You are on page 1of 307

T.

C NECMEDDN ERBAKAN NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TEMEL SLAM BLMLER ANABLM DALI TASAVVUF BLM DALI

17. YZYIL OSMANLI MUTASAVVIFLARINDAN KASTAMONULU MER FUD (V. 1046/1636) VE MUSLHUN-NEFS SML ESER

(YKSEK LSANS TEZ)

DANIMAN: PROF. DR. DLAVER GRER

HAZIRLAYAN: MEVLT ZELK 094244061004

KONYA 2012

ZET slm Dnini en sade bir ekilde ve titizlikle yaama gayreti diye tarif edebileceimiz tasavvufun ana hedefi, nefsi terbiye ederek, insan, insn- kmil seviyesine karmaktr. Aslnda bu hedef, tasavvufun da kaynakln yapan Kur'n- Kerm ve Snnet-i Nebeviyyenin ana hedefidir. Bu hedef zor da olsa gereklemesi mmkn olan bir hedeftir. nk her zorlukta bir kolaylk yaratan ve insana gcnn stnde bir yk yklemeyen Allh Tel, mmkn olmayan hibir eyi kullarna emretmemitir. Nefis, yaratcs tarafndan insann iine konmu olan ve insan hoyrata yaamaya aran bir varlktr. Bu ynyle nefis, insan iin bir imtihn vesiledir. nsan, nefsine uyup, onu kendisine hkim kld takdirde Hak Tel'nn yolundan km; nefsini, Hak Tel'nn emirlerine uydurduu takdirde onu terbiye edip ona hkim olmu demektir. Her tarikatta, nefis terbiyesi ile ilgili eserler kaleme alnmtr. Bu eserlerden biri de Kastamonulu mer Fudnin (v. 1046/1636) Muslihun-Nefs isimli eseridir. Eser, nefs-i emmre, nefs-i levvme, nefs-i mlheme, nefs-i mutmainne, nefs-i rzye ve nefs-i marzyye olmak zere nefsin alt mertebesinin sfatlarndan bahsetmektedir. Bu mertebelerin her birinin yedier tane sfat bulunmaktadr. lk iki mertebenin sfatlar knanm sfatlar; dier drt mertebenin sfatlar ise vlm sfatlardr. Mellife gre, nefsini slh etmeyi hedefleyen kii, bir mrid-i kmil gzetiminde, nefs-i emmre ve nefs-i levvme mertebelerinin sfatlarndan soyutlanmal; dier drt mertebenin sfatlar ile sfatlanmaldr. Nefsin terbiyesi ancak bu sayede mmkndr. Aksi takdirde, kiinin nefsini terbiye etmesi mmkn deildir. Bizim bu alma ile hedefimiz, gnmzde giderek ilgi oda hline gelen tasavvufun temel retilerinden biri olan nefis terbiyesi konusunda, mer Fudnin Muslihun-Nefsteki bak asn ortaya koymaktr. Bu eserin, zellikle tasavvufa ilgi duyan gnmz insanna, nefis terbiyesi konusunda katk salayacana inanmaktayz.

ABSTRACT The main aim of Sufism, which can be described as living the religion of Islam in a most elaborate way, is to destroy nafs and make humanbeings reach the level of perfection. In fact this aim consists the essence of holy Quran and Sunnah alNabawiah, which resource Sufism. No matter how hard this aim is, it is possible as Allah, the merciful and the greatest, has created easiness against difficulties and never ordered His humanbeings something impossible. Nafs -the lowest dimension of ones inward existence, the evil side of ones soul- was placed by the Creator in humans and it incites humanbeings to live their life in vain. On this side, it is a means of being tested for humanbeings in this world. When one is overwhelmed by his nafs and dominated by it, he is on the wrong way. Conversely, when one obeys Allahs orders and commands his nafs, he is on the right way. In every tariqa, various works have been produced regarding destroying the nafs. One of these works is Muslihun-Nefs of mer Fud (v. 1046/1636) who is from Kastamonu. This work is about the six stages of development of nafs which are annafs al-ammara, an-nafs al-lawwama, an-nafs al-molhama, an-nafs al-motma'inna, an-nafs ar-radiyya, an-nafs al-mardiyya. Each of these stages has seven attributes. The first two stages have condemned attributes and the other four stages have praised attributes. According to the author, one aiming at destroying his nafs, should isolate himself from the attributes of an-nafs al-ammara and an-nafs al-lawwama by the guidance of a murshid al-kamil and should be dressed in the attributes of other four stages. Only in this way, destroying nafs is possible. Otherwise, it is not possible to overwhelm ones nafs. This study aims at putting forward mer Fuds point of view in his work, Muslihun-Nefs, regarding the purification of nafs which is one of the main creeds of Sufism. We believe that this study will contribute to the people interested in Sufism in terms of purification of the nafs.

ii

NDEKLER ZET............................................................................................................................. ABSTRACT.................................................................................................................. NDEKLER KISALTMALAR NSZ.. GR A. Aratrmann Konusu..... B. Ama ve nem..... C. Yntem. D. Kaynaklarn Deerlendirilmesi. E. Snrllklar... I. BLM: MER FUD, HAYATI, ESERLER VE HOCALARI... A. Hayat . B. Eserleri C. Hocalar... II. BLM: MUSLHUN-NEFS.. A. ESERN TANITIMI... A. 1. Eserin Bilinen Nshalar... A. 2. Eserin Telif Sebebi A. 3. Eserin Muhtevs... A. 4. Eserin slbu A. 5. Eserin Yazmnda stifade Edilen Kaynaklar. B. ESERDE ADI GEEN KLER.. B. 1. Peygamberler.. B. 2. Sahabler.. B. 3. Veller.. i ii iii vi vii 1 1 1 2 3 4 5 5 8 8 12 12 12 13 13 14 16 18 18 18 19

iii

III. BLM: NEFS, NEFS TERBYES, MUSLHUN-NEFSTE NEFSN ALTI MERTEBES VE SIFATLARI A. NEFS VE NEFS TERBYES.... A. A. Kurn- Kermde Nefs Terbiyesi....... A. B. Snnet-i Nebevde Nefs Terbiyesi....... A. C. Halvetiyye Tarikatnda Nefs Terbiyesi... B. MUSLHUN-NEFSTE NEFSN ALTI MERTEBES VE SIFATLARI.......... B. A. Nefs-i Emmrenin Knanm Yedi Sfat... B. A. 1. Kibir ... B. A. 2. Hrs ..... B. A. 3. Haset (Kskanlk) ...... B. A. 4. ehvet ..... B. A. 5. Buhl (Cimrilik) ... B. A. 6. Hkd (Kin) ...... B. A. 7. Gazap (fke) ...... B. B. Nefs-i Levvmenin Knanm Yedi Sfat...... B. B. 1. ret (Zevk Ehli Dostlarla Yiyip mek)... B. B. 2. Ucub (Kendini Beenme)..... B. B. 3. Heves (erata ve Tarkata Uymayan lere Meyletmek) B. B. 4. Mekr (Hile) ...... B. B. 5. Temenn B. B. 6. Levm (Knama-Ktleme) B. B. 7. Kahr (Bakasna Galip Gelip Onu Rezil Etmek)...... B. C. Nefs-i Mlhemenin vlm Yedi Sfat...... B. C. 1. lim... B. C. 2. Tevzu (Alak Gnlllk)..... B. C. 3. Tahamml (Halktan Gelen Belalara Dayanmak). B. C. 4. Seh (Eli Aklk )... B. C. 5. stikmet (nanta ve Davranlarda Doruluk)........... B. C. 6. Kanat (Dnya Malndan Zarret Miktar le Yetinmek) B. C. 7. Sabr.

21 21 21 28 32 36 36 36 40 41 44 47 50 53 56 56 57 59 61 62 64 66 69 69 71 73 75 77 82 83

iv

B. D. Nefs-i Mutmainnenin vlm Yedi Sfat... B. D. 1. Cd (Cmertlik). B. D. 2. Gam (Keder-Tasa). B. D. 3. Zhd... B. D. 4. kr.. B. D. 5. Tevekkl.... B. D. 6. bdt (bdetler)........................... B. D. 7. Tezelll (Kendini Hor Grme)...... B. E. Nefs-i Rziyenin Yedi vlm Sfat... B. E. 1. Zikir. B. E. 2. hls. B. E. 3. Ver (Allhtan Korkma) B. E. 4. Rz..... B. E. 5. Riyzt (Nefis Terbiyesi).... B. E. 6. Kermet... B. E. 7. Vef. B. F. Nefs-i Marziyenin Yedi vlm Sfat. B. F. 1. Terk-i Beeriyyet (Beeriyeti Terk Etmek) ... B. F. 2. Tahalluk Bi-Ahlkllh (Allh'n Ahlk le Ahlaklanmak)... B. F. 3. Tefekkr Fillh (Allh Hakknda Dnmek)... B. F. 4. Saf Fi-Nrillh (Allh'n Nru inde Saflamak)... B. F. 5. Takarrub lallh (Allha Yakn Olmak) B. F. 6. Talattuf Al Halkllh (Allh'n Yaratklarna yi Davranmak) B. F. 7. Lik-i Ztillh (Allh'n Zt ile Karlamak)... SONU.. KAYNAKA.... EKLER.. EK 1: MUSLHUN-NEFSN GNMZ HARFLERNE EVRS. EK 2: MUSLHUN-NEFS METNNN FOTOKOPS

87 87 88 90 92 94 97 100 102 102 105 106 108 110 114 117 118 118 119 121 123 124 124 126 128 130 135 136 219

KISALTMALAR a.g.e. a.v.c. a.g.m. a.g.t.. a.s. b. bkz. c. c.c. ev. D..A. haz. hz. k.v. K..H.K. k.s. k.s.a. M..F.V. O.S.A.V. r.a. s. S...F.D. s.a.v. thk. trc. tsz. v. vr. Yay. : Ad geen eser : Azze ve celle : Ad geen makle : Ad geen tez : Aleyhisselm : Bin (Olu) : Baknz : Cilt : Celle cellh : eviren : Diyanet slm Ansiklopedisi : Hazrlayan : Hazret-i : Kerrramallh vecheh : Kastamonu l Halk Ktphanesi : Kaddesellh sirrah : Kaddesellh sirrahl-azz. : Marmara niversitesi Fakltesi Vakf Yaynlar : Osmanl Aratrmalar Vakf Yaynlar : Radyallh anh/anh/anhm/anhm : Sayfa : Seluk niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi : Sallallh aleyhi ve selem : Tahkk : Tercme eden : Tarihsiz : Vefat : Varak Yaynlar

A..S.B.E. : Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits

M..S.B.E. : Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits

vi

NSZ Halvetilik Tarikatnn ana kollarndan Cemliyye kolunun bniyye ubesinin nemli simalarndan olan mer Fud (v. 1046/1636), XVII. yzylda yaam ok ynl bir mutasavvftr. Tez konumuzun temelini oluturan, onun Muslihun-Nefs isimli eseri, Halvetilik Tarikatnn nefsin makamlarn sistematik bir ekilde inceleyerek, nefis terbiyesinin yollarn gsteren bir bavuru kitab niteliindedir. Risalede, nefsin makamlar ve her makamn sfatlar, ayetler, hadisler ve tasavvuf eserleri nda detayl bir ekilde ilenmektedir. Mellifin bizzat kendi ifadesine gre, eserin hedef kitlesi, sadece tasavvuf erbab deil; btn Mslmanlardr. Nefis mcadelesinin hayat boyu devam eden bir sre olmas gereinden hareketle, nefis mcadelesinin yollarn gstermesi bakmndan, almann, gnmz insanna katklarnn olaca kanaatindeyiz. almamzn birinci blmnde, Fudnin hayat, eserleri ve hocalar hakknda bilgi verildi. kinci blmde, Muslihunn-Nefsin tantm yapp, eserde ad geen, peygamberler, sahabeler ve velilerin tespitini yapld. almann nc blmnde, Kur'n- Kerm'de, Snnet-i Nebeviyyede ve Halvetiyye Tarikatnda nefis terbiyesi hakknda bilgi verilip, Muslihun-Nefste nefsin alt mertebesi ve sfatlar incelendi. Bunu yaparken, nce tasavvuf klsik eserleri taranarak genel bir bilgi verildi; ardndan da mer Fudnin (v. 1046/1636) konuya bak as ortaya konmaya alld. Ekler blmnde ise, Muslihun-Nefsin gnmz Trke harflerine evirisi ve eserin Osmanlca metninin fotokopisi verildi. eviri yaplrken, baz yerlerde, cmle dkln gidermek iin, parantez iinde harf ya da kelime ilveleri yapld. Metinde geen baz kelimelerin anlamlar dipnotta gsterildi; yet ve hadislerin tercmesi yaplarak, kaynaklar dipnotlarda gsterildi; Arapa ve Farsa metinlerin tercmesi yapld. Eserin tahlli yaplrken, anlalr olmas iin, gerektii yerde uzun cmleler, anlam btnln bozmayacak ekilde ksaltld; tasavvuf kavramlardan bazlar, anlam kaymalarna sebebiyet vermemek iin orijinal ekilleri ile kullanlp, baz kelimelerin dipnotta anlamlar verildi. Ayn mnya gelen kelimelerin yan yana kullanlmas durumlarnda, o kelimelerden cmlenin akna en uygun olan ve gnmz Trkesinde kullanlmakta olan terch edildi. Eserde geen hikyelerin aktarlrken, aslna uygun olmak artyla, hikyenin akc bir slp ile yazlmasna gayret edildi. Rislenin sayfa numaralar, varak eklinde deil de, normal sayfa dzeni olduu iin, dipnotlar normal sayfa numaralar ile gsterildi.

vii

Muslihun-Nefsin birok ktphanede kayd bulunmaktadr. zerinde altmz nsha ise, Ankara niversitesi Dil Tarih Corafya Fakltesi Ktphanesinde, Mustafa Con A 80 kaydnda bulunan nshadr. Bu nshay tercih sebebimiz, nshann yazlarnn ve sayfa yapsnn dzgn olmasdr. almamzda, gr, neri ve ynlendirmeleriyle yardmlarn esirgemeyen danman hocam, Prof. Dr. Dilaver Grere; yksek lisans ders dneminde, bilgi ve tecrbeleri ile bu alanda yetimemize yardmc olan deerli hocam Prof. Dr. Hlya Kke ve zellikle eser temininde desteklerini esirgemeyen Ar. Gr. Ali obana en samm kranlarm arz ederim. Mevlt ZELK 17/07/2012, KONYA

viii

GR A. Aratrmann Konusu Aratrmamzn ana konusunu, 17. yzylda yaam olan Osmanl

mutasavvflarndan Kastamonulu mer Fud (v. 1046/1636) ve onun nefis terbiyesi hakknda yazm olduu Muslihun-Nefs isimli eseri oluturmaktadr. Bu erevede, ncelikle, zerinde altmz eserin mellifi olan mer Fudnin hayat, eserleri ve hocalar hakknda bilgi verildi. ki balk altnda Muslihun-Nefsin tantm yapld. Tezimize konu olan eserin, nefsin mertebe ve sfatlarndan bahsetmesi mnsebetiyle, nefis terbiyesi de aratrmamzn konular arasna girdi. Nefis terbiyesini, Kur'n- Kermde, Snnet-i Nebeviyyede ve Halvet Tarikatnda nefis terbiyesi balklar altnda inceledik. Kur'n- Kerm ve Snnet-i Nebeviyyedeki nefis terbiyesini incelememiz, Kur'n ve snnetin, btn slm ilimlerin temel iki kayna olmas; Halvet Tarkatndaki nefis terbiyesini incelememiz ise, altmz eserin mellifinin, Halvet merepli bir mutasavvf olmas mnasebetiyle oldu. almamzda zerinde younlatmz konu ise, Muslihun-Nefste nefsin mertebeleri ve sfatlar konusu oldu. Zr daha nceki konular, bu gne kadar farkl almalara konu olmuken, Muslihun-Nefs zerine yaplan bu alma yeni bir alma niteliindedir. B. Ama ve nem Trk slm kltr dokusunu besleyen kaynaklarn en nemlilerinden biri de hi phesiz tasavvuftur. Zr tasavvuf, slmn Trkler arasnda yaylmasnda ve kklemesinde en etkin unsur olmutur. Tasavvufun, slmn yaylmas ve kklemesi konusundaki bu etkisi, onun, ihls zere bir hayat tarzn benimsemi olmasndan kaynaklanmaktadr diyebiliriz. hls seviyesinde bir hayatn teekkl etmesi ise, nefis denen, insnn ktle meyyl olan ynnn slh edilmesi ile mmkndr. Bu gaye uruna, mutasavvf limler, nefis terbiyesi ile ilgili eserler yazmlar; bu eserleri ile hem kendi mritlerini ve evresindeki halk eitmiler hem de sonraki nesillere, nefis terbiyesi ynnde yol gstermilerdir. Bu limlerden biri de, en alt tabakadan en st tabakaya kadar Trk toplumunun her kesiminde ciddi etkileri olan Halvet Tarikatnn bir uzants olan abniyye Tarkatnn halfelerinden olan mer Fuddir (v. 1046/1636). 1

Bizim bu alma ile amacmz, Trk slm Tasavvufunda nemli bir yer igal eden mer Fud'nin, nefis terbiyesi hakknda yazm olduu Muslihun-Nefs isimli eserini gn yzne karp gnmz insannn istifdesine sunmaktr. alma, kltr haznelerimizin en deerlileri arasnda yer alan yazma eserlerimizden bir tanesinin daha ktphanelerde kllenmekten kurtarlmas asndan nem arz etmektedir. C. Yntem almamza konu olan Muslihun-Nefs isimli rislenin Osmanlca alfabe ile yazlmas dolaysyla, ncelikle eserin gnmz harflerine evirisini yaptk. eviri yntem ve teknikleri konusunda, ncelikle, akademisyenlerce yazlm Osmanlca Szlklerden, benzer almalardan ve zellikle mer Fudnin zerinde allm rislelerinden1 istifde ettik. eviri esnasnda metnin kolay okunur bir yaz ile yazldna hit olduk; ancak birka tane de olsa okunamayan kelimelere rastladk. Bu kelimeleri en uygun okunu ekliyle verip, ihtiyten kelimenin yanna parantez iinde soru iareti koyduk. Hakknda daha nce yaplm tez almalarnn bulunmas dolaysyla, almamzda mer Fud'nin hayat, eserleri ve hocalar hakknda verilen bilgiler, genelde bu almalardaki verilen kaynaklardan farkl olmad. Bu yzden almamzda daha ok eserin muhtevas zerine younlatk. Muslihun-Nefste Nefsin Alt Mertebesi ve Sfatlar blmndeki konu sralamasn, rislenin aslna uygun olarak verdik. Nefsin sfatlar konusunu ilerken, ncelikle bu sfatlarn lgat anlamlarn; ardndan tasavvuf klasiklerini tarayarak stlh anlamlarn verdik. Konuyla ilgili hads-i erf ve yet-i kerimeleri, bazen metni ile verdik bazen de dipnotta gstermekle yetindik. En sonunda da mer Fud'nin Muslihun-Nefste konuya bak asn ortaya koymaya altk. Bunu yaparken, baz yerlerde metnin aslna mutbk kalrken; ou zaman, aslna muhlif olmayacak ekilde sadeletirme yoluna gittik. Rislede geen yet-i kerme ve hads-i erflerin tahricini yaptk.

YAZAR, lyas, mer Fud Hayat, Eserleri, Edeb Kiilii ve Blbliyyesinin Metni, baslm yksek

lisans tezi, Dokuz Eyll niversitesi, Eitim Bilimleri Enstits, zmir, 1999; nal, Asuman, mer Fud (v. 1560/1636)nin Risle-i Virdiyye Adl Eserindeki Tasavvuf Grleri, baslmam yksek lisans tezi, Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Konya, 2008.

D. Kaynaklarn Deerlendirilmesi Nefsin mertebeleri ve sfatlarn inceleyen Muslihun-Nefs isimli bu risle zerinde alrken, ie, eserin gnmz Trke harflerine evirisi ile baladmz iin, mrcat ettiimiz kaynaklarn banda, ncelikle Osmanlca szlkler geldi. Bu szlkler arasnda zellikle akademik bir alma rn olan smail Parlatrn Osmanl Trkesi Szl2 isimli eserini terch ettik. eviri esnasnda yararlandmz kaynaklardan biri de mer Fud'nin Risle-i Virdiyye isimli eseri zerine yaplm olan bir yksek lisans tezi oldu.3 mer Fud'nin hayat, eserleri ve hocalar ile ilgili olarak, bavurduumuz temel kaynak Bursal Mehmet Tahirin Osmanl mellifleri isimli eseri oldu.4 Bunun yannda, Halvetliin bniyye Kolu eyh bn- Veli ve Klliyesi isimli alma5 ve yukarda isimleri geen yksek lisans tezleri bavurduumuz kaynaklar arasnda yer ald. Muslihun-Nefste geen yet-i kerimelerin tahricinde, Hasenat 4.0 Kuran Aratrma Sistemi isimli bilgisayar programndan istifde ederken, hads-i eriflerin tahricinde, Concordance ismiyle mehr olan el-Muceml-Mfehres li-Elfzl-HadsinNebev isimli eserin yardmyla Ktb-i Tisadan istifde ettik. Ktb-i Tisada bulamadmz hads-i erifler iin ise, Kefl-Haf, Kenzl-Umml, Mecmauz-Zevid, Feyzul-Kadr, el-Cmiu's-Sar, el-Fethul-Kebr gibi hads kaynaklarna mracaat ettik. Muslihun-Nefste getii hlde bu kaynaklarda bulamadmz hads-i erifleri dipnotta Kaynaklarda bulamadk eklinde belirttik. Nefsin sfatlarn konusunda ise, bata Muhtrus-Shh ve Lisnl-Arab gibi mehr Arapa lgatler olmak zere farkl Arapa szlklerden istifde ettik. zellikle kelimelerin stlh anlamlarnn tespitinde Kitbt-Tarft isimli eseri, tasavvuf klasiklerinden, Kitbl-Lma, Ktl-Kulb, et-Tearruf, er-Risletl-Kueyriyye, Kefl-Mahcb, Tabakts-Sfiyye ve vrifl-Merif gibi eserleri taradk. Zaman zaman Herevnin (v. 481/1089) Menzils-Sirn isimli eserine; bn Arabnin elFthtl-Mekkiyyesine mracaat ettik. Bunlarn yannda, ada akademisyenlerce
2 3

Parlatr, smail, Osmanl Trkesi Szl, Yarg Yay., Ankara, 2006. nal, Asuman, mer Fud (v. 1560/1636)nin Risle-i Virdiyye Adl Eserindeki Tasavvuf Grleri, Bursal, Mehmet Thir, Osmanl Mellifleri, haz.: A. Fikri Yavuz-. zen, Meral Yay., stanbul, 1972. Abdlkadirolu, Abdlkerim, Halvetliin bniyye Kolu eyh bn- Veli ve Klliyesi, Kastamonu eyh

baslmam yksek lisans tezi, Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Konya, 2008.
4 5

abn- Vel Dernei Yay., Ankara, 1991.

yazlm olan eserlere de yer verdik. Bunlar arasnda, Sleyman Uluda tarafndan yazlan Tasavvuf Terimleri Szl, H. Kmil Ylmaz tarafndan yazlan Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar gibi eserleri sayabiliriz. E. Snrllklar zerinde altmz eserin tasavvuf bir eser olmas ve eserin konusunun, zerinde en ok sz sylenen konular arasnda yer almasndan dolay, almann belli bir ereve ierisinde kalmas gerekmektedir. Zr nefsin mertebeleri ve sfatlar hem kemiyet hem de keyfiyet asndan ok geni bir alan igal etmektedir. Bu itibarla, MuslihunNefsteki tasavvuf kavramlarn deerlendirmesinde, tasavvuf klasikleri denilen tasavvufun belli bal kaynak kitaplarna bavurulmu, ardndan mellifin konuya bak as ortaya konulmaya allmtr. Bununla beraber, eserde, nefsin mertebelerinden nefs-i rziye ve nefs-i marzyye mertebelerinin sfatlar hakknda detayl bir aklama yaplmamasna ramen, konu btnl asndan, bu sfatlar hakknda da bilgi verilmeye alld. Bunu yaparken, bazen, Fud'nin Muslihun-Nefs ve dier rislelerindeki konu ile ilgili grlerine bavurulurken, ou zaman, konunun, tasavvuf klasikleri erevesinde izhna alld.

I. BLM: MER FUD, HAYATI, ESERLER VE HOCALARI A. Hayat bn- Vel fukarsndan Himmet Dedenin olu6 olan mer Fud, 966/1560 ylnda Kastamonu merkez ilesinin Msfakh7 mahallesinde dnyaya geldi.8 Fudnin asl ad mer olup, mahlas ise kalbe mensup, kalb, yrekten olan anlamnda Fuddir.9 mer Fudnin hayat hakknda, gerek yaad devirde yazlan, gerekse sonraki devirlerde yazlan eserlerde yeterli miktarda bilgi bulunmamaktadr. Osmanl Mellifleri isimli eserin mellifi Bursal Mehmet Tahir, mer Fuadnin Kalb Efendi isminde bir olu olduunu, bn- Velinin halifelerinden Muhyiddn Efendiden (v. 1013/1604) hilfet aldn ve h.1046da vefat ederek bniyye Derghna defnedildiini rivyet etmektedir.10 mer Fud, bn- Vel gibi byk bir ztn mnev terbiyesinde yetiti. Fud, ilk mridinin vefat esnsnda henz dokuz yalarnda bir ocuk idi. Fud, katlm olduu cenaze merasiminin, yllarca etkisi altnda kald. O, yaad dnemin eitim artlar gerei, ilk olarak Kurn- Kerm eitimi ald. Sonra eser yazmaya yetecek derecede Arapa ve Farsa rendi. nceleri, madd ilimlerde yksek rtbelere kma hevesinde olduu iin henz ilm-i btn denen mnev ilimlere ilgi duymuyordu. Ancak Fud, hi beklemedii anda, ilh bir cezbeye tutuldu. Bu cezbe hli, uzunca bir sre, onu, erat ve tarkat ile ilgili eserler okuyup, iindeki bir takm phe ve sorulara cevaplar aramaya sevk etti. Ancak o, arad cevaplar, tam anlamyla okuduu eserlerde bulamad. Bunun zerine, Fud, iindeki buhranlar giderip, hidyetine vesile olacak bir mrit

Abdlkadirolu, Abdlkerim, Halvetliin bniyye Kolu eyh bn- Veli ve Klliyesi, Ankara, 1991, s. mer Fudnin doum yeri ile ilgili farkl rivayetler bulunmaktadr. Bunlarn ekserisi doum yerinin

60.
7

Msfakih mahallesi olduunu bildirirken, bazlar ise Thirfakh mahallesi olduunu bildirmektedirler. (Ozanolu, hsan, bn- Veli Menkb, Kastamonu, 1967, s. 15.)
8 9

Abdlkadirolu, a.g.e., a.y. nal, a.g.t., s. 5. (Tat, Mustafa, eyh mer Fud ve Sadefiyyesi, Yedi klim Yay., Temmuz, 1993, s. Bursal Mehmet Thir, Osmanl Mellifleri, haz.: A. Fikri Yavuz-. zen, stanbul, 1972, II/173-174; nal,

38den naklen.)
10

a.g.t., s. 5. (Ozanolu, hsan, Kastamonu Kt, stanbul, 1952, s. 77den naklen.)

aramaya balad. lk olarak, bn Efendinin postunda oturan Abdlbk Efendiye teslm olmak istedi; ancak eyh Abdlbk Efendi, o esnada memleketi skilipte bulunuyordu. indeki cezbeyi dindiremeyen mer Efendi, eyh Abdlbknin geliini beklemeden, bn- Velnin halfelerinden olan Hac Dedeye varp hlini arz etti. Hac Dede, ona, derdinin dermnnn annda halledilecek bir hl olmadn; zamana ihtiya olduunu syledi. Ancak mer Efendi daha fazla beklemeye tahamml edemeyip, hlini, Nureddn Efendinin halfelerinden olan Himmet Efendiye arz etti. Ancak o da Hac Dede gibi ona sabr tavsiye edince, mer Efendi bu sefer Ilgaz danda ird faaliyetleri ile megl olan Benli Sultnn11 olu ve halfesi olan Mahmd Efendiye mracaat etti. Ne var ki, Fudnin mnev heyacnn o da dindiremedi. mer Efendinin aray mitsiz bir ekilde devam ederken Abdlbk Efendi skilipten Kastamonuya geldi. Fud, Abdlbk Efendi ile henz grmemiken, bir Cuma gn onun vaazn dinleyip, onun konumalarndan ok etkilendi. Arad ztn ondan bakas olmadna kanat getiren Fud, vakit kaybetmeden Abdlbk Efendiye teslm oldu ve ona canla bala hizmet etmeye balad. mer Fudnin bu samimiyetine karlk Abdlbk Efendi de onun mnev balln gerekletirip, iindeki mnev heyecan dindirmi oldu.12 Muhyiddn Efendinin 1013/1604te vefat etmesi zerine mer Fud Efendi, abniyye Tarkatnn beinci postniini olarak eyhlie seildi.13 Vaazlar ile halkn ilgisini ekip sevgisini kazand. O, bir taraftan ird faaliyetinde bulunurken dier taraftan da bn Vel trbesinin inaat ile ilgileniyordu. Trbenin inaatna, I. Ahmedin vezriazam olan Murd Paann Kethds mer Kethddan gelen bir mektupla balanmt. Mektupta, trbe yapm iin gerekli madd imknn salanaca syleniyordu. Kurbnlar kesilip, dular yaplarak balayan trbe inaatnda ilk balarda Mslman olmayan iiler de altrlyordu. Ancak mer Fud, grm olduu bir ry neticesinde, gayr-i mslim iileri inaatta altrmad. Bu iilerden birinin, bu olaydan etkilenerek

11

Benli Sultn, eyh Muhyiddin Eb me ismindeki bir zttr. Eb me, yanandaki ben sebebiyle

verilmi bir lakaptr. Bu sebeple Benli Sultn denmektedir. mer Fudnin Menkbnmesinde Ilgaz dann eteklerinde ird ile megl Benli Sultn diye gemekte ve a'bn Vel Hazretlerinin de bu zt ile grt bildirilmektedir. (Ouz, Muhammed hsan, abn- Vel Ve Mustafa erke, Ouz Yay., stanbul, 1993, s. 53.)
12 13

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 61-62. Ouz, a.g.e., s. 44.

Mslman olduu sylenir.14 Trbe inaatnn devam ettii srada Diyarbakrda bulunan Murd Paa vefat eder. Bunun zerine, mer Kethd, Nash Paa tarafndan nce Diyarbakrda bir kaleye hapsedilir sonra da katledilir. mer Kethudnn ailesi, mirastan men edilir. Bazlar, trbenin yaplmasn mer Kethd istedii iin, onun bu husustaki mhrl mektubunu dell gstererek, mer Kethdnn, ailesine verilmeyen mirsndan gerekli paray alp trbenin inaatna devam etmeleri konusunda mer Fud Efendiye mracaat ettiler. Ancak Fud, bn Efendinin hayt boyunca kimseye minnet etmediini, lmnden sonra da, onun trbesi iin kimseye minnet edilmemesi gerektiini dnerek bu teklifi kabul etmedi. Ne var ki, madd imknszlklar nedeniyle trbe inaat, iki yl kadar tl vaziyette kaldndan harbeye dnd. Bu durum karsnda baz kt niyetli kiiler, bn Efendi zaten byle bir trbe istemezdi. Bu yzden (trbe yapmna sebep olan) mer Kethd telef oldu gibi szler sylemeye baladlar. mer Fud Efendiye yakn olan baz kiiler, bu sefer, trbenin inaatnn devam iin devletten yardm isteme teklifinde bulundular. Fud, bu teklifi de kabul etmedi. Bunun zerine, Hibetullh ve Mehmet Aa gibi baz kiiler, imknlar nisbetince, trbe inaat iin yardmda bulundular. Bu yardm faaliyeti halk tarafndan duyulunca Kastamonu halk, mer Kethdnn asker arkadalar, evredeki eyhler ve derviler imknlar lsnde, inaat iin yardmda bulundular. mer Fud, yaplan yardmlar iin zel bir defter tuttu ve gelen paralar makbuz karlnda deftere kaydetti. Trbe inaat bitince, trih dme beytini, mer Fud yazd. Trbenin kubbesi kurunlanarak sandukas yapld. Fud Efendi, balarn hesabn tuttuu defteri, sanduka ile rtsnn arasna koydu.15 mer Fud zhir ve btn ilminin yan sra edeb kiilii ve airlii de olan bir kii idi. On bee yakn16 eserin sahibidir. bn- Velnin Menkbnme isimli eserini hem muhtasar olarak hem de mufassal olarak yazmtr.17 Muhtasar olarak yazlan Menkbnme h.1294 ylnda Kastamonu matbaasnda baslmtr.18

14 15 16

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 62-63. Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 38-39. Yeni yaplan aratrmalara gre, Fud'nin otuz tane eserinin olduu grlmektedir. Bununla beraber,

eserlerinin says tam olarak tespit edilebilmi deildir. Bu durum, eserlerinin farkl il ve ktphanelerde bulunmas, eserlerinden bazlarnn birka varaklk rislelerden olumas ve ayn eserin farkl isimlerle oaltlm olmasndan kaynaklanmaktadr.
17 18

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 61-64. Ouz, a.g.e., ss. 45-46.

mer Fud btn hayatn Kastamonuda geirmi ve 1046/1636 ylnda 76 yanda iken vefat etmitir. Kabri, bn- Veli Trbesinin iinde, hocas eyh Muhyiddn Efendinin sanda, ktphaneye bitiik olan duvarn yannda bulunmaktadr.19 B. Eserleri mer Fudnin bilinen eserleri unlardr:20 Menkb- bn- Vel, Trbenme, Blbliyye, Subhatl-Ahyr, Tecelliyt, Risle fi Etvris-Seba lin-Nebiyyn, Mecmua-i Tarkatnme, Ravzatl Ulem ve Cennetl- Uref, Risle-i Kelbiyye, erh-i Virds- Settar, Risale-i Tasavvuf, Istlht- Ehl-i Slk, Risle-i Tevhd, Mnct, Risle f Beyni Esrrit- Tlibn ve Esmt- Tisa lil- Muttasfn, nsann lem-i Ervhdan lem-i Sflye Ne Tarkle Nuzl Edb ve Ne Tarkle Urc Edecei Hakknda Risle, Terceme-i Risle-i mer Efendi, Risle fi Beyni Hkmil-Mbyat, Mecmu-i lhiyyt, Kasde-i Pendiyye, Muslihun- Nefs, Risle-i Sadefiyye, Risle-i Zikr, Aseliyye, Beynl Esrr, Halvetiyye, Devern- Sfiyye, Msellest, Silsilenme, Vkt (Risle-i Hbiyye), Risale-i Glbiyye, evkiyye ve Zevkiyye, Risle-i Virdiyye. C. Hocalar 1. bn- Vel (v. 974/1568) eyh bn Vel, Kastamonunun Takpr lesinin Gkeaa Bucana bal akray Kynn Cimdar Mahallesinde domutur. bn Velnin doum tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, mze kaytlarnda 603/1497 olarak; Sefne-i Evliyda ise 905/1499 olarak gemektedir.21 lk tahsiline kynn mahalle mektebinde, Kur'n- Kerm tlimi ile balayan bn Efendi, eitimine Kastamonuda devam etti. Hoca Vel (v. 918/1512) isminde bir

19 20 21

nal, a.g.t., s. 13. nal, a.g.t., ss. 13-26; Yazar, a.g.e., ss. 17-24. Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 37-38; ngren, Reat, Osmanllarda Tasavvuf: Anadolu'da Sfler, Devlet ve

Ulema (XVI. Yzyl), z Yay., stanbul, 2003, s. 79.

zttan tefsr ve hads dersleri grp iczet ald. Kastamonudan sonra stanbula gidip, alannda uzman limlerden dersler ald. bn Efendi, zhir ilimlerde kendisini yetitirdike bunca ilmi tahsl etmedeki maksadn aslnda ilh srlara nil olmak olduu kanaatine varp, uzlet hayt yaamaya balad. yleki, bn Efendi, kimselere karmaz; hatta zaman zaman odasnn kapsn kilitler ve tefekkre dalard. Az da olsa grp konutuu kiiler de kendisiyle ayn mzca sahip kiilerdi. bn Efendi, tahslini tamamlayp iczetnmesini almasna ramen zhir ilimlerden tatmin olmayp, kendini ird edecek mrid-i kmil aramaya balad. Bu niyetle baz eyhlere mracaat etse de, derdine derman olacak bir mride rastlayamad. Bu arada, Boluda ird faaliyetlerinde bulunan Hayreddn Tokad isminde bir ztn olduu haberini ald. Memleketi Kastamonuya giderken, yannda birka arkada ile Boluya urayp Hayreddin Tokadyi ziyret ettiler. Arkadalar ile beraber hem yats namazn klmak hem de zikir meclisine katlmak zere tekkeye gittiler. bn Efendi, zikir halkasndan ald manev hazzn tesiri ile oradan ayrlamad. Arkadalarn gece ikmet edecekleri hana yollayp kendisi tekkede kald. nceden niyetlendii gibi, kalbini daraltan btn skntlarn Hayreddin Tokdye anlatp, ona teslm oldu. Uzun bir arayn netcesinde bulduu mridine balanp, madd ve mnev her eyini ona teslm eden bn Efendi, dnyalk her eyden el etek ekti. Arkadalar memleketine giderken o mridi Hayreddin Tokadnin yannda on iki yl kalp, ona canla bala hizmet etti ve nihyet 1530-1531 senesinde halfe olarak memleketi Kastamonuya gnderildi. O kendini tam anlamyla dnyadan soyutladndan, asl hret olmak istemedi. Bu yzden, Kastamonuya geldiinde kimse tanmasn diye, Hisarard semtinde bulunan Cemleddin Cmii avlusuna inip orada inzivya ekildi. Onun hrete deer vermeyiinin bir sonucu olsa gerek ki, geriye iir, nesir ve nutuk ile ilgili herhangi bir eser brakmamtr.22 Hisarardnda Halvetiyye eyhlerinden Snnet Efendi tarafndan yaptrlan derghta irat faaliyetlerini srdrp tarkatn nereden a'bn- Vel, 976/1568 tarihinde orada vefat etti.23

22 23

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 38-39; ngren, a.g.e., ss. 79-81. Eraydn, Seluk, Tasavvuf ve Tarkatlar, M..F.V. Yay., stanbul, 1994, s. 399; ngren, a.g.e., ss. 82-87.

2. Abdlbk Efendi (v. 996 / 1589) eyh Abdlbk, skilipte Acem Alisi lakab ile mehr olan akll, kudretli ve saygn bir ztn oludur. Abdlbk Efendi, babasndan kendine geen pehlivanlk mahretini nefsi ile mcdelesinde kulland. stanbulun mehr limlerinden ilim tahsl etti. Abdlbk Efendi genliinde geirmi olduu bir hastalk netcesinde bir gz grmez oldu. bn Vel Hazretleri, onun bu hline ramen ilim tahsilindeki kbiliyet ve gayretini methetmek iin yle demitir: Eer bizim Abdlbknin bir gz daha olsayd, ince manlar mtlaa ederken kitab delip te yana geerdi. Abdlbk Efendi, nefsiyle yapt mcdelesinin neticesinde kalbinde duyduu Allh aknn heyecn ile kendini, Onun yoluna ird edecek bir mrid arayna balad. Kendisine Rumelideki Bl Efendi ve Anadoludaki bn Efendi tavsiye edildi. Bir mddet tefekkr ettikten sonra, kalbinde bn Efendiye gitme ynnde istek uyanp Kastamonuya gidip ona teslm oldu. Abdlbk Efendi, kemle erip oruma halfe olarak gnderilinceye kadar bn Vel Hazretlerinin hanghnda canla bala hizmet etti. Hayreddin Efendinin veft zerine dervilerin ortak talepleri neticesinde eyhlik makmna geti. Abdlbk Efendi Cuma gnleri, yapm olduu vaaz ve nasihatler sayesinde Kastamonu halknn ve limlerin ou onun dostu ve mrdi oldular. Abdlbk Efendi hem zhir hem de btn ilimlerle yetitirdii birok mrdini, civar beldelere halfe olarak yollad. Saati Efendi, Devecizde Muslihiddin Efendi, Elmaczde Muhyiddn Efendi ve mer Fuad bu halfelerden bazlardr. Abdlbk efendi skilipli olduu iin orada da birok dervii bulunmaktayd. 1589 ylnda hem memleket hasretini gidermek hem de dervilerini ziyret etmek iin skilipe giden Muslihiddin Efendi, skilipte hastaland ve on bir yllk postta kalndan sonra vefat etti ve oraya defnedildi.24 3. Muhyiddn Efendi (v. 1013 / 1604) Kastamonunun Kre beldesinde dnyaya gelen Muhyiddn Efendi, zhir ilimlerin tahsili ile megl olurken kalbinde hissetmi olduu ilh cezbenin tesiriyle kendisini ird edecek bir mrid arayna girdi. Onun ird iin ilk eteine yapt mridi, bn Vel

24

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 57-59.

10

Hazretlerinin halfelerinden olan ve kendisi gibi Krede ird faaliyetlerinde bulunan Mahmd Efendi oldu.25 Muhyiddn Efendi, Mahmd Efendinin vefatndan sonra, Kastamonuda bulunan bn Vel Hazretlerine teslm oldu.26 Samm sadkat sayesinde bn Vel Hazretlerinin muhabbetlerini ve dualarn kazand. Vakti zamn gelince bn Vel Hazretleri onu ama halfe olarak yollad. Abdlbk Efendinin vefat zerine, ondan boalan hilfet makmna, Muhyiddn Efendi geti.27 Muhyiddn Efendi de, kermet sahib olmasna ramen, bu kerametleri bir sr olarak grr ve srrn aa karlmasn ho grmezdi.28 Muhyiddn Efendi, on alt yllk ird vazifesinin ardndan 1013/1604 ylnda Hakkn rahmetine kavutu.29

25 26 27

Abdlkadirolu, a.g.e., s. 59. (Fud, Menkb- bn- Veli, s. 120den naklen.) Yazar, a.g.e., s. 241. Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 59-60; Ylmaz, Necdet, Osmanl Toplumunda Tasavvuf-Sfler, Devlet ve Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 59-60. ifti, a.g.e., s. 178.

Ulem, O.S.A.V. Yay., stanbul, 2001, s. 75.


28 29

11

II. BLM: MUSLHUN-NEFS A. ESERN TANITIMI Muslihun-Nefs, isminden de da anlalaca zere, nefsin slh/terbiyesi ile alkal bir eserdir. Eserde, nefsin alt makmnn sfatlar anlatlr. Bu makmlar, nefs-i emmre, nefs-i levvame, nefs-i mlheme, nefs-i mutmainne, nefs-i rziyye ve nefs-i marzyye makamlardr. Eserde, nefsin mertebeleri, Halvetlikteki gibi etvr- seba denen yedi makm olarak deil; Seyyid Yahya irvniden (8671464) bn- Velye (v. 976/1568) kadar gelen silsiledeki mridlerin uslne gre, alt makm olarak ele alnmtr. mer Fud, bu eseri, tarikata yeni balayanlara ynelik olarak, basit bir Trke ile yazmtr. O, kendinden nceki limlerin de bu trde kymetli eserleri olmasna ramen, bu eserlerin, geliigzel bir ekilde yazlm olmalarndan dolay, byle plnl bir eser yazmaya kalktn syler. Ancak o, nceki eserleri beenmemek yle dursun; o eserlerin melliflerinin rhlarndan yardm dileyerek bu eseri yazdn hatrlatarak, hem yanl anlamalarn nne geer, hem de mtevaz kiiliini ortaya koyar.30 A. 1. Eserin Bilinen Nshalar Muslhun-Nefsin kaytl olduu yerler yledir: Kastamonu l Halk Ktphanesi, 37 Hk 1232/4, 103b-154a varaklar aras; Almanya Milli Ktphanesi Trke Yazmalar Blm, 1520, 1b-120a varaklar aras; orum Hasan Paa l Halk Ktphanesi, 19 Hk 786/4, 30b-70a varaklar aras. Ancak burada, bir imla hats neticesinde Maslahun-Nefs olarak kaydedilmitir. Ayrca, Ankara niversitesi Dil Tarih Corafya Fakltesi Ktphanesinde, Mustafa Con A 80, 414 ve niversite A 149 numaral arivlerde bulunmaktadr. Bizim zerinde altmz nsha, Ankara niversitesi Ktphanesindeki Mustafa Con A 80 numaral nshadr.

30

Fud, a.g.e., ss. 16-17.

12

A. 2. Eserin Telif Sebebi mer Fud, bu risleyi yazmaya, Kastamonuda, bn- Velnin (k.s.) halifesi olduu sralarda, mritlere nefsin mertebelerini, nefsin knanm ve vlm sfatlarn anlatt esnada karar verir. Fud, dervilerin anlatlan konular, kolayca renip ezberlemeleri iin bn- Velnin ruhaniyetinden ald himmet ve iret ile nefsin her bir makamnn sfatlarn ktalar hlinde yazmaya ve bunlar anlatmaya karar verdiini syler.31 Fud'nin, bu risaleyi yazmaktaki maksad, gerek erat ehli olsun gerekse tarkat ehli olsun, eserden istifde edenlerin dualarn almaktr.32 Fud'nin kendi ifadesine gre, eserin telif sebeplerinden biri de udur:33 Fudden nce de byk eyhler ve limler, nefis ve nefsin sfatlar ile ilgili ok kymetli risleler yazmlar; ancak bu eserler, nefsin yedi makmna dikkat edilmeden rastgele yazlmtr. Fud, bu slubu beenmediini syler ve kendisinin yazmaya karar verdii MuslihunNefs isimli rislede, nefsin makamlarn ve sfatlarn nce nazm hlinde yazmay daha sonrada detayl olarak anlatmay hedefler.34 Fud, her ne kadar farkl bir slp ile bu eserini telife kalksa da, eserini yazarken, Allh Teldan ve kendinden nceki tarkat byklerinin yce ruhlarndan yardm istediini ve risalesini onlarn eserleri zerine bina ettiini belirtir.35 Buna gre, zellikle tarikata yeni girenlere ynelik olarak yazlan bu rislenin, nceki eserlerin biraz daha sadeletirilmi ve belli bir metot ile yeniden dzenlenmi halidir denilebilir. A. 3. Eserin Muhtevs Eser, isminden de anlaldna gre, nefsin slah ile ilgilidir. Eserde, nefs-i emmre, nefs-i levvame, nefs-i mlheme, nefs-i mutmainne, nefs-i rziyye ve nefs-i marzyye olmak zere, nefsin alt makm temel alnarak, bu makamlardaki nefislerin sfatlar anlatlmtr.

31 32 33 34 35

Fud, a.g.e., s. 6. Fud, a.g.e., ss. 8-9. Fud, a.g.e., s. 16. Fud, a.g.e., s. 17. Fud, a.g.e., a.y.

13

4. Eserin slbu Muslihun-Nefs, yazld devrin Osmanlcas zerindeki Arapa ve Farsann derin etkilerine ramen anlalr bir dil ve slp ile yazlmtr. Byle bir dil ve slubun kullanlmasnn temel sebebi, eserin ncelikle tarikata yeni giren mrdler iin kaleme alnm olmasdr. Bu, mellifin bilinli bir tercihidir. Zr Fudnin bu eseri yazmaktan maksad, hem erat hem de tarkat ehlinin eserden kolayca istifde etmelerini temin edip, eserden istifde edenlerin dularna mazhar olmaktr. Bu maksadnn bir gerei olarak Fud, herkes tarafndan kolayca anlalmas iin, eserin yazmnda, sanatl ve ssl bir slptan uzak durduunu ve basit bir Trke kullandn belirtir.36 Fud, bu eseri, kolay anlalr bir dille yazmasn, nsanlara, akllarnn miktarnca konuunuz37 hadsine balar.38 mer Fud, ilm ve tasavvuf kiiliinin yan sra, edeb kiilii de olan bir halk iridir. Bu yzden eserini iirlerle sslemitir. Anlatmlarnda benzetmelere ve tekrarlara bavurduu grlr.39 Bu da, anlatlan mevzunun kolay anlalr ve akc olmasna katk salamaktadr. Bununla beraber, birok yerde ve balac ile birbirine balanm uzun cmlelerin bulunmas, akcl ve anlalrl olumsuz etkilemektedir.40 Mellif, eserini belli bir pln erevesinde yazmtr. Her makamdaki nefsin sfatlarn nce iir hlinde yazm, sonra her birini, mnsip yetler, hadisler, kssalar, menkbeler ve rivyetler ile detayl bir ekilde anlatmtr. Bu ynyle eserde bir konu btnl dikkati ekmektedir. Mellif, inceledii konularla ilgisi olan hususlara dikkat ekmek iin konular arasna Lyih balklar ile aklamalar yaparken, yapt farkl yorumlar iin de beyn- dier balklar altnda mlumatlar vermektedir. Mellif baz yerlerde, Ey tlib-i sdk ve ey mrd-i k!41, Ey tlib-i Hakk- Vedd ve ey rb-i vusl-i zt-i Vcibil-Vucd!42, Ey dervi!43, Ey mmin karde!44 gibi ifadelerle konular

36 37

Fud, a.g.e. s. 8. Bu hadsi, kaynaklarda bu ekliyle bulamadk; ancak Buhr, lim, 49da, Hz. Alinin (r.a.) ayn anlama Fud, a.g.e., s. 98. Fud, a.g.e., s. 9, 10, 11, 38, 39, 46. rnein bk.: Fud, a.g.e., s. 6. Fud, a.g.e., s. 8. Fud, a.g.e., s. 2.

gelen sz gemektedir.)
38 39 40 41 42

14

sohbet tarznda ilerken, baz konularn sonunda, lisn ile beyna gelmez, ehl-i srr ve ehli hl mrid-i kmil azzlere malmdur,45 ehline mlmdur46 gibi ifadeler kullanarak fazla detaya girmemektedir. Fud, eserini tarikata yeni balayanlara ynelik yazmasndan dolay, eserin dilini de onlarn anlayaca kolaylkta kullanr. Buna ramen, bazen Arapann inceliklerini bilenlerin anlayaca dilden ifadeler kulland grlr. Bu durumda, ehline mlmdur diyerek detaya girmez.47 Mellifin, rislesinde, bata yet ve hadislerden olmak zere, tasavvufla ilgili muhtelif eserlerden nakillerde bulunduu grlr.48 Bu durum eserin ilm deerini artran nemli bir faktr olarak karmza kmaktadr. Yaplan nakillerin ou, ilenen konu ile ilgili, bir mutasavvfn sz olurken, nadiren de, uzun metinler olarak karmza kmaktadr. Mellif, yapt nakillerin bazsnn, tercmesini verirken, bazlarnn tercmelerini vermez. Bazen de kendisinden nceki silsile eyhlerinden olan, Seyyid Yahya irvn49, Ceml Halvet (elebi Sultan Aksary) (v. 901/1497)50 ve eyh bn- Vel (v. 974/1568)51 gibi zatlardan nakillerde bulunur. Bunlardan en ok nakilde bulunduu zt ise, bn- Vel (k.s.) Hazretleridir. Mellifin, nakilde bulunduu yerlerin bazsnda, kendi beenisini gsteren ifdeler kulland grlr.52

43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

Fud, a.g.e., s. 56. Fud, a.g.e., s. 67. Fud, a.g.e., s. 130. Fud, a.g.e., s. 5, 9. Fud, a.g.e., s. 121. Fud, a.g.e., s. 28, 42, 54, 67, 90, 106, 113, 149. Fud, a.g.e., s. 20, 21. Fud, a.g.e., s. 123, 138. Fud, a.g.e., s. 18, 20, 21, 81. Fud, a.g.e., s. 139.

15

A. 5. Eserin Yazmnda stifade Edilen Kaynaklar mer Fud, Muslihun-Nefs isimli bu eserinde u eserlerden nakillerde bulunmaktadr: 1. Lliyyt Bu eser Eb Mut Mekhl b. Fazl en-Nesefye (v. 318/930) aittir.53 Bu eserden nakil yaplan yerlerin sayfa numaralar unlardr: 53, 63, 114, 117. 2. Ysf Zleyh Bu eser, Hamdi elebiye (v. 914/1508) aittir.54 Kitabn ismi, risalenin 3. sayfasnda gemektedir. 3. Istlht- Sfiyye Abdrrezzk Knye (v. 728/1329) ait olan bu eser, rislenin 6. ve 15. sayfalarnda gemektedir. Rislede, eserin tam ismi deil, sadece Istlht olarak gemektedir. 4. Drratl-Vizn Eser, Hopal Osman b. Hasen b. Ahmed Zkire (H. 13. asr) aittir.55 Risalenin 22. sayfasnda eserden, Drrl-Vizn olarak bahsedilmektedir. Bunun bir iml hats olduu kanaatindeyiz. 5. Mirsdl-Ibd Eserin tam ad, Mirsdl-Ibd Minel-Mebde lel-Med eklindedir; ancak, rislenin 35. sayfasnda Mirsdl-Ibd olarak gemektedir. Eser Necmddn Dye erRzye (654/1256) aittir.56 6. Merikul-Envr

53

Bk.: ite, Nuriye, Eb Muti en-Nesefnin Kitbur-Red Alel-Ehv vel-Bida Adl Eserinde Geen

Hadislerin Tahrc ve Deerlendirilmesi, baslmam yksek lisans tezi, Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Konya, 2007, s. 4.
54

Bk.: Fud, Muslihun-Nefs, Ankara niversitesi Dil Tarih Corafya Fakltesi Ktphanesi, Mustafa Con Bk.: Karaman, Hayrettin, Vaaz Kaynaklarnn Tavsif ve Tenkidi, (www.HayrettinKaraman.net.) Bk.: Baltac, Halil, Bir Tasavvuf Klasii Olarak Mirsdl-bd, Tasavvuf Dergisi, Say: 26, stanbul,

A 80, s. 3.
55 56

2010, s. 163.

16

Eserin

tam

ad,

Merikul-Envrin-Nebeviyye

Min

Shahil-Ahbril-

Mustafaviyyedir. Eser, Radyyddin es-Sgnnin (v. 650/1252), Arapa nahiv konularna gre dzenleyip derledii sahh hadislerden olumaktadr.57 Eserden, rislenin 42. ve 90. sayfalarnda nakiller yaplmtr. 7. Ensl-rifn Bu eser, 16. yzyl lim ve airlerinden olan Pr Muhammed b. Pr Azm Efendiye ait bir ahlk kitabdr.58 Rislenin 54. sayfasnda eserden nakil yaplmtr. 8. Fussul-Hikem Bu eser, Muhyiddn bn Arabye (v. 638/1239) aittir. Rislenin 54. sayfasnda, eserden Fuss olarak bahsedilmektedir. 9. Avrifl-Merif Bu eser, Eb Hafs ihbddn mer E-Shreverdiye (v. 632/1234) aittir.59 Rislede eserin ad gemez; ancak 60. sayfada, bu eserin Ahlk- Sfiyye konusundan nakil yaplr. 10. Glistn Bu eser, eyh Sdi irzye (v. 691/1292) aittir. Kitabn ismi, rislenin 67. Sayfasnda gemektedir. 11. Miktl-Envr Ayn isim ile farkl limlerin eserleri bulunmaktadr. Ancak, Fudnin burada alnt yapm olduu eser, mm Gazlye ait olan kitaptr. Eserden, rislenin 106. Ve 113. Sayfalarnda nakilde bulunulmutur. 12. Hakyik- Esrr elebi Sultn Aksarayye (v. 901/1497) ait olan bu eserden, rislenin 138. sayfasnda nakil yaplmtr.60

57 58

Bk.: Hatibolu, brahim, Merikul-Envrin-Nebeviyye, D..A., Ankara, 2004, XXIX/362. Bk.: Er, Fatma, Ensl-rifin (riflerin Dostu) Yazma Tantm, Dem Dergi, stanbul, 2007, say 1, s. Shreverd, Eb Hafs ihbddn mer, vrifl-Merif, Drul-Ktbl-Ilmiyye, Beyrut, 1999. Fud, a.g.e., s. 138.

48. (www.dem.org.tr)
59 60

17

B. ESERDE ADI GEEN KLER B. 1. Peygamberler Eserde isimleri geen peygamberler unlardr: Hz. dem (a.s.)61, Hz. Dvd (a.s.)62, Hz. Ysuf (a.s.)63, Hz. uayb (a.s.)64, Hz. Ms (a.s.)65, Hz. s (a.s.)66, Hz. Muhammed (s.a.v.)67 C. 2. Sahabler Eserde ismi geen sahabler unlardr: Hz. Eb Bekr es-Sddk (r.a.)68, Hz. mer (r.a.)69, Hz. Al el-Murtaz (r.a.)70, Abdullah b. mer (r.a.)71, Hz. Aie (r.a.)72, Ftmatz-Zehr (r.a.)73, Muhammed b. Cafer (r.a)74, Ysuf b. Harf (r.a.)75, Him b. s (r.a.)76, Eb Hreyre (r.a.)77

61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77

Fud, Muslihun-Nefs, s. 40, 72. Fud, a.g.e., s. 106. Fud a.g.e., s. 53, 64, 65, 128 Fud, a.g.e., s. 69, 70. Fud, a.g.e., s. 44, 45, 69, 93. Fud, a.g.e., s. 69. Fud, a.g.e., s. 2, 42, 57, 110, 119, 120, 151. Fud a.g.e., s. 58. Fud, a.g.e., s. 28, 64, 66, 104. Fud, a.g.e., s. 41, 104, 111, 112. Fud, a.g.e., s. 28. Fud, a.g.e., s. 43. Fud, a.g.e., s. 61. Fud, a.g.e., s. 60. Fud, a.g.e., s. 63. Fud, a.g.e., s. 61, 63. Fud, a.g.e., s. 117.

18

A. 3. Veller Eserde ismi geen veller unlardr: veys el-Karn (v. 35/657)78, Ahnef b. Kays (v. 67/686)79, mer b. Abdlazz (v. 101/720)80, Yahy b. Eb Kesr (v. 129/747)81, bnsSemmk (v. 183/799)82, Eb Sleymn Drn (v. 205/820)83, Byezd-i Bistm (v. 234/848)84, Hteml-Esam (v. 237/852)85, Seriyys-Sakat (v. 251/865)86, Yahy b. Muz er-Rz (v. 258/871)87, Eb Mut Mekhl b. Fazl en-Nesef (v. 318/930)88, Abdullh b. Haff (v. 371/983)89, eyh Eb Al ed-Dekkk (v. 405/1014)90, eyh Eb el-Czcn (v. 406/1015)91, mm Kueyr (v. 465/1072)92, Ebn-Necb es-Shreverd (v. 563/1168)93, Necmddn Raz (v. 573/1171)94, Muhyiddn bn Arab (v. 638/1239)95, mm Kn (v. 730/1329)96, Hac Bayram Sultn (v. 833/1429)97, Seyyid Yahy (v. 868/1464)98, elebi Sultn Aksaray (v. 901/1497)99, Mevln Hamdi elebi (v. 914/1508)100, Hayreddn

78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99

Fud, a.g.e., s. 31. Fud, a.g.e., s. 118. Fud, a.g.e., s. 88. Fud, a.g.e., s. 141. Fud, a.g.e., s. 107, 111. Fud, a.g.e., s. 136, 137. Fud, a.g.e., s. 139. Fud, a.g.e., s. 142, 143, 144. Fud, a.g.e., s. 79. Fud, a.g.e., s. 14, 122. Fud, a.g.e., s. 142, 143. Fud, a.g.e., s. 126. Fud, a.g.e., s. 36, 37, 148. Fud, a.g.e., s. 123. Fud, a.g.e., s. 36. Fud, a.g.e., s. 60. Fud, a.g.e., s. 35. Fud, a.g.e., s. 54. Fud, a.g.e., s. 6, 15, 132, 137, 138. Fud, a.g.e., s. 56. Fud, a.g.e., s. 20, 21. Fud, a.g.e., s. 123, 138. Fud, a.g.e., s. 3.

100

19

Efendi (v. 938/1533)101, bn- Vel (v. 974/1568)102, Abdlbk Efendi (v. 996/1589)103, Muhyiddn Efendi (v. 1011/1604)104, mer el-Fud (v. 1046/1636)105, Muslihuddn Efendi (v. 982/1574)106, Zeyd el-Umeyra (v.?)107

101 102 103 104 105 106 107

Fud, a.g.e., s. 81. Fud, a.g.e., s. 6, 13, 18, 55, 81, 82, 138. Fud, a.g.e., s. 13. Fud, a.g.e., s. 13. Fud, a.g.e., s. 6. Fud, a.g.e., s. 81. Fud, a.g.e., s. 91.

20

III. BLM: NEFS, NEFS TERBYES, MUSLHUN-NEFSTE NEFSN ALTI MERTEBES VE SIFATLARI A. NEFS VE NEFS TERBYES A. A. Kurn- Kermde Nefs Terbiyesi Lgatte, can, benlik, rh; aa duygular108 gibi anlamlara gelen nefis, stlhta, knanm huylarn, ktlklerin ve erlerin kayna olan varlk109, kulun kt huylar ve irkin vasflar, kt his ve huylarn mahalli olan latfe 110 olarak grlmektedir. Nefis, terbiye edilmedii takdirde, yaratl gerei, dim kfr, isyan ve pervszca yaamay arzulayan bir varlktr. Nefsin arzularnn herhangi bir snr da yoktur. yle ki, kii, nefsinin snrsz isteklerine boyun edii takdirde, ilahlk iddisnda bulunacak kadar haddi aabilmektedir. nsanlk tarihi, nefisleri azgnlkta zirveye km zlimlerle doludur. te, insann bu zaafiyetini btn teferrutyla bilen Allh Tel, ilk insan ayn zamanda ilk peygamber olarak semi ve onun vastasyla insanolunun terbiyesini salamtr. nsanln terbiyesi ile grevlendirdii peygamberleri de bizzat kendisi terbiye etmitir.111 Genel olarak btn yaratklarn, huss olarak ta peygamberlerini terbiye eden zt olmasndan dolay Hakk Tel, kendisini Rabb ismi ile adlandrmtr. Bu itibarla, btn peygamberlerin ve ilh kitaplarn, aslnda nefis terbiyesi iin gnderildiini sylemek yanl olmaz.112 Bir btn olarak deerlendirdiimizde, Kur'n- Kermin btn ayetlerinin nefis terbiyesini hedeflediini syleyebiliriz; ancak biz burada, nefis terbiyesi ile daha yakndan ilgili olan yetlerden bahsedeceiz.

108 109

Uluda, Sleyman, Tasavvuf Terimleri Szl, Kabalc Yay., stanbul, 2001, s. 274. Kueyr, er-Risle (Tasavvuf lmine Dair Kueyr Rislesi), trc.: Sleyman Uluda, Dergah Yay., stanbul, Crcn, Ali b. Muhammed, Kitbt-Tarft, thk.: Muhammed Abdurrahmn el-Meral, DrunSuyt, Celaleddin Abdurrahman b. Eb Bekir, el-Cmiu's-Sar, irket Mektebe ve Matbaa Mustafa l-i mrn, 3/164. (Benzer yetler iin bak.: Cuma, 62/2; Bakara, 2/129, 151.)

2003, s. 181.
110

Nefis, Beyrut, 2003, s. 334; Uluda, a.g.e., a.y.


111

Elbn el-Haleb ve Evldh, Msr, 1358/1939, I/14.


112

21

Kur'n- Kermde, Nefse ve onu dzgn bir biimde ekillendirip ona ktlk duygusunu ve takvsn (ktlkten saknma yeteneini) ilhm edene andolsun ki, nefsini arndran kurtulua ermitir113 buyrularak, kurtuluun, nefis terbiyesinden getiine iret edilmitir. Bu ve benzeri yet-i kermelerde114, kurtulua ermenin artnn nefsi tezkiye etmek/arndrmak olduu bildirilmekle beraber, nefsi arndrmann yollar detayl olarak aklanmamaktadr. Ancak muhtelif yet-i kermelerde, dorudan ya da dolayl olarak, nefsin terbiye edilmesinin yollar gsterilmitir. yet-i kermeler nda, nefsin terbiyesi iin gerekli olan belli bal artlar yle sralayabiliriz: 1. Yaratl Gyesini Unutmamak Yce Allh Tel, phesiz biz emaneti gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar onu yklenmek istemediler, ondan ekindiler. Onu insan yklendi. nk o ok zalimdir, ok cahildir115 buyurarak, insanolunun babo bir varlk olmadn; bilakis bir gaye ile yaratldn vurgulamaktadr. Buna gre, insann kurtuluu da bu bilincin farknda olmas ve zerine den sorumluluu yerine getirmesinden gemektedir.116 2. Farz ve Nfile bdetleri Yapmak badetler, nefis terbiyesinin en nemli unsurlarndandr. nk ibadetler, terbiye edilmemi nefisler iin, yaplmas ok zor olan fiillerdir.117 Bununla beraber, tpk ac bir ilacn ifa sebebi olduu gibi, farz ibadetler de, zor olmalarna ramen nefislerin terbiyesi iin emredilmi ilh bir reete; nafile ibdetler de Cenb- Hakka yaknlk vesileleridir.118 Farz olan ibadetlerin, nefis terbiyesindeki rolne gelince;

113 114 115 116 117 118

ems, 91/7-9. Al, 87/14. Ahzb, 33/72. Mminn, 23/8. Bakara, 2/45. Buhr, Rikk, 38.

22

Bir yet-i kermede, namazn, nefsin temel arzularndan olan fuhiyta ve ktlklere engel olduu bildirilmitir.119 Buna gre, usulne uygun olarak klnan namz, insan Rabbine yaklatrarak120 nefis terbiyesini gerekletirmektedir.121 Bir yet-i kerimede, orucun, Allh Tela kar gelmekten saknmak iin farz klnd bildirilmitir.122 Kurallarna uygun olarak tutulan oru sayesinde, ktlklere kar en gl kalkan elde edilmi123 ve bir ay boyunca nefis terbiyesi yaplm demektir. Nefsin en ok arzulad ehvete kar koyabilmek iin genlere oru tutmalarnn tavsiye edilmesi124 de orucun nefis terbiyesindeki roln net bir ekilde ortaya koymaktadr. Baka bir yet-i kerimede ise, zektn, zekt verenin arnmasna ve tezkiyesine sebep olduu bildirilmitir.125 Buna gre, Allh Telnn rzs gzetilerek verilen zekt ve sadaka, bata cimrilik olmak zere, kskanlk, kibir ve ucub gibi nefsin birok kt hasletinden kurtulmaya yardmc olarak, nefis terbiyesinde nemli rol oynamaktadr. Nefse en ar gelen ibdet belki de hacc ibadetidir. nk bu ibdet, hem mal harcanarak hem de trl meakkatlere katlanarak beden ile yaplan bir ibdettir. Kur'n- Kerm'de, Yoluna gc yetenlerin o evi haccetmesi, Allah'n insanlar zerinde bir hakkdr126 buyrularak, bu ibdetin, Allh Tel'ya kar bir vef borcu olduu vurgulanmaktadr. Kul, hacc ibdeti sayesinde, bir taraftan Allh Tel'ya kar vefa borcunu derken, dier taraftan da, maln harcayarak cimrilikten kurtulacak; hacc ibadeti boyunca da trl meakkatlere katlanarak nefsinin terbiyesini gerekletirmi olacaktr. Bunlarn yannda, dnyann her tarafndan, farkl milletlerden ve farkl sosyal statlerden Mslmanlarla, ayn elbise iinde ve ayn artlarda Allh Teln huzurunda bulunan

119 120

Ankebt, 29/45. (Ayrca bk.: Mminn, 23/2, 9.) Mslim, Salt, 215; Nes, Mevkt, 35, Tatbk, 78; Tirmiz, Daavt, 118; Ahmed b. Hanbel, Msned,

II/321.
121

Mslim, Salt, 215; Nes, Mevkt, 35, Tatbk, 78; Tirmiz, Daavt, 118; Ahmed b. Hanbel, Msned, Bakara, 2/183. (Keffret orular iin bk.: Bakara, 2/196; Nis, 4/92; Mide, 5/89, 95.) Buhr, Savm, 9; Mslim, Sym, 163. Buhr, Savm, 10, Nikh, 2, 3, 19; Mslim, Nikh, 1, 3; Eb Dvd, Nikh, 1; bni Mce, Nikh, 1; Nes, Tevbe, 9/103. (Ayrca bk.: Ahzb, 33/33; Mminn, 23/4.) li mrn, 3/97.

