You are on page 1of 606

Dnya Mitolojisi Byk Destan ve Sylenceler Antolojisi

Donna Rosenberg

MGE Dnya Mitolojisi Byk Destan ve Sylenceler Antolojisi Donna Rosenberg World Mythology, Contemporary Publishng Company 1. Bask: Austos 1998

2. 3.

Bask: Haziran 2000 Bask: Austos 2003

Yayn Ynelmeni Selntent iler Turan Yayma Hazrlayanlar Kudret Emiroglu-Ali Tartanoglu Dzelti Alaattin Topu Sayfa Dzeni Yaln Ate Grafik Uygulama Nurafer Kars Bask ve Cill Pelin Ofset, (312) US 70 93/94 Donna Rosenberg 3. Bask Donna Rosenberg Dnya Mitolojisi Byk Destan ve Sylenceler Antolojisi evirenler Koray Akten Erdal Cengiz Atl Ula Cce Kudret Emirolu Tulu Kenanolu Tahir Kocayigit Erhan Kuzhan Beng Odaba

indekiler nsz Giri Sylencelerin Amalar Anaerkil Toplum Sylencelere Ynelik Akademik Bak Alar I. BLM -Yunan ve Roma Sylenceleri Yunanistan Titanlarla Tanrlarn Yaratl nsan alar: Sunu Demeter ve Persephone: Sunu Tufan Devri: Sunu Herakles'in Grevleri ve lm: Sunu lyada: Sunu Odysseia: Sunu Roma Romulus ve Remus: Sunu Aeneid: Sunu Tarihsel Arka plan II. BLM -Ortadou Sylenceleri Babil Enuma Eli: Sunu Tarihsel Arkaplan Msr Osiris, sis ve Horus: Sunu Tarihsel Arkaplan Hitit Telepinu: Sunu Smer-Babil Glgam: Sunu Tarihsel Arkaplan III. BLM -Kuzey Avrupa Sylenceleri Evrenin Yaratl, Yok Oluu ve Yeniden Douu: Sunu

Balder'in lm: Sunu Thorun ekicinin aln: Sunu Volsung Sigurd: Sunu IV. BLM -Britanya Adalarnn Sylenceleri rlanda-skoya Dnya alar: Sunu yi Dagda: Sunu ngiltere-skandinavya Beowulf: Sunu ngiltere/Fransa Kral Arthur: Sunu

V. BLM -Uzakdou ve Pasifik Adalar Sylenceleri Hindistan Evrenin Yaratl, Yok Olmas ve Yeniden Douu: Sunu ndra ve Ejderha: Sunu Rmyana: Sunu in Evrenin Yaratl: Sunu

Oku Yi ve On Gne: Sunu Gnei Aray: Sunu Japonya Evrenin ve Japonya'nn Yaratl: Sunu

Amaterasu: Sunu Kotan Utunnai: Sunu Yeni Zelanda Yaratl evrimi: Sunu Hawaii Gnein Terbiye Edilmesi: Sunu

VI. BLM -Afrika Sylenceleri Nijerya Benin Faraka Mali Zaire Evrenin ve fe'nin Yaratl: Sunu Sagbata ve Sogbo Arasndaki Kavga: Sunu Gassire'in Lavtas: Sunu Sunjata: Sunu Mvindo: Sunu

VII. BLM -Amerika Sylenceleri Bolivya Peru Yaratl: Sunu Kken Evi: Sunu

Bolivya-Peru

Gnein ocuklar: Sunu

Surinam-Brezilya Paraparava ve Varaku: Sunu Guatemala Meksika Yaratl: Sunu Yaratl evrimi: Sunu

Ketzalkoatl: Sunu Birleik Devletler Yaratl: Sunu Ahaiyuta ile Bulut-Yiyen: Sunu Evin-Olu ile Atlm-Olan: Sunu Birleik Devletler-Kanada Gkten Den Kadn: Sunu

Kuzgun ve In Kaynaklar: Sunu Sedna: Sunu Kanada Notlar Seilmi Kaynaka Dizin Sa Teliyle Yakalanan Kadn: Sunu

nsz

Dnya Mitolojisi, dnyann her tarafndan edebi deerlerini koruyan sylenceleri bir araya getirmektedir. Her sylenceyi sunuumda, bir ciltlik bir antoloji yazmam, uzun destanlar zetlememi gerektirmi olsa da, onun ana dmn, karakterlerini, biemini ve zgn kltrel deerini ortaya koymaya altm. Sylenceler corafi dalmlarna gre yedi ana blmde topland: Yunanistan ve Roma, Ortadou, Kuzey Avrupa, Britanya, Uzakdou ve Pasifik Adalar, Afrika ve Amerika. Kltrler aras karlatrma olana salayarak benzerlikleri ve ztlklar ortaya karmak amacyla, her kltrden yaratl, bereket ve kahramanlk sylencelerine yer verdim. Her sylencenin giriinde tarihsel arkaplan, edebi zmleme ve sylencenin ekiciliinin nedenleri stne aklamalar var. Sylenceler, gereksinim ve arzularyla, umut ve korkularyla insan doasn, 'insanlk durumu'nu yanstr. Yaratl sylenceleri, kken sahibi olma duygusuna yant verir. Bereket sylenceleri, nceden sezinlenemeyen bir dnyada gereksinim duyulan ekonomik istikrar duygusunu tatmin eder. Kahramanlk sylenceleri insanlara davran modelleri salar. Sylenceler, her zaman nemini koruyan sorulara verilen kltrel yantlar yanstr: Ben kimim? Yaamm nasl geirmeliyim? Bylece sylenceler, insanlar birletiren ortak konulara ilikin farkl yaam biimlerini yanstr. Dnya sylencelerini incelemek, insann bilgisini, anlayn ve bakalarn deerlendirme olanaklarm zenginletirir, nyarglar, kltrel farkllklara likin klielerden ve yan tutmaktan kaynaklanr. Dnya sylencelerini inceleyen bir kii her kltrn ayrt edici ynlerini renir ve bu sre iinde daha insancl olur. nsanlarn corafi danklklarna karn, zaman iinde ne kadar benzer olduklarn grr.

Dnya sylencelerini incelemenin ayn derecede nem tayan bir yn de okuyucunun kendisini daha iyi anlamas, kendi yaamn daha iyi deerlendirebilmesidir. Her kltrn sylence kahramanlar gibi, bugn de insanlar kiisel arzularyla bakalarna kar sorumluluklar arasnda bir uzlama bulabilmek iin seim yapma zorunluluuyla kar karyadrlar. Bu kahramanlar gibi, bugn de insanlar gnlk yaamlarnda stesinden gelinmez grlen grevlerle ba baadrlar. Amalarna ulamak istiyorlarsa, onlar da cesur ve kararl olmak zorundadrlar. Kahramanlarn incelenmesi, byk iler kadar karakterlerin de nemli olduunu retir. Dnya sylenceleri birok yaratc ve entelektel abaya esin vermeye devam etmektedir. Edebiyat, sanat ve mzikten tat alma duygusunu gelitirdikleri gibi tarih, din, psikoloji, antropoloji ve arkeolojiye duyulan ilgiyi de besler. Donna Rosenberg

Giri

Sylenceler bir toplumun manevi deerlerini yanstan ciddi yklerdir. Bu ykler bir toplumun dnya grn ve nemli inanlarn temsil ettikleri in, o toplumun kltr tarafndan deer verilen ve korunan insani deneyimlerin birer simgesidir. Sylenceler kkenleri, doal olaylar ve lm konu edinebilir; ilahlarn zellikleri ve ilevlerini betimleyebilir ya da kahramanlk ykleri anlatarak, kahramanca ve erdemli davranlara birer model oluturabilir. Folklorik temalar kadar efsanevi ykler de ierebilir. nsanlar byk bir evrenin btnleyici paras olarak tanmlar ve yaamn iindeki gizemli ve grkemli her ey in bir "huu" duygusu verir. Sylenceler her kltrn gelimiliinin teki kltrn tavr ve aksiyonlarna bal olduu bir dnemde, kendi kendimizi ve bakalaryla olan likilerimizi anlamann en nemli yollarndan biridir. Sylenceler bireyler ve onlarn evrendeki yeriyle ilgilidir. Her ne kadar bizimkilerden ok daha az karmak toplumlar tarafndan yaratlm olsalar da, dnen her insann sorduu sorulara hl yant verir: Ben kimim? Yaadm evrenin doas nedir? Bu evrenle nasl bir iliki iindeyim? Hayatta kalabilmek iin nelere ihtiya duyulur? Kendi yaamm stnde ne kadar sz hakkm var? Topluma ve aileme kar olan sorumluluklarmla kendi arzularm arasndaki dengeyi nasl kurarm? Nasl tatmin edici bir hayat srdrebilirim? lmn kanlmazln kendime nasl kabul ettirebilirim? Tm dnya sylencelerinin ortak odak noktas, insanlar btn kremizde ve btn tarih boyunca birbirine balar. Sylencelerin yantlad sorular, doal olarak her temann ilenii, toplumdan topluma farkllklar gsterse de eitli kltrlerde konu olarak birbirine ok benzeyen bir sylence birikimi yaratmtr. Dnya mitolojisinde ortak olan konular unlardr: lk ana baba, sklkla gkyz ve yeryz tanrlardr. Yaratc tanr, ilk insanlar genellikle aa, kaya, bitki ve amur gibi yeryz elemanlarndan yaratr. Tanrlar lmllere ait en az bir dnyay, byk bir tufanla yok ederler. Doada olduu gibi evrende de doum, olgunluk ve lmden sonra sklkla yeniden dou gelir. Kahramanlar allmadk biimde doan, olaanst bir gce sahip, zel silahlarla canavarlar ldren, etin yolculuklara kan, grevlerinin bir paras olarak yeraltna inen ve allmadk bir ekilde len tanr ocuklardr. Birok sylencenin ayrlmaz paras da, hayat yaratan ve evrenin ynelimine egemen olan bir veya birden ok ilahi gce olan nantr. Tm dnyada, ister hayvan ister insan eklinde olsun, bu ilahlar insan

gibi dnr, davranr ve konuur. ncelikle lmllere kar olan tavrlar farkllklar gsterir. Yunan, Msr, Hint ve Kuzey Amerika tanrlar gibi baz tanrlar insanlarn iyiliini takdir ederler, onlara kar sevecendirler ve yardmc olmaya alrlar. Kuzey Avrupa, Smer ve Babil tanrlar gibi bazlar ise, insanlarn kaderine kar kaytsz kalma eilimindedirler. Sylencelerin Amalar Sylenceler znde ciddi amal ve elendirici hikyeler olarak ortaya kmtr. Konularnn geni kapsaml olmas yzyllar, bazen de binlerce yl boyunca yaamalarn salamtr. Sylencelerin ciddi amalar, ya evrenin doasn aklamak (yaratl ve bereket sylenceleri) ya da toplum yelerine ait olduklar kltre gre baarl olmak iin gerekli davran ve tavrlar retmektir (kahramanlk sylenceleri ve destanlar). Belirli bir kltr, yeryz ve gkyzn ayran ilahi yaratklardan balayarak tm evrenin yaratlyla ilgilenebilir. Byk kltrlerin ou balangta bir veya bir ift tanrnn ayrd, karmaa iinde ve ekilsiz bir yndan ibaret olan bir evreni grr. Tanrlar, evrensel dzende zel yerlerini alacak ekilde oalr ve yaratc tanr bitkiler, hayvanlar ve nsanlar biiminde olmak zere yeryzne hayat verir. te yandan baz kltrler, sadece kendi toplumlarnn kklerini aklayan ve ulusal ruhu ycelten sylencelerle ilgilenir. rnein Navajolar, drt dnya katndan beincisine k yolculuunu anlatrlar. Benzer ekilde rlanda Keltleri rlanda'nn kuruluuyla ilgilenirler, Japonlar kendi adalarnn yaradln anlatrlar ve Yorubalar kutsal kentleri fe'nin ortaya kn betimlerler. Birok sylenceye gre, bir tanr tarafndan yaratlm da olsa nsanolu mkemmel bir yaratk deildir. Birok kltrde yaratc tanr pe pee birok rk yaratp genellikle bir tufan sonucu yok eder. Bu tema tm dnyada grlebilir: Yunanistan'da yazar Hesiodos, Hindistan'da eski Hindu sylenceleri, Orta Amerika yerlileri Mayalarn ve Afrika'da Yoruba'nn sylenceleri... En gelitirilmi olan tufan sylencelerine ise Smer/Babilde rastlanr. Btn kltrlerde, insanlarn belli yiyecekleri ve uygarlamalarn salayacak tarm aletlerini nasl elde ettikleri anlatlr. Hititlerin Telepinu ve Afrika'nn Dahomey sylencelerinde olduu gibi baz sylencelerde, kzdrlm ve bereketin yeniden gelmesi in yattn m a lan gereken tanrlar vardr. Telepinu sylencesi, tanrnn yardmn salamak iin kullanlan gl, metaforik byler ierir. Yunanlarn Demeler ve Persephone sylencesi bir psikolojik karmaa aheseridir. Baka kltrlerin sylencelerinde insanlara tarmsal yetenekler kazandran ilahi bir kiilie rastlanr. Virakoa, nka ncesi insanlara daha karmak ve uygar bir yaam biimini retir. Zufiu, Hint ve in sylenceleri gibi dier sylenceler, bereketi yok etmi bir canavar ldrerek insanlar kurtaran, tanrsal ya da yan-tanrsal bir kahraman kiilik ortaya koyarlar.

Bir toplumun kahramanlk sylenceleri ve destanlar, o toplumun yelerine, uygun tavrlar, davranlar ve o kltrn deerlerini retir. Bu sylencelerin bizim iin zel nemi ve deeri vardr. Heyecan verici bir macera yks olmalarndan baka, biz bu sylencelerde ok daha byk ve grkemli biimde, ama glerimizle olduu kadar zayflklarmzla da kendimizi buluruz. Kahramanlar kendi toplumlar iin, insan davranlarnn birer modelidirler. Toplumlarna yardmc olan byk iler yaparak insanlar iin "lmszlk" anlamna gelen ebedi bir ne sahip olmular ve teki insanlara kendilerine benzeme olana tanmlardr. ine dtkleri koullarda, rakip deer sistemleri arasnda yollarn bulmaya altklar g seimler yapmak durumunda kalrlar. Ksmen baardklar iler ve ksmen de daha dnceli ve duyarl insanlar olmalarn salayan deneyimleri nedeniyle kahramanlk konumunu kazanrlar. Kahramanlar yine de tm dnyada ayn zelliklere sahip deildirler. Akhilleus, Odysseus, Glgam ve Sigurd bireylerin ok farkl yollardan n kazanabilecei kltrlerden gelirler. Bu, onlara kendi kiiliklerini ifade etme olana salar. Buna karlk Rama, Hindu kltrnn siyasal, ekonomik ve toplumsal alanlarda insandan bekledii uygun ve drst davran ekli olan "darma"y her zaman aklnda tutmal ve izlemelidir. Olaanst yeteneklerine ramen hibir kahraman kusursuz deildir. Onlarn kahramanlk nitelikleri kadar insani zayflklar da ayn derecede retici zellikler tar. Onlarn kusurlar, herkesin benzer psikolojik ihtiya ve elikileri olduundan, sradan insanlarn kendilerini onlarla zdeletirmelerini salar. Byk kahramanlarn pek ou lmll kabul edemez. Glgam lmden yle korkar ki, lmszln srrn aramak iin ok uzun ve tehlikeli bir yolculua kmay gze alr. Sonunda glklere gs gererek elde ettii baarlarla yetinebilmeyi renir. Akhilleus onurlu bir lmle uzun, sradan bir yaam arasnda tercih yapmak zorunda kalr. Sava alannda onurunu yitirdiini anlaynca, yaam seer ve ancak bu seimin nceden grlemeyecek sonular, onun bu kararn deitirmesini salar. Hektor ve Beowulf korkaklk lekesiyle yaayamayacaklar iin kahramanca lm semek zorunda kalmlardr. Pek ok kahramann tersine Herakles, grevlerini tamamlaynca lmszle ulaacam bilir. Ana kaygs, alak bir kraldan emir almay reddettii iin grevlerinden kanmak istemesidir. Odysseus, hayatn sresinden ok niteliine deer verdiinden, lmszlk frsatn geri teper. Kendi lml karsn ve krallnn sorunlarn, ok gzel bir tanrayla evlenip skc bir yaam srmeye tercih eder. Kahramanlk sylenceleri, insanlarn kiisel istekleriyle topluma kar olan sorumluluklar arasndaki likiyi inceler. Seim, ounlukla can alc ama basittir; toplumu kurtarmak iin lm gze almal m? lm gze alan kahraman n ve onur sahibi olur, gvenlii tercih edense her ikisini de kaybeder. Herakles ve Beowulf birok canavar ldrerek dnyay daha gvenli bir yer haline getirmi, Kotan Utunnai'nin kahraman dmanlara kar cesurca savaarak halkna yardma olmutur.

Byk destanlarda konu ayn, fakat koullar son derecede karktr. Bir nder kendi arzularn toplumun ihtiyalarnn nnde tutarsa, hem birey hem de toplum ac eker. Agamemnon ve Akhilleus toplumsal onurun, kiinin kendisine olan saygsnn anahtar olmas nedeniyle bir kle kz yznden tartrlar. Benzer ekilde Lancelot ve Gunevere, aklarn Kral Arthur'a olan ballklarnn stnde tutarak Yuvarlak Masa'y yok etmi ve ngiltere'yi iktidar peinde koan yerel yneticilerin eline drmlerdir. Aeneas, toplumun ihtiyalarn kendi arzularndan stn tutar, fakat kendi insanln kaybeder. Benzer ekilde, Rama'nn toplum ihtiyalarn kars Sita'ya olan akndan stn tutmas, her ikisi iin de kiisel bir trajedi yaratr. te yandan, Gassire kendi arzularn toplum ihtiyalarndan stn tuttuu in n kazanr. Kahramanlar d koullarla olan likileriyle kendilerini belli ederler. Cesurca iler yaparak sonsuz bir n kazanrlar, fakat kendi arzularna kar kazandklar i zafer nedeniyle daha da byk bir kahramanlk payesi kazanmlardr. Hektor, Akhilleus'a kar olan korkusunu yenmek iin daha byk bir savama girmek zorundadr. Beowulf la ikisi, kendine sayg ve toplumda bir yer sahibi olmadan yaamaktansa onurlu bir lm setikleri iin, yok olacaklarn bile bile kendilerinden daha gl bir dmana kar savarlar. Odysseus'un stn gleri, mthi zeks ve kendine olan gveni ona sorunlar karr. Eve dnmeyi, ancak kendisini gsterme ve stnlyle kibirlenme ihtiyacn gemleyerek Baarr. Buna karlk, Ketzalkoatl (Quetzalcoatl), Tezkatlipoka onun kibrini yktnda yurdunu terk eder. Kahramanlarn allmadk bir doum, lmsz anne baba, aristokrat toplumsal konum ve ilahi destekiler gibi dsal zellikleri nedeniyle ylgnla kaplmamalyz. Herakles'in, babasnn Zeus olmas sayesinde byk iler baardn syleyebiliriz. Biz de kendi hayatmzda, birinin baarsn ilk anda kiisel yetenei, cesaret ve azmi yerine ansa baladmzda ayn eyi yapyoruz. Ancak bu yaklamn bize bir yaran yoktur. Bu kahramanlar, her ne kadar ok uzun sre nce, bizimkilerden farkl kltrlerde yaamsalar da, bizim iin hl model oluturabilirler. Biz de sk sk, baaramamaktan korktuumuz ilere girimek ve ok g tercihler yaparak nmz ve kendimize olan saygmz riske sokmak zorundayzdr. Biz de yaptmz iyi iler nedeniyle daima anmsayacamz bir ekilde yaamak isteriz. Anaerkil Toplum Pek ok sylencenin simgesel ieriini anlayabilmek iin, yeryz merkezli anaerkil dinlerle, daha yakndan tandmz, gkyz merkezli ataerkil dinler arasndaki temel farkllklar bilmek nemlidir. Anaerkil toplumun siyasal, ekonomik, toplumsal ve dini temeli tarmsal yla dayanr. Tarmn nemi, tm yaayan nesnelerin doumdan olgunlua, oradan lme ve oradan da (ekrar doua giden geliimlerini vurgulayarak dairesel bir yaam grn beslemitir. Mevsimden mevsime iklimin grece sabit kald lkelerde bile, nsanlar kendi hayatlarnn geliimiyle, hayvanlar ve bitkilerin hayatlarnn geliimi arasnda bir balant kurabilmilerdir.

Anaerkil toplumlarda Ulu Tanra ya da Ana Tanra veya Doa Ana'ya hayat veren en stn tanrdr. O, tm insan hayatnn ve btn yiyeceklerin kaynadr. Kalc olabilmek iin, toplumlar ocuk yapmak ve yiyecek retmek zorundadr. Ulu Tanra'nn nimetlerine ne denli baml olduklarn bilirler ve bu nimetlere kavuabilmek iin dzenli olarak ona ibadet ederler. Kralie, Ulu Tanra'nn kiilemi halidir ve byk bir ekonomik, toplumsal ve dini gce sahiptir. Bylece anaerkil toplumlarda btn kadnlar deerlidir ve biroklar nemli konumlara ulamlardr. Kadnlar aile reisi olmular, miras, anneden kzlarna ve en nemlisi, tahminen en son lecek ve aileyi en uzun sre devam ettirecek olduundan kk kzlara gemitir. ocuklar, babalar kendi annelerinin evinde kz kardelerinin ocuklarnn yetitirilmesine yardma olurken, anneleri ve daylar tarafndan yetitirilmektedirler. ocuklarn ahlaki ykmllkleri ncelikle anneleri ve onlarn kardelerine kardr. Erkeklerin dlleme, yani doumdaki rollerinin anlalmasnn ve deerlendirilmesinin bir sonucu olarak kralie bir koca alr ve bir yl iin onu kutsal kral ilan eder. Balangta bu kii, onun ya kardei ya da oludur, daha sonra olunu temsil eden bir gen olmutur. Pek ok gen, kutsal kral olabilmenin onurunu elde edebilmek iin birbirleriyle yarmtr. Fiziksel g ve olduka usta ekilde yay kullanmay gerektiren pek ok yarmay kazanmak zorundadrlar. Herakles'in Nemea aslan, Girit boas, Erymanthos domuzu ve Artemis'in geyiine kar mcadelesi bu yarmalarn tipik rnekleridir. Odysseus'un katld ve kazanann Penelope ile evlenecei okuluk yarmas da bu gelenein bir yansmasdr. Her bahar, yeni ekinlerin tohumlan ekildiinde, ok byk bir dini trenin paras olarak bir nceki yln kutsal kral kurban edilecektir. Ana tanrann rahibeleri, onun bereket gleri ne sahip olabilmek iin, onun etini yiyecek ve yine daha bereketli olabilmeleri iin tarm alanlar ve iftlik hayvanlar onun kanyla sulanacaktr. Sonra dini bir trenle kralie, gelecek yl iin yeni bir kutsal kral alacaktr. Kutsal kral giderek daha ok g kazanr. Kendi yerine lme gidecek bir kutsal kral bularak hkmdarlk sresini sekiz yla kadar karr. Her yln sonunda gerek kral, bir veya gn iin bir maara ya da mezar odasnda, halkn gznden uzak, inzivaya ekilir ve bu arada geici kral onun yerini alr. Ana tanrann rahibeleri kutsal bir trende geici kral kurban ederek topluma bereket getirmek iin, onun etini ve kanm kullanrlar. Sonra gerek kral, gelecek yl iin yeniden grevinin bana dner. Glgam Itar'n evlenme teklifini reddederken, onun kendinden ncekileri nasl ldrdn anlatr. Bunun zerine Itar, Glgam'n yerine Enkidu'nun lmne neden olarak intikam alr. M 2400'lere gelindiinde, baba veya baarl bir sava imgesi olan yce bir erkek tanrya tapan saldrgan kabileler, pek ok anaerkil topluluu istila etmeye balar. Kendileriyle birlikte erkeklerin egemen olduklar yeni bir toplumsal ve siyasal dzen kurarlar. Krallar, eski toplumsal sistemi, kralln babadan oula getii ve tanrlarn rzasn almak iin hayvanlarn kurban edildii yeni bir sistemle deitirme gcn bulur.

Baz kltrler, daha uygar ve yetenekli yeni bir tanr kuann eskisinin yerini ald yeni bir dnya gr ortaya koymaktadrlar, rnein Yunan mitolojisinde Zeus Kronos'u, Babil mitolojisinde de Marduk Tiamat' yenip yerine gemitir. Bir tanr ailesiyle dieri arasndaki sava, Ana Tanra'ya tapan ve iftilik yapan yerli halkla, erkek gkyz tanrlarna tapan sava kabileler arasndaki siyasal ve dini elikileri yanstr. Ze-us'un Kronos ve Titanlara kar zaferi, bir halkn dierine kar siyasal zaferini yanstrken, kars Hera dahil dier Ana Tanralarla olan ilikileri, istilaclarn dinlerinin yerleik dinlerle olan kaynamasn salayan uzlamay temsil eder. Marduk'un, temel tanryken, eski tanrlarla birlikte bir din oluturmas da Babil mitolojisindeki benzer deiimleri yanstmaktadr. Sylencelere Ynelik Akademik Bak Alar nsan deneyimlerinin simgesi olduklar iin, eitli bilim adamlarnn bak alarna bal olarak, sylencelerin ok eitli biimlerde zmlenmeleri mmkndr. Yllar nce pek ok uzman, sylenceleri d evrenin simgeleri olarak grrd. Sylenceleri yaratanlarn doay gzlemledikleri ve insan davranlarn buna kout biimde yorumladklar dnlmt, rnein, kahramanlarn gnei temsil ettii, gne nlarnn simgesi olan kllar kullanarak, bulutlar ve gece karanl gibi gnein dmanlarn temsil eden canavarlarla savatklar kabul edilmiti. Bylece her kahramanlk hikyesi, gece ile gndz; daha geni anlamda, yi ile kt arasndaki atmann bir simgesi saylmt. 20. yy.'da, sylencelerin d evreye bal simgesel yorumu yerini bilinaltnn oluturduu i evreye brakmtr. Sigmund Freud ve onun gibi dnenler, sylenceleri insann bilinaltndaki istek, korku ve gdlerinin bir ifadesi olarak grmlerdir, rnein Otto Rank, geleneksel kahramann zelliklerini bebek dmanl, ocukluk fantezileri ve babaya kar isyan olarak aklamtr. Cari Jung ve Cari Kerenyi, Erich Neumann ve daha geni anlamda Joseph Campbell de aralarnda olmak zere Freudistler, sylenceleri evrensel ve ortaklaa bilinaltnn ifadesi olarak grrler. Onlara gre, doutan gelen psikolojik zellikler, tm dnyada ve tarih boyunca insanlarn yaamn akna nasl yant verdiklerini, ne gibi deneyimler yaadklarn belirler. nsann ortak bilinalt anne, ocuk, kahraman, dev veya sahtekr gibi arketipleri ierir; ama bunlar Bat mge ereveleridir. Bireyin zel yaam deneyimi, arketip imgelerin hangi zel biim ve yolla ifade edileceini belirler. Yani dnyann her tarafndan eitli sylencelerin pek ok benzer konu ermesi, ortaklaa bilinaltnn varln gstermektedir. Bu temalarn ileniinin farkl olmas ise, her kltrn zel fiziksel, toplumsal, ekonomik ve siyasal koullarnn arketipleri etkileyiini yanstmaktadr. Bu yzyln bilginleri, sylenceleri baka ekillerde de yorumlamlardr. Bir din tarihisi olan Mircea Eliade, sylencelerin ciddi dinsel deneyimlerden ortaya ktklarn ve dinin zn oluturduklarn savunur. Sylencelere yap ve kullanm kazandran kutsal deneyimlerdir. Eski dnya; farkl tek tanrl ve ok tanrl dinler [hem anaerkil, hem ataerkil], doa tapm ve ata tapm gibi dini dnce ve biimler

bolluunu bir arada ierir. Sonu olarak, bir kltrden dierine ok sayda benzerlik ve balant bulunabilir. lahlarn nitelii, yaratl sylenceleri, kurbanlar, ayinler, lm ve cennet gibi dini kavramlarn farkl ynlerine likin aratrmalar bunu ortaya koymaktadr. Antropolog Paul Radin, sylencelere ekonomik bak asyla yaklar. Bireyin yetersiz yiyecek ve zayf teknolojiden doan ekonomik belirsizlie kar verdii yaamda kalma mcadelesi, hayatn mutsuz ve ksa olaca ynnde bir korku yaratr. Dini nderler, genellikle toplumun siyasal nderleriyle de ibirlii yaparak bu korkular, kendi maddi karlar iin stismar ederler. Antropolog Claude Levi-Strauss, sylenceleri deneyimlerin birer simgesi ya da aktarlan hikyeler olmaktan ok, soyut kurgular olarak dnr. Tm insanlarn dnce yaplar tek tiptir ve sorunlarn hep ayn yollardan zmeleri de bunu ortaya koyar. Sylenceler zde dncelerin rettii zde rnlerdir, bu nedenle de tm dnya sylenceleri ortak bir yap gsterir. Yaam ve lm ya da doa ve kltr gibi birbirine kart gler arasndaki elimeleri ortaya koyar. Belli bir sylencenin anlamn kefetmek iin, simgesel anlamndan ya da metin ieriinden ok, altndaki yapda odaklanmak gerekir. Bu yap, deimez biimde toplumsal ilikilerdeki ve ekonomik sorunlardaki gerilimleri ortaya koyar. Sylencelerin zmlenmesi, teknolojileri ne denli ilkel olursa olsun, insanlarn zihinsel olarak aa olmadklarn kantlar. nsanlarn sylenceleri, yaadklar dnyay anlayabilecek entelektel yeterlilie sahip olduklarn gsterir. Mitolojinin byleyici taraf, ksmen onu ayn anda pek ok bak asndan grebilmekten kaynaklanr. Her disiplin, deerli katklarda bulunarak btne kar duyduumuz hayranl artrr.

I. BLM -Yunan ve Roma Sylenceleri

Yunan sylenceleri evrensel bir n ve yaygnlk kazanmtr. Yaklak M 775 (Homeros, lyada) ve yine yaklak M 725 (Hesiodos, Theogonia) yllarnda yazya geen bu sylenceler, bizimkine ok benzeyen bir evreni anlatr. Tanrlar, kahramanlar, insanlk durumuna ilikin betimlemeleri, bizim insan davran zerine edindiimiz bilgilerle uyumludur. Yunan tanrlar byk bir ailedir. Bu ailenin her bireyi farkl bir kiilik tar. Sevgi, nefret, kskanlk, gurur, tpk insan davrann gdledikleri gibi, onlarn davranlarn da ynlendirir. Evreni yneten ilk tanrlar, kardeleri, ocuklaryla birlikte insanlarn evrenini yneten Zeus tarafndan tahttan indirilirler.

Zeus'un kzkardei (ve ei) Demeler le kzlar Persephone, dnyann basit gzelliklerini, tanrlarn Olympos dandaki grkemli saraylarna yelerler. Zeus'un erkek kardei Hades, Persephone'yi kardnda bizler Demeter'le birlikte sevgili kzn yitiren bir annenin yaadklarn yaarz. Zeus, nsanlardan yazl olmayan bir onurlu davran yasasna uymalarn bekler. Kral Lykaona soylular tanrlara ve insanlara sayglarn yitirdiklerinde, Zeus, neredeyse btn rk bir sel felaketiyle yok eder. Bununla birlikte onun yerine baka bir rk yaratacana sz verir ve bu szn tutar. Hesiodos'a gre Zeus, her biri ncekinden daha kt olan be insan rk daha yaratmtr. Bugn insanlar "eski gzel gn ler"den sz edip insan rknn yaayp yaamayacan merak etmektedir. Hesiodos da ayn tutum ve kaygya sahiptir. Onun kendi kuan betimlemesini bugnk yaamla karlatrmak ilgin olabilir. Romallarn Hercules (Herkl) dedikleri Herakles, en nl Yunan kahramandr. Baarlar o kadar byktr ki, ad bugn de insanlarn karlatklar herhangi bir byk ie affedilmeye devam etmektedir. Glkler karsnda gsterdii cesaret, g ve yetenek hepimiz iin davran rnei oluturur. Homeros'un llyada'snn sayfalarnda, baka pek ok kahraman boy gsterir. Yunanlardan Akhilleus ile Agamemnon; Tro-yallardan Hektor, kendi kiisel arzularyla halklarnn gereksinmeleri arasnda bir seim yapmak zorundadr. Savalar eski, ancak ektikleri ac adatr. Yine, glkleri gslemedeki cesaretleri, onlar, etkileyici ve ayn zamanda insani, bizim gzmzde davranlar rnek alnacak kiiler yapar. Homeros, imdiye kadar yazlm olan en iyi macera hikyelerinden birinde, Troya Sava'ndan sonra eve dnen Odysse-us'u da izler. Odysseus'un kr Kykloplardan kan; daha sonra sarayn igal etmi olan marur talipleri aldatn grenler, kahramanlarn bu en dhisini asla unutmayacaklardr. Dahas, Odysseus'un kars Penelope edebiyattaki en nemli kadnlardan biridir. Sadakati, yaratc zeks kocasnnkine denktir. Romallar Yunan tanrlarn, sylencelerini benimsemitir. Vergili us, Augustus Caesar ile, Roma'nn kuruluunu yceltmek iin kendi sylencesi Aentid'i yazmtr. Aeneid Homeros'un llyada'snn bittii yerden ksa sre sonra balayp Troya-l kahraman Aeneas'n maceralarn anlatr. Vergilius, destann Homeros'un iki destanna dayandrdndan bu iki yazann yaptlarn, zellikle kahraman kavramlarn karlatrmak ilgin olacaktr. Vergilius'un Troya'nn ykmn anlatan dramatik betimi edebiyattaki en gl betimlerden biridir. Ve Aneas'n sevgilisi, Kartacai kralie Dido, dnyann en soylu kadn kahramanlarndandr. Aeneid gibi, Romulus ve Remus sylencesi de Roma'nn kuruluunu anlatr. Yine de anonimdir. Daha eskidir ve Yunan geleneklerinin ok daha az etkisinde kalmtr. Yunanistan

Titanlarla Tanrlarn Yaratl: Sunu Yunanlara gre yaratl, en nemli taunlarn kadn olduu ana ynetimindeki toplumdan, en nemli tanrlarn erkek olduu baba ynetimindeki topluma doru kayar. nsan ailesinin zamanla kuaktan kuaa gelimesi gibi, insan ailesi eklinde yaratlan tanrsal aile de ebeveyn ynetiminden ocuklarn ynetimine, oradan da torunlarn ynetimine doru geliir. Toprak Ana olan Gaia, ilk Ulu Tanra ya da Ana Tanra'dr. Yunanistan'da yaayan insanlar, Bronz a kabileleri topraklarn igal ettiklerinde Ulu Tanra'ya tapmaktadrlar. nk iftidirler, topran bereketi onlar iin ncelikti nem tamaktadr. Hayatlarn srdrmeleri, yln verimsiz aylarnda kendilerini beslemeye yetecek kadar yiyecek elde edebilmelerine, kabilelerinin devamn salamak iin yeterli sayda ocua sahip olabilmelerine baldr. Bu insanlar, bir kadnn ocuk dourma yeteneiyle topran btn bitkileri "dourma" yetenei arasnda bir ba kurmulardr. Bu nedenle topran ruhu kadndr, ilk Yunanlarn tapt en nemli tanrsal varlklar da kadndr. Uranos dnyann yneticisi olduunda, olu Kronos, kadn kkenli dinlerde Ulu Tanra'nn veya Ana Tanra'nn rahibelerinin kutsal krala yaptklar gibi onu paralar. Rahibeler en nemli verimlilik kayna kabul ettikleri kraln kann, bereket getireceinden topran verimini artrmak iin kullanm, Uranos'un kan da canavar evlat eklinde "rnler" yetitirmitir. Anaerkil ya da Anne egemenliindeki toplumlarda erkek evlat annesine, babasna olduundan daha fazla baldr. Kronos, dnyann hkmdar olduunda tanrsal aile, anne egemenliindeki topluluktan, Zeus'un ynetiminde, onu izleyecek olan baba egemenliindeki toplulua gei halindedir. Rhea da, Gaia gibi Ulu Tanra ya da Ana Tanra'dr. Kocayla kars arasndaki g yarnda, Rhea annesinin yardmn isteyene kadar Kronos ndedir. Sonra kadnlar kazanr. Bununla birlikte Rhea da, plann uygulamak iin olu Zeus'u kullanr ve Zeus, onun onayyla, erkek olduu halde bir sonraki bahkmdar olur. Zeus, Uranos'un ya da Kronos'un sahip olduundan daha fazla yetkiyle egemenliini kullanacaktr. Kronos, kk ocuklarndan, onlar yiyerek kurtulur. Tarihte yamyamlk, grlmemi bir olgu deildir. lkel insanlar, arzulanan zellikleri (cesaret, g, akl, yetenek gibi) bir baka yaratn, genellikle sz edilen zelliklere sahip korkulu bir dmann nemli organlarn yiyerek kazanacaklarna inanrlard. Sonu olarak ilk insanlar, ldrm olduklar hayvann etini yedikleri gibi, ldrecek kadar byk dmanlar olan birinin kalbini yemi veya kann mi olabilirler. Anaerkil toplumda rahibeler, verimliliini elde etmek iin kutsal kraln etini yiyecektir. Hesiodos, bu sylenceyi Theogonia'da anlatr. Balca Tanrlar* * Parantez iinde tanrlarn Latince adlar verilmitir.

Birinci Kuak Gaia: Yunan mitolojisinde lk Ulu Tanra ya da Ana Tanr-a, tm yaam besleyen Toprak Ana. Uranos: Gaia'nn olu ve kocas; gkyznn hkmdar. kinci Kuak: Gaa ile Uranos'un ocuklar. Yz-Kollu Devler: zler; en iyi bilineni Briareus. Kykloplar: zler; tek gzl demirciler; Zeus'un hizmetkrlar. Titanlar. On karde; tanrlar onlar yenmeden nce, ocuklaryla birlikte evreni yneten lmszler rk. kronos (Satrn): En kk ocuk; Uranos'tan sonra gkyz tanrs ve Titanlarn efendisi; ilk alt Yunan tanrsnn, Zeus, Poseidon, Hades, Hera, Demeter ve Hestia'nn babas. Rhea (Kybele): Kronos'un kzkardei ve kars; Gaia gibi Ulu Tanra veya Ana Tanra; Zeus, Poseidon, Hades, Hera, Demeter, Hestia'nn annesi. Helios: Daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde, yerini Apollon almadan nceki gne tanrsSelene: Daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde, yerini Artemis almadan nceki ay tanras. Thems: Apollon kehanet merkezini ele geirene kadar Delphoi'de kehanet tanras. Atlas: En gl Titan; Zeus tarafndan sonsuza dek gok-kubbeyi tamaya mahkm edildi. Promer/eiis: En yaratc ve akll Titan; amurdan lml insan yaratmtr. Epimethes: Prometheus'un erkek kardei; Pandora'nn (ilk lml kadn) kocas. nc Kuak: Kronos ve Rhea'nn ocuklar Zeus (Jpiter, jove): En kk, en akll, en gl ocuk; Kro-nos'tan sonra gkyznn hkmdar; tanrlarn yneticisi, lmllerin dnyasndaki dzeni salar; yabanclar, konuklar korur. Poseidon {Neptim): Zeus'un erkek kardei; denizler hkmdar; depremin nedenidir. Hades (Plton): Zeus'un erkek kardei; yeralt dnyasnn hkmdar; llerin efendisi. Hera (Juno): Zeus'un kzkardei ve kans; OIympos kraliesi; evlilik ve doum tanras. Demeter (Ceres): Zeus'un kzkardei; Rhea ile Gaia gibi Ulu Tanra ya da Ana Tanra, tohum tanras. Hestia (Vesfa): Zeus'un kzkardei; tanrlarn en yumuak yreklisi, en ok sevileni; yuvalarn bekisi. Zeus'un lmsz ocuklar Apollon: Artemis'in ikizi; kehanet, tp, okuluk, mzik tanrs; daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde gne tanrs. Artemis (Diana): Apollon'un ikizi; av tanras; daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde ay tanras. Athena (Minerva): Gzel sanatlar, zanaat, savunma savalar, daha sonraki Yunan ve Roma mitolojisinde akl tanras.

Aphrodite (Vens): Gzellik ve cinsel arzu tanras. Persephone (Proserpin): Hades'in kars; yeralt dnyasnn kraliesi. Kader Tanralar: Klotho, Lakhesis, Atropos: Her lmlnn hayatnn ne kadar sreceine karar verirler. Ares (Mars): Sava Tanrs. Hephaistos (Vulkams): Aphrodite'nin kocas; tanrlarn demircisi; yaratcl ve yeteneiyle nl. Hermes (Mercurius-Merkri): Zeus'un habercisi; yolculara yol gsterir, llerin glgelerini yeralt dnyasna gtrr; tccarlara, hrszlara yardm eder.

Titanlarla Tanrlarn Yaratl Kaos denilen balangtaki boluktan ilk lmsz varlk ortaya kt; Gaia (Toprak Ana), yeralt dnyasnn en derin, en karanlk blgesini yneten Tartaros le esiz gzellii pek ok lmsz tanrnn yaratlna esin kayna olan Eros (Ak). Daha sonra Gaia, ei olmadan Uranos'u (Gkyz Baba) dourdu. Her ynden kendisini sararak, lmsz varlklara bir barnak salamas iin onu kendine denk tuttu. Gaia ayn zamanda Ou-rea (Dalar) ile Pontos'u (Deniz) dourdu. Gaia daha sonra Uranos'la evlendi. Uranos var olmu her eyi ynetti. Gaia ile Uranos'un ilk lmsz ocuklar z Yzer Kollu devlerdi. Her devin omuzunda elli ba ve her omuzdan kan ellier kolu vard. Ondan sonraki lmsz ocuklar z Kykloplard. Her birinin alnnn ortasnda sadece bir gz vard. Zanaatlkta ustaydlar ve daha sonra Olympos Da zerinde tanrlar iin saraylar ina ettiler. Uranos bu alt ocuun korkun gcnden rkt. Kendisini korkuttuklar iin onlardan nefret etti. Bylece Uranos, her ocuk doduunda, onu annesinden alp elini kolunu balayarak Gaia'nn barnn, yani topran derinliklerine frlatt. Her ocuk dokuz gn, dokuz gece boyunca dt. Onuncu gnde hkmdarnn adyla anlan blgeye, Tartaros'a indi. Uranos, yeryznn gne nn uzandaki bu noktasndan Yz Kollularla Kyklopiar saklad. Yetkesine ynelik tehdit korkusundan kurtularak, gzleri gururla ve memnuniyetle parlad, sonsuza dek hkmedeceini sand. Kocasnn davranlar Gaia'y fkelendirdi. ocuklarn zledi. Onlara yaptklarndan Uranos'tan nefret etti. Bununla birlikte duygularn kalbinin derinliklerine gmerek sessizce intikam alabilecei zaman bekledi. Gaia ile Uranos'un dier lmsz ocuklar on Titand. ocuklaryla birlikte Yunan tanrlarnn en yal kua oldular. Helios gne tanrsyd, gkkubbede bir at arabasnda gnei dolatrrd. Selene ay tanrasyd. Okeanos dnyay saran rman tanrsyd. Annesi Gaia gibi Themis de Delphoi'de kehanet tanrasyd. Kronos, annesi gibi yeryz tanras olan kzkardei Rhea'yla evlendi, zamanla Yunan tanrlarnn ebeveyni oldular. Daha sonra Atlas, o zamana kadar doan Titanlarn en gls, dnyann

zerine dmemesi in gkkubbeyi tuttu. Bundan ksa bir sre sonra en zeki, en akll Titan olan Prometheus suyla amurdan lml insan ortaya kard. Kardei Epi-metheus ilk lml kadnla, Pandora le evlendi. Gaia, Titan ocuklarn Uranos'a kar intikam arac olarak kullanmaya karar verdi. Byk bir para akmakta alarak onu kocaman keskin bir ta-orak haline getirdi. Daha sonra oullarna giderek "ok acmasz olduu iin babanz cezalandrmanz istiyorum. Benim ricalarma, erkek kardelerinizin isteklerine karn onlar Tartaros lkesine hapsetti" dedi. Oullarnn neredeyse tm Uranos'tan o kadar korkmulard ki, annelerinin emrini sessizce dinleyip sylediklerini yapmay reddettiler. Ancak en kk Titan Kronos, karakter bakmndan babasna ok benziyordu. Erkek kardelerinden ok daha cesurdu. Tepkilerini grdnde "Eer bakas sana yardm etmeyecekse anne, elbette ben edeceim! Eer babamz sana, erkek kardelerimize kt davranmsa cn almalyz!" dedi. Kronos'un szlerini duyunca Gaiann yrei gururla, memnuniyette dolup tat. Ona yardm edecek cesarete sahip bir olunun olmas gurur vericiydi. imdi Uranos sonsuz acya katlanmann ne demek olduunu renecekti! Bylece Gaia, byk akmakta ora Kronos'un eline verdi. Keskin eri azna dikkat etmesi iin onu uyard. Saklanaca yeri, yapmasn istedii eyi syledi. Daha sonra Helios, gne arabasn gkkubbeden srp gece vakti dinlenirken, Uranos deniz kysna gelip uyumak iin karsnn yanma yatt. Selene, ayn uyuyan Uranos'un stne tutarken, Kronos sakland yerden koca ta-ora kaldrp babasn hadm etti. Sonra koparlm paralar denize atarken "Saltanatn bitli, baba. imdi senin yerine ben hkm sreceim. Bana kar gelebilirsin, ancak benim gcm seninkinden daha fazla. Bu yzden sana kaderine raz olman tlerim!" dedi. Uranos, bir lmsz olduundan lemezdi. Ama lmszl acy hissetmesini engellemediinden strapla inledi. Acsnn bir nedeni de iktidarnn aniden sona erdiinin farkna varmasyd. Gaia, Uranos'un topraa akan kanndan kara giysili Furia'y dourdu. Bu lmsz tanralar, zehirli gzya aktan gzleri, dayanlmayacak kadar pis kokan nefesleriyle ebeveyninden birini ldren ocuklar delirttiler. Gaia, ayn kandan, ksaca "Devler" diye bilinen baka bir grup iren varlk dourdu. Kll kafalar ve yzleri, ejderhann-kilere benzeyen ayaklaryla korkuntular. Parlak zrhlarn kuanp, uzun mzraklarn ellerine aldklarnda yenilmez grnyorlard. Uranos'un lmsz gvdesinden kopan paralar denize batl ve evrelerini beyaz bir kpk sard. Zamanla bunlardan gzellik ve ak tanras, genellikle kpkten domu tanra olarak anlan Aphrodite dodu. Kronos, daha nce babasnn olduu gibi gkyz tanrs oldu. Babas gibi Yz Kollularla Kykloplardan korktu ve Gaia'

ya verdii sz tutmayarak erkek kardelerini Tartaros'ta balanp hapsedilmi halde brakt. Hayal krklna uram ve kzgn Gaia, ocuklarn kurtarmak iin baka bir frsat kollad. Kehanet tanras olduundan, zevk iindeki Kronos'a bir gn, tpk babas gibi, oullarndan birinin de onu devireceini haber verdi. Kronos kurnaz bir glmseyile "Kaderi kandracam" diye kendi kendine sylendi. "Eer ocuum olmazsa sonsuza dek hkm srebilirim!" Ancak kaderini deitirmesi o kadar kolay deildi. Kars Rhea'y seviyordu; bir sre sonra sevimli bir kz, Hestina dodu. Rhea gururla kzlarm Kronos'a gsterdiinde, kaderinin sesi Kronos'un kafasnda nlad. ktidarn kaybetmekten duyduu byk korkuyla gzlerine deli, hain bir panlt yerleti. Bebein kz m erkek mi olduuna aldrmadan efkatle kansndan ald, kocaman azn at, ocuu bir lokmada yuttu. Memnuniyetle "imdi" diye dnd, "kaderi kehanetinden, ocuu da tahtndan alkoydum." Kronos ile Rhea'nn drt ocuu daha oldu: Demeter, Hera, Hades, Posiedon. Her defasnda Kronos, ocuu o kadar efkatle kucaklyordu ki Rhea, artk o ocuu kabul edeceine inanyordu. Oysa her defasnda, kehanetin sesi kkrerken delilik parlts gzlerine yerleiyor, her defasnda devasa azn aarak bebei bir lokmada yutuyordu. Sonra bir kez daha memnuniyetle srtarak kendi kendine dnyordu: "Kaderi kehanetinden, ocuumu tahtndan alkoydum!" Bu srada Rhea'nn kalbi acyla dolup tayordu. Altnc ocuunu douracakken Gaia'ya gidip dedi ki; "Anne, ltfen yardm et! Nasl Uranos Yz Kollularla Kykloplar senden ald, Kronos da ocuklarmz benden alyor. Bu bebei de almasna dayanamayacam. Ne yapabilirim? Kronos grmeden ocuu saklayabilir miyiz? Onu nasl kandrabilirim?" Gaia karlk verdi: "Kalbim zdrabn anlyor kzm. Sanrm sana yardmc olabilirim. Biliyorum ki, nasl daha nce Kronos babasn tahtndan indirmise, onun da olu tarafndan indirilmesi kaderidir. u ak ki doacak olan ocuun kaderinde babasna, erkek kardelerine, kendi ocuklarna kar tutumu nedeniyle Kronos'tan almak vardr." Gaia kzna, "Doum yapma zaman geldiinde Girit Ada-s'na git" diye t verdi. "Orada Diktis Da yamalarndaki derin, gizli maaraya sn. Perilerin, bebek olunu kei style beslemelerini ve beiini bir aaca asmalarn, bylece Kronos'un onu yerde, denizde ya da havada bulmamasn salayacam. Gen erkekler, yani Kuretalar, bebein barlarn bastrmak in mzraklarn tun kalkanlarna vurarak beiin altnda yryecekler." Gaia, "Kronos'u nasl kandracana gelince" diye tamamlad, "korkudan o kadar ldrm ki, onu aldatmak iin sana gerekli olan sradan bir kaya." Bylece Rhea, Girit'te Diktis Da'ndaki maarada bebei Zeus'u dourdu. ocuun bakmn annesi Gaia'ya brakarak hemen eve dnd. Yeni domu ocuunun byklnde bir kaya paras buldu. Bebekmi gibi kundaa sard. ok gemeden Kronos odaya girdi.

Tatllkla "Naslsn?" diye sordu. "Brak da son ocuumuzu hayranlkla seyredeyim. Bylesine soylu bir aileye her ocuk domaz" dedi. Rhea iyice sarmalanm kayay kocasnn ellerine brakrken kendini dier be ocuunun kaderini dnmeye zorlad. Her zaman olduu gibi Kronos, ona verdii kunda alarak efkatle kucaklad. Sonra kehanet szleri kafasnda nlaynca, deli bak gzlerinde parlad. Kendinden gemi bir halde kaderinin korkusuyla devasa azn at; bir lokmada kayay yuttu. Kendi kendine son derece mutlu, rahatlam bir halde "imdi" dedi, "bir kez daha kaderi kehanetinden, ocuumu tahtndan alkoydum! Artk sonsuza dek egemen olacam." Yllar geti. Zeus yetikin bir tanr oldu. Kronos, bir olunun gznden kap devasa azndan kurtulduunu hibir zaman fark etmedi. Kaderinin hzla yaklamakta olabileceini asla dnmeden sorunsuz, tehditsiz hkmetti. Bir gn, Kronos susamken Rhea ona lezzetli bir ki verdi. Houna gidince biraz daha istedi. Gen bir yabanc ieri girdi ve ona kupay verdi. Kronos, gen adam daha nce hi grmediinin farkna varana kadar ikiyi yutmutu. "Kim bu adam?" diye merakla sordu. "Bana ikiyi neden o verdi? Ya beni zehirlediyse! Neden midem bu kadar tuhaf? ok mu fazla itim acaba? ikinci iki birincisinden farkl myd?" Kronos aniden midesinde dayanlmaz bir ac hissetti. Kayay kustu. Onu imdi tm yetikin olan Poseidon, Hades, Hera, Demeter ve Hestia zledi. Gen yabanc olan Zeus ile birlikte Rhea odaya girdi. "Kaderin karnda, Kronos!" diye bard. "Kader, senin baban alt ettiin gibi bir olunun da seni alt edeceini nceden grd. Bu oul, yani Zeus, imdi karnda duruyor. ocuklarmz yutup, kardelerini zincirlenmi halde Tartaros'ta tutarak ektiin tohumlarn meyvelerini biiyorsun! imdi Zeus'un senden daha akllca, daha iyi ynetip ynetmediini greceiz. Mantn, yuttuun u kaya kadar kr, yrein onun kadar kat." "Bu yabanc benim olum olsun ya da olmasn, benim egemenliimi benden alacan dnyorsa, senin sandn gibi akll biri deil" diye yant verdi Kronos. "Her kim benim yerime egemenlik kurmak isterse benimle savamal. Dier btn Titanlarla da!" yle oldu ki Zeus, kz kardeleri, erkek kardeleri, yani ilk Yunan tanrlar, Kronosla onun tarafn tutan Titanlara kar sava lan ettiler. Tanrlarla Titanlar sayca olduu kadar ge de o kadar eittiler ki, hibir taraf zafer kazanamadan on yl savatlar. Sonunda Zeus'a, babasna sunmas iin zehirli ikiyi veren Gaia, ona bir kez daha yardm etti. Ona, UranosTa Kronos'un yerin altnda tutsak ettikleri kayp ocuklardan, Yz Kollularla Kykloplardan sz etti. Helios'un ndan, lmsz tanrlarn dostluundan uzakta zdrapla, acyla nasl zincirlenmi olduklarn anlatt. Eer balaklar olarak Yz Kollularla Kykloplar Tartaros'tan getirirlerse tanrlarn galip geleceini syledi.

Zeus'la erkek kardeleri, Gaia'nn ocuklarn kurtarmak iin Tartaros'a indiler. Onlar balaklar olmaya ikna edeceklerdi. Nbetiyi ldrp amcalarnn balarn zerek onlara yemek verdikten sonra, Zeus "Kalbimden gelen bu szleri dinleyin. Titanlarla hibir zafer kazanmadan on yldr savayoruz. Bizim tarafta savaarak size yaptmz iyiliin karln verirseniz, yce gcnz bizi galip klacaktr" dedi. Bu szlere Yz Kollulardan biri yant verdi, "lmsz Tanrlar, Titan hkmdarlarn zulmnden korunmak iin savatnz biliyoruz. Titan iktidarnn kurban olmann ne demek olduunu da biliyoruz. Bizi serbest brakmasaydnz sonsuza kadar karanlk, tutsaklk, tecrit iinde kalmaya mahkmduk. Uranosia olu Kronos ac ekmenin ne olduunu bilmiyorlar. Merhametten nasiplerini almamlar. Sizin dnyay daha byk bilgelikle yneteceinizi biliyoruz. Tabii ki sizinle Titan zorbalna kar savaacaz." Daha sonra Kykloplardan biri "zgrlmze karlk olarak her birinize zel bir armaan vereceiz. Sana Zeus, dmana kar yenilmez bir silah, yldrm eklinde gk grltsyle imek armaan ediyoruz. Olympos Da'na yerletiimizde sana bunlardan daha ok yapacaz." "Sana, Poseidon" diye devam etti, " dilli bir mzrak veriyorum. Sadece mkemmel bir balk mzra deil, dnyay sarsp denizde dalgalar meydana getirmek in en etkili alet olduunu greceksin. O zamana kadar keskin dii onu Titanlara kar yararl bir silah yapacak." "Sana gelince Hades" diye tamamlad, "sana grnmezlik miferini veriyoruz. Zaman geldiinde kahraman Perseus, canavar Gorgon Medusa'y ldrmek iin silahna gerek duyacak. O zamana kadar Kronosta Titan balaklarna kar sana iyi hizmette bulunacak." Zeusla balaklar coku iinde, birlikte yukar dnyaya dndler, yeniden savaa baladlar. Yz Kollular dalan sktler, yzlerce ellerine keskin kaya ktleleri alp bu silahlaryla Titanlar ta yamuruna tuttular. Titanlar okla, mzrakla karlk verdiler. Hepsi lmsz varlklar olduklarndan, savalar birbirlerini ldremiyorlar-d. Birbirlerini, ancak yaralayarak alt edebilirlerdi. Sava srasnda karayla deniz birbirine girdi. Dalar sarsld. Tartaros bile bann yukarsnda muazzam kayalarn arpn hissetti. Sonra Zeus, dedii yeri alevlerle saran yenilmez yldrmn savurdu. Alev alev ormanlar, fokurdayan deniz havay kavururken, dnya muazzam yldrmn gmbrtsyle yankland. Sonunda Yz Kollular, Titanlar dnyann altna, Tartaros'a savurdular. Zincirlerle, o karanlk, kasvetli yere baladlar. kisi, nefret ettikleri Titanlarn sonsuza dek gardiyanln yapmaya gnll oldu. ncs, yani Atlas, cssesi ve gc yznden gkkubbeyi omuzlarnda tamaya mecbur oldu. Sava bitmiti. Erkek tanrlar egemenliklerini belirlemek iin kura ektiklerinde Zeus'a gkyz, Posetdon'a deniz, Hades'e de yeralt tanrl kt. Zeus, dnyada btn lmszler arasnda bar, dzeni salamak iin, insanlara birbirleriyle ilikilerinde drst olmay retti, lmsz tanrlara ve lmllere sayg duymayanlar iddetle cezalandrld. Poseidon dili mzran, denizde frtnalara olduu kadar depremlere de

neden olmak iin kulland, ancak lmllere, kendileri iin almak zere atlar eitmeyi, gemiler ina etmeyi de retti. Hades, lmllere, uygun cenaze trenleri dzenleyerek, belirli defin ayinlerini uygulayarak lye saygl olmalarn retti. Zeus, Olympos kralieliinin yan sra evlilik ve doum tanras da olan kz kardei Hera'yla evlendi. Hestia, aile ocann koruyucusu oldu. lmllere nasl ev ina edileceini retti. Demeter, ekinler tanras oldu. lmllere yabani darnn tanelerini saklamay, bymesini istedikleri yere ekmeyi, olgunlaan bitkileri bimeyi retti. Zeus, dier pek ok tanrnn babas oldu: Athena el sanatlar, el iilii, savunma savalar tanras; Apollon kehanet, tp, atclk tanrs; Artemis av tanras; Hermes Zeus'un habercisi; Persephone yeralt dnyasnn kraliesi; Ares sava tanrs ve Hephaistos anl demirciydi. Titanlarn egemenlii sona ermi, tanrlarn egemenlii balamt. nsan alar: Sunu Homeros'tan sonraki nemli Yunan air, M 8. yy. sonlarna doru yaam olan Hesiodos'tur. Hesiodos, var olan sylencelere dayanarak pek ok sylence yazd. Yaratl efsanesini, kendi zorlu alarnda insanlara mutlu yaam srmelerini retecek ekilde dzenledi. Hesiodos'a gre, insanlar daha fazla teknoloji elde ettike deerleri bozuluyordu. Bu nedenle, son derece basit yaam sren ilk lmllerin altn rk Zeus'un yaratt btn rklarn en onurlusu, en mutlusuydu. Bunlar sakin iftiler topluluuydu. Kendilerini ve topraklarn verimli klan Ulu Tanra'ya ya da Ana Tanra'ya (Toprak Ana) tapyorlard. Yunan tarihinde bu rk en ok, Mikenler lkeyi igal ettikleri zaman, yaklak M 2600-20O'den nce Yunanistan'da yaam olan insanlara uyar. lml bronz rk, Miken anda yaad. Homeros'un ilyada'snn mekn olan Troya Sava da dahil pek ok sava bu ada yaand. Mikenler, Yunanistan' igal ettiklerinde karlatklar halklardan daha saldrgan, daha hrslydlar. Zeus'a tapyorlard ve toplumlarnda erkek kadndan daha nemli ve daha fazla iktidar sahibiydi. Hesiodos'un "ler ve Gnler"indeki demir rk, "bizim" rkmz tanm, kendi zamannda yaayan insanlar anlatr. Onun zamanndaki yaam gryle bugnk kendi yaam grnz karlatrmak ilgin olacaktr. nsan alar Olympos Da'nn efendisi, lmsz tanrlarn babas Zeus ayn zamanda insanlarn da babasyd. Tahlveren dnyada yaam olan ilk lmller kua Altn Irk olarak biliniyordu. Bu lmllerin gnlleri de, ileri de saft. Hem kendileri gibi insanlara hem de lmsz tanrlara sayg gsterdiler. Bunun karlnda lmszler de onlar sevdiler. nk birbirlerine drst davrandlar. Ne yazl yasalara ne mahkemelere

ne de cezalara gerek duydular. Serbestlik, gvenlik, bar iinde dertsiz, rahat bir yaam srdler. Korkunun, kederin, ar lerin yaamlarnda yeri olmadndan geen yllar grnlerini bozmad ya da glerini azaltmad. Yallk sayg, minnettarlk grd. klim Altn Irk'a scaklk, gzellik salayarak, sonsuz bahar yaatarak sevecen davrand. lmller, barnmak veya rtnmek iin almak zorunda kalmadlar. Akan nektar ve st, onlarn rmaklarn oluturdu. Bodur mee aalarnn yapraklan bal damlattlar. evrelerinde bol bol yetien tahllarla meyveleri toplayarak lenler dzenlediler. Sulak, yeil ayrlarda sr ve koyun srlerini serbeste gttler. Gnete prl prl ieklenen yabani ieklerin, gece gkyznde parlayan yldzlarn keyfini karacak zamanlan da, istekleri de vard. Altn Irk'n sahip olduundan daha fazlasn elde etmek gibi bir istei yoktu. Ne a gzl ne de saldrgand. Bu lmller, kendi lkelerinin snrlarnn tesinde ne olduunu kefetmek amacyla gemiler yapmadlar. teki insanlar tehdit etmediler. Buna karlk, hi kimse de onlar tehdit etmedi. Kentlerinin evrelerine savunma duvarlar ina etmek gereini duymadlar. Silahlara sahip olmalarna da gerek yoktu. Ordular da yoktu. Onlar savaa aran trampet sesini hi duymadlar. Yaadklar gibi huzurlu ldler. lm onlara tatl bir uyku gibi geldi. Vcutlar topraa kartktan sonra ruhlar bulutlara gizlenmi halde lkenin zerinde gezindi. Canllar tehlikeden korudular. Onlara nasl drst bir yaam sreceklerini rettiler. lk kuak ldnde, Zeus ikinci kuak lmlleri yaratt. Bunlar Gm Irk'ydlar. Altn Irktan ok daha az erdemliydiler. Vcutlar geen zamanla olgunlasa da, Gm Irk ruha ocuk kald. Yz yl boyunca her ocuk, teki insanlarn dostluklarndan da, retiminden de uzak, evde annesiyle birlikte kald. Bu lmller, bu sre boyunca yaamlarn sadece ocuksu zevkleri kovalamaya adadlar. Sonu olarak, Gm lrk'ta yetikinlerin yaamlar ksa ve mutsuzdu. Birbirlerine nezaketle, hogryle davranmay asla renemediler. Bencil davranlar adaletsizlie, savaa neden oldu. lmsz tanrlara sayg gstermediler. Onlar memnun etmek iin hibir abalar olmad. Gm Irk, ne tanrlara ne de lmllere sayg gsterdiinden Zeus onlara kzd. Tanrlarn ve lmllerin babas, iklimi sonsuz bahardan, kn dondurucu souuyla yazn kavurucu sca arasnda deien drt mevsime evirdi. Kayalarla glgeli ormanlk alanlar havadan yeterli korunmay salamaynca, Gm rk ilk evleri ina etti. Yiyecek imdi o kadar bol deildi. nsanlar kzleri iftler halinde bir araya getirip tarlalarn srdler. nce dar tohumlarn ekmek, sonra da olgunlam baaklarn toplamak in ekim mevsiminde her gn didindiler. Zeus, onlarn dnyadaki yaamlarn erkenden sona erdirdi. Vcutlar topraa kartnda ruhlar yeraltna girdi. Daha sonra tanrlarn ve lmllerin babas Zeus, silahlar, aletleri tuntan olduu iin Bronz rk olarak bilinen nc lmller rkn yaratt. Bu lmller Gm Irk'tan daha aalk, daha acmaszdlar.

Tanrlar iinde en ok sava tanrs Ares'i sevdiler. Klla yaadlar. Kaba gleri onlar daha gl yapt. Ancak kalpleri en sert kaya kadar tepkisizdi. Bronz Irk yeleri glerine ramen gen ldler. Sonsuz iddet ve sava yznden Kara lm' kendi zerlerine ektiler. Vcutlar topraa kartnda glgeleri karanla, kasvetli Yeralt Dnyas'na indi. Arkalarnda iyi anlmalarna deecek hibir ey brakmadlar. Bundan sonra Zeus, Kahramanlar Irk olarak bilinen drdnc lmller rkn yaratt. Bu insanlar Gm ya da Bronz Irk yelerinden daha soylu, daha erdemliydiler. Bazdan Troya'yla yaplan savata ve baka savalarda ldler. Ancak Zeus, hayatta kalanlar dnyann kenarndaki kutsanm adalara yerletirdi. Kahramanlar hl orada, Okeanos kys boyunca, ylda kez bal tatls meyve rn aldklar lkede yaarlar. Keder artk onlara dokunamaz; sadece normal yaamlarnda kazandklar onur ve grkem yaar. Zeus tarafndan Tartaros'taki tutsaklndan bu amala serbest braklan Kronos'un ynetimindedirler. Zeus'un tahl veren dnyaya yerletirdii beinci kuak, bizim kuamz Demir Irk'tr. Yaamlar her gn almayla, kederle doludur. Her gece pek ou lr. Dnyann her tarafnda insanlk tarihindeki en kt sular ilenir. Buna ramen hibir lml sululuk hissetmez. Adalet, inan dnyay terk etmi; yerlerini ihanetle hile, iddetle agzllk almtr. Demir Irk, bakalarnn gereksinmelerini dnmez. Dnya nimetini paylamaz. Bunun yerine, dnyann yzeyini pek ok zel mlke blp kendimize olabildiince ounu ayrrz. Topran verdii tahllarla yeterli zenginliin salanamadn dnrz. Bu yzden gemiler ina eder, daha fazla zenginlik elde etmek iin bilinmeyene alrz. inde saklad zenginlikleri aramak iin, tahl veren topra paralamzdr. Gizli hazinesini bulmu, onun demir, altn yataklarndan faydalanarak gl ve zengin olmuuzdur. Bu metallerin deerleri savaa neden olur. lml eller, zaferin altn hazinelerini agzllkle ele geirmeye altklarndan kana bulanr. Eer bu gidii dzeltmezsek davranlarmz bizi yok edecektir. Ev sahibiyle konuk dosta ve cmert davranmad zaman, arkada arkadala kavga ettii zaman, kardeler dman olduu zaman, ocuklarla ebeveynleri birbirleriyle anlaamadklar zaman, yetikin ocuklar ana babalarnn onlar iin yaptklarn unutup, onlar eletirerek, yal, zayf olduklar iin onlardan ikyet ederek onlara saygszca, onursuzca davrandklar zaman, szlerini tutan, namustu, erdemli insanlar, kt emeller iin kaba g kullananlardan daha az sayg grdkleri zaman, kr olanlar onurlu olanlar incittii zaman tanrlarn ve lmllerin babasna, bizi besleyen dnyada yaamaya uygun olmadmz gstermi olacamzdan, Zeus bizim Demir Irk da yok edecektir.

Demeter ve Persephone: Sunu

Yunanistan'daki tarmc toplumlar Toprak Ana'ya tapnrlarken, baka toplumlar Ulu Tanra'ya ya da Ana Tanra'ya farkl adlar vermilerdi. Bu tanra, Gaia, onun kz Rhea ya da Rhea'nn kz Demeter de dahil pek ok ada sahiptir. Yunan mitolojisindeki dii ilahlarn pek ou aslnda Ulu Tanradr: Atina'da Athena, Argos'ta Hera, Girit'te Artemis, Kbrs'ta Aphrodite. Zeus'un erkek egemen diniyle birletiklerinde rolleri deimitir. Bir tarm toplumunda verimli toprak byk nem tar, btn topluluk topraa baldr, toprak kkenlidir. Eski ifti halklar, bitkilerin, hayvanlarn doup, olgunlap ldklerini, genellikle ertesi baharda onlara benzeyen bakalarnn tekrar doduunu gzlemilerdir. Bu gerek, anaerkil dinin oda olmutur, lm, onu tekrar doum ya da yeni yaam izlediinden, yaam emberinin bir paras olarak kabul edilmitir. nsanlar, toplumlarnn devamn gvence altna alabilmek iin topraklarnn ve kendilerinin bereketini salayacak olan Ulu Tanra'ya tapnmtr. Demeter, Persephone, Hades doadaki vaam emberini denetler. Tahl tanras olarak Demeter, lmllere dar, buday, arpa ekmeyi, bytmeyi, bimeyi retir. Persephone'nin annesiyle ya da kocasyla yaamas, mevsimin tohumlarn imlenip ekinlerin byd mevsim mi, yoksa tohumlarn uykuya yatt k mevsimi mi olduunu belirler. Hades yalnz yeni hayatn ortaya kard llerin tanrs deil, ayn zamanda zenginlik tanrs olarak da bilinmektedir. (Onun dier ad olan Pluto, zenginlik anlamna gelen plouios szcnden tretilmitir). l toprak her ilkbahar, barndan yeni bitki yaamn fkrtmak iin yeniden canlanr; bunun yannda toprak, tuncun yapld metalleri de (bakr, kalay) barndrr. Sonu olarak, Demeter'le Persephone sylencesi baharn geliini, doann yllk yeniden douunu kutlar. Demeter'in, kznn yokluundan duyduu znt, ksr k mevsimine neden olsa da, sylence, onlarn yllk birlemelerini, her yln byk bir blmn birlikte geirebilmekten duyduklar mutluluu vurgular. Bu sylencenin en kapsaml versiyonu Homeros ilahilerindedir. Demeter ve Persephone Mevsimleri getiren, yaam devam ettirecek armaanlar veren Ulu Tanra Demeter, lmlleri, onlar besleyen topra en ok seven Olymposludur. lmller de onu ok severler. ifti elerinin, birilerinin kaplarn alp akam yemeklerine katlacan umarak sofraya fazladan bir tabak daha eklemeleri Demeter'i memnun eder. Hephaistos'un planlayp, Kykloplarn lmszler iin Olympos Da'nda ina ettikleri saraylardan ok, lmllerin gsterisiz evlerinde yemek yedii iin tanrlar kendisine satatklarnda glmser. Demeter nazik, sevecen, eli aktr. Ancak o, ayn zamanda Titanlarn korkulan efendisi Kronos'un kz, yce gk grltcs Zeus'un kz kardeidir.

Demeter'in lmsz yaamndaki neesi, Zeus'tan olma kz Persephone'dur. Persephone, gne n, yaban ieklerini, glmeyi sever ve kendisini tanyanlarn yaamlarna sevdiklerini getirme yetenei vardr. Sicilva'daki yaban iekleri o kadar gzeldir ki Persephone, sk sk oradaki ayrlarda gzel ieklerle doldurabilecei byk bir sepetle gezinir. Genellikle parlak gzl Athena'yla atclk tanrs Artemis ona elik ederler. Bir gn Aphrodite, ller efendisi Hades'i, arabasn Sicilya Adasnn evresinde srerken grr. Glgeler kral, her zaman olduu gibi Etna Da'nn altnda srtst yatp, atele kzgn lav kusan azgn dev Typhon'un, patlamalaryla yeryznde atlaklara neden olup olmadn kontrol etmektedir. Yeralt dnyas zerinde toprak aldnda Helios'un parlak gne buradan ieri szarsa pek ok kulunun korkuyla titreyeceinden kayg duyduu iin, dnyann her parasnn yerli yerinde olduunu grnce olduka rahatlar. Altn Aphrodite olu Eros'u ararak yle der: "lmllerin ok az bizim gcmze deer veriyor. Athena, Artemis, Persephone'nin ak dncesinden nasl sakndklarna dikkat et: Zeus'ta kardei, denizin efendisi bizim silahmza boyun edi. imdi sra Yeralt Dnyas'nn karanlk efendisini de egemenliimiz altna almakta. Hedefini amaz oklarndan birini Hades'in kalbine uurup gnder ki onu Persephone'ye delice k etsin." Eros'un hedefini bulan at, Hades'in Zeus'tan, Persephone'vle evlenmek iin zin istemesine neden olur. "Elbette sana Persephone'yi vermekten memnunluk duyarm, sevgili kardeim" der Zeus, "ancak kz kardeimiz Demeter bu evlilie asla raz olmayacaktr. Persephone'nin tanr Helios'un arabasndan gelen n altnda parldayarak, iek dolu tarlalarda gezinme zgrln, senin karanlk krallnda kralie olma frsatyla deitirmeme asla raz olmayacaktr. ktidarn, Ulu Tanra ve Persephone iin fazla anlam yoktur." "Bununla birlikte" diye tamamlar szn Olympos'un efendisi, "Benim kardeim ve gl bir kralln efendisi olduundan, eer Persephone'yi istemekte srar ediyorsan bu, onun iin byk bir onurdur. Kzm seninle evlenmesi iin zorlaya-masam da, onu karman iin sana gizlice yardm edeceim." Bylece Persephone, Sicilya ayrlarnn birinde iek toplad bir gn, daha nce hi grmedii inanlmaz gzellikte bir iek grr. Arkadalarm arkada brakan Persephone, hemen ayrlarn zerindeki bu olaanst iee doru koar. Babasnn, Hades'i memnun etmek iin tuzak olarak gizlice topraa bu zel iei yaratmasn emrettiini bilmesi olanakszdr. Persephone, koleksiyonuna katmak iin gzel kokulu iee ulatnda toprak aniden alabildiine alr. Dar, siyah atlarn koulu olduu ve karanln efendisinin bizzat kulland altn araba kar. Hades, sol elini dizginde tutarak sa elini uzatr. Persephone'yi yerden kaldrp arabaya, yanna alr. Persephone'nin arkadalar onun kaybolduunu fark etmeden nce hzla uzaklar. "Anne! Anne!" diye barr Persephone, "bana yardm et! Baba, yardm et!" Fakat annesi ok uzaktadr. Tanrlar ya da lmller arasnda onun lklarn duyan olmaz. Yalnz gnein efendisi Helios,

gkyznde dolat arabasndan ilenen suu grr. Artemis ile Athena ayra vardnda yark kapanm, olaanst iek gzden kaybolmu, Persephone gitmitir. Geriye kalan, gen tanrann karlrken drd, ieklerle dolu sepettir. Araba onu derin gllerin, tten havuzlarn arasndan geirirken Persephone, annesini armaya devam eder. Tahl veren topra, hzl akan denizi, yukarda arabasnda Helios'u grebildii srece birinin lklarm duyabileceini umar. Ancak bir su perisi Hades'i durdurmaya altnda, Hades topraa vurup bir yark aar ve Persephone ile birlikte, onun kasvetli derinliklerinde kaybolurlar. Yer zerine kapandktan bir sre sonra bile, Persephone'nin sesi dalarn ykseklerinde yanklanr; denizin derinliklerinde yaylr. Ulu Tanra kznn lklarn duyunca strap kalbini kna penesine drmtr. Gzel sandan ban karr, omuzlarndan pelerinini brakr. Vahi bir ku gibi, karayla denizin zerinde her yerde umutsuzca kayp kzm arayarak uar. Persephone'nin nerede olduunu bilen lmsz tanrlar sessiz kalrlar, lmller, zntl ve akn anneye yardm edemezler. Gecenin karanl arayn yavalatanlasn diye Ulu Tanra, Etna Da'nn kzgn kraterinde iki am meale tututurur. O zamandan beri, ne afak ne de akam yldz onu dinlenirken grebilmitir. Ancak dnyay bouna arar. Sonunda Demeter, Persephone'nin en son grld ve sonusuz araynn balad Sicilya'ya dner. Kimi sulayacan bilemeden, nce Sicilya'y cezalandrr. Eer kimse kzna ne olduunu anlatmazsa, yaam veren armaanlarn geri ekecektir. Sabanlar krar; kzleri, sahiplerini ldrr. Dnyaya, saklad tohumlar kurutup bztrmesini, kflendirmesini emreder. Bereketiyle nl toprak ksa zamanda orak kalr. lkenin bana nce kuraklk bela olur. Sonra iddetli rzgrlar beraberinde yamur tufan getirir. Sapnda kurumam kalan darlar a gzl kularca silinip sprlr. Ulu Tanra, Sicilya'dan kp dnyann geri kalann dolar ve btn insanla kuraklk, perianlk getirir. Besleyici tohumlan topraa yle saklamtr ki bir teki bile yeermez. Hatta koulu kzler, tarlalarn zerinde onlar izleyen iftilerin beyaz dar ekmeleri iin eri sabanlar ektiinde, altn sal Demeler btn abalarn boa karr. Sonra Ulu Tanra, hl yanan mealeleri tayarak hem tanrlar hem de lmlleri izleyen gnein efendisine gelir. Demeter, Helios'un ata koulmu arabasnn nne geerek, "Kzmn, kendisi istemeden biri karm gibi bardn duydum. Yine de ona ne olduunu renebilmi deilim. Araban seni tahl veren toprakla hzl akan denizin zerinde gezdirdiine gre ocuumu kimin aldn grdn m?" der. Bu szlere Efendi Helios yle yant verir: "Kederli haline acdmdan gerei syleyeceim Ulu Tanra. Bulut toplayc Zeus, Persephone'yi, kraliesi olmas iin ller Efendisi'ne verdi. Hades onu kasvetli krallna gtrrken att lklarn duydun. Yine de senin kardein, Karanlklar Efendisi, byk bir krall ynettiinden, bu, iyi bir evlilik. fkeni, zntn bir yana brakmaya al." O an Demeter'in kalbi daha derin, daha vahi bir zntyle kabarr. Hiddetle keder arasnda paralanan Ulu Tanra, Zeus'la teki Olymposlular, btn lmllerin alktan lmelerine neden olarak

cezalandrmaya karar verir. Bundan sonra lmsz tanrlar kurbanlarla, armaanlarla onurlandrlmayacaklardr. Korkun Hades kendisini onurlandracak daha fazla glge kazanacaktr. Zeus, onun byle bir niyeti olabileceinden korkarak rzgr ayakl Iris'i Demeter'e, Olympos Da'na dnmesini emretmek zere yollar. Ulu Tanra karlk vermeyince Zeus, teker teker teki Olymposlu tanrlara, ona gidip daha byk onur ve grkemli armaanlar nermelerini emreder. Ama Demeter, sonuncusu dnda gelen Olymposlular reddeder. Ona "Zeus'a, gzel kokulu Olympos'a onunla konumak iin ayak basacam, ancak gzel ocuumu grene kadar dnya zerinde hibir tohumun yeermesine izin vermeyeceimi syle" der. Ulu Tanra Zeus'un yanna gittiinde, "Tanrlarn ve lmllerin babas, kzmz adna yalvarmaya geldim" der. "Bana aldrmyorsan bile, eminim Persephone'yi seviyorsun! Gne n, kahkahann, neenin sesini, ieklerin kokusunu nasl sevdiini bilirsin. Hayat bu kadar severken, onun kardeimizin lleri ynettii karanlk, kasvetli krallnda yaamasn nasl isteyebilirsin? istemedii halde onu karan biriyle evlenmesine nasl raz olursun? Hades'e onu serbest brakmas gerektiini syle!" "Doru Demeter" diye yant verir Zeus, "Kzmza duyduun sevgini ve kaygn paylayorum. Bununla birlikte, Hades Persephone'yi sevdii iin kard. O, benim kadar byk bir tanr. Sadece kura ona Yeralt Dnyas'n, bana da Olympos'u verdi. Eer kardeimizin sevgisiyle gc, senin fkenle kinini bir kenara braktramyorsa, Persephone'nin sana dnmesine izin vereceim; ama bu, ancak Hades'in karanlk krallnda hibir ey yememise gerekleebilir, llerin yiyeceinden tketmise o kasvetli yerde kalmaya mahkm. Kaderin emri byle." Bu szlere Ulu Tanra yle yant verir: "Persephone'yi sevdii ayrlarda greceim. O zamana kadar dnya cansz, kurak kalacak. Elveda." Demeter ayrldktan sonra Zeus, yol bulucu habercisi Hermes'i Karanln Efendisi'ne, Persephone'nin annesine dnmesine izin vermesi iin ikna etmeye, Hades'in tehlikeli karanlna yollar. Hermes, Yeralt Dnyas'nn efendisini kasvetli saraynda bulur. yle der: "Hades, iyi kalpli amca, llerin efendisi, babam bana Persephone'yi annesine gtrmemi emretti." "Ulu Tanra" diye devam eder Hermes, "yiyecek kaynaklarn kurutarak btn lmlleri yok etme tehdidinde bulundu. Bylece tanrlar onur ve kurban sunularndan yoksun brakacak. Btn tohumlar topran yeeremeyecekleri derinliklerine saklad. Olymposlulardan hibiri kalbini dolduran fkesini, kederini yumuatamad." Hades bu szlere gaddarca gler. Ancak Persephone'ye nazike "kara elbiseli anneni bulmak iin imdi Hermes'le git. Ancak kalpten bilmelisin ki, ben de seni seviyor ve benimle burada kalman istiyorum" der. "Beni iyilikle dn" diye devam eder Hades; "nk sana iyi bir koca olacam. Zeus'un kardei olduumu; benim krallmn da ok byk olduunu unutma. Burada olduunda, yaayan, hareket eden

her eyi yneteceksin; lmsz tanrlar arasnda en byk onura erimeni salayacam. Sana hakkn vermeyen, kutsal ayinlerle ve kurbanlarla sana tapnmayanlar sonsuza dek cezalandracam." Kocasnn szlerini duyunca, Persephone'nin kalbi neeyle dolar. Yol bulucu, Hades'in lmsz atlarn altn arabasna koarken Yeralt Dnyas'nn efendisi, Persephone'ye, sevgili kars sonsuza dek yukardaki dnyada kalamasn diye bal kadar tatl bir nar tanesi verir. Persephone, sonulardan habersiz, taneyi yutar. Hermes, dizginlerle krbac eline alr. Saraydan aceleyle ayrlrlar. Yukarya ulatklarnda, ne hzl akan deniz ne imenli ayrlar ne de dalarn doruklar Hades'in hzl atlar iin engeldir. Demeter, yazn renkli iekleriyle parlam olmas gereken bir ayrda Persephone'yi beklemektedir. Ama imdi buras, nceki yllarda zengin buday baaklan vermi olan yerler gibi kurak, bo durmaktadr. Hades'in altn arabasn grr grmez. Ulu Tanra kzna koar. Hermes atlar yeni durdurmutur. Persephone arabadan atlayp kollarn uzun, mutlu bir kucaklayla annesinin boynuna sarar. Demeter sevgili ocuunu kollarnda tutarken, kalbi korkuyla dolar. "ocuum doruyu syle, Hades'in karanlk krallndayken tattn yiyecek oldu mu? Eer orada hibir ey yemediysen, gnein parlad bu yerde annenle babanla birlikte yaayabilirsin. Ancak eer herhangi bir ekilde beslendiysen kader llerin yemeinden yiyenlerin kasvetli ller lkesinde kalmasn emrettiinden kocana dnmelisin." Persephone'nin gzleri yalarla dolarken yantlar: "Seni kandrmaya almayacam anne. Hermes beni sana getirmek zereyken kocam bana yemem iin bal tatls bir nar tanesi verdi. A olduum iin onu yuttum; sonularndan habersizdim." Sevgili ocuuyla grmenin ksa olduunu anlayan Demeter'in gzlerinden engelleyemedii yalar boanr. Ac ve umutsuzluk, bulumalarnn btn neesini yreinden skp almaktadr adeta. Sonsuza dek ayr kalmaya katlanamayacan hisseder. Demeter, aniden kendi annesi Rhea'nn yaklatn grnce sevin ve mutlulukla dolar. Tanrlarn annesi byk bir sevgiyle kzna, torununa sarlr. "Gel ocuum" der Rhea. "Bir anne neeye olduu kadar acya da katlanmal. Ac hepimizin bana gelir. zntnn seni mahvetmesine izin verme." "Olympos Da'ndan geliyorum" diye devam eder Rhea, "kardein Zeus'tan zel bir haber getirdim. lmsz tanrlar arasnda byk onur bulacan Olympos ailesine dnmeni istiyor. Persephone'nin Hades'in karanlk, kasvetli krallnda yln sadece te birini geireceine sz verdi. Her yl baharn gzel kokulu ieklerinin ama zaman geldiinde, karanlklar kralln brakarak sana dnecek. Btn ekinler hasat edilene, gnein efendisi Helios'un gnleri ksaltp serinletmesine kadar beraber olacaksnz."

"Zeus'a beslediin fkeni bir kenara brak ocuum. Beraber olduunuz mevsimlerin keyfini kar. Toprak, lmllerin beslenmek iin ihtiya duyduklar yaam veren meyveleri tekrar versin." Demeter annesinin szlerini duyunca gzyalarnn arasndan glmser. Her eye ramen kzna sahip olabilecektir. Bu ayrlklara dayanabilecektir. Hemen topraa yapraklar, iekler, yaam veren meyveler atrr. Sonra tanralar Olympos Da' ndaki lmszlere katlrlar. Bylece mevsimlerin dzeni yeniden kurulur. Her yl sonbahar ekinlerinin haatndan sonra Persephone, k aylar iin llerin karanlk efendisi kocasnn yanna dnecektir. Yalnz ve zgn Demeter, dnyay ancak o zaman yapraksz ve orak brakacaktr. Tanr Helios bir kez daha dnyay gneiyle stp, gnler uzaynca Ulu Tanra, sevgili ocuunun neeyle ona doru kotuunu grecektir. Demeter, bir kez daha byk cokuyla btn ieklerin, tohum veren bitkilerin dnyann zerinde iek amalarn salayacakr. Her defasnda bir kez daha lmlleri yaam veren armaanlaryla kutsayacaktr. Sonra insanlar sk sk gzel bir anneyle gzel kznn gneli, iek aan ayrlarda dolatn greceklerdir. iftilerin eleri sevgili Demeter'n, emeklerinin meyvelerini paylamasn umarak sofraya fazladan bir tabak daha ekleyeceklerdir. Tufan Devri: Sunu M 3000 ile 2000 arasnda bir zamanda Mezopotamya'da byk bir sel baskm olmutur. Bu olayn o blgede yaayan insanlar zerinde yle byk etkisi olur ki, birbirine ok benzeyen bir ok tufan efsanesi ortaya kar. Bunlardan biri Smer, biri Yunan mitolojisine, teki de Kitab Mukaddes'e aittir. Her efsanede de bir lml, byk bir sel basknna kar uyarlr. Bir gemi ina eder, yaamas iin gerekli olanlar gemiye ykler, hayatta kalr: Tufandan sonra sa salim bir da eteinde karaya kar. nsan rk devan eder. Tufan, ister lmllerin yanl davranlarna tanrsal bir ceza ister geici bir tanrsal kapris olsun, tanrnn ya da ilgili tanrlarn doasyla ilgilidir. Kutsal Kitap'taki tufan gibi, Yunan tufan da ahlaksz davrana kar bir cezadr. Eski Yunanistan'da davran kurallar ilahi emirler yerine sylenceler yoluyla nakledilmitir. Lykaon sylencesi. Yunan halkna, tanrlarn (Artemis dnda) insan kurbanna, yamyamla kar olduunu retmesi nedeniyle zellikle nemlidir. nsan kurban etmek, tarihsel adan dinsel kurbann en eski ekillerinden biridir. Bir toplum uygarlatka insan kurbanndan hayvan kurbanna, yiyecek kurbanna, sonra dualara, gnl tokluuna doru geliir. Anaerkil toplumlarda, Ulu Tanra'ya tapnmann bir paras olarak, kutsal kral ldrlerek paralanrd. Organlar etle kartrlarak, bereketlerini devam ettirmeleri iin tapnanlara sunulurdu. Lykaon sylencesinin oluumundan nce, yamyamln Yunanistan'da bir sre yaad grlmektedir.

Yaratl efsanelerinde geleneksel olarak lk nsanlar, belirli bir toplumda hangi malzeme daha fazlaysa ondan yaratlmlardr. rnein, Navajo Kzlderilileri mitolojisinde ilk Adamla ilk Kadn msr baaklarndan, Norve mitolojisinde ki aatan yaratlmlardr. Yunanistan'n ok dalk, toprann ok kayalk olmas nedeniyle, yeni kuak insanlarn yaratlnda talarn kullanlmas akla yakndr. Romal air Ovidius, Dnmler'de aadaki sylenceyi anlatr. Tufan Devri Lykaon: Tufann Nedeni Olympos'un efendisi olan Zeus'un egemenliinin lk dnemlerinde, sadece kendilerini dnen bir lmller rk yayordu. Bu insanlarn, lml ya da tanrsal, hi kimseye sayglar olmad Zeus'un kulana alnnca, duyduklarnn gerek olup olmadn kendisi grmek istedi. nsanlarn gerek doasn renmek iin sradan bir lml, gezgin klna girerek dnya zerinde dolamaya kt. Zeus, lmllerin, duyduklarndan daha da kt olduklarn dehet inde grd. Nereye gittiyse, nsancl olmann ne demek olduunu bilmediklerinden, her trl suu ilediklerine tank oldu. Birbirlerine kt davranyorlar, davetsiz tanr konuklarn arlamyorlar, lmsz tanrlar onurlandrmyorlard. Yine de Zeus, yeterince ok ve uzaklara yolculuk ederse lmsz tanrlardan korkan, duygulu, sevecen, nazik insanlara rastlayacandan emin olduu iin yolculuuna devam etti. yle de oldu. Alacakaranlk, Gece'nin arabasn gece gne ektiinde Zeus, am ormanlar le nl Arkadia blgesindeki Kral Lykaon'un sarayna yaklamt. Sarayn avlusunun bo olduunu grnce, kraln, ailesinin, soylularn akam yemei yedikleri byk salona kadar insan seslerini izledi. Lykaon, salonun giriinde bir yabancnn durduunu fark edince "Sen, oradaki! Saraymda ne yapyorsun? Eer yiyecek dilenmeye geldiysen hizmetilerim senin iin biraz krnt bulurlar. Darda, kapda bekle" diye bard. Zeus bu szlere yle karlk verdi: "Olympos'un efendisi Zeus iin yolcuyla dilenciler deerli olduundan, yabancy aranza kabul etmeniz daha uygundur. Kuzeydeki lkelerden geldim ve konukseverliinizi bekliyorum. nnzde hem bir yabanc hem de Zeus, tanrlarn ve lmllerin babas olarak duruyorum." Soylulardan bazlar aniden kapdaki yabancya saygyla, korkuyla baktlar. Bununla birlikte, Lykaon glerek dedi ki; "Arkadiallar, duyduklarnza hemen inanyorsunuz! Sradan bir yabancya tapnmak niye? Eer bu tanr iddia ettii gibiyse, kesinlikle bu gerei bilmemizi salayacaktr. Eer deilse bu salonlarda hibir zel muameleyi hak edemez. Onu nasl snayacam grn; lml m yoksa tanrsal m olduunu anlamak iin kuku gtrmez bir yol biliyorum. Elbette nce yaplmas gereken en doru ey olduundan, bizimle yemek yemesine izin vereceim."

"Taze hazrlanm etlerden bir tabak getirin" diye emretti hizmetilerden birine. "Tanrlarn efendisini souk yiyecekle onurlandramayz, deil mi! imdilik" dedi kral yabancya, "onur yeri olduu, sen de byk Zeus olduunu sylediin iin masann bandaki yer senin olacaktr." Ksa bir sre sonra hizmeti bazlar halanm, bazlar kzartlm taze etlerle dolu bir tabakla geri dnd. Kral et taban aldnda gzleri neeyle, heyecanla parlad. Byk gsterile imdi masann banda oturan yabancnn nne koydu. "OIympos'un efendisi, her tanrnn, her yabancnn tannm babas Zeus" diye bard Lykaon, "bu kurban burada, Arkadia'daki biz lmllerin selamlaryla byk saygnn bir iareti olarak kabul et!" Yabanc, tabaa baknca vcudu renmeyle, tiksintiyle sarsld. Etin bir paras gen bir adam elinin kemikli yapsn saryordu, bir dieri se ayayd. Onlarn arasnda, yahni paralar gibi dalm duran ise kurbann kalbiyle cieriydi. Analk tanras Artemis dnda hibir Olymposlu tanr, insan kurban kabul etmeyeceinden, aslnda bu, Lykaon'un konuunun kimliini snamasyd. Yabanc, aniden ve hibir ey sylemeden masay devirdi, ayaa kalkt. Kral Lykaon'a bakarken gzleri, gn ortasnda Helios'un arabas kadar parlakt. Birden byk salonu dolduran sar edici bir grlemeyi kr edici bir k parlamas izledi. Masay, tavan kirilerine dein ulaan alevler sard. Soylular, Zeus'un gazabndan kamak iin sandalyeleri ve birbirlerini devirdiler. Ancak abalan bounayd. Sadece Lykaon hayatta kalmt. Kral, gzlerini, yangnn iinde kocaman bir insan eklinde, parlak bir alev gibi duran yabancdan alamad. Lykaon ona baktka yabanc gittike daha ok uzuyor gibiydi. Kral ona bakarken omurgasnn eildiini hissetti, artk dik durmak ona ac veriyordu. Sadece elleriyle ayaklar yerdeyken rahat edebiliyordu. Sonunda Lykaon, gzlerini yabancnn bakndan ektiinde kafasnn yere ok yakn olduunu grd. Orada, daha nce ellerinin olduu yerde iki pene ve onlara bal iki uzun, kll bacak bulunduunu grd. Kral, korkudan barmak iin azn at; ancak tek karabildii ses uzun bir ulumayd. Lykaon, Arkadiallaro tehlikeye kar uyarmak iin tekrar tekrar uluyarak ve drt bacann tayabildii kadar hzla koarak odadan kt. Darda hava serin, ferahlatcyd. Ancak Lykaon son derece at. i etin tadn dnrken azndan kpkler aktn hissediyordu. Koyun alna yaklat. Ilk kan tadnn verdii keyifle en yaknndaki kou paralad. Kral artk bu deiimi dehet iinde dnmyordu. Tarlalarda koarken imen kokusunun, ayaklarnn altndaki yer hissinin, taze i et tadnn ona gerekten de yettiini anlad. Yine de Lykaon ok deimemiti. Vcudunu zengin elbiseler yerine gri tyler sarsa da gzleri hl krmz, yz hl fkeliydi, dnceleri kral olduu zamankinden daha hayvans deildi. Lykaon her zaman bir kurt olmutu.

Tufan: Ceza Kara bulutlarn ve gkgrltsnn efendisi Zeus, kt davranlar nedeniyle btn lmlleri cezalandrmaya karar vererek Olympos Da'na dnd. lmsz tanrlar, krallarnn insan rkn yok etme kararn onaylasalar da gelecekten kayglydlar, lmller olmadan tanrlara gzel kokulu kurbanlar kim sunacakt? Zeus, halen var olan insan rkn yok edince daha iyi bir bakasn yaratacana gvence vererek onlar yattrd. ' Zeus, dnyay yldrmlaryla yok etmeye hazrland. Sonra byle bir yangnla Olympos Da'nn da tutuacan fark edince silahlarn bir kenara brakt. Bunun yerine, kara frtna bulutlarm serbest brakarak btn dnyay basan bir sel felaketiyle lmlleri yok etmeye karar verdi. Zeus, habercisi Hermes'i hizmetisi Aeolus'a, rzgrlarn efendisine gndererek ona, dnyay kurutup, temiz hava gerimi rzgrlar maarasna kapatarak btn kasrgalar serbest brakmasn emretti. Kara bulutlara sarnm korkun Gney Rzgar dar kt. Sakal saanaklarla imiti. Kanatlarndan ve giysilerinden yamur dklyordu. Utuu zaman elleri gkyzn grletiyordu, evresindeki bulutlarn nemini sktrarak saanak yamurlarn karaya, denize dmesine neden oluyordu. Yamurlar, tahllarn, budaylarn tmn mahvedince, iftiler, bir yln boa giden emeinin yasn tuttular. Ancak Zeus'un fkesi, yatmam bir halde kalbinde hl kuduruyordu. Kardei Poseidon'un yardmn alnca o da rmaklara, derelere, btn engelleri aarak ekinmeden dnyann zerine atlmalarn emretti. Denizin efendisi de su dolup akmak iin yeni atlaklar, yarklar bulsun diye koca dili mzrayla dnyay sallad. Sudan bir battaniye ak tarlalar, ormanlar, meyve bahelerini, srlar, koyunlar, evleri, insanlar, tanrlarn tapnaklarn bile rterek dnyann stne serildi. Su, dnya grnrde kys olmayan kocaman bir deniz olana kadar en yksek yaplar yutarak ykseldike ykseldi. nsanlar, felaketi ellerinden geldiince atlatmaya altlar. Bazlar en yksek tepelere trmandlar, tekiler daha nce srdkleri topraklarn veya suya gmlm kendi kentlerinin ya da zm balarnn zerinde krek ekerek kayklarla aldlar. Balklar, aalarn yaprakl dallarna takld. Deniz hayvanlar daha nce da keilerinin otlad yerlerde dinlendi. Yunuslar orman patikalarn izlerken, deniz perileri telala kentleri, tapnaklar, meyve bahelerini kefe ktlar. Kurtlar koyunlarn arasnda yzdler. Aslanlarla kaplanlar birlikte su stnde kalmaya altlar. Ne yaban domuzu lmcl boynuzlaryla bu yeni dman yaralayabildi ne de hzl ayaklarnn tavana bir faydas oldu. Kular, snabilecekleri bir yer bulma umuduyla denizlerin stnde sinirli sinirli utular. Sonunda hibir yer bulamadan umutsuz, yorgun, sonsuz sulara dtler. Durmadan ykselen sular tepelerden at; en yksek da doruklarn dalgalaryla ykad. Boularak lmekten kurtulan birka kii de alktan ld.

Deukalion ve Pyrrha: Yeniden Dou Yaratc Titan Prometheus, Zeus'un yok etmekte olduu rk, yani ilk lmlleri toprakla sudan ortaya karmt. Prometheus, insanlarna lmsz demirci Hephaistos'un ocandan ate alarak yardm ettii iin Zeus onu, Hephaistos'a Skitya'daki, (skit lkesi, Karadeniz'in kuzey-kuzeydousunda bir blge) Kafkas Da'na ivilemesini emrederek cezalandrmt. Prometheus, kendi lmsz geleceini etkileyenler dnda btn gelecek olaylar nceden bilebiliyordu. Yce gkgrltc Zeus'un, yaratt, sevdii insanlar yok edeceini anlad zaman lml olu Deukalion'u ard. Uyumakta olan Deukalion, ryasnda babasnn ok byk bir sandk yaparak iinde yiyecek, elbise, avadanlk gibi her eit malzemeyi saklamasn tlediini duydu. Saanak yamurlar gelip topraklarn sel bastnda, Deukalion'la kars Pyrrha sandklarna binerek denize aldlar. Dokuz gn dokuz gece kabarm denizlerin zerinde srklendiler. Zeus aaya baktnda, denizlerin, masum, iyilik dolu, tanrdan korkan DeukalionTa Pyrrha dnda erkeklerle kadnlarn tmn bomu olduunu grd. Aeolus'a Gney Rzgr'n hapsedip frtna bulutlarn kovalayarak denizleri kurutacak olan Kuzey Rzgr Boreas' serbest brakmasn emretti. Kara bulutlarn efendisi Poseidon'a da dili mzran brakp azgn dalgalan yattrmasn buyurdu. Bunun zerine Poseidon, bir deniz tanrs olan Triton'dan, koca sesli deniz kabuunu fleyerek btn sellere geri ekilmelerini emretmesini istedi. Onlar emirlere uyunca, denizler tekrar kendi kylarna ekildi. Akarsular alalarak kendi yataklarnn snrlarnda kald. Tepeler suyun zerinde bir kez daha ykseldi. Sonunda yamurlar durduunda Deukalion'la Pyrrha, bulutlarn stne ulap akam yldzlarna dedikleri iin sel sularndan kurtulmu olan Parnassos Da'nn ikiz tepelerini grdler. Kar-koca, ekilen sular teknelerini topraa brakana kadar sandklarn o yne, Parnassos Da kysna doru yzdrdler. Byk bir neeyle tekrar karaya ayak bastlar. Ancak ksa bir sre sonra keder, sevinlerini ald gtrd. nk hibir canlnn bulunmad dnya lm sessizliinde, sszd. Yalnzdlar. Deukalion Pyrrha'ya gzyalar iinde "Sevgili karcm, sen cinsinden hl hayatta olan tek insansn, Helios arabasn gkyznde srerken, deniz bizden baka herkesi yuttuundan, grebilecei yegne iki kiiyiz. zerimizdeki bulutlar hl kara, hl yldrcyken imdi bile gvenlikte yaayabileceimizden emin olamayz." "Bununla birlikte, en azndan birbirimize sahibiz!" diye devam etti Deukalion. "Eer Kader seni sa brakp beni senden alsayd; u an olduumuz gibi dnyada yapayalnz kakaydn ne yapardn? Korkularn kim yattrr, acn kim dindirirdi? Teselli ve dostluu nerede bulabilirdin? unu biliyorum ki eer denizler seni yutsayd, bu yalnzla sensiz katlanamayacamdan senin peinden giderdim!"

"Ah, keke babamn yaratc yeteneklerine sahip olsaydm!" diye tamamlad. "yle olsayd ben de amurdan insanlar yapar, vcutlarna canl ruhlar yerletirirdim. Grdn gibi lml rkmzn son iki yesiyiz." Bu szlerle Deukalion da, Pyrrha da aladlar. Hayatlarn kurtardklar iin Olympos Da'ndaki tanrlara minnettarlk dualar ettiler. Daha sonra, olacak olan her eyi bilen, Titanlarn Byk Tanras Themis'in kehanet merkezini bulmaya karar verdiler. Themis'in tapna, yosunlar ve amur yznden kaygand. Bir zamanlar sunan zerinde srekli yanan ate artk parlamyordu. Yere eilip souk talar perek dua ettiler. "Eer lmsz tanrlar fkelerini bir kenara brakabilirse bizi dinleyip dileimizi kabul etsinler. Byk Themis, rkmz nasl yenileyeceimizi syle; onlar bouldu, kurtulan bizler keder iindeyiz " efkatli tanra karlk verdi: "Tapmamdan ayrlnca, kemerlerinizi zn ki giysileriniz serbest kalsn. Sonra yzlerinizi saklayp byk annenizin kemiklerini arkanza atn." Uzun bir sessizlikten sonra Pyrrha Deukalion'a "Byk Tanra'nn dediklerini yapamam. Affna snrken titriyorum, ancak eer kemiklerini rahat brakmazsam annemin glgesi evsiz kalp babo dolaacaktr." Ancak Ulu Tanra bu sorunun ok iyi farkndayd. Bylece Deukalion'la Pyrrha, bu szlerde baka bir anlam bulabilmek umuduyla yava yava bir dizi acayip talimat tekrarladlar. Sonunda Deukalion "lmsz tanrlar adildir. Kt bir ey yapmamz emretmezler. Kerameti yanl anlamadysam, dnya bizim byk annemiz, kemikleri ise evremizdeki talar, kayalar" dedi. O zaman Pyrrha, "Hakl olabilirsin Deukalion, ancak bu dnce bana mantkl gelmedi. Ama bir zarar da olmayacaktr. Tanrlara gvenmeliyiz" dedi. Pyrrha'yla Deukalion elbiselerini gevettiler, balarn rttler, elbiselerinin eteklerinde tayarak evrelerindeki talar topladlar. Sonra Parnassos Dann yamacndan aa doru yan yana yrdler. Talan omuzlarnn zerinden arkaya atarken doruca karya baktlar. Talar yere arpnca sertliklerini kaybediyorlard. Yumuadka bydler, insan eklini almaya baladlar. Ksa sre sonra canl grnmeleri iin heykeltran son rtularna gerek duyan przl, bitmemi mermer heykeller gibiydiler. Her kayann kat blm insan kemiine dnrken yumuak, nemli toprak ieren taraf et oldu. Damarlar kayada olduu gibiydi, sadece imdi insan damarlaryd. Deukalion'un att kayalar erkek oldu; Pyrrha'nn kayalar kadn. Birlikte yaratldklar malzemenin gcne, dayankllna sahip bir rk yarattlar. Bereketli toprak, yaama zg btn teki biimleri bizzat yeniden yaratt. Helios, bir kez daha gnein n, byk tufan nedeniyle hl ok amurlu, nemli olan dnyann zerinde mas iin getirdiinde Ulu Tanra yaamn btn eski biimlerinin yannda baz yenilerini de ortaya karmt.

Herakles'in Grevleri ve lm: Sunu Herakles Yunan kahramanlarnn en nls, en tannm olandr. Genellikle "dnya savunucusu" olarak anlr. Grevleri, onu bilinen dnyann her yerine tam, her nereye gittiyse o lkeyi insanlarn yaamas iin daha gvenli bir yer yapmtr. Tanrlardan ok az yardm almtr; baarlar tamamen kendine aittir. Herakles, n ya da iktidar peinde komad iin farkl bir Yunan kahramandr. Dk ahlakl birine boyun ememek iin, onu nl yapacak bile olsa verilen grevleri yapmay nce reddeder. Sonunda grevi kabul etmesi, insanlk tarihi boyunca lmllerin, gereklemesini en ok istedikleri dilek olan lmszlk dln almak iin deil, sadece tanrsal bir emir olduu iindir. Herakles'in grevleri, onun byk olaslkla anaerkil kltre ait olduunu gsterir. Kadn egemenliindeki toplumda bir erkein kazanabilecei en byk onur olduundan, kutsal kral, yani Ulu Tanra'nn ynetimdeki rahibelerin arkada olmak isteyen gen, teki pek ok rakiple yarmak zorundadr. Byle bir gen, Eurystheus'un Herakles'e verdii grevlerin benzeri olan pek ok yar kazanmaldr. Geleneksel yarlar, atcnn okunu bir ya da bir dizi halkadan geirdii atclk yarmas; aslan, yaban domuzu, boa gibi yabanl hayvanlarla yaplan dvler; gl bir rakiple yaplan gre karlamas; bir gnde bir tepeyi ya da tarlay srmek; vahi atlar ehliletirmek gibi konular ierir. Herakles'in grevlerinin en eksiksiz rneini Apollodorus, Ktphane adl eserinde anlatmtr. Herakles'in Grevleri ve lm Herakles, Zeus'un lml bir kadndan olan oluydu. Olympos'un efendisi, hem Herakles'in sonsuz ne erieceinden emin olmak hem de baka kadnlardan olan ocuklarndan nefret eden Hera'y memnun etmek istiyordu. Bu nedenle Zeus, Hera'ya Herakles'in Tiryns kral Eurystheus'un emrettii on iki grevi yapmak zorunda olduunu syledi. Herakles'i ancak o zaman lmsz yapacakt. Hera, istemeyerek, onun byk grkem (Hera + kleos: Saygnlk [n]) kazanmasna neden olduu iin, Herakles sekiz aylkken nlendi. Hera, onu ldrmek niyetiyle odasna iki byk ylan yollad. Ylanlar onun yatana yaklanca, Herakles neeyle kollarn uzatp elleriyle birer ylan kapt; ikisini de bodu. Herakles yetikinlie eriirken n kazanmaya devam etti. Bir prensesle evlenip oul sahibi oldu. Eurvstheus, Herakles'in iktidarn tehdit edeceinden korkarak nl grevleri yapmasn emretti. Herakles, Eurystheus'un hizmetisi olmay reddedince, Hera Herakles'i delirtti. Bir lgnlk nbetinde ocuklarn dman sanarak yayn ekip onlar vurdu. Delilii geene kadar, Herakles toplumdan kat, suundan arnd, Delphoi Khini'nin dne bavurdu. Khin, Herakles'e Eurystheus'un emrettii on ii yaparak tanrlarn isteine boyun emesini, ancak o zaman lmsz olabileceini syledi. Herakles, khinin szn tutarak kraln hizmetine girdi.

Eurystheus, Herakles'e nce Nemea aslannn postunu getirmesini emretti. Herakles bu hayvann ta ya da tunla yaralanmayacan biliyordu. Bu nedenle onu ldrmek iin baka bir yol bulmalyd., Aslanla karlatnda oklarnn da, byk tahta sapannn da bir ie yaramadn anlad. Aslan, Herakles'in saldrs karsnda iki k olan bir maaraya girdi. Herakles, kn birini byk bir kayayla kapatarak tekinden ieri girdi. Sonunda bir kolunu aslann boynuna atana kadar greti, boynunu kstrarak ldrnceye kadar skt. Maaradan zerinde zaferinin korkutucu andac olan aslann postuyla kt. Herakles, Tiryns'e Nemea aslan klnda dndnde Eurystheus grdnden o kadar korktu ki, Herakles'e kent kapsnn dnda kalmasn emretti. Daha sonra Eurystheus Herakles'le, habercilik grevini yklenen bir hizmetisi araclyla grt. kinci grev olarak Eurystheus, Herakles'e Lerna Ejderi'ni ldrmesini emretti. Bu canavar bir bataklkta yayor, yiyecek sr ararken yakndaki yerleim yerlerini birbirine kalyordu, koca gvdesinin zerinde ylana benzeyen dokuz ba vard. Ortadaki ba lmszd. Herakles, nce zerine yanan oklar alarak canavar bataklktan kmaya zorlad. Sonra canavarn balarn yakalayp sopasyla ezmeye alt. Ancak bir ba ezdiinde baka iki ba kyordu. Yaptnn sadece grevini zorlatrdn gren Herakles, kuzeni ve yol arkada lolaos'tan atee bir kk odun koyarak kor gibi bir dalayc yapmasn istedi. Sonra, canavarn lml balarn bir bir kesti. O kestikten hemen sonra lolaos yeni bir ba kmadan i eti dalayp mhrledi. Herakles lmsz ba da kesti. Yolun kenarndaki bir kayann altna gmd. Ejderin vcudunu paralara bld. Ejderin lmcl zehirinin bulat yarann iyilemesi olanakszd, bu nedenle oklarn canavarn kanna batrd. Herakles, Tiryns'e dndnde Eurystheus, Iolaos yardm ettii iin bu grevin baarlm saylmayacan iddia etti. nc grev olarak Eurystheus Herakles'e, Tiryns'e av tanras Artemis iin kutsal olan altn boynuzlu hzl geyii getirmesini emretti. Herakles, eer geyii yaralarsa Artemis'in kzacam anlad. Bu nedenle vurmak yerine onu, btn bir yl boyunca kovalad. Sonunda yorgun geyik yere uzannca Herakles onu yakalad. Bir ala kapatt, omuzlarna ykleyerek Tiryns'e dnd. Herakles'in drdnc grevi Erymanthoslu yaban domuzunu yakalayp sa olarak Tiryns'e getirmekti. Keskin dileri yznden vahi yaban domuzu ok tehlikeliydi. Ksa bacaklarna ramen inanlmayacak kadar da hzlyd. Herakles onu, hzl koamayaca da yamacndaki derin kar ynna kadar kovalad. Hayvan dileriyle saldramayacak kadar yorgun dtnde kahraman onun ayaklarn balad. Omuzlarnda Tiryns'e tad. Beinci grev olarak Eurystheus, Herakles'i kk drmek iin Kral Augias'n ahrlarn bir gnde temizlemesini emretti. Ahrlar bir zamanlar temiz idiyseler bile, kimse bunu anmsamyordu. Saysz sr srs, da gibi ylm pislik brakmt. Herakles, onurunu korumak iin Eurystheus'un emrinden sz etmeden, krala gidip birka sr karlnda bir gnde ahin temizlemeyi nerdi.

Augias kabul edince, Herakles yakndaki iki rman yatan ahrlarn iinden geecek ekilde deitirerek pislii ykad. Ama kral, Herakles'in ahrlar temizlemesi iin emir aldn renince ona karln vermedi. Eurystheus da sr sz karlnda yapt iin ii baarlm kabul etmedi. Altnc grev olarak Eurystheus, Herakles'e Stymphalos ku srsn, Arkadia'daki ayn ad tayan glden kovalamasn emretti. Kular iftilerin bahelerinden meyvelerini alyordu. Tylerini ok gibi attklar iin tehlikeliydiler de. Athena, Herakles'e korkun bir ses karan tun bir ngrak vererek yardm etti. Bu, kular korkutup kard. Yedinci grev, Herakles'in Girit'e gidip Poseidon'un Kral Minos'a zel bir kurban olarak gnderdii boay yakalamasn gerektiriyordu. Kral, sz verdii halde gzel boay ldrmeyince denizin efendisi, boay kudurmu bir hayvana evirmiti. Herakles boay yakalad. Tiryns'e getirerek serbest brakt. Sekizinci grev olarak Herakles, Kral Diomedes'in insan eti yiyen ksraklarn yakalamak zorundayd. Onlar tun yalaklarna zincirlenmi halde, yabanclarn kollarn bacaklarn yerken buldu. Kraln zalimlii Herakles'i o kadar kzdrd ki Diomedes'i ldrd, vcuduyla ksraklarn besledi. Atlar, kendilerini insanlar yemek zere eiten adamn etini yiyince Herakles'in denetimine girdiler. Herakles atlar Eurystheus'a gtrd, o da onlar serbest brakt. Ksraklar, Olympos Da'na trmandlar, orada onlar vahi hayvanlar ldrd. Bu grevi yerine getirirken Herakles iyi arkada Kral Admelos'a urad. Kars Alkestis henz lmt. Herakles, onun hayali iin lmle greti, kazand ve Alkestis'i kocasna geri verdi. Dokuzuncu grev olarak Eurystheus Herakles'e, kznn istedii, Amazon kraliesi Hippolyte'ye kemerini getirmesini emretti. Amazonlar saldrgan bir kadn savalar kabilesiydi. Sava tanrs Ares, kemerini Hippolyte'ye vermiti. Herakles gittiinde Hippolyte onu karlad; kemerin neden gerektiini renince ona verdi. Hera bunun ok kolay olduunu dnd. Bu nedenle Amazon klna girip, Herakles'in kralielerini kardn haykrd. Sava kadnlar ona saldrnca Herakles, Hippolyte'nin kendisini aldattn sanarak onu ldrd. Kemerini alp Tiryns'e dnd. Onuncu grev olarak Eurystheus Herakles'e, belden birbirine yapk adam eklindeki canavar dev Geryoneus'un gzel krmz srlarn getirmesini emretti. Srlar iki bal kpek Orthos koruyordu. Orthos ona saldrnca Herakles, kpei ldrnceye dek sopayla dvd. Srlar gtmeye balad. Geryoneus Herakles'e rman kenarnda rastlad. Onu durdurmaya alt. Herakles devin yanna yaklat, kudretli yayn kaldrd, l vcuduna bir ok atarak Geryoneus'u ldrd. Herakles, Geryoneus'un srlaryla Tiryns'e dnerken Tiber Nehri'nde durdu. Yere uzanp dinlendi. Bu srada Kakus adl canavar ruhlu, ate pskrten dev gzel srlar grd. En iyi kzleri ald. kzleri kuyruklarndan srkleyerek maarasna giden yolu ustaca gizledi. Herakles uyannca srlardan bazlarnn kayp olduunu fark etti. En yakn maaray buldu. Ancak grd hayvan zleri maaradan ieri deil, dar doruydu. Ama srlaryla ayrlrken hayvanlar brd. Herakles aknlkla ieriden karlk geldiini duydu.

Bunun zerine Herakles, koca sopasn alarak maaraya yneldi. Kakus, onun yaklatn grnce kapya dev bir kaya indirdi. Kendini ve alnt srlar maaraya kapatt. Herakles deve ulamak iin bir yol bulmaya alarak, kez maarann stnde, evresinde dolat. Sonunda maara tavannn bir paras olan byk bir kayaya yklendi. Btn gcn kullanarak itti. Kakus'un maaras tm grkemiyle aa kt. Aaya, kkreyen, ate pskrten deve bakarken Herakles maarann duvarna ivilenmi insanlarn solgun, ryen balarn grd, kann kt kokusunu ald. nce Kakus'a koca kayalar, aa ktkleri frlatt. Sonra derinliklerden gelen kara duman bulutlarndan rkmeden maarann iine atlad. Kolunu devin boazna sard. Btn gcyle skt. Kakus'un ateini tamamen sndrdnde dev yerde cansz yatyordu. Herakles ta kapdan ekti. Devi ayaklarndan dar srkledi, srlar kard. Yoluna devam etti. Herakles grevlerine balayal sekiz yl olmutu. On birinci grev olarak Eurystheus, Herakles'e gkkubbeyi omuzlarnda tutan Titan Atlas'n kzlar olan Hesperidlerin altn elmalarn toplamasn emretti. Elma aalarn Gaia, Hera'ya evlilik armaan olarak vermiti. Onlar yz bal, ok farkl seslerle konuan lmsz bir ejderha koruyordu. Herakles baheyi bulabilmek iin eski deniz adam Nereus'a danmak zorunda kald. Onu ky boyunda bulup elini ona uzattnda deniz tanrs, bir sr korkun grnme girerek Herakles'i korkutmak istedi. iddetli bir ate, kkreyen bir aslan, kayan bir ylan, bir su girdab oldu, ancak grnteki her deiiklikte Herakles, grnenin altndaki biimi brakmad. Sonunda Nereus vazgeti ve Herakles'e sorduu yeri tarif etti. Herakles, baheye giderken Gaia'nn (Toprak) Antheus adl dev olu tarafndan ynetilen Libya'dan geti. Antheus olaanst gl, yetenekli bir greiydi. Her yabancya gre karlamasyla meydan okurdu. Antheus mutlaka kazanr, kaybedeni ldrrd. Sonra en son kurbannn kafasn, Posiedon tapnann zerindeki teki andalarn yanna asard. Antheus, Herakles'i kendisiyle gremeye zorladnda Herakles, devin vcudunun topraa deen noktasnn hemen ok daha glendiini fark etti. Yarmay kazanmak iin, Antheus'un annesinin olunun gcn tazelemesini nlemek gerekiyordu. Bu nedenle Herakles Antheus'a sarld, lmcl kavrayn kulland; devi havaya kaldrp boazlayarak, lnceye kadar orada tuttu. Sonra lkedeki iftilerin zeytin baheleri, asma balan yapmalarna olanak vermek iin btn yaban hayvanlarn ldrd. Herakles, kendini Kafkaslar'a gtren yolculuuna devam elti. Orada Titan Prometheus'u daa ivilenmi, Zeus'un kartal cierini paralad iin aresiz halde buldu. Herakles koca yayn kaldrd. Kuu ldrd. Prometheus'u serbest brakt. Karglnda Prometheus Herakles'e, Atlas' bulmasn, gkkubbeyi onun omuzlarndan alarak, ejderhayla kendisi urap, altn elmalar toplamaya almasndansa Atlas' onlar almaya yollamasn nerdi.

Herakles, Prometheus'un dn tuttu. Atlas elmalarla dnd; ancak gk kubbeyi omuzlarnda tamaktan yorulduunu, elmalar Kral Eurystheus'a kendisinin vereceini syledi. Herakles, Atlas'n grevini devralmay hemen kabul etti. Ancak ustaca, Atlas'tan, arl daha dayanlr hale getirmek iin bann zerine bir destek koyana kadar geici bir sre gkkubbeyi tutmasn istedi. Atlas, yardmseverlikle elmalar yere brakt, gkkubbeyi tuttu. Herakles abucak elmalar toplad; dev Titan korkun ykyle brakt. On ikinci ve son grev olarak Eurystheus Herakles'e, Yer alt dnyas'na gidip, Hades'in korkun krallnn giriini koruyan bal canavar kpek Kerberos'u getirmesini emretti. Herakles'e llerin glgelerini Yeralt Dnyas'na gtren, yol bulucu Hermes elik ediyordu. Herakles Hades'e yaklat. Kerberos'u Kral Eurystheus'a gtrmek iin izin istedi, llerin efendisi, canavar kpei hi bir silah kullanmadan yakalamas kouluyla izin verdi. Hades'in emri Herakles'i zorlad. nk Kerberos'un bandan baka ylanlarla kapl bir srt, ejderha kuyruu vard. Herakles, kendini koruyucu aslan derisiyle sard. bal canavara sarld, bir daha brakmayp Tiryns'e tad. Eurystheus'a gsterdikten sonra Hades'e geri gtrd. Herakles, grevlerini bitirdikten sonra da pek ok maceraya atld. Yllar sonra, Herakles'in kars, baka bir kadn sevebilir dncesiyle onu kskand. Kocasna ejderhann kanna batrlm bir tnik armaan etti. Herakles'in bir dman onu, tnik sayesinde, kocasnn gznn kendisinden baka kadn grmeyeceine inandrmt. Herakles tnii giydiinde, vcut ss zehiri hareketlendirerek derisine yapp yakmasna neden oldu. Herakles acyla tnii ve onunla birlikte derisini de soyup kard. Acsn ancak lm yattrabilirdi. Cenaze iin odunlar yd, zerine uzand. Ancak istedii hi kimse mealeyle odunlar tututurup onu ldrmek istemedi. Sonunda, oradan geen Philoktetes Herakles'i dayanlmayacak aclar iinde grnce odun ynn yakmay kabul etti. dl olarak Herakles Philoktetes'e, daha sonra gen adamn Troya'ya gtrecei koca sopasn, yay ve oklarn verdi. Yanan meale cenaze odunlarna deer demez, bir yldrm ak gkyznde parlayarak odunlara arpt. Aniden bir bulut, grldeyen alev ynnn iine indi, Herakles'i sard ve onu Olympos Da'na tad. Ate btn odunlar tkettiinde kller arasnda Herakles'in kemikleri bile kalmamt. Zeus szn tutmu ve Herakles lmsz olmutu. lyada: Sunu Tarihsel Arkaplan

lyada'nn yks, M yaklak 1250'de, Bronz veya Miken ann sonunda yaanmtr. Olay, bugn Trkiye olarak bilinen topraklarda. Yunanlarn Troya'ya kar balatt savan son ylnda geer. Yaklak M 2600'lerde, Yunanca konuan Kuzeyli kavimler, Yunanistan'n Makedonya diye bilinen kuzeyini igal ederler, bu insanlarn torunlar M 1900-1600 arasnda, daha gneye inerek lkenin kalanna da yerleir. Uygarlklarnn altn an, Girit adasn fethedip, adadaki gelimi toplumun teknolojisini ve sanatn nemli lde benimsedikleri M 1450 ile, bakentlerinin, saraylarnn savalarla yamaland M l200 arasnda yaamlardr. Yunanistan'daki Miken uygarlna dair bilgilerimiz, esas olarak arkeologlarn bulabildiklerine dayanmaktadr. Arkeologlarn Yunanistan'daki ve Troya'daki, yani Homeros'un Trkiye'deki "lyumundaki, nemli yerleim merkezlerini bulup buralarda almalar sevindiricidir. Ancak zamann, iklimin, yangnlarn ve hrszlklarn tahripleri sonucu, arkeologlarn bulabildii malzeme snrldr. Gnmze ulaabilenler arasnda mcevher, anak-mlek, madeni kap gibi ss eyalaryla kalkan, mifer ve eitli silahlar gibi sava ara gereleri vardr. Ayrca, L.ineer B denilen bir dille yazlm ve arkeologlarn okuyabildii toprak tabletler de bu buluntular arasndadr. Miken uygarl kendisini izleyen Grek uygarln, Homeros dnemi de dahil, hem incelik ve ayrntda hem zenginlikte kat kat am bir uygarlktr. Mikenler mcadeleden, avclktan, atletik yarlardan holanan kavgac bir halktr. lkeleri, Pelepones dnda dalk, topraklan susuz ve kayalktr. Denize bu nedenle almlar ve baka topluluklar iin korkulu aknclar haline gelmilerdir. Silahlaryla yaam, silahlaryla lmlerdi. Mezarlarna sava gereleri ve saken sahip olduklar deerli ok ve yaylarla birlikte gmlmeleri de arkeologlar iin byk bir ans olmaktadr. Mikenler ssl syleri sevmilerdir. ster altn, ister bronz, ister topraktan yaplm olsun, sanat ve el sanat rnleri savaa ve yaban hayvan avna olan ilgilerini yanstr. Kalelerle glendirilmi saraylar ina etmilerdir, rnein Miken kentindeki M 1350"de ina edilmi olan sarayn yedi metre kalnlnda surlar vardr. Bu sarayda yaayan Mikenliler aristokrattr; her kraln saray, kendi kk toplumu iin bir siyasal, ekonomik ve toplumsal merkezdir. Saraya bal ok sayda soylu, sanat, ktip, ifti ve sradan ii iin bu karmak rgtn ilerliinin korunmas gerekmektedir. Kral, saray topluluunu koruyabilmek, baka topluluklar yamalayarak kendi cemaatinin aristokrat yelerinin zenginlemesini salayabilmek iin gl, yetenekli ve saldrgan olmaldr. Arkeolojik kalntlardan, bu nsanlarn dinleri hakknda pek az ey renilebilmi, sylenceleri hakknda ise, baz tanrlarn adlar dnda hibir bilgi salanamamtr. Ancak llerin aile gruplar halinde gmlm olmalarndan, ailenin nemli olduu sonucu karlabilir. Korsanln ve iyi korunan saraylarn sz konusu olduu bir ada, yolculuk yapanlarn sa kalabilmesinin grecekleri konukseverlie bal olduu, ama ev sahiplerinin de yabanclara kar ok dikkatli olmalar gerektii dnlebilir.

Antik Troya, yani Homeros'un lyum'u, Miken Yunanistannn karsndaki, Ege Denizi'nin bugn Trkiye'ye ait olan kylarnda kuruludur. Kentin bir blm, gnmzde Trke "Kalelerin Bulunduu Yer" anlamnda "Hisarlk" denilen byk bir tepenin zerinde ina edilmitir. Troya, antik dnemde alt yz yl boyunca, Avrupa ve Asya arasndaki kara, Akdeniz ile Kuzeydou Avrupa arasndaki deniz ticareti asndan, bulunduu corafi konum dolaysyla yaamsal neme sahip olmutur. Troya, Almanya'dan Tuna, Rusya'dan Dnyester ve Ukrayna'dan Dnyeper nehirleri nedeniyle ka sahip Karadeniz'e, Ege Denizi'nden alan bir kap ilevi gren dar bir su yolu denilebilecek anakkale Boaz'n kontrol eder. Miken Grekleri, Kuzeydou Avrupa topraklarnda yaayan insanlarla olan ticaretten edinebildikleri saf bakr vb. mallar deerli saymlardr. Ancak anakkale Boaz'na hkim olan elverisiz rzgr ve akntlar, gemilerin Karadeniz'e ynelmelerini engeller ve uygun koullar oluuncaya kadar uzun sre, Troya'nn bugn Deik Koyu diye bilinen limannda beklemek zorunda brakr. Troya, yzyllar boyunca bu limandan yararlanma ayrcal karlnda byk miktarda gelir salayarak, bulunduu corafi konumun avantajndan yararlanmtr. Sonu olarak, Homeros'un lyum'u, bu byk ticaret yolunun azndaki stratejik konumu nedeniyle olaanst gl ve zengin bir Mkenya kenti olmutur. Homeros'un lyum'u, ayn sitedeki dokuz kentten biridir ve Mken Grekleri kaln surlarla evrili kaleye muhtemelen ekonomik nedenlerle, yani ya Karadeniz'e doru salad engelsiz k ya da Troya'nn akl almaz zenginlii yznden saldrmlardr. Miken Grekleri, Troya VI'y, muhtemelen M yaklak I250'de, Akdeniz'de Bronz ann sonuna iaret eden karklklar dneminden ksa sre nce yok etmilerdir. Ancak bugne dek, Troya Sava'nn gerekten yaandna dair hibir kant elde edilemedii gibi, eer gerekten yaanmsa da tarihi kesin olarak belli deildir. Dahas, Troya Vl'nn 1992'ye kadar ortaya karlabilen kalntlar, Priamos'un Homeros' un tanmlad byk ehri ile karlatrldnda pek azdr. Roma mparatorluu'nun kyle modern an balangc arasndaki yzyllarda, tarihilerin ve baka aratrmaclarn ou, Ilyadann ieriini oluturan btn yky, katksz efsane olarak kabul etmilerdir. Ancak 1870'de, zengin bir Alman tccar olan Heinrich Schliemann, amatrce de olsa arkeolog olmaya karar verir. !/adann, elinde bulunan ok sevdii nshasn alr ve kendisini on drt yl boyunca bunun rehberliinde Homerik dnyada dolamaya brakr. Ve kendisinin dahi akn baklar arasnda nce eski Troya, sonra ondan da eski olan Miken, daha sonra ondan daha eski Troya ve nihayet Tiryus kalntlarn ortaya karr. Schliemann'n bulduu Troya kalnts, sonraki Troya ile, bir baka deyimle Homeros'un lyum'u veya Troya VI ile ayn site zerindedir. Eski kalntlar, Schliemann'n, efsanedeki nl kenti bulduunu sanmasna yol aacak kadar zengindir. Ohio-CincinatIi arkeolog Carl Blegen, Troya Vl'y 1930' Iarda kefetmitir. Her ne kadar zaman erevesi Homeros'un lyadasndaki ile uyumakta ve surlarla evrili kent gerekten etkileyici idiyse de, Blegen'in ortaya kard kalntlar da Troya kral Priamos'un efsanede anlatlan kentinin yannda pek nemsiz kalmtr.

1980'lerin sonlarnda, yaklak elli yl sonra ilk kez bir uluslararas arkeolog grubu, o anda bilmen Troya'ya ve onun iinde bulunduu blgeye en son bilimsel yntemleri uygulamak kararyla Hisarlk'ta yeniden almaya balar. 1992'de, jeomanyetik bir inceleme, yerleim alann kuatan ve buuk ile be buuk metre arasnda kalnl olan byk d duvarlarn, daha nce bilinen Troya sitesininkinden dokuz kat daha kaln olabileceinin ip ularn vermitir. Yaplan n analizler, sur kalntlarnn yzeyden yz seksen ile yz santim aada bulunduunu, hareketli, zengin bir toplumun varlna iaret eden iyi planlanm cadde ve binalar kuattn, ancak surlarn koruduu binalarn en azndan bir ksmnn ve surlarn kendisinin de feci bir yangnla harap olduunu gstermitir. Yaplan ilk kazlarda da on be istihamn yan sra pek ok baka bina ve bol miktarda Miken anak-mlek rnei ortaya karlmtr. Bu arkeolojik verilerin incelenmesi, sz konusu kalntlarn Troya VI dnemine ait olduunu, dolaysyla da muhtemelen Ziyada'da anlatlan Ilyum'la uyumlu bir 13. yzyl, yani Bronz a Troyasnn varln kantlamtr. Sonu olarak, 1990Tanr kalan yllaryla 21. yzyln balarnda yaplacak geni apl kazlar ve analizler, bir gn efsaneyi ve destan geree dntrebilir. Ancak tarihiler ve Homeros uzmanlar, arkeologlardan, Homeros'un lyum'undan daha fazlasn bulmalarn istemektedir. Homeros'un Troya Sava'yla ilgili anlatmlarnn tarihsel gereklere uygun olup olmadnn belirlenmesi iin arkeologlarn, Troya liman kylarnda Grek ordughnn Troya VI dnemine ait baz kalntlarn bulmalar gerekmektedir. Homeros ve Szl Gelenek Kat edebiyatnn en nemli eserlerinden olan lyada ayn zamanda bir epik iir olan Odysseia adl eiyle birlikte Grek edebiyatnn da en eski iki rneinden biridir. Konunun uzmanlarnn ou, her iki eseri de Homeros'a atfeder. Ancak Homeros' un gerekten yaayp yaamadna dair bir kant olmad gibi, yle grnyor ki antik Yunanlar da Homeros hakknda bizden daha fazla bilgiye sahip deildir. Yine de, gnmzde pek ok uzman, Homeros'un M 760 ve sonrasnda yaad ve eserlerini de bu dnemde verdii kansndadrlar. lyadann genlik, Odysseiann ise olgunluk dnemi eseri olduu kabul edilebilir. lyada ve Odysseiann dil zellikleriyse, M 8. yzyldan nceki bir dneme ait olmadklar sonucunu dourmakta ve ikisi de yonya'nn, yani byk Sisam ve Sakz adalarnn da bulunduu Dou Ege kylarnn merkez blgesinde konuulan dile balanmaktadr. Bu saptamalar ise, Miletoslu Arktinos'un M yaklak 700'de yazd Aethiopis lyadann devam ve llyadann da 8. yzyla veya daha ncesine ait olduu saptamasna uygun dmektedir. Her iki eser de, M yaklak (65t) 525 arasnda, Homeros'un Sakz Adal veya Anadolu'daki Smyrna'dan (bugnk zmir) olduu yolundaki yaygn dnceyi desteklemektedir.

Homeros zamannda Grekler, byk Miken uygarlnn knden sonraki karanlk ada gelien incelikli bir szl gelenee sahiptir. Profesyonel eitim alm airleri izleyen ve "rapsode"ler, yani bir tr "halk ozanlar" diye anlan kuaklar, /engin edebiyat rnlerini szl olarak renmi ve retmilerdir. "k", yksn "lir"i eliinde anlatr. ans varsa belli hr kraln hane halk arasna kabul edilir; yoksa, ekmeini kazanmak iin evden eve, yklerini anlatarak gezip durur. En iyi halk ozanlar, yaadklar dnemde elencenin byk formlarndan birini saladklar iin ok sayg grmlerdir. Bir tek insanda radyoyu, televizyonu, sinemay, albmleri, tarih kitaplarn ve romanlar birletirmilerdir. Halk ozanlar, siyasi istikrarszlk ve sava dnemlerinde Yunanistan'n kahraman gemiini canl tutarak ok nemli bir amaca daha hizmet etmitir. lml insanlarn byk ilerini ykletirerek, dinleyicilerine kahramanca davran modelleri gsterirler. Ahlakn sistemletirilmedii, yani yasa kavramnn bulunmad bir kltrde, halk ozanlarnn hikyeleri, insann gnlk yaam in standartlar ve hedefler sunar. Cesaret, g, yetenek, zek, sadakat, her trl yaam biimine sayg, ahlaki sorumluluk ve konukseverlik, temel deerler, zafer ve onur kazanmak ise ana hedeflerdir. Bu dnemde airlerin, kendi adlarnn gemedii ykler oluturmalar hl bir gelenektir. rnein Uyudu ve Odysseiann giri cmlelerinde Homeros, kendisini Epik iir'in Esin Perisinin anonim sesi, bir Mnemosin kz, bellek tanras olarak gsterir. Bu anonim airlerin sonuncusu ve en by olan Homeros, kendisinden sonra gelenlerin tamamn geride brakm, ikinci byk epik air Vergilius dahil, antik dnemde ayn yolda ilerlemek isteyenlerin hepsini derinden etkilemitir. M 8. yzyln sonlarna doru anonimlik kavram, yazarlk kavram ile yer deitirmi ve 7. yzyln epik airleri, rnein Hesiodos, kendi kendilerinin szcs olmulardr. Yine bu dnemde Grekler, bir yazya gerek duyacak karmaklk ve gelimilikte bir uygarlk daha yaratmlard ve daha ok ekonomik amalarla da olsa Fenike alfabesini benimseme srecindeydiler. Hu nedenle, lyada ve Odysseia'y bizzat Homeros'un mu yazd, bakalarna dikte mi ettirdii yoksa yazl hale gelinceye kadar baka airlerce mi Homeros'un oluturduu biimiyle ezberlenip yaatld konusunda bir bilgi yoktur. ada Homeros aratrmaclarnn ou, gerek lyada'y gerekse Odysseia'y, okuma yazma bilmeyen bir airin dikte ettirdii kansndadr. Daha uzun ve yaps itibariyle karmak olan lyada, yazl metinden okunmaktan ok, ezbere sylenmek zere dzenlenmi gibidir. Hatta mevcut btn antik lyada nshalar, bir zgn (orijinal) lyadann varln yanstrcasna, diyalekt ve yknn detaylar asndan birbirine benzemektedir. Aratrmaclara gre, Homeros'tan yazl olarak ilk kez M 660'ta sz edilmitir. 7. yzyln ortalarndan itibaren (M yaklak 650) lyada ve Odysseia btn Yunanistan'da ve Yunan Eesinde n kazanmtr. Homerik lahi'lerden birinin yazar, kendisinden kr bir air olarak sz etmi, antik Yunanlar da bu iirlerin Homeros'a ait olduunu dnnce, Homeros'un da kr olduuna karar vermilerdir. 6.

yzyln sonlarnda (M yaklak 525 veya daha sonra) Sakz Adas'nda halk ozanlarnn eitildii ve Homerosidai (Homeros'un torunlar) ad verilen bir lonca vardr. Bu dnemde lyada ve Odysseia, Yunan rencilerin eitiminin nemli bir paras kabul edilmitir. M 4. yzyln sonlarna kadar renciler, lyada ve Odysseia'y, kendilerine ezberden okuyan bakalarndan dinleyerek ezberlemilerdir. M 6. yzylda Atina'da yetkin bir Odysseia yaymnn varl kabul edilebilir; ancak yaklak M 455'ten 400'e dek yazlm pek az lyada nshas bulunabilmitir. M 4. yzylda Atina'da kitaplar bollam ve halkn daha byk bir ksm lyada ve Odysseia'y okuma olana bulabilmitir. Dolaysyla her iki destann ok sayda parasnn gnmze kadar gelebilmi olmas artc deildir. lk nshalar, kt ve pahal bir malzeme olan papirsn yan sra deri rulolara veya aa tabletlere de yazlmtr. M 4. yzyln Atinal yazarlar, yazlarnda Homeros'a ska yer verirler. Bu yzyln en byk Yunan dnrlerinden Eflatuna (Platon) gre Homeros, her Yunann retmenidir. Birok ada Homeros uzmanna gre Homeros, lyada ve Odysseia'y, baka epik destanlar hakkndaki bilgisiyle yaratmtr. Homeros'un konu seimi, konuyla ilgili olarak okuyucusunun sahip olmasn aka istedii bilgi, Troya Sava hakknda yazlm baka alt epik destann daha bulunmas, Homeros' un ve antik Yunanistan'n teki halk ozanlarnn Troya Sava hakknda ok ey bildiklerini gstermektedir. Szgelii, lyada'da Homeros, on yl sren Troya Savann son ylnda geen bir olay alr ve derinlemesine iler. Okuyucularnn-dinleyicilerinin, hikyenin btnn, savaa katlan byk kahramanlarn ailelerinin ve onlarn birbirleriyle olan ilikilerini belirleyen Olympos tanrlarnn yklerini bildiklerini varsayar. Homeros, lyada ve Odysseia'y, szl gelenek iinde kalmak kouluyla, geleneksel yap malzemesi bloklarn kendisinden nceki airlerden alp onlar kendi sanatsal retiminin temellerini oluturmak zere yeniden biimlendirerek yaratmtr. Bu bloklar arasnda; tanrlar ve eski kahramanlar (Troya Sava'nn kahramanlarnn babalar) hakkndaki efsaneler, Troya ile sava ve savan ok ncesinden balayp kahramanlarn sonuncusu lkesine dnene kadar geen sre iinde savaa katlanlarn bazlar hakkndaki efsaneler; halk hikyeleri, kurban, sava ve cenaze trenlerinden kesitler anlatan pasajlar ve zellikle aklayc zdeyiler, insanlar ve doay tanmlayan lakaplar, deyimler vardr. En nemlisi, Homeros bu malzeme bloklarndan, her biri yine Homeros'a zg benzersiz odak noktalar olan iki dramatik hikye yaratmtr. Homeros, btn halk ozanlar gibi belirli bir ereve iinde almak zere eitilmi olduu halde, elindeki malzemenin byk bir ksmn kendi sanatsal yaklamm yanstacak ve dinleyicilerini memnun edecek biimde kullanma konusunda da zgrdr. Epik iir'in Esin Perisi, Homeros'a, kahramanlarn szlerini aynen anmsama ve onlarn davranlarn sanki bizzat grm gibi anlatma gcn vermitir. Homeros, tasvirleri ve konumalar, bazen aynen bazen de kk deiikliklerle sk sk yineler. Bu tekrarlar, sadece yknn anlatm srecini kolaylatr-

makla kalmaz, ayn zamanda dinleyiciye airin ne anlatmakta olduunu (ki bunlar her zaman karmak hikyelerdir) anmsatr. lyada ve Odysseia'daki cmlelerin yaklak te biri, en az bir kez yinelenmitir. Homeros, yksn bir aa biiminde tasarlamtr. Ana tema, aacn gvdesini, teki birok yk de dallar oluturur. Bunlara, ana konu iinde baz zel karakterleri tantmaya yarayan yardmc ykleri de eklemek gerekir, tekiler, rahatlatc komiklikler veya ana temay destekleyecek ikincil konular olarak sanatkrane bir ekilde metne eklenmi unsurlardr. Hikyeler arasnda geni balantlar kuran Homeros, anlatmaya tam ortadan balar ve ayn anda pek ok yne, ileriye geriye hareket eder. lyada ve Odysseia, Troya Sava ile, hakknda M 7. ve 6. yzylda eitli airler tarafndan yazlm alt destan grubu araclyla birleir ve toplam sekiz epik destandan oluan bu grup, Epik Divan olarak bilinir. Sonraki airler lyada ve Odysseia'dan o kadar etkilenmilerdir ki, bu destanlarn konularyla lgilenmeye gerek bile duymamlar; bunun yerine her air, Troya Sava yksnn, Homeros'un deinmedii blmlerini anlatarak her iki destan tamamlamay yelemitir. MS 6. yzyldan itibaren bu tamamlayc paralarn hepsinin ortadan kalkt grlr. Ancak Proklus adl bir yazar bunlar zetler; bu almann da zeti, ana metinden ayrlan aa yukar yz yirmi dizeyle birlikte bugne ulamtr. Bu malzemeler zerinde alarak Troya Sava'nn, Homeros'un lyada ve Odysseia'da deinmedii ayrntlar hakknda da bilgi edinmek ve yknn geleneksel versiyonuna yapt hi kuku duyulmayacak katklan grmek mmkndr. rnein, lyada'da Patroklos'un lm ve dzenlenen cenaze treniyle, Aethiopis'te Akhilleus'un lm ve cenaze treni arasndaki benzerlik ok ilgintir. Arktinos'un mu Homeros'u taklit ettii yoksa her ikisinin de ayn eski szl gelenei mi uygulad tartmaya ak bir varsaymdan ibarettir. Bir halk ozan olarak Homeros'un, kendisininkilerden ok baka destanlar anlatm olmas muhtemeldir. lyada ve Odysseia'daki belirli ayrntlar, daha eski olan Ortadou epik edebiyat, rnein Smer ve Babil Glgam destan veya Babil yaratl efsanesi Enuma Eli hakknda bilgi sahibi olabileceini gstermektedir. (Her ikisine de sonraki sayfalarda yer verilmitir). Akhilleus ve Glgam'n, ayn kahraman modelini izledii sylenebilir. Hatta Homeros, Glgamn iki ba kahraman arasndaki yakn arkadaln ilgi ekici bir fikir olacan kavram grnmektedir. Nitekim o da lyada'da Patroklos'un nemini, Akhilleus'la aralarnda bir iliki kurulmasn salamak zere artrarak, Enkidu ile Glgam arasndaki likiye gnderme yapmtr. Patroklos, kronolojik olarak Epik Divan iinde Kipriann lyada'nnkinden daha eski olan ana yksnde Akhilleus'la, ayn tr bir iliki iin ortaya km deildir. Homeros, lyada'da Patraklus'a, Akhilleus iin ikinci bir kalkan yaratmak eklindeki yaratc ekle yardmc olur. Gerek Acthiopis'te gerekse Kk lyada'da Odysseus ve Ajax, Akhilleus'un kalkann edinmek in yarrlar. Oysa doal olarak Akhilleus'un sadece bir kalkan vardr ve zaten ihtiyac da bundan fazla deildir.

lyada ve Odysseia'nn gnmze kadar gelii ve n, Homeros'un, antik Yunanistan'n en byk ozan olduunun kantdr. nk bu destanlar allmn tesinde uzundur, gerek aktarc halk ozan gerekse dinleyiciler zerinde byk bir istek yaratr. lyadann okunup sylenerek sahnelenmesinin, er saatlik alt ve on seans sryor olmas gerekir ki, bu da drt gn sren bir elence biimi demektir. Homeros, bin yl boyunca Yunan uygarln derinden etkilemi; antik Yunanistan halk iin onun szleri, ncil kadar bilinen, en az o kadar deerli saylan szler olmutur. Gerekten de, gelip geen btn kuaklarn rencileri lyada ve Odysseia'y, zaman ve mekn tesinde tm insanlara syledii szler iin renmilerdir, renirler. ekicilii ve Deeri Herhangi bir olaya ilikin bilgilerin, Troya Sava ile ilyadann yazl biimi arasndaki drt yz yldan fazla zaman aralnda, yaz olmadan varln srdrebilmesi artcdr. Ama arkeologlar, Homeros'un verdii ayrntlardan byk bir ksmn, rnein szn ettii topluluklarn ounun varln ve sava donanmlar)'la ilgili tanmlamalarn dorulamlardr. Homeros, kendi yaad dnemde artk ortadan kalkm olar halklarn listesini bile ezbere bilmektedir. Onun lyada'y oluturduu dnemde Yunanistan'da artk kullanlmadklar ve gerek kullanm amalarn bilmedikleri halde, sava alanlarnda ulam arac olarak kullanlan iki tekerlekli sava arabalarna da deinmektedir. Homeros'un, anlatt olaylara ilikin bu zamansal uzakl, birtakm yanlmalara da kukusuz yol amtr. rnein Mikenyallar, llerini Homeros'un anlatt gibi yakmaz, gmerler. Homeros, ayn ekilde saraylar da hibir tarihi dayanaklar yokmuasna anlatr. Ama Homeros, ncelikle tarihi bilmek, tarih hakknda bilgi edinmek amacyla da okunmaz. Homeros'un evrensel deeri kahramanlarnda sakldr. Epik Divan'n teki destanlarndan gnmze kalanlar da Homeros'un, ozanlar arasnda bir edebiyat devi olduunu gsterir. Kendisinden sonra gelenlerin tersine Homeros, doutan psikologdur ve Troya Sava'ndaki olaylar geleneksel olarak tanmlayan olay sal ayrntlar oka yinelemektense, bunalm dnemlerinde gerek insan gibi dnp davranan kahramanlar yaratmakla daha yakndan ilgilenmitir. Yunan mitolojisinin eski, dnya mitolojisinin geleneksel kahramanlarnn tersine, Homeros'un destanlarnda kahramanlar, kt insanlar veya canavarlar ldrerek ne veya lmszle ulamaz. lyada'da. birok iyi insan, kontrol edemedikleri koullara bal olarak kendilerini, baka iyi adamlar ldrmek zorunda kalm bulabilir. Onur ve saygnlk kazanrlar, ama sknt ekmek ve lm pahasna... Troya Sava'nn ayrntlar, artk dikkatleri ekemez, ama Homeros destanlarnn kahramanlar, ba kiileri, sanki dn yaamasna son derece canldrlar. Homeros'un kiilerini kendi yaamlarndaki

sorunlarla mcadele ederken izlersek, M 800' de yaam insanlarn temelde bizden farkl olmadklarn grrz. Bizim de ihtiyalarmz ve atmalarmz ayndr, biz de ayn kanlmaz yazgyla, lmle baa kmak zorundayzdr. Homeros kahraman, onunla zdeletiimiz ve dolaysyla bizim duygu ve emellerimizle i ie olduu iin bize gre son derece gerektir. Kendi davran ve deerlerimizin bu snav bize, hayatmzn akn daha ok denetleyebilme olana salar. nsan davran, onun nedeni olan duygular Homeros'u aka etkilemitir. nk lyadann balang satrlar, eserin odann, Akhilleus'un fkesi yznden Troya'ya kar savata arpan btn Yunanlarn urad bozgun olduunu bildirir. Bu bak asna uygun olarak, Homeros'un slubu anlatmc olmaktan ok dramatiktir. Karakterlerinin neye benzediini anlataca yerde bizleri de etkin halde bunalm anlarnn iine kalarak kiiliklerini yle ortaya karr. Homeros, bizim onlarn zel dncelerini de, herkese syledikleri szlerini de duymamz ve dier karakterlerle etkileimlerini zlememizi salar. Genellikle anlay ve davran olarak olduka farkl iki karakter birbirlerine kar tepkide bulunurlar. Bu yaklam her nemli karakteri deiik birok bak asndan grmemizi salar. Her kahraman, ok eitli duygulan olan, duygulan deitike davranlar da deien canl, karmak bir insan haline gelir. Kar karya kald durumlar yle kark, nemlidir ki almas gereken kararlar ak ya da kolay deildir. Belirli bir kahramann deerleri, anlay, kiiliinin insani snrlan verildiinden, gerek yaamda da olduu gibi, onu iyi ya da kt olarak snflandrmak gtr. Homeros, hemen hemen her zaman kahramanlarnn kiiliklerinin yorumuyla davranlarnn deerlendirilmesini teki karakterlere ve bize brakr. Bir heykelin kendi arka planndan ayr olmas gibi, Homeros'un karakterleri de aka Troya Sava yksnden ne karlar. yknn getii zamana ilikin bir fikir vermedii gibi, ne yl ne de mevsim onu ilgilendirir. Yunan gemilerinin hzl, siyah, "koca karnl" olduunu, adamlarn krek ektiini, yelkenleri olduunu anlatr, ancak yine de onlar zihnimizde canlandranlayz. Hatta Troya surlaryla Troya'nn grnne ilikin fikrimiz daha da azdr. Homeros, ncelikle insanlarla ilgilenir, ykdeki herhangi bir ey, ancak onun bireyin betimlemesini destekledii lde ykye alnr. Homeros'un Homerik benzetmeler diye bilinen, geniletilmi karlatrmalarnn ileyii budur. Bu karlatrmalarda Homeros, karakterlerinden birinin grnn, duygularn veya hareketlerini doal dnyada bir eyle ya da biriyle (belli bir yaban hayvan ya da kula, bir orman yangnyla, selle ya da frtnayla, bir iftiyle ya da alan sanatyla) ilikilendirir. Homeros'un benzetmelerinde betimledii sahneler, rnein belli bir anda bilinen bir karakterin ne kadar korktuu, kzd, zld ya da sevindiini gstererek duygusal derinlik salarlar. Homerik benzetme, bu yolla insan duygularnn, hareketlerinin nemini artrr. Homerik Kahraman

lyada'daki asl karakterler kahraman aristokratlardr. Homeros, onlarn anlaylarm, davranlarn can alc sava anlarnda ineler. Bu aristokratlar savan yabancs deildirler. Aksine, aileleri, alarna hkmeden sava kltrde nemli bir grev almalar iin abalar. nk bu, Yunan asaletinin yelerinden bekledii, istedii eydir. Gerekten de pek ok soylu, evde arkadalaryla yan yana huzurlu yalnzlnda yaamaktansa sava alannda yan yana savamaktan daha fazla mutlu olur. Miken anda Yunan soylular, gle yetenee, cesarete, kararlla deer vermitir. nk bu deerler, onlara sahip olan bireyin hem yaam boyunca hem de ldkten sonra n ve onur kazanmasn salar. Miken kahraman lmn, kanlmaz olarak onun nihai kaderi olduunu asla unutmaz, lmden sonraki yaama ilikin tatsz grler karsnda, yaamn denetleyebilecei ynleri stnde, zellikle nitelii ve lm biimi stnde younlamay semitir. Antik Yunanlarn arete dedikleri, insan davrannn zel alanlarnda mkemmellik iin savamak dncesi, Homerik kahramann yaamnn vazgeilmez bir parasdr. G, yetenek, kararllk hem atletik alanlarda hem de sava alannda gerekli, aranlan zelliklerdir. Belli ki cesaret, savann aretesinin bir bileenidir. Zihnin aretesi (zek, kavrama ya da deha eklinde) yal kahramanda daha ok grlr. Sava kltrde deneyim yllar, kahramanlarn yal kuan bu alanda daha ustalatrarak daha gen olanlara danmanlk yapmay nemli grevlerden biri haline getirmitir. Homerik kahraman, arkadalar arasnda en iyi olabilmek iin urar. Amac, arkadalarndan, komutanndan, nihayet sava halkndan en yksek onuru kazanmak iin en byk n elde etmektir. Savata en byk areteyi gstererek en byk n kazanma olanana sahiptir. nk silahl atma, yeteneklerine ynelik en byk meydan okumadr. Risk olmadan gerek meydan okuma olamaz ve lm nihai risktir. Homerik kahramann ne kadar iyi savat, dmannn ne kadar kahraman olduu, lm ne kadar yi karlad, btn bunlar birleerek, sadece arkadalar tarafndan deil, toplum ve gelecek kuaklar tarafndan da ne kadar iyi anlacan belirler. Homerik kahraman kendi aretesini sava toplumunun onun hakknda ne dndne bakarak deerlendirir. Halkn onun davranna kar tavrnn, onun kendi davranlarn deerlendirmesinden daha geerli, daha nemli olduunu dnr. Genellikle zsayg elde etmek iin ihtiyac olan kamu takdirini kazanacak ekilde davranmay seer. Dier taraftan bir Homeros kahramanna yaplacak en byk hakaret, ona, kazand onuru vermemektir. Kahraman, toplumdaki gerek statsnn alndn hissederek halk karsnda utan duvar. Onu ayakta tutan zsaygnn i ekirdeine sahip olmadndan, Homerik kahraman, onurdan yoksun brakldnda tamamen yklr. Byle bir reddedi, savaa katks dolaysyla ya yeterince zenginlik, dl almamas ya da uygun, etkileyici dller alamamas veya kazanm olmas gereken bir savata kaybeden olarak deerlendirilmesi eklinde olabilir, lyada, Homerik kahramann byle elverisiz durumlarda nasl davrandn gsterir.

Homerik kahraman, halknn deiik yeleri yaptklarn verse onur kazanr. Komutan onu maddesel adan ne kadar onur kazandn gsteren servetle, armaanla dllendirdiinde daha somut bir onur vermi olur. Byle bir servet altn, tun, deerli eyalar, hayvanlar, toprak, orada yaayanlar ynetme iktidar, kentler yamalandnda yakalanan kadn klelerden oluur. En yksek, en onurlu dle onur dl denir; bu dl yada'da en ekici, akll, yetenekli kadn tutsaktr. Bundan baka, Homerik kahraman, bir kez n, onur amalarna ulanca airler ona byk, devaml n vererek, byk baarlarna ilikin arklar syleyeceklerdir. Sonsuz n nihai onurdur. nk bir n Homerik kahraman tanrlar dzeyine deil, ama normal insanlardan daha yksee yerletirir. Nihai olarak her Yunan savas bir kahraman gibi lmekle, belirsiz veya utanlacak bir biimde lmek arasnda seim yapmaldr. Sahip olduu deerlere ramen nasl leceini semek hibir zaman kolay deildir. nk yaam seven, lmn sonsuza dek skc bir varolu olduuna inanr. Dahas, hi kukusuz karar ya sava alannda arkadalar ya da savunduu kentin insanlar olarak halknn iyiliini de ilgilendirir. Bazen en ok sevdii kiilere kar sadakat ve sorumluluuyla daha byk kitleye kars ykml olduu sadakat ve sorumluluk arasnda seim yapmas gerekir. Homerik kahramann yaamna nem ve deer vermek iin lm kabul etme karar ona zamanla snmeyen bir vakar, bir soyluluk, bir ihtiam verir. En savunmasz olduu zaman en soylu olduu zamandr. lyada'nn temel oda, Yunan glerinin komutan olan Agamemnonla, onun en byk savas Akhilleus arasndaki bir kavgann sonulardr. ok insanca ancak ok ocuka, kstaha, duygusuzca bir hareketle Agamemnon, halkn nnde, Akhilleus'un onur dln geri alarak onu kk drr. Akhilleus, buna savatan ekilerek karlk verir. Karan Yunan glerini zayflatr, Yunanlar arasndaki en iyi arkada Patroklos'un lm de dahil gereksiz aclar, lmlerle sonulanr. Siyada, sadece kendilerini dndklerinde bu iki byk Yunan kahramannn davranlarnn toplumlarna (orduya) ne byk /arar verdiini gsterir. Homeros'un kendisinin ve kahramanlarnn savala ilgili tavrlar, Agamemnon, Akhilleus, Patraklos ve Hektor'un deerlerinde yanstlmtr. Ne olursa olsun konu basit deildir. Akhilleus'un onur dlnn alnmas, onun nne olduu kadar gururuna da vurulmu bir darbedir. Dahas, Akhilleus eer Troya Sava'nda savamay seerse erken bir lmle leceini, ancak byk bir kahraman olarak anlacan bilmektedir. Oysa savaa katlmazsa uzun, ancak nemsiz bir yaam srecek, hibir zaman anmsanmayacaktr. Anlalr biimde, yaamla lm semek arasnda bocalar. Akhilleus, insan doasndaki iyi ve ktnn simgesidir. Bir sorundan tekine kotururken, savaa dkn halkndan uz.k durmas onun in en iyisidir, nk kendisinin ve halknn deerlerini sorgulamak imkn bulur. "nsan hali"ni ok iyi anladn gsterir biimde efkat ve teselli sunarak, yapabileceinin en iyisini yapmaktadr. Buna karlk, hem bencil bir ocuk gibi hem de vahi bir hayvan gibi davranmas, Akhilleus n,in en ktsdr. Homeros, Akhilleus'un kiiliinin iki farkl yann, arpc fiziki gerekilik anlayyla, madalyonun iki yz rnei, normal insan kiilii olarak yanstr.

Edebiyatn ilk trajik kahraman kabul edilen Akhilleus'un bu trajedisinin birok nedeni olabilir. lmszl salayan kalc bir ne kavumak iin yaamm feda etmeyi gze almas gerekir; bu nedenle trajik bir kahraman saylabilir. Bal olduu deerler asndan, lmle yaam arasnda seim yaparken tamamen zgr deildir; trajedisi bundan kaynaklanyor olabilir. Onun trajedisi, savaa yeniden katlmasnn, ne Agamemnon'la olan tartmasyla ne savunduu ilkelerle ne de Yunanistan'n amacyla bir ilgisinin olmas gereinde yatyor olabilir. Nihayet, bakalarnn sayg duymad kiiler tarafndan onurlandrmasnn silah arkadalarnca eletirildiini dnmesi de onun trajedisi olabilir. Homeros btn bu faktrleri sunarak, Akhilleus'un yerine kendimizi koymamza olanak salar. Homeros, Troya Sava'n, psikolojik olarak birleik bir yk oluturmak iin nerede gerekiyorsa orada deitirmitir. rnein Aethiopis'te Zeus, Thetis'in Akhilleus'u l yakma treninden kurtarmasna ve onu Karadeniz'deki, kendisinin de sonsuza dek yaayaca Beyaz Ada'ya gtrmesine izin verir. Bir tanrnn, kayrd bir lmlye lmszlk kazandrmas, eski, geleneksel Yunan mitolojisinde ender rastlanan bir durumdur; Akhilleus bu en yksek payeyi, muhtemelen kahraman kiilii sayesinde kazanmtr. Ancak Homeros, Akhilleus'un lmesine izin vererek hem lyada'y hem Odysseia'y entelektel adan daha uyanc bir hale getirir. Odysseia'4A, Yeralt Dnyas'ndayken (teki dnya) Akhilleus'un ruhuyla konumam olsayd Odysseus'un tavr ve davrannn deiip deimeyeceini dnmek ilgin olur. Homeros'un dinleyicilerinin, Akhilleus'un sonraki kurtuluunu bildiklerine gre, lyada'ya nasl tepki verdiklerini dnmek de bir o kadar ilgin olsa gerektir. Homeros Yunan ve Troyal kahramanlara kar tarafszdr. Homeros'un gznde Troyallar dmandrlar, anck cani deildirler. Yunanlar kadar insancl, onlar kadar kahramandrlar. En byk Troya savas, insanlara kar sorumluluu kardei Paris'in ve Akhilleus'un bencilliine kesinlikle zt olan Hektor'dur. Akhilleus gibi, Hektor da Troya Sava'nda dvrken leceini bilir. O da, onurlu bir lm sonsuz nn lmszln getirecekse de, yaam semekle lm semek arasnda bocalar. Onun Akhilleus'un kollarnda lm, sadece Akhilleus'un daha iyi bir sava, Hektor'un ise daha byk bir adam olduunu gsterir. Yine de Akhilleus gibi Hektor da mkemmel deildir. Tek ama olarak kendini insanlara adamasnn temelinde, her eyin zerinde, hatta karsyla ocuunun zerinde nne deer verdii gerei vardr. Yani Hektor'un davrannn arkasndaki gdleyici g gerekte Akhilleus'unkine ok benzer. Hektor'un onur ve n istei de, kendisi de dahil Troyallar arasnda gereksiz lmlere yol aar. Eski Yunanlar iki ilkeye nem verirler: "Kendini bil", "Arlktan kan". Bununla birlikte, Homerik kahraman yle baarl biridir ki, onun iin insani snrlarn unutup gerekte olduundan daha byk olduunu dnmek ok kolaydr. Eski Yunanlar bu an gururla kibire hubris derler. Hubris duygusu kahraman, arkada olan kahramanlardan daha byk olduunu, tanrlara atfedilen snrsz gce sahip olduunu dnmeye yneltir.

Bu tavr nedeniyle kahraman kanlmaz olarak sonularn dnmeden ar bir ey syleyecek ya da yapacaktr. Eski Yunanlar byle davrana kr, acele davran anlamna gelen ate derler. Ate, kanlmaz olarak intikama ya da nemesise ynlendirecektir. Kahraman, bazen dorudan tanrlar bazen de teki insanlar cezalandracaklardr. Her iki yolla da Homerik kahraman, genellikle lm olan kaderini arr. Okuyucu, Agamemnon, Akhilleus, Patroklos'la Hektor'un davranlarnda arete, hubris, ate, nemesis rntsn izleyebilir. lyada'da Kadn Unsuru lyada, Troya Sava boyunca srdnden, doal olarak erkek egemenliindedir. Bununla birlikte, Homerik kahramanlar, kadnlara byk deer verirler, Miken toplumundaki aristokrat kadn da gzellik, akl, asalet, el ilerinde (genellikle rmede) mkemmellikten oluan bir areteye sahiptir. Kralienin yeri sava alan deil eviyse de, kocasnn sk yokluunda soylu evin sahibesi olarak byk iktidar sahibidir. Homerik kahramann en onurlu dl, en fazla areteye sahip kadn tutsaktr. Kahramanlar hem davranlar hem de szleriyle bu kadnlara kiilikleri nedeniyle olduu kadar onur simgesi olarak da deer verdiklerini anlatrlar. Helena'nn karlmasnn Troya Sava'na neden olmas; Akhilleus'un onur dl olan kadn tutsa Briseis'in alkonulmasna fkelenmesinin lyada 'nn oda olmas kayda deerdir. Ancak Homeros, bu durumu kadn bak asndan da anlatr. Andromakhe'de, sava yznden madur olmu Mikenyal btn soylu kadnlarn ektiklerini, olaanst etkileyici bir anlatmla dile getirmitir. Bir onur dl olarak son derece deerli saylan kadn, aslnda kendisini kazanan muzaffer soylu erkein klesi haline gelmekte; bir klelik ve yoksunluk yaamna mahkm olduu baka bir lkeye gtrlmektedir. Kadn lahlar lyada'da nemli bir rol oynarlar. Savunma sava tanras Athena, Yunan tanrlarnn efendisi Zeus'un en sevgili ocuudur. nk ok zeki ve aklldr. Esin verdii, yol gsterdii Homerik kahramann da en sevdii tanrsal varlktr. Eski Yunanlar, tanrlarna kendilerinin sahip olduu deerleri verdiklerinden, Athena'nn stn bir varlk oluu kadnlar stn grdklerinin baka bir belirtisidir. Yunan Tanrlarnn Rolleri lyada, eski Yunanistan'dan kalan en eski yazl yapt olduundan, Yunan tanrlarnn da en eski ifadesidir. Homerik tanrlar yasz ve lmszdrler. Gelecekle ilgili bilgileri oktur. Birbirlerinin memnuniyetinden, lmllerin dualarndan etkilenirler. lmllere herhangi bir ahlak kural vermemilerdir. Kendileri de byle bir kuralla yaamazlar. Uygulamada, kendileri de lmllerle ayn duygu, tavr eitlilii kadar, ayn kiilik zayflklarna da sahip tanrsal aristokrat bir aileden ibarettirler. Davranlar genellikle kzgn,

kskan, aldatc, baz durumlarda komik olacak kadar ocukadr. Su kesin ki eski Yunanlar, ne kendilerinde ne de tanrlarnda mkemmellik aramlardr. Homerik tanrlar mutlak g sahibi deildirler. Gemiin tanrsal gnlerinin tersine, geleneksel Yunan sylencelerinin yapsnda kader ve lm, bir lml ldnde denetleyebilirmi gibi Konuan, ancak bunu yapmay hi denemeyen Zeus'un bile egemenlii dndadr. Bununla birlikte, lmller yaad srece tanrlar onlarn yaamlarna t (hem iyi hem kt) vererek; onlar dncelerle, fikirlerle, gle, yetenekle, cesaretle, kararllkla destekleyerek; silahlarn hedefi vurmasna ya da hedefi karmasna neden olarak karrlar. Tanrsal benlikleriyle grnebilir ya da dndkleri amaca uygun olarak setikleri herhangi bir insan klna girebilirler. Homerik kahraman, tanrlarnn varln ya da yokluunu hisseder. Genellikle sava alanndaki tm baarsn onlara atfeder ya da baarszl, ansszl yznden onlar sular. Bununla birlikte ou zaman. lme (kader) zaman geldiinde tanrlarn da bunu engelleyemeyecei gereini kabullenir. Homerik kahramanla tanrlar arasndaki iliki karmaktr. Aka Homerik tanrlarn lmller arasnda gzdeleri vardr. Onlara yardm etmek iin aba harcarlar. Bununla birlikte, bir lml hem tanrlara hem de lmllere kar davranlaryla tanrsal saygy, iyi niyeti hak etmelidir. Tanrlar zellikle kahramanlarn tarafn tutarlar. nk kahramanca servenleri pek severler. Homeros, bugn bizim bilime, insan doasna, insan yeteneine, ansa, kadere atfettiklerimizi tanrlara yaktrr. Homerik tanrlar baka bir ekilde aklayamadmz kadar artacak derecede az ey yaparlar. Elbette, ancak bir tanr Paris'i sava alanndan alp saraynn yatak odasna gtrebilir. Ancak bir tanr, Hektor'u dorudan Akhilleusla yzlemek iin ayar-tp sonra da hemen ortadan kaybolabilir. Yine de, Paris'in miferinin kaynn kopmas ya da Akhilleus'un, Agamemnon'a keskin klcn saplamaktansa keskin szler sylemesinin daha iyi olacan anlamas iin tanrnn varlna gerek yoktur. Homerik tanrlar, bir lmlnn kiiliini ya da kaderini deitirmezler, t verseler ya da yardm etseler bile, bir lmlnn hareketleri onun kendi kiiliiyle, yeteneiyle belirlenir. Homerik tanrlar mutlak g sahibi olmadndan, lmller vakur ve nemli olabilir. Eski Yunan dnyasnda kuklalar yoktur. Balca Karakterler Yunanlar Agamemnon: Atreus'un olu; Menelaos'un aabeyi, Miken kral; btn Yunan glerinin komutan, Klytaimestra'nn kocas; p-higeneia, Elektra ve Orestes'in babas.

Klytaimeslra: Kral Tyndareos'un ve Sparta Kraliesi Le-da'nn kz; Agamemnon'un kars; Miken kraliesi; phigeneia, Elektra ve Orestes'in annesi. phigeneia: Agamemnon ve Klytaimestra'nin kz. Menelaos: Atreus'un olu; Agamemnon'un kardei; Sparta kral; Helena'nn kocas. . Helena: Zeus ve tanra Nemesis'in kz; Kral Tyndareos ve Sparta kraliesi Leda tarafndan bytlr; Menelaos'un kans; Paris tarafndan kanlp Troya'ya gtrlene kadar Sparta kraliesi. Nestor: Pilos kral; bilge Yunan nderi. Akhilleus: Kahraman Peleus'un ve deniz tanras Thetis'in olu; Mirmidonlarn nderi; en byk Yunan savas. Patroklos: Akhilleus'un en iyi arkada. Phoinix: Akhilleus'un retmeni. Ajax: Telamon'un olu; ikinci en byk Yunan savas. Odysseus: Kahraman Laertes'in olu; thaka kral; strateji ustas. Kalkhas: Yunanlarn ba khini. Troyallar Priamos: Troya kral; Hekabe'nin kocas; Hektor, Paris, Deipho-bos ve Kassandrann babas. Hekabe: Priamos'un kars; Hektor, Paris, Deiphobos ve Kassandrann annesi; Troya kraliesi. Hektor: Priamos ve Hekabe'nin olu; Andromakhe'nin kocas; Astyanaks'n babas; Paris'in kardei; Troya glerinin kumandan; en byk Troya savas. Andromakhe: Hektor'un kars; Aslyanaksn annesi. Astyanaks: Hektor ve Andromakhe'nin olu. Polydamas: Hektor'un ve Andromakhe'n dostu. Paris: Priamos ve Hekabe'nin olu; Hektor'un kardei; Helena'y karr. Deiphobos: Priamos ve Hekabe'nin olu; Hektor ve Paris'in kardei. Kassandra: Priamos ve Hekabe'nin kz; Hektor ve Paris'in kardei. Aineias: Aphrodite ile Ankhises'in olu. Pandaros: Saygn Troyal mzrak. Briseis: Akhilleus'un onur dl, deerli tutsa. Kryseis: Kryses'in kz; Agamemnon'un onur dl deerli tutsa. (Tanrlar listesi iin s. 32-34'e bkz.)

ndeyi: Sunu lyada ok belirgin bir noktada odaklat iin, Homeros, Troya Savann kendisiyle ilgili birok sylenceyi destanna almamtr; bir ksmna Odysseia'da yer vermitir. Daha sonra antik Yunan yazarlar, bir Romal olan Higinius da dahil, bu sylencelerin ounu eserlerinde ilemilerdir. Paris'in doumunun safhalar, hayatta kalmas ve verdii nl karar, Euripides (M 5. yzyl) tarafndan Andromakhe, Helena ve Troyal Kadnlar'daki; Proklus tarafndan Kipriann zetinde (M 7. veya 6. yzylda Kbrsl Stasinus veya Sala-misli Hegesinus'un eseri); Apollodorus tarafndan Eptome'de (M 2. yy.) Higinius (M 1. yzyln sonlarndan MS 1. yzyln balarna) tarafndan Fabuto'da anlatlmtr. Helena'nn Menelaosla evlenmesinin koullar Hesiodos (M 700) tarafndan Kadnlar Katalou'nda Apollodorus tarafndan Ktphane'de ve Proklus'un Kipria zetinde anlatlr. Apollodorus, Eptome'de Odysseus'un savatan kanma giriimlerinin yksn, Higinius, Fabulo'da Akhilleus hakkndaki benzer yky dile getirir. Euripides, phigeneia ve Alts'de ve Apollodorus, Eptome'de Yunan glerinin Troya'ya hareketlerinden sz eder. Troya Sava efsanesinin allmam ve kkrtp bir versiyonunu kefeden Euripides, Heleta'da ve Elektra'da Hera'nn, Paris'in Aphrodite'yi tercih etmesine, onunla birlikte Troya'ya giden bir Helena hayaleti yaratarak karlk veriini anlatr. Bu arada Zeus Hermes'e, gerek Helena'y, savan srd on yl boyunca sadk bir e olarak kocas Menelaos'u bekledii Msr'a gtrmesini emreder.

ndeyi

Paris'in Douu Hekabe, Kral Priamos'un kars, dourmak zereyken bir kbus grr. Bebek yerine, ylanlar dolanm bir meale dourmaktadr. Ryasn khinlere anlattnda, bebein ldrlmesi gerektiini, Troya'nn yok olmasna yol aacan sylerler. Bebek dounca, Hekabe ve Priamos Paris adn verdikleri bebei iki sadk hizmetisine verir ve ldrlmesini emrederler. Hizmetiler Paris'e kyamaz, onu Dada lmeye brakrlar, alktan veya vahi hayvanlarca paralanarak leceini dnrler. Ama bir oban kar-koca Paris'i bulur. Onu oullar gibi yetitirirler. Yllar sonra, bu oban ocuun boas, Kral Priamos'un hizmetileri tarafndan Paris'in lm yldnmnde yaplan enlik yarmalar iin dl olmak zere seilince, gen adam oyunlara katlr ve

btn yarmalar kazanr. Apollon'un kehanet yetenei verdii Priamos'un kz Kassandra, bu gencin gerekte ld sandklar oul olduunu aklar. Bylece anne-ba-bas Paris'i evlerine alr. Paris'in Karar Paris henz obanken, sonunda Troya'nn ykmna yol aacak olan olay gerekleir. Olympos'un efendisi Zeus, deniz tanras Thetis ile byk lml kahraman Peleus'un evliliklerini kutlamak iin bir dn yapar. Kavga tanras Eris dnda btn tanr ve tanralar davet eder, nk dn tartma yeri deildir. ok kzan Eris de dne gelir. Katlmasna izin verilmeyince, salona bir altn elma atar ve bunun en gzel tanra iin bir armaan olduunu syler. Btn tanralar altna sahip olmak isterler, ama sonunda Hera, Athena ve Aphrodite dndakiler bu arzularndan vazgeerler. tanra, Zeus'tan en gzelin hangisi olduuna karar vermesini ister, ama Zeus karsyla iki kz arasnda seim yapmak istemez. Bunun zerine ula Hermes'e, altn elmay ve tanray da Da'na gtrmesini, orada koyunlarn gden Paris'e seimi yaptrmasn emreder. tanra da, Paris'e zel bir armaan verirlerse kendisini seeceini dnmektedirler. Hera "Paris, elmay bana verirsen, sana olaanst zenginlik vereceim ve seni btn lmllerin yneticisi yapacam" der. Athena "Elmay bana verirsen Paris, seni lmllerin en cesuru ve bilgesi yapacam, savata yenilmez ve btn sanatlarda yetenekli olacaksn" der. Ve son olarak Aphrodite "Elmay bana verirsen Paris, sana Kral Tyndareos'un kz, dnyann en gzel kadn Helena'y vereceim" der. Aphrodite iin, Helena'nn Sparta kral Menela-os'la zaten evli olmas nemli deildir ve bu durumu Paris'e sylemez. Paris en ok Aphrodite'nin armaanm beenir, elmay ona verir ve o andan itibaren Hera ve Athena btn Troyallardan nefret ederler. Sonra Paris Sparta'ya gider, dokuz gn Menelaos'un ve Helena'nn konuu olur. Menelaos bir yolculua knca Paris Helena'y kendisiyle Troya'ya gitmeye ikna eder. Helena dokuz yandaki kzn evde brakr, btn eyasn alr ve o gece Paris'le denize alr. Helena'nn Evlilii Helena'nn Menelaosla evlilii olaand koullarda olmutur. Sonunda Troya'nn yok olmasnda bunun da etkisi vardr. Helena ok gzel olduu iin, Yunanistan'daki pek ok kral, babas Tyndareos'a giderek onunla evlenmek istemitir. Kral, dierlerinin fkelenerek setii talibe saldrp evlilii mahvedecei korkusuyla bir seim yapmaktan kanr. Odysseus, Ajax, Me-nelaos ve Patroklos talipler arasndadr.

Odysseus teki taliplere bakarak Helena'nn asla kendisini semeyeceine, kendisinin yakkl olmadna karar verir. Krala giderek talip sorununu zmekte ona yardmc olacan, onun da, yeeni Penelope le evlenmesi iin kendisine yardmc o ma sim nerir. Odysseus, seimini aklamadan nce kraln, btn taliplerden, bu evlilii kim ykmak isterse onu cezalandracaklarna yemin etmelerini istemesini syler. Talipler yemin edince, Kral Tyndareos Menelaos'u Helena'ya, Odysseus'u Pe-nelope'ye koca olarak seer. Sava Hazrl: Odysseus ve Akhilleus Menelaos Sparta'ya dnp Paris'in Helena'y gtrdn renince, gl kardei, her yerde sz geen Agamemnon'a karsn geri getirmek iin ordu hazrlamasn ister. Sonra verdikleri yemini anmsatp Helena'nn eski taliplerine ve birok krala haberci gnderir. Krallarn ou kahramanlk ve macera vesilesi kt iin sevinirken Odysseus onlar gibi dnmemektedir. Bir khin, Odysseus'a Troya'ya giderse, ancak yirmi yl sonra, tek bana dneceini aklamtr. Bu nedenle Agamemnon ve Meneloas ona gelince, bir ift kz yerine bir atla bir kz sabana koup delirmi gibi yapar. Odysseus'un cin gibi olduunu bilen iki karde, bebei Telemakhos'u beiinden alp sabann nne koyarak onu snarlar. Olunu ldrmemek iin deliymi gibi yapmay brakr. Kendisiyle Troya'ya gidecek askerleri hazrlayp, Agamemnon ve Menelaosla birlikte Akhilleus'i bulmaya gider. Akhilleus'un annesi deniz tanras Thetis, babas Peleus lml olduu iin, olunun leceini kabul edememektedir. Oysa, lmsz olmak iin annenin de babann da lmsz olmas gerekmektedir. Akhilleus bebekken, onu lmsz yapmak iin bir gece gizlice atee koymutur. Fakat Peleus uyanm, karsn bebei atee tutarken grm ve ona durmasn emretmi tir. Thetis yle fkelenmitir ki kocasn terk edip denizlerdeki evine dnm, olunu da babasyla brakmtr. (Troya Sava'ndan bin yl sonra bir Romal air bu konuda daha fazla ayrnt verir. Ona gre Thetis, Akhilleus'u Styx Irmana gtrm, orada bebei topuundan tutup rmaa batrmtr. Irman suyu dedii her yeri yaralanmaktan koruyacaktr, ama topuun tutulan ksmlarna su dememiti. Homeros'ta bu yky bildiine dair bir ipucu yoktur). Thetis, Troya Sava'na katlrsa Akhilleus'un leceini bilmektedir. Olunu, dostu olan bir kraln saraynda saklar. Kral on be yandaki Akhilleus'a kz elbisesi giydirir, ona kz ad takar ve onu kzlaryla birlikte bytr. Agamemnon, Menelaos ve Odysseus, Akhilleus'un sarayda olduunu duymulardr, ama kral bunu itiraf etmez. Saray aramalarna izin verir, ama Akhilleus'i hibir yerde bulamazlar. Birok entrikann adam olan Odysseus seyyar satc klna girer. Gzel earp ve mcevherlerle dolu bir tepsi, ayrca

mzrak ve kalkanla saraya dner. Kraln kzlar ve hizmetileri bu gzel eyalar incelemek iin sarayn kapsna ktklarnda, hizmetilerine tehlike iareti verdirir ve saraya saldr varm gibi yapar. Akhilleus hemen kadn elbiselerini alp mzrak ve kalkan kapar ve saldrganlar bulmaya koar. Karsna Odysseus kar ve ona Helena'nn karln anlatr. Akhilleus, askerlerini Troya'ya getirecei konusunda Yunan krallarna sz verir. Troya'ya Hareket Yunan krallar askerleriyle Aulis'te toplanarak, Ege Denizi'ni ap Troya'ya gitmek iin hazrlanrlar. Gnler gemi, ama gemiler denize alamamtr, nk rzgr doru ynden esme-mektedir. Sonunda, khin Kalkhas elverili rzgrlarn ancak Agamemnon av tanras Artemis' honut ederse, yani en gzel kzn kurban ederse eseceini aklar. Agamemnon, Artemis iin kutsal olan bir geyii ldrm ve oku tanrann vuramad bir av ldrdm diye vnmtr. Dolaysyla onun fkesini yattrmas gerekmektedir. Agamemnon, Odysseus'u kars Klytaimestra'ya gnderir ve kzlar phigeneia'nn Akhilleus'un gelini olmak iin Aulis'e gelmesi gerektii yalann syletir. phigeneia gelince babas, Kalkhasn onu sunaa yatrmasna izin verir. Khin, kz ldrecekken, Artemis hemen onun yerine bir geyik gnderir ve phigeneia'y rahibelerinden biri olmas iin gtrr. Rzgr yn deitirir ve Yunanlar Troya'ya doru yola karlar. Ama Klyta-imestra kocasn hibir zaman affetmez. lyada I. Blm (Agamemnon, Apollon rahiplerine hakaret eder ve Apollon'un Yunanlar cezalandrmasna neden olur. Durumu dzeltmek iin, onur dlnden vazgemek zorundadr. Akhilleus ve Agamemnon tartrlar ve Agamemnon Akhilleus'un onur dln alr. Akhilleus da savatan ekilir.) Syle tanra, her yerde sz geen AgamemnonTa tanr-benzeri Akhilleus nasl fke iinde ayrldlar? Akhilleus'un fkesi yznden saysz uzun sal Yunan savann can nasl Hades'e gitti de gvdeleri kurda kua yem oldu? Agamemnon'la Akhilleus'u birbirine kim drd? Buna, Agamemnon rahibini saymad diye gm yayl Apollon neden oldu. Agamemnon'a onur dl olarak rahibin kz Kryseis verilmiti, ama rahip ksa sre sonra zengin bir fidyeyle geldi. Agamemnonla, kardei MenelaosTa ve btn teki Yunanlarla konutu. "Olympos tanrlar Priamos'un byk kenti Troya'y ykmanza ve gven iinde evlerinize

dnmenize izin versin, benim fidyemi kabul edin ve kzm serbest brakn, Zeus'un olu Atc Apollon iin bu iyilii yapn" dedi. Btn Yunanlar Apollon'un rahibine sayg gsterdiler, ama Agamemnon'un yrei dargnlkla arpyordu. Her yerde sz geen kral, rahibe "htiyar, seni koca karnl gemilerin yannda bir daha grmeyeyim, Apollon bile seni kurtaramaz!" dedi. "Kzn serbest brakmyorum. Kryseis Argos'taki evimde, senden ve lkesinden uzakta byyecek. Tezghta dokuma yaparak, bana hizmet ederek kocayacak. imdi beni kzdrma, ek git!" Agamemnon'un szleri rahibin yreine korku sald. Tuzlu denizin kys boyunca sessizce yryp uzaklat. Sonra Apollon'a dua etti: "Gm yayl tanr, iit beni! Bir gn seni honut ettiysem, sen de acmn cn Yunanlardan oklarnla al!" dedi. Tanr, rahibin duasn duydu. Olympos Dann doruklarndan yreinde fke, omuzunda oklar ve yay, gece gibi aa indi. Her grlmez ok lmcl bir hastalk tayordu. nce katr ve kpeklere ok att, sonra dokuz gn boyunca o kadar ok Yunan sava ldrd ki, her yerde srekli cenaze odunu yanar oldu. Onuncu gn tanra Hera, Yunanlarn haline acd ve Akhilleus'un kafasna Yunan nderleri toplantya arma fikrini soktu. Herkes toplannca, tanr-benzeri Akhilleus konumac asasn eline ald ve dedi ki: "Atreus olu Agamemnon, imdi sava kadar salgndan da ekiyoruz. Bir khine veya rahibe, Apollon'un bize niye kzdn soralm. Belki kuzu ve kei kurban edip onu yattrrz da bu salgn sona erer." Akhilleus szlerini bitirince, Apollon'un, gemii ve gelecei bilme gcn verdii khin Kalkhas ayaa kalkp konumac asasn ald: "Zeus'un sevdii Akhilleus" dedi, "btn Yunanlar yneten bu kiilere kar beni koruyacana sz verirsen, ben de konuacam!" Akhilleus yle yantlad: "Cesur ol Kalkhas ve bildiklerini anlat. Apollon adna, armaanlarna sahip olduun Zeus adna sz veririm ki, ben yaadka ve gzm grdke, kimse sana zarar veremez. Btn Yunanlarn en by olduunu syleyen Agamemnon bile sana iliemez." O zaman Kalkhas konutu: "Atc bizi cezalandryor, nk Agamemnon fidyesini kabul edip kzn serbest brakmayarak onun rahibini kk drd. imdi Apollon, biz Kryseis'i hi armaan almakszn serbest brakmadan bu salgn durdurmaz." Agamemnon fkeyle yerinden kalkt. Yreinde fke, gzlerinde ate, konumac asasn kapt ve: "Seni uursuzluk khini!" dedi. "Hibir zaman iyi bir ey haber vermezsin. Kryseis'i evimde tutmak istedim diye Apollon'un fkesini niin benim stme ykyorsun? Ben Kryseis'i karm Klytaimestra'ya yelerim ve gerekten de Kryseis gzellikte, zekda, dilerinde Klytaimestra'dan altta kalmaz." "Ama onu sevsem de" dedi Agamemnon, "zorunluysa Kryseis'i babasna yollarm. Yunanlarn ldn deil, gven iinde olduklarn grmek isterim. Yalnz bana baka bir dl verin, ben de mevki

ve onuruma uygun bir simgeden yoksun tek Yunan olarak kalmayaym, nk benim konumumda birinin onur dlnn alnmas doru deil." O zaman Akhilleus konumac asasn ald ve "Atreus'un byk olu" dedi, "btn insanlarn en hrsls; yce gnll Yunanlar sana nasl onur dl versin? Yamaladmz kentlerden elde ettiimiz deerli ne varsa paylatk, verileni geri almak doru deildir. Ama sen Kryseis'i geri verirsen, Zeus bize Troya'y yamalama izni verdiinde sana onun drt kat deerlisini veririz." Agamemnon yantlad: "Yiitsin Akhilleus, beni kandrmaya alma. Sen kendi onur dln saklarken benimkini vermemi mi bekliyorsun? Hayr! Yce gnll Yunanlar bana beni tatmin edecek bir dl verirlerse kabul ederim. Yoksa senden, Ajax'dan veya Odysseus'tan onur dllerinizi zorla alrm. Ama bununla sonra uraacam. imdi Kryseis'i geri yollayalm ve oku tanr Apollon'a uygun bir kurban verelim." O zaman gzleri parlayan Akhilleus bard, "Seni utanmaz, kurnaz adam! Sana hangi Yunan gnlden itaat eder? Ben buraya Troyallar beni incittii iin gelmedim. Benim ne domuzuma, atma ne de tarlalarma zarar verdiler, Phthia'nn zengin topraklanyla Troya arasnda ok mesafe, glge veren dalar ve tuzlu deniz var. Senin iin, utanmaz, kpek suratl ve senin kardein Menelaos'un cn Troyallardan almak iin buraya geldik." "Ama imdi" dedi Akhilleus, "benim kazandn ve Yunanlarn bana verdii onur dln alma tehdidinde bulunuyorsun. En byk sava ben olmama karn, bir kenti yamaladmzda benim dlm senden byk olmuyor. Ama gene de, benim kk dlm benimdir. imdi yurduma dnyorum. Burada onuru krlm olarak, sana daha byk zenginlikler kazandrmak iin kalamam!" Bu szlere, her yeri yneten Agamemnon yle karlk verdi: "stiyorsan ka! Kalmam istemeyeceim. Bana onur veren baka biroklar var, hatta Olympos'un efendisi Zeus bile... Zeus'un sevdii btn krallar arasnda en ok senden nefret ediyorum, nk sen tartmay ve kavgay bu kadar seviyorsun. Glsn, nk bir tanr sana g verdi. Adamlarn ve kara gemilerini al, evine dn." Agamemnon bu szleri sylerken Akhilleus klcn ekip Atreus'un bu gsterili olunu ldrmenin mi yoksa fkesini yenmenin mi daha iyi olduunu geiriyordu aklndan. Eli klcnn kabzasndayken, Hera Athena'y gnderdi; nk Hera Agamemnon'u da Akhilleus'u da severdi. Athena Akhilleus'un arkasnda durup san ekti, kendisini yalnz ona gstermiti. Arkasna bakan Akhilleus parlak gzl tanray tand. "Neden buradasn Zeus'un kz?" diye sordu. "Bu kstah kraln nasl can vereceini seyretmeye mi geldin?" Athena bu szlere yle yant verdi: "Hera beni, fkene sahip olman sylemem iin gnderdi. O seni de, Agamemnon'u da seviyor. Agamemnon'a kar kl deil szlerini kullanrsan, gelecek gnlerde kat armaan alrsn."

"nsan ne kadar kzm olsa" dedi Akhilleus, "siz ikinizin szn dinlemeli. nk tanrlar da onlar dinleyenleri dinlerler." Bylece Peleus'un olu fkesini bastrd, konumac asasn ald ve Agamemnon'a gl szlerle saldrd. "Seni sarho!" diye bard Akhilleus, "seni kpek suratl, geyik yrekli! Hibir zaman memleketlinle bir olup savaa gidecek, bir Yunan kralyla birlikte atmaya girecek kadar yreklilik gsterdiini grmedim senin! lmden o kadar korkuyorsun ki!.. Ama seninle uyumayan bir Yunann dln ele geirmeyi yeliyorsun. Sen insanlara deil farelere ynetici olmalsn; yoksa bakalarna byle davranacam sanmazdm" Akhilleus "Elimde tuttuum bu konumac asas stne yemin ederim, insan kasab Hektor'un nnde sen onlar savunamadn iin yzlerce Yunan lecek ve btn Yunanlar Akhilleus'un yardmn arayacak. O zaman, en iyi Yunan onurlandrmay reddedip onlarn felaketine neden olduun iin yrein ezilecek." O anda, hzl konuan Nestor, Pilos'un yal ve bilge kral ayaa kalkt, konumac asasn ald ve "kiniz de utann!" dedi. "Yunanlar byle blnm grmek ok zc. Priamos ve olu, fikirde ve dvte usta iki Yunann byle tarttn duysalar mutlu olurlard. Beni dinleyin, ben ikinizden de yalym ve gemite sizden ok daha yi insanlar benim szlerimi dinlediler." Nestor tte bulundu: "Sen Akhilleus, bir krala kar savamay dnmemelisin. Bir tanrann gl olu da olsan, Agamemnon senden byktr, nk o daha fazla insann kral. Sana gelince Agamemnon, gl de olsan Briseis'i alma; nk Yunanlar onu onur dl olarak Akhilleus'a verdiler. fkene hkim ol; nk Akhilleus bu savata Yunanlarn byk dayana." O zaman Agamemnon yle yantlad: "Haklsn, yal efendi. Ama bu adam kendisinin, herkesin szn dinlemesi gereken byk kumandan olduunu sanyor. lmsz tanrlar onu mzrak yaptlar, ama bir de hakaret edici dil vermiler!" Akhilleus onun szn kesti: "Evet, ama eer senin isteklerini yerine getirseydim insanlar bana korkak fare derlerdi. stersen bakalarna emir ver, ama bana verme, nk artk sana uymayacam. Seninle Briseis iin savamayacam, nk onu bana sen verdin. Ama benim olan baka bir eyi almak istersen, mzram kara kann dker!" Bu szlerle iki nder ayaa kalkt ve toplanty terk etti. Agamemnon Kryseis'i, Odysseus'un kaptanlnda evine yollad. Sonra Yunanlara tuzlu denizde kendilerini arndrmalarn ve Apollon'a boa ve kei kurban etmelerini syledi. Akhilleus kulbesine dnd, Briseis'i Agamemnon'un iki ulana verdi. Onlar kmak zereyken, yle seslendi: "Siz ikiniz, lmsz tanrlar ve lml insanlar ve u aptal kral karsnda Yunanlar, onlar felaketten kurtaraym diye benim yardmm aranacaklarna tank olun. Atreus'un sz her yerde geen olu, nn grecek ve yaptklarnn sonularn anlayacak kadar gr sahibi deil!"

II. Blm (Akhilleus'un annesi, olunun onurunu korumak iin, o savaa katlmadka Troyallarn kendilerini yeneceini, Yunanlara anlatmas iin Zeus't ikna eder. Zeus Agamemnon'a sahte bir rya gsterir ve ona Troya'ya imdi saldrmasn, saldrnn baarl olacan syletir. Yunanlar ve Troyallar sava meydannda bulutuklarnda Menelaos ve Varis dvrler, ama yeniemezler.) Sonra tanr-benzeri Akhilleus tek bana uultulu denizin kysna oturup alad. Ellerini kaldnp annesi gm ayakl Thelis'e yalvard: "Gklerde grleyen Zeus yaammn ne kadar ksa olacan bilip, bana onur kazanma ansn vermeliydi. Ama her yerde sz gecen Agamemnon Briseis'i alp onurumu krd." Thetis Akhilleus'un yalvarmasn tuzlu denizin derinliklerinde duydu. Hemen duman gibi yukar frlad, zc yksn dinleyip olunu teselli etti. Anlatmay bitirince Akhilleus szlerini yle tamamlad: "Babamn evinde byrken, senin btn lmsz tanrlar arasnda, hepsi frtnal bulutlarn tanrs Zeus'a kar birleip, onu sk sk zincirlediklerinde onu kurtardn anlatp bbrlendiini duyardm. Yz kollulardan Briareus'u getirip onu sen kurtardn ve onun sonsuz sevgisini ve honutluunu byle kazandn." "imdi ltfen bana yardm et, tanrlar kurulunun ba Zeus'a git. Benim iin Troyallara yardm etmesini, Yunanlar ldrmelerini iste ondan. Ancak o zaman Agamemnon, Atreus'un gsterili olu, Yunanlarn, en iyisinden onur dln esirgediinde ne kadar kr olduunu anlayabilir." Gzleri yal Thetis oluna dedi ki; "Yaamnn nasl ksa olduunu bilip bu acy yaamaman isterdim. Oysa sen, bir insann tayamayaca kadar znt indesin. fkeni krbalama. Btn savalardan uzak dur, hzl kara gemilerinde bekle daha iyi. Bu arada ben, karla kapl Olympos'a gideceim ve desteini almak iin Zeus'u ikna etmeye alacam." Akhilleus annesinin talimatna uydu. Artk insanlarn gnen kazand kurul toplantlarna gitmedi ve sava alanndan uzak, bo bo gemisinde oturdu. Ama sava lklarn ve dvmeyi de mthi zlyordu. Thetis, sz verdii gibi Zeus'un tek bana oturduu Olympos'un en yksek doruuna kt. "Zeus Baba" diye seslendi ona: "Eer szle veya ile sana bir yardmm dokunduysa, ricam dinle. Kaderi ok gen lmek olan oluma onur getir. nk Agamemnon, onur dln alp onun onurunu krm. Ltfen Yunanlar oluma onur verene ve yaptklarn deyene kadar Troyallara yardm et. Ya onaylayp bam e veya isteimi geri evir ve bana nasl deer vermediini gster." Bulutlar toplaycs Zeus "Benden bunu isteyip Hera'yla aram bozuyorsun" diye yantlad. "imdiden savata Troyallara ok yardm ediyorum diye bana kzyor. Ama isteini yerine getireceim."

Tanrlar ve lmller uykudayken. Zeus Akhilleus'a nasl onur vereceini ve birok Yunan gemilerinin yannda nasl ldrteceini tasarlad. Her yerde sz geen Agamemnon'a yanltc bir rya gstermeye karar verdi. Rya'y yanna arp dedi ki: "Zararl Rya, git Agamemnon'a uzun sal Yunanlar uyandrmasn, kendilerini iyi savunan Troyallarla imdi savarlarsa yenebileceklerini syle. Hera btn tanrlar Yunanlarn yann tutmaya ikna etti." Zeus'un szleri zerine, Rya Agamemnon'a gitti; ona, en fazla sayg gsterdii, kumlu Pilos'un kral Nestor gibi grnd. "Niin uyuyorsun Agamemnon?" dedi. "Senin gibi, btn Yunanlardan sorumlu bir nderin, geceyi uyuyarak geirmektense dnecek ok eyi vardr. imdi beni dikkatle dinle, nk sana OIympos'un efendisi, seni kollayan Zeus'tan haber getirdim." "Btn tun giysili Yunanlar hemen silah bana ar; nk Priamos'un koca kentini almann zaman. Hera btn lmsz tanrlarn desteini ald ve Zeus'un da kararyla, Troya'nn sonu geldi. Uyannca bu szleri unutma." Rya, Agamemnon'a bunlar syleyip uzaklat. Agamemnon uyannca ryasnn gerei anlattna aptalca inand. Tuniini, harmanisini, sandallarn giyindi ve klcm omuzuna ast. Babasnn, Hephaistos tarafndan yaplan asasn eline ald, ulaklarn Yunanlara gnderdi. Agamemnon yallar kuruluna ryasn anlatnca, bilge Nestor konutu: "Dostlar, krallar, Yunanlarn nderleri" diye balad, "baka bir Yunan byle bir rya grse, yanltr deyip aldrmazdk. Ama Yunanlarn en by olduunu syleyen Agamemnon duyduysa bu szleri, hemen saldrya hazrlanalm." Bu srada Zeus, ayana tez ula ris'i Troya glerinin topland yere gnderdi. ris onlara Troyallarn ba gzcs olarak grnd. "Yal efendim" dedi Priamos'a, "birok savaa katldm, ama ovada bize saldrmak iin toplanan ordu kadar byn ve etkileyicisini grmedim. Sayca ormandaki yaprak veya tuzlu deniz kysndaki kum kadar oklar." Sonra parlak miferli Hektor'a dnd: "Hektor, Priamos' un tanr benzeri olu" dedi, "btn Troyallarn ve balaklarnn bana seni geiriyorum. nk yardmmza gelenler ok farkl diller konuuyorlar; her reis kendi adamlarna emredip sava alanna srsn." ris byle konutu ve Hektor onun sesinin gerek olduunu bildi ve ona uydu. At yetitirici Troyallar, kn tipisinden kap okyanus gn dolduran turnalar gibi grltyle sava alanna yrdler. Tun giysili Yunanlar sessizce yanat onlara; herkesin yreinde cesaret ve sava hrs vard. Gney rzgrnn da doruklarna obanlarn nefret edip de soyguncularn sevdii duman salmas gibi (nk o duman topra gizler, insan ta atmndan uza gremez), yzlerce nsann yry de yle bir toz duman kaldryordu. Yunanlar Troyallara yaklarken, Paris Troyallarn ncs oldu. ki elinde iki tun ulu mzrak tayordu ve omuzlarnda panter postlar, eri yay, klc vard. Yunanlara meydan okudu: "inizde kim

en iyiniz olduunu dnyorsa ne ksn" dedi. "Benimle lmne yz yze dvmesi in meydan okuyorum ona!" Menelaos, Paris'in Troyallarn arasndan kmasna sevindi, bir aslann, koca boynuzlu bir geyik veya yabani kei cesedi bulup sevinmesi, gen avclarn kpekleriyle geldiini duymasna karn tatl eti yemesi gibi, Menelaos da Paris'i grnce sevindi. nk Sparta'nn sava sever kral, evinden Helena'y alp gtren Troya prensinden cn almak istiyordu. Ama meydan okuyuuna kar Menelaos'un arabasndan atladn grnce, Paris'in iine korku dt. Da yolunda ylan gren birinin yznn solmas, titremesi ve geri dnmesi gibi Paris de sava sever Menelaos karsnda geriledi ve Troya sralar arasna gizlendi. Hektor onun bu davranm grnce kardeini sert szlerle eletirdi: "Kt Paris! O kadar yakklsn ki kadnlar sana direnemez. Hi domasan veya evlenmeden lsen Troya halk iin daha iyiydi. Bu yaptn utan verici. Yoldalarn seninle alay edecek; Yunanlar btn yakkllna ramen Troya ncsnn yreinde cesaret ve g olmadn grp sevinecek." Sonra Hektor sordu: "Tuzlu denizi ap yabanc bir lkeye giden ve gzel bir kadnla dnp babasna, kentine, hemehrilerine ac ve kendine utan getiren sen misin? Gerekten Menelaos'tan kamak m isliyorsun? Karsn aldn adamn nasl biri olduunu grmelisin- Lirinden veya Aphrodite'nin sana verdii yeteneklerden bir yardm grmeyeceksin, nk Menelaos seni yenip tozlara bulayacak saygn bir sava. Troyallar senin korkakln paylamal veya sen, getirdiin bunca ktlk nedeniyle burada taa tutulup ldrlmelisin." Paris bu szlere yle karlk verdi: "Hektor, beni eletirmekte haklsn, ama altn Aphrodite'nin armaanlar nedeniyle beni sulama. Bunun yerine, btn Yunan ve Troyallara, ben MenelaosTa gzel Helena ve onun btn hazineleri iin dvrken kenarda durmalarn emret. O zaman halkmz ve balaklar evlerine, Yunanlar da huzur iinde lkelerine dnebilirler." Btn Yunanlar ve Troyallar Hektor'un aklamasn duyunca sevindiler; nk sava gerekte Paris'le Menelaos arasndayd ve onuncu ylnda dvmeve devam etmek isteyen ok az insan kalmt. ki gcn nderleri Zeus'a ve teki lmsz tanrlara dua edip onlar honut edecek szler veriyordu. Her yerde sz geen Agamemnon kollarn kaldrd ve dua etti: "Zeus Baba, yeminlerimizi duy. Paris Menelaos'u ldrrse, gzel Helena ve btn hazineleri onun olacak ve biz Yunanistan'a eli bo dneceiz. Eer gzel sal Menelaos Paris'i ldrrse, o zaman Troyallar Helena ve hazinesini, bizi savaa soktuklar iin iyi bir tazminatla geri vermeli. Yoksa Troya topraklarnda kalp, hakkm olan alana kadar savamak zorunda kalacam." Paris'le Menelaos silahlannca, Troyallarla Yunanlarn arada braktklar bo alana girdiler. Mzraklar hazr, parltl gzlerle birbirlerini szdler. Paris uzun glgeli mzran ilk atacak oland, ama mzrak Menelaos'un yuvarlak kalkanna deince ucu eildi.

Menelaos da mzran kaldrrken dua etti: "Olympos'un efendisi Zeus, Paris'i karm ald iin cezalandrmama izin ver; bundan sonra hibir konuk dostluk gsteren ev sahibine kar byle bir su ilemesin." Mzra Paris'in zrhn deldi, ama kan akmad. Menelaos klcn Paris'in miferine indirince kl drt para oldu. O zaman sava sever Menelaos Paris'in stne atld, miferinin kaln at yelesini yakalad, ekti ve gvdesini oturan Yunanlara doru srklemeye balad. Paris, Menelaos'a sonsuz bir saygnlk brakarak boulup gidecekti, ama Aphrodite Paris'in dt g durumu grd, miferinin kayn kesti ve onu Menelaos'un elinden kurtard. Menelaos Paris'in ardndan tun mzrayla frlad, ama onu bulamad. Aphrodite Paris'i ge kaldrm, youn bir dumann iine gizlemi ve Priamos'un koca kentindeki yatana tamt. Agamemnon bard: "Beni dinleyin btn Troyallar ve balaklar. Menelaos'un dv kazand ortada, onun in Helena'y ve hazinesini hakk olan kocasna getirin ve Paris'in kabahatna kar Yunanlara tazminat verin." Byle konutu ve Yunanlar onaylayp bardlar. Ama Hera ve Athena, Aphrodite'nin gzelliini onlara stn grd iin Paris'e kzgndlar. Yani Zeus, Thetis'e verdii sz, onlar kzdrmadan tutamazd. Ve lmsz tanrlar Athe-na'nn sava yeniden balatmasna karar verdiler. Athena, Troyal Pandaros'u seti ve ona saygn bir Troyal mzrak olarak grnd. "Niye Menelaos'a oklarndan birini atmyorsun?" dedi ona. "O zaman btn Troyallarn, zellikle Paris'in gznde n ve onur kazanrsn. Atreus'un sava sever olunu ldrrsen, elbette sana en iyi armaanlar verir." Bylece parlak gzl Athena, aptal Pandaros'un kuku duymadan Menelaos'a ok atmasn salad. Ama Athena yreinde Sparta kralnn dostu olduu iin, Pandaros'un okunu Menelaos'un kemerine yneltti, bylece Menelaos yara ald, ama lmedi. Agamemnon kardeinin yaralanmasna o kadar fkelendi ki, Troyallar sava yeniden balatrken kimse onu isteksizlik veya korkaklkla sulayamazd. Arabasndan nip tun giysili Yunanlarn yanna yaya gitti, onlar savamak ve onur kazanmak iin hrslandrd. "Zeus Baba sznde durmayanlara yardm etmez" diye bard, "cesaretinizi ve gcnz toplayn. Troya cesetleri stnde akbabalar birikecek ve Priamos'un iyi savunulan kentini alnca birok Troyal kadn ve ocuk bizimle eve gelecek." Tuzlu denizin dalgalarnn, bat rzgrnn nnde birbiri ardna kyy dvmesi gibi. Yunanlar da gruplar halinde savaa dndler ve her reis saygn, sessiz, parlak zrhlar iindeki kendi adamlarn ynetti. Troyallar ise, salmay bekleyen koyun srs gibi grltlydler, nk ortak dili olmayan birok lkenin insanlarndan oluuyorlard. Says belirsiz Yunan ve Troyal ovaya serilene kadar tun tunca vurdu, yzler toz iinde, herkes birbirine girdi.

III. Blm (Hektor Troya'ya dner, Paris'i Troya savalarna katlmaya zorlar. Sonra da karsna ve oluna veda eder.) Parlak miferli Hektor sava alann brakp Priamos'un koca kentine dnmeye ve Troya kadnlarna lmsz tanrlara dua etmelerini emretmeye karar verdi. Tun giysili Yunanlar at yetitiricisi Troyallara iddetle saldryorlard; Hektor artk Troya zaferinden o kadar emin deildi. Hektor onlardan uzaklarken, Yunanlar ve Troyallar, sert kuzey rzgrnn esmesiyle okyanusun derinliklerinden kalkan dalgalarn kyy dvmesinden; da yamacndaki ormann aalarn deviren ateten; mee aacnn st dallarnda rzgrdan daha byk grltyle savayordu. Annesi Hektor'u grnce bard: "Sevgili olum, niin korkun sava brakp eve dndn? Olympos'un efendisi Ze-us'a dua m etmek istiyorsun? Dua iin sana bal tatls arap getirene kadar bekle; sonra biraz dinlenip iersin." Kralie Hekabe tanr benzeri oluyla byle konutu. nsan kesen Hektor "Anne, beni zayflatmak ve cesaret ve gcm unutturmak istemiyorsan bana bal tatls arap getirme. O kadar sava kirine ve kana bulandm ki, benim frtna bulutlarnn Zeus'una dua etmemdense senin ve teki kadnlarn Athena'ya yalvarmalar daha iyi" dedi. "Eer szm dinlerse, Paris'i sava alanna gtrmek iin geldim." Hektor, kardeini evinde yatak odasnda amaszca kalkanyla ve yayyla oyalanrken ve Helena'y hizmetilerle ve dileriyle megulken buldu. Paris'e gene kmseyerek seslendi: "Garip adam! Senin yurttalarn sava alannda, surlarda ve kentin iinde lyorlar ve sen burada oturuyorsun! Troya'y sava lnn sarmasndan sorumlu olan adam sensin. Bu nefret edilesi savatan kaan bir korkak grnce fkelenmesi gereken de sensin. imdi kalk ve yanp yklmadan nce kentini savun!" "Her zamanki gibi haklsn Hektor" dedi Paris. "Helena bile beni savamaya zorlad. Ya ben zrhm kuanana kadar bekle veya yoluna git. Ben de seni izleyeceim ve herhalde sen kentten kmadan sana yetiirim." Hektor yant vermeyince Helena ona yumuak sesle yle dedi: "Doduum gn koca bir rzgr beni ssz bir da yamacna veya dalgalanl srkleyecei korkun bir denizin kysna atsayd da bu nefret edilesi sava hi balamasayd. Veya bu olaylara lmsz tanrlar neden olduuna gre, beni halknn ve ailesinin nefretini paylaan, Paris'ten daha iyi bir erkekle evlendirselerdi. Paris hi deimeyecek, korkarm ektii uursuz tohumlarn ac meyvelerini toplayacak. Ama sevgili Hektor, gel otur. nk senin omuzlarna bu yk Paris'in aptall ve benim utancm ykledi." Hektor yantlad: "Benden kalmam isteme Helena; bilirim, beni seversin. Ama Troya glerine katlmak iin sabrszlanyorum; ben kentin surlar iindeyken kim bilir kimler benim yardmmdan yoksun

kald. Paris'in acele etmesini sala da bana yetisin. Bu arada ben de eve gidip sevgili karm ve bebeimi belki son kez greceim." Hektor bu szlerle karsn ve ocuunu aramaya gitti. Skaia kaplarnda karlatlar, Priamos'un koca kentinin giriinde; nk Andromakhe Troya surunun stne oturmu, sava alannda onu grmeye alp alyordu. Hektor bebeine bakarken konumadan gld, ama Andromakhe alayarak kocasna yaklat, elini eline ald ve yalvard: "Ah Hektor, cesaretin ve yetenein senin sonunu getirecek. Yetim kalacak bebek oluna, dulun olacak bu kadna hi acmyorsun; tun giysili Yunanlar ok gemeden seni ldrecek." "Seni kaybetmektense lrm daha iyi" diye devam etti, "aya tez Akhilleus beni yetim brakt. Benim kral babam ve yedi kardeimi koyun gderlerken ldrd; sonra Artemis annemi ldrd. Yani Hektor, sen benim hem kocam hem de babam, annem, kardeimsin. Bana ac ve burada Troya surunun stnde kal." Son olarak Andromakhe kocasna u tte bulundu: "Troyallar yabani incir aacnn yanna yerletir; nk sur en kolay oradan alabilir. imdiden Yunanlarn en byk savalar kez oradan kente girmeye kalktlar." Hektor karlk verdi: "Sevgili karcm; ben de bunu dndm, ama savatan korkak gibi ekilirsem halkm bana ne gzle bakar! Yreim bunu kaldramaz. Bana daima cesur olmam, babama ve kendime saygnlk salamak iin Troyallara savata nderlik etmem retildi." "Yreim ve ruhum bana Yunanlarn gzel kentimizi ve halkn mahvedecei gnn geldiini sylyor. Ama Yunanlar seni tutsak edip tuzlu denizden zorla geirdiklerinde, sana yandm kadar ailemden kimseye yanmam." Hektor ekledi "Orada bir Yunan evinde, bir hanmn evinde kle olarak tezghta alacak, bu zc iinin bir paras olarak bir kaynaktan su tayacaksn. Senin gzyalarn fark eden bir yabana 'Bak, insan kesen Hektor'un kars gidiyor; Troya'da insanlarn arpt gnlerde, Troyallarn en by oydu' diyecek. Yunanlar seni ele geirmeden lp, gvdemin toprakla rtlmesi herhalde daha iyi." Bu szlerle Hektor kk olunu kollarna ald. Ama Astyanaks babasnn parlak miferinden ve vahice sallanan at kuyruundan korktu, alayarak onun kucandan kamaya alt. O zaman Hektor ve Andromakhe gldler; Hektor miferini kard, yere koydu. Bebeini kucaklad, pt ve dua etti. "Zeus ve btn lmsz tanrlar" diye balad, "olumun yaamasna ve benim gibi cesur, gl ve Troya halk inde sekin biri olarak bymesine izin verin. Ona Troya'nn byk kral olmay balayn. Bir gn savatan dnen biri onun iin 'babasndan ok daha iyi' desin ve annesi de yrekten sevinsin." Hektor Astyanaks' annesinin kollarna verdi, sonra gzyalar iinde glen karsn kucaklad. Bu grnt Hektor'un yreini yaralad ve karsn okayp, "Sevgilim, ltfen ok mutsuz olmamaya al.

Kaderim beni Hades'e gndermeden nce lmeyeceim ve btn lmllerle ayn kaderi paylaacam. Cesur da, korkak da bundan kaamaz" dedi. "imdi eve dn" diye szlerini tamamlad, "gnlk ilerinle ura. Sava Troya erkeklerinin ii, en ok da benim." Hektor tyl miferini bana geirdi ve adamlarnn yanna dnd. Andromakhe eve yrd. Sk sk gzyalar iinde arkasna bakyordu. Eve vardnda, btn kadnlar Hektor iin aladlar; halen yayorsa da, yreklerinden Yunanlarla srdrlen hu savatan sa dnmeyeceini biliyorlard. Paris evde ok oyalanmad. Doymu bir atn, dizginlerini koparp drtnala ayrlar aarak rman akntlarnda ykanmay arzulamas, bam dikip yelesinin boynunda sallann hissederek gcnn ve grkeminin tadna varmas gibi, Paris de parltl zrh ve yayor olmann neesiyle, kentin sokaklarn at. Kardei Hektor'a, tam Andromakhe'yle konutuu yerden ayrlrken yetiti. "Hektor, seni ge braktm ve istediin kadar abuk gelmediim iin beni affet" dedi. Hektor "Seni savata seyreden kimse eletiremez Paris" dedi, "nk sen cesur ve glsn. Ama ayn zamanda sorumsuzsun ve Troyallarn senin gerekten ba belas olduunu sylemelerini duymak beni zyor. Ama brak bunlar da yola delim. Zeus, Yunanlar lkemizden kovmamza izin verirse bunlarla o zaman urarz." IV. Blm (Agamemnon'un danmanlar, onun Akhilleus'tan zr dilemesini ister. Agamemnon Akhilleus'a savaa dnmesi ve Hektor'un Yunan gemilerini yakmasna son vrmesi iin pek ok armaan nerir, ama sava bunlar reddeder.) Troyallar yetenek, ruh ve baaryla savayorlar, birok lkeden gelen balaklaryla birlikte tun giysili Yunanlarn btn giriimlerini boa karyorlard. Yunanlar, Akhilleus'un Mirmidonlarn ve tanrlarn yardm olmadan, Hektor ve Troya ordusunun dengi deildi. iftilerin ve kpeklerinin aslan sr alndan kovalamalar, vahi hayvann srnn en imann yakalayamamas ve btn gece bekleyip, aslan dndnde onu rktmek iin becerikli oklar ve alevli mealeler atmalar, afan gl renkli parmaklarnn gelmesiyle hayvann fke iinde kamas gibi, Troyallar da Yunanlar koca karnl gemilerine doru srp atmlard. Agamemnon znt iinde, ulaklarn Yunan nderleri toplantya armaya gnderdi. Herkes gelince, her yerde sz geen kral ayaa kalkp onlara seslendi. elalenin uurumdan aaya, karanlk rmaa dklmesi gibi, Agamemnon da toplananlarn nnde alayarak dikildi. "Dostlarm, nderler ve Yunanlarn reisleri" diye balad. "Olympos'un efendisi acmasz Zeus beni kr etti. ok uzun zaman nce, iyi savunulan Troya'y ykmadan eve dnmeyeceim diye bana sz verdi ve

onaylad. Anlalan beni kandryordu. Troya'y fethedemediimize gre herkes koca karnl gemilerine binsin, evlerimize dnelim. Tutsak dmek veya ldrlmektense kamak daha yi olduuna gre, karanlkta da olsa ykmdan kurtulmak utanlacak bir i deildir." Toplananlar tam bir sessizlik iindeydiler. Sonunda Odysseus ayaa kalkt. "Atreus'un olu, azndan kan szler gerek dncelerin mi? yleyse, sradan bir orduya kumandanlk yapman daha doru olur. Gerekten imdi, onu ykmak iin dokuz yl savatktan sonra, Troya'y terk etmek mi istiyorsun? Sesini kes ki hibir kral senin zavall rneini izlemesin. Savan ortasnda bize bunlar syleyebilmen in akln karm olmalsn. Senin dn, tam da Troyallarn istedii." Agamemnon yantlad: "Szlerin yreime dokundu. Tun giysili Yunanlarn istekleri dnda ekilmelerini isteyemem. Bu konuda baka grleri de dinleyeceim." Pilos'un bilge kral Nestor ayaa kalkt: "Atreus'un yce olu, her yerde sz geen Agamemnon, seninle balayp seninle bitireceim, nk burada toplananlar ynetmeni salayan Zeus. Geen gnlerde benim ve burada toplananlarn dne karn, tanr-benzeri Akhilleus'un kulbesinden onur dl Briseis'i aldn sana anmsatmam iyi olacak galiba. Kendi onuruna hibir snr tanmazken, lmsz tanrlarn onurlandrd byk bir savann onurunu krdn. Onun savaa dnmesini salamak iin nasl zr dileyeceini, hangi szlerle ona yalvaracan, hangi armaanlarla ikna edeceini dn." Agamemnon yantlad: "Yal efendi, bana aptallm anmsatman doru. Gl duygularmn beni kr ettiini saklamayacam. Sonuta, Zeus Akhilleus'u yrekten seviyor ve onurlandryor, bizi mahvediyor. Hakaretimi geri almak iin Peleus'un oluna ok fazla etkileyici armaan vereceim." "Aya tez Akhilleus'a, atee konmam yedi yeni sacaya, on kle altn, yirmi parldayan kazan ve gl, dl kazanacak on iki hzl at. Ona, ilerinde elimin demedii Briseis de olmak zere elii bilir yedi gzel kadn da vereceim." Agamemnon ekledi: "Eer tanrlar yi savunulan Troya'y almamza izin verirlerse, Akhilleus koca karnl gemilerine altn ve gm ysn, Helena'dan sonraki Troyal en gzel yirmi kadn sesin. Ve eer zengin Argos lkesine dnebilirsek, Akhilleus'u olum Orestes gibi onurlandracam. kzmdan istediini e olarak sesin, hem de olaan arlklar vermeden. Son olarak, kumlu Pilos snrndaki tuzlu deniz kysndan yedi koca kenti de ona vereceim. Koyunu, sr bol kentler bunlar, halk-Ian da onu tanrlar gibi onurlandracak!" "Eer fkesini bir yana brakrsa, btn bunlar Akhilleus'a vereceim. Yalnz, llerin kral Hades pimanlk duymaz; bu nedenle de lmller en ok ondan nefret ederler. Peleus'un olu nerimi kabul etmeli, nk ben ondan yalym ve daha byk bir kralm." Agamemnon bunlar syledi ve szlerinden herkes memnun oldu. O zaman Nestor, "Atreus'un yce olu. Akhilleus'a sunduun armaanlarda kimse hata bulamaz. Senin adna Akhilleus'a kim gidecek onu seelim. nce lalas Phoiniks gitsin, peinden Ajax ve Odysseus" dedi.

adam, topraklan sarsan Posedon'un Akhilleus'u kna etmekte kendilerine yardmc olmas iin dua ederek uultulu denizin kysnda yrdler. Akhilleus onlar scak karlad, "hogeldiniz!" dedi, "fkeli de olsam, siz benim en sevdiim arkada lan m siniz. Tun giysili Yunanlarn bana ok ihtiyac olmal ki sonunda sizi yolladlar." Akhilleus onlar arladktan sonra, Odysseus neden geldiklerini aklad. Hektor'un nderliinde Troyallarn elde ettikleri baarlan anlatt ve Agamemnon'un, fkesini unutup savaa dnerse Akhilleus'a nerdii armaanlar sayd. Armaanlar saymay bitirince Odysseus yle dedi: "Eer Atreus'un olundan ve armaanlarndan o kadar nefret ediyorsan, bari bizlere ac! Seni tanr gibi onurlandracaz, nk bize byk n kazandracaksn. imdi Hektor'u ldrebilirsin, nk Yunanlarn arasnda kendisine denk birinin olmadn sanyor." Akhilleus yantlad: "Odysseus, binbir dzenin adam, ne dnyorsam dorudan onu syleyeceim ki benimle tartmayn. Bir ey dnp baka ey syleyenden nefret ederim." "Ne Agamemnon ne tun giysili baka bir Yunan beni savaa dnmeye ikna edebilir; nk dinlenmeden savaan savann hakkn veren yok. Evinde oturanla en iyi savaan ayn armaanlar alyor; korkak cesurla ayn biimde onurlandrlyor. Ve lm, bo gezenin de, ok alann da kaderi. Savaarak bir ok kanl gn, seyrederek bir ok uykusuz gece geirdim. On iki Troya kentini, gemilerimle denizden, on birini karadan yktm. Bu kentlerden birok hazine topladm ve hepsini Agamemnon'a verdim. Koca kannl gemileriyle o arkada durdu ve ona verdiim hazinelerden azn datp ounu kendisine saklad. Kazlarn krallara ve reislere verdi ve bunlar da onlarn oldu. Yalnzca benden onur dlm geri ald." Akhilleus devam etti: "Agamemnon hepimizi buraya Menelaos'un karsn alp Sparta'ya gtrmek iin getirdi. Karlarn sevenler yalnzca Atreus'un lml ocuklar m? Elbette ben de karm, mzramla kazandm tutsam da olsa, tm yreimle seviyorum." "Agamemnon'u iyi tanyorum. Sznde durmaz. Beni bir daha kandramayacak, yardm etmem iin de ikna edemeyecek. Armaanlarndan da nefret ediyorum; tuzlu denizin kumu, topran tozu kadar ok olsalar da kabul etmem ve Aphrodite kadar gzel, Athena kadar elilerinde becerikli olsa da onun kzyla evlenmem." Akhilleus szlerini tamamlad: "Yaamla karlatrldnda armaan nedir! Tanra annem, Troya'da kalrsam, sonsuz n kazansam da yaayp eve dnemeyeceimi syledi. te yandan, eve dnersem nm olmayacak ama uzun bir yaamm olacak. Ben yaam seiyorum, size de aynsn tlerim. Priamos'un koca kentini fethedemeyeceksiniz; nk at yetitiricisi Troyallar cesur bir halk ve Zeus onlar kolluyor. Atreus'un gsterili olu, insan kesen Hektor'un Yunan gemilerini yakmamas in en iyi yolu bulsun. Onu surlar, hendekler durduramaz, ben savata olmadm iin o kadar cesaret ve gven bulmu ki...

Agamemnon'a bu haberle dnn; ama Phoiniks bu gece burada yatsn, isterse yarn benimle eve yelken aar." Akhilleus szlerini bitirdikten sonra, herkes onun szlerinin ve duygularnn arl altnda birka dakika sessiz kald. Sonra Phoiniks gzyalaryla konutu: "Eer gerekten eve dnmeye ve Yunan gemilerini Hektor'un ateinden korumak iin yardm etmemeye karar verdiysen, ben de seninle dnerim." "Seni sevdim ve olum gibi yetitirdim Akhilleus. imdi senden gururlu olman ve yreinde merhamet taman istiyorum. lmsz tanrlar bile, senden ok daha bykken esneklik gsterirler. Agamemnon sana armaanlar nermeseydi, senden fkeni bir yana brakman ve Yunanlara yardmc olman istemezdim. Ama aka seni dllendiriyor, en iyi savalar, dostlarn sana yalvarsnlar diye gnderdi. Onlarn szlerine veya buraya yaptklar ziyarete yukardan bakma." "imdiye kadar" diye szlerini tamamlad Phoiniks, "fken nedeniyle kimse seni sulayamazd, ama artk vazgeme zaman geldi. Bir kez tututular m koca karnl gemileri kurtarmak ok daha zor olur. Yunanlar armaanlar nerirken ve seni tanr gibi onurlandrrken onlarn steklerini kabul et. Savaa daha sonra girersen, gemileri kurtarsan bile byk onur kaybedersin." Akhilleus yantlad: "Phoiniks, yal efendi, baba, uzun sal Yunanlarn beni onurlandrmasna ihtiyacm yok. Olympos'un efendisi Zeus beni onurlandrd ve yaadm srece bu onur benim olacak. Bana kar Agamemnon'un yann tutarak beni kzdrma, yoksa senden de onun gibi nefret ederim. tekiler Atreus'un oluna haberleri gtrsnler. Sen geceyi benimle geir, burada m kalacaz eve mi dneceiz, sabah kararlatrrz." O zaman Ajax, Odysseus'a dedi ki: "Yola delim, nk Akhilleus'un haberini, iyi olmasa da hemen yetitirmemiz gerek. Peleus'un olu kendisine herkesten fazla onur verenlere hi acmyor. nsan, kardeini veya olunu ldrenden karlk alr, onu veren de lkesinde yaamaya devam eder." "Ama sen Akhilleus, sana baka armaanlarla birlikte en iyilerinden yedi kadn nerilmiken, biri iin dahi yumuamyorsun. Kendine ve bize sayg gster; nk senin en iyi dostlarn olmak istiyoruz." Akhilleus yantlad: "Sana katlyorum Ajax, ama Atreus'un gsterili olunun yabancymm gibi halkn nnde onurumu krmasndan yreim fke dolu. Haberimle dnn. Hektor benim gemilerimi yakana kadar savaa katlmayacam, onu ancak o zaman durduracam." Ajax ve Odysseus Agamemnon'a dndler. Odysseus Akhilleus'un mesajn tekrarlaynca, Yunan nder ve reislerinin yrekleri darald. Peleus-olunun ancak kendi iinden geldiinde savaacan anladlar. O zamana kadar tun giysili Yunanlar kendi cesaret ve glerine gvenmek zorundayd. V. Blm

(Patroklos Akhilleus'u, Mirmidorlara savata nderlik etmesine izin vermesi iin ikna eder. Akhilleus'un miferini giyen Patroklos. Troyallar Yunan gemilerinden uzaklatrp Troya'ya srer. Sonunda Hektor onu ldrr.) Gl parmakl afak, tanrlarn ve lmllerin stne doduunda sava gene balad. Oraklarn zengin iftinin buday, arpa tarlasnda birbirlerini itmeleri ve baaklarn pelerinden devrilmesi gibi, tun giysili Yunanlar ve at yetitirici Troyallar birbirlerinin stne attlp, kamay asla dnmeden birbirlerini kestiler. ki taraf da teslim olmad ve kurtlar gibi birbirlerinin zerine yrdler. Akhilleus gemisinin knda dikilip Yunan yarallarn geliini seyretti. En yakn arkada seslenince ona yle yant verdi: "Patroklos, yreimin kymetlisi, sanrm Yunanlar birazdan yardmm almak iin dizst yalvarmaya gelecekler, byk sknt iinde grnyorlar. Gidip Nestor'a meydandan yararl olarak kimi getirdiini sor; sanrm bizim hekimimizdi; eer yleyse, byk bir korku ve acya yol aacak." Patroklos Nestor'a sorduunda, Pilos kral "Akhilleus aniden Yunanlara acmaya m balad? Birok byk savamzn gemilerinin yannda mzrak veva klla yaralanm yatmasndan etkilendi mi?" diye yantlad. Nestor Patroklos'a, "Odysseus'la Phthia'ya gidip Akhilleus'a, her yerde sz geen Agamemnon'a ve teki Yunan nderlere katlmasn sylediimizde, babann sana dostunun danman olman sylediini anmsyorum" dedi, "Akhilleus senden gl olsa da, sen daha byksn, dolaysyla bilgesin. imdi ona akl ver. Belki senin szlerin yreine iler." "Belki annesinin bir kehaneti Akhilleus'u savamaktan alkoyuyor. Onun zrhn giymene ve Mirmidonlara nderlik etmene izin versin. Srtnda tanr benzeri Akhilleus'un zrhyla Troyallar senin o olduunu sanarak korkup kaabilirler." Nestor szlerini yle tamamlad: "Yunanlarn biraz toparlanmaya htiyalar var, dvmekten yorgun dtler. Senin yurttalarn ise pek zinde; yorgun Troyallar bizim kulbe ve gemilerimizden Troya'ya geri srmeleri zor olmaz." Bylece kumlu P'ilos'un Nestor'u, iyi Patroklos'un yreine ate sald. Yunanlarn kulbe ve gemilerini korumak iin ina ettikleri duvar boyunca dven Troyallar aniden leri atldlar. Gl bir rzgrn tuzlu denizin dalgalarn aniden kabartmas ve geminin gvdesine vurup onu evirmesi gibi, Troyallar da sava lklaryla arabalarn savunma duvarnn stnden arp Yunan gemilerinin klarna yneldiler. Orada Yunanlarla yz yze dvmeye baladlar. A da aslannn salam koyun alna dalacak cesareti bulmas ve hzl mzraklar ve kpekleriyle koyunlarn korumaya hazr obanlar grmesine karn bir koyun yakalamaya veya lmeye kararl olmas gibi, insan kesen Hektor da byk sava lyla Troyallarn yreklerine cesaret veriyor onlar koca karnl Yunan gemilerini yakmaya ynlendiriyordu. Patroklos Akhilleus'un yanma vardnda gzyalarna boulmutu. Peleus'un olu ona acd ve sordu: "Patroklos, sevgili dostum, annesinin yannda koturup eteinden ekerek onu engelleyen ve kucaa alnmadan susmayan kz ocuu gibi niye alyorsun? Senin veya benim babamn ldn m duydun?

Yoksa gururlan yznden koca karnl gemilerinin yannda ldrlen tun giysili Yunanlara m alyorsun?" O zaman yce yrekli Patroklos Akhilleus'a Yunanlarn durumunu ve kendisinin Akhilleus'un yerine geerek Mirmidonlara nderlik edip onlar savaa sokmak istediini anlatt. Gerekte kendi lmn istediinin farknda deildi. Patroklos'un szleri Akhilleus'un yreine iledi ve ona yant verdi: "Sevgili Patroklos! Beni savatan uzak tutan annemin kehaneti deil. Sadece benim dengim olan birinin, benden daha fazla iktidar sahibi diye benim onur dlm almasna gz yumamam. Sonuna kadar fke besleyemem, ama Hektor benim gemilerime saldrmadan savaa girmeyeceime yemin ettim." "Ama" diye yumuad Akhilleus, "eer istediin buysa, zrhm omuzlarna geir, savasever Mirmidonlar sen kendin savaa sr. Troyallar koca karnl gemilerden uzaklatr, nk gemileri yakarlarsa Yunanlar bir daha evlerine dnemeyecek. Yunanlarn Briseis'i baka armaanlarla birlikte bana vermelerine yetecek n kazan, ama benim deerimi ve onurumu az nisa tacak kadar byk grkem de kazanma. Sen sava ln sevsen de, Troyallar gemilerden uzaklatrp Troya'ya doru ovaya srnce, benim yanma gel." Patroklos Akhilleus'un zrhn giyip Mirmidonlarla ayrlmaya hazrland anda, Akhilleus Zeus'a dua etti: "Olympos'un efendisi, gemite dualarm duydun. Bana onur verdin ve Yunanlara ykm getirdin. imdi duam gene duy. En sevdiim arkadam Mirmidonlarmla birlikte savaa gnderiyorum. Ona baar ve n sala, ama Troyallar koca karnl gemilerin yanndan srnce, yara almadan benim yanma donsun." Pcleus'un olu Akhilleus byle dua etti ve tanrlar kurulunun reisi Zeus onu duydu. Patroklos'a Troyallar hzl kara gemilerden uzaklatrma baarsn kazandrd, ama onun savatan salam dnmesine izin vermedi. Patroklos nderliinde savasever Mirmidonlar meydana daldlar. Patroklos bard: "Mirmidonlar, Akhilleus'un dostlar, Peleus olu in cesaretinizle onur kazann ki her yerde sz geen Agamemnon, en iyi Yunann onurunu krmann ne demek olduunu anlasn." Mirmidonlar nee iinde Trovallara saldrrken, Patroklos onlarn yreklerine byle cesaret doldurdu. Olan ocuklar oynamak iin, aptalca, yuvalarn kartrdnda fkeyle saldran eek arlar gibi, Mirmidonlar da sava lklaryla Troyallarn zerlerine atldlar. Troyallar, Patroklos'u Akhilleus'un parlak zrh iinde grnce her birinin yreine korku doldu; ok gemeden tanr benzeri Akhilleus'un stlerine varacan sandlar. Mirmidonlarn nnden ekildiler ve tamamen yok olmamak iin en iyi yol nedir derdine dtler. K frtnalarnn en gl annda kabarm rmaklarn kylarn basmas gibi, Patroklos da ovay bast, birok Troyal keskin mzrann nnde dt. Akhilleus'un ona syledii gibi gemilere dnmeyi akl

edebilseydi, kaderinden kurtulabilecekti. Ama yrei krlemiti, en yakn dostunun szlerini unuttu ve aptalca, Troya'ya doru ovada ilerlemeye devam etti. Tun giysili Yunanlar Patroklos'un nderliinde yksek kapl Troya'y ele geirebilirlerdi, ama Apollon Olympos Da'ndan indi, sevdiklerine yardm etmek iin salam surlarn stne oturdu. Patroklos kez yksek surun bir kesine kt ve gm yayn efendisi kez lmsz elini kaldrp Patroklos'u parlak kalkanndan itti, onu geri frlatt. Patroklos ylmadan drdnc giriimde bulununca, Apollon onu korkun bir lkla durdurdu. "Vazge Patroklos!" dedi. "Priamos'un koca kentini mzranla yamalamak senin kaderinde yok. Bu kenti, senden ok daha stn olan aya tez Akhilleus da alamayacak." Patroklos, Atc'y kzdrma niyeti olmadndan Apollon'un emrine uydu. Bu srada parlak miferli Hektor Skala kapsndayd; savaa devam etmekle, Troyallar salam surlarn iinde toplamak arasnda karar vermeye alyordu. Apollon, Hektor'un days gibi grnd ona; "tanr benzeri Hektor" dedi, "neden savamyorsun? Bakalar kendileri ve babalar in n kazanrken bo durmak onurlu davran deil. Yeterince gl olsaydm, korkakln nedeniyle seni cezalandrrdm. imdi atlarn Patrok-los'a doru sr ve onu ldr; o zaman Apollon, hzl atc sana an kazandracak." Apollon byle konutu ve Hektor savaa dnd. Gne gkte iyice ykseldiinde Yunanlarn ve Troyallarn mzraklar eitlenmiti. Ama gne, kzleri zp ala sokma zamannn iaretini verdiinde tun giysili Yunanlar ndeydiler. Patroklos kez sava lklar atp dokuz kii ldrd. Drdnc kez ileri atldnda, atc Apollon kaln bir dumana brnp Patroklos'un arkasna geldi. Gm yayn efendisi grnmeden, lmsz eliyle savann srtna yle vurdu ki, gzleri karard. Sonra Apollon Patroklos'un miferini yere att ve mifer atlarn ayaklarnn dibine doru yuvarland, at kuyruundan sorgucu kan ve toza buland. Apollon Patroklos'un iini hl bitirmemiti. Savann tun ulu, uzun glgeli mzra ellerinde krld, kalkan yere dt, zrh zld. O zaman gzleri karard ve kr gibi dikilirken, bir Troyal arkadan gelip mzran srtna saplad. Ama bu yara da Patroklos'u ldremedi. Sonra insan-kesen Hektor yaklat, mzran Patroklos'un midesine saplad. Kk bir kaynaktan su imek iin bir da tepesinde dven da aslannn gl bir domuzu alt etmesi gibi, Priamos'un tanr benzeri olu Hektor da iyi Patroklos'un yaamna byle son verdi. Dmannn yerdeki gvdesinin banda dikilen Hektor, "Patroklos, Troya'y yamalayacan sandn! Kadnlarmz kle yapmak, evine gtrmek istedin. Sen bir aptaldn! imdi akbabalar senin etinle beslenecek. Sevgili dostun Akhilleus bile, btn cesaretine, gcne ve yeteneine karn sana yardm edemez. Beni ldrmeni sana o emretmi olmal. Senin akln o kartrd!" lmekte olan Patroklos yant verdi: "Zeus ve Apollon beni alt ettii iin vnebilirsin. Yoksa yirmi Hektor saldrsa, hepsini mzramla ldrrdm. Sen beni kesen ilk deil, nc kiiydin."

Patroklos devam etti: "unu unutma, sen de uzun yaamayacaksn, senin kaderin de Akhilleus tarafndan ldrlmek. u an bile lmn ok yakn." Bu szlerle Patroklos'un can gvdesini terk etti ve Hades krallna indi. Hektor l Patroklos'a yle seslendi: "Niin lm kehanetinde bulunuyorsun? Belki Peleus-olunu ben ldrrm!" Sonra Akhilleus'un parlak zrhn zp ald. Patroklos'un gvdesini kpeklere yemek diye atard, ama Ajax duvar gibi kalkanyla cesedi korudu. Tun giysili Yunanlar. Troyallarla Akhilleus'un en yakn dostunun cesedi iin savatlar. Sava btn gn srd. Biri halkna koca bir boann yal derisini verir de, halka olmu insanlar deri kuruyana kadar, ya ayrlana kadar ve deri tamamen gerilene kadar onunla urarlar ya, Yunanlar bir yanda, Troyallar bir yanda, Patroklos'un gvdesini o yana bu yana ekitirdiler ve sonunda Yunanlar cesedi koca karnl gemilerinin yanna gtrmeyi baard. VI. Blm (Akhilleus Hektor'un Patroklos'u ldrdn duyar duymaz Hektor'u ldrmeye karar verir. Agamemnon ile tartmalarna resmen son verirler ve sava meydanndaki yeteneini gsterir. Hektor kaar ve Akhilleus Troya surlarnn evresinde onu kovalar.} Bu srada Akhilleus adrnda sknt iindeydi. "Niin Yunanlar tekrar geri ekildi?" diye dnyordu. "Annem bana bir kez, Mirmidonlarn en iyisinin Troyallarn eline dtn greceimi sylemiti. yi yrekli Patroklos! Sevgili arkadam! Benim szlerimi dinlemeyip insan-kesen Hektorla dvmesi ne aptallk!" Bu dnceler iindeyken, Nestor'un olu gzyalar iinde gelip, "Sana ac haberler getirdiim iin zgnm Akhilleus, Hektor Patroklos'u ldrd ve zrhn ald. imdi bizim savalarmz onun cesedi iin dvyor" dedi. Bu szler Akhilleus'u kara keder bulutlarna gmd. Ban ellerinin arasna ald, elbiselerini kara topraa bulad. Sonra kendini yere atp salarn yoldu. O aclar iinde alarken gm ayakl Thetis grnd ona. "Olum, neden alyorsun?" diye sordu. "Tanrlar kurulunun efendisi Zeus ileini kabul etti ve tun giysili Yunanlar ac iinde senin yardmn bekliyorlar." Akhilleus yantlad: "Anne, lmsz tanrlar bile benim dualarm duydular. En sevdiim dostum Patroklos lmken ben nasl neeli olabilirim? Artk sevgili dostumu ldren Priamos'un tanr-benzeri olunu ldrmeden yaamann benim iin anlam yok."

Thetis, "Senin kaderin de az sonra lmek" dedi alayarak. "Senin lmn Hektor'unkinden hemen sonra gelecek!" "leyim yleyse" dedi Akhilleus. "Patroklos'un yannda Hektor'un karsna kamadm. imdi gemimde oturmann, her yerde sz geen Agamemnon'a kar baldan tatl nefretin tadn karmann ne byk bedeli olduunu anlyorum. Hektor Patroklos'u ve birok dostumu ldrd. Benim en bilgeleri bile kzdran fkem, artk lmsz tanrlar da lml nsanlar da etkilemez!" Akhilleus, "Dostumu ldren Hektar" u ldrteye gideceim. Zeus ve teki lmszler nerede karma karrsa, kaderime razym. O zamana kadar, en byk n ve an kazanrm ve Troyallar bile en byk Yunann artk sava dnda kalmadn anlarlar. Beni seviyorsan anne, savaa dnmemi engelleme" dedi. "Seni durdurmaya almayacam ocuum" dedi Thetis. "afan ilk klarna kadar beklemeni istiyorum. O zaman sana tekrar geleceim, Hephaistos'un yapt yeni bir zrh getireceim. lmsz sanatnn senin iin yapt, sana ve kendisine an getirecek parlak zrhnla savaa gideceksin." Sonunda Yunanlar Patroklos'un cesedini koca karnl gemilere tadnda, bilge Polydamas Hektor'a tte bulundu: "Priamos'un tanr-benzeri olu, bilge szlerimi dinle" dedi, "sanrm Troya'ya dnmeliyiz. Akhilleus, her yerde sz geen Agamemnon'a kzgn olduu srece, salam surlu Troya'dan uzakta. Yunan gemilerinin yannda olmak bizim iin gvenliydi. Ama imdi Peleus'un aya tez olunun gazabndan korkuyorum. Kentimizi ykmak, kadnlarmz ele geirmek iin hrsla dvecek. Burada kalrsak, oumuz kpeklere ve akbabalara yem olacak ve Troya'nn savunmasn zayflatacaz. Surlarmzn gerisinde olursak, Akhilleusle ok daha iyi dvrz." Parlak miferli Hektor, bu de fkeyle yant verdi: "Polydamas, szlerin yreimi honut etmiyor. Kaleye kapanmaktan bkmadn m? Hibir Troyahnn seni dinlemesine izin vermeyeceim! Tun giysili Yunanlarla burada, koca karnl gemilerinin yannda savaacaz. Akhilleus savaa girerse, onunla yz yze dveceim ve iimizden biri byk an kazanacak!" Hektor, at yetitiricisi Troyallara emir verdi. Yoldalar onu aptalca desteklediler; nk parlak gzl Athena onlarn karar verme yeteneklerini kr etmiti, nsan-kesen Hektor'u kt karar nedeniyle vdler ve Polydamas' dinlemeyi reddettiler. Gl parmakl afak tanrlara ve lmllere klarn gnderdiinde, Thetis sz verdii gibi Hephaistos'un parltl zrhyla Akhilleus'un yanma geldi. Onun dn dinleyen Peleus olu o zaman, Agamemnonla olan tartmasna son vermek iin Yunanlar toplantya ard. Hepsi gelince Akhilleus ayaa kalkp dedi ki: "Agamemnon, bir kadn in byle kavga etmekle bir ey kazandk m? Keke onu ele geirdiimde oku Artemis cann alsayd! Benim koca fkem en sevdiim Yunann ve daha birounun lmne ve HektorTa Troyallarn an kazanmasna yol at. imdi gemii brakp bir kez daha dmana kar birlemenin zaman. Mzramn fkesinden kurtulan olmayacak!"

