu (uzaklk iki katna ktnda kuvvet 16 kat azalr); alt uzay boyutunda ters beinci kuvvet yasas olurdu (uzaklk iki katma ktnda kuvvet 32 kat azalr); daha fazla boyutlu evrenlerde de bu byle srp gider. Newton yasasnn ters kare versiyonunun ok miktardaki veriyi -gezegenlerin hareketinden kuyrukluyldzlarn yrngeleri478

ne- aklamaktaki baarsnn, boyutlu bir evrende yaamakta olduumuzun bir kant olduunu dnebilirsiniz. Ama bu acele varlm bir karar olur. Ters kare yasasnn astronomi leklerinde 6 ve y e r leklerinde ilediini biliyoruz, bu da, byle leklerde uzay boyutumuzun olduu gereiyle uyuuyor. Ama bu yasann daha kk leklerde ilediini biliyor muyuz? Ktleekiminin ters kare yasas mikro evrenin hangi leklerine kadar snand? Deneyciler yasay milimetrenin onda birine kadar doruladlar; eer iki cisim birbirlerine milimetrenin onda biri kadar yaklatrlrsa, veriler bunlarn aralarndaki ktleekimi kuvvetinin ters kare yasasna uyduunu gsteriyor. Ama imdiye kadar ters kare yasasn daha ksa leklerde snamann nemli teknik glkleri olduu ortaya kt (kuantum etkileri ve ktleekiminin zayfl deneyleri karmak hale getiriyor). Ters kare yasasndan sapmalar, fazladan boyutlar konusunda ikna edici bir sinyal olacandan bu, kritik bir konudur. Bunu aka grmek iin kolayca izebileceimiz ve zmleyebileceimiz, daha dk boyutlu bir oyuncakla alalm. Bir uzay boyutuna sahip bir evrende yaadmz veya hem yalnzca bir boyut gzle grlebilir olduu iin, hem de yzyllardr yaplan deneyler ktleekiminin cisimlerin arasndaki uzaklkla deimediini gsterdii iin yle sandmz varsayn. Ama ayn zamanda btn o yllar boyunca deneycilerin ktleekimi yasasn yalnzca milimetrenin onda birine kadar snayabildiim de varsayn. Daha kk uzaklklar iin kimsenin elinde bir veri b u l u n m u y o r olsun. imdi evrenin yalnzca bir avu kuramsal fizikiden baka kimsenin bilmedii, kvrlm, ikinci bir boyutu daha olduunu dnn. Bu, evrenimizi ekil 12.5'te grlen, Philippe Petit'nin gerilmi halatna benzetir. Bu, acaba gelecekteki daha hassas ktleekimsel deneyleri nasl etkileyecektir? ekil 13.6 ya bakarak bu soruya bir cevap verebiliriz. ki minik cisim birbirine yeterince -kvrlm boyutun evresinden daha fazla-yaklatrldnda, uzayn iki-boyutlu karakteri annda ortaya kar, nk o leklerde ktleekimi alan izgilerinin dalaca yer vardr (ekil 13.6a). ki cisim birbirine yeterince
479

ekil 13.6 (a) Cisimler yakn olduunda ktleekimi, iki uzay boyutuna sahip evrende olduu gibi, deiir, (b) Cisimler daha uzak olduunda ktleekimi bir uzay boyutuna sahip bir evrendeki gibi davranr, yani sabit kalr.

yaklatrld zaman, ktleekimi kuvveti uzaklktan bamsz olmak yerine, uzakln tersiyle orantl olarak deiir. Bu nedenle, eer byle bir evrende deneyci olsaydnz ve ktleekimini lmek zere kesin ve hassas yntemler gelitirmi olsaydnz, bulacanz sonu bu olurdu. ki cisim birbirine ok yakn, kvrlm boyutun byklnden daha yakn olduu zaman, aralarndaki ktleekimi kuvveti, tam da iki uzay boyutuna sahip olan bir evrenden bekleyebileceiniz gibi, uzaklklaryla orantl olarak azalacakt. Ama o zaman, cisimlerin aralarndaki uzaklk, kvrlm boyutun evresi kadar olduunda, her ey deiecekti. Bu uzakln tesinde ktleekimi alan izgileri daha fazla dalamayacakt. ikinci, kvrlm boyutta dalabilecekleri kadar dalacaklar ve bir snra, bir doyma noktasna ulaacaklard. Bu uzaklktan itibaren ktleekimi ekil 13.6b de gsterildii gibi uzaklkla azalmayacakt. Bu doyma noktasn eski bir evdeki su tesisatna benzetebilirsiniz. Siz tam banyoda sanzdaki ampuan durulayacakken, birisi mutfak musluunu atnda, su iki ka dalacandan su basnc debilir. Baka biri amarhanedeki musluu aarsa su muslua dalacandan basn daha da der. Ama evdeki tm musluklar aldktan sonra artk su basnc sabit kalacaktr. Her ne kadar beklediiniz rahatlatc, yksek basnl duu salamasa da, su dalabilecei btn "fazladan" klara zaten dalm olduundan basn daha fazla dmez. Benzer biimde, ktleekimi alan bir
480

kez fazladan, kvrlm boyutlara tmyle daldktan sonra, artk uzaklkla daha fazla azalmayacaktr. Elinizdeki verilerden iki ey karrdnz. Birincisi, cisimler birbirine ok yakn olduunda ktleekimi kuvvetinin uzaklkla orantl olarak azald gereinden evrenin bir deil iki uzay boyutuna sahip olduunu anlardnz, ikincisi, ktleekimi zel bir uzaklktan sonra yzyllardr yaplan deneyler sonucunda sabit olarak bulunduuna gre, bu boyutlardan birinin kvrlm olduuna ve byklnn de bu zel uzaklk kadar olduu sonucuna varrdnz. Bu sonula da hemen hemen her sorgulamann zerinde gibi grnen, ok temel bir ey olan uzayn boyutlarnn says konusundaki yzlerce, belki de binlerce yllk inan alt-st etmi olurdunuz. Her ne kadar gz nnde canlandrma kolayl asndan bu yknn daha dk-boyutlu bir evrende gemesini saladysam da, durum buna ok benzer olabilir. Yzlerce yldr yaplan deneyler ktleekiminin uzakln kresiyle azaldn gstermi, bu da uzay boyutu bulunduu konusunda gl bir kant ortaya koymutur. Ama 1998 ylna kadar hibir deney ktleekiminin milimetreden daha kk uzaklklardaki gcn lememiti (bugn, sz edildii gibi, bu snr milimetrenin onda birine kadar inmitir). Bu da Stanford'dan Sava Dimopoulos, imdi Harvard'da olan Nima Arkani-Hamed ve New York niversitesi nden Gia Dvali'nin, zar dnyalar senaryosunda fazladan boyutlarn milimetrenin onda biri kadar olabileceini ve yine de saptanamayabileceini ne srmelerine yol at. Bu kktenci neri, baz deney gruplarnn ters kare yasasnn ihlal edildiini bulmak midiyle milimetre alt uzaklklarda ktleekimini incelemeye balamas iin esin kayna oldu. imdiye kadar, milimetrenin onda biri leine kadar herhangi bir ey bulunamad. Bu yzden, gnmzn olaanst hassasiyetteki ktleekimi deneyleriyle bile, eer bir -zar iinde yayorsak, fazladan boyutlar milimetrenin onda biri kadar olabilir ve biz yine de onlar fark etmeyebiliriz. Bu, son on ylda ulalan en arpc kavraylardan biridir. Ktleekimi dndaki kuvveti kullanarak bir metrenin mil481

y a r kere milyarda birine (10 -18 ) kadar inebiliriz ve hi kimse fazladan boyutlara ilikin bir ipucu bulamamtr. Ama zar dnyalar senaryosuna gre, ktleekimi dndaki kuvvetler zarn kendisine hapsolmu durumda olduklarndan, fazladan boyutlarn aratrlmasnda rol oynayamazlar. Yalnzca ktleekimi fazladan boyutlarn doas konusunda fikir verebilir ve fazladan boyutlar bir insan sa kadar kaln olabilir ama yine de en hassas aletlerle bile saptanamayabilirler. u anda hemen sizin yan banzda, hemen benim yan bamda, hemen herhangi birisinin yan banda bir baka uzay boyutu -sol/sa, ileri/geri, aa/yukarnn dnda- kvrlm olmasna ramen bu sayfay yutabilecek kadar byk bir boyut bulunabilir ve yine de tmyle bizim kavraymzn dnda kalabilir.

Byk Fazladan Boyutlar ve Byk Sicimler


Zar dnyalar senaryosu drt kuvvetten n hapsederek fazladan boyutlarn bykl zerindeki deneysel snrlamalar byk lde serbest brakmtr ama, fazladan boyutlar bu yaklamn byk olmalarna izin verdii tek ey deildir. Witten'n grlerini izleyen J o e Lykken, Constantin Bachas ve arkadalar, Ignatos Antoniadis ve Arkani-Hamed, Dimopoulos ve Dvali, zar dnyalar senaryosunda uyarlmam, dkenerjili sicimlerin bile, nceden dnldnden ok daha byk olabileceklerini fark ettiler. Gerekten de iki lek -fazladan boyutlarn bykl ve sicimlerin bykl- birbirleriyle yakndan balantldr. nceki blmden, bir sicimin temel byklnn, onun ktleekimsel titreim deseninin gzlenen gteki bir ktleekimi oluturmasn gerektirmesinden hareket ederek belirlendiini hatrlayalm. Ktleekiminin zayfl sicimin ok ksa, yaklak Planck uzunluunda (10 -33 cm) olduu anlamna gelir. Ama bu
Harvard'dan Lisa Randall ve Johns Hopkins'ten Raman Sundrum'un, ktleekiminin bile yapkan bir zar tarafndan deil ama doru biimde kvrlm olan fazladan boyutlar tarafndan hapsedilmi olduunu ileri sren, bylece de zerlerinde baka snrlamalarn da olduu bir nerisi bile vardr. 482

sonu, fazladan boyutlarn byklne sk skya baldr. Bunun nedeni, sicim/M-kuramnda, uzun boyutumuzda gzlediimiz ktleekimi kuvvetinin gcnn iki faktre birden bal olmasdr. Bu faktrlerden biri yapsal olup, ktleekimi kuvvetinin temel gcdr, ikinci faktrse fazladan boyutlarn bykldr. Fazladan boyutlar bydke bunlar daha fazla ktleekimi tayabilir ve ktleekiminin bildiimiz boyutlardaki gc daha az grnr. Tpk suyun daha fazla dalmas iin yeterince hacim salayan byk borularda su basncnn daha dk olmas gibi, fazladan boyutlar da ktleekiminin dalmas iin daha fazla y e r salayarak gcnn azalmasna neden olurlar. Sicimlerin uzunluunun hesaplanmasnda kullanlan zgn hesaplar fazladan boyutlarn ok kk, Planck uzunluu kadar olduunu, bu nedenle de bunlarn fazla ktleekimi tayamayacan varsayyorlard. Bu varsayma gre ktleekimi zayf grnr nk zayftr. Ama imdi, zar dnyalar senaryosuna bal kalarak alr ve fazladan boyutlarn nceden dnldnden ok daha byk olmasna izin verirsek, ktleekiminin gzlenen zayfl artk onun yapsal olarak zayf olduunu gstermez. Ktleekimi, greli olarak gl olan ama ok saydaki fazladan boyutlarn, tpk byk borular gibi, onun gcn sanki azm gibi gsterdii bir kuvvet olabilir. Bu dn mantn izlersek, eer ktleekimi, bir zamanlar dnldnden ok daha gl ise, o zaman sicimler de bir zamanlar dnldklerinden ok daha uzun olabilirler. Gnmzde, sicimlerin tam olarak ne kadar uzun olduu sorusunun belirli, tek bir cevab yoktur. Hem sicimlerin bykl, hem de fazladan boyutlarn bykl konularnda nceden dnldnden daha fazla deiiklik yaplabileceinin anlalm olmasyla, birka olaslk ortaya kmtr. Dimopoulos ve alma arkadalar, hem parack fiziinden hem de astrofizikten elde edilen sonularn, uyarlmam sicimlerin uzunluunun bir metrenin milyar kere milyarda birinden (10 -18 ) daha byk olamayacan gsterdiini ileri srmlerdi. Gndelik standartlarla byk olmakla birlikte, bu Planck uzunluunun yz mil483

yon kere milyar (10 17 ) kat, nceden dnldnn nerdeyse yz milyon kere milyar kat daha byk olduu anlamna gelir. imdi greceimiz gibi bu, sicimlerin izlerinin parack hzlandrclarnn gelecek kua tarafndan saptanabilecei bir byklktr.

Sicim Kuram Deneyle Yzleiyor


Elbette bir -zar iinde yayor olabileceimiz olasl gerekten yalnzca udur: Bir olaslk. Zar dnyalar senaryosunda fazladan boyutlarn bir zamanlar dnldnden ok daha byk olabilecei olasl ve buna bal olarak, sicimlerin de bir zamanlar dnldnden daha byk olabilecei olasl da yalnzca olaslklardr. Ama bunlar, olaanst heyecan verici olaslklardr. Doru, zar dnyalar senaryosu doru olsa bile, fazladan boyutlarn ve sicimlerin boyutlar hl Planck leklerinde olabilir. Ama sicim/M-kuramnda sicimlerin ve fazladan boyutlarn ok daha byk -gnmz teknolojisinin eriiminin birazck tesinde- olmalar olasl fantastiktir. nmzdeki birka yl iinde sicim/M-kuramnn gzlenebilir fizikle en azndan bir temasta bulunma ve deneysel bir bilim olma ansnn olmas demektir. Ne kadarlk bir ans? Bilmiyorum ama hi kimse de bilmiyor. Sezgilerim bu olasln kk olduunu sylyor ama bu sezgiler onbe yldan daha uzun sredir Planck byklndeki sicimlerle ve Planck byklndeki fazladan boyutlarla almaya koullanm durumda. Belki de benim igdlerimin modas artk gemitir. Neyse ki bu konu artk hi kimsenin sezgileriyle balantl olmayacak bir ekilde zlme yolunda: Eer sicimler bykse, veya eer fazladan boyutlarn bazlar bykse, bunun gelecekteki deneyler zerindeki sonular gerekten grlmeye deer olacaktr. Gelecek blmde, dier eylerin yansra, greli olarak byk sicimlerin ve fazladan boyutlarn bulunma olaslklarn snayan baz deneyleri gz nne alacaz, bu yzden itahnz imdiden biraz aaym. Eer sicimler bir metrenin milyar kere milyar484

da biri kadar (10 -18 ) bykse, ekil 12.4'teki daha yksek harmonik titreimlere kar gelen paracklarn ktleleri, standart senaryodaki gibi ok byk, Planck ktlesinden daha byk olmayacaktr. Bunlarn ktleleri bir protonun ktlesinin bin kat ile birka bin kat arasnda olacaktr ve bu da, CERN'de imdi ina edilmekte olan Byk Hadron arptrcs'nn eriebilecei kadar dktr. Eer bu sicim titreimleri yksek enerjili arpmalar tarafndan uyarlyorlarsa, hzlandrclarn detektrleri ylba gecesinde Times Meydanndaki kristal kre gibi yacaktr. imdiye kadar hi grlmemi bir dizi parack retilecek ve bunlarn ktleleri birbirleriyle tpk bir viyolonselin eitli harmoniklerinin birbirleriyle ilikili olduu gibi, ilikili olacaktr. Sicim kuramnn imzas verilere John Hancock'u bile etkileyecek bir ekilde atlm olacaktr. Aratrmaclarn bunu gzlksz bile gzden karmalar mmkn olmayacaktr. stelik, zar dnyalar senaryosunda, yksek enerjili arpmalar -buna dikkat edin- mini kara delikler bile retebilirler. Her ne kadar normal olarak biz kara delikleri uzayn derinliklerinde bulunan devasa yaplar olarak dnyorsak da, genel greliliin ilk gnlerinden beri eer avucunuzda yeterli maddeyi sktrabiliyor olsaydnz minik bir kara delik yaratabileceiniz biliniyor. Bu olmuyor nk hi kimsenin -ve hibir mekanik aracnskmas byle bir sktrma yaratmak iin yeterli deil. Kara deliin olumas iin kabul edilen tek mekanizma, ok byk ktleli bir yldzn nkleer kaynam (fzyon) sreci sonucu dar doru uygulad basnc yenecek kadar byk bir ktleekimi kuvveti uygulayarak yldz kendi zerine kertmesidir. Ama eer ktleekiminin kk leklerdeki yapsal gc, nceden dnldnden ok daha bykse, minik kara delikler nceden dnldnden ok daha kk sktrmalar sonucunda retiliyor olabilirler. Hesaplar Byk Hadron arptrcsnn protonlar arasndaki yksek-enerjili arpmalar yoluyla ok sayda mikroskobik kara delik yaratmak iin yeterli sktrmay retebileceini gsterdi. 7 Byk Hadron arptrcs mikroskobik kara delikler reten bir fabrikaya dnebilir! Bu kara
485

delikler o kadar kk olur ve ylesine ksa sre yaarlar ki, bize en kk bir tehditte bulunamazlar (yllar nce Stephen Hawking btn kara deliklerin kuantum sreleri yoluyla daldn gstermiti,bykler ok yava, kkler ok hzl) ama bunlarn retilmesi, ortaya atlan en egzotik iddialardan bazlarnn dorulanmas demek olacak.

Zar Dnyalar Kozmolojisi


ada aratrmalarn dnyann her tarafndaki bilim insanlar (bunlarn aralarnda ben de varm) tarafndan sk skya izlenen temel bir amac, kozmolojinin sicim/M-kuramnn getirdii yeni fikirlerle uyuan bir formlletirmesini yapmaktr. Bunun nedeni aktr: Kozmoloji yalnzca byk, boazda dmlenen sorularla boumaz ve biz de yalnzca tandk eylerin -zamann oku gibi- evrenin doumu srasndaki koullara bal olduunu renmekle kalmadk, kozmoloji bir kuramcya, New York'un Frank Sinatra ya verdii eyi verir: Mkemmel bir kantlama arenas. Eer bir kuram grevini evrenin ilk anlarnn karakteristik zellii olan u koullarda yapabiliyorsa, her yerde yapabilecek demektir. Gnmzde, sicim/M-kuramna gre kozmoloji, aratrmaclarn iki temel yola yneldii, gelimekte olan bir almadr. lk ve daha geleneksel olan yaklam, tpk imenin standart Byk Patlama kuramna ksa ama nemli bir cephe salad gibi, sicim/M-kuramnn da imeye belki daha eski ama ok daha nemli bir cephe saladn varsayar. Sicim/M-kuramnn evrenin ilk anlarn anlamaktaki eksikliimizi gstermek zere kullandmz bulank blgenin bulankln giderecei ve daha sonra da kozmolojik oyunun ime kuramnn ok baarl senaryosuna gre geliecei yolundaki gr, daha nceki blmlerde ilenmiti. Bu grn gerektirdii zel ayrntlar konusunda ilerleme varsa da (neden evrendeki yalnzca boyutun genilemeye maruz kaldn anlamaya almak ve ime ncesinde yaanm olabilecek uzaysz/zamansz ortam zmlemeye yarayabilecek
486

matematiksel yntemleri gelitirmek), eureka anlar henz gelmemitir. Sezgimiz, ime kozmolojisinin gittike daha eski zamanlarda gzlenebilir evrenin gittike daha kk -bu yzden de daha scak, daha youn ve daha yksek enerjili- olduunu varsayyor olsa da, sicim/M-kuramnn bu d (fizik diliyle tekil) davran, daha altnda yeni ve daha az tekil niceliklerin ortaya kt bir "en kk" l (350-351.ci sayfalardaki tartmamz gibi) ortaya koyarak at yolundadr. Bu mantk, sicim/Mkuramnn genel grelilikle kuantum mekaniini baaryla birletirmesinin temelinde yer alr ve birok aratrmac ksa bir sre sonra, ayn mant kozmoloji balamnda nasl uygulayabileceimizi bulacamz umuyor. Ama, imdilik bulank blge hl bulank grnyor ve ne zaman berraklaaca tam olarak bilinmiyor. kinci yaklamda zar dnyalar senaryosunu kullanlr ve bunun en kktenci t rnde, yepyeni bir kozmolojik yap ileri srlrler. Bu yaklamn ayrntl bir matematiksel zmleme sonrasnda yaayp yaamayaca henz ak olmamakla birlikte, temel kuramdaki atlmlarn iyi bilinen bir alanda nasl yeni yollar ortaya koyduunun iyi bir rneidir. Bu neri cyclic (yinelenen) kozmoloji adn alr.

Yinelenen Kozmoloji
Zaman asndan gndelik yaantlar bizi iki tr olguyla kar karya getirir: Kesin bir biimde belirlenmi bir ba, ortas ve sonu olanlar (bu kitap, bir beysbol ma, insan hayat) ve yinelenen, tekrar tekrar olanlar (deien mevsimler, Gne'in dou ve batlar, Larry King'in evlenmeleri). Elbette daha yakndan bakldnda yinelenmeler genel olarak sonsuza kadar srmediinden, yinelenen olgularn da bir ba ve bir sonu olduunu anlarz. Gne 5 milyar yldr her gn douyor ve batyor, yani Dnya 5 milyar yldr hem kendi ekseni evresinde dnyor hem de Gne'in evresinde dolanyor. Ama bunun ncesinde Gne ve gne sistemi henz olumamt. Bir gn, gnmzden yaklak be milyar yl sonra, Gne krmz dev bir yld487

za dnecek, Dnya da iinde olmak zere btn i gezegenleri yutacak ve artk Gne'in domas ya da batmas gibi bir kavram olmayacak, en azndan burada. Ama bunlar ada bilimsel grler. Eskilere gre yinelenen olgular sonsuza kadar yineleniyor gibi grnyordu. Biroklarna gre sresini doldurup yeniden baa dnen yinelenen olgular temel olgulard. Gnlerin ve mevsimlerin dngleri almann ve hayatn ritmini belirler, bu yzden en eski yazl kozmolojilerin, Dnyann gelimesine yinelenen bir olgu olarak bakmalarna armamak gerekir. Yinelenen kozmoloji, belirli bir balang, orta ve son yerine Dnya'nn tpk Ay'n evreleri gibi yinelenen evrelerden getiini varsayar: Bir tam dngy yaadktan sonra koullar her eyin yeniden balamas ve yeni bir dngy balatmas iin olgunlar. Genel greliliin kefinden bu y a n a baz yinelenen kozmolojik modeller ortaya atld; bunlardan en iyi bilineni 1930'larda Kaliforniya Teknoloji Enstits nden Richard Tolman tarafndan gelitirilmiti. Tolman evrenin gzlenen genilemesinin yavalayabileceim, bir gn durabileceini ve bunu, evrenin giderek klecei bir bzlme evresinin izleyeceini ne sryordu. Ama kendi zerine kerek yok olmak yerine Tolman evrenin sekeceini ne sryordu: Evren bzlerek kk bir boyuta ulaabilir ve sonra seker, yeni bir bzlme tarafndan izlenecek bir genileme evresini yeniden balatr. Bu evrimi -genileme, bzlme, sekme, yeniden genileme vb.- sonsuza kadar yineleyen bir evren, kkenle ilikili zorlu konulardan zarif bir biimde kurtulmu olur: Byle bir senaryoda kken kavram uygulanamaz nk evren her zaman vard ve her zaman var olacaktr. Ama Tolman gnmzden geriye doru bakldnda yinelenmelerin bir sre devam etmi olabileceini ama sresiz olarak devam edemeyeceini anlamt. Bunun nedeni, her yinelenmede termodinamiin ikinci yasasnn entropinin ortalama olarak artacan sylemesidir. 8 Ve genel grelilie gre, her yinelenme balangcndaki entropi miktar, o yinelenmenin ne kadar sreceini belirler. Daha fazla entropi, dar doru genileme yavala488

yp durmadan ve ieri k balamadan nce daha uzun sreli bir genileme dnemi anlamna gelir. Bu nedenle her ardk evrim kendinden ncekinden uzun srer; edeer olarak daha nceki evrimler giderek daha ksalr. Matematiksel olarak zmlendiinde, evrimlerin srekli ksalmas, bu evrimlerin gemite sonsuza kadar uzanamayaca anlamna gelir. Tolman'n yinelenen yapsnda bile evrenin bir balangc olmak zorundadr. Tolman'n nerisi kresel bir evren gerektiriyordu ki, bu da, grm olduumuz gibi, gzlemler taralndan olaslk dna itilmiti. Ama son zamanlarda dz bir evren gerektiren, yinelenen kozmolojinin kkten yeni bir tr sicim/M-kuramnn iinde gelitirilmiti. Fikir Cambridge niversitesi nden Paul Steinhardt ve alma arkada Neil Turok'a (Burt Ovrut, Nathan Seiberg ve Justin Khoury ile birlikte yaptklar almann sonularn youn bir biimde kullanarak) ait ve kozmik evrimi harekete geiren, radikal bir biimde yeni bir mekanizma neriyor. 9 Aratrmaclar, ksaca her birka trilyon ylda bir, bir baka, paralel zarla iddetle arpan bir -zar iinde yaamakta olduumuzu ne sryorlar. arpma srasnda oluan "patlama", yeni bir kozmolojik dngy balatyor. nerinin ekil 13.7'de grlen temeli birka yl nce kozmoloji d bir balamda Horava ve Witten taralndan ortaya atlmt. Horava ve Witten, Witten tarafndan ileri srlen be sicim kuram arasndaki birlii tamamlamaya alyorlard. Eer M-kuramndaki yedi fazladan boyuttan biri ok basit bir ekle sahip ise -ekil 12.7'deki gibi bir ember deil, ekil 13.7'deki gibi kk bir doru paras- ve "dnyann sonu" ad verilen ve kitap kapaklarna benzeyen zarlar tarafndan snrlandrlmsa, o zaman, Heterotik-E sicim kuramyla btn dierleri arasnda dorudan bir balant kurmak mmkn olur. Bu balanty nasl kurduklar ak olmad gibi nemli de deildir (ilgileniyorsanz, Evrenin Zarafeti, Blm 12 ye bakabilirsiniz); burada nemli olan, bunun kuramn kendisinden kan bir balang noktas olmasdr. Steinhardt ve Turok bunu kozmolojik nerileri iin destek olarak kullandlar.
489

ekil 13.7 (a) Ksa bir arayla ayrlm iki -boyutlu zar

zel olarak Steinhardt ve Turok, ekil 13.7'deki her zarn uzay boyutu olduunu, bunlar arasndaki doru paralarnn da drdnc uzay boyutunu oluturduunu varsayyorlar. Geriye kalan alt uzay boyutu da, sicim titreim desenlerinin bilinen parack trlerini aklayabilmesi iin uygun olan CalabiYau uzaynda (ekilde gsterilmemitir) kvrlm durumdadrlar. 10 Dorudan haberdar olduumuz evren bu -zarlardan birine karlk gelir; eer hounuza gidiyorsa ikinci -zar bir baka evren olarak dnebilirsiniz. Eer varsa, bu evrende yaayanlar da, deneysel teknolojileri ve uzmanlklarnn bizimkinden ok ileri olmadn varsayarsak, yalnzca uzay boyutundan haberdar olacaklardr. Bu durumda dier -zar -dier evren- hemen yaknmzda demektir. Bu evren milimetrenin kk bir kesri kadar bir uzaklkta havada duruyor (aradaki uzaklk, ekil 13.7'deki gibi, drdnc uzay boyutudur) ama bizim -zarmz o kadar yapkan ve hissettiimiz ktleekimi o kadar zayf ki, ne bizim bu evrenin varl konusunda dorudan bir kantmz var, ne de dier evrenin olas sakinlerinin bizim hakkmzda dorudan kantlar olabilir.

490

Ama Steinhardt ve Turok'un yinelenen kozmolojik modeline gre, ekil 13.7, hereyin imdiye kadar nasl olduunu ve bundan sonra nasl olacan gstermez. Onlarn yaklamnda, iki tane -zar birbirine doru ekilir -sanki minik lastik bantlarla birbirlerine balanmlar gibi- ve bu da her birinin, dierinin kozmik evrimini etkiledii anlamna gelir: Zarlar sonsuz bir yaklama, arpma, uzaklama, yeniden arpma evrimindedirler, sonsuza kadar, genilemekte olan dnyalarn yeni batan retirler. Bunun nasl olduunu grmek iin, tam bir evrimi adm adm gsteren ekil 13.8'e bakn. 1. Evre de iki tane -zar birbirlerine doru ekilmiler, arpmlar ve yeniden uzaklamak zereler. arpmann devasa enerjisi birbirlerinden geri seken her iki -zarda da nemli miktarda yksekscaklkta nm ve madde birikmesine neden olur ve -nemli nokta buradadr- Steinhardt ve Turok bu madde ve nmn

ekil 13.8 Dngsel zar-dnya kozmoloji modelinde eitli aamalar 491

ayrntl zelliklerinin, ime modelinde retilenlerle hemen hemen ayn olduunu iddia ediyorlar. Her ne kadar bu konu zerinde hl biraz tartma var ise de, Steinhardt ve Turok bu yzden iki tane -zar arasndaki arpmann, Blm 10 da incelenen daha konvansiyonel ime genileme patlamasndan bir an sonra sahip olacaklar fiziksel koullarn ok benzerlerine sahip olmalaryla sonulanacan ne sryorlar. O zaman, bizim -zarmzdaki varsaymsal bir gzlemci iin srpriz olmayacak biimde, yinelenen kozmolojik modeldeki dier birka evre, temel olarak ekil 9.2'de gsterilmi olan standart yaklamdakilerle temelde ayndr (o ekli imdi iki tane -zarn evrimini gsteriyor olarak yorumluyoruz). Yani bizim -zarmz arpmadan sonra geri sekerken geniler ve sour, bu arada 2.Evrede grebileceiniz ekilde, ilkel plazmadan yldz ve galaksi gibi kozmik yaplar oluur. Daha sonra, Blm 10'da incelenen son spernova gzlemlerinin verdii esinle, Steinhardt ve Turok modellerini 7 milyar yl sonra -3. Evre- bildiimiz madde ve nmdaki enerjinin, zarn genilemesiyle yeterince zayflayaca ve bir karanlk enerji bileeninin baskn gelecei ve onun negatif basncnn ivmeli bir genileme balataca ekilde kuruyorlar. (Bu, ayrntlarn keyfi olarak ayarlanmasn gerektiririr ama modelin gzlemle uyumasn salar ve bu yzden de yinelenen modeli ortaya atanlarn gdlenmeleri yksektir.) Yaklak 7 milyar yl sonra, biz insanlar, en azndan u andaki evrimde, kendimizi yeryznde bulur ve ivmeli evrenin ilk dnemlerini yaarz. Daha sonra, kabaca gelecek trilyon ylda, bizim zarmzn sren ivmeli genilemesi dnda yeni pek bir ey olmaz. Bu da bizim -boyutlu uzaymzn devasa bir faktrle gerilmesi, bu yolla da madde ve nmn neredeyse yok oluncaya kadar seyrelmesi ve geriye neredeyse tmyle bo ve tmyle birrnek gibi grnen bir zar dnyas brakmasna yetecek kadar uzundur: 4. Evre. Bu noktada -zarmz ilk arpma sonras geri sekmesini tamamlam ve dier -zara doru yeniden yaklamaya balamtr. Dier arpmaya giderek yaklarken, bizim zarmza
492

bal olan sicimlerin kuantum titreimleri, onun boluunu minik dalgacklarla doldurur, 5.Evre. Biz hzlandka, dalgacklar da bymeye devam eder; sonra iddetli bir ekilde dier -zarla arpr ve geri sekeriz, evrim de yeniden balar. Kuantum dalgacklar, arpma srasnda ortaya kan nm ve maddede minik trdelik bozukluklarna neden olur ve tpk ime senaryosunda olduu gibi, bu mkemmel birrneklikten saplar kmelenmelere dnr ve sonuta yldz ve galaksileri olutururlar. Bunlar, yinelenen modeldeki ana evrelerdir. n koulu -arpan zar dnyalar- baarl ime modelininkinden ok farkldr ama yine de iki yaklam arasnda nemli temas noktalar vardr. Bu temel benzerliklerden biri her ikisinin de balangtaki birrneklik bozukluklarnn yaratlmasn kuantum alkantlarna balamasdr. Gerekten de Steinhardt ve Turok, yinelenen modeldeki kuantum dalgacklarn yneten denklemlerin, ime modelindekilerle hemen hemen ayn olduunu, bu yzden iki kuramn sonuta ortaya kacan hesapladklar birrneklik bozukluklarnn da neredeyse ayn olduunu ne sryorlar." stelik, yinelenen modelde bir ime patlamas olmasa da, trilyon yl sreli, (3.Evrede balayan) daha yumuak bir ivmeli genileme vardr. Ama bu gerekten bir acele ya da sabr sorunudur; ime modelinin bir patlamada elde ettiini yinelenen model neredeyse greli olarak sonsuz bir zamanda elde eder. Yinelenen modeldeki arpma evrenin balangc olmad iin, kozmolojiye ilikin konular (dzlk ve ufuk problemi gibi), her nceki evrimin son trilyon yllarnda yava yava zme lks vardr. Her yinelenmenin sonundaki uzun sren yumuak ama srekli ivmeli genileme, -zarmz gzel ve dz bir biimde gerer ve minik ama nemli bir kuantum dalgalanmas dnda onu son derece birrnek hale getirir. Her evrimin sonunda, dier evrimin bandaki bir arparak yamyass olu tarafndan izlenen uzun, son aamas, ime yaklamndaki ksa sreli iddetli genilemenin ortaya kardna ok benzer bir ortama yol aar.

493

Ksa Bir Deerlendirme


u andaki gelime dzeyleriyle hem ime modeli hem de yinelenen model, kozmolojik yaplarn kavranmasn salar ama hibiri tam bir kuram ortaya koymaz. Evrenin ilk anlarndaki baskn koullar bilmemek, ime kozmolojisini nerenleri, kuramsal dorulama olmakszn, imenin balamasn gerektiren koullarn ortaya ktn varsaymaya zorlar. Eer bu koullar ortaya ktysa, kuram pek ok kozmolojik bilmeceyi zer ve zamann okunu balatr. Ama byle baarlar ilk planda imenin olmasna baldr. stelik ime kozmolojisi sicim kuramnn iine dikisiz bir ekilde gml olmad iin, henz kuantum mekanii ve genel greliliin tutarl bir birleiminin bir paras deildir. Yinelenen modelin de kendine has eksiklikleri vardr. Tolman'n modelinde olduu gibi, entropi birikmesi (ve kuantum mekaniinin gznne alnmas 12 ) yinelenen modelin yinelenmelerinin sonsuza kadar srememesine neden olur. Yinelenmeler gemite, belirli bir zamanda balar ve imede olduu gibi, ilk evrimin nasl baladn aklamak zorunda kalrz. Eer baladysa, o zaman kuram, yine imede olduu gibi, temel kozmolojik problemleri zer ve zamann okunun her dk-entropili arpmadan balayarak ileriye, ekil 13.8'deki evrelere doru ynlenmesini salar. Ama imdilerde dnld gibi, yinelenen model evrenin neden ve nasl kendini ekil 13.8 iin gerekli olan bir durumda bulduu sorusuna bir aklk getirmez. rnein, neden fazladan boyutlarn biri grevini yapar biimde iki tane -zar ayran bir uzaysal para eklini alrken alt boyut kendilerini zel bir Calabi-Yau eklinde kvryor? Nasl oluyor da dnyann-sonu -zarlar mkemmel bir ekilde hizalanyor ve birbirlerini tam olmas gereken kuvvetle ekerek ekil 13.8'deki evrelerin anlattmz gibi ilerlemelerine neden oluyor? Ve kritik nemde bir soru olarak, yinelenen modelin patlamasnda iki tane -zar arptnda gerekte ne oluyor? Bu son soruda, yinelenen modeldeki arpmann ime kozmolojisinde sfr annda karlalan tekillikten daha az sorunlu ola494

ca umudu vardr. Uzayn tmnn sonsuz derecede skmas yerine, yinelenen yaklamda zarlar arasndaki tek boyut sktrlr; her yinelenmede zarlarn kendileri skmaz, tam tersine genel olarak genilerler, ite Steinhardt, Turok ve alma arkadalar bunun, zarlarn kendilerinde sonlu scakla ve sonlu younlua sahip olmalarn gerektirdiini ne sryorlar. Ama bu, geici bir sonutur nk imdiye kadar hi kimse denklemlerden daha iyi bir ey elde edememi ve zarlar birbirleriyle arptnda tam olarak ne olduunu ortaya koyamamtr. Gerekten, u ana kadar tamamlanan zmlemeler, arpmann ime kuramndaki sfr anndaki problemin bir benzeriyle karlatn gsteriyor: Matematik kyor. Bu yzden, ister evrenin gerek balangc, isterse imdiki yinelenmenin balangc olsun, kozmolojinin tekil balang konusuna kesin bir zm getirmesi gerei vardr. Yinelenen modelin en zorlayc zellii, karanlk enerjiyi gzlenen ivmeli genilemeyle birletirme yoludur. 1998'de, evrenin ivmelenerek geniledii kefedildiinde, bu, birok fiziki ve astronom iin srpriz olmutu. Karanlk enerji, evrenin tam, doru miktarda karanlk enerji ierdii varsaylarak ime kozmolojik yapsnn iine katlabilirse de, ivmeli genileme hantal bir y a m a gibi duruyor. Yinelenen modelde, tersine, karanlk enerjinin rol doal ve ok nemlidir. Karatahtay silmek, gzlenebilir evreni hilik snrna kadar seyreltmek ve koullar gelecek yinelenmeye hazrlamak iin trilyon-yl sren yava ama srekli ivmelenen bir genilemenin hayati nemi vardr. Bu adan, hem ime modeli hem de yinelenen model ivmeli genilemeye dayanr -ime modeli balangca yakn ve yinelenen model her evrimin sonunda- ama dorudan gzlemsel kant olan, ikincisidir.(Yinelenen yaklamn, bizim tam imdi trilyon yllk ivmeli genileme evresine girmekte olduumuz eklinde tasarlandn, bylesi bir genilemeninse son dnemde gzlendiini hatrlayn.) Bu, yinelenen modelin hanesine yazlm bir artdr, ama ayn zamanda, eer ivmeli genileme gelecekteki gzlemler tarafndan dorulanamazsa, ime modelinin yaayabilecei (her ne kadar evrenin
495

enerji btesinin kayp olan yzde 7O'i bilmecesi yeniden ortaya kacaksa da) ama yinelenen modelin varln srdremeyecei anlamna gelir.

Uzay zamana likin Yeni Alglamalar


Zar dnyalar senaryosu ve onun rettii yinelenen kozmoloji modeli son derece tartmaya aktr. Bunlar burada doru ol duklar konusunda emin olduum iin deil, iinde yaadmz uzay ve onun geirdii evrim konularnda sicim/M-kuramnn esinledii, arpc yeni yollar gstermek istediim iin tartmaya atm. Eer bir -zarn iinde yayorsak, o zaman boyutlu uzayn fizikselliine ilikin soru, en kesin cevabna kavuur: Uzay bir zar olur, bylece de kesinlikle "bir ey" olur. Deiik boyutlarda, sicim/M-kuramnn daha yksek-boyutlu almnda yer alan pek ok baka zar olaca iin, zel bir ey de olmayabilir. Eer bizim -zarmz zerindeki kozmolojik evrim, yakndaki bir baka zar ile sre giden arpmalar tarafndan ynlendiriliyorsa, bildiimiz zaman evrenin pek ok evriminden yalnzca birini kapsayacak, bir byk patlamay bir dieri, sonra bir dieri izleyecektir. Bana gre, bu hem heyecan verici, hem de alakgnll olmamz gerektiren bir grtr. Beklediimizden ok daha uzay ve zaman olabilir; eer varsa, "her ey" olarak gznne aldklarmz, ok daha zengin bir gerekliin ok kk bir blm olabilir.

496

5 Gereklik ve Hayal Gc

XIV. Blm

Y u k a r d a Gklerde ve Aada Yerde


Uzay ve Zamanla Deneyler

mpedocles ve Agrigento'nun evreni toprak, hava, ate ve suyla la akladndan bu yana ok yol aldk. Newton'dan yirminci yzyln devrimci keiflerine kadar kaydettiimiz ilerlemelerin ou, gsterili bir biimde kesin kuramsal ngrlerin deneylerce dorulanmas eklinde ortaya kmtr. Ama 1980'lerin ortalarndan bu yana, kendi baarmzn kurban olduk. Kavraymzn snrlarn durmak bilmeksizin daha telere itmesiyle kuramlarmz, ada teknolojimizin eriemedii alanlara girdiler. Bununla birlikte, biraz aba ve ansn yardmyla, birok u fikir nmzdeki birka on ylda snanabilecektir. Bu blmde inceleyeceimiz gibi, planlanan ya da gerekleme aamasnda olan deneyler fazladan boyutlar, karanlk madde ve karanlk enerjinin bileimi, ktlenin ve Higgs okyanusunun kkeni, evrenin ilk dnemlerinin kozmolojik zellikleri, spersimetrinin
499

ilikisi ve byk olaslkla sicim kuramnn u konularnda ok daha fazla fikir verme tir. Bu nedenle, biraz da ansn yardmyla, zamann doas ve bizim kozmik kkenimiz nanabilecektir.

kendisinin dorulupotansiyeline sahipbirletirme, uzay ve belki de sonunda s-

Srklenen Einstein
Genel grelilii formlletirmek iin on yl sren savamnda Einstein, ok eitli kaynaklardan esinlendi. Hepsinin en etkilisi, on dokuzuncu yzylda aralarnda Carl Friedrich Gauss, Janos Bolyai, Nikolai Lobachevsky ve Georg Bernhard Riemann'n da bulunduu parlak matematikiler tarafndan gelitirilen, bklm ekillerin matematii ile ilgili grlerdi. Blm 3'te incelediimiz gibi Einstein, Ernst Mach'n grlerinden de esinlenmiti. Mach'n ilikisel uzay kavramn savunduunu hatrlayn: Ona gre uzay bir cismin dierine gre yerinin belirlenmesini salayan bir dil oluturuyordu ama kendisi balbana bamsz bir varlk deildi. Balangta Einstein, Mach'n bak asn heyecanla destekliyordu, nk grelilii bir kuramn olabilecei kadar greliydi. Ama Einstein'in genel grelilik kavray derinletike, greliliin Mach'n fikirlerini tam olarak paylamadn fark etti . Genel grelilie gre, bombo bir evrende dnmekte olan Newton'un kovasndaki su ibkey bir ekil alacakt ve bu da, mutlak bir ivme kavram ngrd iin Mach'n tmyle ilikisel bak asyla eliiyordu. Bu durumda bile, genel grelilik Mach'n grlerinin baz ynlerini paylamaktadr ve gelecek birka ylda, krk yla yakn bir sredir gelitirilmekte olan 500 milyon dolarlk bir deney, Mach'n grlerinin en parlak zelliklerinden birini snamaya hazrlanmaktadr. incelenecek fizik, Joseph Lense ve Hans Thirring adl Avusturya l aratrmaclarn, genel grelilii kullanarak byk ktleli bir cismin uzay erilttiini -bir trampolin zerinde duran bir bowling topu gibi- ve bu nedenle de dnen cisimlerin uzay (ve zaman), tpk bir kova suya atlan dnmekte olan bir tan suyu srkledii gibi srklediini gsterdikleri 1918 ylndan
500

ekil 14.1 Dnmekte olan byk ktleli cisimler uzay, serbeste dmekte olan cisimleri evrelerinde dndrerek srkler.

beri biliniyor. Bu olay yap srklenmesi olarak bilinir ve rnein hzla dnmekte olan bir ntron yldzna doru serbeste den bir asteroidin, dnmekte olan uzayn yaratt anafora kaplacan ve ntron yldznn yzeyine doru yoluna devam ederken dneceini ima eder. Bu etkiye yap srklenmesi ad verilmitir nk asteroidin bak asndan bakldnda asteroid dnerek dmemektedir. Uzaysal bir zgara boyunca dorudan dmektedir ama uzay dnd iin (ekil 14.1'de olduu gibi) zgara da bklr, bu yzden de "dorudan aa"nn anlam uzak, dnmeyen bir perspektiften baklana gre farklar. Mach'a olan balanty grebilmek iin, dnmekte olan byk ktleli cismin ii bo olan dev bir kre olduu bir yap srklenmesini dnn. Einstein tarafndan 1912'de (henz genel grelilii bile tamamlamadan nce) balatlan, 1965'te Dieter Brill ve Jeffrey Cohen tarafndan srdrlen ve sonunda 1985'te Herbert Pfister ve K. Braun adl Alman fizikiler tarafndan tamamlanan hesaplar, bo krenin iindeki uzayn da dnme hareketi sonucunda srkleneceini ve anafor benzeri bir dnme hareketi oluturacan gstermitir 1 . Eer ii su dolu olan duraan bir kova -uzaktaki bir gzlemcinin bak asna gre duraan- dnmekte olan byle bir krenin iine konursa, hesaplar dnen uzayn duraan su zerinde bir kuvvet uygulayacan ve suyun kovann kenarlarnda ykseleceini ve yzeyinin ibkey bir ekil alacan gstermitir.
501

Bu sonu Mach'n houna giderdi. Her ne kadar "dnen uzay" tanmlamasn beenmese de -nk bu tanm uzay bir ey olarak kabul ediyor- kre ve kova arasndaki greli hareketin su yzeyinin eklininin deimesine neden olmasndan holanrd. Gerekten, yaplan hesaplar btn evrenin ierdii kadar ktleye sahip olan ii bo bir kre iin, krenin mi kovann dnda dndn yoksa kovann m krenin iinde dndn dnmenizin bir nemi olmadn gsteriyor. Mach'n savunduu gibi, nemli olan tek ey ikisinin arasndaki greli harekettir. Szn ettiim hesaplar genel grelilikte kullanlanlardan bakas olmad iin bu, Einstein'n kuramnn Mach' yann gsteren ak bir rnektir. (Bununla birlikte, standart Mach' dn, kovann sonsuz, bo bir evrende dnyor olmas halinde su yzeyinin dz kalacan ne srerse de genel grelilik bu gre katlmaz. Pfister ve Braun'un sonularnn gsterdii ey, dnmekte olan yeterince byk ktleli bir krenin, dardaki uzayn etkilerini tmyle engelleyebildii yolundadr.) 1960'ta, Stanford niversitesi'nden Leonard Schiff ve A.B.D Savunma Bakanl'ndan Goerge Pugh birbirlerinden bamsz olarak genel grelilikteki "uzay srklenmesi" fikrinin Dnya'nn dnme hareketi kullanlarak deneysel olarak dorulanabileceim ne srdler. Schiff ve Pugh, Newton fiziine gre, Dnya'nn yrngesinde dolanan, dnmekte olan bir jiroskopun -belirli bir eksen evresinde dnen bir tekerlek- sabit bir yn gstereceini anlamlard. Ama genel greliliin hesaplarna gre jiroskopun ekseni, Dnya'nn dnerken evresindeki uzay srklemesi nedeniyle hafife yn deitirecekti. Dnya'nn ktlesi, Pfister ve Braun'un hesaplarnda kullandklar varsaymsal, ii bo krenin ktlesi yannda ok kk olduundan, Dnya'nn dnmesinden kaynaklanan uzay srklenmesi ok ok kktr. Ayrntl hesaplar gsterdi ki, eer jiroskopun ekseni balangta bir yldz gsterecek ekilde ayarlanm olsa, bir yl sonra yavaa srklenen uzay, ekseni bu ynden bir derecenin yzbinde biri kadar saptrabilecekti. Bu da bir
502

saat yelkovannn milyonda iki saniyede sprecei bir a olduu iin, bize nemli bir bilimsel, teknolojik ve mhendislik problemi sunar. Krk yllk gelime ve yaklak yz doktora almas sonrasnda Francis Everitt tarafndan ynetilen ve mali olarak NASA tarafndan desteklenen bir Stanford ekibi bu deneyi yapmaya hazrd. Birka yl sonra, bu ekibin hazrlad, yeryznden yaklak 600 km yukardaki yrngesinde dolanan ve o zamana kadar yaplm en hassas drt jiroskobu tayan Ktleekimi Sondas B adl uydu, Dnya'nn dnmesinden kaynaklanan uzay srklenmesini lme giriiminde bulunacaktr. Eer deney baarl olursa, genel greliliin gnmze kadar elde edilmi en hassas deneysel dorulamasn yapm olacak ve Mach' etkinin ilk dorudan kantn ortaya koymu olacaktr. 2 Ayn derecede heyecan verici bir baka olaslk da deneylerde, genel greliliin hesaplarndan bir sapma bulunmasdr. Genel greliliin temellerinde ortaya kabilecek bylesi minik bir atlak, belki de uzay-zamann imdiye kadar gizli kalm olan zelliklerine bir gz atmak iin ihtiyacmz olan bir eydir.

Dalgay Yakalamak
Genel grelilikten karlacak temel ders, ktle ve enerjinin uzay-zamann dokusunu erilttiidir; bunu ekil 3.10'da Gne'in evresini erilmi olarak izerek gstermitik. Duraan eklin bir eksiklii, ktle veya enerjinin dalm bir ekilde deitiinde uzaydaki erilmelerin nasl deitiini gsterememesidir. 3 Genel grelilik, tpk bir trampolinin zerinde sabit durduunuzda deimeyen bir ekil almas ama yukar srayp aa dtnzde eklini deitirmesi gibi madde duraan olduunda uzayn da ekil 3.10'da grld gibi erilmi ama sabit bir ekil aldn, ama madde hareket ettike uzayn dokusunda dalgacklarn yaylacan ngrr. Einstein bu kavraya 1916 ve 1918'de, yeni bulduu genel grelilik denklemlerini kullanarak -tpk bir anten zerinde aa-yukar hareket eden elektrik yklerinin elektromanyetik dalgalar retmesi gibi (rad503

ekil 14.2 Ktleekimi dalgalar uzay-zamann dokusundaki dalgacklardr.

yo ve televizyon dalgalan byle retilir)- u veya bu yne hareket eden maddenin de (bir spernova patlamasnda olduu gibi) ktleekimi dalgalan reteceini gsterdiinde ulamt. Ktleekimi erilik demek olduu iin, ktleekimi dalgas da bir erilik dalgasdr. Nasl havuza atlan bir akl ta, dar doru yaylan dalgacklar oluturursa, dnen madde de dar doru yaylan uzaysal dalgacklar oluturur; genel grelilie gre uzaklardaki bir spernova patlamas, ekil 14.2'de gsterildii gibi, uzay-zaman havuzuna atlan kozmik bir akl ta gibidir. ekil ktleekimi dalgalarnn nemli, ayrt edici bir zelliini gsteriyor: Elektromanyetik dalgalardan, ses ve su dalgalarndan farkl olarak -bunlar uzayda yaylan dalgalardr- ktleekimi dalgalar uzayn kendisindedir. Bunlar uzay-zamann geometrisinin hareket eden arplmalar veya erilmeleridir. Ktleekimi dalgalar artk genel greliliin kabul edilmi bir ngrs olsa da, yllar boyunca bu konu, en azndan ksmen Mach' felsefeye yaknl nedeniyle kafa karklklarna ve tartmalara neden olmutur. Eer genel grelilik Mach'n fikirleriyle tam olarak uyusayd, o zaman "uzay-zamann geometrisi" yalnzca byk ktleli bir cismin konumunu ve hareketini bir dierine gre ifade etmek iin uygun olan bir dil olacakt. Bu dn biimine gre bo uzay, bo bir kavram olurdu, bu durumda bo uzayn dalgalanmasndan nasl anlaml bir ekilde sz
504

edilebilirdi? Birok fiziki uzayda varl nerilen dalgalarn genel greliliin matematiinin yanl yorumlanmasndan kaynaklandn kantlamaya alt. Ama bu arada kuramsal zmlemeler bir doru sonuta odakland: Ktleekimi dalgalar gerektir ve uzay dalgalanabilir. Her geen dalga tepesi ve ukuruyla, bir ktleekimi dalgasnn arplan geometrisi uzay -ve iindeki her eyi- dikey bir dorultuda, ekil 14.3'te abartl bir biimde gsterildii gibi gerer, ilke olarak ktleekimi dalgalarnn geiini, eitli konumlar arasndaki uzaklklar srekli olarak lerek ve bu uzaklklarn oranlarnn anlk olarak deitiini bulmak yoluyla saptayabilirsiniz. Pratikte bunu hi kimse yapamamtr, bu yzden hi kimse bir ktleekimi dalgasn dorudan gzlemleyememitir. (Bununla birlikte, ktleekimi dalgalan iin inandrc, dolayl kantlar vardr. 4 ) Glk, geen bir ktleekimi dalgasnn arptma etkisinin miktarnn tipik olarak ok kk olmasdr. Trinity'de 16 Temmuz 1945'te denenen 20 kiloton TNT'ye edeer atom bombas o kadar parlakt ki, rettii elektromanyetik dalgann gzlerine zarar vermemesi iin kilometrelerce uzaktaki gzlemcilerin koruyucu gzlk takmas gerekmiti. Buna ramen, eer zerine bombann konduu 30 metrelik elik kulenin hemen altnda bulunsaydnz bile, patlamann yaratt ktleekimi dalgalar vcudunuzu bir ynde ya da dierinde bir atom apnn ok kk bir kesri kadar minik bir miktarda gerebilirdi. Ktleekimsel bozulmalar greli olarak ite bu kadar kktr ve bu da saptanmalar ile ilgili teknolojik zorluklar konusunda bir ipucu verir. (Ktlee-

ekil 14.3 Geen bir ktleekimi dalgas bir cismi nce bir ynde sonra dier ynde gerer. (Bu grntde tipik bir ktleekimi dalgasnn yarataca arptma byk lde abartlmtr.) 505

kimi dalgas egdml bir ekilde hareket eden devasa miktarda graviton olarak da dnlebilecei iin -tpk elektromanyetik dalgann egdm altnda hareket eden devasa sayda fotonlardan olumas gibi- bu, ayn zamanda tek bir gravitonu saptamann ne kadar zor olduu hakknda da bir fikir verebilir.) Elbette biz nkleer silahlar tarafndan retilen ktleekimi dalgalaryla ilgilenmiyoruz ama astrofiziksel kaynaklarda da durum daha kolay deildir. Astrofiziksel kaynak ne kadar yakn ve byk ktleli olursa ve madde hareketi ne kadar iddetli ve enerjik olursa, alacamz ktleekimi dalgalar o kadar kuvvetli olur. Ama 10.000 k yl uzaklktaki bir yldzda bir spernova patlamas olsa bile, ortaya kan ktleekimi dalgalar D n y a y a ulatklarnda bir metrelik bir ubuu bir santimetrenin milyon kere milyarda biri kadar uzatabilir ki, bu da bir atom apnn neredeyse yzde biri kadardr. Bu yzden, greli olarak yaknda hi beklenmedik ok iddetli bir astrofiziksel olay olmadka, ktleekimi dalgalarn saptamak iin olaanst kk uzunluk deiimlerini lebilecek bir araca ihtiyacmz var. Lazer Interferometre KtJeekimseJ Dalga Gzlemevini (Laser Interfereometer Gravitational Wave Observatory, LIGO) (Kaliforniya Teknoloji Enstits ve Massachusetts Teknoloji Enstits taralndan ortak olarak iletilmekte ve Ulusal Bilim Vakf'nca mali olarak desteklenmektedir) tasarlayp yapan bilim insanlar tay ykselttiler. LIGO etkileyicidir ve beklenen hassasiyet arpcdr. Her biri drt kilometre uzunluunda ve bir metreden biraz daha byk apl iki boru L eklinde monte edilmitir. Havas boaltlm bu tplerde ayn anda iki lazer n gnderilmekte ve bu nlar ok iyi parlatlm aynalardan yansyarak tplerin greli uzunluunu olaanst yksek bir hassasiyetle lmektedir. Fikir, eer bir ktleekimi dalgas geerse, tplerden birini dierine gre uzataca iin, eer bu uzama yeterince fazlaysa gzlemcilerin bunu saptayabilecekleri zerine kuruludur. Ktleekimi dalgasnn yaratt uzama ve bzlme birikmeli olduu iin tplerin boyu uzun tutulmutur. Eer bir ktlee506

kimi dalgas drt metrelik bir tp, diyelim 10 -20 metre uzatrsa, drt kilometrelik bir tp bin kat, yani 10 -17 metre uzatacaktr. Bu yzden izlenen uzunluk ne kadar byk olursa, bu uzunluktaki bir deiiklii saptamak da o kadar kolay olur. Buna yatrm yapmak iin LIGO deneycileri aslnda her tpn ularndaki aynalarda lazer nlarnn yz kereden fazla yansmasn ve bylece izlenen uzunluun her lazer demeti iin 800 kilometreden uzun olmasn salyorlar. Bylesi zekice tasarlanm mhendislik hileleriyle LIGO, tplerin uzunluunda ortaya kabilecek olan, insan sann trilyonda biri kadar bir deiiklii -bir atomun apnn yz milyarda biri- saptayabilecektir. Aslnda bu L eklindeki deney aralarndan iki tane var. Birisi Louisiana'daki Livingston'da, dieri ise 3000 kilometreden daha uzakta, Washington'daki Hanford'da. Eer uzaktaki astrofiziksel kaynaklardan birinin yaratt bir ktleekimi dalgas Dnyaya ularsa, her iki detektr de ayn ekilde etkileyecektir, bu yzden detektrlerden birinin alglad bir dalgay dieri de alglamaldr. Detektrlerin yaltlmas iin harcanan btn abalara ramen gndelik hayatta oluan sarsntlar (geen kamyonlarn sarsntlar, byk zincirli testerelerin etkileri, yklan aa gvdelerinin sarsntlar vb.) ktleekimi dalgalar olarak alglanabilir. ki detektr arasnda ezamanllk aranmas bu sahte alarmlarn nne geebilir. Aratrmaclar, aralarnda spernova patlamalar, kresel olmayan ntron yldzlarnn dnme hareketleri ve kara delikler arasndaki arpmalar da olmak zere, ktleekimi dalgalar yaymasn bekledikleri astrofiziksel kaynaklardan gelecek ktleekimi dalgalarnn frekanslarn da -detektrden her saniye gemesi gereken dalga tepesi ve ukuru says- dikkatli bir biimde hesapladlar. Bu bilgi olmakszn deneycilerin yaptklar samanlkta ine aramak gibi olur; bu bilgi elde olduunda detektrleri fiziksel olarak ilgilendikleri, kesin olarak belirlenmi frekans aralklarna ynlendirebilirler. lgintir, hesaplar baz ktleekimsel dalga frekanslarnn saniyede birka bin evrim aralnda olduunu gstermitir; eer bunlar ses dalgas olsalard,
507

insan kulann duyabilecei aralkta olacaklard. Birleen ntron yldzlarnn sesi gittike incelen bir cvltya benzeyecekti, arpan kara deliklerin sesi ise bir serenin tn andracakt. uzay-zamann dokusunda titreen pek ok ktleekimi dalgas vardr ve her ey planland gibi giderse, LIGO bunlar alabilecek ilk ara olacaktr 5 . Bunu bu kadar heyecan verici yapan ey, ktleekimi dalgalarnn, ktleekiminin ie yarayan iki temel zelliini en st dzeye karmasdr: Zayfl ve her yerde bulunma zellii. Drt kuvvetin iinde maddeyle en zayf etkileen, ktleekimidir. Bu, ktleekimi dalgalarnn a geirgen olmayan ortamlardan da geebilecei ve daha nce gizli kalm olan astrofiziksel alanlara ulamamz salayabilecei anlamna gelir. stelik her e y ktleekiminin etkisi altnda olduundan (oysa, rnein elektromanyetik kuvvet, yalnzca elektrik yk tayan cisimleri etkiler) her ey ktleekimi dalgalar retme kapasitesine sahiptir ve bu yzden gzlenebilir bir iz brakr. Bu nedenle LIGO, evreni inceleme yntemlerimizde keskin bir dn noktasn temsil eder. Gemite tm yapabildiimizin, bamz yukar kaldrp gkyzne bakmak olduu bir dnem vard. Hans Lippershey ve Galileo Galilei teleskop yardmyla bunu deitirdi; bylece evrenin byk manzaras insanlarn gr alanna girdi. Ama zamanla, grnr n elektromanyetik spektrumun ancak ok kk bir blmn temsil ettiini fark ettik. Yirminci yzylda kzltesi, radyo, X-n ve gamma n teleskoplarnn yardmyla, evren nmzde yeniden alarak gzlerimizin almak zere evrim geirdii grnr kla gremediimiz grkemini ortaya serdi. imdi, yirmi birinci yzylda gklere bir kez daha bakyoruz. LIGO ile ve onun getirdii gelimelerle * evrene yep* Bunlardan henz planlanma aamasnda olup LIGO'nun uzaydaki benzeri olan Lazer Interferometresi Uzay Anteni (LISA), LIGO'nun uzaydaki benzeri olup LIGO'nun drt kilometre uzunluundaki tplerinin roln oynamak zere birbirlerinden milyonlarca kilometre uzakta birden fazla uzay arac gerektiriyor. Ktleekimi dalgalan aratrmalarnda kritik rol oynayan, aralarnda Alman-Ingiliz detektr GE0600, Franszitalyan detektr VIRGO ve Japon detektr TAMA300'lin de bulunduu baka detektrler de vardr. 508

yeni bir ekilde bakacaz. Elektromanyetik dalgalar yerine ktleekimi dalgalarn; elektromanyetik kuvvet yerine ktleekimi kuvvetini kullanacaz. Bu yeni teknolojinin ne kadar devrimci olduunu grebilmek iin, zerinde u anda gezegen d bilimcilerin elektromanyetik dalgalar -- nasl saptayacaklarn kefettikleri bir gezegeni gznzn nne getirin ve bu buluun, onlarn evrene bakn ksa srede nasl deitireceini dnn. Biz de ktleekimi dalgalarn henz kefetmekte olduumuzdan benzer bir durumda olabiliriz. Binlerce yldr evrene y a l n z ca baktk, imdi ise insanlk tarihinde ilk defa onu sanki dinleyecek gibiyiz.