II/321.
122 123 124

Sym, 43; Drim, Nikh, 2; Ahmed b. Hanbel, Msned, I/378, 424, 425, 432, 447.
125 126

23

nefisler, dn kardeliini zmseyerek yaayacak; saysz gzel hasletlerle donanp, kt hasletlerden arnacaktr. 3. Haramlardan Kanmak Kur'n- Kerm'de, Eer size yasaklanan (gnah)larn byklerinden kanrsanz, sizin kk gnahlarnz rteriz ve sizi gzel bir yere koyarz127 buyrularak, kurtulu iin, bata byk gnahlardan kanlmas gerektii bildirilmektedir. Muhtelif yet-i kermelerde de insan helk edecek gnah eitlerine dikkat ekilerek, arpc ifadelerle bu gnahlarn, insann felketine sebep olduklar vurgulanmaktadr. Bu gnahlardan biri zindr. Nefsin en ok zaafa dt sfatlardan biri ehvettir. Bu zaafiyet, onun tabiatndan kaynaklanan bir durumdur. Bu itibarla nefis, frsatn bulduu anda bu fiili ilemeye alr; frsatn bulamad durumlarda ise, dolayl yollardan bu arzusunu tatmin edecek hal ve hareketlerde bulunur. Allh Tel, zin128 ve zinya sebebiyet veren her trl hl ve hareketi129 haram klmtr. Bununla beraber, O, hibir nefse gcnn stnde bir yk yklemediinden130, nefsi, tabiatndan kaynaklanan ehev istekten tamamen mahrm brakmam; bu isteini, harama dmeden karlamas iin nikh yolu ile evlilii helal klmtr. Bylece nefis, zinya kar nikh yolu ile terbiye edilmitir.131 4. Giyim Kuam Kurallarn Dzenlemek nsann temel ihtiyalarndan biri de giyim-kuamdr. Yce Allh, insan erkek ve dii olmak zere iki cinsiyette yaratm ve her bir cinste, hemcinse kar ilgi ve istek yaratmtr.132 Giyim kuamn niteliinin, bu ilgi ve istein artp azalmasnda etkili olduu bir gerektir. Bu yzden Kur'n- Kerm'de, Ey demoullar! Avret yerlerini kendilerine amak iin, elbiselerini soyarak ana babanz cennetten kard gibi, eytan sizi de

127 128 129 130 131 132

Nis, 4/31. sr, 17/32; Nr, 24/2. Nr, 24/30, 31. Bakara, 2/286. Bakara, 2/187, 223. Nis, 4/1.

24

saptrmasn!133 buyrularak, plakln, sapknlk sebeplerinden biri olduu vurgulanm ve rtnmenin nefislerin terbiyesindeki etkisine iret edilmitir. 5. lm Hatrlatmak nsan nefsi, terbiye edilmedii takdirde, hiret hayatn, dnya hayatna terch etmez. Bu yzden ona lm ok ac gelir. Kur'n- Kerm, nefse ar gelen ve azlarn tadn karan lm hatrlatarak insan nefsinin hoyrata yaama arzusunu dizginler. Nitekim bu hususta, Ey iman edenler! Allaha kar gelmekten saknn ve herkes, yarn iin nceden ne gndermi olduuna baksn!134 buyrulmaktadr.135 6. Zikir le Megl Olmak Nefsin terbiye usullerinden biri de phesiz zikirdir. eytn (a.l.), insanoluna gnah iletip, onun zerinde hkimiyetini kurabilmek iin, onu, Allh' (c.c) zikretmekten uzaklatrmaya alr.136 Kiinin, yaratcya kar yapaca ibdetler iin, mndan sonraki art, yaratcy hatrnda tutmaktr diyebiliriz. Bu yzden, Allh zikretmek en byk ibdet olarak nitelendirilmitir.137 Bu itibarla kul, nefsini terbiye etmek iin, Allh zikirden uzak durmamaldr ki, dnyda ve ahrette huzra erebilsin: Bunlar, iman edenler ve gnlleri Allah'n zikriyle sknete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah' anmakla huzur bulur.138 7. hls ile Kur'n- Kerm Okumak Kur'n- Kerm, insanln hidyeti iin gnderilmi kitaplarn en sonuncusu ve en mkemmelidir. nsan bu ilh kelm ruhuna uygun olarak okuyup, okuduklarnn gereini yapt takdirde, nefsini terbiye yolunda nemli bir adm atm olur. nk o kitap, nefsini
133 134 135 136 137 138

Arf, 7/27. Har, 59/18. Benzer yetler: Al-i mrn, 3/30, 185; Ynus, 10/30; Th, 20/15; Kymet, 75/2. Mcdile, 58/19. Ankebt, 29/45. Rad,13/28. (Benzer yetler iin bk.: Enfl, 8/2, 45; Hac, 22/35.)

25

terbiye etmek isteyenler iin gerekli btn areleri iinde barndran ilh bir rehber konumundadr.139 8. bdetleri Yaparak Allh Teldan Yardm stemek nsan, ne kadar gayret etse de, Allh'n (c.c) yardm olmadan baarya ulaamaz. Nefsin terbiyesi iin de onun yardm attr. Hl byle olunca, en byk dman olarak kabul edilen140 nefis ile yaplan en byk cihatta141, onun yardm olmadan baarya ulamak imknsz bir durumdur. Nitekim Hz. Ysuf (a.s.) peygamber olmasna ramen, nefsin tuzandan, onun korumas ile kurtulmu142, Hz. Muhammed (s.a.v.) de, gz ap yumuncaya kadar da olsa, kendisini nefsinin eline brakmamas iin, Cenb- Hakka niyazda bulunmutur.143 Yce Allh, du edenin duasn kabul edeceini haber vermi144; ancak Sabrederek ve namaz klarak (Allahtan) yardm dileyin145 buyurarak, yardm istemenin, bilinli olarak ve bir ibdeti vesile klarak yaplmas gerektiini vurgulamtr. 9. Gnahlarn Ardndan Hemen Tvbeye Sarlmak nsan, her an hat yapabilme zelliine sahip bir varlktr. Bu ilk insan Hz. dem (a.s.) ile balam bir durumdur.146 Ancak insan, yapt hatada srar etmez ve hatasna karlk samm olarak tvbe ederse, iledii gnahlar affettirebilmektedir. Bylece insan, yapm olduu tvbe ile nefsini tezkiye edebilmektedir: Onun iin Yaratannza tvbe edin de nefislerinizi (kt duygularnz) ldrn147

139 140

Ynus, 10/57; Ankebt, 29/51. Acln, smil b. Muhammed, Kefl-Haf ve Mzll-lbs, Dru hyit-Trsil-Arab, Beyrut, 1351, Acln, a.g.e., I/424. Ysuf, 12/24. Eb Dvd, Edeb, 110. Mmin, 40/60. Bakara, 2/45. Bakara, 2/36; Arf, 7/19-25; Th, 20/121. Bakara, 2/54. (Ayrca bk.: l-i mrn, 3/135.)

I/143.
141 142 143 144 145 146 147

26

10. Haddinden Fazla Mala ve Mlke Tamah Etmemek nsan nefsi, sahip olduu nimetleri hibir zaman yeterli grmez; her zaman daha fazlasn ister ve sahip olduu nimetlerin yok olmasndan korkar. Bu sahip olma istei, demolunun ilk iledii gnahn ve aktlan ilk kann sebebidir. Nitekim Hz. dem ve ei Hz. Havva, sonsuza kadar ve snrsz olarak cennetin btn nimetlerinden istifde etme hakkna sahip olmalarna ramen, eytn (a.l.), onlar yasak olan tek bir yiyecei de yemeleri durumunda, lmszle erecekleri konusunda telkinlerde bulunup, ilk gnahlarn iletmiti.148 Bu yzden Kur'n' Kerm'de, inanszlarn sahip olduklar dnya servetine gz dikilmemesi tavsiye edilmitir.149 Netce olarak denilebilir ki, insan en erefli varlk (eref-i mahlkt) olarak yaratan Yce Allh, ilk imtihnn kaybeden insan, bir nevi telfi imtihn iin dnyaya gndermi ve bu imtihnda, baarl olabilmesi iin ona her trl kolayl sunmu; nefsini slh etmesi iin, binlerce peygamber ve kfi miktarda kitap gndermitir. nsan, ancak, nefsini slh ettii takdirde eref-i mahlkt olma erefini koruyabilecek; aksi takdirde, esfel-i sfiln denen hayvanlardan da aa dereceye decektir.

148 149

Th, 20/120. Hicr, 15/88; Th, 20/131.

27

A. B. Snnet-i Nebevyyede Nefs Terbiyesi Hz. Muhammed (s.a.v.), insanlk iin kendisinde en gzel rnekler bulunan mstesn peygamberdir.150 O, her hususta olduu gibi nefis terbiyesi hussunda da mmetine rnek olmutur. Zr onu terbiye eden ve terbiyesini en mkemmel ekilde yapan151, onu lemlere rahmet olarak gnderen152 yce Rabbi idi. Nitekim o, ocukluundan peygamberliine kadar geen zaman iinde, Cenb- Hakk'n terbiyesine tbi olduundan, Chiliyye devrinin her trl kokumuluuna ramen, halk arasnda Muhammedl-Emn unvannn sahibi olmutu. Kendisine peygamberlik vazifesi verilinceye kadar, Rabbi tarafndan terbiye edilen Hz. Muhammed (s.a.v.), peygamberlik vazifesine baladktan sonra, kendisi, insanlarn terbiyecisi konumuna gemitir. Bu blmde, Onun nefis terbiyesi ile ilgili baz hads-i eriflerine yer vereceiz. Pek tabiidir ki, Hz. Muhammedin nefis terbiyesi metodu, tam manasyla; ancak kapsaml bir eserde anlatlabilir. Bu yzden bizim burada yapacamz, nefis terbiyesi hakkndaki, onun en dikkat eken sz, tavsiye ve uygulamalarndan bazlarn aktarmak olacaktr. ncelikle belirtmek gerekir ki, nefsin terbiyesi, son nefese kadar devam eden, uzun soluklu bir sretir. Bu itibarla nefis, sahibini gfil yakalad her an, doru yoldan saptrabilir. Nefsin, sahibini ktle sevk edebilmedeki bu yksek kabiliyetinden dolaydr ki, Hz. Muhammed (s.a.v.), Rabbine, Ey Allhm! Senin rahmetini umuyorum; beni gz ap kapayncaya kadar (da olsa) nefsimle ba baa brakma; hlimi tmyle dzelt. Senden baka ilh yoktur153 diye niyazda bulunmaktadr. Bir hads-i erfte, Akll kii, nefsini dize getiren ve lmden sonras iin alandr154 buyrularak, nefis terbiyesinin, akll insan olmann artlarndan olduuna vurgu yaplmtr. Baka bir hads-i erfte ise, Gerek pehlivan, rakibinin srtn yere getiren deil; fke annda nefsine galip gelendir155 buyrularak, nefis ile savan zorluuna dikkat ekilmitir.

150 151 152 153 154 155

Ahzb, 33/21. Suyt, el-Cmiu's-Sar, I/14. Enbiy, 21/107. Suyt, el-Fethul-Kebr, II/112. Tirmiz, Kymet, 25. bn Mce, Zhd, 31. Buhr, Edeb, 76; Mslim, Birr, 107.

28

Hz. Muhammed (s.a.v.), hayatn tamamn ibdetle geirmek niyetiyle insanlardan uzaklap mr boyu inziv hayat yaamak anlamnda olan ruhbanlk anlayn reddetmi156, bunun yerine, toplum iinde dni yaamay tavsiye etmitir.157 Hz. Muhammed (s.a.v.), kendisi, zel konumundan dolay, gerek ihtiyalarnn giderilmesi, gerekse ibdetler konusunda, kimsenin g yetiremeyecei derecede gayret sarf ederdi. Onun mnev gc buna msait idi.158 Ancak o, Mslmanlarn nefislerini terbiye ederken, onlar, temel haklarndan mahrm etmeden ve glerinin yetmeyecei durumlardan sakndrarak, terbiye etme yoluna gidiyordu. Buna ramen, Mslmanlardan bazs, Raslllh'n (s.a.v.) halinden etkileniyor ve onun gibi ibdet yapmaya kalkyorlard. Bu durum karsnda Raslllh (s.a.v.) onlara ve onlar vastasyla btn Mslmanlara, kiinin zerinde vcdun, gzn, hanmn ve misfirin haklar olduunu bildiriyor ve arlklardan saknmalarn tavsiye ediyordu.159 Nefis, tabiat gerei, kar cins ile birlikte yaamay, gerektiinde, ehvet duygusunun etkisiyle, kar cins ile cins mnsebette bulunmay arzular. Nefsin bu tabiatn bilen Raslllh (s.a.v.), evli olan erkeklere, gzel bir kadn grmeleri durumunda, eleri ile birlikte olup, nefislerini tatmin etmelerini tavsiye etmitir.160 nk cinsel ihtiyac, helal yoldan karlanmayan nefsin, bu ihtiyacn haram yoldan karlamaya kalkmas uzak bir ihtiml deildir. Bu yzden o, evlenmeye gc yeten genlere, evlilii; buna gc yetmeyenlere de oru tutmay tavsiye etmitir.161 Grld gibi, Raslllh (s.a.v.), ehvet konusunda nefsi terbiye ederken, onu, doal olan bu isteinden mahrm ederek deil, onun bu isteini helal yoldan karlayarak terbiye etmeye almtr. Hz. Muhammedin (s.a.v.), yeme-ime konusundaki nefis terbiyesine gelince, o bu konuda da orta yolu takip etmitir. Onun bu konudaki temel hareket noktas, Yiyiniz,

156 157 158

Drim, Nikh, 3; Msned, III, 82, 266; VI, 226.) Eb Dvd, Salt, 46. (Ayrca bk.: Nes, mmet, 48.) rnein, savm- visl denen, iki gn hi yemeden ard ardna oru tutmay kendisi yapt hlde, Benim

durumum sizinki gibi deildir; Rabbim beni doyurup iirmektedir buyurarak mmetine yasaklamt. (Buhr, Savm, 48; Mslim, Sym, 56.)
159 160 161

Buhr, Savm, 55, 56, 57, Teheccd, 7, Enbiy, 37, Nikh, 89; Mslim, Sym, 181-193. Drim, Nikh, 31. Buhr, Savm, 10, Nikh, 2, 3, 19; Mslim, Nikh, 1, 3; Eb Dvd, Nikh, 1; bni Mce, Nikh, 1; Nes,

Sym, 43; Drim, Nikh, 2; Ahmed b. Hanbel, Msned, I/378, 424, 425, 432, 447.

29

iiniz; ancak isrf etmeyiniz162 yet-i kermesi olmutur. Her nefis, lezzetli yemekleri yemekten holanr; bir takm yemekleri dierlerinden daha ok sever. Ancak Raslllh (s.a.v.) yemek konusunda hibir ayrm yapmam; nne konan her trl yemek eidini yemitir. Bir defasnda, nne konan sirkeyi, ekmek bandrarak yerken, Sirke ne gzel bir katktr163 buyurmu ve bu hususta da mmetine rnek olmutur. 164 Hz. Muhammedin (s.a.v.), giyim kuam konusundaki nefis terbiyesine gelince, o bu konuda da en gzel rnek durumundadr. O, giyim-kuam ile kibirlenen bir toplum iinde yaamt. Chiliyye toplumunda insanlar, zenginliini gstermek iin arkalarndan srnecek ekilde uzun elbiseler giyerler ve bu hlleri ile kibirlenirlerdi. ekli, rengi ve kalitesi ne olursa olsun, kibirlenme niyeti ile giyilen her elbisenin, nefsin azgnlamasna sebep olaca kesindir. Bu yzden, Raslllh (s.a.v.), her hususta olduu gibi giyimkuam konusunda da ll davranm; gzel ve beendii renkteki elbiseleri giymekle beraber, Bir kimse, gc yettii halde mtevaz davranarak lks elbise giymeyi terk ederse, Allah kyamet gnnde o insan yaratklarnn en banda huzuruna arr ve onu man ehlinin giyecei elbiselerden dilediini giymede serbest brakr165 buyurarak, mmetine bu ynyle de rnek olmutur. Onun giyim-kuamdaki takip ettii prensiplerden biri de, elbiselerin, cinsel istek uyandracak tarzda olmamasdr. Nitekim bir defasnda, ince bir elbise giymi olan baldz Esmy (r.a.) uyararak, kyafetlerin, nefsin ehvet duygusunu harekete geirecek tarzda olmamas gerektiine iret etmitir.166 Hz. Muhammed (s.a.v.), i hayat konusunda da nefis terbiyesini gerekletirmitir. nsan, hayatn devam ettirebilmek iin, bir ile megl olmak zorundadr. Terbiye edilmemi bir nefis, her zaman iin, az alarak ok kazanmaktan holanr. te bu noktada, Hz. Muhammed (s.a.v.), Hibir kimse, asla kendi kazancndan daha hayrl bir rzk yememitir167 buyurarak, el emeini asalakla terch etmi; haram ile beslenen

162 163

Arf, 7/31. Mslim, Eribe, 167-169. (Ayrca bk.: Eb Dvd, Etme, 39; Tirmiz, Etme, 35; bni Mce, Etme,

33.)
164 165 166 167

Konu ile hadisler iin bk.: Tirmiz, Zhd, 47; bni Mce, Etme, 50. Tirmiz, Sfatul-Kyme, 39. (Ayrca bk.: Ahmed b. Hanbel, Msned, III/338, 339.) Eb Dvd, Libs, IV/34, Hadis no: 4104. Buhr, By, 15, Enbiy, 37.

30

kiinin dusnn kabl edilmeyeceini bildirmi168; insann pratikte iine yaramayan mal ve mlkn gerek mal ve mlk olmadn bildirerek169 gzn hrs ve tamah brm nefislerin, haramlardan sakndrma yoluyla, terbiyesini hedeflemitir. Raslllh (s.a.v.) nefis terbiyesinde farkl metotlar kullanmtr. Bunlardan biri duygudalk (empati) kurma metodudur. Nitekim evlenme imkn olmayan bir gencin, kendisine gelerek kz arkada edinmek ve zina yapmak istediini belirtmesi karsnda, orada bulunan Mslmanlarn gence tepki gstermelerine ramen, Raslllh (s.a.v.) o gence duygudalk yntemi ile yaklap; ona, btn kadn akrabalarn sayarak, birilerinin, onlarla zina yapmalarna rz olup olmayacan sordu. Gen, her defasnda rz olmadn syleyince, Raslllh (s.a.v.), onun zina yapmak istedii kiinin de akrabalarnn olduunu, onlarn da buna rz olmayacaklarn syledi. Bunun zerine gen, zin yapma dncesinden vazgeti.170 Grld gibi, Raslllh (s.a.v.), zina dncesindeki gencin nefsine, duygudalk kurdurarak, terbiyesini salamtr. Sonu olarak diyebiliriz ki, Hz. Muhammed (s.a.v.) nefis terbiyesi yaparken, nefsi, doasndan kaynaklanan ilgi ve ihtiyalarndan tamamen mahrm ederek deil; bilakis, onun haklarn meru yoldan karlayp, haramlardan sakndrarak terbiye etmeye almtr.

168 169 170

Mslim, Zekt, 65. (Ayrca bk.: Tirmiz, Tefsrul-Kurn, 3.) Mslim, Zhd, 3-4. (Ayrca bk.: Tirmiz, Zhd, 31, Tefsru sre(102), 1; Nes, Vesy, 1.) Ahmed b. Hanbel, Msned, V/256.

31

A. C. Halvetiyye Tarikatnda Nefis Terbiyesi almamzn temelini tekil eden Muslihun-Nefs isimli eserin mellifi olan mer Fud (v. 1046/1636), bniyye Tarikatna mensup bir mutasavvftr. bniyye Tarkat ise Halvetilik Tarikatnn Cemliye kolunun en nemli ubelerindendir. Bu itibarla, Halvetiyye Tarkatndaki nefis terbiyesini ksaca incelemenin faydal olaca kanaatindeyiz. Nefis ve ruh, insana hkim olmaya alan, bir birine zt iki sultn olarak kabul edilir. nsan bu iki sultandan hangisinin arzularna tbi olursa, onu glendirmi ve onu kendisine hkim klm demektir. Genelde tasavvufun, zelde de tarikatlarn hedefi, erre meyilli olan nefsi, knanm sfatlardan arndrarak, hayra meyilli olan rhu glendirmek ve onu insanda hkim kuvvet yapmaktr. Bu hedefin gereklemesi iin, her tarkatn kendine has bir takm usl ve prensipleri vardr. Tarkatlardan bazlar, ie nefis terbiyesi ile balarken, bazlar ise rhu takviye iin kalp tasfiyesi ile balarlar. Nefis terbiyesine ncelik veren tarikatlara nefsn tarikatlar, rhun hkmranl iin kalp tasfiyesine ncelik veren tarikatlara ise rhn tarikatlar denir. Buna gre, Halvetiyye Tarkat, ie nefis terbiyesi ile balayan nefsn tarikatlar kategorisinde yer almaktadr.171 Halvet Tarikatnda, nefis terbiyesi iin en nemli usl halvet usuldr. Tarikatn isminin Halvet diye anlmasndaki sebep te, bu tarikattaki en nemli terbiye usulnn halvet olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu sebeple, Halvetiyye Tarkatndaki nefis terbiyesini anlayabilmek iin bata, tarkatn ismini ald halvet kavramn ve bu kavram ile anlam ilikisinde bulunan dier kavramlar ksaca anlatmak yerinde olacaktr. Halvet, lgatte, tek bana yaayp, topluma karmamak172, tenh bir yere ekilme, yalnz kalma173 gibi anlamlara gelmektedir. Tasavvuf stlahnda ise, hibir melein ve insann bulunmad bir yerde ve hlde, Cenb- Hakk ile mnen konumak174, tenh ve her eyden bo mahalde, zihne taklan ve taklacak olan eylerden kurtularak; hatta insanlarla lfeti terk ederek fergat kesini, her eye terch etmek, eyhin uygun grmesi
171

Ylmaz, H. Kmil, Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatler, Ensar Neriyat, stanbul, 2007, ss. 263-264;

Muslu, Ramazan, Halvetiyyede Atvr- Seba Yazma Gelenei ve Sofyal Blnin Atvr- Seba Risalesi, Tasavvuf: lm Ve Akademik Aratrma Dergisi, stanbul, 2007, say: 18, s. 44.
172 173 174

Uluda, a.g.e., s. 156. Abdlkadirolu, a.g.e., s. 13. Uluda, a.g.e., a.y.

32

ve emretmesi ile karanlk ve dar bir yere ekilip, ibdetle vakit geirmek, Cenb- Hakk ile gizli konumak175 gibi anlamlar ifade etmektedir. Halvet kavram ile ayn manay ifade eden kavramlardan biri uzlet kavramdr. Uzlet lgatte, halkn arasna karmayp onlardan ayr yaamay176 ifade ederken, tasavvuf stlahnda ise, gnaha girmemek, daha ok ve daha ihlsl ibdet etmek iin toplumdan ayrlp, ssz ve kimsesiz yerlere ekilmek, tek bana yaamak177, nefsin arzu ve isteklerinden kanarak, sfnin kendini Hakk ile ba baa brakmas178, halkn arasndan sresiz uzaklap, yalnzlk ve inzivy tercih etmek179 gibi anlamlar iin kullanlmaktadr. Sufilerin bir ksm uzleti, insanlardan uzaklaarak, onlarla bir arada bulunmaktan kanmak olarak anlarken180, bir ksm da, bedenin halk ile kalbin Hakk ile birlikte olmas eklinde anlamlardr.181 Byle bir uzlette, insanlardan kap bir keye ekilmek art deildir. nemli olan, insanlarn Allh Tel dndaki eylerle megl olmalar durumunda, onlarn duygu ve dncelerine ortak olmamaktr. Bu tr uzlet anlaynn temeli, "(yi) Mslman, dilinden ve elinden Mslmanlarn emin olduu kiidir. (Asl) muhcir de Allah'n yasakladklarn terk edendir"182 hads-i erifinde vurgulanan hicret anlayna dayanmaktadr diyebiliriz. Halvetlik Tarikatnn, nefis terbiyesi iin benimsedii halvet metodu, nefsi terbiye metotlarnn en zorlarndandr. Zr nefs, her zaman hemcinsleri ile berber olmay arzular.183 Bu arzu, onun tabatndan kaynaklanmaktadr. Aslnda bu durum, sadece insan

175 176 177 178

Abdlkadirolu, a.g.e., ss. 14-15. Uluda, a.g.e., s. 364; el-Mncidl-Ebced, Drul-Mark, Beyrut, 1986, s. 696. Uluda, a.g.e., a.y. Tenik, Ali, Ahmed Kudds Ve Tasavvuf Dncesi, baslmam doktora tezi, Ankara niversitesi, Sosyal

Bilimler Enstits, Ankara, 2007, s. 158. (Tahnev, Kefu Istlhtil-Fnn, Beyrut, 1861, I, 459; EblMnm Hfn, Mucemu Mustalahtis-Sfyye, Beyrut, 1998, s. 92den naklen.)
179

Ylmaz, H. Kmil, Tasavvufla lgili Sorular-Cevaplar, Altnoluk Yay., stanbul, 1996, s. 515; Crcn, Ali Crcn, a.g.e., s. 227; Tenik, Ali, a.g.t., s. 158. (Bursev, erhul-Uslil-Aere, stanbul, 1256, s. 38den Kueyr, Abdlkerm, er-Risletl-Kueyriyye, thk.: Hn el-Hc, el-Mektebett-Tevfkyye, Khire, tsz.,

b. Muhammed, Kitbt-Tarft, Beyrut, 2003, s. 227.


180

naklen.)
181

s. 176-179.
182

Buhr, mn, 4, 5, Rikk, 26; Mslim, mn, 64-65. (Ayrca bk.: Eb Dvd, Cihd, 2; Tirmiz, Kymet, Rm, 30/21.

52, mn, 12; Nes, mn, 8, 9, 11.)


183

33

iin deil, btn canllar iin geerli bir durumdur. Bu hususta Cenb- Hakk, Dnp ibret alasnz diye her eyden (erkekli diili) iki e yarattk184 buyurmaktadr. Bu sebeple insan nefsi, hakl olarak, e ve dostlar ile birlikte olmay halvet denen ayrla terch eder. Halvet ise, insan nefsinin terbiyesi iin, nefsi, ok sevdii birlikte olma arzusundan bir mddet mahrm brakr. Ancak, halvet, insanlar beenmeyip, mr boyu onlardan uzak durmak demek deildir. Bu dnce ile yaplan halvet, kiinin kendini beenmesinden kaynaklanr. Byle bir halvetin ise ne eratta ne de tarkatte yeri vardr. Bu itibarla, halvete girmekten ziyde halvete girerken yaplan niyet nemlidir. Halvete giren mrd, kendini halktan daha faziletli grerek, onlarn erlerinden nefsini korumak maksadyla deil; kendi nefsinin errinden halk korumak maksad ile halvete girmelidir. Zr halkn errinden kanmak iin halvete girmede, bir bakma, kendini halktan daha stn grme dncesi vardr. Bu dnce ile yaplan halvet ise, nefsi terbiye etmekten ok, nefsin gururlanmasna sebep olacak bir davran olur. Kendi errinden halk korumak gayesi ile yaplan halvette ise bir tevzu sz konusu olduu iin, bu tr halvet, nefsin terbiyesinde terch edilen bir metot olarak grlmtr.185 Halvet, her makamdaki mrd iin ayn ekilde tatbk edilmez. Tarkata yeni slk etmi bir mrd iin halvet, hemcinsinden uzaklap Hakka yaklamak iin yalnzl terch etmek eklinde uygulanrken186, slkunu tamamlam olanlara gre halvet, her eyden el etek ekmek eklinde kendini gsterir. Nitekim bu durumda olanlardan biri, Allha olan tevekkln bozar dncesiyle, Hzr Aleyhisselmn sohbetinde bulunmaktan korktuunu sylemitir.187 Halvet Tarikatnda, nefsin terbiye metotlarndan biri de zikirdir. Bu zikir, Esm-i seba denen, yedi isim ile yaplan zikirdir. Bu isimler, L ilhe illallh, Allh, H, Hakk, Hayy, Kayym ve Kahhr isimleridir. Baz Halvet eyhleri, bu isimlere yeni isimler eklemi olsalar da esas olan bu yedi isimdir.188 Bu tarkatta sliklerin terbiyesi, nefsin yedi makm zerinden takip edilir ve bu yedi isim, yedi makama karlk gelir. Bu isimlerin zikri, geliigzel olmayp, eyhin, derviin hlini dikkate alarak, uygun grd usul ve
184 185 186 187 188

Zriyt, 51/49. Kueyr, a.g.e., s. 176; Abdlkadirolu, a.g.e., s. 14. Abdlkadirolu, a.g.e., a.y. Abdlkadirolu, a.g.e., s. 15. Akta, Ziya, Tasavvufta Halvet Yolu, Alem Yay., stanbul, 2008, s. 74; Sofyal, Bl Efendi, 7 Makm 7

Nefs, (haz.: Muhammed Bedirhan), Hayykitap yay., stanbul, 2010, s. 137.

34

adede gre yaplr.189 Her tarikatta olduu gibi, Halvet Tarikatnda da, nefsin terbiyesi, bir mridin ird ile gerekleir. Aksi takdirde, kii, erat ilimlerini mkemmel derecede renmi olsa da, nefis terbiyesini gerekletiremez. Bu konuda, Halvet Tarikatnn eser sahibi limlerinden Sofyal Bl Efendi (v. 1553) yle der: Slik, ne kadar lim olursa olsun, insan kalbi zerinde ynetim gcne sahip bir rabbn lime muhtatr. Hatta bu rabbn lim, mm bile olabilir. 190

189 190

Sofyal, a.g.e., s. 17. Sofyal, a.g.e., s. 18.

35

B. MUSLHUN-NEFSTE NEFSN ALTI MERTEBES VE SIFATLARI B. A. Nefs-i Emmrenin Knanm Yedi Sfat B. A. 1. Kibir Kibir lgatte, byklk, kendini byk grp, bakalarn kk grme191, kendini beenip, bakalarn hor grme192 anlamlarna gelmektedir. Istlhta ise, hakk kabul etmemek ve insanlar kk grmek193 anlamna geldii gibi, insann, nefsini tanmayarak, onu kendi makamndan daha yukarya tamaya almas194 anlamna da gelmektedir. Sflere gre, tevzu kskanlmayan bir nimet; kibir ise merhamet olunmayan bir felkettir. stnlk tevzudadr; onu kibirde arayan bulamaz.195 Gerekten de tevzu sfatn benimsemi alakgnll bir insan, bu davranndan dolay kskanlmaz; bilakis knanr. nk alakgnllln grnte, kskanlacak madd bir getirisi yoktur. Kibir, kiinin kendini beenmesinden (ucb) kaynaklanan bir sfattr.196 Hlbuki Hakk Tel kibirlenenleri sevmez.197 Kibir, kiinin herhangi bir vasf sebebiyle kendisini stn grmesidir; ancak asl stnlk, ancak Allah'n, Peygamberinin ve mminlerindir.198 Buna gre, Mslman biri, mn erefi sayesinde, kfire kar stndr. Ancak, tasavvuftaki, ruhsat yerine azmet ile amel etme prensibinden dolay, sufilerin ou, kfirlere kar kibirlenmeyi de ho grmemilerdir. Byezd Bistmnin (v. 234/848) Kii, kendisi iin herhangi bir hl ve makm grmedii ve kendisini, halk iinde en erli (ie yaramaz kii) olarak grd takdirde alakgnll olabilir sz ve mam iblnin

191

Rz, Muhammed b. Eb Bekir b. Abdlkadir, Muhtrus-Shh, el-Mektebetl-Asryye, Beyrut, Gkta, Vahit, Hicri IV. Asr Buhrda Tasavvuf, Kelbz rnei, Meydan Yay., stanbul, 2008, s. 395. Mslim, mn, 147. (Ayrca bk.: Eb Dvd, Libs, 26; Tirmiz, Birr, 61.) Shreverd, a.g.e., s. 145. Kueyr, a.g.e., s. 220. Shreverd, ihbddn Eb Hafs mer, vrifl-Merif, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, 1999, s. 144. Nahl, 16/23; Nis, 4/36; Lokmn, 31/18; Hadd, 57/23; Kasas, 28/76. Mnfikn, 63/8.

1418/1997, s. 265; Uluda, a.g.e., s. 218.


192

(Kelbz, Bahrul-Fevid, s. 82den naklen.)


193 194 195 196 197 198

36

(v. 334/945) Benim alaklm, Yahudi alaklnn artdr sz bu duruma rnek olarak gsterilebilir.199 Sflerden bazlar, kibirli zenginlere kar kibirlenmeyi, haram olan kibir kapsamnda grmezler.200 Bu gr sahiplerine gre, fakr bir kiinin, kendisine mal ile kibirlenen zengine kar kibirli davranmas, fakirin kendisini beenmesinden deil, zenginin malna deer vermemesinden kaynaklanmaktadr. slm inancna gre insan, en gzel bir surette yaratlm201 ve Allh'n (c.c) halfesi202 olarak dnyaya gnderilmi en erefli varlk konumundadr. Bu gerekten hareketle, baz sufiler, insann, kendisine Allh'n (c.c) vermi olduu bu onuru ayaklar altna almamas gerektiini syler ve onur anlamna gelen izzet sfat ile kibir sfatn birbirine kartrmamak gerektiine dikkat ekerler.203 Fudye gre, tlibin, vlm sfatlardan olan hu ve tevzu sfatlarna erimesinin art, kalbinden kibir sfatn yok etmesidir. Aksi takdirde, onun sadece, hrka giyip dervilik kisvesine brnerek, nefs-i emmrenin errinden ve fesdndan kurtulmas mmkn deildir. Zr kibir ve gurr, reddin, yani Allh Telnn rahmetinden kovulmann kapsdr. Byle bir kovulmaya mstahak olan kii ise mrifetllh mhede etmeye lyk olamaz. eytn (a.l.) Melike-i Mukarrabnden204 olmu iken, kibir ve gururundan dolay dem-i Safiyyllhn yaratlna ve Allhn (c.c) ona gsterdii sayg ve ikrmn srlarna ve hakkatlarna vkf olamad. Bu yzden Allh Tel tarafndan gelen secde emrine, kibir sfatnn tesiriyle boyun emedi. Bylece eytn, kibir ve ind sebebi ile Hakkn kapsndan kovuldu. Sonra pimn oldu; ancak son pimanlk fayda vermedi. Dervi de kibir ve gurru; ucub ve ind ile eytn gibi kibirli olursa, nefsini terbiye konusunda tahsl-i fen ve tekml-i bek edemez. Yani, nefsini terbiye konusunda, nefsini yok etme ve bak olan Allhta yok olma hakikatna ulaamaz. Bylece Allh'n (c.c) kapsndan kovulur.205

199 200 201 202 203 204 205

Kueyr, a.g.e., s. 119. Kueyr, a.g.e., s. 220. Tn, 95/4. Bakara, 2/30. Shreverd, a.g.e., s. 145. Melike-i Mukarrabn: Allaha yakn olan melekler. Fud, a.g.e., ss. 40-41.

37

Fud, kibirli kiilerin, kibir ile hareket etmelerini yle tahlil eder: Kibir ehli kiiler, hilm sfat ile tevzu gsterdikleri zaman, kendilerini hor ve hakr grp, halk karsnda malup olduklarn zannederler. Ancak bu doru deildir. Fud'ye gre, tevzu sahibi kii hor ve hakr olmaz; tevzu gsterince, hor ve hakr olacan zanneden kii ise, amellerinde ihls sahibi olamaz. Ayrca, bu niyetteki kiiler, Kim tevzu gsterirse Allh onu yceltir; kim de kibirlenirse Allh onu alaltr206 ve Kii tevzu gstermesin ki, (Allh) onu ykseltmesin!207 hads-i erflerinin mnlarn da bilmemektedirler; bilseler bile gerei gibi anlamamaktadrlar. Yoksa samm bir ekilde tevzu sahibi olan kii, ycelik ve izzet bulur. Ancak nefsine uyup, dnya menfaati ile insanlarn geleneklerine ve sradan insanlarn detlerine uyanlar, sonunda hakrete urayp alalrlar. Bu durum ok tecrbe edilmitir.208 Fudye gre, tevzu sfat ve rfk/yumuaklk ile davranma, peygamberlerin hli; peygamberin vrisleri olan evliynn hasletidir. Onlar, dorulukla ve hikmetle amel ettikleri iin, aalanmamlar; bilakis dim stnlk ve erefe nail olmulardr. Nitekim Yahd limleri, Raslllha (a.s.) hakret etmek iin, ona selm verdikleri zaman, onu aalamak ve ona ihnet etmek niyetiyle, lm senin zerine olsun ey Muhammed! anlamna gelen Es-Sm aleyke Y Muhammed! demilerdi. Ancak Raslllh (a.s.) da, peygamberlik kuvveti ve basret nru ile onlarn niyetlerini anlad halde onlara kzmayp, yumuaklkla, Es-Sm vel-lanet aleykm, yani lm ve lanet sizin zerinize olsun diye cevap vermiti. Bu duruma perde ardndan hit olan Hz. ienin (r.a.) Y Raslellh! O kfirler size hakret ve ihnet kastettiler. Siz onlar niin azarlamadnz? demesi zerine, Raslllh (s.a.v.), Yahdlere kar yumuaklk ile mumele ettii zamanda, onlara galip geldiini belirtmi ve phesiz ki Allh, ilerin tamamnda yumuaklk ile davranmay sever209 buyurmutur. Fud bu hads-i erfi yle

206

Bu hadsi bu ekliyle kaynaklarda bulamadk. Ancak, bn Mce, Zhd, 16, Hadis no: 4176da Kim, Allh

Sbhnehnn rzs iin bir derece tevzu gsterirse, Allh onu bir derece ykseltir. Kim de, Allha kar bir derece kibirlenirse, Allh da onu bir derece alaltr; nihyet onu, aalarn en aasnda klar eklinde gemektedir.
207 208 209

Mslim, Birr, 69; Muvatta, Sadaka, 12. Fud, a.g.e., ss. 41-42. Buhr, Edeb, 35, stizn 22; Mslim, Selm, 10-12.

38

tercme eder: Allh Tel her hlde tevzuyu ve yumuaklk ile mumele etmeyi sever.210 Tekebbr ve kibriy kelimeleri de kibir ile ayn anlama gelen kelimelerdir. Fud, Ycelik ve kudret (izzet) benim izrm, byklk de benim ridm saylr. Bunlardan biri kendisinde de varm gibi davranan olursa, onun cezasn veririm211 hads-i kudssinden hareketle, kibir gibi tekebbrn de ciz olmadn syler. nk kibriy sfat, Allh Telya mahss bir sfattr ve bu durumu ancak rifler bilebilir. Ona gre, sadece bir yerde tekebbr cizdir. Bu yer, sefh (zevk ve elence dkn) kiilerin haksz yere kibirlenmeleri durumudur. Ancak bu kibirlenme, yine de nefsn bir maksat tamakszn, tekebbr fillh eklinde olmaldr. Yani, Allh Tel rzs iin, kibirli kiiye haddini bildirmek maksadyla yaplmaldr; ancak her derviin tekebbr fillhn mnsn hakkyla anlamas mmkn deildir. Bu yzden, dervi tekebbr fillh ve buz fillh212 edeceim derken, yerini ve zamann bilemedii iin gurura kaplp hat edebilir. Neticede derviin yolu kesilir ve mnev yolculuunda mesafe alamaz. Bu hususta hat etmemek iin kiinin nerede ne yapacan bilen tekml ve temyz ehli olmas gerekmektedir. Yine de bu mahal, tehlike mahallidir.213 Fud, kibir sfatnn tehlikesinin bykln arpc bir kssa ile yle anlatr: Rivayete gre, Hakk Tel, Hz. Msy imtihn etmek ve bir hakkat retmek iin, ona: Ya Ms! Mahlkttan bir hor ve hakr nesne bulup bana getir. Halk katnda ondan hor ve hakr nesne olmaya demi. Bunun zerine Hz. Ms, herkesin hor grp nefret ettii uyuz bir kpek bulmu ve Bundan hor ve hakr nesne olmaz dncesiyle, Tr Dana alp giderken, Allh'n (c.c) izniyle kpek dile gelmi ve Hz. Msya, kendisini nereye gtrdn sormu. Ms (a.s), kpei, Tr Dana, Cenb- Hakka gtrdn syleyince, kpek, Y Kelmellh! Beni bir hor ve hakrlik ile ol li (yce) dergha ve huzr-i Rabbl-Alemne nce (nasl) alp gidersin? demi. Bunun zerine Hazreti Ms bana gelecekleri anlam ve zerindeki gafleti atarak, kendi nefsine bakp, hlini mhede etmi. Sonra, hemen kpein boynuna takt ipi karp kendi boynuna takm ve Tr Dana km. Cenb- Hakka, Y Rabb! Cmle halk gezdim. Ve her ne

210 211 212 213

Fud, a.g.e., ss. 42-43. Mslim, Birr, 136. (Ayrca bk.: Eb Dvd, Libs, 26; bni Mce, Zhd, 16.) Allh Tel iin buz etme. Fud, a.g.e., ss. 43-44.

39

kstahlk ettim ise ettim. kbet halk iinde yine kendimden hor ve hakr bulamadm diyerek zr dilemi. Bunun zerine, Hakk Tel Hazretleri: Y Ms! Ol kelbi kendi nefsinden hor bilip ve bana getireydin, seni peygamberlik defterinden karrdm buyurmutur.214 B. A. 2. Hrs Hrs kelimesi, lgatte tamah, agzllk, ar istek gibi anlamlara gelir.215 Buhrda yetimi nl mutasavvf Eb Bekir Muhammed b. brhm el-Kelbz (v. 380/990), hrs, Allh'a glip gelmek iin yaplan bir aba olarak deerlendirir. Zr hrsl kii, Allh'n (c.c) kendisine takdr etmedii bir eyi elde etmeye kalkmaktadr. Ancak, hrsl kii, hrs ile hareket ettii mddete, istediini elde edemedii gibi, hem bu dnyada hem de hret yurdunda mahrumiyet iinde yaayacak ve trl skntlara decektir. Nitekim bir hads-i erfte, Hrs ve mn, bir kulun kalbinde ebediyen bir araya gelmez216 buyrulmutur.217 Bir hads-i erfte, nsan ihtiyarlasa bile, onun iki duygusu hep gen kalr: Biri ok kazanma hrs, teki ok yaama arzusu218 buyrularak, hrsn insann tabiatndan kaynaklanan bir zellik olduuna dikkat ekilir. Buna gre, insann hrs sfatndan tamamen kurtulmas mmkn deildir. Nefsi terbiye edilmemi bir kiinin, bu sfat kontrol altna alabilmesi ise, neredeyse imknsz bir durumdur. Muhyiddn bn Arab (v. 638/1239), hrs sfatnn insann yaratlndan gelen bir sfat olduunu, bu yzden kaybolmasnn mmkn olmadn syler. Ona gre, hrs sfat, bazen vlen bazen de knanan bir sfattr. Kii, eratn ve akln knad bir eye hrslanrsa knanr, dinin ve akln vd bir eye hrslanrsa vlr.219 mer Fud, (k.s.) hrs, Hakk Telnn verdiine kanat etmeyip, bakasnn elinde olan eylere fazlaca meyletmek ve tamahkr olmak diye tanmlar. Ona gre dervi,

214 215 216 217 218 219

Fud, ss. 44-45. Mutal, Serdar, Arapa-Trke Szlk, Daarck Yay., stanbul, 1995, s. 160; Rz, a.g.e.,s. 70. Buhr, Edep, 2811. Gkta, a.g.e., ss. 397- 398. ( Kelbz, Bahrul-Fevid, s. 187den naklen.) Buhr, Rikk, 5; Mslim, Zekt, 115. bn Arab, Muhyiddn, el-Fthtl-Mekkiyye, trc.: Ekrem Demirli, Litera Yay., stanbul, 2008, VII/262-

263.

40

hrs sfatn yok edip, bunun yerine, mlheme makamnn vlm sfatlarndan sabr ve kanat sfatlarn kazanmad takdirde, grnte dervi klkl olmaktan teye geemeyip, nefs-i emmrenin errinden ve fesdndan kurtulamaz. Nitekim hads-i erifte, Kim tamahkr olursa zell olur, kim de kanaatkr olursa doyar220 buyrulmutur. Fud, bu hadsi u ekilde yorumlar: Bu hads-i erfin gereince, tamah ehli olmayp, terk ve fen hliyle kanat ehli olan bir dervi, kalp ve rh leminde mnev zenginlik elde eder. Bu kiinin gz ve gnl tok olur; tkenmeyen bir hazneye sahip olarak, Hakk Teldan bakasna muhta olmaz ve nmerde ihtiy arz etmekten kurtulur. Ancak dervi, kanat ehli olmayp, hrs ve tamahkr olursa, btn dnya kendisinin olsa bile, yine de gz ve gnl doymaz. Byle biri, ou zaman nmerde muhta olur ve bu yzden hor ve hakr durumuna der. Ayrca, Hrsl mahrmdur sz gereince, meyl ve hrs ettii ey eline gemeyip, ounlukla mahrumiyet iinde yaar. Fud, bu hle mnasip bir hikye nakleder. Rivyete gre, Msr ehrinde siyah bir Arap, kk yata bir ocuun elinde bir miktar eker presi grp, hrs ve tamah ile ocuktan ekeri ister. ocuk, srtna bir semer, bana bir yular takmadan ve merkep olup srtna kendisini bindirip merkep gibi anrmadan adama ekeri vermeyeceini syler. Adam da, eker yznden, hrs sfatnn gerei, zilleti ve hakreti seip ocuun teklifini kabul eder. Srtnda semer ve banda yular ile ocuu arkasna bindirir ve halk iinde merkep gibi anrmaya balar. ocuk adamn srtndan iner ve: Senin gibi hmrn (eein) azna eker dmez. Senin gdan ot ve samandr diyerek adama ekeri vermez. Bylece dertli Arap, hrs sfatnn belsndan, hem hor ve zell olur hem de ekerden mahrm kalr.221 B. A. 3. Haset (Kskanlk) Hased kelimesi, lgatte, bir kiideki nimetin yok olup, o nimetin kendisine dnmesini istemek222 anlamna gelirken, tasavvuf stlhnda, Allh'n (c.c) takdirine rz olmamak, bir kiide bulunan madd ve mnev nimetlerin ve zelliklerin yok olmasn

220 221 222

Kaynaklarda bulamadk. Fud, a.g.e., ss. 45-47. Rz, a.g.e., s. 72; el-Mncidl-Ebced, s. 365; Mesd, Cbrn, er-Rid, Drul-Ilmil-Melyn, Beyrut,

1967, ss,. 567-568.

41

istemek223, nimetlerin kullarda bulunmasn ho grmeyip, o nimetlerin kaybolmasn istemek224 gibi anlamlara gelmektedir. Nefis mertebelerinin en aas olan emmre makamnda, nefsin ktlkleri emretmesi, onun tabiatndan kaynaklanan bir durumdur.225 Nefsin bu tabii zelliinden olsa gerek ki, kskanlk bazen peygamber elerinde bile grlebilmektedir.226 eyhlEkber (En byk eyh) unvannn sahibi olan Muhyiddn bn Arab (v. 638/1239), hasedin, insan ve cinlerin yaratlndan kaynaklanan bir sfat olduunu syler. Ona gre, bu sfatla nitelenen kii yok olsa da, yaratltan gelen bu sfat yok olmaz. Bu yzden, Hakk Tel, yaratklarndan bu haset sfatnn tamamen silinip gitmeyeceini bildii iin, kullarna baz durumlarda, vcib ve mendb olarak haset sfat ile hareket etmelerine msade etmitir. Dolaysyla, bu sfat emredildii ekilde kullanlrsa vlen bir sfat, meru olmayan yolda kullanlrsa da ktlenen bir sfat hline gelir.227 Bir hads-i erifte, Haset etmekten saknn. Zira atein odunu (veya otlar) yiyip bitirdii gibi haset de iyilikleri yer bitirir228 buyrularak, hasedin amelleri boa karan bir sfat olduuna; baka bir hads-i erfte ise, Kulun kalbinde, mn ile hased bir arada bulunmaz229 buyrularak, hasedin, kiinin imnn zayflatp, mnev derecesinin dmesine sebep olan bir sfat olduuna dikkat ekilmitir. Haset sfatnn, yukarda saylan ktlklerinden dolaydr ki, haset edenin errinden Allh Tel'ya snlmas tavsiye edilmitir.230 Bu yzden, kskan birinin errinden kurtulmak iin sahip olunan nimetin, ondan gizlenmesi tavsiye edilmi;231 kskan kiilerle dostluk kurmann imknsz olduu sylenmitir. nk kskan kii, bir nimetin dostunda olmasn istemedii gibi, gurru sebebi ile o nimetten kendisine hediye olarak verilmesini de istemez. Onun iin

223 224

Kueyr, a.g.e., s. 231; Gkta, a.g.e., s. 394. ( Kelbz, Bahrul-Fevid, s. 56dan naklen.) Muhsib, Hris b. Esed, er-Riye li-Hukkillh, thk. Abdlkdir Ahmed At, Beyrut, tsz., s. 79; Nis, 4/28. Ahzb, 33/28. bn Arab, a.g.e., ss. 252-253. Eb Dvd, Edeb, 44; bn Mce, Zhd, 22. Nes, Cihd, 8. Felak, 113/5. Kueyr, a.g.e., s. 230.

Muhsib, a.g.e., trc.: ahin Filiz, Hlya Kk, nsan Yay., stanbul, 1998, s. 481.
225 226 227 228 229 230 231

42

Allh Tel bir kimseye, kendisine merhamet etmeyen bir dman musallat etmek isterse, ona haset edecek birini musallat eder denmitir.232 Fudye gre, nefs-i emmrenin ktlenen sfatlar arasnda yer alan haset sfatnn errinden kurtulmann yolu, bu sfat, nefs-i mlheme sfatlarndan sabr ve istikmet sfatlarna evirmekten geer. Fud, bu konuda, niyet ve keyfiyet bakmndan bir birinden farkl sfattan bahseder: Haset, gpta ve gayret. Bir kimse, baka bir kimsede bulunan nimet, mal veya iyi bir hl grp, o nimeti, mal ve hli elde etmeyi istese; ancak elde edemese veya elde etme konusunda gerekli gayreti gstermeyip, ihmalkr davransa ve bu sebepten, o nimetin, maln veya hlin o kiiden gitmesini istese veya o nimet shibinin yok olmasn istese veya o nimetin kendinde olmayp, onda olduundan dolay znt duysa bu hle hased denir. te bu hl son derece tehlikeli bir durumdur. Kii, bakasnda grd nimetin ve hlin o kimseden gitmesini istemese, onda olduundan dolay znt duymasa; ancak, onda olan mal ve gzel hl bende de olsa! diye istese ve istedii nimete veya hle ulaamasa ve bu yzden de zlse, bu hle gpta denir. Kii, bir nimetin veya hlin bakasnda olup olmadna bakmadan ve bu duruma zlmeden, grd nimetin ve hlin o kimseden gitmesini istemese; o nimetin ve hlin elde edilmesi konusunda herhangi bir ihml ve tembellik gstermeyip, ayn nimetin ve hlin kendisine lzm olduunu ve bu nimetleri elde etmek gerektiini bilerek, ciddi bir ekilde o nimet ve hli elde etmeyi istese, bu hle gayret denir. te bu hl, son derece vgye lyk makbul bir sfattr.233 Fud, gayret sfatnn makbul ve vlm bir sfat olduuna, Raslllhn (s.a.v.), Muhakkak Allh kskatr ve kskanlar sever234 hads-i erfini dell gsterir. Zr bu hads-i erfin beynna gre gayret sfat, ayn zamanda Allh'n (c.c) bir sfatdr. Allh'n

232 233 234

Kueyr, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., ss. 48-49. Bu hads-i erifi kaynaklarda bulamadk. Kefl-Haf, I/224, 690 numaral kaytta, Muhakkak Allh

kskantr; kskan olan sever. mer de kskantr eklinde bir hads-i erf gemektedir. Ayrca bk.: Suyt, el-Fethul-Kebr, I/338. (Benzer hadsler iin bk.: Buhr, Tefsr, Enm, 7; Buhr, Nikh,107; Mslim, Tevbe, 34, 36.)

43

(c.c) sfat ile sfatlanma konusunda ise, Raslllh'n (s.a.v.) emri vardr; Allhn ahlk ile ahlklan!235
236

Fud, mnev keiflere vkf olan, irfnn ve eynn hakkatlerini bilen sultnlar tarafndan haset sfatna sfat- zemme-i behmiyye237, gayret sfatna ise sfat- hamde-i rabbniyye238 dendiini syler.239 mer Fud, bir hikye ile haset sfatnn kiiyi nasl esir aldna dikkat eker. Hikyeye gre, keif ehlinden biri, eytn ile sohbet ederken, ona: Acaba senden yaramaz kimse var m? diye sormu. eytn da, ok kskan birinden bahsederek, o kiinin kendinden daha kt olduunu sylemi.240 Netce olarak, Fud, kskan kiilerin hallerinin hibir zaman hayr iinde olmayacana ve dim elem ve zdrap ekerek zarar ve ziyan iinde olacaklarna dikkat eker. Ona gre, bu sfata mptela olan derviler, istedikleri makama eriemeyecek ve irfn sarayndan mahrm kalp mnev olgunluu elde edemeyeceklerdir.241 B. A. 4. ehvet ehvet, lgatte, istek, arzu ve ihtiras242, beden arzular, cann istei243 gibi anlamlara gelirken, stlahta ise, yeme, ime ve cins hayatla ilgili ly aan istekler244, nefsin, holand eyleri talep iin harekete gemesi245 gibi anlamlar iin kullanlmaktadr. En yaygn anlamyla, nefsin kar cinse kar duymu olduu birlikte olma arzusu anlamna gelen ehvet, demolunun ezel dman olan eytn'n insan Hakkn
235

Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Muhittin Uysal, Tasavvuf Kltrnde Hads, Yediveren Yay., Konya, Fud, a.g.e., ss. 47-49.

2001, s. 304.
236 237 238 239 240 241 242 243 244 245

Fud, a.g.e.,s. 49. Fud, a.g.e., ss. 49-50. Fud, a.g.e.,ss. 50-51. Mutal, a.g.e., s. 461. Uluda, a.g.e., s. 331. Uluda, a.g.e., a.y. Crcn, a.g.e., s. 204.

44

yolundan saptrmak iin kulland en cazip tuzaklardan246 biri olmakla beraber, aslnda insann tabiatnn da bir gereidir.247 Bu durum peygamberler iin de geerlidir. u kadar var ki, peygamberler, sahip olduklar smet sfat sayesinde, Cenb- Hakkn zel korumas altndadrlar ve bu yzden ehvetlerine tbi olmazlar.248 Bu yzden slm Dni, nikh yolu ile bu tabi arzunun karlanmasn meru klm, nikhsz birliktelii ise zin olarak niteleyerek, ziny en byk haramlar arasnda saym249; nefsinin ehev arzularn, mer olmayan yollarla gidermeye alanlarn kbetlerinin, cehennemdeki gayy kuyusu olduu bildirilmitir.250 eratn mbh sayd hususlarda bile temkinli davranmay prensip edinmi olan tasavvuf ehli, onun haram kld hususlarda bu titizlii en son seviyeye karmlardr. Bu yzden mritler mritlerini, nikh yolu ile helal olan ehvete kar bile srekli ikaz etmilerdir.251 Baz sufiler, tasavvuf yoluna yeni girmi bir dervi iin, evlilii ve ocuk sahibi olmay, nefis terbiyesi asndan olumsuz grrler. nk evli bir dervi, ailesi ile ilgilenmekten kendisiyle ilgilenmeye frsat bulamaz. Baz sufiler ise evlilii, sadece yolun bandaki derviler iin deil, btn tarkat erbab iin tehlikeli grr. Eb Sleyman Drnnin (v. 205/820) Dostlarmzdan evlenip te mertebesini muhfaza edebilen tek bir kii bile grmedim sz bu duruma rnek gsterilebilir.252 Btn bunlara ramen, tasavvuf erbbnn, evlilie tamamen kar olduu sylenemez. Onlar, mbah olan nikh yoluyla nefislere hazlarn tattrmada bir saknca grmezler. Ancak bunun da bir zaman vardr. Ne zaman ki, mbah olan ehvetler ve meru olan lezzetler ona zarar vermez bir hale gelirse, o zaman evlilik dervi iin tehlike olmaktan km, derviin kalbi iin bir genileme sebebi olmutur. Bu durumda artk kalp ile nefis arasnda bir anlama meydana gelir ve kalp ile nefis birbirlerine efkat gstermeye

246 247 248 249 250 251 252

Bakara, 2/268. Nis, 4/1. Bk.: Ysuf, 12/24. sr, 17/32. Meryem, 19/59. Shreverd , a.g.e., s. 98. Shreverd , a.g.e., s. 99.

45

balarlar. Netcede kalbin sekneti, nefsin de tatmin oluu artm olur. Bylece nefis, mutmainne makmna km olur.253 Fudye gre, tlib, ehvet sfatn yok edip, bu sfat, mlheme makmnn sabr ve kanat sfatlarna, rzye makamnn da ver ve riyzat sfatlarna evirmelidir. Aksi takdirde, tlib kii, sadece grnte dervi klkl biri olmaktan teye geemeyip, nefs-i emmrenin errinden ve fesdndan kurtulamaz.254 Fud, baz byk eyhlerin szlerine istinden, ehvet sfatnn, nefs-i emmrenin dier sfatlarnn asl olduunu syler. nk ona gre, kibir, hrs, haset ve sir knanm sfatlarn tamam, nefsin ithndan ve tabatndan kaynaklanr. yle ki, dervi, kanat ve riyzat sfatlar ile amel etmeyip, yemeye ve imeye odaklanrsa, nefs-i emmresi tammen kuvvetlenerek, her eye ith duymaya balar. Dolaysyla, haram-helal demeden her eyi arzulayan bir hrsla, eratn ve tarkatn db ve erknn gzetmez olur. Neticede ehvet sfatnn galip gelmesiyle, dervi, merkepler gibi arsz bir kii olur. Bu tr bir mmin ise cennet-i ldan mahrm kalp, cehennem azabna mptel olur.255 Ona gre, bir kimsede ehvet sfat galib gelse, btn knanm sfatlar da o kiiye galib gelmeye balar. Bylece o kii, gzszler gibi gzleri kzarp phelileri ve haramlar, kanmadan ilemeye balar. Bu haram fiilleri ileyince de sfat-i zemmenin karanl ile kalb gz grmez olur. Netcede ise, cennet ve cehennemin varlna ve hakkatna mn ettii halde, kalbinde Allh Telnn muhabbeti ve korkusu olmad iin, cennetin safsn ve cehennemin azbn hi dnmez. Bylece, Bu dnyada kr olan kimse hrette de krdr256 yet-i kermesinde kastedilenler gibi, hem bu dnyada hem de hrette kr olur.257 Kendisine ehvet arzusu galip gelen kii, eer tarkat ehli ve mrifet isteklisi biri ise, hem kalp hem de cn grmez olur. Nefsine, isteini ve ehev arzusunu vermekle, keder (znt) ve kasvet (kalp katl) hsl olur ve i lemini ehvet karanl ve bozuk fikirler kuatr. Bu sebeple, byle bir kii, yapm olduu slih amellerden saf lezzetini; gstermi olduu mchede ve riyzttan ise vef lezzetini alamaz. Bylece, Hak Telnn yoluna girmek iin gerekli olan, nefsin tezkiyesi, kalbin

253 254 255 256 257

Shreverd, a.g.e., s. 102. Fud, a.g.e., s. 51. Fud, a.g.e., ss. 51-52. sr, 17/72. Fud, a.g.e., s. 52.

46

tasfiyesi ve rhun cillanmas amellerini gerekletiremez. Bu sebepten, Hak Telnn yolunda cell sfatna mazhar olmaktan ve vahdet leminde tecelliyt ile ortaya kan ceml sfatnn safsna ermekten mahrm olur. Bylece, kesret sahrsnda nefsin hevsnn ve eytn'n azdrmasnn elem ve zdrbna dp, akn ve sarho bir vaziyette kalr.258 Fud, ehvetin, ehvet sahibini, izzetten zillete, yani erefli bir durumdan rezil bir duruma drdn syler ve Msr Azzinin saygn bir hanm iken, Hz. Ysufun (a.s.) akna kaplp, zillete den Zleyhnn durumunu bu duruma rnek olarak gsterir.259 Fud, Muhyiddn bn Arabnin (v. 638/1239) Fussul-Hikem isimli eserinde, naklettii Hakk Tel melekleri ehvet-i nefissiz yaratt ve hayvnt aklsz sf ehvet-i nefs ile yaratt260 hads-i erfini yle yorumlar: Bir insan ki, akl ehvetine glib olup ve bu yzden, nefsinin ehvetine tbi olmayp, aklna tbi olsa, o kimse meleklerden daha hayrldr. Ancak bir insan ki, nefsinin ehveti aklna glib olup ve bu yzden, akla deil de nefse tbi olsa, o kimse hayvndan daha yaramazdr. te onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da akndrlar261 yet-i kermesi, buna apak bir delildir.262 Fud, bir derviin iyi bir ekilde kavrayp anlamas durumunda, yukarda zikredilen hads-i erflerden ve Zleyh hikyesinden, nefsin ehvetinin ne derece tehlikeli olduunu anlayabileceini syler.263 B. A. 5. Buhl (Cimrilik) Buhl kelimesi, lgatte cimrilik, kiinin malndan (bakasn) men edip kskanmas264 gibi anlamlara gelirken, tasavvuf stlahnda ise, cimrilik, madd nimetleri paylamaktan uzak durma anlamna gelmektedir. Kelbz (v. 380/990), cimrilii, Allh

258 259

Fud, a.g.e., ss. 52-53. Fud, a.g.e., ss. 53-54. (Bk.: Hark, Abdlmelik, Tehzbl-Esrr F Uslit-Tasavvuf, thk.: mam Kaynaklarda bulamadk. Arf, 7/179 Fud, a.g.e., ss. 54-55. Fud, a.g.e., ss. 54-55. Crcn, a.g.e., s. 102; Rz, a.g.e., s. 30; el-Mncidl-Ebced, s. 194.

Seyyid Muhammed Ali, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, 2006, s. 153.)


260 261 262 263 264

47

Tel'ya kar kt zan beslemek olarak deerlendirir. yle ki, cimri kii verdii bir eye tekrar sahip olamayacandan korkarak, aslnda Allh Tel'ya kar kt zanda bulunmaktadr.265 Nefsin en aa tabakas olan nefs-i emmrenin knanm bir sfat olan buhl, sadece tarkatte deil eratta da, kendisinden iddetle kanlmas tavsiye edilen kt bir sfattr. yle ki, kurtulua erenlerin bir zeliinin de kskanlktan kanmak olduu bildirilmitir: Kim nefsinin cimriliinden, hrsndan korunursa, ite onlar kurtulua erenlerin ta kendileridir.266 nsan, yaratlmlarn en ereflisi ve yeryznde Yaratcnn bir halifesi olmakla, cmertlik sfat ile sfatlanmaya layktr. Baka bir deyile, halfe olan kiinin, halifesi olduu zatn sfat ile sfatlanmas gerekir. nk onun Yaratcs cimri deil, cmert bir yaratcdr. Bu yzden, Allh Tel, cimri kiiyi sevmez ve onu cezasz brakmaz.267 Cimriliin en ileri safhas, bakasnn cmertliine de engel olmak ya da bakasna cimrilik tavsiye etmektir. Bu zellik, Kur'n- Kerm'de, kfirlerin sfatlar arasnda zikredilmektedir.268 Sfler, cimrilikten kandklar gibi, cimri olan insanlardan da kanrlar. nk onlara gre, Cimri kiiyi seyretmek kalbi katlatrr. Bu yzden sufiler, kendileri cimri olmadklar gibi, dostlarnn da cimriliklerine tahamml etmemilerdir; cimrilik sfatna bulatn zannettikleri dostlarn zorla da olsa cmertlie sevk etmeye almlardr.269 Fudye gre, gerek bir tlibin, nefs-i emmrenin errinden ve fesdndan kurtulmasnn art, buhl/cimrilik sftn yok edip, bu sfat, nefs-i mlhemenin vlm sftlarndan sehvet ve istikmet sfatlarna evirmektir. Aksi takdirde tlib, sadece grnte dervi klkl biri olmaktan teye geemez. Ona gre, dervi, cimrilik yapmadan, madd ve manev hibir nimeti, kimseden esirgeyip kskanmadan, nsanlarn hayrls, insanlara faydal olandr270 hads-i erifinin gereince hareket etmeli ve halka faydal olmaktan uzak kalmamaldr.271

265 266 267 268 269 270 271

Gkta, a.g.e., s. 400. (Kelbz, Bahrul-Fevid, s. 187den naklen.) Har, 59/9. Leyl, 92/8-11. (Benzer yetler iin bk.: Muhammed, 47/38; li mrn, 3/180. Nis, 4/37. (Ayrca bk.: Hadd, 57/24; Mn, 107/7.) Kueyr, a.g.e., s. 338. Acln, a.g.e., I/393. Fud, a.g.e., s. 57.

48

Fud, kiinin kendi nefsine faydal olmasnn, bakalarna faydal olmaktan nce geldiini syler. Ona gre, kii, kendi nefsine cimrilik etmeyip, Artk kim verir ve saknrsa, en gzeli de tasdk ederse272 yet-i kermesinin gereince, takv ehli olup, mal ve amel bakmndan infk hususunda cmert olur ve bakasn kendisine terch ederse, Hazreti Eb Bekir Sddk (r.a.) gibi mrid-i kmillerden olur. Bylece, kii hem kendine hem de bakasna cmertlik ve ihsnda bulunmu olur. Ancak kii, Kim cimrilik eder, kendini mstan sayar, en gzeli de yalanlarsa273 yet-i kermesinde buyrulduu gibi, mal ve amel bakmndan, maln vermede ve cmertlikte istenen seviyede olmayp, nefsine cimrilik sfat ve pintilik glib gelse, Eb Cehil (a.l.) gibi eziyeti ve kibirli bir kii olur. Byle bir kiinin, ind ve kibir sfatlarnn etkisi ile dindar Mslmanlarn ouna zarar dokunur. Bylece kii, hem kendi nefsine hem de bakalarna kar cimrilik etmi olur.274 Fud, kiinin ilk bata, bakasna kar cmert olmayp, slih ameller ve mchede sayesinde, sadece kendisine fayda ve ihsn dokunsa bile, o kiinin kalbinde fayda ve ihsn sfat olduu iin, daha sonra bakalarna da ihsn etmesinin muhtemel olduunu syler. Ancak, kii bu hlde iken, bakasna cimrilii ve zarar kastetmese bile, iyi bir hlde deildir. Bu yzden, byle bir kii, dnyda bir takm musbet ve bellara, hirette de azba urar. Kii bir takm ameller ileyerek, kendi nefsine kar cimrilik ve zarar kastetse, bu durumda, kalbinde cimrilik ve mnev pislikler olacandan, bakalarna kar faydasnn ve hayrnn dokunmas katiyen mmkn olmaz. Nitekim Hazreti Raslllh (s.a.v.), Cmert ve mert olanlar Allh Telya ve mminlere ve cennete yakn olup ve cehennemden rak (uzak) olur. Ve amma, ehl-i mrvvet olmayp, bahl275 ve nmert olanlar, Allh Teldan ve mminlerden ve cennetten rak olup, cehenneme yakn olurlar 276 buyurmutur.277 Fud, bu hads-i eriften u karmda bulunur: Bu hads-i erften anlald ki, her ne ekilde olursa olsun, zhir ve btn cimrilik sft ile sfatlanan kii, Hakk Teldan uzak olup, nfileler ve farzlar ile elde edilen ilh

272 273 274 275 276 277

Leyl, 92/5. Leyl, 92/8 Fud, a.g.e., ss. 57-58. Bahl: Cimri Tirmiz, Birr, 40. Fud, a.g.e., ss. 58-59.

49

yaknlktan mahrm kalm olur. imdi, tasavvuf yoluna giren kiinin, bu sfttan sonsuza kadar kanmas lzmdr. Fud, cimrilik ve cmertlii karlatran baka hads-i eriflere de yer verir. Bu hads-i erifler unlardr:278 Cmert bir chil, Allha cimri bir lim ve bidden daha sevimlidir. 279 Cennet cmertler evidir, cehennem bahller (cimriler) evidir. 280 Cimrilik sfatnn zdd cmertlik, cmertlik sfatnn da en stn derecesi sr, yani dierkmlk sfatdr. Fud, sr/dierkmlk sfat ile ilgili, sahabe-i kirmn hayatndan bir rnek verir. Rivayete gre, Yermk savanda, son nefesini vermek zere olan yaral baz Mslmanlar, susuzluktan dudaklar atlad halde, kendileri gibi susuz olan dier kardelerini terch etmilerdir.281 Fud, bu rivayetin sonunda u deerlendirme ve tavsiyelerde bulunur: imdi, Ashb- Raslllhn vgye lyk ahlkn ve beeniye lyk sfatlarn gr ki, sen de, cimrilik deil, lm hlinde ve yokluk vaktinde bile, haklarnda, Onlar, kendi canlar ekmesine ramen, yemei yoksula, yetme ve esre yedirirler282 yeti indirilen Alyyl-Mrtez ve Ftmatz-Zehr gibi (r.a.) yoksula ve esre kar dierkmlk gstererek infakta bulun. Zr onlar da yaral olmayanlara kar, dierkmlk gstererek infakta bulunmular idi. te bu davran, tasavvufun temelini oluturur. Tasavvuf yoluna ba koymu dervilerin de, bu hl ile amel edip, onlarn hllerine ve mnev olgunluklarna erimeleri lzmdr. B. A. 6. Hkd (Kin) Hkd, lgatte, kin ve hn gibi anlamlarda kullanlrken283, stlahta, dmanlktan dolay, yaratlmlara kar kalpteki kt zan284 anlamnda kullanlmaktadr.

278 279 280 281 282 283 284

Fud, a.g.e., s. 60. Tirmiz, Birr, 40. Acln, a.g.e., I/337. Fud, a.g.e., ss. 60-61. nsn, 76/8. Rz, a.g.e., s. 77; Sar, Mevlt, El- Mevrid, Arapa-Trke Szlk, Bahar Yay., stanbul, 1982, s. 326. Crcn, a.g.e., s. 155; el-Mncidl-Ebced, s. 376.