Agamemnon, "Hatal deildim, ama uzun sal Yunanlarn ou beni eletirdi. Senin dln aldm gn kt tanra Athena beni kr etti ve Zeus aklm ald. Sana verdiim zarar demeye hazrm. Odysseus'un, benim adma kulbene gelip sz verdii armaanlar, sana bir kez daha sunuyorum" dedi. Akhilleus, "Atreus'un yce olu, her yerde sz geen Agamemnon" diye yantlad, "uygun grecein biimde armaanlar vermek de, kendine saklamak da sana kalm. Bu szlere bir son verelim. Hemen savaa hazrlanalm, nk bitmemi grevlerimiz var. Herkes uzun glgeli tun mzramla Troya'y ykm grsn!" ok gemeden ova, parlak tunlu Yunanlarn Troyallarla karlamasyla parldad. Akhilleus'un intikam istei, Troya ordusu karsnda cesareti, gc ve yeteneiyle birlemiti. Aya tez Akhilleus an kazanmak iin hzla ilerliyordu. Da yamacnda fkeyle ilerleyen yangnn orman yarmas, rzgrn alevleri her yana datmas gibi, Peleus'un tanr-benzeri olu da Troyallarn arasna dald, kara topra Troya kanyla sulad. Patroklos ld iin Akhilleus'un acma duygusu kalmamt. Troyal savalardan biri cann balamasn istediinde, Akhilleus "Patroklos lene kadar, Troyallarn cann balamak houma giderdi. Birounu canl ele geirdim ve denizin tesinde sattm. Ama imdi elime geen hibir Troyal lmden kurtulamaz. yi yrekli Patroklos ld ve senden ok daha iyi biriydi. Ben bile, tanradan ve kahramandan domaym ve bu kadar yetenekliyim, ya bir Troya mzrayla veya iyi atlm bir okla bu savata leceim" dedi. Hektor, Akhilleus'un yaklatn grdnde babasyla Skaia kapsndayd. Priamos, "sevgili olum" diye yalvard, "Akhilleus'un karsna kma, seni ldrr, senden ok daha iyi bir sava. Acmasz adam! lmszlerin de onu benim gibi deerlendirmesini isterdim! Cesedini, gmlmeden, topran stnde braktmda kpeklerin ve akbabalarn stne mesini isterdim. Ona yaamn sunarak, Peleus'un aya tez oluna an kazanma frsat verme." Parlak miferli Hektor Akhilleus'un yaklamasn seyrederken kendi kendine yle dnd: "imdi Troya surlarnn iine ekilsem, Polydamas bu dertlere benim yol atm bize anmsatacak. Patroklos'u ldrdkten sonra Troyallara Yunan gemilerinin yannda kalmalarn emrettim. Korkacak bir ey kalmadn dnp, Polydamas'n bilge dn dinlememekte acele ettim. Tanr-benzeri Akhilleus savaa girince de tun giysili Yunanlar yenebiliriz diye dnmekle nasl krlk etmiim!" "imdi Akhilleus birok iyi Troyalnn cann Hades krallna gnderdi, ben de Troya'nn zrhl erkeklerinin, uzun etekli kadnlarnn nnde utanyorum. Akhilleus'le savama yeteneime ok gvendiim iin halkma ykm getirdiimi dnmelerinden korkuyorum. Akhilleus'le yz yze dvp onu ldrmek veya onurla lmek ok daha iyi!" "te yandan" diye dnd Hektor, "kalkanm ve sorgulu miferimi yere koyup, uzun glgeli mzram duvara dayayp Akhilleus'a silahsz gitsem, Paris'in Sparta'dan getirdii Helena'y ve btn

hazinesini geri vermeye sz versem ne olur? Atreus'un oullarna Troya'nn hazinelerinin yarsn da verirdik." "Ama bunu nasl dnebiliyorum? Akhilleus'a byle teslim olup gitsem, bana ne sayg duyar ne de acr; nnde silahsz dikilirken beni ldrr. Hayr, ilk dnce daha iyi: Savamak ve hangimizin n kazanacan grmek!" Hektor byle dnrken, Akhilleus yaklat. Peleus'un tanr-benzeri olu babasnn kl rengi mzra sa omuzunday-ken ve tun zrh gl gnein altnda parldarken, rktc bir grne sahipti. Korku Hektor'un yreini sard ve kat. Aya tez Akhilleus hemen peine dt. Dalardaki en hzl ku olan atmacann, titreyen bir gvercinin stne szlmesi ve korkun lklarla onu izlemesi gibi Akhilleus da Hektor'u kovalad. Troya surlarnn evresinde kotular, Troyallarn surlar stnde oturduu yerden getiler, gzetleme yerini, yabani incir aacn getiler, araba yolu boyunca ve Skamandros Irman besleyen ve biri scak buharlar salan teki buz gibi souk iki kaynak boyunca kotular. Hektor ne kadar hzl kouyorsa arkasndaki de o kadar hzlyd. dl olarak kurbanlk hayvan veya boa derisi kazanmak iin yarmyorlard, Hektor'un yaamn kimin kazanacan anlamak iin kouyorlard! Troya'nn surlarn kez dolatlar; Olympos Da'nn lmsz tanrlar da onlar seyrediyorlard. Av kpeinin karacay ininden kartp ormanlarda, ayrlarda peine dmesi, karacann bir sre allarda saklanp, kokusunu alan kpein onu bulana kadar koturmas gibi, aya tez Akhilleus da insan kesen Hektor'u izledi. Hektor ne zaman Skaia kapsnn yanna gelip surun stndeki Troyallarn Akhilleus'a ok atmalarn salamak istese, Akhilleus ieriden kouyor, onu ovaya doru sryordu. Apollon, gcn artrp Hektor'a son kez yardm etti ve bacaklarna g verip, aya tez Akhilleus'un onu yakalamasn engelledi. Bu srada Akhilleus Yunanlara Hektor'u ldrmemeleri iin iaret veriyordu. Peleus'un tanr-benzeri olu bu onuru kendisi kazanmak istiyordu. VII. Blm (Athena, Hektor'u aldatp Akhilleus'le yz yze gelmesini salar. Hektor'un lm an gelmitir ve Akhilleus onu ldrr. Hektor ona, kendi lmnn de az sonra geleceini anmsatr.) Salam Troya surlar evresindeki yar devam ederken, Olympos'un efendisi sordu: "Hektor'u sevip ona acyorum, ama Akhilleus da iyi biri. Hektor'un cann kurtaralm m yoksa onun kadar iyi olan Akhilleus onu ldrsn m?"

Parlak gzl Athena "Ah Baba, parlak yldrmn ve kara bulutlarn efendisi, nasl seim yapmamz dnrsn? Bir lmlnn ok nceden yazlm kaderini deitirmeye mi niyetlisin? stersen onu kurtar, ama bil ki hibirimiz sana katlmyoruz" dedi. Hektor ve Akhilleus drdnc kez scak ve souk kaynaklara yaklarlarken Zeus altn terazisini kaldrd ve ki kefesine de lm koydu: Birine aya tez Akhilleus'un, tekine insan kesen Hektor'un lmn. Teraziyi ortasndan tutunca, Hektor'un kaderini tayan kefe ar bast. Artk Apollon'un onu terk etmesi gerekiyordu, nk bir tanr lm gnnde bir lmlye yardm etmezdi. Athena aaya, Akhilleus'un yanna gidip ona, "Yce Akhilleus, Zeus'un sevdii, imdi Hektor'u ldreceiz" dedi. "Apollon onu kurtarmak iin ne yaparsa yapsn, artk bizden kaamaz. Sen burada dinlen, ben Priamos'un olunu seninle yz yze dvmeye ikna edeyim." Tanra, Akhilleus'un yanndan ayrlnca, Hektor'a en sevgili kardei Deiphobos biiminde grnd: "Sevgili kardeim" dedi, "burada birlikte duralm ve Akhilleus'le hak ettii gibi dvelim." Parlak miferli Hektor yantlad: "Deiphobos, her zaman tenim en sevdiim kardeim sendin, ama imdi sana daha fazla sayg duyuyorum, nk herkes oradayken surlarn iindeki gvenli yerini benim iin braktn." O zaman parlak gzl tanra dedi ki: "Akhilleus'den o kadar korkuyorlar ki, babamzn, annemizin ve birok dostumuzun bana orada kalmam iin yalvardklar doru, ama benim yreim seninle. imdi btn gcmz ve yeteneimizle Peleus'un oluna saldralm ve gerekten de ikimizi ldrebilecek mi yoksa senin mzran onun sonunu mu getirecek grelim." Bu aldatc szlerle Athena tanr-benzeri Hektor'u Akhilleus'le karlamas iin kandrd. Hektor, Peleus'un oluna yaklat, "Artk senden kamayacam Akhilleus" dedi, "birimiz tekinin cann alana kadar seninle teke tek dveceim. Ama nce lmsz tanrlardan u sze tank olmalarm isteyelim: Eer Olympos'un efendisi Zeus bana seni kesme gcn verirse sana iyi davranacam. Senin grkemli zrhn kardktan sonra l gvdeni hemehrilerine vereceim ve senden de ayn sz vermeni istiyorum." Akhilleus fkeyle yantlad: "Bana bunlardan sz etme Hektor. Aslanla insann, kurtla kuzunun birbirine sz vermeyip srekli ktlk dnmesi gibi, bizim de birbirimize arkada gibi davranmamz ve bir eye sz vermemiz olanaksz!" "Onun yerine mzraklktaki btn cesaretini, gcn ve yeteneini topla; nk lmek zeresin. Artk kaderinden kaamazsn, nk Zeus'un parlak gzl kz Athena benim mzramla senin cann alacak. imdi tun ulu mzranla Patroklos'u kesmekle bana verdiin acnn bedelini deyeceksin." Bu szlerle Akhilleus uzun glgeli mzran kaldrp Hektor'a frlara. Priamos'un olu mzra iyi izledi ve yana ekilerek mzran uup arkasnda yere saplanmasn salad. Hektor tarafndan grlmeyen Athena mzra ald ve Akhilleus'a geri verdi.

Hzl mzran frlatmaya hazrlanan Hektor seslendi: "Vuramadn Akhilleus! Benim kaderimi de bilemedin, nk o senin kaderindi. Benim cesaretimi krp beni korkutmaya altn, ama sana mzran arkamdan saplama ansn vermeyeceim. Onu dorudan benim gsme saplamak zorundasn. imdi, becerebilir sen benim mzramdan kurtul!" Hektor'un mzra Akhilleus'un kalkanna vurdu, ama geri tepti ve Hektor'un yetiemeyecei bir uzaklkta yere dt. Baka mzrak vermesi iin kardei Deiphobos'a seslendi Hektor, ama o grnrde yoktu. O zaman Hektor gerei anlad. "lmsz tanrlar gerekten de lmm hazrlam" diye dnd. "Deiphobos'un yanmda olduunu sanmtm, ama o Troya surlarnn inde. Athena beni kandrd! Olympos'un efendisi ve atc olu bunu oktandr istiyor olmallar, yoksa genellikle bana yardm etmekte gecikmezlerdi." Hektor, "Artk lmm beni bekliyor" diye dnd. "Bundan kanmann yolu yok. En azndan onurumla leceim ve gelecekte insanlar benim kahramanlklarm renecekler!" Koca klcn ekti ve Akhilleus'a saldrd. Gklerde szlen gl bir kartaln aalarda tavan veya kuzu grp hemen yolunu deitirmesi, kara bulutlardan aa inip ayrda titreyen kurbann yakalamas gibi, parlak miferli Hektor da Peleus'un oluna saldrd. Akhilleus, Hektor'un saldrsn yreindeki byk fkeyle karlad. Sa elindeki mzra en parlak akam yldz gibi parlyordu. Ksa bir sre durup, onun eski tun zrhnda vuracak en iyi yerin neresi olduunu lt. Bu parlak zrh Patroklos'a vermiti ve imdi o, insan-kesen Hektor'u koruyordu. Hektor'un grlen tek eti boazyd ve bu noktadan hemen le-bilirdi. Akhilleus tun ulu mzran oraya att. Dman tozlar iine yatm lrken, Peleus'un olu neeyle bard: "Hektor, insanlar kesen adam, Patroklos'u ldrrken bu kt davrann sana nasl deteceimi dnmeyerek byk aptallk ettin. yi Patroklos hak ettii gibi gmlecek, ama senin gvden kurda kua yem olacak!" Hektor son gcyle yant verdi: "Sana yalvarrm, beni kklere yedirmek iin koca karnl gemilerine gtrme. Babamn ve annemin gvdem karlnda sana verecei tun ve altn hazineleri kabul et, Troyallar beni onurumla gmebilsinler." Akhilleus fkeyle yantlad: "Bana yalvarma kpek! fkem bana yaptklarn nedeniyle o kadar byk ki, ben seni paralayp i i yiyebilirim. Dolaysyla, kimse kpekleri senin bandan uzaklatramaz; gerekli fidyenin yirmi kat verilse, Priamos senin arlnn yirmi kat altn verse seni alamaz. Annen bann ucunda yasn tutamayacak, nk gvden kpekler ve kular tarafndan Priamos'un koca kentinden uzakta, tamamen paralanm olacak." lmekte olan Hektor dedi ki: "Seni ikna edemeyeceimi biliyordum. Senin kalbin gerekten de demirden yaplm! Ama dikkatli ol, benim lmm lmsz tanrlarn gazabn senin stne ekebilir; Skaia kaplarnda, cesaretine, gcne ve yeteneine karn kardeim Paris ve atc Apollon seni ldrr."

Bu szlerin ardndan lm geldi. Tanr-benzer Hektor'un can gvdesini terk etti ve Hades'in krallna indi. Akhilleus l Hektor'la konutu: "Yat, l Hektor! Bana gelince, Olympos'un efendisi Zeus ve teki lmsz tanrlar ne zaman buyurursa lm kabul ediyorum." Sonra Peleus-olu tun mzran Hektor'un boynundan ekti ve yana koydu. Kendisine ait kanl zrh Hektor'un gvdesinden kard. Tun giysili Yunanlar cansz Troyalya yanatlar. En byk dmanlarna saygyla yaklarlarken tun mzraklarn aldlar ve teker teker her sava mzran Hektor'un cesedine saplad. Akhilleus seslendi: "Gelin, zafer arklar syleyip koca karnl teknelerimize dnelim ve bize bu kadar ktlk getiren bu savay da gtrelim. Byk bir zafer kazandk; nk at yetitiricisi Troyallarn tanr gibi tapt parlak miferli Hektor'u ldrdk." Peleus'un olu, Hektor" un ayak bileklerini deldi, her delikten ince kz derisinden ip geirdi ve Hektor'un gvdesini arabasna balad, kahramann ban geride tozun iinde sallanmaya brakt. Sonra parlak miferi arabasna koydu, atlarn hzla srd, Hektor'un gvdesi arkadan srkleniyordu. VIII. Blm (Troyallar Hektor'un lmnn yasn tutar ve Akhilleus'un cesedi vermemesine kzarlar. Sonunda tanrlar Akhilleus'a, Priamos'un fidyesini kabul etmesini ve cesedi teslimini emrederler. Priamos Troya'ya dndkten sonra, Troyallar kral cenazesi dzenlerler.) Hektor'un babas ve annesi, sevgili oullarnn lmne ve Akhilleus'den grd uygunsuz davrana yandlar. Priamos alad: "Dostlarm, beni seversiniz, ama brakn tek bama kentten kaym, ovadan geip Yunanlarn koca karnl gemilerine gideyim. Orada bu kt adama yalvarp olumuzun cesedini steyeceim. Belki yoldalarnn yannda utanr, bu yal halimle bana acr. O da benim gibi bir baba." Andromakhe evde, dokumasnn bandayken surlardan gelen alama ve lklar duydu, Akhilleus'un atlarnn Hektor'un gvdesini hzla srkleyip Yunanlarn koca karnl teknelerine gtrdn grebilecei anda surlara ulat. Gzleri gece gibi karard ve yld; Hektor'la evlendii gn Aphrodite'nin ona verdii bandaki altn rty yrtt. Andromakhe kendine geldiinde alad: "Ah Hektor, beni byk aclarla braktn, beni dul, bebek olumuzu yetim braktn. Bu sava atlatsa bile bebeimizi artk zor ve ac bir yaam bekliyor, nk bakalar onun topraklarna el koyacak!" "Bir ocuk yetim oldu mu" diye devam etti, "arkadalar onu terk ederler. Eik ba ve yanaklarnda gzyayla, babasnn arkadalarna yanar, elbiselerine aslr. Ona acyanlar, dudaklarn slatacak, ama azn doldurmayacak kadar bir kap uzatrlar. Ve ana babas yaayan bir ocuk ona vurup masadan iter,

'Defol! Senin baban bizimle birlikte yemiyor!' der. Zavall ocuk dul anasna dner. Zavall, sevgi ve zenin en iyisini bilen Astyanaks!" Andromakhe byle konutu ve btn Troyallar onunla birlikte alad. O gece Akhilleus, uultulu denizin kysnda uyuyup kalana kadar Patroklos'un yasn tuttu. Sonra en sevdii arkadann glgesi ona grnd; canl gibi grnyordu ve sesi ayn kyordu. Patroklos Akhilleus'u azarlad: "Beni unuttun. Beni hemen gm ki Hades'in krallna gideyim! Bunu yapmazsan glgeler benim Styx Irma'n geip onlara katlmama izin vermezler. Senin de kaderin Priamos'un salam surlu Troya'snn yarmda lmek. O gn gelince, kemiklerimiz annenin sana verdii ift sapl altn kapta yan yana yatsn." Akhilleus yantlad: "Dediin gibi yapacam dostum. Ama yakna gel ki kollarmz birbirimize saralm, ayrlmza ala-yahm." Peleus'un olu Patroklos'un yanna gitti, ama ona dokunamad. Arkadann glgesi yeryznden duman gibi yok oldu. Akhilleus, sz verdii gibi cenaze trenini ve Patroklos'un onuruna yarmalar hazrlamaya koyuldu. Cenazeden gnler sonra, Akhilleus hl Hektor'un cesedini gmlmeden, koca karnl gemilerin yannda tutuyordu. Ne zaman iinden gelse, Hektor'un gvdesini arabasna balyor, Patroklos'un mezar evresinde srklyor, sonra yz toza gml brakyordu. Apollon, Hektor'u sevdii iin, ldkten sonra da cesedini rmekten ve bozulmaktan koruyordu. Sonunda gm yayl tanr, babas Zeus'a kt, Hera ve At-hena'y, Akhilleus'un Hektor'un gvdesine istedii gibi davranmasn engellemek iin ikna etmesini istedi. Bu kolay bir i deildi; nk Hektor'un lm bile Hera ve Athena'nn Troyallara duyduu fkeyi hafifletmemiti. Paris'in Aphrodite'yi gzel semesi ve onun armaanlarn istemesiyle yapt hakaret zamanla etkisini srdryordu. Yine de, sonunda Thetis'in oluyla grmesine izin verdiler. Thetis, Akhilleus'un adrna girdiinde, olu ba ellerinin arasnda oturuyor, hl Patroklos'un yasn tutuyordu. Tanra yanna oturdu, ban okad ve "ocuum, bu znt ne kadar devam edecek? Yaamn o kadar ksa olduuna gre, keyfini karman isterim. Olympos'un efendisi Zeus'tan haberci olarak geldim. Btn lmsz tanrlar kzgn, nk doru drst gmlsn diye Hektor'un cesedini geri vermedin. l fidyesini kabul et ve onu geri ver" dedi. Thetis Akhilleus'u Hektor'un cesedini geri vermesi iin ikna etmeye alrken, Olympos'un efendisi, rzgr ayakl ris' Priamos'a gnderdi ve ona bol fidyeyle tek bana Akhilleus'un adrna gitmesini syletti. Korkusunu yattrmak iin klavuz Hermes onunla olacakt. Yce gnll Priamos harika armaanlar derledi. Ezeli gen-tanr ve yal kral, Troya ovasn ap Yunanlarn koca karnl gemilerine giderlerken, Hermes Priamos'a, tanrlarn Hektor'un cesedini zamann bozgunundan ve Akhilleus'un kt davranndan koruduunu anlatt. Akhilleus'un kulbesine varnca, Hermes Priamos'u terk etti ve Olympos Da'na dnd.

Yal kral adra girdi, Akhilleus'un dizlerini tuttu ve dedi ki: "Tanr-benzeri Akhilleus, baban anmsa; o da benim gibi yaknda yal biri olacak. Sen yaarken onun yrei nee dolu. Bana gelince, elli ocuun babas da olsam, sen ve savasever Ares en iyisini ldrdnz. Ve ben hibiri iin, Troya'y ve halkn koruyan olum Hektor iin aladm gibi alamam. Gvdesi iin saysz armaanla sana geldim. Bana ac, benim kahraman oullarm ldren adama yalvarmak zorundaym." Akhilleus acyla, Priamos'a yaknlk duyarak alad. Sonra Peleus'un aya tez olu sordu: "Yunanlarn koca karnl gemilerinin yanna tek bana gelip bu kadar cesur olunu ldren birinin gzlerine bakacak cesareti nereden buldun? Senin kalbin demirden olmal!" "lmsz tanrlar onlara ac getirmek in lmllerin yaamlarn dokurlar, oysa tanrlar ac nedir bilmez. Yldrmlarn efendisi Zeus iki kpn arasnda oturur; biri kutsamayla teki ktlkle doludur. Zeus'un yalnzca ktlk balad kiileri lmller de, tanrlar da sevmez. Bylesi bir adam yeryznde onur bulmak iin dolar, ama bulamaz. Zeus'un iki kpten de armaanlar balad se, yaamnda bazen iyilik bazen de ktlk bulur." "Yani sana kalm. Gemite lmsz tanrlar sana byk armaanlar verdiler: Toprak, zenginlik ve birok yi oul. imdi, bu nefret edilesi savala tanrlar sana ktlk getirdi. Tun giysili Yunanlar sevdiin birok olunu ldrd. Ama acya dayanmalsn. zntyle taan bir yrek sana bir ey getirmez. Ac, leni yaama dndrmez. Gel otur. Birlikte gzyalarmz dindirelim." Priamos yantlad: "Olum Hektor gmlmemi, Troya' dan uzakta yatarken benden oturmam isteme. Onun yerine onu hemen bana getir, ona bakaym; sana getirdiim byk fidyeyi kabul et." Akhilleus kzarak karlk verdi: "Beni kkrtma ihtiyar; yoksa adrmda konukken bile sana zarar verebilirim ve Zeus'u kzdrabilirim. Olunu sana geri vermek stiyorum, nk tanrlar kurulunun efendisi Zeus, t vermesi iin bana annemi yollad. Yreimden biliyorum ki, buraya seni bir tanr getirmitir. Hibir lml, ne kadar gen ve gl olursa olsun, tun giysili Yunanlarn ordughna gelecek cesareti bulamaz ve bunu muhafzlar uyandrmadan yapamaz." O zaman Priamos korktu ve sustu. Akhilleus ise aslan gibi atld, fidyeyi kabul etti ve Hektor'un gvdesini babasna teslim etmeye hazrland. Troyallarn Hektor'a uygun bir cenaze ha-zrlayabilmeleri iin savaa on bir gn ara vermeyi de kabul etti. Szn dorulamak iin yal kraln elini skt. Priamos gene Hermes'in klavuzluuyla yannda Hektor' un gvdesi Troya'ya dnd. Andromakhe, Hekabe ve Helena at kadnlarla Hektor'un lsne p onun koca, oul ve dost olarak niteliklerini sayp dktler; lmne at yaktlar. Cenaze iin odun hazrl dokuz gn srd. Onuncu gn, gl parmakl afak ldarken, Troya halk cenaze odununun evresinde topland. Tanr-benzeri Hektor'u stne yatrdlar ve atee verdiler. afak tekrar tanrlar ve lmlleri aydnlattnda, alevleri sndrdler, Hektor'un kemiklerini topladlar ve altn bir kaba koydular. Kab mor rtlerle sardlar, bo bir mezara yerletirdiler. Mezar byk talarla

kapattktan sonra bir tmsek yaptlar ve Yunanlardan korumak iin bana gzc koydular. Cenazeden sonra Priamos'un saraynda byk bir len dzenlendi. Bylece at yetitiricisi Troyallar parlak miferli tanr-ben-zeri Hektor'un cenaze trenini tamamladlar. Sondeyi: Sunu Miletoslu Arktinos (M 8. yzyln sonlar), Aethiopis adl destannda Akhilleus'un lmn, Iliupersis (Troya'nn Yamalanmas) adl teki destannda da Troya'nn yenilgisini anlatr. Pyrrhal veya Mitileneli Lesches de (M 7. yzyln ortalar). Kk lyada adl destannda Paris'in lmn ve Troya'nn yenilgisini hikye eder. Troya'nn yenilgisinin en nl yorumu, Vergilius tarafndan Aeneid'in 1. ve II. kitaplarnda yer alr. Sondeyi Akhilleus'un lm Apollon'un yardmyla Paris, Skaia kapsnda topuuna att bir okla Akhilleus'u ldrd. Akhilleus'un cesedi iin byk sava koptu. Odysseus Troyallar uzaklatrrken Ajax, Akhilleus'un cesedini alp Troyallarn ok yamuru altnda Yunan gemilerine tayabildi. Yunanlar cesedi yaktlar ve kllerini; ikisinin de istedii gibi, Patroklos'unkiyle yan yana koydular. Cenaze oyunlarnda, Akhilleus'un zrhnn Yunanlara en (azla katkda bulunan savaya dl olarak verilmesi kararlatrld. En iyi stratejist Odysseus ile en iyi dv Ajax bu dl iin yart. Athena'nn yardmyla Odysseus Yunan nderlerin oylarn toplad. Bu yenilgi Ajax'a o kadar ar geldi ki ldrd. Yunan srlarn, kendisine kar oy kullanan savalar sanp onlar ldrd. Yaptn anlaynca da ok utanp kendisini ldrd. Paris'in lm Yunanlar Troya'ya doru yola ktklarnda, Herakles'in lmeden nce yayn verdii Philoktetes de onlarlayd. Adalardan birinde durduklarnda onu ylan soktu. Yara yle iti ki Yunanlar onu adada braktlar. On yl sonra khin Kalkhas Yunanlara, Troyallar yenebilmeleri iin Herakles'in yayna ihtiyalar olduunu syledi. Odysseus adaya dnd ve Philoktetes'i ve yayi Troya'ya getirdi. Philoktetes yileti ve Paris'i teke tek arpmada ldrd.

Troya'nn Yenilgisi Paris'in lmnden sonra, Helena ile, kardei Deiphobos evlendi. Odysseus, Akhilleus'un olu Neoptolemos'u Troya'ya getirdi, ona babasmn zrhn verdi. Athena, Epeios'a, iinde en byk Yunan savalarnn gizlenecei, ii oyuk bir tahta at yapmay retti. Bu srada Odysseus da dilenci klnda Troya'ya girdi. Onu tanyan Helena ile birlikte, Troya'y ele geirmek iin bir plan hazrladlar. Ama Helena daha sonra fikrini deitirdi ve atn karnnda gizli adamlar ele vermeye alt. Yunanlar, ah Troya surlarnn dna braktlar ve yakndaki bir adaya saklandlar. Troyallar attan kukulandlar, ama iki hain, bir Yunan armaan kabul etmemesi iin uyarlm olan Apollon khinine saldrnca, tahta at ieri aldlar. Sonra da savan kesin olarak sona erdiini sanp byk zaferlerini kutladlar. Gece olup Troyallar uykuya dalnca, Odysseus, Menelaos, Neoptolemos dahil atn iinde gizlenmi Yunanlar dar kp, kent kaplarn, bekledikleri adadan gizlice dnm olan Yunan ordusuna atlar. Yunanlar, bu byk kenti yamalayp atee verdiler. Menelaos, Dephobos'u ldrerek Helena'y geri ald. Hektor'un ailesindeki kadnlar tutsak edildi; Troya'nn sava kaybetmesi halinde bunun byle olaca zaten biliniyordu. En baarl Yunan savalar, bu durumda artk Troyal kadnlarn en nde gelenleri demek olan zel onur dlleri kazanm oldular. Agamemnon, Apollo'nun akna mazhar olduu halde onu reddeden Hektor'un kz kardei Kassandra'y istedi. Odysseus Hekabe'ye, Priamos'u ldren Neoptolemos ise Andromakhe'ye talip oldu. Hektor'un olu Astyanaks, Neoptolemos veya Odysseus tarafndan dadsndan zorla alnd, bir kuleden veya Troya surlarndan aa atlarak ldrld. Odysseia: Sunu Odysseia, lyada ile konu btnl gsterdiinden ve ikisi de Homeros tarafndan yazldndan, lyadann balangcndaki aklamalarn ou iki destan iin de geerlidir. Bu giri blm tarihsel arkaplann, Homeros ve szl gelenein, Homeros' un deeri ve ekiciliinin, Homerik kahramann, kadnlarn rolnn ve Homeros'ta tanrlarn oynad roln deerlendirilmesini ierir. Troya Sava'na yol aan gelimeleri ieren ndeyi'le devam eder. lyada ile Odysseia Arasndaki Farklar

lyada ile Odysseia arasnda yle temel farkllklar vardr ki baz bilim adamlar, yazarlarnn baka kiiler olduunu dnr. ou bilim adamysa lkini genliinde, ikincisini yallnda olmak zere iki destann da Homeros tarafndan yaratld kansndadr. ki destan arasndaki temel fark, Odysseiann, belki de edebiyattaki en byk, muhteem bir macera yksyken; lyada'da, kiisel istekleriyle toplumun ihtiyalar arasndaki elikiyle kar karya gelen insan kiiliinin ciddi, dramatik biimde resmedilmi olmasdr. Dolaysyla, Odysseia'da dm lyadadakinden daha farkldr.. Odysseia Yunan ve Troyal kahramanlarn kahramanca ilerini ve psikolojik elikilerini anlatmak yerine, Odysseus'un uzun ve zorlu yolculuunu anlatmaktadr. lyadann kahramanlarndan biri olan Odysseus, Troya'dan dner ve kralln yeniden ele geirmeye alr. Odysseus'un yolculuu onu, canavarlar, devler, bycler dahil folklorda bulunan btn karakterlerle karlatrr. lyada ise daima gerek dnyadadr. Odysseia'da Homerik kahraman, lyada'da sahip olduundan farkl glere ihtiya duymaktadr, nk ok farkl rakiplerle karlar. (Odysseia'da kahraman sava meydannda deildi) Yine cesaret ve kararllkta areteye ihtiyac vardr, ama sava olarak ihtiya duyulan g ve yetenekten ok zihinsel arete stnde durulmaktadr. lyada'da nemli rol oynayan grkem ve onur dl kazanma Odysseia'da arkaplanda kalr; orada yaamda kalmak ana konudur. Ahlaki konular da Odysseia'da lyada'dan daha nettir. Odysseia'da karakterlerin ou kahramanca davranr; lyada'da ise daha karmak karakterler vardr ve iyiyle kty bir arada ierirler. Homeros'un Odysseia'da iyiye ve ktye kar yaklamnda kahramanlar yaamda kalr, tanrlar serserileri cezalandrp ldrr ve yk mutlu biter. Tersine, lyada'da en iyi kahramanlar hatalar yapmakta, lmektedir ve yknn sonu mutsuzdur. Ayrca, Odysseia'da kahramanlar, lyada'dan daha fazla Miken toplumundan kesitler olutururlar. Homeros dilencilere ve Odysseus'un malna el koyan soylularn srleri otlatan uaklarna daha fazla yer verir ve baz hizmetilerin nemli rolleri vardr. Odysseiann birok blmnde kadnlar iktidar sahibidirler ve aka eylemlerde egemen konumdadrlar. rnein tanra Kalypso, Odysseus'u adasnda yedi yl tutsak olarak tutar; tanra Kirke de gl ve korkutucu bir bycdr. Odysseus'un kars Penolope edebiyattaki en byk kadn kahramanlardan biridir. Zekidir, yaratcdr ve kocasyla ailesine sadktr. Odysseus'a yirmi yl sadk kalr ve taliplerini atlatr; Odysseus'u ancak snadktan sonra koca olarak kabul eder. lyada'da Homeros; kadnlardan ok, kral ve prensler stnde durmaktadr. Yama ve savalarn en yksek mevkideki kadnlar bile nasl tutsak drdn vurgular. Son olarak, Homeros Odysseia'da ilahi adalet kavramn kullanmaktadr; lyada'da bir tanr bir lmly kendi kiisel arzularyla cezalandrp dllendirir. Odysseia'da ise doru davranmayan cezasn bulur. Poseidon, Odysseus'un yolculuunu uzatr, nk olu Kyklop Polyphemos'un gzn karm,

sonra bununla vnmtr. Daha sonra Athena, Odysseus ve Telemakhos'un, Penelope'nin btn taliplerini ldrmelerinde srar eder. lyada'da ise bir kahraman ve ordu, Yunan ve Troyallara kar kiisel sevgi veya nefret duygular nedeniyle daima bir tanrnn yardmn, bir baka tanrnnsa ktln grr. Troya Sava'ndan Dn Yunanlarn Troya'y yamalamasndan sonra kalanlar evlerine doru yola karlar. Kahramanlar on yldr evlerinden uzaktadrlar ve krallar yokluklarnda yurtlarndaki siyasal istikrarszlk dnemlerinde olan nemli deiikliklerden korkmaktadr. Odysseus'un da byk tehlikelerle karlamas olaandr. Ancak Odysseus'un memlekete dnte karlat glkler, siyasi istikrarszla balanamaz. Odysseus, thaka'ya dnerken, Poseidon'u yok sayar ekilde davranr ve Poseidon tarafndan cezalandrlr. te yandan, her zaman Odysseus'un akl hocas olmu Athena, Phaiakia'ya ulaana dek ondan yardmn esirgemitir. Athena Odysseus'a, amcas Poseidon'un isteklerine kar koymayacan anlatr. Ama onun bu tavr Troya'nn daha byk hikyesinin bir paras olan bir olaya dayanyor olabilir. Lesches'in Kk f/j/adu'snda Odysseus, Athena'nn arkada Pallas'n heykeli Palladium'un Troya surlar erisinde kald srece, kentin feth edilemeyecein i renir. Odysseus ve Dio-medes kente bu nedenle gizlice girip heykeli alar. Arktinos, Troya'nn Yamalanmas adl eserinin sonunda Athena'nn, bu hrszlk yznden lkeye dnen Yunanlar cezalandrmay planladn belirtir. Balca Karakterler (Roma adlar parantez iindedir.) Odysseus (UIysses): Kahraman Laertes'in olu; thaka kral; Penelope'nin kocas; Telemakhos'un babas; Troya Savann, eve ancak uzun ve g bir yolculukla dnebilen kahraman; strateji ustas. Penelope: Odysseus'un sadk kars; Telemakhos'un annesi; thaka kraliesi. Teiemakhos: Odysseus ve Penelope'nin olu. Eurylokhos: Dn yolculuunda Odysseus'dan sonraki ikinci kumandan. Aiolos: Rzgrlarn yneticisi. Polyphemos: Poseidon'un olu Kyklop. Teiresias: Odysseus'un geleceini okuyan kr khin. Agamemnon: Troya Sava'nda btn Yunan kuvvetlerinin kumandan. Akhilleus: Troya Sava'nda en byk Yunan kahraman; sava Neoptolemos'un babas.

Ajax: Troya Sava'nda ikinci en byk Yunan savas; Telamon'un olu. Herakles (Hercules): Troya Sava'ndan nceki en nl Yunan kahraman; on iki greviyle bilinir. Antinoos: Penelope'nin nde gelen talibi.

(Tanrlarn listesi iin bkz. s 32-34.)

Odysseia I. Blm [Odysseus Kalypso'dan ayrlr ve Phaiaklar tarafndan onurlandrlr. Onlara maceralarm anlatmay kabul eder.) Anlat tanra! Bin bir dzenli Odysseus, Priamos'un salam duvarl koca kenti Troya yamalandktan sonra nasl oradan oraya dolamak zorunda kalmt. Bu yolculuklarnda ok insanla tant, ama tuzlu denizde yolculuk ederken karlat aclar ok daha fazlayd. Amac yoldalaryla sa salim evine dnmekti. Bu amacna kendisi eriti; ama iyi kararlarna karn yoldalarn kurtaramad, nk srlarn yiyip gnein efendisi Helios'u kzdrdlar. Sonularn gremeyip aptallklarn canlaryla dediler. Tun giysili Yunanlar Troya'y ele geirip yamalamalarnn zerinden on yl geti. On yllk savatan ve dn yolculuundan sa kalanlar imdi evlerinde gven ve huzur iindeler. Yalnzca bin bir dzenli Odysseus hl thaka'daki evinden uzakta. Tanra Kalypso onu yedi yl boyunca adasnda tutsak etti, gzelliinin ve lmszlk nerisinin ona karsn unutturacan, kendisiyle evleneceini sand, ama onu kandramad. Odysseus her gn arap rengi denizin kysnda tek bana oturur, karsnn ve evinin zlemiyle alard. Mevsimler gelip geti, sonunda lmsz tanrlarn, bu kadar snamadan sonra, Odysseus'un memleketi thaka'ya dnmesini istedikleri yl geldi. Ama hl zgr deildi, huzuru yoktu ve ailesinden uzaktayd. Tanrlarn hepsi Odysseus'a acdlar; denizlerin efendisi ve yerleri sarsan Poseidon'un nefretiyse, Odysseus lhaka kylarna ulaana kadar gemedi. Odysseus, Poseidon'un olu gl Kyklop'u, tanrbenzeri Polyphemos'u kr etmiti. Poseidon cn Odysseus'u ldrerek alabilirdi, ama Odysseus'u bir garip gibi oradan oraya dolatrarak cn almay yeledi. Odysseus'un Kalypso'yla kalnn sekizinci ylnda, parlak gzl Athena Zeus'a, "Yreim bilge Odysseus iin daralyor, bu talihsiz, mutsuz adam iin. Kalypso onu, istemedii halde aal adasna kapatt" dedi, "niin ona o kadar kzyorsun da Kalypso'nun onu kapatmasna izin veriyorsun? At yetitirici Troyallarn lkesinde sana yeterince kurban sunmad m?" Bu szlere babas, bulut toplayc Zeus yle yant verdi: "Tanr benzeri Odysseus'u unutamam; o lmsz tanrlar onurlandrr ve btn lmllerin en stndr. Fakat birok baka lml gibi, aptal davranyla kendi bana birok talihsizlik getirdi. Polyphemos'u kr etmekle kardeim Poseidon'un

dinmez fkesini ekti. Ama uzun zamandr ac eken Odysseus'un evine dnebilmesi iin bir yol tasarlayalm. Artk denizlerin efendisinin yreini yumuatmasnn zaman geldi; btn tanrlarn isteini grmezlikten gelemez." Zeus, olu klavuz Hermes'i ard ve ona: "Nympha Kalypso'ya yiit Odysseus'a bir sal yapp ayrlmas iin izin vermesini emret" dedi. "Yirminci gnde birok acdan sonra, thakallarn lkesine varacak. Onu tanr gibi onurlandrmalar kaderinde yazl ve onu, Troya'da kazandndan daha ok aln ve tun armaanla evine gnderecekler." Hermes Kalypso'nun adasna ulanca onunla serbeste konuabildi; nk Odysseus tek bana uultulu denizin kysnda oturmu alyordu. Bir kadnn, kentinin insanlar iin cann veren, cesareti, yetenei ve gcyle, tutsak dp kle edilecekleri gn geciktiren kocasn gzyalar iinde kucaklamas ve bu gzyalarnn, gururlu fatihlerin onu srtndan mzraklaryla drtp zorla tutsak almas ve yeni klelik yaamna gtrmek istemelerinin yreindeki acsn ifade etmesi gibi, Odysseus da sonu gelmeyen tutsaklndan duyduu ac ve umutsuzlukla gzya dkyordu. Hermes gidince Kalypso, Odysseus'a yaklat ve "Artk alama mutsuz ruh, seni brakacam!" dedi. "Ancak nndeki aclar bilsen kesinlikle benimle burada kalmay seerdin." Odysseus yantlad: "lml karmn seninle karlatrlamayacan biliyorum, ama yine de onu zlyorum. Baz tanrlar arap rengi denizdeki yolculuumu zorlatrsa bile dayanacam; nk ektiim bunca aclarla metin bir yree sahibim." Yiit Odysseus on yedi gn boyunca tuzlu denizde salnn stnde yol ald. Yerleri sarsan tanr onu fark ettiinde krek sever Phaiaklarn dalar solgun biimde grnyordu. Odysseus'u frtnalarla devirmek iin son frsat olduunu kavrayan Poseidon, g karartmak iin frtna bulutlarn toplad; en gl rzgrlan ard ve atall mzrayla gl dalgalar yaratt. "imdi kesinlikle leceim" dedi Odysseus. "Burada tek bama onursuz leceime Troya'da kahraman gibi lsem ne iyi olurdu! O zaman doru drst cenazem olurdu ve insanlar yaptm byk ileri anlatrlard." Odysseus salna tutunurken dalgalar onu, bir o yana bir bu yana savuruyordu. Bir deniz tanras frtna karsnda gsz olduunu grp yardmna geldi. "Yamam al" dedi ona, "onu gsne koyup yz. Karaya vardnda onu gene arap renkli denize at." Odysseus iki gn iki gece uultulu denizde dalgalarn stnde yzd. Gl parmakl afak nc gn klarn gnderdiinde karaya yakn olduunu grd. Ama parlak gzl Athena ona, denizin daha sakin olduu taraftan yzmesini ve gven iinde bir sahil veya iskele aramasn tlemese kayalara arpp paralanabilirdi. Odysseus sakin bir rman azna vard ve karaya doru yzd. Tanrann yasman denize att, aalarn arasnda kuru, kuytuda bir yer buldu. Yapraklardan oluan yatakta uyumaya balad.

Bu srada Athena, Phaiak prensesine en sevdii arkada biiminde grnd ve onu bir grup arkadayla amar ykamaya dereye yollad. Odysseus uyanp onlar grnce, prenses yabancy sarayda baba ve annesiyle konumas iin kibarca davet etti. Phaiakia'da geen sre iinde Odysseus'a onurlu bir konuk olarak davranld. yi bir gece uykusundan sonra, kral sofrasna arld ve bir ozan lirinin eliinde Troya Sava'nn arklarn syledi. Kral bu yklerin konuunun gzlerini yaarttn fark edince, Odysseus'u neelendirmek iin atletizm yarmalar dzenlenmesini ve Phaiaklarn boks, gre ve komadaki yeteneklerini sergilemelerini emretti. Odysseus, Phaiak genlerinin yeteneklerini beenince kraln olu ona sordu: "Efendim, bize yabanc da olsan, hangi yeteneklere sahip olduunu gsterir misin? Bir erkek, atletizm yarmalarnda mkemmellie erierek byk grkem kazanr. Bu aban yreindeki zntleri datr. Ve gitme konusunda yrein rahat olsun. Hzl kara gemilerimizden biri imdiden seni evine gtrmeye hazr." Odysseus karlk verdi: "Kibar prens, davetini kabul etmemi bekleme. Zihnim ac ve yorgunlukla dolu, atletik yarmalarla deil; yreim eve dnmekten baka bir ey duymuyor." Odysseus'un yantn duyunca olaanst iyi bir grei olan bir arkada, "Yabanc davetimizi kabul etmiyorsun, nk yaracak yetenein yok. Atlet gibi grnmyorsun! Daha ok basit bir tccar gemisinin kaptanna benziyorsun ve aklnda yalnzca ykn var, yrein de edecein krla dolu" dedi. "Gen adam" diye karlk verdi Odysseus, "szlerin kaba, hakaret edici ve aptalca. lmsz tanrlar her lmlye, grnleri, zeklar ve gsterileriyle ayn armaanlar vermezler. Birinin grnnde zel hibir yan olmayabilir, ama yle bilge szler eder ki duyanlar memnun olurlar. Bir bakas tanr gibi bir vcuda sahip olabilir, ama szleri ok basittir, rnein sen, ok yakklsn, ama yarglarn doru deil." Sonra harmanisini bile karmaya gerek grmeden yarmalarda kullanlanlardan ok daha ar ve iri bir diski ald ve bileinin ufak bir hareketiyle tarlalara doru frlatt. Hzl kara gemileriyle nl uzun krekli Phaiaklar huu iinde en uzaktaki iaretlerini ap giden diske baktlar. Gen greinin dili tutuldu. Odysseus "Bununla yar gen adam!" dedi, "veya iinizden isteyen varsa benimle boks, gre, hatta kou yarnda yeteneini snasn. Ev sahibim dnda hepinizle yarrm; konuun kendisini arlayan kiiyle yarmas uygun deildir. Her dalda yerimi alacam grrsnz." "Troya'da tanr-benzeri Herakles'in yayn kullanan Philoktetes dnda, imdiye kadar yeryzne gelmi lmller iinde en iyi oku benim. Uzun glgeli mzra, herkesin okundan daha uzaa atarm. Ancak komada bir Phaiak beni belki geebilir, nk buraya yaptm uzun sal yolculuu bacaklarma arlk verdi." Kral baka elenceler dzenlenmesini istedi: Dans yarmalar, nl ozanlarn arklar ve iyi yemek... Bylece belki byk aclar ekmi konuklan, uzun krekli Phaiaklar arasnda kaln hayranlk ve zevkle anard.

Kraliyet ailesi ve soylular Odysseus'a, yetenei olmadn syleyen gencin verdii gm kl da dahil, dostluk armaan-lan sunduktan sonra, kral dedi ki: "imdi, ozanlarmzn Troya arklarndan bu kadar etkilenen, bizim iin karde gibi deerli onurlu konuumuzu dinleyelim." "Bize adn ve lkeni, ok gemeden seni arap renkli denizin zerinde gtrecek hzl geminin hedefini syle. Bize grdn yerleri, rastladn insanlar anlat. Yabanilerden ve konuklarn iyi karlamayanlardan, yabanclar dosta aralarna alp lmsz tanrlar onurlandranlardan sz et. Ve bize tun giysili Yunanlarn, at yetitiricisi Troyallarn yklerinin neden gzlerini yaarttn anlat. ok sevdiin biri veya bir akraban sava l atarken orada lmle mi karlat? Bir lmlnn, hatta daha domam birinin yaam ipliini, bakalarnn dinleyecei bir ark yaratmak iin tanrlar dokur." II. Blm (Odysseus Phaiaklam, Lotus Yiyenler ve Kykloplarla olan maceralarn anlatr.) thaiakiann, denizcilie tutkun insanlar lkesinin kral, Odysseus'u yksn anlatmas in tevik etti. Bin bir dzenli Odysseus da anlatmaya balad. Ben Odysseus'um, Laertes'in olu... lkemin ad thaka. Tun giysili Yunanlar ve at yetitiricisi Troyallar arasnda ok dzen bilen biri olarak tannrm. lmsz tanrlar bile benim yaptklarm bilirler. Ozanlarnz size Yunanlarn Troya'daki savandan sz ettiine gre, ben de Priamos'un koca kentinden thaka'daki evime dnmek iin yaptm uzun yolculuu anlataym. Onuncu gn Lotus Yiyenlerin lkesine vardk. Burann balk lotus bitkisinin ieini yer. Taze su almak iin durduumuzda, adamm blgeyi ncelemeye gnderdim. Lotus Yiyenler insanlar ve konuklar sevdiklerinden, adamlarma, tatsnlar diye bal tatls lotusu verdiler. Ama bunu yer yemez adamlarm, bize katlp yolculua devam etme isteini yitirdiler, yalnzca Lotus Yiyenlerin arasnda kalp lotus iei yemeyi arzuladlar. Onlar bulmak, gzyalar iinde gemimize srklemek ve bizimle gtrmek iin skca sralara balamak zorunda kaldm. Neyse ki bakas lotusun tadna bakmadan bu lkeden ayrldk. Sonra Kykloplar lkesine geldik. Zengin topraklarnda rahat iinde yaayan tek gzller rk... Zamanlarn yabani buday, arpa ve zm toplamakla geiriyor ve koyunla keilerine bakyorlar. nsanlar da bitkileri kadar serbest. Her aile dalardaki derin maaralarda yayor ve kendi yasalarn koyuyor. Orada demirleyip da keileriyle len yaptk. afak ertesi gn stmze doduunda, yoldalarma "Ben gemimi ve yoldalarm alp Kykloplarn yabanilerden ve konuklarn iyi karlamayanlardan m, yabanclar dosta aralarna alp lmsz tanrlar onurlandranlardan m olduklarna bakacam, siz burada kaln" dedim.

ok uzaklamamtk ki, kyya ok yakt yksek bir maara grdk; geceleri burada koyun ve keilerin kald anlalyordu. En iyi on iki adamm setim; teki yoldalarmza, arkada kalp gemiyi beklemelerini syledim. Kt bir karlamaya kar nlem olarak yanma biraz yiyecek ve tatl arapla dolu koca bir tulum aldm. Koca maaray rahat rahat inceliyorduk; orada yaayan Kyklop, srsn otlatmaya karm olmalyd. En azndan grnrde yoktu. Birok peynir sepeti grnce yoldalarmdan biri: "Bu peynirleri niye gemilerimize gtrmyoruz?" diye sordu, "sonra kei ve koyunlar iin dner ve buradan gideriz." O kadar abuk ayrlmak istemiyordum, ate yaktk ve dnmesini beklerken, Kyklop'un peynirinden yedik. kzleri zme zaman gelince, bir dev gelip maaraya girdi. Alak tepelerin arasnda koca bir zirve nasl tek bana durursa, teki insanlardan yle farkl ve yksekti. Bu canavar grnts karsnda maarann karanlk yerine katk, onun bizi grmeyeceini umuyorduk. Dev Kyklop maaraya kucak dolusu odun ve saaca hayvanlar getirdi. Erkekleri, yapt ta duvarn dnda brakt. Sonra maarann giriini yirmi iki tekerlekli arabann kprdatamayaca kocaman bir kayayla kapatt. Kayay kolayca kaldrp hi zorlanmadan yerine koymutu. Akam yemeini hazrlayp yemek ateini yakarken, bizim maarann derinliklerinden seyrettiimizi fark etti. "Siz yabanclar da kimsiniz?" diye sordu. "yi niyetle mi geldiniz yoksa dert aan korsanlar msnz?" Koca boyundan ve derin sesinden korkmamza karn yantladm: "Biz Troya'dan evimize dnen Yunanlarz. Rzgr bizi buraya att ve gariplerin koruyucu tanrs Zeus adna senden konukseverlik bekliyoruz." "Biz Kykloplar Zeus'u onurlandrmayz" diye yantlad, "nk biz o tanrlardan ok daha iyiyiz. Nasl karar verirsem size yle davranacam. Syleyin bana, gemilerinizi nereye demirlediniz?" Bir tuzak olduunu anlayacak kadar akll olduumdan, "Yerleri sarsan Poseidon, gemilerimizi sizin kayalklarnzda paralad" diye yantladm; "canmz zor kurtardk." Tek yant ayaa kalkmak, iki yoldam yakalamak ve maarann duvarna arpp ldrmek olduSonra onlar paralad, eti, kemii, her eyleriyle yedi; stn iti, koyunlarnn arasna, maaraya uzanp uyudu. Uyku umudumuz kalmamt. Korku, ac ve dehet iinde afa bekledik. Gizlice uyuyan canavara yaklap keskin klcm gsne saplamay kurdum. Neyse ki biraz daha dnnce, elimi silahmdan ektim. Onu ldrseydim, lm ok gemeden bize de gelecekti. Maarann giriini kapayan kayay, bu gl Kyklop'tan baka kim yerinden oynatabilirdi? Gl parmakl afak tanrlara ve lmllere klarm yollar yollamaz Kyklop uyand, ateini tazeledi, hayvanlarn sad. Sabah ilerini bitirince, gene iki adamm kapt, paralad ve eti, kemii, her eyiyle yedi.

Girii kapatan koca kayay kolayca yana ekti, koyun kei srsn avluya kard, sonra yorgan eker gibi koca kayay rahata yerine koydu. Dadaki ayrlara giderken slk aldn duyduk ve ses duyulmaz olup sessizlik balaynca, bu zaman onu cezalandrmak ve daha nemlisi kamak amacyla plan yapmak iin kullanmam gerektiini anladm. Bana baar getirsin diye parlak gzl Athena'ya dua ettim. Sonunda tatmin edici grnen bir plan yaptm. Canavar Kyklop, maarann tabannda, koyun alnn yannda, kurutulup sonradan kullanlmak zere kocaman taze bir zeytin dal brakmt. O kadar bykt ki, tuzlu denizi gemek iin yaplm yirmi krekli kocaman bir tccar gemisine direk olurdu. Aatan bir kula kestim ve yoldalarma dzeltmelerini syledim. Sonra bir ucunu sivrilttim ve atete kzdrp sertletirdim. Sonunda onu maarann dibinde yl gbrenin iine sakladm. Sonra yoldalarmdan, kaz kaldrp canavar oban uyuduunda tek gzne saplamak iin kimin bana yardmc olacan kurayla semelerini istedim. ansma kura, istediim drt kiiye kt. O akam dev Kyklop maarasna dnd; bu kez btn kei ve ynl koyunlarn, ko ve tekelerle birlikte ieri ald. Her zamanki gibi zorlanmadan kayay yerine koydu ve her zamanki akam ilerini yapmaya koyuldu. Ama akam yemei iin iki adamm daha yakaladnda, ben de hazrdm. Tatl krmz arabmdan bir tas sunarak cana var obana seslendim: "Kyklop, nsan eti yemeine bu tatl kr mz arap elik etsin" dedim, "bunu gemimizden armaan olarak kabul edersin ve evimize dnmeye yardmc olursun diye getirmitim." Kyklop szlerimi dinledi, ellerimden tas ald ve sonuna kadar iti. Tad o kadar houna gitmiti ki daha istedi. "Yce gnlllk edip bana daha ver ve adn syle" dedi. "Ben de karlnda sana bir armaan vereceim. Biz Kykloplarn da arap veren zengin asmalar var, ama seninki ambrosia veya tanrlarn nektar olmal." Canavar oban byle konutu ve ilki gibi ikinci tas da sonuna kadar yuvarlad. kez ona arap verdim, nde de, aptalca tas sonuna kadar bana dikti. Artk arap ban dndrmeye balamt, ben de ona kur nazlkla "Kyklop, sorduun gibi ben de adm sana syleyeceim, ama karlnda yabancnn hakk olan, sz verdiin armaan isterim" dedim. "Annemin, babamn, btn arkadalarmn bana verdii ad, Hi kimse." "yleyse Hi kimse" dedi Kyklop, "sana armaannn m olduunu syleyeyim. Seni en son yemeye karar verdim!" Bu szlerle maarann iine yuvarland ve ak azndan arap dklrken orada sarho uyuyup kald. Hemen kaz gbrelerin altndan, sakladm yerden kardm ve ateten bembeyaz olana kadar scak kzlerin altn; soktum. Bu srada cesaret verici szlerle yoldalarm yreklendirmeye alyordum. Zeytin aacndan kazn sivri ucu scak tan parlaynca ateten ektim.

Yoldalarm cesaretle kazn ucunu dev Kyklop'un tek gzne kaldrdlar, ben de geminin kerestesinde delik aan adan gibi kaz dndre dndre bastrdm. Kazn yanlarndan kan fkrd ve gz yuvar yanarken, scaktan bembeyaz baltann souk suya girdiinde kard sesler gibi kklerinden ses geldi. Kyklop acyla bard, maarann duvarlar sesiyle yank tand. Kanl kaz gznden karp korkuyla katk. Maarann gerilerine saklanrken bizi bulamayacan umuyorduk, nk vahi biimde evreye saldryor, fkeyle kollarn sallyordu. Dev oban komu Kykloplar yardma ard, onlar da hemen geldiler. Maarann kapal giriinden seslenerek, "Polyphemos, bana kt ne geldi, lklarnla gece yans bizi niye uyandrdn? Biri srn m alyor? Yoksa biri hile veya zorla seni ldryor mu?" diye sordular. Ac iinde maarann iinden Polyphemos seslendi: "Hi kimse ldryor beni, gl deil dzenle" dedi. Arkadalar yant verdi: "yi, sana hi kimse zarar veriyorsa yalnzsn demektir. Hasta olmalsn. Baban Poseidon'a dua et." Bu tle gittiler, nk ona yardm etmek in yapacak bir ey bulamadlar. Uydurma admn baarsndan, yreim sevinle doldu. O zaman Polyphemos maarann giriini yoklayarak arad, koca kayay kapdan kaldrd ve kollarn ap oraya oturdu; koyunlaryla gemeye kalkarsam beni elleyip yakalayacan umuyordu. ok yakn olan lmden benim ve yoldalarmn nasl syrlacamz enine boyuna dnmtm. Kyklop'un besili, her biri kabark ynl kolarna bakarken, baarl olabileceini dndm bir yol tasarlamtm. Sessizce Polyphemos'un stnde uyuduu rlm dallar topladm ve kolar l gruplar halinde baladm. Her yoldam ortadaki koa baladm; teki iki ko, arkadam canavar obann kr yoklamalarndan kurtaracakt. Kendime en iyi kou setim. Srtna tutunup gvdesinin stne yayldm, parmaklarm kaln ynne geirdim. Bu biimde gecenin kalann geirdik. afak tekrar klarn gnderdiinde Polyphemos srsnn erkeklerini ayra yollad. Koyunlar yanndan geerken, parmaklarn ynl srtlarnda gezidiriyordu, ama arkadalarm bulmay beceremedi. Kolar onlar gven iinde dar tadlar. Sonunda benim setiim ko devin parmaklarnn altndan geti: "Neden sona kaldn, gzel koum" dedi dev. "Her gn otlamaya ilk sen kardn, rmaktan imeye ilk sen giderdin ve akam eve ilk sen dnerdin. Zavall obannn krlne yan!" "Hi kimse ok zalim ve zeki" dedi. "Bana kar arap kulland ve elbette baka hibir oyun beni alt edemezdi. Konuabilseydin bana, onun nerede saklandn sylerdin. Onu yle sert duvara arpardm ki, beyni maaramn talarna dalrd. Ama imdi de benim gazabmdan kaamayacak!"

Bu szlerle Polyphemos koumu brleriyle birlikte ayrlara yollad. Kyklop'tan kurtulduumuza emin olur olmaz arkadalarm zdm ve onun gzel kolarn gemilerimize srdk. Geride kalanlar bizi karlarken, Polyphemos'un yedikleri iin de aladlar. Gzyalar iin zaman yoktu ve yeni ykmz alp hemen arap renkli denize alma emrini verdim. Ama son bir sz sylemeden canavar Kykloplarn lkesini terk edemezdim. Barp sesimi duyurabileceim, ama gven iinde olduum bir yere geldiimizi anlaynca seslendim: "Polyphemos, maaranda arkadalarn yakalayp yediin adam gerekten de senin gcne denkmi! Zeus seni konuklarna bu kadar kt davrandn iin cezalandrd!" Polyphemos bu szlerime koca bir dan zirvesini koparp bize frlatarak karlk verdi. Yerleri sarsan tanr, olunun eline g vermi olmalyd, nk tam gemimizin nne den dev gibi kaya korkun bir dalga yaratt ve bizi kyya atb. Hemen uzun bir srk kaptm ve daha fazla tehlikeye uramadan gemiyi itip kydan uzaklatk. Sonra iki kat uzaklkta, gene barmaya hazrlandm. "Aptal kaptan" diye adamlarm heyecanlandlar, "canavar Kyklop'u kzdrmaya niin devam ediyorsun? Gemimize ilk saldrs bizi lmn kenarna getirmedi mi?" Szleri daha dikkatli olmam in beni ikna edemedi, fkeli yreimi bararak yattrdm: "Kyklop, bir lml, seni kim kr etti diye sorarsa ona kentleri yamalayan Odysseus de!" Polyphemos szlerimi duyunca homurdand, "yleyse ok eski bir kehanet gerekleti!" diye bard. "Daha iri ve etkileyici bir ziyaretinin kaderimde yazl olduunu umardm. Senin ufakln ve zayfln beni yanltt. arabn gzm karartacan da bilemedim. Geri dn Odysseus, kentlerin yamacs, seni daha iyi konuk edeyim ve babama sana hzl bir yolculuk nasip etsin diye dua edeyim. Yerleri sarsan tanr, senin iin dualarm duyar. Aslnda isterse gzm bana geri verecek gc var." "Cann alp glgeni aaya Hades krallna gnderebileceim kadar, yerleri sarsann gzn iyiletiremeyeceini de biliyorum" diye yantladm. O zaman Polyphemos kollarn kaldrp babasna dua etti: "Poseidon, denizlerin efendisi, gerekten benim babamsan ve ben senin olunsam, Odysseus evine varamasn. Eer evine, dostlarna varmas deimeyecek kaderse, bu ok uzun zaman alsn. Tek bana aclar iinde dnsn, btn dostlarn kaybetsin. Kendisinin olmayan bir gemiyle dnmek zorunda kalsn ve evinde byk dertler bulsun." Gl Kyklop byle dua etti ve denizlerin efendisi onun dualarn duydu. O zaman Polyphemos btn gcyle bize ok d,ha byk bir kaya frlatt. Gemimizin arkasna dt ve yalad korkun dalga bizi ileriye frlatt. Orada teki gemilerimizle birletik. Kyklop'un kolarn paylatk ve Olympos'un efendisi Zeus'a kurban kestim. Gl parmakl afak klarn tanrlara ve lmllere gnderdiinde yolculuumuza devam ediyorduk. Yreklerimiz, kaybettiimiz yoldalarmz iin acyla doluydu, ama lmden kurtulduumuz, iin sevinliydik.

III. Blm ODYSSEUS, Aiolos, Laistryganlar ve Kirke ile olan maceralarn anlatr.) Sonra lmsz tanrlarn sevgilisi Aiolos'un lkesine geldik. Zeus, Aiolos'u rzgrlarn bekisi yapt; o istedii rzgr sakinletirip azdrabilirdi. Geni, mutlu ailesiyle yzen bir adada yaard. Aday tuntan bir duvar evirirdi ve tuzlu denizle melal duvar arasnda dik yamalar vard. Aiolos bizi bir ay arlad ve Troya Sava'ndaki btn yklerimi dinlemek istedi. Yolculuumuza devam etmek istediimizde, Aiolos elime btn frtna rzgrlarn ieren kocaman bir tulum verdi. Ykc rzgrlar byle kapalyken, hzla ve gven iinde thaka'ya gidebilecektik. Tulumu parlak gm telle skca balad, en hafif rzgrn bile kmasna olanak yoktu. Sonra tulumu koca karnl gemime koydu, bat rzgrn estirdi ve bizi uurlad. Dokuz gndz, dokuz gece arap rengi denizde yol aldk. Onuncu gn afak doduunda, thaka'ya o kadar yakndk ki, karada insanlarn yaktklar ateleri grebiliyorduk. O zaman yreim gevedi ve uykuya yenik dtm. Kolum bacam yorulmutu; eve abuk dnelim diye o kadar istekliydim ki ana yelkeni kendim kullanmtm. Yoldalarmn, Aiolos'un bana tulum dolusu altn ve gm verdiini ve bunu onlarla paylamadm sandklarm bilmiyordum. Onlar duymayacamdan emin olur olmaz, birbirlerine "Bakn, o kadar sevilen ve onurlandrlan Odysseus nasl biri. Nereye gitse armaanlar alyor! Gemilerimiz Troya'dan ald hazinelerle dolu ve imdi Aiolos ona daha da armaan verdi. Ama biz armaansz dnyoruz! O uykudayken, Aiolos'un verdii torbay ap ne kadar altn, gm var bakalm!" Bylece tulumu zdler ve btn frtnalar dar urayp bizi ak denize att. Geminin sallanmas beni uyandrd. Duyduum lk acyla uultulu denize atlayp canmn Hades krallna inmesini arzuladm. ok gemeden yreim daha bilgece dnmemi salad ve kaderime raz oldum. Rzgr, yoldalarmn akn baklar arasnda gemilerimizi Aiolos'a geri gtrmt. Taze su almak in kyya ktk ve bir kez daha Aiolos'u ziyarete gittik. "Neden dndnz Odysseus?" diye sordu aknlkla. "Hangi vicdansz tanr sizi cezalandryor? Sizi o kadar iyi bir armaanla yola koyduk ki, hi sorun olmadan eve varm olmanz gerekirdi." Yreimde acyla yantladm; "Ben uyurken yoldalarm dert kardlar. Ama bizi bir kez daha gzellikle uurlayabileceini biliyorum, yeter ki bunu iste." O zaman Aiolos konukseverlikle deil gazapla konutu: "Bu aday hemen terk edin!" diye bard, "btn yaratklarn en istenmezi oldunuz! Buraya dnmeniz lmszlerin sizi sevmediini gsteriyor, ben de lmsz tanrlarn nefret ettiklerine yardm edemem." Sonra beni sarayndan kartt.

Yreklerimiz acyla dolu denize aldk. Aptal hareketimiz yznden yolculuumuzda bize en hafif rzgr bile yardm etmiyordu. Herkes krek ekmek zorunda kald. Bylelikle alt gece ve gndz yol aldk. Gl parmakl afak, tanrlarn ve lmllerin stne klarn yolladnda, Laistrygonlarn lkesine gelmitik. Burada gece o kadar parlaktr ki, uykusu olmayan biri gndz sr, gece de koyun otlatarak iki kat cret kazanabilir. ki yannda dik uurumlar olan gzel bir liman gryorduk. Rhtmn aznda iki burun birbirine yaklayor, tuzlu denizden buraya dar bir giri oluturuyordu. On bir gemim, korunakl liman sularna girdi; byle iyi korunmu bir yerde dalgalarn hareketinden korkulmayacandan, kaptanlar yan yana demir attlar. Ben, kara gemimi limann dnda, ak denizin uurumlarla birletii yerde demirlemeye karar verdim. Halatlarmz uurumun dibindeki sudan kan bir kayaya baladk; kule gibi bir ykseklie kp evreyi inceledim. Toprak ekilmemiti; grnrde ne insan ne kz vard. Ama duman ykseliyordu. Gemime dndm ve yoldalarma kyya kp burada ne tr insanlar yaadn renmelerini emrettim. Adamlarm bir araba yolundan ilerleyip, kent halk iin taze su kayna olduu belli olan bir emeye geldiler. Orada .ladklar bir kza kendilerini tanttlar ve buray hangi kraln ynettiini sordular. Kz, onlar ana babasnn evine yollad. Eve girince annenin da gibi olduunu grp korktular. Kzn annesi hemen kocasn ard, o daha da iriydi. Gelir gelmez adamlarmdan birini kapp yedi. teki iki adamm hemen kap gemiye geldi. Kral btn gcyle bard ve sesi btn kentte yankland, dev srsn toplad. Kule gibi uurumun stnde durup, limanlarnda demirli gemilerimize kocaman kayalar frlattlar. Y. -Malarm balk gibi gvertede avladlar ve l veya canl yemek iin evlerine gtrdler. Dev rknn gemimi kefetmesini beklemeden halatlar klcmla kestim, yoldalarma krek ekmeleri emrini verdim ve denize aldm. Yreklerimiz ac ve sevinle doluydu. Bir kez daha lmden kurtulduumuz iin seviniyorduk, ama on bir gemideki yoldalarmz Hades'in krallnda brakmtk. Daha sonra bulduumuz gzel limanda dinlenmek iin durduk. afakta klcm ve mzram aldm, adada insan var m, bakmaya gittim. Yksek bir noktaya ktm ve aada ormanlk yerde ina edilmi bir yapdan duman ktn grdm. Tek kiinin bu evi incelemesinin akllca olmayacana karar verdim ve gemime dndm. Orada arkadalarm ikiye bldm, biri grubu iyi yrekli Eurylokhos'un emrine verdim, teki grubu kendim aldm. Ormandaki evi kim inceleyecek diye bir miferde kura ektik. Eurylokhos'a kt ve yirmi iki adamyla ayrld. Heyecandan alyorlard; bamza gelen bunca iten sonra bu da alacak bir ey deildi.

ok gemeden, ormann iinde alm bir yerde, cilal tatan yaplm bir evin kapsna ulatlar. Yapnn evresinde da aslanlar ve kurtlar vard. Eurylokhos'un adamlarna saldrmak yerine, ok dosta kuyruklarn sallayp ellerini yaladlar. Kpeklerin yemekten dnen efendilerinin evresinde dolanmas gibi, bu aslan ve kurtlar da arkadalarmn evresinde dolandlar. Eurylokhos ve adamlar, ellerinin altnda byle korkun hayvanlarla, l gibi kprdaman duruyordu, yrekleri korkuyla dolmutu. Adamlardan biri "Arkadalar dinleyin, tezghta alrken sevimli arklar syleyen bir kadnn veya tanrann sesi geliyor; onu yardma aralm" dedi. Seslenince, ark syleyen kadn hemen kapy ap onlar ieri davet etti. O kadar gzel ve dostayd ki, adamlarn hepsi hemen aptalca ona katldlar; bir tek, daha dikkatli olan Eurylokhos darda kald. Seyredip dinledi, ama hibir adam tekrar grnmedi. O da hzla kara gemimize dnd ve olanlar bize anlatt. Szlerini bitirince hemen yaym omzuma astm, koca tun klcm aldm ve Eurylokhos'dan, beni kadnn evine gtrmesini istedim. "Hayr, beni bir daha oraya gtrme" diye yalvard, "giden oradan kamaz! Bunun yerine, hl canl ve hayattayken, bu aday hemen terk edelim!" Eurylokhos'u kara gemide brakp tek bama kadnla karlamann daha doru olacana karar verdim. Ta eve yaklayordum ki, klavuz Hermes gen bir adam biiminde nme kt. Elimi skp dedi ki: "ansz adam! Hl bilmediin yerlerde tek bana m dolanyorsun? Bu kez nereye gidiyorsun? O evde korkulu tanra Kirke yaar! O, insanlara k veren Helios'un kz, ama babas gibi lmllerin dostu deil. Hayvanlarn ve insanlarn huylarn deitirecek ilalar kullanmay sever." Hermes devam etti: "Gzel sal Kirke, arkadalarna yemek gibi grnen bir ila verip onlara evlerini unutturdu. Asasnn dokunuuyla onlar domuza evirdi ve onlar ala kapatt. imdi yoldalarm, akllar deimese de, domuzun grntsne, biimine, sesine sahip. imdi evin iindeler, domuzlarn sevdii yiyecekler arasnda talihlerine alyorlar." "Onlar kurtarmaya m geldin? Umudun buysa, bunu yardm almadan yapamayacan sana syleyeyim; Kirke seni de domuza evirip arkadalarnn yanna katar." Sonra Hermes "seni koruyup bu kaderden kurtaracam" dedi. "u gl otu al ve dm dinle. Kirke'nin, nne koyduu ilal yemei ye, nk sana verdiim ot seni onun etkisinden koruyacak. Sonra, korkulu tanra asasyla sana dokununca, klcn ek ve onu ldrmek istiyormu gibi yap. yle korkacak ki sana zarar vermeyeceine dair lmsz tanrlar adna yemin verecek." Bu szlerle bana otu verdi ve Olympos Da'na dnd. Yoluma devam ettim, korkulu Kirke'nin konuu oldum ve Klavuz'un dn zenle yerine getirdim. By beni etkilemeyip, onu kesecekmi gibi klcm ekince, Kirke sordu: "Sen kimsin, hangi kenttensin? Sen bin bir dzenli Odysseus olmalsn; Hermes bana Troya'dan koca kara geminle geleceini

anlatmt. Btn lmszler iin en kutsal yeminle, Hades'in karanlk krallndaki Styx Irma adna yemin ediyorum ki sana zarar vermeyeceim." Sonra tanra bana en onurlu konuu gibi davrand; ykandm, giyindim ve gzel yemekler yedim. Fakat alnda tutsak olan arkadalarmn durumu yreimi acyla doldurduundan yemekleri beni ekmedi. "Yememi istiyorsan" dedim, "arkadalarm serbest brakmal ve bana onlarn iyi olduklarm gstermelisin." Gzel sal Kirke asasn ald, domuz alna gitti ve kapy at. Yirmi iki domuz evresini sarnca, her birine bir baka byl aletle dokundu. Hemen hepsi insan biimini ald, ama imdi daha gen, uzun ve ok daha yakklydlar. Yoldalarm, serbest olduklarn anlayp beni grnce sevinle aladlar. Tanra hepimizi konuklan olarak orada kalmaya davet edince kabul ettim. Koca kara gemimizi karaya ektik ve eyalarmz tledii gibi maaralara sakladk. Gemide braktm arkadalardan yalnz Eurylokhos bana itiraz etti. "Aptal adam, nereye gittiimizi dn" dedi, "bana dert almay o kadar seviyor musun ki, korkulu tanra Kirke'nin evini koruyalm diye bizi aslana, kurda veya domuza evirmesini istiyorsun? Odysseus bir kez daha, bizi dev Kyklop'un maarasna gtrd gibi, dncesiz hareket ediyor. Bu aptalca maceradan dolay, bazlarmz yaamn yitirdi." Bu szleri duyunca, iimden uzun klcm ekip Eurylokhos'un ban gvdesinden ayrmak geldi, ama arkadalarm fkemi yattrdlar. Onu geride, gemiyi ve eyalarmz beklemek iin brakmamz nerdiler, ama o, beni daha fazla kzdrmak istemedi ve birlikte geldi. Kirke ile mutlu bir yaam srerken bir yln btn mevsimleri gelip geti. Sonunda, yoldalarm gelip dediler ki: "Tuhaf adam! Evini unuttun mu? Eer kaderinde thaka'ya ve yksek atl evine dnmek varsa, bu tanradan ayrlmann zaman geldi." Kirke de bizi eve yollamak istiyordu. "Bin bir dzenli Odysseus" dedi, "istein dnda evimde konuk olarak kalman iin seni zorlamayacam. Ama yola kmadan nce Hades'in krallna inmeli ve kr khin Teiresiasla konumalsn." "Kuzey rzgr hzl gemine klavuzluk edecek, ama bir kez Okeanos Irma'n geince, gemini karanlk kyya ekmeli ve yeraltna tek bana inmelisin. ki rman ncsyle kart yerde bir ukur a ve oraya nce st, sonra bal, sonra arap, en son da su dkerek lleri onurlandr. Dua ettikten sonra bir ko, bir de kara dii koyun kurban et. Balarn llerin karanlk yerine evir, ama sen arkan dn ve yzn rmaklara doru olsun." "Sonra" diye akl verdi Kirke, "llerden birounun ruhu seni ziyaret edecek. Teiresias seninle konuana kadar kurbanlarnn kanlarn imelerine klcnla engel ol. O sana nndeki skntlarn ne olduunu ve onlarla nasl ba etmen gerektiini anlatacak."

IV. Blm (Odysseus Phaiaklara, Hades lkesindeki maceralarm anlatr.) Bylece gnein efendisi Helios'un kz Kirke'den ayrldk, korkulu Hades krallna doru yola ktk. Karanlk, umutsuz lkelerinde, canl ziyaretilerinin evrelerini saran saysz l glgesinin yreimi korkuyla dolduracan sanmazdm. Ama annemin glgesi yanma gelince, korkum acya dnt. Ben Troya'ya giderken, o yayordu. Gene de, Teiresias'la konumadan koyu kana yaklamasna izin vermedim. Sonra kr khinin glgesi yanma geldi. "Bin bir dzenli Odysseus" dedi, "lleri ve bu karanlk, neesiz yeri grmeye neden geldin? Klcn kaldr ve yana ekil; koyu kan iip seninle konuaym." steine uyunca, Teiresias dedi ki: "Senin thaka'ya dnn hi de tatl bir yolculuk olmayacak, nk Yerleri Sarsann yrei sana kar nefretle dolu. Olu Polyphemos'u kr ettiini unutmuyor. Ama kendine ve arkadalarna sahip olur, her eyi gren Helios'un koyun ve sr srlerine zarar vermezsen, hzl kara gemin gvenle lkene varr." "inizden biri gnein efendisinin srsne zarar verirse, o zaman arkadalarn kara geminle birlikte mahvolacak. lkene -mevsimler sonra tek bana, yabanc bir gemiyle dneceksin. Evini, iyi karnla evlenmek isteyen ve senin eyalarn tketen adamlarla dolu bulacaksn. Bu kaba davranlarm, onlar keserek ve glgelerini Hades krallna gndererek dllendirmelisin." "Evindeki talipleri ldrnce" diye devam etti Teiresias, "gzel bir krek alp yolculua kmal, tuzlu deniz, gemi veya kanat gibi, krekler hakknda hibir ey bilmeyen bir halkn lkesine kadar gitmelisin. Sana kreinin, harman savuran yaba gibi olduunu syleyen bir yabancyla karlanca kreini oraya dik ve denizin efendisi Poseidon'a bir ko, bir boa, bir domuz kurban et. O zaman eve dnebilirsin. Yalandnda, zengin halknn arasnda yaarken, lm sana tuzlu denizden huzur iinde gelecek" Bu kehanete yle karlk verdim: "Teiresias, elbette sylediklerini tanrlar dokudular, kaderim diye. imdi t ver bana. Annemin glgesi koyu kann yannda oturuyor, ama bana bakmyor, benimle konumuyor. Kendimi ona nasl tantabilirim." Teiresias akl verdi: "llerden birinin glgesiyle konumak istersen, koyu kandan imesine izin ver. Kan iirmediin glge, Hades'in lkesine geri dnecektir." Kr khin llerin karanlk lkesine ekildi ve annemin glgesi tekrar yanma yaklat. Koyu kan iti ve alad: "Olum, bu korkun yere daha canlyken nasl girdin? Hl Troya'dan evine gitmeye mi urayorsun?"

Ona amacm ve bama geleceklerin birazn anlattm, ama onun bana anlatacaklarn daha ok merak ediyordum: "Nasl ldn?" diye sordum. "Babam ve olum Telemakhos nasl? Bana karmdan sz et. Penelope sadk yrekle beni bekliyor mu yoksa bakasyla evlendi mi?" Annem yantlad: "Karn senin dnn gzyalaryla bekleyip evinde yayor ve sadk bir yrek tayor. Olun da kralln dalmaktan koruyor. Ama baban krlara ekildi, senin iyiliin ve aklnn yoksunluu iinde, zntyle, kyl gibi yayor. Benim yreim de senin yokluuna dayanamad ve baldan tatl canm utu." O konuurken kez ona sarlmak istedim, ama her seferinde, sanki glgeymi veya dm gibi kollarm onu saramad. Sonunda, "Anne, niin seni tutmama izin vermiyorsun, birbirimizi rahatlatrdk" dedim. "Sanki yalnz grntymsn, biiminin varl yokmu gibi." Annem, "Ah olum, lmden sonraki varolu byle. Ruh, gvdeyi terk eder etmez byle dsel bir biim alyor ve Hades'in karanlk krallndaki yeni evine tanyor" dedi. Sonra glgesi yanmdan ekildi; ben de konumak isteyen baka glgelere kandan sunabildim. Her yerde sz geen Agamemnon'un glgesi gelince, aladm ve kandan sundum; onu son kez, Troya'da, kyda sralanan koca karnl gemilerin yannda grmtm. "Atreus'un onurlu olu" diye bardm, "sen neden buradasn? Eve giderken Poseidon gl bir frtnayla gemini mi batrd? Yoksa zengin bir kenti yamalarken mi ldrldn?" "Hayr" diye yantlad, "dediin gibi olsa ok daha iyi olurdu. Klytaimestra enlikte elenirken, yoldalarm ve beni kesmesi iin yeni kocasna yardm etti. Zengin efendinin evinde, dn yemei iin beyaz dili domuzlarn boazlanmas gibi, bize de masada saldrdlar, kanmz yere dktler. Bu iren lmm karm hazrlad." "Sana syleyecek akll szlerim var, Odysseus" dedi, "Karnn bilge ve anlayl bir yrei var. Senin dnn iyi karlayacana eminim. Gene de dikkatli olman iyi olur. Geliini ilan etmektense, evine gizlice dnmen daha akllca. Ve yreinin iindekileri sevgili karna tamamen ama, nk en sad da olsa, insan artk karsna gvenemez." zc konumamz tamamlaynca Akhilleus'un iyi yrekli dostu Patroklos'un, Akhilieus'tan sonra en etkileyici uzun sal Yunan olan Ajax'n glgelerini fark ettim. Akhilleus'a koyu kandan sununca, "Odysseus, buraya yaptn ziyaret senin en byk plann!" dedi, "Neden geldin? Ve llerin yararsz glgelerinin dolat bu karanlk lkeye nasl ulatn?" "Khin Teiresias' grmem gerekiyordu" dedim. "Bana thaka'ya nasl dnebileceimi syler diye umuyorum; nk Priamos'un koca kentinden ayrlal beri, felaketten baka bir eyle karlamadm ve daha evime gidebilmek iin bir adm atamadm." "te yandan, sen de ldne o kadar zlme. Senin kadar kutsanan biri daha yoktur. Salnda uzun sal Yunanlar seni lmsz tanrlardan biri gibi onurlandrdlar; burada, Hades'in krallnda bile ller stnde ynetici gcn var."

Aya tez Akhilleus, "Bana lmn zevklerinden sz etme" dedi. "Hizmeti veya yoksul biri olup yaamay, yeraltnn btn glgelerini ynetmeye yelerdim. Bana babam ve olum hakknda neler syleyebilirsin? Peleus yallk anda hl sayg gryor mu? Neoptolemos Troya'ya kar savata nder oldu mu?" "Baban hakknda hibir ey duymadm" diye yantladm, "ama Neoptolemos'u Troya'ya, tun giysili Yunanlara katlmas iin getiren bendim. Dnceli szler sylemekte, tanr-benzeri Nestor'la benden sonra nc geliyordu. Troya ovasnda at yetitiricisi Troyallar kesen gl bir savayd ve daima en n safta yer alyordu. Sonra, Troya atndan cesaretle indi, Priamos'un koca kentini ykmak iin ok hrslyd. Onu son grdmde sal iyiydi, koca karnl gemisindeydi ve Troya hazinesinden ald payla iyi onurlandrlmt." Bu szlerle, aya tez Akhilleus'un glgesi beni mutlu olarak terk etti; benden rendikleriyle olundan gurur duyabileceini anlayp honut olmutu. Ama Ajax'n glgesi yaknda duruyordu ve benden hi de memnun deildi. "Ajax" diye seslendim, "imdi ldne gre, Akhilleus'un zrh iin yaptmz kavgay unutmayacak msn? Onu kazanamadn iin yrein bana kar hl fkeyle mi dolu?" "Byle bir onur iin yarmasak ve ben kazanmasam ok daha iyiydi" diye itiraf ettim. "Senin lmnden Zeus sorumlu olmal, nk sen lnce at yetitirici Troyallara kar gcmzden ok ey yitirdik. Ve senin iin de tanr benzeri Akhilleus kadar yas tuttuk, fkeni bir yana brakp benimle konumayacak msn?" Ama Ajax'n fkesi yatmyordu ve yanmdan ayrlan glgelere katlmay yeledi. Kara gemime dnmeden nce, tanrlarn sonsuz susuzluk ve ala mahkm ettii Tantalos'u grdm. enesine kadar ulaan suyun inde durmasna karn, imek istedi mi su ekiliyor, ayaklarnn altnda kuru amurdan baka bir ey kalmyordu. Sonra enesini kaldrd m, temiz su gene ykseliyordu. Tantalos, dallarnda elma, armut, nar, incir, zeytin, bal tatls meyveleri olan aalarn altnda duruyordu. Ama bu olgun meyvelerden birini koparmak iin ne zaman elini uzatsa, aniden esen bir rzgr, dal, elinin ulaamayaca biimde havalandryordu. Kolunu indirir indirmez, dal bann stndeki eski yerine geliyordu. Tantalos'dan pek uzak olmayan bir yerde Sisyphos vard. Olympos'un efendileri onu, bir baka tr sonsuz acya mahkm etmilerdi. Sisyphos kocaman bir kayay dik bir tepenin stne tamak zorundayd. Kol ve bacaklarndaki btn kuvveti toplayp, koca kayay yava yava tepeden yukar tarken onu seyrettim. Sisyphos tam kayay tepenin stne getirdii anda, kayann arln tayamaz hale geliyor ve artk tutamyordu. Kaya tepeden aa yuvarlanp giderken Sisyphos btn enerjisini toplayarak ancak kendisini kayann nnden kurtarabiliyordu.

Sonra, toz iindeki kolundan, bacandan terler boanrken, kayay tekrar tepeye itmeye balyordu. Ne dndn veya dnp dnmediini merak ettim. Kayay hibir zaman tepeye karamayacan biliyor muydu? Yoksa bu kez, baaracak gc bulacan m umuyordu? Son olarak, gerekte lmsz tanrlarla birlikte, Zeus ve Hera'nn kz Hebe'nin kocas olarak Olympos Da'nda yaayan tanr Herakles'in glgesini grdm. Glgesi bile lleri rktyordu; Hades'in karanlk krallnda dev yayna atmaya hazr ok takl, azametle yryordu. Omzundan beline kadar uzanan altn atks vard; st, avlad hayvanlarn resimleriyle sslenmiti: Yabani domuzlar, aylar, aslanlar, lml insanlarla lmcl elikisi olan yaratklar... Nereye gitse, llerin glgeleri yabani bir hayvan gelince uuan kular gibi kayordu. Herakles beni tanynca gzlerinden yalar boand. "Odysseus, bin bir dzenli adam" dedi, "senin de, benim yeryzndeki gnlerim gibi berbat iler yklendiini gryorum. Zeus'un babam olmasna karn, benim altmda olan birinden emirler alp ona hizmet etmek zorunda kalmtm. Verdii en zor grev de Hades'in karanlk krallna inmek, bal kpei yakalamak ve gtrmekti. Parlak gzl Athena ve klavuz Hermes bana yardm etti." Bu szlerle yryp uzaklat. O anda, Medusa gelip beni yakalamadan, gemime dnmeye karar verdim. Hades'in krallnda bile, Gorgon'a bakp taa dnerim diye korktum. V. Blm (Odysseus Phaiaklara, Kirke'nin dn, Sirenleri, Skylla ve Kharyibdis'i, Helios'un srsn ve Kalypso'yu anlatp szlerini tamamlar.) Kirke'nin adasna dndk; yeraltna giderken dp len bir adammz gmecektik. Gzel sal tanra bizi gene iyi karlad ve "Hades krallna inen yiit birisin sen" dedi, "btn teki lmller lmle bir kez karlarlar. stediin yiyecei iecei al, afak tekrar tanrlarn ve lmllerin stnde ldadnda sizi yolunuza uurlayacam." Sonra Kirke bana dedi ki: "Yolculuunuz hakknda syleyeceklerimi dinle ki baka aclar ekmeyesiniz. nce iki Sirenle karlaacaksnz. Onlara yaklaacak kadar aptal olan bir insan bir daha geri dnemez. Onlar adalarnda otururlar ve yaknlarndan geenleri gzel arklaryla batan karrlar; direnemeyenler onlarn kurban olurlar. ryen gvdelere ve onlarn evresindeki kemik ynna katlrlar." "Hzl gemin Sirenlere yaklamadan nce, btn adamlarnn kulaklarna balmumu tka, yanlarndan geerken Sirenlerin tatl sesini duyamasnlar. Sen duymak istiyorsan, kara geminin direine srtn ver ve

adamlarna ellerini ayaklarn diree balamalarn, dmlerinin, ulaamayacan kadar senden uzak olmasn emret. zmeleri iin yalvarsan da, seni daha da sk balamalar gerektiini syle." Kirke devam etti: "Sirenleri geince, zor ve tehlikeli bir seimle kar karya geleceksin. Yollarn biri sizi gl dalgalarn arpt korkun kayalklarn bulunduu dik uurumlarn arasndan geen bir boaza gtrecek. Bu uurumlar arasndan kular bile uamaz." "Bir istisna dnda; orada batmaktan kurtulan gemi yoktur, nk tekneye arpan dalgalar en gl keresteleri dalr ve gemidekileri korkun sulara yuvarlar; orada kaybolup giderler. ason'un gemisi Argos'un Altn Postla ordan gemeyi baard doru ama, tanra Hera iason'u sevip gemisini kurtarmasayd, o da kayalara arpard." "teki yol ise, sizi baka bir dar boaza gtrr. Bir yanda, denizden ykselen bir dan keskin zirvesi bulutlara eriir. Hibir lml bu uuruma ayak basamaz, kayalar ok kaygandr. Uurumun yan yolunda uursuz canavar Skylla yaar. Kpek havlamasna benzeyen sesi, duyan herkese korku salar; grnts daha da korkuntur." "Sallanan on iki baca ve alt ba vardr. Her banda sra keskin dile dolu az vardr ve kurbanlarna kolayca eriir, nk boynu ok uzundur. Skylla, ayaklarn derin maarasnda saklar, ama ylan gibi boynu, ban dadan dar boaza kadar uzatmasn salar. Boazda, dalgalarn koca aznn ulat yere getirdii yunuslar ve teki balklar avlar." "Skylla'nn maaras tuzlu denizden ok yukardadr; en gl ve yetenekli lmlnn oku bile ona eriemez. Yani gven iinde yaar. Ama yanndan gemek isteyenler iin aynsn syleyemem. En hzl gemi bile, en azndan alt adamn onun gcrdayan dilerine kaptrmadan oradan geemez." "imdi sana boazn teki yakasndaki sorunu anlatacam" dedi gzel sal tanra. "Skylla'dan bir ok atm mesafede, daha alak bir uurumda kocaman bir incir aac vardr. Koca dallan Kharybdis denilen girdaptan kar. Kharybdis, her gn kez kara sulan yutar, kez tekrar boaltr. Oraya, Kharybdis sular emmeden nce varrsanz, Poseidon bile sizi felaketten kurtaramaz. Size Skylla tarafndan gitmenizi tlerim. Hrkesi Kharybdis'e kaptrmaktansa, alt adamnz Skylla'ya kaptrmak daha iyi." "ki seim de rktc" diye yantladm, "Kirke, Skylla' dan kurtulup Kharybdis'in penesine dmeyeceim baka bir yol yok mu?" "Hayr, Odysseus. Skylla'dan gemeye almak, yapabile-. einiz en iyi ey. Gl ve kt bir dman ve de lmsz. Ona kar silah kullanamazsnz ve onun yannda kaldnz sre uzadka, size daha fazla uzanacak ve her seferinde alt adamnz kapacaktr. Yani tek yapabileceiniz gcnzn yettii kadar hzla oradan gemeye almak." "Son olarak" diye szlerini tamamlad Kirke, "Skylla ve Kharybdis'i getikten sonra, gnein efendisi Helios'un, lmsz sr ve koyunlarm yayd ada var. Onlara zarar vermeyin ve hep birlikte thaka'ya

sa salim varn. Ama Helios'un hayvanlarna bir zarar verirseniz, geminiz batacak, arkadalarn lecek ve evine ancak yllarca ac ektikten sonra tek bana ulaabileceksin." Gl parmakl afak yeni gnn klarn gndermeye baladnda, arkadalarmla birlikte bir kez daha yola koyulduk. Adamlarm sralarna oturup arap rengi denizde krek ekerken, Kirke gidiimizi hzlandrmak iin gzel bir rzgr yollad. Arkadalarma gzel sal tanrann tlerini aktardm. Szlerimi bitirmitim ki, rzgr yavalad ve deniz o kadar sakinleti ki, sanki bir tanr dalgalar uykuya yatrmt. Sirenlerin adalarna yaklayorduk. Adamlarm yelkenleri indirip katladktan sonra kreklere oturmulard ki, ben de tun klcmla kocaman yuvarlak bir mumu kk paralara bldm. Mumu yumuatp btn adamlarmn kulaklarna soktum. Onlar da beni, tanrann tledii gibi diree baladlar. Sirenler adadan ses duyulacak kadar mesafedeyken hzl kara gemimizi fark ettiler. "Gel bize soylu Odysseus, uzun sal Yunanlarn en onurlusu! arklarmz dinle ve daha bilge biri ol; nk biz, gemite olduu kadar gelecekte olacaklarn da arklarm syleriz." Tatl seslerini duyunca bamla arkadalarma beni zmelerini iaret ettim, ama iki adamm, beni baka iplerle daha da sk baladlar, tekiler de krek ekmeyi srdrdler. Sirenlerin yanndan geip artk seslerini duyamaz olunca, adamlanma kulaklarmdan mumlar karmalarn aret ettim. Bunu yapp benim iplerimi zdler. Tam bu i bitmiti ki, yeni derdimizin de tam nmzde olduunu grdm. Patlayan dalgalarn sisi ve sesi arkadalarma yle korku sald ki krek ekmeyi braktlar. Aralarnda yryp onlara cesaret vermeye altm, "nmzdeki tehlike, Kyklop Polyphemos'un bizi maarasna kapatt zamankinden daha byk deil" dedim. "Zekm, aklm ve cesaretim o zaman bizi kurtard, imdi de kurtaracak. Beni iyi dinleyin." "Krekiler, yerlerinizde kaln ve gcnzn sonuna kadar hzla krek ekmeye devam edin. Dmenci, koca karnl gemimizi sis ve patlayan dalgalarn olduu uuruma yakn tut. Umalm da Zeus, bizi bu tehlikeden kurtarsn!" Arkadalarma Skylla'dan sz etme cesaretini bulamadm, nk korkudan krekleri brakp, koca karnl gemimizde melip oturacaklarna emindim. Ama Kirke'nin dne karn grkemli zrhm giydim. ki elime mzrak alp dumanl Dagda canavar grmeye altm. Gzlerim yorulana kadar baktm, ama onu gremedim. Dar boaza girdik. Gzlerimiz kar tarafta, Kharybdis'in tuzlu denizi alkalad yerdeydi. Yuttuu sular her dar veriinde, sular atein stndeki kazandaym gibi kaynayp kpkleniyordu. Sonra sular yle fkrtyordu ki, boazn iki tarafndaki uurumlar sular altnda kalyordu. Sular fkrtmas yeterince korkutucuydu, ama evresinde-k sular yutuunu grnce yreklerimiz korkuyla yerinden oynad. Uultulu deniz kendi iine ekildiinde, dik uurumlar korkun bir grlt koyveriyor, boazn kara, kumlu taban ortaya kyordu. Aklmz Kharybdis'in gemimizi yutmamas

umuduyla megulken, Skylla en gl alt arkadam kapt. Umutsuzlukla yardm istediler. Onlar fark ettiimde, kollar bacaklar bamz stnde sallanyordu; tun mzraklarm bir ii' yaramazd. Skylla kayalk bir yerde durup, uzun oltasyla kk balklar avlayan, sonra kvranan balklar kyya eken balk gibi, all arkadam yakalad, maarasna kaldrd ve debelenen gvdelerini koca maarasna att. Barp rpnmalarna, son ana kadar onlar kurtarmam iin ellerini bana uzatmalarna karn, canavarn, ininin giriinde oturup onlar yiyiini seyretmek zorunda kaldm. Tuzlu denizdeki btn dolamalarmda grdm en acl sahne buydu! Kharybdis ve Skylla'dan kurtulunca lmllere nee veren Helios'un sr ve koyun srlerini besledii adasna geldik. Daha grmeden hayvanlarn sesini duyduk ve ben de kr khin Teiresiasla Kirke'nin tlerini anmsadm. Arkadalarma bana verilen d anlattm ve hzla krek ekip Helios'un adasndan uzaklamay nerdim, ama Eurylokhos kzgnlkla karlk verdi: "Odysseus, senin btn lmllerden daha gl olduun ak, nk kollarn yorulmuyor. Yrein de demirden olmal, nk bu kadar ok alan ve yorulan arkadalarna Helios'un adasna ayak basmalar iin izin vermiyorsun. Kara gece ksa sre sonra stmze kecek. Karanlkta gelip gemileri batran frtnalarn merhametine kalmaktansa kyda daha gvenli oluruz." Btn arkadalarm Eurylokhosla uyuunca, bir tanrnn bize tuzak kurduuna inanmaya baladm. "Her biriniz, Helios'un sr ve koyunlarna zarar vermeyeceine ve yalnzca gzel sal Kirke'nin verdiklerim yiyeceine dair yemin verirse kabul ediyorum" dedim. Onlar da kabul edince, salam gemimizi Helios'un adasnn s limanna, bir tatl su kaynann yanna demirledik. Gece yars, bulutlar toplayan Zeus stmze gl bir rzgr gnderdi ve tuzlu denizi de aday da bulutlarla rtt. afakta, hzl kara gemimizi kyya ektik ve bir maaraya sndk. Arkadalarma "Gemimizdeki depodan yiyip ielim ve her eyi gren Helios'un nek ve koyunlarna zarar vermeyelim" diye anmsattm. Adamlarm onayladlar ve yaamlarn tehlikeye atmak istemediklerinden, tahlla arabmz bitene kadar szlerini tuttular. Ama Gney Rzgr bir ay esmeye devam etti ve bu srede birlikte getirdiimiz btn yiyecek tkendi. O zaman alk, arkadalarm, Helios'un adasnda yiyecek ne varsa, balk, ku ve av hayvan aramaya zorlad. Bu srada ben, lmsz tanrlara dua etmek iin bir yer buldum, ama yiyecek kayna bulmak yerine beni uyuttular. Ben uyurken, Eurylokhos adamlarma akl verdi: "Kimse lmek istemez, ama en kt lm alktan lmektir. Helios'un en iyi srn yakalayalm ve tanrlara kurban edelim. thaka'ya varrsak Helios iin tapnak ina ederiz. Ama gnein efendisi bizi yok etmek istiyorsa, alktan yava yava leceime uultulu denizde boulurum daha yi."

Yoldalarm bunu kabul ettiler ve kurban iine giritiler, ben uyandmda eti kzartyorlard. Daha sonra Kalypso bana, Helios'un Olympos Da'ndaki lmszlere ikyette bulunduunu ve onlar tehdit ettiini anlatt: "Srm ldrdkleri iin Odysseus'un adamlarn cezalandrmanz bekliyorum. Bunu reddederseniz, bu dnyay terk edeceim ve tahllar veren yeryz yerine, Hades'in karanlk krallnda ller dnyasn aydnlatacam." Bu szlere Zeus yle karlk verdi: "zlme, arap renkli denize aldklarnda ben, onlarn hzl gemisini yldrmlarmla batracam." Arkadalarmn yanma gelince yaptklarndan dolay onlar azarladm, ama Helios'un srna can veremezdim. Tanrlar, adamlarmn alt gnlk ziyafetin tadn karamamalarn saladlar. Et kzarrken, baran srlarn sesini, postlarn yerde srklendiini ve etlerin canlym gibi hl brdn duyuyorduk. Bu alt gn boyunca frtna rzgrlar srekli esti, ama gl parmakl afak yedinci gn aydnlattnda, uultulu denize alabilmitik. Tuzlu deniz ve gkten baka bir ey grnmez lmca, Zeus gemimizin stnde hzla dolanan bir bulut gnder-d i. Sonra gl Bat Rzgr saldrd bize. fkeyle esip direimizi krd; devrilen direk dmenciyi ezdi. Sonra Zeus, yldrmlarn gnderdi stmze, bizi yle sallad ki arkadalarm kararm, paralanm gemimizle yuvarlanp teki dnyaya gittiler. Devrilmi direi omurgaya baladm ve Gney Rzgr gelip beni Skylla ve Kharybdis'e atana kadar ona yaptm. afakta kesilmeyen rzgrn beni Kharybdis'in girdabna srklediini grdm. Kharybdis sular ve gemimin kalan paralarn yutmak zereyken, btn gcm topladm ve sradm. Kollarm uzatp uurumdaki koca incir aacnn en yakn dalna futundum. Dala yapp kol ve bacaklarmla sarlarak yarasa gibi sallanmaya baladm. Dal gvdesinden o kadar uzakt ki, gvenle trmanmam olanakszd. Ancak Kharybdis hzl gemimin paralarm kusana kadar, kol ve bacaklarmn gcnn kesilmeyip arlm tamasn umabilirdim. Uultulu deniz sular tekrar ykseldiinde, batm gemimin paralarn grnce yreim sevinle doldu. Daldan atladm ve omurgann yaknlarnda tuzlu suya dtm. Omurgaya trmandm, ellerimi krek gibi kullanp uzaklamaya baladm. Olympos'un efendisi, Skylla'nn beni grmemesini salad, nk ondan kurtulmam olanakszd. Bu biimde dokuz gn denizde alkalandm. Onuncu gece Kalypso'nun adasna ulatm. Bu gzel sal tanra beni kurtarp konuk etti. Onunla kalmay kabul etseydim beni lmsz yapacakt. Ama yreimde daima yurdumun ve karm Penelope'nin zlemi vard. Gene de yedi uzun yl Kalypso'nun adasnda kalmaya zorlandm. Sekizinci yla girince, tanra aniden gitmeme karar verdi. Yiyecek, arap, elbise ve yumuak bir rzgrla bir saln stnde denize aldm. Olympos'un efendisi Zeus'dan gelen bir haber mi onun kararn deitirtti bilmiyorum; eer yleyse srpriz olmaz. Bylece arap renkli denizdeki maceralarmn da sonuna geldik. Odysseus'un szleri Phaiak saraynda huu dolu bir sessizlik yaratt.

VI. Blm (Odysseus thaka'ya dner. Athena'nn klavuzluuyla Telemakhos'la buluur.) Odysseus o akam onuruna verilen ziyafetin tadn karrken sk sk, kzgn gnein yolculuunu izliyordu. Gne battnda, onun da eve dn yolculuu balayacak demekti ve zihni, evi ve ailesiyle ilgili dncelerle doluyordu. Bir iftinin, uzun gn boyu, yeni bir tarlay kzlerinin ardnda srp de akam yemeini drt gzle beklemesi, gne batnca zayf bacaklarn eve doru srmesi gibi, Odysseus da eve dn zamann zlemle bekliyor ve gnein batn mutlulukla gzlyordu. Sonra krala: "Bana yreimin arzuladklarn verdin; dostluk armaanlar ve eve hzla gitme olana... lmsz tanrlar bana bu armaanlar nasip etsin. Eve dndmde karm sadk, ailemi iyi bulaym. Tanrlar seni her ynden zengin etsin ve halkn dertlerden uzak tutsun." Odysseus hzl Phaiak gemisiyle yola koyulduunda, gverteye kendisi iin serilen hallarn stne uzanp uyudu. Boyunduruk altndaki atlarn, kamy yiyince birlikte leri atlmalar gibi, hzl gemi de arap renkli denizde yol alyor, ardnda beyaz kpkl dalgalar brakyordu. Gemi o kadar hzlyd ki, ardndan ahin bile yetiemezdi. Karar gcyle tanrlarn dengi olan ve Troya Sava'nda da, tuzlu denizdeki yolculuklarnda da saysz ile ekmi olan Odysseus, sonunda huzur iinde uyuyordu; ksa srede gvenle evine dneceinden emindi. Oysa yrei fke dolu denizlerin efendisi, Olympos'un Efendisine kmt: "Kardeim, Odysseus'un evine dnmesi iin verdiin karara sayg gstererek kibarlm ortaya koydum" diye ikyet etti. "Ama bunca felaketten sonra Odysseus, thaka'ya Troya Sava'nda kazandndan daha fazla tun, altn ve baka armaanlarla dnyor! Kendi halkm uzun krekli Phaiaklar benim arzulanma byle deer vermezlerse, lmsz tanrlar yannda benim onurum ne olur?" Zeus yantlad: "Tanrlar hibir zaman senin onurunu krmazlar; sen en yal ve en iyi lmszsn. Onurunu kran hangi lml olursa olsun onu istediin gibi cezalandrabilirsin." Yerleri Sarsan, "ben de yle yapacam" dedi, "ama seni kzdrmak istemedim. Odysseus'u ithaka'ya gtren gemiyi devireceim, sonra kenti kydan kaldracam ki, Phaiaklar bir daha yabanclan arap renkli denizde tayamasnlar." Kara bulutlarn efendisi: "Yap yleyse" dedi, "Phaiaklar sahile toplanp denizcilerini karladklarnda, hzl gemiyi taa evir ve gzel kentin evresinde yksek dalar yarat." Bylece, hzl kara gemileriyle nl uzun krekli Phaiaktar kara insan oldular. Ve Poseidon sonunda, uzun aclar eken Mysseus'a duyduu fkeyi yattrd.

Odysseus uyandnda thaka topraklan stndeydi, ama yurdunu tanyamad. Athena, yoluna devam etmeden nce onunla konuabilmek in ortal sise bomutu. Odysseus "En talihsiz insan ben olmalym!" diye bard. "Bu kez nereye geldim? Burada yaayan insanlar vahi ve konukseverlikten uzak m, yoksa yabanclar dosta aralarna alp lmsz tanrlar onurlandryorlar m? Eyalarm ne yapmalym? Ve kendim ne yana gitmeliyim?" Uultulu denizin kysnda o yana bu yana yrrken, parlak gzl tanra, soylu aileden gen bir oban klnda yanma geldi. Odysseus onu selamlad ve nerede olduunu sordu. "Nerede olduunu bilmiyorsan, ya aptal olmalsn ya da ok uzak bir lkeden buraya dtn, nk at yetitirici Troyallar bile thaka'y bilirler" dedi Athena. Bin bir dzenli Odysseus, anayurdu Girit'ten oraya nasl uzun bir yolculukla geldiine dair uydurma bir yk anlatt. yksn bitirince parldayan gzl tanra gld ve elini omzuna koydu. Kendisini gzel bir kadna evirerek dedi ki: "lmsz tanrlar arasnda ancak en aklls, senin dzenlerini ve aldatmalarn alt edebilir! Sen cesur ve kurnaz birisin ve evine geldiinde bile, byle yanltc ykler uydurmaya devam edecek kadar dzeni seviyorsun." "imdi baka konulardan sz edelim" diye devam etti Athena, "grnce beni tanmamana ok ardm; her tehlikeye dtnde yanna gelip, sana yardmc olan bendim. Btn Faiaklarn seni sevmesini salayan ben deil miyim?" Odysseus yantlad: "Tanra, bir lml iin seni tanmak kolay deil; nasl istersen o biimde grnyorsun. At yetitirici Troyallara kar savatm yllar boyunca, bana dostluk gsterdiini biliyorum; ama Priamos'un koca kentini yamalayp thaka'ya gelmek iin yola koyulduumdan beri, seni ne gvertede ne karada grebildim." "lkeden lkeye, felaketten felakate yreim ac dolu dolatm durdum. Aclarm azaltmak iin bir aba gsterdiysen, bunu kesinlikle fark etmedim! Phaiakia'da bana grndnde dertlerim geride kalmt." Sonra sordu, "Syle bana, gerekten thaka'da mym?" "Byle tek bana geleceini biliyordum" dedi Athena. "Olu Kyklop'u kr edip Poseidon'u kzdrdn zaman, ona kar koyamazdm. imdi sana, burann gerekten thaka olduunu kantlayacam." Bu szlerle tanra sisi datt. Odysseus yurduna geldiine o kadar sevinmiti ki tahl veren topra pt. Athena ona, armaanlarn byk bir maaraya saklamas ve giriini koca bir kayayla rtmesi iin yardm etti. lerini bitirince tanra dedi ki: "Zeki ve dikkatli olduun iin seni seviyorum. Bir bakas, yirmi yl sonra yurduna dndnde, hemen karsn ve ocuklarn aramaya koard. Ama sen evinde huzur bulmadan nce karnn sadakatini snayacaksn."

"Penelope'nin bildiin ayn sadk e olduunu greceksin" dedi tanra, "ama yldr utanmadan senin evinde yaayan, yiyip ien, karna evlilik armaanlar veren taliplileri cezalandrmak zorunda kalacaksn." "Bu bilgi olmadan, her yerde sz geen Agamemnonla ayn kaderi paylardm" diye yantlad Odysseus. "Klytaimestra ve yeni kocasnn onun lmn tasarlamalar gibi, elbette talipler de beni ldrmenin yolunu ararlard. Bana yardm edersen, saylar yz de olsa taliplerle dvebilirim!" Athena, "Sana yardm edeceimden emin ol" dedi, "bu adamlarn beyni ve kan yere dklecek. Ama nce, hibir lmlnn tanyamayaca biimde senin kaln deitireceim. Derini yallk krklklaryla dolduracam, sar salarn dkeceim, sana yle iren, pis ve ypranm elbiseler giydireceim ki bakan tiksinecek. Sonra gzlerinin parlakln karartacam, karn ve olun bile seni tanyamayacak!" "Ben sana, dayankl olun Telemakhos'u Sparta'dan getirirken, sen de sadk domuz obannla kal" diye akl verdi tanra. "Senden haber alabilmek iin, bilge Nestor ve Menelaos'u ziyarete gitmiti." Athena asasyla, uzun aclar eken Odysseus'a dokundu. Biim deiikliini tamamlaynca, ona dayanmas iin bir sopa, hr de torba verdi. Sonra ayrldlar. Telemakhos sessizce kulbeye girdiinde, Odysseusla oban kahvalt hazrlyorlard. Yrei sevgiyle dolu bir babann on yldr uzaklarda olan tek olunu karlamas gibi karlad Telemakhos'u oban prense sarld. "Baba" dedi Telemakhos obana, "hemen gidip anneme Pi-los ve Sparta'dan sa salim geldiimi haber ver. Bunu baka kimsenin duymamasna dikkat et; babamn evinde lmemi isteyen birok insan var." Domuz oban sandallarm giyip kente gidince, Athena, yalnzca Odysseus'a grnp, gzel bir kadn olarak ortaya kt ve onu dar ard. "Kendini Telemakhos'a tantmann zaman geldi" dedi. "Taliplilere nasl kara lm getireceinizi birlikte tasarlayabilirsiniz. O zaman kente gidebilirsin. Senin yannda kalacam, nk savata bulunmak istiyorum." Parlak gzl tanra altn asasn Odysseus'a dokundurdu. Eski elbiselerini temizleriyle deitirdi, onu ok daha uzun, gen ve yakkl yapt. Odysseus kulbeye girince Telemakhos bard: "Birden ok farkl grndn yabanc. Biraz nce yal, sefil biriydin, imdi tanr gibi grnyorsun!" Aclar eken Odysseus dedi ki: "Ben tanr deilim Telemakhos, senin babanm. Yokluu sana byk aclar getiren, seni kendi evinde acmasz insanlarla yaamaya zorlayan baban. Yirmi yllk ac ve yolculuktan sonra evime dndm." Odysseus olunu pt ve ilk kez duygularn bastrmayarak yanaklarndan yalar szld.

Bilge Telemakhos, yabancnn babas olduuna inanamyordu. "Normal hibir insan kendisini byle dntremez" dedi, "senin lmsz tanrlardan biri olduunu dnmekten kendimi alamyorum." "Bir tanrnn bir lmly deitirmesi kolay" diye aklad Odysseus. "Athena beni bazen dilenci, bazen de kendim olarak gsteriyor!" O zaman Telemakhos, kollarn babasna sard ve-onunla olamad btn yllar in gzya dkt. Odysseus da olundan yoksun kald yllar iin alad. Bulduklar yiyeceklerle yavrularn doyurmay dleyerek yuvalarna dnen kularn, iftiler ald iin, yuvalarm bo bulduklarnda lklaryla gkleri yrtmalar gibi, Odysseus'la Telemakhos da kaybettikleri yllar iin aladlar. Alamaya doyunca Odysseus, Telemakhos'a maceralarm anlatt ve dedi ki: "imdi bana ka tane talip olduunu, ne tr adamlar olduklarn syle, ikimiz onlarla ba edebilir miyiz, bakalarnn yardmna gerek var m, karar vermem gerek." Bilge Telemakhos yantlad: "Baba, arkadalarn bana senin ne kadar gl bir sava ve akll olduunu anlattlar, ama gerekten ikimizin yzden fazla gl adam yenmemizi mi bekliyorsun? Yardm almalyz." "Peki o zaman" diye yantlad Odysseus, "Athena ve Zeus'un yardm bize yeter, yoksa bakalarn da m armalyz?" "Elbette yeter" dedi Telemakhos, "ama onlar zamanlarn Olympos Da'nda geiriyorlar." "htiyacmz olduunda bizimle olacaklarn dnyorum" dedi Odysseus. "imdi eve git ve gsterili taliplere katl. Ben daha sonra, yal dilenci gibi geleceim. Bana nasl davranrlarsa davransnlar, bana bir ey fr la t salar, vursalar, itip kak-salar, ayaklarmdan kapya srkleseler bile sabrl olman istiyorum." "Athena uyarnca, bam sallayp sana iaret vereceim ve sen de byk salonumuzun duvarlarnda dizili btn silahlar ve zrhlar ambara kaldracaksn. Taliplilerden biri ne yaptn sorarsa, yllardr salonun ortasnda yanan ateten kurumla kaplandklarn sylersin." "Bir mzrak, bir kl, bir de kz derisi kalkan kendinle benim iin yerinde brak" diye devam etti bin bir dzenli Odysseus, "ve gerekten benim olumsan, kimseye, annene bile benim dndm syleme." Domuz oban kentten dnmeden biraz nce Athena, Odysseus'un grntsn yine deitirdi; oban, karsnda kulbede brakt yal yabancy buldu. Sadk oban, Odysseus ve sabrl Penelope iin yreinde yle byk sevgi besliyordu ki, Athena efendisinin sa salim eve dndn saklayabileceine gvenemiyordu. VII. Blm (Odysseus saraya gider, taliplerle, yal dadsyla ve Penelope ile karlar.) Ertesi gn, gl parmakl alak tanrlarn ve lmllerin stnde doduunda, bilge Telemakhos kente dnd. Sonra domuz oban Odysseus'u, sefil dilenci klyla kente gtrd. Odysseus, sarayna

yaklanca, obana "Sen ieri gir, ben burada bekleyeceim. Savata ve tuzlu denizin dalgalarnda yle ileler ektim ki, bana nasl davranrlarsa davransnlar kaldrrm" dedi. Odysseus byle konuurken, sarayn avlusunda yatan yal bir kpek ban kaldrd, kulaklarn dikti. Odysseus Argos'u yetitirmi ve Troya'ya gitmi, kpek yirmi yl sabrla efendisinin dnmesini beklemiti. nceleri genler, yabani kei, tavan, geyik avna giderken onu da gtryorlard. Ama ok gemeden, efendisinin bakm olmaynca, tarla gbrelemek iin klelerin toplamasna kadar avluda yl duran katr ve sr gbresinin stnde unutulup gitmiti. Argos Odysseus'u hemen tand. Kuyruunu sallad, ama efendisinin yanna gidemeyecek kadar zayft. Kpeini okarsa kimliinin anlalacan kavrayan Odysseus, gzyalarn silmek iin yzn obandan evirdi. Sonra Kara lm, Argos'u ald; nk yllardr sadece efendisinin dnn grmek in yaamt. Odysseus, domuz srsnn peinden saraya gitti ve kap eiine oturdu. Telemakhos'un verdii ekmei bitirince parlak gzl Athena ona, talipler arasnda dolap daha fazla yiyecek istemesini tledi. Bin bir dzenli Odysseus taliplerin nderi Antinoos'a gelince, "senden armaan yok mu dostum? Buradaki taliplerin en yisi sensin gibi grnyor, hatta kral gibisin, bana hepsinden ok sadaka vermelisin" dedi. "Sana tam hak ettiin sadakay vereceim" dedi Antnoos. Oturduu sandalyeyi kapp Odysseus'a frlatt, onu omuzun-dan vurdu. Aclar ekmi olan adam, kaya gibi sk durdu ve kap eiine dnd. "Antinoos dilenci olduum iin bana vurdu" diye mrldand kendi kendine, "tanrlar yemek dilenenleri koruyorlarsa, bunu evlenmeden ldrsnler." ok gemeden, btn kentte tkenmez itahyla bilinen baka bir dilenci sarayn kapsna geldi. Gl olmasa da etkileyici grnyordu, ri bir adamd. "Eikten ekil, ihtiyar" diye bard, "yolumu kapatyorsun!" Odysseus, "ikimiz iin de yer var" diye yantlad, kavga istemiyorsan beni kkrtma." "Kendinden gen biriyle kavga edeceksen" dedi dilenci, "domuzun tahl yerlere dkt gibi dilerini dkerim senin!" Antinoos bu szleri duyup seslendi, "dl olarak, tekini dven dilenci bizimle yemek yiyecek. Kaybeden, baka yerde dilenmek zorunda kalacak!" Aclar ekmi olan Odysseus yantlad: "Ancak bo bir mide benim gibi yal birine byle bir genle dvme cesareti verebilir. Kimsenin kavgaya karmayacana sz verin." Telemakhos "Korkma" dedi, "akln ve yrein bu dilenciyle tutumaya yatyorsa, sana el kaldran talipli, karsnda beni bulur." O zaman Odysseus gl kollar ve baldrlar serbest kalacak biimde ypranm giysisini toparlad. Talipliler, yabancnn, paavralarn gizlemi olduu grntsne hayran kaldlar. Gen dilenci azn

atna piman olmutu. Odysseus gen dilenciyi bir darbede ldrmeli mi yoksa hafif bir yumrukla basite devirmeli mi onu tartyordu. Hafif yumrukta karar kld; bylece talipler gcnden fazla etkilenmezlerdi. Bylece bin bir dzenli adam, gen dilencinin boynuna vurup onu yere serdi. Ayaklarndan srkleyip sarayn avlusuna att ve gvdesini kapya dayad. "Git, kedi kpekleri korkut!" dedi, sonra byk salonun kapsna dnp eie oturdu. Talipler nee iinde bardlar: "Yabanc, Zeus ve br lmsz tanrlar ne istein varsa versinler, bu babelas dilenciyi defettin" dediler. Gece olup da talipler evlerine dnnce, bilge Penelope dilenci de olsa yabancyla konumak istedi. "Kimsin?" diye sordu. "Nerelisin?" Odysseus, "Bana ne sorarsan sor hanmm" diye karlk verdi. "Ama bu sorular yreimi acya boar. Ben de evinizde alamak istemiyorum." ileke Penelope yantlad: "Kocam zledike benim yreim de aclarla yanyor. Bu talipler beni evlenmeye zorladka, birini tekine kar kullanyorum. Bir tanr bana, salonda kocaman bir tezgh kurup gzel iplerle kocaman bir elbise dokumam tledi." "Ben de dedim ki: 'Efendim Odysseus ld. Bu kefeni babas Laertes iin dokuyorum, lm onu uygun bir elbisesi olmadan yakalayamayacak. Siz benimle evlenmek istiyorsanz dokumamn bitmesini bekleyin.'" "Talipler kabul etti" diye devam etti anlatmaya Penelope; "her gn bu kefeni dokuyor, gece meale nda o gn dokuduumu skyorum. Bylelikle yldr salonda bekleen taliplerimi oyalyorum. Ama hizmetilerden biri srrm onlara syledi ve beni ipleri skerken yakaladlar. imdi kefeni tamamlamak zorundaym. Evleneceim talibi semeyi geciktirmek iin baka ne yapabilirim, bilmiyorum." "imdi bana kendinden sz et" diye szlerini tamamlad. "Herhalde annen baban mee aac veya ta deil?" Odysseus sadk karsna, uydurduu Girit yksn anlatmaya balad. yknn arasna Odysseus'un dndn duyduunu da katt. Hatta Helios'un adasndaki macerayla Phaiak lkesine varn da anlatt. "Alamay brak artk" diye tte bulundu Penelope'a, "Odysseus'un buralarda olduunu duydum. imdiye kadar gelirdi, ama daha fazla zenginlik elde etmek iin dolanyor. Gerekten de Olympos'un efendisi Zeus adna yemin ederim ki, Odysseus bu ay iinde thaka'ya dner." "Dilerim szlerin doru kar" diye karlk verdi Penelope, "ama buna hi yrekten gvenemiyorum. Seni, bu evin efendisi burada olsayd karlanacan gibi karlayamadksa da, hizmetilerim ayaklarn ykayp sana yi bir yatak hazrlasnlar." "Hanmm" dedi Odysseus "iyi bir yatakla iim yok. Ama eer benim kadar ile ekmi yce gnll bir hizmetin varsa, senin arzun zerine o ayaklarm ykayabilir."

Penelope "Byle bir hizmetim var" dedi, "yrei anlayla dolu yal bir kadn. Doduu gn kocam emzirmi ve o gnden beri onu ok sever. Yal da olsa ayaklarn o ykasn." Yal dad kalkp Penelope'nin istedii ii yapmaya hazrland. Yabancy incelerken ona dedi ki: "Bu salonda birok yabancy konuk ettik, ama sen, grdm btn insanlardan daha fazla yce gnll Odysseus'a benziyorsun. Ayaklarn bile onunkiler gibi." Bin bir dzenli adam, "Bizi gren herkes ne kadar benzediimizi syler" dedi. O anda, yal dadnn, ayaklarn ykarken, dizinin stndeki eski yara izini fark edebileceini dnd. O zaman kendisini hemen tanrd. Dolaysyla ktan uzaa oturdu ve yzn odann karanlk tarafnda evirdi. Odysseus'un korktuu gibi, dad ykamak iin bacam eline alr almaz, elleri yaray fark etti ve karanlkta bile onu tand. Odysseus'un bir zamanlar korkun bir domuzun diinden ald yaray anmsayarak baca elinden drd. Tun leen devrildi ve her yere su sald. Dad, gzleri yal, elini yabancnn enesinin altna koydu ve "Sen gerekten de Odysseus'un" dedi, "bacan elime alana kadar seni tanmadm ama..." Konuurken, Penelope'ye haber vermek iin ondan tarafa bakyordu, ama Athena, onun akln baka yerlere elmiti. Odysseus dadnn azn kapad ve "Susmazsan bana lm getireceksin! Benim varlm sr olarak kalmal" dedi. "Ne kadar gl olduumu bilirsin" dedi dad, "ta veya demir paras gibi sessiz kalrm." Yal dad ykama iini bitirince, Odysseus yine sandalyesini atein yanna ekti ve paavra giysilerini yaray rtecek biimde dzeltti. Bilge Penelope dedi ki: "Hangi taliple evleneceimi kararlatrmak iin yarma dzenleme zaman geliyor. Odysseus'un koca yayyla, idman yapmak iin kulland on iki tren baltasn kullanmay tasarlyorum. Telemakhos baltalar, saplar yukar doru dizer, baltalarn saplarndaki delikler hep bir hizaya gelir." "nce talipleri, hangisi efendimin yayn gerebilecek diye yartrrm. Sonra byk bir mesafeden ok atp btn balta saplarndaki deliklerden geirmelerini isterim." Bin bir dzenli adam yantlad: "Bu yarmay ertelemek iin artk hibir neden gremiyorum, nk bu talipler onun cilal yayn geremeden Odysseus gelmi olur." VIII. Blm (Odysseus taliplerle dvr ve Penelope onu tanr. Sonunda thaka'ya huzur gelir.)

Gl parmakl afak tanrlarn ve lmllerin stne doduunda, talipler Odysseus'un saraynn byk salonunda toplandlar. lerinden biri, bin bir dzenli adama, Antinoos'un verdii trden sadaka verdi; Odysseus'un bana kz aya att. Ama Odysseus hemen ban ekti ve ayak duvara vurdu. Telemakhos talibe kt, "Yabancya bu ayakla vursaydn, tun mzram sokardm sana. O zaman baban, dn yerine cenaze treni yapard. Evimde byle davranlar istemiyorum artk!" O zaman khin Theoklymenos konutu. Pilos'tan, Telemakhos'un konuu olarak gelmiti: "Ey mutsuz adamlar!" diye bard, "stnze ne trden ktlk km? Gece banza kefen olmu, gzlerinizden ya akyor. Direklere ve duvarlara kan sryor. Sundurmada ve avluda hayaletler dolayor. Kt bir sis gnei rtm, hayaletler Hades'in karanlk krallna iniyor!" "Bu yabanc akln karm!" diye bard taliplilerden biri, "buray ok karanlk buluyorsa dar atalm gitsin!" "Gitmek iin kimsenin yardmna ihtiyacm yok" dedi Theoklymenos, "kalmaya niyetim de yok. Hepinize* yaklaan ktl gryorum ve hibir talipli bundan kurtulamayacak." Bu szlerle byk salonu terk etti. Sonra Penelope, Odysseus'un koca yay, ok sada ve tren baltalarnn olduu sandkla ortaya kt. "Odysseus'un cilal yayn nnze koyuyorum" dedi, "iinizden kim bu yay gerer ve on iki baltann deliinden ok geirirse onunla evleneceim." Telemakhos onlar cesaretlendirdi: "Haydi, bu yarmann dln vmeme gerek yok! Ben bile yay deneyeceim. Babamn silahn kullanabilmek isterdim." Srad, hendek at ve baltalar, saplar yukar gelecek biimde yerletirdi. Sonra babasnn koca yayn germeye alt. Drdnc denemesinde baaracakm gibi olunca, Odysseus ona durmasn iaret etti. "Yapamyorum" dedi Telemakhos, "ok gencim ya da ok zayf. Siz benden ok daha glsnz, siz deneyin." Ama taliplerden hibiri Odysseus'un koca yayn geremedi. Istarak, mumlayarak denediler, hibir eyin yarar olmad. Adamlardan biri ikyet etti: "Penelope gibi bir kadn kaybettiim iin zgnm, ama Yunanistan'da baka bir sr gzel kadn var. Beni rahatsz eden, hibirimizin Odysseus kadar gl olmamas. Bizden sonra gelenler, bu zayflmz nedeniyle bizi kk grecekler." O zaman bin bir dzenli Odysseus seslendi: "yi Penelope'nin talipleri! Cilal yay bana verin, bir de ben, hl yolculuklarma ve dilenmeye balamadan nceki kadar gl mym greyim!" Antinoos "Masamzda yemek yiyip sohbetimize katlman yetmedi mi?" dedi: "Hangi dilenciye bu kadar iyi davranlr? 1 lem yay germeyi baaramazsan, seni hemen thaka'daki kadar geim yolu bulamayacan baka lkeye gndereceiz!" Bilge Penelope dedi ki: "Siz talipler, bu kral evindeki davranlarnzla annz zaten lekelediniz. Baka kaybedecek neyiniz kald? Bu yabanc soylu ve salam. Eer yay gererse, onunla evlenmeyeceim; bu

konuda umudu olamaz. Ama ona bir takm yeni elbise ve kendisini savunmas iin gzel silahlar vereceim." Telemakhos fikrini syledi: "Anne, yayn sorumluluu bende, onu veririm ya da vermem. Eer yabancnn yay almasna karar verirsem, kimsenin bana dur deme hakk yok. Bu erkek ii, kadn ii deil. Sen odana git ve her zamanki dokuma iine dn." Penelope byk salondan kt ve domuz oban, Odysseus'a yaklap cilal yay verdi. Odysseus yal dadsna, sakince, btn kaplarn demirlerini indirmesini syledi. Koca yayn ald, zenle inceledi, her yann yoklad. Sonra, hemen hi aba harcamadan kaldrp gerdi. Tanr-benzeri Odysseus cilal yay, lir almakta usta birinin, gerilmi koyun barsandan telleri kolayca almas ve ularndan sktrmas gibi kolayca germiti. Olympos'un efendisi Zeus, koca bir yldrm gndermeye hazrlanrken, Odysseus da sandalyesinin stne kt, oklarndan birini yayna yerletirdi ve on ki balta sapnn deliinden de geirdi. O zaman aclar ekmi olan Odysseus Telemakhos'a, "Bak, yemek verip evine aldn yabanc eskiden olduu kadar gl ve seni utandrmad" dedi. "imdi talipleri doyurmann zaman, nk gne batmak zere." Bu szler babas gibi mzrak ve klla silahlanm Telemakhos iin iaretti. Odysseus paavralarn yrtt ve "Yarma bitti, ama aklmda baka hedefler var" dedi, "Gm yayn efendisi Apollon, hedefi vurursam an kazandrsn!" lk oku, azna altn arap kadehi kaldrmakta olan Antinoos'a nianlad. Ok boazn deldi. Taliplerin yreine korku dt ve kamaya baladlar. Byk salonda duvarlara dizdikleri silahlarn arandlar, ama imdi hepsi ambara saklanmt. "Sizi kpekler!" diye bard Odysseus, "Troya'dan hi dnemeyeceime emindiniz! yl, her gn burada oturdunuz, mallarm tkettiniz, karma talip oldunuz; tanrlardan da, lmllerden de korkmadan! imdi Kara lm gelecek stnze, hibiriniz kaamayacaksnz!" Odysseus btn oklarn tketince, Telemakhos, domuz oban ve sadk bir hizmetiyle birlikte, tun silahlaryla saldrya devam etti. Ama kei oban, taliplerin sadk destekisi, onlara silah getirdi, nk Telemakhos ambarn kapsn ak unutmutu. Talipleri silahlar da koruyamad, nk imdi byk salona Athena girmiti. Krlang biimine girip atya utu ve oradan sava gzetlemeye balad. Ondan sonra, Odysseus ve adamlarnn frlatt her mzrak hedefini buldu; taliplerin anklan ise hep yanlara dt. Sonunda btn talipler lm, byk salonda her yer kan olmutu. lml gzlere grnmeyen Hermes, istediini uyuttuu, istediini uyandrd altn asasyla geldi, llerin glgelerini uyandrp hepsini Hades'in karanlk krallna gtrd. Tpk yarasalarn, derin maaralarda yaarken lerinden birinin tutunduu kayadan dmesiyle rmalar gibi; l taliplerin

glgeleri de, klavuzlar onlar Okeanos'un rmaklarndan ve gnein kaplarndan geirip lmlerin glgelerinin sonsuza kadar kald lkeye gtrrken birbirlerine laf atyorlard. Telemakhos yal dady salona getirdiinde Odysseus cesetlerin arasnda dikiliyordu. Bir aslan, ayrlarda yakalad kz paralaynca her yeri kan olup nasl korkutucu bir grnt alrsa, Odysseus da kan ve phtya bulanmt. Kadn azn aamadan efendisi dedi ki: "Yrein sevinle coabilir dad, ama llerin banda bayram yapmak doru deil. Talipler kaba davranlarnn sonularn gremeyecek kadar krdler. Aralarna gelen kimseyi onurlandrmadlar ve tanrlar onlar fena cezalandrd." Hizmetiler byk salonu temizlerken, yal dad Penelope'nin odasna gidip bard: "Uyan evladm, o kadar zlediin burada! Odysseus dnd ve btn gsterili talipleri ldrd!" Penelope yantlad: "Sevgili Dad, akln genellikle bandadr, ama tanrlar basit zekllar bilge yapp bilgelerin akln alabilirler. Senin akln da almlar. Bana byle uyduruk szleri niye sylyorsun?" "Odysseus, taliplerin byk salonda satatklar yabancnn ta kendisi!" diye aklad dad. "Telemakhos'tan baka kimseye kendisini tantmam ki, taliplere saldrlan artmaca olsun!" Penelope yataktan frlad, sevinle dadya sarld ve sordu: "Bu doruysa, Odysseus o kadar az adamla, yz kiiyi kesmeyi nasl becerdi?" "Bitene kadar ben de grmedim" dedi dad, "ama bu hzl ve eksiksiz bir oldu!" "Hayr Dad" dedi Penelope, "talipleri ldrenler tanrlar olmal. Odysseus ise herhalde evden uzaklarda bir yerde." "Yanlan sensin evladm" dedi dad, "yabancnn ayaklarn ykarken, ok nce Odysseus'un bacanda alan domuz yarasn grdm. Sana sylemek steyince efendin azm eliyle kapatt ve bana susmam syledi. Gel benimle, kendin gr!" Penelope kocasyla bulumaya gittiinde uzak m durmal, soru mu sormal, kucaklamal m bilemedi. Odaya girince oturdu ve sessizce onu seyretti. Odysseus da oturmu, kars konuabilecek mi diye bekliyordu. Sonunda Telemakhos'un sabr bitti ve "Anne, yrein ta gibi sert ve acmasz! Niin babamn yannda oturup onunla konumuyorsun! Yirmi yl uzak kaldktan ve bu kadar ac ektikten sonra hibir kadn kocasn byle karlamaz" dedi. Bilge Penelope yantlad: "Olum, konuamayacak kadar ardm! Eer gerekten benim kocamsa, emin olmalym, nk ikimiz, yalnz bizim bildiimiz eyleri paylayoruz" dedi. O zaman aclar ekmi Odysseus gld ve oluna "Telemakhos, annen emin olmak iin beni snasn! Bu arada, evdeki herkes bayram giysilerini giysin ve salonlarmz sslesin. Bu kentteki insanlar ve taliplerin ailelerini burada gerekten ne olduu konusunda yanltacaktr" dedi.

Sonra yce gnll Odysseus ykand ve yeni elbiseler giydi. Parlak gzl Athena onu daha uzun, gen, gl ve yakkl yapmt. Yetenekli sanatnn, altn gmn stne koyup ok gzel eyalar yaratmas gibi, Athena da Odysseus'a tanr gibi arpc bir grnt kazandrmt. Odysseus karsnn yanna gelince dedi ki: "Garip kadn! Baka hibir e yirmi yl yokluktan ve bu kadar aclar ektikten sonra kocasndan byle ayr duramaz. Herhalde senin yreini yumuatacak hibir ey yok. Dad, bana yatak hazrla, nk karmn yrei demirden!" Penelope ekledi: "Gel Dad, yata gelin odasndan kaldr ve araf, yorgan, battaniye koy." Bu talimata Odysseus fkeyle karlk verdi: "Penelope" diye bard, "sabrm ve anlaym yitiriyorum. Benim yatam kn kaldrd? Ancak bir tanr bunu yapabilir. Hibir lml, ne kadar gen ve gl olursa olsun onu kaldramaz. Dn yatamz bir zeytin aacnn evresine ina ettim, btn dallann kesip yonttum ve onu yatan ayaklarndan biri haline getirdim. Bunu sen de benim kadar biliyorsun. Biri yatan ayan gvdeden kesip yatamz m tad?" Penelope'nin yrei o zaman yumuad, nk onun kocas olduunu anlamt. Gzyalaryla ona sarld ve "affet beni Odysseus, seni ilk grdmde ho geldin diyemedim" dedi. "Hep birinin gelip beni senmisin diye kandracandan korktum. Ama srrmz hakkndaki bilgin benim Odysseus'um olduunu kantlad." Koca karnt gemileri Poseidon'un gnderdii korkun dalgalar ve gl rzgrlarla batrlan kazazedelere karann grnmesi nasl ho grnrse, sonunda yrekleri ac ve sevinle dolu nasl karaya karlarsa, Odysseus'un Penelope tarafndan karlanmas da yle oldu. Bir kez onu sarnca, ondan bir daha ayrlamad ve Odysseus sonunda sevgili, sadk karsn kollarna alp alad. Gl parmakl afak, tanrlarn ve lmllerin stne dodu, taliplerin kaderi hakkndaki dedikodu kente yayld. Her aile lsn ald ve uzak lkelerden cesetler memleketlerine yolland. Sonra ithaka erkekleri, Odysseus'tan alp almama konusunu grmek zere toplandlar. Antinoos'un babas Odysseus'u, taliplerin lm kadar, at yetitiricisi Troyallardan ayrldktan sonra on iki koca karnl gemisiyle birlikte btn yoldalarn yitirdii iin de sulad. Odysseus'un iki hizmetisi tanrlarn byk salondaki savata nasl onun yannda yer aldn anlattlar. Sonunda bir khin, thakal erkeklere, taliplilerin davranlarnn engellenmesinin sularn sorumluluunda olduunu, ama ocuklarna ve hemehrilerine kar ok korkak davrandklarn syledi. Konumaclarn yars alnmasna kar kp evlerine dndler: Ama teki yars saldrya karar verdiler. Tanrlar kumlunun efendisi Zeus, parlak gzl kzna thaka'ya bar getirmesini emretti. Odysseus ve kk grubu kentin silahllarnn karsna ktklarnda, Athena bir aile dostu klnda grnd Odysseus'a. Odysseus ve Telemakhos silahl adamlara mzraklaryla -.aldrdlar ve hepsini ldreceklerdi, ama Athena lmsz sesiyle seslenip hepsini korkuttu: "thakallar!" diye bard, "Daha fazla kan dkmeyin. Cannz beden in izdeyken hemen evlerinize dnn ve bundan sonra birbirinizle bar iinde yaayn!"

Aclar ekmi Odysseus, onun szlerini duymazlktan geldi ve avnn stne szlen bir kartal gibi, korkmu adamlarn peine dt. O zaman parlak yldrmn ve kara bulutlarn efendisi Zeus, parlak yldrmn parlak, gzl kznn ayaklan dibine frlatt. "Odysseus" diye t verdi Athena, "Silahlarn brak! Gemite olanlar unut ve halkn sev. O zaman yaamnn geri kalannda kral olacaksn ve bar iinde iyi bir yaam sreceksin. Eer itaat etmezsen, gl Zeus'un fkesini kabartrsn!" Odysseus bu szleri duyunca yrei neeyle doldu. Bylece, sadk bir dost olarak Odysseus ve halkna bar getirdi. Odysseia'ya Sondeyi: Sunu Odysseia'nn zel konusu nedeniyle Homeros, Troya Savann kt sonucuyla ilgili pek ok sylenceye eserinde yer vermemitir. Yine de, Odysseia'nn IV. kitabnda Menelaos ve Agamemnon'un dnn anlatr. Troezenli Hegias veya Agias adl bir yazarn (M 7. veya 6. yzyl), Odysseus dnda btn byk Yunan kahramanlarn sonlarnn anlatld Nostoi (Vatana Dnler) adl bir destan bulunmaktadr. Apollodorus da (M 2. yzyl), Epitome'de Hegiasn malzemesini kullanr. Aeskhylos (M 6-5. yzyllar), Oresteia adl lemesinde, Agamemnon'un dn ve ldrlmesi zerinde durur. Gerek Sophokles (M 5. Yzyl) gerekse Euripides, her ikisi de Elektra adn tayan oyunlarnda ayn konuyla ilgilenirler. Euripides, Andromakhe'de Neoptolemus'un dnn anlatr. Kireneli Eugamon (M 6. yzyln ortalan), Telegony adl destannda, Odysseia'nn bittii yerden balamak zere Odysseus'un yaam yksn srdrr. Sondeyi teki Yunan Kahramanlarnn Dn Troya Savann sona ermesi zerine Nestor ve Menelaos, kendi lkelerine dnmek zere hemen yola ktlar. Nestor, Pilos'a sa salim ulat; ailesini ve halkn sadakat iinde kendisini beklor buldu. Buna karlk Menelaos'un, dn yolculuuna balayabilmesi iin, nemli bir blmn Msr'da geirdii yedi yldan fazla bir sre beklemesi gerekti. Bunu baardktan sonra da, lnceye kadar hkmranln srdrd. Tanrlar ona lmszlk baladlar, nk o lmsz Helena'nn kocasyd; kar koca, Kutsal Adalar diye de anlan Elysian Tarlalarna tandlar

Agamemnon, bir sre sonra Troya'dan ayrld. Sa salim Mikenya'ya ulat, ancak dner dnmez ya kans Klytaimestra tarafndan ya Agamemnon'dan nefret etmesi iin iyi bir bahanesi olan sevgilisi Aigisthos tarafndan ya da her ikisinin ortaklyla ldrld. Odysseus'un Son Maceralar Odysseus, kralln, zerinde hak iddia edenlerden geri aldktan sonra thaka'da ok kalmad. lerini yola koyar koymaz, Kralie Kallidike'yi e olarak ald Thesprotis'e gitti. Baarsz bir savata Thesprotislilere nderlik etti. Dokuz yl sonra Kallidike lnce, oullar Thesprotis'in kral oldu, Odysseus da yeniden thaka'ya dnd. Bu srada, Odysseus'un Kirke'den olan olu Telegonus da babasn aramaktayd. Neresi olduuna dikkat etmeden karaya kt ve thaka'ya saldrd. Odysseus, kralln savununca, Telegonus bilmeden mzrayla babasn ldrd. Yapt trajik hatay renen Telegonus, Penelope ve Telemakhos' u, annesi tanra Kirke'nin, Odysseus'u da defnettikleri ve tanrann onlara lmszlk verdii adasna gtrd. Sonra bir ifte dnle Kirke Telemakhos'la, Telegonus Penelope'yle evlendi. Odysseus'un lmyle Kahramanlk a da sona erdi.

Roma Romulus ve Remus: Sunu Roma mparatoru Augustus Caesar zamannda atalarn ok byk nemi vardr. Ayn ekilde Roma'nn byk bir kent saylabilmesi iin de uurlu bir kurulu yksnn olmas gerekmi, dolaysyla birok yetenekli yazar Roma'nn kurulu yksn belgelendirme iini stlenmitir. Romal tarihi Livius yaamn (M 59-MS 17), Troya'dan (saygn bir yer) srgn edilen Aeneasn talya'ya yolculuunu sonra da Romulus ile Remus'un Roma'y kuruunu anlatt Koma Tarihi'ni yazmaya adamtr. Romal ozan Vergilius da Aeneid'de Roma'nn kuruluundan sz etmi, bunu Troyal kahraman Aeneasn kutsal grevi olarak gstermitir. Vergilius Aeneid'de Romulus ile Remus'un zerinde pek durmaz. Augustus Caesar'dan yaklak bir kuak sonra Yunanistan'da yaayan Plutarkhos, Soylu Yunanlar ile Romallarn Benzer Yaamlar'ada., Romulus'un yaamyksne yer verir. Aeneas'tan ise sz etmez. Romulus ile Remus sylencesi tansks (mucizevi) eler iermesden tr ekici gelmektedir. Birok nl Yunan kahraman (bir ikisinin adn vermek gerekirse Perseus, Oidipus ve Paris) gibi, Remus ve Romulus da alktan, vahi hayvanlarn saldrsndan veya kt hava koullarndan lmek zere doa-

ya terk edilmilerdir. Bu tr olaylarda daima olduu gibi, bu kahramanlar kurtarlr ve belleklerden kmayacak nemli iler baarrlar. Romulus ve Remus, ayrca kurt ve ku tarafndan beslenmiledir. Son olarak Romulus bir bulut iinde ortadan kaybolur ve bir aryla birlikte lmsz bir varlk olarak halk iin geri gelir. Birok kltrde mucizeler, byk nderlere elik eder ve onlarn byklklerinin tan olur. Romulus ve Remus Aeneas, Ascanius ve Aeneasn torunu Silvius ldkten sonra Alba Longa Krall, Numitor ve Amulius kardeler zamanna kadar babadan oula geti. Kardeler miraslarn blmeye karar verdiler ve paylarn kurayla setiler. Biri Alba Longa kral olurken teki Troya'nn onlara kalan altn, gm ve mcevherle dolu hazinesine sahip olacakt. Krall Numitor kazand, fakat taht Amulius ele geirdi ve kardeini Alba Longa'dan srd. Amulius daha sonra Numitor'un oullarn ldrd ve kzn, evlenip tahta miras kacak ocuk sahibi olamasn diye Vesta rahibesi yapt. Ama kz gene de hamile kald ve ikiz oullar Romulus'la Remus'u dourdu. ocuklarn babasnn Mars olduu iddias, ne kendisini ne de ocuklar kurtard. Kral Amulius, yeenini hapsetti ve bebeklerinin Tiber lrma'nda boulmalarn emretti. O srada Tiber, yamur sularndan tamt. Bebekleri bomas emredilen hizmetkrlar onlar Tiber'in gerek yata yerine takn sularna brakmann yeterli olacan dndler. kizleri bir sepet iinde takn sularnn kenarna braktlar. Sel sular ekilince, ikizleri tayan sepet kuru topraa oturdu. Tepelerden su imeye gelen bir kurt onlar buldu. Kendi style emzirerek bebeklere annelik etti. Bir ku da azlarna kk krntlar vererek beslenmelerine yardm etti. Kraln oban tesadfen bebeklerin bulunduu yere geldi ve diliyle bebekleri yalayan sevgi dolu kurdu grd. kizleri kulbesine getirdi ve kar-koca onlar genlik alarna kadar byttler. Bebekler iyi, gl ve cesur genler oldular. Zamanlarnn ounu iftilik ve avclkla geirdiler. Ayrca soygunculara saldrarak ve bu aknlarnda elde ettiklerini oban arkadalaryla paylaarak evreye n saldlar. Haydutlar Romulus ve Remus'u tuzaa drmek iin yerel bir bayram gnn setiler. Romulus kendisini ok iyi savundu, fakat haydutlar Remus'u ele geirdiler ve amcas Kral Amulius'a gtrdler. Remus ve kardei, Numitor'un srsn almakla suland. Amulius bu sulamay duyunca Remus'u, cezasn vermesi iin Numitor'a yollad. Kraln oban, bulduu ocuklarn soylu kandan geldiklerinden her zaman kukulanml. Bu bebekleri bulduu srada, kraln da hanedandan iki bebei doaya terk ettiini duymutu. Bu kukusunu Romulus'a syledi.

Haydutlar Remus'u Numitor'un nne karp onun ikizlerden biri olduunu sylediklerinde, Numitor da gerei tahmin etti. Remus'un ya ve soylu tavrlar, Numitor'un torunu olabileceini gsteriyordu. Dolaysyla kral, Remus'a kim olduunu ve ailesini sordu. Remus, kardeinin ve kendisinin, kraln obannn ocuklar olduunu bildiini syledi. Fakat bebekliklerine ilikin olarak sularda boulma tehlikesi ve kurt ile ku tarafndan kurtarlma masallar dinlediini de ekledi. Numitor'un da yardmyla, Romulus ve Remus bir grup oban topladlar, sessizce kraln evinde bulutular ve an bir saldryla Amulius'u ldrdler. Sonra Numitor halka. Kral Aniulius'un taht nasl ele geirdiini ve kendi yerini alabilecek herkesi nasl yok etmek istediini anlatt. Amulius halk tarafndan da sevilmeyen bir krald ve Alba halk onun lmne zlmedi. Hep birlikte Numitor'u kral ilan ettiler. Komulus ve Remus bundan sonra, boulmaya terk edildikleri yerde bir kent kurmaya karar verdi. Ama ayn yata olduklarndan kente kimin hkmedeceinde anlaamadlar. Yant bulmak iin krlarn tanrlarna bavurmay kararlatrdlar. Kutsal yant almak iin Romulus ve izleyicileri Palantinus tepesine, Remus ve izleyicileri de Aventinus tepesine kt. Remus ilk areti grd: Alt akbaba... Romulus on iki tane grd. Remus ilk iaret bana verildi diye krallk iddiasnda bulundu. Romulus da kendi iareti kardeininkinin iki kat olduu iin krallk iddia etti. fkeli szler lmcl yumruklara dnt ve Romulus Remus'u ldrd. Romulus yeni kentin kral oldu ve kendi adndan dolay oraya Roma adn verdi. Romulus kentini yoksul insanlara, klelere ve yeni bir yaam arayan srgnlere aarak Roma'nn nfusunu artrd. Fakat ok az kadn vard. Komu topluluklar, kadnlarnn Romallarla evlenmesine izin vermiyorlard, nk onlarn glenmesini istemiyorlard. Ayrca kendilerini Roma halkndan stn gryorlard. Romulus, tanr Neptn'e adanm kutsal bir gnde byk bir enlik dzenlenmesine karar verdi. Komu topluluklardan yzlerce kii yeni kenti grmek iin bu frsat karmak istemedi. Romal erkekler nceden belirlenen bir iaretle ziyareti gen kadnlar, gl ahinlerin kzlar da dahil aniden yakaladlar. Btn bu kzlarn aileleri ok fkelendiler, fakat kzlarm almadan kentten kmaya mecbur edildiler. Romulus, Romal erkeklerin ok iyi koca olacaklar ve Roma'da birok ayrcalklara sahip olacaklar konusunda gen kzlara gvence verdi. Erkekler bu sze bal kaldlar ve kadnlar yeni ailelerini ve evlerini benimsediler. Fakat Romallar bu kadnlarn akrabalarnn alma isteklerini durduramadlar. Birka yl boyunca Romulus ve ordusu komu topluluklarn saldrlarna kar Roma'y savunmak zorunda kald. Sonunda kendileri ve Romal aileler iin bar salayabilmek steyen Sabin kadnlar, akrabalarna kar tavr aldlar ve onlar Romal kocalaryla bar yapmaya zorladlar. Romulus, askeri yetenek ve gcyle kentini krk yl bar iinde ynetti. yi yasalar yapt; halk, ordu ve senatrler onu sevdiler.

Bir gn Romulus, senatrleri arasnda birliklerini denetlerken gl bir frtna kt. Karanlk bulutlar gnei kapatt, gndz geceye evirdi. Gk grltleri ve yldrmlar insanlar barnak aramaya sevk etti. Kaln bir bulut indi ve Romulus'u sard, kimse onu gremez oldu. Frtna dinip bulut gzden yittiinde Romulus da kaybolmutu. Kimse ona ne olduunu grememiti. Senatrlerin ou, askerler ve yurttalar, Romulus'un tanr olduuna karar verdiler. Ne de olsa Mars'n oluydu. Ama bazlar da, ordusunu senatonun stnde tuttuu iin onu bir grup senatrn gizlice ldrdn dnmlerdi. Zeksyla tannan Julius Proculus, kent halkn yattrmak iin Roma Meclisi'nde u konumay yapt: "Bu sabah kentimizin babas Romulus'un glgesi stme dt" dedi. "Bana kendisinin Roma'nn koruyucu tanrs olduunu ve tanrlarn Ro-ma'ya dnyann en byk kenti olma kaderini yazdklarn sylememi emretti. Size asker olmanz tlyor ve bylece Roma'nn hibir g tarafndan fethedilemeyeceini sylyor." Romallar, Romulus'un lmszle kavutuuna ve kentlerinin grkemli bir gelecee sahip olduuna inannca huzur buldular ve dikkatlerini sonraki krallarnn dncelerine verdiler. Aeneid: Sunu Tarihsel Arka plan Aeneid'in odak noktas Roma kentinin kuruluu ve geleceidir; dolaysyla Roma tarihini zetlemek epii daha anlalr klabilir. Yaklak M 2600-1000 tarihlerinde kuzeyden gelip Yunanistan' igal eden insanlar, talya'y da istila etmilerdir. lk gelen kabileler blgeye bakr ve tuncu da sokmu, ok daha sonra ikinci bir dalga, demir alet ve silahlar getirmitir. Zamanla bu iki grup karr ve btn talyan yarmadasna yerleir. Latinler olarak bilinen kabileler, Tiber Irma'nn aa vadilerine, Latium diye adlandrlan ovaya yerleirler. Arkeologlar, efsaneye gre Romulus'un Roma'y kurduu M 753 ylnda, yedi tepede birok kk Latin yerleimi bulunduunu belirtmektedirler (Aeneid kronolojisine gre ise Roma M 1176 ylnda, Troya Sava'ndan sekiz yl sonra kurulmutur). Arkeologlara gre kk Latin kyleri M 800 ile 700 yllar ardnda birlemitir. M 700 ylna gelindiinde, Latinlerin tepelerin dibinde, sr alverii dahil ticari amalar iin ortak bir Forum alan kurduklar bilinmektedir. M 625 ylnda, Forum evresinde birok kk kulbe kurulmutur. Latinler Tiber Irma'nn taknlar nedeniyle ova topraklarnn ounu kullanamamaktadrlar. Daha ileri teknolojiye sahip Etrskler gelene kadar, ova topraklarnn ou bataklk stma alan olarak kalm ve fazla yerleime ak olmamtr. M 900-800 yllarnda Etrskler, Kk Asya'daki yurtlarndan karak talya'y istila etmiler, kendileriyle birlikte kent devleti anlayn da getirmilerdir. M 607'de Latin kylerini igal ettiklerinde Tiber Irma'na alan kanallar ina etmiler ve ova topraklarn kurutarak yedi tepenin dibindeki yerleri

kent kurulabilir duruma getirmilerdir. Yaklak M 575'te Etrskler, mevcut kulbeleri kaldrp Rumlua adn verdikleri yeni byk kentin ticari ve siyasal merkezi olarak geni bir Forum (Forum Romanum) kurarlar. Romulus (Roma'nn efsanevi ilk yneticisi) ve Roma (Latin) szc de Etrske "Rumlua"dan gelmektedir. Bu srada, M 800 yllarnda Fenikeliler, Numidya'da, Sicilya' nn gneybatsnda, Afrika kylarnda kent devleti Kartaca'y kurmulard. M 750'ye gelindiinde Yunanlar da, Sicilya Adas'nda ve talya Yarmadas'nda koloniler kurmaya balamtr. Etrksler, ilikiye girdikleri kltrlerden yararlanmasn bilen, giriimci bir halktr. Yunan kolonilerinden teknoloji yannda birok dinsel ve sanatsal dnce almlardr; Yunan tanrlar ve Fenike alfabesi de bunlarn iindedir. M 545Terde Kartaca, gl ve zenginken ve Akdeniz'in bah blmne egemenken, bu devletle siyasal balama da kurarlar. M 509 ile 133 yllar arasnda Roma, byk bir g durumuna gelmitir. 270 ylna gelindiinde, Etrskler ve Yunan kolonileri de dahil talyan Yarmadas'n igal etmilerdir. Sonra Kartaca, Yunanistan ve Asya'nn bir blm igal edilir. Kartaca'yla yaplan sava (Pn Savalar), dklen kann okluuyla ve iki generalin kulland grlmemi stratejilerle n salar. Kartacal general Anibal krk bin piyade, dokuz bin atl ve Afrika fillerinden oluan ordusunu spanya'dan getirip Alp Dalar'n aarak talyaya sokar. Romallar, bir general bulup (Scipio) onu yenene kadar, yaklak yirmi yl uramak zorunda kalrlar. Romallar kendi yurtlarnda, ilk monariye gre daha demokratik bir sistem gelitirmilerdi; halka birok haklar salanm ve bunlar yasalar halinde on iki tablete yazlarak Forum'da sergilenmitir. Romallar fethettikleri lkelere kar davranla-rn-da da komularndan ok daha demokratiktiler. Yunanlarn ve zamann birok halknn tersine Romallar, dmanlarnn ounu ldrmemiler veya kle etmemilerdir. Yenilen lkeler Roma'ya vergi demek ve btn eyaletleri savunmak iin birlikler gndermek zorundadrlar, ama kendi ynetimlerinde birok ynden bamszdrlar. Buna karlk Romallar da btn eyaletlere kendi yollarn ve leri teknolojilerini, yasal sistemleriyle dil ve kltrlerini getirmilerdir. Fetih savalar, Roma'nn anayurduna birok toplumsal ve ekonomik sorun getirir. M 133 ve 30 yllan arasnda i savalar kar. M 59 ylnda Julius Caesar dokuz yllk sre iin Konsl seilir. Sonra grev sresini yaam boyu uzatmtr. En nemli baars Galya'nn (Fransa) fethidir, nk bu fetih Roma kltrn Kuzey Avrupa'ya sokmutur. M 44 ylnda, Roma Cumhuriyetini diktatrle dntrdne inanan kiilerce ldrlr. Caesar', Marcus Antonius ve Octavianus izler. Bunlar balangta imparatorluu birlikte ynetmitir. Antonius, Msr kraliesi Kleopatra'ya k olup Roma eyaletlerini armaan olarak kendisine verince, Octavianus onunla savar. Octavianus' un gleri M 31'de nl Actium Savan kazanr ve ertesi yl

Msr'daki skenderiye'yi fethederler. Antonius'a kar kazanlan zaferle, yz yl sren i savalar sona ermitir. Augustus ekonomik, toplumsal ve ahlaki ynlerden i karartc bir miras devralmtr. Roma aristokratlar yurtseverlikten uzak, bencil ve tembel olmaya almtr. Ayrca Roma, toplumun baka katmanlarndan gelen, yerinden yurdundan olmu kyller, tatminsiz gaziler, yabana lkelerden gelen kleler gibi bele ekmee, elenceye ve az almaya alm isiz insanlarn ekim merkezi olmutur. Bu ekonomik karklklar zerine Augustus, profesyonel bir memur kadrosu (yetenei olan kiilerin katlabilecei eitimli iiler ekirdei) ve lke snrlarnda bekleyerek snrlar koruyacak olan kalc, profesyonel bir ordu kurar. Roma Senatosu Octavianus'a "Augustus" (saygn) adn verir, nk ynetim biimi bu san hak etmektedir. Augustus Roma'nn altn an yaatmtr. Onun nderlii altnda btn Roma topraklar tek lke olarak ynetilmi ve Roma dnyasnda iki yz yl srecek bir bar ve huzur dneminin (Pax Romana) koullar yaratlmtr. Augustus Roma'y ve imparatorluu ynetmek in senatoyla birlikte alm, senatoya yasa yapma yetkisini vermi ve senato yelerine danm, fakat Roma ordusunu tek bana ynetmi ve bylece kimse onu alaa edememitir. Augustus zamannda Romallar, btn imparatorlua ve saysz kente yaylan geni bir yol a kurmulardr. Roma hukuku iinde yerinden ynetim, uzun bir huzur ve zenginlik dnemi getirmitir. Bu istikrarl dnem, birok Roma eyaletindeki eitli rk ve kltrlerin serbeste kaynamasna yardmc olur. Romallar eitli kltrlerden deer verdikleri eleri benimsemiler, sentezini yapmlar ve Latin dilinde ifadesini bulan bu gelitirilmi bilgi birikimi, kamu binalar, su yollar, karayollar ve kprlerle btn imparatorlua yaylmtr. Augustus, baba egemenliindeki gl Roma ailesi, atalara ve hukuka sayg, gl adalet duygusu, nefsine hkim olma, dindarlk, aile ve lkeye sadakat gibi deerleri de yaygnlatrmaya almtr. Romallar, kltrel miraslarn Yunanlardan alrlar. Romal adlar vererek Yunan pantheon undaki tanrlarn ounu, Yunan sylencelerini, mimarisini, heykelciliini ve edebiyatn da benimsemilerdir. Yunan retmenler Romallara Yunanca retmi ve bir Yunan kle, Homeros'u M 250-200 yllar arasnda Latinceye evirmitir. air Ovidius (M 43-MS 17) Yunan sylencelerini yle baarl biimde dile getirmitir ki, bugnk versiyonlarn ounun temeli onun ykleridir. Yzyllarca en byk Roma airi kabul edilmi olan Vergilius (M 70-19), Roma'y vd byk destan Aeneid in lyada ve Odysseia'yi temel almtr. Gerekten de Aeneid'duki her olayn (Troya Sava dahil Aeneasn bandan geen btn tehlikeli maceralar, Aeneasn Dido ile arkadal ve Latin sava Turnus'un ldrlmesi gibi) lyada veya Odysseia'da bir koutu vardr.

Vergilius ve Aeneid Vergilius (Publius Vergilius Maro), Mantual bir iftinin oluydu, fakat o dnemdeki birok gen gibi byk kentlerde, Milano ve Roma'da renim grd. Augustus, Vergilius'un byk edebi yeteneini kefetti ve onun koruyucusu oldu. Augustus, byk amcas Julius Caesar tarafndan evlat edinilmiti ve onun tarafndan soyu, Troyal kahraman Aeneas'a ve bylece Aeneasn kutsal annesi Vens'e kadar uzanmaktayd. Latin geleneine gre, Roma'nn efsanevi kurucusu Romulus'tu. Fakat Romallar teki Latin halklarn yendikten sonra Aeneas' bakentlerinin kurucusu olarak kabul etmeye karar vermilerdi. Aeneas' Roma'nn kahraman kurucusu olarak benimseyen Etrsk kltryd. Aeneas ayn zamanda Yunan tarih ve edebiyat geleneinin de bir parasyd. Romallar, Yunanlarn geleneksel olarak teki Latin halklarndan daha uygar olduklarn dnyorlard ve barbar atalara sahip olmak istemiyorlard. Dolaysyla bulabildikleri her yolla Yunanlarla kendileri arasnda yakn siyasal ve kltrel balar yaratmaya almlard. Augustus ve Vergilius zamannda Roma'nn havas yimser ve yurtseverdi. nsanlar kiisel olarak yeni bir an, dnya tarihinde daha nce grlmemi bir bar ve zenginlik ann afanda olduklarn hissediyorlard. Roma'nn grece ok ksa bir srede ve balangtaki sradan koullara karn dnyann en nemli gc olarak ortaya kmas, onlar uluslarnn ilahi kaderlerine inandryordu. Vergilius iin, epik iirine konu olarak Aeneasn Roma'y kurulu sylencesini semesi, lyada ve Odysseia'y temel alarak Augustus'u ve Roma tarihi iinde onun zamann vmesi doald. Homeros'un tersine Vergilius, yaptn okuryazarlar iin dzenledi. Dinleyiciler deil okuyucular iin yazyor olmas, baz snrlamalar kaldrmasna olanak verdii gibi yeni ltler kullanmasn da salad. Vergilius, gelimi szl gelenein belirledii konulara ve konunun ilenme biimindeki snrlarna da bal deildi. Onun okuyucular iin, yineleme bir olumsuzluktu. Dm ve tanmlarna ok daha fazla aynnt ekleyebiliyordu ve szck seimine ve her satrn yapsna ok daha fazla zen gsterebiliyordu. Vergilius Aeneid'e M 29'da, Actium Sava'ndan iki yl sonra balad ve stnde almaya, yaamnn sonraki (ve son) on yl boyunca devam etti. nce btn yky nesir olarak yazd. Sonra bunu youn epik iir yapsna geirme srecine giriti. Her satrn yaps ve elde etmek istedii etkiyi en iyi verecek szckler stnde younlaarak her gn birka satr yazd. Vergilius, MS 19'da Yunanistan ve Asya'ya gitti. Burada yl kalarak btn iirini elden geirmeyi tasarlyordu. Atina'da Augustus'a rastlad; Augustus airi, birlikte talya'ya dnmeye ikna etti. Ama Vergilius Megara'da hummaya tutuldu ve hastal gn getike ktleti, elli bir yanda ld. Vergilius lrken Aeneid'in yaklmasn istedi, fakat Augustus Vergilius'un isteine karn yaptn yaymlanmasn emretti.

ekicilii ve Deeri Aeneid, yksnn yaps ve biemiyle yzyllardr beenilmektedir. Birok tarihsel dnemde, dnyann ncil'den sonraki en nemli edebi yapt olarak kabul edilmitir. renciler zerinde alm, yetikinler sevmi, airler biemini taklit etmilerdir. Byk talyan air Dante Alighieri (1265-1321), eseri lkselletirmi ve kendi byk epii lahi Komedya'da lmszletirmitir. Vergilius'un bieminden Anglosakson airler bile etkilenmilerdir. Ortaan ilk dnemlerinde Hristiyanlar, antik an airlerini, pagan olduklar iin yok saydklar halde, Aeneid'i okumay srdrmlerdir. Aeneasn erdemlerine, yaamnn yce amacna ve d dnyadaki iyilik ve ktlk gleri arasndaki atmaya, Hristiyanlkta da ayn dnceler bulunduu iin, zellikle yaknlk duymulardr. Aencid'de belirleyici olay Aeneasn Roma'y kurmak zere Dido'yu terk etmesiyle balar. Sevdii kadn terk eder ve kaderini yaamak zere kiisel arzularn feda eder. Hareketi kiisel trajediye yol aar, nk Dido intihar eder. Aeneasn, onun yasn tutmasna karn, tarihsel misyonunu yerine getirme iradesi hi zayflamaz. Aeneid'de, Aeneasn ilahi kararla nceden belirlenmi kaderinin oynad merkezi rol, lyada ve Odysseia'da yoktur. Bu yaptlarda egemen olan insan drtleridir, rnek olarak Odysseus da, Aeneasn Dido'yu terk ettii gibi Kalypso'yu terk eder, fakat bunu belirlenmi ilahi yolculuu nedeniyle deil, sadece eve gitmek stedii iin yapar. Aeneid'in en fazla sevilen blmlerinden biri, Vergilius'un, Troya'nn dn canl ve sekin bir dille dramatize ettii blmdr. Aeneid'in 20. yzylda daha az popler olmasnn baz nedenleri vardr. ncelikle, ok daha az kii Latince okuyabilmektedir ve okuyucular evirinin niteliine gre karar vermek durumundadrlar. En iyi eviride bile Vergilius'un bieminin zellikleri yok olacaktr. Ayrca, birok kii Vergilius'un Roma mirasna duyduu ilgiyi pay (amamaktadr. Son olarak bugn birok okuyucu iyilikle ktlk arasndaki kutuplamada duyguda deildir ve Vergilius'un baz karakterlerinin gereki olmaktan ok simgesel olduklarn hissetmektedirler. Ama biroklar da, Homeros ve Shakespeare gibi, baz ynleriyle Vergilius'un de her kuaa seslendiini kabul ederler. Vergilius'un Kahramanlar Vergilius'un kahramanlar kuramsal olarak, yaamlarnda yaptklar seimlerle tarih yaratma gcne sahiptirler. Ama ayn zamanda tanrlarn, onlarn da tesinde btn olaylar ynlendirip denetleyen nihai ve gizemli g olan Kader'in elinde tutsaktrlar. Baz tanrlarn kahramann kaderini bilebilmesine ve belki de erteleyebilmesine karn, ilerinde en glleri bile onu deitiremez. Khinler ve te dnyaya gm akrabalar da kahramann kaderini bilebilir ve onlar veya tanrlar bunun bir blmn ona aklayabilirler.

Fakat kahramann kaderine ilikin bilgisi daima, kendisine aklayanlarn bilgisi iinde olan ve kendisine aklamay yeledikleri blmyle snrldr. Vergilius kahraman, yaam sresince kendisine yardmc olan ve engel olan varlklarla bir arada olmak zorundadr. Kahramann, hem kendisine yardm etmelerini isteme hem de kaderini reddetme seenei olduu anlalmaktadr. Gerekte kahramann kiilii ve kaderini ona aklayanlarn ikna edici nitelii, onlarn ynlendirmelerine kar kmasna pek yer brakmayan bir yap inde kaynamaktadr. Aeneid'de Vergilius kahramannn kaderi, yaad dnya veya gelecein dnyas iin iyilikler tar. Dolaysyla ona yardm eden varlklar iyidir ve onu engelleyenler ktdr. Vergilius'un kahraman, kendisinin koruyucu tanr veya tanras da dahil, kendi yannda bulunan bir veya daha fazla ilahi varla gvenebilir. Bu tanrlar ona dorudan doruya ve dlerinde grnr ve tler verirler. te dnyaya gm akrabalar da tlerde bulunur. Vergilius kahraman, Vergilius'un yaklamn temsil etmeyen baka kahramanlarla da ba etmek zorundadr. Vergilius'un kar kahramanlar, birer engel veya ktln gleri olarak hareket ederler. Vergilius kahramannn kendi koruyucu ilah tarafndan ynlendirilmesi gibi, onlar da kendi koruyucu tanrlarnn tlerine uyarlar. Sonuta, yukardan bakldnda grnm, her ilahn kendi rehinesini piyon gibi oynatt ekimeli bir satran oyunu gibidir. Tanrlar, satran oyununa ara vererek birbirlerini ynlendirmeye alabilirler, nk kahramanlar gibi her lmsz tanr da, duygu ve tutum olarak Vergilius yanls veya deildir. Tanrlar ayrca, belirli bir kahramana yardmc olmak veya zorluk karmak zere, iyi veya kt hava koullan yaratp doal evreyi etkileyebilirler. Vergilius kahraman ve onun ilahlar dzenin, nefis disiplininin, aklc dnce ve yapc tavrn; onlara kar kanlar ise, hem insan ve doa dnyasnda hem de tanrlar dnyasnda dzensizliin, tutkunun, akl d dncenin ve iddetin simgeleridir. Aeneid, duygu ve akl, sava ve insancllk ile ilkellik ve uygarlk arasndaki etkileimi irdeler. Kahramann kaderi, dzensizlik ve kargaadan dzen ve uygarlk yaratmakken ve zaferi nceden bilinirken, Vergilius, okuyucularm kahramannn fedakrln ve zaferinin deerini lmeye zorlar. Balca Karakterler Troyallar Aeneas: Tanra Vens ve Ankhises'in olu. Roma halknn atas. Ankhises: Vens'n kocas, Aeneasn babas. Ascanius: Aeneasn ve kars Kreusa'nn (Priamos ve Hekabe'nin kz) olu. Akhates: Aeneasn yakn arkada.

Priamos: Troya kral, Hekabe'nin kocas, Hektor, Paris, Kas-sandra, Kreusa ve Helenus'un babas. Hekabe: Troya kraliesi, Priamos'un kars, Hektor, Paris, Kasandra, Kreusa ve Helenus'un annesi. Hektor: Priamos ve Hekabe'nin olu, Troya glerinin kumandan, en byk Troya savas. Paris: Helena'y (Sparta kral Menelaos'un kars) karan, Priamos ve Hekabe'nin olu. Helenus: Priamos ve Hekabe'nin olu, khin. Laokoon: Troya'daki Neptn rahibi. Yunanlar Agamemnon: Menelaos'un aabeyi, Miken kral, Troya Sava-'ndaki btn Yunan glerinin kumandan. Menelaos: Agamemnon'un kardei, Sparta kral, Helena' nn kocas. Helena: Menelaos'un kars ve Paris tarafndan karlp Troya'ya getirilene kadar Sparta kraliesi. Ulysses (Odysseus): Yunan glerinin strateji uzman. Neoptolemus: Akhilleus'in olu, byk bir sava. Sinon: Troyallar aldatan Yunan casusu. Kartacallar Dido: Kartacann kurucusu ve kraliesi. Ana: Dido'nun kzkardei. talyanlar Latinus: Latinum kral, Amata'nn kocas, Lavinia'nn babas. Amata: Latium kraliesi, Latinus'un kans, Lavinia'nn annesi. Lavinia: Latinus ve Amata'nn, Aeneasn kars olacak olan kz. Turnus: Kurullarn kral, Lavinia'nn nianls, byk talyan sava. Evandrus: Pallenteum kral, Latinlere kar Aeneasn bala. Pallas: Evandrus'un olu, kahraman gen sava. Sibyl: talva'daki Apollon kehanet merkezinin rahibesi. Romallar Yunan tanrlarn kabul edip onlara Latince adlar verdiler. Tanrlarn listesi iin 32-54. sayfalara Bkz. Aeneid 1. Blm

(Troyallara olan fkesini, Aeneas ve bir grup Troyal srgnden karan juno (Hera), onlar talya yolculuunda frtnal denizlerde yol almaya zorlar. Sonuta Kuzey Afrika'da, Kartaca yaknlarnda karaya karlar ve kralie Didoya rastlarlar.) Ben, silahlarn ve insanlarn arksn sylyorum. Aeneas yllarca dolatktan sonra talya'ya, Lavinium kylarna geldi. Kader onu, Yunanlar Priamos'un yce kentini yamaladnda yurdu Troya'y terk etmeye zorlad. O zaman acmasz Juno, btn Troyallara kar duyduu dinmez nefretle onu, frtnal denizlere almaya ve talya'da savalara girip bir kent kurmaya zorlad; tanrlarn buraya, Latium'a tayacak, Latin soyunu, Alba Longa efendilerini ve yksek duvarl Roma'y burada kuracakt. Tanra, Olympos'un kraliesi, byle iyi birini niin byle aclara bodu ve tehlikelere att, bana syle. Troyallarn Yunanlara ve acmasz Akhilleus'a yenilmesi yetmiyor muydu? Ama Juno onlar yedi yl dolatrd, btn denizlerde gezdirdi ve hep Latium'un uzaklarna att. lmsz tanrlardan biri niin byle fke ve iddet gsteriyor? Juno btn lkelerden ok, eski Kartaca kentini seviyordu. Kent, Fenike'deki Sur'dan gelen kralie Ddo ve dierleri tarafndan kurulmu, zenginlii ve savataki becerisiyle n kazan-m. Fakat juno, Troya soyundan gelen ve birok lkelere hkmeden saldrgan bir halkn, bir gn kralienin gzel kentini fethetmesinin kaderde yazl olduunu biliyordu. Dahas, Olympos kraliesi, Paris'in kendi gzellii hakknda verdii karar unutmamt ve Troyallarn Yunanlar eliyle urad yenilgi bile onun nefretini tatmin etmiyordu. Juno "talya'ya varmadan nce, Troyallar cezalandrmama kaderlerinin engel olmasna niin izin vereyim?" diye dnyordu. "Eer Minerva (Athena), bir Yunan nderin kibri yznden, Yunan gemilerini batrp denizcilerini bouyorsa, elbette ben de, tanrlarn kraliesi, Jpiter'in kzkardei ve kars olarak bu halka boyun edrebilirim." Juno, yreini kabartan bu dncelerle Aeolia'ya, frtna bulutlarnn lkesine geldi. Kral Aeolius grltl rzgrlar ve kkreyen frtnalar burada, kasvetli bir maarada tutuyor ve bekletiyordu. "Aeolius" diye kral selamlad, "nefret ettiim bir halk Fenike denizlerinde yelken am, Troya'nn tanrlarn talya'ya getiriyor. Gl rzgrlarn kanatlandrp iddetle bu Troyallarn stne gndermeni, gemilerini batrp gvdelerini denizin dalgalarna atman istiyorum." "stediini yapacam" diye yantlad Aeolius, "nk sen ve Jpiter beni bulut ve frtnalarn efendisi yaptnz." Mzra-yla maarann duvarna vurdu ve rzgrlara dar kp koca dalgalar ve gl rzgrlarla Troyallarn gemilerine saldrmalarn emretti. Troyallarn gzleri nnde bulutlar aniden gndz geceye evirdi. Yldrm akmalar bulutlar aydnlatr ve gkgrl-tsnn deheti evrelerini sararken insanlar korkuyla bartlar. Aeneas ellerini ge at ve seslendi: "Kaderi Troya ovasnda babalarnn gzleri nnde lmek olanlar, bizimle karlatrlnca, meer drt kat daha fazla kutsanmlarm."

Szlerinin peinden gkleri yrtan bir rzgr tm hzyla yelkenine doldu, da gibi dalgalar kaldrp krekleri krd ve geminin yann dalgalara verdi. Sular gemiye dolup gemicileri gverteden sprd. Bazlar dalgann tepesinde tanrken, bir ksm da dalgalarn kabartlar arasndan yeri grebiliyordu. Frtna gemiyi su altndaki gizli kayalara doru srd, de s kumsala doru srklendi. Biri, burgu gibi dnen sularn iinde tamamen yitmiti. imdi denizde gemilerin tahtalar, Troya hazineleri ve silahlar arasnda insan gvdeleri yzyordu. Neptn (Poseidon) bu vahi alkanty fark edince, frtnann ne olduunu daha iyi anlayabilmek iin ban dalgalarn stne kard. Aeneasn donanmasnn urad felaketi grnce kzkardei Juno'nun fkesini hemen tand ve Dou Rzgr ile Bat Rzgrn arp dedi ki: "Benim emrim olmadan byle bir boraya nasl kalkabiliyorsunuz? Hemen kralnza dnn ve ona, kendisinin deil, benim denizin efendisi olduumu anmsatn!" Neptn denizi sakinletirdi ve bulutlar uzaklatrd, gne tekrar parlayp ortaya kt. Tartma ve ekimelerin koca bir lkeyi blp sradan insanlarn, iyi kiilii ve deerli hizmetleriyle tannan bir kiiyi grene kadar birbirlerine saldrmas ve onu grr grmez sakinleip, onun szleriyle duygularnn yatmas gibi; deniz de, denizin efendisi arabasn sularn stnde srnce, sessiz bir durgunlua gmld. Aeneas ve kalan yoldalar, denizle boumaktan halsiz, Libya sahillerine doru yneldiler, en yakn ky oradayd. yi bir liman bulunca, kalan yedi gemiyle korunakl sulara girdiler, gemilerinden ktlar; ayaklarnn altnda topra hissetmekten memnundular. Aeneas ve yolda Akhates, kaybolan gemileri hakknda bir eyler renebilmek iin yola koyuldu. Yakndaki uurumun kenarndan denizi ok iyi grebiliyorlard, fakat gemilerden bir iz yoktu. kocaman erkek geyik grdler; her biri ky boyunca yaylm otlayan bir srye nderlik ediyordu. Aeneas Akhates'den yayn ald ve erkek geyikle drt tane iri dii geyik vurdu. Her gemi iin bir gevik salam oldu. Sonra uurumdan indiler, geyikleri yklendiler ve gemilerine tadlar. Aeneas onlar arkadalarna pay etti. Jpiter (Zeus) onlar seyrederken Vens (Aphrodite) yanna geldi, gzleri ya doluydu. "Ah tanrlarn yneticisi, Aeneas ve Troyallar hangi korkun sular ilediler ki talya'ya varamyorlar? Onlarn soyundan, karalara ve denizlere hkim olacak Romallarn doacana sz vermitin. Olumun erdemini byle mi dllendiriyorsun?" Tanrlarn ve lmllerin babas gld, "Korkma kzm, fikrimi deitirmedim. Troyallarn kaderleri de deimedi. Lavinium kentini ve yce ruhlu Aeneasn nn greceksin. Sonra onun olu Ascanius, bakenti, Hektor'un soyunun yz yl sreyle talya'y ynetecei Alba Longa'ya tayacak. Sonunda rahibe lia, Mars'tan ikiz ocuk sahibi olacak ve onlardan biri olan Romulus Roma'y kuracak" dedi. "Romallar, glerinin sresine ve topraklarnn geniliine hibir ilahi snr olmadan hkm srecekler. Troyallarn Romal torunlarnn, Peleus ve Akhilleus'un kenti Phtia'y, Argos'u ve Agammemnon'un nl Mikenya'sn fethedecekleri gn de gelecek."

"Augustus Caesar, bu soylu Troyallardan doacak" diye devam etti Jpiter, "onun imparatorluuna yalnz okyanuslar, grkemine yalnz yldzlar snr olabilecek. Bu nl Caesar, Janus tapnan kapatacak, vahi fke'yi hapsedecek. lmcl silahlar stnde oturan, elleri yz tun-dmle bal bu Ktlk, gsz dm, kanam dudaklaryla dehetli lklar atacak. Juno, imdiki fkesine karn, dnyay ynetecek olan Roma halknn mutluluuna katkda bulunacak. Bunu Kader istiyor." Bu szlerle Jpiter, habercisi Merkr' (Hermes) Kartaca' ya gnderdi ve kaderinden habersiz Dido Troyallar ho karlad. Jpiter'in iradesiyle Kartacallar sava dncelerini bir yana braktlar ve gl kralieleri Troyallara yaknlk duydu. Sabahn klaryla Aeneas, gemilerini kaya kovuunun kuytusunda gizledi ve Akhates'le birlikte yabanc lkeyi kefetmeye kt. ok gemeden, gen bir avc klnda kimliini saklayan annesi Vens'le karlat. "Syleyin bana genler, buralarda avlanan kzkardeimi grdnz m?" diye sordu avc kz. "Kzkardeini ne grdm, ne duydum" dedi Aeneas, "ama sen kimsin? Tanra gibi grnyor ve konuuyorsun. Ltfen bize nerede olduumuzu syler misin? Denizde kan bir frtna bizi buraya att ve burada kimlerin yaad hakknda hibir fikrimiz yok." "Sur kentinin yerlisi olup Kartaca adl kenti ina edenler yayor burda" diye yantlad Vens, "ve evrelerini Libya krall saryor. Kralieleri Dido, kardei kocasn ldrdkten sonra ondan kap bu kenti kurdu. Peki siz kimsiniz? Nerelisiniz? Nereye gidiyorsunuz?" "Ben eski Troya'danm, tanra, eer bu adn senin iin bir anlam varsa. Ben iyi Aeneas'm ve benim nm Olympos Da'nda da bilinir. Yanmda dman elinden kurtardm ev tanrlarm da var. talya'ya, yeni lkeme gidiyorum. Balangtaki yirmi gemimden yalnzca yedi tanesi kald, bunlar da rzgr ve dalgalardan ok byk zarar grdler" dedi Aeneas. Vens "Kim olursanz olun" dedi, "lmsz tanrlar sizi seviyor olmal; yoksa sa kalp bu kente gelemezdiniz. Kei-yolunu izleyin ve kralienin sarayna gidin. Eer annem babam bana kehanet bilimini retirken yalan sylemedilerse, frtnalarda kaybettiiniz gemilerinizi ve adamlarnz gven iinde Kartaca'ya ulam olarak bulacaksnz." Vens, Aeneas ve Akhates'i kaln bir sis perdesiyle rtt ki grlmeden ve soruturulmadan kente girebilsinler. Keiyolu onlar tepeden kenti grebildikleri bir srta getirdi. Aeneas etkileyici binalara ve ta denmi yollara hayran kald. Her yerde iiler baka inaatlarla meguld. Yaz banda anlarn bal yapmak iin her yana dalmas, gn nda bazlarnn iek zlerini toplamas, bazlarnn tatl balla taan petekleri doldurmakla uramas gibi, Sur halk da yeni kentlerini ina etmekle meguld. Sis iinde sakl olan Aeneas ve Akhates, Juno'ya adanm hanedan tapnana girdiler. Kralie Dido yerine oturur oturmaz, kayp gemici arkadalar gelerek onunla konumaya baladlar. "Ey Jpiter'in bu yeni kenti ina etmesine izin verdii kralie" dedi szcleri, "biz mutsuz Troyallar gemilerimizi ve canmz bize balaman istiyoruz. Size saldrmaya veya evlerinizi soymaya gelmedik.

Frtnalar bizi denizden denize att ve kralmz, erdemde ve savata btn insanlarn en by Aeneas' kaybettik. Bize, frtnadan paralanm gemilerimizi yeni kereste ve kreklerle onarana kadar sahile ekme izni ver. Eer kralmz ve yoldalarmz bulursak talya'ya, Latium'a gideceiz. Yok olmazsa, geldiimiz yolu dnp halkmzdan Sicilya Boaz yaknlarna yerleenlerin yanma katlacaz." Dido yle yantlad: "Yreklerinizden btn korkular karn Troyallar. Aeneasn adamlarn, Troya'nn cesur savalarn ve savata Yunanlara kar yaptklarn biliyoruz. Eer Sicilya'ya dnmek isterseniz gvenliiniz ve refahnz iin yannza gemi katarm. Eer isterseniz benim kentimde kalabilirsiniz. Surluyla Troyaly birbirinden ayrt etmem. Bu arada ben, ky boyuna ve tm Libya'ya arayclar gnderirken siz de gemilerinizi sahile ekin. Aeneasn gemisi yolda batm olabilir." Sis aniden dald ve Akhates ile Vens'n klara boduu tanr benzeri Aeneas' ortada brakt. Aeneas "te burada, nnzdeyim" dedi, "Libya dalgalarndan kurtulmu Troyal Aeneas. Size ne szlerle ne davranlarla kranlarmz belirtmenin olana var Dido; evinizi ve kentinizi, paylamak iin bize atnz. Eer lmsz tanrlar erdem ve adalete sayg duyuyorlarsa sizin dlnz onlar verebilir." "Hangi kader seni byle tehlikelere atyor Aeneas?" diye sordu Dido, onu sarayna gtrrken, "Mutsuz talihim bana kt zamanlar yaatt, ama sonunda bu lkede huzuru buldum." Dido, Aeneasn limandaki yoldalarna yemek leni verdirirken Aeneas Akhates'ten, kk olu Ascanius ve Troya' nn alevlerinden kurtard armaanlar saraya getirmesini istedi. O srada Vens, Dido Aeneas'a k olursa, bunun Aeneas' Juno'nun tasarlarndan korumakta yardmc olabileceine karar verdi. Ve tanra, olu Cupido'yu yanna arp dedi ki: "Yalnzca bu gece iin Ascanius'un yerine gir ve Dido lende sana sarldnda ona tutkunun gizli ve zehirli alevini fle." Her ey Vens'n planna uygun geliti. Dido, Aeneas' dinleyip Aeneasn kk olu sanarak Cupido'ya sarlnca eski kocasna duyduu sevgi snd, uyuyan yreini Aeneas'a kar duyduu gl ve canl tutku doldurdu. Dido, akam uzatmak iin, Aeneas'a Priamos, Hektor ve Akhilleus hakknda sorular sorup durdu. Sonunda "Bize Yunanlarn Troya'y gal etmek iin kurduklar planlar, adamlarnn ektii aclan ve uzun yedi yaz boyunca karada ve denizde dolamalarn bandan itibaren anlat" dedi. II. Blm (Aeneas Dido'ya Troya atn ve Troya'nn ykln anlatr.) Surlular derin bir sessizlikle, gzleri anlatmaya balayan Aeneas'ta, oturuyorlard. Ah Kraliem, benden anmsamam istediin aclar szle anlatlmaz. Yunanlar Troya'nn yce ve zengin kralln nasl da alaa ettiler ve grdm sahneler ne kadar da acyd. Akhilleus gibi bir sava veya sert Ulysses (Odysseus) bile byle bir yky anlatrken gzyalarn tutamaz! Ama Troya'nn ykl-

n dinlemek istiyorsan, olaylar anmsamak aklm oynatsa ve ayrntlarndan aclarm tazelense de sana olanlar anlatacam. Troya'y dokuz yl vuruarak sava becerileriyle ele geiremeyen Yunan nderler, Minervann talimatlarn dinlemeye karar verdiler ve am aacndan, da kadar byk bir at ina ettiler. Bu at dinsel bir sunakm gibi davrandlar ve Troya'ya byle bir dedikodunun yaylmasn saladlar. Bu srada, hilekr Yunanlar atn kocaman, bo karnna cesaret ve yetenekleriyle nl bir grup silahl savay gizlice yerletirdiler. Biz, Yunan glerinin Mikenya'ya dnmekte olduklarn dnyorduk, ama gerekte gemileri Troya yaknlarndaki Tenedos (Bozcaada) Adas'nn bo sahillerine gizlenmiti. Sonunda savan bitmi olmasna seviniyorduk. Skaia kaplar almt ve herkes Akhilleus'in ordugh kurduu, Yunan gemilerinin yanat ve savan yapld yerleri grmeye gidiyordu. ounluk merakla Minerva'nn lmcl armaanm seyrediyordu, iimizden bazlar at duvarlarn iine almamamz gerektiine emindi, ama dnce bakmndan daha zeki olan bazlarmz da bu garip Yunan armaann denize atmay veya atein alevlerine vermeyi ya da en azndan mzraklarla ahap karnn yoklamay neriyordu. Kalabalk grltyle ne yaplmas gerektiini tartyordu. Sonra Neptn rahibi Laokoon, kaleden koarak geldi ve uzaktan bize seslenerek, "Ey sefil yurttalar, aklnz m kardnz! Yunanlarn evlerine dndklerine inandnz m? Bir Yunan armaannn hainlik tamadn nasl dnebilirsiniz? Ulyses'i tanmyor musunuz? Ya bu hayvann ahap karnnda Yunan savalar saklanyor veya bu, bizim duvarlarmzn stnden evlerimizi grebilen bir ara. Kesinlikle karnnda bir ktlk sakl veya kentimize yukardan girecek. Ata gvenmeyin Troyallar. Grn ne olursa olsun ben Yunanlardan korkarm; armaan tadklarnda bile" dedi. Rahip bu szlerle koca mzran byk bir gle alp eri yanlarna vuruyordu. Mzrak ahap karn titrettike iinden derin bir boluk sesi geliyordu. Tanrlar bizi desteklese veya kararmz mantkl olsayd, Laokoon bizi Yunan yapsn tun silahlarmzla imha etmeye ikna edebilirdi. O zaman Priamos'un yce kenti hl ayakta olurdu. Ama rahibin gr sar kulaklara arpmt. Bu srada baz Troyal obanlarn barts dikkatimizi, Priamos'un nne srkledikleri bir gence yneltti. Elleri arkasndan balanm tutsan bizim merhametimize kald o kadar belliydi ki, onun drstlnden kuku duymadk. Byk bir cesaretle kendisini bulabileceimiz bir yere gizlenmi olduu ve yalanlaryla bizi aldatmaya veya tutsak olarak lmeye hazr olabilecei aklmza gelmedi. Genlerimiz her yandan ona yaklatlar ve satamaya baladlar. Ama konumaya balar balamaz bize Yunanlarn ne kadar hilekr olabileceklerini retecekti. Tutsak, silahsz ve korkmu aramzda dikiliyordu. "Heyhat" diyordu, "beni hangi toprak veya deniz alacak? Kaderimde daha neler var? Yunanlar beni brakt ve Troyallar da lmm in fkeyle baryorlar."

Bu szlerle bizim merhamet duygularmz uyandrd; "Syle kimsin ve nerelisin" dedik, "ve niin buradasn?" Korkusu geince dedi ki, "Size gerei syleyeceim ey Kral, bama ne gelecekse gelsin, ben insanlarn en talihsizi Sinon'um ve Yunan olarak dodum. Fakat size, sizi ilgilendirmeyen bir yk anlatmak istemem. Eer yalnzca doumlar nedeniyle btn Yunanlardan nefret ediyorsanz, beni hemen imdi ldrn. Ulysses buna memnun olur, Agamemnon bunun iin size para verebilir!" O zaman elbette yksn dinlemek istedik. Tutsak, titreyerek masaln anlatmaya balad; hilekrlkla ve sahte duygularla konuuyordu. "Yunanlar sk sk uzun savatan bkp yorularak ve evlerini zleyerek geri ekilmek istediler. Bunu yapm olmalarn ne kadar isterdim! Birok defa denizdeki iddetli bir frtna onlar korkuttu ve Troya topraklarnda kalmalarna neden oldu. Sonra bu atn ahap ats atldnda, gkte frtna bulutlan dolamaya balad. Askerler kehaneti yorumlayamadlar ve Apollon khinlerine sordular. Tanr, 'Troya sahiline ulaabilmeniz iin, ey Yunanlar, rzgrlar bir bakirenin kurban kanyla yattrmanz gerekiyordu' diye yant verdi. 'imdi de evinize ulamanz iin, rzgrlar bir savann kurban kanyla raz etmelisiniz." "Yunanlar bu szleri duyunca yrekleri dondu ve aralarndan souk bir titreme geti. Apollon kimi seiyordu? Ulysses khin Kalkhas' ne itti ve ona Apollon'un isteini renmesini syledi. Kalkhas o gn adrnda konumadan oturdu, bir savann lmn bildirmeyi istemedi. Sonunda Yunanlarn arzular onun isteksizliini yendi ve benim hkmm aklad. Elbette buna kimse tiraz etmedi, nk hepsi benim kaderim kendilerininki olmadndan rahatlamt." "Korktuum gn gelince lmden katm. Balanm kopardm ve gece allkta saklandm. Yunanlarn beni bulamadan yelken ap gideceini umuyordum ve yle yaptlar. Artk yurdumu bir daha grmeyi umamazdm, sevgili ocuklarm veya sevgili babam... Yunanlarn suumun kefaretini aileme detmek, benim yerime ailemden birinin cann almak isteyebileceklerinden zlyorum. Ama sizden, yukardaki tanrlar adna bana acmanz istiyorum, ben byle bir acy hak etmedim." Tutsan yakarna kaytsz kalamadk. Ona acmakla kalmadk, yaamn da baladk. Priamos, ellerinin zlmesini emretti ve ona yumuak szlerle hitap etti. "Yunanlarn senin halkn olduunu unut" dedi kral ona. "Bu andan itibaren bizden birisin. imdi bana gerei syle: Yunanlar bu ah niin ina ettiler? Onu kim tasarlad ve niin? Bu bir sava arac m? Tanrlara bir sunu mu?" Gen adam' kollarn gklere kaldrp yantlad: "Yunanlara sadakatimi bir tarafa brakp bana ektirdikleri ac nedeniyle onlardan nefret etmeli miyim? Artk hibir lkenin yasalarna bal deilim; onlarn gizli amalarn da aklayabilirim. Yalnzca sznz tutun Troyallar ve size yapacam yardmn karlnda canm balayn." "Savan bandan beri Yunanlar, Minerva'dan aldklar yardma gvendiler. Ama bu yl sizin khininizi yakaladlar ve onu sava nasl kazanabileceklerini sylemeye zorladlar. Akll Troyal onlara, ilk olarak

Troya'dan Minerva heykelini kaldrmalarn syledi. O zaman, su ilemekten ekinmeyen Ulysses ve tanrsz Diomedes gizlice Helena'nn yardmn saladlar ve heykeli kutsal yerinden aldlar, onu lanetli elleriyle kirlettiler. O zamandan beri Minerva Yunanlara yardm kesti ve gleri krld." "Heykeli kamplarna yerletirir yerletirmez gzleri alev alev oldu, gvdesinden tuzlu ter akt ve tanra, kez kalkan ve titreyen mzrayla yerinden hoplad. O zaman khinleri onlara. nce Argos'a dnmedike ve orada yeni, kendilerinden yana kehanetler bulmadka Troya'y alamayacaklarn syledi. Bu nedenle Yunanlar Mikenya'ya gidiyorlar, ama dnecekler." "Bu arada Yunanlar, Kalkhasn dne uydular ve Minerva'ya yaptklar hakaretin kefareti olarak bu koca ahap at burada braktlar. Khin onlara ah ok byk yapmalarn, bylece sizin onu kaplarnzdan geilemeyeceinizi ve sizi korumasn salayamayacanz syledi. nk at yce kentinize alrsanz, kader sizin sava denizin karsna, Yunan kentlerine tayp onlar ykabilmenizi salayacak, te yandan Minerva'nn bu armaanna zarar verirseniz, o zaman Priamos'un lkesine byk felakete gelecek." Sinon yksn o kadar gzel anlatyor ki ona inanyoruz. Akhilleus'un on yldr bizi fethedemezken onun yalanlar ve gz-yalarna bir anda teslim oluyoruz! Sonra en korkutucu kehaneti gryoruz: Laokoon, Neptn sunanda gl bir boa kurban ediyor ve Tenedos'un sakin sularnda (anmsarken titriyorum) saysz bklmle kvrla kvrla iki ylann bize ynelip geldiklerini gryoruz. Balarn dalgalarn stnde tutuyorlar ve geri kalan yerleri suyun stnde kayyor, sonsuz kvrmlar denizi kprtp grletiyor. Gzleri kan ve atele parlyor ve akrdayan dilleri tslayan azlarndan dar uram, topra ap dorudan Laokoon'a ynelmelerini seyrediyoruz. Sonra korkuya kaplp oradan kayoruz. Sunaa ulaan ylanlar gvdeleriyle Laokoon'un iki kk olunu saryorlar, onlar lmcl biimde kucaklyorlar ve zehirli dilerini ocuklarn yumuak derilerine geiriyorlar. Sonra babalan silahlarn onlara kaldrnca, ylanlar ona sarlyorlar, beline iki defa dolanyorlar, pullarla kapl gvdelerini boazna saryorlar ve balarn onun bann stnden kaldryorlar. Laokoon onlarn zehirli kara salgs ve kanyla kaplanyor, lmcl kvrmlarn zmek iin ellerini uzatyor ve yanl indirilen baltayla yaralanp, sunaktan kaan boa gibi gklere ykselen lklar atyor, ama aresi yok. Khin lnce ylanlar Minerva'nn kutsal makamna doru akyorlar, orada tanrann ayaklar dibinde kalkannn kvrmna snyorlar. Bu kehanet bize korku salyor. "Laokoon iledii su nedeniyle cezalandrld" diyor bazlar. "Mzran atn kutsal gvdesine vurdu ve Minerva'y kzdrd." "At Minerva tapnann yanma ekin" diye baryor herkes. "Rahibimizin iledii suun bedelini demeliyiz." Bylece duvarlarmzda yer ayoruz, kente giren bir yol yapyoruz. Herkes katlyor. Atn ayaklar altna, kaymas iin felenkler koyuyor, boynundan ipler balyor, canavar duvarlarmzn iine ekiyoruz.

At ilerlerken, kz ve olan ocuklar ilahiler sylyor ve mutlulukla ipi tutuyorlar. Ve at tehlikeli biimde Priamos'un yce kentine giriyor. Ah savata n alm Troya! At kentin kaplarnda drt kez durdu ve drt kez koca karnndan silah sesleri geldi. Gene de duymayan kulaklar ve korkudan kr olan gzlerle at ileri ektik, ta ki sonunda kt kehanet sahibi canavar duvarlarmzn iine girene kadar. Priamos' un kz Kassandra bize geleceimizi syledi, ne ki ona inanmadk; nk Apollon, kzgnlkla, ona gelecei grme yeteneinin yan sra inanlmama cezasn vermiti. Ve gn sona ererken, sonumuzun geldiini aklmza hi getirmeden, nee iinde, tanrlarn tapnaklarn renkli elenklerle ssledik ve kutlamayla geecek bir akama baladk. Zamanla denizden gece dodu, topra, gkyzn ve Yunanlarn hilesini gl rtsyle rtt. Biz kaderimizden habersiz rahata uyurken, Yunan gemileri Tenedos Adas'ndan ayrld ve Troya'nn bildik sahillerine dnd. Sonra Agamemnon'un kraliyet gemisi alevli bir iaret yollaynca Sinon, sessizce canavar ata yaklat ve gizli mandaln at. Yunanlar nee iinde, birer birer canavarn karnndan ktlar ve gecenin sessizliinde indirdikleri merdivenden kaydlar. Korkutucu Ulysses, Menelaos, Akhilleus'un olu Neoptolemos ve bu acayip arac tasarlayan Epeios da onlarla birlikteydi. Muhafzlarmz ldrdler, kentimizin kapsn atlar, binlerce arkadalarn ieri aldlar. Ve biz uykudayken saldrdlar. III. Blm (Aeneas Dido'ya Troya'nn ykln anlatarak yksne devam eder.) Ben uyurken, gzlerimin nnde Hektor'un alayan glgesi belirdi. Sa kana bulanm, gvdesi kan tozu iinde ve imi ayaklan, hl Akhilleus'un onu kentimizin duvar evresinde srklemek iin kulland eritlerden patlakt. Bana "Ka, tanradan doan" diye seslendi, "kendini alevlerden kurtar! Yunanlar surlarmz getiler, Troya yanp yklyor. Priamos ve yurdumuz iin elinden geleni yaptn. Troya'y g kurtarabilseydi Yunanlar surlanmz asla yaramazlard. Troya imdi sana kutsal eylerini ve tanrlarn veriyor. Onlar kent kurmak iin bir yer ararken yannda grr." Bu szlerle kuma paralarn, sonsuz atei ve Ulu Tanra Vesta'y kutsal yerlerinden kard. Kendimi uyanmaya zorlarken, uzaktan gelen sava seslerini tanmaktan korkuyordum. lklar, bartlar, her yandan silah vurumalar... Babamn evinin atsna ktm ve olan biteni daha iyi anlamak iin kulak verdim, nk bizim evimizle Troya arasnda arazi ve aalar vard. Yalnz bir obann, kayalarn tepesinde, dadan akan takn su lan m n ekinleri basp orman devirdiini duymas gibi, Troya'nn ykldn anladm. Sinon ve canavar atn anlamn imdi anlyordum. Yunanlarn hilesi baarl olmutu.

eri koup silahlarm kaptm. Onlar kullanmaya zamanm olmayacan biliyordum, fakat yreim fke ve krgnlktan yanyordu. Bir grup arkada toplayp Yunanlarla lmne savamay ok isterdim, nk lmenin en onurlu biimi buydu. Kapmda Apollon rahibi ve Hektor'un babas, zeki Polydamas'n dostu Panthus'u buldum. Bir eliyle torununu yakalam, tekinde kutsal eyalar ve tanrlar tutuyordu. "Troya'nn son saati geldi" diye bard. "Troya ld, Troya halk ld, yce grkemimiz ld. Jpiter her eyi Yunanlara verdi, artk yanan kentimizde efendilerimiz onlar. Canavar attan silahl savalar kyor ve Sinon, zaferden sarho olmu, gittii her yeri atee veriyor. Binlerce Yunan sava iimize girmi, ardna kadar ak kaplarmz kolluyor ve dar sokaklarmza girii tutuyor." Ondan kutsal eyalar aldm ve yurdum iin stme deni yapmaya hazrlandm. Ay nn aydnlatt sokaklardan getim ve yoldalarm evremde topland. Onlarn da savama isteiyle dolu olduunu grnce, "Eer sizin yrekleriniz de bu umutsuz davaya atlacak kadar size cesaret veriyorsa, beni izleyin. Halkmzn kaderi belli oldu. Krallmz destekleyen tanrlar bizi terk ettiler ve kentimiz tututu. Dverek lelim" dedim. O gecenin kargaasn size kim anlatabilir? Dklen kan kim anlatabilir? Kimin gzyalar bizim dertlerimize yeter? Kara sis iindeki yrtc kurtlan aln krcesine ileri frlatmas ve yavrularnn inlerinde bekledikleri yemein tadn damaklarn da duymas gibi ileri atldk; kara gece stmz rtmt, kesin olan lmmzle bulumak iin kentin merkezine doru ilerledik. Kentlerin artk dm olan kraliesini gryorduk. Sokaklar dolduran ceset ynlarn ayorduk. Ama cesetlerin hepsi Troyallarn deildi. stilaya urayan bizler, zafere eren Yunanlardan birounu son uzun yolculuklarna gndermeye yetecek kadar g ve cesaret toplayabilmitik Yoldalarmn ou ldrld. Her yerde ac vard; her yerde panik grlyordu ve her yerde lm! Silahlarn arpmas bizi Priamos'un sarayna gtrd; burada korkun bir sava sryordu. Duvarlara merdivenler dayanmt; Yunan savalar bir elleriyle onlara tutunup tekiyle yaan oklardan korunmak iin kalkanlarn tutuyorlard. Bu srada, atya km Troyallar kuleleri ykyor, atlan skyor, kendilerini son kez savunmak iin ellerine ne geerse silah olarak kullanyorlard. Onlara yardm etmek iin atya ktk. Aada baka Troyallar sarayn iine giden kaplar tutuyorlard. atdan Akhilleus'un olu Neoptolemos'u gryorduk; bir grup savay Priamos ve Hekabe'nin odalarna gtryordu. Zehirli otlarla beslenen bir ylann eski derisini atmas ve baharn scak gnlerinde deliinden, genliin grkemiyle kp aznda atall dilini oynatmas gibi, Neoptolemos da babasnn parlak, tun zrh iinde ldyordu. Sava baltasn kullanarak kap aznda dvyor, tun kakmal kaplan menteelerinden skyordu. Neoptolemos kargaa iinde babasnn gcyle yolunu ayordu. Ne kol demirleri, ne muhafzlar onu durduramyordu. Kylarn dvp taan kpkl bir rman btn engelleri iddetle ap tarlalar basmas, srleri ve allar nne katmas, Akhilleus'in u olundan daha snk kalrd.

Yz kzyla Hekabe'yi ve Priamos'u da grebiliyordum. Yal kral, yal omuzlarna oktandr terk ettii zrhn alm, yararsz klcn kapm, igalci Yunanlarn elinden lmeyi bekliyordu. Hekabe ve kadnlar, ev tanrlarna snmaya alyorlard. Tanrlarn heykellerine sarnm, kara frtnann srd gvercinler gibi st ste ylyorlard. Hekabe kocasn genlik zrhnn iinde grnce ona, "Hangi ylgnlkla eski zrhn giyiyorsun? Nereye gitmek niyetinde-sin? Hektor bile burada olsa, bizi kurtarmak iin yapabilecein bir ey yok. Yanma gel. Ya bu kutsal sunak bizi korur veya birlikte lrz" dedi. O anda Priamos'un oullarndan biri koarak ana babasnn yanna geldi. Dmanlar ve oklar arasnda Neoptolemos'un klcndan kamaya alyordu. Sonunda Akhilleus'un olu onu srtndan mzraklad ve ocuk ana babasnn nne l dt. lmle yz yze olmak yal kraln fkesini veya dilini bastrmyordu. "Tanrlar bir babaya olunun lmn gsterdiin iin sana hak ettiin dl versin!" diye bard. "Akhilleus, yanllkla baban olduunu iddia ettiin sava, dman Priamos'a bundan daha saygl davranrd." Yal kral mzran Neoptolemos'a frlatt, fakat kolu o kadar gszd ki mzrak Akhilleus'un koca kalkannn tun sslemelerine zorla ulat ve orada zararsz, asl kald. Neoptolemos yantlad: "Seni bir mesajla babamn yanna gndereceim. Ne kadar kt dvtm ve nasl utandm ona anlatrsn! imdi l!" Titreyen yal kral sunaa doru ekti. Priamos lm olunun birikmi kannda kaynca Neoptolemos Priamos'u sol eliyle sandan yakalad ve sa eliyle parldayan klcn yal krala indirdi. Asya'nn en byk krallarndan birinin yaam byle son buldu. Kaderinde oullarnn ldrldn ve kentinin alevler iinde kaldn grecek kadar uzun yaamak varm. imdi cesedi basz, adsz bir gvde, deniz kysnda yatyordu. l krala bakarken aklmdan kendi babam, karm, olum ve yamalanan evimiz geti. Hayal beni terk ettiinde yalnz olduumu anladm. Kadnlar ya ok aadaki yere atlam veya kendilerini atee atmlard. Aniden atelerin iinde, Helena'nn Vesta mabedinde sessizce saklandn grdm. Nefret edilesi kadn ne yapacan bilemiyordu. Troya'nn ykmna yol at iin Troyallarn kendisinden nefret ettiini biliyordu. te yandan, Yunanlarn intikam almasndan ve terk etmi olduu Menelaos'un fkesinden de korkuyordu. Butun aclarmzn kaynana bakarken yreim eziliyor, btn lmleri ve ykm ona detmeyi istiyordu. Troya onun yznden yanmb. Onun yznden Troya topra kana bulanmt. Onun iin iyi kralmz ldrlmt. Dnmeden, yksek sesle "Helena suunun bedelini nasl deyecek?" dedim: "Sparta'ya hi zarar grmeden, byk bir zaferden dnen kralie gibi mi gidecek? Babasnn evine dnp ailesi arasnda yaama mutluluuna m erecek? Kadn ldrmek onursuz bir itir, ama ailemin kllerinin cn almak beni tatmin edecek."

Aniden, btn kutsal nmyla annem nme kt. "Olum" dedi, "sulanmas gereken Helena veya Paris deil. Troya'y tanrlar ykt. imdi eve dn ve hl hayatta olan baban, karn, ocuunu bul. Eer ailene duyduum sevgi engel olmadysa. Yunan kllar onlarn da kanlarn imek ister ve alevler gvdelerini yutar." Eve dndmde ilk dncem, yal babam gvenli tepelere tamakt. Ama yalvarmalarm inatla reddetti. "Sen kaabilecek kadar gen ve glsn" dedi, "kendi yaamm ben alr ve malm da Yunanlara brakrm." Babama donakalm baktm. "Kamam ve sizi burada brakmam m bekliyorsunuz?" dedim. "Eer tanrlar kentimizi yerle bir etmeye niyetlendilerse ve sen de burada kalmakta srarlysan, o zaman Priamos'un kanna girmi olan Neoptolemos, babann gz nnde kutsal mabette oulu ldren o Neoptolemos buraya da lm getirir." "Beni buraya bunun iin mi getirdin anne? Beni kltan ve ateten, Yunanlarn evime girip babam, karm, olumu ldrmelerini seyredeyim diye mi kurtardn? Asla! Yunanlarla savaarak ve halkmn cn alarak leceim!" Klcm kuanp kalkanm koluma taktmda karm, kk olumuzu kaldrp bana yalvard: "Eer buray lmek iin terk ediyorsan bizi de birlikte gtr, yoksa bizi Yunanlara brakm oluyorsun. Veya silahlarn kendi evini savunmak iin kullan." Ve karm yle dikilip alarken, muhteem bir kehanet grnd. Olumuz Ascanius'un banda birdenbire yakmayan alevler grnp sanda oynarken, krmz parltlarla yzn aydnlattlar. Korku iinde kutsal atei suyla sndrdk. Fakat babam sevinle gzlerini ve kollarn ge kaldrd ve dua etmeye balad: "Jpiter, tanrlarn ve insanlarn babas, eer senin sevgini hak ediyorsak bu kehaneti bir aretle doru-!a." Daha konumay bitirmemiti ki, ani bir gk grlts duyduk ve gklerden ormana den, peinde akam gnde ktan kuyruk brakan bir yldz grdk. Ankhises bana, "imdi nereye istersen seninle giderim olum" dedi. "Babalarmn tanrlar" diye dua etti, "evimi ve torunumu koru. Eer bu kehaneti siz gnderdiyseniz, Troya sizin korumanza kalmal." O srada, gittike yaklaan alevlerin trtsn duyabiliyordum. "Buray hemen terk etmezsek ate tufannn iinde kalacaz" dedim aileme. Sonra omuzlanma ve boynuma bir aslan postu aldm, eildim ve "Gel baba, omuzlarma k ve boynumu tut. Kutsal eyalar ve Troya'nn tanrlarn yanna al. Sava kann kpren sularda ykayana kadar, benim onlar tamam doru olmaz" dedim. "Ne olursa olsun sen ve ben, birlikte yaayacaz. Kk Ascanius, elimi tut ve bana yetimeye al. Karcm, sen de hemen bizi izle." Karanlk tarafndan korunarak yanan Troya'dan getik. Kaplara ulatmzda babam bard: "Ko olum! Yunanlarn tun kalkanlarnn yaklatn gryorum!"

Babam ve olum iin korkarak arka sokaklara, daha kark bir yola yneldim; karmn peimizden geldiini unutmutum. Ve onu Troya'nn glgelerinde kaybettim. Durdu mu, bizi izliyor mu, kaybetti mi bilmiyorum. Ev hizmetilerimizin olduu Ceres'in (Demeter) kutsal tepesine gelene kadar geri bakmay bile akl edemedim. Sonra elbette lgna dndm! Ankhises ve Ascanius'u gizli bir yerde brakp eve geri kotum, ayn yoldan geri dnmeye altm. Karm gremiyordum; evimizi yiyip bitiren kule gibi alevler vard. lgnlar gibi adn bara bara kentin ykntlar iinde koturdum. Aniden karmn zgn sileti nme kt. Ben dilim tutulmu dururken, hayal konutu: "zlme sevgili kocacm. Olympos'un yce efendisi, bana sizin yolculuunuza katlma izni vermiyor. Senin kaderinde yllarca dolamak var, peinden krallk, hanedandan bir e ve Tiber Irma'n eviren zengin toprakta tatmin olmak var. Ben hibir zaman bir Yunan kadnn klesi olmayacam, fakat tanrlarn Ulu Anas Kybele (Rheia) ile burda kalacam. ocuumuzu sev. Elveda!" Orada, ona sylemek istediim o kadar ok eyle, alayarak kaldm. kez ona sarlmaya altm, ama hayal her seferinde serin bir esinti gibi kollarmdan syrld. Sonunda afan skmesiyle aileme dndm. aknlk inde birok Troyalnn bize katlm olduunu grdm. Nereye gidersem benim nderliimi kabul etmeye hazrdlar. Yunanlar kentin kaplarn tutmu olduklarndan arka yollardan dalara yneldik. IV. Blm (Aeneas Dido'ya yolculuunu anlatarak yksn bitirir.) Gemilerimizi yapnca yurdumuzu terk ettik ve denize aldk Frtnal gnler ve bize klavuzluk edecek tek yldz olmadan geceler boyu yol aldk. Artk rotamzdan ok uzaktaydk. Sonunda dalar ve ykselen dumanlar grdm ve o ynde ilerledik. Gemilerimizi iyi bir limanda brakp hemen evremizde yaylan yabani sr ve keileri avlamaya koyulduk. Taze yiyeceklerle ziya/ete oturunca, Jpiter ve teki tanrlar yemeimizi paylamaya ardk. Aniden kanat rpmalar duyduk. Yukar baknca koca kanatl yaratklarn dalardan stmze doru geldiini grdk. Harpialar stmzdeydi! Bu koca kular kadn yzlyd, ama yzleri alktan zayft ve kmt. Tuntan tyleri, peneli elleri ve korkun lklar vard. Yemeimizin stnde uarken, arzuladklarn kapyor ve kalan da iren kokulu pislikleriyle berbat ediyorlard. Sonra derin, stne uzanan kayalklarla korunan, allarla sarlm bir yer fark ettik. yi korunmu olduundan, orada yeniden yemek hazrladk. Ama kardaki gizli evden grltc kular yine stmze ulland ve yine yemeimizi kapp berbat ettiler.

Umutsuz ve a, kalkanlarmz gizledik ve kllarmz, sonraki saldr iin otlarn iinde hazr tuttuk. Pis kular geldiinde hazrdk. Ama pek baar elde edemedik. Kllar gvdelerini yaralayamyor, darbelerimiz kanatlarna zarar vermiyordu. Onlar kovaladk, ama yemeimizi yine berbat etmilerdi. O srada bir Harpia'nn geride kaldn fark ettim, yksek bir kayaya tnemiti. "Bize sava m getiriyorsunuz Troyallar? Masum Harpialar yurtlarndan kovacak msnz? Srmz kestiniz ve bizimle dvtnz. imdi bu szleri yreinize kazyn. Jpiter'in Apollon'a ve Apollon'un bana, ilk doan Harpiya'ya sylediklerini size aklayacam." Harpia "Yolunuz talya'ya gidiyor ve orada esenlik bulacaksnz" diye kehanette bulundu. "Fakat bize kar gsterdiiniz iddet nedeniyle alktan masalarnz kemirene kadar, kaderiniz olan kentinizin duvarlarn kuramayacaksnz!" Canavar ku, bu keskin szlerle ormana doru utu. Arkadalarmn korkudan kan donmutu. Tanrlara dualar ederek hemen o lkeyi terk ettik. Ulysses'in lkesi thaka'y getik ve onu besleyen topraklara lanet ettik. Sonunda imdi Priamos'un olu khin Helenus'un hkm srd kente vardk. Scak karlamadan sonra Helenus'a Harpia'nn kehanetini sordum. "Ey tanradan doan" diye yantlad, "masalar kemirmekten korkma, nk Kader sana yardm etmenin bir yolunu bulacak. Bu srada sizin kaderiniz Jpiter'e bal olduundan, size denizlerde nasl gvenle seyahat edebileceinizi syleyeceim." Helenus "talya'ya yaknsnz" diye balad, "fakat Kirke' nin adasndan geip gitmeli ve talya'nn bizim denizimiz tarafndan ykanan kylarndan uzak durmalsnz, nk oralarda kt Yunanlar yayor. Sicilya sahiline varnca, yol uzun da olsa sol tarafa doru yelken an. Ne olursa olsun kydan ve sadaki sulardan kann, nk oras talya'yla Sicilya arasndaki dar boaza gtrr. Boazn sa tarafn canavar Skylla korur. Sol tarafta ise hrsl Kharybdis vardr." "Kharybdis gnde kez deniz suyunu yutar ve gklere fkrtr, gklere su arpar. Skylla derin bir maarada yaar. Belden yukars insan biimlidir, belden aas deniz canavardr. Karnndan kan yunus kuyruu vardr ve st kurtlarla doludur. Azlaryla gemileri kayalara eker. Kayalarn stndeki koca maarasnda Skylla'ya rastlamaktansa uzun yoldan gitmek ok daha iyidir." "talya'nn kylarna varnca" diye Helenus szlerine balad, "Cumae kentini bulun. Orada kayalk bir maarada bir kadn khin yaar. Kehanet dolu arklar syler ve bunlar yapraklara yazar. Size talya'nn uluslarn, gelecekteki savalarn ve hangi ii yapmann veya hangi iten kanmann doru olacan anlatacaktr. Sonunda size iyi yolculuklar diyecektir. Son olarak, size dualarnzda nce Juno'ya yer vermenizi ve armaanlarla onun sevgisini kazanmaya almanz tlerim." Helenus'tan bu kehanetleri renip yine yola koyulduk. Zaman gelince Sicilya'daki Etna Da'n grdk. Uzaktan kayalara vuran dalgalarn grltsn iitiyorduk. Skylla ve Kharybdis boazna ulatmza emindik ve solumuzdaki alkantl denize saptk. Rzgrlar sular korkun yksekliklere

karyordu. nce gemilerimiz sudan dalarda gklere trmanm gibi oluyor ve sonra hzla denizin derinliklerine dyordu. Sonunda geni, gvenli bir limana girdik ve geceyi geirmek iin kyya ktk. Yakndaki Etna Da, grlts ve gklere frlatt tutumu talaryla bize korku salyordu. Ormanda gizlendik ve gece boyunca bizi saran canavar seslerini unutmaya altk. Ertesi sabah, afak glgeyi gkyznden sprdnde, aalarn iinden garip bir adam kt ve kollarn yalvarr gibi bize uzatt. A kalm gibi grnyordu. Yz l yz gibi solgundu, sakal tra edilmemiti, paralanm elbiselerinden kalanlardan, bir zamanlar bir Yunan sava olduu anlalyordu. Bizim Troyal giysilerimizi ve silahlarmz fark eder etmez korktu. Ama umutsuz durumu korkusunu alt etti ve bize doru koturdu; kendisini de beraber gtrmemizi istedi. Baban bizimle gvende olduuna onu inandrdktan sonra bana gelenleri anlatt. "thaka lkesinden geliyorum. Talihsiz Ulysses'in yoldaydm. Onunla birlikte Troya'ya gittim ve onunla birlikte dndm, fakat beni burada, Kyklop Polyphemos'un koca maarasnda terk etti." "Bu in, geni olduu kadar karanlktr da" diye devam elti. "Taban ve duvarlar kanl ziyafetlerin artklaryla doludur. Burada yaayan devin, ayaa kalkt m ba ge deer (tanrlar onu yeryznden yok etsin) ve onunla konuulamaz, nk insan eti ve kanyla beslenir. Gzlerimin nnde koca eliyle iki yoldam yakalad, gvdelerini ininin kayalk duvarlarna arpt ve onlar yedi." "Ama Ulysses, Kyklop'un kanl ilerini cezasz brakamazd. Polyphemos insan yemeine dalmken Ulysses ona yle fazla miktarda tatl arap sundu ki, maarasnn tabanna devrilip uykuya dald. Azndan kan ve arapla kark et paralar dklrken tanrlara dua ettik ve ona yoldalarmza gsterdii davrann aynsyla muamele ettik. Hep birlikte kocaman, ucu sivri bir kaz kaldrp vahi kann altndaki kocaman tek gzn kardk." "Yoldalarm kamay becerdiler, ama aceleyle benim onlarla birlikte olmadm anlamadlar. Maaradan kap ktmda oktan yelken amlard." Sonra Yunan akl verdi: "Hemen gemilere binip bu korkun lkeyi terk etmeliyiz, nk daha yz canavar Kyklop, srlerini bu dalarda gezdiriyor ve bu kylarda yayor. Tam aydr onlardan saklanp ormanda gizleniyorum; srekli korku iindeyim. Kabuklu kabuksuz yemilerle ve otlarla beslendim, hep buradan bir gemi gemesini umut ettim. Kykloplar tarafndan yenilmektense sizin elinizde lmeyi yelerim." Yunan szlerini bitirmemiti ki Poyphemos'un, dalarn tepelerinden srsyle sahile doru indiini grdk. Kr canavar sopasyla yolunu bulmaya alrken ortala korku salyordu; gremezken bile alkn olduu yolda hzla ve gvenle yryordu. Denize varnca dalgalara giriyor, gz yuvarndan srekli akan kan ykyor, hrlayp acyla dilerini gcrdatyordu. Sonra sulan yalnz beline kadar gelen ak denizde yryordu.

Limandan hzla ve sessizce kmak iin btn gayretimizi gsterdik, ama Polyphemos kreklerimizin sesini duydu. Yakalamak iin sese doru dnd ve bizi gremeyince gl bir kkreme koyverdi. teki Kykloplar onu duyunca ormandan dar, dadan aa kotular. Limanda birikip bizi seyrettiklerini grdk, ama artk yetiemeyecekleri kadar almtk. Korku iinde aceleyle gidebildiimiz kadar girme dnce-sindeydik ama Helenus'un Skylla ve Kharybdis hakknda sylediklerini anmsadk ve onlarn boazlarndan uzak durmaya altk. Kartaca'ya varmadan nceki son snavm, sevgili babamn lmyd. Ne Harpialar ne Helenus bana bu acdan sz etmilerdi. Bu szlerle Aeneas seyahatleriyle ilgili szlerini tamamlad ve sustu. V. Blm (Dido ve Aeneas birbirlerine k olurlar ve Aeneas, bir sre iin sorumluluklarm unutur.) Dido Aeneas' yle seviyordu ki, btn dnebildii onun grn, szleri, ileriydi. afak, dnyay Apollon'un lambasyla tnca, kralie srrn kz kardeine at. "Anna" dedi, "dlerim beni korkutuyor. Konuumuz olan bu Troyal yabanc yle soylu ve cesur ki, bir daha evlenmemek iin verdiim kesin szme karn onunla evlenirim diye korkuyorum. Aeneas iimde ate yakt. Sevgili kocam leli beri, kararm zayflatan ilk erkek olduunu itiraf etmeliyim." "Ah canm" dedi Anna, "btn yaamn sevgi ve annelii bilmeden yalnz m geirmek niyetindesin? Kocann gmlm glgesinin bu fedakrlktan honut olacan m sanyorsun?" "Sanrm Troya gemilerini buraya Juno getirdi!" diye balad szlerini. "Seninle Aeneasn evliliinden ne byk bir kent doar! Bize yardma olan Troya silahlaryla nasl grkem kazanrz! Tanrlara honut edici kurbanlar vermeni tlerim; Aeneas' honut et ve ayrln olabildii kadar geciktir. Gemilerinin paralanmas ve kn denizdeki boazn frtnal olmas senin iyiliine." Kz kardeinin szleri Dido'nun sululuunu azaltt, yreine umut verdi ve iinde snen tutku ateini krkledi. Bir geyiin, ok uzaktan att okun sabet edip etmediini bilmeyen bir obann okuyla vurulmas ve geyiin ormanlarda ve ayrlarda brne saplanm lmcl okla komak zorunda kalmas gibi Dido da, Aeneasla Kartaca kentinde dolayor, Cupido' nun oku iinde yanyordu. Troya'nn zc yksn defalarca dinleyemezdi, ama Aeneasla olmad zamanlar bile zihninde onu gryor ve sesini duyuyordu. Bu srada Dido'nun dikkati dalm, Kartaca'da birok i aksamt. Sava eitimi ve savunma inaat durmu, yar tamamlanm binalar yle kalmt. Bir gn Dido ve Aeneas birlikte ava gittiler. Ak ayrlarda erkek geyikler dolanyor, da koyaklarnda keiler geziyor, sanki bizi avlayn diyorlard. Ani bir frtna rmaklar tarp ortal su basnca, Aeneas ve Dido bir maaraya sndlar. Orada aklarn yaadlar ve gkyznde tanrlarn

onayn gsteren ateler parlad. Fakat olay, ac ve lm getirdi. Dido kutsal treni meru kabul etti ve Dedikodu yky her yerde anlatp durdu. Btn ktlklerin en hzls Dedikodu'dur ve gezdike g ve enerji bulur. Havada olduu kadar karada da hzldr. Canavar grnyle, karnnda birok gzlemci gz vardr; kanatlar ve srt tyldr; gzleri kadar ok kula ve az vardr. nce ondan korkmak gerekir, ama sonunda ba ge deen o olur. Asla uyumaz. Geceleri karanlkta sinerek lerler. Gndzleri insanlarn tepelerine ker, gerek gibi yalanlar sralar. Dedikodu, Libya'ya Dido'nun Aeneas'a duyduu tutkuyla ve kralln ihmal ettii masalyla girdi, Dido'nun reddettii Kral larbas' ldrtt. larbas Jpiter'e ikyet etti: "Dido Kartaca'y, benim hkmmn getii ve ona satn alma izni verdiim deerli topraklarda ina etti. Benimle evlenmeyi reddettiine gre ona, efendi olarak Aeneas' seme iznini ve aslnda benim hakkm olan btn o yararlar nasl veririm? Biz lmllerin sahip olduunuza inandmz glere sahip misiniz yoksa tapnaklarda sunduumuz kurbanlar bouna m?" Jpiter onun szlerini duydu ve habercisi Merkr' Aeneas'a yollad. Olympos'un efendisi: "Ona syle" diye emretti, "anasnn olunu, talya'ya hkmetsin diye, bunun iin semedik, Yunanlarn elinden iki kez lmden kurtarmamzn nedeni de bu deildi. Hem byle bir n ve grkem kazanmakla ilgilenmiyorsa, olunun geleceine de engel olmasn. Hemen yelken ap yola ksn!" Aeneas Merkr'n, gnn parlak nda yzne baktn grnce korkudan dili tutuldu. Jpiter'in habercisi onu yle korkuttu ki Kartaca'y hemen terk etmek istedi, ama Dido'ya bunu syleyemiyordu. Uzun uzun dndkten sonra, gemileri gizlice hazrlamann en iyisi olacana karar verdi. Bu, ona doru szleri bulmak iin zaman kazandrr ve istenmeyen haberleri iletmek iin en iyi frsat yaratabilirdi. Dedikodu ise Dido'yu hemen haberdar etti ve kralie hemen Aeneas' soru ve rica yamuruna tuttu. "Seni ikiyzl" diye balad, "buray gizlice terk etmeyi mi umuyordun? Sevgimiz ve andmz seni burada tutamyor mu? Beni terk etmeyi mi, daha fazla n kazanmay m seiyorsun? Frtnal k havasnda Troya'ya dnmeyi mi" seerdin? Bana ac ve kal. Senin yznden Libya kabileleri, gebe reisleri, hatta benim kendi Surlularm benden nefret ediyorlar. Senin iin onurdan, nden, lkemin siyasal gvenliinden vazgetim, lmden baka umabileceim ne kald? En azndan senin ocuunu tasam, bana yaammda anlaml bir ey brakm olurdun." Dido'nun serzenilerini dinlerken, Aeneas'n aklnda Jpiter' in emri vard ve acsn yreinin derinlerine gmmeye alyordu. "Benden en iyisini beklemeyi hak ettiini itiraf ederim" diye balad, "ve yaadm srece anlarm aziz bileceim. Sana sylemeden seni terk etmemeliydim; fakat unutma ki seninle evlenmedim." "Eer Kader yaammn biimine karar vermeme izin verseydi" diye devam etti, "Troya'da kalr ve oray yeniden ina ederdim. Ama Apollon, sevgimin ve lkemin talya'da olduunu syledi. Sen Kartaca'y setin; ben de talya'y seebilirim. Dlerimde babam, olumun kaderini feda etmemem iin beni

uyaryor ve imdi Jpiter gpegndz bana habercisini yollayp buray terk ermemi emrediyor. Dolaysyla kendine hkim ol ve bana fkelenme. talya'ya yelken ayorum. nk yaamm nasl geireceim benim kendi seimim deil. Benim kaderim byk bir lke kurmak. Ben baka insanlar gibi kendi kiisel arzularm tatmin edemem." Dido kzgnlkla yantlad: "Yalana! Sen tanrann olu veya lml deilsin, tatan yaplmsn! Sende acma yok. Benim iin dkecek bir gzyan veya bir i ekmen bile yok! Byle adalet d iler yapyorlarsa, tanrlara niin inanalm? Gemisi batm, evsiz birini konuk ediyorum ve ona sevgimi ve krallmdan pay veriyorum. Onun gemilerini ve yoldalarn kurtardm. imdi tanrlar ona git diyorlar, yleyse talya'ya git! Ama eer tanrlarda adalet varsa bunun acsn ekeceksin! Ve ben ldmde glgem seni takip edecek. Bana yaptklarn deyeceksin!" Dido, bu lanetlemeyle Aeneas' terk etti. yi Aeneas onu rahatlatmay ok istiyordu, yrei Dido'ya duyduu byk sevgiyle dolup tayordu. Ama Jpiter'in emrine uydu ve gemilerine dnd; Troyallar oktan ayrlmaya hazrlanmlard. Bir ovada, otun iinde ve dar bir keiyolunda kara karnca srsnn ilerlemesi ve koca dar tanesini omuzlarnda itelemeye almalar, bazlarnn arkadan itip gecikmeye zlmeleri gibi, Aeneasn adamlarndan bazlar da gemileriyle alm, bazlar krek yapmak iin ormandan kereste tayordu; herkes nemli bir ile meguld. Bu srada Dido saraydan onlarn almalarn izliyordu. "Anna" dedi kardeine, "Troyallarn gidecekleri iin nasl mutlu olduklarn gryor musun? Bu acya dayanmak iin gcm toplayabilirim, nk olacaklar gryorum. Bana bir iyilik yap. Aeneas senin arkadan, onu, bekleyip iyi rzgrlar balaynca gitmeye ikna et. Ondan daha fazla kalmasn isteyecek deilim." Ama Aeneas Dido'yu reddettii gibi Anna'y da reddetti; nk Kader kulaklarn gz yal isteklere tkamt. Grltl rzgrlarn da tepelerinden inip olgun bir mee aacn skmeye alt ve aacn kayaya yapmaya devam ettii gibi Aeneas da her trl istei reddetti. Yrei yanmasna karn gitmeye kararlyd. O zaman Dido lmeye karar verdi. Aeneas' dndrme veya kendisini onun sevgisinden kurtarma plan kurar gibi yapp kz kardeine lmcl olayn emirlerini verdi. "i avluda bir cenaze odunu hazrla" dedi, "stne dn yatamz, Aeneasn silahlarn ve burada brakt her eyi yerletir. Rahibenin tledii gibi bu hainle ilgili her eyi yok etmek istiyorum." Bunlar Dido'nun kocas ldnde yaptklarnn ayns olduundan, Anna talimatlarna uydu. O gece yeryzndeki btn yorgun yaratklar uyurken, Dido uyankt, seenekler arasnda kvranyor, "ne yapacam" diye kendi kendisine soruyordu. "Eski taliplerin arasndan koca bulup kendimle alay m ettireceim, yoksa benden aa olduunu dndm erkeklerden biriyle mi evleneceim? Troya gemilerinin peinden gidebilirim, ama beni kim kabul edecek? Yoksa Surlularm toplayp Troyallar Kartaca'dan kovmal mym, onlar frtnal denizlere mi srmeliyim? Hayr, klla lmeliyim, nk l kocama verdiim sz bozdum!"

O gece Aeneas uyurken Merkr dne girdi ve dedi ki, "Tanradan doma, byle byk tehlikedeyken nasl uyuyabilirsin? Dido her trl tehlikeli plan peinde. Elverili rzgrlar kamana olanak verirken, hemen bu sahillerden uzakla!" Bu ryayla korkuya kaplan Aeneas uyanmaya alt ve "abuk olun, uyann ve yelken an!" diye bard. "Yce Olimpos'tan bir tanr gelip bize hemen yola kmamz emretti! Bizim sevinle senin emrine uyduumuz gibi ey Jpiter, sen de ltfen bizimle ol ve bize yardm et." Erken afak, nlarn yeryzne yayarken, Dido, Aeneasn gitmi olduunu grd. Acyla dolu ve krgn, kendi kendine "u aalk yabana beni aptal yerine koydu! Onu yakalamal, paralamal, frsat varken paralarn dalgalara atmalydm. Adamlarm hatta ocuunu ldrmeliydim ve Ascanius'u ho geldin yemei olarak babasna sunmalydm" dedi. "Apollon, Juno ve alc FuriaTar, size sesleniyorum" diye devam etti, "duam duyun. Eer bu hain talya'ya ulamaly-sa orada savala karlansn, lkesinden kovulsun, olundan kopsun, arkadalarnn lmn grsn. Sonra haksz bir bar yapp erkenden lsn ve gmlmeden kyda kalsn." "Bu duay kanmla yapyorum. Surlular, halkm, imdi ve sonsuza kadar Aeneasn soyundan nefret ederek beni onurlandrn. Halkmla onun halk arasnda asla bar olmasn. Troyallar, onlarn ocuklar ve ocuklarnn ocuklar sava iinde yaasn." Sonra Dido, kocasnn yal dadsna dnd ve dedi ki: "Sevgili dad, trene balyorum. Kardeimi ar ve sunaklar getirmesini syle." Dido, kararlbgn ateiyle i avluya girdi, odun ynnn stne kt ve Aeneasn kln ekti, "beni dertlerimden kurtar!" diye dua etti. "Byk bir kent ina ettim ve imdi kralie glgem yerin dibine girecek. Mutlulukla karanlklara giriyorum. Kat kalpli Troyal denizden alevler grsn ve lmmn kehaneti onunla olsun." Bu szlerle Dido klcn stne atlad ve ld. Saraydan lklar ve fignlar ykseldi. Dedikodu, Kartaca' nn stnden utu ve korkun haberlerle Surlularn kann dondurdu. Kz kardeinin lmn Dedikodu'nun azndan duyan Anna saraya kotu. Yzn trmalayp gsn dvyordu. "Kendi yaamn alarak benimkini, kentininkini, ynetimininki-ni ve halknnkini de mahvettin" diye alad. Aeneas, Kartaca surlarndan ykselen cenaze alevlerini grdnde denize iyice almt. Byk bir zntyle Dido'nun lm olduunu anlad. VI. Blm (Frtna Aeneas' babas Ankhises'in ld yere dndrr. Ankhi-ses'in ruhu Aeneasn halknn ounu oraya yerletirmesini salar. Aeneas Sibyl'e bavurur ve babasyla konumak zere Yeralt dnyasna gider. Orada Ankhises Aeneas'a Roma'nn geleceini aklar.)

Dmenci, "Rzgrlar karmzdan esiyor" diye Aeneas' uyard: "Eer onlarn klavuzluuna uyarsak halkmzn yaad Sicilya'ya vanrz." "yleyse gemilerimizi o yne evir, babamn kllerini ziyaret etmevi ok istiyorum" diye yantlad Aeneas. Karaya knca Aeneas babasnn ansna atletizm yarma-lan dzenledi. Erkekler yarmalarla megulken Juno, Aeneas' n talya'ya seyahatini daha da geciktirmeyi kararlatrd. Habercisi ris'i kadnlarn arama yollad; kadnlar yedi yl yolculuktan sonra yerlemek istiyorlard, tris'in nderliinde Troya donanmasn atee verdiler. Aeneas grdklerine armt. "Jpiter" diye dua etti, "eer Troyallar biraz gzetiyorsan gemilerimizi kurtar. Yok gazabn hak ediyorsam, gl yldnmlarnla u kalan birkamz da ldr." Konumay bitirdiinde tepelerinde kara bulutlar topland ve bir frna koparak yanan gemilerin stne seller gibi yamur dkt, alevleri sndrd. Bylece Troyallar gemilerinden drdn kurtarabildiler. O gece babasnn glgesi Aeneas'a grnd: "Sevgili olum" dedi, "Jpiter beni yal, zayf ve korkaklar burada brakman ve yalnz en cesur Troyallar italya'ya gtrmeni sylemem iin gnderdi; nk orada gl bir halkla savamak zorunda kalacaksnz. Ama talya'da nce Sibyl'i ara ve seni Plton'un krallna indirmesini iste. Beni orada, Elisium'da kutsanmlar arasnda bulacaksn. Orada sana soyunun geleceini aklayacam. Elveda!" Aeneas hemen arkadalarn ard ve onlara Jpiter'in emrini anlatt. Gemiler hazr olur olmaz talya'daki Sibyl khinine ve Apollon kehanet merkezine doru yola ktlar. Sibyl'in maarasn dalarda gizlenmi buldular. Yaad koca maarann yz girii vard ve sesi birinden tekine yanklanyordu. Girer girmez khin kadn emir verdi: "Tanry aramann zamandr! Aeneas, dua et!" Aeneas "Apollon" diye balad, "Troyallara daima iyi davrandm Akhilleus'i ldrrken Paris'in eline ve yayna yn gsterdin. Varmak stediimiz talya sahillerinde bizi koru. Sibyl, senden kaderimde izilen yoldan fazlasn istemiyorum." Maaradaki yz giriten u yant geldi: "Lavinium'a varacaksnz Troyallar, ama orada ac savalar yaayacaksnz, Tiber kandan krmz akacak. Latium'da Akhilleus gibi tanradan doma bir kahramanla savaacaksnz ve Juno size kar olacak, sizi talya'nn birok halkndan yardm istemeye mec bur edecek. Troya'nn aclarnn nedeni, Helena gibi yabanc bir gelin; yabancyla evlilik olacak. Ama kaderinizi metanetle karlayn. Size yardm, artc bir yerden, bir Yunan kentinden gelecek." Sibyl kehanetini byle dile getirdi, gerei karanln szlerinde saklad. Aeneas yantlad: "Teekkr ederim Sibyl. imdi babamn ruhu senden bana Yeralt'na giden yolu bulmama yardm etmeni istiyor. Bana Plton'un (Hades) krallna giden yolun buradan uzak olmadn syledi."

"Tanradan doan" diye yamtlad Sibyl, "kasvetli Yeral-'na inmek kolay, nk kaplar daima aktr. Bir kez girince zor olan lm krallndan kmakhr! Ancak Jpiter'in yardm ettii birka tanrnn olu bunu yapmay becerebilmitir." "Eer yreinde babana kar byle byk bir sevgi varsa" diye srdrd Sibyl, "ormanda Proserpina (Persephone) iin kutsal yapraklar olan altn bir dal bulacaksn. Plton'un kraliesi bu armaan ister. Eer kaderinde bu dal bulmak varsa onu krmay baarrsn, o seni izleyecektir. Sonra kara sr kurban ettiinde, daha canlyken lm krallna inmeyi becerebilirsin." Aeneas ormana girdi ve o kadar dal arasnda kaybolmu altn dal bulmaya alt. Ama onu grmeyi diler dilemez iki gvercin, annesinin kular nndeki otlara kondu. Onu yeil yaprakl dallar olan bir aaca gtrdler. Aeneas altn parltlarn grebiliyordu. Dokununca dal krlp elinde kald. Aeneas Altn dal bulunca Sibyl'a dnd ve kara sr kurban etti. afan ilk klaryla topran derinliklerindeki sarsntlar ayaklarnn albndaki yeri sallad, orman oynad ve kpekler uludu. Sibyl "Koun! Koun!" diye bard, "imdi kutsal olma-yanlarnz hemen kamal! Sen Aeneas, klcn ek, cesaretini topla ve beni izle." Sibyl, maarann derinliklerine kotu ve Aeneas korkusuzca onu izledi. Plton'un karanlk krallnn giriinde insanlar etkileyen ktlklere rastlad. Kayg, Huzursuzluk, Hastalk, Yallk, Ac, Korku, Alk, Anlamazlk, Sava ve lm. Orada da birok nl canavarla karlat: Kentauros denilen yar insan yar at yaratklar, tslayan ylan balaryla Ler na'run Hydralan, Gerionius denilen gvdeli dev; hepsi yce Herakles'in ldrd canavarlar. Bellerophontes'in ldrd alev yiyen Kimaira, Perseus'un ldrd, lmlleri taa eviren yzyle ylan sal Gorgon Medusa, Ulysses'in alt yoldan yiyen alt bal Skylla, Olympos tanrlar kendisine isyan ettiinde Jpiter'i kurtaran yz elli Dev Briareus ve Harpialar. Aeneas klcn onlara evirdi ve onlar ldrmeye niyetlendi, ama Sibyl onlarn yalnzca canavarlarn ruhlar olduklarn syledi. Aeneas Sibyl' Akeron Irma'na kadar izledi. Burada yal Kharon, llerin glgelerinin acl dmencisi, teknesinde bekliyordu. Kemikleri kalm gzukurlarnda alevler parlyordu, sakal dolakt ve pis giysileri omuzlarndan balanmt. Kharon bu haliyle glgelere korku sabyor, yelkenlere bakyor, teknesini srkla yrtyor ve Akeron'u hangi varlklarn aabileceine karar veriyordu. Aeneas, yaklaan tekneye doru koturup, kendilerini almas iin yaygara koparan ruhlar kalabaln seyretti. lk soukta den sonbahar yapra kadar ve kuzey kylarna k getiren souk rzgrlarn scak lkelere uurduu kular kadar ok glge, kollarn uzatm, Kharon'a, kendilerini kar kyya geirmesi iin yalvaryordu. Kasvetli gemici, yolcularn byk zenle seiyor, bazlarn kabul ederken, bazlarn itiyordu. Aeneas Sibyl'e sordu: "Btn bu ruhlar niin rman bu kysnda toplanyor? Kharon niin bazlarn kabul edip bazlarn reddediyor?"

