You are on page 1of 20

Trkiyede Ulusuluk ve Dil Politikalar Yard. Do. Dr.

Hseyin Sadolu 18 Nisan 2009


http://www.obarsiv.com/cagdas_turkiye_seminerleri_0809.html

Osmanl Bankas Ariv ve Aratrma Merkezi'nde yaplan konuma metni, aratrmaclarn kiisel kullanmlar iin web sayfamza konulmaktadr. Bu konuma metinleri, ticari amalarla oaltlp datlamaz veya Osmanl Bankas Ariv ve Aratrma Merkezi'nin izni olmakszn baka kurumlara ait web sitelerinde veya veritabanlarnda yer alamaz. Trkiyede Ulusuluk ve Dil Politikalar Hseyin Sadolu Zafer Toprak

Zafer Toprak Her ideolojinin kendine zg bir dili vardr. Kk bir anm burada gndeme getireyim: Amerikada hocalk yaparken Minnesota niversitesinde ilk derse girdim, konuyu anlattm. Dersten sonra ocuklar yanma gelip Hocam, sizin devaml kullandnz bir terim var, biz hi anlamyoruz dedi. Anlamadnz terim hangisi? dedim. Burjuvazi yantn verdiler. Kendi almalarmzda srekli kullandmz bu terimin Amerikan akademik literatrnde son derece marjinal olduunu gzlemledim. Ben sk sk szlk kartrrm; zellikle szcklerin evrimine bakarm. Trkede bugn kullandmz birok terimin aslnda son yzyl ierisinde srekli biim deitirmi olduunu syleyebilirim. zellikle sosyal bilimlerin geliiminde kavramsal yaplarn oluumuna bakma abas ierisindeyim. evirilerde olsun, ders kitaplarnda olsun yaanan dnm hakikaten ok ilgin. Bir tek szckle deil, kademeli birok szckle bunlar bir ekilde zmlemek gerekiyor.

Deien terimlerden biri de zellikle sosyal bilimlerde ok kullandmz art deer ya da artk deer. Art deerin ilk ekli tezayd-i kyem, daha sonra fazla-y temett; bugne kadar deiik ekillerde gelmi. rnein Osmanlda tun kavram yok; iktisatta bizim tun kanunu dediimiz eyi Osmanl iktisat kitaplarnda pirin kanunu olarak grebilirsiniz.

Trkiyede, zellikle Trkiyenin ulus-devlet inasnda iki nemli sadeletirme evresinden sz ediyoruz. Birincisi 1910lu yllarda Jn Trk dneminde Gen Kalemler ve evresinde oluan bir sadeletirme sreci, ikincisi ise 1930lu yllardaki geliimdir. Bu denli ilgin bir konuyu dostumuz Hseyin Sadolu gndeme getirecek. Hseyin Sadolunun kitabnn ad, Trkiyede Ulusuluk ve Dil Politikalar, biraz nce gndeme getirdiimiz sorunsallarn tartld kaynak. Maalesef Trkiyede bu konulara eilen aratrmac ok fazla deil; nedeni de zor bir konu olmas. Hakikaten teknik donanmnz olmas gerekiyor; eski Trke, Osmanlca bilmek, Osmanlcay ok geni balamda Arapa ve Farsa ile birlikte topyekn ele almak durumundasnz. Ancak o donanmdan sonra bir yerlere varabiliyorsunuz.

Ben sz Hseyin Sadoluna veriyorum.

Hseyin Sadolu Ben size biraz kitabn hikyesinden bahsetmek istiyorum. 1996 ylnda Marmara niversitesinde doktora tez aamasndayken nce Namk Kemal ve Osmanlclk dncesini almaya balamtm. Namk Kemalin eserlerini okurken bugnk etnik-siyasal konjonktr artran ilgin bir cmleyle karlatm. Aynen yle diyordu: Edebiyatmzn rabta-y milliyeye olan hizmetinden o kadar mahrumuz ki, Trkemiz elifbas bile olmayan Arnavut ve Laz lisanlarn dahi unutturamamtr.