Fazladan Boyutlar Aray


1996 ncesi, fazladan boyutlar ieren kuramsal modellerin ounda, bu boyutlarn uzunluunun kabaca Planck boyutlarnda (10 -33 cm) olduunu varsaylyordu. Bu da ada aletlerle zmlenebilecek herhangi bir eyden on yedi byklk mertebesi daha kk olduu iin, mucizevi yeni bir teknoloji bulunmad srece Planck fizii eriimimizin tesinde kalacaktr. Ama eer fazladan boyutlar "byk" iseler, ki bunun anlam bir metrenin milyon kere milyon kere yzde birinden (10 -20 ) daha kk, yani bir atom ekirdeinin yaklak milyonda biri kadar olmalardr, o zaman umut vardr. Blm 13'te incelediimiz gibi, eer fazladan boyutlarn herhangi biri "ok byk" ise -milimetre boyutlarnn birka byklk mertebesi civarnda- o zaman ktleekiminin kuvvetinin ok hassas lmleri bunlarn varln ortaya karabilir. Byle deneyler birka yldr gelitiriliyor ve teknikler hzla mkemmelleiyor. imdiye kadar, boyutlu uzayn bir karakteristii olan ters kare yasasndan hibir sapma bulunamad, bu yzden aratrmaclar daha kk uzaklklar aratrmaya baladlar. Olumlu bir sinyal, deyim yerindeyse fizii temellerinden sarsacaktr. Byle bir sinyal, fazladan boyutlara yalnzca ktleekimi ile ulalabilecei konusunda ikna edici bir kant ortaya koyacak ve bu
509

da sicim/M-kuramnn zar dnyalar senaryosuna nemli bir destek salayacaktr. Eer fazladan boyutlar byklerse ama ok byk deillerse, hassas ktleekimi deneylerinin bunlarn varln ortaya karmas olasl zayftr ama dier dolayl yollar hl kullanlabilir kalr. rnein, fazladan boyutlarn byk olmalar, ktleekiminin yapsal gcnn nceden dnldnden daha byk olduu anlamna gelir. Ktleekiminin gzlenen zayfl, ktleekiminin fazladan boyutlara szmas olarak yorumlanr, gerekten zayf olduuna deil; kk uzaklk leklerinde byle bir szma ortaya kmadan nce ktleekimi gldr. Dier ngrlerin yansra bu, minik kara deliklerin yaratlmasnn ktleekiminin ok daha zayf olduu bir evrende gerektireceinden ok daha az ktle ve enerji gerektirecei anlamna gelir. Blm 13'te, imdi svire'nin Cenevre kentinde ina edilmekte olan ve 2007'de bitirilmesi planlanan Byk Hadron arptrcs'ndaki yksek enerjili proton-proton arpmalarnda byle minik kara deliklerin olumu olma olasln incelemitik. Bu nemli bir beklentidir. Ama Kentucky Universitesi'nden Alfred Shapere ve Irvine deki Kaliforniya Universitesi'nden Jonathan Feng'in ortaya attklar bir baka olaslk daha var. Bu aratrmaclar, kozmik nlarn da -uzaydan gelen ve srekli olarak atmosferi dven temel paracklar- mikroskopik kara deliklerin oluumunu balatm olabileceini ne sryorlar. Kozmik n paracklar 1912 ylnda Avusturya'l bilim insan Victor Hess tarafndan kefedildi; doksan yldan daha uzun bir sre sonra hl pek ok sr barndryorlar. Her saniye kozmik nlar atmosfere arpyor, aaya doru hareket eden, sizin ve benim vcudumuzun iinden geen milyarlarca paracktan oluan parack yamurlar balatyorlar; bunlardan bazlar tm Dnya da bu i iin yaplm olan detektrler tarafndan saptanyorlar. Ama hi kimse atmosfere arpan paracklarn ne tr olduundan tam emin deil (her ne kadar, bunlarn proton olduu yolunda giderek artan bir fikir birlii olsa da) ve bu yksek enerjili paracklardan bazlarnn spernova patlamala510

rndan geldii gereine ramen hi kimsenin en yksek enerjili kozmik paracklarn nereden kaynakland konusunda herhangi bir fikri yok. rnein, 15 Ekim 1991'de Utah lndeki Sinek Gz kozmik n detektr, gkyznde hareket eden ve enerjisi 30 milyar proton ktlesine eit olan bir parack saptad. Bu hemen hemen tek bir atom-alt paracndaki bir Mariano Rivera topunun enerjisine ve yaklak olarak Byk Hadron arptrcsnda retilecek parack enerjilerinin 100 milyon katna eit. 6 artc olan, bilinen hibir tr astrofiziksel srecin bylesine yksek enerjili paracklar retmemesi; deneyciler, bu srr zmek umuduyla daha hassas detektrler yapyor ve daha fazla veri topluyorlar. Shapere ve Feng iin sper-enerjili kozmik n paracklarnn kkeni ikincil neme sahip. Onlar, bu paracklar nereden geliyor olurlarsa olsunlar, eer ktleekimi mikroskopik leklerde nceden dnldnden daha glyse, en yksek enerjili kozmik paracklar atmosfere arptklarnda minik kara delikler oluturmaya yetecek kadar yksek hzlara sahip olacaklarn anlamlard. Atom arptrclarnda retilmeleri srasnda byle minik kara deliklerin deneycilere ya da genelde d dnyaya bir tehlike oluturmalar kesinlikle sz konusu deildir. Ortaya ktktan hemen sonra bunlar, daha sradan, karakteristik bir parack yamuru vererek hzla bozunurlar. Gerekten mikroskobik kara delikler o kadar ksa mrldrler ki, deneyciler onlarn varln dorudan aratramaz; detektrlerin zerine yaan paracklar ayrntl olarak inceleyerek kara deliklerin kantn bulmaya alrlar. Dnyadaki en hassas kozmik n detektrlerinden olan Pierre Auger Gzlemevi -ki gzlem alan Rhode Island kadardr- u anda Arjantin'in batsnda devasa bir alan zerinde ina halindedir. Shapere ve Feng, eer fazladan boyutlarn hepsi 10 -14 metre kadar bykse, bir yllk bir veri toplama sresinden sonra Auger detektrnn atmosferin st katmanlarnda retilen on kadar minik kara delikten kaynaklanan parack yamurlarn saptayabileceini hesaplyorlar. Eer byle kara delik izle511

ri bulunmazsa, fazladan boyutlarn daha kk olduu sonucuna varlacaktr. Kozmik n arpmalarnda retilen kara deliklerin kalntlarn bulmak elbette zor bir itir ama baar fazladan boyutlar, kara delikler, sicim kuram ve kuantum ktleekimi konularnda ilk deneysel pencereyi aacaktr. Kara delik retilmesinin tesinde, nmzdeki on ylda aratrmaclarn fazladan boyutlar aramak amacyla kullanacaklar hzlandrc-temelli bir yol daha vardr. Fikir, cebinizden kaybolan bozuk paralar aklamakta kullanlan "koltuk minderleri arasndaki uzay" n bir eitlemesidir. Fiziin temel ilkelerinden biri enerjinin korunumudur. Enerji kendini birok biimde gsterebilir -beyzbol sopasndan seken topun kinetik enerjisi, yukar doru uan topun ktleekimsel potansiyel enerjisi, top yere arpp her trden titreim yarattnda ortaya kan ses ve s enerjisi, topun kendisinde gizli olan ktle enerjisi vb- ama btn enerji tayclar hesaba katldnda, sonutaki enerji her zaman balangtakine eittir. 7 Bu gne kadar bu mkemmel enerji dengesiyle elien hibir deney olmamtr. Ama varsaylan fazladan boyutlarn kesin byklne bal olarak son dnemde yenilenen Fermilab ve Byk Hadron arptrcsndaki aletlerde yaplacak olan deneyler, enerji korunumunu ihlal ediyormu gibi grnen bir sreci ortaya karabilir: arpmann sonrasndaki enerji, ncesindeki enerjiden az olabilir. Bunun nedeni, tpk kaybolan bozuk paralarnz gibi, (gravitonlar taralndan tanan) enerjinin, fazladan boyutlarn ortaya kard atlaklara -minik ek uzaylar- szmas ve bylece enerji dengesi hesabnda gzden kamasdr. Bylesi bir "eksik enerji iareti" olasl, evrenin dokusunun dorudan grebildiimizin tesinde bir karmakla sahip olduunun bir baka gstergesi olacaktr. Kukusuz i fazladan boyutlara geldiinde ben biraz nyarglym. Fazladan boyutlarn zellikleri zerinde on be yldan daha uzun sre altm, o yzden onlar kalbimde zel bir yere sahip. Ama itiraf etmeliyim ki, pek az keif benim iin bildiimiz
512

temel boyutun tesindeki boyutlar konusunda kantlarn bulunmasndan daha heyecan verici olabilir. Benim dnceme gre u anda dorulanmas fizii temellerinden bu kadar gl sarsacak ve gerekliin temel, grne gre kantlar ortada olan elerini sorgulamamz gerektirecek bir baka ciddi neri ortada yok.

Higgs, Spersimetri ve Sicim Kuram


Bilinmezlie doru yaplan aratrmalarn meydan okuyuculuu ve fazladan boyutlara ilikin kantlar bulma ansnn tesinde, Fermilab'daki hzlandrcy yenilemenin ve dev Byk Hadron arptrcs n ina etmenin altnda yatan zel baz gdler de var. Bunlardan biri Higgs paracklarn bulmaya almak. Blm 9'da incelediimiz gibi, ele gemesi zor olan Higgs paracklar Higgs alannn -fizikilerin ne srd Higgs okyanusunu oluturan ve dier temel parack trlerine ktlelerini kazandran alan- en kk bileenleridir. Son dnemlerdeki kuramsal ve deneysel almalar Higgs'n ktlesinin, proton ktlesinin y z ile bin kat arasndaki bir aralkta olmas gerektiini gsteriyor. Eer bu araln alt ucu doruysa, Fermilab'in yakn bir gelecekte bir Higgs parac saptama ans olduka yksektir. Elbette, eer Fermilab baarsz olursa ve tahmin edilen ktle aral yine de doruysa, on yl iinde Byk Hadron arptrcs pek ok Higgs parac bulmaldr. Higgs paracklarnn saptanmas, kuramsal parack fizikilerinin ve kozmolojistlerin onlarca yldr ne srdkleri alan trlerinin varln dorulayaca iin, destekleyen baka herhangi bir kant olmakszn nemli bir kilometre ta olacaktr. Hem Fermilab'in hem de Byk Hadron arptrcs'nn bir baka temel amac da, spersimetri kantlarn saptamaktr. Blm 12'den hatrlayacamz gibi, spersimetri paracklar spinleri yarm birim farkl olan iftlere ayrr ve zgn olarak 1970'lerde yaplan sicim kuram almalarnda ortaya kmtr. Eer spersimetri gerek dnya ile balantl ise, o zaman spini 1/2 olan, bilinen her parack tr iin spini 0 olan bir tr olma513

ldr; spini 1 olan bilinen her parack tr iin, spini 1/2 olan bir parack tr olmaldr. rnein, spini 1/2 olan elektron iin spini 0 olan ve spersimetrik elektron veya ksaca selektron ad verilen bir tr olmaldr; spini 1/2 olan kuarklar iin spini olan spersimetrik kuarklar veya skuarklar, spini 1/2 olan ntrinolar iin spini 0 olan sntrinolar, spinleri 1 olan gluonlar, fotonlar, W ve Z paracklar iin spinleri 1/2 olan gluinolar, fotinolar, w i n o l a r ve zinolar olmaldr. (Evet, fizikiler cotu.) imdiye kadar hi kimse varlklar ne srlen bu iftlerin herhangi birini saptayamad ve fizikiler bunun aklamasnn, spersimetrik paracklarn, bilinen karlklarndan ok daha byk ktleli olmalar olduunu umuyorlar. Kuramsal almalar, spersimetrik paracklarn fotondan bin kat daha byk ktleli olabileceini gsteriyor ki, bu durumda bunlarn deneysel verilerde kendilerini gstermemeleri gizemli olmaktan kar: Var olan atom arptrclar bunlar retmek iin yeterli gce sahip deildir. Gelecek on ylda bu deiecektir. Fermilab'de yenilenen bir hzlandrc imdiden baz spersimetrik paracklar kefetmeyi hedefliyor. Tpk Higgs'te olduu gibi, eer Fermilab stipersimetrinin kantlarn bulmakta baarsz olursa ve eer spersimetrik paracklar iin beklenen ktle aral doru ise, By k Hadron arptrcs bunlar kolaylkla retebilmeli. Spersimetrinin dorulanmas parack fiziinde son yirmi ylda ortaya kan en byk gelime olacaktr. Kavraymzda parack fiziinin baarl standart modelinin tesindeki admmz belirleyecek ve sicim kuramnn doru yolda olduunun belirtilerini bulacaktr. Ama dikkat ederseniz sicim kuramnn kendisini kantlamayacaktr. Spersimetri, simetri kuramnn gelitirilmesi srasnda kefedilmi olsa da, fizikiler ok uzun zamandan beri spersimetrinin geleneksel nokta-parack yaklamyla da kolayca uyuabilecek, daha genel bir ilke olduunu anlamlard. Spersimetrinin dorulanmas sicim yapsnn hayati nemde bir esini ortaya koyacak ve daha sonra yaplacak aratrmalara yol gsterecektir ama sicim kuramnn namlusundan hl duman tten silah olmayacaktr.
514

te yandan, eer zar dnyalar kuram doru ise, yakn gelecekteki hzlandrc deneylerinin sicim kuramn dorulama potansiyeli vardr. Blm 13'de ksaca sz edildii gibi, eer zar dnyalar senaryosundaki fazladan boyutlar 10 -16 cm kadar bykse, yalnzca ktleekimi yapsal olarak nceden dnldnden daha gl olmakla kalmayacak, sicimler de nemli lde daha uzun olacaklardr. Uzun sicimler daha esnek olacaklarndan titremek iin daha az enerjiye ihtiya duyarlar. Klasik sicim yapsnda sicim titreim desenleri deneysel olarak eriebileceimizin milyar kere milyar tesinde iken, zar dnyalar senaryosunda sicim titreim desenlerinin enerjileri protonun ktlesinin bin kat kadar kk olabilir. Eer durum byle ise, Byk Hadron arptrcs'ndaki yksek enerjili arpmalar, bir piyanonun iinde seken hzl bir golf topunu andrr; arpmalar sicim titreim desenlerinin birok "oktav'n tetikleyecek kadar yksek enerjilidir. Deneyciler, enerjileri sicim kuramnn harmonik rezonanslarna karlk gelen, yepyeni, daha nce hi grlmemi paracklarn tam bir takmn, yani yeni, daha nce hi grlmemi sicim titreim desenlerinin tam bir takmn saptayacaklardr. Bu paracklarn zellikleri ve aralarndaki ilikiler, yanlgya yer brakmayacak ekilde ayn kozmik oyunun bir paras olduklarn, hepsinin birbirlerinden farkl ama birbirleriyle ilikili notalar olduklarn, hepsinin tek tr bir nesnenin -bir siciminfarkl titreim desenleri olduunu gsterir. ngrlebilir bir gelecek iin bu, sicim kuramnn dorulanmas bakmndan en olas senaryodur.

Kozmik Kkenler
Daha nceki blmlerde grdmz gibi, kozmik mikrodalga fon nm, 1960'larn ortalarndaki kefinden bu yana kozmik aratrmalarda nemli bir rol oynamt. Bunun nedeni aktr: Evrenin erken dnemlerinde uzay, elektromanyetik kuvvet araclyla fotonlarla durmakszn urada burada arpan elektrik ykl paracklarla -elektron ve protonlarla- doluydu. Ama patlamadan yalnzca 300.000 yl sonra evren, elektronlar
515

ve protonlarn elektriksel olarak yksz olan atomlar oluturmak zere bir araya gelebilecekleri kadar soumutu ve bu andan itibaren nm, evrenin ilk dnemlerinin bir fotorafn verecek ekilde, uzayda ounlukla hi engellenmeden yaylmt. Bu ilkel kozmik mikrodalga fotonlarndan uzayn her metrekpnden geen, kabaca 400 milyon tane vardr ki, bunlar ilkel evrenin asl kalntlardr. Mikrodalga fon nmnn ilk lmleri, nmn scaklnn son derece birrnek olduunu gsterdi ama Blm 11 de incelediimiz gibi, ilk kez 1992'de Kozmik Fon Kaifi (Cosmic Background Explorer, COBE) tarafndan gerekletirilen ve o zamandan b u y ana gelitirilen yakndan inceleme teknikleri ile ekil 14.4'te gsterildii gibi baz kk scaklk deiimlerinin kantlar bulundu. Veriler gri yelpaze ile kodlanmtr, ak ve koyu renkli blgeler bir derecenin yaklak binde biri kadar scaklk deiimlerini gsterir. eklin lekeli grnts, nmn gkyzndeki dalmndaki kk ama inkr edilemeyecek lde gerek farkllklar gsteriyor. Kendi bana etkileyici bir keif olmakla birlikte COBE deneyi ayn zamanda kozmolojik aratrmalarn niteliinde temel bir deiiklii simgeliyor. COBEden nce kozmolojik veriler kabayd. Bir kozmoloji kuram da ancak astronomi gzlemlerinin

(a)

(b)

ekil 1 4.4 (a) C O B E uydusu tarafndan toplanan kozmik mikrodalga fon nm verileri. Bu nm, Byk Patlama'nn yaklak 300.000 yl sonrasndan beri Hibir engelle karlamadan yaylyor, o yzden bu ekil, evrende hemen hemen 14 milyar yl nce var olan scaklk farkllklarn gsteriyor, (b) W M A P uydusu tarafndan toplanan gelitirilmi veriler 516

kaba verilerine uyuyorsa, uygulanabilir saylyordu. Kuramclar, gzlemsel snrlamalar en dk dzeyde gz nnde bulundurarak birbiri ard sra emalar retebiliyorlard. ok fazla gzlemsel snrlama yoktu ve olanlar da ok hassas deildi. Ama COBE standartlarn olduka ykseltildii yeni bir dnem balatt. imdi kuramclarn gz nne alnmak iin baaryla aklamas gereken, gittike artan miktarlarda ok hassas veriler var. 2001'de NASA ve Princeton niversitesi'nin ortak giriimi olan Wilkinson Mikrodalga Anizotropi (Ynszlk) Sondas (Wilkinson Microwave Anisotropy Probe, WMAP), mikrodalga fon nmn COBE'nin yaklak krk kat znrlk ve hassasiyetle lmek zere frlatld. ekil 14.4b'de grlen WMAP'in ilk sonularm, ekil 14.4a'da grlen COBE'nin sonularyla karlatrrsanz, WMAP'in nasl daha hassas ve ayrntl bir grnt saladn hemen grebilirsiniz. Avrupa Uzay Ajans tarafndan gelitirilen bir baka uydu olan Planck'in 2007 de frlatlmas planlanmtr ve her ey yolunda giderse, uydunun znrl WMAP'inkinin on kat olacaktr. Hassas verilerin toplanmas, kozmolojideki neriler alannda ayrmalara neden oldu, ime modeli savamn ak ara en nlerde veriyordu. Ama Blm 10'da sz ettiimiz gibi, ime kozmolojisi tek kuram deildir. Kuramclar bunun birok farkl versiyonunu nermilerdir (birkann adn vermek gerekirse, eski ime, yeni ime, lk ime, hibrid ime, hiperime, yardm alan ime, sonsuz ime, geniletilmi ime, kaotik ime, ift ime, zayf-lekli ime, hiperdoal ime). Bunlardan her birinin ayrt edici zellii ksa sreli bir ime patlamas olup, her birinin ayrntlar farkldr (alan saylar ve alan deerlerinin kald platolarn yer ald potansiyel enerji ekilleri vb). Bu farklar mikrodalga fon nmnn zellikleri konusunda birbirinden biraz farkl ngrlere yol aar (farkl enerjilere sahip olan farkl alanlar, birbirlerinden hafife farkl kuantum dalgalanmalarna yol aarlar). W M A P ve Planck verileriyle karlatrma, pek ok neriyi eleyerek kavraymz nemli lde artrr
517

Aslnda veriler alan daha da daraltabilir. Her ne kadar ime genilemesi tarafndan gerilen kuantum dalgalanmalar, gzlenen scaklk deiimleri iin ikna edici bir aklama getiriyorsa da, bu modelin bir rakibi vardr. Blm 13'te tarif edilen Steinhardt ve Turok'un yinelenen kozmolojik modeli bir neri seenei sunar. Yinelenen modeldeki iki tane -zar yavaa birbirlerine doru yaklarken, kuantum dalgalanmalar farkl blgelerin ok az farkl hzlarla yaklamalarna neden olur. Trilyonlarca yl sonra tam olarak arptklarnda zarlar zerindeki farkl noktalar ok az farkl anlarda temas eder. Bunu, iki zmpara kdn y z yze bir araya getirmeye benzetebiliriz. Mkemmel birrnek temastan minik sapmalar, zarlarn her birinde mkemmel birrnek bir evrimden minik sapmalara yol aar. Bu zarlardan birinin bizim boyutlu uzaymz olduu varsayld iin, birrneklikten sapmalar, bizim saptayabileceimiz sapmalar olmaldr. Steinhardt, Turok ve alma arkadalar, trdelikteki bozukluklarn ime yapsndan kaynaklananlara benzer scaklk farkllklarna yol atn ne srmlerdi ve bu yzden, gnmzn verileriyle yinelenen model, gzlemler iin ayn derecede uygulanabilir bir model oluturmaktadr. Bununla birlikte, nmzdeki on ylda toplanacak olan daha rafine veriler iki yaklam arasndaki fark ortaya koyabilir. ime yapsnda yalnzca ime alanndaki kuantum dalgalanmalar stel genileme patlamas tarafndan gerilmekle kalmaz, bunun yansra uzayn dokusundaki minik kuantum dalgacklar da darya doru youn gerilmenin etkisiyle retilirler. Uzaydaki dalgacklar ktleekimsel dalgalardan baka bir ey olmadklarndan (daha nce LIGO'yu incelerken grdmz gibi), ime yaps ktleekimi dalgalarnn evrenin ilk anlarnda retildiklerini ngrr. 8 Bunlar, daha yakn zamanlarda iddetli astrofiziksel olaylarda retilenlerden ayrt etmek iin, bunlara ounlukla ilkel ktleekimsel dalgalar ad verilir. Yinelenen modelde, tersine, mkemmel birrneklikten sap ok yava, zarlar birbirlerine doru trilyonlarca ylda yava yava yaklarlarken, hemen hemen
518

llemeyecek kadar uzun bir zamanda gerekleir. Zarlarn ve uzayn geometrisinde hzl ve iddetli bir deiiklik olmamas uzaysal dalgacklarn retilmedii anlamna gelir, o yzden yinelenen modelde ilkel ktleekimsel dalgalarn yeri yoktur. Bu nedenle, eer ilkel kozmolojik ktleekimsel dalgalar saptanrsa, bu, ime yapsnn bir baka zaferi olacak ve bylece yinelenen yaklam ortadan kaldracaktr. LIGO'nun, imenin ngrd ktleekimsel dalgalar alglayabilecek kadar hassas olmas pek olas deildir ama bu dalgalarn dolayl yoldan ya Planck ya da u anda planlanma aamasnda olan Kozmik Mikrodalga Fon Polarizasyon deneyi (Cosmic Microwave Background Polarization experiment, CMPBPol) tarafndan alglanmas olasl vardr. Planck ve zellikle CMBPol yalnzca mikrodalga fon nmndaki scaklk deiikliklerine odaklanmayacaklar, saptanan mikrodalga fotonlarnn ortalama spin ynlerini, yani polarizasyonlarn da leceklerdir. Burada inceleyemeyeceimiz kadar karmak bir dn mantk zinciriyle, Byk Patlama'dan kaynaklanan ktleekimi dalgalar, mikrodalga fon nm fotonlarnn polarizasyonlar zerinde belirgin izler brakr. Bu izler belki de llecek kadar byk olabilir. Bylece, on yl iinde, patlamann aslnda bir arpma olup olmad, farknda olduumuz evrenin gerekten bir -zar olup olmad yolunda kesin bir fikre sahip olabiliriz. Kozmolojinin altn anda en inanlmaz fikirlerin bazlar gerekten snanabilir.

Karanlk Madde, Karanlk Enerji ve Evrenin Gelecei


Blm 10'da evrenin ieriinin yalnzca yzde 5 inin bildiimiz maddeyi meydana getiren bileenlerden, protonlar ve ntronlardan (elektronlar bildiimiz maddenin ktlesinin yzde 0,05'inden daha azn oluturur) oluurken, yzde 25'inin karanlk maddeden, yzde 70'ininse karanlk enerjiden olutuu yolunda gl kantlar grmtk. Ama bu karanlk eyin ayrntl kimlii konusunda hl nemli belirsizlikler var. Doal bir
519

tahmin, karanlk maddenin yine proton ve ntronlardan olutuu, bunlarn k-saan yldzlar oluturmak zere bir araya gelmekten bir ekilde kanabilen paracklar olabileceidir. Ama bir baka kuramsal gr bu olasl ok zayflatyor. Ayrntl gzlemler araclyla astronomlar evrene salm durumda olan hafif elementlerin -hidrojen, helyum, dteryum ve lityum- ortalama greli bolluu konusunda net bir bilgiye sahiptir. Bu bolluklar byk bir kesinlikle evrenin ilk dakikalarnda bu ekirdekleri sentezleyen srelerin kuramsal hesaplaryla uyum iindedir. Bu uyum, modern kuramsal kozmolojinin en by k baarlarndan biridir. Bununla birlikte bu hesaplar, karanlk maddenin ok byk bir blmnn proton ve ntronlardan olumadn varsayyor; eer, proton ve ntronlar kozmolojik leklerde baat bileenlerse, kozmik reete bir kenara frlatlr ve hesaplar, gzlemlerin dorulamad sonulara ularlar. O zaman, eer proton ve ntronlar deilse, karanlk maddeyi oluturan nedir? Bugn iin kimse bilmiyor, ama neriden bol bir ey yok. Adaylarn adlar axionlardan zinolara kadar bir gamda yer alyor ve hi kukusuz cevab bulan Stockholm' ziyaret edecek. imdiye kadar hi kimsenin bir karanlk madde parac saptamam olmas btn nerileri basklyor. Bunun nedeni, karanlk maddenin yalnzca uzayda yer almamas, evrene dalm olmas ve bu yzden burada, yeryznde bizim de iinde yzyor olmamzdr. Birok neriye gre u anda milyarlarca karanlk madde parac her saniye vcudumuzun iinden geiyor, bu nedenle mantkl adaylar yalnzca byk miktarda maddenin iinden nemli hibir iz brakmadan geen paracklar olabilir. Ntrinolar bir olaslktr. Hesaplar, Byk Patlama da retilmelerinden bu yana, kalnt bolluklarnn uzayn her metrekbnde 55 milyon olduunu gsteriyor, bu nedenle eer ntrino trnden birinin ktlesi, proton ktlesinin yaklak y z milyonda biri (10 -8 ) kadar olsa, karanlk maddeyi oluturabilir. Her ne kadar son dnemlerdeki deneyler ntrinolarn ktlesi olduu yolunda gl kantlar ortaya koymu olsa da, u andaki verilere
520

gre ktleleri karanlk maddeyi oluturamayacak kadar kk; olmas gerekenin neredeyse yz kat altnda kalyorlar. Gelecek vadeden bir dier neri, spersimetrik paracklar, zellikle de fotino, zino, ve higgsino'yu (foton, Z parac ve Higgs'in spersimetrik paracklar) ne sryor. Bunlar spersimetrik paracklarn en utangalarndandr -yerkrenin iinden byk bir kolaylkla, hibir iz brakmadan geebilirler- ve bu yzden saptanmaktan kolayca kurtulmu olabilirler 9 . Bu paracklardan ka tanesinin Byk Patlama'da retilip gnmze kadar varlklarn srdrdne ilikin hesaplardan fizikiler karanlk maddeyi oluturabilmek iin, proton ktlesinin yaklak 100 ile 1000 kat arasnda ktleye ihtiya duyulacan tahmin ediyorlar. Bu, merak uyandrc bir saydr, nk spersimetrik parack modellerine ve spersicim kuramna ilikin eitli almalarda, karanlk maddeye ya da kozmolojiye bir balant olmakszn bu paracklar iin ayn ktle aral bulunmutur. Elbette karanlk madde gerekten spersimetrik paracklardan olumuyorsa bu, artc ve tmyle aklanamayan bir ortak var noktasdr. Bu yzden, Dnya'da halen alan veya beklemedeki hzlandrclarda spersimetrik paracklarn aratrlmasna karanlk maddenin en favori aday konusundaki aratrmalar gzyle de baklabilir. Dnyann iinden geen karanlk madde paracklar konusunda daha dorudan aratrmalar, her ne kadar bunlar son derece iddial deneyler olsa da, bir sreden beri hazrlk aamasndayd. Madeni para boyutlarndaki bir blgeden her saniye geen bir milyon ya da daha fazla karanlk madde paracnn, en fazla gnde bir tanesi farkl deneycilerin yapt zel tasarml detektrlerde bir iz brakabilir. Bugne kadar dorulanm bir karanlk madde saptanmas gereklemedi. 10 dl hl ortada olduundan, aratrmaclar gelecee ynelik olarak youn biimde alyorlar. Karanlk maddenin kimliinin nmzdeki birka yl iinde akla kavuma olasl olduka yksektir. Karanlk maddenin varlnn kesin dorulanmas ve bileiminin belirlenmesi byk bir ilerleme olacaktr. Tarihte ilk defa
521

son derece temel ve artc biimde ele gemez bir ey reneceiz: Evrenin madde ieriinin ezici ounluunun bileimini. Yine de, Blm 10'da grdmz gibi, son dnemde elde edilen veriler, karanlk maddenin kimlii tanmlanm olsa bile, geriye deneysel olarak dorulanmak zorunda olan bir konunun kalacan gsteriyor: Evrendeki toplam enerjinin yzde 70'ini aklayan, darya doru iten kozmoloji sabiti konusunda kantlar salayan spernova gzlemleri. Son on yln en heyecan verici ve beklenmedik kefi olarak, kozmoloji sabiti konusundaki kantn -uzay dolduran enerji- kesin bir biimde dorulanmaya ihtiyac vardr. Bu konuda birok yaklam ya planlanm ya da uygulanmaya balamtr. Mikrodalga fon deneyleri de burada nemli rol oynar. ekil 14.4'teki lekelerin boyutu -her leke scakln sabit olduu bir blgedir- uzaysal dokunun genel eklini yanstr. Eer uzay ekil 8.6a'daki gibi kre biiminde ekillenmise, darya doru ime lekelerin ekil 14.4b'de olduundan daha byk olmalarna neden olur; eer uzay ekil 8.6c'deki gibi eyer eklindeyse, ieriye doru bzlme lekelerin biraz daha kk olmalarna neden olur; eer uzay ekil 14.4b'deki gibi dzse, lekelerin bykl bu ikisinin arasna bir yerde olur. COBE tarafndan balatlan ve W M A P tarafndan gelitirilen hassas lmler uzayn dz olduu yolundaki neriyi kuvvetle destekliyor. Bu, yalnzca ime modellerinden gelen kuramsal beklentilerle uyumakla kalmaz, ayn zamanda spernova sonular ile de mkemmel bir biimde tutarldr. Grm olduumuz gibi, uzaysal olarak dz bir evren toplam ktle/enerji younluunun kritik younlua eit olmasn gerektirir. Bildiimiz ve karanlk madde yzde 30 katk yaparken karanlk enerjinin katks da yzde 70 olur ve her ey etkileyici bir biimde uyuur. Spernova sonularnn daha dolaysz dorulanmas SperNova/vme Sondas nn (SuperNova/Acceleration Probe, SNAP) amacdr. Lawrence Berkeley Laboratuvar'ndaki bilim insanlarnca nerilmi olan SNAP, imdiye kadar gzlenmi olan spernovalarn yirmi katndan daha fazlasn gzleme ve
522

lme kapasitesine sahip, uyduda alan bir yrnge teleskobu olacaktr. SNAP evrenin yzde 70'inin karanlk enerji olduu yolundaki eski sonular dorulamakla kalmayacak, ayn zamanda karanlk enerjinin doasn daha byk bir kesinlikle belirleyebilecektir. Grdnz gibi, her ne kadar karanlk enerjiyi Einstein'n kozmoloji sabitinin -uzay genilemeye zorlayan sabit, deimeyen bir enerji- bir tr olarak tanmlamsam da, bununla yakndan balantl, farkl bir olaslk daha vardr. ime kozmolojisi (ve srayan kurbaa) tartmamzdan, deeri en dk deerinin zerinde kalan bir alann, uzayn genilemesini salayan ama bunu ksa bir sre iin yapan bir kozmoloji sabiti olarak davranabileceini hatrlayn. Er ya da ge, alan bir yolunu bularak potansiyel enerji ksesinin dibine kayacak ve genileme ortadan kalkacaktr. ime kozmolojisinde bu, saniyenin kk bir kesrinde olup biter. Ama fizikiler, yeni bir alan oluturarak ve potansiyel enerjinin eklini dikkatlice seerek ivmeli genilemenin ok daha yumuak olmasn ama ok daha uzun srmesini salayacak yollar bulmulardr. Alan, en dk enerji deerine doru yavaa kayarken genilemeyi greli olarak daha yava bir oranda srdrr ama bunu saniyenin kesri yerine milyarlarca ylda yapar. Bu durumda yle bir olaslk ortaya kyor: u anda biz, evrenin ilk anlarnda gerekletiine inanlan ime patlamasnn son derece yumuak bir trn yayor olabiliriz. Gerek bir kozmoloji sabiti ile ikinci olaslk arasnda z olarak bilinen farkn gnmzdeki nemi ok az olmakla birlikte, evrenin uzun-dnemli gelecei zerinde derin etkileri vardr. Kozmoloji sabiti bir sabittir. Hi bitmeyen ivmeli bir genileme salar, yle ki, evren giderek daha hzl genileyecek, ierii seyrekleecek ve sonunda bombo kalacaktr. Ama z, bir noktada neredeyse durmaya yaklaan ivmeli bir genileme salayarak uzak gelecekte, sonsuz genilemenin gerektirdiinden daha az kasvetli, daha az plak bir evren ortaya koyar. SNAP; uzun dnemlerde uzayn ivmesindeki deiiklikleri lerek (eitli uzaklklardaki, dolaysyla gemite eitli zamanlardaki spernova523

lar gzlenmesi yoluyla) iki olasl birbirinden ayrabilir. Karanlk enerjinin gerekten bir kozmoloji sabiti olup olmadn belirlemek yoluyla SNAP bize, evrenin uzun-dnemdeki kaderi konusunda bir fikir verecektir.

Uzay, Zaman ve Speklasyon


Uzay ve zamann doasn kefetmek iin yaplan yolculuk uzun olup birok srprizlerle doludur ve kukusuz henz ilk aamalarndadr. Son birka yzyl boyunca art arda gelen, uzay ve zaman konularndaki kavraymz srekli bir biimde kkten yeniden biimlendiren atlmlar grdk. Bu kitapta incelediimiz kuramsal ve deneysel neriler bu fikirlerin bizim kuamzca yeniden biimlendirilmelerini temsil eder ve byk olaslkla bizim bilimsel mirasmzn byk blmn oluturacaktr. Blm 16'da bu yolculuun sonraki birka adm olabilecek gelimelere k tutmaya abalarken en son ve tahmini gelimelerden bazlarn tartacaz. Ama nce, Blm 15'te farkl ynde tahminlerde bulunacaz. Bilimsel keif iin bilinen bir kalp olmasa da, tarih, genelde derin kavrayn teknolojik kontrole ynelik ilk adm olduunu gsteriyor. 1800'lerde elektromanyetik kuvveti kavraymz, bizi sonunda telgraf, radyo ve televizyona gtrd. Bu bilgiyi daha sonra gelitirilen kuantum mekanii kavrayyla birletirerek bilgisayarlar, lazerleri ve burada sayamayacamz kadar ok olan elektronik aletleri gelitirebildik. Nkleer kuvvetlerin anlalmas, Dnya'nn grd en gl silahlar konusunda bize tehlikeli bir uzmanlk salad ve belki de btn Dnyann enerjisini bir gn biraz tuzlu sudan salayabilmemize olanak verecek teknolojileri gelitirmemize yardmc oldu. Uzay ve zaman konusunda giderek derinleen kavraymz da acaba benzer bir keif ve gelime kalbnn ilk adm olabilir mi? Acaba bir gn uzay ve zamann efendisi olarak bugn yalnzca bilim-kurgu konusu olabilecek eyleri yapabilecek miyiz? Bunu kimse bilmiyor. Ama gelin ne kadar ilerlediimizi ve bunu srdrmek iin nelerin gerekli olduunu grelim.
524

XV. Blm

Tele-Tayclar ve Zaman M a k i n e l e r i
Uzay ve Zamanda Yolculuk

elki de 1960'larda hayal gcnden yoksundum ama beni gerekten artan ve inanlmaz gelen ey, Atlgan'da bulunan bilgisayard. lkokulda edindiim anlay, yoldan ktm gibi soluu sular seller misali ngilizce konuan uzayllarla dolu bir evrende alma konusunda iirsel bir ehliyet kazandrmt bana. Ama istendii anda tarihte yaam herhangi bir kimsenin fotorafn gsteren, retilmi herhangi bir aletin teknik ayrntlarn veren ya da yazlm herhangi bir kitaba ulamanz salayan bir makine? Kukuculuumu rafa kaldrmaya zorlayan da bu oldu. 1960'larn sonlarnda bu kadar ok bilgiyi bir araya getirmenin, saklamann ve bu bilgiye annda ulamann hibir yolunun olmadna kalbm basabilirdim. Ama yarm yzyldan daha ksa bir sre sonra dizst bilgisayarmla, kablosuz internet balantm ve ses tanma yazlmmla mutfakta oturuyor ve kimi nemli, kimi nemsiz olan devasa bir
525

bilgi denizinin iinde parmam kmldatmadan Kaptan Kirk'i oynuyorum. Doru, A t l g a n ' n yirmi nc yzylnda betimlenen bilgisayarlarn hz hl imrenilecek gibi ama o zaman geldiinde bizim teknolojimizin de hayalleri kurulan beklentileri aaca kolayca ngrlebilir. Bu rnek, bilim kurgunun gelecei nceden sezme yeteneinin artk klie haline gelmi rneklerinden yalnzca biridir. Ama ya birisinin iine girip bir dmeye basarak ok uzak bir yere veya bir baka zamana gittii, aletlerin en gizemlisi? Acaba gnn birinde ok uzun zamandr iine hapsolmu olduumuz uzaysal mekndan ve zamansal dnemden syrlp uzayn ve zamann en uzak kelerini aratrmamz mmkn olabilecek mi? Yoksa bilim kurgu ile gereklik arasndaki izgi sonsuza kadar hep yle mi kalacak? ocukluumdaki bilgi devrimini nceden tahmin etme baarszln yaam biri olarak gelecekteki teknolojik atlmlar ngrme yeteneklerimi sorguluyor olabilirsiniz. O yzden bu blmde neyin olabilecei zerine tahminlerde bulunmak yerine, tele-tayclar ve zaman makinelerini gerekletirmeye doru hem kuramsal hem de deneysel olarak gerekten ne kadar ilerlediimizi ve daha da ileri giderek uzay ve zamanda tam kontrol elde etmenin neye malolacan anlatmaya alacam.

Bir Kuantum Dnyasnda Tele-Tama


Geleneksel bilim kurgu betimlemelerinde tele-tayc (veya Uzay Yolu azyla nlayc) ayrntl bileimini belirlemek iin bir cismi tarar ve bu bilgiyi cismin tekrar oluturulduu uzak bir konuma gnderir. Bir kurgudan dierine deimekle birlikte, ya cismin kendisi "maddesizletirilerek" atom ve moleklleri tekrar birletirilmek zere bir planla birlikte gnderilir ya da alc tarafndaki atom ve molekller cismin tam bir kopyasn oluturmak zere birletirilir. Greceimiz gibi, son on ylda tele-tama iin gelitirilen bilimsel yaklam, bu ikinciye daha uygundur ve bu durumda ortaya iki temel soru kar. Birincisi zorlu bir felsefi bilmecedir: Eer baarlabilirse, tam kopya ne zaman asl imi gibi tanmlanacak, adlandrlacak, arlacak ya da ona asl imi
526

gibi davranlacaktr? kincisi de, ilke olarak bile olsa, bir cismi inceleyerek bileimini, onu yeniden oluturmay salayacak bir plann karmaya yetecek bir mkemmellikte belirlemenin mmkn olup olmaddr. Klasik fizik yasalaryla ynetilen bir evrende, ikinci soruya verilecek cevap evet olacaktr. lke olarak bir cismi oluturan her paraca ilikin bilgiler -her paracn kimlii, konumu, hz vb- tam bir kesinlikle llebilir, uzak bir yere gnderilebilir ve cismi yeniden yaratmak iin bir el kitap olarak kullanlabilir. Bir avu temel paracktan daha fazla sayda paracktan oluan bir cisim iin bunu yapmak olanaksz derecesinde gtr ama klasik evrende engel fizik deil karmaklk olacaktr. Kuantum fizii yasalaryla ynetilen bir evrende -bizim evrenimiz- durum ok daha zordur. lme ileminin, bir cismin olas btn durumlarnn bir arada bulunduu kuantum pusunun iinden bir anda syrlp belirli bir deer almasna neden olduunu renmitik. rnein, bir parac gzlediimizde bulduumuz kesin nitelikler, genel olarak ona bakmamzdan bir an nce iinde bulunduu niteliklerin bulank kuantum karmnn bir yansmas deildir. 1 Bu yzden eer bir cismin aynsn yapmak istiyorsak, bir kuantum yakalama oyunuyla kar karyayz demektir. Aynsn yapmak iin, neyin aynsn yapacamz gzlemeliyiz. Ama gzlem ilemi deiime neden olur, bu yzden eer grdmzn aynsn yapacaksak bu, biz bakmadan nceki eyin ayns olmaz. Bu da bir kuantum evreninde tele-tamann, yalnzca karmaklktan kaynaklanan pratik snrlamalar nedeniyle deil, kuantum mekaniinin yapsnda bulunan temel snrlamalar nedeniyle gerekletirilemeyecei anlamna gelir. Bununla birlikte gelecek blmde greceimiz gibi, 1960'larda uluslararas bir fiziki ekibi, bu sonucu engelleyen, zekice bir yol bulmutu. lk soruya gelince, cismin asl ve kopyas arasndaki ilikiler bakmndan kuantum fizii hem kesin hem de cesaret verici olan bir cevap verir. Kuantum mekaniine gre evrendeki her elektron dieriyle ayndr. Hepsinin ktleleri, elektrik ykleri, zayf ve gl nkleer kuvvet zellikleri ve toplam spinleri tam olarak
527

dierleri ile ayndr. stelik iyi snanm olan kuantum mekaniine zg tanmlamalarmz, bunlarn bir elektronun sahip olabilecei zelliklerin tamam olduunu syler: Elektronlarn btn bu zellikleri birbirleri ile ayndr ve bakaca gz nne alnmas gereken zellik yoktur. Ayn anlamda her yukar-kuark dierleriyle ayndr, her aa-kuark dierleriyle ayndr, her foton dierleriyle ayndr, btn dier parack trleri iin de bu, byledir. Kuantum uygulayclar tarafndan onlarca yl nce anlald gibi, paracklar bir alann olas en kk paketikleri olarak dnlebilirler (rnein fotonlar elektromanyetik alann en kk paketikleridir) ve kuantum fizii ayn alann byle en kk bileenlerinin her zaman ayn olduunu gsterir. (Veya sicim kuram yapsnda, ayn trden paracklarn zellikleri ayndr nk bunlar tek bir sicim trnn ayn titreimleridir.) Ayn trden iki parack arasnda deiebilecek olan, bunlarn farkl konumlarda bulunabilme olaslklar, spinlerinin belirli ynleri gsterme olaslklar ve belirli hzlara ve enerjilere sahip olma olaslklardr. Veya fizikilerin daha ksa ve zl olarak dedikleri gibi, iki parack farkl kuantum durumlarnda bulunabilirler. Ama eer ayn trden iki parack ayn kuantum durumunda ise -bir paracn yksek bir olaslkla orada olmas, dier paracnsa yksek bir olaslkla burada olmas dnda- kuantum mekanii yasalar bunlarn yalnzca pratikte deil, ilke olarak da birbirinden ayrt edilememesine neden olur. Bunlar mkemmel ikizlerdir. Eer birisi bu paracklarn yerlerini deitirirse (daha doru bir deyile, bu paracklarn verilen bir konumda olma olaslklarn deitirirse) bunu anlamann kesinlikle hibir yolu yoktur. Bu yzden, eer burada konumlanm* bir parackla baladmz varsayarsak ve ayn trden bir paracn uzak bir
** Tele-tama buradaki bir eyin uzak bir yerde ortaya kmas olduu iin, bu blmde sk sk bu paracklardan sanki kesin konumlara sahipmiler gibi sz edebilirim. Daha kesin konumak gerekirse, her zaman "burada olma olasl yksek olan bir parack" veya "yzde 99 olaslkla burada konumlanm olan bir parack" demem, uzaktaki konum iin de ayn terimleri kullanmam gerekir. Ama sz ok uzatmamak iin daha sradan bir dil kullanacam. 528

yerde, bir ekilde tam olarak ayn kuantum durumunda olmasn salarsak (spin yn, enerji vb. iin ayn olaslklar), ortaya kan parack zgn paracktan ayrt edilemez ve bu srece hakl olarak kuantum tele-tama ad verilebilir. Elbette zgn parack varln srdryorsa bu srece kuantum kopyal a m a y a da kuantum fakslama adn da verebilirsiniz. Ama greceimiz gibi, bu fikirlerin bilimsel olarak gerekletirilmesi zgn paracn korunmasn salamaz -parack tele-tama srasnda kanlmaz olarak deiiklie urar- o nedenle bu ikilemle karlamayacaz. iin filozoflarn da eitli ekillerde yakndan inceledii, daha basklayc yan, tek bir parack iin doru olan bir eyin bir yn iin de doru olup olmaddr. Eer otomobilinizi oluturan her parac, her birinin kuantum durumunu ve aralarndaki ilikileri koruyarak, yzde 100 dorulukla tele-tama ile baka bir yere tayabilseydiniz, otomobilinizi tele-tam olur muydunuz? Her ne kadar bize klavuzluk yapacak deneysel bir kantmz yoksa da, tele-tanm bir otomobile sahip olma konusunda kuramsal destek gldr. Bir cismin nasl grndn, nasl bir his uyandrdn, nasl ses kardn, nasl koktuunu, hatta tadnn nasl olduunu atom ve molekller arasndaki ilikiler belirler. O yzden ortaya kan otomobil, zgn araca her eyiyle benzemelidir -arpklar, izikleri, gcrdayan src kaps, iine sinmi olan kpeinizin kokusu, her ey- ve otomobil, tpk zgn ara gibi keskin dneme alabilmeli, gaz pedalna sonuna kadar basldnda tam olarak ayn tepkiyi vermelidir. Aracn gerekten zgn m yoksa tam bir kopya m olduu sorusunun nemi yoktur. Eer otomobilinizi New York'tan Londra'ya getirmeleri iin Birleik Kuantum Tamaclk (United Quantum Van Lines) kargo irketiyle anlam olsanz ve onlar da size haber vermeden otomobilinizi, yukarda anlatld gibi tele-tam olsalar, lark, ilke olarak bile olsa anlayamazdnz. Ama kargo irketi ayn eyi kedinize yapsayd veya uakta verilen yemeklerden bktnz iin Atlas Okyanusu-tesi yolculuunuzu tele-tama yntemiyle yapmaya karar verseydiniz? Al529

c odadan kan kedi veya insan, tele-taycya girenle ayn olur mu? Kiisel olarak ben yle dnyorum. Tekrarlayaym, elde bu konuda veri olmad iin ancak tahminde bulunabilirim. Ama benim dnce biimime gre, bileen atomlar ve moleklleri benimkilerle tam olarak ayn kuantum durumunda olan birisi ben imdir. Hatta zgn "ben ", "kopya" yapldktan sonra varln srdryor olsa bile, hi duraksamadan bunlardan ikisinin de ben olduumu syleyebilirim (syleyebiliriz). kimizin de akl (zihni), hibirimizin dierine ncelii olmad konusunda -tamamyla- ayn olacaktr. Dnceler, hatralar, duygular ve kararlarn insan vcudunun atomik ve molekler zelliklerinde fiziksel bir temeli vardr; bu temel bileenlerin ayn kuantum durumunda olmalar ayn bilin durumuyla sonulanmaldr. Zaman getike deneyimlerimiz bizi farkllatracaktr ama bu andan sonra gerekten iki ben olacana inanyorum. Bunlardan biri gerek "ben", dieri "kopya" olmayacaktr. Aslnda bu konuda biraz daha serbest olmak istiyorum. Fiziksel bileimimiz srekli olarak -kimi kk, kimi byk- dnmlere uruyor ama ayn insan olarak kalmaya devam ediyoruz. Kanmz y a ve ekerle doyuran dondurmadan tutun, beynimizdeki eitli atomlarn spin eksenlerini deitiren MRI ekimlerine, kalp nakline, y a aldrma operasyonlarna, insan vcudunda ortalama olarak saniyenin her milyonda birinde deien trilyonlarca atoma kadar srekli bir deiim iinde olmamza ramen, kiisel kimliimiz etkilenmiyor. O yzden eer teletama benim fiziksel durumumu tpatp kopyalamasa bile, yine de ortaya kan kii benden ayrt edilemez. Bana gre, bu ben olur. Elbette yaamn, zellikle de bilinli yaamn fiziksel bileiminin tesinde bir eyleri daha olduuna inanyorsanz, o zaman sizin baarl tele-tama konusundaki standartlarnz benimkilerden daha kat olacaktr. Bu ilgin konu -kiisel kimliimizin fiziksel yapmza nereye kadar bal olduu sorusu- eitli nedenlerle yllarca tartld ama herkesi doyuracak bir cevap bulunamad. Ben kimliin tmyle fiziksel yap tarafndan belirlendii530

ne inanyor olsam da, dierleri bu fikre katlmad ve hi kimse de kesin cevab bildiini iddia etmedi. Ama canl bir varl tele-tamaya ilikin bu varsaymsal soruya bak anzdan bamsz olarak, bilim insanlar, kuantum mekaniinin mucizeleri yoluyla tek tek paracklarn teletanabileceini gsterdiler hatta onlar tele-tadlar. Bunun nasl olduunu grelim.