Sibyl yantlad: "Aeneas, nnde Olympos tanrlarnn suyuna yemin verdikleri rma gryorsun. Kharon kar kyya, doru drst gmlp Plton'un krallna girebilecek ruhlar geiriyor. Reddettikleri, doru drst gmlmeyenlerdir. G-mlmeyenler, Plton'un karanlk krallna girme hakkn elde etmeden nce bu rman kysnda yz yl dolamak zorundalar." Akeron'un kysna doru yrrken Aeneas, kendilerini Kartaca'ya srkleyen frtnaya tutulduklarnda dalgalara kaplp giden gemilerin kaptanlarna rastlad. Kendi gemisinin, gverteden yuvarlanp frhnal denizde boulan dmencisiyle konutu. Kharon, Aeneas ve Sibyl'i kyya varmadan fark etmiti. "Siz kimsiniz?" diye sordu: "Canl ve silahl olarak Glgeler, Uyku ve Gece lkesine yaklaan sizler kimsiniz? Olduunuz yerde kaln ve bana amacnz syleyin. Yaayanlar gemimle kar kyya gtremem. Herakles, Theseus ve Peiritos'u gtrdm, nk onlarn babalar tanryd. Herakles Plton'un bal kpei Kerberos'u yrtt ve dier ikisi Plton'un kraliesini almaya alh." Sibyl yantlad: "Korkma. Zarar vermek iin gelmedik. Ker-berus, sonsuz lavlamasyla kansz, ruhlar korkutmaya devam edebilir ve Proserpina burada gven iinde kalacaktr. Tanradan doan Troyal, erdem ve savataki becerisiyle nl Aeneas, babasnn glgesini grecek. Eer bana inanmyorsan bu altn dal seni inandrr." Merakla altn dala bakan Kharon gemisini boaltt ve Aeneas ile Sibyl'e gemiye kmalar iin yol at. Gemi Aeneasn arlyla inledi ve birleme yerlerinden ieriye su szd. Fakat Aeneas ve Sibyl'i gven iinde Akheron'un kar kysna tad. Kerberos maarasnda melmi bayla uluyordu. Boyunlarn saran ylanlarn fkeyle balarn kaldrdklarn grnce, Sibyl kpee tatl bal ve uyku verici ilata pimi rek att. az itahla tatl yiyecei kapt ve canavar kpek hemen uyuyakald. Aeneas Akheron'un kysndan uzaklat ve Plton' un krallna girdi. Rastlad ilk ruhlar arasnda sevgi kurbanlar vard; Dido da aralarndayd. Aeneas sevgiyle ona seslendi: "Zavall Dido! Kutsal olan her ey adna sana yemin ederim ki, seni terk etmek istemedim! imdi beni bu yolculuu yapmaya zorlayan tanrlar beni Kartaca'dan uzaklatrd. Ayrlmamn, yaamna son vermene yol aacan asla bilemezdim!" Dido Aeneasn gzyalarn ve yumuak szlerini grmezlikten geldi. Gzlerini yere dikili tuttu ve duygularn ta gibi gizledi. Sonunda hl dman grd Aeneas'a srtn dnd ve sevgili kocasna kotu. Aeneas, Dido'nun adaletsiz kaderine ararak acyla alad. Aeneas ve Sibyl yollarna devam ederek sava kahramanlarnn ruhlarna ulatlar. Aeneasn Troyal arkadalar onu grmekten mutluydular. Ama Yunan kahramanlar, onu klc kasvetli yerde parldarken grr grmez korkuya kaplp katlar.

Sonra bir yol ayrmna geldiler. Sibyl, "Baban ve Elysium sada" dedi. "Solda, bu katl duvarn arkasnda, Flegeton lr-ma'nn alevleriyle sarlm yerde, byk sulularn cezalandrld kale var. Her biri canavarca sular ilemi. Yz azm ve demirden sesim olsa, onlarn btn sularn ve cezalarn sana anlatamazdm. Ana babasn ldren, akrabalarndan nefret eden, zenginliini paylamay reddeden, zina eden ve i savaa katlanlar burada." Sibyl devam etti: "Kraln biri, yasalar deitirmek iin rvet kabul etti ve Altn karlnda lkesini bir tirana satt. Biri 'seni adil olman ve tanrlan kmsememen iin uyaryorum!' diye barmaya mahkm oldu. Sisyphos, bir tepeden yuvarlanan koca bir kayay, srekli olarak zirveye kanyor; ksion srekli dnen ateten bir tekere gerilmi; Peiritos unutkanln tatan sandalyesine balanm, sonsuza kadar orada oturacak. Fakat gel, baban bulup buraya gelmekteki amacmz gerekletirelim. Altn dal yerletireceimiz kemerli kaplar gryorum." Sonra Aeneas ve Sbyl, Mutlu Orman'a girdi; buras ormanlar, ayrlar ve rmaklarla kapl, stnde zel bir gne ve zel yldzlarn parlad bir yerdi. Ruhlardan bazlar greiyor, bazlar dans ediyor, bazlar da ark sylyordu. Aeneas, Troya'nn kurucusu Dardanos'u, lkelerini savunurken len kahramanlar ve en byk khinleri, airleri, filozoflan burada grd. Ankhises, Aeneasn geldiini grnce gzyalarn tutamad. ki kolunu ap seslendi; "Sonunda geldin! Babana olan sevgin sana bu korkulu yolculuu yapma cesaretini verdi. Kim bilir hangi tehlikelerle karlatn! Kartaca sana zarar verir diye korktum." "Senin zgn hayalin, baba, sk sk bana grnd ve beni doru yola yneltti. Ben de bu krallkta seni bulmaya geldim. Brak elini skp seni kucaklayaym!" Aeneas alayarak An-khises'e byle dedi. kez onu kucaklamaya alt, ama kez de babasnn hayali serin rzgr gibi kollarndan syrld. Sonra Aeneas "Btn bunlar kimler?" diye sordu. Ankhises "Bunlar, KaderTn kendilerine ikinci bir gvde vermesini bekleyen ruhlar" diye yantlad. "Bin yl burada kalnca, Lethe Irma'ndan iiyorlar ve btn gemilerini unutuyorlar. O zaman, yeni bir gvdede yukandaki dnyaya dnyorlar. Onlar gstermek iin seni ok bekledim; nk onlar, senin soyunun gelecekteki yeleri. Bu bilgiyle talya'daki kaderinden ok daha honut olacaksn." "Gel ve Troya soyunun kazanaca grkemi gr; senin talyan ocuklarn, admza nasl n ve onur getirecekler" dedi Ankhises. "Senden ve talyan kann Lavinia'dan son doacak Albanl Silvius var. Kral ve krallarn babas olacak ve onun ocuklar yoluyla soyumuz Alba Longa'da hkm srecek." "Bu Romulus; Mars ve lia'nn olu. Dedesi Numitor'a katlacak. Mars'n, olunu kendisi gibi nasl iki sorgulu miferle iaretlediine bak; onun dnyadaki yeri daha imdiden gvence altnda. Onun ynetiminde, Romann yedi tepesini tek bir sur kuatacak. mparatorluu dnyay saracak ve Roma ruhu tanrlarn Olymps'uyla eit olacak."

"Roma soyuna bak. te Julius Caesar ve btn ocuklar; onlar da yukardaki dnyaya kacaklar. Bu Augustus Caesar; Latium'a Altn a getirecek ve Roma mparatorluu'nu yldz-larn ve gnein yolunun tesine uzanan topraklara kadar geniletecek. Herakles bile Arkadia geyiini yakalamasna, Eurymantos'a huzur getirmesine ve Lerna'nn Hydra'sn ldrmesine karn, dnyada bu kadar ok yolculuk yapmamtr." "Bu Numa; Roma'nn ikinci kral. Yoksul bir lkeden kralla gelecek ve kente yasa getirecek. Ve bunlar. Yunanlar kesip Ko-rinthos'u fethetmekle n alacak olan Mumius, Argos ve Agamemnon'un Mikenya'sn ykarak, Troya'y ykan Yunanla-n cezalandracak olan Amilius Paulus. Yce Kato, Kosus ve Roma devletine eski gcn verecek olan gl Fabius Maximus da burada." "Son olarak iki Marcellus var; ilki Kartacallan ve Galyalla-n yenecek. Sonra yetenekli gen Marcellus, Latin atalarn erdem, soyluluk ve savataki yeteneiyle o kadar iyi temsil edecek ki, Kader, potansiyel gcnden ekinerek onu uzun yaatmayacak. Unutma Romal, senin byk katkn imparatorluunda^ uluslar hukuka bal olarak bar iinde ynetmek, gururlular savala terbiye etmek, fethettiklerine merhametle davranmak olacak." Ankhises, Aeneasn iinde gelecein grkemli ateini yaktktan sonra ona, katlaca savatan, Laurent halklarn ve Latinus kentini anlatt, her birinden nasl kanacan veya her biriyle nasl yzlemesi gerektiini retti. Sonra Ankhises, Aeneas ve Sibyl'i Uyku kapsna gtrd, burada onlardan aynld. Aeneas aceleyle gemilerine dnd, arkadalarna katld ve yollarna devam ettiler. VII. Blm (Aeneas ve arkadalar italya'ya varrlar. Kehanetteki gibi, Turns komutasndaki Latinlerle savamak zorunda kalrlar. Aeneas'a Pallas yardm eder. Turns Palias' ldrr. Sonunda Jpiter, juno'yu fkesinden vazgemeye zorlar. Aeneas ve Turns teke tek savarlar ve Aeneas, Pallas'n kl kemerini taktn grd Tumus'u ldrr.) Aeneas ve yoldalar, elverili rzgrlarla ay altnda yelken atlar. Kirke'nin adasn getiler; burada Gne'in kznn tezghta kuma dokurken ark sylediini duydular. Onun zincirli aslanlarnn kkremesini, kafesteki domuz ve aylarnn brmesini ve kurtlarnn ulumasn da duydular. Acmasz tanra, sihirli otlarla insanlar her trl canavara eviriyordu. Neptn, Troyallarn yelkenlerini gl rzgrlarla doldurdu ve onlarn bu korkutucu lkeden gvenle gemesini salad. afan nlar denizi krmzya boyarken, Aeneas, Tiber Irma'nn iinden geerek denize akt kocaman bir orman grd. Aalar arasnda uan renkli kular ark sylyordu. Aeneas sevin iinde gemilerini sakin bir rman geni azna soktu. Orada demir atp kyya ktlar.

Yolcular yemeklerini hazrlarken Jpiter, onlara topladklar vahi meyvelerin yerde kalmamas iin dan keklerini kullanma esinini verdi. Meyvelerden sonra keklerini yediler. Gen As-cnius gld: "Bakn! Masalarmz da yiyoruz!" Aeneas Harpialarn kehanetini hemen anmsad ve "Troya' nn vefal tanrlarna selam! ite yeni evimiz, ite yeni yurdumuz" dedi. Kral Latinus, Troyallar iyi karlad; nk bir khin, kz Lavinia'nn bir yabancyla evleneceini ve ocuklarnn byk bir imparatorluk kuracak olan bir soyun atas olacaklarn sylemiti. Aeneasn Latin kaderinden hl honut olmayan Juno yeraltndan bir tanray Latiumlular arasna gnderdi ve sava kartt. nce Lavinia'nn annesi Amata'ya, kocasnn Lavinia'y sava Turnus'la evlendirmeye sz verdiini anmsatt. Sonra Turnus'un dlerine girerek ona, talya'y Aeneas ve igalci Troyallara kar savunma dncesini verdi. Son olarak bir grup katinle Troyallardan bazlar arasnda kavga kartt. Halkn duygular imdi Troyallarn aleyhine dnmt. Kral Latinus'un Aeneasla savamaktan srekli kanarak, sava ilan anlamna gelen, Janus tapnann iki kapsn amay reddetmesine karn Juno, Olympos'dan inerek kaplar kendisi at. O zaman Turns sava bayran at ve birliklerini yrtt. Aeneas, Tiber kysnda uyur, kacak olan sava nedeniyle kayglanrken, rmak tanrs gelip ona tte bulundu: "Kalk, tanradan doan! Senin evin buras ve tanrlarn seni destekliyor. Bu sava tehditlerinden korkma. Ascanius, otuz yl iinde yce Alba kentini kuracak, bu srada Palenteum'daki Kral Evandrus'u bul. O, Latinlerle srekli savar; seninle balama yapmay hemen kabul edecektir." Aeneas iki gemi ve sekin adamlarla, sakin Tiber Irma-'ndan yukar krek ekip Palenteum kentine geldi. Buras bir gn Roma olarak bilinecekti. Aeneas geldiinde, kral, olu Pallas ve kent grevlileri kent yaknndaki bir korulukta gl Herakles'e ve tanrlara kurbanlar sunuyorlard. Aeneas'n ziyaretinin amacn renince, Kral Evandrus onu scak karlad; Ankhises ve Kral Pramos'u genliinden anmsyordu. Sonra Aeneas'a Herakles onuruna dzenlenen trenlerin tarihini anlatt; Herakles dev Kakus'u, o anda oturduklar uurumun dibinde ldrmt. Evandrus Aeneas'a, kaynaklarnn kt olmasna karn, onu Latinlere kar destekleyeceini syledi. Pallas ve krk adamn yollayacakt. O anda Vens, Aeneas'a gneli gnde bir gk grltsyle iaret gndererek, tanrlarn nl demircisi, kocas Vulcanus'un (Hephaistos) yaphT zrh gndereceini bildirdi. Sonra Aeneas ve Pallas, Turnus ve Latinlerle savamak zere adamlarnn nne dtler. Eiu srada, Aeneasn yokluunda, Lalinler Troyallara saldrmlard. ki taraftan da ok len ld. Ascanius, Turnus'un kaynbiraderini ldrdkten sonra Apollon ona: "Aeneasn olu Apollon'un sana verdii bu onurla yetin. Sende tanrlarn olunun ve doacak tanrlarn babasnn cesaret ve yetenei var.

Daha fazla savamaktan kan" dedi. Devam etmeye istekli olan gen, yine de yce tanrnn buyruunu dinledi. Troyal kaptanlar adamlarn, karlarnda tek bana duran Turnus'a kar yrttler. Turnus, tpk bir avc grubunun mz-raklaryla karlaan, cesaret ve fkeyle kamazken, silahl avclar varp geemedii iin geri ekilmek zorunda kalan bir aslan gibi; yreinde hiddet, rmak ynne ekildi... Troyallar tarafndan sktrlan Turnus silahlarnn ie yaramadn grd. Zrhna ve miferine oklar, talar ve sonunda mzraklar yad. Srayarak tm donanmyla Tiber'e atlad ve gvdesini kaldran sular onu adamlarnn yanna tad. Aeneas balaklarvla geldiinde, sava tm iddetiyle sryordu. Pallas birok Latini ldrd. Turnus, sava Lausus'u kurtarmaya ve Pallas'la'teke tek dvmeye karar verdi. Bir aslann, ovada grd boann stne dadan atlamas gibi Turnus arabasn terk etti. Turnus'un kendisinden ne kadar gl olduunun farknda olan Pallas, Herakles'e dua etti: "Babamn itenliiyle, Turnus'un kanla lekelenmi zrhn len gvdesinden karmama yardm et ve son grd, kendisini yenen kii olsun." Herakles bu duay duyup zlnce Jpiter olunu yattrd: "Her lmlnn lm gn gelecektir" dedi tanrlarn babas, "ve hibirinin uzun bir yaam yoktur. Cesur insanlar kendilerine kalc bir ad brakacak iler yaparlar, nk n lmden sonra da yaar. Turnus da zaman gelince lecek." Pallas'n mzra Turnus'un omzunu syrd. Turnus'un mzra da Pallas'n kalkannn ortasndan geti ve yreini deldi. Pallas'n stne akan Turnus bard: "Yunanlar, Evand-rus'a Pallas'n cesedini ve doru drst gmlmeyi baladm syleyin." Sonra Pallas'n kaln kl kemerini zafer yadign olarak ald. Bu hareketinden ne kadar abuk piman olacandan haberi yoktu. Aeneasn intikamndan korkan Juno, Turnus'u kurtarmak ve kanlmaz kaderini ertelemek iin Jpiter'den izin ald. Aeneasn, sava donanm iinde sisten bir grntsn yapt. Hayalet, Troya kuvvetlerinin nnde grnd, mzra ve kstah naralanyla dman kzdryordu. Tumus saldrnca, hayalet dnp kat ve Turnus kl elde peine dt. Hayalet, demirli bir gemiye snd. Turnus peinden gverteye kar kmaz Juno demirin zincirini kopard, geminin ykselen suda yzmesine yol at. Sonra hayalet, kara bir bulut oldu ve ge ekildi, Turnus'u aresiz denize alm durumda brakt. "Jpiter baba!" diye bard Turnus, "Beni neden byle cezalandryorsun? Arkadalarm lmn karsnda yalnz brakmaktan utanyorum. Yer yarlsa da iine girsem. Rzgrlar, acyn bana ve bu gemiyi paralayn veya beni utancm kimsenin duymayaca bir yere gtrn." Pallas'n cesedini alan Evandrus, Aeneas'a haber gnderip Turnus'u ldrerek Pallas'n cn almann onun grevi olduunu syledi. Bu srada sava tm iddetiyle sryordu. Latin kuvvetlerinde Turnus olmadndan Troyallar zaferi kazandlar. Aeneas, Latinlerden llerini gmmek iin atekes isteyen eliler gelince, "ller kadar yaayanlar iin de bar istiyorum" dedi: "Kader beni bu kylara getirdi ve ben asla sava arzulamadm. Eer Turnus

o kadar sava istiyorduysa, bu kadar insann lmesindense benimle teke tek dvmesi ok daha iyi olurdu." O srada Turnus dnmt ve Latinler fikir ayrlna dmlerdi. Liazlar savaa devam etmek isterken tekiler. "Turnus yurttalarna ac ve teslim ol. Yeteri kadar lm grdk! Eer onur ve krallk kazanmak istiyorsan. Aeneas'la teke tek dv. Senin kiisel onurun ve kazancn iin bizler neden ovalarda gmlmeden ve ardmzdan alanmadan lelim?" diyorlard. Turnus onlar yantlad: "ounuz gzel konuuyorsunuz; fakat sava alanndan korkuyorsunuz. Eer Troyallar Aeneasla teke tek dvmemi istiyorlarsa, yce Akhilleus'tan stn olsa ve Vutcanus'un yapt zrhlar hile giyse onun karsna karm." Tartma, Troyallarn ve balaklarnn Tiber'i ap kentlerinin bulunduu ovaya doru ilerlediini bildiren habercilerin gelmesiyle ksa srede kesildi. "Yurttalar" diye bard Turnus, "dman duvarlarmza saldrmak zereyken siz, burada oturup toplantlarda bar vn!" Turnus, Latinlerin yenildiini ve daha fazla savaacak ruh durumuna sahip olmadklarn anlaynca fkelendi. Gsnden yara alan aslann fkeye kaplp, tyl yelesini kstaha silkip kanl azndan kkremeler savurarak etine girmi silah krmas gibi hiddete kapld. Kral Latinus'a "Aeneasla teke tek dveceim, bir kavga ayarla" dedi, "ya ulusumuzun utancn kaldracam veya Troyal, Lavinia'y gelin edecek ve bizim fatihimiz olacak." Latinler bu eitsiz yarma olaslndan aknla dmlerdi; huzur ve gvenlii zleyenler bile silahlanmak ve Turnus'un adil olmayan kaderine kar kmak istediler. Ve ilerinden biri atekesi bozdu. Sava balaynca Aeneas bard: "fkenize engel olun! Atekese sayg gsterin! Antlamay uygulayacam. talya'da bar hkm srecek!" Fakat Turnus Aeneasn szlerini duymazlktan geldi ve biroklarn ldrerek ilerledi. Aeneas da biroklarna lm tattrd, meydan kana bulad. O zaman Vens, Aeneasn aklna kenti igal edebileceini getirdi. Kralie Amata, atdan savan geliimini izleyerek Tru-vallarn direnile karlamadan ilerlediini, kentin duvarlarna trmandklarn ve evlere mealeler attklarn gryordu. Ovalarda lgnca Turnus'u arad, ama onu gremedi. ldrldn dnerek ve halknn ykmndan kendini sulayarak canna kyd. Karsnn lm ve kentinin igaliyle kar karya kalan Latinus elbiselerini yrtt, bana amur srd ve korku iinde sersemlemi olarak sokaklara dald. Turnus felaketleri duyunca yanan kente bakt, yrei utan, ac ve fke gibi elien duygularla doldu. "Aeneas'la dvmeye kararlym" dedi, "lmn acsna dayanabilirim, ama utan iinde yaayamam." Arabasndan atlayan Turnus, dman atei altnda kentin duvarlarna kotu. Koca bir kayann dadan babo aa yuvarlanmas ve aalar, srleri, insanlar datp topraa arpmas gibi, dalm birlikler arasndan duvarlara kotu, topran kana buland ve arpan mzraklarn sesinin ge kt yere geldi. "Savatan ekilin" diye bard. "Kaderim neyse, bu savan sonucuna katlanmam ve klcmla karar vermem daha iyi."

Turnus'un szlerini duyan Aeneas sava brakp onu karlad. Tpk obanlarn korkuyla kardktan sonra, srnn dvelerini, yeni nder kim olacak diye merak iinde ve lm sessizliinde bekleten iki boa gibi kafa kafaya, lmne birbirlerine saldrdlar, boalarn hrn biimde tokuup boynuz, boyun ve omuzlarn kanla ykanmas, ormann darbelerinden inlemesi gibi, Aeneas ve Turnus da kalkan kalkana arptlar, ortal inlettiler. Gkyzndeki Jpiter, teraziyi ald ve her kefeye bir kahramann kaderini yerletirip dvn kimin yaamn bitireceini anlamak istedi, nk kaybedenin yakn olan lm, kaderinin arlyla kefesini aa ekecekti. Turnus'un klc, Vulcanus' un zrh stnde kk, krlgan bir buz paras gibi krld. Babasnn klcn braktna piman olan Turnus, Aeneas'tan kat. Troyal, dizindeki ok yarasna karn peini brakmad. Av kpeklerinin, rmakta skm ve lgnca saa sola atlayan erkek geyiin ayaklarna saldrmas ve brakmamas, hrsl dilerin tatl et beklentisiyle ete gemesi gibi, Aeneas da Turnus'u kovalad. Turnus yurttalarndan baka kl istedi, ama Aeneas kl verecek olan lmle tehdit etti. Bir kez daire izdiler, bir o kadar da tersine dndler. Basit bir dl iin deil Turnus'un yasam iin koturuyorlard! Bir baka tanra Turnus'a kl verince, Vens de Aeneasn bir aaca saplanm olan mzran almasna yardmc oldu. O zaman Jpiter karsna: "Olympos'un Aeneas'a talya'nn kahramanln verdiini biliyorsun. Sona geldik, ac ekmeyi brak ve bana kar kma. Troyallarn peini denizde de karada da brakmadn, kt sava balattn, hanedana lm getirdin ve geline byk ac verdin. Daha fazla karmana izin vermiyorum" dedi. Juno yantlad: "Senin duygularn bildiimden burada, seninle, uzakta kaldm. Sava alannda Troyallarla kendim savaabilirdim. imdi tamamen senin arzularna uyuyorum. Yalnzca Aeneas Lavinia'yla evlenince, Latinlere eski ad ve dillerini koruma izni vermeni istiyorum. Latium'u koru. Alban krallar hkm srsn, soya Romal adn ver ve brak Troya ad kentle birlikte lsn." Jpiter gld ve "fkenin derinliklerinde benim kz kardeim ve Satrn'n ocuu olduunu kantlyorsun. te isteini kabul ediyorum. Aeneas ve Lavinia'dan yepyeni bir soy, bir dil ve bir dizi yasa ve ritel yaratacam. Erdemde ve sana inanmakta, btn lmllerden ve tanrlardan stn olacaklar" dedi. Aeneas koca mzrayla Turnus'u drtt, "Daha niye gecikelim?" dedi, "silahlarmzla el ele dvelim, ayak ayaa deil." "Benim gl bir dmanm olduunu sanma, Aeneas" diye yantlad Turnus, "benim gl dmanlarm Jpiter ve teki tanrlar!" Bu szleri sylerken Turnus'un gzleri, on iki gl adamn omuzlaryla zorlukla kaldrabilecei yal, kocaman bir kaya parasn fark etti. Aceleyle onu kapt ve Aeneas'a atmaya alt. Ama kayay kaldrp atmak isterken dizleri titredi, kan dondu ve kaya ilen

gitmedi, hedefine yanaamad bile. Korkutucu tanra Kader, Turnus'un baarsn engellemiti ve kahraman, Aeneasn mzrann ve kesin olan lmn yaklamasndan korkuyla titrediTurnus'un sendelediini gren Aeneas lmcl mzran nianlad ve dmanna frlatt. Mzrak Turnus'un kalkann, zrhn deldi ve kalasna girdi. Koca sava yaral bacann stne yere devrildi. "Merhamet iin yalvarmyorum" dedi, "ama baban dn ve gvdemi aileme ver. Sen kazandn, Lavinia senin. Nefretini daha fazla krkleme." Zrh iinde huuya kaplm Aeneasn kll eli dt ve yere den dmanna kar merhamet duydu. Ama Turnus'un omuzunda gen Pallas'n kl kemerini grnce cesur delikanlnn ans Aeneasn byk acsn ve dinmez fkesini canlandrd. "Acmaszca ldrdn sevgili arkadamn kemerini ganimet olarak takarken benim merhametimi kazanmay nasl bekleyebilirsin" diye kkredi, "Senin kan bedeli demeni steyen Pallas ve seni ldren de o." Aeneas fkeyle klcn Turnus'un gsne gmd. Turnus'un kolu baca geveyip rperdi ve gcenik can aadaki glgelerin arasna utu.

II. BLM -Ortadou Sylenceleri

M 2500 yllarna dayanan Ortadou sylenceleri, yeryzndeki en eski yazl edebiyat rnleridir. Bu sylenceler, bugn bildiimiz gibi insan davranlarna sahip tanr ve kahramanlar evrenini ortaya koymutur. Yunan tanrlar kadar gelimi olmasalar da, Smer ve Babil tanrlar da insan kiilikleri tarlar. Gzde bir lmlye yardmc olmay severler. Bununla beraber, pek ou genellikle aceleci huylar ve ani davranlaryla anmsanr. Bu tanrlarn ne yapacaklar nceden kestirilemez. Babil'in yaratl destannda, bir erkek tanr olan Marduk, nceki dii Tanr Tiamat'n yerini alarak evrenin yeni yneticisi olur. Ortadou kltrnde sihir oyunlar yapabilme becerisi, dnyay ynetebilme becerisinin bir kant saylr. Bu nedenle iki tanr, byk sihir glerini birbirlerine kar kullanarak boy lrler. Marduk daha gl sihirlere sahip olduu iin kazanr. Telepinu hakkndaki sylence dmnn, psikolojik karmaklklar olmadan, bereket sorunlarn dile getirmesiyle ilgi ekmektedir. Tanrlarn grnnden klasik bir gzellik salr ve ilahi kutsamalar iin yalvarlara bu hikyede rastlanr. Babil ve Smer sylencelerinin tersine, Msr sylenceleri, Msrllarn yaltlm bir kltre sahip olduunu gsterir. Onlarn evren gr, asla srekli olarak egemenlik altnda tutulamayacak olan ktlklere kar savaan ve nceden kestirilemeyecek davranlara sahip, yardmsever tanrlar ve hak eden insanlar in yeniden douu ierir. Msrl tanrlarn da insani duygular ve ihtiyalar vardr. rnein sis, mitolojide Yunan tanras Demeter kadar etkili olan sadk ve sevgi dolu bir ana figrdr. Bir Babil destan olan Glgam'ta, ilk trajik kahramanla karlarz. Dier pek ok insann sahip olmak istedii eye, ebedi bir hayata sahip olmak ister ve dileine kavumak iin ok etin bir yolculua kar. Yolculuu srasnda pek ok Akdeniz kltr zerinde etki brakan Byk Tufan hakknda bilgiler edinir. Glgam, insanlarn kaderinde lmszln yazl olmadn renince korkulu bir umutsuzlua kaplr. Hayattaki sradan zevklerin farkna varr ve insanlar iin mmkn olan tek lmszlk ekli olan kalc n salayacak iler yapmaya balar. Babil Enuma Eli: Sunu Tarihsel Arkaplan Babil yaratl sylencesi, "gkyznde iken" anlamna gelen balang szcklerinden Enuma Eli olarak bilinen destandr. ngiliz arkeologlarn 1845'te, imdiki Irak topraklarndaki Nino-va'da balattklar kazlar srasnda bulduklar yedi adet kil tablet zerine ivi yazsyla kaydedilmitir. Bu tabletler, M 668 ile 627 yllar arasnda hkm sren Kral Asurbanipal'in ktphanesine aittir. Ninova'dan pek uzak olmayan Asur'daki Alman kazlar 1902'de balam ve bunun sonucunda, Babillilerin ulusal tanrs Marduk'un adnn yerine Asurlularn ulusal tanrs Asur'un adnn bulunmas

dnda tamamen ayn olan Enuma Eli'in bir baka versiyonu bulunmutur. Bu destann bylelikle Babilliler iin olduu kadar, Asurlular iin de nemli olduu anlalmaktadr. Bu tabletlerin, tahminen M 1000 yllarna kadar dayanmasna ramen, ierikleri ve biimleri, zerlerine kaytl olan hikyenin, M 1900'ler kadar eski yllarda var olabileceini ortaya koyar. Babil'i M 1728'den M 1686 ylna dek yneten Hammurabi'nin nl yasalar topluluunun giriinde, hem Enuma Eli hem de Marduk'tan sz edilir. Giri ksmndaki ifade yledir: "Tanrlarn kral Enum ile gklerin ve yeryznn efendisi ve lkenin kaderini belirleyen tanr olan Enlil, Marduk'u tanrlar arasnda stn kldklar, daha sonra ona Enlilin tm insanlar zerindeki krallk grevini verdikleri ve sonunda Babil'i dnya devletleri arasnda stn kldklar zaman, Enum ve Enlil beni, dindar ve tanrdan korkan Hammurabi'yi, lkenin zerinde adaletin bir gne gibi parlamasn salayarak ve bylece kt olan her eyi yok ederek insanlarn hayatlarn zenginletirmek iin setikleri zaman..." Enuma Eli, Babil'de her yl sonbaharn balangcn simgeleyen on gnlk Yeni Yl festivalinin bir paras olarak, huu iinde ezbere okunmu ve dramatize edilmitir. Tatil, evrendeki dzenin yeniden kurulmas, hayatn yenilenmesini ve gelecek yl iin tm insanlarn kaderlerinin belirlenmesini vurgulayan ciddi bir olaydr. Bilim adamlar, Babillilerin, Enuma Eli'te anlatlan kaos gleriyle dzen gleri arasndaki sava pandomimle temsil ettiklerine inanmaktadr. Marduk mahkmiyetten kurtulana dek Babil sokaklarnda dzensizlik hkm srecektir. Daha sonra Marduk, Tiamat ve onun eytani glerine kar tanrlarn gcn temsil eden bir tren alayna nderlik eder. Marduk'un, Tiamat' ve onun isyankr glerini alaya bir savatan sonra yenmesi ve evrende dzeni kurmasndan sonra Babilliler onun suretini, Babil sokaklarnda gsterili bir resmi trenle tarlar. Bu byl yntemle insanlar, kaderlerini kontrol eden tanrlar etkilemeyi ve bereket, bolluk ve iyi talihle dolu bir yl getirmeleri iin ikna etmeyi ummulardr. Ayrca Babil halk, bu sylencenin Dicle ve Frat nehirleri zerinde sihir gcne sahip olduunu da dnm olabilirler. Bu nehirler her yl kylarn basm ve sk sk yaadklar yerleri iddetli tufanlarla harap etmitir. nsanlar dramatizasyon ve by gcn, bu korkun bahar tufanlarnn tahribine kar toplumlarn koruyabilmek amacyla kullanrlar. Marduk sylence tarafndan onurlandrldnda, ayn zamanda evreni yaratan ve kaostan bir dzen karan Babil'in koruyucu tanrs ve tanrlarn yeryzndeki evi olarak Marduk Tapna'nn kurulduu Babil kenti de onurlandrlm olmaktadr. Bylece sylence, bir dini grle dnyevi ve siyasal bir gr birletirmektedir. Yeni Yl Tatili srasnda insanlarn kaderi kadar, Babil'in siyasal kaderi de belirlenmektedir. Bylece Enuma Eli, bir yaratl sylencesinden daha fazlasn ifade eder. Babilliler Smerlerin geleneksel yaratl sylencesini almlar ve onu, yeni ulusal, dinsel ve siyasal amalarla kullanmak zere

yeniden ekillendirmilerdir. Evrenin yaratlnn aklamas, yldrmlar tanrs Marduk'un yce iktidara ulamas ve onun yeryzndeki kenti olan Babil'in methe-dilmesi hikyesine dnmtr. Babil Dini Gkyz tanrs Anu, hava tanrs Enlil ve yeryz tanrs Ea gibi en byk Smer tanrs, Babil ilahlar arasnda da yer almlardr. Daha sonra Marduk, Ea'nn olu olduundan hem doutan gelen haklara hem de onun olaanst yeteneklerine sahip olarak doar. Marduk tanrlar meclisine girer girmez, tanrlar ona yeryznde Enlil'in roln vermiler, bylece Enlil g ve eylemden yoksun, sadece addan ibaret kalan bir tanr haline gelmitir. Marduk en stn tanr mertebesine ular. Marduk'a evreni yaratma, faaliyet halinde tutma onuru ve esas amalan tanrlara hizmet etmek olan insanlar yaratma onuru verilir. Btn tanrlar ve lmller, Marduk'un emirlerine itaat ederler. Marduk dinsel bir devrim sonucu iktidara ular ve onun zaferiyle evrende yeni bir dzen, yeni bir bak as ortaya kar. Smer tanrlar, genellikle temsil ettikleri gkler, kara ve su gibi kiiliklerle evreni oluturan zn bir parasdrlar. Marduk, onlara yeni roller verdiinde, evreni, B ab illilerin tand gibi yaratmtr. Zaten var olan unsurlar (tanrlar), kaosun iinden bir dzen ortaya kacak ekilde dzenlemitir. Marduk'un yeni dzeni eskisinin ykntlar zerine kurmas da dikkat ekicidir. Marduk yeni, erkek egemenliine dayanan, ataerkil bir dinin, kadnlarn egemen olduu anaerkil bir din zerindeki zaferidir. Byk Tanra ya da Ana Tanra olan ve btn temel tanrlara yaam veren Tiamat, artk tanrlarn dman haline gelmitir. Eskiden iyi olan ve ocuklarn yaamn koruyan Tiamat, imdi ktlemi, bu ocuklar yok etmeye almaktadr. Eskiden en iyi tanrlara hayat vermiken, imdi canavar ve eytanlara hayat vermektedir. Gemite kocas ve ocuklarndan daha glyken, imdi gl sihirlerine kar bakl olan yeni bir tanrya yenik dmtr. Marduk'un gcyle, kaosun iinden dzen, l maddeden yaam ortaya kar ve her yl doa yenilenir. Yine de Marduk' un iktidar artnda bile evren ve iindeki tanrlar, nceden kestirilemez ve onlara gvenilmez. Hatta en gl kral bile baar iin tanrlarn yardmna ve iyi niyetine muhtatr. Bir kral iin bile lmden sonraki yaam, yeryzndeki icraatlar iin dl deil, sadece karanlk, toz, yoksunluk ve ebedi skntlar vaat eder. Eer insanlar arasnda en nfuzlusunun bile byle bir kaderi varsa, sradan insanlarn kaderi daha iyi olamaz. Dolaysyla Babilliler zamannda insanlar, gvenliin ve umudun eksik olduu bir dnyada, yaamlarnda yapabileceklerinin en iyisini yapmak zorundadrlar. Balca Tanrlar

Smer ve Babil tanrlarnn karlatrmas: Tiamat (Babil): Ulu Tanra veya Ana Tanra, Toprak Ana, tm yaam besleyen, Apsu'nun kars, Anar ve Kiar'n annesi, tuzlu sularn efendisi. Tiamat (Smer): Nintu'nun (Ki) karl. Apsu (Babil): Tiamat'n kocas, Anar ve Kiar'n babas, tm tanrlarn ve tatl sularn efendisi. Apsu (Smer): Anu'nun (An) karl. Mtmmu (Babil): Tiamat ve Apsu'nun olu, sislerin tanrs. Anar (Babil): Tiamat ve Apsu'nun olu, Kiar'n aabeyi ve kocas. Anar (Smer): Karl yok. Kiar (Babil): Tiamat ve Apsu'nun kz, Anar'n kz kardei ve kars. Kiar (Smer): Karl yok. Anu [An] (Babil): Anar ve Kiar'n olu. Anu (Smer): Nintu'nun kocas, tm tanrlarn babas ve efendisi. Her ikisinde de Gkyz tanrs. Nintu [Ki] (Babil): Erkek egemenliindeki yaratl sylencesinde yer almamtr. Burada Anu'nun kans ve Enlil'in akrabalar yoktur. Nintu (Smer): Tiamat gibi Ulu Tanra veya Ana Tanra, Anu'nun kans, tm tanrlarn anas, ilk insan amurdan yaratmtr. Enlil (Babil): Yeryz ve gkyz arasndaki havann tanrs. Enlil (Smer): Anu ve Nintu'nun olu, Hava ve Tarm tanrs. Anu ile beraber tanrlarn efendisi olmutur. tar (Babil): Nintu gibi, erkek egemenliindeki yaral sylencesinde yer almamtr. tar (Smer): nce Anu'nun, sonra Sin'in kz, Ulu tanra veya Ana tanra, Ak ve Sava tanras. Ea (Babil): Anu'nun olu, Damnika'nn kocas, Marduk'un babas ve Apsu'dan sonra tm tanrlarn ve tatl sularn efendisi. Ea (Smer): Ana, Nintu, yeryznn efendisi. Her ikisinde de yarana zeknn, akln, tm sanat ve zanaatlarn tanrs. Damkina (Babil): Ea'nn kars ve Marduk'un annesi. Damkina (Smer): Karl yok. Marduk (Babil): Ea ve Damkina'nn olu, en akll ve yetenekli tanr, tm tanrlarn efendisi oldu. Marduk (Smer): Anu ve Enlil'in karl. Kingu (Babil): Marduk'a kar Tiamat'n glerini ynetir. Kingu (Smer): Karl yok. Sn (Babil ve Smer): Ay tanrs, ama'n babas. ama (Babil ve Smer): Sin'in olu, Gne tanrs. Zayflan, hakszla urayanlar ve gezginleri korur.

Enuma Eli Balangta sadece su ve onun zerinde salnp duran sis mevcuttu. Baba Apsu ortaya kt ve tatl sularn efendisi oldu, Ana Tiamat ortaya kt, tuzlu sular ynetti ve her iki su birlikte aktlar. Onlarn olu Mummu, sular kaplayan sislerin iindeydi. Ne yukardaki gkler ne de yeryz henz ortaya kmamt. Sularn stnde henz ne bataklk ne de otlak araziler vard. Ve henz kamlardan rlm barnaklar yaplmamt. Daha sonra, Apsu'nun tatl, Tiamat'n tuzlu sularnn iinde Anar ve Kiar ekillenmi ve sulardan dar kmlard. Zaman gelince, Anar ve Kiar, gklerin tanrs olan Anu'nun ana babas oldular. Buna karlk Anu, Ea'nn babas oldu. Onlardan daha akll, daha anlayl ve gl olduundan, sihir kullanmada ok yetenekli olduundan, Ea, hem babasn hem de bykbabasn geti. Yeryz tanrs oldu, byk tanrlar arasnda rakibi yoktu. Gen tanrlar bir araya geldiler ve ok gzel zamanlar geirdiler. O kadar bana buyruk idiler ki bu, Tiamat' rahatsz etti ve taknlklar onu gcendirdi. Zaman getike Ana Tanra onlarn davranlarndan nefret etmeye balad, fakat onlara nasl davranmas gerektiini de bilemedi. Apsu'dan onlarla konumasn istedi, fakat gen tanrlar Apsu'yu dikkate almadlar. Apsu, Tiamat ve Mummu, sorunu tartmak iin bir araya geldiler. Apsu yle konutu: "Tanrlarn davranlarna tahamml edemiyorum! Gece ve gndz hi durmadan yaygara yapyorlar ve hi uyuyamyorum. Umutsuzca huzura ve sessizlie ihtiyacm var. Eer benim ricalarm dinlemezlerse, grltlerini, yapabileceim tek ekilde, yani onlar yok ederek durdurmak zorunda kalacam." Kocasnn szleri Tiamat' sinirlendirmiti, yle yant verdi: "Apsu neler hissettiini ok iyi anlyorum. Biliyorsun ben de ayn sorundan yaknmtm. Ama yine de senin zmn ok zalimce! Kendi yarattmz ocuklar m yok edeceiz? Davranlar kaba ve oyunlar ok can skc, fakat yine de anlayl olmay denemeliyiz." Mummu, Apsu'yu destekledi ve "Tiamat'n bu konudaki fikirlerini dikkate almamanz neriyorum" diye tavsiyede bulundu. "Plannz uygulayn ve otoritenize kar geldikleri iin tanrlar yok edin. Gece ve gndz, emirlerinize kar itaatsizlik ediyorlar ve davranlar sizde huzur brakmyor." Mum-mu'nun dncesini duyduu zaman, kafasndaki eytani plan beendii iin, Apsu'nun yz evkle doldu. Gen tanrlar, Apsu ve Mummu'nun kendilerine kar olan komplosunu abucak rendiler. Haberi ilk duyduklarnda aladlar, daha sonra kaderlerine kar gelmenin bir yolunu bulamamann aresizliiyle sustular. Ancak tanrlarn en aklls, en zekisi ve en hnerlisi olan Ea, Apsu ve Mummu'nun planlarn bozmann bir yolunu buldu. nce tanrlar koruyacak byl bir daire oluturdu ve onlar gvenli bir ekilde iine yerletirdi. Sonra Apsu'nun derin sularna doru, onu derin bir uykuya daldracak, Mummu'yu da gsz brakacak bir by okudu.

Daha sonra Ea, Apsu'yu zincirlerle balad, bandaki tac ve k halkasn ald ve kendi bana yerletirdi. Krallk simgelerini aldktan sonra Apsu'yu ldrd. Sonra da Mummu'nun burnunun iinden geirilmi bir iple, onu, her istedii yere ekip gtrecek ekilde balad. Dmanlarnn stesinden gelince Ea, Apsu'nun ve onun emrindeki tatl sularn zerine yerleti. Orada, sularn derinliklerinde kars Damkina ile huzur iinde yaad. Grkemli evi, kaderlerin evi haline gelirken, kutsal odas da talihin odas olmutu. Nihayet Ea ve Damkina, btn tanrlarn en yeteneklisi ve aklls olan Marduk'un ana babas oldular. Tam bir yetikin olarak domu olsa da, tanralar doduu gnden itibaren Marduk'u beslediler ve onu korku veren bir grntye brn-drdler. En batan beri Marduk, doal bir nder grntsndeydi ve Ea, olunu grr grmez baba yrei memnuniyetle doldu. Ea, Marduk'u, grn ve g bakmndan dier btn tanrlardan stn olacak ekilde ifte tanr yapt. Marduk'un yzndeki klar saan drt adet gz her eyi grmesini salyor ve drt adet geni kulak her eyi duymasna yardmc oluyordu. Marduk dudaklarn ne zaman oynatsa azndan ateler salyordu. Ea, "Olumuz gklerin gneidir" diye baryordu. Gerekten de Marduk'un bandaki on tane tanr halesi ylesine parldyordu ki, nlarn parlakl korkun bir grnt oluturuyor, kendisine bakanlara dehet kadar huu da veriyordu. Bu arada Anu kuzey, gney, dou ve bat rzgrlarn yaratt ve bu iddetli rzgrlar, Tiamatn sularn iddetle kartrd. Baz tanrlar bu frtnalardan ac ekip huzur bulamaynca, kalplerinde ktlk duygulan olutu. Kingu'nun nderliinde annelerine yle dediler: "Ea ve ona yardm eden tanrlar, babamz Apsu'yu ldrdnde, sen onlara bunu yapmalar iin izin verdin. imdi de Anu seni rahatsz eden ve bizi hi uyutmayan bu korkun rzgrlar yaratt ve sen yine ona izin verdin. Uykusuzluktan gzlerimiz yorgun dt. Hibir ey yapmadna gre, grnen o ki bizleri sevmiyorsun! Biraz o tanrlarn yok ettii kocam ve Mummu'yu dn! Tamamen yalnz kaldn. Neden kendine gelmiyor ve onlara saldrarak Apsu ve Mummu'nun intikamn almyorsun? Biz seni destekleyeceiz." Tiamat bu cesaret verici szleri duymaktan ok memnun olmutu. "Bana iyi bir tte bulundunuz" diye yant verdi. "Bize yardm etmeleri iin canavarlar yaratacam ve o tanrlara kar savaacaz." syankr tanrlar imdi kzgnlklarn ifade etmek iin kendilerini zgr hissetmilerdi. Ayaklanmalarn planlamak iin gece gndz bir araya gelerek grtler. Bu arada Tiamat yenilmez silahlar olarak canavar ylanlar yaratt. Gvdelerini kan yerine zehirle doldurdu ve onlara keskin, uzun zehir dileri verdi. ok korkun ejderhalar yaratt ve bakanlarn dehetten lmeleri iin, tpk tanrlar gibi onlarn da bana k haleleri takt. Ylanlar bir kez ayaa kalkt m kimse onlara kar ayakta duramazd. Toplam on bir canavar yaratt: Engerek ylan, ejderha, sfenks, byk aslan, lgn kpek, akrep adam, gl frtna canavar, yusufuk bcei ve kentaur.

Sonra Kingu'yu, isyankr tanrlarn ve canavarlarn bana kumandan olarak seti. Ona "Sana by yaptm Kingu" dedi. "Sana topluluktaki btn tanrlara t verme gc verdim. Sen imdi stnlerin efendisi ve benim tek arkadamsn. Emirlerin ebedi ve szlerin daim olacaktr." Sonra da Kingu'nun gsne Kader Tabletini ast. Bylelikle Tiamat, Apsu'nun ntikamn almak iin, kendi ocuklarna kar savamak zere hazrland. Hibir eyden korkmayan canavarlar onun evresinde toplandlar ve yannda yrdler. fkeliydiler ve savaa hazrdlar. Tiamat "Zehriniz dmanlarnzn stesinden gelsin" diye bard. Ea, Tiamat ve Kingu'nun tanrlara kar isyan hazrlklarn duyar duymaz bykbabas Anar'a gitti ve onu sava hazrlklar konusunda uyard. Anar olduka kaygland: "Ea, Apsu' yu ldrdn, imdi de Tiamat'n kuvvetlerinin nnde yryen Kingu'vu ldrmelisin." Ea, bykbabasn honut edebilmek iin elinden geleni yapt. Ancak Tiamat' ve kuvvetlerini grr grmez, kalbi dehetle doldu ve onlar karlayacak cesareti kendinde bulamad. Korkaklndan utanarak geri ekildi ve Anar'a dnd. "Tiamat, Kingu ve Tiamat'n canavar ylanlar asla bylerime karlk vermeyecekler" diye bard, "onlar benden ok daha gller." Bunun zerine Anar Anu'ya dnd ve "Sen hem cesur hem de glsn. Tiamat'a kar k. Eminim ki Kingu'nun saldrsna kar koyabilirsin" dedi. Anu babasnn emrine itaat etti ve Tiamat'a kar yola kt. Ama onun dehetli glerini grnce, o da kar koyacak cesareti gsteremedi. Ea gibi, Anu da utan iinde geri dnd. "steklerinizi yerine getirecek kadar gl deilim" diye tirafta bulundu. Anar, Anu ve Ea sessizlik iinde oturdular. "Hibir tanr Tiamat ve kuvvetlerine kar savaamaz ve hayatta kalamaz" diye dndler. En sonunda Anar neeyle bard, "Kahraman Marduk intikammz alacaktr. O ok gl ve savata ok byktr. Ea, olunu getir." Marduk onlarn huzuruna ktnda, "Kayglanmayn, ben kalbinizin isteklerini yerine getirebilirim. Her eyden nce, size kar gelen bir erkek deil. Tiamat, tm silahlarna ramen bir kadn! yleyse tanrlarn babas, neelen ve mutlu ol. Yaknda Tiamat'n boynunu ayaklarnn altna alabileceksin." Anar yle yant verdi: "Olum! Sen tanrlarn en akllssn. Tiamat' kutsal szcklerinle sakinletir. Frtna araban al ve hemen git. Kingu ve Tiamat'n canavar ylanlar seni durduramayacaklardr. Yok et onlar!" Marduk, Anar'n szlerini duymaktan ok mutlu oldu. "Anar, eer intikamnz alacak, Tiamat' yenecek ve tanrlarn hayatn kurtaracaksam, btn tanrlar meclise ar ve stn kaderimi ilan et! Kaderleri benim szlerim tayin etsin. Yarattm her eyin daim olmasn sala. Emirlerim ebedi kalsn ve szlerim daima yaasn!" Anar, danmann yanna ard ve yle dedi: "Btn tanrlara Tiamat'n bize kar olan isyanndan sz et ve onlara, Ea ve Anu'nun baarszla urad yerde Marduk'un nasl baarl olacan anlat.

Onlara burada toplanmalarn syle. yi arap ve ekmekle kendimize bir ziyafet ektikten sonra, intikamcmz Marduk'un kaderine karar vereceiz." Bylece tanrlar mecliste grtler ve Marduk'u ycelttiler. nce ona, zerinde oturarak bakanlk yapaca soylu bir taht ina ettiler. Sonra "Sen Marduk, sen yce tanrlarn en nemlisisin. Senin ynetiminin rakibi yoktur ve gkyz tanrs Anu'nun otoritesine sahipsin. Bugnden itibaren mecliste toplandmzda, senin szlerin en stn olacaktr. Senin kararlarn ebedi olacaktr. Tanrlar arasnda hibiri senin hkmne kar gelmeyecek. Sana tm evrenin kralln balyoruz. Ycelme veya alalma, yaratma veya yok etme senin elinde olacak" dediler. Sonra tanrlar Marduk'un nne bir giysi getirdiler ve "gcn kantlamak iin bu giysiyi gzden kaybet ve tekrar ortaya kar. Gcnn bykln ortaya koy" dediler. O zaman Marduk giysiye emretti: "Kaybol!" ve giysi kayboldu. Tekrar emretti: "Ortaya k!" ve giysi tek para halinde ortaya kt. Tanrlar, onun szlerinin gcn grdklerinde cokuyla bardlar: "Marduk kraldr!.." Ona tahtn, asasn ve tren kyafetlerini, sonra da dmanlarna kar kullanmas iin benzeri olmayan silahlar verdiler. "Silahlarn baarsz olmayacaktr; dmanlarn gerekten de yok edeceksin" dediler. "Sana gvenenlerin yaamlarn bala, ama kt olan tanrlarn yaamalarna izin verme. imdi git ve Tiamat'n hayatna son ver. Rzgrlar onun kann gizli yerlere tasn. Baarl ve amacna ulam olarak geri dn!" Marduk kendine bir yay yapt, ona bir ok takt ve omuzuna ast. Sa elinde asasn tutuyordu Sol elinde ise zehiri yok eden bir bitki vard. Yannda, Tiamat' yakaladnda iine sokmak iin a tayordu, nnde yldrmlar vard. Gvdesini yakc atelerle doldurdu. Sonra, Tiamat'n kaamamas iin, evresine drt farkl yndeki rzgrlar yerletirdi. Daha sonra Marduk kt rzgr, hortumu, kasrgay, drt katl rzgr, yedi katl rzgr, siklonu ve benzeri olmayan rzgr getirdi ve yedisini birden tuzlu sularn tanrs olan Tiamat'n iini kartrmak iin gnderdi. Yenilmez frtna arabasn drt canavardan (Tahrip Edici, Acmasz, Ezici ve Uucu) oluan yabanl hayvanlar ekiyor, grenlerin yrei dehetle doluyordu. Marduk arabasna kt ve savata korku salan Vurucu sanda, en ateli savalar defedebilecek Dv ise sol tarafnda yer aldlar. Her iki canavarn da, ucundan zehir damlayan keskin dileri ve dilleri vard. Sonunda Marduk dehetli bir zrha brnd ve kafasna korkun k halelerini yerletirdi. Dudaklarna, eytani glere kar byl bir koruma salayan krmz bir macun srd. En sonunda da en gl silah olan tahrip edici yamur frtnasn ard. Artk kudurmu Tiamat' karlamak iin her ey hazrd. Marduk'un grnts Kingu'nun kalbine dehet sald ve akln kartrd. Kingu'nun gleri Marduk'un parlaklna kar gelemedi ve dehete dtler. Sonra Marduk, gl silah tahrip edici yamur frtnasn, kzgnlktan kuduran Tiamat'a kar kaldrd ve "Neden bylesine kr bir sava balattn? Kendi ocuklarna saldryorsun! Onlar sevmiyor musun?

Oullar babalarna kar savayorlar ve onlardan nefret etmek iin bir nedenin yok! Kingu'ya gerekten hak etmedii bir rtbe baladn. Silahlarla donanm ve glerinle sarl olsan da, seni benimle teke tek savamaya aryorum." Bu szler zerine Tiamat bilincini kaybetti. Bacaklar titredi ve btn sihirlerini kullanarak yksek sesle bard. Sonra Tiamat ve Marduk teke tek savatlar. Marduk, Tiamaf etkisiz hale getirmek iin an frlatt. Tiamat, Marduk'u yakp yok etmek iin azn atnda Marduk onun azn ak tutmas iin kt rzgr yollad. Dier rzgrlar Tiamat'n gvdesine girdi ve onu iyice geniletip at. Daha sonra Marduk yayyla onu vurdu. Ok midesine girdi, gvdesini yrtp kalbini paralayarak onu ldrd. Marduk, Tiamat'n cesedini yere frlatt ve zerine kt. Tiamat lnce, onun yannda yer alan tanrlar, kendi canlarn kurtarmak iin dehet iinde katlar. Ancak Marduk'un gleri onlar embere ald ve kamalarna izin vermedi. Marduk, isyanc tanrlar tutsak etti, silahlarm paralad ve onlar ann iine ald. Sonra onlar hcrelere kapatt. Marduk, Tiamat'n yanndaki on bir canavar zincirlerle balad ve vcutlarn ezdi. Kingu'yu tutsak ald, gerekte hak etmedii Kader Tabletini ondan ald, mhrledi ve kendi gsne balad. Marduk tm dmanlarna boyun edirdikten sonra, Tiamat'a dnd, bacaklarna bast ve asasyla kafatasn ezdi. Kan damarlarn paraladktan sonra, kuzey rzgr kan gizli yerlere gtrd. Sonra Marduk, Tiamatn cesedini kabuklu bir hayvan gibi iki paraya ayrd. Tiamat'n yansyla gkyzn kurdu, dier parasyla da yeryzn oluturdu. Tiamat'n tkryle bulutlar yaratt ve onlar suyla doldurdu, ancak rzgrlarn, yamurlarn ve souun sorumluluunu kendisi ald. Tiamat'n ban yeryzndeki dalan oluturacak ekilde yerletirdi ve Dicle ile Frat nehirlerinin Tiamat'n gzlerinden akmasn salad. Sonra Marduk, gkleri ynetmesi iin Anu'ya, yeryzn ynetmesi iin Ea'ya ve gk ile yeryz arasndaki havay ynetmesi iin Enlil'e emir verdi. Yl, aylara ve gnlere bld. Ayn, yani Sin'in, geceleri deiik gnleri iaret edecek ekilde parlamasn salad. Geceleri Sin'e verdii gibi, gnei yaratarak gndzleri de ama'a verdi. Evrende dzeni saladktan sonra Marduk, yaratt emanetleri Ea'ya, Kader Tableti'ni Anu'ya verdi ve Tiamat'a yardm eden tanrlar babalarna iade etti. En sonunda Tiamat'n on bir canavarn, tanrlara kar ayaklanmann bouna olduunu anmsatacak heykeller haline getirdi. Anu, Enlil ve Ea'ya dnerek yle dedi: "ok lks bir ev ve siz gklerden inip meclise katlacanzda geceyi geirebileceiniz bir tapnak ina edebilecek ekilde topra salamlatrdm. Tapnama 'Byk Tanrlarn Evi' anlamna gelen Babil adn vereceim. Tapna yetenekli iiler ina edecek." Tanrlar Marduk'a sordular, "na edecein tapmakta kim yetki sahibi olacak? Yarattn yeryznde kim senin iktidarna sahip olacak? Babil'i sonsuza dek evimiz olacak ekilde olutur! Birilerinin bizim

gnlk ihtiyalarmz getirmesini sala ve biz de daha nce yaptmz ileri yapmaya devam edelim. Her ite yetenekli olan Ea'nn Babil klanlarn hazrlamasn sala ve biz de ii olalm." Marduk'un kalbi, bu yant duyunca neeyle doldu. Ea'ya "Kan toplayacam ve kemikler yaratacam ve onlardan bir vahi yaratp, ona 'insan' adn vereceim" dedi. "Onun grevi rahat iinde yaamalar iin tanrlara hizmet etmek olacak." Bilge Ea yant verdi: "Tanrlar meclise ar. Tiamat'a isyan etme fikrini alayan tanry bize vermelerini syle. Bu tanrnn lmesini sala ve onun kanndan insanlar ortaya ksn." Marduk, tanrlar topladnda yle dedi: "Aranzdan kimin isyan tasarladn ve Tiamat' ayaklanmaya ynelttiini yemin ederek aklayn. Sorumluluu, utanc ve cezay stlenmesi iin onu bana teslim edin. O zaman geri kalanlarnz bundan sonra huzur iinde yaayacak." syankr tanrlar kendilerini ayaklanmaya tevik edenin Kingu olduunu akladlar. Sonra onu balayarak Marduk ve Ea'nn huzuruna kardlar. Ea, Kingu'yu ldrd, kan damarlarn paralara ayrd ve onun kanndan ilk insanlar yapt. Sonra Ea onlara, grevlerinin sadece tanrlara hizmet etmek olduunu anlatt. Tanrlar, bylece huzurlu bir hayat srmek iin zgr kalmlard. Ama nce Marduk'u onurlandrmak ve kendilerini kurtarmasna teekkr etmek iin, yeryzndeki evleri olan Babil'i kurmak zere iki yl boyunca altlar. Tapnak tamamlannca tanrlar duvarlarn arasnda toplanp olay kutladlar. Sonra Marduk'un kaderi iin iyi dileklerde bulunup onu vdler. "Marduk tanrlar arasnda en stn olsun ve onlar ynetsin" diye bardlar. "Yaratt insan rkna obanlk etsin. Onlar iin ibadet ayinleri olutursun: Kurban edilecek yiyecekler, koklanacak ttsler ve ezberlenecek kutsal szckler. Btn insanlar, gnlerin sonu gelene dek Marduk'u vmeyi ve ona sayg gstermeyi unutmasnlar. Tanrlarna hizmet etsinler ve beslesinler, tapnaklarna kusursuz baksnlar. lkelerini kalkndrsnlar, trbelerini ina etsinler ve Ana Tanra'y anmsasnlar." Tanrlar, kutlamalarnn sonunda, grkemli basanlar ve ileri nedeniyle onurlandrmak iin, ulu tanr Marduk'un sahip olduu elli ad ve nitelii ilan ettiler. Son olarak yle konutular: "nder ve oban Marduk'u sevindirsinler ki lkeleri verimli, kendileri zengin olsun. Marduk'un emirleri sabittir, sylediklerini hibir tanr deitiremez. Akl ok, sevgisi engindir. Ama Marduk kznca, kimse gazab nnde duramaz. Marduk'un emirleri, Tiamat' yendii ve sonsuza kadar srecek krall elde ettii iin hem stmzdeki gklerde hem de yeryznde her eyden stn olsun."

Msr Osiris, sis ve Horus: Sunu Tarihsel Arkaplan Msr'da uygarlk M 4000 ve M 3000 yllan arasnda gelimitir. M 3500 ve M 2500 tarihleri arasndaki yllar, Msr'n siyasal, ekonomik ve sanatsal alardan olgunlua eritii altn a olarak anlr. M 3000 yllarnda Yukar Msr ve Aa Msr birlemi ve Bat'nn ilk byk devletini oluturmutur. Bu dnemde Msrllar, hiyeroglif ad verilen bir resim yazs icat ederek dncelerini kaydetme ve bylece yazl bir mirasa sahip olma imknn bulmulardr. M 2500'lerde, gne tanrs Re en nemli tanrdr; yaam, lm ve yeniden dou tanrs olan Osiris'e olan nan ok yaygndr ve dier btn inanlardan daha nemlidir. Byk piramitler ina edilmi ve Piramit Belgeleri, dinsel fikirleri yazl bir biimde ortaya koymutur. M 3500 ve M 2500 tarihleri arasnda Msr'daki siyasal, ekonomik ve dinsel ortam Bat'nn teki antik byk uygarl olan Mezopotamya'dan ok farkldr. Eski Dnya'dan, geni ller ve Akdeniz ile ayrlm olan Msr, M 1700'lere kadar d etkilerden uzak bir kltr gelitirmitir. M yaklak 1700'e kadar Msr'daki uygarlk ciddi bir engelle karlamadan ve kayda deer bir d etki olmadan geliir. Msr siyasal olarak Mezopotamya'dan daha istikrarldr ve bu sayede insanlar hayat standartlarn ykseltebilmek stne daha fazla younlaabilmitir. Mezopotamya'daki birbirinden bamsz kentler, Msr'da tek bir ulus haline gelmek iin oluturulan birlikten ok daha sonra bile birbirleriyle savamtr. Msrllar ekonomik olarak kendi kendilerine yetebilmektedirler. Buna karlk Mezopotamyallarn ivi yazs, ticaret yaptklar pek ok topluluk tarafndan benimsenip sahiplenildii halde. Msrllarn yaz sistemleri dier insanlar tarafndan benimsenmemitir. ki bereketli nehir arasndaki evrenin fiziksel zelliklerinin olduka farkl olmas, dini bakmdan da eitli farkllklar ortaya karmaktadr. N Nehri nceden tahmin edilebilen bir dzenle taar ve sakinleir. Msrllar bu sularn tamamen kurumasndan ve kltrlerinin yok olmasndan korkmutur. Msrllarn korkusu, her yl yataklarn deitiren ve nlerine ne karsa yok eden, iddetli ve nceden kestirilemez ekilde akan Dicle ve Frat nehirleri karsnda Mezopotamyallarn duyduu korkular yannda pek temelsiz saylr. Doal olarak Msrllarn tanr grleri de, Mezopotamyallarnkinden ok daha lmldr. Msr Dini Pek ok eski toplum gibi Msrllar da, ocuklar iin iftilikte, avclkta Baar salayabilmek ve savata galip gelebilmek in tanrlarna dua etmilerdir. Ayrca dini dnceler, Msr siyasetine, bilimine, sanat ve edebiyatna da nfuz etmitir. lk zamanlardan itibaren Msrllar, nsanlarda ilahi bir yn bulunduuna

ve bir insan ldnde bu dnyadaki hayat terk edip baka bir dnyada hayata baladna inanmlardr. Firavun, kiiliinde hem insan hem de tanr zelliklerini birletirmitir. O, hem kral hem rahip hem insan hem de gne tanrsnn oludur. Msr kral ve kralielerinin piramit mezarlar, Msrllarn teki hayata inanlarnn birer kant olarak bugne dek ayakta kalmtr. Sadece mumyalanm cesetleri deil; bir kraln, lmden sonraki yaamda kendisine gerekecek her ey piramitlerde vardr. Mezar hrszlarnn gznden kam ansl mezarlardan olan Kral Tutankamon'un mezar alnca, arkeologlar inanlmaz bir zenginlikle karlamlardr: Heykeller, duvar resimleri ve gnlk hayat betimleyen yazlar, mobilyalar, ev aletleri, peruklar, mcevherat, oyuncaklar ve mzik aletleri. Altndan yaplan ve mcevherlerle sslenen pek ok eya, bir gzellik anlayn ve eski uygarlklar arasnda benzerine rastlanmayan, hatta asln sylemek gerekirse imdiye kadar daha stn yaplamam, anlalmas g bir tasarm ve ayrnt yeteneini ortaya koymaktadr. Nil Nehri, eski Msrllara yaam veren kan damardr. Sular, kurak lden, ok verimli tarm arazileri ortaya karmtr. Bu ulu nehrin kylarnda serpilip byyen bitkiler, insanlara ve hayvanlara hayat vermitir. Buna karlk l, eski Msrllarn evresini saran byk bir dmandr. nsanlar, scak ve kuru, usuz bucaksz bu sahalarda hayatta kalamayacaklar iin l lm simgeler. Vahi, zehirli hayvanlar ve pek ok eytani ruh barndrr; sanki Msrllar skca kavrayp tehdit ediyormuasna, pusuda bekler. Her yaz, iddetli scak l rzgrlar, Nil Nehri'nin daha yava ve kstl akmasna neden olur. Msrllar, nehirlerinin tama ve ekilme evriminin nceden kestirilebilir olmasna ramen, ktlktan lme korkusunu hep ilerinde tamlardr. Yan balarndaki l, bu insanlara, yaamlarnn pamuk ipliine bal olduunu anmsatr. Bu nedenle, Nil Nehri'nin ylda bir tamas, byk bir ferahlama getirir ve kutlamalarla karlanr. Su, lmekte olan topraklarn yeniden domasn salar, insanlar besler ve onlara yaam verir. lk zamanlardan itibaren Osiris, Nil ve tahl tanrsdr ve tpk NI gibi, btn yaam beslemitir. Kendi topraklarnda ve komu diyarlarda insanlara, hangi tohumlarn ekileceini, topran nasl sulanacan ve istenmeyen su taknlarnn nasl nleneceini retmitir. Nil Nehri'nin tamas, kurumas ve tekrar tamas; Osiris'in yaamas, lmesi ve yeniden hayata dnmesi demektir. Onun lm, Nil Nehri'nin kurumas sonucu bitkilerin lmn temsil eder. (Set'in, Osiris'i paralara ayrmas nemli deildir, nk bu, eski ve ortak bir gmme geleneidir.) Osiris'in yeniden hayat bulmas, Nil'in baharda ykselmesiyle birlikte bitkilerin yeniden douunu temsil eder. Osiris, hem tanr hem de insandr. Bir tanrnn olu olarak Osiris, hem yeryznn hem de Msr'n kraldr, ayrca hem verimli hem de baarl olmay salar. Her insan gibi Osiris de yaam ve lmtr. Osiris ldkten sonra babas ve gnein ulu tanrs olan Re, onu, tanrlarn ve teki dnyann kral yapar. Osiris'in dirilii eski Msrllara onun kaderini paylama ynnde umut verir. Tanrlar, Osiris'e, hayata

dnmesi iin yardm ettikleri gibi, yaanlan boyunca iyi iler yapm insanlara da lmden sonra tekrar hayat bulmalar iin yardm edebilirler. Osiris'e ibadet etmek zellikle anlam tar. nk eski Msrllarn dikkatini yamyamlktan baka bir tarafa ekmitir. nsanlar ilahi btnn bir paras olduklarna inanmaya baladklarnda, insan cesedine daha bir saygyla bakm ve onu kutsal kabul etmilerdir. lmszln anahtarnn, yeryznde yi bir hayat srmek olduuna inanmaya baladktan sonra, birbirleriyle olan ilikileri llemeyecek kadar gelimitir. zellikle Osiris ok ekici bir tanrdr, nk ayn zamanda bir insandr. Ac ektii ve lm tatt iin, ac eken insanlar ya da her faninin lmn anlayabilir, ayn eyleri hissedebilir. Tanr olmas nedeniyle hem bu dnyada hem de tekinde insanlara yardm edebilir. Osiris, tanrlarn yardmyla lmden sonra tekrar dirilen bir insan rnei olarak ortaya kmtr. Zamanla, insann ldkten sonra yeniden domasn salayan bir tanr haline gelmitir. Osiris'in olu olan Horus, Osiris teki dnyann efendisi olduktan sonra, babasnn yeryzndeki grnts haline gelir. Aslnda Horus, Osiris'in yeniden dnyaya gelmi bir eklidir. Babasnn kralln miras alm ve babasnn hkmdarlnda var olan dzeni, adaleti ve zenginlii yeniden kurmutur. Horus, Osiris'in intikamcs olarak adlandrlr, nk babasnn vcuduna yeniden hayat verecek grevleri yerine getirmitir. Osiris'in olu olarak Horus, kaderlerinde bir gn lecekleri yazl olan Msrllarla, onlara lmszlk balayabilecek Osiris arasnda bir arac gibiydi. Yeni lm bir insann ruhu Horus'un huzuruna kar ve yeniden douu ne denli hak ettiini gstermek in, hayat boyunca yapt iyi ileri ona anlatr. Sonra Osiris, o insann vicdann temsil eden kalbini alr, byk bir terazinin bir kefesine yerletirir; dier kefeye de yasay temsil eden bir ku ty koyar. Terazinin dengesi bir jri tarafndan kontrol edilir ve yasa tanrs ve yasa yapc olan Tot sonucu kaydeder. yi bir hayat srm bir insann kalbi tyden daha hafif olabilir ve ona Osiris'in krallnda tpk dnyadaki gibi yaayabilecei yeni bir hayat verilir. Eer kalp, tyden daha ar gelirse, terazinin yannda oturan akal, o insann kalbini ve mumyasn yer ve o, artk l olarak kalr. Yani Osiris ayrca doruluk tanrs ve lm yargcdr. Erdemli insanlar dllendiren, ktlk yapanlar da cezalandran bu mahkemeyi o ynetir. Osiris'in kz kardei ve kars olan sis, Msr'daki en byk tanradr. Byk Tanra, Ana Tanra, Yeil rnlerin Hanm ve Bereket Efendisi gibi adlar vardr. Sevgili ve sadk bir ei, sevgili ve besleyici bir anneyi simgeler. Bir toprak tanras olarak tm yaayan nesneleri yaratr ve yarattklarn besleyip korur. Osiris gibi, sis de bir tanra olduu kadar bir insandr. Durmadan Osiris'in vcudunu aray ve Horus'u papirs bataklklarnda besleyip bytrken geirdii deneyimler ylesine insanlara zgdr ki, Msrllar onu sever. sis, Osiris ile tekrar bir araya gelince, teki dnyada onunla beraber kalr ve llere hayat ve yiyecek salar.

Osiris'in aabeyi ve dman olan Set, evrendeki ktl simgeler: Deprem ve frtna gibi doal afetleri, karanl, ykm ve lm. Durmadan zerinde dolat llerin tanrsdr. Doal olarak iyiliin gcn temsil ettikleri iin, Osiris ve Horus'a kar entrikalar evirir. Ne kadar akll bir biimde urarsa urasn Osiris ve Horus'u yok edemeyince, iyi ktye kar zafer kazanr. Ancak tanrlar da Set'i yok edememilerdir. Ktlk dnyadaki varln srdrecektir. M 2500 ve M 1500 yllar arasnda Osiris, yava yava gne tanrs Re kadar nem kazanmtr. M 1850'lerde, sis'in Osiris'in kafasn bulduu Kuzey Msr'daki Abdos'ta Osiris, her yl dzenli olarak byk bir dini festivalle anlmaktadr. Horus, Osiris'in vcudunu orada tekrar hayata dndrm, teki Dnyann kaps oraya yerletirilmitir. Bu yzden l insanlar Abdos'ta yarglanr ya teki Dnya'ya girmelerine izin verilir ya da sonsuz lme mahkm edilirler. Zengin Msrllar orada gmlmeyi yeler. Abdos festivalinin odak noktas, Osiris'in hikyesinin dramatik anlatmdr: lm ve paralanmas, cesedinin paralarnn bulunmas ve yaama geri dn... ekicilii ve Deeri Var olan en eski Msr yazlarndan Osiris, sis ve Horus'un yklerinin ok iyi bilindii anlalmaktadr. Onlara ilikin ok sayda atfa, eski Msr kaynaklarnda, Piramit Yaztlar'nda ve ller Kitab'nda rastlanr. Bununla beraber ya eski Msrl yazarlar bylesine popler bir yky tekrar anlatmaya gerek grmemiler ya da bir zamanlar mevcut olan yk uzun sre nce kaybolmutur. Tm yknn var olan tek anlats, M 70Terde Yunan Plutarkhos'un yazd De side et Osiride adl eserdir. yknn o zaman drt bin yllk olduu dnlrse, Plutarkhos'un Msr kaynaklarnn bu denli doru olmas artcdr. Bu sylencenin, binlerce yl boyunca orijinaline bu denli sadk olarak var olmaya devam etmesi, ierdii deerlerin ekiciliini kantlamaktadr. Bir kadnn kocasna kar duyduu sevgi ve sadakat, yeryzndeki deiik kltrlerdeki saysz insan kuana ekici gelmitir. Bu deerler bugn de, eski Msr'da ve Plutarkhos'un zamannda olduu kadar canldr. Ayn lde ekici ve srekli olan bir deer de, bir annenin ocuuna duyduu sevgi ve koruma duygusudur. Dahas, tarih boyunca insanlar evrendeki ktlklere gs germek zorunda kalmlardr. Set gibi ktlklerin stesinden geici olarak gelinebilir, fakat tamamen ortadan kaldrlamaz. Tarih kitaplarmz ve kendi deneyimlerimiz bunu dorular. Son olarak insanlar, her zaman lml olmaktan korkmular ve lmden kurtulmak istemilerdir. Osiris sylencesi, Msrllara, lmden sonraki yaam iin umut vermitir. Osiris, sis ve Horus

Gkyz Tanras Nut ok gzel ve nazikti. Gne Tanrs ve her eyin yaratcs olan Re ile evliydi. Ama aabeyi ve yeryz tanrs olan Geb ve ilahi szlerin efendisi olan Tot ile de yatmt. Re, Nut'un gizlice Geb ile yattn renince kalbi fkeyle doldu ve karsn lanetledi. "Hibir yln hibir aynda karnndaki ocuu dnyaya getiremeyeceksin" diye haykrd. Anne olamayacan anlaynca Nut'un mfik yrei zntyle doldu. Gzyalar iinde Tot'a gitti ve "Re beni asla anne olamamam iin lanetledi. Bana yardm etmek iin yapabilecein bir ey var m? Biliyorsun ki karnmdaki ocuklarn biri senin!" dedi. Tot "Gzelliini gzya aktarak bozma. Onun yerine brak, nee kalbindeki acy kovsun. Sana yardmc olacak bir yol bulacama gven. Sana sz veriyorum, gelecek yl balamadan Tanrlarn Anas olarak bilineceksin" diye yantlad. Nut'tan ayrldktan sonra Tot'un gzleri parlad ve Ay' bulmaya gitti. Ay'a "Oyun oynamay ok sevdiine gre" dedi, "eer bana yardm edersen seninle istediin kadar oynamay kabul edeceim. Her kazandmda bana parlak klarndan bir para vermeni istiyorum. Sen n hi kaybetmeyeceksin, ama bu bana ok yararl olacak. Kabul ediyor musun?" Ay, "Her defasnda ok az bir k alrsan benim iin nemli deil" diye yant verdi. Zaman, sonraki aylar boyunca Tot ve Ay'n pek ok oyun oynamasyla geti. Anlatklar gibi Tot, kazand her oyunda Ay'n parlak klarndan birer para ald. Sonra bu k paralarn saklad. Sonunda Tot yle ok k paras toplad ki, bir araya koyduunda klar tam tamna be gn oluturuyordu. Sonra kazand bu be gn, yz altm gnlk normal gne ylna ekledi. Bylece Tot, Re'nin Nut'a yapt laneti nlemi oldu. Gne yl sona erdiinde Nut, Tot'un yaratt fazladan be gnn her birinde birer tane olmak zere be ocuk dourdu. Tot'un daha nce syledii gibi, o tarihten sonra Nut Tanrlarn Anas olarak bilindi. Re, hem bu be gnn ilkinde doan Osiris'in, hem de ikinci gn doan Horus'un babasyd. Osiris'in doumunda gklerden gelen bir ses duyuldu: "yi ve ulu kral Osiris, tm yeryznn efendisi dodu." Geb, nc gn doan Setin ve beinci gn doan Nefitis'in babasyd. Set, saldrgan ruhunu daha doduu gnden itibaren gsterdi. Nut'un dier drt ocuu zamannda doarken, Set kendi doumunun biim ve zamann kendi seti. Annesinde bir yark at ve dnyaya kendisi geldi. Zaman gelince de kz kardei Nefitis ile evlendi. Tot, drdnc gn doan ve Yeil rnlerin Efendisi olan Ulu Tanra sis'in babasyd. Tanrlarn en zekisiydi. Setii kimseleri kendisini dinlemeye mecbur edecek ve sylediklerine itaat etmelerini salayacak by gcne sahip olduu iin lahi Szlerin Efendisi olarak da anlyordu. Tot, kzn kendi gcnn bir uzants olarak dnyordu. Osiris ve sis, annelerinin rahmini paylatklarndan beri birbirlerine kar sevgi beslediler. Zaman gelince de kar koca oldular. Osiris, Aa ve Yukar Msr'n kral oldu ve kendisiyle halk iin ebedi bir n kazand. Egemenlii ele aldnda, halk gebe hayat sryordu. Oradan oraya dolaarak ve yeryznn meyvelerini toplayarak

basit bir hayat yayorlard. Osiris bu kabileleri birletirdi ve onlara uygar bir toplum olmay rettincelikle uyruklarn daha alkan hale getirdi. Topraktan daha ok ve daha iyi rn alabilmeleri iin onlara iftilik sanatn retti. Sonra onlara, beraberce bar iinde yaamalar ve almalar iin bir dizi yasa gnderdi. En sonunda uyruklarna, tanrlara sayg duymay ve ibadet etmeyi retti. Osiris ideal bir krald ve onun hkmdarlnda Msr'da bir altn a yaand. Osiris, kendi insanlarnn hayatlarn bu ekilde slah ettikten sonra, dnyann dier blgelerinde yaayan insanlara da kendi dncelerini kabul ettirebilmek iin seyahat etmeye balad. Dinleyicilerini, onlar elendirerek, fikirlerini mzikle ifade ederek, ilahiler ve arklar syleyerek ikna etti. Osiris Msr'dan uzakta bu maceralar peindeyken, Set lkeyi ele geirmek iin frsat aramaya baladAma baarl olamyordu, nk isis ve babas onun niyetini anlam ve Set'i dikkatli bir ekilde izlemeye balamlard. Osiris dndkten sonra Set, Msr' ynetmek konusundaki kararn daha da pekitirdi. Bir gece Osiris uyurken gizlice kraln gvdesini lt. Sonra iilerine Osiris'in gvdesine uygun tahta bir kutu yapmalar emrini verdi. lkenin en iyi sanatlarndan, kutuyu bir sanat aheseri olacak ekilde sslemelerini istedi. Sonra da Osiris'in emrindeki yetmi iki kiiyi bir isyan planlamak iin ikna etti. Daha sonra da, suikastileri ve Osiris'i zenle hazrlanm bir ziyafette konuk etti. Yemein sonunda, uaklarndan, gzel tahta kutuyu yemek salonuna getirmelerini istedi. Tahmin ettii gibi, kutu tm davetliler tarafndan hayranlkla karlanmt. Set, jest yapyormu gibi yle dedi: "Aranzdan kim bu gzel kuruya sahip olmak isterse, iine girmelidir. Gvdesi kutuya tam olarak uyan kiiye, onu armaan etmeye sz veriyorum. Ancak yattnzda vcudunuz tam olarak uymaldr. Eer banz ya da ayaklarnz kutudan dar kacak kadar uzunsanz veya kutunun ba ya da ayak ksmnda boluk brakacak kadar ksaysanz, bu deerli armaana uygun deilsiniz demektir." Set'in planlad gibi davetliler hevesli bir ekilde, deneme srasnn kendilerine gelmesini bekleyerek gzel kutunun evresinde toplandlar. Birbiri ardna btn davetiler, Set'in syledii gibi kutunun iine uzandlar. Ancak hibiri kutuya tam olarak uygun deildi. Bazlar ok uzun bazlar ok ksayd. En sonunda Osiris'e sra geldi. Kutuya girdi ve iine uzand. Tam olarak uymutu. Osiris kutunun iine tam olarak yerlemiken, suikastiler aniden kapa kutunun zerine kapattlar ve hibir eyden kukulanmayan kral hapsedecek ekilde kapa ivilediler. Osiris'in boulmasn kesinletirecek ekilde, kutunun zerine eritilmi kurun dktler. Daha sonra kutuyu Nil'e tayp suya attlar. Aknt kutuyu, deltann bat ksmndaki papirs bataklklarna yerleecek ekilde Nil'in azna srkledi. Cemmis kenti yaknlarnda yaayan insanlar, Osiris'in lmn ilk olarak duyanlardand ve Set'in yapt korkun ii kulaktan kulaa yaydlar. sis, Osirisin lmn duyduunda kalbi acyla dolup tat.

Duyduu derin acnn bir gstergesi olarak salarndan bir tutam kesti, bir yakm len kadnlarn giydii kyafetleri giydi ve kutuyu aramak iin yola dt. Ulu Tanra, Msr'da oradan oraya yorulmakszn dolarken, ac dolu lklar, iftileri tarlalarnda almaktan, esnaflar dkknlarndaki ilerinden, hatta geceleri deliksiz bir ekilde uyuyan insanlar uykularndan alkoymutu. sis, her grd kiiye sorular sorarak kasabadan kasabaya dolat. En sonunda kutuyu, Nil Nehri'nin azndaki papirs bataklklarna doru srklenirken gren bir grup ocukla karlat ve ocuklar ona kutunun gittii yn tarif ettiler. sis, sonunda, kutunun Biblos yaknlarndaki papirs bataklklarnda bir lgn alsnn dallan arasnda kaldn rendi. Bu al ok byk bir aa olacak ekilde gelimi ve kutu tamamen aacn gvdesi iinde kalmt. lkenin kral Melkartus'un kutudan haberi yoktu. Bu iri aac duyunca, hizmetilerini aac baltayla kesmeleri ve sarayna getirmeleri iin yollad. Bylesine byk boyutlardaki aalara lkesinde ender rastlanrd ve kral aacn dev gvdesinden zel bir ekilde yararland. Onu yemek salonunun ortasna, sarayn atsna destek olacak ekilde yerletirdi Aacn gvdesinin, bu ekilde, bir kolon olarak kullanlmas ok uzaklara kadar yayld. Bylece zaman geldi ve sis, byk lgn aacnn kaderini rendi. Kral Melkartus'un saraynn yaknlarndaki kasabaya kadar gitti ve kadnlarn su doldurmaya geldikleri bir emenin yanna iliti. Tanra, kralie Astarte'nin hizmeti kzlar su doldurmaya gelene kadar sesini karmadan orada oturdu. Sonra onlarla son derece nazik ve iten bir ekilde konutu. Onlarn salarn rd ve onlar kendi gvdesinin aromasyla parfmle-di. Hizmetiler emede grdkleri garip kadnn haberiyle kralielerinin yanna dndler. Kralie Astarte hemen hizmetkrlarna seslendi; "Kendi gvdesinin kokusunu baka insanlarn sa ve tenlerine geirebilen bu mthi yabancy grmek istiyorum! Oradan ayrlmadan hemen kentteki emeye gidin! Onu bulun ve hemen saraya getirin." Ve bylece sis, Kral Melkartus'un sarayna girdi, kralieyle grt. Kralie Astarte, sisle tanmaktan ylesine mutlu oldu ki, ok gemeden Ana Tanra'dan, oullarndan birinin bakcs olmasn rica etti. Zamanla sis, kralieye yksn anlatt ve sarayn atm destekleyen stunu kesip amak iin izin stedi. Kralienin izin vermesi zerine istediini yapt ve tavana zarar vermeden kutuyu kard. sis yalnz kalr kalmaz yksek sesle matem lklar alarak kutunun zerine kapand. Sonra mhrl kutuyu yanna alarak kraliyet ailesinden ayrld ve Msr'a dnd. lde ok uzak bir yere ulanca, sis durup kuruyu at. Sevgili kocasnn cansz bir ekilde ylece uzanp yatan grnts, ona kalbinin dayanabileceinden daha fazla ac verdi. Ulu Tanra yzn Osiris'in yzne dayad, ona sarld ve keder iinde alad. Sonra bir kuun kanatlarn kollarna balad, nefes alacak hava yaratsn diye rparak Osiris'in zerinde dnp durdu.

Babas Tot'un kendisine rettii bilgilerle, baarl bir ekilde Osiris'e geici olarak yaam vereceini bildii byl szckleri syledi. Osiris hayata dnverdi! sis, byk akn sevinle kucaklad ve onu elinden geldii kadar sevdi. Sonra Osiris cansz bir ekilde ylece ylp kalnca, sis cesedi kutuya yerletirdi. Kutuyu, dikkatli bir ekilde kimseden zarar grmeyecei uzak ve gvenli bir yere tad. sis. zaman gelince Osiris'in olunu dourdu ve ona Horus adn verdi. Yeni domu ocuuna baktnda, Ana Tanra'nn yrei .sevinle dolup tat. Gnn birinde Horus'un babasnn intikamn alacan ve kralln ona geeceini umuyordu. lahi szlerin efendisi olan Tot, ksa bir sre sonra kzn ziyaret etti. "dm dinle ve bana itaat et sis" dedi. "Bir bakasnn dn dinleyen kiiler hayatta kalr ve baarl olurlar. imdi Set'in gznden uzak kalmalsn; ben sana yardm edeceim. Eer ocuunu, bir yetikin olana dek Set'ten gizlersen, ocuun iki kat daha gl olacaktr. O zaman kesinlikle babasnn intikamn alacak ve onun tahtna oturacaktr." "Bununla birlikte" diye devam etti Tot, "o zaman gelene dek Horus tehlikeden asla uzak olmayacaktr. Bu yzden, sana Horus'u bu dnyada, yukardaki dnyada ve teki dnyada lmden koruyacak gl szckleri reteceim." isis, babasnn nerisine uydu. O akam Horus'u evde, yedi yardmc akreple birlikte brakt. Ana Tanra onlara yle dedi: "ocuum ve ben dnyada yapayalnzz. Kederim, kocamn lm nedeniyle Msr'daki herhangi bir insannkinden daha fazladr. yleyse yzlerinizi topraa evirin ve beni, olumu gven ve huzur ierisinde yetitirebileceim gizli bir yere gtrn." Akreplerden nn nderliinde sis, Horus'u, Nil Deltas'ndaki papirs bataklklarnda bir adaya gtrd. Orada gizlice ocuuna bakt, besleyip bytt. Yaknlardaki bir kasabaya, kendisi ve ocuu iin yiyecek bulmaya gittiinde, Horus'u papirs bitkilerinin arasna gizliyordu. "Korkma sevgili Horus, benim anl olum!" diye mrldanyordu. "Bykbabanla ikimiz, yaratlan her eyin babas olabilmen iin, seni btn ktlklerden koruyacaz. Ne suda ne de karada herhangi bir ey senin iin tehlikeli olacak. Ne en zehirli ylann sr seni ldrebilecek ne de en gl aslan seni ezebilecek. Sen Osiris ve sis'in ocuusun ve zaman gelince, eskiden babann olduu gibi yeryzndeki her eyin efendisi olacaksn!" Ancak bir gn, sis kentten dndnde, Horus'u, zerinde bir akrep sr iziyle cansz yatarken buldu. Set'in ihanetini derhal anlamt. sis, bebeinin zerine eildi ve Tot'un kendisine rettii sihirli szckleri dikkatle sylemeye balad. Szckleri syledike Horus'un yzne yavaa renk geldi ve kollar kmldamaya balad. sis bitirdiinde Horus annesine glmsyordu. ocuk hayata dnmt. Byyp geliti ve annesinin kendisine rettii tp biliminde ok yetenekli, salkl bir gen oldu. Gnlerden bir gn Set, ay nda lde avlanrken, tesadfen sis'in saklad kutuya rastlad. Kutuyu hemen tand ve averdi. Rakibinin cesedine bakar bakmaz, Set'in kalbi dindirilemez bir kin ve kzgnlkla

doldu. lgn bir fkeyle Osiris'in vcudunu on drt paraya ayrd. Sonra Msr kralln dolaarak Osiris'in paralarn, cannn ektii gibi her yere datt. sis, ok gemeden, Set'in Osiris'e son saldrsn duydu. Set ile evlenmi olmasna karn, kz kardei Nefitis sis'e her zaman sadkt. Bu nedenle, sis ve Horus'a, Osiris'i aramakta elik etti. Nil Nehri boyunca papirsten yaplm bir kaykla seyahat ettiler ve Osiris'in gvdesinin eitli paralarn bulana kadar dolatlar. Nerede bir para bulsalar sis onu ald. Onlar bulduu yere Osiris'in kk birer heykelciini gmd ve zerine birer mezar ta koydu. Bu ekilde Set'i yanl yola sevk etmeyi ve Osiris'i bulmak, iyiletirmek iin gerekli olan zaman kazanmay umuyordu. sis, Osiris'in kafasn Abidos'ta bulduunda, gvdenin on drt parasna da sahip olmutu. Nefitis'in de yardmyla hemen ie koyuldu. nce Osiris'in kafasn, bedenini, kollarn ve bacaklarn, kalbini, yaamda olacak biimde yeniden bir araya getirdiler. Sonra Tanra, deiik paralar balmumuyla birletirdi. Sonra byk, keten bir kuma paras hazrladlar, tatl kokulu merhemler srdler ve Osiris'in vcudunun rmesini nlemek iin baharatlar serptiler. Son olarak Osiris'in vcudunu bu ekilde hazrlanan keten kumaa sardlar ve gmdler. Osiris uygun bir ekilde gmldkten sonra, Horus babasn yaama dndrmek iin zerine deni yapmaya hazrland, isis ve Nefitis'i ller dnyasna gtrd ve orada Osiris'i buldular. Sonra iki tanra, Osiris'e yeni bir hayat verecek olan sihirli szckleri sylediler. Yava yava l tanr yeniden hayata dnd; nefes almaya balad, gz kapaklar kprdad ve dier organlarn oynatt. Sonra Horus lmsz gzn kard, babasnn azna yerletirdi ve ondan yutmasn istedi. Osiris hemen ok daha gl bir hale geldi; grme, konuma ve yrme yeteneklerini tekrar kazand. Re'nin yardmyla Horus teki Dnya'dan, yeryzndeki tanrlarn dnyasna kadar ulaabilecek uzunlukta bir merdiven yapt. Osiris, sis'in nderliinde, arkasnda Nefitis, tanrlara katlabilmek iin yavaa trmanmaya balad. Tanrlar Osiris'i ok iyi karladlar, bir kez daha aralarna dnmesinden memnun oldular. Osiris tanrlarn arasna katldnda, Re onu, tanrlarn ve teki Dnya'nn kral yapt. O zaman Horus, babasnn yerine Yukar ve Aa Msr'n kral oldu. Artk Horus tanrlar arasndaki yerini almt ve Osiris, Set ile mcadele etmenin zamannn geldiine karar verdi. Horus' un, babasnn intikamn almak iin hazr olup olmadm snad. "Bir erkein yapabilecei en onurlu i nedir?" diye sordu oluna. Horus yant verdi, "annesine veya babasna zarar vermi bir kiiden ntikam almaktr." "Bir sava iin en yaral hayvan hangisidir?" diye sordu babas. "Bir at" diye yant verdi Horus. Babas aknlkla, "Neden bir aslan deil?" diye sordu. Horus yant verdi: "Bir aslan daha gldr, fakat bir at daha hzldr. Bu yzden at, kaan dman ele geirmek iin aslandan daha yararl olabilir."

Osiris, olunun Set'e kar savamak iin yeterli derecede olgunlam olduunu gsteren yantlarn duymaktan mutlu olmutu. Horus'a sava silahlarnn nasl kullanlacan retti ve Set'ten intikam alabilmesi iin onu cesaretlendirdi Horus ve Set nce iki insan, sonra da iki ay olarak birbirleriyle savatlar. Sava ylesine etindi ki, gn gece srd. Osiris, sis ve Tot savan geliimini izlediler. En sonunda Horus galip gelip Set'i tutsak alnca kalplerini byk bir coku kaplad. Ancak Horus Set'i yenince, sis aniden onun in byk bir acma hissi duydu. Yenik dmanna kar duyduu sevgi yznden sis, babasnn sihirli szcklerini kulland ve "Silahlarn at Horus!" diye bard. Horus itiraz edecek gc kendisinde bulamad. Elinde olmadan silahlar yere dmt. Set artk zgrd. Horus'un kalbi aniden annesine kar fke ve nefretle doldu. "Bunu bana nasl yaparsn anne?" diye bard. "Bunu yapmasna nasl izin verirsin bykbaba? Zafer annda kaybetmemi grmek iin mi bana kazanmay rettin baba? Sel uzun zamandr dmanmzd. O bir eytandr ve hayal edilemeyecek kadar zalimdir." Horus'un sulamalarna kimse yant vermedi. Horus aresiz Set'in kamasn seyretti. Sonra byk bir kzgnlkla, avn kovalayan bir panter gibi sis'in peinden lgnca kotu. sis'i yakaladnda, onunla tpk Set ile savat kadar sert bir ekilde kavga etti. Horus sonunda sis'in kafasn kopard. Tot derhal kznn kafasn bir inek kafasna evirmek iin sihirli szcklerini kulland ve onu sis'in gvdesine tekrar ilitirdi. Horus, Set'in en azndan o an iin serbest kalmas gerektiini anlad. Onu nasl olsa yenecekti, ama baka bir ekilde! Set hl Yukar ve Aa Msr'n kral olmaya kararlyd. Horus'u sis'in gayrimeru ocuu olmak ve bu nedenle kralln yasal varisi olmamakla sulayarak taht ele geirmeyi denedi. Tanrlar, konuyu tartmak iin mecliste bir araya geldiklerinde Tot onlar, Horus'un gerekten Osiris ve sis'in yasal ocuklarn olduuna inandrd. lahi szcklerin efendisi, byk bir terazi getirdi ve Set'in ehadetini bir kefeye, Osiris'in savunmasn da dier kefeye koyarak tartt. Denge Osiris'in tarafn gsterdiinde, Osiris, sis ve Horus'un gerei syledikleri anlald ve Set'in bir yalanc olarak maskesi dt. Osiris, sonu olarak tpk Tot'un onunkini tartt gibi, byk terazide llerin ehadetlerini tartaca Yarglama Salonu'nun yargc oldu. Ancak Set vazgemedi. Horus'a iki kez daha meydan okudu ve ki kez daha savata yenildi. Sonunda Horus'un, Osiris'in kralln ynetme hakkn kabul etmek zorunda kald. Meclisteki tanrlar, resmen Horus'u da babas gibi tm yeryznn efendisi olarak kabul ettiler. Horus, bir kez daha dzeni ve adaleti kurdu ve onun hkmdarlyla zenginlik de geri dnd. lm olan babasnn tohumlarndan doduundan, Horus ller ve yaayanlar arasnda bir arac olarak seilmiti. Kadnlar ve erkekler, hayattayken yaptklar iyi ileri kaydetmesi iin Horus'a dua ederler ve lmden sonra tekrar hayata dnmek iin Osiris'e yakarrlard.

Horus babasnn kralln devraldktan sonra sis, Osiris ile teki Dnya'da kald ve her zaman onun yannda oldu. Honut ve mutluydu. Kocas hayattayd ve sevgiye geri dnmt. Olu, babasnn intikamn almt. Tanrlar Set'in sulamalar karsnda onlarn szlerinin doruluunu ilan etmilerdi. Yukar ve Aa Msr Krall emin ellerdeydi ve her ey gzeldi. Hitit Telepinu: Sunu Bu Hitit doa sylencesi, yeryzn verimsiz klacak ekilde ortadan kaybolan tanr rneine uymaktadr. Tanrnn varln tekrar salamak ve bylelikle bereketi de geri getirmek iin yaplan dinsel trenleri kapsar. lk Telepinu tableti tahrip olmu ve hibir zaman bulunamamtr. Belki de bu yzden, ykde Telepinu'nun neden kzgn olduu anlalamamaktadr. Geri yknn sonraki bir yerinde Telepinu'ya davrann aklamas iin frsat verilir, fakat bu kez de o anlatmamay yeler. Trnn rnei olan dier sylenceler gibi Telepinu sylencesi de doum, lm ve yeniden dou evrimini vurgulayarak doay, mevsim deimelerinin nedenlerini aklar. Eer sylencenin amac bu ise, Telepinu'nun fkesine neden aramak gereksizdir. nk tahminen Telepinu her kzdnda kaybolacak ve her yl k mevsimi gelmeden nce birileri onu kzdracaktr. Baz bilim adamlar, bu sylencenin, Hititliler toplumlarndan kt gleri kovmak istedikleri zaman kullanldn dnmektedir. Pek ok kltrde "ev temizlii" gibi dini ayinler, yeni yl veya baharda ekim mevsiminden nce yaplr. Telepinu Canllara bereket veren Telepinu, bir gn lgn bir fkeyle bard. "ok kzgnm! Kimse yanma yaklamasn!" O kadar fkeliydi ki sa ayakkabsn sol ayana, sol ayakkabsn sa ayana giymeye alt. Bu onun fkesini daha da artrmt. Sonunda ayakkablarn giydi ve gsterili bir ekilde kp gitti. Yanna olgunlaan tohumlar, bereketli rzgrlar ve tarlalarda, otlaklarda ve ayrlardaki verimli rnleri ald. Krlara doru gitti ve bir koru iinde gzlerden uzak bir ayra geldi. Orada zerinde bir bitkinlik hissederek uyuyakald. Telepinu'nun fkesi tm doay zmt. Sis krlarn zerinde girdap gibi dnyor, evlerin pencerelerini kaplyordu. nsanlarn evlerini duman doldurdu. Ktkler ocaklarda iin iin yanyor ve alev almyordu. Allardaki koyunlar ve ahrlardaki srlar birbirlerini bilmezlikten geldiler. Kuzular, danalar bile anneleri tarafndan hie saylyorlard. Srlar, koyunlar ve insanlar artk gebe kalmyorlard. Hamile olanlar bile yeni bir cana hayat veremediler.

Tarlalarda artk dar, buday ve arpa yetimiyordu. Btn bitkiler kurudu ve ld. Nem olmad iin dalar tepeler kuraklat. Aalar da kumdular ve taze filiz vermediler. ayrlar kavruldu ve kaynaklar buhar olup utu. lkede ktlk ortaya kt; hem insanlar hem de tanrlar alktan leceklerinden korkmaya baladlar. Frtnalar tanrs Taru, tanrlara bir gz gezdirdi ve olunu merak etti. "Telepinu burada deil" diye bard, "fkelendi ve bereketli her eyi yannda gtrd." Byk tanrlar ve kk tanrlar Telepinu'yu aramaya baladlar. Tepelerde ve geni vadilerde oradan oraya dolatlar. Glleri ve rmaklar getiler. Ancak onu bulamadlar. Sonra Gne Tanrs "Git Telepinu'yu ara! Btn yksek dalar aratr! Derin vadilere bak! Denizin mavi dalgalarn aratr!" diyerek hzl kartal gnderdi. Kartal ok uzaklar ve ok geni bir alan aratrd, fakat Telepinu'yu bulamad. En sonunda gne tanrsna dnd ve "Telepinu'yu aradm. Yksek dalarn zerine szlerek ykseldim, derin vadilerin iine daldm ve denizin mavi dalgalarnn zerinden adeta syrrcasna getim. Yce tanr Telepinu'nun zini bulamadm!" dedi. Frtnalar tanrs kaygland ve fkelendi. Babasnn yanna gitti ve "Benim olumu kim gcendirdi ki, tohumlar kurudu ve her ey soldu" dedi. Babas yle yant verdi: "Onu kzdran senden bakas deil, sorumlu da sensin!" Tan karlk verdi: "Yanlyorsun! Ben sorumlu deilim." Bunun zerine babas: "Konuyla ilgileneceim. Eer sulu olduunu renirsem seni ldrrm. imdi git Telepinu'yu bul!" dedi. Sonra Taru, ana tanra Nintu'nun yanna yaklat ve "Telepinu ylesine kzd ki btn tohumlar ld ve her ey kurudu. Babam, bunun benim hatam olduunu sylyor, bu konuyla ilgilenmemi istiyor ve beni ldrecek. Neler oldu? Ne yapacaz? Eer Telepinu yaknda bulunamazsa hepimiz alktan leceiz" dedi. Nintu yant verdi: "Sakin ol ve sakn korkma, eer senin hatansa ben dzeltirim. Eer hata senin deilse, yine dzelteceim. Bu arada sen Telepinu'yu bul. Senin rzgrlarn ok uzaklara ve geni alanlara yolculuk edebilir." Bylece Taru, Telepinu'yu aramaya balad. Olunun kentine gitti ve evinin kapsn ald. Fakat kimse yant vermedi ve kap almad. Sonra sinirlendi ve Telepinu'nun evine zorla girdi. Fakat olunu yine de bulamad. Aramaktan vazgeti ve Nintu'ya geri dnd. "Onu evde bulamadm" dedi. "Baka nerelere bakabilirim?" Nintu yantlad: "Sakinle. Ben onu sana getireceim. Bana ary getir, onu eiteceim ve Telepinu'yu arayacak." Taru, Nintu'nun isteini yapt ve biraz sonra aryla birlikte geri geldi. Nintu ona yle dedi: "Kk ar, git ve Telepinu'yu ara. Onu bulduunda ellerini ve ayaklarn sok. Ayaklarnn zerinde srayana dek sok onu! Sonra balmumundan biraz al ve gzleriyle ayaklarn sar. Onu arndr ve huzuruma getir!"

Taru, Nintu'yu kk aryla grnce, "Byk tanrlar, kk tanrlar Telepinu'yu aradlar ve bulamadlar. Nasl kk bir arnn bu ii bizden daha iyi yapabileceini dnyorsun" dedi. "Kanatlar ok kk ve zayf, kendisi de son derece kk ve zayf bir yaratk. Tanrlarn baaramad bir ii nasl becerecek?" Nintu yant verdi: "Taru, kukularna karn an Telepinu' yu bulacak. Sadece sabrla bekle ve gr!" Ar kentten ayrld ve her yerde Telepinu'yu arad. Akn-tl nehirleri ve uultulu kaynaklar aratrd. Sra sra tepeleri, engebeli dalar, kurak dzlkleri ve yapraklar olmayan aalklar dolat. ok uzun suren yolculuk, gerekten byk bir gayretti ve an uarken gvdesindeki bal ve balmumunu tketmeye balad. Sonunda Telepinu'yu aalarn arasnda bir ayrda uzanm uyur bir halde buldu. Ellerini ve ayaklarn soktu ve sonunda Telepinu'yu derin uykusundan uyandrd. Telepinu ayaa kalkar kalkmaz, gzlerine ve ayaklarna bir para balmumu srd. Onu arndrdktan sonra ayrda uyuyarak ne yaptn sordu. Telepinu kzgn bir ekilde yant verdi: "Sadece ok fkelendim ve yryp uzaklatm. Beni uykumdan uyandrmaya nasl cesaret edersin! Bu kadar kzgnken beni nasl seninle konumaya zorlarsn!" Telepinu daha da fkelenmiti. Azametle ayaa kalkt. Daha fazla zarara neden olmak iin pnarlarda hl fkran ne varsa nne set ekti. Akan nehirleri kylarndan tard ve her veri harap eden seller yaratt. Su imdi evleri basyor, kentleri yok ediyordu. Bu ekilde Telepinu koyunlarn, srlarn ve insanlarn lmne neden oldu. Tanrlar dehete dtler ve "Telepinu neden bu kadar kzd? Ne yapacaz? Ne yapacaz?" diye sordular. Sonra ulu gne tanrs, "Brakn ifa ve sihir tanras Telepinu'yu kutsal namelerle sakinletirsin! Erkek bir insanolu getirin. Telepinu'yu arndrmak iin bysn kullansn" dedi. ifa ve sihir tanras ark sylemeye balad: "Ey Telepinu! te sedir aacnn tali) ve yattrc kokusu. Yoksun brakldklarmz geri gelsin! te seni arndrmak iin zsu. zin ver kalbini ve ruhunu glendirsin. te burada bir dan baa duruyor, brak kalbini ve ruhunu cezbetsin. te susam da burada! zin ver kalbini ve ruhunu yattrsn, rahat ettirsin. te incirler orada duruyor! ncirler nasl tatlysa brak kalbin ve ruhun da yle tatl olsun. Zeytin nasl iinde ya ve zm de arab tutuyorsa, sen de kalbinde ve ruhunda krala kar iyi duygulara sahip ol ve ona kar nazik davran!" Telepinu tanrann yanna mthi bir fkeyle yaklat. O gelince, karanlk yeryz zerinde klar parlamaya ve imekler grldemeye balad. ifa ve sihir tanras ark sylemeyi srdrd. "Telepinu fkeliyken kalbi ve ruhu tpk allar gibi yand. yleyse fkesi, hiddeti ve taknl kendilerini yakp yok etsin! Tpk maltn ksr olmas ve tohum

olarak ve ekmek yapmak iin kullanlamamas gibi onun kzgnl, fkesi, hiddeti ve lgnl da ksrlasn. Telepinu fkeliyken kalbi ve ruhu ate gibi yanyordu. Bu ate nasl sndyse fke, kzgnlk, hiddet ve lgnlk da snsn." Sonunda "Ey Telepinu kzgnlndan, fkenden, hiddetinden ve lgnlndan vazge! Bir boru iindeki su nasl yukar akamazsa, senin fken, kzgnln, hiddetin ve lgnln da eri dnmesin!" Tanrlar aacn altndaki mecliste bir araya gelince erkek insan yle dedi: "Ey Telepinu, sen aac yaz scanda braknca rnler hastaland. Ey Telepinu fken, kzgnln hiddetin ve lgnln bitsin artk. Ey aa. baharda beyazlara brnrsn, ama sonbaharda kyafetin kan krmzs olur. kz altndan getiinde, tylerine srtnr ve yolarsn. Koyun altndan getiinde ynn yolarsn. imdi de Telepinu'nun fkesini, kzgnln, hiddetini ve lgnln yol! Frtnalar tanrs geldiinde eer korkulacak derecede kzgnsa, rahip ilerlemesini keser. Stle piirilen lapa tat zaman, kak daha fazla kartrmaz ve durur. Benim szlerim de Telepinu'nun fke, kzgnlk, hiddet ve lgnln durdursun!" "Telepinu'nun fkesinin, kzgnlnn, hiddet ve lgnlnn uzaklap gitmesini sala!" diye dua etti adam. "Evi, pencereyi, avluyu, kapy, kapnn tesini ve kraln yolunu terk etmelerini sala. Zenginleen tarlalardan, baheden ve meyve bahesinden ayrlp ok uzaklara gitmelerini ve orada kalmalarn sala." Ve yle devam etti: "Onlarn, Gne tanrsnn her gece teki diyara gittii yoldan gitmelerini sala. Kapc yedi srgy, kilidi ve teki dnyann kaplarn at. Metal kapakl ve kulplu bronz sandklar, karanlk yeryznn derinliklerinde duruyorlar. lerine giren hibir ey oradan kamaz, nk orada yok olurlar. Telepinu'nun fkesinin, kzgnlnn, hiddet ve lgnlnn bu sandklarn iine girmesini ve asla geri dnmemesini sala!" Adam son olarak, "Telepinu'yu arndrdm, ktl gvdesinden dar attm, fkesini, kzgnlm, hiddetini ve lgnln uzaklatrdm" dedi. Bylece Telepinu evine geri dnd ve lkesiyle ilgilendi. Sis pencerelerden uzaklat, duman evleri terk etti, ocaklarda ate tekrar yanmaya balad. Telepinu koyunlarn allara, srlarn ahrlara girmesini salad. Anneler ocuklaryla, dii koyunlar kuzulanyla ve inekler buzalaryla ilgilendiler ve onlara baktlar. Telepinu kral ve kralieyle ilgilendi ve ikisine de uzun bir yaam ve g verdi. Telepinu'nun nne, zerinde bir koyun postu asl olan bir direk dikilmiti. Bu, bereketi simgeliyordu: Verimli tohumlar ve araplar, semiz srlar, koyunlar ve birbirini izleyen kuaklar... Bu post, meyvelerle dolu hafif rzgrlar ve yaayan her ey in bolluu ifade ediyordu.

Smer-Babil Glgam: Sunu Tarihsel Arkaplan Glgam Destan, Homeros'un lyada ve Odysseia'y yazmasndan en az bin yz yl nce ivi yazsyla kil tabletler zerine yazlmtr. Bununla birlikte ilk tablet, Asur'un son byk kral olan ve M 668 ile M 627 yllan arasnda hkm sren Asur-banibal'n kitaplnn bulunduu Ninova'da 1845'te kazlar balayana kadar bulunamamtr. Yirmi be bin tablet arasnda Glgamn Asur versiyonunun da olmas gerekiyordu. Tufan yksnn Asurcasnn bir parasyla birlikte Glgam destanlarnn bir zetinin de ivi yazs uzmanlar tarafndan yaymlanmasyla destan, 1862'de uluslararas bir nem kazanmtr. Glgam Destan'ndaki tufan yks ile ncil'deki Tufan betimlemeleri arasndaki benzerlik, arkeologlar daha ok ivi yazs tablet bulmak iin aratrmalarna hz vermeye yneltmitir. Bugn bilim adamlar M 2100'den M 627 ylma kadar olan dneme ait, Ortadou'nun pek ok eski Glgam Destan'nn paralarn ieren tabletlere sahiptirler. Bunlar arasnda geen yllarda kefedilen en son krallk olan Ebla'nn ktphanesinde bulunan baz paralar da vardr. Bilim adamlar, szl Smer geleneinde var olan ve Glgamn maceralarn anlatan yklerin ilk kez yaklak M 2100'lerde yazya geirilmi olduunu tahmin etmektedir. M 1600 ve M 1000 yllan arasnda destan, bazlar Smer versiyonlarn izleyen, bazlar daha geni versiyonlara doru kollara ayrlan, ama hepsi de Smerli kahramanlarn ve tanrlarn adlarn koruyan Akad, Hitit ve Hurri evirileriyle yazya geirilmitir. Sinlegi-unninni adnda ve muhtemelen bu dnemde yaam olan bir rahibin, destann son Akad (Babil) versiyonunu yazdna inanlmaktadr. Bilim adamlar rahibin bilinen Smer yklerini aldn ve birbirinden ayr bir dizi maceray, Glgam'n lmszl aramasnn dramatik yksn, oluturacak ekilde tek bir bak asyla dzenlediini dnmektedirler. Rahip, Smer Tufan yksn destana gre ekillendirip her ikisini birletirmi ve Glgam ile Enkidu arasnda bir dostluk yaratmtr. Anlaldna gre M 2700 ve M 2500 yllar arasnda, yani Smer'de kent devletleri, sulama, yasalar ve deiik edebiyat trlerinin bulunduu bir dnemde, Glgam Uruk'ta gerek bir kraldr. O zamann yazlar insanlarn adalet, zgrlk ve merhamet gibi deerleri olduunu ortaya koymaktadr. Uruk'un gl surlar, Glgam'a yaktrlmtr; Gney Mezopotamya'ya o blgede bulunmayan ok deerli bir yap malzemesi olan keresteyi getirmek iin el dememi blgelere girmeye cesaret etmi olmas mmkndr. Smerlerin, tanrlar konusundaki "bilinmezlik ve dolaysyla korku" diye zetlenebilecek bak as, gerekten iinde yaadklar dnyann bilinmezlerle dolu rahatsz edici doasn da yanstr, rnein, Dicle

ve Frat nehirlerinin yataklarnda mevsimden mevsime sk sk deimeler olur; bu da blgedeki kentlerde ve iftliklerde zarara yol am olsa gerektir. Bilim adamlarnn Mezopotamya'nn gneyinde M yaklak 2900 ylnda meydana geldiini tahmin ettikleri, Glgam Destan'ndaki tufan da, ite byle belirli, kendine zg bir felakettir. O dnemin edebiyatnda popler bir konu haline gelmitir. Babil yaratl destan Enuma Eli'te olduu gibi Glgam'ta da hl eski anaerkil dinin izleri vardr. rnein Anu ve tar"n tapna sadece tar'a aittir. Enkidu'yu uygarlatrmak iin tapnaktan seilen rahibe toplumda olduka fazla sayg grr. Tapnaktaki grevi, onu Ulu Tanra veya Ana Tanra ile sk balant iine sokmakta ve cinsel yaamn kutsallatrmaktr. Buna ek olarak Glgam, tar' anaerkil dinin Ulu Tanras olarak betimler. Glgamn kendisiyle evlenmesini istediinde, Glgam reddeder, nk Ulu Tanra ile evliliin kesinlikle lm getireceini bilir. stne stlk daha nceki elerini ldr biimlerini sralayarak tar' aalar. tar Glgam'a ok kzar ve lmne neden olarak intikam almaya alr. Ancak onun yerine, Glgam'a, bilmeden, geici kutsal kral olarak hizmet eden arkada Enkidu lr.

En Eski Kahraman Glgam allmadk bir kahramandr, nk arad en nemli eyin entelektel bir amac vardr: Bilgiyi elde etmek. Cesaret kadar, kaderine ulamak iin byk bir azim, sabr ve tahammle de sahip olmas gerekmektedir. Son olarak fiziksel tehlikelere katlanarak lmsz olamayacam rendiinde duyduu znt ve umutsuzlua kar mcadeleyi srdrmek zorundadr. Hayat yaanmaya deer klan deneyimleri ve adn ebediletirmenin yollarn bulmaldr. Ondan sonraki kahramanlar Glgamn sorunlarn kabul etmekle balarlar. Onlar, bir insann n ve lmsz bir ada sahip olmak iin gerekli olan yollarn belirlenmi olduu toplumlarda domulardr. ekicilii ve Deeri Glgam Destan en eski, en byk edebiyat eseridir ve Glgam, edebiyattaki ilk insan kahramandr. Destan, Bat kltrlerinin hepsinde ok ilgi uyandrmtr. nk zaman ve mekn iinde insan doas ve insani deerler arasndaki benzerlikleri dorulamaktadr. Destan, arkadalk ve sevginin, gurur ve onurun, macera ve baarnn, bunun yannda lmden korkunun ve lmszlk isteinin nemini ortaya koyduundan, yazld zaman, yani bundan neredeyse drt bin yl nce yaayan nsanlara olduu kadar, ak bir ekilde bize de seslenmektedir.

Glgam, kendisi veya baka bir lml in lmszln tek yolunun byk iler yaparak ve kaba antlar ina ederek sonsuz bir ne ulamak olduunu gsterir. Ayrca rendii bir ey de, yaamn deerli olduu ve sonuna kadar zevkine varlmas gerektiidir. Glgamn uzun ve etin yolculuu boyunca kefettii eyleri biz de kendi yaamlarmz boyunca renmeliyiz. Glgam gibi, baarszlk ve lmn umutsuzlu-uyla savamalyz. Glgam gibi, yaamda nelere deer vereceimizi semeli ve bu tercihleri yaparken zgr olmalyz. Balca Karakterler

Glgam: lmszl arayan Uruk kral. Lugalbanda: Glgamn kahraman babas; Uruk'un eski kral Ninsun: Glgamn tanra annesi; ama rahibesi Enkidu: Glgamn en yakn arkada Humbaba: Lbnan'n sedir ormanlarn koruyan dev Siduri: Glgamn seyahetinde grd balk kadn Utanapitim: urippak'n kral; Smer afetinden kurtulanlardan Uranabi: Utanapitim'n kayks (Smer tanrlarnn listesi iin Bkz. s. 244-245.) Glgam I. Blm (Glgam kibirli ve bencil tavrlaryla halkn kzdrr. Tanrlar, ona alakgnlll retmesi iin Enkidu'yu yaratrlar.) Kentimiz Uruk'un gl surlarna dikkat et! Bu duvarlar eski zamanlarda lkemize byk bilgi getiren yedi akll adam tarafndan atlan bir temelin stne Glgam tarafndan ina edilmitir. D surlarmzn st pimi tuladan yaplmasna ramen bakrn parlaklyla ldamaktadr. imdi bir de kentin i surlarn incele! Tulalardaki ustala bak. Bu duvarlar da btn tekilerden stndr. Hibir insan, hatta bir kral bile asla Glgamn kentimiz Uruk'un evresinde ina ettiklerinden daha etkileyici surlar yapamaz. imdi grkemli Anu ve tar tapnana yakla. Hibir lml, hatta bir kral bile Glgamn yaratt kadar gzel bir yap ina edemez. Uruk'un surlarnn zerine k ve orada yr. nce tula iiliini incele. Anu ve tar'n grkemli tapnana hayran ol. Bir insann stn baarsn seyret. Bu kadar kalc ne sahip bu surlar, bu en grkemli tapna ina eden Glgam kimdi? Glgam Uruk kentinin nl kralyd. Halk iinse Glgam, sonradan byk bir kahraman olsa da zalim bir hkmdard.

Glgam, lmden nasl kaabileceini renmek iin kentten ayrld ve nasl yaanacan renerek geri dnd. Yolculuu srasnda toprak zerindeki her eyi grd. Grdkleri hakknda dnp kafa yorduu iin, bir insan bilge yapan her eyi rendi. Glgam dndnde yolculuunu ve dncelerini ta tabletler zerine yazd ve bu tabletleri Uruk'un salam surlar z.erine yerletirdi. Byk tufandan nceki ve tufan srasndaki zaman betimledi. Sonsuza dek srecek yaam araynn uzun ve yorucu yolculuunu anlatt. Yaama ve lme dair kefettii gizli srlar aklad. Bilgisinin, insanlarna yaamlarn daha iyiye gtrmelerinde yardmc olmasn istedi. Glgamn, Uruk'un gl surlar zerindeki kayalara yazdklarn oku ki, sen de bilgelik kazanabilesin. Glgam te iki tanr ve te bir insand. Annesi, bilge tanra Ninsun; babas, ayn zamanda Uruk'un kralln da yapm bir lml olan soylu Lugalbanda di. Glgam, ylesine tanrsal bir insand ki, halk onun tanrlar tarafndan desteklendiini biliyordu. Glgam' da, ilk insan amurdan yaratan ulu Ana Tanra Nintu yaratmt. Ik saan gne tanrs ama, ona byk bir gzellik; frtnalar tanrs Adad, byk bir cesaret; bilgelik tanrs Ea, deneyimlerinden bir eyler renme ve insanlarn en aklls olma yetenei vermiti. Ancak tanra annesine ve btn ilahi balara karn Glgam, bir tanr deil bir insand. Bunun iin, onun sonu da btn insanlarn ortak kaderi olan lm paylamakt. Glgam gen bir kralken, vahi bir boa kadar hrsl ve korku saan bir kiiydi. stn bir grei ve savayd. Korku nedir bilmezdi. Geleneklere saygs yoktu. Kutsal davulu istedii gibi kullanrd. Bakalarna zarar verip onlar incitse de her istediini yapard. Davranlarnn arkadalarn rahatsz etmesi onu engellemezdi. Sonunda Uruk'taki soylular, Glgamn davranlarndan son derece rahatsz oldular. Birbirlerine ikyette bulundular, "Glgam gece gndz inanlmaz derecede kibirli. Bizim kralmz byle mi davranmalyd? Gl surlar olan kentimizin obannn gzpek olmas gerektii doru olabilir. Ama bir kral ayrca hametli ve akll olmaldr. Glgam, bir kral olarak hakk olmadan uyruklarnn yaamlarna karyor. Soylularn ve savalarn ailelerinde bile kar-koca arasna, anne ile kz arasna ve baba ile oul arasna giriyor." Gkteki tanrlar Uruk soylularnn ikyetlerini duydular ve Glgamn davranlarn tartmak in mecliste toplandlar. Tanrlarn babas Anu, Ana Tanra'y meclisin huzuruna ard ve yle dedi: "Kahraman Glgam' gl ve vahi boa gibi bir insan olarak yarattn. imdi de eit lde gl ve cesur bir insan olan Enkidu'yu tpk Glgam gibi olacak ekilde yarat. Enkidu'nun kalbindeki ruhu, sava tanr Ninur-ta'nnki gibi yap ki Glgamn kalbindeki vahi ruha denk olsun." "Sonra Enkidu'yu Uruk'a yolla. Bu iki insan-devin birbirleriyle savamalarn sala. Enkidu Glgam'a dnyada bulunmas gereken yeri retecektir. Glgamn bir tanr deil, tanrsal bir insan olduunu

renmeye zorlanmas gerekiyor. Her insan gibi baz snrlarnn olduunu renince, gl surlara sahip ruk kentinde yaayan insanlar huzurlu bir yaam srebileceklerdir." Bu szleri zerine Nintu, kafasnda ikinci bir kahraman insan tasarlad ve onu Tanr Anu biiminde yaratt. Ellerini ykad ve bir tutam amur ald, dnd gibi ekil verdi. Uruk'tan gnlk mesafeye, geni ve yeil bir dzle frlatt. Enkidu tamamen yetimi bir insan olarak dodu. Gvdesi, birbirine karm uzun tylerle kapl olduundan, bir insan olduu kadar baz ynlerden bir hayvan gibi de grnyordu. Kafasnn zerinden tpk buday tarlalar gibi uzun ve gr salar fkryordu. Srlarn tanrs gibi kendini hayvan dertleriyle sard. nsan topluluklarndan uzakta, krlardaki hayvanlar arasnda vahi bir yaratk gibi yaad. Ne insanlardan ne de lkeden haberi vard. Arkada ceylanlar gibi dzlkteki otlakla beslendi. Su alanndaki vahi hayvanlar gibi, su ime sras iin itiip mcadele etti. Bir gn, vahi hayvan avlayarak geinen bir avc, vahi hayvanlarla birlikte su ien Enkidu'yu kefetti. Avc bylesine ilgin bir insan grmekten aknla dm bir halde, sonraki gn boyunca su iilen yere geri geldi. Her defasnda Enkidu'yu vahi hayvanlar arasnda gryor ve bylenmi bir ekilde seyrediyordu. Her defasnda gl, vahi yaratk onu ylesine korkutuyordu ki avc, kpeklerini alyor ve eve dnyor, vahi adamdan dehete dm ekilde sessizlik iinde oturuyordu. Sonunda avc babasna yle dedi: " gndr hayvanlarn su itii yerde tepelerden kp geldii sanlan vahi bir adam gryorum. O kadar iri ki, eminim lkedeki en gl insan odur. Gerekten de gk tanrlarnn babas Anu' nun ruhu onun gvdesinde yayor olmal! Davranlarndan gzleyebildiim kadaryla tepelerde amaszca dolayor. Ora-da ceylanlar gibi otla besleniyor ve su iilen yerde toplanan vahi hayvanlarla birlikte su iiyor." "Ona yaklamaya ok korkuyorum" diye itiraf etti avc; "ama o benim geim kaynam elimden alyor. Kazdm ukurlar toprakla dolduruyor ve kurduum tuzaklar paralyor. Ne zaman dzeneklerim onlar yakalasa ayrdaki hayvanlar ve daha kk yaratklar serbest brakyor ve artk hibirini yakalayamyorum." Babas yant verdi: "Olum, kahraman kral Glgam buradan sadece gnlk uzaklktaki, salam surlar olan Uruk kentinde yayor. Kimse onun kadar gt deildir. Bu sz ettiin vahi adam bile byk olaslkla onun gcyle boy lemeyecektir! Glgam ylesine gldr ki Anu'nun ruhu onun gvdesinde yayor olmal." "Bunun iin salam surlar olan Uruk kentine gitmeli ve Glgam'a bu gl vahi adamdan sz etmelisin. Oradaki tapnaktan bir rahibe getir ve onun bu vahi adam bir insan gibi eitmesini, su iilen yerde grmesini sala. Rahibenin gzellii onu ekecektir. Ona bir kez sarld m, ovadaki hayvanlar onu bir yabana olarak grecek ve onunla bir araya gelmeyeceklerdir. Bir insan olmak zorunda kalacaktr."

Ava, babasnn szn dinledi. Salam surlu Uruk kentine doru yola kt. Kral, avcnn yksn duyar duymaz vahi adama nasl bir insan gibi davranlacan retmesi iin tapnaktan bir rahibe yollad. gnlk bir yolculuktan sonra avc ve rahibe, avcnn evine ulatlar- Btn gn su iilen yerde oturarak geirdiler. Fakat Enkidu'yu hayvanlarn arasnda gremediler. kinci gn erken vakitte, avc ve arkada su iilen yere geri dnd. Vahi hayvanlarn ve srngen yaratklarn oraya su imek iin gelmelerini izlediler. Sonunda ceylanlar gibi ovada otla beslenmeye, su iilen yere gelip, vahi hayvanlarla birlikte su imeye alm olan gl vahi Enkidu geldi. Avc "ite orada!" diye bard. "Grmen iin seni getirmeme neden olan vahi adam ite o! Seni grr grmez yanna yaklaacaktr. Sakn korkma, nk eminim sana bir zarar vermeyecektir. Seni tanmasna izin ver ve bir insan olmann ne demek olduunu ret ona." Enkidu, kadndan bylenmiti ve onunla alt gn yedi gece geirdi. Domu olduu ovay, babo bir ekilde dolap durduu tepeleri ve arkada olan vahi hayvanlar unuttu. Daha sonra tekrar onlarn arasna katlmak istediinde, onlar Enkidu'nun artk bir insan olduunu hissettiler. Ceylanlar bile ondan korkup katlar. Enkidu hayvanlarn davranlarndaki deime karsnda ylesine armt ki, nce tamamen hareketsiz bir ekilde ylece kalakald. Onlara katlmay denediinde artk bir ceylan kadar hzl koamayacan anlad. Artk o eski vahi adam deildi. Ama kaybettii hza karlk daha fazla anlay ve bilgelik kazanmt. Kadna geri dnd, yanna oturdu ve dikkatlice yzne bakt. II. Blm (Enkidu ve Glgam kavga ederler ve dost olurlar.) Rahibe yle dedi: "Enkidu imdi sana baktmda, gk-tanrlarndan biri gibi akllandn grebiliyorum. Neden hl vahi hayvanlarla birlikte yeil ovada babo bir ekilde dolamak istiyorsun? Bu vahi topraklan obanlara ve avclara brak ve benimle gel. Seni salam surlar olan Uruk kentinde, pazar yerine ve An ile Itar'n kutsal tapnana gtreyim. Uruk'ta gl kral Glgam' greceksin. O, ok byk ve kahramanca iler yapt, ama kent halkm tpk vahi bir boa gibi ynetiyor. Onu da tpk kendini sevdiin gibi seveceksin." Enkidu'nun yrei bir arkada zlemiyle doluydu ve yle dedi: "nerini kabul ediyorum. Ben gl kral Glgam'n halkn vahi bir boa gibi ynettii Uruk kentine gtr. Onunla cesur bir ekilde konuabilir ve ona grete meydan okuyabilirim. 'Ben daha glym. Ben yeilliklerle kapl ovada dodum, gcm olaanstdr' diye barabilirim."

"yleyse gel Enkidu" diye yant verdi kadn. "Vahi tavrlarndan vazgemek ve insanlar arasnda bir insan gibi yaamak iin hazrlanmalsn. Dier insanlarn yediini yemeyi, giydiini giymeyi ve yerde yatmak yerine bir yatakta uyumay renmelisin." Kadn pelerinini omuzlarna yerletirerek Enkidu'nun elinden tuttu ve bir annenin ocuunu gtrd gibi onu obann yaknlardaki kulbesine gtrd. Bir grup oban hemen evrelerine topland ve onlara ekmek ve biralarndan ikram ettiler. Ancak Enkidu, obanlarn kendileri gibi yiyip imesini beklediklerini grnce sadece utanarak onlara bakt ve alk olmad yiyecek ve iecekler karsnda kusacak gibi oldu. Vahi hayvanlardan st emdii ve ekmekle birann yabanc grnleri ve kokusu onu irendirdii iin bir trl bu yiyeceklerin tadna bakamad. Bunun zerine rahibe; "Bu ekmek insanlar iin deerli bir besindir, yemelisin; bu gl ki lkede bir gelenektir, imeli-sin!" dedi. Enkidu rahibenin dne uydu ve ekmei yiyip ikiyi iince mutlu oldu. Sonra salarn kesti, gvdesini yalad, geleneksel nsan kyafetlerini giydi. Gerekten bir insan olmutu ve gen bir soylu gibi grnyordu. "Uruk'a gitmeden nce" dedi, "geceleri obanlarn huzur iinde olmalar iin, silahm kurt ve aslanlar ldrmek iin kullanacam." Enkidu obanlarn yaamn kolaylatrmak iin yapmas gerekeni yaptktan sonra, rahibe ile birlikte gnlk yolculuklarna baladlar. Kadn ona "Uruk kentini seveceksin, insanlar sanki her gn bayramm gibi festival kyafetleri giyerler. Gen erkekler gl ve atletik, gen kadnlar gzel kokular iinde ve ok ekicidirler." "Sana Glgam' gsteririm" diye devam etti; "geri sen de onu grnce tanyabilirsin. O da senin gibi, yaamay ok sever. nsanl k saar ve batan aa tm grn onun gcn ortaya koyar. Her gn ve her gece ok hareketli bir yaam srd iin senden ok daha gldr. Dinleniyorsa bile bundan kimsenin haberi olmaz." "Enkidu, kibrine engel olmalsn" diye uyard rahibe: "Glgam'a kar haddini bil. Gne tanrs ama onu sever. Gkteki tanrlar yneten Anu ve Enlil, akl tanrs Ea onu ok akll yapmlardr. Kente gelmeden nce bile Glgam, seni ryalarnda grecei iin geleceinden haberi olacak ve bekleyecektir." Bu arada Glgam, sevgili bilge annesi tanra Ninsun'un yanna gitmi, ona anlamn aklamas iin ryalarn anlatyordu. "Anne" diye balad, "geen gece ryamda ok gzel bir akamda soylular arasnda yrdm grdm. Gklerdeki yldzlar zerimde parldarken, tpk Anu'nun eklinde bir yldz gkten kayd- Tam ayamn dibine den bu yldz gibi*varlk yolumu kapatt." "Onu kaldrmay denediimde" diye devam etti Glgam, "ok ar olduunu grdm. Onu itmeyi denedim. Fakat yerinden oynatamadm. Bu yldza benzer canl, kentimizin tam ortasnda, yenilmez bir ekilde ayakta duruyordu. Uruk halk evlerinden frladlar, onun evresinde toplandlar. Bu arada arka-

dalarm ve soylular onun ayaklarn ptler. Bu yldza benzer canlya ok ardm, ama sevmitim. Tama kaym alnma koydum ve arkadalarmn da yardmyla onu srtmda kaldrmay ve sana getirmeyi baardm. Buna karlk onu senin ayaklarna serdiimde sen onu benimle savatrdn." Ninsun yant verdi: "Tpk Anu'ya benzeyen, aniden nne inen, kaldrmay ve itmeyi baaramadn, sevdiin, ayaklarma getirdiin ve seninle savatrdm bu gksel yldz, aslnda tpk senin gibi Enkidu adnda bir insan. Yeilliklerle dolu bir ovada dodu ve onu vahi yaratklar yetitirdi. Enkidu Uruk'a gelince onunla grecek ve ona sarlacaksn, sonra soylular onun ayan pecekler. En sonunda onu bana getireceksin." "Enkidu senin en sevgili arkadan olaca iin kalbin neeyle dolacak" diye devam etti Glgamn annesi. "Gklerin tanrs Anu'nun gcnde ve lkenin en gt erkeidir. O, gerektii zaman arkadana yardm edecek bir dosttur. Ryanda onu sevmi olman, onun her zaman senin en sevgili arkadan olaca anlamna geliyor. te ryann anlam budur." Sonra Glgam unlar syledi: "Anne tekrar yattmda bir baka rya grdm. Bu kez salam surlu kentimiz Uruk'un ortasnda garip ekilli bir balta duruyordu ve btn insanlar onun evresinde toplanmlard. Onu grr grmez sevdim, bu yzden onu yerden aldm ve sana getirdim- Ama onu senin ayaklarnn dibine koyduumda, sen onu benimle savatrdn." Bilge annesi yle yant verdi: "kinci ryan da ilkiyle ayn anlam tayor. Balta, gklerin Anu'sunun gcne sahip kahraman Enkidu'yu simgeliyor. Uruk'a geldii zaman senin arkadan ve en sevgili dostun olacak." Bunun zerine Glgam, "yle anlalyor ki, Enlil'in emriyle bana sevgili bir arkada ve danman geliyor; buna karlk ben de onun sevgili arkada ve danman olacam" dedi. Enkidu ve rahibe, kente iyice yaklamken yanlarna onlarla konumak istermi gibi grnen yabanc bir adam yaklat. "Ltfen o adam bana getir" dedi Enkidu kadna, "adn renmek ve neden geldiini bilmek istiyorum." Yabanc, Enkidu'ya unlar syledi: "Kralmz Glgam kendini hibir ekilde kstlamakszn yayor. Bakalarnn haklarn ve lkemizin geleneklerini dnmeden, can ne isterse yapabilme hakkna sahip olduunu dnyor. Gkteki tanrlar meclisi, Uruk kral olarak ona, bir gelinin evlendii ilk gece onunla yatmas hakkm verdiler. Ancak Glgam bu ncelii ktye kulland ve geniletti. Bu yzden kentimizin insanlar ondan korkuyor ve ona kzyorlar." Enkidu bunu duyunca yz kzgnlktan bembeyaz oldu. Kendi kendine "Uruk halkm vahi bir boa gibi yneten bu kral grdm zaman, ona olmas gereken yerini ve dier insanlarn haklarna ve isteklerine kar sayg gstermeyi reteceim" dedi.

Az sonra Enkidu, hemen arkasndan gelen kadnla birlikte gl duvarl Uruk kentine girdi. Pazar yerinde dururken, Uruk halk derhal bu kahraman grnl yabancnn evresinde topland ve yolunu kesti. "Neden bu adam tpk kralmza benziyor!" diye bardlar. "Bakn yapsna, nasl da onunki gibi! Onun kadar uzun deil, ama kemikleri daha gl grnyor. Vahi yaratklarn st ona olaanst g vermi. Kesinlikle lkemizdeki en gl adam! imdi Uruk'ta silah yarmasndaki silahlarn sesleri yanklanacak!" Soylular neelendiler, "Kentimizde byk kralmzn dengi tanrsal bir kahraman ortaya kt! Tanrsal Glgam imdi dengine rastlad" dediler. O gece Glgam, Anu ve tar tapnana doru yrrken, iki byk insan kentteki pazar yerinde karlatlar. Kral tapnaa doru yaklarken Enkidu geitin ortasnda durdu. Gcn toplad ve Glgamn kapdan gemesine engel olmak iin ayan darya kartt. arm ve kzm bir halde Glgam, bu kstah yabancyla gremeye balad. ki dev uzun bir sre, iki boa gibi dvtler. Kap ereve paraladlar ve duvar sarstlar. Sonunda Glgam dizini topraa koydu ve Enkidu'dan baka tarafa dnd. Bu kstah yabancnn muhtemelen ryalarndaki Enkidu olduunu fark edince, aniden fkesi kayboldu. Glgam Enkidu'da gerekten kendisinin edeerini bulmutu ve ryalar doru kyordu. Glgamn baka tarafa yneldiini grnce, Enkidu byk bir saygyla "Enlil'in kral yapt Glgam, selam sana! Annen tanra Ninsun, ok byk bir oul dourmu. Ynettiin insanlardan ok stnsn!" Sonra iki adam kucaklatlar ve ok yakn iki arkada oldular. III. Blm (Glgam ve Enkidu sedir ormanna yolculuk etmek ve kt yrekli Humbaba ile karlamak iin hazrlandlar.) Enkidu'nun yrei mutsuz olduu iin, bir gn gzleri yala doldu. Arkadann ac ac i ektiini duyan Glgam, ona "Enkidu, dostum neden gzlerin yala doluyor ve neden bylesine acyla i ekiyorsun" diye sordu. Enkidu yant verdi: "Kaybolan gcm iin alyorum. Otlak arazide hayvanlarn arasnda yaarken, ok hzl ve glydm. Burada, salam surlu Uruk kentinde kollarm ie yaramaz ekilde iki yanmda sarkyor. Hareketsizlik beni gsz yapt." "Kalbindeki szy nasl yiletireceimi biliyorum" dedi Glgam. "Canllar lkesindeki Lbnan Sedir Ormanlar'nda, gk tanrlarnn evi olan Sedir Da'nn eteklerinde korkun dev Humbaba yaar. Benimle onu ldrmeye gel, lkedeki btn eytanlar kovmu olalm."

"Sylediklerinde ciddi olamazsn" diye yant verdi Enkidu. "Bylesine cesurca konuabiliyorsun, nk Humbaba'y hi grmedin. Ben de onu hi grmemitim, ama vahi hayvanlardan Sedir ormann ve onu koruyan kt devi rendim." "Orman, 30.000 milkarelik bir alan zerinde uzanyor" diye aklad Enkidu. "Yayld alan yle byk ki bir insan oraya girebilir, ama bir daha asla k yolunu bulamaz. Hum baba'ya gelince, bu canavar deve kar savama dncesi de kalbimi dehetle dolduruyor. Gksel tanrlarn yneticisi Eniri, onu gzc olarak tayin etti. Sedir Ormanlar'n, girmeye cesaret edenlere dehet saarak koruyor. Yz bir aslannki kadar rktc. Korkun kkremesi, ormann iinde, tufanda kabaran bir nehir gibi yanklanyor. Dileri bir ejderhannkilere benzer ve azndan alevler fkrr. Her soluk aldnda yolunun zerindeki btn kamlar ve aalar yakp yok eder. Yenebilen hibir ey bu canavar tarafndan yenip yutulmaktan kurtulamaz. Neden senden daha gl bir yarata kar kendini ortaya atmay seiyorsun?" "Er ge leceimi ve bunun benim kaderim olduunu biliyorum" diye aklad Glgam. "Yaamm sona ermeden ad brakmay istiyorum. Bunun iin Sedir Da'na kmak istiyorum. Gemiin byk adlar anldnda benim admn da onlarn arasnda olmasn isterim. Gksel tanrlarn adlarn da bizimle birlikte tayacam ki onlar da anmsansnlar." Enkidu "Sedir Ormanlar'na giremeyiz" diye yineledi-"Humbaba dinlenmeksizin orman gzlyor. Vahi srlar 200 mil teden duyabilir o." Glgam karlk verdi: "Dostum, kim gklere ulaabilir? Ik saan amala birlikte, yalnzca tanrlar sonsuza dek yaarlar. nsanlarn gnleri sayldr ve ulatklar eyler ne olursa olsun rzgr gibidir! Tm insanlar gibi senin kaderinde de lecein yazlysa neden lmden korkuyorsun? Kahraman gcne ne oldu? Sabrla ve sessizce oturup lecein gn beklemektense n kazanmak iin elinden geleni yapman daha iyi deil mi? n ve onur sen ldkten sonra bile adn yaatacaktr." "Eer Humbaba ile savamaktan hl korkuyorsan" diye devam etti, "brak, sen beni daha yrekli olmam iin cesaretlendirirken, ben nden yryeyim. Baarsz olsam bile kalc bir ad brakm olurum. nsanlar benim iin, Glgam acmasz dev Humbaba ile savarken ld diyecekler." Enkidu yant verdi: "Senin arkanda yrmeyeceim dostum. Sen canllar lkesine doru seyahat ederken, ben salam surlu Uruk kentinde kalacam, gnencini annene bildireceim-Bilge tanra Ninsun, btn insanlara nn ilan etsin! ok yaknda gerekleecek lmn annene haber vereceim. Bilge tanra Ninsun, kayp ocuu iin yas tutarken ac gzyalar dksn." "Ben lm semiyorum" diye devam etti Enkidu. "Ateler iinde yok olmak istemiyorum. U katl kefen iin hazr deilim. Frat nehrine seyahat etmeye hazr deilim." Glgam yle dedi: "Korkun kalbimi zntyle dolduruyor. Humbaba'y ellerimle ldreceim, Sedir aalarn keseceim ve gzel kokulu kerestelerini salam surlu Uruk kentine getireceim. Bylece kalc hr ad kazanacam. Demirciye bizim iin yeni silahlar dkmesini emredeceim; aalar kesip devirmek iin baltalar ve ekil vermek iin baklar ve Humbaba'ya kar kullanmak iin olaanst kllar... Ad

lkemizde dehet saan bu devi grmek istiyorum. Onu Sedir Ormanlar'nda yeneceim. O zaman btn insanlar Uruk kralnn ne denli gl olduunu reneceklerdir." Enkidu yant verdi: "Ey Glgam, eer byle bir maceraya girmeyi kafana koyduysan ve Canllar lkesine girmeye karar verdiysen, istemeye istemeye sana elik edeceim. Ancak k an ama'a sylemelisin. Sedir Ormanlar'ndan o sorumlu ve mutlaka onun yardmna ihtiyacn olacak." Bylece Glgam biri beyaz, dieri kahverengi iki olak seti ve dualarla ama'a sundu: "Ey gksel ama, Canllar lkesindeki Lbnan Sedir Ormanlar'na girmek istiyorum ve bana yardmc olman diliyorum." "Glgam, gcnn ok byk olduunu biliyorum" diye karlk verdi klar saan ama. "Sen gerekten byk bir savasn. Ama niin byle bir maceraya giriiyorsun? Neden Canllar lkesi seni bu kadar ilgilendiriyor?" Glgam gzyalar iinde yant verdi: "Ey k saan ama, ltfen szlerimi dinle. Biz insanlar gksel tanrlar kadar kutsanm deiliz, nk sonsuza dek yaayamyoruz. Her gn kentim Uruk'ta insanlar lyor! Kentimin gl duvarlarndan baktm zaman Frat Nehrinin onlarn l gvdelerini tadn gryorum." "Bir kral da olsam, er ya da ge ben de bu kaderle yzleeceim, bu son yolculuu yapmak zorunda kalacam. lm insan kalbini acyla doldurur. Ne kadar uzun olursa olsun bir lml gklere ulaamaz. Ne kadar geni olursa olsun bir lml tm dnyaya yaylamaz." Szlerini yle tamamlad Glgam: "Ancak yaamm sona ermeden nce bir ad brakmak istiyorum. Canllar lkesine girmek ve Sedir Da'na trmanmak istiyorum. Gelecek kuaklar gemiin nl adlarn andklarnda, o adlarn arasnda benimkinin de olmasn istiyorum. Gksel tanrlarn adlarm da yanmda getireceim ki sizin adlarnz da anmsansn." ama, Glgamn szlerini duydu ve gzyalarn kutsal bir kurban olarak kabul etti. Ik saan tanr, Glgamn insan kaderi yznden ona acd. Glgam'a "Humbaba'ya kar senin balan olacam; diliyle zehirleyen ylan, ateiyle kavuran ejderhay, lkeyi mahveden tufan ve yenilmez yldrmlar, dadaki maaralara hapsedeceim. Maceran boyunca sana dert karamayacaklar." Glgam ama'n szlerini duyunca kalbi mutlulukla doldu. Uruk'un leri gelenlerini toplantya ard ve onlara plann anlatt. Cokusu onlar ikna edememiti. Krallarna, "Gen ruhun kalbini dolduruyor Glgam, ancak o ruh yaptn eye kar seni krletirmi. dmz dinle, Sedir Orman'nn 30.000 milkarelik bir alana yayldn duyduk. nsanlar arasnda hangisi oraya girecek kadar yiittir? Duyuyoruz ki Humbaba kendisinden korkulacak bir yaratkm. Hangi insan onun silahlarna kar koyabilir? Canavar tpk tufanda kabaran bir nehir gibi kkryor ve ateten nefesi lm getiriyor" dediler.

"Neden byle bir dmanla karlamak istiyorsun?" diye sordular. "Daha eitsiz bir mcadele seemezdin! Ama eer seni kararn deitirmeye ikna edemezsek o zaman hayr dualarmzla git. Tanrn ama seni korusun ve seni salam surlu Uruk'a sa salim geri getirsin!" Glgam k saan ama'n nnde diz kt. Ellerini dua etmek iin kaldrd ve yle dedi: "Gksel ama, ben yola kyorum. Ruhumu koru. Beni koru ve Uruk'a gvenli bir ekilde dnmemi sala. Daha nce hi grmediim bir yere gidiyorum. Kalbimde neeyle yrmek istiyorum." Glgam sonra baz yurttalarn askere ald. "Ailesinden sorumlu olanlar evde kalsn" diye emretti. "Annesinden sorumlu olan onunla kalsn! Ama eer yalnz bir erkekseniz ve kahramanlk maceralarnn en bynde bana katlmak isterseniz, iinizden elli kiiyi, Humbaba'nn Sedir Orman'n koruduu Canllar lkesine doru benimle gelmeye davet ediyorum. Orada canavar ldreceiz ve btn ktlkleri lkeden kovacaz-" Uruk erkekleri Glgam'a itaat ettiler. Ailelerine bakanlar arkada kalrken elli gen, byk macerada Glgam'a elik etmek iin hazrland. Glgam, metal dkmclerine btn arkadalar iin baltalar ve kllar yannda, "kahramanln gc" adn verdii olaanst byk bronz baltay dkmelerini emretti. Sonra uaklarna daha baka silahlar ve aletler yapmak iin elma, imir ve st aalarndan kereste kesmelerini emretti. Btn maceraclar uygun ekilde donannca Glgamn uaklar ona silahlarn getirdiler. Yayn, oklarla dolu sandn, birtakm kesici ve ekillendirici aletleri verdiler ve baltas "kahramanln kudreti"ni ve klcn kemerine yerletirdiler. Grup yola kmak iin hazr olduunda insanlar bardlar: "Kentimize esenlikle dnn!'' Daha sonra bykler Glgam'a son tlerini verdiler. "Glgam, sakn kendi gcne ok fazla gvenme. Sedir Orman'na giden yolu bildii ve savata deneyimli olduu iin Enkidu'nun nden gitmesine izin ver. Ormanda ve da geitlerinde Enkidu'nun nden yrmesini sala, nde giden insan arkasndan gelen arkadalarn korur, kendini ve sizi korumas iin brak gzleri her eyi aka grsn." "Gece dinlenmeden.nce bir kuyu kazn ki kaplarnzdaki su her zaman taze kalsn. Ik saan ama'a .souk -su sunmay ve baban Lugalbanda'y onurlandrmay asla unutmayn. Hum-baba'y ldrdkten sonra tanrlarn istedii gibi ayaklarn ykamay da unutmamalsn." Bykler szlerini "Tanrn seninle olsun Glgam" diye tamamladlar. "ama dualarnza kulak versin. Tkanm patikalar, kapanm yollar ve korkun dalar ayaklarnzn nne sersin. Gece, korkacanz hibir ey getirmesin. Baban seninle olsun ve seni korusun. Yaa ve dileklerine kavu." Sonra meclisteki bykler. "Meclis olarak biz kralmz sana emanet ediyoruz. Arkadan koru ve onu gvenlik iinde bize geri getir" diyerek Enkidu'ya seslendiler. Yal soylular meclisinin hayr dualarn aldktan sonra Glgam, Enkidu'ya "nce ama'n rahibesi annemi grmeye gidelim. ok geni bir bilgisi ve mthi bir akl olan byk kralie Ninsun, bizi mutlaka kutsayarak gnderecektir" dedi.

[ki arkada el ele Ninsun'un odasna girdiler. Glgam yle dedi: "Anne beni Sedir Orman'na doru garip bir yola srkleyecek ve Humbaba'nn evine gtrecek byk bir yolculua kmaya karar verdim, btn ktlkleri lkeden kovmak amacyla Humbaba'y ldrmeye alacam. Sonucu kesin olmayan bir savala karlaacam. Hareket etmemden geri dnmeme kadar geen her gn benim adma ama'a dua et, nk o da ktlklerden nefret eder." Ninsun tren kyafetini giydi, gsne bir ss yerletirdi ve bana katl tacn takt. Merdiven basamaklarndan sarayn tepesine kadar kt, atnn zerinde durdu ve k saan ama'a gzel kokular sundu. Ninsun ellerini gne tanrsna kaldrarak bard. "Bana neden Glgam gibi bir oul verdin? Neden bu denli huzursuz bir kalp verdin? Ona bylesine garip bir yolculuk yaptrarak eline ne geecek? Neden Sedir Orman'nda Humbaba ile karlamas gerekiyor?" Daha sonra Ninsun dua etti: "Ey ama, gidiinden dnne kadar geen her gn olumu koruman rica ediyorum. Ve her gnn sonunda sen dinlenmeye giderken olumu gecenin gzclerine emanet et. Sen de ktlklerden nefret edersin; lkeden btn ktlkleri defetmesi iin gl Humbaba'y ldrrken, onu Sedir Orman'nda koru." Daha sonra Ninsun her taraf ttsye bodu ve Enkidu'ya seslendi: "Glgam gibi benini ocuum deilsin gl Enkidu, fakat seni imdi resmen evlat ediniyorum. Hayr dualarmla git ve Uruk'a gvenli bir ekilde dn." IV. Blm (Glgam ve Enkidu, Sedir Orman'na ularlar ve Humbaba'y 'ldrrler.) Sonra Enkidu Glgam'a, "Yola delim. Beni takip et ve kalbinde korku olmasn. Ben Humbaba'nn dolat yerleri ve nerede yaadn biliyorum" dedi. Glgam, Enkidu ve gen adamlar normalde alt haftada alnacak bir mesafeyi yalnzca gnde yrdler. 60 mil sonra yemek iin durdular. 90 mil daha yolculuk ettikten sonra geceyi geirmeye hazrlandlar. Sonra k saan ama'n nnde bir kuyu kazdlar. Her gn 150 mil yrdler ve yedi da getiler. Nihayet Humbaba'nn bekisi tarafndan korunan Sedir Orman'nn giriine vardlar ve bekiyi ldrdler. Glgam orada derin bir uykuya dald. Enkidu kral drtt, fakat kral uyanmad. Glgam'a seslendi, fakat yant alamad. "Ey Glgam" diye yalvard, "daha ne kadar burada uyuyacaksn? Bize elik eden Uruk'un genleri Sedir Da'nn eteinde seni bekliyorlar." En sonunda Glgam Enkidu'nun szlerini duydu ve hemen ayaa kalkt. Topran zerinde byk bir boa gibi durdu, azn yere koydu ve topra emdi. Sonra dimdik durdu ve sanki kaftann giyiyormu

gibi kahramanlk szleriyle donand." Bana yaam veren babam Lugalbanda ve beni douran annem Ninsun'un yaamlar adna" diye yemin etti, "Canllar lkesindeki Sedir Orman'na girene ve insan da olsa tanr da olsa Humbaba ile savaana kadar salam surlu Uruk kentine dnmeyeceim. Bana yaam veren babam Lugalbanda ve beni douran annem Ninsun'un yaamlar zerine bu onuru kazanaym ve bana bakan herkes yaptklarm aknlkla grsn!" "Genleri aralm ve acele edelim Enkidu" diye devam etti Glgam. "Ulaamayacamz kadar uzaa gitmeden Humbaba'y bulmamz gerek." Enkidu yant verdi, "Aman, Sedir Ormannn iine fazla girmeyelim! Bu kapy atmda ellerim halsizleti. Seni veya kendimi koruyacak gcm yok artk!" "Korkma Enkidu" diye arkadana gven verdi Glgam; "Sen nasl savaacan biliyorsun ve sava deneyimin var. Eer kaftanma bir dokunursan lmden korkmayacaksn, ellerin ve kollarn eski gcn tekrar kazanacak." "imdi gel" diye emretti Glgam, "ilerleyelim ve bu serveni birlikte yaayalm. Yrekli ol! Humbaba ile kar karya geldiimizde korkarsak, korkumuzu yeneceiz. Dehete kapl-sak bile dehetimizi yeneceiz, nde giden kii kendisini ve arkadan korur. Bu srada lse bile kendisi iin lmsz bir ad brakm olur. Korkak kimse kendisiyle bark deildir ve arkasnda ona iyi bir ad verecek hibir ey brakmaz." Kendilerini yeil Dagda buldular. Hi konumadan sessizce durdular ve evrelerine baktlar. Sedir Orman'nn giriinde sedir aalarnn heybetli yksekliklerini fark ettiler. Humbaba'nn yrd yolun dz ve ak olduunu grdler. Gksel tanrlarn yurdu olan Sedir Da'n seyrettiler. Dan yamac gsterili, glgeli bir sedir aac rtsyle kaplanmt. O gece, Glgam Enkidu'yu gece yans uyandrd ve yle dedi: "Garip bir d grdm Enkidu. Bir da paraland ve zerime dt. Sonra gzel grnl bir adam grnd. Beni dan altndan ekip kard. mek iin su verdi ve sonra da ayaa kalkmama yardm etti." Enkidu "Dn ok gzel Glgam. Humbaba senin zerine den dadr. Onu yakalayacaz. ldrp vcudunu ortaya atacaz" diye yant verdi. Ertesi gn Sedir Orman'nda 60 mil yrdkten sonra yemek iin durdular. 90 mil sonra, geceyi geirmek zere hazrlandlar. Sonra ama'n nnde kuyu kazdlar. Glgam gzel bir yemek sunarak daa yaklat ve "da, bana bir rya ver" dedi. Glgam, ba dizlerinin stnde uykuya dald. Gecenin ortasnda yine birdenbire uyand. "Enkidu, arkadam" dedi, "korkun bir rya grdm! O kadar rahatsz ediciydi ki bu, kesinlikle iyiye iaret deil! Ovalarda yaayan vahi bir boa yakaladm grdm. Onu yakaladm zaman, boa o kadar ok rpnd ki kaldrd toz g karartt. Derken boa beni yakalad ve gcm ylesine kesti ki, nnden kamak zorunda kaldm. Fakat onun eline dtmde boa bana yemek iin a, su tulumundan imek iin su verdi!"

Enkidu yantlad: "Ryandaki vahi boa dostum, gerekte gksel ama'tr. Onun yardmna ihtiyacmz olduu zaman elimizden tutacaktr. Su tulumundan su imene izin veren odur. O seni koruyor ve sana onur getirecek. Dnde, gksel ama, biz ldkten sonra anmsanacak bir ii tamamlamamz iin bizi cesaretlendiriyor. Bu hi kukusuz, korkun dev Humbaba'y ldrmek olmal." Glgam Enkidu'ya sordu, "Humbaba'ya yaklatmz zaman onun uaklarn ne yapacaz?" Enkidu yant verdi: "Dostum, ilk nce anne kuu ele geir, nk anneleri olmadan yavrular nereye gidebilir? Bu yzden nce Humbaba'y ldrelim. Uaklarn daha sonra bulup ldrrz, nk civcivler gibi lgnca ayrlara dalacaklardr." Glgam arkadann dn dinledi. Humbaba'nn dikkatini ekmek iin baltasn kaldrd ve sedirlerden birini kesti. Humbaba'nn sedir evinden iki milden fazla uzakta olmalarna ramen dev, grlty duydu ve lgna dnd. Evinden kt ve lm saan gzlerini, iki arkadan zerine dikti. Ban uyarrcasna sallad ve kkredi: "Kim var orada? Dalarmda byyen deerli aalarma kim zarar veriyor? Sedirlerimden birini kim kesti?" Humbaba'nn kkremesiyle Glgam birdenbire korkuyla titremeye balad. Enkidu onun yreindeki deheti grd ve "Arkadam, Uruk halkna sylediklerini anmsa! Bu yolculuu neden yaptmz anmsa! imdi kalbine cesaret ver ve bu korkun devi ldrmeye hazrlan!" dedi. Glgam cesaretini toplad ve Humbaba'ya seslendi, "Sedirini ben, Uruk Kral Glgam kestim. Bana yaam veren babam Lugalbanda ve beni douran annem Ninsun'un yaamlar adna Canllar lkesindeki Sedir Orman'na seninle lmne savaarak tm ktlkleri lkeden uzaklatrmaya geldim!" Derken yce gklerdeki ama, aaya Glgam ve Enkidu' ya seslendi: "Humbaba'ya yaklan ve korkmayn. Sadece, onun evine girmesine izin vermeyin." Sonra ama gl rzgrlar Humbaba'ya doru savurdu. Sekiz rzgr, vahi deve doru iddetle esti ve onu her yandan yle bir sardlar ki hibir tarafa gidemiyordu; byk rzgr, kuzey rzgr, gney rzgr, kasrga, frtna, souk rzgr, iddetli rzgr ve scak rzgr. Bu arada Glgam, Enkidu ve genler sedirleri kesmeye, balan budamaya, bunlar balayp dan eteine ymaya baladlar. Glgam yedinci sediri kestii zaman kendini Humbaba ile yz yze buldu. Glgam korkun devi evinin duvarna doru itti ve sanki yanana bir pck konduruyormuasna yzne tokat att. Humbaba yalvarrken dileri korkuyla arpt, "Gksel ama, yardm et bana! Ne bana yaam veren annemi ne de beni yetitiren babam biliyorum. Bu dnyada annem de babam da sensin!" "Glgam!" diye yalvard Humbaba, "gklerdeki yaam, yeryzndeki yaam ve cehennemdeki ller zerine yemin ederim ki kendimi sana adayacam ve klen olacam. Agalarm kesmene ve hatta onlarla ev yapmana izin vereceim."

Glgam Humbaba'nn yakarlarn dinlerken, ona acmaya balad. Kral, Enkidu'ya, "Tutsak kuun kafesten kamasna izin vermemeli miyim? Tutuklu adamn annesine dnmesine izin vermemeli miyim?" dedi. Enkidu Glgam'a, "Humbaba'nn yakarlarn dinleme! Onu serbest brakman iin seni ikna etmesine izin verme. O ok zeki ve tehlikeli bir dmandr. Canl braklmamaldr! eytani canavar lm, en byk insan bile eer doru karar veremezse bir rpda yok edebilir. Seni temin ederim ki eer yakalanan kuun kafesten kamasna, tutsak adamn annesine dnmesine izin verirsen, kesinlikle Uruk'a ve sana yaam veren annene geri dnemezsin." "Enkidu" diye yaknd Humbaba, "Sen sadece bir uaksn, ama benim hakkmda kt szler sylyorsun!" Fakat Glgam Enkidu'nun bilgece dn dinledi. Baltas "kahramanlk kudretini" ald ve klcn kuandan kard. Sonra Humbaba'nn boynuna vurdu. Enkidu da canavar devin boynuna vurdu. nc vurula Humbaba yere dt ve Enkidu ban kesti. 6 millik bir alandaki sedirler Humbaba'nn bedeninin yere derken kard sesle yankland. Glgam ve Enkidu, Lbnan'n Sedir Orman bekisini gerekten ldrdklerine inanamyorlard. Glgam, daha sonra Humbaba'nn sedir aalarn keserek ormann iine doru yoluna devam etti. Salam surlu Uruk' un genleri aalar kestiler ve kente gtrmek iin baladlar. V. Blm {Glgam, ak ve bereket tanrs tar ile evlenmeyi reddeder. tar cennetin vahi boasn Uruk'a gndererek intikam alr. Glgam ve Enkidu boay ldrrler. Enkidu tar'a hakaret eder ve sonra hastalanarak lr.) Glgam salam surlu Uruk'a dnnce silahlarn temizledi ve parlatt. Kirli salarnn rgsn at, ykad ve serbeste omuzlarna brakt. Kirli elbiselerini deitirdi. En son, pskll kraliyet pelerinini srtna ald, bir kuakla belinden balad ve tacn giydi. Tanra tar, Glgam' kraliyet elbiselerine brnm grnce onun soylu gzelliine hayran oldu ve ona "Gel, evlen benimle Glgam! Sen benim kocam, ben de senin karn olaym" dedi. tar ekledi, "Senin iin altn tekerlekleri ve pirin boynuzlaryla mcevher ve altndan yaplma bir araba hazrlayacam. Frtna cinleri senin gl atlarn olacak ve araban ekecekler. Evimize girdiinde sedir aacnn gzel kokusu seni selamlayacak, krallar, prensler ve soylular hepsi nnde eilecekler, ayaklarn pecekler ve sana armaan olarak ovalarn ve tepelerin meyvelerini getirecekler. Dalar ve ovalar bile sana hara verecek. Keilerin z, koyunlarn ikiz verecek. Taylarn katr gcne sahip olacak. Araban eken atlar, nl yarlar olacak. Senin sabann eken kzn bir benzeri olmayacak."

"Seninle neden evleneyim" diye sordu Glgam. "Sevdiin herkese ktlk ettin! Dinle, nk sevgililerini saymaktan ok mutlu olacam. Genliinde Tammuz'u sevdin, ama onu terk ettin ve yllarca gzya dkmesine neden oldun, benekli oban kuunu vurdun ve kanadn krdn. imdi o yllardr meyve bahelerinde "kanadm! kanadm!" diye alar. Sonra savata nl olan bir aygn sevdin. Onu ilk nce 21 mil drtnala koturarak kamlayp mahmuzladn, sonra da onu amurlu su meye zorlayarak lmesine neden oldun! Annesi hl onun iin gzya dkyor." Glgam devam etti: "Sonra ayaklarna ynla yiyecek seren oban sevdin ve o her gn seni memnun etmek iin en iyi keisini ldrd. Sense onun akn, ona vurarak ve onu bir kurda evirerek dllendirdin. Kendi obanlarn onu srlerinden uzaklatrd ve kpekleri bacaklarn srd. Daha sonra babann hurma bahesinin bahvann sevdin. Her gn masana kfelerce olgun hurma getirdi. Sen onu bir kstebee evirdin ve topraa yle bir gmdn ki, ne yukar ne de aa hareket edebiliyor. Eer beni sevmene zin verirsem, bana da en az dier sevgililerine davrandn kadar kt davranacaksn!" Glgam, "Sen soukta dar kan bir tepsi kzgn kor gibisin. Sen bir frtnann patlamalarn nleyemeyen arka kap gibisin. Sen iindeki kral ezen bir saray gibisin. Sen ba rtmeyen bir balk gibisin. Sen stndeki rty silkip atan bir fil gibisin. Sen elini sreni siyaha boyayan zift gibisin. Sen tayan slatan bir su tulumu gibisin. Sen ta duvardan den bir kire ta gibisin. Sen giyenin ayan artan bir ayakkab gibisin" diye devam etti. Onu dinlerken tar _>iin i denmeye balad. Gklere gitti ve alayarak babas Anu'ya yaknd. "Baba" diye balad. "Glgam bana byk hakaretler etti! Kt hareketlerimin hepsini yzme vurdu." Anu, "Eminim ki sen balattn ve Glgamn senin utan dolu ilerini anlatmasna neden oldun" diye yantlad. tar babasnn eletirisinden korkmadan yalvard, "Baba, ltfen bana Gklerin boasn ver ve brak onu Glgam' ldrmek in kullanaym. Eer reddedersen, srgleri kracam ve ller diyarnn kaplarn para para ederek onlar akta brakacam, lleri yeryzne karacam, canllarn arasnda beslenip onlardan sayca stn olacaklar." Anu yant verdi: "Eer sana gklerin boasn verirsem Uruk lkesinde yedi yl sren ktlk olacak. O kurak yllar boyunca halkn besleyecek yeterli tohumu toplayp depoladn m? Tm hayvanlar iin yeterli ot yetitirdin mi?" tar "Evet baba, insanlar iin tohum topladm ve hayvanlara yedi yl yetecek yem saladm" dedi. Bunun zerine Anu tar'a gklerin boasn verdi ve tanra, boay salam surlu Uruk kentine srd. Boa kkreyince yerde bir hendek ald ve Uruk'un iki yz genci bunun iine dp ldler. Bir sonraki grlemesiyle yerde baka bir hendek daha ald ve Uruk'un iki yz genci daha bunun iine dp ldler. nc kkremesiyle boa Enkidu'nun zerine atlad.

Enkidu yukar srad ve gklerin boasn boynuzlarndan yakalad. Boann az kprd ve kpklerini Enkidu'nun yzne savurdu. Sonra Enkidu'ya kuyruunun pskll ucuyla vurdu. Enkidu skca tuttu ve Glgam onun yardmna kotu. ki kahraman boa ile savarken Enkidu onu kovalad, kuyruunun kaln tarafna asld. Sonunda Glgam, boynu ve boynuzlar arasna klcn saplayarak onu ldrd. Sonra iki arkada kalbini bedeninden ayrdlar ve bunu ama'a adadlar. Bunun zerine tar, Uruk'un salam surlarna trmanp bard: "Lanet olsun Glgam'a, nk gklerin boasn ldrerek ona hakaret etti!" Enkidu bu szleri duyunca gklerin boasnn sa butunu kopard ve tanrann yzne frlatt. "Seni de boay yakaladm gibi yakalayabilseydim eer" diye bard tar'a, "sana da ona yaptklarm yapardm!" tar tapnak rahibelerini toplad ve gklerin boasnn sa butuna kapanp alad. Bu arada Glgam silah yapanlar, el sanatkr esnaf bir araya getirerek boann ilerine yarayacak ta-raflarn alabileceklerini syledi. Glgam kendisine deerli boynuzlar ald ve yatak odasna ast. Sonra l babas Lugal-banda'ya sunmak in ya yapt. Sonra iki arkada Frat Nehri'nde ellerini ykadlar. Beraberce Uruk'un pazar yerinde dolatlar. nsanlar onlar seyretmek iin toplandlar ve arkclar vg arklar sylediler. Glgam "Kahramanlarn en iyisi kimdir? Kim insanlar arasnda en soylu kiidir?" diye sordu. Halk yle yant verdi: "Glgam kahramanlarn en iyisidir! Glgam insanlarn en soylusudur." O akam Glgam sarayda gklerin boasna kar kazandklar zaferi kutlamak iin byk bir tren dzenledi. Geceleyin Enkidu bir d grd. Glgam' uyandrarak yle dedi: "Dostum, ryam dinle. Byk tanrlar Anu ve Enlil, akll Ea ve k saan ama birbirlerine dantlar. Anu Enlil'e: "Glgam ve Enkidu Humbaba ve gklerin boasn ldrdkleri iin, sedir aalarn dadan gtren kii lmeli!" dedi. Enlil yantlad: "Glgam lmeyecek ama Enkidu lmeli." Enkidu'nun grd rya onu korkudan hasta etti. Gn balarken ban kaldrd ve k saan ama'n huzurunda alad. Glgam da gzyalar iinde yle dedi: "Ey sevgili kardeim, neden tanrlar beni brakp da seni cezalandryorlar? llerin ruhlarnn kapsna oturup da seni bir daha gremeyecek miyim sevgili kardeim?" Enkidu yaamnn, kendisini lm noktasna getiren olaylarn lanetledi. Gzlerini kaldrarak yle dedi: "Ey ellerimi yaralayan Sedir Orman'nn kaps! Senin ho kokulu, gzel byk sedirine hayran oldum! lkede senin tahtann stne yoktur. Eminim ki usta bir sanatkr yapm seni. Ama ey kap, eer senin gzelliinin lm getireceini bilmi olsaydm, baltamla saldrp seni yok ederdim." "Ey ama" diye devam etti Enkidu, "Senden avcnn saln ve gcn yok etmeni istiyorum. Onun yaam seni honut etmesin. Vahi hayvanlar onun tuzaklarndan kurtulup kasnlar. Kalbi mutsuz olsun." Sonra Enkidu yle dedi: "Her eyden ok ve benden sonraki her zaman iin tapnan gen kadn, seni lanetliyorum. Hibir zaman mutlu olabilecein bir evin olmasn. Sonsuza dek sokak tozlarnn iinde

yaamaya mahkm ol! Yatan l olsun. Baka kadnlar, toplandklar yerde seni istemesinler. Tek rahat olacan yer bir duvar glgesi olsun. Dikenler ve kaba brtlen allar ayaklarn paralasn. Yolun p pislii ve alk yanaklarna vursun. Ayyalar, sevdiin ve mutlu olduun her yeri kusmuuyla kirletsin." Ik saan ama bu szleri duyunca gklerden aa seslendi: "Enkidu neden tapnaktaki gen kadn lanetliyorsun? Sana tanrlara layk yiyecekler, krallara layk iecekler verdi. Sana gzel giyecekler giydirdi ve seni en iyi arkadan Glgam'a getirdi." Tanr devam etti: "Ve Glgam sana bir kral gibi davranmad m? Sana stnde uyuyabilecein bir kraliyet yata verdi. Seni solunda, rahat iinde oturttu. Seni onurlandrd ve yeryz prenslerine senin ayaklarn ptrd. Sen ldkten sonra Uruk halknn senin in alamalarn salayacak. Kalplerindeki znt, o zaman her trl sevinci bastracak. Halknn, sen ldkten sonra bile hizmetinde olmalarn salayacak. Sen gidince Glgam salarn uzatacak ve bir aslan postuna sarnarak ayrlarda oradan oraya dolaacak." Enkidu, ama'n szlerini duyunca yrei sakinleti. "Seni lanetlemi olan ben, imdi seni kutsuyorum, tapnaktaki kadn!" dedi. "Krallar, prensler ve soylular seni sevsin, sana mcevher ve altn nasip olsun, sana sayg gstermeyenler cezalandrlsn. Yoksulluk senden uzak olsun. Rahip senin tanrlar arasna girmene izin versin." Hl kendini hasta hisseden Enkidu yalnz bana yatt. Ertesi sabah Glgam'a yle dedi: "Dostum geen gece baka bir rya grdm. Gkler inledi ve yeryz karlk verdi. Gkyzyle yeryz arasnda yalnz bana dururken ok karanlk yzl, kartaln penelerine benzeyen trnaklar olan gen bir adam zerime srad ve bana boyun edirdi. Sonra kollarm ku kanatlarna evirdi. Beni, bir girenin bir daha kamad Karanlk ve Toz Evi'ne doru, dn olmayan bir yola gtrd." Enkidu devam etti: "Orada yaayanlar sonsuz bir karanln iinde kalr ve canllar lkesine geri dnmenin hibir yolu yoktur. Yemekleri toz topraktan ibarettir. Kular gibi kanat kuanmlardr. Orada yeryzndeki yaamlarnda krallk ailesinden olan pek ok insan grdm. Karanlk ve Toz Evi'nde gereksiz ve ie yaramaz olduklar iin, btn yneticiler talarn karmlard." Hayra alamet olmayan ryasn izleyen gnn sonunda, Enkidu hastalanmta. On iki gn boyunca yataktan kamad ve acs giderek artt. Sonunda Glgam' yanna ard ve yle dedi: "Tanra tar beni lanetledi! Savata vurulan biri gibi onurla lemeyeceim." Glgam alad: "Ay, srtlan, panter, kaplan, geyik, leopar, aslan, vahi kzler, da keisi, ovann btn vahi yaratklar senin iin alasn. Sedir Orman'nda braktn izler gece gndz hi durmadan senin iin alasnlar. Kylar boyunca yrdmz Ula Nehri senin iin alasn. Su kaplarmz doldurduumuz temiz Frat Nehri senin in alasn." Glgam yle devam etti: "Salam surlu Uruk kentinin soylular senin iin alasnlar. Uruk'un savalar senin iin alasnlar. Uruk'ta senin adn yceltenler senin iin alasnlar. Sana yemen iin tahl

yetitirenler senin iin alasnlar. Srtna merhem srenler senin iin alasnlar. Azna bira koyanlar senin iin alasnlar. zerine gzel kokulu yalar sren tapnaktaki gen kadn senin in gzya dksn." Enkidu lnce Glgamn kalbi ac ve yalnzlkla dolup tat. Kral yle dedi: "Ey salam surlu Uruk kentinin bykleri, beni dinleyin! Arkadam Enkidu iin gzya dkyorum. Feryat eden bir kadn gibi ac iinde yas tutuyorum. eytani bir canavar benden en sevgili arkadam ald. O, elimde bir yay, kemerimdeki haner, yanmdaki balta ve kl, beni koruyan kalkan, tren kyafetim ve grkemli kraliyet sslerim gibiydi." Glgam "Ey Enkidu!" diye seslendi l arkadann gvdesine, "Sen tepelerin vahi yaratklarn ve yeilliklerle dolu ovalarda yaayan panterleri kovaladn! Birlikte her eyin stesinden geldik. Dalara trmandk. Gklerin boasn yakaladk ve ldrdk. Sedir ormannda yaayan Humbaba'y alt ettik. Enkidu sana nasl uyku geldi ki beni duymuyorsun? Ban kaldrmyorsun. Kalbine dokunduumda atmyor." Glgam arkadan pahal kumalarla rtt ve bir gelin gibi sard. nce Enkidu'nun lm karsnda bir aslan gibi kkredi. Sonra yavrusu elinden alnm dii bir aslan gibi zerine kapanp alad. Enkidu'nun cesedinin nnde bir ileri bir geri yryp durdu, salarn yoldu, kirliymi gibi elbiselerini paralad. afan ilk klaryla beraber Glgam, bakr dkmclerine, altn dkmclerine, mcevhercilere ve oymaclara bir kararname yaymlad. "Arkadam Enkidu'nun bir heykelini yapn" diye emretti. "Gsne yerletirmek iin mcevher sein ve vcudunu en saf altndan yapn." Sonra Glgam arkadana seslendir "Ey Enkidu, sana zerinde yatman iin onurlu bir divan verdim. Yeryz prenslerinin ayaklarn pebilmeleri iin seni rahat iinde sol yanmda oturttum. Salam duvarl Uruk kenti halknn senin lmne alamalarn salayacam. Bir zamanlar nee iindeki bu nsanlar imdi lmne zlecek, alayarak yas tutacak ve sana hizmet edecekler. Ve sen gidince, ben salarm uzatacam ve bir aslan postuna sarlp yeilliklerle dolu ovalarda babo bir ekilde dolaacam." VI. Blm (Glgam byk tufandan kurtulan Utanapitim'e giderek bir insann nasl lmsz olabileceini renmek ister. Uzun karanlk bir tnelde seyahat eder. Balk kadn Siduri'den tler alr ve sonunda sandalla Utanapitim'e gtrlr.) Glgam en sevgili arkadann lmne ac ac alayarak yeil ovada babo bir ekilde dolat. Kendi kendine yle dedi: "Ben ldm zaman kaderim tpk Enkidu'nunki gibi olacak. Kalbim acdan paralanyor ve lm korkusu midemi kemiriyor. Dier bir ad da okuzak olan Utanapitim'in evine, ayaklarmn gidebildii kadar hzl bir ekilde gitmeliyim. (Uta: Buldu, Napitim: yaam) O da tpk benim

gibi bir insan! Ancak sonsuz yaam buldu ve gksel tanrlarn meclisine katld. Kesinlikle bana, hi bitmeyen gnler boyunca nasl yaayacam retebilir." Glgam yeilliklerle dolu ovada ve yakp kavuran lde yalnz bana seyahat etti. Bir gece, bir da geitinde iki aslanla karlat. Aslanlarn grnts kalbinin dehetle dolup tamasna neden oldu. Ban aya doru kaldrarak: "Ey, gece gkyzn aydnlatan k tanrs Sin, koru beni!" diye dua etti. Sonra Glgam cesur bir ekilde kemerindeki haneri ekti ve baltay eline alarak kaldrd. Vahi yaratklara tpk bir okun uuu gibi dosdoru yaklat, onlar ldrd, derilerini yzd ve paralara ayrd. Kyafeti paralanm ve paavra haline gelmi olduu in, gvdesini aslanlarn scak postlarna sard. Yannda tad et, artk onu doyurmad iin, aslanlarn etlerinin bir ksmn yedi. Karada ve denizde, uzun haftalar boyu sren bir yolculuktan sonra Glgam, ikiz tepeleri gklerin atsna dek uzanan ve her gn gne doduu ve batt zaman ama' koruyan Ma-u Da'na vard. Orada, dan kapsn koruyan akrep adamlarla karlat. Kafalarnn zerindeki k haleleri dan kendisinin bile gzlerini kamatryordu ve baklarn bir insann zerine diktiklerinde, onu ldrebilirlerdi. Bu bekilerin grnts Glgamn yreine korku sald. Yine de, cesaretini toplamak ve ileriye devan etmek iin kendisini zorlad. Glgamn yaklatn grdklerinde akrep adamlardan biri karsna seslendi: "zerimize doru gelen bu adamn eti tpk gk tanrlarnnkine benziyor! Onlardan biri olmal!" Akrep kadn yant verdi: "Hayr, yalnzca te ikisi tanr, te biri ise insan- nmzde duran adam, Glgam. Salam surlu Uruk'un kral." Akrep adam sonra Glgam'a seslendi: "Tanrlarn ocuu neden bu uzak yere kadar bu denli zor bir yolculuk yaptn? Anlat bana, karada ve denizde neden bu kadar uzaklara kadar gezdin?" Glgam yant verdi: "Utanapitim'i, yani okuzak' bulmaya geldim. Onun sonsuz yaam bulduunu ve gksel tanrlarn meclisine katldn biliyorum. Onunla yaam ve lm hakknda konumak istiyorum." Akrep adam yle dedi: "Glgam, imdiye kadar hibir insan Utanapitim'i bulamad! Bu yolculuu yapmak, bir insann cesaretinin zerinde. okuzak'a ulamak iin ncelikle dalarn derinliklerindeki bir tnelde seyahat etmelisin. Tnel zift gibi bir karanln iinde 36 mil boyunca uzanyor. Gnein bir douundan dierine kadar bu karanln iine hibir k girmiyor." Glgam akrep adamn szlerini aklnda ve kalbinde tuttu, fakat bu yolculuu yapmaktan caymamt. "Bu yolda gitmeyi istiyorum" dedi. "Ne ac ne znt ne gzyalar ne ar souk ne de halayc scak beni durdurabilir! Dan kapsn an da yoluma devam edeyim!" Akrep adam yant verdi: "Mau Da'nn kapsn sana aacam Glgam. Gven iinde git ve ayaklanl seni olabildiince gvenli bir ekilde geri getirsin."

Glgam, Mau Da'nn tneline girdi. Karlaaca eyleri daha nceden bilmenin karanlktan duyduu korkuyu azaltmas iin, akrep adamn szlerini aklnda ve kalbinde canl tuttu. Glgam her gn gnein yolculuk ettii gibi, doudan batya gitti. 3 mil yrdnde karanlk o kadar koyu idi ki, k olmad iin nnde ve arkasnda hibir ey gremiyordu. Dokuz mil yrdnde karanlk o kadar koyu idi ki k olmad iin nnde ve arkasnda ne olduunu gremiyordu. 18 mil yrdnde karanlk o kadar koyu idi ki k olmad iin nnde ve arkasnda ne olduunu gremiyordu. 24 mil yrdnde artk yorgun ve sabrszd ve dayanamayarak isyan edip bard. yle bir karanlk vard ki nnde ve arkasnda, ne olduunu gremiyordu, hl tek bir k yoktu. Glgam 27 mil yrdnde, hl k olmad iin yle koyu bir karanlk vard ki, nnde ve arkasnda ne olduunu gremiyordu. Ancak imdi yzne arpan bir rzgr hissediyordu ve bu yzden admlarn hzlandrd. 33 mil yrdnde, nnde gn doumunun bir glnkini andran rengini grd ve 36 mil yrd zaman gkyz gne yla prl prld. Tnelden knca Glgam dallarnda mcevherler tayan aalarla dolu bir baheye geldi. Gne nda parldayan mcevherden yaplm meyveler ve yapraklar Glgamn gzlerini kamatrd. Hafif bir rzgr, yapraklarn dallar arasnda zarif bir ekilde dans etmelerini salayarak, gzelliklerini gzler nne seriyordu. Glgam bu gz alc baheye bylenmi bir ekilde bakt. Ksa bir sre iin, zntsn ve acsn, yorgunluunu ve korkusunu unuttu. Gksel tanrlarn bahesine girdiinden emindi. Glgam merakla baheye gz gezdirirken, k saan ama gkyznden aa bakt ve hayvan postlarna sarnm bir .idam grd. Grdnn Glgam olduunu fark edince ilgilendi. ama Glgam'a yaklat ve yle dedi: "Nereye gidiyorsun? Aradn yaam bulamayacaksn." Glgam yant verdi: "Yeil ovada ve kavurucu lde oradan oraya yrdkten sonra, bam yldzlarn ve gnein olmad topran kalbine dayayp sonsuz uykuya m dalaym? Gzlerimin gnee doya doya bakmasn istiyorum. Gnein klarnn ve scaklnn kalbimi neeyle doldurmasn istiyorum. Ik karanl uzaklara srer!" Bunun zerine ama, Glgam' yoluna devam etmesi iin brakt ve ksa bir sre iinde Glgam denize ulat. Orada derin denizin kysnda kk bir kulbede yaayan balk kadn Siduri'yi grd. Siduri, hayvan postlar iindeki yabani bakl, uzun ve dank sal yabancy fark ettiinde bahesinde oturmu uzaklara bakyordu. Yabancnn kendisiyle konumak niyetinde olduunu grnce, Siduri'nin kalbi korkuyla doldu. Kendi kendine yle dedi: "Bu adam bir katile benziyor! Nereye gittiini merak ediyorum!" Kalbinin sesini dinleyerek kalkt, evinin kapsn kilitledi ve kapy apraz tahtalarla srgledi.

Glgam kadn grd, sivri ulu sopasn kaldrd ve elini kapnn zerine koydu. Sonra yle dedi: "Balk kadn bana kapn kapatacak ve srgleyecek ne grdn? Syle bana, yoksa kapya vuracam ve onu paralayacam." "Ben salam surlu Uruk Kentinin Kral Glgam'm" diye devan etti. "Canllar lkesindeki Sedir Ormanlar'n koruyan Humbaba'y yendim ve ldrdm. Gklerin boasn yakaladm ve katlettim. Dadaki geitleri koruyan aslanlar da ldrdm." Siduri yle dedi: "Eer sylediin kahraman gereklen sensen neden yanaklarn bu kadar solgun ve yzn bu denli zayf? Neden buraya ok uzaklardan gelen, scaktan harap olmu ve yz souktan kurumu bir yabanc gibi grnyorsun? Neden yrein kederden paralanyor ve mideni korku kemiriyor? Ve niin yeilliklerle dolu ovada ve kavurucu lde aylak aylak dolayor ve rzgrn evini aryorsun?" Glgam yant verdi: "Ey balk kadn, gnein douu gibi, dalar doudan atm ve yeilliklerle dolu ovada kavurucu lde tpk bir avc gibi oradan oraya dolap durdum. Ayy, srtlan, aslan, panteri, kaplan, erkek geyii ve da keisini ldrmek zorunda kaldm. Vahi hayvanlarn ve srngen yaratklarn etlerini yedim ve giysilerim bir paavraya dnnce, onlarn postlarna sarnmak zorunda kaldm." "Neden grndm gibi grnmeyeyim ve dolatm gibi dolamayaym?" diye devam etti. "ok sevdiim arkadam, her eit zorlua benimle birlikte gs geren ve her eyin stesinden gelmeme yardm eden Enkidu, her insann kaderiyle kar karya geldi. Enkidu ldnden beri, onun Karanlk ve Toz Evi'ne yapt seyahatte benim yaamm da yannda gtrdn hissettim." Glgam yle tamamlad: "Enkidu ld iin, kendi lmmden korkuyorum! Nasl sakin olabilirim? Nasl sessiz kalabilirim? ok sevdiim arkadam toprak oldu. Zaman gelince, benim de yldzlarn ve gnein olmad topran kalbine yatp sonsuz uykuya m dalmam gerekiyor? Ey balk kadn, senin yzn grdme gre bana ok korktuum lmm gsterme!" Siduri yant verdi: "Glgam nerede dolayorsun? Aradn yaam bulamayacaksn! Gksel tanrlar insanlar yarattklarnda, sonsuz yaam kendilerine sakladlar ve bize lm verdiler." "Dolaysyla Glgam, kaderine raz ol!" diye t verdi Siduri. "Her gn, ban yka, ykan ve yepyeni, prl prl kyafetler giy. Mideni lezzetli yiyeceklerle doldur. Oyna, ark syle, dans et ve gece gndz mutlu ol. Karnn sana sunduklarndan zevk al, elini tutan ocuu barna bas. Yaamnn her gnn cokun bir kutlama haline getir! Bu, tanrlarn btn insanlara verdii bir grevdir. Bu, bir lmlnn elde etmeyi hayal edebilecei en iyi yaam olduu iin senin araman gereken de budur." Glgam, "Bana akll bir tte bulunmu olabilirsin balk kadn" diye karlk verdi. "Ama yine de syle bana, hangi yol Utanapitim'e, yani okuzak'a gidiyor? Senin gibi denizin kysnda yaad iin, yolu tarif eden iaretleri bana syleyebilirsin! Eer gerekiyorsa derin denizlerden geebilirim. Yoksa yeil ovada ve kavurucu lde bir avc gibi dolamaya devam edeceim."

Siduri yant verdi: "Glgam bu derin denizi gemek iin bir yol yok. Zamann balangcndan beri, buraya gelen hi kimse bu sular zerinde yolculuk yapamad." Siduri ekledi: "Sadece bir olaslk aklma geliyor. Belki Utanapitim'in sandalcs Uranabi sana yardm etmek isteyebilir. Ormanda saklad kutsal ta heykellere sahiptir. Eer ona elik etmene izin verirse, derin denizleri onunla birlikte gemeni tlerim. Bu olmazsa vazgemeli, salam surlu Uruk kentine geri dnmelisin." Glgam bu szleri duyunca yrei fkeyle doldu. Kemerinden hanerini ekti ve baltasn havaya kaldrd. Ormana girdi ve kutsal heykelciklere sahip olan sandalcya gzda vermek iin onu arad. Kutsal heykelcikleri buldu, ama sandalc ortalarda yoktu. Bir ok gibi dosdoru heykellere doru gitti ve o fkeyle onlar paralad. ok yaknlarda olan Uranabi, Glgamn hanerinin parltsn grd ve yaplan tahribatn sesini duydu. Glgam'a kotu ve sordu: "Sen kimsin ve burada ne yapyorsun? Neden ok uzaklardan gelen ve yznde scan tahribat ve souun kuruluunu tayan bir gezgin gibi grnyorsun?" Glgam yant verdi: "Sen Uranabi olmalsn! Benim adm Glgam ve ben salam surlu Uruk kentinin kralym. Gnein doduu gibi, dalar doudan aarak ok uzun bir yoldan geldim. ok sevdiim arkadam toprak oldu. Zaman gelince bam topran kalbine yaslayp sonsuz uykuya dalmaktan korkuyorum." "Uranabi, Utanapitim'e, yani okuzak'a giden yolu gster bana!" diye yalvard Glgam. "Gerekirse derin denizleri geebilirim. Yoksa yeil ovada ve kavurucu lde, bir avc gibi oradan oraya dolaacam. Ey Uranabi, beni Utanapitim'e gtr." Uranabi yant verdi: "fkeli ellerin deniz yolculuunu yapmamza engel oldu. fke annda, lm sularna demeden derin denizi gememi salayan kutsal heykelcikleri tahrip ettin. Ormana git, her biri 2 m. uzunluunda yz yirmi adet srk kes, bana getir." Glgam kemerinden hanerini ald, baltasn havaya kaldrd ve ormana gitti. Srklarla birlikte Uranabi'nin yanna gelince, iki adam sandala bindiler, derin denizin dalgalarna atlp oradan uzaklatlar. gnde bakalarnca bir buuk ayda alnabilecek bir uzakla vardlar. Sonra kendilerini lm sularnda buldular. Uranabi Glgam'a yle dedi: "Srklardan birini al ve bizi ileriye doru it! Fakat elinin lm sularna dememesine dikkat et!" Glgam ellerinin slanmamas iin her sr ancak bir kez kullanabiliyordu. Bylece yz yirmi srn tamamn kullanmas fazla uzun srmedi. Sonra gmleini kard ve yukar doru kaldrarak yelken gibi kulland. lm sularnn zerinde yol alrken Utanapitim ok uzaklardan onlar gzlyordu. "Neden sandaln kutsal heykelcikleri krld?" diye sordu kendi kendine. "Neden sandal aslnda onun ustas olmayan biri kullanyor?"

Sandal kyya yananca Utanapitim, yani okuzak, Glgam'a bakt ve yle dedi: "Sen kimsin ve neden buraya geldin? Ve syle bana neden yanaklarn bu kadar solgun ve yzn bu denli zayf! Neden ok uzaklardan gelen ve yeryznde scan tahribatn ve souun kuruluunu tayan bir gezgin gibi grnyorsun? Niin kalbin acyla paralanyor ve korku mideni kemiriyor? Ve neden yeil ovalarda ve kavurucu lde rzgrn evini arayarak oradan oraya dolayorsun?" Glgam yant verdi: "Benim adm Glgam ve salam surlu Uruk kentinin kiralym. Gnein doduu gibi dalar doudan atm ve ok uzun bir yoldan geliyorum. Yanaklarm neden solgun olmasn ve yzm neden km olmasn?! Neden ok uzaklardan gelen ve yznde scan tahribatlarn ve souun kuruluunu tayan bir gezgine benzemeyeyim?! Neden kalbim acyla paralanmasn ve korku midemi kemirmesin?! Ve neden yeil ovada ve kavurucu lde rzgrn,evini arayarak oradan oraya dolamayaym?!" "Tepelerin vahi yaratklarn ve ovadaki panterleri kovalayan, dalara benimle trmanan, benimle birlikte her trl gle gs geren ve bana her eyin stesinden gelmemde yardm eden, gklerin boasn yakalamamda ve katletmemde. Sedir Orman'nda Humbaba'y yenmemde ve ldrmemde bana yardmc olan ok sevdiim arkadam Enkidu da btn insanlarla ayn kaderi paylat?" Glgam devam etti: "Yedi gn yedi gece Enkidu'nun cese-tinin zerinde aladm. zntmn ve yakarlarmn onu sonsuz uykusundan uyandrmasn umut ettim. Arkadamn lm kalbimi ar bir yk altnda brakyor. Enkidu ldnden beri Karanlk ve Toz Evi'ne doru olan yolculuunda benim yaamm da yannda gtrdn hissettim." "Enkidu ld iin kendi lmmden korkmaya baladm. Bu durumda nasl sakin olabilirim? Nasl sessiz olabilirim? ok sevdiim arkadam toprak oldu! Zaman gelince benim de yldzlarn ve gnein olmad topran kalbine bam yaslayp sonsuzluk uykusuna dalmam m gerekiyor?" Glgam szlerini yle tamamlad: "Gzlerim ok az uyku grebildi ve eklemlerim ok fazla ac hissetti. Yeil ovalar, kavurucu ller dahil avc gibi her yeri dolatm. Utanapitim, seninle yz yze gelebilmek iin yksek dalar ve arpntl denizleri atm. Seninle yaam ve lm hakknda konumak istiyorum. Senin sonsuz yaam bulduunu ve tanrlar meclisine katldn biliyorum. Ben de yeryznde sonsuza dek yaamak istiyorum. Bana ne biliyorsan anlat ki ben de senin gibi yaayabileyim." Utanapitim, yani okuzak yle yant verdi: "Ey Glgam hi sonsuza dek ayakta kalacak bir ev ina edebiliyor muyuz? Tartmalar sonsuza dek srdrebiliyor muyuz? Kardeler malvarln sonsuza dek eit paylar halinde blebiliyorlar m? Nefret sonsuza dek sryor mu? Hi nehir sonsuza dek tayor, kylarn basyor mu? Bir kimse lm deneyebilir mi hi? Eski zamanlardan beri hibir ey kalc olmad. oban ve soylunun kaderleri ayn: lm!" Utanapitim yle balad: "Gksel tanrlar mecliste toplandklar zaman btn insanlarn kaderine karar verirler. Tanrlar her insan iin yaam ve lm belirler, fakat hi kimsenin lm gnn aklamazlar."

VII. Blm (Utanapitim, Glgam'a byk tufan anlatr: Tufan nasl meydana geldi? Neye benziyordu? Ve kendisi nasl sa kald?..) Glgam okuzak'a yle dedi: "Senin sonu olmakszn gnlerce yaayabileceini biliyorum Utanapitim, fakat senin grntn benimkinin ayns gibi grnyor, senin hibir farkl yann yok. Her ynden bana benziyorsun. Senin savamak isteyeceini ummutum, fakat buradasn ve srt st tembelce uzanyorsun. Kl ve yay yarmalarna artk ilgisiz grnyorsun. Syle bana, sonsuz yaama nasl sahip oldun? Gksel tanrlarn meclisine nasl katldn?" Utanapitim yantlad: "Sana tanrlarn bir srrn aklayacam Glgam" dedi ve hikyesine balad: Sen Frat Nehri'nin kysndaki urippak kentini bilirsin. Hem kentin kendisi hem de kentteki tanrlar yalannca byk bir tufan ortaya karmaya karar verdiler. Btn tanrlarn yneticisi Enlil hepsini meclise toplantya ard. "Bu geni topraklar zerinde yaayan insanlar saylamayacak derecede arttlar ve ok grlt yapyorlar" diye yaknd. "Dnya vahi bir kz srs gibi bryor, insanlarnn grlts beni uykumda rahatsz ediyor. Bu nedenle Adad'n, dnyann zerine gece gndz iddetli bir yamur yadrmasn istiyorum. Byk bir tufann dnyann zerine bir hrsz gibi gelmesini, bu insanlarn yiyeceklerini ve hayatlarn mahvetmesini istiyorum." itar, Enlil'in btn insanlar yok etme isteini destekledi ve daha sonra btn tanrlar onun plann onayladlar. Buna ramen Ea kalben ayn fikirde deildi. O, insanoluna zengin otlaklar ve tarlalar yaratarak dnya zerinde yaamalar in yardm etmiti. Onlara topran nasl srleceini ve nasl tahl yetitirileceini retmiti. Onlar sevdii iin akllca bir plan uydurdu. Ea, Enlil'in plann duyunca bana bir ryada grnd ve dedi ki: "Sazdan kulbenin duvarnn yannda dur, ben seninle orada konuacam. Benim szlerimi kabul et ve sana reteceklerimi dikkatlice dinle. Sana bir grev vereceim." Ea'nn mesaj zihnime kaznm olarak birden uyandm. Tanrnn emretmi olduu gibi sazdan kulbeye indim ve kulam duvara dayadm. Bir ses "Utanapitim, urippak'n kral" dedi, "szlerimi dinle ve onlara dikkat et. Gksel tanrlar byk bir yamur frtnasnn gl bir tufana neden olmasna karar verdiler. Bu tufan tapnaklar yutacak ve btn nsanlar yok edecek. Krallarn ve onlarn ynettii insanlarn sonlar felaket olacak. Enlil'in emriyle tanrlar meclisi bu karar ald." Ea, "Bu nedenle" diye devam etti, "kendi hayatn korumak iin dnya mallarn terk etmeni istiyorum. Kendi evini paralamal ve dev bir gemi, 'yaamn koruyucusu' adn verecein bir tekne ina etmelisin."

Ea "Geminin en ve boyunun eit llerde olmasna dikkat et" diye t verdi. "Onu sert kerestelerden ina et ki, ama'n nlar iine girmesin. Yapy iyi kapatmaya zen gster. Karn, aileni, akrabalarn ve kentin esnafn gemiye al. Tahllarn ve btn mallarn ve yiyeceklerini getir. Hem vahi hayvanlar hem de gkyznn kular gibi yaayan her eyin tohumunu gemiye al. Sonra sana ne zaman gemiyi suya indirip kaplar kapatacan syleyeceim." "Efendi Ea, emrettiin gibi yapacam, fakat ben hi gemi ina etmedim. Benim iin toprak zerine bu teknenin bir tasarmn iz, bylece bu plan takip edebileyim. Ayrca, urippak halk bana ne yaptm sorduklar zaman, nasl karlk vereceim" diye yant verdim. Ea, ben kuluna yant verdi: "stediin gibi senin in topran zerine geminin tasarmn iziyorum. urippak'n insanlarna gelince onlara yle de, 'Enlil'in benden nefret ettiini rendim, bu nedenle artk ne sizin kentinizde yaayabilirim, ne de tanrlarn topraklarna ayam basabilirim. Bu nedenle 'Derin'e gideceim ve efendim Ea ile yaayacam. Fakat Enlil size bolluk yadrmay amalyor. Frtnal bir akamdan sonra en allmadk ku ve balklar bulacaksnz ve topraklarnz zengin rnlerle dolacak'." afan ilk parltlaryla dev gemimi ina etmeye baladm. urippak halk byk bir ilgiyle evreme topland. Dierleri tahtalar ve htiyacm olabilecek her eyi getirirlerken kk ocuklar svama malzemeleri tadlar. Sk allan beinci gnn sonunda gemim iin bir iskelet oluturmutum. Taban alan tam bir dnmd. Uzunluk, genilik ve yksekliin her biri 6 m. uzunluundayd. Geminin yksekliini, iinde yedi kat olacak ekilde bldm ve her kat da dokuz odaya ayrdm. Su tapalarn yerlerine aktm ve yiyecei depoladm. Gemiyi su szdrmaz hale getirdim. Her gn insanlar iin sr ve koyun kestim ve iilere krmz arap, beyaz arap ve yalarla Frat'n suyuymu gibi ziyafet ektim. Her gn sanki o gn byk bir bayramm gibi kutladk. Sonunda yedinci gn hazrlklarm tamamladm ve gemiyi suya indirdim. Geminin te ikisi suya girdii zaman yanma almay dndm ne kaldysa gemiye ykledim. Bunlar sahip olduum altn ve gmler ile canllardan oluuyordu. Ailemi ve akrabalarm gemiye aldm. Esnaf ve iileri gemiye aldm. Hem vahi hem de evcil olmak zere hayvanlar gemiye aldm. Ea, bana hazr olmam iin zaman vermiti. Bana yle demiti: "Adad, korkun frtna bulutlaryla gkyzn karartt zaman gemiye bin ve girii kapat." Ben de gkyzn dikkatle seyrettim. Gkyzn yaklaan frtnann karanlyla korkun bir grnt sard anda gemiyi yzdrdm ve girileri kille kapattm. Frtnann btn iddetiyle zerimize gelmesinden ok nce gemimizin halatlarn attk ve denizin bizi gtrebilecei herhangi bir yere tamas iin hazrlandk. Adad, k saan her eyi karanla dntrrken, halk akn bir ekilde olanlar izledi. Gl gney rzgr kasrgay, hortumu ve iddetli frtnay birletirerek esmeye balad. lkeyi topraktan yaplm bir kap gibi paralayarak ve gittike artan bir iddetle btn bir gn boyunca esti.

Felaketi izlemek iin gksel tanrlar mealelerini kaldrdlar ve bylece yeryz klarla aydnland. Ancak frtna rzgr lgn bir ekilde, bir sava gibi yeryz zerinde esti. Beraberinde dalar gmen ve insanlar kefenleyen bir tufan getirdi. Hi kimse baka birini gremedi ve gklerden aa bakan tanrlar da onlar gremediler. Frtnann gelii ile btn canllar ldler ve geri kalan ne varsa paraland, yeryz harap oldu. Gksel tanrlar tufan sularnn yeryzn basm ve dnyada yerlemi olan her eyi harap ediini izlerken kendileri de dehete dtler. Anu'nun gne, en yksek gk katlarna sndlar. D duvarn dibine melip kpekler gibi korku iinde titreyerek bekletiler. Ana Tanra Nintu yeryzndeki insanlar iin alad. Tanra tar, doum sanclar eken bir kadn gibi, tufan kurbanlar iin alad. "Eski gnlerde yeryznde var olan her ey imdi toprak oldu" diye yas tuttu. "Mecliste sesimi Enlil'in-kine kattm iin her ey mahvoldu. Onlara kendim can verdiime gre nasl halkma saldrlmasna ve yok edilmesi emrine katlabildim? imdi cesetleri, denizi tpk balk yumurtalar gibi dolduruyor!" Yaptklar iin ar derecedeki byklnden burunlar srtlnce gksel tanrlar da tar'la birlikte aladlar. Yedi gn yedi gece boyunca yeryznde byk tufan koparan gney frtna rzgr dnyaya dehet sald. Her gn ve her gece frtnalar dev gemimi tufan sularndan oluan kargaa iinde denizde sallayp durdu. Sekizinci gn tufan getiren gney rzgr geri ekildi ve tufan sular sakinleti. Ik saan ama bir kez daha ortaya kt. Gne n yukardaki gklerin zerine ve aadaki yeryzne yayd ve ykm ortaya kard. Gemimin sallants biraz hafifleyince bir ambar kapan amann ve neler olup bittiini grmenin gvenli olacan dndm. Dnya tamamen sakindi ve denizin yzeyi dz bir at gibiydi. Bizim dmzdaki tm insanlar topraa dnmt. Tufan sularnn yayld alan, kyy grebilmek iin taradm, fakat baarl olamadm. ama'n geminin iine k ve scaklk getirmesiyle evrenin glerinin nnde yzm topraa doru edim. Onlar yeryzn yok etmi, fakat gemimi kurtarmlard. yiletirici nlaryla insanlar besleyen ama'n huzurunda itaat ve sayg duygularyla eildim. Yaamda kalmaktan duyduumuz minnetle, gksel tanrlara bir kz ve bir koyun kurban ettim. Sonra oturdum ve gzyalarm serbest brakarak aladm. Gemim on iki gn boyunca sularn zerinde yol ald. Sonra ambar kapan ap darya baktmda ok uzaklarda on drt blgenin her birinde evreyi saran sularn iinden bir da sras ykseldiini grdm. Zaman gelince gemim Nisir Da'nn eteklerinde sabit ve gvenli bir ekilde kald. lk yedi gn, Nisir Da gemimi sabit tuttu ve hareket etmesine zin vermedi. Yedinci gn, bir gvercin saldm ve onu uzaklara gnderdim. Gvercin konabilecei ve dinlenebilecei bir yer bulamad, gemiye geri dnd. Sonra bir krlang saldm ve onu uzaklara gnderdim. Krlang konabilecei ve dinlenebilecei bir yer bulamad ve o da gemiye geri dnd. Sonra bir kuzgun saldm ve onu uzaklara

gnderdim. Kuzgun sularn ekilmi olduunu grd, bylece havada daireler izdi, fakat gemime geri dnmedi. Sonra btn canllar serbest braktm ve gksel tanrlar iin bir kurban sundum. Dan tepesine on drt sunak kab yaptm. Bu kaplara kamlar, sedir kerestesi ve mersin ydm ve tanrlar iin ki satm. Tatl zsuyunun kokusunu aldlar ve sinek gibi evresine tler. Anu ve Enlil'in nnde secde ettim. Sonra itar geldi. Babas Anu'nun, onu memnun etmek iin iin yapt byk mcevherlerle ssl gerdanl kaldrd. "Gksel tanrlar, bu mcevherli gerdanln boynumda durduu ne kadar kesinse, bu byk tufan asla unutmayacam da o kadar kesin. Enlil dndaki btn tanrlar kurbana gelsin. Nedensiz yere halkn yok eden tufan ortaya kard iin Enlil gelmemeli." Enlil gemimi grd zaman teki tanrlara ok fkelendi. "Baz insanlar kurtuldu mu?" diye bard. "Hi kimsenin tufandan kurtulamayaca dnlyordu! Buna kim izin verdi?" Sava tanr Ninurta, Enll'e yle dedi: "Bize kzma. Her eyi sadece Ea biliyor. Sadece o byle bir plan dzenlemi olabilir." Sonra Ea Enlif'e yle dedi: "Sen tanrlarn efendisisin ve bilgesin. Nasl nedensiz yere byle bir tufan yaratabildin? Gnah iin gnahkr sorumlu tut, kar gelenlerin cezasn ver. Fakat lp yok olmamas iin hogrl ol! Tufanlara neden olmaktansa, bir aslan ya da bir kurt yaratp insanlara saldrtsaydn ve bu ekilde saylarn azaltsaydn daha iyi olurdu. Bir tufan yaratmaktansa bir hastalk yaratarak insanlarn zerine salp onlarn saylarn azaltsaydn daha iyi olurdu! Yeryzne egemen olmak in tufan yerine ktlk yaratsaydn daha iyi olurdu. Bu, insanlar zayf drr ve saylarn azaltrd." "Byk tanrlarn srrn aklayan ben deildim" diye kurnazca yant verdi Ea: "Utanapitim, insanlarn en aklls, senin tufanndan nasl kurtulunabileceini kefettii bir rya grd. Enlil, imdi onunla nasl baa kabileceini dn." Enlil'in nnde bam korku ve itaat duygularyla topraa doru edim. Elimi tuttu ve birlikte gemime bindik. Sonra Enlil karm da gemiye ald ve yanmda diz ktrd. Kendisi de aramza yerleti ve bizi kutsamak iin alnlarmza dokundu. "imdiye kadar" dedi Enlil, "Utanapitim ve kars insan olarak yaadlar. u andan itibaren tanrlar gibi yaayacaklar. Yukardan, gksel tanrlar gibi sonsuz gnler boyunca yaayabilmeleri iin, onlara sonsuz nefes gelirdim. urippak kral olan Utanapitim, insanlk ve bitki tohumlarn ve hayvan yaamn saklad. O ve kars dalk lke Dilmun'daki nehrin aznda, gnein doduu yer olan douda, ok uzaklarda yaayacaklar." Utanapitim macerasnn hikyesini tamamlad: "te benimle karmn nasl gksel tanrlara dntmzn ve hi bitmeyen gnler boyunca yaayacamzn hikyesi. Enlil'in kendisi bize sonsuz yaam balad. Ama Glgam, sen salam surlu. Uruk kentinin kral olmana karn, aradn sonsuz yaam bulabilmen amacyla senin hatrn iin gksel tanrlar kim toplantya aracak?"

VIII. Blm (Utanapitim, Glgam'tan bir hafta boyunca uyumamay denemesini ister. Glgam bunda baarsz olunca Utanapitim, sihirli bir bitki verir ve onu evine gnderir. Glgam Uruk'a gelmeden nce bitkiyi kaybeder, ancak eve sa salim dner.) Utanapitim, yani okuzak, Glgam'a yle dedi: "Eer gksel tanrlar gibi olmak ve sonu olmayan gnler boyunca yaamak istiyorsan nce bir tanrnn gcne sahip olmalsn. Gl olmana ramen, bir insan gibi zayf olduunu gstereceim sana. Bu geceden balayarak, ayakta durup yedi gece ve alt gn boyunca uyank kalman istiyorum." Glgam itaat ederek yere meldi ve uyank kalmay denedi. ok istemesine ramen uyku zerine yumuak bir sis gibi kt ve onu yenik drd. Utanapitim karsna, "Sonsuz yaam isteyen u kahramana bak! Uyku yumuak bir sis gibi onu sarm" dedi. Kars Utanapitim'e tavsiyede bulundu. "Glgam'a dokun da uyansn ve salam surlu Uruk kentine gvenli bir ekilde dnsn. Geldii yoldan lkesine geri dnebilmesine ve kt kapdan gemesine yardmc ol!" okuzak yant verdi. "Zaman gelince dediini yapacam. Bu arada, Glgam hi uyumadn syleyerek seni aldatmaya alacaktr. Gerekten ne kadar zayf olduunu ona gstermek iin uyuduunu kantlamalyz. Her gn, senden bir so-mun ekmek piirmeni ve bann yanna koyman, arkasndaki duvara her gn bir iaret atarak ne kadar uyuduunu kaydetmeni istiyorum." Bylece Glgamn uyuya kald her gn, Utanapitim'in kars bann yanna bir somun ekmek koydu ve o gn iin arkasndaki duvara bir iaret izdi. Yedinci gnn sabahnda Glgam hl uyuyordu. Bann yannda alt somun ekmek dizilmiti ve duvarda da alt tane iaret vard. lk ekmek kurumu, ikinci ekmek bozulmu, nc ekmek srlsklam olmu, drdnc ekmein kabuu beyazlam, beinci ekmek kflenmi, altnc ekmek hl tazeydi ve yedinci ekmek frndan yeni km olduundan scakt. Utanapitim, kans yedinci ekmei de dierlerinin yanna koyarken Glgam'a dokundu. Glgam uyand ve "Bana dokunup uyandrdnda daha uykuya dalmamtm" dedi. Utanapitim yant verdi, "Glgam bann yanndaki ekmek somunlarn say ki ka gn uyuduunun farkna varabile-sin! Birinci ekmein kupkuru olmu, ikincisi bozulmu, ncs srlsklam, drdncsnn kabuu beyazlam, beincisi kflenmi, altncs hl taze ve karm bann yanna frndan yeni km scak yedinci ekmei koyduunda ben seni uyandrdm." Glgam teslimiyet inde inledi ve yle dedi: "imdi ne yapmalym? Nereye gitmeliyim? Hrsz lm imdi kol ve bacaklarmdan tutuyor, lmn yatak odamda saklandn ve hibir zaman ondan

kaamayacam biliyorum! Ayam nereye atsam lm orada benimle birlikte olacak! Asla gksel tanrlar gibi olamayacak ve sonu olmayan gnler boyunca yaayamayacam!" Utanapitim yant verdi: "Kalbinin umutsuzlua kaplmasna izin verme Glgam! Gksel tanrlarn senin de tpk btn dier insanlar gibi sonu olmayan gnler boyunca yaayamayacana karar verdikleri doru. Sonsuza dek yaama yetenei ihsan etmediler sana. Ama Anu, Enlil ve Ea sana baka armaanlar baladlar." "Sana ihsan ettikleri stesinden gelinemeyecek bir g. Sana baladklar gre yetenei. Sana ihsan ettikleri kl, haner, yay ve balta kullanma yetenei. Sana ihsan ettikleri savata tahrip edici tufan gibi olma gc. Sana ihsan ettikleri hi kimsenin elinden kurtulamayaca saldrlar yapma gc." "Sana kahramanlkta rakipsiz olma gcn baladlar. Sana gklerin boasn yakalama ve katletme gcn baladlar, sana Canllar lkesindeki Sedir Orman'na gidip, Humbaba' y yenme ve ldrme, sedir aalarn kesip devirme gc baladlar. Sana benimle grmek zere uzun, zor ve tehlikeli yolculuu yapman iin g baladlar." "Ve sanki olaanst g ve kahramanlk yeterli birer armaan deilmi gibi, sana insanlar arasnda stn olma gc baladlar. Sana halkn bir kral olarak ynetme ve nderlerin en by olma gcn baladlar. Sana halkn zerine k veya karanlk getirme gcn baladlar. Sana insanlar serbest brakma ya da kle etme gcn baladlar. Sana insanlarna hocalk yapma ve onlar bilgelie gtrme gcn baladlar." "Bunun iin" diyerek t verdi Utanapitim, "korku ve znty at iinden. Gksel tanrlar seni sevdikleri ve yzne gldkleri iin kalbini neelendir." Sonra Utanapitim sandalcsna dnd ve yle dedi: "Uranabi, Glgam' temizlenmesi iin ykanma yerine gtr, uzun salar kar gibi temiz olana kadar ykansn. Hayvan postlarn karsn ve derin denizler onlar uzaa tasn. Yakkll yeniden ortaya ksn. Bana yeni bir bant taksn ve plakln rtmek iin yeni elbiseler giyinsin. Sonra da salam surlu Uruk'a doru dn yolculuunda ona elik et." Uranabi, okuzak'n emrettii gibi Glgamla ilgilendi. Glgam temizlenip yeni elbiseler giydiinde, ikisi birlikte Uranabi'nin sandalna bindiler ve uzaklara yelken amaya hazrlandlar. O zaman Utana pitim'in kars yle dedi: "Glgam seninle grmek iin uzun, zor ve tehlikeli bir yolculuk yapt. Onun bu abasn takdir ederek kentine gtrmesi iin nasl bir armaan vereceksin?" Utanapitim, Uranabi'den sandal kyya yaklatrmasn istedi. Sonra yle dedi: "Glgam, benimle grmek iin uzun, zor ve tehlikeli bir yolculuk yaptn iin, seni salam surlu Uruk kentine gksel tanrlar tarafndan yaratlm gizli bir eyle gndereceim. Orada, derin sularn iinde yetien gl gibi bir bitki gryorsun. Onu almak istediinde dikenleri ellerine batacaktr. Bununla birlikte, eer bu bitkiyi toplayabilirsen, ellerinde sonsuz genlik armaann tutuyor olacaksn. Bu bitki seni sonsuza dek yaatmaz, fakat seni yaamnn her gn gen ve gl tutar."

Glgam yant verdi: "Eer bana iki tane ar ta verirsen bitkiyi toplayabilirim." Ayaklarnn her birine bir ta balad ve hanerini dilerinin arasna yerletirdi. Sandal derin denizin iine, bitkinin yaknlarna doru itebilmek iin bir srk kulland ve suya atlad. Talar Glgamn gvdesini derin sularn iinde bitkiye ulaabilecei yere kadar ekti. Ellerine batmasna ramen bitkiyi baarl bir ekilde kopard. Sonra ar talarn iplerini kesti ve suyun kendisini denizin yzeyine tamasn salad. Glgam bir kez daha sandala kt, bitkiyi gvenli bir ekilde yerletirdi ve Uranabi le yola koyuldular. lm sularn baarl bir ekilde getiler. gnde, baka bir teknenin bir buuk ayda alaca mesafeyi atlar. Zaman gelince Siduri'nin kk kulbesini grdler ve yolculuun ilk blmnn geride kaldn anladlar. Yorgun ve a olduklar in, sandal davetkr bir kyya doru ynelttiler ve karaya ktlar. Glgam bitkisini korumak iin sandaldan ald ve yannda tad. Sert topraklar zerinde hareket edebilmenin ve bacaklarn germenin zgrlnden tat alarak evrede dolat. Bir tatl su akntsn, glck oluturduu yere dek takip etti. Orada bitkiyi elbiseleriyle birlikte topran stne koydu ve kendine gelmek iin suya girdi. Suyun iindeki ylan bitkinin ekici kokusunu ald. Sudan dar doru kayd, yine kayarak kyy at, bitkiyi azyla tuttu ve onu suyun iine tad. Suyun iine geri dner dnmez derisini drd ve daha gen, daha taze bir grnme sahip oldu. Glgam olan bitenin farkna vardnda, bitkiyi kurtarmak iin ok geti. Oturdu ve alad. Sonra Uranabi'nin elini tutup yle dedi: "Ellerim kimin iin alt? Kalbimin kan kimin iin dolayor? Kendim iin hibir ey elde edemedim. Yalnzca ylana yardm ettim. imdi aknt bitkiyi denizin derinliklerine geri gtrecek!'" Glgam kendini topladktan sonra devam etti: "Bitkiyi geri getirmek mmkn olmadna gre kaybma boyun emeliyim. Planladmz gibi sandal kyda brakalm ve yolculuumuza salam surlu Uruk'a doru devam edelim." 60 mil yrdkten sonra, yemek yemek iin durdular. 90 mil daha yrdkten sonra geceyi geirmek iin hazrlandlar. Pek ok gn ve gece sonra uzakta Uruk'un salam surlarn grdler. Kente doru yrrlerken, Glgam Uranabi'ye bir aklama yapt: "Uruk drt blmden oluur: Kent, baheler, snr blgesi, Anu ve tar Tapna blgesi." Kaplardan eri girerken Glgam yle dedi: "Uranabi, kentimiz Uruk'un salam surlarna dikkat etmeni istiyorum. Bu duvarlar, lkemize byk bilgiler getiren yedi bilge tarafndan eski zamanlarda yaplan bir temel zerine ina ettim. D surlarmzn tepesi, bir bakr parlaklyla ldar, fakat pimi tuladan yaplmtr. imdi kentimizin surlarn incele. nce tula iiliine dikkat et. Bu surlar da dier btn surlardan stndr! Bir kral bile olsa hibir insan, benim kentimiz Uruk iin ina ettiim surlardan daha etkileyici surlar yapamayacaktr. imdi grkemli Anu ve tar Tapna'na yakla. Bir kral dahi olsa

hibir lml benim yarattm kadar gzel bir yap ina edemeyecektir. Uruk'un surlarna trman ve zerlerinde yr. nce tula iiliini incele. Grkemli Anu ve tar tapnana hayranlk duy. Bir insann stn baarsna bak!" Glgam bu seyahatleri ve dncelerini ta tabletler zerine kaydetti ve halknn bilgelik kazanabilmesi, kendisini anmsamas iin tabletleri Uruk'un salam surlarna yerletirdi.

III. BLM -Kuzey Avrupa Sylenceleri

Kuzey Avrupa sylenceleri ilk olarak MS 13. yy'da zlanda'da kaydedilmitir. Fiziksel evrenin insan yaam iin ou zaman tehdit oluturduu bir evreni yanstr. Sonu olarak Kuzey (Germen) sylenceleri (tanrsal veya lml) kahramanlarn savat kt devler ve canavarlarla doludur.

Bu zorlu evre, kn dondurucu souunda evlerini stma olanandan, bereketli olmayan hasatlarn depolayabilmekten ve hastalklarn iyiletirilmesi iin karmak tp yntemlerinden yoksun bir toplum iin anlalabilir bir eydir. Kuzey halklar, sylencelerinde acmasz bir kaderi vurgularlar. Bu yklere gre evrelerindeki her ey nceden belirlenmitir, bu yzden de kaderlerini sorgulamadan ve isyan etmeden kabul ederler. Kuzey tanrlar insan kiiliine sahiptirler ve "dun'un Elmalarnn alnmas", "Thor'un ekicinin alnmas" gibi pek ok neeli ykde birbirleriyle ve devlerle iliki iindedirler. Fakat Yunan ve Smer tanrlarnn aksine, insanlar arasna ok ender karrlar. Kuzey tanrlar lmllerle ayn deimez kaderi paylarlar. Ragnarok, yani son byk sava olduunda, nl insan savalar devlere kar tanrlarn yannda savaacak; yine de devler tanrlar yeneceklerdir. Odin, tanrlarn hkmdar, onlarn kaderlerini bilir. Ancak bunu deitirmek iin hibir ey yapamaz. Kuzey Yaratl sylencesi, temel konu olan iyi ve kt gler arasndaki sava sunar. Evrenin kaderini yaratlndan yok oluuna, tanrlar ve lmllerin kanlmaz lmlerine dek izleriz. Balder'in bereket sylencesi yaratl sylencelerinin ayrlmaz bir parasdr. teki Kuzey sylenceleri gibi bu da, eski tarm kltrnden daha saldrgan Viking ana, lme artan bir vurgu yaplarak uyarlanmtr. Sigurd sylencesi, Richard Wagner'in nl operas Nibe-lunglarn Yz'ndeki Siegfried yksnn ana konusunu oluturur. Odysseia gibi, dnyann en byk macera yklerinden biridir. J. R. R. Tolkien'in The Lord Of The Rings (Yzklerin Efendisi) gibi birok modern masaln temelinde, sahibini yok eden altn yzn laneti temas vardr ve Sigurd'un byk ak Brunhild, orijinal Uyuyan Gzel'dir. teki nemli Kuzey sylencelerinde olduu gibi deitirilemez kader Sigurd'da da baskndr. Karakterler, kaderlerinin karanlna kar prl prl parlarlar, ancak mahkmdurlar ve bunu bilirler.

Evrenin Yaratl, Yok Oluu ve Yeniden Douu: Sunu Tarihsel Arkaplan Hristiyanln MS 1000 ylnda kabul, bu lkede pagan inanlarn resmi olarak sona erdirmitir. Ancak keilerin pek ou eski iirleri ve ykleri kaydedecek kadar onlardan zevk almtr. Bunu takip eden birka yzylda pek ok insan, Odin ve Thor'un, insanlar eytanca dncelere ve eylemlere kkrtan ruhlar olarak gerekten var olduklarn dnmtr. Bu tr dncelere tepki olarak 1920Terde Snorri Sturluson, Gyifaginning'i (Gylfi'nin Kandrmacas) yazmtr. Bu kitap dnyann yaratl yksn ve Kuzey (Germen) geleneinden baka sylenceleri anlatr.

Kuzey Dini Kuzey tanrlar doay ve kendilerine tapnan insanlarn deerlerini yanstrlar; tpk Yunan tanrlarnn doay ve kendilerine tapman insanlarn deerlerini yansttklar gibi. Kuzey tanrlar, sadece insanlar gibi konuup onlar gibi davranmakla kalmayp, Kader Kadnlar'na (Nornlar) boyun eer, lmn kanlmaz yazgsyla kar karya gelirler. nsanlar gibi Kuzey tanrlar da kaderlerini kabul eder ve bilir, onu cesaret ve onurla karlamaya alrlar. Onlara tapnan insanlarn pek ou gibi savata lmeyi seerler. Dnyay gelecek kuaklar iin daha iyi bir yer haline getirebilmek amacyla kt devleri ldrrler. Ara sra Sigurd gibi byk bir kahramana yardm eden Odin dnda, Kuzey tanrlar insanlar yaamn tehlikelerinden korumazlar. Genellikle kendi sorunlaryla urarlar ve maceralar insanlardan ok devlerle ilgilidir. Ayn biimde, insan kahramanlarn yklerinde de genellikle tanrlar bulunmaz. Kuzey tanrlarnn hiyerarisi, Kuzey toplumunun snflara blnd gereini yanstr. Krallar Odin'in atalar olduunu ne srerler. Onlar sava aristokrasinin yesidirler ve Odin hem savan hem de iirin tanrsdr. Savalara hem zafer hem yenilgi getirir. Kahramanlar ve onlarn savalar hakknda arklar ve destanlar yazan saray airlerine esin verir. Kendisine tapanlardan insan kurban ister. Thor, Odin ve Frigg'in oludur. Kuzey tanrlar iinde Odin' den sonra ikinci gelir. Ona, gcne ve gvenilirliine ihtiya duyan kyller tapar. Thor'un ekici Mjollnir, gk grlts ve imee neden olur, bylelikle rnn bereketli olmasn salayan yamurla ilikilendirilir. Thor, ekicini, Tanrlarn Evi Asgard' ve lmllerin Evi Midgard' (ortadnya) kt devlerden korumak iin kullanr. Frey, nc nemli Kuzey tanrsdr. Deniz bereketinin tanrs Njord'un oludur ve babas gibi bereket tanrsdr. Frey, gnein ne zaman doacana, yamurun ne zaman yaacana karar verir. nsanlar ona, babasna ve kz kardei Freya'ya bol rn ve ocuk iin dua ederler. Odin gibi Frey de kendisine tapnanlardan insan kurban ister. Frigg ve Freya en nemli Kuzey tanralardr. kisi de ulu tanralar veya ana tanralardr; onlara, topraa ve insanlara bereket getirme gleri olduu iin tapnlr. ekicilii ve Deeri Kuzey yaratl sylencesi ekicidir, nk geni bir karakterler a ve muhteem maceralar ierir. Kuzeyli (Germen) kklere sahip olan peri masal geleneinin devlerini, ccelerini ve cinlerini tanrz, len tanrlar ve yok olup yeniden oluan dnya kavramlar byleyicidir. J. R. R. Tolkien'in okuyucular Yzklerin Efendisi lemesinde adlarn ounun, C. S. Lewis'in Narnia Tarihi dizisindeki adlarda olduu gibi Kuzey mitolojisinden geldiini ayrmsayacaklardr. Balca Tanrlar

Odin (ya da "vahi" veya "fkeyle kabaran" anlamnda Woden): Bor ve Bestla'nn olu. Tanrlarn en yals, en by ve yneticisi. lmllerin babas, sava tanrs. Frigg: Odin'in kars, Tanrlarn annesi, en nemli tanra, Ulu ve Ana Tanra. Thor: Odin ve Frigg'in olu. kinci byk tanr, tm tanrlarn ve lmllerin en gls. Balder: Odin ve Frigg'in olu. Tanrlarn en yumua ve en sevileni. Hoder: Odin ve Frigg'in olu, Balder'in kr kardei. Hermod: Odin ve Frigg'in yrekli olu. Bragi: Odin ve Frigg'in olu. dun'un kocas. Bilgelik ve iir tanrs. Idun: Bragi'nin kars. Sonsuz genliin altn elmalarn korur. Njord ("gemileri kuatan" ya da "deniz" anlamnda): Bereket Tanrs; rzgr ve denizin yneticisi. Frey: Njord'un olu. Bereket ve lmllerin tanrs. Gnein ve yamurun yneticisi, nc nemli tanr. Freya: Njord'un kz, Ulu ya da Ana Tanra; akla ilgili tler verir; ikinci nemli tanra. Heimdal: Eski Hint-Avrupa ate tanrs, Hindu ate tanrs Agni'nin benzeri. Tanrlarn nbetisi. Hoenir: Eski Hint-Avrupa tanrs. Bor ve Bestla'nn olu; Odin'in kardei; Odinle birlikte lmllerin babas; onlara zek ve duygu salar. Ragnarok'tan sonra, kurtulan tanrlarn yneticisi. Loki: ki buz devinin ocuu; ancak tanr kabul edilebilir. eytani bir kavga karc. Hel: Loki'nin canavar kz. Niflheim'daki llerin yneticisi. Evrenin Yaratl, Yok Oluu ve Yeniden Douu Kral Gylfi, bugn sve diye bilinen topraklar zerinde hkm srd gnlerde, kendisini Gangleri adl yal bir adama dntrerek, doa ve evren hakknda bilgi edinmek zere byk tanrlar Asgard'daki salonlarnda ziyaret etti. Gylfi klk deitirerek geldii iin tanrlar ona gerek kimliklerini aklamadlar. Kendilerini Yce Olan, Yceyle Eit Olan ve nc diye adlandrdlar. "Tanrlarn hikmetini aryorum" dedi Gangleri, "Aranzda bilgili olan var m?" "Bize ne dilersen sor" diye yantlad Yce Olan, "Buradan, geldiin zamankinden daha bilge olarak ayrlacaksn." Gangleri sordu: "Eer biliyorsan anlat bana, her ey nasl balad?" Yce Olan aklad: "Balangta ak bir boluk olan Ginnungagap'tan baka hibir ey yoktu. Bu ok eski zamanda, ne yukarda gklere ne aada topraa ne kumlara ne imenlere ne de denizin ykselen dalgalarna biim verilmiti." Yceye Denk Olan ekledi: "lk oluan dnya, Muspelheim'd (Savalarn Evi). Bu, Ginnungagap'in gneyinde, scak, parlak alevler iinde bir dnyadr ve kvlcm ve parldayan korlar saar. Alevler saan bir klc olan dev Surt tarafndan korunmaktadr."

nc dedi ki: "kinci oluan dnya, Ginnungagap'n kuzeyindeki Niflheim'd (Sisler Evi). Niflheim'in ortasnda, hzl ve korkun on bir rman doup uzaklara doru akt, Hvergelmir (kaynayan kazan) adnda bir pnar vardr. Bu rmaklarn dalgalarndan oluan kpkl zehir sertleti ve buza dnt. Souduka, zehirden iseleyen bir sis ykseldi, ikinci ve ar bir buz tabakas oluturmak zere birinci tabakadaki salam buzlarn zerine dt. Niflheim'i souk, sisli ve acmasz yapan bu buzlardr." Gangleri sordu: "nsanolundan nce kimse var myd? Bana devlerden ve tanrlardan sz edin." Yce Olan yantlad: "Buz devleri, dnya olumadan nceki sonsuz klar boyunca yaadlar. Muspelheim'dan ykselen scak havann, Niflheim'dan gelen buzlarla bulutuu yerde buzlar zld. Yaam, ilk kez, eriyen zehir kpnn damlalarndan geliti ve bir yarata, Ymir adl bir deve dnt. Yaratld zehir onu vahi, acmasz ve kt yapt. Sonra zlen buzlardan bir inek, Audhumla (Besleyici) ortaya kt. Ymir onun rettii drt st rmandan beslendi." Yceye Denk Olan ekledi: "Ymir uyurken terledi. Sol kol-tukal tndaki nemden bir adam ve bir kadn ortaya kt. Ymir btn buz devi ailelerinin babas oldu. Hepsi de babalar gibi eytani yaratklard." "Bu gerekten ilgin bir yk" dedi Gangleri: "Peki yleyse tanrlar lk kez nasl ortaya ktlar?" Yce Olan aklad: "Audhumla srekli, tuzlu bir buz blounu yalad. lk gnn akam bir tutam sa belirdi. kinci gnle beraber bir erkein btn ba grnr hale geldi. nc gnn sonunda, Buri adnda btn bir erkek ortaya kt. Buri uzun boylu, yakkl ve glyd, tanrlarn bykbabas oldu. Devlerden birinin kz olan Bestla ile evlenecek olan Bor adnda bir olu oldu. Bor ve Bestlann, Kuzey'in ilk tanrlar olan ocuklar oldu; en bykleri Odin, Vili ve son olarak da Ve." "Tanrlar ve devler dost muydu, yoksa dman m?" diye sordu Gangleri. Yce Olan yantlad: "Odin, Vili ve Ve, Ymir'i ldrdler. Ymir'in yaralarndan o kadar ok kan akt ki, Bergelmir ve kars dnda tm dier buz devleri Ymir'in kannda bouldular. Uergelmir oyuk bir aa gvdesinden yapm olduu bir kaya abucak binerek karsyla beraber kat. Bylece, buz devleri ve eytani yaratklar olan sonraki devler rknn atalar oldular." Gangleri sordu: "Dnya nasl ekillendi?" Yce Olan yantlad: "U tanr Ymir'in cesedini aldlar, onu Ginnungagap'n ortasna tadlar ve ondan, dnyay yaptlar. Onun etinden topra yarattlar, yaralarndan akan kandan tuzlu denizi yaptlar ve onu yeryznn evresine yaydlar. Byk kemiklerinden dalar, kk kemiklerinden ve dilerinden kayalarla akllar yaptlar. Tylerinden ormanlar yarattlar." Yceye Denk Olan ekledi: "Tuzlu denizin kysndaki lkeleri, Jotunheim' (Devlerin Evi), devlere ve onlarn ailelerine verdiler. Fakat yeryznn Midgard denilen i lkesinde yaayacak olan halk devlerden korumak istediler. Bylece, Ymir'in kalarn kullanarak, iki grup yarat birbirinden ayrmak iin bir engel yaptlar."

nc dedi ki: "Ymir'in kafa tasndan gkyzn yaptlar. Bunu, yeryznn stnde bir kubbe gibi duracak biimde yerletirdiler ve drt bir kesinden birer cce, kubbeyi dmemesi iin tuttular. Sonra Ymir'in beynini frtna bulutlan oluturmas iin havaya frlattlar." Gangleri dedi ki: "Ccelerin insanoullarndan nce var olduunu bilmiyordum, onlar nasl ortaya kt?" Yce Olan yantlad: "Balangta cceler, Ymir'in etinde kurtlar olarak yaam buldular. Tanrlar onlara insan grn ve insan anlay verdi. Cceler hl Nidavellir denilen lkede, yeryzndeki karanlk kelerde ve kayalk maaralarda yaarlar." Yceye Denk Olan ekledi: "Tanrlar, Muspelheim'den ykselen kvlcmlar ve yanan korlan yldzlara evirdiler. Yukar-da gklere ve aada yeryzne k vermeleri in Ginnungagap'n ortasndaki belirli yerlere yerletirdiler." nc dedi ki: "Gne'i ve Ay', gece ile gndz ve mevsimleri yaratmalar iin gkyznde dolaacak ekilde ayarladlar. Gne hzl yol alr, nk bir kurt onu kovalamaktadr. Ragnarak (tanrlarn kyameti) zaman gelip bu dnya sona erdiinde onu yakalayacak. Baka bir kurt, gnein nnde koup ay kovalar. Sonunda Ragnarak zaman gelince, ay da yakalanacak." Gangleri sordu: "nsanoullan Midgard'a nasl yerletiler?" Yce Olan yantlad: " tanr tuzlu denizin kysnda yrrken iki aa buldular. Biri dibudak, biri de karaaa. Ad Ask olan ilk erkei dibudak aacndan, ad Embla olan ilk kadn da karaaatan yarattlar. Onlar onurlandrmak iin giydirdiler. Odin onlara kan ve yaam soluu verdi, Vili onlara kavray ve hareket yetenei verdi. Onlar ekillendirdi; grme, duyma ve konuma yetenei verdi. Ask ve Embla, senin gibi Midgrad'da yaayan btn insan rknn atalar oldular." "Bana Yggdrasill hakknda ne anlatabilirsiniz? Bir eit aa deil mi o?" diye sordu Gangleri. Yce Olan yantlad: "Bu byk dibudak aacnn dallar dnyay batan baa sarar ve gklerin zerine yaylr. byk kk, dnyann dibudak aacn ayakta tutar. Biri Asgard'daki AesirTerin (tanrlar), biri buz devlerinin arasnda, biri de buzlu Niflheim zerindedir." Yceye Denk Olan ekledi: "Asgard'daki kk, Urd'un kutsal kaynandan beslenir. Orada Nornlar olarak bilinen kader bakiresi yaar. Adlar Urd (Gemi), Verdandi (imdi), Skuld' dur (Gelecek). nsanolunun yaamn belirleyen kurallar koyar ve kaderini mhrlerler." nc dedi ki: "Baka Nornlar da vardr. Bazlar cinlerin, bazlar ccelerin kzlardr. yi Yaratklardan gelenler iyi yaamlar ekillendirir; uzun, zengin ve anl. Kt Nornlar ksa, zavall, talihsiz yaamlar verirler." Yce Olan devam etti: "Buz devleri arasndaki kk, bilgeliin ve kavrayn kayna olan Mimir'in pnarndan beslenir. Pnarn suyundan ien herkes, pnarn sahibi Mimir gibi bilge olur. Fakat bu g bir

itir. Tanrlarn babas Odin sadece bir yudum imek istedi, ama nce iki gznden birini feda etmek zorunda kald." Yceye Denk Olan dedi ki: "Niflheim zerideki kok, dnyann byk rmaklarnn kayna olan Hvergelmir pnarndan beslenir." Sonra Gangleri sordu: "Tanrlar nsanlar yarattktan sonra ne yaptlar?" Yce Olan yantlad: "Odin, Vili ve Ve, dnyann ortasnda kendilerine aileleriyle birlikte yaamak in Asgard denilen bir korunak ina ettiler. Orada Odin, yksek tahtnda oturur, herkesin ne yaptn grerek ve her eyi anlayarak tm dnyay denetler. ki kuzgun, Hugn (Dnce) ve Munin (Bellek) omuzlarnda oturur. Odin her gn afakta onlar dnyann zerinde umaya gnderir. Onlar da dndklerinde Odin'e grdklerini ve duyduklarn anlatrlar." "Asgard'daki en ilgin saray hangisidir?" diye sordu Gangleri. Yce Olan yantlad: "Kukusuz Odin'in altn ltl Val-halla salonudur (lm Salonu). ats mzraklarla ve altn kalkanlarla kapldr. Valkyriler (llerin Seicileri), Odin'in yiit kzkardeleri, lmeye mahkm edilmi olanlar semek ve belirli savalar zaferle dllendirmek iin Midgard'a inerler. Ragnarak geldiinde, lm savalar, devlere kar tanrlarn tarafnda savamak zere Valhalla'ya getirirler." Yceye Denk Olan ekledi: "l savalar her gn birbirleriyle dverek, snrsz miktarda domuz eti yiyerek ve kadehler dolusu bal likr ierek elenirler." nc dedi ki: "Valhalla'ya alan alt yz krk kap vardr. Ragnarak geldiinde dokuz yz altm sava, korkun kurt Fenrirle savamak in bu kaplardan kacak." Gangleri sordu: "Asgard'la yeryz arasnda nasl yolculuk edilebilir?" Yce Olan yantlad: "Tanrlar insanolunun gkkua olarak grd Bifrost (Titreme Yolu) kprsn ina etti." "Size gre insanlar hangi tanrlara inanmal?" diye sordu Gangleri. Yce olan yantlad: "On iki tanr ve on iki gl tanra vardr. Odin, tanrlarn en yals ve en bydr. O, herkesin babas olarak anlr. nk hem nsanlarn hem tanrlarn babasdr. Midgard'daki pek ok farkl kabile tarafndan tapnldndan ve bandan pek ok serven getiinden 'Yce Olan' ve 'llerin Babas' gibi baka bir ok adla da anlr." Yceye Denk Olan ekledi: "Thor, Odin ve kans, yeryz tanras Frigg'in oludur. Thor en gl tanrdr. ki kei tarafndan ekilen bir sava arabasn srer. deerli mlk vardr. Mjollnir adl ekici, gcn ikiye katlayan tlsml kemeri ve Mjollnir'i kullanrken giydii demir eldivenleri." nc ekledi: "Odin'in bir dier olu da Balder'dir. yi olduu kadar gzeldir ve tanrlarn en ok sevilenidir. En bilge ve nazik olandr. Syledii hibir ey asla deitirilemez." Gangleri sordu: "Baka hangi tanrlar nemlidir?"

Yce Olan yantlad: "Njord da ok nemlidir. O aslnda, topra ve denizi bereketli yapan Vanir tanrlarnn evi Vana-heim'dandr. Denizciler ve balklar iin ok nemlidir, nk rzgrn ve denizin hkimidir. Zengindir ve kendisine tapnan-lan da zengin eder." Yceye Denk Olan ekledi: "Njord'un iki nemli ocuu vardr; Frey (Efendi) ve Freya (Hanm). Frey, Thor ve Odin'den sonra nem srasnda ncdr. Frey gnein ne zaman parlayacana ve yamurun ne zaman yaacana karar verir. Bu nedenle yeryznn bereketinden sorumludur. nsanlar ona bar, refah ve tarlalarn bereketi iin olduu kadar kendi dourganlklar iin de dua ederler." nc dedi ki: "Freya da Frigg kadar nemli bir tanradr. nsanlar ondan ak konularnda yardm isterler." Yce Olan ekledi: "Elbette baka nemli tanr ve tanralar da vardr. dun, tanrlarn gen kalmak iin yedikleri altn elma-lan korur. Kocas Bragi, bilgelii ve iirdeki yetenei ile tannr." nc dedi ki: "Heimdall, tanrlarn nbetisidir. Koyunlarn srtndaki ynlerin uzayn ve Midgard'daki imenlerin byyn dahi duyabilir. Geceleri bile 300 milden daha uza grebilir." Gangleri sordu: "Loki, bir tanr mdr?" Yce Olan yantlad: "Loki, bir devin oludur. Yani kannda ktlk akar. Tanr olarak kabul edilir, ama bir kavga karcdr. ok zekidir, ancak yalan syleyip hile de yapar. Bazlar ona "yalanlarn babas" ve "tanrlarn ve insanlarn utanc" da der. Sk sk tanrlarn bana dert aar ya da onlar dertten kurtarr. canavar ocuun babasdr. Kurt Fenrir, Hei (llerin Tanras) ve Dnya Ylan. Ragnarok bamza geldiinde tanrlarn dman olacaktr." Yceye Denk Olan ekledi: "Hel, uursuz bir yaratktr. Alk ve Ktlk onun yoldalardr. htiyarlktan ya da hastalktan len nsanlar onunla birlikte Niflheim lkesinde, yksek duvarlarn arkasnda yaarlar." Gangleri sordu: "Bana Ragnarok hakknda ne anlatabilirsiniz? Ondan kamann bir yolu var mdr?" Yce Olan yantlad: "Balder'in lm Ragnarok'un yaklatnn ilk iareti olacak. Loki hem Balder'in lmne hem de Helle birlikte hapsedilmesine neden olacak. Ceza olarak tanrlar Loki'yi Ragnarok gelinceye kadar bir maaraya hapsedecek." Yceye Denk Olan ekledi: "Sonra dnyann her yerinde k boyunca kanl savalar olacak. Karde kardee kl ve baltayla saldracak ve ikisi de lecek. Haram birleme ve zina yaygnlaacak. Hibir lml dierine merhamet gstermeyecek. eytanlk, dnya zerinde, aileler, arkadalar, kabileler arasndaki ilikileri yok ederek vahice dolaacak. Sonunda dnya harabeye dnecek." nc ekledi: "Her biri bir yl boyunca srecek olan ve aralarnda yaz olmayan korkun k; yakc rzgrlar, ar souklar ve sonsuz kar getirecek." Yce Olan devam etti: "Kurt Hati, sonunda gnei yakalayp onu yutacak ve Kurt Skoll da sonunda ay yakalayp yutacak. Dev Surt, gkleri kavurucu alevlerle parampara ederek, parlayan yldzlarn ateler inde patlayarak dnyaya dmelerine neden olacak. Yeryz o kadar gl sallanacak ki ormanlardaki aalarn kkleri dar kacak ve dalar devrilecek. Bu korkun kargaa Loki'yi, Midgard' saran

tuz denizinin derinliklerinde yatmakta olan Dnya Ylan adl canavar ejderhay serbest brakacak. Ylan, fkran zehiriyle denizi ve gkyzn zehirleyerek ve Midgard zerinde patlayacak dev dalgalara neden olarak devinecek." Yceye Denk Olan ekledi: "Fenrir, az hevesle alm olarak Vigrid dzlne doru ilerlerken, gzlerinden ve burun deliklerinden alevler fkracak. Orada, Buz devleri, Dnya Ylan ve tm dier kt yaratklarn toplanhsna katlacak. Heim-dall, tanrlara Ragnarok'un geldiini bildirecek." nc dedi ki: "Odin Fenrir'e kar savaacak. Thor, Dnya Ylan ile kapacak ve Frey Surt'la savaacak. Kurt Odin'i btnyle yutacak; ancak savalarn en vahisi, Odin'in olu Vidor, Fenrir'in enesini yrtacak ve onu ldrecek. Thor Ylan ldrecek ama, onun zehirinden kendisi de lecek. Heimdall ve Loki birbirlerini ldrecekler ve Surt da Frey'i ldrnce yceler yok edilmi olacak." Yce Olan tamamlad: "Ate saan klcndan kan alevlerle Surt, btn dnyay yakacak. nsanlar korku iinde evlerini terk edecek. Kaderi lm olan, talihsizlikle titreyen insan soyu, Hel'e katlmak iin yollara decek. Sonunda kmrlemi ve mahvolmu dnya denize gmlecek." Gangleri haykrd: "Ne korkun! Btn dnya yanp, tanrlar ve nsanlar ldkten sonra ne olacak?" Yce Olan yantlad: "Dnya yaam dolu ve yeil olarak bir kez daha denizden ykselecek. Kartal bir kez daha balk yakalamak iin dik kayalklardan havalanacak. Gnein kz, annesinin eski yollarnda ilerleyecek ve dnyay yla aydnlatacak. Hibir zaman tohum ekilmemi olan tarlalar rn verecek." Yceye Denk Olan ekledi: "Surt'un alevinin tanrlarn evlerini yok etmesinden sonra, Odin'in oullar Vidar ve Vali, bir zamanlar Asgardn bulunduu yerde yaayacaklar. Odin'in torunlar Modi ve Magni de onlara katlp babalarnn ekici Mjollnir'e sahip kacaklar. Son olarak Balder, Hel'in lkesinden geri dnerek onlara katlacak. Hepsi de Yce Olanlarn, Dnya Ylan'nn, Fenrir'in ve Ragnarok'un bilgilerini anmsayacaklar, fakat ktlk dnyay terk etmi olacak." nc dedi ki: "Bu arada, sonsuz k neredeyse btn insanlar ldrrken, bir adam, Lif (Yaam) ve bir kadn, Lifthasir (Yaam Tutkusu) areyi byk dibudak aac Yggdrasill'in dallar arasna saklanmakta arayacaklar. Orada sabah iyini yiyip erek hayatta kalmay baaracaklar. Surt'un alevlerinden kurtulacaklar ve dnya yeniden olutuunda yeni nsan soyunun atalar olacaklar." Sonra Yce Olan bildirdi; "ykmz burada bitiyor. Btn sorularn yantladk. Sana anlattklarmz nasl istersen yle deerlendir." Birden Gangleri kendini korkun bir grltnn ortasnda buldu. Kendisine geldiinde bir dzlkte tek banayd. Asgard ve ziyaret ettii salonsa grnrlerde yoktu. Kral Gylfi olarak normal biimine brnd ve krallna dnd. Orada, rendiklerini halkna anlatt. O gnden bu yana bu ykler bir insandan dierine anlatld durdu. dun'un Elmalarnn alnmas: Sunu

Tarihsel Arkaplan Snorri Sturluson bu sylenceyi MS 1220 ylnda yazd Nesir Edda'da anlatr. Neredeyse zde bir trevi, yz yl nce yazlm bir iirde de vardr. Sturluson'un idun'u en nemli Kuzey tanralarndan biri olarak snflandrmasna ramen bu onunla ilgili tek sylencedir. Aslnda byk olaslkla Frigg ve Freya gibi Ulu veya Ana Tanra'dr. Meyveler, mitolojide yaam ve lmle ilikilidir. Kabuklu yemiler se lmsz yaam temsil ediyor olabilir. ekicilii ve Deeri Dier Kuzey sylencelerinin pek ou gibi "idun'un Elmalarnn alnmas" da ncelikle iyi bir serven yksdr. Ragnarak (kyamet) yaklatka, gitgide daha ktleen Loki karakterini iler. Ayrca Kuzey tanrlarnn krlgan doalarn da aa karr. Sadece Ragnarak'ta lmekle kalmazlar, yemeleri iin idun'un altn elmalar olmasa genliklerini de yitirirler. Yunan tanrlar gibi Kuzey tanrlar da, nsanlar gibi duygulanr, dnr ve nsanlar gibi davranrlar. Bununla birlikte rolleri Yunan tanrlarnnkinden olduka farkldr. Kuzey tanrlar genel olarak kendi trleriyle iliki iindedirler ve insanlarn dnyasn kendi haline brakrlar. Tanrlarla insanlar arasndaki mesafe dolaysyla pek az Kuzey sylencesinde insanlara, birbirlerine ve tanrlara kar nasl davranmalar gerektii retilir. dun'un Elmalarnn alnmas Bir gn Odin, Loki ve Hoenir, sk sk yaptklar gibi birlikte yolculuk ediyorlard. Asgard'dan yanlarna hi yiyecek almadan ayrlmlard. Karla kapl dalar ve kurak ller zerindeki yolculuklar onlar yormutu. Tepelerden sulak bir vadiye doru inerlerken bir kz srs grdler ve ok ackm olduklarn fark ettiler. "yi pimi bir sr, a yolcular iin mkemmel bir yemek olur" diye haykrd Loki: "unlara iyice bakp yapl bir tanesini sein, eti ben hazrlarm." Tanrlar yi grnen bir hayvan kestiler. Atein zerinde kzartmak in hazrladlar. Eti iyice pimi grnene dek kzarttlar, atei sndrdler ve yemee oturdular. Byk bir aknlkla etin tamamen i olduunu grdler. kinci bir ate yakp eti ikinci bir ie geirerek, iyice pimi grnene dek kzarttlar. Atei sndrdler ve yemee oturdular, ancak et hl tamamen idi. "Bu ete ne olmu, ne olabilir?" diye sordu Odin yoldalarna. "u mee aacnn dallarnda oturan bir ey etinizin pimesini engelliyor" dedi bir ses.