O srada Trkiyede bata Krt dili ya da Krte olmak zere kimi etnik dillerin ne lde canlln muhafaza ettii veya bir asimilasyon sonrasnda eritildii tartmalar bir tarafa, bu gibi dillere resmi stat tannmas da gndemdeydi. Daha dorusu, zellikle bu etnik gruba mensup birtakm hareketler tarafndan ne karlan byle bir tartma vard ve ben bu sorunu Trkiyede gemii olmayan yeni bir sorun olarak alglamtm. Oysa konunun Namk Kemale kadar geri gidebileceini, Osmanlc btnleme ierisinde bir anlam ifade ettiini, Tanzimat sonras Osmanlclk idealinin Trkeyi btn unsurlara tadn grnce hakikaten allmaya deer bir konunun var olduunu dndm ve danmanma byle bir teklif gtrdm. O da memnuniyetle karlad; nitekim kendisinin ilk doktora tezi de byle bir konuya ilikinmi, fakat eitli nedenlerden dolay daha sonra bunu almaktan vazgemi.

Byle bir konuyu almann hakikaten bir sr gl var. Sadece tarihi olmak yetmiyor; az ok filolojiden, siyasetten anlamak gerekiyor; fakat bunlarn da tesinde netameli bir konu. 2

Btn bunlara ilave olarak 1990l yllarn ortalarndan itibaren Trkiye Cumhuriyeti snrlar ierisinde birtakm etnik dillerin ya da yerel dillerin varlndan sz etmek birikim dnda cesareti de gerektiriyor; nk birok kesimin tepkisini ekmek mmkn. unu da itiraf edeyim: Ben bu almada zellikle etnik diller sorununa laykyla ya da hak ettii lde giremedim. Bu dillerle ilikili olarak kitapta yer alan blmn byk bir ksm alntdr, bana ait deildir. Teorik bir arka plan oluturmak iin Batda bu konudaki almalara baktmda hayretler ierisinde kaldm; nk Almanya, Fransa, ngiltere ve Amerika Birleik Devletlerinde dil-siyaset, dil-toplum, dil-etnik gruplar arasndaki ilikileri konu edinen brakn kitaplar ok sayda dergi var. Uzun zamandr yaynn srdren bu dergilerle de karlanca byle bir konunun Trkiyede neden allmad sorusu zerinde tekrar dnmeye baladm. Bu ayn zamanda beni, Bu acaba benim dndmden daha m riskli bir konudur? sorusuna gtrd.

Trkiyede dilbilim almalar ok eskiye gider. Cumhuriyet yllar bu konuda ok sayda eserlerin verildii verimli yllar olarak nitelendirilebilir. Cumhuriyet dneminde dil almalar daha ok Trkenin kkeni, fonetii, grameri, sz dizimi, bir anadil olarak Trkeye verilen nem (Anadil olarak zaten Trke anlalyor), Trkenin anadil olarak yeterince renilip renilmedii ve toplumun tamamna yaylp yaylmad, Cumhuriyet rejiminin dile verdii nem balamnda ele alnd. Zeynep Korkmazdan tutun da Trk Dil Kurumu bnyesinde faaliyet gsteren yzlerce akademisyenin, erafettin Turann metinlerine kadar bu alanda yaplm yzlerce alma ve Atatrk ve Trk Dili bal tayan yaklak 8-10 kitap var; fakat bu almalarn hibiri bu lkede Trkeden baka dillerin de var olduunu, bu dillerin ne lde konuulduunu veya zaman ierisinde Trkenin dier yerel ya da etnik dilleri, blgesel azlar ne lde andrdn ortaya koymuyor. Geleneksellik ve modernlik erevesinde, daha aka dil ile dnme arasndaki, anlama, yorumlama, tanmlama ve kurgulama arasndaki balanty ortaya koyan almalarn azl ok ak bir ekilde dikkati ekiyor. Hakikaten ok geni bir konu ve ben de ne kadar laykyla altm bilemiyorum.