Kuantum Dolankl ve Kuantum Tele-Tama


1997'de balarnda o zamanlar Innsbruck niversitesi'nde alan Anton Zeilinger'in bulunduu bir fiziki ekibi ve Roma niversitesi'nden 2 A. Francesco De Martini'nin bakanln yapt bir dier ekip birbirinden bamsz olarak tek bir fotonu tele-tama deneyini baaryla gerekletirdiler. Her iki deneyde de belirli bir kuantum durumundaki foton laboratuvar iinde ksa bir meale teye tele-tandlar ama srecin bu teletamay herhangi bir mesafeye de baaryla yapacana inanmak iin ok neden vard. Her iki ekip de 1993'te bir fiziki grubunun -IBM'in Watson Aratrma Merkezinden Charles Bennett; M o n t r a i niversitesi'nden Gilles Brassard, Claude Crepeau ve Richard Josza; srailli fiziki Asher Peres ve Williams Koleji'nden William Wooters- kuantum dolanklna (Blm 4) ilikin makalelerindeki kuramsal grlere dayanan bir teknik kullandlar. Dolank iki paracn, diyelim iki fotonun, birbirleriyle garip ama yakn bir ilikileri olduunu hatrlayn. Her birinin u veya bu ynde spine sahip olma olaslklar belirli iken ve lldnde her biri deiik olaslklardan birini "seiyor" gibi grnyor olmalarna ramen, aralarndaki uzaklk ne olursa olsun, biri neyi "seerse" br de ayn anda onu seiyor. Blm 4'te dolank paracklar kullanarak bir yerden dierine k hzndan daha byk bir hzla haber gndermenin bir yolu olmadn grmtk. Eer bir dizi dolank paracn her birinin birbirinden uzak yerlerde lm yaplrsa, her iki detektrde llen veriler (u ya da bu ynde spine sahip olma olaslklar paracklarn
531

olaslk dalgalaryla tutarl olmak zere) olas sonularn rasgele bir dizisi olur. Dolanklk ancak iki sonu listesi karlatrlp birbirinin ayn olduu grldnde ortaya kar. Ama bu karlatrma bir tr sradan, k hzndan daha yava haberleme tr gerektirir. Karlatrma yaplmadan nce dolank olmann hibir izi belirlenemeyecei iin, ktan hzl bir sinyal gndermek olanakl deildir. Bununla birlikte, her ne kadar dolanklk ktan hzl haberleme iin kullanlamyorsa da, paracklar arasndaki balant ylesine gariptir ki, insan kendini bunun sra d bir ie yaramas gerektiini hissetmekten alkoyamaz. 1993'te Bennett ve alma arkadalar byle bir olaslk kefettiler. Kuantum dolankllnn kuantum tele-tama amacyla kullanlabileceini gsterdiler. Iktan daha hzl haber gnderemiyor olabilirsiniz ama eer bir paracn buradan oraya ktan daha yava teletanmasna raz olursanz, bunun yntemi dolanklk olabilir. Bu sonucun ardndaki dn mant matematiksel olarak basit olmakla birlikte, kurnazca ve zekicedir. zetlemeye alalm. New York'taki evimden Londra'daki arkadam Nicholas'a Foton A adn verdiim zel bir fotonu tele-tamak istediimi varsayalm. Basit olsun diye fotonun spininin tam kuantum durumunu nasl tayacam -yani Nicholas'n alaca fotonun spininin bir ynde ya da dierinde olma zelliklerinin Foton A'nn spin zellikleriyle ayn olmasn nasl salayacam- grelim. nce Foton A'nn spin zelliklerini lp sonra Nicholas' telefonla arayarak, onun kendi tarafnda spin zellikleri Foton A'nn spin zelliklerine uyan bir foton ayarlamasn isteyemem; bulacam sonu yaptm gzlemden etkilenir, o yzden Foton A'nn ben bakmadan nceki zelliklerini doru olarak yanstamam. O halde ne yapabilirim? te Bennett ve alma arkadalarna gre bunun ilk adm Nicholas ve benim Foton B ve Foton C adn vereceim dolank iki fotondan birer tanesine sahip olmamz. Bu fotonlar nasl elde edeceimizin nemi yok. Atlas Okyanusu'nun iki farkl yakasnda olsak bile, Nicholas elinde532

ki fotonun herhangi bir eksen evresindeki spinini lse, bende elimdeki fotonun ayn eksen evresindeki spinini lsem, tam olarak ayn deerleri bulacamzdan emin olduumuzu varsayalm. Bennett ve alma arkadalarna gre ikinci adm Foton A y -tele-tadm fotonu- lmek deildir nk bu ok ciddi bir mdahale olur. Bunun yerine Foton A'nn ve dolank Foton B'nin ortak zelliklerini lmeliyim. rnein, kuantum kuram spinlerini ayr ayr lmeden Foton A ve Foton B'nin dik eksen evresinde ayn spine sahip olup olmadklarn lmeme olanak verir. Benzer biimde kuantum kuram spinlerini ayr ayr lmeden Foton A ve B'nin yatay eksen evresinde ayn spine sahip olup olmadklarn lmeme de olanak verir. Byle ortak bir lmle Foton A'nn spinini renemem ama Foton A'nn spininin Foton B'nin spinine nasl bal olduunu renebilirim. Bu nemli bir bilgidir. Uzaktaki Foton C, Foton B ile dolanktr, o nedenle eer Foton A'nn Foton B ile olan ban renebilirsem, Foton A'nn Foton C ile olan ban da renebilirim. Eer imdi bu bilgiyi, Foton A'nn spininin Foton C'ye gre nasl olduunu telefonla Nicholas'a iletirsem, o da Foton C'nin kuantum durumunu Foton A'nnkine uyacak ekilde nasl ayarlayacan belirleyebilir. Gerekli ayarlamay yaptktan sonra onun fotonunun kuantum durumu Foton A ile ayn olacaktr ve bu da Foton A'nn baarl bir biimde tele-tandn syleyebilmemiz iin gereken bilginin tmdr. En basit durumda, rnein, lmlerim Foton B'nin spininin Foton A'nnki ile ayn olduunu gsterirse, o zaman Foton C'nin spininin de Foton A'nnki ile ayn olduu sonucuna varabiliriz ve daha fazlasna gerek kalmadan tele-tama tamamlanm olur. Foton C, amaland gibi, Foton A ile ayn kuantum durumunda olur. Ya da neredeyse diyelim. Fikir kabaca budur ama kuantum tele-tamay ynetilebilir admlar halinde aklayabilmek iin imdiye kadar bu ykdeki kesinlikle en nemli eyi atladm, imdi bunu tamamlayaym. Foton A ve Foton B zerinde ortak lmler yaparken, aslnda Foton A'nn spininin Foton B'ninki
533

ile ban bulurum. Ama her lmde olduu gibi, lmn kendisi fotonlar etkiler. Bu yzden lmden nce Foton A'nn spininin Foton B'ninki ile olan ilikisini bilemem. Her ikisi de lm eyleminden etkilendikten sonraki ilikilerini bilirim. Bu yzden, ilk bakta, tanmladm Foton A y uzakta kopyalamak konusunda ayn kuantum engeliyle kar karyaymz gibi gelir: lm eyleminin kanlmaz bozucu etkisi. e Foton C'nin imdada yetitii yer, burasdr. Foton B ve Foton C balantl olduu iin, Foton B zerinde neden olduum bozucu etki Londra'daki Foton C'nin kuantum durumunda da kendini gsterir. Blm 4'te ayrntl olarak anlatld gibi, kuantum dolanklnn mucizev doas budur. Gerekten, Bennett ve alma arkadalar, Foton B ile olan balantsndan tr, benim lmlerimin bozucu etkisinin uzakta bulunan Foton C zerinde de ortaya ktn matematiksel olarak gsterdiler. te inanlmaz derecede ilgin olan budur. Benim lmmle Foton A'nn spininin Foton B'ninki ile olan ilikisini reniyoruz, ama her iki fotonda da benim ie karmamdan kaynaklanan bozulma olduunu ortaya koyan sorunla birlikte. Ama dolanklk nedeniyle Foton C de benim lmme baldr -binlerce kilometre uzakta olsa bile- ve bu da bozulmann etkisini ayrt etmemizi salar ve bylece normal olarak lm srecinde kaybolan bilgiye ulaabiliriz. imdi Nicholas' arayarak lm sonucumu sylersem, bozulmadan sonra Foton A ve Foton B'nin spinleri arasndaki ilikiyi renir ve Foton C araclyla bozulmann etkisine ulaabilir. Bu da Nicholas'n Foton C'yi kullanarak, aa yukar benim lmmden kaynaklanan bozulmay karmasn ve Foton A y kopyalama iinin nndeki engeli bylece amasn salar. Gerekte, Bennett ve alma arkadalarnn ayrntl olarak gsterdii gibi, Foton C'nin spinine basit bir mdahale ile (benim telefonda Foton A'nn spininin Foton B'ninki ile ilikisini sylememle) Nicholas spin asndan Foton C'nin, benin lmmden nceki Foton A'nn kuantum durumunu kopyalamasn salayacaktr. stelik her ne kadar spin bir fotonun karakteristik zelliklerinden yalnzca biri ise de, Fo534

ton Ann kuantum durumunun dier zellikleri (belirli bir enerjiye sahip olma olasl gibi) ayn ekilde kopyalanabilir. Bylece, bu sre kullanlarak Foton A y New York'tan Londra'ya tele-tayabiliriz. 3 Grebileceiniz gibi, kuantum tele-tama her biri kritik nemde olan ve dierini tamamlayan bir bilgiyi tayan iki aamadan oluur. Birincisi, tele-tamak istediimiz fotonla birlikte dolank foton iftinden birini ortak olarak leriz. lmden kaynaklanan bozulma, dolank iftin uzaktaki yesinde de kuantum acayiplii ve kuantumun yerel olmay nedenleriyle ortaya kar. Bu, tele-tama srecinin net bir biimde kuantum karakterli olan birinci aamasdr, ikinci aamada lmn kendisinin sonucu, tele-tamann klasik ksm olarak adlandrabileceimiz bir srele uzaktaki alcya daha sradan aralarla (telefon, faks, e-posta...) iletilir. Birinci ve ikinci aamalar birletirildiinde, tele-tamak istediimiz fotonun tam kuantum durumu, basit bir operasyonla (belirli eksenler evresinde belirli miktarlarda dndrmek gibi) dolank bir iftin uzaktaki yesinde yeniden oluturulabilir. Kuantum tele-tamann birka kilit zelliine dikkat edin. Foton A'nn zgn kuantum durumu lm tarafndan bozulduu iin, Londra'daki C Fotonu zgn durumda olan tek fotondur. zgn Foton A'nn iki kopyas bulunmad iin bunu kuantum fakslamas deil, kuantum tele-tama olarak adlandrmak ok daha doru olur. 4 stelik Foton A y New York'tan Londra'ya tam olsak da -Londra'daki foton bizim New York'taki zgn fotonumuzdan ayrt edilemez olsa da- Foton A'nn kuantum durumunu bilemeyiz. Ben ie karmadan nce Londra'daki fotonla Foton A'nn bir ynde ya da dierinde spine sahip olma olaslklar ayndr ama bu olasln ne olduunu biz bilmiyoruz. Gerekten kuantum tele-tamann pf noktas budur. lmden kaynaklanan bozulma bizim Foton A'nn kuantum durumunu belirlememizi engeller, ama anlatlan yaklamda fotonu teletamak iin onun kuantum durumunu bilmek zorunda deiliz. Yalnzca onun kuantum durumundaki bir zellii -Foton B ile
535

ortak lmden rendiimiz eyi- bilmek zorundayz. Uzaktaki Foton C ile kuantum dolankl geri kalan halleder. Bu stratejiyi kuantum tele-tama iin uygulamak kolay bir i deildir. 1990'larm balarnda dolank bir ift foton yaratmak sradan bir sreti ama iki fotonun ortak lmleri (teknik olarak Bell-durumu lmleri olarak adlandrlan, yukardaki Foton A ve B'nin ortak lmleri) hi denenmemiti. Hem Zeilinger hem de De Martini ekiplerinin baars, ortak lmler iin zekice deneysel teknikler icat etmek ve bunlar laboratuvarda gerekletirmektir. 5 1997'de bu amaca ulaarak tek bir paracn teletamasn gerekletiren ilk gruplar oldular.

Gereki Tele-Tama
Siz, ben, otomobiliniz ve her ey ok sayda paracktan olutuu(muz) iin, sonraki doal adm kuantum tele-tamay byle byk parack kmelerine uygulayarak makroskobik cisimleri bir yerden dierine "nlama"nn yolunu amaktr. Ama tek bir parac tele-tamakla makroskobik bir parack kmesini tele-tamak arasndaki fark akllara durgunluk verici olup, aratrmaclarn u anda gerekletirebileceklerinin ok ok tesindedir. Hatta bu alandaki ou nder aratrmac uzak bir gelecekte bile bunun gerekletirilebileceini pek dnmyor. Ama merakllar iin Zeilinger'in belki de gnn birinde geree dnebilecek olan ryas yle. Otomobilimi New York'tan Londra'ya tele-tamak istediimi dnelim. Nicholas ve benim dolank bir foton iftinin birer yesine sahip olmamz yerine (tek bir fotonu tele-tamak iin gerektii gibi), her birimizin yeterince proton, ntron, elektron ve bir otomobili yapmak iin gerekli olan dier paracklardan birer oda dolusu kadar paraca sahip olmamz, stelik benim odamdaki paracklarn Nicholas'n odasndaki paracklarla kuantum dolank olmas gerekiyor (ekil 15.1'e baknz). Ayn zamanda otomobilimi oluturan paracklarla odamda saa sola hareket edip duran paracklarn ortak zelliklerini lecek bir alete de sahip olmalym (Foton A ve Foton B'nin or536

ekil 15.1 Tele-tamaya hayalci bir yaklam, birbirlerinden uzakta olan ve kuantum dolank paracklarla dolu iki oday ve tele-tanacak cismi oluturan paracklarla birlikte odalardan birindeki paracklar ayn anda lebilecek bir arac gz nne alr. Bu lmlerin sonucu, daha sonra ikinci odadaki paracklar cismi kopyalayacak ekilde deitirmek ve tele-tamay sonulandrmak iin gerekli olan bilgileri salar.

tak zelliklerini lmenin benzeri). ki odadaki paracklarn dolank olmas yoluyla New York'ta yaptm ortak lmlerin etkisi, Nicholas'n Londra'daki odasnda bulunan dolank paracklarda da grlecektir (Foton C'nin durumunun A ve B'nin ortak lmlerini yanstmasnn benzeri). Eer Nicholas' arar ve lmlerimin sonucunu ona aktarrsam (Nicholas'a 10 30 sonu aktaracam iin bu, pahal bir grme olacaktr), veriler ona odasndaki paracklar nasl deitirebilecei konusunda bilgi verecektir (tpk nceki telelon grmemizde Foton C y i nasl deitireceini bildirmem gibi). Nicholas iini bitirdiinde, odasnda bulunan her paracn kuantum durumu otomobildeki her paracn durumuyla tam olarak ayn olacak (lm yaplmadan nce) ve bylece, tpk nceki incelememizde olduu gibi, imdi Nicholas'n bir otomobili o l a c a k t r . * Otomobilin New York'tan Londra'ya tele-tamas tamamlanm olacaktr. Ama dikkat ederseniz, gnmzde kuantum tele-tamann her adm henz hayaldir. Otomobil gibi bir cisim milyar kere milyar kere milyardan daha fazla sayda paracktan oluur. De* Parack topluluklar iin -tek paracklarn tersine- kuantum durumu ayn zamanda her paracn, topluluun geri kalanyla olan ilikilerini de barndrr. O yzden, otomobili oluturan paracklarn kuantum durumunu tam olarak yeniden reterek dierleriyle ayn ilikiyi kurmasn salam oluruz. Tek deiiklik, paracklarn konumlarnn bir btn halinde New York'tan Londra'ya kaymas olur. 53 7

neyciler bir iftten daha fazla paracn dolanklklaryla urarken, makroskobik nesnelere ilikin saylara ulamann henz ok ok uzandalar. 6 ki oda dolusu dolank parack hazrlayabilmek henz sama diyebileceimiz lde eriimimizin tesindedir. stelik iki fotonun ortak lm kendi bana bile son derece zor ve etkileyici bir baardr. Bunu milyarlarca ve milyarlarca paraca uygulayabilmek, bugn iin hayal bile edilemez. u anda durduumuz yerden bakldnda, fazla tutkulu olmayan bir deerlendirme ile, makroskobik bir cismin en azndan tek paraca uyguladmz yolla tele-tanmasnn -eer sonsuzluk deilse bile- alarca uzakta olduu sonucuna varlacaktr. Ama bilim ve teknolojide tek deimeyen eyin "olmaz" kehanetlerinin aldnn grlmesi olduundan yalnzca ak olan bir eyi syleyeceim: Makroskobik cisimlerin tele-tanmas olanaksz grnyor. Ama kim bilebilir? Krkyl nce A t l g a n ' n bilgisayar da olanaksz gibi grnyordu. 7

Zamanda Yolculuun Bilmeceleri


Eer makroskobik cisimleri tele-tamak FedEx'i armak ya da metroya binmek kadar kolay olsayd, hayatn ok farkl olaca aktr. Pratik olmayan veya olanaksz yolculuklar yaplabilecek ve uzayda yolculuk kavramnda devrimci deiiklikler gerekleecekti. Bu durumda bile, evreni alglaymza tele-tamann etkisi, zamanda istee bal yolculuk yapmann alt-st edici etkisiyle karlatrldnda snk kalrd. Yeterince aba gsterildiinde, en azndan ilke olarak, buradan uraya gidebileceimizi herkes bilir. Uzayda yolculuk konusunda baz teknolojik snrlamalar olsa da, bu snrlar iinde uzaydaki yolculuklarmza seim ve istekler klavuzluk eder. A m a y a "imdi"den "o zaman" a gitmek? Deneyimlerimiz bize bunun bir tek yolu olduunu syler: Beklemek, saniyelerin birbirini kovalamas "imdi"den "o zaman"a gidebilmenin yolunu aar. Burada "o zamann" "imdiden" sonra geldii varsaylr. Eer "o zaman", "imdiden" nce geliyorsa,
538

deneyimlerimiz bize oraya gitmenin herhangi bir yolu olmadn syler; gemie yolculuk bir seenek gibi grnmez. Uzayda yolculuktan farkl olarak zamanda yolculuk seim ve isteklerden bamszdr. Zaman sz konusu olduunda isteyelim, istemeyelim bir yne doru srkleniriz. Eer uzayda dolaabildiimiz kolaylkla zamanda da dolaabilseydik, hayata bakmz deimekle kalmaz, insanlk tarihindeki en byk dnm yaardk. Bu inkr edilemez etkinin nda geen yzyln balarnda birka kiinin zamanda yolculuun bir trnn -gelecee doru yolculuk- kuramsal temellerini kefetmi olmalarna aryorum. Einstein zel greliliin uzay-zamannn doasn kefettiinde ileriye doru hzl sarmann planlarn bulmutu. Eer Dnya da 1000 yl veya 10.000 yl veya 10 milyon yl sonra neler olup-biteceini grmek isterseniz, Einstein fiziinin yasalar bunu nasl yapabileceinizi syler. Hz k hznn yzde 99,9999999996's olan bir ara yaparsnz. Tam gazla uzayn derinliklerine doru uzay aracnzn saatiyle bir gn veya on gn veya yirmiyedi yldan biraz daha uzun sreyle yol alr, keskin bir dn yapar ve yine tam gaz D n y a y a dnersiniz. Dndnz zaman, Dnya zaman ile 1000 veya 10.000 veya 10 milyon yl gemi olacaktr. Bu, zel greliliin tartlmaz ve deneysel olarak kantlanm bir sonucudur; Blm 3'te ilediimiz, hzn artrlarak zamann yavalatlmasnn bir rneidir. 8 Elbette byle uzay aralar ina edemeyeceimiz iin hi kimse bu ngrleri tan olarak snayamamtr. Ama daha nce tarttmz gibi, aratrmaclar ngrlen yavalamay k hznn ok kk bir kesri kadar hzla giden normal bir uakta ve parack hzlandrclarnda k hzna yakn hzlara ulaan mon gibi paracklarda dorulamlardr (duraan monlar yaklak olarak saniyenin milyonda ikisi kadar ksa bir zamanda baka paracklara bozunurlar ama hzla hareket ettiklerinde isel saatleri yavalad iin monlar bozunmadan daha uzun yaarlar). zel greliliin doru olduuna ve gelecee ulamak iin nerdii stratejinin doru ileyeceine inanmak iin her trl neden vardr.
539

Bizim bu zamana mahkm olmamza neden olan fizik deil teknolojidir.* Zamanda dier yne, gemie doru yolculuu dndmzde daha zor konular ortaya kar. Bunlardan bazlarn hi kukusuz biliyorsunuz. rnein, gemie giderek kendi doumunuzu nlediiniz, standart bir senaryo vardr. Pek ok kurgusal tanmlamalarda bu, iddet kullanlarak yaplyorsa da, iddet iermeyen ama ayn derecede etkili bir yol daha vardr: Anne ve babanzn karlamasn nlemek. Buradaki eliki aktr: Eer hi domadysanz, o zaman gemie giderek anneniz ve babanzn karlamasn nasl engellediniz? Gemie gidip onlarn karlamasn engellemek iin domu olmanz gerekir; ama eer domusanz, gemie ulamsanz ve anne-babanzn karlamasn engellemiseniz, o zaman domam olmanz gerekir. Mantksal bir kmaza girmi durumdayz. Oxford'lu bir filozof olan Michael Dummett'in ortaya koyduu ve alma arkada David Deutsch'un dikkat ektii benzer bir eliki akl biraz farkl, belki biraz daha artc bir yolla eler. Bir versiyonu udur: Bir zaman makinesi yaptm ve on yl gelecee gittiimi varsayalm. Tofu-4-U'da (byk deli dana salgnnn insanlarn cheeseburger yeme isteklerine set ekmesinden sonra McDonalds'n yerini alan fast food zinciri) hzl bir attrmadan sonra, bir internet kafe bulup sicim kuramndaki son gelimeleri renmek zere evrimii oluyorum. Mkemmel bir srprizle karlayorum. Sicim kuramndaki btn bilinmeyen konularn zlm olduunu okuyorum. Kuram tam anlamyla ortaya konmu ve btn bilinen paracklarn zelliklerini baaryla aklyor. Fazladan boyutlar konusunda tartmasz
* nsan vcudunun krlganl bir baka pratik engeldir: Byle yksek hzlara makul srelerde ulamak iin gereken ivme, insan vcudunun dayanabileceinin ok tesindedir. Dikkat ederseniz zamann yavalamas ilke olarak uzayda uzak blgelere ulamak iin de bir strateji salyor. Eer bir roket yeryzn terk ederek Andromeda galaksisine doru k hznn yzde 99,999999999999999999'u kadar hzla yol alrsa, dnmesi iin 6 milyon yl beklemek zorundayz. Ama, o hzda roketteki zaman yeryzne gre yavalam olaca iin, dnnde astronot iin yalnzca sekiz saat gemi olacaktr (bu arada astronotun roket hzlanp yavalarken ve dururken ortaya kacak ivmelere dayanabileceini varsayyoruz). 540

kantlar bulunmu ve Byk Hadron arptrcs'nda kuramn ngrd spersimetrik paracklar -ktleleri, elektrik ykleri vb.- dorulanm. Artk kuku yok: Sicim kuram evrenin birleik kuram. Bu byk ilerlemelerde kimin katks olduunu renmek amacyla biraz daha derin aratrmaya girdiimde ok daha by k bir srprizle karlayorum. Atlm getiren makale bir yl kadar nce Rita Greene tarafndan yazlm. Annem. ok geiriyorum. Burada bir saygszlk yaptm dnmeyin: Annem mkemmel bir insandr, ama bilim insan deildir, bir kimsenin neden bilim insan olmak isteyebileceini anlayamaz ve rnein Evrenin Zarafeti kitabndan birka sayfa okuduktan sonra bir kenara brakp, kitabn ban arttn syler. yleyse nasl olur da sicim kuramnn kilit makalesini yazm olabilir? Annemin makalesini evrimii okuyor ve basit ama kavrayla dolu mantnn gzelliiyle havalara uuyorum. Makalenin sonunda, korkularn yenip iindeki fizikiyi uyandran Tony Robbins'in bir seminerine katldktan sonra, yllar sren youn matematik ve fizik retmenliim iin bana teekkr ettiini gryorum. Evet, diye dnyorum. Ben gelecee doru yolculua karken o seminere henz kaydolmutu. Kendi zamanma geri gidip onu matematik ve fizik altrmaya balasam iyi olur. Kendi zamanma geri gidip anneme fizik ve matematik dersleri vermeye balyorum. Ama iyi gitmiyor. Bir yl geiyor. Sonra bir yl daha. Her ne kadar sk alyorsa da, bir sonu yok. Endielenmeye balyorum. Birka yl daha alyoruz ama elde ettiimiz ilerleme son derece snrl. Artk gerekten endieleniyorum. Makalesinin kmas iin fazla zaman kalmad. Nasl yazacak? Sonunda byk karar veriyorum. Gelecekte onun makalesini okuduumdan, ieriini gn gibi ak hatrlyorum. Bu yzden onun kendi kendine kefetmesini beklemek yerine -ki bu, giderek uzaklaan bir olaslk haline geliyordu- ne yazacan gsteriyor, her eyin tam olarak okumu olduum gibi kapsanmasn! salyorum. Makale yaymlanyor, ksa srede fizik
541

dnyasnda kyamet kopuyor. Gelecekte, bugn hakknda okuduum her ey gerekleiyor. imdi sorun u: Annemin byk grlt koparan bu makalesinde en byk hak kimin? Elbette benim deil. Ben, sonulan makaleden okuyarak rendim. Ama ona ne yazmas gerektiini ben sylediime gre, bu hak nasl yalnzca anneme ait olabilir? Buradaki gerek sorun, bir hak sorunu deil, annemin makalesinde ilenen yeni bilginin, yeni grlerin ve yeni kavrayn nereden geldii. Kimi gstererek "Bu kii ya da bu bilgisayar yeni sonularla ortaya kt" diyebilirim? Bu grler ne bana aitti, ne de anneme. in iinde baka birisi yok. Bilgisayar da kullanmadk. Buna ramen btn bu parlak fikirler bir ekilde makaleye girdi. Grne gre, hem gemie hem de gelecee doru yolculuun olas olduu bir dnyada bilgi havadan elde edilebiliyor. Her ne kadar kendi doumunuzu engellemek kadar elikili deilse de, bu durum da olduka garip. Byle elikileri ve gariplikleri ne yapacaz? Gelecee yolculua fizik yasalarnca izin verilirken, gemie dnmeye ynelik herhangi bir giriimin baarszla uramas gerektii sonucuna m varmamz gerekiyor? Bazlar byle dnyor. Ama imdi greceimiz gibi, uramakta olduumuz bu ilgin konular zmenin de yollar var. Bu, gemie yolculuun olas olduu anlamna gelmiyor -bu, biraz sonra ele alacamz farkl bir konuama zamanda geriye gitmenin, biraz nce incelediimiz bilmecelere bavurularak bertaraf edilebileceini gsteriyor.

Bilmeceleri Yeniden Dnmek


Blm 5'te zamann akn klasik fiziin perspektifinden incelediimizi ve sezgisel manzaradan ok daha farkl bir grnmle karlatmz hatrlayn. Dikkati bir dn, zaman bizi bir andan dierine, ileriye doru tayan bir nehire benzettiimiz bilindik dncenin tersine, uzay-zaman her ann iinde bir noktada donmu olarak bulunduu bir buz kp olarak ele almamza yol amt. Bu donmu anlar, farkl hareket durumlarnda olan gzlemciler tarafndan farkl ekillerde imdiler -ay542

r anda olan olaylar- halinde gruplanr. Farkl imdi kavramlar iin uzay-zaman blounu dilimleme esneklii salamak amacyla uzay-zamann farkl alarda dilimlenebilecek bir ekmek somunu olduu benzetmesini kullanmtk. Ama bu benzetmeden bamsz olarak Blm 5'ten karlacak ders, anlarn -uzay-zaman somununu oluturan olaylar olduudur. Onlar zamandan bamszdr. Tpk uzayda her noktann var olduu gibi her an da -her olay- vardr. Anlar, bir gzlemcinin imdisinin "spot lambasyla" aydnlatldklarnda, anlk olarak hayat bulmazlar; bu grnm bizim sezgilerimizle uyumlu olmakla birlikte mantksal bir zmlemede ayakta kalamaz. Bir kez aydnlatldnda hep aydnlatlm olarak kalr. Anlar deimez. Anlar vardr. Aydnlatlm olmak, bir an oluturan pek ok deimez zellikten yalnzca biridir. Bu, evrenin tarihini oluturan btn olaylarn manzarann iinde olduu, duraan ve deimez olarak orada olduu ekil 5.1'in dsel ama kavray dolu perspektifinde aka grlr. Farkl gzlemciler hangi olaylarn ayn anda olduu konusunda anlaamaz -bu gzlemciler uzay-zaman somununu farkl alarda dilimler- ama somunun btn ve onun iindeki olaylar evrenseldir. Kuantum mekanii zamann bu klasik perspektifinde belirli baz deiiklikler nerir. rnein, Blm 12'de ok ksa leklerde uzayn ve uzay-zamann kanlmaz olarak dalgal ve tmsekli olduunu grmtk. Ama (Blm 7), kuantum mekanii ve zamann tam dorulanmas, kuantum lm probleminin zmlenmesini gerektirir. Bunu yapmak zere ileri srlen nerilerden biri olan Birok Dnya yorumu, zamanda yolculuktan kaynaklanan elikilerle baa kabilmekle zel olarak ilintilidir, bunu nmzdeki alt-blmde greceiz. Ama bu blmde klasik kalalm ve uzay-zamann buz blou/ekmek somunu gsterimini bu bilmecelere uygulamaya alalm. Zamanda geriye giderek anne ve babanzn karlamasn engellediiniz, elikili rnei ele alalm. Bunun ne anlama gelmesi gerektiini sezgisel olarak hepimiz biliyoruz. Ama siz gemi543

e yolculuk yapmadan nce anne ve babanz, diyelim 31 Aralk 1965 gecesi* yeni yl partisinde karlam ve bir sre sonra anneniz doum yapm ve sizi dnyaya getirmitir. Yllar sonra gemie -31 Aralk 1965 gecesine- geri dnmeye karar veriyorsunuz ve oraya vardnzda baz eyleri deitiriyorsunuz, zellikle anne-babanzn karlamalarn engelleyerek annenizin size hamile kalmasn ve sizi dourmasn engelliyorsunuz. Ama imdi bu sezgisel tanmlamay, mantksal olarak ayaklar yere basan, zamann uzay-zaman somunu tanm iinde karlayalm. Bu sezgisel tanmlama daha temelinde anlarn deitirilebileceini varsayd iin anlamszlayor. Bu grnm, saatin 31 Aralk 1965 gece yarsn aln (standart Dnyal zamandilimlemesi ile) "balangta" anne ve babanzn karlat an olarak alyor ama "sonradan", sizin ie karmanzla her eyi deitiriyor yle ki, 31 Aralk gecesi anne ve babanz ayr ktalarda olmasalar bile birbirlerinden kilometrelerce uzakta oluyorlar. Olaylarn yeniden saylp dklmesindeki sorun, anlarn deimemesidir; grm olduumuz gibi, anlar yalnzca vardr. Sabit ve deimez olarak uzay-zaman somunu vardr. Bir ann "nce" yle, "sonra" byle olmasnn bir anlam yoktur. Eer 31 Aralk 1965'e geri gitmiseniz, oradasnz, hep oradaydnz, hep orada olacaksnzdr, hibir zaman orada deil deildiniz. 31 Aralk 1965, birincisini karp tekrarn yakaladnz anlamnda iki kere olmad. ekil 5.1 in zamann dndaki perspektifine gre siz -duraan ve deimez olarak- uzay-zaman somununun iinde eitli konumlarda varsnz. Eer imdi zaman makinenizi ayarlayp 31 Aralk gecesi saat 11:50ye dnseniz, bu an da sizin uzay-zaman somununda bulunacanz konumlar arasnda olacaktr. Ama 1965 ylba gece yarsndaki varlnz, uzay-zamann ebedi ve deimez bir zellii olacaktr. Bu kavray bizi hl tuhaf sonulara gtrr ama artk eliki yoktur. rnein, 31 Aralk gece yarsna doru 11:50'de uzayzaman somununda grnrsnz ama bu andan nce varln* Elbette 1 Ocak 1966 demeliydim ama imdilik bunu nemsemeyelim. 544

zn hibir kayd yoktur. Bu tuhaf olmakla birlikte elikili deildir. Eer birisi sizin saat ll:50'de hop diye birdenbire ortaya ktnz grp, korku dolu gzlerle nereden geldiinizi sorsa, sakin bir sesle "Gelecekten" cevabn verebilirsiniz. Bu senaryoda, en azndan imdiye kadar, mantksal bir tutarszlkla karlamadk. lerin daha da ilgin hale geldii nokta, elbette grevinize devam edip anne ve babanz ayrmanzdr. Ne olur? Uzay-zaman blou perspektifini dikkatli bir biimde srdrrsek, kanlmaz olarak baarsz olacanz sonucuna varrz. Kaderi belirleyen o ylba gecesinde ne yaparsanz yapn baarsz olursunuz. Her ne kadar yapabileceklerinizin arasnda grnse de, anne-babanz ayr tutmak, mantksal bir anlalmazla yol aar. Anne ve babanz saat gece yarsn aldnda karlatlar. Siz oradaydnz. "Daima" orada olacaksnz. Her an, yledir, deimez. Bir "an" a deiimi uygulamaya kalkmak, ancak bir kayaya psikoanaliz yapmak kadar anlamldr. Anne ve babanz 31 Aralk 1965 geceyars karlatlar ve bunu hibir e y deitiremez nk onlarn karlamalar, uzay-zamanda sonsuza kadar kendi yerini igal edecek olan, deitirilemez bir olaydr. Gerekten, imdi dnn, onlu yalarnzda bir gn babanza, annenize nasl evlenme teklif ettiini sormutunuz, o da size aslnda evlenme teklif etmeyi planlamam olduunu sylemiti. O byk soruyu sormadan nce annenizle neredeyse hi karlamamt. Ama yeni yl partisinde, gece yarsndan on dakika nce birdenbire ortaya kp, gelecekten geldiini syleyen adam ylesine garibine gitmiti ki, on dakika sonra annenizle karlatnda, hemen orackta evlenme teklif etmiti. Burada dikkat edilecek nokta, uzay-zamandaki tam ve deimez bir olaylar dizisinin anlaml ve kendiyle tutarl bir btn oluturmasdr. Evren anlamldr. Eer zamanda geriye, 31 Aralk 1965'e giderseniz, gerekte kendi kaderinizin gereini yerine getiriyorsunuz demektir. Uzay-zaman somununda, 31 Aralk 1965'te, daha nce orada olmayan biri vard. ekil 5.1'e varsaymsal, d bir perspektiften bakldnda, bunu dorudan grebiliriz; inkar edilemez bir biimde bu kiinin, imdiki yanz545

daki siz olduunuzu grebiliriz. Onlarca y l ncede yer alan bu olaylarn anlaml olmas iin, geriye, 1965'e gitmelisiniz. Dahas, d perspektiften, ok korkmu grnen babanzn 31 Aralk 1965 gecesi 11:50'den hemen sonra size bir eyler sorduunu, koarak uzaklatn, gece yars biraz uzakta annenizle karlatn; somunda biraz ileride onlarn dnn, sizin doumunuzu, ocukluktan knz ve daha sonra da zaman makinesine giriinizi grrz. Eer gemie yolculuk olas olsayd, bir andaki olaylar artk yalnzca daha nceki olaylarla aklayamazdk (herhangi bir perspektiften); ama olaylarn tamam zorunlu olarak anlaml, tutarl ve elikiye dmeyen bir yk olutururdu. Son alt-blmde vurguland gibi bu, hayal gcnn zorlanmasyla, gemi zamana yolculuun olas olduu anlamna gelmez. Ama gl bir ekilde kendi doumunuzu nlemek anlamna gelen elikilerin mantksal hatalardan kaynaklandn ileri srer. Eer gemi zamana yolculuk yapabilirseniz, gemii, pi saysn deitirebileceinizin tesinde deitiremezsiniz. Eer gemie gidebilirseniz, gemiin, sizin ona yolculuk yapmanza yol aan gemiin bir parassnz, paras olacaksnz ve daima paras idiniz demektir. ekil 5.1 'in d perspektifinden, bu aklama hem sk, hem de tutarldr. Uzay-zaman somunundaki olaylarn tamamn incelersek, bunlarn kozmik bulmacayla i ie gemi olduunu grrz. Ama yine de sizin 31 Aralk 1965'teki bak anzdan, her ey hl artcdr. Yukarda eer anne-babanz birbirlerinden uzak tutmakta baarl olsaydnz bile, bu probleme klasik yoldan yaklaamayacanz sylemitim. Bulumalarn izleyemezsiniz. Belki de anlattm ykdeki gibi bulumalarn istemeyerek de olsa kolaylatrabilirsiniz bile. Gemi zamana defalarca gidebilirsiniz, o yzden her biri anne ve babanzn bulumalarn engellemeye niyetli pek ok siz vardr. Ama anne ve babanzn bulumalarn engellemekte baarl olmanz, bir eyi, deiim kavramnn anlamsz olduu baka bir eye gre deitirmek olur.
546

Ama bu soyut gzlemlerin salad kavrayla bile unu sormadan edemiyoruz: Sizi baarl olmaktan alkoyan ey nedir? Eer gece yarsna on kala partide iseniz ve annenizi genken grmseniz, sizin onu oradan uzaklatrmanz engelleyen nedir? Veya babanz genken grdnzde -olmaz ama diyelimonu vurmaktan alkoyan nedir? zgr iradeniz yok mu? Bazlarnn, kuantum mekaniinin ykye girebileceini syledikleri yer, ite burasdr.

zgr rade, Birok Dnya ve Zamanda Yolculuk


zgr irade nazik bir konudur, yokluuyla bile zamanda yolculuu karmak hale getirir. Fizik yasalar belirleyicidir. Daha nce grm olduumuz gibi, eer her eyin imdi tam olarak nasl olduunu biliyorsanz (evrendeki her paracn konumu ve hz), klasik fiziin yasalar sizin belirleyeceiniz herhangi bir baka anda her eyin tam olarak nasl olduunu veya olacan syler. Denklemler, insan iradesinin varsaylan zgrl karsnda tarafszdr. Bazlar bunun, klasik bir evrende zgr iradenin aldatc bir grn, bir yanlsama olduu anlamna geldiini kabul eder. Siz bir paracklar kmesinden oluuyorsunuz, o nedenle eer klasik fizik sizi oluturan paracklar hakkndaki her eyi, her an belirleyebiliyorsa -neredeler, nasl hareket ediyorlar vb.- sizin kendi eylemlerinizi belirlemeye ynelik zgr iradeniz tam anlamyla tehlikede demektir. Bu mantk beni ikna ediyor ama bir parack kmesinden daha fazla birey olduumuzu dnenler bu konuda ayn fikirde olmayabilir. Her neyse, iinde yaadmz evren klasik deil bir kuantum evreni olduu iin, bu gzlemlerin uygun olup olmad tartma gtrr. Kuantum fiziinde yani gerek dnya fiziinde bu klasik fizik perspektifiyle benzerlikler olmakla birlikte, ok temel farklar da vardr. Blm 7'de okumu olduunuz gibi, eer imdi evrendeki her paracn kuantum dalga fonksiyonunu biliyorsanz, Schrdinger denklemi, sizin belirleyeceiniz herhangi bir baka anda bu paracklarn dalga fonksiyonlarnn nasl olduunu veya nasl olacan syler. Kuantum fiziinin bu
547

yan tam anlamyla klasik fizik gibi belirleyicidir. Ama yine de gzlem eylemi kuantum mekaniine zg yky karmaklatrr.Grdnz gibi kuantum lm problemi zerinde hl srp giden, scak bir tartma vardr. Eer fizikiler gnn birinde Schrdinger denkleminin kuantum mekaniinin her eyi olduu sonucuna varrlarsa, o zaman kuantum fizii kendi btnl iinde klasik fizik kadar belirleyici olur. Klasik belirleyicilikte olduu gibi bazlar bunun, zgr iradenin bir yanlsama olduu anlamna geleceini syler; dierleri ise buna katlmaz. Ama eer imdi kuantum yksnn bir blmn gzden karyorsak -eer olaslklardan kesin sonulara gei standart kuantum yapsnn tesinde bir ey gerektiriyorsa- o zaman, en azndan zgr iradenin fiziksel yasalar iinde salam bir kavraya oturma olasl var demektir. Gnn birinde, baz fizikilerin tahminde bulunduu gibi, bilinli gzlemin, kuantum mekaniinin belirli sonularn kuantum pusunun iinden karak gereklemesini salayan, ayrlmaz bir paras olduunu anlayabiliriz. 9 Kiisel olarak bu olasln ok dk olduunu dnyorum ama onu bertaraf etmenin bir yolunu da bilmiyorum. Sonuta zgr iradenin durumu ve temel fizik yasalar iindeki rol zmlenmemi olarak kalyor. O halde her iki olasl da, yanlsama olarak zgr iradeyi ve gerek olarak zgr iradeyi gz nne alalm. Eer zgr irade bir yanlsama ise ve gemi zamana yolculuk yapmak olas ise, o zaman anne ve babanzn karlamasn nleyememeniz bir bilmece oluturmaz. Her ne kadar sanki eylemleriniz zerinde bir kontrolnz varm gibi hissediyor olsanz da, aslnda her eyi yapan fizik yasalardr. Annenizi oradan uzaklatrmak veya babanz vurmak iin oraya gittiinizde fizik yasalar oradadr. Zaman makinesi sizi ehrin yanl tarafna indirir, bu yzden olay yerine anne ve babanz karlatktan sonra ularsnz, tetii ektiiniz anda tetik tutukluk yapar veya tetii ekersiniz ama babanz deil onun en byk rakibini vurur, bylece birlemelerinin nndeki engeli ortadan kaldrrsnz; veya belki de zaman makinesinden darya adm attnz548

da artk anne ve babanzn bulumalarn engellemek istemiyorsunuzdur. Zaman makinesine girerken sahip olduunuz eilimlere bakmakszn ktnz zamanki eylemleriniz, uzay-zamann tutarl yksnn bir parasdr. Fizik yasalar mant bozacak btn giriimleri sonusuz brakr. Yaptnz her ey yerine tam olarak uyar. Her zaman yleydi ve yle olacaktr. Deitirilemez olan bir eyi deitiremezsiniz. Eer zgr irade bir yanlsama deilse ve gemi zamana yolculuk yapmak olas ise, kuantum fizii olabilecekler konusunda seenek neriler ileri srer ve klasik fizik zerine temellendirilen formllerden belirgin bir biimde farkldr. Deutsch tarafndan savunulan, inandrc bir neride, kuantum mekaniinin Birok Dnya yorumunu kullanlr. Blm 7'den, Birok Dnya yapsnda kuantum dalga fonksiyonunda somutlaan olas her sonucun -bir paracn bu veya u ynde spine sahip olmas, bir baka paracn burada veya urada olmas- kendi ayr, paralel evreninde ortaya ktn hatrlayn. Herhangi bir anda haberdar olduumuz evren, kuantum fizii tarafndan izin verilen her sonucun ayr ayr gerekletii sonsuz sayda evrenden yalnzca biridir. Bu yapda u veya bu seimi yapmakta hissettiimiz zgrln, sonraki bir anda u veya bu paralel evrene girmek zorunda olmamz olasln yansttn ileri srmek ok ekicidir. Elbette sizin ve benim sonsuz sayda kopyalarmz paralel evrenlere serpitirilmi durumda olduu iin, kiisel kimlik ve zgr irade kavramlar, bu geniletilmi balamda yeniden yorumlanmak zorundadr. Zamanda yolculuk ve potansiyel elikiler iin Birok Dnya yorumu allmam, yeni bir zm nerir. 31 Aralk 1965 gecesi 11:50 ye geri giderek silahnz eker, babanza nian alr, tetii ekersiniz. Silah ate alr ve hedefinizi vurursunuz. Ama sizin zamanda yolculua ktnz evrende olan bu olmad iin, yaptnz yolculuk yalnzca zaman iinde deil, ayn zamanda bir paralel evrenden dierine olmaldr. imdi kendinizi iinde bulduunuz paralel evren, anne ve babanzn hibir zaman karlamad -Birok Dnya yorumunun bizi varl konusunda
549

ikna ettii (kuantum fiziiyle tutarl, olas her evren var olduu iin)- bir evrendir. Bu yzden, bu yaklamda, hibir mantksal elikiyle karlamayz, nk verilen her ann, her biri farkl paralel evrenlerde bulunan eitli versiyonlar vardr; Birok Dnya yorumunda sanki bir deil de sonsuz sayda ok uzayzaman somunlar varm gibidir. Sizin bulunduunuz evrende anne ve babanz 31 Aralk 1965 gecesi karlatlar, siz dodunuz, bydnz, babanza kin gttnz, zamanda yolculuktan etkilendiniz ve 31 Aralk 1965'e doru zamanda yolculua ktnz. Ulatnz evrende babanz, gelecekte onun olu olduunu iddia eden silahl biri tarafndan, annenizle karlamadan nce, 31 Aralk 1965 gecesi ldrld. Sizin bu evrendeki versiyonunuz hibir zaman domad, ama bu normaldir nk tetii eken kiinin (sizin) anne-babanz vardr. Onlar farkl, paralel bir evrende yaamaktadrlar. Bu evrende herhangi birisinin sizin yknze inanp inanmadn veya size hayal olarak bakp bakmadn syleyemem. Ama hal byle olunca, her evrende -terk ettiiniz ve ulatnz- kendisiyle elikili durumlardan kanabildiimiz aktr. Dahas, bu geniletilmi balamda bile zamanda yolculuk maceranz gemii deitirmedi. Terk ettiiniz evrende, o evrenin gemiine gitmediinizden, bu ortadadr. Ulatnz evrende 31 Aralk 1965 gecesi saat 11:50'deki varlnz o an deitirmez: O evrende o anda vardnz ve daima var olacaksnz. Yine, Birok Dnya yorumunda fiziksel olarak tutarl olan her olaylar dizisi paralel evrenlerin birinde yer alr. Ulatnz evren, niyetlendiiniz lmcl eyleminizin gerekletii bir evrendir. 31 Aralk 1965'teki varlnz ve ilediiniz su, o evrenin deitirilemez gereklik dokusunun bir parasdr. Birok Dnya yorumu, annemin sicim kuramnda r aan makaleyi yazmasnda olduu gibi, bilginin grne gre havadan ortaya kmas konusuna da benzer bir zm neriyor. Birok Dnya yorumuna gre, sonsuz saydaki paralel evrenlerden birinde annem hzla bir sicim kuram uzmanna dnr ve makalesinde okuduum her eyi kendi bulur. Gemie yolcu550

luk yapmak iin yola ktmda, zaman makinesi beni o evrene gtrr. Oradayken annemin makalesinde okuduum sonular gerekten de annemin o evrendeki versiyonu tarafndan kefedilmitir. Daha sonra, zamanda geriye doru yolculuk yaptmda, paralel evrenlerden annemin fizii anlamakta glk ektii bir bakasna girerim. Yllarca ona fizik retmeye altktan sonra, vazgeer ve ona makalede ne yazmas gerektiini anlatrm. Ama bu senaryoda, atlmlardan kimin sorumlu olduu konusunda bir bilmece yoktur. Atlmlarn sorumlusu, bir fizik uzman olduu evrendeki annemin versiyonudur. Benim zamandaki eitli yolculuklarm sonucunda olup bitenler, annemin bulularnn paralel bir baka evrende yaamakta olan versiyonuna iletilmesidir. Paralel evrenleri kabul etmeyi, yazarsz makalelerden daha kolay bulduunuzu varsayarsak -tartlabilir bir nerme- bilgi ve zamanda yolculuk arasndaki ilikiler, zihnimizi daha az bulandracak bir ekilde aklanabilir. Bu ve bir nceki alt-blmde tarttmz nerilerin hibiri, zamanda yolculuun bilmecelerinin ve elikilerinin zm olmayabilir. Bu neriler, daha ok, u anki kavraymzla fizik problemleri zmek iin eitli olas yollar saladndan, bilmecelerin ve elikilerin zamanda yolculuu bertaraf etmeyeceini gstermek amacn tarlar. Ama bir eyi bertaraf etmek, onun olas olduunu sylemekten ok uzaktr. O zaman, imdi asl soruyu soralm:

Gemi Zamana Yolculuk Olas m?


Akl banda bir fiziki bu soruya hayr cevabn verir. Ben, hayr derim. Ama zel greliliin byk ktleli bir cismin k hzna kadar ivmelendirilmesine ve cismin hznn k hzn gemesine izin verip vermediini; veya Maxwell kuramnn bir birim elektrik ykne sahip olan bir paracn, iki birim elektrik ykne sahip olan paracklara bozunmasna izin verip vermediini sorduunuzda alacanz kesin "hayr" olmayp, koula bal bir "hayr' dr. Gerek u ki, hi kimse fizik yasalarnn gemi zamana ynelik yolculuu kesinlikle yasakladn gste551

remedi. Tersine, baz fizikiler snrsz teknolojik baarlara sahip olan bir uygarln tmyle bilinen fizik yasalar iinde bir zaman makinesi (zaman makinelerinden sz ettiimizde her zaman, hem gelecee hem de gemie yolculuk yapabileceimiz bir makineyi kastediyoruz) yapmaya ynelik varsaymsal ynergeler bile hazrlamlardr. nerilerin H. G. Wells tarafndan tanmlanan uan zmbrtyla veya Doc Brown'n svlaan aracyla pek benzerlii yoktur. Tasarm eleri tmyle bilinen fiziin snrlar iindedir, bu da birok aratrmacnn, doa yasalarn kavraymzda nmzdeki dnemde ortaya kacak gelimelerle birlikte, zaman makineleri konusunda var olan ve gelecekte ortaya atlacak projelerin, fiziksel olarak olas olmadklarndan kukulanmalarna yol ayor. Ama bugn iin bu kuku salam ve gvenilir ispata deil, cesur duygulara ve koullu kantlara dayanyor. Einstein'n kendisi de genel grelilik kuramnn yaymlanmasna yol aan youn aratrma yllarnda gemie yolculuk konusunda uzun uzun dnmtr. 10 Dorusunu sylemek gerekirse bunu dnmemi olmas garip olurdu. Uzay ve zaman konusundaki kktenci almalar uzun sredir kabul edilen dogmalarn pe atlmasna neden olurken, ok eskiden beri varln srdren soru, bu alt-st oluun nereye kadar gidecei idi. Bilinen, gndelik, sezgisel zamann hangi zellikleri varlklarn srdrebilecekti? Einstein zamanda yolculuk konusunda pek bir ey yazmamt nk kendi standartlarna gre bu konuda fazla ilerleme elde edememiti. Ama genel grelilik zerine yazd makaleyi izleyen on yllarda baka fizikiler yava ama gvenli bir eklide bu konuda makaleler yazdlar. Zaman makineleriyle ilgili olarak yazlan genel grelilik makalelerinin ncleri arasnda 1937'de sko fiziki W. J. Van Stockum" ve 1949'da Einstein'n leri Aratrmalar Enstits'nden alma arkada olan Kurt Gdel'in yazdklar vardr. Van Stockum, genel grelilikte, ok youn ve sonsuz uzunlukta bir silindirin (sonsuz) uzun ekseni etrafnda dnme hareketi yapt varsaymsal bir problemi inceledi. Her ne kadar sonsuz uzunluk552

taki silindir fiziksel olarak gereki deilse de, Stockum'un zmlemeleri ilgin bir sonu ortaya koydu. Blm 14'te grm olduumuz gibi, dnmekte olan byk ktleli cisimler uzay da anafor benzeri bir hareketle srklerler. Dnme hareketi zamann ynnn y a n a dnmesine neden olur, bylece silindir etrafndaki dnme hareketi sizi gemie gtrr. Eer roketiniz silindir etrafnda dnyorsa, baladnz noktaya, yolculua kmadan nce ularsnz. Elbette hi kimse sonsuz uzunlukta, dnen bir silindir yapamaz ama bu alma, genel greliliin gemi zamana yolculuu yasaklamayabileceim gsteren ilk ipularndandr. Gdel'in makalesi ayn zamanda dnme hareketini kapsayan durumu da inceliyordu. Ama uzayda dnen bir cisme odaklanmak yerine Gdel, uzayn tamamnn dnme hareketi yaptnda ne olduunu aratryordu. Mach bunu anlamsz bulurdu. Eer evrenin tm dnyorsa, o zaman bu dnmenin, ona gre lld hibir ey yoktur. Mach, dnen bir evrenin duran bir evrenle ayn olduu sonucuna varrd. Ama bu, genel greliliin Mach'n greci uzay kavram ile tam olarak uyumada baarsz olduu bir baka durumdur. Genel grelilie gre btn uzayn dnmesinden sz etmek anlaml deildir ve bu olaslkla basit gzlemsel sonular ortaya kar. rnein, dnmekte olan bir evrende bir lazer demeti gnderseniz, genel grelilik n dorusal bir izgi zerinde deil, sarmal bir yol izleyerek yaylyormu gibi grneceini syler (bir atlkarncada iken yukarya doru bir oyuncak silah atelerseniz, yava-ekimde hareket eden merminin izleyecei yol). Gdel'in zmlemesinin artc zellii, uzay geminizin dnmekte olan bir evrende uygun yrngeler izlemesi durumunda, balang noktanza hareket zamannzdan nce varabileceinizi kavram olmasdr. Bu yzden, dnen evrenin kendisi bir zaman makinesidir. Einstein Gdel'i buluu nedeniyle kutlad ama ilerideki aratrmalarn, genel grelilik denklemlerinin gemi zamana yolculua izin veren zmlerinin temel fizik gereklerine ters derek bunlarn yalnzca matematiksel ilginlikler olarak kalmalar553

na neden olabileceini syledi. Gdel'in zm asndan, giderek daha hassas gzlemler evrenimizin dnmediini ortaya koy a r a k bu zmn dorudan ilikisini azaltt. Ama van Stockum ve Gdel cini bir kere lambadan karmlard; onbe-yirmi yl iinde Einstein'm denklemlerinin gemi zamana yolculua izin veren baka zmleri de bulundu. Son yllarda varsayma dayanan zaman makinesi tasarmlarna ilgi artt. 1970'lerde Frank Tipler, van Stockum'un zmn yeniden inceledi ve 1991 de Princeton niversitesi nden Richard Gott, kozmik sicimler (evrenin ilk dnemlerindeki faz geilerinin varsayma dayal, sonsuz uzunluktaki, ipliksi kalntlar) ad verilen yaplar kullanarak zaman makinesi yapmann bir baka yolunu kefetti. Bunlarn tm nemli katklardr ama gemi blmlerde gelitirdiimiz kavramlar kullanarak tarif etmenin en basit olduu neri Kaliforniya Teknoloji Enstits nde Kip Thorne ve rencileri tarafndan bulunmutur. Bu neride solucan delikleri kullanlmtr.

Bir Solucan Delii Zaman Makinesinin Ayrntl Planlar


nce Thorne'un solucan delii zaman makinesini yapmak iin kulland temel stratejiyi aklayacak ve gelecek alt-blmde de Thorne'un planlarn gerekletirmek zere kiralayaca mteahhidin karlaaca zorluklan anlatacam. Bir solucan delii uzayda varsayma dayal bir tneldir. Bir dan bir yanndan alan, daha bilindik bir tnel, bir yerden dierine kestirme bir yol salar. Solucan delikleri de benzer bir ilev grrler ama bildiimiz tnellerden nemli bir bakmdan ayrlrlar. Bildiimiz tneller var olan uzayda yeni bir rota salarken -da ve igal ettii uzay, tnel yaplmadan nce de vardr- solucan delii uzaydaki bir noktadan baka bir noktaya yeni, nceden orada olmayan bir uzay tp araclyla tnel oluturur. Dadaki tneli oradan karsanz, kaplad uzay hl oradadr. Solucan deliini karrsanz, kaplad uzay ortadan yok olur.
554

ekil 15.2 (a) Kwik-E-Mart'tan nkleer santrale uzanan solucan delii (b) KwikE-Mart tarafndaki giriten nkleer santraldeki girie doru bakldnda solucan deliinden grlen manzara

ekil 15.3 Solucan deliinin kestirme olduunu daha ak bir biimde gsteren geometri (Solucan delii girileri gerekte Kwik-E-Mart'n ve nkleer santralin iindedir ama bunu ekilde gstermek zordur.)

ekil 15.2a Kwik-E-Mart'i Springfield Nkleer Santraline balayan solucan deliini gsteriyor ama solucan delii Springfield gklerinden geiyor gibi grnd iin ekil yanltcdr. Dorusu, solucan delii ularndan yani girilerinden bildiimiz uzaya balanan, yeni bir uzay blgesi olarak dnlmelidir. Eer Springfield sokaklarnda yrrken solucan delii aramak iin gkyzne bakarsanz, hibir ey grmezsiniz. Onu grmenin tek yolu normal uzayda bir aklk, solucan delii girii greceiniz Kwik-E-Mart'a sramaktr. Aklktan baktnzda ekil 15.2b'deki gibi ikinci giriin yerini, nkleer santralin iini grrsnz. ekil 15.2a'daki izimin bir baka yanltc yan, solucan deliinin kestirme gibi grnmyor olmasdr. Bunu, izi555

mi ekil 15.3'teki gibi yaparak dzeltebiliriz. Grebileceiniz gibi, nkleer santralden Kwik-E-Mart'a giden normal yol gerekten de solucan deliinin yeni uzaysal geiinden uzundur. ekil 15.3'teki bklmeler, genel grelilik geometrisini dz bir sayfa zerine izmenin glklerini gsteriyor ama ekil, solucan deliinin salayaca yeni balant konusunda sezgisel bir duygu veriyor. Hi kimse solucan deliklerinin var olup olmadn bilmiyor ama onlarca yl nce fizikiler genel greliliin matemetiinin solucan deliklerine izin verdiini, o nedenle de kuramsal almalar yaplmasnn doru olduunu belirlediler. 1950'lerde John Wheeler ve alma arkadalar solucan delikleri konusunu en nce inceleyen aratrmaclar arasndaydlar ve solucan deliklerinin temel matematiksel zelliklerinden pek ounu kefettiler. Son zamanlarda ise Thorne ve alma arkadalar yalnzca uzayda deil, zamanda da kestirme yollar oluturduklarn fark ederek, solucan deliklerinin tm zenginliini gzler nne serdi. Fikir udur: Bart ve Lisa'nn, Springfield deki solucan deliinin iki ucunda durduklarn -Bart nkleer santralde, Lisa KwikE-Mart'ta- ve Homer'e doum gnnde ne alacaklarn konutuklarn varsayalm. Bart galaksileraras ksa bir yolculuk yaparak Homer'e ok sevdii Andromeda balk kroketlerinden almay dnrse de Lisa kendini byle bir yolculua hazr hissetmez. Ama her zaman Andromeda'y grmek istedii iin Bart in solucan deliinin onun tarafndaki ucunu uzay gemisine alarak yolculua yle kmasn ister, bylece Andromeda'y grebilecektir. Bunun, Bart'n yolculuu sresince solucan deliini esneterek uzatmas gerektii anlamna geldiini dnebilirsiniz ama bu durumda Kwik-E-Mart' Bart'n uzay gemisine balayan solucan deliinin bildiimiz uzayda olduu varsaylmaktadr. Oysa yle deildir. ekil 15.4'te gsterildii gibi, genel greliliin geometrisinin mucizeleri araclyla, solucan deliinin uzunluu yolculuk sresince sabit kalr. Kilit nokta budur. Bart roketle Andromeda'ya gitse bile, solucan delii araclyla Lisa'ya olan
556

ekil 15.4 (a) Kwik-E-Mart' nkleer santrale balayan bir solucan delii (b) Solucan deliinin alttaki ucu (nkleer santralden) uzaya (ekilde gsterilmeyen uzay gemisine) tanr. Solucan deliinin uzunluu sabit kalr, (c) Solucan deliinin ucu Andromeda galaksisine ular; dier u bl Kwik-E-Mart'ladr. Solucan deliinin uzunluu tm yolculuk boyunca deimez.

uzakl deimez. Bu da, solucan deliinin rolnn uzayda kestirme yol salamak olduunu apak gsterir. Kesin biimde konumak iin, Bart'n k hznn yzde 99,999999999999999999'i kadar bir hzla Andromedaya doru drt saat yol aldn varsayalm, bu sre iinde de, Lisa ile tpk uu ncesinde yaptklar gibi solucan deliinden srekli olarak konuuyor olsunlar. Uzay gemisi Andromedaya ulatnda, Lisa rahatsz edilmeden manzaray izlemek iin Bart'a sesini kesmesini syler. Bart'n, Rokete Servis Balk Kroketisi'nden paketi kapt gibi dn yoluna dmesine ok sinirlenen Lisa, yine de dn yolu boyunca onunla konumaya raz olur. Drt saat kadar sonra Bart gemisini gvenli bir ekilde Springfield'deki im alana indirir. Ama uzay gemisinin penceresinden baktnda Bart ok geirir. Binalar tamamiyle farkl grnmekte ve stadyumun zerindeki tarih tabelas, gidiinden 6 milyon yl sonraki bir tarihi gstermektedir. "Olamaz!?!" der kendi kendine, ama bir an sonra
557

her eyi anlar. zel greliliin, ne kadar hzl giderseniz, saatinizin o kadar yavalayacan sylediini hatrlar. Eer uzaya doru ok yksek bir hzla gider ve geri dnerseniz, uzay geminizde yalnzca birka saat gemi olabilir ama hareketsiz duran birine gre binlerce, belki de milyonlarca yl gemi olacaktr. Hzl bir hesaplamayla Bart, yolculuk yapt hzla gemide sekiz saat getiini, bununsa Dnya'da 6 milyon yl gemi olduu anlamna geldiini bulur. Skor tabelasndaki tarih dorudur; Bart Dnya'nn geleceine doru yolculuk yapmtr. Lisa, solucan deliine "Bart! Hey, Bart!" diye barr. "Beni duyuyor musun?" Acele et. Akam yemeine zamannda yetimek istiyorum" Bart solucan deliine bakar ve Lisa ya biraz nce Springfield'e indiini syler. Solucan deliine daha dikkatli bakan Lisa, Bart'n doru sylediini grr ama Kwik-E-Mart'tan Springfield'e doru baktnda, im alanda Bart'n uzay gemisini gremez. "Anlamyorum" der. "Aslnda ok anlaml "diye cevaplar Bart gururla. "Springfield'e indim, ama 6 milyon yl sonrasna. Kwik-E-Mart'n penceresinden bakarak beni gremezsin. Doru yere ama yanl zamana bakyorsun. 6 milyon yl nceye bakyorsun." "Evet, tamam, genel grelilikteki zamann ksalmas 'der Lisa. "ok iyi, her neyse, akam yemei iin eve zamannda yetimek istiyorum, onun iin Solucan deliinden ge. Acele etmemiz gerekiyor." "Tamam" der Bart ve solucan deliinde srnmeye balar. Lisa ile birlikte eve doru yola koyulurlar. Dikkat ederseniz her ne kadar Bart'n solucan deliinde srnmesi onun yalnzca bir saniyesini alm olsa da, onu zamanda 6 milyon yl geriye gtrmtr. Bart, gemisi ve solucan delii Dnya'nn uzak geleceine inmilerdir. Eer dar km, insanlarla konumu ve gazetelere gz atm olsayd, her ey bu durumu dorulayacakt. Ama solucan deliinden geip Lisa'yla bulutuunda kendini yine bugnde buldu. Ayn ey, Bart' solucan delii aznda izlemekte olan birisi iin de geerlidir: O da zamanda 6 milyon yl geriye gidecektir. Benzer ekilde, solucan deliinin Kwik-E-Mart'taki ucuna giren ve dier uta Bart'n gemisin558

deki utan kan birisi, zamanda 6 milyon yl ileriye gider. nemli nokta, Bart'n uzaydaki yolculuuna Solucan delii klarndan yalnzca birini gtrm olmas deildir. Yolculuk solucan delii kn zaman iinde de tamtr. B a r t ' n yolculuu hem onu, hem de solucan deliinin kn gelecee gtrmtr. Ksacas Bart, uzaydaki bir tneli zamandaki bir tnele dntrmtr; bir solucan deliini bir zaman makinesi haline getirmitir. Ne olup bittii, kabaca ekil 15.5'teki gibi gsterilebilir. ekil 15.5a'da uzaydaki bir konumu dierine balayan bir solucan delii gryoruz. Solucan delii, bildiimiz uzayn dnda olduu vurgulanacak ekilde izilmi. ekil 15.5b'de bu solucan deliinin her iki k da sabit olacak ekilde (zaman dilimleri duraan bir gzlemcinin dilimleridir) zamanda evrimini gryoruz. ekil 15.5c'de solucan deliinin klarndan biri bir uzay gemisine konarak, balad noktaya dnen bir uzay yolculuuna karldnda ne olduu grlyor. Hareket eden k iin zaman, tpk hareket eden bir saatin zaman gibi, yavalyor ve bylece solucan deliinin hareket eden k gelecee doru bir yolculuk yapyor. (Eer hareket eden saat iin yalnzca bir saat geerken duraan saatler iin binlerce yl geerse, hareket eden saat sabit saatlerin geleceine gitmi olur.) Bylece, sabit solucan deliinin k, solucan delii tneliyle ayn zaman dilimindeki bir ka deil de, ekil 15.5c'deki gibi gelecekteki bir zaman dilimindeki bir ka balanr. Solucan delii klar daha fazla hareket ettirilmedike, aralarndaki zaman fark sabit kalacaktr. Herhangi bir anda bu klarn birinden girer, dierinden karsanz, zamanda yolculuk yapm olursunuz.