Tanrlar hemen mee aacna doru baktlar ve Buz Devi Thjazi'nin aacn dallarndan birinde, byk bir kartal ekline girmi olarak oturduunu grdler. "kznzden istediim kadar yememe izin verirseniz" dedi kartal, "ben de etinizin pimesine izin veririm." Tanrlar kabul edince kartal tneinden utu ve etin zerine indi. ki omuz parasn ve bir budunu kapt ve anszn yuttu. Kartaln agzllne ok sinirlenen Loki, yerden dayankl bir sopa ald ve btn gcyle kartaln gvdesine savurdu. Loki daha sopay elinden brakamadan, kartaldan ayrlamadn ve kendisinin de sopay braka madiini grd. Kartal, Loki'nin ayaklan topran yzeyine srtlp, yollarnn zerindeki allara ve talara arpacak kadar alaktan uarak onu srkledi. "Kollarm! Yuvalarndan karmadan nce brak da gideyim" diye haykrd Loki. "Bunu yapmay ben de isterim" dedi kartal. "Eer Idun'u ve onun altn elmalarn getireceine sz verirsen... idun'u As-gardn dna, hemen yan bandaki ormana getirmelisin ki onu yakalayabileyim. Tam iki gn sonra sizi orada bekleyeceim. Szn tutacana dair kutsal bir yemin et. "Yemin ederim, istediini yapacam" diye haykrd Loki. Bylece kartal onu serbest brakt ve Loki yol arkadalarnn yanna dnd. Kartala verdii szden onlara sz etmedi. tanr Asgard'a dndklerinde Loki, dun'a yaklaarak yle dedi: "Ormanda ok gzel altn elmalar buldum. Seninkiler kadar gzel grnyorlar. Karlatrmak iin kendi elmalarn da alp benimle gel. Bulduklarm seninkilere eklemek steyeceksin." dun'un gzleri umutla ldad. Mutlulukla glmseyerek elmalarnn olduu sepeti ald ve Loki'yle beraber yola koyuldu. Ormann derinliklerine girdiklerinde kartal aniden zerlerine szld, dun daha ne olduunun ayrmna varmadan koca ku onu peneleriyle kaldrd ve uarak uzaklat. Asgard'daki tanrlar dun'un kaybolduunu; onlara yemeleri iin altn elmalarndan getirmedii zaman anladlar. Nereye bakarlarsa baksnlar, ne onu ne elmalarn buldular ne de kimse ona ne olduunu tahmin edebildi. Elbette Loki de tm dier tanrlar kadar arm grnyordu. dun'un kaybolmas nemli bir sorundu. nk tanrlar, ancak dzenli olarak onun elmalarndan yiyerek gen kalabiliyordu. Gnler geip de dun dnmeyince tanrlar gitgide yalandlar. Salar beyazlad. Elleri ve yzleri krt, yryleri yavalad ve kararszlat. Odin, sorunu tartmak iin tanrlar toplantya ard. dun'un son grldnde Loki'yle birlikte Asgard'dan dar kmakta olduu anlald. Tanrlar hemen Loki'yi yakalayarak onu baladlar. "dun'a ne olduunu bize anlatmazsan sana lene dek ikence yapacaz" dedi Odin. Yaamnn tehlikede olduunu anlayan Loki yantlad: "Gidip dun'un Jotunheim'da (Devlerin Evi) olup olmadna bakacam. Sizler iin onu orada arayacam. Freya! Bana ahin tyl pelerinini dn ver."

"Ne istersen veririm!" diye haykrd Freya. Bylece Loki, Freya'nn ahin tyl pelerinini giyerek kuzeye, Jotunheim'a utu. Thjazi'nin evine vardnda, dev, denize almt ve dun yalnzd. Loki, tanray ve altn elmalarn hemen bir fnda evirdi ve onu peneleri arasnda skca tutarak havaland. Thjazi dndnde her yere bakt, ancak Idun'u bulamad. Yokluunda sorun ktn tahmin ederek kendini kartala dntrd. Yapabilecei bir ey olup olmadn anlamak iin havaland. ahini grd ve peine takld. Asgard'da yol gzlemekte olan tanrlar, Loki'yi penelerinde bir fndkla kendilerine doru uarken grdler. Dev bir kartal hzla arkasndan yaklayordu. Tanrlar hemen talalarla dolu torbalar hazrlayp Asgard'n duvarlarnn evresine yerletirmeye koyuldular. ahin, duvarlarn zerinden gvenli tarafa geer gemez, talalar, kkreyerek gklere ykselen alevler karacak ekilde atelediler. Kartal, ynn deitiremeyecek kadar byk bir hzla ahini izlemekteydi. Alevlerin iine dald ve tyleri ate ald. Ac iinde kaplarn yannda topraa dt ve tanrlar onu ldrdler. Thjazi'nin kz Skadi, babasnn ldrlmesinin intikamn almakla ykmlyd. Btn bir zrh kuand. Her iki eline birer silah alarak Asgard'a yneldi. Asgard'a ulatnda Odin dedi ki: "len bir adamn yaknna, wergild (bir tr kan bedeli, .n.) sunmak geleneimizdir. Bu yzden sana aramzdan istediin kocay seme hakkn sunuyoruz. Ancak bir koul, o seimini sadece ayaklarmza bakarak yapmalsn." Skadi kabul etti. Odin'in olu Balder'e kt. nk o ok iyiydi. "Balder'i kocam olarak seeceim" dedi. "Onu ayaklarndan tanyacamdan eminim, nk her eyi yle gzel ki ayaklar da yle olmal. Bu yzden... ite bu ayaklar seiyorum!" Ayaklarn sahibi ortaya akarken tanrlar glmsemelerini saklamaya altlar. nk ayaklar Balder'in deil, Njord'undu. Bunun zerine Odin "Seni sevindiremediimiz srece verdiimiz bedel yeterli saylmaz" dedi. Skadi, ona karanlk bir bak frlatarak, "Aranzdan bunu yapabilecek olan grmek isterdim" dedi. "Setiim bu kocayla iimden hi de glmek gelmiyor." Fakat Loki, pek ok yetenei olan bir tanryd. Hemen bir oyuncu oldu ve bir tekeyle halat ekme oyununa giriti. Tanr kucana dtnde, Skadi kendini tutmasna ramen, onun maskaralklarna glmekten kendini alamad. Daha sonra Odin, Thjazi'nin iki gzn karp parlak yldzlar olarak gklere yerletirdi. Skadi, babasna yaplan bu vg nedeniyle onurland. Kzgnlnn yerini tatmin ald ve tanrlarla bart.

Balder'in lm: Sunu

Tarihsel Arka plan "Balder'in lm" ve Kuzey yaratl sylencesi, birbirleriyle yle yakndan ilikilidir ki, yaratl sylencesinin giri blm bu sylenceye de uyar. Bu sylencenin ana kayna zlanda'dr. Snorri Sturluson, yky Gylfaginning'de (Gylfi'nin Aldatmacas) anlatr. Balder, eitli mitolojilerde, ldrlp ruhlar diyarna giden ve sonra yaama geri donen ok saydaki bereket tanrsndan biridir. Bu yaam, lm ve yeniden dou modeli, doadaki; baharda dou, yazn olgunlama, sonbahar ve kta lmden sonra, baharda yeniden douun dngsel modelini yanstr. Balder efsanesi, Kuzey tanrlarnn hayatta ve iyi olduu, yaamn dzen iinde devam ettii bir dnemde balar. Ancak Odin'in de bildii gibi Balder'in lm dnyann ykmn balatacak olaydr. Dnya dzeninin atrdad bir dneme nclk eder. Daha sonra Ragnarok'un son byk savanda devler ve tanrlar birbirlerini yok ederler. En sonunda da btn dnya nce atele, sonra da tufanla yok olur. Tanrlarn Balder'i ller lkesinden geri getirecek gleri yoktur, nce dnya lmelidir. Balder ancak, dnya tufandan (taze, bereketli, yeni bir tanr soyuyla yeni bir insan soyunu beslemeye hazr olarak) ktnda tekrar grnr. Bu sylence basit yaam, lm ve yeniden dou emasndan biraz farkldr. Balder'in lm tipik bir bereket tanrsnn lmne kyasla ok daha byk bir kesinlik ierir. Cenazesine sanki o, Geatland'n kral Beowulf ya da dier byk Kuzey krallarndan biriymiesine nem verilir. Tanrlar onu Ruhlar Dnyas'ndan kurtarmay denerler, ancak baaramazlar. Bazlarna gre Balder, sadece ad olarak bir bereket tanrsdr. Tavrlar ve eylemleri havay etkilemez, insanlara belirli bitkileri nasl yetitireceklerini retmez. Yine de, ldrlmesi toplumun, btn dnyann dalmasna ve yklmasna yol aar. lmn kesinlii zerindeki bu vurgu daha sonraki an insanlarn ve onlarn ilgi alanndaki kaymay yanstyor olabilir. Kuzey toplumu be yz yldr, doann dngsel ynlerine dayanan huzurlu, duraan tarmsal uralarla daha az ilgilenmeye balamtr. Bunun yerine Kuzeyliler, zenginliin toprak yerine klla kazanld, daha saldrgan ve daha para canls uralarla ilgilenmilerdir. Baka bir deyile, Balder gemi dinsel an yeni dinsel trenlerde kullanlan kalntsdr. Bereket tanrs oluu sadece szde kalr. Sylence bizzat onun lmn konu edinir. Yaamndan bize anlatlanlar hi de bir bereket tanrs grnts oluturmaz. Tavr ve davranlar hava durumunu etkilemedii gibi, insanlara belirli rnlerin nasl ekileceini de retmez. Buna karlk, en erdemli tanrnn ldrlmesi toplumun ahlaki kntsnn gstergesidir. Bu da, kanlmaz olarak o toplumun ve o dnyann btnyle paralanarak yok olmasna yol aacaktr. Balder'in yeniden canlanmas, zgn bereket sylencesinin gcne, yeniden dou ve yeniden oluum dncelerinin olaanst ekiciliine kanttr. Balder, lmden sonra yeni ada yaamak iin

geri dnen tek nemli Kuzey tanrsdr. levleri tam anlamyla belirsiz olan ufak bir kutsal karakterler topluluu iinde sessizce yeniden belirir. Maddi varl yok olduktan ok sonra bile glgesi kalr. ekicilii ve Deeri Balder sylencesinin ebedi bir ekicilii olmasnn pek ok nedeni vardr. Birinci olarak, insanolunun ki evrensel arzusunu yanstr: lmsz olmak ve lm yaknlarn yaama geri dndrmek. Balder sylencesi, ayrca ana babann ocuuna olan sevgisini ve ocuunun lm karsndaki derin acsn yanstr. Bu byk sevgi, sylencede ayn lde byk bir nefretin, kskanlktan doan fkenin arpc ztlyla vurgulanmtr. Kendimizi iyi ocukla, onun sevgi dolu ana babasyla, arkadalaryla ve olduka savunmasz aabeyiyle duyguda hissederiz. Bununla beraber ktlk iyilie asla tahamml edemediinden, erdemli Balder'i yok etmekte kararl olan kt tanr Loki'nin varlyla da byleniriz. Loki'nin eytani zeksna, bir felaket manzarasna ekilir gibi ekiliriz. Onu, nce kalpler fatihini yok etmek iin bir yol ararken, sonra bilinsiz ibirlikisi olarak en zayf varl kullanrken ve son olarak da kendi mahvoluundan kurtulmak iin bir yol bulurken izleriz. Loki, byk bir zafer kazanmasna karn, bu zaferin meyvelerinin tatl olmamasndan ve sonunda ktln galip gelememesi nedeniyle mutluyuzdur. Balder'in lm Balder, Odin ve Frigg'in oluydu. ok iyi olduu iin tanrlar iinde herkesin gzdesiydi. Tanrlarn en iyisi, en bilgesi, en iyi huylusu, en efkatli olanyd. Saflk ve erdemle evrelenmiti. yi olduu gibi yakklyd da; zel bir ltyla parldyordu. Bir gn iyi Balder, oturmu sohbet etmekte olan tanrlara yaklat. "Dn gece korkun bir d grdm. Dmde ller lkesi Niflheim'daydm ve Hel beni kucaklamt. Beni sarayna gtrd. Odalar altndan yaplmt, salonlar mcevherlerle sslenmiti. Dm beni dehet iinde brakt, nk yaknda leceimi gsteriyor" dedi. Tanrlar, sevgili Balder'in lecei dncesinden korkuya kapldlar. Balder'in yaamn tehdit edebilecek olan eyi aratrmak ve her tehlikeyi ortadan kaldrmak iin dnyay aramaya karar verdiler. Onun lmn engelleyeceklerinden kukulan yoktu. Balder'in annesi Frigg, bu byk grevi stne almak iin gnll oldu. Dnyay bir ucundan dierine dolat. Her bitkiyle, her hayvanla, her kula ve her ylanla, her metalle, her tala, her hastalk ve her zehirle, her damla suyla, her kar toprakla ve her ate kvlcmyla grt. Hepsinin Balder'e zarar verecek hibir ey yapmayacaklarna dair kutsal bir yemin vermelerini salad. Balder'i onlar da ok sevdiinden, Frigg'in isteini mutlulukla yerine getirdiler.

Tanrlar, Balder'in gvende olduunu anlaynca onun zarar verilemezligini deneyerek elendiler. Bazlar ona ok, bazlar ta att, bazlar da melal silahlarla vurdular. Balder, gzleri ldayarak glmsyordu ve "Bir daha deneyin, bunu hissetmedim bile!" diyordu. Loki, Balder'in dayanklln izledi ve bu yzden ondan nefret etti. Yal bir kadn klna girerek Frigg'i ziyaret etti. "Sizinle kadn kadna konumak in uradm" dedi Loki, sesini deitirerek. "Tanrlarn kraliesiymisiniz, kukusuz burada byk bir gce sahipsinizdir. Tanrlarn meclisle toplanp aralarna duran birine bir eyler frlattndan haberiniz var m? Kabul etmeliyim ki elenir grnyordu. Ama o kadar gzel bir tanr ki, biri onu ldrrse ok zc olur. Belki oraya kadar gelip kendiniz grmelisiniz. Bu aptalca oyunlarna engel olmak iin bir eyler yapmak isteyebilirsiniz." Frigg yantlad: "Bana gelmeniz ne byk incelik. Balder' den sz ediyor olmalsnz. Ancak kayglanmanza neden yok, nk hibir ey ona asla zarar veremez. Ona zarar vermeyeceklerine dair her eye kutsal yemin ettirdim. Bu yzden olduka gvende saylr." "Gerekten de dnyadaki her eye yemin ettirdiniz mi?" diye sordu Loki. "Ah!.. Evet..." diye yantlad Frigg. "Ne de olsa Balder benim olum. Her eyden yemin aldm. Her bitkiden ve her hayvandan, her kutan ve her ylandan, her metalden ve her tatan, her hastalktan ve her zehirden, her damla sudan, her kar topraktan ve her ate kvlcmndan. Hibiri Balder'i incitmeyecek. Sizi temin ederim, gerekten de gvencededir." "Kendinizden ok emin grnyorsunuz" dedi Loki. "Eer benim olum olsayd, herhangi bir eyi atlam olmaktan korkardm. Ama hibir eyi atlamadnz biliyor olmalsnz." "Aslnda bir eyi atladm" diye yantlad Frigg. "Ancak bunu bilerek yaptm. Valhallann batsnda yetien kk bir kseotu. Ondan kutsal bir yemin istemedim, nk kimseye zarar veremeyecek kadar kk grnyordu." "Bu konuda hakl olduunuzdan eminim" dedi Loki ve Frigg'den ayrlarak, tanrlarn olduu yne doru rastgele gezinerek yrd. Gzden kaybolur kaybolmaz kendi klna brnd ve hzl bir ekilde batya doru yrd. Valhalla salonunu geip hzland. Hi kukusuz, kk kseotunu Frigg'in tam tarif ettii yerde buldu. Bitkiyi kkleriyle skerek, onu tanrlarn toplanm olduu saraya gtrd. Yrrken eitli meyveler, ince dallar, yapraklar toplad. Bitkinin sapm belli bir derece keskinletirdi. Sonra dal kemerine ast. "Kimse fark etmeyecek" dedi, kendi kendine. "Hatta benim bile farkma varmamalarna atacam." Loki toplantya tekrar girdiinde Balderle oynanan oyun tm hzyla sryordu. Tanrlar, hibirinin bir etkisi olmayan her eit maddeyi frlattka, salon mutlu kahkahalarla nlyordu. Loki etrafa baknd ve Balder'in kor kardei Hoder'n dier tanrlardan ayr durduunu grd. Hoder, terk edilmi grnyordu, nk bu oyuna katlabilme olana yoktu. "Hoder, sen neden Balder'e bir eyler atmayan tek tanrsn?" dedi Loki. "nk nerede olduunu gremiyorum" diye yantlad Hoder, "ayrca atacak bir eyim de yok."

"Bunu halledebilirim" diye haykrd Loki. "Sen de dier tanrlarn yapt gibi aabeyini onurlandrabilmelisin. Benim kolum, senin kolunu Balder'in olduu yere ynlendirecek ve sana verdiim dal parasn ona atabileceksin." Hoder, Loki'nin kendisine verdii kseotunu ald ve Loki' nin kolunu ynlendirmesine izin vererek onu aabeyine frlatt. Dal, dosdoru Balder'in kalbine girdi ve Balder cansz yere dt. Tanrlar sessiz bir ok iinde l arkadalarna baktlar. Yreklerinden taan znty yanstan gzyalar yanaklarndan aa boand. Konuamadlar. O kadar armlard ki, Balder'i kaldrmaya bile kalkmadlar. Bazlar ldrc otun geldii yne dnd. Loki'yi hzl hzl kapya doru yrrken grdklerinde, bu iren olaydan kimin sorumlu olduunu hemen anladlar. Bununla beraber sabrl olmak zorunda olduklarn biliyorlard. Kutsal bir yerde toplanm bulunuyorlard ve lerini hemen alamazlard. Odin, btn tanrlar iinde en zgn olanyd. Yalnzca sevgili olunu kaybetmekle kalmamt. Ayrca Balder'in lmnn, soylarnn yok olmasyla sonulanacak olaylar dizisinin balangc olduunu bilen de bir tek o idi. lk konuan Frigg oldu: "Aranzdan kim benim sonsuz minnet ve sevgimi kazanmak isterse, imdi syleyeceim eyi yapsn. Niflheim'a inin ve olumu ller krallnda bulup bulamayacanza bakn. Eer baarl olursanz, Hel'e giderek onun Asgard'a dnmesine izin verip vermeyeceini renin. Loki' nin kz olduuna gre Balder'in yaam karlnda bir mergild bedelini ona nermek doru olacaktr." "Aabeyimin iyilii iin bunu yapmaktan zevk duyacam" diye haykrd Yiit Hermod. Odin'in at Sleipnir'i ald ve drtnala uzaklat. Bu srada tanrlar Balder'in bedenini deniz kysna tadlar. Onu gemisinin gvertesindeki cenaze odunlarnn zerine yerletirdiler ve deerli kiisel eyalarn da yanna koydular. Koumlu atn bile ldrp odunlarn zerine yerletirdiler. Btn tanrlar, tanrlarn en iyisine kar grevlerini yerine getirmek iin hazr bulunuyorlard. Thor hazrlktan ynetti. Odin, beraberinde Frigg ve Valkyriler, ayrca Hugin ve Munin adndaki iki kuzgunu ile geldi. Frey bir domuzun ektii sava arabasyla geldi. Freya bir kedinin ektii sava arabasyla geldi. Heimdall atnn zerinde geldi. Yama devleri ve buz devleri bile iyi Balder'i onurlandrmaya geldiler. Her tanr ve her konuk, cenaze gemisinin gvertesine karak deerli eya ynna kendi deerli eyalarndan birini ekledi. Son olarak Odin de kendi byk hazinesini, her dokuz gecede bir, sekiz tane daha ayn arlkta altn yzk yaratan sihirli altn yzn koydu. Balder'in kars yle byk kedere kaplmt ki zntsnden ld. Tanrlar onun bedenini de odunlarn zerine, ko casnn yanna yerletirdiler. Cenaze ateinin alevi gklere doru kkrediinde, dalgalar diledikleri yere srklesin diye gemiyi denize braktlar.

Bu arada Hermod nnde, yannda, arkasnda hibir eyin grnmedii karanlk vadilerde dokuz gn dokuz gece at srd. Sonunda Canllar lkesi'ni ller lkesi'nden ayran son byk nehre vard. Nehrin zerinde, o karanlkta bile ldayan altn atyla rtl bir kpr uzanyordu. Yaklanca, kpry koruyan bakire sordu: "Kimsin, baban kimdir? Dn be alay l adam bu kprden geti, senin yaptndan daha az grlt yapyorlard. Sen canl olmalsn! yleyse, Hel'e giden bu yolda ne aryorsun?" Yiit Hermod yantlad: "Ben, herkesin babas Odin'in olu Hermod'um ve dorusu ok da canlym. Niflheim'a giden bu yolda ilerlemeliyim; nk ller krallnda sevgili aabeyim iyi Balder'i aramam gerek. Onu kprden geerken grdn m?" "Evet, Balder kprmden geti" diye yantlad bakire. "Srekli kuzeye ve aa doru giden yolu izle, nk Niflheim'a giden yol budur. Ancak seni uyarmalym. ller lkesi ok yksek duvarlarla evrilidir. Kaplardan ieri girmek iin bir yol bulmalsn." Hermod ona teekkr ederek, Hel'in krallnn kaplarna gelene kadar yoluna devam etti. Kaplar yksekti ve iinde yaam rzgrn barndranlara kapalyd. Hermod, Sleipnir'i mahmuzlayarak, "beni bu kaplarn zerinden geir" dedi. Sleipnir yle yksee srad ki, zerlerinden geerken Hermod kaplar ufack grebildi. Hel'in sarayna doru at srd. Atndan indi ve ieri girdi. Salon, erkek ve kadn, gen ve yal, zengin ve yoksul, erdemli ve kt llerin hayaletleriyle doluydu. Sadece byk kahramanlar, ller lkesinde sonsuz varla sahip olabiliyorlard. Bunlar, savata ldklerinde Odin'in Valkryriler'i tarafndan seilerek Valhalla'ya getirilmi ansl kiilerdi. Burada, Ragnarok'taki son savata tanrlarn yannda savamak iin her gn hazrlk yapyorlard. Hermod, salon boyunca hayaletleri grmezden gelerek yrd. Balder, byk bir tanr olduunun kant olarak yksek bir koltuun zerinde oturuyordu ve Hermod'un tek grd oydu. Hermod geceyi BalderTe geirdi ve sabah Hel'e dedi ki: "Adm Hermod. Odin'in ve Frigg'in oluyum. Tanrlarn lkesinden aabeyim Balder'i Asgard'a geri gtrmeme izin verip vermeyeceinizi sormak iin geldim. Tanrlarn ona olan sevgisi yle byk ki, lmyle hepsinin kalpleri kederle doldu. Frigg, Balder'in yaam karlnda, uygun bir toergild vereceine dair sz verdi." Hel yantlad: "Balder'i ancak bir koul salanrsa serbest brakrm. Bana dnyadaki canl cansz her eyin onu yas tutacak kadar ok sevdiini kantla malsn. Eer bir tek ey geri dnmesine kar kar ya da onun iin gzya dkmeyi reddederse o zaman Balder krallmda benimle kalacak." "Koulunun yerine geleceinden eminim" diye karlk verdi Hermod. "Annem, Balder'in yaamn korumak iin dnyadaki her eyden kutsal bir yemin ald. Her bitki ve her hayvan, her ku ve her ylan, her metal ve her ta, her hastalk ve her zehir, her damla su, her kar toprak ve her ate kvlcm yaamna deer vereceine yemin etti. Kukusuz hepsi onun iin gzya dkecek." "Senin adna" dedi Hel, "hakl kman umarm. Ancak ne kadar emin olursan ol, bana kant gerekli."

Daha sonra Balder, sarayn dna kadar Hermod'a elik etti. Hermod Sleipnir'e binmeye hazrlanrken Balder ona, "Bu korku dolu yolculuu benim iin yapmana ok teekkr ederim. Tanrlar sana bouna Yiit Hermod demiyorlar. Ancak Baba ve byk Thor'da sendeki kadar cesaret vardr! Bana iyilik yap, babamzn sihirli altn yzn ona olan sevgimin iareti olarak geri gtr" dedi. "Bunu yapacam" diye karlk verdi Hermod. "Bu arada sen de cesaretini yitirme. Tanrlar seni, bu skntl krallktan kurtarmaya kararllar. Gn dnyasn yeniden greceinden hi kukum yok." Hermod Asgard'a dnerek, yksn toplanm olan dostlarna anlatt. Tanrlar derhal dnya zerinde her yere; doadaki canl cansz her Yaratk ve varla Balder'in Hel'den kurtulmasn salama amacyla onun iin yas tutmalarn isteyen haberciler gnderdiler. Sorduklar her ey kabul etti, nk iyi Balder var olan her ey tarafndan seviliyordu. Tpk buzla kaplanmken gnein scak nlarna tutulan her eyin gzya dkmesi gibi, her bitki ve her hayvan, her ku ve her ylan, her metal ve her ta, her hastalk ve her zehir, her damla su, her kar toprak ve her ate kvlcm alad. Haberciler yolculuklarnn baarsndan mutluluk duyarak Asgard'a geri dnyorlard ki, karanlk bir maarada oturan bir devanasna rastladlar. Onu selamladlar ve "Canl cansz doadaki her yaratk Balder'in ller krallndan kurtulabilmesi iin alyor. Ltfen gzyalarnz onlarnkine ekleyin. nk Balder'in Asgard'a geri dnebilmesi iin, Hel hi kimsenin alamay reddetmemesi koulunu ner srd" dediler. Devanas onlar artarak yle karlk verdi: "Hi kimse gzlerimden yalarn boanp yanaklarmdan aktn gremeyecek. Balder benim iin hibir ey ifade etmiyor. Yayor da olsa, l de... Eer Hel onu krallnda tutuyorsa brakn tutsun." Haberciler onu ne kadar ikna ermeye alrlarsa alsnlar devanas kararn deitirmedi. Tanrlar meclisine znt iinde, Hel'in Balder'i salvermek iin koyduu koulu salayamadan dndler. Tanrlar, habercilerin yksn duyduklarnda yreklerinden taan kederi yanstan gzyalar yanaklarndan boand. Bu iren olayn sorumlusunun kim olduunu da biliyorlard. Balder iin alamay reddeden devanas, pek ok deiik klnn birinde olan Loki'den bakas deildi. Merhametsiz bir kararllkla lerini almak iin sessizce Asgard'dan yola ktlar. Onlar kandramadn bilen Loki, cann kurtarmak iin kat. Denizin zerinde, yksek bir dan yamacnda ina ettii kk, gzden rak bir eve sakland. Evin drt yne bakan birer kaps vard. Tanrlarn geliini, kendine hzla kama ans tanyacak kadar erken grmeyi umuyordu. Sakin ve kaygsz olmaya alt. Gzlerini aadaki vadiden ayrmamaya alyordu. Gecenin iinde duyduu ani seslerden sramamaya alt. Tanrlarn kendisini bulmalarn beklerken, sk sk som bal ekline girerek, yemek iin kk balklar yakalad yaknlardaki elalenin sularnda saklanyordu. Geceleri evinde oturuyor ve zamann tanrlarn kendisini yakalamak iin ne gibi dzenekler kullanacan dnmeye alarak geiriyordu. Akl olaslklarla oynarken keten ipliklerini bir balk a

yaratana kadar bir o yana bir bu yana bkt. "Kukusuz bu, balk avlamann en iyi yolu" diye bard. Sonra tyleri rpererek sanki a, onu imdiden yakalam gibi atein ortasna frlatt. Bu arada tanrlar iz srmeye devam ediyorlard. Odin, dnyadaki her eyi grebildii koltuunda oturmu ve Loki'yi da yamacndaki evini yaparken izlemiti. Tanrlar srekli ve emin bir ilerleyile Loki'nin snana yaklayorlard. fkeleri amanszd. Kendilerinden grnen, ama asla gvenmeyecekleri bu iki yzl yarat yakalayacaklard. Loki onlar duyabilecei kadar yaklatklarnda o, arka kapdan kap kendini bir som balna dntrerek elaleye atlad. Loki'nin evine ilk giren, tanrlarn en akllsyd. Loki'nin nerede olabileceine dair ipular arayarak ve her ayrnty belleine yazarak oday dikkatle inceledi. Sonunda Loki'nin minesindeki beyaz kllerden, bir balk ann biimini ayrmsad. "Loki bir balk biimine girmi!" diye bard. "elaleye giden dereyi arayn, onu orada bulacanzdan eminim. Ben de hzla Loki'nin tasarlad gibi bir balk a yapacam. Ve onu bu ala yakalayabileceksiniz." Ertesi sabah erkenden tanrlar, bu akllca gerele birlikte elaledeydiler. Thor an bir ucunu tutup derenin br tarafna atlad. Btn teki tanrlar bu tarafta kaldlar. Birlikte ala elale ve dere boyunca sulan taradlar. Loki elalenin dkld sulara kat. Kendini ki tan arasndaki bir atlaa saklad. lk seferinde tanrlar onu bulamad, ancak ikinci sefer nereye saklandn grdler. Aa arlklar taktlar ki hibir balk altndan geemesin. Sonra a yavaa elaleden denize doru ektiler. Loki yakalanmamak iin, ilerleyen an nnde rmaktan aa doru yzmek zorunda kald. Sonunda Loki zor bir seimle kar karya kaldn anlad. Ya ak denize yzecekti, ki bu, onu kesinlikle ldrrd ya da an stnden atlayp akntya kar yzecekti. Thor, Loki'nin kararn tahmin etti ve derenin iine doru yrd. Loki atlad nda, Thor onu yakalamaya hazrd. Ancak som balklan kaygandr. Thor baln gvdesini ne kadar yakalamaya altysa da o, parmaklarnn arasndan kayyordu. Sonunda Thor, trnaklarn som balnn kuyruuna geirdi. Loki sava kaybetmiti. Tanrlar Loki'yi dadaki derin ve karanlk bir maaraya gtrdler. kocaman kaya aldlar ve her birine birer delik atlar. Sonra Loki'nin iki olunu yakaladlar. Fenrir'i hemen orackta kardeini yemeye balayan bir kurda evirdiler. Tanrlar, Loki'nin l olunu, sertleerek demirden eritlere dnen barsaklaryla kayalara baladlar. Daha sonra Loki'nin bana zehirli bir ylan astlar ki yzne srekli zehir damlatsn. Aldklar cden tatmin olan tanrlar Asgard'a dndler. Fenrir annesini buldu ve onu Loki'nin yanna gtrd. Kocas olan Loki'yi kurtaramad. Ancak yznn zerindeki ylann zehirine bir tas tutarak tutsakln daha dayanlr klmaya alt. Tas dolup da kans onu boaltmaya gittiinde, zehir Loki'nin derisini yle bir yakyordu ki tm dnyay sarsacak ekilde acyla kvranyordu.

Loki, tanrlar ve devler arasndaki son savan zaman olan Ragnarak'a kadar bu ekilde tutsak kald. iddetli bir deprem, koca dalarn bile ufalanmasna neden olduunda, Loki'nin zincirleri de krld ve Loki bir kez daha serbest kald. Niflheim'a inerek kzn ve Hel'in canavarlarn ller krallndan yukar, sava alanna getirdi. O ve canavar ocuklan, devlerin yannda savatlar. Sonunda Loki ve tanrlarn nbetisi Heim-dall birbirlerini ldrdler. RagnarokTa birlikte tm dnya sona erdi. Tanrlar ve devler birbirlerini ldrdler. fkeli alevler, depremlerden arta kalan her evi yok etti. Yeryz bir le dnt ve zamanla byk bir tufan her yan kaplad. Yeni an afanda dnya denizden, yaam dolu, bereketli ve yeil bir ekilde yeniden ortaya kt. Balder, ller krallndan kurtulup byk ykmdan hayatta kalmay baaran gen tanrlara katld. Bildikleri dnya yok olmutu; ancak daha iyi bir dnya zerinde hkm srmeyi umuyorlard. Thorun ekicinin aln: Sunu Thor'un ekicinin alnnn ilk yazl kayd "Thrym'in arks" olarak anld Eski Erfrfu'dadr. MS 900Terden kalma en eski Kuzey iirlerinden biridir. Yaznsal alma olarak ksa Kuzey sylencelerinin en iyisidir. "Thor'un ekicinin alm", mizahi yn nedeniyle olaanst ekici bir sylencedir. Kuzey mitolojisinin "Spermen"i olan Thor'un kadn klna girmek zorunda kalmas, yzyllar boyu dinleyicileri ve okuyucular glmsetmi olmaldr. Loki' nin rol de olduka elendiricidir. nk Loki'nin, karmza Yunan tanrlarndan Hermes gibi yi yrekli bir komplocu olarak kmas keyif vericidir. Loki'nin kargaa karcl genellikle ktcldr ve bu, kiiliine kasvetli bir hava verir. Freya, gzel bir bereket tanrasdr. Cinsel ekicilii, baka Kuzey sylencelerinde de belirgindir. Thor'un ekicinin aln eki Frlatan Thor, bir sabah uyandnda ekici Mjollnir'i bulamad. Kalbini iddetli bir fke doldurdu. Sinirli sinirli krmz salarn sallyor, parmaklaryla sakaln svazlyordu. nce bir yere, sonra bir dierine bakyor, ancak bulamyordu. Sonra umutsuzluk iinde Loki'yi buldu ve "Birisi ekicimi alm. Asgard'daki tanrlar grmemiler. Midgard'da da kimse grmemi. Sulu her kimse ok kurnaz biriymi" dedi. Loki, "Benimle Freya'nn sarayna gel de ne yapabileceimize bir bakalm Thor" diye karlk verdi. Freya'y bulur bulmaz "Jotunheim'a uup Thor'un kutsal ekicini arayabilmem iin bana ahin tyl pelerinini verir misin? Kukusuz oralarda bir yerlerdedir, nk bir devden baka kimse onu alm olamaz" dedi Loki.

"Elbette Loki" diye yantlad Freya. "Saf gm ya da saf altndan da olsa pelerinimi sana veririm. Al onu. Umanm aradn eyi bulmana yardmc olur." Loki, Jotunheim'a uarken ahin tyleri rzgrda slk alyordu. Buz devini, devlerin salonunda oturmu, altn tellerden kafesindeki tazlara tasma yapp, sevdii atlarn yelelerini ok-arken buldu. Birinin eri girdiini duyan Thrym, ban iinden kaldrarak, "Merhaba Loki. Tanrlar ve cinler nasl bakalm? Neden Jotunheim'a geldin?" dedi. Loki yantlad: "Tanrlarn ve cinlerin ba byk belada. Gk grlts ekicini alp sakladn m acaba?" "Neden sordun? Gerekten de sakladm" diye itiraf etti Thrym. "Topran sekiz mil altna gmdm. Freya benim olmay kabul etmedike de hibir tanrya vermeyeceim." Loki Asgard'a uarken, Freya'nn pelerinindeki ahin tyleri rzgrda slk alyordu. Yere indiinde Thor onu beklemekteydi. "Umarm bir haberle dnmsndr ve bir dolap evirmeye kalkmyorsundur" dedi, "olduun yerde kal ve bana getirdiin haberi syle." "Haber getirdim, dolap evirmeye kalktm yok" diye yantlad Loki. "Dev Thrym ekicini alm ve saklam. Freya' y onunla evlenmeye raz edemezsek de geri vermeyecekmi." "yleyse hemen Freya'y bulalm" dedi Thor. Loki tanraya dedi ki: "Bana bir duvak tak Freya. Benimle Jotunheim'a gelmen gerekiyor." "Ne demek istiyorsun Loki" dedi Freya kzarak. fkesinden saray salland ve titredi. Ve cce ii grkemli altn gerdanl paralanarak yere sald. "Eer Jotunheim'a bir bakasyla evlenmeye gidersem, tanrlar benim Odr'a sadk bir e olmadm dnrler; ayrca bir buz deviyle asla evlenmem!" dedi. Thor, Freya'nn tavrnda hakl olduunu anlad ve Odin' den bir sonraki admlarn tasarlamak zere tanrlar ve tanralar toplantya armasn stedi. Gk grlts ekici ok gl bir silaht ve alnmas hi de nemsiz bir sorun deildi. Tanrlarn en bilgesi Heimdall, zm buldu. "Sorunun yant Thor'un kendisidir" diye bard. "Onu Thrym'in gelini olarak giydirmemiz gerek. Freya'nn altn gerdanln onarp boazna takarz. Gsnn zerine geni brolar ineleriz. Bacaklarn uzun bir elbiseyle saklar, beline bir demet anahtar asar, salarnn stne ufak bir apka koyarz. Yzn de bir duvakla gizleyebiliriz." "Beni bir gelin gibi giyinmi grmek sizi ok elendirecek galiba" dedi Thor. "Ancak baka bir ie de yarayacandan pek emin deilim." "Dilini tut, imeklerin tanrs!" dedi Loki. "Eer Asgard' devlere kar savunacaksak, ekicini ele geirmemiz gerek. Eminim, saraylarmz igal etmek hepsinin ok houna giderdi."

Bylece tanrlar, Freya'nn gerdanln Thor'un boynuna taktlar, gsnn zerine geni brolar taktlar, bacaklarn uzun bir elbiseyle sakladlar, beline bir demet anahtar astlar, kzl salarnn stne ufak bir apka koydular ve yzn bir duvakla rttler. Klk deitirme ii tamamlandnda Loki konutu: "Yolculuunda sana elik edeceim Thor. Kendimi senin uan klna sokarm. Beraberce Jotunheim'a gider, devleri aptal durumuna drrz." Thor, keilerini ayrdan alarak sava arabasna kotu. Thor'un ate arabas gkyzne doru hzla hareket ederken imek parltlar yeryzn aydnlatt. Bu srada Jotunheim'da Thrym hevesle yeni karsn karlamaya hazrlanyordu. "Ayaa kalkn buz devleri ve yatam iin taze saman getirin. Tanrlar her an gelinimle beraber gelebilirler. Otlaklarmda gzel, altn boynuzlu kzler yetitii iin mutluyum. Altnlardan ve deerli talardan byk bir hazinem olduu in mutluyum. Gzlerime mutluluk vermek iin bunca eye sahip olduum iin mutluyum. Kalbimin honut olmas iin tek eksiim Freya." Thrym'in ak akamla birlikte geldi. Devler gelini bira ve yemek ziyafetiyle karladlar. Gelin, kadnlar iin ayrlm olan yemekleri hzla tketti, stne de bir btn kz ve sekiz som bal daha yedi. marapadan fazla bal likr iti. Thrym gzlerini akndan alamyordu ve grdklerine meraklanmadan edemedi. "Hi byle tahl gelin grm mydnz" diye sordu. "Hi, byle byk lokmalar yiyip o kadar ok bal likr ien baka bir gelin olmu mudur?" Uak rolndeki Loki kurnazca yant verdi: "Freya dn gnn yle heyecanla bekliyordu ki, sekiz uzun gndr azna hibir ey koymad." Geline olan akna yenik den Thrym, duva kaldrarak onu pmek iin eildi. Ancak yzne bir kez bakmas, salonun ta br ucuna sramasna yetti. "Sevgilimin gzleri ne kadar da vahi" diye bard. "Kalarnn altndan tehlikeli alevler fkryor." Loki kurnazca yantlad: "Freya dn gnn yle heyecanla bekliyordu ki sekiz uzun gecedir gzne uyku girmedi!" O srada talihsiz devin talihsiz kz kardei, geline emretme cretinde bulundu. "Bana altn yzklerini ver! Karlnda ben de sana iyiliklerimi, iyi niyetimi ve hayr duam vereceim." Sonra Thrym dedi ki: "Gelini kutsamak iin Thor'un gl ekicini getirin. Mjollnir'i eteine serin. Ve bize ellerimizi birletirip evlilik trenimizi yaparken mutluluk dileyin." Muhteem ekici eteine yerletirildiinde, Thor'un yrei sevinten azna geldi. Hzla Mjollnir'i kavrad ve Thrym'i yere serdi. Sonra, devin btn akrabalarn tek tek ldrd. Gelinden eyiz istemeye cret eden kz karde de parmaklarna altn yzkler yerine, kafasna ldrc bir darbe ald. Thor, bylece Gk grlts ekicini tekrar ele geirmi oldu.

Volsung Sigurd: Sunu Tarihsel Arkaplan Pek ok bilim adam Tton destan Sigurd Volsung'u kuzey lkelerinin lyada's olarak kabul eder. yk, skandinav, ngiliz ve Alman yaznnda bulunmaktadr. lk ortaya kt biimiyle, bir halk ozannn soylular elendirmek iin syledii bir ark olarak, Beowolf Destan'nda (MS 700 ile 750 yllar arasnda yazlmtr) grlr. yknn daha o zamandan nlenmi olduu aktr. Son eklini, MS 1300 ylnda, yazar anonim olan Volsunga Destan'nda almtr. yknn en eksiksiz, en kapsaml, en ayrntl versiyonu budur. Sigurd Destan, Hristiyanln dnyann bu blgesine gelmesinden nce, MS 400 ve 600 yllar arasnda Kuzey Avrupa'da yaanan, sava koullar altndaki deiken durumu yanstr. Komu krallklar arasndaki savalar, ok sayda yerel kahramann ve maceracnn ortaya kmasna yol am, onlarn gzpek servenleri gncel arklara ve iirlere konu olmutur. ekicilik ve Deeri Sigurd'un yks yzlerce yl gzlerden rak kalmtr. nk ykdeki kat olaylar ve Hristiyanlk ncesi deerler, yzyllar boyunca yaayan bu insanlara pek hitap etmemitir. 19. yy'da onun ekici ynlerini kefeden yazarlarca tekrar gncel hale getirilmitir. Sigurd, ncelikle kalburst bir serven yksdr. eriinde by, canavarlar, lanetli bir hazine, tutkulu ak, iddetli nefret, kskanlk, ihanet, tehlike ve lm vardr. Sayfalar arasnda hem Uyuyan Gzel'in eski bir versiyonunu hem de J. R. R. Tolkien'in Yzklerin Efendisi lemesinde ve Richard Wagner'in Nibehng'un Yz adl drtl operalar dizisinde kulland konunun temel kaynan barndrr. kinci olarak, Sigurd lksel bir kahramandr. ok bilge ve ok cesurdur. Bakalarnn gereksinimlerini kendi kiisel isteklerinin zerine koyarak onurlu bir yaam srmeyi semitir. ncs, yk ok sayda karmak karakteri iinde barndrr. Koullar onlar haince davranmaya zorlayncaya dek ailelerine ve arkadalarna sadktrlar. Zekidirler, ancak trajik sonular yaratan aptalca davranlarda da bulunurlar. Kehanetlerden gerektii gibi yarar salayamazlar, nk insanca zayflklarnn tutsadrlar. Hibiri tam gvenilebilir veya tatmin edilebilir deildir. Bu durum, yk boyunca heyecan, tehlike ve merak dolu bir hava yaratr. Okuyucu, bu karakterlerin sorunlar ve tutkularyla kendini kolayca zdeletirebilir. Umursamaz, acmasz ve hain bir dnyada mutluluu bulmak ve anlaml yaamlar srmek iin savam verirler. lm kanlmazdr ve Kuzey tanrlar da hibir avuntu vermezler. Karakterler kaderlerini ynlen diremezler.

Tek yapabilecekleri deerlerini, tavrlarn ve davranlarn ynlendirmeye almaktr. Yaamlarn anlamlandrma mcadeleleri i bir kla aydnlatlm plak bir sahne zerinde sergilenir. Yaam trajik bir deneyimdir ve insann umabileceinin en iyisi, onurlu yaamaktr. Sigurd'un yks gnmzde de ayn duygulara seslenir; nk bizler de ou zaman umursamaz ve tehlikeli bir dnyada anlaml birer yaam oluturmak, sonunda lmn kanlmazln kabul ermek zorunda kalrz. Umutsuzlua kaplmadan, yaamlarmzn ynlendirebileceimiz ynleri zerinde younlamamz gerekir. Sigurd'daki karakterler gibi, biz de ne /aman leceimize karar veremeyiz, ama nasl yaayacamz belirleyebiliriz. Kuzey Kahramanlar Kuzey dnyasnda, olaylar deimez bir kader tarafndan ynlendirilir. Hem insanlar hem de tanrlar bilirler ki, kanlmaz yazglar lmdr. lmszlk, ancak yaayanlarn anlarnda olabilecei iin, an ve onur kazanmak her kahramann balca amacdr. Kuzeyli kahraman kendi yaamnn anlamn, bakalarnn ona sayg duyaca ekilde yaayarak yaratr. Bykl, yaamnn nitelikli oluu ve lm karlayndaki vakar ve cesaretle llr. Onur, esas olarak sava alannda kazanlr. Burada kahramann elde ettii zaferin bykl, ldrd kiilerin ve ele geirdii ganimetlerin byklyle llr. Kahramann amac, lmszln tek yolu olan, ldkten sonra an ve nle anlmay salamaktr. Byk ve grkemli servenler airlere ve arkclara esin verdiinden, kahraman anlmaya deer, olaanst yiitliklerde bulunmaya alr. Kuzey dnyasnda bir insann ncelikli ball kralnadr. Aile ikinci srada gelir, arkadalar ise nc. Baka hi kimse yokmu gibidir. Altn en nemli hazinedir. Soylu kii bunu cmerte paylar; ancak hazineleri cimrice saklama ve bunun insani deerleri bozmasna izin verme itkisi olduka gldr, (tu itkiye ancak en iyi insanlar kar koyabilir. Ceza ve dl toplumda egemendir. Adalet, bir bireyle dieri ya da bir aileyle dieri arasnda zel bir konudur. Kazayla lm ya da cinayet durumlarnda her karakter, edimlerinin tm sorumluluunu zerine alr. Katil, lmn tazmini iin wergild(kan bedeli) nerme yolunu seebilir. Ancak kar taraf, teklifi reddetmekte zgrdr. Genel olarak, bedelin kanla alnmas kuraldr. Kahraman, cezasn (yani lmn) gzn krpmadan kabul eder. Ve kan davas birbiri ardna can alp durur. Sadece en gller hayatta kalr. Ama kaba cesaret ve g yeterli deildir. Cmert ve sadk insanlarn, doaya ve insanlarn dnyasna kar tek balarna kalma olasl daha dktr. Ancak Kuzey dnyasnda kimse iin gvenlik yokturBalca Karakterler

(Kuzey Tanrlarnn listesi iin s 330-331'e Bkz.) Signumd: Volsung'un olu. Hundland'n kral. Sigurd'un babas. Sigurd: Sigmund'un olu. Kahramanlk servenlerine atlr. Hreidmar: Regin, Fafnir ve Otter'in babas. Byc. Fafnir: Hreidmar'n olu. Regin ve Otter'in aabeyi. Ejderha biimine girer. Regin: Hreidmar'n olu. Fafnir ve Otter'in kardei; Sigurd' un zel retmeni. Otter: Hreidmar'n olu. Fafnir ve Regin'n kardei. Sk sk su samuru ekline girer. Andvari: Cce, sihirli bir yzn ve bir altn ynnn sahibi. Giuki: Ren Nehri'nin gneyindeki bir lkenin kral. Grimhild'in kocas, Gunnar, Hogni, Guttorm ve Gudrun'un babas. Grimhild: Giuki'nin kars. Gunnar, Hogni, Gottorm ve Gudrun'un annesi. Byc. Gunnar: Kral Giuki ve Kralie Grimhild'in olu. Hogni, Guttorm ve Gudrun'un kardei. Brunhild'in kocas. Hogni: Kral Guki ve Kralie Grimhild'in olu. Gunnar, Guttorm ve Gudrun'un kardei. Guttorm: Kral Giuki ve Kralie Grimhild'in en kk olu. Gunnar, Hogni ve Gudrun'un kardei. Gdrun: Kral Giuki ve Kralie Grimhild'in kz. Gunnar, Hogni ve Guttorm'un kzkardei. Sigurd'un ve daha sonra Atli'nin kars. Brtnhild: Sigurd tarafndan kurtarlm asi bir Valkyri. Gunnarn kars. Atli: Brunhild'in kardei, Sigurd'un lmnden sonra Gudrun'un kocas.

Volsung Sigurd I. Blm (Votsung'un olu Sigmund, Tanr Odin'in klcn bir aacn gvdesinden karr. Sigmund'un lecei gn Odin, klcn krarak paralar. Sigmund karsna, paralar olu iin saklamasn syler ve lr.) Souk gri denizlerin, buzlu tepelerin ve ba karl dalarn lkesi olan Kuzey lkelerinin yreinden kan bu ykye kulak verin. Gne kadar parlak kahraman Sigurd ve onu seven Brun-hildle Gudrun hakknda anlatlanlar dinleyin. Akn ve neenin karanlk tarafn oluturan ihaneti ve kederi dinleyin. Erkekleri ve kadnlar, kahramanlar ve alaklar, ak ve nefreti, vaam ve lm duyun. Dinleyin! Bir zamanlar, Odin'in torununun torunu ve Hunland kral Volsung, tm savalarn en byyd. Hepsinin en gls, en ustas ve en cretkr... Kraliyet sarayn dev bir mee aacnn evresine ina etmiti. Bylece aacn gvdesi Byk Salon' un ortasndan geerek byyor ve ok saydaki dallan binann ahsna glge yapyordu.

Kral Volsung'un ocuklar arasnda en soylu olanlar, en genleri Sigmund ve Signy adl ikizlerdi. Kral Volsung kz Signy'y, Gothland kralna gelin vermi, Volsung ailesi ve konuklan dn elenceleri iin Byk Salon'da toplanmlard. Birden garip grnl, uzun sakall, ihtiyar bir adam arlmadan ieri girdi. Yalnayak ve ok iriydi, sanki ok eski alara aitmi gibi bir havas vard. Mavi bir pelerin ve alnn glgeleyen geni kenarl bir apka giymiti ve yalnzca bir gz vard. Elinde uzun azl parldayan bir kl tutuyordu. Yal adam, geni admlarla mee aacnn koca gvdesine doru yrd ve klcn sadece aacn iine sokuverdi. Volsunglar ve konuklar akn bir sessizlik inde bakarlarken yabanc konutu: "Her kim bu klc ekip buradan alrsa, onu kendisine armaanm olarak saklayabilir. O zaman anlayacaktr ki, zor zamanlarda ondan daha iyi bir arkada bulunmaz." Yal adam dnd ve salonu terk etti. Hepsi de ziyaretinin, Herkesin Babas Odin olduunu anlamt. Btn soylular hemen aacn iindeki klca doru atldlar. Ancak ne kadar asldlarsa da kl aatan kmad. Sonun-da Sigmund elini kabzaya koydu ve kl sanki aacn iinde geveke duruyormu gibi kolaylkla kverdi. Sigmund konutu: "Aacn iindeki yerinden ekip alan ben olduuma gre, bu klca sahip olmak da benim yazgm-m. Byk bir kral, bana btn altnlarn vermeyi nerse de onu asla vermeyeceim." Zamanla Sigmund, Hunland'n soylu kral oldu. Cesareti, yetenekleri, savataki ustal ve klcyla kazand hazinesi yle bykt ki, ad batan baa tm Kuzey lkesinde biliniyordu. Uzun yllar boyu bilgece hkm srdkten sonra bir gn Sigmund, lkesine saldran bir orduya kar savamak zorunda kald. Yama ramen byk g ve ustalkla savat. Sava iddetle sryordu. Gkyz uuan oklardan ve mzraklardan karanyordu. Sigmund dmanlarnn kanyla kaplanmt, ancak kendisi henz yara almamt. Birden savan orta yerine uzun sakall, yal bir adam geldi. Mavi bir pelerin ve alnn glgeleyen geni kenarl bir apka giymiti ve yalnzca bir gz vard. Elinde ucu engel eklinde bir mzrak vard. Yal adam 5igmund'a yaklaarak: "Volsung Sigmund, zamann geldi" dedi ve mzrakla krala saldrd. Sigmund kendinden emin bir edayla, ucu engelli mzraa kendi harika klcyla vurdu. Ancak darbenin, klcn sradan bir silahmasna paraladn aknlkla grd. O andan itibaren baar Sigmund'u terk etti. Ne kadar yi dvrse dvsn, kendi adamlar evresinde dp lrken dmanlar gl kalyordu. Sonunda Sigmund lmcl darbeyi ald. Kralie, o gece sava alann dolduran cesetler arasnda kocasnn bedenini aramak iin snaktan karak alana geldi. Sigmund'u bulduunda henz yayordu. Kralie onu rahatlatrken kral yle dedi: "Hepimizin Babas Odin, bir sava olarak yaadm gnlerin sonunu getirdi. lyorum. u an karnnda olan olumuza iyi bak. Yazgs Volsung'larn en ycesi ve en ansls olmaktr. Krk klcmn paralarn onun iin sakla. elii tekrar dklebilir; yeryznde yk anlatmak iin ozanlar var olduka, olumuzun

adn yaatacak yiitlikler baarmasn salayan Gram denilen muhteem bir kl olur. imdi izin ver de lm beni alana kadar burada dinleneyim." Kralie gece boyunca kocasyla oturdu. Ve afan skmesiyle kral ld. Sabahn ilk nlar onlara doru yaklaan bir sr gemiyi aa kard. Gen Danimarka kral adamlaryla geldi ve Sigmund'un kraliesini ve hazinesini alarak kendi lkesine gtrd. Tutsak kralieye: "Seni karm yapacam ve bu krallkta onurla yaayacaksn. Kadnlarn en mkemmeli olarak sayg grmeye devam edeceksin ve olun da soylu bir evde doacak" diye sz verdi. II. Blm (Odin, Sigurd'a at Grani'yi semesi iin yardm eder. retmeni Regin, Sigurd'a cce Andvari'nin hazinelerinden ve Andvari'nin bu hazineler zerindeki lanetinden sz eder.) Sigmund'un olu Sigurd, doduu andan itibaren allmn dnda bir ocuktu. Danimarka kraliyet saraynda sevgi ve sayg grerek bytld. Onunla karlaan herkes, boyuna pouna, gcne, cesaretine, becerilerine, zeksna ve iyi yrekli oluuna hayran kalyordu. Kuzey lkesinde Sigurd'un yetenekleriyle boy lebilecek kimse yoktu. Sigurd'un retmeni dkmc olarak n yapm, Regin adnda yetenekli bir adamd. Regin Sigurd'a birok dilde konumay, eski harfleri okumay, silah kullanmay ve bir prensin bilmesi gereken dier tm marifetleri retti. Bir gn Regin Sigurd'a: "Sana Danimarka kralnn hizmetisiymi gibi davranlmas beni hayrete dryor" dedi. "Yanlyorsun" diye karlk verdi Sigurd. "Canm ne isterse yapabilirim. Ve eer bir ey dilersem, kral bunu bana yreinde sevin duyarak verir." "yleyse ondan sana bir at vermesini istemeni neririm" diye tledi Regin. Sigurd krala gitti ve yle dedi: "Sanrm artk kendi atma sahip olacak yaa geldim. Onu kendim eitmek isterdim." Kral yantlad: "stediin at ve dier gerekli eyleri al." Sigurd hemen byk salondan ayrlarak kraliyet atlarn bulmak iin yola koyuldu. Daha nce hi grmedii uzun sakall, yal bir adama rastladnda bir ormann kysnda yrmekteydi. Adam mavi bir pelerin ve alnn glgeleyen geni kenarl bir apka giymiti. Ve yalnzca tek gz vard. "Volsung Sigmund'un olu Sigurd, nereye gidiyorsun?" diye sordu yal adam. "Kraliyet atlarn bulmaya gidiyorum efendim" diye yantlad Sigurd. "lerinden en yisini kendime almak istiyorum. Bilge birine benziyorsunuz. Benimle gelip bana t vermek ister miydiniz?"

"Ben de tam bunu dnyordum" dedi yal adam. "Atlan hzla akan nehre srmeliyiz, bylece cesaretlerini ve glerini denemi oluruz." Bylece yal adam ve delikanl, kraliyet atlarn buldular ve onlar hzla akan nehre srdler. Atlar teker teker azgn sulardan atlattlar. Bazlar yle rkekti ki suya girmediler bile. Dierleri korkuyla arka ayaklar zerinde ahlanarak geri dnp kuru topraa koutular. Sadece bir at suyun kar tarafna geti. Gzellii grlmeye deerdi. Rengi krd, ok gen olmasna karn olaand iri ve salam yaplyd. "Semem gereken kr olan" diye haykrd Sigurd. "Onu daha nce bu atlarn arasnda grdm anmsamyorum; grsem mutlaka anmsardm. Seimim hakknda ne dnyorsunuz?" "Akllca ve iyi bir seim yaptn Volsung Sigurd" diye yantlad yal adam. "Bu kr at, benim atm Sleipnir'in soyundan geliyor. Onu iyi besle ve ona iyi bak. Yaptklarnn karln atlarn en iyisi olmakla verecektir." Bu szleri syler sylemez gzden kayboldu. Bunun zerine Sigurd kendisine yardm edenin Herkesin Babas Odin olduunu anlad. Atna Grani adn verdi ve onu ok iyi eitti. Regin hl tatmin olmamt. Bir gn Sigurd'a dedi ki: "Bir kyl delikanlsymsm gibi burada, kraliyet topraklarnda oyunlar oynamakla yetinmene aryorum dorusu. Yeterli ya ve ustala eritin. Kahraman Volsung'larn kanm tayorsun. Ama syle bana, serven iin gerekli cesarete sahip misin?" "Kukusuz sahibim" diye atld delikanl. "Hangi hazineyi dnyorsun? Nerede? Ve almaya uygun olduunu nereden biliyorsun?" Regin yantlad: "Dndm, Ejderha Fafnir'in koruduu hazinedir. ni, Gnita Fundal'ndadr. Herhangi bir yerde bir arada bulabileceinden daha fazla altnn zerinde oturur ve byle bir hazine en agzl kraln bile gzn doyurur." "Bana yardm etmeye mi alyorsun, yoksa beni ldrmeye mi?" diye sordu Sigurd. "Bu yata olmama karn ben bile o ejderhann hazinelerinden sz edildiini duydum. Ejderha ok byk ve kt. Hazineyi korumaya devam ediyor, nk onunla dvmeye cesaret edip de canl kalan yok. Baka herkesin baarsz olduu bir ite nasl baarl olmam beklersin?" "Belli ki sen bir Volsung deilsin" diye karlk verdi Regin. "Baban ocuk masallarnn yreini korkuyla doldurmasna asla izin vermezdi. Yrei cesaret doluydu, korku deil. Servenleriyle kendilerine an ve onur kazananlar arasnda Volsung Sigmund hepsinin en nde geleniydi. Olunun sradan bir ejderhadan korktuunu grse kim bilir ne kadar utanrd?" "Daha o kadar gencim ki, henz babamn gcne ve ustalna ulamam olduuma hi kuku yok" dedi Sigurd. "Ancak bana korkak demeni hak etmiyorum dorusu. Bana neden byle davranyorsun? Sanrm alayc szlerinin arkasnda baka bir gizli niyet var." "Gerekten de var" dedi Regin. "Sana anlatmak iin yllardr beklediim bir yk var. Artk yan geldi, ben de seni eittim. Hazrsn. ykme iyi kulak ver, nk bu benim yaammn yksdr."

"Babam Hreidmar byk gc ve byk serveti olan bir adamd, bize de by sanatndaki becerilerini retti. olu vard. Fafnir, Otter ve ben. Fafnir, gerek fiziksel gte gerekse agzllkte babamza en ok benzeyenimizdi. Doast bir yetenei vard. Can stediinde eklini deitirebiliyordu. Otter, Fafnir'den tamamen farklyd. Basit, iyi huylu ve nazikti. Balk avlamay ok severdi ve bu ite epey ustayd. Fafnir gibi O da ekil deitirebiliyordu. zellikle susamuru ekline girmek ok houna gidiyordu. O ekliyle, btn gnlerini afaktan gnbatmna, bir elale glnn yan bandaki nehrin kysnda geirirdi. Otter, balk avlamak iin sulara dalp, sonra yakalad balklan yzerek gelip kyya brakmaya baylrd. Gnein batma zamanna kadar byke bir balk yn toparlam olurdu. Yakalad balklan bir aa doldurup babamza getirirdi. Tek bana yemek yer, sonra da uyurdu. Toprak zerindeki hibir ey lgisini ekmezdi. O da zamannn byk bir ounluunu su samuru grnts inde geirirdi. Bir gnden dierine balk avlayarak yaar giderdi. Ben kardelerimden farklydm. Daha sradan bir konuda stndm. Metaller zerinde almaktan zevk alyordum ve zamanla gmten ve altndan olduu kadar demirden de nesneler yapmakta ustalatm. Otter'in gzde balk avlanma yerinin yanndaki elalenin arkasnda, Andvari adnda bir cce yayordu. Zaten elalenin ad da Andvari'nin Gc'yd. Otter gibi Andvari de ekil deitirebiliyor ve balk avlamaya baylyordu. Turna bal ekline girip elaleden yukar kan daha kk balklar yiyordu. elaleden yukar yle ok balk yzerdi ki, her zaman hem Otter hem de Andvari'nin istediinden fazla balk olurdu. Bir gn tanrlardan Odin, Loki ve Hoenir, sradan lmller klnda yeryzn dolamaya kmlard. Tanrlarn evi Asgard'dan kp kyl halkn evine konuk olmaktan pek holanrlard. O gn rastlant eseri tanr Andvari'nin Gc'ne geldiler. Gne gkte alalmt ve artk akam yemei zamanyd. Otter bir som bal yakalam, nehrin kysnda tembel tembel onu yemeye hazrlanyordu. Loki, som baln ve su samurunu grerek, "Tek bir ta alp u susamurunu ldrebilirim, bylece yemek iin bir susa-murumuz, bir de som balmz olmu olur. Bu kadar kesinlikle bizi doyuracaktr" dedi. Byke bir ta ald ve bir atta Ot-ter'i ldrd. Taunlar daha sonra susamurunu ve sombaln alarak babamn evine doru yrdler. "Geceyi burada geirebilir miyiz?" diye sordu Odin, babam kapy atnda. "Hepimize yetecek kadar yiyecek de getirdik." Hreidmar nazike konuklar ieri buyur etti. Ancak Loki' nin elinde sallanan susamurunu grnce hiddetlendi. "Siz ne biim konuklarsnz!" diye kkredi. "Olumu ldrmsnz. Bu nezaketinize ayn ekilde karlk vereceim!" Bu szlerle birlikte Fafnir'e ve bana iaret verdi. Konuklarmz abucak yakaladk ve onlar zincirle skca baladk.

"imdi lmeye hazrlann" diye haykrd Hreidmar, "ilediiniz suun karln yaamlarnzla deyeceksiniz." "Bize haksz yere zalim davranyorsunuz baym!" diye ikyet etti Odin. "Olunuzun lm bir kazayd. Yol arkadamn ldrd ey, sradan bir su samurundan farksz grnyordu. Olunuzun kendisini bir hayvana dntrdn nasl bilebilirdik ki? Eer bizi serbest brakmay kabul ederseniz, size istediiniz kadar vergild demeye hazrz. Bizim llerimizin yerine hazine kabul eder misiniz? "Pekl" diye yantlad Hreidmar. "Olum Otter'i katletmenizin bedeli olarak onun yaam iin belirlediim demeyi yapmanz istiyorum. nce bu su samuru derisinin iini tamamen altnla doldurun. Sonra kuyruunun stne dikip dardan tamamn altnla kaplayn. Krknn tek bir ty bile grlmemeli. Eer kabul etmezseniz, olumu ldrdnz iin nz de ldrrm." Ve szlerini yle bitirdi: "Aranzda altnlar kimin toplayacan tartabilirsiniz. Dier ikiniz bedel denene kadar burada tutsam olarak kalacak." Odin ve Hoenir korku iinde Loki've baktlar. Ve Odin Lo-ki'ye dedi ki: "Sanrm en iyisi mergld'i senin toplaman olacak. nk hem bizden ok daha kurnazsnz hem de altn bulmak iin nereye baklacan bilirsiniz. Ev sahibimize gelince, grnd kadaryla szn tutacak bir adam olduunu syleyebilirim." Loki'yi serbest braktmzda, denizin dibine indi ve deniz tanras Ran'dan geni bir a dn ald. Ve ala birlikte Andvari'nin Gc'ne dnd. An sulara yle hzl ve yle byk bir ustalkla att ki, bir turna baln, tehlikenin ayrdna varp kamasna hi olanak tanmadan yakalayverdi. Sonra Loki, rpman turna baln sudan dar ekti ve an iinden karmadan suyun kysna yerletirdi. "Turna bal!" diye balad Loki. "Eer gerekten bir balk-san nasl oluyor da bu elalenin iinde ezilmeden hayatta kalabiliyorsun? Ve nasl oluyor da alarn sana dost olmadklarn hissetmeni salayacak igdlerden yoksunsun? Kimsin sen?" "Bana Andvari derler" dedi balk kurnazca. "Ve gerek halimde ben bir cceyim. Btn lmllerin kaderlerini belirleyen Nornlar, beni grdn turna bal ekline soktular. Ve yaammn btn gnlerini nehirlerde yzerek geirmeye zorladlar. Houma gitmiyor, ama baka da seeneim yok." "Demek Andvari sensin" dedi Loki. "Daha fazla konumana gerek yok. Senin dmanlarn yalnz alar deil. Eer Ran'n andan canl kmaya niyetin varsa, Andvari'nin Gc'nn ardndaki maaranda sakladn tm altn bana getireceine sz vermelisin. Sakn yadsmaya kalkma, nk beni kandrmak iin uyduracan yklerden birine bile inanmadan nce seni ldrm olurum." Loki, Andvari'yi normal cce ekline girmeye ve babamn gazabndan kurtulmak, kardeimin lm bedelini deyebilmek iin gereksindikleri altnlar kendisine vermeye ikna etti. Az sonra Andvari kendi eklinde Loki'nin yanna geri dndnde koca bir torba dolusu altn tayordu. Loki, torbay at ve memnunlukla glmsedi. Sonra Andvari'nin parmanda ok gzel bir altn yzk grd. "Onu da alacam" diye bard.

"Bir tek bu yz saklamama izin ver" diye yalvard Andvari. "Senin hibir iine yaramaz. Ancak bir cce olduumdan, onu daha ok altn yapmakta kullanabilirim." "Hayr!" diye yantlad Loki. "O yzk de dahil sahip olduun her altn almak niyetindeyim" Andvari yz karmak iin hibir aba gstermeyince Loki, cceyi arkasndan yakalayarak yz parmandan ekti. Sahip olduu tm hazineyi sonuna kadar aldndan emin olunca onu salverdi. Andvari kayalklara doru kotu ve bard; "Bu andan sonra bu altn yzk ve beraberindeki hazine, onlara sahip olan her eye felaket getirsin! lm ve ykm, gecenin gndz izledii gibi amaz biimde bu altnlar izlesin. Ona sahip olup da lanete uramayan kalmasn. Bu lanet, ancak yzk ve altnlar derin sulara geri dndnde sona ersin." Loki, ccenin lanetini ciddiye almad. Gzel altn yz parmana geirdi ve altn torbasn arkasndan srkleyerek Hreidmar'n evine yolland. Odin, Andvari'nin gzel yzne hayran kald. Bu yzden Loki onu Odin'e verdi. Sonra Loki, samur derisini ald ve patlayacak hale gelene kadar altn paralarla doldurdu. Bir tek altn para daha smaz hale gelince, samur derisini, kuyruu zerine dikti ve altn evresine ymaya balad. Krkn, Hreidmar'n istemi olduu gibi kaplanmas iin tamamen altna gmlmesi gerekiyordu. Loki, Hreidmar'n wergild koulunu yerine getirmek iin Andvari'nin torbasndaki btn altnlar kullanmak zorunda kald. Sonunda Loki antay boaltm ve altnlar, Hreidmar' bile tatmin edecek ekilde ymt. Hreidmar yn byk bir dikkatle inceledi ve "Ah" diye bard, "tam urada, akta kalm bir ty gryorum." Loki hemen bir altn paray, ty kapatmas iin oraya kaydrd. Ancak bunu yaptnda dier paralar da krk daha ok akta brakarak yerlerinden oynadlar. Loki dikkatle, paralan samur krkn kaplayacak ekilde yeniden dzenlemeye koyuldu. Bitirdiinde yznde rahatlamann verdii bir glmsemeyle arkasna yasland. Hreidmar yn bir kez daha byk bir dikkatle inceledi ve "Ah!" diye bard gzlerinde keskin bir parltyla. "Tam orada, akta kalm bir byk gryorum! Bu kl kapamaya yetecek kadar altnnz yoksa, olum Otter'in yaamna karlk sizden yaam almak zorunda kalacam." Odin, o ana kadar Andvari'nin gzel yzn ynna eklemek in bir giriimde bulunmamt. Ancak altn paralarn yeterli olmayaca akla kavuunca Loki'ye, "bu yz al ve akta kalan byn zerine koy. Bylece wergild anlamasn yerine getirmi olacaz" dedi. Hreidmar tatmin olmutu. Bylece tanrnn evinden ayrlmalarn izin verdi. Loki kap eiinde durarak Hreidmar'a ve ikimize doru dnd. Artk kendini gvende hissettiinden aklad: "Bizden istemi olduun wergild artk senindir. Ve servet byklnde bir hazineye sahipsin. Ancak seni uyarmalym ki, her para altn, zerinde cce Andvari'nin lanetini tayor. Altn yzk ve beraberindeki hazine, onlara sahip olan her yaratn felaketi olacak, lm ve Ykm, gecenin gndz izledii gibi

amaz biimde bu artnlar izleyecek. Ve onlara sahip olan hi kimse bu lanetten kaamayacak. Bu lanet ancak yzk ve altnlar derin sulara geri dndnde sona erecek." Konuklarmz gider gitmez, babamz samur derisinin yanna yrd ve gzel yz parmana geirdi. Sonra altnlar, son tanesine kadar silkeleyerek samur derisinden kard ve hepsini ar bir tahta sanda kilitledi, anahtar da boynuna ast. Bu konu hakknda da baka hibir sz etmedi. "Wergild'in hepsini kendine ayrmaya m niyetlisin baba?" diye sordum. "Bence hazineyi mz blmeliyiz." "Tek bir metelik bile hak etmiyorsunuz" diye karlk verdi Hreidmar. "Otter benim olumdu, vergild de yalnzca benimdir. Bu konuda daha fazla tartma istemiyorum." Fafnir fkelenmiti. Yalnz kaldmzda, "Regin" dedi, "sen ve ben hazinenin te birini hak ediyoruz. Her eyden teye, Otter bizim kardeimizdi. Bana, anahtar alp kasadaki hazineden paymz almamda yardm edecek misin?" "Anahtar almak iin babam ldrmek zorunda kalabiliriz" diye kar ktm. Uykusunun ne kadar hafif olduunu bilirsin. imenlerin byrken kardklar sese bile uyanr! Babam ldrmek iin gerekli olan cesarete sahip olduumdan emin deilim. Bunu dnmem gerekecek." Olaylar konuyu uzun uzadya dnmeme gerek brakmad. Ertesi sabah uyandmda evde garip bir sessizlik vard ve aabeyimin yata botu. Babam yatanda hanerlenmi buldum. Boynuna ast anahtar gitmiti. Parmana takt yzk de yoktu. Kasaya koyduu toergild'in hepsi alnmt. Aabeyimi darda buldum. "Fafnir, sinirlerin babamz ldrecek kadar salam olduuna gre kukusuz ok cesursun. Artk wergildi sadece ikiye blmemiz gerekiyor. Bylesi de daha iyi oldu" diye bardm. "Andvari'nin hazinesini seninle asla blmem Regin" diye karlk verdi. "Babamz ldremeyecek kadar korkaksn. Neden altnlardan pay hak ettiini dnyorsun ki? Btn tehlikeyi ben gze aldm, hazine de tmyle benimdir. Eer onu stiyorsan, benimle dvmen gerekecek. Bunu da yapacak cesaretin olduundan kukuluyum, nk senin de bildiin gibi ben senden ok daha glym. Kendi iyiliin iin seni de babam gibi ldrmeden buradan ayrlsan iyi olur." Fafnir eve girdi ve babamzn miferini takm olarak geri dnd. Ona "Dehet Miferi" derdik, nk bir kez bakann kalbinin korkuyla dolmasna neden olurdu. Famir'e bu miferi giymiken bir bak attm ve onu elinde klcyla grnce hemen katm. Danimarka kralndan i stedim. Bir dkmc olarak nm buralara benden nce gelmi olduundan beni kabul etti. Bir zaman sonra aabeyimin Gnita Fundal'nda bir maaraya snak yaptn ve alm olduu wergild'i korumak iin kendisini korkun bir ejderhaya dntrdn rendim. Her gnn ve her gecesini snanda Andvari'nin hazinesinin stne yatarak geiriyormu.

III. Blm (Sigurd'un days ona kaderini aklar. Regin, Sigmund'un klc Gram' Sigurd iin yeniden dker. Bu klla Sigurd da nce Fafnir'i sonra da Regin'i ldrr. Andvari'nin hazinesini aldktan sonra uyuyan Valkyri, Brynhld'i kurtarmak in yola koyulur.) "Ksa bir sre sonra" diye devam etti Regin: "Kral anneni Danimarka'ya getirdi. Karnnda tad ocuun bir Volsung olduunu bildiimden, geleceim iin parlak umutlara kapldm. Babamn lmnn intikamn ve yasal olarak benim olan hazineyi geri almamn sadece bir zaman meselesi olduunu biliyordum." "Eitiminin bana verilmesini ayarladm. Seni bu gne gelebilmen iin dikkatle yetitirdim. Fafnir'i ldrmek iin gerekli olan cesarete, gce ve yetenee sahipsin. Tek gereken ey bana yardm etmeye istekli olman. Yardmna gvenebilir miyim?" Sigurd yantlad: "Babann ve aabeyinin agzllklerini duyunca yreim zntyle doldu. Andvari'nin laneti ailenizin felaketi olmu. Yine de benden kardein olan byk ejderhay ldrmemi istiyorsan bunu yapacam. Bana bylesine zor bir greve uygun bir kl yap. Bu yetenee sahip bir dkm ustas varsa o da sensin." "Bunu senin iin yapacam Sigurd" dedi Regin. "Gayretime ve yeteneklerime tmyle gvenebilirsin. nk bu kl sayesinde Volsung Sigurd, btn dnyada Fafnir'in Felaketi Sigurd olarak bilinecek." Sigurd, daha sonra rktc Nornlarn sylemini anlayan ve lmllerin kaderlerini aklayabilen, annesinin kardeini grmeye gitti. Days nce sessizce oturdu ve sonra "Sevgili yeenim, insanlarn kaderlerini ynetenin senin iin dokuduklarn anlatmak beni ok zyor, nk benim iin ok deerlisin." "Yaamnn hayali, zerinde altn ve gm ipliklerden dokunmu, karmak desenleri olan zengin bir rt. Gerekten de yaamn le gnei gibi parlyor. ekiller, korkun canavar Fafnir'i ldrerek sonsuza dek srecek bir n kazanacan gsteriyor. Ayrca gvendiin retmenin Regin'i de ldreceksin ve hazineyi kazanacaksn." "Bununla beraber" diye ekledi Sigurd'un days, "Andvari' nin hazinesi lm ve ykm dolu lanetini onun ufack bir parasna dahi sahip olan herkese tar. Bu lanet, senin Valkyri Brun-hild'e olan sevgini yok edecek. Brunhild'in intikam, en yakn arkadalarn sana kar dndrecek ve haince ldrleceksin. Arkanda seni seven ve cn alacak olan bir dul brakacaksn." "Erken leceksin; ancak lm, tm lmllerin ortak zelliidir. Yaamn soluu iinde estii srece unutma ki, sana zafer, onur ve sonsuz an getirecek olan servenlerin olacaktr. Kahramanlarn en yiidi olacaksn, nazik, cesur, drst ve ustalkl. Gne altnda senden daha soylu bir adam yaayamayacak!" Regin, sz verdii gibi Sigurd iin zel bir kl yapmt. Sigurd klc eline alp keskin tarafyla rse vurduunda kl paralara ayrld. "Bundan daha iyi bir kl yapmalsn!" diye haykrd Sigurd.

Dkm ustas, Sigurd iin bir kl daha yapt. Sigurd bir kez daha klc alp rse vurduunda kl paralara ayrld. "Bundan daha iyi bir kl yapamaz msn Regin?" diye sordu Sigurd. "Yoksa senin kalbine de babann ve Fafnir'in kalbine ol duu gibi ihanet atei mi dt? Yoksa ben Fafnir'i ldrrken onun da beni ldrmesini mi istiyorsun?" Sonra Sigurd annesine gitti ve "Babamn sana, klcnn paralarn benim iin saklamasn sylediini duydum. Eer bu doruysa onlar almay diliyorum. Dnyada byk iler yaparak n kazanmak niyetindeyim" dedi. Sigurd'un annesi yantlad: "Gerekten de doru. Baban lmek zereyken bana yle demiti: "Klcmn paralarn doacak erkek ocuumuz iin dikkatle sakla. Bu paralar, Gram adnda yeni bir kl yapmak zere yeniden dklebilir. Bu klla, yeryznde yksn anlatacak ozanlar olduka adn yaatacak byk iler baaracaksn." Regin, iini bildii gibi yapmasna izin vermedii iin Sigurd'a sinirlenmiti. Yine de Sigurd'un talimatlarna uyarak Volsung Sigmund'un klcn Sigurd iin yeniden dkt. Regin kor halindeki ocaktan klc alrken, klcn kenarlarndan mavi alevler fkryordu. "te" dedi Sigurd'a, "bunu dene. Eer bundan da memnun kalmazsan, btn yeteneime karn ben bile bundan iyisini yapamam." Sigurd sabrszlkla bir zamanlar babasnn olan klc kavrad. Yukarya kaldrarak, dier iki klca yapt gibi hzla rsn zerine indirdi. Bu sefer naslsa kl tek para olarak kald. Hatta rs ikiye blerek dibine kadar indi. "Sanrn bu kl ie yarayacak" dedi Sigurd. "Fakat Gram'i daha zorlu bir deneyden geirmeliyim. Benimle gel." Sigurd bir para yn alarak nehre indi ve yn akntya kar frlatt. Yn paras yzerek nnden geerken klla bir darbe indirdi. Kl, yn de rs bld gibi ikiye bld. "Bana gerekten iyi hizmet ettin Regin!" diye haykrd Sigurd. "Bu kl beni Fafnir'e kar kesinlikle korur." Sigurd ve Regin zorlu ejderhay bulmak zere yola koyuldu. Guita Fundal'nda, Fafnir'in her gn susuzluunu gidermek iin kulland patikay buldular. Patika bir yamacn sonunda aniden bitti ve kendilerini, 80 m. aada akan kpkl sulara bakar buldular. "Eer kardein bu patikann zerinden uzanp aadaki suyu iiyorsa, kendisini bu gne kadar yeryznde yaam en byk canavara dntrm demektir" diye haykrd Sigurd. "Fafnir'in bykl senin iin kk bir sorun Sigurd" diye karlk verdi Regin. "Btn yapman gereken patikada bir ukur amak, iinde oturabilecein kadar derin olsun. Fafnir patikadan aa, suya gelirken klcn al ve kalbini paralayana dek gsne sapla. Zafer, onur ve sonsuz an kazanmak iin ne kolay bir yol! Fafnir'in ateler saan zehirli nefesi seni kavurmayacak. Uzun ve sivri kuyruu seni yaralamayacak. Pullu bedeni Gram'in kan aramasn engelleyemeyecek. Zayf karnnn stnde ileriye doru kayarken, kendisini bekleyen tehlikeden hi haberi olmayacak." "Hepsi iyi gzel de" dedi Sigurd, "Fafnir'in kannda boulmaz mym?"

"Sen adam olmazsn Sigurd" diye haykrd Regin. "Sana ne kadar iyi tler verirsem vereyim, yrein hl korkuyla dolup tayor. Baban ldnde Volsung cesaretinin hepsini kendisiyle birlikte gtrm. Sigmund'un yars kadar bile kahraman olamayacaksn, nk yrein zayf ve yumuak. Eer Fafnir'i ldrmenin daha yi bir yolunu bulursan yle yap. Onu ldrdn srece, gerisi beni ilgilendirmez." Bu szlerle, Sigurd'u fundaln arkasnda brakp, kendi korkusunu saklayarak uzaklat. Sigurd Regin'in tledii gibi bir ukur amaya koyuldu. alrken aniden birisinin kendisini izledii duygusuna kapld. Ban kaldrd ve yukarda uzun sakall ve yal adamn durduunu grd. Mavi bir pelerin ve alnn glgeleyen geni kenarl bir apka giymiti ve sadece tek gz vard. "Volsung'un olu Sigurd, niin byle bir ukur kazyorsun? Sana bu hain d kim verdiyse niyeti seni yok etmek. Kendi mezarn kazyorsun, nk ejderhann kam seni bu ukurda boacak. Bu ukurla balantl birok ukur daha kazman daha iyi olur. O zaman sen burada oturup GramTa ejderin kalbini paralarken, Fafnir'in kan dier ukurlara akar." Yal adam yok oldu ve Sigurd kendisine t verenin Herkesin Babas Odin olduunu anlad. Dev canavar patikadan aa, suya doru ilerlediinde Sigurd, ukurlar ayla ve gvenilir klc Gramla hazr bekliyordu. Ancak gen kahraman kar karya geldii dehete hazrlkszd. Canavar patikada ilerlerken arl topran titreyip sallanmasna neden oluyordu. Sigurd'a yaklatka, alevli soluunun ritmik patlamalarn giderek daha yksek gk grltleri halinde kayalarda yanklanyordu. Ancak Sigurd, ukurunda cesaretle bekledi. Ksa bir sre sonra canavarn gvdesi ukurun azn, btn n keserek kapatt. Sigurd Gram' canavarn akta kalan, savunmasz gsne kaplad. Klcn hzla geri ekse de Fafnir'in yarasndan akan kan onu rtt. Neyse ki yanlardaki kanallar fazla kann akmasn salad. Bylece Sigurd, Regin'in umduu gibi boulmad. Korkun ac onu mahvederken, Fafnir fkeli bir boa gibi bgryordu. Ban ve kuyruunu, grnmez dmann yok etmek umuduyla lgnca sallyordu. Sonunda can ekierek yere dtnde, kendisini gvenli bir uzaklktan izlemekte olan Sigurd'u grd. "Korkun gcmn karsna klcyla kmaya cret eden de kim?" diye sordu Sigurd'a. "Kukusuz seni bu ii yapmaya kardeim Regin hazrlamtr. Canavar grntm ve zehirli soluumla. Kuzey lkelerinde yaayan herkese korku saldm; ok uzaklara kadar insanlar benim fkemi kabartmaktan korkard. Seni beni ldrmeye ikna edenin, seni de ldrmeyi tasarlyor olmas beni avutuyor!" "Ben Volsung Sigmund'un olu Sigurd'um" diye yantlad Sigurd. "Seni ldrmemi salayan, cesaret dolu yreim, gcm ve keskin klamdr. Ve eer Regin'in bunlardan korkmasn gerektirecek nedenleri varsa, o zaman kendini korusun." "Eer hazinemi alrsan Volsung Sigmund'un olu Sigurd" dedi Fafnir, "klcnn ve yreinin sana pek az faydas olur. Altnlar cce Andvari tarafndan lanetlenmitir. Gzel altn yzm ve maaramdaki altnlara sahip olan her canlnn yazgs felaket olacaktr. lm ve ykm, gecenin gndz izledii gibi amaz biimde altnlar izleyecek ve onlara sahip olan hi kimse bu lanetten kurtulamayacak. Bu lanet

ancak yzk ve altnlar derin sulara dndnde sona erecek. Bu yzden dikkat et. Benim felaketim senin de felaketin olmasn." Sigurd yantlad: "Brakmakla lmm engelleyecek olsam, Andvari'nin lanetinden korkar ve hazineni brakrdm. Ancak eninde sonunda hepimizin kaderi lmek olduuna gre korku iinde yaamak hibir ey salamaz. Cesurca iler baarp zafer, onur ve an kazanmak bundan ok daha iyi. Aslnda hepimiz senin gibi, hazinelerimizi lene dek elimizde tutabilirsek kendimizi ansl saymalyz." Fafnir'in ld aka belli olunca, Regin, Sigurd'a yaklat. "Selam sana, Volsung Sigmund'un olu ve Fafnir'in felaketi Sigurd" diye bard. "Fafnir'le karlamak ve onu yenmek cesaretini gsterdin. Dnyada bundan sz edecek ozanlar olduka, bu baarnn sana getirecei n srecektir." "Ancak kukusuz ki bu baar sana hibir n getirmeyecek" diye karlk verdi Volsung Sigmund'un olu Sigurd. "nk beni ejderhalarn en zorlusuyla dvrken yalnz braktn." "Keskin azl klc dkenin ben olduumu unutma" dedi Regin. "O olmadan Fafnir'e saldrmaya cesaret edemezdin, nk hi kukusuz o zaman seni yok ederdi." "Yanlyorsun Regin" diye karlk verdi Sigurd. "Bir insan, eer cesareti yoksa en muhteem silahla bile ne yapabilir? Oysa cesur bir adam klc kr bile olsa, yiite dvt in kazanacaktr." Sigurd ejderin kalbini bedeninden kesip karmaya baladnda, "Senden kk bir ricam var Sigurd" dedi Regin. "Fafnir'in yreini atein zerinde kzartp yemem iin bana ver. bunu aabeyimden bir yadigar olarak istiyorum." Sigurd bu stee boyun eerek, kalbi ald ve ahap bir ie geirerek kzartt. Kalpten damlayan sv parman yaknca, parman azna gtrd. Kalbin kan azna deer demez aknlkla, oturmu kendisini seyretmekte olan kularn dilini anlayabildiini ayrmsad. "Bakn" dedi kulardan biri, "urada Sigurd, Fafnir'in kanyla neredeyse tamamen kaplanm olarak oturuyor. Srtnda, omuzlarnn arasnda, ejderin scak kanyla yapm olan bir hlamur yapra olduunu grmyor." "Sigurd canavarn kannn koruyucu glerinin ayrmnda deil" diye ekledi ikinci bir ku. "Kann bedenine dedii yerlerden, hibir silahn kendisini yaralayamayacan bilmiyor." "Eer Sigurd szlerimizi anlayabilseydi tek zayf noktasn korumaya zen gsterirdi" dedi baka bir ku. "nk sadece hlamur yaprann, Fafnir'in kannn derisine demesine engel olduu o noktadan yaralanabilir." Drdnc bir ku konutu: "Sigurd aptal gibi Fafnir'in parldayan kalbini Regin iin kzartyor. Oysa kalbi kendisi yemeli, bylece Regin deil o, btn insanlarn en bilgesi haline gelirdi." "Regin, Sigurd'u aldatmann en yi yolunun ne olduunu dnyor" dedi ikinci ku. "Sigurd'u dolambal szlerle kandracak. Sigurd ona gvenmekle aptallk ediyor."

"Sigurd Regin'in kafasn gvdesinden ayrmal sonra da btn hazineyi almal" diye ekledi nc ku. "Regin Sigurd'u haklamadan nce!" diye bard drdnc ku, "ataszndeki gibi: Kurlun kulaklarnn grnd yerde, kurtun dileri de yakndr. Eer Sigurd akll se kendine dikkat etmeli. Fafnir'in nine girip hazineyi toplamal, sonra da Brun-hild'in uyumakta olduu Hindfell'e gitmeli. Bilgelie giden yol budur." "Sigurd'un kaybedecek bir eyi yok" dedi birinci ku. "Zaten kardelerden birini ldrd. Bu, dier kardein de onu ldrmesi in yeterli bir neden." "Kular hakl" dedi Sigurd kendi kendine. "Kukusuz Regin yaknda felaketim olacak. Eer imdi Fafnir'in kaderini paylarsa ondan korkmama gerek kalmaz." Hibir eyden kukulanmam olan Regin'e doru yaklat. Hzla Gram' knndan ekti ve Regin'in ban kesti. Hem Regin'in hem Fafnir'in kanlarn iti. Sonra Fafnir'in kalbinin ounu yedi, kalann da saklad. Kular koro halinde cvldadlar. "Andvari'nin yzn parmana tak Sigurd. Korkacak neyin var ki? Sonra Valkyri Bumhild'in uyuduu Hindfell'e git. Ateten bir emberin iinde, alln rengi parltlar saarak Hindfell'in zerinde duran Iltl Salon ykselir. Orada tm bakirelerin en gzeli, kzl alevlerin glgeleri zerinde dans ederken, altnlarla evrili olarak yatmakta. Odin'in, savata itaatsizlik ettii iin (yine Odin tarafndan) cezalandrlan ltl bakiresi ok uzun uyudu. Yreinde merhamet vard ve rktc Nomlarn kararna kar gelerek yanl savann yaamasna izin verdi. Uyku dikeni, sen gidip onu kazanncaya dek Brunhild'i koruyacak! Andvari'nin yzn parmana tak Sigurd. Korkacak pek az eyin var." Sigurd bir kez daha kularn dne uydu. Grani'ye bindi ve Fafnir'in inine srd. Orada dlerin tesinde bir hazine buldu. Andvari'nin yzn zel bir yerde buldu ve parmana takt. Hreidmar'n Dehet Miferi'ni bana geirdi. Kalan hazineyi iki byk sanda koyarak Grani'ye ykledi. Ata kendi arln yklememek iin yannda yrmeyi dnd, ancak Grani yrmeyi reddetti. Bunun zerine Sigurd srtna bindi. Efendisinin tandk arln hisseder hissetmez, hayvan sanki rzgrdan baka yk yokmuasna drtnala leri atld. IV. Blm (Sigurd Brunhild'i uyandrr ve ona k olur.) Sigurd Brunhild'i ararken n Kuzey lkelerinde k rzgrlarnn hzyla yayld. Sigurd, gcyle btn erkekleri geride brakmt. Her davrannda yle bir kendine gven vard ki, onu gren herkes klc tututaki, mzra frlattaki, yay ekip oku hedefe attaki olaanst ustaln hissedebiliyordu. ze-

rinde krmz ve kahverengi bir ejderha grnts olan altn ltl bir kalkan tayordu. Zrh ve silahlan tamamen altndand ve ayn ejderha resmi miferini, eerini ve zrhn sslyordu. Korkun ejderha Fafnir'i ldrenin o olduu ortadayd. Dahas, Sigurd sradan insanlarnkinin tesinde bir bilgeliin sahibiydi. Kularn dilini anlayabildii iin onu aknla dren bir olay yoktu. yle mantkl ve inanla konuuyordu ki, hemen herkesi kendi grnn doruluuna ikna edebilirdi. Zorlu servenlerin peinde komaktan byk zevk alyor, nk sradan halka yardmc olmay ok seviyordu. Zenginlii dmanlarndan alp dostlarna datmasyla nlyd. Gl olduu kadar da nazikti. Cesareti onu hi yanltmad ve hibir eyden de korktuu yoktu. Sigurd atn gneye. Franklarn lkesine srd. Birdenbire nnde, bir tepenin zerinden gelen byk bir k grd. Yaklatnda n kaynann, alevleri gklere ykselen kocaman bir ate olduunu grd. Ik emberinin ortasnda, evresinde ltl kalkanlar asl olan bir ato duruyordu. En stteki atsnda bir sancak aslyd. Korku nedir bilmeyen Sigurd, Grani'yi ate emberine doru srd. Iltl Salon, altn mifer ve altn zrh kuanm tek bir kii dnda tamamen terk edilmi grnyordu. Grne baklrsa o da lyd. Sigurd miferi kartt. aknlkla, sava giysisinin ierisinde bir kz olduunu kefetti. Bu srada gen kzn yz yaam gcyle kzarnca Sigurd onu uyandrmaya karar verdi. Gen kz hafife sarst, ancak o hl derin uykudayd. Sonra elinde bir diken olduunu fark etti ve onu kard. Gen kzn gzleri ald. Sigurd'u, bandaki Dehet Migferi'nden hi korkmakszn yle bir szd. Karsndaki adam gzel yzlyd ve boyu posu da yerindeydi. Gzleri yle deliciydi ki, pek az kimse onunla gz gze gelmekten rahatszlk duymazd. Altn kzl bukleli salarnn dkld, gl izgili, kk kemikli yzn ksa ve kaim bir sakal evreliyordu. Omuzlar iki adamn omuzlan geniliindeydi. yle uzun boyluydu ki, yedi kl uzunluunda olan klc Gram' beline takabiliyordu. "Kimsin?" diye sordu gen kz. "Kim beni uzun uykumdan uyandrd? Sen Volsung Sigmundun olu Sigurd olmalsn, nk banda Hreidmar'n dehet miferini, elinde de Fafnir' in felaketini tayorsun." "Gerekten de benim" dedi Sigurd ararak, "Duydum ki sen gl bir kraln kzymsn ve gzel olduun kadar da akllymsn." Brunhild yantlad: "Odin'in emriyle sresiz bir zaman boyunca, uyku dikeninin bysnden kurtulamadan uyudum. Ben Odin'in, yazgs sonsuza kadar yaamak olan sava bakirelerinden biriydim, yani bir Valkyri'ydim. Sava alanna iner, Odin'in setii savalara lm getirir ve l kahraman alp Asgard'daki Valhalla salonuna gtrrdm. Orada dier kahramanlara katlarak, dnyay sona erdirecek olan byk savata devlere kar tanrlara yardm edecekleri Ragnarok'u beklerlerdi. Son savamda" diye devam etti Brunhild, "iki byk kral birbirleriyle dvyorlard. Yal olan, savalarn en by olduundan Odin, zaferi ona vermemi buyurmutu. Ancak ben onu yakmaya ve onun yerine daha gen olan kraln yaamasna karar verdim. Odin'in fkesi amanszd."

"Emirlerime kar geldiin iin" dedi bana, "bir daha asla bir Valkyri olmana izin vermeyeceim. Bunun yerine bir lmlyle evlenerek sradan bir mr yaamak zorundasn." "Eer evlenmek zorundaysam" dedim, "Yemin ederim ki ancak yreine asla korku girmesine izin vermeyen bir adamla evlenirim." "Kabul ediyorum" dedi Odin. "Seni Hindfell'deki Iltl Salon'da uyku dikeniyle uyutacam ve uzun derin bir uykuya dalacaksn. atonun duvarlarnda seni korumak iin bir ate emberi olacak." "Ve ekledi: 'Volsung Sigmund'un olu byk kahraman Sigurd seni kurtarana dek rahatsz edilmeden uyuyacaksn. Btn lmller iinde istediin cesarete bir tek o sahiptir. Senin dans eden alevlerinin iinden, benim atm Sleipnir'in soyundan gelen at Crani'nin stnde geecek. Andvari'nin hazinesini tayor olacak. nk yeryzndeki btn insanlar iinde bir tek o, korkun ejderha Fafnir'i ve kardei demir ustasn ldrebilecek yree sahip olacak." "Gerekten de her ey Odin'in bana aklad gibi oldu" diye szlerini bitirdi Brunhild. "Beni uyandrdn ana kadar hep uyudum!" "Bana hangi bilgileri retebilirsin" diye sordu Sigurd. "Tanrlara ait bir bilgeliin sahibisin." "Beraber ielim" dedi Brunhild. "Birana yaam hakknda bilgiler kartracam. Sana klcnla ilgili sava bilgileri, geminle ilgili deniz bilgileri, sava yaralar iin tedavi bilgileri ve basit, iyi yrekli halka yardm etme bilgileri vereceim." "Sana dikkatlice konuman ve her zaman szn tutman tlerim. Ailene ve arkadalarna, seni incittikleri zaman bile nazik ol ki sonsuz vgler kazanasn. evreni saran ktlklere kar uyank ol ve onlar sana zarar vermeden kendini onlardan uzaklatr. Dostlarnn entrikalarna kar tetikte ol ki, karnn akrabalarndan biri senden nefret edip intikam almaya kalkrsa bilebilesin. Ne kadar gen olursa olsun, asla ldrdn birinin yakn akrabasna gvenme. Ne de olsa kurtun enii bile kurttur." "Bu bilgilerle, tanrlar yaamn sona erdirinceye dek rahat yaayabilirsin" diye balad Brunhild. "Bilgeliim sana baar ve n getirsin. Sylediklerimi hi aklndan kartma." Sigurd, Brunhild'e sarld ve onu pt. "Bugne dek yaam olan en gzel kzsn ve kukusuz tm kadnlarn en bilgesi-sin" diye haykrd. "Yemin ediyorum ki seni karm olarak alacam, nk kalbimdeki yerin ok byktr." "yleyse Volsung Sigmund'un olu Sigurd, ben de tm lmller arasndan seni seiyorum" diye haykrd Brunhild. "Ben senin olacam, sen de benim olacaksn!" Aknn bir simgesi olarak Sigurd Brunhild'e Andvari'nin altn yzn verdi. "Yaadm srece akn kalbimde yaatacam" diye sz verdi. Brunhild Sigurd'un parmana takt yze bakt ve yantlad: "Yazgmz gerei birlikte yaayamayacaz Sigurd. Ben bir kalkan bakiresiyim, sava zaman krallarn yapt gibi mifer takar, savata dvrm. Ben sava alannn tadn karrken, sen kral Giuki'nin kz Gudrun'la evleneceksin."

"Kraln birinin kzna gnlm kaptn vereceime inanyor olamazsn!" diye bard Sigurd. "Kalbimin tek sahibisin ve tanrlar adna yemin ediyorum ya sen karm olacaksn ya da hi karm olmayacak!" Bylece Sigurd ve Brunhild, sadakatle seveceklerine dair birbirlerine sz verdiler ve Sigurd yoluna devam etti. V. Blm (Sigurd Brunhild'i unutarak Gudrun'la evleniyor. Sonra Gunnar'a, Brunhild'le evlenmesi iin yardm ediyor. Gudrun Brunhild'e gerei aklyor.) Gnlerce sren bir yolculuktan sonra Sigurd, Ren Nehri'nin gneyindeki bir krallkta hkm sren Kral Giuki'nin sarayna geldi. Kral Giuki ve kat kalpli kars kralie Grimhild'in gzel kzlar Gudrun'dan baka de oullan vard: Gunnar, Hogni ve Gen Guttorm. ocuklarn hepsi de iyilik ve yetenekleriyle olaanstydler. ki byk oul savataki baarlarndan dolay n kazanmlard. Soylulardan biri Sigurd'u kentlerinde grnce derhal Kral Giuki'nin huzuruna kt ve "Kalbyla tanrlara benzeyen bir adam grdm" dedi, "kentimizden ieri at sryordu. Sadece bugne kadar grdm tm adamlardan daha iyi olmakla kalmyor, ayrca altn bir zrh ve altn silahlar kuanm ve kendi trndeki tm hayvanlardan ok daha iri bir ata binmiti." Kral Giuki, Sigurd'u karlamak ve onlarla kalmas iin davet etmek amacyla sarayndan kt. ok gemeden kral, Sigurd'a z oluymu gibi davranmaya balad. Gunnar ve Hogni de ona aabeylerin en iyisi olarak sayg gsteriyorlard. Kralie Grimhild ise onun Gudrun iin mkemmel bir koca olduuna karar vermiti. Kral Giuki'nin ailesi Sigurd'un byk hazinesinden etkilendikleri kadar onu sevdiler de. nk Sigurd ok iyi bir insand. Nazik, sevecen, sadk ve cmertti. Sigurd sk sk Brunhild'e olan akndan sz ediyordu. Bu yzden Grimhild, onu kz iin kazanmann tek yolunun Sigurd'a Brunhild'i unutturmak olduuna karar verdi. Bunu Sigurd'a ilal bir iki iirerek salad. Sigurd ilac iince, "Bizi ailen olarak kabul et Sigurd" dedi. "Giuki, Gunnar, Hogni ve ben, hemen imdi sana ana, baba ve karde olacamza dair yemin edeceiz." iksir Sigurd'a Brunhild'i tamamen unutturmutu. Sigurd, kraln ailesiyle be mevsim geirmiti ki bir gn, Kralie Grimhild kocasna yle dedi: "Sigurd tm yreklerin en byne sahip. Dahas gvenilir ve yardmsever. Gc krallmz daha da glendirir. Bu nedenle, istedii kadar hazine ve setii yerde hkm srme hakkyla birlikte kzmz ona ver. Bylece sonsuza dek bizimle kalmaya raz olur." Giuki yantlad: "Genellikle bir kraln kzm evlendirmek iin teklifte bulunmas gerekmez. Adaylar kz in ona bavururlar. Yine de soylulardan bir bakasnn yapt teklifi kabul edeceime, Sigurd'a ben teklifte bulunmay yelerim."

Bylece Sigurd'a hem gzel prenses hem de iktidar nerildi. O da memnunlukla kabul etti. Ailenin yal yeleri yine kardelik yeminleri ettiler ve kraliyet dn herkes iin byk nee kayna oldu. Kral Giuki'nin oullaryla birlikte Sigurd, sava sanatlarnda ilerlemeyi srdrd. Her seferinde eve zafer, onur ve nle birlikte byk hazinelerle dnyordu. Fafnir'in kalbinin saklad parasn yemesi iin Gudrun'a verdi. Gudrun daha da bilge ve iyi huylu oldu. Kz mutlu bir evlilik yapp bir aile kurunca, Kralie Grimhild'in dnceleri olu Gunnar'a yneldi. "Kukusuz senin iin en uygun seim, Brunhild'dir" dedi ona. "Sana Sigurd'u da yanna alarak, onu kazanmak iin yola koyulman neririm." Gunnar Brunhild'in gzelliini ve nn bildiinden hemen kabul etti. Gunnar, Hogni ve Sigurd, neeleri yerinde, Brunhild'in babasna gittiler. Gunnar evlenmek iin kzn istediinde Brinhild'in babas yantlad: "Brunhild ancak zgrce setii adamla evlenecektir. Onu kazanmak istiyorsan, Hindfell'in zerindeki atosuna gitmelisin ve atn, altn kalkanl salonu evreleyen, kkreyen alevlerden ieri srmelisin." karde atoya geldiklerinde, Gunnar bir trl atn alevlere srmeyi baaramad. Ne kadar mahmuzlayp vurduysa da at korku iinde ahlanp geri ekildi. Bylece Gunnar, "Atm asla beni alevlerden ieri gtrmeyecek. Bana Grani'yi dn verir misin?" dedi Sigurd'a. Sigurd seve seve denileni yapt. Ancak zerinde Gunnar olunca Grani tek bir adm bile atmad. "Grani senden baka kimseyi tamyor!" diye haykrd Gunnar. "Annemin rettii ekil deitirme sanatn uygulayalm. Benim eklime gir ve benim adma Grani'yi alevlerin iine sr ve Brunhild'i benim in kazan. Bu arada ben de senin grntne brnerek burada beklerim." Brunhild ve aklaryla ilgili hibir ey anmsamayan Sigurd, bu serveni kabul etti. Gunnar'n ekline girdi. Grani'nin srtna bindi, klcn eline ald ve Grani'yi fkeli alevlerin tam ortasna srd. Grani atelerden geerken, alevler eskisinden bile daha byk bir fkeyle kkryor ve ateten parmaklarn gklere uzatyordu. Toprak, atn ayaklarnn altnda titriyordu. Her eye ramen Grani, Sigurd'u alevlerin tesine gvenle tad. Sigurd atndan nip Brunhild'in sarayna girdiinde, sava gen kz, banda bir mifer, vcudunu kuatan bir zrh ve elinde bir klla byk salonda oturuyordu. Ziyaretisine bakt ve sordu: "Kimsin?" "ben Giuki'nin olu Gunnar'm" diye yant verdi Sigurd. "Ve seni karm olarak almak iin geldim. nk babanla grerek ve alevlerin iinden at srerek buna hak kazandm." "Bana evlilikten sz etme Gunnar" dedi Brunhild. "Eer yeryzndeki tm erkeklerin en iyisi deilsen... nk beni isteyen herkesle dvmek zorunda kalacaksn ve bunca holandm bir savann lmesini hi istemem." "Oras yle olsun" dedi Gunnar klndaki Sigurd. "Ancak saraynn evresindeki ate emberinden geen adamla evleneceine dair kutsal bir yemin ettin ve ben de bunu baardm."

Bunun zerine Brunhild, Gunnar olduunu sand adam kabul etti ve aklarnn bir simgesi olarak yzklerini deitiler. Brunhild Sigurd'a Andvari'nin yzn verdi. Sigurd da onun yerine takmas iin Gunnar'n yzn Brunhild'e verdi. Sigurd sonraki geceyi Brunhild ile geirdi. Ancak Gunnar adna kur yaptndan, Brunhild'i ne pt ne de kucaklad. Ayn yata paylamalarna ramen, her gece klcn aralarna koydu. Brunhild'e de baka ekilde olursa, onunla evlenemeyeceini syledi. Oda soru sormad. Brunhild'in atosundan ayrldktan sonra, Sigurd'un bir kez daha Grani'yi alev emberine doru mahmuzlamas gerekti. Sonra Gunnar ve Sigurd kendi ekillerine dndler ve Brunhild'in ailesine haberleri vermeye yollandlar. Daha sora Brunhild kaynbiraderini ziyaret etti ve ona dedi ki: "Adnn Gunnar olduunu iddia eden bir kral Hindfell'deki atomu evreleyen alev emberinden ieri girmi. Andvari'nin hazinesine sahip olan ve Grani'yi alev emberinden ieriye srecek olan adamla evlenmeye sz vermitim. Ama biliyorum ki, bunu ancak Sigurd baarabilir, nk yeryzndeki tm insanlar arasnda bir tek o, korkun ejderha Fafnir'i ldrebilecek cesarete sahip." "Sevdiim ve evlenmek istediim Sigurd'dur. imdi ben bu Gnnar'la ne yapacam? Onunla evleneceime, ordularnn te birinin ba olarak kalp kralln korumay ok daha ye tutarm." Kaynbiraderi yantlad: "Gunnar'la evlenmek zorundasn, nk onun ate emberinden gemediini kantlayamazsn. Ayrca Sigurd, Gunnar'n kardei Gudrun'la evlendi. Gemite kalan artk ld, tekrar canlandramazsn, nemli olan u an ve gelecektir. Eer dostluuma deer veriyor, fkemi kazanmak istemiyorsan, Sigurd'u unutup Gunnar'la evlenmelisin." Bylece Kral Giuki'nin salonunda Brunhild ve Gunnarn evliliklerinin onuruna, kinci bir dn leni yapld. Yeni evliler olduka mutlu grnyorlard. Kutlamalar bittiinde Sigurd'un bellei yerine geldi. Brunhild'e vermi olduu szleri anmsad, ancak onu daha nce grm olduunu szleriyle, baklaryla ya da davranlaryla asla belli etmedi. Gudrun'u ve Gunnar' seviyordu ve her eyden te, yeni ailesinin bireyleri arasnda huzur bozulsun istemiyordu. Her ey iyi gidiyordu. Ta ki, Brunhild ve Gudrun bir gn Ren Nehri'ne ykanmaya gidene dek. Brunhild hemen rman st tarafna geerek, "Sam durulamak in temiz su benim hakkm, nk babam seninkinden daha nemli ve kocam seninkinden daha cesur" dedi. "Gunnar pek ok kahramanlyla bilinir, bunlardan biri de akm kazanmak iin atomun alevden duvarlarndan gemektir. Kocann yaptklar bunlarla llemez." Gudrun, Brunhild'i geerek nehrin yukarsna yrd. "Kocam eletirmek yerine sessiz kalman neririm. Aslnda sam nehrin yukarsnda ykamak benim hakkm. Eski akn aalamakla hata ediyorsun. Konuacak dili olan herkes Sigurd'u dnyann bildii en cesur adam olarak selamlyor. Fafnir ve Regin'i ldren odur. Bu gzpek baarlar ona Andvari' nin hazinesini alma hakkn verdi."

Brunhild yantlad: "Ancak kalkanl salonumu saran azgn alevlerin arasndan geen Sigurd deil Gunnar'd. Ve bu Fafnir'in ldrlmesinden ok daha byk cesaret ister." Gudrun gld, "O alevlerin arasndan geenin, benim aabeyim olduuna gerekten inanyor musun? Bunu ancak Sigurd yapabilir! Sana Gunnar'n adyla ve ekliyle kur yapt. nk Gunnar'n kendisi bunu yapamazd. Yatan paylaan erkee Andvari'nin yzn verdin. O da bana verdi. nanmazsan elime bakver; nk u anda, kocamn ilk bata sana verdii yz ben takyorum." Brunhild yz hemen tannd ve rengi bir ceset gibi solgunlat. Sessizce saraya dnd ve btn akam hi sesi kmad. Gudrun daha sonra Sigurd'a sordu: "Neden Brunhild bylesine sessiz? nl, zengin ve sevdii erkekle evli olmaktan memnun deil mi? Bence yarn bunu ona sormalym." "Byle bir ey yapma Gudrun" diye yantlad Sigurd, "nk eer yaparsan ok zleceksin." Ancak Gudrun konuyu kendi haline brakmad. Ertesi gn dedi ki: "Sorun nedir Brunhild? Dnk konumamz cann m skt, yoksa baka bir derdin mi var?" "Bu konuyu tekrar atna gre zalim bir yrein olmal" dedi Brunhild. "Bilmenin iyi olmayaca konulara burnunu sokma." "Benimle ilgili ne sorunun olabilir ki?" diye sordu Gudrun. "Seni incitecek hibir ey yapmadm." "Sigurd'u alman affetmiyorum, hem de o bir zamanlar bana aitken. Gunnar gl ve zengin olabilir, ama korkun ejderha Fafnir'i Sigurd ldrd ki bu, Gunnar'n btn yaptklarndan daha byk bir itir. Ayrca kalkanl salonumu saran alev emberi geen de Sigurd'du, Gunnar deil." Brunhild ekledi: "Btn bunlarn tek sulusu annendir. Sigurd beni unuttu, nk annen ona ilal bir iki iirdi." "Yalan bu" diye fkeyle haykrd Gudrun. "Kocann keyfini sr Gudrun ve bil ki annenin iksiri olmasa o senin olmayacakt. Sana yalnzca bela dilerim." O gece Gunnar uyurken Brunhild saraydan ayrld. Kt dnceler kalbini alevlendirerek, karla kapl dalarda ve buz tutmu ayrlarda dolat. "Ben onun sevgisi ve hazinesi olmadan yaamak zorunda kalrken Sigurd yatanda kraliesi Gudrun'a sarlm yatyor" dedi kendine. "Bundan sonra tek zevkim intikam olacak!" VI. Blm (Brunhild Gunnar', Sigurd'u ldrmeye ikna eder. Gunnar Guttorrn'u bu ii gerekletirmesi iin ayarlar. Gudrun istemeden ihanetin orta olur.)

Brunhild saraya dnnce odasna ekildi ve lm yaklam gibi uzanp kald. Gunnar onun salndan kayg duydu ve neyin yolunda olmadn syletmek iin onu zorlad. Balangta Brunhild konumad. Sonunda sordu, "Gunnar, sana verdiim yz ne yaptn? Fafnir'in hazinesine sahip olan ve Grani'yi alevli halkadan geirenle evlenmeye sz verdim. Bu adam ancak Sigurd olabilirdi, nk yeryznde yryen insanlar inde yalnz o, yreinde korkutucu ejderha Fafnir'i ldrmeye yetecek cesarete sahip." "Sen Gunnar, hayatnda hibir nemli i baarmadn" diye ekledi, "hangi byk hazineyi kazandn? Kral olabilirsin, ama soylu bir nder deilsin, l bir adamn cesaretine sahipsin! Yaayan en soylu insanla evlenmeye sz verdim ve seninle evlenince szm bozmu oldum. Sigurd benim olmad iin senin lmne neden olacam. Grimhild'in ihanetini en korkun karlkla deteceim, nk senin annenden daha kt bir kadn dnyaya gelmemitir!" Gunnar sakince yantlad: "Zehirli bir dille konuan kt bir kadnsn. Senden ok daha stn bir kadn eletiriyorsun. O yaamn insanlar ldrerek geirmedi, herkesten vgler ald." "Ben senin annen gibi gizli gizli kt iler yapmadm" dedi Brunhild. "Ama yreim seni ldrmek iin kaynyor! Bir daha beni asla evinde mutlu karn olarak gremeyeceksin. Bir daha beni asla satran oynarken veya altn ilemelerimi ilerken, arkadalarla ierken, iyi szler sylerken, sana gzel tler verirken gremeyeceksin. Sigurd benim olmad iin yreim zntyle dolu ve bir daha yreimde asla senin sevgin olmayacak!" Brunhild yataktan kt, ine oyalarn paralad, kap ve pencereleri at; fignlarnn her yerden duyulmasn istiyordu. Yedi gn yedi gece boyunca odasnda yalnz kald, yemeyi imeyi, btn arkadalk nerilerini reddetti. Gunnar, Hogni ve hizmetiler teker teker onun yreine ulamaya abaladlar, ama Brunhild'in acs ve fkesi yattrlamaz trdendi. Sonunda Sigurd Gudrun'a "Korkarm stmzde kt rzgrlar esiyor" dedi. "Brunhild odasnda yalnz kaldka, yreinde benim iin korkun eyler tasarlyor!" "O zaman ltfen gidip onunla konu" diye yantlad Gudrun alayarak, "ona altn ner. Hazineler onun acsn dindirecek, fkesini yattracaktr!" Sigurd Brunhild'in odasna gitti, yorgann ekip ald ve bard: "Uyan Brunhild! Yeterince uyudun! Gne parlyor, brak mutlu dnceler yreindeki acy datsn." "Hangi cesaretle karma kyorsun!" diye yantlad Brunhild. "Yeryznde btn yaayanlar arasnda en ok sen-den nefret ediyorum, nk sen bana hakszlk ettin." "Hangi kt ruh seni ele geirmi ki bana byle acmasz davranyorsun? Senin hakknda hibir zaman kaba bir ey dnmedim. Kocan serbeste setin." "Hayr Sigurd" dedi Brunhild, "Gunnar'la evlenmeyi ben semedim. Benim alev emberimden o gemedi, sen getin! Gunnar' salonumda nmde dikiliyor grnce senin gzlerini tandm sandm. Nornlar iyi ve kt konusunda beni kr ettiler ve ben kukularma karn Gunnar'la evlenmeyi kabul

ettim. Yreim onu hi sevmedi, ama gerek duygularm saklamak iin elimden geleni yaptm. Korkun ejderha Fafnir'i ldren ve benim ateimden atlayan sendin, Gunnar deil!" "Brunhild, senin kocan olmadm doru, ama nl biriyle evlendin. Gunnar en soylu insan! Byk krallar ldrd. stelik seni yrekten seviyor. Byle bir sevgiyi koca bir hazineyle satn alamazsn. Nasl olur da onu sevemezsin? Niin bu kadar fkelisin?" "Bir kl kanna bulamad iin yreim yanyor" diye yantlad Brunhild. "Korkarm ok beklemen gerekmeyecek" dedi Sigurd. "kimizin kaderinde de yeryznde ancak birka gn daha kalmak var." "Benim iin fark etmez" dedi Brunhild. "Bana ihanet ettiine gre, yaayp yaamadma aldrmyorum." "Senden yaaman ve Gunnar'la beni sevmeni istiyorum! Yaarsan btn hazinemi sana vereceim!" "Yreimdekileri anlamyorsun. En iyi erkek de sensin, sevdiim tek erkek de sensin, Gunnar deil!" Sigurd yantlad: "Seni kendimden ok sevdim. Hl da seviyorum. Fakat Kralie Grimhild'in kurban oldum ve seni kaybettim. Ancak sen Gunnar'la evlendikten sonra seni anmsadm ve o zaman sana olan sevgim de canland. Yreim benim karm olmadn iin yand, ama en iyisini yaptm. Ne de olsa bir sarayda yayoruz, beni seven bir karm var ve hep birlikteyiz." "Sana acmyorum Sigurd! Senin bana duyduun sevgi ve kaderimiz karsndaki acn yreimi stmak iin ok ge kald. Alevlerimden geen erkekle evleneceim diye yemin ettim, bu kutsal yemini tutamazsam lrm daha iyi!" "Senin lmne dayanamam!" diye bard Sigurd. "Eer byle olacaksa, Gudrun'u brakp seninle evlenirim!" "Hayr Sigurd, artk ok ge. Ne seni ne de baka erkei istiyorum! Sensiz g ve zenginlik hibir ey ifade etmiyor. Yaamn anlam yok ve lmek istiyorum." Syleyecek sz kalmaynca, Sigurd Brunhild'in yanndan kt. Yrei o kadar acyla dolmutu ki, tat ve zincirden dokunmu gmleinin demir halkalarn patlatt. Gunnar'a Brunhild'in fkesi veya kendi acs hakknda bir ey sylemedi. Sonra Gunnar Brunhild'i grdnde, kz ona yle dedi: "Sigurd senin biimine girip beni senin adna kazanmak iin ateten atladnda benimle yatp sana da, bana da ihanet etti. Bu suu nedeniyle Sigurd lmeli, nk suu ileyen o. Veya sen lmelisin, nk ona sen izin verdin. Veya bunun utancndan ben lmeliyim. Sigurd'u kesmeyi kabul etmezsen, senin zenginliini, lkeni ve cann yok edeceim. Aileme dneceim ve kalan gnlerimi acm yenmek iin geireceim." Brunbild'in bekledii gibi Gunnar, kendisine anlatt yknn gerisini anlayamad. Btn gn acl bir yrekle oturdu, ne yapabileceini dnd. Yrei Sigurd'a duyduu sevgi ve ettikleri arkadalk yeminiyle, karsna duyduu sevgi ve ona borlu olduu ballk arasnda blnmt. Sonunda karsnn

ondan ayrlmasnn utancyla yaayamayacan anlad. "Brunhild btn kadnlarn en iyisi" diye dnd, "benim iin dnyadaki her eyden deerli ve onun sevgisini, zenginliini yitir-mektense lrm." Gunnar kardei Hogni'yi ard ve "Kt zamanlara uradk. Sigurd'u kesmeliyiz, nk bize sadakat gstermedi. Sonra onun topraklarn ve zenginliini aramzda blrz" dedi. Hogni, "Fafnir'den ald hazine iin Sigurd'a ihanet mi edeceksin?" diye sordu. "Yoksa bu ihaneti Brunhild'in hazinesini almak iin mi dnyorsun? Sigurd'la arkadalk yeminini bozmamak onur bamzdr. Seni Brunhild'in ikna ettiini biliyorum, ama dnmeni istiyorum. Sigurd'u kesersen, hepimize utan ve onursuzluk getirirsin!" "Bunu yapmaya kararlym" dedi Gunnar. "Sigurd'u, kardeimiz Guttorm kessin, nk o Sigurd'la ikimizin ettii yemini vermek iin ok kk. stelik ona ne sylersek bize inanr." "Bu kt iten hibir iyilik kmayacak!" diye bard Hogni. "Sigurd onurlu biri. Onun gvenine ihanet edersek, bu aptal iimiz kendi stmze ker." "kimiz arasnda seim yap, Hogni" dedi Gunnar, "ya Sigurd'u keseceiz veya ben kendi yaamma son vereceim!" Bylece Hogni ihanete raz oldu. ki karde Guttorm'u ardlar ve Sigurd'u kesmesi karlnda ona byk g ve zenginlik sz verdiler. Biraz annelerinin sahip olduu by bilgisini kullandlar. Hamurun iine biraz kurt etiyle birlikte solucan kattlar ve bunu gizlice araba ekleyip Guttorm'a iirdiler. la Guttorm'u ne derlerse dnmeden yapacak hale getirdi. Kardeler, Guttorm'un Sigurd'u kesebilmesi iin domuz ve ay av dzenlediler. Gudrun, Sigurd'un av seferinde kardelerine elik edeceini duyduu zaman yrei nsezi ve korkuyla doldu. Brunhild'in fkesinin derinliini bilmese de, Sigurd'un onun ktlklerine hedef olacandan korktu. "Sigurd'u Brunhild'in kt tasarlarndan korumam iin bana kim yardm edebilir" diye dnd. "Artk Gunnar'a gvenemem. Kars ondan ne isterse yapar. Hogni elbette Gun-nar' destekleyecek, onlar hibir zaman ayrlmadlar. Ama Guttorm bana yardm edebilir. Gunnar ve Hogni'ye o kadar yakn deil. Evet, sanrm ona gvenebilirim." Bylece Gunnar en kk kardei Guttorm'u ard ve ona, "Brunhild'in sizin av maceranz srasnda Sigurd iin bir ktlk tasarladndan korkuyorum" dedi. "Sigurd ailemize daima sadk oldu, benim Brnhild'le aptalca tartmamdan onun zarar grmesini stemiyorum. Aceleci dilim yznden oktan zr diledim." Guttorm, "Sigurd'u her zaman sevmiimdir" dedi. "Benden ne yapmam istiyorsun Gudrun?" "Bir hainliin av kazas gibi gsterilmesinden korkuyorum" diye yantlad Gudrun. "Sigurd'un yannda kalman ve onu benim iin korumam istiyorum." "Sana Sigurd'un yalnzca bana at bir gizi vereceim" diye devam etti. "Ejderha Fafnir'i kestiinde, canavarn kanyla kaplanm. O zamandan beri stne hangi kan bularsa bulasn, hibir silah ona ilemiyor. Ama Fafnir'in kaynayan yaras Sigurd'u sardnda rzgr yakndaki bir hlamur aacnn yap-

raklarn savurmu ve bu yapraklardan biri omuzlarnn arasna yapm; ejderhann kannn buray slatmasn engellemi. Bir hainlikle Sigurd'un bu noktadan vurulup ldrleceinden korkuyorum." Guttorm, "Eer Sigurd'un ceketine buray iaretleyen bir desen ilersen, gzlerimi ondan ayrmayacama sz veriyorum" dedi. "Teekkr ederim" dedi Gudrun. "Sigurd'un ilemeli av elbisesine krmz ipekten bir yaprak ekleyeceim. Rengi sayesinde teki desenlerden ayrt edilecek ve yalnz seninle benim zel anlamn bildiimiz daha byk bir desen olacak." Gudrun'un korkular onu rahatsz etmeyi srdryordu. Av sabah zntden akln karm gibiydi. "Ah Sigurd" diye seslendi, "dn gece ryamda, ayrda ki domuzun peine dtn, yarandan akan kann iekleri koyu krmzya boyadn grdm. Ltfen bu ava katlma. Birinin seni ldreceinden korkuyorum!" "Samalama, Gudrun" dedi Sigurd, "senin akrabalarnla gidiyorum ve birbirimizi ne kadar sevdiimizi biliyorsun. Benden nefret eden kimse bilmiyorum, nk byle bir hi yapmadm. Rahat ol, birka gne kadar dneceim." "Ah Sigurd" diye alad Gudrun, "aptallk ediyorsun! Dn gece ryamda iki dan devrilip seni gmdn grdm. Bir daha seni gremedim. Ltfen ava katlma. Yreimden biliyorum ki, biri seni ldrmeye kalkacak!" "Samalama sevgili kancm" dedi Sigurd. "Korkman iin hibir neden yok. Rahat ol, beni zlemen iin zaman kalmadan geri dneceim." Sigurd Gudrun'u efkatle kucaklad ve ayrld. Av partisi hutur ve nee havasnda ormana yneldi. Ormann derinliklerine girdiklerinde av stratejisini tartmak iin durdular. Sigurd "Av ansmz iki katna karmak iin ikiye ayrlalm" diye nerdi. "yi fikir" diye yantlad Gunnar. "Sen becerikli olduuna gre Hogni benimle gelsin, Guttorm sana kalsn. Bylece eit oluruz." Sigurd ve Guttorm kolay av buldular. Birlikte birok geyik ve yaban keisi ldrdler. Sonra kocaman bir domuzun peine dtler; korkun dileri ve keskin gzleri en yetenekli avcya bile meydan okuyordu. Hayvan Grani'ye doru saldrnca Sigurd klcyla onu ldrd. Bir ay bulduklarnda aalar arasnda bir boru sesi duydular. Sigurd "ok iyi avlandk Guttorm" dedi, "artk elenme zaman geldi. Bu ayy yakalayp canl getirmek istiyorum. Bu kardelerini artacak ve glecek ey kacak." Sigurd Grani'yi gidebildii kadar uzaa gtrd. Orman sklatnda atndan indi ve ayy yaya izlemeye balad. Sigurd ayana pek abuk ve sessizdi, ayy nceden yaralamasna bile gerek kalmadan yakalayp balad. Bu srada bir izik bile almad. Ayy Grani'nin yanna srkledi, eere balad ve partinin teki yelerine katlmak iin Guttorm'la yola koyuldu.

Bir rmaa geldiklerinde Sigurd ok susuz olduunu anlad. Btn gn yemek ve iecek iin durmamt. Canl ay eerinde olduu iin Grani'yi dayankl bir aaca balad. Sonra av. gerelerini atnn yanna yd, rmaa gitti ve su imek iin eildi. Guttorm Sigurd'u takip ediyordu. Klc elindeydi. Sigurd taze suyu azna alr almaz Guttorm klcn Sigurd'un av ceketine ilenmi krmz pek yapraa saplad. Kl Sigurd'un srtndan girdi, gsnden kt. Sigurd'un srtn ve gsn kan kaplad. Irman sular krmz akt ve toprak kana buland. Sigurd fkeli, yaral bir domuz gibi katilini ldrmek in dnd, ama silahlar aacn yanndayd ve onlara ulaamayacak kadar zayft. Kahramanlarn en by lmcl yarasyla yabani ieklerin arasna devrildi; Guttorm gvenli bir mesafeden seyrediyordu. ocuk Sigurd'a korkarak bakyordu, ilal iecein etkisi yava yava geiyor ve akl bana geliyordu. "Guttorm" diye fsldad Sigurd, "son szlerimi dinle ve aklnda tut. Sevgili ocuum, sen yalnzca Brunhild'in ihanetinin silahsn. Daym bana kaderimi ok nceden sylemi, Brunhild beni uyarmt, ama onlarn szlerini anlamayacak kadar krdm. imizden ok azmz kendi kaderimizi anlayabiliriz ve kaderlerine kar kmak isteyenler kaybetmeye mahkmdurlar." "Sana yemin ediyorum ki Gunnar'a hibir biimde zarar vermedim. Onun karsna kar, beni btn erkeklerden fazla sevmesine karn yalnzca karde oldum. Birbirimize ettiimiz yeminlere daima sadk kaldm. Bu szlerle akrabalarna don, bu gn onurlu bir insan ldrdn." Sigurd kana boyanm ieklerin arasna yld. lm hemen stne kt, ona kar duracak ne silah ne de gc vard. Guttorm, Gunnar ve Hogni'yi getirmek iin kotu. Dndklerinde Grani'yi ban emi Sigurd'un yannda buldular. Sigurd'u altn kalkanna yerletirdiler ve eve dnmeye hazrlandlar. Gunnar, "Hogni, saraya dndmzde, Sigurd'un tek bana ava gittiini ve rmaktan su ierken soyguncular tarafndan baskna uram olmas gerektiini syle. O zaman kimse bu pis iten bizi sulamaz" dedi. VII. Blm (Guttorm hanetini itiraf eder. Brunhild Gunnar'a gelecei syler ve intihar eder. Gudrun, Sigurd'un yasn tutar. Brunhild ve Sigurd birlikte gmlrler.) Kardeler atoya Sigurd'un cesediyle dnnce Gudrun ac ve fkeye bouldu. "Soyguncu masalnz doru olabilir" dedi, "ama Sigurd'un cesedinin nnde durup masumluunuzu ilan etmenizi istiyorum. Sluysanz, yarasndan taze kan akp sizi mahkm edecektir" dedi.

"Bir daha savaa gittiinizde" diye ekledi, "Sigurd'un size yardm etmesi iin yannzda olmasn bouna bekleyeceksiniz! O sizin gcnzd, onsuz erin bulamayacaksnz. imdi kardeinizin cesedine bakn ve lmnde parmanz olmadna yemin edin!" Guttorm yantlad: "Yalan szler yeter! Sigurd arkas bana dnk rmaktan su imeye eildiinde, av ceketine ilediin yapraktan klcm ona ben soktum. Ben kardelerimin iini yapyordum sevgili kz kardeim, ama Sigurd Brunhild'i sulad. Sigurd'un son szleri masumluunu kantlad. Gunnar, sana hibir biimde zarar vermediine ve Brunhild'e karde olduuna yemin etti." "Ah sevgili kardelerim! Siz bana ac getirdiniz" diye bard Guttorm. "Sevgi ve dostluk yeminlerinizi bozdunuz, krallnz da plk olsun! Sigurd'un altn sizi kendi lmnze srklesin! Sigurd'un Grani'yi senin iin Brunhild'e srd gn lanetli bir gnd. Bu kadn elbette ki insanlarn en nefret edile-sidir! Cesur bir adam mahvetti ve karma ac getirdi!" Hogni "Kaderimiz gzlerimizin nnde yuvarlanyor!" diye bard. "Bu pis i nedeniyle, yaammz boyunca hibir iyilik gremeyeceiz!" Gunnar kkrtt bu cinayetten piman olmutu bile. Brunhild'in lgn gllerini duyunca, "Yrei tatan biri gibi glyorsun" dedi. "Varlnn ta iine kadar ktlk dolu olmalsn. Kardein Atli'yi ldrm olsan ve sonra onun cesedine baksan, kendini nasl hissederdin?" "Atli benim gzlerimin nnde lmeyecek" dedi Brunhild, "o, senden de, Hogni'den de daha ok yaayacak ve byk bir kral olacak! Bana gelince, ben kendi yaamma son vereceim!" "lm deil yaam se" diye yalvard Gunnar, "btn servetimi sana veririm!" Kans dinlemeyince Gunnar, Hogni'den onu ikna etmesini istedi. Ama Hogni "Brak Brunhild karar verdii gibi lsn" dedi, "bize ktlkten baka bir ey getirmedi!" Sigurd'un cesedinin yaklaca gn Brunhild hazinesini toplad, herkesi yanna ard. Klcn ald, koltuk altndan soktu ve sakince lmn kendisini almasn bekledi. "Gelin" dedi, "hazine isteyen gelsin, altnm alsn." Sonra Gunnar'a "Hl yaam soluum varken, sana korkun geleceini anlatacam" dedi. "Dman silahlarna doru koacaksn, sen ve ailenin bana uursuzluklar gelecek. nk Sigurd'a verdiin yemini bozup onu ldrdn, sadakatini ktlkle dllendirdin. Sigurd beni senin iin kazandnda bile sana sadk kald. gece benim yatamda uyudu, aramza keskin azl klc Gram' onurunun iareti olarak koydu." "Gudrun'u, o istemese de kardeim Atli'yle evlenmeye zorlayacaksn. O da ona Andvari'nin yzn verecek. Atli, Andvari'nin hazinesini ele geirmek iin seni ldrecek, ama hazinenin onun hrsl ellerine gemesini engellemek iin onu Ren Irma'nn dibine gmeceksin. Gudrun Atli'yi ve oullarn ldrerek sizin cnz alacak. Kendisini denize attnda, Andvari'nin yz, hazinesinin geri kalan gibi, derin

sulara dnecek. Bylece lm seni ve akrabalarn alacak ve Andvari'nin hazinesinin sulara dnmesiyle ccenin laneti gereklemi olacak." Brunhild "Cesedimi Sigurd'un cenaze ateine gtrn. Atein evresine zengin kilimler ve altn kalkanlar yerletirin. Sonra beni Sigurd'un yanna yatrn ve kalkanl salonumda benimle yatt zamanki gibi klc aramzda olsun. Kar-koca gibi yanacaz ve bu dnyay birlikte terk edeceiz" diye szlerini tamamlayp ld. Bu srada Gudrun, Sigrud'un rtl cesedinin banda kuru gzlerle ve sessizce oturuyordu. Birok kralie gelip, sevdiklerini yitirdiklerinde nasl yalnz kaldklarn anlattlar. Btn insanlarn ortak kaderini kabul etmeyi kolaylatrmak iin arkadaln scakl ve yklerin paylalmasn ummulard. Sonunda Gudrun'un kz kardei kefeni ekip at ve "Kocana bak Gudrun" dedi. "p onu, nk yeryznde senin sevgin kadar gerek olan bilmiyorum. Sigurd senin can kaynand!" O zaman Gudrun'un yrei eridi ve ac gzlerinden seller gibi boand. "Sigurd'um" diye alad, "geyiin herkesten yukarda olmas gibi herkesin stndeydi. Gmn yanndaki altn gibi parlyordu. Taklan en parlak mcevher, bir prensesin tad en deerli tat." "Sigurd yaad srece, en soylu savalar arasnda en byk saygy gryordum. imdi o ld, bir aataki yaprak okluuna karp giden yalnz bir st yaprandan baka bir ey deilim. Bir daldan yapraklarn dklmesi gibi, benim neem de sona erdi ve artk beslenemediklerinden kuruyup lecekler. Kocamn tatl szlerini, sevgisini, dostluunu zlyorum." Koca cenaze atei yakldnda, Gunnar Brunhild'in istediini yapt. Sigurd'un cesedi atee Brunhld'inkiyle birlikte yerletirildi ve aralarna Gram konuldu. Alevler ykselip gl parmaklarm ge doru uzattka, odunu ve eti birlikte tkettiler. Brunhild bylece Sigurd'un yannda yand. Kaderinin yaamda birlemesine zin vermedii erkee lmde kavutu. Sigurd'un n ise, insanlar dnya stnde yaadka yaayacak.

IV. BLM -Britanya Adalarnn Sylenceleri

Britanya adalarnda eitli Avrupa kltrleri yerlemitir ve sylenceleri bu eitlilii yanstr. Pagan geleneine yaknlk duyan bir Hristiyan tarafndan, MS 8. yzyln balarnda yazlm olan Beowolf destan, ngiliz topraklarna yerlemi Kuzey geleneini yanstr. rlanda sylenceleri 1100 ile 1500 yllan arasnda keilerce kaydedilmitir. Son olarak Kral Arthurun yks, on ikinci yzyln balarndan on beinci yzyln sonlarna dein uzanan Gal, ingiliz ve Fransz geleneklerinin bir bileimidir. irlanda sylenceleri, Keltlerin, birbirini izleyen dalgalar halinde rlanda'ya yerlemelerini betimleyen mitolojiyi tarihle kaynatrr. Karanln gcn temsil eden ve Fomorianlar denilen halkla aydnln gcn temsil eden Keltler arasndaki savalar, hem kuzey blgesinin sertliini hem de igalcilerin blgedeki yerleiklerle karlamasyla ortaya kan siyasal kargaay yanstr. Bynn kullanm, yaratl ve verimlilik sylenceleri de dahil btn masallara canllk verir. Beowulf, Germen edebiyatnn gnmze ulaan en eski, en byk rneidir ve bir bayaptdr. Ad bilinmeyen yazarn konu olarak bir btnlk yaratt almada, her ayrntnn paralar iinde onu btne balayan bir rol vardr. Yazarn psikolojik olarak karmak karakterler yaratmadaki yetenei, Kuzey Avrupa'dan elimize kalan almalar iinde esizdir. ok fazla ciddiye alnmamas gerektii de sylenebilir. Szn ksas Beowulf, Spermen'e benzeyen bir kahramandr ve anlmaya deer canavarla savar. Beowolfu evirisinden okuyanlar, aratrmaclarn bu eseri okumak iin Anglosakson dilini renmeyi niin setiklerini anlayacaklardr. Kral Arthur destan, baka bir nedenle de ayn biimde artc bir eserdir. yk, Bat kahramanlk geleneinde byk ne varsa hepsini Kral Arthur'a atfeder. Atalar, yanan Troya kentinden gelmilerdir. Babas ve amcas Stonehenge'le(*) balantldr. Yan peygamber yar byc Merlin, masaln ilk blm boyunca mucizeler yaratr. Arthur'un birok nl valyesi ykye kendi maceralanyla can verirler. Beowulf gibi Arthur da bir devle savar. Roma mparator-luu'nun bana geen Arthur, Byk skender gibi dnyann byk fatihlerinden birisidir. Son olarak, Arthur'un Fransz geleneinden aktarlm trajik ak yks olan Guinevere ve Lance-lot'dct, kiisel istekler, kahramanlarn topluma kar olan sorumluluunun nne geer ve byk bir kralln yklmasna neden olur. Kral Arthur'da her trl zevk iin bir ey vardr, bugn de okuyucu ve yazarlara esin kayna olmay srdrmektedir.

*Stonehenge: ngiltere'de M 1800-1400 yllar arasnda dikilmi, kutsal saylan byk ta antlar (.n.).

rlanda-skoya Dnya alar: Sunu Bilim adamlar, Britanya Adalar'na ilk yerleen insanlarn Kuzey Afrika ve spanya'dan g ettikleri kansndadrlar. Keltler Kuzey Avrupa'dan geldiklerinde, yerleik topluluk bu insanlardan olumaktadr. Druidler, Keltlerin dini nderleridir. Onlar kabilelerinin rahipleri, peygamberleri, airleri, bycleri, bilginleri ve doktorlardr. Toplumlarnn bilgesi, tanrlarla da likisi olan ve insan bilgisi zerine uzman kiilerdir. Olduka sayg grmektedirler. yle ki, nem srasnda krallara ve kabile reislerine yakn saylrlar. Birok eski dnem insanlar gibi, Druidler belirli dinsel trenlerin ve adaklarn yerine getirilmesiyle, btn doa olaylarm ynlendiren tanrlar, insanlarna bereket ve refah balamas iin ikna edebileceklerine inanrlar. Keltler , bereketi ve yaam sunan gnee tapnlardr. Drt byk bayramlar, gnein dnyayla ilikisi zerinde kurulmutur: ki gndnm (yaz, gnein dnyaya en yakn zaman ve k, gnein dnyadan en uzak zaman) ve iki mevsim dnm (ekinoks) (baharn ve gzn balangc). Keltler iin yaam clz bir madde ve doa hrn bir gerekliktir. Karanln gleri Kuzey lkelerine erken, dondurucu bir k, ekinlerin yeeremeyecei uzun aylar ve hastalktan, alktan ya da sert iklimden erken lm getirir. Halloween, gerekten korkun bir bayramdr, nk kn balangcm iaret eder; gnein gcnn hzla azalmaya balamas ve karanln gcnn hzla artmaya balamas... Hayatta kalnaca kukuludur. Halloween, canavarlarn ve insanlarn kurban edilme gndr. Dinsel festivalin bir paras olarak ky ve kasaba sakinleri karanln, kargaann, ykmn, hastaln ve lmn eytanlar gibi giyinerek onlar

canlandrrlar ve tekiler bu insanlar simgesel olarak kovalarlar; bu eytanlar gsteren ekiller de yapp, dinsel trenin bir paras olarak kasaba merkezinde yakarlar. Salkl ocuklarn te birini her yl kurban ederek, kendilerine ve yaamak in gereksinim duyduklar hayvanlarna hububat ve ot salamas iin, tanrlar harekete geirmeyi ummulardr. Stonehenge, Britanya'da btn kabileler iin kutsal bir din merkezi olmutur. Kelt sylenceleri rlanda, skoya ve Gal lkesinde sa'dan sonra 1100 ve 1600 yllan arasnda Hristiyan keilerce yaatlmtr. rlandal ve skoyal keiler Lebor Gahala Erenn'de (rlanda Fetihler Kitab), Gallilerin ortaa valyesi fonu ve per-desiyle donatlm ve ska Kral Arthur ve valyelerinin maceralarnn anlatld Mabinogion'dan daha eski ve daha zgn bir Keltik gelenei oluturmulardr. Sonuta, Keltik yaratl ve bereket sylenceleri, Gal lkelerinden ok rlanda ve skoya'dan elyazmalarnda yer almaktadr. rlanda geleneine gre, eski tarih ve mitoloji ayn gerekten sz etmektedir: Tanr rklarnn ve insan topluluklarnn art arda rlanda'ya yerlemeleri... Tanrlarn insanlar gibi dnyada yrdkleri bir zamandr, doast glerini kullanarak rlanda'ya bereket, uygarlk ve bar getirirler. (Hristiyan eilimlerinden tr rlandal ve skoyal keilerin Keltik tanrlar, nsan savalarm gibi savaan, hatta len tanrlar yapm olmalar olasdr). Keltik tanrlar, gkler yerine rlanda topraklarnda yaamlardr. Erkek tanrlar kabileyi koruyan savalardr. Kadn tanrlar genellikle bereket tanralardr, ama sava da olabilirler. Kabile reisi, bir bereket tanrasyla evlenirse, insanlarnn korunmasn ve hayatta kalmasn salar. rlanda'y ne zaman herhangi bir rktan tanrlar ynetse, Fomorianlar biimindeki karanln gc buna kar koyar ve ounlukla savata galip gelir. Fomorianlar, yerli Akdeniz insanlarnn tapndklar tanrlar yanstrken, Tatha De Danann (Ana Tanra Danu'nun insanlar) Keltlerin tapndklar tanrlar simgelerler. Balca Karakterler ve Tanrlar Ladhra: rlanda'da ilk rkn nderi. Dagda: Bereket tanrs, byde byk usta, iki byk Tatha De savasndan biri. PartUolon: rlanda'da ikinci rkn nderi. Lug: Gne tanrs; iki byk Tuatha De savasndan biri. Nemed: rlanda'da nc rkn nderi. Ntada: Tatha De'nin byk kral. Fir Bolg: rlanda'da drdnc rk. rlandal topraklarnda hayatta kalan ilk rk.

Bres: Babas Fomorianlarn kral, annesi bir Tuatha De; Tuatha De Kral Nuada'nn yerine geer. Tatha D Danann: rlanda'da beinci ve en byk rk. Fir Bolglar ve Fomorianlar yendiler. Fomorianlar: Devler rk; btn rlandal rklarn dman. Dam: Ana Tanra ya da Byk Tanra; Tuatha De, onun halkdr. Mil ocuklar: rlanda'da altnc rk: Tuatha De ile savayorlar. Erin: Ana Tanra ya da Byk Tanra; Tuatha De'nin bir kraliesi. Atnergin: Byk Druid ve Mil ocuklar'nn airi. Badb Catha: Byk Kelt sava tanras. Donn: Mil ocuklar'nn en yals. Dnya alar Balangta rlanda vard ve dnya orasyd. Dnya'nn ilk anda, ilk rk rlanda'ya yerleti. Byk nder Ladhra'run on alt kans vard. Ladhra, rlanda topraklarnda len ilk insand ve onun lmnden sonra rlanda byk bir tufanla sulara gmld. Ladhrann btn rk selde yok oldu. Sonraki iki yz altm sekiz yl boyunca rlanda topraklan insansz kald. Dnyann ikinci anda, kinci rk rlanda'y istila etti. Bu, Partholon'un rkyd; rlanda'nn tanrsal atalarnn ilkiydi. Krk sekiz tanrdan oluuyordu; yars erkek, yans kadn. Dnyann yz yl sren ikinci ann byk bir ksmnda, Partholonlar adada en gl topluluk olarak hkm srdler. Zamanla, saylan ilk bataki krk sekizden be bine kt. Partholon rk geldiinde rlanda'da otlar ve aalar yoktu, temiz su salayan gl ve dokuz nehir vard. Partholon yedi gl daha yaratt ve topra bereketli kld. Daha sonra aasz, otsuz ova daha yaratt ve insanlar topra ilemeye baladlar. Bir Partholon tacir, sr srs getirdi; bu, iftilerin dl oldu. Bir bakas altn tantt. Tarm temel ura oldu ve toplum geliti. Partholon'un yaam boyunca, insanlar ilk evleriyle birlikte konuk evlerini kurdular, ilk kazanlar yaptlar, yabani ereltiotundan ilk biray elde ettiler. Hukuk ve eitim sistemlerinin temelini attlar, kehanetin ve kurbann da olduu kurall dinsel etkinlikler dzenlediler. kinci a genel bir refah dnemi olmasna karn, anlamazlklar kimi zaman bar tehdit ediyordulk dello oldu ve zina ilk kez ortaya kt. Partholon uzaklardayken, kans onu uayla aldatt. Partholon bunu renince, onlardan kendisine bir "onur bedeli" demelerini istedi. Partholon'un kars, hatann kendisinde deil Partholon'da olduunu ve asl kendisine bedel denmesi gerektiini syledi. Kadnn, kocann mlkiyetinin bir paras olduunu ve kocann da mlkiyetini korumakla sorumlu olduunu ileri srd. Ayrlmakla, Partholon karsn yeterince korumam oluyordu. Bu nedenle kadn "onur bedelini" hak etmiti. Hukuksal dzen, bu tartmada Partholon'un karm destekledi ve Partholon'a kar verilen bu hkm irlanda'da ilk hukuk karar oldu.

Yerli tanr rk ve iki yz yldan beri rlanda topraklarnn kylarnda yerlemi azman deniz insanlar olan Fomorianlar, Partholonlarn bol yiyeceklerini kskandlar ve saldrya getiler. Bir gzleriyle, bir elleriyle ve bir ayaklaryla savatlar; by kullanmakta ustaydlar. ki rk arasndaki etin sava yedi gn srd. Sonunda Partholonlar Fomorianlar kendi topraklarndan srmeyi baardlar. Ama galibiyet geiciydi; Fomorianlar adalarna geri dndler, buradan, rlanda'y uygarlatran insanlar yenmek iin onlar srekli izlediler ve frsat kolladlar. Maysn ilk gn, yazn balangcn belirten byk Belline Bayram'nda, btn Partholon rk garip bir veba salgnyla yok oldu. rlanda otuz yl boyunca insansz kald. Ama Partholonlarn rlanda yaamna yapt katklar, onlardan sonra gelen rklarn yaamlarn zenginletirmeye devam etti. Dnyann nc anda tanrsal Nemed (kutsal) rk rlanda'y istila etti. Nemedler drt gl daha Yaratp on iki ova daha atlar. Koyun getirdiler; koyunlar rlanda topraklarnda o denli oald ki, saylar ksa zamanda Partholonlarn sr srsn kat kat at. Nemedler ynetiminde, tarm daha yaygnlk kazand ve insanlar daha fazla refaha kavutu. Fomorianlara kar kendilerini korumak iin, Nemedler iki kale ina ettiler. Nemed rk drt kez Fomorianlarla savat ve drt kez de savatan zaferle kt. Daha sonra, byk bir hastalk Nemed'i ve onun halkndan iki bin kiiyi ldrd. Fomorianlar onlarn savunmaszlndan yararlandlar ve yeniden saldrdlar. Bu kez savata Nemedleri kolayca yendiler ve onlar kleletirdiler. Bu olaydan sonra Nemedler, her yl Kasmn ilk gn, kn balangcn belirten byk Samain bayramnda, Fomorianlara ocuklarnn te ikisini, stlerinin te ikisini ve rnlerinin te ikisini vermek zorunda kaldlar. Nemedler bu yok edici haratan kurtulmann bir yolunu bulamadlar. Fomorianlara umutsuzca son bir saldr dzenlediler. Bu saldrda Nemed rkndan on alt bin kii ld. Sa kalan Nemedler evlerini ve iftliklerini brakp rlanda'y terk ettiler. Dnyann drdnc anda Fir Bolg rk, Austosun ilk gn, gzn balangcn belirten byk Lugnasad Bayram'nda rlanda'y istila etti. Fir Bolglar birok ayr kabileden olumalarna karn tek rk gibi hareket edebildiler ve rlanda'da btn gc elinde tutan bir kraln buyruunda yaadlar. rlanda topraklarnda yaamay srdren rklarn ilkiydiler. Dmanlar Fomorianlarn tersine, tanrsal deillerdi. Fir Bolglarn egemenlii sresince rlanda tam bir tarm lkesi oldu. Fir Bolglar demir mzrak ucunu gelitiren sava aristokratlard. Krallar, toprak mlkiyetinde adaleti kuran ilk kiiydi ve onun ynetimi altnda toprak ok bereketli oldu. Yamur yumuak i gibi dyor ve her yl bereketli bir hasat oluyordu. Ama Fir Bolglar, sava yeteneklerine karn yeni bir istila dalgasyla bozguna uradlar. Dnyann beinci anda, Tuatha De Danann'n tanrsal rk (Ana Tanra Danu'nun insanlar) Maysn ilk gn rlanda'y istila ettiler. Karaya ayak bastklarnda, youn bir bulut tabakas, gelilerini Fir Bolglardan gizledi. rlanda topraklarnda kalma kararllklarnn bir iareti olarak btn gemilerini hemen yaktlar; onlar ne tr zorluklar beklediini dnmediler; ya baarl olacaklard ya da leceklerdi.

Dinsel nderleri Druidler, btn adann zerini sis ve yamur bulutlaryla rttler. Bu bulutlar, Fir Bolglarn zerine bir kan ve ate seli yadrd, onlar gn gece korunaklarda gizlenmek zorunda brakt. Fir Bolglarn dinsel nderleri havay kendi tlsmlaryla temizlediler. Sonunda iki rk, taraflarn savaa hazrlk sresi iin yz be gnlk bir atekes ilan etti. Tuatha De Danam iki gruba ayrlmt: tanrlar ve tanr olmayanlar. Tanrlar zanaatkar, sanat ve aristokrat savalard; nk rkn iktidar ve becerilerine sahiptiler. Tanr olmayanlar ise iftiler ve tarlalarda alan sradan iilerdi. Tuatha De, ok yetenekli ve bilgili bir tanrlar rkyd. Kuzey Yunan adalarnda byyle birlikte birok sanat ve el ustal renmilerdi. Bilgelikleri, byleri ve drt tlsmlar onlara tanr kudreti salamt. En byk Tuatha De; yi Dagda, Uzun Kll Lug ve Gm Kollu Nuada idi. Dagda, adn, bereket tanrs olmasndan almt ve byde byk ustala sahipti. Lug, yani gne tanrs, gn boyunca byk bir parlaklk yayyordu ve gn aarana dek alacakaranlkta gnein kzlln yanstyordu. Lug ve Dagda, en byk Tatha De savalaryd. Nuada, Tuatha De'nin byk kralyd. Tuatha De'nin ilk hazinesi, Dagda'nn, kadn-erkek herkesi hak ettii yiyecek miktaryla srekli besleyen ve ondan yiyen herkesin aln doyuran bronz kazanyd. kinci hazinesi, rlanda'nn yasaya saygl kral ne zaman zerinde yrse bir insan l yayan Kader tayd. nc hazinesi, Nuada'nn her zaman hedefini bulan ve yaralad kimseye lm getiren klcyd. Drdnc ve son hazine de Lug'un imek gibi akan, alevli atelerle kkreyen ve kim kullanrsa ona kesinlikle zafer getiren klcyd. Lug'un klc srekli kan tad istiyor ve aln bastrmak iin bir yol aryordu. Lug, klcn ezilmi haha yapraklarndan yaplm bir meyve kabnda saklyordu; nk uyuturucu, gereksinim duyulana dek klcn gven iinde uyumasn salyordu. Lug brakmaya grsn, klc dmann iine hzla giriyor ve yorulmak bilmeden sava ardna sava ldryor, onlarn lk kanlaryla kendine ziyafet ekiyordu. Tuatha De, bydeki byk ustalklarn kullanarak, Fir Bolglara kar ilk sava kazand. Savalar bin yz dman ldrdler ve savatan arta kalan birka, rlanda'nn asl topraklarnn batsndaki adalara katlar. Bu sava birinci Mag Tured sava olarak anld. Sava srasnda Fir Bolglardan biri, kral Nuada'nn kolunu kesti. Tuatha De doktoru ve demircisi, birlikte, Nuada iin gerek kolun canllnda ve diriliinde bir gm kol yaptlar. Ama harika gm koluyla bile Nuada, sakat olarak kabul edildi. Kraln kusursuz sal olmas gerektiinden, gm kollu Nuada tahtndan vazgemek zorundayd. Tuatha De Danann'n kabile reisleri yakkl Bres'i, gm kollu Nuada'nn yerine rlanda kral olarak setiler. Bres, Fomorianlar kralnn oluydu, ama annesi Tuatha De'den biriydi ve onlarn arasnda bymt. Tuatha De reisleri, Bres'in kral olarak seilmesinin Fomorianlarla aralarda bar salayacan umuyorlard.

Ama Bres ok yoksul bir krald. Cmert olmas gerektii zamanlarda eli skyd. Kabile reislerine bira ve ya sunmad. Onlar elendirmek in mzisyenlere, cambazlara, soytarlara ve airlere i vermeyi reddetti, zenginliini kendisine saklamak istedi, insanlarndan mcevher ve yiyecek biiminde ar vergiler talep etti. Tuatha De'nin kabile reislerine tanr deilmi gibi davrand, onlar ra tamaya, hendek kazmaya, kaleler ve atolar ina etmek gibi aa ler yapmaya zorlad. Bres, Tuatha De'nin edebiyat tanrs olan airine de aklszca kt davranarak kendisine ve Fomorianlara ykm getirdi. airi yatak ve atein olmad izbe, karanlk bir kulbede yaatt ve gnde yalnzca kuru ekmek paras verdi. olarak air, kral by gc olan u szlerle lanetledi: "Bakalarm yaamaya zorlad gibi yaamak Bres'in kaderi olsun; taba yiyeceksiz, kab stsz olsun, kasvetli gecelerde onu koruyacak bir barna olmasn." airin gc ylesine bykt ki, bu szleri duyan kabile reisleri Bres'i rlanda tahtndan vazgemeye zorladlar. Bres, babas Fomorianlar kralndan, Tuatha De'ye saldrmasn istedi. Babas gerek yky bildiinden oluna yardm etmeyi reddetti, ama dier Fomorianlar byk bir ordu topladlar ve savaa hazrlandlar. Tuatha De de savaa hazrland. Bu srada, Nuada'nn omuzu, gm kolun baland yerden iltihaplanmt. Nuada, gm kolu yapan doktorun gen olunun babasndan daha harika tbbi tedaviler yapabildiini duyunca, ocuktan kolunu saaltmasn istedi. Doktor, Nuada'ya gerek kolunun ne olduunu sordu. Nuada gml olduunu syledi. Doktor kolu topraktan kard, Nuada'nn omuzuna yerletirdi ve u szleri okudu: "Kol, Nuada'nn omuzuna yerle, sinir sinire ve kas kasa birlesin." gn gece sonra Nuada'nn kolu canland ve yeniden omuzuyla birleti. Bylece gm kollu Nuada'nn eski sakatl btnyle geti ve Tuatha De Danann'n kral olarak eski konumuna yeniden dnd. Gen doktorun babas, olunun bu yeteneini ok kskand, klcn dorulttu ve olunun kafasna vurdu, yalnzca deri kesildi. ocuk derisindeki yaray kolayca iyiletirdi. Babas yeniden klcn dorulttu ve olunun kafasna yeniden vurdu, bu kez kemii kesmiti. Olu yarasn yine kolayca iyiletirdi. Babas, klcn nc kez dorulttu ve olunun kafasna vurdu, bu kez beyni kesmiti. ocuk yarasn yine kolayca iyiletirdi. Sonunda babas klcn drdnc kez dorulttu ve olunun bana vurdu, bu kez beyni ikiye ayrlmt. Bu vurula doktor olunu ldrd. Gen doktorun mezarnda yz altm be ot byd. Her ot yapra insan bedenindeki yz altm be sinirden birinin hastaln iyiletiriyordu. Gen doktorun kz kardei, Tuatha De doktorlar hastalarn tedavi etmekte kullanabilsinler diye bu otlar dikkatlice toplad ve pelerinine dzgn bir sra iinde yerletirdi. Bu otlarla kardeinin btn hastalklarn tedavisini bulduunu biliyordu. Ama babas olunun hastalklar iyiletirmeye katksn o denli kskand ki, kznn pelerinini ters yz etti ve otlan ayrtrlamayacak biimde kartrd. Otlar bylece kullanlmaz oldu, nk hi kimse hangi otun hangi hastal iyiletirdiini bilemedi.

Uzun kll Lug, Nuada'nn tahta dnmesinden hemen sonra saraya geldi. Muhafz Lug'u saygyla selamlad, ama "Kralmz Nuada gibi stn grnmene ramen, Tuatha De Danann soylular arasna kabul edilmen iin zel bir beceri ustas olduunu kantlamak zorundasn" dedi. Lug muhafz yle yantlad: "nce kralna git ve ona syle. Ben usta ve gl bir sava, mkemmel bir marangoz, iyi bir demirci, yetenekli bir algc, air ve masal anlatcs, bilgili bir doktor ve becerikli bir bycym. Benim kadar yetenekleri olan baka bir Tuatha De Danann' gstermesi iin Kral Nuada'ya meydan okuyorum." Muhafz, Lug'un niteliklerini krala yineleyince, Nuada, Lug'u Tuatha De'nin en iyi oyuncusuyla satran oyununa davet etti. Lug oyunu kazandnda Bilge Koltuu'na oturdu ve Tuatha De'nin en glsnn, sarayn zemininde ar bir kaldrm ta itmesini seyretti. Ta yle ard ki tayabilmek iin seksenden fazla kz ifti olmalyd. Ta srklendikten sonra, Lug ta tutup kaldrd, dar tad ve asl yerme koydu. Kral Nuada o zaman Lug'a, Dagda'nn arpini kendileri iin almasn emretti; Lug yle hznl bir melodi ald ki, tanrlarn hepsi alad. Sonra yle neeli bir melodi ald ki, tanrlarn hepsi gldler. Son olarak btn tanrlar bir sonraki gne kadar uykuya daldran bir melodi ald. Lug'un gerekten syledii kadar becerikli olduunu grnce, Nuada, Fomorianlara kar savan hazrlklarn ynetebilsin diye ona on gnlk krallk verdi. Lug, zel yeteneklerini gstermeleri iin Tuatha De tanrlarnn her birine bavurdu. Ba byc, rlanda'daki on iki da kaldraca ve onlar mermi gibi Formorianlara kar frlataca szn verdi. Ba arap, rlanda'nn on iki glnn ve on iki rmann sularn gizleyerek Fomorianlara iecek su brakmayaca szn verdi. Ama bu gller ve nehirler, sava yedi yl srse bile Tuatha De iin taze su salamaya devam edecekti. Ba demirci, tayanlar savata yenik drmeyecek silahlar yapmaya sz verdi. Onun mzraklar her zaman hedefini vuracak ve kurbanlarn ldrecekti. Daha tesi, sava yedi yl srse bile yeni silahlar yapmaya devam edecekti. Ba doktor, sava srdke, ertesi gn savamaya dnebil-meleri iin yarallar ok abuk iyiletirebilecei szn verdi. Ayrca ldrlm savalarn cesetlerini belirli bir kuyuya atmalarn salk verdi; onun nameleri lleri kuyudan yaama dnm olarak karacakt. Tuatha De'nin ba Druid'i, Fomorianlarn yzlerine arpmas iin yamur seli yarataca szn verdi. Bundan te, her solukta Tuatha De'nin her biri gcn ve cesaretini yenilerken, her bir Fomoriann gcnn ve cesaretinin te ikisini yok edecekti. Sonuta sava yedi yl srse bile, Tatha De" yorulmakszn savaa devam edebilecekti. Son olarak, yi Dagda, lm ve yaamn yenilenmesini getiren byk topuzuyla, atlarn ayaklarnn dolu tanelerini ezmesi gibi Fomorianlarn kemiklerini ezmeye sz verdi. Sekiz atall sava topuzu o denli

ard ki, onu tayabilmek sekiz gl adam isterdi. Savata, Dagda onu iki tekerlekli arabasnn arkasnda ekecek, sonra onu kaldracak ve her savuruta dokuz adam ldrecekti. Artk Tuatha De savaa hazrd. Hemen sonra, irlanda topraklarnda ikinci Mag Tured sava balad. Bu kzgn savata hem Tuatha De Danann hem de Fomorianlar sahip olduklar her trl byy kullandlar. Tuatha De'nin gl bylerinin Fomorianlarn bylerini bastrmasna karn devler ylesine glydler ki, Tuatha De Sava kazanamad. Sonu olarak, tanrlar ve devler arasndaki sava bitmek bilmedi. Tuatha De'nin kabile reisleri, uzun kll Lug'un, savata lmesini gze alamayacaklar kadar deerli olduuna karar verdiler. Onu dokuz gl savann korumasna aldlar, ama Lug alkonmaktan gittike sabrszlat. Sonunda korumalarndan kat, sava arabasna trmand ve savaa girdi. Tuatha De savalar arasnda yle bararak srd arabasn: "Cesaretli olun. Savata lmle karlamak, kle gibi yaamaktan ve yenene vergi demekten ok daha iyidir." Fomorianlar, Tuatha D savalarnn arasnda parldayan gnein parlakln grdler ve haykrdlar. "stmzdeki bu dehet verici kader ne? Gne bugn dou yerine batdan ykseliyor! Bu mutlaka, Tuatha De'nin sava kazanmasna yardm edecek olan gne tanrs, uzun kll Lug olmal!" Den devlerin kanlaryla kzla boyanan alan gren Fomorianlar, Lug ve dier Tuatha De'lerin amansz takibinden canlarn kurtarmak in katlar. Pek ok Fomorian savata ld. Drtnala koan birok atn ayaklarnn altnda inenmi ot ve yapraklan, frtnal denizdeki dalgalar, bir kumsaldaki kumlan, baharda geni otlaklara den i damlalarn, ani bir gz frtna sn da ki dolu tanelerini, kudurmu bir k tipisindeki pul pul kar tanelerini ve bulutsuz bir gecede gkyzndeki yldzlar saymak, Fomorianlarn cesetlerini saymaktan daha kolay olurdu. Tuatha De'nin mutlak zaferi, rlanda'daki Fomorian tehdidine kesinlikle son verdi. Tanrlar devlere kar zaferlerini kutlarken, byk sava tanralar Babd Catha, toplanm ordunun nne geti ve ark syledi: "Fomorianlar topraklarmzdan kovduk, ama her ey iyi olmad. amzn sona erdiini, yeni bir an afan gryorum." "Topraklarmz stila edecek insan rkn gryorum. Bize sayg gstermeyecekler ve alkanlklarmz kabul etmeyecekler. Onlarn hkmranlnda, yaz mevsimi iek, aalar meyve, inekler st ve denizler balk vermeyecek. Kadnlar onursuz, erkekler gsz olacak, yal bal adamlar yalan syleyecek ve ynetenler adil yasalar yapmayacak. Dostlar birbirinden alacak, savalar birbirine ihanet edecek, iyi ve erdemli her ey dnyadan yok olacak." Dnyann altnc a srerken, Mil ocuklar Maysn lk gn rlanda'y istila ettiler. Otuz alt gemi, demir atmadan nce kez adann evresinde dolamak zorunda kald, nk Tuatha De'nin Druidleri karay youn bir sisle rtmt. Mil ocuklar kyya adm atar atmaz, Tuatha De Danaann'n kralielerinden olan Byk Tanra Eriu tarafndan selamlandlar. "Ben tanra Eriu'yum" dedi. "Bu topraklar benim adm tar. Bu adaya ho

geldiniz diyorum. Gnein batt ve doduu yer arasnda buradan daha iyi bir yer bulamasnz. Buras, lmller dnyada yrdke, size ve sizden sonra yaayacak rknzn insanlarna ait olacak. Bu topra Eriu'nun topra ya da irlanda olarak adlandrrsanz beni onurlandrrsnz." Byk Druid ve Mil ocuklarnn airi Hodiz Amergin yle yantlad Eriu'yu: "Byk Tanra, ho karlamanz ve armaannz olan bu toprak iin size teekkr ediyoruz. Bizi onurlandrdnz iin size minnettarz. Karlk olarak sizi onurlandracamza ve ada durduka adnz tayacana sz veriyoruz!" Ama Mil ocuklar'ndan en yals Don onun szn kesti: "Tanra, air Amergin, aznn ne konutuunun ayrdnda deil! Akl bulutlu ve szleri sama. Size minnettar deiliz, nk bizim iin hibir ey yapmadnz. Bu topraklara bizi kendi tanrlarmz getirdi. Bizi burada onlar besleyecek ve biz onlar onurlandracaz!" Eriu, "Tanrlarnzla bizi bir tutmadn iin, tanrlarn rkn besleyecek, ama seni beslemeyecek! Bu topraklarda honut yaamayacaksnz, ne sen ne de senin ocuklarn" diye yantlad. Eriu'nun szleri doruland. Don, bu olaydan hemen sonra suda bouldu. Mil ocuklar onu, Don'un Evi olarak adlandrdklar, rlanda'nn bat kysndaki bir adaya gmdler. O zamandan beri, ne zaman Mil ocuklar'ndan biri lse, ruhu Don'un Evi'nde yaamn srdrr. Daha sonra Amergin dedi ki: "Ana Tanra, sizin gcnzle benim gcm birletirmeyi ve bu topraklara refah getirmeyi sizden istiyorum. Dalardan, ormanlardan ve denizlerden daha ok bereket getirelim. nk ben de byk bir gce sahibim, ben, denizler zerinde esen rzgrm, kpkl dalgalarn gr-lemesiyim, gl kzm, yaban domuzunun cesaretiyim, yrtc kartalm, gnein , bitkilerin en gzeli, btn sanatlarn yaratc gc ve gl silahlarn en usta kullancsym." "Tanrlardan biri gibi" diye srdrd Amergin szlerini, "kendi biimimi, tepelerin ve vadilerin biimini deitirebilirim. Ben ayn yan bilirim. Temiz su kaynaklarnn nerede bulunduunu bilirim. Denizden balklan arabilirim. Zafer kazanacamz byk bir sava nceden gryorum. Evimizi bu adada kuracaz, burada gven ve bar iinde yaayacaz." Amergin ve rknn teki nderleri daha sonra Tuatha De Danann'n kabile reisleriyle karlatlar ve dediler ki: "Bu topraklarn bizim olduunu sylyoruz. Ya ynetimimize boyun eersiniz ya da bizimle sava seersiniz! Ama bilin ki byk gce sahibiz." Bylece, Tuatha De Danann ile Mil ocuklar'nn savana gelindi. Kimi tarihiler, Mil ocuklar'nn ok sayda Tatha De Danann ile birlikte Byk Tanra'y da ldrdn ve hayatta kalanlarn rlanda'y terk ettiini sylyor. Ama sradan insanlar gerei biliyorlar. Gemiin byk tanrlar rlanda'da yaamlarn srdryorlar ve lmller dnyada yrdke orada kalacaklar. Ruhlar tepelerin iinde ve yerin altnda oturuyor. yi Dagda: Sunu

rlanda bereket ve yaratl sylenceleri o denli birbirleriyle ilikilidir ki, giri blmnde sz edilen yaratl sylencesi burada da geerliliini korur. byk istilac topluluk rlanda'y bereketli klar. Partholon rk rlanda topraklarna vardnda btnyle kra bir toprak bulur. Yeni gller Yaratr, sr getirir, topra iler ve aday zengin bir tarm lkesine dntrr. Nemed rk baka gller, bereketli ovalar yaratarak ve koyun yetitirerek yaamm srdrr. Tuatha De Danann olduka ay-rnhl anlatlr; onlarn bereket tanrs aadaki sylencenin konusudur. rlanda sylencelerinde n gc, bereket ve yaam, her zaman karanln gcnn, ksrln ve lmn karsnda olmaldr. Bu iki g sk sk rlanda'nn ynetimi iin birbirine kar savar. Kimi zaman n gc (bu gc Partholonlar, Nemedliler ve Tuatha De Danann temsil etmitir) kazanr, kimi zaman da karanln gc (Fomorianlar temsil etmitir) kazanr. rlanda sylencelerinde ilgin olan yn, her iki gcn de topran bereketini salayabilmesine karn, n gcnn ayrca insanlar uygarlatryor olmasdr. Sonu olarak, rlanda bereket sylencesindeki ahma, baka kltrlerin bereket sy-lencesindekinden olduka farkldr. Alkn olduumuz, yoksun ya da onuru krlm bereket tanrs bu sylencede yoktur. Bunun yerine, bereket glerine sahip iki gcn topran ynetimi iin birbiriyle savamas vardr. yi Dagda Dnyann beinci anda, tanrsal rk Tuatha De Danann byk hareket gcne sahipti. yi Dagda, rkn en byk tanrlarndan biriydi. nsanlarn himaye ediyordu, nk btn bilginin efen-disiydi. Onlar besliyordu, nk bolluun efendisiydi; onlar koruyordu, nk yaam ile lmn efendisiydi. Dagda byk byler yapabilirdi. Yetenei, sahip olduu muhteem nesnelerden ve yaptklarndan belliydi. Havaya hkmedebilir ve bereketli bir hasat salayabilirdi. Arpn alarak mevsimleri, her biri kendi srasnda getirirdi. Her insan aln giderecek kadar yiyecekle besleyen bir bronz Bolluk Kazan da vard Dagda'nn. Ayrca, meyveleri her zaman olgun olan bir bahesi de vard. Ve iki inanlmaz domuzu vard; ne zaman biri yenilmek iin piirilse dieri piirilme srasn bekleyerek canl kalrd. Dagda'nn sekiz atall sava sopas ylesine ard ki, tayabilmek iin sek2 gl adam gerekirdi. Sopasnn bir ucuyla, bir vuruta dokuz insan ldrebilir, dier ucuyla onlar canlandrabilirdi. Bu sopay Fomorianlara, Tuatha Danannn dman canavar dev rkna kar savata kulland. Dagda, emrindeki doa kadar bereketli ve canlyd. Yemek yemeyi severdi. Bir defasnda Fomorianlar onun alacak itahna meydan okudular. ok konukseverlermi gibi grnerek, "Hogeidin Dagda. ok a olmalsn, biliyoruz. Senin iin en sevdiin yemei, yulaf lapasn hazrlyoruz" dediler. Dagda, Fomorianlarn byk bir kazana, be devin yumruu kadar byk bir mlee un, ya ve ttslenmi domuz etiyle birlikle seksen galon st dkmelerini ilgiyle izledi. Bu karma btn domuz,

koyun ve kei gvdelerini de eklediler. Karm, kaynayana kadar bir atein stnde piirdiler, daha sonra mlei sacayandan indirdiler. "imdi, Dagda" dediler, "canl kalmak ve insanlarna dnmek istiyorsan bu lapay yemen gerekiyor. Tuatha De Danann'a, Fomorianlarn konuksever olmadn ve konuklarndan yemek esirgediini sylemeni kesinlikle istemiyoruz. Byle bir yalan sylemene izin vermeden seni ldrrz." Dagda bu meydan okumadan ylmad. anana, iki insann boylu boyunca kolayca uzanabilecei byklkte bir ka daldrd. Kakla iri domuz paralarn, tuzlu etleri kaldrd. "Kesinlikle mkemmel kokuyor" diye haykrd. Daha sonra btn "yulafn" yemeye devam etti. Parmaklarn kullanarak ukurun dibini syrd ve kum tanelerinin kart son paralar bile yedi. Uzanmak iin bir yer ararken Fomorianlar grnne gldler. Dagda'nn midesi yemekten ylesine imiti ki yalpalayarak yryordu. Byk bir ailenin sahip olduu en byk kazandan daha bykt Dagda'nn midesi, rzgr ynnde giden geminin bir yelkeni gibi bedeninin nnde kabarmt. Ama bu, Fomorianlarn son gl oldu. Dagda'nn dmanlarn ziyaretteki amac, onlarn dikkatini yakndaki savatan baka yne ekmek ve savaa hazrlanmalar iin kendi insanlarna daha ok zaman kazandrmakt. Tuatha De Danann gibi Fomorianlar da bereket konusunda byk bylere sahiplerdi. Prensleri Bres, byk sava uzun kll Lug7a tutsak dnce, Bres Lug'a kendisini ldrmemesi iin yalvard. "Yaamn iin bana ne bedel deyeceksin?" diye sordu Lug ona. "neklerinin her zaman st vereceine sz verebilirim" diye yantlad Bres. "nekleri daha uzun yaatamazsan bu yeterli deil" dedi Lug. "Bunu yapamam" diye yant verdi Bres. "Ama Tuatha De' nin her yl daha iyi buday haat alacana sz verebilirim." "Bu da yeterli deil" diye yantlad Lug. "Zaten drt mevsime sahibiz. Topra srmek ve ekmek iin baharmz, ekin yetitirmek iin yazmz, hasat iin gzmz ve ekmeimizi yemek iin kmz var. Ama tam olarak ne zaman srleceini, ne zaman ekileceini ve ne zaman hasat yaplacan syleyebilir-sen cann sana balayacam." "Bunu yapabilirim" dedi Bres. "Bu ilerin her birini her zaman bir Sal gn yapn." Lug, Bres'in dn kabul etti ve Fomorianlara geri dnmesine izin verdi. ngiltere-skandinavya Beowulf: Sunu Tarihsel Arkaplan Epik iir Beowulf, MS 700 ve 750 yllan arasnda ad bilinmeyen bir ngiliz tarafndan yazlmtr. Germen edebiyatnn var olan en eski destan ve gnmze kalan drt Anglosakson elyazmasndan biridir. Yazar,

atalarnn pagan kahramanlk geleneine bal ve pagan deerlerini lkesinin ve dneminin Hristiyan deerleriyle harmanlayan bir Hristiyandr. Angllar, Saksonlar ve Jtlerin de dahil olduu Germen kabileleri, MS 450 ile 600 yllar arasnda ngiltere'yi istila ederler. Beowolf airinin yaad dnemde ngiltere'deki Anglosakson toplumu ne ilkel ne de kltrszdr. Hristiyanlk, MS 600 yllarnda gelmitir ve Anglosakson manastrlan o srada, hem dinsel hem de dind eski ve ada kitaplarn bulunduu byk ktphanelerdir. Germen sylenceleri ve efsanelerinin koca klliyat kadar, Vergilius'un Aeneis'i de iyi bilinir. Toplum, ok saydaki zengin aristokratla birlikte iyi rgtlenmitir. MS 650-660 yllan arasnda sulara gmlm olan Sutton Hoo kraliyet gemisi, 1939'da ngiltere'de, Suffolk'ta bulunmutur. Kalntlar, Beowulf'da anlatlan saray yaamyla ilgili ayrntlar dorulamaktadr. Destann kendisi gibi, bu paralar da Anglosakson kltryle ada Hristiyan kltrn birletirmektedir. Bilim adamlar, Beowulf un, baka byk destanlar da retmi, geliip serpilen bir Anglosakson edebiyat dneminden bugne gelebilmi bir rnek mi yoksa kendi dneminde dahi gerekten tek mi olduunu saptayamamtr. Hatta eldeki Beowulfun, eski bir elyazmasndan kopya edilmi nsha olup olmadnda bile anlaamamaktadrlar. Birok aratrmac, destann 7. yzyln sonlar ile 9. yzyln ba arasnda bir dnemde yazld kansndadr. Bu doruysa, orijinal elyazmas 9. yzylda Anglia'nn Vikingler tarafndan igali srasnda kaybolmu olsa gerektir; nk bu igal srasnda Anglosakson manastrlar ve byk ktphaneler Danlarca yaklp yklmtr. Buna karlk baka baz uzmanlar da, airin Danlara kar en uygun tavrnn, destann oluumunu Viking igalinden sonraya, yani Boeoif elyazmasnn kaleme alnd 11. vzyl balarna brakmak olduunu dnmektedirler. Boewulf airinin kimlii de bilinmemektedir. Atalarnn, pagan kahramanlk geleneinden holanan ve pagan kahramanlk deerlerini, kendi lkesinin ve dneminin Hristiyanlk deerleriyle birletiren bir Hristiyan olduu sylenebilir. nk Angle diyalektiyle yazmtr; muhtemelen ya bir manastrda keitir ya da Thames Nehri'nin kuzeyindeki bir Anglosakson konanda airdir. Beowulf bir ngiliz tarafndan Anglosaksonca (eski ngilizce) yazlmasna karn, yk sve'in gney blgesi ve Danimarka'da, yani skandinavya'nn ngiltere'ye g veren blgesinde geer. Olaylarn dm gerekte Germen kkenlidir. ekicilii ve Deeri Beowulf ada okuyucuyu birok nedenle ilgilendirir. Birincisi, sekin bir serven yksdr. Grendel, annesi ve ejderha, dehet verici canavarlardr; her kavga esiz, hareket dolu ve heyecanlandrcdr. kincisi, Beowulf ok alml bir kahramandr. Olaanst gcn yetenei, cesareti ve sadakatiyle birletirmi kusursuz bir savadr. Herakles gibi; yaamn dnyay gvenli bir yer yapmaya adamtr.

Bakalarna yardm etmek iin yaamn tehlikeye atar ve kanlmaz lmn kahramanlk ve arballkla karlar. ncs, yazarn insan davrannn psikolojik ynleriyle ilgilenme sidir. Dan kahramann ho geldin konumas, Beowulf u kskandn gzler nne serer. Beowulf'un savalarnn ejderhayla olan savataki davranlar, onlarn korkaklklarn aa karr. Beowulf'un kahramanla kar tutumu, olgunluunu ve deneyimini yanstr. Kral Hrothgar'n yaama kar tutumu da yal bir soylunun deneyimlerini gsterir. Yazar, son olarak, insan yaamnn ve baarsnn geici doasnn olgun bir deerlendirmesini sergilemektedir. Beowulf da, baka kltrlerin byk destanlarnda olduu gibi, kahraman, ounlukla tehlikeli ve korunmasz dnyada anlaml bir yaam yaratmak, lmn kanlmazln kabul etmek zorundadr. Umutsuzluu yadsr; bunun yerine kendisinin ve yaptklarnn gururunu (ar ve insan ilikilerine deer verir. Beowulf ve dier destan kahramanlar gibi biz de kendi lmllmzle yzleiyoruz. Biz de tehlike dolu dnyada anlaml bir yaam yaratmalyz. Onlar gibi, umutsuzluu yadsmay renmeliyiz; kendimizi, yaptklarmz ve baka insanlarla ilikilerimizi yceltecek bir davran biimi benimsemeliyiz. Beowulf, yaam tehdit eden tehlikelerden loplumu korumak iin canavarlar ldrr. Bugn ktlk, hastalk, adaletsizlik ve sava canavarlarna kar savamak bizim iin de hl gereklidir. Germen Kahraman Beowulf dnemindeki aristokratik toplum, belirli prenslerin ve krallarn evresinde olumu sava topluluklar barndrmaktadr. Sava, Anglosakson soylusunun allagelmi idir, hep zrh yannda uyur. Kraln nderliinde savalar, zamanlarn lkelerini yabanc istilaclara kar savunmakla geirirler ve zenginlik iin baka lkelere akn dzenlerler. Kral, savalarna yiyecek, iecek, silah ve zrh, toprak ve mcevher salamakla; karlk olarak bir sava da, kraln savunmak iin lmne dvmekle ykmldr. Byle bir toplumda cesaret, savata ustalk ve sadakat temel erdemlerdir. Adaleti salamann tek geerli yolu cezalandrc adalettir, genellikle de cana karlk can... Wergild (insan bedeli, kan bedeli, bir kiinin yaamna verilen zel parasal deer), kiinin toplumsal konumuna gre deiir. Cezalandrc adalet, intikam ve kan davasnn yaygn olduu, bireysel olarak srdrlen bir yaam biimi yaratmtr. Kuzey topraklarnn pagan savalar, Vyrd'e (deitirilemez kader) inanrlar. Hem tanrlar hem de insanlar, kanlmaz lmlerini de belirleyen YJyrd'e btnyle boyun eerler. Sonraki yaam olmakszn lmszlk, yalnzca lmden sonra sren nle kazanlabilir. Herkesin savan zorluklaryla, sert iklimle, yiyecek ktlyla, hastalkla, kt bir yallk dnemi ve lmle karlamak zorunda kald bir evrede,

yaamn sunduu her gzel eyden haz almak anlamldr. Bundan tr yemek, imek, dl almak, n ve onur kazanmak olduka deerli eylerdir. Balca Karakterler Hrothgar: Danlarn kral; Heorot'u ina eden. Hygelac: Geatlarn kral, Beowulf'un akrabas ve kral. Unfirth: En byk Dan sava Breca: Beowulf un arkada ve ocukluktan beri rakibi. Grendel: Canavar adam, bir canavar kadnn olu. Wiglaf: Beowulf'un yeeni; gen bir Geat savas. Beowulf: Geatlarn byk kahraman, daha sonra Geatlarn kral. Wyrd: Kader Tanras. Beowulf I. Blm (Darlarn kral Hrothgar, byk bir ato yaptrr. Ama canavar Grende!, Hrothgar'n buradaki savalarm ldrr ve ato bo kalr. Beowulf, Grende! ile savamak iin Geatland'dan gelir.) Dinleyin beni! Eski gnlerdeki mzrakl Danlarn yksn ok dinledik. Korkusuz servenleriyle, onlara byk zafer ve servet getiren gl krallarn duyduk. Azl dmanlar kovdular. yle gl ynetimleri vard ki, balina-yolundan geen her halk onlara vergi ve hara dedi; gzel ve cmert armaanlar verdi. Sonra sava olduunda, insanlar onlara sadk kaldlar ve iyi hizmet ettiler. Onlar iyi krallard! Zaferler veren Yaamn Efendisi onlar nle donatt. Byle bir kraln lme zaman geldiinde, ruhu Tanr'ya yolculuk yapar ve sonsuzlua kadar huzur iinde kalrd. Halk onu onurlandrrd. Sevgiyle, bedenini denizin kysna tar ve onu yay pruval bir gemiye yerletirip buzlu sulara brakrd. Krallarn, sevgili yzk vericilerini, dier eyalar ve hazinelerle sararlard. Uzak topraklardan getirilmi altn ve mcevher, zincirden rlm giyecekler, sava zrh ve gl silahlar, hepsi ona, bu son ve yalnz yolculuunda elik ederdi. Her ey hazr olduunda, apay denizden eker ve yay pruval gemiyi babo gidebilecei balinayoluna brakrlard. Gemi gzden kaybolduktan ok sonra, altn sanca l deniz dalgalarnn zerinde kabarrd. Savalar ve yol gsterici bilgeler, dalgalarn yolsuz denizin stndeki bu servet dolu yk tamasn acl yrekleriyle izleyip beklerlerdi.

Hrothgar, Mzrakl Danlar yneten gl krallardan biriydi. Kutsal Tanr, Yaamn Efendisi, onu erdem, beceri ve savata baaryla donatt. Savalar onu izlediler, nk o savata atlgan ve armaan vermekte cmertti. abucak gl bir ordu kurdu. Hrothgar, kocaman bir ato yaptrmaya karar verdi. ato ylesine atafatl olacakt ki, uzak btn topraklarda ondan sz edilecekti. Savalarnn bu byk atoda elenmek, imek ve cesaretlerinin karl olan dllerini almak in toplanmalarn istedi. Bu byk gen atoyu Heorot diye adlandrd. Anlam Geyikli ato'ydu, nk erkek geyik, bir kral iin uygun bir simgeydi. Hrothgar Tanrnn ona balad btn hazinesini cmerte savalarna datt, onlar altn yzklerle ve ldayan kolluklarla dllendirdi. Ancak insanlarn yaamlarn ve halkna ait topraklar vermedi, nk bunlar yalnzca kendisine ait olmayp verilecek eyler de deildi. Hrothgar ve soylu savalar, izlendiklerinden ve kmsendiklerinden habersiz gen atolarnda elendiler. Korkun yaratk Grendel, geceleyin puslu krn karanlnda yaar, gn boyunca kt yreindeki nefretle bataklkta dolard. Kabil rkndan gelen Grendel, lm habercisi atalarnn lm iaretini, eski bir laneti tayordu. Kabil gibi Grendel de halk arasnda mutlu bir yaamdan yoksun braklmt. Grendel, annesi ve derinliin canavarlaryla birlikte bir hayvan ininde babo yaamakla cezalandrlmt. Grendel her gn srekli arp ve ark sesleri dinledi ve nefret duydu. Bir gece, gklerin mcevheri gne dnyann zerinden akp gidene kadar bekledi. Daha sonra, mzrakl Danlar gzetlemek iin keresteden yaplm salonu gizlice, kzgnlk duyarak izledi. Bir grup yiit sava onun gzne yakaland ve bedenleri ar bir uykuya dald. Bal likr akllarn uyuturmutu ve bu ksa srede zc dncelerden ve kendileriyle ilgili dnya dertlerinden kurtulmulard. Uursuz ve agzl, azgn ve vahi canavar otuz mzrakl Dan' abucak ele geirdi ve onlar uykudayken acmaszca ldrd. Kanl dileriyle onlar paralad. Omuzunda ejderha derisinden byk bir torba aslyd. Danlarn masum bedenlerini torbann iine frlatt. Sonra yamasndan eytani bir haz ve sevin duyup korkun ziyafetiyle hzla inine gitti. Grendel, Heorot atosunu imdilik canllara brakmt. Ama geri dnecekti. Kral Hrothgar ve halk topraklarn zerinde parlak sabah klar parldayana dek bu felaketi duymad. Yiit adamlar ltl salonlarna girdiklerinde grnt onlar dehete bodu. Byk salondan ykselen elenceli ark seslerinin yerini alama ve nilti sesleri almt. Danlar Grendel'in ayak izlerini tandlar ve gcnden korktular, ama geri dnebileceini dnmediler. Yanlmlard; canavar bir sonraki gece daha ok adam ldrd. Bu olaydan sonra, Danlar umutsuzlua kaplmlard. Heorot atosu' nu, binalarn en iyisini, her gece istemeyerek terk ediyorlard. Grendel'in doymak bilmez insan eti itah, onu Hrothgar'n btn adamlarna kar savamaya itiyordu. Adaletle ilgili hibir ey bilmiyor ve bar istemiyordu. Kral Hrothgar onu dllendirip

yattramazd, nk korkun yaratk ne altna ne de hazineye deer veriyordu. Gc ylesine bykt ki, hibir ceza biiminden ekinmiyor, ldrlmekten korkmuyordu. nsanlar, putperest tapnaklarnda putlarna kurbanlar sunmak, ruhlarn ldrcs ey tan'a dua etmek iin toplandlar. Cennetin efendisini unuttuklarn ve kurtulularnn cehennemden asla gelemeyeceini bilmiyorlard. On iki uzun k boyunca Grendel, Heorot'ta yuvaland ve mzrakl Danlar zerinde hkm srd. Yok edici basknlar en korkusuz savalarn bile yreklerini korkuyla doldurdu. Onu ldrmek iin ne yeteri kadar gl ne de ustaydlar. Yldrc eytann karanlk lm glgesi her gece puslu otlaklarda gizleniyordu. Grendel'in korkun yks her yere, uzaklara yayld. Onun yok edici saldrlar, mzrakl Danlarn umutsuz direnileri ve bitmek bilmez savalar zerine ozanlar atlar yaktlar. sve'in gney kylarnda yaayan Frtna-Geatlar da Grendel'in lmcl basknlarn duymulard. Geatlar'n en gls yiit, korkusuz Beowulf, Hrothgar'a, mzrakl Danlarn sava kralna yardm etmek iin balina-yolunda denize almaya karar verdi. Kendisine elik etmeleri iin on drt cesur sava seti. Frtnalara dayankl bir gemi, yolculuk iin uygun biimde hazrlandnda, Beowulf'un adamlar hevesle gemiye bindiler ve parltl zrhlarn, gsterili sava koumlarn geminin ambarna ydlar. Bir serven ruhuyla yolculua baladlar. Sert bir rzgr, pruvas kprm bir gagaya benzeyen gemilerini dalgal balina-yolunda deniz kuu gibi hzla bat ynne doru srkledi. Ertesi gn gne, dnyann parlak kandili, kaderlerinin olduu yerin, parltl deniz kayalklarnn, yksek tepelerin ve mzrakl Danlarn geni topraklarnn zerinde ldad. Frtna-Geatlar, geni gvdeli gemilerini karaya ektiler, zincirden rl giysileri akrdyarak kyya ayak bastlar. Denizi geerken gvenli yollar salayan Tanrya kranlarn sundular. Ayn anda, kayalklarn tepesinde, at stndeki gzetleme muhafz, ldayan kalkanlar tayan parltl sava koumlaryla savaa hazr yabanc savalar topluluunun kyya ktn grd. Mzran elinde tartt, atn sahile doru drt nala srd. "Zincir rgl giysiler giyen ve parltl sava koumlar tayan sizler kimsiniz?" dedi. "inizden zrh giymi biri imdiye dek grdm en byk sava! Baklar ve grn yalan sylemiyorsa soylu adamlar iinde esiz biri o!" Topluluun nderi Beowulf, biriktirdii szleri dkt: "Biz Geatlanz ve Kral Hygelac'n can dostlaryz" diye balad konumaya. "Babam, Eagtheow, uzun klar sonunda lm onu almadan nce dnyann drt bir yanndaki lkelerde tannrd. Bellei yerinde olan her insan onu ok iyi anmsar." "Biz, efendinizi, insanlarnzn koruyucusunu bulmak iin geldik" diye srdrd szlerini. "Yreimiz, mzrakl Danlar lm saan basknlaryla dehete boan azgn canavar yenmek iin bizi kkrtt." Muhafz, "Silahlarnz ve sava koumlarnz aln, kralmza gitmeniz iin size yol gstereceim. Adamlarm eri boyunlu geminizi gzetleyecek ve onu dmanlardan koruyacak" dedi.

Geatlar, Heorot atosu'na doru ilerlerken altn parltl miferlerinin stndeki savaan domuz simgeleri onlarn yaamlarn koruyordu. Sonunda Kral Hrothgar'n altnlarla sslenmi, yksek kuleli, uzak topraklardaki baka atolardan ok daha nl atosunu grdler. Muhafz, denizi gzetlemeye dnmek iin onlardan ayrld ve Geatlar cesur insanlarn parltl evlerine doru ta deli yol boyunca yrmeyi srdrdler. Byk altn kalkanlarn ve gm ulu, dibudak aacndan yaplm mzraklarm byk atonun duvarlarna dayadklarnda, Hrothgar'n habercisi Wulfgar, muhafzn yapt gibi onlar sorgulad. Sonra tekrar ak sal kraln huzuruna kt ve "Beowulf, bir grup Geat'a nderlik ederek balina-yolundan topraklarmza yolculuk etmi ve seninle konumay diliyor. Onla-. kulak ver yce Hrothgar, nk sava koumlar byk saygy hak ettiklerini gsteriyor" dedi. "Beowulf u ocukluundan beri biliyorum" diye konutu Hrothgar. "Biz aile dostuyuz. Deniz an insanlardan, Beowulf'un otuz adamn gcne sahip olduunu duymutum. Kutsal Tanr, Grendelle savamzda bize yardm etmesi iin onu gnderdi. Ona gl yrei ve yiit ruhu iin grkemli armaanlar vereceim. Geatlar karla ve onlara huzuruma gelmelerini syle." Vahi erkek domuz ilemeli miferi ve parlak zincirden rlm giysisi iinde Hrothgar'n nnde duran Beowulf yle konutu: "Selam sana Hrothgar, mzrakl Danlarn gl kral. Ben Hygelac'n akrabas ve savasym. Halkmn yaad topraklarda, deniz ar insanlardan Heorot'un, btn yaplarn en iyisinin, parlak gkyz alacakaranln glgesiyle karardndan beri terk edilmi ve kullanlmaz olduunu duydum." "Genlik gnlerimden beri" diye srdrd Beowulf konumasn, "birok cesur savamdan tr onurlandrldm. Savatan kan lekeleriyle dndm; be devle savaarak kabilelerini yerle bir ettim. Tehlike gdsyle, gecenin karanlnda dalgalarn stndeki deniz canavarlarn ldrdm. imdi, ne kadar azl zebani olursa olsun dev Grendel'le savaacam." "Senden yalnzca bir ltuf istiyorum, sevgili Hrothgar. Cesur Geat savalarm ve ben, senin yksek kuleli altn atonu bu iren yaratktan temizlerken senin halkn dinlensin. Canavarn her trden silah kullanmay kmsediini duydum. len de onun gibi yapacam, klsz ve byk altn evreli kalkanm olmakszn onunla savaacam. Gl ellerimi kullanacam ve ellerimle canavarla lmne savaacam." "Eer Grendel kazanrsa" diye tamamlad szlerini, "size gmecek hibir ceset brakmayacak. Mzrakl Danlar yedii gibi, frtna-Geatlar da senin arap atonda ktrdatarak yiyecek. Paralanm cesedimden size sorun yaratacak bir para da kalmayacak, nk Grendel kan lekeli bam ve gvdemi uursuz yalnzlnda bo kaldnda inemek iin krlara tayacak. Yalnzca sava gmleimi efendim Hygelac'a gnder, nk anl demirci VVayland, onu kendi elleriyle yapt. Wyrd, her zaman yapmas gerektii gibi rer kaderi."

Mzrakl Danlarn efendisi yle yantlad: "Beowolf, dostum, sen bizim bu zor zamanmzda tek savunmamzsn! Grendel, yiit savalarm zayflatt ve arap atomu harap etti. Yeniden ho geldin! Mzrakl Danlara enlikli bir lende elik et ve adamlarma niyetini ve planlarn anlat." II. Blm (Dan kahraman Unferth haksz biimde Beowolfu eletirir. Beowolf tek bana Grendel'le savar ve onu ldrr.) lenden sonra, halk arasnda byk onur kazanm Danh sava Unfert, Kral Hrothgar'n ayakcuna oturdu. Unferth'in yrei, kendisinin savata karlamaktan korktuu dev canavar ldrmek iin topraklarna davetsiz gelen atlgan, cesur deniz yolcusu Beowulf'tan duyduu kskanlk ve kzgnlkla yanyordu. indeki gizli kzgnln aa vuran szleri dkt: "Aptal biimde vngen, kn kabarm deniz sularnn azgn dalgalarnda bir yzme yarnda Breca'ya kar abalayarak dalgalarla bouan ve yaamn tehlikeye atan Beowolf sen misin? Seni seven ya da senden nefret eden hi kimsenin seni tehlikeli isteklerinden caydramadn duydum. Yedi gece boyunca sularn penesinde yzdn. Senden daha gl olan Breca, yzmede seni geti. Sabah gelgiti onu halkna, evine, surla evrili kasabasna ve hazinesine kavuturdu." "Unferth, dostum, akln likrle uyumu, Breca ve benimle ilgili yky tersine evirmi. Gerek u ki, kimse dalgalarda benden daha gl ve denizde benden daha dayankl olamaz" diye yantlad Beowolf. "Breka ve ben, o ocuka vnmeyi yaptmz ve balina yolunda yaammz tehlikeye attmz zaman henz ocuktuk. Biz azgn deniz balklarnn saldrsna kar kovmak iin elimizde keskin kllarmz tayarak yzdk. Breca ve ben be gece boyunca ykselen sularn dalgalarnda yan yana hzla yzdk. Sonunda srkleyen dalgalar, buz gibi souk hava, ac veren korkun kuzey rzgrlaryla boumak ve gecenin gelmesi bizi ayr drd." "Byk dalgalar azgn deniz balklarnn fkesini uyandrd. yi ki zincir rme, el yapm kaln sava gmleimi giymiim. Vahi bir deniz canavar beni dibe ekti ve ldrc penesiyle skca tuttu. Ama altndan yaplm elbisem gsm korudu. Klcmn ucu o korkun canavarn kalbine sapland ve sava silahm onun gsne gmdm." "Dier doymak bilmez korkun deniz yaratklar evremde toplandlar ve gsmdeki zincirlerden tuttular. Her birine klcmn ucunu tattrdm. Onlarn yiyeceklerini ellerinden aldm, nk beni yakalayacaklarn ve lm etimle ziyafet ekeceklerini dnyorlard" diyerek Beowulf konumasn srdrd. "Parlak sabah , topran zerinde parldadnda, onlar kyda sava klcmn at kanl yaralaryla ve klcmn darbelerinden lm olarak ters dnm buldu. Klcmn plak yanyla dokuz

canavar ldrdm. Balina-yolundaki derin sular geen deniz yolcularn bir daha saldrlaryla rahatsz edemediler." "Gece yaplan daha zor bir sava ya da deniz akntlarnda daha kt durumda kalan hi kimseyi imdiye dek duymadm. Dalgalar ekildiinde, kara kntlarn ve Finlerin rzgrl duvarlarn grebildim. Dalgal deniz takn beni onlarn topraklarna srkledi. te Wyr, lm yazlmam kiiyi, eer cesaretli davranrsa byle esirger." "Korku dolu ve kan lekeli kl ularnn olduu gz pek saldrlarnz hi duymadm sizin" diye srdrd Beowulf konumasn. "Gerekten, aklnz ve yreiniz beni inandrabilecek kadar keskin olsayd, Grendel, Heorot atosuna bu denli korkun basknlar yapamazd. O her zaman kimi sese boazlyor ve yiyor, hibirini balamyor, nk mzrakl Danlarn fkesinden korkmasna gerek olmadn rendi." "Ama imdi, Geatlarn ruhu, gc ve ustal Grendel'i savaa aracak. Topraklarn stnde sabah parldadnda, mzrakl Danlarn korku duymakszn bu arap salonuna geri dnebileceine yemin ederim size!" Hrothgar'n Heorot atosu, kahramanlarn elence ve glme sesleriyle bir kez daha nlad. BeowuIf'un byk ilerini duyan Danlarn efendisi, hazine datc ve halknn oban, Beowulf'un baarl olacandan emindi. Hrothgar'n nazik tavrl kraliesi, adeti olduu zere altn parlaklnda giysiler giymi olarak konuklan selamlad ve onlara likr sundu. Gne renginin. leden sonraki ge vakitlerde solmaya balamasyla, kral, akam dinlencesi iin ekildi ve btn Mzrakl Danlar onunla birlikte kalkt. Biliyorlard ki yaknda Grendel glgelerden szlecek ve avn yksek atonun iinde gizlice avlayacakt. Hrothgar Beowulfa yle dedi: "Ellerim bir kl ve bir kalkan tayabildiinden beri, bu byk atoyu korumak iin kendi nsanlanmdan bakasna asla gvenmedim. Aklna byk savalarn getir. Korkun canavar, ustalnn gcn bilsin. Baarrsan seni en byk hazinelerle dllendireceim." Bu szlere BeowuIf'un yant u oldu: "Gemimi sulara saldmda, ya doumuma yaraacak yiit savalar yapmak ya da canavarn gl peneleriyle paralanm bedenimin nnze serilmesiyle yz yze kalmak kararn vermitim." Frtna-Geatlar, mzrakl Danlarn kalmaktan korktuklar atoda geceyi geirmek iin hazrlandlar. Beowulf byk gcne inanarak altndan zincir rmeli sava gmleini, domuzlu miferini ve ar ssl klcn kard ve sabaha dek korumas iin adamlarndan birine verdi. Uzanmadan nce Beowulf yle konutu: "Grendel kadar gl ve cesurum, klcmla onu kolayca ldrebilirim, nk onun silah kullanmakta becerisi yok. Ama klsz ve kalkansz dvecei iin ben de yle dveceim. Tanr hangimizi isterse ona zafer armaan etsin." Daha sonra yiit Beowulf yere uzand, ama uyank ve tetikte bekledi. Denizler aan cesur arkadalar uyumak iin uzandlar. Bu parlak atoda bulduu insanlar paralamaktan Grendel'in byk zevk aldn

bilen her Geat, sessizce evini dnd. Yreinde ailesini, evini, yetitii kasabasn bir daha asla gremeyecei korkusunu duydu. Ama Rab, Geatlardan bir adamn, cesareti ve gcyle dmanlarn yenme kaderini yazmt. Yce Tanr lmlleri sonsuza dek ynetir! Glgelerde gezinen Grendel, puslu krlardan ayrlp gecenin karanlnda kahramanlarn atosuna doru szld'. Byk kuleli atoda biri dnda herkes uyuyordu. Beowulf uyankt, gzlyor ve bekliyordu. Balayacak olan savatan tr gergindi, nk dmanna olan kzgnl yreini taknlkla doldurmutu. Grendel puslu krlardan kt ve abuka insanlarn hazine evi, altnla parldayan Heorot'a doru uzun admlarla yrd. Tanrnn fkesini tayordu ve mutsuz bir yaratkt. Kanl basknlar yapmay aklna koyan korkun yaratk, kzgnlkla ellerini kapnn zerine koydu, kilidi demirden yaplm olmasna ramen azgn gcyle kapy bir an nce amak iin zorlad. Hzla ieriye girdi. Gzlerinde bir alev parlts yanyordu. Uyuyan savalarla bir kez daha dolmu atoyu grnce yrei sevinle doldu. Uursuz inine dnmeden nce onlarn hepsini paralamay umuyordu, nk bylesine byk bir ziyafet grnts onu doymak bilmez bir alkla itahlandrmt. Ama Wyr"m hkmyd, bu geceden sonra Grendel bir daha insan etiyle beslenemeyecekti. Beowulf, Grendel'in iren yamasna balamasn izledi. Canavar aniden uyuyan bir savay yakalad, bedenini paralara ayrd, etini kemikleriyle birlikte lokmalad, kann iti ve kanl paralaryla onu yuttu. Ksa zamanda btn cesedi tketmiti. Daha sonra boylu boyunca uzanm Beowulf'a doru yrd ve korkun peneleriyle yiit yrekli kahraman kavrad. Beowulf un fkeyle dolu korkun penesi Grendel'in kolunu kavrad. Grendel daha nce byle korkulu bir dmanla karlamamt. Korku canavarn aklna ve yreine yayld. Cesareti uup gitti. Yalnzca karanla kamay ve uursuz yalnzlna dnmeyi diliyordu, ama Beowulf onu skca yakalamt. Beowulf ayaa frlad ve btn gcyle Grendel'in eline asld. Devin parmaklarn kopard. ato iki dmann srdrd amansz, ldresiye savala nlad ve salland. Duvarlar atrdad, ama iindeki ve dndaki demir srgler Heorot atosunu bu korkun kavgada ayakta tuttu. Mzrakl Danlar, Grendel'in acyla uluma, lk ve feryatlarnn sesinden korkuyla titrediler. Beowulf'un cesur adamlar, babalarndan kalan gven verici kllaryla Grendel'e her yandan vurarak ona yardm etmeye altlar. Dnyadaki en keskin kllarn onun nefret dolu yreini yaralayamayacann ayrdnda deildiler. nk korkun eytan her keskin silaha kar bir tlsmla korunmutu. Bylece ikisi azgn bir biimde savamay srdrdler. Dmeleri boyunca Beowolf, Grendel'in kolunu bir mengenenin kavramas gibi yakalamt, Grendel kurtulmaya alyordu. Yava yava Grendel'in omuzunda bir yara ald. Sinirler dar frlad ve kemikler eklemlerden koptu. Beowolf Grendel'in kolunu bedeninden ayrmt. Sava ve savala birlikte an ve onuru kazanmt.

Grendel, lmne yaklarken, korkun aclar iinde puslu batakl krlardaki yalnz inine kat. Sonunun geldiini biliyordu. Can bedeninden ayrld ve tanr-tanmaz ruhu cehenneme gitti. Uzaklardan gelen yiit ve cesur sava Beowulf, mzrakl Danlarn yzk datan kral Hrothgar'a verdii sz tuttu. Kahraman, Heorot'u amansz saldrlardan temizledi ve iren canavardan kurtard. Byk zaferinin iareti olarak, Beowulf herkesin grmesi iin Grendel'in kanl kolunu ve penesini altn ilemeli atnn zerine koydu. Sabah, birok cesur sava Grendel'in dev penesini ve ayak izlerini aknlkla izleyerek parlak atonun evresinde gezindiler. Ne mzrakl Danlar ne de frtnal Geatlar, sakat kalm canavarn bozguna uram, lm bekleyen, yorgun yreiyle krlara doru kat dncesine zld. Savalar korkusuzca bataklkl krlarda Grendel'in kanl izlerini srdler. Phtla-m kanla kaynayan batakl buldular, pis sular scak kanla k-pryor ve fokurduyordu. Grendel'den hibir iz grmeyince Beowulf'un zaferini kutlamak iin neeyle geri dndler. Birok eski destan bilen Hrothgar'n ozan, Beowulf'un byk zaferinin yksn hemen ustalkla tasarlad. Ozan, Beowulfu korkun bir ejderhay ldren ve birikmi hazinesini alan Volsunglu Sigurd'a benzetmiti. Kral Hrothgar, altn yzkler datc, Heorot'a girdi ve zaferin dehet verici iaretini grd, Grendel'in koluna bakarak, "bu grnt iin tanrya kran duyuyorum" diye haykrd. "ok deil, yksek kuleli Heorot kanla ve kan lekeleriyle doluyken, bu byk dnyada hi kimsenin bize yardm edemeyeceinden korkuyordum. Bu andan sonra, Beowluf, seni olum gibi seveceim. Yaadm srece asla baka servet istemeyeceksin. Daha kk hizmetleri iin gsz savalara byk hazineler vermitim. Burada yaptklarn sonsuza dek yaayacak, n salayacak sana! Tanr sana iyi bir yaam vermeyi srdrsn!" Heorot. yaplarn bu en iyisi, daha sonra btnyle temizlendi ve byk kutlama iin sslendi. Altnla ldayan kilimler, atrdam duvarlarda parlyordu. ok fazla onarm gerekiyordu, nk canavar, bedeninden geri kalanla kaarken yalnzca atonun damn salam olarak brakmt. Hrothgar, Beowulf'a aralarnda gl bir kl, ineyle ilenmi bir sava sanca, altn yularl sekiz at ve mcevherlerle ilenmi ve sslenmi eski bir eerin de olduu zengin bir armaan yn verdi. Deniz yolculuuna BeowulfTa birlikte kan arkadalar da armaanlar ve Grendel'in ldrd savann ailesine verilmek zere altn karl bir deme, tvergild aldlar. Ziyafet, iki, masal anlatm ve armaanlarn verilmesi sona erdiinde, Hrothgar akam dinlenmesi in ekildi. Mzrakl Danlarn ou ve Frtna-Geatlarn hepsi onu izledi; Heorot'u gemi gnlerde olduu gibi orada uyuyacak savalara braktlar. Yksek kuleli atoda kalanlar, yerleri yataklar ve yastklarla kapladlar ve yataklarnn balarna sralar ittiler. Parlayan kalkanlarn ve knlarndan karlmam kllarm ba taraflarna koydular, zincirden rl giysilerini ve sava mzraklarn yanlarna yerletirdiler. Miferlerini sralarn zerine dizdiler. Bu her zaman savaa hazr olmak iin yaptklar gelenekti.

Mzrakl Danlar iyi insanlard, ama Wyrd'in onlara rd kaderden habersizdiler. III. Blm (Grendel'in annesi. Heorot'u istila eder ve Hrothgar'n en yakn dostunu ldrr. Beowolf canavar su altndaki maarasna dek izler ve onu ldrr. vg ve kutlamalardan sonra Geatland'a dner.) Gzden rak puslu lorlarda yaamakla cezalandrlm Grendel'in karanlk ininde annesi de yayordu, iren oluna byk sevgi besliyordu, lm karanlk ruhunu aldnda, annenin yreindeki znt, dncesini almaya yneltti. O gece, yasl anne sessizce puslu krlardan szld, olunun kt kaderiyle bulutuu yksek kuleli Heorot'u basmaya niyetlendi, Beowulf, yiit kahraman, mzrakl Danlarn kalkan ve klc, bir baka iblisi daha yok etmek zorundayd. Yksek kuleli atoya girdiinde, tehlike zamanlarnda cesur ve yrekli olan mzrakl Danlar dehete dtler. Ama bu canavarn kadn olmasndan bir an rahatlk duydular. Kadnlar ne olsa daha zayf, daha korkak ve savata daha az iddetli olurlard. Mzrakl Danlar, stnde kan lekeleri olan ve ldayan kalkanlarna gvenmeyi denediler. Dmanlarn yok etme telayla miferlerini ve ar zincirden rl giysilerini unuttular. Beowulf yreklerini coturmak iin orada deildi, o gece Heorot'ta uyumamt. Neyse ki, Grendel'in annesi de onlar kadar korku duyuyordu- Tehlikeyi sezdiinde cann kurtarmak istedi. Hzla Aesche-re'yi, kraln en gvendii danmann ve yoldan yakalad, kanl dileriyle paralad ve takn sularn altndaki maarasna tad. Mzrakl Danlar onun Grendel'in rktc kolunu da aldn sonradan fark ettiler. Yrek paralayc alamalar iiten yal kral yksek kuleli atosuna dnd. Aeschere'nin lmn duyduunda ruhu ok byk zntyle doldu, nk o Hrothgar'n en iyi dostu ve ok nl bir savayd. Parlak sabah yukarlardan parldadnda Hrothgar, Beowulf ve savalarn byk kuleli atoya ard. Yzk sunan efendi, iindeki szleri dkt: "Bu topraklarda yaayanlarn, puslu krlarn karanlnda sinsi sinsi dolaan ve evlerinin snrlar boyunca kt niyetle gizlenmi iki korkun yaratk grdn sylediklerini duydum. Onlara, bunlardan biri kadn dieri de dev bir adam olarak grnm. Gemi gnlerde bu insanlar adam Grendel olarak adlandrmlar. Onun babas olacak adam hi grmemiler." "Bu iki korkun yaratk ssz krlarn kendilerinin olduunu iddia ettiler. Kendilerine, dik kayalklarn dibine doru akan ve amurlu bataklkta gzden kaybolan bir da akntsnn bulunduu tehlikeli yollarla kapl topraklan setiler. Bu vahi, sert rzgrlarn estii ssz topraklar buradan ok uzakta deil. Orada, korkun su taknlarnn zerinde glgeli ormanlar seilir. Rzgr ho olmayan havalar estirirken, bu

karanlk sular kprr ve kaynar, dumanlan gklere ykselir. Gece, bu dipsiz takn sular ykselen alevlerle yanar ve korkun bir grnt oluturur." "Hi kimse o karanlk, rktc batakln derinliini bilmez" diye srdrd konumasn Hrothgar. "Gvenliini boynuzlarnn gcyle koruyan, fundalklarda aylak aylak gezinen erkek geyik bile bu batakln kenarnda duracak, orada saklan-maktansa bir avcnn elinden lmyle yzleecek. Bu yer kt ruhlarla dolmu!" "Beowulf, yalnzca sen, bir kez daha bize yardm edebilirsin. Cesaret edebilirsen bu dii canavarn iren maarasn ara. Sularn derinliklerinin bu korkun ve acmasz koruyucusunu ldr. Canl kalrsan seni eski hazinelerin deer biilmez armaanlaryla ve altn talarla dllendireceim." Beowulf'un yant yle oldu: "zntn bir yana brak bilge kralm. Arkadann lmnn cn almak, onun iin gnlerce alamaktan daha iyi." "Her insan lmeli, er ya da ge. Sava, yapabilirse lm ruhunu almadan nce zafer ve n kazanmal. O zaman, yaam sona erdiinde ad ondan sonra da yaayacaktr." "imdi, kralm, Grendel'in yoldann zlerini hemen arayalm. Size sz veriyorum ki o barnacak yer bulamayacak; ne topran yreinde, da ormanlarnn derinliklerinde ne de okyanusun dibinde. Yalnzca bugn sabredin." Hrothgar, Beowulf'u gnderdii iin tanrya minnet duydu. Yzk datan kral atn getirtti, Beowulf ve onun kahraman savalan Geatlara kaulmak iin hazrland. Kalkan tayan yaya savalarnn eliinde grkemli bir biimde anna bindi. Canavarn getii yol aka grlyordu. Hrothgar'n adamlarndan en iyisinin kanl cesedini tayarak krlarda sapmadan yol almt. Yol ip gibi ince ve kayalk bir hale geldi. Dipsiz koyaklardan, ta bayrlarn zerinden, yaln uurumlar ve deniz canavarnn birok ininin olduu kayalklar boyunca uzuyordu. Cesur kral ve beraberindeki savalar, bakla kesilmi gibi dik uurumlarn kasvetinden eilmi ormanlarn bulunduu yere kadar ilerlediler. Birden dik bayrn ucunda Aeschere'in koparlm kanl ban grdler. Soylu savaya olanlar grdklerinde yrekleri kederle doldu. Koparlm baa yaklatlar ve uurumun dibine sabit gzlerle baktlar. Gzleri fokurdayan, kanla kaynayan ve phtlam kanla dolu anaforlu sular grnce kederleri korkuyla birleti. Adamlar sessizce kayalklarn ucuna oturdular. Dalgalarn iinde yzen bir ok tuhaf deniz ylan grdler. Gemilere saldrarak deniz yolunda korkuya yol aan dier deniz ejderhalar kntl kayalarn dz yzeylerinde dinleniyorlard. Sava boynuzunun sesiyle irkilen ylana benzer canavarlar hzla uzaklatlar. Beowulf zrhn giydi. "Yaamm iin korku duymuyorum" dedi. "El dokumas zincir gmleim bedenimi ylann sava penesinden koruyacaktr. Usta demirci, eski kalkanmn stn yaban domuzu ekilleriyle donatt, ki hibir sava klc onu bereleyemesin."

Unferth, mzrakl Danlarn en byk savas, kendi klc Hrunting'i Beowulf'a uzatt. Danl kahraman arabn sylettii alayc szleri unutmutu. Kendisinin bir savann devini yerine getirmek iin kanl dalgalarn altnda yaamn tehlikeye atacak cesarete ve ustala sahip olmadn biliyordu. "Klcm al" dedi. "En deerli eski hazinelerden biri. Demir ba zehir paralaryla boyand ve kanla sertletirildi. Onu tayan birok sava korkulu yollar atlar, Hrunting savata onu elinde tayan hi kimseye ihanet etmedi!" "Teekkr ederim" diye yantlad Beowulf. "Bylesine gven verici bir arkadaa sahip olmaktan mutluluk duyacam!" Beowulf silahlan kuand, yolculuunun getirecei her trl tehlikeye hazrd artk. Hrothgar'a yle dedi: "Unutma yce kral, bu yolculukta yaamm kaybedersem sizden adamlanma bakmanz istiyorum. Bana verdiiniz hazineyi kralm Hyge-lac'a gnderin ki sizin ne denli yce bir yzk datcs olduunuzu ve yaarken baarlarmdan tr nasl dllendirilmi olduumu bilsin. Ve n uzaklara yaylm savan Unfert eski, grkemli, keskin azl bu klc alsn. Hruntingle kendim iin n kazanacam ya da lm beni alacak!" Bu szlerden sonra Beowulf kpren, girdapl, kanl sulara dald. Btn gn boyunca, sonunda en dibe ulancaya kadar suyun derinliklerine doru indi. ok gemeden, elli ktr derinliklerin koruyucusu olan Grendel'in annesi, kuytu deniz maarasn arayan savay grd. Grendel'in annesi aniden sisli sularda grnd ve Beowulf davranmadan onu yakalad, korkun peneleriyle kavrad. Ama Beowulf'un derisini bile trmalayamad. Kirli trnaklar Beowulf'un zrhl gmleini bile yrtamad. Beowulf'u inine tad, o kadar gt olmasna karn Beowulf silahlarn kullanamad. Sonra birok tuhaf deniz canavar, hain dilerini onun bedenine batrd, sava gmleini paralad ve derisini trmalad. Hemen sonra, Beowulf ierisine hi su giremeyen yksek tavanl bir salonda kendini buldu. Parlak alevlerinin duvarlarda parldad ate korkun eytan aydnlatyordu. Beowulf, kanla sertletirilmi sava klc Hrunting'i dorulttu ve korkun yaratn kafasna yle gl bir darbe vurdu ki, yzklerle ssl kl bitmek bilmez sava arksn uuldad. Ne yazk ki gl silahn az ne onun etini kesmi ne de ldrmt. Cesur az, en ok gereksinim duyduu zamanda Beowulf'a ihanet etmiti. Gemite Hrunting birok sava bal ve gmlei paralam, dmann lmle cezalandrmt. Ama bu deerli kl, imdi ilk kez zafer kazanamyordu. Korkusuz sava, klcn fkeyle bir yana frlatt. Kendi gcyle penesinin byk gcne gvendi. Bir savann yapmas gerekeni yapt; nk eer bir adam savata devaml bir n kazanmak istiyorsa, btn lm korkusunu bir yana brakmalyd. Beowulf hrsla Grendel'in annesinin omuzlarm kavrad, ylesine cesaret ve fkeyle doluydu ki, gc onu yere frlatacak kadar artmt. Ama canavar hzla onu kavrad. Onun korkun gcn hissettiinde Beowulf un cesareti azald, savalarn bu en gls sersemledi ve yere dt.

Grendel'in annesi kendini onun zerine frlatt ve geni, parlak azl hanerini ekti. Tek ocuunun cn almaya kararlyd. Beowulf, sava Geatlarn en nde gelen dvs, dayankl a rgl sava gmlei onu kurtarmasa derinliklerdeki deniz ninde lmyle karlaacakt. Zincir balar, eytann hanerinin hamlesine dayandlar. Beowulf'un gsne kalkan oldular ve cann korudular. Kutsal Tanr, bilge Efendi ve gklerin Hkimi, Beowulf'a savata zafer bahetmiti. Canavar hzla geri itti ve ayaklan zerine doruldu. O srada, eskiden devlerin ilemi olduu, duvarda asl eski bir kl grd. Silah, gl bir adamn savata tayabilecei herhangi bir silahtan ok daha bykt. Beowulf, dev klc zincirle evrilmi kabzasndan kavrad. Hiddetten kudurmu bir biimde savurdu, ylesine kzgnlkla ve gle canavarn boynuna vurdu ki, sert azl kl canavarn boynunu kesti, kemiklerini krd ve bedenini paralad. Korkun yaratk ayaklarnn ucuna l olarak dt. Beowulf klcn kanl azna gzlerini dikti ve zaferiyle vnd. Ate birdenbire yukarlara ykseldi, gklerde ldayan gkyznn kandili kadar parlak bir aydnlk getirdi. Daha sonra Beowulf geni maarada Grendel'i arad. Sonunda canavarn cansz, paralanm cesedini bulunca, dev klcn yle bir kzgnlkla savurdu ki, Grendel'in ba bir yne frlarken bedeni baka bir yne frlad. Ayn anda, kayalklarn ucunda Hrothgar ve iki grup sava bekliyorlar ve evreyi gzlyorlard. Aniden takn sularn yzeyinin kanl dalgalarla alkalandn grdklerinde, Danlar Grendel'in annesinin Beowulf'u ldrdn dndler. Dokuz saat daha beklediler ve sonra Heorof a geri dndler. Geatlarsa, hl kanl sulara gzlerini dikmi oturuyorlard. zntl yrekleriyle ve umutla bekliyorlard, ama nderlerini ve efendilerini greceklerine inanamyorlard. Korunakl deniz maarasnda, yerdeki iki canavarn scak, zehirli kanlar parlak dev klcnn geni azn yiyip bitirmiti. Gnleri ve mevsimleri yneten Tanr, donmu sulan dattnda ve yerin zincirini zdnde buzun erimesi gibi kl erimeye balad. Beowulf maarada birok hazine grd, ama yalnzca Grendel'in ban ve dev klcn mcevherli kabzasn ald. Sonra kanl denizin girdapl yzeyine doru yzd. ki elinde iki ganimetle karaya kt. Adamlar canl dnmesinden duyduklar sevinle ona doru kotular. Daha nce sava kanlaryla boyanm bulutlarn altndaki gl, imdi temiz ve duruydu. Gl terk ettiler. Grendel'in tuhaf kafasn dik kayalklardan ve rktc yollardan altn sslemeli Heorot atosuna mzraklarnn sapnda tamalar, drt adamn btn gcn tketti. Savata en yrekli, byk utkulu adam Beowulf, Grendel'in kafasn salarndan tutup tayarak atoya, Hrothgar'n nne geldi. Dan savalar aknlk iinde bakp grntden hayrete dtler. Beowulf yle dedi: "Bu grkemli yenginin iaretini byk bir zevkle size getirdik. Canm g bela kurtardm! Eer Tanr beni korumasayd sularn akndaki bu uursuz savata lebilirdim. Her ne kadar kusursuz, sert azl bir silah ise de Hrunting'le hibir ey yapamadm."

"nsanlarn efendisi, yalnzlara yol gsteren Kutsal Tanr, dev bir demircinin iledii duvarda asl, eski ve mkemmel klc grmeme zin verdi. O klla deniz maarasnn rktc canavarn ldrdm ve Grendel'in ban cansz bedeninden ayrdm. Bu canavarlarn kaynayan kanlar, phtlam kanlan, klcn azn geride bir ey brakmadan yakt, ben kalntnn bir iareti olarak kabzasyla ve Tanr'nn dmanlar olan Yaratklarn, bu korkun eytanlarn lmyle geri dndm." "Sz veriyorum" diye bitirdi Beowulf; "siz ve savalarnz yksek kuleli Heorot'ta artk korkudan uzak uyuyabilirsiniz." Beowulf, sonra mcevherli kl kabzasn yal krala sundu. Kabza, eski tufan yksn aa vuruyordu. Bu sel sular dev rkn yok etmi, deniz dibine batrmt. nk yasa tanmadan yaamlard. Ejderha ekilleriyle ssl kabzadaki eski harfler yky anlatyordu. Hrothgar, Beowulf'a yle dedi: "nn btn dnyada herkesin arasnda yanklanacak. Gcn bilge bir yrekle birlikte kullan. Halklarna huzur veren, savalarna yardm eden biri ol! Eski gnlerde yaam Kral Heremod da senin gibi, dier insanlardan glyd. Ama bir kana-doymaz oldu. Kzgnlkla kendi arkadalarn ldrd. Yalnzca kendi iin, elenceden uzak yaad ve hn dolu saldrlar nedeniyle ac ekti. Tek bana ld." "Kudretli Tanr her eyi ynetir" diye tledi Hrothgar. "O, bir soylunun g, toprak ve hazine kazanmasna, onlar elinde tutmay bilmesine izin verir. Bylece bir adam rahat iinde yaayabilir. Hastalk ve yalln glgesi onu kayglandrmaz. znt ruhunu karartmaz. Kavga kralln tehdit etmez. Btn dnya onun isteklerine uyar. O, kibrin kendi iinde yeerdiinin ayrdnda olmaz- Eer dikkatli olmazsa, zehirli bir ok anszn gsnden vurur onu. Yeterli gce ve servete sahip olmadn dnr. Agzllkle altn yzkleri kendine saklar. Tanrnn nimetleri, utkularn kral, onu geleceini ve kanlmaz kaderini unutmaya srkler. Sonunda bedeni lr, baka bir kral onun mlkne sahip olur." "Sen nl bir savasn Beowulf. Bir zaman gcnn doruunda olacaksn. Sonra bir kl darbesi ya da bir mzrak savuruu, bir atein eli ya da takn sularn penesi, hastalk ya da ac veren yallk gcn elinden alacak. Gzlerinin parlakl zayflayp kararacak, lm stn gelecek sana. Yal bir adamn bu kadar d yeterli" diyerek sona erdirdi konumasn Hrothgar, "imdi git, elencenin tadn kar. Sabah sana birok hazine vereceim." Parlak sabah topraklarn zerinde parldadnda, Geatlar artk balina-yolunu gemeyi ve evlerine dnmeyi arzulu-yorlard. Beowulf, Hrothgar'a yle dedi: "Uzaklar ap gelen bizler eve dnmek iin hazrz. Bize her bakmdan cmert dav-randn. Ne zaman yardma ihtiya duyarsanz, hazr olacam. Eer komularnz size saldrrsa, bin savayla birlikte sizin yardmnza geleceim. Gen kralm, szlerimi ve yaptklarm destekleyecektir." Hrothgar yle yantlad Beowulf u: "Bilgece konuan byle gen birini daha nce hi duymamtm. Eer bir mzrak, bir korkun kl ya da hastalk kraln ldrrse, Geatlar senden daha iyi bir kral

bulamazlar. Mzrakl Danlar ve Fruna-Geatlar, ben kral olduum srece birbirleriyle bar iinde yaayacaklar. Bizler hazineleri ve sevgiyi paylaacaz." Hrothgar, Beowulf a on iki hazine verdi. Olu gibi sevdii genci perken, ak sal kraln gzlerinden yalar szlyordu. Beowulf a o kadar deer veriyordu ki, gitmesinden yrei yaraland. Gnl gen savay kendi krallnda alkoymay istiyordu. Gururlu sava Beowolf, on iki hazinesini ald, adamlaryla denize doru yrdler. Kyya ulatklarnda muhafz onla-n selamlad. Hrothgar'n verdiklerini, atlan, sava zrhlarn, hazineleri gemiye yklediler. Beowulf, gemi gzetleyicisine, eskiden kalm altn bir kl verdi; sava bu armaanla arkadalar arasnda sayg kazand. Sra Beowulf'un, savalar ve adamlarnn balina-yolunda bir kez daha yola koyulmalarna gelmiti. Sert bir rzgr, pruvas kpkl gagaya benzeyen gemilerini deniz kuu gibi douya doru srkledi. Gemi, Geatland'n parlayan deniz kayalklarn grene dek yol ald. Liman koruyucusu onlara ho geldin demek in hazr ve sabrszd. Kral Hygelac atoyu byk bir kutlama iin hazrlatmt; Beowulf'un servenlerini toplanan savalara anlatt. Beowulf, Hrothgar'n verdii hazineleri kralna sundu. nk bunlar bir kraldan dier bir krala verilebilen en stn armaanlard. Karlk olarak Hygelac Beowulf'u, frtna-Geatlar arasnda hazinelerin en by olan altn bir klla, bir ato, bir prens taht ve ok byk bir yurtlukla dllendirdi. Beowulf artk insanlar arasnda en byk onura sahipti. IV. Blm (Beowolf, kralln bir ejderha yama ettiinde elli yldr kraldr. Yeeni Wiglaf'n yardmyla canavar ldrr, fakat kendisi de bu aamada lmcl bir darbe almtr.) Sava kllar, Frna-Geatlarn kral Hygelac' ldrd. Bir sre sonra Beowulf, Geatland'n kral oldu. Elli k boyunca topraklarn iyi ynetti. Azndan alevler fkran korkun bir ejderha gecenin karanlnda Geatland'n zerinde apanszn utuu ve ateten soluuyla binalar yakt zaman, artk yal, ak sal bir krald. yz k boyunca, bu rktc ejderha ta kuleli bir hykteki gizli hazinelerin zerinde sessiz ve gizli nbet tutmutu. Hyk, yeryznn altnda derinlere ve uurumlarn yksekliine uzanan deniz kayalklarnn dibine ina edilmiti. Ta hyn aasnda bin ktr gizli kalm bir yol bulunuyordu. Bylesine byk bir hazine, byle bir yapda sr iinde nasl sakl kalmt? Uzun yllar nce gl bir kral olan yalnz bir sava, kabilesinin hayatta kalan son insanyd. ok nceleri lm btn halknn cann alm ve ona kabilesinin hazinelerinin koruyucusu olmak kalmt. Kral, btn canllarn kar ko-

nulmaz kaderinin lm olduunu ve ksa zaman sonra sonsuz uykudaki kabilesine katlacan biliyordu. Ecel onu almadan soylu kabilesinin hazinesini saklamak istemiti. Kydaki dalgalarn yaknnda, dardan girii gizlenmi, yeni olumu bo bir hyk bulunuyordu. Sava, kabilesinin bu paha biilmez eski hazinesini hyn ta duvarlarnn iine tad ve oraya gizledi. Yksek sesle yle dedi: "Dnya! Soylularn bu servetini iinde sakla. nk savalar artk onu koruyamayacaklar, iyi insanlar bu k saan altnlar ilk bulduklarnda onlar senin zengin bedeninin iindeydi. imdi servetini sana geri veriyorum, lm, o dehetli ktlk, savata kan bam olan herkesi yok etti. Bu parltl klc kuanacak, bu altn ilemeli kap ve bu deerli arap kadehini parlatacak hi kimse kalmad." "Bu sert, altn kaplamal mifer artk kirlendi, nk ileri bunu parlatmak olanlar da sonsuz uykularnda uyuyorlar. Bu zincir gemeli sava gmlei, kavgada savalara elik etmek iin bouna bekliyor. Her ikisi de pas iinde ryor. Savalar grm, kalkanlarn arpmasna ve demir kl azlarnn vurularna direnmi bu koumlar da artk paralanmal. atoda elenecek, arp sesleri duyacak, ata binecek ve atmaca seyredecek hi kimse yaamyor artk. lm btn kabilemi ald, yreim acyla dolu." Yalnz sava, son bir koruma olarak kabilesinin hazinesi zerine bir lanet, kyamete kadar srecek bir tlsm brakt. Her kim bu altn defineyi alrsa, bela ve lm onu izleyecekti. ok gemeden lm, savann yreini kavrad ve onu da ald. Sakl hazine, yedi yz k el demeden kald. Daha sonra korkun ate ejderhas hy buldu ve oray kendinin uursuz ini yapt. yz k boyunca bu gl ejderha hykte rahatsz edilmeden yaad ve eski, byk hazineyi korudu. Btn hazineyi ezbere biliyordu. Her uykudan nce ve sonra hazinenin her biri esiz paralarn sayd. Sahip olduklarnn zevkiyle saysz saatler geirdi. Bir gn, Beowulf'un tahta knn ellinci ylnda bir kle efendisini kzdrd ve krbalanma korkusuyla kat. Korunakl gizli bir yer ararken, hye giden eski yolda tkezledi. Hyn altndaki girii buldu ve mezar olduunun ayrdna varmadan ta duvarlar iindeki barnaa girdi. Bu ta duvarlar ierisinde kocaman mcevherleri, altn ilemeli eserleri ve altn kaplamal nesneleri bulunca aknla dt. Ylm hazine yerde duruyor ve uyuyan bir ate ylan onu koruyordu. Kle, ate ylann grdnde yreini korku ve dehet bast. Ejderhann bann yannda ldayan gzel bir altn kadeh dikkatini ekti. Sessizce canavara yaklat, kadehi kavrad ve hzla uzaklat. Wyrd onu korumutu, nk ecel gn henz gelmemiti. Kle, affedilmek ve barmak umuduyla kadehi efendisine verdi. Efendisi armaan kabul etti, nk eski kadeh olaanst gzel ve esizdi.

Ate ejderhas uyandnda kocaman hazinesini sayd ve altn kadehinin kayp olduunu grd. lgnca hyn iinde oraya buraya srnd. Umutsuzca kadehi arad, ama yksek ta duvarlar iinde hibir yerde bulamad. Sonunda kzgnlk ierisinde hrszn izlerinin kokusunu ald. Kokuyu izleyerek, uursuz ninden ayrld. Hyk tmseinin evresindeki topra sabrszlkla koklad, ei grlmemi kadehini alan hrsz bulmak stiyordu. Ararken, dnceleri, hrsza duyduu fkeden ok, alma zevkine dnmeye balad. Korkun yaratk esiz kadehinin alnmasnn cn almay kafasna koymutu. Aralarndan birinin suu iin btn Geatlar cezalandracakt. Akama dek inatla bekledi. Gne solmaya baladnda korkun canavar sakland ininden dar srnd. Geceleyin, ate dolu demirci oca gibi alevlerini kusarak, Geat halknn evlerini yakarak gkyznde alaktan utu. Gklere salan gz kamatrc atelerin kzll, iren ejderhann korkun gcn gsteriyordu. rktc fkesi btn yrekleri korkuyla doldurdu. Gnn ilk klarndan nce eytan hyne, gizli ta atosuna ve sakl altn hazinesine geri utu. Korku dolu sava silahnn ve ininin uursuz yerinin, gvenliini salayacana inanyordu. Ama ejderha kendini aldatyordu. Onun yaam da Geatlarn hazine datan krallarnn yaam kadar ksa takdir edilmiti. nk yal bir adam olsa da Beowulf, halkn koruyacakt. Beowulf, krallarn o en iyisi, ate ejderhasnn ykc basknlarn hemen rendi. nk korkun eytan, Frtna-Geatlarn anl armaanlarla dolu atolarn yakmt. Beowulf, ate ylannn alev saan soluunun, kahramanlarn atosunu kl ynna evirdiini grdnde yrei derin bir zntyle doldu. Eski yasalar ineyip dnyann yneticisini, sonsuzluun efendisini bilmeden ok kzdrm olabileceinden korktu. Soylularna bu korkun yarat ldrmeyi planladn syledi. "Sevgili Beowulf, bu hazine bekisiyle savata kar karya gelme! Brak korkun ate ylan uursuz ninde yatsn. Dnya sona erene dek hynde gml kalsn!" diyerek Beowulf'a kar ktlar. Ama Beowulf'un soylular, onu bu cesur kararndan caydramadlar. Efendilerine, insanlarnn koruyucusuna ve savalarn komutanna bilge tlerini kabul ettiremediler. Yzklerin efendisi, kendi ulu kaderini elinde tutuyordu. O, iyi bir krald! "Artk bir delikanl deilim, ama her zaman halkmn koruyucusu olacam" diye haykrd Beowulf. "Ate ylann arayacam, ama byk sava ordumla deil. Ne kavgadan ne de iren ejderhann byk gcnden ve savamadaki ustalndan korkuyorum. Birok kez byk tehlikeler atlattm. Grendel'i ve Grendel'in annesini ldrdm, birok gl deniz ylanyla ba ettim. Bu ejderhay ldrmek iin yalnzca kendi canm tehlikeye atacam!" Geatlarn yal, yzk veren kral, demircilerine kendisi iin parlak bir demir kalkan yapmalarn buyurdu. Ihlamur aacndan yaplm kalkanlar onu bu korkun canavarn ate saan soluundan koruyamazd.

Beowulf kendine elik etmeleri iin en yrekli on bir savasn seti. Yzklerin efendisi korkun ejderhann gazabnn nedenini renmiti; hrsza onlar ate canavarnn inine gtrmesini emretti. Adamlarn ounun yreine korku girmiti. nk ejderha rktc bir dmand. Kahramanlardan yalnzca en yreklisi hyn iine girmeye cesaret edip yaratn sat atelerle karlaacakt. Vardklarnda, kavgada gl, Geatlarn altn yrekli dostu Beowulf yoldalarna veda etti. Ruhu keder ve huzursuzlukla doluydu, lme hazrd. Wyrd onun ruhunun hazinesini arayacak ve ruhunu bedeninden ayracakt. Cesur miferli sava yle dedi; "Genliimde saysz kavgalara ve tehlikelere nasl meydan okuduumu anmsyorum. Eer ate ejderhas inini terk edip benim peime derse, her eyin efendisi Wyrd'in izin verdiince onunla savaacam. Byk vgler kazandracak yiit iler yapacam. Ellerim ve gl klcm Naegling'in az, sakl hazine iin savaacak!" "Eer yapabilirsem, bu ate ylanna kar kl ya da baka bir silah kullanmayacam. Grendel'i bir zamanlar kavradm gibi onu ellerimle yakalayacam. Ama atele, dumanlarla ve ldrc zehirle karlaacamdan, zincirden rl sava gmleimi ve ltl demir kalkanm kullanmam gerekecek. Kaderimden kamayacam. Wyrd, rmesi gerektii gibi recek kaderimi. Dvmek iin sabrszm! Cesaretimle ve savataki ustalmla bbrlenmeye ihtiyacm yok." "Hyn yannda bekleyin" dedi Beowulf savalarna. "Savamz lmne olacak. Bu sizin savanz deil. Grev yalnzca benim. Yiitliim ve sava gcmle agzl ate ejderhasnn altnn alacam ya da savata leceim!" Beowulf, daha sonra birok etin savan galibi, kendi gcnden ve ustalndan emin olarak parltl kalkann yaln deniz kayalklarnn dibine tad. Hibir korkak, dvmek iin bu yolu seemezdi! Alevli bir ate yuma hykten dar frlyordu. Yzklerin efendisi, eer hykten eri girmeye alrsa ejderhann hazinesinin yanndaki ate tufannn onu yakp ldreceini biliyordu. yi kral, ate eytanna fkeyle meydan okudu. Sesi hyn duvarlarnda yankland ve ate ylannn fkesini artrd. Ejderhann ate saan soluu hykten dar frlad, yer onun fkeli alevlerinin grltsyle gmbrdedi. Beowulf, Geatlarn efendisi, ltl kalkanm kaldrd; kanla sertletirmi eski klc Naegling'i knndan kard. Vahi Yaratk yreinde sevinle, kavga iin dar kt; dmann bulmak ve yreine korku salmak iin sabrszd. Beowulf, sava koumlar iinde, direken yrekle beklerken ate yarat da sava lklar atyordu. Ejderha kaderiyle yzlemek iin ilerlerken, Beowulf da kendi kaderine yaklayordu; nk Wyrd iyi krala zafer ihsan etmemiti. Demir kalkan bedenini ve cann koruyamayacakt.