Byle bir almay yaparken doal olarak, sadece bir olaylar tarihi yazmyorsunuz; ayn zamanda o olaylarn ve reformlarn niin, nasl, hangi gerekelerle gerekletirildiini ortaya koymak iin salam bir ulusuluk teorisi analizine ihtiya var. Bu noktada Brubakern diller ve ulusuluklar arasnda bir cmleyle kurduu ok net bir ayrm sz konusu: topyann

btn vatandalarndan ayn dili konumalarn istemesiyle, ayn dili konuanlar topyann vatanda yapmak ayr eylerdir. Birincisi Fransz, ikincisi Alman uluslamasn gsterir.

Zafer Toprak yle ifade edebilir miyiz? Franszlar ulus-devlet ina ederken daha az Franszca konuuyordu; oysa Almanlar ulus-devlet ina etmeden nce Almancaya hkimdi. Bildiim kadaryla 19. yzyln ilk yarsnda bugnk Fransa snrlar dahilinde insanlarn %40 Franszca konuuyordu. Fransa snrlar dahilinde yayanlar bir ekilde, ulus-devletin inasyla birlikte daha fazla Franszca konumak durumunda kaldlar. Oysa Almanca zaten vard ve o Almanca aslnda giderek bir Alman birliini salad. Bu ekilde bakmamz mmkn olabilir mi?

Hseyin Sadolu Byk lde sylenebilir bu; ama benim vurgu yapmak istediim nokta tam olarak yle: Alman ulusuluu ya da Alman ulusu btnyle dil gibi romantik unsurlar zerine kurulmu, yani kendini dilden hareketle tanmlamtr. Oysa Fransz ulusu her ne kadar zaman ierisinde dile vurgu yapm olsa da Franszl Franszca bilenler zerine oturtmu deildir. Fransz ulusu, Fransaya yurttalk bayla bal olan ama Franszca bilmese de teorik anlamda Fransz vatanda olabilecek kiilerden meydana gelir. Franszcay bilmek sadece yurttalk haklar ve ykmllklerini yerine getirebilmek asndan nem tayan bir gereklilik olarak alglanr. Bu nemli ayrm erevesinde Trk ulusuluunun ina dneminde dile ne tr bir rol bitiini ya da Trkiyede mevcut milliyetilikler asndan dilin ne anlam ifade ettiini saptamaya altm. Milliyetilik derken hi kukusuz byk lde II. Merutiyet dnemine gitmek gerekiyordu. Tanzimat da nemli bir balang noktas olarak belirleniyor; nk Tanzimat, yeni bir geleneksel Osmanl devlet modelinin terk edilerek modern bir toplum deilse bile modern bir devlet rgtlenmesine geildii baat bir tarih olarak gsterilebilir.

Geleneksel Osmanl devletinde her ne kadar merkeziyeti bir devlet olarak nitelense de tebaa ile devlet arasnda iletiimi salayacak standart bir dile ihtiya yoktur; kald ki tebaa ile devleti sklkla kar karya getirecek yapsal bir ilikiden de bahsedilemez. Fakat Tanzimat tebaa-devlet ilikisini eskisinden ok farkl bir temel zerine oturtmaya alr; nitekim bir sre sonra zorunlu eitim gndeme gelir ve byyen merkeziyeti brokrasi ierisinde artan brokratik ilemler gze arpar. Blgeler arasnda eskisine oranla daha fazla mobilite balar ve btn bunlar standart, herkes tarafndan kolaylkla anlalabilecek bir dili gndeme getirir. 4

Dier taraftan basn da nce resmi gazete, daha sonra Tercman- Ahval, Tercman- Hakikat ve kdam gazeteleriyle dilde sadelemeyi zorunlu olarak gndeme getirir; nitekim benzer bir sre Batda yaanmtr. Gerek devletin halkn byk bir ounluunun anlad bir dili idari dil olarak benimsemesi, gerek basnda dilde sadeleme konusunda srar edilmesi hemen hemen 16-17. yzyl Avrupasndaki siyasal gelimelerle byk oranda paralellik gsterir. Orada da Osmanldakinden ok farkl bir durum yoktur. Kilisenin Latince imtiyazna kar bir bakma kendi dillerini feodal paralanml ierisinde muhafaza etmek isteyen kitleler balangta kilisenin tepkisiyle kar karya kalr, fakat bu aamada nemli bir gelime olarak matbaann icad gndeme gelir.