50

Kendisinde insanlk iin en gzel rnekler bulunan285 Raslllh (s.a.v.) kendisine en ar hakaretlerde bulunan ve trl eziyetleri lyk grenlere bile kin beslememi; bilakis onlara, doru yolu buldurmas iin, Allh Telya hep du etmitir. Hatta ok sevdii amcas Hz. Hamzy (r.a.) ehd eden Vahye (r.a.) kin beslememi; onu katil olarak grevlendiren Hind Binti Utbe bni Rebay (r.a.) bile affetmitir. Onun bu rnek ahlk, kin konusunda, btn Mslmanlara en gzel bir rnektir. Fud, dervi birinin nefs-i emmrenin sfat olan hkd sfatn yok edip, bu sfat, nefs-i mlhemenin vlm sfatlarndan sabr ve tahamml sfatlarna evirmeden, dervi klkl biri olmaktan te geemeyeceini ve nefs-i emmrenin er ve fesdndan kurtulamayacan syler. Ona gre hkd, kiinin herhangi bir sebepten dolay, mmin kardeinden huzursuz olmas ve ona gnlnde kin beslemesidir. Buna gre, dervi biri, herhangi bir kiinin sznden veya davranlarndan alnp huzursuz olsa ve bir ekilde ondan intikm almaya kalksa, bu durum, kalbindeki kin sfatndan kaynaklanmaktadr. Bu durum, derviin mnev ilerlemesine engel olur; slknde ilh nimetlerin kendisine almasndan ve Cenb- Hakkn feyzine erimekten dervii mahrm eder. Nitekim bir kiinin, bir baka kiiye kin sfatnn etkisiyle gnlnde kin besleyip, onu mrvvetin gerei olarak affetmemesi, frndaki kzgn atein odunu yakp mahvetmesi gibi bir eydir. Nitekim hkd/kin sftnn, kindar bir mminin iyi amellerini mahvedeceine dir haber vardr.286 Yine, sahh bir hads-i erf ile sabittir ki, Berat gecesinde ve sir mbrek gecelerde, Hakk Telnn snrsz ve sonsuz rahmeti iner ve melekler bu rahmeti, rahmete lyk olan kullara ulatrrlar; ancak, birka kimseye o rahmeti ulatrmazlarm. te bunlardan biri de gnlnde kin besleyen kii imi.287 Ona gre, dervi iyi ameller ilemek ve Allh zikretmek sretiyle, Hakk Telnn mrifetine ve Allh'n (c.c) ztna yaklamay isteyip, buna lyk olmaya alrken, kalbinde kin sfatn besleyecek olursa, iyi amellerinin tamamn bozup mahvetmi olur. Bylece, Hakkn rahmetinden, mrifetullhtan ve onun tecelllerine mazhar olmaktan

285 286

Ahzb, 33/21. Fud'nin burada kastettii hads-i erf, hased ile ilgili olan, "Hasedden kann. nk o, atein odunu

yiyip tkettii gibi, btn hayrlar yer tketir" hads-i erifi olabilir. (Eb Dvd, Edeb, 52, (4903; bn Mce, 4210.)
287

Fud, a.g.e., ss. 62-63.

51

mahrm olmu olur. Ancak, mert olan bir mrd, riflik ve kllk edip, bu yaramaz kin sfatn, af ve kerem sfatlarna evirirse durum farkl olur; o zaman mrd, her trl mnev olgunluu hak eder. Bu hl ve sfat ise, peygamberlerin ve Allah dostlarnn hl ve sfatlarndandr. Dervi bir kiiye lzm olan ve onun anna yakan tavr ise, peygamberlerin ve Allh dostlarnn vrisi olmay kastederek, onlarn hlleri ile vasflanp, ahlklaryla ahlklamaya gayret etmektir.288 Fud, hkd/kin sfatndan uzak durma konusunda Raslllh' (a.s.) rnek gsterir. Zr o, Mekkenin fethinden sonra, kendisine ve Mslmanlara yaptklar trl ikencelere karn, Mekkelilerden intikm alma imknna sahip olmasna ramen, onlar, Hz. Ysuf'un (a.s.) kardelerini affettii gibi affetmiti.289 Fud, bu hl ve karakterin, peygamberlerin ve Allh dostlarnn hl ve ahlklarndan olduunu ve bundan dolay, Muhakkak Allh affedicidir ve affetmeyi sever
290

buyrulduunu syler. Ona gre, bu hads-i eriften, affetme sfatnn Allh'n (c.c)

sfatlarndan bir sfat olduu anlalmaktadr. Bu yzden Raslllh (s.a.v.), Allhn ahlk ile ahlklan291 buyurmutur. Rabbn sfatlar, peygamberler Hakk Tel'dan; Allh dostlar da peygamberlerden miras almlardr. Allh'n (c.c) dier sfatlar da aynen bunun gibidir. Bu huss, kmil olan riflere mlmdur. Dolaysyla, derviler de, Allh'n (c.c) affetme sfatn kendisine ahlk edinmelidir.292 Fud'ye gre, eer bir dervi, kendindeki kin sfatn, vlm sfatlardan af ve balama sfatlarna evirse, mnev ilerleyiinde peygamberler ve Allh dostlarnn sfatlar ile sfatlanp, onlarn ahlk ile ahlaklanm olur. Bylece dervi, tecell sftna ve ztna lyk ve mazhar olur. Ancak, knanm olan bu kin sfat makmnda ve hlinde kalsa, bu nimetlerden hi birine lyk ve mazhar olamaz. Zr Hakk Tel Hazretleri Raslllha Sana buz ve kin edenlerden intikm al demedi; De ki: Kininizden (kahrolup) ln!293 buyurdu. Yani, kfirlere Bana ettiiniz gazap ve kin maraz ile lp gidin! diye buyurdu.294

288 289 290 291

Fud, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., ss. 63-66. Mslim, Birr, 157. Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Muhittin Uysal, Tasavvuf Kltrnde Hads, Yediveren Yay., Konya, Fud, a.g.e., s. 66. l-i mrn, 3/119

2001, s. 304.
292 293

52

Fud, kin sfat ile ilgili, zetle u nasihatte bulunur: imdi ey mmin karde! Sana kin ve haset edene, sen de kin ve haset etme ki, ona kendi derdi ve bels, elem ve zdrb yeter. Zr kskan ve kinci olan kimseler ller gibidir; gam ve kederden kurtulmazlar. Bu yet-i kerme de bu mny iret etmektedir. Kskancn kskanlna kskanlkla; kin ehlinin kinine de kin ile karlk vermeyip sabret ki, onlarn hilelerinden kurtulasn.295 B. A. 7. Gazap (fke) Gazap kelimesi, lgatte dargnlk ve fke296 anlamlarna gelir. Crcn, gazab kavramn, kalbin kannn galayn esnasnda ortaya kan deiiklik297 olarak tarif eder. fkelenmek, insanolunun tabiatnda var olan bir zelliktir. nsann ezel dman olan eytn, insann bu zayf noktasn bildii iin, her zaman fke tuza ile insanlar birbirine drmeye alr. Bu yzden, fkeyi kontrol edebilmek en zor ilerdendir. Bu zor ii baaran Mslmanlarn takv ehli olduklar bildirilmi ve vlmtr.298 Mslmanlar iin gzel rnek konumunda bulunan kmil insan Raslllh (s.a.v.), mmetine her konuda olduu gibi, fkesine hkim olma konusunda da en gzel rnek durumundadr. slam tebli iin grd en ar hakaretler ve urad iddetler karsnda, kendisine ikence edenlere fkelenip beddua etmek yerine, sabredip, onlara du etmeyi terch etmesi bunu gstermektedir. Onun u sz bu konuda en gzel bir nashat niteliindedir: Asl pehlivan, grete rakibini yenen deil; fkelendii zaman fkesini yutan kimsedir.299 Fudye gre, sdk bir tlib, nefs-i emmrenin knanm sfatlarndan olan gazap sfatn yok edip, mlheme makamnn vlm sfatlarndan tevzu, tahamml ve sabr sfatlarn elde etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde kii, dervi klkl birisi olmaktan te geemeyecek; nefs-i emmrenin er ve fesdndan kurtulamayacaktr. nk gazap ehli olan bir kimse kalp huzurunu bulamayp, dima hsrn ve ziyn iinde olur. Bu sfata
294 295 296 297 298 299

Fud, a.g.e., s. 67. Fud, a.g.e., a.y. Sar, a.g.e., s. 1096. Crcn, a.g.e., s. 240. Al-i mrn, 3/134. Buhar, Edeb, 76; Mslim, Birr ve Sla, 107.

53

sahip birinin, kt huylu ve kt niyetli olmasndan dolay, dostu az ve dman ok olur. Bu yzden sinirli kii srekli elem ve zdraplar iinde olur.300 Fud, gazap sfatn iki ksmda deerlendirir: Bunlardan biri nr merep olan kiide ortaya kan gazap, dieri ise madd organ olan kalbindeki bir hastalktan kaynaklanan gazaptr. Ona gre, dervi, nr mereb olmasndan, yani ate tabiatl olmasndan dolay sinirli ise, bu durum, onun akll ve zeki olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu tr sinirlilik halinin deimesi mmkndr. Ancak bu durumdaki derviin, kendini bir mrid-i kmile teslm etmesi gerekmektedir. Byle bir derviin, mridinin gzetiminde yapaca mchede ve riyzat ile bu knanm sfattan kurtulup vlm sfatlara kavumas mmkndr. Bylece dervi, gazap sfatnn esiri olmaktan kp, bu sfat kontrol eder duruma gelecek ve netcede, nn yceltmi, kalbini huzura erdirmi, irfnn ve kemlini gn be gn artrm olacaktr.301 Ancak, derviin sinirlilik hli, ate tabiatl olmasndan deil de kalp organndaki tbb hastalktan kaynaklanyorsa, onun sinirlilik hlinin giderilmesi sadece mnev bir ird ile mmkn olmaz. Bu durumda, derviin bir tp doktoruna bavurup tedavi olmas ve doktorun kendisine verecei ilalar kullanmas gerekmektedir. Fud, Hazreti Msnn (a.s.) peygamberliinden nce, Msrl bir kptyi ldrmesinin302, onun ate tabiatl olmasndan kaynaklandn ve Hz. uaybn (a.s.) terbiyesinden getikten sonra Hz. Msnn (a.s) bu sfattan kurtularak peygamberlie msait bir hale geldiini syler.303 Fud, Hz. Msnn (a.s), ezelde, Allh Telnn emri ile peygamberlii hak ettiini; ancak bir mrebb/terbiyeci olmadan ve zaman gelmeden mnev olgunluu elde edemediini syler. Ona gre, Hazreti Raslllhn mrebbsi de Hd-yi Rabbllemn olan Allh Teldr ve onun mnev terbiyesi Hir Danda gereklemitir. Raslllhn (s.a.v.), Rabbimi, Rabbim ile bildim304 hads-i erifi ile kastettii ey de budur.305

300 301 302 303 304

Fud, a.g.e., ss. 67-68. Fud, a.g.e., a.y. Kasas, 28/15-19. Fud, a.g.e., ss. 69-70. Kueyr, er-Rislesinde bu sz, Znnn Msrnin (v. 245/859) sz olarak nakleder. Msrye, Rabbini

ne ile bildin? diye sorulunca, o, Rabbimi Rabbim ile bildim diye cevap vermi. (Bk.: Kueyr, a.g.e., s. 420.)

54

Fudye gre, sinirli olup, sinir ile hkm veren kimsede zeklik olsa da, onun bu sinirlilik hli aklndaki zayflktan kaynaklanr. Nitekim Sultn- Enbiy, Sinirlenmek akl giderir306 buyurmulardr. Ancak bu kesin bir hkm deildir. Bu huss, akln mertebelerine vkf olan ve irfanlar kuvvetli olan azizlere mlmdur. yle ki; Eer bir akl, akl- me (dnyaya dnk akl) mertebesinde kalp, akl- med (hirete dnk akl) mertebesine varamazsa, o akl eksik bir akldr ve gazap sfat o akl yok eder. Ancak mrd, mchedesi ve mridinin yardm ile akl- med elde eder ve bu akl, mrifet nru ile nurlandrarak, Cenb- Hakkn feyzi ile glendirip desteklerse ne l! hirete ynelik akl, ounlukla fkenin ortaya kmas ile kaybolmaz. Bu nurlanm akln shibinden kt sfatlar grlmez; grlse bile az grlr. Bu yzden, byle bir akla sahip olan kii, fkesinin ok fazla zararn grmez. Eer bir kimse, hrete ynelik akla ve erata deil de, nefsinin knanm sfatlarna uysa, o kimseye, dnyada ilh kemlt, hirette ise yce dereceler nasip olmaz.307 Fud, akl ve fke sfatlarnn insann yaratlndan kaynaklanan bir sfat olduuna dir bir rivyet nakleder308 ve zetle u deerlendirmede bulunur: Ne zaman ki, kiinin sinirlenecei bir hl ortaya ksa, eer akl zayf ve haff ise dimdan kar, yerine gazap geer ve tam olarak hkmn ve fesdn icr eder. Ancak, kii, msivy terk edip, mchede ve riyzt ile ahrete ynelik akl ve nru elde etmi ise, fkelenmeye sebep olacak bir durumda, gazap kuvveti dimdan kamayp, akl- meda yaknlndan dolay, istedii gibi kiide sz sahibi olamaz ve fesadn tam mnsyla ileyemez. Bylece kii gazap sfatnn fitnesinden ve errinden kurtulmu olur.309

305 306 307 308 309

Fud, a.g.e., ss. 68-70. Kaynaklarda bulamadk. Fud, a.g.e., s. 71. Bk.: Fud a.g.e., s. 72. Fud, a.g.e., ss. 72-73.

55

B. B. Nefs-i Levvmenin Knanm Yedi Sfat B. B. 1. ret (Zevk Ehli Dostlarla Yiyip mek) ret, lgatte, arkadalk, dostluk, iki lemi310, karmak, sohbet311 gibi anlamlarda kullanlr. Fudye gre iret, e-dost ve zevk sefa ehli kimselerle yiyip imek, onlarla yakn olup sohbet etmektir.312 Ona gre, dervi bu hle mptela olduu zaman, kmil bir mrifete ulap, hl ehli olmak yle dursun, zhir ve btn yolculuunda/slknde gerekli olan tecrd ve tefrd makmlarna313 bile eriemez. Fen-yi mnev/mnev yok olu ile gerekleen nefis tezkiyesi bulunmaynca, nefis tezkiyesinin en mkemmel derecede gereklemesine bal olan kalp tasfiyesi ve kalp tasfiyesinin en mkemmel derecede gereklemesine bal olan rhun tecliyesi/cillanmas gereklemez. Bu yzden, hakk tevhd ile hl ve zevk bakmndan yce mertebelere eriilmez.314 Fud, nefs-i levvmenin knanm sfatlarndan olan iret ve dostluun, hizmet iin veya baka zarr bir durum iin gerekli olmas durumunda, eyhin izni ile yaplabileceini, iki derviin, dnya kelm iin bir araya gelip yaknlk ve dostluk kurmalarnn yasaklandn syler. Bu yaknlk, erat ve tarkat kelm iin bile olsa, eyhin izni olmadan yaplmamaldr. nk Sz sz aar sznn gerei, iki dost bir araya gelince, sz sz ap oalr ve iki derviin arasna eytn girer. Bylece iret sfat ortaya km olur. Bu sfat ile eytnn vesvesesi ve nefsin azdrp ayartmas karr. Bu yzden dervi samt315 ve uzlet halinden uzaklam olur. Bu durumda ise, derviin kalbine zulmetin; ruhuna da perde ve bulankln gelme korkusu ortaya kar. ayet, bir hizmet ve

310

Sar, a.g.e., s. 1006; Uluda, a.g.e., s. 196; Parlatr, smail, Osmanl Trkesi Szl, Yarg Yay., el-Mncidl-Ebced, s. 698. Fud, a.g.e., s. 76. Tecrd-Tefrd, slikin, zhirini (madd ynn) mal ve mlkten, btnn (i lemini) de karlk bekleme

Ankara, 2006, s. 789.


311 312 313

anlayndan arndrmas, yapt her eyi, sr Hakk rzs iin yapmas gibi anlamlar ifade iin kullanlr. (Uluda, a.g.e., s. 347.)
314 315

Fud, a.g.e., ss. 76-77. Samt, lgatte susma anlamna gelir. Istlhta ise, kiinin, mecburiyet dnda konumamas; konutuunda

ise ihtiyac kadar konumasn ifade eder. (Uluda, a.g.e., s. 306.)

56

maslahat iin dostluk gerekirse, bu dostluk eyhin izni ile yaplmaldr; ancak yine de bu dostluktan saknmal, yaplacaksa da gaflet etmeden yaplmaldr.316 B. B. 2. Ucub (Kendini Beenme) Ucub, lgatte, kendini beenmek, kibir, vnmek ve kiinin aleyhine olan eyleri inkr etmesi gibi anlamlara gelirken317, stlahta, bir ahsn, layk olmad bir rtbeye, kendisinin layk olduunu dnmesi318, kiinin, ilim veya amel bakmndan olgunlatn dnmesi ile kalbinde ortaya kan kibirlenme319 gibi anlamlara gelmektedir. Hris el-Muhsibye (v. 243/ 857) gre ucub, gnahlara kar kr yapan ve hatalar ve srmeleri ssl gsteren tehlikeli bir sfattr. Bu ynyle ucub, kalbi ldren bir sfattr. nk ucub sfatna mptela olmu kii, kt olmasna ramen kendisini iyi; helk olmaya doru srklenmesine ramen kendisini kurtulua ermi; hatal olmasna ramen kendisini hatasz biri olarak grmeye balar. Sapklk iinde olanlarn liderlerini helk eden ey bu ucub hastaldr. Kibirlenenlerin kibirlenmesi, vnenlerin vnmesi de bu ucub hastalndan kaynaklanmaktadr. Hatta bu mmetin helk olmasna sebep te ucub hastal olacaktr. Nitekim bir hads-i erifte tane kurtarc tane de helk edici ey vardr. Helk edici ey, kendisine uyulan hev, boyun eilen cimrilik ve kiinin kendini beenmesi320 buyrulmutur.321 mam Gazlye (v. 505/1111) gre, iki sebepten dolay, ucubdan kanmak gerekir: Birinci sebep, ucub sfatnn kiiyi baardan ve Allh'n (c.c) onu desteklemesinden uzaklatrmasdr. Kendini beenen kii, Allh'n (c.c) desteinden ve baardan uzak kald anda, sratli bir ekilde helke srklenir. kinci sebep ise, ucub sfatnn, slih amelleri ifsd etmesidir.322

316 317 318 319 320

Fud, a.g.e., ss. 77-78. el-Mncidl-Ebced, s. 685; Sar, a.g.e., s. 971. Crcn, a.g.e., s. 224. Gazl, a.g.e., s. 120. Suyt, Abdurrahmn b. Eb Bekir, el-Fethul-Kebr, thk.: Ysuf en-Nebhn, Drul-Kitbil-Arab, Muhsib, a.g.e., s. 335; Muhsib, a.g.e., (Tercmesi), ss. 433-434. Gazl, Minhcl-bidn, thk.: Mahmut Mustafa Alv, Drul-Beiril-slmiyye, Beyrut, 2001, s. 350.

Beyrut, tsz., II/46-47.


321 322

57

Abdlkdir Geylnye (v. 561/1160) gre, ibadet yaplmasna ramen; kalbin Cenb- Hakka (a.v.c.) yaklatn grememek ve ibdetten zevk almamak, riy, nifak ve ucub hastalklarndan kaynaklanmaktadr.323 Fudye gre ucub, derviin veya baka birinin, ibdet ve tat ile mchede ederek, nefs-i emmre ve levvmenin knanm sfatlarndan kurtulup, vlm sfatlar kazanmaya ve iyi bir hle erimeye baladklar esnada, baz hl ve amellerini beenmeleri durumudur. Bu durumdaki kii, amelleri ile gururlanp, kendi ayp ve hatalarn grmemeye balar.324 Fudye gre ucub sfat, kibr sfatndan doan bir manadr. Bu sebeptendir ki, bu sfat, eytnn (a.l.) sfatlarndan bir sfattr. Nitekim eytn, eytn, kendilerine, yaptklarn ssl gstermi de onlar doru yoldan alkoymu325 yet-i kermesinin hkmnce, derviin kalbine vesvese ile yol bulup, ona, kendisini ssl gsterir ve amellerini beendirir; onu ucub ve gurra drr. Bylece dervi yoldan kar; hem kendisi zyi, hem de ameli zyi olur.326 Fud, tarkat silsilesinin sultanlarndan olduunu syledii, Seriyys-Sakatnin (v. 257/870), Kul, kendinin ihsn sahibi olduunu zannetse, kt ameli kendine sslenmitir szn nakleder ve bu sz yle yorumlar: Yani bir kimse, kendi vcdunda hibir ayp ve noksan bulmayp, iyi durumda olduuna; her hl ve amelinin mkemmel olduuna inansa, yaramaz amelleriyle kendisini ssler ve knanm sfat ehlinden olur. 327 Fudye gre dervi, dim Hakk Tel'nn azamet ve kibriy sahibi olduunu, kendisinin de aciz ve zayf olduunu dnmelidir. Dervi, Hakk Tel'ya, hakkyla ibdet edemediini itiraf iin, Seni tesbih ederim. Sana, hakkyla ibdet edemedik, ey mabd (olan Allhm)! tesbihini ve onu hakkyla tanyamadn itiraf etmek iin, Seni tesbih ederim, Seni hakkyla tanyamadk, ey marf (olan Allhm)! tesbihini vird edinmelidir. Bu hl zere olan bir dervi, Cenb- Hakk'n makbul kullar arasna girer ve ilh feyze

323 324 325 326 327

Geyln, Abdlkdir, el-Fethur-Rahmn vel-Feyzur-Rahmn, Drul-Merif, Lbnn, 1988, s. 231. Fud, a.g.e., s. 78. Neml, 27/24. Fud, a.g.e., ss. 78-79. Fud, a.g.e., a.y.

58

mazhar olur. Eer dervi, bu hl zere olmayp ucub hastalna decek olursa, bu takdirde, Cenb- Hakkn reddettii kullar arasna girip helk olur.328 Fud, ucub ehli olan kiilerden bazlarnn, prlerin, ihtiyrlarn, limlerin ve eyhlerin szlerine uymayp, kibir ve inat sfat ile kendi zannna ve bilgisine gre hareket ettiklerini ve bu yzden, asl iflh olmayacaklar uyarsnda bulunur. Zr Hazreti Rasl-i Ekrem (s.a.v.), nat ve kendi grn beenen bir adam grrsen, (bil ki) onun hsrn tamam olmutur (tammen hsrna uramtr) buyurmutur. Fud, bu hads-i erifi zetle yle yorumlar: Vcudunda, inat sfat olan, kendi halini ve grn beenen, talim ve ird edildii zaman stdn ve eyhin szn tutmayp, kendi tabiatna ve nefsine gre hareket eden birini grsen, bu kiinin helk olup zyi olmas kesindir.329 B. B. 3. Heves (erata ve Tarikata Uymayan lere Meyletmek) Heves, lgatte, hev, arzu, istek330 anlamna gelirken, stlhta, nefsin, tabiatn gereine ynelmesi, sfl cihete ynelip, ulv cihetten yz evirmesi, nefsin, eratn llerine bakmakszn, kendi houna giden eylere ynelmesi331 gibi anlamlara gelmektedir. Bir yet-i kermede, Kalbini bizi anmaktan gafil kldmz, hevsna (bo arzularna) uymu ve ii hep arlk olmu kimselere boyun eme332 buyrularak, hev heves peinde koanlar ile dostluk kurulmamas emredilmitir. Bir hads-i erifte ise, Akll kii, nefsini hesaba eken ve lmden sonras iin amel ileyen kiidir. Aciz kii ise, nefsini hevsna tbi klan ve Allhtan (olur olmaz) temennlerde bulunan kiidir333 buyrularak, hev heves peinde koanlarn aklsz ve aciz kiiler olduuna vurgu yaplmtr. Hevnn bu tehlikesinden olsa gerek ki, Raslllh (s.a.v.) bir duasnda, Ey

328 329 330 331 332 333

Fud, a.g.e., s. 80. Fud, a.g.e., s. 81. Uluda, a.g.e., s. 165. Uluda, a.g.e., a.y. Kehf, 18/28. Tirmiz, Kymet, 25; bni Mce, Zhd, 31; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/ 124.

59

Allahm! Ahlklarn, amellerin ve hevlarn ktlerinden sana snrm334 diye niyazda bulunmaktadr. Abdlkadir Geyln (v. 561/1160), bir nasihatinde yle der: Ey gen! inde bulunduun ve aleyhine olan hevesi terk et, szlerinde ve davranlarnda kavme (tasavvuf erbabna) uy!335 Fud, heves sfatn, eksik akldan, bozuk fikirlerin karmasyla, kiinin erata ve tarkata uymayan abes, faydasz ve sonu gelmez eylere ynelmesi eklinde tarif eder. Ona gre bu sfat, hrs ve tamah sfatlarndan ve dnya sevgisinden kaynaklanr.336 Fud, bir derviin eratta ve tarikatta mnen yol alabilmesi iin terk-i kll hlinde olmas, yani Allh Tel dndaki her eyi terk etmesi gerektiini syler. ayet dervi, terk-i kll ile her eyi terk edebilme halinde olmazsa, dninde ve mnev yolculuunda, kendisine hibir faydas olmayan eylere ynelir. Bu durumda dervi, kendisine neyin faydal neyin zararl olduunu anlayamaz ve kanmas gereken eyleri kalbinden karamaz. Bylece dervi, hev heves iinde kalarak, mrifetllha eritiren vlm sfatlar ile nitelenemez; uzlet ve vahdet, tecrd ve tefrd hllerini elde edemez; neticede kesrete ve fetrete der.337 Fud, bir dervite heves sfatnn bulunduunu yle tespit eder: Eer dervi, Hakk yoluna girip, mnev mertebeler kendisine almak zere iken, kalbime kesl (geveklik) geldi, bir miktar alaym gibi dncelere kaplp, bazen seyhata bazen de baka fk eylere meylederse, o dervite heves sfat vardr demektir.338 Fudye gre, slkn tamamlamaya alan her mridde bu hl grlebilir. Derviin bu halden kurtulmas iin, kendi bilgisi ve grne gvenmemesi, hlini mridine havle edip onunla istire etmesi gerekir. ayet dervi bu ekilde hareket edecek olursa, mridi de mrid-i kmil ise onun iin faydal olan eyleri bilir ve gerektiinde, bu husslarda kendisine iczet verir.339

334 335 336 337 338 339

Tirmiz, Daavt, 126. Geyln, a.g.e., s. 198. Fud, a.g.e., s. 83. Fud, a.g.e., ss. 83-84. Fud, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., s. 84.

60

B. B. 4. Mekr (Hile) Mekr, lgatte hile, desise, tuzak, tertip, aslsz iddi, dolap evirme ve kt kast gibi anlamlara gelir.340 Istlhta ise, kulun, muhlefet etmesine ramen, nimetlerin kendisine gelmeye devam etmesi, kt ahlkna ramen hl iinde bulunduu iyi hlin devam etmesi, herhangi bir mchede olmakszn kermetlerin ortaya kmas ve kiiye fark etmedii yerlerden ho olmayan eylerin erimesi gibi anlamlara gelmektedir.341 Hile, birok kt sfat iinde barndran bir sfat; farkl gnahlarn ilenmesi ile ortaya kan bir gnahtr. Bunlarn banda, yalan, iftira ve nifak gelir. Nitekim insanolunun ezel dman olan eytn, Hz. dem ve Hz. Havvay cennetten hile ile kard. eytn, bu hile iin yalana ve iftirya bavurdu.342 Fud, mekr kelimesinin lgatte, bakalar hakknda kt niyet besleyip sizanda bulunma anlamna geldiini syler. Ona gre bu sfat, knanm sfatlardan olan hkd ve haset sfatlarndan kaynaklanmaktadr. Bu sfatla nitelenenlerin mn ve takvlar zayftr. Bu zayflk ise, Hakk yolunda gerekli olan sdk ve istikmet" sfatlarnn, derviteki eksikliinden kaynaklanmaktadr. Zr Sultn- Enbiy (s.a.v.), Sizden biri, kendisi iin sevdiini kardei iin de sevinceye kadar (gerek anlamda) mn etmi olmaz343 buyururlar. Gerekte de, btn mminlere, zellikle Cenb- Hakkn yoluna giren dervilere gereken ve yakan, hallerinin, szlerinin ve dier hallerinin kendilerine ho gelmemesi, sevmedikleri kimselere; hatta kendileri ile kavga etmeyi dnen kimselere kar bile fitnecilik ve hilekrlk ile karlk vermemektir. Dervi, bu kiilere kar hile yapmak yerine, gzel mumelede bulunup, idare yolunu semeli; Eb Cehl, inat kfirler ve mnfklar gibi, mmin kardelerinin ardndan kuyu kazmamaldr. Eer dervi, bu mekr sfatna mbtel olup bakalarna kar hle kasteder ve tuzak kurmaya kalkrsa, Onlar (kendi akllarnca) gya Allh ve mminleri aldatrlar. Hlbuki onlar, ancak kendilerini aldatrlar ve bunun farknda deillerdir344 yet-i kermesinin mefhmunca, kazd kuyuya kendisi der. Nefsinin maksadna gre hareket edip, hle ile yapm
340 341 342 343

el-Mncidl-Ebced, s. 995; Rz, a.g.e., s. 296. Crcn, a.g.e., s. 315. Arf, 7/19-21. Buhr, mn, 7; Mslim, mn, 71-72. (Ayrca bk.: Tirmiz, Kymet, 59; Nes, mn, 19, 33; bn Mce, Bakara, 2/9.

Mukaddime, 9.)
344

61

olduu btn kt zanlar ve niyetler yine kendi bana gelir. Bylece dervi, vlm sfatlar elde edemez ve ilh olgunlua ermekten mahrm kalm olur. 345 B. B. 5. Temenn Temenn kelimesi lgatte, bir eyi istemek346 anlamna, stlhta ise, mmkn olsun- olmasn, bir eyin meydana gelmesini istemek347 anlamna gelir. Bu anlamdaki temenn tasavvufta ho grlmeyen bir husustur. Rec kelimesi, temenn kelimesi ile yakn anlamlar tayan bir kelimedir. Ancak rec ile temenn, stlh bakmndan farkl anlamlar ifade ederler. yle ki, rec kelimesi, Allh'n (c.c) rahmetinden mit kesmemek anlamna gelirken, temenn ise, kiinin olur olmaz her eyi istemesi anlamn ifade etmektedir ki, bu zellik hads-i erfte ciz kiinin zellii olarak gsterilmitir.348 Kueyrye (v. 465/ 1073) gre rec, vlen bir sfat; temenn ise, hastalkl bir sfattr. Zira temenn, insan tembellie srkleyip, onu gayret ve ciddiyet yolundan uzaklatrrken, rec byle deildir.349 Bir yet-i kerimede, peygamberlerin temennde bulunmalar durumunda eytn'n onlar etkilemeye altndan ve Allh'n (c.c) onlar koruduundan bahsedilir.350 Baka bir yet-i kermede, Yoksa insan (kaytsz artsz) her temenn ettii eye sahip mi olacaktr?351 buyrularak, her temenn edilen eye ulamann imknsz olduuna iaret edilmi; baka bir yet-i kermede ise, insann almas neticesinde eline geen nasibine rz olmas ve kendinden zenginlerin mallarna gz dikmemesi tavsiye edilmitir.352 Kur'n- Kerm'de, Mslmanlar srekli almaya tevik edilmi353, hads-i erflerde ise, dilenmenin bir yz karas olduu bildirilip354, dilenci konumunda olmak

345 346 347 348 349 350 351 352 353 354

Fud, a.g.e., ss. 84-86. el-Mncidl-Ebced, s. 286. Crcn, a.g.e.,s. 130. Tirmiz, Kymet, 25; bni Mce, Zhd, 31; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/ 124. Kueyr, a.g.e., s. 204. Hac, 22/52. Necm, 53/24. Nis, 4/32. Necm, 53/39; nirh, 94/7; Nis, 4/32. Tirmiz, Zekt, 38. (Ayrca bk.: Nes, Zekt, 93.)

62

yerine verici konumunda olmalar tavsiye edilmitir.355 Bu yzden, zhd ve fakirlii kendilerine iar edinmi olan tasavvuf ehli, genellikle muhta kimseler olmalarna ramen, dilenmenin, insann mnev derecesini drecei kaygsyla dilenmekten kanmlardr.356 Fudnin tanmna gre temenn, dnya ilerinden olan eyleri, dnya sevgisi ile elde etmek iin Hakk Teldan bakasndan ricda bulunmak demektir. Ona gre temenn sfat, hrs ve ehvet sfatlarndan kaynaklanan yaramaz bir sfattr. Derviin bu sfata mptela olup, halktan bir eyler temenn etmesi ve onlara srekli ricda bulunmas, kendisinde mlheme ve mutmainne makamlarnn vlm sfatlarndan tevekkl ve kanat sfatlarnn olmamasndan kaynaklanr.357 Fud, temenn sfatnn dervie zararlar konusunda, mrid-i kmillerinden yle duyduunu syler: Eer bir dervi, szde kanat ve tevekkl makamnda olduunu iddi eder; ancak Hakk Telnn verdii nimetlere rz olmayp, her iini Allh Tel'ya havle edecei yerde, nefsinin arzusuna uyarak dnyalk eyler hussunda, bir defalk bile olsun, halktan ric ve temennde bulunursa, can- gnlden alarak elde ettii mnev hllerinden krk gnlk hli ve ameli kaybolur ve mnev derecesi der. Fud bu durumu sdk ile tecrbe edenler ve hl ehli olan rif kiilerin bilebileceini vurgular ve bir defalk ric ve temennide bulunanlarn byle zarara uramalar durumunda, srekli ric ve temenn iinde olanlarn hallerinin nasl olacan dnmemizi tavsiye eder.358 Fudnin, mrid-i kmillerinden naklettiine gre, derviin mnev derecesini dren, onun sadece szl olarak ric ve temennide bulunmas deildir. Ayn zamanda, kalbinden, herhangi bir eyin kendisine verilmesini temenni etmesi ve bu dnceleri, mchede ile gidermeye almamas da onun derecesinin dmesine sebep olur. Bununla beraber, kalpteki ric ve temenn, dil ile yaplan ric ve temenni gibi deildir. Ona gre, Hakka kul olup, onun ksmetine ve kudretine mn eden kii, Hakk Tel'dan bakasndan ric ve temennde bulunmaz; eer bulunursa, Hakkn yolundan uzaklar ve Hakkn kapsnda murdna eremez.359

355 356 357 358 359

Buhr, Zekt, 52; Mslim, Zekt, 104. (Ayrca bk.: Buhr, Zekt, 50, Rikk, 20; Mslim, Zekt, 124.) Gazl, el-Mridl-Emn, Drul-Fikr, Beyrut, 1416/1996, s. 138. Fud, a.g.e., s. 86. Fud, a.g.e., ss. 86-87. Fud, a.g.e., s. 87.

63

Fud, ric ve temenn sfatnn, baz kmil kiilerde de grlebileceini; ancak bu durumun onlarn derecelerinin dmesine sebep olmadn syler. nk onlar, tarikata yeni balayanlar gibi deildir. Onlara hem tevekkl sfat hem de tasarruf sfat verilmitir. Onlar, duruma gre bazen tevekkl ile bazen de tasarruf ile hareket ederler. Yine onlar, Hakkn rzsnn ve ezel irdesinin nerede olduunu bilerek hareket ederler. Ancak, tarkata yeni balayanlarn, kendilerini bu ztlar ile kyaslayp onlar taklit etmeleri doru deildir. mer b. Abdlazz Hazretleri byle zatlardan biridir. Rivayete gre, mer b. Abdlazze (k.s.) hasta iken, Ne arzu edersin? denmi. O da, Allh neyi hkmediyor ve diliyorsa onu diye cevap vermi.360 B. B. 6. Levm (Knama-Ktleme) Levm kelimesi, lgatte, ekitirme, yerme, azarlama, paylama, yaplan bir iyilii baa kakma veya yze vurma361 gibi anlamlara gelir. Levm kelimesi, Kur'n- Kerm'de bir yerde levme eklinde gemekte362 ve ayn anlam ifade etmektedir. Bir yet-i kerimede ise, levm kelimesi ile ayn kkten gelen levvme kelimesi nefs-i levvme eklinde gemektedir.363 Fud, levm kelimesini, bir kimseyi bir hlinden tr, knayp ktleme olarak tarif eder. Ona gre levm sfat, kibir, ucub ve gazap sfatlarndan kaynaklanan yaramaz bir sfattr. Fud, dervi birinin, herhangi birinin aybn grdnde, mrvvet sfat ile amel edip, onun aybn rtmesi gerektiini syler. ayet dervi, grd ayb rtmek yerine, aybn grd kiiyi knayp ktleyerek aybn yzne vurursa, onun gnln ykm olur. Onun bu ekilde davranmas ise levm sfat ile hareket ettiinin bir gstergesidir.364 Fudye gre, derviin t vermek maksad ile birinin olumsuz durumlarn dile getirmesinde bir saknca yoktur; ancak, dervi iin bakalarnn hatalar ile uramaktansa, kendi hatalar ile megl olmak daha uygun bir davrantr. nk bu durumda, eytn'n

360 361 362 363 364

Fud, a.g.e., ss. 87-88. Parlatr, a.g.e., s. 970. Mide, 5/54. Kyme, 75/2. Fud, a.g.e., s. 88.

64

dervii doru yoldan saptrma ihtimli vardr. Bu yzden derviin, bakalarndan nce kendi kusurlarn grmesi ve onlar gidermeye almas gerekir. Ayrca derviin, dim kalbi temiz, szleri yumuak ve tatl olmas gerekir. Bu durumda dervi hem Hakk Tel katnda makbl ve erefli bir zt olur hem de birok hayrl arkada ve dostlara sahip olur. Nitekim Raslllh (s.a.v.): Kimin dili tatl olursa, kardeleri ok olur365 buyurmutur. Yani, Bir kimsenin dili tatl olup, dilinden kimse incinmese, kardeleri ve dostlar ok olur. Ancak, derviin kalbinde doruluk ve temizlik yerine bozuk bir maksat olur, sznde de yalan olursa, onun tatl dilli ve ho sohbetli olmasnn kendisine bir faydas olmaz. nk onun bu hli, nifk sfat ile nitelendiinin bir almetidir. Onun szlerine uymayan hli ve yalan birgn mutlaka ortaya kacak ve artk kimse onunla dostluk kurmayacak ve onu kimse sevmeyecektir. Bu yzden derviin derhal kalbini temizleyip, dilini kalbine uygun hale getirmesi gerektir. Zr derviin kalbi temiz olmayp, zararl dncelerle dolu olduu zaman, onun madd organlar da knanm sfatlardan arnm olmaz. nk uras bir gerektir ki, insann btn organlar, fiillerin ortaya kmas asndan kalbe tbidir. Bu yzden dil iin tercman- cnn yani kalbin tercman denilmitir. Bundan dolaydr ki, grnen eylerden kalbe hayalleri gelen eyleri, gz grmek ister; sylenecek eylerden kalbe gelen dnce ve mlhazalar, dil sylemek ister; duyulacak eylerden kalbe gelen eyleri, kulak duymak ister. Be duyunun hepsi bunun gibidir. Merikul-Envrda geen, Muhakkak, cesette bir et paras vardr; o slh olduu zaman cesed de slh olur, o ifsd olduu zaman cesed de ifsd olur366 hadsi erfi, bu mnya dell tekil etmektedir.367 Fudye gre, dervi birinin bakasnda grd bir ayptan dolay onu knayp ktlemesi, ayn aybn kendisinde de olduunun gstergesidir. Mmin mminin aynasdr368 hads-i erfi bu mny ifade etmektedir. yleyse, derviin yapmas gereken ey, kimsenin aybn ve eksikliklerini gzetmeyip, kendi ayp ve eksikliklerini grmek ve onlar gidermek ile megl olmaktr. Zr Raslllh (s.a.v.), Ayb, insanlarn ayb (ile

365 366 367 368

Kaynaklarda bulamadk. Buhr, mn, 39; Mslim, Mskt, 107; bni Mce, Fiten, 14; Drim, By, 1. Fud, a.g.e., ss. 89-90. Tabern, Sleyman b. Ahmed, el-Muceml-Evsat, thk.: Abdlmuhsin b. brahim el-Huseyn-Tark b.

Avzullah, Darul-Haremeyn, Khire, 1415, II/325, Hads No: 2114. (Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Huriye Mart, Mmin mminin aynasdr Rivayeti zerine bir Deerlendirme, S...F.D., say: 27, Bahar 2009, Konya.)

65

megliyetten) kendisini alkoyan kiiye mjdeler olsun!369 buyurmutur. Bu hle ulaamayan bir dervi, sbit bir makamda duramaz ve mnev olgunlua eremez. Belki, derviliin bir takm usl ve esaslarn renebilir; ancak onun hli, deikenlikten ve eksiklikten kurtulamaz.370 Fud, kendi ayplarn grp onlar gidermekle megl olmayan, dim bakasnn aybn grmeye ve insanlar knamaya alan kimselerin, hi beklemedikleri bir anda ve meknda, ayplarnn insanlar huzurunda ortaya kacan ve rezil olacaklar uyarsnda bulunur. zellikle gizlenenlerin ortaya dkld371 ve azlarn mhrlenip, yaplanlar ellerin anlatp, ayaklarn da hitlik ettii372 gnde bu kiilerin btn ayplar ortaya dklecektir.373 B. B. 7. Kahr (Bakasna Glip Gelip Onu Rezil Etmek) Kahr kelimesi, lgatte, galip gelmek374, mahvetmek, ezmek, perian etmek375 gibi anlamlara gelir. Kahr kelimesinin ism-i fil/zne kalb olan el-Khir kelimesi, Allh Telnn bir sfat olarak, ayn srede, iki yerde geerken376, el-Khir kelimesinin mblaa kalbnda olan el-Kahhr kelimesi de Allh'n (c.c) bir sfat olarak Kur'n- Kerm'de alt yerde377 gemektedir. Yine el-khir kelimesinin oulu olan khirn kelimesi, Kur'n- Kerm'de, Firavunun halk zerindeki diktatrln ifade etmek iin kulland bir sfat olarak karmza kmaktadr.378 Kahr sfat, ifade ettii anlam asndan kibir sfat ile alkas olan bir sfattr. nk kahr, kiinin insanlara kar kahredici bir tavr taknmas, onlar hafife alp kendisini onlarn stnde grmesinden kaynaklanr ki, bu da bir nevi kibirdir. Bu yzden, Fud bu

369 370 371 372 373 374 375 376 377 378

Bk.: Acln, Kefl-Haf, II/46. Fud, a.g.e., ss. 90-92. Trk, 86/9. Ysn, 36/65; Fusslet, 41/20-23. Fud, a.g.e., s. 93. Rz, a.g.e., s. 261; el-Mncidl-Ebced, s. 820. Uluda, a.g.e., s. 203. Enm, 6/18, 61. Ysuf, 12/39; Rad, 13/16; brhm, 14/48; Sad, 38/65; Zmer, 39/4; Mmin, 40/16. Arf, 7/127.

66

sfat kibir ve fkeden kaynaklanan yaramaz bir sfat olarak niteler. Ona gre kahr, bakasna galip gelip o kiiyi aalamak anlamna gelmektedir. Bu itibarla kahr sfat bir ahmaklktr.379 Fud, bu sfatn insanda ortaya kn yle izah eder: Dervite, kibir ve gurrdan baz eser kalp, byklenme zellii tamamen kaybolmadndan dolay, dervi istemedii ve varlna rz olmad kimseyi hor ve hakr etmeyi ve dim ona galip gelmeyi ister.380 Ona gre, dervie yakan, kalbindeki gafleti atp, kibir sfat konusunda geen, Hazreti Ms ile kpek kssasnda olduu gibi, horluu, hakreti ve eksiklii kendinde bulmak ve kimseyi aalayp hafife almamaktr. Eer slik bu kahr sfatn, nefs-i mlhemenin vlm sfatlarna evirmeye almasa, en sonunda kendisi hor ve hakr olup, madden ve manen helk olur ve hi beklemedii bir anda zyi olur gider.381 Fud, kahr sfatnn ktl hakknda bir hikye nakleder. Rivayete gre, Hakk Tel yeryznde demolunu yaratmadan nce, bir erkek buza yaratm. Buza, dnyadaki yaylak ve otlaklar grp, diledii gibi yiyip imi ve byyp kz olmu. kzn nefsi kuvvetlenip, kahr sfat kendisine galip geldii iin nne gelen aalar ve talar boynuzuyla ykp, yeryznde ayakstnde duracak bir ykselti brakmam. kz, hibir eyin varlna ve hareketine rz olmad gibi, gkte hareket eden bulutlara bile hcm edip, onlar da indirip yok etmeyi istemi. kzn azgnl artp son haddine varnca, btn eyya kesin olarak glip olan Hakk Tel Hazretleri, kudretinin bykl ile kck zehirli bir canavarck yaratm. Bu canavarck, kz uyurken Cenb- Hakkn emri ile kzn burnundan kalbine girmi ve kz cn evinden srp, bir anda helk etmi.382 Fud, nefs-i emmrenin de ayn buza gibi olduunu syler. Bu yzden dervi, bu kssadan hisse ve ibret alp, gereinden fazla yiyip ierek ve her istediini kendisine vererek nefis kzne hayat imkn vermemeli, mchede ve riyzt ile mmkn olduu kadar nefsini alaltmaldr. Zr dervi, nefsine her isteini verip ona uyarsa, sonuta

379 380 381 382

Fud, a.g.e., s. 92. Fud, a.g.e., s. 93. Fud, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., ss. 93-94.

67

knanm sfatlarn zehirli canavaryla kendisi helk olur. Aynen kz gibi, hem kendisi hem de amelleri anszn kaybolur gider.383

383

Fud, a.g.e., ss. 94-95.

68

B. C. Nefs-i Mlhemenin vlm Yedi Sfat B. C. 1. lim lim, lgatte, bir eyi idrk edip, hakikatini bulmak384, bir eyi gerek ynyle idrk etmek/anlamak385 anlamlarna gelirken, stlhta, vkaya mutbk olan kesin inan, def edilmesi mmkn olmamas itibariyle, insan kendisine mecbur brakan ey, bir eyin sretinin aklda meydana gelmesi, bir eyin ne olduunun farkna varlmas386, bir eyin hakikatn anlamak ve mrifet gibi anlamlara gelmektedir.387 Kur'n- Kermin bildirdiine gre btn ilimler Allh Tel katndadr388 ve insanoluna ilk ilim reten Allh Teldr.389 nsanla rehber olarak gnderilen peygamberlerin tamamnn ilmi de Allh Tel tarafndan verilmitir. Hatta insanolunun dnyaya gnderilii ile onun hayatn devam ettirebilmesi iin gerekli olan dnyev ilimlerin kayna da Allh Teldr. Kur'n- Kermde bilenlerle bilmeyenlerin eit olmad bildirilmi390, insanlarn bilmedikleri hususlarda, zikir ehline danmalar emredilmi391 ve bir takm hususlarda konuulmamas tavsiye edilmitir.392 Bir hads-i erfte ise lim renmek kadn-erkek her Mslmana farzdr393 buyrularak, btn Mslmanlar ilim renmeye tevik edilmitir. lim konusundaki bunca tevikler karsnda, tasavvuf erbab da kaytsz kalmam, ilk dnem sufilerinden itibaren, byk sf limler yetimitir. Sanld gibi tasavvuf ehli, insanlardan uzaklap, bir keye ekilerek sadece zikirle uramamlar; bir taraftan tasavvuf bir hayat yaarlarken, dier taraftan da erat ilimlerini tahsl etmilerdir. Nitekim eser telif etmi sf limler arasnda yer alan Kelbz (v. 380/990), Mslmann ncelikli

384 385 386 387 388 389 390 391 392 393

Mesd, Cbrn, er-Rid, Drul-Ilmil-Melyn, Beyrut, 1967, s. 1047. Tnis, Zeynelbidn, el-Muceml-Mderris, el-Matbaatl-Himiyye, Dmak, 1366/1948, s. 494. Crcn, a.g.e., ss. 232-233. el-Mncidl-Ebced, s. 713. Mlk, 67/26. Bakara, 2/31. Zmer, 39/9. Nahl, 16/43. l-i mrn, 3/7. bn Mce, Mukaddime, 17.

69

olarak, selef-i slihn ve ehl-i snnet vel-cemat yolunun prensiplerine uygun olarak tevhd ve mrifet ilimlerini renmesi gerektiini syler.394 Fuadiye gre, ilm sfatyla murd edilen ey, derviin, knanm sfatlardan olan cehalet ve gaflet sfatlarn yok etmesidir. Dervi, ilim sayesinde gaflet uykusundan uyanp, rhn uyanklk ve rabbn ilim ile mnev makmn gafletten kurtaracak ve iinde bulunduu hline vkf olacaktr. Zr dervi, Nefsini bilen, rabbini bilir395 hkmyle, kendi nefsini, hlinin makmn ve kemlinin eksikliini bilmese, onun ilmi, kuru bir davadan ibaret olur. Ayrca, eytn, kendilerine, yaptklarn ssl gstermi de onlar doru yoldan alkoymu396 ayet-i kermesinin gerei, derviin nefsi ve eytn ona kendi varln, davranlarn ve szlerini beendirip, onu, ucub ve gurr hastalna srkleyerek, derviin kendisini kmil biri zannetmeye balamasna sebep olur. Bu haldeki bir dervi ise, kmil ztlar yannda rezil rsvay olur.397 Fud, bu duruma rnek tekil edecek bir hikye anlatr. Hikye zetle yledir: Bir mrid-i kmilin dervileri arasnda kuru dava peine dm ve gaflet sevdasna tutulmu bir dervi varm. Bu dervi, Ben hlimi kemale erdirdim ve hlfelie lyk oldum; ancak eyh benim hakkm saklar, vermez gibi szler sarf etmeye balam. Mridi bu duruma vkf olunca, o dervii terbiye edip yola getirmek iin, halleri iyi olan dier dervileriyle onu imtihn etmek istemi. Her birine birer sere verip Her biriniz seresini tenh yerde boazlasn. Ama hi kimse grmesin demi. Derviler tenh bir yer aramak iin her nereye gitmilerse, her yerde Allh Telnn hzr ve nzr olduunu dnp, kularn boazlayamadan Hz. eyhin huzuruna gelmiler. eyhleri, neden boazlayamadklarn sorunca onlar, Her nereye vardysak, orada Hakk Telnn hzr ve nzr olduunu grdk ve Hakk Teldan arnm bir yer bulamadk. Bu sebepten boazlamadk diye cevap vermiler. Ancak o eksik akll dervi, kuunu tenha bir yerde boazlam. Dier dervilerin syledikleri karsnda rezil ve rsvay olmu; ayb ve eksikliini anlayp, davasndan vaz gemi.398

394

Kelbz, Eb Bekr Muhammed b. shak Buhr, et-Tearruf li-Mezhebi Ehlit-Tasavvuf, Dergah Yay., Acln, a.g.e., II/262. Neml, 27/24 Fud, a.g.e., s. 101. Fud, a.g.e., ss. 102-103.

Khire, 1994, s. 58-59.


395 396 397 398

70

B. C. 2. Tevzu (Alak Gnlllk) Tevzu, lgatte, alakgnlllk, byklenmemek, gsteriten kanmak, bir eyi elden brakmak, engel olmak, nefsini aalamak, kibirli ve gururlu olmamak ve kendini beenmemek gibi anlamlara gelir.399 Istlhta ise, Cenb- Hakka teslm olmak ve (ilh) hkme kar itiraz terk etmek, kulun Hakka boyun emesi400, kiinin nefsini, Allh'n (c.c) huzurunda kulluk makmna koymas, halka kar efkatli olmak, kibirli ve gururlu olmamak 401, kibir ile zillet arasndaki dengeyi korumak402 gibi anlamlara gelmektedir. Tevzu kavram Kur'n- Kerm'de gemez; ancak ayn anlama gelen baka kelimelerle tevzu sfatna dikkat ekilir. Bu kelimelerden biri hu kelimesidir. mm Kueyr (v. 465/1072) de, tevzu kavramn, hu kavram ile birlikte inceler. Kueyrye gre hu, Hakka boyun emek, tevzu ise, Hakka teslm olmak ve (ilh) hkme kar itiraz terk etmek demektir.403 Hasan- Basrye (v. 110/728) gre huu, kalp iin gerekli olan srekli korku halidir404, Cneyd-i Baddye (v. 297/909) gre ise, kalplerin, gayb bilene kar zillet iinde bulunmasdr.405 Fudye gre tevz, her hussta alaklk etmektir ve iki trl tevzu vardr: Birinci ksm: Tevzu-i srdir. Buna tevzu-i zhir de denir. Bu tevzu, derviin sznde ve fiilinde ortaya kar. Derviin sznde tevzu sfatnn yerlemesi iin, onun bir takm artlara riyet etmesi gerekir. Bu artlar unlardr: Halka kar muamelelerde ve onlarla konumalarda, az bozukluk yapmamal, Dim yumuak dil ile sylemeli, Mmkn mertebe, konumasnda incelik ve tatllk olmal, Dilinden kimse incinmeyecek ekilde sz yumuak olmal, Derviin yannda, zengin-fakir, byk-kk bir olmal,

399 400

Crcn, a.g.e., s. 68; el-Mncidl-Ebced, s. 905. Kueyr, a.g.e., s. 217, 219; Kn, Abdrrezzk, Tasavvuf Szl, trc.: Ekrem Demirli, stanbul, 2004, Kelbz, a.g.e., s. 97; Uluda, a.g.e., s. 356. Shreverd, a.g.e., s. 143. Kueyr, a.g.e., s. 217. Kueyr, a.g.e., a.y. Kueyr, a.g.e., a.y.

s. 164; Shreverd, a.g.e., s. 142.


401 402 403 404 405

71

Dervi, zengine ve fakire, bye ve ke, sevgi gstererek selm verip almal, Selm vermede acele davranp ilk nce selm vermeye gayret etmeli.406 Derviin davranlarnda bulunmas gereken tevzunun da bir takm lleri vardr. Bunlar: Koyunynnden hrka, ab ve sf giymek, Yamal kaftn ve ayakkab giymek, htiya durumunda, ev halk ve hizmetileri ile bir takm hizmetleri, gzelce yapmak, Kle ve hr kiinin snnet olan davetlerine katlmak, ok az bile olsa, istemeden gelen hediyeyi, sadakay ve nezirden/adaktan kaynaklanan bir eyi gnl rahatl ile kabul etmek, Evinde veya baka bir yerde kimseye yk olmadan, hazrda ne bulursa ve nne ne gelirse yemek, Yemee herhangi bir ekilde bahne bulmamak. Zr bu kibirden ve ahmaklktan gelen bir davrantr. Fakirler ile bir mecliste oturup, onlar ve hizmetileri ile yemek yemek, Hayvanlardan her ne bulursa binmek, Yayan ve yaln ayak yrmek. (Ancak zarr olup ayakkab giyerse kibir olmaz.) Fudye gre, yukarda saylanlar ve benzeri davranlar, tevzudan kaynaklanmaktadr. Her ne kadar kibirli insanlar, bu davranlar alaklk olarak grseler de, bu davranlar, aslnda izzet ve erefin ta kendisidir. Bu davranlar sergileyen mtevaz kiilerin an ve erefleri gyet yce bir derecededir. nk bu tr davranlar ve zellikler, aslnda Sultnl-Kevneyn ve Rasls-Sekaleyn olan Hazreti Muhammed Mustafann mbrek davran ve hasletlerindendir.407 Nitekim bu konuda, bns-Semmk (v. 183/799), Tevzunun eitleri vardr. lerinden en faziletlisi, hi kimse zerinde, kendin iin bir stnlk grmemendir. Bu da en byk tevzudur buyurmutur.408 Tevzunun ikinci ksm, tevzu-i manevdir. Bu tr tevzu kalp ve rh leminde olur. Fudye gre, dervi, kalbin fazletlerini ve mertebelerini olgunlatrr, rhunu da rh-i hayvn mertebesinden, rh-i insn makmna ykseltirse, ite o zaman, onun

406 407 408

Fud, a.g.e., ss. 102-104. Fud, a.g.e., ss.105-106. Fud, a.g.e., s. 107.

72

iinden tevzu-i mnev ortaya kar. Bu tr tevazu ise, ancak kalp ve basret gz ile mhede edilebilir.409 Ona gre, dervite sadkat ile ortaya kan tevzu-i srnin kayna da tevzu-i mnevdir. Zr derviin iinde tevzu-i mnev ve hakkat var ise ve bu tevzu kuvvetli ise, tevzu-i sr de o derece kuvvetli ve olgun demektir. Ancak, dervite tevzu-i mnev kuvvetli deilse, onun tevzu-i srsi, istikrarsz, gelip geici bir tevzu olan tevzu-i riz hkmnde kalr ve tevzu o derviten zorlamayla ortaya kar. Zr her hussta sr, mnevden doar.410 B. C. 3. Tahamml (Halktan Gelen Bellara Dayanmak) Tahamml lgatte, yklenmek, bir sorumluluu stlenmek, katlanmak, kaldrmak ve sabretmek gibi anlamlara gelmektedir.411 Fudye gre tahamml, derviin, nefs-i emmre ve nefs-i levvmenin knanm sfatlarn, vlm sfatlara evirmeye gayret etmesi; dervii dvp svseler bile asl alnmamas, karlk verip kavga etmemesi; onun yannda, onu ven ile ktleyenin, ona ltfeden ile kahredenin bir olmas ve bunun gibi hllerde, halkn ez ve cefsna katlanmasdr.412 Fud, baz dervilerin, erata ve tarikata uymayan bir takm hller iinde olup, halk tarafndan kendilerine bir ayplama ve kzgnlk geldiinde, kendi hllerini, bilgisizliklerini ve eksikliklerini dnmeden, Dervite r ve nms olmaz, bu yzden halk arasnda tibr grmezler. Biz, ta batan delleni gelmiiz gibi szler sarf ettiklerini syler. Ancak onlarn bu hlleri, nefs-i emmrelerinin kuvvetli olmasndan kaynaklanmaktadr. Bu yzden onlar, hev heveslerinin hilelerine meyledip aldanmaktadrlar. Bu da, cehalet ve sapkln bir neticesidir.413 Fud, derviler iin delleni gelmek ve ar ve namus gzetmemek diye bir durumun sz konusu olduunu; ancak bu durumun, yukarda sz edilen bilgisiz

409 410 411 412 413

Fud, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., s. 108. Parlatr, a.g.e., s. 1607. Fud, a.g.e., s. 108. Fud, a.g.e., s. 109.

73

dervilerin dnd gibi bir hl olmadn syler. Ona gre delleni gelmek, derviin gznde ktlenme ve vlmenin bir olmas; derviin, amel, zhd ve takv ile dnyay terk edip, fakirlik ve muhtalk durumunu semesi demektir. Yani, delleni gelmek, vn vesilesi olacak elbiseyi ve insanlardan itibar grme dnce ve isteini terk edip, hrka gibi gsterisiz bir elbise giyerek, fakir dervilerin yollarna girmek ve onlarn hllerine brnmek; bu durumda, kendisini hayret ile karlayanlarn, inkrclarn ve eyhler ile dervilerin hllerinden habersiz olan aklszlarn knamalarna katlanmak ve onlarn szlerinden alnmamaktr. Nitekim Kureyin zenginleri, ileri gelenleri ve sekin kiileri, inanp, Raslllhn fakr ashb gibi yaamaya baladklarnda, Eb Cehil ve dier dn dmanlarnn, kendilerini knayp ktleyeceklerini bilmelerine ramen, sadkatleri glib geldii iin, onlarn szlerinden alnmayp mn etmilerdi. te onlarn bu hli, tahammln en gzel bir rnei idi. Bu yzden, onlar mn ettiklerinde, Hakk Tel onlar vmek iin, (Bunlar) Allh yolunda cihd ederler ve hibir knayann knamasndan korkmazlar414 buyurdu.415 Dervilerin de sadkat ve gnl rahatl iinde bu mnya ve hle mazhar olmalar gerektir. Grld gibi delleni gelmek veya r ve nms gzetmemek, dnya hevs ile alkal deildir. Delleni gelmek, ilh ate ve hakk ak hliyle, cezbe, ak ve irfna erme neticesinde ortaya kan aknlk hlinin glib gelmesi ile derviten, grnte dba muhlif baz hllerin ortaya kmas durumunda, derviin halktan utanmayp, kalbindeki hakk ak ve Allh sevgisi sayesinde, evliyullhn hlini gzetip, onlar gibi tahamml gstermesi demektir.416 Fudye gre, tahamml sfatn zmsemi olan derviler, sadece halkn cefsna tahamml etmekle yetinmezler; Hakk Telnn kazsna da rz olurlar; Allh'n (c.c) celli ve cemlini, ltfunu ve kahrn bir sayarlar; Hakk Tel'dan gelen bel ve musbetlere, peygamberler gibi sabredip tahamml gsterirler.417 Fud, tahamml sfatnn birok eidinin olduunu syler. Nasl ki, tevzu sfatnn en by ve en gzeli varsa, tahamml sfatnn da en by ve en gzeli

414 415 416 417

Mide, 5/54 Fud, a.g.e., ss. 109-110. Fud, a.g.e., s. 110. Fud, a.g.e., s. 112.

74

vardr. Tahamml sfatnn en by ve en gzeli, Hakk Tel'nn kaz ve celline, musbet ve kahrna, cn u gnlden, sadakatle sabretmek ve tahamml gstermektir.418 Rivyete gre, Hz. Al (k.v.) bir gn Ashb-i Kirm iinde, Bir kimse, Allh Tel snneti ile ve Raslllh snneti ile ve evliyullh snneti ile amel etmese, onun eli botur yine demi. O mecliste bulananlar, snnetllhn ne olduunu sorunca, Hz. Ali (k.v.), Srrn ve aybn gizlilii diye cevap vermi. Yani, Allh Telnn snneti ile hareket etmek, kiinin, hem kendisinin, hem de kardeinin srlarn saklamas ve ayplarn rtmesi demektir. Nitekim Hakk Tel o sfat ile nitelenmitir. Yani Settrdr. Hz. Alye Raslllhn snnetinin ne olduu sorulunca, dre etmek diye cevap vermi. Yani, halk tarafndan, bir kimseye herhangi bir ez ve cef gelse veya o kii ters bir davrana maruz kalsa, ez ve cef veren kimselere kar, hibir znt ve zdrb gstermeyip, onlar affetmesi; hatta onlara kar iyi muamelede bulunmas ve ktlklerine kar iyilik etmesidir. Nitekim Hz. Raslllh hayat boyunca bu sfatla nitelenip, bu ekilde davranmtr. Hz. Aliye (k.v.) evliyullhn snnetinden sorulunca, Ezya tahamml etmek diye cevap vermi. Yani, evliyullhn snneti, halk tarafndan gelen skntlara ve zntlere tahamml edip, kimseyle tartmamak ve kimseden intikm almay kastetmemektir. Nitekim Hz. Raslllh ve onun vrisi olan Allh dostlar da bu ekilde amel etmilerdir.419 B. C. 4. Seh (Eli Aklk) Seh, lgatte, cmertlik, eli aklk420 gibi anlamlarda kullanlr. Seh, aralarnda ksm anlam farklar da olsa, cd ile ayn anlama gelmektedir. Bu yzden, Tasavvufun kaynak eserlerinde bu iki kavramn, ou zaman ayn balk altnda incelendiini grmekteyiz. rnein, mam Kueyr (v. 465/1072) er-Rislesinde, Hucvr (v. 469/1077) de Kefl-Mahcbunda421, bu iki kavram ayn balk altnda incelerler. Kueyr, stlh bakmndan, cd ile seh arasnda hibir farkn olmadn, sufilere gre cmertliin, seh,

418 419 420 421

Fud, a.g.e., a.y. Fud, a.g.e., s. 113. Rz, a.g.e., s. 144; Parlatr, a.g.e., s.1476. Hucvr, Ali b. Osman el-Cullb, Kefl-Mahcb (Hakkat Bilgisi), trc.: Sleyman Uluda, Dergah Yay.,

stanbul, 1996, ss. 456-461.

75

cd ve sr olmak zere, mertebesi olduunu syler.422 Hucvr (v. 469/1077) de cd ile sehnn ayn mnda olduklarn ancak; limlerin bu iki kavram arsnda bir takm ince fark grdklerini syler. Baz suflere gre, seh sfatnn sahibi olan sh cmertlikte ayrm yapar; ancak cd sfatnn sahibi olan cevvd hibir ayrm yapmadan cmertlikte bulunur ve cmertlikte hibir maksat gzetmez. Buna gre, Hz. brahim (a.s.) sh, Hz. Muhammed (a.s.) ise cevvd derecesinde bir cmert idi.423 Buna gre, seh cmertliin en alt tabakas olmaktadr. Fud de, cd sfatn ilerken, cd sfat ile seh sfatnn ayn anlama geldiini; ancak, cd sfatnda bir takm inceliklerin olduunu syler.424 Bu yzden Fud, seh sfatn nefs-i mutmainne makamnn sfatlar arasnda sayarken, cd sfatn bir st makm olan nefs-i mutmainne makamnn sfatlar arsnda sayar. Kueyr, cmertliin bu derecesini somut olarak yle snflandrr: Eer kii, malnn bir ksmn verip bir ksmn kendisine brakrsa seh sahibidir; eer kii, malnn ounu verip az bir ksmn kendisine brakrsa, cd sahibidir; zarara katlanarak, kf miktardaki rzkna bakasn tercih eden kii ise sr sahibidir.425 Fud, cmertliin sadece ml ile yaplan cmertlikten ibaret olmadn; ml dnda, sz ile ve dier fiiller ile de cmertlik yaplabileceini syler. Ona gre mal ile yaplan cmertlik, enbiy ve evliynn olgunluunun almetlerinden olmakla beraber, onlara benzeyenlerin hasletleri ve hlleri arasnda da yer alr. Nitekim Miktl-Envrda getiine gre, Raslllhn (a.s.) cebinde para ve altnn hi gecelemedii rivyet edilmitir.426 Fudye gre, cmertlik sfatna sahip olan bir dervi, Muhammed merep olup, drt byk halfe gibi ve zellikle Hz. Ali (r.a.) gibi, seh sfat sayesinde, her hussta mnev olgunlua ve yce makmlara eriebilir. Eer dervi, buhl/cimrilik sfatndan uzaklamazsa, bek ve keml makmlarna eriemez. Byle bir dervi, bo eyler istedii ve isteklerine hrs ve tamah kart iin nks/eksik ve ndn/deli olarak kalr. Nitekim

422 423 424 425 426

Kueyr, a.g.e., s. 336. Hucvr, a.g.e., s. 457. Fud, a.g.e., s. 130. Kueyr, a.g.e., s. 336. Fud, a.g.e., s. 113.

76

Lliyytta, nsn gafletle dnyaya tlib olup tahsl eder. Ve lkin dnya dim yok olup gitmek zeredir buyrulmutur.427 Fud, Sevdiiniz eylerden (Allh yolunda) harcamadka, gerek iyilie asl eriemezsiniz428 yet-i kermesini, seh sfatnn gereklilii konusunda, kesin ve ak bir dell olarak grr. Fudye gre, ml ile yaplan cmertliin dnda, bir de sz ile yaplan cmertlik vardr. Szdeki cmertlik, her yerde erata ve tarkata yardmc olmak ve sevabn Allh Tel'dan bekleyerek mmin kardelerine yardm etmek niyetiyle, doru sz saklamadan, mmkn mertebe hikmetli szler sylemektir. Ve yine, ilim ve irfn isteyenlere, ilim ve mrifetullh retmek, sevabn Allh Tel'dan bekleyerek, mmet-i Muhammede gcnn yettii kadar, gzel vaazlar ile nashat etmek te sz ile olan cmertlik arasnda yer alr.429 Fud, dervi birinin, kendi hlini kemle erdirmeden ve Allh Tel tarafndan tasarrufa sahip olmadan sz ile cmertlik hussunda herhangi bir hisseye ve amele sahip olamayacan syler. nk bu durumdaki bir dervi, henz kendi nefsine nashat etmekten aciz durumdadr. Byle bir derviin bakasna nashat etmeye kalkmas ise, tahsilini boa geirip vakitlerini zyi etmekten ibarettir.430 Fudye gre, mal ve sz ile yaplan cmertliin dnda, bir de fiiller ile yaplan cmertlik vardr. Fiillerdeki cmertlik, kiinin eliyle, ayayla, gzyle, kulayla ve dier organlar ile yapaca cmertliktir. Mal, sz ve fiiller ile cmertlik her insana mahss bir zellik deildir. nk seh ehli olup, cmertlikte kmil dereceye erien kii, hayvanlara ve hayvanlarn dndaki btn varlklara faydas ve cmertlii dokunur ki, byle bir haslet herkese nasip olmaz.431 B. C. 5. stikmet (nanta ve Davranlarda Doruluk) stikmet, lgatte; mutedil olmak,432 drstlk, doruluk, istikrarl tutum433 gibi anlamlara gelir. Istlhta ise, kiinin btn ahitlerine vef gstermesi, btn ilerde orta
427 428 429 430 431 432

Fud, a.g.e., s. 114. l-i mrn, 3/92. Fud, a.g.e., s. 114. Fud, a.g.e., s. 115. Fud, a.g.e., a.y. Rz, a.g.e., s. 263.