Solucan Deliinden bir Zaman Makinesi Yapmak


Artk zaman makinesi yapma yolunda bir planmz var. 1. Adm: Kendinizin ya da zaman iinde yolculuk yapmasn istediiniz eyin geebilecei genilikte bir solucan delii bulun veya yaratn. 2. Adm: Birini dierine gre hareket ettirerek solucan deliinin klar arasnda bir zaman fark yaratn. Bu kadar. Tabii yalnzca ilke olarak.
559

ekil 15.5 (a) Herhangi bir anda yaratlan bir solucan delii, uzaydaki bir konumu dierine balar, (b) Eer solucan deliinin klar birbirine gre hareket etmezse, zamann iinden ayn hzla "geerler", bylece tnel iki blgeyi birbirine ayn zamanda balar, (c) Eer solucan delii klarndan biri, balad yerde biten bir yolculua karlrsa (gsterilmemitir), o k iin daha az zaman geecektir ve bylece tnel uzayn iki blgesini birbirine farkl zamanlarda balayacaktr. Solucan delii, bir zaman makinesi haline gelmitir.

Ya pratie gelince? Bata da sylediim gibi, hi kimse solucan deliklerinin var olup olmadn bile bilmiyor. Baz fizikiler uzaysal dokunun yapsnda birok mikroskobik solucan delii olabileceini, solucan deliklerinin ktleekimi alannn kuantum dalgalanmalar nedeniyle srekli olarak ortaya kyor olabileceini ileri srdler. Eer yle ise yapmamz gereken, bunlardan birini makroskobik boyutlara kadar bytmektir. Bunun nasl yaplabilecei konusunda nerilerde bulunulmutur ama bunlar hayali uularn bile tesindedir. Baka baz fizikilerse
560

byk solucan delikleri yaratlmas iine uygulamal genel grelilikteki bir mhendislik projesi olarak bakmaktadr. Uzayn madde ve enerjinin dalmna tepki verdiini biliyoruz, o zaman madde ve enerji zerinde yeterli kontrol salayarak uzay n bir blgesinin bir solucan deliine dnmesini salayabiliriz. Bu yaklam, ek bir karmaklk getirir nk nasl bir tnel girii yapmak iin dan bir yzn delerek amak zorundaysak, bir solucan delii girii oluturmak iin de uzayn dokusunu bir yerde delerek amak zorundayz. 12 Bu delip amalara fizikte izin verilip verilmediini henz hi kimse bilmiyor. Sicim kuramnda, iinde benim de yer aldm alma, uzaysal delme ve amalarn baz trlerinin olas olduunu gstermiti ama bu amalarn solucan delii yaratmakla bir ilgisi olup olmad konusunda hibir fikrimiz yok. imdilik makroskobik solucan delikleri elde etme niyeti, en iyi olaslkla bile gerekletirilmekten ok uzak bir hayaldir. stelik makroskobik bir solucan delii yapabilmi olsak bile, iimiz bitmi saylmaz; amamz gereken birka nemli engel daha var. Bunlardan ilki, daha 1960'larda Wheeler ve Robert Fuller in genel grelilik denklemlerini kullanarak solucan deliklerinin kararsz olduklarn gstermi olmalardr. eperleri saniyenin bir kesri kadar ksa bir srede ieriye doru kme eilimindedir ki bu, solucan deliklerinin herhangi bir yolculuk iin kullanlmalar olasln yok eder. Ama daha yakn zamanlarda (aralarnda Thorne, Morris ve Matt Visser'in de bulunduu) fizikiler bu kme problemini bertaraf etmenin bir yolunu buldular. Eer solucan delii bo deilse, madde ieriyorsa -egzotik madde denen ey- bu madde darya doru bir basn uygulayarak solucan deliinin ak kalmasn ve kararl olmasn salayabilir. Her ne kadar etki olarak kozmoloji sabitine benziyorsa da, egzotik madde negatif enerjiye sahip olduu iin (kozmoloji sabitinin yalnzca negatif basn karakterini yanstmakla kalmaz 13 ) darya doru itme salayan itici ktleekimi yaratr. ok zel koullar altnda kuantum mekanii negatif enerjiye izin verir 14 , ama egzotik maddeyi kullanarak bir solucan deliini ak tut561

ma ii ok ok zordur. (rnein Visser, bir metre apndaki bir solucan deliini ak tutmak iin gerekli olan negatif enerjinin, yaklak olarak Gne 'in on milyar ylda rettii toplam enerjiye eit olduunu hesaplamt. 15 ) ikincisi, eer bir ekilde makroskobik bir solucan delii bulmu ya da yaratabilmi olsak ve gene bir ekilde duvarlarn ani bir kmeye kar ieriden destekleyebilmi olsak ve solucan deliinin iki girii arasnda bir zaman fark yaratabilmi olsak bile (diyelim, girilerden birinin yksek bir hzla hareket etmesini salayarak), solucan deliini zaman makinesine dntrmenin nnde hl bir engel vardr. Aralarnda Stephen Hawking'in de bulunduu bir grup fiziki, boluk dalgalanmalarnn -Blm 12'de ilenen ve btn alanlarn hatta bo uzayn bile kuantum belirsizliinden kaynaklanan titreimleri- solucan deliini tam zaman makinesine dnecei anda yok edebilecei olaslna dikkat ektiler. Bunun nedeni, solucan deliinde zamanda yolculuun tam olas olaca anda, tpk iyi ayarlanmam bir ses sisteminde mikrofon ve hoparlrlerin yeri nedeniyle oluan tiz ve yksek sesin ortaya kmasna neden olan devasa bir geribeslemenin ortaya kma olasldr. Gelecekteki boluk dalgalanmalar solucan deliinden gemie gidebilir, orada bildiimiz uzayda ve zamanda gelecee doru yolculuk yapabilir, solucan deliine yeniden girerek yeniden gemie gidebilir, bylece solucan deliinden sonsuz bir evrime girerek onu giderek artan bir enerjiyle doldurabilir. Bylesine youn bir enerji birikmesinin solucan deliini tahrip edecei dnlyor. Kuramsal aratrmalar bunu gerek bir olaslk olarak sunuyorlar ama gereken hesaplar eri uzay-zamanda modern genel grelilik ve kuantum mekanii anlaymz zora soktuklar iin sonu alc bir kant henz yok. Solucan deliinden bir zaman makinesi yapmann zorluklarnn ok byk olduu aktr. Ama kuantum mekanii ve ktleekimindeki ustalmz, belki de spersicim kuramndaki ilerlemelerle artncaya kadar, son sz henz sylenmemi olacaktr. Her ne kadar sezgisel dzeyde fizikiler gemi zamana yolculu562

un olanaksz olduunu sylyor olsalar da, bugn iin bu soru henz net bir biimde cevaplanmamtr.

Kozmik Turizm
Zamanda yolculuk konusunda dnrken, Hawking ilgin bir noktaya deindi. Neden, diye soruyordu, eer zamanda yolculuk olas ise, acaba Dnya'mz gelecekten gelen ziyaretiler neden istila etmiyor? Belki de ediyorlardr, diyebilirsiniz. Daha da ileri giderek, o kadar ok zaman yolcusunu hapse attk ki, artk dierleri kendilerini tantmaya cesaret edemiyorlar, cevabn verebilirsiniz. Elbette Hawking bu soruyu yar aka yar ciddi soruyordu, ben de yle, ama ortaya att konu ciddiydi. Eer gelecekten gelen ziyaretilerimiz olmadna inanyorsanz ki ben yle olduuna inanyorum, acaba bu, zamanda yolculuun olanaksz olduuyla e anlama m geliyor? Elbette eer insanlar gelecekte zaman makinesi yapmay baarabilirlerse, baz tarihiler burs alp gemie giderek ilk atom bombasnn y a pln, Ay 'a yaplan ilk yolculuu ya da ilk basknn bir "reality show' a dnmesini zgn zamannda ve kiisel olarak inceleme frsat bulacaklardr. O yzden eer zamanmz gelecekten hi kimsenin ziyaret etmediine inanyorsak, belki de o zaman farknda olmadan bir zaman makinesinin hibir zaman yaplamayacana inanyoruz demektir. Aslnda bu zorunlu bir sonu da deildir. imdiye kadar nerilen zaman makineleri, ilk makinenin yapld zamandan daha nceki br zamana yolculuk yaplmasna izin vermez. ekil 15.5'i inceleyerek solucan delii zaman makinesi iin bunu anlamak kolaydr. Her ne kadar solucan delii girileri arasnda zaman fark varsa ve her ne kadar bu fark zamanda ileri ve geri ynde yolculua izin veriyorsa da, bu zaman farknn yaratld zamann ncesine ulaamazsnz. Uzay-zaman somununun en solunda solucan deliinin kendisi de yoktur, o yzden oraya ulamak iin solucan deliini kullanmann hibir yolu yoktur. Bu nedenle eer ilk zaman makinesi diyelim gnmzden 10.000 yl sonra yaplrsa, o an hi kukusuz ok turist ekecektir ama bi563

zim zamanmz gibi btn nceki zamanlar ulalmaz olarak kalacaktr. Doa yasalarn imdiki kavraymzn, yalnzca zamanda yolculuun grnteki elikilerinden nasl kanabileceimizi gstermekle kalmayp, zamanda yolculuun gerekten de nasl yaplabilecei konusunda neriler ileri srmesini merakl ve inandrc buluyorum. Beni yanl anlamayn: Kendimi sezgisel olarak gnn birinde gemie yolculuun yaplamayacann kantlanacana inanan akl banda fizikiler arasnda sayyorum. Ama kesin kantlama yaplncaya kadar her eye ak bir zihne sahip olmann doru ve uygun olacan dnyorum. En azndan, bu konulara odaklanan aratrmaclar, u koullardaki uzay ve zaman kavraymz nemli lde derinletiriyorlar. En iyi olaslkla bu aratrmaclar bizi uzay-zamann sper otoyoluyla btnletirme konusunda ilk kritik admlar atyor olabilirler. Sonuta, bir zaman makinesi yapmay baaramadan geen her an, sonsuza kadar bizim ve bizden sonra gelen herkesin eriiminin tesinde olacaktr.

564

XVI. Blm

Bir Antrmann Gelecei


Uzay ve Zaman Hakknda Grler

izikiler yaamlarnn byk blmn bir kafa karkl iinde geirirler. Bu, mesleki bir durumdur. Fizikte yetkinlemek, geree giden dnemeli yolda kukuyla sarma dola olarak yaamak demektir. Bulank zihnin kvrandrc rahatszl, normalde sradan olan insanlara olaand zek ve yaratclk kazandrr; hibir ey insan akln bir noktaya, uyumlu zm bekleyen uyumsuz ayrntlar kadar odaklayamaz. Ama aydnlanmaya giden yolda -nemli problemleri zmek iin yeni yaplar aratrrken- kuramclar, bu zihin bulankl ormannda ou zaman sezgilerin, iaretlerin, ipularnn ve hesaplamalarn klavuzluunda kararl ve salam admlarla y~ rmelidir. Aratrmaclarn ounluu izlerini rtme eiliminde olduu iin, keifler yrnen sarp ve yaln arazi konusunda ok az bilgi verirler. Ama hibir eyin kolay elde edilmedii gereini hi unutmayn. Doa, gizlerinden kolayca vazgemez.
565

Bu kitapta eitli blmlerde insann uzay ve zaman anlama abalarnn yksne gz attk. Her ne kadar baz derin ve artc fikirlerle karlatysak da, btn zihin bulanklnn ortadan kalkt ve her eyin tam bir akla kavutuu o son "eureka" anna henz ulaamadk. u anda henz balta girmemi ormanlarda mcadele ediyoruz. O halde bundan sonra ne yapacaz? Uzay-zamann yksnde bundan sonraki blm nedir? Elbette hi kimse bundan tam olarak emin deil. Ama son yllarda birtakm ipular ortaya kt ve her ne kadar henz bunlar var olan resimle tam olarak btnlememi olsa da, birok fiziki bu ipularnn evren kavraymzda yeni bir alt-st olua iaret ettiine inanyorlar. Bu alt-st olua giden yolda, imdi algladmz ekliyle uzay ve zaman, fiziksel gerekliin altnda yatan anlalmas daha zor, daha derin ve daha temel ilkelerin yalnzca ipular olabilirler. Bu yknn son blmnde bu ipularndan bazlarn gz nne alalm ve evrenin dokusunu anlamak iin srmekte olan abalarmzn nereye doru ynleneceinin izlerini yakalamaya alalm.

Uzay ve Zaman Temel Kavramlar mdr?


Alman filozof Immanuel Kant uzay ve zaman kavramlar olmakszn evren konusunda dnmenin ve evreni tanmlamann yalnzca g olmakla kalmayacan, kesin olarak olanaksz olduunu sylemiti. Doruyu sylemek gerekirse, Kant in buraya nereden geldiini grebiliyorum. Ne zaman otursam, gzlerimi kapayp bir ekilde uzayda yer kaplamayan ve zamandan etkilenmeyen bireyler hakknda dnmeye alsam, baarsz oluyorum. ok baarsz. Balam yoluyla uzay ve deiim yoluyla zaman her zaman konuya giriyor. Gariptir ki, dncelerimi dorudan uzay-zaman balantsndan kurtarmaya en yaklatm an, matematik hesaplarna (ki bunlar genellikle uzayzamanla ilikili hesaplar!) daldm zaman oluyor nk anlk bile olsa matematiin doas, uzay ve zamandan bamsz gibi duran soyut bir erevede dncelerimi yutuyor gibi grnyor. Ama dncelerin kendileri ve iinde yer aldklar ortam,
566

her eye ramen bildiimiz uzay ve zamann paralar. Uzay ve zamandan kendimizi kurtarmak, glgemizden kurtulmak kadar olanakszdr. Bununla birlikte, gnmzn nde gelen fizikileri, her ne kadar nfuz edici de olsalar, uzay ve zamann gerekten temel olmayabileceinden kukulanyorlar. Nasl bir top gllesinin sertlii atomlarnn ortak zelliklerinden kaynaklanyorsa, nasl bir gln kokusu onu oluturan molekllerin ortak zelliklerinden kaynaklanyorsa ve nasl bir itann hz kaslarnn, sinirlerinin ve kemiklerinin ortak zelliklerinden kaynaklanyorsa, uzayn ve zamann nitelikleri de -bu kitapta incelemeye altmz eylerin ou- henz bilmediimiz daha temel bileenlerin ortak zelliklerinden kaynaklanyor olabilir. Fizikiler bunu bazen uzay-zamann bir yanlsama olabileceini syleyerek zetlerler ki bu betimleme kkrtc olsa da anlam daha uygun bir yorum gerektirir. Ne de olsa size eer hzl bir top mermisi arparsa, eer bir gl kokusu duyarsanz veya hzla koan bir ita grrseniz, bunlarn varln yalnzca bunlar daha temel bileenlerden olutuklar gerekesiyle inkr edemezsiniz. Tersine, oumuzun bu madde ynlarnn var olduu ve stelik bunlarn bilinen zelliklerinin atomik bileenlerinden nasl kaynaklandnn incelenmesinden ok ey renilebilecei konusunda fikir birlii iinde olduumuzu dnyorum. Ama btn bunlar bileik olduklarndan, yapmamamz gereken ey, top glleleri, gl kokular ve italar zerine bir evren kuram oluturmaya almaktr. Benzer biimde eer uzay ve zamann bileik varlklar olduu ortaya karsa, bu, Newton'un kovasndan Einstein'n ktleekimine kadar karmza kan deiik grnmlerinin yanlsamalar olduu anlamna gelmez; uzay ve zamann kavraymzda gelecekte ortaya kacak gelimelerden bamsz olarak, deneysel gereklii kucaklayan konumlarn koruyacaklarna hi kuku yoktur. Ama bileik uzay-zaman, evrenin ok daha temel bir tanmnn -uzaysz ve zamansz bir tanm- kefedilmesi gerektii anlamna gelir. O zaman yanlsama bizden kaynaklanyor demektir ki bu da, evreni en derinden
567

kavrayn uzay ve zaman olabilecei kadar berrak bir noktaya getirecei yolundaki yanl inantr. Nasl maddeyi atom-alt dzeyde incelediinizde top mermisinin sertlii, gln kokusu veya itann hz ortadan kayboluyorsa, uzay ve zaman da doa yasalarnn en temel biimiyle mercek altna alndklarnda benzer biimde ortadan yok oluyor olabilirler. Uzay-zamann en temel kozmik yaptalar arasnda olmay size doal olmayan bir zorlamaym gibi gelebilir. Hakl da olabilirsiniz. Uzay-zamann derin fizik yasalarndan kmak zere olduu sylentisi aptalca kuramlardan kaynaklanmyor. Tam tersine, bu fikir, nedenleri ok salam olan baz grlerce ileri srlyor. imdi bunlarn en belirgin olan bazlarna bir gz atalm.

Kuantum Ortalamas
Blm 12'de uzayn dokusunun kuantum evreninde geri kalan her ey gibi nasl kuantum belirsizlii titreimlerine maruz kaldn grmtk. Hatrlayacanz gibi, nokta-parack kuramlarn ciddiye almayp, onlar anlaml bir kuantum ktleekimi kuram ortaya koymaktan alkoyan ite bu titreimlerdi. Sicim kuram nokta paracklar halkalar ve sicimlerle deitirerek bu titreimleri datr -genliklerini nemli lde azaltr- ve bu yolla da kuantum mekanii ile genel grelilii baarl bir ekilde birletirir. Bununla birlikte, ok klm uzay-zaman titreimleri hl varlklarn srdrrler (ekil 12.2'de sondan bir nceki bytme dzeyinde grld gibi) ve biz de bunlarn iinde uzay-zamana ilikin nemli ipular bulabiliriz. Birincisi, dncelerimize hkim olan ve denklemlerimizi destekleyen, bilindik uzay ve zamann bir tr ortalama alma sreci sonucunda ortaya ktn anlarz. Televizyon ekranna birka santimetre uzaktan baktnzda grdnz piksellere ayrlm grny dnn. Bu grnt, daha uzaktan baktnzda grdnz grntden ok farkldr nk artk bir kere tek tek pikselleri ayramamaya baladnzda, gzleriniz bunlar daha przsz grnen ortalama bir grnt olarak alglar. Ama dik568

kat ederseniz, bilindik, srekli grnt bir ortalama alma sreci sonucunda gereklemitir. Benzer ekilde uzay-zamann mikroskobik yaps rasgele salnmlarla delik deik bir yapdadr ama uzay-zaman bylesi minik leklerde zmleme yeteneine sahip olmadmz iin bunun dorudan farkna varmayz. Gzlerimiz ve hatta en gl aralarmz bile bu alnmlar tpk televizyon piksellerinde olduu gibi birletirerek ortalamasn alr. Bu salnmlar rasgele olduundan, kk bir blgede "yukar" yndeki salnmlar kadar "aa"ynde de salnmlar vardr, o nedenle ortalama alndnda birbirlerini yok ederler ve ortaya sakin bir uzay-zaman kar. Ama televizyon benzetmesinde olduu gibi, sakin bir uzay-zaman grnts ancak bir ortalama alma sreci sonucunda elde edilir. Kuantum ortalamas, bilindik uzay-zamann bir yanlsama olabileceini ileri srmenin dnyasal bir yorumunu ortaya koyar. Ortalamalar pek ok bakmdan faydaldr ama yaplar gerei grnty oluturan ayrntlar ortaya koymazlar. Her ne kadar bir Amerikan ailesindeki ortalama ocuk says 2,2 ise de, byle bir aile bulmanz istesem, zor durumda kalrsnz. Her ne kadar ulusal dzeyde bir galon stn fiyat ortalama olarak 2783 dolar ise de, st tam bu fiyata satan bir market bulmanz olanakszdr. Bu durumda kendisi de bir ortalama alma srecinin rn olan uzay-zaman da "temel" olarak adlandrmak isteyeceimiz bir eyin ayrntlarn tanmlamyor olabilir. Uzay ve zaman evreni en alt mikroskobik leklerin dnda zmlemek iin son derece faydal, yaklak ve bileik kavramlar olabilir ama yine de 2.2 ocuklu bir aile kadar yanltc olabilirler. kinci ve bununla ilgili bir gr, klen leklerde gittike artan kuantum titreimlerinin, uzaklklar ve sreleri daha kk paralara blme kavramnn Planck uzunluu (10 - 3 3 cm) ve Planck zaman (10 -43 saniye) civarlarnda sona erdiini belirtiyor olmasdr. Bu fikirle, her ne kadar bu kavram bilindik uzay ve zaman algmzla ters dyorsa da, sradan kavramlara ilikin bir zelliin mikro lee indirgendiinde varln srdrememesinin zel olarak artc olmadn vurguladmz, Blm
569

12'de karlamtk. Uzayla zamann keyfi olarak blnmesi, en bilindik ve sradan zelliklerinden biri olduu iin, bu kavramn en kk leklere uygulanamamas, mikro-derinliklerde bir baka eyin -uzay-zamann i yaps diyebileceimiz bir eyinbilindik uzay-zaman kavramnn dnt bir varln bulunduu yolunda ipular verir. Bu temel bileenin, uzay-zamann bu en ilksel maddesinin daha kk paralara blnmeye izin vermesini beklemiyoruz nk karmza eninde sonunda kacak olan ok iddetli dalgalanmalar nedeniyle bu, dorudan deneyimlerimizden bildiimiz byk lekli uzay-zaman gibi deildir. Bu nedenle, uzay-zamann temel bileenlerinin -her ne iseler- grnleri, bildiimiz uzay-zaman ortaya karan ortalama alma sreleri tarafndan deitiriliyor olma olasl yksekmi gibi grnyor. Bu yzden bildiimiz uzay-zaman doann en derin yasalarnn iinde aramak, Beethoven'in Dokuzuncu Senfoni'sini tek tek notalara bakarak veya Monet'in nl tablolarndan birini tek tek fra darbelerinden anlamaya almaya benzer. En temel dzeyde kendisine benzeyen hibir ey var olmad iin, doann uzay-zaman btn de insann ifade yeteneinin bu srad eserleri gibidir.

evirideki Geometri
Fizikilerin geometrik ikilik (dualite) olarak niteledii bir baka gr, uzay-zamann temel olmayabileceini ileri srer ama bunu ok farkl bir bak asndan yapar. Tanm, kuantum ortalama alma srecinden biraz daha teknik olduu iin, eer bu alt-blmde anlatlanlar size biraz ar gelirse atlamakta duraksamayn. Ama pek ok aratrmac burada anlatlanlar sicim kuramnn en simgesel zellikleri arasnda saydklar iin, bu fikirlerin zn anlamaya almakta yarar var. Blm 13'te farkl olduklar ileri srlen be sicim kuram versiyonunun aslnda nasl ayn kuramn farkl evirileri olduunu grmtk. Dier eylerin arasnda bunun gl bir kavray olduunu vurgulamtk, nk ok zor problemler bile
570

doru evrildiklerinde son derece kolay zlebilirler. Ama eviri szlnn, benim u ana kadar anlatmay gz ard ettiim, bu kuramlar birletirmek gibi bir zellii de var. Nasl bir sorunun zorluk derecesi bir sicim kuramndan dierine evrildiinde kkten bir biimde deiiyorsa, uzay-zamann geometrik biiminin tanm da deiir. yle anlataym: Sicim kuram bildiimiz uzay boyutu ve bir zaman boyutundan fazlasn gerektirdii iin, Blm 12 ve 13'te bu fazladan boyutlarn nerede saklanyor olabilecekleri konusuna younlamtk. Bulduumuz cevap, bunlarn imdiye kadar deneysel olarak saptayamayacamz kadar kk lde kvrlm olabilecekleri yolundadr. Bildiimiz byk boyutlardaki fiziin, fazladan boyutlarn kesin biimine ve llerine bal olduunu, nk bunlarn geometrik zelliklerinin sicimlerin sergileyebilecei titreim desenlerini etkileyebileceini de bulmutuk. Gzel. imdi de anlatmay sonraya braktm blme gelelim. Bir sicim kuramnda ifade edilen sorular baka bir sicim kuramnda ifade edilen farkl sorulara eviren szlk ayn zamanda ilk kuramdaki fazladan boyutlarn geometrisini ikinci kuramdaki farkl bir geometriye dntrr. Eer, rnein fazladan boyutlarn belirli bir ekilde ve lde kvrlm olduu IIA Trndeki sicim kuramnn fiziksel sonularn inceliyorsanz, o zaman, ulaabileceiniz her sonuca, en azndan ilke olarak, IIB Trndeki sicim kuramna uygun bir biimde evrilmi sorular gz nne alarak dil ulaabilirsiniz. Ama eviride kullanlacak szlk, IIB Trndeki sicim kuramndaki fazladan boyutlarn IIA Trndeki kuram tarafndan verilen biime bal olmasn -ama genel olarak ondan farkl olmasn- gerektirir. Ksacas, kvrlm olan boyutlar bir geometrik ekilde olan belirli bir sicim kuram, fazladan boyutlar farkl bir geometrik ekilde olan bir baka sicim kuramna edeerdir; onun evirisidir. Ve uzay-zaman geometrisindeki farklar da kk olmak zorunda deildir. rnein, eer IIA Trnden sicim kuramndaki fazladan boyutlardan biri, ekil 12.7'deki gibi bir ember eklinde kvrlmsa, eviri szl bunun, fazladan boyutla571

rndan biri gene ember eklinde ama bu sefer yarap zgn emberin yarapyla ters orantl olacak ekilde kvrlm olan IIB Trnden bir sicim kuramyla edeer olduunu gsterir. Eer emberlerden biri ok kkse dieri ok byktr veya ters; ama bu iki geometriyi birbirinden ayrt etmenin kesinlikle hibir yolu yoktur. (Eer uzunluklar Planck uzunluunun katlar olarak ifade edersek, emberlerden birinin yarap R ise, matematiksel szlk dierininkinin yarapnn 1/R olduunu gsterir). Byk ve kk boyutlar hemen ayrt edebileceinizi dnyor olabilirsiniz ama sicim kuramnda durum her zaman byle deildir. Btn gzlemler sicimlerin etkilemelerinden kaynaklanr ve bu iki kuram, yani byk embersel boyutlu IIA Tr ve kk embersel boyutlu IIB Tr, ayn fiziin yalnzca iki farkl evirisi -farkl ifade biimleri- olarak yorumlanabilir. Her ne kadar her iki kuramn dili ve yorumlama biimi farkl olabilirse de, bir sicim kuram iinde tanmladnz bir gzlem dier sicim kuramnda da alternatif ve ayn derecede uygulanabilir bir tanma sahiptir. (Bunun olas olmasnn nedeni, embersel boyutta hareket eden sicimlerin iki farkl durumu olmasdr: Tpk bir kola kutusunun etrafna sarlm lastik bir bant gibi sicimlerin emberin etrafna sarld ve sicimin emberin bir blmnn iinde kald ama ona sarlmad durumlar. lk durumlarda enerji emberin yarap ile orantldr [yarap bydke sarlm olan sicimler daha fazla gerilirler, bu nedenle de daha fazla enerji barndrrlar], ikinci durumlarda ise enerji emberin yarap ile ters orantldr [yarap kldke sicimler daha dar bir alana skr ve kuantum belirsizlii nedeniyle daha enerjik bir biimde hareket ederler]. Dikkat edilirse zgn ember dieri ile ayn zamanda "sarlm" sicimler "sarlmam" olanlarla deitirildiinde fiziksel enerjiler -ve grne baklrsa genel olarak fizik- etkilenmiyor. IIA Tr kuram IIB Trnde kurama eviren szln gerektirdii ve grne gre iki farkl geometrinin -byk ve kk embersel boyutlar- edeer olmasnn nedeni de tam olarak budur.)
572

embersel boyutlar Blm 12 de anlatlan daha karmak Calabi-Yau ekilleriyle deitirildiinde de benzer bir durum sz konusudur. Fazladan boyutlar belirli bir Calabi-Yau eklinde kvrlm olan bir sicim kuram bu szlk tarafndan fazladan boyutlar farkl bir Calabi-Yau ekli biiminde (zgn eklin aynas veya duali olarak adlandrlr) kvrlm olan farkl bir sicim kuramna evrilebilir. Bu durumlarda Calabi-Yau'larn yalnzca boyutlar deimekle kalmaz, deliklerinin says ve ekli de iinde olmak zere ekilleri de deiir. Ama eviri szl bunlarn doru biimde deimelerini salar yle ki, her ne kadar fazladan boyutlarn bykl ve ekilleri farkl da olsa, her kuram sonucunda ortaya kan fizik tam olarak ayn kalr. (Verilen bir Calabi-Yau eklinde iki tr delik vardr ama yle grnyor ki sicim titreim desenleri -ve dolaysyla bunlarn fiziksel sonular- yalnzca her ekildeki delik saysnn farkna duyarl. Yani eer bir Calabi-Yau nun ilk trden iki delii ve ikinci trden be delii; bir dier Calabi-Yau'nunsa ilk trden be, ikinci trden iki delii varsa, o zaman her ne kadar bunlar geometrik ekil olarak birbirlerinden farkl da olsalar, fizik olarak ayn sonular verirler.* Bir baka bak asna gre bu, uzayn temel bir kavram olmad ynndeki kukuyu destekliyor. Evreni be sicim kuramndan biriyle tanmlayan biri, fazladan boyutlar da iinde olmak zere uzayn belirli bir ekli ve bykl olduunu ne srerken, sicim kuramlarndan bir bakasn kullanan biri ise fazladan boyutlar da iinde olmak zere evrenin ekil ve byklnn farkl olduunu ileri srecektir. Her iki gzlemci de ayn fiziksel evrenin farkl matematiksel tanmlamalarn kullandklar iin birinin doru, dierininse yanl olmas sz konusu deildir. Uzay -ekli ve bykl- konusunda farkl sonulara ulam olsalar bile ikisi de dorudur. Dikkat edilirse bunun nedeni zel grelilikte olduu gibi uzay-zamann farkl ama

* Hem emberlerin hem de Calabi-Yau ekillerinin geometrik dualitelerinin ayrntlar iin Evrenin Zarafeti, Blm 10'a baknz. 573

ayn derecede geerli yollarla dilimlenmesi deildir. Bu iki gzlemci uzay-zamann genel yapsnn kendisi zerinde anlamazla derler. Konunun z de budur. Eer uzay-zaman gerekten temel olsayd, ou fiziki bak asndan bamsz olarak -kullandklar dilden ya da kuramdan bamsz olarak- herkesin uzay-zamann geometrik zellikleri konusunda fikir birlii iinde olmalarn beklerdi. Ama en azndan sicim kuram iinde durumun byle olmas gerekmedii gerei, uzay-zamann ikincil bir olgu olabileceini ima eder. Bu nedenle unu sormamz gerekli olur: Eer son iki altblmdeki ipular bizi doru ynlendiriyorsa ve bildiimiz uzay-zaman ok daha temel bir baka varln byk lekli, farkl bir grnm ise acaba o varlk nedir ve temel zellikleri nelerdir? Bugn iin bunu kimse bilmiyor. Ama cevaplar ararken aratrmaclar baka ipular da buldular. Bunlarn en nemlisi kara delikleri dnrken ortaya kt.

Kara Deliklerdeki Entropinin Nedeni


Kara delikler evrendeki en anlaml pokerci suratlarna sahiptirler. Dardan bakldnda olabilecek en basit eyler gibi grnrler. Kara deliklerin ayrc zellii ktlesi (ki ne kadar byk olduunu -merkezinden olay ufkuna, n bile geri denemedii yzeye kadar olan uzaklk- belirler), elektrik yk ve dnme hzdr. Hepsi bu. Kara deliklerin evrene gstedikleri yze daha yakndan bakarak elde edilebilecek baka bir ayrnt yoktur. Fizikiler bunu "Kara deliklerin sa yoktur" deyiiyle zetlerler ki bunun anlam bireyselletirmeye uygun ayrntl zelliklerinin olmaddr. Eer belirli bir ktleye sahip bir kara delik grmseniz (aslnda kara delikler kara olduklarndan bu bilgileri de evrelerindeki gaz ve yldzlarn zerindeki etkilerinden, dolayl olarak anlamsnzdr) kesinlikle hepsini grmsnz demektir. Yine de tas grnlerinin ardnda kara delikler evrenin u ana kadar bildii en byk kargaa kaynaklarn barndrrlar. Verilen bir byklkte ve herhangi bir yapdaki fiziksel sistem574

ler arasnda kara delikler olabilecek en yksek entropiye sahiptirler. Blm 6'dan bunun hakknda dnmenin genel bir yolunun, dorudan cismin i yaptalar arasnda d grnn deitirmeden yaplabilecek yeniden dzenlemelerin ls olan entropi tanmndan geldiini hatrlayn. Kara deliklere gelince, i bileenlerinin ne olduunu tam olarak bilemesek de -nk kara deliin merkezinde madde ezilirken neler olduunu tam bilmiyoruz- tpk sayfalarnn yeniden dzenlenmesinin Sava ve Bar n arlna bir etkisi olmamas gibi, bu bileenlerin yeniden dzenlenmesinin kara deliin ktlesine, elektrik ykne ve dnme hzna bir etkisi olmayacan byk bir gvenle syleyebiliriz. Ktle, elektrik yk ve dnme, kara deliin d dnyaya gsterdii yz tmyle belirledii iin, tm bu deiiklikler fark edilemez olarak kalr ve kara deliklerin en byk entropiye sahip olduklarn syleyebiliriz. Bu durumda bile kara deliin entropisini artrmann basit bir yolunu yle ileri srebilirsiniz. Verilen bir kara delikle ayn byklkte ii bo bir kre yapn ve gazla doldurun (hidrojen, helyum, karbondioksit veya her ne ise). Gaz krenin iine yaylacaktr. Daha fazla bileen daha byk yeniden dzenlenme says anlamna geldiinden, ne kadar fazla gaz pompalarsanz entropi de o kadar artacaktr. Tahmin edebileceiniz gibi, siz gaz pompalamay srdrdke entropi de srekli olarak artacak ve sonunda kara deliin entropisini geecektir. Bu zekice bir stratejidir ama genel grelilik bize bunun baarsz olacan syler. Siz gaz pompalamay srdrdke krenin iindeki gazn da ktlesi giderek artar. Siz henz ayn ktledeki bir kara deliin entropisine ulaamadan krenin iindeki gazn ktlesi kritik eii aar ve kre ile iindeki gazn bir kara delie dnmesine neden olur. Bunu deitirmenin hibir yolu yoktur. Kara delikler en yksek entropi konusunda tekeli ellerinde bulundururlar. Eer kara deliin kendisine gaz pompalamay srdrerek entropiyi daha fazla artrrsanz ne olur? Entropi gerekten artmaya devam edecektir ama siz oyunun kurallarn deitirmi olursunuz. Madde kara deliin a olay ufkuna ulatnda yalnzca
575

kara deliin entropisi artmakla kalmaz, b o y u t l u r da byr. Kara deliin boyutlar ktlesiyle orantldr, dolaysyla siz kara delie daha fazla madde gnderdike onun hem boyutu hem de ktlesi artar. Bu nedenle, bir kara delik yaratarak uzayn bir blgesindeki entropiyi en yksek dzeye karmsanz, bu blgede entropiyi daha da artrma yolundaki herhangi bir aba baarszla urayacaktr. O blge daha fazla dzensizlii kaldramaz. Entropi bakmndan doyuma ulamtr. Ne yaparsanz yapn, ister gaz pompalayn, isterseniz bir Hummer'la arpn, kara deliin bymesine ve daha geni bir uzay parasn kaplamasna neden olursunuz. Bu yzden bir kara deliin ierdii entropi bize yalnzca kara deliin temel bir zelliini anlatmakla kalmaz, uzayn kendisi hakknda da temel bir ey syler: Uzayn bir blgesinde -uzayn herhangi bir blgesinde, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda- oluturulacak en byk entropi, boyutlar sz konusu uzay blgesinin boyutlar ile ayn olan bir kara deliin tad entropiye eittir. Peki, verilen boyuttaki bir kara delik ne kadar entropi ierebilir? lerin ilginlemeye balad yer, buras. Sezgisel olarak mantk yrtp gz nnde daha rahat canlandrlabilir bir eyle, bir kapla ie balayalm. Eer byle iki kab birletirirseniz, toplam hacim ve hava molekl says iki katna kar ve entropinin de iki katna kacan tahmin edersiniz. Ayrntl aratrmalar bu sonucu doruluyor 1 ve dier her ey ayn kalmak kouluyla (scaklk, younluk vb.) fiziksel sistemlerin entropilerinin hacimleriyle doru orantl olduunu gsteriyor. Doal bir dier tahmin ise bunun, daha az bilinen eylere, rnein kara deliklere de uygulanabileceini dnmektir ki, bu da bizi kara deliklerin entropisinin hacimleriyle doru orantl olduu fikrine gtrr. Ama 1970'lerde Jacob Bekenstein ve Stephen Hawking bunun doru olmadn buldular. Onlarn yaptklar matematiksel zmlemeler entropinin bir kara deliin hacmiyle deil, olay ufkunun alanyla, kabaca sylemek gerekirse yzey alanyla orantl olduunu gsterdi. Bu ok farkl bir sonutur. Bir kara deliin yarap iki katna karsa hacmi 8 (2 3 ) kat artarken
576

yzey alan 4 (2 2 ) artar; yarap yz katna ktnda hacmi bir milyon (100 3 ) kat artarken yzey alan 10.000 (100 2 ) kat artar. Byk kara deliklerin hacmi yzey alanlarndan ok daha fazladr. 2 Bu yzden kara delikler verilen boyuttaki eyler iinde en yksek entropiye sahip olsalar bile, Bekenstein ve Hawking, bunlarn entropisinin bizim tahmin ettiimizin ok altnda olduunu gsterdi. Entropinin yzey alanyla orantl olmas yalnzca kara deliklerle kaplar arasnda not edeceimiz ve hzla konuyu deitireceimiz, ilgi ekici bir ayrm deildir. Kara deliklerin uzayn bir blgesine ilkesel de olsa sdrlabilecek entropiye bir snr getirdiini grmtk: Sz konusu uzay blgesiyle ayn boyutlara sahip bir kara delik aln, ne kadar entropi ierdiini bulun, ite bu, o blgeye sdrlabilecek entropi miktarnn mutlak snr dr. Bu entropi, Bekenstein ve Hawking'in almalarnn gsterdii gibi, kara deliin yzey alanyla -ayn boyutta olabilecekleri iin bu, blgenin yzey alanna eittir- orantl olaca iin, verilen bir uzay blgesinin sahip olabilecei en fazla entropinin, blgenin yzey alanyla orantl olduu sonucuna ularz. 3 Bu sonula kapta kapal kalan havay dnerek bulduumuz sonu (orada entropinin kabn yzey alanyla deil, hacmiyle orantl olduunu bulmutuk) arasndaki uyumazlk kolayca belirlenebilir: Havann dzgn bir biimde daldn varsaydmz iin kap yaklamnda ktleekimi gz ard edilmiti. Hatrlarsanz, ktleekiminin maddenin kmelenmesi ynnde katks vardr. Dk younluklar sz konusu olduunda ktleekimini gz ard etmenin bir sakncas yoktur, ama eer byk entropileri, yksek younluklar gz nne alyorsanz ktleekimi nemlidir ve bu nedenle kap yaklam artk geerli olmaz. Bunun yerine bylesi u koullar Bekenstein ve Hawking'in ktleekimine dayanan hesaplarn gerektirirler ki bu durumda bir uzay blgesinin en byk entropi potansiyeli, blgenin hacmiyle deil yzey alanyla orantldr. Tamam, ama neden buna dikkat etmemiz gerekiyor? Bunun iki nedeni var.
577

Birincisi, entropi snr, mikroskobik tesi uzayn atomize bir yapya sahip olduu yolunda bir baka ipucu veriyor. Ayrntlar yle: Bekenstein ve Hawking eer bir kara deliin olay ufku zerine her karesinin boyutlar bir Planck uzunluu olan (bylece her "Planck karenin" alan yaklak 10 -66 cm2 olur) satran tahtas biiminde bir desen izdiinizi varsayarsanz, o zman kara deliin entropisinin, yzeyine sacak kare saysna eit olacan buldular. 4 Bu sonucun gl bir ekilde iaret ettii ipularn fark etmemek zordur: Her Planck kare en kk, temel bir uzay birimidir ve her biri en kk, tek bir entropi birimi tar. Buradan da bir planck karenin iinde, ilke olarak da olsa, y e r alabilecek hibir ey yoktur nk byle herhangi bir etkinlik dzensizlii destekleyebilir ve bylece her kare Bekenstein ve Hawking'in bulduu tek entropi biriminden daha tazlasn ierebilir. Bu durumda, bir kere daha, tmyle farkl bir bak asndan elementsel uzay varl kavramna ulayoruz. 5 kincisi, bir fiziki iin uzayn belirli bir blgesinde bulunacak entropinin st snr kavram kritik, neredeyse kutsal bir byklktr. Bunun nedenini anlamak iin, davransal bir psikiyatrisi adna altnz varsayn, iiniz de son derece hiperaktif ocuk gruplar arasndaki etkilemelerin anlk ayrntl kaytlarn tutmak olsun. Her gn o gnk grubun iyi davranmas iin dua ediyorsunuz nk ne kadar karmaa yaratrlarsa sizin iiniz de o kadar zorlayor. Bunun nedeni son derece ak olmasna ramen net bir biimde ifade etmekte yarar var: ocuklar ne kadar dzensiz olurlarsa sizin de o kadar ok eyin kaydn tutmanz gerekir. Evren de bir fizikiye hemen hemen ayn problemi sunar. Temel bir fizik kuram, verilen bir uzay blgesinde sregiden, ya da ilke olarak da olsa sregidebilecek olan her olay tanmlamay amalar. Tpk ocuklarda olduu gibi, bir blge ne kadar ok dzensizlik ierirse -ilke olarak da olsa- kuramn izleyebilmesi gereken o kadar ok ey olur. Bu nedenle bir blgenin ierebilecei en byk entropi belirleyici bir turnusol kd testidir: Fizikiler gerekten temel olan bir kuramn, ve578

rilen bir uzay blgesi iin en byk entropiyle uyumlu olmasn beklerler. Kuram doayla o kadar byk bir uyum iinde olmaldr ki, dzensizlii izlemek iin en byk kapasitesi, bir blgenin ierebilecei en byk dzensizlie tam olarak eit olmaldr, az ya da fazla deil. nemli nokta, eer kap sonucu snrsz geerlilie sahip olmu olsayd, temel bir kuramn herhangi bir blgenin hacmindeki dzensizlik miktarn aklayabilecek kapasitesi olmasnn gerekmesidir. Ama ktleekimi iin iine katldnda bu dn biimi baarszla urad iin - ve temel kuramn ktleekimini kapsamas gerektii iin- temel bir kuramn bir blgenin yalnzca yzey alanndaki dzensizlikleri aklayabilmesi gerektiini reniyoruz. Birka paragraf nce baz saysal rneklerle akladmz gibi, byk blgeler iin bu ikincisi, ncekinden ok daha kktr. Bu nedenle Bekenstein ve Hawking'in bulduklar sonu, bize ktleekimini kapsayan bir kuramn, bir anlamda kapsamayan bir kuramdan daha basit olduunu syler. Kuramn tanmlamak zorunda olduu daha az "zgrlk derecesi " - y a n i deiebilecek, dolays ile dzensizlie katkda bulunacak daha az eyvardr. Bu kendi bana ilgin bir kavray olmakla birlikte eer bu dnce biimini bir adm ileri gtrrsek, bize son derece olaand, fantastik bir ey anlatr. Eer verilen bir uzay blgesindeki en byk entropi blgenin hacmiyle deil de yzey alanyla orantl ise, o zaman belki de gerek, temel zgrlk dereceleri -dzensizlie yol ama potansiyeli tayan nitelikler- aslnda blgenin hacminin iinde deil, yzeyinde bulunurlar. Belki de evrendeki gerek fiziksel sreler evremizi sarmalayan ince, uzak bir yzeyde olup bitiyor ve btn grdmz ve yaadmz bu srelerin yansmalar olabilir. Yani belki de evren bir tr holograma benziyor olabilir. Bu garip bir dncedir ama birazdan inceleyeceimiz gibi, son zamanlarda epeyce destek bulmutur.

579

Evren Bir Hologram m?


Hologram ekil verilmi iki boyutlu bir plastik parasdr. Uygun bir lazer n ile aydnlatldnda boyutlu bir grnt verir. 6 1990'larn banda Nobel dll Hollandal Gerard t'Hooft ve sicim kuramnn yaratclarndan Leonard Susskind, evrenin kendisinin holograma benzer bir ekilde iliyor olabileceini ne srdler. Gndelik hayatta gzlediimiz boyutlu geligidilerin uzak, iki boyutlu bir yzey zerinde yer alan fiziksel srelerin holograf benzeri izdmleri olabilecei ynnde artc bir fikir ortaya attlar. Bu yeni ve kulaa garip gelen bak asna gre, bizler ve yaptmz veya grdmz her ey holograf grntlerine benziyor. Platon ortak alglar yalnzca gerekliin glgeleri olarak yorumlarken holograf ilkesi de benzer bir yap sergiler ama benzetmeyi tersine evirir. Glgeler - yass yaplar nedeniyle ancak daha dk boyutlu yzeylerde hayat bulan eyler- gerektir, ama ok daha zengin yapl gibi duran, daha yksek boyutlu varlklar (bizler; evremizdeki dnya) yalnzca glgelerin uucu izdmleridir.* Yine, son derece acayip bir fikir olmakla ve uzay-zamann son kavrayndaki rol aklktan uzak olmakla birlikte, 't Hooft ve Susskind'in holografik ilke olarak bilinen ilkelerinin temeli gldr. nk son blmde incelediimiz gibi, uzayn bir blmnn ierebilecei en byk entropi, iinin hacmiyle deil, yzeyinin alanyla orantldr. O zaman evrenin en temel bileenlerinin, en temel zgrlk derecelerinin -Sava ve Bar n sayfalarnn kitabn entropisini gsterebilmesi gibi evrenin entropisini gsteren varlklar- evrenin iinde deil, onu evreleyen yzeyde bulunacan tahmin etmek son derece doaldr. Evrenin "hacminde" yaadklarmz -fizikilerin genel olarak adlandrd eyler- tpk holografik bir resimde grdklerimizin evrele* Eer Platon u yeniden okumaya gnlszseniz, zar dnyalar senaryosu holografin, glgelerin gerisin geriye yerlerine konduu bir trn verir. Drt uzay boyutuna sahip bir blgeyi evreleyen bir -zar yzeyinde yaadmz varsayn (elmann boyutlu iini evreleyen iki boyutlu kabuuna benzer bir ekilde). Bu durumda holgraf ilkesi bizim boyutlu alglarmzn bizim zarmzla evrelenen blgede y e r alan drt boyutlu fiziin glgesi olduunu syler. 580

yen bir plastik paras zerine kaznm olan bilgi tarafndan belirlenmesi gibi, evreni evreleyen yzeyde olup bitenler tarafndan belirlenir. Fizik yasalar evrenin lazeri gibi alarak evrendeki gerek sreleri -ince ve uzak bir yzeyde yer alan sreleri- aydnlatr ve gndelik hayatmzn holografik yanlsamalarn retir. Bu holografik ilkenin gerek dnyada nasl gerekletiini henz zemedik. Problemlerden biri, bildiimiz tanmlarda evrenin ya sonsuza kadar yaamas ya da bir kre gibi veya bir video oyun ekran gibi kendi zerine kapanmasdr (Blm 8'de olduu gibi) ki bu durumda evren kendisini snrlayan bir yzeye sahip deildir. O zaman, ileri srlen bu "evreleyen holografik yzey" nereye yerletirilebilir? stelik fiziksel sreler hemen burada, evrenin derinliklerinde bizim kontrolmz altndaym gibi duruyor. Yerletirilmesi zor bir yzey zerindeki bir ey, bir ekilde burada olup-bitenleri kontrol ediyormu gibi grnmyor. Acaba holografi ilkesi kontrol ve bamszlk duygusunun dsel olduunu mu sylyor? Ya da holografiyi, birinin burada ileyen bilindik, temel yasalar (ki nsezi ve alglara uygundur) veya temel fiziin evreni evreleyen bir tr yzey zerinde gerekletii, her ikisi de ayn derecede geerli iki durumdan birini seebildii, fizik temelinde deil, tat temelinde ileyen, eklemlenmi bir tr ikilik (duality) olarak dnmek daha m iyi? Bunlar, henz akla kavumam, temel sorulardr. Ama 1997'de, daha nceki sicim kuramclarnn fikirlerinden yararlanan Arjantin li fiziki J u a n Maldacena bu konular zerindeki dnceleri dramatik bir biimde ileriye gtren bir atlm yapt. Maldacena'nn kefi gerek evrenimizde holografinin rol sorusuyla dorudan ilikili deildir. O, fiziin zamanla dllendiren modasna uygun olarak, holografideki soyut eylerin matematik yoluyla somut ve kesin hale getirilebildii varsaymsal bir balam -varsaymsal bir evren- buldu. Teknik nedenlerle Maldacena varsaymsal bir evreni, ekil 8.6'daki patates diliminin daha yksek boyutlu bir benzeri olan, birrnek negatif erilie sahip, drt byk uzay boyutuna ve bir zaman bo581

yutu bulunan bir evreni inceledi. Standart matematiksel zmleme bu be boyutlu uzay-zaman evreleyen yzeyin', evreleyen btn yzeylerde olduu gibi, evreledii ekilden bir dk sayda boyutu olmas gerektiini gsterir: U uzay boyutu ve bir zaman boyutu. (Yksek boyutlu uzaylar gz nnde canlandrmak her zaman zordur, onun iin mutlaka zihinsel bir resim isterseniz, bir kutu domates suyu konservesini gznzde canlandrabilirsiniz; boyutlu domates suyu be boyutlu uzayzamana, kutunun iki boyutlu yzeyi ise hacmi evreleyen drtboyutlu uzay-zaman snrna benzer.) Sicim kuramnn istedii fazladan kvrlm boyutlar da ekledikten sonra Maldacena, son derece inandrc bir ekilde, bu evrende yaayan bir gzlemcinin tank olduu fiziin ("domates suyundaki" gzlemci) evreni evreleyen yzeyde olup-biten fizikle (kutunun yzeyindeki fizik) tanmlanabileceini gzler nne serdi. Her ne kadar gereki olmasa da, bu alma, holografi ilkesinin gerekletirildii elle tutulur ve matematiksel olarak izlenebilir olan ilk rnei oluturuyordu. 8 Bunu yaparken de btn evrene uygulanan holografi kavramna k tutmutu. rnein, Maldacena'nn almasnda hacim kavram ve evreleyen snr yzey kavram mutlak bir biimde eittir. Biri birincil, dieri ikincil deildir. Be sicim kuram arasndaki ilikinin zne ok benzer ekilde hacim ve evreleyen snr yzey kuramlar birbirinin evirisi gibidir. Bu zel evirinin olaand zellii ise hacim kuramnn evreleyen yzeyde tanmlanan edeer kuramdan daha fazla boyuta sahip olmasdr. stelik hacim kuram ktleekimini ierirken (Maldacena bunu sicim kuram kullanarak formlletirmiti) hesaplamalar, evreleyen yzeydeki kuramn ktleekimini iermediini gsteriyor. Yine de bu kuramlardan birinde sorulan bir soru veya yaplan bir hesap, dierindeki edeer bir soruya veya hesaba evrilebilir. eviri szlnden habersiz olan biri, bu sorularn ve hesaplarn dierleriyle kesin olarak hibir ilikisi olmadn dnse de (rnein evreleyen snr yzey kuram ktleekimini iermediinden, hacim kuramndaki ktleekimiyle ilgili sorular yzey ku582

ramnda kulaa ok farkl gelen, ktleekimi iermeyen sorulara dnrler). Her iki kuramn dilini de bilen biri -her iki kuramda da uzman olan biri- bunlarn ilikisini fark eder ve karlkl gelen sorularla yine karlkl gelen hesaplarn sonularnn uyumas gerektiini anlar. Gerekten de imdiye kadar yaplan btn hesaplar uyumutur ve bu durumu destekleyen ok sayda rnek vardr. Btn bunlarn ayrntlarn tam olarak kavramak zordur ama ana nokta ok aktr. Maldacena'nn bulduu sonu hayranlk vericidir. Maldacena, sicim kuram iinde holografinin gerekletirilmesinin varsaymsal olsa da salam bir yolunu bulmutur. Ktleekimi iermeyen belirli bir kuantum kuramnn, ktleekimini ieren ama bir fazla uzay boyutuyla formlletirilen bir baka kuantum kuramnn evirisi olduunu -ve ondan ayrlamaz olduunu- bulmutur. Bu grlerin gerek evrene nasl uygulanabileceini bulmak iin balatlan youn aratrma programlar varsa da teknik nedenlerden dolay elde edilen ilerleme son derece yavatr. (Maldacena verdiimiz rnei, matematiksel olarak zmleme kolayl nedeniyle semiti; daha gereki rneklerle uramak ok daha zordur.) Bununla birlikte artk sicim kuramnn, en azndan baz balamlarda, holografi kavramn desteklediini biliyoruz. Daha nce sz edilen geometrik eviriler durumunda olduu gibi bu da uzay-zamann temel olmad yolunda bir baka ipucu salar. Kuramn bir formlletirmesinden edeerine evirisi srasnda yalnzca uzay-zamann bykl ve yaps deimekle kalmaz, ayn zamanda uzay boyutlarnn says da deiebilir. Bu ipular giderek daha youn bir biimde uzay-zamann biiminin, gerekliin temel bir esi olmaktan ok, fiziksel kuramn bir formlletirilmesinden dierine deien ikincil bir ayrnt olduu sonucuna iaret ediyor. Tpk ingilizce'deki cat (kedi) szc spanyolca karl olan gato szcne evrilirken harflerin says, sesli ve sessiz harflerin saysnn deimesi gibi, uzay-zamann biimi -ekli, bykl, hatta boyutlarnn says bile- eviri srasnda deiir. Evren hakknda dnmek iin
583

belirli bir kuram kullanan herhangi bir gzlemciye gre uzay gerek ve son derece temel grnebilir. Ama eer ayn gzlemci kulland kuramn bir fomlletirilmesinden edeer olan bir bakasna geerse, bir zamanlar gerek ve temel olarak grnen eyler de zorunlu olarak deiir. Bu yzden, eer bu fikirler doru ise -kuramclar ok byk miktarda destekleyen kantlar bulmu olsalar da bu fikirlerin henz kesin bir biimde kantlanmam olduunu vurgulamam gerekir- uzay ve zamann temel olma niteliini zora sokuyorlar. Burada sz edilen ipular arasnda holografi ilkesinin gelecekteki aratrmalarda baskn rol stleneceini syleyebilirim. Bu, salam kantlara dayand konusunda fizikilerin zerinde fikir birliinde olduklar kara deliklerin temel bir zelliinden -entropilerinden- kaynaklanyor. Kuramlarn ayrntlar deiiyor olsa bile, ktleekiminin anlaml bir tanmnn kara deliklere yer vermesini bekleriz ve bu nedenle, bu tartmann itici esi olan entropi snrlar kalc olacak ve holografi uygulanacaktr. Sicim kuramnn doal olarak holografi ilkesiyle btnlemesi -en azndan matematiksel zmleme ile izlenebilen rneklerde- ilkenin geerli oluunu destekleyen bir baka gl kanttr. Uzay ve zamann temeli konusundaki aratrmalarn bizi gtrebilecei yerden ve dnemecin arkasnda bizi bekleyen sicim/ M kuram konusundaki deiikliklerden bamsz olarak holografinin klavuzluk yapan bir kavram olarak kalmakta devam etmesini bekliyorum.