Matbaann icad, ideolojik bir arka plandan bamsz ekilde yerel ve blgesel dillerin bazlarna geni bir kullanm alan salar. Nitekim Almanyada Saksonya lehesi, Luther tarafndan ncilin Latinceden evrilerek baslmas suretiyle yaygnlar. talyada Toscana lehesi, Fransada Paris Franszcas ya devletin mevcut konuma dillerinden ya da halk dillerinden birini devlet dili haline getirmesi suretiyle ne kar. Bir dil ya talyada olduu gibi edebi arl dolaysyla dierlerine gre avantajl konuma gelmitir ya da Almanyada olduu gibi Saksonya lehesi gibi toplumun daha geni kesimleri tarafndan kullanlyordur. Bu itibarla zellikle matbaann tedavle girmesi, sz konusu idari dillerin ve yayn dillerinin toplumun geni bir kesimi tarafndan kullanlmas ynnde nemli bir ilev grr. Hi kukusuz, bu ayn zamanda kimi dillerin de geriletilmesi, andrlmas, unutulmas anlamna gelmektedir.

Tanzimatla birlikte bir yandan devletin tebaas ile iliki kuraca standart bir dile ihtiya duymas, dier yandan da gazete ve dergilerin yayn hayatna balamas basn mensuplarn ve devleti, eskiden kullanlan siyakat, divani gibi birtakm sluplarla yazlan ar, ssl Osmanlcadan daha basit, daha anlalr, daha geni kesimler tarafndan anlalacak, daha yaln bir Osmanlca arayna sevk etti. Bu anlamda ilk giriim yaz biiminin, yani kaligrafinin deimesidir. Siyakat ve divani gibi yaz biimlerinden matbu yaz biimine geilmesinin temel gerekelerinden biri, devletin artk eskisi kadar nitelikli memur bulamamasyd. Artan memur ihtiyac nedeniyle, daha basit bir yaz biimini anlayabilecek memur ihtiyac daha da ak hissedildi. zellikle Tercman- Ahvalden itibaren sivil gazetelerde ve inasi, Namk Kemal, Ali Suavi, Ziya Paa gibi yazarlarda bu tavr ok net

olarak grlr. Bu dil artk saray dili olmaktan karlmal ve halkn konutuu dile yakn bir dil, yaz dili haline getirilmelidir deniyordu; biz bunu sadeleme diye adlandryoruz.

Teknik olarak sadeleme, gnlk konuma dilinin yaz dilinde esas alnmasdr; zletirme ya da tasfiye ise baka bir dil hareketi ya da dil tavr olarak belirlenmelidir. Cumhuriyetin 1930lu yllarda dil planlamasnda uygulad politika, sadeleme deil, zletirme ya da tasfiyecilik olarak adlandrlmaldr; nk sadeletirmede ama, halkn konutuu dil ile yaz dili arasndaki ayrm btnyle ortadan kaldrmaktan ibarettir. Oysa tasfiyecilik ya da zletirme daha ok siyasal birtakm gerekelerden temel alr; en temel gerekesi de ulusuluktur. Yani tasfiyecilik ya da zletirme, bir dilin o dil zerinde nfuz kuran dier dillerin gerek szck zerindeki, gerek gramer balamndaki etkilerinden tamamen syrlmas anlamna gelmektedir.