Beowulf, Naegling'i kaldrd, btn gcyle ate yaratna vurdu. Ama o kahramanlarn dostu eski kl, bu kavgada n kazanamad. Naegling'in gl az kesmez oldu, ejderhann sert kemiklerini paralayamad. Beowulf bu kez ktlklerle kuatlmt. Kalkan youn scaklk altnda eriyordu. Naegling gcn yitirmiti. Cesur kral, Geat halknn kalkan, bir baka zaferle vnemedi. Sonunda lmle yzletiini anlad. Byk grkemle ve sonsuz nle sren uzun yaam artk solmutu. Her yata yaam deerliydi, n ikinci gelirdi. Beowulf dnyadan gmek istemiyordu. Hep kalaca uzak bir yere son yolculuunu yapmak istemedi. Ama btn lmller, dnyadaki gnleri sona erince kaderleriyle yzlemeliydiler. Beowulf'un kl darbesi, yalnzca azgn ate ylannn yreinde nefreti krklemiti. Yal krala girdap gibi saran korkun alevlerini bir ate seli gibi yeniden pskrtt. Beowulf'a elik eden Geatler, kraln can yoldalar, byk bir dehetle sava izlediler. Cesaret ve nderlerine ballk gstererek krallarn kurtarmak iin atlabilirlerdi. Ama yalnzca kendi canlarn kurtarmay dndler ve ormann ine katlar. On bir sekin adamdan yalnzca Beowulf'un yeeni, gen sava Wiglaf sadk bir yree ve bu ilk kavgasna girme cesaretine sahipti. Wiglaf, kralnn ona bahettii btn onurlan, ailesinin servetini ve mlkn dnd. Geri ekilmekle kralnn cmertliinin karln dememi olurdu. Kraln yardmsz lme gndermek affedilemez bir sutu. Sesini duyabileceklerini bilerek "yoldalar!" diye bard. "Anmsayn, bal likrn nasl bize yzkler veren efendimiz onuruna itik. Yardmmza ihtiya duyarsa, sava koumlarmzn, miferlerimizin ve ltl kllarmzn borcunun karln ona deyeceimize sz verdik. Bu yolculukta cesaretimizden, ustalmzdan ve zafer kazanma isteimizden tr kendisine elik etmemiz iin bizi seti." "Btn insanlar arasnda, en usta ve yiit savalar o yapt. Bu etin sava yardmsz kazanmay umuyordu, ama bizim gcmze ve cesaretimize ihtiyac var. Korkun alevleriyle byk korku salan bu iren ejderhayla savaarak ona yardm edelim!" "Tanr biliyor ki, bir korkak gibi yaamaktansa alevlerin bedenimi, altn datan kralmn bedeniyle birlikte sarmasn yelerim. Ben en azndan sava koumlarm, cesaretimi ve ustalm kralmla paylaacam" diye haykrd. Wiglaf azimle hlamur aacndan yaplm kalkann kavrad, klcn ekti ve Beowulf'a doru kotu. Kalkan yanabilirdi. Klc eriyebilirdi. Ama Wiglaf n yrei en sert madendendi. Cesareti, ejderhann ateten soluuna ve katledilme korkusuna kar durabilecekti. Wiglaf dumanlar iinden yolunu bulmaya alrken yle bard: "Sevgili Beowulf, genliinde, yaadn srece zafer ve n kazanmak iin nasl yemin ettiini anmsyor musun? imdi btn gcn toplamalsn ve cann korumalsn! Sana yardm edeceim!"

Wiglaf'n sesini iiten korkun eytan ikinci bir alev saldrsna giriti, nefret duyduu bu savalara ate yadrd. Ate dalgalar gen savann kalkannn yakt, Beowulf'un kalkannn arkasna siper ald Wiglaf. Wiglaf n varl yal kralda zafer umudu uyandrd. Bir kez daha Beowulf'un yrei ateten dmanna kar fkeyle doldu. Byk gcnn alkalanmasyla, yzkler efendisi ate ylanna doru hamle yapt, Naegling'i ejderhann bana saplad. Ama Naegling krld. Bu son savata yiit kl yal kral aldatt. Gl de olsa hibir insan yapm klcn ona yengi salayamamas Beowulf'un kaderiydi. Elleri bu silah kullanmak iin ok glyd. Umutsuzca geri ekildi. Geri ekildiini grnce, korkun ate ejderhas nc kez Beowulf'un zerine saldrd. Onu boazndan kavrad ve yrtc dilerini onun etine batrd. Yal kraln kan dalgalar halinde damarlarndan dar frlad. V. Blm (Wiglaf kral olur. Beowolf a ihanet eden savalar cezalandrr ve Beowolf un cenazesi iin hazrlklar ynetir. Cenaze treniyle destan biter.) Wiglaf cesaretini, gcn ve ustaln kantlad. Canavarn ateten soluu bedenini yakmasna ramen ate pnarn gz ard etti ve ltl altn ilemeli klcyla ejderhann gsne vurdu. eytann atei snmeye balad. Beowulf canland, keskin hanerini ekti ve eytan kiye ayrd. Bu onun dnyadaki son zaferiydi, lmcl yaralar yan maya ve kabarmaya balad. Zehir gsne boalmaya balad. Yal sava ta duvarn yannda bir kerevete yld. Deerli Wiglaf, kralnn kanl bedenini suyla ykad ve miferini gevetti. Beowulf, yaamnn ve yaam sevincinin sona erdiini anlad. Wiglaf'a syle dedi: "Korkun ejderha imdi ar yaralaryla derin uykuya dalm, hazineleri elinden alnm halde sessiz ve l yatyor. Sevgili Wiglaf, abuk git ve ulu deniz kayalklarnn altnda gml duran sakl attn hazineye bak. Hazinenin bir ksmm getir ki altnlar greyim ve mcevherlerin tadn alaym. Onu kazanmam, yaammdan ve ok uzun zamandr ynettiim dnyadan vazgememi kolaylatracak!" Kutlu sava Wiglaf, hyn iinde hepsi eski gnlerden kalma birok parltl mcevher, altn eya, ok gzel duvar ssleri grd, iki kadehleri ve tabaklar, kutular ve kaplar buldu, hepsi de kararm ve ssleri dklm duruyordu. Pas deerli kllar rtmt, nk bin ktr orada el demeden duruyorlard. Birok eski, paslanm mifer ve hnerle ilenmi birok kol halkas vard.

Parlak altndan bir sancak, sonsuz hazinenin stnde aslyd. Hykteki btn hazineyi aydnlatan bir k sayordu. Bu sakl hazine, saklamaya abaladka lmllere kibir, kstahlk ve agzllk getirecekti. Wiglaf abucak gmleinin iini arap kaplaryla ve tabaklarla doldurdu, parlak kl altn sanca ald. lm ruhunu almadan nce efendisinin hazineyi grmesini stedi. Dndnde Beowulf kan kaybediyordu, lmn eiindeydi. Gen adam, Beowulf'un kendine gelmesi iin zerine su serpti. Beowulf altnlara hayran kald: "lmeden nce bu hazineleri grmemi ve Geatlar iin bu altnlar kazanmam salayan her eyin yneticisi, zafer kral, Sonsuz Efendi'ye kran duyuyorum. Bu esiz serveti canmla dedim." lmekte olan kral yle srdrd konumasn: "Wiglaf, halkmn isteklerini karla. Bedenimi yaktktan sonra, nl savalarm benim iin balina gl zerinde yksek bir hyk kursunlar. Halkmn beni anmsamas in ok yksek bir ant gibi diksinler hy ve Beowulf'un Hy diye adlandrsnlar. Burunda durduka, balina-yolunda byk gemilerini yzdren denizcilere kocaman bir iaret atei olarak hizmet etsin." Daha sonra Beowulf, Wiglaf'a burma altndan yakaln, altn ssl miferini ve sava gmleini verdi. "Sen benim son akrabamsn. Wyrd, gen yal hepsine ecelini getirdi ve imdi ben de onlar izlemeliyim." Bunlar yal kraln son szleri oldu. Ruhu iyiliin, sadakatin ve adaletin dln almak iin uzaklara utu. Wiglaf, znt iinde kralnn bedenine ve onu ldren yrtc, korkun canavarn cesedine bakt. Elli ayak uzunluundaki korkun ejderha hazine evinin dibinde yere serilmi ve yaralarndan lmt. Artk gece yarlarnda gklerde salnamayacak ve zevk iin her eyi yakamayacakt. Az sonra, korkak hainler ormanda saklandklar yerlerden ktlar, ncelerin yiit savalar, imdi yeminlerinden dnmlerdi. Yzlerindeki utanla krallarnn yatt yerde sava koumlarn kuandlar ve kalkanlarn omuzlarna aldlar. Wiglaf korkak arkadalarnn yzne bakt ve birikmi kzgn szleri azndan dkld: "Gerekten de, kralmzn size verdii sava koumlarn her biriniz aldnz, ama savala yz yze kaldnz anda da onlar braktnz. imdi korkaklnzn ve sadakatsizliinizin bedelini deyeceksiniz. Siz ve yaknlarnz btn hazinenizden, armaan kllarnzdan, evlerinizden, toprak hakknzdan ve doutan gelen haklarnzdan vazgemelisiniz. Btn insanlar korkaka kanz duyacak. Bir sava iin lm, onursuz ve rezil bir yaamdan daha yedir." Daha sonra Wiglaf, btn gn boyunca kayalklarn zerinde beklemi olan kalkan soylular topluluuna sava ve Beowulf'un lmn haber verdi. Beowulf'un son gnnn ya da ok sevgili krallarnn zaferle eve dnnn haberini bekliyorlard. Krallarnn lm haberi beraberinde sava korkusu, Franklarn ve Frizyallarn istila korkusu ve svelilerle aralarnda olan dmanln yeniden balamas korkusunu getirdi.

Wiglaf, ormanda yeri olan savalara balina glnde kurulacak lnn yaklaca odun yn iin odun getirmelerini emretti. Geat halk yksek bir odun yn oluturdular ve evresine miferler, kalkanlar ve ltl sava gmlekleri astlar. Onur kazanm bir grup sava, yiit krallarnn lsn, yaklaca odun ynna tadlar. Sevgili efendilerini zlerek onun zerine yatrdlar. Wiglaf toplulua yle dedi: "Sevgili Beowulf, kazand byk servetin tadn alsn. Onurlu kralmz, ejderhann parltl btn altnlaryla birlikte yakacaz, nk Beowulf bu hazineyi kanyla ald." "Bu hazine hi kimseye sonsuz mutluluk vermez" diye tledi gen bilge nder. "Sevgili kralmz elenme ve glme dnyasn terk ettiinden, hibir Geat bu hazineleri tamayacak. Ejderhann byk hazinesi, yalnzca sevgili kralmzn lm felaketini getirdi. Yiit kralmz, kalkanmz ve koruyucumuz olmaynca, mzraklarmz dorultmaya ve sava korkusuyla yzlemeye zorlanacaz. Kederli ve altndan yoksun kadnlarmz, utan verici bir yaam srdrmeleri iin tutsak alanlarca kle olarak srgne gtrlecek. Kara kuzgun, sava koumlu savalarmzn cesetleri zerinde itahla lk atacak; kurt lleri paralayacak." En deerli soylulardan yedisi Wiglaf'a elik edip imdi korumasz kalan servet ynnn olduu hye girdiler. Bu paha biilmez yk odun ynna tayacak yk arabasna yklediler. Daha sonra l ate ylannn cesedini kayalklardan yuvarladlar ve deniz girdab onu yuttu. Sonunda odun ynnn altnda lm ateini yaktlar. Siyah dumanlar alevlerin stnden, atein grlemesine karm at ve feryatlarla beraber gklere ykseldi. Zamanla ate Beowulf'un kemiklerini tketti ve nl yzklerin efendisinden kalan btn ey yalnzca bir kl ynyd. Wiglaf yle konutu: "Sevgili Beowulf'un isteklerine uyalm ve bu kller zerine savalarmzn en deerlisi iin btn dnyada onun n kadar gl ve unutulmaz bir hyk kuralm." Bylece, lm ateinin kalntlarnn evresindeki kayalklarn zerinde, Geat halk deniz yolcularnn ok uzaklardan grebilecei yksek bir hyk yapt. Hyk, yiit krallar Beowulf'un halkna olduu kadar, deniz insanlarna da bir iaret kulesi olacakt. Hye, Beowulf'un ateinde yanmam olan ejderhann hazinesini, geldii yere geri dnmesi iin gmdler. Daha sonra Geatlar arasndan en cesur on iki sava byk-gmtn evresinde atla gezdiler. Kederlerini konutular, byk kraln cesur ve yiit savalarn anlamlar. Bir nder ld gnde uygun den vg ve onuru verdiler ona. Beowulf'un can yoldalar, btn krallarn en ycesi, en soylu, en merhametli, en nazik ve vn kazanmak iin sabrsz olan efendileri iin keder duydular.

ngiltere/Fransa

Kral Arthur: Sunu

Tarihsel Arkaplan Britanya'nn efsanevi byk kahraman Kral Arthur'un ykleri, sekiz yz yldan uzun bir sredir bilinmektedir, ama bilim adamlar gerek Arthur hakknda ok az ey renebilin lerdir, nk savalarn gsteren ada hibir kant bulunamamtr. Baz bilim adamlar, gerek Arthur'un muhtemelen, MS 50-517 arasnda Saksonya'nn igali iin dzenlenen on iki baarl saldry ynetmi Artorius adl Galli bir svari generali olduunu ileri srmektedir. Ancak 1985'te, tannm Arthur uzman Geoffrey Ashe, Kral Arthur'un tarihsel kimlii hakkndaki bilinen grlere meydan okuyan kantlar yaymlamtr. Ashe, tezini, Jordanes' m (6. yzyl), William'n (11. vzyl) Monmouthlu Geoffrey'in (12. yzyl) eserlerine ve bir Romal soylunun, daha sonra Gal-ya'ya (Fransa) geen Riothamus (Yce Kral) adl, 5. yzylda yaam bir Britanya kralna yazd mektuba dayandrmaktadr. Ashe, Arthur ile Riothamus'un ayn kii olduu noktasndan hareketle, Arthur'un krallk dnemini de, 460'larda Gal-ya'ya ynelik Britanya harektnn da yaand 450-470 yllar arasna yerletirir. Monmouth'lu Goeffrey'n, Arthur'un Galya'ya ynelik askeri baarsn tanmlay genellikle hayal rn kabul edilir, ama Riothamus, Burgundi'de Gothlara kar cesaretle savap baarl olamad saldrda, Galya'ya gerekten on iki bin askerle girmitir. Hatta Arthur gibi Riothamus da dostlarndan birinin hanetine uram ve muhtemelen, bugn bile Avallon adn tayan bir Fransz kasabas zerinden geri ekilmitir. Baarlarnn ls ne olursa olsun, gerek Arthur yaad dnemde de, sonrasnda da ilgi eken bir szl Gal folklor geleneinin, adyla zdeletii bir kiiliktir. Arthur adna ilk atfa, Nennius'un Hstoria Brittonum'unda (yaklak MS 800) ve Malmesburv'li William'n Gesla Regum Anglorum (yaklak 1125) adl eserinde rastlanmtr. Arthur, edebiyatta ilk olarak, Monmouthlu Geoffrey'in MS 1136'da Latince yazlm Hstoria Regum Britanniae (Britanya Krallar Tarihi) kitabnda grlmektedir. Geoffrey, Britanya tarihi zerine bir kitaba gereksinim duyulduunu dndnde, Arthur zaten Gal lkesinin szl geleneinde yaygn bir konudur. M 1200 ylndan MS 689 ylna kadar, 1900 yl kapsayan tarih kitabnda Geoffrey, Arthur'u ba karakter yapmay semitir. Geoffrey'in toplad malzemeler iin kaynak belirtmesine karn, bilim adamlar onun o gnk gelenei izlediine ve folklor le kendi d gcn birlikte kullandn rtmek iin hayali kaynaklar yarattna inanrlar. Bundan tr onun almas, tarihten ok edebiyat olarak anlalmaldr. Btn Britanya adalar ve Avrupa'nn birok ksmn ele geiren Byk Britanya Kral Arthur'un yaratlm Geoffrey'e borluyuz. Geoffrey'in yorumunda Arthur, yokluunda krall ele geiren yeeniyle savamas iin yurduna arlmasayd Roma'y da ele geirebilirdi. Geoffrey, Arthur'un olaand doumunu ve lmn; gzel ama vefasz kars Guinevere'yi; byc Merlin'i ve valyelik kavramn dnyaya tantr. Geoffrey, Arthur'un daha ok askeri nder ynn ele almtr

Ama baka yazarlarn daha derinden ilgilenmeleri iin esin kayna olabilecek konulara da (Merlin, Guinevere, by ve valyelik kavram) kitabnda yeteri kadar yer vermitir. Geoffrey'in tarihi ylesine iyi yazlmtr ki, yalnzca kendi dneminde deil sonraki kuaklarda da ilgi ekmeyi srdrmtr. 20. Yzyl yazarlar iin hl ana kaynaklardandr. air Robert Wace, MS 1155 ylnda Geoffrey'in tarihini serbest bir biimde Norman-Fransz diline evirmitir. Kitapta Arthur'un getii blmleri oaltm, yeni kaynaklar kullanm ve almaya daha sarayl bir tat katmtr. Yuvarlak Masa'ya ilk kez deinen VVace'tir. VVace'in iirinin ortaya kmasndan sonra Chretien de Troyes, Kral Arthur'un saraynda geen be romans yazmtr. Fransz olan Chretien, Kral Arthur'un Britanya ulusal kahraman ya da istilalar kral olmasyla fazla ilgilenmez. Bunun yerine klarn ve valyelerin bulunduu ve Arthur'un ynettii valyelik dnyasn dile getirir. Chretien, kadnn erkee stn olduu ve n sevgilisinin isteklerine btnyle uyduu sarayl ak dncesini tantr. Lancelot'da, Lancelot ve Guinevere arasndaki ak ilk kez grlr. Chretien ylesine iyi bir yk yazardr ki, romanslar geni evrelerde okunmu ve taklitleri yazlmtr. Kral Arthur, son olarak ngiliz dilinde MS 1205 ylnda air Layamon'un Wace'in iirlerini orta dnem ngilizcesi denen dnemin balarnda, serbest bir biimde evirdii zaman grlmtr. Layamon, Wace'in yksne daha ok ayrnt ekler ve Arthur'un cesaretinin ve serven tutkusunun vurgulanmasyla ykye belirgin bir ngiliz eni katar. Monmouthlu Geoffrey gibi Layamon da bir yurtseverdir, bunun iin Chretien'in Arthur yksnn romantik yorumunu gz ard etmeyi yeler. Kral Arthur yksnn baka bir anlatm daha vardn 14. yzyln ortalarnda ngilizce olarak yazlm olan Mortc Artlntre. Konu yine Arthur'un kiiliinde ulusal kahramanlktr; marur sava kral byk bir kahraman olarak sunulur. Yazar ak, valyelik ya da valyeler sarayna hi ilgi gstermemitir. ykde, Sor Gawain, Arthur'un ba valyesidir ve Lancelot kk bir role sahiptir. Bu sunu Fransz destan Chanson de Roland ve Anglosakson destan Beowulfa benzemektedir. Uzun yllar sonra, 1485'te, Sr Thomas Malory, Kral Arthur yksnn son biimi olan Lc Morte D'Arthr'u yazmtr. Malory, Monmoutlu Geoffrey'in ngiliz geleneiyle Chretien de Troyes'nin Fransz geleneini birletirir. Malory'nin anlatmnda, Kral Arthur, Byk skender gibi dnyann en byk hkmdarlarndan biridir. Roma'da krallk tac giyene dek ngiltere'ye geri dnmez. Malory, Mordred'in ihanetini ve Guinevere' nin sadakatsizliini Geoffrey'den aktarr, ama bunu Guinevere ve Lancelot arasndaki ak ilikisiyle birletirir. Ayrca, Arthur'un ba valyelerinin birok yksn katarak Arthur'un saraynn resmini geniletir. ngiliz tarihinin bu romantik anlatmnda, Yuvarlak Masa'nn dalmas, birok yaam trajediyle yzletirir ve altn bir a noktalar. ekicilii ve Deeri

Kral Arthur'un yks yzlerce yldr yazarlarn ve okuyucularn ilgisini ekmektedir, bunun nedeni yknn ieriinin olduka karmak olmas ve ykde hemen hemen herkesin lgisini ekebilecek bir eitlilik bulunmasdr. Byk destanlarn birounun tersine, yk geni bir rol dalmn ierir. Okuyucu ister macera, by, soyluluk, gerek ak gibi konularla, sterse byk ve trajik bir ak yksyle ilgilensin, Le Morte D'Arthur okunmas gereken bir kitaptr. Kral Arthur'un temel klasik biimine aina olan okuyucular birok ada versiyonuna da byk ilgi gstereceklerdir, nk her birinin younlat nokta ayrdr. 19. Yzyldan kalan Sr VValter Scott'un fivmfuf ve Alfred Lord Tennyson' un Idylk of the Kng adl eserleri elimizdedr. 20. Yzyl Arthur efsanesiyle bylenmi olmay srdrmektedir. John Steinbeck, T. H. vVhite ve Mary Stewart da bu gelenei tayan yazarlar arasndadr. Hemen hemen her yl, gerekten yazarnn Arthur yksne kendi damgasn vurduu yeni bir roman ortaya kmaktadr. Kral Arthur, Lancelot, Guinevere, Mordred ya da Merlin gibi ba karakterlerden birinin gznden olaylar anlatmak byleyici bir yk yaratmaya yeler. ada anlatmlarn kimi tarihsel, kimi mizahi ve kimi de feminist bir noktadan yazlmtr. Bireyin kiisel istekleriyle bakalarna kar sorumluluklar arasndaki atma, /yada'daki kadar eski ve imdi kendi yaamlarmzda vermek zorunda olduumuz kararlar kadar gnceldir. Toplumumuz Malory'nin betimledii toplumla ok az benzemesine ramen Arthur, Lancelot ve Cuinevere'nin karlat elikileri anlayabilir ve paylaabiliriz. Arthur Kahramanlar Le Morfe D'Arthur'da temel karakterler, kahraman aristokratlardr. O toplumda yalnzca soylu doan biri valye olabilir. Daha yeni yetme bir olan ocuuyken kadnlara nasl elik edeceini renir, gen bir valye olduunda gerekti sava becerilerini kazanr, yirmisine geldiinde artk valyelik yolunda olgunlamtr. Bir erkek valye olduunda, kendini belirli deerlere gre yaamakla ykml klan bir and ier. Krala, yaknlarna ve arkadalarna, sevdii kadna sadk olmas beklenir. zellikle de kadnlarn yannda nazik ve kibar olmas gerekir. Ayrca, bir savata efendisi iin arprken, bir yarma ya da turnuvaya katldnda ya da zordaki arkadalarna ya da kadnlara yardm ederken her zaman cesur olmas, son olarak da onurlu bir insan olmas beklenir; yle yaamaldr ki, dier soylular ona sayg gstersin. Sorun, bu farkl deerleri en az atmayla dengelemektir. Sarayl akn, genellikle evlilik d ak olduunu belirtmek gerekir. Chretien ve Malory'nin edebiyatta dile getirdii toplumda ve gerek dnyada, soylular arasndaki evlilikler, gen iftlerin aileleri ya da yneten kii tarafndan siyasal, toplumsal ya da ekonomik nedenlerden tr dzenlenmitir. Evlenen ki-

ilerin duygular gz nne alnmaz ve boanma yoktur. Bu nedenle evli bir insan iin, ak evlilik d ilikide bulmak rastlanmadk bir durum deildir. Balca Karakterler Brutus: Aeneas'n byk torunu; Troya srgnlerini Britanya'ya gtrr ve krallk kurar. Auretius Ambrosias: Kral Constantine'in olu; Uther Pendra-gon'un aabeyi; Britanya kral; Stonehenge yaratcs. Uther Pendragon: Kral Konstantin'in olu; Aurelius Ambro-sias'n kk kardei; Britanya kral; Igraine'in kocas; Arthur' un babas. graine: Cornvvall dknn kars; daha sonra Uther Pend-ragon'un kans ve Britanya Kraliesi; Arthur ve Margavvse'in annesi. Arthur: Kral Uther Pendragon ve Kralie graine'in olu; Guinevere'in kocas; Mordred'in babas; Britanya kral; Yuvarlak Masa valyelerinin kurucusu. Ector: Arthur'un babal. Kuy; Ector'un olu; Arthur'un kardelii; Yuvarlak Masa valyesi. Guinevere: Kral Leodegrance'n kz; Kral Arthur'un kars; Britanya kraliesi. Merlin: Byk byc ve khin; Britanya kralnn, Aurelius Ambrosias, Uther Pendragon ve Arthur'un danman. Lucs Hiberius: Arthur sylencesinde, Arthur onu yenip yerine geene kadar Roma imparatoru. Margavse; Kral Uther Pendragon ve Kralie graine'in kz; Kral Arthur'un kzkardei; Orkneyli Kral Lot'un kars; Kral Arthur'dan Mordred'in, Kral Lot'tan Gawain, Agravain, Gahe-ris ve Gareth'in annesi. Mordrcd: Kral Arthur ve kzkardei Kralie Margavvse'n olu; Gawain ve Agravain'in vey kardei; Yuvarlak Masa valyesi. Gavain: Kral Arthur'un yeeni ve en sevdii valyelerden biri; Kralie Margavvse ile Orkneyli Kral Lot'un olu; Agravain, Gaheris ve Gareth'in kardei; Mordred'in vey kardei; Yuvarlak Masa'nn ikinci byk kral. Agravain: Kralie Margavvse ile Kral Lot'un olu; Gawain'in kardei; Mordred'in vey kardei ve arkada; Yuvarlak Masa valyesi. Galeris: Kralie Margavvse ve Kral Lot'un olu; Gawain ve Agravain'in kk kardei; Yuvarlak Masa valyesi. Gareth: Kralie Margavvse ve Kral Lot'un olu; Gawain ve Agravain'in kk kardei; Yuvarlak Masa valyesi. Lancelot: Benvvickli Kral Ban'n olu; Yuvarlak Masa'nn en byk valyesi; Kral Arthur'un en sevdii iki valyeden biri; Kralie Guinevere'in en sevdii valye ve taraftan. Bors: Galyal Kral Bors'un olu; Lancelot'un yeeni; Yuvarlak Masa valyesi.

Pellnor: Yuvarlak Masa'nn byk valyelerinden. Bedvere: Yuvarlak Masa valyesi; Kral Arthur'u canl gren son valye.

Kral Arthur ndeyi (Brutus, yani Aeneasn torununun torunu, bir grup Troyal srgne, Galya'nn (Fransa) kuzeyinde bir adada ikinci bir Troya kurmak zere nclk eder. Adaya, kendi adndan yola karak Britanya adn verir.) Troya Savann bitmesiyle Aeneas, babas, olu Ascanius ve halkndan bir grup insanla ateler iindeki Troya'dan kat. Kaderi onu talya'ya gtrd, orada yeni bir halkn kurucusu oldu. Aeneas'n lmnden sonra Ascanius kral oldu. Tiber Irma stnde Alba kentini kurdu. Ascanius, Silvius'un, Silvius Brutus'un babas oldu. Khinler Brutus'un, ana babasnn lmne neden olaca, talya'dan srlecei, yurtsuz kalp birok lkeyi dolaaca ve sonunda byk onur kazanaca Britanya'da yerleecei kehanetinde bulundular. Kehanet doru kt. Brutus'un annesi onu doururken ld. On be yana geldiinde bir av kazasnda babasn ldrd ve akrabalar onu talya topraklarndan srdler. nce Yunanistan'a snd. Bu halkn arasnda Troya kral Priamos'un soyundan gelenler de vard. Brutus, cesaret ve aklyla bu insanlar Yunan yneticinin tiran lndan kurtard. Bir gece saldrsyla Yunanlar artt ve Troyallar, kurtlarn uyuyan koyunlara saldrmas gibi onlara saldrp kestiler. Brutus, yendii yerel kraln kzyla evlendi ve Troyallarla birlikte bir baka lkeye yelken at. Yllardr bo olan bir adaya geldiler. Bo bir kenti gezerlerken, Brutus av tanras Diana'nn tapnan buldu ve ona kurbanlar sundu. "Ey gl tanra, yabani ormanlarn korku ve umudu, bana gven iinde nereye yerleebileceimizi ve btn gelecek yllarda sana nerede tapnabileceimizi syle" dedi. O gece uyumak iin yattnda, Diana Brutus'a grnd ve "Brutus, gnein batt yerin tesinde, Galya'y getikten sonra, denizde bir zamanlar devler rknn yaam olduu bir ada greceksin. Bu ada sana ve halkna btn gelecek yllar iin uygundur" dedi. "Buras senden sonra gelenler iin ikinci bir Troya olacak. Senin kanndan bir kral rk doacak ve btn dnya nlerinde diz kecek." Uyandnda, hafif bir rzgar esiyordu. Brutus bunu tanrann bir baka iareti sayd ve halkyla birlikte hemen yola kt. Afrika kysndan yukar yol aldlar, Akdeniz'in bat ucundaki Herakles Stunlar'n (Cebelitark Boaz, .n.) getiler. Orada, gemilerini neredeyse batran Sren adl deniz canavarlarndan zor kurtuldular.

Brutus ve yoldalar bundan sonra baka bir grup Troyal srgne rastladlar. ki grup birlemeye ve ortak bir gelecei paylamaya karar verdi. imdi korkulur hale gelen Troyallar, savaarak, byk zenginlikler kazanarak Gah/a iinden yollarna devam ettiler. Sonunda sahile dndler ve Diana'nn Brutus'a ryasnda bildirdii adaya gitmek iin yelken atlar. Troyallar kyya ktnda, birka dev dnda adann bo olduunu grdler. Devleri ldrdler. Topran verimli, ormanlarn yabani hayvanlarla dolu olduunu, birok rmakta saysz baln yzdn grp bu adada yerleebileceklerine karar verdiler. Brutus'un ynlendirmesiyle topra bltler, evler ina ettiler ve iftilik yapmaya baladlar. Brutus, aday dolaarak bakenti kurmak iin en uygun yeri arad. Kentini Thames rma kysnda kurmaya karar verdi ve ona Troia Nova (Yeni Troya) adn verdi. Adaya da kendi adn lakt: Britanya. Brutus ve yoldalarna Britonlar dendi. Brutus Troia Nova'y halkna balad ve birbirleriyle bar inde yaamalarna yardmc olmak iin hukuk kurallar koydu. Ama Brutus'un lmnden sonra, yllar sren i sava ve igaller yaand; hatta Britanya Romallar tarafndan istila edildi. MS 4 yllarnda Romallar Roma'y savunmak iin geri arlnca, Britonlar barbalara kar savunma yapabilmek iin kendi clz kaynaklarna dayanmak zorunda kaldlar. Daha fazla toprak peinde olan Tton kabileleri Galya'ya girmi ve Britonlar adalarnda yaltlm durumda brakmlard. 5. Yzyln balarnda Saksonlar, Angllar ve Jutlarla birlikte Britanya'y igal ve fethettiler. Kral Constantine onlar yenmeyi baarabilen ilk kral oldu. Oullar Aurelius Ambrosias ve Uther Pendragon, Saksonlarn ba dmanlar olduu dnemde Britanya kralln ynettiler. I. Blm (Arthur on be yanda iken, Londra'da kilise bahesinde taa sapl bir ka mucize olarak ortaya kar. Tata "Bu klc tatan ekip karmay baaran kii, Britanya'nn meru kral olarak domutur" yazmaktadr. Yaznn anlamndan habersiz olan Arthur klc ekip karr ve kral olacan renir.) Uther Pendragon'un lmyle Britanya krall, hem ieride hem darda ok tehlikeli bir dneme girdi. Kendisine bal askeri bir gcn desteine sahip her soylu Briton, sonraki kral olmak arzusuna kapld. Bu arada baka halklar da Britanya'y igal etmek ve zengin topraklarn ele geirmek istiyorlard. Gl bir nder kp da bamsz dkleri birletirip topraklarn savunmak iin seferber etmedike, Britanya'nn para para yabanclarn eline geecei grlyordu. Byk byc Merlin bu tehlikeyi grd. Canterbury piskoposuna, btn soylular Noel'de Londra'ya armasn ve Britanya'nn gerek kraln dnyaya ilan etmesini salk verdi. Btn Britanya adalarndan soylular ve sadk destekleyicileri Londra'da toplandlar, ilk ayine katldlar. Katedralden ktklarnda, kilise bahesinde kare eklinde kocaman bir mermer tan mucize

biiminde ortaya ktn grp ardlar. Bu tatan demir bir rs kyor ve rse sapl knndan kmam gzel bir kl bulunuyordu. Soylular heyecanla klcn evresinde toplandklarnda, altn harflerle unlarn yazl olduunu grdler: "Bu klc tatan ve rsten ekip karmay baarabilen kii btn Britanya'nn meru kral olarak domutur." Birok gururlu valye, hemen klc karmaya soyundu, fakat hibiri bunu baaramad; kl tan ve rsn iinde kprdamadan duruyordu. Piskopos "Britanya'nn meru kral, anlalan aramzda deil" dedi, "fakat zaman geldiinde Tanrnn onu bize tantacandan kukunuz olmasn. Ylbanda burada toplanalm ve kralln btn valyeleri at binip turnuvaya katlsnlar, kl ve mzrak becerilerini gstersinler. Sonra isteyen klc tatan karmay yeniden deneyebilir." Piskopos klcn sapland mermerin stne bir adrn kurulmasn emretti. En onurlu on valyenin beinin gndz, beinin gece klc srekli beklemesini istedi. Ylba gn Sr Ector, olu Sor Kay ve evlatl Arthur'la birlikte turnuvaya katlmaya hazrlandlar. Kay, yeni valye olmutu ve Arthur on be yanda olduundan onun seyisiydi. Arthur, Sr Kay'n turnuvada cesaret ve beceriyle dvmesini seyretti. Fakat aniden, bir valyenin gl darbesiyle Kay'n klc krld. Kay, "Arthur bana yardm et, adra koup baka bir kl getir" diye bard, "acele et, yarmadaki yerimi kaybetmek istemiyorum." Arthur adrn her yerine bakt, ama baka kl bulamad. Kendi kendine, "Tamam, kilisenin bahesine koup tataki klc alacam. Kay onunla devam etmek zorunda!" dedi. Vardnda kilisenin avlusu botu, nk klc beklemesi gereken valyeler bile turnuvaya katlmaya gitmilerdi. Arthur atndan indi, taa doru yrd, sa eliyle klcn kabzasn kavrad ve kolayca tatan ekip kard. Baard ii hi dnmeden kardeinin yanma dnd, klc ona uzatp "adrda kl bulamadm, bunu kullan" dedi. Sr Kay, mucize eseri kilisenin avlusunda grnen klc hemen tand. Arthur'dan daha byk ve gl olduu iin, kk kardeinin yaptm yapabileceini dnd. Arthur'a "Bu klc bulduunu kimseye syleme, sana ok zengin olacana sz veriyorum. imdi babamzn yanma gidelim" dedi. "Baba!" diye bard Kay, Sr Ector'a, "bak, klc tatan kardm. Yani Britanya'nn meru kral ben olmalym." Ector, "Olabilir Kay, ama szlerinin bo bir gururdan ibaret olduunu bil" dedi. "Kiliseye dnelim. Eer doruyu sylyorsan, gerekten de bu lkenin meru kral sensin. Ama nce klc taa geri sokup tekrar kararak bunu kantlamaksn. Bir kez yapabildiysen, elbette yine yapabilirsin. Yapamazsan, Londra'daki btn soylular nnde utanlr bir duruma deceksin. Senden kral olmay hak ettiini kantlaman isteyecekler."

Sr Kay kilisenin avlusunda klc yerine soktu, ama ne kadar urarsa urasn tekrar karamad. Sr Ector Kay'a katedralde "Elini Kutsal Kitap'n stne koy ve bu klc nasl aldn konusunda gerei anlatacana yemin et" dedi. "Sr, iin gerei bu klc bana Arthur getirdi" diye yantlad Kay, gururu krlarak. "Evet" dedi Ector, "buna inanabilirim. imdi Arthur, bu klc nasl aldn?" Arthur aklad: "Yarlardan birinde, Kay'n klc krld ve benden adrdan baka kl getirmemi stedi. adra gittiimde ne kadar dikkatli aradysam da kl bulamadm. Neyse ki tataki klc anmsadm. Kay'n bir klc olmasnn ne kadar nemli olduunu biliyordum, onun iin hemen atma binip buraya geldim ve bu klc onun iin aldm. Kolay oldu, elimi kabzaya koyunca kl hemen tatan kt." Sr Ector, "Sen bunu yaparken burada valye yok muydu?" diye sordu. "Kimse yoktu. Hepsi turnuvaya gitmi olmal." "Arthur" dedi Ector, "ne yaptn biliyor musun? Bana, Britanya'nn meru kralnn sen olduunu sylyorsun." "Neden byle bir ey sylyorsun?" dedi Arthur. "Bunun anlam yok, olaca da yok!" Ector saygyla evlatlna aklad: "Sor, Britanya'nn meru kral sensin, nk Tanr seni bu en byk onur iin seti. Yalnzca bu lkenin meru kral klc tatan karabilir. imdi klc yerine saplayp tekrar karn seyredeyim." "Kolay i" dedi Arthur, klc taa saplad, tekrar ekip kard ve Ector'a verdi. Sr Ector da klc karmay denedi. Ne kadar urarsa urasn kl kprdamad. Mermer taa sk skya girmiti. "imdi bir daha dene" diye Kay'a emretti Ector. Sr Kay btn gcyle klc karmaya alt, ama o da kprdatamad. Arthur klc bir kez daha kolayca ekip karnca, Sr Ector ve Sr Kay hemen nnde diz ktler. "Hayr!" diye bard Arthur; "sevgili babam ve kardeim, benim nmde diz kmeyim Ben Britanya kral deil, sizin olunuzum" dedi Sr Ector'a, "senin kardeinim" dedi Kay'a. "Hayr Arthur, ben senin baban deilim. Gerekte senin akraban da deilim. Sen daha bebekken, ulu khin Merlin bir gece evimize geldi ve kollarnda seni getirdi. Bana senin kimin ocuu olduunu hibir zaman sylemedi, ama seni olum gibi yetitirmemi istedi, ben de yle yaptm." Bu szler Arthur'u ok zd. Ector'a, "Birden beni yapayalnz braktn" dedi. "Babam, annemi, kardeimi yitirmi gibi oldum! Benim ailem olarak bildiim sizlersiniz. Dnyada en sevdiim sizlersiniz. Nasl Britanya kral olurum bilemiyorum." "Bizi kaybetmedin Arthur. Seni her zamanki gibi seveceiz. Bunun yerine nasl iyi kral olunur onu dn. Merlin'in gelip sana t vereceine eminim." Ertesi sabah, Sr Ector Arthur'a zrh ve silah vererek onu valye yapt. Sonra onu turnuvaya gnderdi. Arthur yarmalarda btn gn byk cesaret ve beceri gsterip byk onur ve vg kazand.

Ertesi gn Sr Ector piskoposa giderek, "Soylu, cesur ve iyi silah kullanan bir valye tanyorum. Yasaya gre Britanya kral o olacak, nk kilise avlusundaki klc tatan o karabiliyor" dedi. Piskopos, "Onu buraya getir. Ben de btn soylular toplayacam" dedi. Herkes gelince, btn soylular srayla klc ekmeyi denediler, ama hibiri kprdatamad bile. Arthur'un kendilerinin onca g harcamalarna karn yapamadn kolayca yaptn grnce utandlar ve kzdlar. "Basit bir ocuun hepimizi ynetme hakk olmas ok sama" diye bardlar. Piskopos gelecek bayrama kadar valyelik kararn ertelemeye karar verdi ve valyeler mermer tataki klc beklemeye devam ettiler. Bu arada baka dkler ve baronlar geldi, hepsine klc ekme ans tannd. Yine yalnzca Arthur bunu baard, ama valyeler hl tatmin olmamt. Paskalya geldi ve piskopos yarmay tekrarlad. Bir kez daha klc ekmeyi Arthur baard, ama valyeler yine tatmin olmadlar. Piskopos bir kez daha karar ertelemeyi kabul etti. Sonraki bayramda tekrar herkese klc ekme ans verildi, ama hi kimse kprdatamad. Arthur bunu yine eskiden yapm olduu gibi kolayca yapt. Bu kez Arthur klc eline aldnda halk ve soylular ayaklarnn dibinde diz ktler ve bardlar: "Arthur kralmz olacak, nk bizi yneten Tanr'nn arzusu bu!" Ve birou ekledi: "Arthur'un ynetimine kar kan kim olursa ldreceiz." Arthur piskoposun nnde diz kt. Klc iki ucundan tutarak kollarn kaldrd ve sunaa sundu. Krallk yemini etti, halka ve soylulara kar adil olacana ve yaam boyunca adaletten ayrlmayacana ant iti. Sonra halknn ikyetlerini dinledi ve mallar ellerinden haksz alnanlarn mallarn geri verdirdi. Halk katedrali terk ederken, tan olduu yerden geti ve artk onun orada olmadn grd. Ortaya kt gibi, mucizeyle gzden yok olmutu. Bir sre sonra Arthur, Galler'deki Caerleon kentinde byk bir len dzenledi. Kuzey Britanya'nn, skoya, rlanda ve Galler'in dkleri kendilerine bal valyelerle birlikte lene katldlar. Ama yeni kraln dostluk armaanlarn almay kabul etmediler. Arthur'un uaklarna, "Sakalsz bir ocuktan armaan alamayz! Kendi setiimiz armaanlar biz ona gndereceiz" dediler. "Kllarmz yreine saplayacaz! Byle soylu bir lkenin sradan bir ocuk tarafndan ynetildiini grmek utan verici." Arthur'un baronlar ona, yaamnn ciddi bir tehlike iinde olduunu sylediler. Arthur be yz asker seti ve gl, yi donanm bir kaleye ekildi. Dman soylular, ksa srede bu kaleyi kuattlar. Arthur ve adamlar iki haftadr kuatma altndayken Merlin, Caerleon'a geldi. Soylular Merlin'i sevgiyle selamladlar ve "Bu ocuk niin Britanya kral yapld" diye sordular. Merlin, "Srler" diye yantlad, "onun kan sizinkinden daha soyludur. Arthur, Kral Uther Pendradon'un, Cornvvall dknn kars Igrane'den doan meru oludur." "yleyse Arthur evlilik d" diye bard hepsi.

"Hayr" dedi Merlin. "igraine, Cornvvall dk ldkten saat sonra, Kral Uther'le evlendikten sonra Arthur'a gebe kald. Arthur'un gayri meru olmadnn kant budur. Gerekten de Arthur uzun zaman Britanya'nn kral olacak ve daha baka birok lkeyi ynetecek!" Soylularn hibiri Merlin'in szlerini ciddiye almad. Bazlar alayl biimde gldler, bazlar da ona byc dediler. Ama Arthur'a dar kp konuma izni verme konusunda anlatlar. Merlin atoya girdi ve Arthur'a "darda birok soylu topland ve seninle konumak istiyorlar" dedi. "Korku duymadan onlarla konumaya k. Reisleri ve krallar olarak onlarn sorularna yant ver. nk sana nasl zarar vermek isterlerse istesinler, hepsine hkmetmek senin kaderinde yazl. Fakat onlarla yzlemeden nce sana annen, baban ve lken hakknda baz eyler anlataym. Bilgi, yreine cesaret verecektir." II. Blm (Merlin, Arthur'a doarken olanlar anlatr. kisi de Britanya kral olan amcas Aurelius Ambrosits ve bahas Uther Pendragon hakknda bilgi verir.) Merlin anlatmaya balad. "Arthur" dedi, "doumunla balayacam. "Uther Pendragon btn Britanya'nn kral olduu gnlerde, Sakson igalcilerle uzun ve zorlu savalara girdi. Cornwall dk, savata byk deneyimi olan yal bir adam, bu savalarda Uther'e yardmc oldu. Kral Londra'da byk bir len verince, Cornwall dkn ve kars graine'i de davet etti. "graine'in n kendisinden nce Londra'ya ulamt. Britanya'daki en gzel kadn oydu ve gzel olduu kadar da iyiydi. Kral Uther'in, ziyafet srasnda dkn karsna k olmasnda alacak bir yan yoktu. teki konuklarn ihmal ederek, uaklarn srekli onun tabaklarn yemekle ve altn kadehini arapla doldurmaya yollad. Bu srada ona glmseyip duruyor ve hep onunla sohbet ediyordu. Gzlerini ondan alamyordu ve cesaret edebildii kadar ona sevgisini gsterdi. "Yapt kur, Cornwall dknn dikkatinden kamad ve karsn batan karmaya alan bir krala sadakat borcu kalmadna karar verdi. Hibir sz sylemeden masadan kalkt, graine'i elinden tutup kaldrd ve salondan kt. Hi kimse dk dnmeye raz edemedi. Kraln emirleri bile onu ikna edemedi; kars onun in o kadar deerliydi. "Dk, Cornvvall'a dnd, karsn Tintagel atosunda kapatp gzaltna ald. Uther ise, grainele sevimeye kararlyd. Kale giriteki dar, kayalk patika dnda her yandan denizle evrili olduundan, Uther amacna ulaabilmek iin benden yardm stedi. "Kraln arzusunun derinliini ve kararnn gcn grnce, 'Sr, arzunun gereklemesi iin alacam' dedim. 'nk graine'in kaderinde sana bir oul vermek yazl. Bu oul Britanya'nn en itibarl kral olacak. Sonsuza kadar yaayacak; nk halk, bu dnya durduka, onun grkemini

anmsayacak. Britanya'da yaayan herkes onun nnde diz kecek. Ozanlar onun maceralarn anlatacak, airler onun baarlarndan esinlenecek. En gl ve cesurlar onun yolda olmak isteyecekler; nk onun ruhu onlarda da yaayacak. Onun saldrlan karsnda ta duvarlar kecek. Dkler ve baronlar kap teslim olacak. valyeleriyle birlikte, bazlar deniz an birok lkeyi ve halk fethedecek ve herkes onun ynetimi altnda bar iinde yaayacak.' "Fakat Igraine'i kazanman iin, by kullanmak zorundaym. En gl insan bile, Tintagel atosu'nun gl, yksek duvarlarn aamaz. Kalede yeterli yiyecek depolanmtr, kuatmak bir ie yaramaz. Dahas, Igraine o kadar sk gzaltnda tutuluyor ki ona yaklama umudu da yok. Yaklaabilsen bile umudun olamaz, nk Igraine, hibir kadnn kocasna bal olmad kadar Cornvvall dkne bal. 'Dolaysyla' diye akladm, 'her bakmdan sana dkn grntsn vermek iin ilalarmdan kullanacam. Yzn, gvden, konuman, davrann, elbisen, hatta atn bile graine'in kocasnnkilerin ayns olacak. Kendi grntm ve arkadan Ulfius'un grntsn de dkn yoldalarnn yerini almak zere deitireceim. Kuku uyandrmadan atoya girebileceiz; nk kimse kimliimizi bilemeyecek.' Baban Uther'e dm byleydi. "Bylece Uther Pendragon, Tintagel atosu'nda grainele akam yemei yedi ve geceyi onunla birlikte geirdi. Grnts ve konumasyla graine onun kocas olmadn anlayamad. Gerek dk o gn bir savata ldrlmt ve o gece graine sana hamile kald. "Sabah dkn adamlar efendilerinin lm haberiyle geldiklerinde, Uther'i graine'in yannda buldular. Uther onlar dk olduuna, canl ve yi olduuna ikna etti. Kral Uther Pend-ragon'un saldrs nedeniyle Tintagel atosu tehlikede olduundan, yardmc birlikler almak iin hemen hareket etmek zorunda kaldn syledi. Bylece mz gven iinde atodan dar kabildik ve gerek grntmze dndk. "Uther, graine'in serbest kalmasna sevinirken dkn lmne zlyordu. Tntagel'e dnd, kaleyi kan dkmeden ald ve graine'le evlendi. Zaman gelince graine seni dourdu, ki yl sonra da Uther ld. Uther ve annen, birbirlerini gerekten sevdiler ve birbirlerine sadk kaldlar. "graine sana hamileyken, Uther ona kimin ocuunu tadn sordu. 'Bana gerei syle' dedi kral, 'sana olan sevgim deimeyecek.' graine bir yabancya kocas gibi davrandn, nk her yanyla Cornvvall dk gibi olduunu anlatt. Uther gld ve 'dediklerin doru, nk dkn grnts iinde sana gelen bendim' dedi. 'Ve ocuun babas da benim!' graine'in yrei sevinle doldu, nk ocuunun babasnn kim olduunu renmekten ve onu sevmekten mutlu olmutu. "Sen doduktan ksa sre sonra krala, 'ocuunun seninle birlikte yaamas gvenli deil' dedim. 'Britanya tahtnn varisi olduu iin birok dman olacak. Sr Ector adl, sadk ve iyi bir lord tanyorum. Bebeini evlatlk olarak onun kans bytsn. Vaftiz olmadan nce arka kapdan bebei bana ver.' "Senin doumunda emler de vard. En gl byleriyle seni bylediler ve sana zel yetenekler verdiler. Btn valyelerin en iyisi olman iin sana cesaret ve g verdiler. Gl bir kral olman iin sana akl ve sonsuz n, ballk kazanman iin iyilik verdiler. Ve son olarak, sana uzun yaam baladlar.

"Kral, annene, seni altn battaniyeye sarmasn ve yanlarn-da iki valyeyle, ki hanmn seni bana getirmelerini emretti. Yoksul bir adam klna girdim, kimse beni tanmad. Seni Sr Ector'a getirdim ve kutsal biri tarafndan vaftiz edildin. Ve bylece Sr Ector'un evinde buy udun. "Baban, kardei Aurelius Ambrosius'un yannda, Stone-henge'de, Devlerin Yz'nn iinde gmldr. Bu yz Aurelius'la birlikte nasl yaptmz anlatacam. Kral Aurelius, Sakson savalarnda len ve Salisbury yaknnda gmlen birok soylu nderin onuruna antsal bir yap ina etmek istiyordu. Khin ve inaat olarak nl olduumdan, Canterbury piskoposu bana haber salmasn nerdi. "Kral tarafndan karlandm; Aurelius beni karlamaya, yannda birok valyesiyle kendisi kt. 'Bu yurtseverlerin gml olduu yere ezeli ve huu veren bir ant dikmek istiyorsan, rlanda'daki Devlerin Yz'n getirt' dedim ona. 'Bu yap tatandr, btn dnyada ei yoktur. Bu koca daireyi oluturan talar o kadar byk ve ardr ki, ne kadar gl olursa olsun normal bir insan onlar kprdatamaz.' "Aurelius gld. Merlin' diye sordu, 'bu talar kaldrmak insan gcnn stndeyse, benim ta ustalarmn onlar tamasn nasl bekliyorsun? Ve bu talarn rlanda'dan Britanya'ya getirilmelerini niin istiyorsun? Kendi lkemizde yeterince byk ta bulamaz myz?' "'ncelikle' diye yantladm, 'bu talar hareket ettirmek iin gten ok yetenek ve beceri gerekir. nk bunlar olaan ta deildir. ok eskiden, rlanda'da devler yaarken bu talar Afrika'dan getirdiler; nk bunlarn belli dinsel ve tbbi zellikleri vardr. Ne zaman bir dev hastalansa, bu talarn dibinde ykanr ve iyileir. Baka ilaca gerek kalmaz.' '"Bilgi ve beceri, gten iyidir' diye szlerimi tamamladm. 'Bir ordu topla; ben de onlara rlanda'ya kadar elik edeceim. Mezarlar, istediin gibi bir antla onurlandrm olacaksn ve sen de yaamn sona erdiinde oraya gmleceksin.' "Aklamalarm Aurelius'u ikna etti ve babanla on be bin valyeyi benimle birlikte rlanda'ya talar getirmeye gnderdi. rlandallar bizi kendi ordularyla karladlar. Krallar igalimizin nedenine inanamad. 'Saksoniarn Britanya Adas'n igal etmeleri bouna deil!' diye bard. 'Britonlar bizim talarmzn kendilerininkilerden daha iyi olduuna inanyorlarsa gerekten aptallarm! Akl banda kim, bu kadar deersiz bir hazine iin denizi ap bir lkeyi igale kalkar? Fakat Devlerin Yz'nden bir ta bile kaldramayacaklar. Kanlarn rlanda topraklarna dkerek, onlara talar sevmenin ne kadar aptalca olduunu reteceiz!' "rlandallarla savatk; fakat onlar bar bir halkt ve zrh giymiyorlard. Topraklar bizimkinden ok onlarn kanyla suland. Orada yedi binden ok rlandal topraa dt! "Sava bitip de adamlarmz zrhlarn karnca, onlar Devlerin Yz'ne gtrdm. Baban ve valyeleri, onu grnce ta kestiler. 'Bu talar yalnzca devler byle dzenleyip st ste koyabilir' dediler.

"'valyeler' dedim, 'sizler ampiyonsunuz. Bu talan gemilerimize tayacak kadar gl olup olmadnz anlayn.' "Bu on be bin gl adam yelken ipleri kullanp ektiler ve ittiler, talar kprdatmay baaramadlar. Onlara 'Daireden uzaklan ve beni seyredin' dedim. 'Bilgi ve becerinin fizik gten ok daha deerli olduunu size kantlayacam. Size syleyene kadar bir daha talara yaklamayn.' "Devlerin Yz'ne girdim ve talarn evresinde dolandm. erden ve dardan kez yzn evresinde yrdm, yrrken sessizce talarla konutum. Bitirince adamlara 'imdi yzn iine girin ve talan tayn. Ellerinizde aklta gibi olacaklar ve az bir abayla onlar gemilere gtrebileceksiniz' dedim. Ve yle de oldu. "Britanya'ya dnnce Aurelius, rahipleri ve zengin, yoksul, kralln her yanndan Bre tonlar Salisbury yaknndaki mezarlkta toplad. Canterbury piskoposunun mezarl yeniden kutsamasndan sonra, talar, rlanda toprandaki gibi daire oluturacak biimde yerletirdim. Bu ant Stonehenge olarak anld. "ok gemeden kral zehirlenip ld. O gece Aurelius'tan millerce uzakta olan baban, gklerde olaanst parlaklkla kocaman bir yldz grd. Yldzdan tek bir n uzand, ucunda ejderha biimli ateten bir top vard. Ejderhann azndan iki k kyordu. Biri Galya'ya ynelirken, teki daha kk yedi paraya blnm, rlanda Denizi'ni iaret ediyordu. Bu harika yldz kez gklerde grnd! "Herkes gibi Uther de bu garip iaretten korkuya kapld. Beni artt. Merlin, sevgili dostum' dedi, 'bilgeliini gster ve bana ne grdm ve ne anlama geldiini anlat' "nce ryadaym gibi oturdum. Uyandmda ve titremem durduunda, 'lkemize aclar gelecek! Aurelius Ambmsi-us, krallarn en soylusu ld. Soylu ailenden yalnz sen sa kaldn. yi bir kral olacaksn, ama nce Saksonlarn zerine yrmelisin. Yldz, kardeinin lmn gsterdi. fkeli ejderha seni temsil ediyor. Sakson igalcileri yeneceksin ve btn Britanya'nn kral olacaksn.' '"Galya'ya ynelen n, doacak olunu (seni) gsteriyor. Olun gl bir kral olacak ve nn stnde parlad btn lkeleri ynetecek. rlanda Denizi'ni aret eden k ok sevecein kzma aret ediyor. Ik iinde yedi n, olun ldkten sonra Britanya krallar olacak yedi olunu ve torununu temsil ediyor.' Bylece kehanette bulunarak gelecek olaylar babana anlattm. "Uther, barbar Saksonlarn ounu ldrmeyi baardktan sonra Stonehenge'de Aurelius iin grkemli bir cenaze treni yapt. Yce kral, rlanda'dan getirttii Devlerin Yz'nde gmlmt. "Sonra baban, Britanya tacn giydi. yi bir krald. yi yasalar kard ve halkn sevdi. Uther Pendragon adyla anld; bunun anlam da 'ejderha, bu yrekleri ac ve sevinle doldurup tarr; nk kta grd ejderha onun kralln gsteriyordu. Uther ve adamlar son Sakson nderleriyle karlatklarnda, Saksonlara artc bir gece baskn yaptlar ve iki Sakson efini ele geirdiler. Bu zaferle baban Uther Pendragon, Britan-ya'daki Sakson korkusuna son verdi. "'Bylece baladm yere dnyorum' diye szlerini tamamlad Merlin. 'imdi kendine gvenmen iin bilmen gerekenleri biliyorsun. Onurlu krallar soyundan geliyorsun ve sen de byk bir kral olacaksn. k

ve Kuzey Britanya, skoya, rlanda ve Galler'in dkleriyle yrein cesaret dolu olarak karla. Zamanla nnde diz kecekler ve senin yannda savaacaklar.'" III. Blm (Merlin, Arthur'un gayrineru olu Mordred'in Arlhur'tt ldreceini grr. Gln Hanm; klc Excalibur'u Arthur'a verir. Arthur Guinevere ile evlenir. Oysa Merlin'in kehanetine gre, Guinevere ile Sr Lancelot birbirlerini, Arthur'u sevdiklerinden ok seveceklerdir.) Kral Arthur doutan nderdi. Genliine karn, en iyi valyelerde olmas gereken zelliklere, g, cesaret ve yetenee sahipti. En iyi krallarda olmas gereken zelliklere de sahipti. Kendine gven ve gururla grkem iindeydi, ama zayf ve yoksullara da sevgi ve anlayla davranyordu. Genler iin bir baba, yallar iin huzur olmutu. Cahil veya zalim davrananlar karsnda sertti, ama herkese kar cmert ve nazikti. Bilgeliini, cesaretini ve hazinesini halknn yaam daha iyi olsun diye kulland. Halk onu sevdi. Krall ynetiminin ilk gnnden itibaren ona n getirdi ve zamannn krallarndan ok daha fazla anld. Fakat birok gl dk ve baron, Kral Arthur'un Britanya' y birletirme abas karsnda direndi. Krallnn snrlar dnda kalan yerleri silah kullanarak igal etmek zorunda kald. Merlin'in de tleriyle Kral Arthur, ilk yllarn Kuzey Britanya, skoya, rlanda ve Galler'n dklerine, ynetimini kabul ettirmekle geirdi. zlanda'ya gitti ve bu aday da krallna katt. Bu srada Kralie Margavvse'le tant ve ona k oldu. Kralie, Orkneyli Kral Lot'un karsyd. Merlin, ok sonra, onun Arthur'un kz kardei olduunu aklad: "Tanr sana fkelendi, nk kz kardeinle yattn ve o sana oul verdi. Bu olun, sana ve krallndaki btn valyelere ykm getirecek. Bu aptalca davrann nedeniyle, onu cezalandrmak iin giritiin savata lmek senin kaderin." Merlin Kral Arthur'a, Margavse'in doum yapt gn doan, soylu kandan btn ocuklar gizlice toplayp ldrerek yaamn kurtarabileceini tledi. Bu tr ocuklardan olup, lm cezasna arptrlan birok bebek, Kral Arthur'un saraynda topland. Hepsini bir gemiye doldurup denize gnderdi. Bebeklerin boulacan veya gemi batmasa bile, souk ve alktan leceklerini umuyordu. Kk tekne bir atonun dibindeki kayalklara arpt ve dald. Merlin ve Arthur'un bilgisi dnda, Arthur'un olu kazay atlatt ve ona Mordred adn veren iyi biri tarafndan kurtarld. Bu adam onu on drt yana kadar bytt. Sonra Mordred, annesinin ve Kral Lot'un topraklarna gitti ve onlarn drt olu-nun arasna kararak eitim grp valye oldu. Arthur Mordred'i hep yeenlerinden biri sand. Kral Arthur'un tebas, ocuklarna olanlar renince fkelendi. ou Merlin'i sulad.

ok gemeden bir gn, Arthur ormanda atyla giderken, Merlin'i kovalayan kylye rastlad. Kylleri kovalad ve Merlin'e, "Buralarda olmasaydm ve seni kurtarmasaydm ldrlm olacaktn" dedi. Merlin, "Yanlyorsun" diye yantlad; "kendimi kurtarabilirdim. lmne giden sensin; nk Tanr senin vatmda deil." ki arkada, bir eme banda sandalyede oturan bir valyeye rastladlar. valye, "Bu taraftan gelen her valyeye meydan okurum" dedi. "Ve seni de delloya davet ediyorum." "yle olsun" dedi Arthur. ki adam, at srtnda, kzgn bir atmaya girdiler, mzraklarn birbirlerinin kalkanlarnda paraladlar. Kral Arthur yine klcna uzand. valye, "klcn yerinde kalsn" dedi, "nk karlatm en yi mzrak sensin. valyelik akna bir daha mzrakla karlaalm." Seyis, iki mzrak getirdi ve iki adam tekrar tututular. Ama bu kez valyenin mzra salam dururken, Kral Arthur'un mzra paraland. valye, Arthur'un kalkanna o kadar gl vurdu ki, kral atyla birlikte yere devirdi. Arthur klcn ekti ve "seninle ayakta dveceim, Sr valye. Artk at stnde dvemem" dedi. kisi de yerde, klla yeni bir arpmaya baladlar. Toprak kanlaryla kzarana kadar birbirlerine erkek geyikler gibi saldrdlar. Sonunda Kral Arthur'un klc iki para oldu ve kral, valyenin merhametine kald. Fakat Arthur hemen valyenin stne srad, onu yere frlatp miferini kard. Ne kadar aciz kaldn gren valye, btn gcn toplad ve Arthur'u ykt. Arthur'un miferini karp klcn kaldrd. valye kraln ban kesmeden. Merlin by yapt ve valyeyi derin bir uykuya soktu. Sonra Kral Arthur'u kaldrd ve valyenin atyla onu oradan uzaklatrd. Arthur, "Merlin, ne yaptn?" diye bard. "Bynle valyeyi ldrdn m? Dvtm en iyi valyelerden biri o!" "Onun iin zlmene gerek yok" diye yantlad Merlin. "Senden ok daha salkl. Ksa bir sre iin onu uyuttum. Gerekten byk bir valye ve bundan sonra sana iki oluyla birlikte iyi hizmet edecek. Ad Sr Pellinor." Merlin, Kral Arthur'u tp ilminde usta bir keie gtrd. Kei kral iyiletirdi. Ayrlrlarken Arthur, Merlin'e "Artk klcm yok" dedi. "Aldrma" diye yantlad Merlin; "az tede uygun bir kl bulacaksn." Birlikte at srerlerken irin, geni bir gle geldiler. Suyun ortasnda bir kadn kolu grnyordu. Beyaz, ilemeli ipek giymiti ve elinde gzel bir kl vard. "te!" dedi Merlin, "sana szn ettiim kl!" Sonra gln stnde bir kayk ve iinde bir hanm olduunu fark ettiler. "Bu hanm kim?" diye sordu Arthur. "Gln Hanm" dedi Merlin. "Seninle konumaya geliyor. Ona iyi davran da klc sana versin."

Hanm yaklanca Arthur "Hanmm, u kol tarafndan suyun stnde nasl bir kl tutuluyor? Benim olmasn isterdim, nk klcm yok" dedi. Hanm, "Kral Arthur, o benim klcm Excalibur" dedi, "istediim armaan bana verirsen onu sana veririm." "stediin armaan sana vereceim" dedi Arthur. "O zaman kay al ve klca doru git. Klc ve knn al, ben de hazr olduumda armaanm isleyeceim" dedi Hanm. Arthur klc ve knn alnca, kol sulara dalp yitti. "Hangisini yeliyorsun?" diye sordu Merlin, "Excalibur'u mu yoksa kn m?" "Elbette Excalibur'u" dedi Arthur. "Hi de bilge deilsin" dedi Merlin. "Kn on kl eder. Bu kn beline taktn srece, yaran ne olursa olsun bir damla kann akmaz. Kn al ve devaml yannda ta." Kral Arthur Caerleou'a dndnde, valyeleri, Sr Pelli-nor'la macerasn renip ardlar. Yaamn byle tehlikeye att iin biraz rahatsz oldular, ama kendilerinin yaad tehlikeleri yaayan bir krallar olduu iin de memnundular. Arthur bir zaman geldi, Merlin'e, "valyelerim evlenmemi ve Britanya tahtn veliahtsz brakmamam istiyorlar" dedi. "Kimi tlersin?" "Hepsinden ok kimi seviyorsun?" diye sordu Merlin. "Yuvarlak Masa'nn sahibi Sr Leodegrance'n kz Guinevere" dedi Arthur, "ondan gzel hanm grmedim." "Onu benim sevdiim kadar sevmeseydin" dedi Merlin, "sana, gzellii ve iyilii seni memnun edecek baka bir hanm bulurdum. Ama aklnn Guinevere'e takldn gryorum ve bunu deitirmek iin bir ey yapabileceimi sanmyorum." "Haklsn" dedi Arthur, "fakat niin fikrimi deitirmek istiyorsun?" Merlin u tte bulundu: "Guinevere gzel, ama sana iyi bir e olmayacak. Gelecekte, byk valye Sr Lancelot'yla seni sevdiklerinden fazla birbirlerini sevecekler." Bu kehanet. Kral Arthur'u durdurmad. Merlin'i ve bir grup valyeyi Sr Leodegrance'a gnderip Guinevere ile evlenme isteini iletti. Sor Leodegrance, Guinevere'in Britanya kral ile evlenmesinden memnun oldu. Arthur iin kzna eyiz olarak toprak vermek anlamsz olacandan, Leodegrance yz valye ve Uther Pendragon'un kendisine armaan ettii Yuvarlak Masa'y verme karar ald. "Kral Arthur'a en uyan armaan bu" dedi Sr Leodegrance; "btn valyelerine huzur getirecek; nk masann ne ba ne de aya var. valyeler bulutuklarnda mevkileri, yemek takmlar ve ilikileri birbirleriyle eit olacak." Kral Arthur, Guinevere ile Camelot'ta sade bir trenin ardndan verilen byk bir lenle evlendi. Kral, yz elli valyenin oturabildii Yuvarlak Masa'dan ok memnun kald. valyeler masann evresine oturduklarnda, adlarnn kendilerine ait olan mevkiye sanki byyle kaznm olduunu grdler.

IV. Blm (Roma mparatoru Lucius Hiberius Britanya'dan hara ister. Kral Arthur Roma'ya sava aar. Arthur Kuzey Galya'da bir devle dvp onu ldrr. Sonra valyeleriyle Roma ordusunu yener ve Roma mparatorluu'nun hkimi olur.) Kral Arthur Norve ve Danimarka'y, sonra Roma eyaleti olan Galya'y fethetti. Bir gn Kral Arthur valyeleriyle otururken, salarnda altn bantlar olan on iki yal adam, ikier ikier salona girdiler. Her adam yoldann elini tutmutu ve Kral Arthur'un tahtna yaklarken teki elinde de bir zeytin dal tayordu. Kral selamladlar ve Roma mparatoru Lucius Hiberius'un elileri olduklarn sylediler. Kral Arthur, kendisine verdikleri parmen mektubu yksek sesle toplantda hazr bulunanlara okudu: "Roma mparatoru Lucius Hiberus'tan dman Kral Arthur'a. Sen kimsin ki Roma topran alabiliyorsun? Sen kimsin ki adaletin babas Roma'ya yasa retmeye kalkyorsun? Roma'ya borlu olduun harac demeyi ne cesaretle reddedersin?" Belge, "Sezar'n hakkn Sezar'a vermeye neden kar kyorsun" diye devam ediyordu. "Aslann tuzaktan kamasn m bekliyorsun? Kurt kuzudan korkacak m? Leopar tavann karsnda titreyecek mi? Bu dnyada byle mucizeler olmaz! Bizim yiit atamz Julius Caesar, Britanya'y fethetti ve o zamandan beri Britonlar Roma'ya hara dediler." Kral Arthur okumay srdrd: "Roma Senatosunun huzuruna gelip demen gerekeni demezsen, gl bir orduyla ben oraya geleceim ve Galya'y senden alacam. Btn Britanya'y yakacam ve valyelerini ezeceim. Kamaya kalkrsan, peine deceim ve yakalayana kadar sana huzur vermeyeceim. Topra kazp ukura saklansan bile Roma'nn gcnden kurtulamazsn!" Roma mparatorunun szleri yle dmanca bir grltyle karland ki, Arthur, valyelerin Roma elilerine zarar vermesini nlemek iin kuvvet kullanmak zorunda kald. Sonra Devlerin Kulesi'nde zel danma kuruluyla topland. Kral Arthur unlar syledi: "Dostlar ve yoldalar, sizin yetenekleriniz bana hazine ve altn kazanma ve birok komu krall Britanya'ya balama olana verdi. Bir halk, fethedebildii ve savunabildii topra elinde tutma hakkna sahiptir. Ancak Roma da gl bir lke. Hangi tutumun bizim karmza olduuna karar vermek zorundayz." Kurul, Roma'ya kar sava almasna karar verdi. Kral Arthur elilere "mparatorunuza Roma'ya seyahat etmek niyetinde olduumu, fakat hara demek deil, almak istediimi syleyin. Lucius Hiberius'u balayp asacam. lkenizi ykp, bana kar dven valyelerinizi ldreceim" dedi. Roma elileri lkelerine dndler ve Kral Arthur'un kararn bildirdiler. mparator Lucius, Kral Arthur'la Galya dalarnda savamaya karar verdi. Arthur ve soylular da savaa hazrlandlar.

Man Denizi'nden karya geerken, Kral Arthur bir rya grd. Korku salan bir ay, doudan ykselip gkte uuyordu. Kocaman, uursuz ve frtna bulutlar kadar karayd. Uuuna yldrmlar ve gk grltleri elik ediyor ve korkun brtsnden deniz kys sallanyordu- Bir ejderha, batdan ayya doru utu. Ejderhann gzlerinden kan rktc klar, denizi ve karay aydnlatyordu. Ay yiite dvt ama ejderhann ard gelmeyen saldrlarna kar duramad. Ejderhann alevli soluu ayy yakt ve tutumu gvdesi cansz, topraa dt. Arthur ryasn yoldalarna anlattnda, "Ejderha seni simgeliyor. Ay dvecein korkun bir devi anlatyor. Ejderhann ayy yendii gibi, sen de devle savandan zaferle kacaksn" dediler. Arthur, "Yorumunuza katlmyorum" diye yantlad. "Bana gre ryam, mparator Lucius Hiberius'la yapacam dv anlatyor. Zaman gelince Tanr onun gerek anlamn gsterecek." Britonlarn Kuzey Galya'ya varmalarndan ksa sre sonra, Kral Arthur'u arayan bir valye geldi. "Lordum" dedi, "yedi yldr canavar gibi bir dev bize korku salyor. blis, iftilerin evlerini ykyor, rnlerini eziyor, srlarn, atlarn, keilerini ve domuzlarn yiyor." "nsanlar yakalayp canl canl yediini de grdk! Kadn ve ocuklan Mont Saint-Michel'deki inine tayor. imdiye kadar bebekler dahil be yzden ok insan yedi. Sakland uurumda sayamayacan kadar ok l ve Yunanlarn surlarla evrili eski kenti Troya'y ele geirdiklerinde bulduklarndan fazla hazine bulacaksn." valye devam etti: "blis, imdi de Britanya dknn soylu yeenini kard. ki haftadr, kz Mont Saint-Michel'in srtnda saklyor. imdi lm bile olabilir. Kimse onu kurtarmak iin tehlikeyi gze alamad. Bu lkede hi kimse, ister valye ister halktan biri olsun, devle karlaacak cesaret ve gce sahip deil. Artk ona karada saldrma cretini gsteremiyoruz, bu kesinlikle lm demek. Denizde saldrmaya altmzda, koca dalgalar gnderdi ve gemilerimizi batrd, iindekiler bouldu. stedii yere gidip istediini yapyor." "Krlarmzda hibir yaam iareti kalmadn fark etmi-sindir. Devin gazabndan kurtulmak iin ou insan ormanlarn derinliklerine sakland. Bakalar saklandklar yerde alktan lyorlar. Tarlalar bo llere dnd." "Senin yardmna muhtacz" diye szlerini tamamlad valye. "Bize yardm etmezsen, canavar dev bu lkeyi ve halkn yok edecek." "Heyhat!" dedi Arthur, "bu devi bilseydim, lkenize girmeden nce yaamm ona sunardm. Bu iblisi kayalklarnda bulacam. stedii toprak veya hazine ise, onun fkesini gidereceim. Nefreti yattrlamaz ise onunla lmne dveceim. Gcnn ve yeteneinin beni atn sanmam." O akam Arthur, vey kardei Sr Kay'i yanna ald ve "Bu gece yars, seyislerimiz dnda kimseye bir ey sylemeden benimle gelmeni ve devi bulmakta bana yardm etmeni istiyorum. Onu kendim ldrmek istiyorum -krallarn valyelerine iyi rnek olmas nemlidir. Sanrm kendi cesaret ve

yeteneimden baka eye gereksinim im i m olmayacak. Ancak yardma ihtiyacm olduunu grrsen, bana yardm edersin." Gece yars iki karde Mont Saint-Michel'e doru yola ktlar. Dan srtnda kocaman bir atein parltsn grdler. Eteklerine gelince, atlarn bir aaca baladlar. Yolculuklarnn bu blmn kyya balanm bir kaykla yapmak zorunda kaldlar. nk gelgit ne zaman ykselse, tepe denizin stnde kalyordu. Yksek tepenin srtna doru trmanrken yukarlardaki aalar arasnda yanklanan bir kadn sesi duydular. Kral Arthur Excalibur'unu knndan kard ve cesaretle yryne devam etti. Sr Kay'a "Ben nden gideceim, fakat sen de beni izle" dedi. "Srta varnca olanlar grebilecein bir yere yerle. Gvenliin iin, glgelerin iinde kal. Nasl darbeler alrsam alaym yerinde kal, ancak dev beni yere ykp onun merhametine kaldmda yerinden k. Bu devle dvmek benden baka kimseye dmez." Kral Arthur, tepeye knca kocaman, parlak bir ate grd. Yerlere salm, az ok etleri syrlm insan kemikleri vard. Ama devden iz yoktu. Onun yerine taze mezar yn stne oturmu, elbiseleri paralanm, atein banda yal bir kadn vard. Uzun salar yzne dklmt ve zntyle ekip alyordu. Kral Arthur Excalibur elinde hazr, aydnlanm yere girince, kadn alamay kesti ve ona dnd: "Kimsin sen, hangi kt kader seni buraya getirdi?" dedi. "Melek misin, valye mi? Eer evin gklerdeyse burada gvenle dolaabilirsin. Ama eer valyeysen ve evin yeryzndeyse, o zaman gerekten de talihsiz bir in sanmsn." "Sana acyorum, nk dev seni para para edip ldrecek. En gl metalden bile yaplm olsan seni mahveder. Kendin kadar gl elli valyeyle de gelmi olsan hepinizi mahveder. Ad batsn!" Kadn devam etti: "Brtanya dknn yeenini yeni gmdm. Dev seni ldrmekte de tereddt etmeyecektir. Britanya'daki atolarn en iyilerine saldrd. Kaplar onun elinde para para oldu. Koca salonlarn duvarlarn yerle bir etti. Hanmmn odasnn duvarn be paraya ayrd. Bizi yakalayp bu yabani, ormanlk yere getirdi. Zavall yavrum on be yandayd. Ben onun ebesiydim ve doduu gnden beri ona ben bakmtm. Canavarn kollarnda dehet iinde ld! Yaam m titreyip snene kadar onlar seyrettim!" "Gzel lordum dm dinle ve frsatn varken ka. Burada kalmak lm aramaktr. Dev seni bulursa paralara ayrr ve etini yer. Onu szlerle alt etmeye kalkma. Toprakla, anlamalarla, hatta sandk sandk altnla satn alnamaz. Hibir kural dinlemeden stedii yere saldrr, kendi kendisinin efendisidir o ve hi kimseye yant vermek zorunda deildir." Sonra kadnn yz dehetle sarsld. Kral Arthur onun baklarn izleyip geriye dnd ve canavar devi kendisine bakarken buldu. blisin korkun grn ancak yapt korkun lerle karlatrlabilirdi. Yz kurbaa derisi gibi kara lekelerle doluydu. Kalar, ateler saan gzlerine iniyordu. Kulaklar kocamand ve burnu ahin

gagas gibi kancayd. Az dere bal gibi dzd ve etli, gevek, koca dudaklar ikin dietlerini gstererek aralk duruyordu. Fra gibi kara sakal gsne inmi, iman gvdesini bir para gizliyordu. Bir boann kaln boynu ve omuzlarna sahipti. Kol ve bacaklar koca bir mee aac gibi uzanyordu. Bann tepesinden krek gibi ayaklarnn ucuna kadar boyu elli metre vard. Dev insan sandan yaplma, sakaldan saaklar olan bir tunik giyiyordu. Srtnda birbirine balad on iki kylnn cesedini tayordu. Elinde, lkenin en gl iki iftisinin kaldramayaca arlkta bir sopa vard. Dev, cesetleri atein yanma att ve geni admlarla Arthur'a yaklat. Arthur Excalibur'u yoklarken, devin aznda hl son yemeinin art phtlam kan ve et paralar olduunu grd. Sa sakal kan olmutu. Arthur deve: "Dnyay yneten gklerdeki ulu Tanrm sana ksa bir yaam ve utan dolu bir lm versin! Sen imdiye kadar bilinen en iren iblissin! Kendini kolla kpek, lmeye hazrlan, bugn bu ellerim seni ldrecek!" Dev korkun sopasn kaldrarak karlk verdi. Dehet saan dileri, kendinden emin fkeli bir yaban domuzu gibi srtyordu. Sonra brd ve azndan kpkler sald. Kral Arthur kalkann kaldrd ve iblisin gl sopasndan kendisini korumas iin Tanr'ya yalvard. Devin ilk darbesi Arthur'un kalkanna geldi, uurumlar sanki rse vurulmu gibi nlad ve Arthur'un korunma kayna para para oldu. Darbenin etkisi Arthur'u neredeyse yere ykyordu, ama abuk toparland. Darbe Arthur'un fkesini ateledi ve klcn hnla devin alnna indirdi. Devin gzleri ve yanaklar kanla doldu ve nn gremedi. Av kpeklerinin saldrlaryla etleri paralanm bir domuzun fkeyle avcya saldrmas gibi, dev de yarasnn acsyla ldrm, kkreyerek Arthur'a saldrd. Kr gibi elleriyle yoklayarak Arthur'u omuzlarndan yakalad, ekip gsne bastrd ve kaburgalarn krp kalbini patlatmak iin skmaya balad. Kral Arthur btn gcn toplad ve devin penesinden syrlp kurtuldu. "Dvmeyelim lordum" dedi dev, "sen kimsin ki benimle byle beceriyle dvyorsun? Yalnz Arthur, btn krallarn en soylusu beni dvte yenebilir!" "O dediin Arthur benim" diye yantlad kral. Sonra Arthur yldrm hzyla, deve klcyla defalarca vurdu. Gzlerine dolan kandan evresini gremeyen dev, bir sonraki darbenin nereden geleceini anlayamyordu. Arthur'un kl darbeleri yamur gibi stne yayordu ve sonunda klc kulandan girip kafatasnn iine kadar geti. Dev korkun bir lk att ve dehetli bir frtnada sklen mee aac gibi devrildi. Arthur yere den kurbanna bakt ve rahatlayarak gld. Sr Kay, atein na girdi ve "Etkileyici bir lm darbe-siydi" dedi. "blis mifer giymeliydi!"

"Klcn al ve ban kes, Kay" diye emretti Arthur. "Herkesin grmesi iin onu yoldalarma gtrmek istiyorum. Eer kllarmz kulaklarna sokarsak, ban adrlara kadar aramzda tayabiliriz. Hazine istiyorsan istediini al. Ben iblisin tunii ve sopasndan bakasn istemiyorum." Kral Arthur ve Sr Kay kampa girerlerken, afan ilk klar ge gl renginin tonlarn yeni veriyordu. Haber adrdan adra oktan dolamt, merakl valyeler topluluu onlar bekliyordu. Devin kocaman, uursuz, bana rkntyle baktlar, nk byklnn ve irkinliinin benzeri yoktu. Brtanya dk, unutulmasn diye, yeeninin Saint-Michel tepesindeki mezar stne bir apel ina etti. naat bittiinde Kral Arthur'un balaklar rlanda'dan, skoya'dan gelmilerdi ve hepsi Koma lejyonlaryla karlamak in hazrlandlar. Kral Arthur'un sarayndaki ei bulunmaz ki valye, Gln efendisi Sr Lancelot ve kraln yeeni Sr Gavain'd. kisi de Rma'va kar savata kahramanlklarn gsterdiler. lk savata Sr Gawain ciddi yaralar ald, ama dvmeye devam etti. Sava bittiinde Kral Arthur'un valyeleri on binden fazla Roma askerini ldrm, birok tutsak alm ve kalan da kamlard. Kral Arthur, Sor Lancelot'u, Paris'e gtrlecek olan tutsaklarn bana koydu. mparator Lucius Hiberius Lancelot'a pusu kurmalar iin altm bin Roma askeri gnderdi. Lancelot'un ncleri pusuyu haber verdiler. Romallar Bretonlarn alt kat olmasna karn, lmcl bir arpmaya girdiler. Lancelot o kadar gl ve yetenekliydi ki, askerleri sava kazand; birok Koma askerini ldrdler; kalanlar, aslan veya kurttan kaan koyunlar gibi kamaya mecbur ettiler. Ama kraln yanna dndnde Arthur, "Cesaretin neredeyse seni mahvediyordu Lancelot! Adam sayn bu kadar az olduu zaman savamak aptallktr" dedi. Sr Lancelot, "Hayr, aptallk deildir" diye yantlad. "nsan bir kez utan dolu iler yapt m, onurunu bir daha kazanamaz." Kaderi belirleyecek sava bundan sonra oldu. Kral Arthur mparator Lucius Hiberiusla uzun, iddetli bir atmaya girdi. Arthur ciddi yaralar ald, ama sonunda Excalibur'u alp mparatorum ban kesti. O gn Kral Arthur ve adamlar, altm Roma senatr ve Roma bala yirmi lkenin kraln da ldrdler. Kral Arthur sa kalan senatre, "bu cesetleri u mesajmla senatonuza gtrn" diye emretti. "Onlara, benden istedikleri haracn bu olduunu syleyin. Ayrca bu yeterli deilse, Roma'ya geldiimde ek bir hara deyeceimi de syleyin. deyeceim tek hara trnn bu olduunu iyice anlatn. Son olarak onlara, Britanya'dan bir daha hibir hara veya vergi istememelerini de syleyin." Cenaze treni baladktan ksa sre sonra Arthur ve valyeleri Roma'ya doru yrye getiler. Eyaletlerdeki kentler art arda ellerine geti. talya'nn kentleri, Roma dahil teslim oldu. nde gelen Roma yetkilileri bar istediinde, Arthur Yuvarlak Masa toplantsn o ylba Roma'da yapp. Roma imparatoru olarak ta giyme kouluyla kabul etti.

Bylece Kral Arthur, btn Roma lkelerinin yneticisi oldu. Ta giyme treninden sonra Arthur, valye ve uaklarna toprak datarak onlar cmerte dllendirdi. imdi btn valyeler evlerine ve karlarna dnme zlemi iindeydiler. Kral Arthur'un kendisi de daha fazla g peinde deildi. "Byk an ve onur kazandk" diye bildirdi, "Tanr'y kzdrmak akllca deil." Bylece Arthur ve ordusu Britanya'ya dndler ve btn krallkta trenlerle karlandlar. V. Blm (Sr Lancelot, birok macera yaar ve kahramanca iler yapar. Sonra Yuvarlak Masa'ya dner ve Kralie Guinevere ile ak ilikisine yeniden balar. Onu ihanet sulamasna kar savunur. Turnuvada, klk deitirerek krala kar olan tarafta dvr.) Kral Arthur ve valyeleri Britanya'ya dndkten sonra, Sr Lancelot Yuvarlak Masa'nn nde gelen valyesi oldu. Gal-ya'da sava alannda olaanst bir len verdii gibi, memlekette de turnuvalardaki yeteneiyle ve soylu davranlaryla btn valyeleri geride brakyordu. Kralie Guinevere onu btn erkeklerden fazla ve o da onu btn kadnlardan fazla seviyordu. Sr Lancelot onur ve vg kazanmay seviyordu. Ksa zaman sonra her zamanki turnuvalardan ve silah becerisi isteyen teki yarmalardan skld. Macera peine derek teki, eit derecede soylu kiileri gemeye, ann artrmaya karar verdi. Lancelot'un kendisini kantlad soylu davranlardan biri Kralie Guinevere'e gsterdii ballk. Bir aacn dibinde uykuya dalp uyandnda, drt kralie tarafndan balanm olduunu grmt. Kralieler ona, "Tek sevdiinin Kralie Guinevere olduunu biliyoruz" dediler. "Ama o seni sonsuza kadar kaybetti. imizden birini semeni istiyoruz, yoksa bu hapiste leceksin." Lancelot, "Beni zor bir seimle kar karya braktnz" diye yantlad. "Ama birinizi semektense lrm. Eer serbest olsaydm, Kralie Guinevere'in, lordu Kral Arthur'a sadk olduunu size kantlardm." Sr Lancelot zor durumdaki hanmlar savunmasyla da kendini kantlamt. Drt kralieyle olan macerasndan ksa sre sonra ormanda, yolundan geen her kadna saldran bir valyeden ikyeti bir kza rastlad. Lancelot, "Bir valyenin hrsz ve tecavzc olduunu mu sylyorsun?" diye sordu. "valyelie leke getiriyor. Kutsal yeminini bozmu, yleyse lmesi gerekir. Ormanda yava yava benim nmden git, eer bu valye seni rahatsz ederse, seni kurtarmaya geleceim." valye ortaya kp kz atndan indirmeye kalknca, Sor Lancelot onu delloya davet etti ve ldrd. "imdi hanmm" dedi, "senin iin baka ne yapabilirim?"

"u an iin hibir ey" dedi kz. "Ama senin bir ee htiyacn var. Btn hanmlara kar en nazik biimde davranan sensin. Ama hibirini de sevmiyorsun. Kralie Guinevere'in sana by yaptn ve ondan baka birini sevmeni engellediini duydum." "Gzel hanmm" dedi Lancelot, "evlilikle ilgilenmiyorum. O zaman hanmmn yannda kalmam ve turnuvalardan, savalardan, sevdiim maceralardan vazgemem gerekir. Bir kadn sevip evlenmemek daha da kt olur. Tanr byle ahlak d bir davran cezalandrr. Byle valyeler, yarmalarda ve savalarda talihsiz olurlar." Sr Lancelot bylece kz terk etti. Ormanda iki gn at srdkten sonra, Kral Arthur'un doduu Tintagel atosu'na gelmi olduunu grd. Ellerinde koca sopalar, iki dev ona saldrdlar. Lancelot hemen kalkann kaldrd, ilk devin darbesini savuturdu ve klcyla ban kesti. Bunu gren teki dev cann kurtarmak iin kat. Lancelot onu yakalad ve omuzundan midesine kadar gvdesini biti. Sonra atoya dnd. Byk salona girdiinde, altm hanm gelip kranla nnde diz ktler. "Yedi yldr burada tutsaz" dediler, "ipek leyerek ekmeimizi kazanyoruz. Kimsin ki bizi bu devlerin elinden kurtarabildin? Birok valye bunu denedi, ama cesaretleri onlara yalnzca lm getirdi. Yalnzca Gln efendisi Sr Lancelot'un bizi kurtarabileceini dnyorduk, nk devler yalnz ondan korkuyordu." "Gzel hanmlar" diye yantlad Lancelot, "ben grmeyi umduunuz valyeyim!" Sonra onlar zgr brakp yoluna devam etti. Sr Lancelot birok macera yaad. Zaferlerinin haberleri birok yoldan Kral Arthur ve Kralie Guinevere'e ulat. Lancelot yardm ettii baz kiilerden, Arthur'un sarayna gidip olan-lan kralieye ve oradaki valyelere anlatmalarn istiyordu. Yendii valyeleri de tutsa olmalar iin kralieye yolluyordu. Lancelot'un teki ykleri, yolda ona rastlayan Kral Arthur'un valyeleri tarafndan arlatlyordu. Sr Lancelot Yuvarlak Masa'ya dndnde, dnyadaki btn valyelerden daha byk bir n kazanm, soylular ve halk tarafndan sevilen biri olmutu. Lancelot'un Guinevere'e duyduu ak, dnnde yeniden canland. likilerini sarayda herkes biliyordu. Lancelot dedikodulardan utanmt ve isteyen btn kzlara, hanmlara yardm ederek zamann geirmeye balamt. Sonunda Kralie Guinevere Sr Lancelot'u ard ve ona yle dedi: "Lancelot, bana duyduun sevgi lyor olmal, nk artk benim arkadalmdan zevk almyorsun. Bunun yerine zamann baka kadnlara yardm etmekle geiriyorsun." Lancelot yantlad: "Yuvarlak Masa'nn yesi olduum zamandan beri, sana duyduum aktan baka bu dnyann btn zevklerinden vazgetim. Seni bu kadar sevmesem din adam olurdum. Sen benim

dnyadaki tek neemsin ve seni hi kimseye (lordum ve kralm Arthur'a bile) veremeyecek kadar ok seviyorum." "Fakat bunun devam edip- cesaretimizin bize byk bir iftira ve utan getirmesini ve seni onuru lekelenmi grmeyi istemiyorum. Elbette Guinevere, sen de valyelerin aktan bizim akmzdan sz ettiklerini duy uy onsundur. Onlardan kendim iin deil, daha ok senin adna korkuyorum, nk ben mecbur olursam denizin karsndaki lkeme dnebilirim. Ama sen burada kalmak ve hakknda sylenenlerle yzlemek zorundasn." "Dolaysyla" diye szlerini tamamlad Lancelot, "btn kadnlara yardm ediyorum ki, saray yeleri yalnzca seninle deil, btn kadnlarla ilgilendiimi dnsnler." Kralie Guinevere, "Szlerinden senin bo bir valye olduunu anlyorum" dedi. "Baka kadnlar seviyor ve beni ancak hor gryorsun. Ben de seni sevmeyeceim. Saray terk et ve bir daha dnme. Seni bir daha grmek istemiyorum." Kralie Guinevere, Sr Lancelot'u sevdii kadar tekileri de sevdiini gstermek iin btn valyelere bir len verdi. Ama valyelerden biri zehirli bir elma yedi ve orackta ld. Ziyafeti Guinevere hazrlam olduu iin lm nedeniyle o suland. Bir baka valye, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa valyelerinin nne karak kralieyi ihanetle sulad. Bunun cezas da lmd. Kral Arthur, "Onurlu lordlarm" dedi, "kalbim fazlasyla skntya girdi. Bu konuda yarg olmak zorundaym ve karm savunamam. inizden birinin ona yardmc olmasn ve onu ilemedii bir su nedeniyle yanmaktan kurtarmasn istiyorum." "Beni affedin" dedi valye, "fakat lene katlan yirmi drt valyeden hibiri bu konuda kralienin masumluunu savunmak istemiyor." Arthur, "silahlann ve on be gn sonraki yarmaya hazrlann" dedi. "Gn gelince hibir valye kralieyi savunmak istemezse, bu, suunun kant olacak ve kralie yaklacak." Sonra Kral Arthur, Kralie Guinevere'e gitti ve "Sr Lancelot nerede?" diye sordu. "O seni savunabilir." "Akrabalar Britanya'y terk ettiini sylyorlar" dedi kralie. Kral, "Senin iin Sr Lancelot adna dvmesini, yeeni Sr Bors'tan iste" diye tledi. Fakat Bors, Kralie Guinevere'in isteini yerine getirmek istemiyordu. "Madam" diye yantlad, "o lene katlmken seni nasl savunabilirim? Eer taraf tutarsam, valyeler elmay benim zehirlediimi dnrler!" "Sr Lancelot, sulu da olsan seni savunurdu, ama o sana taparken, sen onu Britanya'dan srdn. Amcama byle acmasz biimde davranrken, benden seni savunmam nasl isteyebilirsin?" Kral Arthur, Kralie Guinevere'i Lancelot'un yeenine yalvarrken grd. "Nazik valye" dedi, "kralieye merhamet et; nk onun susuz olduuna eminim. Sr Lancelot akna onu savun." "Lordum" diye yantlad Bors, "benden yoldam valyelerin gazabn uyandrmam istiyorsun. Yine de, baka bir valye ortaya kmazsa, Sr Lancelot ve senin adna kralieyi savunacam."

Guinevere saraydan kovunca, Lancelot krlarda bir mnzevinin yanna gitmiti. Guinevere'in skntsn byk sevinle rendi, nk onun sevgisini yeniden kazanabilmesi iin bir frsat kmt. Yarma gn geldi, tki valye yara balamak iin hazrlanrken, beyaz bir at stnde, kalkannda tuhaf bir armas bulunan bir valye drt nala aalarn iinden kp Sr Lancelot'un yeeniyle konutu. Sr Bors, kendi yerine kralieyi bu yabancnn savunacan aklad. Yabanc valye, sulayan valyeye kar Kralie Guinevere'i savundu ve onun ihanet konusunda masum olduunu kantlad. Yarmadan sonra Kral Arthur tuhaf valyeden miferini karmasn ve kimliini aklamasn istedi. valye elbetteki Sr Lancelot'tu. Kralie Guinevere valyenin dnne ok sevindi ve ona sert davrand iin piman oldu. Arthur ve Yuvarlak Masa valyeleri bundan sonra Camelot'laki byk turnuva iin hazrlandlar. Kral, Kralie Guineve-re'den kendisine elik etmesini istedi, fakat kralie ok hasta olduunu syledi. Sr Lancelot da Kralie Guinevere'i savunurken ald yaralarn iyilemesi gerekesiyle turnuvaya katlmay reddetti. Bu akma, dedikoduyu sevenlere konuacak ok sz salad ve Kral Arthur, Camelot'a yreinde znt ve fkeyle gitti. Kralie Guinevere, kral gittikten sonra, Sr Lancelot'a, "Burada kalmakla hata ettin" dedi, "dmanlarmz bizi burada kalp sevimekle sulayacaklar!" Lancelot klk deitirip turnuvaya katlmaya ve krala kar tarafta dvmeye karar verdi. Guinevere onu daha drst bir yolla katlmaya ikna edemedi. Ama Kral Arthur, Camelot yolunda konaklarken Lancelot'u tand ve onu grmekten ok memnun oldu. Fakat her ey yolunda gitmiyordu. Lancelot hibir kadnn iaretini tamay kabul etmedii iin, klk deitirdiinde baka bir kadnnkini tamaya karar vermiti. Turnuva srasnda kendi yeeni Sr Bors tarafndan ciddi biimde yaraland. Bir sre sonra, Sr Gawain Sr Lancelot'un kimliini kefetti. Kralie Guinevere valyesinin baka kadnn iaretini tamasna hiddetlenmiti. Sonuta yeni byk turnuva ilan edildiinde, Guinevere Lancelot'a, "son turnuvada niin bir kzn iaretini tadn anlyorum. Fakat bundan sonra bana olan sevginin iareti olarak miferinde benim altn iaretimi taman istiyorum" dedi. "Hem akrabalarn da girdiin kl bilip seni yaralamam olurlar." Sr Lancelot bunu kabul etti ve sonraki turnuvada yine Yuvarlak Masa valyelerine kar dvt, fakat Kralie Guinevere'in iaretini tad. Klk deitirmi olan akrabalar da onun yannda dvtler. Sr Gawain onlar tamd ve Kral Arthur'a danp, Sr Lancelot ve akrabalarnn kendi valyelerine kar iddetli bir mcadele vermesindense, turnuvay kazanmalarnn daha iyi olacanda anlatlar. VI. Blm

(Kral Arthur'un iki valyesi, ona Sr Lancelot'la Kralie Guinevere arasndaki ak anlatt. Kralie lme mahkum edildi, fakat Lancelot onu kurtarp atosuna gtrd.) Sr Agravain ve Sr Mordred, Sr Gawain'in kardeleri, Kralie Guinevere ve Sr Lancelot'a duyduklar nefreti uzun sredir saklyorlard. Sonunda Agravain'in duygular mantna ar bast ve valyelerin duyabilecei bir sesle "Ne bozuk adamlar var! Sor Lancelot'un Kralie Guinevere'e aktan k olmasn grmekten nasl utanmyoruz aryorum" dedi. "Her gn bu utanc tayoruz ve Kral Arthur'un sulular cezalandrmak iin bir giriimde bulunmamasna neden olarak bu utanla yaamasna izin veriyoruz. Lancelot'un ihanetini daha ne kadar gizleyeceiz? Krala sylemenin zaman gelmedi mi?" Sr Gawain yantlad: "Benim kulamn dibinde bu tr szler syleme, nk bu konuda yapacam hibir ey yok." "Ben yapacam!" dedi Sr Mordred. "Bu ii oluruna brakrsan hepimize iyilik etmi olursun kardeim" dedi Gawain, "kendi iinize bakn; nk bu yanl davrannzn altndan ne kacan biliyorum." "Ne kabilir?" dedi Sr Agravain, "konuyu Kral Arthur'a amak istiyorum." "Ben onaylamyorum" dedi Gawain, "bu konuda srar ederseniz, Lancelofla aramzda savaa yol aacaksnz. Ve hepimiz biliyoruz ki, birok dk ve baron Lancelot'un yannda yer alacak. Bana gelince, ben de Sr Lancelot'a kar hibir ey yapmayacam. O benim arkadam!" "stediini yap" diye yantlad Agravain, "artk sessiz kalmayacam." "Davrann soylu Yuvarlak Masa arkadaln ykacak ve bize ykm getirecek" diye bard Gawain, "ikinizin de tekrar dnmesini istiyorum!" Fakat Agravain ve Mordred caymadlar. Kral Arthur'a, Sr Lancelot le Kralie Guinevere arasndaki ilikiyi anlattlar. "Lancelot'un hain olduunu kantlayacaz" diye szlerini tamamladlar. "Gerekten kantlamanz gerekir" dedi Arthur. "Sor Lancelot valyelerin en gls ve onuruna saldran valyeleri ldrr." Kral Arthur karsyla Lancelot arasndaki sevgiyi uzun sredir biliyordu, ama bilmiyormu gibi davranyordu. nk Lancelot birok olayda ona ve kralieye yardmc olmutu ve Kral Arthur onu seviyordu. Eer ilikileri halk tarafndan renilirse, Arthur, kral olarak onurunu dikkate almak zorunda kalacan ve harekete geme zorunluluu doacan biliyordu. Fakat Agravain konuyu halka aklamaya kararlyd ve Arthur istemeden onun planna uymak zorunda kald. Kral Arthur ava gidecek ve Kralie Guinevere'e o gece dnemeyecei haberini gnderecekti- Eer Sr Agravain, Sr Mordred ve Yuvarlak Masadan on iki valye onun yokluunda Sr Lancelot'u Kralie Guinevere ile bulurlarsa Lancelot'u ona getireceklerdi.

Lancelot, Agravain ve yanndaki valyeler kralienin kapsn aldnda, gerekten Guinevere'le birlikteydi. "Gln efendisi Sr Lancelot, sen krala ihanet ettin!" diye bardlar. "Kralienin yatak odasndan k. Seni Kral Arthur'a gtreceiz." "Ah!" diye bard Kralie Guinevere, "akmz bizi mahvetti. Zrhn ve silahlarn olmadna gre seni ldrecekler ve beni de yakacaklar!" Lancelot Guinevere'i kucaklad ve "soylu kralie, sen daima benim hanmm oldun ve ben de daima senin gerek valyen oldum. Kral Arthur'un beni valye yapt gnden beri sana kar bir hatam olmad. Eer burada ldrlrsem ruhum iin dua et! Akrabalarm seni ateten kurtarrlar. Bu konuda rahat ol ve onlarla benim lkeme git, nk orada kralie gibi yaarsn" dedi. "Hayr Lancelot" diye yantlad Guinevere, "sen lrsen ben de yaamay semeyeceim!" "Bil ki sa kalmak iin elimden geleni yapacam" dedi Lancelot, "ama seni kendimden daha ok dnyorum. Yine de, Hristiyanln efendisi olmaktansa, imdi silahl olmay yelerdim. Utan iinde lmektense, bana n getirecek iler yaparak lmeyi isterdim." Sr Lancelot Kralie Guinevere'in kapsn yalnzca bir valye ieri girebilecek kadar at. Lancelot ieri gireni ldrd, silahlarn ve zrhn ald ve onu mahvetmek isteyenlere saldrd. Yalnzca Sr Mordred kaabildi. Sonra Lancelot Guinevere'e, "bu valyeleri ldrdm iin Kral Arthur her zaman benim dmanm olacak. Britanya'y terk etmeliyim. Benimle gel! Seni gelecek tehlikelerden koruyacam" dedi. Guinevere yantlad: "Hayr, Lancelot. Kaarak kralla daha fasla ktlk etmeyeceim. Ama yaklmaya mahkm edilir-sem beni kurtar." "Bundan kukun olmasn" dedi Lancelot, Kralie Guinevere'i pt ve yzklerini dei toku ettiler. Sr Lancelot kendi topraklarna dnd ve ailesi ile kendisine sadk valyeleri toplad. "Hepiniz biliyorsunuz ki" diye aklad, "Britanya'ya geldiimden beri, efendim Kral Arthur'a ve hanmm Kralie Guinevere'e sadk kaldm. Bu gece kralie konumak iin bana haber yollad. Kral Arthur, ben odasndayken Sr Agravain, Sr Mordred ve on iki valyeyi beni tuzaa drmeleri iin gnderdi." "Bu valyeleri ldrdm iin sava kaca ok ak" diye devam etti. "Kral, fkesi ve kiniyle kralienin yaklmasn emredecek. Onun iin dveceim ve onun efendisine sadk kaldn savunacam." Bu srada Sor Mordred, Sr LancelotTa karlamasnn korkun yksyle Kral Arthur ve valyelerinin yanna gitti. Arthur, "Yuvarlak Masa arkadal sonsuza kadar yklmtr" diye bard, "nk birok soylu valye Sr Lancelot'un yannda yer alacak. Bu tac bamda tadm iin yazklar olsun! imdi bir kraln yaad, en soylu valyelerin arkadalndan yoksun kalacan!"

Kral Arthur devam etti: "Onurumu korumak iin Sr Lancelotla aram bozmak zorundaym. "Kralie de, yasaya gre ihanet suundan lm cezasna arptrlmak zorunda. Yuvarlak Masa valyelerinin on nn lmnden sorumlu. Dolaysyla, atee atlp yaklmasn emrediyorum." Sr Gawain, "Lordum" dedi, "kralie hakknda bu kadar abuk hkm vermemeni tlyorum. Sr Lancelot onun odasnda da bulunmu olsa, orada kt bir niyetle bulunmuyor olabilir. Kralienin Lancelot'a her valyeden daha fazla bolu olduunu biliyorsun. nk o birok kez onun yaamn kurtard ve btn saray reddettiinde onun iin dvt. Belki de onu armasnn iyi bir nedeni vardr." "Belki de" diye devam etti Gawain, "kralie Lancelot'un gizlice odasna gelmesini iftiradan kurtulmak iin istemitir. Birok kez, dndmzn yaplacak en iyi i olduunu sanrz, sonra bunun en kts olduunu anlarz! Sana, Kralie Guinevere'in, hem iyi hem de sadk olduunu sylyorum. Sr Lancelot'a gelince, kralienin onurunu yaayan her valyeye kar koruyacaktr ve onu korumak iin su ve utanc stne alacaktr." "Byle yapacandan kukum yok" dedi Kral Arthur "Sr Lancelot cesaretine ve yeteneine gvenir ve ne insan ne yasa, hibir eyden korkmaz. Ama bu kez kralie iin dvmesine izin vermeyeceim. Kralie yaptklarnn sonucuna katlanacak, nk hepimiz yasaya tabiyiz. Ve eer yapabilirsem Lancelot'a utan iinde bir lm getireceim." Sonra Arthur Gawain'e, "Neden Lancelot'u savunuyorsun?" diye sordu. "ki olunu ve geen gece kardelerinden birini ldrd ve birini ar yaralad," "Onlar lm kendileri aradlar" dedi Gawain. "Onlar yaptklarnn tehlikesi hakknda uyardm, ama dm dinlemek istemediler." Kral, Sr Gawain'e emretti: "Sevgili yeenim, en iyi silahlarn kuan ve kardelerin Sor Gareth ve Sr Gaherise birlikte kraliemi atee getir. Orada yarglanacak ve lecek." "Hayr soylu lordum, bunu yapmayacam. Kalbim bu kadar soylu bir hanmn utanla lmesine seyirci kalmaya izin veremez. Ve hi kimse kralieyi sulu karp onu lme mahkm ederken seni desteklediimi sylemesin" diye karlk verdi Gawain. "O zaman" dedi Kral Arthur, "kardelerine izin ver." Gawain yantlad: "stedikleri gibi yapsnlar. Fakat senin emirlerine kar koyamayacak kadar genler." Gareth ve Gaheris, "Gerekten de, i ne kadar aklmza yat-masa da, bize verdiin emre itaat ederiz" dediler, "fakat zrh giymeyecek ve silah tamayacaz." Bylece Kralie Guinevere, Carlisle atosundan basit bir entariyle lmle karlamaya getirildi. Lordlarn ve hanmlarn ou sevgiyle alad ve ok az idam desteklemek iin silah tad. Guinevere atee ulatnda, Sr Lancelot'un nderlik ettii bir grup valye drt nala onu kurtarmaya geldi. Baskna gelen valyelere direnen herkes ldrld, nk Sr Lancelot'un sava meydannda dengi yoktu.

valyelerin zrhn paralamak isteyen bir kl darbesi, silahlanmayan ve savaa hazrlanmayan Gaheris ve Gareth'in korunmasz balarna ndi. Onlar kesen Lancelot'tu ve savan duman iinde onlar grmemiti bile. Sr Lancelot nne kan herkesi ldrdkten veya dattktan sonra Kralie Guinevere'e elbise verdi, atnn terkisine ald ve onunla birlikte Neeli Gard'a doru yola koyuldu. Orada kralieye, soylu bir valyenin hanmna davrand gibi davrand. Sr Gawain odasnda kalmt ve Guinevere'in kurtarl yksn rendi. "Sr Lancelof un kralieyi kurtaracan veya lm gze alacan biliyordum" dedi. Baka trl onurunu koruyamazd, nk kralie onun yaptklar nedeniyle yaklacakt. Onun yerinde olsam ben de aynsn yapardm." Sonra Gawain'e kardelerinin lm anlatld. Onlar Lancelot'un ldrdne inanamad. "Gareth Lancelot'u, kardele rinden veya kraldan daha ok severdi" diye bard, "Lancelot isteseydi, Gareth onunla birlikte hepimize kar kard." Sr Gawain znt ve fkeye kapld. "Sr Lancelot kardelerimi nasl ldrd?" diye sordu Kral Arthur'a. "tkisi de ona kar silahlanmamlard." "Sana ancak bana anlatlanlar aktarabilirim" dedi kral. "Bir grup silahl valyenin arasnda duruyorlard ve onlar gremedi. Onlar ldrdn bilmiyordu. Ama onlarn intikamn nasl alacamz dnmeliyiz." "Efendim, kralm, amcam" diye yantlad Sr Gawain, "imdi sana valyeliim kadar kutsal bildiim bir yemin vereceim. Bugnden sonra dnyada hi kimse beni Gln efendisi Sor Lancelot'la bar yapmaya ikna edemez! Onunla dv meydannda karlamadan ve birimiz lmeden huzur bulamayacam. Gerekirse Sr Lancelot'u yedi krallkta arayacam ve onu bulup kardelerimin lmnn ntikamn alacam." Kral Arthur ile Sr Lancelot arasndaki sava byle balad. VII. Blm (Lancelot'un Britanya'dairi atosunu kuatma baarszlkla sonulanr. Lancelot, Guinevere'i Kral Arthur'a geri verir, fakat Sr Gawain Arthur'u, savaa devam etmek iin denizi geip Lancelot'u izlemeye mecbur eder. Mordred saray kuatr ve Arthur onunla savamak iin dner. Sr Gawam lmcl yara alr. lmeden nce Lancelot'tan, Mordered'e kar savata Arthur'un yardmna gitmesini ister.)

Sr Lancelot ve valyeleri Neeli Gard atosunu kuatmay kar hazrladlar ve ok gemeden Kral Arthur ve Sr Gawain byk bir orduyla geldi. Bvk sava olmasna karn, Lancelot ve en iyi valyeleri drt ay boyunca atoda kaldlar ve savaa katlmadlar. Sonunda Sr Lancelot atonun duvarlarndan Kral Arthur ve Sor Gawain'le konutu. "atoyu sarmakla onur kazanamayacaksnz, nk sizinle savamay reddediyorum. Beni valye yapan soylu kralla savamayacam" dedi. Arthur, "Ball szlerin senin olsun! lene kadar senin lmcl dmannm. Benim iyi valyelerimi ve akrabalarm ldrdn. Yllarca kraliemle yattn. Ve imdi, bir hain gibi onu zorla benden aldn" diye yantlad. "Soylu lord ve kral" dedi Lancelot, "bana ne istersen syle, sana kar savamayacam. valyelerini ldrdm iin zgnm, ama bunu yalnzca kendi canm kurtarmak iin yaptm. Kralie Guinevere'e gelince, gkyznn altndaki btn valyelerin iinde, yalnzca Sr Gawain beni ihanetle sulayp canl kalabilir. Kralienin onurunu baka btn valyelere kar korurum, nk o sana, baka btn hanmlarn efendilerine olduu gibi sadk kald." "Kralienin bana nazik davrand ve baka bir valyeden fazla sevgi gsterdii doru, ama onun sevgisini hak ettim. Bu fkenle, onu birok kez yakmak isteyebilirdin, ben onu hkmden ve alevlerden kurtardm. Sen de beni sevdin, bana teekkr ettin ve bana bal kaldn." "Kralieyi kendi yapaklarm yznden yanmaya braksaydm onurumu kaybederdim. Bakalaryla kavgalarnda bile daima onun tarafm tuttum. Bu kavga beni ilgilendirdiinde nasl onu savunmadan durabilirim? Yani benim yi ve merhametli lordum, kralieni al ve ona sayg gster, nk hem iyi hem de sadk" diye devam etti Lancelot. Sr Gawain, "Sen sahte valyesin" diye bard. "Kralie hakknda byle utan verici eyleri hibir zaman dnmem. Ama benim kardelerimi niin ldrdn? Silahl bile deillerdi!" "zrm kabul etmeyeceini biliyorum" diye yantlad Lancelot, "fakat valyelik erdemine duyduum inan adna yemin ederim ki, onlar ldrmek istememitim." "Yalan sylyorsun, korkak valye!" diye bard Gawain. "Yaadm srece, birimiz brn ldrene kadar, seninle dveceim." "Onlarn lmn rendiim andan itibaren" dedi Lancelot, "bir daha seninle arkada olamayacam ve soylu efendim Kral Arthur'u benim lmcl dmanma evireceini biliyordum- Senin snmez fken olmasa, tekrar kraln sevgisini kazanacam da biliyorum." Sr Lancelot gerekten de haklyd. Soylu Kral Arthur, kraliesini kabul eder ve Sr Gawain izin verse, bu yiit valyesiyle barrd. Ama Sr Gawain'in fkesi yatmyordu ve Arthur'un birok valyesinin Lancelot'a sahte, korkak valye demesine yol amt.

Sr Lancelot onurunu korumak iin atodan kp savamak zorunda kald. Kral Arthur ve Sr Gawain'e meydan terk etmeleri in yalvard, fakat Gawain dvmeye geldiklerini syledi. Lancelot valyelerine, herkesle savarken bu ikisine dokunmamalarn syledi. Arthur'u, Sr Bors'un klcndan Lancelot'un kendisi kurtard. Yeenine, "seni ne kadar ok sevsem de, beni valye yapan soylu kraln utandn veya ldrldn greceime seni ldrrm" dedi. Lancelot, Arthur'u atnn arkasna alrken, kraln gzlerinden yalar boand, nk Sr Lancelot'un btn insanlardan daha soylu olduunu grmt. "Ne yazk ki bu sava balad" dedi. Sonunda sava haberi Roma'daki papaya ulat. Kral Arthur'a, kraliesini kabul etmesi ve Sor LancelotTa barmas iin papalk karar gnderildi. Gawain, kralienin Arthur'a dnmesini kabul etti, ama LancelotTa bar yapmasna izin vermedi. Sr Lancelot, Kralie Gutnevere'le Kral Arthur'un Carlis-le'deki atosuna at srd. Yanlarnda onlara elik eden, beyaz ve altn renkli elbiseler giymi, ellerinde bar simgesi olarak zeytin dal tayan, yeil kadifeli yz valye vard. Carlisle atosu'na geldiklerinde, Lancelot ve Guinevere, Gawain ve birok valyenin huzurunda Arthur'un nnde diz ktler. "Onurlu kralm" dedi Lancelot, "kralieni senden almak hi aklmda yoktu. Btn amacm onu tehlikeden korumakt. Onu buraya getirirken, gtrrken olduumdan bin kat daha mutluyum." "Senin dnda bir valye, lordum, Kralie Guinevere'in sana sadk olmadn sylemeye cesaret ederse, Gln efendisi Sr Lancelot onun iyi adn savunacaktr. Yalanclarn szn dinledin ve aramzda bu anlamazln domasna yol atlar. Tanr'nn yardm olmadan, silahsz ve o kadar aknken, beni ldrmeye kararl on silahl valyeyi ldremezdim. Sana ne kadar iyi hizmet ettiimi anmsa ve iyi dileklerini benden esirgeme." "Kral isterse seninle barabilir" dedi Gawain, "ama kardelerimi ldrdn iin seni hi affetmeyeceim. Eer burada papalk karanyla bulunmasan, u anda amcama ve bana kar yanl davrandn kantlamak iin sana saldrrdm. Britanya'y terk eder etmez, seni nerede bulursam hemen bunu kantlayacam bil! ki hafta iinde bu lkeyi terk etmelisin!" Sonra Lancelot, Guinevere'e, herkesin duyabilecei bir sesle unlar syledi: "Madam, imdi senden ve bu soylu arkadalktan sonsuza kadar ayrlmak zorundaym. Fakat herhangi yalanc bir dil sana iftira ederse, hemen bana haber yolla, seni savunaym." Kralieyi pt ve "imdi kralie aleyhine konumaya ve onun lordum Arthur'a sadk olmadn sylemeye kim cesaret edecek grelim" dedi. Bu szlerle, Sr Lancelot Kralie Guinevere'i Kral Arthur'a teslim etti ve saraydan kt. Ne kral ne de bir dk, kont, valye, hizmeti kz veya hanm gzyalarn tutabildiler. Yalnzca Lancelot'a duyduu nefret yatmayan Sr Gawain grdklerinden etkilenmeden dikildi. Kral Arthur'un yrei, lkesinde yaananlar nedeniyle burkuluyordu. O gnden sonra krallnn tartma ve atmalarla alkalanacan biliyordu. Yuvarlak Masa arkadal Britanya'ya sorumlu bir

nderlik getirmiti. Bu arkadalk onlar beslemedi mi, dk dkle, baron baronla, valye valyeyle savard. Sr Lancelot denizin karsndaki kendi yurduna dnd. Kral Arthur ve Sor Gawain kocaman bir orduyla peine dmeye hazrlandlar. Arthur Britanya'y yeeni Sr Mordred'e emanet etmeye karar verdi. Mordred'in birok erdemi vard, ama sadakat bunlar arasnda deildi. Kral Arthur'un yerine gemeyi ve sevdii Kralie GuinevereTe evlenmeyi kuruyordu. Arthur'un Mordred'in kt niyetlerinden haberi yoktu. Neye sahipse Mordred'e teslim etti: kraliesini, yurdunu ve halkn. Sonra Sr Lancelotla savamak zere yola kt; nk Sr Gawain'e sadk kalmak istiyordu ve Gawain'in kalbi intikamla tutuuyordu. Alt ay boyunca Gawain, Lancelof un valyeleriyle savat, ama Lancelot karsna kp onunla dvmeyi reddetti. ki taraftan da birok valye can verdi. Sonunda Gawain atonun kaps nnde grnd ve "Neredesin Lancelot, sahtekr hain" diye bard. "Korkak gibi atonun duvarlar ardna niin saklanyorsun?" O zaman Sr Lancelot bir zamanlar sevgili arkada olan valyeyle dvmek zorunda kalacan anlad. C>nur duygusu, Sr Gawain'in kendisine halkn nnde hakaret etmesini kaldramyordu. Dvmeye karar verdiler ve valyelerine biri lmeden veya tekine teslim olmadan, yardm iin yanlarna yaklamamalarn sylediler. Gawain'de kutsal bir kiinin kendisine verdii bir armaan vard: Yln her gn sabah saat dokuzdan leye kadar gc normalin katna kadar artyordu. Bu armaan yalnz Kral Arthur biliyordu ve tartmalar zmek iin dzenlenen yarmalar daima gnn bu saatlerinde dzenliyordu. Sr Lancelot, Sr Gawain'in gcnn yava yava nce iki sonra katna ktn fark ederek ard. Kendi gcn kol-layarak ok byk zenle dvt, le geince Gawain'in gc azalmaya balad ve Lancelot miferine indirdii bir darbeyle onu atndan yuvarlad. Gawain yerde savunmasz yatyordu, ama Lancelot onu yle brakt ve ekip gitti. "Geri dn ve beni ldr hain!" diye bard Gawain, "beni byle brakrsan, iyiletiimde tekrar gelip seninle dveceim!" Sr Lancelot, "ok iyi bilirsin ki Gawain, yere den valyeye hibir zaman vurmam" dedi. Sonraki hafta boyunca Gawain adrnda hasta yatt. Savaa giriecek kadar kendisini iyi hissettiinde tekrar atoya yanat ve kp dve tutuana kadar Lancelot'a satat. ki valye arasndaki dv yine saat dokuzda balad ve Lancelot leden sonrasna kadar gcn ok idareli kulland. Yine Gawain'in miferine vurdu ve yine ciddi yara alan valyeyi brakp gitti. Gawain konuacak kadar iyileir iyemez Sr Lancelof a seslendi: "Hain valye! Biliyorsun ki hl canlym! Gel, beni ldr, yoksa yaadka seninle tekrar dveceim. Birimiz lene kadar vazgemeyeceim."

Lancelot, "Bundan fazlasn yapacak deilim" dedi. "Ayaklarnn stnde durabildiin srece seninle dvrm. Ama ayakta duramayan birine vurarak adma glge drmem." Bu kez Gawain adnnda bir ay hasta yatt. Kral Arthur Sr Mordred'in resmen Britanya kral ilan edildii ve Kralie Gui-nevere'le evlenmek istedii haberini aldnda tekrar dvmek iin hazrlanyordu. Lancelof un Arthur'u ldrd haberini veren sahte mektuplar. Lordlar Meclisi'ni yeni birini tahta geirmeye mecbur etmiti. Guinevere Mordred'le evlenme fikrini utan verici ve tatsz bulduundan, eyizini hazrlamak iin Londra'ya gideceini sylemiti. Sonra Londra Kulesi'ne yiyecek yd ve valyeleriyle oraya snd. Ne kadar urasa, Sr Mordred Kralie Guinevere'i ele geiremedi. Kralie onunla evlenmektense leceini halka ilan etmiti. Sonra Mordred, Kral Arthur'un Sr Lancelot'u kuatmay brakp ordusuyla eve dndn rendi. Mordred hemen btn Britanya baronlarna destek isteyen mektuplar yazd. ou Arthur'un ne kadar iyi kral olduunu unutup onun tarafn tuttu. Aptalca, Kral Arthur'un ynetiminin mcadele ve savaa yol atn dnyorlard. Sr Mordred'le huzur ve nee iinde yaayacaklarn sanyorlard. iki ordu Dover1 da karlat ve sular bile kandan krmz ak. Kral Arthur yle cesur bir nderdi ki, valyeleri yreklerinde byk gvenle onun peinden karaya ktlar. lmcl bir savatan sonra Sr Mordred ve kuvvetleri ekildi. Arthur dndnde Sr Gawain'in teknelerden birinde lmekte olduunu grd. "imdi dnyadaki son sevincim de yok oldu!" diye bard kral. "Seni ve Lancelot'u btn valyelerimden fazla severdim ve ikinizi de yitirdim." Gawain, "sevgili amcam, lordum, kralm" dedi, "kendi aceleci kararm yznden lyorum. Lanvlol'n al vara beni ldryor. Eer hl senin yannda olsayd bu talihsiz sava balamazd. Seni ona kar kkrtmakla krallnn sonunu getirdim. Yalvarrm bana kalem, kt, mrekkep ver, Lancelot'a kendi elimle mektup yazmak istiyorum." Gawain Lancelot'a Mordred'in ihanetini, Guinevere'in kuleye kapanmasn, Arthur'un yardma ihtiyac olduunu ve kendi lmnn geldiini anlatan bir mektup yazd. Sr Lancelot'un masumluunu halk nnde ilan etti ve ondan Arthur'a yardm iin Britanya'ya dnp kendi mezarn da ziyaret etmesini istedi. Mektup bitince Sr Gawain, Kral Arthur'a onu Sr Lancelot'a gndermesini ve btn teki valyelerden stn tutmasn istedi. Gawain'e son hizmetleri yapld ve valye ld. VIII. Blm

(Arthur Mordred'i ldrr, fakat Mordred da, Merlin'in kehanette bulunduu gibi Arthur'u lmcl biimde yaralar. Excalibur, Gln Hanmna dner ve drt kralie Arthur'u birlikte gtrrler. Guinevere ve Lancelot aklarnn neden olduu yknt grrler, biri rahibe, teki papaz olur. nce Guinevere, ksa sre sonra da Lancelot lr.) Kral Arthur, ryasnda, tekerlee balanm bir sandalyeye oturduunu grd. Tacn ve atafatl altn elbisesini giyiyorlar, btn valyeleri nnde eiliyorlard. ok aalarnda, ejderhalarn, ylanlarn ve yabani hayvanlarn dvt derin, kara sular vard. Grnt baklamayacak kadar berbatt! Aniden sandalyesi ters dnd ve derin, kara sulara dt. Btn canavarlar hemen ona doru yzdler ve saldrmaya baladlar. Arthur ryasnda bard. Sonra uykusunda Sr Gawain yanna geldi. "Lordum ve amcam" dedi, "yarn Mordred'la dvrsen, sen ve valyelerinin ou ldrlecek. Yarnki sava bir ay ertelemesi iin Mordred'a byk bir armaan nermeni otlyorum. O zamana kadar Sr Lancelot soylu valyeleriyle gelir. Sr Mordred'i ve destekleyicilerini ldrrler." Bu szlerle Sr Gawain kayboldu. Arthur ikinci ryasn valyelerine anlatt ve ikisini bir aylk erteleme in Sr Mordred'a gnderdi. Mordred yz bin adam toplamt ve savaa hazrd. Ama Kral Arthur yaarken Cornewall ve Kent'in, lmnden sonra da btn Britanya'nn kendisine verilmesi kouluyla ertelemeyi kabul etti. Arthur ve Mordred iki ordu arasnda anlamann imzalanmas iin on drder valye setiler, iki nder birbirine hi gvenmiyordu ve valyelerini, birinin kl ekmesine kar hazrlkl olmalar iin uyardlar. lk klcn havada grlmesiyle, ortalkta ne kadar dman varsa ldrlecekti. mza srasnda zehirli bir ylan allar arasndan kt ve valyelerden birinin ayan soktu. valye ylan kesmek in hemen klcna asld. Havada kl gren iki taraf hemen birbirine girdiler. Kral Arthur zntyle savaa girdi ve valyelerine cesaret verip elinden geldii kadar iyi dvt. "Gklerdeki ulu Tanr benim sizin iin lmemi kaderime yazdysa" dedi, "skender'in sahip olduu kadar lkeyi ynetmektense, sizin cannz kurtarmay yelerim." Gne batarken, iki yz bin insan topraa dmt. Toprak kadar souk gvdeleri yerde yatyordu. Kral evresine baktnda valyelerinden yalnzca Bedivere'in canl olduunu grd. "Heyhat, bu en kahrl gn de grdm!" diye bard. Sonra Arthur byk bir l yn yannda Mordred'in dikildiini grd. Kral valyesine, "Mzran bana ver, bu kasvete neden olan haini grdm" dedi. "Hainliini ve dnekliini ona deteceim!" "Lordum" dedi Bedivere, "Ryan anmsa ve onu brak. Mordred'i bugn brakrsan kader gnn geecek."

"ster lm, ister yaam gelsin" dedi Arthur, "onu bugn ldreceim". Mzra iki eliyle kavrad ve Mordred'e doru komaya balad. "Sahte valye ve hain!" diye baryordu, "imdi karanlk lm stne geliyor ve seni kimse kurtaramaz!" Mordred klcn ekip Arthur'a doru kotu. Kral Mordred'e kalkannn altndan lmcl bir darbe indirdi, Mordred da son gcn toplayarak Kral Arthur'un bana yandan vur du, miferini beynine kadar paralad. Sonra Mordredn gvdesi yere kvrld. Kral Arthur bard: "Ah Lancelot! Bugn gerekten de yardmm zledim! Yuvarlak Masa'nn zengin kan topra suluyor! Beni bileklerinin gcyle dnya efendisi yapan sadk valyelerim hainlikle yerlere serildiler. Bu gnn kanl ileri btn neemi ldrd. Artk kalmayan an, onur ve arkadalk iin alyorum. Ben de lmcl yaram aldm." Sonra Arthur, valyesine: "Khcm Excalibur'u alp yakndaki gle gtr at" dedi. "Sonra dnp bana orada ne grdn anlat." Sr Bedivere Kral Arthur'un dedii yne doru gitti, ama klcn deerli talarla bezeli kabzasn grnce, "Byle deerli bir klc suya atmaktan hibir fayda kmaz. Bu zenginlii neden ziyan edeyim" diye dnd. Excalibur'u bir aacn altna saklad. Dnp de klc suya attn syleyince Arthur sordu: "Ne grdn?" "Yalnzca derin sular, karanlk dalgalar ve rzgr" diye yantlad Bedivere. "Sana dediimi yapmadn" dedi kral, "Gle dn ve klc at!" Bedivere gle geri gitti, ama byle deerli bir eyay suya atmaya yine kyamad. Excalbur'u aacn altnda brakt. Klc suya attn syleyince Arthur sordu: "Ne grdn?" "Kyya vuran sulardan ve karanlk dalgalardan baka bir ey yok" dedi Bedivere. "Beni ikinci kez aldattn" dedi Arthur, "Hemen git, istediimi yap, nk gecikmen yaamm tehlikeye atyor. Souduumu hissediyorum. Bu kez de emrime uymazsan seni kendi ellerimle ldrrm!" Sr Bedivere nc kez gle geldiinde, Excalibur'u alp gcnn yettiince ileri frlatt. aknlk iinde, bir kolun suyun iinden kp klc kabzasndan yakaladn grd. Kol parlayan klc kez havada sallad, sonra kl elinde, sulara gmld. valye dnp olanlar anlattnda, Kral Arthur, "Gle gitmeme yardm et, burada ok fazla oyalanm olmaktan korkuyorum" dedi. Bedivere kral gln kysna gtrd. Grkemli bir gemi, Gln Hanm ve peri kzyla dalgalarn kyya vurduu yerde bekliyordu. Drt kadn siyah yas elbiseleri giymilerdi ve Bedivere Arthur'u gemiye bindirirken alayp at dzdler. Bedivere, kralieler gemiyle glde uzaklarken arkalarndan seyretti. Kral Arthur "elveda" diye seslendi. "Yaramn iyileecei Avalon'a gidiyorum. Bir gn krallma dneceim ve Britonlar arasnda nee iinde yaayacam."

valyenin son duyduu sesler, kralielerin alamalar ve atlaryd. Sr Bedivere geceyi ormanda dolaarak geirdi. Ertesi sabah Glastonbury yaknnda bir apele rastlad. Yeni alm bir mezarn banda dua eden bir kei grd. Keie kime dua ettiini sorunca, kutsal adam yle yantlad: "Geen gece, geceyars, birka hanm bir cesetle buraya geldiler. Benden onu gmmemi istediler. Bana yz kandil ve yz altn verdiler." "Heyhat!" dedi Bedivere, "apele gmdn benim efendim Kral Arthur. Britanya'y en yi yneten kral kaybettik." Kralie Guinevere, Kral Arthur, Sr Mordred ve ordularnn lmn duyunca bir manastra kapanp rahibe oldu. Gnlerini orula, duayla ve yoksullara yardm etmekle geirdi. Halk onun bu kadar erdem sahibi olmasna hayran kald. Sr Lancelot kraln yannda savamak iin Britanya'ya vardnda, Arthur da, Mordred da lmlerdi ve Kralie Guinevere Almesbury yaknndaki manastra kapanmt. Lancelot, Sor Gawain'in mezarn ziyaret etti, sonra Guinevere'i bulmak iin yola koyuldu. Manastra geldiinde, Guinevere teki rahibelere: "Bu korkun savaa ve dnyadaki en soylu valyelerin lmesine bu adam ve ben neden olduk" dedi. "Akmz yznden en soylu lord Kral Arthur, Sr Mordred tarafndan ldrld." Sonra Guinevere Lancelot'a: "Ruhumu gnahlardan arndrmaya kararlym. Paylatmz ak adna, bir daha yzme bakmaman istiyorum. imdi git. Denizin karsndaki krallna dn, savalarn lkeni ykmamasna al. Evlen, karnla nee ve huzur iinde yaa. Seni ne kadar seviyorsam, o kadar da grmek istemiyorum; nk sevgimiz krallarn ve valyelerin ieklerinin solmasna neden oldu. Gemiimden arnabilmem iin bana dua et" dedi. Lancelot yantlad: "Hanmm, bu dnyada yalnz ve yalnz sen bana nee verdin. steseydin imdi kanm olman iin seni krallma gtrrdm. Ama baka kimseyle evlenmeyeceim. Her zaman sana bal kalacama yemin ettim. Senin yapn gibi dnyaya srt evireceim, her zaman zellikle senin iin dua edeceim. Beni son kez pmeni istiyorum." "Hayr" dedi Guinevere, "bunu yapmayacam." Sr Lancelot ve Kralie Guinevere ayrldlar. En kat kalp bile, soylu valyenin ve soylu hanmn yreklerindeki acy grnce alard. Lancelot, Kral Arthur'un gmld apelde papaz oldu. Orada dua edip oru tutarak Tanr'ya hizmet etti. Bir gece bir hayal grd. Hayal ona: "Kralie Guinevere'in ld Almesbury manastrna gel. Onu, kocas soylu Kral Arthur'un yanna gm" dedi. Lancelot manastra gitti, Guinevere'in be dakika nce ldn rendi. Onu lordu kraln yanna gmd. Guinevere'in gvdesi topraa indirilirken Sr Lancelot alad. Kutsal kei, sevgili hanmn kaybettii iin alamann bir papaza yakmadn dnerek onu bu davranndan tr eletirdi.

Lancelot, "zntmle Tanr'y honutsuz etmediime inanyorum" dedi. "nk bunda gnah yok. Kral Arthur ve Kralie Guinevere'i son dinlenme yerlerinde yan yana yatarken grnce yreim acyla doldu. Onun mthi gzelliini, onun ve kralnn soyluluunu anmsadm. Onlarn nezaketini ve kendi kabalm anmsadm. Gururumun ve hatalarmn, bu esiz kral ve kraliesini nasl felakete srklediini anmsadm." Bundan sonra Lancelot yemekten imekten kesildi ve eriyip gitti. Gece gndz Kral Arthur ve Kralie Guinevere'in mezarlar banda dua etti ve kimse onu teselli edemedi. Sonunda o da ld. Sor Lancelof un cenazesi gmlmek zere Neeli Gard'a tand. Kardei cesedine bakp, "Ah Lancelot! Sen kalkan tayan en nazik adamdn. Sen kl sallayan en cmert insandn. Sen mzrakla dven en cesur adamdn. Sen at binen en sadk arkada ve en gerek sevgiliydin. Gerekten, sen valyelerin en byydn" dedi. Kral Arthur ve Yuvarlak Masa'nn soylu valyelerinin yks byle bitiyor. ok insan, Kral Arthur'un Avalon'da yaadna ve Britanya tehlikeye dtnde dnp lkesini kurtaracana inanyor.

V. BLM -Uzakdou ve Pasifik Adalar Sylenceleri

Uzakdou ve Pasifik Adalar sylenceleri birka farkl kltr yanstr ve geni bir zaman dilimi iinde kayda geirilmitir. En eski Hint sylenceleri, lkeyi M 1500 dolaylarnda stila eden Ari halklarn

kltrlerine aittir. Daha sonralar Hindular, aralarnda yaratl ve Rama sylencesi de bulunan bu sylencelerden kimilerini kendilerine uyarlayarak benimsemilerdir. in sylencelerinden birou Han Hanedanl (M 206-MS 220) dneminde yazya geirilmitir. Bunlar hl varln srdren en eski in sylenceleridir. nk M 215 ylnda ilk in imparatoru, tp ve iftilie ilikin olanlar dndaki tm kitaplar yaktrmtr. Japonlar, Han Hanedanlnn ilk dneminde Kore Boaz' ndan Japonya'ya gemitir. Sylencelerini ok sonralar, MS 8. yzylda yazya geirmilerdir. Japon Kotan Utannai destan, Japonlarn geliinden nce orada yaayan ve Japonya'nn asl yerlileri olan Aynu halkna ait bir sylencenin ada bir kopyasdr. Polinezya halk, Asya'dan Tahiti'ye, oradan da Yeni Zelanda'ya, Hawaii'ye ve teki Pasifik adalarna g etmitir. Polinezya sylencelerinin ierii, her ada iin ayr ayn olmak zere, Polinezya halkndan belirli bir grup ile ounluu 19. yzyln ilk eyreinde gelen belirli bir Hristiyan misyonerler grubu arasndaki karlkl iliki tarafndan belirlenmitir. Maori mitolojisinde bir miktar Bat etkisi vardr. Ancak birok Hawaii sylencesi deimi veya misyonerlerin yerli halkn kltrne mdahalesi yznden kaybolmutur. Polinezya (Maori) sylencelerinin ilk koleksiyonu 19. yzyln ortalarnda yaymlanmtr. Uzakdou ve Pasifik Adalar'nn yaratl sylenceleri tamamen farkldr. Hem Hint hem in yaratl sylenceleri bir yumurtayla balar, her ikisi de evrenin ilahi bir vcuttan yaratln ierir, her ikisi de insanlarn Yaratlm aklar. Ancak Hintlerin "Hindu" sylencesi yeniden douu, zamann dng-sel doasn anlatr. Bu sylence, insanla drt aama nerir. Japon Yaratl sylencesi Japon Adalar'nn yaratln aklar. Bu sylencenin kadnla erkek arasndaki ilikiyi ele alyla lm betimleyii onun zgn yann oluturur. Maori Yaratl sylencesi, yokluktan dnceye, dnceden yaratla giden gelime zerinde durur. Bu sylencede doal dnyann yaratl insan doasn yanstr ve Yeni Zelanda dzenbaz bir kahraman tarafndan yaratlmtr. Drt bereket sylencesi, duygu olarak gelenekseldir. Hem Hindu ncesi Hint mitolojisi hem in ve Hawaii sylenceleri bir tanrnn, yar-tanrnn ya da lmlnn dnyay byk bir tehlikeden kurtarmalar asndan Zuni, Haida, Fon sylencelerine benzer. Japon mitolojisi aalanp kzdrlan ve tekrar bereket gndermesi iin yattrlmas gereken bir bereket tanrs ierir. Her kahramanlk sylencesinin kendine zg bir ekicilii vardr. Hindularn Ramyana's dnyann en byk destanlarndan biridir. O sadece mkemmel bir macera yks deildir; ayn zamanda sorumlulua, adil davrana verdii nemle bizi kendi deerlerimizi dnmeye gtrr. in sylencesi arpc kiilikleri ve iyi rgsyle zevkli bir kahramanlk yksdr. Japonlarn Aynu destan, eskiliinin yaratt ekicilik asndan az bulunur bir rnektir.

Hindistan Evrenin Yaratl, Yok Olmas ve Yeniden Douu: Sunu Hindu dini ok sayda farkl dinsel bak asn balatrd gibi, pek ok farkl yaratl sylencesini de kabul eder. Gnele ilikilendirilen Vinu ve frtnayla ilikilendirilen Rudra, Hindulardan nce de vardr; Hindular Vinu'ya birinci derecede nem vererek Rudra'y onun ykc ynnn temsilcisi haline getirmitir. Aadaki sylence byk olaslkla MS 300 ve 500 yllan arasnda yazlmtr ve tmyle Hindulara ait ayrt edici eler ierir. ncelikle, yeniden dou dncesi bir Hindu kavramdr. Hindu yaratl sylencesi, Vinu'yu biimde ortaya koyar: dnyadaki yaamn yaratcs Brahma olarak; dnyadaki yaamn koruyucusu Vinu olarak ve dnyadaki yaamn yok edicisi ia-Rudra olarak. Sylence, Vinu'nun nasl sk sk dnyaya indiini, tanrlar ve lmlleri kt varlklara (eytanlar) kar korumak iin insan kahraman olarak nasl yeniden dnyaya geldiini aklar. Her insann, toplumdaki yeri tarafndan belirlenen adaletli davran kalb olan dharmasna uygun olarak yaama grevi de bir Hindu yaklamdr. Vinu, dharmay uygarl korumann bir yntemi olarak ne srer; o olmazsa toplum zlr, sava gelir ve uygarlk kendi kendini yok eder. Son olarak, zamann ve yaamn sonsuz dngsel doas da bir Hindu kavramdr. Yaratl, ba ve sonu olmayan bir dngnn paras olarak bir yeniden yaratltr. Evren, doumdan olgunlua ve lme tekrar tekrar durmadan ilerler. Dnyadaki yaamn drt aamas tekrar tekrar, ideal altn adan karanlk aa ve tekrar altn aa ilerler. Vinu evrenin tekrar tekrar yaratltan dalmaya doru olan dngsn ynetir. Bylece Hindu dncesinde, tm grnrdeki farkllklarn temelinde bir birlik rnts vardr. Vinu yaratr, korur ve ykar. Ad ve rol deiir, fakat byk tanr ayn kalr. Altn a kanlmaz olarak karanlk aa ve o da tekrar altn aa dnecektir. Yunanlarn drt a gibi Hint alar da, toplumun ahlak paralanmasn ortaya koyar ve insanlarn birbirlerine kar bencil ve adaletsiz davranlar yznden nasl kendilerine ac getirdiklerini gsterir. Her seferinde alar daha da ktleir. Son a her zaman zulm, ac, keder ve gereksiz lm zamandr ve her zaman okuyucunun yaad a budur. Evrenin Yaratl, Yok Olmas ve Yeniden Douu Dnya sonsuz tekrar eden dnglerde yaratlr, yok edilir ve tekrar yaratlr. Srekli olarak her biri 4.430.000 yl sren bir Maha Yuga'dan (Byk a) dierine devinir. Her Maha Yuga, her biri daha nceki adan daha ksa sren ve ahlaksal olarak daha kt olan drt daha ksa yuga dizisinden oluur. Her Maha Yuga'nn balangc bir erdem ve ahlaki yetkinlik a, dnyada parlak ve altn bir a olan Krita Yuga'dr. Byk tanr Vinu; Brahma, yani bykbaba ve dnyann Yaratc-s biiminde bakanlk

eden tanrdr ve dharma (ideal, drst davran ve moral grev), drt aya zerinde dzenli ve gvenceli bir biimde yrmektedir. Krita Yuga 1.728.000 yl srer. Bu dnem boyunca insanlarn, ister Dagda ister denizde yaasnlar, insanlarn barnma gereksinimleri yoktur. Nimet veren aalar onlara bol yiyecek, giysi ve ss eyas salar. Herkes iyi olarak doar ve mutlu, doygun, bencil olmayan gzel bir yaam srer. nsanlar kendilerini en yksek erdem olan dnmeye adar ve yaamlarn dharmaya sadk olarak srdrrler. nsanlar zorunluluk yerine dharmann keyfiyle yaarlar ve ac ekmezler. Her Maha Yuga'daki ikinci a, Treta Yuga'dr. Treta anlamna gelir ve dharmann, imdi daha dzensiz olarak, drt ayandan zerinde yrdne iaret eder. Erdem ve tinsel mkemmellik hl vardr, ancak drtte bir orannda azalmtr. an sresi de, benzer biimde drtte bir azalmtr. Gksel n efendisi ve dnyadaki yaamn koruyucusu Vinu ba tanrdr. imdi insanlar kendilerini en yce erdem saydklar bilgi edinmeye adamlardr. Treta Yuga'da nimet veren aalar, agzl insanlar onlar zel mlkleri yapmaya alncaya dein herkese bolca yiyecek ve giyecek salar. Daha sonra bu zel aalar yok olur ve dnyadaki yaam ilk kez gleir. Youn yamurlar nehirleri oluturur, toprak ve suyun karmas sonucu birok yeni tr aacn bymesi iin topra verimli hale getirir. Yeni aalar meyve vermekle ve insanlara yararl olmakla birlikte, bunlar nimet veren aa olmak yerine sradan aalardr. Bu nedenle halk, yiyecek ve giyecek salamak iin ok almak zorundadr. Yamur ve iklimdeki iddetli deiiklikler nedeniyle, barnmak iin evler ina etmek zorundadrlar. Treta Yuga'da halk daha tutkulu ve agzldr. Artk ellerindekiyle mutlu deildirler. Doyumsuzluk, hn ve kzgnlk, kalplerindeki doyum, bar ve kanaatkrln yerini alr. Komularnn mlkne gz dikerler. Gl olanlar, daha ok yiyecee ve zenginlie sahip olmak iin zayflarn topraklarna el koyarlar. Birok erkek bakalarnn karlarn alr. Her Maha Yuga'daki nc a, Dvapara Yuga olarak adlandrlr. Dva iki anlamna gelir ve sonsuz dharma, imdi iyi ve kt arasnda gvenilmez ve deiken bir denge yaratarak drt ayandan ikisi zerinde dzensiz olarak yalpalar. Erdem ve ahlaki mkemmellik hl vardr; ancak bunlar Krita Yuga'da olduklarnn yansna inmilerdir. Ayn ekilde, bu an sresi Krita Yuga'nnkinin yarsdr. Dnyadaki yaamn koruyucusu Vinu, hl ba tanrdr ve insanlar kendilerini, en yce erdem olarak kabul ettikleri kurban olmaya adamlardr. Dvapara Yuga'da hastalk, ac ve lm herkesin varlnn bir parasdr; halk daha tutkulu ve agzl olur ve savaa her yerde rastlanr. nsan davranlarn dharmaya yneltme yolunda dinsel retiler gelitirilir, ancak ahlaki gerileme sreci devam eder. Her Maga Yuga'daki drdnc a, Ka Yuga'dr. Kali kavga ve sava anlamna gelir ve karanlk adr. Dharma drt ayandan sadece birisi zerinde kendini srkler ve erdem pek bulunmaz. Bu a, altn Krita Yuga'nn drtte biri uzunluundadr. Byk tanr Vinu, dnyadaki yaamn ykcs olan ivaRudra biimini almtr ve yine ba tanrdr.

Kali Yuga'da insanlar ahlaki erdem yerine, sahip olduklar para ve mal miktarna gre toplum iinde yerlerini alrlar. Erdem derecesi sadece maddi refahla llr. Evlilikte koca ve kary birbirine sadece cinsel tutku balar. Halk, art arda gelen yalanlar sayesinde yaamda baarl olur ve tek elence kaynaklan cinselliktir. Srekli olarak alk, hastalk ve lm korkusuyla yaarlar. Kali Yuga'da sadece yoksullar drsttrler ve kalan tek erdem iyilikseverliktir. Agzl krallarn basksndan kamak iin az sayda insan ssz da vadilerine ekilir. Kendilerine aa kabuklar ve yapraklarndan kaba rgl elbiseler yaparlar ve yabani meyveler ve yenebilecek aa kkleri toplayarak yaarlar. Sert klim ve ilkel yaama koullan onlar ldrc hastalklara kurban eder. Yirmi yana varan biri ok yal saylr. iva-Rudra Olarak Vinu, Dnyadaki Yaamn Ykcs Dnya yaamnda bir yla karlk gelen 1000 Maha Yuga (Byk a) sonunda byk tanr Vinu, ivaRudra'ya dnecek ve dnyadaki tm yaam yok edecektir. Bir gece, dnyadaki yaamda bir gnlk bir sre balatacaktr. nce gne nlarna girecek ve dnya yzeyindeki tm suyu buharlatracak, sy artrmak iin yz yl boyunca gne nlarn younlatracaktr. Her dnya, gkyz, yeryz ve yeralt, bu korkun scakta kavrulacak, byk kuraklk ve kavurucu ate bombo bir l yaratacaktr. Ktlk evrende kol gezecek, yz yllk sre sona erdiinde hibir canl varlk kalmayacaktr. Ateler dnyadaki tm yaam tkettiklerinde, iva-Rudra, yani Vinu'nun ykc biimi, korkun frtna bulutlar pskrtecektir. Yreklere korku salan gkgrlts ve yldrmlarn elik ettii bulutlar, gnei gizleyerek ve dnyay karanla boarak yeryznn evresinde dolaacaktr. Yzyl boyunca gndz ve gece, dnyadaki her ey ykc sellerin derin sular altnda yok oluncaya dein bir yamur tufan srecek; ate ve seller yaamla birlikte tm dier tanrlar da yok edecei iin, korkun tufan yannda sadece byk tanr Vinu varln srdrecektir. Byk tufan tm yaam yok etmeye baladnda, byk bir altn yumurta ortaya kacak; bu yumurta tufan ncesi dnyada var olan tm hayat biimlerinin tohumlarn tayacak; dnya sulara gmlrken, bu yumurta snrsz okyanusun sulan zerinde gvenlik iinde yzecektir. Okyanus dnyay tmyle kapladnda, Vinu kurutucu bir rzgr pskrtecek; yzyl boyunca bu rzgr, frtna bulutlarn datarak dnya evresinde dolanacak; 1000 Maha Yuga'nn kalannda, dnya yaamndaki bir gecede, Vinu uyuyacak ve dnya da uyuyacaktr. Brahma Olarak Vinu, Dnyadaki Yaamn Yaratcs

Uzun 1000 Maha Yuga gecesinin sonunda Vinu uyanacaktr. Gbeinde muhteem bir lotus iei kacak ve Vinu, dnyadaki yaamn yaratcs olan yaratc Brahma biiminde bu iekten kacaktr. Lotus dnyann temeli olacaktr. Brahma, iekten ktnda onun zerinde dinlenecek; sellerin tm hayat ldrdn kavrayan Brahma, yeniden dou srecini harekete geirmek iin yumurtay krarak aacaktr. Bylece Vinu, tanr Brahma olarak dnyann yaamnda yeni bir gn, yeni bir 1000 Maha Yuga zamann mjdeleyecektir. dnyann imgesi tm tanrlar, eytanlar ve insanlarla tamamlanm olarak Brahma'da bulunmaktadr. Yaratc Brahma nce su, ate, hava, rzgr ve dnyay zerinde dalar ve aalarla birlikte ortaya karacak; daha sonra evreni rgtlemenin bir yolu olarak zaman ortaya karacaktr. Hemen sonra Brahma, tanrlar, kt ruhlar ve insanlar yaratma stnde younlaacaktr, nce butlarndan kt ruhlar ortaya karacaktr; daha sonra, vcudundan syrlarak tanrlarn dmanlarna ait olan ve gece dediimiz karanl yaratacaktr. Brahma kinci bir vcut alarak, yznden tanrlar yaratacak, bu vcudu da terk ederek tanrlara ait olan, gndz olarak adlandrdmz yaratacaktr. Brahma'nn younlama gc, art arda gelen vcutlardan insanlar ve Rahasalar, ylanlar ve kutan ortaya karacaktr. Daha sonra Brahma, azndan keileri, gsnden kuzular, midesinden inekleri, kollarndan ve ayaklarndan antiloplar, buffalolar, develeri, eekleri, filleri ve dier hayvanlar, ayaklarndan atlar ve vcudundaki kllardan bitkisel yaam oluturacaktr. Bylece byk tanr Vinu, sonsuza kadar biim iinde var olur. Birincisi, dnyann bykbabas ve yaratcs Brahma' dr. Daha sonra dnyadaki hayatn koruyucusu Vinu'ya dnr. Vinu olarak bir uygar davran yasas olan dharma ile insanlar korur ve insanlara yardm iin sk sk dnyaya inerek ve insan biiminde doarak onlar en byk dmanlarndan korur. Sonuncusu, dnyadaki hayatn ykcs olan iva-Rudra' dr. ndra ve Ejderha: Sunu Ariler, M 1500 civarnda kuzeybatdan gelerek Hindistan' istila ettiklerinde, fethettikleri topraklara kendi dinsel dncelerini de getirmilerdir. Bu dnceler doa glerini ate, yamur ve rzgr gibi kiiletiren bir grup tanry ierir. Hindistan'n fethi, ndra gibi baarlar ksmen olgulara dayanan bir szl sylence kmesini oluturan kahraman nderler retmitir. ndra, zamanla eski Hindistan'n byk tanrlarndan birisi olur ve daha eski tanrlarn kutsal zellikleriyle efsanevi kiiliklerin kahramanlklarn kendinde toplar. ndra, Brahmanlar ve daha sonra Hindular Vinu'yu onun stn konumuna ykseltmeden nce tanrlarn kral, tanrlarn ve insanlarn savunucusudur. Ayn zamanda yamur ve topran verimliliiyle ilintilidir. Byk silah yldrmla karanlkta yaayan ve kuraklk yaratan kt ruhlar yok etmitir. Bu tr-

den kahramanlklar gereklidir, nk Hindistan topra oklukla kuraktr. Ejderha ile baaryla savat ve dnyay verimli yapan yedi nehri zgr brakt bu sylencede, Indrann verimlilik tanrs olarak rol aktr. ndra'nn en eski kahramanlk servenleri, Hindu-ncesi tanr gruplarna adanm binden fazla mitolojik ilahi, ritel ve risaleden oluan Rid Veda'da anlatlr. MS 1500-1200'leri izleyen yzyllarca yllk sre boyunca Veda szl bir gelenek yoluyla korunmutur. Sonunda bu sylenceler, Yunanca ve Latince ile yakndan ilikili bir Hint-Avrupa dili olan Sanskritede yazya geirilmitir. Hindular Veda'lara byk sayg gstermiler, fakat kendi gelien dinsel geleneklerini yanstacak bir biimde tanrlarn rollerini de deitirmilerdir. M 700 civarnda yeniden dnyaya geli (reenkarnasyon) dncesini oluturmulardr ve sylencelerinde her tanr ya da kahraman bir baka tanr ya da kahramann yeniden dnyaya gelmi rnei olabilir. Bu kavram, sonraki tanrlar daha nceki tanrlarn yeniden dnyaya gelmi biimleri yaparak, yeni tanrlar eski gelenekle birletirmitir. Rig Veda'dan yzyllar sonra, Tanr ndra hl Hindu sylencelerinde varln srdrr, fakat daha nceki kiiliinin bir belgesi olarak Hindu destan Mahabbarata'da (M 300 ve MS 300 arasnda bir dnemde yazlmtr) ndra, bir zamanlar cesaret gsterdii yerde korku gstermekte ve nceki sylencede yendii ejderha, daha sonraki sylencede onu alt etmektedir. Hindu Rmyana'da (M 200 ve MS 200 arasnda yazlmtr) ndra hl tanrlarn kraldr, fakat kt ruh Rvana onu alt etmitir ve ndra deil Vinu, tanrlarn ve insanlarn koruyucu-sudur. ndra'nn yamurla likisi, yamur yerine iek tomurcuklar yadrmaktr. Rig Veda'da ndra'ya byk gcn veren Soma, daha sonraki Hindu dinsel trenlerinde ok nemli bir rol stlenmitir. Rahipler, tanrlarn glerini korumalar iin soma adanda bulunurlar. Hindular, soma olmadan, tanrlarnn dnyay bir aamadan dierine ilerleterek, dngsel sreci ynetecek gce sahip olmayacana inanmaya balamlardr. ndra ve Ejderha Elinde silah olarak gl bir yldrm tayan ndra, hareketli ve hareketsiz, saldrgan ve bar her eyi ve herkesi ynetir. Sadece o, tekerin emberinin ubuklarn sarmas gibi insanlar kuatr ve onlar krallar olarak ynetir. Ona gereksinim duyduklarnda yardmlarna koar. ndra'nn ilk kahramanlk eylemi yledir: Vaktiyle dnyada Vritra adnda bir ejderha yaard. Bu canavar, tanrlarn da insanlarn da dmanyd. Bir gn dnyann yedi nehrini yuttu ve onlar byk danda hapsetti. Daha sonra ele geirdii sular korumak iin dan tepesinde nbet tutmaya balad. Gndz ve gece uyank kald, kendisine kafa tutacak her varla kar ganimetini savunmak iin hazrland.

Kzgn gne her zaman olduu gibi yine dodu. Parldayan nlaryla dnyay kavurdu. Aalar, otlar ve her trden bitki, nehir sular gelimeleri iin gerekli nemi artk salayamad iin zamanla kurudu ve ld. Halk yardm iin tanrlara dua etti, fakat tanrlarn hibiri byk cin-ejderhay yenecek kadar gl deildi. Gnler getike kk yanakl ve htirasl Kuraklk, topra bomaya balad. Alk eken insan says gittike artyordu. nce yiyecek satn almaya altlar. Daha sonra yiyecek dilendiler. En sonunda umutsuzluk iinde yiyecek iin yalvardlar. Hkrklar byk bir sessizlikle karland, nk zenginlerin bile ambarlar botu ve dnyada yiyecein krnts bile kalmamt. Alktan zayf den halk kuru ve bo topraa kt ve tanrlara dualarn kabul etmesi iin yalvard. Tanrlar, Vritra gibi lmcl bir dmana kar gsz olduklarn bilerek, kalpleri znt dolu dnyay seyrettiler. Fakat ndra len insanlara yardmda kararlyd. O tanrlarn en genciydi, ama en cesur ve gl olduunu kantlamak stiyordu. Teker teker kase tatl, kendinden geirici soma ald ve ti. Her iite biraz daha glendi. En sonunda tanrlarn en gls olduunu kavrad. Byk silah olan lmcl yldrm sa eline ald ve Vritra ile savamak iin yola koyuldu. Kt cin-ejderhay dann tepesine yaslanm, kendisine saldrmaya yeterince cesaretli bir tanry beklerken bulacan biliyordu. ndra yaklatnda gl ejderha sava iin hazrland. Tanrlardan farkl olarak kendisini korumak iin ne elleri ne de ayaklar vard, fakat az hem tanrlar, hem insanlar ayn derecede korkutuyordu. Kzgnlktan kudurmu olan canavar, gne klarn kesen ve dnyay karanla boan sisli bir duman pskrtt. Daha sonra kr eden bir k, sar eden bir gk grlts ve insann etini kesen bir dolu frtnas kustu. ndra'nn hibir korku belirtisi gstermemesi Vritra'y artt. imek gzlerini kr, gk grlts kulaklarn sar etmemi ve dolu etini kesmemiti. Gen tanr ldrc silahn sakince kaldrd ve byk yldrmn Vritra'ya frlatt. Yldrm ok gibi dosdoru gitti ve ejderhann etine smsk sapland. Bu gl vuru, bir darbede kt cin-ejderhann ruhunu ve vcudunu parampara etti. Ejderha dan doruunda sendeledi ve ok aalara, dan dibine dt, orada kesilmi bir aa gvdesi gibi serilip kald. Vritra'nn annesi olunun cn almaya geldi, fakat bir baka rktc cinin ortaya kmas ndra'y korkutamazd. Gcn toplad ve Vritra'y ldrd gl yldrmn ona da frlatt. Anne yere dt ve bir inein buzasnn yannda dinlenmesi gibi olunun yannda yatp kald. ndra hapsedilen sular kurtard. ldrc silahyla dan yamacn ikiye bld, mhrl k aarak yedi nehri kurtard. Sular dan kenarndan aaya boand ye bir nek srsnn grlts gibi kkreyerek karalan ap denize ulat. Yedi nehir tekrar dnyada aknca nem kavrulan topraa szld. Kuruyan dallar kana kana su iti ve len aalarn gvdelerinde yeniden yaam dolamaya balad. Agzl tohumlar hzla byyp

imlenerek filizlendi. A insanlar sularn itiler ve yaamlarn srdren yeni rnleri yiyerek yaadlar. Bir aslann a kurt srsnden kamas gibi ktlk da bolluktan kat. Cesur tanr ndra, savata byk ejderha Vritra ile karlat ve kazand. Yamur getirici gl ndra kurakla son verdi ve dnyann verimliliini geri getirdi. Yce Tanr ndra, dnyada yryenleri kesin bir lmden kurtard. Elinde gl yldrm tayan ndra, her hareket edeni ve duran, her saldran ve barl olan ynetir. Sadece o, tekerin emberinin ubuklarn sarmas gibi dnya insanlarn kuatr ve krallar gibi onlar ynetir. Ona gereksinim duyduklarnda yardmlarna gelir. Rmyana: Sunu

Tarihsel Arka plan

Ramayana M 1200-1000 yllar arasnda Kuzey Hindistan'da yaam Rama ve Sila ailelerince temsil edilen, siyasal olarak gl iki aile geleneini yanstr. Onlar Hindistan'da o dnemde yaam olan pek ok kltrl insanlar iinde en kltrl olanlardr. Krallar se, askeri yetenekleri kadar bilgileriyle de nldr. Dini nderleri, yle yksek akademik dzeyde niversiteler kurmulardr ki, baka lkelerden bu niversitelere renciler gelmilerdir. Aratrmaclar Ramayanann M 200 ve MS 200 arasnda yazldna ve son blmnn muhtemelen MS 400 ylna dein sarktna inanmaktadrlar. Bu epik iiri yazdna inanlan ozan Valmiki, Homeros kadar karanlkta kalm bir kiiliktir. Muhtemelen bir Brahman olarak domutur ve muhtemelen Ayodya krallaryla yakn ilikileri vardr. Rma hakkndaki masallar, arklar ve sylenceleri toplam ve bunlar kendi bulduu l ve biimle dzenleyip iirsel bir anlat haline sokmutur. Destanda Valmiki'nin, Rmann bir ada olduu sylencesi ve Valmiki'nin Rmyana'y nasl yaratt anlatlr. Valmiki, uzak gemie alan bir penceredir. Oradan eski Hindu kltrn grrz. Onlarn dini, toplumsal ve siyasal yaamlar hakknda bir eyler renir, deerleriyle tanrz. Valmiki, iirin kapsad dnemi Hindistan'n altn a olarak grmektedir. Da-Sa-Ratha ideal kentin ideal kraldr. Rma ideal prenstir ve Sit ideal etir. Ahlaki bir destan olan Rmyana ile eski Hindu yaam ve deerleri arasnda dorudan bir iliki vardr. Nasl Rma on drt yln bir ormanda kei olarak geirdiyse, benzer biimde, eski zamanlarda dindar bir aileden gelen her Hindu erkek ocuu da, ok genken retmeniyle beraber yaamak in ailesini terk eder. On iki, yirmi alt, hatta otuz yl boyunca gen adam zorlu ve basit bir yaam srer. Kaba kumatan yaplma bir elbise giyer, yiyecek dilenerek kap kap dolar ve hocasna hizmet eder. Greve

ballk, drst ve baarl bir hayatn temeli olduu iin, geleneksel reti kadar dayankllk ve ac da eitimin ok nemli bir parasdr. Rmyana 'nn artc yanlarndan biri, hayvanlarla nsanlar arasnda yakn bir iliki kurmasdr. Maymun Hanuman byk bir kahramandr ve onun yardm olmadan Rma baarl olamamtr. Bu ortaklk, Rma masal ve sylencelerini oluturanlarn, teki yaayan varlklara duyduklar ekicilii ve deeri saygy yanstr. ekicilii ve Deeri llyada gibi Rmyana da, karlan bir kralienin kurtarlmasn; Odysseia gibi, bir kahramann uzun bir gezi boyunca yaad maceralar anlatr. Odysseus'un Troya'dan thaka'ya yolculuu srasnda bir lkeden dierine savrulduu gibi, Rma da kuzeyden gneye Hindistan'da seyahat eder ve sonunda Seylan'a gider. Kukusuz Hint olmayan kltrlerde bile Rmyana'ya. duyulan kalc ilginin bir nedeni, onun muhteem bir serven yks olmasdr. Odanda iyilik gleriyle ktlk glerinin sava vardr. Kahramanlar alaklar alt eder, by yky ilgin klar, insancl ve akll hayvanlar ykye ok zel bir tat katar. Rmyanann da kendi kltr zerinde grngsel bir etkisi olmutur. Her iki destan da kuaklar boyunca insanlara, kahraman insan davrannn farkl modellerini sunarak toplumlarnn deerlerini biimlendirmitir. Rmyana yzyllardr bir serven yks yoluyla ahlaki eitim salad in her Hint ocuunun eitiminin gerekli bir paras olmutur. Yzyllar boyunca Rmyanadaki kiilikler Hindulara uygun davran modelleri sunmutur. Edimlerini, Rma'nn ya da Sit'nn ayn durumda ne yapacana dayandran kii, doruyu yaptndan emin olmutur. Rmyana hl yaayan bir gelenektir ve biroklar iin yaayan dinsel inancn bir parasdr. Hintli ocuklar, birok Batl ocuun masallarla bytlmesine benzer bir biimde, destandan alnm yklerle bytlr. Rmyanann tamam ya da bir paras, dinsel festivallerde trenlerin bir paras olarak dramatize edilir, kitaplarn ve filmlerin konusu olmutur. Rma, Sit, Lakmana ve Bharata ideal kiilikler olmalarna karn, insan olarak da hl ok ekicidirler. Rma ve Sit'nn byk bir erdemlilikle katland fedakrlklar, sradan Hindu erkek ve kadnn yz yze geldii skntlarn abartl kopyalardr. Her biri kendi cinsine model roln oynar ve doyumun, kiinin grevine ve doru davrana ballklarnda aranmas gerektiini retir.

ada okuyucu (Hindu olmayanlar bile) Sit, Rma ve Rma'nn kardeleriyle kendilerini zdeletirebilir. Hepimiz, insanlarn ok zor koullar altnda en iyi biimde davrandklarn grmekten holanrz. nk drst davran, insanlar ve insan rkn yceltir. Eski Hindular gibi sevgiyi, arkadal, sadakati, adanmay ve azmi severiz. Ayn zamanda kskanlk, ekememezlik ve agzllk hissetmeyi de bilir, zlr ve ac ekeriz. Uygun olmayan davranlara zorlandmz durumlarda en iyi biimde davranmamz gerekir. Bununla beraber, ada Batl davran biimleri, yer yer Rmyana'da betimlenenden farkldr. Rma'nn Sit'y, Rvana tarafndan karlmasndan dolay reddetmesini ve ayn nedenle uzun yllar sonra onu srgne gndermesini anlalmaz ve itici bulabiliriz. Yine de, hem Rma hem Sit'nn davranlar anlalabilir, nk hl toplumlarnda rnek davranlardr. Rmyana, ana baba ilikilerinin ve toplumun deerlerinin karmaklatrc etken olarak iledii bir kar koca sevgisi zerinde odaklanr. Her olayn kkeninde iki insan arasnda, koca ve kan, ana baba ve ocuk, ki karde, iki arkada ya da daha geni bir lekte kral ve uyrua ynelik sevgi ve sorumluluk vardr. Rmyana, insanlarn grevleri ve snavlaryla yz yze geldiklerinde hissettiklerine dair ok kiisel bir yk olduu iin evrensel bir ilgi uyandrr. Soylu ya da kyl, eski Hintli ya da modern Amerikal, hepimizin ayn temel gereksinimleri ve duygusal tepkileri vardr. nsanlk evrenseldir, ayn temel deerler btn zamanlarn ve meknlarn halklar iin geerlidir. Hindu Kahraman Eski Hindu geleneine gre her kii dharma'ya, yani adil davrana sadk olmaldr. Yaamdaki her rol iin {kral, kralie, baba, anne, oul, kz, erkek karde, kz karde, arkada) belirlenmi bir davran ls vardr. Bu nedenle herkes olup biten her durumda ne yapmas gerektiini bilir. Her zaman olduu gibi sadakatlar arasndaki atmalar sorun karr. Yine de, ac ve znt drst yaamn parasdr ve herkes yaam ne getirirse buna katlanmak zorundadr. Eski Hindu toplumunda bir kadnn ykmll, yaamn kocasna adamaktr. Sevgisi saf ve ball tam olmaldr. Tm snavlar ve ayartmalara karn ideal standartlara uyabilirlik, onun kendi deerini ve toplumun ona verdii deeri belirler. Meydan okuma ne kadar bykse, baar da o kadar byktr. Eer olumsuz duruma karn toplumun standartlarn koruyorsa, o byk bir kadn kahramandr. Eski Hindulara gre, bir kadn kendisini ya da ilevini bamsz bir insan olarak dnmemelidir. Dolaysyla kendi gelenei asndan bakldnda Sit, Hint yaznndaki en byk kadnlardan biridir. Kadn sevgisinin, ballnn ve sadakatinin en yksek idealini temsil eder ve Hindu toplumu onu tm alar boyunca sevmitir.

Erkein ykmll daha karmaktr. O, ilevini erkek egemen bir toplumda yerine getirir ve bu nedenle hem evde hem toplumda yerine getirmesi gereken pek ok sorumluluu vardr. Snavda ve yokluk iinde grevine balln srdrmesi beklenir. Lakmana byk bir kahramandr. nk sadk bir karde ve arkada, az bulunur bir savadr. Rma ile srgne gittiinde karsn yannda gtrmez. Bharata babasndan, annesinden ya da kendisinden ok erkek kardei Kma'ya kar byk bir ykmllk hisseder. Kral olarak Rma'nn topluma kar zel bir ykmll vardr. Krallk, uyruuna olan sorumluluklarn kendi kiisel yaamnn nne koymay gerektirir. Halk arasnda doru davran modeli olduu iin. Rma'nn kiisel davran eletirinin dnda tutulmaldr. Bu nedenle tm skntsna ve kederine ramen halknn davranlarna sayg gstermeli ve onlarn arzularna haksz olsalar bile uymaldr. Rakaalar dmandr, takat kendi toplumlar iinde kt deildirler. Yabanclara iddet uygulamakta ve onlar aldatmakta kendilerini zgr hissederlerken, kendi aralarnda Rma'nn halkyla ayn deerlere sahiptirler. Sevgi ve sadakat gsterirler, savata cesur ve beceriklidirler. Rvana, iyi bir kral deildir, nk kendi kiisel isteklerini halknn gereksinimlerinden daha ok dnr. Bununla birlikte byk bir kahramandr. Erkek kardei Vibhiana iyi bir kral olacaktr. Tanrlarn Rol Rnmyana daki tanrlar da lmsz ve gldrler, fakat her eye kadir deildirler. Yeterince becerikli mcadele edilirse, Hindu tanrlanyla ba edilebilir. Bylece Rvana byk bir gce sahip olabilir. Yunan ve Smer tanrlar gibi Hindu tanrlar da dnyaya iner ve kahramanlarla iliki kurarlar, fakat onlarn davranlarn belirlemezler. Odyssea'da Zeus, nsanlarn balarna gelen felaketin sorumlusunun kendileri olduunu syler. Ramyana'da da Sit'nn kanlmasn olanakl klan kendi tutumudur. RmSyanann kahramanlar da uygun ve uygun olmayan davran arasnda, iyi ve kt arasnda seim yapmakta zgrdr. nsani doalar, onlar ounlukla serinkanl olmak yerine duygularnn yn verdii tutkularla tepki vermeye srkler ve bu, her zaman gereksiz aclar getirir. Rakasalardan korkulmaldr, nk kt ve eytanidirler ve kendilerini az bulunur gzellikte yaratklara dntrebilirler. Bylelikle kandrma ve kkrtma yoluyla iyi insanlar ele geirirler. Ktlk, ounlukla iyilik klfyla gelir ve ekiciliine, gerisinde Rakasa olsun olmasn direnmek zordur. Rmyana, bir insann bir yaamdaki davrannn onun daha sonraki yaamn belirleyecei biimindeki Hindu dncesini ifade eder. Bylece Sit bu yaamda ac ve zntsnn nedeni olarak daha nceki yaamnda ne ktlk ilediini dnr. Rma ve erkek kardelerinin dnyadaki yaam reddedip gkyzne ykselmeleri, adil insanlarn lm hakkndaki Hindu dncesini yanstr.

Balca Karakterler Dasa-Ratha: Kosala kral, Rma, Bharata, Lakmana ve Satrughna'nn babas. Rma: Vinu'nun dnyevi biimlerinden biri; Kral Dasa-Ratha'nn en byk ve gzde olu; Bharata, Lakmana ve Satrughna'nn erkek kardei; Sit'nn kocas. Bharata: Vinu'nun ikinci dnyevi biimi; Kral Dasa-Ratha' n ikinci olu; Rma, Lakmana ve Satrughna'nn kardei. Lakmana: Vinu'nun nc dnyevi biimi; Kral Dasa-Ratha'nn nc olu; Rma'nn erkek kardei ve arkada; Bharata ve Satrughna'nn erkek kardei. Satrughna: Vinu'nun drdnc dnyevi biimi; Kral Dasa-Ratha'nn en kk olu; Bharata, Rma ve Lakmana'nn erkek kardei. Canaka: Videha kral; Toprak Ana'nn kocas; Sit'nn babas. Sit: Lakmi'nin dnyevi biimi; Vinu'nun kars; Toprak Ana ve Kral Canaka'nn kz; Rma'nn kars. Rvana: Lanka ve Rakasalarn eytan kral; hem tanrlarn hem lmllerin dman. Maria: Rvana'nn danman, bir Rakasa eytan. Kmbha-Karna: Kavana'nn dev erkek kardei; en byk Rakasa savas. Vibhiana: Rvana'nn en gen ve iyi erkek kardei; Rvana' nn lmnden sonra Lanka ve Rakasalarn kral. Sugriva: Rma'nn Rvana ile kavgasna yardm eden maymun kral. Hanuman: Rzgrn olu; Rma'ya yardm eden byk maymun kahraman. Narada: Rma'nn yaam yksn Valmiki'ye anlatan byk bilge adam. Valmiki: Mnzevi; RSm&yana'y derleyen ozan; Rma'nn ikiz oullarnn retmeni. Balca Tanrlar ndra: Tanrlarn kral; yamur tanrs. Vinu: Yeryzndeki yaamn koruyucusu. Brahma: Yeryzndeki yaamn yarancs biimindeki Vinu. iva: Yeryzndeki yaamn yok edicisi biimindeki Vinu. Lakmi: Gzellik ve ans tanras; Koruyucu Vinu'nun kans. Toprak Ana: Sit'nn annesi. Yama: ller'in efendisi. Agni: Ate tanrs.

Rmyana 1. Blm (Dnyada yaamn koruyucusu olan tanr Vinu, hem tanrlarn hem insanlarn dman bir dev olan RSvana'yt ldrmek iin dnyaya iner. Vinu, kral Dasa-Rathann drt ocuu Rma, Bharata, Lakmana ve Satrughna olarak tekrar doar. Rma, Toprak Ana'nn kz Sit'nn sevgisini kazanr.) Biz, byk kahraman Rma yolunun arksn syleriz. Kralieler ve krallarn, hayvanlar ve insanlarn, kahramanlarn ve ok eskiden yaayan devlerin arksn syleriz. Birisi iktidar ister ve onu elde etmek iin her eyi yapar. Dierleri kendilerine iktidar verildiinde onu reddetmeyi seer. Biz kskanlk, agzllk ve iddete kar ak ve sadakatin, cesaretin ve iyiliin arksn syleriz. Biz ayartma ve snavn, znt ve acnn arksn syleriz, nk bunlar greve ve doru davrana balln paralardr. Szlerimizi dinleyin ve bilgelein. nk bu yk neyin iyi, neyin doru ve nevin gzel olduunu ortaya serecek. ok eski zamanlarda byk bir kral olan Dasa-Ratha, Kosala kralln bakent Ayodhya'dan ynetiyordu. O, eski gne rk zamannda domutu. Bir insan ve halknn ncs olarak kral DasaRatha, dolunay nasl prltsyla yldzlar glgede brakrsa dier insanlar yle glgede brakyordu. Kenti ve yurttalarnn zeks, doruluu, sadakati, nezaketi, nefsine hakim olmas, dindarl ve mutluluu nedeniyle ok uzaklarda bile tannm, n salmt. Dasa-Ratha'nn tek eksii vard: lmnden sonra krall ynetecek bir oul. Kral, tanrlarn cokulu dualarn duyacan ve ona bir oul balayacan umut ederek birok adakta bulundu. Fakat tm dualar boa kt. En sonunda rahiplerine yle buyurdu: "Yukardaki tanrlara bir at adayn. Muhtemelen armaanlarn bu en byn kabul edecek ve ok uzun zamandr istediim oulu bana vereceklerdir." Rahipler kvrak, zarif, gl ve muhteem bir at bir yl iin serbest braktlar. At geri dndnde bilge insanlar; Kral Dasa-Ratha'nn drt olan babas olacan belirttiler. Bu szckler kraln kulaklarna ok tatl geldi. Yzleri, uzun ve souk k aylarndan sonra ilk defa gne klarnn scaklna km lotus iekleri gibi parlayan kars mutluluk sayordu. Bu srada yukardaki tanrlar Brahma'ya ikyet ediyorlard: "Rakasa kral hain Rvana bize zulm ediyor" diye bartlar. "Snrsz bir iktidar var. Sorunlarmzdan siz sorumlusunuz, nk Rvana tanrlarn ve kendi halknn saldrlarna kar korunuyor. Eer bu devin hem gkyzne hem de yeryzne egemen olmasn istemiyorsanz, onu yok edecek bir yol bulmalsnz. abuk hareket etmezseniz, ktlk yilii yenecek ve mahvolacaz." Bykbaba ve yaratc Brahma yle yantlad: "Rvana'nn kendi halkndan ve yeryznn altnda ve stnde yaayan her yaratktan korunmak iin bana geldii ve bu armaan ona verdiim doru. Bununla

beraber olduka aptal bir biimde ne insanlardan ne de hayvanlardan korunma istedi, nk onlardan ktlk gelmeyeceini dnyordu. Bu nedenle hayvanlar ve insanlar tarafndan ldrlecek. Sabrl olun ve grn." Brahma'nn konumasnn zerinden ok gemeden dnyadaki hayatn koruyucusu byk tanr Vinu toplantya katld. Tanrlar, gerektiinde kendilerini savunduu iin Vinu'ya sayg gsterirlerdi. Bu nedenle yardmn dilediler. "Rakasalarn kral Rvana, hem gkyzn hem de yeryzn iddete bodu" diye bardlar. "Ktlklerinin sonu yok. Ama biz onu durduracak gten yoksunuz. Sadece sen bize yardm edebilirsin. Kosala krallna in ve Kral Dasa-Ratha'nn drt ocuu olarak dnyaya gelmeyi kabul et. Rvana'y insan olup yalnz sen yok edebilirsin." "Bunu yapacam" diye yantlad Vinu, "Tanra-karm Lakmi bana elik edecek ve dnyadaki lml karm olacak." Vinu kendisini bir kaplan klna soktu ve kraln adak ateinin ortasnda Dasa-Ratha'ya grnd. Kral Dasa-Ratha, "insanlar arasnda bir kaplan" diye bard. Alevlerin arasndan Vinu "Beni bu kutsal pirin ve stle birlikte bykbaba ve yaratc olan Brahma gnderdi. Onu karlarna ver ve sana oullar doursunlar" dedi. Bylece Kral Dasa-Ratha'nn kars drt oul dourdular. Her bir oul dnyadaki yaamn koruyucusu Vinu'ya vcut veriyordu. nce Rma, sonra Bharata, daha sonra Lakmana ve son olarak Satrughna dodular. Ayn zamanda tanrlar cesaret, g ve bilgelikleriyle Vinu'ya, kt kalpli Rvana'y ve onu destekleyen Rakasalar yok etmesinde yardm edecek bir grup maymun yarattlar. Rma ve erkek kardei erdem ve cesaretleriyle tanndlar. Lakmana Rma'nn srekli yanndayken, Satrughna her zaman Bharata'ya elik ediyordu. Oullar on alt yana geldiinde bilginlerden birisi Kral Dasa-Ratha'ya yle dedi: "Yce kral, sizden bir armaan diliyorum." "Ne dilersen o senin olsun" diye yantlad kral. "Yce kral" diye yantlad bilge adam, "Rvana ve Raka-salarla savamak iin olunuz Rma'nn yardmna gereksinimim var. Onun yardm olmadan adaklarmz yapamayz. Bu dev yaratn ve cinlerinin ykc eylemlerini durdurma umudumuz yok." "Tanrlar sana yardm edebileceklerken niye benim Rman iin bavuruyorsun" diye sordu kral Dasa-Ratha. "Hepimiz iin byk talihsizlik ki" dedi bilge adam, "tanrlar Rvana'ya kar gszler. O imdiden dnyann zerinde ve altnda yaayan herkese boyun edirdi. Ancak insanlarn en iyisi onu yok edebilir ve o adam Rma'dr. Kayglanma. Olun baarl olacak." Bylece Rma ve Lakmana babalarnn duasn alarak bilge adama elik ettiler. ndra, tanrlarn kral, yaylan bir ellerinde, kllan dier yanlarnda harekete geen gen adamlara glmsedi. zerlerine gklerden bir tomurcuk seli, byk bir iek yamuru boaltt.

Rma sorun karan Rakasalar kolaylkla yok edinde bilge adam ona yle dedi: "nsanlarn aslan, imdi kral Canaka tarafndan yaplan adak trenine benimle birlikte gel. Bu byk kral. Toprak Ana ile evli ve dnyadaki hayatn yok edicisi tanr iva'nn ok nceleri atalarna verdii muhteem bir yaya sahip. Yukardaki tanrlarn hibiri, Rakasalarn hibiri ve dnyadaki krallarn ve prenslerin hibiri bu yay germeyi baaramad. Onu senin denemeni istiyorum." Kral yayn tarihesini Rma ve Lakmana'ya anlatp yle buyurdu: "Kim ki bu topraklarda yaayan krallarn uzun yllardr sayg duyduu bu gl sava yayn gerebilir, Toprak Ana' nn ocuu olan kzm Sit'y kazanacak. Yaammn olan bu ocuk, bir gn tarlam srp kutsarken topraktan dodu. nl birok insan yay gererek kzm kazanmaya alt, fakat bouna. imdi bu snav sana teklif ediyorum Rma. Eer baarrsan kadnlarn en gzel ve erdemlisi Sit senin karn olacak." "Saygdeer kralm" diye yantlad Rma, "davetinizi kabul etmek ve gl yaynzda kendimi denemek bana zevk verecektir. anl kznz kazanmak onurlarn en by olacaktr." Byk prens Rma'nn, kral Canaka'nn gl yaynda denemeyi kabul ettii haberi hzla drt bir yana yayld. Birok ulustan krallar, setler, nl savalar, Sit'nn soylu talipleri ve sradan halk olay izlemek iin Canaka'nn saraynda topland. Canaka'nn gl yay kukusuz bykt, kraln en gl lord ve savalar silah sekiz tekerlekli demir bir sava arabasnda yava yava ancak getirebildiler. Rama yayn kutusunun kapan kaldrd ve rktc sava silah karsnda gzleri kamat. "zninizle" dedi bilge adama, "ellerimi yayn zerine yerletireceim. Daha sonra kaldrp silahlarn bu en byn gereceim." Bilge adam ve kral Canaka yle karlk verdiler: "yle olsun." Rma byk yay kutusundan kolaylkla kard ve grkemle havaya kaldrd. Sanki bir yaprak haffliindeymiesine onu gerdi ve o halde tuttu. Daha sonra oku konumu ald ve ipi ekti. Fakat gerginlik yayn dayanabileceinden fazlayd. Bir gkgrlemesiyle yay ikiye ayrld. Dnya atrdad ve dalar yankland. Bu ani grlt o kadar korkutucuydu ki, krallar ve savalar (Rma, Lakmana. Canaka ve bilge adamn dndaki herkes) yere kapaklandlar. Kral Canaka bilge adama dedi ki, "Yal gzlerim Rma' nn bu muhteem eylemi gerekletirmesini grd. Esiz kzmn, Kral Dasa-Ratha'nn tanr-benzeri oluyla evleneceini bilmek bana zel bir zevk veriyor. Sit, yiitlik ve deerde kimsenin geemeyecei bir erkek tarafndan drst olarak kazanld iin szme sadk kalacam." Rma ve Sit kutsal evlilik yemini in ayakta beklerken Kral Canaka dedi ki: "Rma, bu, benim yaammdan daha deerli olan kzm Sit. Bu andan sonra senin sadk karn olacak. Senin erdemini, mutluluunu ve acn paylaacak. zntde ve sevinte ona arka k. Yaam seni nereye srklerse glge gibi peinden gelecek ve yaamda olduu gibi lmde de seninle olacak." Kral mutluluk gzyalar iinde, evlenen ifte kutsal su serpti.

Daha sonra Kral Canaka, Lakmana'y Sit'nn kzkardeiy-le, Bharata ve Satrughna'y baka gzel kzlarla evlendirdi. Drt ift, evlilii kutsayan kutsal ate evresinde dolarlarken Tanrlarn kral ndra da honutlukla glmsyordu. Onlarn zerlerine gklerden bir tomurcuk seli, bir iek yamuru boaltt. II. Blm (Kral Dasa-Ratha, kralln Rma'ya vermeyi tasarlar, fakat Bharata' nn annesi onu krall kendi oluna vermesi in zorlar. Rama Ayodhya'dan on drt yl iin srgn edilir. Sit ve Lakmana ona yolculuunda refakat ederler.) Kral Dasa-Ratha'nn drt olu arasnda babasnn ve Ayodhya halknn en sevdii, Rma idi. O ideal bir erkek rneiydi, sadk, bal, yumuak, tm sava ve bar sanatlarn bilen ve herkese kar merhametli. Kral ikinci nazik olu Bharata'y bir yl iin byk babasyla yaamaya gnderdiinde, kraln en gen olu ona elik etti. Onlarn yokluunda Kral Dasa-Ratha yle dnd: "Yalandm ve genlik gnlerimdeki gcm yitirdiim iin tahtm Rma'ya vereceim. Benim iin iyi olan, kukusuz halkm iin de iyidir. Ben gnlerimi rahatlk iinde tamamlayacam ve Rma erdem ve deer asndan esiz olduundan Ayodhya ve Kosala krall onun ynetiminde refaha kavuacak." Daha sonra kral, efler, prensler ve ordu komutanlarndan oluan lke nderleri kurulunu toplantya ard. ary yaparken sesi gk grlts gibi grledi. "Halkma bir babann ocuklarna bakt biimde, alakgnlllkle ve hi kzmadan baktm. imdi hayatmn son zamanlarnda artk ok yorgunum. Kraliyet ykmllklerini yerine getirmek ve lkemizin yasalarn uygulamak benim sahip olduklarmdan daha fazla g ve beceri gerektiriyor. Umarm olum Rma'y yerime kabul edersiniz. Rma, tanrlarn kral indra'nn cesaretiyle, bilge bir rahibin kutsal bilgisini birletirmektedir. Yeryznde yaayanlar arasnda bir ei yoktur." Halk onun aklamasn yle bir cokuya alklad ki, yukardaki gkyz ve aadaki yeryz onlarn nee dolu lklaryla titredi. "Rma'nn saygdeer tahtnza oturacan biliyorduk, nk onun kalbi cesaret dolu, szleri ve yaptklar erdem dolu, doruluk sevgisi ve dharmaya ball eriilmezdir. O bar zamannda babamz, sava zamannda koruyucumuzdur. Nasl ki ndra, gklerdeki tanrlarn daha da yukarlarna ykseliyorsa, o da yeryznde yryenlerin stndedir. O Toprak Ana kadar balaycdr." Bylece Ayodhya kenti Rma'nn tahta kn kutlamaya hazrland. Bayrak ve flamalar olay ilan etti. Aktrler, danslar, mzisyenler kralln her tarafndan toplanan kalabalklar elendirdiler. Rma toplantya ^sonbahar gnn dolunay gzelliiyle girdi. Kral Dasa-Ratha onu tahta oturttu ve u tlerde bulundu: "Rma, oullarmn en sevgilisi ve onurlusu yarn kral olarak ta giyeceksin. imdi

olduundan ok daha adanm ve erdemli olmalsn. Her eyde daha saknakl olmalsn. Herkese kar adaletli olmalsn. Ulusumuzun askeri gcn ve zenginliini srdrmelisin. Halkm ve krallm ellerine braktm bilmek yreimi rahatlatyor." Rma, Sit ve Lakamana'ya dnd. Sit'ya dedi ki: "Kutsal orucumuz iin hazrlanmalyz." Lakmana'ya dedi ki: "Toprak Ana'y benimle birlikte ynetmeye hazrlan, nk benim yi yazgm ayn zamanda hep senin de iyi yazgn olacaktr. Sadece senin varln nedeniyle yaamma ve krallma deer veriyorum." Bununla birlikte Kral Dasa-Ratha'nn kararna herkes sevinmemiti. Bharata'nn annesi, bir anne sevinciyle elenceyi seyrederken nedimesi onun yreine derin ve lmcl dnceler soktu. "Bu senin en zntl gnn olmas gerekirken neden bu kadar mutlusun?" diye sordu nedime. Baka bir kralienin olu tahta kt, seninki deil. Oysa senin olun daha iyi, deerinin ve nnn bir ei yok. Rma, Bharata'nn erdem ve yiitliinden rkt iin erkek kardeinin zerine bir kurt gibi atlayacak ve onu paralayacak. Ve Rma'nn annesi ve kars, sana ve Bharata'nn karsna kleyni gibi davranacak." Bharata'nn annesi yle yantlad: "Lanetli szler ediyorsun kadn! Rma benim iin Bharata kadar deerli. Kardelerinin kendisini sevdii kadar o da onlar sever ve onlar bir babann kendi oullarn koruduu gibi koruyacaktr. Kral Dasa-Ratha eski tremiz ve lkemizin yasas gereince taht en byk ve en yi oula brakmakla ykmldr ve o oul da Rma'dr. Benim Bharatan Rma'dan sonra ynetici olacak, nk daha gen." "Delilikten gzn krlemi olmal, gzel kraliem" diye yantlad nedime. "Tahta Bharata deil Rma'nn olu kacak. Erkek kardeler saltanatlarn ikiye blmezler. Gerekte Rma bir kez kral olduunda, senin olunu bir lkeden dierine yalnz ve arkadasz olarak dolamaya zorlayacaktr. Bharata evsiz, yurtsuz bir adam olacak." "Yal nedimene gven" diye devam etti. "Uzun yllar yaadm ve en kutsal saraylarda en karanlk ilerin evrildiini grdm. Rma, Lakmana'ya bal. Bharata'ya deil. Oluna imdiden krall terk etmesi emri verildi. Onun yaamn kurtarmalsn! ok ge olmadan kocanla konu. Yoksa Rma Bharata'y kendine hizmet etmesi iin zorlayacak ve eer reddederse ondan nefret edecek." Nedimenin szckleri bir ylann ldrc zehiri gibi Bharata'nn annesinin yreine szd ve ocuu iin duyduu korkular krkledi, kskanlk duygulan uyandrd. Sevilen kiiler iin yas tutmaya ayrlan odaya girdi ve orann souk zeminine uzanp alad. Yal kral onu, kknden kesilmi yeni filizlenen bir asma gibi yerde yatarken buldu. Bu hznl grnt onu aclara bodu, nk gen karsn kendi canndan daha ok severdi. "Niye burada gzyalar iinde yatyorsun?" diye sordu. "Bir hastaln m var? Birisi mi seni krd? Konu ve szcklerin, kzgnln gne klarnn k karlarn erittii gibi yok etsin. Duyduum byk sevgi sana g verir. Saraydakilerin ve benim, kim olurlarsa olsunlar dileklerine uyacaklarna sz veririm."

Bylece aktan gz kr olan kral, kskan kralieye kutsal bir yemin etmi oldu. Gne, ay, yldzlar, yeryz ve ev ii tanrlar kral Dasa-Rathann szlerini duydu. Onurlu bir adam olduu iin verdii szden dnemezdi. Kans sze balad: "Yllar nce Rakasalar seni acl bir biimde yaraladklarnda sana baktm ve hayatn kurtardm. kran borcu olarak bana iki dl sz verdin. O zaman dlleri stemedim, fakat imdi istiyorum. Eer vermezsen lrm. Birincisi Rma'nn yerine Bharata'nn tahta kmasna izin ver. kincisi Rma'nn on drt yl boyunca vahi ormanlarda bir mnzevi olarak yaamasn sala. imdi istediim dller bunlar. Baka hibir ey beni kandramaz." Yal kral kulaklarna inanamad. "Bu korkun bir d olmal" diye bard. Kzgnlktan gzyalar kurudu ve gen karsna yle dedi: "Sen bana ve ailene ihanet iindesin. Seni anne gibi seven bir ouldan nefret etmek iin ne gibi bir nedenin olabilir? Kendimi saraymda zehirli bir ylan beslemi gibi hissediyorum." "stiyorsan karlarm srgn et" diyerek ihtiyar kral konumasn srdrd. "Israrlysan krallm ve yaamm benden al. Fakat beni olum Rma'dan ayrma. Dnya gnein olmadan dnmeye devam edebilir. Yamurun suyu olmadan hasatlar devam edebilir. Fakat ben Rma olmadan yaayamam. Ben yal bir adamm ve gszm. Yaanacak uzun bir hayatm yok. Sevgili karm bana yi davran. Kentleri ste, toprak iste, hazine ste. Fakat Rma'y isteme. Halkma ve Rma'ya verdiim kutsal szden dnmeye beni zorlama. Bu, cinayetlerin en by olur." Kralie yantlad: "Drstl ve erdemliliiyle tannan siz, eer bana verdiiniz szden dnerseniz, dnya hayatnz kurtaran sevgili karnza ne kadar az deer verdiinizi grecek. Dnya, benim krk bir kalpten lmeme neden olduunu bilecek. Bharata iin krallk, Rma iin srgn diliyorum. Baka hibir eyi kabul etmem." Ertesi sabah, ta giyme gnnde her zamanki gibi Lak-mana'nn elik ettii Rama babasna gitti. Bharata'nn annesini kraln yannda otururken buldu. Kral Dasa-Ratha'nn yrei yle yaslyd ki Rma'nn adndan baka bir ey telaffuz edemedi. Rma sordu: "Anne, babamn bu kadar zlmesine yol aacak ne yaptm? Neden yanaklarnda gzya tanecikleri var? Bharata iyi mi?" Bharata'nn annesi skunetle yantlad: "Babana ac veren tek ey kt haberi dilinin ucuna getirememekten kaynaklanyor. Yllar nce bana kral sz verdi. imdi sana olan byk sevgisi nedeniyle becerebilse bu sznden vazgeecek. Ama biliyorsun ki Kral Dasa-Ratha kutsal sznden vazgeemez. Eer drst ve sadk bir oulsan, dharmaya bal olmalsn. Babann ok yllar nce bana verdii sz tutmasn salayarak erdemini kantla." Rma yle bard: "Ne yapmam gerektiini syle. Zehir iip lmm dilese bile babama itaat ederim."

"Eer babann onurunu kurtarmak istiyorsan, szne uygun davran. Hemen buray terk et ve gelecek on drt yl boyunca vahi ormanlarda bir mnzevi olarak yaa. Salarn birbirine karsn ve gvdeni hayvan postlaryla ve aa kabuklaryla rt. Benim olum Bharata Ayodhya'ya dnecek ve senin yerine babann kralln ynetecek." Rma bu szleri byk bir gnl rahatlyla kabul etti. Ne zntl ne de kzgnd. "Umarm benim yolculuum senin kalbine huzur getirir baba" diye yantlad. "Bharata'ya haber saln. Sit'y ve annemi grr grmez buray terk edeceim." ki erkek karde salonu terk ettiklerinde gen ve sadk Lakmana fkesini nasl durduracan bilemedi. "Neden Bharata'nn annesinin senin yaamn mahvetmesine izin veriyorsun? Kukusuz babam yallk nedeniyle onun devlet ilerine mdahale etmesine izin veriyor. Hak ettiin yer iin sava, ben senin yannda yer alacam." "Hayr Lakmana" dedi Rma ve ekledi: "Bu koullarda babamn kralln ynetmeyi hi arzulamam. Ailemizde nne zor grevler kan baka erkekler de oldu. Kukusuz bu sefer orman benim kaderimin bir paras. yi bir ouldan beklendii gibi babama itaat ederek onurumla yaayacam. Dharna yolu budur." Sonra Rma annesine ve Sit'ya dedi ki: "Ben vahi ormandayken sknetle bekleyin. Anne, ne kadar mutsuz olursan ol senin yerin babamn yandr. Eer benimle gelmeye kalkarsan lecektir. Sit, senin anneme gz kulak olman istiyorum. Bharata ve Satrughna'y kardelerin olarak sev, nk onlar benim iin canmdan daha deerlidir." Nazik ve sadk Sit yantlad: "Annenin yeri nasl babann yan ise, benim yerim de senin yanndr. I olmayan ay ne ie yarar? Amayan bir iek? Telleri olmayan bir ut? Tekerleksiz bir araba? Sensiz ben bir hiim. Gzel elbiseler, leziz yemekler ve saray rahatl bir hitir. Senin srgnn benim de srgnm olacak. Seni yaatacak olan brtlen ve kkler beni de doyurur. Ormann gzellii gzlerimizi enlendirecek ve ne saldrgan vahi hayvanlardan ne de bir mnzevinin zorlu yaamndan korkacam. Yannda olduum srece yllar saymayacam." "Ben de sana elik edeceim" dedi Lakmana. "Senin olduun yerde olabilirsem mutlu ve huzurlu olurum. Ormanda yollar bulmak ve yiyecek toplamak benim elencem olacak. Beraber olduumuzda srgnn ne ktl olur ki?" Bylece Rma, Lakmana ve Slta srgne gittiler. Kral Dasa-Ratha fkeyle Bharata'nn annesini kendi bana brakt ve Rma'nn annesinde huzur buldu. Rma'nn yolculuunun beinci gnnn akam ihtiyar kraln kalbi kederinin ykn kaldramad ve kral ld. Daha sonra tm lkeyi keder ve yas kaplad, nk kral olmayan bir krallk suyu olmayan bir nehir, imensiz bir otlak ya da obansz bir sr gibidir. Bu keder ortamn datmak ve halkn kendini gvende ve iyi hissetmesini salamak iin kraliyet askerleri Bharata'y armak zere gnderildi.

III. Blm (Bharata annesinin ihanetini renir ve Rama'y dnmeye ikna etmeye abalar, fakat Rma reddeder. Bilge biri Rma'ya tanrlarn silahlarn verir. Rvanann kz kardei Rma'ya sevdalanr. Rama reddettiinde bir Rakasa ordusu ona saldrr. Rma tm orduyu yok etmeyi baarr.) Her zamanki gibi Satrughna'nn elik ettii Bharata, yedinci gn Ayodhya kentine vard ve hemen annesini grmeye gitti. Babasnn lm onu ok zmt. "Rma nerede?" diye annesine sordu. "Rma bana baba, karde ve arkadatr. Ona hizmet etmek bana mutluluk verecektir." Bharata'nn annesi oluna, Rma'nn ayrlmasyla ilgili gerei anlatt. nk onun bu durumu talih olarak karlayacam sanyordu. Ama Bharata onu artacak ve dehete drecek derecede buna fkelendi. "Eer Rama seni sevmiyor olsayd, seni annelikten reddederdim" diye bard. "Senin haince planlarna kar babamn kralln ynetmeyeceim. Bu grev bana ar gelir ve krall ynetmesi gereken Rma'dr. Byk ormanda Rma'y arayacam, onu bulunca ynetme hakk onun olduu iin onu eve getireceim." "Sana gelince" diye Bharata devam etti, "kaderin hem bu yaamda ve hem de gelecek yaamda sana znt getirecek. Bu korkun i nedeniyle srlmeyi, aslmay ya da yaklmay hak ediyorsun." Resmen kendine nerifmesine karlk Bharata taht reddetti. Bunun yerine, Satrughna ile birlikte soylular, svariler, bilgeler ve tccarlardan byk bir grup oluturdu ve Rma'y bulmak iin byk ormanlk alanda onlara nderlik etti. Yolculuk srasnda Bharata'ya yle syleyen bir bilgeye rastladlar: "Kader insan yabanc ve nceden kestirilemeyen yollara srkler. Rma'nn srgn nedeniyle anneni knama. Onun srgn insanlarn ve tanrlarn iyiliinedir. Sabrl ol ve dharmaya sadk kal." En sonunda Bharata ve arkadalar Rma'y buldular. Bharata kardeini Sit ve Lakmana ile birlikte dallardan rlm bir kulbede geyik derisi ve aa kabuundan giysilerle yaarken bulduunda gzyalarn tutamad. Bu basit yaamna karn gl kollar ve aslana benzeyen omuzlaryla Rma, engin dnyann yaratcs ve bykbabas Brahma'ya benziyordu. "Sen halk tarafndan Kosala krallm ynetmek iin Ayodhya tahtna oturtulan, insanlarn prensi olan Kma msn?" diye sordu Bharata. "Lks elbiselerinin yerine orman dallan ve hayvan derileri giydin ve sarayn bir mnzevinin yalnz yaam in terk ettin. Grntn kalbimi zntyle dolduruyor." Rma, Bharata ve Satrughna'y kucaklad ve onlar basit evine sevgiyle buyur etti. Sonra sordu: "Bharata, neden beni orman evimde aradn? Syle babamz m gelmemi istedi? Sal yerinde mi? Muhafzlarmz krall gerektii gibi koruyorlar m? Danmanlar ona gerektii gibi hizmet ediyorlar m?

Mutlaka ok nemli bir sorun seni beni bulmak iin bu vahi doaya, bu uzun ve zorlu yolculuu yapmaya sevk etmitir." Bharata gzyalar iinde yantlad: "Rma, babamz ld! imdi dnya yerine cennetin patikalarnda yryor. Onun lm annemi kendine getirdi ve haince eylemi nedeniyle utand. Seni benimle birlikte Ayodhya'ya dnmeye ve Kral Dasa-Ratha'nn en byk olu olarak Kosala kralln ynetmeye davet ermeye geldim. lkemizin eski yasasna gre, bu senin grevindir. Dahas, sana ihtiyacm var- Sen sadece benim erkek kardeim deil, babam ve retmenimsin!" Rma yantlad: "Bharata, yapmam ne kadar istesen de seninle Ayodhya'ya dnemem. Kraliyet tahtna oturamam, nk babamn ve kraln buyruuna kar gelemem. lm olsa bile ona verdiim sz bozamam." "Ve Bharata, annene kalbinde merhamet besle. O benim srgnm nedeniyle sulanmamak. Sana gelince krallmz ynetmelisin ve benim bu vahi ormanda bulunduum srece halkmza kol kanat germelisin. Dhorma yolu budur. Grevine bal bir oul olarak babamzn dileklerine uymalsn." Rma yle bitirdi: "lkemizdeki sradan insanlar dnmeyi hibir zaman unutmamalsn. Srlerini gden obanlar ve topraklarn ileyen iftileri dn. Askerlerimizin snrlarmz koruduundan emin ol. Ulusumuzun byk hazinesini koru. Sadece soylulara deil, hak eden herkese zenginlik ve yiyecek sala. Kim olursa olsun, masum olanlar koruyan bir adalet anlayyla ynet." Bharata yantlad: "Rma, gerekten de ben senin kralln ynelemem. Halkmz bana deil, sana nderleri olarak bakyor." "Sama!" diye bard Rama. "Sen dnya kadar byk bir imparatorluu ynetecek g ve erdemi tayorsun. yleyse kesinlikle Kosala kralln da ynetebilirsin. Babamzn gvenilir danmanlar sana nerilerde bulunurlar ve yol gsterirler. Bana gelince" diye szlerini tamamlad Rma, "koca bir kaya gibi kararmda sabitim. Ricalarn ne kadar yce de olsa beni etkileyemez. Btn arkadalarnn ricalarnn bir etkisi olamaz. Ay n bitirebilir, dalar karsz kalabilir, ama ben babamza verdiim sz unutamam." "yle olsun" dedi Bharata. "Bana altn sandaletlerini ver. Onlar, senin yokluunda Ayodhya tahtna koyacam. Bana cesaret verecekler ve senin iin krallmz koruyacaklar. Bana gelince, bundan sonraki on drt yl mnzevi olarak geireceim, evet, krallk saraynda yaayacam, ama senin gibi giyinip yiyeceim. Eer bu srenin sonunda dnmezsen, cenaze atei yakp alevlerinde lmeye kararlym." "Peki" dedi Rma, "sandaletlerimi al ve Satrughna ve arkadalarnla Ayodhya'ya dn. On drt yl sonra yine karlarz. Sana sayg, sevgi ve dostluk duyuyorum." Bylece, her zaman doru olan Bharata ve drst Rma ayrldlar. Rma, ona bal ve sadk olan Sit ile Lakmana, nceleri yol iz olmayan ormanda bir yerden bir yere dolap durdular. Ormann karanlk kuytularna snm birok mnzevi ermie rastladlar. Birok insan iin, usuz bucaksz orman karanlk, kasvetli ve korkun bir vahilikten fazla bir ey deildi. Fakat onun yolsuz zsiz derinliklerinde Rma ve arkadalar da kutsal mnzeviler gibi saflk ve huzuru buldular. Byk

ve eilmi aalardan olgun ve vahi meyveler sarkyordu. erideki sakin sularda kokulu nilferler ve zambaklar dinleniyordu. Otlayan geyiklere snak olan dolgun ve yeil yapraklarn zerinde gne damlacklar parldyordu. Hava gece gndz ku sesleriyle capcanlyd. Dolamalar srasnda Rma ve ailesi, vahi ormanlar kendine ev edinmi mnzevilerden gl ve bilge birisine rastladlar. Dedi ki: "Rma, sen kahraman birisin. Ancak bu ormanda bile sava silahlarna ihtiyacm olur. te Vinu'nun yay. Gklerde yaplm gerekten muhteem bir silah, onu yannda ta. te Brahma'nn parlayan oku. yi bir okunun ellerinde hedefini hi karmaz. te ndra'nn sivri ulu oklarla dolu byk okluu. Bunlar seni savata hibir zaman mahup etmez. Son olarak da, bu cilalanm altn sand al. erisinde yiit bir sava ve krala ait olmas gereken altn kabzal bir kl durmakta." "Tanrlarn dmanlar" diye devam elti mnzevi, "bu etkili silahlan bilir ve onlardan korkarlar. Dolaysyla onlar srekli yannda ta, nk onlara sk sk ihtiyacn olacak. Bu bar dolu ormanda, gece boyu ava km kt yrekli Rakasalara rastlayacaksnz. Dualarmz engelleyen ve kutsal meknlarmz kirleten bu yaratklara kar bizi ancak siz savunabilirsiniz. Kahraman, burada bile gerekletirecek onurlu eylemler bulur." "Teekkr ederim saygdeer bilge" diye yantlad Rma. "yilik ve dostluunla benim srgnm kutsadn." Rma, Sit ve Lakmana, mnzevileri, geceleri avlanan Rakasalarn saldrlarna kar koruyarak on yl boyunca ormanda yaadlar. Gen ve yiit Lakmana, yiyecein bol olduu bir yerde bambu ve yapraktan rahat bir ev yapt. Evin nndeki aklk hurma ve mango aalaryla evriliydi. Yakndaki gl balk, orman ise geyik doluydu. Kk ve gzel gln yzeyini kokulu nilfer iekleri ve rdekler yurt edinmiti. Rakasalarn kral Rvana'nn kz kardei, orman evine rastlayp Rma'y grp ona k olana kadar her ey yolunda gitmiti. "Sen kimsin?" diye sordu Rma'ya. "Bir mnzevi gibi giyinmiin, ama gl bir yay tayorsun. Rakasalarn yol ettii bu karanlk ormanda yalnz bir evde ne iin var?" Rma ormanda kalnn nedenini akladktan sonra, gen kza kendisi hakknda sorular yneltti. O da yle yantlad: "Lanka kral Rvana benim erkek kardelerimden biridir. ounlukla bu ormanda erkek kardelerimle birlikte dolarz, fakat sana olan akmdan onlar kendi ilen peinde braktm. Benim krallm geni ve snrszdr. Bu nedenle seni kocam ve efendim olarak semem nedeniyle onur duymalsn. nsan olan karn bir yana brak; o sana benim kadar deerli bir e olamaz! Rakasalar insan etiyle beslenirler. Hi g harcamadan karn ve erkek kardeini ldrebilirim. Rakasalar ile kyaslandnda insanlar zayf, krlgan ve elimsiz yaratklardr." Rma glmsemesini bastrd, fakat dncesiz kz inelemeden edemedi. "Kocan olarak evli bir adam istemezsin" diye yantlad. "Bunun yerine erkek kardeim Lakmana'y dikkate almalsn. Orman evimizde onun karsnn olmadn gryorsun!"

Rvana'nn kz kardei Lakmana'ya yaklatnda, Lakmana gld ve ilerlemesini engelledi. "Kukusuz benimle tatmin olamazsn!" diye bard. "Ben Rma'nn klesiyim. Soylu bir kandan olman nedeniyle bir klenin kans olmak istemezsin deil mi?" Bu szler, karlk bulamayan tutkuyla yaralanm gururun birlemesine ve gen kzn yreinde kavurucu bir kzgnln olumasna neden oldu. "Duygularm ciddiye almayarak onurumu krdn" diye aklad. "Bu yaptn aptallk! Ak ki, yaral bir Rakasa'nn kzgnlk ve gazabn daha imce hissetmemisin. Hibir kadn benim rakibim olarak yaayamaz." Korkudan titreyerek yere den Sit'nn zerine ykc bir eytan gibi saldrd. Rma, kansyla vahi gen kzn arasna girdi. "Bir Rakasa'y hafife alarak hata ettim" dedi Lakmana'ya. "Bu tehlikeye benim akalarm neden oldu ve imdi bu utanmaz diiyle elimizden geldiince uramalyz." Lakmana szcklerle zaman harcamad. Rakasa'nn fkesi kalbinde bir yldrm etkisi yapt. Hzla klcn ekti ve savunmaya frsat vermeden gen kadnn burnunu ve kulaklarn kesti. Erkek kardelerine doru kaarken kard acl lklar ormanda dald. Kz kardelerinin kanl yzn grdklerinde intikam iin on drt Rakasalk bir grup gnderdiler. Rma gl yayn gerdi ve oklaryla tmn ldrd. Kzgnlktan kuduran kardeler, daha sonra her biri Rma'nn cesareti kadar zalim olan on drt bin Rakasalk bir g topladlar. Rma, Lakmana ve Sit'nn iyi gizlenmi bir maaraya snmalarn emretti. Onlar korumaya ve dmanla yalnz bana savamaya kararlyd. Bu nedenle zrhn giydi ve Rakasalarn gelmesini bekledi. Gklerdeki tanrlarn birou sava seyretmek iin dnyaya inmi. On drt bin Rakasa, okyanus dalgalar gibi Rma'nn zerine aldlar. Onlar gren tanrlar katlar. Rma ise yreinde korku izi olmadan dimdik durdu. Grleyen frhnada ete batan yamur damlalar gibi oklar Rakasa savalarnn zerine yad. Buna karlk Rakasalar byk aalan ve koca kaya paralarn yerden kaldrarak Rma'nn zerine frlattlar. Bunlar bile dnyann savunucusunu durduramad. Yalnzca Rvana'nn erkek kardelerinden biri olan nderlerini canl brakarak on drt bin cinin tmn ldrd. Daha sonra Rma ve Rakasalarn nderi lmne bir kavgada kar karya geldiler. Bir aslann fille savamas gibi uzun ve zorlu bir kavga oldu. Sonunda Rama kazand ve Rakasa nderi kanl toprak zerinde cansz uzanp kald. Ormann zemini saldrgan dmanlarn gvdeleriyle kaplanmt. Tanrlarn kral ndra, Rma'ya glmsedi. Onun zerine gklerden yamur gibi tomurcuk ve iek boaltt. IV. Blm

(Rvana Sit'y ele geirmeye kararldr. Danmam Maria bunu salayacak hileyi hazrlar. Sit karldnda Rma onu bulmak iin maymunlarn yardmna bavurur. Maymun Hanuman onun nerede olduunu renince Rma ve maymunlar Rvana'y ldrmek ve Sit'y kurtarmak iin yola karlar.) Rvana erkek kardeinin ldn ve tm ordusunun yok edildiini duyunca Sit'y ele geirerek Rma'y mahvetmeye karar verdi. Danman Maria bu plana kar kt, "Eer Rma'y kkrtrsan, kentin Lanka ve krallndaki tm Rakasalarn yok olmasna neden olursun!" "Bouna korkuyorsun" diye yantlad Rvana. "Rma sadece bir insan ve tm insanlar Rakasalar iin kolay bir avdrlar. Ya bana yardm edersin ya da hayatn tehlikeye atarsn. Benim krallmda korkaklara yer yok!" Bunun zerine Maria Sit'y kandrarak ele geirmek iin bir plan hazrlad. Kendisini, safirden boynuzlar ve iek yapraklar gibi yumuak derisi olan, altn ve gmten ok gzel bir ceylana dntrd. Sit kendisini fark edinceye kadar Rma'nn ormandaki evinin yaknlarnda dolat. Nazik Sit, gzel yarat grdnde Maria'nn tasarlad gibi bylenmiti. "Ltfen Rma" diye yalvard, "o ceylan kovala ve benim iin ele geir. Onun yanmda olmasn ok istiyorum. Veya onu ldrmek zorunda kalrsan parlayan derisi altn ve gm hal olarak ok houma gidecek. Orman yollarnda gezinen ok gzel antiloplar, en akrak maymunlar, harikulade yaratklar grdm, fakat bu ceylan gibisini hi grmedim! Gzellii ayn gkyzn parlatt gibi orman parlatyor." "Dikkatli ol Rma" diye uyard Lakmana. "Hibir gerek ceylan bu kadar gzel olmaz. Bu Yaratk klk deitirmi bir Rakasa olmal! Onlarn ekil deitirebilme yetenekleri onlar hain dmanlar yapar. Onlarn ihtiyatsz kurbanlarm ne kadar kolay boazladklarn anmsa." Bylece Sit'nn gerei grmesini salayarak onu etkiledi. "Tersine Lakmana" diye Rma yantlad, "eer bu Yaratk gerek bir Rakasa ise, o bizi tehdit etmeden nce onu ldrmek zorundaym. Yokluumda Sit'y koru. Uzun sre uzak kalmayacam ve o yldz ssl ceylan derisini Sit'ya getireceim." Maria uzun ve yorucu bir takiple Rma'y ormann derinliklerine ekti. En sonunda yay menziline girdi ve Rma bir okla hayvan ldrd. Maria l bir halde yatarken kendi haline dnd. Rvana'ya, son bir yardm abasyla sesini Rma'nn sesine dntrd ve bard: "Lakmana! Yardm et! Yardmdan yoksun, bu ormanda lyorum!" Rma bu szleri korku ve yaklaan felaket duygusu inde duydu. Kat etmesi gereken uzun bir yolu olduu bilincinin acsyla hemen eve doru yola koyuldu. "Lakmana, Rma'nn barmasn iittin mi?" diye sordu Sit. Ona yardm etmek iin hemen gitmelisin. Sevgili efendimi o ceylann ard sra gndermekle ne kadar aptallk ettim! Eer kana susam Rakasalar onu bulduysalar, kzgn aslanlarn, korkun da olsa bir boay paraladklar gibi onu boazlarlar."

"Bu zekice bir Rakasa hilesi olmal" diye kar kt Lakmana. "Gkyz, yeryz ve yeraltndaki hi kimse Rma'y yenemez. Dahas, her trden ktlkten seni koruyacama sz verdim" "Sen insan klndaki kt bir canavar olmalsn" diye kzgn bir biimde yantlad Sit. "Sadece efkatli numaras yapyorsun. Yrein bir ta kadar kat! Eer ihtiya duyup seni yardma ardnda gitmeyeceksen, Rma'y iddia ettiin kadar seviyor olamazsn." "Tamam Sit. Sonucundan korksam da dilediin gibi yapacam. Akll bir hile akln kartrd. Bana yklediin onursuzluu hak etmiyorum. Dilerim ormann koruyucu ruhlar ben yokken seni korur ve dilerim Rma'y ksa zamanda yannda grrm!" Yaknlarnda gizlice onlar dinleyen Rvana zaman kollad. Kendini kutsal bir mnzeviye dntrerek, bir elinde asa dier elinde dilenci kasesiyle Sit'ya grnd. Yaprakl aalar nasl derin ve karanlk bir maaray gizlerse, Rvana'nn klk deitirmesi de kt niyetini ustaca gizledi. Bununla beraber tm doa Sit'nn alglayamad eyi fark etti. Rvana'nn karanlk planlarndan haberdar olan kokulu orman esintisi kesildi ve aalar sessiz nbetiler gibi kalakald. Hibir ses duyulmuyordu. Dindar d grntsnn ardnda Rvana, gnahkr bir tutkuyla Sit'y seyretti. Sade elbiselerin iinde bile Rma'nn kraliesi, ayn gm klar yldzsz bir gkyzn nasl aydnlatrsa orman evini yle aydnlatyordu. Rvana onun yce gzelliinden vg dolu bir incelikle sz etti. Daha sonra yle dedi: "Neden tehlikeli hayvanlarn dolat ve korkun Rakasalarn kuytu ormanda avlandklar bu ssz ormanda yayorsun? Senin gzelliin yapraktan elbiseler yerine pek elbiselere, iinde yol olmayan onman yerine saraya ve binlerce hizmetiye layktr." "Soylu bir talibi kabul et!" diye szlerini bitirdi Rvana; "sana hak ettiin zeni gsterecek bir kral ve gl bir kahraman olan talibini. Den grndm gibi dindar bir mnzevi deilim. Ben Rvana'ym, Lanka'nn ve korkusuz Rakasalarn kral. Cesaretim ve yeteneim, beni hem cennetlerin, hem de koca dnyann kral yapt. Pek ok harika karm var, ama sen gzelliinle kalbimi yle kazandn ki, grkemimi ve imparatorluumu yalnzca seninle paylamay teklif ediyorum!" Sadk Sit fkeyle yant verdi: "Benim kocam Rma'dr, erkekler arasnda bir aslan! Onun sevgisine sahip bir kadn neden seninkini istesin? Kahramanl ve erdemiyle, szyle ve davranyla Rma bir dolunayn aydnlyla parlamakta. Bir danay yiyen a bir aslann azndan bir dii ekip karmak, avna yaklaan ldrc bir ylann diine dokunmak ya da kayalara kk salm heybetli bir da koparp kaldrmak, drst ve gl Rma'nn karsn kazanmaktan daha kolaydr!" Sit'nn szleri Rvana'y yldrmad. Yeniden canavar eklini alp, bir eliyle Sit'nn salarn, dier eliyle bedenini yakalad. Tutsan altn arabasna tad ve gkyzn aarak onu uzak krallna gtrd. "Rma! Rma!" diye bard Sit, aadaki karanlk ormana doru. "Kurtar beni! Sadk karn karan Rvana'ya saldr! Lakmana, beni Rvana'dan kurtar! Senin uyarn doruymu ve ben seni yanl yere sulamm. Beni affet! Oh, siz yksek dalar, ormanlarla kapl tepeler, Rma'ya benim karldm haber verin"

Btn doa Sit iin yas tutarken, yukardaki cennetlerde Brahma ok memnundu. "Artk Rvana kesinlikle lecek!" diye heyecanla bard bykbaba ve yaratc Brahma. Bir hayat belirtisi grmek iin aadaki araziyi gzleriyle tarayan Sit, bir dan doruunda oturan bir grup maymun grd. Gizlice onlara mcevherlerini ve altn peesini att; Rma'nn bir ekilde onun ipularn bulup bana geleni renmesini umuyordu. Rma gelirken karlat kardei Lakmana le eve ulanca, en byk korkusunun gerekletiini grd, iki karde bkp usanmadan ormanlar, dalan, ovalan Rma'nn sevgili kansn bulmak iin aradlar, ama baaramadlar. Bu aramalar srasnda ar yaraladklar bir Rakasa onlara unlar syledi: "Byk Maymun Kral Sugriva ve onun arkadalarnn yardmn isterseniz Sit'y bulabilirsiniz. Onlar da ekil deitirebilirler ve btn cinlerin nerede bulunacaklarn bilirler." Bunun zerine Rma, maymunlarn kral Sugriva'y arayp buldu. "Rma" dedi maymun kral, "Rvana'nn nerede yaadn bilmiyoruz, ama onun Sit'y kardn biliyoruz. Rvana' nn arabas zerimizden getiinde, bir dan tepesinde oturuyorduk ve Sit bu iaretleri bize att." Sugriva Sit'nn altn peesini ve mcevherlerini Rma'ya uzatt. Rma, Sit'nn eyalarn eline alr almaz, yz dolunayn geceyars gkyzn aydnlatmas gibi neeyle aydnland. "Sen ve halkn onu bulmama yardm eder misiniz?" diye sordu. "Bunu elbette deneriz!" diye yantlad maymun kral. "Dnyann her tarafndan maymunlar arrm. Dnyay drde bler, maymunlarn her drtte birini de ayr bir yne yollarz. En ok rzgrn olu Hanuman'n yeteneine gveniyorum. Gklere srayp dnyadaki her yere ulaacak kadar gldr; onun gc, cesareti ve akl kadar byktr." Sugriva'nn yannda ayakta duran Hanuman bu vgy duyunca mutlulukla glmsedi. "Sit'y bulabilecek tek kii benim!" diye Rma'ya gvence verdi. "ocukken 9000 mil yukar gklere sramtm; bir aacn dalndan sarkan olgun bir meyve gibi gnei koparp alacam umuyordum. Bykbaba ve yaratc Brahma beni yenilmez kld. Tanrlarn kral ndra, bana nasl leceimi belirleme gcn verdi. Eminim ki bu kahramanca grevi yerine getirecek kii benim!" Gnein gece yolcuu srasnda gklerdeki yldzlar parlatt gibi, Hanuman'n szleri de Rma'nn gzlerini umutla parlatt. "Ben de Sit hayattaysa onu bulmay, senin baaracana eminim" dedi Rma. "Hanuman, eer arayn baaryla sonulanrsa Sit'ya bu mhr yzm gster. Bylece sana gvenir ve duyduum byk sevgiyi anmsar." Maymunlar drt gruba ayrldlar ve Sit'y aramak iin dnyay taradlar. Hanuman'n grubu gney blmnden sorumluydu. Rvana'nn, yz mil geniliindeki okyanusun te yakasndaki bir ada olan Lanka'da yaadn rendiler. Hanuman'dan baka dier btn maymunlar bu engin deniz durdurdu.

Hanuman, olaanst gcn kullanarak bu byk su ktlesinin zerinden atlad. Bir rdein suyun zerinde sakince kay gibi gklerin iinden kayd ve uzak sahile gvenli ve enerjik bir ekilde indi. Gnein gece yolculuu dnyay karanlkta brakana dek dinlendi. Daha sonra, gizli grevini yerine getirmek iin kendini kediye dntrd. Gze arpmayan biimiyle altn duvarl kente girdi ve Rvana'nn saraynn dan tepesinde kurulduunu renene kadar kent sokaklarnda gizlice dolat. Saray evreleyen duvarlar ona yine engel olamad. Ama nereye bakarsa baksn narin Sit'nn izine rastlayamyordu. Sonunda kentin duvarlarna geri dnd ve oturup ne yapacan dnmeye balad. "Umarm Rakasalar Sit'y ldrp yememilerdir" diye dnd maymun kral. "Ona ne olduunu renmeden buradan ayrlamam. Hi haber alamadan dnersem, Rma zntsnden lr!" Hanuman kent duvarnn gerisindeki ormanlk araziyi aratrmaya karar verdi. Yayndan km bir ok gibi duvarn zerinden atlad ve yreinde yeni bir umutla aalarn arasna dald. Sit'y ormann derinliklerinde buldu; bir grup dii Rakasa onu bekliyordu. Sit soluk, zayf ve kaygdan bitkin grnyordu, ama gzellii ay nn bir bulut kmesinin ardndan parlay gibi zntsnn iinde parlyordu. Hanuman bir aacn yaprakl dallarnn arasna sakland ve sessizce bekledi. Rvana'nn Sit'ya yaklap, onu kabul etmesi karlnda ktidar, zenginlik ve rahatlk vaat ediini izledi. Rma'nn sadk karsnn, yzn ondan saklayn ve hkrn izledi. Rvana'ya yle bardn duydu: "ok yaknda Rma gelip seni ldrecek!" Rvana yle yantlad: "Artk sana gsterdiim sabr hzla tkeniyor! Bugnden sonra ki ay iinde bana teslim olmazsan eziyet grp ldrlecek olan sen olacaksn." Rvana ayrlr ayrlmaz Sit, Hanuman'n sakland aacn altna snd. Hanuman onu korkutmadan ve bekilerine duyurmadan dikkatini ekmek istiyordu. Bu nedenle Rma'nn Ayodhya'daki hayatn, daha sonra olan olaylar, Sit'y arayn ve buluunu yumuak bir ekilde anlatt. Sit ilk nce Hanuman'n baka bir ekle brnm bir Rakasa olduunu sand. Ancak ona Rma'nn mhr yzn verince, Hanuman' soru yamuruna tuttu. "Rma gvenlik iinde yayor mu, Lakmana hl ona sadakatle hizmet ediyor mu? Beni zlyor mu? Beni hl seviyor mu? Benim onuruma srlen leke iin Rvana ve Rakasalar ldrmeyi dnyor mu?" "Sakin ol nazik Sit" diye yant verdi Hanuman. "Rma, eskisi kadar sadk ve cesaretli. Seni gece gndz durmadan dnyor. Sen olmadan yedii yemekten, doann gzelliklerinden hi zevk almyor. Tek amac Rvana'y yok edip seni kurtarmak." Sit'nn yz, karanlk bulutlarn ekilmesiyle gkyznn parlamas ve dolunayn ortaya k gibi aydnland. "Rma'ya samdaki bu mcevherli areti ver" dedi Sit, "ona beni abuk kurtarmasn syle. Onu en son grdmden beri on ay geti ve aylar gnler gemek bilmedi. yi anslar kahraman

maymun! Buraya gelerek hibir insanolunun yapamayaca bir ii yaptn ve hayatma yeniden umut getirdin." Rma da Sit'nn hl hayatta olduunu renince canland. "Hanuman, bu kahramanca hareketinle bana bir erkek kardeten daha yakn oldun!" dedi. "Bana Sit'nn nasl grndn ve sana neler sylediini yeniden anlat. Senin szlerin susam bir adama su gibi, alktan len birine yemek gibi geliyor. Bana zntyle alayan, gaddar Rakasalar tarafndan tutsak alnm nazik karmdan sz et. Sonra da bir an nce silahlanp okyanusu gemeye hazrlanalm. Yreim Rvana'nn kralln igal edip, Sit'nn krlan onurunun cn almak iin yanp tutuuyor!" Bylece Sugriva ve Rma byk bir grup maymunla gneye, byk denize doru yola ktlar. V. Blm (Rma ve maymunlar, Rvana'nn krall Lanka'y igal ederler. Pek ok zorlu arpmadan sonra Rakasalar yenerler ve Rma, Rvana'y ldrr. Rma, Sit'nn ateten geerek safln kantlamasn ister. Rma, Sit ve Lakmana, Rma'nn on bin yl ynetecei Ayodhya'ya hep birlikte geri dnerler.) Hanuman denizden geri dnmeden nce Lanka kentinin byk bir blmn yakmt. Bu nedenle Rvana, bunun cn nasl alacaklarn tartmak iin nderleri toplad. Birou Rvana'ya onun duymak istedii eyi syledi ve Rma ile maymunlara kar topyekn bir savaa taraftar olduklarn bildirdi. Ancak Rvana'nn iki erkek kardei yorumlarnda daha llydler. Rakasalarn en gl savas olan Kumbha-karna, her zamanki uykusundan uyand ve yle dedi: "Rvana, Sit'y karmak ok sama bir davrant ve topramza gereksiz bir ekime getirdi. Ama seni desteklemeye devam edeceim. nk benim kardeim ve kralmsn. Rma'y ldrp bacaklarn ayracam. Bylece Sit'yla evlenebilirsin." Rvana'nn en gen erkek kardei Vibhiana daha sert eletirdi. "Rvana, Rma ile kim savap da bu sava kazanabilir? Rma'nn hakl bir nedeni var, sen ise haksz durumdasn. Hakk yanna alan bir savann iki misli silah vardr. Sit topramza uursuzluk getirdi. nekler st vermiyor, mutfaklarmzda ylanlar uyuyor, vahi hayvanlar gece boyunca uluyor. Bir ahinin avna saldrmas gibi, Rma ve maymunlar da topramza ok ve atele saldracaklar. Eer erdemli davrana ve bara deer veriyorsan, halknn hayatn kurtarrsn. Sana Sit'y Rma'ya geri vermeni ve bu irkin davrann temizlemeni neririm. Bizi kesinlikle yok edecek bir sava bylece engelleyebiliriz." Rvana fkeyle yant verdi: "Sit benimdir ve kiminle savamak gerekirse gereksin benim kalacak! Eer bykbaba ve yaratc Brahma byle bir davran nedeniyle leceim konusunda beni uyarmasayd, onu ok daha nce zorla alrdm"

Rvana konumasn yle bitirdi: "Sen ya kskanyor ve benim krallm ve kraliemi kendin iin istiyorsun ya da hainsin. Eer kardeim olmasaydn bu sylediklerin iin seni ldrrdm. Benim kanmdan olduun iin derhal krallm terk etmeni emrediyorum. Rma'ya katl, zaten kalbin onunla beraber!" "Seni terk ediyorum Rvana" diye yantlad Vibhiana. "Ama sana acyorum, nk szlerimdeki bilgelii gremiyorsun. Tehlikeyi gremiyorsun ve kendilerine yontarak tatl sitelerle seni yanl ynlendirenlere uyduunda urayacan byk kym fark edemiyorsun. Kendini koruma yeteneini kaybetmisin!" Bylece Vibhiana, denizin zerinden uup nemli bir danman olarak Rma'ya ve maymunlara katld. Rma, yardmna karlk olarak Rvana'y ldrnce Lanka'nn kralln ona vereceini vaat etti. Maymunlar kaya ve aalar toplayp denize yerletirdiler ve bu byk mesafede bir kpr oluturdular. Rvana'nn dmanlar kpry geti ve sava balad. arpma hem gndz hem gece srd, nk geceleri Rakasalarn saldrganlklar artyordu. Rma sava alanndaki en byk savayd, ama Rvana da g ynnden kinci geliyordu ve her ikisinin de onlar destekleyen byk sava kardeleri vard. Dolaysyla iki tarafn gc birbirine denkti. Fillerin kaldrd toz bulutlar, dostu dman belirsiz hale getiriyordu. Oklar tslayan ylanlar gibi btn savalarn zerine dyordu. Her iki tarafn da en iyileri dmanlarnn zerine kayalar yuvarlayacak kadar glydler. ldrlen yzlerce Rakasa'dan ve maymundan dklen kanlar yaz yamuru gibi sellere neden oluyordu. Rvana galibiyetten yle emindi ki, erkek kardei byk sava Kumbha-karnann savan byk bir blmnde uyumasna izin verdi; kendisi de maymunlar en gl savalarn ldrene kadar savaa katlmad. Rvana, arabasnn iinde sava alannda savaarak ilerlerken yenilmez grnyordu. Ancak Dasa-Ratha'nn gl olu, Hanuman'n srtna kp Rvana ile iddetti bir atmaya girince aralarndaki denge Rma'nn lehine deiti. Rvana'nn sava arabasn paralad, Rakasa'nn tacn ikiye bld ve bir okla onu ar ekilde yaralad. Avantaj kendisinde olmasna ramen Rma, Rvana'y ldrmedi ve yle dedi: "Savaamayacak kadar zayfsn; Lanka' ya dn ve dinlen. Gcn yeniden topladnda ikimiz yeniden savarz. O zaman sana gerekten ne kadar gl olduumu gstereceim." Rvana, her zamanki gibi derin bir uykuda olan byk sava erkek kardei Kumbha-karna'y yardma arma zamannn geldiine karar verdi. Kumbha-karna bir seferde on aya yakn uyur ve yalnzca tka basa yemek yemek iin kalkard, bu nedenle Rakasalar bu byk yarata, nce bir yiyecek da hazrladlar: Yaban kz ve geyik eli ynlar, pirin ve srahilerce kan. Doyurmay baardktan sonra onu uyandrmaya attlar. yle bardlar, davullarn yle yksek sesle aldlar ki, gkyzndeki kular korkudan ld, ama Kumbha-karna uyanmad. On bin Rakasa hep bir azdan bardlar, bin davul aldlar, bedenine byk tahta sopalarla vurdular, ama Kumbha-karna

hl uyanmyordu. Sonra kulaklarn srdlar, zerine kazanlarca su boalttlar, bin fili zerine saldlar, mzrak ve topuzlarla onu yaraladlar. Sonunda Kumbha-karna uyand. Devasa Rakasa bir yiyecek dan bitirdi ve iki bin srahi arap iti. Sonra da altn sava giysisini giyip maymunlara doru ilerledi. Maymunlar, bu hareket eden dadan panik iinde katlar, nk Kumbha-karna yakalad her eyi yiyip yutuyordu. Rma, Hanuman ve maymunlar, bir dan tepesine tutunan bulutlar gibi onun etrafnda toplandlar. zerine byk kayalar ve aalar frlatmalarna ramen, silahlar dev Rakasa' nn metal giysisine arpp paralanyordu, bu arada Kumbha-karna gl mzrann her darbesinde yzlerce maymun ldryor ve bir seferde yirmi veya otuz maymunu yiyordu; gl azndan kan ve ya damlyordu. En iyi maymun nderini yaraladktan sonra Lakmana ile yz yze geldi. "Sen savalarn en iyisisin Lakmana" dedi Kumbha-karna. "ok byk hner gsterdin ve byk n kazandn. Seninle savamaya niyetim yok, nk gcm ve hnerimi senden daha stn tek nsan olan erkek kardeinde denemek istiyorum. Rma ile lmne savaacam." Ama Rma ile savarken Kumbha-karna'nn ans dnd, nk Dasa-Ratha'nn olu ona ldrc ateli oklar yollad. Devin iki kolunu att iki okla kopard, iki bacan da keskin ulu iki disk frlatarak kopard. En sonunda ndra'nn mthi okunu devin boynuna yollad. Ok giysisini paralayp omuzlarndan ban ayrd. Basz bedeni kanla bulanm topraa arpt ve denize yuvarland, orada yle byk dalgalara yol at ki, bir kasrgann ktn sanrdnz. Lakmana, Rvana'nn olunu ldrd. Ksa bir sre sonra da, Rvana'nn artk dostlar olan erkek kardei Vibhiana'nn hayatn kurtarmak iin engellemeye alt alevli bir okla ciddi bir ekilde yaraland. Bu iki olay Rvana ile Rma'y en son arpmalarnda kar karya getirdi. Tanrlar, bu byk karlamay gklerden izliyorlard. Rvana yeni atlarn ektii yeni bir arabayla savaa girdiinde, tanrlarn kral ndra yle dedi: "Biz tanrlar, daima drst ve cesur olanlara yardm ederiz. Rvana'ya kar savanda Rma' ya yardm etmenin artk zaman geldi. Rma'ya sivri ulu oklarla dolu torbam vermitim; ona imdi de gklerde yaplm bir altn sava giysisi, bana ait ve benim srcmn kulland atlarn ektii altn sava arabam vereceim." Artk Rma'nn sava donanm Rvana'nnkinden daha stnd. Buna karn Rvana yle byk bir savayd ki, sava iddetli bir ekilde uzun bir sre devam etti. Rvana'nn oklarndan bazlarnn kzgn alev saan yivleri vard ve tslayan zehirli ylanlara dnyordu. Bunlarn karsnda Rma, Vinu'nun yayn ve Vinu'nun altn kanatl kuuna ait oklar kullanyordu. nk bu oklar kulara dnyor ve Rvana' nn oklarndaki ylanlar yiyorlard. Sava iddetle sryordu. Korku iindeki parlak gne soldu; rzgrlar esmeyi brakt, dalar ve deniz salland. ndra'nn gl oklaryla Rma, Rvana'nn on ban teker teker kesti, ama her ba kestiinde yerine yeni biri geliyordu. En sonunda Rma, Brahma'nn parlayan okunu ekti, ok gnein atei gibi parlyordu ve ndra'nn yldrmna benzeyen kanatlar vard; Rvana'nn kalbini paralayp onu ldrd.

ndra, Rma'ya glmsedi. Kanla kaplanm yeryzne gklerden bir tomurcuk saana, bir iek yamuru yadrd. Gne tm grkemiyle parlamaya balad. Hafif serin rzgrlar aalarn yapraklarn hrdatt ve havay gzel kokularla doldurdu. Cennetin arpleri ilahi bir mzik alarken, Rma kutsal bir sesin yle seslendiini duydu: "Rma, drstln ampiyonu ve erdemli ilerin kahraman, artk asl grevini tamamladn. Gklerde ve yeryznde bar hkm sryor. Kutsamamz sana yadryoruz." Rma, yayn zd ve silahlarn neeyle bir kenara brakt. Vibhiana, Rvana'nn lm yasn tutarken, ona yle dedi: "Rvana dnyann en byk savalarndan ve kahramanlarndan biriydi. Tanrlarn kral ndra bile ona kar duramad. Byle savalar savarken lrse onlarn yas tutulmamal. nk onlar onurlaryla lmlerdir ve hibirimiz lmden kaanlayz." Rvana'ya kahramanlara yarar bir cenaze treni yaptktan sonra Rma, Hanuman' Sit'ya galibiyet haberini vermek zere yollad. O da tertemiz ykanm ve giyinmi olarak geldi. Kocasn grnce yz bir gece yars gkyznde dolunayn parlamas gibi ldad. Rma yle dedi: "Sevgili Sit, Hanuman'n, Sugriva'nn ve Vibhiana'nn yardmyla sana olan szm tuttum ve onuruna glge dm bir adamn yapmas gerekeni yaptm. Rvana'y ldrerek ailemin ve kendimin onurunu temizledim." "Ancak" diye szne devam etti Rma, "sen kocasndan baka bir adamla yaam olan bir kadnn lekesini tayorsun. Rvana sana bakt ve sana dokundu. Hibir onurlu adam karsnn byle bir davrann kabul edemez. Bu nedenle, seni herkesin iinde reddetmem gerekiyor. Kiminle istersen onunla yaayabilirsin (Lakmana veya Bharata, Sagriva veya Vibhiana), ama benimle yaayamazsn." Sit rzgrdaki yaprak gibi titredi ve bu szleri duyunca hkrmaya balad. Sonra gzyalarn silip yle dedi: "Eer benim sana olan ballmdan kuku duyduysan, niye okyanusu geip yaamn benim iin tehlikeye attn? Benim Toprak Ana'nn kz olduumu ve bir kadnn derin ballyla vahi ormanlara peinden geldiimi unuttun mu? Hayatm boyunca bir an bile sana sadakatsizlik etmedim. Eer Rvana bana bakp dokunduysa, benim bunu engelleyecek gcmn olmadn fark etmelisin." "Ancak" diye srdrd konumasn, "onursuzluun glgesi masum bir kadnn zerine derse, hak ettii onuru yeniden kazanmann tek yolu yanarak lmektir. Lakmana, eer beni seviyorsan, bana bir cenaze atei hazrla ve onu yak. Adma srlen bu lekeyle yaamaktansa lmeyi yelerim." Rma bu szler karsnda hibir zayflk veya heyecan gstermedi ve Lakmana yreinde acyla, Sit'nn isteini yerine getirdi. Kkreyen alevlerin nnde dururken Sit yle dedi: "Eer dnce ve davranta sadk ve drst olmusam ve eer dhar-muya hayatm boyunca ballmla lekesiz yaayabilmisem, bu ate benim adm savunsun." Sonra nazik Sit hi korkmadan, cesaret ve ballkla atee girdi ve gzden kayboldu. Onu seyreden herkes znt ve aknlkla alad.

Tanrlar altn arabalaryla gklerden indiler ve Rma'ya yle dediler: "Dnyadaki yaamn koruyucusu, nasl sradan bir adam gibi davranp Sit'ya bunu yaparsn? Btn tanrlarn birincisi, hepimizin bykbabas ve yaratcs olduunu anmsamyor musun? Balangta olduun gibi sonunda da byle olacaksn." Kma yant verdi: "Ben Rama'ym ve Dasa-Ratha'nn en byk olu olduumu sanyorum- Eer yanlyorsam, bykbaba bana kim olduumu sylesin." Brahma yle dedi: "Rma, daima yaayacak olan byk tanr Vinu'nun dnyadaki grndr. lahi biimle, sen hem yaratln hem de yok oluun, btn tanrlarn ve kutsal adamlarn kur tan as sn ve btn dmanlar ele geiren kiisin. Sen her yaratkta ve doann her yerinde yaarsn. Gzlerini atnda gndz, kapadnda gece olur. Ben senin yreinim. Sit ise, senin tanrsal karn Lakmi'nin dnyadaki grndr." "Artk Rvana'y ldrdne gre" diye Brahma szlerine son verdi; "lahi biimine girip gklere geri dnebilirsin. nk insan biimine girmeni gerektiren grevini yerine getirdin. Seni sevenler ve senin ykn anlatanlar dllendirilecektir." Alevler araland ve ate tanrs Agni sadk Sit ile birlikte grnd. Alevler ona dokunmamt. Yz, sa ve giysisi sabah vaktindeki imen kadar tazeydi. Agn, Rma'ya yle dedi: "Dasa-Ratha'nn olu, sadk karn yeniden kabul et. O, Rvana'nn btn kkrtmalarna kar koydu, dnce ve davranta temiz kalmay baard." Rma'nn gzleri gnein prltsyla aydnland ve yle dedi: "Onu tandm btn bu yllar iinde Sit'nn sadakatinden hi kuku duymadm. imdi benim bildiimi btn dnya biliyor; Agni ona temiz ve parlak adn geri verdi. Onu yreimde sevinle kabul ediyorum; imdi btn insanlar biliyor ki DasaRatha'nn en byk olu, lkesinin yasalarn kendi isteklerinin zerinde tutar." Sonra Rma, davrannn nedenini anlayan ve onu affeden sevgi dolu karsn kucaklad. Daha sonra Kral Dasa-Ratha tanrlarn arabasndan kendini gsterdi. "Rma" dedi baba, "sen yalnzca tanrlara ve kutsal adamlara yardm etmedin, benim onurumu da kurtardn. Arhk srgnn sona erdi. Ayodhya'ya muzaffer bir kahraman olarak geri dn ve erkek kardelerinle birlikte ynetime ge. Sana uzun bir yaam diliyorum." Kral Dasa-Ratha, Lakmana'ya dnd ve yle dedi: "Olum sen de erdemli davrana hep bal kaldn. Rma'ya gz kulak olmaya devam et. Sana uzun bir yaam diliyorum." Kral, en sonunda Sit'ya dnd ve yle dedi: "Rma'y affet. Herkesin iinde senin aleyhine konumas senin iyiliin iindi. u anda ok az kadnn elde edebilecei bir grkeme sahipsin." Sonra tanrlar kral ndra, Rma'ya grnd ve "Adil Rma, insanlarn aslan, bizim iin yaptklarn karlnda ne istediini syle; senin olacak" dedi.

Rma yantlad: "Gklerin efendisi, ltfen Rakasalara kar benim yanmda savaanlara yeniden yaam ver, onlara gittikleri her yerde yemek ve taze su sala." "yle olsun" dedi ndra. Hanuman'n gitme vakti gelince Rma'ya, "Senden zel bir isteim var. ndra'nn bana istediim gibi lme gc verdiini anmsarsn. Bana, insanlar senin grkemli ilerini anlatana kadar dnyada yaama izni ver" dedi. "yle olsun" dedi Rma, "ve sana verdiim armaann iareti olarak, boynumdan kardm bu mcevherli zinciri veriyorum, sevgi ve saygyla onu boynuna tak." Bylece Rma, Lakmana ve Sit, on drt yldan sonra Ayodhya'ya dndler. Bharata szn tutmutu. Yz imdi byk bir bilge gibi parldyordu, nk dharnaya bal kalmt. Rma'nn krallnn iareti olarak onun sandallarna sayg gstermi ve saray duvarlar arasnda kutsal mnzevi hayat yaamt. Rma ve Sit, Ayodhya'nn kral ve kraliesi oldular ve krallklar Kosala'y on bin yl ynettiler. Btn bu zaman boyunca lkelerine ne korkun hastalklar ne de zamansz lmler urad. llerin efendisi Yama, bebeklerin olgunlamasna ve kocalarn uzun mrl olmasna izin verdi. iftiler, yamur, gne ve rzgrlar dost olduu iin neeliydi. Toprak Ana kran iin iyi hasatlar, verimli aalar ve bol ayrlar verdi. nsanlar dharmaya sadk kaldlar, komularn ve krallarn sevdiler. Kent ve kasabalarda yaayanlar, talanc ve soygunculardan kurtuldular. ekile rs, aralarndaki geleneksel ilevi yerine getirdi. Gerekten de herkes iin mutluluk ve huzur zaman oldu. VI. Blm (Kosala halk Sit'nn erdemini yeniden sorgular ve Rma onu srgne mahkm eder. Sit srgnde Rma'nn ikiz oullarn dourur. Valmiki onlara Rmyana'yt retir. Rma bu yky duyup oullaryla karlanca Sit'y geri getirir ve onun saflnn yeniden snanmasn isler. Ancak Sit, anas Toprak Ana'ya dner. Bin yl daha hkm srdkten sonra Rma ve erkek kardeleri, Vinu olarak cennete dnerler.) Rma'nn on bin yllk hkmdarlnn sonunda Sit hamile kald ve bilge adamlarn kutsal Ganj Nehri boyundaki inziva yerini ziyaret etmek istedi. Bu yolculua balamadan bir gece nce Rma arkadalarna ve danmanlarna sordu: "Halkm, erkek kardelerim, Sit ve benim hakkmda ne sylyorlar?" Biri yant verdi: "Sizin maymunlarla dostluunuzu ve Rakasa ve Rvana'y ele geiriinizi takdirle karlyorlar." "Btn syledikleri bu kadar olamaz" dedi Rma. "Baka bir ey sylemiyorlar m?"