77

snr gzeterek, doru yola sk skya balanmas434, kendisiyle btn gzelliklerin kemle erdii, yokluu ile btn gzelliklerin irkinletii haslet435, her eyin kendisi ile olgunlap tamam olduu, mevcdiyeti ile btn hayrlarn meydana geldii ve dzen iinde olduu bir derece 436 gibi anlamlara gelmektedir. Kur'n- Kerm'in iki yerinde, man edip sonra istikmet zere olanlar437 buyrulurken, bir hadis-i erifte de, Allaha inandm de, sonra da dosdoru ol438 buyrularak, istikmet zere olmann, mndan sonra en nemli huss olduu vurgulanmtr. stikamet zere olmak, ilh bir emirdir.439 Ancak, istikamet zere olmak, kolay bir i deildir. Bu yzden Raslllh (s.a.v.), Hd suresi ve kardeleri beni ihtiyarlatt440, stikamet zere olunuz, fakat buna (tam anlamyla) g yetiremezsiniz441 buyurmutur.442 stikameti, doruluk zerine kararllkla devam etmek; ya da, ifrat ve tefrit denilen iki ar utan uzak durup, orta yolu takip edebilmektir diye tarif edebiliriz. Bu yzden, en hayrl mmet olduu bildirilen443 mmet-i Muhammed, arlklardan uzak duran vasat mmet olarak nitelendirilirken444, Allah katnda tek din olan slmn445 srt- mstakm, yani istikamet zere olan dosdoru yol olduu bildirilmitir.446 Herev (v. 481/1089), istikmeti, Hallerin kendisi ile canland bir rh olarak tarif eder ve trl istikmet olduunu syler:

433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446

Uluda, Tasavvuf Terimleri Szl, Kabalc Yay., stanbul, 2001, s. 194. Crcn, a.g.e., s. 77; Uluda, a.g.e., a.y. Kueyr, a.g.e., s. 299. Kueyr, a.g.e., s. 298. Fusslet, 41/30; Ahkf, 46/13. Mslim, mn, 62. (Ayrca bk.: Tirmiz, Zhd, 61; bni Mce, Fiten, 12.) Hd, 11/112. Tirmiz, Tefsru Sre 56 (Vka), 6. bni Mce, Tahret, 4; Drim, Vud, 2; Muvatta, Tahret, 36. Hucvr, a.g.e., s. 318. Ali mrn, 3/110. Bakara, 2/143. l-i mrn, 3/19. Enm,6/153; Ftiha, 1/6.

78

Birincisi, ilmin zahirine dmanlk etmeden, ihlsn snrn amadan ve snnetin izgisine muhlif olmadan, doru yolda olma konusunda aba sarf etmektir. kincisi, hallerin istikmetidir. Bu da, herhangi bir gayret sarf etmeden, hakkati mhede etmek, herhangi bir ilime dayanmakszn iddialar terk etmek ve bir koruma olmakszn yakaza/uyanklk nru ile bk kalmaktr. ncs, istikametin, gerekte Cenb- Hakktan kaynaklandn grerek, istikameti grmeyi terk etmek ve istikameti istemekten uzak durmak sretiyle gerekleen istikmettir.447 Fudye gre istikmet iki ksmdr: Birincisi, dervi ile halk arasnda olan istikmet dieri ise dervi ile Cenb- Hakk arasnda olan istikmettir. Halk ile dervi arasndaki istikmet: Halk ile dervi arasndaki istikmet, bir mminin, mmin kardei ile her hussta, erata, tarkat ve akla uygun bir ekilde vermi olduu szlere hiynet etmeyip, istikmet ile ahdine vef gstermesidir. Bu tarz bir istikmet zere olan kii, dn kardeinin kendisine emnet ettii malna ve mminlerin ailesine, rzna, dinine ve baka hallerine hiynet etmeyecek, bilakis ahsiyetini koruyup, bu gibi hususlarda, emanetleri titizlikle koruyacak ve istikmet sfatnn gereine gre hareket edecektir.448 Fud, gerek istikmet iin zhir ile btnn; dil ile kalbin uyum iinde olmas gerektiine dikkat eker ve insanolunun farkl tipte olduunu belirtir: Bunlarn birincisi, zhiri iyi ancak btn kt olanlar; ikincisi, zhir btnna, dili kalbine muvfk olanlar; ncs ise btn iyi ancak zhiri kt olanlar. Birinci guruptaki insanlar mnafklar; ikinci guruptakiler gerek klar ve hlis muhlis mminler; nc guruptakiler ise nefisleri temizlenmi, kalpleri saflam ve rhlar cillanm olduu iin gsteriten uzaklam,
449

gerek

ihlsa

ve

hl

olgunluuna

erimi

rifler

ve

evliyullhdr.

447

Herev, Hce Abdullah el-Ensr, Menzils-Sirn-Tasavvufta Yz Basamak, trc.: Abdurrezzak Tek, Fud, a.g.e., s. 116. Fud, a.g.e., ss. 116-117.

Emin Yay., Bursa, 2008, s. 94.


448 449

79

Fud, birinci gurupta bulunan mnafklarn kalplerindeki bozukluun, nefs-i emmreden kaynaklandn ve bu tip insanlarn hir zaman almeti olduklarn syler. Buna dell olarak ta u hads-i erfi gsterir:450 Ahir zamanda yle milletler ortaya kar ki onlar, dnya ilerini, dni kullanarak hile ile yrtrler, insanlara (gsteri yapmak) iin, kei derisinden yaplm yn giyerler. Onlarn dilleri baldan tatldr, kalpleri ise kurtlarn kalpleri (gibi)dir.451 Fud, demolundaki bu hlin ikiyzllkten kaynaklandn; ikiyzl insanlarn, dnyada rabet ve hrmetten, hirette ise izzet ve rahmetten uzak kalacaklarn syler. Buna dell olarak ta, kiyzl dnyda itibr grmez; hrette de sadete ermez452 hadsi erfini gsterir.453 Hakk ile dervi arasndaki istikmet: Fud, Hakk ile dervi arasndaki istikmeti, zhir ve btn olmak zere ikiye ayrr. Zr ona gre, Nimetlerini, ak ve gizli olarak size bolca ihsn ettiini grmediniz mi?454 yet-i kermesi mefhmunca, Hakk Telnn kullarna verdii nimetin ve emnetin bazs kulun zhirinde, bazs ise btnndadr. Kulun zhirinde olan nimet ve emnet, dil, gz, kulak, el, ayak ve dier organlardan oluan d kuvvetlerdir. Btnnda olan nimet ve emnet ise, nefs, rh, kalb, akl ve dier btn kuvvetlerdir.455 Fudye gre, kullarn, Cenb- Hakkn, Ben sizin Rabbiniz deil miyim?456 hitb karsnda, Allh'n (c.c) Rabb olduunu kabul etmeleri ve bu kullua devam etmeleri de btn istikmetlerinden saylr. Yine, slmn artlar, yani, kelime-i ehadet ile Hakk bilip ve Hazreti Muhammedin hak peygamber olduuna mn etmek, namz klmak, zekt vermek, oru tutmak, hacc yapmak ve bunlarla alkal dier slih amelleri ilemek te btn emnetler arasnda yer alr.457 mer Fud, emnet ve istikmet sfatnn, peygamberlerin ve vel kullarn sfatlarndan olduunu syler. Bu yzden Raslllh, henz kendisine peygamberlik

450 451 452 453 454 455 456 457

Fud, a.g.e., ss. 117-118. Tirmiz, Zhd, 60. Kaynaklarda bulamadk. Fud, a.g.e., s. 118. Lokmn, 31/20. Fud, a.g.e., a.y. Arf, 7/172. Fud, a.g.e., ss. 118-119.

80

verilmeden nce, bu emnet ve istikmet sfatlarnn, kendisinde tam manasyla bulunmasndan dolay, halk arasnda Muhammedl-Emn lakab ile mehr olmutur. Ona gre, Raslllhda (s.a.v.) zirveye ulaan emnet ve istikmet sfat, onun mmetinin de mnlarnn kuvvetlenmesine ve mnev hallerinin olgunlamasna sebep olmutur. Cenb- Hakkn, yle ise, emr olunduun gibi dosdoru ol. Beraberindeki tvbe edenler de dosdoru olsunlar458 buyurmasnn sebebi de budur. Yani bu ayetle, sadece Raslllh'n (s.a.v.) deil, ayn zamanda mmetinin de, dn ilerinde, eratn hkmlerinde, tarkatn dblarnda, marifetin ve hakkatn hllerinde, istikmet zere olmalar emredilmitir.459 Fudye gre, Hd sresi beni pr edip belim(i) bkt460 hads-i erfi ile istikmet sfatnn elde edilmesindeki zorlua, bu sfatn olgunlamas iin ok mchede ve riyzat yapmak gerektiine iret edilmitir. Hads-i erfteki Hd ile kastedilen ise, bu srede geen, yle ise emr olunduun gibi dosdoru ol. Beraberindeki tvbe edenler de dosdoru olsunlar461 yet-i kermesidir.462 mer Fud, istikmet sfat ile ilgili, btn mminlere ve zellikle de tarkat ehli olanlara, zetle u nashatta bulunur: imdi, btn mminlere, zellikle tarkat ehli olan istekli ve gayretli dervilere lzm olan, gayret kemerini, ibdet ve istikmet meydannda ok salam kuanp, secde ve mchede dal gibi iki kat olup, mrid-i kmil sultnlarn telkni ve ird ile nefs-i mlhemenin vlm sfatlarn; zellikle de bu sfatlardan istikmet sfatn, gc yettii lde alp olgunlatrmaktr. Eer byle yaparlarsa, Hazreti Raslllhtan versetle mnev olgunluu elde eder ve bu mnev hl ile murdna erimi olurlar. ayet dervi, sdk ve istikmet sfatlarn, zhiren ve btnen zmseyip, bu sfatlar elde edemez ise, sadece sz ile ledn ilmini463 olgunlatrmas kolay olmaz.464

458 459 460 461 462 463 464

Hd, 11/112. Fud, a.g.e., s. 121. Tirmiz, Tefsru Sre 56 (Vka), 6. Hd, 11/112. Fud, a.g.e., s. 121. (Geni bilgi iin bk.: Kueyr, a.g.e., s. 299.) lm-i ledn, Hakk'n katndan gelen bilgi eidine denir. (Uluda, a.g.e., s. 185.) Fud, a.g.e., ss. 121-122.

81

B. C. 6. Kanat (Dnya Malndan Zarret Miktar le Yetinmek) Kanat, lgatte ksmete rz olmak465, tutumlu olmak, gnl zengin ve gz tok olma, hrsl ve a gzl olmama466 gibi anlamlara gelirken, tasavvuf kavram olarak, kiinin nasbine deni kabullenip rz gstermesi467, kiinin alk olduu ihtiyalarnn yok olmas durumunda sknet iinde olmas468, Allh Tel dnda birinden istekte bulunmama469 gibi anlamlar iermektedir. Bir hads-i erifte,Kanatkr ol ki, insanlarn en ok kredeni olasn470 buyrularak, kanatin, kr iin gerekli bir art olduuna vurgu yaplmtr. mm Kueyr (v. 465/1072), Erkek veya kadn, kim mmin olarak iyi i ilerse, elbette ona ho bir hayat yaatacaz471 yet-i kermesinde geen ho bir hayatn, birok tefsir limi tarafndan kanat olarak tefsr edildiini syler.472 Fudye gre bir derviin, nefs-i emmre ve nefs-i levvmenin knanm sfatlarn, nefs-i mlhemenin vlm sfatlarna evirmesinin almetlerinden biri kanat ehli olmasdr. Dervi, bu kanatin gerei olarak; bekr ise kendi nefsine; evli ise ailesine yeterinden fazla dnyalk elde etmeye almamal; dnyalk zarr ihtiyalar uruna yapt almalar dnda, geri kalan vakitlerini ibdet, zikir, vird ve tefekkr ile geirmelidir. 473 Fud, Kanat tkenmeyen bir haznedir474 hads-i erifinden hareketle, derviler ve manev olgunlua erimi kiiler iin kanat gibi baka bir sermyenin olmadn syler.475

465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475

Crcn, a.g.e., s. 177; Rz, a.g.e., s. 533. Uluda, a.g.e., s. 206. Beyhak, a.g.e., s. 193. Crcn, a.g.e., a.y.; Kueyr, a.g.e., s. 234. bn Arab, a.g.e., s. 260. bni Mce, Zhd, 24. Nahl, 16/97. Kueyr, a.g.e., s. 235. Fud, a.g.e., s. 124. Acln, II/102. Fud, a.g.e., a.y.

82

Fud, slm hidyeti nasip edilen ve yeterli miktarda maeti (geimlii) olup, buna kanat edene ne mutlu!476 hads-i erifini yle yorumlar: yilik ve sadet ol kimseye ki, hidyetllh (Allhn hidyeti) ile slm myesser olup ve slm iinde pk tikd ile takdr-i Hakka rz olup maeti, yani yiyip imesi ve giyip kuanmas kendine ve ehl evldna, derviler hlince kifyet edecek kadaryla kanat ede.477 Fudye gre, kifyet miktar greceli bir durumdur. Bu yzden, kendinden yksektekine ve kendinden aadakine nisbetle, kiinin kanati de farkl olabilir. Bu itibarla, kanaatin al (en yksek), edn (en aa) ve evsat (en orta) olmak zere mertebesi vardr. Eer dervi, nefsin isteklerine, insanlarn detlerine ve geleneklere gre yaayan sradan halka uyacak olursa, ona sradan mallar yetmez. Bu yzden derviin, kendisine gerekli olan eylerin temininde, kanatin en aa mertebesini seerek, fakirlik ve yoksulluk hlini kabul etmesi gerekir. Yani, dervi, Hakkn rzsn ve marifetullhn mertebelerini elde etmek iin lezzetli yemekleri, gsterili elbiseleri ve sslenmi yksek evleri terk edip, Raslllhn ashbnn sfatlar ile sfatlanmal ki, fn dnyada btn hlleri ve gnleri keder ve zdrb ile deil, saf ve srr ile gesin. Zra kii, ml ve mlk okluu ile huzra ermez; bilakis birok bel ve meakkate urar.478 B. C. 7. Sabr Sabr, lgatte, hapsetmek, tutmak, birini bir eyden alkoymak, dayanmak, kefil olmak, cret ve ecaat479 gibi anlamlara gelirken, stlhta, nefsi, hev heveslerinin peinden komaktan engellemek480, beldan dolay, Allh Tel dndakilere ikyette bulunmamak481, nefsi, itatleri yerine getirmeye, emir ve yasaklara uymaya zorlamak, yapm olduu iyi amelleri grmeyi terk etmeye, gnl istese bile iddiay terk etmeye;

476 477 478 479

Tirmiz, Zhd, 35; Ahmed b. Hanbel, Msned, V/255, VI/19. Fud, a.g.e., s. 125. Fud, a.g.e., ss. 125-126. bn Manzr, a.g.e., II/402; Muhsib, Hris b. Esed, er-Riye li-Hukkillah, (Nefis Muhsebesinin Mekk, a.g.e., s. 397. Crcn, a.g.e., s. 207.

Temelleri), trc.: Filiz ahin, Hlya Kk, nsan Yay., stanbul, 1998, s. 241.
480 481

83

ilim, hl ve rh iin ortaya kan vecd ve srlar ortaya karmaktan yz evirmeye zorlamak482 anlamlarn ihtiv etmektedir. Sabr, herkesin kolayca yapamayaca kadar zor bir fiildir. Bu yzden, bir hads-i erifte, skntnn gemesini (sabrla) beklemenin en byk ibdet olduu bildirilmitir.483 Onun bu zorluundandr ki, bazen peygamberler bile, karlatklar skntlar karsnda, sabr gsterememi ve sabrszlkla zelle denen kk hatalar ilemiler ve ilh uyarya maruz kalmlardr. Bunlardan biri Hz. Ynusdur (a.s.). Bu yzden, Raslllha (s.a.v.), Yns (a.s.) gibi olmamas konusunda uyar yaplmtr: Sen Rabbinin hkmn sabrla bekle. Balk sahibi (Yunus) gibi olma!484 Gerek sabr, olumsuz durumlar karsnda gsterilen bir acizlik deil; baa gelen olumsuzluklarn, Allh Tel'dan geldiini bilip, onun rzs iin, onun takdirine boyun emektir. Nitekim bir hads-i erifte, gerek sabrn, bel ile ilk karlald anda yaplan sabr olduu bildirilmitir.485 Mslman,Rabbinin rzasna ermek iin sabret!486 emrine uyarak sabretmelidir. Bu niyetle sabredenlere ise, sabretmelerine karlk cennetin en yksek makam verilecek, orada hrmet ve selmla karlanacaklardr.487 Baz sufilere gre sabr, sadece skntlara tahamml etmek deil; baa gelen belalara, zevk alarak katlanmaktr. Znnn Msrnin (v. 245/859) sabr anlay bu istikamettedir.488 Ona gre sabr, (Allh Telnn emirlerine) kar olan davranlardan uzaklamak, belnn zntlerini yudumlarken skin davranmak ve geim shasn fakirlik kuatt zaman, zengin gibi grnmektir.489 Fud, sabrn, derviler iin en faydal sfatlardan bir sfat olduunu syler. Ona gre, sabr ehli olan kiide dert ve tasa olmaz; olsa bile Sabr zaferin anahtardr490

482 483 484 485 486 487 488 489 490

Kn, a.g.e., s. 326. Tirmiz, Daavt, 115. Kalem, 68/48. Buhr, Ceniz, 32, 43; Mslim, Ceniz, 14, 15; Tirmiz, Ceniz, 13; Nes, Ceniz, 22. Mddessir, 74/7. Furkn, 25/75. (Ayrca bk.: Bakara, 2/155-156; Kasas, 28/54.) Serrc, a.g.e., s. 77; Ts, a.g.e., s. 49. Kueyr, a.g.e., s. 256. Acln, a.g.e., II/21.

84

hads-i erfi gerei, sabr, dert ve tasalar giderir. Hatta bu dert ve tasalar, sabr sayesinde huzr ve feraha evrilir.491 Fudye gre sabr iki ksmdr: Birincisi, sabr- zarr denilen zorunlu sabrdr. Bu tr sabra sahip olan dervie herhangi bir znt ve bel grnse, grnte bu duruma sabreder; ne sz olarak ne de davran olarak ondan sabra muhlif bir hl grnmez. nk onda bulunan sabr sayesinde hkm Allhndr der. Ancak, vcdunda sabrn zdd olan yerilmi sfatlar bulunduundan dolay, bana gelen skntlardan dolay, derviin kalbinde znt ve keder eksik olmaz. Bu tr sabra sabr- sr de demek mmkndr. Sradan insanlarn, tarikata yeni girenlerin ve baz mchidlerin sabr bu tr sabrdr. kinci ksm sabra ise sabr- ceml veya sabr- hasen derler. Bu tr sabra sahip olan dervi, bana gelen herhangi bir musbet karsnda, beer olmann verdii zaafiyet ile nce biraz zlebilir; ancak nefsinde, kalbinde, rhunda ve aklnda bulunan vlm sfatlar ve gzel ahlk sayesinde, onun znts ve kederi ok srmez; sabr sfat ile znt ve kederi, huzura ve mutlulua dnr. te bu tr sabra sabr- havs yani sekin kullarn sabr denir.492 Fud'nin bu sznden anlalan odur ki, baa gelen skntlar karsnda zlmek tabi ve beer bir zafiyettir. Bu znt, yerine gre peygamberlerde bile grlmtr. Nitekim kendisinde en gzel rnekler olan493 Raslllhn (s.a.v.) karlat skntlar karsnda zldne hit oluyoruz. yle ki, ei Hz. Hatice (r.a.) ve koruyucusu konumundaki amcas Eb Tlibin vefat ettii yl, onun ok zlmesinden dolay, Senetl-Hzn yani Hzn Senesi diye tarihe gemitir.494 Ayn ekilde, amcas Hz. Hamzann (r.a.) dier sahablerin ehd edilmeleri karsndaki zlmesi495, olu brahimin vefat dolaysyla alamas496, onun da bir beer gibi bana gelen musibetlerden etkilendiinin bir gstergesidir. Hz. Yakubun (a.s.) sevgili olu Hz. Ysufu kaybettii

491 492 493 494

Fud, a.g.e., s. 126. Fud, a.g.e., ss. 126-127. Ahzb, 33/21. Bt, M. Said Ramazan, Fkhus-Sre, Peygamberimiz (s.a.v.)in Uygulamasyla slm, trc.: Ali NarBt, a.g.e., s.252. Buhr, Ceniz, 43; Mslim, Fezil, 62; Eb Dvd, Ceniz, 24; bn Mce, Ceniz, 53; Ahmed b. Hanbel,

Orhan Aktepe, Gonca Yaynevi, stanbul, tsz., ss. 140-141.


495 496

Msned, III/194.

85

zaman, kr olacak derecede zlmesi ve Hz. Eyybn tutulduu hastal Cenb- Hakka arz etmesi497 bu duruma rnek tekil etmektedir. Nitekim Kueyrnin (v. 465/1072) hocas Eb Ali Dekkk (v. 405/1014), Hz. Eyybn Bama musibet geldi498 diyerek, zntsn arz etmesine ramen, onun hakknda Biz onu sabrl bulduk, o ne gzel bir kuldur499 buyrulmasndan hareketle, Sabrn snr, takdire kar gelmemektir; ancak, ikyet etmeksizin, baa gelen musibetleri dile getirmek, sabra ters dmez der. 500 Peygamberlerin, karlatklar olumsuzluklar karsnda zlmeleri, onlarn da bir insan olmalarndan kaynaklanmaktadr. Ancak, onlar, her hususta olduu gibi bu hususta da haddi amamlar; beer zafiyetleri sebebiyle olumsuz durumlarda zlseler de, kaderlerine rz olarak, bu zntlerini isyan derecesine vardrmadan kontrol etmesini bilmilerdir. Byle olunca, kiinin skntlar karsndaki znts, sabra engel deildir. Hatta Fud'ye gre, bir kimsede, musibetlerden dolay, bir anlk ta olsa, herhangi bir znt ve keder grnmemi ise, o kimsede sabr sfatnn varlndan sz edilmez. Byle bir hle sahip olan kii, derviler zmresinden ve irfn ehlinden saylmaz. Bu kii, sradan insanlardan ise kalb ehli kiilerden deildir. Bu durum, o kiinin kalbinde, aklnda ve tabiatnda tam bir kabaln olduunu ve o kiiye hayvn sfatlarnn stn geldiini gsterir. Ancak bu kii, sradan biri deil de, tarkat ve irfn ehli bir kii ise, o kiinin karlat musibetler karsnda herhangi bir zntye ve tasaya kaplmamas, onun sekin kullarn en sekini ve kmil kullarn en mkemmeli olduunun bir gstergesidir. Bu kiilerde znt ve tasann olmay, teslmiyet, rz ve dier vlm sfatlarn tamamnn onlarda mkemmel derecede bulunmasndan kaynaklanmaktadr. Bu trl sabr, ahassulhavs ve ekmell-kmiln derecesinde bulunanlarn sabrdr.501 Fudye gre, tarikata yeni balayan ve orta derecede bulunan bir dervi, balangta sabr- zarr ve sr ile amel etmelidir. Ancak, dervi, tarikatta son merhaleye ulap, hlleri olgunlam ehl-i tekml arasna girdii zaman sabr- ceml ve sabr- hasen hline ulaabilir.502

497 498 499 500 501 502

Enbiy, 21/83. Enbiy, 21/83. Sad, 38/44. Kueyr, a.g.e., s. 259. Fud, a.g.e., ss. 127-128. Fud, a.g.e., s. 128.

86

B. D. Nefs-i Mutmainnenin vlm Yedi Sfat B. D. 1. Cd (Cmertlik) Cd, lgatte, cmertlik mnasna gelirken503, stlahta ise, karlnda herhangi bir ey beklemeksizin yaplan cmertliktir. Buna gre, dnyalk veya ahretlik herhangi bir maksat ile yaplan cmertlik cd deildir.504 Kueyrye (v. 465/1072) gre, cd, insann para ve mal zorlanmadan harcayp sarf etmesidir.505 Herhangi bir karlk beklemeksizin yaplan cmertlik, en mkemmel ekliyle Allh Tel iin sz konusudur. Onun bu cmertliini ifade etmek iin, cd kelimesinden tremi olan cevd ismi kullanlmtr.506 Sflere gre, cmertliin mertebesi vardr. Birinci merhale seh ikincisi cd, ncs ise sr mertebesidir. yle ki; kii, malnn bir ksmn kendisine brakp bir ksmna da bakalarna verirse, o kii seh sahibidir. Eer kii, malnn bir parasn kendisine brakp ounu bakalarna harcyor ise, cd sahibidir. ayet kii, skntlarna katlanarak kendisine yetecek miktardaki geimliine bakasn tercih ediyor ise, o kii sr sahibidir.507 Medineli Mslmanlar, sr derecesinde cmertlikte bulunduklar iin, oka yardm eden anlamnda Ensr lakab ile anlmlar ve Kur'n- Kermde kurtulua erenler olarak vlmlerdir.508 Gerek anlamda cd sfatna sahip olan bir cmert, Medineli Ensr gibi, yapm olduu ikram ve ihsna karlk hibir beklenti iine girmez; hatta teekkr bile beklemez. Byle bir cmert,Biz, sizi Allh rzs iin doyuruyoruz; sizden ne bir karlk ne de bir teekkr bekliyoruz.509 yet-i kerimesini kendine l kabul etmitir. Bu derecede cmert olan kii, cmertliini sergilemekten de holanmaz.510

503 504 505 506 507 508 509 510

el-Mncidl-Ebced, s. 341; Cbrn, a.g.e., s. 533. Crcn, a.g.e., s. 142. Kueyr, a.g.e., s. 119. Hucvr, a.g.e., s. 457. Kueyr, a.g.e., s. 336. Har, 59/9. nsn, 76/9. Bakara, 2/271.

87

Cmertliin fazleti hakknda birok yet-i kerme ve hads-i erf bulunmaktadr. Bu yzden tasavvuf ehli, her ne kadar toplum iinde madd imkn bakmndan fakr kimseler olsalar da, toplumun en cmert kiileri olmaya almlar; kendileri iin zarr olan mallarn bile gerektiinde bakalarna verebilmilerdir. Fud, cd sfatnn, nefs-i mlheme sfatlarndan olan seh sfat ile ayn mnya geldiini; ancak, cd sfatnda, seh mnsnn dnda farkl mnlarn da bulunduunu syler. yle ki, dervi, nefs-i mlheme makmnda elde ettii sehvet ve kanat sfatlar syesinde, nefs-i emmre ve nefs-i levvme makamlarndaki kt sfatlarn yok edip, dnyay ve dnya maln terk etmitir. Dolaysyla nefs-i mutmainne makamnda, cmertlik yapmak iin dnyalk mal ve mlk kalmamtr. Geride, sadece derviin can ve ba kalmtr. te nefs-i mutmainne makmndaki cd sfat, derviin cann ve ban, Hakk yoluna fed etmeye g yetirir durumda olmasdr. Yani derviin, lmeden nce lnz!511 sznn mefhmunca, mevt-i ird ve mevt-i ihtiyr olarak tbir edilen mevt-i mnev (mnev lm) hlini kemle erdirip, irfn kuvveti ile rzye makmna erimeye ve bu makamn sfatlarn ve hallerini elde etmeye lyk hale gelmesidir.512 Fud, baz dervilerin, nc makm olan nefs-i mlheme makamnda elde etmeleri gereken sehvet ve kanat sfatlarn, o makamda elde edemediler ise, drdnc makm olan nefs-i mutmainne makamnda, kendilerine gelen bir kabiliyet sayesinde, cd sfat ile birlikte elde etmelerinin mmkn olacan syler.513 B. D. 2. Gam (Keder-Tasa) Gam lgatte, elem, strap ve znt anlamlarna gelirken, stlhta, sevgiliyi, dikkat ve zenle ararken, karlalan engeller ve sevenin, sevgilisinin urunda, seve seve katland zorluklar ve skntlar gibi anlamlar ifade eder.514 Fudye gre, nefs-i mutmainne makmndaki gam sfat ile kastedilen, msivallh denen Allh Tel dndaki eylerden veya dnya ile ilgili hususlardan kaynaklanan bir hzn ve keder deildir. nk dervi, nefs-i mlheme makmnda iken, bu makamn

511 512 513 514

Acln, a.g.e., II/291. Fud, a.g.e., ss. 130-131. Fud, a.g.e., s. 132. Uluda, a.g.e., s. 141.

88

vlm sfatlarndan olan sabr, kanat, tahamml ve istikmet sfatlar sayesinde elde etmi olduu mnev hl ile Allhn dndaki eylere kar gam duymaktan gemi, geride cellllh, kibriy ve azametllh mhedesi ile gerekleen Allh korkusu (havfllh ve hayetllh) kalmtr. Dolaysyla, bu makamda bulunan derviin korku ve kederi, nefsin ve eytnnn hile ve hcmlar karsnda fetret denen ak ateinin snp, manev geveklik haline dmek; Allh Tel'ya eriip onun ilh cemlini seyretmekten mahrm kalmaktr. 515 Fud, mm Knnin (v. 730/1329) Zhd, cahillie kar hznlenmek, nefsin Hakk mheden uzak kalmas ve himmetin dk olmasdr szn zikreder ve bu sz yle yorumlar: Hakk zhd (diye), insan nefsinin, Hak yolunda, yksek himmet ve gayrette iken, tembelliin ve ihmlkrln glib gelmesiyle alakla dmesine; dny ileri ile megl olmakla, Cenb- Hakk seyretmekten mahrm olmasna ve bu yzden chil kalma korkusuna kar duyduu hzne derler.516 Fudye gre, bu makamdaki gam ile kastedilen baka bir ey de, Allh sevgisinin semeresi ve hakk akn cezbesi ile elde edilen hlet-i ilhiyyedir ki, bu hl, bir aresizlik ve bitmek tkenmek bilmeyen bir gamdr. Fud, derviin kemle erebilmesi iin gam ve keder hlinin zorunlu bir hl olduu kanatindedir. Ona gre dervi, mrifet mertebesi ve hakkat makm saylan nefs-i mutmainne makamnda, gam denilen bu dermansz derde mptel olamasa, mnev olgunlua eremez. Mnev aktan kaynaklanan dert ve tasaya tutulmu bir dervi iin bu hl, elenceden ve zevk sefdan baka bir ey deildir. Fud bu hli bir nazmnda yle ifade eder:517 Senin mahznun olmak bana dn (mutlu) olmadan yedir. Gam deil, alamak yllarca handn (gle) olmadan yedir. Cihnn zz chn518 byle izn eyledim ben kim, Eiinde kul olmak, Msra sultn olmadan yedir. Fudye gre, ilh aka kaplm bir derviin mptel olduu dert ve tasa, en sonunda gerek zevk sefya dnecek ve netcede dervi mutlulua eriecektir. Ancak, derviin ekmi olduu gam ve keder, ilh ak sebebiyle deil de dnya sevgisinden

515 516 517 518

Fud, a.g.e., s. 132. Fud, a.g.e., s. 133. Fud, a.g.e., ss. 133-134. Izz ch: Ycelik ve makm.

89

kaynaklanan mecz ak sebebiyle ise, onun bu gam ve kederi dervii mutlulua eritirmez; byle bir gam ve kederin ba zdrap, sonu ise azaptr. Bu durumda dervie den, nefsinin arzusu sebebiyle oluan dnya sevgisinden ve isynndan tvbe etmek ve kalbine Allh korkusunu yerletirerek Allh sevgisine ynelmektir. Ancak bu sayede, derviin mecz ak ilh aka dnm olacaktr. Hakk akn sonucu ise mutluluk ve sevintir.519 B. D. 3. Zhd Zhd kelimesi, lgatte, rabetin zdd520, bir eye meyletmeyi terk etmek521 ve bir eyi kmseyerek ondan yz evirmek522 gibi manalara gelir. Istlhta ise, dnyaya buz edip ondan yz evirmek, hret hayatnn rahat iin dnyay terk etmek, elin bo olduu eyden kalbi de boaltmak523, kalbi dnydan boaltp, kalbin sevgisini, dnya sevgisinden hret sevgisine yneltmek gibi mnlara gelir.524 Zhd, her ne kadar anlam ve kapsam hakknda farkl grler ortaya atlm ise de, gereklilii konusunda btn slm limlerinin ittifak ettikleri bir sfattr.525 Zhd hakknda sylenen szlerden bazlar yledir: Hasan- Basr (v. 110/728): Dny (konusunda) zhd, dnynn iindeki her eye ve dny ehline buz etmendir. 526 Eb Sleyman Drn (v. 205/820): Zhd, Allhtan (c.c) alkoyan her eyi terk etmektir. 527 Cneyd-i Badd (v. 297/909): (Zhd), dnyy kk grmek, aalamak ve dnynn eserini kalpten tammen silmektir. 528

519 520 521 522 523 524

Fud, a.g.e., s. 135. Rz, a.g.e., s. 138. Crcn, a.g.e., s. 115. el-Mncidl-Ebced, s. 524. Crcn, a.g.e., a.y. Mervez, Abdullah b. Mbrek, ez-Zhd ver-Rekik, thk.: Ahmed Ferd, Drul-Mircd-Devliyye LinSlem, a.g.e., s. 285 Kueyr, a.g.e., s. 190. Kueyr, a.g.e., a.y. Kueyr, a.g.e., a.y.

Ner, Riyad, 1415/1995, I/11.


525 526 527 528

90

Ebu Bekr Dlef b. Cahder ibl (v. 334/945): (Zhd), Allh dndaki her eyden el etek ekmendir. 529 Zhd sfatnn pratie yanstlmasndaki farkllklardan dolay, sfler, zhd kavram ile ilgili, farkl kavramlar gelitirmilerdir. Htim-i Esmn (v. 237/852) hocas olan akk Belhye (v. 194/810) gre, zhd ehli ikiye ayrlr; zhid ve mtezehhid. Zhid, zhdn davranlar ile ortaya koyan kimsedir; mtezehhid ise, szleri ile zhd ifade eden kimsedir.530 Baz mutasavvflar, zhdn gerek zhd olabilmesi iin, kendisi hakknda zhd ile amel edilen eyin, deerli bir ey olmas gerektii grndedirler. Buna gre, Allh Tel katnda hibir deeri olmayan dnya ve dnya mal konusunda zhd ile amel etmek diye de bir ey yoktur.531 Tasavvuf ehlinden bazlar, dnyya gnl vermeksizin Allhn ihsn etmi olduu dnya nimetlerinden istifade etmenin, zhde engel olmad grndedir. Bu zhd anlaynn temeli, Bana dnynzdan koku ve kadn sevdirildi, gzmn nuru namaz klnd hads-i erfine dayanmaktadr. Nitekim Rasllh (s.a.v.), koku ve kadn sevmekle beraber, hem bu konularda hem de baka konularda zhd ile amel etmitir. Raslllh'a (s.a.v.) sevdirilen bu eyler ilh bir ksmettir. Bu yzden bu nimetleri sevmek te, bir anlamda Allh'n (c.c) emrine ballktr ve bu ballk bir nevi ibdettir. Bu sfat zere zhd zmseyen kii, btn dny elbiselerini giyinmi olsa da, yine Allh Telya itat ve ibdet edebilir.532 Fud, zhd sfatnn, evliyullhn makamlarnn ve sfatlarnn en sekinlerinden olduunu syler. Ona gre zhd sfatnn fazletleri ve faydalar saymakla bitmez. Nitekim bu konuda Raslllh (s.a.v.), Dnyada, zhdden faziletli bir ey ile Allh Tel'ya ibdet edilmemitir533 buyurmutur.534 Fud, zhd, zhir zhd ve btn zhd olarak ikiye ayrr ve gerek zhdn, btn zhd olduunu syler. Ona gre, Dnyada zhdden faziletli bir ey ile Allh Tel'ya ibdet edilmemitir hads-i erfi ile kastedilen zhd, btn zhddr. Sdk bir derviin ve
529 530 531 532 533 534

Kueyr, a.g.e., a.y. Slem, a.g.e., s. 65. Kelbz, a.g.e., s. 65. Geyln, a.g.e., s. 114. Suyt, el-Fethul-Kebr, III/96. Fud, a.g.e., s. 135.

91

k bir mrdin, nefs-i mutmainne makmnda elde etmesi gereken zhd de bu zhddr. Ancak, derviin ncelikle elde etmesi gereken zhd, zhir zhddr ki, dervi bu zahir zhd, nefs-i mlheme makmnda elde etmitir. Buna ramen, eer derviin zhir zhd gsz ve eksik ise, drdnc makm olan nefs-i mutmainne makamnda onu kuvvetlendirmesi gerekmektedir.535 Fudye gre, nefs-i mutmainne makamnda murd edilen zhd, riflerin ve muhakkklarn hli ve sfat olan zhd-i hakkdir ki, bu zhd, terk-i msivllh denen, Allh Tel dndaki her eyi terk etme halidir. Eb Sleymn Drnnin (v. 205/820), Bizim yanmzda zhd, Allhtan alkoyan her eyi terk etmektir536 sz ile kastettii zhd de budur. Sdk bir derviin, nefs-i mutmainne makamnda zhir zhd tam anlamyla gerekletirip, nefs-i rzye makamnda tam olarak hakk zhde erimesi ve artk zhd ile amel etmesi gerekmektedir. Aksi takdirde derviin, mrifete ve hakikata erimesi mmkn deildir.537 B. D. 4. kr kr, lgatte, yaplan iyilii vmek, teekkr etmek, iyiliin kymetini bilmek, ihsnda bulunan vmek ve nankr olmamak gibi anlamlara gelir.538 Istlhta ise, nimet verenin nimetini, hem ona boyun eerek hem de dil ile syleyerek itiraf etmek, ihsnda bulunan, ihsnn zikrederek vmek539 gibi anlamlara gelmektedir. Kur'n- Kerm'de, Kim krederse, ancak kendi nefsi lehine kretmi olur540 buyrularak, Cenb- Hakkn kullarn krne ihtiya duymad; bilakis krn faydasnn yine kreden kula ait olacana iret edilmitir.541 En basit ifadeyle, sahip olunan nimetlere karn, o nimetleri verene teekkr anlamna gelen kr, sanld kadar kolay bir hadise deildir. Bu gerei bilen Cenb- Hakk, dnya saltanat verdii Hz. Sleymana (a.s.) hitaben, aln Ey Dvd hnedn,

535 536 537 538 539 540 541

Fud, a.g.e., s. 136. Kueyr, a.g.e., s. 190. Fud, a.g.e., a.y. Rz, a.g.e., s. 167; Uluda, a.g.e., s. 338. Kueyr, a.g.e., s. 247. Lokmn, 31/12. (Ayrca bk.: brhm, 14/7. Neml, 27/40; Lokmn, 31/12.

92

kr iin aln! Kullarm arasnda kreden azdr542 buyurmaktadr. krn bu zorluundan dolaydr ki, baz mutasavvflar, kr, krden ciz olunduunu bilmektir, kr nimetine kar kretmek, nimetlere kar krden daha mkemmel bir krdr gibi szler sylemilerdir.543 nsana verilen nimetler farkl olduu iin, her nimetin krnn de farkl ekilde yaplmas gerektii bildirilmitir. Allh Tel'ya kar yaplan krn en aa seviyesi, onun verdii nimetleri hatrlamak ve bunlara karn dil ile ona kretmektir. Nitekim bir hads-i erfte, Allh Telnn nimetini konumak krdr; bunu terk etmek ise kfrdr (nankrlktr)544 buyrulmutur. Sufilerden biri, Elin, halkn iyiliine karlk vermekten ksa kalyorsa, dilin teekkr ile uzun olsun der.545 Ancak, gerek kr, ibdetler ile kendisini gsterir. Nitekim ayaklar iinceye kadar namz klan Raslllh (s.a.v.), bu ekilde ibdete dkn olmasnn sebebini, kreden bir kul olmayaym m?546 diye aklamtr. Cneyd-i Baddye gre (v. 297/909) kr, kiinin kendisini, nimete ehil ve lyk grmemesidir. Bir kulun sahip olduu nimetlerin artmas iin yapt kr, gerek kr deil; hastalkl bir krdr. nk byle bir krde, nimetlerin artrlmas ynnde, nefsin bir istei bulunmaktadr.547 Fud, krn, zhir ve btn olmak zere ikiye ayrldn syler. Hakk kr, btn olan krdr ve nefs-i mutmainne makmnda yaplmas gereken kr de budur. Derviin, holand ve holanmad her eye kretmesi, btn krn bir gereidir. Ona gre, mam Knnin (v. 730/1329) Hoa gitmeyen eylere kar kretmek, sevilen eylere kar kretmek gibidir szyle kastettii kr de budur. Yani, hakk derviler, bu kr sayesinde, sadece sevdikleri eyler iin deil, balarna gelen musibetler ve holanmadklar durumlar karsnda da krederler. Onlar, bu tr musbet ve hoa

542 543 544 545 546

Sebe, 34/13. Kueyr, a.g.e., s. 248. Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/278, 375. Kueyr, a.g.e., s. 249. Buhr, Tefsr sre 48 (Fetih), 2; Mslim, Mnfikn, 79-81; Tirmiz, Salt, 187; Nes, Kyml-Leyl, Kueyr, a.g.e., s. 248.

17; bn Mce, kme, 200; Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/251, 255.


547

93

gitmeyen olaylar, tam bir teslimiyet ve rz sfat ile kabullenip, bunlar Hakk Teldan kendilerine verilen bir nimet olarak grrler ve bu yzden krederler.548 mer Fud, hakk kr ile ilgili bir kssa anlatr. Rivyete gre, Belh ehrinden henz yeni dervilie balam biri, hacc yolculuunda Bistm vilyetinde bulunan [139] Byezde (v. 234/848) misafir olmu ve ona, tevekkln hlinden ve kemlinden sormu. Byezd Bistm: Nimet bulursak seviniriz ve eer bulmazsak sabr tahamml ederiz diye cevap vermi. Bunun zerine dervi, Bizim Belh ehrinin kelpleri (kpekleri) dahi yledir; bulursa yerler bulmazlarsa sabrederler demi. Byezd Bistm: Ya sizin tevekklnz ncedir? diye sormu. Dervi, Nimet bulursak kendimiz yemeyip bizden muhta fukarya bezl sr ederiz ve eer bulamazsak krederiz diye cevap vermi.549 Fud, krn en yce mertebesi olarak grd btn kr ile alkal mm Knnin (v. 730/1329) Hakk kr, ceml (sfatnn) nruna gark olmaktr szn zikreder ve bu sz yle yorumlar: Hakk kr, cell sfatna ve ak ateine mazhar olmakla yanp yaklmak; cell sfatnn kuvvetiyle, fiilleri ve sfatlar yok etme nimetine mazhar olmak; fen hlini olgunlatrp bek hline ulamak ve ceml nruna gark olmaktr. B. D. 5. Tevekkl Tevekkl lgatte, acizliini itiraf edip, bakasna timad etmek550, gvenme, bel balama, vekil tayin etme, havle etme551 gibi anlamlara gelirken, stlhta, btn ileri sahibine brakmak ve onun vekilliine gvenmek552, Allh'n (c.c) yannda bulunan eylere gvenip, insanlarn ellerinde bulunan eylerden mit kesmek553, ileri Allh Telya

548 549

Fud, a.g.e., s. 138. Bu kssa farkl eserlerde, farkl isimlerle anlatlmaktadr. (Kr.: Kueyr, a.g.e., s. 238; Gazl, elRz, a.g.e., s. 344; el-Mncidl-Ebced, s. 301. Uluda, a.g.e., s. 357. Kn, a.g.e., s. 164. Crcn, a.g.e., s. 133.

Mridl-Emn, Drul-Fikr, Beyrut, 1416/1996, s. 138.)


550 551 552 553

94

havale etmek 554, sebeplerin yokluu durumunda, kalbin, sknt duymadan Allh Tel'ya itimat etmesi555 gibi anlamlara gelir. Tevekkl, Mminler Allha tevekkl etsinler556, Eer mmin iseniz Allha tevekkl ediniz557 gibi yet-i kerimeler ile imann gerei olarak gsterilmi bir sfattr. Bu itibarla tevekkl, sadece tasavvufa mahsus bir terbiye usul olmayp, ayn zamanda din bir emir olarak karmza kmaktadr. Bu yzden, tevekkl iin mnev mertebelerin en by558, mnn zdr559, Takv ve yakn, terazinin iki kefesi gibi; tevekkl ise terazinin (ortadaki) dili gibidir. Fazlalk ve eksiklik onunla bilinir560 kullanlmtr. Fudye gre, sdk bir derviin ve gayretli bir mrdin, gerek anlamda tevekkl sfatna mazhar olup, mnev ykselie gemesi ve yce makmlara eriebilmesi iin, nefsi mlheme sfatlarndan sabr, kanat, seh ve istikmet sfatlarn, tam anlamyla gerekletirmesi gerekir. Zr dervi, drdnc makm olan nefs-i mutmainne makamnda, hlini mkemmelletirip, hlinde ve amelinde tevekkl iinde bulunmaz ise, gerek anlamda mnev olgunlua eriemez ve tarikatta istenmeyen kii durumuna der.561 Fud, Yahy b. Eb Kesrin naklettii, Dayana, yine kendisi gibi insan olan kii lanetlenmitir562 melindeki bir Tevrat yetine istinden, Allh brakp ta insana tevekkl eden kiinin lanete uradn syler. Fud, Tevrtta geen bu yeti yle tefsir eder: Snmas ve inanc, rics ve timd rzkn veren ve btn hallerini ve ilerini tamamlayp ihsnda bulunan ve yaratc ve rzk verici olan lmsz Rabbine deil de kendi gibi ciz ve fn insana olan kii, lanetlenmi ve Hakk kapsndan kovulup reddolunmutur.563 gibi ifadeler

554 555 556 557 558 559 560 561 562 563

Geyln, el-unye li-Tlib Tarkl-Hakk, thk.: Ism Fris el-Haristn, Drul-Cl, Beyrut, 1999, II/317. bn Arab, a.g.e., ss. 264. brahim, 14/11. Mide, 5/23. Muhsib, Eb Abdullah el-Hris b. Esed, Adbn-Nfs, Beyrut, 1988, s. 142. Muhsib, a.g.e., s. 145. Mekk, a.g.e., II/4. Fud, a.g.e., ss. 140-141. Kaynaklarda tespit edemedik. Fud, a.g.e., ss. 140-141.

95

Fud, yukarda anlatlan durumun her mrd iin ayn olmadn syler. Ona gre, baz kmil ztlar, efat sebebiyle veya baka bir sebeple, kkten veya bykten bir takm eyleri isteyebilir ve snma talebinde bulunabilir. Ancak, tarkata yeni giren ve hlleri orta seviyede olan dervilerin, kendilerini, tarkatta zirveye ykselmi kmil kiiler ile kys etmeleri doru deildir. nk o kmiller, irfn mhedesi ile hllerini kemle erdirmi ve fiillerinde tevhd inanc zerine yaama bilincine ermilerdir. Onlar, grnte, sebepler mertebesi ve kesret ile amel eder gibi grnseler de gerekte yle deildirler. Bu durum ehline mlmdur. Ancak, baz eksik akll, akl- me ve akl- med olgunlamam, mertebeleri, makmlar, tecellleri ve halleri anlamayan ve kendini beenme denen ucub sfat sebebiyle kendilerini kmil zanneden kiiler, bilgisizlikleri sebebiyle yolda kalrlar.564 Fudnin bu yorumundan, derviin, Allh Tel'dan baka kimseye, hibir konuda mracaat etmemesi gerektii anlalmaktadr. Bu tevekkl ise, Serrcn nc derecede deerlendirmi olduu Havssul-Havsn Tevekkl derecesinde bir tevekkldr. Yani tevekkln son mertebesidir. Fud, yukarda tarif ettii derecedeki tevekkl anlayna uygun bir kssa anlatr. Rivayete gre, Hteml-Esama (v. 237/852), azksz ve arkadasz olarak llerde yolculuk yaparken, aznn ne olduu sorulunca, Hateml-Esam, drt tane aznn olduunu sylemi ve bu azklar yle sralam: Birincisi: Btn dnyann Allh Telnn mlk olduu, her eyin Allhn kontrolnde olduu ve her yerde onun hkmnn ve tasarrufunun olduu inanc. kincisi: Btn mahlktn Allh Telnn kullar olduu, onlarn Allhn ailesi gibi olduu iin, hi birini a brakmayaca inanc. ncs: Her kiiye verilecek rzkn ve rzkn btn sebeplerinin, Allh Tel elinde olduu inanc. Drdncs: Allh Telnn hkmnn ve tasarrufunun btn yeryznde geerli olduu inanc. Yani, harbe ve mmr yerler, evcil ve yaban hayvanlar onun yannda birdir.565 Fudye gre, dervi birinin, nefs-i mutmainne makamndaki tehlikeleri geip, yce mertebelere doru yol alabilmesi iin, Hteml-Esam Hazretlerinin beyn ettii

564 565

Fud, a.g.e., s. 141. Fud, a.g.e., ss. 142-144.

96

tevekkl hline erimeli ve bu halini olgunlatrarak, stadndan himmet isteyip azmet ile hareket etmelidir. Aksi takdirde, dervi, seyr slkn tamamlayamaz.566 B. D. 6. bdt (bdetler) bdet, szlkte, boyun emek, kulluk etmek ve itat etmek567 gibi anlamlara gelirken, tasavvuf stlhnda ise, mkellef olan kulun, rabbini tzm iin, nefsinin arzusuna muhlefet zere yapt fiili568, slikin gsterdii aba569 gibi anlamlarda kullanlmaktadr. badet kelimesi, kle anlamna gelen abd kelimesi ile ayn kkten gelir. Buna gre ibdet, tpk bir klenin efendisi iin, hibir beklenti iine girmeden ve itiraz etmeden alp abalamas gibi, insann da, kulu-klesi olduu Rabbi iin hibir beklenti iinde olmadan ve itiraz etmeden kulluk yapmas demektir. stad Eb Ali Dekkkn (v. 405/1014) bu konudaki sz ok mnidrdr: Sen, kimin esiri ve mlk isen onun kulusun. Eer sen, nefsinin esiri isen, nefsinin kulusun demektir. Eer dnyann esiri isen, dnyann kulusun demektir.570 badet, kulluun bir gereidir. Kulluk ise, insan iin verilmi en erefli bir sfattr. nsan, bu kulluu hakkyla yapt takdirde Rabbi katnda gerek deerini bulacaktr. Serrc (v. 378/ 988), en yksek makamn kulluk makm olmasndan dolay, Allh Telnn mminleri kul isminden daha gzel bir isimle isimlendirmediini, peygamberlerini ve melekleri de kul ismi ile andn571 syler.572 Ona gre, Raslllh'n (s.a.v.) kul peygamber olmay terch etmesi573 de, Allh ile kullar arasnda, kulluk makmndan daha yce bir makm olmadnn bir dellidir.574 Kueyrnin (v. 465/1072) hocas Eb Ali Dekkka (v. 405/1014) gre de, Ubdiyyetten/kulluktan daha erefli bir

566 567 568 569 570 571 572 573 574

Fud, a.g.e., s. 144. Cebeciolu, a.g.e., s. 127. Crcn, a.g.e., s. 223. Uluda, a.g.e., s. 179. Kueyr, a.g.e., s. 291. Furkn, 25/63; Hcr, 15/49; Enbiy, 21/26; Sad, 38/45. Serrc, a.g.e., s. 531; Ts, a.g.e., s. 425. Heysem, Mecmauz-Zevid, IX/192. Serrc, a.g.e., a.y.; Ts, a.g.e., a.y.

97

ey yoktur. Mmin iin ubdiyyetle ilgili isim almaktan daha mkemmel bir isim yoktur.575 Kulluk, Cenb- Hakkn btn mahlktn rhlarn yaratt vakitten, sonsuza kadar devam edecek olan bir sfattr. Ancak, kulluun bir gerei olan ibdetler, ergenlik andan lm anna kadar geen zaman diliminde yaplmas farz klnmtr.576 Bu yzden, stad Eb Ali Dekkk (v. 405/1014), Rablk (Rubbiyyet), Hakkn yok olmayan bir vasf olduu gibi, kulluk (ubdiyet) ta, kulun varl devam ettii srece, kuldan ayrlmayan bir sfattr der.577 Buna ramen, baz sapk kiiler, hrriyeti, kulluktan stn grp, Allh Tel ile kul arasnda kulluk etme fiili devam ettike kul ubdiyyet ile isimlendirilir. Ancak kul, Allha ulanca artk hr olur; hr olunca da ondan kulluk der gibi szler sarf etmilerdir. Serrc (v. 378/ 988) bu dncede olanlarn, anlaylarnn ve ilimlerinin azl sebebiyle dnin usl ve esaslarn kaybedip, sapkla dtklerini syler.578 Fud, nefs-i mutmainne makmnn, tecell-yi sft makm olduunu syler. Fudye gre, derviin bu makmda yapmas gereken ey, rubbiyyeti mhede etmek sretiyle, kullukta mutmain olup karar klmaktr. Bu makm, tehlikeler ve yokularla dolu bir sr makmdr. Bu yzden dervi, rhunun ve srrnn, kalp leminde gzlemledii hlini ve srrna ait kuvvetlerini, ibdet ve itat ile destekleyerek, grnr-grnmez btn fitnelerden korumaldr. Nitekim Raslllh (s.a.v.), Fitne zamannda ibdet, bana yaplan hicret gibidir579 buyurmutur. Fud bu hads-i erifi yle yorumlar: Bir kimse, kesret, fitne ve tehlike zamannda ortaya kan fitne ve bozgunculua tbi olmayp, Allh Telya ynelerek teslmiyet ve takv ile ibdet ve itatta olsa, bana hicret edip yanma gelmi gibi olur. Yani, helk olmaktan kurtulur.580 Fud, derviin, ibdetlerini sadkat ve ihsn ile yapabilmesi iin, nefs-i mutmainne makamnn vlen sfatlarndan olan ibdet sfat ile nitelenmesi gerektiini syler. Dervi, gerek anlamda ibdet sfatna sahip olduu takdirde, tecell-yi sft kuvvetlendirecek ve

575 576 577 578 579

Kueyr, a.g.e., s. 292. Hicr, 15/99. Kueyr, a.g.e., s. 292. Serrc, a.g.e., s.531; Ts, a.g.e., s. 424. Mslim, Fiten, 130. (Ayrca bk.: Tirmiz, Fiten, 31; bni Mce, Fiten, 14; Ahmed b. Hanbel, Msned, Fud, a.g.e., ss. 144-145.

V/25, 27.)
580

98

yce mertebelerden olan nfile ibdetler ile Allh Tel'ya yaknlk hline mazhar olacaktr. Bylece dervi, ibdetlerinden son derece huzr ve tat duyacaktr. Dervite ortaya kan bu huzr ve zevk hli, onda yerleecek ve bylece dervi, hem d leminde hem de i leminde mutmain olacaktr. Dervi, mnev tatmne ulam hli ile beinci makm olan nefs-i rzye makmna ulatnda ise, farzlar ile Allh Tel'ya yaknlk hline eriecek, yapt ibdetlerinde ihsn ve tam bir mhede hli ile hareket etmeye balayacaktr.581 Fud, ibdetteki ihsn, derviin, ibdetlerinin tamamnda, zellikle namz ibdetinde, kesinlikle gaflet iinde olmayp, her ne kadar kendisi Hakk Tely grmese de, Hakk Telnn kendisini grdn ve btn hllerini ayan beyn bildiini dnmesi ve bu inan ve dnce ile ibdet etmesi olarak tanmlar. Bu hususta Raslllh'n (s.a.v.), Rabbine, sanki onu gryormuasna ibdet et! Zr sen onu grmesen de O seni grmektedir582 hads-i erfini zikreder ve yle yorumlar: Mabdn bil-hak olan Rabbl-Alemne ibdet ettiinde, hzrul-kalb olup Rabbini grr gibi hemen ibdet eyle. Zr sen onu grmezsin, tahkkan ol seni grr.583 Fudye gre, bir derviin tam mnsyla rubbiyyeti mhede edebilmesi iin, onun, nefsin her makmnda, erat zerine kendisine lzm olan ibdetlerinde ve tarkat zere kendisine lzm olan btn evrd ezkrnda, uyank bir kalp ve temiz bir rh ile gafletten uzak durmas lazmdr. Dervi, ancak bu sayede, manev yolculuunda nefs-i mutmainne makmnn tehlikelerinden ve meakkatlerinden kurtulabilir; Cenb Hakkn hidyeti ile huzr iinde ve kolaylkla ilh olgunluklara ve sonsuz faziletlere eriebilir ve sapkla dmekten kurtulabilir. Dervi, nefs-i mutmainne makmnda, kendine lzm olan sfatlarn tecellilerini, ibdet kuvveti ile bilmesi durumunda, beinci makm olan nefsi rzye makmnda elde edilecek olan tecell-yi zta eriecek ve sonuta kmil ve rif bir dervi olacaktr.584

581 582

Fud, a.g.e., a.y. Mslim, mn 1, 5. (Ayrca bk.: Buhr, mn, 37; Tirmizi, mn, 4; Eb Dvd, Snnet, 16; Nesi, Fud, a.g.e., s. 146. Fud, a.g.e., ss. 146-147.

Mevkt, 6; bni Mce, Mukaddime, 9.)


583 584

99

B. D. 7. Tezelll (Kendini Hor Grme) Tezelll lgatte, boyun emek, tevzu gstermek585 anlamna gelir. Fud, tezelll sfatnn, hud ve hu anlamnda olduunu syler. Ancak ona gre, nefs-i mutmainne makmndaki tezelll, tevzu anlamna gelen sr ve zhir tezelll deildir. nk dervi, nefs-i mlheme makmnda iken tevzu sfat ile nitelenmi ve bylece, sr ve zhir tezelll sfatn gerekletirmitir. Drdnc makm olan nefs-i mutmainne makamndaki tezelll ise sr makmdr.586 Fudye gre, tevzu sfat sayesinde, derviteki hud-i sri olgunlar ise, hud ve tezelll sfat, derviin ahlakna ve i lemine tesir etmeye balar. Dervi, hlis bir mchede ve slih ameller ile sslenirse, tezelll-i mnev sfat gereklemi olur. Allh Tel da, byle bir derviin kalbini, Rahmn olan vlm sfatlar ve Rabbn olan kuvvetli tecelller ile ssler; ona mnev kokular verir ve onu mhede nru ile nurlandrp misk-i amber eyler. Nitekim bu konuda eyh Eb Al Ed-Dekkk (v. 405/1014), Kim ki, mchede ile d lemini sslerse, Allh da mhede ile onun i lemini ssler buyurmutur. Fud, Dekkkn bu szn zetle yle yorumlar: Bir kimse eratte, slih ameller ile; tarkatte ise kmil bir mchede ile dn ssleyip mmr ederse, Allh Tel da, o kimsenin i lemini mrifet ss ile ssleyip, mhede nru ile nurlandrr.587 Fudye gre, derviin kalbi ve rhu, mrifet ss ile sslenip nurlanr, hud ve tezelll sfat da oraya yerleirse, oradaki nrun da akseder ve bu hl, derviin davranlarnda kendisini gsterir. Nitekim Raslllhn (s.a.v.) huzrunda bir kimse, geliigzel bir ekilde namz klm ve bunun zerine Hazreti Raslllh (s.a.v.), o kimse hakknda, ayet unun kalbi hu duysa idi, organlar da hu duyard588 buyurmutur. Fud, bu hads-i erifi zetle yle yorumlar: Eer bu namz klan kimsenin, kalbinde vlm rhn sftlardan hu ve tezelll olsa idi, slih amellerin k yeri olan organlarnda da zhir hud olurdu.589

585 586 587 588 589

el-Mncidl-Ebced, s. 240; Rz, a.g.e., s. 113. Fud, a.g.e., ss. 147-148. Fud, a.g.e., a.y. Suyt, el-Fethul-Kebr, III/44. Fud, a.g.e., ss. 149-150.

100

Fud, namazdaki huu ve hud halinin her Mslmanda bulunmas gerektiini; ancak baz kmil ztlarn namazlarndaki oturu-kalklarnda ve dier hareketlerinde, bozukluk olmamakla beraber, bozukluk gibi grnen bir takm durumlarn grlebileceini syler. Bu durumda dervie den, bu kiilerin durumlarna deil, kendi hata ve eksiklerine bakmak ve namaznda hu ve hud sfatn gerekletirmeye almaktr. Ancak kii, mritlerden, eyhlerden, takv sahibi limlerden veya retmenlerden ise, dzeltmek niyetiyle, bakalarnn hatalarna bakabilir. Byle bir kii, bakalarnn hatasna bakarken, kastsz olarak ve Allh Tel rzsn kazanmak iin bakmal ve hatalar hikmetli szlerle ve samimiyetle dzeltmelidir ki, tlm ve ird gereklemi olsun! 590 Fudye gre, dervite, zhir ve btn tezelll bulunmaz ve dervi, fen fillh makmna eriemezse, onun, kurb ve vuslat makmna erimesi de mmkn olmaz. Bunun ak delili Allha secde et ve (yalnzca Ona) yakla!591 yet-i kermesi ve Kulun Rabbine en yakn hli, secde ettii zamandadr592 hads-i erfidir. Nitekim Eb Cehil (a.l.) Raslllh' (s.a.v.) namz klmaktan engelleyince, Hakk Tel onun engellemesine karn, Raslllha (s.a.v.), Hayr, Ona uyma!593 buyurarak, Eb Cehile deil kendisine itat etmeyi emretmitir. Ardndan, ibdetine devam etmeyi ve ztna yaklamay emrederek, Allha secde et ve (yalnzca Ona) yakla!594 buyurmutur. Bu yzden, baz kmil ztlar, Rabbi mhede etmek sreti ile Allhn sfatlarnn tecelllerine tam anlamyla erimenin namazda; Allhn ztna tam anlamyla ulamann ise secdede olduunu sylemilerdir. Fud, bu ifadeyi yle yorumlar: Fiiller leminde, grnen tezellln, yani boyun emenin en olgun derecesi, secde hlinde olduu gibi, mnev tezellln/boyun emenin ve Rabbde fn olmann olgunluk dereceleri de secde halindedir.595

590 591 592

Fud, a.g.e., ss. 149-150. Alak, 96/19. Mslim, Salt, 215; Nes, Mevkt, 35, Tatbk, 78; Tirmiz, Daavt, 118; Ahmed b. Hanbel, Msned, Alak, 96/19. Alak, 96/19. Fud, a.g.e., ss. 150-151.

II/321.
593 594 595

101

B. E. Nefs-i Rziyenin Yedi vlm Sfat mer Fud, nefs-i rzyenin vlm yedi sfat hakknda herhangi bir aklamada bulunmaz. Bu sfatlar ile ilgili vermi olduu bilgi, sadece risalenin yedinci sayfasndaki iirden ibarettir. Fud, aslnda nefs-i razyenin bu sfatlarn da erata ve tarkata uygun bir ekilde, detayl bir ekilde aklamann mmkn olduunu; ancak iki sebepten bu aklamay yapmadn syler. Bu iki sebepten biri, rislenin muhtasar olarak yazlmas, dieri ise, bu makma erien bir derviin, bu sfatlar gerei gibi anlayabilme kapasitesine erimi olmasdr.596 Bu yzden, nefs-i razye ve marzyye makamlarnn sfatlarn, tasavvuf klsiklerinin bak asyla anlatmaya alacaz. B. E. 1. Zikir Zikir lgatte, unutmann zdd, hatrlamak, an eref, vg597 gibi anlamlara gelirken, tasavvuf stlahnda ise, tek olarak veya toplu hlde, bir takm kelimeler ile Allh hatrlamak598, Allh anp, hatrlamak; onu unutmayp, gaflet ierisinde bulunmamak599 gibi anlamlarda kullanlmaktadr. Zikir, Kur'n- Kerm'de farkl kalplar ile ska geen bir kelimedir. Bu yet-i kermelerin birounda, zikrin, emir kipi ile getiine hit olmaktayz.600 En yaln ifdeyle, Allh hatrda tutmak anlamna gelen zikir, dier ibdetlere de deer katan bal bana bir ibdet niteliindedir. nk btn ibdetler, birer zikir olan sre ve dular ile yaplr. Bu yzden, eytn ve nefis, ncelikle kiiyi ibdetten alkoymak ister; ancak bu ibdete engel olamad ise, kiiyi, ibdete deer katan zikirden ve uurdan uzaklatrmaya alr.601

596 597 598

Fud, a.g.e., s. 155. Rz, a.g.e., s. 112; Uluda, a.g.e., s. 393. Gkta, a.g.e., s. 269. (Necmddin Kbr, Risle lel-Himil-Hif Min Levmetil-Lim (Tasavvuf

Hayat), trc.: Mustafa Kara, Dergah Yay., stanbul 1996, s. 78; Gmhnev, A. Ziyddin, Cmiul-Usl, Msr, 1319, ss. 15-16, 55den naklen.)
599 600 601

Uluda, a.g.e., a.y. Bakara, 2/152; Enfl, 8/45; Nis, 4/103. Mide, 5/91.

102

Btn tarikatlarca, nefis terbiyesinin en nemli fiil unsuru602 saylan zikir, bir anlamda, kulun yaratl gayesinin farknda olma halidir. Zikir, tasavvufa scak bakmayan baz kiilerin zannettii gibi tasavvufun bir icad olmayp, biztih eratn emridir. Nitekim Kur'n- Kermde, zikir en byk ibdet603 olarak gsterilmekte ve emredilmektedir.604 eratn ikinci temel esasn oluturan Raslllh'n (s.a.v.) snnetinde de zikrin nemi ile ilgili azmsanmayacak kadar dell bulunmaktadr.605 Bir hads-i erfte, Allh zikreden ile zikretmeyenin misli, diri ile l gibidir606 buyrularak zikrin bir hayat kayna olduuna dikkat ekilmi; bir hads-i kudsde ise, Bir kimse benden bir ey istemeyip Kuran okumakla ve beni zikretmekle megul olursa, dilekte bulunanlara verilenden daha fazlasn ona veririm607 buyrularak, Allh zikretmenin, ayn zamanda makbl bir du yerine geeceine iret edilmitir. Zikrin, eratn bir gerei olmasndan hareketle, erat, btn teferruatyla hayata geirmeye gayret eden tasavvuf ehli ztlar, her konuda olduu gibi zikir konusunda da gereken hassasiyeti gstermiler; zikri hayatlarnn her anna yaymlardr. Bu mnsebetle zikir konusunda en ok sz syleyen ve zikre dir en ok kavram gelitiren limler de mutasavvf limler olmutur. yle ki, temel olarak ayn yet-i kermeleri ve hads-i erfleri referans almalarna ramen, her tarikatta farkl usullerde zikirler icr edilmitir. Aslnda, onlarn farkl zikir usullerinin kayna da eriattr. Zra en genel ayrm ile zikrin haf (gizli) ve cehr (ak) zikir olarak taksim edilmesi bizzat Kur'n- Kermde gemektedir.608 Sz konusu ayet-i kermede geen hfeten kelimesinden hareketle, gizlice, kalpten yaplan zikre zikr-i haf; ses duyulacak ekilde, dil ile aktan yaplan zikre de zikr-i cehr denmitir. Zikir, zikredeni gafletten kurtarp, Allh Telya yaklatran bir vastadr. Bu yzden Raslllh'a (s.a.v.), zikredenlerle birlikte olmas ve gafillerle dostluk kurmamas

602 603 604 605 606 607 608

Trer, Osman, Anahatlaryla Tasavvuf Tarihi, Seha Neriyat Yay., stanbul, 1998, s. 119. Ankebt, 29/45. Ahzb, 33/41; Rad, 13/28. Tirmiz, Daavt, 6. (Ayrca bk.: bni Mce, Edeb, 53.) Buhr, Daavt, 66; Mslim, Zikir, 12. Tirmiz, Sevbl-Kurn, 25; Drim, Fezill-Kurn, 6. Arf, 7/205.

103

tavsiye edilmi609, Allh Tely zikretmekten bilinli olarak yz evirmenin dnyada ve hirette bir takm mahrmiyetlere sebep olaca hatrlatlmtr.610 Fud, bu risalesinde zikir ile ilgili ayr bir balk altnda bilgi vermez. Ancak, derviin knanm sfatlardan kurtulup, vlm sfatlar elde etmesi iin sayd be almet arasnda zikir de vardr.611 Ona gre, dervi, hangi makamda ise, o makma uygun zikri yapmal; zikr-i cehryi ve darb- tevhdi ok yapmaldr. Ancak bu zikirlerin de tabiatna uygun ekilde yaplmas gerekmektedir. Akll dervi, tam bir teslmiyet ile her halini mridine arz eden dervitir. Bu yzden dervi, zikir konusunda da mridine danmaldr. Eer onun mridi, kmil bir mrid ise, kef-i mnev ile derviin btn hallerine vkf olup, ona, hline mnasip bir zikir telkn edecektir.612 Fud, zikir konusundaki grlerine Risle-i Virdiyye isimli eserinde yer vermektedir. Halvet tarkatna mensup bir mutasavvf olan Fud, tarikatnn prensiplerinden olan zikr-i cehryi benimser. Fud, bu rislede Raslllh'n (s.a.v.) Hz. Aliye (r.a.) retmi olduu, sesli olarak yaplan, cehr zikri teferruatl bir ekilde anlatr613 ve Raslllh'n (s.a.v.) cehr zikir yapmadn iddia ederek, bu zikri, bidat (uydurma) bir zikir olarak deerlendiren zhir limlere cevaplar verir.614 Fud, tarikata yeni girmi bir slikin, kalbine kk salm olan bir takm havtrn (kt dncelerin) sklp, kalbin zikre mazhar olabilmesi ve baka insanlarn da zikrin bereketinden istifde edebilmeleri iin cehr zikrin daha uygun olduunu syler.615 Ona gre slik, mridinin telkin ettii ekilde zikrullh (Allh'n zikri) ile megl olmal; mridin tarif ettii ekle, zerre kadar muhlefet etmeden zikre devam etmelidir. Zr her slik, farkl bir tabiat ve karaktere sahiptir. Mritler, mritlerinin baskn olan ynlerini bilir ve ona gre zikir telkininde bulunurlar; bunlardan bazsna cehr zikri (sesli zikri), bazsna ise haf zikri (gizli zikri) telkn ederler. Bu konuda slike den, her hususta olduu gibi zikir hussunda da mridine itat ederek, tasavvuf yoluna devam etmektir.616

609 610 611 612 613 614 615 616

Arf, 7/205; Kehf, 18/28. Th, 20/124. Fud, a.g.e., ss. 31-32. Fud, a.g.e., a.y. nal, a.g.t., s. 60. (Fud, Risle-i Virdiyye, vr. 23b-24adan naklen.) nal, a.g.t., a.y. (Fud, a.g.e., vr. 25b-26adan naklen.) nal, a.g.t., a.y. (Fud, a.g.e., vr. 27bden naklen.) nal, a.g.t., a.y. (Fud, a.g.e., vr. 28adan naklen.)