Tanzimat dnemi dilde sadeletirmeci akmn ya da tavrlarn ne kt bir dnem olarak alglanabilir. Henz ulusuluk ya da Trk milliyetilii balamnda ulusuluk yoktur ortada; hatta resmi ideoloji Osmanlclk olarak belirlenmitir. Fakat stat planlamas konusunda, yani bir dilin dier dil gruplaryla ilikisi balamnda Osmanlclk ideolojisi mevcut olsa da, devlet aka Osmanl unsurlar arasnda salam bir birliktelik duygusu yaratabilmek asndan Trkenin gcnden, birletirici ilevinden yararlanmak istemektedir. 1876da kan Kanun- Esaside aka ifade edildii gibi, devletin resmi dili Trkedir ve devlet memuru olabilmek iin bu dili bilmek arttr.

Enteresandr, bu dnemde parlementoda cereyan eden ilgin bir dil tartmas vardr. (Geenlerde Dnya Diller Gn dolaysyla Ahmet Trkn parlementoda yapmak istedii bir konuma vard; hi kimse Bunun daha ncesi var mdr? diye sordu mu, bilmiyorum. 9 Nisan 1877de Merutiyetin kabulnn ardndan, Osmanl parlementosunun almasndan ksa bir sre sonra Ahmet Vefik Paa bakanlnda toplanan Osmanl Mebusan Meclisi sultann parlementoda yapt konumaya bir teekkr metni hazrlamak iin mebuslarn grn alr.) stanbul mebusu Vasilaki Efendi Bizim varlmz, kltrmz ve deerlerimizi muhafaza eden Osmanl sultan ibaresi var, bir sfat olarak ayn zamanda dillerimizi muhafaza eden de densin diye bir neride bulunur; fakat meclis bakan, kltrel Trkln nemli isimlerinden biri olan Ahmet Vefik Paa byle bir teklife scak bakamayacan, zaten fiili durumda bu dillerin tedavlde olduunu, byle bir kaydn bu metne dlmesinin ileride yanl anlalmalara neden olacan syleyerek sz konusu teklifi 6

biraz kaba bir ekilde de olsa reddeder. Bu durum dier Rum ve Ermeni kkenli milletvekilleri tarafndan iddetle eletirilir, tartma byr. O kadar ki, The Times gazetesi 11 Nisan tarihli nshas bu olaya geni bir yer ayrr. Haberi Peradan geen muhabir yle demektedir: imdilik Osmanl devleti bu tartmay paann sus basksyla geitirdi, ama devlet er ya da ge bu etnik ya da yerel diller sorunuyla yzlemek zorunda kalacaktr.

I. Merutiyetin ilanndan sonra btn bunlar yaanrken, Jn Trk kua, yani Yeni Osmanllarn dnceleriyle beslenen kuak ierisinde kltrel Trklk denebilecek bir akm gittike g kazanr. Kltrel Trklk ile siyasal Trklk arasnda ok detayl olmayan bir ayrm yapmann faydal olacan dnyorum. Kltrel Trklkten daha ok tarih, edebiyat ve filoloji gibi alanlarda yaplan aratrmalardan beslenen ve siyasal bir hedefi olmayan, gerek devletin resmi ideolojisi balamnda, gerek ayrlk ulusuluk balamnda siyasal bir ama gtmeyen bir aydn hareketini anlyoruz. Siyasal Trklk ise aka siyasal hedeflere ynelen, farkl etnik unsurlardan oluan bir devlette farkllklar tek bir potada kaynatrmay amalayan veya ok uluslu imparatorluklarda olduu gibi imparatorluktan koparak nihai olarak bamsz bir siyasal birim haline gelmeyi arzu eden hareketleri ifade eder. Kltrel Trklk, Osmanlcln resmi ideoloji olarak belirlendii Tanzimat ve Merutiyet dnemlerinde devletin resmi ideolojisiyle bir eliki de tekil etmez; nk siyasal bir uzants yoktur. Kald ki Osmanlclk ideolojisi de unsurlar arasnda birletirici bir ba olarak Trkenin gcnden yararlanmak istemektedir. Bu bakmdan Trkenin gelimesinden Osmanlclar da rahatsz deildir.