Bu kez bir bakas yantlad: "Madem srar ediyorsunuz, bitmeniz gerekir ki, sizin Sit'y Rvana ile Lanka'da yaadktan sonra geri getirmenizi doru bulmuyorlar. Krallar bunu yapt iin kendilerinin de kanlarnn uygunsuz davranlarn kabul etmek zorunda kalacaklarn dnyorlar." Rma'nn kalbi kederle doldu. Arkadalarn gnderdikten sonra erkek kardelerini ard. Onlara alayarak neler duyduunu anlatt. "Kalbim Sit'nn saflndan kuku duymuyor, o safln atele kantlad. Ancak halkm beni, sadk karm ikinci kez reddetmeye zorluyor. Bir kral, adna glge derse saltanatn srdremez." "Bu nedenle" diye devam etti Rma, "senin Lakmana, Sit'y Valmlki'nin Ganj Nehri kysndaki inzivasna sanki onun isteini yerine getiriyormu gibi gtrmeni istiyorum. Ancak sonra onu orada brakman gerekiyor." Lakmana, Sit'y Valmiki'ye gtrp ona Rma'nn durumunu anlatnca, Sit yle syledi: "Gemi yaammda yle byk gnahlar ilemi olmalym ki, masum olmama ramen bu ekilde ikinci kez cezalandrlyorum. Eer Rma'nn ocuunu tamasaydm, kendimi Ganj Nehri'ne atardm." "Rma'ya u mesaj gtr" diye devam etti Sit. "Her zaman olduu gibi dharmaya daima sadk kalacam. Koullar ne olursa olsun, kocama bir kadnn en derin ballyla hizmet etmeye devam edeceim. Srgn kabulleniyorum, ancak bu kt nm nedeniyle yas iindeyim." Lakmana, Rma'ya Sit'nn mesajn gtrd. Sonra yle dedi: "Yapmak zorunda kaldn ey iin kederlenme. Hepimiz yaamn bize getirdiklerini kabullenmek zorundayz Gelimenin olduu yerde rme vardr, doumun olduu yerde lmn olduu gibi. Zenginliin olduu yerde yoksulluk vardr. Arkadalk ve sevginin olduu yerde ayrlk vardr." Bir zaman sonra Sit ikiz oullarn dourdu ve ocuklar ormanda anneleri ve kutsal mnzeviler arasnda bydler. Mnzevi Valmiki, onlara bilgelik ve ezberden okuma becerisi kazandrd. Daha sonra onlara Rmyana'y sylemeyi retti. Valmiki, Rma'nn yksn biliyordu, nk yllar nce bir gn byk bilge adam Narada'ya yle sormutu: "Bu dnyada mkemmel bir dorulua ve cesarete sahip bir adam yayor mu?" Narada yle yant vermiti: "Rma byle bir adamdr. Sana onu anlatacam." Bundan ksa bir sre sonra dnyann bykbabas ve yaratcs Brahma, Valmiki'ye grnd ve yle dedi: "Senin yaantn izledim. Dncelerin ve hareketlerin senin bilge ve efkatli bir adam olduunu gsterdi bana. Bu nedenle Rma'nn yksn gzel dizelere dkmek ve gerei batan sona aa karmak iin seni setim." Brahma devam etti: "Emin ol ki sen, insan doasn anlama yeteneine ve iir yazma sanatna sahipsin. Rma hakknda daha fazla bilmek istediin her eyi kefetmene ben yardmc olacan. Karla kapl tepeler, Toprak Ana'nn zerinde ykselmeye, prltl denizler onun sahillerini ykamaya devam ettii srece, senin Rmyana'n kuaktan kuaa aktarlacaktr." Bu szleri syledikten sonra Brahma kayboldu.

Valmiki derin dncelere dalm otururken, Rma'nn yaamndaki insanlar, zihninde canland ve yklerini anlattlar. Kutsal adam onlarn szlerini ve hareketlerini dizelere dkt. Rnliyana'y Rma'nn oullarna ve Sit'ya bylece retebildi. Yalnz ve mutsuz geen pek ok yln ardndan Rma kutsal at kurban dzenlemeye karar verdi. Atn zgrlk iinde dolat yl boyunca yoksullara armaanlar datt, ihtiyac olanlara giyecek, alara yiyecek ve iecek, zayf ve yallara barnak, yetimlere altn ve ev verdi. Btn halkyla birlikte maymunlar ve Rakasa kral Vibhiana'y son trene davet etti. Zaman geldiinde Valmiki, Rma'nn oullaryla geldi. Onlarn Rmyana'yt batan sona kadar sylemelerini istedi; her gn sabahtan akama kadar be yz kantodan ikisini ezbere syleyeceklerdi. "Kendi ansszlklarnzdan sz etmeyin" diye uyard Valmiki. "Eer Rma size ana babanz sorarsa, ona benim sizin retmeniniz ve babanz olduumu syleyin." ocuklar, arky dinleyen herkesi bylediler. nsanlar birbirlerine onlarn ne kadar Rma'ya benzediklerini fsldadlar. Gnler geip ocuklar gsterilerine devam ettike, Rma onlarn kendi oullar olduunu anlad. Valmiki'yi yanna arp yle dedi: "Sit'y yanmda grmeyi ok zledim, akmz hi unutmadm. Onun bir araya toplanm konuklar nnde bir kez daha safln kantlamasna izin verelim. Bylece tacm ve krallm yine benimle paylasn." Sit Ayodhya'ya geldiinde, Rma yle dedi: "Tatl, fedakr, sadk Sit. Dnyann senin erdemini bir kez daha grmesine izin ver. Senin safln hi sorgulamadm. Halkm memnun etmek iin seni srgne gndermemi bala. Bu utan verici bir hareket ve hatayd, ancak bu sylenceyi bastracak baka bir yol bulamadm." Sit toplanan kalabala yle bir bakt. Kocasn ve kraln grd, bir yldz kadar parlakt. Sonra mnzevi-ozan olarak gsteri yapan oullarn grd, iki ay gibi k sayorlard. Birok diyarn krallarn ve gkteki tanrlar grd. "Ka kez saflm kantlamak zorunda kalacam" diye sordu kendi kendine. "Ben Rma'nn kraliesi, Toprak Ana'nn ve byk bir kraln kzym. Artk bu yaam geride brakp dnyay terk etmenin zaman geldi." Sonra Sit zntyle yle seslendi: "Eer dncelerim ve hareketlerim doduum gnden beri safsa ve eer ben kocama olan ballm ve sorumluluumda dharmaya sadk kalabilmisem, sana sesleniyorum Toprak Ana, ocuunu geri al. Hayatmdaki acya ve yaammdaki utanca bir son ver ve bana sahip k." Kalabaln akn baklar arasnda toprak ald ve derinliklerinden ller diyarnn ylanlarnn tad bir altn taht ykseldi, yapraklarla evrelenmi bir gl tomurcuuna benziyordu. Toprak Ana erdemli kzn kucaklamak ve onu kendi tahtnn zerine yerletirmek iin efkatli kollarn uzatt. Sonra ana, kz ve taht, topran derinlerine indiler ve toprak zerlerine kapand. Rma bu grnty ac ve kzgnlk iinde izledi. Sonra bykbaba ve yaratc Brama grnd ve yle dedi: "Rma, Sit ve kendin iin yas tutma. Sit saf ve masumdur ve onun dl anasna kavumak

oldu. Unutma ki sen byk kral Vinu'sun. Sit'yla bir kez daha gklerde bir araya geleceksin ve o senin karn Lakmi olacak. Valmiki'nin yksnn sonu, sana geleceinin ne olacan gsterecek." Rma mutsuz bir ekilde bin yl daha hkmdarln srdrd. Zanaatkarlarna Sit'nn altn bir heykelini yaptrd ve onu hep yannda saklad. Krall bu dnemde zenginleti. Bir gn Zaman'n hayali Rma'nn sarayna geldi ve Rma'ya yle dedi: "Rma olarak dnyada on bir bin yldr hkm sryorsun. Bykbaba sana unu sormak iin beni yollad. lmllere hkmdarla devam etmek mi istiyorsun yoksa yeniden btn tanrlara hkmdarlk etmeye hazr msn?" Rma yant verdi: "Cennetteki tanrlarn arasndaki yerime dnmeye hazrm." Rma dnyadan ayrlacan ve cennete dneceini ilan edince; erkek kardeleri tahtlarn oullarna brakarak ona katldlar. Maymunlar kral Sugriva da onlara katld. "Nereye giderseniz gidin, ben de sizi izleyeceim" dedi. Rma, Hanuman dnda onlarla gelmeyi tercih eden btn maymunlara izin verdi. "Uzun zaman nce benden istediin ba anmsyor musun?" diye sordu Hanuman'a. "nsanlar benim gerekletirdiim eyleri konumaya devam ettii srece dnyada yaamay istemitin. Bu nedenle burada sonsuza kadar yaayacaksn. Mutlu olman dilerim." Veda trenlerini, Rakasa kral Vibhiana dzenledi. Rma' nn erkek kardeleri, karlar, danmanlar, uaklar, Ayodhya ve Rakasa'nn btn ahalisi, maymunlar, aylar ve kular bir araya toplandnda, Brahma yz bin arabayla dnyada grnd. Tanrlarn kral ndra sadk kalabala glmsedi. Onlarn zerlerine bir tomurcuk saana ve gklerden byk bir iek yamuru yadrd. Brahma heyecanla bard: "Hey, Vinu, dnyadaki canllarn koruyucusu. Cennete nasl istersen o ekilde gir." Rma ve erkek kardeleri cennete Vinu olarak girdiler ve btn tanrlar sevinle onlar karlayp nlerinde eildiler. Sonra Vinu yle dedi: "Brahma, burada toplanan herkes beni izlemek istiyor, nk beni seviyorlar. Benimle kalabilmek iin, dnyadaki yaamlarndan vazgeiyorlar. Bunun iin, onlarn her birine cennette yer ver." Rivayete gre, Rma'y zleyenler tanrsal biimler aldlar ve u anda cennette yayorlar. Valmiki tarafndan yaratlan, bykbaba ve yaratc Brahma tarafndan onurlandrlan Rmyana bylece sona erer. Onu ezbere syleyenler nek ve altnla dllendirilir. Onu duyan veya okuyanlar btn gnahlarndan arnr, uzun ve onurlu bir yaamlar olur. Hem dnyada hem cennette ocuklarnn ve torunlarnn hayr dualarnn keyfini yaarlar. in Evrenin Yaratl: Sunu

Aratrmaclara gre bize ulaan in sylenceleri, dier eski kltrlere ait sylenceler kadar eski ve zgn deildir. Bunun en nemli nedeni, M 213'te in'in ilk imparatorunun tp, khinlik, tarm, aa ve bitki yetitirilmesi hakknda olmayan btn kitaplar yakmasdr. Byk Han Hanedan dneminde (M 206-MS 220), imparatorlar Konfiyus'un retilerini devlet dini olarak kabul etmiler ve doaya tapnmay ieren dinleri yasaklamlardr. Az-dan aza aktarlan eski sylencelerin ou bu dnemde kaleme alnm, ancak Han bilginleri, bu sylenceleri kendi tutumlarn ve o dnemin siyasal ve dinsel iklimini yanstacak ekilde yeniden biimlendirmilerdir. Pangu'nun yaratl sylencesi, var olan en ayrntl in yaratl sylencesi d ir. Bu sylence MS 200 ve 500 yllar arasnda yazlm metinlerde bulunmaktadr ve kaostan dzenin ortaya k ve bu dzenin korunmas zerinde younlamaktadr. Pangu ilk olarak gkleri yerden ayrarak evrene dzen getirir. Onun gvdesi dnya yzeyindeki da, okyanus ve orman gibi doal biimleri birbirinden ayrarak, ayrca gkleri ayrtrarak yeni bir biim alr. Daha sonra, canavar Gong-gong, doal evreyi hissettirmeden tahrip edince, Ana Tanra Nugua dnyann dzenini yeniden kurar. Dier eski kltrlerden farkl olarak, inliler evreni birbirini tamamlayan ki ze ayrrlar: Yin (Glgeli) ve Yang (Gneli) birlikte btn olutururlar. Yin doadaki dii ilkedir; karanlk, toprak, edilgen, boyun een ve sakn zellikler tar. Yang ise erkek ilkedir; canl, aydnlk, etkin, saldrgan ve scak zellikleri temsil eder. nsanlar dnyasna dii ve erkein birlemesi gibi, gne, yani Yang'n zelliklerini temsil eden tanr ile ay, yani Yin'in zelliklerini temsil eden tanra evlenirler. Nitekim gk ve dnya da btnn birbirini tamamlayan paralarn temsil eder. Evrenin Yaratl Balangta bir yumurta tm evreni iinde barndryordu. Yumurtann iinde kaotik bir kitle bulunmaktayd. Gk ve yer birbirinin eiydi ve her yer tmyle karanlkt. nk ne gne ne de ay vard. Bu karanlk ktleden ilk varlk Pangu olutu. Pangu kendini karanlkta bir yumurtann iinde kapal ve kaosla evrelenmi bulunca, evrene bir dzen getirmeye karar verdi. nce dnya yumurtasn krarak at. Daha hafif olan ksm (Yang) ykselip gk haline gelirken, daha ar olan ksm (Yin) kerek yer oldu. Pangu, dnyann zerinde ayakta durmaya alt, ancak gkler bann zerinde byk bir bask yapyordu. Fark etti ki gkler gkyznn ok ykseklerinde yer almazlarsa yaamn ortaya kmas mmkn olamayacak. Bu sorunu nasl zeceini dnd. Sonunda bu dnyada canl yaratklarn oluabilmesi ve varlklarn srdrebilmelerinin tek yolunun, gkyzn yukar doru itmek olduuna karar verdi. Sonraki 18.000 ylda Pangu, srekli gklerin yeryzn ezmesini engellemeye alt. Yalnzca azna esen rzgrlar yedi. Hi uyumamt. nce dizlerinin stnde, dirsekleri kvrk olarak durabiliyordu ve

btn gcn toplayp elleriyle gkyzn yukar itti. Daha sonra Pangu'nun ayaklan stnde, dirsekleri kvrk durabildii zaman geldi ve elleriyle gkyzn itti. En sonunda Pangu tmyle ayaa kalkabildi ve gkyzn yukar iterken kollarn sonuna kadar amay baard. Pangu gnlerce, gecelerce, aylarca, yllarca, ta bir stun gibi ayakta durdu ve gkleri durmakszn elleriyle yukar itti. Yava yava gkyz giderek daha yukar ykseldi, her gn on metre daha yksee kyordu. Gkler daha yksee ktka, Pangu da gittike uzuyordu. En sonunda gkler dnyann ok zerinde yerlerini alnca, Pangu ok yorulduunu fark etti. Gkyzne, bir de ok aalarda ayaklarnn altndaki topraa bakt. Dnya ile gklerin arasndaki mesafenin iyice aldndan emin oldu; artk gkyznn kp yeryzne arpmasndan korkmadan uzanabilir ve dinlenebilirdi. Bylece Pangu uzand ve uyudu. Uykusunda ld ve onun gvdesi evrene biim ve tz verdi. Pangu'nun ba Dou'daki da olutururken, ayaklar Bat'daki da oluturdu. Bedeni Orta'daki da, sol kolu Gney'deki sa kolu ise Kuzey'deki da oluturdu. Bu be kutsal da kare eklindeki dnyann drt kesini ve merkezini belirledi. Her biri dnyann zerinde dev bir ta stun gibi durarak gkleri yukarda tutmay baardlar. Pangu'nun bandaki salar ve kalar, gezegenler ve yldzlar oluturdular. Sol gz gnei, sa gz ay oluturdu. Eti yeryzndeki toprak ve kan okyanus ve rmaklar oldu. Dileri ve kemikleri kayalar, mineralleri ve deerli talar oluturdular. Soluu bulutlar ve rzgr, sesi ise yldrm ve frtnay oluturdu. Teri yamur ve ie dnt. Bedenindeki tyler aalan, bitkileri ve iekleri olutururken derisinde yaayan asalaklar, hayvanlar ve balklara dntler. Ana Tanra Nugua ilk insanlar yaratt. Kendisi de bir insana benziyordu, ancak bacaklarnn yerinde bir ejderha kuyruu vard. Nugua dnyann zerinde kayarak dolarken, Pangu'nun bedeninden oluan gzel ekilleri hayranlkla seyretti. Aalan, bitkileri ve iekleri ok sevdi, ama en ok daha hareketli ve canl olan hayvanlardan ve balklardan holand. Ancak btn bunlar bir sre inceledikten sonra yaratln henz tamamlanmadna karar verdi. Hayvanlar ve balklar onu tatmin etmek iin yeterince akll deildiler. O btn canllardan daha stn olacak bir yarata hayat verecekti. Nugua, San Nehir boyunca szlrken bu nehir yatandaki maddeyi kullanarak insan oluturmaya karar verdi. Nehrin kysna oturarak nehir yatandan avu avu slak amur ald ve onlardan kk insanlar oluturdu. Onlar kendine benzetti, ama onlara ejderha kuyruu yerine iki kollaryla uyumlu iki ayak verdi. Yrmeye hazr olduklarnda, onlara yaam soluunu fledi. Bazlarm Yang ile, yani doadaki erkek, saldrgan eyle doldurdu ve bunlar erkek oldular. Dierlerini ise Yin ile, yani doadaki dii ve uysal eyle doldurdu ve bunlar da kadn oldular. Bir sre sonra, Nugua nsanlara tek tek biim vermekten usand ve daha hzl bir yol dnd. Nehir yatandaki slak amura bir ip yerletirdi ve ipi st ucu tamamen kaplanana kadar suda dolandrd. Daha

sonra ipi ald ve sahile doru sallad. Her damla amur bir insan haline geldi. Ancak bu iki yntem ayn trde insanlar yaratmyordu. Nugua'nn eliye biimlendirdikleri, pten derek oluanlardan daha zengin ve daha akllydlar. Bir sre sonra Nugua'nn ocuklar evlerini yapp kylere ve iftliklere yerleerek gnlk gereksinimlerini karlamaya balaynca, canavar Gong-gong ok kzd. Ban gkyzn tutan dalardan birine iddetle vurdu. Da yere ykld, gkyznde tuttuu bir blmde byk bir delik ald ve yeryznn pek ok yerinin atlamasna neden oldu. Baz byk yarklardan alevler fkrarak evleri ve ekinleri yakt. Nehirler yataklarndan tatlar ve yeralt sularnn oluturduu seller yarklardan fkrarak eskiden ky ve iftlik olan yerlerde byk bir okyanus oluturdular. Byk Tanra dehet iinde yzlerce insann alktan lmesini veya boulmasn izledi. Yaratt ocuklan kurtarmak iin acele hareket etmesi gerektiini biliyordu. lk nce nehir kysndaki sazlar atee verdi ve kllerini, atei sndrmek iin yanan yarklara doldurdu. Sonra sellerin topraa szmasn ve sazlarn kllerini set gibi yarak sularn eski nehir yataklarn-dan akmasn salad. nsanlar iftliklerine ve kylerine dnp gnlk ilerini yapmaya balaynca, Nugua, San Nehir" e doru szld ve be deiik renkte ta toplad. Bu talan ocakta eriterek gklerdeki delii bununla kapad. Daha sonra dev bir kaplumbaann drt ayan ald ve bunlar gkyzne destek olsun diye dnyann drt kesine ek stunlar olarak yerletirdi. Bylece Ana Tanra Gong-gong'un dncesizce yol at ykm onard. Ancak Nugua beinci stunun devrildii, dnyann kuzeydou kesini bir trl ykseltemedi. Bu alan hl in'in dier yerlerinden daha alaktr ve nehirler douya doru bu alak topran zerinden denize dklrler. Oku Yi ve On Gne: Sunu Oku Yi sylencesi ile in yaratl sylencesi ok yakndan ilikilidir ve yaratl sylencesinin giri blm bu sylence iin de geerlidir. Yaratl sylencesinde Ana Tanra Nugua'nn dnyadaki dzeni yeniden kurmas gibi, bu doa sylencesinde de Oku Yi bir dzen kurar. evreyi yok eden gneleri ldrr. Btn dier kahramanlar gibi, Y de hem insani hem de tanrsal zelliklere sahiptir. Sradan insanlarn, kontrolleri dndaki glerden dnyay koruyabilme hnerini gsterir. ang Hanedan (M 1500-1000) dneminde insanlarn on tane gnein var olduuna inand sanlmaktadr. Daha sonra insanlar kral ile gnei birletirmilerdir. nana gre, nasl yalnzca bir kral onlar ynetiyorsa, yalnzca bir tek gne vard. Bazlar ise on gnein, hanedannn knn bir belirtisi olarak gkyznde belireceine inanyorlard.

Oku Yi ve On Gne Bir zamanlar dnya genti ve gkyznde bir deil on tane gne geziniyordu. Onlarn anas, dounun tanrs olan Di Jun'un karsyd. Kadn, bu on ocuunu dnyann dou blmnn en uzak ucunda yer alan Tang Vadisi'nde bir scak su havuzunda ykyordu. Gneler, kular gibi byk bir dut aacnda dinlenirdi, nk bu gnelerin zleri kutu. Dokuz gne, aacn alt dallarnda tnerken, her gn bir baka gne en st dal-da otururdu. afan sabah na yol gstermesinin zaman geldiinde, en stte oturan gne, arabasnn iinde gklerdeki yolculuuna kard. Bu araba bazen atlar, bazen de ejderhalar tarafndan ekilirdi. Bir haftada on gn vard ve haftann her gn farkl bir gne gkyznden geerdi. Bu on gne, birbirine ok benzediinden ve her gn yalnzca bir tanesi gkyznden getiinden, yeryzndeki insanlar birden fazla gnein olduunu bilmiyorlard. O sralarda insanlar ve hayvanlar komu ve arkada gibi bir arada yaarlard. Hayvanlar yavrularn, insanlarn onlara bir zarar vermesinden korkmakszn yuvalarnda brakrlard. iftiler hayvanlarn alacandan korkmadan ekinlerini tarlalarda brakrlard. Bir insan yanllkla bir ylana bassa, ylan onu srmazd. Bir ocuk oynarken bir leoparn veya kaplann kuyruunu ekse saldrya urayp ldrlmezdi. O zamanlar bolluk zamanyd, herkese yeterinden fazla yiyecek dyordu. nsanlar ve hayvanlar birbirleri hakknda iyi niyetler besleyip, birbirlerinin mlklerine sayg gsteriyorlard. Ancak bir gn, gneler tek tek dolamak verine, gklerden hep birlikte gemenin elenceli olacana karar verdiler. Bylece afak vakti geldiinde on gne arabaya atlayp gkyzne doru yola ktlar. Onlarn yakc dnyay kavurdu. Ormanlar ate ald ve pek ok hayvan da ldrerek kle dndrd. Alevlerden kurtulmu olanlar, insanlarn arasna daldlar ve aresizlik ve hrnlk inde yemek aramaya baladlar. Nehirler, hatta denizler kurudu, btn balklar ld ve su canavarlar yeryzne kp yiyecek almaya baladlar. Pek ok insan ve hayvan susuzluktan ld. Ekinler ve baheler kurudu, insanlarn ve evcil hayvanlarn yiyecek kaynaklar tmyle tkendi. Baz insanlar evlerinden ayrlnca gnein ssyla alev aldlar ve yanarak ldler. Dierleri vahi hayvanlara yem oldular, nk artk baka bir yiyecek kayna kalmamt. nsanlar, imparatorlar Yao'ya kendilerine yardm etmesi iin yalvardlar. Yao da evreni kurtarabilecek tek kii olan byk oku Yi'nin yardmn istedi. Oku Yi, Bat'nn Kralie Anas'na kendisine lmszlk iksirini vermesi iin yalvarm ve kars geri kalann almadan nce birazn iebilmiti. mparator, Yi'nin dokuz gnei oklaryla vurmasn ve uygarl yok olmaktan kurtarmasn emretti.

Oku Yi yi nian ald. Tek tek oklarn att ve her biri hedeflerine ulat. Dokuz gne saplanan oklara dayanamadlar ve teker teker ldler. Her birinin tyleri yeryzne dkld ve teker teker klar snd. Yeryz giderek daha da karard, ama sonunda bir tek gnein yla aydnland. Her yerde insanlar gkyzne baktlar ve olanlar cokuyla izlediler. Artk yeniden balayabilirlerdi. Gnei Aray: Sunu "Gnei Aray", angay'n gneyindeki Zhejiang Eyaleti'nin bakenti Hangzu'nun batsnda bulunan Bat Gl yresinden toplanm yaklak drt yz sylence ve halk masalndan biridir. Malzeme, esas olarak Zu Fei, en Veijung ve en Tuki tarafndan 1959'da derlenmitir. Ancak The Folk Tales of West Lake (Bat Gol Halk Hikyeleri) ad verilen koleksiyon, ilk kez 1978 ylnda Zhejiang Halk Yaynevi (Zhejiang People's Publishing House) tarafndan yaymlanmtr. Bat Gl, ok eski tarihi ve bulunduu yerin gzellii nedeniyle in'in en nl gldr. ok eskiden beri inliler burada ok gzel yaplar ina etmilerdir. Bu halk masal byle bir yapnn, Bao u Pagodas'nn kkenini anlatmaktadr. Kahraman Bao u, btn dnyadaki sylence kahramanlarna benzer zellikler tar. Doumu ve bymesi olaand-dr. Grevi, gnei yeniden ele geirerek dnyann dzenini kurmak ve yeryzne bereketi getirmektir. Toplumun yilii iin yaamn feda etmeye hazrdr. Dier kahramanlar gibi Bao u da, bu byk grevi tamamlayana kadar pek ok snavdan geer. Bu snavlar onun olaanst gcn ve yaratc zeksn ortaya karr ve ona byk bir n kazandm, lml olduu iin sonunda lr; ama dnyay kurtardktan sonra... Bao u'nun annesi Hui Niang da bir kadn kahramandr. deal bir e ve anne olarak sunulmaktadr. Yaratc, akll ve fedakrdr. Kocasn, daha sonra da olunu bu kahramanca grev iin cesaretlendirirken, bilinli olarak yalnzl ve acy seer. Balca Karakterler Liu un: Hui Nang'n kocas; gen ifti, gnei arayan ilk kii. Hui Niang: Liu un'un kans, Bao u'nun annesi, dokumac. Bao u: Hui Niang'n olu, gnei bulan kahraman. Ktlk Kral: Gnei ele geiren cin kral-Yal: Kyn bilge adam, danman. Gnei Aray

ok uzun zaman nce, Bat Gl sahilindeki Deerli Ta Da' nn eteinde kk bir ky vard. Bu kyde gen bir ifti olan Liu unTa dokumac kans Hui Niang yaard. ok alkan ve saduyulu bir ift olduklar iin dier kyller onlar ok takdir ederlerdi. Bir sabah, gne dan ufkunda kpkrmz parladktan ksa bir sre sonra siyah bulutlar Bat Gl'ne doru gelmeye balad ve beraberinde iddetli bir yamur frtnas getirdi. Gne aniden gzden kayboldu ve frtna dindikten sonra bile ortaya kmad. Dnya karanlk ve souk olmutu. Aalar kurudu, yeilden kahverengine dnd. iekler soldu, krmzdan kahverengine dnd. Ekinler tarlalarda kumdular ve altn renginden kahverengine dnt. eytanlar, hayaletler ve dier kt gece yaratktan byk bir sevinle ortaya kt. nk sonsuz bir gece dnyay siyaha bomutu. Onlarn eytani hareketleri insanlara ac veriyordu. nsanlar birbirlerine, "Ne yapacaz?" diye soruyorlard. "Gne nereye gitti? rn yetitiremezsek nasl yaarz?" Liu un, mahalledeki en yal kiiyi grmeye gitti. Adam yz seksen yandayd. "Bana gnee ne olduunu syleyebilir misin?" diye sordu. "Sanrm syleyebilirim" diye yantlad yal adam. "Dou Denizi'nin altnda kt bir kral yayor. Btn kt ruhlara, eytanlara ve dier kt yaratklara hkmeden odur. Bu yaratklar iin gne byk bir dmandr. Ondan korkar ve nefret eder, nk gne onlarn korkun ktlklerini ortaya karr. Sanyorum bu nedenle, eytan kral gnei ald." Liu un yal adama teekkr edip eve dnd. Kansna yle dedi: "Hui Niang, yola kp gnei bulmaya almalym, insanlar donuyorlar ve alktan lyorlar. Yreimde byk bir ac hissediyorum." "ok iyi bir i yaparsn" diye yant verdi kans; "huzur iinde git. Seni zel bir giysiyle uurlayacam." Hui Niang kocasna, pamukla skca doldurulmu bir ceket dikti. Sonra uzun sandan bir demeti, kendir saplaryla birletirerek bir ift sandalet yapt. Liu un ayrlrken, gkyznden kendilerine doru gelen parlak altn rengi bir k grdler. Bu k Liu un'un omzuna konduunda, bunun altn anka kuu olduunu fark ettiler. Lu un, kuun yolculukta ona elik etmesini istedi, o da ban sallad. Liu un ayrlrken karsna yle syledi: "Hui Niang, gnei bulana kadar dnmeyeceim. Eer daha nce lrsem parlak bir yldz olacam. Bu ekilde, gnei bulacak kiiye rehberlik edeceim." Sonra kula beraber yola ktlar. Hui Niang gnler boyunca Deerli Ta Da'nn tepesine trmand ve gnei grebilmek iin gkyzn tarad. Her gn hayal krklna uruyordu. Dnya sonsuz bir geceyle rtlmt. Bir gn yine gkyzne bakarken, parlak bir yldz yeryznden gklere doru ykseldi. Sonra altn anka kuu gelip ayaklarnn dibine kondu. Ba eikti. Hui Niang kocasnn ldn anlamt. Kalbi yle byk bir acyla doldu ki kendini kaybetti.

Hui Niang kendine geldiinde bir olan dourduunu grd. Ona Bao u adn verdi. Rzgrn ilk dokunuunda bebek konumaya, ikinci dokunuunda yrmeye balad ve nc dokunuta alt metre boyuna ulat. Hui Niang byle muhteem bir oulun annesi olmaktan gururluydu, ama olu babasn hi tanyamayacak diye de kederleniyordu. Annesini yaslar iinde gren Bao u bunun nedenini sorduunda, o da babasnn lmcl araynn yksn anlatt. "Anne, eer izin verirsen gidip gnei bulacam" diye haykrd ocuk. "Babamn grevini tamamlamak benim iin byk bir mutluluk olacak." Hui Niangn kalbi sanki ikiye blnd. Bir yan kocasnn onurunu dnrken, bir yan gen olunu bekleyen tehlike nedeniyle kayglanyordu. Ancak dnyadaki insanlar kurtarmak iin zerine deni yapmak zorunda hissetti kendini ve oluna izin verdi. Bir kez daha pamuk dolgulu bir ceket dikti ve sann bir tutamndan ve kendir saplarndan bir ift sandalet yapt. Bir kez daha altn anka kuu kaplarna geldi. Ayrlmaya hazr olduunda Bao u'nun omuzuna tnedi. Hui Niang oluna yle dedi: "Dou'daki en parlak yldza dikkat et. Baban ldnde kendini bir yldza dntrd. Onu takip et, seni gnee gtrecektir. Altn anka kuu arkadandr. Babana yolculuunda elik ettii gibi, senin yolculuunda da sana elik etmek iin geldi." "Aynen senin dilediin gibi yapacam" diye yant verdi Bao u. "Ne kadar uzun zaman ayr kalrsak kalalm, sakn yreini benim iin zme. Senin gzyalarn beni zer; grevimi tamamlamak iin g bulamam." Bu szleri syledikten sonra Bao u ve ankakuu yola ktlar. Douya, en parlak yldza doru hi durmadan yol aldlar. Bao u on sekiz uurumu ve on dokuz doruu at. Dalardaki allar ceketini lime lime etti, vcudu kanl yaralarla kapland. Bir da kyne topallayarak girdiinde bitkin, yabani ve donmu grnyordu. Kyller onun arayn duyunca, her bin kendi ceketinden bir para kuma kopard ve bunlardan Bao u iin yeni bir ceket dikildi ve bu cekete yz aile ceketi dediler. Bedeni snp ruhu yenilenince Bao u ve altn ankakuu yeniden yola ktlar. Durmadan yrdler, dalar atlar, pek ok nehri yzerek getiler. Bir gn yle geni bir rmakla karlatlar ki, bir kartal bile uarak karya geemezdi. Gl aknt ev byklnde kaya paralarn srkleyip gtryordu. Bao u, yreinde hi korku duymadan, alkantl suya kendini brakt ve grnmeyen sahile doru yzmeye balad. Dev dalgalar zerinden ayor, hzla dnen girdaplar onu tutsak alyordu, ama o cesaretle yzmeye devam etti. Uzakta sahil grndnde kalbi sevinle doldu. Birdenbire nehrin zerinde souk bir rzgr esmeye balad ve gl aknty bir buz nehrine evirdi. Bao u hareketsiz kalrken ankakuu da dondu. Mucizevi olarak, yz aile ceketi buzun Bao u'yu dondurmasna engel oldu. Ayrca bu sihirli ceket onu yle scak tuttu ki, vcudunun ss onu kuatan buzu eritti. Bir koluyla ankakuunu vcuduna bastrp stmaya alrken, dier yumruuyla buzlar

paralara ayryor, suyu dans ettiriyordu. Kabaran dalgalar onu yzen buz ktlelerinden birinin zerine doru itti, bylece bir ktleden dierine atlayarak sahile vard. Bao u, ankakuuyla yrmeye devam etti ve bir baka kye vard. Kyller onun arayn ve karlat tehlikeleri duyunca kyn yals yle seslendi: "Gne olmadan, biz yoksul insanlarz. Sana vereceimiz en iyi ey topramzdr. nk atalarmzn zamanndan ben bizim aln terimizle suland. Yolculuuna devam ederken belki de bu bamzn bir yarar olur. Kyller byk bir torbann iine birer avu toprak koydular. Torba dolunca, Bao u onu bir omuzuna koydu. br omuzunda oturan ankakuuyla birlikte Dou gnde parlayan yldza doru yrmeye devam ettiler. Bao u doksan dokuz da at, doksan dokuz nehirden yzerek geti. Sonunda iki yolun birletii bir yere vard. Hangi yola sapmas gerektiini dnrken yanna yal bir kadn yaklah ve yle sordu: "Gen adam nereye gidiyorsun?" Ona yolculuunun amacn anlatnca yal kadn yle dedi: "Yol alamayacak kadar uzun. ok ge olmadan evine dnsen iyi olur." "Gnei bulana kadar eve dnmeyeceim" diye yantlad Bao u, "yol ne kadar uzun, yolculuk ne kadar zorlu olursa olsun baladm ii bitireceim." "Eer bu kadar kararlysan, sadaki yolu takip et, gnei bulacaksn. Vardn ilk kyde dinlenirsen aklllk etmi olursun" diye neride bulundu kadn. Kadn konuurken altn ku ona durmadan saldryordu. Gagasyla gzlerini gagalyor, peneleriyle yzn trmalyor ve gvdesine kanatlaryla vuruyordu. Bao u utanarak kuu kovalad. Kadnn nerdii yolu izledi, ama ankakuu durmadan nnden uuyor ve yolu kapamaya alyordu. O zamana kadar yolculuun ne kadar g olduunu bilen Bao u, yolun bu kadar dzgn ve kolay olmasna aryordu. ok gemeden yal kadnn szn ettii kye vard. aknlkla kyn refah iinde olduunu grd. Erkekler zengin ve iman, kadnlar iyi giyimli ve gzeldiler. Kyller onu sevgiyle karladlar. Onun kahramanln vdler ve onuruna bir ziyafet verdiler. Kyller onun onuruna ierlerken, o da arap kasesini kaldrd. br kydeki insanlar donup alktan lrken buradaki nsanlar niye bu kadar zengin acaba diye dnd. Birdenbire altn ankakuu bann zerinde kanat rpmaya balad ve arap kasesine bir ey drd. Bao u aknlk iinde bakarken arap alev ald ve iindeki nesne yanmaya balad. Bao u bunun aynen kendisininkine benzeyen, sa ve kendirden yaplm bir sandalet olduunu fark etti. "Bu babamn sandaleti olmal" diye aknlkla sylendi. "Demek babam burada lm." arap kasesini yere atp kyllere barmaya balad. Sesinin ykseklii karsnda btn ky ve orada yaayanlar bir duman flemesiyle yok oldular. Onlarn yerine yzlerce korkmu hayalet, eytan ve kt yaratk ortaya kt.

Anka kuunu bir kez daha omuzuna alarak yolun atalland yere dnd ve soldaki yola girdi. Bu arada kt yaratklar Bao u'ya baka bir biimde zarar vermeye karar verdiler. Onu nehirde dondurmay. Kayp Ruhlar Ky'nde ldrmeyi baaramamlard. imdi de kendilerini yksek dalara dntrerek yolunu kapadlar, ama Bao u bunlar da birer birer geti. Kendilerini koca rmaklara evirdiler, ama Bao u bunlar birer birer yzp geti. Sonunda eytanlar rzgra dnp Deerli Ta Da'nn eteindeki Bao u'nun kyne estiler. Hiu Nang' bularak ona Bao u'nun bir uurumdan yukar trmanrken kaydn ve aadaki nehre dp ldn sylediler. Bu szlerin onun yreini acyla dolduracan ve yalarnn Bao u'yu zayflatacan umuyorlard. Ancak Hiu Niang, Bao u'nun ayrlrken syledii szleri anmsad. Onlarn anlattklarna nanmamaya alt. Dilerini skarak gzyalarn tutmaya alt. Bao u aynldndan beri Hiu Niang ve dier kyller her gn dz bir kaya ahp Deerli Ta Da'nn tepesine hrmanyor-lard. Dan doruuna ulatklarnda tadklar kayann stne kyor ve douya doru bir tutam gne grrz umuduyla srarla bakyorlard. Her gn bir nceki gnden daha yukarda duruyorlar, gne daha kolay grebiliriz umudunu tayorlard. Ancak gnler, aylar, yllar geiyor, gkyz hl siyah kalmaya devam ediyordu. Tadklar talardan yksek ta seti olumutu, ama gne hl geri dnmemiti. Bu arada Bao u, dalar ve nehirleri gemeye devam etti; yolculuk sonsuzmu gibi grnyordu. Sonunda bir dan tepesinde ok uzaklardan gelen denizin sesini duydu. Dou denizinin sahiline varana kadar douya doru yrmeye devam etti. imdi ne yapacam, diye sordu kendi kendine. Buradan gnei nasl bulacam? Bu denizi nasl geebilirim? Bao u srtndaki torbay at ve iindeki topra denize dkt. Toprak suyun yzeyine arptka byk bir rzgr kyor ve topra denizin ortasna konan bir dizi adaya dntryordu. Bao u bir adadan brne yzd. Son adaya ulatnda, ada birdenbire kt. Bao u'yu da yannda denizin dibine srkledi. Okyanus tabannda Bao u ok byk bir maara buldu; dev bir kaya paras girii engelliyordu. "te!" diye bard, "buras eytan kraln gnei hapsettii yer olmal." Ktlk Kral maarann giriinde korkun eytanlardan oluan byk bir ordu toplamt ve hepsi de silahlanm savaa hazr bekliyorlard. "Eer eytan kral ldrebilirsem hayatta kalrm" diye dnd Bao u. "Eer kral lrse, ordu panik halinde dalacaktr." Bylece Bao u ve Ktlk Kral birbirleriyle lmne savatlar. Savalar denizin dibinden yzeye, yzeyden yine denizin dibine doru iddetle sryordu. Bu kavga srasnda otuz metre yksekliinde iddetli dalgalar oluuyordu. Sonunda eytan kral okyanus tabanna kat. Bao u onun burnuna bir yumruk vurunca kral sendeledi ve geri dt. Sonra altn anka kuu gagasyla onun gzlerini kard. Kt yaratk acyla

bararak kreltilmi gzleriyle ileriye geriye saldrd. Sonra byk bir kaya parasna arpt ve ld. eytanlar ordusu hemen ortadan yok oldu. Bao u maaray kapatan kayay yana doru itti ve gnei ieride buldu. Son gcn toplayp gnei ellerine ald ve denizin yzeyine yavaa kt. Gnei suyun stne itmeyi baard, ancak gc bitip ld. Altn anka kuu gnein altna doru dald, kanatlarn at ve gnei srtna alarak ykseldi. Gne bir kez sudan kurtulunca, artk kendi gcyle gkyzne ykseldi. Gne en sonunda gkyznde ykselmeye baladnda, Hui Niang ve dier kyller Deerli Ta Da'nn zerindeki ta setlerinin stnde gkyzne bakyorlard, nce ufukta mor bulutlar belirdi, bunu gl ve altn rengi olanlar izledi. Sonra on bin altn n, ardndan da altn yuvarlan kendisi belirdi. Onun btn eytanlar taa evirdi. Kyller coku iinde barrken altn anka kuu, boynu bkk Hui Niangn ayaklarnn dibine kondu. Hui Niang olunun ldn anlad. Yrei acyla doldu, ama ayn zamanda sevin duyuyordu, nk Bao u babasnn grevini tamamlam ve byk bir kahraman olmutu. O gnden beri Liu u'nun yldz. Dou gklerinde afak okene kadar parlar. nsanlar bu yldza sabah yldz derler. Anka kuu srtnda gnelere ykselirken, kanatlar bulutlarn zerinde parlar ve onlar mor, krmz ve altn rengine boyar. Altn anka kuunun konduu yerde imdi bir pagoda (tapnak) bulunmaktadr. nsanlar buna, gnei kurtarp yeryznde bitkilerin yeniden bymesini salayan gen adamn ansna Bao u Pagodas derler.

Japonya

Evrenin ve Japonya'nn Yaratl: Sunu

Japonlar, u anda Japonya'y oluturan adalarn ilk yerli halk deildirler. Mool rkndan kavimler Kore Boaz'n geerek, M birinci ve ikinci yzyllarda bu adalar gal etmiler ve into dinini buraya getirmilerdir. Bu din doaya, atalara ve kahramanlara tapmay erir. Doann her grnmnde ilahi bir ruh olduuna inanlr. Japonlar yzyllar boyunca dinsel inanlarn hi kaydetmemilerdir; o sralar in'in Japon kltrne etkisi ok byktr. MS 552 yl in'in din, edebiyat ve sanat alanlarnda Japonlarn zerindeki byk etkisinin balad dnemdir. Ancak Japonlar 8. yzyln balarna kadar dinleri konusunda hibir ey kaydetmemilerdir. MS 712'de yazlan Kojiki (Eski Olaylarn Kaytlar) ve MS 720'de yazlan Nihongi (Eski Zamanlardan MS 697'ye Kadar Japon Kaytlar), Japon mitolojisinin en nemli iki kaynadr. Bunlar Japonlarn geleneksel

sylenceleri gerek olarak kabul ettikleri bir dnemde yazlmtr. Bunlar yazanlar, en eski dinsel inanlarndaki in ve Hint etkilerini azaltmak istemilerdir. Yaratl efsanesi daha ok Japon kkenlidir. nk dnyann yaratlndan, Japonya'y oluturan adalarn nasl yaratldna bir gei yaplr. Yaratclarn kadn ve erkek tanrlar olmas, burada bir in etkisi olabileceini gstermektedir. ou kltrde grld zere, Japon tanrlar da insani zellikler tarlar. Grnleri, dnceleri, konumalar ve davranlar insana zgdr. Sylence, ada, da, orman, rmak gibi doal grnglerin kkenlerinin aklanmasnda iki temel tanrnn yaamlarndaki doum, evlenme ve lm rntsn kullanr ve bu rnt insanlarn yaam rntlerini yanstr. Bu sylence kadna bitii kle rolyle olduka kkrtcdr. Pek ok deiik versiyonunun tamamnda, ilk nce erkein konumasnn uygunluu anlatlr. Kadnn nce konumas, yalnzca toplumsal olarak kabul grmeyen bir davran biimi deildir; ayn zamanda anormal ocuklarn doumu gibi korkun sonulara da yol aabilir. Ancak en nemli Japon tanrs kadndr. Gne tanrs Amaterasu Omikami btn tanrlar ve evreni ynetir. O ayrca Ulu Tanra veya Ana Tanra figrdr, nk verimlilikten sorumludur. Kadnn klemsi rol, Japonlarn ilk toplum yaps gz nne alndnda garip grnmektedir. Japon topraklarnda yaayan en eski halklardan olan Aynularn szl gelenekleri, kadnlarn toplumda ok gl kiilikler olduunu gstermektedir; ya aman ya da khindiler. Sava alannda soylularn en nemlileriyle omuz omuza savarlar, onlara eit bir cesaret, g ve beceri sergilerler. 8. Yzyln sonlarna kadar kadnlar sk sk kk devletleri ynetmilerdir. 16. Yzyla kadar erkeklere tamamen boyun ememilerdir. Bu nedenle, 8. yzyln balarnda kaydedilmi bir sylencede erkein daha n planda olduunu grmek zellikle artc olmaktadr.

Evrenin ve Japonya'nn Yaratl

Balangta gkler ve yeryz ekilsiz bir ktleydi ve biimsiz bir yumurtaya benziyordu. Daha hafif ve ak ksm yukarda kald ve zaman iinde gkleri oluturdu. Daha ar, youn blm, daha yava bir biimde kerek yeryz oldu. lk nce kara paralan, bir baln denizin yzeyinde yzd gibi bolukta yzyordu. amurdan henz km bir kam srgnne benzeyen tuhaf bir cisim, gk ve yer arasnda, bir bulutun denizin stnde gezinmesi gibi bolukta hareket ediyordu. Bu, ilk tanry oluturdu. Sonra dier tanrlar bunu izlediler ve aralarnda zanagi no Mikoto ve zanami no Mikoto adlarnda en gen iki tanr da vard. zanagi ve zanami bizim gkkua dediimiz, gklerin yzen kprsnde yan yana durdular ve ykseklerden aa baktlar. "Aada bir ey grebiliyor musun?" diye sordu zanagi.

"Yalnzca su" diye yant verdi zanami: "Hi kara var m diye merak ediyorum." "Bunu anlayabiliriz" dedi zanagi. "Gklerin mcevher mzran alalm ve derinlere doru frlatalm. Eer kara varsa mzrak bunu mutlaka gsterecektir." ki tanr derinliklerde mzra gezdirdiler ve ekip karnca ucunda herhangi bir madde birikmi mi diye baktlar. Mzran ucundan tuzlu su damlad ve daha sonra tuzlu bir ktle olarak aadaki denize dt; bir ada meydana getirdi. "Artk aadaki sularda yaayabiliriz" diye bard izanami. "Kalacak topramz oldu." Bylece zanagi ve zanami gklerden ayrldlar ve denizin ortasnda yarattklar adada yaamaya baladlar. Orada byk bir saray na ettiler ve mcevher mzra, tayc stun olarak ortasna yerletirdiler. Sonra da evlendiler. Pek ok ada-ocuklar olsun istiyorlard, bylece bir araya gelip bir lke yaratacaklard. zanagi evlerini kurduktan sonra zanami'ye yle dedi: "Ayrlp adamz aratralm. Sen bir yne, ben de dierine giderim, sonra buluuruz." izanagi sarayn soluna, zanami ise sana doru gitti ve adann evresini dolatlar. Tekrar bulutuklarnda zanami cokuya yle dedi: "Ne kadar muhteem. Gen ve yakkl bir erkee rastladm." Bir zaman sonra zanami ilk ocuklarn dourdu. Bir ada ocuundan ok, iren bir sle benziyordu; yana geldiinde hl ayakta duramyordu. Byle bir ocuu yanlarnda tutmak istemediler ve bir kam sandaln iinde denize braktlar, artk onun kaderini rzgr belirleyecekti. ki tanr daha sonra gklere dnp daha yal tanrlara sordular: "Neden zanami anormal bir ocuk dourdu? Byle bir olayla yeniden karlamamak iin yapabileceimiz bir ey var m?" Tanrlar yant verdiler: "zanami yararsz bir ocuk dourdu, nk durmas gereken yeri bilmez grnyor. Bir kadn ilk nce erkein konumasna izin vermelidir. nk bu onun hakkdr. Eer ilk konuan kadn olursa kt ans getirir. Eer dzgn bir ocua sahip olmak istiyorsanz, her eye yeniden balamalsnz. Adanza dnn, ayr ynlerde yryn ve tekrar bulumaya, birbirinizi selamlamaya aln." zanagi ve zanami tanrlarn bu nerisine uydular ve bu kez karlatklarnda zanami, zanagi'nin ilk konumasna izin verdi. "Ne muhteem" diye cokuyla bard. "Harika, gen bir kadna rastladm." Zamanla zanami sekiz harika ocuk dourdu ve her biri bir ada oldular. Bu sekiz ada birlikte bir lke meydana getirdiler. zanagi sonra karsna yle dedi: "Yarattmz bu lke tatl sabah sisleriyle kapl, ama onlar kimse gremezse bu adalar ne ie yarar? Bu sorunu, rzgr tanrs olacak bir ocuk yaratarak zebilirim." Derin bir soluk ald, verdii soluuyla bir ocuk yaratt. Yeni domu tanr byk bir hava akmnn iinde gizliydi. Sonra kz ve erkek kardelerinin zerinden utu ve onlar gizleyen sisleri datt.

zanami kocasna yle dedi: "Yarattmz lkeyi aa kardna gre, artk adalarmz gzelletirmeliyiz. Yksek dalar, sakin vadiler, serin ormanlar, sulak ayrlar, prltl elaleler ve kpkl rmaklar yaratmalyz." Bylece zanagi ve zanami denizlerin, dalarn, rmaklarn ve aalarn tanrlarn yarattlar. lkelerinin gerekten gzelletiini grnce zanagi yle dedi: "Artk evreni ynetecek bir tanr yaratmamz gerekli." Birlikte gne tanras Amaterasu'yu yarattlar. Doumundan itibaren Amaterasu, btn evreni aydnlatan bir parlaklkla maya balad. zanagi ve zanami, en kk ocuklarna hayran olmulard. "Pek ok ocuumuz var, ama hibirisi bizim gzel Amaterasunuzla karlatrlamaz" dedi zanagi. "Bu byk tanraya bizim lkemiz kesinlikle yetmez. O gklere ait, oradan btn evreni aydnlatabilir. Byd zaman onun gklerin merdivenlerine trmanmasna izin vermeliyiz." zanami ay tanrsn dourduunda, Amaterasu gklerdeydi. Onun gzellii ve parlakl da neredeyse Amaterasu kadard. O da gklerin merdivenlerini trmand, orada Amaterasu' nun kocas olacak ve evreni onunla birlikte ynetecekti. zanagi ve zanami'nin bir sonraki ocuu Susano ono Mikato'nun (Sosa-no-wo) herkesi huzursuz eden bir mizac vard. Hiddet nobetleriyle etraf krp geirmedii zamanlar alyordu. Anne babas ona dnyay ynetme gcn verdi, ama o bu gc ktye kulland. Ormanlarn kurumasna ve pek ok insann erken lmne neden oldu. Sonunda zanagi ve zanami ona yle dediler: "Senin ykma istein, bize seni buradan srgn etmekten baka seenek brakmyor. Sen o kadar krsn ki, senin dnyay ynetmene izin vermek hakszlk olur. Seni ller diyarn ynetmeye gnderiyoruz, orada daha az zarar verirsin." zanagi ve zanami'nin bir sonraki ocuu ate tanrsyd. Doarken annesini yakt ve zanami ld. lrken de yeryz tanrasn ve su tarasn dourdu. Ate tanrs yeryz tanrasyla evlendi ve onlarn kz, salarndan dut aacyla ipek bceini ve gbeinden de be eit tahl retti. Bu arada zanami lm deindeyken, zanagi yle haykrd: "Ne kadar kederliyim!" Kzgnlk ve ksknlkle, klcn ekti ve ate tanrsn e bld, bunlardan her biri bir tanr haline geldi. znt ve yalnzla dayanamayan zanagi, zanami'nin peinden gitti; Yomi'ye, lmn karanlk diyarna doru uzun bir yolculua kt. Onu bulduunda yle dedi: "zanami, bu korkun yere senin iin geldim. nk seni seviyorum ve sensiz yaamaya dayanamyorum." Ancak zanami onun szlerini sevinle karlamad. "zanagi, kocam, efendim, neden bu kadar ge geldin?" diye ikyet etti. "Yomi'nin an yedim. Artk seninle gelemem. Eer beni seviyorsan, brak, karanlk bir ltuf olsun ve bana bakma. Bunun yerine, geldiin yoldan geri dn, nk benim lmm evliliimize son verdi."

Ama zanagi zanami'yi gerekten seviyordu. Sevgili karsn bu kadar kolay brakamazd ve ona son kez bakmaktan kendini alkoyamad. Gizlice sanda tad taran ucundaki dii krd ve onu yakarak bir meale elde etti. Sonra emin bir ekilde k saan mealeyi gzel karsna doru tuttu. Ik zanami'nin bedenini aydnlatnca, zanagi byk bir aknlkla geri srad- zanami'nin bedeni rmekteydi ve kurtlar doymak bilmez bir biimde ryen etini kemiriyordu. "ller diyar gerekten korkun bir yer" diye fsldad zanagi. zanami bunu duydu ve fkeyle ayaa frlad: "Niye senden dilediim gibi beni terk etmedin?" diye sordu. "Beni utandrdn ve bunun in seni cezalandracam " zanami, Yomi'nin sekiz irkin kadnn ard, onlar da acmaszca zanagi'vi kovalamaya baladlar. zanagi, onlar geciktirmek iin, siyah baln karp yere frlatt. Balk birdenbire byk bir salkm zme dnt ve kadnlar durup bunu yediler. Bitirir bitirmez de kovalamaya devam ettiler. zanagi, ok dili taran sandan karp yere frlatt. Bu da hemen bambu fidanlarna dnt ve kadnlar durup bunlar da yediler. Bitirir bitirmez kovalamaca yine balad. zanagi'ye yetitiklerinde, o, llerin karanlk diyaryla canllarn aydnlk diyar arasndaki snra, Yomi Geidine varmt. Buray ancak bin adamn yerinden oynatabilecei byk bir kayayla kapatt. Kayann arkasndaki gvenli yerinden, karsyla konumak iin bekledi. "zanagi" diye bard zanami; "beni o kadar utandrdn ki, senin halkndan herkesi ldrmeye hazrm. Her gn bin kiiyi boabilirim. Ksa zamanda bo bir krall ynetiyor olacaksn." "Eer bunu yaparsan" diye yant verdi zanagi", her gn bin be yz insann domasn salarn." "zanagi, kocam, efendim, benim lmm kabullenmeli-sin" dedi zanami, yattrc bir sesle. "Biz birbirimizi uzun zaman ok sevdik. Birlikte gzel bir lke ve pek ok tanr yarattk. Bu yeterli deil mi? Benim dnyadaki zamanm sona erdi ve geri dnmek iin artk ok ge. Artk aramzda bar yapalm." "Peki zanami" diye karlk verdi zanagi. "Biliyorum, ller diyarna senin peinden gelmek benim zayflmd. Biliyorum, yaam rzgr bedende eserken Yomi'nin diyarn ziyaret etmek kt ans getirir. Evliliimiz burada sona erdi. Dilein zerine, seni Yomi'nin korkun diyarndaki yaamna brakacam. Canllar diyarna dnp seni bir daha hi rahatsz etmeyeceim." Szne sadk kalan zanagi, bunu bir daha hi yapmad. Amaterasu: Sunu Amaterasu sylencesiyle Japon yaratl sylencesinin birbiriyle yle yakn ilikisi vardr ki, yaratl sylencesinin girii bunun iin de geerlidir. Japon yaratl sylencesi gibi Amaterasu sylencesi de u iki eserde anlatln Kojiki: Eski Olaylarn Kaytlar ve Nihon oki: Eski Zamanlardan MS 697ye Kadar Japon Kaytlar.

Amaterasu sylencesi ayn zamanda into dini geleneinin de bir parasdr ve bu gelenee gre doann btn eleri ilahi bir ruha sahiptir. Amaterasu Omikami en nemli Japon tanrsdr. O, gne tanras. Ulu Tanra veya Ana Tanradr ve bereketten sorumludur; btn tanrlar ve evreni ynetir. Ayrca gc srekli elinde tutacak kiilie ve beceriye sahiptir. Pek ok ilahi sorumluluuyla Amaterasu, kadnlarn eski Japon yaamnda sahip olduklar sava, ynetici ve khin rollerini yanstr. Amaterasu sylencesi, into dininin bereket ve bununla ilikili trenlere olan ilgisini de yanstr. Sylence gne ve ayn ayrln, dnyadaki yiyecein kkenini, tarmn ve ipek dokuma sanayisinin balangcn anlatr. Dier pek ok kltrde gnein parlamas ve bereket, iki ayr tanryla ilikilendirilmesine ramen aralarnda mantksal bir balant da bulunmaktadr. Gne olmadan bitkiler byyemez ve bitkiler olmadan, insanlar yiyecek yokluu nedeniyle alktan lrler. Tanrlar da alktan lrler. nk onlar da ya dorudan ya da insanlarn onlara sundu klan ayn yiyeceklerle beslenirler. Dolaysyla Amaterasu kendini bir maaraya kapadnda, bu hareketi tanrlara ve insanlara felaket getirir. Amaterasu'ya sayg gsterildii srece gne parlamaya devam edecek ve insan refaha ulaacaktr. Bu iyimser bak as, sylencenin ortaya kt dnemde bitki, vahi hayvan ve balklarn bol olmasyla destek bulmaktadr.

Amaterasu

Gklerde hkmdarln srdren, gnein ve evrenin tanras Amaterasu, ayn zamanda kardei ve kocas olan ay tanrsn, yiyecek tanrasna yardm etmek zere aaya, kam tarlalarna yollad. Tanra onu grr grmez, azn yere doru dndrd ve kaynam pirin tkrd. Sonra denize doru dndrd ve her eit bal tkrd. En sonunda, dalara dnd ve azndan eitli krk-postlu hayvan tkrd. Daha sonra da btn bunlar yiyecek haline getirdi ve yz masann stne yerletirip ay tanrsna yemesi iin sundu. Ay tanrs onun yaptklarn grnce ok hiddetlendi. "Beni tkrdn yiyeceklerle beslemeye nasl cesaret edersin" diye bard. "Yiyecekleri pis ve iren hale getirdin!" Klcn ekti ve tanray ldrd. Sonra Amaterasu'va gidip yaptklarn anlatt. Beklediinin aksine, Amaterasu barmaya balad. "Sen kt yrekli bir tanrsn. Artk yzn grmeye bile dayanamam. Benim yanmdan uzakla ve bir daha yz yze gelmeyelim." Bylece gne ve ay birbirlerinden ayr yaad, gndz ve gece birbirlerinden ayrld. Amaterasu, elisi bulut perisini aaya yiyecek tanrasna yollad. Eli, tanrann gerekten ldn grd. Ancak bu arada tanrann bandan kz ve atn olutuunu, alnndan ve gzlerinden tahllarn bydn, kaslarndan ipek bceklerinin ktn, midesinden pirincin bydn,

karnndan buday ve fasulyelerin rediini de grd. Bulut perisi, btn bunlar toplayp Amaterasu'ya gtrd. Gne Tanras bu kadar eitli yiyecei grnce ok memnun oldu. "Beni ok sevindirdin" dedi eliye. "nsanlar bu yiyecekleri yiyip yaayabilecekler." Amaterasu eitli tahllardan ve baklagillerden tohum toplad ve kuru tarlalara bunlar ekti. Pirin tohumunu alp sulu tarlalara ekti. Sonra da, bilge zelliklere sahip bir ky nderini bu ekinlerin bymesine gz kulak olmas iin grevlendirdi. O sonbahar, hasat grlmeye deerdi. Bu arada, Amaterasu ipek bceklerini azna alp onlarn ipek tellerini toplad. Bylece gne tanras ipek bcei yetitiriciliini balatm oldu. ok gemeden, zanagi ve izanami, ller diyarn oullar Sosano-wo'ya verdiler ve onu oraya srgne gnderdiler. Yerin altndaki diyara gitmeden nce Sosano-wo, ldayan kz kardeini ziyaret etmeye karar verdi. O kadar vahi bir tanryd ki, gklere doru giderken dalar ve tepeler inledi, denizlerde frtnalar koptu. Onun geldiini grnce, Amaterasu yle dnd: "Benim kt yrekli kardeim, eminim ki buraya iyi niyetle gelmiyor. Benim krallm, gkyz lkesini istiyor olmal. Ancak annemiz ve babamz her ikimize de ayr bir lke verdiler. Sosano-wo kendine verilen krallkla yetinmeli. Olabilecek en kt eye hazrlkl olsam iyi olur." Tanra salarn bir erkek gibi dmleyerek yukar toplad ve eteklerini toplayp pantolona benzetti. Srtna birinde bin, dierinde be yz ok olan iki heybe; yanlarna tane uzun kl ast. Bir eliyle, zerinde atlmaya hazr bir ok bulunan bir yay tutuyordu; br eliyle ise kllarndan birini skca kavramt. Kar karya geldiklerinde, Amaterasu grnnn kardeini rkteceinden emindi. "Bana niye geldin?" diye sordu sakin bir ekilde. "Bir sorun bekler gibi bir halin var" diye yant verdi Sosano-wo. "Benden kesinlikle korkmamalsn. Annemin ve babamn beni sevmemelerine ve beni ller dnyasn ynetmekle cezalandrmasna karn, benim yreim hibir zaman kara olmad. Ik dnyasndan ayrlmadan nce seni grmek istedim yalnzca. ok uzun kalmak niyetinde deilim." Amaterasu kardeinin iyi niyetine inanmak isteiyle silahlarn bir kenara brakt. Onu dier gksel tanrlar arasnda arlad ve ziyaretinin syledii kadar ksa olmasn diledi. Ancak Sosa-no-vvo, istenildiinden ok daha uzun kald ve davranlar ok kabayd. Onun ve Amaterasu'nun, kendilerine ait er pirin tarlas vard. Amaterasu'nun tarlas ok fazla yamur veya kurakla ramen gelimeye devam ederken, Sosa-no-wo'nunki hep verimsizdi. Kuraklk zamanlarnda toprak paralanp atlyor, iddetli yamurlarda ise toprak akp gidiyordu. Sonunda Sosano-wo'nun duyduu kskanlk fkeye dnt. lkbaharda pirin tohumlar ekildiinde, Sosa-no-wo tarlalar

arasndaki blmeleri kaldrd, kanallar doldurdu, oluklara ve borulara hasar verdi. Kardeinin iyi niyetine inanmak isteyen Amaterasu ise, sakin ve sabrl olmaya alt. Sonbaharda ekinler olgunlanca Sosano-wo gksel taylar serbest brakt ve onlarn pirin tarlalarnn ortasnda yatmalarna neden oldu. Amaterasu sakin ve sabrlyd. Sonra Sosa-no-vvo ilk meyve hasat bayramn, saray iren pisliklerle kirleterek bozdu. Amaterasu yine de sakinliini ve sabrn korudu. En sonunda, Amaterasu gizli dokuma odasnda tanrlarn giyeceklerine kuma dokurken, kt yrekli kardei tavanda bir delik amak iin birka kiremiti sessizce yerinden oynatt. Sonra da bir gktayn odaya frlatt. Amaterasu o kadar ard ki, kuma dokuduu kemikle kendini yaralad. Bu kez, gne tanras Sosa-no-wo'yu affetmedi. Byk bir fkeyle saray terk etti ve ta maarasna girdi. Kapy kilitledi ve orada yalnz kald. Artk onun parlakl gkleri ve dnyay aydnlatmyordu; gn, gece kadar karanlk olmutu. Evren srekli bir karanlk iinde kalmak zorundayd. Gne olmadan bitkiler byyemediler. nsanlar her yerde ilerini brakp bu yoksunluun daha ne kadar sreceini merakla beklemeye ve izlemeye baladlar. Btn tanrlar gkteki Bar Nehri'nin kysnda toplandlar ve Amaterasu'nun fkesini nasl yattrabileceklerini tarttlar. Ta maarann nne gne tanrasnn heykelini dikip ona dualar sundular. Ayrca gzel dokunmu kumalar, pahal mcevher, tarak ve ayna gibi pek ok zel armaan sundular ve bunlar sakaki aacna astlar. Tanralar kapsnda dans edip ark sylediler. Amaterasu mzii duyunca kendi kendine yle dedi: "Hem gzel dualarla yakarlarn hem de mziin ve dansn seslerini duyuyorum. Benim bu kaya maarada inzivaya ekilmem, bereketli kam tarlalarn srekli karanla mahkm etti, yleyse tanrlar niye bu kadar mutlular?" Merak kzgnlna ar bast ve kayada bir yark aarak dar bakt. Tanrlar Amaterasu'nun tam da bunu yapmasn bekliyorlard. Gnein parlak klarnn geri gelmesini sevinle karlarken Amaterasu'nun elinden tutup onu yeniden aralarna katlmaya ikna ettiler. Tanrlar Sosa-no-wo'dan bin masa dolusu armaan isleyerek onu cezalandrdlar. Ayrca salarn, el ve ayak trnaklarn ektiler. Sonunda ona yle dediler: "Davrann dayanlmayacak kadar kaba ve uygunsuzdu. Bundan sonra gkten ve kam tarlalarndan srgn edildin. Hemen ller diyarna git. Senin ktlklerini yeterince ektik." Bylece Sosa-no-wo, gkleri sonsuza kadar terk etti ve ller diyarna doru yola kt. Kotan Utunnai: Sunu Tarihsel Arkaplan

Aynu halk. Ta Devri Asya topluluklarndan gelmekteydi ve Japonlar oluturan Mool halk adalar igal etmeden nce orada yayorlard. Yzyllar boyunca uygarlktan hi etkilenmediler; nk az nfusa sahip bu topluluu besleyecek yiyecek stou hep vard ve bu topluluklar birbirinden ayr nehir vadilerinde yayorlard. Yazy bilmiyorlard, kk ky yaps dnda siyasal bir rgtlenmeye sahip deildiler. Evcillemi hayvanlar yoktu, bir tarm sistemleri ya da kendilerine ait bronz veya demir lemecilii olumamt. Ayn yaam, Japonlarla daha yakn ilikiye gemeye baladklar 1670 ylna kadar eski zamanlardaki yapsn korudu. ki yz yl kadar sonra Japonlar, Aynularn ounluunun yaad Hokkaido adasn yerleime amak iin bilinli bir aba gsterdiler. Ormanlar ve vahi hayvanlarn yaad alanlar temizlediler, kalc balk alar yerletirdiler ve bylece Aynu'nun geleneksel yaam biimi yok oldu. Aynu erkekleri geici tarm iisi olurken, alkolizm ve hastalklar toplumu tahrip etti. 20. Yzyln banda on be bin-on alt bin civarnda Aynu, hl Hokkaido'da yayordu. Toplumun szl anlatma byk nem vermesinden dolay, gelenekleri szl olarak usta bir ekilde aktarabilen bir Aynu bulmak kolayd. Bugn sahip olduumuz edebi metinlerin ou 1920 ve 1930'larda toplanp kaydedildi. 1940'lara gelindiinde Aynu yetikinleri, hem Japoncay hem de kendi yerel dillerini konuurlarken Aynu ocuklar yalnzca Japonca biliyorlard. 1955'te, Hokkaido'da yaayan Aynulardan yirmi kadar kendi dillerini akc bir ekilde konuabiliyorlard. Aynularn kt durumu 1970'lerde ortak bir sorun haline geldi ve Aynu geleneini korumak iin bir ilgi olutu. Kotan Utuntai destam Aynulardan toplanan edebi eserler arasnda zellikle nemli bir yer tutar. Bu destan Aynu geleneinin hl canl olduu bir donemde, bir ngiliz misyoner olan John Batchelor tarafndan, 1880-1888 yllan arasnda kaydedilmiim Destan ilk olarak, hem Aynu hem ngiliz dilinde, Transactions of the Asiatic Society of Japan 'n (Asyatik Japon Toplumu Hakknda Bilgiler) bir blm olarak 1890 ylnda yaymlanmtr. Destann baz ynleri o kadar eskidir ki, anlatanlara bile yabanc gelmekteydi. 1880'lerde ve sonrasnda repunkr'un (deniz insanlar) kim olduu bilinmiyordu. Yllar sonra, arkeologlar bu terimin Hokkaido'nun kuzey kysnda yaayan Okhotsk' lar kastettiini kefettiler. Yaunkur (kara insanlar) Aynular, Okhotsklar (repunkur) 10. ve 16. yzyllar arasnda bir dizi sava sonucu yendiler. Kotan Utunnai de, Aynulara ait dier kahramanlk destanlar gibi, bu savalar yanstmaktadr. ekicilii ve Deeri Kotan Utunnai destan, sk rastlanmayan bir serven yks olduu iin ekici bulunmaktadr. Kahraman, tuhaf dmanlara kar savamaktadr. Tanrsal ve insani zelliklerin kaynamas sihirli bir hava yaratr. Kahramanlarn kendilerinde de bu karm aknlk, sihir ve gizem oluturmaktadr. Kahraman bir insandr, ancak yle tanrsal zelliklere sahiptir ki, tanrlar bile onun insan olduundan emin

olamamaktadr. Benzer biimde, kahraman da kendiyle savaanlarn tanr m, insan m olduundan emin deildir. Destann bir baka lgi ekici ynyse, insanlarn birbirlerinden yzlerce yl arayla yaam ve deiik kltrlerden olmalarna karn, ne kadar benzer olduklarn gstermesidir. Kahramanlar anlayabilir ve kendimizi onlarn yerine koyabiliriz. nk pek ok dier nemli destandaki karakterler ve bizler gibi, bu destandaki kahramanlar da mkemmellie ulamaya ve n kazanmaya almaktadrlar. Baka destanlarda olduu gibi, her iki taraftaki insanlarn en iyileri destans zelliklere sahiptirler. En nemli karakterler, ister dost, ister dman olsunlar cesaret, sevgi, sadakat ve sabr gibi duygulara sahiptir, rnein, kahramann ablas onun gerek ablas deildir; dman topluluklardan birinin yesidir. Ana babas ldnde kahraman kurtarr ve onu bytr. Onunla omuz omuza arpr ve kahraman da onun sadakatine karlk verir. ipi hkmdar da, anlatan kii kadar kahramandr. Kahraman savamak iin srar edince onunla savar. ipi hkmdarnn kz kardei, onu brakp kahramana katlnca, yazar ona bu karar iin byk destek verir. Kotan Utunnai'nin, bozulmam sadelii nedeniyle de ekici olduunu syleyebiliriz. Karakterler, sorgulanmadklar bir dnyada yaamaktadrlar. Kendi glerini ve snrlarn bilirler, bylece kendilerini ve kaderlerini kabullenirler. lm yaamn ayrlmaz bir paras olarak kabul ederler ve dzgn bir yaamn kurallarn bilirler. yi bir yaam srenler, lmden sonra yeniden doacaklar, ama bunu yapamayanlar l kalacaklardr. Tanrlarn dnyas insanlarn dnyasnn daimi bir parasn oluturur. Tanrlarn ruhlar grldemekte, insanlar da onlarn varlklarn hissetmektedirler. Her insan, tanrsal zelliklere sahiptir; her tanrnn insani zelliklere sahip olduu gibi. Dolaysyla evrende bir birlik ruhu ve dzen vardr ve Kotan Utunnai de bunun bir parasdr. Bu zel nitelikler, destann biemiyle de letilmektedir. Dier Aynu destanlar gibi, Kotan Utunnai de ark olarak sylencesinden kaydedilmitir ve birinci tekil kii tarafndan anlatlr. Birinci tekil kii anlatm en gereki ve en somut anlatm biimidir. Anlatan kii destann kahramandr ve kendi deneyimini olduu gibi aktarr. Onun grdn, duyduunu ayn biimiyle biz de grr ve duyarz. Sadece onun bildii kadarn biliriz, baka bir ey bilmeyiz. Onun bize sylediine dayanmak zorundayzdr. Ona bakalar bir eyler sylediinde ya da yaptnda biz de reniriz. Onunla hep ayn zamandayz-dr. Onun gemiiyle ilgili bir eyi, o rendiinde reniriz ve gelecekle ilgili bir eyi, ancak gerekletiinde bilebiliriz. Dolaysyla, kahramann dncelerine ve davranlarna, baka hibir anlatmda olmad kadar katlr, tmyle onun dnyasna karrz. Kotan Utunnai destan, btn nemli kiilerin aristokrasinin bir yesi olmas nedeniyle eski tarzdadr; btn dier kltrlere ait nemli destanlarda da ayn durum grlr. Konu, dinleyicilerin deerlerini ve ilgi alanlarn yanstr; dinleyiciler de soyludurlar. Bu nedenle, en nemli konu savatr; ne kan deerler cesaret, g ve sava becerisi olmaktadr. Kahramann ve erkek kardeinin dman tarafn prensesleriyle

evlendirilmesi, Yaunkur'un Repunkur zerindeki egemenliini gerekelendirmek ve halka benimsetmek amacyla kullanlm olabilir. Ancak Kotan Utunnai destan, kadn karakterlerin byk bir gce ve beceriye sahip olmas ve erkeklerle eit kabul edilmesi asndan modern zelliklere de sahiptir. Aristokrat kadnlar babalar, kocalar ve erkek kardeleriyle yan yana savarlar. Kahramann annesi bir savata kocasyla birlikte lr ve onun btn yaam boyunca sava olduu anlatlmaktadr. Kahraman, ablasn ve ipiunmat' takdir etmektedir, nk onlarn sava alannda gsterdikleri cesaret, g ve beceri, benzersiz gzellikleriyle e deerdedir. Balca Kahramanlar Adsz anlatc: Kahraman bir yaunkur genci; inutapka kralnn olu. Abla: Bir Repunkur kadn; halkna kar yaplan savata annesini ve babasn kaybeden anlatcy kurtarr ve bytr. Kamui-otopu: Anlatcnn aabeyi; byk Yaunkur savas. ipi-un-kur: ipi'in destans hkmdar; ipi-un-mat'n aabeyi; nl ve saygdeer Repunkur savas. Sipi-un-mat: ipi-un-kur'un destans kz kardei; anlatcnn dostu. Sarkk Burun: nl Repunkur savas; kt varlk.

Kotan Utunnai I. Blm (yky anlatan kahraman, annesinin ve babasnn repunkurlar tarafndan ldrldn renir. Babasnn sava elbiselerini kuanarak, annesinin ve babasnn cn almak iin yola kar. Aabeyinin de Repunkur lkesinde tutsak olduunu grr. Kz kardeinin yardmyla onu kurtarr ve tutsak edenleri ldrr.) Ben, Repunkur lkesinde ablam tarafndan bytldm. Uzun yllar boyunca kk bir ot kulbede yaadk. Sk sk btn lkeye yaylan bir gmbrt duyardm. Ablam, bunun savaan tanrlarn sesi olduunu sylerdi. ok sayda tanr ldnden, bu ses hi kesilmeden srp giderdi. Bydmde Yaunkur ruhlarnn sk sk ot kulbemizin atsnda, buna benzer sesler kardklarn duyardm. Bunu anlayamazdm; ablama yle dedim: "Ablacm, beni ok iyi yetitirdin. imdi bunun nasl olduunu bana anlatmann zaman geldi."

Ablam bana bakarken gzleri korkuyla titredi ve parlak gzyalar yanaklarndan akmaya balad. yle yantlad: "Bu yky sana daha byynce anlatmak istiyordum. stediine gre imdi anlatmam gerekiyor, ama duyunca aceleci davranmaman iin seni uyarmak zorundaym." "Seni ben bytmeme ramen, seninle ben farkl halklardan geliyoruz" diye sze balad. "Benimki Repunkur, deniz insanlar. Seninki ise Yaunkur, kara insanlar. ok zaman nce senin baban, inutapka'nn yukar ve aa blgelerini ynetiyordu. ok byk bir sava ve kahramand. Bir gn denizde ticari bir sefere kmaya karar verdi. kinci olu Kamui-otopu ile annenin de ona katlmasn istedi. Sen bebek olduun iin annen seni srtna balayp yannda gtrd." "Karapto adasnn kysndan geerken insanlar onlar davet ettiler. Repunkur olmalarna karn, bar selam ve imek iin arap sundular. Gnler ve gecelerce, adadaki insanlar bu zehiri imeleri iin aileni tevik ettiler. Baban sarho oldu ve zihni buland. Onun ve ailesinin, Karapto halknn en nemli hazinesini satn alp gtrmek niyetinde olduunu syledi." "Babann bu szleri, bir savan patlak vermesine neden oldu ve sava, benimki de dahil olmak zere komu blgelere de srad. Benim lkemde ok byk savalar vard ve repunkur ile yapt arpmalarn birinde baban ldrld." "O ldnde ben oradaydm" diye konumasn srdrd ablam. "Babann sava baln ve elbiselerini karp aldm. Annene yardm etmek iin, seni onun srtndan aldm ve bebek tama balarmla seni kendime emin bir ekilde baladm. Klcmla anneni korumak iin elimden geleni yaptm. Ama o yaam boyunca savamt ve savamakta srar etti. Baban gibi o da o arpmada ldrld." "Annenin ve babann ldn, senin de erkek kardeine yardm etmek ya da kendi bana yaayabilmek in daha ok kk olduunu grnce, seni yllardr yaadmz bu lkeye getirdim. Buras gvenli ve terk edilmi bir yerdir; ne tanrlar ne de insanlar buraya urarlar. Ablam, "Annenin ve babann lmnden beri" diye konumasn tamamlad, "aabeyin Kamui-otopu repunkurdan cn alabilmek iin tek bana savayor. Madem yknn tmn duymak istedin, bunu da sana sylemek zorundaym. Ancak unutma ki aceleci davranmak senin iin hi akllca olmaz." Byk bir aknlkla ablamn szlerini dinledim. Yreim fkeyle kabard. O benim dmanm deil miydi? Onun halk benim annemi ve babam ldrmt. Kendimi sakinletirmek ve onu ldrmemek iin byk bir aba harcadm! Hayatm kurtard iin ona teekkr etmek iimden gelmedi, ama nazik olmaya gayret ettim. "Beni iyi yetitirdin ablacm" dedim. "imdi senden babamn elbiselerini bulup bana vermeni istiyorum." Hemen kulbeye girdi, hazine antasnn balarm zd ve iinden alt harika giysi, metal tokal bir kemer, kk metal bir mifer ve olaanst bir kl kard. Btn bunlar bana uzatt. Byk bir gurur ve mutlulukla babamn giysilerini giydim, kemerini belime taktm, bal bama baladm ve klc da kemerden ieri soktum. Babamn kahraman ruhu onun sava giysileri yoluyla vcuduma nfuz etti. Ocan nnde omuzlarm gerip ayaklarm vurarak bir aa bir yukar yrdm.

Biraz sonra vcudumu, kk kulbemizin baca deliinden yukar gl bir rzgr tarafndan itilirken buldum. Gl rzgr beni muhteem dalardan oluan bir lkeye uurdu. Dalarn yaknnda deniz kenarna kondum. Ablam da rzgrn uultusuyla yanma dt. Bir dizi metal ladin ormannn stnde yol aldk; rzgr dallarna arptka takrtlar karyordu; byle bir lkede ancak byk tanrlar yaayabilirlerdi! Birdenbire bir duman kokusu aldm. Ormann aa blgelerine doru alaklmda bunun kaynan buldum. Byk bir ak hava ateiydi. Atein bir kysnda, tatan sava elbiseleri giymi alt adam oturuyordu. Onlarn hemen yannda alt kadn oturmutu. Atein kar kysnda ise metal sava elbisesi giymi alt adam ve yanlarnda alt kadn oturmutu. Atein uzak ucunda, iki grup savann arasnda, daha nce hi grmediim ok tuhaf grnl bir varlk vard. Bunun bir insan olup olmadn merak ettim; nk daha ok, zerinde kol ve bacak km kk bir daa benziyordu. Yz bir toprak kaymasyla dzlemi bir uuruma benziyordu, iri burnu dar doru sarkan bir kaya gibiydi. Yan tarafnda bir sandaln krei byklnde bir kl sarkyordu. Bunun nl bir repunkur savas olan Sarkk Burun olduunu anladm. Orada durup bu tuhaf gruba bakarken ayaklarmn altndaki yer bir ne bir arkaya hareket ediyor ve ladin aalarnn metal dallan birbirine arptka takrtlar ve angrtlar karyordu. Gzlerimi atein yanndaki gruptan ayrp aalara evirince ok artc bir manzarayla karlatm. Ciddi biimde yaralanm bir adam, iri bir ladin aacnn tepesine balanmt. Arada bir bal bacaklarnn yerini deitiriyordu ve ayaklarmn altndaki yeri ne arkaya hareket ettiren onun bu hareketleriydi. Daha nce grmemi olmama karn onun aabeyim Kamui-otopu olduunu anladm Ablam yle dedi: "Kardeim, bu adam bize savata yardm edemeyecek kadar yaral. Onun varl bize yalnzca zarar verir. Sen bu insanlarla yalnz bana savarken ben de onu buradan tayp gtreyim." Ablamn sesi kulamda yanklandnda metal sava elbiseli alt sava da yle dediler: "Biz Metal Nehri'nin insanlaryz; alt erkek ve alt kz karde. Bugn Kamui-otopu'a rastladmzda dalarda avlanyorduk. O ise savamaya son verdiinden lkesine dnyordu. ok yava ilerliyordu, nk pek ok arpma sonucu ciddi bir ekilde yaralanmt. Eer gl amcamz ve hkmdarmz ipi-un-kur'un fkesinden korkmasak onu o anda orada ldrrdk. Bu nedenle onu byk bir ladin aacna baladk." yle devam ettiler: "Ksa bir sre sonra Ta Nehri'nin alt savas, kz kardeleriyle birlikte geldi ve bizimle burada kaldlar. imdi de siz geldiniz. Siz tanr msnz, insan m? Hep beraber Kamui-otopu'u ipi-un-kur'a armaan olarak gtrelim. Bu ganimeti grnce eminim bizi dllendirecektir." Atein banda duran adam yle dedi: "nl sava Sarkk Burun da derin sesiyle buna katlmaktadr." O konuurken ablam ladin aacnn tepesine kp aabeyimi serbest brak. Metal dallarn stne den gevemi iplerin sesi btn cinlerin gzlerini o yne evirdi.

Onlarn beni insan biimimle grmemeleri iin elimden geleni yaptm. Hafif bir rzgr gibi klcmla ortalarna doru utum. Atein bir yanndan balayarak babamn olaanst klcn kaldrdm ve tek bir vurula ta giysili savalarn n, kadnlarndan yle birlikte doradm. Atein dier yanna dndm ve metal giysili savalardan n daha kadnlarndan yle birlikte doradm. Klcm geriye doru sallayarak Sarkk Burun'u ldrmeye niyetlendim. Ancak o, klcn aznn zerinden hafif bir rzgr gibi utu ve yle dedi: "Kamui-otopu'un ladin aacnn tepesine bal olduunu sanyordum, ama insanlarmz ldrecek kadar gc varm. Byle bir adam savata ldrebileceimizden emin deilim. Onu sava kanyonuna gtrelim; orada ldrmek daha kolay olur." Bu arada biz birbirimizle vahice savarken kllarmz parlyordu. arpmann ortasnda ablam rzgrn grldemesiyle birlikte yanma dt. "Aabeyini lkene geri gtrdm" diye haber verdi. "Orada lkeni ynelen en byk erkek kardeini ve en byk kz kardeini buldum. ok kr ki annenle baban yllar nce deniz yoluyla ticaret seferine karlarken onlar yanlarna almamlar. Aynlmadan nce Kamui-otopu'u hayata dndrmeyi baardk. Onunla ilgili kaygn yznden savamaktan geri kalmayasn." Ablam konuurken, geriye kalan alt kadn ona kllaryla saldrdlar. Kt kalpli kadnlar, cesur ve gl savalar olabiliyorlar! Ablam klcn kaldrd, klc onlarnkinin karsnda parlyordu. Onlara denk durumdayd, ama onlar kolaylkla ldremeyecekti. Kadnlar arparak uzak dalara doru ilerlerken, kalan alt savann ve Sarkk Burun'un saldrs dikkatimi yine adamlara evirdi. Klcm kaldrdm; klcm onlarnkinin karsnda parlyordu. Onlara denktim, ama onlar kolaylkla ldremeyecektim. Beni insan biimimle grmelerini engellemek iin elimden geleni yaptm. Hafif bir esinti gibi kllarnn azlarnn zerinden klcmla utum. Savarken, bir grup dadan dierine doru akan bir nehir fark ettim. Onlarn arasndan derin bir kanyona iniyordu. Zehirli suyun iinden bir sr keskin kl aznn ve tatan mzrak ucunun ktn grnce, burann Sarkk Burun'un sz ettii sava kanyonu olduunu anladm. Savalar bir araya gelerek beni kanyona doru srdler. Zaman zaman beni neredeyse ldryorlard, ama beni insan biimimle fark etmemeleri iin elimden geleni yaptm. Hafif bir esinti gibi kllarnn azlarnn zerinden klcmla utum. Bu arada ark sylyordum. "Duyun beni kanyonun tanrlar, vadinin tanrlar. Bir sr repunkur'un karsnda tek bir ya-unkr'um. Eer burada lrsem, kanm size iecek azck bir arap olur. Bu savalarn karsnda benim tarafm tutun ki onlarn karlaryla tka basa doyun." Bu szler sayesinde yreim yeni bir ruh ve gle dolup tat. Babamn olaanst klcyla repunkur'dan sava kanyonuna doru srdm. lk nce ta giysili en yal sava kanyonun dibine dt ve paralanarak bek bek et haline geldi. Ruhu byk bir gmbrtyle bedeninden ayrld ve grltyle batya doru utu.

kinci olarak metal giysili en byk sava, kanyonun dibine yuvarland ve etleri parampara oldu. Ruhu byk bir gmbrtyle bedeninden ayrld ve grltyle batya doru utu. Bu sre iinde Sarkk Burun dnda hepsini ldrmtm. Ruhlar birer birer bedenlerini terk etti ve byk bir gmbrtyle batya doru utu. llerden hibiri yeniden yaama dnemeyecekti. Sonra Sarkk Burun ile ben lmne savatk. Zaman zaman beni neredeyse ldryordu, ama onun kl darbesine her seferinde klcmla karlk verdim. Sonunda yle dedi: "Byk savalar eitli yollarla savarlar. Seni g yarna davet ediyorum." Yantm beklemeden zerime saldrd. Bouurken beni gl elleriyle kavrad ve boazm skmaya balad. Yreim acyla titredi, ama hzl bir dnle tpk ak parmaklarn arasndan akan su gibi ellerinden kurtuldum. Sonunda Sarkk Burun'u derin vadinin dibine frlatmay baardm. Bedeni yere arptnda ta kllarn ve ta mzraklarn keskin azlar etlerini paralara ayrd. Ruhu byk bir gmbrtyle bedeninden ayrld ve grltyle batya doru utu. O da bir daha yaama dnemeyecekti. II. Blm (Kahraman, korkun repunkur hkmdaryla savamak iin ipi'e doru yola kar. Hkmdarn kz kardei kahramana yardm eder. Birlikte kahramann ablasn kurtarr, onun repunkur dmanlarn ldrrler. Daha sonra iki frtna eytanyla savarlar. Kahramann aabeyi ve kz kardeiyle buluurlar. Bu iki yaunkur erkei iki repunkur kadnyla evlenirler ve huzur iinde yaarlar.) Btn bu olaylardan sonra sakin bir biimde nehir boyunca yrrken kendi kendime yle dedim. Aabeyimi ganimet olarak almak isteyen bu korkun hkmdar acaba kim? ipi-un-kur'u grmeden lkeme dnersem halkm bana korkak gzyle bakar. Beni ldrebilir, ama yine de hangimizin sava olarak daha stn olduunu grmek isterim. Hafif bir yel, derine doru akan nehir zerinden beni uurdu. Nehrin aznda, ssz, grkemli bir da ve dan eteindeki byk ipi kyn buldum. Dan doruu gklere doru yle ykseliyordu ki sis bulutlaryla kaplanmt. Dnemeli yolu izleyerek tepedeki etraf evrili alana doru kmaya baladm. Korkun ruhlar, tepeden grltler kararak beni uyaryorlard, ama buna karn oraya girdim. Byk evin pencerelerinden ieri baknca lkenin korkun hkmdarm grdm. ipi-un-kur'un grn yreimi dehetle doldurdu; muhteem giysiler giymi, olaanst kllar kuanmt. Ama yine de yalnzca gen bir adamd. enesinde-ki tyler henz yeni bitiyordu.

Yanan ocan yannda oturuyordu, yannda da imdiye kadar grdm en gzel kadn vard. Benim ablam bile bu kadar gzel deildi. Yznden bir khinin byl glerine sahip olduu okunuyordu ve aralarndaki konuma bu yargmda yanlmadm gsterdi. "ipi-un-mat, benim sevgili kk kz kardeim" dediini duydum, "ocukluundan beri gelecei grrsn. Syle o zaman, neden bir tehlikenin yaklamakta olduunu hissediyorum?" ipi-un-mat, bir khin bandyla salarn toplad ve sihirli deneini eline ald. Azndan hemen bir kehanet kverdi. "Nehrimizin sava-kanyonu yannda" diye sze balad, "insanlarn bir yaunkur ile savamak iin bulutuklarm gryorum. Kan, zaman zaman gzlerimin nndeki sahneyi kapatyor, bazen de savata kllarnn birbirine girdiini gryorum. Sonra repunkur'un krlm kllarnn batya doru yok olup gittiini gryorum. Bu arada yaunkur"un klc douda prl prl parlyor." "Sonra" diye devam etti, " yaunkur'u gryorum, benekli kanatlar olan muhteem bir ku grnmnde nehrimizin zerinde aa doru uuyor. lkemizde iddetli bir sava balyor ve kylerimizi tmyle ykyor. Senin klcn yaunkur'un klcna dolanm gryorum. Zaman zaman kan gzlerimin nndeki sahneyi kapatyor, bazen de savata kllarnn birbirine dolandn gryorum. Sonra korkun bir sahne gryorum; senin krk klcn kan glnn iinde kayboluyor. Bu arada yaunkur'un klc douda prl prl parlyor. Sonra btn grnt kayboluyor." "ok korkun ve kt szler syledin!" diye bard ipi-un-kur, gzlerinden ve sesinden ate fkryordu. "Tanrlar senin araclnla konuuyor olabilir, ama onlarn szleri beni fkelendiriyor. Ben yalnzca tanrlarla savarm, insanlarla bar iinde yaarma. Kt repunkur, btn yaam boyunca gen yaunkur ile savam olabilir, ama ben onunla savamayacam. Eer buraya gelirse onu kalbimde iyilik ve barla selamlayacam." Pencereden utum ve byk evin at kirilerine kondum. Kirilerde bir aa bir yukar ayaklarm vurarak yrdm. Kiriler atrdad ve ev tanrlar korkuyla homurdandlar. Sonra rzgrn esmesiyle gen hkmdarn yanna atladm. Onu salarndan yakaladm ve ban bir o yana bir bu yana evirdim. Onu frlatarak yle dedim: "Syle bana ipi-un-kur, neden Kamui-otopu tutsak alnd ve ladin aacnn tepesine baland? Repunkur'la savaarak onun cn aldm. Senden erkek kardeimi ganimet olarak kabul edecek dehetli bir hkmdar olarak sz ediyorlard. Eer lkeme seni grmeden dnseydim, halkm benim korkak olduumu dnrd. Bunun iin geldim. Eer beni kalbinde iyilik ve barla karlarsan bunu kabul edemem. ki sava olarak hangimizin stn olduunu grmeleri gerekiyor. Birbirimizi ldrsek bile yreimiz rahatlam olacak. Bana cesaretini, gcn ve hnerini gster." Bu szleri syledikten sonra byk savann kz kardeini yakaladm ve o yardm isterken onu baca deliine doru srkledim. ipi-un-kur hzla klcn ekti ve baca deliinden kmama engel oldu. Ben

pencereye doru frladm, ama klcn yine aamadm. kimiz yan yana bir ift ku gibi atnn altnda utuk. Kz kardeinin kehanetine fkelenen hkmdar beni ldrmeye kararlyd. ipi-un-mat' bir kalkan gibi nmde tayordum; kardeine olan ball nedeniyle ikimizin de cann balayacan sanyordum. Ama yanlmm. ipi-un-kur'un srekli kl darbeleri, sonunda ipi-unmat' fkelendirdi ve onu ldrmeye karar verdi. Onu serbest brakr brakmaz giysilerinin arasndan bir haner kard ve ona saldrmaya balad; gcn yreindeki hiddetten alyordu. Grlty duyan silahl birok adam ieri doldu ve bize saldrd. Benim yandam ruhlar, etraf evrili alann zerinde yerel ruhlara katld ve tek bir ulu ruh gibi kkredi. Tanrlar evin ine dehetli bir rzgr yolladlar;'ocaktaki alevler krklenerek evi sarmaya balad. Bina kmeden hemen nce kamay baardk. Mzrakl adamlardan oluan ordularn bana doru geldiklerini grnce, onlar ipi-un-mat'a doru kovaladm. aknlkla onun gzel olduu kadar cesur ve becerikli de olduunu fark ettim. Yerinde duruyor ve onlar geri pskrtyordu, sanki yzlercesiyle deil de, yalnzca birka savayla kar karyaym gibi klcyla saldryordu. Klcnn prlts dier btn kllar grnmez klyordu. Savalar ot keser gibi kesiyordu. Ksa bir zaman sonra cesetler yeri bir rt gibi kaplad. Ne kadar gl olursak olalm, eer bir bulut kmesi bir ok hzyla bize doru gelmeseydi yzlercesini ldremezdik. Gl bir tanr, grltyle uyanlar yollarken, aabeyim rzgrn kkremesiyle birlikte yanma dt. Birbirimizi kllarmzla selamladk ve sonra Kamui-otopu saldrya balad. Babamn olaanst klcn savalara doru savurmama ramen, benim hnerim Kamuiotopu'unkinin yannda ok silik kalyordu. Klcnn prlts dier btn kllan rtyordu. Savalar ot keser gibi kesiyordu ve ksa zaman sonra cesetler yeri bir rt gibi kaplad. ipi-un-mat anszn bard. "Yiit yaunkur savas! Ablan uzak bir lkede gl cinlerle savayor. Onun yardmna komazsak onu ldrebilirler ve onu bir daha hi gremezsin. Kamui-otopu btn bu savalarla ba edebilecek gce ve hnere sahip. Haydi hemen buradan ayrlalm." ipi-un-mat gklere doru utu. Klcm knna koydum ve hemen arkasndan utum. ipi-un-maf n gznn nnde canlanan lkeye geldiimizde, pek ok tanrnn ldn haber veren gmbrtler ve sesler duyduk. Aamzdaki savan dumanlar dnyay rtyordu. Grltler arasndan ablamn yolda ruhlarnn zgn homurtularn duyabiliyorduk. Ablamn ruhlarnn homurtular, beni, onu kurtarmak iin harekete geirdi. Onun klcn bir iki kez daha salladktan sonra yorulup bayldn zntyle grdm. Kendine geldiinde klcn yeniden kullanabilecekti. Rzgrn kkremesiyle birlikte onun yanna dtm. Babamn olaanst klcm ektim ve savalara doru sa-vurdum, ama benim hnerim ipi-unmat'inki yannda ok snkt. Saldrya balar balamaz, klcnn prlts dier btn kllar bastrd. Savalar ot keser gibi kesiyordu ve ksa zaman sonra cesetler yeri bir rt gibi kaplad.

Pek ok mzrak zerine gelince ablam yere ykld. Onu kendime doru ektim ve bedenini gklere doru yukar kaldrdm. "Babamn dua ettii tanrlar" dedim, "ablam beni sevgiyle yetitirdi. Bana gsterdii zen iin onu dllendirin. Benim dmanmn kz olmasna karn onu yaama dndrmeniz iin size yalvaryorum." Tanrlar szlerimi duydu ve yrekleri yumuad. Ablamn ruhu ellerimdeki bedenden yeni, canl bir ruh olarak ayrld. Byk bir kkremeyle yukar doru utu ve douya, lkemize, yaunkur diyarna doru yolculuk ederken gmbrdemeye devam elti. ipi-un-mat ile ben tazelenmi bir ruhla savamaya devam ettik. Ablama saldranlar tmyle yok edip onun cn alana kadar durmadk. Sava bitip her yer sessizleince, ipi-un-mat'n gzleri birdenbire yalarla doldu. Bana yle dedi: "Bu lkenin batsnda frtna cini ve onun kz kardeinin bize saldrmaya hazrlandn gryorum. Bu, kadn kadna, erkek erkee bir sava olacak!" ok gemeden batda bir bulut kmesi havaland ve beraberinde frtna getirdi. ki yaratn bize doru gelmekte olduunu grdm. ilk olarak daha nce hi grmediim tuhaf bir yaratk yaklat. Onun insan olup olmadn merak ettim. nk daha ok zerinde kol ve bacak km kk bir daa benziyordu. Belinde bir sandaln krei byklnde bir kl aslyd. Onun arkasndan ise kara ve deniz hayvanlarnn derilerinden dikilmi sava giysisi giymi bir kadn geliyordu. Elinde krmz bir bakla ipi-un-mat'a doru yrd. ipi-un-mat' n daha nce syledii gibi frtna cini bana, kk kz kardei ise ona iddetle saldrd. Canm kurtarmak iin elimden geleni yaptm. Frtna cininin kl darbelerinden korunmak iin hafif bir yel gibi oradan oraya utum. Daha sonra onun sava elbisesini nasl baladn fark ettim. Babamn olaanst klcn mzrak gibi tutarak balarn olduu yere klcm sapladm. Talih yzme gld, klcn ucu dorudan etine sapland ve cin dosdoru yere devrildi. "Eninde sonunda o da insan olmal" diye dndm. aknlkla frtna tanrsnn sava giysisinin iinden gen, yakkl bir olann frlayp ktn grdm. Bana bakp yle dedi: "Beni arttn gen yaunkur. En byk tanrlar bile, benim giysimi paralayamadlar, ama sen bunu baardm Ancak byk savalarn, bu sava giysileri olmadan savamalar gerekir ki, hangimizin daha stn olduunu grelim. Birbirimizi l-drsek bile yreklerimiz rahatlayacak. nk herkes bizden sz edecek. Bana imdi cesaretini, gcn ve hnerini gster." Klcn ekti ve bana doru savurdu. Onun kl darbelerinden kurtulmak iin yine hafif bir yel gibi oradan oraya utum. Sonunda talih yzme gld, klcmn ucu dorudan etine girdi ve ruhunun bedenini terk edip byk bir kkremeyle yukar utuunu duydum. Bu arada ipi-un-mat ile frtna cininin kz kardei de iddetli bir biimde savayorlard. Cinin sava giysisinin nasl balandn fark ettim. Babamn olaanst klcm mzrak gibi tutarak, tanraya bu

balarn olduu yerden vurdum. Talih yzme gld, klcmn ucu dorudan etine sapland ve dosdoru yere devrildi. "Eninde sonunda o da insan olmal" diye dndm. aknlkla, deri sava giysisinin iinden gzel gen bir kadnn frlayp ktn grdm. Bana bakp yle dedi. "Beni arttn gen yaunkur. En byk tanrlar bile benim sava giysimi paralayamadlar. Ama sen bunu baardm ipi-un-mat'n bana zarar vermesine izin verme." ipi-un-mat fkeyle, "Hangimizin daha stn olduunu grmeliyim. Birbirimizi ldrsek bile yreklerimiz rahatlayacak. nk herkes bizden sz edecek. Bana imdi cesaretini, gcn ve hnerini gster" dedi. ipi-un-mat klcn ekti ve cine doru savurdu. Talih yzne gld, klcnn ucu dorudan tanrann etine sapland ve onun ruhunun bedeninden ayrlp byk bir kkremeyle yukar utuunu duydum. Onun canl ruhu douya doru uarken grlyordu. ipi-un-mat bana yle dedi: "Biz ayrldktan sonra Kamui-otopu ve benim erkek kardeim savatlar ve senin kardein benimkini ldrd. Benim erkek kardeim senin dmann olduu iin, benim de senin dmann olduumu dnebilirsin. Eer beni imdi ldrmeye karar verirsen yreim rahat eder. Ya da bana acr ve beni kendi lkene gtrrsn. Her iki durumda da artk savamaya son vermenin zaman geldi." ipi-un-mat' birlikte gtrmeye karar verdim. nk hibir kadnn onunla kyaslanamayacan biliyordum. imdiye kadar hi grmediim yaunkur lkesine, benim lkeme birlikte yolculuk ettik. Babamn muhteem evine indiimizde, haberci ye seslendim. "Aabeyim ve beni byten ablam dndler mi? Eer dnmedilerse, repunkur ile savamak iin hemen buradan ayrlaym." Haberci yant verdi: "Kamui-otopu sava bitirip dnd. Tanrlar ablanz hayata dndrdler ve o da burada." Syledikleri doruydu. Ablam hayata dnmt ve her zamankinden ok daha gzeldi. Hayatm kurtarmasna kran duyan aabeyim, kz kardeimi Kamui-otopu ile evlendirdi. Hayatm kurtard iin ipi-un-mat' da benimle evlendirdi. O zamandan beri huzurlu bir yaam sryoruz. Yeni Zelanda Yaratl evrimi: Sunu Polinezyallarn atalarnn kkeni Asya'dr. Toprak ve yiyecek kavgas, Pasifik'i amalarna ve Tahiti ve evresindeki adalara yerlemelerine yol am olmaldr. Tahiti'nin kaynaklar da artk onlar beslemez olunca, bir kez daha yeni bir yurt aramak zere denize alrlar. Bir grup Polinezyah gneybatya gitmi ve Yeni Zelanda' nn ilk yerlileri olmular; lkelerine Aotearoa (uzun beyaz bulut), kendilerine Maori (bu lkenin insan) adn vermilerdir. Sylencelerinde geldikleri

lkenin ad, Hawaiki (anayurt) olarak geer. Baka bir grup Polinazyal da douya, Hawaii Adalar'na gitmiler; bu adann ad da Hawaiki'den tretilmitir, ama bilim adamlar Polinezyallarn kkeninin Hawaii olmadnda gr birlii halindedir. lk Hristiyan misyoner Samuel Marsden'in Yeni Zelanda' ya 18I4'te varmasna karn, Maori mitolojisi pek az Hristiyan etkisi tar. Maori szl geleneinden yaplan ilk yazl sylence derlemesi, Sir George Grey'in yapt Polynesian Mythology and Ancient Traditional History, 1855'te baslmtr. Maori yaratl sylencesi, yokluktan dnceye, evrenin ve insann yaratlna doru evrime yapt vurguyla allmadk bir zellik gsterir. Sylence, doa ve insan arasndaki yaknlk stnde durur. Baba Rang ve Anne Papa'nn alt olunun davranlar evrenin fiziksel zelliklerini aklarken, insan doasnn da nemli ynlerini yanstmaktadr. Mau, Polinezya'nn hileci/akac kahraman tipidir. Mitolojideki birok byk kahraman gibi yan tanrdr; bir tanra ile lml bir babann oludur. Maui, mitolojideki Hermes, Loki ve Raven gibi teki hilekr kurnazlarla karlatrlabilir. Maui'nin maceralanyla ilgili sylence dizisi Polinezyallarla birlikte yeni lkelere, Tahiti, Kk Tahiti, Yeni Zelanda, Samoa ve Hawaii Adalar'na gitmitir. Dizi, Maui'nin gizemli doumu, atei almas (bir baka versiyonda, ele geirmesi), gnei terbiye etmesi, Yeni Zelanda'y (baka versiyonlarda, Tahiti, Kk Tahiti veya Hawaii Adalar) balk gibi tutmasn ve lmszl aramasn (baka bir versiyonda, lm getirmesini) ierir. Bu episodlar adadan adaya ok benzer veya olduka farkl olabilir. Bu geni yaylm, ok eski olduklarnn da kantdr. Yaratl evrimi Evrenin ve Tanrlarn Yaratl Balangta, dnceden baka hibir ey yoktu. Dnce anmsanyordu. Sonra bilince dnt. Sonra yaratma istei haline geldi. Zaman iinde bu yokluktan, bolukta bile yaama ve byme gc kt. yle oldu ki, bu yaama ve byme gcnden derin, karanlk, uzun ve hznl Gece kt. Gece grnmeyen, bo evrende, grnmeyen ama varl hissedilen bir eydi. yle oldu ki, Gece'nin yaam bulduu bu gten, gkyz biiminde Baba Rangi yaam buldu. Baba Rangi gl rengi afan nda yaad ve Ay' yaratt. Sabahn daha scak altn nlaryla yaad ve Gne'i yaratt. Sonra ay ve gnei, evreni aydnlatsnlar ve onun gzleri olsunlar diye derin, karanlk ve hznl Gece'ye yerletirdi. imdi Gece ve Gndz vard. Baba Rangi sonra, Anne Papa, yani ToprakTa yaad. Sevgiyle onun stnde yatp birlikte karay yarattlar.

Baba Rangi ve Anne Papa birok ocuk yaptlar. Bunlar ana babalarnn arasnda bulunan karanlktaki kk yerde yaadlar. Anne Papa'nn gvdesi kk bitkilerle kaplyd ve deniz Baba Rangi kadar siyaht. Baba Rangi Anne Papa'y1 sevdi ve ona yapt. Aralarna k giremedi. lk ocuklar sonsuz karanlkta yaamaktan skldlar ve alt oullar durumlarn dzeltmek iin ne yapabileceklerini konumak zere toplandlar. "Baba Rangi ve Anne Papa'y ldrebilir veya birbirinden ayrlmaya zorlayabiliriz. nk ancak o zaman bu karanlktan kurtulabiliriz. Hangisi?" iddetin babas ve sava ruhlu insanlarn tanrs Tu, sonunda bard: "Onlar ldrmeliyiz!" Bu szlere aalarn, kularn, bceklerin babas ve tanrs Tane, "Hayr" diye yant verdi, "Baba Rangi'yi itip Anne Papa' dan ayrmak ve yabanc gibi uzakta yaamasn salamak daha iyi. Bu arada Anne Papa imdiki gibi ayaklarmzn altnda kalr ve bizim iin bytt bitkilerle bizi beslemeye devam eder." Tane'nin szleri o kadar akllcayd ki, Tu bile kardeinin dn hemen kabul etti. Ama kardelerden biri, rzgr ve frtnalarn babas ve tanrs Tavhiri tekilerle uyumad. O andan sonra kardelerinden ayrld, kendi gcn kaybedeceinden korktu ve ana babasndan ayrlmak istemedi. Kendisini savunmak iin soluunu tuttu ve hibir ey yapmad. Bylece Baba Rangi ve Anne Papa'nn be olu, ana babalarn ayrmak iin ellerinden geleni yaptlar. nce tatl patates ve teki yenebilir ekilir bitkilerin babas ve tanrs Rongo geldi. Baba Rangi ve Anne Papa'y ayrmaya yetecek gc yoktu. Sonra btn balklarn ve deniz srngenlerinin babas ve tanrs Tangaroa geldi. Tangaroa Rongo'dan glyd, ama ne kadar iterse itsin, Baba Rangi ile Anne Papa' y ayramad. nc olarak, erelti kknn ve teki yenebilir yabani bitkilerin babas ve tanrs Haumia geldi. Ama o da baarsz oldu. Sonra gcnden emin, iddetin babas ve sava ruhlu insanlarn tanrs Tu, balta gibi bir silahla ana babasn balayan dokular kesmeye alt. Bu dokulardan akan kan kutsal kzl amuru yaratt. Fakat Baba Rangi ve Anne Papa bal kald. Son olarak ormanlarn, kularn ve bceklerin babas ve tanrs Tane'ye sra geldi. Gen bir fidann topraktan fkrmas ve bydke gcnn artmas gibi. Tane ana babasn ayrmak iin kendi gvdesini aralarna soktu, nce el ve kollarn kullanmaya ala, ama btn gcn kullansa da Baba Rangi ve Anne Papa'y birbirinden ayramad. Sonra ban ve kollarn Anne Papa'ya ve ayaklarn Baba Rangi'ye dayayp itmeyi denedi. ok yava bir biimde Tane'nin srekli itmesiyle ana babasn birbirine balayan dokular gerildi ve sonunda yrtld. Acyla haykrmalarna karn, altndaki Anne Papa'y ve stndeki Baba Rangi'yi itmeye devam etti. Bylece Tane, Baba Rangi ve Anne Papa'nn btn ocuklarn karanlk dnyadan kurtard. Rzgr ve frtnalarn babas ve tanrs Tavhiri, ana babasnn birbirlerine olan sevgisine scaklk duyuyor ve ballklarn yerinde gryordu. Onun yapsna uygun olan karanlkta yaamakt; canl, parlak bir dnyada yaamak deil. Tavhiri, Tane' nin baarsn kskanlk ve hiddetle karlad. Tane, Tavhiri'nin

korktuunu bana getirmiti. Gecenin hznl karanln uzaklatrma ve evreni aydnlatp gzelletirme gcyle Gndz ortaya kmt. Rzgr ve frtnalarn babas ve tanrs bu yeni dnyada kendisine yer kalmayacandan korkuyordu. Bylece Tavhiri, Baba Rangi'ye katlmak iin koturdu. Gkyz ve havann tanrs, olunun dostluk ve yardmn grmekten memnundu. Birlikte alp kuzeyden, gneyden, doudan ve batdan esen byk rzgrlar ve frtnalar yarattlar ve Anne Papa'nn stndekilere darbeler yadrdlar. Tavhiri iddetli darbeler indiren rzgrlar, yamur boaltan rzgrlar, sulusepken boaltan rzgrlar gnderdi. Sonunda hortum biiminde annesinin diyanna geldi. Ormanlarn devirerek Tane'yi artt ve gl aalar topraa devrilmi, ie yaramaz halde brakp rmeye terk etti. Tane'nin ormanlarn deviren Tavhiri, sonra Tangaroa'nn denizlerine saldrd. Tangaroa deniz kysnda yaamaktan ho 1 anyordu, ama imdi kylarn byk gelgitler, dnen girdaplar, kocaman dalgalarla dvldn grd. Korkarak, Tavhiri'nin onu bulamayaca, okyanusun en derin yerine sakland. Bu arada Tangaroa'nn torunlar, balklarn babas ve srngenlerin babas, kendi ocuklaryla birlikte, karada m denizde mi daha gvende olacaklarn tarttlar. Kpekbal, Kertenkele ve teki aile yelerini balklarla birlikte denizde saklanmaya ikna etmeye alt. "Eer karada yakalanrsanz" diye uyard, "yenmeden nce atete lmek zorunda kalacaksnz." Kertenkele "olabilir" dedi, "ama sizler de yakalanacak ve yeneceksiniz." Ve bylece Tangaroa'nn ocuklar sonsuza kadar ayrldlar. Tangaroa, Kertenkele ve ocuklarn ormanlarnda saklad iin Tane'ye kzd. O zamandan beri deniz tanrs kardei Tane ile dvr. Tangaroa ormanlarn deniz kysnda bymesini nlemeye alr ve Tane'in aalarn dalgalaryla devirir. Ve Tangaroa sellerin kendisine getirdii evlerin ahabn ve aalar inemeyi sever. Bu srada Tane, kardei Tu'nun ocuklarna kano ahab, balk avlama mzraklar, kancalar ve a yapmak iin kenevir ve baka bitki dokular salayarak, insanlarn Tangaroa'nn denize bal ocuklarn yakalamalarna yardm eder. Karlk olarak Tangaroa, dalgalar ve gelgitlerle, kanolarn devirerek ve canlarn alarak Tu'nun ocuklarna saldrr. Tangaroa ile Tane arasndaki sava srasnda intikam duygusu Tavhiri'nin dnce ve hareketlerini tutsak almt. Tan-garoa'ya verdii cezadan tatmin olarak Rongo ve Haumia'ya, ekin ve yabani bitki tanrlarna saldrd. Fakat Anne Papa onlarn yardmna kotu. teki ocuklarnn yaamak iin tatl patates ve erelti kklerine gereksinimleri olduunu bildiinden, Rongo ve Haumia'y Tavhiri'nin onlar bulamayaca yere saklad. Sonunda Tavhiri, sava ruhlu insanlarn babas ve tanrs Baba Rangi ile Anne Papa'y ldrmeyi neren kardei Tu'ya saldrd. Fakat Tu saldnya kar hazrlklyd. Ayaklarn Anne Papa'nn gsne dayayp ondan g ald. Bylece Tu, Tavhiri' nin en gl rzgrlarna direnebildi. Tu'nun baars Tavhiri' nin savatan vazgemesi sonucunu getirdi.

Ancak yeryznde huzurun egemen olma ans yoktu. Ezeli sava Tu, Tavhiri'ye kar baarl olunca, teki drt kardeine kzd. Yeryz ve denizin tanrlar Tavhiri'nin gsterdii cesaret ve gc gsterememilerdi. Tane, Tavhiri'nin saldns karsnda aknla dm, rzgr ve firtnalarn babas ve tanrsnn ormanlar mahvetmemesi in bir aba gstermemiti. Tangaroa, Tavhiri'yle yzlemekten ekinmi, bunun yerine derin denizlere kamt. Rongo ve Haumia, Tavhiri'ye kar korunmak in Anne Papa'nn onlar saklamasn istemilerdi. Tu, kardelerinin hibirinin Tavhiri'ye kar savanda ona yardm edecek cesaret ve ball gstermemi olmalarna ok kzyordu. Bylece ezeli sava, drdn de cezalandrmak iin krallklarn ellerinden almak zere yola koyuldu. Sava ruhlu insanlarn fkeli babas ve tanrs, nce saylan iyice artp kendi ocuklarndan fazla olmadan Tane'nin ocuklarna saldrmaya karar verdi. Yapraklardan ilmikler yapt ve Tane'nin kularn tuzaa drmek iin aalara ast. Yakalaynca da onlar piirip hakaret ederek yedi. Sonra Tangaroa'nn ocuklarna saldrd. Tane'nin bitkilerinden a rd ve Tangaroa'nn ocuklarn yakalamak iin alar denize att. Bunlar da atete piirip hakaret ederek yedi. Son olarak Tu, Rongo ve Haumia'nn ocuklarna saldrd. Tane'nin aalarndan birinden kazma ubuu yapt, Tane'nin bitkilerinden birinden sepet rd. Bunlarla topra kazp tatl patates ve erelti kkleri toplad. Yine onlar piirip hakaret ederek yedi. Tu'nun, bylece Tane, Tangaroa, Rongo ve Haumia'y yenmesinden beri, sava tanr ve insan ocuklar yeryz ve deniz tanrlarnn ocuklarna hep hkmedip onlar yediler. nsanlk Tane'nin kularn, Tangaroa'nn balklarn, Rongo' nun tatl patateslerini ve Haumia'nn erelti kklerini yemeye bugn devam etmektedir. Tu, Tavhiri'ye kar hibir zaman zafer kazanamamtr, ama bugne kadar da onunla dvmeye devam etmitir, nk Tavhiri'nin rzgr ve frtnalar, yeryz ve deniz iin ykc bir g olmay srdrmektedir. nsanlarn Yaratl Erkekten nce kadn vard ve bu ilk kadn yaratan Tane'ydi. Tane kadn, Baba Rangi ve Anne Papa'y birbirine balayan dokular kestiinde akan kandan elde ettii kzl amurdan yourmutu. ini bitirince burun deliklerine yaam soluu fledi ve ona Hine Ahu Van, yani Toprak Kz adn verdi. Tane yapt kadn sevdi ve onlarn sevgisinden Hine T-tama, afak Kz dodu. Tane, Hine Titama'y da sevdi ve bu sevgisinden de ilk erkek ve kadn olan insanlar dodular. Hine Titama, "Benim babam kim?" diye sorana kadar her ey iyi gitti. Kz, Tane'in hem kocas hem babas olduunu renince, "O kadar utandm ki Tane, seni, ocuklarmz, sevdiim bu k dolu dnyay terk edeceim" dedi. "Bykannem Anne Papa' y Yeralt'nn derinliklerinde bulacam ve bundan sonra orada kalacam. Biliyorum ki, bir yol aacam ve zamanla

ocuklarmz, onlarn ocuklar ve onlardan sonra gelen herkes, lm bilecek ve benim ardmdan aadaki dnyaya gelecek." Gitmesine kimsenin engel olmamas iin Hine Titama, Tane'ye zayflk bys yapt ve ocuklarna bir uyku dt. k dnyasndan aalara, aadaki dnyann ezeli karanlklarna doru indi de indi. Yeralt'nn giriinde onu bir beki karlad. "Geri dn sevgili afak Kz" diye tte bulundu, "hl orada kalabilirsin. Bizim ruh dnyamz sana uygun deil. Buras daima karanlk ve hznl. Burada kalmay gerekten isteyemezsin, nk gerekten de neesiz bir yer." "Sylediklerinin doru olduunu biliyorum" dedi Hine Titama. "Ama burada yaamak istiyorum ve yukardaki dnyadan bana gelen ocuklarma burada sahip kacam." Hine Titama, bekiden ayrlp kapya doru giderken gz Tane'ye takld. Derin karanla karn, yal gzlerle kendisini izlediini grd. "Zavall Tane" diye bard, "yukardaki dnyaya dn, k dnyasnda yaarlarken ocuklarmza babalk et. Zamanla btn ocuklarmzn, onlarn ocuklarnn ve daha sonra gelen herkesin atm bu yolu izleyeceini bil." "nk kadn erkek herkese lm gelecek ve o zaman, geldikleri karanlk dnyaya geri dnecekler. Onun iin burada kalmak istiyorum. Bana kavuma zaman geldiinde onlara annelik etmek istiyorum." Hine Titama, bu szleri syleyip geri dnd ve Yeralt'na girdi; burada Gece Kz ve lm tanras olarak bilindi. O gnden beri gne, yolculuuna sabah doudan balar, batdaki evine dner ve Tane de onu takip eder. Ve erkek, kadn ve ocuklar, lm ruhlarn stediine, Hine Titamann Yeralt'na giden yolunu izlerler. Bu srada, zorla ayrlmalarna karn, Baba Rangi ve Anne Papa birbirlerine byk sevgi besliyorlard. Balangta Baba Rangi ok alad ve gzyalar denizi tard, karann ve insanlarnn ou sellere kapld. Bu insanlarn ou, denizin altnda yaamay srdrdler. Bu kasvetli dnyada yaamaya o kadar altlar ki, gne nlar onlara dese lrlerdi. Baba Rangi ve Anne Papa'nn oullarndan bazlar, Baba Rangi'nin gzyalarn durdurmazlarsa, yukardaki dnyann tamamnn yok olacandan korkmaya baladlar. Birbirlerinin gzyalarn grmemeleri in, Baba Rangi'yle Anne Papa'nn yzn yere evirmeye karar verdiler. Planlar baarl oldu. Yukardaki dnyay basan sel sular ekildi. O zamandan sonra Baba Rangi'nin gzyalar sabah iini olutururken, Anne Papannkiler sabah sisini oluturur. Oullan, Anne Papa'y yzst evirdiinde bebek olu Ruaumoko gsn emiyordu. Balangta Ruaumoko annesine yapmaya devam etti. Sonra Yeralt'na dt. Zamanla byd. imdi Yeralt'nda nereye gitse, yukardaki dnyada depremlere yol aar. Bazlar onun Hine Titama'nn kocas olduunu sylerler.

Yeni Zelanda'nn Yaratl

Tanra Taranga ve lml (insan) Makea'nn olu Maui, bir kahraman, hileci ve mucitti. Gnei terbiye edip yeryznde yaayanlarn yaamlarn kolaylatran oydu. Ama bir eek akas uruna, dnyada yasayanlardan atei alan ve yaam zorlatran da oydu. Ve ku yakalamak iin sivri ulu mzra ve balk avlamak iin sivri ulu oltay bulan da yine oydu. Maui'nin, kars ve ocuklan iin yiyecek bulma yntemi, kardelerinin geleneksel balk avlama yollarndan ok daha baarlyd ve bu baarnn srrn hibir zaman aklamad iin kardeleri onsuz avlanmay ve balk yakalamay yeliyorlard. Bir gn Maui'nin kars, daha fazla balk yakalamasn isteyerek sylenip duruyordu. "Daha fazla balk istiyorsan" dedi, "neden bana sylemiyorsun! Benim by gcm unutuyorsun. Eer istediin balksa, o kadar byk bir balk yakalayacam ki bitiremeden miden bozulacak. O zaman atmak zorunda kaldn yiyecek iin ikayet edeceksin." Maui, bykannesinin ene kemiinin bir parasn kullanarak byl bir olta yapt. Sylenmesi gereken sihirli szleri syledi; kardelerinin bir dahaki balk av seferine katlmaya hazrd. Gne sabah yolculuuna karken onlarn da kanolarna bineceklerini tahmin ediyordu. Kardelerinin, girdii klklar bile karmadan kendisini gzleyeceklerini bildiinden, kanolardan birinin iindeki rtlerin altna saklanmaya karar verdi. Maui, ortaya kmak iin kanolarn iyice denize almalarn bekledi. O anda bile kardeleri onu evde brakmak istediler. O zaman Maui byl szleri syledi. Kardeleri kanoyu geri evirirken kanoyla kara arasndaki mesafeyi o kadar uzaklatrd ki, onu karaya brakmann onlarla birlikte kalmasndan daha byk dert olduuna karar verdiler. Kardeler her zamanki avlanma yerlerine gelip durana kadar her ey iyi gitti. O zaman Maui aniden bard: "Bugn burada demir atmayn! Daha uzaklarda daha iyi balk var!" Kardeler de kreklerini toplayp ikinci balk avlama yerine doru yollandlar. O zamana kadar iyice yoruldular, ama Maui srar etti: "Burada da demir atmayn!" dedi, "eer gerekten kayklarnz balk doldurmak istiyorsanz, sizi benim istediim yere gtreyim." yi balk szne kanan kardeler, daha da uzaklara almay kabul ettiler. Sonunda artk karay gremez olmulard. Maui "te" dedi, "buraya demir atn ve oltalarnz hazrlayn." Maui'nin sz verdii gibi, balklar srekli yemleri kapp yakalandlar. Ksa zaman iinde kanolar balk yknn arlndan kmt ve kardeler eve dnmeye hazrlandlar. "Biraz durun" dedi Maui, "henz gidemezsiniz! Kendi oltam denemem gerek." "Kendi oltan m?" diye ard kardeler, "senin oltan yok ve bizimkilerden birini kullanmak istiyorsan, unut gitsin!"

"Dertlenmeyin" dedi Maui, "sizinkini stemiyorum, benim kendi oltam var." Maui kuann altndan ok gzel bir olta karnca kardeleri arp kaldlar. Bir ucunda deniz kabuu suya batarken, bir para kpek ty de denizin stnde yzyordu, teki ucuna Maui bykannesinin ene kemiinden yapt kancay balamt. Maui kanonun dibinde olta ipi buldu, fakat kardeleri ona yemlerini kullanma izni vermediler. O zaman burnunu kanatp kendi kann kulland. "te oldu" dedi, "avlanmaya hazrm. Ben ne dersem diyeyim hibir ey sylemeyin. Aznzdan kan herhangi bir ses batklar kartr!" Sonra oltasn att ve byl szleri syledi: "Kuzeydou ve gneydou rzgrlar yumuak esin. Buraya byk lkem iin geldim. p, uzun ve gl ol ve bana avm getir." p aniden titredi ve Maui ipi ekti, kanonun ucunun suya dalmasna neden oldu. Maui'nin byl kancas, Tangaroa'nn torununun evine taklmt. Kardeleri, lgnca deniz suyunu boaltmaya alrken, "brak Maui" diye bardlar. Batacaklarna emindiler, ama Maui onlar dinlemedi. Oltasn ustalkla kullanyor ve byl szler sylyordu. Sabrszlkla yantlad: "Maui yakaladn brakmaz. Ne yakalamaya geldiyse onu yakalayacak!" Bu arada Maui'nin kardeleri sallanan kanoda korku iinde sessiz oturdular ve Maui'nin yakalad eyin neden olduu korkun dalgalardan dleri koptu. Artk daha fazla dayanamaz olduklarnda, saman kapl sivri atlarn, pelerinde binalaryla ve altlarnda da toprayla denizden ktn grdler. Maui' nin 'bal', derinlerde yaayan bir yaratk deildi. inde yaayan nsanlarla koca bir ada yakalamt. Maui oltasnn ipini kanodaki kree balad ve kardelerine, "Bu kydeki kutsal yere gidiyorum, tanrlara kurbanlar sunacam. Ben dnene kadar yiyecek yemeyin ve balm ellemeyin" dedi. "Beni dinlemezseniz, Tangaroa size kzar ve hepimizin bana byk felaketler gelir." Maui'nin uyarsna karn kardeleri, o gzden kaybolur kaybolmaz adann tatl meyvelerinden yemeye baladlar. Tanrlar ceza vermekte gecikmediler. Maui'nin bal sradan balkm gibi rpnmaya balad. Hareketleri adada dalarn olumasna neden oldu ve insanlar iin orada yaamak zorlat. Gne gnlk yolculuunu bitirdiinde, balk tamamen sakinlemiti. Fakat adann yzeyi o zamandan beri ald ekille kalmt. Maui ve kardeleri, Havvaiki'deki evlerine doru krek ektiler. Babalar Maui'yi vg arklaryla karlad. "Mau Tikitiki, sen benim neem ve onurumsun" dedi, "bizim ata topramz batt yerden kurtardn. Buras, Baba Rangi'nin Anne Fapa'dan ayrlmasna kzp, Tavhiri'nin yardmyla gzyalar her yeri bastndan beri sular altndayd." Maui'nin babas szlerine devam etti: "Gelecek gnlerde sen de benim gibi insanoullarnn babas olacaksn, annen gibi tanrlarn deil. ocuklarnn ve torunlarnn bazlar burada, yurdumuz Hawaiki'de yaamaya devam edecek, ama tekiler senin denizden kardn lkede yaayacak. Dolaysyla, senin bu byk bal yakalaman onlar iin, Baba Rangi'nin Anne Papa'dan ayrlmas gibi nemli bir olay."

"Bu ahane av seni byk bir kahraman yapt" diye szlerini bitirdi Maui'nin babas. "Ve bu nedenle sen, sonsuz bir ne sahip olacaksn. Bugnden sonra Maori halk balk biimindeki bu kuzey adasna maui'nin Bal' ve gneydeki adalarna maui'nin Kanosu' ve Heretaunga burnuna maui'nin Kancas' adn verecekler." "Gerekten de byk i yaptn" diye gld baba, "yle ki, teki adalardaki Hawaiki halk da deniz dibinden lkelerini kurtarmak isteyecekler. Ve onlar da o lkelere maui'nin Bal' adn verecekler!" Hawaii Gnein Terbiye Edilmesi: Sunu

Tarihsel Arkaplan Hawaiililer ve Yeni Zelanda'nn Maori halk ayn Polinezya kkeninden geldii iin, Maori yaratl sylenceleri hakknda yazlan, giriteki tarihsel arkaplan deerlendirmesi, Hawaii verimlilik sylenceleri in de geerlidir. Hawaii adalarndaki Polinezya toplumu, tepede efler ve soylular, sonra rahipler, sonra halk ve en tabanda klelerin bulunduu toplumsal snflara blnmtr. Her ef, lkeyi kendisine miras brakan kutsal bir atadan geldiini iddia etmitir. Hawaii, verimli topraa ve bol bala sahip olduundan, Polinezyallar in yaam kolaydr ve szl edebiyatn gelitirilip tketilecei zaman bolluu vardr. Baz ozanlar efin saraynda yaarken, bazlar da lkeyi dolar. ki ozan tr de sanatlarn yalnzca aristokrasi in icra eder. Polinezyallar, efsanevi tarihlerinde nemli bir yer tutan doa tanrlarna tapmtr. Polinezya sylencelerinde tanrlar, uzak lkelerde veya gklerde yaayan efler olarak betimlenir. Kutsal atalardan geldiklerini iddia eden Hawaii efleri gibi, Hawaii sylencelerindeki kahramanlar da, ya doumla ya da evlat edinilme yoluyla tanrlarla iliki iindedirler. Sonu olarak Hawaii mitolojisinde kutsal g, tanrlardan insan akrabalarna gemektedir. ngiliz denizci ve kaif Kaptan James Cook, Hawaii Adalarn, Yeni Zelanda'ya ulatktan dokuz yl sonra, 1778'de kefetmitir. lk misyonerler 1820'de gelmi ve yerli Hawaiililer ve mitolojileri stnde byk etkileri olmutur. Onlarn ynlendir-meleriyle efler yerli dinlerini brakp Hristiyanl benimsemiler, Polinezya yaratl sylencesi yok olmu ve yerini Kitab Mukaddes'in ieriine uygun olan almtr. Bu dnemde, yerel diller yazya kavumu ve 1860'larda Hawaii gazeteleri Bat edebiyatna da yer vermeye balamtr. Sonuta, yerli Hawaii edebiyat yabana dncelerin fazlasyla etkisi altnda kalmtr. Dahas, yerli Hawaii edebiyat iin ilk derlemeleri yapanlar, teki Polinezya adalarndaki derlemecilerin korumaya altklar masallar gz ard etmiler; dolaysyla Hawaii'de Polinezya kltr

olarak korunan edebiyat, Yeni Zelanda Maorileri ve Tahiti ve Samoa yerlilerinden derlenenlerden daha sonra yazya geirilmitir. Hawaii mitolojisi konusunda zellikle iki derleme ilgi ekicidir. Hawaii Kral Majeste David Kalakauann Nevv York'ta 1888'de yaymlad The Legends and Myths af Hawaii, Hawaii ulusuluu ve kltrel gururunu gelitirecek efsane ve folklor rneklerinden yaplm semelere yer verir. Yazar, yurttalarnn yklerini ocuk masallar olmaktan karp Kitab Mukaddes, lyada ve ortaa Avrupasnn kahramanlk sylence ve masallaryla karlatrlabilecek atafatl bir biem kullanmaya alr. kinci derleme, William Drake Westervelt tarafndan yazlm bir dizi kitap ve makaleden olumaktadr. Westervelt, 1899' da Hawaii'ye atanm bir misyonerdir ve adalarn efsane ve gelenekleri konusunda uzman olmutur. lk kitab Legends of Maui (1910), Maui'nin gnei ele geirmesini anlatr ve ayn zamanda masaln Samoa ve Yeni Zelanda gibi adalardaki Polinezyal kkenleri stnde de durur. ekicilii ve Deeri "Gnein Terbiye Edilmesi"nn Hawaii versiyonu ayn sylencenin Maori versiyonuna ok benzer. "Yeni Zelanda'nn Yaratl" (ve "Hawaii'nin Yaratl") gibi, "Gnein Terbiye Edilmesi" de, yar-tanr Maui'nin baard byk ilerden biridir ve bu kurnaz hilekrn i bandaki tam bir betimlemesini sunar. Hawaii efleri gibi, Maui de tanrsal ve insan akrabalara sahiptir; kapa-dvc lerin (kabuktan elbise yapm) ve teki kadn ilerinin koruyucu tanras olan annesi araclyla tanrlarla akrabadr. Verimlilik sylencelerindeki bir baka ortak tema, kahramann dnyay byk bir tehditten kurtarmasdr. Kahraman bazen ndra ve Raven gibi tanr, bazen Ahaiyuta gibi yan-tanr ve bazen de Bao u gibi sradan insandr. Maui'nin maceralar mitolojideki Hermes ve Loki gibi teki kurnaz kahramanlarn ykleriyle benzeir.

Gnein Terbiye Edilmesi

Maui, gkyzn yukar kaldrp yerine yerletirdikten sonra dnyada yaayanlar iin yaam biraz kolaylamt. Fakat hl baz zorluklar vard, nk imdi de gne tanrs gkyznde ok hzl yolculuk yapyordu ve gndzler ok ksayd. Gerekten de aalar ve bitkiler iin insan ailesine yetecek kadar yiyecek retmek, gndzlerin ksal nedeniyle olanaksz oluyor, bymeleri ok zaman alyordu. Erkek ve kadnlarn, kullanabildikleri birka saat iinde ilerini bitirmeleri de olanakszd. iftilerin ekim veya hasat iin zamanlan yetmiyordu. Avclar tuzak kurmak veya boaltmak in yeterli zaman bulamyorlard. Balklar

avlanma yerlerine gidip evlerine dnmek iin yetecek zamana sahip deillerdi. Ve kadnlar ne o gnn yemeini hazrlayp piirmeye ne de kabuk elbiseleri yapmaya yetecek zaman bulamyorlard. Tanrlara yaplan dualar bile gne evine dndkten sonra tamamlanabiliyordu. Gnn byk blmnde dnya karanlk, lo ve kasvetliydi. Anmsayabildii zamandan beri Maui, annesi Atein Hina-s'nn, kapa ad verilen kabuk elbiseyi gnein gkyznde bulunduu ksa sre iinde yapmak iin nasl uratn seyrediyordu. Bu i uzun ve karmakt. Atein Hinas nce dut aacnn dallarn alr, kabuklan yumuayana kadar suya batrrd. Kabuklar kardktan sonra, i tabakasn d tabakadan ayrmak zorundayd. nk kapa yapmak iin yalnzca tabakay kullanabilirdi, i tabaka paralarn demetler halinde yar, drt keli tokala kabuk yumuayana kadar bir ucundan balayp teki ucuna kadar bunlar ezerdi. Kabuklar ince tabakalar haline gelirdi. Sonra bu ince tabakalar birbirine yaptrp kuma haline getirir ve bunlardan, giyilecek gzel elbiseler, stnde uyumak iin rtler yapard. Gne gkyznde ok hzl yolculuk ettii iin, kabuk toplama ii bir ay alyordu. Islatma ii de ikinci ayda oluyordu. Ayrma ii nc ayda oluyor ve ince tabakalar haline getirme ii bir alt ay daha alyordu. lemin ilk aamalarnda kabuklan slak saklamak gt. Tabakalar birbirine yaptrldktan sonra onlar kuru saklamak g oluyordu. Btn ilem bir yl kadar zaman alyordu ve kapa yapmak kadnlarn gnlk ilerinden yalnzca biriydi! Maui, annesinin her gn nasl canla bala altn seyretti; bir i iin malzemeyi hazrlamaya alyor, teki in daha hzl hareket ediyor, hibir eyi tamamlayamadan gne evine dnd iin alyordu. Ve onun durumu Maui'nin kalbini sktryordu. Ve Maui annesine zldke, gnee daha ok kzyordu. Bylece Maui, annesini seyretmeyi brakp dikkatini gnee vermeye balad. Gnei daha iyi gzlemleyebilmek iin, adann kuzeybat ucundaki snm yanardaa trmand. Orada, gnein her sabah yolculuuna balamadan nce, Ha-leakala (Gne'in Evi) adl byk dan dou tarafnda dolatn grd. Maui bir gn annesine, "gne niin o kadar hzl yolculuk etmek zorunda" diye sordu. "Dnyada yaayanlara niin aldrmyor? Bu kadar bencil davranmasn nlemenin bir yolu yok mu? Onu terbiye edeceim! Bacaklarn kessem ne olur? Bu onun byle hzl komasn engeller!" Annesi, "gne her zaman ne yaptysa onu yapyor ve onu yapacak" diye yantlad. "Normal bir insan onun karsna kamaz ve onunla konuacak kadar yaayamaz. Onun davrann deitirmeye alacaksan, bana byk bir i alyorsun, kendini buna hazrlaman gerekir. Gne ok iri ve gldr. Inlar ok scaktr. Onunla karlatn m, cesaretin kuru bitki gibi nlar karsnda erir." "Bykanneni ziyaret edip ondan yardm istesen ivi edersin" diye t verdi Atein Hinas. "O sana t verebilir ve sana baar getirecek silaha da o sahip."

"Bykannen, Haleakala Da'nn, gnein sabah yolculuuna balad yerinden fazla uzak olmayan tarafnda yayor. Koca bir vilivili aacna geldin mi, onun yaad yeri bulduunu anlarsn. Bykannen her sabah gnee kahvalt hazrlar ve o da yolculuuna balamadan nce oraya urar." Atein Hinas aklamalarna devam etti: "Bykannen gnee muz piirir. Gne gkyzn nlaryla gl krmzs yaptnda vilivili aacnda olmalsn. Aacn yannda bir horoz vardr ve kez terek gnein geldiini haber verir. Bykannen o zaman bir muz hevengiyle gelip onlar piirecei atei hazrlamak iin muzlar yere koyar. Muzlar almalsn." "O zaman bykannen ikinci bir muz hevengiyle gelecek ve piirecei atei yakmak iin onlar yere koyacaktr. Bu muz-lan da almalsn." Maui'nin annesi szlerini yle tamamlad: "Bykannen nc bir hevenkle gelip atei yakmak iin onlar da yere koyacaktr. Birinin muzlar aldn anlayp hrsz aramaya balayacaktr. O zaman kendini ona tant. Maui olduunu ve Atein Hinas'nn olu olduunu syle." Bylece, gne daha uykudayken, Maui Haleakala Da'na trmanmaya balad. Gne ilk nlaryla gkyzn gl krmz yaptnda, Maui soluk yzl gkyznde siyaha boyanm vilivili aacn grd. Sonras annesinin anlatt gibi oldu. Horoz kez tt. Bykannesi olan yal kadn muz hevenkleriyle geldi ve Maui onlar ald. ki hevengin alndn anladnda kadn bard: "Gnein muzlar nerede?" Ve hrsz aramaya balad. Maui'nin bykannesi ok yalyd ve neredeyse krd. Hrsz ararken Maui'ye ok yaklat ve kokusunu ald. O zaman yanna geldi, bulutlu gzleriyle yzne bakacak kadar yaklat ve sordu: "Sen kimsin? Gnein muzlarndan ne istiyorsun?" Maui, "Ben Maui'yim, Atein Hinas'nn oluyum" diye yantlad, "senden yardm istemeye geldim. Gnei terbiye etmek istiyorum. Bu kadar bencil davranmasn engellemek istiyorum. ok hzl yolculuk ediyor! Gndzler o kadar ksa oluyor ki, annem hibir iini bitiremiyor. Kapa yapmak bir ylm alyor. Tanr olmayanlarn ii ok daha g olmal!" Bykannesi onun szlerini dikkatle dinledi. O dinlerken gkyzndekiler ve yeryzndekiler Maui'yi vmeye baladlar. Onun onuruna gkler grledi ve gkkua kpr kurdu. Onun onuruna akl talar salland ve karncalar ark syledi. Onun onuruna tysz kpekler ortalkta dolat. Gerekten de Maui insanlarn kahraman olmak iin domutu! Bunun zerine bykanne torununa yardm etmeye karar verdi. "Torunum, szlerimi dikkatle dinle" dedi. "Sana gnei terbiye etmen iin yardm edeceim. nce en gl hindistan cevizi liflerinden on alt ip yapmalsn. Sonra kz kardein Denizin Hinas'ndan, bunlarn ucuna ilmik yapmak iin yeteri kadar sa istemelisin." "Bunlar hazr olunca" dedi bykanne, "bana gel, gnei yakalamak iin ipleri nasl kullanacan sana anlatacam. Ayrca sana gnee kar kullanman iin byl bir ta balta vereceim."

Gnler ksa olduu iin, Maui'nin ipleri ve ilmikleri hazrlamas aylar ald. Ama sonunda hazrlanp bykannesinin evine geldi- Bykanne, gne uyurken, ipleri ve ilmikleri nasl byk vilivili aacna balayacan Maui'ye anlatt. Sonra Maui, byk aacn kklerinin dibine kendisi iin bir ukur at ve gne sabah yolculuuna balarken onu grmesin diye ukura gizlendi. Gne ilk nlaryla gkyzn gl krmz yaptnda, Maui de hazrd. ok gemeden gnein lk n Haleakala Da'nn tepesinden grnd ve Maui'nin ilmiklerinden birine yakaland. Sonra kinci n grnd ve o da bir ilmee yakaland. Srayla teki on drt n da Haleakala Da'nn tepesinden grndler ve ilmiklere yakalandlar. Sonunda parlak krmz elbisesi inde gne grnd ve Haleakala Dann tepesinde dikildi. Sabah yolculuuna balamak iin hazrd, ama nlarndan birini bile hareket ettiremiyordu. Gne nce gle rpnd. Umutsuzca nlarn ilmiklerden kurtarmaya ve Haleakala Da'ndan denizdeki evine geri dnmeye alt. Ama ipleri vilivili aacndan skemedi ve aacn kkleri de ok salamd. "Kim beni bu tuzaa drd ve bundan ne elde etmek istiyor?" diye grledi gne. "Ben Maui'yim" dedi Maui, "Atein Hinas'nn olu. Senden yardm istemeye geldim. ok bencil davranyorsun. ok hzl yolculuk ediyorsun! Gndzleri o kadar ksa tutuyorsun ki, annem hibir iini bitiremiyor. Bir kapa yapmak btn bir yln alyor. Tanr olmayanlarn ii ok daha g." Gne, "Annene de, kapasna da aldrmyorum" diye bard. "Tanr olmayanlara da aldrdm yok! Gndzleri ne kadar hzl yolculuk yaparsam, geceleri o kadar ok uyurum. Hep byle yaptm ve byle yapacam. Sana gelince, beni hemen bu tuzaklardan kurtarmazsan bir daha anneni gremeyeceksin!" Maui hemen yere eildi, ama gnei serbest brakmaya niyeti yoktu. Bunun yerine bykannesinin byl baltasn alp sallayarak gnei tehdit etti. Gne yakc yzn Maui'ye evirerek karlk verdi. Maui'yi kzgn soluuyla dalad, onu kl etmek istiyordu. Maui de gnee saldrd. ok scak olmasna karn, byl baltayla gnee acmadan vurmaya balad. Sonunda gne bard: "Yeter! Acya daha fazla dayanamyorum. Byle vurmaya devam edersen beni ldreceksin. Ve ben lrsem sen de, btn canllar da lr. Eve kadar topallayacam!" "Duruyorum" dedi Maui, "ama her gn daha yava yolculuk edeceine sz ver." "Bundan sonra hep mi yava yolculuk edeceim?" diye sordu gne. "Hayr" dedi Maui yumuayarak, "yln yarsnda yava gitsen yeter. In ve sn, bitkilerin hzl bymesi ve daha fazla meyve vermesi, erkeklerin ve kadnlarn ilerini daha hzl ve kolay yapmalar iin yeterli olacaktr. Yln teki yarsnda hzl gidebilirsin."

Gne bu uzlamay hemen kabul etti. Bylece Maui gnein on alt nn serbest brakt. Ancak anlamalarn her gn grp anmsasn diye, ipleri ve ilmikleri Haleakala Da'nn yanndaki vilivili aacnda brakt. Gne dan tepesine trmanrken onlar grecekti. Bylece, Maui'nin abasyla yaam insanlar iin kolaylat. Yaz olarak bilinen mevsimde gndzler daha uzun oldu, gne o kadar yava yolculuk yapt ki gnler yava yava uzad. imdi aalar ve bitkiler iin nsanlara yetecek kadar yiyecek retmek mmkn olmutu, nk hzl ve iyi byyebiliyorlard. Erkekler ve kadnlarn uzun aydnlk saatlerde lerini bitirmeleri artk mmknd. Artk iftilerin ekmeye ve hasat yapmaya zamanlar vard. Avclarn tuzak kurup boaltmaya zamanlar vard. Balklar av yerlerine gidip evlerine dnebiliyorlard. Ve kadnlar yemek hazrlayabiliyor, piirebiliyor ve kullandklar kabuk kumalar yapabiliyorlard. nsanlar, Maui'nin gnei terbiye etmesinin onuruna kutlama yapt ve arklar syledi. "Gnein yolculuunun uzun srmesi ne gzel, artk bize gnlk ilerimizi yapmaya yetecek kadar k veriyor!"

VI. BLM -Afrika Sylenceleri

Tek bir "Afrika" kltr yoktur. Tersine, ayn anakarann zerinde birbirinden farkl pek ok kltrel topluluk yan yana yaar. Bu kltrlerin birou yzlerce, hatta binlerce yldr varlklarn srdrmektedir.

Bu blmde anlatlacak yaratl sylencesi, Yoruba halkna aittir. Bu sylencenin ekicilii, bir lde, Yoruba tanrlarnn niteliinden kaynaklanr; nk bunlar sevecen, akll varlklardr. Ayrca bu sylencenin, bir tufann krp geirdii baka halklarn kltrleriyle paylat ortak balan ortaya koymas da ilgiye deer. Verimlilik sylencesi, Benin (eski Dahomey) halkn oluturan "Fon" kabilesine aittir. Bu sylencede byk kurakla neden olan bir aile anlamazl anlatlmaktadr. Szn ettiimiz sylence, verimlilik sylencelerinin iki evrensel trne benzer. Verimlilik sylencelerinin bir trnde, bir tanr dnyay ykmdan kurtarmaktadr; dier trnde, bir tanr aalanmtr ve verimliliin yeniden salanmas iin fkesinin yattrlmas gerekmektedir. Gana'ya ait bir Fasa (Soninke) destan olan Gassire'in Lavtas, bireyin kiisel istekleriyle o bireyin topluma kar sorumluluklarnn yol at ekimenin etkileyici bir anlatmla irdelendii bir sylencedir. Gassire, hemen hemen her kahramann elde etmek istedii bir eyi istemektedir: Kalc n. Gassire, en byk kahramanlar kadar yrekli, kararl ve beceriklidir. Gassire, baka halklarn byk kahramanlar kadar cesur, kararl ve yeteneklidir. Bu sylencenin zgnl, Gassire'in n ile topluma kar sorumluluk arasnda bir seim yapmak zorunda olmasndan kaynaklanmaktadr. Mande dili konuan halklarn efsanesi olan Sunjata, bir kahramann kendi ocukluundan Mal mparatorluu'nu kurmasna kadarki maddi ve manevi yolculuunu anlatr. Sunjata, kehanet ve bynn, yaamn bir paras olduu bir dnyada yaamaktadr. Tpk Odysseus ve Rama gibi, onun srgnlk yllar da kiiliini ve hnerlerini glendirir. Halknn iyilii iin korkun dmanlarla dvr. Sevgiyle rlm pek ok insan ilikisi ve yetikinlik dnemindeki Sunjata'nn danman olan ozann rol, bu efsaneye yeni bir boyut kazandrmaktadr. Kendi adyla anlan Nyanga destannn kahraman Mvindo, geleneksel bir kahramandr. Herakles, Odysseus, Aeneas gibi Mvindo da (Mvindo) Yeralt Dnyasna yolculuk etmek zorunda kalr. Herakles, Rama, Beowulf gibi o da dnyay daha gvenli bir yer haline getirir. O da etik davranlarla ilgilenir; hayatn, bir dizi kahramanln tesinde bir anlam olmaldr. Bu sylencenin en etkileyici nitelii, hayat tm ynleriyle yceltmesidir.

Nijerya

Evrenin ve fe'nin Yaratl: Sunu

Yoruba halk, kkleri Nijer Irma'nn hemen kuzeyinde, teknoloji ve sanat asndan gelikin bir halkn yaad M 300 yllarna dek uzanan nemli bir Afrika kltrn temsil eder. Gnmzde, Nijerya'nn gneybat kesinde, Dahomey (Fon) snrndan, kuzeyde Nijer Irma'na dek uzanan bir alanda on

milyonu akn Yoruba yaamaktadr. (Fon sylencesi olan "Sagbata ile Sogbo arasndaki Kavga"nn nsznde, Dahomey kltr konu edilmitir.) Eski Yunanlar gibi Eski Yorubalar da geni kltrlerinden ok, iinde yaadklar kent-devletiyle tannmlardr. Ayn biimde, bir Yoruba kent-devletinin bir komu kltrle olduu kadar, baka bir Yoruba kent-devletiyle de savamas olasdr. Tarihte, "Ife" en nemli Yoruba kentidir; kutsal bir kent olarak kabul edilir. Dinsel dnceler ife'de ortaya km, gelimi; Ife'den dier kent-devletlerine yaylm; Yoruba halknn dinsel kehanet sistemi Bat Afrika'nn dier kltrlerine bile ulamtr. Yoruba halknn mitolojisinde, aada anlatlacak olan yaratl sylencesinin zneleri olan byk tanrlardan, yerel kyleri ve blgeleri koruyan ikinci derecede tanrlara kadar yzlerce tanr yer almaktadr. Yoruba tanrlar d grn, dnce ve yaam biimleriyle insans zellikler tarlar, birbirleriyle kalabalk bir insan ailesinin yeleri gibi iliki kurar; ak, kskanlk, fke ve sevgi duyarlar. Onlar da insanlar sever ve onlarla birlikte yeryznde vakit geirmekten holanrlar. Bu nedenle, insanlarn sorunlarna kar duyarl olmalar ve onlarn dualarn kabul etmeleri artc deildir. Yoruba yaratl sylencesi, dier kltrlerin yaratl sylenceleriyle ilgin bir benzerlik iindedir. rnein, topran yaratl Japon yaratl sylencesine, insanlarn yaratl in yaratl sylencesine, tufann ortaya k Yunan, Smer/Babil ve skandinavya tufan sylencelerine benzer biimde olmaktadr. Bu sylencenin tanrlarndan holanrz; nk tanrlar, bata yaratc zek ve bakalaryla ilgilenme olmak zere davranlaryla insan doasnn en nemli niteliklerini sergilerler. Yoruba yaratl efsanesi, editrln Horald Courlander' n yapt The Treasury of African Folklore (1975) adl eserde yer almtr. Dikkate deer bir Yoruba aratrmacs olan Courlander, bunun dndaki Yoruba sylencelerini Tales of Yoruba Gods and Heros'ta (1973) (Yoruba Tanrlar ve Kahramanlk ykleri) anlatmtr. Balca Tanrlar Olorun: Gkyznn hkimi; gnein yaratcs; en gl ve en bilge tanr. Orunmila: Olorun'un en byk olu; kehanet tanrs; Obatala'nn danman. Obatala: Olorun'un gzdesi; topran ve insanlarn yaratcs. Olokun: Denizin hkimi. Eu: Haberci tanr. Evrenin ve ife'nin Yaratl

Balangta evren yukarda gkyznden, aada su ve ssz bataklktan olumaktayd. En byk gcn ve en yce bilginin sahibi tanr Olorun gkyzne ve tanra Olokun usuz bucaksz sulara ve ssz bataklklara hkmederdi. Hibir yerde bitki, hayvan ve insanlar olmasa da, Olokun, lkesinden honuttu. Ancak gen tanr Obatala, aadaki krallktan honut deildi. Gkyznden bakp, "aadaki dnyada yararl bir ey gerek! Her ey sular altnda; evreyi canlandrmak iin tek bir canl yok! Gidip Olorun'la konumalym; bakalm durumu iyiletirmek iin ne yaplabilir" diye sylendi. Obatala, Olorun'a, "Zavall Olokun'un btn hkmettii bataklktan, sisten, sudan baka ne! Tanraya lkesinde dalar ve vadiler, ormanlar ve tarlalar gerek. Salam topran zerinde her eit canl ve bitki yaayabilir" dedi. Olorun, "Haklsn; salam toprak, bu usuz bucaksz sudan ok daha iyidir. Ama topra kim yaratabilir? Ve nasl?" diye karlk verdi. "Senin izninle" dedi Obatala, "topra ben yaratacam." Olorun da, "Obatala, istediin her eyi sana vermekten hep sevin duydum" dedi. "Bilirsin, seni olum gibi severim." Bunun zerine Obatala, Olorun'un, kehanette bulunma yetisini elinde tutan en byk olu Orunmila'nn evine gitti. Orunmila ilerinde yazg ve gelecein de bulunduu varoluun gizlerinden haber verebilirdi. Obatala Orunmila'ya, "Babam, usuz bucaksz sudan ve ssz bataklktan baka hibir eyin bulunmad lkede salam toprak yaratmama izin verdi. stn bilginle, tasarma nasl balayacam retebilirsin. Topra, rn yetitirebilen ve kyler kurabilen canl varlklarla donatmak istiyorum" dedi. Orunmila da, "Her eyden nce Obatala, yukardaki gkyznden aadaki sulara ulaacak uzunlukta bir altn zincir elde etmelisin. Daha sonra bir salyangoz kabuunu kumla doldurmaksn. Son olarak da, bu kabukla birlikte beyaz bir tavuu, siyah bir kediyi ve bir palmiye cevizini bir uvaln iine koymalsn; zincir yardmyla ssz batakla inerken bu uval yannda tamalsn. Tasarn nasl balatman gerektiine ilikin dm te bu" dedi. "Teekkrler, Orunmila" dedi Obatala, "kuyumcuyu bulacam ve bir an nce ie balayacam." Kuyumcu, "Bana, bu i yapmaya yetecek kadar altn getirirsen, ihtiya duyduun uzunlukta bir zincir yaparm. Gkyznde yeteri kadar altn bulacan sanmam. Ama yine de, her bir tanrya ve tanraya gidip ellerindeki altnn tmn bir iste; umarm bu ii baarrsn. Hadi rastgele!" dedi. Obatala, bir bir tanrlarn yanna gitti. Gittii her tanrya, "sudan ve ssz bataklktan baka hibir eyin bulunmad lkede salam toprak yaratmay tasarlyorum. Sonra da, bu toprak zerinde yaayacak olan her trden bitki ve varl yaratacam- e balamadan nce kuyumcuya, yukardaki gkyznden aadaki sulara ulaacak uzunlukta bir altn zincir yaptrmam gerek. Sahip olduun altnlarn tmn bana balayabilir misin?" dedi.

Tanrlar Obatala'nn amacn iyi karladlar. Ona altn gerdanlklarn, altn bileziklerini, altn yzklerini, hatta altn tozlarn verdiler. Kuyumcu, Obatala'nn toplad altnlar inceledikten sonra, "Daha fazla altn toplayamaz msn? Bu getirdiklerin yeterli deil" dedi. Obatala da, "Elimden geleni yaptm" diye yant verdi. "Gkyzndeki her tanrdan, her tanradan istedim. Hepsi ellerindeki altnn tmn verdi. Yapabilecein kadar uzun ve bir ucu engelli bir zincir yap" dedi. Zincir hazr olunca Obatala, Orunmilann yardmyla, zincirin bir ucunu gkyznn kesine engelledi ve zinciri ok ok uzaktaki sulara doru sarktt. Orunmila kumla doldurulmu salyangoz kabuunu, beyaz tavuu, siyah kediyi ve palmiye cevizini Obatala'nn eline verdi. Obatala bunlarn hepsini birer birer uvala koydu ve uval omuzuna att. Sonra Orunmila' ya veda etti ve altn zincirden aaya inmeye koyuldu. Obatala aaya indi, ndi, indi. Yolun daha yarsna geldiinde, aydnlk dnyay brakp alacakaranlk dnyaya girmekte olduunu grd. Obatala tekrar aaya indi, indi, indi. Zincirin ucuna geldiinde, souk ve nemli sisin varln zerinde duyumsad, deniz zerinde birbiriyle arpan dalgalarn sesini duydu. Bununla birlikte, okyanusun henz ok yukarsnda olduunu anlyordu. "Buradan aaya atlayamam" diye dnd. "Uzaklk o kadar fazla ki atlarsam boulurum." Sonra, Orunmila ok uzaktaki gkyznden, "Obatala! Salyangoz kabuunun iindeki kumu kullan!" diye seslendi. Obatala yanndaki uvala elini uzatt, uvaln iindeki salyangoz kabuunu kard, kabuun iindeki kumu aadaki sulara boaltt. Bu ii daha bitirmemiti ki, Orunmilann sesi bir daha duyuldu: "Obatala! Beyaz tavuu salver!" Obatala yanndaki uvala elini uzatt, uvaln iindeki beyaz tavuu kard ve zerine kum dkt sulara brakt. Tavuk kanatlarn rpt, kumlu topraklarn zerine kondu ve konar konmaz eelenerek kumu etrafa datt. Kum nereye dalmsa orada kuru topra oluturdu. Byk kum ynlar tepeleri, kk kum ynlar vadileri oluturdu. Obatala altn zincirin ucunu brakt ve yere atlad. zerine ayak bast yere "fe" adn verdi. Kendi yaratt salam topran zerinde sevinle dolat. Artk toprak, drt bir yanda gznn gremeyecei kadar uzaklara uzanmaktayd. Geri toprak hl canllktan yoksundu; ama bu daha bir balangt. Obatala kuru toprakta bir ukur kazd ve palmiye cevizini topraa gmd. Hemen orackta bir palmiye aac bitti ve hemen tam byklne eriti. Erikin aa, topran zerine palmiye cevizlerini brakt. Yere den palmiye cevizleri de hemen orackta aa oluverdi. Obatala aa kabuklarndan

kendisine bir ev yapt ve evin damn palmiye yapraklaryla kaplad. Sonra siyah kedisiyle birlikte fe'deki evine yerleti. Olokun, Obatala'nn tasary nasl yrttn grmek istedi. Bunun iin, ua bukalemunu altn zincirden aaya gnderdi. Bukalemun aaya ulanca, Obatala ona, "Gkyznn hkimi Olorun'a, yarattm topraktan ve zerine diktiim bitkilerden honut olduumu bildir. Ama buras her zaman karanlk. Gn aydnln ok aryorum" dedi. Bukalemun, Obatala'nn haberini Olorun'a iletince, gkyznn hkimi glmsedi ve "Obatala, senin iin gnei yaratacam" dedi. Olorun gkyzne gnei yuvarlad ve gne, gkyznn bir ucundan dier ucuna yapt gnlk yolculuk srasnda, fe lkesi zerine k ve scaklk sat. Gnler geti. Aylar geti. Obatala dost olarak yalnzca siyah kedisiyle birlikte, kendi yaratt topran zerinde yaamn srdrd. Sonra bir gn geldi; kendi kendine, "Kedimi seviyorum, ama onunla beraberlik bana yetmiyor. Bana daha ok benzeyen varlklar, fe'de benimle birlikte yaasalard, daha mutlu olurdum. Bakalm, bu konuda ne yapabileceim" diye konutu. Obatala topra kazmaya balad. Eline ald topran topaklandn grd, nk kazd toprak balkt. Balkla kendisinin tpatp ayns heykelcikler biimlendirdike keyifleniyordu. Heykelcikleri bir bir tamamlad ve kurumalar iin bir yana brakt. Obatala yle bir cokuyla alt ki, ne kadar yorgun ve susuz olduunun ayrmna varmad. Sonunda yorgunluk kendisini duyumsatt. "Biraz arap i-sem iyi olacak!" diye dnd. Obatala en son yapt balk heykelcii yere koydu ve palmiye cevizinin suyundan arap yapmaya gitti. Obatala palmiye cevizinin mayalanm suyundan kaselerce iti, nk ok susamt. Hi farknda olmad, ama arap onu sarho etmiti. Obatala balk heykelcikler yapma iine geri dnd, fakat imdi parmaklan beceriksizdi. Yaratt heykelcikler artk mkemmel deildi. Kiminin kollar ok ksayd, kiminin bacaklar eit uzunlukta deildi, kiminin srt kamburdu. Obatala bu farkllktan gremeyecek kadar sarhotu. Obatala birbiri ard sra heykelcikler ekillendirmeyi srdrd. Bir zaman sonra, yaratt balk heykelciklerin saysn yeterli buldu. Sonra da, Obatala gkyznn hkimine, "Bana bir baba gibi olan sen, Olorun, beni iit! Balktan heykelcikler yaptm, ama yalnz sen onlara soluk fleyebilir, onlar canl insanlar haline getirebilirsin. fe'de insan dostlarmn olmas iin, senden, benim hatrma bunu yapmam istiyorum" diye seslendi. Bunun zerine Olorun, Obatala'nn yaratt heykelciklere soluk fledi. Heykelcikler hareket eden, dnen insanlar haline geldiler. Obatala'nn evini grdklerinde, onlar da kendilerine evler yaptlar ve evlerini Obatala'nn evinin yaknna yerletirdiler. Bylece, eskiden tek bireyin bulunduu Ife'de ilk Yoruba kyn kurmu oldular.

Palmiye arabnn etkisi geince, Obatala sarhoken ekillendirdii heykelciklerin kusurlu olduunu grd. Kederli bir yrekle, "Bir daha arap imeyeceime sz veriyorum!" diye konutu. "Ayrca, kendimi sarholuum yznden ac eken insanlar korumaya adayacam". Ve Obatala bedensel kusurlu olarak doan tm insanlarn koruyucusu oldu. Halk refaha erdi, fe'deki Yoruba ky byyerek bir kent oldu. Demir daha ortalklarda yoktu o zamanlar, bu y2den Obatala halkna bakr bir bak ve tahta bir apa verdi. Yoruba halk topra ekime hazr hale getirdi ve tatl patates, tahl yetitirdi. Sonunda, fe kentini ynetmek Obatala'y skt. Bunun zerine, altn zincirden yukarya trmand ve gkyzndeki evine geri dnd. O gnden sonra, zamann gkyzndeki eviyle Yoruba kentindeki evi arasnda geirdi. Tanrlar, Obatala'nn yeryznde yaratt kenti durmadan anlatmasndan ylgnlk duymadlar. Tanrlarn birou, fe hakknda duyduklarndan etkilenerek, gkyz evlerinden ayrlp yeryznde insanlar arasnda yaamaya karar verdi. Bu tanrlar gkyznden ayrlma hazrlklar yaparlarken, gkyznn hkimi onlara t verdi. "Unutmayn" dedi Olorun, "Ife'de aralarnda yaayacanz insanlara kar baz ykmllkleriniz olacak. Onlarn dualarn dinlemeli ve onlar korumalsnz. Her birinize, orada yaadnz srece yerine getirmeniz gereken belli bir grev vereceim." Ne var ki, Obatala'nn fe'deki baarsndan honut olmayan bir tanr da vard. Obatala salam topra ve krallk lkesinde Yoruba kentini olutururken, denizin hkimi tanra Olokun'a danmamt. Denizin hkimi Obatala'nn, gkyznn byk tanrlarndan birisinin yetkilerine el koyduunu ve krallk lkesinin byk bir ksmn ynettiini grdke kplere bindi. Sonunda, onurunun krlmasnn cn almak amacyla bir plan hazrlad. Olokun, Obatala'nn gkyzndeki evine dnmesini bekledi. Sonra da engin okyanusun byk dalgalarn toplad ve dalgalan, Obatala'nn yaratt topraa akn yapmaya gnderdi. Dalgalar, gz alabildiince uzak yerler yine su altnda kalncaya dek, birbiri ard sra yeryzne akt ve sonunda, okyanusun dalgalarnn arkasnda yalnzca bataklk kald. Tm palmiye aalar kklerinden sklm bir biimde, su stnde yzmekteydi. Tatl patatesler rd ve l balklar gibi denizin yzeyinde oraya buraya srklendi. nsanlar tarlalarnda, korularnda ve evlerinde boularak ldler. Sa kalabilen insanlar tepelere katlar ve Obatala'y yardma ardlar, ama Obatala aadaki dalgalarn kard grlt nedeniyle onlar duyamad. Bunun zerine, aralarnda yaayan tanr Eu'yu aradlar. Eu'nun Obatala'ya ve Olorun'a haber gtrebileceini biliyorlard. Eu'ya, "Ne olur gkyznn krallna git" diye yalvardlar "ve byk tanrlara, korkun tutann bizi mahvettiini haber ver!" Eu, "Eer gkyz tanrlarndan birisinin sizi dinlemesini istiyorsanz, haberle birlikte bir kurban yollamaksnz" diye karlk verdi. Halk Obatala'ya bir kei kurban etti ve "Bu keiyi Obatala'ya yiyecek olarak gnderiyoruz" dedi.

"Bu yeterli deil" dedi Eu, "Size yapacam yardmn karl olarak bir armaan almay ben de hak ettim." Halk Eu'ya da bir kurban sununca, Eu zincirden yukarya trmand ve Obatala'ya, Olokun'un fe'yi ve yeryznn geri kalan ksmn nasl sular altnda braktn anlatt. Obatala, Olokunla nasl baa kacan bilmiyordu; bu yzden, Orunmila'ya akl dant. Orunmila, "Sen burada gkyznde kal, ben fe'ye ineyim. Sularn geri ekilmesini ve topran tekrar ortaya kmasn salayabilirim" diye konutu. Sonra, Orunmila altn zincirin yardmyla aaya, fe'yi ve yeryzn kaplayan sulara indi. zel bilgisini kullanarak, dalgalarn kesilmesini ve sularn geri ekilmesini salad. Dalgalar kesilir kesilmez batakl kuruttu ve Tanra Olokun'un, Obatala'ya kaptrd blgeyi geri alma giriimlerine bir son verdi. Tufandan sa kan insanlar Orunmila'y kahramanlar olarak selamladlar; ona kendileriyle birlikte kalmas ve kendilerini korumas iin yalvardlar. Orunmila fe'de kalmaya istekli deildi; ama yine de, orada yaayan tanrlara ve insanlara, gremedikleri glere hkim olabilmeleri iin gelecei nceden nasl bilebileceklerini retmeye yetecek kadar kalmay kabul etti. Bu srenin sonunda, Orunmila gkyzndeki evine geri dnd; ama Obatala gibi, o da fe'de hayatn nasl gittiini renmek amacyla sk sk altn zincirden aaya indi. Denizin hkimi, gkyznn hkimiyle eit konumda kalabilmek in, son bir giriimde daha bulundu. Olokun usta bir dokumacyd; dokuduu kumalar boyamakta da ayn lde becerikliydi. Bu nedenle, denizin hkimi gkyznn hkimine, bir dokuma yarmasnda kendisine meydan okuduunu bildiren bir haber gnderdi. Olorun kendi kendine, "Olokun benden ok daha iyi bir dokumac; ama yine de, ona herhangi bir alanda benden daha stn olduunu bilmekten mutlu olmasna izin veremem. Eer byle davranrsam, Tanra Olokun dier konulardaki yeteneklerini de ortaya srecektir ve bu durum, batan baa tm evrende bugn var olan dzeni bozacaktr. Bir ekilde, meydan okuyuunu kabul etmi gibi grnmeliyim; ama yine de, yarmaya katlmaktan uzak durmalym. imdi, bu ii nasl baarabilirim?" diye konutu. Olorun dnd, dnd. Birden gzleri parlad. Yznde bir glmsemeyle, habercisi bukalemunu yanna ard. "Denizin hkimi Olokun'un huzuruna k" diye emretti, "ve ona u haberi ilet: 'Gkyznn hkimi denizin hkimini selamlyor. Dokuduunuz kumalardan rnekleri habercisine gstermenizi rica ediyor. Bukalemun becerinizi deerlendirsin. Eer dokumanz iddia ettiiniz kadar gzelse, gkyznn hkimi nerdiiniz yarmada sizinle yaracaktr". Bukalemun altn zincirden aaya indi ve Olorun'un haberini tanraya iletti. Olokun Olorun'un isteini seve seve kabul etti. Sonra parlak yeil bir etek giydi ve bir de ne grsn: Bukalemun parlak yeilin gzel bir tonuna girmiti. Sonra, tanra parlak turuncu bir etek giydi ve bir de ne grsn: Bukalemun parlak turuncunun gzel bir tonuna girmiti. Daha sonra da, Tanra parlak krmz

bir etek giydi ve bir de ne grsn: Bukalemun parlak krmznn gzel bir tonuna girmiti. Tanra, birbiri ard sra eitli parlak renklerde etekler giydi ve her defasnda, bukalemun tanrann giyindii etein rengine kesti. Ve sonunda tanra Olokun pes etti. Tanra kendi kendine, "Olorun'un habercisi kadar sradan birisi en iyi dokumalarmn parlak renginin bir eini ortaya koyabiliyorsa, tanrlarn en byyle boy lmeyi nasl aklmdan geirebilirim!" dedi. Sonra bukalemuna yle seslendi: "Efendine, denizin hkiminin gkyznn hkimini selamladn syle. Dokumada ve dier ilerde stnln kabul ettiimi bildir. Kukusuz, Olorun tanrlarn en bydr!" te bylece, denizin hkimiyle gkyznn hkimi arasnda bar yeniden saland ve bu bar evrendeki dzenin temellerini salamlatrd.

Benin

Sagbata ve Sogbo Arasndaki Kavga: Sunu

Aada anlatlacak olan sylence, 1600'l yllarn balarndan beri savataki becerileriyle tannm olan Fon kabilesine, yani Benin (eski Dahomey) halkna aittir. Fonlar, 1700'lerde, toplumlarnn deimez esi haline gelecek olan bir kadnlar ordusu kurmutur. Fonlarn geleneksel dmanlar, komular Yorubalardr. Sk sk patlak veren savalar birok alanda kltrel likilere de yol amtr. Bunun sonucunda, iki halk ayn kiilikleri, ayn grevleri, kimi zaman da ayn adlan olan tanrlara ve ayn karmak kehanet sistemine sahip, birbirine ok benzeyen ki din gelitirmitir. Fonlar da dier halklar gibi, doa glerinin farkl tanrlar tarafndan ynetildiine inanrlar. Yerleim yerlerinde, gne gnlk yaamlarnn gvenilir bir gcdr. Yamura daha az gvenilir, ama yine de, yamur yeterli yiyecee sahip olunmas iin vazgeilemez bir gtr. Aadaki sylencede, gemite grlen bir kurakln ortaya k nedeni ve bu olaydan sonra, niye bir daha kuraklk olmayaca anlatlmaktadr. Bu sylencede, verimlilik sylencelerinde ok kullanlan iki tematik izgi bir araya getirilmitir: Hem Yunan, Hitit, Japon sylencelerinde olduu gibi bir tanr aalanmtr ve verimliliin yeniden salanmas iin, fkesinin yattrlmas gerekmektedir; hem de Hint, in, Zufiu sylencelerinde olduu gibi bir tanr dnyay byk bir tehlikeden kurtarmaktadr. Fon halknn sylenceleri, Melville ve Frances Herskovits tarafndan derlenmi ve Dahomean Narrative adyla 1958'de yaymlanmtr.

Sagbata ve Sogbo Arasndaki Kavga Yce Tanra Mawu, evreni yarattktan sonra bir kenara ekildi; oullan Sagbata ile Sogbo'ya evreni birlikte ynetmelerini syledi. Ne var ki, Sagbata ile Sogbo birlikte alamadlar. Her zaman, bir karde dier kardei kzdracak trden kararlar alyordu. Gn geldi, aralarnda byk bir tartma kt. Byk karde Sagbata kardeine, "Sogbo, sana artk bir an bile dayanamam! Ben senin aabeyin olduum halde, sen benim akll olmadm nasl dnrsn, aldm kararlara nasl sayg gstermezsin. Bu yzden, bana ait olan her eyi toplayp aadaki yeryznde yaamaya gidiyorum! Annemizin tm varln benim alacam konusunda seni uyarrm. Byk oul olduuma gre miras benim hakkm" dedi. Sogbo, "Gitmek istiyorsan, hadi git" diye karlk verdi. "Seni zlemeyeceim!" Mawu, oullarnn kavga ettiini duyunca, ikisini de karsna ald: "Byle kavga etmenizi ho karlamyorum. Birinize kar dierinizin tarafn tutmayacam" diye konutu. "Siz ikiniz, kapa stnde bir kalaba* gibi birbirinize sk skya kenetlenmelisiniz ve bu kalaban iindeki evreni birlikte ynetmelisiniz." * Helvac kaba ya da karpuz gibi yuvarlak kabaktan yaplm bir kap (.n.). Mawu szlerini srdrd: "Sen Sagbata, byk olum olarak kalaban alt ksm gibi olmalsn ve evrenin alt ksm olan dnyaya hkmetmeksin. Btn servetim senin olacak. Sen Sogbo," kk olum olarak kalaba'n st ksm olmalsn ve evrenin st ksmn ynetmelisin. Gk grltsne ve imein ateine hkmedecein in, senin de byk bir gcn olacak. imdi kiniz de gidin, krallklarnz bar ve huzur iinde ynetin!" Sagbata annesinden kalanlarla birlikte tm eyalarn toplad. Tm varln byk bir uvaln iine yerletirirken, "uvaln iine su koyarsam her ey slanr ve su uvaldan dar szar. uvaln iine ate koyarsam her ey yanar. Suyu ve atei burada brakmaktan baka ansm yok" diye dnd. Sagbata eyalarn toplad ve aadaki yeryznde yaamaya gitti. yle uzun ve zorlu bir yolculuk yapt ki, gkyzndeki evine bir daha dnemeyeceini anlad. Sogbo se gkyznde, annesinin yannda kald. Zamanla annesinin byk sevgisini ve sarslmaz gvenini kazand. Mawu'nun desteini elde edince, dier gkyz tanrlarnn gvenini de kazanmas g olmad. O zaman Sogbo kendi kendisine, "Evet, istediim snrsz gce sahip olmu bulunuyorum. imdi, istediim her eyi yapabilirim; beni hibir tanr durduramaz! Aabeyim Sagbataya, onun krallnn zerinde bile gce sahip olduumu gstereceim. Bugnden sonra, yeryzne yamur yadrmayacam!

Onun bu durumda neler yapmaya abaladn grmek keyifli olacak!" dedi. Sogbo bunlar dnrken gl olmann verdii memnunlukla gld. Yamur hayat balayc sularyla topra beslemeyi kesince, halk Sagbata'ya geldi ve "imdi bizim aramzda yayorsun ve bizim kralmzsn; yamur topramza ve kylerimize dmez oldu. Yiyeceklerimiz kurudu, ziyan oldu. Biz de kuruyup lmek zereyiz!" diye feryat etti. Sagbata soukkanllkla, "Kayglanmayn" diye karlk verdi. "Birka gn iinde yamur yaacak!" Ne var ki, birka gn inde yamur yamad. Bir yl geti ve yamur yamad. kinci yl geti ve yamur yamad. nc yl geti ve yine yamur yamad. Bu srada, iki gkyz varl yeryz insanlarna yazglar hakknda haber vermek iin aaya indi. Yanlarnda kehanet ekirdekleri getirmilerdi. Bir kii nemli bir soruya yant bulmak durumundaysa, ki gkyz varl ekirdekleri topraa sayorlard ve yere den tohumlarn oluturduu ekli inceleyerek yant okuyorlard. Sagbata yamurun neden yamadn renmek amacyla gkyz varlklarn artt. Gkyz varlklar huzuruna gelince, Sagbata onlarn doruyu sylediklerini anlad. Kehanet ekirdeklerini topraa nasl satklarn ve ekirdeklerin oluturduu ekli nasl incelediklerini izledi. nceleme bitince, gkyz varlklar Sagbata'ya, "Bu ekirdeklerin sralanndan anlalan o ki, seninle kardein arasnda bir tartma km, nk ikiniz de ayn eyi istemisiniz ve yine anlalan o ki, kardeinle bar inde yaaman iin, onun steklerini yerine getirmek zorunda kalacaksn" dedi. Sagbata, "Bunun nasl mmkn olacan bilemiyorum" diye karlk verdi. "Gkyz yeryznden ok ok uzakta; o kadar yksee kacak kadar gce hibir zaman sahip olmadm. Gkyznden ayrlmamdan nce annem, onun en byk olu olarak hakkm olan tm varln almama zin verdi. Su ve ate dnda her eyi aldm; buraya getirmenin bir yolunu bulamadm iin, su ve atei gkyznde braktm. Yeryzne admm basar basmaz da, burada suyun ok gerekli olduunu anladm, fakat suyu salamann bir yolunu bulamadm. Bu konuda sizin bana bir neriniz var m?" "Evet var!" diye yant verdi gkyz canllar. "Sana, Sogbo'nun habercisi, ku Vututu'yu arman ve Sogbo'ya nemli bir haber iletmek zere gkyzne umasn sylemeni neririz. Vututu'ya, Sogbo'ya iletmesi iin, su karlnda yeryzndeki zenginliklerin bir ksmn Sogbo'ya sunduunu syle. Ku, Sogbo'nun kalbine girmenin bir yolunu bulacaktr. Bu ii her zaman becermitir!" Sagbata, Vututu'yu artt ve onu Sogbo'ya gnderdi. "Kardeime syle" dedi, "evrenin benim olan ksmnn ynetimini ona brakyorum. Bugnden sonra babalar, a nala n ve onlarn ocuklarn ben deil o koruyacak. Bugnden sonra, kylere ve krlara ben deil o hkmedecek." Sogbo Vututu'ya emir verdi: "Sagbata'ya u haberi iletmek iin geri dn. Hakl miras olan annemizin tm varlna sahip olduunda, suyu ve atei almamakla aklszlk ettiini syle. Su ve ate yle gldr ki, her kim suyu ve atei ynetirse, evreni

de ynetir. Bu nedenle, Sagbata ve onun tm zenginlii, o istese de istemese de benim ynetimim altnda. Bununla birlikte, Sagbata'ya, teklifini kabul ettiimi ve yeryzne besleyici yamurlar gndereceimi syle!" Vututu gkyzyle yeryz arasndaki yolun yarsna geldiinde, bir imek evreni aydnlara, dnyay gkgrlts sard. Yamur sulan gkyznden seller gibi akmaya balad. Yamur yad, yad, yad. Vututu yeryzne ulatnda, Sagbata, kardeinin nerisini kabul ettiini anlam ve ok mutlu olmutu. Halkna, Vututu'nun kutsal bir ku olduunu ve hibir zaman ldrlmemesi gerektiini bildirdi. te o gnden bugne, Sagbata ile Sogbo dostturlar ve bereketli frtnalar yeryzn her yl ziyaret eder. Yamur imenlerin zerine yaarak, onlarn yeni srgnler vermesini salar. Yamur insanlarn zerine yaarak, onlarn dl vermesini salar. Yamur frtnann tanrs Sogbo'nun zerine yaarak onu onurlandrr!

Faraka

Gassire'in Lavtas: Sunu

Tarihsel Arkaplan Bir Afrika halk olan Soninkeler ki bin yl akn bir tarihe sahiptir. Soninkelerin atalar "Fasa" adl aristokratik bir kabiledir. Fasa kabilesi M 3. yzyl dolaylarnda, deniz kysndan karalarn ilerine doru g etti. Fasalar kuzeyde Byk Sahra, batda Senegal, gneyde Sudan ve douda Nil Irma ile snrl bir alan olan Faraka'nn bereketli topraklarna yerletiler. Fasalar fetih amacyla olduu kadar, ho vakit geirmek amacyla da mzraklar ve kllarla at srtnda dven aristokratik bir kabiledir. Amalar, dvteki becerilerini ve yiitliklerini sergileyerek onur kazanmaktr. Yalnzca toplumsal konumca eitleriyle teke tek dvmlerdir. Wagadu, Fasa'nn efsane kentidir. Gassire'in Lavtasnda sz edilen teki drt kentin de antik kkenleri vardr. Bunlardan Dierra, bugn Djerma kalntlarnn bulunduu Marsuk yaknlarnda kurulmu olabilir. Aada, bugn Orta Sudan'da Hausa eyaletindeki Agadez'in karl olabilir. Genna ve Silla ise, Nijer Nehri'nin yukar kesiminde kurulmu olabilir. Soninkeler, ilk mparatorluklarn Bat Afrika'da, antik Gana'da MS 4. veya 5. yzylda kurmutur. En parlak dneminde imparatorluk Sahra lne yaylm ve Senegal Nehri le Yukar Nijer Nehri arasndaki tm halklar ve lkeleri hkimiyeti altna almtr. Altn ticareti bu gcn temelini oluturur. Gneydeki madenlerden karlan altn, kuzeyde Fas'n Berberi Mslmanlar ve Cezayirliler tarafndan deerlendirilmitir. Wagadu, Gana'nn kozmopolit bakentidir. Sanatlar, tccarlar ve Mslman Kuran retmenleriyle nldr. Tarmsal retim, kuma ve deri iilerinin rnleri, demirciler, kuyumcular, baka lkelerin pek

ok malyla birlikte kentin byk pazarlarnda her zaman bulunmutur. Sokaklarnda Mande, Hausa, Arap dilleri ayn anda duyulabilir. nemli ticaret yollarnn kontroln ele geirmek zere planlanan Berberi saldrlarnn, imparatorluk tebas halklarn siyasi motivasyonlu ayaklanmalaryla birlemesi, Gana'nn zayflamasna ve 12. yzylla 13. yzyln ortalan arasnda kmesine yol amtr. Soninkeler, bugn ounluu Mslman olup, Nijer Nehri'nin ve artk Mali snrlar iinde kalm olan kolu Bani'nin sulad Tiit ve Valatu vahalarnda yaayan kk bir gruptur. Gassire'in Lavtas, MS 300-1100 yllan arasnda bir dizi ark olarak yaratlan Soninke destan Dnusi'nin elimizde kalan ksmnn nemli bir parasdr. slamiyetin Soninke kltr zerindeki etkisi, sakin bir tarm hayatna verilen byk nemle birleince, Soninke destan zgnlnden ok ey yitirmitir. Bu destan, Soninkelerin M 500'l yllara denk gelen kahramanlk dnemini yanstmaktadr. Gassire'in Lavtas 1920'de, Alman antropolog Leo Frobenius tarafndan derlenip kaydedilmitir. Ta a kaya resimleri hakkndaki bir almas onu, tarihncesi bir ortak Avrupa-Afrika kltr aramaya yneltmi; bunun etkisiyle yapt Afrika yolculuu sonrasnda, resimlerin gerisinde sylence aramaya balamtr. Saysz Afrika halk hikyesini, masaln, Gassire' in Lavtas dahil sylencesini kaydeder ve Afrika Halk Hikyeleri ve Halk iiri adl kitabnda yaymlar. Gassire'in Lavtas, 1938'de de Frobenius ve Douglas C. Fox tarafndan Afrika'nn Yaratl adl bir koleksiyonda yaymlanmtr. ekicilii ve Deeri Gassire'in Lavtas, dier birok destan gibi, birey olarak kahramann kendisi iin istedikleriyle iinde yaad aile ve toplum iin yararl grlen davranlarn uyumazln ele almaktadr. Gassire, dier birok kahraman gibi, her eyden ok "kalc n"n peindedir. Byle bir lmszl elde etmenin yollarn renir renmez byk bir yiitlik, beceri ve kararllkla bu amacn ardna der. Birok sylencede, kahramann yapt byk iler onun halkna yararl olur; kahramana nle birlikte lmszl getirir. Bu sylencenin dierlerine benzemeyen yan, Gassire'in kahramanlklarnn ailesine ve toplumuna zarar vermesidir. Gassire, yaptklarnn ailesine ve evresine zarar vereceini bilir, ama byk bir lmszlk tutkusuyla, olabilecekleri umursamaz. Dier kltrlerin kahramanlarnn, kendilerini nl ve lmsz klacak davranlarla ailelerine ve toplumlarna yararl olacak davranlar arasnda bir seim yapmak zorunda kalsalard, nasl davranacaklarm deerlendirmek zerinde durulmaya deer bir konudur. Gassire'in Lavtas

Gzel Vagadu drt kez grnd. Ve Vagadu drt kez gzden kayboldu: lkinde ocuklar kibirli olduklar iin, ikincisinde dzenbaz olduklar iin, ncsnde agzl olduklar iin ve drdncsnde kavgac olduklar iin gzden kayboldu. Vagadu drt kez adn deitirdi: nce Dierra adn, sonra Aada adn, ondan sonra Ganna adn en son Silla adn ald. Vagadu drt kez ynn deitirdi: nce kuzeye, sonra batya, ondan sonra douya ve ondan sonra da gneye yneldi. Vagadu dayanma gcn drt ynden alrd; kentinin drt kapsnn olmasnn nedeni buydu: lk kap kuzeyde, sonraki batda, ondan sonraki douda ve ondan sonraki de gneydeydi. ocuklar onu topraktan, tahtadan ya da tatan yaptklarn-da ya da ocuklarnn imgeleminde ve gnlnde yalnzca bir grnt olarak yaatldnda var olurdu. Vagadu gerekten de, ocuklarnn kalbinde var olan gt. Sava zamanlarnda, klcn klca ya da klcn kalkana arpmasnn grlts ve nlamas duyulduunda gze grnrd. ocuklarnn kalbindeki ktlklerden yorgun dp uyuyakaldnda gze grnmez olurdu. Vagadu drt kez uyuyakald: ilkinde ocuklar kibirli olduklar iin, ikincisinde ocuktan dolandrc olduklar iin, ncsnde ocuklar agzl olduklar in ve drdncsnde kavgac olduklar iin uyuyakald. Eer ocuklar Vagadu'yu beinci kez bulmu olsalard analarnn gzel grnts imgelemlerinde yle l l parldayacakt ki, onu bir daha kaybetmeyeceklerdi. te o zaman, Vagadu'nun ocuklar kibirli, dolandrc, agzl ve kavgac olmalarnn cezasn ekseler bile ona bir daha zarar veremeyeceklerdi. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Siila! Huuuu! Fasa! ocuklarnn kalbindeki ktlkler yznden ortadan kaybolduunda Vagadu daha byleyici bir gzellikle tekrar grnd. ocuklarnn kibirlilii, ikinci Vagadu'da, ozanlarn syledii, kahramanlarn byk arklarnn domasna neden oldu; tm Sudan halknn bugn bile el stnde tuttuu arklar, says belirsiz kuaklar tarafndan sylenegelmekte. ocuklarnn dolandrcl, nc Vagadu'da altn ve nci saanan getirdi. ocuklarnn agzll, drdnc Vagadu'da, Burdama'da bugn hl kullanlan yazya olan gereksinimin domasna neden oldu. ocuklarnn kavgalar, gneyde yamur yad ve Byk Sahra l'nde kayalar boy att srece gze grnecek olan beinci Vagadu'yu douracak. te o zaman, her erkek Vagadu' nun bir imgesini kalbinde ve her kadn Vagadu'nun bir imgesini rahminde tayacak. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuuu! Fasa! Vagadu'nun ilk olarak gzden kaybolmasna, ocuklarnn kibirlilii neden oldu. Sonra "Dierra" adn ald ve yzn kuzeye evirdi. Dierrann son kral Nganamba Fasa idi. Fasalar gl sava ve byk kahramandlar, ama artk yalanyorlard. Her ayn her gn dmanlaryla savamak zorundaydlar. Buna karn Fasalar glerini korudular. Her erkek doal olarak bir kahramand ve her kadn erkeklerin kahramanlklar yaratan gcnden byk gurur duyard.

Kral Nganamba, sekiz yetikin oul sahibi Gassire'in yanda bir oulun babas olacak kadar yalyd. Gassire'in oullan da ocuk babas olduu iin. Kral Nganamba erkeklerin arasnda byk bykbabayd. Vagadu'nun ilk kez gzden kaybolmas. Kral Nganamba'nn ynetiminin sonuna rastlad. Nganamba lm olsayd ve Gassire babasnn yerini alm olsayd, Vagadu hi gzden kaybolur muydu? Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Ancak Gassire, babasnn yerine ynetime geme frsatn bir trl yakalayamad. Babasnn lmesini ve onun yerine kral olmay ok istedi. Babasnda gszlk belirtileri yakalamaya alt; bir n, yaklaan gecenin ilk habercisi olan akam yldzn akam karanlnda gkyznde aramas gibi o da yaklaan bir lmn habercisini arad. Gnler geti, aylar geti ve Nganamba yine lmedi. Gassire, her gn klcn ve kalkann ald ve atn sava alanna srd; Burdamalara kar, byk bir kahraman olarak savat. Her gece, akam, topra karanlyla rttnde, atn Dierra'ya srd, kentin erkeklerinin ve sekiz yetikin olunun topland meydandaki yerini ald. Kulaklar, dier kahramanlarn kendisinin sava alanndaki kahramanlklarn anlatan vg iirlerini dinledi, fakat kalbi babasnn gcne kar kskanlkla doluydu. Gassire, gecelerce ve aylarca babasnn lmn grmek ve onun krallna kavumak zlemiyle iten ie alad. Babasnn klcn ve kalkanm tamay ok istedi, ama o kl ve kalkan yalnzca babasna aitti. Babasna olan kzgnl gazaba, gazab byk bir fkeye dnt. Geceleri gzne uyku girmez oldu. Gassire bir gece ge bir vakitte yataktan kalkt, giyindi ve evden ayrld. Sonra kentin en yal bilgesiyle grmeye gitti. Gassire, "Ne zaman Fasa kral olacam bana syleyebilir misin?" diye sordu. "Ah, Gassire ah!" diye sze balad bilge. "Baban kral Nganamba lecek, ama onun klc ve kalkan sana miras kalmayacak. Kalkan ve kl bakalarnn olacak, senin deil. Sen yannda bir lavta tayacaksn ve lavtan Vagadu'nun gzden kaybolmasna neden olacak! Ah, Gassire, ah!" Gassire, "Yalan sylyorsun yal adam! Hi de bilge olmadn anlald. Kahramanlar onu koruyabildii srece, Vagadu'yu yitirmeyeceiz!" diye konutu. Bilge adam, "Her ne kadar bana inanmasan da Gassire" diye karlk verdi, "yolun bir kahramann ve savann yolu deil. ayrlarda kekliklerle karlaacaksn ve o keklikler sana sz sylediinde onlar anlayacaksn. Keklikler senin yolunu ve Vagadu'nun yolunu gsterecek." Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Ertesi sabah, Gassire yolunun gerekten de bir savann ve kahramann yolu olduunu kantlamak zere yola koyuldu. Dier Fasa kahramanlarna yle dedi; "Bugn Burdamalarla savamanza gerek yok. Sizin bir yardmnz olmakszn, onlar mzrama ve klcma geireceim." Ve Gassire Burdamalara kar tek bana savat. Bir iftinin orann tarladaki buday bimesi gibi, Gassire'in klc da Burdamalar biti.

Burdamalarn yreklerine dehet dt. "Bir kahramandan ve bir Fasadan da byk bir gce kar savayoruz!" diye bartlar. "Byle bir varla kar koyacak ne gcmz ne de becerimiz var." Bu nedenle, her Burdama ellerindeki iki mzra yere att, geri ekilmek zere atn evirip korku iinde sava alanndan uzaklat. Fasa kahramanlar dmanlarnn mzraklarn toplamak iin sava alanna girdiklerinde, "Gassire, herhangi bir Fasa'nn yapabilecei en byk ileri her zaman becermitir. Her zaman karamanlarmzn en by olmutur. Ama bu kez, birok kiiye kar tek bana savanda bylesine ok sayda kl elde ederek bugn kendisini de at! Vagadu gururla glmsyor" diye sevinle arklar sylediler. O gn, gece, topra karanlyla rttnde ve erkekler sava meydannda toplandklarnda Gassire ayrlarda dolayordu. Derken bir alnn altna tnemi bir kekliin, "Kahra mantnn arksn dinle!" diye ark sylediini duydu. Ve sonra, keklik bir ylanla yapt savan arksn syledi. Keklik, "Her canl zaman gelince lr, topraa gmlr ve rr" diye arksn srdrd. "Her canl gibi ben de leceim, gmleceim ve ryeceim. Ama savalarmn arks yaayacak! Kahramanlarn ve krallarn lp rmesinden ok sonra bile, halk ozanlar sava arkm sylemeyi srdrecek. Vagadu gzden kaybolacak, ama sava arkm hep yaayacak. Huuu, kahramanlklarm byle bir ark olacak! Huuuu, byle sava arklar syleyeceim!" Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Gassire yal bilgeye geri dnd. "ayrda bir kekliin, Vagadu gzden kaybolduktan ok sonra bile, kendi kahramanlk arklarnn yaayacan syleyerek bbrlendiini duydum. nsanlar da byk sava arklar biliyorlar m? Ve bu sava arklar kahramanlar ve krallar lp rdkten ok sonra bile yaayabilir mi?" Gassire'in sorusunu, "Evet, yaayabilir Gassire" diye yantlad yal bilge. "Senin yolun byk Fasa kral olmaktan deil, byk sava arklarnn ozan olmaktan geecek. Ah, Gassire, ah! Uzun zaman nce, Fasalar deniz kysnda yaarlard. O zaman da byk kahramandlar. Lavta alan ve byk sava arklar syleyen adamlarla savatlar. Lavta alan adamlar da byk kahramandlar. ou zaman, Fasalarn kalbine dehet satlar. Sen de onlar gibi, lavtayla sava arklar alacaksn, ama Vagadu bu nedenle gzden kaybolacak." Gassire, "O zaman brak, Vagadu gzden kaybolsun!" diye bard. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Ertesi sabah, Gassire Fasa ustasna gitti ve "Usta, bana bir lavta yapman istiyorum" dedi. Zanaat, "Bir lavta yapmasna yaparm, ama ses karmaz!" diye karlk verdi. Gassire, "Usta, sen lavtay yap, gerisine bo ver. Ben ondan ses karmay beceririm!" diye konutu. Zanaat lavtay tamamlad. Gassire lavtay etine ald gibi almay denedi, ama lavtadan ses karmay beceremedi.

Gassire, "Usta, benim ne iime yarayacak imdi bu lavta? Ondan ses karamyorum" diye yaknd. "Syle bana, ne yapmam gerek?" Zanaat, "Gassire, lavta bir kalp oluturasya dek bir tahta paras olarak kalr. Eer almasn istiyorsan, bir kalp oluturmasna yardma olmalsn. Bugnden sonra, savaa gittiinde lavtay srtnda ta. Ta ki, klla yaptn hamleleri duyumsa-sn ve yaralarnn kann soursun. u anda lavtan, yapld aacn bir paras yalnzca. Oysa halknn, oullarnn ve senin bir paran olmal. Acnla birlikte nne de ortak olmal. Oullarnn hayat kanm sourmal. Ancak o zaman, kalbinin duygular lavtann iine girecek ve lavtann kalbini oluturacak. Oullarn lecek ve ryecek, ama senin lavtanda yaamay srdrecekler. Yalnz, seni bir konuda uyarmam gerek: Lavtayla sava sarklan alacaksn, ama Vagadu bu yzden gzden kaybolacak" diye konutu. Gassire, "O zaman brak, Vagadu gzden kaybolsun!" diye bard. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Ertesi sabah, Gassire sekiz olunu yanma toplad ve "Bugn Burdamalara kar savarken kllarla yapacamz hamleler lavtamda sonsuza dek yaayacak. yle bir yiitlik, g ve beceriyle savaalm ki, kahramanlklarmz dier kahramanlarn sava arklarndan daha stn bir sava arks yaratsn. Sen, en byk olum, bugn benimle birlikte n safta savaacaksn" diye konutu. Bylece, Gassire lavtasn omuzuna ast ve yannda en byk oluyla birlikte, atn sava alanna srd. Burdamalara kar, kahramanlardan ve Fasalardan da byk bir gle savatlar. Baba ve oul sekiz Burdamaya kar savat. Bir iftinin orann tarladaki buday biip devirmesi gibi, Gassire'in ve byk olunun klc Burdama kahramanlarnn drdn biip devirdi. Sonra bir Burdama, klcn Gassire'in byk olunun kalbine saplad. Byk oul, kalbinden hayat kan aktarak atndan dt. Gassire kederle atndan indi, olunun lsn srtlad ve dier kahramanlarn yanna, Dierra kentine dnd. Gassire atn srerken, byk olunun kan lavtann zerine akt ve lavtann tahtas kan sourdu. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Gassire'in byk olu topraa verildi. Btn kent vakarla yas tuttu. O gece Gassire lavtasn almay denedi, ama ne kadar uratysa da lavtadan ses karamad. Yedi olunu yanna toplad ve "Yarn Burdamalarla savamak zere atmz yine sava alanna sreceiz" dedi. Sonraki alt gnn her biri ilk gnk gibi geti. Her gn, doum srasna gre, Gassire'in oullarndan biri Burdamalara kar babasyla birlikte n safta savat. Her gn, dmanlardan biri Gassire'in n safta savaan olunun kalbine klcn kaplad ve oul kalbinden hayat kan aktarak atndan dt. Her gn, Gassire kederle atndan ndi, olunun lsn srtlad ve dier kahramanlarn yanna, Dierra kentine dnd. Her gn, olunun kan lavtann zerine akt ve lavtann tahtas kan sourdu.

Savan yedinci gnnn sonunda Dierra'nin erkekleri fkeliydiler, kadnlar keder ve kayg iinde alyordu ve herkes lenlerin yasn tutuyordu. O gn, gece, topra karanlyla rttnde kahramanlar meydanda toplandlar ve "Gassire, yetti artk! fkeyle ve mantkszca savayorsun. Kullarn, sr srn ve sana katlmak steyenleri topla ve kentten ayni. Brak geride kalanlar bar ve huzur iinde yaasnlar. Biz de nl olmak isteriz, ama nn bedeli lmse, n deil hayat seeriz" dediler. Yal bilge, "Ah, Gassire, ah! Vagadu'nun ilk olarak gzden kayboluu bugn olacak" diye bard. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Bylece Gassire karlarn, en kk olunu, dostlarn ve kullarm toplad, birlikte, Byk Sahra l'nn ilerine doru atlarn srdler. Fasa kahramanlarnn yalnzca birka Gassire'e yolculuunda elik etti. Gassire ve yoldalar, atlarn ssz ln ilerine doru srdler. Gece gndz at srtnda ilerlediler; daha fazla at sremeyecek kadar yorulduklarnda uyudular ancak. Bir gece, Gassire uyumad ve atein banda tek bana oturdu. evresindeki dnya kimsesiz ve sessizdi, nk kk olu, kahramanlar, kadnlar, kullar, ksacas kendisi dnda herkes uykudayd. Gassire uykuya daha yeni dalmt ki, birden bir sesle uyand. Gassire, sanki kendisi sylyormu gibi, hemen yaknndan gelen bir ark sesi duydu. Ses lavtadan geliyordu, lavta onun byk savann arksn sylyordu. Lavta, Gassire'in byk savann arksn ilk kez sylerken, uzaklarda Dierra'da Kral Nganamba ld ve Vagadu ilk olarak gzden kayboldu. Lavta, Gassire'in byk savann arksn ikinci kez sylediinde, Gassire'in fkesi geti ve alad. znt ve sevinle alad: Vagadu'nun gzden kaybolmasna ve yedi olunun lmne duyduu zntyle, kendisine ve oullarna kaba n getirecek olan byk savan arksndan duyduu sevinle alad. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa! Gzel Vagadu drt kez grnd. Ve Vagadu drt kez gzden kayboldu: lkinde ocuklar kibirli olduklar iin, ikincisinde dzenbaz olduklar iin, ncsnde agzl olduklar iin ve drdncsnde kavgac olduklar iin gzden kayboldu. ocuklarnn kavgalar, gneyde yamur yad ve Byk Sahra l'nde kayalar boy att srece gze grnecek olan beinci Vagadu'yu douracak. te o zaman, her erkek Vagadu' nun bir imgesini kalbinde ve her kadn Vagadu'nun bir imgesini rahminde tayacak. Huuuu! Dierra, Aada, Ganna, Silla! Huuu! Fasa!

Mali

Sunjata: Sunu

Tarihsel Arkaplan Mande dili konuan Afrika halklarna Mandingo da denir ve Ban Afrika tarihinde sekin bir yerleri vardr, ilk topluluk. Bat Afrika'nn gneyinde kk, nemsiz bir krallktr. Zamanla, eski Mali olarak bilinen, Manding veya Kagaba'nn Mandingo ulusu haline gelmilerdir. lk Bat Afrika imparatorluu Gana' nn gerileyii ve d srasnda (XII. yzyldan XIII. yzyln ortalarna kadar) Mali, yava yava byyerek Sudan'n en nemli imparatorluu olmutur. En gl dneminde kuzeyde Sahra l'ne, batda Atlantik Okyanusu'na dayanmtr ve dousundan Nijer Irma'nn kuzey kvrmlar gemektedir. Sudan'da, komularn ve ticaret yollarnn denetimi veya kahramanlk ve n kazanmak gibi siyasal veya ekonomik amalar iin savalar eksik olmamtr. yz yl nce Gana mparatorluu'nun gerilemesine ve dne neden olan benzer glerin., yani Sahra halklarnn saldrlar ve imparatorlua bal halklarn ayaklanmalar, 15.-16. yzyllarda Mali'nin de gerilemesine ve dne neden olmutur. Mande toplumu toplumsal kastlardan olumutur. Tepede soylular, yani kaltmsal olarak kral ve kahramanlar reten kast vardr. Soylularn altnda demirciler, dericiler ve ozanlar gibi, hepsi de mesleklerini babalarndan renen "esnaf" kast vardr. En alt tabakada kleler bulunmaktadr. Demircilerin savata ve din alannda ayrcalkl bir yeri vardr. Demir, altn ve ahab ileyerek silah ve aletler yannda ss ve tren eyalarn da retmilerdir. Mande toplumu, demircilerin, iledikleri malzemeye zel, mistik gleriyle biim verdiklerine, dolaysyla bir kahraman yenilmez yapabildiklerine inanr. Kleler ise mal konumundadr, alnp satlabilir, hatta bedava verilebilirler. Klenin kaderi kendi konumlarna baldr; zengin veya gl bir aileye ait olan kle ansldr. Szl gelenek, griot ad verilen meslekten ozanlara krallarn ve nl kahramanlarn maceralarndan oluan bir hazine salamtr. Ozanlar genellikle geni bir dinleyici kitlesi nnde, kendi yaptklar mzik eliinde bu maceralar anlatrlar. Bu arklarn metinleri Mandingo halklarna kendi deerlerini ve tarihlerini retir. Byk olaylar kahraman nderlerin adlaryla balantlandrlmtr ve bunlar lksel kahramanlklarn veya insan davranlarnn modelidir. Gana'daki Soninkeler gibi Mandeler de slamlam, dolaysyla Arap yazs ve edebiyatyla tanmlardr. Bu bilgi, birok Bat Afrika arksnn biimini etkilemitir. XIV. yzyla gelindiinde ozanlar, Kuran ve teki Arapa yazl kaynaklara ilikin bilgilerinden, yazl tarih konusunda gelimi bir gr sahibi olmulardr. Bylece Bat Afrika'da destanlarn gelimesi aamasna gelinmitir. Bilim adamlar, griotlarn soylulara, yani toplumsal yapnn tepesine mi, klelere, yani tabanna m yakn olduklar konusunu tartmaktadrlar. Griotlar arklarnda kendilerinden de sz ettiklerinden, gerekte sahip olduklarndan daha byk etki ve saygnlk sahibiymi gibi grnm olmalar olasdr. Ancak kraliyet ailesiyle grme, evlilikleri ayarlama ve belirli siyasal durumlarda kraln szcs gibi

hareket etme gcne sahip olmalar da mmkndr. Gerekte de, ulusun tarihilerine yi davranmak, kraliyet ailesinin kendi karlarna uygundur, ozanlar arklar araclyla, onlarn daha az istenir niteliklerinden ok onur ve grkemlerini lmszletirmilerdir. Sunjata destanna gre griot, ulusun yalnzca tarihisi deil kraln da retmeni ve danmandr. Meslei babadan oula gemi ve griot ailesi kuaklar boyunca Keita ve Manding hanedanlarna hizmet etmitir. Sunjata destan yalnzca Mali'de deil Gine, Senegal, Fildii Sahili, Yukar Volta (Burkina Faso), Gana ve Gambia'da da bilinir, nce Franszca olarak 1960'ta yaymlanm olan D. T. Niane versiyonu destann klasik anlatm olarak kabul edilir. Niane, metni, Gine'de Djeliba Koro (Siguiri) kynden bir ozan olan Djeli Mahmutu Kuyate'den dinledii biiminden evirmitir. Destan muhtemelen daha eski avc destanlarn ierir. Sunjata'ya "aslann ve bufalonun olu" denir. Aslan, babasnn ve Keita ulusunun btn teki yelerinin, Bufalo ise, annesi Bufalo Kadnn ve ailesinin atas ve amblemidir. Ta andan beri bufalo btn av hayvanlarnn kral ve babas olarak dnlr, sonuta avcnn da tanrsdr. Tarihsel Sunjata, XIII. yzyln ilk yansnda yaam ve Mali mparatorluu'nu, gcnn doruuna varmadan bir yzyl nce ynetmitir. Destandaki olaylar 1217 ile 1237 yllar arasnda yaanmtr. ekicilii ve Deeri Sunjata destannn ekiciliinin nde gelen nedeni, okuyucuyu elendirmesidir. Sunjata, karmak aile ilikileri, istikrarsz siyasal koullar, by ve kehaneti ieren heyecan verici bir dnyada yaar. Sunjata'nn sahip kt kahramanlk anlay, toplumunun deer yarglarn yanstr. Zek, g, yetenek ve cesaret, bir savann yaamnda nemli olanlarn yalnzca bir blmdr. nsanlar aras ilikide onur, sayg, dnceli olmak, sadakat ve cmertlik eit derecede nemlidir. Evrende bulunan doast gler herkesi etkiler ve yattn malar gerekir. Kader veya talih nceden belirlenmitir ve deitirilemez; bu anlayn temelinde, her insann kiilii ve karlaaca durumlar arasnda tahmin edilebilir bir iliki bulunduu olgusu yer alr. Bu etkenler her kahramann yaamm ve her savan sonucunu etkiler. Sunjata destan, dnyann her yerindeki destanlarda bulunan birok temay ierir. Birok kahraman gibi Sunjatann da olaand bir genlii olmutur, by yetenei vardr, srgn dnemi yaar, canavar ldrr, halkm ykc glerden korumak iin elinden geleni yapar, mthi bir savaadr ve byyen bir kralln yce yneticisi olur. Onun ve destanda yer alan teki kahramanlarn yaam, kehanetlerle belirlenir.

Dahas, her kltrdeki byk destanlar gibi, Sunjata destan da, Mandingo halk ve yayld btn teki halklarn yaam stnde etkili olmutur. Herkesin esin verici rnee ve yol ac modele gereksinimi vardr. Herkesin yaam deneyiminin bir paras olan grev ve sorunlar karsnda cesaretlendirilmeye gereksinimi vardr. Kahramann daima bu gereksinimlere yant verme ilevi vardr ve Sunjata da byle bir kahramandr. Balca Karakterler Nare Maghan Kon Fatta: Keita reisi ve daha geni Manding (eski Mali) ve Mandingo ulusunun kral. Sogolon Kedju, Sasuma Se-rete ve Namandje'nin kocas. Sunjata, Kolonkan, Dankarantu-ma, Nana Triban ve Manding Bory'nin babas. Sasuma Berete: Nare Maghan'n ilk kars. Dankaranturna ve Nana Triban'n annesi. Dankarantuma: Sasuma Berete'nin olu, Nare Magha'nn ilk olu. Nana Triban'nn kardei. Sanjata'nn vey aabeyi. Nare Maghan'n lmnden sonra Manding kral. Nana Triban: Nare Maghan ve Sasuma Berete'nin kz, Dan-karantuma'nn kardei. Sunjata'nn vey kardei. Sogolon Kedju: Bufalo Kadn. Nare Maghan'n ikinci kars. Sunjata ve Kolonkan'n annesi. Sunjata: Mari Djata'nn popler ad. Sogolon Kedju'nun olu. Nare Maghan'n ikinci olu. Kolonkan'n kardei. Dankarantuma, Nana Triban ve Manding Bory'nin vey kardei. Daha sonra Keita reisi ve Manding kral. Mali ve Mandingo halklarnn imparatoru. Kolonkan: Sogolon Kedju ve Nare Maghan'n kz. Sunjata' nin kz kardei. Namandje: Nare Maghan'n nc kans, Manding Bory' nin annesi. Manding Bory: Namandje'nin olu, Nare Maghan'n nc olu. Sunjata'nn vey kardei ve en iyi arkada. Gnankuman Dua: Nare Maghan'n ozan, tarihisi, danman. Keita prenslerinin retmeni. Balla Fasseke: Sunjata'nn ozan, retmeni, danman ve kahramanlklarnn kaydedicisi. Fran Kamara: Tabon'un prensi ve daha sonra kral. Sunjata' nin ocukluundaki en yakn arkada ve daha sonra bala. Kamandjan: Sibi'nin prensi ve daha sonra kral. Sunjata'nn ocukluundaki teki en yakn arkada ve daha sonra bala. Junkara: Mema'nn sava kral. Sunjata'ya babalk eder. Sumanguru Kante: Sosso'nun byc veya eytan kral. Sunjata'nn dman. Fakoli Koroma: Sumanguru'nun yeeni. Koroma kral. Su-manguru'nun, karsn alana kadar ba kumandan. Sonra Sunjata'nn bala.

Sunjata ndeyi Bana ozan diyebilirsiniz. Halkm iin ben kraliyet griotu, Mali' deki kymn tarihisi, kralmn retmeni ve danmanym. Ulusumun yaayan bellei ve ok eski olan sanatmn ustasym. Babam, zamannda babasndan rendiklerini bana retti ve ben de Keita halknn ve zamann onurlandrd bu masallar rendiim gibi oluma reteceim. Bunlar gemiten sz eder ve dinleyicilerim, kitaptan okumak gibi deildir, size yaam hissettirir. Oysa ben size anlatacaklarmdan da ounu biliyorum, renmek, derin ve gizli sularn kuyusudur. Griot bu sulara dalar ve size ieceinizi getirir. Szlerim, eskilere yeniden yaam verir; eskinin krallarm anlatr. Onlarn, bizi bugne getirenlere ve bizi gelecek gnlere gtreceklere esin vermesini salar. Ben khin deilim, gelecekte ne olacan gremem. Ama gemite olanlar bilmek bana gelecekte neler olabilecei konusunda bilgelik veriyor. Dolaysyla anlatacam Mali tarihini renmeli, arklarm dinlemelisiniz! Sizi Manding krallna, baz griot arklarnn eski Mali olduunu syledii lkeye gtreceim. Ve size. Aslann ve Bufalonun olu. Mali ve Mandingo halklarnn babas Sunjata'nn masaln anlatacam. Byk iskender'den daha yce olan Sunjata, gne gibi doudan batya gitti ve yaptklaryla dnyay aydnlatt- Allah'n sevgilisiydi; by bile onun karsnda gsz kald! Sunjata insanlara gre bir dev, krallarn kral, imparatorlarn imparatoruydu! I. Blm (Kral Nare Maghan Kon Fatla, Sogolon Kedju ile evlenirse, oullarnn byk bir ynetici olacan renir. Gn gelince onunla tanp evlenir ve kadn hamile kalr. Sasuma Berele, Nare Maghan'n ilk kars, Sogolon'a beddua eder.)

Masalm Nare Maghan Kon Fatta ile balyor; Mandinglerin kral, zaman gelince Sunjata'nn babas olacak olan yakkl Keita kralyla. Bir gn bu iyi kral ok sevdii, kraliyet bahesine glge eden koca yastk ii aacnn altnda oturuyordu. Kk olu Dankarantuma, akrabalar, soylular ve griotu Gnankuman Dua ile sohbet ederken aniden garip bir avc kp geldi. Avc soylulara yaklat ve adet olduu zere, ldrd hayvan onlarla paylamaya hazrland. Fakat gezileri hakknda konuma isteine karlk vermedi. Bunun yerine, gelecekte olacaklar grme yeteneiyle nd. Sonra torbasndan on iki parlak salyangoz kabuu kard, aznn iinde baz szckler yuvarlayarak bunlar yere silkti ve inceledi.

"Mandinglerin kral" dedi, "dnya gizemli bir yer. Bu koca aa, bir zamanlar ancak pirin tohumu byklndeydi. Her yce kral bir zamanlar ocuktu. Byk krallklar bile bunun gibi kk kylerden kp geliir." Avc, kabuklar yerde tekrar sallad. "Mandinglerin kral" diye devam etti, "kralln geceden gndze doru lerliyor. Bakentin Niani, doudan gelen kla gne gibi parlyor. imdi yannda oturan erkek ocuun senin varisin olmayacak. Bu onur senin baka kanndan baka bir oluna ait. Bu ocuk henz domam ve annesi de henz tanmadn biri." "Kye bir baka avc gelecek, yannda irkin, kambur bir kadn olacak" diye srdrd konumasn, "senin yakkl olmana, onun iren olmasna karn onunla evlenmelisin. nk ancak o zaman byk iler baarp Mali adn sonsuza kadar yaatacak olan olann babas olabilirsin. Eer bunu istiyorsan, imdi bir boa kurban etmeli ve yeri kanyla slatmaksn." Bu szlerle, avc yola koyulup kendi halknn arasna dnd. Kral Nare Maghan bu kurban kesti ve aradan zaman geti. Avcnn kehanetini unutmad, nk gelecekten kalmadn biliyordu. Bir gn, kral yine akrabalar, soylular ve griotuyla sevgili aacnn altnda otururken, gen bir avc ve gen bir kz aniden ortaya ktlar. Kz yzn bir rtyle rtmt ve yz yere eilmi yryordu. Ama srtnn ve omuzlarnn stndeki irkin kamburu saklayamyordu. Avc toplulua yaklat ve krala seslendi: "Kral Nare Maghan Kon Fatta, seni selamlyorum!" diye balad, "ben baka bir Mandingo kynde yayorum, ama u anda uzak Do lkesinden dnmekteyim. Orada av ve macera peinde dolandm ve bu gen kz buldum. Senin kralien olmay hak ediyor; onun iin onu buraya, sana armaan olarak getirdim!" Kral Nare Maghan armaan inceledi, griotuna bakt ve sonra yakkl yzn utanarak yana evirdi. Gnankuman Dua hemen durumu anlad. Aceleyle efendisinin yerine konuarak, "Mandingolu, ho geldin" dedi. "Susuzluunu giderince, bu gen kz Do'dan nasl getirdiinin yksn ltfen krala anlat." Avc ikiyi kabul etti ve aadaki yky anlatt: Kymzde byk harman bitince, av iin yola ktm. Ama av o kadar azd ki, kendimi byk Do lkesinin yoluna kadar gitmi buldum. ki avcyla rastlatmda oradan ok uzak deildim. Bana, eer yoluma devam edersem, bir daha gnein sabah yolculuuna ktn gremeyeceimi sylediler. Do'da btn yrekler rzgrdaki yaprak gibi titriyordu, nk kocaman bir bufalo lkeyi talan ediyor, yoluna kan herkesi ldryordu. Gne evine girdi mi, kimse kynden kmaya cesaret edemiyordu. Kral, bu bufaloyu ldrene byk bir dl sz vermiti, ama en byk cesaret ve beceri onun karsnda aresizdi. Canavar, her trl silah etkisiz klan bir byye sahipti. Ben ansm denemek istedim ve yoluma devam ettim. Avclar ve hayvanlar lkeyi terk etmi gibiydi. Zamanla bir rmaa rastladm, kysnda bir kadnn alamakta olduunu grp ardm.

"Senin iin ne yapabilirim, yal kadn?" diye sordum. "Ltfen bana yiyecek bir ey ver" dedi. "Kamm alktan aryor. Buradan geen birka avc ta yrekliydi ve hzla yanmdan uzaklatlar." Yanmda koca bir para krmz et vard ve ona istedii kadar verdim. Karn doyunca bana yle dedi: "Sen yi birisin avc. Bana cmert davrandn. Ektiin bu iyilik tohumlarndan iyi bir harman kaldracan gnler gelsin." "Do'nun bufalosunu aradn biliyorum" diye devam etti. "Ama tehlikesini biliyor musun? En yetenekli avcnn gnderdii en keskin ok ona demez ve onun lmn isteyenler kendileri lm bulurlar!" "Ama yine de bufalonun peine dmek istiyorsan, bana yaptn iyilik sana ans getirecek. Do bufalosu yz yedi avc ldrd ve yetmi yedisini yaralad. Her gn Do'da ykm getirecek birini buluyor. Ama sen, en gl ve yetenekli avclarn yapamadm yapacaksn. Sen bufaloyu ele geireceksin ve senin yaamn almayacak." "Ama baarl olmak iin" diye ekledi, "benim szlerimi dikkatle dinlemeli ve hatasz yerine getirmelisin. Yn eirme ubuunu ve diki yumurtam yanna al. Kraliyet bahesine vardnda, bufalonun kraln sebzelerini yemekte olduunu greceksin. Ama canavar seni hemen fark edecektir ve byk bir tehlikeyle kar karya kalacaksn. Koca boynuzlu ban yere eip sana saldracak. Bu saldrya direnmeli ve kama isteini yenmelisin." "Kamak yerine, yerinde durmak ve benim eirme ubuumu kez bana doru tutmalsn. Sonra yayn ekip okunu at. Okun bufalonun derisini delecek ve onu dizst kertecek." "Ama yine byk tehlikedesin" diye devam etli kadn, "nk bufalo ayaa kalkmay becerecek ve tekrar sana saldracak. Bu kez kamaksn, ama kaarken benim diki yumurtam atmalsn." "Yumurtann dt yer, bufalonun geemeyecei koca bir bataklk haline gelecek. Bu senin cann kurtaracak ve sana bufaloyu ldrme olana verecek. Bufalo lnce, zaferinin iareti olarak atn kuyruunu al. Bunu Do kralna verince, sana dln verecek." "Eer tlerimi anmsarsan" diye szlerini bitirdi, "her ey iyi gidecek. Biliyorum, nk Do bufalosu, benim. Kral benim kardeim, ailemizin zenginliinden kendi payma denlere yetecek kadar onu cezalandrdm." Yola dmek iin heyecan iinde, yal kadndan yn eirme ubuunu ve diki yumurtasn aldm, ayrldm. Aniden kolumda ok gl bir el hissettim. "Bu kadar acele deil, gen adan!" diye bard kadn. "Baarl olmak istiyorsan, bir koulu kabul etmelisin. Do kral, bufaloyu ldrenin Do lkesinin en gzel kzyla evleneceini aklad. Ama bu dl kabul etmeyeceksin. Do'nun btn kzlar evrende toplanacak; gzellikleri altn, gm taklarnda parlayacak. Ama onlara kanmayacaksn."

"Onlarn yerine, dln olarak oradaki en irkin kz ara. Ad Sogolon Kedju, nk kambur. O da benim teki benliim; ve ruhunu ele geirmeyi baanrsan sana mkemmel bir e olacak. Onu tek bana oturmu, uzaktan olanlan izlerken greceksin." "Elbette seimini bildirince Do kral ve btn halk sana glecek ve aptal muamelesi yapacak. Ama brak yle olsun. Bana Sogolon Kedju'yu seeceine sz ver, yoksa eirme ubuumu, yumurtam brak!" Yal kadnn ellerini avularma aldm ve ona kutsal yeminimi verdim. Her ey tam da yal kadnn dedii gibi oldu. Bufalo fkeyle saldrd; diki yumurtas bylerini gerekletirdi ve bufalonun altn kuyruu vard. Do kz lan ok gzeldi ve Sogolon Kedju grlmemi irkinlikteydi. Gerekten de onu seince herkesin dnd gibi aptal olup olmadmdan kuku duydum. Orada kalmamz iin bir neden kalmamt, hemen yola ktk ve ite buradayz! Avc bylece szlerini tamamlad. Neyse ki, Kral Nare Maghan Kon Fatta ile Griotu Gnankuman Dua, kz niin kendisine saklamadn avcya sormadlar. Avc yksnn sonunda bir sre sustu, herhalde ona korku veren olay anlatp anlatmamaya karar veremiyordu. nk bu kz hakknda anlattklarndan daha fazla ey biliyordu. Gerekten de Sogolon Kedju'nun ruhunu kazanmak istemi, ama baarsz olmutu. Bufalo Kadn, gvdesinden koca bir k huzmesi kartarak onun abalarn boa kartmt ve avc byler bilen birini kans olarak almaya korkmutu. Kral Nare Maghan'a gelince, avcnn yksnn, bir sre nce dinledii teki avcnn kehanetiyle uyum iinde olmasndan memnundu. Hemen ikinci kansyla evlenme hazrlklarna balad. On iki Manding Ky ve balaklar davet edildi ve byk gnde ark sylendi, dans edildi, elbise, tohum ve altn datld. Kral Nare Maghan, Sogolon Kedju'nun ruhunu gerdek gecesinde kazanamad, sonraki hafta da baarl olamad. Ne zaman ona yaklamaya alsa, btn gvdesinde uzun kllar kyordu. Sonra ryasnda Manding krallarnn koruyucu ruhu ona Sogolon Kedju'yu kurban etmesini, nk onun kann dkmenin zorunlu olduunu syledi. Nare Maghan hemen uyand. Kl elinde, Sogolon'u sandan yakalad, uyandrd ve ona ryasn anlatt. Sogolon korkuyla bayld ve ruhu uyurken Nare Maghan onu kans yapt. Sogolon Kedju uyandnda, rahminde kraln ocuunu tayordu. Kral Nare Maghan, Sogolon Kedju'nun ocuunun annesi olacan renir renmez, doacak ocuk erkek olursa Manding krallnn varisinin o olacan ilan etti. Sasuma Berete, kraln ilk kars, kskanlna yenik dt. Kraln szleri, kendi olu Dankarantuma'nn ona uzun sre nce aktard avcnn kehanetine uyuyordu. Gizlice bir bycden Sogolon Kedju'yu ldrmek iin yardm almaya alt, ama kimse ona uymad. Sonunda, fke iinde, Manding'in dokuz byk cadsn ard. Bunlar geceye hkmeden ve karanlk krallklarnda yaam ve lm kilimlerini dokuyan eski ruhlard. "Sogolon Kedju'yu kez lanetleyin" diye

bard kadn, "hamilelii uzun ve acl olsun. Erkek ocuk dourursa, ocuk biimsiz ve umutsuz olsun. Bylece bu ocuk annesine ve kendisine dertten, skntdan baka bir ey getirmesin!" Zavall Sasuma Berete! nsanlar yaam karsnda ok sabrsz ve krdrler! Tanrnn gizemli ilerini anlayamazlar ve kaderin deitirilemeyeceini kavrayamazlar. Her olay insann yaam kilimine bir dm ekler ve kaderlerinden kurtulmak isteyenler, ancak ykm getirecek olanlar yalnzca ertelemekte baarl olabilirler! II. Blm (Uzun bir hamilelikten sonra Sogolon Kedju sakat olan Sunjata'y dourur. Kral Nare Maghan lr ve Dankarantuma, Manding kral olur. Sunjata sonunda yrr. Fran Kamara ve Kamandjan onun arkada olurlar.) Bylece Sogolon Kedju, bebeini rahminde sekiz yl tad. Kral Nare Maghan karsnn salndan kayg duydu ve Niani kahinlerine bavurdu. Onlar Sogolon'un salkl olduunu ve byk bir kral olacak bir bebek tadn bildirdiler. Ayrca krala, domam ocuun her gece gne uyurken rahmi terk ettiini ve gne uyandnda geri dndn de sylediler. "Doumun olmasn istediinde, Sogolon Kedju kendi evinde deil, senin evinde uyusun" diye t verdiler. "Bu arada onun tme kavanozunu yatana koyup stn rt. Domam ocuk dndnde, kavanozu annesinin rahmi sanp iine girecek. Bylelikle en byk Manding kral domu olacak!" Kral Nare Maghan bu de uydu ve gne sabah yolculuuna kmak zereyken domam ocuk gelip kavanozun iine girdi- Doa gleri hemen onun doduunu ilan ettiler. Aniden bulutlar ak gkyzn kara rtyle rttler. Rzgrlar en gl aalar ediler ve kurak mevsim olmasna karn yamur sicim gibi yad. Yldrmlarn parlak klar kraln bahesindeki btn yaplan aydnlatt, sanki gne yolculuunun yarsn tamamlamt. fkeli gkgrldemeleri evleri ve altlarndaki topra sallad. Sonra, geldii gibi aniden frtna dindi ve gne sabah yolculuuna kt. Kral Nare Maghan halkn toplad ve onlara nee iinde "Yeni olum, Manding Aslann karlayalm" dedi. Kraln griotu Gnankuman Dua, Aslann ve Bufalonun olunun iki ad olacan aklad. Babas nedeniyle Maghan Djata adn ve kendi ad olarak Mari Djata adn tayacakt. Ama zamanla ocua annesi nedeniyle yalnzca Sogolon Djata veya Sunjata dendi. Baz yklerdeki arklar ise ocua Kral Nare Maghan'n Sunjata dediini, bunun anlamnn "aslanmz" demek olduunu sylerler. Yakkl babasna karn Sunjata sevimsiz bir ocuktu. Ba gvdesine gre ok bykt; bylesine koca gzlere ve glmeyen bir aza sahip olmak iin ok kkt! Ve ender olarak konuurdu. En sevdii yemekti. Gnn, bir kabak tastan tekine srnmekle ve ilerinde ne bulursa tknmakla geirirdi.

Sunjata bydke bacaklar gvdesini tayamayacak kadar zayf kald ve yat ocuklar komaya baladklarnda o, hl bebek gibi drt-ayak stnde emekliyordu. ocuk oyunlar onu skyordu, ama onunla alay etmeye yeltendiklerinde teki ocuklan dvp korkutmak houna gidiyordu. Ve avclar, beyaz benekli bir aslanla karlatklarnda geip gitmeleri konusunda uyarmaktan zevk alyordu. "Bu aslan da Sunjata' dadr" derdi onlara, sizin oklarnz onun derisine ilemez, ama o kendisine ok atan avcy ldrr!" Sasuma Berete, "Aslan yavrusu gibi srnmeyip insan gibi yryen bir olum olduu iin ok mutluyum" deyip Sogolon Kedju ile alay ederdi. Kahinin szlerini bildii in olu Dan-karantuma da, Buffalo Kadn ve sakat oluna kar hi sevgi beslemiyordu. Yalnzca Sasuma'nn kz Nana Triban ok iyi kalpliydi ve onlara iyi davranmak iin elinden geleni yapyordu. Byc olarak birok yetenee sahip olmasna karn Sogolon Kedju, olunun bacaklarn glendiremedi ve kral, Sun-jata'y varisi ilan etmesine neden olan khinin szlerine duyduu inancn yibrdi. Hi kimse sakat bir kral duymamt! Gnankuman Dua'nn, "koca aa en kk tohumdan byr" diye anmsatmas onu teselli etmiyordu. Zavall Sogolon Kedju! nsanlar yaam karsnda nasl sabrsz ve krdrler! Tanrnn gizemli ilerini anlayamazlar ve kaderin deitirilemeyeceini kavrayamazlar. Her olay insann yaam kilimine bir dm ekler ve kaderlerinden kurtulmak isteyenler, ancak ykm getirecek olanlar yalnzca ertelemekte baarl olabilirler! Sogolon Kedju, ikinci bir ocuk dourdu ve kendisine benzeyen bu kzna Kolonkan adn verdi. Sonra kral, ok gzel nc biriyle daha evlendi ve ondan da nc bir olu oldu. Bebek dounca, Niani'de onu grmeye gelenler, "Namandje' nin olu Manding Bory, byk kraln sa kolu olacak!" dediler. Sunjata yedi yana gelince babas, Manding kral ailesinin geleneine uygun olarak oluna kendi griotunu verdi. Bu adam Balla Fassake'ydi ve Nare Maghan'n griotu Gnankuman Dua' nin oluydu. Kral Nare Maghan, Sunjata'ya "Balla senden kat bykse de, senin en byk arkadan olacak. Sana halkmzn tarihini ve nasl iyi kral olunacan retecek. Ben lnce, babamdan aldmdan daha byk bir krall ve birok iyi bala devralacaksn. Ne kadar ycelirsen ycel, daima Manding'in atalarnn evi olduunu anmsa!" dedi. Bundan ksa sre sonra kral da, griotu da ld. Eski kraln isteine karn, Sasuma Berete kendi olu Dankarantuma'y Manding kral yapmay becerdi ve bylece byk iktidar elde etti. Kimse sakat kral duymamt ve Niani halk da byle bir risk alamazd. Sasuma Berete, Sogolon Kedju ve ocuklarn eski bir kulbeye srd ve onlara ky duvannn dnda kk bir bahe verdi. Bu srada, Sogolon Kedju'yla aslan yavrusuna sahip olduu iin alay etmeyi srdrd; ocuk teki ocuklar gibi annesine yardmc olamyordu, nk yryemiyordu.

Bir gn, Sasuma Berete'nin hakaretleri Bufalo Kadm'n dayanma snrm at. Sogolon Kedju her zamanki gibi mutluluk iinde kabaklardan yemek yiyen olunun yanna kulbeye dnd. Onun yandaki ocuklarn nasl darda oyunlar oynadn veya ate yakmak iin odun veya sebze toplamak, avlanmak gibi zorunlu ileri yaparak annelerine yardmc olduklarn dnd. Sogolon, iyiletiremedii sakat bir ocuk dourduu iin fkelendi ve gzyalar iinde Sunjata'y sopayla dvd. Sunjata yemeyi brakt, sakince annesine bakh ve ondan aklama istedi. "Drt yldan fazla sredir Sasuma Berete senin yznden benimle alay ediyor ve artk buna dayanamyorum" dedi Sogolon Kedju. "Her gn aslnda senin hakkn olan Manding kralln alm olan oluyla vnyor- Her gn Niani'de senin yandaki ocuklarn rahatlkla yaptklarn yapamadn kabul etmem iin beni zorluyor." "Yryememen senin suun deil. Seni iyiletirmek iin sahip olduum btn yetenekleri kullandm. Ama zayf bacaklarn yznden, ihtiya duyduum zaman teki ocuklarla birlikte gidip baobab yapra toplayamyorsun. Lezzetli yemekler yiyebilmemiz iin, ben de bu acmasz kadna gidip yaprak istemek zorunda kalyorum. Seni ok seviyorum Sunjata. Bir yryebilseydin!" Sogolon Kedju szlerini bitirince Sunjata sakince ona bakt ve dedi ki, "Anne artk senin baobab yapra ve zayf bacaklarm iin alaman istemiyorum. Gne uykuya gitmeden ayaa kalkacam! Ve eer istersen, gne sabah yolculuuna balamadan sana btn baobab aacm getireceim. O zaman btn Niani kadn ve ocuklan yemeklerine lezzet katmak istedikleri zaman sana gelmek zorunda kalacaklar! Ama nce, demirciden benim iin ok kuvvetli bir baston dkmesini iste." Balla Fasseke demirciye gelip bastonu smarlaynca, bunun ne ise yarayacan anlayan demirci, "demek ki byk gn geldi" dedi. "Evet" diye yantlad Balla. "Olaand balayan yk, bitmeden nce de ok olaand olacak!" Demirci, arl nedeniyle ancak alt rann Sogolon Kedju'nun kulbesine tayabildii kocaman bir baston yapt. O zaman Balla Fasseke Sunjata'ya, "Gel Mart Djata, aslan yavrusunun ayaa kalkp grleme zaman geldi" dedi. "Nijer Irma bir insann stndeki kiri ykayabilir, ama onura den lekeyi ykamak o kadar kolay deil!" Sunjata dizleri stne kalkt ve bastona dayand, ama o kadar uluydu ki, baston arln kaldramad ve ikiye ayrld. Demirci bu kez ilkinin iki kat arlkta bir baston yapt. Bu kez on iki rak onu Sogolon Kedju'nun kulbesine srkledi. Yine Sunjata bastona dayannca baston ikiye ayrld. Demirci, "Sunjata'ya demir dayanmayacak!" dedi, "byk birinin byk bir bastona ihtiyac var! Manding Aslan yrye-cekse, altndan bastonu olmal!" Bylece Sunjata, byk altn bir bastona dayanarak yava yava ayaklar stne kalkt. Bu srada arl bastonu harika altn bir yaya evirdi. Gne her zamanki gibi evine dnd ve o uyurken, Sunjata harika yayn baston gibi kullanarak Niani'yi dolat.

Gne sabah yolculuuna balarken, Sunjata bastonunu bir kenara koydu ve ky ocuklarnn yaprak toplad byk baobab aacna gitti. Aac kkleriyle skp eve, annesinin kulbesine tad, "ite anne" dedi, "Niani halk baobap yapra iin senin evine gelmek zorunda kalacak!" Sogolon Kedju, oluna tp sanatn ve vahi hayvanlarn adetlerini retmeye balamt. Artk ormana gidebiliyor, annesine teki ocuklar gibi ate iin odun toplayabiliyordu. "Ate iin odun toplayamyor diye kimse annemle alay etmesin!" diye bard. Sonra orman hayvanlarndan, annesinin ve sakat olduu yllar boyunca ona yardm eden btn teki kadnlarn evlerini odunla doldurmalarn istedi. Hayvanlar, korku ve sayglar nedeniyle Sunjata'nn isteini yerine getirdiler. Bylece Bufalo Kadn ve olu, birden Niani'nin kabul gren ve saygn insanlar oldular. Kyller imdi Sogolon Kedju' yu rnek anne ve e olarak gryorlard. Yce gnll ve mtevazyd ve geni ailenin yelerine saygyla, mmknse sevgiyle davranyordu. Dahas, oul, ruhunu daima kendisine yaam veren annesinden aldndan, Niani'de Sunjata'nn yanda olu olan her kadn, ocuklarnn Bufalo Kadn'n oluyla oynayp avlanmasn istiyordu. O dnemde toplumsal ve siyasal nedenlerle krallklarn, yetimeleri iin, prenslerini baka bir kralln sarayna gndermeleri adetti. Bu uygulama iki krallk arasnda bar dnemi salyor ve yllar sonra ocukluklarnda arkada olan krallar genellikle balak oluyorlard. Sunjata yryebilmce, Manding'in bala olup Sunjata'nun yat olu olan krallar bunlar Niani sarayna gnderdiler. Bu prenslerden ikisi, Tabon kralnn olu Fran Kamara ve Sibi kralnn olu Kamandjan, Sunjata'nn yakn arkada oldular. Ne yapsalar, oyun oynamaktan avlanmaya, Sogolon Kedju' nun etei dibine oturup hayvan ykleri dinlemeye kadar birbirlerinden ayrlmadlar. Sunjata on yana geldiinde, on kii kadar gl olmutu ve en sevdii i olan avclk konusunda olaanst yetenekliydi, teki prenslerle onlarn nderi gibi konuuyordu. Kk kardei Manding Bory de onun srekli yannda ve en iyi arkadalar arasndayd. III. Blm (Sunjata, Niani'ye korku salan canavar ldrr ve kahraman olur.) Bu srada garip bir hayvan, Niani'de rnlere dadanmt. Manding krall avclaryla nlyd ve hemen cesaret ve yeteneklerini gstermek iin bu frsat kullanmak istediler. Kralln her yerinden gruplar halinde akn akn Niani'ye gelip bu hayvan ldrmeye altlar. Bir hafta geti, baarl olan yoktu, (ki hafta geti ve baarl olan yoktu. hafta geti, yine baar yoktu. Drt hafta getiinde hl bu ii baarabilen kmamt.

Her grup byk cesaret ve yeteneini ortaya koydu, ama bu hayvana kar hepsi aresiz kald. Bu hayvanda, onu ldrmeye ynelen btn silahlan ve gc geri eviren ve sahibini ldren by gc vard. En keskin oku atan en yetenekli avc, ldrmek istedii hayvann saldrsna uruyor ve kendisi ciddi biimde yaralanyordu. Ay sonuna doru, en byk avclar bile, daha fazlasnn ellerinden gelmediine karar verip kendi kylerine dndler. Sunjata onlardan ok daha genti, ama kendisinin yalnz iyi bir avc deil yetenekli bir byc olduunu da biliyordu. Annesine, "btn Manding avclarndan daha gl olan bu hayvan ldrebilirsem, belki de Niani halkna Manding Asiannn onlarn gerek krallar ve krallmz ynetmesi gereken kii olduunu kantlayabilirim" dedi. Sogolon Kedju, "bu gerekten de tam sana gre bir i" diye yantlad. "Babann, krall ele geirmek isteyen gen birini ldrmeyi gerekli bulduunu biliyorum. Bu gencin annesinin benim kadar gl bir byc olduunu da biliyorum. Olunun lm nedeniyle bizi cezalandrmak in hayvan ekline girip rnlerimize dadandm da biliyorum. Eer bu hayvan ldrmek istiyorsan, onu nce insan biimiyle ele geirmelisin." "Onun iin Sunjata" diye devam etti annesi, "yiyeceine ek olarak, senin iin sakladm altn paray ve iki beyaz kola yemiini sana vereceim. Bunlar av torbana koy, krallk srsnden yirmi be inek al, gne sabah yolculuuna baladnda ormana git ve olacaklar gr!" Sunjata, bylece ilk kahramanlk maceras iin yola koyuldu. Ormanda olduka uzaklara gitmi, gne, yolculuunun yansn tamamlamt. Acktn, durup bir eyler yemenin zaman geldiini hissetti. Aniden yolun kenarnda kr birini grd. "Senin iin bir ey yapabilir miyim, kr adam?" diye sordu. "Bana ineyecek bir ey verebilir misin?" diye yantlad adam. "Dilerim alktan sancyor! Buradan birka avc geti, ama kalpleri ta kadar sertti ve hemen seirtip gittiler." "Ancak kendi yiyeceim kadar yemeim var" diye karlk verdi Sunjata, "ama ayrca iki kola yemiim, annemin benim iin saklad altn param ve bu yirmi be ineklik srm var. Ne istersen alabilirsin. Bazlar imdi, bazlar sonra seni doyurur!" "Yalnz seni doyurabilecek yemeini ve annenin senin iin saklad altn paray istemiyorum" dedi yal adam, "ama inemek iin iki kola yemiini isterim." Sunjata ava torbasndan iki yemii kard, yal adama verdi, o da onlar hemen cebine koydu. Sonra, "Sen iyi bir prenssin Sunjata, neyin varsa bana teklif ettin" dedi. "Bu kadar cmert olduun iin, ektiin bu iyilik tohumlarndan iyi bir harman kaldracan gnler gelsin." "Niani'ye dadanan garip hayvan aramak iin yola dtn biliyorum. Ama karlaacan byk tehlikeyi biliyor musun? En keskin oku atan en yetenekli avc, hedefi tutturamayacak ve onu ldrmek isteyenler kendileri lm bulacak."