104

Fud, Allah gerek anlamda zikretmenin ok zor olduunu syler. Ona gre gerek zikir, zikreden kiiyi, ahdiyet makamna ykselten zikirdir ve bu makma ulaanlar, yok denecek kadar azdr. Bu makama erien rifler, Allah gerek anlamda zikrederler. Onlar, gaflete dmeden, hem kalpleri hem de ruhlar ile aralksz olarak Allah zikretmekle megul olurlar.617 B. E. 2. hls hls, lgatte saf, katksz, ulamak ve kurtulmak618 gibi anlamlara gelirken, stlhta, tatlarda gsterii brakmak619, tatta, ibdette sammi olmak620, yaplan ibdet ve tatlarda sadece Allh Tely kastetmek621, Allh Telya kar yaplan ibdetlerde, kullar aradan karmak622 gibi anlamlara gelmektedir. hls, hakknda en ok sz sylenen kavramlardan biridir. Teoriden ziyde pratik yaam biimi olarak karmza kan ihls, tasavvuf bir kavram olmasnn yan sra, ayn zamanda ilah bir emirdir.623 Allh'n (c.c) salam dn olarak niteledii624 slm Dninin ilk art, dn sadece Allha has klmak, yani ihlsl olmaktr. Bu itibarla, gerek zhir limlerin yazd eserlerde olsun, gerekse mutasavvf limlerin yazd eserlerde olsun, ihls konusu btn detaylar ile incelenmitir. Bu konuda sylenen szlerden karlan temel prensip odur ki, ihls, dn emirlerin kabul edilmesinin temel art olmas dolaysyla, dnin zdr. Bu konuda, nl mutasavvf Haris el-Muhsib (v. 243/ 857) yle der: mndan ve tvbeden sonra kalbin farz, ameli Allha has klmak (ihls), phe annda hsn zan ile amel etmek, Allha gvenmek, onun azabndan korkmak ve onun fazlndan mit kesmemektir.625

617 618 619 620 621 622 623 624 625

nal, a.g.t., a.y. (Fud, a.g.e., vr. 47b-48adan naklen.) Demirci, Mehmet, Tasavvuf Ve Ahlk Yazlar, Mavi Yay., stanbul, 2005, s. 73. Crcn, a.g.e., s. 70. Crcn, a.g.e., s. 70. Kueyr, a.g.e., s. 300; Uluda, a.g.e., s. 181. Serrc, a.g.e., s. 290; Ts, a.g.e., s. 221. Beyyine, 98/5; Zmer, 39/3; Arf, 7/29; Mmin, 40/14. Zmer, 39/3. Muhsib, Risletl-Msteridn, thk.: Abdlfettah Ebl Gudde, Mektebetl-Matbatl-slmiyye,

Halep, 1384/1964, s. 66.

105

Fudayl b. Iyza (v. 187/802) gre, bir ameli insanlar iin terk etmek riy; insanlar iin bir amel ilemek ise irktir. hls ise, Allh Telnn riy ve irkten kiiyi kurtarmasdr.626 Zunnn Msrye (v. 245/859) gre, ihlsn almeti vardr: Halktan gelen vg ve yergini eit olmas, amelde ameli grmeyi unutmak ve amelin hirette sevap getireceini unutmak.627 Eb Nasr Serrc (v. 378/ 988), ihlsl kiinin almetinin olduunu syler: Allh Tel'ya mnct iin tenha yerleri semek, Allha ibdet etme sebebiyle, halk arasnda az tannmak ve Allh Tel'ya kar ibdetlerinde halkn haberdar olmasndan holanmamak.628 hlsn gereklemesi iin en byk engel riydr. Buna gre, riynn ne olduunu en yi anlayan kii de ihls sahibi kiidir denilebilir. Bu anlamda Sehl b. Abdullah et-Tster (v. 283/896), hls sahibi olmayandan bakas riyay tanyamaz der. Eb Sleymn Drn (v. 205/820) de, Kul, ihls sahibi olunca, ondan vesveselerin ve riyann ou kesilir der.629 Eb Tlib el-Mekkye (v. 386/996) gre, ihlsn gerekleebilmesi iin ncelikle iyi bir niyetin olmas gerekmektedir. Ona gre, bir kul, yapt her ii Allah iin yapmal, onun verecei sevabn dnda bir ey dnmemeli ve istikmet zere devam etmelidir. Ona gre, ihls sahibi kii, iki eye ihtiya duymaldr: Birincisi iyi bir hedef, ikincisi ise, ameli bozacak eylerden kanmak. Kii ancak bu sayede gerek ihlsa eriebilir.630 B. E. 3. Ver (Allhtan Korkmak) Ver, lgatte, takv, Allh Tel'dan korkmak, el ekmek, uzak durmak, zayf olmak, korkak olmak, kk olmak, hapsetmek, engel olmak, gnahlardan; hatta pheli eylerden saknmak, mbah ve helallere bile titizlikle yaklamak anlamlarna gelir.631 Tasavvuf bir kavram olarak ise, haram ve helal olduu kesin olarak belli olmayan pheli
626 627 628 629 630 631

Gazl, a.g.e., s. 159. Kueyr, a.g.e., s. 301. Serrc, a.g.e., a.y.; Ts, a.g.e., a.y. Kueyr, a.g.e., a.y. Mekk, a.g.e., IV/72. (Ayrca bk.: Kueyr, a.g.e., s. 300.) bn Manzr, a.g.e., III/911; Crcn, a.g.e., s. 170; el-Mncidl-Ebced, s. 1149.

106

eylerden kanmak, kimsenin hakkna zerre kadar bile yaklamamak632, haramlara dme korkusuyla phelilerden kanmak633, gz ap kapayncaya kadar bile olsun, Allh Tel'dan ayr kalmamak, kulun yorum yapmakszn ilim snrnda durmas634 gibi manalarda kullanlmtr. Ver anlaynn temelini, Kalbine dan; iyilik, nefsin uygun grd ve yaplmasn kalbin onaylad eydir; gnah ise, iini trmalayan ve bakalar sana yap diye nice fetvlar verse bile iinde phe ve tereddt uyandran eydir635, Kiinin lzumsuz eyleri terk etmesi, Mslmanlnn gzelliinden kaynaklanr636 gibi hads-i erifler oluturmaktadr.637 Sufilerce bu konuda sylenen szlerden bazlar yledir: brahim Ethem (v. 161/777): Ver, btn phelileri ve sana gerei olmayan lzumsuz eyleri terk etmektir.638 Sfyn Sevr (v. 169/785): Ben, verdan daha kolay bir ey grmedim; bir ey iine phe veriyorsa onu terk edersin.639 Muhsib (v. 243/857): Ver, Allhn (c.c) irkin grd eylere yaklamamaktr.640 Znnn Msrye (v. 245/859) gre vernn tane almeti vardr: Mala ve bedene zarar olmas ihtimalinden dolay pheli eyleri terk etmek, farz olan zektnda eksiklik olmas korkusuyla bolca infakta bulunmak ve kalbin bozulmas korkusuyla gereksiz ilerden el etek ekmek.641 mam iblye (v. 334/945) gre, ver, kalbin, gz ap yumuncaya kadar da olsa, Allh Tel'dan ayr kalmamas642; kiinin Allh Tel dndaki her eyden uzaklamasdr.643
632 633 634 635 636 637 638 639 640 641 642 643

Ts, a.g.e., s. 44. Crcn, a.g.e., s. 346. Kueyr, a.g.e., s. 185; Shreverd, a.g.e., s. 284. Ahmed b. Hanbel, Msned, IV/227-228; Drim, By, 2. Tirmiz, Zhd, 11. (Ayrca bk.: bni Mce, Fiten, 12; Muvatta, Hsnl-Hulk, 3, Kelm, 17.) Kueyr, a.g.e., s. 184. Kueyr, a.g.e., s. 184. Kueyr, a.g.e., s. 185. Muhsib, a.g.e., s. 41. Beyhak, a.g.e., s. 107. Serrc, a.g.e., s. 71. Beyhaki, a.g.e., s. 110; Kueyr, a.g.e., s. 184.

107

Ver, kiinin ibdetlerine dorudan etki eden bir haldir. Nitekim bu konuda Raslllh (s.a.v.), Eb Hreyreye (r.a.): Ver sahibi ol ki, insanlarn en ok ibdet edeni olasn644 buyurmutur. Baz mutasavvflara gre, kii sadece rzk konusunda deil; ayn zamanda ilm konularda da ver sahibi olmaldr. Yahy b. Muz (v. 258/871), byle dnenlerdendir. Nitekim o, ver hakknda yle der: Ver, yorum yapmakszn ilim snrnda durmaktr.645 Buna gre, kesin bir mnya iret etmeyen mtebiht trnden yetler hakknda konumamak, bu konuda ver ile amel etmek demektir. Bunun iin Cenb- Hakk, bu tr yetler hakknda ancak kalplerinde hastalk olanlarn yorumda bulunacaklarn bildirmitir.646 B. E. 4. Rz Rz, lgatte, fke ve gazabn zdd, rz olmak, memnun olmak, yetinmek, beenmek, tasvip etmek, kanat etmek, honut olmak, szlanmamak, yaknmamak gibi anlamlara gelir.647 Istlahta ise, (kaderin tecellsi olan) kaznn acl karsnda, kalbin srr/mutluluk iinde olmas648, kulun irdesini ortadan kaldrmas, ilh hkmlerin ve kaderin tecellleri karsnda, kalbin sknet iinde olmas649 gibi mnlara gelir. Sfler rz sfatnn, makm m yoksa hl mi olduu konusunda gr ayrlna dmlerdir. Horasanl sflere gre rz, tevekkln zirvesidir ve kulun kendi gayretleri ile elde ettii makamlardan bir makamdr. Irakllara gre ise rz, almas ile deil, kalbine ilhm edilen hllerden bir haldir. mam Kueyrye (v. 465/1072) gre ise, rznn balangc, kulun gayreti ile elde edilen makamlardan bir makamdr; rznn nihayeti ise, alma ve gayret ile elde edilmesi mmkn olmayan hllerden bir hldir. 650 Kueyr, rz konusunda farkl sz syleyenlerin hepsinin kendi merebine ve nasibine gre bir ey sylediklerini syler. Ona gre Allh Tel'dan rz olan kii, onun

644 645 646 647 648 649 650

bn Mce, Zhd, 24. Kueyr, a.g.e., s. 185; Shreverd, a.g.e., s. 284. Ali mrn, 3/7. bn Manzr, a.g.e., III/1663-1664; el-Mncidl-Ebced, s. 488; Uluda, a.g.e., s. 295. Ts, a.g.e., s. 52; Crcn, a.g.e., s. 181. Ts, a.g.e., a.y.; Uluda, a.g.e., s. 295. Kueyr, a.g.e., s. 264.

108

takdrine itiraz etmeyen kiidir. Kueyrnin hocas ve kaynpederi olan Eb Ali edDekkka (v. 405/1014) gre ise rz, Hkm ve kazaya itiraz etmemektir.651 Ali b. Osman el-Hucvir (v. 465/1072), Kur'n- Kermden ve Allhn rabbi ve sahibi olduundan rz olan kimse, imann tadn tatmtr652 gibi hads-i erifler ile sbit olmasndan dolay, rz konusunda gr birliinin olduunu syler. Ona gre iki trl rz vardr: Biri, Allh'n (c.c) kulundan rz olmas, dieri ise, kulun Allh Tel'dan rz olmasdr. Allh'n (c.c) kulundan rz olmas, kulu iin sevap, nimet, kermet ve ikram dilemesi anlamna; kulun Allh Tel'dan rz olmas ise, onun emirlerini yerine getirmesi ve onun hkmlerine boyun emesi anlamna gelir.653 Hucvirye (v. 465/1072) gre, rz, kulun kazanarak elde ettii bir makm deil; bir hldir. O, bu grn, rz mezhebinin sahibi ve kurucusu olarak niteledii Muhsibnin Rz hller cmlesindendir, kulun kazanarak ve arelerine bavurarak elde ettii bir ey deildir szne dayandrr.654 Ona gre, rz, makamlarn sonu, hallerin balangcdr. Bir taraf alma ve kazanma; dier taraf ise sevgi ve sevginin cokusu olan bir mahaldir. Bunun stnde bir makm yoktur. Mcahedeler burada son bulur. u hlde rzann balangc, kazanlan; sonu ise ihsn edilen eyler trndendir.655 Baz sufiler, Allh onlardan rz oldu, onlar da Allhtan rz oldular656 yet-i kermesinden hareketle, kulun rz hline ermesini, Allh'n (c.c) ondan rz olmas artna balar.657 Zira yet-i kermede, nce Allh'n rzs zikredilmi, sonra kullarn rzs zikredilmitir. Buna gre, nce Allh Tel kulundan rz olmaldr ki, kulu da Allh Tel'dan rz olabilsin. Allh'n (c.c) kulundan rz olmadan, kulun ondan rz olamayaca grn benimseyenlerden biri de Hucvrdir (v. 465/1072). Ona gre, Allh Tel, kuluna baar vermedii srece, kulun Allh'n (c.c) hkmlerine boyun emesi mmkn deildir. Dolaysyla, kulun rzs Allh'n (c.c) rzasna baldr. 658

651 652 653 654 655 656 657 658

Kueyr, a.g.e., s. 265. Mslim, mn, 56. Hucvr, a.g.e., s. 284. Hucvr, a.g.e., s. 287. Hucvr, a.g.e., s. 290. Beyyine, 98/8; Mcdile, 58/22; Tevbe, 9/100; Mide, 5/119. Kueyr, a.g.e., s. 265. Hucvr, a.g.e., s. 284.

109

Bazlarna gre ise, nce kul Allh Tel'dan rz olmaldr ki, Allh Tel da ondan rz olsun. Bu gr benimseyenlerden biri, tbin devrinde yaam, mml-hayr lakab ile anlan kadn mutasavvf Rbiatl-Adeviyyedir (v. 135/752). Rivayete gre, Sfyn-i Sevr (v. 169/785), Rbiann bulunduu bir yerde, Ey Allhm, benden rz ol! diye du etmi. Rbia ise: Kendisinden rz olmadn bir ztn rzasn istemekten utanmyor musun? demi.659 Nefs-i Rzye makamnn, ismini kendinden ald rz sfat, kulun, Rabbinden ve Rabbinin kendisine gndermi olduu her eyden; dinden, peygamberlerden; hatta bana gelen her trl hayr ve erden rz olma halidir.660 Bu yzden, rz sfat ile gerek anlamda amel eden bir kul, insn- kmil olma noktasnda nemli bir noktaya gelmi demektir. nk rz hlinin, bir kulda tam anlamyla yerlemesi, o kulun, nefs-i mutmainne ve nefs-i mlheme makamlarnn vlm sfatlarnn tamamn kendisinde topladnn bir gstergesidir. Bu gerekten hareketle mam Gazali, cennetlikler iin, Allh Tel'y seyretmekten sonra en faziletli dilein, rz olduunu sylemi661, Abdlkadir Geyln (v. 561/1160) de, kulun, sabr ve rz sfatn kaybetmesini, onun, Cenb- Hakkn kulluundan kmasna sebep olarak grmtr.662 Netice olarak denilebilir ki, rza, kulun hayr ve erri Allh Tel'dan bilip, ondan gelen her eye rz olma halidir. Bu hal ise, mmine, her ii, hayr zere olma zellii vermektedir. Baka bir deyile, rz, Ynusun (v. 720/1321) diliyle kahrn da ho, ltfn de ho; Erzurumlu brahim Hakknn (v. 1212/1798) diliyle Mevlam grelim neyler, neylerse gzel eyler diyebilme halidir. B. E. 5. Riyzat (Nefis Terbiyesi) Riyzat, lgatte, terbiye ve slh etme, idman yapma ve eitme, zararl olmasna ramen ekicilii olan eyleri brakp, zor olsa da faydal olan eyleri yapmaya kendisini altrma663 gibi anlamlar ifade eder. Tasavvuf stlahnda ise, nefsin arzularn krmak

659 660 661 662 663

Shreverd, a.g.e., s. 292. Mslim, Salt, 13. (Ayrca bk.: Tirmiz, Salt, 42; Nes, Ezn, 38; bn Mce, Ezn, 4.) Gazl, a.g.e., s. 155. Geyln, el-Fethur-Rahmn vel-Feyzur-Rahmn, s. 198. Uluda, a.g.e., s. 297.

110

maksadyla, bir taraftan, vcdu zor ve meakkatli ilere srerken, dier taraftan da zihni, Allh Tel dndaki varlklardan uzaklatrp, Allha odaklamak664, nefsin ahlkn gzelletirmek665 gibi anlamlar ifade eder. Her tarikatn; hatta -beer olsun ilh olsun- her dnin nih hedefi, nefsi terbiye edip, kmil insan olmay gerekletirmektir. Allh katnda tek dn olan slmn666 temel hedefi de, insana, yaratl gayesine gre yaamasnn yollarn gstermek, emr olunduu gibi667 dosdoru olarak hayatn srdrmesine yardmc olmak, snav iin668 geldii bu dnyadan Allh'n (c.c) rzasn kazanarak g edebilmesini salamak ve netcede onu cennet yurduna yerletirmektir. Nitekim bu konuda, Kim de, Rabbinin huzurunda duracandan korkar ve nefsini arzularndan alkoyarsa, phesiz, cennet onun snadr669 buyrulmaktadr. Ancak, bu hedefin gerekleebilmesi iin ise, insann, yaratlndan itibaren apak dman olan eytn'n670 ve onun en byk yardmcs olan nefsin tuzaklarna kar uyank olmas gerekmektedir. Bu iki dmandan biri olan eytn'n errinden korunmak, eratn emirlerini yerine getirmekle mmkn iken, nefis dmannn errinden korunmak, o kadar kolay deildir. yle ki, kii, eratn emirlerini yerine getirirken bile, farkna varmadan nefsine uyup riy gibi gnahlar ileyebilmektedir. Bundan dolay nefis, eytndan daha etin bir dman olarak kabul edilir.671 Bununla beraber, insann ezel dman olan eytnn terbiyesi mmkn deil iken, nefsin terbiyesi mmkndr. Bu yzden, hem eratn hem de tasavvufun nih hedefi insan nefsini terbiye edip, onu kmil insan dzeyine karmak olmutur. Bu hedeflerin gerekletirilmesi iin eratn ve tarikatn metotlar esas itibari ile ayn olmakla beraber, tarikatlar, mereplerine gre farkl metotlar benimsemilerdir. Ancak, incelendii zaman, btn tarikatlarn kulland metotlarn, bir ynyle, eratte yerinin olduu grlmektedir. Ne var ki, eratn gstermi olduu nefis terbiye metotlarn, her tarkat, kendi merebine gre tertip

664 665 666 667 668 669 670 671

Uluda, a.g.e., s. 298. Crcn, a.g.e., s. 183. li mrn, 3/19. Hd, 11/112; r, 42/15. Hd, 11/7; Mlk, 67/2. Nzit, 79/40-41. Ysn, 36/60. Hind, Ali el-Mttak b. Hsameddin, Kenzul-Umml f Snenil-Akvli vel-Efl, Messesetr-Risle,

Beyrut, 1979, IV/430, Hads No: 11260.

111

etmi; o metotlardan bazlarna ncelik verip onlarla saliklerini terbiye etmitir. Bu terbiye usulleri arasnda yer alan riyzat ve mchede ise -her ne kadar uygulan bakmndan farkllk arz etse de- btn tasavvuf ehlinin uygulad ortak terbiye metotlarndandr diyebiliriz. Bu konuda Hucvr (v. 469/1077) yle der: Szn ksas, tasavvuf yolunu tutanlarn mchedeleri ve riyzatlar vardr. Bunda ittifak vardr.672 Nefis muhsebesi ile ismi zdelemi olan nl mutasavvf Haris b. Esed elMuhsib (v. 243/857), dnin bozulmasn kalbin bozulmasna; kalbin bozulmasn da nefsin terbiyeden yoksun olmasna balar. O, bu konuda Raslllh'n (s.a.v.), Dikkat edin! Cesette bir et paras vardr; o slh olduu zaman btn ceset slh olur, o ifsd olduu zaman btn ceset ifsd olur. Dikkat edin! O et paras kalptir673 hadisi erifini yle yorumlar: Burada cesedin mns dn dir. nk organlarn slh da fesd da dn ile olur. Kalbin fesdnn asl, nefis muhasebesini terk etmek ve tl-i emel ile gururlanmaktr.674 Nefisle mcadele mr boyu devam eden bir sre olduu gereinden dolay, baz sfiler, riyzat da mr boyu devam etmesi gereken bir sre olarak kabul etmilerdir. Sflerin imamlarndan saylan, Eb Hafs Haddd (v. 260/883) bu konuda yle der: Kim ki, devaml srette nefsini ithm edip ona her hlkrda muhlefet etmez ve gnn dier zamanlarnda, onu holanmad eylere sevk etmezse, aldanm olur. Kim ki, nefsine iyi gzle bakarsa onu helk eder. Akll bir kii iin nefsinden rz olmak nasl doru bir davran olabilir!? Kerm bir zatn kerm bir torunu olan Ysuf (a.s.) bile, Ben nefsimi temize karmam. Muhakkak nefis oka ktl emredicidir675 demitir.676 Tasavvufta riyzat, geliigzel yaplan bir perhiz olmayp, bir mrit gzetiminde yaplan plnl bir nefis terbiyesidir. Eb Nasr Serrc et-Ts (v. 378/988), tarikata yeni girmi bir takm acemi mritlerin, nefse muhlefet konusunda yanl bir yol izlediklerinden bahseder. Bu kiilerin, sadece yeme ve imeyi terk ederek zayf dm bir nefsin, er ve ktlklerinden kurtulacaklarn zannettiklerini; ancak, bunun mmkn olmayacan

672 673 674 675 676

Hucvr, a.g.e., s. 319. Buhr, mn, 39; Mslim, Mskt, 107,108. Muhsib, Risletl-Msteridn, s. 63. Ysuf, 12/53. Kueyr, a.g.e., s. 223.

112

syler. Serrc, byle kiilere, kafalarna gre deil; bir mrit gzetiminde nefisleri ile mcadele etmelerini tavsiye eder. 677 Herevye (v. 481/1089) gre riyzat, nefsi, doruluu kabul ettirmeye altrmaktr ve riyzatn derecesi vardr: Birinci derece, avmn riyzatdr ki, bu lim ile ahlak gzelletirmek, ihls ile amelleri temizlemek ve mumelelerde haklara riyet etmektir. kinci derece, havssn riyzatdr ki, bu tefrikadan uzaklamak, getii makama ynelmeyi brakmak ve ilme uygun hareket etmektir. nc derece, havssul-havsn riyzatdr ki bu da, hddan soyutlanmak, cem mertebesine ykselmek, ztlklar ortadan kaldrmak ve bedellerle alkay kesmektir.678 mer Fud, riyzat sfatn, nefs-i rzye makamnn sfatlar arasnda sayar. Ancak, bu makamn sfatlarn detayl olarak anlatmaz. Biz de, onun bu konudaki grn risle iinde farkl yerlerdeki szleri erevesinde aktarmaya alacaz. Fudye gre slik, ister emmre makamnda olsun isterse levvme makamnda olsun, knanm sfatlardan uzaklamak iin, bir mrid-i kmilin hizmetinde bulunmaldr. Bu durumda Hakk Tel ona, mcahedesi ve kabiliyeti miktarnca feyiz ve olgunluk verecektir. Ancak, dervi, eyhim bana himmet edip, mrid-i kmil ise beni kemle erdirsin. Ya ben ona niye geldim? Hakk Tel bir ltf keremi ss pdihtr679 ve hidyet onun elindedir, benim elimde deildir ve eyhim gerek erdir. Ere yeten Hakka yeter 680 gibi szler sarf edip, hibir gayret iine girmezse, onun mchede ve riyzat yapmas mmkn olmaz. Hidyetin, Allh'n (c.c) elinde olduu ve mridin hidyete sebep olduu szleri dorudur; ancak, bu tr szler, akll ve sdk dervilerin sz deil; nefsine tbi olan tembellerin ve eytn'n saptmalarna uyan ahmak vurdumduymazlarn szdr. nk onlarn bu sz ve anlaylar, nefsin mertebelerini tamamlam btn tarkat ve mrifet ehli zatlarn terbiye uslllerine ve Ama bizim urumuzda cihd edenleri elbette kendi yollarmza eritireceiz. Hi phe yok ki, Allh iyi davrananlarla beraberdir 681

677 678 679 680 681

Serrc, a.g.e., s. 527; Ts, a.g.e., ss. 422-423. Herev, a.g.e., s. 82. ss pdih: Esas pdih. Fud, a.g.e., s. 95. Ankebt, 29/69.

113

yet-i kerimesinin ruhuna ters dmektedir. Zr her ne kadar, derviin eyhi kmil olsa ve hidyet Allh elinde olsa da, her hlin ve her mertebenin hidyeti vardr. Ancak dervi, hidyet yolunda olmaz ve hidyetin gereklemesine sebep olacak mchede iine girmezse, sebepsiz olarak hidayetin gereklemesi mmkn olmaz.682 Fudye gre, nefis terbiyesi iin riyzat ve mchede arttr. Eer mchede ve riyzt olmadan, sadece peygamberlerin ve mritlerin dvetleri ile hidyet ve slh olmu olsayd, peygamberler dnyada kfir ve mnfk koymayp hepsini ehl-i slm ve ehl-i erat yaparlar; mritler de s ve mnkir koymayp hepsini takv, tarkat, mrifet ve hakkat ehli kiiler yaparlard.683 B. E. 6. Kermet Kermet lgatte, bolca, kolayca ihsn etmek, cmerte ltufta bulunmak684 ve eref685 gibi anlamlara gelirken, stlhta ise, peygamberlik iddiasnda bulunmayan bir ahstan, hriklde bir iin ortaya kmas686 anlamna kullanlr. Kermet, ehl-i snnet mezhebi limlerinin ittifakla kabul ettikleri olaanst bir olaydr. Onlara gre keramet, peygamberler aracl ortaya kan mucizeden bir paradr. Kermetin ittifakla kabul edilmesi, kerametin Kur'n- Kerm'de rneklerinin687 bulunmasndan dolaydr.688 Bununla beraber, eratn ikinci kayna olan hads-i erflerde de hem gemi mmetlerin kerametlerine689 hem de Hz. Muhammedin (s.a.v.) mmetinin kerametlerine690 dir rnekler vardr. Tasavvufun temel gvenilir kaynaklarnda bunlarla ilgili ok sayda rneklere rastlamaktayz. Kimileri bu tr kerametleri kabul etmese de

682 683 684 685 686 687

Fud, a.g.e., ss. 95-96. Fud, a.g.e., s. 97. el-Mncidl-Ebced, s. 837. Uluda, a.g.e., s. 211. Crcn, a.g.e., s. 265; el-Mncidl-Ebced, s. 835. Hz. Sleymann (a.s.) mmetinden Asaf isminde bir alimin, Belksn tahtn getirmesi kermeti. (Neml, Kelbz, a.g.e., s. 44; Hucvr, a.g.e., s. 335. Buhr, Amel fis-Salt, 7, Mezlim, 35, Enbiy, 48, 54; Mslim, Birr, 7, 8. (Ayrca bk.: Buhr, By, Buhr, Fezil'l-Ashb, 6; Enbiy, 54; Mslim, Fezil's-Sahbe, 23. (Ayrca bk.: Tirmiz, Menkb, 17.)

27/40.); Hz. Meryemin mevsimsiz meyvelerden oluan sofras kerameti. (Al-i mrn, 3/28.)
688 689

98, cre, 12, Hars vel-Mzrea, 13, Enbiy, 53, Edeb, 5; Mslim, Zikir, 100.)
690

114

tasavvuf ehlinin bu konudaki tavr nettir. Tasavvufun temel kaynaklarndan biri olan elLma isimli eserin sahibi Eb Nasr Serrc (v. 378/988) bu konuda yle der: Bu tasavvuf erbb, sadkatleri ve dindarlklar ile bilinirler. Bunlardan her biri, memleketinde, dn hkmlerde kendilerine uyulan, parmakla gsterilen immdrlar. Mslmanlar, dn hkmlerinde onlar dorulam, Raslllha dayandrp, ondan rivyet ettikleri haberler hussunda, onlarn Raslllh'a (s.a.v.) olan ahdetlerini kabul etmilerdir. Hi kimsenin onlar yalanlamas ve rivyet ettikleri bu ve benzeri hikyeler/menkbeler konusunda, onlar itham etmesi doru deildir. Onlar bir konuda doru sylemilerse, dier hususlarda da byledir.691 Kermet, her ne kadar, avm halk tarafndan, ok rabet grse de, tasavvuf ehli tarafndan hi de rabet grmemi; hatta kermet, hayz- ricl692 olarak vasflanmtr. Nasl ki, hayz hli, kadn ibdetten alkoyarsa, kermet ile megl olmak ta, kermet sahibini veya kermete balanp kalan slikleri, yce makmlara erimekten alkoyar.693 te yandan, nasl ki, hayz, kadnn bakasndan gizli tuttuu bir srr ise, kermet te vel ile Rabbi arasnda gizli tutulmas gereken bir srdr.694 Bu yzden, slm en saf bir ekilde, ihls iinde yaama gayretinde olan gerek tasavvuf erbb, mmkn mertebe kermet ile megl olmaktan kanmlar; istek d olarak veya mecbriyetten ortaya kan kermetlerini de gizlemeye almlardr. Yukardaki belirtilen sebeplerin dnda, kermet, iki tehlikeli sebepten dolay da gizlenmektedir. Birinci tehlike, halk iin olan tehlikedir. yle ki; kermet, her ne kadar vel bir kuldan ortaya ksa da, gerekte Cenb- Hakkn kudretinin bir eseridir. Ancak, kermetin bu hakkatn anlamayan baz insanlar, kendisinden kermet grnen zat, olaanst bir zt olarak grmeye balamakta ve bir takm irke varan inan ve davranlarn ortaya kmasna sebep olmaktadrlar. Bu ise, hem kendilerinin hem de bakalarnn mnen zarara uramasna sebep olmaktadr. kinci tehlike ise kermet gsteren zta ynelik olan tehlikedir. yle ki, kendisinden kermet grlen zt, kermeti sayesinde, halk arasnda hret bulacaktr. hret ise bal bana byk bir tehlikedir.
691 692

Hucvr, a.g.e., s. 311. Hayz- ricl: Lgat anlam itibariyle, erkeklerin hayz demektir. Istlhta ise, dervin vecde kaplp

kendinden gemesi hlinde, hayz gren kadnlar gibi, Allh'n (c.c) huzruna kamama ve namz klamama hlin. fade eder. (Uluda, a.g.e., s. 163.)
693 694

Sofyal, Bl Efendi, 7 Makm 7 Nefs, (Haz. Bedirhan, Muhammed), hayykitap yay., stanbul, 2010, s. 48. Ts, a.g.e., s. 526.

115

hrete erien zt, ya nefsinin ya da etrafndakilerin tesiriyle, ihlstan riyya doru bir kayma tehlikesi ile ba baa kalacaktr. te bu yzden gerek tasavvuf erbb, kermete rabet etmemiler, kerametlerinin ortaya kmasn, srlarnn ortaya kmas olarak grmler ve bu durumu kendileri iin tehlikeli saymlardr.695 Kermet, hakl sebeplerden dolay, tasavvufta ok rabet grmeyen bir durum olsa da, yine de tasavvuf erbab, kerameti, kermet sahibinin ihlsnn ve sadkatinin bir almeti saymtr.696 Aslnda kermet, dervi iin nih bir hedef deil, hedeflerine giderken nefsinin zorland durumlarda bir teselli kaynadr.697 Bu ynyle kermet, Allh Telnn vel kuluna vermi olduu bir srdr. Esas olan ise, srrn gizlenmesidir. Bu yzden, gerek tasavvuf ehli zatlar, kerametleri kendilerinden bilmezler; onlar, Allh'n (c.c) kudretinin, kendileri vastasyla ortaya kmas olarak grrler. Fud, kermet sfatn nefs-i rzyenin sfatlarndan sayar. Ancak, Sehl b. Abdullah et-Tster (v. 283/896) Kim ki, krk gn sadkatle ve ihlsl bir ekilde dnyadan el etek ekerse (zhd), onun iin Allhtan (a.v.c.) kerametler zuhr eder698 sznden anlaldna gre, nefs-i rzye makmna erimemi kiilerde de kermetin grlmesi mmkn olabilmektedir. Byle olunca, nefs-i rzye makmna erimi bir kiide grlen kermet, nceki mertebelerde grlen kermetten farkl olmas gerekir. yle ki, tasavvuf anlaya gre, bir kiiden kermetin grlmesi, o kiinin mnev olgunluunu tamamlam olduuna bir iret deildir. Bilakis, bu kerametler, o zt iin bir imtihn vesilesi olabilir. Bu ynyle kermet, nefs-i rzye makamndan nceki makmlar iin daha tehlikeli bir durum arz edebilir. Bu yzden kermet sahibi ztn ok temkinli olmas tavsiye edilir. Ancak, nefs-i rzye makamndaki bir zt iin kermet, artk sradan bir hl olmutur. nk bu makamdaki birinin, kermetin tesirine kaplp, gerek hedefinden sapma ihtimli, alt makamlardaki kiilere nisbetle, ok daha azdr. Byezd-i Bistmnin (v. 234/848) u sz bu gr destekler mahiyettedir: Balang hallerimde, Cenb- Hakk,

695 696 697 698

Kelbz, a.g.e., s. 109; Shreverd, a.g.e., s. 26, 127, 128. Serrc, a.g.e., s. 390; Ts, a.g.e., s. 309; Shreverd, a.g.e., s. 26. Serrc, a.g.e., s. 394; Ts, a.g.e., s. 312; Kelbz, a.g.e., s. 109. Serrc, a.g.e., s. 390; Ts, a.g.e., s. 309.

116

bana bir takm iret ve kermetler gstermiti. Ancak ben bunlara iltift etmedim. Beni byle grnce, benim iin mrifetullhn yolunu at.699 Abdlkadir Geylnye (v. 561/1160) gre ise keramet, peygamberlerin vrisleri olan vellerin, dine hizmet etmeleri iin bir vesiledir. Veller, bu kermet sayesinde Allhn (a.v.c.) dnini ayakta tutarlar ve o dni insan ve cin eytanlardan korurlar.700 B. E. 7. Vef Vef, lgatte, ahdi muhfaza etmek/sznde durmak701, ballk702 gibi anlamlara gelirken, stlhta, elest703 toplantsnda Allha verilen sze bal kalmak anlamna gelmektedir.704 Serrc (v. 378/988), Allhn hakkna ekilde riyet edildiini syler: Vef, edeb ve mrvvet. Ona gre vef, kalbin Allh'n (c.c) birlii ile ba baa kalmas, onun ezel nru ile birliinin mhedesi zerine sebat etmesi ve onunla beraber yaamasdr.705 Hakk Tel, ruhlar yaratt vakit onlardan, Rabbln kabul ettiklerine ve kulluk yapacaklarna dir sz alm706, dalarn yklenemedii emneti insana yklemitir.707 te insann, ezeldeki ahdine sadkat gstermesi ve kendisine yklenen dn emnetinin gereini yapmas, onun ahde vefsnn bir gereidir. Ne var ki, bu ahde vefa gsterip Mslmn olanlar tarih boyunca, genel olarak aznl tekil etmiler; Mslmanlar iinde de bu ahdin gereini hakkyla yapanlar daha da aznlkta kalmlardr. Tasavvufta, nefs-i rzye makmna gelmi bir kiiden beklenen de ahde vefay en mkemmel bir ekilde gerekletirip hayata geirmektir.

699 700 701 702 703 704 705 706 707

Serrc, a.g.e., s. 400; Ts, a.g.e., s. 316. Geyln, el-Fethur-Rahmn vel-Feyzur-Rahmn, s. 219. el-Mncidl-Ebced, s. 1159; Cbrn, a.g.e., s. 1618. Uluda a.g.e., s. 377. Arf, 7/172. Uluda, a.g.e., a.y. Serrc, a.g.e., s. 302. Arf, 7/172. Ahzb, 33/72.

117

B. F. Nefs-i Marziyenin Yedi vlm Sfat B. F. 1. Terk-i Beeriyyet (Beeriyeti Terk Etmek) Beer kelimesi, lgatte kadn-erkek veya tekil-oul ayrm olmakszn insan ve halk anlamna, beeriyet de, insanlk anlamna gelmektedir.708 Buna gre terk-i beeriyet, insanlk halini terk etmek anlamna gelir. Tasavvuf stlahnda ise, terk-i beeriyet, beer olan insana ait olumsuz sfatlardan uzaklap, ilh sfatlar ile vasflanmak709 demektir. nsan, peygamber bile olsa, beer olma zelliinden uzaklaamaz. Bu zelliklerinden dolay, peygamberler de, zaman zaman zelle denen kk hatalar ilemilerdir. Bunun aksi bir dnce, kiiyi yanl inanlara sevk edebilir. Hristiyanlarn Hz. sy (a.s.), Yahudilerin de Hz. zeyri (a.s.) beeriyetten karp, Allh'n (c.c) olu gibi grmeleri buna rnek olarak gsterilebilir.710 slm inancna gre, beer olan insan, insanln gereini yapt takdirde, eref-i mahlkt nvnyla btn yaratlmlarn en ereflisi makmna kabilir. Bu makamn sahibi olan insan, meleklerden de stn konumdadr. Ancak btn peygamberler, kendilerinin de bir beer olduklarn sylemelerine ramen711, sahip olduklar bu kymetin farknda olmayan insanlar, aralarndan seilen peygamberlerin, kendileri gibi bir beer olmalarn yadrgamlar ve onlara inanmamlardr.712 Hz. Muhammed (s.a.v.) de, cennetin en yksek makm olan Makm- Mahmda beer sfat ile ykselmitir. Nitekim Kur'n- Kermde Hz. Muhammede (s.a.v.), De ki, Ben, yalnzca sizin gibi bir beerim713 buyrularak, peygamberlerin de birer insan olduklarna dikkat ekilmitir. Nitekim Hz. Muhammed (s.a.v.) de, seyyidl-beer nvn ile beerin efendisi olmasna ramen bu zelliini bir vn vesilesi saymam714; kendisini sradan bir insan olarak grp, beer mnsebetlerinde her zaman sadelii terch etmitir.

708 709 710 711 712 713 714

el-Mncidl-Ebced, s. 202; Rz, a.g.e., s. 35. Serrc, a.g.e., s. 543; Ts, a.g.e., s. 431. Bk.: Tevbe, 9/30-31. brhm, 14/11. Enbiy, 21/3; Mminn, 23/24, 33; uar, 26/154, 186; Ysn, 36/15. Kehf, 18/110; Fusslet, 41/6. Ahmed b. Hanbel, Msned, I/281; Tirmiz, Tefsr, 4/370.

118

Eb Nasr Serrc (v. 378/988), beeriyeti terk etme konusunda, bir takm chil ve sapk guruplarn, beeriyet ile beeriyet ahlk arasndaki fark anlayamadklarndan dolay hataya dtklerini syler. nk bu kiiler, tahkk ehlinin fen715 konusundaki szlerini duyunca bunu, tamamen insanlktan yok olma eklinde anlamlar ve bu yzden yeme ve imeyi terk etmeye kalkmlardr. Onlarn byle yapmalar, beeriyeti, kalp ve csseden ibaret bir ey olarak grmelerinden kaynaklanmaktadr. Onlar, csselerinin zayflamasyla, beeriyet hallerinin de ortadan kalkacana; bylece ilh sfatlar ile vasflanabilecekleri zannna kaplmlardr. Ancak Serrca gre, beeriyet ile beeriyet ahlk farkl eylerdir. Nasl ki, zenciden siyahlk; beyaz tenli birinden de beyazlk yok olmazsa, beeriyet te hibir zaman beer olan insandan ayrlmaz. Ancak beeriyet ahlak byle deildir; o, hakkat nurlarnn etkisiyle deiip dnebilir.716 Serrca gre (v. 378/ 988), beeriyetten fan olmaya iret eden kii, bununla, kulun yapm olduu iyi amelleri ve tatlar grmekten geip, Hakk ile kim olma dncesinin kendisinde bk kalmasn murd etmektedir. lim ile cehletin; zikir ile gafletin yok olmas da ayn bunun gibidir.717 Hulsa olarak denilebilir ki, nefs-i marzyye makamnn sfatlar arasnda saylan terk-i beeriyet sfat, kiinin beer zelliklerinden syrlp meleklemesi anlamna deil; beer olmadan kaynaklanan hatalardan ve zaafiyetlerden, mmkn mertebe uzaklama gayreti iinde olmas anlamndadr. B. F. 2. Tahalluk Bi-Ahlkllh (Allh'n Ahlk le Ahlaklanmak) Tahalluk kelimesi, lgatte, ahlk gzelletirmek, bakasnn ahlkn edinmek, kendi ahlkndan olmayan eyi zorla yapmaya almak gibi anlamlara gelir.718 Allh'n ahlk ile ahlaklanmak tabiri ile kastedilen, Allahn sfatlar ve isimlerinin gereince amel etmektir. Ancak, Allahn sfatlarndan ve isimlerinden bir ksm sadece Allahn zatna

715

Fen: Lgatte, yokluk ve hilik anlamlarna gelirken, stlhta ise, kulun, kendi fiillerini grmemesi hline Serrc, a.g.e., s. 543; Ts, a.g.e., s. 431. Serrc, a.g.e., a.y. ; Ts, a.g.e., a.y. el-Mncidl-Ebced, s. 237; Cbrn, a.g.e., s. 386.

denir.(Uluda, a.g.e., s. 134.)


716 717 718

119

mahsus sfat ve isimler olduu iin kullardan, bu tr isim ve sfatlarn muktezasnca amel etmeleri beklenmez. Allh'n sfatlar, zt ve subt olmak zere ikiye ayrlr. Zt sfatlar, sadece Allh Telya ait olan sfatlar iken, subt sfatlar, ksmen de olsa, kullarda bulunan sfatlardr. Buradan hareketle, insann, Allh tarafndan kendisine verilen sfatlarn gereince yaamas, bir anlamda, Allahn sfatlar ile sfatlanmak demektir. Binenaleyh, Allh'n (c.c), bizzat ekil verip, rhundan fleyerek yaratt insann719, Allh'n (c.c) kendisine vermi olduu sfatlarn gereince yaamas da bir anlamda, Allh'n ahlk ile ahlaklanmak kapsamnda saylabilir. Buna gre, daha dnyaya gnderilmeden ilim sfat ile mcehhez olan insann720, farz olan ilmi721 renip, rendii ilme gre yaamas, Alm722 olan Allhn ahlak ile ahlaklanmas olarak deerlendirilebilir. sfatlar iin de ayn deerlendirmenin yaplmas mmkndr. Allh'n ahlk ile ahlaklanmak, ayn zamanda Allh'n (c.c) Kur'n- Kerm'de bildirdii emirlerine gre yaamak demektir. Zr Allh Telnn emrettikleri, bir anlamda onun kullar iin ho grd ahlk kurallar demektir. Nitekim Hz. Aieye (r.a.), Raslllhn (s.a.v.) ahlkndan sorduklarnda, onun ahlaknn Kur'n olduunu sylemitir.723 Onun ahlknn Kur'n olmas demek, elbette ki Kur'n' Kermdeki Allh'n (c.c) emirlerine harfiyen uymas, onlar hayata yanstmas demektir. Allh'n (c.c) ahlak ile ahlaklanmak tabirine baka bir adan bakacak olursak; Baz hads-i eriflerde, Allh'n (c.c) bir takm eylerden holandndan haber verilmektedir. Bu duruma rnek olarak birka hads-i erfi zikretmek gerekirse; Raslllh (s.a.v.), bir hads-i erfinde, Ey Allahm! Muhakkak ki, Sen affedicisin; affetmeyi seversin; beni de affet724 buyurmaktadr. Bu hads-i erfe gre, affetmek, Allh'n (c.c) bir ahlkdr denilebilir.725 Nitekim esm-i hsndan olan Afvv ismi, onun affedici zelliini ifde eden bir isimdir.726 Buna gre, kulun, Allh iin affedici Dier subt

719 720 721 722 723 724 725 726

Hcr, 15/29. Bakara, 2/31. bn Mce, Mukaddime, 17, 220. Bakara, 2/29. Mslim, Msfirn, 139; Tatavvu, 26; Ahmed b. Hanbel, Msned, VI/54, 91, 163, 216. Tirmiz, Daavt, 84. (Ayrca bk.: bni Mce, Du, 5.) Nr, 24/22. Hacc, 22/60.

120

olmas, bir anlamda Allh'n (c.c) ahlk ile ahlaklanmas demektir. Nitekim mer Fud de, Muhakkak Allh affedicidir ve affetmeyi sever727 hads-i erifinden affetme sfatnn Allh'n (c.c) sfatlarndan bir sfat olduu syler.728 Fud, Allh Tel'ya ait olan sfatlara rabbn sfatlar der ve bu sfatlar, peygamberlerin Hakk Tel'dan; Allh dostlarnn da peygamberlerden mras olarak aldklarn syler. Ona gre Allh'n (c.c) dier btn sfatlar da bunun gibidir.729 Baka bir hads-i erifte, phesiz ki, Allh Tel, sizden birinin, bir i yaptnda, o ii salam yapmasn sever730 buyrulmutur. Bu hads-i erife gre, yaplan iin salam yaplmas, Allh'n (c.c) sevdii bir husustur. Nitekim bir yet-i kermede, Sen dalar grrsn de, onlar yerinde durur sanrsn. Oysa onlar bulutlarn yrmesi gibi yrmektedirler. (Bu,) her eyi sapasalam yapan Allah'n sanatdr731 buyrulmaktadr. Bu hads-i erf ve yet-i kermeden hareketle, kullarn, yaptklar ileri salam yapmalar da, Allh'n (c.c) ahlk ile ahlklamas olarak deerlendirilebilir. B. F. 3. Tefekkr Fillh (Allh Hakknda Dnmek) Tefekkr, lgatte derin dnme ve kafa yorma732 gibi anlamlara gelirken, stlhta ise, talep edilen eyi iyice anlamak iin, eynn mnlar konusunda kalbin tasarrufta bulunmas, kendisi ile hayrn ve errin; faydann ve zararn grld, kalp kandili gibi anlamlara gelmektedir.733 Farkl kalplaryla, Kur'n- Kermin birok yet-i kerimesinde geen tefekkr734, insan, dier varlklara kar stn klan en nemli sfattr. nsan, dnen varlk olmas sebebiyle, ilh emirlere muhatap olmutur. nsan, bu gcn kulland takdirde, inkr etmek yle dursun, varlk leminden sonsuz hikmet ve srlara vkf olacak ve Yce

727 728 729 730 731 732 733 734

Mslim, Birr, 157. Fud, a.g.e., s. 66. Fud, a.g.e., a.y. Beyhak, ab'l-mn, 4/334. Neml, 27/88. Rz, a.g.e., s. 242; el-Mncidl-Ebced, s. 269. Crcn, a.g.e., s. 127. Bakara, 2/219, 266; Enm, 6/50; Arf, 7/176; Yns, 10/24; Rad, 13/3; Nahl, 16/11, 44, 69; Rm,

30/21; Zmer, 39/42; Csiye, 45/13; Har, 59/21.

121

Yaratcnn kendisine yklemi olduu halfelik735 vazifesinin farkna varacaktr. Bu konuda Bir b. Hris el-Hfnin (v. 227/841) u sz ok manidardr: Eer insanlar, Allh Telnn bykl konusunda tefekkr etmi olsalar, Allh Azze ve Celleye isyan etmezler.736 te bu yzden Cenb- Hakk, insan, Kur'n- Kermde, defalarca tefekkre dvet etmitir.737 Allh Tel hakknda tefekkr etmek, onun zt hakknda dnmek demek deildir. nk insann, Allh'n (c.c) ztn tam anlamyla idrk etmesi mmkn olmadndan, Raslllh (s.a.v.), Allh'n (c.c) zat hakknda dnmeyi yasaklamtr: Allahn zatn dnmeyin, onun nimetlerin dnn.738 Ameller iin, niyet art olduu gibi739 salkl bir niyet iin de tefekkr arttr. Tefekkr olmadan, sadece dil ile yaplan bir niyetin nemi yoktur. Nitekim Sad b. elMseyyebe (v. 94/712), her gn leden ikindiye kadar srekli namz klan kiilerden bahsedilmi ve bu kiilerin yaptklarna g yetiremediklerinden serzenite bulunmular. O da, Esas ibdet, Allh'n azametini tefekkr etmek ve dininde ver zere bulunmaktr diyerek, tefekkrn de bir anlamda ibdet olduuna iret etmitir.740 Bu yzden tefekkr, tasavvufun en mhim kavramlar arasnda yer alr. Sufiler tarafndan bu konuda sylenen szlerden birka yledir: mer b. Abdlaziz (v. 101/720): Allh Azze ve Cellenin nimetleri hakknda dnmek, ibdetin en faziletlilerindendir.741 Hasan-i Basr (v. 110/728): Bir saatlik tefekkr, gecenin tamamnda uyank olup ibdet etmekten daha hayrldr.742 brahim b. Ethem (v. 162/779): Dnmek ibdetin zdr; akln temelidir.743

735 736 737 738

Bakara, 2/30. Hark, a.g.e., s. 423. Rad, 13/3.(Ayrca bk.: Har, 59/21.) Heysem, Nureddin b. Eb Bekir, Mecmauz-Zevid, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut, 1967, I/81. (Ayrca

bk.: Hind, Kenzul-Umml, Hadis no: 5705, 5707.)


739

Buhr, Bedl-Vahy, 1, mn, 41, Nikh, 5, Menkbul-Ensr, 45, Mslim, mret, 155. (Ayrca bk.:

Eb Dvd, Talk, 11; Tirmiz, Fezill-Cihd, 16; Nes, Tahret, 60; Talk, 24, Eymn, 19; bni Mce, Zhd, 26.)
740 741 742

Beyhak, a.g.e., s. 106. Hark, a.g.e., s. 420. Hark, a.g.e., a.y.

122

Znnn Msr (v. 245/859): badetin anahtar tefekkr; doruya ulamann almeti nefsin isteklerine kar nefse muhalefet etmek; ona muhlefet etmek ise, onun arzularn terk etmektir744, Kalbi ile tefekkre dkn olan kii, rhu ile gayb grmeye balar.745 B. F. 4. Saf F-Nrillh (Allh'n Nru inde Saflamak) Saf, kelimesi lgatte, saflk, duruluk, arlk, zevk ve keyif gibi anlamlara gelirken, stlhta, kulun, uzaklk bulanklndan sonra elde ettii yaknlk duruluu anlamna gelmektedir.746 Kueyr (v. 465/1072), safnn, bulanklk denen kedretin zdd olduunu ve her lisnda vldn syler.747 Ona gre, saf ehli Allh'n (c.c) hakkatine ermek iin, kalpten, halk ve arkadalar karan kiidir.748 Herevye (v. 481/1089) gre ise, saf, kudret denen bulanklk hlinden kurtulup, televvn denen, renkten renge girme (istikrarszlk) halinden, temkn hline gemek demektir. Ona gre, safnn derecesi vardr: lim safs, hl safs ve ittisl (vuslat) safs.749 Buna gre, nefs-i marzyye makmnn sfatlar arasnda yer alan saf f-nrillh sfat ile kastedilenin, kulun, Allhn nru iinde saflamas, her eyden arnmas hli olduunu syleyebiliriz.

743 744 745 746 747 748 749

Hark, a.g.e., a.y. Kueyr, a.g.e., s. 223. Hark, a.g.e., a.y. Uluda, a.g.e., s. 303. Kueyr, a.g.e., s. 385. Kueyr, a.g.e., s. 571. Herev, a.g.e., s. 128-129.

123

B. F. 5. Takarrub lallh (Allha Yakn Olmak) Takarrub, kurb kelimesinden tremi bir kelime olup, yaklamak anlamna gelmektedir. Tasavvuf anlaytaki, takarrub ilallh ise, Allh Tel katnda yaknlk istemek750, Allha kurbn ile yaklamak ve Allha bir ey ile gelip, onun yannda yaknlk istemek751 gibi anlamlara gelmektedir. Mehr bir hads-i kudsde, Kim, benim bir vel bir kuluma dmanlk ederse, ben ona sava aarm. Kulum, zerine farz kldm eylerden daha iyi bir yolla bana yaklaamaz. Kulum, nfileler ile de yaklamaya devam eder. Nihyet ben onu severim. Onu sevince de, iiten kula, gren gz, tutan eli ve yryen aya olurum; benden bir ey isterse veririm, bana snrsa, onu korurum752 buyrulmaktadr. Hads-i kudsden de anlalaca zere, Allha yaklamann temel art, Allh Telnn farz kld ibadetleri yapmaktr. Farz olmamasna ramen, fazladan yaplan nfile ibdetler ise, bu yaknln derecesini artrmaktadr. Nefs-i Marzyye makm, Allh Telnn kulundan rz olduu bir makamdr. Buna gre, bu makama eren kiinin her fiilinde Allh'n (c.c) etkisinin bulunduunu sylemek yanl olmaz. Bu yzden bir hads- erifte, Mminin firsetinden korkunuz; nk o, Allhn nru ile bakar753 buyrularak bu geree dikkat ekilmitir. B. F. 6. Talattuf Al Halkllh (Allh'n Yaratklarna yi Davranmak) Talattuf kelimesi, ltuf kelimesi ile ayn kkten olup, yumuak davranmak anlamna gelmektedir.754 slmda insana sayg olduu kadar, insan dndaki varlklara da sayg esastr. Bu sayg, btn varlklarn ayn yaratcnn eseri olmasndan kaynaklanmaktadr. Yns Emrenin Yaratlan ho gr yaratandan tr sz, bu anlay en sade bir ekilde ifade eder.
750 751 752

Rz, a.g.e., s. 250. el-Mncidl- Ebced, s. 271. Buhr, Rikk, 38. (Ayrca bk.: Buhr, Tevhd, 50, Tevbe, 1; Mslim, Zikir, 2, 3, 20-22; Tirmiz, Daavt, Tirmiz, Tefsr-u Sre 16 (Hcr), 6. Rz, a.g.e., s. 282.

131; bni Mce, Edeb, 58; Ahmed b. Hanbel, Msned, II/201, 316, 413, III/40, 127, 130.)
753 754

124

te bu anlay, tasavvuf stlahnda, Allh'n (c.c) yaratklarna ltuf ile davranmak anlamnda talattuf al halkllh olarak ifade edilmitir. Talattuf kelimesi, ltuf kelimesinden treme bir kelimedir. Ltuf, lgatte, bir ite yumuaklk gstermek, Allh'tan bir baar, koruma755 gibi anlamlara gelmektedir. Ltuf kelimesinden tremi olan latf kelimesi, iyilik ve ihsn sahibi anlamnda Allh'n (c.c) gzel isimleri arasnda yer alr.756 Talattuf kelimesi ise, lgatte, bir ite rfk/yumuaklk ile davranmak757 anlamna gelir. Kelime, Kur'n- Kerm'de, Kehf sresinde ayn kalp ile gemektedir. Ashb- Kehf, gizlendikleri maarada yz dokuz yl uyuduktan sonra, kalkmlar ve ilerinden birini, ehre alveri yapmak iin gndermeye karar vermiler. Gnderecekleri kiiye, dikkat ekmemesi iin karlat kiilere nazik davranmas ve dikkatli olmasn tembih ederlerken, vel-yetelettaf!758 kelimesini kullanmlar. Bu kelime ile alverie gidecek kiinin, halka nazik davranmasn, mlayim olmasn ve dikkat ekmemesini kastetmilerdir. Raslllhn (s.a.v.), Merhamet etmeyene, merhamet edilmez759 ve Yerdekilere merhamet ediniz ki, gktekiler de size merhamet etsin!760 gibi hads-i erflerinde iret edilen hussun da talattuf anlay olduu sylenilebilir. Klelerin insan saylmad bir ada peygamberlik ile grevlendirilen Hz. Muhammed (s.a.v.), talattuf anlayn en gzel bir ekilde hayata geirmitir. Bu anlay sayesinde, klelerin de bir insan olduklarn ve onlarn da haklarnn olduunu sylemi; onlara ltuf ile muamelede bulunup, yediinden yedirmi, giydiinden giydirmi, yolculuk esnasnda, onlarla sra ile binee binmi ve kendisine ait klesini azat edip Mslmanlar da kle azat etmeye tevik etmitir.761 Yine ayn anlayn bir yansmas olarak, o, hayvanlara eziyet etmeyi kesinlikle yasaklam, kpee su vermesi dolaysyla gnahkr bir kadnn gnahlarnn balandn,762 alktan kediyi lme sevkeden bir kadnn da bu yzden cehenneme gittiini bildirmitir.763

755 756 757 758 759 760 761 762 763

Rz, a.g.e., s. 282. Enm, 6/103; Hacc, 22/63; Neml, 27/14; Lokmn, 31/16; Ahzb, 33/34; r, 42/19. el-Mncidl-Ebced, s. 279; Cbrn, a.g.e., s. 444. Kehf, 18/19. Buhr, Edeb, 18; Mslim, Fezil 65. (Ayrca bk.: Eb Dvd, Edeb, 145; Tirmiz, Birr, 12.) Eb Dvd, Edeb, 58; Tirmiz, Birr, 16. Buhr, Keffrt, 6; Mslim, Itk, 22-23. (Ayrca bk.: Tirmiz, Nzr, 14.) Buhr, Musk, 5; Buhr, Ehdsl-Enbiy, 54; Mslim, Selm, 153, 155. Buhr, Enbiy, 54; Mslim, Selm, 151, 152, Birr, 133, 134.

125

Raslllh'n (s.a.v.), kendisine her trl ikenceyi ve hakareti rev gren dmanlarna beddua deil de du etmesi, yine ondaki telattuf anlaynn bir sonucudur. O, bir hads-i erfinde, phesiz Allh (kullarna) ltufkrdr. (Onlara) her ite kolaylk gsterilmesini sever764 buyurmu ve Allhm! mmetime yumuaklk gsteren kimseye, Sen de yumuaklk gster; mmetime zorluk karan kimseye, Sen de zorluk kar765 diye du ve beddu etmitir. Raslllh'n (s.a.v.) gerek insan olsun gerekse hayvn olsun, btn canllara ltuf ile davranmas, onun rahmet peygamberi olmasnn tabii bir sonucudur. Netce olarak diyebiliriz ki, Allh'n (c.c) yaratt btn canllara ltuf ile davranmak, ilk bakta kolay bir davran gibi grnse de, insanln en zor baard davranlardan biridir. Nitekim tarih boyunca, milyarlarca insann, yine insanlar tarafndan trl ikenceler ile ldrlmeleri ve hl gnmz insannn da ayn ikence ve lmlere maruz kalmalar, bunu kantlamaktadr. Bu yzdendir ki, yaratlmlara kar merhametli olmay ifade eden talattuf al halkllh sfat, nefsin marzyye makamnda elde edilebilecek bir sfat olarak karmza kmaktadr. B. F. 7. Lik-i Ztillh (Allhn Zt le Karlamak) Lik kelimesi, lgatte, karlama, kavuma ve buluma766 gibi anlamlara gelir. Ztullh ise, Allh'n zt demektir. Buna gre, Lik-i ztillh ifadesi, Allh'n ztna kavumak, Allhn zt ile karlamak anlamlarn ifde etmektedir Lgatte, karlama ve kavuma anlamna gelen lik kelimesi, Kur'n- Kerm'de ska gemektedir.767 Lik kelimesinin getii yet-i kermelerde, lik ifadesinden hesap vermek iin hesap gnnde Allh'n huzuruna varp, onunla karlama anlamlarnn kastedildii grlmektedir. Ancak, nefs-i marzyye makmnn sfatlarndan olan lik-i ztillh yani Allhn ztna kavumak ise, yet-i kermelerde geen lik kelimesi ile zaman, nitelik ve nicelik bakmndan farkllklar arz etmektedir. yle ki, yet-i
764

Buhr, stitbe, 4, stizn, 22, Edeb, 35; Mslim, Birr, 48, Selm, 10. (Ayrca bk.: Tirmiz, stizn, 12; Ahmed b. Hanbel, VI/62, 92, 257, 258. el-Mncidl-Ebced, s. 876. Ankebt, 85/5; Fusslet, 41/54; Kehf, 18/110; En'm, 55/31; En'm, 6/154; Ynus, 10/45; Ra'd, 13/2;

bni Mce, Edeb, 9.)


765 766 767

Secde, 32/10.

126

kerimelerde geen kavuma, hrette hesap gnnde btn varlklarn ruhlar ve cesetleri ile gerekleecek bir karlama iken, tasavvuftaki lik-i ztillh ise derviin dnyada iken, rhu/kalbi ile gerekletirdii manev bir kavumadr. yet-i kerimelerde geen lik btn kullar iin sz konusu iken, tasavvuftaki lik-i ztillh sfat, nefs-i marzyye makmna ykselmi sekin kullar iin gerekleen bir durumdur.

127

SONU slmn n grd hayat tarznn, asr- sadetteki gibi, en titiz bir ekilde yaanmas gayreti olarak zetleyebileceimiz tasavvufun temel hedefi, nefsi terbiye edip, insan, insn- kmil seviyesine ykseltmektir. Bu hedef, sadece tasavvufun deil; ayn zamanda, tasavvufun da kaynan oluturan slm Dninin temel hedefidir. Bu itibarla, tasavvuf erbab - her ne kadar farkl usuller ile de olsa- nefsin terbiyesini tasavvufun merkezine oturtmulardr. XVII. yzyl bnlik Tarikatnn, her ynyle kendisini isbat etmi ve birok esere imza atm eyhlerinden olan Kastamonulu mer Fud (v. 1046/1636) de Muslihun-Nefs isimli eserinde nefis terbiyesini konu edinmitir. Fud, bu eserinde, nefsin alt makmn ele alm ve her makamdaki nefsin sfatlarn incelemitir. O, bu eseri, tarikata yeni balayanlara ynelik yazd iin, konunun detaylarna inmemeye gayret etmitir; ancak, yine de verilen bilgilerin yzeysel bilgiler olmad dikkat ekmektedir. Fud, air kiilii gerei, eserde iiri etkin olarak kullanm; kendi iirlerinin yan sra, Mesneviden ve farkl eserlerden de iirlere yer vermitir. Bunun yannda, ele alnan konular, pend, lyiha ve hikye gibi alt balklar ile zenginletirmitir. Bu slp, bir yandan eserin akcln salarken, dier yandan da konularn anlalrlna katk salamtr. Fud'nin konular anlatrken, ncelikle, konu ile ilgili yet ve hadislere yer verip, farkl tasavvuf kitaplarndan da nakillerde bulunduu grlr. Bu durum, onun ilmi kiiliinin, esere yansmas olarak deerlendirilebilir. Eserde dikkat eken hususlardan birisi de, eserin bir sohbet havasnda yazlmasdr. Fud, gerek iirlerinde gerekse konu anlatmlarnda, Ey tlib-i sdk ve mrd-i k gibi hitap cmleleri kullanmaktadr. Bu durum, esere bir nashat nitelii vermektedir. Fud'nin bu eseri yazmaktaki asl maksad, bu eserden istifde edecek olanlarn dualarna mazhar olmaktr. Aslnda bu hedef, eser telif eden btn slam limlerinin ortak hedefidir diyebiliriz. Zr hads-i erifte bildirildiine gre, geride istifde edilen bir eser brakmak, sahibinin amel defterine kyamete kadar sevap yazlmasna sebep olacak bir sadakadr. Bu itibarla, Fudnin Muslihun-Nefs isimli bu eserinin gnmz Trkesine kazandrlmasnn, bir anlamda, Fudnin bu eseri telif etmekteki niyetine uygun dt kanaatindeyiz. blme ayrdmz almamzn ilk blmn, mer Fuadinin hayatna ayrrken, ikinci blm Muslihun-Nefsde ad geen kiilere ve eserde ele alnan konulara 128

ayrdk. nc blmde ise eserin tantmn yapp, risalenin gnmz Trkesi ile yazlm metnine yer verdik. Bu almann, hatalar ve eksikleri ile beraber, Fud'nin de hedefledii etmekteyiz. gibi, gerek tasavvuf ehlinden, gerekse tasavvufla ilgisi olmayan Mslmanlardan, nefislerini terbiye etmeyi hedefleyenler iin faydal olmasn mit

129

KAYNAKA ABDLKADROLU, Abdlkerim, Halvetliin bniyye Kolu eyh bn- Veli ve Klliyesi, Kastamonu eyh abn- Vel Dernei Yay., Ankara, 1991. ACAR, Hasan, Eb Muti Mekhl en-Nesefnin "Kitabur-Red Alel-Ehv velBida" Adl Eserindeki Mezhebleri Tasnifi ve Mrci Maklt Gelenei indeki Yeri, baslmam yksek lisans tezi, A..S.B.E., Ankara, 2003. ACLN, smil b. Muhammed, Kefl- Haf ve Mzll-Libs, Dru hyitTrsil-Arab, Dmak, 2001. AKTA, Ziya, Tasavvufta Halvet Yolu, Alem Yay., stanbul, 2008. BALTACI, Halil, Bir Tasavvuf Klasii Olarak Mirsdl-bd, Tasavvuf Dergisi, stanbul, 2010, Say: 26, s. 163. BEYHAK, Eb Bekir, Kitbz-Zhd, (Kulluu Unutmadan Yaama Sanat), trc.: Enbiya Yldrm, Hacegan Yay., stanbul 2000-1421. BUHR, Muhammed b. sml, el-Cmius-Sahh, thk.: Muhbbddn el-Hatb, el-Matbaats-Selefiyye ve Mektebh, Khire, 1400. BURSALI, Mehmet Thir, Osmanl Mellifleri, c. I-III, haz.: A. Fikri Yavuz, smail zen, stanbul, 1972. BT, M. Said Ramazan, Fkhus-Sre, Peygamberimiz (s.a.v.)in Uygulamasyla slm, trc.: Ali Nar- Orhan Aktepe, Gonca Yaynevi, stanbul, tsz. CRCN, Ali b. Muhammed, Kitbt-Tarft, thk.: Muhammed Abdurrahmn el-Meral, Drun-Nefis, Beyrut, 2003. TE, Nuriye, Eb Muti en-Nesefnin Kitbur-Red Alel-Ehv vel-Bida Adl Eserinde Geen Hadislerin Tahrc ve Deerlendirilmesi, baslmam yksek lisans tezi, Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Konya, 2007. DRM, Abdullah b. Abdirrrmn, Msnedd-Drim, thk.: Hseyin Selim Esed ed-Drn, Drul-Mun Lin-Neri vet-Tevz, Riyad, 1421/2000. DEMRC, Mehmet, Tasavvuf ve Ahlk Yazlar, Mavi Yaynclk, stanbul, 2005. ERGNL, Zafer, lk Sflerde Nefs Kavram-Haris Muhsib rnei, baslmam doktora tezi, Uluda niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Bursa, 2000. ERAYDIN, Seluk, Tasavvuf ve Tarkatlar, M..F.V. Yay., stanbul, 1994. EREFOLU RM, Abdullah b. Eref, Mzekkin Nfs, Arslan Yay., stanbul, 1971. 130

FUD, Menkb- erf-i Pr-i Halvet Hazret-i abn- Vel, Matbaa-i Efkril-Akrn, Kastamonu, h. 1294 (Konya Yazma Eserler Ktphanesi, Demirba No: 21593) ________, Muslihun-Nefs, (Ankara niversitesi Dil Tarih Corafya Fakltesi Ktphanesi, Mustafa Con A 80, 149; niversite A 414) GAZL, Minhcl-Abidn, thk.: Mahmut Mustafa Halv, Drul-Beirilslmiyye, Beyrut, 2001. ________, el-Mridl-Emn, Drul-Fikr, Beyrut, 1416/1996. ________, Ravzatt-Tlibn, Drun-Nehdatil-slmiyye, Beyrut, tsz. GEYLN, Abdlkdir, el-Fethur-Rahmn vel-Feyzur-Rahmn, DrulMerif Yay., Lbnn, 1988. ________, el-unyel li-Tlib Tarkl-Hakk, thk.: Ism Fris el-Haristn, DrulCl, Beyrut, 1999. GKTA, Vahit, Hicri IV. Asr Buhrda Tasavvuf, Kelbz rnei, Meydan Yay., stanbul, 2008. HARK, Abdlmelik, Tehzbl-Esrr F Uslit-Tasavvuf, thk.: mam Seyyid Muhammed Ali, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, 2006. HATBOLU, brahim, Merikul-Envrin-Nebeviyye, D..A., Ankara, 2004, c. XXIX, ss. 361-362. HEREV, Hce Abdullahb el-Ensr, Menzils-Sirn, trc.: Abdrrezzk Tek, Emin Yay., Bursa, 2008. HEYET, Kuran- Kerim ve Aklamal Meli, Diyanet Vakf Yay., Ankara, 2008. HEYSEM, Nureddin b. Eb Bekir, Mecmauz-Zevid ve Membeul-Fevid, c. I-X, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut, 1967. HEREV, Hce Abdullah el-Ensr, Menzils-Sirn-Tasavvufta Yz Basamak, trc.: Abdurrezzak Tek, Emin Yay., Bursa, 2008. HND, Ali el-Mttak b. Hsameddin, Kenzul-Umml F Snenil-Akvli vel-Ef l, c. I-XV, Messesetr-Risle, Beyrut, 1979. HUCVR, Ali b. Osman el-Cllb, Kefl-Mahcb (Hakkat Bilgisi), trc.: Sleyman Uluda, Dergah Yay., stanbul, 1996. BN ARAB, Muhyiddn, el-Fthtl-Mekkiyye, c. I-X, trc.: Ekrem Demirli, Litera Yay., stanbul, 2008.