Uzay-Zamann Bileenleri
Bu kitap boyunca periyodik olarak uzay-zamann mikroskobik tesi bileenlerini ima ettik ama her ne kadar bunlarn varl konusunda elimizde dolayl kantlar varsa da, henz bu bileenlerin gerekte ne olabilecekleri konusunda hibir ey sylemedik. Elbette bunun bir nedeni var. nk bunlarn ne olduu konusunda bizim de hibir fikrimiz yok. Veya belki de yle demeliyim: Uzay-zamann temel bileenlerini tanmaya gelince, gerekten doruluuna gvendiimiz hibir fikre sahip deiliz.
584

Bu, kavraymzdaki byk bir boluktur ama imdi bu probleme tarihsel balam iinde bakmakta yarar var. Eer ondokuzuncu yzyl sonlarnda bilim insanlar arasnda maddenin temel bileenlerinin ne olabilecei konusunda bir anket aratrmas yapm olsaydnz, evrensel bir fikir birlii olmadn grrdnz. Yalnzca bir yzyl nce atom hipotezi henz tartmalyd; konuyu yanl dnen nl bilim insanlar vard, Ernst Mach da bunlardan biriydi. stelik atom hipotezinin yirminci yzyl balarndan sonra yaygn bir biimde kabul grmeye balamasndan itibaren bilim insanlar bu yapy ok daha temel olduuna inanlan bileenlerle gncellemeye devam ettiler (rnein nce proton ve ntronlar, daha sonra kuarklar). Sicim kuram bu yoldaki son admdr ama henz deneysel olarak dorulanmad iin (dorulanm olsa bile, gelitirilmeyi bekleyen, ok daha refine bir kuramn varln olanaksz klmazd) doann temel maddesel bileenleri konusundaki aratrmalarn srdn belirtmemiz gerekir. Uzay ve zamann modern bilimsel bir balamda birlemesi 1600'lerde Newton'a kadar gider, ama mikroskobik bileimleri konusundaki ciddi olarak dnlmeye balamas iin genel grelilik ve kuantum mekaniinin yirminci yzyldaki keiflerinin beklenmesi gerekti. Bundan tr, tarihsel zaman leklerinde uzay-zaman zmlemeye henz balam saylrz, o yzden "atomlar" -uzay-zamann en temel bileenleri- konusunda tanmlayc nerilerin olmay konunun bir zayfl deildir. Sahip olduumuz kadarn -uzay ve zamann saduyunun tesinde birok zelliini ortaya kardk- elde etmi olmamz, yzyl nce tahmin bile edilemeyecek bir ilerlemenin gstergesidir. Doann en temel bileenleri konusundaki aratrma, madde olsun uzay-zaman olsun, bizi gelecekte de bir sre megul edecek olan zorlu bir ura olacaktr. Uzay-zaman iin, temel bileen aratrmalarnda imdilik gelecek vadeden iki yn var. nerilerden biri sicim kuramndan, dieri ise halka kuantum ktleekimi adl kuramdan geliyor.
585

Sicim kuramnn nerisi, zerinde ne kadar ciddi dndnze bal olarak ya sezgisel olarak hounuza gider veya ciddi bir d krkl yaratr. Uzay-zamann "dokusu" hakknda konutuumuzdan, neri tpk bir tirtn ipliklerden dokunmu olmas gibi uzay-zamann da sicimlerden dokunmu olabileceini syler. Yani nasl ok sayda iplii uygun bir biimde bir araya getirmek tirtn dokusunu ortaya karyorsa, ok sayda sicimi uygun ekilde bir araya getirmek de genel olarak uzayzamann dokusu adn verdiimiz eyi ortaya karyor olabilir. O zaman madde, sizin ve benim gibi, balam iinde hareket eden, birbirlerine uzay-zaman sicimleri ile balanm, titreen sicimlerin bir kmelenmesine dnr; tpk biten bir grltnn ardndan balayan zengin bir mzik veya dz bir malzeme zerine ilenen ayrntl bir desen gibi. Ben bunu ekici ve inandrc bir neri olarak gryorum ama henz hi kimse bu kelimeleri kesin matemetiksel ifadelere dntremedi. Grebildiim kadaryla bunun nndeki engeller pek kk deil. rnein tirtnzn kuma tamamen sklrse, elinizde bir iplik yn kalr; bu sonu ok gizemli olmasa bile bazen kafa kartrc olabilir. Ama benzer bir durumu sicimlerle -uzay-zaman iplikikleriyle- dnmek beyni (en azndan benim beynimi) epeyce zorluyor. Uzay-zamann dokusundan sklen veya daha uygun bir benzetmeyle uzay-zaman oluturmak iin henz bir araya getirilmemi olan sicim "ynyla" ne yaplr? Bunlar tirtn iplikleri -bir araya getirilmesi gereken hammadde- olarak dnme eilimi olabilir ama bu, kesinlikle temel olan bir gizemli durumu hafife almak olur. Sicimleri uzayda ve zamanda titremekte olarak gzmzde canlandryoruz ama sicimlerin kendilerinin birleerek oluturduklar varsaylan doku olmazsa, uzay ve zaman yoktur. Bu neride, saysz sicim bir araya gelip onlar oluturmad srece uzay ve zaman kavramlarnn anlam yoktur. Bu yzden bu neriyi anlamlandrmak iin, sicimlerin nceden var olan uzay-zaman iinde titremekte olduklarn varsaymayan bir yap gerekir. Sicim kuramnn, uzay-zamann sicimle586

rin ortak hareketleriyle ortaya kt, tmden uzaysz ve zamansz bir formlletirmesine ihtiyacmz var. Her ne kadar bu amaca ynelik ilerlemeler varsa da, u ana kadar hi kimse, sicim kuramnn uzayn ve zamann nceden var olmad bir formlyle -fizikilerin fondan bamsz forml (bu terim, uzay-zamann, fiziksel olaylarn nnde yer ald bir fon olduu yolundaki salam olmayan kavramdan geliyor) olarak adlandrdklar forml- ortaya kmad. Genelde btn yaklamlar sicimleri kurama "elle'' yerletirilen uzay-zamann iinde titremekte olarak alyor; fizikilerin fondan bamsz bir yapda olacan varsaydklar gibi, uzay-zaman kuramdan kmyor, kurama kuramcnn kendisi tarafndan yerletiriliyor. Birok aratrmac fondan bamsz bir formln gelitirilmesini sicim kuramnn nndeki zlmemi tek problem olarak gryorlar. Bu yalnzca uzay-zamann kayna konusunda bir fikir vermekle kalmayacak, ama fondan bamsz yap Blm 12'nin sonunda karlatmz, kuramn fazladan boyutlarn geometrik biimini seemiyor olmas sorununa da bir zm getirecek. Mantk yle iliyor: Kuramn temel matematiksel formlleri bir kere zel bir uzay-zamandan bamsz hale gelirse, sicim kuram btn olaslklar aratrabilir ve belki de bu olaslklar arasnda bir karar verebilir. "Uzay-zaman iplikikleri olarak sicimler'' nerisinin kar karya kald bir dier glk, Blm 13'te rendiimiz gibi sicim kuramnn sicimlerin yannda baka bileenleri de olmasdr. Bu dier bileenler uzay-zamann temel yapsnda nasl bir rol oynayabilir? Bu soru zar dnyalar senaryosuyla kesin bir biimde rahatlatc bir zme kavutu. Eer yaadmz boyutlu uzay bir -zar ise, acaba zarn kendisi mi ayramaz yapda yoksa kuramdaki dier bileenlerden mi olumakta? rnein zarlar sicimlerden mi olumakta yoksa zarlar ve sicimlerin her ikisi de temel yapda m? Eer bir baka olasl gznne alrsak, acaba hem zarlar hem de sicimler daha temel baka yaptalarndan oluuyor olabilir mi? Bu sorular modern aratrmann n saflarnda yer alyor ama bu son blmn konusu ipular olduu iin ok dikkat eken bir fikirden daha sz edeyim.
587

Daha nce, sicim/M-kuramnda bulunan birok zardan sz etmitik: Bir-zarlar, iki-zarlar, -zarlar, drt-zarlar vb. Her ne kadar daha nce vurgulamam olsam da kuramda ayn zamanda sfr-zarlar da var ki, bunlar daha ok nokta paracklar gibi uzaysal uzanmlar olmayan bileenler. Bu, kuantum ktleekiminin iddetli titreimlerini aklamak iin nokta-parack yapsndan uzaklaan sicim/M-kuramnn tm ruhuna aykr gibi grnebilir. Ama sfr-zarlar, tpk ekil 13.2'deki akrabalar gibi, sicimler ilitirilmi olarak vardrlar, dolays ile etkilemeleri sicimler tarafndan ynetilir. O zaman, beklenebilecei gibi, sfrzarlar bildiimiz nokta-paracklardan ok farkl ekilde davranr ve en nemlisi de, mikroskobik tesi uzay-zaman salnmlarnn yaylmas ve zayflamasnda rol stlenirler; sfr zarlar kuantum mekanii ve genel greliliin birletirilmesinde nokta paracklan yaratt sorunlar ortaya karmazlar. Gerekten Rutgers Universitesi'nden Tom Banks ve Austin'deki Texas Universitesi'nden Willy Fischler, her ikisi de imdi Stanford'da olan Leonard Susskind ve Stephen Shenker ile birlikte, sicim/M-kuramnn, sfr-zarlarn sicimler ve daha yksek boyutlu zarlar oluturmak zere birletirilebilen temel yaplar olduu bir trn formlletirdiler. Matris kuram olarak bilinen bu neri- 'M-kuram"ndaki M'nin bir baka olas anlam- pek ok izleyen almay balatt ama konunun zor matematii bilim insanlarnn bu aratrmalar tamamlamasn engelledi. Yine de fizikilerin bu yapda srdrmeyi baard hesaplar neriyi destekler gibi grnyor. Eer Matris kuram doruysa, bu hereyin -sicimler, zarlar ve hatta uzay ve zamann kendileri- uygun sfr-zar ynlarndan oluuyor olmas anlamna gelebilir. Bu, heyecan verici bir bak olup aratrmaclar gelecek birka yldaki ilerlemenin bu kuramn geerlilii konusuna ok k tutaca konusunda ihtiyatl bir iyimserlie sahipler. imdiye kadar uzay-zamann bileenlerini bulmaya alan sicim kuramclarnn izledikleri yollar aratrdk ama sz ettiim gibi, sicim kuramnn en nemli rakibi olan halka kuantum ktleekiminden gelen ikinci bir yol daha var. Tarihi 1980'lerin or588

talarna kadar giden halka kuantum ktleekimi, genel grelilik ve kuantum mekaniini birletirme konusunda ileri srlen bir baka iddial neridir. Ayrntl bir tanmlamaya girimeyeceim (eer ilgileniyorsanz, Lee Smolin'in Three Roads to Quantum Gravity adl mkemmel kitabna bir gz atabilirsiniz) ama u anda incelediimiz konuyu aydnlatabilecek birka nemli noktadan sz edeceim. Sicim kuram ve halka kuantum ktleekiminin her ikisi de, ok uzun sredir bulunmaya allan ktleekiminin kuantum kuramn elde ettiklerini ne srerler ama bunu ok farkl yollarla yaparlar. Sicim kuram on yllar boyunca maddenin temel yapsn aratran baarl bir parack fizii geleneinden kmtr; ilk dnem sicim aratrmaclarnn ou iin ktleekimi, en iyi olaslkla uzak, ikincil bir ilgi alandr. Halka kuantum ktleekimi ise kaynan tersine, genel grelilik kuramnn evresine ok iyi yerlemi olan bir gelenekten alr; bu yaklam benimseyenlerin ou iin ktleekimi her zaman ana odak noktasdr. Bunlar tek bir cmleyle karlatrmak istersek, sicim kuramclar kkle balayp (kuantum kuram) ve bye (ktleekimi) ulamaya alrken halka kuantum ktleekimi kuramclar bykle (ktleekimi) balar ve ke (kuantum kuram) ulamaya alr. 9 Aslnda, Blm 13'te grdmz gibi, sicim kuram balangta atom ekirdei iinde ileyen gl nkleer kuvvetin kuantum kuram olarak geliti; kuramn ktleekimini de kapsad sonradan fark edildi. te yandan halka kuantum ktleekimi k noktas olarak Einstein'n genel greliliini alr ve kuantum mekaniini de aklamann yollarn arar. Spektrumun zt ularndan yaplan bu balanglar, iki kuramn gelime yntemlerine de yansmtr. Bir dereceye kadar her birinin ana baars dierinin baarszl oldu. rnein sicim kuram, her eyi titreen sicimler olarak tanmlayarak, ktleekimi de dahil olmak zere btn kuvvetleri ve btn maddeyi birletirir (halka yaklamndan kanan tam birletirme). Ktleekimi parac, graviton zel bir titreim desenidir ve bu yzden kuram doal olarak bu ktleekimi element demetlerinin kuan589

tum mekaniine zg olarak nasl hareket ettiini ve etkiletiini tanmlar. Bununla birlikte, sz etmi olduumuz gibi, sicim kuramnn gnmzdeki asl baarszl, iinde sicimlerin hareket ettii ve titretii uzay-zamann varln arka plan olarak nceden varsaymasdr. Tersine, halka kuantum ktleekimi kuramnn asl baars -ki bu etkileyicidir- arka planda uzay-zaman varsaymyor olmasdr. Halka kuantum ktleekimi, arka plandan bamsz bir yapdr. Bununla birlikte byk uzaklk leklerine uygularken bu olaand lde yabanc uzaysz/zamansz balang noktasndan bildiimiz uzay ve zamanla birlikte genel greliliin bilindik ve baarl zelliklerini karmak (ki sicim kuramnn gnmzdeki formlleriyle bu kolayca yaplr) aratrmaclarn hl zmeye alt zor bir konudur. stelik Kalka kuantum ktleekimi, sicim kuramyla karlatrldnda gravitonlarn dinamiinin anlalmas konusunda ok daha az ilerleme kaydetmitir. Uyumlu bir olaslk, sicim kuramclar ile halka kuantum ktleekimi kuramclarnn ok farkl balang noktalarndan karak aslnda ayn kuram kurmakta olmalardr. Her iki kuramn da halkalar iermesi -sicim kuramnda bunlar sicim halkalardr; halka kuantum ktleekiminde bunlar matematiksel olmayan bir dille aklamak daha zordur, ama ksaca bunlar uzay halkalardr- aralarnda byle bir balantnn iareti olabilir. Bu olaslk, rnein kara delik entropisi gibi her iki kuramn da urat problemlerde son derece uyumlu olmalaryla da glenir. 10 Ve uzay-zamann bileenleri konusuna gelince, her iki kuram da bir eit atomize yap olduunu ileri srer. Bu sonuca iaret eden ve sicim kuramndan kaynaklanan ipularn grmtk; halka kuantum ktleekiminden kaynaklanan ipular daha da inandrcdr. Halka aratrmaclar halka kuantum ktleekimindeki pek ok halkann, tpk bir kaza oluturan ilmekler gibi i ie gemi olabileceini ve byk leklerde yaklak uzay-zaman blgeleri gibi duran yaplar rettiini gstermilerdir. Hepsinden ok daha inandrc olan, halka aratrmaclar byle uzay yzeylerinin izin verilen alanlar690

n hesaplamlardr. Nasl bir elektrona, iki elektrona veya 202 elektrona sahip olabilirken 1,6 elektrona veya bir baka kesirli sayda elektrona sahip olamazsanz, hesaplar da bu alanlarn bir Planck uzunluunun karesi, iki Planck uzunluunun karesi veya 202 Planck uzunluunun karesi olabileceini, kesirli alanlarn olas olmadn gsteriyor. Bu ise uzayn da tpk elektronlar gibi sreksiz, blnemez paralar halinde olduunu gsteren gl bir kuramsal kanttr. 11 Gelecekteki gelimeleri tahmin etmeye alrsam, halka kuantum ktleekimi grubunca gelitirilen arka plandan bamsz tekniklerin sicim kuramna uyarlanacan, bunun da sicim kuramnda arka plandan bamsz bir formlletirmeye yol aacan syleyebilirim. Bunun da, geriye kalan derin gizemlerin zlmesini salayacak olan nc spersicim devrimini ateleyecei konusunda iyimserim. Byle gelimeler byk olaslkla uzay-zamann uzun yksn balad noktaya geri dndrecektir. lk blmlerde dnce sarkacnn uzayn, zamann ve uzay-zamann greci ve mutlak konumlar arasnda gidip geldiini grmtk. Sormutuk: Uzay bir ey midir, deil midir? Uzay-zaman bir ey midir yoksa deil midir? Ve birka y z yllk dnce tarihi boyunca farkl grlerle karlamtk. Genel grelilikle kuantum mekanii arasnda deneysel olarak dorulanm, arka plandan bamsz bir birlemenin, bu konunun zlmesine byk katks olacana inanyorum. Arka plandan bamszlk yoluyla kuramn bileenleri birbirlerine gre belirli konumlarda olabilirler ama kuramn yapsna balangta yerletirilen uzay-zamann yokluu nedeniyle kendilerinin ilitirilmi olduu herhangi bir arka plan arenas bulunamaz. Yalnzca greli ilikiler nemli hale gelir ki bu, Leibniz ve Mach gibi grecilerin ruhuna uygun bir zm olur. O zaman, kuramn bileenleri -ki bunlar sicimler, zarlar, halkalar veya gelecekteki aratrmalarda bulunacak baka eyler olabilir- bildiimiz byklekli uzay-zaman (ya bizim gerek uzay-zamanmz ya da dnce deneylerinde yararl olan varsaymsal rnekler) oluturmak zere birletiklerinde, "bir ey" olma niteliini nceki genel
591

grelilik tartmamzdakine benzer biimde geri kazanr: Bo, dz ve sonsuz uzay-zamanda (yararl varsaymsal rneklerden biri) Newton un dnen kovasndaki suyun yzeyi ibkey ekil alr. Asl nokta uzay-zamanla ok daha elle tutulur maddesel varlklar arasndaki farkn ortadan kalkmasdr nk her ikisi de temelde uzaysz ve zamansz olan bir kuramdaki daha temel bileenlerin uygun ynlarndan meydana gelirler. Eer durumun byle olduu ortaya karsa, bu zaferde Leibniz, Newton, Mach ve Einstein in tmnn paylan olacaktr.

ve D Uzay
Bilimin gelecei konusunda tahminlerde bulunmak elenceli ve yapc bir almadr. u anki grevlerimizi daha geni bir balama yerletirir ve yava ama kararl bir biimde ulamaya altmz, i ie gemi hedefleri vurgular. Ama byle tahminler uzay-zamann kendisinin geleceine dnnce, hemen hemen mistik bir ekil alr: Bu durumda gereklik duygumuza hkmeden eylerin kaderinden sz ediyoruz demektir. Yine, gelecekteki keiflerden bamsz olarak uzay ve zamann bireysel deneyimlerimizi biimlendirmeye devam edecei konusunda hibir kuku yoktur; gndelik yaam sz konusu olduunda uzay ve zaman, kalc olarak vardr. Deime, hatta by k deiim geirme olasl olan eyse bunlarn salad yapy yani arenay kavraymzdr. Yzyllar sren dnten sonra uzay ve zaman hl yabanclar arasndaki en tandk yzler olarak gryoruz. Bunlar hayatlarmza kukuya yer brakmayacak ekilde girmi ama temel yaplarn byk bir maharetle gizlemeyi baarmlardr. Getiimiz yzyl boyunca uzay ve zamann daha nce gizli olan baz zelliklerini, Einstein'n iki grelilik kuram ve ku~ antum mekanii sayesinde anlamay baardk. Zamann yavalamas, eanlln grelilii, uzay-zaman deiik biimlerde dilimleme, uzay ve zamandaki erilme ve bklme olarak ktleekimi, gerekliin olaslksal yaps ve uzaktan kuantum balantll, ondokuzuncu yzyln en nemli bilim insanlarnn y a 592

kn zamanda bulunacan tahmin ettikleri eyler listesinde bile deildiler. Ama imdi, hem deneysel sonular hem de kuramsal aklamalarn dorulad zere, buradalar. amzda bir dizi gzalc, beklenmedik fikirlerle yzletik: Evrenimizin baskn bileenleri gibi grnen, uzaklardaki karanlk madde ve karanlk enerji. Einstein'n genel grelilii tarafndan ngrlen ve gnn birinde zamann yapsn daha iyi anlamamz salayabilecek olan ktleekimi dalgalar, uzay-zamann dokusundaki dalgacklar. Tm uzay dolduran ve doruland takdirde paracklarn nasl ktle kazandn aklayabilecek olan Higgs okyanusu. Evrenin eklini aklayabilecek olan, evrenin byk leklerde neden ylesine birrnek olduunu aklayan ve zamann okuna yn salayan ime genilemesi. Nokta paracklarn yerine enerji halkalar ve ilmekleri koyan ve Einstein'n btn paracklar ve btn kuvvetleri tek bir kuramda birletirme dnn cesur bir trn ortaya koyma potansiyeli bulunan sicim kuram. Sicim kuramnn matematiinden kan ve byk olaslkla gelecek on ylda yaplacak olan hzlandrc deneylerinde saptanma olasl olan fazladan boyutlar. boyutumuzun, daha yksek boyutlu bir uzay-zamann iinde yzen evrenlerden yalnzca biri olduu bir zar dnya. Belki de uzay ve zamann ok daha temel, uzaysz ve zamansz varlklardan olutuu bileik uzay-zaman. nmzdeki on ylda daha da gl hzlandrclar ok ihtiya duyulan deneysel verileri salayacaktr ve pek ok fiziki planlanan daha yksek enerjili arpmalardan elde edilecek verilerin, bu ok nemli kuramsal yaplardan bazlarn dorulayaca konusunda son derece gvenliler. Bu heyecan paylayor ve sonular merakla bekliyorum. Kuramlarmz gzlenebilir, snanabilir olaylarla bulumad srece havada kalrlar, gerek dnyayla ilgili olabilecek veya olmayabilecek, mit verici fikirler olarak kalrlar. Fizikiler bu yeni hzlandrclarn kuram ve deney arasndaki rtmeyi byk lde ilerleteceini ve bu yeni fikirlerden pek ounu kantlanm bilimsel kuramlar dnyasna sokacan umuyorlar.
593

Ama bir yaklam daha var ki, daha uzun dnemli olmasna ramen beni baka bir eyle karlatrlamayacak lde heyecanlandryor. Blm 11'de minik kuantum dalgalanmalarnn etkilerinin geceleyin gkyznde nasl grndn incelemitik. Kozmik genileme tarafndan bytlen bu dalgalanmalar yldzlarn ve galaksilerin oluumlarn tohumlayan kmelenmelere dnr. (Balon zerine izilen bir eklin balon iirildiinde byd rnei hatrlayn.) Bu kavray astronomi gzlemleri araclyla kuantum fiziine ulalabileceini gsteren bir rnektir. Belki daha da ileriye gtrlebilir. Belki de kozmik genileme ok daha kk lekli sreleri ya da zellikleri -sicimlerin fiziin ya da daha genel olarak kuantum ktleekimini veya uzay-zamamn kendisinin mikroskobik tesi yapsn- genileterek etkilerini karmak ama gzlenebilir bir biimde tm gkyzne yayabilir. Yani belki de evren kendi yapsnn mikroskobik iplikiklerini aka gkyzne sermitir ve bize yalnzca desenleri tanmak dyor olabilir. Derin fizik yasalarn ortaya karmay amalayan u nerileri dorulamak iin Byk Patlama dan bugne kadar grlmemi iddetli koullar yaratabilecek olan parack hzlandrclarnn ykc gc gerekiyor olabilir. Ama bana gre hibir ey, kktesi konusundaki kuramlarmz -uzayn, zamann ve maddenin mikroskobik-tesi yaps konusundaki kuramlarmz- dorulamak iin en gl teleskoplarmz gkyzne evirerek sessizce yldzlara bakmaktan daha iirsel olamaz, hibir sonu bundan daha gzel, hibir birletirme bundan daha tam olamaz.

594

Notlar

Blm 1 1. Lord Kelvin'den Fiziki Albert Michelson, 1894 ylnda, Chicago niversitesi'nde kurulan Ryerson Laboratuvar'nn al srasnda yapt konumada sz etmitir. (D. Kleppner, Physics Today, Kasm 1998. 2. Lord Kelvin, "Nineteenth Century Clouds over the Dynamical Theory of Heat and Light", Phil. Mag Ii - 6 t h series, 1 (1901). 3. A. Einstein, N. Rosen ve B. Podolsky, Phys. Rev. 47, 777 (1935). 4. Sir Arthur Eddington, The Nature of the Physical World (Cambridge, Eng.: Cambridge University Pres, 1928). 5. Blm 6'daki Not 2'de daha ayrntl olarak anlatld gibi, bu biraz abartlm bir cmledir, nk (K-mezonu ve B-mezonu gibi) daha az bilinen paracklar kapsayan ve zayf nkleer kuvvetlerin gemi ve gelecee tam simetrik olarak bakmadn gsteren rnekler vardr. Yine de bana ve bu konuda dnen birok kimseye gre, bu paracklar her gn kullandmz nesnelerin zelliklerinin belirlenmesinde temel roller oynamadklar iin, zamann okunun aklanmasnda nemli olmalar pek olas deildir (ama hemen unu da ekleyeyim, hi kimse bu konudan tam olarak emin deil). Bu yzden teknik olarak abartl olsa da, kitapta yasalarn gemi ve gelecei eit olarak ele almalarndan kaynaklanan hatann -en azndan zamann okunu aklamak amacyla- ok kk olduunu varsayacam. 6. Timothy Ferris, Coining ot Age in the Milky Way (New York: Anchor, 1989). Blm 2 1. Isaac Newton, Sir Isaac Newton's Alathemetical Principle ol Natural Philosophy and His System ol the World, ev. A. Motte ve Florian Cajori (Berkeley: University of California Pres, 1934), cilt. 1, s. 10. 2. Ad geen eser, s. 6. 3. A.g.e. 4. A.g.e. s. 12. 5. Albert Einstein, Max Jammer'in Concepts oI Space: The Histories ot Theories of Space in Physics kitabna yazd nszden (New York: Dover, 1993). 6. A. Rupert Hall, Isaac Newton, Adventurer in Thought (Cambridge, Eng.: Cambridge University Press, 1992), s 27. 7. A.g.e. 8. H. G. Alexander, ed., The Leibniz- Clarke Correspondence (Manchester: Manchester University Pres, 1956). 9. Leibniz'e, iindeki varlklardan bamsz olarak uzaya bir varlk atfetmeye kar olanlarn bir temsilcisi olarak bakyorum, ama aralarnda Christiaan Huygens ve rahip Berkeley nin de bulunduu pek ok kimse de bu bak asn son derece hararetli bir ekilde savunmulard. 10. Max Jammer, s. 116 ya baknz. 11. V. I. Lenin, Materialism and Ampiriocriticism: Critical Comments on a Reactionary Philosophy (New York: International Publications, 1909). Materializm' i Empiriokrititsizm' Kriticheskia ob' Odnoi Reaktsionnoi Filosofii'nin (Moscow: Zveno Pres, 1909) 2. ingilizce basks.

595

Blm 3 1. Matematik eitimi alm okuyucu iin bu denklemler

olarak yazlabilir. Burada E elektrik alan, M manyetik alan, p elektrik yk younluunu, j elektrik akm younluunu, bo uzayn permitivitesini ve u() bo uzayn permeabilitesini gstermektedir. Grebileceiniz gibi, Maxwell denklemleri elektromanyetik alanlarn deime hzn elektrik yk ve akmlarnn varlna balar. Bu denklemlerin elektromanyetik dalgalarn hz olarak 1/v <>A> ifadesini ald ve bunun gerekten de n hz olduunu gstermek ok zor deildir. 2. Byle deneylerin Einstein'n zel grelilik kuramn gelitirmesinde oynadklar roller konusu tartmaldr. Subtle is the Lord: The Science and the Life of Albert Einstein (Oxford: Oxford University Pres, 1982) adl Einstein biyografisinin 115.-1 19. sayfalarnda Abraham Pais, Einstein'n daha sonraki yllardaki kendi konumalarna bakarak, onun Michelson-Morley deneyinin sonucundan haberdar olduunu syler. Albert Einstein: A Biography ( N e w York: Viking, 1997) adl kitabnn 217220. sayfalarnda Albrecht Fsling de Albert Einstein'n Michelson-Morley deneyinin sonucundan haberdar olduunu, ayn zamanda Armand Fizeau'nun almasna benzer, esirin varlna ynelik deneysel almalarn sonularn da bildiini sylyor. Ama Fslung ve dier pek ok bilim tarihisi, byle deneylerin Einstein'n dnnde en iyi olaslkla ikincil bir etki yapt konusunda fikir birlii iindedir. Einstein'] esas olarak ynlendiren eyler, matematiksel simetri, basitlik ve fiziksel sezgileridir. 3. Bir eyi grebilmemiz iin k gzmze ulamaldr; benzer biimde, grebilmemiz iin n kendisi de bu yolculuu yapmak zorundadr. Bu yzden, Bart'n uzaklamakta olan grdn sylediimde bir ksaltma yapyorum. Bart'n, tm de onunla ayn hzla hareket eden ama n ve kendisinin izledii yolda, eitli uzaklklarda bulunan bir yardmclar ordusuna sahip olduunu varsayyorum. Bu yardmclar Bart'a n ne kadar ileride olduu ve n bu noktalara ne kadar zamanda ulat konusunda gncel bilgiler veriyorlar. Bart da daha sonra bu bilgilere dayanarak n ondan hangi hzla uzaklatn hesaply or. A. Einstein'n uzay ve zaman konularndaki grlerinin zel grelilikten kaynaklanan birok basit karm vardr. Eer ilgileniyorsanz, rnein Evrenin Zarafeti kitabnn 2. Blm ne (kitabn sonunda bu blme ilikin olarak verilen notlarla birlikte) bakabilirsiniz. Bu konunun daha teknik ama son derece berrak bir incelemesi iin baknz: Edwin Taylor ve John Archibald Wheeler, Spacetime Physics: Introduction to Special Relativity ( N e w York, W. H. Freeman & Co., 1992). 5. Zamann k hznda durmas ilgin bir kavramdr, ama bu konu zerinde fazla durmamak gerekir. zel grelilik hibir maddesel cismin hznn hibir zaman k hzna ulaamayacan gsterir: Cisim ne kadar hzlanrsa, onu daha tazla hzlandrmak iin gerekli olan itme kuvveti daha da byr. Ik hznn yaknlarnda cismi daha da hzlandrmak iin neredeyse sonsuz bir kuvvetle itmemiz gerekir ki bu da yaplabilecek bir ey deildir. Bu yzden "zamansz" foton kavram ktlesiz cisimlerle (toton bunun bir rneidir) snrldr, bu nedenle de "zamanszlk" ya da "zamandan bamszlk" birka parack tr dnda ulalabilecek bir durum olamaz. Ik hzyla hareket edildiinde evrenin nasl grneceini hayal etmek ilgin ve verimli bir alma ise de, eer-zel greliliin bizim deneysel zaman kavrammz nasl etkiledii konusunda karmlar yapmak istiyorsak, kendimiz gibi maddesel cisimlere odaklanmamz gerekir. 6. 7. Abraham Pais'in Subtle is the Lord adl kitabnn 113-114. sayfalarna baknz. Daha kesin ifade etmek gerekirse, yzeyi eer ibkey bir ekil almsa suyun dn596

mekte olduunu, byle bir ekil almamsa dnmekte olmadn tanmlyoruz. Mach' bak asna gre bo bir evrende dnme kavram yoktur, bu yzden suyun yzeyi daima dz olur (veya suyun zerine etki eden ktleekiminin yokluuna ilikin konulardan kanmak iin, iki ta birbirine balayan ipin her zaman gevek olacan syleyebiliriz). Buradaki ifade ise, tersine, zel grelilie gre bo bir evrende bile suyun yzeyinin ibkey bir ekil alaca bir dnme kavram olmasdr (ve iki ta birbirine balayan ip, gergin olur). Bu anlamda zel grelilik, Mach'n grlerini ihlal eder. 8. 9. Albrecht Flsing, Albert Einstein ( N e w York: Viking Pres, 1997), s. 208-210. Matematie eilimli okuyucular, eer k hznn bir uzay birimi bl bir zaman birimi eklini ald bir birim sistemi seersek (ylda bir k yl veya saniyede bir k saniyesi gibi) n uzay-zamanda 45 derecelik nlar zerinde hareket edeceini fark edeceklerdir (nk bylesi kelemesine izgiler, bir zaman biriminde bir uzay birimi, iki zaman biriminde iki uzay birimi vb. kapsayan izgilerdir). Hibir ey k hzn geemeyecei iin, her maddesel cisim verilen bir zaman aralnda uzayda bir k nndan daha az yol almal ve bu nedenle uzay -zamanda izledii yrnge, diyagramn merkezindeki izgiyle (somunun merkezinden geen ve bir ucundan dierine uzanan izgi) 45 dereceden daha kk bir a yapmaldr. stelik Einstein v hzyla hareket eden bir gzlemci iin zaman dilimlerinin -byle bir gzlemcinin bir annda uzayn tm- denkleminin (basit olsun diye bir uzay boyutu varsaylmtr) ^iurckci = Y(^lur.-.gan ~ (v2/c2)x,|ur.. n) olduunu gstermitir. Burada J = ( 1 -v7c~)> c ise k hzn simgeliyor. c=l olan birimlerde r<l olur ve bu yzden hareketli gzlemci iin zaman dilimi de - ijwllkol|, nin sabit olduu deerlerin geometrik yeri (i;u.ilf;iin -vx(|u.aftan)=sabit eklinde olur. Byle zaman dilimleri, duraan zaman dilimleri ile (iimagan = sabit biiminin geometrik yeri) a yapar ve v<l olduu iin bunlarn arasndaki a 45 dereceden kktr.

10. Matematie eilimli okuyucu iin, bu cmle Minkowski uzay-zamanndaki jeodeziklerin -verilen iki nokta arasndaki ekstremum (maksimum ya da minimum) uzunlua sahip olan uzay-zaman yollar- zel bir koordinat veya referans sistemi seiminden bamsz olan geometrik varlklar olduunu belirtiyor. Bunlar geometrik uzay-zamann yapsal ve mutlak zellikleridir. Standart Minkowski metrii kullanldnda (zamansal) jeodezikler, dorusal izgilerdir (belirtilen hzlar k hzndan kk olduu iin, bu dorusal izgilerin zaman ekseni ile yapt 45 dereceden kktr). 11. Hareketlerinden bamsz olarak btn gzlemcilerin zerinde anlatklar, nemli bir ey daha vardr. Tanmn iinde bulunmakla birlikte aka ifade etmekte yarar var. Eer bir olay dierinin nedeni ise (ta atyorum, camn krlmasna neden oluyor), btn gzlemciler nedenin sonutan nce olduunda hemfikirdir (btn gzlemciler benim ta cam krlmadan nce attm konusunda hemfikirdir). Matematie eilimli okuyucu iin, ematik uzay-zaman betimlememizi kullanarak bunu grmek aslnda zor deildir. Eer A olay B olaynn nedeni ise, A dan B y e izilen izgi, zaman dilimlerinin her birini ( A y a gre hareketsiz olan bir gzlemcinin zaman dilimlerini) 45 dereceden byk bir ayla keser (uzay eksenleri -verilen herhangi bir zaman diliminde bulunan eksenler- ile A ve B'yi birletiren izgi arasndaki a 45 dereceden byktr). rnein eer A ve B uzayda ayn konumda yer alyorsa (parmama doladm lastik [ A ] parmamn beyazlamasna neden olur [B]), o zaman A ve B'yi birletiren izgi zaman dilimleri ile 90 derecelik a yapar. Eer A ve B uzayda farkl konumlarda yer alyorlarsa, A dan B'ye giden her ne ise (sapanmdan pencereye doru giden ta) etkisini k hzndan daha yava gsterir, ki bunun anlam ann 90 dereceden 45 dereceden daha az farkl olacadr, yani zaman dilimlerine (uzay eksenlerine) gre a 45 dereceden byktr. (Bu blmdeki 9. nottan k hznn snr koyduunu ve byle hareketlerin 45 derecelik izgiler oluturduunu hatrlayn.) imdi, 9. notta olduu gibi, hareketli bir gzlemcinin sabit bir gzlemciye gre farkl zaman dilimlemesi nedeniyle dilimler arasnda

597

12. 13.

14.

15. 16.

17. 18.

19.

20.

21.

22.

a olacaktr, ama bu a her zaman 45 dereceden kktr (iki maddesel gzlemci arasndaki greli hareketin hz her zaman k hzndan kk olaca iin). Birbirlerine nedensellikle bal olaylara ilikin a her zaman 45 dereceden byk olduu iin, zorunlu olarak k hzndan daha yava hareket eden bir gzlemcinin zaman dilimleri nce sonula, daha sonra nedenle karlaamaz. Btn gzlemciler iin neden sonutan nce gelecektir. Eer etkiler k hzndan daha hzl yaylabilseydi, nedenlerin sonulardan nce gelmesi kavram (bir nceki nota baknz) zora girebilirdi. Isaac Newton, Sir Isaac Newton 's Mathematical Principles of Natural Philosophy and His System of the World, ev. A. Motte ve Florian Cajori (Berkeley: University of California Pres, 1962), cilt 1, s. 634. Yerkrenin ktleekimi bir konumdan dierine deitii iin, uzaysal boyutlar olan ve serbeste dmekte olan bir gzlemci, hl kalnt bir ktleekimsel etki saplayabilir. Yani, eer dmekte olan gzlemci elindeki iki beyzbol topunu serbest brakrsa -kollarn iki yana ap toplar brakyor- toplardan her biri yerkrenin merkezine doru dmeye balar. Bu durumda, gzlemcinin bak asna gre kendisi yerkrenin merkezine doru derken sa elinden brakt top yava yava sola, sol elinden brakt top ise yava yava saa doru hareket edecektir. Dikkatli bir lmle gzlemcimiz, iki top arasndaki uzakln azalmakta olduunu, toplarn birbirlerine doru hareket etmekte olduunu bulacaktr. Bu etkinin nedeni iki topun uzayda birbirlerinden ok az farkl konumlarda serbest braklmas ve yerkrenin merkezine doru derken izledikleri yolun ok az farkl olmasdr. Bylece Einstein 'in kavraynn daha kesin bir ifadesi, bir cismin uzaysal boyutlar ne kadar kkse, serbest dme srasnda ktleekimini o kadar kolay bertaraf edecei eklindedir, ilke olarak nemli bir nokta olsa da, bu karmaklk btn inceleme boyunca gz ard edilebilir. Genel grelilie gre uzay ve zamann erilmesinin daha genel dzeyde ama daha ayrntl bir incelemesi iin Evrenin Zarafeti kitabnn 3. Blm'ne bakabilirsiniz. Matematik eitimi alm okuyucu iin, Einstein'n denklemleri GMv = (8nG/c*) 7jv olup burada denklemin sol taraf uzay-zamann eriliini Einstein tensr kullanarak ifade ederken sa taraf ise evrendeki madde ve enerji dalmn enerji-momentum tensr kullanarak ifade eder. Charles Misner, Kip Thorne ve John Archibald Wheeler, Gravitation (San Francisco: W. H. Freeman and Co., 1973) s. 544-545. 1954'te Einstein bir arkadana yle yazmtr: "Aslnda artk hi kimse Mach'n ilkesinden sz etmemeli" (Abraham Pais'in Subtle Is the Lord kitabnda s. 288'de sz edildii biimiyle). Daha nce sz edildii gibi, her ne kadar kendi el yazmalarnda tam olarak byle sylemiyorsa da, kuaklar boyunca aadaki grler srekli olarak Mach'a atfedilmitir. Buradaki bir nitelendirme, klarnn veya ktleekimsel etkilerinin henz bize ulamak iin yeterince zaman bulamad iin hissettiimiz ktleekimi zerinde bir etkisi olmayacak kadar uzak cisimlerdir. Bu konulan bilen okuyucu, teknik olarak, bu cmlenin ok gl olduunu fark edecektir, nk genel greliliin bo uzay iin anlamsz olmayan (yani Minkowski uzaynda olmayan) zmleri vardr. Burada, zel greliliin, genel greliliin ktleekiminin ihmal edildii bir zel durumu olarak dnlebilecei gereini kullandm. Dengeli davranm olmak iin, bu sonula hemfikir olmayan fizikiler ve felsefeciler olduunu da belirteyim. Her ne kadar Einstein balangta Mach ilkesini gzetmise de, son otuz ylda kendi yoluna gitmitir. Mach'n grlerinin pek ok versiyonu ve yorumu ileri srlm ve rnein kimi fizikiler genel greliliin Mach ilkeleriyle temelde uyum iinde olduunu-, uyumazlk karann uzay-zamandaki baz zel ekiller -bo evrendeki sonsuz dz uzay-zaman gibi- olduunu iddia etmitir. Bun-

598

lar belki de gereki herhangi bir uzay-zamann -yldzlar ve galaksiler barndranMach ilkesini salayacan ileri srmtr. Dierleri Mach ilkesinin, konunun artk birbirlerine iple bal talar ya da su dolu kova gibi cisimlerin bombo bir evrende nasl davranacaklar deil, eitli zaman dilimlemelerinin -eitli boyutlu uzaysal geometrilerin- zaman iinde birbirleri ile nasl ilikilendirilecei olduu 3'eniden formlletirmeler ortaya atmtr. Bu fikirler zerine aydnlatc, modern bir bavuru kayna, bu konudaki makalelerden oluan Mach 's Principle: From Newton's Bucket to Quantum Gravity, Julian Barbour ve Herbert Pfister, eds. (Berlin: Birkhuser, 1995) adl kitaptr. lgin nokta, bu kaynan krk kadar fiziki ve felsefecinin Mach ilkesi konusundaki grlerini toplam olmasdr. ou (yzde 90'dan fazlas) genel greliliin Mach ilkesine tam olarak uygun olmad konusunda hemfikirdir. Bu grlerin Mach ncesi bak asndan ve sradan okuyucunun dzeyine uygun olarak tartld, mkemmel ve son derece ilgin bir kaynak, Julian Barbour'un The End of Time: The Next Revolution in Physics (Oxford: Oxford University Pres, 1999) adl kitabdr. 23. Matematie eilimli okuyucunun, Einstein'n uzay-zamann, metriinden (uzay-zamanda uzaklk ilikilerini veren matematiksel ara) bamsz olarak bir varlnn olmadn, o yzden eer her ey -metrik de dahil olmak zere- karlrsa uzayn artk bir ey olmayacan dndn renmesi aydnlatc olabilir. Ben "uzayzaman" ile daima Einstein denklemlerini zen bir metrik ile birlikte bir manifoldu kastediyorum, bu nedenle ulatmz sonu matematiksel dilde metrikli uzayzamann bir ey olduudur. 24. M a x Jammer, Concepts ol Space, s. xvii. Blm4 1. Daha kesin olarak bu, kkleri Aristoteles'e kadar giden, ortaaa ait bir kavramm gibi duruyor. 2. Kitapta daha sonra incelteceimiz gibi, en azndan Einstein'n kuramnn kmesine neden olan son derece kk boyutlar ve devasa younluklar nedeniyle hl pek ok sr barndran (Byk Patlama ve kara delikler gibi) alanlar vardr. O yzden bu ifade burada bilinen yasalarn da kukulu hale geldii u balamlara uygulanr. 3. Bu metni daha nce okuyan biri ve artc bir ekilde vudu bycl aknnda uzmanl olan biri bana vudu bycsnn niyetlerini tayan bir eyin -yani ruhun- bir yerden bir yere gittiinin hayal edildiini sylemiti. O nedenle benim yerel olmayan hayalci srecim -vudu konusuna nasl yaklatnza bal olarak- hatal olabilir. Bununla birlikte, fikir aktr. 4. Herhangi bir kafa karklndan kanmak iin hemen balangta "Evren yerel deildir" veya "Burada yaptmz bir ey oradaki baka bir eyle balantl olabilir" dediim zaman uzaktaki bir eyi anlk olarak kontrol etme yeteneinden sz etmediimi vurgulamak istiyorum. Aka grlecei gibi, szn ettiim etki kendisini birbirinden uzak konumlarda (n bile birinden dierine gitmek iin yeterli zaman bulamad kadar uzak konumlarda) olan olaylar arasndaki korelasyonlar olarak -ounlukla lmlerin sonular arasndaki korelasyonlar olarak- ortaya koyar. Bu nedenle fizikilerin yerel olmayan korelasyonlar olarak adlandrd korelasyonlardan sz ediyorum. lk bakta bylesi korelasyonlar size zel olarak ilgin gelmeyebilir. Birisi iinde bir ift eldivenin tekinin bulunduu bir kutuyu size, dier tekin bulunduu kutuyu binlerce kilometre uzaktaki bir arkadanza yollarsa, bu eldivenlerin sa m yoksa sol mu olduu konusunda bir korelasyon vardr. Eer sizdeki sol ise arkadanzdaki sadr, sizdeki sa ise arkadanzdaki soldur. Bu korelasyonlarn bir sr barndrmad da son derece aktr. Ama yava yava tarif edeceimiz gibi, kuantum dnyasnda gzlenen korelasyonlarn karakterleri ok farklym gibi grnyor. Sanki her iki teki de hem sa hem sol olabilen bir ift "kuantum eldiveniniz" varm da, yalnzca uygun bir ekilde gzlemlendiinde

599

ya da etkileildiinde sa m yoksa sol mu olduu kesin olarak ortaya kyormu gibi. Gariplik urada ortaya kyor: Her ne kadar eldiven tekleri gzlendikleri zaman sa m yoksa sol mu olduklarn rasgele seiyor gibi grnyorlarsa da, eldivenler birbirlerinden ok uzak olsalar bile birbirleriyle uyumlu davranyorlar; birisi sa olmay seerse dieri sol olmay, birisi sol olmay seerse dieri sa olmay seiyor. 5. Kuantum mekanii, mikro dnya hakknda deneysel gzlemlerle son derece iyi rten ngrlerde bulunur. Bu konuda evrensel fikir birlii vardr. Bununla birlikte, kuantum mekaniinin ayrntl zellikleri nedeniyle, bu blmde anlatld gibi, yaygn olarak yaanan deneyimden nemli farkllklar gsterir ve buna bal olarak, kuramn (ve kuramn mikro dnyadaki olaylarla makro dnyadaki lm sonularn nasl badatrdnn) farkl matematiksel formlletirmeleri olmasndan tr, kuramn eitli zelliklerinin (ve kuramn artc bir ekilde matematiksel olarak aklayabildii verilerin)-ki bunlara yerel olmay konular da dahildir- nasl yorumlanmas, gerektii konusunda fikir birlii yoktur. Bu blmde ben, ada kuramsal kavray ve deneysel sonular temel alan ve en inandrc bulduum bak asn tercih ettim. Ama bu bak asnn herkes tarafndan paylaamadn vurgulamak isterim ve bu bak asn tam olarak akladktan sonra, bir baka notta dier bak alarndan da ksaca sz edecek ve bu konularda daha geni bir okuma kaynaklar listesi vereceim. Bu arada -daha sonra inceleyeceimiz gibi- deneylerin, Einstein in verilerin yerel olmayan balantllk zellikleri kullanlmakszn ve hatta sz edilmeksizin, yalnzca paracklarn bazen ok ak olmayan ama belirli zellikleri temelinde aklanabilecei dncesine ters dtn de vurgulayalm. Bununla birlikte, bu bak asnn baarszl yalnzca yerel evreni dlar. Paracklarn bylesi belirli, gizli zelliklere sahip olma olasln dlamaz. Matematie eilimli okuyucu iin, bu tanmn potansiyel olarak yanl ynlendirici bir zelliinden sz edeyim. ok parack sistemleri iin, olaslk dalgas (standart terminolojide dalga fonksiyonu) esas olarak tanmland gibidir, ama paracklarn yaplandrma uzaynda bir fonksiyon olarak tanmlanr (tek bir parack iin yaplandrma uzay gerek uzayla ayndr ama bir N-parack sistemi iin 3N boyuta sahiptir). Bu da dalga fonksiyonunun gerek fiziksel bir varlk m yoksa yalnzca matematiksel bir ara m olduu sorusu zerinde dnrken aklda tutulmas gereken bir eydir, nk eer birinci k doruysa yaplandrma uzaynn gerekliini de kabul etmek zorundayz, ki bu da Blm 2 ve 3'teki temalarn ilgi ekici bir eitlemesidir. Greli kuantum alan kuramnda ilanlar, bildiimiz drt uzay-zaman boyutunda tanmlanabilir ama genelletirilmi dalga fonksiyonlarnn -ok daha soyut bir uzay olan alan uzaynda tanmlanan dalga fonksiyonelleri- kullanld, ok daha az yaygn olan formlletirmeler de vardr. Burada szn ettiim deneyler, eitli metal yzeylere tutulan n, bu yzeylerden elektronlarn salnmasyla sonuland fotoelektrik etki deneyleridir. Deneyciler n iddeti ne kadar bykse salnan elektronlarn saysnn da o kadar ok olduunu buldular. Bunun yan sra deneylerde salnan elektronlarn enerjisinin n rengi -yani frekans- tarafndan belirlendii de ortaya kt. Einstein, eer k tanecikli yapya sahipse, bu olay anlamann kolay olduunu ileri srd. In iddetli (gl) olmas, k nnda daha ok k parac (foton) olduu anlamna gelir. ok sayda foton, ok sayda elektrona arparak onlarn yzeyden kopmalarna neden olur. stelik, n frekans fotonlarn ve dolaysyla salnan elektronlarn enerjilerini belirler ki bu durum da deneysel verilerle uyuur. Fotonlarn parack zellikleri en sonunda 1923 ylnda elektron ve fotonlarn elastik salmalarna ilikin deneyler yoluyla Arthur Compton tarafndan doruland. Institut International de Physique Solway, Rapport et discussions du 5me Conseil (Paris, 1928) s. 253 ff. Irene Born, ev., The Born-Einstein Letters ( N e w York: Walker, 1971), s. 223.

6.

7.

8. 9.