Birok aratrmada Arapann resm dil olarak yaygnlatrlmas, Osmanlcln bir gerei olarak sunulmutur, ama bunun kesinlikle tarihsel bir temeli yoktur. Bata Namk Kemal olmak zere hemen hemen btn Osmanlclar, slamc-Osmanlc btnlemeyi savunanlar ve daha sonraki Jn Trk kua, Trkeden Osmanlc btnlemeyi gerekletirme yolunda nemli bir ara olarak yararlanmak istemitir. Osmanlclk da bir ulus projesidir, ama etnik vurgusu, etnik ynelimi olmayp, tamamyla vatandalk zerine kurulu bir siyasal ulus modeline vurgu yapar. Bilatefrik-i cins mezhep, yani etnisite ve din ayrm gzetilmeksizin btn unsurlar Osmanlclk politikasnda eritmeyi ve bir araya getirmeyi hedefleyen bu btnleme stratejisi 1916 ylna kadar terk edilmez; sz konusu fikirler ttihat ve Terakki tarafndan bile uzun sre devam ettirilir. Fakat bu srada slamclk ve Osmanlclk dnda ikinci bir zm, yeni bir btnleme stratejisi olarak romantik

Trkln ya da siyasal Trkln bir ereve, bir temel olup olamayaca Jn Trk kua tarafndan gndeme getirilir.

Osmanlcln Balkanlarda iflas ettii sylenir. Balkan Harbi bu adan hakikaten nemli bir tarih olarak belirlenebilir. Arnavut isyanndan sonra Kprlzade Fuat bata olmak zere Osmanlcln artk sadece Osmanl ierisinde bulunan gayrimslimlerin deil, gayri Trk mslman unsurlarn bile ana ktleye mecz edilemeyecei, o ktleyle btnleemeyecei dile getirilir. Trklk zerine yeni bir ulusal btnleme stratejisi ina edilmeye allr, ama bugn anlald ekliyle Trk kimdir? sorusuna o dnem iin cevap vermek ok da mmkn deildir. Yaygn olarak benimsenen tanm udur: Mslman olan ve Trke konuanlar Trktr.

Namk Kemalden itibaren slam milleti-Trk milleti tabirlerinin birbiriyle ayn anlamda kullanldn grmtk. Jn Trk kuanda, rnein mer Seyfettinde, ilk romantik Trklerden Ziya Gkalpte, Hamdullah Suphi Tanrverde, Trk Yurdu evresinde ve dnemin dier yayn organlarnda ok ak bir ekilde Trklkten u anlalmaktadr: Mslman olan ve Trke konuanlar, bir bakma Trke konuan Mslmanlar Trktr. Ziya Gkalpte bu ok daha derin, ok daha ayrntl bir ekilde ilenir. Tabii sadece Trke konumayla yetinilmez, Trk det ve geleneklerini benimsemi olmak da Trklk kavramnn snrlar ierisine alnr.

Dil, Trkln Trke konuan insanlar topluluu olarak hayal edilebilirliini kolaylatrr. Anderson ulus tahayylnden sz ederken hayali bir dil cemaati der. Aksi takdirde kimsenin elinde Trkln kantlayacak bir belge, bir kant yoktur; Leibnizin iaret ettii gibi, etnik kimliklerin canl tan dildir. Bu bakmdan Merutiyet dnemi Trklerinin Alman ulus modeline ya da romantik Trkle daha yakn olduu sylenebilir.

Trk ulusu ina edilirken, ulus byk lde Trke konuan Mslmanlar zerinden tanmlanmaya allr, tpk Herder ve Schelingde olduu gibi. Alman ulusularnda ok zengin bir literatr vardr, fakat ok zet olarak u sylenir: Alman olmann en baat kant dildir. Hatta Almanca, Almanyann kalbidir; Almanca giderse Almanlk da gider. Bir bakma Alman romantikleri asndan dil hem ulusun var olmasnn nedenidir (Ulus zaten o dil var olduu iin vardr), hem de o ulusal birliin varln srdrebilmesinin temel kouludur. Bu anlay byk lde Merutiyet dnemi kltrel Trkleri tarafndan da benimsenmitir. Bu 8

anlay netice itibariyle Trkenin mevcut haliyle bir ulus dili olarak tanmlanp tanmlamayaca sorusunu gndeme getirir: Bu, bize ait bir dil midir, yoksa tpk Osmanllk gibi eitli unsurlardan mrekkep karma bir dil mi? Doal olarak, dilden yabanc birtakm unsurlar temizlemenin de zorunlu olduu ulusu, milliyeti bir tavr halinde, sadeletirmeden te byle bir tasfiye hareketi gndeme tanr.