131

BN MANZR, Ebl-Fazl Cemlddin Muhammed el-Ensr, Lisnl-ArabilMuht, haz.: Yusuf Hayyat-Nedim Mral, Dru Lisnil-Arab, Beyrut, tsz., KN, Abdurrezzak, Letiful-Alam fi rti Ehlil-lhm (Tasavvuf Szl) ev.: Ekrem Demirli, z Yay., stanbul, 2004. KELBZ, Eb Bekir Muhammed b. shak, et-Taarruf li-Mezhebi EhlitTasavvuf, Mektebetl-Klliyytil-Ezheriyye, Khire, 1400/1980. KELBZ, Eb Bekir Muhammed b. shak,, et-Taarruf (Dou Devrinde Tasavvuf), haz.: Sleyman Uluda, Dergah Yay., stanbul, 1992. KUEYR, Abdlkerm, er-Risletl-Kueyriyye, thk.: Hn el-Hc, elMektebett-Tevfkyye, Khire, tsz. KUEYR, er-Risle (Tasavvuf lmine Dair Kueyr Rislesi), trc.: Sleyman Uluda, Dergah Yay., stanbul, 2003. Kutsal Kitap Dizini, haz.: Behnan Konutgan, Yeni Yaam Yay., stanbul, 2004. MARTI, Mart, Mmin mminin aynasdr Rivayeti zerine Bir Deerlendirme, S...F.D., say: 27, s. 39-63, Bahar 2009, Konya. MEKK, Eb Talib, Ktul-Kulb (Kalplerin Az), c. I-IV, trc.: Yakup iek, Dilver Selvi, Semerkand Yay., stanbul, 2004. MERVEZ, Abdullah b. Mbrek, ez-Zhd ver-Rekik, c. I-II, thk.: Ahmed Ferd, Drul-Mircd-Devliyye Lin-Ner, Riyad, 1415/1995. MEVLN, Celleddn Rm, Mesnev-yi Manev, haz.: Hseyin Muhyiddn Kume, Ner-i Muhammed, Tahran, 1378. MUHSB, Hris b. Esed, er-Riye li-Hukkillh, thk.: Abdlkdir Ahmed At, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, tsz. ________, Hris b. Esed, er- Riye f Hukkillh, ev.: ahin Filiz- Hlya Kk, nsan Yay., stanbul, 1998. ________, Risletl-Msteridn, thk.: Abdlfettah Ebl Gudde, MektebetlMatbatl-slmiyye, Halep, 1384/1964. MUSLU, Ramazan, Osmanl Toplumunda Tasavvuf (18. Yzyl), nsan Yay., stanbul, 2004. MUTALI, Serdar, Arapa-Trke Szlk, Daarck Yay., stanbul, 1995. MNV, Zeynddin Muhammed Abdurraf, Feyzul-Kadr, Matbaat Mustafa Muhammed, Msr, 1356/1938. el-Mncidl-Ebced, Drul-Mark, Beyrut, 1986. 132

NES, Ahmed b. uayb b. Ali, Snenn-Nes, Mektebetl-Merif lin-Neri vet-Tevz, Riyad, tsz. NEYSABR, Mslim b. el-Haccc, Sahh-u Mslim, thk.: Muhammed Fud Abdlbk, Dru hyil-Ktbil-Arab, Beyrut, 1412/1991. OUZ, Muhammed hsan, abn- Vel Ve Mustafa erke, Ouz Yay., stanbul, 1993. KE, Ahmed, Kurnda Nefs Kavram, nsan Yay., stanbul, 1999. NGREN, Reat, Osmanllarda Tasavvuf: Anadolu'da Sfler, Devlet ve Ulema (XVI. Yzyl), z Yay., stanbul, 2003. PARLATIR, smail, Osmanl Trkesi Szl, Yarg Yay., Ankara, 2006. RAZ, Muhammed b. Eb Bekir b. Abdlkadir, Muhtrus-Shh, el-MektebetlAsryye, Beyrut, 1418/1997. SARI, Mevlt, el-Mevrid, Arapa-Trke Szlk, Bahar Yay., stanbul, 1982. SERRC, Eb Nasr et-Ts, el-Lma, thk.: Abdlhalm Mahmd, Th Abdlbk Srr, Drul-Kitbil-Hadse, Msr, 1380/1960. SOFYALI, Bl Efendi, 7 Makm 7 Nefs, haz.: Muhammed Bedirhan, Hayykitap yay., stanbul, 2010. SELV, Dilaver, slmda Velyet ve Kermet, mran Yay., stanbul, 1990. SUYT, Abdurrahman b. Eb Bekir, el-Cmiu's-Sar, irket Mektebe ve Matbaa Mustafa Elbn el-Haleb ve Evldh, Msr, 1358/1939. ________, Abdurrahmn b. Eb Bekir, el-Fethul-Kebr, thk.: Ysuf en-Nebhn, Drul-Kitbil-Arab, Beyrut, tsz. SHREVERD, ihbddn Eb Hafs mer, vrifl-Merif, Drul-KtbilIlmiyye, Beyrut, 1999. ________, ihbuddn, Avrifl-Merif (Tasavvufun Esaslar), trc.: H. Kmil Ylmaz, rfan Gndz, Vefa Yay., stanbul, 1990. SLEM, Eb Abdurrahmn, Tabakts-Sfiyye, thk.: Mustafa Abdlkadir At, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, 2003. ARN, Abdlvehhab, el-Uhd'l Kbra, (Byk Ahitler) trc.: Selahaddin Alpay, Bedir Yay., stanbul, 1401/1981 TATI, Mustafa, eyh mer Fud ve Sadefiyyesi, Yedi klim, Temmuz, 1993. TENK, Ali, Ahmed Kudds Ve Tasavvuf Dncesi, baslmam doktora tezi, Ankara niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Ankara, 2007. 133

TS, Eb Nasr Serrc, el-Lma (slam Tasavvufu) ev.: H. Kamil Ylmaz, stanbul, 1996. TRMZ, Muhammed b. sa, el-Cmiul-Kebr, thk.: Ber Avvl, Drularbil-slm, Beyrut, 1996. TRER, Osman, Ana Hatlaryla Tasavvuf Tarihi, Seha Neriyat, stanbul, 1998. ULUDA, Tasavvuf Terimleri Szl, Kabalc Yay., stanbul, 2001. ________, Sleyman, Halvetiyye, T.D.V. .A., stanbul, 1997, c. XV, ss. 393395. UYSAL, Muhittin, Tasavvuf Kltrnde Hadis, Yediveren Yay., Konya, 2001. NAL, Asuman, mer Fud (v.1560/1636)nin Risle-i Virdiyye Adl Eserindeki Tasavvuf Grleri, baslmam yksek lisans tezi, Seluk niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Konya, 2008. VCDN, Sdk, Tarkatler ve Silsileleri (Tomr- Turk-i Aliyye), Enderun Yay., stanbul, 1995. YAZAR, lyas, mer Fud Hayat, Eserleri, Edeb Kiilii ve Blbliyyesinin Metni, baslm yksek lisans tezi, Dokuz Eyll niversitesi, Eitim Bilimleri Enstits, zmir, 1999. YILMAZ, H. Kmil, Anahatlaryla Tasavvuf ve Tarkatlar, Ensar Neriyat, stanbul, 2002. ________, Tasavvuf Meseleleri, Erkam Yay., stanbul, 1425/2004. YILMAZ, Necdet, Osmanl Toplumunda Tasavvuf-Sfler, Devlet ve Ulem, O.S.A.V. Yay., stanbul, 2001.

134

EKLER

135

EK 1: MUSLHUN-NEFSN GNMZ HARFLERNE EVRS [Bu risle, nefsin mertebelerini ve sfatlarn beyn iin yazlan Muslihun-Nefs ve Ahvlh isimli risledir] . .[Hamd, Nefsini bilen Rabbini de bilir768 kelmnn hkm ile tlibe nefsini tarif eden Allha aittir. Salt selam, Allh Telnn Ben gizli bir hazine idim sznn srrn aa karan Muhammed (a.s.) ve Hakkn Ben bilinmek istedim de, mahlkt yarattm sznn srrna vkf olan onun ilesi ve ashb zerine olsun.] . . [Hd-i Kadme hamd ve Rasl-i Kerme, mritlerin bykleri olan drt byk halfeye ve ird edici ashba salt selmdan sonra], Ey tlib-i Hakk-i Vedd ve ey rb-i vusl-i zt-i Vcibil-Vucd! Bil ve gh ol ki, Sultn- enbiy Hazreti Muhammed Mustaf (s.a.v.), . [ Ben gizli bir hazine idim; tannmay murd ettim de tannmak iin mahlkt yarattm]769 bre-i pr esrryla Hakk Teldan hikyet buyurduklar hads-i kudsden fehm olunan oldur ki, insann m hulka lehi [yaratl gyesi] ve dahi amel-i eratten ve slk-i tarkattan murd, tahsl-i tecelliyt- selse ile tekml-i marifetullh ola. Ve dahi, [ Kim nefsini bilirse Rabbini de bilir]770 bresiyle vrid ve mehur olan kelm- erf bis-i tahsl-i [3] marifetullhtan dahi fehm olunan oldur ki, tlib-i marifetullh olan k- sdk, mrid-i kmil-i fyik irdndan te-i ak ilh ile bse-i taleb ve mchedede cevher-i zerr-i nefsi kl edip ve hl ile sikke-i marifete lyk olmas, evvel kendini ve nefsini bilmeye mevkf ola.

768

Bk.: Acln, smil b. Muhammed, Kefl-Haf ve Mzll-lbs, Dru hyit-Trsil-Arab, Beyrut, Bk.: Acln, a.g.e., II/132. Bk.: Acln, a.g.e., II/262.

1351, II/262.
769 770

136

Li-Mharririr-Risle Hakk bilmek, nefsi bilmeklie mevkftur. Bu tlsmn fethine yol, rife marftur. Li-Mevln Hamdi elebi f Ysf Zleyh, marifet sikke-i mbrektir, lyk olmaz bu sikkeye herkes. Kta li muharririr- risle Bir gevher-i mcell bahr-i nefsde rfn. Ey gavvs- merif sen de dala gr n. Gavvs dil kard bahr-i cndan bir kehr. Ey sarrf- merif sen de ala gr n. Bu sebeptendir ki, mrid-i kmil sultanlar, nefs hussunda ziyde ihtimm edip, nefsin ztna mteallk ve nefsin sft- zemme ve hamdelerine mteallk muhtasar ve mtavvel ok risleler ve kitblar telf etmilerdir. Zr ibtid-i hlkatinde nefs, m771 ve mezmm ve yedi sft ve yedi hl halk olunmutur. Bu ecilden, sft- zemmesini sft- hamdeye tebdl lzm olduu sebepten, evvel slike kendi nefsini ve nefsin sft- zemme ve hamdelerin bilmek ve nefs ile mchede etmek lzm oldu. F Beyn-i Hlkatir-Rhi Ven-Nefs [4] Rivyet olunur ki, Hlk- d lem zrhtan olan cin ve bendem iin rh ile nefs halk eder olunca, evvel rhu halk edip ve lem vcda geldikte, tevhd-i zt-i Hakkla rubbiyyete ikrrn ve ubdiyyete istihkk ve liykatin izhr iin Hakk Tel, . deyip, yan Y rh! Ben kimim? diye, rha hitap edince, rhun, filhakka n pk ve l ve zt ve sft, zemmeden ber ve hl olmakla bir an tereddd ve teenn mel gstermeyip, Hakk Telnn htb- mstetbna alel-fevr cevb verip, rubbiyyete ikrr ve vahdetine mn kastna: .[Sen benim rabbimsin. Senden baka ilah yoktur] dedi. Bu ecilden rh, Hakk Tel katnda makbl ve merb olup ve ulvv-i

771

m: Hayrsz.

137

nnda,.[ De ki: Rh, Rabbimin emrindendir]772 nzil oldu. Badeh, Hakk Tel nefsi dahi halk edip ona dahi: [ Ey nefs! Ben kimim?] diye hitb edince, nefs evvelemirde rh gibi kelime-i tevhd ile mn getirmeyip, nnda olan kubh hlin ve cehl-i dallin zhr edip filhl kendi vucdundan ve kibr ndndan cevb vermediinden mad, vucd-i Hakka mukbele edip nefs dahi Hakk Telya deyip, yan Ya ben kimim? deyince, m ve bed-hl [5] olan nefsin sft- zemmesi gidip, sft- fen ile muttasf ve mrebb olsun iin, Hakk Tel kendi kudretiyle yedi yzyl nefsi cehennem ateine yakp lem-i manda bu vech ile mumele ve azb etti. Ve bu kadar mumele ve terbiyyetten sonra Hakk Tel tekrar: Ya nefs ben kimim? deyince, yine evvelki gibi Ya ben kimim? dedi. Hakk Tel tekrar lem-i manda bu kadar yl a ve susuz koymak mumelesiyle terbiyet edip, badeh Hakk Tel: Ya nefs ben kimim? deyince, zikr olunan riyzt mumelesiyle nefse fen ve tezkiye gelip ve kibr nd sft gidip, hakk anlamaya kbiliyet gelmein, ol dahi rh gibi ikrr ve mn kastna, [ Sen benim rabbimsin. Senden baka ilah yoktur] dedi. Ve bu ikrr mnla hizmet-i Hakka kbil ve lyk olup vucd-i insnda tasarruf verildi. mdi bu rivyetten malm oldu ki, adamna gre her kimsede nefs-i emmrenin bu hlet-i sftnda bakiyye-i met ola ki, ehline malmdur. Sl: Ve eer, Nefs niin mem ve bed-hl halk olundu? denilirse. Cevb: Bu hussu ilm-i Hakka ve esrr- hikmet-i ilhiyyeye mazhar olan lim-i rabbn insn-i kmiller bilirler. Ve her kimseye elfz- sarha ile tahkk beyn olunmaz. [6] Ve bu huss lim-i rabbn ve mm Kn (k.s.) Hazretlerinin Istlhtta tahrr ettikleri hikmet-i mechledendir ki, Hazreti Raslllh (s.a.v.) bu makle bir hikmet-i mechlede, bir htunun sline sarhaten cevb vermeyip, hkez [ Bana vahy olundu]773 buyurmulardr. Sebeb-i Telf Yan, sebeb-i sudr-i kelm- red ve bhis-i zuhr-i merm-i fudm oldur ki, nefs hussunda ziyde ihtimm ve mchede lzm olduu ecilden, bu fakr-i hakr ve zaf pr taksr Derv mer el-Fud er-Rc afve Rabbih el-Hd, Kastamonuda trbe-i pr

772 773

sr, 17/85. Mslim, Cennet, 64; Eb Dvd, Edeb, 40; Tirmiz, Menkb, 67; bni Mce, Zhd, 16, 23.

138

envrlarnda medfn, kutb-i cihn ve mrid-i ins cn ve sultn- ehl-i hln Hazreti Eeyh abn Efendi [ Allh salam srrn takds etsin ve emn rhunu d etsin] Hazretlerinin seccde-i merci- cmle insnlarnda, hdimlfukar iken, tlib-i sdklara, ird mahallinde mertib-i nefsi ve nefsin sft- zemme ve hamdelerin telkn beyn edince, onlara hfz marifeti asn olmak iin feyz-i ilh ile ve Hazreti Sultnn rh-i pr futhlarndan himmet iretle, her birinin elkbn ve mertebesin birer kta ile nazm edip ve yedier sft- zemme ve hamde ki, ol ktalarda [7] zikr beyn etmi idik ki bunlardr: Kta-i l [Birinci Kt'a] Nefs-i emmre sft hefttir; Kibr hrs ve hased ehvettir. Drd bu, nc dahi dinle. Buhl ve hkd ve gazab hiddettir. Kta-i Sniye [kinci Kt'a] Dahi levvme yedi, eyle fikr! ret ucub, heves dahi mekr. Drd bu, nc dahi anla. Ki, temenn ile levm ile kahr. Kta-i Slise [nc Kt'a] Mlheme dahi yedidir cn? Ilm tevzu ve tahamml seh. Drd bu, nc dahi hfz et. stikmetle kanat sabr.

139

Kta-i Rbia [Drdnc Kt'a] Mutmainne yedi ey sfi gnl! Cd ve gam ve zhd ve kr ve tevekkl. Bei bu, ikisin dahi iit. Ki, ibdet-i Hd dahi tezelll. Kta-i Hmise [Beinci Kt'a] Yedidir rziye ey merd-i fen! Zikr ve ihls ve vera dahi rz, Drd bu nc dahi bile gr, Ki, riyztla kermetle vef. Kta-i Sdise [Altnc Kt'a] Yedi marzyyedir, eyle nigh!774 Bu makm ehli grr ztullh, Biri terk-i beeriyettir nn, Ve tahallukta bi-ahlkillh! Birisi dahi tefekkr filllh, Birisi dahi saf f nrillh, Ve takarrubdur ilallh birisi, Ve telattufta al halkllh. Altsn eyledikse tekml, Ki, nasb ola lik-i ztillh. Ve dahi mertib-i nefsi ve sfatlarn bu nazmla beyn, gyet icmlde olup bir miktar tafsl mfd-i lzm olman herkese [8] malm ve san olsun iin izhr- fazl u hner olmamakla, baz mbtedlere fehm izn gyet lzm olan yerlerde int-i melha ve brt-i fesha kasdetmeyip, elfz- Trkyye ve basta ile mil-i mchidni mertebe-i

774

Nigh eylemek: Bakmak, nazar etmek.

140

kutsiyyeye sl eden bu Muslihun-Nefs nm- risleyi bu zafl-biza775 ve kalllbera776 bu zaf klletle cem tahrr etti ki, miln- erat ve slikn- tarkat ve muhassln- marifet, mkemmiln- hakkat olan ihvn- hulln777 saf keml ile ebedl-bd, bi avnillhi Rabbil-bd mstefd ve bermurd olduklarnda, bu fakr mznibi dahi ltflarndan hayr du ile yd edeler. Pend-i Merb Ey tlib-i sdk ve mrd-i k! Bu dahi malmun olsun ki, tark- Hakka slik olup dil cndan marifet-i nefs sebebiyle tekml-i marifetllh murd eden derv, eer bu risle ve eer gayri risleler ve kitblar, der ibtid-i slknde, asl biriyle mukayyed olmayp, hemen mridinin srr himmeti ve Hakk Telnn feyz nyetiyle mrkabe ve mchedeye megl olup risleye ve kitba nazar etmeyi zhir gznden terk ve havtr- fkiyyeyi ve efkr- hliyyeyi kalpten tard edip [9] ve dahi vkalarn mride tabr ettirmekle dil cn gzn, ecveb-i enfs leminde olan hl ve sftlarn grp ve bilip, lem-i gayb ve melekttan zhir ve mnkeif olan vridt ve meni-yi kefeyi, kalp ve rh leminde bulmaya ve bilmeye kasd azmet etmekle, tecelliyt- ilhiyyeye lyk ve mazhar olmak gerektir. Ve eer mcerred risle ve kitb ile bilmeye ve tahsle kast eder ise, kuvvet-i ilmiye ile bir miktar tekml-i hl eder gibi istifde eder. Velkin marifet-i kliyyede kalp, marifet-i hliyye ele girmez. Zr marifetullhn mevkfe-i aleyhs olan marifet-i nefs, hl ile tahsl olunmaynca, marifetullh dahi hl ile tekml olunmaz. Lyiha Ber Vech-i Temsl. Ve dahi, beytl-mlden izn-i sultnsz hafiyyeten alnan mala, ml-i ull dedikleri gibi, kl ile ve risle ile tahsl olunan marifetllh dahi hl-i ull denmek cizdir. mdi bu hl makbl deildir ve ehline malmdur.

775 776 777

Zafl-biza: Vasflar zayf. Kalll-bera: Kabiliyetleri az. hvn- hulln: Sdk dost kardeler.

141

Temsl-i Marifetil-Makliyye Li-Muharririr-Risletil-Ahvliyye Ehl-i hl olmayp marifet-i kliyye ile rif olan, ol kimseye benzer ki, ilm-i nahvin kavidine hakkaten ehil olan, ilmen kavid-i irb ol kimsenin yannda [10] syleirler iken, ol kimse ulemnn azndan iitmekle yahut ehlinden ilm-i nahv ders edinip okumadan, mcerred Trkgara778 irb kitbndan sivd- hivn olmakla, kendi kendine okuyup akl- ma kuvvetiyle kavid-i irbn merft ve mansbt ve mecrrtn zabt hfz etmekle, Fil ve mbted ve haber ve sir mensbt merfdur. Be mefl ve sir mensbt mansbdur ve muzf- ileyh ve hurf-i crre dhil olan mecrrdur diye, elkb ve esmsi ile azdan haber verir. Ve iitenler dahi irb bilir sanrlar. Velkin lzm gelse her birinin mahallinde, irbn hlin ve kavid-i ilmiyesin beyn takrir etmeyip ve terkb-i Arabiyyeyi dahi okuyunca, irb ile kratna kdir olmayp ve irb bilmesi, mcerred laklaka-i lisna kp, bb- ilm-i nahvden hibir nesneyi mfd olmaz. Ve bir mahal olur ki, cehli dahi zuhr edip ehl-i ilm-i azzler yannda bil mvcehe fezhat ve rsvylk hsl olur. Ve Lyihatl- Makl Der Temsl-i Seyyh Abdl Mrifet-i kliyyede kalp mrifet-i zevkyye ve hliyyeye vsl olmayan ehl-i slkun hli ve meli dahi neye benzer denilirse, bu temsl lyih oldu ki, [11] slknde rfn- kmile vsl olmam seyyh-i b-keml ve ndn-i b-hl ve hayrn-i bed-kl seyyh abdl hline benzer. Zr bu mekle abdla mertib-i etvrdan ve makmt- marifetullhtan ve tecelliyt- ilhiyyeden sl olunsa, rifler kline ve hline kdir olmayp mebht779 ve ll olur. Ve amma ahvl-i lem-i fetretten ve ekl-i lem-i kesretten sl olunsa, z-i ehl-i fer ve gara-i prl780 gibi kssa-i havn, sft- latfe ve l ile meclisi pr edip ve cradan kalbine doldurduu esrr- mceb-i efkr- btla ve haylt- zile iktiz ettii kl kl ve b-mele r edip, ehl-i kekel ve tembelden ve battl ve ehl-i keselden kelm- b-melin dinler, kendi gibi, vre ve b-r bulduktan sonra der ki: Seyhat leminde falan kadar azm ehirler ve kasbt ve kalalarda bu kadar

778 779 780

Trkgara: Trke. Mebht: akn. Prl: akac

142

dalar ve sahrlar seyrettim. Ve ol dalarda ve sahrlarda bunca blend ve mehb ahcr ecr ve env- nebtt ve ezhr ve nce mrn781, blend-i pervz ve blbl-i pr vz ve nice bunlar gibi hayvnt- acbe ve ey-i garbe grdm. Ve bu kadar pdihlk yer gezdim. Ve her vilyette ve diyrda bu kadar zviye ve hngh ve bu kadar trbe-i meyih- ehlllh ziyret erttim. Ve bu kadar shib-i [12] kermt ve ehl-i velyet sultnlara bulutum. Ve mushabet-i saf bahlaryla merref ve pr saf olup himmet-i liyelerine ve hayr dularna mazhar oldum deyip bu kadar lf gzfla haber verip ve lkin bunca seyrettii eynn hlinden ve hakkatndan ve srrndan ve ol ziyret ettii trbeler ve hnghlarn esrrndan ve buluup mushebet ettii sultnlarn rfn ve hlinden b-haber olup ve kendi kusrun ve aybn dahi bilmeyip, kuru dav ve beyhde sz ile gn geer ve mcerred sret ve ekl seyrinde kalr. Ve sret leminden b-haber olup, rif-i ehl-i hl olmamakla hicb- kesrette ve vdiy-i cahlette kalp, kendi miktrn ve hlin bilmez iken, yine ehlllhtan geinir. Nitekim riflerin biri buyurdu: Beyt [Sen bir hazinesin; fakat tlsmn klesisin/Sen bir cnsn; fakat cisim zindanndasn.] mdi, tasavvufu ve merif-i ilhiyyeyi, mchede ve teslm ile mrid-i kmilden tahsl ve tekml etmeyip, mcerred tavrlar ve tavrlarn usl-i esmsn ezberleyip ve tabr-i vka mertebesinde kalp ve mertib-i nefsi ve nefsin sft- zemme ve hamdelerin ve mertib-i rhu ve cils ve ahvlin ve mertib-i kalbi ve tasfiyesi hltn ve mertib-i akl ve idrktn() [13] hd zevkle bilmeyip ve fen-i selse ve tecell-i selse ve tevhd-i selse ve fen ve bek ve makm- cem ve cemden sonra cemul-cem ve firak- sn ve telvn Badet-temkn hlleri, kef-i mnev ve sr ve srr- haf ve haf-i mutlak hlleri, hd-i tm ile marfu ve hli olmayp, bu brt ve stlht mcerred azdan renen kimseler dahi, azdan Trk kavid-i irbdan, mesil-i nahviyyenin irbn reten kimseye ve seyyh abdla benzer. Hatta eyhmiz ve eyh-i cihn ve kutb-i zamn ve mrid-i ins cn abn Efendi Sultn (k.s.) Hazretlerinin hulef-i kirmndan seccde-i msr lemlerinde ird eden mrid-i kmil ve mrebb-i hdlerimiz Abdlbk Efendi ve Muhyiddn Efendi (kaddesellah srrahm) tliblere istihkk- kmil ile ird

781

Murgn: Kular.

143

ederlerken, ikisinden dahi istird ile tahslim zamnnda, lem-i gayb melekttan min ndillh kalbe inkif ve rha feyz ile her tavrda, mifth- esm muktezsnca zuhr eden vridt ve tecelliyt ve sir levyih ve hlt, lisn- mrifet fen782 ve hl ninlaryla, ziyde kef beyn murd ettiimde, lisnla [14] beyn etmeyip, mrifet-i kmile-i hliyye-i vicdn olandr diye remz ile ird ederlerdi. Beyt Olmaz ders-i ilm-i srr- Alm, Halka harf sad ile talm. Ve dahi buyururlar ki, abn Efendi bize ird ettiklerinde, her mdde ve her hli dile getirmeyip, Feyz-i Hakk myesser ola diye du ve himmet ettiklerinden m ad, ekser zamanda, mbrek ellerinin arkasyla gsmze vurup iret edip, Var derv, l mrkabede ol, sonra bulursun derler idi diye haber verip ve onlar dahi bu vech ile ird ve amel ettikleri ecilden, biz dahi l mrkabede olurduk. Ve bir miktar ieri leminden kef-i mnev ile feyz myesser olduktan sonra, bir miktar hakmne beyn ederlerdi. Elbette, ilm-i tasavvuf ve marifetllh klde kalmayp hl olmakla bu vech ile olmak gerektir. Nitekim Yahy b. Muz Er-Rz (k.s.a.) Hazretleri, . [Kim ki, amelsiz sz ile slihler arasna katlmak isterse, davet edilmedii dne katlan kii gibidir] buyurmulardr. Manas, mlhem faslnda, sft- istikmet beynnda inallh zikr olunur. Ve dahi, yukarda hlkat-i nefsde zikr iret [15] olunduu zere, mm Kn (k.s.) Hazretleri Istlhtta, hikmeti vecihle yazp, hikmet-i mantkun bih ve hikmet-i ayr-i mantkun bih ve hikmet-i mechle buyurmulardr. Ve bu bizim rislemiz, ahvl-i nefsi ve mertibin beynda, marifetullhn ve ilm-i tasavvufun dile gelip, mantkun bih olan mertebelerin ve sftlarn beyndr. Bu mertibde, nutka ve lisna gelmez yerler ve hller oktur. Mrid-i kmile hizmet ve tekml eden ehl-i hle mlumdur.

782

Fen: Neredici, yayc.

144

Beyn- Mfd Ve meyih- zmn bu hussta risleler ve kitblar telf etmekten murdlar, sir ilimler gibi onlardan okunup ve yazlp, ilm-i tasavvuf ve marifetullh tahsl ve tekml olunsun demek deildir. Ancak, rifler tekmlden sonra dekiyik-i meriften ve mertib-i nefsten baz mkiltn halledip, irda ziyde kuvvet getirsinler demektir. Ve bundan evvel zikr olunduu mefhmla, mridin tliblere hakmne beyn ettikleri gibi, mrid-i kmil hzr bulunmadnda, ieriden zuhr eden baz hllerin ve vridt ve tecelliytn kef beynna sebep olsun demektir. Beyn- Dier Ve dahi, tekml-i keml [16] kuvvette olup, asl mkilt olmayan kmil ve mkemmil azzlerin kalb-i kif-i mrifet ve rh-i fiz-i hakkatlar, nsttan lhta varnca, cmle avlim ve makmt seyr htlarnda, ihta-i klliye bulup, yt- tenzleden gayri yt- tekvniyyeye ve ktb-i hakkiyyeye nzr olduklar ecilden, irdda ve gayri hlde, risleye ve kitba ihtiylar yoktur. Ve bu hl ve kemlde olan azzler, risleye ve kitba baktklar takdrce, istifde iin bakmazlar; ancak, sir kmillerin rfn hlleri ile kendi rfn hllerin tatbk edip ve lem-i manda ve btnda, onlarn rhniyetleriyle mkleme ve mushabet edip rhn ve srrn saflanmak iin bakarlar. Bu hl ehline malmdur. Tekrr- Sebeb-i Telfe rettir: Ve dahi, meyih- zm ve ulem-i kirmn nefse ve nefsin sftlarna mteallk nefs ve latf risleleri var iken, bu zafl-hl ve nahfl-bl, nefs hussunda bu Muslihun-Nefs nm- risleyi cem tahrre ictir ettikte sebep odur ki, onlar telflerinde etvr- seba mertibini itibr etmeyip, aleltlk [17] ve keyfe met-tefak itibr- har ile ve gayr-i tertb-i latf ile tafsl beyn etmilerdir. Ve tavr- mertib itibr eden azz dahi bu minvl zere her tavrda zikretmeyip ve tavrlarda zikr ettii takdrce, bu ktalarda zikr olunan tertb zere ancak sft- nefsten ess ile yedier sftlarn zikredip, metin kitb gibi gyet ile icml ihtisr ihtiyr etmilerdir. Eeri, ihtisr matlbdur. Velkin al vechit-tafsl vet-tatvl deil. Al-vechil-ifde vel-tnb istifde mstetb iin ol 145

sultnlarn ervh- mukaddeselerinden istimdd ve Hakk Teldan istinetle, onlarn beyn- rhnlerine ve kelm- rabbnlerine erh beyn kast olunup ve onun zerine bnyd olunup bu rislede mertib-i nefsi ve nefsin her mertebesinin sft- zemmesini ve hamdesini beyn etmek ve her tavrda ve her makmda mcveret mukranet ile vki olmakta ve beynna bile derc etmekle tafsl beyn olunmakta, tlib ve slike esheliyyet ve enfeyyet mlhaza olunmutur. Hem hakkatl-hl yledir. Mesel, ehl-i sefer, [18] her konduu menzilde ve hnda zahre bulup har yere varmaya ve gtrmeye muhta olmayp seferinde kolaylk olduu gibi bu tertb zere dahi cem beyn, tliblere yledir. Fefhem! [Anla!] Ve dahi, kutb-i cihn ve mrid-i ins cn abn Efendi Sultn (k.s.a.) Hazretlerinin msl-i Hakk olan silsile-i aliyyi-nlarnda ve erkn- latfelerinde ilel-n ird istird, bu tark zere olup ve bu men ve hakyk, hasb-i hl olmakla, bu rislemiz dahi bu minvl zere cem beyn myesser olmutur. Ve bu risleye bilgaraz ve hasbetenlillh nzr olup ve bu nazar ile ayb noksnn mhede ve muyene eden ihvn- zevil-ihsndan mercdr ki, hsl-i hamdeleri ve ahlk- cemleleri muktezsnca dmin-i ltf ile cmle aybn setr ettiklerinden mad noksnn itmm ve hatsn slh buyuralar. Risle-i Muslihun-Nefs Beyn- rdur: Ey tlib-i sdk ve mrd-i k! Kelm- sbktan, ins cinnin m hulika lehs marifetullh olduun ve istidd ve kbiliyeti miktr tahsl ve tekml dahi zerine farz [19] olduun bildik ise ve dahi, [ Nefsini bilen, Rabbini de bilir]783 kelmnn kem hve hakkuh manasn fehm izn ettik ise, std- lem olan mrid-i kmil ve mimrn mberet irdyla, sary- rfnn ess bnydn kendi vucdun leminde brakasn. Zr kenz-i merif-i rhniyyesinin, kendi vcdun virnesinde mahzn ve medfndur. Kalb-i insn ki, tlsmt- acib drdr. Ve dahi bu fethi lzm olan tlsm- acb, ajdehy- nefs zere balanmtr. Nitekim beyt-i sbkta malm oldu. Mdemki vucd leminde bend-i muhabbet, dnya ile balanan tlsm- azm, zikrullh ile ve meftih- esm-i itiliyle mrid-i kmil irdnda kef-i mnev ile feth olunmaya. Esrr- knt kenze vukf ve hlle marifetullh ele girmez.

783

Bk.: Acln, a.g.e., II/262.

146

Li-Muharririr-Risle Knt kenzin gencini bulmak dilersen, ajdehy- nefsi ldr, kalbini vrne kl. Beyn- Mfd Ber Vechi Lyiha Ve dahi, .[Nefsini tanyan, Rabbi de tanr]784 kelmnda nefsten murd, rha mukbil olup, sft- zemme ve hamde ile muttasf olan nefs-i mahd deildir. Belki murd, tlibin kendi ayn-i vcdudur ki, insn drt nesneyi cmidir. [20] Bu mahalde nefs kelimesinin medll bu drt nesnenin ictim ile kim olan vucd-i insndr. Ve ol drt, biri nefs ve biri rh ve biri kalb ve biri akldr. Ve Seyyid Yahy Sultn (k.s.) Hazretleri telkn ve irdnn usl zere her birinin er mertibi vardr. Ve her bir mertebenin birer ismi vardr. Ehline malmdur. Ve bu zikr olunan tertb, slkte itibr olunan etvr usl ve tavr zere deildir. Vka tabrinin usl ve knnu zeredir. Ve mrid-i kmil ve mrebb hdlerimiz abn Efendi Sultnn dehn-785 rfn fenlarndan bu tertb-i bret ile nakl ve beyn edip bu minvl zere ird-i tlibn ettiler ki, silsilemizden olan azzlerin ehline malmdur. Ve bu tahrr-i risleden aksy- murd, etvr- sebada olan mertib-i nefsi ve nefsin sftlarn beyn olman, zikr olunan drt nesnelerin tertbine ve tabr-i vka knnuna mteallk nesne tahrr ve beyn olunmadndan mad, etvr- seba yazan azzler gibi, etvr- sebann ahvl-i tecelliytna ve esrr- hakykna [21] mteallk tasrh beyn ve tahakkuk-i bre olunmad. ll meerki iktizy- hl ve mahalle gre remz iret olunmu ola. Ve dahi etvr- seba hasebince, nefsin her bir mertebesinin yedier sft vardr. Amma, ser emei evliy ve kutbull-aktb vel-asfiy Seyyid Yahy (k.s.a.) Hazretlerinden abn Efendi (k.s.) Hazretlerine gelince(ye kadar) ird eden sultnlar, nefsi alt mertebe sftla beyn etmilerdir. Ve onlardan tekml-i hl eden azzlerimizden biz dahi bu vecihle istird ve istifza ettik ki, nefs-i emmre ve levvme ve mlheme ve mutmainne ve rziye ve marzyye derler. Ve dahi ehl-i istidd tlib-i sdk derviin yedinci tavrnda ve tekml hlinde nefsin sft- zemmesi bilklliye sft- hamdeye tebdl olunmakla, nefs yedinci

784 785

Bk.: Acln, a.g.e., II/262. Dehn: Az.

147

tavrda rhla ittihd kesbedip, muktezlar ve hlleri bir olman nefs bretiyle zikr olunmayp, rh-i kuts bretiyle zikrolunur. Ve bu ecilden rislemiz alt fasl zerine cem ve tahrr olundu. Evvelki Fasl Nefs-i emmrenin yedi sft- zemmesin bu kta ile [22] beyn eder. nk tlibe, evvel kendi ayn-i vcdun bilmek lzm olunca, nefsin her mertebesin ve her mertebesinin sft- zemmesin ve hamdesin dahi bilmek lzmdr ki, bunlar bilmeyince, [ Kim, nefsini bilirse] kelmndan hsl olan man keml bulmayp kem yenba nefsi bilmez. Kta-i l Nefs-i emmre sft hefttir; Kibr ve hrs ve hased ve ehvettir. Drd bu, nc dahi dinle, Buhl ve hkd ve gazab iddettir. Beyn- Ahvlin-Nefs Al Vechit-Teml Ve Al Tasdril-Mukaddime Ve nefs-i emmre, insnn vucd msrnda kibr nd ile muttasf ve ucb fesd- Firavn misl bir zlim bed-hl pdih- prhl mesabesindedir. Ve bu sft- zemmeler dahi, Hmn-i ndn ve sir vzer-i b-mn olan yedi zlime vezrleri mesbesindedir. Zr [ Ona rhumdan flediim zaman]786 tecellsi ile Hakk Telnn vcd-i insn terf ve tazm ettii, rh-i sultnnin hline ve hikmetine tbi olmayp ve asker-i eytne tbi derv olup ve bu ecilden adlet ve insf zere olmayp rha ziyde hasm olmakla, insnn [23] vcd ehrin ve kalb saryn fesda verip nez billhharb yebb787 ederler. Ve bu yedi sft- zemmeden ziyde sir evn- mfside788 ve

786 787 788

Hcr, 15/29. Yebb: Harap, ykk, bozuk. Avn- mfside: fsd edici yardmclar.

148

sft- zemmeleri kat oktur; hesba ve zabta kbil deildir. Hakk Tel cmlemizi err fesdlarndan saklaya. Amma bu sft- zemmelerin her birin tlib kendi vcdunda yaknen mhede ile bilip ve riyzt mchede ile sft- hamdeye tebdl etse, byk sft- zemmeler fenya varp, hkm lav mzmahl olmakla, hesba ve zabta kbil olmayan avn- mfside-i harde sft- zemmeler dahi, bilklliye zil mzmahl olup, vcdu ve hkm kalmaman, tlibin ve kmilin vcd ehri ve kalb saryn ifsd ve tahrbden kurtulup, sde ve mamr olur. Lyiha Ve nefs rha hasm olduunun vechi budur ki, geri emr-i Hakkla vcd-i insnda, nefs ile rh izdivc etmilerdir. Ve bu man rif-i kmile marfdur. Ve lkin sft- ayr ile haslet ve iktizlar birbirleriyle muhliftir. Zr [24] nefs, ednya ve kesrete meyleder ve rh, elya ve vahdete meyleder. mdi, tlib-i sdk cidd ihtimm ile dakka fevt etmeyip, basret akdm zere olmak gerektir ki, pencmde ve emde ikisi ittihd kesbedip muktezlar bir olunca, rhniyet keml bulmakla derv-i tlib tekml-i hle lyk ve msted ola. Vka Bu fakr hakr-i b-vcd ve pr taksrin vkasdr ki, mnsebetle tahrr olundu ki, . 149

[Ryamda grdm ki, byk, belki en byk bir caminin kapsna gittim. (Caminin) katlarnda, lem-i fkta benzerini grmediim eyler vard. eri girince, makm- erf ve krs-yi latfte, rabbn bir kelm ve rahmn bir vaaz ile deerli bir kavme ve kalabalk bir heyete konuma yapan, heybetli, nr yzl, aklen ve rhen lim olan bir zt grdm. Onlar tamamen ona ynelmilerdi. Onlara, Bu rahmn adam ve rabbn lim kimdir? diye sordum. Onlar Doru yola eritiren Hulef-i Ridnden mer bnl-Hattbdr dediler. Allh ondan ve btn ashb- Raslllhtan rz olsun. Ona, tam bir sfiyet ile ynelince, ondan duyduum ilk kelm u dediidir; Ey mminler topluluu! Uyank olun ve nefs-i emarenin errinden ve hlebz eytn'n tuzandan gfil olmayn. nk iv ve idll konusunda, o ikisinin hlleri ve sfatlar birdir Sonra-Allh ondan rz olsun- (yle) dedi: Biliniz ki, ben eytndan u hli mhede ettim; O, bir insan iv edip dallete drmeye kastedince, nce ona dikkatli bir bakla bakar. Eer bu insn sft- zemme ile muttasf ise, bir fr ile onun zerine fler. Masyetleri ve dalleti ileme konusunda, sft- zemmenin ona kfi geleceini bildii iin, onu hllerden ve sfatlardan herhangi bir hl ile kaytlamaz. Eer kii, Allha ynelmi olarak, sft- hamde ile muttasf ise, ona asl fleyemez ve onu ivs ve idlli ile kaytlayamaz. Yan, eer nefsni sfatlarn zenginlii ve rhn kuvvetlerin galebesi ile o kiide, sft- hamide kuvvetli ve kalbinde ve rhunda karar kldysa, (eytn'n) iv ve idlle gc yetmez. Hznl ve zell bir ekilde dner gider. Eer, nefsn kuvvetlerin galebesi ile o kiide, sft- hamde zayf ise ve kalbinde ve rhunda karar klmam ise o kiiyi ivs ve idlli muhtemeldir Bundan sonra, ikinci olarak topluma hitap edip yle dedi: Hayvn sft- zemmeleri yok etmek ve sft ve ezel tecelliytn zuhru ile rhn ve rabbn sft- hamdeleri bk klmak iin Allh urunda, hakkn vererek cihd edin. Umulur ki, hidyete erer ve nefsin errinden ve eytn'n vesvesesinden ve dallete drmesinden kurtulursunuz.

150

. : . [Mellifin Dus: Ey Allhm! Ey cell ve ikrm shibi ve ey merhametlilerin en merhametlisi! Rahmetinle, btn neblerin, evliynn ve slihlerin hrmetine, btn hallerde, mertebelerde ve makm(lar)da bizi hidyete erenlerden ve kurtulanlardan eyle. Hamd, lemlerin rabbi olan Allha mahsstur.] Er-Rabl-Mhim Fil-Mchede Ve dahi derv-i tlibin sft- zemmeleri fen bulup, sft- hamdeye tebdl olmak iin ettii mchede hussunda, mrid-i kmil sultnlar, nfi be nesne beyn etmilerdir. Derv, ol be nesne ile amel ederse, snlk ile bermurd olup, tekml-i hle lyk olur. Evvelkisi, derv tam az yeyip ziyde tok olmamaktr. Eer az yemenin nef ve ziyde fidesi tafsl olunsa baka bir risle olur. Ve derv-i tlib az yemek ile amel etmek lzmdr. Meer ansr- erbaa tlk olunan ate ve su ve yel ve [27] toprak mddelerinden vcdunda ate glib olup, derv nr merep ola. Ve ahlt- erbaa tlk olunan safr ve sevd ve balam ve dem mddelerinden derv demev ve yahut safrv mereb olmakla, lem-i tecrd ve mchede de te-i ak- ilh ve tecell-i rhn hli ile harret-i beeriyyesi ziyde glib ola. Ol vakit ok yemek ciz olur. Ve lkin ok yemesi lzm deildir. Vechi ehline zhirdir. Amma dervn iinde bu makle mereb ve tabat az bulunur. Ekseri b ve hk ve bd olur. Lyiha Ve dahi nri ve demev olup ok yemesi ciz olan ve zarr olmayan dervin iki almeti vardr; Evvel almeti, ne kadar yese, helya kaz-yi hcete varmaz. Ve eer varsa da gyetle az varr. Zr tabat kuvveti ile harret-i ilhiyye tam yakp mahveder. Eer sir ahvli gibi ve sir kimseler gibi helya ok varrsa, ok yemesi sfat- hayvnttan olduu gibi bu dahi sft- hayvniyyettir. kinci almeti, tam yedikten sonra bir daha acnca(ya kadar) yedii tam sklet ve keder [28] vermeyip dimnda tamn buharndan hsl olan efkr- fside ve 151

havtr- zide galebe etmemekle rhat zere olur. Amma baz basretsiz ve gfil dervlere efkr- fside vki olursa da tebdl-i efkr bilmez ve eer bilirse de tamdan olduunu bilemez. Slk bu vech ile olunca, tlibin fethinde shlet ve saf olmaz. Ve dahi derve lyktr ki, ziyde a olmazsa da tedrc ile hakmne riyzt edip, ne a ve ne tok olmak bari lzmdr. Ve hl byle iken, yine ok yememek evldr. Zr bu cevz mertebesidir. Cevza mrifet olmaya. Hikyet Ve bu hussta, bu kadar lzmdr ki, Drratl-Viznde789 getirmi; bir gn Hazreti merin olu Abdullh (r.a.) hasta olup tabb il edip, biltfillh if myesser olduktan sonra, Maraz ne idi? diye Hazreti mer tabbe sl edip, ol dahi, ok yemekten hsl olan mahmre maraz idi deyince, Hazreti mer (r.a.): .[29] Yan Allh hakk iin ok yemekten olduunu bilseydim, ila tedrik etmezdim, veft etse cenzesinin nnce gitmezdim buyurdular. Ve kl rif olan bu hussu bu kadar beyndan fehm izn eder. Ve bein ikincisi, derv az sylemektir. Zr ok sylemek, beyni altnda olup ve az-i rasiyyeden olan dima keder ve zdrb ve baa sud790 vermekle, dim iinde olan akla keder verip ve tlibin slknde lzm olan kalbi ve safs nreyn ve rifin zevk ve rfn nrun(u) sndrr. Bu hlin tafsli ve dakkas oktur. Ve [ nsann selmeti dilini korumadadr] ve dahi, [ nsann bels dilindendir] mehrdur. kl ve rif bu kadar beyndan fehm eder. Bein ncs, az uyumaktr. Zr derv ok yeyip ve ok ise tamn buhar dimna kmakla rutbet hsl olur. Yan, mesel ileyen hmrn kubbesi, ate ile suyun buharndan terleyip ya olduu gibi tamn [30] ve suyun buharndan dervin dimna rutbet gelip ya olmakla gzlerine uyku inip ve bizzarr uyuyup gaflete der. mdi, derv riyzt ile ve uykuyu def eder. Baz hl ve amel ile uykusunu amayp, vka grcek miktardan ziyde ok ok uyusa kalbe kasvet ve gaflet glib olmakla evk zevki,

789

Drrl- Vzn olarak geen bu eser, Drratl-Vzn isimli eserdir. Bunun bir yazm hats olmas Ba ars.

gerekir.
790

152

nru snp zulmet-i kalbiyyeye hamkat rz olup, tahsl-i kemlden (geri) kalr. Ve bu hussun tefsl ve dekiki oktur. kl rife iret kifyet eder. Ve bein drdncs, gyet lzm gelmeyince halka karmayp uzlet ve vahdette olmaktr. Zr halka ok karmakla ok yeyip ve ok sylemek lzm gelir. Ve ok uyumak lzm gelir. Ve bunlardan mad, mlyan kelm syleyip gnahkr olmakla mirt- kalbine zulmet-i masiyet ve kasvet ve kdret hsl olup, inks hlet-i rfndan (geri) kalr. Ve dahi uzletin fevid tahkki ve tarf tetkki oktur. Li-Muharririr-Risle [31] Ey tlib-i rfn, kesrette koma cn! Blbl gibi ol dim, vahdet-i kll hayrn, Mecl-y dil-i cn pk eyle alyktan, Ede tecell t kim, bir hlet-i rhn. Hl ile keml eyle tahsl-i fen eyle, Bk olup ol sen de ilm-i ledn sultn. Ve veys el-Karn (k.s.) Hazretlerinin, .[Sana yalnzl tavsiye ederim. nk kurtulu yalnzlktadr] buyurduklar kelm- erfleri dahi mukarrar ve mehr ve makbl-i l-urdur. Ve ol bein beincisi, zikr olunan hlleri ve sftlar derv-i tlib tahsl ederken dim zikrullhda olup, yan her ne tavrda ve makmda ise, ol isme megl olup ve zikr-i cehryi ve darb- tevhdi ok etmektir. Ve lkin mutlak deildir; ziyde zikr-i cehrye ve darb- tevhde, mizcnn ve merebinin tahamml olursa ede. Ve eer mizcnda ziyde kuvvet ve shhat ve salbet olmayp, zafl-hl ve nahfl-mizc ise tahammlne gre ede. Ve eer ol hli mhede etmeyip saf galebe edip, [32] cehrde hadden ziyde evk ederse, dimna ve lahm-i sanevber tlk olunan kalb-i cismnsine ihtill gelip ve stlh meyihde fud tlk olunan kalb-i manevsine fetret vki olup, tahsl-i kemlden (geri) kalr. Ve bu mekle hle mbtel olunadr. Dervn arasnda Falan derv beyden kt derler. Bu hl mrid-i kmil olmadndan hsl olur. Ehline malmdur. Amma derv bu kelm iitince, Mizcmn ve merebimin tahamml yoktur diye bu vehme ve hayle tbi olup, kesle ve ihmle dmeye ki, nefis karp yolu vurulur. Ve ehl-i evk ve ehl-i gayret olan derv-i tlib ve mrd-i kl oldur ki, zhir ve btn her ahvlin(i) 153

teslm-i tm ile mridine arz ilm eder. Ve eer mridi, kmil olup zikr olunan tefsle ve dekyka lim ve mertib-i kalbe ve rha ve akla ve ahvl-i tabyia ve meribe rif ise tabb-i rhn ve mrid-i hakkndir. Kef-i mnev ile dervin cmle hline muttali olup zikri ona [33] hakmne talm ve telkn eder. Hemen her hussta mride teslm ve itat lzmdr ki, dervi ehl-i hl ve ehl-i keml eden bu hlettir. Ve dervin eyhi zikr olunan vech ile mrid-i kmillerden olmak dahi lzmdr. Ve zikr hussunda dahi tafsl beyn ve kl kl oktur. Ve lkin ihtisr olundu ki, alan bir kldan alr. Ve bu be nesne ve esmsin hfz iin riflerden biri nazm etmitir: Beyt [Suskunluk, alk, uykusuzluk, uzlet ve devaml Yezdan zikir, Cihandaki eksik olan eyleri tamam klar.] Terb-i Dier Ve dahi zikr olunan sft- zemmenin ifnsnda ve sft- hamdenin husl ve zuhr ve ibksnda herkes kendi reyi ve ameli ile tahsl ve tekmline ve feth rfnna kdir olamaz. Belki bir mrid-i kmilden teslm-i tm ile istird lzmdr. Ve dahi cem-i ulmu taallm ve tetebb edip ve ilm-i tasavvufun ve merif-i ilhiyyenin mkiltndan hall-i ikl iin, erat ve tarkat kitblarnn cmlesini mtlea dahi ederse mkil hallolmayp, [34] mcerred kitbla mridsiz marifetllh ele girmez. Zr Hazreti Raslllh (s.a.v.): ([ nce) arkada sonra yol]791 ve dahi, [eyhi olmayann dni de yoktur]792 ve dahi, [ Milleti iinde eyh, mmeti arasndaki neb gibidir]793 buyurmulardr. Amma baz rifler Beni demden mrid ve eyh lzm deildir. Herkesin eyhi Kurndr ve Hakka vsl olmaya mcerred Kurn-i Azme ittib ve er-i erf ile amel kifyet eder derler. Ol mertebe

791 792

Sehv, Muhammed bin Abdirrahman, el-Meksdu'l-Hasene, Drul-Kitbil-Arab, I/151. arni, Abdlvehhab, El-Uhd'l Kbra, (Byk Ahitler) trc.: Selahaddin Alpay, Bedir Yay., stanbul, Mnv, Feyzul-Kadir, IV/185.

1401/1981, s. 994.
793

154

gerek vardr. Ve lakin sulehdan mbtedlerin edn mertebesidir. Ve mmin-i kla lyk deildir ki, edn mertebede kl ile; al mertebesi Hakk Tel Hazretin eflen ve sften ve esmen ve zten hd-i tm ve hak ve tecelliyt- selse hli ile bilmektir. Ve bu mertebe, mcerred ilm-i zhir ile mtlea-i kitb ile ele girmez. Zr Sultn- enbiy, . [Muhakkak insn iin zhir ve btn vardr. Ve her batn iin yedi katna kadar btn vardr. Kurn iin de zhir ve btn vardr. Ve her batn iin de yedi batna kadar btn vardr]794 buyurmulardr. Ve hak budur ki, Kurn-i Azm ve mukted-yi mmet ve eyhi ehl-i snnettir. Ve her ne hl ve keml ele girerse, ona ittib-i kll ile ele girer. Ve lkin beni demden olan, mrid-i kmilsiz [35] mcerred Kurna ittib ile ve kelimt-i ilhiyye ve hlt-i aliyye tahsl etmek herkesin hli deildir. Olursa da vhden bade vhdindir. Ol dahi mcerred Kurna ittib ile keml-i rfna ve hle vsl olamaz. ll meerki Muhammed mereb olup, Cenb-i Akdes-i Hddan mevhibe ile feyze ve enbiy ve evliynn ervh- mukaddeselerinden ilhma ve himmete mazhar ola. Ve mm- Hmm mm- Necmddn Raz (k.s.) Hazretleri Mirsdl-Ibd nm-i kitblarnda, bu many tefehhm iin temsl edip buyururlar ki: Cmle emrzn devsna ve slh mizcna ve nabzna kdir bir tabb-i hzk ilm-i tbba mteallk bir kitb telf etse, tabb-i hzktan ilm-i tbb ve nabz ahvlini teslm-i tm ile taallm etmeyip ve mecin piirmeyi ve edviye slh etmeyi grmeyip ve hd-i tm ile her ahvli grmeyip ve tabyi-i insniyyeyi bilmeyip ve ehl-i tecrbe dahi olmayp, tabb-i hzk olmayan kimse, mcerred kitbla ve merznn her marazn bilmekle ve ona muvfk dev verip ve her ifya sebep olmakla kdir olmad gibi, tlib-i slik dahi mrid-i kmilden [36] ird almayp, her hl mestr olup, kalp ve rhu ve srr- pr futhu leminde, ona malm ve mekf olmadan ve hakyk- esm ve sft ve dekyk- ahvl-i zt, kem yenbe ona mefhm ve marf olmadan, mcerred ilm-i hads ile ve dekyk ve hakyk-i Kurn' tefsrden bilmek ve sir ulm ve mtlea-i ktb ile mrid-i kmil olmayp, bu hlt ve kemlt irda kdir olamaz. ([ Bu sz) syleyen doru sylemi; yazan hit olmu; kabul eden kmil olmu; nil olan da mutlu olmutur.] Ve dahi, mcerred bu zikr olunan ilm-i zhir kuvveti ile irdatsz merif-i ilhiyyeden her ne zuhr etse mertib-i nefs ve mertib-i rh ve mertib-i kalb ve mertib-i

794

Bk.: Acln, Kefl- Haf, I/209.

155

akl hasebiyle vkalar mrid-i kmil ve eyh-i mteber huzrunda tabr ve tebyn olunan gibi ve zikrullh ile ird ve telkn olunan gibi deildir. Ve kef-i mnev yznde, mrifet-i nefs sebebi ile tahsl olunmu marifetllh ile rif kmil olan gibi deildir, meczbnedir. Ve dahi, bu vech ile rif eyh, tlib-i sdklara ve mrd-i klara cezbe-i hakkkiyye ve ilhiyye galebe edince, onlar kem yenba telkn ve irda kdir ve lyk olamaz. Ve mm Kueyr, kendi eyhi Eb Ali Ed-Dekkk [37] (k.s.) Hazretlerinden rivyet edip ederler ki: . Yan eyhim Eb Ali Ed-Dekkk Hazretleri buyurdular ki: Yeryznde, bendemden babn dikmeyip ve alamadan hdy biten aa, yapraklanr ve yemi vermez ve eer yemi verirse de det olmakla, bihikmetillh terbiye olunup ve alanan aa gibi meyvesi lezz ve makbl olmaz. Ve dahi, azzin bu temslinde, mrid-i kmilsiz ve tarka hizmetsiz yetien vel, ird murd eden tliblere irda kdir olmadna iret vardr. Ve mnkir ve mutaassb ve ehl-i garaz ve muaccib olmayan ehl-i insfa ve ehl-i izna bu temsl ve onda olan iret kifyet eder. Terb-i Mhim Ve dahi, tlib olan mrd, mridine irdet ile nefs-i emmrenin sft- zemimelerin gidermek iin sdk ile mchede edince, sft- zemmelerin her birinin ismini mrid azndan iitmekle ve nazm olunan ktalardan hfz etmekle kanat etmeyip [38] her birin ayn hakkati ile kendi vcdunda tehs ve temyz ile bilmek gerektir ki, sfat- zemmeye saf ve izmihll myesser olup errinden hals ola. Zr sfat- zemme insnn vcdunda vesvese-i eytn gibi ve kara gecede kara karncann aya gibi gizlidir. Derv, kuvvet-i basret ve tehs temyz olmayp ve gfil mereb olup, her birin hakkatiyle bilmeyince, ol yaramaz sfatlar kendinde zuhr edince, fesdn ve errini grmeyince nce olduun bilmez.

156

Lyiha Min Levyihi Ber Vechi Temsl Li-Mellifih Mesel bir kimse, insan zehri ile helk eden ylan grmemi ve hi bilmemi olsa ve kllardan biri ol ekli ve sreti ile ylan ona ezberinden tarf etse, kendi haylinde ylann ekil ve sretin hfz eder ki, grnce bilip ve kap errinden ve zehrinden hals ola. Eer ol kimse ehl-i idrk ve basret olmayp ylann ekil ve sretin zabt ve hfzda hat edip fehm teh etmediyse, grnce bilemeyip zerine varsa, [39] ngh zehri ile ylan onu mecrh edip cerhat az olursa bir zaman elem ve zdrb eker. Ve eer cerhat ziyde olursa ngh helk olup, yok yere zyi olur. [ Bu misalleri insanlara dnsnler diye veriyoruz.]795 mdi, derv-i tlib dahi yledir ki, kendi vcdunda tabat-i mahz olup, gizli olan sft- zemmeleri tehs edip, hi iznda hat etmeyip, her birin ferset ve mchede ile bilip ve hazer etti ise, ol ylan bilip ve hazer eden kimse gibi, sahr-yi eratte ve meydni tarkatte ve b-i mrifette ve kasr- hakkatte friul-bl ve sde-i hl olup ve zhir ve btn mamr olmakla, ehl-i hl ve ehl-i keml olmaya lyk olur. Ve eer sft- zemmeleri tehs ve iznda hat edip hazer edemezse, her bir sft- zemmenin akrep ve ylanlar, vdiy-i gaflet ve cahlette ve pelenk ve arslanlar kh-i bitlet ve dallette, derdmend dervii tenh ve gfil bulup ve zerine hamle ve hcm edip zehirlerine ve penelerine alnca, sft- zemmeler zehri ve erri ile erat [40] ve tarkat ve dnya ve hreti ve zhir ve btn harb yebb olup, ehlllh-i Tel olan kemlttan mahrm olur. Bb- Sft- Kibr Tlib-i sdk kta-i lda zikr olunan sfatlardan kibr sfatn ifn etmeyip ve nc ktada zikr olunan hu ve tevzu sft- hamdelerine tebdl etmese, mcerred hrka ve kisve giyip derv sret olmakla, nefs-i emmrenin err fesdndan hals olamaz. Beyt Sflik tc ile ab oldu, Hayf kim, mrifet heb oldu.

795

Har, 59/21.

157

Mefhmuna mazhar olur. Zr kibr gurr reddin kapsdr. te redde mstehak olan hd-i marifetllha lyk olamaz. Grmez misin? eytn (a.l.) melike-i mukarrabnden olmu iken, n-i erflerinde hlet-i nbvvet ile [ ki elimle yarattm]796 tekrmi ve dahi, .[Ona ruhumdan fledim]
797

tazimi nzil

olan dem-i Safiyyllhn vcd-i erflerinde mtehakk ve mezkr olan tekrm ve tazmin esrrna ve hakykna kibr gurru eclinden vkf ve rif olamayp ve min ndillh [41] secde emr olundukta, kibr sfat- zemmesi iktizs ile emr-i Hakka imtisl etmeyip, sfat- kibr ve nd sebebi ile bb- Hakktan merdd oldu ve sonra pimn oldu. Amma son pimanlk fide vermedi. Kibr gurru ve ucb nd olan derv dahi eytn sfat mtekebbir olunca bu bbda murd hsn-i hl ile makbl-i Hakk olmann kibr ve cd galebesiyle mchedesinde tahsl-i fen ve tekml-i bek edemeyip mabn ve merdd olur. Pend-i Lzm Amma baz ehl-i kibr olan kimseler sfat- hilm ile tevzu edince kendileri hor ve hakr olup halka malb oluruz sanrlar. Amma yle deildir. Zr Hazreti Ali (k.v.): . buyurmulardr. Yan, Bir kimse ehl-i kibr olmayp ve her cefya mtehammil olup, halm ve mtevz olsa, ndellh ona verilen vzlardan evvel verilen vz oldur ki, cmle halk ona mhbb ve yardmc olalar Ve bu mandan fehm olundu ki, ehl-i tevzu hor ve hakr olmaya. Ve eer baz kimseler tevzu ile hor ve hakr olmak [42] vki olursa, amelinde hlis olmayp,. .[Kim tevzu gsterirse Allh onu yceltir; kim de kibirlenirse Allh onu alaltr]798 ve dahi, [ Kii tevzu gstermesin ki, (Allh) onu ykseltmesin!]799 hads-i erflerinin mansn bilmeyip ve bilirse de kem yenba yaknen anlamayp ve ona ittib

796

Sad, 38/75. (Allah: Ey blis! ki elimle yarattma secde etmekten seni meneden nedir? Bbrlendin mi, Hcr, 15/29. (Ona ekil verdiim ve ona ruhumdan flediim zaman, siz hemen onun iin secdeye Bu hadsi bu ekliyle kaynaklarda bulamadk. Ancak, bn Mce, Zhd, 16, Hadis no: 4176da Kim, Allh

yoksa ycelerden misin? dedi.)


797

kapann!)
798

Sbhnehnn rzs iin bir derece tevzu gsterirse, Allh onun bir derece ykseltir. Kim de, Allha kar bir derece kibirlenirse, Allh da onu bir derece alaltr; nihyet onu, aalarn en aasnda klar eklinde gemektedir.
799

Mslim, Birr, 69; Muvatta, Sadaka, 12.

158

ile hlisan amel etmediindendir. Yoksa huls sdk ile tevzu eden rifat ve izzet bulur. Ve amma iktizy-i nefs ve garaz-i dnya ile rf-i nsa ve det-i avma tbi olanlar, kbet hakret zillete derler. ok tecrbe olunmutur. Ve dahi sfat- tevzu ve rfk ile amel enbiy hli ve onlardan vris olan evliy hslidir. Ve onlar sdkne ve hakmne amel etmekle hor olmayp, dim rifat ve izzette olurlar. Ve Merikul-Envrda mastrdur ki, bir gn ehl-i kibr Yahd ulems Hazreti Raslllha nbvvetleri hussunda ilzm ve onlara galebe kastna gelip selm verdiklerinde, tahkr ve ihnet kasdna, Selmn Lmn hazf edip, [ lm senin zerine olsun Y Muhammed!] deyip, Hazreti Muhammed Raslllh dahi kuvvet-i nbvvet ve nr-i basret ile anlayp [43] ve onlara gazab etmeyip rfk ile [ lm ve lanet sizin zerinize olsun!] dediklerinde, ie anamz (r.a.) Hazretleri perde ardndan ahvle vkf olup ve kfirler malb-i srf olup gittiklerinden sonra Hazreti ie, Y Raslellh! Ol kfirler size tahkr ve ihnet kasd ettiler. Siz onlar niin azarlamadnz? deyince, Ya ie! Ben onlara rfk ile mumele ettiim zamanda glib-i mutlak oldum deyip, ol mahalde, .[Muhakkak Allh, ilerin tamamnda yumuaklk ile hareket etmeyi sever]800 buyurdular. Yan, Allh Tel her hlde tevzuyu ve yumuaklk ile mumele etmeyi sever dediler. Ve dahi, mmine tekebbr ciz deildir. Zr sfat- kibriy Allh Telya mahsstur ki, rife marftur. ll meerki tekebbr fillh mefhmuyla amel edip yaramaz sfat ile byklenen sefhlere, bi-ayr-i hak garaz-i nefsnsiz sen dahi tekebbr edesin. Ol man ile cizdir. Amma derv tekebbr fillh mefhmun bi hakkatih fehm izn etmek gayetle gtr. Tekebbr fillh ve buz fillh edeyim derken, mahallin bilemeyip ve marr olup bu hussta [44] hat etmek ihtimli vardr. Zr hle-i nefs karp mahallin bilmemek ile sfat- kibre ve buza mbtel olup yolu vurulur. Meer ehl-i tekml ve ehl-i temyz ola. Ol vakit kbildir ki hat etmez. Bu dahi mahall-i hatardr. Hikyet Hakk Tel Hazreti Msya talm ve imtihn iin Ya Ms! Mahlkttan bir hor ve hakr nesne bulup bana getir. Halk katnda ondan hor ve hakr nesne olmaya deyince, Hazreti Ms dahi cmle halk katnda hor ve hakr olup ve halk(n) istikrh ettii bir uyuz kelb bulup, Bundan hor ve hakr nesne olmaz diye Tr Dana alp giderken Hakk

800

Buhr, Edeb, 35.

159

Tel o kelbe dil verip: Y Ms! Beni kanda[nereye] alp gidersin? diye syleyince, Tr Dana Hakk Telya alp giderim deyince, Y Kelmellh! Beni bir hor ve hakrlik ile ol li dergha ve huzr-i Rabbl-Alemne nce alp gidersin? deyince, Hazreti Ms bana gelecei bilip, tard-i gafletle kendi nefsine nazar edip, hlin mhede edince, kelbin boynuna takt ipi karp kendi boynuna takp Tra varnca, [45] Y Rabb! Cmle halk gezdim. Ve her kstahlk ettim ise etim. kbet halk iinde yine kendimden hor ve hakr bulamadm diye izhr-i ozr edince, Hakk Tel Hazretleri Hazreti Msya hitb edip: Y Ms! Ol kelbi kendi nefsinden hor bilip ve bana getireydin, seni peygamberlik defterinden karrdm buyurdu. Ol ecilden, kelmullh olmakta ve sir tecelliytta ve feyz-i Hakk ile kuvvet-i vahde hl ve kemli ziyde oldu. Beyn- Sfat- Hrs Ve dahi tlib bu ktada zikr olunan hrs sfatn ifn etmeyip ve mlheme sfatlarndan sabr ve kanat sfat- hamdelerine tebdl etmese mcerred derv sret olmakla nefs-i emmrenin err fesdndan hals olamaz. Zr hrs, Hakk Telnn verdiine kanat etmeyip, gayrin elinde olanlara ziyde meyl edip ve tamakr olmaya derler. [ Kim tamahkr olursa zell olur, kim de kanaatkr olursa doyar]801 hads-i erfi muktezsnca, ehl-i tama olmayp terk ve fen hliyle ehl-i kanat olan kimse, kalb ve rh leminde gn-i mnev tahsl etmekle, gz ve gnl [46] tok olup, kenz-i l yefnya mlik olmann Hakk Teldan gayre muhta olmayp, nmerde ihtiytan kurtulur. Ve amma ehl-i kanat olmayp, hrs ve tamakr olunca, btn dnya kendinin olsa gz ve gnl doymayp, ekser zamanda nmerde muhta hor ve zell olduundan gayri, [ Hrsl mahrmdur] mefhmunca meyl ve hrs ettii nesne eline girmeyip, ekseriy mahrm dahi olur. Hikyet Bu hle mnsib rivyet olunur ki, Msr ehrinde bir siyah Arap, bir sab olanck elinde bir miktar eker presi grp hrs tama tekzsi ile hayvn sfat ihtiyrsz ekere meyl edip isteyince, ol olanck dahi ayyr sfat(l) olmakla, Sana ekeri mft vermem.

801

Kaynaklarda bulamadk.