10. Heniy Stapp, Nuovo Cimento40B (1977) 191-204. 11. David Bohm yirminci yzylda kuantum mekanii zerinde alan yaratc beyin-

600

ler arasndadr. Pennsylvania da 1917 ylnda domu ve Berkeley'de Robert Oppenheimer'in rencisi olmutur. Princeton niversitesi'nde retim yesi iken Amerikan Kart Etkinlikler Komitesi nnde ifade vermeye davet edilmi, ama tanklk yapmay reddetmitir. Bunun zerine Amerika'dan ayrlm, nce Brezilya'da Sao Paulo niversitesi nde, daha sonra israil'de Technion'da ve son olarak da Londra niversitesi'nin Birkberk Koleji'nde profesr olarak bulunmutur. 1992'deki lmne kadar Londra'da yaamtr. 12. Elbette eer yeterince uzun beklerseniz, bir paraca y aptnz ey, ilke olarak dierini etkiler: Paracklardan biri kendisine lm uyguland konusunda dierini uyaran bir sinyal gnderir ve bu sinyal alc parac etkiler. Bununla birlikte, hibir sinyal ktan daha hzl gidemeyecei iin, bylesi bir etki anlk deildir. Buradaki incelemenin ana noktas, paracklardan birinin belirli bir eksen evresindeki spinini ltmz anda dier paracn ayn eksen evresindeki spinini de renmemizdir. Bu nedenle, paracklar arasndaki herhangi bir tr "standart" haberlemenin -kla olsun olmasn- konuyla ilgisi yoktur. 13. Bu ve bundan sonraki alt blmlerde Bell in benim kullandm damtm, David Mermin in mkemmel makalelerinden esinlenerek yaptm bir "dramatikletirmedir': "Quantum Mysteries for Anyone", Journal of Philosophy 78, (1981), s. 397-408; "Can You Help Your Team Tonight by Watching on T V ? " Philosophical Consequences ol Quantum Theory: Reflections on Bell's Theorem, James T. Cushing ve Ernan McMullin, ed. (University of Notre Dame Press, 1989); "Spooky Action at a Distance: Mysteries of the Quantum Theory ", The Great Ideas Today (Encyclopaedia Britannica, Inc., 1988). Bunlarn tm, N. David Mermin in Boojums All the Way Through (Cambridge, Eng.: Cambridge University Pres, 1990) adl kitabnda toplanmtr. Bu fikirleri ok daha teknik bir biimde izlemek iin Bell in kendi makalelerinden daha iyi bir kaynak olamaz. Bu makalelerin ou toplu halde J. S. Bell in Speakable and Unspeakable in Quantum Alechanics (Cambridge, Eng.: Cambridge University Pres, 1997) adl kitabnda toplanmtr. 14. Einstein, Podolsky ve Rosen'in incelemelerinde yerellik varsaym kritik nemde olsa da, aratrmaclar evrenin yerel olmayan zelliklere olanak verdii sonucundan kanmak amacyla, dn mantklarnn dier elerini kullanarak bir hata bulmaya altlar. rnein, zaman zaman verilerin gerektirdii tek eyin gerekilik denen eyden yani cisimlerin lmle bulunan zelliklerinin lm srecinden bamsz olduu fikrinden vazgemek olduu ileri srlr. Byle bir balamda ise bu iddia hedefi tutturamaz. Eer EPR'in dn mant deneylerce dorulansayd, kuantum mekaniinin uzun erimli etkilemeleri konusunda gizemli hibir ey olmazd; bunlar, eldivenlerinizin sol tekini burada bulmanzn, oradaki tek eldivenin sa tek olmasn garantilemesi gibi klasik uzun-erimli korelasyonlardan daha artc olmazd. Ama bu mantk Bell/Aspect deneyinin sonular tarafndan rtlmtr. imdi, EPR'in bu rtlmesine tepki olarak gerekilikten vazgeersek -standart kuantum mekaniinde yaptmz gibi- bu, birbirlerinden ok uzaktaki rasgele sreler arasndaki uzun erimli korelasyonun acayipliini ortadan kaldrmaz; gerekilikten vazgeersek, eldivenler 4.notta olduu gibi "kuantum eldivenleri" haline gelirler. Gerekilikten vazgemek, herhangi bir ekilde, gzlenen yerel olmayan korelasyonlar daha az tuhaf hale getirmez. uras gerektir ki eer EPR, Bell ve Aspect'in sonularnn nda gerekilii srdrmeye alrsak -rnein blmn sonlarnda incelediimiz Bohm'un kuramnda olduu gibi- o zaman, verilerle tutarl olmak iin ihtiya duyduumuz yerel olmay tr ok daha ciddidir, yalnzca yerel olmayan korelasyonlar deil, yerel olmayan etkilemeleri de kapsar. Pek ok fiziki bu seenee direnmi ve gerekilikten vazgemilerdir. 15. rnein Murray Gell-Mann'n The Quark and the Jaguar ( N e w York: Freeman, 1994) ve Huw Price'n Time's Arrow and Archimedes' Point (Oxford: Oxford University, 1996) kitaplarna bakabilirsiniz. 16. zel grelilik k hzndan daha yava hareket etmekte olan herhangi bir eyin

601

k hz snrn amasn yasaklar. Ama eer herhangi bir ey daima k hzndan daha hzl hareket etmise, zel grelilik tarafndan kesinlikle dlanmaz. Bu trden varsaymsal paracklara takyon (tachyon) ad verilir. ou fiziki takyonlarn varlna inanmaz ama dierleri onlarn var olma olaslyla el yordamyla uramaktan zevk alr. Byle ktan hzl paracklarn zel grelilik denklemlerine gre ok garip zellikleri olacandan, imdiye kadar hi kimse bunlar iin -varsaymsal olarak bile olsa- bir kullanma alan bulamad. ada almalarda takyonlarn ortaya kmasyla sonulanan bir kurama genel olarak kararsz bir kuram gzyle baklr. 17. Matematie eilimli okuyucu, zel greliliin, temelinde fizik yasalarnn Lorentz deimezi yani Minkowski uzay-zamannda SO (3,1) dnmleri altnda deimez olduunu iddia ettiine dikkat etmelidir. Bunun sonucu ise, eer kuantum mekanii Lorentz deimezi eklinde formlletirilecekse, o zaman zel grelilikle badamas gerektiidir. imdi, greli kuantum mekanii ve greli kuantum alan kuram bu konuda ok yol kat ettiler ama imdilik kuantum lme problemini Lorentz deimez bir yapda ele alp almadklar konusunda tam bir uyum yok. rnein, greli kuantum alan kuramnda eitli deneylerin sonu olaslklar ve olaslk genliklerini tam anlamyla Lorentz deimez bir ekilde hesaplamak standart bir itir. Ama standart yaklamlar, kuantum olaslklar arasndan u ya da bu sonucun ortaya kmasn -yani lm srasnda olup biteni- aklamakta yetersiz kalyorlar. Bu olay bir deneycinin ne yapt -balantl paracklardan birinin zelliklerini lme ii- konusuyla ilgili olduu iin, balantllk konusunda nemlidir. Daha ayrntl bir inceleme iin bkz. Tim Maudlin, Quantum Non-loclity and Relativity (Oxford: Blackwell, 2002). 18. Matematie eilimli okuyucu iin, bu deneylerle uyumlu ngrlerde bulunan kuantum mekaniksel hesaplama yle. Detektrlerin evresindeki spini lecekleri eksenlerden birinin dikey olduunu, dierlerinin de dikeyle saat ynnde ve saat ynnn tersine 120 derecelik alar yaptn varsayalm (her detektr iin birer tane olmak zere birbirlerine bakan iki saat zerinde saat on iki, saat drt ve saat sekiz gibi). Gene iki elektronun srt srta bu detektrlere doru singlet ad verilen durumda k yaptn varsayalm. Bu, toplam spini sfr olan bir durumdur ve verilen bir eksen evresinde, eer elektronlardan birinin spini yukar ise, dierinin spininin aa olmasn garantiler. (Metinde kolaylk olsun diye, eer elektronlardan birinin spini yukar ise dierininki de yukar; eer birininki aa ise dierininkinin de aa olaca bir korelasyondan sz ettim. Gerek korelasyonda elektronlarn spinleri ters yndedir. Ana metinle uyum salamak iin, iki detektrn birbirlerine ters ynde ayarlandn dnebilirsiniz, bylece birinin yukar spin dediine dieri aa spin der.) Basit kuantum mekaniinin standart bir sonucu, eer detektrlerin evresinde elektronlarn spinlerini lt eksenler arasndaki a 9 ise, detektrlerin ters ynde spin deerleri lme olaslnn cos~(9/2) olduunu gsterir. Bu yzden, eer detektr eksenleri paralel olacak ekilde ayarlanmsa (9=0), detektrler kesinlikle ters ynde spinier leceklerdir (ana metinde ayn yne ayarlandklarnda ayn deerleri len detektrlere benzer olarak) ve eer +120 veya -120 dereceye ayarlanmlarsa, ters spinier lme olasl cos~(+120o veya -120) = l/4 olur. imdi, eer detektr eksenleri rasgele braklmsa, zamann 1/3 unde ayn yn gsterirler, 2/3'nde ise ayn yn gstermezler. Bu nedenle ok sayda tekrar sonunda, zamann (l/3)(l)+(2/3)(l/4) = l/2'sinde ters spinier llmesini bekleriz ki verilerin de gsterdii budur. Yerellik varsaymnn, standart kuantum mekaniiyle bulduumuzdan (tam olarak yzde 50) daha yksek bir spin korelasyonu (yzde 50'den fazla) bulunmasna neden olmas size garip gelebilir; kuantum mekaniinin uzak-erimli balantllk zelliinin daha byk bir korelasyona neden olmas gerektiini dnebilirsiniz. Aslnda yledir de. Bu konuda dnmenin bir yolu yle: btn lmlerde yalnzca yzde 50 korelasyonla kuantum mekanii, soldaki ve sadaki detektrlerin ayn yn gsterecek ekilde seildii lmlerde yzde 100 korelasyona ular. Einstein, Podolsky

602

ve Rosen'in yerel evreninde ise ayn eksenler seildiinde yzde 100 korelasyon elde etmek iin btn lmlerde yzde 55'ten daha byk bir korelasyon gereklidir. O zaman, kabaca, yerel bir evrende, btn lmlerde yzde 50 korelasyon, ayn eksenler seildiinde yzde 100'den daha kk bir korelasyona -yani yerel olmayan kuantum evreninde bulunandan daha kk bir korelasyona- yol aacaktr. 19. Anlk bir kn k hznn koyduu snr zorlaacan ve bu yzden zel grelilikle elieceini dnyor olabilirsiniz. Eer olaslk dalgalar su dalgalarna benziyor olsayd, hakl olacaktnz. Bir olasln devasa bir blgede sfra dmesi, Byk Okyanustaki btn sularn dmdz olmas, hi kprdamamasndan ok daha artcdr. Ama kuantum mekaniinin uygulamalaryla ilgilenenler, olaslk dalgalarnn su dalgalar gibi olmadn ileri sryorlar. Her ne kadar maddeyi tanmlyor olsa da, bir olaslk dalgasnn kendisi maddesel bir ey deildir. Ik hz snr yalnzca maddesel cisimler iin, hareketleri dorudan grlebilen ve hissedilebilen eyler iin geerlidir. Eer bir elektronun olaslk dalgas Andromeda galaksisinde sfra dmse, Andomeda'l bir fiziki, yalnzca yzde 100 kesinlikle o elektronu saptayamayacak demektir. Andromeda'lnn gzlemlerindeki hibir ey elektronun, diyelim New York'ta yzde 100 kesinlikle bulunmasna ilikin olaslk dalgasnda ani bir deiikliin ortaya kmasna neden olmaz. Elektronun kendisi bir yerden baka b i b e r e k hzndan daha byk bir hzla gitmedike, zel grelilikle bir eliki sz konusu deildir. Grebileceiniz gibi, tm olup biten, elektronun New York'ta bulunduu, baka bir yerde bulunmaddr. Hz bu tartmada sz konusu bile olmad. O nedenle olasln anlk olarak kmesi, bilmeceler ve problemler getiren bir yap ise de (Blm 7'de zerinde daha kapsaml durulacak), zel grelilikle bir elikiye yol amas beklenmez. 20. Bu nerilerin bir blm iin Tim Maudlin'in Quantum Non-locality and Relativity adl kitabna bakabilirsiniz. Blm 5 1. Matematie eilimli okuyucu iin thareketli = Y(t(|u.am, - (v/c'J)x(kra,;n denkleminden (Blm 3'n 9. notunda incelendi) verilen biranda Chewie'nin imdi-listesinin, yeryzndeki gzlemcilerin (v/c j )x v( . vjzil kadar erken olduunu ne srdkleri (xvcrv0}!(1 Chewie'nin Dnyadan uzakldr) olaylar kapsadn biliyoruz. Bu durumda Chewie'nin dnyadan uzaklamakta olduu varsaylyor. Dnyaya doru olan hareket iin v'nin iareti ters olmaldr ki bu durumda yeryzndeki gzlemciler, olayn (v/c")xv.rv0/il kadar sonra olduunu ne sreceklerdir. Eer v=10 mil/ saat (yaklak 16 km/saat alnr ve xvt.rvUz = 10'" k yl alnrsa,(v/c"')xvt,(.vll., olarak yaklak 150 yl bulunur. 2. Chewie'nin yeryzne doru olan hareketini betimleyen bu say ve birka paragraf ileride verilen say, kitabn basld zaman geerli olan saylardr. Burada, yeryznde zaman getike doruluktan biraz uzaklarlar. 3. Matematie eilimli okuyucu uzay-zaman farkl alarla dilimleme benzetmesinin, zel grelilik derslerinin uzay-zaman diyagramlar blmndeki normal kavramlar olduuna dikkat etmelidir. Uzay-zaman diagramlarnda, duraan olarak gz nne alnan bir gzlemci in, verilen bir zamanda boyutlu uzayn tamam yatay bir izgiyle (veya daha ayrntl izimlerde yatay bir dzlemle), zaman ise dikey bir eksenle gsterilir. (Kullandmz benzetmede her "ekmek dilimi" -ki bunlar birer dzlemdir- tek bir anda uzayn tamamn simgeler. Burada ekmek somununun bir ucundan dierine giden izgi, zaman eksenidir.) Uzay-zaman diyagramlar sizin ve Chewie'nin imdi-dilimlerini kolayca kavramanza yardmc olan izimlerdir. Ak renkli srekli izgiler Dnyaya gre hareketsiz olan gzlemcilerin eit zaman dilimleridir (imdi dilimleri) (kolaylk olsun diye dnyann dnmediini ve ivmeli bir hareket yapmadn varsayyoruz nk bunlar konuyla ilgisiz karmaklklara neden olurlar), ak renkli kesikli izgilerse dnyadan diyelim saatte 15 kilometre hzla uzaklaan bir gzlemcinin eit zaman dilimleridir. Chewie Dnya'ya gre

603

hareketsiz olduundan ncekiler onun imdi-dilimlerini (ve siz de bu hikaye boyunca Dnya da hareketsiz olduunuzdan kaln izgiler daima sizin imdi-dilimlerinizi) temsil eder ve en koyu srekli izgi ise, Dnya'da 21. yzylda sizi (soldaki koyu nokta) ve onu kapsayan imdi-dilimidir (soldaki koyu nokta), ikiniz de oturmakta ve okumaktasnz. Chewie Dnya'dan uzaa doru yrmeye balaynca, kesikli izgi onun imdi-dilimlerini, en koyu kesikli izgi ise (yerinden kalkm ve yrmeye balam olan) Chewie'yi ve John Wilkes Booth u (sol alttaki koyu nokta) gsterir. Dikkat ederseniz, sonraki kesikli izgi zaman dilimlerinden biri Chewie'yi yrrken (hala bu civarda ise!) ve 21.yzyldaki sizi, hl oturmu okurken gstermektedir. Bu nedenle sizin tek bir annz Chewie'nin imdi-Iistelerinin ikisinde yer alr. Bunlardan biri yrmeye balamadan nceki, dieri ise yrmeye baladktan sonraki listedir. Bu da basit, sezgisel imdi kavramnn -btn uzaya uyguland dnldnde- zel grelilik araclyla son derece allmadk zellikleri olan bir kavrama dntrld bir baka yolu gster3 'or. Dahas, bu imdi-listeleri nedensellik kodlamaz: standart nedensellik (not 11 Blm 3) gl olarak kalr. Chewie'nin imdi-listeleri srar nk o da bir referans sisteminden dierine srar. Ama her gzlemci -tek, iyi tanml bir koordinat sistemi kullanan her gzlemcidierleriyle hangi olaylarn hangi olaylar etkiledii konularnda hemfikir olacaktr. 4. Bu konular bilen okuyucu, Minkowski uzay-zaman varsaydm anlayacaktr. Dier geometrilerde benzer bir karm, zorunlu olarak btn uzay-zaman kapsamayacaktr. Albert Einstein and Michele Besso: Correspondence 1903-1955, P. Speziali, ed. (Paris: Hermann, 19729. Buradaki tartma hemen imdiki bir olayn, imdi sahip olduunuz anlarla birlikte, o anlara sahip olduunuz hayat yaam olduunuz duygusuna nasl temel oluturduunu ortaya koymak amac gdyor. Ama eer, rnein beyniniz ve vcudunuz bir ekilde u andaki durumlarna sokulsayd, bylesi olaylar hi yaanmam ama beyninize yapay olarak yerletirilmi olsa bile, anlarnzn tanklk ettii yaam olduunuz duygusuna sahip olurdunuz (yaanan eylerin temelinin beynin ve vcudun fiziksel durumlarnda bulunabileceini varsayyorum). Bu tartmadaki bir basitletirme, gerekte beyin bir uyar aldnda onu ilemek iin ksa da olsa bir zamana ihtiya duymakta olsa da, tek bir anda olup biten eyleri alglayabildiimiz ya da hissedebildiimiz varsaymdr. Doru olsa bile, bunun anlatmaya altm

5. 6.

604

noktayla pek bir ilgisi yoktur; insann yaantsna dorudan bal olan zmleme zamanndan kaynaklanan ilgin ama byk lde konuyla balantsz bir karmaklktr. Daha nce incelediimiz gibi, insan deneyimi ieren rnekler incelememizi daha temel ve insani hale getiriyor ama biyolojik rneklerin fiziksel rneklerden daha karmak olmas, bak asnn gzden kamasna da neden olabiliyor. 7. Bu blmdeki tartmalarmzn, Blm 3'teki uzay-zamanda k hzyla hareket eden cisimlerle nasl balantl olduunu merak edebilirsiniz. Matematie yatkn olmayan okuyucu iin yaklak bir cevap udur: bir cismin tarihi uzay-zamanda bir eriyle -cismin orada olduu anda her noktann aydnlatld uzay-zaman somununda bir yol- temsil edilir (ekil 5.1'de grld gibi). Bu durumda uzay-zamanda "hareket etme" sezgisel kavram "aksz" bir dille, )bu yolun gzlerimizin nnde izlenmesinin tersine) bu yolu tanmlayarak ifade edilebilir. Bu yola ilikin "hz" da, yolun (belirlenen bir noktadan dierine olan) uzunluunun, yolda, belirlenen bu noktalardan birinden dierine giden birisi veya bir ey tarafndan tanan saatle llen zaman farkna blnmesiyle bulunur. Bu da zamann akmasn iermeyen bir kavramdr: ilgili iki noktada saatin ne dediine bakarsnz. Herhangi bir hareket iin bu yolla bulunan hz, k hzna eit kar. Matematie eilimli okuyucu bunu hemen kavrayacaktr. Minkowski uzay-zamannda metrik ds2=c2dt2-dx2dir. Burada dx2= dxl 2 +dx,;+dx 2 olarak yazlabilen Oklid uzakldr, saatin tad zaman ise dl 2 =ds7c 2 olarak yazlabilir. Bu nedenle uzay-zamandaki hz, matematiksel olarak ds/dT olarak tanmlanr ki bu da e y e eittir. Rudolf Carnap, The Philosophy of Rudolf Carnap daki "Autobiography", P. A. Schlipp, ed. (Chicago: Library of Living Philosophers, 1963), s. 37.

8.

Blm 6 1. Burada sz edilen asimetrinin -zamann oku- olaylarn zaman iinde olu srasndan kaynaklandna dikkat edin. Zamann kendisindeki simetrileri de merak edebilirsiniz; rnein sonraki blmlerde greceimiz gibi, baz kozmoloji kuramlarna gre, zamann bir balangc olabilir ama bir sonu olmayabilir. Bunlar farkl zamansal asimetri kavramlardr ve buradaki tartmada biz ilk tr zerine younlaacaz. Bu durumda bile, blmn sonunda her eyin zamandaki asimetrisinin evrenin tarihinin ilk dnemlerindeki zel koullara dayandn ve bylece zamann okunun kozmolojinin zelliklerine baland sonucuna ulaacaz. 2. Matematie eilimli okuyucu iin zaman-tersinme simetrisi ile neyin kastedildiini daha kesin olarak aklayaym ve bu blmde incelediimiz konulara ilikin nemi henz tam olarak akla kavuturulmam olan, ilgin bir istisnai duruma dikkat ekeyim. Zaman-tersinme simetrisinin en basit kavram yle ifade edilebilir: eer, diyelim S(t) denklemlerin zm olarak verildiinde S(-t) de zm ise, o zaman bu fizikyasalarnn zaman-tersinir olduunu syleriz. rnein, kuvvetlerin parack konumlarna bal olduu Newton mekaniinde, eer n saydaki paracn uzay koordinatndaki konumlar x(t)=(x.(t), x,(t),..., x~n(t) ise, bu durumda x(/)'nin dL'x(t)/dt'=F(x(t) denkleminin zm olmas, x(-t)'nin de Newton denklemlerinin zm olduunu gsterir, j^ani d2x(-t)/dt2=F(x(-t) olur. Dikkat edilirse, x(~t) paracn ayn x(t) konumlarndan ama ters srada ve ters hzlarla getii hareketi temsil etmektedir. Daha genel olarak, bir dizi fizik3'asas bize, fiziksel bir sistemin bir t() zamanndan bir baka t+tO anna evrilmesi iin bir algoritma veriyor. Bu algoritmaya S(t () ) deerini girdi olarak alp S(t+t ) deerini reten bir U ( t ) ilemi olarak bakabiliriz. Yani S(t+t ) = U ( t ) S ( t ) olur. Bu durumda U ( t ) deerini ortaya karan yasalara, eer U(-t)=T ' U ( t ) T ifadesini salayan bir T ilemi varsa, zaman-tersinir gzyle bakarz. Bu denklemin anlam udur: verilen bir fiziksel sistemin bir andaki durumunu (T ile temsil ediliyor) kuramn yasalarna uygun bir ekilde, zamanda ileriye doru t kadar deitirerek evrilmesini salamak ( U ( t ) ile temsil ediliyor), sistemin zamanda geriye

605

doru t birim evrilmesini salamakla edeerdir ( U ( - t ) ile gsterilir). rnein, eer bir parack sisteminin bir andaki durumunu paracklarn konumlan ve hzlaryla belirlersek, T btn parack konumlarn sabit tutar ve btn hzlar tersine evirir. Byle bir parack sistemini zamanda ileriye doru t kadar evriltmek zgn parack sistemini zamanda geriye doru t kadar evriltmekle edeerlidir. (T-1 arpan hz ters evirmesini geri alr, yle ki, sonunda yalnzca parack konumlar t zaman birimi nce nasl idilerse yle olmakla kalmaz, hzlar da yle olur.) Baz zel yasa gruplar iin, T operasyonu Newton mekaniinde olduundan daha karmaktr. rnein, elektromanyetik bir alann varl altnda elektrik ykl paracklarn hareketlerini inceliyorsak, parack hzlarnn ters evrilmesi, denklemlerin, paracklarn ayn yollar zerinde hareket ettii bir evrim ortaya karma konusunda uygun olmayacaktr. Bunun iin manyetik alann ynnn de ters evrilmesi gerekir. (Lorentz kuvvet yasas denklemindeki vXB teriminin ayn kalmas iin bu gereklidir.) Bu nedenle, bu durumda T operasyonu bu dnmlerden her ikisini de kuatr. Btn parack hzlarn tersine evirmekten daha fazlasn yapmak zorunda olduumuz gereinin, metindeki incelemelerin hibiri zerinde herhangi bir etkisi yoktur. nemli olan, bir yndeki parack hareketinin, fizik yasalaryla tam ters yndeki parack hareketi kadar uygun olmasdr. Bunu yapmak iin manyetik alan tersine evirmek zorunda olmamzn bir nemi yoktur. lerin kart yer zayf nkleer etkilemelerdir. Zayf etkilemeler zel bir kuantum alan kuramyla tanmlanr (ksaca Blm 9'da aklanmtr) ve genel bir teorem kuantum alan kuramlarnn (yerel ve Lorentz-deimezi olduklar srece) her zaman C (paracklar kar-paracklarla deitirir) ile gsterilen birleik elektrik yk konjgasyonu altnda, P (konumlar tersine evirir) ile gsterilen parite ve zaman tersinmesi operatr T (t yi -t ile deitirir) operasyonu altnda simetriktir. Bu nedenle T operasyonunu C P T arpm olarak tanmlayabiliriz ama T deimezlii mutlaka CP operasyonunun kapsanmasn gerektiriyorsa, artk T basit bir biimde ayn yollardan tekrar geen paracklar olarak yorumlanamaz (nk, rnein, parack kimlikleri bylesi T tarafndan deitirilir -paracklar kendi karparacklaryla deitirilir- ve artk ayn yollardan geenler zgn paracklar olmaz). Grld gibi, gelmek zorunda kaldmz bu noktada baz ilgin deneysel durumlar ortaya kyor. Davran biimleri C P T altnda deimez olan ama yalnzca T altnda deimez olmayan belirli baz parack trleri vardr (K-mezonu, B-mezonu gibi). Bu, 1964ylnda dolayl olarak James Cronin ve Val Fitch ve alma arkadalar tarafndan gsterildi (Cronin ve Fitch bu alma nedeniyle 1980 Nobel Fizik dln aldlar). Cronin ve Fitch, K-mezonlarnn CP simetrisini ihlal ettiini ( C P T simetrisini ihlal etmemek iin T simetrisini ihlal etmesini salayarak) gstermilerdi. Daha 3/akn tarihlerde T simetrisinin ihlali dorudan CERN'deki C P L E A R deneyinde ve Fermilab'deki K T E V deneyinde gsterildi. Bu deneyler aa yukar eer size bu mezon paracklarn rol ald srelerin kaydedildii filmler verilmi olsa, bu filmlerin dz m yoksa ters mi oynatldn anlayabileceinizi gsterir. Bir baka deyile, bu zel paracklar gemii gelecekten ayrt edebilirler. Akla kavumayan eyse, bunun gndelik yaantmzda hissettiimiz zamann oku ile bir ilgisinin olup olmaddr. Ne de olsa bunlar yksek enerjili arpmalar srasnda ok ksa srelerle ortaya kan egzotik paracklar olup bildiimiz maddesel cisimlerin yaptalarndan deildir. Benim de aralarnda bulunduum pek ok fizikiye gre, bu paracklarn ortaya koyduu zaman tersinmezliinin deimezlii, zamann oku bilmecesine cevap bulma rol oynar, o yzden bu sra d deneyi daha fazla irdelemeyeceiz. Ama gerek u ki, bundan kimse tam olarak emin deil. 3. Bazen krk yumurta kabuklarnn gerekten bir araya gelip yepyeni, krlmam bir yumurta oluturacaklar konusundaki kuramsal iddiann gnlszce kabul edildiini gryorum. Ama doa yasalarnn zaman-tersinme simetrisi, yukardaki notta ayrntl olarak anlatld gibi, bunun olacan sylyor. Mikroskobik olarak bir yumurtann krlmas, kabuu oluturan eitli molekllerin iinde yer ald

606

fiziksel bir olaydr. atlaklar oluur ve yumurta krlr nk yumurtann arpmas bir grup molekl dierlerinden ayrlmaya zorlar. Eer bu molekler hareketler tersine evrilirse, molekl gruplar yeniden birleir ve kabuu nceki durumuna getirirler. 4. Bu konular zerine dnmenin modern yollarna odaklanm olarak kalmak iin, ok ilgin bir tarihi atlyorum. Boltzmann'n entropi konusu zerindeki kendi dncesi, James Clerk Maxwell, Lord Kelvin, Josef Loschmidt, Josiah Willard Gibbs, Henri Poincare, S. H. Burbury ve Ernest Zelmelo ile olan etkileim ve haberlemenin etkili olduu 1870'ler ve 1880'ler arasnda nemli deiiklikler geirmitir. Aslnda, Boltzmann balangta, yaltlm bir fiziksel sistem iin entropinin daima ve mutlak olarak azalmayan bir byklk olduunu kantlayabileceini dnmt. Ama bu fizikiler ve dierleri tarafndan yaplan itirazlar, sonradan Boltzmann'n, konuya istatistiksel/olaslk 3'aklam vurgulamasna yol at. Bu 5. 6. yaklam gnmzde de kullanlyor. Sava ve Bar romannn Constance Garnett tarafndan ngilizceye evrilen 1386 sayfalk Mod ern Library Classics basmn kullandmz varsayyorum. Matematie eilimli okuyucu, saylar ok byyebilecei iin, entropinin aslnda olas yeniden dzenlemelerin saysnn logaritmas olarak ifade edildiine dikkat etmelidir. Bu ayrnt burada bizi ilgilendirmiyor. Bununla birlikte, ilkesel bir nokta olarak bu, nemlidir nk entropinin geni denilebilecek bir kavram olmas son derece uygundur ki, bu da, eer iki sistemi bir araya getirirseniz, bu birlikteliin entropisi, sistemlerin tek tek entropilerinin toplam olacak demektir. Byle bir durumda yeniden dzenlemelerin says sistemlerin yeniden dzenleme saylarnn arpm olacandan, bu yalnzca entropinin logaritmik biimi iin geerlidir. Bu nedenle yeniden dzenleme saylarnn logaritmalar toplanabilir. Her saylann nereye deceini ilke olarak bilebiliyor olsak da, sayfa dzenini ilgilendiren ek bir baka e ile de ilgilenebilirsiniz: bu yapraklar bir araya getirerek nasl dzenli bir deste oluturacanz. Bu, burada ilenen fizikle ilgili olmamakla birlikte, eer kafanza takldysa, sizin yapraklar tek tek, size en yakn olandan balayp toplayacanz konusunda anlatmz varsayn. (Ve rnein, uzaklklar da sz konusu yapraklarn en yakn kesinden balayarak leceiniz konusunda da anlaabiliriz.) Birka yapran bile hareketini sayfa dzenini ngrmeye yetebilecek kesinlikle hesaplamakta baarl olmak (yukardaki notta olduu gibi, bu yapraklar bir deste halinde toplamak iin bir algoritma kullandktan sonra) aslnda son derece iyimser davranmak olur. Yapran esnekliine ve arlna bal olarak, byle olduka "basit" bir hesap bile gnmz bilgisayarlarnn hesaplama gcnn tesinde olabilir. Sayfa srasnn entropisi kavramyla bir molekl kmesinin entropisi kavram arasnda temel bir fark olduunu dnebilirsiniz. Ne de olsa sayfa sras kesiklidir; sayfalar tek tek sayabilirsiniz, o yzden toplam olaslk says byk olabilir ama sonludur. Bunun tersine, tek bir molekln bile konumu ve hareketi sreklidir- tek tek sayamazsnz, o nedenle (en azndan klasik fizie gre) sonsuz sayda olaslk vardr. yleyse molekln yeniden dzenlemelerinin tam says nasl hesaplanabilir? Ksa cevap yledir: Bu iyi bir sorudur ama tam olarak cevaplanmtr; eer endienizi azaltacaksa, aadaki mant izlemeye aln. Uzun cevapsa, biraz matematik bilgisi gerektirir, o nedenle bu bilgi olmakszn anlatlacaklar izlemek biraz zor olabilir. Fizikiler klasik bir ok-parack sistemini tanmlamak iin, 6N boyutlu bir faz uzay (N sistemdeki parack saysdr) kavramn kullanrlar. Bu uzaydaki her nokta, btn paracklarn konum ve hzlarn simgeler (byle her konum ve her hz er say gerektirir, uzayn 6N boyutu da buradan gelir). Burada temel nokta udur: faz uzay ylesi blgelerde olabilir ki, verilen bir blgedeki btn noktalar genel olarak ayn yap ve grnteki molekllerin konum ve hzlarna karlk gelebilir. Eer molekllerin dalm faz uzaynn bir blgesindeki bir noktadan ayn blgedeki bir baka noktaya deitirilirse, makroskobik olarak bu iki

7.

8.

9.

607

dalmn biri dierinden ayrt edilemeyebilir. imdi, verilen bir blgedeki noktalan saymak yerine -ki bu, farkl sayfa sralarn (dzenlerini) saymann en dolaysz benzeridir ama cevap kesinlikle sonsuz kacaktr- fizikiler entropiyi faz uzayndaki her blgenin hacmi cinsinden tanmlarlar. Daha byk bir hacim, daha ok sayda nokta, dolaysyla daha yksek entropi anlamna gelir. Bir blgenin hacmi, isterse daha yksek-boyutlu bir uzay blgesi olsun, matematiksel olarak kesin bir biimde tanmlanabilir bir eydir. (Matematiksel olarak, l (measure) olarak adlandrlan bir ey kullanlmasn gerektirir ve matematie eilimli okuyucu iin, bizim genellikle verilen bir makro durumun btn mikro durumlar zerinde birrnek bir l kullandmz not edeyim. Yani verilen bir makroskobik zellikler grubu ile her mikroskobik dalm eit oranda olas varsaylyor.) 10. z e l olarak bunun olabilecei bir yol biliyoruz: eer birka gn nce CO2 balang olarak ienin iindeyse, yukardaki tartmadan biliyoruz ki, eer hemen imdi anlk olarak her CO2 moleklnn ve CO2 moleklleriyle herhangi bir ekilde etkileen btn molekl ve atomlarn hzlarn anlk olarak ters evirsek ve birka gn beklesek, molekller gene ienin iinde toplanr. Ama bu hzlarn tersine evrilmesi, kendi kendine olmak yle dursun, pratikte bizim de yapabileceimiz bir ey deildir. Yine de matematiksel olarak, eer yeterince uzun sre beklerseniz, CO2 molekllerinin kendiliklerinden yollarn bulup, ienin iine dolacan kantlayabileceimizi syleyebilirim. Fransz matematiki Joseph Liouville tarafndan 1800'lerde kantlanan bir sonu, Poincare yinelenme teoremini kantlamakta kullanlabilir. Bu teorem, eer uzun sre beklerseniz, sonlu bir enerjiye sahip olan ve sonlu bir hacme konmu olan bir sistemin (kapal bir odadaki CO2 moleklleri gibi) rasgele bir biimde balang durumuna dneceklerini gsterir (bu durumda CO2 molekllerinin hepsi kola iesine dolarlar). Sorun, bunun olmas iin ne kadar beklemek zorunda kalacanzdr. Teorem, ok kk sayda bileene sahip olan sistemler dndaki btn sistemler iin, bu sistemlerin bileenlerinin kendiliklerinden balang durumlarna dnmeleri iin evrenin yandan ok daha uzun bir sre beklemek zorunda kalacanz gsteriyor. Yine de, ilke olarak, sonsuz sabr ve sonsuz mrle, her uzaysal fiziksel sistem, balangtaki durumuna dnecektir. 11. Bu durumda suyun neden buza dntn merak edebilirsiniz nk bu durum, H20 molekllerinin daha dzenli olmalaryla, yani daha yksek deil, daha dk entropiye ulamalaryla sonulanyor. Cevap kabaca yle: sv su kat buza dntnde, evresine enerji verir (buz ergidiinde tersi olur, evreden enerji alr), bu da evredeki entropiyi arttrr. Yeterince dk evre scaklklarnda,yani 0 derece Celsius'un altnda, evresel entropideki art, suyun entropisindeki azalmay aar, bylece donma, entropi asndan tercih edilen bir durum olur. Kn souk gnlerinde buz, bu nedenle oluur. Benzer ekilde, buzdolabnzn buzluunda buz kpleri olutuunda entropileri azalr ama buzdolabnzn kendisi evreye syayar ve bu da gz nne alnrsa, entropide toplam olarak net bir art var demektir. Matematie eilimli okuyucu iin ok daha kesin cevap, incelediimiz kendiliinden gelien trde olaylarn serbest enerji tarafndan ynetildii eklindedir. Sezgisel olarak serbest enerji, sistemin enerjisinin i yapmakta kullanlabilecek olan blmdr. Matematiksel olarak F ile gsterilen serbest enerji, F=U-TS olarak yazlabilir. Burada U toplam enerjiyi, T scakl ve S entropiyi simgeliyor. Bir sistem, eer serbest enerjide bir azalmaya yol ayorsa, kendiliinden bir deimeye urayacaktr. Dk scaklklarda sv suyun kat buza dnmesiyle balantl olarak U'daki dme S'deki azalmadan daha etkilidir (-TS'deki azalmadan daha etkilidir) o nedenle ortaya kacaktr. Yksek scaklklarda (0 derece Celsius'un zerinde) buzdan sv suya ve buhara gei entropi asndan tercih edilir (S'deki artma U'daki deiimden daha etkilidir) ve bu nedenle ortaya kacaktr. 12. Entropi mantnn dz uygulamalarnn nasl gemie ait gvenilmez anlara ve kaytlara yol almasyla sonulandnn ilk incelemeleri iin C. F. Von Weizsacker'in The Unity of Nature ( N e w York: Farrar, Straus and Giroux, 1980),

608

138-146 (zgn olarak Annalen der Physik dergisinin 36. saydsnda (1939) ylnda yaymlanmtr) bakabilirsiniz. Mkemmel bir ada inceleme iin bkz. David Albert Time and Chance (Cambridge, Mass.: Harvard University Pres, 2000). 13. Gerekte, fizik 3'asalar zamanda ileri ve geri ynler arasnda bir ayrm yapmad iin, tam olumu buz kplerinin yarm saat nce, saat 10:00'da ortaya kaca aklamas kesinlikle -entropi asndan- yarm saat sonra, ll:00'da kk buz paralarnn birleerek tam olumu buz kplerine dneceinin ngrlmesi kadar sama olurdu. Tersine, 10:00'da sv halinde olan suyun 10:30'da yava yava kk buz paralarna dnecei aklamas, saat ll:00'da bildiimiz ve tam anlamyla beklediimiz bir ey olan, kk buz paralarnn yavaa ergiyeceini ngrmek kadar anlamldr. 10:30'daki gzlem asndan bu son aklama, zamansal olarak tam anlamyla simetrik olup, dciha sonraki gzlemlerimizle uyum iindedir. 14. Dikkatli okuyucu, buradaki tartmaya "erken dnemlerde" deyimi nedeniyle nyargyla yaklatm dnebilir nk zamansal asimetriyi iin iine sokan bu deyimdir. Burada anlatmak istediim, daha kesin bir dille, zaman boyutunun (en azndan) bir ucunda zel koullarn baskn gelmesinin gerekmesidir. Aka grlecei gibi, zel koullar dk entropili bir snr kouluna yol aarlar. Ben de bu koulun gerekletii yn "gemi" olarak adlandracam. 15. Zamann okunun dk entropili bir gemi gerektirdii dncesinin Boltzmann'a ve dierlerine kadar giden uzun bir tarihi vardr; bu dnce ayrntl olarak Hans Reichenbach'n The Direction of Time (Mineola, N. Y.: Dover Publications, 1984) adl kitabnda incelenmi olup Roger Penrose'un The Emperor's New Mind ( N e w York: Oxford University Pres, 1989) s. 317ff adl eserinde desteklenmitir. 16. Dikkat edilirse, bu blmdeki tartmalarmzda kuantum mekaniini gz nne almyoruz. Stephen Hawking'in 1970 lerde gsterdii gibi, kuantum etkileri gz nne alndnda, kara deliklerden bir miktar nmn szmasna izin verilir ama bu, onlarn evrendeki en yksek entropili cisimler olmalarn engellemez. 17. Burada akla gelebilecek doal bir soru, entropi zerinde de etkili olan uzak bir gelecek basks olmadn nereden bildiimizdir. Cevap, bilmiyoruz eklindedir ama baz fizikiler gelecekteki bylesi bir basknn bugn gzlediimiz eyler zerindeki olas basksn saptamak zere baz deneyler bile nermilerdir. Entropi zerindeki olas gelecek ve gemi basklarn inceleyen ilgin bir inceleme iin Physical Origins of Time Asymmetry, J. J. Halliwell, J. Perez Mercader, W. H. Zurek, cds. (Cambridge, Eng.: Cambridge University Pres, 1996) adl kitaptaki Murray GellMann ve James Hartle, "Time Symmetry and Asymmetry in Quintum Mechanics and Quantum Cosmology adl makaleye ve ayn koleksiyonun 4. ve 5. blmlerindeki dier makalelere bakabilirsiniz. 18. Bu blmde zamann okundan sz ederken, zaman ekseni (herhangi bir gzlemcinin zaman ekseni) boyunca grnen bir zaman asimetrisi olduu gereini kastettik: zaman ekseninin bir yn boyunca ok sayda olaylar dizisi sralanmtr ama dier ynde hibir olay yok gibidir. Yllar boyunca, fiziki ve felsefeciler bu olay dizilerini, zamansal asimetrilerinin, ilke olarak mantksal adan bamsz aklamalar bulunabilecek olan alt-blmlere ayrmlardr. rnein, s scak cisimlerden souk cisimlere doru akar, souk cisimlerden scaklara doru akmaz; elektromanyetik dalgalar, yldz ya da ampul gibi kaynaklardan darya doru yaylr, hibir zaman bu kaynaklara doru gitmez; evren birrnek ekilde geniliyor gibi grnr, bzlyor gibi grnmez ve gemii hatrlamamza karlk gelecei hatrlamayz (bunlar srasyla zamann termodinamik, elektromanyetik, kozmolojik ve psikolojik oklar olarak bilinir). Btn bu olaylar zamansal olarak asimetriktir ama ilke olarak, zamanda asimetri zelliklerini tmyle farkl fiziksel ilkeler nedeniyle kazanmlardr. Pek ok kiinin de paylat (ama dierlerinin de paylamad) benim grm, bir olaslkla kozmolojik ok dndaki bu zamanda simetrik olan olaylarn birbirlerinden temelde farkl olmad ve eninde sonunda ayn ekilde -bu blmn sonundaki gibi- aklanabilecei yolundadr. rnein, elektromanyetik nm, her ikisi

609

de A;iaxwell denklemlerinin zm olmalarna ramen neden dar doru yaylan dalgalar eklindedir de ieri doru yaylan dalgalar eklinde deildir? nk evrenimiz, bylesi dar doru yaylan dalgalar iin dk entropili, tutarl ve dzenli kaynaklara sahiptir -bunlardan ikisinin adn vermemiz gerekirse, yldzlar ve ampulleri rnek gsterebiliriz- ve bu dzenli kaynaklar da varlklarn, ana metinde anlatld gibi, evrenin doumu srasndaki ok daha dzenli koullara borludur. Zamann psikolojik oku ile uramak daha zordur nk insan dncesinin henz anlamadmz ok yaygn mikrofiziksel temelleri vardr. Ama sra bilgisayarlara gelince -bir hesaba girimek, onu tamamlamak ve kaydn tutmak, entropisel zellikleri ok iyi anlalm olan bir sretir- ok ilerleme salanmtr. (Charles Bennett, Rol i Landauer ve dierleri tarafndan gelitirilen) bu sre, termodinamiin ikinci yasasnn iine son derece salam bir ekilde oturur. Bu nedenle eer insan dncesi bir hesaplama srecine benzetilebilirse, benzer bir termodinamik aklama da geerli olabilir. Dikkat ederseniz evrenin bzlmedii, geniledii konusundaki asimetri, u anda incelemekte olduumuz zamann okundan mantksal olarak farkl olsa da, balantldr. Eer evrenin genilemesi yavalayp dursayd ve bzlmeye dnseydi, zamann oku hl ayn yn gsterecekti. Evrenin genilemesi tersine dnm olsa bile fiziksel sreler (yumurtalarn krlmas, insanlarn yalanmas vb.) bildiimiz ynde olumaya devam edecekti. 19. Matematie eilimli okuyucu iin, byle olaslk bir cmle kurduumuzda, zel bir olaslk ls varsaydmza dikkat edin: hemen u an grdmzle badaan btn mikro durumlarda birrnek olan bir l. Elbette, yeri geldiinde kullanabileceimiz baka llerde var. rnein Time and Chace'de David Albert, anda grdmzle ve gemi hipotezi -evrenin grne gre dk-entropili bir durumda balad gerei- adn verdii bir hipotezle uyum iinde olan btn mikro durumlarda birrnek olan bir olaslk lsn savunur. Bu ly kullanarak, anlarmzca, kaytlar m zca ve kozmoloji kuramlarmzca dorulanan dkentropili gemile badaanlar dndaki tm gemii gz nne almaktan kurtuluruz. Bu dnce ekline gre, dk entropili evren konusunda olaslksal hibir bilmece yoktur; varsayimsal olarak 1 olaslmla balad. Olaslksal bir balamda ifade edilmemi oSci da, evrenin neden byle balad konusundaki dev bilmece, halen yerinde duruyor. 20. Bilinen evrenin erken dnemlerde dk entropili olmasnn nedeninin bugnknden ok daha kk boyutlu olmasndan trnaklandn ve bu nedenle -tpk sayfa sayis daha az olan bir kitap gibi- daha az sayida yeniden dzenlemeye olanak verdiini ileri srme eiliminde olabilirsiniz. Ama asl nokta bu deildir. Kk bir evren bile devasa bir entropi banndrabilir. rnein evrenimizin olas (ama ok dk olaslkl) bir kaderi, genilemenin bir gn durmas, tersine dnmesi ve byk ezilme ad verilen bir olayla kendi zerine kmesidir. Hesaplamalar, kme evresinde evrenin boyutlar klyor olsa bile, entropinin artmaya devam edeceini gstermektedir. Bu da kk boyitun dk entropinin garantisi olmad anlamna gelir. Blm l d e evrenin balangtaki kk boyutlarnn, dk entropili balang konusunda u andaki en iyi aklamamzda bir rol olmadn greceiz. Blm 7 1. Birbirleryle karlkl olarak etkileen ya da daha fazla sayida cismin hareketlerinin klasik fiziin denklemleri ile kesin bir biimde zlemeyecei yaygn olarak bilinir. Bu nedenle byk saydaki bir parack grubunun hareketleri konusundaki hesaplar klasik fizikte bile yaklak olmak zorundadr. Ama buradaki nemli nokta, yaklaklk konusunda temel bir snrn olmamasdr. Eer dnya klasik fizik tarafndan y n e t i y o r olsayd, o zaman daha gl bilgisayarlarla ve konumlarla hzlar hakknda daha kesin balang verileriyle, kesin sonuca daha ok yaklaabilirdik. 2. Blm A un sonunda, Bell, Aspect ve dierlerinin bulduklar sonularn paracklarn

610

3.

A.

5. 6.

7.

8.

her zaman, b zellikleri ayn anda hibir zaman belirleyemiyor olsak da, belirli konum ve hzlara sahip olmalar olasln bertaraf etmedii sonucuna ulamtk. stelik kuantum mekaniinin Bohm versiyonu bu olasl aka gerekletiriyor. Bu nedenle, her ne kadar bir elektronun llnceye kadar belirli bir konuma sahip olmad yolundaki yaygn gr, kuantum mekaniine basmakalp yaklamn standart bir zellii ise de, kesin konumak gerekirse, kapsayc bir ifade olarak fazla gldr. Bu blmde ileride inceleyeceimiz gibi, Bohm'un yaklamnda paracklara olaslk dalgalarnn "elik ettii", yani Bohm kuramnda her zaman paracklarn ve dalgalarn kullanldn, standart yaklamda ise paracklar veya dalgalar olarak zetlenebilecek olan tamamlaycln kullanldn hatrlayn. Bu yzden, aradmz sonu -yani eer bir paracn zamann her bir annda uzaydaki belirli bir noktadan getiini aka sylersek (klasik fizikte yapacamz gibi), gemiin kuantum mekanie zg tasvirinin eksik kalaca- yine de dorudur. Kuantum mekaniine beylik yaklamda, verilen her anda paracn bulunmu olabilecei pek ok dier noktay da gz nne almamz gerekir oysa Bohm'un yaklamnda "pilot dalgay" yani baka pek ok konuma dalm olan bir cismi de iin iine katmak zorunda kalrz. (Konuya yakn okuyucu, her ne kadar Bohm'un kuramnda ortaya k farkl ise de, pilot dalgann standart kuantum kurammdaki dalga fonksiyonu olduuna dikkat etmelidir.) Sonsuz saydaki nitelendirmelerden kanmak iin, aadaki tartma, beylik kuantum kuramnn bak asndan (en ok kullanlan yaklam) yaplacak, bu arada Bohm'un yaklamna ve dier yaklamlara ilikin ksa yorumlarda bulunulacaktr. Matematiksel olmakla birlikte pedagojik bir yaklam iin bkz. R. P. Feynman ve A. R. Hibbs, Quantum Mechanics and Pth Integrals (Burr Ridge, III.: McGrav-Hill Higher Education, 1965). Fotonun bak asndan btn anlar ayn olduu iin totonun demet-blcden geerken detektrn anahtarnn hangi konumda olduunu "bildiini" ileri srmek iin Blm 3'te k hznda zamann durduu tartmasn kullanabileceinizi dnyor olabilirsiniz. Ama bu deneyler elektron gibi k hzndan daha yava hareket eden dier paracklarla da tekrarlandnda sonu deimiyor. Bu nedenle, bu bak as temeldeki fizie k tutmaz. Tartlan deney dzenei ve deneysel sonularn dorulanmas iin bkz. Y. Kim, R. Yu, S. Kulik, Y. Shih, M. Scully, Phys. Rev. Lett, cilt. 84, no I s. 1-5. Kuantum mekanii, 1925'te Werner Heisenberg tarafndan gelitirilen, farkl biimdeki (matris mekanii olarak bilinir) edeer bir denklem zerine de kurulabilir. Matematie eilimli okuyucu iin Schrdinger denklemi H v F(x,t)=i v P(d v F/dt) olarak yazlabilir. Burada H Hamiltonian, VP dalga fonksiyonu ve M' Planck sabitini ifade eder. Konuyu yakndan bilen okuyucu, burada kark bir noktay rtbas ettiimi fark edecektir. Paracn dalga fonksiyonunun Shrdinger denkleminin zaman-tersinir ekline zm olmasn salamak iin, karmak eleniini almak zorundayz. Yani Blm 6'nn 2. notunda tanmlanan T operasyonu ^ ( x ^ d a l g a fonksiyonunu alr ve onu H>:>(x,-t) deerine gtrr. Bunun metindeki tartmaya bir etkisi yoktur. Bohm aslnda Prince Louis de Broglie'a kadar giden bir yaklam yeniden kefetmi ve gelitirmitir. O nedenle bu yaklam kimi zaman Broglie-Bohm yaklam olarak bilinir.

9.

Matematie eilimli okuyucu iin, Bohm'un yaklam yaplandrma uzaynda yerel olmakla birlikte gerek uzayda yerel deildir. Gerek uzayda bir noktada dalga fonksiyonunda olan bir deiiklik, baka, uzak noktalardaki paracklar zerinde annda bir kuvvet uygular. 10. Ghiardi-Rimini-Weber yaklam ve onun kuantum balantllnn anlalmasna ynelik olaanst aklkta bir kaynak iin bkz. J. S. Bell Spealcable and Unspeakable in Quantum Mechanics (Cambridge,Eng.: Cambridge University Pres, 1993) kitabndaki "Are There Quantum Jumps?" blm.

611

11. Baz fizikiler bu listedeki denklemlerin, kuantum mekaniinde nceki dnemlerden kaynaklanan kafa karklnn ilgisiz yan rnleri olduunu dnyorlar. Bu bak asna gre dalga fonksiyonu yalnzca (olaslk) hesaplarn yapabilmek iin gerekli olan kuramsal bir aratr ve dalga fonksiyonuna matematiksel gereklik dnda baka gereklik nitelii yklenmemelidir (bu yaklam ou zaman dalga fonksiyonlarnn gerekte ne olduklar ve ne yaptklar konularnda fazla dnmeden kuantum mekaniini ve dalga fonksiyonlarn hesap yapmak amacyla kullanmak zerine kurulu olduundan, zaman zaman "sus ve hesapla" yaklam olarak adlandrlr). Bu temadaki bir baka eitleme, dalga fonksiyonlarnn hibir zaman kmediini, ama evresiyle olan ilikileri nedeniyle yle grndn ileri srer. (Bu yaklamn bir eidini yaknda greceiz.) Bu grlere sempatiyle yaklayorum ve aslnda dalga fonksiyonlarnn kmesi kavramnn eninde sonunda terk edileceine kuvvetle inanyorum. Ama oraya "bakmadmz" zaman ne olup bittii konusundaki kavraym deitirmeye hazr olmadm iin ilk yaklam doyurucu bulmuyorum, ikinci yaklamsa -bana gre doru ynde olmakla birlikte- matematiksel olarak daha ok gelitirilmeye muhta. Buradaki nemli nokta, lmn bir eyin dalga fonksiyonunun kmesine veya kmeye benzer bir ey yapmasna neden olduudur. Ya evrenin etkisinin daha iyi anlalmasyla veya henz ortaya atlmam bir baka yaklamla grnen etki aklanmaya allmal, yok saylmamaldr. 12. Birok Dnya yorumuna ilikin olarak, aka grlen samalnn tesinde de garip konular vardr. rnein, her gzlemcinin, lmleri o olaslklara maruz kalan sonsuz sayda kopyasnn olmas balamnda olaslk kavramn tanmlamann baz teknik glkleri vardr. Eer belirli bir gzlemci, birok kopyadan yalnzca biri ise, onun u veya bu sonucu lme olasl bulunduunu hangi anlamda syleyebiliriz? Gerekten "o" kimdir? Gzlemcinin her kopyas, iinde bulunduu evren kopyasnda ortaya kan hangi sonusa onu -1 olaslkla- lecektir, o nedenle Birok Dnya yapsnda btn olaslk yapsna yakndan dikkatle bakmakta yarar var. stelik daha da teknik bir not olarak, matematie eilimli okuyucu, Birok Dnyanin nasl tanmladna bal olarak, tercihli bir temelin seilmesi gerektiini kavrayacaktr. Bu sorular zerinde ok tartlm ve ok ey yazlm olmasna ramen imdiye kadar evrensel bir biimde kabul gren bir zm bulunamamtr. Yaknda anlatlacak olan tutarszlk zerinde temellenen bu yaklam, bu konulara ok k tutmu ve temel seimi konusuna zel bir kavray getirmitir. 13. Bohm ya da de Broglie yaklam hibir zaman yaygn bir ilgi grmedi. Bunun belki de bir nedeni John Bell'in Speakable and Unspeakable in Quantum Alechanics kitabnda yar alan "The Impossible Pilot Wave makalesinde iaret ettii gibi, ne de Boglie'un, ne de Bohm'un gelitirdikleri eye nem vermemeleri olabilir. Ama yine Bell'in iaret ettii gibi, de Broglie-Bohm yaklam, standart yaklamn belirsizliini biraz olsun ortadan kaldrmtr. Baka bir nedenden dolay olrusa bile, yaklam yanl bile olsa, paracklarn her zaman kesin konumlara ve hzlara sahip olabileceklerini ve hl standart kuantum mekaniinin btn hesaplaryla -belirsizlikle ve her eyle- tutarl olabileceklerini (lm yeteneklerimizin ilke olarak bile olsa dnda olanlar) bilmek kayda deer. Bohm'un yaklamna kar ileri srlen bir baka ey, bu yapdaki yerel olmama zelliinin standart kuantum mekaniindekinden daha "ciddi" olmasdr. Bununla Bohm yaklamnn, kuramn temel eleman olarak yerel olmayan etkilemeleri (dalga fonksiyonlar ile paracklar arasnda) ald, oysa kuantum mekaniinde yerel olmayn ok daha derinlere gml olduu ve yalnzca birbirinden ok uzaktaki lmlerde yerel olmayan korelasyonlar araclyla ortaya kyor olmas kastediliyor. Ama bu yaklamn destekileri, bir eyin gizli olmasnn onun varln daha az hale getirmeyeceini, stelik kuantum lm probleminde -yerel olmajnn kendini gsterdii yer- standart yaklam belirsizlik tad iin, bir kere konu akla kavutuunda, yerel olma3Mn artk gizli olmayacan ileri srmlerdir. Dierleri, her ne kadar bu ko-

612

nuda da baz ilerlemeler kaydedilmi olsa da (rnein, John Bell in yukarda sz edilen toplu cildinde Beables for Quantum Theory adl almaya baknz) Bohm'un yaklamnn greli versiyonunun yaplmasnn karsnda engeller olduunu ortaya attlar. Kuantum mekaniinin kanlmaz olarak ortaya koyduu aceleci sonulan nlemek iin bile olsa, bu alternatif yaklam aklda tutmaya deer. Matematie eilimli okuyucular iin, Bhm kuram hakknda ok gzel bir alma ve kuantum balantl olma problemine ilikin konular Tim Maudlin'in Quantum Non-locality and Relativity (Madien, Mass.: Blackwell, 2002) adl kitabnda bulunabilir. 14. Zamann okunun genelde teknik ama derinlemesine bir incelemesi ve zellikle tutarszlk kavramnn rol iin bkz. H. D. Zeh, The Physical Basis ol the Direction of Time (Heidelberg: Springer, 2001) 15. Dalmann ne kadar abuk ortaya kt -evresel etkinin kuantum giriimini bastrarak kuantum olaslklarn bildiimiz, klasik olaslklara dntrmesi- konusunda bir fikir sahibi olmanz iin, aada setiim baz rnekler yararl olabilir. Saylar yaklaktr ama verdikleri mesaj aktr. Odanzdaki havada bulunan ve srekli olarak hareket eden hava molekllerinin arpmakta olduu bir toz taneciinin dalga fonksiyonu bir saniyenin yaklak olarak milyar kere milyar kere milyar kere milyarda biri kadar bir srede (10-36 saniye) dalacaktr. Eer bu toz tanecii havas boaltlm bir blmede tutulur ve yalnzca gne nn etkilerine maruz kalrsa, dalga fonksiyonu biraz daha yava dalacak, bu dalma, saniyenin bin milyar kere milyarda biri (10-21 saniye) kadar srecektir. Eer bu toz tanecii bo uzayn derinliklerinde olup yalnzca mikrodalga fotonlarnn arpmalarna maruz kalrsa, dalga fonksiyonunun dalmas, saniyenin yaklak olarak milyonda biri kadar bir zaman alacaktr. Bu saylar ok kk olup, toz tanecii gibi ok kk bir eyin bile dalga fonksiyonunun ok hzl bir ekilde dalacan gsteriyor. Daha byk cisimler iin dalma ok daha hzldr. Evrenimizin bir kuantum evreni olmasna ramen dnyann bizim grdmz gibi olmasnn nedeni budur. (Bkz. E. Joos, Decoherence: Theoretical, Experimental and Conceptual Problems Ph. Blanchard, D. Giulini, E. Joos, C. Kiefer, l.-O Stametescu, eds. [Berlin: Springer, 2000]) kitabndaki "Elements ol Environmental Decoherence" blm. Blm 8 1. Daha kesin konumak gerekirse, Connecticut yasalar ile N e w York yasalar arasndaki simetri hem yer deitirme, hem de dnme simetrilerini kapsar. New York'ta gsteri yaptnzda, yalnzca Connecticut'taki yerinizi deitirmi olmazsnz, byk olaslkla gsterinizi antrenmanda olduundan farkl bir yne doru (belki de kuzey yerine douya doru) yaparsnz. 2. Newton'un hareket yasalar genelde "ivmelenmeyen" gzlemciler iin geerlidir ama byle gzlemcilerin nasl belirlendii konusuna yakndan bakldnda, bir sonuca ulamayacakmsnz gibi grnr: ivmelenmeyen gzlemciler Newton yasalarnn geerli olduu gzlemcilerdir. Olup bitenler konusunda dnmenin iyi bir yolu udur: Newton yasalar bizim dikkatimizi byk ve zel olarak nemli bir gzlemci snfna eker. Hareket tarifleri Newton'un kurduu yapya tmyle ve saysal olarak uyarlar. Bunlar, tanm olarak ivmelenmeyen gzlemcilerdir. Ilemsel olarak ivmelenmeyen gzlemciler, zerlerine herhangi bir kuvvetin etki etmedii, yani ivme hissetmeyen gzlemcilerdir. Einstein'n genel grelilii, bundan farkl olarak hareket durumundan bamsz olarak btn gzlemcilere uygulanr. Eer btn deiimlerin durduu bir dnemde yayor olsaydk, zaman getiini hissetmezdik (btn vcut ve beyin fonksiyonlar da donmu olurdu). Ama bunun ekil 5.1'deki uzay-zaman blounun sona m geldii, yoksa zaman ekseni boyunca hibir deiim olmakszn devam m ettii -yani zaman sona gelmi mi olduu yoksa bir tr resmi, kendi zerine kapanan bir yapda varln hl devam m ettirdiihem cevaplamas zor, hem de lebileceimiz veya yaayabileceimiz eylerle byk lde ilgisiz olan, varsaymsal bir sorudur. Dikkat edilirse bu varsayimsal durum,

3.