"Ama hl bu hayvan bulmak istiyorsan" diye devam etti, "iyiliin sana ans getirecek. Krallndaki en cesur ve yetenekli avclarn yapamadn yapacaksn. Canavar ele geireceksin ve o senin yaamn alamayacak." Sonra szlerini yle tamamlad: "Baarl olmak iin sonraki kye giden bu yolu izle. ok vatan deil, ama ok uzak da deil. Gne evine dnmeye baladnda surlarna varrsn. O zaman yal bir kadn ara. Tarlada alyor, tohumdan kabuu ayrmak iin krk bir kabak kullanyor olacak. Yannda da bir odun yn var. Annenin senin iin saklad altn paray ona ver ve seni evine atmasn sala. Baarl olursan, bana gelecek olan grrsn!" Sunjata yoluna devam etti. Yal adamn dedii gibi, gne evine dnmeye balarken kyn surlarna ve yal kadnn yanna vard. Sunjata yaklanca, yal kadn onu grd ve almay brakt. Sonra odunu almak iin eildi ve evine dnmeye hazrland. Sunjata altn paray torbasndan kard ve kadnn kabana att. "Yal kadn, bu paray al ve yaam kendin iin biraz daha kolaylatr" dedi. Yal kadn ona bakp, "Kimsin ve niin buradasn?" diye sordu. Sunjata kimliini saklamann daha iyi olacana karar verdi ve kendine bir ad ve i uydurdu: "Kynzn pazarnda ineklerimi satmaya geldim" diye yantlad. "Ama ge kaldm, geceyi geirecek bir yere htiyacm var. Seninle kalabilir miyim?" "Kulbem kk ve sana hizmet edecek kimsem yok" dedi yal kadn, "bu yata ancak kendime bakabiliyorum." "zlme" dedi Sunjata, "benim ihtiyalarm iin hibir kulbe kk deildir ve ben sana bakarm!" Bylece Sunjata geceleyin yal kadnla kald. Gne sabah yolculuuna baladnda, ineklerinden birini ldrp etini yal kadna verdi. Sonra gn kyn pazarnda geirdi, satabildii inei satt. lk gnn sonunda, inek satmt ve geceyi yine yal kadnla geirdi. kinci gnn sonunda, inek daha satt ve o geceyi de kadnla geirdi. nc gnn sonunda, inek daha satt ve geceyi yal kadnla geirdi. Bylece be gn, drt gece daha, her gn inek satp geceyi yal kadnla geirerek orada kald. Sekizinci gnn akam Sunjata kyn pazarndan dnnce son ineini de satmt. Yal kadn onu kulbesinin giriinde karlad ve tekrar adn sordu. Sunjata ona ilk syledii ad tekrarlad. "Bana gerek adn sylemiyorsun, nk beni ldrmek istiyorsun!" diye bard yal kadn. "Senin kim olduunu biliyorum. Sen Mari Djata'sn, Kral Nare Maghan Kon Fatta'nn, Aslan'n, Sogolon Kedju, Bufalo Kadn'n olu!" "Naini'de rne dadanan garip hayvan ldrmek iin burada olduunu da biliyorum!" diye devam etti yal kadn, "bana kar iyi ve cmert davrandn iin, en gl ve yetenekli avclarn yapamadn yapacaksn. Hayvan ele geireceksin ve o senin yaamn almayacak!" "Ama baarl olman iin" diye ekledi, "benim szlerimi dikkatle dinlemeli ve hatasz yerine getirmelisin. Bu pirinci, kmr, yumurtay al ve kyne dn. Gne ikinci kez evine vardnda, yayn ve

ok sayda okunu, Niani'den sana elik etmeye cesareti olan avclar al ve Manding'in glne gelene kadar ormanda yr. Avclara aalara trmanmalarn syle, nk gelince bulduum btn avclar ldrrm." "Sen beni beklerken gne uyumu olacak" dedi yal kadn, "ama doudan gle su imeye gelen alt boynuzlu bir hayvan greceksin. Yayn kaldrma nk ben o hayvan olmayacam. Korkacak bir ey yok. kez bardktan sonra geip gidecek. "Gne hl uykudayken, doudan gle su imeye gelen on iki boynuzlu bir hayvan greceksin. Yayn kaldrma nk ben o hayvan olmayacam. Yine korkacak bir ey yok. Alt kez bardktan sonra geip gidecek. "Gne tam sabah yolculuuna balamak zereyken ayann altnda topran sallandn hissedecek, ormann dman savalar geliyormu gibi inlediini duyacaksn. Sonra doudan, on sekiz boynuzlu, alnnn ortasnda gz olan kocaman bir hayvann gle su imeye geldiini greceksin." "Dokuz kez bardktan sonra yayn kaldrmalsn, nk bu hayvan benim! Ben ilk glden su ierken oklarn atmalsn. Yine korkacak bir ey yok. Ama benim nc glden su imemi engelleyemezsen seni ldrrm! "kinci ve nc gol arasnda sana saldracam. O zaman byk tehlikedesin. Koca boynuzlu bam yere eip sana saldracam. Saldrma hazr olmal ve kama isteine direnmelisin. Bunun yerine, olduun yerde kal ve aramzdaki yere pirincimi at. Pirincin dt toprak sk bambuyla kaplanacak. "Ben bu bambular gemeyi baardmda yine byk tehlike iinde olacaksn. Yine koca boynuzlu bam eip sana saldracam. Yine saldrma hazr olmal ve kama isteini yenmelisin. Bunun yerine, olduun yerde kalmal ve aramzdaki yere bu kez kmrm atmalsn. Kmrn dt yerde bir alev sras oluacak. Bu atein iine yryecek, alevleri azma alacak ve sana frlatacam. Ama yine olduun yerde kalmal ve kama isteine direnmelisin. "Ate srasn geince, yine byk tehlikede olacaksn. Yine koca boynuzlu bam eip sana saldracam. Yine saldrma hazr olmal, kama isteine direnmelisin. Bunun yerine, olduun yerde kalmal ve aramzdaki yere yumurtam atmalsn. Yumurtann dt yerde byk bir rmak oluacak. Irman iine yryeceim, ama gl akntsn geemeyeceim. te burada leceim ve ben lnce rman sulan kaybolacak. Manding avclarna aalardan inmeyi ve beni gizli bir yere gmmelerini emret." "tlerimi anmsarsan" diye szlerini tamamlad yal kadn, "her ey yolunda gidecek. Biliyorum, nk Naini'de rnlere dadanan garip hayvan benim. Olumun lmnden baban sorumlu. Ama Naini halkn bu i nedeniyle yeteri kadar cezalandrdm iin tatmin oldum." Her ey yal kadnn anlatt gibi oldu. Pirin, kmr ve yumurta, byleri yerine getirdiler, hayvan bambu ve atee fkeyle dald, rman gl akntlar iinde ld. Ve Niani avclar onu ii bo bir aaca gmdler.

IV. blm (Sasuma, Sunjata'dan korkar ve lmesi iin baarsz bir giriimde bulunur. O zaman, Sogolon ailesini karmaya karar verir ve bu, sekiz yllk bir srgne dnr. nce Djeba, sonra Tabon ve sonra Vaga-bu'ya giderler. Sonunda Mema'ya gelir ve orada kalrlar.) Sunjata, Manding avclarn seferden geri getirdiinde Niani halk ve teki Manding kyleri onu kahraman gibi karlamak iin toplandlar. imdi Sogolon Kedju ve Manding aslan dedikleri olunu o kadar sayyorlard ki Sasuma Berete, olunun tahtn ve onunla birlikte kendisinin de iktidarn kaybedeceinden korktu. "Niani saray avcnn yllar nceki kehanetini anmsayacak ve Mari Djata, Manding kral olarak gerek yerini alacak" diye dnd kendi kendine. "O zaman olum Dankarantuma ne olacak? Ve ben ne olacam? Hzl hareket etmezsem, ben deil Bufalo Kadn kral anas olacak. Ve bu gce ben deil, o sahip olacak!" Bylece, rmcein avn yakalayaca a rmesi gibi, Sasuma Berete yine Manding'in dokuz byk cadsn ard. Bunlar geceye hkmeden ve karanlk krallklarnda yaam ve lm kilimlerini dokuyan eski ruhlard. Sasuma onlara, "Mari Djata lmeyi hak ediyor" dedi, "onun yaamasna izin verirseniz, Niani halkna sonsuz felaketler getirecek!" Bu szlerine en yal cad yant verdi: "Doru Sasuma Berete, lm ve yaam herkesin kiliminde ince bir ipten ibaret, ama her olayn bir nedeni vardr. Ylan yalnzca kendisine yaklaan aya sokar ve biz, bizi bir biimde rahatsz etmedike Mari Dja-ta'nn lmne neden olamayz." "Bunu dzenlemek g olmayacak" dedi Sasuma Berete. "Mari Djata yalnzca kendisini ve annesinin ailesini dnyor. Sogolon Kedju'nun bahesine bir grup yal kadn gibi gidin, birka gzel yaprak toplayn. Olu bu all, ihtiyac olan herkesten saknyor! Yaamnn kilimini oluturan rk ipi kendiniz fark edeceksiniz. Ruhunda altn veya gm ip bulamayacaksnz! htiyacnz olan eyi ondan aln, yanza ve ihtiyacmza karn sizi krbalamakta tereddt etmeyecektir!" Bylece, gne evine dnmek zereyken, Sunjata avdan dnd ve dokuz zavall yal kadnn annesinin sebzelerini aldn grd. Onu grr grmez, kadnlar korkuyla katlar. "Hogeldiniz yallar" diye seslendi Sunjata, "kamanza gerek yok. Bahemiz ihtiyac olan herkes iin sebze yetitirir. Gelin, kabaklarnz ben kendim dolduracam. Ve ne zaman bir eye ihtiyacnz otursa gelmeyi unutmayn!" Sonra Sogolon'un olu, dedii gibi de yapt. Kabaklar dolunca, dokuz cadnn en yals ve gls Sunjata'ya seslendi: "Mari Djata, Manding Aslan ve Adaletin olu, biz Eski Ruhlarn annenin sebzelerine ihtiyac yok. Kraln annesi bizi senin iplerini

snamaya ikna etti. Eer bizi inandrmak istedii gibi rk ksalard, glerimizi sana kar evirmi olacaktn. Ama ruhunun gm ve altn plerle dokunduunu bizi gsterdin. Bundan sonra seni korumak bizim iin zevk olacak!" Sogolon Kedju bilge bir kadnd. Sunjata'nn Eski Ruhlarla rastlamasndan ksa sre sonra ocuklarn bir araya toplad ve "Manding'i terk etmekten baka aremiz yok. Sunjata'ya zarar veremediini gren Sasuma, gcn Manding Bory stnde deneyecektir. Kolonkan ve benim tersime, o gelecek olan gremez ve geceye hkmeden Eski Ruhlar karlamas gerekir" dedi. "Bu arada" diye szlerini tamamlad, "ruhun huzur iinde olsun Sunjata. Bu halk ynetme zamann geldiinde Niani'ye dneceksin, nk senin kaderin burada, Manding'de ve elbette olacak olan olacak!" Sunjata o an iin Dankarantuma'nn kendi yerine krallk yapmasna izin vermenin gerekli olduunu kabul etti. Bylece Sogolon Kedju ailesini alp srgne gitti. Yalnz Balla Fasseke onlara katlmad. Kral Dankaranluma, Balla'y zel bir grevle Sossolarn kral Sumanguru Kante'ye gndermiti. Oysa Sunjata'nn griotuna, kendisine hizmet etmesi iin emir verme hakk yoktu. Zavall Dankarantuma! nsanlar yaam karsnda nasl sabrsz ve krdrler! Tanr'nn gizemli ilerini anlayamazlar ve kaderin deitirilemeyeceini kavrayamazlar. Her olay insann yaam kilimine bir dm ekler ve kaderlerinden kurtulmak isteyenler, ancak ykm getirecek olanlar yalnzca ertelemekte baarl olabilirler! Sogolon Kedju ailesiyle birlikte Niani'yi terk edince, konuk prensler kendi evlerine dndler. Ama uzaklk ve zaman, yreklere sevdiklerini unutturmaz. Fran Kamara, Kamandjan ve Sunjata, Niani'de geirdikleri yllar anmsayacak ve birbirlerine bal arkadalar olarak kalacaklard. Yedi yl sreyle Sogolon Kedju ve ailesi, geimleri iin bakalarnn iyilikleri ve cmertliklerine gvenmek zorunda olan gezginlerin yaamn yaad. O dnemde yabanclar kutsal saylrd ve dolaysyla Bufalo Kadn'la ailesi, konukseverlikle karlandlar. Ama kanlmaz olarak yola dmeleri gereken zaman geliyordu. Aile nce Djedeba'ya snd; Niani'den iki gnlk yolda olan, Nijer kysndaki byk kye. Aile burada iki ay kraln konuu oldu ve ou yabancya uygulanan gelenek olarak kral Sunjata'y yanna ard ve "vori" adl oyunda ona rakip olarak meydan okudu. Kraln byk bir byc olduu biliniyordu ve gcn bu oyundan alyordu. "Mari Djata" dedi kral, "oynadm oyunun kurallarn yice anladna emin olmak isterim. Eer kazanrsam, daima kazanrm, seni ldreceim! te bu nedenle lm Kral olarak tannrm." "Kazanrsam benim elime ne geecek?" diye sordu Sunjata. Cesareti kral artm, ama Sunjata nnde byk bir kaderin kendisini beklediini biliyordu, bu nedenle Djedeba kralndan korkusu yoktu. "Ne istersen alabilirsin" dedi kral. "Ama byle bir ey umma, nk bu oyunda beni kimse yenemez!" "O zaman duvarnda asl olan harika klc istiyorum" dedi Sunjata tereddtsz.

Bylece kral ve Sunjata kraln oyununu oynadlar ve Sunjata kazand. Kazanann daima yalnzca kral tarafndan bilinen gizli bilgileri bilmesi gerekirdi ve kraln, Sunjata'nn bu oyunun gizlerini Manding Bory'den rendiinden haberi yoktu. Sasuma Berete ise, hl Sogolon Kedju'nun olunu tuzaa dreceini umduu alar rmeye devam ediyordu. Djedeba kralna, konuu olduunu bildii Sunjata'y ldrmesi karlnda ok fazla altn vaat etmiti. Kral onurdan ok zenginlii seviyordu. Sunjata ile vori oyununu oynamaya karar vermiti, nk Sunjata'y ldrp altn kazanmann kolay yoluydu. Ama kznn, Sunjata'nn kardei Manding Bory'i sevdii ve babasnn haince plann ona aklayaca hi aklna gelmedi. Kral, Sunjata'nn srlarn bilmesine ve oyunu kazanmasna ok fkelendi ve ona sz verdii klc vermeyi reddetti. Dahas, kral Sogolon Kedju ve ailesine hemen lkesini terk etmelerini syledi. Ayrlrlarken Sunjata krala, "kaldmz srece grdmz konukseverlik iin teekkr ederiz. Bizi Djedeba'dan karmay setin. Ama zaman gelince buraya kendi bildiim gibi geleceimi de bil!" dedi. Sogolon Kedju ve ailesi, Nijer Irma'n terk ettiler ve batya, dalara, Tabon krallnn tahkim edilmi bakentine yneldiler. Buras Fran Kamara'nin, Niani'de geirdikleri yllar srasnda Sunjata'nn en iyi arkadalarndan biri olan prensin lkesiydi. Fakat olunun Sunjata ile ok iyi arkada olmasna karn yal kral, Sogolon Kedju ve ocuklarna konukseverlik gstermekten korktu, nk dostluuna gereksinim duyduu Kral Dankarantuma ve annesini kzdrmaktan korkuyordu. Dolaysyla Tabon kral aileye, Soninkelerin lkesi Vagadu krallnn bakentine doru yola kmakta olan tccar kervanna katlmay tledi. Tabon, kk Niani kynden ok daha byk ve etkileyiciydi; kervan yola kmadan nce Fran Kamara, Sunjata'ya byk demir kaplar, surlar ve krallk silahlan dahil, grlecek yerleri gezdirdi. Sunjata "seni zleyeceim Fran Kamara" dedi arkadana, "ama bir gn, sen ve ben bydmzde, krallm almak iin dneceim. Ve Manding"e geri dnerken, Tabon'a urayacam ki bana katiasn. Benim arkadam olduun gibi ba kumandanm da olacaksn ve birlikte birok krall fethedeceiz." Vagadu yolculuunda uzun gnler abuk geti, nk tccarlar Sunjata'ya o zamann en byk kral Sumanguru Kante, Sosso'nun byc kral hakknda btn bildiklerini anlattlar. ok zengin, olaanst gl ve inanlmaz derecede zalim biri olarak tannyordu. Sunjata zellikle ilgileniyordu, nk Dankarantuma, griotu Balla Fasseke'yi Sumanguru'nun sarayna gndermiti. Sunjata btn yaamn Niani kynde geirmiti ve Vagadu'nun Tabon'dan da gsterili olduunu grd. Bu ehir bir zamanlar Byk skender'in soyundan gelen kiilerce ynetilmiti. imdi byk surlarla korunmaktayd. Ama ierdeki birok caminin minaresi, surlarn yksekliine karn grnmekteydi. Dar sokaklarn ou Sahra'dan gelen Berberi tccarlarn develeriyle doluydu. Sunjata, Vagadu kralnn etkileyici bir sarayda yaadn grnce armad.

Bu kral, Sogolun Kedju ve ailesini ok scak karlad. "Vagadu'yu yeni eviniz sayn" dedi onlara. "Manding ve Vagadu krallklar ok eskilerden beri dost olmutur. Hatta bir zamanlar hepimiz sizin gzel dilinizi konuurduk. Bugn Mande dilini konuabilen ok az kii kald ama ou hl anlayabilir." Kral, szleri kadar yiydi. Sogolon Kedju ve ocuklarna kral ailesinin bir parasym gibi davrand. Bu zaman iinde Sunjata'nn grlmedik toplumsal ve siyasal yetenekleri, krala "bir gn Mari Djata'nn bvk bir kral olaca belli" dedirtti; "herkesi anmsyor ve tekilere, itaat etmeye ikna eder biimde emrediyor." Ne yazk ki, Sogolon Kedju ve ailesi Vagadu'da ancak bir yl kalabildiler, nk Sogolon Kedju ok hasta oldu. Nijer kysnda bir kye dnerlerse iyileeceini dnerek kral aileyi kuzeni Kral Tunkara'ya, byk krallnn bakenti Mema'ya gnderdi. Sogolon Kedju ve ailesi kente geldiklerinde, nce kraln kz kardei tarafndan ok iyi karlandlar ve kz hemen SogolonTa arkada oldu. Burada ok kimse Mande dilini konuuyordu ve ocuklar da Sogolon da rahat ettiler. Kral Tunkara, askeri seferinden dnnce byk bir sava olduu anlald. Sunjata on beine gelince bu seferlerden birine katlmaya davet edildi. Sava kral ve svarileri gen adamn savata gsterdii cesaret, kendine gven ve kuvvet karsnda ardlar. Becerisi olmamasna karn Sunjata, dmann korku iinde kamasn salad. Birok sava, arkadana "bu gen adam byk bir kral olacak!" dedi. Kral Tunkara da Sunjata'y kucaklad ve nee iinde "Mari Djata, seni bana muhakkak ki Kader gnderdi. Seni byk bir sava olarak yetitirmek benim iin zevk olacak" dedi. Bylece, varisi olmayan Kral Tunkara, Sunjata'y yanna ald, onu kendi olu gibi yetitirdi. Sunjata, nce sava krallar arasnda, sonra Mema halk arasnda ve sonra da Mema'nn dmanlar arasnda olaanst n kazanarak onun abalarn boa kartmad. Sava kral ve halk ok neelenmilerdi, nk artk gelecekte Sunjata'nn krallar olacan dnyorlard. Savan yerini bar alacak, krallklar Manding kralln da iine alacak biimde genileyecekti. Eski dmanlar olan daha zayf krallklar tehdit etmeye balamlard bile. Sunjata on sekiz yana gelince Kral Tunkara onu kendi yokluunda yerine brakmaya balad. Manding'in aslan yavru su, olgun bir aslan olmutu! Boyu aa kadar uzamt. O kadar glyd ki, altn yayn ondan baka gerebilen yoktu. Dert ve deneyimleri onu becerikli ve bilge yapmt. Mema halk onu seviyor ve sayyor, dmanlar ondan korkuyordu. Mema krallnda yaayanlar gelecei grebiliyorlar, Sunjata'nn becerilerinin Byk skender'i glgede brakacan anlyorlard. Bylece bir gn geldi Sogolon Kedju oluna: "Mari Djata, kendi Manding krallnda kaderini yaamann zaman geldi" dedi. "Becerikli olduun kadar sabrl da olmalsn, ama olacak olan olacaktr!"

Bu srada Sosso kral Sumanguru Kante, o kadar fazla krall ele geirmiti ki, Sunjata'nn Manding'de hak iddia etmek iin sonunda onunla karlamas gerekecei ortaya kmaya balamt. V. Blm ( Bu srada Sumanguru Kante, bat krallklarnda bildiini yapmaktadr ve Balla Fasseke ile Nana Triban, bu byc kral yenmek iin Sunjata'ya yardm etmeye hazrlanrlar.) Sumanguru Kante bir Soninke savacsnn oluydu ve demiri lk kez kz haline getirip silah yapan demirci kastnn da yesiydi. Byc kral, ok eskiden, doast olaylar hakknda bilgisi olan bir Mslmana bavurmutu. Kendisine sylenenler unlard: "Sumanguru Kante, krk gn sreyle insanlarn dnyasn terk ettim. Ruhlarn dnyasnda yaadm ve orada gkyzn ve yeryzn oluturan yedi tabakay grdm. Gecenin karanlnda, dipsiz bir sudaki evinden kara bir yaratk geldi. nsan biimiyle yanmda dikildi ve bana birok ey anlatt. Sumanguru Kante, akam gneinde btn krallklar iinde en gl ynetici olacaksn. Ama ayn zamanda yalnzca kendinin yenilmez olduuna inanacaksn ve baka herkesi kk greceksin. Kklerini skecek byk frtnay gremeyen ve gururla rzgra direndiinde, iddetli rzgrlarn kendisini nasl devirdiini gren ulu bir aa gibi olacaksn. Arkanda Sosso mzrakllar, dokuz kral yenip ldreceksin. Bunlar baaracaksn ve bunlarn zevkini karmak halen elindeyken zevkini karmaya bak." Sonra khin unlar ekledi: "vg Allah'adr! Tanr kendi suretinde, hi kimsenin yenemeyecei bir kral hazrlyor. Sumanguru Kante, bu ocuk domadan, neden zevk alyorsan onlar yapmaya bak. nk senin gcn onun gnei karsnda bir su damlas gibi kalacak!" "Sumanguru Kante, istersen szlerime inanma!" diye bitirdi khin, "ama onlar snayabilirsin. Sarayna dn, iki beyaz horoz al, onlar iaretle. Birine kendi adn ver ve bacaklarndan birine saf altndan bir bant tak. Sonra doacak olan, adn bilmediin ocuk-kraln horozunu al, bacaklarndan birine saf gmten bant tak. tlediim gibi yaptnda, saraynn bir yerinde bu horozlar dvtr ve hangisinin kazandm gr." Sumanguru Kante sarayna dnd ve iki horoz getirtip iaretledi ve dvtrd. Gm bantl horozun altn bantly ldrmesine karn byc kral, aptallyla khinin szlerini unuttu. Ama byc yetenekleri kadar, silah yapmndaki ve kullanmndaki ustalklaryla, Sumanguru Kante'nin byk demirciler ordusunun, dmanlarn yenmesi zor olmad. Sosso'nun mzraklar her yerde korku salmaya baladlar. Ve Sumanguru Kante akam gneinde btn krallklar iinde en gl ynetici oldu. Sumanguru Kante'nin bakenti Sosso'yu oluturan kyler topluluunun, gnee doru ykselen yedi katl kulesi olan kral sarav dahil, en azndan yz seksen sekiz tahkim edilmi saray koruyan i ie kale

iine alnmas kararlatrld. Kente giri koca bir demir kapyla denetleniyordu. Dolaysyla bakente, Grkemli Sosso denmesinde alacak bir yan yoktu. Sosso, fetiizmin kalesi ve Allah'n dmanyd. Sumanguru Kante'ye genellikle Dokunulmaz Sumanguru denirdi; nk kulesinin tepesindeki gizli odasnda toplad fetiler arasnda yayordu. Byc kral kendisini altm dokuz biime sokabilirdi. Fetilerinin doast gleri btn krallara korku salyor, Sumanguru'yla savamaya cesaret edenlere diz kertiyordu. Bylece kimse Sumanguru Kante'nin gcn lemiyor, kimse onu yenmenin yolunu bulamyordu. Bylece Sumanguru Kante yenilmez olduuna inanmaya balad, herkesi kk grr oldu. Gerekten de kklerini skecek byk frtnay gremeyen ve gururla rzgra direndiinde iddetli rzgrlarn kendisini nasl devirdiini gren ulu bir aa gibi oldu. Arkasnda Sosso mzraklar, dokuz kral yenmi ve ldrmlerdi. imdi Vagadu kraln ve son yldr da Manding kralln ynetiyordu. Kzlar evlenmeden karan, Sosso sokaklarnda yallar krbalatan eytan kral olarak n salmt. Ve halkna savatan baka bir ey getirmiyordu. Sasuma Berete'nin olu Dankaranturna'nin Manding kralln Sumanguru Kanle'ye teslim etmesinden nce, Dankaran-tuma byc kral yattrmak ve korktuu bu kralla balama yapmak istemiti. Kzkardei Nana TribanT bu amala, onun isteine karn, kars olmas iin Sosso'ya gnderdi. Mutsuz kzn ansna, Sunjata'nn griotu Balla Fasseke onunla birlikteydi. Sumanguru Kante'nin byk by gcnn kaynan bulmak ve sonunda eytan kral devirmek iin bir plan tasarladlar. Nana nce Sumanguru'nun gzdesi olmay baard. Sonra onun en iyi arkada oldu. Ancak istediini ona vermeden onun kars olmay kabul etmiyordu. Nana, Sunjata'dan annesi Sasuma Berete kadar nefret ediyormu gibi yaparak Sumanguru'ya "Sana geldim, nk senin karn olmak istiyorum. Mari Djata bunu biliyor, nk benim iin setii erkek olan senin yeenin Fakoli Koroma ile evlenmeyi reddettiimde bunu ona syledim. Ona ancak kendi setiim erkekle evleneceimi ve senin benim in bin Fakoli deerinde olduunu syledim. Mari Djata'nn senin dmann olmasnn gerek nedeni bu." "Senin karn olmak istediim iin" diye devam etti Nana Triban, "kardeimin srlarn sana aklayacam. Ve sana sylediklerim ikiniz arasnda kmas kanlmaz olan sava kazanmanda sana yardmc olacak." "Seninle bugn evlenmeye hazrm!" diye bard Sumanguru Kante. "Senin gibi kadn grmedim. Gerekten muhteemsin!" "Ama yalnzca yapmak istediklerimi duydun" dedi Nana Triban. "imdi senden benim iin yapman istediklerimi dinlemelisin. Sen ve ben bir araya geldik, nk bunu kendimiz istedik. Kimse bizim admza karar vermedi. Dolaysyla, evlenmeden nce birbirimizin srlarn bilmemiz, tabularn aklamamz doru olur."

"Senin gcn btn krallarn dizinin ban zyor ve karnda devriliyorlar" dedi Nana Triban. "Gzlerinin bak, bakalarnn korkuyla yzlerini evirmelerine neden oluyor. Kolun on savann kolu kadar gl. Bu gc sana neyin verdiini bilmeliyim, bylece sana gl olmanda yardmc olabilirim. Ve sana neyin zarar verebildiini bilmeliyim ki, seni zararlardan koruyabileyim." Sumanguru Kante, "Ben seninim!" diye bard. "Kimseye sylemediklerimi sana syleyeceim. Oklar ve mzraklar beni ldremez. Bynn bile beni ldrme gc yoktur. Gcmn gerek kayna, gizli kutsal odamda bulunan atalarmn fetilerinden gelir. Bu fetilere taparm, nk bana on savann gcn veren ve beni zarar grmekten koruyan onlardr." "Atalarm, beni ldrebilen tek ey bana dokunmadka, kendi glerinin benim olmasna karar verdiler. Yalnzca bir yandaki beyaz horozun bacandaki keskin mahmuz alnp saf altn ve gm tozuyla doldurulursa ondan korkarm. Byle bir mahmuz gvdeme dokunursa atalarm glerini ve korumalarn benden alacaklar. Fetilerim artk beni yenilmez yapmayacak ve muhakkak ki leceim!" "imdi benim olacak msn?" diye sordu eytan kral. "Elbette" diye yantlad Nana Triban. Srr, Balla Fasseke ve onun araclyla Sunjata'ya retecei zaman bekleyerek glmsedi. Bu srada sava bulutlar, nemli orman topranda zehirli mantarlarn bittii gibi toplanmaya balamt. Sumanguru Kante'nin Nana'ya duyduu ak, yeeni ve bakumandan Fakoli Koroma'nn karsn almasn engellememiti. Fakoli amcasna sava at ve birok kral kendisini desteklemeleri iin cesaretlendirdi. Manding kral Dankarantuma bunlarn arasndayd. Artk Sumanguru Kante'yi memnun etmeye almaktan vazgemiti ve savalarn toplayp Fakoli Koroma'ya katlmak in yrye geti. Ama Sumanguru, o Fakoli'ye ulaamadan stne saldrd. Ve hibir zaman aslan yrekli olmam olan Dankarantuma korkup, tavan gibi byc kraldan ve kendi krallndan kat. Gine ormanlarna snd ve "gvenli yer" adl bir ky kurdu. ktidara ve gce sahip olan bu kraln cesarete sahip olmad akt. teki krallarn ise cesaretleri vard, ama gleri yoktu. Ve hem cesarete hem gce sahip kral hl Mema'dayd. Bylece onu durduracak kimse olmaynca, Sumanguru Kante, Niani'yi yakp kendisini Manding krah ilan etti. Gelecekte olacaklar grebilenler, Niani halkna, krallklarnn "iki ad olan" gerek krallar tarafndan yeniden kurulacan sylediler. Elbette o Kral Nare Maghan Kon Fattann, Aslan' n ve Sogolon Kedju, Bufalo Kadn'n oluydu, ama kimse yedi yldr Sogolon'un ailesinden haber alabilmi deildi. Manding khinleri, Kral Nare Maghan'n saraynn eski adamlarna, tccar klna girip yerli eyalarn satarak Nijer Irma boyunca pazarlar aramalarn tlediler. Bu kasabalardan biri de Mema'yd. Bu srada, Dankarantuma'nn kamas ve Manding kralln fethetmesinden sonra bile Sumanguru Kante, Balla Fasseke' yi Sosso'daki saraynda tutuyordu. Balla, Sumanguru'nun olmad bir gn, onun byk by gcnn kaynan kefetmek ve eytan kral sonunda mahvetmek iin stne deni

yapmasnn zaman geldiine karar verdi. Bunun iin kraln kulesinin yedinci katndaki gizli odasn aratrmas gerekiyordu. Kendisi de byc olan Balla, eytan krala gcn veren fetilerle karlama cesaretini kendinde buluyor ve gerekirse bu fetileri yattrabileceine gveniyordu. Ancak Balla Fasseke, odann kapsnda durduunda grecekleri karsnda olduka hazrlkszd. evresine baknca Sumanguru Kante'nin odada insan derisinden yaplm entari ve terliklerle oturduunu anlad. Odann ortasnda insan derisi stne oturmak da anlalan adetiydi. Duvarlarda baka insan derileri aslyd. Odann bir baka yerinde Balla Fasseke dokuz insan ba grd, bunlar Sumanguru Kante'nin ldrd krallarn kafa-taslar olmalyd. Fetiler gibi, iinde dans eden bir ylann bulunduu su dolu bir kavanozun evresine dizilmilerdi. Suman-guru'nun olduu anlalan yatan stndeki tnekte bayku uyuyordu. Giriten itibaren, azl baklar gibi tuhaf silahlar duvarlar sslyordu. Balla Fasseke sonunda, giriin sanda, olaand byklkte bir balafon* grd. Griot, mzii ok sevdiinden hemen oturup aleti ald. aldnda nasl byl gler erdiini grd! bayku onun ritmiyle balarm sallyordu. Ylan sakin-leti ve kavanozunda huzur iinde mzii dinledi. Ve kafataslar, canlanm gibi ete ve kana brnd. Griot aleti aldka, setii mzikle, eytan kraln fetilerinin davranlarn ynlendirebildiini grd. * Balafon: Tokmakla alnan su kaba ve sert tahta levhalardan oluan Afrika'ya zg mzik aleti (.n.). Ancak Balla Fasseke, Sumanguru Kante'nin nerede olursa olsun balafonunun mziini duyabildiini bilmiyordu. Dolaysyla Balla almaya balar balamaz, eytan kral birinin gizli odasna girdiini anlad. Hemen sarayna dnd, zel odasna girdi. Balla Fasseke hl alyordu. Griot mzii kesmeden krala bakt, melodileri deitirdi ve Sumanguru Kante'nin baarlarn ve yeteneklerini ven bir ark almaya balad. eytan kraln fkesi Balla'nn arksyla yatt. ark bitince Sumanguru Kante, "Balta Fasseke, senin arklarnla beni vmen kadar beni memnun eden bir ey olamaz. Bugnden sonra, Sosso'da kal ve benim griotum ol! Bir daha Niani'yi gremeyeceksin" dedi. Ve bylece, baka nedenle deilse bile bu nedenle, Sumanguru Kante ve Mari Djata byk dman oldular. Ama Balla Fasseke Sumanguru'nun szlerini duyunca glmsedi, nk artk kaderinin Sosso'da kalmak olmadn biliyordu. Griot, byc kraln fetilerinin gcn denetlemenin yolunu kefetmiti. "Olacak olan olacak!" diye sylendi kendi kendine, "ve Nana Triban'la benim Sosso'yu terk etme gnmz geldiinde, nasl kaacamz biliyorum!" VI. Blm

(Sunjata, Manding kral olmak iin Mema'dan ayrlr. Yolculuu srasnda Vagadu'ya, sonra Sumanguru'yla ilk kez savaaca yer olan Tabon'a urar. Sunjata'nn zaferi Balla Fasseke ve Nana Triban'n Sibi'de ordulara katlmalarn salar.) Bu srada Niani soylular iki aydr hibir baar elde edemeden Sogolon Kedju ile ailesini aryorlard. Sunjata'nn kz kardei Kolonkan, bir gn onlar Mema pazarnda Niani'de yetien sebzeleri satarken grd. anaklar ilgisini ekmiti ve sohbetleri onlar Sunjata'ya gtrd. Sunjata on sekiz yandayd ve bir aslann cesaretine, bufalonun gcne sahipti. Gzleri parlyor, szleri emrediyor, kolu baanyordu. Niani soylular, Manding krallnn byle gl bir yneticiye sahip olacak olmasndan etkilenmiler ve sevinmilerdi. Arama grubunun nderi, "Mari Djata, Manding kral" diye balad sze, "babann krall senin dnn zlyor. Sumanguru Kante'nin elinden ykm ve lm grdk; birok cesur insan savamaya devam ediyorsa da kazanlmayacak bir sava srdryorlar. Gelecekte olanlar grebilenler bize, yeryznde yryenler iinde ancak senin Sumanguru Kante' yi yenebileceini sylediler. Burada Mema krallnda iyi bir yaam srdn biliyoruz, fakat senin Kaderin Manding krallnda. Gelecek misin?" "Ben hazrm" dedi Mari Djata, Manding Aslan. "Gne sabah yolculuuna baladnda, biz de yola kacaz." Sonra Kral Tunkara'ya gitti ve "Kralm, baba gibi beni kolladn ve bana savamay ve ynetmeyi rettin. imdi senden ayrlma zamanm geldi, nk Niani'ye dnp babamn kralln ynetmeliyim. Ben ve ailem iin yaptklarn unutmayacam" dedi. Kral Tunkara, Sunjata'nn dediklerini dinledi, ama evlatlna ve varisine kendi tahtn vermekte acelesi yoktu. Sogolon Kedju ani bir hastalkla lmt ve sava kral bencilce onun mezaryla Sunjata'y Mema'ya balamak istiyordu. Bir kral ne kadar yreini ve tahtn verse, bir baka kraln olunun hibir zaman kendi olu olamayacan kabul etmekte zorlanyordu. Zavall Tunkara! nsanlar yaam karsnda ok sabrsz ve krdr! Tanrnn gizemli ilerini anlayamazlar ve kaderin deitirilemeyeceini kavrayamazlar. Her olay insann yaam kilimine bir dm ekler ve kaderlerinden kurtulmak isteyenler, ancak ykm getirecek olanlar, yalnzca ertelemekte baarl olabilirler! Fakat Tunkara'nn bilge bir danman vard, ona "Kralm! Olacak olan olacak! Yreindeki acya katlanp gelecei kesin olan zaman dnmen en iyisi. Manding kral, Mema kralnn gl bir bala olacak!" dedi. Bylece Kral Tunkara kaderine raz geldi ve Sunjata'nn gitmesine izin vererek kraliyet ordusunun yarsn da yanna katt. Kardei Manding Bory de yannda, Sunjata nce Vagadu'ya urad. Kral ona svarilerinin yarsn ve nl okularn verdi.

Sonra, imdi Tabon kral olan Fran Kamara'ya verdii sz anmsayan Sunjata da kalesine doru gitti. Yolculuk srasnda, onlar gibi dnyay batdan douya am olan Byk skender' in yklerini dinlediler. Manding Aslan kendisinin de yle byk g, zenginlik ve n kazanacan umuyordu. Sumanguru Kante, byc kral, Sunjata'nn nerede olduunu bilme gcne sahipti ve Aslan Kraln Tabon'a ulamasn engellemeyi kararlatrd. Oluna bir ordu alp tek olas yolu, vadiyi tutmasn emretti. Ama Sosso mzraklarndan bir ordu Sunjata'y engelleyemezdi! Aslan Kral, yldrmdan hzl, gkgrltsnden rktc ve selden daha bilinemez hareket ederek, dmanna aslann koyun srsne saldrd gibi saldrd. ok gemeden toprak Sosso kanyla suland. Birok sava Sunjata'nn atlarnn nallar altnda lmle bulutu, tekiler, olgun meyvenin dalndan dmesi gibi klc karsnda balarn yitirdiler. Sumanguru Kante'nin olu ve mzraklar korkuya kapldlar ve Sosso'ya doru katlar. O srada "Korku Salan Tabonlu" olarak anlmakta olan Fran Kamara, arkadann zaferini kutlamak iin tam zamann da yetiti. Byk bir sava kral olmutu. Yetenekli ve korkusuz demircilerden oluan bir ordusu vard; ou okuluktaki yetenekleriyle n salmt. Fran Kamara'nn demir klcnn bir darbesiyle on savann ban ikiye ayrdn herkes biliyordu. "Mari Djata, sevgili arkadam" dedi Tabon kral, "ben ve ordum emrindeyiz. Birlikte Sumanguru Kante'yi yeneceiz veya leceiz!" Bylece Manding Aslan, Mema, Vagadu ve Tabon ordularnn kumandan oldu. Sumanguru'nun olu Sosso'ya dnnce, babasna "Sunjata aslandan daha gl. Hi kimse onu yenemez!" dedi. Bu szler Sumanguru Kante'ye birden eski bir kehaneti anmsatt; gen bir kral kp onu yenene kadar iktidarda kalacakt. Bu aptalla nasl gldn anmsad. Ama imdi khinin birok sznn doru kmakta olduunu gryordu. Dolaysyla, doast olaylar hakknda bilgisi olan bir Mslmana danmann zaman olduuna karar verdi. Ona sylenenler unlard: "Sumanguru Kante, akam gneinde krallklar iinde en gl kral oldun! Fakat yenilmez olduuna inanarak bakalarn kk grdn. Kklerini skecek byk frtnay gremeyen ve gururla rzgra direndiinde iddetli rzgrlarn kendisini nasl devirdiini gren ulu bir aa gibisin. Arkanda Sosso mzrakllar, dokuz kiral yenip ldrdn bile. imdi Vagadu kralln ynetiyorsun ve geen yl boyunca Manding kralln da ynettin. Baardklarnn zevkini karmaya bak Sumanguru Kante, hl zevkini karmak elindeyken." Khin devam etti: "Krk gnlne insanlarn dnyasn terk ettim. Ruhlar dnyasnda yaadm, gkyznn yedi katn, yeryznn yedi katn grdm. Karanlkta, bildik bir ruh yanma geldi ve insan biimiyle dikildi. Bana Allah'n gcn bilmeyen bir kral var dedi ve {vg Allah'adr!) Tanr kendi suretinde, hibir eyin zarar veremeyecei bir kral yaratt. Hi kimse Tanr'nn isteini deitiremez. Sana

gre Sumanguru Kante, bu kral bir ocuk, ama onun gneinin gl nda senin gcn bir su damlas gibi kalacak." . "Sumanguru Kante, stersen szlerime inanma!" diye szlerini tamamlad khin. "Ama onlar snayabilirsin. Sarayna dn, iki beyaz ko al, onlar iaretle. Birine kendi adn ver ve bacaklarndan birine saf altndan bir bant tak. Sonra korktuun, adn bilmediin ocuk-kraln kounu al, bacaklarndan birine saf gmten bant tak. tlediim gibi yaptnda, saraynn bir yerinde bu kolar dvtr ve ne olduunu gr. nk bu o-cuk-krala dokunursan, teki ko senin kouna ne yaptysa o da sana onu yapacak." Sumanguru Kante sarayna dnd ve iki ko getirtip iaretledi ve dvtrd. Gm bantl ko altn bantly ldrnce, Sumnaguru Kante Sunjata'nn bu kehanetlerdeki ocuk-kral ve byk dman olduunu anlad. Sosso mzraklarndan oluan koca ordusunu toplad ve Tabon'da Manding Aslan'n yenmeye karar verdi. Byc kral, tepenin stnden Sunjata'nn sava stratejisini izledi. Aslan Kraln, Memal Mslman kyafeti iinde Tun-kara'nn iyi eitimli svarileriyle dmana aniden saldrp artmaya hazrlandn grd. Bu srada Vagadu ve Tabon okular, Fran Kamara emrinde, arkay koruyacak ve beklenmedik saldrlar karlayacaklard. Sumanguru Kante, gzlerini Sunjata'nn Mslman giysisinden ayrmadan savaa girdi. Sunjata onu grr grmez yaklat ve mzran dmannn gsne frlatt. Ama mzrak kayaya arpm gibi geri tepti. Sunjata ok att, ama Sumanguru Kante oku yakalad ve geri frlatt. Mzrak elde, Aslan Kral bir kez daha atld, ama byc aniden yok oldu. Sumnaguru Kante'nin tepelerden birinin stnde sava alann zlediini fark eden Manding Bory oldu. Daha sonra, gne uyuduunda, Sumanguru Kante savalarn toplad ve Sunjata'nn kuvvetlerine beklenmedik bir saldr yapmaya niyetlendi. Balangta byc kral baarl olacak gibi grnyordu, ama birleik ordular ok gemeden toparlanp kar saldrya getiler. Bir kez daha Sosso mzraklar Sunjata'y yldranamt! Yldrmdan hzl, gk grltsnden daha korkutucu ve selden daha bilinmedik biimde hareket eden Aslan Kral, dmanna koyun srsne saldran aslan gibi saldrmt. ok gemeden toprak Sosso kanyla suland. Birok sava Sunjata'nn atlarnn nallar altnda lmle bulutu, tekiler, olgun meyvann dalndan dmesi gibi klc karsnda balarn yitirdiler. Byc kral ve mzraklar korkuya kaplp Sosso'ya doru katlar. Sunjata, Sumanguru Kante hakknda duyduklarna inanamamt, ama imdi ldrlemeyen ve istedii gibi grnp yok olan bir dmanla kar karya olduunu biliyordu. "Byle bir dmana kar hangi silah kullanabilirim?" diye Sunjata kendi kendine sordu. "Onu yenebilmek iin, onu koruyan gc yok etmeliyim. Ve nasl olursa olsun, bu gcn ne olduunu bulmalym!"

Gnein sabah yolculuuna balamadan nce nlarn ortaya salmas gibi, Sunjata'nn n de dalar am ve Nijer ovalarna yaylmt. Manding Aslan, Sibi krallna vardnda, ocukluunda yakn arkada, Fran Kamara'nn kuzeni ve imdi Sibi kral olan Kamandjan onu sevgiyle karlad. "Mari Djata, sevgili arkadam" dedi Sibi kral, "ben ve ordum emrindeyiz. Birlikte ya Sumanguru Kante'yi yeneceiz veya leceiz!" Bylece Sunjata, Mema, Vagadu, Tabon ve Sibi ordularndan oluan drt ordunun kumandan oldu. Manding balaklar olduklarndan, btn Mandingo krallklarnn ordular Sbi'de toplandlar ve krallarn karlayp lkelerinin ynetimi iin Sumanguru Kante'yle byk savaa hazrlandlar. "Mandingo halklarnn ocuklar, Aslann ve Bufalo'nun olunu, gerek kralmz selamlayn" diye ark sylediler. Mari Djata karlk verdi: "Mandingo halklarnn ocuklar, sizi selamlyorum! Mandingo atalarmzn bize teslim ettii zgrl kazanmak in geri dndm! Sumanguru Kante'yi, Manding krallna ve balaklarna ykm ve lm getirdii iin cezalandracam. Yaam rzgn azmda estike, kim bizi kle etmeye alrsa, byk lkemizi ona kar koruyacam!" Gelecekte olanlar grebilenler, Sunjata'ya, sonraki sava iin hazrlk olarak yz beyaz ko, yz beyaz boa ve yz beyaz horoz kurban etmesini tlediler. Bu kurbanlar kesilirken Nana Triban ve Balla Fasseke Sibi'ye geldi. Sumanguru Kante Sosso'ya dnnce, Balla ve Nana, Sunjata'nn Sibi'de olacan renmilerdi. Kama planlarn oktan hazrlam ve Sosso'dan baaryla kmlard. Sunjata, onlarn geldiini duyunca, Fran Kamara'ya, "Nana ve Balla, Sumanguru Kante'nin gcnden stn bir g elde ettilerse, sonunda onu yeneriz!" dedi. Mutlu kavumadan sonra Nana Triban, Sunjata'ya Sosso' da geirdii zaman, Sumanguru Kante'nin gcnn kaynan reniini ve bunun bir yanda, saf altn ve gm tozuyla doldurulmu beyaz horoz mahmuzunun dokunmas olduunu anlatt. O szlerini bitirince Balla Fasseke, Sunjata'ya byc kraln gizli odasnda kefettii fetilerini anlatt. "Bu odadayken, benim by gcmn, eytan krala gcn veren fetileri yneten Sumanguru Kante'nin balafonunu ynetebildiim grdm" diye szlerini bitirdi. "O zaman Sosso'dan kamak iin byc kraln saray terk etmesini bekleyip fetilerini uyutmak ve Nana Triban'la bulumaktan baka i kalmyordu. Senin Tabon savan kazandn duyar duymaz plan uyguladk, nk Manding Aslan'nn prangalarn kracak kadar glendiini anladm." Balla Fasseke devam etti: "Birlikte, sen ve ben, senin Kaderini yerine getireceiz. Sen yapacaksn, ben de senin byk ilerinin arklarn syleyeceim! nk griotun arklar olmadan kahramanca iler ve onlar yapanlar unutulur! Senin kahraman ruhun benim arklarmda yaamaya devam edecek, btn imdi yaayanlar ve btn gelecekte yaayacak olanlar seni tanyp sana hayran olacaklar!"

Bu srada, Sunjata'nn Manding krallna girmesini engellemek iin Sumanguru Kate'nin byk bir orduyla dnd haberi gelmiti. "yi!" diye bard Balla Fasseke, "Sibi'den ayrlmaya hazrz ve olacak olan olacak! imdi ordular birletirmenin, Fran Kamara ve Kamadian'n savalarn yreinde meale tututurmasnn zamandr." Ordular Balla Fasseke ve Sunjata'nn evresinde halka oluturdu ve griot, Fran Kamara'ya meydan okudu: "Senin Korku Salan Tabonlu diye anldn duydum" dedi. "Ama demir klcnn bir darbesiyle on savann ban ikiye ayrdn gerekten doru mu, Fran Kamara? Gcn ve yeteneini kantlamak iin bir ey yap!" Ordusunun banda atnn stnde olan Tabon kral, Balla Fasseke'nin meydan okuyuunu hemen kabul etti. Atn dairenin ortasna drt nata srd, klcm ekti, "Mari Djata, buradaki btn savalarn nnde adamlarmla senin zaferin in senin yannda olacama, yoksa Tabon savalarnn leceine kutsal ant veriyorum" dedi. Sonra Korku Salan Tabonlu, savalarn arasndan kocaman bir maun aacna saldrd. Koca klcn sallayarak aaca vurdu ve tepeden aaya kadar ikiye ayrd. Sonra atn tekrar Balla Fasseke ve Sunjata'nn yanna srd ve bard: "Mari Djata, Manding Aslan! Bu koca maun aacn ikiye bldm gibi, Nijer'in Krina ovasnda ben ve savalarm, byc kral Sumanguru Kante'nin ordusunu da ikiye ayracaz." Fran Kamara, Sunjata'nn sandaki yerini alnca, Balla Fasseke, yine byk bir sava olan Fran Kamarann kuzeni Ka-mandjan'a meydan okudu. "Sibi kral Kamandjan! Kuzenin Korku Salan Tabonlu'ya e olduunu duydum. Gcn ve yeteneini kantlamak iin bir ey yap!" diye bard. Ordusunun banda atnn stnde olan Sibi kral, Balla Fasseke'nin meydan okuyuunu hemen kabul etti. Dairenin ortasna atn drt nala srd, klcn ekti, "Mari Djata, buradaki btn savalarn nnde, adamlarmla senin zaferin iin senin yannda olacama, yoksa Sibi savalarnn leceine kutsal ant veriyorum" dedi. Sonra Kamandjan, Sibi'ye bakan daa doru atn srd. Koca klcn sallayarak krmz kayaya vurdu ve yeri sallayp havay tozdan krmzya evirdi. Hava temizlendiinde savalar Kamadjan'n klcnn koca Dagda bir yol atn, ieriye doru giden bir tneli ortaya kardn grdler. Sonra atn tekrar Balla Fasseke, Sunjata ve Fran Kamara' nn yanna srd ve bard: "Mari Djata, Manding Aslan! Sibi'nin koca dann kayasn ikiye bldm gibi, Nijer'in Krina ovasnda ben ve savalarm byc kral Sumanguru Kante'nin ordusunu da ikiye ayracaz." Balla Fasseke bu szleri duyunca yana ekildi ve Kamand-jan'n, Sunjata'nn solundaki yerine gemesine izin verdi.

VII. Blm (Sunjata'nn emrindeki ordular Krina'ya gider ve burada Sunjata ve Sumanguru Kante sava lan ederler. Fakoli Koroma, Sunjata'ya katlr ve birlikte Sumanguru Kante'yi yenerler. Sunjata kuvvetleri Sosso' yu ykarak zaferlerini tamamlarlar.) Bylece birleik Mandingo ordular, Manding Aslan'nn emrinde Sibi'den ktlar ve Nijer kysndaki Dayala kyne geldiler. Sunjata, Sumanguru Kante'nin Krina yaknnda ordugh kurduunu biliyordu. Artk iki kral arasnda byk bir sava kanlmaz olmutu. Byc kraln, Sunjata'y Manding krallna sokmak istemiyorsa Dayala'ya yrmesi gerekiyordu. O dnemde birinin, bir ie girimeden nce bunun nedenlerini aklamas adetti. O zamana kadar iki kral, sava ilan etmeden savamlard, ama imdi Manding krall iin savaacaklarndan resmi aklamalarn yaplmas gerekiyordu. Sumanguru ve Sunjata byc olduklarndan, dorudan konumaktan kanp kendi adlarna baykularn gnderebilirlerdi. Bylece ki bayku, kendi krallar adna konuarak aadaki dnceleri birbirlerine aktardlar: Sumanguru'nun baykuu Sunjata'nn adrna kondu ve "Mari Djata, Manding kralln tehdit ediyorsun. Eer bilgeysen, bar iinde Mema'ya dnersin" dedi. O zaman Sunjata'nn baykuu Sumanguru'nun adrna kondu ve "Manding'in gerek kral hibir zaman nnde diz kmeyecek, Sumanguru Kante!" dedi. "Kimse lleri yaama dndremez, ama eer bilgeysen kendi kralln Sosso'ya dnersin, orada Mandingo halklarna verdiin zararlar gidermek iin yapabileceklerini yaparsn." "Sen deil, gerek Manding kral benim!" diye bard Sumanguru'nun baykuu. "Ordum bana ynetme hakkn verdi!" Sunjata'nn baykuu yantlad: "O zaman benim ordum senin ordunu yenecek ve benim ynetme hakkm yeniden kuracak!" Bu szlere karlk Sumanguru'nun baykuu, "yabani yer elmasnn kayalara sarl gibi ben de Manding krallna sarlacam!" dedi. "yleyse yreine korku girsin" dedi Sunjata'nn baykuu. "Benim yedi byk demircim, yaptn bu kayay datacak ve seni sktkleri zaman ben de yiyeceim!" "Baarl olamayacaksn Mari Djata!" diye bard Sumanguru'nun baykuu, "senin aznda zehirli bir mantar olacam ve byk cesaretine karn, beni tkrmek zorunda kalacaksn!" "Byn seni kurtaramayacak, Sumanguru Kante! O kadar a bir horoz olacam ki zehirinin hibir etkisi kalmayacak!" "O zaman Mari Djata, yanm kor olacam ve senin ayan kzartacam."

"Ben de yamur olup senin ateini sndreceim" dedi Sunjata'nn baykuu, "sonra fkeli bir dalga olup seni spreceim!" "O zaman ben koca bir yastk ii aac olup btn aalara hkmedeceim!" "Ben de yastk ii aacna trmanan sarmak olup seni boacam!" O zaman Sumanguru'nun baykuu yle yantlad: "Bu sz dvn kazanabilir veya kaybedebilirsin, ama Manding kralln sana brakmayacam bil!" "Ama bunu yapacaksn, nk bir krall iki kral ynetemez!" "ki kral konusunda haklsn; eer bilgeysen, ban, ldrdm teki dokuz kraln yanna katmak iin hazrlan!" "Bu sz dv yetti!" dedi Sunjata'nn baykuu. "Sylediimiz szleri kllarmz savunacak ve olacak olan olacak! Eer bilgeysen Sumanguru Kante, senden daha gl bir kralla karlamaya hazrlan!" Krina'da Sumanguru Kante'nin yeeni Fakoli Koroma byc krala kar savata Sunjata'ya katld. Fakoli "Selam Mari Djata, Manding Kral" diye sze balad. "Ben Fakoli Koroma'ym, korkusuz Koroma demircilerinin kral. Amcamla savatna gre ortak dmanmz var. Dolaysyla ben ve ordum ermindeyiz. Birlikte Sumanguru Kante'yi yeneceiz veya leceiz!" Bu szlere Sunjata yle karlk verdi: "Eer kumandanlarm kabul ederse, bize katlmana sevinirim. Hakszla kar kmak iin gcne ihtiyac olan herkesi savunurum." Bylece Manding Aslan, Mema, Vagadu, Tabon, Sibi ve Koroma'nn ordularndan oluan, be ordunun kumandan oldu. Byk savatan nceki gece, bir griotun toplanan kuvvetlerin nne kp savalarn yreini tututurmas adetti. Bu nedenle, gne evine dnnce, Balla Fasseke Sujata'nn emrinde toplanan btn ordulara seslendi. Griot, "Dncelerimi sana ynelteceim Mari Djata, Manding kral" diye balad. "Olacak olan olacak! Fakat kaderine yaklarken, sana bilge bir yrek vereceim. nce krallklarn da insanlar gibi olduklarn unutma, onlar da doar, byr ve lrler. Her kral, bu kralln yaamndan bir blm yaar." "Vagadu krallnn bir zamanlar ok fazla toprak sahibi olduunu, grkem, n ve talih sahibi olduunu unutma" diye devam etti. "Ama Vagadu imdi kk bir krallk ve grkem, n ve talihi yalnzca griotlarn arklarnda yayor." "Bugn, Sumanguru Kante yalnz kendi krall Sosso'yu deil birok krall ynetiyor. Bu byc kraln kendini beenmilik ve zalimlii bizi ezmeye devam edecek mi?" diye sordu Balla Fasseke. Bir an durarak devam etti: "Ben sanmyorum. Sumanguru Kante, kralln gcnn tesine tard ve sahibi tarafndan merhametsizce srlen at gibi, Sosso krall da devrilmek zorunda!" "Mari Djata, Manding'e, baka bir kral senin kralln ynetirken dnyorsun. ki horoz nasl ayn kmeste bar iinde yaayamazsa, iki kral da ayn kabak kabndan yiyemezler. Ama sen on altnc

Manding kralsn ve yastk ii aacnn gl kkleri gibi, Mandingo halknn tarihinde derin kklere sahipsin." "Nare Maghan ve Sogolon Kedju'nun olu, atalarn hakknda arklar sylerken griotunu dinle. arklaryla, eski Manding krallarnn sana kaderini ellerine alman retmelerini salayacak. Manding'i ilk fetheden iyi kral anmsa. Manding'i byten iyi kral anmsa. Mekke'ye gidip Manding'e Allah'n kutsamasn getiren yi kral anmsa. Manding avclarn savaya dntren iyi kral anmsa. Ve onun Manding'e korku getiren kt olunu anmsa. Manding'e bar getiren iyi kral baban anmsa. Soyluluunu borlu olduun hanedan ve gcn borlu olduun bufaloyu, baban Nare Maghan ve annen Sogolon Kedju'yu anmsa. Yaamn ve kaderini onlara borlusun." Sonra Balla Fasseke, u sorularla szlerini tamamlad: "Mari Djata, yarn benim arklarma girecek hangi byk ileri baaracaksn? Yaptklarn senden sonra gelenlere ne retecek? Mandingo halklarna seni unutmamalar iin ne brakacaksn? Bu sorular yreine bilgelik versin. Benim gcm seninkinin yannda azdr. Ben sana sonsuz yaam veren arklar syleyebilirim. Ama benim arklarm yanlzca senin yaamnn glgesidir. Sen daha glsn, nk benim syleyeceim arklar yaratan sensin." Gne evine dneli ok olmutu ve savalar iyice dinlenmek iin adrlarna dndler. Ama gne ve savalar uyua da, Fakoli Koroma uyumad, gecenin seslerini dinledi ve karsnn kendisinden alnmasnn cn alaca sava bekledi. Bylece, gne sabah yolculuuna balarken, amcasnn ordusunun harekete getiini duyan ve Sunjata'ya hemen haber veren Fakoli Koroma oldu. Krall iin girdii bu byk savata Sunjata, Mema'nn beyaz sarkl Mslman kyafetini deitirdi ve Mandingolarn avc kral elbiselerini giydi. Grkemli altn yayn ve bu sava iin hazrlanan okunu ald. Savata kullanlan oklar daima demirden yaplrd, ama bu okun ahaptan gvdesi vard ve ucuna saf altn ve gm tozu doldurulmu bir yanda beyaz horoz mahmuzu taklmt. Sunjata, Nana Triban'dan, eytan krala bu okla demeyi becerirse, Sumanguru Kante'nin tabusunun bozulacan ve gcnn yok olacan renmiti. Manding Aslan, Balla Fasseke kendisine, bir khinin ryasnda Sumanguru Kante'nin savata ldn grdn syleyince sevindi. Krina sava Nijer Ovas'nda oldu. Sumanguru Kante'nin koca ordusu rmaktan tepelere kadar yaylyordu. Sunjata, Sibi' li Kamandjan ve Fakoli Koroma, yanlarnda Tunkara svarileriyle ilerliyordu. Vagadu ve Tabon okular her zamanki gibi Fran Kamara'nn emrinde, gerideydi. Sonunda Sumanguru Kante tepelerden aa inip yeeninin ordusuna saldrd. O zaman Sunjata, Fakoli Koroma'ya destek olmak ve eytan kralla karlamak iin Sosso savalar arasndan kendine yol buldu. Bir kez daha Sosso mzraklar Sunjata'y durduramadlar! Aslan Kral, yldrmdan hzl, gkgrltsnden rktc ve selden daha bilinemez hareket ederek, dmanna aslann koyun srsne saldrd gibi saldrd. Toprak Sosso kanyla suland. Birok sava Sunjata'nn atnn nallar altnda lmle bulutu, tekiler, olgun meyvenin dalndan dmesi gibi klc karsnda balarn yitirdiler.

Sunjata, Sumanguru Kante'yi canl yakalamaya kararlyd, ama griotlarn arklar bunun olmayacan sylyordu. Baz arklar, Sumanguru Kante'nin Mari Djata'y dnemeyecek kadar Fakoli Koroma'yla savamaya daldn anlatyor. Bylece Manding Aslan, Sumanguru Kante'nin yanna kadar atn drtnala srd, altn yayn kaldrd ve lmcl okunu gnderdi. Okun ucu Sumanguru'nun omuzuna ancak dedi, ama horoz mahmuzunun demesi, byc kraln gcn yok etmek in yeterliydi. Sumanguru Kante aniden yok oldu ve bir daha grnmedi. Ama baka arklar baka trl anlatyor. Onlara gre Sumanguru Kante, iri kara bir kuun gnein stnden getiini grd ve sonunun geldiini anlad. Korkuyla kuzeye doru kat; savalar panik iinde dalrken yannda yalnzca olu vard. Burada da toprak Sosso kanyla suland. Bu arklara gre gne, yolculuunun yarsn tamamladnda aa bakt ve Sunjata ile Fakoli Koroma'nn, Sumanguru Kante le olunun peine dtklerini grd. Gne yoluna devam etti, onlar da zlemeye devam ettiler. Zamanla Mema svarileri onlara katld. Neyse ki, Fakoli Koroma bu lkenin yabancs deildi ve gne uyuduunda onlar takibe devam ediyorlard. Gne sabah yolculuuna baladnda aa bakt ve izlemeye devam ettiklerini grd. Hl Sumanguru Kante ve olunun ok gerisindeydiler. Gne yolculuuna, onlar da izlemeye devam ettiler. Ama imdi eytan kralla aralarndaki mesafeyi kapatyorlard. Gne bir kez daha evine dnerken, onlar izlemeye devam ediyorlard, ama imdi Sumanguru Kante ile olunu duyabilecek kadar yaklamlard. Baz arklar byc kraln atalarnn onu son kez koruduunu syler ve bu koruyucu ruhun onu, Sunjata yakalamadan nce Dagda bir kayaya evirdiini anlatr. Baka griotlarn arklarna greyse Sumanguru Kante dadaki kocaman, kara bir maaraya girmi ve bir daha grnmemitir. Bu srada Sumanguru Kante'nin ordusu Sosso'ya ekildi; imdi Aslan Kral karsnda duracak tek krallk oras kalmt. Yiyecek ve suya sahip, silahlarla iyi donanm Sosso halk bir yl muhasaraya dayanabilirdi. Ama Sunjata, gne yolculuunun yarsn tamamladnda bu son kaleyi de alm olmay tasarlamt. Mandingo savalar surla evrili bir kenti almakta ustayd. Cephedekiler duvarlara trmanmak iin merdiven kullanrken, ikinci sradakiler bu merdivenleri yerlerinde tutuyor ve nc sradaki mzraklar merdivenleri tutanlar korumak iin kalkanlarn kullanyorlard. Bu srada Sosso savalar duvarda duruyor ve koca talar igalcilere atyorlard. Vagadu ve Tabon okular bu Sosso savalarn oka tutuyorlard. Okularn en iyileri olan Bobolular, Krina savandan sonra Sunjata'ya katlmlard ve ateli oklarn surlardan artp kyn saman atl evlerini yakyor, ortal alev ve dumana bouyorlard. Sosso hemen teslim oldu ve koca kaplarn igalcilere at. Sunjata'nn ordular Sosso savalarn orada kestiler; Sosso kadn ve ocuklarna ise merhamet edildi. Balla Fasseke'nin rehberliinde Sunjata, Sumanguru Kante' nin sarayna gitti ve byc kraln kutsal odasna kt. Sunjata' nin oku Sumanguru'nun gcn yok edeli beri baykular yerde

dolanyor, ylan kavanozda lyordu. eytan kraln sarayndayken, Sunjata, Sumanguru'nun kanlarn ard ve hepsini kendi soylu ailelerine gndermek iin hazrlattrd. Deerli her ey alndktan sonra Aslan Kral ordularna atein yok edebilecei ne varsa yaklmasn, kalann yklmasn emretti. Sosso'yu saran alevler gkyzne ykselirken, gne, yolculuunun yarsn tamamlamak zereydi. Bylece o gnden sonra, bir zamanlar nl Sosso krall olan yer ssz ve plak kald. Sumanguru Kante'nin grkemli kentinden, surlarla evrili katl sarayndan ve kulesinden geriye hibir ey kalmad. Bugn Sosso, sadece griotlarn arklarnda yayor. VIII. Blm (Sunjata, Manding'i Mali imparatorluu haline getirir ve imparator olur. Sonra Niani'ye dner, krallar kral olarak orada huzur iinde yasar.) Sumanguru Kante'nin bakentinin yklmasndan sonra Manding Aslan, ordusunu e ayrd ve fetihlerine devam etti. Fakoli Koroma ve Fran Kamara birer orduyu ynetirken, Sunjata en bynn bandayd. Sunjata Manding krallna dndnde, o ve Mandingo balaklar kuzeyde Vagadu'dan gneyde Manding'e, batda Fouta dalarndan douda Mema'ya kadar hkim olmulard. Artk bar zaman gelmiti. Bu arada Sunjata annesinin lkesini ziyaret etti, Do Bufalosunun ld yeri gsteren tmsekte beyaz bir horoz kurban etti. Kral Tunkara'ya ho armaanlarla eliler yollad ve Mali ile Mema arasnda sonsuz dostluk ilan etti. Sunjata, btn Mandingo ordularn Sibi krallndaki Kaba (Kangaba) kasabasnda toplayp Mali imparatorluunun douunu kutlad. Burada Mari Djata, Manding Aslan, halknn nne Mslman elbiseleriyle kt. Yannda Balla Fasseke, Manding Bory, Fran Kamara, Kamandjan ve Fakoli Koroma vard. Sibi kral Kamandjan ev sahibi olduundan, Sunjata'nn onuruna ilk o konutu. "vg Allah'adr" dedi Kamandjan. "Olacak olan olacaktr! Sonunda bara kavutuk. Bir daha barn bozulduunu grmeyelim. Bugn yreimiz rahat ve evlerimizde huzur iindeyiz, nk iimizden biri, Sumanguru Kante'ye kar kacak cesareti, gc ve yetenei gsterip onu yok etti." Sibi kral devam etti: "Sumanguru Kante bir dnem, akam gneinin krallklar arasnda en gl kral oldu. Yenilmez olduuna inanarak herkesi kk grd. Kklerini skecek byk frtnay gremeyen ve gururla rzgra direndiinde iddetli rzgrlarn kendisini nasl devirdiini gren ulu bir aa gibiydi. "Arkasnda Sosso mzrakllar, dokuz kiral yenip ldrdler. Ama tatmin olmamt ve bizler onun karsnda gszdk. Tekrar tekrar altn ve gmmz ald. Ama tatmin olmamt ve bizler onun karsnda gszdk. Tekrar tekrar karlarmz ve kzlarmz ald. Ama tatmin olmamt ve bizler onun

karsnda gszdk. Tekrar tekrar krallklarmz soydu. Ama tatmin olmamt ve bizler onun karsnda gszdk. Gc olan krallarn cesareti yoktu. Cesareti olan krallarn gc yoktu. Doann gleri bu koca aac devirmek iin ne zaman birleeceklerdi? "Bu srada aslan yavrusu gibi cesur ve gl bir kral, douda Mema krallnda yeteneklerini gelitiriyordu. Ve bu aslan yavrusu byd, kendisinin olmayan bu krallkta ulu Aslan Kral oldu. Sunjata, Mema halknca seviliyor ve sayg gryordu. Sunjata, byk Mema savalarnca seviliyor ve onlardan sayg gryordu. Ve Mema'nn dmanlar Sunjata'dan korkuyorlard." Gnein sabah yolculuuna balamadan nce nlarn gndermesi gibi, Aslan Kraln n de doudan dalar ap bat) gnei altndaki krallklarda yayld. Aslan Kral, bir babann ocuklarna duyduu sevgiyle bizi kurtarmaya geldi. Mari Djata, bu koca aac devirecek frtnay yaratma cesareti ve gcne sahipti! "Tabon'da, Sumanguru Kante'nin Sosso ordusu Mari Djata'y durduramad! Aslan Kral, yldrmdan hzl, gkgrltsnden rktc ve selden daha bilinemez hareket ederek, dmanna aslann koyun srsne saldrd gibi saldrd. ok gemeden toprak Sosso kanyla suland. Birok sava Sunjata'nn atnn nallar altnda lmle bulutu. tekiler, olgun meyvenin dalndan dmesi gibi klc karsnda balarn yitirdiler. Byc kral ve mzraklar korkuya kapldlar ve Sosso'ya doru katlar. Sumanguru Kante'den eytandan korkar gibi korkuyorduk, ama katn grnce onun insan olduunu anladk. Onu da yenebilirdik!" "Ve bylece doa gleri, bu koca aac devirecek frtnay yaratt, nk Mari Djata kumandasnda bizim Mandingo ordular byk byc kral yok eden savaa girdi. Artk Sumanguru Kante bizim altn ve gmmz alamayacak! Sumanguru Kante artk karlarmz ve kzlarmz alamayacak! Ve artk Sumanguru Kante krallklarmz alamayacak!" Kamandjan szlerine yle son verdi: "Mari Djata, seni kralm, halkmn kral, krallar kral, imparator olarak ilan ediyorum!" Ve bu szlerle mzran yere saplad, "mzram sana veriyorum, artk senindir!" dedi. Fran Kamara mzran ald ve "Mari Djata, seni kralm, halkmn kral, krallar kral, imparator olarak ilan ediyorum!" dedi. Ve bu szlerle mzran yere saplad, "mzram sana veriyorum, artk senindir!" dedi. Sonra Fakoli Koroma mzran ald ve "Mari Djata, seni kralm, halkmn kral, krallar kral, imparator olarak ilan ediyorum!" dedi. Ve bu szlerle mzran yere saplad, "mzram sana veriyorum, artk senindir!" dedi. Bylece Kamadjan'n szleri ve hareketleri Mandingo imparatorluunun on iki kral tarafndan tekrarland. On iki mzrak Mari Djata'nn Mali imparatoru olduunu ilan etti. Sonra yeni imparatorluk ve imparator onuruna kutlamalar balad; imparatorluca dahil ordulardan eitli gruplar zel sava danslar yaptlar, tutsaklar yrtld ve ganimetler sergilendi.

Sonunda Mari Djata topluluun nnde ayaa kalkt ve on iki Mandingo kraln adyla selamlad. Sonra Kamandjan'n mzran ekip kard ve "mzran geri al, ocukluumun onurlu arkada ve onunla birlikte kralln da al. Bugnden sonra senin halknla benim halkm karde olacak" dedi. Mari Djata, sonra Fran Kamara'nn mzran ekip kard ve "Sevgili arkadam, mzranla birlikte kralln sana geri veriyorum. Tabon ve fethettiin btn topraklar senindir. Senin benimle birlikte Niani saraynda bydn gibi, senin ocuklarn ve onlarn ocuklar da Niani saraynda byyecek ve biz senin ve onlarn ocuklarna kendi ocuklarmz gibi davranacaz" dedi. Sunjata bylelikle btn krallarn mzraklarn iade etti ve her krala iktidarn geri verdi. Fakoli Koroma'ya Sosso kralln ve baka topraklar verdi. Ve griotu Balla Fasseke'ye, Manding krallnda gelecekteki btn griotlarnn Keita halkndan seilmesi onurunu verdi. Sonunda, gnler sren bar ve kardelik elenceleri sona erdi ve her Mandingo ordusu yurduna dnd. Sunjata ve Mandingo ordusu Nijer Irma'n ap Manding krallna onurla girdiler; rma, Nijer'i denetleyen halkn kran gstergesi olarak, oyulmu kanolar yan yana koyarak oluturduklar kprden geerek atlar. Kendi toprana ayak basar basmaz Mari Djata, Allah'a gven iinde ve zaferle dnnden duyduu kran iin yz ko, yz kz kurban etti. Kahraman krallarn anayurdunda karlamak iin o kadar ok nsan gelmiti ki, Niani'ye olan iki gnlk yolu gnde gide-bildiler. Fakat Sunjata Niani'yi harabe halinde buldu; surlar, geirdii yangndan hl kapkarayd. Balla Fasseke, "Cesaretin krlmasn" dedi. "Naini, atalarnn ky, byk bir kent yapman iin senin; oysa Sumanguru Kante'nin Sosso'su sonsuza kadar yok oldu." Mari Djata gerekten Niani'yi yeniden ina etti ve eskisinden ok daha byk bir yer, Mali mparatorluu'nun bakenti oldu. Ynetici olarak kardei Manding Bory'i atad ve onu imparatorluun her yerinde yetkili kld. Sunjata, Manding Aslan, tarafsz ve adil bir kral oldu. Zayflar korudu, iyileri dllendirdi, ktleri cezalandrd, iiler emeklerinin meyvesinden yararlandlar. Hrszlar sa ellerini ve uslanmazlarsa yaamlarn yitirdiler. Sunjata bar, adalet, dzen ve refah dnemi getirdi. Kt bir kral, ordusuyla iktidar kazanabilir. nsanlar ondan korkar ve ldnde kimse ondan iyi sz etmez. Zayf bir kral, pek bir ey baaramaz ve ldnde kimse onu anmaz. Byk bir kral, halk tarafndan sevilir; nk o, iktidarn adalet yaratmak iin kullanr. Sunjata krallarn en byyd! Griotlarn arklar yle sylyor: "Dnyann merkezini grmek istersen, yerin Niani! Tuz ve en iyi balk ve eti bulmak istiyorsan, o zaman yerin Niani! En iyi elbiseleri ve altn bulmak istiyorsan, yerin Niani! En byk orduyu bulmak istiyorsan, yerin Niani! En iyisi, krallar kraln bulmak istiyorsan, Niani aradn yer; nk orada Sunjata'y, Nare Maghan Kon Fatta'nn, Aslan'n ve Bufola Kadn Sogolon Kedju'nun olunu bulacaksn!

Sonsz Bugn Mali'nin gizleri, onlar saklayan griotlarla birlikte gmld. Birok eyi asla renemeyeceksiniz. Sunjata, Niani yaknlarnda gmld, ama ruhu yayor. Elbette Sunjata'dan sonra Mali'de birok kral hkm srd. Mali'nin snrlarn genilettiler ve yeni kentler ina ettiler. Ama hibiri Sunjata'nn dengi deildi! Bugn birok kentin ancak ykntlar var ve zenginlikleri gmlp gitti. Ama Mali yayor! Bugn Sunjata'nn sevdii orman grebilirsiniz. Sumanguru Kante'nin baiafonunu hl grebilirsiniz. Sumanguru'nun kaderini ona aklayan kuu hl grebilirsiniz. nsanlarn Sunjata'y imparator yapmak iin Sibi'de toplandklar yeri grebilirsiniz. Ve Mali ve Mandingo halklarnn babas Sunjata'nn huzur iinde uyuduu yeri iaret eden ta hl grebilirsiniz. arkmdaki gizemleri kabul etmelisiniz. llerin ruhlarn rahatsz edecek kadar aptal olmayn, sizi asla affetmezler. Ve bana sormayn, griot olarak ustalarma yemin verdim, gemiin gizlerini saklayacam.

Zaire

Mvindo: Sunu

Mvindo destan 1956 ylnda, Daniel Biebuyck tarafndan Zaire' deki Nyanga kabilesi halkndan derlenmitir. Destan on iki gn boyunca okunur ve bu okuma iinin, ozan hastalktan ve lmden koruduuna inanlmtr. Destan, 1997'de Daniel Biebuyck ve Kohombo C. Mateene'in evirisi ve editrlnde, The Mvindo Epic, From The Banyanga adyla yaymlanmtr. Destann yazya geirildii yllarda, Nyanga toplumu yirmi yedi bin kiiden olumaktadr. Halk tuzakla hayvan yakalayarak, yiyecek tarm ve toplayclk yaparak yaamn srdrmektedir. Her destan gibi, Mvindo da kabile inanlarna ve deer yarglarna k tutar. Sylencenin ekicilii, byk lde, dnyann belli bal sylencelerininkine benzer bir temas olmasndan gelmektedir. Kahraman, bir kral ailesinde, kabile efinin olu olarak dnyaya gelmitir. Mvindo da ana babasndan birisi tarafndan lkeden srgn edilir. Bu sylencede, ana baba onu ldrmeye bile kalkr. Ama Mvindo, bir bebekken bile en gl ve en zeki yetikinlerden daha akllca davranlarda bulunur. Birok kahraman gibi, Mvindo da hayatn kurtarabilen en az bir zel, sihirli nesneye sahiptir. inde yaad topluluun

yelerini kt glerden kurtarmak amacyla yaamn tehlikeye atar. Ayrca Mvindo kendisinden daha byk glerle arkadalk yapar, onlarn gcnden yardm alr. Son olarak, Mvindo dnyann evresinde. Yeralt Dnyas'na ve gkyzne yolculuk yapar. Deneylerinden ok ey renir ve halkm eitmek amacyla lkesine geri dner. Mvindo destannn en olaand yn, Mvindo'nun, halkna doru davran kurallar (kodu) sunmasndadr. Destanda verilen mesaj, kiiler aras ilikilerin en az kahramanlklar kadar nemli olduudur. Yiitliin, savataki becerinin, onurun bir yeri ve nemi vardr; ama bunlar, incelikli ve iyi niyetli davranlar pahasna elde edilmemelidir. nsanlar, ok ynl evrenin yalnzca bir paras olduklar gereini gzden karmann bedelini karlayamazlar. nsanlar doann ba2i varlklarndan stndrler, ama tanrlar ve doast varlklar da insanlardan stndr. Bu sylencenin temelinde, btn yaam biimlerinin gzel ve saygya deer olduu gr vardr. Erkekler ve kadnlar, genler ve yallar, sakatlar ve salkl insanlar eit derecede sayg grmelidirler. Balca Karakterler emvindo: Tubondo kynn efi; Mvindo'nun babas. Nyamvindo: emvindo'nun en sevdii kans; Mvindo'nun anas. Mvindo: Kabile efi emvindo'nun ve onun kars Niamvindo'nun kahraman olu. yangura: emvindo'nun kzkardei; Mvindo'nun halas. Mukiti: Iyangura'nn kocas. Kasiyembe: Kyn yals; yangura'nn koruyucusu. Balca Tanrlar Onfo: Yaratc tanr. Efendi Muisa: Yeralt Dnyas'nn yneticisi; llerin tanrs. yi Talih Perisi: Yeralt Dnyas'nda Mvindo'ya t veren peri, Efendi imek: Mvindo'nun koruyucusu ve dostu.

Mvindo I. Blm

(Karlarnn erkek ocuk dourmalarn yasaklayan kabile efi emvindo'nun Mvindo adl bir olu olur. emvindo'nun olunu ldrme giriimleri baarszlkla sonulanr. Mvindo tm engelleri aar ve kylerden birinde, babasnn kz kardei yangura'y bulur. Mvindo, burada da, ona zarar vermek isteyenleri alt eder.) ok ok zaman nce, emvindo adl bir kabile efinin yedi kars vard. emvindo, halknn nnde u kararn bildirdi: "Karlarm yalnzca kz ocuu dourmaya izinlidirler. Doan erkek ocuu ldreceim ve o erkek ocuu douran karm hor greceim." emvindo'nun yedi kars ayn zamanda hamile kaldlar ve ayn zamanda ocuklarn dourmay beklediler. Zaman gelince, emvindo'nun alt kars kz ocuu dourdular. Yedinci kans Nyamvindo, "Gzbebei" diye arlrd; nk emvindo'nun gzdesiydi. Gnler geti ve Nyamvindo' nun karnndaki ocuktan, doum srecine girdiini gsteren bir aret gelmedi. Gecikme nedeniyle Nyamvindo'nun sinirleri altst oldu, nk karn burnundayd ve yk ok ard. "Bu durumda kalmak ne korkun!" diye sylendi kendi kendine. "emvindo'nun benden baka btn kanlar dourdu! Bylesine inatla karnmda kalmay srdren ocuu dorusu ok merak ed iyonun!" Gnler getike garip olaylar ortaya kmaya balad. Nyamvindo bir gn, evinin kapsnn yannda zel istiflenmi bir odun yn bulunduunu grd. Odun ynlarn oraya kimsenin yerletirmeyeceini biliyordu. Baka bir gn, evinde temiz su dolu bir kap buldu. Baka bir gn de, evinde taze sebzelerle karlat. Nyamvindo ok ard, bu olaanst olaylara bir anlam veremedi. Rahmindeki ocuun evin gnlk ilerine yardma olduu hi aklna gelmedi. ocuk, kendi doum gnn ve biimini de kendisi belirledi. Sradan bir kadnn sradan bir ocuu gibi, allm biimde domaya raz deildi. Yarasalarn doduu gibi, annesinin azndan domay da istemedi. Sa elin orta parmandan domak iin, annesinin gvdesinden yukar doru karak, kolundan aa inmeyi seti. ocuk erkekti ve doduu andan itibaren bir yetikinmi gibi glmeye, konumaya balad. Doduunda, sa elinde bir asa, sol elinde bir balta tutuyordu. Ayrca iinde uzun ve hayret verici bir halat olan kk bir "iyi talih uval"n omzunda tayordu. Gzellii yle byleyiciydi ki, evresine ayn ve gnein aydnln sayordu. Doumun gereklemesinde ebelerin hibir yardm olmad. Ebeler ocua Mvindo ("doan ilk erkek ocuk") adn verdiler, nk Mvindo'dan nce doan ocuklarn hepsi kzd. Ebeler bebei ve annesini korumak iin, emvindo'ya doum haberini vermediler. Ne var ki, bir ekirge Mvindo'nun doumu srasnda orada bulunmutu. Bcek emvindo'ya gitti ve tiz sesiyle arklayarak, "et emvindo, Gzbebei dourdu; erkek bir ocuun babas oldun! Dierleri doumdan haberinin olmasn istemedikleri iin haberi vermeye ben geldim" dedi. emvindo hemen ayaa kalkt, mzrann ucunu sivriltti, doum kulbesine doru yrd. "Olmaz byle bir ey!" diye bard kendi kendisine. "Buna izin vermeyeceim! Olumu ldreceim. Bir erkek

ocuu dourmasnn cezas olarak, kocasnn 'Gzbebei', kocasnn 'Yzkaras' olacak. Gzlerimi topuklarndan yukarya kaldrmayacam" diye konutu. emvindo mzran yukarya kaldrm ve doum kulbesinin dnda durmutu ki, evin iinden ocuunun sesinin geldiini duydu. "Babamn mzra ebeleri, annemi ve beni skalayarak, evin orta direinin dibine arpsn!" emvindo tm dikkatini toplad ve alt kez mzran hedefe dorultup frlatt. Mzrak, her defasnda evin orta direinin dibine arpt. Sonunda emvindo kzgnlk, yorgunluk ve hsranla geri ekildi. "Danmanlar ve soylular" diye konutu. "Bir mezar kazn, o yeni domu erkek ocuu iine atn ve canl canl topraa gmn! Ben erkek ocuu grmek istemiyorum." Danmanlar ve soylular, tartmaya girmeden eflerinin emirlerini yerine getirdiler. Mvindo'yu gmmler, mezarn zerine muz aalan ve toprak atmak zereydiler ki, ocuun sesi duyuldu. Mvindo, "Ah, babam ah!" diye seslendi. "Byk aclar ektikten sonra bu ekilde can verecek olan kii sensin!" emvindo olunun lanetini duydu, evresindekilere, "abuk olun, abuk. Mezar kapatn" diye emir verdi. Kendi kendisine, "Olum daha bebekken, bylesine byk glere sahip. Kyde bama bela olaca belli! Olumu ldrmem gerekli, yoksa beni tahtmdan eder" diye konutu. O gece, cenaze treninden sonra, Mvindo'nun mezarndan kzgn gne kadar scak ve parlak bir k dodu. Herkes uykudayken, Mvindo mezarndan ayrld ve emvindo'nun bile alaylarn duyabilecei bir yere, annesinin evine gitti. emvindo ocuunun byk gleri karsnda korkuyla titredi. Alayann gerekten de Mvindo olup olmadndan emin olmak iin, Nyamvindo'nun evine bir ylan gibi sessizce szld. Sonra da, danmanlarn ve soylularn toplad ve yle konutu: "Yarn, bir davul yapmak zere, bir aacn gvdesinden bir para ktk kesmenizi ve iini oymanz istiyorum. Mvindo'yu davulun iine koyun ve davulun zerini ilenmi antilop derisiyle kaplayn. ki usta dalg arayp bulun ve onlara, davulla birlikte rman ortalarna kadar yzmelerini ve sonra davulu rman en derinine kadar batabilecei bir yere atmalarn emredin." Danmanlar ve soylular kabile efinin emirlerini, bu kez de hi tartmadan yerine getirdiler. emvindo dalglar e vererek dllendirdi. Ancak yedi gn sren iddetli yamurlar emvindo'nun kyne ktlk getirdi. Btn bunlar olurken, Mvindo, yzeyin ok altndaki rman kumlu tabanna oturmu davulun iinde uzanm duruyordu. Kendi kendisine, "Aknt ynnde srklenmeden nce, babam ve kymn halkm, bana byle davranmalarnn cezasnn ne olabilecei konusunda uyarmalym. Eer ben Mvindo'ysam, onlar da sesimi duyacaklardr" diye konutu. Bu szleri sylemesiyle, davulun rmak yzeyine ykselmesi ve orada kmltsz durmas bir oldu.

Bir grup gen kz su caplaryla birlikte rmak kysna geldiklerinde, su stnde duran davulu grdler ve Mvindo'nun ark sylediini duydular: "Babam emvindo'ya elveda. Danmanlar ve soylular babama doru yolu gstermedikleri iin kuru yapraklar gibi lecekler." Kzlar su kaplarn brakp Mvindo'nun dndn duyurmak iin kye kotular. Gen kzlarn haberi emvindo'yu rmak kysna getirdi. Mvindo babasna vedasn yineledi. Sonra kabile efi ve kyllerin gzleri nnde, davul rmak tabanna geri dnd. Mvindo rman yukarsnda yaayan halas yangura'yla grmeye karar verdi. Davuldan ayrld ve gcn btn balklan, yengeleri korkutup karmada kullanarak akntya kar yzd- Ve tekrar tekrar yle konutu: "Ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum. Yolumdan ekilin, nk benim gcme kar koyamazsnz!" Sonunda, Mvindo'nun karsna, lyangurann kocas Mukiti tarafndan grevlendirilmi bir muhafz kt. Muhafz Mvindo'ya, "Bu setten gemek yasaktr" dedi. Mvindo, "Nereye istersem oraya gidebilirim ben" diye karlk verdi. "Benim gcme Mukiti bile kar koyamaz; nk ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum!" Mvindo rman tabanna dald, topra kazd, yolunu kapatan su bendinin altndan geti. Mukiti gkyzn ve yeri sarst, ama yoluna devam eden Mvindo'yu korkutamad. yangurann muhafz Kasiyembe kyn yallarndand. Kalbi nefret dolu birisi olduu iin, yle kolay kolay pes etmezdi. Mvindo'yu ldrmek umuduyla, topraa hendekler kazd ve hendekleri tabandan yukarya doru ykselen keskin ve sivri ulu kazklarla deyerek tuzaklar kurdu. Neyse ki, Mvindo'nun dmanlar olduu gibi dostlar da vard. Efendi Kirpi, Mvindo'ya, "Yuva kurmak iin topra kazarken, seni tuzaa drmek iin hazrlanm olan kazklarla deli hendekler buldum. Aman dikkat et.' Seni halann evine gtrecek olan bir yeralt geidi ina edeceim" dedi. Efendi rmcek kazklarla deli hendeklerin zerine kprler kurdu. "Biz ona yardm etmek iin burada durduumuz srece Mvindo'yu kimse yenemez!" diye haykrd. Mvindo ok gemeden halasnn evine ulat. Halas, "Seni grdme sevindim Mvindo!" dedi. "Ama yemek yemeden nce dans etmelisin! Davul seni enlendirecek. Kasiyembe byle emretti, nk seni yormak istiyor." Bunun zerine, Mvindo dans etti de etti. Onu ldrmek iin kazlm btn hendeklerin iinde dans etti. Elindeki asasn sallayarak ve ark syleyerek sivri ubuklarn zerinde dans etti. Dans ettike etti ve hibir ey ona zarar vermedi. Kalbi nefret dolu Kasiyembe, Mvindo'yu ldrmek isteinden caymad. "Bacak kadar bir ocuun gcnden niye korkaym?" diye sordu kendi kendisine. "Efendi imei yeryzne getirteceim ve imekleriyle Mvindo'yu ortadan ikiye bldreceim!"

Mvindo, "Efendi imek, sen de benim dostumsun! Eer bu eve saldrmakta srar edersen, oturduum yerden uzak durmaya al! Sana gelince Kasiyembe, atele lecek olan kii sensin. Ottan yaplma bir kulbede yaayan kii ateten saknmal!" dedi. Efendi imek, evlerinin Mvindo'nun bulunduu yzne yedi kez arpt ve yedi kez Mvindo'yu skalad. Evin dier yz yanp kl olurken, Mvindo hi yara almamt. Sonra Mvindo evden kt ve herkese, "Ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum. Benim gcm imein bile stndedir! imdi Kasiyembe'nin salarnn nasl yanp kl olduunu greceksiniz!" diye konutu. Tm kyllerin gz nnde, yal adamn salar alev ald ve yand. Alevlerin hrsla havaya srayn herkes dehetle izledi. Kyller, yal adamn lecei korkusuyla su kaplarna doru kotular. Ama su kaplar kupkuruydu; ilerinde bir damla su kalmamt. Kyller bu kez sulu meyvelere doru kotular, fakat onlar da kurumutu; ilerinde bir damla sv kalmamt. Kyller daha sonra, Mukiti'nin havuzuna kotular, fakat havuz da tmyle kurumutu. Kelebekler ve sinekler oraya buraya uutular, ama iinde bir damla su bile kalmamt. Kyller, aresizlik iinde tkrklerinin kzgn alevleri sndreceini umarak, Kasiyembe'nin salarna tkrmeyi denediler, fakat azlan kupkuruydu, bir damla tkrkleri bile yoktu. Halas lyangura Mvindo'ya, "Olum, artk kalbine merhamet girsin. Mukiti'yi ve muhafzm Kasiyembe'yi bala. Brak huzur iinde yaasnlar" dedi. Mvindo asasn sallad ve "Ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum. Gcm Mukiti ve Kasiyembe zerinde gstereceim. kisi de eski hallerine dnecekler" diye yant verdi. Birden alevler Kasiyembe'nin bandan geri ekildi. Su kaplan ve Mukiti'nin havuzu suyla doldu, sulu meyvelere su geri geldi. Ve herkesin az tkrklendi. Kyller, "Selam, Mvindo! Gerekten de byk bir adamsn" diye sevinle bartlar. Kyllerin gsterilerine, kalbi nefretle dolu Kasiyembe de katld. Mvindo, "Yarn babamdan almaya gideceim, nk babam, kez (mzrakla, topraa gmerek, su altnda brakarak) beni ldrmeye alt" diye konutu. lyangura, Mvindo'ya, "Seni yeniden dnmeye aryorum!" diye kt. "Byk gce sahip olabilirsin, fakat baban yenmek iin daha ok gensin, babann yedi kapl byk kyn ynetmek iin daha ok gensin. Yine de bunu yapmaya kararlysan, seninle gelirim ve babann seni para para ettiini grrm." Mvindo kendi kendine homurdanarak, yangura'nn szlerinin gcn kesti. II. Blm

(Mvindo almak amacyla yola koyulur. Babasnn kyn ve ky halkn mahveder, ama babas emvindo kamay baarr: Mvindo babasnn arkasndan Yeralt Dnyas'na iner. Yeralt Dnyas'nn hkiminin verdii grevleri yerine getirir. Sonunda emvindo'yu yakalar. Birlikte yeryzne dnerler.) Mvindo, lyangura ve lyangura'nn yanndaki kiilerle birlikte daylarn grmeye gitti. Mvindo'nun daylar usta demircilerdi. Mvindo, "Babam emvindo'yla savamaya gidiyorum" diye konutu. "Byk ama hafif mzraklarnzla tannyorsunuz. Ocaklarnz ateleyin ve bana byk sava iin ne gerekiyorsa yapn. Hem gvenlie hem de gce ihtiyacm olacak." Mvindo'nun daylar ona demir gmlek, demir pantolon, bir ift demir ayakkab, demir balk yaptlar. "Bu demir giysiler babann ard arkas kesilmez mzrak darbelerine kar seni koruyacak" dediler. "Biz de seninle gelip sava izleyeceiz." emvindo'nun kyne vardklarnda, lyangura, "Ben korkuyorum Mvindo! Baban ve halk bizi ezer geer! Kye byk bir yamur frtnasnda ulatk ve snamz yok. Kye bir sr insanla birlikte geldik ve yiyeceimiz yok" diye barp ard. Mvindo, "Ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum. Korku nedir bilmez yreim! Babamn kalbinde ok fazla gurur var. Kendi yerini ve grevini retmek iin, onunla savamam gerek! Yamurdan, imekten, gk grltsnden kurtulacaz. Bolca yiyeceimiz olacak" diye karlk verdi. Mvindo daha sonra da, "ki sra ev, doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'nun evini evrelesin!" diye bard. ki sra ev Mvindo'nun tek bana duran evini evreledi. Mvindo gzlerini gkyzne kaldrd ve u arky syledi: "emvindo'nun kynn tm odunlar, atei, suyu ve palmiye aalar doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'ya gelsin. Onlardan yararlanacak kimse kalmasn! emvindo'nun kynn tm hayvanlar, muz baheleri, ttn ve tuz, doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'ya gelsin. Onlardan yararlanacak kimse kalmasn! emvindo'nun kynn tm su kaplar, sepetleri, anaklar, uvallar ve tahta tabaklar doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'ya gelsin. Onlardan yararlanacak kimse kalmasn! emvindo'nun kynn tm giysileri, gerdanlklar, yzkleri, davullar ve yataklar doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'ya gelsin. Onlardan yararlanacak kimse kalmasn! emvindo'nun kynn tm mzraklar, baklan, ineleri, ate kartan ubuklan ve ara gereleri doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'ya gelsin. Onlardan yararlanacak kimse kalmasn! nk Mvindo, babas emvindo ile savaacak ve onu yenecek!" Mvindo'nun istedii her ey ona geldi. Beraberindekiler, hayretler iinde "Mvindo bizim nderimiz ve byk kahramanmz! Onunla boy lmeye kalkanlarn sonu kesin lm!" diye konutular. Mvindo, daylarn ky halkna kar savamaya gnderdi. Mvindo'nun daylar karada ve havada savatlar, ama koy halknn gcne kar koyamadlar. Suyun gne altnda topraktan ayrlmas gibi, onlarn da gleri kurudu; kanlar iinde can verdiler.

Mvindo halasna, "Babamn kyne gireceim ve daylarmn nasl yenilgiye uratldklarn reneceim. Sonra da babamla yz yze savaacam. Yanmda asam olacak; ama sizin baltamla ve iyi talih uvalmla burada kalmanz istiyorum. uvaln iinde uzun ve sihirli bir halat var" dedi. lyangura, "ok aklszca davranyorsun, Mvindo!" diyerek kt. "Hepimizin lmne neden olacaksn!" Yine de lyangura, Mvindo yola kmadan nce, onun baltasn ve uvaln ald. emvindo olunun kye girdiini grd, ama korkmad. "Hepimize kar tek bana savamaya gelen bacak kadar bir ocuun gcnden niye korkaym!" diye bard. "Kye yaklamaya devam ederse boazn keseriz ve cann gvdesinden kartrz!" Kyller, "Yanlyorsun!" dediler, "Mvindo'nun kk olmasna bakma; o bizden daha gl. Hepimizi kendi kymzden darya srecek! Kendi oluna kar durma!" Kyller, tm korkularna karn Mvindo'yla alay ettiler, nk Mvindo ok gen ve kkt. Mvindo gkyzne ykselen sesiyle, "Ben doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'vum. Kalbimi kin brd! Babamdan armaya geldim, nk babam kez (mzrakla, topraa gmerek, su altnda brakarak) beni ldrmeye kalkt, ls kuru yapraklar gibi kuruyup toz olsun! Babamn danmanlar ve soylular ona doru yolu gstermediler. Onlar da lp kuru yapraklara dnsnler! Babamn kylleri, babamn beni ldrme giriimlerinde ona yardmc oldular. Onlar da lp kuru yapraklara dnsnler!" diye ilendi. Sonra Mvindo asasn gkyzne kaldrd ve "Efendi imek, dostum, benim yanm tut ve bana zafer getir! Babamn kynn yedi kapsn kapatmak iin yedi imek gnder" diye haykrd. Mvindo'nun ricasn duyan Efendi imek, emvindo'nun kyne yedi kez arpt. Alev sard evleri. Hepsi ilerinde yaayan insanlarla birlikte yanp kl oldu. Bir tek emvindo kaabildi. Bir ereltiotu grnceye dek kynden uzaklara kotu. Otu alelacele kknden skt ve burada at delikten topran iine girdi. Mvindo, emvindo'yu izlemek zere hazrlk yapt. Halasn ve beraberindekileri yanp yklm kye gtrd. Tm mallar mlkleriyle birlikle kendi balarna kye ulatlar. Daha sonra Mvindo, len daylarnn her birine asasn dokundurarak onlar hayata dndrd. yangura'ya, "imdi, Efendi Muisa'nn topran derinliklerindeki karanlk ve souk lkesinde babam aramaya gidiyorum. yi talih uvalnn iindeki halatn bir ucunu kar. Halat aaya indii srece yayorum demektir; bu durumda beni burada bekleyin. Eer halat hareket etmezse bilin ki ldm" dedi. Efendi Sere alald ve "Mvindo, sana babann Yeralt Dnyas'na nerken hangi yolu izlediini gstereceim, nk emvindo aydnlk dnyadan ayrlrken gkyznden onu izliyordum" dedi. Mvindo babasn Yeralt Dnyas'na gtren yolu izledi. Orada "iyi talih perisi" tarafndan karland. yi talih perisi ona nerden gitmesi gerektii konusunda t verdi. "Toplant yerindeki ocan kysndaki kllerin iinde yatan iri csseli bir adamla karlarsan, bil ki o bu karanlk ve kasvetli lkenin hakimi Efendi Muisa'dr" dedi. "Eer onun kynden ayrlmak dncesindeysen dikkatli olmalsn, nk Efendi

Muisa kendisiyle birlikte kalman salamak iin her trl hileyi yapar. Ona 'nderim' ve 'babam' diye hitap et. O seni kutsadnda, sen de karlk olarak onu kutsa. Bir yere oturmam teklif ederse, teklifini kibarca geri evir. Sana iecek olarak kabaktan yaplm tasn iinde muz biras ve yemen iin kl macunu ikram ederse, onlar da kibarca geri evir." Mvindo akll tleri iin periye teekkr etti, sonra yoluna devam etti. Kllerin iinde yatan Efendi Muisa'y buldu, uygun biimde selamlad ve Muisa'nn oturma, ime, yeme tekliflerini kibarca geri evirdiEfendi Muisa Mvindo'ya, "Yarn benim iin yeni bir muz bahesi hazr etmelisin. Uam, grevlerini hakkyla yerine getirip getirmediinden emin olmam iin seni izleyecek. Bana muzlar getirdiinde, baban sana geri vereceim" dedi. Ertesi gn, Mvindo ve Efendi Muisa'nn ua yola koyuldular. Uak, demir aralarn Mvindo'nun yardm olmakszn grevlerini yerine getirmesini izledi. Mvindo'nun baz aralar patikalar at, bazlar aalan ve otlan kesti, bazlar imenleri biti, bazdan muz aalarna dayanak olacak snklar kesti. Aralarn topra dikime hazr hale getirmesiyle birlikte, muz fideleri kendilerini topraa diktiler, bydler, olgun muzlar verdiler. Mvindo her snav baaryla verince, Efendi Muisa sihirli kayna, "Mvindo'yu bul ve onu yle bir iddetle kamla ki, ortadan ikiye aynisin. Yere dtnde az bumu dalsn" dedi. Sihirli kay efendisinin buyruunu yerine getirdi. Mvindo yere dt ve halat kmltsz kald. Neyse ki, Mvindo'nun asas kendisini yerden kaldrd ve Mvindo'ya dokundu. Asa daha nce nasl Mvindo'nun daylarn hayata dndrdyse, efendisi Mvindo'yu da hayata dndrd. Mvindo, Efendi Muisa'nn kyne geri dnnce, Yeralt Dnyasnn hkimi ona. "Yarn benim belirlediim bir aatan bal toplamalsn. Bana bir sepet balla dndnde, baban sana geri vereceim" dedi. Mvindo'nun bu grevi de yerine getirecei anlalr anlalmaz, Efendi Muisa yine sihirli kaym Mvindo'yu ldrmeye gnderdi. Mvindo'nun halat yine kmltsz kald. Asa hemen harekete geerek efendisini hayata dndrd. Efendi Sere gkyznden Yeralt Dnyas'na doru utu ve Mvindo'ya babasnn katn syledi. Mvindo, Efendi Muisa'y lesiye dek dvd ve sonra emvindo'yu aramak zere yola kt. Serenin yardmyla, yaknlarda bir yere gizlenmi olan babasn buldu. Yeralt Dnyas'ndan aynlmadan nce, Efendi Muisa halkm ynetebilsin diye, asasn kullanarak onu hayata dndrd. Mvindo, babasn yakaladktan sonra, ona gerekli saygy gsterdi. "Sen hatalydn baba" diye sze balad. "Bir oul sahibi olmay kabul etmedin. Yaratc tanr Onfo'nun yaratt bir varl deitirmek senin grevin deildi. Ama gururunun cezasn fazlasyla ektin." Mvindo, emvindo'yu topran yzne gtrrken, "Doar domaz yryen kk ocuk Mvindo, kahraman bir olu olan en deerli baba emvindo'yla birlikte geri dnyor!" diye ark syledi.

III. Blm (Mvindo babasnn kynn halkn hayata dndrr. Bir toplantyla, baba ve oul resmen barr. emvindo kralln ikiye blp oluyla paylar, olunu da ef olarak ilan eder. Mvindo bir ejderhay ldrr. Bunun zerine. Efendi imek Mvindo'ya evrendeki yerini ve grevini retmek iin onu gkyzne karr. Mvindo lkesine dnnce, halkna iyi bir yaam srmenin kurallarn retir.) Mvindo ve emvindo bir ereltiotunun kknden girdikleri Yeralt Dnyas'n ayn yerden terk ettiler. Yoldalarna kavutuklarnda, Mvindo onlara Yeralt Dnyas'ndaki byk servenlerinin arksn syledi. Sonra lyangura, "Mvindo, burada yaayan insanlar olmaynca buras pssz kald. Efendi imein byk ateinde can veren tm insanlar hayata dndrerek gcn kantla. Ancak o zaman, herkese babann hakszln ve senin kahramanlklarn anlatabilirim" dedi. Bunun zerine Mvindo, ten tm insanlara hayat verdi. Birer birer hepsine asasyla dokundu ve onlarn hayata gzlerini amalarn salad. Gebe olarak lenler gebe olarak uyandlar. Kim hangi yiyecei hazrlarken lm ise, uyandnda o yiyecei hazrlamaktayd. Tuzak kurarken lenler, uyandklarnda tuzak kurmaya devam ettiler. Ekin ekerken lenler, uyandklarnda ekin ekmeyi srdrdler. Kap anak yaparken lenler, uyandklarnda kap anak yapmay srdrdler. Birisiyle kavga ederken lenler, uyandklarnda kavga etmeyi srdrdler. Birileriyle seviirken lenler, uyandklarnda onlarla sevimeyi srdrmekteydiler. emvindo'nun ky ok byk bir ky olduu iin, Mvindo'nun tm kylleri hayata dndrmesi uzun ve yorucu gn ald. Sonunda ky, Etendi imek'in arpmasndan nceki haline dnd. Yallar ve genler, soylular ve avam takm evcilletirilmi eitli hayvanlaryla birlikte ky yollarnda dolatlar. Herkes lmeden nce sahip olduu eyalarn yine sahibiydi. emvindo sekiz gn sonra bir halk toplants yaplacan ve byk bir len verileceini duyurdu. Toplant gn geldiinde ve halk toplandnda, emvindo, Mvindo ve lyangura en iyi giysilerini giydiler. Sonra ky halknn nne ktlar. Mvindo babasnn kendisine neden byle kt davrandn aklamasn istedi. emvindo suunu kabul ederek sze balad. Sonra erkek ocua kar tutumunun eskiden nasl olduunu aklad ve Mvindo'yu ldrme giriimlerini anlatt. "Oluma kar kr davranlarn, bana yalnzca ac ve dert getirdi" diyerek konumasn srdrd. "Kafamda kt dnceler olduka ve kt iler yaptka, ruhum bayat bir muz gibi kuruyup soldu. Mvindo beni yakalayp ruhumu kurtard ve ruhumu hayata dndrd; beni kymze geri getirdi. Gerekten, Mvindo kalbime yaam sevinci doldurdu. Bana halkmzla birlikte olmann ve her gn doumundaki gzelliin deerini retti. Olumun benim iin yaptklar nedeniyle imdi, tm erkek ocuklarna sayg gsteriyorum ve onlar onurlandryorum!"

Daha sonra lyangura sz ald. "Mvindo, babasn yapraklar arasnda bir hayvan gibi lmekten kurtard. Bu iyiydi. emvindo'nun oluna yaptklar ve danmanlarnn, soylularnn ona doru yolu gstermemeleri ktyd. Yarabc tanr Onfo bize ne balarsa, o iyi ve yararldr. Tm ocuklar iyidir. emvindo baz ocuklarn kt olduunu dnmekle hata etti. Eer bu kyden herhangi b adam ocuuna emvindo'nun ocuuna davrand gibi davransayd, emvindo o adamn boaznn kesilmesini emrederdi. emvindo bu kydeki herkesin lmnden sorumluydu. Neyse ki, Mvindo hayat ve dzeni geri getirdi de her i yoluna girdi." Son olarak Mvindo sz alr. "Ben, birok baarlarn adam ve doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum ve babama kar hi fke duymuyorum" diye konutu. "Babamn bana yaptklar ve benim ona yaptklarm gemite kald. imdi gelecee bakalm. Huzur ve sevgi iinde birlikte yaayalm, halka sahip kalm. nemli olan budur." O zaman emvindo, "Bir kabile efi, olunun ve halknn nnde mahup duruma dmemeli. Ama ben oluma kar yaptklarmdan utan duyuyorum. Bu nedenle, olumu bu yurdun efi yapmay istiyorum" diye konutu. Mvindo babasna, "Baba, sen tahtnda otur. Sa olduun srece, bu yurdun efi ancak sen olabilirsin. Yerine geecek olursam yaayamam, lrm" diye karlk verdi. Danmanlar ve soylular da ayn grteydi: "Mvindo hakl. ktidar tmden Mvindo'nun eline brakacak olursan, zamanla onu kskanrsn ve hepimizin bana i aarsn. Byle olacana, lkeyi ikiye bl; sen ve Mvindo eit gce sahip olun." Bunun zerine, emvindo yurdun ynetimini oluyla paylat. Mvindo babasnn kynn efi oldu ve emvindo baka bir kye tand. ef emvindo byk bir trenle oluna hkmdarlk balad. Mvindo'ya enlik elbiselerini giydirdi ve eline iktidar nianlar ve hkmdarlk silahlar verdi. Danmanlarna ve soylularna Mvindo'ya destek olmalarn emretti. Mvindo'nun ef olarak ilk ii u konumay yapmak oldu: "Ben, doar domaz yryen kk ocuk Mvindo, imdi nl bir efim. Benden nce ky yneten babamdan daha ak fikirli ve daha iyi yrekli birisi olarak ky yneteceim. Yalnz kendi ailemi deil, ok deiik aile topluluklarn da tanyp sayg gstereceim. Erkek olsun kz olsun, sar olsun kr olsun, sakat olsun ya da salkl olsun her ocuun doumunu sevinle karlayacam. Hibir lke bir rnek ve kusursuz deildir." Gnler sonra Mvindo yabanl domuz eti yemek istedi; Mvindo'nun Pigmeleri ormann ilerine doru yola koyuldular, yabanl bir domuz buldular ve ldrdler. Hayvann lsn paralara ayrrken kardklar grlt byk ve korkun bir ejderhay uyandrd. Ejderha gkyz kadar bykt; yedi ba, yedi boynuzu ve yedi gz vard. Canavar orman istila eden Pigmelere doru bir ylan gibi kayd ve drt Pigme avcsnn n mideye indirdi. Drdnc Pigme korkun haberle birlikte kye kotu. Mvindo o sralarda kye ziyarete gelen babasna hemen, "Ben ejderhayla savamaya gidiyorum, sen burada kal" dedi.

emvindo olunu uyard: "Olum, ejderhay kendi haline brak. Eer onu kzdnrsan, hem kendini hem yurdunu yok etmi olursun. Canavar senin etini kemiini siler sprr." Mvindo, "Olabilir" diye karlk verdi. "Ama ormandaki avclarma istediini yapmasna izin vermeyeceim." Ertesi sabah, Mvindo asasn eline alp havaya kaldrd ve asaya, "Bugn zafer getir bana!" dedi. Sonra drdnc Pigme'yi yanna klavuz olarak ald ve birlikte yola koyuldular. Mvindo ldrlm domuzun yannda duran ejderhaya yaklat. Sonra Pigme'ye fsldayarak, "Sen burada kal. Eer ejderha beni midesine indirirse, haberle birlikte kye geri dnebilirsin" dedi. Mvindo asasn havaya kaldrd ve o da ylanm gibi kvrla kvrla ejderhaya yaklat. Mvindo, ejderha onu grmeden nce, onun karsna kt. "Ejderha!" diye konutu. "Ben, doar domaz yryen kk ocuk Mvindo'yum. Benim adamlarm yedin, ama benim gcme kar koyamazsn!" Ejderha dev azn at ve Mvindo'yu midesine ndirmeye hazrland. Mvindo durur mu, hemen asasn havaya kaldrd ve ejderhay lnceye dek dvd. Sonra Pigme'ye, "Asam, ejderhay eve tamamzda yardm olacak adamlar buraya getirmesi iin kye gndereceim. Babamn ne byk baarlar elde edebileceimi grmesini istiyorum" dedi. Mvindo'nun asas emvindo'ya gitti ve onun nnde salland. "Ya Mvindo ld, ya ejderha!" diye emvindo bard. "Sanrm Mvindo ejderhay tamak iin yardm istiyor. emvindo bir kahramann babas!" Ejderha ok ar otsa da, halk onu kye tamay baard. Kydekiler ejderhann grn karsnda dehete dtler. Mvindo erkeklerin canavar paralara ayrmasn emrettiinde, ilk bak darbesiyle birlikte ok artc bir olay oldu. Pigme-lerden birisi hayvann yarlan karnndan darya canl olarak kt, bu Pigmeyi dier iki Pigme izledi. Mvindo, "Bu canavar tamamen bitene kadar yiyin" diye buyurdu. Halk kyn ortasnda kurduklar byk atete et paralarn kzartt. Canavarn gzleri pierken darya frladlar ve gzlerin iinden topraa svlar fkrd. Her bir damla svdan bir nsan var oldu. Canavarn yedi gz de kavrulduunda, fkran svlardan bin insan ortaya kmt. Mvindo gururla, "Bu insanlar benim halkm!" diye bard. Ne var ki, her i yolunda gitmedi. Efendi imek, Mvindo kadar canavarn da dostuydu; bu yzden, ejderhann ldrlmesinin cn almakla ykmlyd. Mvindo'nun kyne geldi ve ona, "Dostum ejderhay ldrme creti gsterdiin iin, seni kynden alp gtreceim ve sana baz dersler vereceim" dedi. Mvindo, "Seninle geleceim. Ama doar domaz yryen emvindo'nun kahraman olu Mvindo'ya kar koyamayacan da bil" diye karlk verdi. Bulutlarn yukarsna ulatklarnda. Efendi imek, Mvindo'ya, "Birok kez, seni byk tehlikelerden kurtardm. Yine de benden daha gl olduunu sylyorsun. Gster yleyse gcn!" dedi.

Bylece, Efendi imek gibi Mvindo da gkyznde yaamaya balad; hibir barna olmakszn oradan oraya dolat, buz kesti, sert rzgrlarn saldrlar karsnda titredi. Mvindo bu snav atnda, Efendi imek onu Efendi Yamur'a gtrd. Efendi Yamur, Mvindo'ya, "Kahramanlklarndan haberimiz var. Hadi seni bir de gkyznde grelim. Kahraman olman burada ie yaramayacak" dedi. Mvindo, Efendi Yamur'un on drt frtnasnn verdii aclara katland, souk sularyla srlsklam oldu. Daha sonra, Efendi Yamur, Mvindo'nun zerine, onu yaralayacak kadar byk dolu taneleri gnderdi. Mvindo bu snavda da baarl olunca, Efendi imek onu Efendi Ay'a gtrd. Efendi Ay, "Ne kadar gururlu olduunu duyduk. Seni kimse eletiremez; eletirirse, hayatta kalamaz. Hadi seni bir de burada, gkyznde grelim. Gururun burada ie yaramayacak" dedi. Mvindo, Efendi Ay'n salarn yakmasna katland. Alevler yle ac vericiydi ki Mvindo, "Babacm, asamn ellerimden dmemesi iin bana dua et!" diye feryat etti. Mvindo bu snav da verince, Efendi imek onu Efendi Gne'e gtrd. Efendi Gne, "Ne kadar direnli olduunu duyduk. Hadi seni bir de burada, gkyznde grelim. Direncin bir ie yaramayacak" dedi. Mvindo, Efendi Gne'in alevli nlarn onun zerine gndermesine dayand. Mvindo yakc scaa kar korumaszd. Boaz yanp kurudu, katlanlmaz bir susuzlukla kvrand. Mvindo, Efendi Gne'ten ve Efendi imekten su dilendiinde, "Gkyznde bir damla su yoktur, susuzlua katlanmak zorundasn!" yantn ald. Mvindo bu snav da atlatnca, Efendi imek onu Efendi Yldz'a gtrd. Efendi Yldz, "Grdn gibi, gkyznde kahramanln bize skmez. Sana sayg duymasaydk. Seni oktan ldrm olurduk. imdi syleyeceimiz szleri iyi dinle ve aklndan karaym deme. Kynde olsun, ormanda olsun, rmaklarda olsun herhangi bir hayvan ya da bcei ldrmeni yasaklyoruz- Efendi imek seni izleyecek. Yaptklarn gzleyecek. Kt bir i yaptnda, hemen yakana yapacak. Sonra da seni ldreceiz" dedi. Efendi Yldz, Mvindo'nun kulaklarn on drt kez ekip, "aklndan karma" demeyi de unutmad. Mvindo, gkyznde, Efendi imek'in yannda tam bir yl geirdi; orada neyin iyi neyin kt olduunu grd. Sonra Efendi imek, Mvindo'yu kyne indirdi. Mvindo halkn toplad ve onlara u konumay yapt: "Ben, doar domaz yryen ve sonra byk zaferler kazanan kk ocuk Mvindo, sizin efiniz olmak zere gkyznden dndm. Bundan byle, hayvanlar ve bcekleri ldrmem lm cezasyla yasakland. Getiimiz bir yl iinde, gizli olan birok eyi grdm, ama gkyznn efendileri onlar size aktarmam yasaklad. Bir kahraman olmann ne denli iyi ve nemli olduunu rendim, ama bunun yannda, kahramanln balayclk ve sevecenlikten daha nemli olmadn da anladm. Kahramanlarn en bynn karsna, onu yok edecek gte daha byk bir kahraman bir gn mutlaka kar."

Sonra ef Mvindo, halkna bilgece yasalarn duyurdu: "ok eitli yiyecekler veren eitli rnler ekin, yetitirin. yi evlerde yaayn ve kynz gzelletirin, Birbirinizle tartmayn, iyi geinin; nk tartma insanlar fkeye ve kine gtren yoldur. Bakasnn kansnn peinde komayn, nk bakasnn karsn ayartan bir erkek ldrlecektir. Yaratc tanr Onfo'nun size balad her ey iyi ve yararldr. Erkek olsun kz olsun, ksa olsun uzun olsun, salkl olsun sakat olsun tm ocuklarnz barnza basn. Ky yollarnda yryen hasta insanlara kar dnceli olun. efiniz sizi nasl kabullenmeliyse, sizden korkmalysa, sizi koruyup kollamalysa, siz de efinizi kabullenin, ondan korkun ve onu koruyup kollayn." Mvindo kendi lkesinden ok uzaktaki lkelerde bile bilinen, tannan bir ef oldu. Yalnzca kendi halk deil, dier lkelerin halklar da ona ballklarn bildirerek destek oldular, sayg gsterdiler.

VII. BLM -Amerika Sylenceleri

Yeni Dnya'da her zaman birok farkl kltr grubu yaamtr. Bu kitapta yer alan Amerikan kabileleri, 1500'lerde topraklar panyollar tarafndan igal ve fethedildiinde Orta ve Gney, 1500-1800 yllan arasnda Franszlar ve ngilizler tarafndan igal ve fethed ildiinde ise Kuzey Amerika'da yaam ve bugn de varlklarn srdren topluluklardr. Amerikan yaratl sylenceleri iki ayr rnt biimiyle kendilerini gsterirler. Bazlar tm evrenin ve insanlarn yara-ln anlatrken, dierleri yalnzca sylencenin ait olduu kabilenin kkenini betimler.

Pek ok dier kltrn yaratl sylencelerinde olduu gibi Maya, Aztek ve Aymara/Tiyahuanako vb. Inkalardan nceki Kzlderililerin sylencelerinde de dnyann yarabl anlatlr. Maya sylencesinde yaratclarn, holarna gidecek bir nsan rk yaratmak iin harcadklar byk abalar esiz bir iirsellikle dile getirilir. Anlatlan ilemler dizisini izlemek ve bu tanrlarn nasl bir insan arzuladklar ve bunun nedenini grmek son derece lgi ekicidir. Aztek yaratl sylencesinin ilk blmnde, Yunanlarn ve Hintlerin insan alarn anmsatan bir dizi dnya betimlenir. Tm Aztek kltrne derinlemesine lemi bir uygulama olan kan kurban fikri vurgulanr. Sylencenin son ksm, Azteklerin gzel sanatlara duyduu derin sevgiyi aa karmasyla dikkat eker. Bu blmde, dzyaz olarak sunulmu olan gzel bir iir mziin yaratln anlatr. Peru'da nkalardan nce yaam olan yerlilerin (antik Tia huanako kltr; Bolivya dalarnda yaayan Aymaralarn atalar) yaratl sylencelerinde, hem yaratc olan hem de iyilikler yapan bir tanr anlatlr. nsanlarn yaratlnn ilgin bir aklamasn, tanr ve beraberindekilerin, insanlara nasl uygar bir yaam srdreceklerini ve dier insanlara nasl insanca davranacaklarn anlattklar yolculuklar izler. Buna karlk nkalarn, Nayajolarn ve rokualarn yaratl sylen eleri, bu kabilelerin kkeni zerinde younlamtr, inkalarn sylencesi, baskn geldii kl trn kinden farkllyla dikkat ekicidir. ykde nkalarn Peru'ya gelip, o zamana kadar vahi hayvanlar gibi yaad ileri srlen yerli halk nasl uygarlatrdklar anlatlr. Navajo sylencesi ise bizim dnyamz olan beinci dnyaya kadar bceklerden insanlara doru gelierek drt dnyadan geip yukar doru ilerleyilerini anlatr. ki adan Navajolarn yks ayrkslk tar. Bunlar kutsal drt rakamnn kullanl ve insanlar ile hayvanlar lemi arasndaki yakn ilikinin betimlenmesidir. rokualarn yaratl sylencelerinde, anaerkil toplum, bir dii tanr tarafndan yaratlm bir dnya tahayyl eder. yi ve kt, bir kiiliin iki yann simgeleyen erkek ikiz kardetirler. Ketzalkoatl efsanesinin tersine, rokua efsanesinde iyi karde kt kardei yok eder. nuitlerin Sedna efsanesi, deniz hayvanlarnn yaratln, nuit halknn daima iinde yaad sert doal evreyi yanstr biimde aklar. Amerika ktalarnn bereket sylencelerinin modeli vardr. Bir tanrnn ya da doast bir gcn insanlara, topraktan rn elde etmeyi ve yaam standartlarn ykseltmeyi rettii sylenceler... Bir tanrnn veya tanr benzeri bir kahramann yeryznn bereketini tehlikelerden koruduu sylenceler ve bereketsizliin almas iin, fkelenmi ve kindar bir tamnn yattn masnn gerektii sylenceler... Trio ve nka sylenceleri birinci modele rnektir. Ayn konuyu farkl bak alaryla anlattklar iin ilgin bir karlatrma oluturur. Haida/Tsimian/Tlingit ve Zuni mitleri ikinci modeli izler. Bir tanrnn dnyay koruduu ayn yk tipini anlatr; bunu yaparken de kendi zgl kltrleri hakknda pek ok bilgi vermi olur. Bu sylencelerle teet liki iinde olan Mikmak sylencesi, Algonkuiyan halknn kendi doal evrelerine hkim olma ihtiyacn sergiler.

Kahramanlk sylencelerinden drd, bir kahramann toplum yarar iin bir byk grevi veya birok grevi yerine getiriinin anlatld geleneksel kahramanlk modelinin rneidir. Haida/Tsimian/Tlingit, Mikmak ve Zuni sylenceleri, konularnn ifte odakl olmas nedeniyle hem kahramanlk hem de bereket sylenceleridir. Krov sylencesi ise, bir yandan ocuk gibi davranrken te yandan da birok kahramanl baaran ikizleri anlatr. Azteklerin "Ketzalkoatt" sylencesi, tm kahramanlk yklerinin en ilgi ekici olandr ve yazld zaman gz nne alndnda gerekten dikkate deerdir. Aztek yaratl sylencesinde Ketzalkoati ve Tezkatlipoka tanrsal yaratc ve koruyucu olarak betimlenirler, ancak Ketzalkoati burada geleneksel bir kahraman, tanr benzeri bir lmlyken, Tezkatlipoka onun dmandr. Tamamen modern bir yaklamla, ykde 16. yzyl ile 20. yzyl arasndaki uurumu aan sanatsal ve entelektel bir baaryla Ketzalkoatl'n "alter ego"su ya da "ikinci kiilii" tarafndan nasl alt edildii anlatlr.

Bolivya

Yaratl: Sunu

Tarihsel Arkaplan Aadaki yaratl sylencesi, lnkalar tarafndan igal edilmesinden nce Titikaka glnn bulunduu blgede gelimi nemli bir da uygarl olan Tiyahuanako kltrne aittir. Arkeologlar, 1960'lardan bu yana nl Tiyahuanako harabelerinin bulunduu blgedeki sitelerde aratrmalarn srdrmektedirler. Bolivyann And Dalan blgesindeki Titikaka glnn gney kysnda, yaklak MS 500 ylnda ina edilmi olan ve Tiyahuanako uygarlnn nemini kantlayan antsal ta figrler vardr. Arkeologlar Tiyahuanako'nun, yaklak M 1000 ylnda bir ky olduunu ve MS yaklak 500'den 1200'e kadar And kltrnn yaygnlamas iin yeterince nem kazanm olarak iki bin yldan fazla bir sre gal edilmi olduunu saptamlardr. 1200 ylnda Tiyahuanako, muhtemelen bugnk ili ve Peru'nun byk blmnn yan sra, Bolivya ve Arjantin'in And dalk blgelerini kapsayan byk Tiyahuanako mparatorluu'nun bakenti olur. mparatorluun ykl nedeni hl bilinmemektedir; ancak hkim olduu blgede, 14. yzyln sonuyla 15. yzyln ba arasndaki bir dnemde nkalar tarafndan fethedilinceye kadar bir daha siyasi birlik kurulamamtr. Aratrmaclar, spanyollarn, blgede yaam olan Aymaralar hakknda hibir ey renememi olmalar gerei karsnda aknla dmlerdir. Yerli halk da, dev heykelleri diken halkn kimlii hakknda bir bilgiye sahip deildir. Varsaymlardan biri, nkalarn insanlar bir blgeden tekine srd, dolaysyla kendileri iin henz yeni saylabilecek blgelerde baz kabilelerin yaam olabileceidir. Bir

baka varsaym, blge sakinlerinin, ki o dnem iin Aymaralardr, spanyollara, atalar hakknda bilgi vermeyi reddetmi olmasdr. Aadaki sylence, 1550'lerin banda, Peru'daki spanyol valisinin resmi evirmeni Juan de Betanzos tarafndan kaydedilmitir. Betanzos, yky bir yksel Peru arksndan almtr. Bu tr arklar, nka tarihileri iin, kendi ulusal tarihlerini saklayp korumann geleneksel bir aracdr. Peru ile Bolivya arasnda uzanan Titikaka Gl, hem Peru-nka hem de Bolivya-Aymara sylencelerinde nemli bir role sahiptir. nkalar, egemenliklerini Titikaka Gl'nn Bolivya kylarna dek geniletince, yerli Aymara halknn efsanelerini benimsemiler ve kendi ulusal bak alarn yanstmak iin Tiyahuanako kltryle deitirmilerdir. nkalarn siyasi deerleri de onlar, o dnemde Aymara dili en yaygn biimde konuulan yerli dil olmasna ramen, kendi dilleri olan Keua'y (Quec-hua) imparatorluklarnn resmi dili olarak kullanmaya yneltmitir. Ancak nka imparatorlar, Aymara halknn nka otoritesini ve dinini kabul etmesini istemilerse de Aymaralar, kendi eski dinlerinden vazgemek gereini duymamlar, dolaysyla iki din birlikte yaamtr. Bugn, be milyondan fazla nsan, hl Keua dilini konumaya devam etmektedir. Ama Aymara dini de yaayan bir dindir. Aymaralarn ou bugn de And Dalan'nn Bolivya blmnde yaamaya devam etmekte ve hl obanlk ve tarmla geinmektedirler. ekicilii ve Deeri nka mitolojisi ve gnee tapma geleneiyle Tiyahuanako kltrnn dinsel inanc arasnda dorudan iliki vardr. nkalarn, daha nceki uygarlklarn efsaneleri zerine kendilerinin-kilerini nasl kurduklarn grmek asndan bu yaratl yksn, onu izleyen nka yaratl yksyle karlatrmak zellikle ilgi ekicidir. nkalar, Kon Tiki Vrakoa'y (gk grlts olarak grnen yaratc) kendi yaratc tanrlar olarak sahiplenmilerdir. nkalarn koruyucusu ve reticisi olan yaratc tanr kavram, Aztek ve Haide/Trimian/Tlingit gibi Amerikan topluluklarnda olduka yaygndr. Dier kltrlerde de ahlak deerlerini reten ve bu deerlere uymayan ya da aldrmayanlar cezalandran tanrsal yaratc vardr. Dier birok yaratc gibi Virakoa da ahlak deerlerine aykr davranan insan rkn yok etmek iin tufan gndermitir. Bu yaratl efsanesinde tan oynad rol, blgede kayalarn ok oluunu ve kayalardan biimlendirilmi ok eski figrlerin varln yanstr, bir dinsel uygulama olarak doa olaylarna tapma ise insanlarn maaralardan, nehirden, dalardan ve kayalardan domasnda yanstlr.

Yaratl

Balangta her eyin prensi ve yaratcs olan Efendi Kon Tiki Virakoa hilikten kt ve dnyay ve gkyzn yaratt. Sonra hayvanlar ve henz herhangi bir k biimi yaratmad iin sonsuz bir gecenin karanl iinde, dnya zerinde yaayan dev insan rkn yaratt. Bu rkn davran Virakoa'y kzdrnca, bu kez Titikaka Gl'nde yeniden ortaya kt ve bu ilk insanlar taa evirerek cezalandrd. Daha sonra byk bir tufan yaratt. Ksa zamanda en yksek dalarn doruklar bile sular altnda kald. Virakoa selin tm canllar yok ettiinden emin olunca, yeryz tekrar aa kana kadar sularn ekilmesini salad. Yaratc gc o kadar bykt ki, gnein Titikaka adasnda doup gklere ykselmesini salayarak gndz yaratt. Ayn biimde ay ve yldzlan yaratt ve her parlak kendi yolunda yerletirdi. Elinin bir iareti ve azndan kan bir emirle baz tepe ve dalar kerek vadi oldu. Baz vadiler de tepe ve da oldu. Bir baka el iareti ve emirle, kayalklardan tatl sulu dere ve nehirler fkrd, dalarn kenarndan dklerek vadilerin iinden akt. Bundan sonra Virakoa dikkatini yeni hayvanlar ve yeni bir insan rk yaratmaya evirdi. lkin gkyznde umalar ve sessizlii arklaryla doldurmalar iin kular yaratt. Her tr kua sylemesi iin ayr bir melodi verdi. Bazlarm aal vadiler iinde, dierlerini yksek ovalarda ve dalarda yaamaya gnderdi. Sonra yeryznde drt ayak stnde yryen hayvanlar ve karnlar zerinde srnen canllar yaratt. Bunlar da alak ve yksek yerler arasnda paylatrd. Tm hayvanlar yarattnda, Virakoa artk insanlar yaratmaya hazrd. Onlar tatan ekillendirmeye karar verdi; tatan adamlar, tatan kadnlar ve tatan ocuklar biimlendirdi ve boyad. Kadnlarn bazlarn hamile olarak yaratt. Bazlarn se, ocuklarna bakan kadnlar olarak yaratt; beikteki kk ocuklara yaam verdiinde onlara bakacaklard. Bazlarna uzun salar, dierlerine de ksa salar izdi. Her heykelin zerine o kiinin giymeye devam edecei giysileri izdi. Bylece Virakoa, her insana yaarken sahip olaca grnm verdi. Sonra Tiyahuanako'da bu tatan halkn bir ksm iin tatan bir yerleim yeri biimlendirdi. Son olarak Virakoa, tatan heykellerini gruplara ayrd. Her bir gruba yetitirecei yiyecei, konuaca dili ve syleyecei arklar verdi. Sonra tatan heykellerin hepsine, yeryznn altna gmlmelerini ve kendisi ya da yardmclarndan biri onlar arana kadar orada kalmalarn emretti. Virakoa kendisiyle birlikte Titikaka Gl'nden kan dostlarna grevlerini aklad. "Bir ksmnzn kuzeye, bir ksmnzn gneye ve geri kalannzn da erkenden doan sabah gneine doru yrmenizi istiyorum. insanlar yerletirmeyi dndm blgeleri aranzda paylatrn. Blgenize vardnzda su kaynaklarna, maaralara, nehirlere ya da yksek dalarn yaylalarna gidin. Bu yerlerden blgeniz iin ayrdm tatan gruplar am." Bylece, Virakoa'nn dostlarnn her biri yaratma ileminde yardma oldu ve lkeye pek ok insan grubu yerletirildi. Her bir "Virakoa" kendi tatan grubunu ardnda, Virakoa "evreni yaratan Kon

Tiki Virakoa, insanlarna yaratt ta heykellerden dar kmay ve bu blgeye yerlemeyi emrediyor! Blgenizde yaayn ve saynz arttrn" diye seslendi. Virakoa da, And Dalar'n aan Kraliyet yolundan, daha sonra Cuzco kenti olacak yere doru yrd. Yolculuu boyunca grup grup insanlar ard ve her gruba topraktan nasl geineceklerini retti. Onlara her aacn, her bitkinin, her meyvenin, her iein adn syledi. Onlara hangilerinin iyi birer yiyecek kayna olduunu, hangilerinin hastalk ve yaralan iyiletireceini ve hangilerinin kesinlikle lm getireceini gsterdi. nsanlara, birlikte bar iinde yaayabilmeleri iin birbirlerine iyilik ve saygyla davranmalarn da retti. Bu arada Virakoa'nn yardmclar da ayn bilgiyi kendi blgelerinde ortaya kan insan topluluklarna retiyorlard. Virakoa bu lemi, karsna talarla silahlanm bir insan topluluu kana kadar srdrd. Onlar Virakoa'y tanmadlar ve ona saldrdlar. Virakoa gklerden ate yadrarak onlar cezalandrd. nsanlar talarn yere attlar ve Virakoa'nn ayaklarna kapanarak ona teslim oldular. Virakoa sopasnn vuruuyla alevleri sndrd ve onlara yaratclar olduunu aklad. Bu insanlar Virakoa'nn byk bir ta heykelini yaptlar. Virakoa'nn gklerden ate indirdii yerde bir tapnma yeri oluturdular ve heykeli iine yerletirdiler. Onlarn torunlar bu kutsal yerde altn ve gm sunmaya devam etmektedirler. Sonunda Virakoa, Cuzco olarak adlandrd yere vard. Bu blge iin bir ynetici yaratt ve deniz kysna dnd. Yardmclar da ona katldlar ve batan gnee doru okyanusa aldlar. Onlar son grenler, sanki deniz salam bir karaym gibi dalgalarn zerinde yrylerini hayranlkla izlediler. nsanlar bu olayn ansna, yaratclarna, "denizin kp" anlamna gelen Virakoa adn verdiler. Virakoa ve dostlarn bir daha asla gren olmad.

Peru

Kken Evi: Sunu

Tarihsel Arkaplan nkalar, M XIII. yzylda And Dalarnn ykseklikler indeki Cuzco Vadisi'ne yerletiklerinde neredeyse drt bin yldr Peru'da uygar kabileler yaamaktayd. Balangta, dier birou arasnda yaayan kk, sradan bir topluluktu. Onlar komularndan ayrt eden hibir ey yoktu. Dierlerinden ne daha az ne de daha ok uygardlar. Manko Kapak ilk yneticileri oldu ve ilk zamanlar dier kabileler nka ynetimine kendi istekleriyle girdiler. 1400'lerin banda, inkalar daha saldrgan olmular ve kendilerini fatih olarak kabul ettirmilerdi. Cuzco Vadisi'nden dar tamlard ve artk batda Peru kylar,.kuzeyde Quto (Ek-vador) ve gneydouda Titikaka Gl'ne kadar olan topraklarda egemendiler.

1438'de nkalar gneyde, Kolombiya'nn gneyinden Ek-vador ve Peru zerinden ili'nin gneyine ve batda Bolivya'nn yksek topraklarn aarak Arjantin'in kuzeybat blmne kadar uzanan byk bir imparatorluk yaratmlard. Hkmranl 1438'den 1471'e dek srm olan nka mparatoru Paakuti, Aymara tanrs Vrakoa'y, nkalarn byk tanrlarndan biri haline getirdi. Paakuti, ryasnda Virakoa'nn kendisine byk bir askeri zafer kazandracan grnce, tanrnn, on yandaki bir ocuk byklnde som altndan bir heykelini yaptrm, sonra bu altn tanr imajn, Cuzco kentinde Virakoa adna na edilip ona adanm byk bir tapnaa yerletirdi. spanyollar gelene kadar Yeni Dnya'daki en byk imparatorluk buydu ve alt milyon nfusu barndryordu. Sonraki yz ylda da imparatorluk canlln ve gelimesini srdrd; ancak J532'de spanyol Pizarro ve "conquistadore"larna* yenik dt.

* ispanyolca'da fatih (.n.). nkalarn konutuu Keua dili, bugn de Peru, Ekvador ve And Dalar'nn Bolivya, Arjantin ve ili'deki yksek blgelerinde yaayan yaklak be milyon insan tarafndan ayn adla konuulmaktadr. nkalar pek ok bakmdan Romallar andryorlard. Birok uygar halk egemenlikleri altna aldlar ve kltrlerine hogryle \ aklanp onlar baaryla ynettiler. Bu halklar vergilerini dedikleri ve bata gne olmak zere nka tanrlarna taptklar srece kendi istedikleri ekilde yaayabilirler ve tapnabilirlerdi. nkalar yetenekli birer ynetici, inaat ve teknisyendiler. Yol sistemleri, dnyadaki en iyilerinden biriydi, imparatorluklarnn dalk blgelerinde, zenle kurulmu bir teraslama sistemi ve sulama kanallar a yaratarak baaryla tarm yaptlar. Elde edilen byk miktardaki yiyecek fazlas, toplumlarnn tarmla uramayan soylular, rahipler, savalar, el sanatlaryla uraanlar ve sanatlardan oluan kesimini beslemekteydi. Yaz dilleri olmadndan, nkalar, gemilerini kaydetmek ve nlerini gelecee tamak iin tamamen szl geleneklerine bamlydlar. Bir grup profesyonel tarihi ve sunucu, eitli gerekler, sylenceler, ykler ve propaganda karm olan nka "tarihi"ni korumak ve anlatmakla ykmlyd. Tm nka efsaneleri bu "tarih"in bir parasdr ve hem nka hem de Hristiyan etkisi tar. nce nkalar dier halklarn sylencelerini sahiplendiler ve kendi baarlarn yceltecek biimde uyarladlar. spanyollarn zaferinden sonra, sylenceleri kaydedenler bu defa Hristiyan bak asna gre bunlar yeniden biimlendirdiler. Aadaki sylence, lkesinin nka topraklarn fethetmesinden on be yl sonra spanyol vakanvis (olaylar kaydeden) Pedro Cieza de Len tarafndan kayda geirilmitir. Cieza de Len, iki ciltlik nka aratrmasyla nldr: Pedro Cieza de Le-on'un Seyahatleri, Birinci Blm: Peru Vakayinamesi, MS 1532-

1550 ve bunun devam olan, "Kken Evi"ni de ieren nka Vakayinamesinin kinci Blm. Harold Osborne, Gney Amerika Mitolojisi adl kitabnda, Len'un iki cildinin ngilizcesine de yer vermitir. ekicilii ve Deeri nkalar Titikaka Gl ve evresini blgeyi fethettiklerinde bu sylenceyi Virakoa'nn Tiyahuanako sylencesi zerine kurmulardr. Gne, nkalarn kabile tanrs olduu iin Virakoa' nin yerini almtr. nkalar yneticilerinin tmnn gne tanrsnn ocuklar ve dolaysyla tanr olduuna inanyorlard. Aadaki ykdeki kiiler gerekte gnein ocuklardrlar. nka yaratl yks zaten var olan evren ve insanlarn yaratllarna bir aklama getirmek yerine, nka bakenti Cuz-co'nun nemini ve nkalarn komularna olan stnlklerini aklar. Ayar Kai'nin kardelerinden grd davran, dier baz nllerin kskan kardelerinden grdklerine benzer. Bu sylencede zenginliin oynad rol stnde dnmek ilgi ekici olacaktr.

Kken Evi

ok nceleri, bu blgede yaayan insanlar saldrgan ve bencildiler ve lkemizin insanlarna gereksiz skntlar yaratyor ve lm sayorlard. Sonra kudretli Gnein ocuklan olan yabanc adam ve kadn birdenbire Kken Evi denilen yerde belirdiler. Alts da desenli ince ynden yaplm giysiler iinde kral ailesi gibi giyinmi olarak geldiler. Her erkek altn bir el sapan iinde bir ta, her kadn da ok miktarda altn tak tayordu. lkemizin yneticileri olmaya ve yeni bir yerleim yeri kurmaya karar vermilerdi. Beraberlerinde, Pizarro halkmz yendiinde bulduu ok miktarda mcevher, altn ve dier deerli eya getirmilerdi. Ayar Kai adndaki adam o kadar glyd ki, sapanndan frlayan talar tepeleri yard ve aralarnda vadiler oluturdu. Dier iki kardei onun kendilerinin yapamayaca ileri yaptn grdke kskanla kaplmlard. Ona kar plan yaptlar. "Ayar Kai, sevgili kardeim" diye balad Ayar Uo, "ltfen hazinemizi sakladmz maaraya dn ve o byk gzel altn vazoyu getir. Getirmeyi unutmuuz." "Ve sen oradayken" diye devam etti. Ayar Manko, "ltfen babamz Gnee dua et ve ondan yolculuumuzu onaylamasn ve bu lkenin yneticileri olmamza yardm etmesini iste." Hibir eyden kukulanmayan Ayar Kai, hemen altn vazoyu getirmek iin maaraya dnd. ki kardei onu gizlice izlediler. O maaraya girer girmez, kardeleri hemen kayalar toplayp girii kapattlar. Ayar Kai'den hibir itiraz duymadlar, ancak yeryznn, dalarn vadilere devrilip yeil ormanlar rten, rmaklarn akt yerleri toprak ynna eviren byk bir gle sarsldn grnce korkuyla titrediler.

ki karde, kadn ve onlara katlan dier insanlar yaknlarda bir yere yerletiler. Ayar Manko ve Ayar Uo, Ayar Kai'yi neredeyse unutmularken, o gnn birinde gl kanatlarnn parlak renkli tyleri gne nda parldayan muhteem bir ku grnmnde onlara doru utu. Tam kaacaklarken, Ayar Kai, "Benden korkmayn kardelerim! Size yalnzca byk inka mparatorluu'nu kurmanz iin tler vermeye geldim. Sizden bu yerleim yerini brakp Cuzco kentini kuracanz vadiye inmenizi istiyorum. Orada byk bir kent kurun ve Gne'e saygnz gstermek ve tapmak iin bir tapnak yapn" dedi. Ve yle devam etti: "Babamn bana olan sevgisini, sizin gl yneticiler olmanza yardm etmesi iin kullanacam. Karlnda ona sayg duymanz ve tanr olarak tapmanz istiyorum. Eer bana sadk kalr ve kurbanlar verirseniz, sava zamannda size yardm edeceim, imparatorluk tacn banza takn. lkenin gen erkeklerini aln, onlar soylu yapn ve sava iin silahlandrn. Yeni ilikimizin iareti olarak kulaklarnz benimki gibi delecek ve uygun ekilde ssleyeceim." Ayar Kai'nin kardeleri syleyecek sz bulamadlar. steklerini kabul ettiler ve o tepeyi ona tapnmak in kutsal bir yer haline getirdiler. karde birlikte tepenin stnde dururlarken, Ayar Kai, Ayar Manko'ya dedi ki: " kadnmz vadiye gtr ve orada Cuzco kentini kur. Ama beni unutma. Kurbanlarn bekleyeceim." Sonra Ayar Manko'nun gzleri nnde, hem Ayar Kai hem de Ayar Uo tatan heykellere dntler. Ayar Manko Ayar Kai'nin tlerine uydu ve Cuzco kentini kurdu. Adn Manko Kapa olarak deitirdi ve alakgnll bir ynetici oldu. Kon Tiki Virakoa ve babas Gne adna yeni bir kentin temellerini att. lk yapt bina saz daml basit bir ta evdi. Ona "Altn Evi" adn verdi ve tanrlarna orada tapnld. Zaman iinde o evin yerine Byk Gne Tapma yapld.

Bolivya-Peru

Gnein ocuklar: Sunu

Tarihsel Arkaplan Bu bereket sylencesi de, Tiyahuanako/Aymara ve nka yaratl sylenceleriyle yakndan ilikili olduu iin, bu sylencelerin tarihsel arkaplanlar buraya da uyarlanabilir. nkalar, spanyollara, "vahileri fethedip uygarlk yolunda eittikleri" yolunda, tarihin revizyonist bir versiyonunu sunarak nceki kltrlerin btn kazanmlarndan yararlanmlar; buna karlk kendi

davranlarna, deerlerine ve kltrel geleneklerine uydurmak zere yerli halklarn szl geleneklerinin sylencelerini de alp kabul etmilerdir. Francisco Pizarro komutasndaki ispanyollar, 1532'de nka lkesini fethedince, dillerini renip onlar Hristiyanla dndrmeye balarlar. spanya'ya, fethettikleri lke insanlarnn yapsn, pagan inanlar dahil, geni ayrntlarla anlatan raporlar gnderirler. Bu raporlar spanyollarn kendi tavr, deer ve inanlarn da yanstr. Aslen nka olup Hristiyanl kabul etmi pek az yazar vardr. Hristiyan retisinin etkisi onlarn yazdklarnda da grlr; bir szl gelenekte yeni dncelerin eskileriyle kaynamas kolay olmaktadr. Gnein ocuklar Efsanesi, Inca Garcilaso de la Vega'nn (1539-1616?) byk eseri, nka Krall zerine Yorumlarnn birinci cildiyle kayda gemi, eser 1609'da spanya'da yaymlanmtr. Yazar, Peru'nun Cuzco kentinde bir ispanyol komutanla bir nka prensesinin olu olarak dnyaya gelmitir. Gayr meru olduu iin babasnn ad yerine kendisine Gomez Suarez de Figueroa ad verilir. Garcilaso Katolik olur ve 1558'de, babasnn lmnden sonra eitimini tamamlamak iin spanya'ya gider, babasnn mlklerini elde edebilmek iin baarsz giriimlerde bulunur. nkalarla ilgili ciltler dolusu notlarn da yannda gtrmtr. 159'da Garcilaso, Cordoba'da, annesinin halknn onuruna, bana "Inca" ekledii babasnn adyla yaamaktayd. lk kitab o yl yaymlanr. nc ve son kitab ise, lmne yakn bir tarihte, 1617'de, aheserinin ikinci cildi olarak yaymlanmtr. Garcilaso, uzun sre, spanya'nn Altn a'nda yazm en byk dzyaz ustas kabul edilmitir. Bugnse, Gney Amerikal ilk byk yazar ve Espano-Amerikan edebiyatnn babas olarak deerlendirilmektedir. ekicilii ve Deeri Trio bereket sylencesi gibi "Gnein ocuklar" da, insanlar daha uygar bir yaama ynelten doast bir varlk evresinde geliir. nkalarn bu yaygn sylence temasn alp nasl kendi amalarna uyarladklarn gstermektedir. nkalarn amac, miraslarn ve halklarn yceltmektir. Kendilerinden nceki insanlarn vahi hayvanlar gibi yaam olduklarn anlatarak onlar aalamaktadrlar. yk, nkalar, yerli halk, fazladan yiyecei ve bo vakti olmayan gebe-avc, yiyecek toplayc bir grup insanken yerleik, iftilik yapan ve i blmnn nimetlerini toplayan insanlar durumuna getirerek hayallarn iyiletiren kiiler olarak gsterir (oysa gerekte, yerli kabileler de en az nkalar kadar uygardr.) Bu uygarlamam insanlar kurtaran ve eiten nkalar, gnein ocuklardrlar ve gne tm canllarn koruyucusudur. ykde, tanrsal yaratc Virakoa'dan sz edilmez.

ykdeki altn ubuk, Andlarn dalk arazisinde iyi tarm alanlarnn az olduunu vurgular ve nkalarn bakenti Cuz-co'nun nasl kurulduunu aklar. Sylencenin sonu, nka mparatorluu'nun yaratlna giden yolu hazrlar.

Gnein ocuklar

Eski zamanlarda lkemiz allklar, kk aalar ve yksek dalarla kaplyd. nsanlar grgsz ve eitimsizdiler. Vahi hayvanlar gibi yayorlard. Ne dokunmu kumatan giysileri ne evleri ne de kendi yetitirdikleri yiyecekleri vard. Dier insanlardan ayr kk aile topluluklar olarak doann salad barnaklarda, dalardaki maaralarda ve byk kayalarn altlarndaki boluklarda yayorlard. Bedenlerini hayvan derileri, yapraklar ve aa kabuklaryla rtyorlard ya da tamamen plak dolayorlard. Ot, yabani yemiler ve bitkilerin kkleri gibi, yiyebilecekleri ne bulurlarsa onlar topluyorlar ve zaman zaman insan eti yiyorlard. Babamz Gne, gklerden aa bakt ve vahi yaratklar gibi yaayan bu insanlara acd. Onlara yaamlarn nasl iyiletirebileceklerini retmeleri iin oullarndan Manko Kapak ve kzlarndan Mama Oklo Huako'yu Titikaka Gl'nde yeryzne gndermeye karar verdi. Gne, ocuklar gitmek iin hazr olduklarnda onlara "Ben kendimi evrenin iyiliine adyorum. Her gn gkyznde seyahat ediyorum ki, yeryzne bakabileyim ve orada yaayan insanlar iin neler yapabileceimi grebileyim. Ism onlara rahatlk salyor. Im onlara grmekle gelen bilgiyi salyor. ayrlar ve ormanlar onlara benim abalarmla yiyecek salyor, nk gn ve yamuru uygun mevsimde ben getiriyorum." "Yine de btn bunlar, ne kadar iyi olursa olsun yeterli deil. nsanlar vahi hayvanlar gibi yayorlar. Evlerde yaamay, giysi giymeyi ya da yiyecek retmeyi bilmiyorlar. Kyleri yok, hibir kap kaak kullanmyorlar ve hi yasalar yok." "Bu nedenle" diye Gne Babamz devam etti, "sizleri Titikaka Gl evresindeki tm rklarn yneticileri yapyorum. Bu insanlar bir babann ocuklarn ynettii gibi ynetmenizi istiyorum. Onlara benim size davrandm gibi yumuaklk ve sevgiyle, ballk ve adaletle davrann. Onlara benim size rettiim gibi retin, nk insan rklar da benim ocuklarmdr. Ben onlara ekmek salayan ve onlar koruyanm. Artk hayvan gibi yaamay sona erdirmelerinin zaman geldi." "Bu altn ubuu yannza aln" diye szlerini tamamlad Gne. "Yalnzca iki parmak kalnlnda ve bir insan kolundan ksa; fakat size topran ekin yetitirmek iin uygun olup olmadn syleyecek. Yolculuunuz srasnda yemek ya da uyumak iin her duruunuzda ubuu topraa gmp gmemeyeceinize bakn. Tek bir hamleyle topraa sapland yere geldiinizde benim kutsal kentim,

gnein kenti Cuzco'yu kurun. Bu altn ubuun girebildii kadar derinlikte yumuak topra olan yer mutlaka verimlidir." Bylece Manko Kapak ve Mama Oklo, Huako, Titikaka Gl'ne indiler ve topra incelemek iin yola koyuldular. Her durduklar yerde altn ubuu gmmeye altlar, fakat yapamadlar. Toprak ok talyd. Sonunda bir vadiye indiler. Toprak ilenmemiti ve insanlardan yoksundu, ancak youn ve yeil bir bitki rts vard. Bir tepenin (Ayar Kai ve Ayar Uo'nun taa dntkleri tepe) stne ktlar ve altn ubuu topraa bastrdlar. Byk bir mutlulukla grdler ki, ubuk topraa gmld ve kayboldu. Manko Kapak, Mama Oklo Huako'ya glmsedi ve dedi ki: "Babamz Gne bizim bu vadiyi ynetmemizi istiyor. Onun kutsal kenti Cuzco'yu burada kuracaz. imdi seninle ayrlalm. Sen gneye git, ben de kuzeye gideyim. Bulduumuz insanlar bir araya getirelim ve onlar bu verimli vadiye getirelim. Burada onlara insanca yaamay retelim ve babamzn bize emrettii gibi onlarla ilgilenelim." Manko Kapak ve Mama Oklo Huako, lkenin insanlarn toplamak iin yksek yaylalara yneldiler. Verimsiz blgelerde bulduklar erkek ve kadnlar, onlarn giysilerinden ve delinmi kulaklarndan, soylu durularndan ve getirdikleri mesajdan ok etkilendiler. "Sizlere nasl daha iyi bir yaam srdreceinizi retelim" dediler Gne'in ocuklar. "Sizlere evler kurmay, giysiler yapmay, hayvan ve ekin yetitirmeyi retelim. imdi vahi hayvanlar gibi yayorsunuz. Sizlere insan gibi yaamay retelim. Babamz Gne, bunlar bize retip size retmeye gnderdi." lkenin insanlar, Gne'in ocuklarna gvendiler; yeni ve daha iyi bir yaama giden yolda onlar izlediler. Pek ok insan bir araya geldiinde, Manco Kapak ve Mma Oklo Huako onlar yiyecek toplamaktan sorumlu olanlar ve ev yapmay renecekler olarak ayrd. Yeni yaamlar artk balamt. Manko Kapak, erkeklere besinleri arasnda, hem tahllar hem de sebzeler bulunmas iin hangi yiyeceklerin besleyici olduunu, en iyi tohumlar nasl seeceklerini ve her bir bitkiyi nasl ekip yetitireceklerini retti. Bu sre iinde, onlara iftilik iin gerekli alet ve ara gereleri yapmay ve sulama yapmak iin vadideki akarsulardan suyu tarlalara ynlendirmeyi de retti. Hatta onlara ayakkab yapmay bile retti. Bu arada, Mama Oklo Huako da kadnlara yn ve pamuklu kuma dokumay ve bu kumalardan giysiler dikmeyi retti. Bylece, nkalar eitimli insanlar durumuna geldiler. Onlara pek ok ey veren ve koruyan Gne'in onuruna Manko Kapak ve Mama Oklo Huako'nun altn ubuu topraa gmd ve nka halkn bir araya getirip eitmek iin yola ktklar tepenin zirvesinde bir tapnak yaptlar. Zenginlikleri, dier halklar onlara katlmaya ve onlardan renmeye ynlendirdi. Manko Kapak, son olarak erkeklere kendilerini savunabilmeleri ve krallklarn geniletebilin eleri iin ok ve yay, sopa ve mzrak gibi silahlar yapmay retti. nkalar artk byk bir ulus olma yolundaydlar.

Surinam-Brezilya Paraparava ve Varaku: Sunu Tarihsel Arkaplan Bu bereket sylencesi, S ur inam ve Brezilya'nn tropikal yamur ormanlarnda yasayan Trio Kzlderililerine aittir. O blgede yaayan pek ok dier kabile gibi byk, yar yerleik kylerde sazdan evlerde yaarlar. Esas olarak avc-toplaycdrlar. Evcil hayvanlar yoktur, bu nedenle de yn bilmezler. Ancak ilkel dokuma tezghlarnda aa kabuklarndan kuma dokurlar. Sepet rerler ve kilden mlek yaparlar. Metal ya da ta kullanmay da bilmediklerinden, btn aletleri bitkilerin eitli ksmlarndan yaplmtr. Bu orman kabilelerinin pek aznn koruyucu bir tanrs ya da ona tapmak iin bir binalar vardr. Gne, ay, yldzlar, gk grlts ve yamur gibi doann eitli elerini kiile-tiren doa ruhlarna inanrlar. Bu doa ruhlan ve hayvanlar, sanki her ruhun ift kiilii varmasna sk sk birbirine karr. Bu kabilelerin sylenceleri evrende bulunan eyleri ve bunlarn, rnein iftilik gibi nasl ortaya ktn aklamaya yneliktir. Paraparava ve Varaku

Paraparava, nehrin kysnda balk tutarken, elleriyle Varaku ad verilen kk bir balk yakalad. Balk elinden kurtuldu, yere zplad ve kayboldu. Paraparava ne kadar aradysa da bulamad. Bulamayacan kabullenip omuzlarn silkti ve yeni bir balk yakalamak iin hazrlanmaya balad. Anszn, arkasndan bir kadn sesinin "ite buradaym" dediini duydu. Paraparava arkasna dnd ve garip bir kadnn kendisiyle konutuunu grd. "Sen de kimsin?" diye sordu. "Ben Varaku'yum. Yakaladn baln ruhuyum" diye yantlad kadn. "Ltfen beni kyne gtr. Nerede yaadn grmek istiyorum." "Oras sazlklarn derinliklerinde basit bir ky" dedi Paraparava. "Hibir zellii yoktur." "Sen beni gtr yine de" dedi Varaku. Paraparava'nn kyne vardklarnda Varaku, "Bana imdi evini gster. Bana ne yiyip ne itiini gster. Senin tam olarak nasl yaadn grmek istiyorum" dedi. "Benim yaamm ok basittir" diye yantlad Paraparava. "Sana burasnn hibir zellii olmadn sylemitim. Benim bir evim yok. Darda sazlarn arasnda uyuyorum. Yiyecek olarak evrende grdn sazlarn yumuak ksmlarn yiyorum. Etli ksmlar sulu olur. Benim basit gereksinimlerim iin bunlar yeterli."

"Peki o zaman. Merakm giderdin" dedi Varaku. Nehre dndklerinde, "Beni hemen brakma" dedi Varaku. "Babam yiyeceklerle gelecek. Yerelmas, tatl patates, /uca* ve muz getirecek. Getirdiklerini grmeni istiyorum." Paraparava nehrin kysnda dururken, birden dev bir timsahn bir az dolusu bitkiyle kafasn suyun stne kardn grd. Yaratk onlara doru szlrken ate krmzs gzleri Paraparava'nn yreini korkuyla doldurdu ve oradan kat. Avizeaacnn meyvesi (.n ). ekicilii ve Deeri "Paraparava ve Varaku", Orta ve Gney Amerika sylenceleri arasnda yaygn olan bir rnty izler. Balk Paraparava, yedii yiyecekleri toplayarak yaar. Yedikleri genelde otlar, yabani yemiler, yabani meyveler ve kkleri ierir. Ayrca balk yakalarlar ve kk hayvanlar avlarlar. evrede bu basit yiyeceklerden, olduka kk olan topluluunun gereksinimini karlayacak oranda bulunduu srece ok seyrek yer deitirir. Ancak yaamn srdrebilmesi, hava koullarndaki deiiklikler ve dier kabilelerin onun avlanma ve yiyecek toplama alanlarn ele geirmesi sonucu kolaylkla tehlikeye der. Doast bir varlk, Paraparava'ya yaamnn niteliini nasl iyiletireceini retmek iin gelir. Yiyecek toplamadan yiyecek yetitirmeye gei, uygarlama srecinde nemli bir admdr ve kabile yaantsna ok nemli deiiklikler getirir. Ekin eken kabile, ektiini yetitirmek ve hasat etmek iin o yerde kalacan bilir. Bunun sonucunda insanlar daha rahat, kalc evler kurabilirler. Ekinin verimi bilindiinde, topluluk gereksiniminden fazlasn oluturacak kadar yiyecek yetitirebilir. Tm kabilenin zamann yiyecek toplamaya ayrmasna gerek kalmaynca bazlar yeni binalar yapmak ya da onarmak, kuma dokumak, silah, ara gere ve mlek yapmak ve sanat yeteneklerini gelitirmek gibi baka ilerde uzmanlama olanan bulurlar. Trio benzeri kltrlerin sylencelerinde bir ortak nokta da, kadnn, orijinal olarak bir balk biiminde sudan kan farkl bir yaratk tr olarak dnlmesidir. Erkek balk, kadn baz sylencelerde derin bir kuyudan veya havuzdan, baz sylencelerde de nehirden yakalayp karr. Bu tr sylencelerde kadnlar erkeklerden daha bilgilidirler. Bir tarm toplumu haline gelerek yaamn nasl daha iyiletirileceini erkeklere reten onlardr. Aadaki sylence, Peter Riviere tarafndan, Marriage Among tle Trio; A Principle of Social Organization (Trio'da Evlilik: Toplumsal rgtlenmenin Temeli) adyla kayda geirilmi ve eser 1969'da yaymlanmtr. Gvenli bir uzaklkta, Paraparava tekrar nehre doru dnd. Timsahn srnerek kyya kp Varaku'nun ayaklan dibine bir yn bitki braktktan sonra nehrin derinliklerine dnn izledi.

"Bu dev canavar Varaku'nun babas olmal!" diye kendi kendine heyecanla sylendi Paraparava. "yi ki balk tutarken onu yakalamamm!" "Artk geri gel!" diye seslendi Varaku, bir yandan kollaryla iaret ederek. "Babam szn ettiim yiyecekleri getirdi." Paraparava nehrin kysna dndnde, Varaku, "Bu bitkiler senin iin. Bundan sonra senin yiyecein bunlar olacak. Onlarn sazlarn iinden daha tatl olduunu greceksin. te yerelmalar ve tatl patatesler. Bunlar muzlar ve bu tatl, yenilebilir kk de yuca. Sana hem yiyecek hem de iecek salayacak." "Teekkr ederim" diye karlk verdi Paraparava. "Fakat ben bu bitkileri nasl yiyeceim ve hepsini yedikten sonra ne yapacam?" "Yo, bunlar senin yemen iin deil!" diye heyecanla bard Varaku. "En azndan hemen imdi deil. Onlar topraa ekmelisin ki, bysnler ve kendileri gibi bitkiler retsinler. O zaman onlar yiyebilirsin ve yine de yemen iin ayn bitkilerden daha bulunur. Unutma, asla elindeki yiyecein tmn yeme. Daima her bitkiden biraz sakla ki topraa ekip yeni bitkiler yetitirebilesin. imdi sana bir tarlay nasl hazrlayacan ve nasl ekin ekeceini gstereyim." Paraparava, Varaku'yu sazlarn arasnda izledi ve bir tarlay nasl aacan ve verdii bitkilerin her birini nasl ekeceini rendi. Bir sraya yerelmalarm, ikinci sraya tatl patatesleri ekti. Yucalar nc sraya ve muzlar drdncye ekti. i bitirdiklerinde Varaku, Paraparava'ya, "Btn yapman gereken, sazlarn bu tarlada bymelerini nlemek. Bu yeni bitkiler hzla bymelerine yetecek gn ve yamur alacaklar. Olgunlatklarnda, yine gelip sana nasl yiyeceini gstereceim. Bu arada her sabah bu tarlada al; bir gn seni burada bulacam" dedi. Paraparava, Varaku'ya nehre kadar elik etti. Suya dalp yine kk bir bala dnmesini izledi. Onu artk suda greme yinceye kadar bekleyip tarlasna dnd; yere oturup bana gelenleri dnd. Paraparava'nn bitkileri hzla byd. Her sabah tarlasna bakmaya geldiinde biraz daha bydklerini gryordu. Yreinde bir glmsemeyle dier tm bitkileri tarlasndan koparp att. Tam Varaku'nun dedii gibi yapmak iin dikkatle alyordu. Haftalar geti. Paraparava'nn bitkilerinin artk byk yapraklar vard. "Muz aalarnda byyen yeil muzlar gryorum" dedi kendi kendine, "fakat yerelmalar ve tatl patatesler nerede? Varaku acaba yapraklan m yememi bekliyor? Onu bekleyip grmem gerekecek." Her sabah tarlasna geldiinde Varaku'yu orada grmeyi umuyordu. Her sabah hayal krklna uruyordu. Fakat sonunda Varaku'yu orada bulaca gn geldi. Varaku imdi de Paraparava'ya, yetitirdii yiyecekleri hazrlamas ve piirmesi iin gerekli kap kaa yapmay retti. Sonra yuca bitkisinden ekmek yapmay gsterdi.

Paraparava btn yeni yiyecekleri nasl yiyeceini ve nasl tadna varacan renmeliydi. lk bata yeni yiyecekler alkn olduklarndan o kadar farkl geliyordu, ki yutmas ok g oluyordu. Fakat Varaku, ona zaman iinde yeni yiyecekleri tercih edeceine inandrd iin denemeye devam etti. Varaku haklyd. Yeni tat ve trlere altka, sazlarn etli ksm giderek Paraparava'ya daha az ekici gelmeye balad. Sonunda Paraparava artk saz yememeye balad. te halkmz yediimiz yiyecekleri yemeye byle balad. Guatemala Yaratl: Sunu

Tarihsel Arkaplan Mayalar, Yeni Dnya'nn nemli kltrlerinden birini oluturdular. Bugnk Guatemala ve Yucatan Yarmadas'na yerleen Mayalar o kadar zengin bir topra iliyorlard ki, yiyecek fazlas elde etmek onlar iin hi de g deildi. Temel ve en sevdikleri rn msrd. Bu yiyecek fazlas, zamanlarnn neredeyse yansn baka uralara ayrmalarna olanak salyordu ve gkbilimle, byk piramit biimli tapmaklarn ve kireta saraylarn yapmyla ve sanat eserleriyle tanndlar. Uzman matematikiydiler ve kitap yazarken kullandklar hiyeroglif tarz bir yaz diline sahiptiler. spanyollar 1542'de Mayalan Semenlikleri altna aldlar ve en nemli kentlerini ilerindeki tm kitaplarla birlikte yaktlar. spanyol misyonerler kzlderili halk Roma Katolik inancna dndrdler ve pek ouna kendi dillerini fonetik Latin alfabesiyle yazmay rettiler. Mayalar, gelenek ve tarihlerini daha gelimi bu yaz biimiyle kaydetmeye ynlendirdiler. Gnmzde yz binden fazla nsan Maya dili konumay srdrmektedir. Maya yaratl sylencesi, gnmze kadar gelmi olan en byk Maya belgesi Popol Vuh'ur bir parasdr. 1554-1558 yllan arasnda ad bilinmeyen bir yazar tarafndan Latin alfabesiyle Maya dilinde kaleme alnmtr. Bilim adamlar bu belgenin ya eski Maya hiyeroglifleriyle yazlm bir metnin evirisi olduu ya da dorudan Maya szl geleneinden derlenen yk ve arklardan kaydedildii grndedirler. Tahminen 1700 ylnda, Katolik bir misyoner, Popol Vuh'u ispanyolcaya evirdi. Maya dilini akc bir ekilde konuabiliyordu ve Kzlderilileri eski tarihlerini anlatan bu metni kendisine gstermeye kna etmiti. Baka hibir spanyolun bu Maya belgesini grdne ilikin bir kayt yoktur. spanyolca elyazmas bu metin, yaklak yz elli yl boyunca gzlerden uzak kald. 1850'lerde, Guatemala City'deki San Carlos niversitesi'nin kitaplnda bulundu ve ilk olarak 1857'de Viyana'da basld.

ekicilii ve Deeri Popol Vuh, arpc bir edebi gzellie sahip eski bir belgedir. Ad bilinmeyen yazarnn yeteneinden ok daha fazlasn gzler nne serer. Bu eski halkn dnce ve deerlerini, dillerinin bunlar anlatabilme yeteneini yanstr. Destann, Mayalarn yaratl sylencesini anlatan bu parasnda, Hristiyanlk etkisi grlr. Kullanlan dil ve baz dnceler Kitab Mukaddes'in ilk blmleriyle benzerlik gsterir. Adsz yazar, Popol Vuh'u kaydettii srada, spanyol misyonerlerin Mayalara Hristiyanl retmeye oktan balam olduklar gz nne alndnda bu, o kadar da artc deildir. Maya tanrlarnn yaratmak istedikleri insan tipini ve bu tanrlarla insanlar arasndaki ilikiyi, dier yaratl sylencelerindekilerle karlatrmak ilgi ekici olacaktr. Yaratl Balangta, sonsuz karanln iinde, yalnzca yukarda gkyz, aada deniz vard. Hareket edecek ya da grlt yapacak hibir ey olmad iin sakin ve sessizdi. Yeryz henz sulardan ykselmemiti. Otlar ve aalar, talar, maaralar ve koyaklar, kular ve balklar, yengeler, hayvanlar ve insanlar daha yaratlmamlard. Kkreyecek ya da grleyecek hibir ey yoktu. Koacak ya da sallanacak hibir ey yoktu, nk yalnzca yukarda bo gkyz ve aada sakin deniz vard. Suyun iinde yeil ve mavi tylerin altna yaratclar gizlenmiti. Bu byk dnrler, suyun iinde sessizce konutular. Evrende, gecenin sonsuz karanlnda yalnzdlar. Birlikte ne olacana karar verdiler. Yeryznn sulardan ne zaman ykseleceini, ilk insann ve tm dier canl trlerinin ne zaman doacan, bu canl varlklarn yaamak iin ne yiyeceklerini ve afan dnyay soluk k seline ilk ne zaman boacan kararlatrdlar. "Yaratl balasn!" diye heyecanla seslendi Yaratclar. "Boluk dolsun! Deniz ekilsin ve yeryz ortaya ksn! Dnya, uyan! Byle olsun!" Ve yeryzn yarattlar. Yaratclar yaptlar bunu. Sislerin arasndan, bir toz bulutunun iinde dalar ve vadiler denizden ykseldi, am ve selvi aalar zengin toprakta kk sald. Tatl sular dalarn yamalarnda ve vadilerin iinde dere olup akt. Ve Yaratclar memnun oldular. "Biz dndk ve tasarladk" dediler, "ve yarattmz kusursuz oldu!" Sonra Yaratclar sordular, "Yarattmz aalarn altnda yalnzca sessizlik mi olsun istiyoruz? Vahi hayvanlar, kular ve ylanlar yaratalm. Byle olsun!" Ve onlar yarattlar. Yaratclar yaptlar bunu. "Siz geyikler, allklar ve otlaklarda drt ayak zerinde yryeceksiniz. Ormanda oalacak, aalarn serin glgesinde ve nehir kylarnda uyuyacaksnz. Siz kular, aalarn dallarnda ve

sarmaklarn arasnda yaayacaksnz. Oralarda yuvalarnz yapacak ve oalacaksnz." Geyik ve kulara byle buyuruldu ve byle yaptlar. Ve Yaratclar memnun oldular. "Biz dndk ve tasarladk" dediler "ve yarattmz kusursuz oldu!" Sonra Yaratclar, yarattklar canllara baka eyler buyurdular. "Konuun, seslenin ve barn, her biriniz yapabildiiniz kadar. Bizim admz syleyin, bizi vn ve bizi sevin." Fakat kular ve dier hayvanlar bunu yapamazlard. lk atabilirler, tslayabilirler ve lebilirlerdi, ancak yaratclarnn adlarn syleyemezlerdi. Yaratclar, yaptklar canllardan honut kalmadlar. Onlara dediler ki, "Sizlere verdiklerimizi geri almayacaz. Ancak bizi vemediiniz ve sevemediiniz in, bunu yapacak baka canllar yapacaz. Bu yeni yaratklar sizlerden stn olacaklar ve sizleri ynetecekler. Sizlerin kaderi onlar tarafndan paralanmak ve etinizin yenmesi olacak. Byle olsun!" Ve onlar yarattlar. Yaratclar yapt onlar. Kendilerini vecek ve sevecek uysal ve saygl bir canl biimlendirmeye karar verdiler. nce amurlu topraa ekil vermeyi denediler; fakat bu malzeme ok yumuakt. Hareketsiz ve zayf bir yaratk oldu. Konuabiliyordu, ama hi kimse dediklerine anlam veremiyordu. "amurdan yaplm yaratklar hibir zaman yaamayacak ve oalamayacaklar!" diye bard Yaratclar. Ve bu yarat yok ettiler. Sonra yeni yaratklarn tahtadan oymay denediler. "Bu malzeme tam bize uygun grnyor! Salam ve dayankl" dediler. "Bu yaratklar insana benziyor ve insan gibi konuuyorlar. Bunlardan pek ok yapalm. Byle olsun!" Tahtadan canllar yaad ve oaldlar, ama hi kimse sylediklerine anlam veremiyordu ve ilerinde, yzlerinde ruh, ellerinde ve ayaklarnda g yoktu. Ciltleri sar ve kuruydu, altnda besleyecek kan dolamyordu. Drt ayaklar zerinde anlamszca dolatlar ve yaratclarn dnmediler. "Tahtadan yaplm yaratklar yaayp oalmak iin yeterince iyi deil!" diye bard Yaratclar. Ve bu tahtadan yaratklar yok etmeye karar verdiler. Yaratclar, gkte zsuyundan byk bir sel oluturdular ve yeryzne dktler. Sel, tahta yaratklarn kafalarna arpt ve onlar aa gibi devirdi. Sonra bir kartal zerlerine geldi ve gzlerini oydu. Bir yarasa zerlerine geldi ve kafalarn kopard. Bir jaguar zerlerine atlad ve kemiklerini krp datt. Yeryz karanlkla rtld ve aralksz bir kara yamur yad. Gsz kalnca, dmanlar tahta yaratklara saldrdlar. Byk kk hayvanlar onlara saldrd. Sopalar ve talar, tabaklar ve mlekler onlara saldrd. A braktklar ve eziyet ettikleri kpekler dileriyle yzlerini paralad. tmek iin kullandklar talar bu kez onlar tt. Ocak atei zerinde yaktklar kap kaaklar yzlerini yakt.

Yaamlar iin umutsuzca savaan tahta yaratklar evlerinin atlarna trmanmaya altlar, ama evler yklp onlar yere att. Dallarnda gvenlie kavumak iin aalara trmanmaya altlar, ama aalar onlar sallayp yere att. Maaralara girmeye altlar, ama maaralar kapand ve onlara snak olmay reddetti. Birka dnda tahta yaratklarn tm yok olmutu. Dierleri ekilsiz yzleri ve eneleriyle sa kald ve onlarn soyundan gelenlere maymun ad verildi. Sonra Yaratclar, gecenin karanlnda grmek iin toplandlar. Gne, ay ve yldzlar daha gk yznde yerlerini almamlard. "Yeniden bizi vecek ve sevecek yaratklar yaratmay deneyelim. Byle olsun! Yeryznde soylu canllar yaasnlar. Onlara biim vereceimiz malzemeyi arayalm." Drt hayvan, da kedisi, koyot, karga ve kk bir papaan Yaratclarn nne geldiler ve onlara yaknda bolca yetien sar ve beyaz baakl msrlardan sz ettiler. Yaratclar, hayvanlarn gsterdii yola koyuldular. Msr buldular, ttler ve bu yiyecekten soylu yaratklar biimlendirdiler. "Byle olsun!" diye heyecanla bardlar. Ve onlar yarattlar. Onlar yaratclar yaptlar. Bylece drt ilk Ata yaratld. Yaratclar, gvdelerini msr unundan yaptlar tlm sar ve beyaz msrdan iecekler yaptlar ve bunlar yeni yaratklarna kas ve et oldu ve bunlarla birlikte g vermek iin onlar beslediler. Ve Yaratclar ineninim oldular. "Biz dndk ve tasarladk" dediler "ve yarattmz kusursuz oldu!" Bu drt lk Ata, insan gibi grnyor ve konuuyordu. ekici, akll ve bilgeydiler. ok uzaklar grebiliyorlard. Dalar ve vadiler, ormanlar ve ayrlar, okyanuslar ve gller, ayaklarnn altndaki yeryz ve balarnn stndeki gkyz onlara doalarn ak ettiler. Drt lk Ata dnyada grlecek her eyi grdklerinde, grdklerinin deerini anladlar ve Yaratclarna teekkr ettiler. "Bizi yaratp ekil verdiiniz iin size teekkr ederiz" dediler. "Bize grme, duyma, konuma, dnme ve yrme yetenekleri verdiiniz in size teekkr ederiz. Byk ve kk, uzak ve yakn her eyi grebiliyoruz. Her eyi biliyoruz ve size teekkr ediyoruz!" Ama Yaratclar yine memnun deildiler. "Amaladmzdan daha iyi yaratklar m yarattk? ok mu kusursuzlar?" diye birbirlerine sordular. "O kadar bilgili ve bilgeler ki bizim gibi tanr m olacaklar? Daha az grsnler ve bilsinler diye grlerini mi azaltsak? Byle olsun!" Byle konutu Yaratclar ve yarattklar varlklar deitirdiler. Gzlerine sis flediler ki yalnzca yaknlarnda olanlar grsnler. Bylece, Yaratclar drt lk Ata'nn sahip olduklar bilgi ve bilgelii yok ettiler. Yaratclar atalarmz yaratp byle biimlendirdikten sonra dediler ki: "imdi lk Atalar iin zenle eler yaratp biimlendirelim. Eleri, onlar uyurken gelsinler ve uyandklarnda onlara mutluluk vermek iin orada olsunlar. Byle olsun!" Ve onlar yarattlar. Yaratclar yaptlar onlar.

Ve Yaratclar memnun oldular. "Biz dndk ve tasarladk" dediler "ve yarattmz kusursuz oldu!" Bir sre sonra Yaratclar lk Atalar ve Analara benzeyen birok insan daha yaptlar. nsanlar karanlkta yaayp oalyorlard; nk Yaratclar, daha ne gne ne ay ne de yldzlar gibi herhangi bir k biimi yaratmlard. Hem ak hem koyu tenli hem varlkl hem yoksul ve farkl diller konuan ok sayda insan douda bir arada yayordu. Tanrlarnn hibir grntsn yapmadlar, ama Yaratclarn unutmadlar, sevgi dolu ve uysaldlar. Yzlerini ge kaldrp dua ettiler: "Ey Yaratclar! Bizimle kaln ve bizi dinleyin! Ik olsun! afak olsun! Gndz olsun! afak dnyay soluk a bosun ve gne onu izlesin. Gne her gn aydnlatarak gkyznde parladka, bize soyumuzu srdrmemiz iin kzlar ve oullar balayn. Bize iyi, yararl ve mutlu yaamlar verin ve bize bar verin!" Bu szlerle insanlar gnei, ykselip Yaratclarn yaptklar basamaklar altn nlaryla aydnlatmaya ardlar. "Ve yle olsun!" dedi Yaratclar. "Ik olsun! Evrenin afanda, tm yarattklarmzn stnde sabahn erken parkasn! nk biz dndk, tasarladk ve yarattmz kusursuz oldu!" Ve onu yarattlar. Yaratclar yapt bunu. Gne sulardan ykseldi ve alln nlarn yeryzne sat. Ve hayvanlar ve insanlar bundan mutluluk duydular. Byk ve kk hayvanlar koyaklarn serin glgesinde ve nehir kylarnda ayaa kalktlar ve doan gnee yzlerini dndler. Jaguar ve puma kkredi ve ylan tslad. Kular kanatlarn at ve ark sylemeye balad. nsanlar, ttsler yakan ve kurbanlar sunan rahiplerinin evresinde dans ettiler. nk Yaratclar dnyay kla aydnlatmlard ve kusursuzdu.

Meksika

Yaratl evrimi: Sunu

Tarihsel Arkaplan Meksika yaylalarnda yaplan arkeolojik aratrmalar, nsanlarn M 6000'lerden bu yana blgede yaadn gsterir. MS 900-1200 yllan arasnda Toltekler, Orta Amerika'nn kuzey ksmn egemenlikleri altnda tutmulardr ve bakentleri gnmzn Mexico City'sinin hemen kuzeyinde bulunan Tula kentidir. Yucatn Yarmadas'nda yaayan Mayalara boyun edirmilerdir. Tpk Mayalar gibi Toltekler de zengin bir sylence ve yk mirasna sahiptirler. Dilleri Nahuatl da zengin bir kltr gelenei barndrr. Tolteklerin iktidar, 1200 ylnda Tula'y harabeye eviren ve blgeyi yzyldan fazla egemen bir gten yoksun brakan bir i sava ile yklmtr. Aztek geleneine gre, Aztekalar (AzHan'n halk), kabilelerin tanrsnn buyruuna uymu ve 12. yzyl iinde bir zamanda Colorado Nehri'nin ok kuzeyindeki Aztlan' terk etmilerdir. 1325'te, bugn

Mexico City olan yerde yerleene kadar oradan oraya dolatlar. Az tekler, Tol teklere hem siyasal hem kltrel adan ok sayg gstermilerdir. 1376'da iktidara geen ilk Aztek ynetici, Tolteklerin atas Ketzalkoati'n soyundan geldiini ne srer. Bundan sonra Toltek kltr Aztek kltrnn bileik paras haline gelir. Aztekler Toltek dilini, sylence ve yklerini benimsemi ve kendilerininkiyle kartrarak kaydetmilerdir. Azteklerin ynetiminde mimarlk, gzel sanatlar ve edebiyat ok gelimitir. Byk kentleri zamann tm spanyol kentlerinden ok daha byktr ve zenle yaplm saraylar, tapnaklar ve su yollan vardr. Aztekler metal ve tylerden eserler yaratmaktan, tahta ve talardan dev heykeller oymaktan ve mcevherlerden mozaikler yapmaktan byk gurur duymutur. Sylence ve yk biimleriyle tarihe ve iire byk bir ilgileri vardr. spanyollar Orta Amerika'ya girip 1519'da Aztekleri yendiklerinde, Hernn Cortes, hem komu halklardan hem de Aztek imparatorundan yardm grmtr. Azleklerin kanl uygulamalar pek ok dman kazandrmt. Bunlar byk bir yanlgyla yeni gelenlerin daha iyi olacan sanmlardr. Aztek imparatoru ise spanyol Cortes'i, geleneksel inanlarna gre, sznde durarak geri dnen Ketzalkoati sand iin iyilikle karlamtr. spanyollar, istila ettikleri pagan halklarn edebiyat rnlerinin ounu, be yl sonra yendikleri Mayalara yaptklar gibi, Hristiyanlara zararl olaca korkusuyla yakmlardr. spanyollar Azteklerin dillerini renip, edebiyatlarm spanyolca kaleme alarak Aztek kltrnn baz elerini korumulardr. Bak alan, anlattklarnda aka grlr. Hristiyan olmayan bu sylence ve ykler, onlara hem ekici hem de itici gelmitir. Daha eitimli yerlileri Hristiyanlatrma sreci iinde, spanyol keiler onlara kendi dillerini Latin alfabesiyle yazmay, sylence ve yklerini Nahuatl dilinin bu daha okunabilir ekliyle kaydetmeyi retmitir. Yerliler yeni edindikleri Hristiyan kavranlan ve edebi biemini kendi daha eski szl gelenekleriyle sk sk kaynatrr. 1500'lerde hem spanyollar hem de Aztekler tarafndan kaleme alnm bu yazlar, spanyol etkisi gsterir ve tmyle zgn deildir. "Be Dnya ve Gneleri" ve "nsann Yaral" 16. yzylda, Nahuatl el yazmas olarak, Chimalpopoca Codex: Annals of Cuauhtitlan and Legend of The Suns (imalpopoka Kodeksi: Kua-uhtitlan Vakayinamesi ve Gnelerin Masal) adyla yazya geirilmitir. "Evrenin Yaratl" se 16. yzylda Franszca el yazmas olarak, The Hislory of Mexico (Meksika Tarihi) adyla yazlmtr. Ketzalkoatl'n, Tezkatlipoka tarafndan kandrlp Toltek bakentinden srlyle ilgili sylenceler ise ncelikle iki byk kaynakta yer alr: Chimalpopoca Codex (imalpopoka Kodeksi) ve 16. yzylda spanyol rahip Fray Bemardino Saha-gun tarafndan oluturulmu bir Nahuatl metinler koleksiyonu olan Florentine Codex: General History of the things of New Spain (Florentine Kodeksi: Yeni ispanya Genel Tarihi).

ekicilii ve Deeri Tpk Yunanlar, rlandallar ve Amerika'daki dier baz halklar gibi, Aztekler de kendi dnyalar sonuncu olmak zere bir dizi dnyann yaratln anlatrlar. Ancak sylenceler arasnda nemli farklar vardr. Yine, pek ok dier kltrde olduu gibi, Aztekler de tufandan sz ederler. Aztekler, kendi sylencelerini yaratmam, bunun yerine, var olan Toltek sylencelerini alp kendi inanlarna uyarlamlar; byk Toltek tanrs, Ketzalkoatl', kendi gne ve sava tanrlar Hutzilopotli ile zdeletirmilerdir. Aztek/Toltek sylenceleri hem tanrlarn hem de insanlarn, evreni ve insanlarn yaamlarn korumak iin kurban vermeleri zorunluluu nedeniyle allmadk bir zellik gsterirler. "Be Dnya ve Gneleri"nde ilk drt dnyada yaayan insanlar kurban vermek istemedikleri iin tanrlar tarafndan cezalandrlrlar. Gnee insan kurban etme gereksinimi, Aztekler iin nemli bir dinsel kavramdr. Aztekler, gne hareketsiz kalrsa ateli klarnn dnyay yok edeceini bilir ve gnein gnlk yolculuu srasnda duracandan korkarlar. Tanr veya insann, yrek ve kann, scak gnein susuzluunu gidereceine ve yolculuunu srdrebilmesi iin gcn yenileyeceine inanrlar. Azteklerin kurban edilecek insan elde etmek iin savaa bile gittikleri ve bu yzden komu kltrlerde nefret uyandrdklar bilinmektedir. Beinci dnya, iki tanrnn, yaamlarn gnee kurban etmeye hazr olutan sayesinde a kavuur. Baka bir sylenceye gre Ketzalkoati, Nanautzin'in bu sylencede yapt gibi daha sonra kendini kurban olarak sunar. Dinsel geleneklerine gre, Aztekler her yl, bir yl boyunca tanr gibi yaayacak ve seildii gnn yldnmnde gnei tekrar canlandrmak in lecek bir erkek ocuk seerler. O yl boyunca ocua, Tezkatlipokann dnyadaki yansmas olarak sayg gsterilir. yi giysiler giydirilir, srekli elik edecek sekiz hizmetli verilir, mzik ve dinsel konularda eitilir. ocuk, kurban edilmesinden yirmi gn nce, lrken giyecei giysileri giyer ve Azteklerin tanralarn adlarn verdikleri drt bakire kzla evlenir, lmnden nceki be gn lenler ve danslarla dolu olur. Kurban edilecei gn, st kapal bir kano iinde tapnaa gtrlr. Tapnan basamaklarm karken bir dizi flt nce alar, sonra krar. Tepeye eritiinde, bekleyen rahipler onu sunaa balarlar, yreini kesip kartrlar ve gnee sunarlar. Ardndan, bir sonraki yl ayn grevi yerine getirmesi iin yeni bir ocuk seilir. Yaratl Dizisindeki teki sylenceler, Aztek yaamnn baka boyutlarn aklamaktadr. "Dnyann Yaratl"nda, neden dnyann da insan kanyla beslenmesi gerektii aklanr. "nsanlarn Yaratl"nda ise Ketzalkoati yeni bir insan rkna yaam verecek kan salamak iin kendini yaralar.

"Mziin Yaratl", Aztek/Toltek kltrnde mziin nemini gstermesi asndan esizdir. Dili olaanst gzeldir, nk bu sylencenin kayna iirdir. Yaratl evrimi Be Dnya ve Gneleri Be dnya yaratld, her birinin kendi gnei vard, her biri bir ncekinin lmn izledi. lk dnya, yeryz gneiyle aydnlatld. Bu ilk dnyann insanlar uygunsuz davrandlar ve tanrlar onlar, jaguarlar etleriyle ziyafet ekmeye gndererek cezalandrdlar. Hi kimse sa kalmad ve gneleri de onlarla birlikte ld. kinci dnya, havann gneiyle aydnlatld. nsanlar bilgelikten uzak davrandlar ve kasrga rzgrlar yeryzne indi ve insanlar maymunlara dntrlerek cezalandrldlar. Hayvanlara dntklerinde gneleri de ld. nc dnya, ate yamurunun gneiyle aydnlatld. nsanlar tanrlara kurban vermeyi reddederek onlara saygszlk ettiler ve depremler, yanardalardan fkran ateli kller ve baka ateli lmlerle cezalandrldlar. Gneleri de onlarla birlikte yanp yok oldu. Drdnc dnya, suyun gneiyle aydnlatld. Byk tanr Ketzalkoati, kllerden bir insan rk yaratt. nsanlar agzlydler ve byk bir selle cezalandrldlar. nsanlarn ou bala dntnde gneleri de bouldu. Her eyden Kudretli Varlk, bir ift insan tufandan kurtarmaya alt. Sesi onlara geldi ve dedi ki: "Byk bir aa bulun, gvdesinde inde saklanabileceiniz bir delik an ve sel sular ekilene kadar orada kaln. Eer agzllnzn stesinden gelir ve yalnzca birer koan msr yerseniz sa kalacaksnz." Kan koca. Her eyden Gl Varln emirlerine uydular. Byk bir aa buldular, inde saklandlar ve selden sa olarak kurtuldular. Sular ekildiinde garip bir dnya grdler. Bir zamanlar hayvanlarn dolat yerlerde balklar can ekiiyordu. "evrede bu kadar ok balk varken niye bir koan msr kemirelim?" diye birbirlerine sordular. Aalarndan kuru dallar kopardlar. Ate yakp balklardan birini kzartmaya koyuldular. Tanrlar gzel kokan duman kokladlar ve bu iftin agzllne ve buyruklarna kar gelmelerine ok fkelendiler. fkeyle zerlerine indiler ve kafalarnn bir parasn kopartp beyinlerini hayvanlarnki kadar klttler. Sonra onlar kpee dntrdler. Tanrlar bizim dnyamz, beinci dnyay yaratmadan nce kimin drt hareketli beinci gnei yaratarak onu aydnlatacan kararlatrmak zere karanlkta bir araya geldiler. Bu gne, daha nceki

drt eden, toprak, hava, ate ve sudan oluacakt. Ankuunun parlayan tyleri ve altn ve turkuaz mcevherlerle donanm varlkl bir tanr, yapaca iten ok alaca vgleri dnerek gnll oldu. "Bu byk grev iin bir tanr yeterli olmayacak" dedi tanrlar, "kinci bir gnllye gerek var". Btn tanrlar sessiz kaldlar. Sonunda tanrlar sordular, "Bize yardm eder misin, Nanautzin?" Nanautzin aknlkla bakt. imdiye kadar hi ilgilerini ekmemiti. Biimsiz, irkin, kt grnl, yaralarla kapl olduu ve sazlardan dokunmu basit giysiler giydii iin dier tanrlarn onu kmsediklerini biliyordu. "Eer beinci dnyay ortaya karmamza yardm edersen sana gerekten deer vereceiz!" dediler. "steiniz buysa, yaparm" diye yantlad Nanautzin. ki tanr, sonraki drt gnlerini kendilerini kurban treni iin arndrarak geirdiler. Sonra armaanlaryla ta sunakta parlayan atee yaklatlar. Her zaman sunulan armaanlar saman, kuru dallar, kakts ineleri ve kanl dikenlerden oluurdu. Ancak varlkl tanr altn paralar, parlak tyler ve mcevherler sunarak gsterite bulundu. Nanautzin'in atee yerletirdii armaanlar, yeil saz saman, kendi yaralarnn kabuklan ve kendi kanyla kapl dikenlerden oluan deste ok deersiz gzkt. Tanrlar hep birlikte, ge ykselen tatan bir piramit yaptlar, tepesinde bir ate yaktlar ve kendilerini de arndrrken drt gece boyunca yanmaya braktlar. Sonunda varlkl tanrya dediler ki, "Biz hazrz. imdi yapacan sylediin grevi ger-ekletir. Dnyay aydnlat." "Bunu nasl yapmam bekliyorsunuz?" diye sordu varlkl tanr. "Alevlerin ortasna atlamalsn!" diye yantlad tanrlar. Varlkl tanrnn yrei korkuyla doldu, ama sznden dnmeye utanyordu. Drt kez, aldrmaz grnerek alevler saan atee yaklah ve drt kez korkun alevler ve yksek scaklk karsnda geri ekildi. "Gnll olduumu biliyorum, ama bu byk grevi yapamayacam" diye itiraf etti utanla. "O zaman, Nanautzin, imdi bu byk grevi yapma sras sana geldi" dedi tanrlar. Nanautzin yreini cesaretle doldurdu ve alevlerin ortasna atlad. Ate yaamn, alevler iindeki giysilerini yakarken, gkyzn aydnlatt ve gnee yaam verdi. Varlkl korkak tanr, Nanautzin'in yrekli rneini izlemekten baka kar yol olmadn hissederek yaamn kurban etmek iin cesaretini toplad ve kendini alevlere att. Fakat Nanautzin cesurca yolu gsterdii iin, o zamandan sonra tanrlar arasnda onurlandrlan o oldu. Pek ou, Nanautzin'in byk tanr Ketzalkoatl'n bir grnm olduunu da syler. Dnyann Yaratl Ketzalkoati, yani aydnlk olan ve Tezkatlipoka, yani karanlk olan, gkyznden aa baktlar ve aada yalnzca su grdler. Canavar bir tanra suyun zerinde yzyor ve bulabildii her eyi yiyordu.

Gvdesindeki her bir eklemde tm yiyecek kaynaklarn grecek keskin gzler ve vahi hayvanlar gibi sran azlar vard. "Bu tanrann yarattmz her eyi yemesini engellemek iin bir yol bulmalyz" dediler birbirlerine. Bunun zerine, kendilerini iki kocaman ylana dntrdler. Biri hzla tanray kollarndan, dieri de ayaklarndan tuttu. Sonra daha tanra kar koyamadan, ortadan kopana kadar ektiler. Kafas ve omuzlar dnyay oluturdu, gvdesinin alt ksm da gkyzne ykseldi ve gkleri oluturdu. Dier tanrlar, Ketzalkoati ve Tezkatlipoka'nin tanraya yaptklarna kzdlar. Dnyaya indiler ve paralanmasna karlk armaanlar vermeyi; insanlarn yaamak iin gerek duyacaklar her eyi onun salamasn kararlatrdlar. Salarndan aalar, uzun otlar ve iekleri, teninden ince otlar ve minik iekleri, gzlerinden kk maara, eme ve kuyular, azndan byk maara ve nehirleri, burnundan tepe ve vadileri ve omuzlarndan da dalar yarattlar. Tanra ou zaman mutsuzdur. nsanlar, zaman zaman geceleri aladn duyarlar. O zaman insan kanna korkun bir alk duyduunu bilirler. Byle susad zamanlarda, tanra topran meyvelerini vermez ve insan yreklerinden gelen kan, susuzluunu giderene kadar alamay brakmaz. nsan yaam iin gereken eyleri salarken karlnda kendi gereksinimi iin insan can ister. Bu hep byle olmutur ve byle olacaktr. nsanlarn Yaratl Ketzalkoati, bizim dnyamz olan beinci dnyada yeni bir nsan rk yaratmak iin hazrlk yapt. nce, yarattklarnn yemesi iin besleyici yiyecekler olmas gerektiine karar verdi. Yeryznde yola koyuldu. Her bitki ve hayvan, halk iin en iyisi olup olmayacan anlamak iin inceliyordu. Karncalar, yedikleri msr tanelerini gsterdiklerinde, Ketzalkoati, bunun arad yiyecek olduunda karar kld. Fakat karncalarn ona msrlarn hibir zaman vermeyeceklerini bildiinden almas gerekecekti. Ve Ketzalkoati kendini bir siyah karncaya dntrd. Dier siyah karncalarla birlikte msr birer birer, glkle tarladan saklama yerine tad, ama karncalar iin saklyormu gibi davrand. Gerekte ise, yarataca insanlar beslemek iin gizli bir yerde dev bir msr yn oluturuyordu. Sonunda insanlarna ekip yetitirmeyi retmeye yetecek kadar msr gizli deposunda biriktirdi. Kendi ekline brnd, msr dev bir torbaya doldurup gklere dnd. Ketzalkoati artk dikkatini plannn ikinci ksmna, bugnk insan rknn yaratlna verebilirdi. Her gn gklerde gnein yolunu izleyerek doudan batya utu. Her gece yeraltnda batdan douya gitti ve afakta ortaya kt. Bu gece yolculuklarnn birinde, ller lkesinin Efendisi'ni bulup yeni insan rkn yaratmak iin lk adm atmaya karar verdi.

"Bana babamn burada gml olan kemiklerini vermeni istiyorum" dedi ller lkesinin Efendisi'ne. "Sana bu iyilii neden yapaym" diye sordu ller lkesinin Efendisi. "Burada gml olan bana aittir. Bu kemiklerle ne yapmay planlyorsun?" Ketzalkoati yantlad. "Bu kemikler benim iin ok nemli, nk babamdan kalanlar yalnzca bunlar. Tanrlar yeryznde yaayacak baka bir insan rk istiyorlar ve ben de onlar babamn kemiklerinden yaratmak istiyorum." "Al o zaman" diye yantlad ller lkesinin Efendisi. "Senden istediim ii yaptnda kemikler senin olacak. Bir eline bu deniz kabuunu al, dierine de kemikleri. u yeim daire evresinde drt kez dnerken bir yandan da deniz kabuuna fle." Ketzalkoati kemikleri ve deniz kabuunu ller lkesinin Efendisi'nden ald ve yeim dairenin evresinde yrmeye balad. Kabua flediinde hi ses kmad, nk bir ey iini tkamt. Ketzalkoati, yeraltnda yaayan solucan ve arlar yardma ard. nce solucanlar kabua girip onu tkayan eyi dar attlar. Sonra arlar kvrml geitlerine girip solucanlarn arkada braktklar her eyi temizlediler. ller lkesinin Efendisi, Ketzalkoatl'a yeim dairenin evresinde yrrken kabuu fleyebilirse kemikleri alabileceini sylemiti. Ancak uaklarna da gizlice Ketzalkoati dar kmadan zerini iyice aramalarn ve kemiklerin geride kalmasnn salanmalarn emretti. Uaklar Ketzalkoatl'a kemikleri brakmasn syleyince, byk tanr ne yapacan bilemedi. Akl danmak iin hayvan ikizini, nahual'n ard. "Kemikleri brakyormu gibi yap, Ketzalkoati" dedi nahual'. "Sonra uaklar efendilerine dndklerinde, kemikleri toplayp sarmala ve beraberinde gtr." Ketzalkoati kemikleri brakma emrine uyuyormu gibi yapt, fakat zenle toplayp yeryzne dnd. ller lkesinin Efendisi, Ketzalkoatln yaptklarna aldanmamt. Uaklarna dedi ki, "Ketzalkoati benim emirlerime kar geldi ve kemikleri beraberinde gtrd. Onu yakalamak iin bir ukur kazn ve kemikleri drmesini salayn." ller lkesinin Efendisi'nin uaklar yerde bir ukur ap zerini yaprakl dalla ve toprakla iyice rttler. Planladklar gibi Ketzalkoati takld ve tuzaa dt. Kular onu yle korkuttular ki, ulu tanr korkudan bayld ve deerli ykn drd. Kular rty ve iindeki kemikleri gagaladlar. Ketzalkoati uyandnda durumundan duyduu zntyle alad- "Ah, nahualm" diye alad, "imdi ne yapacam?" "Umutsuzlua kaplma" diye yantlad nahual'. "Elinden gelenin en iyisini yap ve yoluna devam et." Ketzalkoati kularn ufalad kemikleri toplad, sarabildii kadar sard ve karar verdii gibi onlarla geri dnd.

Tanra Dii Ylan, babasnn kemiklerini tt ve yeim bir anaa koydu. Sonra Ketzalkoati, bedeninde bir yara at, anaktaki unu kendi kanyla slatt. Bu karmdan hem erkek hem de kadn olmak zere yeni insan rkna ekil verdi. Mziin Yaratl Bir gn, Gklerin tanrs Tezkatlipoka dnyaya indi ve doann gzelliklerini inceleyerek oradan oraya dolat. Yrrken kendi kendine, "Dnya Canavar dalar, vadiler, nehirler ve dereler, ormanlar ve ayrlar oluturmu. iekler gne nda, otlar arasnda parlak mcevherler gibi yanp snyorlar. Aka grlyor ki, Dnya'da insanlarn yreklerine mutluluk verecek pek ok ey var. Yine de yaratl tamamlanmam. Eksik bir ey var. Hayvanlar kkryor ve insanlar konuuyor, ama hi mzik duymuyorum! Yreim zntyle dolu, nk hibir ey ruhu mzik kadar mutlu edemez." Ve Tezkatlipoka, Rzgr biimindeki KetzalkoatI' ard. "Rzgr, sesime kulak ver ve bana gel!" diye seslendi dnyann drt bir yanna. Rzgr szlanarak mrldand ve isteksizce Dnya'nn yzeyinde dald yerlerden kendini toplad. En yksek aatan ve en grkemli dadan daha yksee kt ve byk siyah bir ku eklinde gklerin tanrsna doru yolland. Tezkatlipoka, dalgalarn grltyle okyanuslarn derinliklerinden ykselip kkreyerek kumsala vurularn duydu. Aalarn dallarnn gcrdadn ve yapraklarn sallanp birbirlerine arptka inlemelerini duydu. Ketzalkoati sesini duymu, geliyordu. Ketzalkoatl abucak ona ulat. Her zamanki gibi frtnal grn, sakin olduu halde kzgnm gibi grnmesine neden oluyordu. Tezkatlipoka'nin ayaklarnn dibine ikyet etmeden yerleti. "Ketzalkoatl" diye balad Tezkatlipoka; "olgun meyveler, renkli iekler ve Gne nlarnn parlaklnn btn yeryzn gzelletirdiini gryorum. Yine de, tm bu gzellie karn Dnya mutsuz! Sessizlii dolduracak tek bir gzel ses yok. Tek bir hayvan, ku ya da insan bile ark sylemiyor! Sen bile yalnzca uuldamay ve ulumay, inlemeyi ya da szlanmay biliyorsun!" "Yaam mzik iermeli! afan uyanna mzik elik etmeli. D gren insana esin vermeli. Bebek bekleyen anneyi rahatlatmak. Bamzn stnde uan kularn kanatlarnda ve yakndaki derenin sularnda duyulabilmeli." "Evrenin atsnn ok yukarlarna gitmelisin. Tm Yaamn Babas Gne'in evini bulmal, sana Dnya'da yaayp gzellik katmalar iin mzisyenler vermesini istemelisin. Eminim ki Gne bunu yapabilir, nk evinde pek ok mzisyen ve parlaklklar dnyaya k saan alevlerden bir koro barndryor. Onlarn arasndan en iyilerini se ve Dnya'ya getir."

"Okyanusun kysna vardnda" diye bitirdi Tezkatlipoka, " uam, Su Canavar, Su Kadm ve Asa ile Deniz Kabuunu bulacaksn. Onlara gvdelerini birletirmelerini ve seni Gne'e gtrecek bir kpr oluturmalarn emret." Ketzalkoatl kabul etti. Yeryznde yolculuk yaparken, Tezkatlipoka'nn anlatt gibi yalnzca mutsuz bir sessizlik ya da kaba, rahatsz edici bir gevezelik duydu. Kyya vardnda Tezkatlipoka'nn uaklarn buldu ve ona bir kpr yaptlar. Kprye ramen, Gne'in evine varabilmek iin gl soluunun tmn harcad. Gne'in mzisyenleri, aldklar mzie uygun renklere brnm olarak salonlar dolayorlard. Beik ninnileri ve ocuk arklar alanlar pnl prl bir beyaz giymilerdi. Ak ya da sava destanlarna elik eden arklar alanlar parlak bir krmz giymilerdi. Bulutlarn arasnda mzikleriyle ykler anlatarak dolaanlar canl bir mavi ve Gne'in altn klar altnda oturup fltlerini fleyenler ise ltl bir sar giymilerdi. Ketzalkoatl koyu, zgn bir renk giymi tek bir mzisyen bulamad, nk burada hi znt dolu ark yoktu. Tm Yaamn Babas, Ketzalkoatl' grr grmez fkeyle bard, "Mzisyenler! Dnya'y rahatsz eden zararl varlk Rzgr' gryorum. Bar dolu krallmza yaklayor. Sessiz olun! Tek bir ark duymak istemiyorum! Tek bir algnn sesini duymak istemiyorum! Rzgr konutuunda ses veren her kimse, onunla birlikte Dnya'ya gitmek zorunda kalacak ve orada hi mzik bulamayacaksnz." Rzgr, Gne'in salonlarna giden basamaklar trmand. Mzisyenleri grr grmez, derinlerden gelen sesini ykseltti ve bard, "Mzisyenler! arkclar! Benimle gelin!" Tek bir mzisyen ya da arkc arsna yant vermedi. Rzgr, bu kez daha serte, yeniden bard: "Gelin mzisyenler! Gelin, arkclar! Evrenin Ulu Efendisi sizi kendisine ka-hlmaya aryor!" Yine tek bir mzisyen ya da arkc arsna yant vermedi. Alevler saan Gne'in emirlerine uydular ve bir dansn tam ortasnda donup kalm rengrenk bir danslar dizisi gibi sessizlik iinde hareketsiz durdular. O zaman, Gklerin Tanrs Tezkatlipoka fkesini gsterdi. Gn drt bir yanndan gelen siyah frtna buluru srleri, efendilerinin yldrmlaryla kamlanarak Gne'in evine rktc gmbrtlerle yaklatlar. Gl gk grltleri byk tanrnn hanerinden akt ve Gne'in evini bir grlt seline bodular. Frtna bulutlar, alevli bir canavar gibi boulan Tm Yaamn Babas Gne'i yuttular. Korkuyla titreyen mzisyenler ve arkclar Rzgr'n kucana sndlar. Onlar, mziklerini ez-memeye zen gstererek kucaklad ve sevinle ok aalarda bekleyen Dnya'ya gtrd. Bu arada Dnya, Rzgr'n grnmesini bekleyerek koyu gzleriyle gkleri taryordu. Ketzalkoatl'n grevini baaryla tamamladn grnce yz aydnland ve mutlulukla glmsedi. Btn yaam

boyunca gelenleri selamlad. Aalar yaprakl dallarn kaldrdlar, kular kanatlarn rptlar, insanlar ve hayvanlar seslerini ykselttiler, iekler ve meyveler yzlerine kaldrarak selamladlar. Gne'in mzisyenleri ve arkclar sevinle Dnya'ya indiler ve kk gruplara ayrlarak daldlar. Dnyann en uzak blgelerine bile yol boyunca mzisyen ve arkclarla karlamadan yolculuk etmek olanak dyd. Rzgr bile imdi mutluydu. Artk eskisi gibi zntyle i ekmiyor, inlemiyor ve inildemiyordu. Btn yaamn kalanyla birlikte o da ark sylyor, ormanlarn aalarm, ayrlar ve okyanusun sularn tatl esintileriyle canlandryordu. Bylece Tezkatlipoka ve Ketzalkoatl, Dnya'da mzii yaratmak iin birbirlerine yardmc oldular. Mzik, uyanan afaa elik etti. D gren insana esin verdi. Bebek bekleyen anneyi rahatlatt. Bamzn stnde uan kularn kanatlarnda ve yakndaki derenin sularnda duyuldu. O gnden sonra yaayan her canl kendi mziini yaratabiliyordu.

Ketzalkoatl: Sunu Tarihsel Arkaplan Ketzalkoatl sylencesi ve Aztek yaratl sylenceleri birbirleri-ye yakndan ilikilidir ve yaratl sylencelerindeki tarihsel arkaplan burada da geerlidir. Bilim adanlan, Ketzalkoatln gereklerin ve sylencelerin bileimi olduuna inanrlar. Bir ya da pek ok kii olduu, Amerika'nn yerlisi ya da yabanc olduu, u ya da bu yzylda yaad konusunda ayn dncede olmayabilirler, ancak hepsi de sylencenin Orta Amerika kltrleri zerinde gl ve kalc bir etki brakt dncesinde birlemektedirler. Ketzalkoatl ad zerine yaplan bir inceleme, onun hem Toltek hem de Maya kltrlerinin bir paras olduunu gsterir. Quetzal Maya lkesinde, zellikle Guatemala'da seyrek bulunan yeil tyl bir kutur. Co, Maya dilinde srngen anlamna gelir ve ati, Nahuatl dilinde su demektir. Coatl, Nahuatl dilinde ylan anlamn tar. Sonu olarak, Ketzalkoatl, toprak (ylan biiminde), su ve havay (ku biiminde) birletiren efsanevi bir varlktr. Rzgrla, Vens gezegeniyle ve bir yaratc olarak gnele zdeletirilir. Tyl ylantanr biimiyle Orta Amerika'nn eski antlarnda yaygn bir ekilde kendini gsterir. Tarihsel bakmdan Ketzalkoatl, muhtemelen MS 10. yzylda, Nahuatl diliyle konuan bir toplum olan Tolteklerin byk nderi Topiltzin'dir (Prensimiz). Topiltzin, Ketzalkoatln en yksek rahibi ve Tolteklerin en byk tanrs olur. teki rahip ve krallarn, Ketzalkoatln adn, kendi erdemlerinin bir simgesi saydklarn bilmektedir. Sonu olarak, Topiltzin Tolteklerin kral olunca adn da Ketzalkoatl olarak deitirir. 1950'de To-piltzin-Ketzalkoatf, Tolteklerin bakentini Tula'ya nakleder, elli aileyi de bugnk

Meksico City'nin kuzeyine yerletirir. Orada halkna, yaam dzeylerini nasl gelitireceklerini reten yasalar ve etik kurallar sunar. Ancak tarihteki (gerek) Ketzalkoatl, halkna yiyecek olarak msr yetitirmeyi retmi olamaz, nk Orta Amerika'da Tolteklerden binlerce yl nce yaam olan insanlar msr yetitirmeyi zaten oktandr bilmektedirler. ekicilii ve Deeri Ketzalkoatl sylencesi, simgesel dzeyde, Topiltzin'in, Tula'nn batanrs olarak iyi kalpli, uygar bir Ketzalkoatl oluturma arzusunu destekleyenlerle, Ketzalkoatln rakibi, kendisine ibadetin bir paras olarak canl canl insan yrekleri ve scak scak insan kan isteyen korkun sava tanr Tezkatlipoka'y oluturmak isteyenler arasndaki atmay simgeliyor olabilir. ki tanr arasndaki belirgin fark gstermekledir ki, atmann dinsel olduu kadar siyasal boyutu da vardr. Sonunda sava-sever Toltekler kazanrlar. Ketzalkoatl sylencesi, Toltek mparatorluu'nun Aztekler tarafndan fethini simgeliyor da olabilir. Tezkatlipoka, en byk Aztek kabilesi olan, Meksika'nn tanrsdr. Aada anlatlan sylencede, Tula'nn Toltek halkn yok etmekte ve krallar Topiltzin-Ketzalkoatl' tahttan indirmektedir. Ketzalkoatl sylencesinin iki versiyonu vardr. Birincisinde sarho olup kz kardeiyle cinse] ilikide bulunur ve byk bir odun ynn atee verip tpk yaratl yksnde Nanautzin' in yapt gibi alevlerin iine atlar. Aadaki versiyonda Tezkatlipoka, hem Ketzalkoatl' hem de halkn batan karr. nce Ketzalkoatl' sarho edip bu ahlaka aykr davranta bulunmasna ve sonra halknn kendi kendilerini yok etmelerine neden olur. Tezkatlipoka allmadk derecede ilgin bir kiilik gsterir. Yaratl sylenceleri dizisinde Ketzalkoatl le birlikte yaratc ve armaanlar veren bir tanrdr. Ketzalkoatl sylencesinde ise Ketzalkoatln dmanndan da tedir. Ketzalkoatln karanlk yn. "alter egosu", "ikizi" ya da "gizli orta"dr. Aztek geleneinde Tezkatlipoka hem grnmez hem de dokunulmazdr. Bu da yerindedir, nk batan karlar insanlarn ahlak yaplarm snayan ve zorlayan tm ktlkleri temsil eder. Ketzalkoatl ile birlikte insanlara verdikleri yiyecek, arap, mzik, kendileri ve lkeleriyle duyduktan gurur gibi, tm armaanlar kar konulmaz derecede an miktarlardadr ve bu armaanlar yardm edecekleri insanlar yok ederler. Trel ve tinsel deerleri simgeleyen Ketzalkoatln kendisi bile kendi zayflm ve kendi ktlk yapma eilimini tanyamaz ve bylece Tezkatlipoka'nn onu yok etmesine olanak tanr. Tezkatlipoka'nn yok ettikleri, mantk yerine duygular tarafndan ynetilenlerdir.

Ketzalkoatl

Ketzalkoatl iri bir adamd. ounlukla jaguar derisinden bir klah ve ketzal kuunun tylerinden yaplm bir pelerin giyerdi. Boynuna deniz kabuklarndan bir kolye, ayak bileklerine se ngraklardan bir zincir takard. Sesi o kadar glyd ki, 50 km uzaktan duyulurdu. O yaarken, her msr koan bir insan kadar glyd, bal kabaklan insan boyuna eriiyordu ve msrlar pek ok renkte yetiiyordu. Ketzalkoatl, Gne'in ve tanra Koatlikue'nin oluydu. Koatlikue bir kez geceye ve kendi ocuklar yldzlara, bir kez de gndze ve kocas Gne'e klavuzluk etmek iin gnde iki kez gkleri sprrd. Bir gn batnmda, kocas Gne g terk ettikten sonra ve Koatlikue'nin yzlerce ocuu henz grnmemiken, gklerden rengrenk tek bir ty szld. O kadar gzeldi ki, Koatlikue onu ald ve giysisinin yakasna takt. O gece, sprmeyi bitirince, Koatlikue yeryznde oturdu ve dinlendi. Tyne uzand, ama bulamad. Onu ard, ama yant alamad. Kalbi krlm, ty kaybettii iin alarken hamile olduunu fark etti. Yldzlar annelerinin hamile kaldn duyunca ceninin babasn ldrmeye karar verdiler. Babann Gne olduunu renince armadlar. Onlarn da babalaryd ve ondan nefret ediyorlard. Srekli onu ldrmeye alyorlard, ama onu ancak bir geceliine ldrmeyi becerebilmilerdi. Tm abalarna karn, her afakta gkyznn dousuna trmanmay srdryordu. Ksa bir sre sonra Ketzalkoatl dodu ve daha da ksa bir srede dokuz yanda bir ocuk boyuna geldi. Hemen sonra yldzlar Gne'i ldrdler ve gvdesini kuma gmdler. Akbabalar gkte uarken bu olay grd. abucak Ketzal' buldular ve ona cinayeti anlattlar. Ketzalkoatl bir kartal, bir akal, bir kurdu ve yzlerce kstebei yardma arp hep birlikte akbabalar mezara kadar izlediler. Hayvanlar, Ketzalkoatln babasnn bedenini kazp karmasna yardmc oldular. Yldzlar bir kez daha yalnzca geici bir sre iin baarl olmulard. Ketzalkoatl byyp adam olduunda, Tolteklerin kenti Tula'ya bir yabanc olarak geldi. nsanlara, msr ve pamuk yetitirmeyi, kuma dokumay, altn, yeim, ty, tahta ve ta ilemeyi ve yazmay, resim yapmay, dans etmeyi retti. Ketzalkoatl ahlak ilkeleriyle tannyordu. Btn yaam biimlerine byk sayg duyuyordu. iekleri toplayarak ldrmeye ya da orman hayvanlarndan herhangi birini ldrmeye karyd. Tolteklerin yneticisi oldu ve kt bycler bile onu nsan kurban etmesi iin kandramadlar. Gl bir adamn, ne kadar yi olursa olsun, mutlaka dmanlar vardr. Ketzalkoatl ile birlikte dnyay yaratan ve insanlara mzii getiren Tezkatlipoka imdi rakibinin gcn yok etmek istiyordu. Tezkatlipoka ekinilecek bir dmand. Tezkatlipoka, yani "Karanlk Olan", gerekte bir buluttan km ve dnyaya bozulmu bir rmcek andan inmiti. yi iler kadar kt iler de yapabilecek yetenekteydi. Dehas o kadar bykt ki, aklndan geirdii her eyi yaratabilirdi. Aalarn ve kayalarn derinliklerini ve insanlarn akl ve yreklerinin ilerini grebilirdi. nsanlara akl armaan etmiti ve iyi insanlar dllendirmesi ve ktleri hastalklarla cezalandrmasyla bilinirdi.

Tezkatlipoka bir kez Ketzalkoatl' yenmeye karar verdikten sonra, dierleri gibi baarsz olmayacak kadar akllyd. nce Ketzalkoatl ile bir oyun srasnda kendini bir Jaguar'a dntrd ve Ketzalkoatl' zalimce bir zevk alarak oradan oraya kovalad. Sonra kraln yzne bir ayna tuttu. "Eyvah" diye szland Ketzalkoatl, "tenim ok yal bir yaratnki gibi kr kr olmu. Gzlerim yzmde vadiler gibi km ve gz kapaklarm iyice imi. Yzne baklmayacak kadar irkinim! Eer byleyse grntm, yeryznde yryemem. O kadar irkinim ki, kendi halkm beni ldrmek isteyecek. nsanlarn dnyasn terk ermeliyim." "Sama!" diye yantlad Tezkatlipoka. "Seni ok yakkl yapabilirim. O zaman kendinle gurur duyacaksn!" Tezkatlipoka, Ketzalkoatl'a grkemli giysiler giydirdi. Gvdesini ketzal kuunun tylerinden yaplm bir giysiyle rtt, yzn krmz ve sar boyalarla ssledi ve gzlerinin zerine yeim bir maske yerletirdi. Son olarak bir peruk ve tylerden bir sakal ekledi. Sslemesi bittiinde yine Ketzalkoatln yzne bir ayna tuttu. Bu kez Ketzalkoatl ok sevindi. O kadar gen ve yakkl grnyordu ki, insanlardan ayr bir yaam dnmekten vazgeti. Ancak Tezkatlipoka, Ketzalkoatln aklna korku tohumlar drmt. Aynadaki grnts onu yal bir adam olduuna inandrmt ve byk bir lm korkusuna kaplmt. Tezkatlipoka Ketzalkoatl'a sarho edici bir iki sunarak bu korkuyu besledi. " bunu, dostum" dedi; "yreine mutluluk, aklna huzur ve gvdene genlik verecek. Gne nlarnn karanlk bulutlan datmas gibi tm lm dncesini kovalayacak." "Ne zellik tadn sylersen syle, senin ikinle ilgilenmiyorum" diye yantlad Ketzalkoatl. "Yapma byle!" diye yantlad Tezkatlipoka. "Kendi glgesinden korkan bir adam gibi davranyorsun! Parman anaa daldr ve arabn tadna bak. Yalnzca bir damladan korkuyor olamazsn! ok aptalca davranyorsun!" Ketzalkoatl arabn tadna bir kez baktnda direnemedi. Bir anak, bir anak daha iti; ta ki be anak arab bitirip ok sarho olana kadar. Ketzalkoatln kzkardei ve uaklar da onu izlediler ve ok ksa bir sre sonra onlar da iyice sarho oldular. Ketzalkoatl arhk onurlu bir yaam srdrmeye aldrmaz olmutu. Dinsel inanlarm unuttu ve sonularna aldrmadan duygularn tatmin eden ileri yapt. arabn etkisi zamanla getiinde Ketzalkoatl, dier ahlakszca iler arasnda kz kardeiyle de cinsel ilikide bulunduunun farkna vard. ok utanmt. "Kendimle ilgili rendiklerimi bildiim srece, Tolteklerin arasnda gururlu bir adam olarak nasl dolaabilirim?" diye kendi kendine sordu. "Halkm zayf iradeli. Onlar ynetecek gl birine, beenip izleyebilecekleri birine gereksinimleri var. Yine de onlar brakrsam, yalnzca Tezkatlipoka'y izleyecekler. Benim kral olarak kalmam bundan ok daha yidir." Ketzalkoatl, bylece Tolteklerin kral olmay srdrd. Tezkatlipoka da onlarn arasnda kald. "Ketzalkoatl' yok etmek iin yapabileceim her eyi yaptm" dedi kendi kendine, "imdi sra halkn yok etmekte! nce onlar lene kadar ark sylemeye zorlayacam!"

Tezkatlipoka Tolteklerin karsna byk elendirici olarak kt, pe pee arklara nclk etti. nsanlar onunla ark syledike mutlu oldular. Gne gkyznn batsnda kaybolun-caya kadar ark sylediler. Yldzlar gklerde grnene kadar ark sylediler. Gece boyunca ark sylediler. Tezkatlipoka' nin yaratt mzik, yreklerinde gittike daha hzl ve daha gl arpyordu. Birer birer yrekleri baskdan atlad ve ou ylp ld. Bundan sonra Tezkatlipoka kendini savaya dntrd ve kalan Toltek erkeklerini byk bir dmana kar savaa ard. Erkekler toplannca olaan biimine dnd ve birok Tol-tek'i ldrd. Daha sonra Tezkatlipoka kendini bir kuklacya dntrd. Pazar yerine Ketzalkoatln bir kuklasyla kageldi ve kuklay avularnda dans ettirerek Toltekleri elendirdi. Halk, gsterisine kaplp istekle evresinde topland. Seyircinin says istedii rakama eriince. Tezkatlipoka dedi ki, "Niye bizi zliyorsunuz sersemler! Daha ok ksa sre ona ark sylettiimiz gibi imdi de dans ettirmeye almyor muyuz? Kesinlikle talanarak lmeyi hak ediyoruz! Aranzda kim ilk ta atacak kadar akl banda?" Tezkatlipoka, Toltekleri kendini talamaya zorlad. Talar onu ldrm gibi yere dt ve yerde yatan ekilden korkun dumanlar kmaya balad. Dumanlan koklayan herkes ld. Rzgr dumanlar tm kente yayd. Sonunda Tezkatlipoka, Toltekleri yerdeki ekle yaklap ondan kurtulmak iin yreklendirdi. Fakat ceset o kadar ard ki, yerinden kprdalamad. Bu arada Tolteklerin yetitirdii sebze ve meyvelerde o kadar ac bir tat ba gsterdi ki, yenilemez hale geldi. ok gemeden insanlar alktan lmeye baladlar.. Yiyecek iin umutsuzca kvranrlarken, Tezkatlipoka yal bir kadn klnda pazar-yerine geldi. Bir ate yakp msr koanlar kzartmaya balad. Toltekler bu dayanlmaz ekicilikteki kokuya kar koyamadlar. Lezzetli bir lokma yemeyeli o kadar uzun sre gemiti ki, sylenH bir yaz frtnas gibi yayld ve alklarn bastrmak umuduyla kentin her yerinden gelip toplandlar. Son insan da geldiinde, Tezkatlipoka doal grnmn ald ve hepsini ldrd. Bylece Tezkatlipoka Ketzalkoatln halkn yok etti ve krallarn Tula kentini terk etmek zorunda brakt. Ketzalkoatl varln ve hazinelerini dalarn ve kanyonlarn derinliklerinde saklad. Ssl gzel saraylarm yakt, kakao aalarn l allarna evirdi ve kulara blgeyi terk etmelerini buyurdu. Sonra gneydou ynnde denize doru yoluna devam etti. Yolculuu srasnda bir yerde, Ketzalkoatl durdu, aynadaki grntsne bakt ve korktuu gibi yal olduunu grd, fkeyle yaknda duran dev bir aac taa tuttu. Bugn bile bu talar o aacn gvdesindedir. Bir baka yerde, Ketzalkoatl dinlenmek iin byk bir kayaya oturdu. Orada otururken, dolu tanesi byklnde ve arlnda gzyalar dkt. Bedeni ve gzyalar kayada bugn bile grnen izler brakt.

Son olarak, Ketzalkoatl bir grup cinle karlat. Ona, "Ketzalkoatl, dur ve geri dn! Nereye gittiini sanyorsun?" dediler. "Gne beni ard, ite aramaya gidiyorum" dedi Ketzalkoatl. "Yoluna devam edebilirsin, ama koullarmz kabul edersen" dedi cinler. "Btn mcevherlerini ve varln atmaksn. Bildiin btn becerileri, okuma yazma, mcevher ve yeim kesme, altn dkme, tylerden eyalar yapma ve tahta ve tatan eyalar oyma yeteneklerini bize brakmalsn." "Eer yapmam gereken buysa yaparm" diye yantlad Ketzalkoatl. "nk Gne'in beni ard yere gitmeliyim." Ketzalkoatl yolculuunun sonuna erimeden nce iplikik reten bitkiler dikti, bir oyun alan ve ller lkesinde bir ev yapt ve yal bir adamken bile bakalarnn yerinden bile kprdatamayaca kayalar kk parmayla itebilecek kadar gl olduunu kantlad. Sonunda Ketzalkoatl, dou denizinin kysna eriti. Tylerden pelerinini ve yeim maskesini takarken sevinle alad. Ylanlardan rlm bir sala ormand ve gkteki yolculuuna balamak zere olan Gne'e doru yola koyuldu. Onu izleyenlerin bazlar Ketzalkoatl'n, "Bir gn halkma ve lkeme dneceim" diye bardm duydular. Dierleri Ketzalkoatln bedeninin Gne nlarnn ssndan yann grdler. Kllerinin rengrenk kulara dnt sylendi. Kular gkyznde ykseldiler ve yreini gklere tadlar. Yrei, bizim Vens dediimiz sabah yldzna dnt.

Birleik Devletler Yaratl: Sunu Tarihsel Arkaplan MS 1000-1500 yllar arasnda bir dnemde, sonradan Navajolar olarak tannan toplulukta kuzeyin ormanlarn terk ettiler ve beraberlerinde ok ve yay getirdiler. Avlanarak ve balk tutarak yaamaya alknlard, ancak New Mexico'nun kuzeyi ve Ari-zona'nn kuzeydousu arasndaki tarmla uraan Pueblo halklar arasnda yerletiler. Navajolar karlatklar halklarn dncelerini alp kendi gereksinimleri dorultusunda uyarladlar. Pueblo halklar 1500' lerin sonlarna doru spanyol saldrlarndan kanca Navajo komularna sndlar. Bu komular onlara tarm, dokumay rettiler, sylencelerini ve dinsel trenlerini aktardlar. Bu yeni

beceriler sayesinde Navajolar iirsel, zenle ilenmi sylenceleri, arpc kum resimleri ve gzel battaniyeleriyle tannr oldular. lk spanyol gmenlerin 1598'de New Mexico'ya koyun, kei ve atlar getirmelerinden sonra Navajolar obanlkla geinen bir halk oldu. spanyol gmn ve Birleik Devletler paralarn kullanarak ok gzel taklar yaptlar. Amerika Birleik Devletleri'ndeki gerek yerli Amerikallarn (Kzlderililerin) en byk grubu olan Navajo halk, u anda yz on bin ile yz elli bin kiiden olumaktadr. ounluu Kuzeydou Arizona, Kuzeybat New Mexico ve Gneydou Utah'ta yirmi drt bin milkarelik bir alanda kurulu Navajo rezervasyonunda ve evresinde yaar. Buras, ABD'deki en byk Kzlderili rezervasyonudur ve bykl Bat Virginia eyaletine yakndr. Navajolar, rezervasyonun dnda da, iinde de anaerkil klanlar halinde rgtlenmi olup, genellikle aile iindeki kadnlar araclyla birbirine akraba olan geni aile gruplar halinde yaarlar. Kadnlar kendi topluluklar iinde sosyal, siyasal, ekonomik ve dinsel arla sahiptirler. Tarm, Navajo ekonomisinin temelidir; msr, baklagiller ve kabak retilen kuru tarm ve koyun yetitiricilii bu tarmn nemli unsurlardr. Navajo erkekleri, hl olaanst gzellikte gm ilemecilii rnleriyle, Navajo kadnlar da son derece gzel ilenmi yn dokuma haklaryla nldrler. ekicilii ve Deeri Her halk nasl var olduuna bir aklama getirir. Kendi yaratl sylencelerinde Navajolar, dnyadan dnyaya ilerlerler ve yukar doru karlarken daha uygarlatklarna inanrlar. Dier halklar gibi ilk Navajo da blgede bol bulunan bir malzemeden, iki msr koanndan yaratlmtr. Dier halklar gibi onlar da byk bir tufanla karlarlar, ama Navajolar kurtulur. Drdn kutsal say olmas sylence boyunca vurgulanr. Drt mevsim, drt yn ve drt rzgr vardr. Navajo geleneinde ayrca her biri drt ynn birinde olmak zere drt kutsal dadan; siyah, beyaz, sar ve mavi olmak zere drt kutsal renkten; msr, kabak, fasulye ve ttn olmak zere drt kutsal bitkiden ve drt dnyay geerek yukar doru ilerlemeden sz edilir. Ayrca, lk Adam, lk Kadn, lk Olan ve lk Kz olarak tanr grnmnde drt nemli insan yaratlr. Bu sylencenin ilgin ynlerinden biri de bcekler, hayvanlar ve nsanlar arasndaki yakn likidir. Amerikan yerlilerinin mitolojisinde ayrt edici bir zellik de, tm canl varlklara sayg gsterilmesi gerektii dncesidir. nk tm ayn Ulu Varlk tarafndan yaratlmtr. Aadaki sylencenin en nemli kayna, Washington Matthews'in, 1897'de yaymlanan Navajo Legends'idir (Navajo Efsaneleri). Matthews, Navajo dinsel trenleri zerine aratrmalardaki ncl ve 19. yzyln son yirmi ylndaki metinleriyle sayg grmeye devam etmektedir. Toplayp kopyalad

malzemenin btnln, inanld ve uyguland gibi sunarak; metinlere, arklara, dualara ve kum resimlerine sadk kalarak korumutur.

Yaratl

Balangta, lk Dnya ya da Siyah Dnya vard. Tek k kayna, evresini yanan reine sarm kk bir toprak parasndan olumutu. zerinde yaayanlar yalnzca kanatsz bcekler ve yerdeki deliklerde yaamaya alkn srngen yaratklard. Bunlarn arasnda krmz karncalar, hamambcei ve beyaz ekirgeler vard. Gnlerden bir gn, bcekler bir araya geldiler ve dediler ki, "Buras ok kk, ok karanlk ve ok sevimsiz! Daha byk, aydnlk ve yeni bir dnya bulmalyz." "Bunu nasl yapacaz?" diye sordu karncalar. "Gryorsunuz ki etrafmz atele evrili!" Pervane bcei yantlad, "Kendimize kanatlar yapacaz ve dnyamzn atsna doru uacaz." Pervane bcekleri, arlar, sinekler, ekirgeler ve karncalar gvdelerine kanatlar balayp yukar utular. ekirge, anda ieri mavi bir k szdran bir atlak buldu ve bcekleri atlaktan bir sonraki dnyaya geirdi. kinci Dnya ya da Mavi Dnya, lk Dnya'dan daha geni ve daha aydnlkt. Her bcek topluluu otlarn ve atlarn arasnda kendilerine barnak arad. ok fazla uzaklaamadan drt byk ku, Beyaz Turna, Mavi Balkl, Sar Gerdanl Dalg ve Siyah Gerdanl Dalg dnyann drt kesinden uarak zerle rine geldi. "Buras bizim topramz!" diye fkeyle bardlar. "Burada kalamazsnz! Ayrca, burada alktan leceksiniz. Biz yiyecek bulmak iin ok uzaklara denize umak zorundayz ve sizin kanatlarnz sizi o kadar uzaklara asla tamaz." "Bizi merak etmeyin" diye yantlad bcekler. "Biz sizin yiyeceinizle ilgilenmiyoruz. Burada yapraklar, tohumlar, iek tozlar ve balmz var. Bize yeter de artar bile!" "O zaman kalabilirsiniz" diye yantlad kular, "fakat bizden uzak durmaya bakn!" Bylece bcekler Mavi Dnya'da kaldlar. Zamanla, saylar yle artt ki, hepsini besleyecek kadar yiyecek kalmad. Yiyecek ararken byk kularn yaadklar yerleri bulmak iin yola koyuldular. Kular, bceklerin byk toz bulutlar gibi kendilerine doru utuklarn grnce, kendi trlerinden olanlar istilaclarla savamaya ardlar. Beyaz Turna, Mavi Balkl, Sar Gerdanl Dalg ve Siyah Gerdanl Dalg nderliindeki kular sava kazandlar. ekirge sa kalan bcekleri toplad ve dedi ki: "Baka bir dnyaya tanmalyz. Beni izleyin!" Hemen arkalarnda onlar kovalayan pek ok kula birlikte bcekler, ekirge'yi Mavi Dnya'nn atsna kadar izlediler. Mavi Rzgr onlar nc Dnya'ya ya da Sar Dnya'ya gtrd. Bu dnya

Mavi Dnya'dan daha byk ve daha aydnlkt ve zerinde hayvanlar ve insanlar yayorlard. Hep birlikte bunlar ilk Halk olarak tanndlar. Burada herkes iin yiyecek vard. Kaynaklar ve nehirler boyunca otlar ve allar byyordu ve kuzey, gney, dou ve batdaki dalar aalarla kaplyd. Tm canllar ayn dili konuuyorlard ve hepsinin dileri, peneleri, ayaklar ve bcek kanatlan vard. Fakat insanlar, kanatlar, istedikleri zaman kartabildikleri krkl ya da tyl mantolarnn bir paras olarak tayorlard. Maaralarda yayor ve yalnzca toplayabildikleri kabuklu yemiler, tohumlar ve kkler gibi i yiyeceklerle besleniyorlard. Bir sonbaharda, drt tanr, Beyaz Beden, Mavi Beden, Sar Beden ve Siyah Beden pe pee drt gn tik Halk'a grndler. Her defasnda sessiz iaretler yaptlar ve gittiler. Drdnc gn Siyah Beden geride kad ve lk Halk'a dedi ki: "Tanrlar kendilerine benzeyen insanlar yaratmak istiyorlar. ounuzun tanrlarnkine benzer bedenleri var, fakat bceklerin ve hayvanlarn dileri, peneleri ve ayaklarna sahipsiniz. On iki gn sonra size geri geldiimizde temiz ve hazr olun." On ikinci gnn sabahnda. Siyah Beden ve Mavi Beden iki kutsal geyik derisiyle geldiler. Beyaz Beden, bir beyaz bir de sar, iki kusursuz msr koanyla geldi. Msr koanlarn, derinin ba batya, koanlarn ular da douya bakacak ekilde kutsal derilerden birinin stne yerletirdiler. Beyaz koann altna beyaz, sar kocann altna sar bir kartaln tyn koydular. Sonra her iki koan ikinci geyik derisiyle rttler. Beyaz Rzgr doudan, Sar Rzgr bandan geldi ve iki deri arasnda yatan msr koanlarna flediler. Tanrlar stteki deriyi kaldrdklarnda lk Halk, beyaz koann lk Erkek ve sar koann da lk Kadn'a dnm olduunu grd. Her birimize yaptklar gibi rzgrlar onlara yaam flemilerdi. Uzun yllar boyunca lk Halk, Sar Dnya'da birlikte bar iinde yaad. Fakat zamanla saylan o kadar artt ki, hepsini besleyecek kadar yiyecek kalmad. Gl ve hzl olanlar yiyecek buldular. Daha akll ve gl olanlar ise onlardan aldlar. lk Halk, Sar Dnya'nn drt kesine haberciler gnderdi ve hepsini ynetecek birini semek iin toplantya ard. Batdan gelen Da Halk, Da Aslan'nn lk Halk' ynetmesini nerdiler. O, hem gl hem de bilgeydi. Doudan gelen Ova ve Mesa* Halk, Kurt'un lk Halk' ynetmesini nerdiler. O, hem gl hem de akllyd. Gneyden gelen Vadi Halk, Mavi Ku'un ilk Halk' ynetmesini nerdiler. O, hem bilge hem de iyi yrekliydi. Kuzeyden gelen Orman Halk, Arkuu'nun ilk Halk ynetmesini nerdiler. O, hem hzl hem de adildi.

*Platform benzeri, st dz, kanarlar dik tepe (.n,).

Hibir grup dier grubun nerdii hayvan kabul etmeyince, Bayku dedi ki, "Aslan batya, Kurt douya, Mavi Ku gneye ve Arkuu kuzeye, evlerine gitsinler. Her biri bizim iimize yarayacak bir ey getirsin. Bizim iin neler yapabileceklerini grdkten sonra nderimizi seebiliriz." Herkes bu gre katld ve drt hayvan kendi yoluna gitti. Sekiz gn ve gece getikten sonra Kurt geri geldi. Bann zerindeki buluttan ve zerindeki giysiden, ellerindeki beyaz msr sap ve beyaz kabaktan yamur ngrana kadar batan aaa beyazlara brnmt. "Douda, ok uzaklarda" dedi, "sizin iin bu armaanlar buldum. Bunlar ilkbahar yamuru, sabah ve taze msrdr." Kurt tam konumasn bitirmiti ki, Mavi Ku geldi. Bann zerindeki buluttan ve zerindeki giysiden, ellerindeki mavi msr sap ve mavi trkuaz ngraa kadar batan aaya mavilere brnmt. "Gneyde ok uzaklarda" dedi, "sizin iin bu armaanlar buldum. Bunlar yaz yamuru, mavi gk ve yumuak msrdr." Sonra bandan Aslan geldi. Bann zerindeki buluttan ve zerindeki giysiden, ellerindeki sar msr sap ve sar yeim ta ngraa kadar batan aa sarlara brnmt. "Batda ok uzaklarda" dedi, "sizin iin bu armaanlar buldum. Bunlar sonbahar yamuru, akam ve olgun msrdr." Son olarak kuzeyden Arkuu geldi. Bann zerindeki buluttan ve zerindeki giysiden, ellerindeki ok renkli msr sap ve ii renkli fasulyelerle dolu abalon* kabuundan anaa kadar, batan aaya Kuzey Iklar'nn** parlak renklerine brnmt. "Kuzeyde, ok uzaklarda" dedi, "sizin iin bu armaanlar buldum. Bunlar k geceleri in Kuzey Iklar, k yiyecei olarak kurutulmu msr ve fasulye ve her zaman dolu kalacak abalon kabuundan saklama anadr."

*stiridye benzeri kabuklu bir deniz hayvan (.n.) ** Aurora Borealis (.n.). lk Halk, drt nderin de armaanlarna gereksinimleri olduunu anlad. Tek bir ef yerine bilge kiilerden oluan bir kurul tarafndan ynetilmeye karar verdiler. O gnden beri, Navajo halkna bu armaanlar unutturmamak iin Kurt gm beyaz bir manto, Mavi Ku mavi tyl bir manto, Aslan san krkl bir manto ve Ankuu rengrenk bir manto giyer. Fakat nderin kim olacana zm bulmak yiyecek sorununa zm getirmedi. lk Halk, ellerindeki tohumlarn doru ekili biimini bilmiyor ve ekmeden nce dua edip tohumlar kutsamay akl edemiyorlard. Bunun sonucunda lk Halk, artk ya yeni bir dnyaya tanma ya da alktan lme zamannn geldiini anlad. Sar Dnya'nn atsna utular, ama bir atlak bulamadlar. Utular, utular, giderek yorulmaya baladlar, ama Drdnc Dnya'ya bir giri bulamadlar. Anszn bir sonraki dnyadan drt ses, biri doudan, biri gneyden, biri batdan ve biri kuzeyden onlara seslendi. Her biri mavi maske takm drt yz, atnn drt kesinden aa bakyordu. lk Halk,

drt gruba ayrld ve her biri baka bir yze doru utu. lk Navajolar olan topluluk douya utu ve lk Kadn onlar bir sonraki dnyaya yneltti. Ku Halk gneye utu ve lk Kz onlar bir sonraki dnyann scak blmne yneltti. Artk sonraki her k orada geirdiler. Hayvan Halk batya utu ve lk Erkek onlar bir sonraki dnyann dalk blmne yneltti. Orada aalarn arasnda yerletiler. Bcek Halk kuzeye utu ve lk Olan onlar bir sonraki dnyann souk blmne yneltti. Orada hemen topraa girdiler ve havann snmasn beklediler. lk Halk aknlkla, Drdnc Dnya ya da Siyah ve Beyaz Dnya'da baka insanlarn yaadn grd. Komular Pohiler, Zuniler, Akomalar ve Pueblolar da yaayan baka kzl-derililerdi. Yaknlardaki Komani, Apai ve Utelerle de tantlar. lk Erkek ve lk Kadn, gndzlerin beyaz gecelerin de siyah olduu Drdnc Dnya'da nasl yaayacaklarn rettiler. Kkler, tohumlar ve yemilerden oluan besinlerine msr ve fasulyeyi eklediler. "Pueblolarda yaayan komularnzdan fasulye ve msr yetitirmeyi renin" diye tlediler. lk Erkek ve lk Kadn tam szlerini bitirmilerdi ki, iki toz stunu, biri gneyden, biri de kuzeyden zerlerine geldi. ki stun grltyle arpt ve yere iki kn brakp ge ykseldi ve gzden kayboldu. "Aman!" diye kaygyla bard lk Erkek, "Kuzey Rzgr bize Koyot'u getirdi. O yalnzca tembellik yapmay ve oyun oynamay dnr!". "zlme" diye karlk verdi lk Kadn, "Gney Rzgr bize Porsuk'u getirdi. O, Koyot'ta olmayan alkanlk ve kararlla sahip!" Bir gn Koyot, Pueblo Halk'na gitti ve Su Canavar'n bir talih oyununa ard. Koyot hile yapt iin, Su Canavar her eyini, hatta krk mantosunu bile kaybetti. Koyot eve dndnde, Su Canavar'nn iki bebeinin babalarnn krk mantosunun cebinde uyuduklarn grd. "Her neyse! Bunlar mantoyla birlikte tutacam" dedi. "Ve onlara ilikin tek bir kelime etmemeye zen gstereceim." Su Canavar, Koyot'un bebeklerini de mantosuyla birlikte gtrdn anlaynca yrei fkeyle doldu. "Drdnc Dnya'nn topran ve zerinde yaayan tm insanlar yok edeceim!" diye bard. Denizin dibine dald ve yeryznn altndaki sular tutan tm bentleri at. Sular okyanusa aktka deniz ykseldi ve kuru topra kaplamaya balad. Okyanus yatana daha ok su dolduka, daha ok su karaya kzgn siyah dalgalar biiminde yayld. Dalgalar gittike ykseldiler, en yksek dalar kadar, sudan duvar oluturdular. lk Erkek ve lk Kadn'n evcil hayvan olan Hindi, yaklaan seli ilk fark eden oldu. nsanlar anlattklarn duyduklarnda evlerini brakp bandaki yksek dalara doru gitmek zere hazrlandlar. Verimli ekinlerini brakmak zcyd, ama baka kar yollar yoktu. Navajolat, Hopiler, Zuniler, Akomalar, Apailer, Uteler ve Ova Kzlderililerin in ou yiyeceklerini ve gerekli eylerini topladlar ve dalara yollandlar. Yryenlerin banda, yannda pek ok dier eyasyla birlikte bir torbada Su Canavar'nn ocuklar da olan Koyot vard. Son insanlar dalarn tepesine vardnda aalarndaki toprak byk bir sel altnda kaybolmutu. Aada kalanlar ise balklar, foklar gibi su halkna dntler.

nsanlar dan doruunda toplandktan sonra, her biri otuz iki Navajo kabilesinin birinden gelen bilge adamlar bir ember oluturdular ve her biri birer bambu tohumu ekti. Drt gn drt gece boyunca bycler bambularn hzl ve gl bymeleri iin dua ettiler. Beinci gnn afanda, bambu gvdeleri birleerek ii bo dev bir aa oluturdular. nsanlar aacn dou tarafna bir kap atlar ve birer birer ieri girdiler. rmcein yapt merdivenleri kullanarak yukarlara trmandlar. Dan tepesine en son gelen Hindi'ydi. Her tohumdan biraz toplayarak tylerinin arasnda saklamt. Bunlar arasnda beyaz, mavi, sar, krmz ve ok renkli msr, siyah ve beyaz fasulye, kabak, kavun, balkaba, ttn ve ayiei tohumlan vard. Hindi yolda sallanarak yrdke siyah sular fkeyle stne geliyorlard. lk Olan, onu kafasndan yakalayp bambu aacnn iine ektii srada kpkler kuyruunun ucunu yalamt ve o kpn izleri bugn de Hindi'nin kuyruk tylerin-dedir. nsanlar aacn iinde slanmadan gvenlikte kaldlar. lk Kadn'a, Drdnc Dnya'daki evlerinden getirdikleri hazineleri gsterdiler. Sel sular ekildiinde yaama yeniden balamak iin gerekli olan her eyi hep birlikte toplamlard. Her eyden nemli olmasna ramen, yalnzca Hindi, yedikleri yiyeceklerin tohumlarn getirmeyi akl etmiti. nsanlar aklll nedeniyle Hindi'ye sayg gsterdiler ve hl da gsterirler. Siyah sular byk bambu aacnn evresinde fkeyle dnerek ykseldike insanlar da sazn iinde daha yukarlara trmandlar. Bambu aacndan ilk ayrlan ekirge oldu. Gkte bir delik at ve Beinci Dnya'da bulduu aday Drdnc Dnya'nn insanlarna kazandrd. Kk hayvanlar birer birer yukardaki dnyaya girdiler. Beraberlerindeki hazineleri kullanarak bu dnyay daha iyi bir yer yaptlar. Porsuk, Koyot'tan da biraz yardm grerek tneli daha byk yaratklarn da yukardaki dnyaya geebilecekleri kadar geniletti. Bylece Drdnc Dnya insanlarnn sonuncusu da Beinci Dnya'ya uzanan tnelden geti. Byk hayvanlar, Hopiler, Zuniler ve dier Pueblo Halk; onlar da Apailer ve Ova Kzlderilileri zledi. Sonunda otuz iki Navajo kabilesi tnelden kt. lk Kadn, ayrlan son kiiydi. rmcein merdivenini ve kutsal kartal tylerini getirdi. "Bu andan sonra" diye seslendi halkna, "biz kadnlar, kutsal balklarmza kartal tyleri takacaz ve tm halkmz iin dokumalar yapacaz." Sel, bu yeni lkede de onlar izliyordu. Kzgn sular ykselmeyi srdryordu ve tnelin aznda bir gl olumaya balamt. "Su Canavar bir nedenle bize kzm olmal. Yalnzca o, bu kadar byk bir sel yaratm olabilir!" diye heyecanla bar d lk Kadn. "Sorunun ne olduunu bulmalyz. Yoksa hepimiz boulacaz!" "Ben, bu sorunumuzun sorumlusunun Koyot olduundan eminim" dedi lk Erkek. "Her gittii yerde kendisinin bile olmayan bir krk manto giyiyor. stndekileri arayalm." lk Kadn ve lk Erkek, Koyotun oyunda kazanm olduu krk mantonun iinde Su Canavar'nn bebeklerini buldular. "Buraya bakn!" diye heyecanla bard lk Kadn. "Su Canavar'nn iki bebei

Koyut'ta. Su Canavar'nn bizi byk bir selle cezalandrmasna hi armamal! ocuklarn bir an nce geri vermeliyiz!" lk Erkek ve lk Kadn Su Canavar'nn mantosunu, cebinde bebeklerle birlikte bir kaya yerletirdiler ve kay gle yolladlar. Kayk gln ortasnda yzen byk bir su kabarcna yaklatnda, kabarck birden patlad ve kayk, manto ve bebekler gzden kayboldular. Su Canavar bir daha insanlar rahatsz etmedi. Ahaiyuta ile Bulut-Yiyen: Sunu Zuni kabilesi New Mexico lnde sekiz yz yldan beri yaamaktadr. Francisco de Coronado, 1540 ylnda Kbola'nn efsanevi Yedi Kenti'ni ve altnlarn ararken, kzlderili adrlarnda (pueblo) yaayan yedi Zuni kabilesinden ilkini kefetmi, ancak tek hazinelerinin msr olduunu grmtr. Gnmzde Zuniler, yedi bin kiilik nfusuyla, yaayan en byk Pueblo halkdr. New Mexico'da Gallup yaknlarndaki be katl byk pueblo, yaklak iki bin be yz kiiyi barndrabilmektedir. Zunlerin uzun bar dolu bir gemileri vardr ve bugn de yzyllardr yaadklar gibi yaarlar. Yabanclarla ok az ilikileri olduu iin birbirlerine sk skya bal, geleneklerin hl ok nemli olduu bir toplum olarak kalmlardr. Atalarnn yapt gibi sulama yapmadan msr yetitiren bir ifti toplumudurlar. Dinsel trenleri de, ekim ve haatn nemli olaylar olduu tarm takvimini izler. Gzel taklar ve kaina bebekleriyle nldrler. Bu bebekler gerekte, ocuklara kabilenin ok saydaki cin ve perilerini tantmak iin yaplr. ekicilii ve Deeri Zuni mitolojisi, tanr benzeri bir varln, halknn toprana bereketi geri vermek in kahramanca bir grev yerine getirmesi bakmndan baka birok toplumun sylencelerini andrr. Sylence, Amerika Birleik Devletleri'nin gneybatsnda srekli var olan kuraklk tehdidini yanstr. Pek ok dier kzlderili kabilesi gibi, Zuniler de yaamlarn srdrebilmek iin msr hasadna bamldrlar. Gne her zaman yamurdan daha bol olduundan, yamur hem sylencelerin hem ayn danslarnn konusunu oluturur. ou kzlderili kabilesinde, btn canl varlklar arasnda yakn akrabalk olduu kabul edilir ve hayvanlara byk bir saygyla davranlr. Ahaiyuta ile Gofer* arasndaki iliki de bu yaklam yanstr. ou zaman, doann korkulan zellikleri, canavarlar ya da devler olarak kiiletirilir. Bu nedenle, bu sylencede, yamurun yokluunun nedeni dev gibi bir canavardr.