Fuat Kseraif ilk defa tasfiyecilik, yani Arapa, Farsa ve hatta Bat dillerinden gelen szcklerin dilden btnyle temizlenmesinin gereklilii zerinde durur. Bununla birlikte, gerek Merutiyet dnemi kltrel Trkleri, gerek Cumhuriyet dneminin muhafazakr Trkler diye tanmlayabileceimiz kesimleri Arapa-Farsa kkenli szcklere dier yabanc szcklere oranla daha toleransl davranlmas gerektii konusunda aa be yukar hemfikirdir. Neden byle olduu sorusuna hi kukusuz tek bir cmleyle cevap verilemez. Fakat romantik Trklk balam ierisinde dinin ilevinden sz edilebilir. Trke konuan Mslmanlar eklindeki bir kimlik tanm, bir bakma slamn temel dili olan Arapann yaz ve konuma dilinin dna itilmesi suretiyle tekiletirilmesine ok da scak bakmayacaktr.

Zafer Toprak Peki, siyasal Trklk nereye oturuyor? Kim bunlar? Kltrel Trklerden sz ederken tarih, edebiyat, filoloji tr faktrlerin arlkta olduu gndeme geldi. Bunlar bir ekilde Yeni Lisan Hareketinde ortaya kt. Siyasal Trklkn temsilcileri kimlerdi btn bu geliim sreci ierisinde?

Hseyin Sadolu Siyasal Trklk ilk olarak Yusuf Akura ile gndeme gelir. Osmanlclk, slamclk ve Trkl tartt Tarz- Siyasetten nce Trk Dernei diye bir dergi karr Akura 1908de. Orada ilk defa Osmanl ynetiminin mevcut alternatiften hangisini tercih etmesinin uzun vadede ilevsel ve anlaml olduunu tartr ve sonuta u kanaate varr: Yaadmz a bir milliyetler adr. Plebisiter ulusuluun (yani Fransz modeli ulusuluk, ki Osmanlclk da bu temel zerine ykselir) varln idame ettirebilmesi neredeyse imknszdr. Akura bu politikann, yani Hepimiz Osmanlyz. Ayn hanedana balyz. O vatan zerinde bir arada yaama azmiyle varlmz muhafaza edebiliriz dncesine dayal bir sylemin salkl olmad kanaatindedir. Alman romantik ulusuluu

eksenine aktr. Irk temelli, dil temelli bir ulus anlaynn kanlmaz olarak btn dnya halklar tarafndan paylalacan savunur.

Zafer Toprak Kltrel Trklkte bu byle deil mi?

Hseyin Sadolu Kltrel Trkln hedefi siyasal deildir; yani bata dil olmak zere kltrel unsurlardan hareketle bir devlet kurmak amalanmaz. Nitekim Osmanlclk, unsurlarn kltrel ulusuluklarna herhangi bir itiraz ifade etmez; yani bir Arnavut, kendi dilinin yaylmasn, tarihinin ilenmesini, gelenek ve greneklerinin yaatlmasn kukuyla karlamaz; buna herhangi bir itiraz yoktur. Yeter ki bir tr lingua franca olarak, Trkeyi konusun ve Osmanl devletine sadk bir vatanda olarak balansn. Bunun dnda kltrel alandaki farkllklarn srmesinde bir saknca yoktur.