613

entropinin artk daha fazla artamad, gaz molekllerinin oraya buraya gidii gibi mikroskobik hareketlerin hl var olduu, en byk dzensizlik durumundan farkldr. 4. Kozmik mikrodalga nm 1964 ylnda, uydu haberlemelerinde kullanlan byk bir anteni denedikleri srada Bell Laboratuvar'nda alan Robert Wilson ve Arno Penzias tarafndan bulunmutur. Penzias ve Wilson, bir trl gideremedikleri bir parazitle karlamlar (paraziti giderebilmek amacyla antenin iindeki ku pisliklerini -beyaz parazit- bile temizlemilerdi) ve sonunda Princeton'daki Robert Dicke'nin kilit nemdeki grleri ve onun rencileri olan Peter Roll ve David Wilkinson ile birlikte Jim Peebles'in katklaryla, sonunda antenin Byk Patlama srasnda retilen mikrodalga nmn ald anlald. (Sahneyi bu kefe hazrlayan nemli almalar, daha nceleri George Gamow, Ralph Alpher ve Robert Herman tarafndan yaplmt.) lerideki blmlerde daha ayrntl olarak incelediimiz gibi, bu nm, evrenimizin 300 000 yanda olduu zamanki saf bir grntsn verir. Bu, elektron ve proton gibi k nlarnn hareketlerini engelleyen elektrik ykl paracklarn bir araya gelerek, elektriksel olarak yksz olan ve k nlarnn serbeste hareket etmesine izin veren atomlar oluturmalarna izin verdikleri dnemdi. O gnden beri, bu ok eski k -evrenin ilk dnemlerinde retilmitir- bir engelle karlamadan yaylyor ve gnmzde uzayn tamamn mikrodalga fotonlaryla dolduruyor. Burada iin iine giren fiziksel olay, Blm 11 de anlatld gibi, krmzya kayma olarak bilinir. Hidrojen ve oksijen gibi yaygn olarak bulunan atomlar, laboratuar deneyleriyle son derece kesin bir biimde belirlenmi olan dalga boylarnda k yayarlar. Tpk uzaklamakta olan polis arabasnn sireninin uzun dalga boylarna kaymas nedeniyle sesin tizliinin azalmas gibi, uzaklamakta olan galaksilerde bulunan bu atomlarn malar da uzun dalga boylarna kayar. plak gzle grlebilen en uzun dalga boylu k krmz olduu iin, buna krmzya kayma etkisi ad verilir. Krmzya kayma miktar uzaklama hzyla artar, bu nedenle alnan n dalga boylarn lp laboratuarda llen dalga boylaryla karlatrarak uzaktaki cisimlerin hzlar llebilir. (Bu aslnda Doppler etkisine benzer olan bir tr krmzya kaymadr. Krmzya kayma ktleekiminden de kaynaklanabilir: Ktleekimi alanlarndan kurtulmaya alrken fotonlarn dalga boylar uzar.) Daha kesin bir dille sylemek gerekirse, matematie eilimli okuyucu, ktlesi m olan ve yarap R, younluu ise p olan bir krenin zerinde bulunan bir paracn hissedecei ivme olan d2R/dt~ deerinin, (47C/3)R'Gp/R" olduunu, bu nedenle (l/R) d2R/dt2=(47C/3)Gp olduunu fark edecektir. Eer R'yi evrenin yarap olarak ve p'yu evrendeki maddenin younluu olarak alrsak, bu Einstein'n evrenin nasl evrildiini gsteren formldr (basn yok sayldnda). Bkz. P. J. Peebles, Principles of Physical Cosmology (Princeton: Princeton University Press, 1993), s. 81.

5.

6.

7.

614

Resim altnda yle yazyor: "Ama aslnda bu balonu iiren kim? Evrenin imesine ve genilemesine sebep olan ne? Bunu yapan bir lamda! Baka bir cevap verilemez." (Koenraad Schalm tarafndan evrilmitir.) Lamda, Blm 10'da karlaacamz bir fikir olan kozmoloji sabiti ad verilen bir kavram simgeliyor. 8. Kafa karklndan kanmak iin, bozuk para modelinin bir eksikliinin, btn bozuk paralar birbirinin ayn iken btn galaksilerin birbirinin ayn olmadn not edelim. Ama buradaki dnce, en byk leklerde -100 milyon k yl mertebesindeki leklerde- galaksiler arasndaki farkllklarn ortalama olarak ortadan kalktna ve dev uzay hacimleri incelendiinde, bylesi her hacmin zelliklerinin dier benzer hacimlerle son derece benzer olduuna inanlmasdr. Bir kara deliin d kenarna kadar kp orada kalabilirsiniz. Bu srada roketleriniz, kara deliin merkezine dmemeniz iin alyor olacaktr. Kara deliin gl ktleekimi alan kendini uzay-zamann erilmesi olarak gsterir ve bu da, sizin saatinizin, galaksinin daha sradan bir baka yerinde (greceli olarak bo bir uzay blmnde) olduundan ok daha yava almasna neden olur. Burada da sizin saatinizle llen zaman, son derece geerlidir. Ama uzayda yksek hzlarla hareket ederken olduu gibi, bu da tam anlamyla bireysel bir perspektiftir. Evrenin bir btn olarak zellikleri incelendiinde, geni bir uygulanabilirlii olan ve zerinde anlalm olan bir "geen zaman" kavramnn kullanlmas daha yararldr. Uzayn kozmik genilemesi ile birlikte akan ve daha yumuak, ortalama bir ktleekimi alannn etkisi altnda kalan saatler ite bu zaman verirler.

9.

10. Matematie eilimli okuyucu n uzay-zaman metriinin, dx 2 =dx | ~+dx.;+dxve x. birlikte hareket eden koordinatlar olmak zere, ds"'=dt"'-a"'(t)(dx"') olarak yazlabilen bo bir jeodezii zerinde hareket ettiine dikkat etmelidir. Bo bir jeodezik iin uygun olduu gibi, ds2=0 konduunda, t annda yaylan n t() anna kadar ald toplam yol iin J(lW(dt/a(t) yazlabilir. Eer bunu lek arpannn t() anndaki deeri olan a(t ) ile arparsak, n bu aralkta kat ettii toplam fiziksel uzakl bulmu oluruz. Bu algoritma, n verilen zaman aralnda ne kadar uzaklk kat ettiini hesaplarken yaygn olarak kullanlabilir ve uzayda verilen iki noktann, rnein, nedensellik ba ile bal olup olmadn ortaya karr. Grebileceiniz gibi, ivmeli genileme iin, t() ok byk olsa bile, entegral snrldr ki bu da n hibir zaman uzakta, birlikte hareket eden noktalara ulaamayacan gsterir. Bu nedenle, ivmeli olarak genileyen bir evrende, hibir zaman haberleemeyeceimiz noktalar ve buna karlk olarak, bizimle hibir zaman haberleemeyecek olan noktalar vardr. Byle noktalarn bizim kozmik ufkumuzun tesinde olduu sylenir. 11. Geometrik biimleri zmlerken, matematiki ve fizikiler, erilie ondokuzuncu yzylda gelitirilmi olan bir yaklam kullanrlar ki, bu matematiksel yaklam gnmzde diferansiyel geometri olarak bilinir. Bu erilik ls konusunda teknik olmayan bir ekilde dnmenin yolu, ilgilenilen ekiller zerine izilmi olan genleri incelemektir. Eer genin alarnn toplam, dz bir masa zerine izildiinde olduu gibi, 180 derece\'e eit oluyorsa, o zaman eklin dz olduunu syleriz. Ama eer bu alarn toplam, genin bir kre zerine izildiinde olduu gibi 180 dereceden fazlaysa (krenin dbkey erilii alarn topkmnn 180 dereceden fazla olmasna neden olur) veya eyer ekli zerine izildiinde olduu gibi, 180 dereceden azsa (eyer eklinin ieri doru kkl yani ibkey erilii alarn toplamnn 180 dereceden az olmasna neden olur) eklin eri olduunu syleriz. Bu durum ekil 8.6'da gsteriliyor. 12. Eer bir torus eklinin iki dikey kenarn birbirine yaptrrsanz (ki bu, mantkldr nk bu kenarlardan birinden geerseniz, dier tarafta yeniden ortaya karsnz) bir silindir elde edersiniz. Daha sonra ayn eyi alt ve st kenarlar iin yaparsanz bir donut ekli elde edersiniz. Bu nedenle donut, torus hakknda dnmenin veya onu temsil etmenin bir baka yoludur. Bu temsil eklindeki bir karmaklk, donut eklinin artk dz grnmemesidir! Bununla birlikte, aslnda yledir. nceki notta verilen erilik kavramn kullanrsanz, donut zerine izilen tm genlerin i

615

alarnn toplamnn 180 derece olduunu grrsnz. Donut eklinin eri grnmesi, iki boyutlu eklin boyutlu dnyamza adapte edilmesinin sonucudur. Bu nedenle u anki balamda, metinde incelendii gibi, iki ve boyutlu toruslarn erilmemi rneklerini kullanmak daha yararldr. 13. Dikkat ederseniz, ekil ve erilik kavramlarn birbirinden ayrt ederken gevek davrandk. Tmyle simetrik uzayda tr erilik vardr: pozitif, sfr ve negatif. Ama iki ekil ayn erilie sahip olduklar halde birbirlerine benzemeyebilir. Bunun en basit rnei, dz video ekran ve sonsuz bir masa yzeyidir. Bylece simetri uzayn eriliini olasla drmemize izin verir ama uzayn bu erilikleri gerekletiren (ve matematikilerin genel olarak adlandrdklar zelliklerle birbirlerinden ayrlan) ten fazla ekli vardr. 1 4. imdiye kadar, aka boyutlu uzayn erilii zerine -uzay-zaman somunundaki uzaysal dilimlerin erilii- odaklanmtk. Bununla birlikte, gz nnde canlandrmas zor olsa da, uzaysal eriliin her durumunda da (pozitif, sfr, negatif) drt- boyutlu uzay-zamann tamam eridir, evrenin giderek Byk Patlamaya yakn zamanlarn incelediimizde de bu erilik derecesi giderek artar. Gerekten hemen Byk Patlama annn civarnda uzay-zamann drt boyutlu erilii o kadar artar ki, Einstein'n denklemleri ker. Bunlar ilerideki blmlerde daha derinlemesine inceleyeceiz. Blm 9 1. Eer scakl ok daha fazla arttrrsanz, atomlarn bileen paracklarna ayrld, 2. 3. maddenin plazma ad verilen drdnc hali ortaya kar. Rochelle tuzlar ad verilen, yksek scaklklarda daha dzensiz, dk scaklklarda daha dzenli olan -ki normal olarak tersini bekleriz- ilgin bileikler vardr. Kuvvet ve madde alanlar arasndaki bir fark, Wolfgang Pauli'nin dlama ilkesi ile ifade edilir. Bu ilke, devasa sayda kuvvet parac (foton gibi) bir araya gelerek Maxwell gibi kuantum ncesi bir bilim insannn eriebildii, karanlk bir odaya girip yaktnzda grebileceiniz alanlar retirken, madde paracklar genelde kuantum fizii yasalar tarafndan bylesi tutarl ve rgtl bir ibirliinden dlanr. (Daha dorusu, iki elektron gibi, ayn trden iki parack ayn durumda olamaz ama fotonlar iin byIe bir snrlama yoktur. Bu yzden madde alanlarnn genelde makroskobik, klasik benzeri grnmleri yoktur.) Kuantum alan kuram yapsnda bilinen her paraca, o parack trnn ilgili olduu alandaki bir uyarlma gzyle baklr. Fotonlar foton alanndaki -yani elektromanyetik alan- uyarlmalardr; bir yukar-kuark, yukar-kuark alanndaki bir uyarlmadr; bir elektron, elektron alanndaki bir uyarlmadr vb. Bu ekilde, maddenin tamam ve btn kuvvetler birrnek bir kuantum mekanii diliyle tanmlanabilir. Kilit bir problem, ktleekiminin btn kuantum zelliklerinin bu dilde tarif edilmesinin ok g olduunun kantlanm olmasdr. Bu konuyu Blm 12'de inceleyeceiz. Her ne kadar Higgs alan adn Peter Higgsden alyorsa da, bu alann fizie girmesinde ve kuramsal geliiminde baka fizikilerin de -dierlerinin yan sra Thomas Kibble, Philip Anderson, R. Brout ve Franois Englert'in- byk katklar olmutur. Bir alann deerinin, onun ksenin merkezine olan uzaklyla belirlendiini aklnzdan karmayn. Bu yzden, deeri ksenin vadisinde iken ahin sfr enerjiye sahip olsa bile (vadinin zerindeki ykseklik alann enerjisini temsil ettiinden), deeri sfr deildir. Metindeki tarifle Higgs alannn deeri, ksenin merkezine olan uzaklyla verilir, bu yzden nasl olup da ksenin embersel vadisindeki noktalarn -ki bunlar k-senin merkezine eit uzaklktadr- ayn olmayan Higgs deerlerine yol atn merak ediyor olabilirsiniz. Cevap, matematie eilimli okuyucu iin, vadideki farkl noktalarn ayn byklkte ama farkl evrede (fazda) Higgs alan deerlerini temsil ediyor olmasdr (Higgs alan deeri karmak bir saydr).

4.

5.

6.

7.

616

8.

lke olarak, fizie giren iki ktle kavram vardr. Biri metinde verilen kavramdr: cismin ivmelenmeye direnen zellii olarak ktle. Kimi zaman bu ktle kavramna sredurumsal ktle (inertial mass) ad verilir, ikinci ktle kavram ktleekimi ile ilgilidir: cismin, verilen bir bykle sahip olan bir ktleekimi alan tarafndan (rnein yerkrenin ktleekimi alan) ne kadar byk bir kuvvetle ekileceini belirleyen zelliidir. Kimi zaman bu ktle kavramna ktleekimsel ktle ad verilir. lk bakta Higgs alan yalnzca sredurumsal ktlenin anlalmas ile ilgiliymi gibi duruyor. Ama genel greliliin edeerlik ilkesi, ivmeli hareketten kaynaklanan ve ktleekiminden kaynaklanan kuvvetlerin birbirinden kesinlikle ayrt edilemez olduunu -bunlarn birbirlerine edeer olduunu- ileri srer. Bu da, sredurumsal ktle ile ktleekimsel ktlenin birbirlerine edeer olmas demektir. Einstein'a gre bunlar ayn olduklarndan, Higgs alan sz ettiimiz her iki ktle tryle de ilgilidir. Bu tarifin, ngiltere Bilim Bakannn 1993'te ingiltere fizik topluluuna meydan okumasna cevap olarak, Profesr David Miller'in, neden vergi mkelleflerinin paralarnn Higgs paracnn aranmasna harcanmas gerektii yolundaki konumasnda kulland dl kazanm benzetmenin bir eitlemesi olduuna dikkat ektii iin Raphael Kasper'a teekkr ederim.

9.

10. Matematie eilimli okuyucu, fotonlarla W ve Z paracklarnn elektrozayf kuramda S U ( 2 ) x U ( l ) grubunun eklenik gsterimleri olduuna, bu nedenle bu grubun bir eylemi olarak birbirleriyle deitirildiklerine dikkat etmelidir. stelik, elektrozayf kuramn denklemleri bu grup eylemi altnda tam olarak simetriktir ve ite bu anlamda biz kuvvet paracklarn birbirleri ile ilikili olarak tanmlyoruz. Daha kesin bir dille konumak gerekirse, elektrozayf kuramda foton, ak U ( l ) simetrisinin ayar bozonu ve SU(2) grubunun U ( l ) alt grubunun zel bir karmdr ve bu yzden zayf ayar bozonlar ile sk skya balantldr. Bununla birlikte, simetri grubunun arpan yaps nedeniyle, drt bozon (gerekte birbirinin tersi elektrik yklerine sahip olan iki W bozonu vardr) bunun eylemi altnda tam olarak karmaz. Bu durumda, bir anlamda zayf ve elektromanyetik etkilemeler, olabilecei kadar birlememi tek bir nutematiksel yapnn paralandr. Kuvvetli etkilemeler de hesaba katldnda, grup bir SU(3) arpan ile -SU(3) "rengi" ile- zenginleir ve bu grubun bamsz arpan olmas, S U ( 3 ) x S U ( 2 ) x U ( l ) yalnzca tam bir birlik yokluunu vurgular. Byk birletirme motivasyonunun bir sonraki alt blmde ilenen paras budur: byk birletirme, kuvvetleri daha yksek enerji leklerinde tanmlayan tek, yar-basit (Lie) grubunun -tek arpanl bir grup- peindedir. 11. Matematie eilimli okuyucu, Georgi ve Glashow'un byk birleik kuram SU(3) u, gl nkleer kuvvetle ilikili grubu ve S U ( 2 ) x U ( l ) ' i , elektrozayf kuvvetle ilikili grubu kapsayan SU(5) grubuna dayandm dikkat etmelidir. O zamandan beri fizikiler, SO(IO) ve E(> gibi dier potansiyel birleik gruplarn anlamlarn aratnyorlar. Blm 10 1. Grm olduumuz gibi, Byk PatUma'nn patlamas daha nceden var olan bir uzayda yer alan bir patlama deildir bu nedenle de bize bu patUmann nerede ortaya kt sorulanuz. Kullandmz Byk Patlama'nn akac yetersizlii tarifi Alan Guth'a aittir; bkz A. Guth, The I/Jationary Universe (Reading, Eng.: Perseus Boks, 1997), s. xiii. 2. "Byk Patlama" tarifi kimi zaman sfr-zamanda ortaya karak evreni var eden bir olay anlatmak iin kullanlr. Ama nmzdeki blmde incelteceimiz gibi, sfr-zamanda genel greliliin denklemleri kt iin, hi kimsenin bu olayn ne olduu konusunda tam bir bilgisi yok. Byk Patlama kuramnn patlamay darda braktn sylerken kastettiimiz budur. Bu blmde kendimizi denklemlerin kmedii alanlarla snrlayacaz. ime kozmolojisi, doal olarak Byk Patlama kuramnn darda brakt patlama olarak aldmz, uzayn ksa sreli, patlamal genilemesini ortaya koymak iin byle kmeyen denklemleri kullanr. Elbette bu

617

yaklam da, evrenin yaratl annda -eer byle bir an gerekten varsa- ne olup bittii sorusunu cevapsz brakyor. 3. 4. Abraham Pais, Subtle is the Lord (Oxford: Oxford University Press, 1982), s. 253. Matematie eilimli okuyucu iin: Einstein, G(lV = 8tcT[|V eklindeki zgn denklemi G 5.
v

+ Ag|iV = 87T(lV eklinde deitirmitir. Burada A kozmoloji sabitinin

bykln temsil eden bir,saydr. Bu balamda bir cismin ktlesinden sz ettiimde, onun bileen paracklarnn toplam ktlesini kastediyorum. Eer bir kp, szgelimi 1000 altn atomundan oluuyorsa, byle tek bir atomun ktlesinin 1000 katn kastediyorum demektir. Bu tanmlama Newton'un bak asyla uyumludur. Newton yasalar byle bir kbn ktlesinin, tek bir altn atomunun ktlesinin 1000 kat olacan, arlnn da tek bir atomun arlnn 1000 kat olacan syler. Einstein'a greyse, kbn arl ayn zamanda atomlarn kinetik enerjisine (ve kbn enerjisineyaplan dier katklara) baldr. Bunun kayna E = mc2dir: kayna ne olursa olsun, daha fazla enerji (E), daha fazla ktle ( m ) demektir. Bu nedenle, bu noktay ifade etmenin edeer bir yolu da, Newton E = mc' den haberdar olmad iin, onun ktleekimi yasasnn, hareket enerjisi gibi enerji katklar olmayan ktle tanmn kullanmasdr.

6.

Buradaki tartma, konunun altnda yatan fizii nermekle birlikte, tam olarak yakalamyor. Aslnda sktrlm yayn uygulad basn, kutunun yere doru ne kadar byk bir kuvvetle ekileceini etkiler. Ama bunun nedeni, sktrlm yayn kutunun toplam enerjisini etkilemesidir ve bir nceki paragrafta anlatld gibi, genel grelilie gre nemli olan kavram toplam enerjidir. Bununla birlikte, burada akla kavuturmaya altm nokta, basncn kendisinin -yalnzca toplam enerjiye yapt katk yoluyla deil- tpk ktle ve enerjinin yapt gibi, ktleekimi retmesidir. Genel grelilie gre, basn ktleekimi yaratr. Burada szn ettiimiz itici ktleekiminin, pozitif deil de negatif bir basna sahip bir eyle dolu olan bir uzay blgesinde hissedilen i ktleekimi alan olduuna dikkat edin. Byle bir durumda negatif basn, blgenin iinde etkili olan itici ktleekimine katk yapacaktr. Matematiksel olarak kozmoloji sabiti genelde A ile gsterilen bir sayyla temsil edilir (Not 4'e baknz). Einstein, A ister pozitif isterse negatif bir Sciy olarak seilmi olsun, denklemlerinin son derece anlaml olduunu buldu. Metindeki tartma modern kozmolojinin (ve aklanaca gibi, modern gzlemlerin) zel olarak ilgilendii, A'nn pozitif olduu bir duruma odaklanmaktadr nk bu, negatif basncn ve itici ktleekiminin ortaya kmasna yol amaktadr. A'nn negatif deerleri bildiimiz, ekici ktleekimine yol aar. Kozmoloji sabitinin uygulad basn birrnek olduundan, bu basncn dorudan bir kuvvet uygulamadna da dikkat edin: tpk su altnda olduunuz zaman kulaklarnzda hissettiiniz gibi, yalnzca basn farklar basn kuvveti yaratr. Kozmoloji sabitinin uygulad kuvvetse, saf bir ktleekimi kuvvetidir. Bildiimiz mknatslarn her zaman bir kuzey, bir de gney kutbu vardr. Byk birletirme kuramlar ise bunun tersine, yalnzca kuzey veya yalnzca gney kutbuna sahip olan paracklarn var olabileceini ileri srer. Byle paracklar tek kutuplu (monopol) olarak adlandrlrlar ve standart Byk Patlama kuram zerinde byk bir etkiye sahip olabilirler. Bununla birlikte hibir zaman gzlenmemilerdir. Guth ve Tye, sper-soutulmu Higgs alannn kozmoloji sabiti gibi davranacan buldular ki bu daha nceleri Martinus Veltman ve bakalar tarafndan da fark edilmiti. Aslnda Tye bana eer Guth'la birlikte yazdklar makaleyi yaymlanmak zere gnderdikleri Physical Review Letters dergisinin sayfa snrlamas olmasayd, makaleye, modellerinin stel bir genileme gerektirdii yolundaki son cmleyi eklemi olacaklarn sylemiti. Ama Tye, bir stel genileme dneminin (bu blmn sonlarnda ve dier blmde incelenecek) yol aaca nemli sonular fark edenin ve imeyi kozmolojistlerin haritalarnda ne ve merkeze yerletirenin de Guth olduuna iaret ediyor. Zaman zaman dolambal olan keifler tarihinde, Rus fiziki Alexei Starobin-

7.

8.

9.

618

sky, birka yl daha nce imdi ime genilemesi olarak adlandrdmz eyi ortaya karmann bir baka yolunu bulmutu. Bu almann anlatld makale gnmzde bat bilim insanlar tarafndan pek bilinmez. Ama Starobinsky byle hzl bir genileme dneminin kozmolojinin kilit problemlerini (yaknda incelenecek olan ufuk ve dzlk problemleri gibi) zeceini vurgulamamt. Bu da almasnn neden Guth'un almas gibi heyecanl tepkilerle karlanmadn ksmen aklyor. 1981 de Japon fiziki Katsuhiko Sato da ime kozmolojisinin bir trn gelitirmiti. Hatta ondan da nce (1978'de) Gennady Chibisiov ve Andrei Linde adl Rus fizikiler de ime fikri zerinde durmutu. Ama -a3Tinth olarak bakldnda- asal bir problem ierdiini (not 11 de aklanmtr) anladklar iin almalarn yaymlamamlard. Matematie eilimli okuyucun ivmeli genilemenin nasl ortaya ktnn anlalmasnn ok zor olmadna dikkat etmesi gerekir. Einstein'n denklemlerinden biri d2a/dt"/a = -47t/3(p+3p) olarak yazlabilir ki burada a evrenin lek arpann (yani boyutunu), p enerji younluunu ve p basn younluunu simgeler. Eer bu denklemin sa taral pozitif ise, lek arpannn giderek artan bir hzla byyeceine, yani evrenin bymesinin zamanla ivmeleneceine dikkat edin. Bir platoya oturmu olan Higgs alannn basn younluu enerji younluunun tersine eit olur (ayn ey kozmoloji sabiti iin de dorudur) ve sa taraf gerekte pozitif olur. 10. Bu kuantum sramalarnn altnda yatan fizik, Blm 4'te incelenen belirsizlik ilkesidir. Kuantum belirsizliinin alanlara uygulanmasn hem Blm 1 1 de hem de Blm 12'de inceleyeceim ama nceden u noktalara dikkat ekeyim: Uzayda verilen bir noktada bir alann deeri ve o noktada ayn alann deerinin deime hz, alan iin, konum ve hzn (momentumun) parack iin oynad rol oynarlar. Bu yzden, nasl bir parack hem kesin bir konuma hem de kesin bir hza sahip olamyorsa, bir alan da uzayda herhangi verilen bir noktada hem kesin bir deere hem de bu deerdeki kesin bir deime hzna sahip olamaz. Herhangi bir anda alann deeri ne kadar kesinse, deiim hz o kadar belirsizdir, yani alann deerinin bir an sonra deime olasl o kadar yksektir. Alann deerindeki kuantum sramasndan sz ederken kastettiim ey, kuantum belirsizliinin yaratt byle bir deiimdir. 11. Linde, Albrecht ve Steinhardt'n katklar son derece nemliydi nk Guth'un zgn modelinde -imdi eski ime olarak adlandrlyor- tehlikeli atlaklar vard. Hatrlarsanz, sper-soutulmu Higgs alan (ya da ksa bir sre sonra kullanacamz terminolojiye gre inflaton alan) uzayda birrnek olarak enerji ksesindeki bir tepede kalan deere sihiptir. Bu yzden, sper-soutulmu inflaton alannn en dk enerji dzeyine ne kadar abuk deceini tarif etmisem de, bu kuantum-kaynakl sramann uzayda heryerde ayn anda olup olmayacan sormak zorundayz. Cevapsa, olmayaca eklindedir. Guth'a gre, inflaton alannn sfr enerji deerine dmesi, kabarck nkleasyon ad verilen bir srele gerekleir: inflaton uzayda bir noktada sfr enerjisine der ve bu d darya doru yaylan, duvarlar k hzyla hareket eden ve duvarlarn getii yerde alan deerinin sfra dt bir kabarcklanmay tetikler. Guth, merkezleri rasgele olan byle pek ok kabarcn, eninde sonunda birleerek evrende her yerde sfr-enerjili bir inflaton alan olumasn salayacan ne srd. Ama sorun, Guth'un kendisinin de fark ettii gibi, kabarcklar evreleyen uzayn sfrdan farkl enerjiye sahip olan bir inflaton alanyla dolu olmas ve byle alanlarn hzl ime genilemesine devam ederek kabarcklar birbirlerinden uzaklatrmas idi. Bu yzden byyen kabarcklarn birbirlerini bularak byk, homojen bir uzay blgesi yaratacann garantisi yoktu. Dahas, Guth inflaton alan sfr enerji deerine derken enerjinin kaybolmadn, evreni kap^/an bildiimiz paracklara ve nma dntn dnyordu. Ama gzlemlerle uyumlu bir evren ortaya kmas iin bu dnmn uzayda birrnek bir madde ve enerji dalmna yol amas gerekiyordu. Guth'un nerdii srete

619

bu dnm kabarck duvarlarnn arpmasyla oluacakt ama hesaplar -Guth ve Columbia niversitesi nden Erick Weinberg'in, Stephen Hawking, Ian Moss ve Cambridge niversitesi nden John Steward in yapt hesaplar- madde ve enerji dalmnn birrnek olmadn ortaya koydu. Bu nedenle Guth'un zgn ime modeli ayrntlarda nemli sorunlarla karlat. Linde'nin, Albrecht ve Steward'in grleri -imdi yeni ime olarak biliniyor- bu can skc sorunlar zd. Bu aratrmaclar, ekil 10.2'deki enerji ksesinin eklini deitirerek inflatonun sfr enerjiye tepeden vadiye doru yuvarlanarak" sakin ve zgn modeldeki kuantum sramalarna gerek olmayacak bir ekilde debileceini fark ettiler. Yaptklar hesaplar gsterdi ki, bu tepeden aaya doru greceli olarak yava yuvarlanma, uzayn ime patlamasnn sresini nemli lde uzatarak tek bir kabarcn kolayca byyerek btn gzlenebilir evrerti kaplamasn olas hale getirdi. Bu nedenle, bu yaklamda birleen kabarcklar iin endielenmeye gerek yoktur. Ayn derecede nemli olan bir baka ey de, inflaton alannn enerjisini kabarck arpmalaryla bildiimiz paracklara ve nma dntrmek yerine, bu yeni yaklamda ime bu enerji dnmn uzayda yavaa ve srtnmeye benzer bir srele yapyor olmasyd: alan, enerji tepesinden aa yuvarlanrken -uzayn her yerinde birrnek olarak- enerjisini daha bildik alanlarla "srtnerek" (etkileerek) parack ve nma dntryordu. Bylece yeni ime, Guth'un yaklamnn btn baarsn geri getirdi ama karlat nemli sorunu dayamam oldu. Yeni imenin ortaya koyduu bu nemli ilerlemeden bir yl kadar sonra Andrei Linde bir baka atlma nclk etti. Yeni imenin baarl bir ekilde ortaya kmas iin bir dizi kilit zellik yerli yerine oturmal: potansiyel enerji ksesi uygun eklide olmal, inflaton alannn deeri yksekten bakmal (ya da daha teknik bir deyile, inflaton alannn deerinin kendisi yeterince byk bir uzay blgesinde birrnek olmal). Evrende byle koullarn ortaya kmas olas ise de, Linde ime patlamasn daha basit bir yolla retmenin bir yolunu buldu. Linde, ekil 9. la daki gibi basit bir potansiyel enerji ksesiyle ve inflaton alannn balang deerini hassas bir ekilde ayarlamadan bile imenin hl doal olarak ortaya kabileceini anlad. Fikir yle: Evrenin en erken dnemlerinde her eyin "kaotik" olduunu varsayn, rnein deeri bir rakamdan dierine rasgele olarak zplayan bir inflaton alannn var olduunu varsayn. Uzayda baz temel noktalarda deeri dk olabi-lir, dier baz noktalarda orta byklkte, baz noktalarda ise yksek olabilir. Alan deerinin kk ya da orta byklkte olduu noktalarda zel bir ey olmaz. Ama Linde, inflaton alan deerinin yksek olduu blgelerde (blge ok kk, 1033 cm apnda olsa bile) son derece nemli bir eyin olacan lark etmiti. nflaton alannn deeri yksek olduunda -ekil 9. la daki enerji ksesinin yksek bir yerinde bulunduunda- bir tr kozmik srtnme devreye girer: alan deeri tepeden aaya, daha dk potansyel enerji deerlerine doru yuvarlanmaya alr ama alann yksek deeri diren yaratan bir srtnme kuvvetinin ortaya kmasna katkda bulunur, bu nedenle yuvarlanma son derece yava olur. Bylece inflaton alannn deeri neredeyse sabit olur ve (yeni imedeki potansiyel enerji tepesindeki imeye ok benzer ekilde) neredeyse sabit bir enerji ve neredeyse sabit bir negatif basnca katkda bulunur. imdi artk iyi bildiimiz gibi, bunlar ime patlamasn tetiklemek iin gerekli olan koullardr. Bylece, zel biimli bir enerji ksesine ve inflaton alannn zel deerlerinin seilmesine gerek olmadan, evrenin ilk dnemlerindeki kaotik ortam doal olarak bir ime patlamasna 3^0! aabilir. Anlalabilir nedenlerle Linde bu yaklama kaotik ime adn vermitir. Birok fiziki buu ime paradigmasnn en inandrc gereklemesi olarak grr. 12. Bu konunun tarihini bilenler, ksaca anlattmz ufuk ve dzlk problemleri gibi kozmolojinin kilit problemlerine getirdii zmler nedeniyle Guth'un kefinin yaratt heyecan anlayacaklardr. 13. Elektrozayf Higgs alannn veya byk birleik Higgs alannn, hem Blm 9'da anlatlan rol 0ynamak, hem de henz Higgs okyanusunun olumad erken

620

dnemlerde ime patlamasn srdrmek gibi iki ii de yapp yapmadn merak edebilirsiniz. Bu tr modeller ileri srlmtr ama hepsi de teknik sorunlarla karlamlardr. ime genilemesinin en inandrc gereklemelerinde inflaton alannn roln yeni bir Higgs alan oynar. 14. Bu blmdeki not 1 l'e balcnz. 15. rnein ufkumuzu, merkezinde bizim olduumuz, Byk Patlamadan bu gne kadar geen zaman iinde haberlemi olabileceimiz eylerle (krenin iindeki eyler) haberlemi olamayacamz eyleri (krenin dndaki eyler) ayran dev, varsaymsal bir kre olarak dnebilirsiniz. Gnmzde, "ufuk kremizin" ap yaklak olarak 14 milyar k yldr; evren tarihinin erken dnemlerinde n hareketi iin ok daha az zaman olduundan, bu yarap ok daha kkt. Blm8'deki not 10'a da bakabilirsiniz. 16. ime kozmolojisinin ufuk problemini zmesinin z bu ise de, karkl nlemek bakmndan zmn kilit noktasn aklamak isterim. Eer bir gece siz ve bir arkadanz, byk bir alanda durup elinizdeki el fenerlerini yakp sndrerek birbirinize iaretler veriyor iken birden dnp birbirinizden uzaa doru ne kadar hzla komaya balarsanz balayn, bu k sinyallerini almaya devam edersiniz. Neden? nk sizin arkadanzn size gnderdii k sinyallerini almamanz veya onun sizin ona gnderdiiniz k sinyallerini almamas iin birbirinizden k hzndan daha byk bir hzla uzaklayor olmanz gerekir ki bu olanakszdr. yleyse evren tarihinin erken dnemlerinde k sinyallerini dei-toku edebildiimiz (ve rnein ayn scakla geldiimiz) uzay blgelerinin imdi kendilerini birbirlerinin haberleme erimlerinin dnda bulmalar nasl mmkn olabilir? El feneri rneinin aka gsterdii gibi, birbirlerinden k hzndan daha hzl uzaklam olmallar. Gerekten de, ime evresindeki itici ktleekiminin uygulad devasa itme kuvveti, uzayn her blgesini dier btn blgelerden k hzndan ok dahil byk hzlarla uzaklatrmt. Ik hznn koyduu snr- uzayn iindeki hareketlerde geerlidir. Bu hareket uzayn iinde bir hareket olmayp uzayn kendisinin imesinden kaynakland iin zel grelilikle bir eliki oluturmaz. Bu nedenle ime kozmolojisinin allmam ve nemli bir zellii, uzayn k hzndan daha byk hzlarla geniledii ksa bir dnemi ieriyor olmasdr. 17. Evren geniledike kritik younluun saysal deerinin azaldna dikkat edin. Ama nemli nokta udur: eer herhangi bir anda evrenin gerek madde/enerji younluu kritik younlua eitse, tam olarak ayn ekilde azalacak ve her zaman kritik younlua eit kalacaktr. 18. Matematie eilimli okuyucu ime evresi boyunca uzay devasa bir biimde ierken kozmik ufkumuzun bo3atunun ayn kalm olduuna dikkat etmelidir (Blm8'deki not 10'da verilen lek arpannn stel biimine bakldnda kolayca grlebilir). ime yapsnda dev evren iinde gzlenebilir evrenimizin minik bir benek oluturmasnn anlam budur. 19. R. Preston, First Light ( N e w York: Random House Trade Paperbacks, 1996) s. 118. 20. Karanlk midde hakknda genel dzeyde mkemmel bir inceleme iin bkz. L. Krauss, Quintessence: The Mystery ol Missing Mass in the Universe ( N e w York: Basic Boks, 2000. 21. Konuyu bilen okuyucu, burada ilgilendiim tek eyin karanlk maddenin kozmik ktle younluuna katks olduundan, farkl gzlem leklerinde (galaksi lekli, kozmik lekli) ortaya kan deiik karanlk madde problemleri arasnda bir ayrm gzetmediimi fark edecektir. 22. Btn la trnden spernovalarn ardnda yatan mekanizmann bu olduu konusunda baz kukular olmakla birlikte (Bunu bana hatrlatt iin D. Spergel'e teekkr ederim) bu o^darn birrnekliinin -ki tartma asndan ihtiyacmz olan ey budur- gl gzlemsel dayanaklar vardr. 23. Spernova sonularndan yllarca nce Princeton'dan Jim Peebles, Case Western'den Lawrence Krauss, Chicago Universitesi'nden Michael Turner ve Ohio

621

State den Gary Steigman'n nsezili kuramsal almalarnn, evrenin sfrdan farkl bir kozmoloji sabitine sahip olabileceini ileri srm olmas ilgintir. O zamanlar, fizikilerin ounluu bu neriyi fazla ciddiye almamt ama imdi, spernova verileriyle birlikte bu eilim nemli lde deimitir. Bu blmn balarnda kozmoloji sabitinin dar doru itiinin tpk platoda kalm bir kurbaa gibi, en dk enerji dzeninin zerinde kalm bir Higgs alanna benzetilebileceini grm olduumuza da dikkat edin. O yzden, kozmoloji sabiti verilere son derece iyi uyuyor olsa da, ok daha kesin bir ifade yle olabilir: spernova aratrmaclar uzayn, darya doru bir iti reten kozmoloji sabiti benzeri bir eyle dolu olduu sonucuna vardlar. (ime kozmolojisinin erken dnemlerindeki ksa sreli darya doru gerekleen patlamann tersine, Higgs alannn uzun-sreli bir darya doru iti rettii deiik yollar vardr. Bunu, verilerin gerekten bir kozmoloji sabiti gerektirip gerektirmedii veya ktleekimsel sonular benzer olan baka bir varln bundan sorumlu olup olmayaca sorularna odaklanacamz Blm 14'te inceleyeceiz.) Aratrmaclar "karanlk enerji" kavramn genellikle evrenin gzmze grnmeyen ama uzaydaki her blgenin dier blgeleri ekmek yerine itmesine neden olan bileenini anlatmak iin kullanyorlar. 24. Karanlk enerji gzlenen ivmeli genileme iin kullanlan en yaygn aklama olmakla birlikte, ileri srlen baka kuramlar da vardr. rnein bazlar, eer ktleekiminin deeri, son derece byk uzaklklar -kozmolojik lekler- sz konusu olduunda Newton ve Einstein tarafndan hesaplanan bilindik deerinden farkl ise, verilerin aklanabileceini ileri sryorlar. Bakalar ise verilerin kozmik ivmelenme gsterdii konusunda henz ikna olmu deiller ve daha kesin lmlerin yaplmasn bekliyorlar. Bu farkl grleri aklda tutmak nemli, zellikle de gelecekteki gzlemler gnmzdeki aklamalar zora sokacak sonulara ularsa. Ama imdilik, ana metinde anlatlan kuramsal aklamalarn en inandrc olanlar olduu yolunda yaygn bir fikir birlii vardr. Blm 11 1. Kuantum alkantlarnn trdelik bozukluklarna nasl yol at konusunun 1980'lerin balarndaki nderleri arasnda Stephen Hawking, Alexei Starobinsky, Alan Guth, So-Young Pi, James Bardeen, Paul Steinhardt, Michael Turner, Viatcheslav Mukhanov ve Gennady Chibisov saylabilir. 2. Ana metindeki aklamadan sonra bile, bir inflaton beneindeki ok kk miktardaki ktle/enerjinin nasl olup da gzlenebilir evrendeki devasa miktardaki madde/ enerjiye yol at konusunda kafanz hl kark olabilir. Sonuta ortaya kan enerji nasl balangtakinden daha fazla olabilir? Cevap u: ana metinde akland gibi, inflaton alan negatif basn yoluyla ktleekiminden enerji ortaya karr. Bunun anlam, inflaton alanndaki enerjinin artt, ktleekimi alanndaki enerjininse azalddr. Ktleekimi alannn Newton zamanndan beri bilinen bir zellii, enerjisinin keyfi bir ekilde negatif olabilmesidir. Bu nedenle ktleekimi, snrsz miktarlarda kredi vermek isteyen bir banka gibidir -ktleekimi temelde snrsz miktarlarda enerji barndrr, uzay geniledike de inflaton alan buradan enerji ortaya karr. Birrnek inflaton alannn balang beneinin zel ktlesi ve boyutlar, incelenen ime kozmolojisi modelinin ayrntlarna baldr (en ok da inflaton alannn potansiyel enerji ksesinin kesin ayrntlarna). Metinde, balangtaki inflaton alannn enerji younluunun yaklak olarak santimetrekpte 1082 gram olduunu varsaydm, bu durumda (10 26 cm) 3 = 10"/8 santimetrekpteki toplam ktle yaklak 10 kilogram kadar olur. Bu deerler, geleneksel ime modelleri iin kullanlan tipik deerlerdir ama size yalnzca bir fikir verme amacn tarlar. Olaslk aralndaki eitlilii verebilmek iin, Andrei Linde'nin kaotik ime modellerinde (bkz. Blm 10, not 11) gzlenebilir evrenimizin ok daha kk, 10"'" cm boyutlarndaki (ki buna Planck uzunluu diyoruz) ve enerji younluu santimetrekpte 1094 gram olan

622

(toplam ktle olarak 10"5 gram ediyor ki buna da Planck ktlesi diyoruz) balang beneinden ktn belirtelim. Bu ime eitlerinde balangtaki benek bir toz tanecii kadar ktleye sahiptir. 3. Bkz. Paul Davies, "Inflation and Time Asymmetry in the Universe", Nature, c.301, s. 398; Don Page, "Inflation Does Not Explain Time Asymmetry", Nature, c. 304, s. 39 ve Paul Davies, "Inflation in the Universe and Time Asymmetry", Nature, c. 312, s. 524. 4. Temel noktay aklayabilmek iin, entropiyi uzay-zaman ve ktleekiminden kaynaklanan ve geriye kalan her eyden kaynaklanan olarak iki paraya ayrmak uygun olur. Bylece ana fikirler ortaya kar. Ama belirtmeliyim ki, entropiye olan ktleekimsel katknn aka tanmland, ayrld ve akland matematiksel bir ileyiin, anlalmas ve hatrlanmas g olacaktr. Yine de bu, ulatmz szel sonular iin bir tehlike yaratmaz. Eer bunu problemli buluyorsanz, btn bu aklamalarn ktleekimsel entropiden hi sz edilmeden yeni batan ifade edilebileceini belirtelim. Blm 6'da vurguladmz gibi, iin iinde bildiimiz, sradan ktleekimi olduunda madde kmelenmeleri oluur. Madde kmelenirken ktleekimsel potansiyel enerjiyi, sonradan ksmen nma dnerek kmeden uzaklaan kinetik enerjiye dntrr. Bu, entropinin artt bir olaylar dizisidir (byk ortalama parack hzlar ilgili faz uzay hacmini arttrr; etkileim yoluyla nm retimi toplam parack saysn arttrr, ki bunlarn her ikisi de toplam entropi miktarnn artmasna neden olur. Bylece, metinde ktleekimsel entropi olarak sz ettiimiz ey, ktleekimi kuvveti tarafndan retilen madde entropisi olarak da adlandrlabilir. Ktleekimsel entropinin dk olduunu sylediimizde, ktleekimi kuvvetinin maddenin kmelenmesine yol aarak nemli miktarlarda entropi art yaratma potansiyeli olduunu kastediyoruz. Byle bir entropi art potansiyelini gerekletirirken madde kmeleri birrnek ve trde olmayan bir ktleekimi alan -uzay-zamanda arplmalar ve dalgacklar- yaratr ki metinde bu durumu daha yksek entropiye sahip olarak tanmlamtm. Ama bu tartmadan da aka anlalaca zere bu, kmeli maddenin (ve bu srete retilen nmn) (dzgn bir biimde dald duruma oranla) daha yksek entropiye sahip olmas olarak da dnlebilir. Konuyu iyi bilen okuyucunun dikkat edecei gibi, eer tutarl bir graviton durumu olarak klasik graviton arka plann (klasik bir uzay-zaman) dnrsek, temelde tek durum olduundan entropisi dktr. Sadece uygun bir kaba przlendirme yoluyla entropinin gerek deerini almas mmkn olabilir. Ama bu notta da vurguland zere, bu ok da gerekli deildir. te yandan, eer madde kara delik oluturacak kadar etkili bir ekilde kmelense bile, ulalamaz bir entropi grevi ortaya kar: bir kara deliin olay ufkunun yzey alan (Blm 16'da ayrntl olarak akland gibi) kara deliin entropisinin bir lsdr. Bu entropi de hibir kukuya yer brakmayacak ekilde ktleekimsel entropi olarak adlandrlr. 5. Tpk bir yumurtann hem krlmas, hem de krlm yumurtann kabuklarnn yeniden bir araya gelerek yeni bir yumurta oluturmasnn olas olmas gibi, kuantum-kaynakli titreimlerin die, hem (tarif ettiimiz gibi) daha byk dalgalanmalara dnmesi, hem de yeterince balantl trdelik bozukluklar iin birbirlerini yok ederek bylesi bymeleri nlemesi olasdr. Bu nedenle zamann okunun gizinin zlmesi konusunda imenin yapt katk da yeterince balantl balang kuantum dalgalanmalarnn varln gerektirir. Yine, eer Boltzmann gibi dnrsek, ime iin koullar olgunlatran btn dalgalanmalarn arasnda bu koulu da salayan biri er ge bulunacak ve bildiimiz evreni balatacaktr. 6. Durumun tarif edilenden daha iyi olduunu iddia eden baz fizikiler de vardr. rnein, Andrei Linde, kaotik imede (Blm 10'da 11. nota baknz) gzlenebilir evrenin Planck lekli enerji younluuna sahip olan birrnek bir inflaton alan ieren Planck lekli bir benekten ktn ne sryor. Belirli varsaymlar altnda Linde, bylesi minik bir benekteki birrnek inflaton alannn entropisinin kabaca

623

dier inflaton alan dalmlarnn entropilerine eit olduunu ve bu nedenle imeye gtren koullarn zel olmadn da iddia ediyor. Planck-lekli benein entropisi dkt ama Planck-lekli bir benein sahip olabilecei entropiye de eitti. kan ime patlamas, bir akta ok daha yksek entropiye sahip olan dev bir evren yaratt ama bu evrendeki dzgn, birrnek madde dalm nedeniyle entropi, olabileceinin ok altnda kald. Zamann oku bu entropi ann azald yn gsterir. Ben bu iyimser bak asn ksmen destekliyor olsam da, imenin kt ne srlen fizii daha iyi anlayncaya kadar kukucu olmak gerekir. rnein, konuyu iyi bilen okuyucu, bu yaklamn yksek enerjili (transplancksal) alan modlar -imenin balamasn etkileyen ve bu nedenle yap oluumunda nemli roller oynayan modlarhakknda uygun ama kantlanamayan varsaymlar yaptna dikkat edecektir. Blm 12 1. Burada aklmdaki koullara bal kant, ktleekimsel olmayan her kuvvetin byklnn de bu kuvvetlerin etkili olduu ortamlarn enerjisi ve scaklna bal olduu gereine dayanyor. Gndelik yaammzn getii ortamdakiler gibi dk enerji ve scaklklarda her kuvvetin byklkleri farkldr. Ama evrenin ilk anlarndaki gibi ok yksek enerji ve scaklklarda bu kuvvetin bykl birbirine yaklar ve bu da, dolayl olarak da olsa, kuvvetin temelde birleik olabileceini, yalnzca dk enerji ve scaklklarda farklym gibi grndn gsteren kuramsal ve deneysel kantlar vardr. Daha ayrntl bir inceleme iin rnein Evrenin Zarafeti kitabnn 7. Blmne bakcibilirsiniz. 2. Bilinen kuvvet aknlarndan biri gibi bir alann evrenin yaptalarnckm biri olduunu bir kere anlarsak, o zaman her yerde var olduunu - evrenin dokusunun iine yerlemi olduunu biliriz. Tpk uzayn kendisini karp yok etmenin olas olmamas gibi bu alan da karp yok etmek olas deildir. Bu yzden alan yok etmeye en ok yaklaabileceimiz durum, enerjisinin en dk olduu deeri almasn salamaktr. Elektromanyetik kuvvet gibi kuvvet alanlar iin bu deer, metinde anlatld gibi sfrdr, inflaton veya standart model Higgs alanlar iin (ki basit olmas iin burada incelemiyoruz) bu deer, 9. ve 10. Blmlerde incelediimiz gibi, alann potansij/el enerji ksesinin ekline bal olarak sfrdan farkl bir say olabilir. Metinde belirtildii gibi, bu tartmay daha verimli hale getirmek iin, her ne kadar Higgs veya inflaton aknlaryla ilgili dalgalanmalar sonularmzda bir deiiklik yapmamz gerektirmiyor olsa da, yalnzca deerleri sfr olduunda en dk enerji dzeyine sahip olan kuantum dalgalanmalarn inceleyeceiz. Aslnda matematie eilimli okuyucu, belirsizlik ilkesinin, enerji dalgalanmalarnn lmlerimizin zaman zmlernesiyle ters orantl olmasn gerektirdiine, bu yzden alann enerjisini ltmz zaman zmlemesi hassaslatka alan dalgalanmalarnn da iddetleneceine dikkat etmelidir. Bu deneyde Lamoreaux, Casimir kuvvetini kresel bir mercek ve kuartz bir plakann arasndaki ekimi len bir dzenek kullanarak kantlamtr. Daha yakn zamanlarda, Padova niversitesi'nden Gianni Carugno, Roberto Onofrio ve alma arkadalar, iki paralel plaka ieren ve ok daha zor olan zgn Casimir dzeneiyle bir deney yapmlar (Plakalar tam anlam^la paralel tutmak deneyin en zor ksmdr.) ve imdiye kadar Casimir'in hesaplarn yzde 15 dzeyinde dorulamlardr. Gemie bakldnda bu grler eer Einstein 1917 ylnda kozmoloji sabitini ortaya atmasayd, kuantum fizikilerinin birka on yl sonra kozmoloji sabitinin kendilerine zg bir trn ortaya atacaklarn gsteriyor. Hatrlayacanz gibi, kozmoloji sabiti Einstein'n btn uzay doldurduunu dnd ama onun -ve kozmoloji sabitinin gnmzdeki destekilerinin- kaynan belirsiz braktklar bir enerjiydi. imdi artk kuantum fiziinin bo uzay salnan alanlarla doldurduunu anlyoruz. Dorudan Casimir'in kefinde grdmz gibi, ortaya kan mikroskobik alan

3.

4.

5.

624

titreimleri uzay enerji ile dolduruyor. Aslnda kuramsal fiziin karsndaki en byk zorluklardan biri, btn alan titreimlerinin toplam katksnn, Blm 10'da incelenen spernova gzlemlerinin belirledii gzlemsel snrlar erevesinde, bo uzayda bir toplam enerjiye -toplam bir kozmoloji sabiti- yol atn gstermektir. imdiye kadar bunu hi kimse baaramamtr; yaplan zmlemeler bunun u andaki kuramsal yntemlerin kapasitelerinin tesinde olduunu gstermitir. Yaklak hesaplarsa gzlemlerden kat kat byk cevaplar verir ki bu da yaklatranlarn doru olmadn gsterir. ou kimse kozmoloji sabitinin deerinin aklamasn (uzun zamandr dnld gibi sfr m yoksa ime ve spernova verilerinin gsterdii gibi sfrdan farkl kk bir deer mi olduu) kuramsal fiziin kar karya olduu, henz zlmemi en byk problemlerden biri olarak gryorlar. 6. Bu blmde genel grelilikle kuantum mekanii arasndaki elikiyi grmenin bir yolunu tanmladm. Ama uzay ve zamann gerek doasn aratrma temamza uygun olarak genel grelilikle kuantum mekanii arasnda baka, daha az elle tutulur ama potansiyel olarak nemli bilmecelerin de ortaya ktna dikkatinizi ekmem gerekir. Bunlardan biri, klasik, ktleekimsel olmayan kuramlarn (Maxwell'in elektrodinamii gibi) bir kuantum kuramina dntrlmesinde kullanlan basityntemin klasik genel grelilie kadar yaygnlatrlmas (imdi Wheeler-De Witt denklemi olarak bilinen denklemde Bryce de Witt tarafndan gsterildii gibi) srasnda ortaya kar. Ortaya kan temel denklemde zaman deikeni yer almaz. O yzden, zamann aka matematiksel olarak somutlamas yerine -btn dier temel kuramlarda olduu gibi- ktleekimini kesikli hale getirmeye allan bu yaklamda zamansal evrimin izi, evrenin dzenli bir ekilde deimesini beklediimiz fiziksel bir zellii ile (younluk gibi) srlmelidir. imdilik, hi kimse ktleekiminin kesikli hale getirilmeye alld bu srecin uygun olup olmadn bilmiyor (her ne kadar bu kuramin halka kuantm ktleekimi ad verilen versiyonunda son yllarda nemli gelimeler salandysa da; bkz Blm 16), bu nedenle ak bir zaman bamllnn olmaynn derin bir anlam olup olmad (zaman ikincil bir kavram m?) ok ak deil. Bu blmde genel grelilikle kuantum mekaniini birletirme yolunda farkl bir yaklam olan Spersicim kuram zerine odaklanyoruz. Sanki uzayda bir yermi gibi, bir kara deliin "merkezinden" sz etmek bir anlamda yanltcdr. Bunun nedeni, kabaca sylemek gerekirse, bir kimsenin kara deliin olay ufkuna -d kenarna- ulatnda zaman ve uzayn rollerinin yer deitirmesidir. Gerekten, nasl zamanda bir saniyeden dierine gitmeye direnemiyorsanz, kara deliin olay ufkunu getiinizde kara deliin "merkezine " doru ekilmeye de direnemezsiniz. Zamanda ileriye doru gitmekle kara deliin merkezine doru gitmek arasndaki bu benzerlik kara deliklerin matematiksel tanm ile de gl bir ekilde desteklenir. Bu yzden kara deliin merkezini uzayda bir konum olarak dnmek yerine, zamanda bir konum olarak dnmek gerekir. stelik kara deliin merkezinden teye gidemeyeceiniz iin, onu zamann sona erdii uzay-zamanda bir konum olarak dnme eiliminde olabilirsiniz. Bu doru da olabilir. Ama standart genel grelilik denklemleri bylesine byk ktle younluu deerlerinde kt iin, byle kesin cmleler kurmak pek doru olmaz. Buradan da, eer elimizde kara deliin ilerinde bile kmeyen denklemler olsayd, zamann doas konusunda nemli bilgilere ulaabilecek olduumuz aka grlyor. Spersicim kuramnn ana amalarndan biri de budur. nceki blmlerde olduu gibi, "gzlenebilir evren" ile Byk Patlama dan bu yana geen zaman iinde evrenin, en azndan ilke olarak, haberlemi olabileceimiz blmlerini kastediyorum. Blm 8'de incelendii gibi, uzaysal olarak sonsuz bir evrende uzayin tamam Byk Patlama annda bir noktaya skmaz. Elbette evrenin gzlenebilir ksmlarndaki her ey, balangca doru gidildiinde giderek daha kk bir hacme skacaktr ama gz nnde canlandrlmas zor olsa da, maddenin ve enerjinin younluu ok arttnda bile bizden sonsuza kadar ayrk kalacak -sonsuz derecede uzak- eyler vardr.

7.

8.

625

9.