160

Eer arkana bir semer ve bana bir yular vurmakla bana merkep olup ve beni arkana bindirip ve altmda merkep gibi anrrsan sana ekeri veririm. Eer byle etmezsen vermezim deyip, derdmend Arab dahi, eker cnden iktizy-i sfat- hrs ile zillet ve hakret ihtiyr edip semer ve yular ile olan arkasna bindirip ve halk iinde [47] siyah Arap, merkep gibi anrdktan sonra olan arkasndan indikte, Senin gibi hmrn azna eker dmez. Senin gdan ot ve samandr diye ekerden vermeyip, derdmend Arap sfat- hrs belsndan hem hor ve zell ve hem ekerden mahrm oldu. Hisse Kh olur ki, baz ehl-i nefs kimseler nefs-i emmre iktizs ile sfat- hrs ve tamaa tbi olup, bilmezlik ile bu hle mbtel olmann hem rz pyml olur ve hem mahrm olur. Derv olanlar hd-i gyetle saknmak gerektir. Zr dervlere nefsin ve eytn'n hcmu ve iv etmeye kasd ziyde olur. Amma arb-i ak- ilh ile mest-i l ykal ve makm- fenya vsl olup cn- vcdunu pk ve nefsini ve kalbini sft- zemmeden pk eden dervler bu mekle fezhat ve hakret grmezler. Ez-Mesnev [Mesneviden] [Bir ak yznden elbisesi yrtlan, Hrstan ve btn ayplardan tertemiz oldu.]802 Beyn- Sfat- Hased Ve dahi tlib-i sdk bu ktada zikr olunan hased sfat- zemmesin dahi ifn etmeyip ve mlheme sfatlarndan sabr ve istikmet [48] sfat- hamdelerine tebdl etmese, mcerred derv sret olmakla nefs-i emarenin err fesdndan hals olamaz. Bu mekle hl trl; hased, gbta ve gayret derler.

802

Mevln, Celleddn Rm, Mesnev-yi Manev, haz.: Hseyin Muhyiddn Kume, Ner-i Muhammed,

Tahran, 1378, c. I, Beyit No: 22.

161

Bir kimse bir gayri kimsede nimet ve mal ve bir iyi hli grp, kendi dahi ol nimet olan mal ve hli tahsl murd edip ve lkin tahsl edemese ve yahut tahslinde ihml etse, bu ecilden sfat- hased iktizs ile ol nimetin ve hlin gayriden gitmesini taleb etse ve yahut ol nimet shibinin helk ve zyi olmasn talep etse ve yahut ol nimet kendinde olmayp, onda olduuna ziyde elem ekse bu hle hased derler, gyetle yaramaz sfattr. Ve amma, ol nimetin ve hlin, gayri kimseden gittiini talep etmeyip ve onun helkini murd etmeyip ve onda olduuna elem zdrb dahi ekmeyip; ancak, onda olan mal ve ahsen-i hl bende dahi olsa diye tahsl murd edip ve meylinde ve tahslinde elem ekse bu hle sfat- gbta derler. Ve amma ol nimetin ve hlin gayride olduuna ve olmadna mukayyed olmayp [49] ve asl elem zdrb ekmeyip; ancak ol nimetin ve ol hlin tahslinde hi ihml ve teksl etmeyip, kendine lzm ve tahsli lyk idiini bilip, cidd ihtimm ile onu ele getirmek murd etse, bu hle gayret derler, gyetle makbl ve memdh sfattr ki,. [ Muhakkak Allh kskantr; kskan olan sever]803 mansnca, ehl-i gayret mahbb-i Haktr. Zr [ Allhn ahlk ile ahlaklann!]804 emrine imtisl edip, hulkullh ile tahalluk etmi olur. Ve bu ecildendir ki, kef-i mnev ve hakyk-i rfniyye ile hakyk-i eyya rif olan sultnlar hasede sfat- zemme-i behmiyye derler. Ve gayrete sfat- hamde-i rabbniyye derler. Ve dahi her yedi sfat- zemimenin cmlesinde, zikr olunan tertb ile mertib-i selsesi ve esmsi vardr. Hased ve gayret dedikleri gibi. Tafsli, tarkmzda ird eden kmil azzlerin malmlardr. Hikyet Ehl-i keften birisi, eytn ile mushabet ederken, Acaba senden yaramaz kimse var m ola? diye eytn'a sl edip, ol dahi, Benden yaramaz vardr deyip cevb verdi. Ol dahi, Onu bana gster ve bildir deyince, eytn dedi:

803

Bu hads-i erifi kaynaklarda bulamadk. Kefl-Haf, I/224, 690. numaral kaytta, Muhakkak Allh

kskantr; kskan olan sever. mer de kskantr eklinde bir hads-i erf gemektedir. (Ayn manay ifade eden hadsler iin bk.: Buhr, Tefsr, Enm, 7; Buhr, Nikh,107; Mslim, Tevbe, 34, 36.)
804

Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Muhittin Uysal, Tasavvuf Kltrnde Hads, Yediveren Yay., Konya,

2001, s. 304.

162

Bir kimsenin bir inei var idi. [50] Amma komularndan bir gayretsiz ve fakr kimsenin inei olmamakla ona merhameten htununa smarlayp: Sabah ve akam sadn stn yarsn inei olmayan fakire ver, ehl evld ile yeyip gzmze kar mahrm olmasn derdi. Htun dim yle ederdi. Meer ol inei olmayan gyetle hasd imi. Bana dedi ki: Y eytn! Onun ineini bir kayadan drp, helk eyle. Ben edersem ayet, halk duya deyince, ben dedim ki: Ey hasd niin yle edersin? Bir mrvvet sahibi cmert kimsedir stnn nsfn sana verip, ehl-i evldn ile yeyip saf ederken inek helk olacak. Sen stten mahrm olursun dediimde, ol bana Hi st olmazsa da olmasn. Benim ineim yok, onun da olmasn ve gzm grmesin diye cevb verdi. (eytn:) mdi bu mekle hasdler benim gibi yaramaz eytn'dan yaramazdr ve merdddur dedi. Bu ecildendir ki, hasdlerin hli ve meli hayr olmayp, [ Haseti iin rhat yoktur] Ve dahi, [ Haset eden sadete ermez] kelmlarnn mefhmunca, dim elem [51] zdrbda ve hasret zynda olurlar. Ve dervler dahi bu sfatta olunca, matlb ve murdna vsl olmayp, saf-yi rfndan ve fide-i kemlden mahrm olur. Beyn- Sfat- ehvet Ve dahi, tlib bu ktada olan ehvet sfatn dahi ifn etmeyip, mlheme sfatlarndan sabr kanat ve rzye sfatlarndan vera riyzat sft- hamdelerine tebdl etmese mcerred derv sret olmakla, nefs-i emmrenin err fesdndan hals olmaz. Ve baz meyih-i zm, Sfat- ehvet nefs-i emmrenin gayri sfatlarnn asldr derler. Zr kibr hrs ve hased ve sir sft- zemmeler cmlesi, nefsin itihs ve iktizs sfatndan zuhr eder. Ve dahi derv, kanat ve riyzat etmeyip, yemeye ve imeye mukayyed olmakla, nefs-i emmre tamm kuvvetlenip, her nesneye itihs glib olur. yle olunca helal ve haram demeyip ve erat ve tarkat kayrmayp galebe-i ehvet ile hmr gibi b-r olup ve Msrda olanck elinde ekere tlib ve hars olan Arap gibi her ne hl olursa ihtiyr eder. [52] Ve bu hl ile mmin cennet-i ldan mahrm olup, cehennem azabna giriftr olur. Zr Hazreti Rasl (s.a.v.): [ Cennet

163

ho olmayan eyler ile cehennem ise ehvetlerle rtlmtr]805 buyurmulardr. Yan, Mekrh nesneler ile cennet mminin gzne rtlr ve ehevt iktizsyla cehennem rtlp ikisi dahi grnmez oldu. Yan, bir kimsede sfat- ehvet galebe etse, her sfat- zemme dahi glib olur. Ve ol galebe ile gzleri kzp gzszler gibi mekrht ve muharramttan hazer etmeyip, meyl tenvl etse, sfat- zemme zulmeti ile kalb gz dahi grmez olup, cennet ve cehennemin vcduna ve hakkatna ikrr mn dahi var iken, kalbinde Allh Tel muhabbeti ve Allh Tel korkusu olmamakla, cennetin safsn ve cehennemin azbn fikr tedrikten kalp, [ Bu dnyada kr olan kimse hrette de krdr]806 mefhmuna mazhar olur. Ve eer ehl-i tarkat ve tlib-i mrifet ise, hem kalb ve cn grmez olup, nefsine murdn() ve mtehsn() vermekle keder ve kasvet hsl olur ve btn lemini [53] zulmet-i ehvet ve efkr- fside ihta etmenin, aml-i slihadan saf ve mchede ve riyzttan lezzet-i vef alamayp, tark- Hakka slkte lzm olan tezkiye-i nefs ve tasfiye-i kalb ve tecliye-i rh myesser olmayp, bu ecilden tark- Hakkta sfat- celle mazhar olup, lem-i vahdette tecelliyt ile zuhr eden saf-yi sfat- cemlden mahrm olmakla, beybn-i kesrette807 hev-yi nefs ve iv-yi eytn elem zdrbnn azbnda hayrn ve sergerdn808 kalr. Ve Lliyyt nm-i kitbta getirmitir ki, Hazreti Ysuf (a.s.) kul iken Msra sultn olup ve Zleyh dahi erf- ehl-i Msrdan azzin hndn- erfesi iken, sevdy- ak- Ysuf ile gzleri grmez olup ve zillete dt zamanda, saltanat ve evketle giderken yol zerinde Hazreti Ysufa hitb edip, . buyurdular. Man-y mazmnsi ve tarzsi, Y Ysuf! Ben Msr vilyetinde azz-i Msrn hndn olmakla, [54] devlet-i zzette iken ak- mecz belsyla ve senin vuslatna hrs etmekle, ehvet-i nefse uyup ve hlen criye hkmnde olup zillete dtm. Ve amma sen kul iken, Allh Teldan korkup ve sabredip bana ehvetle tbi olmadn ve hl Msra sultn oldun demektir. Ensl-Arifnde der: . [ Dnin feti hevya tbi olmaktr.]

805

Suyt, Abdurrahmn b. Eb Bekir, el-Fethul-Kebr, thk.: Ysuf en-Nebhn, Drul-Fikr Yay., Beyrut, sr, 17/72. Beybn: l, sahra, mamr olmayan yer. Ba dnm, akn, hayrn.

1423/2003, III/69. (Ayrca bk.: Buhr, Rikk, 28; Ahmed b. Hanbel, Msned, 2/333, 373.)
806 807 808

164

: . [Bu mandandr; Rum padih, Acem pdiahnn elisine, Biz mi daha faziletliyiz, yoksa siz mi? diye sorduu zaman, eli (yle) cevap verdi: Fazletli kii o kiidir ki, nefsin hevsna tbi olmaz.] Ve Sultnl-Evliy, el-Muhakkkn e-eyh Muhyiddn el-Arab (k.s.) Hazretleri, Fuss nm- kitb- mstetblarnda bu hads-i erfi nakledip derler ki, Hazreti Raslllh (s.a.v.) buyururlar ki, Hakk Tel melekleri ehvet-i nefissiz yaratt ve hayvnt aklsz sf ehvet-i nefs ile yaratt. mdi, ol insn ki, akl ehvetine glib olup ve bu ecilden ehvet-i nefse tbi olmayp akla tbi olsa, ol kimse meleklerden hayrldr. [55] Ve ol insn ki, ehvet-i nefsi aklna glib olup ve bu ecilden akla tbi olmayp nefse tbi olsa ol kimse hayvndan yaramazdr. Ve dahi, [ te onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da akndrlar]809 Bu manya dell-i sarhtir. Hak budur ki, keml-i izn ile fehm edebilirse, ehvet-i nefs hussunda derve zikr olunan hadsler ve bu hikye kifyet eder. Hikyet Rivyet olunur ki, Hac Bayram Sultn (k.s.) hn-i mushabette bir ruhbn tekml-i hle yakn ve msted bulup, Y ruhbn mchede ettikte ne amel ettin ve ne yol tuttun ki, bu makama eritin deyince, ruhbn dedi ki: Nefsin mluunu ve sft- zemmesini yaknen bilip ve nefse murdn ve mtehsn vermek zararn() anlayp, bu ecilden nefse istediini vermeyip her hlde ona muhlefet ettim. Bu man ve bu amel-i mcerreb, bana yol ve bis-i terakk olup, bu makma bu amel mchedesiyle eritim deyince, Hazreti Sultn, [56] kuvvet-i velyetle, ruhbnn slmna tevecch edip, Y Rabb! Gerek Hac Bayramn isem, Habbin Muhammed hrmeti iin bu ruhbna hidyet verip ve slmn benim elimden ve dilimden myesser eyle diye niyz edip ve ilhm- Hakkla ruhbna dediler ki: nk nefsin metin bilip ve nefse muhlefet etmeyi det-i tarkat ettin. Acaba Hazreti Muhammede mn getirmeyi dahi nefsin ister mi? diye sl yznden, telkn-i tevhde ve garaz- mna kasd edince, nefse muhlefette sdk ve muhlefet ve hakkat kendine her hussta nef-i tm olduunu bilip ve tecrbe etmen, yine bu amel-i

809

Arf, 7/179.

165

mcerrebe tevecch edecek Hazreti Muhammede mn getirmeyi nefsinde muhlif bulmann b-ihtiyr Hac Bayrm Sultn huzrunda sdkla mna gelip ve filhl tekml-i hl makbl ve makm- tecellye vusl myesser olup ehl-i tekml oldu. mdi ey derv! Nefs hussunda gfil olmayp ruhbn kssasndan hisse alasn ki, sen dahi nefse [57] muhlefet etmeyince hev-i kesretten hals olup takv ve vahdete kemlle vsl olamazsn. Beyn- Sft- Buhl Ve dahi, tlib-i sdk bu ktada zikr olunan buhl sftn dahi ifn etmeyip ve mlheme sftlarndan sehvet ve istikmet sft- hamdelerine tebdl etmese, mcerred derv sret olmakla, nefs-i emmrenin er fesdndan hals olamaz. mdi, derve ve gayr-i sulehya lzmdr ki, bahl olmayp, zhir ve btn sr ve manev, filen ve kavlen kimseden ihsnn ve nefni ketm ve dir810 etmeyip, [ nsanlarn hayrls, insnlara faydal olandr]811 mansnca, halka nef olmaktan hl olmaya. Hussan kendi nefsine nef, gayriye nefden evldr. Zr kimse kendi nefsine buhl etmeyip, . [Artk kim verir ve saknrsa, en gzeli de tasdk ederse]812 fehvsnca, ehl-i takva olup, mlen ve amelen infkta bezl srda olsa, Hazreti Eb Bekr Es-Sddk (r.a.) gibi mrid-i kmillerden olup, hem nefsine ve hem gayriye [58] seh ihsn etmi olur. Ve kimse, [Kim cimrilik eder, kendini mstan sayar, en gzeli de yalanlarsa]813 mefhmunca her vech ile itda ve sehda olmayp, nefsine sft- buhl ve hasset814 galebe etse, Eb Cehl (a.l.) gibi mz ve mtekebbir olup, sft- nd ve istikbr ile dn-i Muhammedde ekser ehl-i slma ve ehl-i diynete keder zarar olmakla, hem nefsine ve hem gayriye buhl etmi olur.

810 811 812 813 814

Menetmek, esirgemek. Bk.: Acln, a.g.e., I/393. Leyl, 92/5. Leyl, 92/8. Pintilik.

166

Lyiha Ve bir hl dahi budur ki, gayriye hlen at seh kastetmezse de hsn-i hlde olup ve amel-i slih ve mchede ile kendi nefsine it ihsn edip, nnda nef ihsn hssas olunca, gayre dahi ihsn etmesi muhtemeldir. Ve eer gayre buhl zarar kastetmezse de hsn-i hlde olmayp dnyda bana musbet ve bel gelmek ve hirette azba giriftr olmak cb eder. Ameller ilemekle kendi nefsine buhl zarar kastetse, nnda buhl ve habis olmakla gayre nef ve hayr dokunmak, kati az vki olur. Ve dahi Hazreti Raslllh (s.a.v.), . [59] buyurdular. Yan Cmert ve mert olanlar Allh Telya ve mminlere ve cennete yakn olup ve cehennemden ir olur. Ve amma ehl-i mrvvet olmayp bahl ve nmert olanlar, Allh Teldan ve mminlerden ve cennetten ir olup, cehenneme yakn olurlar.815 mdi, bu yolda derv-i tlibin murd Hakka gurb tahsl etmekle, mukarrabnden olup ve tekml-i hlle vslnden olmann, bu hads-i erften malm oldu ki, her vech ile zhir ve btn buhl sft- zemmesi ile muttasf olan, Hakk Teldan ir olup, kurb-i nevfil ve feriz ile hsl olan kurb-i ilhden mahrm olur. mdi, slik bu sfttan bigyet816 hazer etmek lzm oldu. Ve buna mnsib Hazreti Raslllh (s.a.v.): [ Cmert bir chil, Allha cimri bir lim ve bidden daha sevimlidir]817 buyurmulardr. Yan, Chil olup sah ve cmert olan kul, Allh Telya sevgilidir lim bid ve bahl olandan Ve dahi, . buyurmulardr. [60] Yan, Cennet cmertler evidir, cehennem bahller evidir818 Ve dahi vrid olmutur ki, cmertlik sft cennette bir aatr ve bahllik sft cehennemde bir aatr. Ve ikisinin dahi dnyya dallar kmtr. Ve cmertlik aac(nn) dalna yapan cennete gider ve bahllik dalna yapan cehenneme gider.

815 816 817 818

Tirmiz, Birr, 40. Sonsuza kadar. Tirmiz, Birr, 40. Bk.: Acln, a.g.e., I/337.

167

Hikyet Ve dahi, silsilemiz sultnlarndan Ebn-Necb Es-Shrev (k.s.a.) Ahlk- Sfyye bbnda yazdklar Arab rislelerinde buyururlar:819 Ashb- zmdan Muhammed b. Cafer (r.a.) der:820 Gazda muhrebeden sonra ammm olu mahall-i marakeden gelip kmad. Acaba maktl mdr yoksa mecrh mudur? diye marake yerinde arayp, ehtler meyyiti arasnda mecrh bulup ve hlet-i nezde olmakla, Sana su vereyim mi? dediimde, keml-i zafndan kelma kdir olmayp, velkin ver diye bayla iaret edip, vermek mahallinde iken, kurbunda olan mecrhlardan biri Aaah! ettikte, ammm olu kendi imeyip ve kendine lzm iken, ol mecrha efkat edip, Ona ilet diye iaret [61] eyledi. Hakr dahi ona ilettim. Meer ol Aaah! eden mecrh Him b. s Hazretleri imi. Ona dahi suyu verir olduumda bir har mecrh dahi iitip, ol dahi Aaah! etti. Him Hazretleri dahi ol mecrha bezl sr edip, hakr varnca, ol mecrh(u) veft etmi meyyit buldum. Dnp Him Hazretlerine geldim, onlar dahi veft etmi. Ve ammm oluna geldim, ol dahi veft etmi mdi, Ashb- Raslllhn ahlk- hamde ve evsf- pesenddelerin(i)821 gr ki, buhl etmek deil, hlet-i mevtte822 ve yok deminde, kendilere gyetle lzm iken, haklarnda [ Onlar, kendi canlar ekmesine ramen, yemei yoksula, yetme ve esre yedirirler]823 nzil olan Alyyl-Mrtez ve Ftmatz-Zehr (r.a.) miskne ve esre bezl sr ettikleri gibi onlar dahi gayr-i mecrha bezl sr ile amel etmilerdir ki, bu amel mebn-yi tasavvuftur. Tlib-i sliklere lzm oldu ki, bu hl ile amel edip, onlarn hl ve kemline vsl olalar.

819

Bahsedilen eser, Eb Hafs ihbddn mer E-Shreverdinin (v. 632/1234) Avarifl-Merif isimli Avrifl-Merifde bu ahsn, Muhammed b. Cafer (r.a.) deil, Huzeyfetl-Adev olduu grlr.

eseridir.
820

(Bk.: Shreverd, Eb Hafs ihbddn mer, vrifl-Merif, Drul-Ktbil-Ilmiyye, Beyrut, 1999, ss. 148-149.)
821 822 823

Pesendde: Beenilmi, seilmi. Hlet-i mevt: lm hli. nsn, 76/8.

168

Beyn- Sfat- Hkd Ve dahi tlib sdk bu ktada zikr olunan hkd sfatn dahi ifn etmeyip, [62] mlheme sftlarndan sabr ve tahamml sfat- hamdelerine tebdl etmese, mcerred derv sfat olmakla, nefs-i emmrenin er fesdndan hals olamaz. Ve hkdn Trke mans, bir sebeple mmin kardeine b-huzr olup, gnlnde kin koymaya derler. mdi, derv bir kimsenin kavlinden ve fiilinden alnp, b-huzr olup ve bir vecihle ondan intikm almaya kastetse, bu sfat- zemme, onun yolun vurup, slknde ftht- ilhiyyeden ve feyz-i Hakktan mahrm eder. Zr haberde gelmitir ki, bir kimse bir kimseye sfat- hkd iktizsyla gnlnde kin tutup sfat- hamde ve mrvvetle affetmese, frnda ve klhnda te-i horda odunu yakp nce mahvederse, hkd ve kin sft dahi, kin tutan mmin bidin iyi amellerini yle mahveder. Ve bu dahi haber-i sahh ile mehr ve sbittir ki, Berat gecesinde ve sir mbrek gecelerde Hakk Telnn b-had824 ve bpyn825 rahmeti nzil olup ve melekler rahmete lyk olan kullara sl edip ve lkin birka kimseye ol rahmetten [63] sl etmezler. Zr hads-i erf mcebince onlara ol gecelerde hi rahmet yoktur. Bu lemde mehrdur. Cmleden biri mahiddir ki, gnlnde kin dnen kimseye derler. mdi derv, aml-i sliha ve zikrullh ile Hakk Telnn mrifetine ve ztna takarruba tlib ve lyk iken hkd ve kin sfat iyi amellerin lav mahv edip, rahmet-i Hakktan mahrm edicek, marifetullha ve tecellsine hi lyk olmaz. Meer merd, riflik ve kllk edip ol yaramaz sfatlar afv kerem sft- hamdelerine tebdl ede. Ol vakit her kemlta lyk ve mstehak olur. Ve bu hl ve sfat, enbiy ve evliy hallerinden ve sfatlarndandr. Derve lzm ve lyktr ki, onlardan vris olmak kastna, onlarn hli ve hulku ile muttasf ve metehallk ola. Hikyet Lliyytta afv bbnda getirmitir ki, yevm-i fethte, Safvn b. meyye ve Ysuf b. Harf ve Hris b. Him malb olup ve kabhatlar mukbelesinde, onlara ol gn kll cef intikm olmuken, Hazreti Raslllh (s.a.v.) onlara [64] cef intikm etmedikten

824 825

B-had: Hadsiz, snrsz. B-pyn: Sonsuz.

169

gayri, baz hedy dahi gnderip afv kerem ile mumele ettiklerin(i) grnce, nlarnda olan gayret-i slmiyet ile Hazreti mer (r.a.) onlara intikm kastedip Ve eer Hakk Tel bana frsat ve imkn vereydi, onlarn bize ettiklerin ben onlara bildirirdim deyip, Hazreti Raslllh dahi, merin bu kelmn iittiklerinde, Yan, Y mer! Benim gibinin ve sizin gibilerin mumele si, karndam Hazreti Ysufun kardeleri ile ettii mumele gibi gerektir. Yan, Hazreti Ysufun kardeleri hkd haset sfat- zemmesiyle hev-yi nefse ve iv-yi eytna tbi olup nce trl ceflar ile Ysufu kuyuya atp, Hazreti Ysuf dahi sfat- kahra ve celle tahamml ile hli sfat- ltfa ve cemle mbeddel olup, biltfillh Msra sultn olunca kahd gal besinden, Hakk Tel kardelerini yine ona muhta edip, galle826 iin Msra gelip ve Hazreti Ysufu bildikleri zamanda, kendine ettikleri [65] cef-i azm mukbelesinde kuvvet-i saltanatla onlara nce trl cef ile intikm etmek kbil iken Hazreti Ysuf Sddkn vcd-i erflerinde hkd kin sfat- zemmesi olmayp sft- hamde shibi olmakla, dvn-i hmynlarnda onlara cef intikm kastetmeyip ve halk iinde fezhat ve rsvylk olmasn diye, elem zdrb gstermediklerinden gayri onlara ltufla izz ve ikrm kastna, [ Bugn sizi knamak yok]827 buyurdular. Yan, Kardelerim! Bana ettiiniz cef hussunda elem zdrb ve keder hcb ekmeyin. Bugn sizin rznz pyml828 olup, yznz suyu yere dklecek hl yoktur diye ve bu vech ile tatyb-i htr edip, bu hussta Hazreti Ysuf onlarn gnahlarn afv ve haklarn helal ettiklerinden gayri, onlar iin Hakk Tel'dan dahi afv mafiret talep edip, .[Allh sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir]829 buyurdular. mdi, y mer! Bize dahi lyk olan budur ki, Hazreti Ysuf gibi sft- hamde shibi olup onlarn gnahn affederiz. Belki [66] slm myesser olup Hakk Tel'ya kul ve bana mmet olalar deyince, Hazreti mer (r.a.), . [Raslllhtan utancmdan kan ter iinde kaldm] Yan, Raslllhn bu kelm- latf ve kerem-i miz ve makm- dilvzlerinden830 bir mertebe istihy edip utandm ki,

826 827 828 829 830

Galle: Tahl. Ysuf, 12/92. Pyml olmak: Ayakaltnda kalmak, inenmek, mahvolmak, telef olmak, srnmek. Ysuf, 12/92 Dil-viz: ekici, czip.

170

hcbmdan azma ter geldi buyurdular. Ve bu hl haslet, enbiy ve evliy hulkundan ve hlinden olduu, bu sebeptendir ki, [ Muhakkak Allh affedicidir ve affetmeyi sever]831 hads-i erfi muktezsnca, sfat- afv sftullhtan olduu manyla, Hazreti Raslllh (s.a.v.), .[Allhn ahlk ile ahlaklann!]832 dahi buyurmulardr. Ve bundan malm oldu ki, bu sft- rabbniyyeyi, enbiyullh Hakk Tel'dan vris olup, evliyullh dahi enbiyullhtan vris ola. Ve sir sftullhda dahi hkm bunun gibi idi ki, uref-i kmilnden ehline malmdur. mdi, bir derv ki, hkd kin sfatn afv kerem sfat- hamdesine tebdl etse, slknde enbiy ve evliy sfat ile muttasf ve mtehallk olup, tecell sftna ve ztna lyk ve mazhar olur. Amma bu sfat- zemme [67] makmnda ve hlinde kalsa, birine lyk ve mazhar olamaz. Zr Hakk Tel Hazretleri Raslllha Sana buz ve kin edenlerden intikm al demedi. Belki terkine emr iret edip, .[De ki: Kininizden (kahrolup) ln!]833 Yan, kfirlere Bana ettiiniz gazap ve kin maraz ile lp gidin! diye buyurdu. mdi ey mmin karde! Sana kin ve haset edene sen dahi kin ve haset etme ki, ona kendi derd bels ve elem zdrb yeter. Zr hasd ve kinci olan kimseler ller gibidir. Gam ussann834 elem kederinden kurtulmazlar. Ve yet-i kerme de bu manaya hm ve iret vardr ki, Glistnda buyurur: Beyt835 Ve hasdn hasedine haset ve ehl-i hkdn kinine kin etmeyip, sabreyle ki, mekrlerden (hilelerden) hals olasn.

831 832

Mslim, Birr, 157. Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Muhittin Uysal, Tasavvuf Kltrnde Hads, Yediveren Yay., Konya, l-i mrn, 3/119. Gussa: Boazda taklan lokma; cefa; sknt. Sd irz, Glistan, trc.: Kilisli Rfat, Sebil Yay., stanbul, 1995, s. 37.

2001, s. 304.
833 834 835

171

Nazm: . . [Hasetinin buzuna kar sabret! nk sabr onun ktilidir. Yiyecek bir ey bulamad zaman, Kendini yiyen ate gibi.] Beyn- Sfat- Gazab Ve dahi, tlib-i sdk bu ktada zikr olunan gazab sfatn dahi ifn etmeyip ve mlheme [68] sfatlarndan tevzu ve tahamml ve sabr sfat- hamdelerine tebdl etmese, mcerred derv sret olmakla, nefs-i emmrenin err fesdnda hals olmaz. Zr ehl-i gazab olan kimse huzr-i kalb bulmayp dima hsrnda ve ziynda olduundan gayri, bed-h836 ve bed-hl olduu sebepten, dostu az ve dman ok olup elem zdrb dahi ziyde olur. Amma nr merep olup gazapnk olan kimse, kiyset ve zekvet hkmyle kendi zeyn tedrik edip ve mrid-i kmile cn dilden teslim olup, mchede ve riyzt ile sfat- hamdeye lyk ve msted olup, bu ecilden gazab sfatn muharrik olur. Mddei vki oldukta, sabr tahamml sfatyla gazab def etse, ol dervin n l ve kalbi kede ve rfn kemli gnden gne ziyde olur. Zr nr merep olduu ecilden gazabnk ise, kiyset ve zekvetten n ve zhir olup, kbil-i tebdl ve tayrdir. Hatta cibilliyet-i asliyyesinde konmutur, tebdle kbil deildir denilmez ve bu hususta tafsl-i [69] hl olunursa, tatvl-i makl lzm gelir, ehline malmdur. Amma bu vecihle olmayp, kalb-i cismnsi olan lahm-i sanevbersinde, maraz- cismnsi olup, ol maraz onu ehl-i keder ve gazabnk etmi ise mcerred dev-yi ird-i kalbden ve lc- ird-i rhden ona dermn yoktur. Tabb-i cismn ile lc- cismni dahi gerektir. Tabb-i rhn olan kmil azzlere bu hl malmdur. Ve Hazreti Msnn kssas bu gazab hline hit ve delldir ki, Hikyet Hazreti Ms (a.s.) gyetle gazabnk olmakla, nbvvet gelmezden mukaddem, Msrda kptlerden bir kimse katledip ve kap Mednede uayb Peygamber hizmetine

836

Bed-h: Kt huylu.

172

gelip ve onlar hizmetinde mchede ile hsn-i hl ve sft- hamde ve sir kemlt- ilhyye tahsline azmet edip ve nikh ile Hazreti uaybn kzn tezvc edip ve koyunlarn gderken bir koyun yabana kap ardnca hayli zaman seirtip nr merep olmann, gazabnk olmakla, ziyde b-huzr olup ve tuttuu zaman [70] filhl boazlamay dernunda mukarrar edip ve lkin Hazreti uaybn enfs-i tayyibeleri ve himmet-i aliyyeleri ve kendilerin sdk ile teslm ve mchedeleri berekt ile tahsl ettikleri sft- hamde ol mahalde galebe edip, hkm-i glibin olmakla, gazab def afv ile amel edip ve o koyuna rfk ile hitp edip, Be hey koyuncuk! Hem sen yorulup elem ektin ve hem ben elem ektim deyip ve boazlamaktan fri olmakla, vcd-i erflerinde konan tecell-yi nbvvetin bifeyzillh zuhruna filhl lyk ve msted olup, ok zaman gemeden Tr Danda tecell-yi nbvvet vki olmutur. Eer ki, hkm-i ezelde biemrillh nbvvete istihkklar var idi. Ve lkin mrebbsiz ve zamansz keml ele girmez. Amma Hazreti Raslllhn mrebbsi Hd-yi Rabbl-lemn idi. Hir Danda tahsl tekml ettikleri marftur. Bu mandandr ki, .[Rabbimi Rabbim ile bildim]837 buyurdular. Lyiha Ve gazabnk olan ve gazaba hkm veren kimsenin zekveti dahi var ise aklnda ziyde kuvvet olmadndandr. Nitekim Sultn- Enbiy [71] (s.a.v.), .[Gazap/fke akl giderir]838 buyurmulardr. Amma mutlak deildir mertib-i akla vukfu ve kuvvet-i rfn olan azzlerin malmlardr. Yan bir akl ki, me mertebesinde kalp med mertebesine varmaya, ol akl nkstr; sfat- gazab onu izle eder. Amma mchede-i mrd ve muvenet-i mrid ile mediyyet tahsl edip, nr-i mrifetle mnevver ve mebbed ve feyz-i Hakkla mukavv ve meyyed olmas mukarrar ola. Bu akl, ekseriy zuhr-i gazabla zil olmaz. Ve bu akl- mnevverin shibinden sft- zemme zuhr etmez ve ederse az zuhr eder ve ok zararn grmez. Ve dahi bir kimse,

837

Kueyr, er-Rislesinde bu sz, Znnn Msrnin (v. 245/859) sz olarak nakleder. Msrye, Rabbini

ne ile bildin? diye sorulunca, o, Rabbimi Rabbim ile bildim diye cevap vermi. (Bk.: Kueyr, a.g.e., s. 420.)
838

Kaynaklarda bulamadk.

173

akl- meda ve eri erfe tbi olmayp, nefsin sft- zemmelerine tbi olsa, dnyada kemlt- ilhyye ve hirette derect- aliyye myesser olmaz. Beyt . [Kim ki, akla ve erata tbi olursa, asl ve fru cem etmi olur.] Li-Muharririr-Risle Kim ki, cem etmek dilerse aslla fer tamm, Tbi olsun nefsi onun, aklla era mdm. Hikyet-i Hakme Ve Rivyet-i Kerme Ve dahi, .[Gazap/fke, akl giderir] hads-i erfini mbeyyin ve mukarrir [72] bir huss rivyet olunur ki, Hakk Tel akl halk edip, badeh hlkat-i demiyye zamnnda dem Safiyyllhn banda ve beyni altnda olan dimda biemrillh skin olduktan sonra, sfat- gazab dahi halk edip, ona dahi demin dimnda skin ol! diye emredip, gazab dahi gelip akl dimnda berkarr bulup ve Hakk Tel bana bunu mekn tayin etti diye talep eyledikte, akl dahi, hkm, mukaddemindir [hkm, ncekinindir] diye kmayp, ve gazab Cenb- Hakka arz- hl edince Hakk Tel, fil-hakka yle der. Ve lkin sen dahi dimn cnib-i sflsinde bir kede karr et; amma akl kmaynca, sen dimn karna girme diye emretmein839, gazab dahi mahall-i memrda durup shibine gazab zuhr edecek hl vki olunca, akl zayf ve hafif ise dimdan kp ve yerine gazab varp, tamam tamam hkmn() ve fesdn() icr eder. Amma terk-i msiv ve mchede ve riyztla akl- mediyyet ve nrniyyet tahsl edip kuvvetlemi ise de zuhr-i gazab katnda, ol kuvvetle dimdan kmayp, [73] sfat- gazab, akl- meda mukranetle tasarruf etmenin hkmn kem kne icr ve fesdn bikemlh icr ve if edemeyip, ol kimse sfat- gazabn fitnesinden ve err fesdndan hals olur.

839

Emredince.

174

Pend Ve bu dahi tliblere malm olsun ki, bu yedi sft- zemme, iktiz ettii mddelerinden olan (ahlk-) kabhay terk etmekte, edn mertebesini dahi gzetip ve onlardan ihtirzda cidd ihtimm edip Bu azdr, bunda nesne yoktur kayrma! demeye. Ta ki, terk etmekte ve lm-i tasavvufta kmil ve kav olup, .[Tasavvufun tamam edeplerden ibarettir] mefhmunca, derv tasavvufta ve marifetullhta b-nazr840 ehl-i hl ve ehl-i keml ola! Hikyet Bu tenbh ve pend olunan men ve mertibi bu hikyetten fehm ve izn eyle ki, azzlerden birinin bir dervi, atnn nnce as gtrp giderken, yerde bir zm dnesi grp ve alp yiyince, azz dahi derve: Neyledin? deyip derv dahi, zyi olmasn diye zm dnesini alp yediinden haber verince derve, edepte ve sft- zemme muktezsn terk etmekte, ziyde [74] ihtimm kasdna, Hayf ki841 derv! Sen zyi olmaktan ol zm zyi olsa ye idi diye buyurdular. Fil-vki yledir; zr bu makleler eratta cizdir ve lkin azzlerin irda ihtimm ettikleri iin, tarkatta ciz olmayp terk-i edebdir. mdi, derv-i sdk eratte mesnin envndan ne kadar ictinb ederse, tarkatta terk-i edep olanlarn cmlesin(i) dahi terk etmekte ol kadar dikkat ve ihtimm lzmdr. Ta ki, bu yolda ululuk tahsl edip, kemle vsl olmakla evliy-i zmdan ola. Beyt

Beyt Her ite kmil olanlar b-edebdir. Kemle ermez ol kim b-edebdir.

840 841

B-nazr: Benzersiz, esiz. Eyvah ki.

175

Bu man dahi mukarrardr ki, tark- hakta mchede edip ve edep gzeten, zulmet dallet grmeyip yolu ak ve ren olur. Beyt Li-Muharririr-Risle [75] Edeb t oldu nk nr-i haktan, Giyen onu bulur nr-i ilh. [ Birinci Fasln Sonu] Ve bu yedi sft- zemmelerin bi hasebi lgatil-arab ve bi hasebi istlhilmeyih, men-yi dakkas oktur. Ve lkin bu Risle-i Muslihun-Nefsin, mbtedlerden atfl-i tarkat, mertib-i nefs hussunda ird olunup nefsine salh ve tezkiye hsl olmaya sebep olan manlar beyn olunmutur.

176

KNC FASIL Nefs-i emmreden sonra nefs-i levvme sfatlarndan ikinci ktada zikr olunan sft- zemmelerin beyn eder. [ kinci Kta] Dahi levvme yedi eyle fikr, ret ve ucub ve heves dahi mekr. Drd bu, nc dahi anla Ki, temenn eyle levmeyle kahr. Dvvm ismiyle msemm olup, mertib-i nefsden levvme makmna yetien derv, levvmenin yedi sfat- zemmelerin kendi vcdunda bulup, emmrenin sfatlar gibi her birini temyz ve tehs ile ifn etmeyip ve nc [76] ktada zikr olunan ilm-i tevzu ve tahamml ve seh ve istikmet ve kanat ve sabr sfat- hamdelerine tebdl etmese, levvme sfatlarnn elem kederinden hals olamaz. Belki emmre sft- zemmelerinin err fesdndan dahi havf vardr. Makm- serhaddir; emn olmamak gerektir. Beyn- Sfat- Iret Bu sfatta retin mans oldur ki, derv nefs-i emmrenin sft- zemmelerin ifn edip, tlib-i vahdet ve rb-i uzlet olmak lzm iken, mcerred derv sretin balayp velkin yrnla ve sir ve n ehli kimseler ile yemek ve imekte ve mukranet ve mushabette olmaktr. Ve derv bu hle mbtel olunca, zhir ve btn slknde lzm olan makm- tecrde ve tefrde vsl olamaz. Kanda kald ki842, marifet-i kmileye vsl olup ehl-i hl ola. Ve dahi, fen-yi mnev ile hsl olan tezkiye-i nefs bulunmaynca, tezkiye-i nefsin keml-i huslne mevkf olan tasfiye-i kalb ve tasfiye-i kalbin keml-i huslne mevkf olan tecell-i rh [77] dahi hsl olmayp ve tevhd-i hakk ile hlen ve zevkan mertib-i liyyeye vsl olamaz.

842

Nerede kald ki.

177

Li-Muharririr-Risle. Ey tlib-i rfn, kesrette koma cn, Blbl gibi ol dim, vahdet-i kll hayrn. Mcell-yi dil cn pk eyle alyktan, Ede tecell t kim, bir hlet-i rhn. Hl ile keml ile tahsl-i fen eyle! Bk olup evvel sende ilm-i lednn-i sultn. Mefhm-i ammyi bil, amln terk eyle! Fehm eyle hd ile eln kem kn. Esrr- keml-i Hakk grnd Fudde, Feyyz- ezel verdi n tene-i rahmn. Ve ret mushabet levvmenin sfat- zemmelerinden olduu ecildendir ki, hizmet iin ve gayri hl iin izn-i eyh ile lzm gelmedin. ki derviler bir yerde oturup mukranet ve mushabet etmeyeler diye tarkte men olunmutur. Ve eer ki, kelimtlar dny kelm olmayp, erat ve tarkata mteallk olur ise de etmemek gerektir. Zr .[Kelm kelm eker] [78] mefhmunca, sz sz ap ve oalp ikisinin m beynlerine eytn girip, sfat- ret zuhruyla vesvese-i eytn ve iv-y nefs karp, samt uzlette olmam olup, kalplerine kasvet-i zulmet ve rhlarna hicb kedret hsl olmak havf vardr. Ve eer ki, izn-i eyhle bir hizmet ve maslahat iin musbahet lzm gelirse de hazer ile edip, gaflet etmemek gerektir. Beyn- Sfat- Ucb Derv olanlar ve gayriler ibdet tat ile mchede edip, nefs-i emmre ve levvmenin sft- zemmelerini giderip, sft- hamde ve hsn-i hl tahsl etmek zere iken, baz hli ve ameli kendine ho gelip ve ameline marr olup, kendini zeyn grd ecilden, kendi aybn ve noksann mhede edemeyip, hat ile ucba dp yolda kalr. Ve bu ucb sfat kibr sfatndan doar bir mandr. Bu ecildendir ki, eytn (a.l.) sfatlarndan bulunsa eytn sfat olmann vesvesede eytn ona yol bulup, .[eytn, kendilerine, yaptklarn ssl gstermi de onlar doru

178

yoldan alkoymu]843 [79] hkmyle, ol kimseye kendi zeyn amelini beendirip, ucba ve gurra dmenin yolu azp kendisi zyi, ameli btl olur. Ve bu mandandr ki, Hazreti s (a.s.) mmetinden Havriyyna hitb edip, ! . [Ey Havrler! Nce kandil vardr ki, rzgr onu sndrmtr, nce bid vardr ki, ucb onu ifsd etmitir] buyurmulardr. Man-y mazmnsi, s (a.s.) Havriyynu sfat- ucb-i zemmesinden saknp vaz u nashatlarnda Y Havriyyn tifesi! Gfil olmayn. Yel, er nce sndrrse, ucb sfat dahi tlib-i hak olup ibadet ve mchede eden bidleri ve amellerini ifsd ve iptl edip, murda vusldan mahrm eder demektir. Ve silsilemiz sultnlarndan Seriyys-Sakat (k.s.) Hazretleri, .[Kul, kendinin ihsn sahibi olduunu zannetse, kt ameli kendine sslenmitir] buyurdular. Yan bir kimse, hi kendi vcdunda ayb ve noksan bulmayp, hsn-i hldeyim, her hlim ve amelim iyidir ve kemldedir diye itikd etse, yaramaz amelleriyle kendi zeyn bezemi olup, sfat- zemme ehlinden olur. [80] Pes imdi, derv Hakk Tel'nn azamet kibriysn ve kendinin acz zafn bilip ve ona lyk ibdete ve mrifete kdir olmadn anlayp ve dahi, [ Seni tesbih ederim. Ey mabd! Sana hakkyla ibdet edemedik] ve dahi, [ Seni tesbih ederim. Ey marf! Seni hakkyla tanyamadk] mefhmuna vsl olup, dima hl ile dern vird edinse, makbl-i Hakk olup mazhar- feyz-i ilh olur. Ve eer bu hlde olmayp ucba derse, Hakktan merdd olup helk olur. Zr Hazreti Raslllh (s.a.v.), buyurdular. Many-i hads-i erften fehm olunan oldur ki, demolu nesne ile helk olup, kendisi ve ameli zyi olur; biri ucba dp kendi(ni) zeyn grmek ve beenmektir. Ve biri dahi gnahn ok bilmeyip az gnah iledim diye itikd etmektir.844 Ve dahi ehl-i ucbun bazsnn hli oldur ki, her hussta prler ve ihtiyrlar ve ulem ve meyih szne teslim ittib etmeyip, sfat- kibr ve nd istikbr ile kendi zmuna [81] ve bilisine gider. Ol kimse mdm bu hlde kala ve kendinin noksnn ve hatsn bilmeye. Ona hi slh ve iflh olmak yoktur. Zr Hazreti Rasl-i Ekrem (s.a.v.), . [Kendi grn beenen inat bir adam

843 844

Neml, 27/24. Kaynaklarda bulamadk.

179

grrsen, (bil ki) onun hsran tamam olmutur (tammen hsrna uramtr)]845 buyurmular. Many-i mazmnsi, bir kimse grsen ki, vcdunda nd ve lecciyyet sfat olup, ucbla kendi hlini ve rayini beenir ve dahi talm ve ird olundukta, stdn ve eyhin szn tutmayp, kendi muktez-y tabna ve nefsine gider. Bu mekle kimsenin helki ve zyn mukarrerdir. Ve eer tarkn tekml dahi etmemi ise yine acz ve tevzudan ve fen-y manevden hl olmamak gerektir. Hikyet Bu hle mnsib, azzlerimiz rivyet ederler ki, primiz ve sultnmz kutb-i cihn ve mrid-i ins cn, Kastamonuda trbe-i pr envrlarnda medfn olan abn Efendi Sultn (k.s.) Hazretlerinin mrid-i kmilleri, Boluda medfn Hayreddn Efendi (k.s.) Hazretleri, abn Efendi Hazretlerin(i), nefs-i Boludan Kastamonuya hilfet ile gndermezden mukaddem, prdlar Muslihuddn Efendi Hazretlerini [82] tekml-i hilfet ve istihkk ve istikmetle Gonrapaya gnderdiklerinde, hkmllh ile abn Efendi Hazretlerini yola koup giderler iken, Muslihuddn Efendi yolda bir zaman durup, Badeh, Bende hilfete liykat ve irda tkat bulamadm. Ben bu acz kusr ile halka nce ird ederim? mdi, azzime bir zaman dahi hizmet edip, buyururlar ise gideyim deyince, abn Efendi dahi, shib-i firset ve kbil-i kermet ve lyk- velyet olmakla, Muslihuddn Efendinin sretine ve kline bakmayp, sretine ve hline bakp grd ki, azzin vcd-i erflerinde asl ucb u gurrdan ve sir sft- zemmeden biri kalmayp, dil cnlar lemine fen-i mnev tamm galebe etmekle, almet-i keml olan sfat- acz ve tevzu zuhr etmi, abn Efendi Hazretleri ol n ona dediler ki: Karde! Bu hl sana iyi hl ve haslettir. Ve lkin dnp yine mrid cnibine gitmek hatdr. Zr tekml-i hl etmeden gndermiiniz diye mrid-i kmile s-i zan lzm gelir dedikte, bu makl, kifl-hlden [83] Muslihuddn Efendiye tamm- teyakkuz ve bu fendan sonra hl-i bek zuhr edip vcd-i hakkn ve tecell-yi rabbn galebe etmekle, b-tavakkuf gnderilen cnibe revn olup, bb- irdda ve sir hltta nce kemlt- ilhyye ve hlt- rabbniyye zuhr etti. Hatta Hayreddn Efendi dr-i bekya irtihl ettiklerinde, onlar halfe olup pr-i seccdesinde dahi ird myesser oldu. Brekallh! kisinde bile keml olsa ancak bu ola. fn-y vcd ve def- ucb murd edenlere bu kssadan hisse kifyet eder.

845

Kaynaklarda bulamadk.

180

Beyn- Sfat- Heves Heves sfatnn manas dahi, noksn- akldan efkr- fside karmakla, erata ve tarkata yaramaz bir abes, fidesiz ve tesi kmaz nesneye meyletmeye derler. Ve sfat- hrs ve tamadan ve dnya muhabbetinden doar bir sfat- zemmedir. Pes imdi, derv terk-i kllde olmayp dninde ve slknde kendine nef olmayan nesnelere meyledip ve kendine nef olmadn dahi sefhetle anlamayp ve baz mddede kendine nef olan anlamad gibi, kendine zarar olan dahi anlamayp, [84] ondan ihtirz lzm iken, daima tahsli ile mukayyed olmakla kalbinden ihrc etmeyip, bu hev heveste kalsa, sdk ile marifetllha eritiren sft- hamdeyi ve uzlet vahdet sftn ve tecrd tefrd hlini tahslden kalp, kesrete ve fetrete der. [ Allha snrz.] Ve dahi, dervte heves sfat mevcd olduuna almet oldur ki, tark- Hakka slk edip, kef-i mertib zere iken, kalbime kesl geldi, bir miktar alaym diye, kh seyhata meyledip ve kh baz fk sir nesnelerin seyr ine meyleder. Ve ekser ehl-i slkte bu hl vki olur. Ve bu mahalde derv sdka lyk ve mhimdir ki, kendi bilisine ve rayine gitmeyip, mridine hlini tefvz ve onunla mvere ede ki, mrid-i kmil ise ona nfi olan bilip, lzm gelirse li-hikmetin bu husslara iczet verir. Beyn- Sfat- Mekr Mekrin manas dahi, Trk dilde, gayri kimselere yaramaz niyetle, yavuz sanmaya derler. Ve bu dahi hkd haset sfat- zemmelerinden doar bir yaramaz sfattr. [85] Bu man ile muttasf olanlarn mn ve takvsnda zaf olup ve tark- hakta lzm olan sdk istikmet noksan olduundandr. Zr Sultn- Enbiy (s.a.v.), .[Sizden biri, kendisi iin sevdiini kardei iin de sevinceye kadar (mn-i kmil ile) mn etmi olmaz]846 buyururlar. Yan, Sizden bir kul, mn-i kmil ile mmin olmayp, mn zaftan kurtulmaz; hatta kendi nefsine ne sevip ve ne sanrsa, mmin kardeine dahi onu sevip ve sanmaynca Filvki, cmle mminlere, hussan tark- Hakka slik olan dervlere lzm ve lyk olan budur ki, evd ve akvli ve sir ahvli kendine ho gelmeyip, gz ve gnl

846

Buhr, mn, 7; Mslim, mn, 71-72. (Ayrca bk. Tirmiz, Kymet, 59; Nes, mn, 19, 33; bn Mce,

Mukaddime, 9.)

181

sevmedii kimselere ve kendine mukbele kasteden kimselere fitnelik ve mekkrlk edip ve renk vermekle mukayyed olmayp, belki hsn-i mumele ve mdr edip ve Eb Cehl ve sir munid kfirler ve mnfklar gibi, mmin kardelerinin ardnca kuyu kazmaya. Ve eer derv, bu mekr sfatna mbtel olup gayri kimselere mekr hle ve garaz huda ederse, [ Onlar (kendi akllarnca) gya Allh ve mminleri aldatrlar. Hlbuki onlar, ancak kendilerini aldatrlar ve bunun farknda deillerdir]847 [86] mefhmunca, kazd kuyuya kendi dp ve garaz- nefsle ve mekr hle ile ettii yaramaz sanlar ve garazlar yine kendi bana gelip, sft- hamde ve kemlt- ilhyye tahsl ve tekmlden mahrm olurlar. Beyn- Sfat- Temenn Temennnin manas, umr-i dnydan olan nesneleri muhabbet-i dny ile tahsl iin, Hakk Teldan gayriden ric etmeye derler. Bu dahi, hrs ehvet sfat- zemmelerinden doar bir yaramaz sfattr. Bu sfata mptel olup, halktan temennde ve ricda olduu, dervin vcdunda mlheme ve mutmainne sft- hamdelerinden sfat- tevekkl ve kanat olmadndandr. Ve mrid-i kmil azzlerimizden iittik ki, Bir derv, makm- kanat ve tefrde ve mertebe-i tevekkl ve tecrdde geinip velkin Hakk Tel'nn verdiine rz olmayp ve her mrunda tefvz ilellh etmeyip, nefsi arzusuna tbi olduu ecilden, az ok dnya hussunda halktan bir kere bir eyi ric ve temenn etse, cn dilden alp tahsl [87] ettii ahvlden krk gnlk hli ve ameli zyi olur ve tenezzle der buyurdular. Filvki yledir. Sdk ile tecrbe edenler ve rif-i ehl-i hl olanlar bilirler. mdi, bundan fikr kys et ki, ekseriy ric ve temennde olanlarn hli nce olur? Hatta Dile getirmeyip ve zhiren ric ve temenn etmese de kalbine gelip, Bana falan nesne olsa ve ol nesneyi bana falan kimse verse diye kalbinde ric ve temenn mukarrar olsa ve onu mchede ile def etmese, yine bis-i tenezzl ve sebeb-i noksndr diye buyurdular. Ve fikr kys et ki, dile getirenin hli nce olur? Zr Hakka kul olup, ksmetine ve kudretine mn getiren, Hakktan gayriden ric ve temenn etmez. Eer ederse tark- Hakktan dp, bb- Hakkta bermurd olamaz. Ve bu kadar var ki, dile ve amele getirmeyenlerin tenezzlde fark vardr.

847

Bakara, 2/9.

182

Sl-i Mukaddere Cevb Amma baz kmillerden bu hl grnse, hl-i tasarruf ve cemle ederler. Onlara dahl sl olunmaz ve mbtedler gibi, tenezzl dahi vki olmaz. Zr yle sultnlara hem tevekkl verilmitir ve hem tasarruf verilmitir. ktizy- leme [88] gre baz mahalde tevekkl ederler ve baz mahalde tasarruf ederler. Ve ol hussta rz-yi Hakk ve irde-i ilhyye-i ezeliyye var idiini bilip ederler. Bu mandandr ki, ehlllh ortasnda saltn ve hulefnn evliysndan olduuna ittifk olunan mer b. Abdlazz Hazretlerine, hastalklarnda, yan Ne istersin? denilince, yan, Allh Telnn rzs ve takdr-i irde-i ztiyyesi ne ise onu isterim buyurdular. Amma mbtedler ve mtevessiller bunlara kys olunmaz. Kmil ve ehl-i hllere takld ile marr ve mabn olmamak gerektir. Beyn- Sfat- Levm Levm sfatnn bu mahalde mans, baz hlinden tr gayri kimseyi tan848 ten849 ile melmet etmektir. Bu levm sfat dahi, kibr ucb ve gazab sfatlarndan doar bir yaramaz sfattr. Ve bu levm sfatnn mazhar oldur ki derv, bir kimsenin aybn grp, kendinde ol ayb rtmek lzm iken ol dervi, mrvvet sfat- hamdesi ile amel etmedikten gayri, tan ten ile ol kiinin yzne vurup gnln [89] ykmaktr. Geri pend nashat vechiyle sylemek vardr. Ve lkin bu hl ve amel derviin zerine lzm olur man deildir. Zr dervin kendi ba kuyusudur. Ve ol mahalde, eytn dervi idll etmeye yol bulmak ihtimli dahi vardr. Ve dahi derv kalbini dim pk edip ve her kelm tan-miz olmayp, latf ve lezz olursa hem Hakk Tel katnda makbl ve azz olur ve hem ahbb ve asdks ve hayrhh dostlar ok olur. Hazreti Raslllh (s.a.v.), [ Kimin dili tatl olursa, kardeleri ok olur]850 buyurmulardr. Yan, Bir kimsenin dili tatl olup dilinden kimse incinmese, kardeleri ve dostlar ok olur

848 849 850

Knama. Ktleme. Kaynaklarda bulamadk.

183

Amma ki, kalbinde sdk saf olmayp, garaz- fsid ile sznde kzib olsa, dili tatl ve kelm lezz olmann ona faydas yoktur. Nifk sfat ile muttasf olmu olup, hlf hli ve kizbinin meli elbette zuhr eder ve kimse ona dost olmayp ve muhabbet etmez olur. mdi, hemen kalbi pk edip, [90] dili kalbine muvfk olmak gerektir. Zr kalb pk olmayp, yaramaz efkr ile meml olunca, zhir zs dahi sft- zemmeden pk olmaz. Ve bu man mukarrardr ki, insnn cmle cevrih azs zuhr-i efl cihetinden kalbe tbidir. Bu ecilden, lisna tercman- cnn denilmitir. Mesel, meriyyttan kalbe ne tahayyl etse, gz ona nazar etmek ister ve melhzttan kalbe ne tefekkr ve mlhaza etse, dil onu sylemek ister ve mesmttan kalbe ne taalluk etse, kulak onu iitmek ister. Havss- hamsenin gayri ahvl dahi buna kys oluna. Ve dahi Merikul-Envrda zikr olunan, [ Muhakkak, cesette bir et paras vardr; o slh olduu zaman cesed de slh olur, o ifsd olduu zaman cesed de ifsd olur]851 hads-i sahh dahi bu manya dell-i sarhdir. Ve dahi, derv gayrilerde ayb grrse ve levm etse, tahkk ol ayb kendinde olduundandr; [ Mmin mminin aynasdr]852 hads-i erfi dahi bu manya hittir. Ehl-i hdun hl ile mhede ve malmudur. mdi, derve lzm oldu ki, kimsenin aybn ve noksnn gzetmeyip, [91] kendi aybn ve noksnn grmeye ve gidermeye megl ve mukayyed ola. Zr Hazreti Raslllh (s.a.v.): [ Ayb, insanlarn ayb (ile megliyetten] kendini alkoyan kiiye mjdeler olsun!]853 buyurmulardr. Yan, Devlet ve sadet ol kimseyedir ki, kendi aybn grmekle mukayyed olmas, gayrin aybn grmekten alkoyup, bu yaramaz hlin zuhruna mni ola. Hak budur ki, derv kalp leminden bu manya hl ile vsl olmasa, dervliinde temkn-i hl ve keml olmaz. Ve eer usl-i esmsn tekml ederse de telvnden ve noksndan kurtulmaz. Ve dahi, ulem-i zmdan Zeyd el-Umeyra Hazretleri, kelm- pend-miz ve hikmet-i engzlerinde, ziyde tefhm ve ilm iin darb- mesel tarkyla, ! .

851 852 853

Buhr, mn, 39; Mslim, Mskt, 107; bni Mce, Fiten, 14; Drim, By, 1. Eb Dvd, Edeb, 49; Tirmiz, Birr, 18. Bk.: Acln, Kefl-Haf, II/46.

184

buyurdular. Yan, Ey demolu! Senin iin iki torbalar vardr; Ol iki torbalarn biri nnde ve biri ardndadr. Amma ardndaki [92] torba iinde kendi aybn vardr ve nndeki torba iinde mmin kardeinin ayb vardr. Eer kendi aybn olan ardndaki torbaya bakp ve onu grp ve gidermeye mukayyed olsan, nndeki torbaya bakmadan ve mmin kardeinin aybn grmeden ve ona tan etmekten seni alkordu. Ve bir kimse, kendi aybn grmeye ve gidermeye mukayyed olmayp, dim gayrin aybn grmeye ve gayre tan levm etmeye mukayyed olsa, ngh bir hlde ve mahalde kendinin ayb dahi halka ikre olup ve aybn gayrler bildiinde, tan levm bugn gayriden kendine olup halk iinde rsv-y m olur. Hussan, [Gizlenenlerin ortaya dkld gnde]854 ve dahi [ O gn, onlarn azlarn mhrleriz; yaptklarn bize elleri anlatr, ayaklar da hitlik eder]855 yet-i kermeleri mefhmunca, yevm-i kymette ikre ola. [ Bu (duruma dmeme konusunda) Mlik ve Hfz olan Allhtan yardm isteriz.] Beyn- Sfat- Kahr Kahrn mans, gayre galebe edip ve hor eylemek ve humktur. Bu dahi, kibr ve gazab sfatlarndan doar bir yaramaz sfattr. Ve bu sfatn vcd-i insnda [93] zuhruna sebep oldur ki, kibr gurrdan dervte baz eser kalp, byklenmesi bil-klliye gitmedii ecilden, istemedii ve hi vcduna kil olmad kimseyi hor ve hakr etmek ve dim ona galebe etmek ister. Pes imdi, derve lyk budur ki, gafleti tard edip, sfat- kibr beynnda geen Hazreti Ms ile kelb kssasndan zuhr eden hl gibi, horluu ve hakreti ve noksn kendinde bulup, kimseyi tahkr ihnet etmeye. Ve eer slik bu sfatlarda kalp, mchede ve gayretle, nefs-i mlhemenin sfat- hamdelerine tebdl etmese, kbet kendi hor ve hakr olup, sr ve mnev helkla dp ngh zyi olur.

854 855

Trk, 86/9. Ysn, 36/65.

185

Hikyet Bu hle mnsib temsl vechiyle rivyet olunur ki, Hakk Tel yeryznde bendemi halk etmezden mukaddem, bir erkek buza yaratp, dnyada olan yaylak ve otlaklar grp ve murdnca otlayp ve suyunu iip bir mertebe byyp kz oldu ki, vcd-i nefsnsi [94] ziyde olmann, sfat- kahr galebe ettii ecilden, nne gelen ecr ahcr boynuzuyla ykp, yeryznde ayak zere durur bir mrtefe nesne koymad. Ve hibir eyin vcduna ve hareketine kil olmamakla, gkte hareket eden bulutlara dahi haml hcm edip ve onlar dahi indirip helk etmek murd edip bu vcduyla tuyn hadden ziyde olup, kemlini bulunca, cmle eyya glib-i mutlak olan Hd-y Kahhr- b-zevl, keml-i kudretinden bir kck zehirli canavarck halk edip, o kz uyurken emr-i Hakk ile burnundan yreine girip ve cn evinden srp, bir anda ol byk kz helk etti. mdi ey derv! Nefs-i emmre dahi ol buza gibidir. Derve lzm oldu ki, bu kssadan hisse ve ibret alp, yeme ve imekle ve sir murdtn vermekle, nefs kzne vcd vermeyip, belki mchede ve riyzt ile mmkn olduu mertebe zebn etmek gerektir. Zr nefse murdn verip ona tbi olsa, [95] kbet sft- zemmenin zehirli canavaryla derv helk olup, bu kz gibi kendisi ve ameli ngh zyi olur. [Allha snrz.] Pend-i Terb mdi, bir slik-i tlib ki, eer nefs-i emmrenindir eer nefs-i levvmenindir, yedier sft- zemmelerin gidermek iin, mrid-i kmil hizmetinde cn dilden ala. Hakk Tel feyyz- kermdir; mchedesi ve istidd kbiliyyeti miktar, feyz kemlinden mahrm etmez. Amma baz kimseler gayretle almayp, eyhim bana himmet edip, mrid-i kmil ise beni kemle erdirsin. Ya ben ona niye geldim? der. Ve Hakk Tel bir ltf keremi ss pdihtr856 ve hidyet onun elindedir, benim elimde deildir ve eyhim gerek erdir. Ere yeten Hakka yeter diye mcerred eyhinin himmetine ve Hakk Tel'nn ltf hidyetine marr olup tarkta ve erknda lzm olan edeb erkna almaz. Fil-vki bu sz hak szdr; velkin slik-i kla ve tlib-i sdka

856

ss pdih: Esas pdih.

186

lyk olur sz deildir. Hev-y nefse tbi olan ehl-i kesl ve tembeller ve iv-y eytna [96] ittib eden ahmak mhmiller szdr. Zr savhb-i etvrdan olan ehl-i tarkatn ve ehl-i mrifetin ve hakkatn uslnde olan m hvel-hakka ve dahi sebeb-i hidyet olan, [ Ama bizim urumuzda cihd edenleri elbette kendi yollarmza eritireceiz. Hi phe yok ki, Allh iyi davrananlarla beraberdir]857 yet-i kermesine muhliftir. Ve eer ki, dervin eyhi kmildir ve hidyet dahi Allh elindedir. Ve lkin her hlin ve her mertebenin hidyeti vardr. Ve hidyetin hll tafsli oktur. Ve dahi, [ Allh kullarn esenlik yurduna aryor ve O, dilediini doru yola iletir]858 yet-i kermesinde, davetin tlk ve hidyetin meiyyetle kayd, bu manya dell-i sarhtir ki, ehline malmdur. Ve bu ecildendir ki, hidyet yolunda olmayp ve (hidyetin) zuhr ve huslne sebep olan mchedede olmaycak (olmaynca), aleltlk ve b-sebeb hidyet ele girmez. Beyt Feyz-i Hakkta buhl yok, herkes vel-yi tlib deil, B-sebep slh- lem Brye vcib deil. Lyiha Li-Mellifih Ve eer teslm-i vridt ve mchede ve riyzt olmadan, mcerred [97] enbiy mrselnin say daveti ile ve meyih u mridnin daveti ile hidyet ve salh olayd, enbiy, dnyada kfir ve mnfk koymayp, ehl-i slm ve ehl-i erat ederlerdi. Ve meyih, s ve mnkir koymayp, ehl-i takv ve ehl-i tarkat edip ve tark- Hakkta ird etmekle, ehl-i mrifet ve ehl-i hakkat ederlerdi. mdi, hemen sdk ile ve mchede ile mrid-i kmil eteini elinden koyma ki, ehl-i keml olasn. Ere yeten Hakka yeter dediklerinin mans budur. Beyt

857 858

Ankebt, 29/69. Ynus, 10/25.

187

[Sen, eer ta, kaya; hatta mermer bile olsan, Gnl ehline ulatn zaman, cevher olursun.]859 Htimetl-Faslis-Sn [kinci Fasln Htimesi] Ve bu yedi levvme sfatlarnn lgat hasebi ile ve stlh- meyih hasebi ile bunlardan ziyde tahkk ve tetkike kbil dakk ve muteber manlar vardr; ancak bu rislede mbted olan etfl- tarkat ird olunup, onlarn nefsine tezkiye-i salh ve kalbine tasfiye ve rhuna felh gelmeye sebep olacak manlar beyn [98] olunmutur. Zr ziyde hakyk ve dekyk beyn olunsa bu murd hsl olmaz. [nsanlara, akllarnn miktarnca konuunuz]860 dahi malmdur. Ve tlibe hakyk dekyk beyn lzm olursa da, kitb ile olmaz; vridt zuhru zamannda, mrid-i kmil irdnda beyn etmek lzmdr.

859

Mevln Celleddn Rm, Mesnev-yi Manev, haz.: Hseyin Muhyiddn Kume, Tahran, 1378, c. I, Bu hadsi, kaynaklarda bu ekliyle bulamadk; ancak Buhr, lim, 49da, Hz. Alinin (r.a.) ayn anlama

Beyit No: 723.


860

gelen sz gemektedir.

188

NC FASIL Nefs-i emmre ve levvmeden sonra nefs-i mlhemenin nc ktasnda zikr olunan yedi sft- hamdelerini beyn eder. Kta-i Slise Mlheme dahi yedidir cn; lm tevzu ve tahamml seh, Drd bu, nc dahi hfz et, stikmetle kanat sabr. Ey tlib-i sdk! Bundan evvel, emmre ve levvmenin yol vurucu ve sliki yoldan koyucu yedier sft- zemmelerini, nefs-i mlhemenin yol ap ftht- ilhyyeye sebep olucu sft- hamdelerine tebdl etmek lzm idii malmun olmu idi. Bu defa dahi malmun olsun ki, derve meftih-i esmdan mcerred, nc tavrda zuhr eden svvm ismi gelmekle, kuvvet-i hliyye [99] ve kft- mneviyye yolu ve kaps almaz. Evvelki tavrda seyr ilellh mans ve dvvmde seyr lillh mans ve svvmde seyr alellh mans, dil cn leminden tehs ile ve hl ile mehm emken malm olmaynca ve ihrumda ve penmde ve emde ve heftmde dahi seyr maallh ve seyr fillh ve seyr anillh ve seyr billh edevt elfznda olan manlarn dahi anlar gibi hl ile teh lzmdr. Ve dahi derv, mcerred svvme ve ihruma vsl olmakla, bir uurdan ehl-i hl olamaz. Ve bu beyndan garaz budur ki, derv her ne tavra ve makma varsa, acele etmeyip, bildiini dern leminden teenn ile ve hl ile bilmeye kasd azmet etmek gerektir ki, bin-y tasavvufun ve marifetullhn temeli ve asl muhkem olup, tekmlinde ehl-i hl ve ehl-i keml sultnlardan ola. Yoksa mcerred usl-i esm zuhruyla tekml eden marifetllhta ehl-i hl olamaz. Ve dahi ey tlib! Her ne tavrda ve her ne makmda isen, [100] slkte mchede ve himmetin ve ehl-i hl olmakla azmetin var mdr yoksa yok mudur? bilmek istersen, teslm-i tm ve sdk ihtimm ile mrid-i kmil azzlere arz hl et. Ve eer onlar bulamaz isen, onlarn keml ve hl mz ve mrifet ve hakkat-engz kitblarna ve rislelerine sdk ile ve tevecch-i tm ile nazar edip, slke ve irda ve irdlarnda hl ve kemle mteallk szlerini dil cn leminden dinleyip ve keml-i fehm ile anlayp, bu 189

vech ile onlarn yinelerine nazar eyle. Ta ki, mirt sfatlarnda cmle ahvlini grp, kemlini ve noksnn kem kne bilesin. Ve dahi noksnn var ise tekml edesin. Zr Ben tekml-i makm edip ehl-i hl oldum diye bilmezlik ile marr olup, nks ndn kalmak tliblere ok olur. Ve dahi, der-akab beyn olunacak sfat- lm tafslinde bu Many ve hli tahsl ve istifde edersen hemen gayret et ki, Hakk Tel feyyz- mutlak ve fetth- m hvel-haktr. Beyn- Sfat- Ilm [101] Bu ktada zikr olunan sfat- ilmden murd, derv, sfat- zemmeden olan cehl gaflet sfatlarn ifn etmektir. Yan, nevm-i gafletten uyanp, teyakkuz-i rhn ve ilm-i rabbni ile kendi makmn gafletten ve hlini bilmektir. Zr derv, [ Nefsini bilen, Rabbini de bilir] hkmyle, kendi nefsini ve makm- hlini ve noksn- kemlini bilmese, sfat- davya mbtel olup, nefsi ve eytn, [ eytn, kendilerine, yaptklarn ssl gstermi de onlar doru yoldan alkoymu]861 fehvsnca derve kendi vcdunu ve efl akvlini beendirip, ucb gurr galebe etmekle kendini kmil sanr. Ve lkin bir mahal ve zaman olur ki, bu hikyette zikr olunan derv-i gfil ve mdde-yi chil gibi kmiller yannda rsvy olur. Hikyet Bir mrid-i kmil azzin dervlerinden dav-y mcerredde ve sevdy- gaflette kalm bir dervi Ben tekml-i hl ettim ve hilfete lyk oldum ve lkin eyh benim hakkm ketm eder diye, baz kelimt ettiine azz vkf olunca, ehl-i hikmet azzlerinde olmann onu [102] tarklayp ve tedb etmenin ona tesri ve faydas olmayacan bilip ve lkin dervlerinden sir rif ve ehl-i hl dervleriyle ol b-hl ve ndn hakmne imtihn iin, her birine birer tane sere verip dedi ki: Her biriniz tenh yerde boazlayn. Amma hi kimse grmesin deyip, onlar dahi tenh yer arayp, her nereye varsa, geri zrhtan kimse yok ve lkin her yerde Allh Tel Hazretlerini hzr ve nzr bulup ve onlar Hazreti eyhin murdn ve remz iretini kuvvet-i firset ile anlayp ve bu zikr iret olunan man, onlarn hlleri olup gfil olmamakla, her biri tenh yer yok diye serelerini canl

861

Neml, 27/24.