* Gofer: Amerika'ya zg ukur kazc bir tr kemirgen (.n.). Bu sylencenin baka versiyonlarnda, Ahaiyuta, tek bir olan ocuk deil, maceralara tek kiiymi gibi katlan ikiz erkek kardetir. Benzer geleneksel kahramanlar gibi bu ikizlerde allmadk biimde domulardr. Zunilerin iki sava tanrs, ikizlerin babas Gne'ten, kendilerine yardm edecek iki sava tanr daha isterler. Gne bu istee, bir da avlann, daha byk, neeli bir alayana dntrd iddetli bir yamur oluturarak karlk verir. Gne Baba, Glen Su denilen alayan kucaklaynca, annelerinin kpnden ikiz olanlar ortaya kar. Zuni mitolojisinde olan ocuklar, maceralarnn zelliine bal olarak birbirlerinin seenei unvanlar tarlar. Sava zamannda onlara "savan kk tanrlar" denir. Bar zamannda ise "Ahaiyuta"drlar. Bu sylence, Ahaiyuta'nn, halk iin tehlikeli olan bir dizi canavar yok ettii bir bar dnemi dngsnn bir parasdr. Ahaiyutalar dahil nemli Zuni sylenceleri, Matilda Coxe Stevenson'un 1904'te yaymlanan Zuni Indians {Zuni Kzlderilileri), Ruth Benedictin Zuni Mythotogy (Zuni Mitolojisi) adl almalarnda toplanmtr. Benedict'in kitabnda, 1884'ten kitabn yaymlanna kadar, btn Zuni sylenceleri yer alr.

Ahaiyuta ile Bulut-Yiyen

ok ok uzun zaman nce, douda byk bir Dagda, Bulut-Yiyen adnda bir canavar yaard. Bulutlara kar bitmek tkenmek bilmeyen bir itah vard. Bu nedenle her sabah dann zirvesinde oturur, dev gibi azn aar ve ufukta kendini gsteren her bulutu yutard. Bulutlar olmadan yamur dmyordu. ok ksa srede btn lke ok byk bir kuraklk ekmeye balad. Gne her gn bulutsuz gkyznde parlyor ve youn ssyla topra kavuruyordu. Tarlalardaki msr kurudu ve ld, hayvanlar ve insanlar alk ekmeye baladlar. Daha nceden yiyecek saklam olanlar bile ksa srede saklam olduklarn yiyip bitirdiler. Aradan aylar geip de yine yamur yamaynca, insanlar artk ancak biri Bulut-Yiyen'i ldrebilirse sa kalabileceklerini anladlar. Ahaiyuta, ninesiyle birlikte uzaklarda, Msr dann batsnda yayordu. Babas gne kadar gl ve bir geyik kadar hzlyd. Ahaiyuta, ninesinin Bulut-Yiyen'in neden olduu kuraklktan yakndn duyunca, ona dedi ki: "Ben doudaki o byk daa gidip, Bulut-Yiyen'i ldreceim. O zaman bereketli yamurlar gelecek ve halkmz yi ve mutlu olacak." "Dikkatli ol!" diye tledi ninesi. "Bulut-Yiyen tehlikeli bir dmandr. En yrekli ve en gl savalar bile onun karsnda aciz kaldlar." Ahaiyuta en byk yayn ve en uzun oklarn seti. Vedalarken, ninesi dedi ki: "Bu drt ty al ve iyi sakla, nk onlar ok deerlidirler. Krmz ty sana doru yolu gsterecektir. Mavi ty tm hayvanlarla

konuman salayacaktr. Sar ty kendini en kk yaratk kadar kltmeni salayacaktr. Siyah ty, yapmaya koyulduun grevlerde sana gerekecek gc verecektir." Ahaiyuta tylerin n cebine koydu ve krmz ty sana takt. Sonra ninesine teekkr etti ve douya yneldi. Yrd, yrd, yrd. Toprak, ninesinin dedii gibi kuruyup atlamt. Uzun, yeil msrlarn dimdik durduu tarlalarda imdi yalnzca kahverengi, kvrlm saplar, devrilmi ve kurumu bir biimde atlam toprakta yatyordu. lke sessizdi. Kular temeyecek kadar atlar ve hayvanlar umutsuzca da olsa yiyecek arayamayacak kadar zayftlar. Gne ara vermeden bana vurduka, Ahaiyuta susad, ackt ve yoruldu. Uzunca bir boluk ve sessizlikten, deliinin yannda duran bir gofer grnce ard. Hemen hem mavi hem de sar ty sana takt ve boyu gofer'in boyu kadar oldu. "Bu scakta dolamak iin hem gl hem de yrekli olmalsn! Ve gerekten inanlmaz glerin var!" diye heyecanla bard Gofer. "Nereye gidiyorsun?" Ahaiyuta grevini anlatnca, Gofer dedi ki: "Benim deliime gel. Oradan Bulut-Yiyen'in dana kadar benim yeralt geitlerimden gidebilirsin. Yol boyunca yiyecek ve su bulacaksn ve seni canavara gtreceim." Gofer topran iinden tnel kazarak ilerledi ve sonra uyuyan canavarn soluunu aada duyana kadar Bulut-Yiyen'in dann altn kazd. Gofer, topraktan kp canavarn yreinin stndeki tyleri kemirerek koparmaya balad. Bulut-Yiyen gzlerini at, kk Gofer*i grd ve uykulu bir sesle homurdand. "Burada ne yapbn sanyorsun?" "Sakin olun bykbaba" diye yantlad Gofer. "Yalnzca yuvam iin birka ty aldm. Yokluunu fark etmeyeceksin bile!" Sonra bir geyik hzyla tneline geri dnd. Ahaiyuta'nn yanna vardnda, Gofer fsldad: "Canavar tam uyanmadan, abuk yayn tnelimden getir ve oklarn kalbine at! Tnel dorudan kalbine gidiyor ve ben de stndeki tyleri kemirdim. lk okunla onu ldrebilmelisin." Ahaiyuta siyah ty sana takt, tnelin sonuna yrd, yayn kaldrd, bir ok yerletirdi ve dikkatle canavarn kalbine nian ald. Bulut-Yiyen dan iinde yanklanan ve dnyay titreten bir kkremeyle yerinden frladnda yayn ipi hl titriyordu. Canavar arptka toprak ve kayalar evrelerine dyordu. Sonunda sessizlik kt. "Bulut-Yiyen son bulutunu yedi!" diye sevinle bard Ahaiyuta. "Artk yamurlar mutlaka gelecektir!" Canavarn gvdesi cansz ve hareketsiz yatp kaldnda, Ahaiyuta okunu ald ve Gofer onu tekrar tnelin kna gtrd. Ahaiyuta dar karken, siyah bulutlardan oluan youn bir rtnn gnei gizlediini grd.

Ninesine ve Msr dana doru yoluna yeni balamt ki, kocaman yamur damlalar stne dmeye baladlar. Gittike hzlanarak dyorlard. Sonunda Ahaiyuta'nn yolu hzla akan bir dereye dnt. evresinde her yerde a toprak byk susuzluunu giderirken neeli sesler karyordu. Ahaiyuta sevinle glmsedi. Yapmaya koyulduu ii baarmt. Halkn kurtarmt ve artk byk bir kahraman olarak tannacakt. Evin-Olu ile Atlm-Olan: Sunu Tarihsel Arkaplan Krov adyla bilinen Kzlderililer, Siyularla akrabadrlar. MS 1200-1600 yllar arasnda bir dnemde kuzeybatya, bugnk ABD'nin Ova Eyaletlerine doru geldiler. nceleri kk kylerde yaayp topra sryorlard. Bufalo ok iri ve hzl olduu iin, o dnemde nemli bir yiyecek kayna deildi. Ancak 1598'den sonra spanyol gmenler New Mexico'ya atlar getirince Krovlarn yaam biimi deiti. spanyollar bar armaan olarak Kzlderililere atlar veriyorlard ve at stndeki bir adam bufalo avlayabiliyordu. Kzlderililer varlklarn yiyecek miktaryla lyorlard; bufalo sayesinde, ova Kzlderilileri Kuzey Amerika'nn en varlkl kabilelerinden oldular. Bugn pek ok Krov, Gney Montana'da yaamaya ve kendi dilinde konumaya devam etmektedir. ekicilii ve Deeri Evin-Olu ve Atlm-Olan, toplumlarm daha gvenli yapmak in gerekletirdikleri ilerden dolay geleneksel kahramanlardandr. Btn dier kahramanlar gibi cesur ve yeteneklidirler. Ayrca ksa olan boylarn telafi etmek iin byk yaratc zeklar vardr. Dier kahramanlar gibi allmadk doum rntsne uyarlar. Allmadk biimde doan kahraman rneine uygundurlar. En allmadk olan ise, kahramanlarn ocuk oluudur. Yatlar olan sradan ocuklar gibi, babalarnn tehlikeli olduunu syledii her eyi denemeden duramazlar. Kuzey ovalarnda yaayan Amerikan yerlileri arasnda eitli, ama benzer versiyonlar bulunan bu sylencenin sevilip yaygnlamasna, bu kahramanlarn doas ve maceralar katkda bulunmu olsa gerektir. Aadaki versiyon, Stephen Chap-man Simms'in 1903'te yaymlanan Tradtion of the Crows (Krov Gelenekleri) adl eserinde toplanmtr. Evin-Olu ile Atlm-Olan

Bir gn kocas uzaklarda avda olan hamile bir kadn ldrlmt. Katili kurbannn karnn yard ve ikiz oullarn kard ve birbirinden ayrd. Birini tipinin* iinde bir perdenin ardna ve dierini de bir dereye att. * Tipi: Kzlderili adr (.n.)

ldrlen kadnn kocas evine dnd. Tek bana yemee oturduunda, bir ocuk kadar bym olan Evin-Olu, perdenin arkasndan kt ve ona katld. O gnden sonra, babas her gn ava gitti ve her akam oluyla yemek iin dnd, Bir gece, Evin-Olu babasna dedi ki, "Baba, bana iki yay ve iki sadak dolusu ok yapmam istiyorum." Babas isteini yerine getirdi ve olunun silahlan nasl kullanacan grmek iin gizlendi. EvinOlu'nun kendi yanda baka bir ocukla oynadn grnce dedi ki: "Arkadan da gelsin bizimle yaasn!" Evin-Olu yantlad: "Eer bana ilenmemi deriden bir kat giysi yaparsan, bunu yapmaya alacam. Arkadam derede yayor ve bir kunduz gibi keskin dileri var. Onu yakalamak zor olacak!" Evin-Olu deri giysiyi giydii ilk gn, kardei Atlm-Olan', dereden kp ok ve yaylarla oyun oynamak iin kandrd. Sonu zerine tartrken, Evin-Olu, Atlm-Olan' yakalad ve babas gelene kadar tuttu. Atlm-Olan, Evin-Olu' nu srmaya ve deredeki su da topraa taarak ona yardm etmeye alt; ama Evin-Olu ve babas ok glydler. Atlm-Olan' yakndaki bir tepenin zirvesine kardlar, tts yakp koklattlar ve onu bir insana dntrdler. O gnden sonra her iki oul da babalaryla birlikte tipide yaad. Bir gn ocuklar annelerinin gml olduu yere gidip onu tekrar yaama dndrmeye karar verdiler. "Anne, deriden sandn ve tatan anan dyor!" dediklerinde anneleri yatt yerde dikildi. "Anne, kemik-krann dyor!" dediklerinde sam toplamaya balad. Sonra neeyle seslendi: "Uzun zamandr uyuyordum!" Ayaa kalkt ve oullaryla eve dnd. Bir baka gn, baba oullarna dedi ki: "Nerede isterseniz oynayn, ama nehrin kvrmnda yaayan yal kadnn yanma gitmeyin. Canl bir yaratk grr grmez, ii kaynayan svyla dolu kazann o yne doru eer. Sonra yaratk kazann iine ekilir ve akam yemei olarak pier." ocuklar hemen nehrin kvrmna gittiler. Yal kadn kazannn yannda uyur buldular. Kazan ona doru ediler ve kendi kazannn iine doru ekilip halanarak lmesini saladlar. Kazan annelerine armaan olarak eve getirdiler. Bir gn baba oullarna dedi ki: "Nerede isterseniz oynayn, ama tepeyi amayn." ocuklar hemen tepeyi atlar ve timsaha benzeyen kocaman bir srngen grdler. Srngen dev gibi azn at ve ocuklar yuttu ve orada pek ok baka nsan buldular. Bazlar lmekteydi, bazlar da

lmt. ocuklar yreini kesip kararak srngeni ldrdler. Sonra kaburgalar arasndan bir geit atlar ve halen kaabilecek kadar canl olanlara yardm etliler. Srngenin yreinden bir paray babalarna gtrdler. Bir baka gn baba oullarna dedi ki: "Nerede isterseniz oynayn, ama bir gen biiminde duran aacn yanna gitmeyin. Dallarn yere doru eerler ve altlarna gelen herkesi ldrrler!" ocuklar hemen aac buldular. Altlarnda glge aryorlarm gibi onlara doru kotular, ama biraz uzaklarnda durdular. ki kurban uman aalar dallarn hzla yere vurdular. ocuklar eilmi dallarn zerine atladlar ve bir daha alalp kimseyi ldrmemeleri iin dallan krdlar. Bir gn baba oullarna dedi ki: "Nerede isterseniz oynayn, ama dibinde derin bir su bulunan tepenin stnde yaayan adamn yanna gitmeyin. Yanna gelen herkesi tepeden aaya, derin suda yaayan babasna yem yapmak iin iter!" ocuklar hemen tepeye yneldiler. Adam onlara doru hzla yaklarken ocuklar birden yere yattlar. Adam zamannda duramad ve tepeden aaya dp babasna yem oldu. Bir baka gn baba oullarna dedi ki: "Nerede isterseniz oynayn, ama alevli mokasenler giyen adamn yanna gitmeyin. Herhangi bir ey istediinde zerinde yrr ve onu yakar!" ocuklar adam buldular ve uyumasn beklediler. Her biri sessizce mokasenlerin birini giydi. Sonra zerine atladlar, onu kl ettiler ve mokasenleri eve gtrdler. Bir gn iki karde, yrrlerken yukar kaldrldklarn ve byk bir glden ykselen bir dan yksek zirvesine tandklarn fark ettiler. Orada kendilerini Frtna Kuu ile yz yze buldular. Onlara dedi ki: "Yardmnza ihtiyacm var. Altmzdaki glde yaayan bir kunduz, tm yaptm yavrularm yiyor. Ltfen onu benim iin ldrn!" ocuklar kunduzu ldrmek iin hazrlandlar. nce pek ok ok yaptlar. Sonra kyya nip bir ate yaktlar ve pek ok kayay sttlar. Kunduz yaklatnda ak azna oklarn attlar ama hayvan gelmeyi srdrd. At alanlarna girene kadar bekleyip scak kayalar ak azna atarak onu ldrdler. Frtna Kuu onlara teekkr etti ve tipilerine tad. Orada uzun yllar mutlu yaadlar.

Birleik Devletler-Kanada Tarihsel Arkaplan

Gkten Den Kadn: Sunu

irokua dili konuan be halk, doudan batya doru, Atlantik kysnda Mohavkiar, Oneydalar, Onondagalar, Orta New York'ta Kayugalar, Erie Gl evresinde Senekalard. rokualar, 1452'de irokua Birlii veya Be Ulusun Konfederasyonu adyla anlan byk bir siyasal rgt kurmay baararak sonsuz

bir n kazandlar. Bu birlik, o dnemin btn teki hkmetlerinden daha demokratikti ve yz yldan fazla yaad. Gerekten de birlik o kadar etkileyici bir siyasal rgtlenmeydi ki, Birleik Devletler Anayasasnn oluumunda bile etkili oldu. rokua Birlii'nin kurucu babalar, Onondaga efi Hiavata ile, bir Huron olan Deganavida'yd; iki efin otoritesi Mohavkiar tarafndan da kabul edilmiti. Birliin rgtlenmesi siyasal beceri gerektiriyordu. Onondagalar, kurul bakanl kendilerinde olmak kouluyla birlie onay verdiler. Deganavida, beinci ulus Senekalar kendilerine kablmaya, msrlar diz boyuna geldiinde gnei izlemelerini syleyerek ikna etti. Bu d tuttuklarnda gnein tutulduunu grdler ve Senakalar da birlie katldlar. Birlik, I722'de altnc ulus olarak Kuzey Carolina'da yaayan bir irokua boyu olan Tuskaroralarn da birlie katlmasyla geniledi. irokua Birlii, ye uluslar arasnda eitlik, huzur ve refah salamak zere tasarlanmt. Yalnzca sava sorunuyla ilgileniyordu. yeler, oybirlii salanmadka sava kararnn alnmamasna ve btn yelerin ayn tarafta savamalarna karar vermilerdi. Bu anlama, onur, n, grkem kazanmann temel yolu sava olduu iin, zellikle nemli bir kazanmd. Birlik, elli sakhem, yani kabile nderi tarafndan ynetiliyordu ve bunlar uluslarn soylu kadnlar tarafndan seilip, kendi ulusal kurullar tarafndan onaylanyordu. Kurulda her ulusun oransal temsili sz konusuydu. kinci grup temsilciler olan, am Aalar denilen nderler konuabilirler, ancak oy kullanamazlard. rokualar, kazklarla evrili anaerkil esasa gre rgtlenmi kylerde yayorlard. Btn mal ana soyundan geiyordu. Yaadklar evlerin sahibi kadnlard, kocalar bu evlere ziyareti gibi geliyorlard. Ailenin erkek reisi en byk kzn erkek kardeiydi. Kz kardeler ve kz evlatlar ayn byk evde yaarlard ve bu evler sekiz on aileyi barndrabilirdi. Topran ve ailenin iftilik yapt tarlalarn mlkiyeti de kadnlara aitti. Msr, kabak ve fasulye yetitirirlerdi, irokualar bunlara, " Kz Karde" derler ve dii ruh tarafndan korunduklarna inanrlard. 1614'te Hollandallar Hudson Irma'na geldiler ve New York-Albany'de Fort Orange' ina ettiler. Hollanda tfei karlnda kunduz krk vererek ticaret yaparak zenginlik ve g kazandlar. Ancak 1600'lerin ortalarnda yerel kunduz varln tkettiler ve ticareti srdrebilmek iin gereksindikleri krk elde edebilmek amacyla 1648'de batya g ederek, gene rokua dili konuan Huronlarn topraklarn igal ettiler. Devrim, uluslar blerek irokua Birlii'ni ykt. Mohavklar, Senekalar, Kayugalar, Onondagalar ngilizleri desteklerken, Oneida ve Tuskaroralar Amerikallar desteklediler. Sonunda, Ocak 1777'de Birliin byk kurul atei, resmi bir trenle sndrld.

Savatan sonraki yllarda Irokualara, Ontario'daki Brant-ford yaknlarnda toprak verildi; buras Alt Ulus Rezervasyonu olarak bilinir. Bugn burada yedi binden fazla irokua yaamaktadr. Birleik Devletler*de Oneidalar'n ou 1832'de Visconsin'e g etti, Senekalarn ou da Oklahoma'ya gitti. rokua toplant atei 1960'larda tekrar yakld. 1971'de, Alt Ulus, alt merkezde yayordu ve modem bir cumhuriyet oluturmulard. Irokualarn ou, hl irokua geleneine uygun bir yaam srdryorlar, halklarnn deerlerine ballk gsteriyorlar ve eflerinden birinin nderlii altnda uzun ev trenlerine katlyorlar. Kendilerine Vendatlar adn veren Huronlar, gerekte drt ulustan olumu bir federasyondu. Avrupallar ilk geldiinde nfuslar krk be bin ile altm bin arasndayd, irokualar 1648'de ounu ykana kadar, Ontario evresinde drt ile alt bin kiiden oluan byk kylerde yaamaktaydlar. Huronlar, savata ingilizlerin tarafn tuttular. 1867'den beri ou Oklahoma'da yayor. ekicilii ve Deeri Kutsal bir dedeyle torunu arasndaki ilikiler ve ikiz kardelerin maceralar mitolojideki ortak temalardandr, ikizlerden biri iyi teki kt olduundan, ikizlerin, iyilik ve ktl iinde barndran tek bir insan temsil ettikleri dnlebilir. Irokualarn yaratl sylencesi bir irokua kabilesinden tekine fazla deiiklik gstermez. En eski versiyonlarndan biri Tuskaroral irokua tarihisi, David Cusick tarafndan kaydedilmi olan Sketches of Ancient History of ihe Sx Nations (Alt Ulusun Antik Tarihinden Ksa ykler) 1827'de yaymlanmtr. En eski Huron versiyonu, 1874'te, yetmi be yandaki bir Hu-ron kk efi tarafndan anlatlmtr. ef bunu XVIII. yzyln ortalarnda hayatta olanlardan ocukken dinlemitir. Horatio Hale'in 1888'de yaymlanan Huron Folktoru'nda bir blm olarak yer alr. Tuskarora kkenli nemli bir mitoloji derleyicisi olan .1. N. B. Hevvitt, rokua varatl sylenceleri stnde uzmanlamtr ve Amerikan Etnoloji Dairesi adna, Mohavk, Se-neka ve Onondaga versiyonlarn ayrntl biimde derlemitir. Gkten Den Kadn Zaman daha genken, iki dnya vard; yukar ve aa dnyalar. Kutsal Gk Halk yukar dnyada yayordu. Aa dnya, Ulu Su tarafndan kaplanmt ve burada yalnzca yzme bilen hayvanlar yayordu. Byk Su'yla yukar dnya arasndaki her ey, Ulu Karanlk tarafndan kaplanmt. Yukar dnyada Gk Halk'nn byk bir reisi, onun da Atahensik adl sevimli kz vard. Bir zaman, tanra Atahensik garip bir hastala tutulup ok hasta oldu. Byc btn dermanlar srayla denedi, ama onu hibir ey iyi le t iremedi.

Reisin evinin yannda kocaman bir msr vard ve Gk Halk'nn ana besinini o veriyordu. Gk Halkndan biri ryasnda, ancak reis bu aala birlikte kzn yere indirir ve koca aac kkleriyle skerse tanrann iyileeceini grd. Reis in kznn sal halknn durumundan nemliydi. Sonuta, reis Gk nsannn ryasn duyar duymaz, gecikmeden bu areye bavurmaya karar verdi. Atahensik'i koca msr aacnn yanna koydu ve Gk Halkna topra kklerle birlikte kazmalarn syledi. ok gemeden koca aa korkun bir grltyle devrildi. Korkun sesi duyan baka bir Gk nsan (gen biri) koca msr aacna kotu ve kklerinin skldn grnce korktu. Reisin berbat bir i yapt ortadayd. Gen adam reise dnp fkesini kustu: "Onun meyvesi olmadan hepimiz a kalrz! Reisin kznn yaam bile bu kadar nemli olamaz!" Msr aacnn kklerinin karlmasyla yerde kocaman bir ukur almt. Gen adam o kadar fkelenmiti ki, reis ona engel olamadan Atahensik'i ukura yuvarlad. Tanra aalara dt; ukur, yukardaki dnyadan balayp karanln iinden geerek aa dnyaya varan bir tnel oluturuyordu. Dalgkuu tanrann dn gsteren parlakl ilk fark eden oldu. Onu kurtarmaya karar verdi. teki hayvanlara seslendi: "Bakn! Gk Kadn dnyamza dyor! Yardmmza htiyac var, yoksa boulacak." Dalgkuu Atahensik'i kanatlaryla yakalad ve onunla yumuak bir biimde stnde yaad Ulu Su'ya indi. Bu srada birok hayvan, kz kurtarmak iin ellerinden geleni yapma gayreti iindeydi ve bir araya gelerek kzn stnde durabilecei bir sal oluturdu. Gk Kadn gvenle kondu ve hayvanlardan oluan sal onu tayabildi. Fakat hayvanlar hep sal biiminde yaayamazlard ve Gk Kadn da hep onlarn srtnda kalamazd. Hayvanlarn dinlenmeye ve tanrann dolamaya ihtiyac vard. Bylece sal oluturan su hayvanlar: "Gk Kadnn tamak iin daha iyi bir yol bulmalyz" dediler; "hepimiz yorulduk! iyi bir fikri olan var m?" Ulu Kaplumbaa ilk gnllyd: "Benim srtma binsin" dedi, "benim srtm hepinizinki bir araya gelse yine daha geni ve gl." Byle yaptlar, ama Misk Faresi: "Bu kadar yeter artk! Gk Kadn, stnde yaayabilecei bir toprak paras yaralamazsak lecek. Gndzleri dolaabilecei, geceleri rahata uyuyabilecei kadar bir yer gerekli ona" dedi. Ulu Kaplumbaa, "Doru!" dedi, "bunu baarabileceini dnenler Ulu Su'nun dibine dalsnlar ve orada bulacaklar bir para topra azlarna alp gelsinler." Derin dal yapmak iin gnll olmaya ilk cesaret eden Misk faresi oldu. Peinden Kunduz, sonra Su Samuru gitti.

Kunduz lk canl dnen oldu. ok yorgundu ve soluu kesilmiti, ama Ulu Kaplumbaa azna baktnda toprak gremedi. Su Samuru Kunduz'dan az sonra dnd. O daha da yorgundu ve soluk alamyordu. Ama Ulu Kaplumbaa azna baktnda toprak yoktu. Bu srada btn teki hayvanlar Misk Faresi iin kayglanmaya baladlar. Hl dnmemiti. Ne yapacaklarn tartmaya balamlard ki, Misk faresi aniden suyun stnde grnd. lmt. Fakat Misk faresi cesur olduu kadar da becerikliydi, nk penelerinde ve aznda denizin dibinden ald toprak vard. Ulu Kaplumbaa topra Gk Kadnna verdi, o da bunu dikkatli biimde Ulu Kaplumbaa'nn kabuunun evresine serpti ve o serptike Ulu Kaplumbaa'nin kabuu byd ve sonunda Ulu Ada ad verilen kocaman bir lke haline gelene kadar byyp genilemeye devam etti. O gnden beri Ulu Ada, Ulu Kaplumbaa'nn kabuu stnde durur. Zamanla Ulu Ada'da oturan tanra Atahensik'in tuhaf hastal ryada grld gibi iyileti. Gk Kadn imdi kendine bir ev yapmt ve sonsuz karanla karn, komusu su hayvanlaryla mutlu biimde yayordu. Zamanla bir bebek dourdu ve o da Toprak Kadn olarak bilindi. Gnlerden bir gn Toprak Kadn, Ulu Ada'nn amurunda biten yabani patatesleri kartrken dalgnlkla yzn batya dnmeyi unutup douya dnd. ok gemeden hamile olduunu anlad. Bat Rzgr iine esmi ve onu hamile brakmt. Doum sanclar baladnda Toprak Kadn, iindeki ikiz oullarnn hangisinin ilk doaca konusunda tarttklarn duydu. Kt kiz cesur ve bencildi ve annesinin koltuk altndan ilk kmaya kararlyd. Yumuak ve bencillikten uzak olan [yi kiz, normal yoldan ikinci kmaya raz oldu. Bylece yi kiz doarken Kt kiz sabrszlkla annesinin yanndan frlayp kt ve annesinin lmne neden oldu. Gk Kadn, Toprak Kadn'n Ulu Ada'da gmd ve ikiz torunlarna kendisi bakt. yi kiz'i daha ok seviyordu. Kznn lmnden sorumlu tuttuu Kt kiz'e hi sevgi duymuyordu. Her gn Toprak Kadnnn mezar banda oturup alard. Zamanla yi kiz sonsuz karanlkta yaamaktan skld. Kardeine, "dnyamz aydnlatacak kocaman bir k yaratmak istiyorum" dedi. "Samalama!" dedi Kt kiz. "Dnyamz bu haliyle iyi! Urama!" Kardeinin dncesine karn yi kiz, aydnlk bir dnyada yaamaya karartyd. Dolaysyla l annesinin y2nden parlak bir kre yapt, bunu her gn Ulu Ada'y aydnlatsn diye Ulu Karanlk'a frlatt. Annesinin bann arkasndan yi kiz daha kk bir kre ve birok kk kreler yapt ve bunlar da her gece Ulu Ada'y aydnlatmalar iin Ulu Karanlk'a frlatt. Bylece Ulu Ada ve Ulu Su, Gne, Ay ve Yldzlar'a ve onlarla birlikte Gndz ve Geceye sahip oldular. Sonra Gk Kadn'nn gzyalaryla ve Gne'le beslenen K12 Karde, Toprak Kadn'nn gvdesini kaplayan topra itmeye baladlar, kabak asmas Toprak Kadn'nn bann kalanlarndan, msr bitkisi

gsnden ve fasulye bitkisi kol ve bacaklarndan kt. yi kiz bu bitkileri ok sevdi ve Gk Grlts'nden, bymeleri iin gereksindikleri yamuru yadrmasn istedi. Zaman gelince ikiz ocuklar byyp gen adam oldular. Farkl kiiliklere ve grlere sahip olmay srdrdler. Ancak ksa sre sonra Ulu Ada'nn stnde yaamaya balayacak olan Eagwehoewe halk iin Aday hazrlamak gerektii grnde ikisi de anlamlard. Birlikte almaya karar verdiler; gndzleri ayr ayr alacaklar, geceleri her zamanki gibi byk evde buluacaklard. Ayrldklarnda, Kt kiz batya, iyi kiz douya gidecekti. Ve yrrlerken her biri gl, orman, bitki, hayvan gibi eyler yaratacaklard. Sonra izleyen iki gnde, her karde tekini alp yarattklarn gsterecekti. Bylece, yi kiz douya doru yrrken, ayaklarnn dibinde topraa uzanyor, bir avu amur alyor, savuruyordu. Bazen nne, bazen arkasna atyordu. Bazen sana, bazen soluna atyordu. Bazen yere, bazen havaya atyordu. Ama yi kiz bir avu amuru nereye atarsa atsn, canl hayvan veya bitkiler yaratyordu. Bu arada yi kiz'in ayaklarnn dedii yerlerde akaaalar byyordu. Her eyde hl birinci olmak isteyen ve rokua dilinde "akmak ta gibi" diye adlandrlan Kt kiz, yarattklarn ilk gsteren olmak istedi. yi kiz'in tersine, o kt imgelere sahipti ve ktlkler yaratmaktan holanyordu. Sonu olarak da Ulu Ada'nn bu blmn kapsayan kocaman bir da sras yaratmt. Burada yrmek gt, nk her yer ta ve tehlikeli kayalarla doluydu. Gezerlerken yi kiz, Hindi byklndeki Sivrisinei grp ard. yi kiz Sivrisinee defolmasn syledi ve Sivrisinek gen bir aaca kotu, sivri, hortumlu burnunu aacn yumuak gvdesine daldrd ve aa yere devrildi. "Bunu yapamazsn!" diye bard yi kiz. "Eagwehoewe halk ok gemeden Ulu Ada'da yaamaya gelecekler ve sen aalara byle yaparsan, kim bilir onlara neler yaparsn! Onlar aatan ok daha zayflar, burnunu sokunca muhakkak lrler!" yi kiz bunlar syleyerek Sivrisinei yakalad ve kck olana kadar avularnda ufalad. Sonra ellerini ap sivrisinei serbest brakt. O gnden beri Sivrisinek yi kiz'in yapt byklktedir. Yryleri srasnda Kt kiz, yi Ikiz'e, yapt saldrgan hayvanlar da gsterdi: Ay, kurt ve panter, tilki, kirpi, rakun ve ylan. Bu hayvanlar bugn olduklarndan ok daha byktler. yi kiz bu korkun yrtclara bakt ve bard: "Kardeim, sen ne yaptn? Eagwehoewe halk ok gemeden Ulu Ada'da yaamaya gelecek ve yrtc hayvanlar muhakkak onlar ldrecek!" yi kiz'in kardeinin yarattklarn yok etme gc yoktu ama btn hayvanlar kltebildi; bylece Eagwehoewe halk onlar etleri ve derileri iin avlayp tuzaa drebilirdi. O srada yi kiz kendisinin yaratt, ama imdi Kt kiz'in lkesine gelmi olan Keklik'i fark etti. "Sen burada ne aryorsun, Keklik?" diye sordu. "Kurbaa lkemize gelip btn suyu iti" dedi Keklik, "biraz su kaldysa, burada akmakta lkesinde bulabileceimi duydum."

yi kiz kardeine, "Kurbaa nerede?" diye sordu. "imdi sana gsterecektim" dedi kardei; "yarattm btn hayvanlar iinde en ok onu seviyorum! Onu o kadar suya kanmaz yarattm ki, Ulu Ada'daki her damla suyu iip bitirecek!" iyi kiz Kurbaa'y bulduunda, ikin gvdesine yle bir bakt ve boynuna bir ok att. Aniden Ulu Ada'nn btn taze sulan byk bir elale gibi boald ve ilk rmaklar oluturarak her yne akt. yi kiz hemen rmaklar ikiye bld, bylece yars bir yana, yars baka yana ak. "Her rman bir yannn daima br tarafa akntl olmasn istiyorum" dedi kardeine. "Bylece Eagwehoewe halk kanolarn krekle gtrmek zorunda kalmayacak. Akntyla gidebilecekler." "Bunu yapmana izin veremem" dedi Kt kiz. "Eagwehoewe halk nereye gitmek isterse almak zorunda kalacak!" Ve rmaklarn akntsn tek yana evirdi. Ayrca, her birine elaleler, girdaplar yerletirmeden rahat edemedi. O gnden sonra rmaklar Kt kiz'in deitirdii gibi kald. Kt kiz, yaratt hayvanlar, srngenleri ve bcekleri deitirdii iin yi kiz'e ok kzmt. Ama yksek sesle bir ey diyemedi. Kendi kendine, "Yarna kadar bekle, kardeim" dedi, "hele sen yarattklarn bana gster! Irmaklarna ne yaptm grdn. Yarn, Eagvvehoewe halkn memnun etmek iin yarattklarna neler yaptm greceksin!" Ertesi gn kizler, yi kiz'in Kt kiz'e yaratt gzel aalan ve ho hayvanlar gstermesi in douya doru yrdler. Kt kiz kardeinin yarattklarn grnce rahatsz oldu; bufalo, geyik, kpek, tavan, sincap ve kular, Eagvvehoewe halkna yararl olacaklard. O kadar imanlard ki yakalanmalar ok kolay ve yenmeleri ok tatl olacakt. Kt kiz daha sonra bu blgeye geldi. Hayvanlarn hantal gvdelerine karn, yi kiz'in yarattklarnn hepsini sessizce bir araya toplad ve birlikte kocaman bir maaraya srd. yi kiz'in yiyeceklerini yem olarak kullanp onlar maaraya soktu, girii kocaman bir kayayla kapatt. Hepsinin alktan nasl leceklerini dnp honutlukla srtt. Fakat Ku, Kt kiz'i izlemi ve yukardan onu gzlemiti. Ku uup yi kiz'e gitti ve Kt kiz'in yaptklarn anlatt. yi kiz, ormandaki aalarn arasndan uarken Ku'u izledi ve tam zamannda maarann giriini kapatan kocaman kayann yanma ulat. yi kiz btn gcn toplayp kayay yana ekti ve hayvanlarn zgrlklerine kavuturdu. Kt kiz, kardeinin, tatl meyveler veren frenkinciri ve urubu dallarndan damlayan tatl akaalar da yarattn fark etmiti. Elbette Kt kiz, yi kiz'in yaptklarndan memnun olmamt. "Kardeim, seninle hibir konuda anlaamadmz gryorum" dedi, "senin dediklerini kabul edersem, Eagwehoewe halk ok mutlu olacak! Ama anlamaya baladn gibi, senin istediklerini yapmana izin vermeyeceim!" Bylece Kt kiz, yine hayvandan hayvana giderek her birini daha zayf ve kk olana kadar sarst. O gnden sonra bu hayvanlar Kt kiz'in onlar soktuu biimde kaldlar.

Sonra Kr ikiz dikkatini frenk incirine yneltti ve meyvelerini ie yaramayacak kadar kltt. Tatl akaa urubunu tatl suya evirdi. Ve o gnden beri bu aalar, Kt kiz'in onlar deitirdii gibi kaldlar. ok gemeden bir gece. Toprak Kadn yi kiz'in ryasna girdi. "Kt kardeinden sakn, olum" diye seslendi. "Bir frsatn bulup seni ldrmeye alacak. Onun hilesine kendininkiyle karlk ver." Ve bu szleri syleyip kayboldu. Ertesi sabah Kt kiz kardeine, "Bir arada yapamayacamz belli oldu" dedi. "Sen benim yarattklarm deitirdiin iin, ben de senin yarattklarn deitirdiim iin birbirimize kzyoruz. Sana Ulu Ada'y kimin yneteceini belirlemek iin dvmeyi neriyorum. Kabul ediyor musun?" "Yenimeyi ve dl kabul ediyorum" dedi yi kiz, "ama iddetten kanmak isterim. Yalnzca yaralm." "Kabul ediyorum" diye yantlad Kt kiz. "Ama kazanann kaybedene her istediini yapma hakla olmasnda srar ediyorum! Eer kazanrsam (ve elbette kazanacam) senden yaam rzgrn ekip alacam!" "imdi syle bana" diye srdrd szlerini Kt kiz, "sana zarar verecek olan nedir? Sen bana srrn sylersen, ben de sana sylerim." "Ben yabani glden korkann" diye yantlad yi kiz. "Ve ben de da keisinin boynuzlarndan korkarm" diye tiraf etti Kt kiz. Ve kizler yar yollarn setiklerinde, Kt kiz, yabani gln yaratcs olan bykanneleri Atahensik'ten kucak dolusu yabani gl ald. yi kiz'in yolu boyunca yetien aalarn dallarna bunlar yerletirdi ve yolun stne de ieklerini yayd. Bu srada yi kiz ormanda dolap birok da keisi boynuzu toplad, bunlar yolun Kt kiz'e ait olan tarafna datt. Gne sabah yolculuuna balamak zereyken, kizler yara baladlar. Her eyde daima birinci olmak isteyen Kt kiz, yi kiz'i geeceinden o kadar emindi ki, onun nce balamasna izin verdi. Kt kiz btn gn yi kiz'in peinden kotu, korkun bir frtna gibi dalan ve ormanlar devirdi. Ama yi kiz ne zaman yorulsa, durup biraz yabani glden yiyor ve gcn yine topluyordu. Kt kiz ise yorgunluuna bir are bulamad, nk da keisi boynuzlan srekli ayaklarna dert oluyordu. Kt kiz o gn kardeine yetiemedi; ne kadar yalvardysa yi kiz durmad ve dinlenmesine izin vermedi. Kt kiz ikinci gn gne yolculuuna baladnda yi kiz'in peinde komaya, dalar ormanlar devirmeye devam ediyordu. Ama yi kiz ne zaman yorulsa, durup biraz yabani glden yiyor ve gcn yine topluyordu. Kt kiz ise yorgunluuna bir are bulamad, nk da keisi boynuzlar srekli ayaklarna dert oluyordu. Kt kiz o gn kardeine yetiemedi; ne kadar yalvardysa yi kiz durmad ve dinlenmesine izin vermedi.

kinci gn gne yolculuunu bitirmek zereyken yi kiz de biti yerine yaklamt. O srada Kt kiz yorgunluktan tkenmiti ve ayaklar da boynuzlar yznden harap olmutu. yi kiz'e olduu yerde durup dinlenmesine izin vermesi iin yalvard. Fakat yi kiz'in, yar kazand iin kardeinin yar tamamlamasn steme hakk vard. Kt kiz kendisini biti yerine zorla srkledi ve yi kiz'in ayaklarnn dibine yld. "Beni ldrme kardeim" diye yalvard. "Ama anlamamza gre yapmam gereken bu!" dedi yi kiz. "Yarma senin fikrindi. Ve benim grme karn iddette sen srar ettin. Kazanan olarak, sana, senin bana davranm olacan gibi davranmam gerekiyor!" yi kiz bu szleri syleyerek kei boynuzlarndan birini ald ve yaam soluu Kt kiz'in gvdesini terk edene kadar ona vurdu. O gece, Kt kiz'in ruhu yi kiz'e geldi ve "Seninle evinde kalmak istiyorum" dedi. "Buna izin veremem" diye yantlad yi kiz. "O zaman elveda" dedi Kt kiz, "nk bir daha beni gremeyeceksin! Kuzeybatya, Ulu Sessizlik lkesi'ne gideceim. Orada Eagwehoewe halkndan tenlerin yanma gelmesini bekleyeceim. Bu andan itibaren, birinin yaam soluu gvdesinden kt m, ruhunun bana ait olacan bil! llerin ruhtan Ulu Ada'y terk edecek ve sonsuza kadar benim lkemde yaayacak." Ve bu szlerle Kt kiz yola koyuldu ve Kt Ruh oldu. yi kiz, dalarn ve ormanlarn grd zararlar giderdi. Sonra Ulu Ada'da yaayacak olan Eagwehoewe halkn yaratt. Ayaklarndaki amurdan kendisine ve annesine benzeyen erkek ve kadnlar biimlendirdi. Sonra eilip burun deliklerinden yaam soluunu fledi, ruhlarna can verdi. Sonra, iyi kiz Ulu Ada'dan yok oldu. lk Erkek ve lk Kadn birbirlerini sevdiler ve onlarn birlemelerinden, Ulu Adann kalbinde ilk alt ift Eagwehoewe insan dnyaya geldi. Hepsi rokua dili konuuyordu ve bunlar Eagwehoewe halknn atalar oldular. lk ift, gnein yolculuuna balad yere doru gitti ve byk bir rman yanna yerle. Bunlar Mohavk halknn ana babas ve dou kapsnn koruyucular oldular. ki buuk gn sonra ikinci ift, gnein yolculuunu bitirdii yere gitti ve kocaman bir kayann yanma yerleti. Bunlar "Dik Duran Ta halk" Oneidalarn ana babas oldular. nc ift gnein yolculuunu bitirdii yere doru gitti ve Onondaga dann yanna yerleti. Onondaga halknn ana babas ve merkezdeki kurul ateinin koruyucusu oldular. Drdnc ift gnein yolculuunu bitirdii yere doru gitti ve iinden kocaman pipo gibi bir dan ykseldii bir gln yanma yerleti. "Uzun Pipo halk" Kayugalarn ana babas oldular. Beinci ift gnein yolculuunu bitirdii yere doru gitti ve Eagwehoewe halknn snrn oluturan yerin batsna yerleti. "Byk Tepe halk" Senekalarn ana babas ve bat kapsnn koruyucusu oldular. Son ift gnein

yolculuuna balad yere doru gitti ve Ulu Su'yun kysna yerleti. Bunlar da Tuskarora halknn ana babas oldu. Balangta, ilk be aile, yerletikleri yerlerin ve dillerinin farkna karn, o gnden itibaren ve sonsuza kadar, ocuklarnn ve ocuklarnn ocuklarnn daima birbirlerine anlay gstermesi ve birlik olmas kararna vard. Ulu irokua ulusunu oluturan bunlard. Sonra altnc aile de irokua Birlii'ne katld. Bylece Eagwehoewe halk, tam da yi kiz'in istedii gibi Ulu Ada'ya yerleti. Ve onlarn Alt Ulus Konfederasyonu, uluslarnn bildii ne varsa ortaya kard.

Kuzgun ve In Kaynaklar: Sunu Tarihsel Arkaplan Kanada ve ABD'nin Kuzeybat Pasifik kylar boyunca yaayan Haida, Tsimia ve Tlingit Kzlderilileri her zaman bol yiyecek kaynaklarna sahip olduklarndan, tm Kzlderili kabileleri arasnda en varlkllarndan olagelmilerdir. Bu durum, Japon akntsnn getirdii grece lman iklimle birleince onlara zengin bir kltr birikimi gelitirme olana tanmtr. Bu kabileler arpc sanatlar ve el becerileri, maskeler ve zel giysilerle canlandrlan mitolojik dramalar ve ev sahibinin konuklarna inanlmaz deerli armaanlar verdii potla lenleriyle tannrlar (bir baka potla leninde, bu kez konuk olarak armaanlar alr). Haida, Tsimian ve Tlingit kabileleri, onlara n getiren totemlerini, 1774-1779 yllan arasnda Kzlderililere ilk demir aletleri getiren ok sayda Amerikal ve Avrupalnn Pasifik kylarna doru yelken amasndan sonra oymaya balamtr. Totem direklerinin altn a yaklak 1830-1850 arasdr. ekicilii ve Deeri Haida, Tsimian ve Tlingit halklar ormanlarn, denizin ve gk yznn hayvanlar arasnda yaam, bu hayvanlar onlara hem maddi hem de manevi besin salamtr. Kuzgun, kartal, turna, balina, somon bal ve aylar, bu insanlarn maskelerine, totem direklerine, tahta oyma sandklarna yansyan aina yzlerdir. Bu kltrlerde hayvanlar iyilik getirenlerdir. Bu sylencede Kuzgun, hem bir hayvan-kahraman hem de insanolunun yardmcs rolndedir. Antropolog Franz Boas, Kuzeybat Pasifik halklaryla ilgili aratrmasnda, Kuzgunla lgili krk be ana sylence bulmutur. Ancak Tsimian mitolojisinde Kuzgun, sk sk ekil deitirebilen bir doast gcn

ku biimindeki grndr. Kuzgun, Haida mitolojisinde Nankilslas (szne, sesine itaat edilen), Tsimian mitolojisinde Tksamsem (Dev), Tlingit mitolojisinde ise Yetl'dir (Kuzgun). Hatta belirli bir sylenceye bal olarak Kuzgun, bir yaratc, bir bereket kahraman veya bir dzenbaz kahraman olabilir. Aadaki sylence, ayn yknn Haida, Tsimian ve Tlingit versiyonlarnn bileimidir. Aslnda bir yaratc olan Kuzgun burada yaratc bir figr deildir. Zaten yaratlm kabul edilen evrene k getirir ve insanlara en yararl olabilecei yere yerletirir. Kuzeybat Pasifik kylan youn yamurlaryla nl olduu iin, blgedeki Kzlderililerin, gnein gkyzne yerletirilmesi hakknda bir sylenceleri olmas da doaldr. En nemli Kuzgun sylenceleri, John Reed Swantson'un Haida Texts and Myths (Haida Metinleri ve Mitleri) (1905) ve Tlingit Myths and Texts (Tlingit Mitleri ve Metinleri) (1909), Franz Boas'n Tsimshian Mythohgy (Tsimian Mitolojisi) (1916) adl almalarnda yer almtr.

Kuzgun ve In Kaynaklar

ok zaman nce dnya genken, gkte gne ve ay parlamadndan, dnya ve tm canl varlklar sonsuz bir gecenin karanlyla rtlmlerdi. Nass Nehri'nin kaynanda oturan bir efin, n tmn kendine saklad syleniyordu, ama kimse emin deildi. Ik o kadar iyi gizlenmiti ki, hi kimse onu gerekte grmemiti. ef, halknn sknt ektiini gryordu, ama bencil bir adamd ve aldrmyordu. Kuzgun halk iin zlyordu, nk gne olmadan dnyann, Haidalarn gereksinimi olan yiyecei vermeyeceini ve ay olmadan da halknn geceleyin balklar gremeyeceklerini ve tutamayacaklarn biliyordu. Kuzgun kurtarmaya karar verdi. Kralie Charlotte Adalar'ndan Nass Nehri'nin kaynana giden yolun ok uzun olduun biliyordu. Bu nedenle bir avu aklta toplad. Uarken her yorulduunda denize bir akl brakt. Her akl, Kuzgun'un inip dinlenebilecei salam bir adaya dnt. Kuzgun, efin evine vardnda, kendi kendine, "efin evinde yaayp, ele geirmenin bir yolunu bulmalym" diye sylendi. Dnd de dnd. Sonunda, "Kendimi ok kk bir ey yapacam ve yakalanana kadar suda bekleyeceim" dedi. Bylece Kuzgun kendini bir tohuma dntrd ve yakndaki bir derenin stnde yzd. efin kz su ekmeye geldiinde Kuzgun hazrd. Sudan nasl imeye alrsa atsn tohum hep azna geliyordu. Sonunda ondan kurtulmaya almaktan skld ve suyla birlikte yuttu. Kadn hamile kald ve zamanla bir oul dourdu. Bu, klk deitirmi olan Kuzgun'du. ef torununu ok sevdi, torunu ne isterse bykbabas veriyordu.

ocuk emeklerken kulbenin duvarlarnda asl pek ok torba ilgisini ekti. Teker teker torbalar gsterdi, bykbabas teker teker torbalar ona verdi. Sonunda bykbabas ona ii yldzlarla dolu olan torbay verdi. ocuk torbay kulbenin tabannda yuvarlad ve aniden brakt. Torba hemen tavana ykseldi, duman deliinden szld ve gklere utu. Orada ald ve yldzlar ge sat. Gnler getike, ocuk hl oyuncaklarla oynamak stiyordu. Bykbabasnn kulbesinde, orada burada sakl bir o torbaya, bir bu kutuya iaret ediyordu. Bykbabas setii her eyi ona verdi. Sonunda ocuk alad, "h! h!" Bykbabas iinde ay olan torbay indirdi, oynasn diye (orununa verdi. ocuk kulbenin tabannda torbay yuvarlarken neeyle glyordu. Birden yldzla dolu torbaya yapt gibi torbay brakt. Torba hemen tavana ykseldi, duman deliinden szld ve gklere utu. Orada ald ve ay ge brakt. ocuk bir gn kulbede kalan son torbaya iaret edene kadar torbalarla ve kutularla oynamay srdrd. Bykbabas onu kucana ald ve dedi ki: "Ben bu kutuyu aarak, sana, sahip olduum en son ve en deerli eyi, gnei veriyorum. Ltfen dikkatli ol!" Sonra ef duman deliini kapad ve kulbesinin bir kesinde dier pek ok kutu arasnda glgelerde saklad byk tahta kutuyu ald. Byk kutunun iinde ikinci bir tahta kutu, rmcek alan arasnda duruyordu ve o kutunun iinde de nc bir kutu vard. ef pe pee kutular aarak sekizinci ve en kk kutuya geldi. Gnei kutudan karr karmaz kulbesi parlak bir k seline bouldu. Bykbabas ateli topu oynamas iin verince ocuk sevinle gld. Oyundan sklp kenara atana kadar gnei yerlerde yuvarlayp durdu. O zaman bykbabas gnei kutusuna koydu ve kutuyu dier yedi kutunun iine yerletirdi. Kuzgun ve bykbabas her gn bu oyunu yinelediler. Kuzgun gnein kutusuna iaret ediyor, sklana kadar oynuyor ve bykbabasnn ateli topu kutusuna yerletirmesini izliyordu. Sonunda efin her zamanki kadar dikkatli olmad gn geldi. Duman deliini kapamay unuttu ve Kuzgun'un ateli topla oynamasn izlemedi. ocuk Kuzgun biimine dnd, k topunu peneleriyle yakalad ve duman deliinden gkyzne szld ve nehre doru utu. Karanlkta balk tutan insanlar grnce bir aaca tnedi ve onlara dedi ki: "Eer bana biraz balk verirseniz, ben de size biraz k veririm." nce ona inanmadlar. In iyi gizlenmi olduunu ve Kuzgun'un ou zaman tembel, akac bir yaratk olduunu biliyorlard. Ancak Kuzgun kanadn kaldrarak kolayca balk yakalamalarna yetecek kadar k gsterdi. Onlar da yakaladklarndan bir blmn ona verdiler. Kuzgun balk yemekten sklana kadar bu, gnlerce byle srd. Sonunda kanadn kaldrp gnei iki penesiyle kavrad ve yukar, gkyzne frlatt. "Artk halkmn hem gndz hem de gece olacak!" diye heyecanla bard. Ve o gnden bugne gne, ay ve yldzlar gkyznde kaldlar.

Sedna: Sunu Tarihsel Arkaplan Kutup halklarnn atalar, on bin yl nce Sibirya'dan Alaska'ya uzanan ve bugn Bering Boaz olarak bilinen kara kprsn gemilerdir. Kendilerine nuit (insan) adn veren bu halklar, be bin yl Alaska'da kalmlar ve Kutup blgesine yaylp dou Sibirya'dan Grnland'a kadar uzanan 12.000 mil karelik bir alanda yerlemilerdir. nuitlere ilk kez Eskimo adn verenler, komular Abnakilerdir; bu szck onlarn dilinde "i et yiyenler" anlamna gelir. Inuitler binlerce yl boyunca Alaska'da yaamalarna karn, onlara kimliklerini veren Thule kltr yaklak ancak bin yllktr. Kpekle ekilen kzaklar ve hayvan derisinden yaplma kayklar da bu kltrde vardr. Thule kltr daha nceki yaama gre yle byk avantajlar ieriyordu ki, drt yz yldan ksa bir srede, Alaska'dan Grnland'a btn nuit topluluklarna yaylmtr. Bugn nfuslar yz bin kadar olan inuitler, su yollarnn, her yl iki ay sren yazlar dnda buzlarla kapl olduu sert topraklarn kylan boyunca yaamay srdrmektedirler. Kk, yaltlm topluluklar halinde yaayanlar, geleneksel nuit avc toplumu olmaya devam etmektedirler ve yaamlar yiyecek elde etmenin yllk dngs stne kuruludur. Karibu gibi kara hayvanlar, fok gibi deniz hayvanlar avlarlar ve yiyecek, giysi ve adrlar iin gerekli malzeme konusunda bu hayvanlara bamldrlar. Ama bugn iae kayklar, Kanada kutup blgesindeki ve Grnland'daki kk byk nuit topluluklarna ada yiyecekler, elbiseler, inaat gemileri, tfekler, motorsikletler ve video bantlan getirmektedir. Birok nuit ailesi, Grnland dalk olduu iin kpek kzaklar nemini korusa da, motosiklet veya kar motoru kullanmaktadr. Artk baz nuit topluluklar geleneksel biimde yaamamaktadr. Alaska'da nuit topluluunun yeleri eyaletin ekonomik ve siyasal rgtlenmesinde nde gelen roller oynamlardr. Grnland'da baarl olan nuit renciler Danimarka'da yksek renimlerine devam edebilmektedirler. Birok nuit, Alaska'dan Grnland'a kadar yaylan erken uyar radar sistemlerinde veya hava slerinde almaktadr. ekicilii ve Deeri Sedna (Aadaki Kadn) sylencesi. Kutup blgesindeki nuit halk arasnda yaamaktadr. Avc toplumun szl geleneinin bir parasdr ve nuit kltrnde nemli olan deerleri yanstr. Sedna sylencesi, Inuitlerin, erkek kadn ilikilerine kar yaklamn ve yaadklar sert dnyay yanstr. Ayn zamanda inuitler in yiyecek bulmann ne kadar nemli olduunu, bu zor koullar altndaki insanlar iin kara ve

deniz hayvanlarnn nemini ve doayla olan ilikilerinde denge ve uyuma ne kadar nem vermek zorunda olduklarn gsterir. Sedna, mitolojideki en gl ilahlardan biridir. nuit syleni ve dinsel ritelinin tek odak noktas ve nuit doast dnyasnn yce yneticisi odur. nuit halkyla, nuitlerin yaamak iin muhta olduklar hayvanlar (Sedna'nn ocuklar) arasnda arac rol oynar. Kendisine saygl davranlmad zaman, Sedna dman bir tanradr ve toplumun yaamn srdrebilmesi in ritel olarak yattnlmas gerekir. Sedna hakaret grdn hissettiinde, yiyeceklerini saklayarak halkna ceza verir. Sonu olarak Sedna sylencesi, nuitlerin tabu gereksinimini ve ayn derecede nemli olan, bu tabular inendiinde Sedna'nn honut edilmesi iin gereken ritelleri ortaya koyar. Bu tabular ve riteller inuit toplumunun dzen iinde ve verimli biimde ilemesine yardmc olmutur. Sedna sylencesi, nuit toplumunda amann-bycnn nemini de yanstmaktadr. Dou Kutup blgesinde, amann trans durumuna gemesi ve denizin altnda yaayan tanra Sedna'y ziyaret ederek, onu, nuit toplumunun iyilii iin, yiyecek olarak baml olduklar hayvanlar, yani ocuklarn serbest brakmaya ikna etmesi gerekir. Bu ritel nuitlerin, kara ve deniz hayvanlar kt olduunda amanlarnn bolluk salama yeteneine duyduklar gveni yanstr. Bugn baz nuit topluluklar, maskeli danslarn toplumlarn ana sylencesini canlandrdklar geleneksel k danslarn yapmay srdryorlar. Bu danslardan biri, Ooyalu (akmakta kalpli veya ters kadn) adl bir kadn anlatr. Bu kadn kendisine elik etmek isteyen birok erkei reddeder ve bir canavar tarafndan karlarak cezalandrlr. nuit sylenceleri ilk kez 1800'lerin sonlarnda ve 1900'lerin balarnda Franz Boas ve 1920'Ierde Knud Rasmussen tarafndan kaydedilmitir. Sedna sylencesinin en nl versiyonu, ilk kez Frans Boas'a 1884-1885'te Kanada, Baffin Adasnn gneyinde yaayan Okomiut ve Akudnirmiut halk tarafndan, Hristiyan misyonerler bu topluluklar Anglikan mezhebine sokmadan ksa sre nce anlatlmtr. Franz Boas bu sylenceyi I888'de baslan The Central Eskimo'da yaymlamtr. Sedna ok eskiden, ssz bir adann kysnda, deri kapl adrnda Sedna adl kzyla yalnz yaayan bir nuit vard. Sedna ok gzel bir gen kz oldu ve birok gen erkek onunla evlenmek istedi. Ama kim gelip babasndan evlilik izni istese, Sedna beenmiyor ve evlenmeyi reddediyordu. Bu srada, denizin karsnda bir baka lkede, gururlu bir deniz kuu (frtna krlangc veya frtna kuu) topluluundaki dii kulara kmseyerek bakt ve onlar yerine, nuit halkndan bir insan e olarak semeye karar verdi. Seecei kadn bulana kadar teker teker nuit evlerinin stnden utu. Sonra kz

elde etmek iin hazrland. nsan biimine girerek fok derisinden ok gzel bir kaban ve uzun yolculuu iin de hzl bir kayak* yapt. * Kayak: Eskimo balk kay {.n.). Baharn scak rzgrlar buzlar atlatmaya baladnda, ku-adam, Sedna'nn yurduna gitti. Grkemli kabann giydi, nk kendisine e olarak setii en gzel nuit kzn kendisine k edecekti. Ku-adam, umduu gibi Sedna'y ileriyle urarken, deniz kysnda buldu. Kayan kyya yanatrmadan, aktan seslenerek kzn dikkatini ekmeyi baard. Sonra kzn gzleri ona taklnca, "Benimle gel sevgilim, benim halkmn lkesine, kular lkesine gel" dedi. "Orada ok gzel bir deri adrda yaayacaksn, en yumuak ay postlar stnde uyuyacaksn. Halkm sana ne istersen getirecek. Elbiselerini sana getirdikleri tylerle yapabilirsin. Lamban getirdikleri yala yakabilirsin, getirdikleri etle yemeini piirirsin. Ben de sana sevgimin iareti olarak hayvan diinden gerdanlk yapacam. Benimle evlen, bu soua, bu karanla, bu ala bir son ver!" Sedna bu yakkl genten hemen etkilendi. Yabancnn gzel, kara, zeki gzlerini sevdi. Grkemli fok derisi kabanna hayran oldu. Ve arksyla kendisine sz verdii rahatn zlemini duydu. Sonunda direnemeyecei bir talip gelmiti. Sedna adra kotu, azck eyasn fok derisi torbasna doldurdu ve babasna setii insanla evlenmeye gittiini syledi. Yabancnn ku-adam olmasna aldr etmedi ve babasnn syledikleri onu etkilemedi. Sedna yabancnn artk kyya yanam olan kayana gitti, tekneye kt ve yola koyuldular. Sedna, bylece iyi giyimli, vaatkr yabancyla evlendi. Deniz yolculuu zorlu ve yorucuydu. Sonunda ku lkesine vardklarnda, Sedna ku-adamn arksnn kendisini kandrmaktan ibaret olduunu grd. Gzel derilerden yaplm adr yerine kokmu balk derilerinden yaplm bir adrda yaamak zorundayd ve adr o kadar zayft ki, her rzgr ve kar tanesi ieri giriyordu. Yumuak ay postlar yerine, sert mors derisinin stnde uykusuz geceler geirdi. Yiyecek tatl et yerine, deniz kularnn getirdii i balklar yemek zorundayd. Sedna kocasnn kendisini sevmesine aldrmad. Uzun gnleri ve geceleri, gururlu kalbiyle reddettii taliplerini anmsamakla geirdi. zlemle babasna arklar sylyordu: "Ah babacm! Ne kadar sefil olduumu bir bilsen, kayan suya indirir, bu korkun lkeye krek eker, beni bu korkun halktan kurtarrdn! adrm beni korumuyor, yemeklerim beni beslemiyor! Ah, evime ve halkma dnmeyi ne kadar istiyorum!" Gnler byle geerken, bir gn yine bahar geldi. Scak rzgrlar buzlar atlatmaya baladnda, Sedna'nn babas ya

banann kzn gtrd yne doru yola kt; nk Sedna'y kocasnn evinde ziyaret etmek istiyordu. Vardnda ku-adam avda ve Sedna evde yalnzd. Sedna'nn babas kznn nasl yaadn grnce ve ondan kutup kutan arasndaki gnlerini dinleyince kalbi fkeyle doldu. Kocas dnnce baba, kzn bu korkun yere gelmesi iin kandran hileci ku-adam ldrd. Sonra Sedna'y kayana bindirdi ve evlerine doru hzla krek ekti. teki deniz kularnn arkadalarnn ldrldn ve karsnn kaybolduunu renmeleri ok zaman almad. Arkadalarnn ls banda alaarak Sedna'y bulup cezalandrmak zere denize aldlar. Deniz kularnn Sedna'y ve babasn kayklarnda grmeleri iin ok umalar gerekmedi. Hemen suya daldlar, kanatlarn hzla sallayp korkun girdaplar yarattlar. Gvdeleri havay karartt, rzgrlarn kaldrd da gibi dalgalar kay at. Kk kayn su atp batmasna az kalmt! Sedna'nn babas bir yol bulamazsa lmn yakn olduunu anlamt. Kendi kendine, "Bu benim hatam deil" diye sylendi. "Sedna kendi halkndan birini koca olarak kabul etseydi bunlar hi olmayacakt! Eer ondan kurtulursam, deniz kular bana acr ve yaamm tehdit eden frtnalar dindirirler!" O zaman kzn kolundan yakalad ve denizin buzlu sularna att. "Aln onu deniz kular! Gerekten onu istiyorsanz aln ve beni brakn, evime dneyim" dedi. Gen yata lmek stemeyen Sedna yzeye kt ve buz tutmu elleriyle kayn kenarn futtu. Dalgalarn dehetine karn, yaam iin umutsuzca orada aslyordu! Kendi korkusuyla lgna dnm olan baba keskin balk ban ald ve Sedna'nn parmaklarn trnaklarndan ilk boumuna kadar kesti. Parmak ular dalgalara derken, trnaklar balina kemii, eti balina oldu. alkantl suda, evlerindeymi gibi hemen hzla yzp uzaklatlar. Sedna hl gen yata lmek istemiyordu. Bir daha, bu kez donmakta olan parmaklarnn kalan yerleriyle, kayn kenarn yakalad. Dalgalarn dehetine karn, yaam iin umutsuzca orada aslyordu! Babas, bu kez daha da kararl, keskin balk ban ald ve Sedna'nn parmaklarn ikinci boumlarna kadar kesti. Kemikleri ve eti suya der dmez bu paralar da fok oldular. Balinalar gibi, alkantl denizde evlerindeymi gibi hzla yzp uzaklatlar. Sedna hl gen yata lmek istemiyordu. Bir kez daha donmakta olan parmaklarnn kalan yerleriyle, kayn kenarn yakalad. Dalgalarn dehetine karn, yaam iin umutsuzca orada aslyordu! Sedna'nn babas, daha da kararl, keskin balk ban ald ve ki darbede nce Sedna'nn parmaklarnn kalan yerlerini, sonra baparmaklarn kesti. Kemikleri ve eti suya der dmez, bu paralar sakall fok, baparmaklar mors oldular. Balinalar ve foklar gibi, morslar da, denizde hzla yzp uzaklatlar. Ama sakall foklar evlerini yapmak iin en yakn kyya yneldiler.

Olanlar yukardan seyreden kutup kular, Sedna'nn babas parmaklarn son blmlerini ve baparmaklarn kesince uup uzaklatlar. Artk Sedna'nn kaya tutunamayacan biliyorlard, dolaysyla boulup lecekti. Ayrlmalar)'la rzgrlar durdu ve deniz sakinleti. O zaman Sedna'nn babas kznn kaya kmasna yardm etti ve evlerine doru kreklere asld. Yol boyunca Sedna' nin yrei, babasna duyduu fkeyle arpt. Kendisine yaptklar iin onu en iyi nasl cezalandrabileceini dnp durdu. Eve varr varmaz, kpekleri onlar karladlar. "te!" diye bard Sedna. O gece, babas uyurken, kpeklerini adra ard ve onlara babasnn el ve ayaklarn yedirdi. Babas acyla uyand ve kendisine, kzna ve kpeklerine lanet okudu. aknlk iinde, topran gmbrdemeye baladn duydu. Grlderken sallanmaya balad; nce zor hissediliyordu, ama sonra gittike hzland. Aniden toprak ald, evlerini, kz, babay, kpekleri ve adr yuttu. Aalara, ta Yeralt Dnyas Adlivun'a kadar dtler. Sedna orann yneticisi ve evrenin yce gc oldu. O gnden beri Sedna denizin altnda yayor, oradan canllar ve lleri ynetiyor. Sa, nceki yaamndaki gibi iki kaln rg halinde, ama artk onlar taramak in parmaklar yok. Yaratt hayvanlar onun emirlerine uyuyor, kendilerini iyi insanlara verirken baka herkesten saklanyorlar. Sedna, nuitlerin, deniz hayvanlaryla kara hayvanlarn ayr ayr piirmelerinde srar ediyor. Bu tabuyu inemek onu kzdrr ve Sedna kzd m sa rgleri karr. O zaman hayvanlarn nuit avclarndan saklar ve kayaklarn devirip canlarn alan frtnalar gnderir. O zaman nuitler, Sedna'nn sevgisini yeniden kazanmak iin zet, arbal bir tren yapmak zorundadrlar. amanlar onun deniz dibindeki evine ruhsal bir yolculuk yapacak, sa rglerini tarayacak ve tabularn ineyen halkn affetmesi in yalvaracak, yeniden yiyecek salamasn isteyecektir. O zaman Sedna, amann talebinden ok honut kalr, onu ve halkn cmerte dllendirir. Ve o zaman nuit avclar, bu sert dnyalarnda yiyecek, elbise ve barnak iin muhta olduklar hayvanlara yeniden kavuurlar.

Kanada Tarihsel Arkaplan

Sa Teliyle Yakalanan Kadn: Sunu

Mikmaklar, iki bin yl Kanadann ky eyaletlerinin ormanlk blgelerinde, zellikle Nova Scotia ve Prens Edward Adas'nda yaam bir Algonkin halktr.

Mikmak ad bu insanlara 16. yzylda krk ticareti yapan Franszlar tarafndan verilmitir. Mikmaklar, Franszlara nikmaq (iyi arkadam) adn vermiler, Franszlar da onlar ayn adla tanmlardr. Mikmaklar gerekte kendilerine Lnu'k (halk) derler. teki Algonkin halklar gibi Mikmaklar da, Franszlarla krk ticaretine girmilerdi. Avrupallarn kunduz postu talebi, krkle Avrupa silahlarn ve metal eyalar dei toku etmek isteyen Algonkinlerle irokualar arasnda birok savaa neden olmutur. Zamanla Mikmaklar savalar nedeniyle azalp yok olmular ve kalan aznlk, evlilikler yoluyla teki yerli olmayan halklar arasnda erimitir. Mikmaklar, yaklak yzer aileden oluan ky veya kamplarda yaamlardr. Soyun babadan oula getii ataerkil bir toplumdur. Evleri, kayn kabuuyla kapl yuvarlak atl, uzun yaplardr. Erkekler kk gruplar halinde, ana amac krk ticareti olmak zere geyik, Kanada geyii ve kunduz avlar. Ayrca gllerde, rmaklarda balk avlamak zere kayn kabuundan yaplma kanolar vardr. teki Algonkin halklar gibi Mikmaklar da, wampumpeag veya wampum adyla bilinen, deniz kabuklar veya kemikten yaplm uzun boncuk tesbihleriyle nlenmilerdir. Franszlarn geliinden ok nce, erkekler wampumlar para, an eyas veya anlamalarn garantisi olarak kullanrlard. Kadnlar wampumlar sa ba, gerdanlk, kolye, kemer, sa ss ve kei derisi gmleklerini sslemek iin kullanrlard. Wampum evliliklerde de rol oynard; damadn ailesinin gelinin ailesine bunlardan armaan etmesi gelenekti. ekicilii ve Deeri teki Algonkin halklar gibi Mikmaklar da, yaam tehlikelerle dolu grrler ve kendilerini yabanclara, avladklar hayvanlara ve savataki dmanlarna kar koruma gereksinimi iindedirler. Sylenceleri yabanclar sayg, dikkat ve kendilerini sergilemek karm bir duyguyla karladklarn ortaya koymaktadr. Mikmaklar yiyecek, giyecek, barnma ve ticaret iin gereksinim duyduklar yaban yaamn hem sayg hem korkuyla karlamaktadrlar. Pene, kanat veya yzgeleri olmad in av hayvanlarnn iyi niyetine bal olduklarn hissetmektedirler. Mikmak toplumu kara, deniz ve hava hayvanlarna doast gler yklemekte, onlarn bir zamanlar insan biimli olduklarn ve istediklerinde yine bu biime brnebildiklerine inanmaktadrlar. Sonu olarak Mikmaklar, ruhlarla dolu bir dnyada yaamaktadrlar ve evlilik, av, sava konularnda ruhsal glere deer vermektedirler. Mikmak toplumu iin hayvan kemiklerinin dinsel nemi vardr. Mikmaklar, bir yaratk ldkten sonra ruhunun, avcnn kemiklerine doru davranp davranmadn gzlediine inanrlar. Su yaratklarnn kemikleri yine suya atlmal, kara yaratklarnn kafataslar ise dua ve baka ritellerde kullanlmaldr. Mikmaklardan bazlar, alg ve becerileriyle tekilerden stn bir yetenek gelitirmilerdir. Bu g, zaten bakalarndan farkl olanlara ve dolaysyla toplumsal olarak yaltlm bulunanlara gelmektedir. Bu

kii, bu gc yalnzken kazanrd. Bu durum gerekten veya simgesel olarak ormandayken, bu gce sahip olan ve bakalarna aktarabilen bir arac yoluyla gerekleir. Mikmak sylenceleri, toplumun, bu gce erimi olanlardan nasl zorla karlk istediini yanstr. Olaanst baarl koca, avc veya sava, kendisini sradan komularndan ayr tutar ve onlar da kskanlk, ksknlk, nefret ve korkuyla davranrlar. Ar durumlarda kyller, ruhsal gc olanlar srer, hatta kovarlard. Byclerin Mikmak toplumunda nemli yeri vardr. Bycnn eitiminin bir blm ritel lm gerektirir; bu da eski yaamn geride brakp daha byk alg ve kavray sahibi olduu yeni yaama geii simgeler. Btn halklarn sylenceleri gibi Mikmak sylenceleri de, zel bir dnya grn ierir ve bizim de iinde yaadmz dnyayla ilgili grmz zenginletirir. Sylenceleri derleyenleri, farkl kltrden bir halkn ruhsal yapsyla iliki kurabilme yeteneine sahipse, bu durum zellikle gereklik kazanr. Silas T. Rand'n 1894'te yaymlad Legends of Mikmacs, Mikmak sylenceleriyle ilgili ilk kaynaklardandr.

Sa Teliyle Yakalanan Kadn

Ormanlarn derinliklerinde, kabilenin byk kampnn dnda, yal bir adamla kars yaarlard. ok gzel iki kzlar vard, ama bu kzlar ok utangatlar, onlar grmek isteyenlerden saklanrlard. Onlarla evlenmek isteyen birok talipleri kt, ama kzlar bu gen adamlardan hibirini dikkate almadlar. Kabile reisinin bu kzlardan biriyle evlenmek isteyen bir olu vard. Bir akam, gne dinlenmeye gittiinde, reis, geleneklere uygun olarak olunu alp yal iftin vigvamna* gitti. Yediler, itiler, oyunlar oynayp ykler anlattlar; birlikte ho * Vigvam Kzlderili adr (.n ). a vakit geirdiler. Bu srada kzlar vigvamdaki bir perdenin arkasna saklanm, reis ve olu tarafndan grlmeden onlar dinleyebilmilerdi. Gitme zaman geldiinde reis, "Olum iyi avcdr. yi bir koca olacaktr. Kzlarndan biriyle evlenmek istiyor ve kendi oullarna sahip olma zaman geldi" dedi. Bu szlere kzlarn babas yle karlk verdi: "Sa ol. Gne sabah yolculuuna baladnda sana szm syleyeceim." Reis ve olu gittikten sonra baba, kzlarna bu frsat in ne dndklerini sordu. Byk kz ikisi adna yant verdi: "Biz reisin oluyla da evlenmek istemiyoruz."

Gne sabah yolculuuna baladnda, baba szn tuttu ve kzlarnn szlerini reise aktard; o da oluna syledi. Bu szler oulun yreine byk ac verdi. Halkn arasnda yaayan bir baka gen daha vard. ok tembeldi, iticiydi ve ciddi konularda aka yapmay severdi. Halk, hangi kz onu koca olarak ister ki diye merak ederdi! Bu gen adam, kzlarn koca olarak reisin olunu bile reddettiklerini duyunca, gld ve arkadalarna vnd: "Bu kzlar herkesi reddettiler, beni reddedemezler!" Arkadalar byle bir meydan okumann altnda kalamazlard. "yleyse" dediler, "gne dinlenmeye gider gitmez bu gen kzlarn vigvamma gidelim. Akll davranp aile yemekteyken oraya varalm. Kzlar artalm ve daha saklanamadan onlar iyice grelim! Bakalm bu ziyaretimizden ne kar!" Bylece genler grubu, tembel ve itici genle birlikte, vigvama gittiler. Yal iftin gzel kzlarn artmak iin tam zamannda vardlar ve ieriye davet edildiler. Genler, akam, yal iftle ve bir kez yakalannca kamayan kzlarla geirdiler. Birlikte ho zaman geirdiler; yediler, oyunlar oynadlar, ykler anlattlar. Vigvam neeli seslerle ve gen kahkahalarla doldu. Sonra gitme zaman geldi ve genler vigvamlarna dndler. Akam boyunca tembel ve itici gen evlilikten hi sz amad ve elbette arkadalar da o konuya hi deinmediler. Ayrlmadan nce genler arkadalaryla dalga getiler ve "Aznn kalabalk olduunu, ama bir i beceremediini gsterdin! Ho bir ziyaret yaptk, ama sana bir e alamadk" dediler. Aylar gelip geti. Bir gn, tembel ve itici gen ormann derinliklerinde avlanrken, ok yal bir kadna rastlad. Bir aa gvdesinin stnde oturmutu ve o kadar yalyd ki, buruuk yz kurumu elma gibiydi. San toplayp arkasnda topuz yapm ve uzun ve ok gzel tasarlanm boncuklu balarla balamt. Bu sa balar yuvarlak omuzlarna sarkyor ve otururken mokasenlerine kadar vararak, onu boncuklu bir elbise giymi gibi gsteriyordu. Tembel ve itici genci grnce yal kadn ban kaldrd ve gen gzleri parlayarak sa balarnn arasndan sordu: "Nereye gidiyorsun torunum?" "Yalnzca ormanda dolayorum" diye yantlad gen. "Senden ne haber bykanne? Seni vigvamndan bu kadar uzaklara, ormann bu ssz yerine getiren ne?" "O kadar uzaklara gelmedim" dedi yal kadn, "duydum ki, kampnzn kenarnda yaayan yal iftin gzel, utanga kzlarndan biriyle evlenmek istiyormusun!" "Bu doru deil" dedi tembel, itici gen adam; "yalnzca arkadalarm gldrmek iin yksekten atyordum." "Bana yreindeki gerei syle" dedi yal kadn, "nk sana yardm edebilir, bu kzlardan birinin kalbini kazanman ve kocas olman salayabilirim. Bunu istiyor musun?" "Evet bykanne!" diye yantlad tembel ve itici gen adam. "Bana ne yapacam syle. Ne t verirsen yaparm."

"O zaman sana verdiim bu uzun sa balarn al" diye karlk verdi yal kadn. "la torbana koy. Kimseye armaanmdan veya bana rastladndan sz etme. Yalnzca evlenmek istediin kadn grene kadar bu sa balarn torbanda sakla. O zaman onun yanna git, ne yaptn ona hissettirmeden sa balarm srtna geir." Yal kadn bu szleri syleyip gzden kayboldu. Tembel ve itici gen adam, arkadalarn toplad ve onlara u neride bulundu: "Gne dinlenmeye gider gitmez yine toplanalm ve gzel, utanga kzlarn vigvamna gidelim, bakalm ziyaretimizden ne kar! Yine akll davranalm da, aile yemekteyken oraya varalm. Ve yine kzlar artp saklanma frsat vermeyelim de, akam onlarla birlikte geirelim." Genler de kabul ettiler. Bylece genler grubu, tembel ve itici gen adam da aralarnda, bir kez daha vigvama gittiler. Yal iftin gzel ve utanga kzlarn artmak iin tam zamannda varmlard ve ieri davet edildiler. Genler akam yal iftle ve bir kez daha, yakalannca kamayan kzlarla birlikte ho zaman geirdiler; yediler, oyunlar oynadlar, ykler anlattlar. Vigvam neeli seslerle ve gen kahkahalarla doldu. Sonra gitme zaman geldi ve genler vigvamlarna dndler. Akam boyunca tembel ve itici gen evlilikten hi sz amad ve elbette arkadalar da o konuya hi deinmediler. Yollar ayrlmadan nce genler arkadalaryla alay ettiler: "Yine aznn kalabalk olduunu, ama bir i beceremediini gsterdin! Ho bir ziyaret yaptk, ama sana bir e alamadk" dediler. Ama oyunlardan biri srasnda, tembel ve itici gen adam kzlarn gencine yaklama frsat bulmutu. Kza ve kimseye hissettirmeden, yal byk annenin sa balarn, srtna geirmiti. Gne sabah yolculuuna baladnda, tembel ve itici gen, ormann derinliklerine bir yry daha yapmaya karar verdi. Bu kez avlanmyordu ve boncuklu sa ba da aramyordu. Evlenecei kz aryordu! Tembel ve itici gen, ormann derinliklerinde gzel ve utanga kzlardan gen olann tek bana gezinirken grnce armad. Sa balarnn gc onu oraya, arkada ve akrabalarnn elii olmadan tek balarna konuabilecekleri yere getirmiti. Utanga kz, "Ormanlarda ne yapyorsun?" diye sordu tembel ve itici gen adama. "Bu kolay bir soru" diye yantlad gen adam; "ben burada avlanrm. Ama kamptan bu kadar uzakta senin gibi birine hi rastlamadm! Burada yalnz bana ne yaptn syle bana. Yolunu mu kaybettin?" Bu szlere karlk utanga kz, yalnzca, "Hayr, yolumu kaybetmedim" diye yant verdi. "yleyse, benim arkadalm kabul edersen, seni evine annene babana gtreyim. Eer stersen, ormanda yolunu kaybettiini syleyeyim." Utanga kz yle yantlad: "Sana elik edeceim; anneme babama yolumu kaybettiimi syleyebilirsin." Tembel ve itici gen, yal iftin kk kzn evlerine getirip onu ormanda, yolunu kaybetmi bulduunu syleyince, babas, "Kk kzmla evlenmek istersen, kzm senindir" dedi.

Tembel ve itici gen adam ok sevinmiti ve evlilik btn kabilenin katld bir lenle kutland. ok gemeden bir gn gen koca, karsn boncuklu sa ban takm grd. Karsnn gzel yzn ellerinin arasna alarak sevgiyle ona bakt ve "bu gzel sa ban nereden buldun?" diye sordu. "Bir gece uyuduum yerde buldum" dedi kars. Gen koca yal byk anneyi, gcn ve talihini dnp gld. Tembel ve itici gen adam gzel karsn elde edince, dikkati, utanga kzlardan biriyle evlenme giriiminde kendisi kadar ansl olmayan reisin oluna dnd. Evlilik yoluyla karde olmalar fikri houna gitti ve bu konuda ne yapabileceini dnmeye balad. Bylece tembel ve itici koca, reisin olunu ziyarete gitti ve ona, "Ben gzel ve utanga kzlardan biriyle evlendiime gre, teki karde ok yalnz kalm olmal. Elbette imdi gecelerini, kendisi iin kardei kadar deerli biriyle geirmek ister" dedi. "Szlerinin doru olduunu gryorum" dedi reisin olu. "Biliyorum, nk ben de yalnzm." "Fark etmemi olabilirsin, ama karm ormanda bulduum gzel bir sa ba takyor. Sanrm kardei de byle gzel bir ba takmak ister" diye nerdi tembel ve itici koca. "Tekrar ormana avlanmaya gittiinde bana haber ver, seninle geleyim" dedi reisin olu. Bylece gne, sabah yolculuuna karken, ormann derinliklerinde yryen iki gen adam grd. Bu ikisi avlanyorlard, ama hayvan avlamyorlard. Boncuklu sa ba avlyorlard! ki gen, aniden yal bir kadnla karlatlar. Bir aa gvdesinin stnde oturmutu ve o kadar yalyd ki, burumu yz kurumu elma gibiydi. San toplayp arkasnda topuz yapmt ve uzun ve ok gzel tasarlanm boncuklu balarla balamt. Bu sa balan yuvarlak omuzlarna sarkyor ve otururken mokasenlerine kadar vararak, onu boncuklu bir elbise giymi gibi gsteriyordu. Reisin olunu grnce yal kadn ban kaldrd ve gen gzleri parlayarak, sa balarnn arasndan sordu: "Nereye gidiyorsun torunum?" "Yalnzca ormanda dolayorum" diye yantlad gen. "Senden ne haber byk anne? Seni vigvamndan bu kadar uzaklara, ormann bu ssz yerine getiren ne?" "O kadar uzaklara gelmedim" dedi yal kadn. "Duydum ki, kampnzn kenarnda yaayan yal ittin gzel, utanga kzlarndan byyle evlenmek istiyormusun!" "Evet byk anne!" diye yantlad reisin olu, "uzun sredir bu kz dnyorum." "O zaman senden istediim u" diye karlk verdi yal kadn: "Sana verdiim u boncuklu sa ban al, ila torbana koy. Kardein onu ne yapacan sana syleyecek. Kimseye armaanmdan veya rast [atmzdan sz etme. ok olunuz olsun!" Ve yal kadn bu szleri syleyip gzden kayboldu. Bylece reis ve olu bir kez daha vigvama gittiler. Yal ifti ve gzel, utanga kzlarm artmak iin yine tam zamannda gelmilerdi ve ieri davet edildiler.

Reis ve olu akam, yal iftle, yakalannca gzden kamayan gzel kzyla geirdiler. Elendiler, yediler, itiler, oyunlar oynadlar, ykler anlattlar. Ve oyunlardan biri srasnda, reisin olu byk kardee yaklama frsat buldu. Kza ve kimseye hissettirmeden, yal byk annenin sa balarn srtna geirdi. Gne sabah yolculuuna baladnda, reisin olu ormann derinliklerine bir yry daha yapmaya karar verdi. Bu kez avlanmyordu ve boncuklu sa ba da aramyordu. Evlenecei kz aryordu! Reisin olu, ormann derinliklerinde gzel ve utanga kzlardan byn tek bana gezinirken grnce armad. Sa balarnn gc onu oraya, arkada ve akrabalarnn elii olmadan tek balarna konuabilecekleri yere getirmiti. Utanga kz, "Ormanlarda ne yapyorsun?" diye sordu reisin oluna. "Bu kolay bir soru" diye yantlad gen adam. "Ben burada avlanrm. Ama kamptan bu kadar uzakta senin gibi birine hi rastlamadm! Burada yalnz bana ne yaptn syle bana. Yolunu mu kaybettin?" Bu szlere karlk utanga byk karde, "Hayr, yolumu kaybetmedim" diye yant verdi. "yleyse benim arkadalm kabul edersen, seni evine, annene babana gtreyim. Eer istersen, ormanda yolunu kaybettiini syleyeyim." Utanga abla yle yantlad: "Sana elik edeceim, anneme babama yolumu kaybettiimi syleyebilirsin." Reisin olu, yal iftin byk kzn evlerine getirip onu nasl bulduunu anlatnca, babas, "Byk kzmla evlenmek istersen, senindir" dedi. Reisin olu ok sevinmiti ve evlilik btn kabilenin katld bir lenle kutland. Yeni koca, karsnn bu zel gnde gzel boncuklu sa ban taktn grp sevindi. Bylece tembel ve itici kocayla reisini olu karde oldular. Kardeler gibi daima birlikte avlandlar, kardeler gibi hep birlikte sohbet ettiler. Bir gn reisin olu, kardeine, "Eer bir insan iyi koucu olmay renmek isterse, bunu retmeyi ok kii bilmese de, bu mmkndr" dedi. Tembel ve itici koca, "Gerekten de yararl bir yetenek" diye bard. "Byle biri daha fazla hayvan bulabilir ve dmanlarndan kaabilir. Bunu retmek isteyen biri, bunu renmek isteyen birini bulabilir." "yleyse" diye kardeine t verdi reisin olu, "ormanlarda ku tyleri toplamalsn ve rzgrn slk almay sevdii gne kadar onlar saklamaksn. O gn tyleri serbest brak, sen de, rzgr da pelerine dn. Sen tylerin peinden koarken, rzgr da senin peinden kosun, gcn iine girdiini ve tylerden, rzgrdan ve elbette baka insanlardan hzl kotuunu greceksin. Ve bunu bir kez yapabildin mi hep yapabilirsin!" Ve bylece tembel ve itici koca, en hzl kouculardan biri oldu.

Bir baka gn reisin olu kardeine dedi ki: "Eer bir insan, byk bir tehlikeden kamay renmek isterse, bunu retmeyi ok kii bilmese de bu mmkndr" dedi. Tembel ve itici koca "Gerekten de yararl bir yetenek" diye bard. "Byle biri ldremeyecei bir hayvanla veya kendisinden bile hzl koan bir hayvanla karlaabilir. O zaman cann kurtarmak iin byle bir yetenei olmaldr. Bunu retmek isteyen biri, bunu renmek isteyen birini bulabilir." "nce" diye kardeine t verdi reisin olu, "ok eski elbiseler bulmal ve kendininkilerin stne giymelisin. Sonra birini bulup, sana sarlana kadar kzdrmaksn. Seni yakalar yakalamaz, eski elbiselerden syrlp kamaksn. inde gcn bydn ve bunu yapabildiini greceksin. Bu adam, btn hayvan ve insanlar gibi, senin hl eski elbiseler iinde olduunu sanacak ve sen ok uzaklara katnda bile, bu elbiselerle orda kalp, sen olduunu sand elbiselere saldrp ldrmeye alacak. Bylece btn hayvanlardan ve elbette insanlardan kaabilirsin. Ve bunu bir kez yapabildin mi hep yapabilirsin!" Ve bylece tembel ve itici koca, tehlikeden en hzl kaan kii oldu. Bir baka zaman, iki gen rmaktan aa kanolarnda krek ekerlerken, reisin olu kardeine, "Eer bir insan, btn geyiklerin ormanda nerede saklandm grmek isterse, bunu retmeyi ok kii bilmese de bu mmkndr" dedi. Tembel ve itici koca, "Gerekten de yararl bir yetenek" diye bard. "Byle biri byk bir avc olabilir ve kabileye ok daha fazla yiyecek et ve ok daha fazla giyecek krk getirebilir. Bunu retmek isteyen biri, bunu renmek isteyen birini bulabilir." "nce" diye kardeine t verdi reisin olu, "ormanlardaki geyiklerden biraz geyik yn bulmalsn. aret parmanla baparman arasnda yn top gibi yap ve rzgrn slk almay sevdii gne kadar sakla. O gn topu serbest brak, rzgr peinden kosun. inde gcn bydn ve ormanlarda saklanan btn geyikleri grebildiini greceksin. Ve bunu bir kez yapabildin mi hep yapabilirsin!" Bu szlere tembel ve itici koca yle yant verdi: "Ve bunu yapmay renen biri, ormandaki baka hayvanlardan da yn alabilir, iaret parmayla baparma arasnda yn top gibi yapp rzgrn slk almay sevdii gn topu serbest brakr; rzgr peinden kosun. Byle biri geyiklerle birlikle ormanda saklanan btn hayvanlar grebilir!" "Bu konuda hakl olabilirsin" diye yantlad reisin olu. Ve bylece tembel ve itici koca en byk avc oldu. Nerede saklansalar, ormanda yaayan btn hayvanlar grebiliyor ve arabiliyordu. Bir baka gn, ki gen adam rmak kysndaki kayalarda mzrakla sombal avlarken tembel ve itici koca reisin oluna dedi ki: "Balklarn yn yok, ama kemikleri var." "Bu konuda haklsn" diye yant verdi reisin olu. "Eer bir insan, rmakta saklanan btn balklar grmek isterse, bunu retmeyi ok kii bilmese de bu mmkndr" dedi.

Tembel ve itici koca, "Gerekten de yararl bir yetenek" diye bard. "Byle biri byk bir balk olabilir ve halka ok daha fazla yiyecek getirebilir. Bunu retmek steyen biri, bunu renmek isteyen birini bulabilir." "nce" diye kardeine t verdi reisin olu, "bir balk yakalayp kemiklerini istemelisin. Sonra bu kemikleri alp un haline getirmelisin ve unu rzgrn slk almay sevdii gne kadar saklamaksn. O gn unu serbest brak, rzgr peinden kosun. inde gcn bydn ve rmakta saklanan btn balklan grebildiini greceksin. Ve bunu bir ke2 yapabildin mi hep yapabilirsin!" Bylece tembel ve itici koca byk bir balk oldu. Nereye saklansalar rmaktaki btn balklar grebiliyor ve kendisine arabiliyordu. Aylar gelip geti. Bir gn iki gen konuurlarken, tembel ve itici koca reisin oluna, "Bu gnlerde balinalar ve arklarn ryamda gryorum" dedi. Bu szlere reisin olu, "Balinalar, biri onlar ldrmeden lmezler" diye karlk verdi. Bylece tembel ve itici koca tek bana deniz kysna, balina kemii bulmaya gitti. Kemii bulunca krp, ince un haline getirebilmek iin yakt. Sonra unu, rzgrn slk almay sevdii bir gn denize savuruncaya kadar saklad. Gn gelince, tembel ve itici koca kayalk bir buruna kt ve bir avu unu rzgr peinden kosun diye salverdi. inde gcn bydn ve ak denizlerde yzen btn balinalar grebildiini fark etti. kinci bir avu unu salverdi ve rzgr unu denizlere doru frrken, balinalar ard ve ona yaklatlar. nc avucu savurdu ve rzgr unu denize frrken, balinalar ard ve ona geldiler. Tembel ve itici koca kez daha avu dolusu un savurdu. kez, rzgr unu denize frd ve her avuta balinalar daha yakma geldiler. Tembel ve itici koca yedinci avucu frd ve rzgr unu denize frrken kocaman bir balinay ard. artc biimde seslendii balina, Balina Kii'ydi. "Beni neden kendine aryorsun?" diye sordu Balina Kii, tembel ve itici kocaya. "Ryamda seni ve istersen bana verebilecein gc grdm" diye yantlad tembel ve itici koca. "Sana istediin gc vereceim" dedi Balina Kii. "Azm anca dilimin altna uzan ve oradaki ilac al!'" Tembel ve itici koca balinann azna uzand, ilac orada buldu ve ald. Tembel ve itici koca g ilacn eline alnca, Balina Kii ona seslendi: "imdi yenilmezlik gcne kavutun! lacm seni hastalklara kar koruyacak. lacm seni nsanlarn ve vahi hayvanlarn saldrlarna kar da koruyacak. lacm sana ne isterden yapma gc verecek!" Bu szlerle, Balina Kii derin sulara dalp kayboldu. Bylece byk kampn halk, ormann derinliklerinde huzur ve zenginlik iinde yaad. Dmanlar onlara saldrmad. Ormanlarn hayvanlar ve rmaklarn balklar onlara yakalanp yiyecek oldular. Babalarn oullar oldu; yine de herkese yetecek bolluk vard.

Aylar dodu, aylar batt. Artk reis halk ynetemeyecek kadar yalanmt. Reisin olu kardeine gelip, "Babamn saln ve genliini ona geri verebilir misin?" diye sordu. Tembel ve itici koca, "Doayla oynanmaz" dedi. "Bir insann yaamnn sonunda olacak olana izin verilmelidir!" Sonunda reis ld, halkn nderliini oluna brakt. O zaman reisin olu kardeine gelip "Reis byk glere sahip biri olmaldr. Karmn kardeinin kocas byle bir adam. Belki reisin olu deil de o, halkn yeni reisi olmal" dedi. Tembel ve itici koca bu szlere yle yant verdi: "Yeni reis eski reisin olu olacak! O da byk glere sahip biri. Ve kardei daima onun yannda olup ona yardm edecek!"

Notlar

Aadaki notlar size, her blmle ilgili olarak benim ana kaynaklarm, gerekli arkaplan bilgisini ieren seilmi kaynaklarla eletirel incelemeleri ve bunun tesinde keyif verici okuma metinlerini ieren balklar ve yaynclar gsterecek.

Orijinal kaynaklarla ilgili daha fazla bilgiyi her mitosun kendi giri blmnde bulabilirsiniz. Seilmi Bibliyografya, Notlar'da geen btn kaynaklar ierir. 13u kitapta, orijinal malzemeden bilimsel bir dille evrilmi mitleri yeniden hikye ettim. ou rnekte en az iki deiik kaynaktan yararlanma olanam oldu. Yaratl, verimlilik ve ksa kahramanlk mitlerinin ou eksiksizdir. Fakat destanlarn ou ksaltlmtr; nk gerek uzunluklar bu kitabn hacmine gre ok fazladr. Destanlar ksaltrken, amacm orijinallerin dilini ve karakterlerini koruyacak biimde hikyeyi yeniden dile getirmeye almak oldu. Yani ana karakterler burada da ksaltlmam yaynlarda konuup davrandklar gibi hareket ediyorlar. kincil karakterlerin ve entrikalarn se atlanmas gerekti, fakat orijinal bir destann te biri veya daha fazlas yinelenmelerden olutuu iin, ounlukla ana metni olduu gibi aktarp sonra tekrarlanan blmleri ksalttm veya atladm. Her trl ekleme ve atlama ilgili notlarda belirtilmitir.

YUNANSTAN VE ROMA

Titanlarla Tanrlarn Yaratl

Yunan airi Hesiodos (M 8. yzyl sonu) bu mitosu iirsel bir biimde eseri Theogona'da anlatr. Benim temel kaynaklarm iki dz metinden oluuyor: Hesiodos, The Homeric Hymns and Homerica (Homerik lahiler ve Homerika), Evelyn-White tarafndan ve Apollodorus' Library [Apollodoros'un Ktphane'si] Frazer tarafndan evrilmi (ikisi de Loeb Classical Lbrary, Harvard University Press'ten). teki mkemmel eviriler Atha-nassakis'in (Johns Hopkins Univ. Press) ve Lattimore'un (Univ. Of Mkhigan Press) iirsel evirilerinden oluuyor. Bir de VVest'in dzyaz evirisi (Oxford Univ. Press) var.

nsan alar

Yunan air Hesiodos (M 8. yzyl sonu), bu mitosu ler ve Gnler adl eserinde iir biiminde anlatr. Benim temel kaynam Hesiodos, The Homeric Hymns and Homerica, Evelyn-White tarafndan dzyaz biiminde evrilmi (Loeb Classical Library, Harvard University Press). teki mkemmel Hesiodos evirileri Athanassakis'in (Johns Hopkins Univ. Press) ve Lattimore'un (Univ. Of Michigan Press) iirsel evirilerinden ve VVesfin dzyaz evirisinden (Oxford Univ. Press) oluuyor. Yararl bir kaynak Bonnfoy'un Mythologies adl eserinin birinci cildi (Univ. Of Chicago Press), burada Yunan tanrlarnn ayrntl bir zmlemesi var.

Demeter ve Persephone Bu mitosun en eksiksiz biimi, orijinal biimi Homeros'a adanm olan Homerik llaliler'de (M 6. yzyl ile d. yzyllar aras) bulunur. Benim teme] kaynam iki dzyaz biimi: Hesiodos, The Homeric Hymns and Homerica, EvelynVVhite tarafndan ve Apollodorus' Library Frazer tarafndan evrilmi (ikisi de Loeb Classical Library, Harvard University Press'Ien). teki mkemmel eviriler Athanassakis (Johns Hopkins Univ. Press) ve Boer (Spring Yaynlan) ile Hine'n (Atheneum) iirsel evirilerinden oluuyor. Yer snrlamas nedeniyle Demeter'in Metaneira'nn oluna bakt blm atlamak zorunda kaldm ve bylece mitosun, teki verimlilik mitleriyle en iyi biimde karlatrlabilecek ynlerini korumu oldum.

Tufan Devri

Bu mitleri, Atinal yazar Apollodoros'a (M HOTarda yazmtr) atfedilen Ktplane (Bibliotheca) iermektedir (bugnn bilim adamlar Kliiphane'yi daha sonraya, MS 1. veya 2. yzyla ait kabul ederler). Romal air Ovidius da (M 43-MS 17) Metamorfozlar adl eserinde bu mitleri anlatr. Benim temel kaynaklarm iki dzyaz eviri: The Library, Frazer tarafndan, Mctamorphses Miller tarafndan evrilmi (ikisi de Loeb Classical Library, Harvard University Press'ten). iirsel Ovid's Metamorphoscs evirisiyse Sandys'in (Univ. Of IMebraska Press tarafndan yeniden baslmtr). Ovidius'un Me-tamorphoses'unun mkemmel iirsel evirisi Humphries'indir (Indiana Univ. Press).

Herakles'in Grevleri ve lm Herakles'in Ileri'nin en eksiksiz anlatm yine Apollodoros'un Ktphane'sinde ve Yunanl tarihi Sicilyal Diodoros (M yaklak 80-20) tarafndan yazlan Tarih Ktitiiphanesi'nde bulunur. Ana kaynaklarm Apollodoros'un Frazer tarafndan evrilen The Library'si ve Diodoros Sicillus'un Oldfather tarafndan evrilen Library of History'si (c. III, Loeb C'lassical Library, Harvard University Press). Simpson'un yazd Gods and Herocs of the Greeks (Massachusetts niversitesi) bir baka mkemmel eviri. Yararl br kaynak Bonnfoy'un Mythologies kitabnn 1. cildi (Chicago niversitesi); burada mkemmel bir Yunan kahraman rnei olarak ayrntl Herakles zmlemesi vardr. Yer darl nedeniyle Herakles'in doumu ve genliine, Alkestis mitosuna, Herakles'in mucizelerine, devlerle tanrlarn savana yer vermedim. Bu kitapta yer alan anlatm, mitosun teki geleneksel kahraman mitleriyle en iyi karlatrma salayacak biimidir. Herakles Argos'un yce kahraman a tasyd. Eski Yunanistan'da stats o kadar deerliydi ki, Atina M 6. yzylda Ar-gos'la savaa baladnda, siyasal ve ekonomik stnlk yeterli saylmyordu. Atinallar gemilerinde HeraklesTc karlatrlacak bir kahramana ihtiya duydular ve kuzeni Theseus'u setiler,

Theseus'un kemiklerini bilinmez bir adada "buldular" ve bir kahramana yarar trenle getirip Atina'ya gmdler. Ayrca birok mitos toplayarak Herakles'inkine benzer baarlar dizisi oluturdular ve bunlar tek bir mitos evresinde btnletirerek ona Heraktes'le edeer bir deer kazandrmaya altlar.

lyada

Asl iir biiminde olan llyada iin benim temel kaynam Mur-ray'n nesir evirisidir (Loeb Classical Library, Harvard University Press). Mkemmel iir evirileri arasnda Fagles (Vi-king), Fitzgerald (Anchor/ Doubleday) ve Lattimore (Univ. of Chicago Press) tarafndan yaplanlar saylabilir. Seilmi Kaynaka, lyada incelemeleri srasnda zellikle ek kaynak olarak yararl olacak kitaplarn listesini iermektedir. Balklar nedeniyle dorudan lyada ile ilikilendirilemeyecek eserler unlardr: Chadvick, The Mycenaean World (Cambridge Univ. Press); Jackson, The Hero and tle King; An Epc Theme (Columbia Univ. Press) ve Vermeule, Creecc in the Brotze Age (Univ. of Chicago Press). Yer sorunu nedeniyle lyadann yirmi drt kitab iinden, yky basite ve dorudan anlatabilmek iin en uygun olan belirli konuma ve olaylar setim ve bu arada ncelikle konumalar olmak zere Homeros'un temel karakteristiklerini korumaya altm. Homeros'un slubunun anahtar ynlerini, zellikle metnin iinde bir Homerik benzetmeyi uygun bir baka yere tayp korumaya alarak, Homeros'un dilini mmkn olduu kadar aktarmaya uratm. ok fazla ad arasnda doabilecek karkl azaltmak iin, erkek kahramanlardan sz edilirken kullanlan "Atreus olu" veya "Leto'nun olu" gibi lakaplar kullanmadm, fakat z-gn metinde de kullanld gibi karkla yol amayacak lakaplar da korudum. Yer darl nedeniyle, Olympos Da'ndaki tanrlarn insan gibi konumalarnn birounu atlamak zorunda kaldm. Ayrca, birok bilim adamnn mkemmel bir Homeros kahraman rnei olarak deerlendirdikleri Diomedes'e de, Sarpedon ve Aineias'a da yer vermedim. Ayrca, Homeros'un lml kuaklarn yapraklarn dklp yeniden amalarna benzeten (VI. Kitap) sk alntlanan benzetmesini de atladm. Diomedes'i atlam olmam nedeniyle, zgn metindeki iki olay birletirmem gerekti (IV. Blm). IX. kitabn balarnda ve yine XIV. kitapta Agamemnon Yunanl nderlere Troya'y terk edip eve dnmelerini tler. Bu de Domedes IX., Odysseus XIV, kitapta yant verir. Diomedes'i atladm iin Odysseus'un yantn almakla yetindim. lyada ve Odysseia, (lyada'dan sonra yaklak M 66"larda yazlm ve imdi kayp olan) sonraki al destanla birlikte, (Troya) Destan evrimi olarak bilinir. Alt kayp destandan paralar ve Proklos'un yapt zet, Hesiodos, The Homeric Hymns and Homcrica'da (Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press) yaymlanmtr. Kypria (veya Kypria Epe (Kbrs veya Kbrs arklar]), Aithiopis ve Kk lyada aada

tyada'yla ilgili olarak tartlmtr. Nostoi (Dnler veya Eve Geliler) ve Telegonia, Odysseia notlarmda tartlmaktadr. Lif (/<; lliad ve liu Persis (1li-um'un Yamalanmas) tartmas Aineias notlarndadr. Hem Kbrsl Stasinos hem de Salamisli Hegesion'a atfedilmi olan Kypria (M 660 veya az ncesi) lyadann balad yere kadar Troya Sava'n anlatr. Kitap Zeus'un Troya Sava'n karmak istemesiyle balar. Sonra uyumazla yol aan elmay, Helene'nin karlmasn, Yunan ordularnn toplanmasn, phigeneiann kurban ediliini, Philoktetes'in yaras ve Yunanllarca terk ediliiyle savan ilk dokuz yln anlatr. Onuncu yldaki Agamemnon ile Akhilleus arasnda kan tartmann balamasyla kitap sona erer. Miletoslu Arktinos tarafndan yazlm olan Aithiopis (M 776) lyadann devamdr. Hektor'un cenazesinden sonra Akhilleus'un yaptklarn, Paris'in okuyla vurulup lmesini, Thetis tarafndan kurtarlmasn ve lmszln ierir. Aias'la Odysseus arasndaki Akhilleus'un zrh iin kan ekimeyle sona erer. Pyrrhal veya Lesbos'daki Mityleneli Leskhes'e atfedilen Kk lyada (M 660) Akhilleus'un lmnden sonraki olaylar anlatr. Akhilleus'un zrh iin Aias'la Odysseus'un yarmas, Aias'n yenilmesi ve ldrp intihar etmesi, Odysseus'un He-lenos'u yakalamas ve Troyal khinle devam eder. Kk ilyada'da. Helenos, Yunanlarn Troya'y fethetmeleri in gereken dott koulu savar. Birincisi, Pelops'un kemiklerini Troya'ya getirmeleridir (Pelops Yunan mitolojisinde nemli bir figr, Herakles, Theseus, Eurystheus, Agamemnon, Menelaos ve Aegist-hos'un atasdr). kincisi, Yunanlar Troyallara kar Herakles'in ok ve yayn kullanmaldrlar (Domedes ve Odysseus, dokuz yl nce Troya yolunda terk ettikleri Philoktetes'i aralarna katlmaya ikna ederler, nk Herakles'in yay ondadr. Yaras iyi edilir ve delloda Paris'i ldrr). ncs, Akhilleus'un olu Neoptolemos Yunanllarla birlikte savamaldr (Odysseus onu Troya'ya getirir). Drdncs, Yunanlar Palladium'u, Troya'nn istihkm edilmi akropolisinde korunduu tapnaktan almaldrlar (Palladium'un nemi ve alnmas iin benim Ai-neias notlarma Bkz.). Proklos'un Kk llyada zeti Athena'nn Epios'a tahta at ina etmelerini tlemesi ve Troyallarn at kabul etmeleriyle biter. Oysa destan Troya'nn yamalanmasyla bitmeliydi (Ai-neias notlarma Bkz).

Odysseia

Orijinali iir biiminde yazlm olan Odyssea'da ana kaynakla-nm Murray'n nesir evrisidir (Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press). Mkemmel iir evirileri arasnda Cook (Norton), Fitzgerald (Anchor/Doubleday) ve Lattimore'unkiler (Harper) vardr. Bir baka mkemmel nesir evirisi Lawrence'indir (Ox-(ord Univ. Press). Seilmi Kaynaka Odysseia incelemeleri srasnda zellikle ek kaynak olarak yararl olacak kitaplarn listesini iermektedir (ayrca Graves'n, Nausikaa tartmasnda, Butler'in Odysseia'nn yetenekli bir Sicilyal soylu kadn taraf-nan yazld grn desteklemesi ilgi ekicidir; Bkz. Graves, c. 2).

Yer snrlamas nedeniyle Odysseia'nn yirmi drt kitab iinden, yky basite ve dorudan anlatabilmek iin en uygun olan belirli konuma ve olaylar setim ve bu arada ncelikle konumalar olmak zere Homeros'un temel karakteristiklerini korumaya altm. Homeros'un slubunun anahtar ynlerini mmkn olduu kadar aktarmaya uratm. ok fazla ad arasnda doabilecek karkl azaltmak iin, erkek kahramanlardan sz edilirken kullanlan "Atreus olu" gibi baba adlaryla balayan lakaplar kullanmadm. En nemli karakterlerin adlarnn aklda kalmasn kolaylatrmak iin mmkn olan yerlerde, Nausikaa (Phaiak prensesi), Eumaios (domuz oban) gibi zel ad kullanmaktan da kandm. Yer darl nedeniyle, Telemakhos'un Odysseus'un dnnden nce thaka'da oynad role yer vermedim ve Telemakhos'un babasn arayn, Nestor'u, Helene ve Menelaos'a ziyaretlerini atladm. Bylece, tahta atn tasvirini (IV, ve VI]], Kitaplar), Akhilleus'un cenazesini (XXIV. Kitap) ve Telemakhos'un ocukluktan ergenlie geiiyle Orestes'in cezasn bularak adaletin yerine gelmesi temasna yer vermedim. Ayrca, Eski Yunanistan'da gnlk yaam hakknda nemli bilgiler aktarlmasn salayan birok dinsel rit (kurbanlar), konukseverlik ve elencelere de yer vermedim. Homeros sonras kayp (Troya) Destan evrimindeki destanlardan ikisi Odysseia ile ilikili olay lan ierir. Troizenli Agias (veya Hegias) tarafndan yazlan Nostoi {Dnler veya Eve Geliler), dikkat ekecek biimde Odysseus'u darda brakarak byk Yunan kahramanlarnn evlerine dnlerini anlatr. Di-omedes, Nestor, Neoptolemos, Agamemnon (Klytemnestra ve Aegisthos tarafndan ldrl ve Orestes'in cezasn bulmas dahil) ve Menelaos bunlarn arasndadr, yalnz Odysseus yoktur. Yani Nostoi, Odyssesiann balad yerde biter. Kyreneli Eugammon tarafndan (M 568) yazlan Telego-nia, Odysseia'nn devam gibidir; Penelope'in taliplerinin g-mlmeleriyle balar. Bu destana gre, khin Teiresiasn dedii yerde kurbanlar kestikten sonra Odysseus Thesprotis'e gider, kralie Kallidike'yle evlenir, o lene kadar orada kalr. Sonra Kallidike'den doan olunu ynetici olarak Thesprotis'de brakarak thaka'ya dner. Bu arada Telegonos, Odysseus'la Kirke'nin olu babasn aramaktadr. Telegonos neresi olduunu bilmeden thaka'y yamalar. Odysseus saldrya karlk verince, Telegonos kimliini bilmeden arad babasn ldrr. Te-legona Kirke'nin adasnda, Kirke'nin lmszlk armaan ve ifte evlilikle sona erer; Telemakhos Kirke ile, Telegonos Penelope ile evlenir.

Romulus ve Remus

Romal tarihi Livius (M 59-MS 17) bu mitosu, Roma Tari-hi'nin I. kitabnda anlatr. Yunan biyografici ve tarihi Plutark-hos (MS 46-120) Romulus biyografisine Hayatlar kitabnda yer verir. Benim ana kaynam Livius'un Poster tarafndan yaplm evirisiyle, Livy's History of Romc from Its Foundation ve Plutarkhos'un

Perrin tarafndan yaplm Parallel Lives evirisi (ikisi de Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press'ten). Livius ve Plutarkhos'un bu eserleri Penguin yaynlarndan da bulunabilir. Romulus ile Remus'un atasnn, Vergilius'un Aimias'na Roma'nn kurucusu olarak grnen Aeneias olmas dikkat ekicidir. Herakles, Aineias ve Kral Arthur stne notlarmda byk uluslarn kurucusu veya koruyucu kahraman olarak byk atalar semenin yaygn bir anlay olduu stnde duruyorum.

Aeneid Orijinali iir biiminde olan Aeneid iin ana kaynam Fairlo-ugh'un nesir evirisidir (Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press'ten). Mkemmel iir evirileri arasnda Fifzgerald (Ran-dom House) ve Mandelbaum'un (Univ. of Califomia) eserleri saylabilir. Bir baka tlenebilecek nesir eviri VVest'indir (Penguin). Aineias almalar iin en iyi yardmc kaynaklar arasnda Beyes'in The lliad, The Odyssey and The Epc Tradition (Peter Smith); Di Cesare'nin The Altar and The City (Colmbia Univ. Press); Galinsky'nin Aeneas, Sicily and Rome (Princeton); Jackson'un The Hero and The King: An Epic Theme (Columbia Univ. Press) ve Lavvler'in "The Aeneid"i (Seidel ve Mendelson, Homer to Brecit, Yale Univ. Press iinde) saylabilir. Yer snrlamas nedeniyle Aeneid'in on iki kitab iinden, yky basite ve dorudan anlatabilmek in en uygun olan belirli konuma ve olaylar setim ve bu arada ncelikle konumalar olmak zere Vergilius'un temel karakteristiklerini korumaya altm. Vergilius'un slubunun anahtar ynlerini mmkn olduu kadar aktarmaya uratm. Benzetmeli dili mmkn olduu kadar koruyabilmek iin, Vergilius'un metnindeki homerik benzetmeleri gerekli yerlerde kullanmaya altm. Aeneid iki blme ayrlabilir: Birincisi, Aineias'n gezilerini ierir ve Odysseia'y anmsatr. kincisi, Latinlerin talya'y fethini anlatr ve lyada'y anmsatr. Birinci blmden Troya'nn yamalanmasn, Aineias'n talya yolunda geirdii maceralar ve Dido ile arasndaki ak hikyesini, olduka ayrntl biimde aktardm. kinci blmden Turnus ile Aineias'n destanndan sonunda anlahlan kavgasn olduka ayrntl biimde naklettim. Fakat anlatm iki blm arasnda balant oluturacak biimde ksalttm ve Roma'y ycelten birok blm kardm. Herakles ve Kral Arthur notlarmda yazdm gibi, birok Batl ulus arasnda eski ve ortaalarda bir kent devleti veya ulusun byk bir geleneksel mirasa sahip olmas beklenirdi. Homeros'un Troya's o kadar deerli bulunuyordu ki, uluslarnn otantik gelenei stne yazmak isteyen birok yazar kurucu atalarn Troya Sava'ndan seiyordu. Vergilius da bylece Roma'nn kurucusu olarak Aineias' semiti. Vergilius'un tahta at hikyesi nl olmakla birlikte, mitosu yaralan o deildir. Homeros sonras Troya Sava'yla ilgili iki kayp destan da bu olay anlatr. Pyrrhal Lesches veya Lesboslu Mitylene tarafndan yazlm olan Little liad'da (M 660) Troyallarn tahta at nasl kentin iine aldklar anlatlr, fakat Proklos'un bu destandan yaph zet Troya'nn dne kadar devam etmez. Ama Liftle Hind'in orijinal biiminin Troya'nn ya-malanmasyla bitmi olmas olasdr ve Proklos, Hiu Perss'ie olay anlatlm olduu in, bu eseri zetlerken bu blm tekrarlamay tercih etmemi olabilir.

lin Persis (Troya'nn Aln) M 776'da Miletoslu Arktinos tarafndan, Lttlc lliitdn devam olarak yazlmt. Tahta at, Lao-koon'un ve olunun lm, Sinon'un oynad rol, Yunanlarn Tenedos'tan dn, Priamos'un lm ve Menelaos ile Hele-ne'nin kavumas burada tasvir edilir. Kitap Astyanaks'n lm, nde gelen Troya kadnlarnn (Yunan savalarn dl olarak) kle edilmesi, Troya'nn yaklmas ve Athena'nn, Palla-dium'unu aldklar iin Yunan kahramanlar evlerine dnerken cezalandrma kararyla sona erer. Palladium Troya Sava mitosunda zellikle nemlidir. Apollodoros'un Ktphane'sine gre bu kk, ahap bir kz, Pallas heykelidir, Athena bunu ok sevdii bir arkadann lm zerine onun ansna yaratmtr. Kzlar bir gn sava yeteneklerini snamaya gittiklerinde, aralarnda tartma kar. Zeus Pallas'n Athena'ya vurmak zere olduunu grnce, kz iin kayglanr, Pallas'n dikkatini datr ve Athena, tartmann heyecan inde arkadana istemeden lmcl bir darbe indirir. Arktinos'un lin Persis'ine gre Zeus Palladium'u, en sevdii lml olu ve Troyallarn en eski atas olan Dardanos'a verir, bu zamandan sonra Palladium Troya'da byk sayg grr. Troyallar onu korumak iin gerek heykeli gizler ve onun adna ina edilen tapnaa, halka ak bir mkemmel kopyasn yerletirirler. Leskhes'in Kk lyada'sma gre Odysseus Helenos'u yakaladnda, Troyal khin ona Yunanlarn Palladium kent duvarlar iinde kald srece orav fethedemeyeceklerini sylemitir. Sonu olarak Odysseus ve Diomedes bir gece gizlice Troya'ya girerler, heykelin bekilerini ldrrler ve Palladi-um'u alarak Yunan gemilerine gtrrler. Arktinos'un liu Persis'ine gre alnan Paladium'un kopyasdr. Fakat Yunanlar yine de Troya'y fethederler. Dahas, Athena'nn Yunanlara kar tavr lyadann sonuyla Odysseia'nn ba arasnda deiir. Odysseus'a kar ithaka'ya dnmeye alrken gsterdii tavr, tanrann Palladium'un alnmasndan duyduu kzgnl yanstmakladr. Bu tavr, ilin Persis'te anlatlan, Yunan kahramanlar dn yolunda mahvetmek kararyla uyum iindedir. Palladium yle deerli bir hazinedir ki, sonunda ne olduuna ilikin bilgiler farkllk gsterir. Argoslular Diomedes'n Palladium'u yurdu Argos'a gtrdn ddia ederler. Atinallar heykeli tayan Argos gemisini yamaladklarn ve Argos'a varmadan Palladium'u ele geirdiklerini ileri srerler. Fakat Vergilius Trova grn savunur ve Aineias'da Aineias'n Palladium'u Troya'dan alp talya'ya gtrdn yazar.

ORTADOU

Enuma Eli

Orijinali iir biiminde tabletler stne yazlm olan Enuma eli iin ana kavnaklar, bu malzemeden yaplan satr satr evirileridir. Benim ana kaynaklarm Speiser'in The Creation Epic adl salr satr

evirisiyle Grayson'un The Creation Epte-Additons to Tablets V-Vll adl satr satr evirisidir. kisi de Pritchard'n An-cicnt Near Eeastern Texts Relatig to the Old Testament (Princeton Univ. Press) kitabnda bulunmaktadr. Dalley'in satr satr evirisi Myths trom Mesopotamia (Oxford Univ. Press) ben Dnya Mitolojisini yazdktan sonra yaymland ve Enuma eli iin mkemmel bir kaynak oluturuyor. Gasler'in The Oldest Stories in the WorId (Beaeon) adl eseri bu destann mkemmel bir modern anlatmm ierir.

Osiris, sis ve Horus

Bu mitosun en eksiksiz versiyonu, Budge'n yaymlad Osiris and the Egyptian Resurrection adl kitabnn birinci cildinde bulunmaktadr. Benim ana kaynaklarmn ikisi de Budge'ndr: Egyptian Religion (Bell/Crovvn, tpkbasm) ve Osiris and tle Egyptian Resurrection (Dover, tpkbasm). Bu mitos hakknda ki ilgin tartma Breasted'in The Davn ofConscience (Scribner's) ile Frankforf un Kngship and the Gods (Univ. of Chicago Press) kitaplardr. Osiris, sis ve Horus mitosu Eski Msr'da o kadar yaygndr ki, Msr'daki btn byk tapnaklarn duvarna kaznmtr. Yani Eski Msr grsel sanatn yalnzca bu mitosu gz nne alarak anlamak ve deerlendirmek mmkndr. Osiris'in Horus'un lmsz gzn yutma siy la, Yunan savalarn Hektor'un cesedine mzraklarn saplamalarnn ayn nedenle olmas dikkat ekicidir; ama bysel bir aktarmla g kazanmaktr. Baka halklar ldrdkleri dmanlarnn kalbini yer veya kann ierler, bu yolla dmanlarna g veren nitelikleri kazanmay umarlard.

Telepinu

Orijinali kil tabletlere yazlm olan bu mitosun en eksiksiz versiyonu Pritchardn Ancient Near Eeastem Texts Relating to the Old Testament (Princeton Univ. Press) kitabnda bulunmaktadr. Mitos Goetze'nin satr satr evirisinde "Telepinu Mitosu" olarak bulunur ve benim ana kaynam budur. Gaster The Oldest Stories in the World kitabnda (Beacon) mkemmel bir dzyaz anlatmn yaymlamtr. Hititler Kk Asya'da, Kuzey Mezopotamya ve Suriye'nin baz blmlerini de iine alacak biimde imparatorluk kuran kadim bir halktr. Bu imparatorluk M 2000'den 1200 yllarna kadar yaad, yani Hititler Miken Yunanlarnn adalaryd. Telepinu mitosunun birok versiyonu vardr. Kaybolan tanr her versiyonda bakadr ve ayn tanr hakkndaki zellikler de farkllklar gsterir. Bu versiyonlar mitosun ait olduu ri telde ikincil bir rol oynadn ve ritel gerektirdike okunduunu gsterir.

Glgam

Orijinali kil tabletlere iir biiminde yazlm olan Glgam destan iin ana kaynaklar bu malzemenin satr satr evirisidir. Benim ana kaynam Pritchard'n Ancient Near Eeastern Text? Rela-lng to the Old Testament (Princeton Univ. Press) kitabdr. Destann Smer versiyonu Glgam ve Canllar lkesi ile Tufan adlaryla Kramer'in sahr satr evirilerinde bulunur. Babil versiyonlar Speiser'in satr satr evirileriyle Glgam Destan ve At-rahasis (Babilli Utanapitim) adlaryla ve Grayson'un The Evi of Glgamesh-Notes and Additions ile Atrahasis-Additional Texts adla-ryla satr satr evirileridir. Glgam tabletlerinin u evirilerinden de ek malzemeleri derledim: Gardner ve Maier (Random House); Kovacs (Stan-ford Univ. Press); /acobson, Treasures of Darkness (Yale Univ. Press) ve Kramer, History Begins at Smer (Univ. of Pennsylva-nia Press). Dalley'in satr satr evirisi Mylhes fron Mesopotamia (Oxford Univ. Press) ben Dnya Mitolojisini yazdktan sonra yaynland ve Glgam iin bir baka mkemmel ana kaynaktr. Mkemmel modern anlatmlar Ferry'nin (Farrar Straus) ve Mason' un (Nevv American Library) iir evirileriyle Gaster'in The Ol-dest Stories in the VJorld (Beacon), Sandars'n (Penguin) ve Silver-berg'in Gtlgamesh the King (Arbor House) dzyaz evirileridir. Glgam incelemeleri iin mkemmel yardmc kaynaklar unlardr: Heidel, The Glgamesh Epic and Old Testament Parallels (Univ. of Chicago Press); Kramer, History Begins at Smer (Univ. of Pennsylvania Press) ve The Sumerians (Univ. of Chicago Press); Oppenheim, Letters from Mesopotamia (Univ. of Chicago Press); Tigay, The Evlulion of the Glgamesh Epic (Univ. of Pennsylvania Press). Ben destan aktarrken Smer, Akad ve Babil malzemesini birletirdim. Glgamn Akad versiyonu adn balang cmlesinden alr: "Her eyi gren", Glgam iin uygun bir lakap. Tanrnn tufan gndermesinin nedenlerini eski Babil ve Asur Atrahasis metinlerinden aldm. Atrahasis "mthi bilge" anlamna gelir, Utanapitim iin uygun bir lakap. te yandan, yer darl nedeniyle bu destan ksaltmak zorunda kaldm. Neyse ki slup tekrarlarla dolu ve ounlukla orijinalin etkisini korumak zor olmad. Fakat Glgamn ektii acy ve her sorana srekli verdii yantla Utanapitim'i ararken bir deri bir kemik, ullar iinde gezmesini hakl karmasn ksaltmak zorundaydm. Bu sorunu, Glgamn her seferinde verdii yantn bir blmn aktararak ve sonunda btn cmlelerinin aktarlm olmasn salayarak zdm.

KUZEY AVRUPA

Evrenin Yaratl, Yok Oluu ve Yeniden Douu

zlandal tarihi ve air Snorri Sturiuson 11178-1241) MS yaklak 1220 yllarnda yazlan Dzyaz Eddann Gylfagmning (Gylfi' nin Aldahl) adl blmnde bu mitosun en eksiksiz versiyonunu anlatr. Benim ana kaynam Taylor ve Auden'in Elder Edda'dan (Random House) yaptklar seme evirilerle Yo-ung'un Prese Edda evirisi (Univ. of Catifornia Press). teki mkemmel iir biiminde eviriler unlardr: Hollander, The Poetic Edda (Univ of. Texas Press); Terry, Poems of the Elder Edda (Univ. of Pennsylvania Press). Corsley-Hollandn The Norse Myths kitab (Pantheon) bu malzemenin ok ho nesir anlatmn ierir. Kuzey mitlerini incelemek iin mkemmel yardmc kaynaklar arasnda Branton, Gods of the North (Thomas and Hud-son); Dumezil, Gods of the Anciet Northmen (Univ. of California Press) ve Bonnefoy, Mythologies, cilt 1 (Univ. of Chicago Press) saylabilir. Bilim adamlarnn birou tek bir Germenik din veya mitsel gelenein var olmadn dnr. Kuzey mitlerinin zlanda versiyonlarnda, ayn konu hakknda ztlaan kaynaklar yanstan uyumsuzluklar vardr. Mevcut Kuzey mitleri ran mitleriyle, Akdeniz'in eitli blgeleriyle ve Uzakdou mitleriyle benzerlik gsterir ve bu durum baz kadim mitlerin btn bu halklar arasnda ortak olduunu dndrtmektedir. Sturluson Gylfi'nin Aldahl'na, o da her eyin babas diye adlandrlan Odin'le tam olarak uyum gstermeyen her eyin babasn anlatarak balar. Anlalan, daha eski bir Kuzey mitosunda Her eyin Babas diye adlandnlan tanr evrenin mutlak hkimiydi. Kuzey mitolojisinde daha sonra ortaya kan Odin, bu eski Her eyin Babas ile birok ortak zellik tar, fakat Nornlar (Kuzey Fatumlar) stnde gc yoktur. Sturluson'un masalndan ve daha eski malzemeden, Aesir ve Vanirlerin birbirleriyle savaan ayr tanr gruplar olduu anlalmaktadr. Sonuta baz Vanrler, Aesirler tarafndan benimsenmitir. Buna benzer durumlar genellikle iki ayr dinin arasnda yaanan atmay yanstrlar. Kuzey ve Yunan mitleri, egemen dinin, yerini ald dinin baz elerini benimsediini ortaya koymaktadr. Bir baka deerlendirme de, Hristiyanln etkisi .altnda pagan edebiyatn szl geleneinin bask altna alnd ve yazl malzemenin ounun tahrip edildiidir. Yalnzca zlanda halk MS 1000 yln izleyen yz yl boyunca pagan edebiyata balln srdrebilmitir. Fakat onlar da pagan edebiyat Hristiyan dinleyiciler iin yazld biimiyle okudular ve sonu olarak onlarn Kuzey mitleri versiyonlar da baka kltrlerin gl mitlerinden ok peri masallarna dnmtr. Bugne kadar gelebilen Kuzey mitlerinin yalnzca zlanda versiyonlarndan ibaret kalmas bir talihsizliktir. Kuzey yaratl mitlerinin toporafyasnn yeniden yazld lkenin topografyasn yanstt aktr. Bugn bile zlanda ate ve buz lkesidir. Volkanik kayalardan ve faal yanardalar, gayzer, buzul ve elalelerden oluur.

dun'un Elmalarnn alnmas

zlandal tarihi ve air Snorri Sturluson (1178-1241), MS yaklak 1220 yllarnda yazlan Dzyaz Edda'da bu mitosun en eksiksiz versiyonunu anlatr. Benim ana kaynam, Young'un Prose Edda evirisindeki (Univ. of California Press) "Poetic Diction " blmdr.

Balder'in lm

zlandal tarihi ve air Snorri Sturluson (1178-1241), MS yaklak 1220 yllarnda yazlan Dzyaz Edda''nin Gylfaginnng (Gylfi'nin Aldati) adl blmde bu mitosun en eksiksiz versiyonunu anlatr. Benim ana kaynam Young'un Prose Edda evirisidir (Univ. of California Press).

Thor'un ekicinin alm

Eski Edda'daki "Codex Regius" blmnde "Thrymskvitha" (Thrym'in Hanm) adl iir bu mitosun en eksiksiz versiyonunu ierir. Benim ana kaynam Taylor ve Auden'in Eder Edda'dan (Random House) yaptklar seme evirilerdir. teki mkemmel iir biiminde eviriler unlardr: Hollander, The Poetic Edda (Univ of. Texas Press) ve Terry, Poems of the Elder Edda (Univ. of Pennsylvania Press). CorsleyHolland'n The Norse Myths kitab (Pantheon) bu malzemenin ok ho nesir anlatmn ierir.

Volsung Sigurd

Volsunglu Sigurd edebiyat tarihi asndan ilgintir. Sigurd'un yks MS 600-1000 arasnda Norve'te iyi biliniyordu. Hikye ksmen dou Germen halklarndan olan Burgundiyahlarn 437 ylnda Hunlara yenilmesini yanstr. Komu Franklar bu olay gzlemlemi ve kahramanlk destanna dntrmlerdir. Sigurd destannn drt ana versiyonu vardr, hepsi Kuzey mitolojisine dayanr. En eski zlanda versiyonu Eski Edda, MS 1200 yllarnda yazld ve szl iir geleneiyle dzyaz aktar-malan ierir. Yaklak 1241'de Snorri Sturluson ikinci zlanda versiyonu yazd; buna Yeni Edda veya Dzyaz Edda ad verilir ve kayna Eski Edda'dn. Sturluson eski versiyonun nl iirsel diyaloglarn ve sahnelerini birletiren bir metin yaratmtr. Son olarak Volsunga Saga 1300'lerde ad bilinmeyen bir air tarafn(an yazlmtr ve bu metin Sigurd destannn en eksiksiz ve kesin zlanda versiyonudur. 'Ayn derecede nlenmi ve eksiksiz bir metin de Sigurd deseninin Germen versiyonu olan Nibelungenlied'dir. 1200'ler-de kuzey kaynaklarn kullanan ad bilinmeyen bir yazar tarafndan yazlmtr. Bu versiyonu Sigurd'un ad Siegfried'dir ve ykt valye davranlar ve valye ahlak sergileyen ortaa sahnesi iinde geer. air ana ykdeki nemli olaylar atlamtr, dolaysyla mitos hakknda nceden bilgi sahibi olunulmamsa Nibelungenlied'in baz ynleri anlamsz kalr.

Yzlerce yl sren bir ilgisizlik dneminden sonra yazarlar 1800kde tekrar Sigurd destanyla ilgilendiler. 1857'de Norveli oyun yazar Henrik lbsen, Volsunga Saga malzemesine dayanarak ikingler Helgeland'da adl eserini yazd ve baka oyunlarn) da bu destandan fikir ve konu olarak yararlanmaya devam etti. 1860'da Richard VVagner Nibelngen Yz adl operajevrimini yazd. Kahramanna Siegfried adn verse de malzemesinin ounu Nibelungenlied'den deil Eski Edda ve Volsuk Saga'dan ald. ingiliz air VVilliam Morris Volsunga Sa-ga'y ngilizceye evirerek bu malzemeden kendi destan Sigurd'u yaratt (1877). B4m Sigurd destan anlatmm, Dzyaz Edda'dan baz ayrnn eklesem de izlanda Volsunga Saga versiyonunu izliyor. Ftir'in koruyucu kan, hlamur yapra ve Sigurd'un lm Hmini blibalutgenlied'den aldm, nk bu tr byler Volsun|Saga'da bulunan bylerle uyum iinde. Ana kaynaklann Irris tarafndan evrilen Volsunga Saga (Collier) ile Schlautf, tarafndan evrilen The Saga of the Volsungs (AMS, hp-kbasm zl^a versiyonunun yaymlarndan zellikle lgi ekici de derson'un The Saga of the Volsungs kitab; o da Dzyaz Edda faeki kaynaklardan yararlanarak evirisini hazrlam (Univ. oelavvare Press). Byock'un The Saga of the Volsungs adl dzyajnetni ok daha eski metinlerden kaynaklanan 1400 ylma aitelyazmasma dayanyor (Univ. of California Press). ncce Smith-Dampier'in Faroe Adalar versiyonuna dayanan Sitf the Dragon-Slayer evirisi (Kraus, tpkbasm). Nibelugenlied'in gzel basks var: ki dzyaz ewri Hatto (Viking-Penguin) ve Mustard'a (Random House) ait. (iir eviri Ryder'in (VVayne State Univ. Press). j Bonnefoy'un Mythologies kitabnn I. cildi (Univ. of (ili-fornia Press) Kuzey mitlerinin zellikle dikkate deer biif-zmlemesini ieriyor. Volsunglu Sigurd incelemeleri iindepte-ki mkemmel yardmc kaynaklar Jackson'un The Hem ani the King ve The Literatre of the Middle Ages (Columbia Univ. iJess) kitaplar. Yer snrlamas nedeniyle Sigurd stnde odaklandn Sonu olarak yknn Sigurd'un babasyla (Sigmund) ilgili if blmyle Gudrun'un intikamnn anlatld son blmiitla-dm. | Destann orijinal versiyonlarndan birinde Brunhildj'alk-yrie ve prenses olarak iki ayr kadndr. Birletirilmi kalfima-n daha uyumlu bir kiilik haline getirmek iin Brunhild! kzkardei ve kaymbiraderiyle yaad ve el ileri yapt m atladm. El ileri blmnde olan yzk armaan safesini Brunhild'le Sigurd'un sevgilerini ilk akladklar blp tadm (5. Blm).

BRTANYA ADALARI Dnya alar Bu mitosun en eksiksiz versiyonlar u kaynaklardajlunur: Sjoestedt, Gods and Heroes of the Celts (Turtle Island); Spe, Cel-tic Myth and Legend (The Mythology of the British lands'n Nevvcastle tpkbasm); Rolleston'un yeni yaymlar Celtic Myths and Lcgends [Myths and lgends of the Celtic Rmj> Dover tpkbasm). Benim ana kaynaklarm Sjoestedt, Godsd Heroes of the Celts ile Squire, Celtic Myths and

Legend. Kelt mjrinin bu evrimi iin en iyi yardmc kaynaklar unlar: Chaick, The Celts (Penguin); MacCulloch, Celtic Mythology (Dors- Ruther-ford, Celtic Mythology (Sterling). Bu mitosun en eksiksiz versiyonu Squire'n Cellc Myth and Legend {The Mythology of the British Islandsn Nevvcastle tpkbasm) ve Rolieston'un yeni yaymlanan Celtic Myths and Legends (Myths and Legends of the Celtic Race'in Dover tpkbasm) kitaplardr. (Keltik mitlerin bu evrimi konusunda inceleme yapmak iin yardmc kaynaklar hakknda Keltik "Dnya alar" mitosu hakkndaki notlarma Bkz.).

Beowulf

Orijinali eski ngilizce (Anglosakson dili) iir biiminde yazlm olan bu mitos iin benim ana kaynam Chld'n dzyaz yaym Beovvulf dur (Houghton Mitilin). Mkemmel iir evirileri arasnda unlar vardr: Kennedy (Oxford Univ. Press); Os-born (Univ. of California Press) ve Raffel (Univ. of Massachu-setts Press). Alfred'in Medeval Epcs'deki (Random House) ho dzyaz evirisinde mkemmel bir giri blm vardr. evirisi Chickering tarafndan yaplan iki dilli bir yaym (Anchor/ Doubleday) eski ngilizce ile modern ngilizce arasndaki balantlar grme olana salar. Seilmi Kaynaka Beovulf stne daha fazla inceleme yapmak iin mkemmel yardmc kaynaklarn listesini iermektedir. Adlarndan Beovvulf'la ilgili olduktan hemen anlalmayacak eserler unlardr: Bruce-Mitford, Aspects of Anglo-Saxon Archaeology (Harper's Magazine/Harper); Jackson, The Hero and the King ve The Literatre of the Middle Ages (Columbia Univ. Press); Owen, Rites and Religion of the AngloSaxons (Dorset); ve Renoir'in makalesi, "Beooulf: A Contextual lntroduction to its Contents and Techniaues", Oinas, Heroic Epic and Saga (Indiana Univ. Press). Yer snrlamas nedeniyle yky basite ve dorudan anlatabilmek iin en uygun olan belirli konuma ve olaylar setim ve bu arada konumalar dahil olmak zere Beovvulf'un temel karakteristiklerini korumaya altm. Eski ngilizce iir dilinin anahtar ynlerini, zellikle vvhale-road, battle-fierce gibi tireli szck iftlerini ve aliterasyonlar korumaya alarak dilini mmkn olduu kadar aktarmaya uratm. Bal likr salonunda ozanlar tarafndan sylenen masallar atlamay zorunlu grdm. Bu kk masallar Beovulf desta-nndaki ana konulan iler ve bunlardan biri Volsunglu Sigurd'un mevcut en eski versiyonudur.

Kral Arthur

Kral Arthur destannn kusursuz versiyonu Malory'nin, Arthur malzemesinin eitli kaynaklarm birletiren Le Morte d'Arthur kitabdr. Fakat ben anlatmm Malory'den daha eski kaynaklara dayandrdm. Benim ana kaynaklarm, Monmouthlu Geoffrey'in 1136'da Latince yazlm Hstoria Regum Britanniae'si (Britanya

Kralarnn Tarihi, Thorpe evirisi, Folio Society); VVace'in Norman dilinde 1155'te yazlm Roman de Brut'u (Mason evirisi, Everyman's Library); Chretien de Troyes'in muhtemelen 1170'lerin sonunda Franszca yazlm Lancelot veya Le Chevalier de la Charette'i (Arabann valyesi) ve 13. yzylda kopya edilmi Guiot Elyazmas (Comfort evirisi, Everyman's); Laya-mon'un ilk Orta ngilizceyle 1205'te yazlm Brut'u (Mason evirisi, Everyman's); yaklak 1230'da toplanm Fron Comeht to joyous Guard: The Old French La Mort le Ro Arthur (Carman evirisi, Univ. of Kansas); 14. yzyl ortalarnda Orta ngilizce aliterasyonk iir diliyle yazlm Morte Arlhure (Northvvestem Univ. Press) ve Caxton'un Malory'nin Le Morte d'Arthur'unun 1485 yaymdr (Univ. of California Press). teki mkemmel yaynlar unlardr: Barber, The Arthuran Legends (Littlefield Adams); Barron ve VVeinberg, Layamon's Arthur (Univ. of Texas Press); Brengle, Arthur King of Britain (Pren-tice-Hall); Gardner'in iirsel yaym, The Alliterative Morte Arthure (Southern Illinois Univ. Press); Kibler'in Chretien de Troyes evirisi Arthurian Romances (Penguin); Lumiansky'nin Malory'nin Le Morte d'Arthur evirisi (Scribner's); Malory, Le Morte d'Arthur (Penguin) ve Staines, The Complete Romances of Chrtien de Troyes (ndiana Univ. Press). Kral Arthur stne daha fazla inceleme yapmak in mkemmel yardma kaynaklar unlardr: Alcock, Arthur's Brilain (Penguin); Benson, Malory's Le Morte d'Arthur (Harvard Univ. Press); Jaekson, The Literatre of the Middle Ages (Columbia Univ. Press); Morris, The Age of Arthur (Scribner's) ve Ross ve McLaughlin, The Portable Medieval Reader (Vikng). Ben anlatmmda iki ana dm birletirdim: Arthur'un sava-kral olarak kahramanlk yetenekleri (ngiliz versiyonu) ve Arthur, Guinevere ve Lancelot arasndaki ilikiler (Fransz versiyonu). Fakat yer snrlamas nedeniyle. Yuvarlak Masa -valyeleri'nin ana ak geniyle ilgisi olmayan birok macerasn atlamak zorunda kaldm. Herakles ve Aineias notlarmda belirttiim gibi Bat uluslarnda ilk ve ortaalarda byk bir kent-devleti veya ulusun yce bir soyaac olmas beklenirdi. Homeros'un Troya's o kadar beenilmekteydi ki, uluslarnn kkenleri stne yazan yazarlar kurucu babalan Troya Savann kahramanlarndan seerlerdi. Bu nedenle MS 1136'da Monmouthlu Geoffrey Hstoria Regum Britanniae'yi yazarken Aineias'n Troyal srgnleri ngiltere'ye getirmesini seti; burada Yeni Troya'y (Londra) ve Britanya kralln kurdular.

UZAKDOU VE PASFK ADALARI Evrenin Yaratl, Yok Olmas ve Yeniden Douu (Hindistan)

Bu mitos, MS 300 ile 1000 yllar arasnda yazya geirilmi ve btn Hindistan'da benimsenmi olan "kadim zamanlarn ykleri" olan Byk Puranalarda bulunur. Hint geleneine gre Hindu bilge ve khin Vyasa Puranalarn yazardr, malzemeyi daha eski kaynaklardan toplam ve dzenlemitir. "Drt a",

"Brahma'nn Vinu'nun Gbeindeki Lotsten kmas", "Dnyann Brahma'dan kmas" Kurma'dadr, "Kali a", "Dnyann Yklmas" Vinu'yla ilgilidir ve "Kozmik a" Va-mana Saromahatmya ile ilgilidir. Bu mitler grubuyla ilgili tek ana kaynam Dimmitt ve Van Buitenen tarafndan evrilip dzenlenen Classical Hindu Mythology kitabdr (Temple Univ. Press). Hindu mitlerini daha fazla incelemek iin yardmc kaynaklar Ions'un Indian Mythology (Bedrick), Hindu Myths (Penguin) ve Zimmer'n Myths and Symbols n Indian Art and Cvilization (Princeton Univ. Press) kitaplardr,

ndra ve Ejderha

"ndra ve Vritra", Hindu ncesi taunlara ait mitsel malzemeyi ieren eski bir derleme olan Rig Veda'da anlatlr. M 1500 ile 1200 tarihlerine ait olan Vedalar szl gelenekle korunmutur. Sonra "ndra ve Vritra" Hindu geleneine alnm, Bhagvata ad verilen Byk Purana'ya dahil edilmitir. "Kadim zamanlarn ykleri" olan Byk Puranalar MS 300 ile 1000 yllan arasnda yazya geirilmi ve btn Hindistan'da benimsenmitir. Hint geleneine gre Hindu bilge ve khin Vyasa Puranaiarn yazardr, malzemeyi Rig Veda gibi daha eski kaynaklardan toplam ve dzenlemitir. Benim "ndra ve Ejderha" iin tek ana kaynam, Dimmitt ve Van Buitenen tarafndan evrilip dzenlenen Classical Hindu Mythology kitabdr (Tertiple Univ. Press). (ndra stne daha fazla inceleme yapmak iin yardmc kaynaklar hakknda Hint yaratl mitleriyle lgili notlarma Bkz.).

Rmyana

Rmyana ad verilen epik iir M 200 ile MS 200 arasndaki tarihlerde air Valmlki'nin eseri olarak ortaya km olsa da, Gamda ad verilen Hindu yayn Byk Purana'da da bulunur. "Kadim zamanlarn ykleri" olan Byk Puranalar MS 300 ile 1000 yllar arasnda yazya geirilmi ve btn Hindistan'da benimsenmitir. Hint geleneine gre Hindu bilge ve khin Vyasa Puranaiarn yazardr, malzemeyi Rig Veda gibi daha eski kaynaklardan toplam ve dzenlemitir. Benim Rmyana iin kaynaklarm Coomaraswamy ve Nive-ififunn Myffs of the Hindus and Budhisls (Dover, tpkbasm); Dimmitt ve Van Buitenen tarafndan evrilip dzenlenen Class cal Hindu Mythology (Temple Univ. Press); Dutt'un iirsel yaym The Rmyana & The Mahbhrata (Everyman's) kitaplardr. teki mkemmel dzyaz eviriler unlardr: Buck (Univ. of California Press) ve Narayan (Penguin). Hart ve Heifetz tarafndan iir biiminde evrilen The Forest Book of the Rmyana of Kampan (Univ. of California Press) Rmyana'nin 12. yzyla ait Taml versiyonudur. (Rmyana stne daha fazla inceleme yapmak iin yardmc kaynaklar hakknda Hint yaral mitle-riyle ilgili notlarma Bkz.).

Rmyana'da ana dm zleyerek Rma'nn St'yla evlenmesi, srgn edilmesi, St'nn karlmas, maymunlarn St'y aramas, Rma'nn Rvana'y fethi ve Rma'nn St'nn erdemini iki kez snamas stne odaklandm. yky basite ve dorudan anlatabilmek in en uygun olan konuma ve olaylar setim ve bu arada Valmlki'nin temel karakteristiklerini korumaya altm. Ayn zamanda orijinalin ok gzel benzetmelerle dolu dilini de korumaya uratm. Yer darl nedeniyle Sugriva ve kardei Vali gibi baz nemli karakterlerin yklerini ve Hanuman'n kahramanlklarn atlamak zorunda kaldm.

Evrenin Yaratl (in)

Yarahl mitosu "Pan-ku"nun ilk blm M 3. yzylda yazlm olan San-wu li-chi'de (ler ve Beler Halinde evrim Kaytlar) bulunur. teki muhtemelen daha sonraya ait metinler onun gvdesinin yaratc ileviyle ilgilidir. Tanra "Nu-Ku'as" n faaliyetleriyle ilgili en iyi kaynak M 2. yzylda yazlm olan Han Taoist eser Huai-nan-tzu'dur. Bu mitosla ilgili temel kaynaklanm unlardr Christie'nin Chinese Mythology (Newnes/Hamlyn) kitab; Bodde'un makalesi "Myths of Ancient China", Kramer, Mythologies of the Ancient WorId (Anchor/Doubleday); MacKenzie, Myths of China and ja-pan (Gresham); VValls ve Walls, Classical Chinese Myths (Joint) ve VVemer'in Ancient Tales and Folklore of China (Myths and Legends of China'nn Bracken tpkbasm). Pangu mitosu ayrca Sanders'in mkemmel in mitleri derlemesi olan Dragons, Gods & Spiritsfrom Chinese Mythology (Schocken) kitabnda da vardr.

Oku Yi ve On Gne

Eski inliler haftay on gne blyorlard ve her gn baka bir gne tarafndan aydnlatlyordu. Bu mitos u metinleri u-ang'tzu ve Lu-ih 'un-'iu'da bulunan on gne sorunuyla ilgili. M 2. yzylda yazlm olan Han Taoist eser Huai-nan-tzu, Yi'nin (veya Hu Yi) dokuz gnei vurarak dnyay nasl kurtardn anlatr. Bu mitosla ilgili temel kaynaklarm unlardr: Christie'nin Chinese Mythology (Nevvnes/Hamlyn) kitab; Bodde'un makalesi "Myths of Ancient China", Kramer, Mythologies of the Ancient Worid (Anchor/Doubleday) ve VValls ve VValls, Classical Chinese Myths Oont). Oku Yi mitosu ayrca Sanders'in mkemmel in mitleri derlemesi olan Dragoni, Gods & Sprits frotn Chinese Mytlology (Schocken) kitabnda da vardr.

Gnei Aray

Bu mitos Wang Hui-Ming'in Folk Tales of the West lake (Foreign Languages) kitabnda "Gnei Aramak", VValls ve VValIs'n West Lake'inde (Jo'nt) "Gnein Terasn Ykseltmek" adyla vardr. Temel kaynaklarm bunlardr.

Evrenin ve Japonya'nn Yaratl

Bu mitos, Aston tarafndan evrilen Nihongi: Chronicles of lapan frotn the Farliest Times to A. D. 697'da (Tuttle) anlatlr ve en iyisi olduundan temel kaynamdr (bu eserin ad evrimyazda Ni-hon Soki olarak da yazlr). Bu mitos Piggotfun Japanese Mythology (Bedrick) ve Sproul'un ilgin derlemesi Primal Mthys'de de (Harper Collins) bulunur. MacKenzie'nin Myths of China and lapan (Gresham) adl eseri Japon yaratl mitleriyle Amaterasu arasnda karlatrmalar ve Aynular hakknda bilgiler ieren karlatrmal mitoloji incelemesidir.

Amaterasu

Bu mitos Aston tarafndan evrilen Nhongi: Chronicles of lapan from the Earliest Times to A. D. 697'da (Tuttle) anlatlr ve en iyisi olduundan temel kaynamdr (bu eserin ad evrimyazda Ni-hon Shoki olarak, da yazlr). Amaterasu mitosu Davis'in Myths and Legends of lapan (Graham Brash) ve Piggott'un ]apanese Mythology 'de (Bedrick) de bulunur.

Kotan Utunnai (Aynu)

Batchelor'un Kotan Utunnai evrimyazs ilk kez Aynu dilinde ve ngilizce evirisiyle lS90'da Transactions of the Asiatic Soci-ety tarafndan yaymland. Benim tek kaynam, mkemmel olan Philippi'nin iir evirisi Songs of Gods, Songs of Humans'dr (Princeton Univ. Press). Ben dzyaz anlatmmda birinci ahs anlatm tarzn korudum, nk anlatcnn snrl bilgisi onun byl dnyasn yeniden yaratr. Destan boyunca anlatc yedi kahramanlk hikyesi yaar. Ana dm izlemekle birlikte yer darl nedeniyle maceray atlamak zorunda kaldm. Bunlar Felaket lahlar, Hopuni-santa erkek ve kadn ile kucanavarlarn maceralar. Sk kullanlmayan anlatcnn ad (Poiyaunpe), "ablam" dedii kadnn ad (Chiwashpet-un-mat) gibi zel adlar atladm. "Sarkan Burun" nl savamn gerek ad Etu-rachichi'nin evirisi ve ykdeki ilevini anlatyor; daha renkli olan evrisini kullanmay yeledim. "Kotan Utannai" Repunkur (deniz insanlar) lkesinde yaltlm yeri belirtiyor.

Yaratl evrimi (Polinezya/ Maori)

Grey bu mitosu Polynesian Mythology and Ancient Traditiona History (Auckland) kitabnda "Gk ve Yerin ocuklan" balyla anlatyor. Benim ana kaynaklarm Alpers'in Maori Myths and Trihal Legends (Longman Paul) ve Sproul'un yine en iyi acl anlahm olan Primdi Myths (Harper Collins) kitaplar. Gnein Terbiye Edilmesi

VVestervelt bu mitosu Legends of Ma-ui (1910) kitabnda anlabr. Benim ana kaynaklarm Colum'un Legends ofHaoai (Yale Univ. Press) ve VVestervelt'in toplu eserleri Myths and Legends of Ha-waii (Mutual). Beckvvith'in Hazvaiian Myhthology (Univ. of Hawaii Press) kitab ek bilgi veren mkemmel bir kaynak. Hawaii Kral Majeste Kalakaua'nn The Legends and Myths of Hazoaii (Mutual, tpkbasm) slup olarak arpc.

AFRKA

Evrenin ve Ife'nin Yaratl

Courlander bu mitosu A Treasury of African Folklore (Crovvn) kitabnda anlatr ve en iyisi olduundan benim tek ana kaynam da bu. Bu konudaki teki ilgi ekici kaynaklar unlar: Courlander, Tales of Yoruba Gods and Heroes (Crovvn) ve Yoruba mitolojisine dayanan roman The Master of the Torge (Crovvn).

Sagbata ve Sogbo Arasndaki Kavga

Courlander bu mitosu A Treasury of African Folklore (Crovvn) kitabnda anlatr ve benim tek ana kaynam budur. Courlan-der'in kayna Herskovits ve Herkovits'in Dahomey veya Fon mitleri derlemesi Dahomean Narrative (Northvvestern Univ. Press) kitab. Afrika mitolojisinin teki kaynaklar Parrinder'in African Mythology (Hamlyn) ve Radin'in African Folktales (Schoc-ken) kitaplardr.

Gassire'in Lavtas

Frobenus ve Fox Gassire'in Lavtas'n African Geness'de (Stack-pole) anlatrlar; bu kitabn tpkbasm (Turtle Island) benim ana kaynaklarmdan biri. Benim bu destan iin hepsi Frobenius ve Fox versiyonunu

ieren teki kaynaklarm Abraham'n African Folktales (Pantheon), Courlander'in A Treasury of African Folklore (Crovvn) ve Rothenberg'in Technicians of the Sacred (Univ. of California Press) kitabnn gzden geirilip geniletilmi basks. Courlander ile Ousmane Sako'nun The Heart of the Ngoni (Crovvn) kitab teki Bat Afrika mitleri iin mkemmel bir derleme. Gassire'in Lavtas'nn Soninke'nin Dausi destannn bugne kalan nemli bir blm olduu anlalyor. Gassire Lavtas'ru eksiksiz anlattm.

Sunjata

Niane bu destann eksiksiz versiyonunu, Gine'de Djeliba Koro (Siguiri) kynden bir griot olan Djeli Mamudu Kuyate'den duyduu biimiyle Franszca anlatyor. Sunjata iin benim ana kaynam Pckelf in, Niane'nin Soundjata, ou l'Epope Mandngue kitabndan yapt dzyaz eviri Sundiata (Longman) kitab. Fakat birka olay baka kaynaklardan yararlanarak birletirip anlattm. kinci avcnn destan, Courlander'in A Treasury of African Folklore (Crovvn) kitabndaki "Lion of Manding: A Wolof pic"ten alnan bir blm. David Ames'e Ali Savvse tarafndan Gambia'da Ballanghar kynde 1950'de anlatlm. Okpevvho The Epic m Africa (Columbia Univ. Press) kitabnda iki khinin iki kehanetini anlatr. Okpevvho'nun kayna Sunjata II, Innata'nn Sunjata: Three Mandinka Versions'da (Scho-ol of Oriental and African Studies) anlatt Gambia rma blgesi versiyonudur. Nana Triban'n Sumanguru ile sohbeti Cavendish'in Legends of the World (Orbis) ve Okpevvho'nun The Epic in Africa kitabnda var. Cavendish'in de Okpevvho'nun da kayna Sunjata U. Biebuyck'un makalesi "The African Heroic Epic", Oinas, Heroic Epic and Saga (Indiana Univ. Press) Sunjata incelemeleri iin okumaya deer bir kaynak. Ana dm izlemekle birlikte, yky kronolojik dzen inde ve szl destan gelenein slubuna en uygun biimde tekrarlara yer vererek anlattm. Birinci avcnn destannda iki avcdan birinin ve Sunjata'nn kz kardei Djamaru'nun yksn atladm, nk Niane versiyonunda nemleri yok. Sunjata onuruna szde Balla Fasseke tarafndan, ama Niane'ye gre sonraki griotlar tarafndan (1307-1332) sylenen arklar da atladm. Mali ve burada yaayan halk, konumacnn ait olduu cemaate gre deiik adlarla bilinir. Eski Mali halk olan Kangaba, Keita ulusu ve dili balamnda ben Mandingo ve daha geni anlamda Mali mparatorluu'nun halklar balamnda Mandinka szcklerini kullandm. Eski Mali Nijer ve Sankarani rmaklar arasndayd ve on iki blgeden oluuyordu. Mali mparatorluu ok geni, bugnk Mali Cumhuriyeti ok daha kktr. Bugn Mali, bakenti Bamako'nun bat ve gneyine uzanr, Manding Dalan ile Gine'deki Kurussa'ya kadar Nijer Irma'nn yukan vadisini kapsar. Niani balangta kk bir kovken Mali mparatorluu'nun bakenti oldu. Bugn Niani yine kk bir ky. Sankarani Irma stnde, Mali ile Gine smnna bir kilometre uzaklkta.

Sunjata destann Niane'ye anlatan griot Mamadu Kuyate, Sunjate'nin lm nedeni olarak bir srr dile getiriyor. Baz griotlar Sunjata'nn Niani'deki bir gsteri srasnda okla ldrldn sylyorlar. Bazlar Sunjata'nn VVasulu halkyla haksz bir savaa girdiini ve onlarn Sankara Irma kysnda imparator ve ordusunu yendiklerini anlatyorlar. Bazlar da Sunjata'nn Sankarani Irma'nn azgn sularna atlayp boulduunu anlatyor. Bazlarna gre Sunjata sulara atladktan sonra onun yerine sularn inden bir suaygn km. Sunjata'nn kendisini Vasulular tarafndan yakalanmamak iin suaygrna evirdiini iddia ediyorlar (Mali Mandingo dilinde suaygr demektir).

Mvindo

Biebuyck ve Mateene, bu destan The Mwindo Epic from the Ban-yanga (Univ. of California Press) kitabnda anlabyorlar. Benim kaynaklarm Abraham'n African Folktales (Pantheon) ve Cour-lander'in A Treasury of African Folklore (Crovvn) kitaplan. ki yazar da kaynak olarak Biebuyck ve Mateene versiyonunu kullanyorlar. Biebuyck Hero and Chief'de (Univ. of California Press) Mvindo'nun baka versiyonunu daha anlatyor. Biebuyck'un makalesi "The African Heroic Epic", Oinas, Heroic Epic and Saga (Indiana Univ. Press) ve Okpevvho'nun The Epic in Africa (Co-lumbia Univ. Press), Mvindo ncelemeleri iin okumaya deer iki kaynak. Biebuyck'un ilk Mvindo versiyon undaki ana dm izledim, Mvindo'nun maceralar stnde younlatm, fakat yer snrlamas nedeniyle Mvindo'nun birok arksn, destann anlatm iin nemli olmakla birlikte atlamak zorunda kaldm. ark szleri dmle ilikili olduunda onlar metin iine aldm.

AMERKA

Yaratl (Aymara/ Tiahuanako)

Juan de Betanzos, Peru'daki resmi spanyol hkmeti szcs, bu mitosu nka tarihilerinin tarihlerini korumann geleneksel yolu olan bir Peru yerli arksndan alm. Mitosu Sinim 1/ Narra-cion de los Incas'da anlatyor. Benim ana kaynam OsbonAn South American Mythology (Nevvnes/Hamlyn) kitabnda alntlad Betanzos versiyonu Osbome, Pedro de Cieza de Leon tarafndan anlatlan Aymara/Tiahuanako mitosunu The Secod Part 0/ the Chronicie of Peru (Haklyt Society) kitabnda ngilizce ev-risiyle yaynlyor. Bir baka mkemmel kaynak Dnya Mitolojisinn ilk basksndan iki yl sonra kan Bierhorst'un The Mythology of South America (Morrow). Virakoa, Bonnefoy'un Mythologicf kitabnn (Univ. of Chicago Press) II. cildinde tartlyor.

Kken Evi

Pedro de Cieza de Leon bu mitosu The Seeond Part of the Chronicie uf Pern kitabnda, The Traveh of Pedro de Ceza de Leon'un devam olarak anlatyor. Benim ana kaynam Osborne'm bu malzemeyi kulland South American Mythology (Nevvnes/I lanlvn) kitab. Gnein ocuklar

Inca Garcilaso de la Vega bu mitosu spanya'da 1609'da yaynlanan The Royal Commeniaires of the icu'nn I. cildinde anlatyor. Benim ana kaynam Garcilaso de la Vega'nn Jolas tarafndan yaplan evirisi The Incas (Avon). Osborne South American Mythology (Nevvnes/Hamlyn) kitabnda Garcilaso'nun anlatmn alntlyor. Bierhorst The Mythology of South America (Morrovv) kitabnda bu mitosu anlap inceleyerek dnyann bu blgesindeki baka mitlerle karlatryor. Valdelomar Our Children of the Sun (Southern Illinois Univ. Press) kitabnda bu mitosla birlikte baka nka mitlerinin de yaratc versiyonlarn veriyor.

Paraparava ve Varaku

Rviere bu mitosu Marriagc Among the Trio'da (Clarendon) anlatr. Benim ana kaynam Cavendisb'in Mythology: An llluslrated Encylopedia's (Orbis). Roe "Paraparava ve Varaku"vu bu tip teki mitlerle birlikte The Cosmic Zygote'da (Rutgers Univ. Press) tartr. Ek olarak, de Civreu* Watunna'da (North Point) Gney Amerika'dan bu gruba giren ilgin mitler yaymlamtr.

Yaratl (Maya)

Bu mitosun kayna Quiche Mayalarnn anonim Popol Vuh eseridir. T5'lerin ortalarnda Maya yazclar tarafndan yazya geirilmitir. Benim ana kaynam Goetz ve Morley'in yaymladklar Popol Vuh'dur (Univ. of Oklahoma Press). Dnya Mitolojisin yaymlamamdan sonra kan mkemmel bir versiyon Tedlock'un Popol Vuh (Simon and Schuster) yaymdr. Sproul'un Primat Myths (Harper-Collins) kitab benim ana kaynam Goetz ve Morley evirisinden giri blmlerini ierir. Bierhorst bu mitosu The Mythology of Mexico and Central America (Morrovv) kitabnda Legend of the Sun mitosu ile kar

latrr. Ayrca okuyucuya Popol Vuh'u dnyann bu blmndeki teki yaratl mitleriyle karlatrma olana salar.

Yaratl evrimi (Toltek/Aztek)

"Be Dnya ve Gneleri" 16. yzyl Nahuatl elyazmas Chinal-popoca Codex; Atmak of Cuathtitlan and Legend of the Surts'da bulunmaktadr; nce Aztek yazclarca 1500'lerin ortalarnda yazya aktarlmtr. Bu elyazmasnn ilk ngilizce basks 1992'nn sonlarnda kt, Bierhorst tarafndan History and Mythology of the Aztecs (Univ. of Arizona Press) adyla evrilmi. Bier-horst'un yayn Gne Efsanesi'nin tamamnn eitli dillerdeki ilk evirilerini de ieriyor. Benim ana kaynaklarn unlar: bierhorst, Four Masterworks of American Indian Literatre (Univ. of Arizona Press) ve Nicholson, Mexican and Central American Mythology (Nevvnes/Hamlyn). Bierhorst bu mitosu The Mythology of Mexico and Central America (Morrow) kitabnda Popol Vuh'la karlatrr. Ayrca okuyucuya Gne Efsanesi'ni dnyann bu blmndeki teki gne mitleriyle karlatrma olana salar. "Dnyann Yaratl" 16. yzyl Fransz elyazmas Histoyre du Mechique'de (Meksika Tarihi) bulunur; 1905'te bir Fransz dergisinde yaymlanmtr. evirmen Andre Thevet malzemesini imdi kayp olan spanyol misyonerlerin 1543 tarihli bir derlemesinden alm. Benim ana kaynaklarm Bierhorst'un The Red Siran'daki (Farrar Straus, Univ. of Nevv Mexico Press) metni ile Nicholson'un Mexican and Central American Mythology (Nevvnes/Hamlyn) kitab. "nsann Yarahl" Chimalpopoca Codcx'dedir. Bierhorst'a gre Ketzalkoatln yeraltna inmesi ve kemikleri kullanmas iki baka (belirtilmemi) 16. yzyl versiyonunda da yer alr. Benim bu mitos iin ana kaynaklarm Bierhorst'un Four Master-works of American Indian Literatre' ile Nicholson'un Mexican and Central American Mythology'sdr. Nicholson'a gre "Mziin Yaratl" 16. yzyl Nahuatl eh/azmalarndan birinde bulunan bir iirdir. Bierhorst'un The Httngry Woman (Morrovv) ve Nicholson'un benim ana kayna m olan Mexican and Central American Mythology 'si kitaplarnda yer alr.

Ketzalkoati

Ketzalkoatl'n nasl oyuna getirilip Toltek bakenti Tezkatlipoka'dan karldyla ilgili mitler iki orijinal kaynakta yer almaktadr: nce Aztek yazclarca 1500'lerin ortalarnda yazya aktarlm olan 16. yzyl Nahuatl elyazmas Chimalpopoca Codex: Annals of Cuauhtitlan and Legend of the Suns ve 16. yzylda spanyol papaz Fray Bernardino de Sahagun tarafndan Florentine Codex: General History ot he Thigs of New Spain bal altnda toplanan Nahuatl metinleri. Benim ana kaynaklarm Bierhorst' un Four Manleruvrks of

American Indian Literature' (Univ. of Arizona Press) ve Nicholson, Mexican and Central American Mythology'sdr (Nevvnes/Hamlyn). Sahagun'un Florentine Codex'i Anderson ile Dibble'n ya-ymyla eriilebilir durumda (Univ. of Utah Press). Sahagun Florentine Codex'i Aztek inanlarn korumak iin deil Nahuatl dilini incelemek iin evirmi. Hristiyan papaz ve misyonerler dinleyicilerine onlarn dillerinden vaaz edebilmek iin Nahuatl dilini reniyorlard (Chimalpopoca Code\'in ilk ngilizce evrisi hakknda bilgi edinmek iin Yaratl evrimi notlarma Bkz.). Anaya, Ketzalkoati mitosunu Lord of the Daum adyla (Univ. of Nevv Mexico Press) roman biiminde yeniden yazmtr. Bierhorst, The Mythology of Mexico and Central America (Morrovv) kitabnda Ketzalkoati mitosunu dnyann bu blgesindeki teki mitlerle karlatrr. Brundage, Ketzalkoati ile Tezkatiipoka'y The Fifth Sun'da (Univ. of Texas Press) zmlemektedir.

Yaratl Matthevvs'in 1897 ylnda yaymlad Naz'aho Legends (American Folklore Socety) kitab bu malzemenin klasik kaynadr. Bir baka metin Klah'n Navajo Creation Myth'idu; VVheelvvright tarafndan kaydedilmitir (Museum of Navaho Ceremonial Art). Benim ana kaynaklarm Gilpin, The Enduring Navaho (Univ. of texas Press) ve Nevvcomb, Navaho Folk Tales'dir (Muse-um of Navaho Ceremonial Art). Bu mitosun Matthevvs'in yaymndan beri en eksiksiz metni Zolbrod'un Dine bahane: The Navajo Creaton Story (Univ. of New Mexico Press) yayndr Burland North American Indian Mythology (Nevvnes/Hamlyn) kitabnda bir versiyonunu yaymlamtr. Erdoes ve Ortiz'in American Indian Myths and Legends (Pantheon) kitab teki Kzlderili yarabl mitlerinden geni bir semeyi ierir.

Ahaiyuta ile Bulut-Yiyen

Bu mitosun klasik versiyonu Benedict'in Zuni Mythology (Co-lumbia Univ. Press) ve Stevenson'un 2904 Zum Indians (Bureau of American Ethnology) kitaplarnda bulunur; benim ana kaynaklarm da bunlardr. Mitos ayrca Feldmann'n The Storytel-l'ng Stone (Dell) ve VVherry'nin Indian Masks and Myths of the VVest (Bonanza/Crovvn) kitaplarnda vardr. Muett'in Spider vVoman Stories (Univ. of Arizona) kitab da teki Gneybat Amerika yerlilerinin mitleri iin mkemmel bir derlemedir.

Evin-Olu le Atlm-Olan

Simms, bu mitosu 1903 Traditions of the Crovvs'da (Field Mutum Anthropological Series) anlatr. Benim ana kaynam Thompson'un Tales of the North American Indians'daki (ndiana Univ. Press) klasik evirisidir. Thompson'un kayna da Simms' dir. lk kez 1929'da yaymlanm olan Tales of the North American Indians baslmaya devam etmektedir. Ayrca, Thompson'un evirileri, ana kaynaklara dayandklar iin, baka editrler tarafndan hazrlanan antolojilere de alnmaktadr; Feldmann'n The Storytelling Stone (Dell) bunlardan biridir. Coffin'in Tales of the North American Indians (American Folklore Society), bu mitosun "Doumdan Sonra ve Evin-Olu" adl bir VVchita versiyonunu ierir. Bierhorst, The Mythology of North America'da (Morrovv) "Evin-Olu ile Atlm-Olan" mitosunun birok versiyonunu tartr. teki Ova ve Kayalk Dalar blge leri Kzlderili mitlerinin mkemmel derlemeleri arasnda unlar vardr: Clark, Indian Legends form the Northern rockies (Univ. of Oklahoma Press); Grinnell, By Cheyenne Campfres (Univ. of Nebraska Press); Marriott ve Rachlin, American Indian Mythology ve Plains Indian Mythology (Crovvell) ve VValker, Lakota Myth (Univ. of Nebraska Press).

Gkten Den Kadn Cusick, Tuskarora irokua tarihisi, bu mitosu 1827'de Sketches of Ancient History of the Six Natons'da anlatr. Bu mitosun Huron versiyonu 1874'te yetmi be yanda bir Huron reis yardmcs tarafndan anlatlm ve Hale'in 1888 "Huron Folk-Lore" (Journal of American Folklore) makalesinde yaymlanmtr. Tuskarora soyundan gelen Hevvitt, irokua yaratl mitleri konusunda uzmanlamt ve ayrntl Mohavk, Seeka ve Onindaga versiyonlarn toplayarak Introduction to Seneca Fiction. Legends and Myths J9I019I'de (Bureau of American Ethnology) yaymlad. Hevvitt ayrca CurtinTe birlikte alarak Seneca Myths and Fictions't yaymlad (Bureau of American Ethnology) ve irokua yaratl mitosunun nl Seneka versiyonu budur. Daha sonra Crtin Seneca Indian Myths (Dutton) kitabn yazd. Benim ana kaynam irokua yaratl mitosunu anlatrken yukarda saylan orijinal kaynaklardan birini kullanr. Clark Indian Legends ofCanada (McClelland & Stevvart) kitabnda Hale'in Huron versiyonunu kullanr. Emerson 1884 Indian Myths or Legends, Traditions and Symbols of the Ahorigins of America (Ross & Haines, tpkbasm) kitabnda youn biimde Cusick'in Tusca-rora versiyonundan alnt yapar. Thompson, Tales of the Norf American indians'da (Indana Univ. Press) Curtin ve Hevvitt'in klasik Seneka versiyonunu aktarr. (Thompson'un Kuzey Amerika Kzlderili mitleri stne yaynlar iin "Evin-Olu ile Atlm-Olan" notlanma Bkz.). Bierhorst'un The Mythology of North America (Morrov) kitabnda bu mitosun ayrntl tartmas vardr. Bu mitosun bir Huron versiyonu Bonnefoy'un Mythologies (Univ. of Chicago Press) kitabnn II. cildindedir. Feldmann, Thompson'un Seneka versiyonunu The Siorytellng Slone'da (Dell) yeniden yaynlamtr. Bu mitosun birok versiyonu birok ynyle ortaktr. Fakat kizlerin adlar versiyonlarda farkldr. ngilizce evirilerde Cu-sick onlara "yi Akl" ve "Kt Akl" der. Curtn ve Hevvitt "Kk Filiz" ve "akmakta" adlarn kullanrlar. Huron versiyonlarnda adlan "yi Adam" veya "yi Karde" le "akmak-

tams" veya "Kt Karde"tir. Aynca, baka versiyonlarda Gk Kadn'nn kardei yoktur ve ikizleri douran kendisidir. Baz versiyonlarda da ikizler son savalarnda silah olarak msr ve fasulye uvallarn kullanrlar.

Kuzgun ve In Kaynaklan

nemli Kuzgun mitlerinin hepsi Bureau of American Ethnology tarafndan yaymlanmtr ve Svvanton'un Haida Texts and Myths (1905) ile Tlingit Myths and Texts (1909), Boasn ikisi de 1916'da yaymlanan Tsimshian Mythology ve Tsimshian Tcxts kitaplarnda bulunur; bunlar en iyi bilinen kaynaklardr. Benim de ana kaynaklarm bunlardr. Burland Haida versiyonu "Kuzgun ile Ay" North American Indian Mythology'de (Nevvnes/Hamlyn) anlatr. Clark, Puget So-und versiyonu "Kuzgun Eski nsanlara Nasl Yardm Etti"yi Indian Legends of the Pacific Northoest (Univ. of California Press) kitabnda anlatr. Coffin Tahltan versiyonu "In alnmas"n Indian Tales of North America'n (American Folklore Socieiv) anlatr. Coffin'in versiyonu, birok ayrntda farkllk gsterdii gibi Tlingit ve Tsimshian versiyonlarn birletirmesiyle de etkileyicidir. Erdoes ve Ortiz "In alnmas"n (Tsimshian, Bo-as/Thompson'dan) American Indian Myths and Legends kitaplarnda (Pantheon) anlatrlar. Feldmann The Storytelting Stone'da (Dell) kuzgun miti anlatr (Boas/Thompson'dan Tsimshian, Clark' dan Pttget Sound ve Svvanton'dan Tlingit). Goodchild'n Raven Talcs'i (Chicago Revievv Press) mkemmel bir kaynaktr. Wherry de Indian Masks and Myths of the VVes'de (Bonanza/ Crovvn) kuzgun mitosu anlatr. Bu mitosun birok versiyonu ou ynyle ayndr. Fakat lgin deiiklikler de vardr ve ben kendi metnimi hazrlarken Haida, Tlingit ve Tsimshian versiyonlardan eler ve tanmlayc ayrntlar setim. Ana Haida versiyonunda kz kovasnda am inesi biimiyle yzen Kuzgunu yutar. Kuzgun kutuda saklanan ay' alar ve kanadnn alhna alp dner. Ana Tlingit versiyonunda kz Kuzgunu kk toprak paras biiminde yutar. Kuzgun ayr ayr torbalarda balanm saklanan yldzlar, ay' ve gn n alar. Gn n serbest brakma tehdidinde bulunur ve dediini yapar. Ana Tsimian versiyonunda Dev Kuzgun derisini kararak kendisini sedir yaprana dntrr ve kz kovasnda yzerken onu yutar. Dev bir kutuda saklanan Gn n alar ve Kuzgun derisine brnerek kaar. Devin kutuyu krmas alay konusu olunca Gn ortaya kar.

Sedna

Bu mitosun en nl versiyonu 884-1885'te Baffin Adas'nn gneyinde Ocjomuit ve Akudnirmuit halklar tarafndan Boas'a anlatld. Boas bu malzemeyi The Central Eskimo 1884-1885'te (Bureau of American Ethnology) yaymlad. Benim ana kaynam Thompson'un Tales of the North American Indians (Indiana Univ. Press) kitabndaki klasik versiyon. Thompson'un kayna Boas'dtr. (Thompson'un Kuzey Amerika Kzlderili mitleri hakknda daha fazla bilgi iin "Evin-Olu ile Atlm-Olan" notlarma Bkz.) kinci kaynam Casvvell'in Shadows form the Singing House (Tuttle) kitab. Bierhorst Thompson'un versiyonunu The Red Szvan'da (Far-rar Straus: Univ. of New Mexico Press) yeniden yaymlamtr. Feldmann da The Storyteliing Stone'da (Dell) aynsn yapar. Ha-viland The Faber Book of North American Legends'de (Faber and Faber) Casvvell'in versiyonunun tpkbasmn yaymlamtr. Bu mitosun bir versiyonu Bonnefoy'un Mythologes (Univ. of Chicago Press) kitabnn II. cildinde tartlmtr. Norman'n Northern Tales (Pantheon) kitab nuit mitleri konusunda mkemmel bir derlemedir. Fakat Sedna mitosunu iermez.

Sa Teliyle Yakalanan Kadn

Rand 1894 Legends of the Micmacs'da (Longmans) bu mitosu anlatr fakat kaynan belirtmez. Benim ana kaynam White-head tarafndan Stories from the Six Worlds'de mkemmel biimde anlatlm versiyondur. Macfarlann American Indian Legends (Heritage) kitab bu mitosun bir baka versiyonunu ierir. Clark'n Indian Legends from the Northern Rockies (Univ. of Oklahoma Press) ve indin Legends of Canada (McClelland and Stewart) kitaplar, Leland'n Algonauin Legends'i (The Algon<.u-in Legends of Nev England or Myths and Folk Lore of tle Micmac, Passamaauoddy and Penobscot Tribesn Dover tpkbasm) Kanada Kzlderililerinin mitleri konusunda mkemmel derlemelerdir. Fakat hibiri "Sa Teliyle Yakalanan Kadn" mitosunu iermez.

Seilmi Kaynaka

YUNANSTAN VE ROMA Agias (veya Hegias), "Nostoi", Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica, ev. Hugh G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. Apollodorus, The Library and Epilome, 2 c, ev. Sir James George Frazer. Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1976; 1970. , The Library, Gods and Heroes of the Greeks, ev. Michael Simpson, Univ. of Massachusetts Press, Amherst, 1976. Arctnus, "The Aethiopis", Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica. ev. Hugl G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. , "The lliupe'rsis", Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica. ev. Hugh G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. Bespaloff, Rachei, On the Uiad, ev. Mary McCarthy, Princeton Univ. Press, Princeton, 1970. Beye, Charles Rowan, The Uiad, the Odyssey and the Epic Tradition, MA, Peter Smith, Gloucester, 1972. Bum, Andrew Robert, The World of Hesiod, A Siudy of the Greek Middle Ages, Benjamin Blom, New York, 1966. Chadvvick, John, The Mycenaean World, Cambridge Univ. Press, New York, 1976. Di Cesare, Mario A., The Allar and ihe aiy, A Reading of VirgU's Aeneid, Colmbia Univ. Press, New York, 1974. Diodorus Siculus, Library of History. c. 11, ev. C. H. Oldfather, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1967. Edvards, Mark W. Homer, Poet of the Uiad, Johns Hopkins Univ. Press, Baltimore, 1987.

, (der.), The Uiad, A Commentary, c. V, Cambridge Univ. Press, New York, 1991. Eugammon, "The Telegony" Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica. ev. Hugh G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. Finley, John H., Jr., Homcr's Odyssey, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1978. Galinsky, G. Kari, Aeneas, Sicy and Rome, Princeton Univ. Press, Princeton, 1971. Graves, Robert, The Greek Myths, 2 c, Braziller, New York, 1957. Hesiod, Theogony, VVorks and Days, Shield. ev. Apostolos N. Athanassaks, Johns Hopkins Univ. Press, Baltimore, 1983, , Theogony and Works and Days. ev. M. L. VVest, Oxford Univ. Press, New York, 1988. , "VVorks and Days", "Theogony", Hesiod, The Homeric Hymns nd Homerica, ev. Hugh G. Evelyn VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. , The Works and Days. Theogony. The Shield of Herakles, ev. Riehmond Lattimore, Univ. of Michigan Press, Ann Arbor, 1991. Homer. The Uiad, ev. Robert Fagles, Viking, New York, 1990. , The Uiad, ev, Robert Fitzgerald, NY., Anchor/Doubleday, Garden City, 1974. , The Uiad, ev. Richmond Lattimore, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1969. , The Uad, ev. A. T. Murray, 2 c, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1978; 1976. , The Odyssey, ev. Albert Cook, Norton, New York, 1974. , The Odyssey, ev. Robert Fitzgerald, NY, Anchor/Doubieday, GardenCity, 1961. , The Odyssey, ev. Ridmond Lattimore, Harper & Row, New York, 1977. , The Odyssey, ev. T. E. Lavvrence, Oxford Univ. Press, New York, 1991". , The Odyssey, ev. A. T. Murray, 2 c, Loeb Ciassical Library,

Harvard Univ. Press, Cambridge, 1976; 1980. The Homeric Hymns, ev. Apostolos N. Athanassakis, Johns Hopkins Univ. Press, Baltimore, 1976. The Homeric Hymns, ev. Charles Boer, Irving, TX, Spring Publcations/ Univ. of Dallas, 1979. "The Homeric Hymns", Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica, ev. Hugh G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. The Homeric Hymns and The Battle of the Frogs and the Mice, ev. Daryl Hine, Atheneum, New York, 1972. Jackson, W. T. H., Hero and King, Columbia Univ. Press, New York, 1986. Janko, Ridard, (der.), The Uiad. A Commentary, c. IV, Cambridge Univ. Press, New York, 3992. Kirk, G. S., The Uiad, A Commenlary, c. I ve II, Cambridge Univ. Press, New York, 1985; 1990. Ktto, H. D. F The Greeks, Vkng Penguin, New York, 1951. Lamberton, Robert ve John J. Keaney (der.), Homer's Ancient Readers, Princeton Univ. Press, Princeton, 1992. Lawler, Traugott, "The Aeneid", Homc to Brccht, (der.) Michael Seidel ve Edward Mendelson, Yale Univ. Press, New Haven, 1977. Lesdes, "The Lttle Uiad" Hesiod, The Homeric Hymns and Homerica, ev. Hugh G. Evelyn-VVhite, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. Lvy (Ttus Livius). T/tc Early History of Rome, Books l-V of The History of Romefrom rs Foundation, ev. Aubtey De Selincourt, Viking Penguin, New York, 1981. , Tlc Roman History, The History uf Rome from Its Foundation, 2 c., ev. B. O. Foster, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1988. Ovd, Metamorphoses, ev. Rolfe Humphnes, Indiana Umv. Press, Bloo-mingfon, 1967. , Melamorploses, ev. Frank Justus Miller. Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1984. , Mctamorphoscs, Engiished, Mythologized, and Revresentcd in Figres, ev. George Sandys, Univ. of Nebraska ftess, Lincoln, 1970, 1632 tpkbasm. Plutarch, Paralle Lhes of Greeks and Romans, ev. Bernadctte Perrn, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1967.

Redfield, James M., Nature and Culture in the Uiad, The Tragedy of Hcctor, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1978. Schein, Seth L., The Morla! Hero, An lutroducton to Homer's Uiad, Univ. of California Press, Berkeley, 1984. Stasints (ot Hegesius), "The Cypria", Hesiod. The Homeric Hymns and Homaia, ev. Hugh G. Evelyn VVhite, Lueb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1977. Steiner, George ve Robert Fagles, Homer, A Cotlection ofCrilical Essays, Prentice-Hall, Englevood Cliffs, 1962. Taylor, Charles H., Jr. (der.), Essays on the Odyssey, Indiana Univ. Press, Bloomington, 1969. Vermenle, Emily, Grcece in the Bronze Age, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1972. Versenyi, Laszlo, Man 's Measure: A Study of the greek Image of Man from Homer to Sophocies, State Univ. of New York Press, Albany. 1974. Virgil, The Aeneid, ev. H. R. Fairclough, 2 c, Loeb Classical Library, Harvard Univ. Press, Cambridge, 1978. , The Aeneid, ev. Robert Fitzgerald, Random House, New York,1983. , The Aeneid, ev. Ailen Mandelbaum, Univ of California Press,Berkeley, 1973. , The Aeneid, ev. David VVest, New York, Viking Penguin, 1990. Vivante, Paolo, Homer, Yale Univ. Press, New Haven. 1985.

ORTADOU "Atrahasis", tThe Flood), ev. E. A. Speiser, Ancient Nenr Easlern Texts Relating to the Old Testament, (der.) James B. Pritchard, Ekli 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. "Atrahasis-Additional Texts", ev. A. K. Grayson, Ancient Near Eastern Texls Relating to the Oid Testament, (der.) James B. l'ritdwd, Ekli 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. Beyerlin, VValter (der.), Near Easfertt Religiots Text$ Relating to the Old Coi'dccc, Scribner's, New York, 1961. Budge, E. A. VValiis. Egyptian Reiigion, Beli/Crown, New York, 1959, 1900 tpkbasm. , Osiris and Ihe Egyptian Resurrection, c. 1, Dover, New York, 1973. Londra tpkbasm, Medici Society, 1911. "TheOtation Epic", ev. E. A. Speiser, Ancient Nenr Enslern Tcxis Relating to the Old Testament, (der.) James B. Pritchard, Ek'li 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. "The Creation EpicAdditons to Tablets V-VII", ev. A. K. Grayson, Aarnt Nt'ir Eriteni Texts Relating to the Old Tcslnmeni, Ed. iames B. Pritchard, Ek'li 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974.

"The Deluge", ev. Samuel Noah Kramer, Ancient Near Easter Tcxls Relating to the Old Testament. (der.) James B. Pritchard, Ek'li 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton. 1974. Frankfort, Henri, Kngship and tle Gods, A Study of Ancient Near Easter Religion as the itegration ot Society and Nalure, Univ. of Chicago Press. Chicago, 1978. Gaster, Theodor H., The Oldest Siories in the World, Beacon, Boston, 1958. The Epic of Glgamesh, ev. Maureen Gallery Kovacs, Stanford Univ. Press, Stanford, 1989. "The Epic of Glgamesh, Notes and Additions", ev. A. K. Grayson, 4u-cient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament, (der.) James B. Pritchard, Ek'li 3. basm, Princeton LJniv. Press, Princeton, 1974. The Epic of Glgamesh, ev. N. K. Sandars, New York, Viking Penguin, Ed. James B. Pritchard, Ek'li 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. Ggamesh. ev. John Gardner ve John Maer, Knopt, New York, 1984. "Gilgamesh and the Land of the Living", ev. Samuel Noah Kramer, Ancient Near Eastern Tcxts Relating to the Old Testament, (der.) James B. Pritchard, Ekli 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. Ggamesh, A New Rendering in English Verse, ev. David Ferry, Farrar, Straus, New York, 1992. Gilgamesh, A Verse Narrativc, ev. Herbert Mason, New American Library, New York, 1972. Gilgamesh the King, An Epic Tak, ev. Robert Silverberg, Arbor House, New York, 1984. Heidel. Alexander, Babylonian Gcnesis, 2. basm, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1966. . Gilgamesh Epic and Old Testament Paralkls, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1963. Jacobsen, Thorkild, The Trcasures of Darkness, A History of Mesopotamian Reiigion, Yale Univ. Press, New Haven, 1976. Kramer, Samuel Noah, History Begins at Smer, Univ. of Pennsylvania Press, Phitadelphia, 1981. , Smerians, Their History, Culture, and Chararter, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1971. , (der.), Mythologies of the Ancient World, Doubieday/Anchor, New York, 1961. Monfel, Pierre, Everyday Life in Egypl in the Days of Ramesses ihe Grcnt, Univ. of Pennsylvania Press, Phitadelphia, 1981. Myths {rom Mesopofnmia, ev. Stephanie Dalley, Oxford Univ. Press, NewYork, 1991. Oppenheim, A. Leo, Letters from Mesopotamia, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1967. Pritchard, James B. (der.), The Atcknt Near East, c. I, Princeton Univ. Press, Princeton, 1958.

"The Telepinus Myth". ev. Albrecht Goetze, Ancient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament, (der.) James B. Pritchard, Ek li 3. basm, Princeton Univ. Press, Princeton, 1974. Tigay, Jeffrey H., The Evoluiion of the Gilgamesh Epic, Univ. of Pennsylvania Press, Philadelphia, 1982.

KUZEY AVRUPA Branston, Brian, Gods of the North, Thames and Hudson, New York, 1980. Crossley-Holland, Kevin, The Norse Myths, Pantheon, New York, 1981. Dumezil, Georges, Gods of the Ancient Northmen, Univ. of California Press, Berkeley, 1974. The Elder Edda, A Selection, ev. Paul B. Taylor ve W. H. Auden, Random House, New York, 1969. Poems of the Elder Edda, ev. Patricia Terry, gzden geirilmi basm, Univ. of Pennsylvania Press, Philadelphia, 1990. Jackson, W. T. H., Hero and King, Columbia Univ. Press, New York,1986. , The Literatre of the Middle Ages, Columbia Univ. Press, New York, 1962. The Nibclungenlied, ev. Arthur Thomas Hatto, Viking Penguin, New York, 1975. The Nibehmgcnlied, ev. Helen M. Mustard, Random House, New York, 1963. The Song of the Nibehtngs, ev. Frank G. Ryder, VVayne State Univ. Press, Detroit, 1969. The Poetic Edda, c. 1, Heroic Poems. ev. Ursula Dronke, Oxford Univ. Press, New York, 1969. The Poetic Edda, ev. Lee M. Hollander, gzden geirilmi basm, Univ. ofTexas Press, Austin, 1987. The Saga of the Volsungs, Together with Excerpts from the Noragests-thatlr and Tlrec Chapters fvn the Prose Edda, ev. George K. Ander-son, Univ. of Delavvare Press, Nevvark, 1982. The Saga of the Volsungs, The Norse Epic of Sigurd the Dragon Slayer, ev, Jesse L. Byock. Univ. of California Press, Berkeley, 1990. The Saga of the Volsungs; The Saga ofRagnar Lodbrok Together with The Lay of Kraka, ev, Margaret Schlauch, A MS, New York, 1978, Ameri-can-Scandinavan Foundation/Norton, New York, 1930 tpkbasm. Sigurd Ihe Dragon-Slayer, A Faroese Ballad-Cycie, ev. E. M. Smith-Dampier, Kraus, New York, 1969, Basil Blackvvel, Oxford, 1934 tpkbasm. Volsunga Saga, The Story of the Volsungs and Niblngs, ev. VVilliam Morris. Collier Books, New York, 1971.

BRTANYA ADALARI Alcock, Leslie, Arthur's Britain. History andArchneology, A.D. 367-634.

Viking Penguin, New York, 1977. (Alliterative) Morte Arthure, (der.) John Finlayson, Northwestern Univ. Press, Evanston, 1971. The Alliterative Morte Arthure, The Ozvl and the Nghtngale, and Five Other Middle Engltsh Poems, ev. John Gardner, Southern Illinois Univ. Press, Carbondale, 1979. Ashe, Geoffrey and Debrett's Peerage, The Discovery of King Arthur, Henry Holt, New York, 1987. , King Arthur, The Dream of the Golden Age, Thames Hudson, New York, 1990. , (der.?, The Qest for Arthur's Britain, Acadenty Chicago, Chicago, 1988. Barber, Richard (der.), Athurian Legends, An lllustrated Anthology, Lttlefield Adams, Totowa, 1979. Benson, Larry D., Malory's Morte D'Arthur, Harvard Univ, Press. Cambridge, 1976. Beovulf, ev. VVilliam Alfred, Medieval Epics, Random House, New York, 1963. Beovulf, A Dual-Language Edition, ev. Howell D. Chickering, Jr., Anchor/Doubleday, New York, 1977. Beovulf and the Finnesbtrh Fragment. ev. Clarence Griffin Child, Houghlon Mifflin, Boston, 1904. Beovulf, The Oldest English Epic, ev. Charles W. Kennedy, Osford Univ. Press, New York. 1977. Beovulf, ev. Marijane Osborn, Univ. of California Press, Berkeley,1983. Beovulf, ev. Burton Raffel, Univ. of Massachuselts Press, Amherst, 1971. Brengle, Richard L. (der.), Arthur King of Britain, History, Chroniclc, Ro-mance and Criticism, Prentice-Hall, Englewood Cliffs, 1964. Bmce-Mitford, Rupert, Asvecls of Anglo-Saxon Archacology, Suttm Hoo md Other Discovcries, Harper's Magazine/Harper & Row, New York, 1974. Chadwick, Nora, Celts, Viking Penguin, New York, 1971. Chrtien de Troyes, Arthuian Romances, ev. W. W. Comfort, Dutton, New York, 1975. , Arthurian Romances, ev. VVilliam W. Kibler, Viking Penguin,New York, 1991. , The Compiete Romances, ev. David Staines, Indiana Univ. Press, Bloomington, 1993. From Cameiol to joyous Guard, The Old French La Mort le Rot Artu, ev. J. Neale Carman, Univ. Press of Kansas, Lavvrence, 1974. Geoffrey of Monmouth, The History of the Kings of Britain, ev. Levvis Thorpe, Folio Society, Londra, 1974. Irving, Edvvard B., Jr., Introdtction to Beoutdf, Prentice-HalI, Englevvood Cliffs, 1%9. , A Reading of Beovulf, Yale Univ. Press, New Haven, 1969.

Jackson, W. T. H Hero and King, Columbia Univ. Press, New York, 1986. , The Literatre of the Middle Ages, Columbia Univ. Press, NewYork, 1962. Kiernan, Kevin S., Beovulf and the Beovulf Manuscript, Rutgers Univ. Press, New Brunsvvick, 1981. Layamon's Arthur, The Arthurinn Section of Layamon 's Brt, ev. W. R. J. Barron ve S. C. VVeinberg, Univ. of Texas Press, Austin, 1989. MacCulloch, J. A., Celtic Mythology, Dorset, New York, 1992. Malory, Sir Thomas, Le Morte D'Arthur, Univ. of California Press, Berkeley, 1983, Caxton, Londra, 1485 hpkbasm. , Le Morte D Arthur, Viking Penguin, New York, 1983. , Le Morte D'Arthur, (der.) R. M. Lumiansky, Scribner's, NewYork, 1982. Morris, John, The Agc of Arthur, A History of the British Isies from 350 to 650, Scribner's, New York, 1973. Nicholsan, Levvis E. (der.), An Anthology of Beovulf Criticism, Univ. of Ntre Dame Press, South Bend, 1963. Ogilvy, J. . A. ve Donald C. Baker, Reading Beovulf, An Introdtction to the Poem, ts Bacvkground, and ts Style, Univ. of Oklahoma Press, Norman, 1986. Owen, Gale R., Rites and Religions of the Anglo-Saxons, Dorset, New York, 1985. Renoir, Alain, "Beovvulf, A ContextuaI Introduction to its Contents and Techniques", Heroic Epic and Saga, An Introduction to the World's Great Folk Epics, (der.) Felix J. Oinas, Indiana Univ. Press, Bloomington, 1978. Rolleston, Thomas VVilliam, Celtic Myths and Legends, Dover, New York, 1990, Myths and Legends of the Celtic Race'in tpkbasm, gzden geirilmi basm, Harrap, Londra, 1917. Ross, James Bruce ve Mary Martin McLaughlin (der.), The Portable Me-dieval Readcr, Viking, New York, 1977. Rutherford, Ward, Celtic Mythology, The Nattre and Influcnce of Celtic Myth from Druidism to Arthurian Legend, Slerling, New York, 1988. Sjoestedt, Marie-Louise, Gods and Heroes of the Celts, ev. Myles Dillon, Turtle Island Foundation, Berkeley, 1982. Squire, Charles, Celtic Myth and Legend, Hollyvood, Kaliforniya, Newcastle, 1975, The Mythology of the. British Islandsn tpkbasm, Gresham, Londra, 19-? Wace and Layamon, Arthurian Chronicles, ev. Eugene Mason, Dutton, New York, 1976.

UZAKDOU VE PASFK ADALARI AJpers, Antony, Maori Myths and Tribal Legends, Auckland, Longman Paul, Yeni Zelanda, 1982. Beckvvith, Martha, Havaiian Mythology, Univ. of Hawaii Press, Honolulu, 1977. Bodde, Derk, "Myths of Ancient China", Mythologies of the Ancient Wor!d, (der.) Samuel Noah Kramer, Anchor/Doubleday, New York, 1961. Christie, Anthony. Chinese Mythology, Nevvnes/Hamlyn, Feltham, Eng.,1983. Classical Chinese Myths, (der. ve ev.) Jan VValls ve Yvonne VValls, Joint, -Hong Kong, 1984. Classical Hindu Mythology, A Reader in the Sanskrit Puranas, (der. ve ev.) Cornelia Dimmitt ve J. A. B Van Buitenen, Temple Univ. Press, Philadelphia, 1978. Colum, Padraic, Legends of Haroaii, Yale Univ. Press, New Haven, 1987, Coomarasvvamy, Ananda K. and the Sister Nivedita, Myths of the Hinds and Buddhists, Dover, New York, 1967, Harrap, Londra, 1913 tpkbasm. Davis F. Hadiand, Myths and Legends of lapan, Graham Brash, Singapure, 1989,1913 tpkbasm. Gray, J. E. B Indian Tales and Legends, Oxford Univ. Press, New York, 1989. Grey, Si George, Polynesian Mythology and Ancient Traditional History, H. Brett, Auckland Yeni Zelanda, 1885. Hindu Myths, ev. VVendy Doniger OTIaherty, Viking Penguin, Ne w York, 1975, Ions, Veronica, Indian Mythology, Bedrick, New York, 1984. Kalakaua, King David, The Legends and Myths of Haumii, Mutual, Hono-lulu, 1990, VVebster, New York, 1888 tpkbasm. Koian Utnnnni, ev. John Batchelor, Trans nclions of the Asiatic Society of Jnpat S, Bol. 1, Nisan 1890. Mackenzie, Donald A., Myths of China and lapan, Gresham, N. D., Londra. Nihangi, Chronicles of japanfrom the Eartiest Times to A. D., 697. ev. W. G. Aston, Tuttle, Rutland, 1980. Piggott, Juliet, fapanese Mythology, Bedrick, New York, 1983. The Ramayana, (der. ve ev). VVilliam Buck, Univ of California Press, Berkeley, 1976. The Ramayana and the Mahabharata, (der. ve ev.) Romesh Dult, Dutton, Nevv York, 1972. The Ramayana of Kampan, The Foresl Book of, ev. George L. Hart ve Hank Heifetz, Univ. of California Press, Berkeley, 1988.

SanrJers, Tao Tao Liu, Dragons, Gods, and Spirifs from Chinese Mythology, Schocken, Nevv York, 1983. Songs of Gods, Songs of Humans, The Epic Traditon of the Aimt, ev, Donald L. Philippi, Princeton Univ, Press. Princeton, 1979. VVerner, Edvvard T. C, Ancient Tales and Folklore of China, Londra, Brac-ken, 1986, Myths and Legends of China, Harrap, Londra, 1922 tpkbasm. VVestervelt, VVilliam Drake, Legends of Ma-ui, A Demi-god of Polyncsia. nnd His Mother Hina, N. P., Honoulu, 1910. , Myths and Legends of Hawati, (der.) A. Grove Day, Mutual, Honolulu, 1987. West Lake. A Collection of Folktales, (der. ve ev.) Jan VValls ve Yvonne VValls, Joint, Hong Kong, 1980. Wcst Lake, Folklor Tales, (der. ve ev.) Wang Hau-iming, Foreign Languages, Beijing, 1982. Zimmer, Heinrich, Myths and Symbols in Indian Art and Civihzatton. (der.) Joseph Campbell, Princeton Univ. Press, Princeton, 1992.

AFRKA Abrahams, Roger D., African Folktales (Includes Gassire's Lute and Mvvindo), Pantheon, Nevv York, 1983. Ames, David, "Lion of Manding: A VVolof Epic", A Treasury of African Folklore, (der.) Harold Courlander. Crovvn, New York, 1977. Biebuyck, Daniel, "The African Heroic Epic". Heroic Epic nnd Saga: An ulnlroduclkm to the Wor!d's Greal Folk Epcs, Ed. Pelix J. Oinas, Indiana Univ. Press, Bloomington, 1978 , Hero and Chief. Epk Literatre from the Banyanga, Univ. of California Press, Berkeley, 1971. , "The Mvvindo Epic (Nyanga)", A Treasury af African Folklore, (der.) Harold Courlander, Crovvn, New York, 1975. ve Kohombo C. Mateene, The Moindo Epic from the Bnnyanga, Univ. of California Press, Berkeley, 1971. Cavendish, Richard (der.), Legends of the W0rtd, Orbis, Londra, 1982. , (der.), Mytltology: An Ulttstraled Encyclopedit, Orbis, Londra, 1980. Courlander, Harold, A Master of the Forge, Crovvn, Nevv York, 1983. , Tnies of Yoruba Gods and Heroes, Crovvn, New York, 1982. , A Treasury of African Folklore. Crown, Nevv York, 1977. , Ousmane Sako ile birlikte, The Heart of tle Hgoni, Heroes of the

African Kingdom of Seg, Crovvn, Nevv York, 1982. De Civrieux, Marc, Watunna, An Orinoco Creation Cyde, (der. ve ev.) David M. Guss, North Point, San Francisco, 1980. Frobenius, Leove Douglas C. Fo\, African Genesis, Turtle [sland Foundation, Berkeley, 1983, Stackpole, Nevv York, 1937 tpkbasm. , "Gassire's Llc", Teehnieinns of the Sacrcd, A Rnnge of Poetries from Africa, America, Asia, Europe & Oceania, (der.) Jerome Rothen-berg, gzden geirilmi basm, Univ. of California Press, Berkeley, 1985. Herskovits, Melville and Frances Herskoviis, Dahomean Narrative, Northvvestern Univ. Press, Evanston, 1958. Innes, Gordon, Sunjata: Three Mandinka Versions, School of Oriental and African Studies, Londra. 1974. Niane, D. T. Sundiata, An Epic of Old Mali, ev. G. D. Pickett, Longman, Essex, Eng, 1986. Okpewho, Isidore, The Epic in Africa: Totonrd a Poetics of the Oral Performance, Columbia Univ. Press, Nevv York, 1979. Parrinder, Geoffrey, African Mythology, Bedrick, New York, 1991. Radin, Paul (der.), African Folktales, Schocken, New York, 1983. Rothenberg, Jerome (der.), Technicians of the Sacrcd: A Range of Poetries from Africa, America, Asia, Europe and Oceania, gr.den geirilmi basm, Univ. of California Press, Berkeley, 1985. Soynka, VVole, Myth, Literatre and the African VVorfd, Cambridge Univ, Press, Nevv York. 1979.

AMERKA Anaya, Rudolfo A-, Lord of the Daum: The Legend of Quetza!coaltl, Univ. of Nev Me\ico Press, Albuqrerque, 1987. Benedict, Ruth, Zum Mythology, 2 c, AMS, Nevv York, 1969, 1935 tpkbasm. Betanzos, Juan de, "Suma y Narracion de fos Incas, Cited in Harold Osbor-ne, South American Mythology, Hamlyn, Londra, 1968. Bierhorst, John, History and Mythology of the Aztecs: The Codex Chmal}x>-poca (Annalys of Cnahtitian nnd Legend of the Suns>. Univ. of Arizona Press, Tucson, 1992. , The Hungry YJoman: Myths and Legends of the Azlecs, Morrovv, Nevv York, 1984. , The Mithology of Mexico and Central America, Morrovv, Nevv York,

1988. , Cnnteres Mexicanos, Songs of the Azlecs, Stanford Univ. Press, Palo Alto, 1985. , (der.), Four Mastenvorks of American Indian Literatre, Univ. of Arizona Press, Tucson, 1984. , (der.), Myths and Tales of the American Indians, Univ. of New Mexico Press, Albuquerque, 1992, The Red Swan: Myths and Tales of tle American Indiansn tpkpasm, Tartar Stras, Nev York, 1976. Boas, Franz, "The Central Eskimo". Sivlh Annual Revorl of the Bureau of American Etltnology, 1884-1885, Government Printing Office, Washington, DE, 1888. , "Tsimshian Mythology", Thirty-First Annual Report of the Bureau of American Ethnology, 1909-1910, Government Printing Office, Washington, DE, 1916. , "Tsimshian Texts." Bureau of Ama kan Ethnology Buttelin 27, Government Printing Office, Washington, DE, 1916. , Brundage, Burr Cartvvright, The Lif Ih Sun: Aztec Gods, Aztec VJorid, Univb ofTexas Press, Austin, 1979. Bunzel, Ruth, Zuni Texts, A MS, Nevv York*, 1973,1933 tpkbasm. Burland, Cottie, North American Indian Mythology, gzden geirilmi basm, Bedrick. Nevv York, 1985. , irene Ncholson ve Harold Osborne, Mythology of theAmerkns, Hamilyn, Londra, 1970. Casvvell, Helen, Shadoos from the Singing House; Eskimo Folk Tales, Tutt-le, Tokyo, 1973. Cahendish, Richard (der.), Legends of the World, Orbis, Londra, 1982. , (der.), Mythology: An Illustrated Eneytclopedia, Orbis, Londra, 1980. Cieza de Le6n, Pedro de. "Second Pnrt of the Chronicle of Peru " Harold Osborne'n iinde, South American Mythology. Hamlyn, Londra, 1968 (Sonra?, Hakluyt Society, No. 68, Londra, 1883). , "The Travels of Pedro de Cicin de Leon, Contained in the First I'arl of His Chronicle of Peru, AD 1532-1550", Harold Osborne'un iinde, South American Mythology, Hamlyn, Londra, 1968 (Source, Hakluyt Society. No. 33, Londra, 1864). Clark, Ella Elizabeth, Indian Legends from Ihe northern P,ockcs, Univ. of Oklahoma Press, Norman, 198P. , Indian Legends of Canada, McClelland & Stewart, Toronto, 1991. , Indian Legends of the Pacific Nortlnvest, Univ. of California Press, Berkeley, 1953.

Coffin, Thristram (der.), Indian Tales of North America, American Folklore Society, Philadelphia, 1961. Curtin, Jeremiaf, Seneca Indian Myths, Dutton, Nevv York, 1923. ve J. N. B. Hevvitt, "Seneca Myths and Fictions", Thirty-Second Annual Report of the Bureau of American Ethnology. Government Printrng Office, Washington, DE, 1918. Cusick, David, Skctchesof Ancient History of the SixNatons: A Tn/e of the Foundation of the Great hiand, Nozv North America, The Too Infants Bor, nnd the Creation of the UnhKrse, Levvislon, Nevv York, 1827. Ellen Russell fcmerson'un iinde, indimi Myths or Legends: Traditi-ons and Synbols of the Aborigincs of America, Ross & Haines, Minne-apolis. 1965. Edmonds, Margot ve Ella Elizabeth Clark, Voices of the VVnds. Nntive American Legends, Facts on File, Nevv York, 1989. Emerson, Ellen Russell, Indian Myths or Legends: Traditions and Synbols of the Aborigincs of America, Ross Haines, Mirtneapolis, 1%5. 1884 tpkbasm. Erdoes, Richard ve Alfonso Ortiz (der.), American Indian Myths nnd Legends, Pantheon, Nevv York, 1985. Feldmann, Susan (der.), The Storytclling Stone: Myths and Tales of the American Indians, Dell, Nevv York, 1971. Garcilaso, Inca de la Vega, The incas (Royal Commentaries of the Incas, 1609), (der.) Alam Gheerbrant, ev. Mana Jolas, Avon, New York, 1964. , Royal Commentaries of the Incas, Emir Rodriguez Monepal'in iinde, The Borzoi Anthology of Latin American Literatre: From the Time of Cotnn Rodriguez Monegnl. The Borzoi Anthology of Latin American Literatre: From the Time of Colums to the Tventieth Ce-lry, c. 1, Knopf, Nevv York, 1983. , Royal Commentaries of the Incas, (Spain, 1609) Harold Osborne'un iinde, South American Mythology, Hamlyn, Londra, 1968. Gilpn, Laura, Tie Endtring Navaho, Univ. of Tevas Press. Austin, 1987. Goodchild, Peter (der.), The Rnven Tales: Traditional Storics of Natvc Pe-oples, Chicago Revievv, Chicago, 1991. Grinnell, George Bird, By Cheycnne Cnmpfires, Univ. of Nebraska Press, Lincoln, 1971, Yale Univ. Press, New Haven, 1926 tpkbasm. Hale, Horatio, "Huron Folk-Lore", journal of American Folklore, 1, American Folk-Lore Society/Houghton Mifflin, Boston, 1888. Haviland, Virgina (der.), The Faber Book of North American Legends, Faber & Faber, Boston, 1979.

Hevvitt, J. N. B., "Introduction to Seneca Fiction, Legends, and Myths", Thrty-Fifth Annual Report of the Bureau of American Ethnology, 19101911, Government Printing Office, Washington, DE, 1918. "Histoyre du Mechique" ("History of Mexico"), ev. Andre Thevet, }o-urnal of the Society of Amencanistes, Paris, 1905. Josephy, Alvin M., Jr., The Indian Hentage of America, Houghton Mifflin, Boston, 1991. Klah, Hasteen, Navajo Creation Myth: The Story ofEmergence, AMS, Nevv York, 1976,1942 tpkbasm. Leland, Charles G. Algonquin Legends, Dover, Nevv York, 1992, The Algonauin Legends of Nee England: or, Myths and Folk Lore of the Micmac, Passmaquoddy, and Penobscot Tribes, Houghton Mifflin, Boston, 1884 tpkbasm. Macfarlan, Allan A. (der.), American Indian Legends, Heritage, New York, 1968. Marriott, Alice ve Carol K. Rachlin, American Indian Mythology, Crowell, Nevv York, 1968. Matthevvs, Washington, "Navajo Legends", Memoirs of the American Folk-Lore Society, c. V, American Folk-Lore Society/Houghton Mifflin, Boston, 1897. Monegal, Emir Rodriguez (der.), The Borzoi Anthology of Latin American Literatre: From the Time of Cotumbus to tle Tzoentieth Century, c. 1, Knopf, Nevv York, 1983. Mullett, G. M., Spider YJoman Stories: Legends of the Hopi Indians, Univ. of Arizona Press, Tucson, 1979. Nevvcomb, Franc Johnson, Navaho Folk Tales, Univ. of New Mexico Press, AIbuquerque, 1991. Nicholson, irene, Mexican and Central American Mythology, Bedrick, New York, 1983. Norman, Hovvard (der.), Northern Tales: Traditional Stories of Eskimo and Indian Peoples, Pantheon Books, Nevv York, 1990. Osborne, Harold, South American Mythology, Bedrick, Nevv York, 1986. Popol Vuh, The Definitive Editon of the Mayan Book of the Dazm of Life and the Glories of Gods and Kings, ev. Dennis Tedlock, Simon & Schuster, New York, 1985. Popol Vuh, The Sacred Book of the Ancient Quiche Maya, ev. Delia Goetz ve Sylvanus G. Morley, Univ. of Oklahoma Press, Norman, 1983. Popoi Vuh, The Sacred Book of the Ancient Quche Maya, ev. Adrian Recinos, Univ. of Oklahoma Press, Norman, 1950. Rachlan, Carol K. ve Alice Marriott, Plains Indian Mythology, NALDutton, New York, 1977. Rand, Silas T-, Legends of the Micmacs, Longmans, Green, Nevv York, 1984. Riviere, Peter, Marriage among the Trio: A Principle ofSocial Organzation, Clarendon, Oxford, 1969.

Roe, Peter G., The Cosmic Zygote: Cosmology in the Amazon Basin, Rut-gers Univ. Press, Nevv Brunswick, 1982. Sahagun, Bernardino de, Florentine Codex: General History of the Things of Ncw Spain, (der.) Athr ]. O. Anderson ve Charles E. Dibble, School of American Research/Univ. of Utah Press, Santa Fe, 19501982. Simms, Stephen Chapman, "Traditions of the Crovvs", Field Museum Anthropological Series, c. 2, Chicago, 1903. Stevenson, Matilda Coxe, "The Zuni Indians", Tmenty-Third Annual Re-port of the Bureau of American Ethnology, 1901-1902, Government Printing Office, Washington, DE, 1904. Svvanton, John Reed, "Haida Texts and Mytis", Bureau of American Ethnology Bulletin 29, Government Printing Office, Washington, DE, 1905. , "Tlingit Myths and Texts", Bureau of American Ethnology Bulletin 39, Government Printing Office, Washington, DE, 1909. Thompson, Sith (der.), Tales of the North American Indians, Indiana Univ. Press, Bloomington, 1966, 1929 tpkbasm. Underhll, Ruth M., Red Man's America, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1971. Vaideomar, Abraham, Our Chiidren of the Sun: A Site ofEight inca Legends, Southern Illinois Univ. Press, Carbondale, 1968. Walker, James R., Lakota Myth, Ed. Elaine A. Jahner, Univ. of Nebraska Press, Lincoln, 1983. Wherry, Joseph H., Indian Masks & Myths of the West, Bonanza Crovvn, Nevv York, 1969. Whitehead, Ruth Holmes, Stories from the Six Worlds: Micmac Legends, N. S., Nimbus, Halifax, 1988. Zolbrod, Paul G. Dine Bahane, The Navajo Creation Story, Univ. of Nevv Mexico Press, Albuquerque, 1988.

GENEL MTOLOJ Bachofen, J. J. Myth, Religion and Mother Right, Princeton Univ. Press, Princeton, 1967. Bonnefoy, Yves, Mythologies, 2 c, (der.) Wendy Doniger, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1991. Burrovvs, David, Frederick Lapides ve John Shawcross, Myths and Motife in Literatre, Free Press, New York, 1973. Buttervvorth, E. A. S., Some Traces of the Pre-Olympinn Wor!d in Greek Literatre and Myth, De Gruyter, Berlin, 1966. Campbell, Joseph, The Masks of God, 4 c, Viking Penguin, Nevv York, 1991. Downing, Christine, The Goddess, Mythological hnages of the Teminine, Crossroads, Nevv York, 1984.

Dundes, Alan (der.), The Food Myth, Univ. of California Press, Berkeley, 1988. , Sacred hlarralive, Readings in the Theory of Myth, Univ. of California Press, Berkeley, 1984. Eliade, Mircea, Myths, Rites, Symbois, 2 c, (der.) VVendelt C. Beane ve William G. Dotz, Harper, New York, 1976. Feder, Lillian, Ancient Myth in Modern Poetry, Princeton Univ. Press, Princeton, 1972. Frazer, Sir James George, The Golden Bough, The Roots of Religon and Folklore, Avenel / Crovvn, Nevv York, 1981, The Golden Bough, A Study in Comparative Religon, 2 c, Macmillan, Londra, 1890 tpkbasm. Freud, Sigmund, Totem and Taboo, ev. James Strachey, Routledge & Keegan Paul, Nevv York, 1950. Frye, Northrop, Anatomy of Criticism, Atheneum, Nevv York, 1968. Gaster, Theodor (der.), The New Golden Bough, A Neu Abridgment of the Classic Work bu Sir James George Frazer, Phillips, Nevv York, 1972. Gimbutas, Marija, Goddesses and Gods of Old Europe, 7000-3500 B.C.: Myths, Legends, and Cult Images, gzden geirilmi basm, Univ. of California Press, Berkeley, 1982. Language of the Goddess, Harper, San Francisco, 1991. Graves, Robert, The White Goddess, gzden geirilmi basm, Peter Smith, Magnolia, MA, 1983. Harrison, Jane Ellen, Prolegomena to the Study of Greek Religon, Princeton Univ. Press, Princeton, 1976,1922 tpkbasm. , Themis, A Study of the Social Origins of Greek Religon, Peter Smith, Gloucester, MA, 1974, Cambridge Univ. Press, Cambridge, 1912 hpkbasm. Highet, Glbert, The Classical Tradition, Greek and Roman nfluences on Western Literatre, Oxford Univ. Press, New York, 1949. Jung, Cari G., The Archetypes and The Collective Unconscious, Princeton Univ. Press, Princeton, 1969. Krk, G. S. Myth, Us Meaning and Functions in Ancient and Uther Cultures, Univ. of California Press, Berkeley, 1970. Leach, Maria (der.), Funk & Wagnali's Standard Dictionary of Folklore, Mythology, and Legend, Harper, San Francisco, 1984. Levi-Strauss, Claude. Introduction to a Science of Mythology, 2 c, ev. John VVeightman ve Doreen VVeightman, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1983. , Myth and Meaning, Schocken, Nevv York, 1987.

, Mythologiaues, c. 3 ve 4, ev, John VVeightman ve Doreen VVeightman, Univ. of Chicago Press, Chicago, 1990. , Structural Anthropology, c. 1, ev. Claire Jacobson ve Brooke Grundfest Schoepf, Basic Books, Nevv York, 1974. Middleton, John (der.), Myth & Cosmos, Readings in Mythology and Symbolism, Univ. of Texas Press, Austin, 1976. Miller, James E., Jr. (der.), Myth and Method, Univ. of Nebraska Press, Lincoln, 1960. Murray, Henry A. (der.), Myth and Myth-making, Beacon, Boston, 1968. Neumann, Erich, The Great Mother, An Analysis of the Archetype, Princeton Univ. Press, Princeton, 1964. Olson, Alan M. (der.), Myth, Symbol and Reality, Univ. of Ntre Dame Press, South Bend, 1980. Porter, Thomas E., Myth and Modern American Drama, VVayne State Univ. Press, Detroit, 1969. Puhvel, Jaan, Comparative Mythology, Johns Hopkins Univ. Press, Baltimore, 1989. Radin, Paul, Primitive Man as Philosopher, gzden geirilmi basm, Dover, Nevv York, 1957. , Primitive Religon, ts Nature and Origin, Dover, New York, 1937. Raglan, FttzRoy, The Hero, A Study in Tradition, Myth, and Drama, Nevv American Library, New York, 1979. Rank, Otto, FitzRoy Raglan ve Alan Dundes. In Quest of the Hero, Princeton Univ. Press, Princeton, 1990. Rothenberg, Jerome (der.), Technicians of the Sacred, A Rnnge of Poetries from Africa, America, Asia, Europe, and Oceania, gzden geirilmi basm, Univ, of California Press, Berkeley, 1985. Sebeok, Thomas, Myth, A Symposium, Indiana Univ. Press, Blooming-ton, 1972, Segnec, Jean, The Survival of the Pagan Gods, The Mythological Tradition and its Place in Renaissance Humanism and Art, Princeton Univ, Press, Princeton, 1972. Slate, Bernice (der.), Myth and Symbol, Critical Approaches and Applications, Univ. of Nebraska Press, Lincoln, 1963. Slochovver, Harry, Mythopoesis, Mythic Patterns in Liierary Clnsscs, VVay-ne State Univ. Press, Detroit, 1970. Sproul, Barbara C. Primal, Myths, Creation Myths Arotnd the World, Harper Collins, San Francisco, 1979. Stone, Merlin, When God Was a Woman, Harcourt, Nevv York, 1978. Vickery, John B., Myths andTexts, Strategies of Incorporation and Displace-ment, Louisiana State Univ. Press, Baton Rouge, 1983. , (der.). Myth and Literatre: ontemporary Theory and Practice,

Univ. of Nebraska Press, Lincoln. 1969. Weigle, Marta, Spiders and Spinsers: Woand Mytho, Univ. of New Mexi-co, Native American Stud i es, Albquerque, 1992.

Dizin Aphrodite 34, 36, 45, 47, 89-91, 102-103, 111,127-128 Apollon 33-34, 41, 90, 94-%, 98, 116-117, 122-123, 126, 128, 131-132,176 Apsu 244-249 Ares 34,41,44, 65,129 Argos 45, 94,110,159,170 Arkuu 768, 789-790 Artemis 23, 33-34, 41, 45, 4-7-48, 54, 56, 64, 93-94,106,120 Arthur 451-457, 459-464, 470-503 Asa ve Deniz Kabuu 773 Ask 334 Ascanius 184, 195, 199, 201, 211212,221, 230-231 Aslan bkz. Nare Maghan Asi an-Kral, Mandingo Aslan bkz. Sunjata Astarte 264-265 Astyanaks89, 107,127,132 Atahensik 806, 808, 812 Atein Hinas 620-623 Athena 34, 41, 45, 47-48, 64, 86, 91, 97, 103-105, 111,120,123125, 128, 131-132, 134-135, 137-139, 143, 158, 164, 166170, 173, 176,178-180 Atc bkz. Apollon Atlm-Olan 799-780 Atlas 33, 35,41, 66-67

Atli 360-361, 394-395 Atropos 34 Audhumla 332 Augias 64 Augustus Caesar 183 Aurelius Ambrosias 456, 459,464, 467-469 Ayar Kai 739-741 Ayar Manko 740-741 Ayar Uo 740-741, 746 Baba Rangi 606-609,611-612, 615 Badb Catha 403 Balder (Yaratl Mitosu, lm) 328, 330, 336-338, 343351,353 Balla Fasseke 659, 667, 669, 677, 679, 681, 683-687, 692-694, 696-700, 703 Bao u 567-568, 570-575 Bedivere 457, 499-501 Beilerophontes 225 Beovvulf 344, 399-400, 417-421, 423-450 Bergelmr 332-333 Bestla 330-332 Beyaz Beden 788-789 Bharata 520, 522-524, 526, 529537, 551,554 Bor 330-332 Boreas 59 Bors 457,485-486,494 Bragi 330,336 Brahma, Ramayana'da 509-510, 513-515, 518, 524-526, 535, 538, 543-544, 547, 550, 552, 556,558-559 Breca 420, 426 Bres 403, 407-408,416 Briareus 32, 99 Brunhild 328, 360-361, 372, 378390, 393-396 Brutus 456-459 Bufalo Kadn 657-658, 664, 668, 670,673,675, 677,685 Bulut Toplayc bkz. Zeus Bulut-Yiyen 796-798 Bur 332 Buz devleri 332, 334, 337

Cacus 66 Canaka 523,527-529 Ceres bkz. Demeter Constantine 456,459 Cupido 201-202, 218 ekirge 787-788 okuzak 305-306, 309-313, 319, 321 D Dagda 403, 406-407, 409-410, 413415 Da Aslan 789 Damkina 245, 247 Dankarantuma 658, 660, 665, 667, 675, 677, 679, 683, 685 Danu 403, 406 Dardanos 227 Dasa-ratha 523-534, 536, 548, 550, 552-553 Deiphobos 88-89,123-125,132 Delphi 33,35, 63 Demeter 19,29,33,37,39,41,4547,49-53 Denizin Hinas 622 Deukaiion 58-61 Devler bkz. Fomorianlar, Buz Devleri, Yzkollular Di ana bkz. Artemis Dido 30, 191-193, 195-197, 199202, 207, 213, 217-222, 226 Di Jun 566 Diomedes 65, 135,205 Dii Ylan 772 Donn 403 Do'nun bufalosu 662 Dnya Canavar 772 Dnya Ylan 337-338 E Ea 243, 245-250, 252-253, 281, 286, 302,313-315, 317-318,320 Ector 456,460-462 Efendi imek 711, 715, 717-718, 721-722 Ejderha 36, 66-68 Embla 334 Enkidu 278-280, 282-291, 293-299, 301-305, 309, 312 Enlil 242-243, 245, 252-253, 286287, 289-290, 302, 313-314, 316-318, 320 Epeios 132 Epimetheus 33, 35 Eris 91

Eros 34, 47 Eski Ruhlar 676-677 Eu 630,636 Eurylokhos 135, 150-152, 162 Eurystheus 62-68 Evanderus 1%, 230-232 Evn-Olu 779-780 Excalbur 470, 473, 477-479, 481, 498, 500 F Fabius MaKmus 228 Fafnir 360, 365, 367, 370-380, 383388, 390-391 Fakoli Koroma 659, 683-685, 694, 696-700,702-703 Fenrir 335-338,353 Frtna Kuu 802 Firolg 403, 406-407 Fomorianlar 399, 403, 405-408, 411,414-416 Fran Kamara 659, 665, 670, 677679,688-694, 698, 700,702 Frey 329-331, 336,338, 348 Freya 329-331, 336, 339, 342, 349, 354-357 Frigg 329-330, 336, 339, 345-348, 350 Furialar 36 G Gaheris 456-457,491 Gaia 31-39, 45, 66-67 Gangleri (Gylfi) 331-339 Gareth 456-457, 491-492 Gassire 627-628, 645-647, 649-654 Gavvain 453, 456-457, 480, 486488, 490-498, 501 Geb 261-262 Gerycmeus 65-66 Glgam 240, 277-313, 318-323 Giuki 360, 381-385 Gnankuman Dua 659-661, 664, 666-667 Gong-gong 562, 564-565 Gorgon40,158

Gkgrltiic bkz. Zeus Gk Halk 806 Gk Kadm 806-808 Gln Hanm 470, 473 Gz Bebei bkz, Nyamvvindo Gram 363, 371, 373-375, 377, 379, 395-396 Grani 363-364, 378-380, 383-384, 387, 392-394 Grendel 418, 420-423, 425-433, 435-437, 443 Grendel'in annesi 418, 422, 432, 435-436,443 Grimhild 360,381-382, 387-388 Gudrun 360-361, 381-383, 385387, 389-393, 395 Guinevere 400, 452-457, 470, 473474, 482-495, 497-498, 501503 Gunnar 360, 381-396 Guttorm 360, 381,390-394 Gne, Gne Baba bkz. Helios H Hades 29, 33-34, 37, 39-41, 46-48, 50-52, 67-68, 94, 107, 110, 117, 121, 126-127, 147-148, 150158,163,174, 176 Hanuman 519, 524, 540, 544-549, 551, 554, 558 Harpialar 213-214, 217, 225, 230 Hati 337 t Haumia 607, 609-610 Hebe157 Heimdall 336,338, 348, 353, 355 Hekabe 88-90,105,130, 132 Hektor 21-22, 30, 83-85, 87-89, 97, 101-102, 104-108, 110-130, 132, 195, 199, 202, 207-208, 210 Hel 331, 336-338, 345, 348-350, 353 Helena 86, 88-93, 102-103, 105106, 110, 121, 130, 132, 181, 195, 205, 210-211, 224 Heienus 195,214-215, 217 Helios 33, 35-36, 39, 47-49, 53, 56, 59,61,136,151,153, 158,160, 162-163,172 Hephaistos 34, 41, 47, 58, 101, 119-120 Hera 20, 24, 33, 37, 39, 41, 45, 6263, 65-66, 90-91, 95, 97, 100, 103,128,157,159,196 Herakles 21-23, 30, 61-68, 131, 136, 140, 157, 225-226, 228, 230-231 Heremod 438

Hermes 34, 41, 51-52, 57, 68, 9091, 128-130, 137-138, 151, 158,176, 199 Hermod 330, 348-350 Hesta 33, 39,41 Hine Ahu Van 611 Hine Titama 611-612 Hindi 792-793,809 Hippolyte 65 Hoder 330, 347 Hoenr 331, 340, 366-367 Hogni 360, 381-383, 387, 389-390, 392-394 Horus 258-262, 265-269 Hreidmar 360, 365, 367, 369-370, 378-379 Hrothgar 419-426, 428, 430-439 Hrunting 434-435, 437 Hugin 335, 348 Hui Niang 568-570, 574 Huitzilopoli 765 Humbaba 280, 289-299, 302, 304, 308, 312, 320 Hydra bkz. Ejderha Hygelak 420, 424-426, 435, 439,440 I Iolaos 63 1 arbas 218 tdun 327, 330, 336, 339-342 graine 456, 464-467 ksion 227 lham Perisi 74, 76 la 119, 228 lk Analar 760 lk Alalar 7<>0 lk Halk 788-791, 793-794,814 nanna, bkz. itar

ndra 514-518, 524, 527, 529-530, 538, 540, 544, 550-551, 553554, 558 phigeneia 88, 90, 94 ris 50,101, 128, 223 sis 240, 255, 259-269 skender, Byk 660, 679, 681, 688 tar 245, 279, 281, 285, 288, 299301, 304, 313, 316-317,323 uno (Juno) bkz. Hera Iupiter, Jpiter bkz. Zeus yangura 706-707, 710, 712-715, 717-718 yi kiz 808-814 yi Talih Perisi 707 zanagi no Mikoto 579-583,585 zanami no Mikoto 579-583, 585

J Julus Caesar 189,191, 475 Julus Proculus 187 K Kader Tanralar bkz. Atropos, Lakhesis, Klothos, Nornlar, VVyrd Kalkhas 88,93-95,131 Kallidike 181 Kalypso 134, 136-138, 158, 163164 Kamandjan 659, 665, 670, 691, 693-694, 698, 700, 702 Kamui-otopu 591-592, 594-595, 598, 600, 603 Kasiyembe 706, 710-712 Kassadra 88-90, 132 Kaio 22K Kay 456, 460-462, 477,480 Kerberos 67-68, 226 Ketzalkoati, Yarahl'ta 728-729, 763-767,769-783 Kharon 225-226 Kharybdis 159-164, 214-215, 217 Kimaira 225 Khryseis 89, 94-96,98 K bkz. Nintu Kirke 134, 147, 151-153, 158-162, 181 Kingu 245, 248-253 Kiar 244-246 Klotho 34

Kiyteimestra 88, 93-94, 96, 155, 167,181 Koatlikue 778 Kolonkan 658-659, 667, 677, 687 Kon Tiki 733,735,741 Korku Salan Tabonlu bkz. Fran Kamara Kosus 228 Koyot 79, 792-794 Kt kiz 808-813 Kronos 24, 31-33, 35-40, 44,47 Kumbha-karna 524, 547-550 Kurt 789-790 Kuzgun 815-818 Kybele 33 Kykloplar 30, 32, 34-37, 39-40, 47, 134, 136-137, 141-147, 152, 161,167 L Ladhra 403-404 Laertes 88,135,141,172 Laistrygonlar 147,149 Lakmana 520, 522-524, 526-531, 533-535, 537-539, 541-543, 546-547, 549-555 Laksmi 523-524, 526, 552, 558 Lancelot 453-455, 457, 470, 474, 480-498,500-503 Lakhesis 34 Laokoon 195, 203, 206 Latinus 196,229-230,233-234 Lausus 231 Lavinia 196, 228, 230, 233,235-236 Leodogrance456, 473-474 Lif 338 Lifthasr 338 Liu un 568-569 Loki, Balder'in lm, dun'un elmalar, Thor'un ekici 331, 336-343, 345-348, 351-357, 366-369 Lot 456-457,471 Lotus Yiyenler 141 Lucius Hiberius 456,474-476, 480-481 Lug 403,406-407,409-411,416 Lugalbanda 280-281, 293, 295, 297, 301 Lykaon 29, 54-57 M Magni 338 Makea 612 Mama Ocllo Huako 745-747 Manko Kapak 737, 740-741, 745747 Mandingo 655-656, 658, 660-661, 691, 694, 697, 699-700, 702704 Marcellus 228 Marduk 239, 241-243, 247, 249254

Margavvse 456-457, 471 Mari ata bkz. Sunjata Maria 523, 540-541 Mars 184,187,199,228 Maui, Yeni Zelanda'nn yaratl, gnein terbiye edilii 606, 612-615, 618-624 Mavi Balkl 787- 788 Mavi Beden 788-789 Mavi Ku 789-790 Mawu 640 Medusa 40,158 Melkartus 264-265 Menelaos 88-94, 96, 99, 101-104, 111,132,167,180-181 Mercurius bkz, Hermes Merlin 452-456, 459, 462, 464, 467, 469-474,498 Mil ocuklar 403,412-413 Mimir 334 Minerva bkz. Athena Minos 65 Mjollnir bkz. Thor Mnemosin 74 Modi 338 Mordred 454, 456, 470-471, 487489,492, 495,497-502 Muisa 706,715-717 Mukiti 706, 710, 712 Mumius 228 Mummu 244, 246-248 Munin 335, 348 Mvindo 628, 705-723 N Naegling 443-444,446 Namandje 658-659, 667 Nana Triban 658, 667, 681, 683684, 686-687, 692, 697 Nanautzin 766, 768-769, 777 Nakilsias bkz. Kuzgun Narada 524,556 Nare Maghan Kon Fatta 658-661, 664-667, 673, 685, 697, 704 Nemed 403, 405, 414 Nefitis 262, 267 Neoptolemos 132,136, 156 Neptn bkz. Poseidon Nereus 66-67 Nestor 88, 98, 100-101, 109-110, 113-114,118,156,167,180 Nganamba Fasa 648-649, 654 Nnstn 280-281, 286-287, 289-291, 294-295,297 Nintu 244-245, 273-274, 281-282, 316 Ninurta282*,317 Njord 329-331,336,343 Nornlar 329, 334, 368, 372, 377, 388

Nuada 403,406-410 Nugua 562-565 Numa 228 Numitor 184-185, 228 Nut 261-262 Nyamvindo 706-709 O Obatala 630-636 Odin, yaratl, lm, Balder, dun'un elmalar, Volsung Sgurd'da 328-332, 334-336, 338, 340-343, 345, 348-350, 352, 355, 361-364, 366-367, 369, 374, 377, 379-380 Odr 355 Odysseus, lyada'da 20-23, 30, 77, 84, 88-89, 92-93, 96, 98, 109110, 112-113, 120, 131-141, 146-148, 151153, 155, 157160, 162-181 Okeanos 35,44,153, 177 Olokun 630-631,633, 635-637 Olorun 630-631, 633-637 Onfo 706, 717, 719, 723 Ooyalu 821 Orestes 80,110 Orthos 65 Orunmila 630-633,636 Osiris 255,257-269 Otter 360, 365-367,369-370 Ourea 34 lmllerin Babas bkz. Odin rmcek 779, 817 P Pallas 1%, 229-232,236 Pandaros 89,104 Pandora 33, 35 Pangu 561-563 Panthus 208 Papa bki. Anne Papa Paraparava 749, 750-753 Paris 84, 87-92, 99, 101-108, 121, 126, 128, 131-132, 184, 195, 197, 211, 223 Partholon(lar) 403-405, 413-414 Patroklos 77, 83, 85, 88, 92, 113121, 124-125, 127-128, 131, 155 Paulus 228

Peleus 88, 90, 92. 97. 109-110. 112115, 117, 119-122, 124-126, 128-129, 156 Pellinor 457, 472-473 Penelope 23, 30, 92, 134-136, 154, 164, 167, 169, 171-175, 177179,181 Persephone 19, 29,34,41, 45-53 Perseus 183, 225 Philoktetes68, 131-132,140 Phoiniks 88, 110-112 Peirtos 226-227 Plutos bkz. Hades Polydamas 89,119-121 Polyphemos 134, 136-137, 145147,153,161 Pontus 34 Porsuk 791, 793 Poseidon, Odyssea'da 33, 39-41, 58-59, 65, 110, 134-138, 142, 145, 147, 154-155, 159, 165, 167,179 Priamos, lyada'da, Aineias'd a 71-72, 88-90, 94, 98, 100-101, 103-104, 106, 111, 116-119, 121, 123-130, 132, 136, 141, 155-156, 166, 195-196, 202203, 205-207, 209-211, 214, 230 Prometheus 33,35, 58,67 Proserpina bkz. Persephone Pyrrha 58-61,131 R Ragnarok bkz. Balder'in lm Rakasa 523-527, 532-533, 538549,553, 555-556,558 Rama 507-508, 518-520, 522-524, 526-559 Rangi bkz. Baba Rangi Ravana 515, 520, 522-527, 534, 538-552, 555 Re 255. 258-259,261-262, 267 Regin 360, 363-365, 370-377, 385 Remus bkz. Romulus Repunkur 590,592, 599 Rheia bkz. Kybele Romulus 183-188, 191,199, 228 Rongo 607, 609-610 Ruaumoko 612 Rudra bkz. iva-Rudra

Sabinler 186 Sagbata 629,639-641 Sar Beden 788

Sar Gerdanl Daig 787-788 Sarkk Burun 591, 594-596 Sasuma Berete 658, 660, 665-668. 675-676, 678, 683 Satrughna 523-524, 526, 529, 534537 Satrn bkz. Kronos Skylla 214-215, 217, 225 Sedna 728, 819-825 Selene 33,35-36 Set 257, 259-260. 263,265-270 Sibyl 1%, 222-227, 229 Siduri 280, 305, 308-310, 322 Sigmund 360-365, 371, 373-376, 379-381 Signy 361 Sigurd 328-329, 357-361, 363-365, 371-396 SLvius 184, 22S Sin 245, 252, 305 Sinon 195,204, 206-208 Sirenler 158, 160 Sisyphos 157, 227 Sita 519-524, 527-530, 533-535, 537-547, 551, 553-558 Siyah Beden 788-789 %3h Gerdanl Dalg 787-788 Skadi bkz. Bu 2 devleri Skoll 337 Skuld bkz. Nornlar Sleipnir 348-350. 364, 380 Sogbo 629, 639-643 Sogolon Djata bkz. Sunjata Sogolon Kedju 658-660, 663-665, 667-671, 673, 675-6781, 685, 687-688,697,704 Su Canavar 773. 791-793 Sugriva 524, 544, 546. 551, 558 Su Kadn 773 Sumanguru Kante 659, 677, 679, 681-696,698-704 Sunjata {Mari Djata, Sogolon Djata) 628, 655, 657-660, 665673, 675-681, 683-684, 687704 Surt 331,337-338 Su Samuru 807 Ssano-ono-Mikito 581

ama 245, 252, 280-281, 286, 290297, 301-303, 306-308, 314, 316-317 emvvindo 706-710, 713-715, 717721 ipi-un-kur 591, 594, 597-599 iva, Ramayana'da 512-514, 524, 527 T

Tane 607-612 Tangaroa 607-610, 614-615 Tantalos 156-157 Taranga 612 Taru 272-274 Tartaros 34-35, 37, 39-41,44 Tavhiri 607-610, 615 Teiresias 136,152-155,162 Telegonus 181 Telemakhos 92, 134-135. 154, 164. 157-171,173-179, 181 Telepinu 239, 271-276 Tezkatlipoka 729, 765-766, 769, 772-775, 777-782 Themis 33,35,60 Theoklymenos 174 Theseus 226 Thetis 84, 88, 90, 92-93, 99-100, 103,118-120,128 Thjai bkz. Buz devleri Thor, yaratln mitleri, ekicin alnmas 327-330, 336, 338, 348,350,352-357 Tot 259, 261-262, 265-266, 268-269 Thrym bkz. Buz devleri Tiamat, Enuma Eli/de 239, 242, 244-246, 248-254 Titanlar bkz. zel adlar Tksamsem bkz. kuzgun Toprak Ana bkz. Ana Tanra Triton 59 Tu 605-606, 612,617-619 Tatha De" Danann 403, 406-409, 411, 413-415 Tunkara 659, 680, 687-688, 690, 698, 700 Turnus 191,196, 229-236 Tyndareos 88, 91-92 Typlon 47 U Virakoa, Kon Tiki 733-736, 738739, 741, 745 Vinu bkz. Brahma, iva Volsung 357, 360-365, 371-376, 379-381 Vritra 516-518 Vulkanos bkz. Hephaistos Vututu 642-643 W

Ulfius 466 Ulysses bkz, Odysseus Unferth 420, 426, 434 Uranos 31-37, 39-40 Urd bkz. Nornlar Uranabi 280,310-311, 321-323

Utanapitim 280, 305-306, 309314,318-321 ter Pandragon 456, 459,464-466, 470, 474 0 Kz Karde 804, 808-809 nc bkz. Balder V Vali 338 Valkyriler 335,348 Valmik 518-519, 524, 554-559 Vanir 336 Varaku 749-753 Ve 332, 335, 352, 355, 357, 360, 363-365, 367-370, 375, 380, 384-385, 389 Vens bkz. Aphrodite Verdandi bkz. Nornlar Vesta bkz. Hestia Vibhiana 522, 524, 547-548, 550551, 556, 558 Vidar 338 Vili 332, 334-335 VViglaf 420,440, 445-449 VVuIfgar 424 VVyrd 420, 426-427, 429, 431, 441, 443-444, 446 Y Yama 524, 554 Yao 567 Yaratclar (Maya) 757-761 Yaunkur 588, 590 Yerleri Titreten bkz. Poseidon Yeti bkz. Kuzgun YggdrasI334,338 Y 565, 567 Yolbulucu bkz. Hermes Ymir bkz. Buz devleri Yceyle Eit bkz. Thor Yz Kollular bkz. Briareus

Zeus, Tanrlarn ve Titanlarn yaratl, lmllerin yaratl, Tufan, lyada'da, Odyssea'da 22,24, 29, 3234, 38-45, 47, 50-59, 62, 67-68, 84, 86-88, 90-91, 94-97, 99105, 107-109, 111-112, 115, 117-120, 123-124, 126, 128130, 137, 142, 146-147, 156157, 161-165, 169, 171-172, 176,179-180

You might also like