Leonard Susskind "The Elegant Universe", NOVA, ilk olarak 28 Ekim-4 Kasm 2003 tarihlerinde yaymlanan saatlik PBS serisinde. 10. Gerekten spersicim kuram iin deneysel testler tasarlamann zorluu, kuramn kabul edilebilirliini zorlatran, son derece nemli bir engel olmutur. Bununla birlikte, nmzdeki blmlerde greceimiz gibi, bu ynde byk ilerlemeler olmutur; sicim kuramclar yaknda balayacak olan hzlandrc ve uzay deneylerinin kuram koullara bal olarak destekleyecek kantlar salayaca, ansn da yardmyla daha iyi eylerin olaca konusunda umutlular. 11. Her ne kadar metinde aka sz etmemi de olsam, bilinen her paracn bir kar parac -ayn ktleye ama ters kuvvet ykne (ters elektrik yk gibi) sahip olan parack- vardr. Elektronun kar parac pozitrondur; yukar-kuarkn kar parac da, beklenebilecei gibi, kar-yukar-kuarktr vb. 12. Blm 13'te greceimiz gibi, sicim kuram zerinde son zamanlarda yaplan almalar sicimlerin boylarnn Planck uzunluundan daha byk olabileceini ve bunun, kuram deneysel olarak snanabilir hale getirmek gibi baz nemli sonular olabileceini ortaya koyuyor. 13. Atomlarn varl balangta dolayl yollarla (eitli kimyasal maddelerin belirli oranlarda birlemesi ve daha sonralar Brown hareketi gibi) tartlm; ilk kara deliklerin varl, onlar dorudan "grerek" deil, yakndaki yldzlardan kara deliklerin zerine den gazlarn etkileri gzlenerek (birok fizikiyi tatmin edecek ekilde) dorulanmtr. 14. Sakin bir biimde titreirken bile bir sicim bir miktar enerjiye sahip olduundan, bir sicim titreim deseninin nasl ktlesiz bir parac temsil ettiini merak ediyor olabilirsiniz. Cevap kuantum belirsizlii ile ilgilidir. Bir sicim ne kadar sakin olursa olsun, kuantum belirsizlii onun ok kk bir lde titreip dalgalandn syler. Kuantum mekaniinin acayiplii nedeniyle belirsizlikten kaynaklanan bu titreimlerin enerjileri negatiftir. Bu, bildiimiz sicim titreimlerinin en yumuaklaryla birletiinde, toplam ktle/enerji sfr olur. 15. Matematie eilimli okuyucu iin, daha doru ifade udur: sicim titreim modlarnn ktlelerinin kareleri Planck ktlesinin karesinin tamsay kadaryla verilir. Daha da kesin sylemek gerekirse (ve Blm 13'te incelenen gelimelerle ilgili olarak) bu ktlelerin kareleri sicim leinin (ki sicim uzunluunun tersinin karesiyle orantldr) tamsay katlardr. Sicim kuramnn geleneksel formlletirmelerinde sicim lei ve Planck ktlesi birbirlerine yakndr ki, ana metinde durumu basitletirmek iin yalnzca Planck ktlesinden sz etmemin nedeni budur. Bununla birlikte, Blm 13'te sicim leinin Planck ktlesinden farkl olabilecei durumlar da gz nne alacaz. 16. Planck uzunluunun Klein'n zmlemesine nasl szdn anlamak ok zor deildir. Genel grelilik ve kuantum mekaniinde doann temel sabiti kullanlr: c (k hz), G (klitleekimi sabiti) ve fl (kuantum et kilerinin bykln tarif eden Planck sabiti). Bu sabit birletirilerek uzunluk boyutuna sahip olan bir byklk oluturulabilir: {fl G/c3)l/2. Bu ise, tanm olarak Planck uzunluundan baka bir ey deildir. Bu sabitin saysal deerleri yerlerine konursa, Planck uzunluunun deerinin 1.616x10 cm olduu bulunur. Bu yzden, kuramdan deeri l'den ok farkl ve boyutsuz bir say kmadka -ki bu, basit ve iyi formlletirilmi bir kuramda ok ender olur- Planck uzunluunun, kvrlm uzaysal boyutlar gibi boyutlarn karakteristik bykl olmasn bekleyebiliriz. Yine de bunun, kvrlm boyutlarn byklnn Planck uzunluundan daha byk olmalar olasln bertaraf etmediine zellikle dikkat edin. Blm 13'te bu olasl youn bir ekilde aratran, ada bir almadan sz edeceiz. 17. Elektron elektrik ykne ve onun minik ktlesine sahip olan bir paracn yerletirilmesi, yenilmesi zor bir glk oluturuyordu. 18. Dikkat ederseniz, evrenin eklinin eitliliini snrlamak iin Blm 8'de kullanm olduumuz birrnek simetri gereklilii, byk boyut iindeki astronomi gzlemle-

626

rinden (mikrodalga fon gzlemleri gibi) kaynaklanmtr. Bu simetri snrlamalarnn olas alt minik fazladan uzay boyutunun ekliyle bir ilgisi yoktur. ekil 12.9a, Andrew Hanson tarafndan yaratlan bir grntye dayanyor. 19. Yalnzca fazladan uzay boyutlar deil, ayn zamanda fazladan zaman boyutlar olup olmadm da merak ediyor olabilirsiniz. Aratrmaclar (Gney Kaliforniya niversitesi'nden Itzhak Bars gibi) bu olasl aratrm ve kuramlar en azndan fiziksel olarak mantkl grnen ikinci bir zaman boyutuyla formlletirmenin olas olduunu gstermilerdir. Ama bu ikinci zaman boyutunun bildiimiz zaman boyutuna eit mi olduu yoksa yalnzca matematiksel bir ara m olduu henz anlalmamtr; genel eilim ikinci olasln daha gl olduu yolundadr. Tersine, sicim kuramnn en basit yorumu, fazladan uzay boyutlarnn en az bildiimiz boyut kadar gerek olduunu sylyor. 20. Sicim kuram uzmanlar (ve Evrenin Zarafeti Blm 12yi okumu olanlar), daha kesin ifadenin "sicim kuramnn belirli formlletirmelerinin (bu kitabn 13. Blmnde anlatlmtr) on bir uzay-zaman boyutuna kadar izin verdii" olduunu fark edeceklerdir. Sicim kuramnn temel olarak on bir uzay-zaman boyutuna sahip olan bir kuram olarak m baklmas gerektii, yoksa on bir boyutlu formlletirmeye dier boyutlara eit, zel bir snr (rnein, 11A Tr formlletirmede sicim eleme sabitinin byk alnmas gibi) olarak m baklmas gerektii konusunda tartmalar hl srmektedir. Bu ayrm, bizim genel dzeyli incelememizde ok etkili olmad iin, ben ilk bak asn setim. Bunun nedeni sabit ve birrnek bir toplam boyut saysna sahip olmann anlatmsal kolayldr. Blm 13 1. Matematie eilimli okuyucu iin, burada szn ettiim konforma!simetridir, yani nerilen temel bileen sprilen uzay-zaman hacmi zerindeki alarn keyfi bir biimde korunduu dnmler altndaki simetriler. Sicimler iki uzay-zaman boyutlu yzeyleri sprrler ve sicim kuramnn denklemleri, sonsuz boyutlu bir simetri grubu olan iki boyutlu konformal grup altnda deimezdir. Bunun tersine, kendileri bir boyutlu olmayan cisimlerle ilikili olarak, uzay-zaman boyutlarnn baka saylarnda konlormal grup sonlu-boyutludur. 2. Bu gelimelere birok fiziki, hem altyap salamak hem de izleyen keiflerde rol almak yoluyla nemli katklarda bulunmulardr: Michael Duff, Paul Howe, Takeo Inami, Kelley Stelle, Eric Bergshoeff, Ergin Szegin, Paul Townsend, Chris Hull, Chris Pope, John Schwartz, Ashoke Sen, Andrew Strominger, Curtis Callan, Joe Polchinski, Petr Hofava, J. Dai, Robert Leigh, Hermann Nicolai, Bernard deWit ve pek ok baka aratrmac. 3. Aslnda Evrenin Zarafeti kitabnda 12. Blmde akland gibi, ihmal edilen onuncu uzay boyutu ve p-zarlar arasnda daha da sk bir iliki vardr. Diyelim 11A tr formlletirmedeki onuncu uzay boyutunun bykln arttrdnzda, bir boyutlu sicimler iki boyutlu i tplere benzeyen zarlara dnrler. Eer onuncu boyutun bu keiflerden nce her zaman yaplageldii gibi, ok kk olduunu varsayarsanz, i tpler sicim gibi davranrlar. Sicimler iin durum byle olduundan, bu yeni bulunan zarlarn blnmez mi olduu, yoksa onlarn da daha kk yaptalarndan m olutuu sorusu cevapsz kalr. Aratrmaclar imdiye kadar sicim/M kuramnda bulunan bileenlerin, evrenin yaptalarnn aratrlmasna bir son vermeyecei olaslna da aklar. Yine de son vermeleri olasl vardr. imdi anlatacaklarmzn ou bu konuyla ilikili olduu iin en basit bak asn benimseyecek ve btn bileenlerin -sicimler ve eitli boyutlardaki zarlar- temel olduunu varsayacaz. Daha yksek boyutlu temel bileenlerin fiziksel olarak anlaml bir yap iine uydurulamayacan ileri sren daha nceki dnceler ne olacak? O dncelerin kkeni bir baka kuantum mekaniine zg yaklatrm emasndayd, ki bu yaklatrm standart ve snanm olmakla birlikte, heryaklatrm gibi baz snrlamalar vard. Her ne kadar aratrmaclar imdiye kadar kuantum

627

mekaniinin yksek boyutlu cisimleri kapsamasndaki zorluklar hesaplam deilse de, bu bileenler be sicim formlletirilmesine de o kadar mkemmel ve tutarl bir biimde uyum salyorlar ki, pek ok kimse kutsal fizik ilkelerinin korkulan ekilde ihlal edilmeyeceine inanyor. 4. Aslnda bildiimiz uzay dolduran, dier boyutlar ise kuramn gerektirdii daha kk, fazladan boyutlar dolduran daha yksek boyutlu bir zar zerinde (bir drtzarya da bir be-zar) yayor olabiliriz. Matematie eilimli okuyucu yllar boyunca sicim kuramclarnn, sicimlerin T-ikilii (Blm 16'da ve Evrenin Zarafeti kitabnn 10. Blmnde akland gibi) ad verilen kurala uyduunu bildiklerine dikkat etmelidir. T-ikilii, temelde, eer fazladan boyut bir ember eklinde ise, sicim kuram iin bu emberin yarapnn R ya da l/R olmasnn nemsiz olmasdr. Bunun nedeni udur: sicimler emberin evresinde hareket edebilirler ("momentum modlar") ve/veya emberin evresine sarlabilirler ("sarlma modlar") ve fizikiler, eer R, l/R ile deitirilirse, bu modlarn rollerinin birbirleri ile deieceini fakat kuramn geri kalan fiziksel zelliklerinin ayn kalacan anlamlardr. Bu mantn temeli, sicimlerin kapal halkalar olmasdr nk eer sicimler ak olurlarsa, bunlarn embersel bir boyutun etrafna sarlmalar iin topolojik olarak dengeli bir zm olmamasdr. O yzden, ilk bakta ak ve kapal sicimler T-ikilii altnda tmyle farkl davranyorlarm gibi grnr. Ama Polchinski, Dai, Leigh, Horava, Green ve baka aratrmaclar, daha yakndan bakp ak sicimler iin Dirichlet snr koullarn kullanarak bu bilmeceyi zmlerdir. Karanlk madde veya karanlk enerjiyi yasaklamaya alan neriler, ktleekiminin byk leklerde kabul edilen davrannn bile Newton veya Einstein'n hesapladndan farkl olabileceini ve bu yolla, yalnzca grebildiimiz maddeyle uyumayan ktleekimsel etkileri aklayabileceimizi ileri srmlerdir. Ama imdilik bu neriler yalnzca kurgusal olup deneysel ya da kuramsal trde ok az destee sahiptir. Bu fikri ortaya atan fizikiler S. Giddings, S. Thomas, S. Dimopoulus ve G. Landsberg'dir. Dikkat edilirse, byle seken bir evrenin kme evresi genileme evresinin tersine oynatld durumla ayn deildir. Yumurtann krlmas ve mumun erimesi genileme evresinde zamann olaan, "ileri" ynnde ortaya k gibi kme evresinde de ayn ekilde ortaya kmay srdrr. Entropinin her iki evrede de artmasnn nedeni budur. Konuyu bilen okuyucu, yinelenen modelin -zarlardan biri zerinde drt boyutlu etkili alan kuramnn diliyle de ifade edilebileceine ve bu biimde daha bilindik skaler-alan kaynakl ime modellerinin pek ok zelliini paylaacana dikkat etmelidir. "Radikal biimde yeni bir mekanizma" derken, kendisi de kozmoloji hakknda dnmenin arpc, yeni bir yolu olan, arpan zarlar cinsinden kavramsal bir tarifi kastediyorum.

5.

6.

7. 8.

9.

10. Boyut saymnda kafanz karmasn. Bu iki -zar, aralarndaki uzay aralyla birlikte drt boyuta sahiptir. Zaman boyutlarn saysn bee karr. Geriye alt tane daha Calabi-Yau uzay kalr. 11. Bu blmn sonunda ve ayrntl olarak Blm 14'te sz edilen nemli bir istisna, ktleekimi alanndaki trdelik bozukluklaryla ilgili olan ilkel ktleekimi dalgalardr. ime kozmolojisi ve yinelenen model bu anlamda birbirlerinden farkldr, birbirlerinden deneysel olarak ayrt edilme olaslklar vardr. 12. Kuantum mekanii rasgele bir dalgalanmann yinelenen sreci (rnein bir zarn dierine gre bklmesi) bozmas ve modeli durdurmasnn her zaman sfrdan fakl bir olasl olduunu bildirir. Olaslk son derece kk de olsa, er ge gerekleecek ve yinelenmeler sonsuza kadar srmeyecektir.

628

Blm 14 1. A. Einstein, "Vierteljahrschrift fr gerichtliche Medizin und ffentliches Sanitatswesen" 44 37 (1912) D. Brill ve J. Cohen, Phys. Rev. Cilt 143 no 4, 1011 (1966); H. Pfister ve K. Braun, Class. Quantum Grav. 2, 909 (1985). 2. Schiff ve Pugh'un zgn nerilerinden sonraki krk yl iinde dier yap srklenmesi deneyleri gerekletirildi. Bu deneylerde (Bruno Bertotti, Ignazio Ciufolini ve Peter Bender; I. I. Shapiro, R. D. Reasenberg, J. F. Chandler, R. W. Babcock ve dierleri tarafndan yaplmtr) Ay'n hareketi ile birlikte yer evresindeki uydularn hareketleri incelenmi ve yap srklenmesine ilikin baz kantlar bulunmutur. Ktleekimi B Sondasnn (Gravity Probe B) bir byk avantaj, tmyle deneycilerin kontrolnde olmas ve bu nedenle yap srklenmesinin en kesin ve en dorudan kantlarn vermesidir. Bunlar her ne kadar Einstein'm kefi konusunda bir fikir vermede etkili ise de, erilmi uzayn standart grntlerinin bir baka snrlamas, zamandaki erilmeleri gstermemesidir. Genel grelilik Gne gibi sradan bir cisim iin, kara delik gibi u bir cismin tersine zamandaki erilme (Gnee ne kadar yaklarsanz, saatiniz o kadar yavalar) uzaydaki erilmeden ok daha belirgin olduunu gsterdii iin bu nemlidir. Hem zamandaki erilmeyi izimde gstermek, hem de erilmi zamann Dnya nn Gne evresindeki eliptik yrngesi gibi eri, uzaysal yrngelere nasl etki yaptn anlatmak daha zordur. ekil 3.10'un (ve genel grelilii grselletirmeye alan btn ekillerin) yalnzca erilmi uzayda izilmelerinin nedeni budur. Ama birok genel astrofiziksel ortamda zamandaki erilmenin daha baskn olduunu hatrda tutmakta yarar var. 1974'te Russell Hulse ve Joseph Taylor bir ift pulsar (atarca) sistemi -birbirlerinin etrafnda dnen iki pulsar (hzla dnen ntron yldz)- kefettiler. ki pulsar ok hzl hareket ettikleri ve birbirlerine ok yakn olduklar iin, Einstein'n genel grelilii bunlarn ok miktarda ktleekimsel nm yayacan ngrr. Bu nm dorudan saptamak ok zor olsa da, genel grelilik bu nmn kendisini baka yollarla aa karacan syler: nmla yaylan enerji iki pulsarn yrnge periyodunu yava yava azaltmaldr. Pulsarlar kefedildikleri gnden itibaren srekli olarak gzlenmilerdi ve yrnge periyodu gerekten ksalmt. stelik bu ksalma genel greliliin hesaplad miktara 1000'de 1 orannda yaknd. Bu yzden, yaylan ktleekimsel nm dorudan gzlenmese de, varl konusunda gl bir kant oluturuyordu. Keifleri nedeniyle Hulse ve Taylor 1993 ylnda Nobel Fizik dln aldlar. Bununla birlikte yukarya, Not 4'e baknz. Bu nedenle enerjiklik asndan kozmik nlar, sahip olduumuz ya da ngrlebilir bir gelecekte yapabileceimiz hzlandrclardan ok daha gl ve doal bir hzlandrc oluturur. Kusuru ise, kozmik nlardaki paracklar son derece yksek enerjilere sahip olabilmelerine ramen neyin neyle arpt konularnda bizim hibir kontrolmzn olmamasdr. Kozmik n arpmalarnda bizler edilgen gzlemcileriz. stelik enerji dzeyi arttka, bu enerjilere sahip olan kozmik paracklarn says hzla azalr. Dnya yzeyinin her kilometrekaresine saniyede, proton ktlesine edeer enerjiye sahip (Byk Hadron arptrcsnn tasarm kapasitesinin binde biri) yaklak 10 milyar kozmik parack arpmaktaysa da (her saniye bedeninizin iinden de birka tanesi geer), en yksek enerjili paracklardan (proton ktlesinin yz milyar kat enerjiye sahip) yeryznn her kilometrekaresine yzylda arpan parack says yaklak bir tanedir. Hzlandrclar paracklar zt ynlerde hzlandrarak arptrabilir, bylece byk bir ktle merkezi enerjisi yaratabilirler. Kozmik n paracklar ise, bunun tersine, atmosferde greli olarak yava hareket eden paracklara arpar. Yine de bu kusurlar, stesinden gelinmez deildir. On yllar sresince deneyciler bol bulunan, dk-enerjili kozmik n paracklarn inceleyerek ok ey renmiler ve yksek-enerjili arpmalar iin azlna ramen ok sayda parack yakalayabilmek iin devasa detektr sistemleri

3.

4.

5. 6.

629

7.

kurmulardr. Konuyu bilen okuyucu dinamik uzay-zamanla bir kuramda enerjinin korunumunun gereklemesinin kark bir konu olduunu anlayacaktr. Elbette btn kaynaklann stres tensr Einstein denklemleri iin kovaryant bir biimde korunacaktr. Ama bu, zorunlu olarak enerji iin genel bir enerji korunumu yasasnn varl anlamna gelmez. Bunun iyi bir nedeni vardr. Stres tensr ktleekimsel enerjiyle- genel grelilik iin son dere g bir kavram- ilgili deildir. Yeterince ksa uzaklk ve zaman leklerinde -ki bunlar hzlandrc deneylerinde ortaya kar- yerel enerji korunumu geerlidir ama genele, kresel korunum ifadelerinde dikkatli olmak gerekir. Bu en basit ime modelleri iin dorudur. Aratrmaclar daha karmak ime modellerinin ktleekimi dalgalarnn retilmesini durdurduunu bulmulardr. Kabul edilebilir bir karanlk madde aday dengeli ve ok uzun mrl bir parack -dier paracklara bozunmayan bir parack- olmaldr. Spersimetrik e paracklardan en hafiflerinde bunun geerli olmas bekleniyor. Bu nedenle daha kesin bir ifade, zino, higgsino veya fotinonun en hafiflerinin uygun karanlk madde adaylar olduudur.

8. 9.

10. ok uzun olmayan bir zaman nce, ibirlii yapan ve Karanlk Madde Deneyi ( D A M A ) olarak bilinen bir Italyan-in aratrmaclar grubu, italya daki Gran Sasso Laboratuvar'nda altklar srada karanlk maddenin ilk saptanmasn gerekletirdikleri yolunda heyecan uyandran bir aklama yaptlar. Ama imdiye kadar baka hibir grup bu iddiay dorulayamad. Aslnda Stanford'da slenen, Amerikal ve Rus bilim insanlarn kapsayan Kriyojenik Karanlk Madde Aratrmas (Cryogenic Dark Matter Search, C D M S ) , birokkrnn DAMA'nn sonularn bertaraf ettiini dndkleri veriler elde ettiler. Bu karanlk madde aratrmalarnn yan sra birok aratrma da hazrlk evresindedir. Bu konularda bilgi almak iin http://hepwww.rl.ac.uk/ukdmc/dark_matter/other_searches.htrnl web adresine bakabilirsiniz. Blm 15 1. Bu cmle, Bohm'unki gibi gizli-deiken yaklamn gz ard ediyor. Ama byle yaklamlarda bile, cismin kuantum durumunu (dalga fonksiyonunu) tele-tamak isteriz, bu nedenle yalnzca konumun ve hzn llmesi yeterli olmaz. 2. Zeilinger'in aratrma grubu ayn zamanda Dick Bouwmeester, Jian-Wi Pan, Klaus Mattle, Manfred Eibl ve Harald Weinfurter'i; De Martini'nin grubu ise S. Giacomini, G. Milani, F. Sciarrino ve E. Lombardi'yi de ieriyor. 3. Kuantum mekaniinin matematiksel gsterimini biraz bilen okuyucu iin, kuantum tele-tamann temel admlar aadaki gibidir. Varsayn ki benim New York ta sahip olduum fotonun balang durumu IVF>1 = Otl0>l + (311 >1 olsun. Burada I0> ve II> iki foton polarizasyon durumu olup, belirli, normalize edilmi ama keyfi katsay deerlerine izin veriyor olalm. Amacm Nicholas a, onun Londra'da tam olarak ayn kuantum durumunda bir foton retmesi iin yeterli bilgiyi vermektir. Bunu yapabilmek iin nce Nicholas 'in ve benim, diyelim lvF>23 = (1 V 2 ) I0203> - (l/v 2 ) I1213> durumunda bir ift fotonumuzun olmas gerekir. Bu yzden, fotonlu sistemin balang durumu I4M23 = (a/v 2 ){I010203> - 1011213>)+(p/v' 2 ){ll 10203> II1 1213>} olur. Foton 1 ve Foton 2 zerinde Bell-durumu lm yaptm zaman sistemin bu parasn u drt durumdan biri zerine izdrrm: IO> = (l/v 2) {10102> II112>} ve IQ> = (l/v 2 ){I0102> + I1102>}. imdi, Parack 1 ve Parack 2 iin eigen durumlarn temelini kullanarak balang durumunu yeniden ifade edersek, IHMjj = '/2{IO>+(alO-> - pil.> + l<D>-(al0,> + (3I1,>) + I>+(-all 3 > + plO,>) + l2>-(-0Cl_> - (3l0->}buluruz. Bu yzden, lmm yaptktan sonra sistemi bu drt terimden biri zerine "ktrrm". Nicholas ile (normal yollarla) haberleip hangi terimi bulduumu bildirdikten sonra, Nicholas artk Foton l'in zgn durumunu elde etmek iin Foton 3' nasl deitirmesi gerektiini bilir. rnein, eer lmmn l<I>>- durumunu verdiini bulmusam, Nicholas Foton 3'e bir ey

630

yapmak zorunda deildir, nk yukardaki gibi Foton 3 zaten Foton l 'in zgn durumundadr. Eer herhangi baka bir sonu bulursam, Nicholas uygun bir dnme operasyonu uygulayarak (grebileceiniz gibi, bunu benim bulduum sonu belirliy o r ) Foton 3' istenen duruma getirir. 4. Aslnda matematie eilimli okuyucu, "kuantumda kopyalama olmaz" ad verilen teoremi ispatlamann ok zor olmadn fark edecektir. Herhangi verilen bir durumu girdi olarak alan ve kt olarak da bunun iki kopyasn reten niter bir U kopyalama operatr olduunu varsayalm (herhangi bir O C > girdi durumu iin U l(X > > 0 C >I(X >). Dikkat edilirse U, (OC > + 1 ( 3 >)gibi bir duruma uyguland zaman (la >la > + 1 ( 3 >1(3 >) ortaya kar ki bu da zgn durumun ikili kopyas olan (OC > + 1 ( 3 >) (la > + 1 ( 3 >) deildir. Bu nedenle kuantum kopyalamas yapacak byle hibir U operatr yoktur. (Bu, ilk olarak 1980'lerin balarndaWootters ve Zurek tarafndan gsterilmiti.) Kuantum tele-tamann gerekletirilmesinin kuramsal ve deneysel geliimiyle pek ok aratrmac ilgilenmitir. Metinde sz edilenlerin yan sra birka isim vermek gerekirse, Cambridge niversitesi nde iken Sandu Popescu'nun almalar Roma deneylerinde nemli rol oynam, Kaliforniya Teknoloji Enstits ndeki Jeffrey Kimble'n grubu kuantum durumunun srekli zelliklerinin tele-tanmasnda nclk etmitir. ok-parack sistemlerinin balantll zerine son derece ilgi ekici bir alma iin, bkz. B. Julsgaard, A. Kozhekin ve E. S. Polzik, "Experimental long-lived entanglement of two macroscopic objects", Nature A13 (Eyl. 2001), 400-403. Kuantum balantll ve kuantum tele-tamay kullanan en heyecan verici ve etkin aratrma alanlarndan biri, kuantum hesaplama alandr. Kuantum hesaplamann modern ve genel-dzeydeki bir sunumu iin bkz. Tom Siegfried, The Bit and the Pendulum ( N e w York: John Wiley, 2000) ve George Johnson, A Shortcut Through Time ( N e w York: Knopf, 2003). Blm 3'te incelemediimiz ama bu blmde nemli bir rol oynayacak olan artan hzla zamann yavalamasnn bir zellii ikiz paradoksu ad verilen elikili durumdur. Konunun ifadesi son derece basittir: eer siz ve ben birbirimize gre sabit bir hzla hareket ediyorsak, ben sizin saatinizin benimkine gre daha yava altn dnrm. Ama siz de benim kadar hareketsiz olann kendiniz olduunu iddia edebileceiniz iin, hareket edenin benim saatim olduunu, bu yzden yavalayan saatin benimki olduunu dnrsnz. Her birimizin, dierinin saatinin yavaladn iddia etmesi elikili gibi grnyorsa da yle deildir. Sabit hzda, saatler birbirlerinden giderek uzaklaacaklarndan, hangisinin "gerekten" yavaladn belirlemek iin yz yze bir karlatrma yapmak olas deildir. Btn dier dolayl karlatrmalar (rnein, saatlerimizin gsterdii zaman cep telefonuyla konuarak birbirimize iletebiliriz) uzaysal ayrklktan kaynaklanan bir zaman farkyla gerekleecei iin, zorunlu olarak Blm 3 ve 5'te sz edilen, farkl gzlemcilerin imdi kavramlarndaki karmaklklar iin iine sokar. Bunlar yeniden anlatmayacam ama zel grelilie ilikin bu karmaklklar da zmlemeye girdii zaman, her birimizin dierinin saatinin yava altn ne srmemizde bir eliki olmaz (Teknik ama basit ve btnlkl bir inceleme olarak J. A. Wheeler'in Spacetime Physics adl kitabna bakabilirsiniz). Eer yavalayp durursanz, sonra da dnerek bana doru hareket ederseniz, saatleri yz yze karlatrarak farkl imdi kavramlarndan kaynaklanan karmaklklar ortadan kaldrabiliriz ama grne gre olaylar daha iinden klmaz hale gelir. Karlatmzda hangimizin saati dierinden ileride olur? ikiz paradoksu ad verilen eliki budur: eer siz ve ben ikiz olsak, karlatmz zaman ayn yata m oluruz yoksa birimiz daha m yal oluruz? Cevap, benim saatimin sizinkinden ileride olacadr, yani ben daha yal olurum. Bunun nedenini aklamann birok yolu var ama en basiti, sizin hznz deitirip ivmelendiiniz zaman perspektiflerimiz arasndaki simetrinin bozulmasdr; hareket edenin kesinlikle siz olduunu id-

5.

6.

7.

8.

631

dia edebilirsiniz (rnein, bunu hissettiiniz iin veya Blm 3'teki tartmaya gre, benimkinin tersine, sizin uzay-zamandaki yolunuz artk dorusal deildir) ve bu yzden sizin saatiniz benimkine gre yavalar. Sizin iin geen zaman benimkinden daha azdr. 9. Dierlerinin yan sra John Wheeler 'da bir kuantum evreninde gzlemcinin sahip olduu nemli rol, nl aforizmalarndan birinde yle zetlemitir: "Basit bir olay, gzlenen bir olay olana kadar olay saylmaz". Wheeler'in olaanst fizik hayat hakknda daha ok ey renmek iin John Archibald Wheeler ve Kenneth Ford, O eons, Black Holes and Quantum Foam: A Life in Physics (N ew York: Norton, 1998) kitabna bakabilirsiniz. Roger Penrose 'da kuantum fizii ve zihin arasndaki ilikileri , kendi yazd The Emperor's New Alind ve Shadows of the Alind: A Search fort he Alissing Science of Consciousness (Oxford: Oxford University Pres, 1994) kitaplarnda incelemitir.

10. rnein, bkz. "Reply to Criticisms', Albert Einstein, The Library of Living Philosophers c.7, P. A. Schilpp, ed. (New York: M J F Boks, 2001) 11. W. J. Van Stockum, Proc. R. Soc. Edin. A57 (1937), 135. 12. Konuyu bilen okuyucu basitletirme yaptm grecektir. 1966'da John Wheeler'in rencisi olan Robert Geroch, en azndan ilke olarak, uzay delip yrtmadan bir solucan delii yapmann olas olduunu gsterdi. Ama solucan delii yapmann daha sezgisel, uzay delen ve solucan deliinin varlnn zamanda yolculua olanak vermedii yaklamdan farkl olarak Geroch'un yaklamnda yapm evresinin kendisi zorunlu olarak zaman o kadar eriltir ki, zamanda zgrce ileriye veya geriye gidilebilir (amayapmn balangcndan daha eskiye gidilemez). 13. Eer uzayda byle egzotik madde bulunan bir blgeden hemen hemen k hzyla geer ve saptadnz btn enerji younluk lmlerinin ortalamasn alrsanz, bulacanz sonu negatif olacaktr. Fizikiler byle egzotik maddenin, ortalamas alnm zayf enerji koulunu ihlal edeceini sylyorlar. 14. Egzotik maddenin en basit ortaya k, Blm 12'de incelenen Gasimir deneyindeki paralel plakalar arasndaki boluk dalgalanmalar ile olur. Hesaplar, plakalar arasndaki kuantum dalgalanmalarnn bo uzaya gre daha az olmasnn negatif enerji younluu (ve negatif basn) ortaya kardn gsteriyor. 15. Solucan deliklerine ilikin pedagojik ama teknik bir inceleme iin bkz. Matt Visser, Lorentzian Wormholes: From Einstein to Hawking (New York: American Institute of Physics Pres, 1996). Blm 16 1. Matematie eilimli okuyucu iin, Blm 6'daki 6. nottan hatrlanaca zere, entropi, yeniden dzenlenmelerin (durumlarn) saysnn logaritmas olarak tanmlanr ve bu rnekte doru cevap elde etmek iin bunun nemi vardr. ki kab birletirdiinizde hava molekllerinin eitli durumlar, ilk kaptaki hava molekllerinin durumlar, sonra da ikinci kaptaki hava molekllerinin durumlar verilerek belirlenir. Bu yzden, birlemi olan kaplar iin yeniden dzenlenmelerin says, her birinin tek tek dzenlenme saysnn karesidir. Logaritmay aldktan sonra, bu bize entropinin iki katna ktn bildirir. 2. Farkl birimlere sahip olduklar iin bir hacimle bir alan karlatrmann gerekten pek de anlam ifade etmediini fark edeceksiniz. Burada aslnda kastettiim, metinden de anlalaca gibi, hacmin yarapla byme hznn alann yarapla byme hzndan ok daha byk olmasdr. Bu yzden, entropi hacme deil yzey alanna bal olduu iin, blgenin boyutuyla, hacme bal olmas durumundan daha yava artar. 3. Bu, entropi snr hakknda fikir veriyor olsa da, konuyu bilen okuyucu burada bir basitletirme yaptm fark edecektir. Raphael Bousso tarafndan ileri srld gibi, bu snrn kesinliinin artmas bo hiperyzeyden geen aknn (odaklama parametresi olan her yerde pozitiftir) A/4 ile snrl olmas demektir. Burada A

632

4. 5.

bo hipeyzeyin ("k-yaprann) uzaysal arakesitinin yzey alandr. Daha dorusu, bir kara deliin entropisi olay ufkunun alannn Planck birimiyle ifade edilen miktarnn 4'e blnp Boltzmann sabitiyle arplmasyla bulunur. Matematie eilimli okuyucu Blm 8'in notlarndan, bir gzlemcinin nedensel temasta olabilecei ve olamayaca eyleri ayran yzey olan bir baka ufuk kavram -kozmik ufuk- olduunu da hatrlayabilir. Byle ufuklarn da, yine onlarn yzey alanlaryla orantl olan entropiyi arttracana inanlyor. 1971'de Macaristan doumlu fiziki Dennis Gabor, holografi ad verilen eyi bulduu iin Nobel dl ald. Balangta elektron mikroskoplarnn zmleme gcn arttrmak amacyla yola kan Gabor, 1940 larda bir cisimden yansyan k dalgalarndan daha fazla bilgi elde etmek iin alyordu. rnein bir fotoraf makinesi k dalgalarnn iddetini kaydeder, fotorafta bu iddetin daha byk olduu yerlere daha parlak, dk olduu yerlere ise daha karanlk noktalar koyar. Gabor ve pek ok bakalar iddetin bir k dalgasnn tad bilgilerin yalnzca kk bir blm olduunu fark etmilerdi. Bunu, rnein ekil 4.2b'de gryoruz: giriim deseni n iddetinden (genliinden) etkileniyor olsa da (daha yksek genlikli dalgalar btn olarak daha parlak desen oluturur), desenin kendisi, iki yarktan geerek detektr ekranna ulaan dalgalarn tepelerinin, ukurlarnn veya rasgele blgelerinin girimesi sonucunda ortaya kar. Bu ikinci bilgiye faz bilgisiach verilir: eer verilen bir noktada iki k dalgas birbirini destekliyorsa (eer ayn zamanda tepe ya da ukur noktasna ulayorlarsa) ayn fazda, birbirlerini snmlendiriyorlarsa (biri tepe noktasna ularken dieri ukur noktasna ulayorsa) ters tazda olurlar. Daha genel olarak, bu noktalarda bu iki u noktann dnda, arada bir yerde kalmlarsa, birbirlerini ksmen destekler ya da ksmen snmlendirirler. Bu nedenle bir giriim deseni, girien k dalgalarnn faz bilgilerini kaydeder. Gabor bir cisimden yansyan k dalgalarnn hem iddetlerinin hem de faz bilgilerinin zel olarak tasarlanm bir film zerine kaydedilmesinin bir yolunu buldu. Modern dile evirirsek, Gabor'un yaklam ekil 7.1'deki deney dzeneine benzer ama iki lazer nndan biri ilgili cisimden yansyarak detektr ekranna ular. Eer ekrana uygun bir fotoraf emlsiyonu kapl olan bir film yerletirilmise, ekrana dorudan ulaan nla yansyarak ulaan n arasnda bir giriim deseni -filmin yzeyinde minik izikler eklinde- kaydedilecektir. Giriim deseni hem yansyan nn iddetini, hem de iki n arasndaki faz ilikilerini kapsayacaktr. Gabor'un grleri bilim asndan son derece dallanp budakland ve biri dizi yeni lm tekniinin gelitirilmesini de beraberinde getirdi. Ama kamuoyu asndan en nemli sonu, sanatsal ve ticari hologramlarn gelitirilmesi oldu. Sradan fotoraflar yalnzca k iddetini kaydettikleri iin dz grnrler. Derinlik vermek iin faz bilgisine ihtiya vardr. Bunun nedeni bir k dalgas hareket ederken bir tepe, bir ukur, sonra yeniden bir tepe gelmesi, bylece faz bilgisinin, daha dorusu cismin birbirine yakn blgelerinden yansyan nlar arasndaki faz farklarnn nlarn ald yollar arasndaki farklar konusunda bilgi tamasdr. rnein bir kediye kardan bakarsanz, gzleri burnundan biraz daha geridedir ve bu derinlik fark gzden ve burundan yansyan k nlar arasndaki faz farknda gizlidir. Bir hologram lazerle aydnlattnzda hologramn kaydettii bu bilgiyi aa karabiliriz ki bu da grntye derinlik katar. Sonular hepimiz grmzdr: iki boyutlu plastikten retilen boyutlu, olaanst grntler. Ama dikkat ederseniz gzleriniz derinlii grmek iin faz bilgisini kullanmaz. Gzler bu amala paralaks kullanr: verilen bir noktadan sol ve sa gznze ok az farkl alarla ulaan k nlar, beyninizde ifresi zlerek cismin uzakl hakknda bilgi verir, ite bir gznzn gr yetenei kaybolduunda (veya bir gznz bir sre kapal tuttuunuzda) derinlik hissinin kaybolmasnn (veya azalmasnn) nedeni budur.

6.

7.

Matematie eilimli okuyucu iin buradaki ifade, bir k nnn veya daha genel olarak ktlesiz paracklarn bir kar-deSitter uzaynn iinde herhangi bir noktadan uzaysal sonsuzlua snrl bir zaman iinde gidip dnebilecekleridir.

633

8. 9.

Matematie eilimli okuyucu iin, Maldacena AdS. X S' balamnda alm, snr kuram AdS. in snrndan kaynaklanmtr. Bu ifadenin sosyoloji ile ilikisi fizikle olan ilikisinden fazladr. Sicim kuram kuantum parack fiziinden tremi oysa halka kuantum ktleekimi genel grelilikten ortaya kmtr. Bununla birlikte, gnmzde yalnzca sicim kuram genel greliliin hesaplarna uygun sonular bulmaktadr. Bunun nedeni yalnzca sicim kuramnn genel grelilii byk uzaklk leklerinde inandrc bir ekilde indirgeyebilmesidir. Halka kuantum ktleekimi kuantum alannda ok iyi anlalsa da, byk lekli olaylarla arasndaki akln kapatlmasnn g olduu grlmtr.

10. Daha dorusu, Evrenin Zarafeti kitabnn 13. Blmnde daha ayrntl olarak anlatld gibi, Bekenstein ve Hawking'in 1970'lerdeki almalarndan bu vana kara deliklerin ne kadar entropi barndrdklarn biliyoruz. Yine de, bu aratrmaclarn yaklam dolayl idi ve bulduklar entropiyi aklayabilecek mikroskobik yeniden dzenlemeleri -Blm 6'daki gibi- hi gz nne almamlard. 1990'larn ortalarnda bu aklk kara deliklerle sicim/M-kuramndaki baz zarlarn baz durumlar arasnda zekice bir ba kuran iki sicim kuramcs, Andrew Strominger ve Cumrun Vafa tarafndan kapatld. Bu aratrmaclar, belirli baz zel kara deliklerin, tam olarak kendi temel yaptalarnn (bu yaptalar her ne iseler) saylan kadar yeniden dzenlenmeye olanak verdiini, bunun baz zel zar birleimleri iin de geerli olduunu buldular. Bylesi zar yeniden dzenlenmelerinin saysn belirlediklerinde (ve logaritmasn aldklarnda), bulduklar cevap, karlk gelen kara deliin Planck birimiyle yzey alannn 4 e blnm haliydi, ki bu, kara deliin entropisi iin yllar nce bulunmu olan cevapt. Halka kuantum ktleekiminde de aratrmaclar bir kara deliin entropisinin yzey alanyla orantl olduunu bulmular, ama tam cevab (Planck birimi cinsinden yzey alan bl 4) bulmak ok zor olmutu. Eer Immirzi parametresi ad verilen zel bir parametre uygun ekilde seilirse, o zaman gerekten kara delik entropisi halka kuantum ktleekiminin matematiinden kar ama henz kuramn kendi iinde, bu parametrenin doru deerini neyin setii konusunda evrensel olarak kabul edilen, temel bir aklama bulunmamtr. 11. Bu blm boyunca yaptm gibi, niceliksel olarak nemli olan ama kavramsal anlamda etkisiz olan saysal parametreleri grmezden geliyorum.

634

Szlk

ak sicimler: Sicim kuramnda iki ucu da serbest olan sicimler alan: Uzay kaplayan ve kuvvetleri ileten, paracklarn varln/hareketini tanmlayan "sis" veya "temel". Matematiksel olarak uzayn her noktasnda alann deerini temsil eden bir dizi noktay kapsar. arka plandan bamszlk: Fiziksel bir kuramn, uzay ve zamann n koulu olarak sonradan sokulmas yerine daha temel kavramlardan kyor olmas zellii balantllk, kuantum balantll: Uzaysal olarak birbirlerinden uzakta bulunan paracklarn uyumlu zellikler gsterdii kuantum olgusu belirsizlik ilkesi: Kuantum mekaniinin, birbirlerini tamamlayan baz fiziksel zelliklerin ayn anda llebilmesi veya belirlenebilmesinde temel bir snrlama olduunu belirten ilkesi birok dnya yorumu: Kuantum mekaniinin, olaslk dalgasnn temsil ettii tm potansiyel olaslklarn farkl evrenlerde gerekletii bir yorumu birleik kuram: Btn kuvvetleri ve maddeyi tek bir kuramsal yapda tanmlayan kuram boluk: Bir blgenin olabilecei kadar bo hali; en dk enerji durumu boluk alan dalgalanmalar: bkz. kuantum dalgalanmalar byk birleme: Gl, zayf ve elektromanyetik kuvvetleri birletirme giriimi kuram byk ezilme: Byk Patlama'nn tersine dnerek uzayn kendi zerine kt, olas bir evrenin sonlan senaryosu Byk Patlama kuram/standart Byk Patlama kuram: Doum anndan itibaren scak ve genileyen bir evreni tanmlayan kuram Casimir kuvveti: Boluk alan dalgalanmalarnn dengesizlii sonucu ortaya kan kuantum mekaniine zg kuvvet D-zarlar, Dirichlet-p-zarlar: "Yapkan" bir p-zar; ak sicim ularnn ilitirildii bir p-zar dalga fonksiyonu: bkz. olaslk dalgas dnme deimezlii, dnme simetrisi: Bir fiziksel sistemin dnme hareketinden etkilenmeme zellii veya kuramsal yasas dz uzay: Uzaysal evrenin herhangi bir erilik iermeyen olas ekli dzlk problemi: Kozmoloji kuramlarnn uzayn gzlenen dzln aklama zorluu elektromanyetik alan: Elektromanyetik kuvveti uygulayan alan elektromanyetik kuvvet: Doadaki drt temel kuvvetten biri; elektrik yk olan paracklar zerinde etkilidir. elektron alam: Elektron paracnn, en kk paras ya da bileeni olduu alan elektrozayf Higgs alan: Souk, bo uzayda sfrdan farkl bir deere sahip olan alan; temel paracklarn ktle kazanmalarna neden olur. elektrozayf kuram Elektromanyetik ve zayf nkleer kuvvetleri elektrozayf kuvvet olarak birletiren kuram enerji ksesi: bkz. potansiyel enerji ksesi entropi: Fiziksel sistemlerin dzensizliinin bir ls; bir sistemin genel 635

grn deimeden temel bileenlerinin yeniden dzenlenme says esir: Uzay dolduran ve a yaylmas iin ortam salayan varsaymsal madde; varl rtlmtr. eylemsizlik: Bir cismin ivmelendirilmeye tepki gsterme zellii faz geii: Scakl byk bir aralkta deitirildiinde fiziksel bir sistemde ortaya kan niteliksel deiikilik foton: Elektromanyetik kuvvetin haberci parac; k tanecii genel grelilik: Einstein'n ktleekimi kuram; uzay ve zamann eri olduunu kabul eder. giriim: st ste binen dalgalarn ayrt edilebilir bir desen yaratt olgu; kuantum mekaniinde grne gre birbirini dlayan seenekler de giriim yapabilir, glonlar: Gl nkleer kuvvetin haberci paracklar greci: Btn hareketlerin greli olduunu ve uzayn mutlak olmadn ileri sren gr gzlenebilir evren: Evrenin kozmik ufkumuzun iinde kalan blm; evrenin yayd n bugn bize ulaabilen blm; evrenin grebildiimiz blm gravitonlar: Ktleekimi kuvvetinin varsaymsal haberci paracklar gl nkleer kuvvet: Doann kuarklar zerinde etkili olan kuvveti; proton ve ntronlarn iinde kuarklar bir arada tutar. haberci parack: Bir kuvvetin, etkisini ileten en kk "paketi" veya "birimi" hangi-yoldan bilgisi: Kaynaktan detektre giden paracn hangi yoldan gittiini tanmlayan kuantum mekaniksel bilgi hz: Bir cismin hareketinin srati ve yn hzlandrc, atom arptrc: Parack fiziinde paracklarn yksek hzlarda arptrlmalarn salayan aratrma arac Higgs ala: bkz. elektrozayf Higgs alan Higgs alan boluk beklenen deeri: Higgs alannn bo uzayda sfrdan farkl bir deer ald durum; Higgs okyanusu Higgs okyanusu: Higgs alan boluk beklenen deerinin bu kitapta kullanlan ksaltmas Higgs paracklar: Bir Higgs alannn en kk kuantum bileenleri inflaton alan: Enerjisi ve negatif basnc ime genilemesinin kayna olan ivme: Hzm bykl ve/veya ynnn deitii hareket Kaluza-Klein kuram: ten fazla uzay boyutu ieren evren kuram kapal sicimler: Sicim kuramnda yer alan halka eklindeki enerji iplikikleri kara delik: Devasa ktleekiminden tr kendisine ok yaklaan (kara deliin olay ufkundan daha yakna gelen) her eyi, bile kendine ekerek uzaklamasna izin vermeyen gk cismi karanlk enerji: Uzay birrnek dolduran varsaymsal enerji ve basn; enerjisi/basnc zamanla deiebildii iin kozmoloji sabitinden daha genel bir kavkaranlk madde: Uzay dolduran, ktleekimi uygulad halde k yaymayan madde Kelvin: Scaklklarn mutlak sfra gre (Celsius leindeki olas en dk scaklk olan -273 derece) belirlendikleri lek kendiliinden simetri krlmas: Higgs okyanusu oluumunun teknik ad; nceleri ak olan simetrinin gizlendii ya da bozulduu sre klasik fizik: Bu kitapta kullanld gibi, Newton'un ve Maxwell'in fiziksel yasalar. Daha genel olarak, zel ve genel grelilik de aralarnda olmak zere, kuantum d btn fizik yasalarn anlatmak iin kullanlr. Kopenhag yorumu: Kuantum mekaniinin byk cisimlerin klasik yasalara, 636

kk cisimlerinde kuantum yasalarna uyduunu ngren yorumu kozmik mikrodalga fon nm: Evrenin ilk dnemlerinden kalan ve tm uzay kaplayan kalnt elektromanyetik nm kozmik ufuk, ufuk: Evrenin balangcndan bugne kadar henz n bize ulamad konumlar kozmoloji: Evrenin kkenini ve evrimini inceleyen bilim dal kozmoloji sabiti: Kkeni ve yaps bilinmeyen, evreni birrnek dolduran varsaymsal enerji ve basn kritik younluk: Uzayn dz olmasn gerektiren madde/enerji younluunun miktar; yaklak metrekpte 10 -23 gram kuantum dalgalanmalar, kuantum titreimleri: Kk leklerde bir alann deerinde, kuantum belirsizliinden kaynaklanan kanlmaz olarak ortaya kan hzl deiiklikler kuantum kromodinamii (kuantum renk dinamii): Gl nkleer kuvvetin kuantum mekaniksel kuram kuantum mekanii: Atomlarn ve atomalt paracklarn dnyasn aklamak zere 1920'lerde ve 1930'larda gelitirilen kuram kuantum lm problemi: Bir olaslk dalgasnn ierdii devasa sayda olaslklarn lldnde nasl olup da tek bir sonu verdiini aklayan problem. kuarklar: Gl nkleer kuvvetin etkisi altndaki temel paracklar; alt tr vardr (alt, st, aa, yukar, acayip ve cazibe) M-kuram: Sicim kuramnn be trn birletiren ve u anda eksik olan kuram; btn kuvvetlerin ve btn maddenin tam kuantum mekaniksel kuram Mach ilkesi: Btn hareketlerin greli olduu ve duraanlk standardnn evrendeki ortalama madde dalm tarafndan belirlendii ilkesi mikrodalga fon nm: bkz. kozmik mikrodalga fon nm mutlak uzay: Newton'un uzay kavray; uzay deimez ve iinde bulunan her eyden bamsz kabul eder. mutlak uzay-zaman: Uzaya zel greliliin bak; uzay zamann btnl penceresinden, deimez ve iindekilerden bamsz olarak grr, mutlak: Uzay mutlak olarak gren bak as negatif erilik: Kritik younluktan daha az younlukta madde ieren uzayn ekli; eyer biimindedir olaslk dalgas: Kuantum mekaniinde bir paracn verilen bir konumda bulunma olasln veren dalga olaslk dalgasnn kmesi, dalga fonksiyonunun kmesi: Bir olaslk dalgasnn (dalga fonksiyonunun) yaylm durumdan sivrilmi duruma getii varsaymsal gelime olay ufku: Bir kara deliin evresinde geri dn olmayan noktalar birletiren varsaymsal kre; bir kara deliin olay ufkunu geen herhangi bir ey kara deliin ktleekiminden kurtulamaz. zel grelilik: Einstein'n, uzay ve zamann tek balarna bamsz olmadklarn, farkl gzlemcilerin greli hareketlerine bal olduklarn anlatan kuram p-zar: Sicim/M-kuramndaki p-uzaysal boyutlu bileenler. Ayrca bkz. D-zar Planck ktlesi: Titreen bir sicimin tipik ktlesi (10 -3 gram, bir toz taneciinin ktlesi; proton ktlesinin on milyar kere milyar kat) Planck uzunluu: Daha aasnda kuantum mekanii ile genel grelilik arasndaki elikinin ortadan kalkt boyut (10 -33 cm); bildiimiz uzay kavramnn kt uzunluk Planck zaman: In Planck uzunluunu kat etmesi iin geen sre (10 -43 637

saniye); daha aasnda bildiimiz zaman kavramnn kt zaman aral potansiyel enerji: Bir alanda veya cisimde depolanan enerji potansiyel enerji ksesi: Verilen bir deer iin alann enerjisini tanmlayan ekil; teknik olarak alann potansiyel enerjisi olarak adlandrlr, sicim kuram: Tek-boyutlu, titreen enerji iplikiklerine dayanan (bkz. spersicim kuram), ama zorunlu olarak spersimetriyi kapsamayan kuram. Baz durumlarda spersicim kuramnn ksaltmas olarak kullanlr, simetri: Bir fiziksel sistemin grnn deitirmeyen bir dnm (rnein mkemmel bir krenin merkezi etrafnda dnmesi krenin grnn deitirmez); bir fiziksel sistem zerinde, o sistemi tanmlayan yasalar zerinde herhangi bir etkisi olmayan bir dnm spin: Temel paracklarn, tpk dnmekte olan bir topata olduu gibi, dnme hareketine karlk gelen kuantum mekaniksel zellii (temel paracklar yapsal olarak asal momentuma sahiptir) standart ma gc: Astronomide uzaklk lmnde yararl olan ve bilinen yapsal parlakla sahip gk cismi standart model: Kuantum kromodinamii ve elektrozayf kuramdan oluan kuantum mekaniksel kuram ktleekimi dndaki btn kuvvetleri ve maddeyi tanmlar. Nokta parack kavram zerine temellenir. spersicim kuram: Temel bileenleri tek-boyutlu titreen enerji halkalar (kapal sicimler) veya iplikikleri (ak sicimler) olan, genel grelilikle kuantum mekaniini birletiren ve spersimetriyi de kapsayan kuram spersimetri: Tamsay spine sahip paracklarla (kuvvet paracklar) tamsaynn yars kadar spine sahip paracklarn (madde paracklar) yer deitirmesi durumunda yasalarn deimedii bir simetri tr ime kozmolojisi: Evrenin ilk dnemlerinde ksa ama devasa bir uzaysal genileme patlamas olduunu ileri sren kozmoloji kuram termodinamiin ikinci yasas: Bir fiziksel sistemin entropisinin verilen bir andan itibaren ortalama olarak artma eiliminde olacan syleyen yasa ufuk problemi: Kozmoloji kuramlarnn aklamaya alt problem (birbirlerinin kozmik ufuklarnn tesinde olan uzay blgelerinin nasl olup da hemen hemen ayn zelliklere sahip olduu sorusu) uzay-zaman: Uzay ve zamann ilk olarak zel grelilik tarafndan ngrlen birliktelii, btnl W ve Z paracklar: Zayf nkleer kuvvetin haberci paracklar yer deitirme simetrisi, yer deitirme deimezlii: Kabul edilmi olan doa yasalarnn uzayn herhangi bir noktasnda uygulanabilme zellii zaman-tersinmesi simetrisi: Doann kabul edilmi olan yasalarnn zamann bir yn veya dieri arasnda ayrm yapmama zellii. Verilen bir andan itiba-ren yasalar gemi ve gelecek ynnde tam olarak ayn ekilde davranr, zaman dilimi: Tek bir anda uzayn tamam; uzay-zaman bloundan yani somunundan alnan tek bir dilim zamann oku: Zamann -gemiten gelecee doru- gsteriyor gibi grnd yn zayf nkleer kuvvet: Doann atomalt leklerde etkili olan ve radyoaktif bozunma gibi olaylardan sorumlu olan kuvveti zar dnyalar senaryosu: Sicim/M-kuramnda yer alan ve bildiimiz uzay boyutunun bir -zar olma olasl

638

Dizin

Albrecht, Andreas, 344, 347 Antoniadis, Ignatios, 482 Aristoteles, 6, 36, 54, 97 Arkani-Hamed, Nima, 481, 482 Aspect, Alain, 139, 141, 144-145, 146 Bachas, Constantin, 482 Banks, Tom, 588 Bekenstein, Jacob, 576-577 Bell, John, 104, 127, 131, 135 Bennett, Charles, 531-534 Bhm, David, 129-130, 149, 251, 252 Bohr, Niels, 25, 110, 115, 116, 117 Boltzmann, Ludwig, 16, 184-185, 194, 203, 386-389 Bolyai, Janos, 500 Born, Max, 109 Brassard, Giles, 531 Braun, K 501, 502 Brill, Dieter, 501 Calabi, Eugenio, 445 Camus, Albert, 4-5, 6, 23, 25 Candelas, Philip, 450 Carnap, Rudolph, 172 Casimir, Hendrik, 400-401 Chiao, Raymond, 236 Chibisiov, Cennady, 622 Clauser, John, 139 Cohen, Jeffrey, 501 Compton, Arthur, 600 Crepeau, Claude, 531 Dai, Jin, 468 Davissen, Clinton, 106-107 de Broglie, Prince Louis, 611, 612 De Martini, A. Francesco, 531, 536 Descartes, Rene, 8, 31 De Sitter, Willem, 281, 341 Deutsch, David, 540, 549 de Witt, Bryce, 625 Dimopoulos, Savas, 481, 482, 483 Dirac, Paul, 110,463 Drhl, Kai, 235-238 Duff, Michael, 456, 462 Dummett, Michael, 540 Dvali, Gia, 481, 482 639

Eddington, Sir Arthur, 15 Euler, Leonhard, 410 Everett, Hugh, 251 Everitt, Francis, 503 Faraday, Michael, 50-52, 79 Farhi, Eddie, 380 Feng, Jonathan, 510, 511 Feynman, Richard, 25, 220 Fischler, Willy, 588 Ford, Kent, 259 Freedman, Stuart, 139 Friedmann, Alexander, 280-281, 334, 341 Fry, Edward, 139 Fuller, Robert, 561 Gabor, Dennis, 633 Gauss, Carl Friedrich, 84, 500 Gell-Mann, Murray, 259 Georgi, Howard, 323-325, 617 Germer, Lester, 106-107 Ghirardi, Giancarlo, 253-254, 255, 261-264 Gisin, Nicolas, 141 Glashow, Sheldon, 321, 322-325, 397, 617 Gliozzi, Ferdinando, 429 Gott, Richard, 554 Gdel, Kurt, 552, 553, 554 Green, Michael, 414-416, 429, 463, 469, 541 Griffiths, Robert, 259 Grossmann, Marcel, 78 Guth, Alan, 341-347, 380, 617, 618 Hafele, Joseph, 62 Hartle, Jim, 259 Heisenberg, Werner, 110, 117 Hess, Victor, 510 Higgs, Peter, 311 Hooft, Gerard t', 580 Hofava, Petr, 457, 469, 489 Hull, Chris, 456, 462 Hlse, Russell, 629 Joos, Erich, 256 Jozsa, Richard, 531 Kaluza, Theodor, 435-437 Kaluza-Klein kuram., 442 Kant, Immanuel, 566 Keating, Richard, 62 Kelvin, Lord, 10, 11, 12 Khoury, Justin, 489 Klein, Oskar, 437, 439, 440 Kwiat, Paul, 236 640

Lamoreaux, Steve, 401, 624 Leibniz, Gottfried Wilhelm von, 7, 37, 38, 40, 75, 348, 376 Leigh, Robert, 468 Lemaitre, Georges, 281, 334, 335, 341 Lenin, Vladimir, 44 Lense, Joseph, 500 Linde, Andrei, 344, 347, 389, 619, 620, 622, 623 Lippershey, Hans, 508 Lobachevsky, Nikolai, 500 Lykken, Joe, 482 Maidacena, Juan, 581-583, 634 Mills, Robert, 310 Minkowski, Hermann, 66, 597, 598, 602-605 More, Henry, 36, 54 Morley, Edward, 54-55, 596 Morrison, David, 465 Nambu, Yoichiro, 411 Neveu, Andre, 429 Nielsen, Holger, 411 Oersted, Hans, 52 Olive, David, 429 Omns, Roland, 259 Ovrut, Burt, 489 Pauli, Wolfgang, 120, 130, 616 Penrose, Roger, 16, 207 Penzias, Arno, 614 Peres, Asher, 531 Perlmutter, Saul, 363, 364 Pflster, Herbert, 501, 502 Planck, Max, 96 Piaton, 36, 580 Polchinski, Joe, 468-471 Principia Mathematica (Newton), 9, 35, 57, 79 Principia Philosophiae (Descartes), 31 Pugh, Goerge, 502 Quinn, Helen, 324 Ramond, Pierre, 429 Randall, Lisa, 482 Riemann, Georg Bernhard, 84, 500 Rimini, Alberto, 253-355, 261, 262 Rubin, Vera, 359 Salam, Abdus, 321-323, 397 Sato, Kushiko, 619 Scherk, Joel, 412-413, 420-421, 429, 431, 463 Schiff, Leonard, 502

641

Schmidt, Brian, 363, 364 Schrdinger, Erwin, 109, 245 Schwarz, John, 411-416, 420-421,429,431,456,463 Scully, Marian, 235, 237, 238 Seiberg, Nathan, 489 Sen, Ashoke, 456 Shapere, Alfred, 510, 511 Shenker, Stephen, 588 Smith, Sinclair, 358 Solvay konferanslar, 115-117 Spaarnay, Marcus, 401 Starobinsky, Alexei, 619, 622 Steinberg, Aephraim, 236 Steinhardt, Paul, 344, 347, 489, 619 Strominger, Andrew, 450, 465, 627 Sundrum, Raman, 482 Susskind, Leonard, 410-411, 580, 588 Taylor, Joseph, 629 Thirring, Hans, 500 Thompson, Randall, 139 Thorne, Kip, 554, 556, 561 Tipler, Frank, 554 Tolman, Richard, 488-489 Townsend, Paul, 456, 462 Turok, Neil, 489-490, 518 Tye, Hemy, 341, 342, 345, 618 Vafa, Cumrun, 634 van Stockum, W. J 552-553 Veneziano, Gabriele, 410, 411 Visser, Matt, 561 Weber, Tullio, 253-255 Weinberg, Steven, 321-324 Wheeler, John, 228, 229-230, 251, 556, 561, 596 Wilson, Robert, 614 Witten, Edward, 450, 456-460, 461-462, 464, 468, 469-470, 482, 489 Wooters, William, 531 Yang, C. N 310 Yau, Shing-Tung, 445 Zeh, Dieter, 256, 257 Zeilinger, Anton, 531, 536 Zurek, Wojciech, 256 Zwicky, Fritz, 358

642

You might also like