190

getirip, amma ol b-firset ndn ve haktan gfil ve b-r, demolu grmez bir hl ve tenh yer bulup ve boazlayp getirince, eyh onlara sl edince, Her nereye varsak, Hakk Tel hzr ve nzr olup, Hakk Teldan hal yer bulamadk. Bu ecilden boazlamadk diye cevb verdiklerinde, [103] ol nks ndn ve chil ve b-izn ziyde fezhat ve rsvylk hsl olup ve ayb noksnn bilip, ol dvdan fri oldu. Ve sfat- ilmin slike her hussta nef ve lzmu ve sfat- cehlin zarar ve meti hussunda tafsl beyn oktur. kl olana bu kadar kifyet eder. Beyn- Sfat- Tevzu Ve tevzunun mans, her hussta alaklk etmektir. Ve tevzu iki trldr; biri tevzu-i sr ve zhirdir ki, dervin kavlinde ve fiilinde sudr ve zuhr eder. Ve dervin kavlinde sdr olan tevzu, halka mumele ve mkleme ettikte, dim rfk ile syleip, yan bed-zebn862 olmayp, kdir olduu mertebe, kelmnda letfet ve halvet olup, sz mlyim olmakla dilinden kimse incinmeye. Ve dahi, dervin bir miktar ilmi olup yahut nnda kbiliyeti olmakla, kelmnda feshat olsa dahi gkektir. Amma mlyemet ve rfk ile sylemek artyladr. [104] Zr Hazreti Al: [ Konumas mlyim olann sevilmesi vcibdir]863 buyurmulardr. Ve dahi, gan ve fakr, kebr ve sar ol dervin yannda beraber olmaktr. Ve bya ve fakre ve bye ve ke izhr- muhabbetle selm vermek ve selm almak tevzudandr. Ve evvel selm vermek dahi tevzudandr. Zr Hazreti mer (r.a.), . Yan, Cmle tevzularn ba ve asl, her rast geldiin kimseye evvel selm vermektir864 (buyurmutur.) Hatta Sultn- Enbiynn tevzular hussunda rivyet olunur: Ashb- kirmdan baz kimseler Hazreti Raslllha evvel selm vermek kasdna yolda kar vardklarnda, Hazret dahi bu niyetlerine vkf olup, yine onlar selm verdiler. Muhassal-i kelm, keml-i tevzularndan hi kimse onlara evvel selm vermek myesser olmamtr. mdi, derve akvlde lzm olan tevzularn lzmunun hli bundan kys olunup biline. [105] Ve kavlde tevzu icmlen beyn olundu. Filden hsl olan tevzulardan biri, koyunynnden hrka ve ab ve sf giymektir. Ve yamal kaftn ve yamal ayakkab

862 863 864

Bed-zebn: Az bozuk, kt szl, kfrbz. Kaynaklarda bulamadk. Kaynaklarda bulamadk.

191

giymektir. Ve evi iinde olan ehl-i beyti ile ve baz hdimleriyle, baz hizmeti mahall-i ihtiyta khi hakmne belce etmektir. Abdin ve hrrn davet-i mesnnesine varmaktr. Ve gyet az olursa da, ricsz gelen hediyeyi ve sadaka nezri saf ile kabl etmektir. Ve evinde ve gayri yerde teklf tekellf etmeyip, mhazardan ne bulursa ve nne ne gelirse yemek dahi tevzudandr. Ve tama bir vech ile bahne bulmak kibirdendir ve hamkattendir. Ve fukar ile bir mecliste oturmak ve onlar ile ve hizmetkr ile tam yemek ve buna benzer ameller tevzudandr, ayn-i izzet ve rifattr. Amma ehl-i kibr yannda denettir. Ve bu dahi malmdur ki, tevzu ehlinin n raf ve l olur. Ve hayvnlardan her ne bulursa binmek ve piyde yrmek [106] ve yaln ayak yrmek dahi tevzudandr. Meer zarr olup ayakkab giyerse kibr olmaz. Ve bu vech ile zikr olunan Sultnl-Kevneyn ve Rasls-Sekaleyn Hazretlerinin efl-i erfe ve hsl-i latifelerindendir ki, Miktl-Envrda mastrdur. Ve rivyet olunur, Dvd peygamber (a.s.) gnah ilemezden evvel adamlar ile saln saln mescide giderdi. Ve bir gn azamet kibriy shibi Hakk Tel'dan avz gelip, Y Dvd! Nz ile ve gs germekle kulluk evine mi gidersin? denildikten sonra, gnahn ve acz kusrunu bilip ve Hakk Tel'nn azamet kibriysn anlayp ve seccdesini kendi omuzuna alp, piyde ve gzya dkerek ve tevzu ile sine sine mescide geldiklerinde, Cenb- zzetten hitb-i kuds geldi ki: Y Dvd! Bu kez evden geldin. Bizden her ne dilersen iste, murdn hsldr. Ve bundan malm oldu ki, bunun gibi tevzular enbiy ve evliy hlinden ve sfatndan ola. [107] Ve dahi bns-Semmk (r.h.) Hazretleri : [ Tevazunun birok tr vardr: Tevazunun en faziletlisi, kendin iin hi kimse zerinde stnlk grmemendir. En byk tevzu da budur] buyurdular. Yan Tevzunun vechi ve hli oktur. inden efdali ve erefi oldur ki, kendini, gayri kimseden ziyde fdl ve kmil bilmeyesin. Ve cmle tevzularn by ve ls bu tevzudur. Ve bu vech ile zikr olunan nev- evvelde beyn olunan tevzu-i srdendir. Ve ikinci nevi tevzu manevdir ki, kalp ve rh leminde olur. Onlar dahi tafsl beyn kbildir ve lkin lem-i kalbe tevecch edip. Beyt 192

[Kalbe ynel ve fazletlerini kemle erdir! nk sen, cisimle deil kalp ile insnsn] Mefhmunca fedil-i kalbi ve mertibini tekml edip ve rhu dahi, rh-i hayvn mertebesinden geip rh-i insn makmna vsl olunca, tevzu-i manev ieriden dil cn ve basret gzyle mhede ve aynen bilinir. Ve keml-i sdk ile vcd bulup dervte zuhr eden tevzu-i srnin menba ve mazhar [108] tevzu-i manevdir ki, ieriden olan tevzu-i manev ve hakkat, vcd ve kuvvet bulsa tevzu-i sr dahi ol kadar kuvvette ve kemlde olur. Ve eer dervte tevzu-i manev kuvvet bulmasa, srsi tevzu-i riz hkmnde olup, tevzu ol dervten tekellf ile sdr ve zuhr eder. Zr her hussta sr manevden mteraih olur. Ehline malmdur. Beyt [Eer, yakn ehli bir mert isen, tevzulu ol! Zr tekebbr, lanetli eytn'n krdr] Beyn- Sfat- Tahamml Derv, tahamml sfat ile muttasf olmaktan murd, nefs-i emmre ve levvmenin sfat- zemmelerini ifn edip, sfat- hamdeye tebdle azmet ettii sebepten, dervi dvseler ve svseler asl alnmayp ve mukbele ve cidl etmeyip ve mehd ile zem eden ve ltfeden ile kahreden yannda bir olup ve nce bunun gibi hllerde, halkn cefsna tahamml etmektir. Beyn- Lyihadr Ki, Tafsl-i Mhim ve Mfddir Ve bu hussta, derve baz mugleta yerleri vardr ki, dervilerden [109] bazs hevya dp, mecz hller vki olmakla, kh db- tarkata muhlefet ve kh ahvl-i erata muhlif hlet grnr. Halk, tan ve gazab ettiklerinde kendi hlini ve cehl noksnn bilmemek ile gayret-i Hakk ve gayret-i tarkat gzetmeyip, kuv-y nefs-i emmreye ve hev-y kesret-i mekkreye meyledip, Dervte rz r ve halk katnda 193

itibr olmaz, biz evvelden delleni gelmiizdir dey, r u nms gzetmez. Amma bu hl, gyet ile cehlet ve dallettendir. Ve dervilere gerek delleni gelmek ve r nms gzetmemek vardr; velkin dnyaya ve kesret-i fka mteallk deildir. Mesel, zemm medh yanlarnda bir olmak ve dellenmeyi ihtiyr etmek, amel ve zhd ve takv ile dnya terkine ve fakr fka ihtiyrna mteallktr. Yan fhir-i libs ve itibr- ns terk edip ve hrka kisve giyip fukar dervler tarkna ve hline girince, mteaccib ve mnkirlerin ve meyih dervn hlinden b-haber ndnlarn tanna tahamml edip, szlerine alnmamaktr. [110] Nitekim aniy-i Kurey ve ekbir u eyn hidyetullh ile Hazreti Muhammede mn getirip ashb- Raslllh gibi fakrne mchede ettiklerinde, Eb Cehil lan ve sir ed-i dn onlara levm tan edeceklerini bilirler iken sdk saflar glib olmakla, onlarn sznden alnmayp mna geldikleri gibi ve mna geldiklerinde onlar medh iin Hakk Tel Kurn- Azminde, . [(Bunlar) Allh yolunda cihd ederler ve hibir knayann knamasndan korkmazlar]865 buyurduu gibi, dervler dahi sdk saf ile bu manya ve hle mazhar olmak gerektir. Yoksa r nms gzetmemek, dnya hevsna mteallk deildir. Yahut harret-i ilhiyye ve ak- hakk hliyle cezbe ve heyemn866 hayret-i rfn hli glib olup, zhirinde dba muhlif baz evz- n-hemvr867 vki olunca, halktan r gzetmeyip, dernunda olan ak- hakk ve muhabbetllh ile hsl ve sdk ile berkarr evliyllh hlini gzetip ve onun gayretini ekip tahamml etmektir. Beyt Dern-i in ol dra, b-gne868 sansnlar. [111] Ucb zb revdir869, kl ol, divne sansnlar. Bu tahamml sfat ile muttasf olan dervler mcerred halkn cefsna tahamml etmek deil, belki hakkat- hl budur ki, Hakk Telnn kazsna rz olup cell cemli ve ltf kahri yannda bir olup Hakk Tel'dan gelen bel musbete dahi enbiy gibi sabr

865 866 867 868 869

Mide, 5/54. Heyemn: aknlk, tutkunluk, klk. Evz- n-hemvr: Bozuk haller, arpk vaziyetle ve durular. B-gne: Yabanc. Zb rev: Ssl bir yol.

194

tahamml etmek lzmdr. Ve dahi sfat- tahammln mutlaka vchu ve ahvli oktur. Ve lkin sfat- tevzu beynnda bns-Semmk Hazretleri, Tevzularn ekberi ve als, derv, kendini gayrilerden l ve fazletli grmemektir dedikleri gibi, tahammln dahi ekberi ve ahseni, Hakk Tel'nn kaz celline ve musbet kahrna cn dilden sdk ile sabr tahamml etmektir. Ve bu hussta ziyde beyn tafsl kbildir ve lkin tlib, kl olup, ll-elbbdan olan dervler, eme-i evliy Hazreti Al el-Murtaznn kelm- mr- kemlinden matlab-i aly izn ve istifde ederler. Rivyet olunur ki, Hazreti Al (k.v.) [112] bir gn Ashb- Kirm iinde buyurdular ki: Bir kimse, Allh Tel snneti ile ve Raslllh snneti ile ve evliyullh snneti ile amel etse, onun eli botur yine. Ol meclisde, kendilerine Snnetllhtan sl olundukta, [ Srn ve aybn gizlilii] buyurdular. Yan Allh Telnn snneti ve tarkas eer kendinindir ve eer mmin kardeinindir, mutlak srrn saklayc ve aybn rtc olmaktr. Nitekim Hakk Tel ol sfat ile muttasftr. Ve Hazreti Alye Raslllhn snnetinden sul olundukta, [ dre etmek] buyurdular. Yan, Halktan o kimseye cef ve hlf mumele grndnde, cef eden kimseye elem ve zdrb gstermeyip aff ettiinden m ad onunla hsn mumele edip kemliine iyilik ede. Nitekim Hazreti Raslllh bu vech ile ve bu sfatla amel etmilerdir. Ve evliyullh snnetinde sl olunduunda, [ Ezya tahamml etmek]870 buyurdular. Yan, Evliyullh tarkas oldur ki, halktan ve lem-i kentten grnen cefya ve eleme tahamml edip, ol mukbelede kimseye cidl ve intikm kasdetmeye. Nitekim Hazreti Raslllh ve onlardan [113] vris olan ehlllh bu vech ile amel etmilerdir. Lyiha Pes imdi, derv-i tlib, kmiller pazarna elin bo varmayp ve ol pazardan dil cn evine dest-mlin871 bo gelmeyip dolu gelip, zehyir-i mrifete kdir ve mlik olmak istersen bu snnetle amel edesin.

870 871

Kaynaklarda bulamadk. Dest-ml: El bezi.

195

Beyt [Ey eli bo pazara giden kii! Senin dikkatlice bakn, mendilini doldurmaz.] Beyn- Sfat- Seh Ve cmertlik dervte ne sfat idii malmdur. Ve cmertlik mcerred ml ile olmaya mahss deildir; hem ml ile ve hem kl ve hem sir efl ile olur. Ve ml ile olan sehlk, keml-i enbiy ve evliynn ve onlara benzeyenlerin hsli ve hlidir. Ve Miktl-Envrda mezkrdur ki, Hazreti Raslllhn mbrek ceplerinde ake ve altn gecelememitir. Pes imdi, fen-yi manev ve fen-yi kalb kuvvetiyle fen-yi sr ve zhir leminde cmertlik hsl eden derv Muhammed merep olup, cihr-i yr-i bsaf [114] ve Aliyyl- Murtaz gibi seh sebebiyle her hussta kemlta ve l makma lyk vsl olur. Ve amma bir vech ile seh olmayp, mutlak buhl sfatndan tahsl-i fen edemedii ecilden, makm- bekya ve kemle vsl olamayp, hline ve talebine gre fn ve beyhde nesneler talebi ile ziyde hrs tama karmakla, nks ndn kalrlar. Nitekim Lliyytta mezkdur: Yan, nsn gafletle dnyaya tlib olup tahsl eder. Ve lkin dnya dim yok olup gitmek zeredir Ve dahi, [ Sevdiiniz eylerden (Allh yolunda) harcamadka, gerek iyilie asl eriemezsiniz]872 yet-i kermesi bu hussta dell-i kat ve sarhtir. Ve mlda sehvetten gayri, klde olan sehvet, her yerde erata ve tarkata takviyet ve mmin kardelerine hasbeten lillh muvenet kastna, hak kelm ketm etmeyip, mmkn olduu mertebe hakmne sylemektir. Ve dahi, tlib-i ilm rfn olanlara talm-i lm ird marifetllh etmektir. Ve mmet-i Muhammede mevza-i hasene ile hasbeten lillh pend nashat bbnda bezl-i makdr etmektir. [115] Amma derv, tekml-i hl edip ve min dillh her tasarrufa kdir olmadan, bu bbda hissesi ve ameli yoktur. Zr kendi nefsine pend nashat tamm tesr etmeyip, bir nesneyi mfd olmadan gayre pend nashat etmek, tahslini tatl ve evktn tazydir.

872

l-i Imrn, 3/92.

196

Ve akvlinde sehvetten gayri eflde sehvet eliyle ve ayayla ve gzyle ve kulayla ve sir z ile olur. Ve bunlar ile sehvet tevecchle olur. Tafsl-i beyn lzm deildir. Tlib-i sdka ve kl rife malmdur. Ve zikr olunan sehvet-i mliyye ve kliyye ve efliyyeyi hemen mcerred insna etmeye mahss deildir. Zr ehl-i seh olup, sehda kmil olan mcerred oldur ki, hayvnttan ve gayriden her eye nef ve sehs ola. Ve sfat- sehda, ehl-i hikmet kelm zere hakmne tafsl-i mfd oktur. Lkin bu mahalde ihtisr olunduundan mad, bundan akdem sfat- buhl beynnda buhlden tahzr ve sehya terb iin ol mnsebetle, sehya mteallk tafsl-i mfd vardr. Onda grle. Beyn- Sfat- stikmet Sfat- [116] istikmet iki ksmdr: Biri Hakk ile derv ortasnda olur ve biri halk ile derv ortasnda olur. Amma halk ile derv ortasnda olan istikmet, mmin kardei ile her hussta erat ve tarkat ynnden ve makl ynnden ettii vad kavle ve ahd ikrra hiynet etmeyip, istikmet ile vef etmektir. Ve dahi kendi yerinde, bir vech ile emnet olan dn kardeinin malna ve dahi ol mminlerin ehl evldna ve rzna ve dinine ve gayri hline hiynet etmeyip, belki mrvvet edip her vech ile bu husslarda hfz himyet ile ve emnet-i istikmet ile mumele etmektir. Ve dahi mminde istikmet ile sft- hamde ve hsn-i hl grnmek zhiri btnna ve dili kalbine muvfk olmakla olur. Zr demolu trldr: Birisi zhiri iyi olup btn yaramaz olmaktr. Ve birisi dahi zhiri btnna ve dili kalbine muvfk olmaktr. Ve birisi dahi, zhiri yaramaz olup btn iyi olmaktr. [117] Ksm- evvel, mnfklar hlidir. Ksm- sni, k- sdklar ve hlis muhlis mminler hlidir. Ksm- slis, nefsi tezkiye ve kalbi tasfiye ve rhu tecliye bulmakla, riysz ve smasz hakkat- hulsa ve keml-i hle vsl olan rifler (ve)? evliyullh hlidir. Ve bir kimsenin zhiri iyi ve dili tatl olup ve lkin nefsi ve kalbi leminde nefs-i emmre kuvveti ile btn yaramaz olsa Lliyytta Eb Hreyre Hazretleri rivyetinde, Hazreti Raslllhn haber verdii yaramaz tifeden olur ki: buyurmulardr. Yan, hir zamanda mmetimden baz kavm zhir olur ki, hlleri vardr: Evvel dindrlk ve salh gsterip ve tahsl-i dnya iin dni dnyaya hile ve sebeb eder. kinci hlleri, kei derisinden hsl olan yn sf edip ve sfiynelik gsterip sf giyerler. Ve lkin kaln etmeyip gyet ince edip giyerler. nc hlleri, [118] szleri zhiran baldan 197

tatl olup, halka ltufla syler ve lkin kalpleri kurtlar kalbi gibi olup frsat bulunca kan sorarlar (emerler.)873 Ve bu hl demolunda olmak iki yzllktendir. Ve ikiyzl olanlar dnyada rabet hrmet ve hirette izzet rahmet bulamazlar. Nitekim Ahnef b. Kays Hazretleri rivyetinde, Hazreti Raslllh (s.a.v.), [ kiyzl dnyda tibr grmez; hrette de sadete ermez]874 buyurmulardr. Ve zikr olunan ahvl, Hakk ile875 derv ortasnda lzm olan istikmet iki trldr: Biri zhiri ve biri btndir. Zr [ Nimetlerini, ak ve gizli olarak size bolca ihsn ettiini grmediniz mi?]876 mefhmunca, Hakk Telnn kullarna verdii nimetin ve emnetin bazs zhirinde ve bazs btnndadr. Amma zhirinde olup ikre olan nimet ve emnet dil ve gz ve kulak ve el ve ayak ve sir zdan kuv-y zhiriyyelerdir. Ve amma btnnda olan nimet ve emnet nefs ve rh ve kalb ve akldr. Ve sir kuv-y btniyyelerdir. Ve dahi, [ Ben sizin Rabbiniz deil miyim?]877 hitbnda tasdk ikrr ile iltizm ve taahhd olunan [119] ikrr- rubbiyet ve iltizm- ubdiyyettir. Ve bu hlin tafsli erit- slmda bulunur ki, kelime-i ehadet ile Hakk bilip ve Hazreti Muhammedi hak peygamber bilmeye mn getirmek ve namz klmak ve zekt vermek ve oru tutmak ve hacc etmektir. Ve bunlara mteallk mteferri olan sir aml-i slihadr. Beyn- stikmet-i Niam-i Zhir Ve niam-i zhirden olan gz, Allh Teln rzs olmad yerlere bakmayp ve ibret nazaryla mevcdta bakp ve bu lemin hlik vardr diye vcd-i Hakka istidll edip, kuvvet-i mn ile havfllha ve marifetllh(a) sebep olmakla memurdur. Ve kulak mlyan szler dinlemeyip, Kurn ve zikrullh ve pend nashat ve sir hak kelmlar dinlemekle memurdur. Ve az, helal yemee ve yediini iktiz-i nefs iin yemeyip ibdete ve zikrullha kuvvet ve kudret hsl olmak iin yemeye memurdur. Ve dil, mlyn ve

873 874 875 876 877

Tirmiz, Zhd, 60. Kaynaklarda bulamadk. Rislede Halk olarak gemekte. Ancak, bunun yazm hatasndan kaynakland kanaatindeyiz. Lokmn, 31/20. Arf, 7/172.

198

hlf- er hezliyyt sylemeyip, hakka lyk ve hukem ve ulem kelmna mutbk kelimt edip ve Kurn okuyup ve ilim talm edip [120] ve zikrullh etmeye memrdur. Ve el ve ayak ve ferc ve sir z dahi zikr olunan z gibi yaramaz ameller ilemeyip iyi ameller ilemeye memurlardr. Beyn- stikmet-i Niam-i Btniye Ve dahi, btnnda olan nefs ve rh ve kalp ve akl ve sir kuv-y btniye cmlesi btn yznde tezkiye ve tasfiye ve tecliye ve rhniyyet tahsl etmekle, marifetllha ve tecelliyt- ilhyyeye lyk ve mazhar olmakla memur olduklarndan mad, Hakk Teldan olan emr nehye hynet etmeyip, keml-i mutbaatla istikmette olalar diye enbiy evliy ve ulem suleh dilinden, min dillh ilm ve tenbh dahi olunmulardr. Ve dahi bu sfat- emnet ve istikmet enbiy ve evliy sfatlarndan olmakla Hazreti Raslllh, nbvvet verilmezden evvel sfat- emnet ve istikmet vcd-i erflerinde galebe etmenin halk iinde Muhammedl-Emn zikr-i ceml ile mehr idi. Ve sfat- emnet ve sadkatte ziyde keml bulup ve emnet ve sadkatin levzm ve netyicinden olan sfat- istikmet-i nbvvetlerinin kuvvetine ve kemline bis olup ve dahi mmetinin [121] kuvvet-i mnlarna ve sir hlt ve kemltlarnn zuhruna sebep olduu ecilden, sre-i Hdda sir enbiynn ahvlinin beynndan sonra, [ Emr olunduun gibi dosdoru ol!]878 yet-i kermesi ile mr-i dnde ve ahkm-i eratta ve db-i tarkatte ve ahvl-i mrifet ve hakkatte zhir ve btn, kem yenbe istikmet zere olmaya emr olundular. Ve yalnz kendiler emr olunmak deil, ol kelm- erfin zerine atf olunan [ Seninle beraber tevbe edenlerle birlikte]879 kelm erfi ile Hazreti Raslllh gibi mmeti dahi, keml-i istikmetinde olmaya emr olundular. Ve dahi sfat- istikmetin tahslinde subet ve tekmlinde ziyde mchede ve riyzat lzm olduu (iin), Hazreti Raslllh (s.a.v.), buyurdular. Yan, Hd sresi beni pr edip belim(i) bkt880 buyurdular. Ve sre-i Hddan murd bu yeti kermedir ki, zikr-i kl ve irde-i cz mans vardr. Ehline malmdur.

878 879 880

Hd, 11/112. Hd, 11/112. Tirmiz, Tefsru Sre 56 (Vka), 6.

199

Lyiha mdi, cmle mminlere, hussan ehl-i tarkat tlib ve mchid dervlere lzm oldu ki, [122] kemer-i gayreti meyn-i ibdet ve istikmete muhkem kuanp, secde ve mchede dal gibi iki kat olup, mrid-i kmil sultnlar(n) telkn ve ird ile nefs-i mlhemenin sft- hamdelerin, hussan onlardan sfat- istikmeti, kdir olduu mertebe alp tekml etse, Hazreti Raslllhtan versetle keml tahsl etmi olup, hl ile murda vsl olmu olur. Ve bu beyndan fehm olunur ki, derv, sfat- sdk ve istikmeti, zhiren ve btnen hl ile tahsl etmese, mcerred kl ile ilm-i lednn tekml myesser olmaya. Nitekim Yahy b. Muz Er-Rz (k.s.): [ Kim ki, hl ile deil de sz ile slihler arasna girmek isterse, o kii davet olunmadk dne katlan kii gibidir] buyurdular. Yan, lm amel ve tarkat mrifet dervin dilinde ve kavlinde olup ve lkin fiilinde ve hlinde olmadan, mcerred kl ile ve kuru dv ile slihler ve rifler meclisine girmek murd etse girmek olur. Feemm, ol kimse slihler ve rifler arsnda makbl olmayp, davet olunmadk dne varm [123] alak hlli kimseler gibi olur. Ve dahi, eyh Eb Ali el-Czcn buyurur: Derv, mchid ve tlib-i istikmet olmak gerektir. Zr kermeti nefs talep eder buyurmulardr. mdi, [ Dosdoru ol!]881 emriyle Hakkn talep ettii istikmeti, nefsin talep ettii kermete terch etmek gerektir. Ve bu taleb-i istikmet tlibe ve ehl-i tekmle her tavrda ve makmda lzm olduu ecilden, kutb-i cihn primiz abn Efendinin prinin pri, Ceml Halvet demekle marf, elebi Sultn Aksaray (k.s.) Hazretleri, [ phesiz, Rabbimiz Allhtr deyip, sonra dosdoru yola yryenlerin zerine melekler iner]882 yeti kermesinin tefsrinde, istikmet ile muttasf olanlarn hline gre, esrrnn tevl ve tahkkinde mertib-i istikmeti beyn ettikleri malmumuz olmakla, tlib rife remz iret iin, onlarn elfz- mbrekeleri ile bu rislede teberrken ve teyemmnen zikr olundu. .

881 882

Hd, 11/112. Fusslet, 41/30.

200

. [Avm tabakasnn zhirdeki istikmeti, emirler ve nehler(e uymak) ile; btndaki istikmeti ise mn ve tasdk iledir. Havs tabakasnn zhirdeki istikmeti, dnyadan ve dnyann znet ve ehvetlerinden soyutlanmak ile; btndaki istikameti ise Rahmn ile karlama ve irfna erime akndan dolay cennet nimetlerinden syrlma iledir. Ahassulhavs tabakasnn zhirdeki istikmeti, can ve mal teslm etmek suretiyle, bate/anlamaya uygun olmak zere, tbi olma hukkuna riyet etmek iledir; btndaki istikameti ise, tevhd iledir. Bu hl, beeriyetin, ulhiyette yok edilmesi sreti ile olur. Bu durumda kii, atsndan (ihsnndan) ok, azaryla yetinerek, mahbb (olan Allh) ile edep snrlarn gzetmeyecek derecede (senli benli olarak), benlikten fn; hviyyet ile bk olmu bir ekilde, seyr billh ve seyr maallh yapmak suretiyle istikamet zere olur.] Mans, sdk istikmet ile mchede edip, hl ve hd ile tekml-i mertib-i marifetllh eden riflere malmdur. [124 orta] Beyn- Sfat- Kanat Derv, nefs-i emmre ve levvmenin sft- zemmelerin nefs-i mlhemenin sft- hamdelerine tekml ettiine almet oldur ki, ehl-i kanat olup mcerred ise kendi nefsine ve eer mteehhil ehl evldna kifyetten ziyde, dnya tahsline mukayyed olmayp, bk evktn ibdet zikre ve vird fikre sarf ede. Hak budur ki, [ Kanat bitmeyen bir haznedir]883 mcebince derve ve ehl-i tekmle kanat gibi sermye ve devlet yoktur. Ve dahi Hazreti Raslllh (s.a.v.), [125] [ slm hidyeti nasip edilen ve yeterli miktarda maeti (geimlii) olup, buna kanat edene ne mutlu!]884 buyurmulardr. Man-y tafslisi: yilik ve sadet ol kimseye ki, hidyetllh ile slm myesser olup ve slm iinde pk itikd ile takdr-i Hakka rz olup maeti, yan yeyip imesi ve giyip kuanmas kendine ve ehl evldna, dervler hlince kifyet edecek kadaryla kanat ede demektir.

883 884

Bk.: Acln, II/102; Mnav, Feyzul-Kadr, 4/539. Tirmiz, Zhd, 35; Ahmed b. Hanbel, Msned, V/255, VI/19.

201

Ve dahi, kifyet miktar emr-i nisbdir; mfevkna ve mtahtna nisbetle, al ve edn ve evsat kanatin mertibi vardr. Eer derv, muktez-y nefse ve det-i nsa ve rfte avma tbi olsa, deme mallar kifyet etmez. Hemen lzm olan oldur ki, kifyetin edn mertebesin ihtiyr edip, kanatle fakr fka hlini kabl ede. Yan rz-y Hakk ve tahsl-i mertib-i marifetllh iin nefs tamlar ve fhr libslar ve l mzeyyen evleri terk edip, Ashb- Raslllh sfatl ola. T kim, cem ahvli ve eyym fn dnyada keder zdrb ile gemeyip, [126] saf srr ile gee. Zr ml emlk ok olmakla kii huzr etmez, belki bel meakkati dahi ziyde olur. Bu mandandr ki, Abdullh b. Haff (k.s.) Hazretleri, buyurmulardr. Yan, Kanat bir tkenmez maldr ve kedersiz ve elemsiz dirliktir ve darlk ve muzyakat ve gam grnmez bir salktr. Hakk Tel cmlemize mmet-i Muhammed ile myesser ede. Beyn- Sfat- Sabr Hakk budur ki, sfat- sabr her hlde tlib ve ehl-i tekmle, sft- hamdelerin gyetle nfi ve gerekli eydir. Ve ehl-i sabr olan kimsede gam gussa olmaz. Eer bir vech ile vki olursa da, [ Sabr zaferin anahtardr]885 mefhmunca, sabr, elem ve gam kilidine mifth- kafdir. kbet, bu sabr mifth ile saf ferec ve srr ferah kaplar onun zerine alp, elem kederi saf ferce ve srr ferha tebdl olur. Ve dahi sabr iki ksmdr: Birine sabr- zarr derler. Vech-i zarret oldur ki, derve elem keder ve bir musbet grndnde, [127] zhirde tahamml edip, fiilen ve kavlen bir muhlif hl grnmeyip, Sfat- sabrdan bir miktarca hisse almakla ne re? El-hkm lillh ekmek gerektir der ve lkin vcdunda sabrn hlf sft- zemmeden eser olduu ecilden, kalbinde az ok hline gre ve mahalline gre, elem keder eksik olmaz. Ve bu gne886 sabra sabr- sr dahi denmek cizdir; avm- ns mbtedler ve baz mchidler sabrdr. Ve bir ksmna sabr- ceml ve sabr- hasen derler. Musbet katnda iktiz-i beeriyetle, evvel bir miktar elem ve keder zuhr eder. Ve lkin derv ve ehl-i tekml azzlerin nefsinde ve kalbinde ve rhunda ve aklnda sft- hamde ve ahlk- cemle kuvveti ve hli glib olmakla, ok elenmeyip sfat- sabr ile elem kederi saf feraha

885 886

Bk.: Acln, a.g.e., II/21. Bu gne: Bu gibi.

202

tebdl olur. Ve bu gne sabra sabr- havs sabrdr. Ve sabr- hasenin bir hli dahi budur ki, bir kimsede hi evvel vehle887 dahi, elem keder grnmese, ol kimsede sabr sfat itibr olunmaz ve bu hlin shibi dervindan ve ehl-i rfndan olmayp, avm- nsdan ise ehl-i kalb [128] olmayp, kalbinde ve aklnda ve tabnda hanet-i tmmesinin ve sfat- behmiyyesinin ziyde galebesi olmakla, hayvan sfat b-itibr ve hmr sfat bhamiyet ve b-r olduundandr. Ve eer avm-i nsdan olmayp, ehl-i tarkat ve ehl-i rfn ise ahass- havsdan ve ekmell-kmilinden olduu ecilden, teslm rznn ve sir sft- hamdenin cmlesi onun vcdunun keml bulup ayn- ehadiyette ve hakkat- hviyette olduu mandandr. mdi, hl-i ahass- havs ve ekmell-kmiln sabrdr. [ Gerek bir anlay ve manev zevkin kefi ile anla!.] Ve mbted ve mtevasst olan tlibler sabr- zarr ve sr ile amel ve mchede ede durmak gerektir ki, kbet mntehlerde ve ehl-i tekmllerden olup, sabr- ceml ve sabr- hasen hline vsl ola. Nitekim Hazreti Ysuf (a.s.), Msra sultn olup ve Zleyh gzsz olup, zillete ve fakra dnce, Hazreti Ysufa hitb edip, [ Ysuf! Muhakkak hrs] kelm tafsl zere mrr etti. Ve dahi, Hakk Tel: [ nk kim Allhtan korkar ve sabrederse, phesiz Allh gzel davrananlarn mkftn zyi etmez]888 [129] buyurmutur. [ Ey Allhm! Bize sabr- cemli kolaylatr]

887 888

Vehle: An, lahza. Ysuf, 12/90.

203

DDNC FASIL Nefs-i mutmainnenin drdnc ktasnda zikr olunan sft- hamdelerin beyn eder. Kta-i Rbia Mutmainne yedi ey sf gnl! Cd ve gam ve zhd ve kr ve tevekkl. Bei bu, ikisin dahi iit. Ki, ibdet-i Hd, dahi tezelll. Tavr- ihrumda nefs-i mutmainne makmnda mifth dahi zuhr edip, bu makmda dahi zikr mchede ve fikr murkabe lzm olunca, bu rislede mlheme faslnn evvelinde zikr olunan tenbht ve terbt, bu mahallin mutlaa ve mchedesinde tekrr okuyup yahut bundan akdem zabd hfz ettik ise, her birin(i) tekrar tefekkr edip dil cndan izn eyle; t ki, mtmainnenin yedi sft- hamdelerine dahi zevk hd ile rif olup kemle lyk olasn. Ve nefs bu makmda fen-yi klle mteveccih olup itminn ve karr tutmak grnr. Ve lkin bu makm telvndir. [130] Fen-i kll ve temkn-i srf ele girmez; Seyr maallh makmdr. sar- kesret ve ir- isneyniyyet bkdir. Ve dahi fen-i kll ile ve kuvvet-i hll ile hsl olan vahdet-i tm ve temkn-i srf baz sdk ve bid ve msted ve mchid derve penmde myesser olur. Ve bazsna emde olur. Ve dahi tavr- ihrumda akabe muhtara889 vardr. Cezbesi ve hli glib olan derv, bu makmda nefs-i mutmainnenin sft- hamdelerin hd ile tahsl ve ol sfatlar kuvveti ile mchedede rfnn ve hlin tekml etmeyince, ol akabe ve muhtaradan hals olamaz. Ve dahi ihrum makm- srdr. Ve ol akabe ve muhtara ne megle hl idii lisn ile beyna gelmez, ehl-i srr ve ehl-i hl mrid-i kmil azzlere malmdur. Beyn- Sfat- Cd Sfat- cdda mlheme sfatlardan olan seh mans vardr. Ve lkin ol seh mansndan gayri cdda meni-yi mfde ve nigh- latfe itibr olunur ki, k- sdk

889

Muhtara: Afet, bel, tehlike.

204

olan derve bu makmda bezl-i ml ve sir sehvet hlin ve amelin tahsl etmek ihtiyr olunmaz. Zr ehl-i hl [131] derv, nefs-i emmre ve levvme makmnda sft- zemmesin ifn edip ve mlheme makmnda tahsl ettii sft- hamdelerden sehvet ve kanat hliyle terk-i dny ve terk-i ml etmitir. Bu makmda ancak bir can ve ba kalmtr. Nefs-i mutmainne makmnda sfat- cd hkmyle onu dahi hak yoluna zhir ve btn ve sr ve manev bezl etmeye lyk ve kdir olup, [ lmeden nce lnz!]890 mefhmunca, mevt-i ird ve ihtiyr tlk olunan mevt-i manev hlin ve fensn dahi tekml edip, hl-i rfn kuvveti ile rzye makmna vusle ve sft ahvlin dahi tahsle lyk olur. Li-Muharririr-Risle Gitti cismim geldi bir cn yerine, (Gitti canm, geldi cnn yerine.)891 Olmadn cnna cann vermeyen. Bulmayp derdine dermn yerine, Srr- cn ve fedsn anla kim, Doymayan bu rz her an yerine, d-i vaslna Fud eriip, Verdi cnn bunda kurbn yerine. [132] Ve dahi bir derv svvmde sehvet ve kanat sft- hamdelerin hliyle tahsl edemeyip baz derve ihrumda istidd gelmekle, ikisini dahi bu makmda tahsl etmek dahi vki olur. Beyn- Sfat- Gam Bu makmda gamdan murd, mcerred msivallha ve kesrete ve dnyaya mteallk olan hzn gam deildir. Zr derv, mlheme makmnda sabr kanat ve

890 891

Bk.: Acln, a.g.e., II/291. Bu cmle, rislede gemez. Ancak, Fudnin Menkb- erf-i Pr-i Halvet Hazret-i abn- Vel

isminde eserinde gemektedir. (Konya Yazma Eserler Ktphanesi, Demirba No: 21593.)

205

tahamml istikmet sft- hamdeleri ile muttasf olup ve hl edinmekle msivallh gam gidip, bu makmda cellllh ve kibriy ve azametllh mhedesi ile hsl olan havfllh ve hayetllh kalmtr. Ve dahi nefsin ve eytnnn mekr hcmuyla fetret ve hazelna dp, tahsl-i rfndan ve vusl-i zt-i Yezdndan ceml-i bkemli mhedesinden mahrm olmak havf ve gamm kalmtr. Bu mandandr ki, mm Kn Kuddise sirruhur-Rahmn Hazretleri, [ 133] buyurmulardr. Istlh- ehl-i tasavvufta man-y mazmnsi oldur ki, Zhd-i hakk, hak yolunda nefs-i insn uluvv-i himmette ve gayrette iken galebe-i kesl ve ihmlden denete ve alakla dp, mr-i dnyya megl olmakla, mhede-i Hakktan mahrm olmak ve bu vech ile chil kalmak havfndan olan hzne derler Ve dahi muhabbetllh semeresi ile ve ak- hakk cezbesi ile hsl olan hlet-i ilhyye bir resiz derd ve tkenmez gamdr. Beyt lemde derd-i b-dermn, Aktr ak, ey ferd-i cihn! [lemde dermansz dert, Aktr ak, ey cihnn esiz kiisi.] Ve dahi tlib-i sdk ve mrd k, mertebe-i mrifette ve makm- hakkatte hsl olan derd-i b-dermna mbtel olmasa, ehlllh yolunda ricl-i ahl kemlden olamaz. Li-Muharririr-Risle Olmak istersen cihnda sen de mert, Ehl-i derd ol ey Fd! Ehl-i derd. Ve dahi k sdk ve gerek tlibe ve lde-i derd892 olana dim gamm- ak elence [134] ve safdr. Nitekim denilmitir:

892

lde-i derd: Derde bulanm.

206

Nazm Senin mahznun olmak bana dn olmadan yedir. Gam deil alamak yllarca hahdn olmadan yedir. Cihnn zz chn byle izn eyledim ben kim, Eiinde kul olmak Msra sultn olmadan yedir. Zr derv-i k, ak yolunda ve hlinde sdk ve dim olunca, kbeti ve gyeti giderek ayn-i saf ve d olur. Amma ak- mecz dnya efkrndan olan efkr- fside ve irdt- btla gibi ve ml-i hly maraz ve haylt- zile gibi bir tkenmez derd gam ve zdrb elemdir. kbeti saf ve dye varmaz. Evveli zdrb ve hiri azbdr. Meer hev-yi nefs ile olan dnya muhabbetinden ve synndan tevbe edip kalbine havfllh galebe etmekle, muhabbetllha tevecch edip ak- meczsi ak- hakkye tebdl ola. Ol vakit ak- hakknin kbeti saf ve dye vardr. Beyn- Sfat- Zhd Makmt- evliyullhtan olan [135] makmlar ki, ehline malmdur. Ol makmlar, bazlar katnda yz ve bazlar katnda krk ve bazlar katnda on bir itibr olunmutur. Tarkmzda ve silsilemizde ird eden sultanlarmz kutb-i cihn ve mrid-i ins cn Sultn abn Efendiden krk olmak zere rivyet ve ird ettiler. Bu sfat- zhd dahi ol sftn ve makmtn gyet gzdelerindendir. Eer kem kne tafsl ve beyn olunsa, fezil ve menfina nihyet yoktur. Ve lkin beyntta ihtisr matlb-i ihtiyr olundu. Hussan ki, bu risle atfl-i tarkatn ve mbtedlerin nefsini slh iin tahrr ve beyn olunmutur. Bunda ihtisr- mfd lzmdr. Cmle fedilden biri, Sultn- enbiy (a.s.), buyurmulardr. Yan, Mabdn bil-hakk olan Allh Tel, zhd sfat ile amelden efdal bir amel ile ibdet olunmamtr.893 Ve dahi bu tavrda zhdden murd, mcerred terk-i dnya ve terk-i msivallh itibr olunan zhd-i zhir [136] deildir; zhd-i btn ve hakkdir. Zr derv-i sdk ve mrd k, ol man-y mlheme tavrnda tahsl etmitir. Meer zhd-i zhir hlinde

893

Suyt, Abdurrahmn b. Eb Bekir, el-Fethul-Kebr, thk.: Ysuf en-Nebhn, Drul-Kitbil-Arab,

Beyrut, tsz., III/96.

207

zaf ve noksn var ise bu tavrda ihrumda onu kuvvetlendire. mdi, bu tavrda murd olan zhd, rifler ve muhakkklar hleti ve sfat olan zhd-i hakkdir ki, tecrd-i manev ve tefrd-i hakk leminde, tekml-i tecelliyt ile tahsl olunan terk-i msivllha derler. Bu mandandr ki, Eb Sleymn Drn (k.s.) Hazretleri der: Zhd hakknda zhir ve btn ok kelm iittim. Ve lkin cmleden rifne ve muhakkknesi, [ Bizim yanmzda zhd, Allhtan alkoyan her eyi terk etmektir] denilen kelm, bu hussta kelm- mfd ve her mertibe m ve mhttir. Yan, Bizim yanmzda zhd-i hakk oldur ki, rfn- kmil ile hd-i ztillh vusluna tlib olan kn hd-i rfnnda, yolun vurup, murdna, kem hve hakkuh vusle mni ve hcb olan nesneleri terk etmektir. Ve dahi, eer cismn ve rhn [137] ve eer zulmn ve nrn, hsll-kelm, yetmi bin hcbt bu kelmda dhildir. Ve dahi ehline malmdur ki, Eb Sleymn Hazretlerinin bu kelm zhd-i hakk beynnda, kelm- mcizden ve cevmiul-kelmden ise ancak ola. Ve mm Kn (k.s.) Hazretleri bu makmttan olan zhd beyn ettiinde, [ Hller konusunda zhd, mahbb olan (sevgili/Allh) dndaki eyden yz evirmek, matlb olan (talep edilen Allhn) tecellsi neticesinde kendisi ile nsiyet kurulan eyin dndakilerden uzaklamaktr] (diye) buyurmulardr. Ve zhd-i hakk beynnda bu kelmn mazmnu Eb Sleymn Hazretleri(nin) kelmndan man-y matlba evldr(?) ve tasavvufne beyn olunsa ok tahkk ve tetkk getirir. Ve Eb Sleymn Hazretleri kelmnn mansn() beyn- evvelden fehm izn eden bu kelmn dahi, mehm emken, fehm izn eder. mdi, tlib-i sdk tavr- ihrumda ve ihrumun gyeti olan tavr- pencmde zhd-i zhir tahsl ile bu manya olan zhd-i hakkye vsl ve zhd ile mil olmasa, hd-i mrifet-i kmileye ve vusl-i hakkat- fdleye mazhar olamaz. [138] Beyn- Sfat- kr rif muhakkklardan primiz abn Efendi (k.s.) Hazretlerinin mrdi Hayreddn Efendi mridi olan eleb Sultn Aksaray Hazretleri, Hakyik-i Esrr ile yazdklar tefsirlerinde, Sre-i Ftihy tefsir ettiklerinde mertib-i hamd-i hakkyi beyn edip hamd-i efl ve hamd-i zt buyurduklar gibi krn dahi bu man ile ahvli ve mertibi

208

vardr. Zr bu tavrda zhd, zhire mahss olmad gibi kr dahi zhire mahss deildir. kr-i btn ve hakk dahi murddr. Ve dahi ihrumda mutmainne makmnda olan kr, mm Kn Hazretleri beyn edip, [ Mekrihe kar kretmek, sevilen eylere kar kretmek gibidir] buyurmulardr. Yan, tlib-i hak ve slih-i mutlak olan dervler, kendine musbet ve mekrh olan nesneleri dahi teslm ve rz sfat ile Hakk Teldan kendine nimet bilip yle kretmek gerektir. Hikyet Ve bu mandandr ki, Belh ehrinde bir taze derv-i sdk hacc-i erfe giderken Bistm vilyetinde [139] Hazreti Byezde konuk olup ve ol derv tevekkl hlini tekml ile mukayyed olann Hazreti Byezde mertebe-i tevekkln hlinden ve kemlinden sl edince, Hazreti Byezd dahi, buyurdular. Yan, Nimet bulursak seviniriz ve eer bulmazsak sabr tahamml ederiz deyince derv dahi, dedi. Yan, Bizim Belh ehrinin kelbleri dahi yledir; bulursa yerler bulmazlarsa sabrederler deyince Hazreti Byezd, Ya sizin tevekklnz ncedir? deyince, derv dahi, yle cevb verdi. Yan, Nimet bulursak kendimiz yemeyip bizden muhta fukarya bezl sr ederiz ve eer bulamazsak krederiz dedi. Brekellh! Tevekkl ve kr-i hakk ise ancak ola ki, nimet bulamamak nefse musbet olup, tamm nefsin mekrhu iken, nefs murdn bulmamak mchedesi ile mil olmann ol dervin katnda nimet bulmamak dahi min dillh ayn-i nimet olduu [140] ecilden, bu nimete dahi kredip, nimet bulmazsak krederiz buyurdu. Ve dahi mm Kn, kr-i hakknin al mertebesini beyn edip, [ Hakyik hussunda kr, ceml (sfatnn) nruna gark olmaktr] buyurdular. Man-y tafslsi, kr-i hakk, sfat- celle ve te-i aka mazhar olmakla yanp ve yaklmak ve bu sfat- cell kuvveti ile fen-yi efl ve fen-yi sfat nimetine dahi mazhar olup ve bu fennn hlini tekml etmeniz, hl-i bekya dahi vsl olup nr-i cemle gark olmaktr demek olur. mdi, bu zikr olunan kr-i hakk ihrumun hlin ve tecellsin tekmle dahi msted olan derv-i rifin ve mrd-i mstedin krdr.

209

Beyn- Sfat- Tevekkl Derv-i sdk ve mrd-i mchid nefs-i mlheme sfatlarnda sabr kanat ve seh istikmet sfatlarna zevk-i hd ile ve ilm-i yakn ile mazhar olsa, nefs-i mutmainnede sfat- tevekkle dahi mazhar olup, terakkiye ve makm- liyeye vusle lyk olur. Zr derv-i tlib, ihrumda tahsl-i [141] mchede ile tekml tevekkl etmeyip hlinde ve amelinde tevekkl bulunmasa, kemlt- zevkiyyeye vsl olamayp merdd olur. Nitekim Yahy b. Eb Kesr Hazretleri buyururlar: Tevrtta grdm ki, [ Gvencesi, yine kendisi gibi bir insan olan kii lanetlenmitir]894 nzil olmutur. Yan, Melndur ve Hakk kapsndan matrt ve merdddr ol kimse ki, iltic ve itikd ve ric itimd, rzkn verip ve cem ahvlin(i) ve mrun(u) itmm ve ihsn edip ve hlk ve rzk olan Rabb-i Bkye olmayp, kendi gibi bir ciz ve fn insna ola. Amma baz kmiller efat vechiyle ve gayri cihetle sr ve kibrdan baz huss murd edip iltic ederler. Ve lkin mbtedler ve mtevasstul-hl olanlar kendileri mnteh kmillere kys etmemek gerektir. Ve nitekim baz akl nkslar ve akl- me ve med kemlde olmayp, sefhler mertib ve makmt ve tecelliyt ve hlt anlamayp, sfat- ucb ile kendisin kmil zannedip bilmezlik ile yolda [142] kalrlar. Amma baz kmiller hd-i rfn ile tekml-i hle ve tevhd-i efla vsl olduu mukarrar iken yine mertebe-i esbb ile ve kesret ile amel eder sretinde grnrler; amma hakkatte yle deildir. Ehlinde malmdur. Hikyet-i Mnsib Rivyet olunur: Eb Mut Hazretleri, Hteml-Esam Hazretlerinden ben iittim ki, Sefere giderken beriyye ve beybna895 ve adam ve zd olmaz yollara ve yellere ve dalara uraynca, asla zahre getirmeyip, mcerred kuvvet-i tevekkl ile geer imiiz dediklerinde, onlar dahi Zd zahremiz vardr, hl gemezin buyurdular. Acaba zd zahreniz nedir? sl ettiklerinde, buyurdular. Yan Benim zahrem drt nesnedir:

894 895

Kaynaklarda tespit edemedik. Beybn: l.

210

Evvelkisi: Yan, ba gzyle grr gibi ilmim vardr ve yaknen bilirim ki, cmle dnya Allh Telnn mlk olup ve cmlesi kabza-i kudretindedir. Ve her yerde hkm ve tasarrufu vardr. kinci: Yan, onu dahi [143] yaknen grr gibi biliriz ki, cmle mahlkt Allh Telnn kullardr. Ve dahi, yli gibidir. Hi birini a brakmaz. ncs: Yan, onu dahi yaknen grr gibi bilirim ki, her kiiye verilecek rzk ve rzkn cmle sebepleri Allh Tel elindedir. Lyiha mdi, sebebl-esbb olduu man ile ve bu sfatla cmle sebepler Allh elinde olunca, yine veren Allh Tel olmu olur. Ve bu hl bundan akdem baz kmiller nnda beyn olunan hller ve sfatlardandr. Drdncs: Yan, onu dahi yaknen grr gibi bilirim ki, Allh Teln hkm ve tasarrufu geer. Yan, harblar ve umrnlar ve beriye ve yabanlar onun yannda birdir dediklerinde Eb Mut Hazretleri, Hteml-Esam Hazretlerine: Yan Y Hteml-Esam! Ne gzel ve iyi zd- zahren var imi. Bu zd ile ve hl ile sen sefer-i dnyda olan yelleri ve da ve yabanlar gemek [144] deil, hiret yolarnda olan akbt yabanlar bile geersin buyurdular. Fil-vki yledir; hi kanat gibi ml ganmet ve tevekkl gibi zd zahre olmaz. Ve bir derv Hteml-Esam Hazretlerinin tevekkl hlin tahsl ve tekml, taleb-i himmet ve kasd azmet etmese, tarkte, hussan tavr- ihrumda olan akbt ve muhtart gemeyip ve mertib-i liyeye yol almayp, seyr maallh makmndan seyr fillh makmna ve seyr fillh makmndan seyr anillh makmna ve seyr anillh makmndan seyr billh makmna vsl olmaz. Beyn- Sfat- Ibdt Ey tlib-i sdk! Bu dahi malmun olsun ki, ihrum, nefs-i mutmainne ve tecell-i sft makmdr. Derv bu makmda mhede-i rubbiyet ile ubdiyyette dahi itminn ve karr semtin tutmak lzmdr. Zr mahall-i akabe ve muhtara ve makm- srdr. 211

Rhunun ve srrnn, kalp leminde mhede ettii hlini, kuv-y sirrsini, ibdet tat ile fitne-i zhiriyyeden ve fkyyeden saknmak lzmdr. Nitekim [145] Hazreti Raslllh (s.a.v.): [ Fitne zamannda ibdet, bana yaplan hicret gibidir]896 buyurmulardr. Man-y mazmnsi, Bir kimse, kesret ve fitne fesd ve muhtara zamannda zuhr eden fitne fesda tbi olmayp, Allh Tel Cenbna mteveccih olup, salh takv ile ibdet tatte olsa bana hicret edip ve benim yanma gelmi gibi olur; yan helklktan kurtulur demektir. Ve bu tavrn sft- hamdesinden olan ibdet sfat ile muttasf olunca, ibdetin dahi sdk ihsn ile etmek gerektir. T ki, tecell-i sft kuvvette olup, mertib-i liyeden olan kurb-i nevfil hli ve makm myesser olmakla, ibdette ziyde saf halvet bula ve bu saf halvette hli berkarr olup, zhir ve btn itminn keml bulacak. Tavr- penm hline dahi vsl olmakla kurb-i feriz hli zuhr etmeye lyk olup, ibdeti ihsn ile ve hd-i tm ile olur. Ve ibdette ihsndan murd oldur ki, derv-i bid ve mrd-i mchid, Hakk Tel'ya ettii ibdetin [146] cmlesinde, hussan namznda asla gaflet zere olmayp, geri derv-i mbted kendisi zt- Hakk kuvvet-i mkefe ile mhede etmez ise de Hakk Tel ol dervi grr ve cmle hlin muyene bilir. tikd ve fikri ile bdet ede. Ve nitekim Sultn- enbiy (s.a.v.): [ Rabbine, sanki Onu gryormucasna ibdet et! Zr sen Onu grmesen de O seni grmketedir]897 buyurmulardr. Yan, Mabdn bil-hak olan Rabbl-Alemne ibdet ettiinde, hzrul-kalb olup, Rabbini grr gibi hemen bdet eyle. Zr sen onu grmezsin, tahkkan ol seni grr. Ve dahi derv her tavr ve makma vsl olduka, ettii ibdette, yan namzda ve oruta ve tilvet-i Kurnda erat zere lzm olan sir bdtta ve tarkat zere lzm olan evrd ezkrda ve tehll tesbh bdetlerinin cmlesinde hzrul-kalb ve celiyyrrh olup, tard- gaflet ile ibdet etse, mhede-i rubbiyyeti kemlde olmakla slknde ihrum muhtarasn [147] ve akabesini ekmeyip, kemlt- ilhyyeye ve fadil-i ayr-i mtenhiyyeye saf shletle ve hidyet-i hakla vsl olup ilhd dallet grmez.

896

Mslim, Fiten, 130. (Ayrca bk.: Tirmiz, Fiten, 31; bni Mce, Fiten, 14; Ahmed b. Hanbel, Msned, Mslim, mn, 1, 5. (Ayrca bk.: Buhr, mn, 37; Tirmiz, mn, 4; Eb Dvd, Snnet, 16; Nesi,

V/25, 27.)
897

Mevkt, 6; bni Mce, Mukaddime, 9.)

212

Ve dahi derv kendi hlinde ve tavr- ihrumda kendine lzm olan tecelli-yi sftn kuvvet-i bdet ile bilip ve bulacak tavr- pencmde tecell-i zta dahi, hlen ve zevkan vsl olup rif-i kmil olur. Beyt Mukarrar hd, ilm-i Hakkn sft, ikr eden sft, buldu zt. [Hakk Telnn ilminin sfat, kararlatrlm bir miferdir, Sft avlayan (elde eden), zt bulmu demektir.] Beyn- Sfat- Tezelll Tezelll sfat dahi hud ve hu mansnadr. Amma bu makmda tezelll sr ve zhir mansna mahss deildir. Zr derv mlheme makmnda sfat- tevzuun mansn tahll etmekle tezelll sr ve zhiryi tahsl etmi olur. Amma tavr- ihrumda makm- sirdir. Bu makmda tezelll sfatnn hli, sret leminde ve sirr hlinde tecell-i sfat kuvveti ile Cenb- Akdes-i Hdya taalluk edip, bi hasebit-taalluk bunun mazhar Hakk Tel cnibinden bulunur. Ve bu [148] ecilden hud-i manev ziyde kuvvet bulup, fen-i klle ziyde tevecch myesser olur. Ve dahi, tevzu kuvveti ile hud-i sr keml bulman, hud ve tezelll sfat, dervin sreti ve btn lemine siryet ve tesir edip ve mchede-i hlisa ve aml-i sliha ile mzeyyen olunca, tezelll-i manev hsl olmakla, Allh Tel btnn dahi sft- hamde-i rahmniyye ve tecelliyt- kaviyye-i rabbaniye ile mzeyyen ve muattar eyler. Ve nr-i mhede ile mnevver ve manber eder. Nitekim eyh Eb Al Ed-Dekkk (k.s.) Hazretleri, [ Kim ki, mchede ile dn sslerse, Allh da mhede ile onun iini ssler] buyurmulardr. Yan, Bir kimse eratte aml-i sliha ile ve tarkatte mchede-i kmile ile zhirin(i) mzeyyen ve mamr etse, Allh Tel dahi, o kimsenin btnn hilye-i mrifet ile mzeyyen ve nr-i mhede ile mnevver eder Ve bu man ile dervin btn leminde kalbi ve rhu mzeyyen ve pr nr olup ve hud ve tezelll sfat dahi mevcd ve ber karr olunca, ol nrun pertevi898 [149] ve

898

I, zys.

213

zys dra kp, [ Allh, gklerin ve yerin nrudur]899 yet-i kerme, Mrikatn-Nrda zikr olunan misbhn zhir ve btn, zuhr eden zys ve nru gibi dernunda olan hlinin zys, heyet-i amlinden zhir ve malm olur. Nitekim Hazreti Raslllh (s.a.v.)in huzr-i erflerinde bir kimse acele ile hu ve hud-i zhirsiz namz klnca, Hazreti Raslllh (s.a.v.) ol kimse hakknda, [ayet unun kalbi hu duysa idi, organlar da hu duyard]900 buyurdular. Yan, Bu namz klan kimsenin eer kalbinde sft- hamde-i rhniyyeden hu ve tezelll olsa idi, aml-i sliha zuhr eden cevrih ve zsnda dahi hud-i zhir olurdu. Lyiha Amma bu huss herkeste mutbk ve muttarid olmak lzm deildir. Zr galebe-i istirk ile merebine ve hline gre, baz kmillerin namznda olan kavme ve celse ve kadesinde ve sir erkn-i saltnda, bi-hasebil-kalb itminn muhtel901 deil iken muhtel olmu gibi grnr. Lkin yine onlarn [150] hlini Allh bilir ve hl ehli bilir. Hemen cmle halka, hussan tife-i dervna lzm olan oldur ki, ona ve onun gibilere nazar etmeyip kendi hlin ve noksnn grp ve bu zikr olunan sft ve ahvli kendi dahi tahsl tekml etmek gerektir. Gayrin noksnna nazar etmeden kurtula. Ve eer gayrin namzna ve sir noksnna nazar eden meyih mridn ve ulem-i mttekn ve muallimnden olursa ol vakit talm ird iin cizdir. Ve onlar dahi b-garaz bakp ve hasbeten ve hakmne ve sdkne sylemek gerektir ki, talm ird hsl ola. Ve dahi dervte bu tezelll-i zhir ve btn bulunmayp ve seyr fillh kuvveti ile fen fillh makmna ve hline vsl olmaynca, makm- kurb ve vuslat myesser olmadna, [ Allha secde et ve (yalnzca Ona) yakla!]902 yet-i kermesi dell-i sarh ve dahi, [ Kulun Rabbine en yakn hli, secde ettii zamandadr]903 hads-i erfi hid-i sahhdir ki, Eb Cehil lan Sultn- Enbiyy [151] namz klmaktan nehy men eyleyince Hakk Tel onun nehyinden der men
899 900 901 902 903

Nr, 25/35 Suyt, el-Fethul-Kebr, III/ 44. Bozuk, berbat. Alak, 96/19. Mslim, Salt, 215; Nes, Mevkt, 35, Tatbk, 78; Tirmiz, Daavt, 118; Ahmed b. Hanbel, Msned,

II/321.

214

iin: [ Hayr! Ona uyma!]904 buyurdu. Yan, Ya Muhammed! Sen Eb Cehle mut olma, bana tat zere sbit ve dim ol deyip, badeh ibdetinde dim olmaya ve ztna kurb tahsl etmeyi emredip: [ Allha secde et ve (yalnzca Ona) yakla!]905 dedi. Yan, Secde ve ibdetinde dim ol, rabbine yakn ol dedi. Bu ecilden, baz ehl-i hl kmiller, Mhede-i rubbiyet ile tecell-yi sfta keml-i vusl namzdadr ve tecell-yi zta, keml-i kurb ve vusl namzda olan secdededir (demilerdir.) Zr lem-i eflde tezelll-i srnin kemli secdede olduu gibi, tezelll-i manevnin ve fen-y rabbnnin kemli dahi secdede olduuna remz iret vardr. Ve bu ecildendir ki, tlib-i hakkat ve rb-i vuslat olan derv, tecell-i zta vsl olamaz; ill meerki fen-y kll hlin(i) mertib-i selse sebebi ile tekml etmi ola. Ve bu vech ile keml-i fenya vsl olmaynca, mertib-i selse sebebi ile keml-i bekya dahi vsl olamaz. Ve ehline malmdur ki, [152] tecell-i zt ehlinin hli ve kemli bu mertebeler(in) tekmli iledir. Ve bu beyna mteallk baz tafsl-i hl, sfat- ibdet beynnda gemitir. Lyiha Pes imdi derv! Sdk ile mchid ve ak ile tlib bid isen, k-i cn906 ile szm iit ve dern-i dilden fikret ki, iv-yi nefs eytn ve hev-yi kesret tuyn, Eb Cehli, rhun ve srrn Muhammedini, tavr- ihrum mchedesinde, sfat- tezelll-i manev ile hsl olan ibdet-i sriyye ve maneviyeden nehy men eyleyince, kalb-i rhun ve srr- kbil-i pr fthun, sft- hamde ile hussan sfat- ibdet ile muttasf olmayp ve ibdet-i sriyye ve mneviyyede dim sbit olmasan, tevhd-i efl ve tevhd-i sft srndan olan kurb-i nevfil makmna drc ve tevhd-i zt hlinden olan kurb-i feriz hkmyle hsl olan tecell-i zt ve takarrub ilellh hline urc myesser olmaz imi. Amma yle ki, enbiy-i zm [153] ve evliy-i kirmdan verset-i kmile ile zikr olunan sft- hamde muktezsnca, derv, kurb-i nevfil makmn tahsl ve kurb-i feriz hlini tekml etti ise, salt- efliyye ve sriyyesinde secdeye varnca, [ Namz

904 905 906

Alak, 96/19. Alak, 96/19. Can kula.

215

mminin mircdr]907 kelmnn mefhm-i esrr- mizince, secde-i sriyyede kalmayp, nefsinde ve kalbinde olan sr- sekne-i mrifet ve rhunda ve srrnda olan ir- hd-i hakkat hli ile mukarrabn vslnden olduuna hi itibh yoktur. Ve bu mandandr ki, Sultnl-Muhakkikn mm Kn, yz makm beynnda, hu ve hudda lzm olan seknet-i nefsi tahkk edip: [ Balang durumlarnda seknet Allha yaplan seyr esnsnda, nefsin Allhn tatna sknet iinde yapmas ve nsiyetin kemliyle (Allhn tatna) boyun etmektir. Velyet durumunda ise, seimi yok etmek ve o (Allhn) seimini gerekletirmek sretiyledir] buyurdular. Mans, bu rislede beyn olunan sfatlarn ibtidsndan ilel-n zikr olunan mertib ve makmta, zevkan ve hlen rif olan azzlere malmdur.

907

Tabern, Sleyman b. Ahmed, el-Muceml-Evsat, thk.: Abdlmuhsin b. brahim el-Huseyn-Tark b.

Avzullah, Drul-Haremeyn, Khire, 1415, II/325, Hads No: 2114. (Hadisin deerlendirmesi iin bk.: Huriye Mart, Mmin mminin aynasdr Rivayeti zerine Bir Deerlendirme, S...F.D, say: 27, Bahar 2009, Konya, s. 39-63.)

216

BENC FASIL Nefs-i rziyenin [154] beinci ktasnda zikr olunan yedi sft- hamde rhniyyelerin beyn eder. Ktas budur: Yedidir rzye ey merd-i fen, Zikr ihls ve vera dahi rz. Drd bu, n dahi bile gr, Ki, riyztla kermetle vef. ALTINCI FASIL Ktas budur: Nefs-i marzyyenin altnc ktasnda zikr olunan yedi sft- hamde-i rabbniyyelerin(i) beyn eder. Yedi marzyyedir eyle nigh, Bu makm ehli grr ztullh. Biri terk-i beeriyettir onun, Ve tahallukta bi ahlkillh. Birisi dahi tefekkr fillh, Birisi dahi saf f nrillh. Ve takarrubdur ilallh birisi, Ve telattufda al halkllh. Altsn eyledikse tekml, Ki nasb ola lik-i ztillh. [155] Bu sfatlarn bi-hasebil-icml tahsline ve bi-hasebir-remz tekmline irettir. Mertib-i nefsden rzye makmnn beinci ktasnda zikr olunan sft- rhniyyelerin(i) ve marzyye makmnn altnc ktasnda zikr olunan sft- rabbniyyelerin(i) dahi slb-i sbk zere, erat ve tarkat hasebince, nutk tasrh ile ve mrifet hakkat mcebince, remz telvh ile lzm ve lyk olduu mertebe, tafsl-i fik ile meni-yi basta ve dakkasn(), hle mutbk tahkk beyn kbil idi. Ve lkin rislede ihtisr- matlb murd olunduundan mad, tlib-i sdk bu iki ktalarda zikr olunan 217

sft- hamde-i rhniyye ve rabbniyyelerin mansin(i) ve esrr ahvlin(i), elfz brt vstas ile tahsl etmeyip, buralara ve bu mertebelere geldikte, tahsl ettii kuvvet-i istidd ve mridine lem-i btndan fiz ve lyih olur. Feyz [156] ird ile tekml etsin iin tahrr ve tafsl olunmad. Htimetr-Risle Ve Tenbhl-Makle Oldur Ki; Tlib-i sdk, risle evvelinden bu mahalle gelince(ye kadar) zikr olunan tertbt ve terbtn mensini, zevk hl ile fehm izn edip, yan yekm tlk olunan tavr- evvelin nefs-i emmresi ahvlin(i), sadr leminde ve dvvmn nefs-i levvmesi ahvlini kalp leminde ve svvmn nefs-i mlhemesi ahvlini rh leminde, keml-i gayret ve mchede ile kef-i manev ve ilm-i lednn yznde, mmkn olduu mertebe, hl ile tahsl etti ise, pencmn dahi nefs-i rzyesi ahvlin(i) ve ktasnda nazm ile zikr olunan yedi sft- hamde-i rhniyyesinin mensini [157] ve esrrn, srr- haf leminde ve emn nefs-i marzyyesi ahvlin(i) ve ktasnda nazm ile zikr olunan yedi sft- hamde-i rabbniyyesinin mensini ve esrrn srr- ahf leminde tahsl edip, hakykna vkf rif olmakla, heftmn ahvl esrrn() dahi, haf-yi mutlak leminde tekml eder. Yan nefs, tezkiye-i tmme ve kuvvet-i rhniyye tahsl edip ve rh ile ittihd kesb etmenin, telvn badet-temkn hline vsl olmakla, nefsin yedinci meretebesi olan rhul-kuds makm hsl olunca, haf-yi mutlak leminde tecell-i zt ve makm- ahadiyyetil-cem myesser olmakta, vfir fik ve fark- sn ve cemul-cem hkmyle, merebine ve hline gre kutbiyyete ve tasarruft-i ilhiyyeye kdir lyk olur. Zr nefs-i marzyyenin sft- hamde-i rabbniyyelerin hli ve hkm bu kemli cb eder ki, rif-i ehl-i hle malmdur. . [Allh Tel doruyu en iyi bilen, hitb ile hkmedendir. Dn ve sn Onadr. Kim ki, kitb ve snnetle Ona dnerse, Melik ve Vehhb olan Allhn ltf ile o kiiye en gzel snma yeri ve sevb vardr.] [Beyz (temize ekme ii) ve tashh (dzeltme ii), bu kk risalenin yazar, zayf kulun yazm ile 1259 senesinde tamam oldu.]

218

EK 2: MUSLHUN-NEFSN FOTOKOPS

219

220

221

222

223

224

225

226

227

228

229

230

231

232

233

234

235

236

237

238

239

240

241

242

243

244

245

246

247

248

249

250

251

252

253

254

255

256

257

258

259

260

261

262

263

264

265

266

267

268

269

270

271

272

273

274

275

276

277

278

279

280

281

282

283

284

285

286

287

288

289

290

291

292

293

294

295

296

297

You might also like