Zafer Toprak Ben birka hususu hatrlatmak istiyorum. 1920li yllarda Ali Canipin ok ilgin bir yazs vardr. Bu yazda Cumhuriyet Trkiyesinin ulus kimliini bir lde irdeler, yazar ve ok ilgin bir gzlemde bulunur: Ali Canipe gre 1908 sonras Trkiyede iki tr milliyetilik ya da ulusuluk gndeme geliyor. Bunlardan biri Selanik, dieri de stanbul kkenli olan. stanbul kkenli olan Trklk veya milliyetilik hareketinin taycs nemli lde, Hseyinzade Ali Turan, Yusuf Akura, Ahmet Aaolu gibi gmen Trkler. Bu isimler Rusyadaki Panislavizmi, Narodnik hareketini bir lde kendi gymnasiumlarnda okurken bilfiil yaamtr.

Selanik kaynakl gelime ise 1912ye, Osmanllarn ehri terk ediine kadarki dneme ilikin. Ali Canip, bu gelimede zellikle yayn organ olarak Yeni Lisan, Yeni Felsefe mecmuasn gstererek, kendisinden ve bu dergilerin knda nemli rol oynayan Zekeriya Sertelden, bir lde de mer Seyfettinden sz ediyor. O tarihte, 1909da, Ziya Gkalp de Selanike gelmitir. Ali Canip, buradaki ulusuluun Fransz modeline ok daha yakn, byk lde Fransz III. Cumhuriyetinden esinlenen bir ulusuluk olduunu syler.

Buradaki Trkeciliin geri planna baktmz vakit, byk lde Fransz dnrlerini grmekteyiz. Ziya Gkalpin Durkheim bilgisi Selanikte bulunduu srada olumu bir 10

birikime dayaldr. Ali Canip, Selanikle stanbul odaklarnn zaman ierisinde deiime uradn syler. Balangta daha ok Fransz modeli ulusuluk gndemdeyken, Selanikin yitirilii ve zellikle ttihat ve Terakkinin tas tara toplayp stanbula gelmesi stanbulun, Merkez-i Umumiyenin, etkisinin daha fazla vurgulanmasna neden olmutu. Zaten Trk Dernei, daha sonra Trk Yurdu, Trk Ocaklar vard.

Aslnda stanbuldaki eksen, Trk milliyetilii iin taa Orta Asyaya giden birtakm gerekeler ortaya koyuyordu. Selanikteki Trklkte ise bir lde kendini Trk addeden insanlarn ayn potada eriyebilecei dncesini gndeme getirdi. Ali Canip ilgin bir ekilde unu sylyordu: Her ne kadar bu zikzak olumusa da, Balkan Harbinden sonra ulusuluun kkl dnmler geirmi olmasna ramen Cumhuriyet Trkiyesinin Trkl Selanik kkenli Trkle ok daha yaknd; yani vatanda kimlii zerine kurulu bir Trklkt. Alman ve Fransz milliyetilik modellerini irdelemek genel olarak baktmzda Trkiyeyi zmlemek asndan da son derece yararl. Ama son kertede Selanikte Gen Kalemler evresinin ne lde kltr eksenli bir Trkl pekitirdii konusunda benim kafamda birtakm soru iaretleri olumakta; her ne kadar dil sadeletirme orada balad ise de... Sadeletirmenin mutlaka bir kltr esini n plana kartyor olmas gerekmeyebilir. Selanikte Gen Kalemlerin yazdklarna, Yeni Felsefede yazanlara baktmda aslnda bana, kltrden daha ok ortak bir miras bir araya getirebilecek insanlarn birlikte yaamasna vurgu yaplyormu gibi geliyor. Zaten Selanikteki kadrolar epey heterojendi, ki onlarn arasndan daha sonra stanbulda ok aktif olacak insanlar kt.

unu belirtmekte de yarar var: O dnemde gerekten Trkeye nemli lde hizmet vermi olan, Arnavut kimliiyle emsettin Samiden bir Ermeni aydn olan Diran Kelekyana kadar bir okdillilik sz konusu ve bunlar Trkeye son derece hkim insanlar. Aslnda orada ayrm daha ok, byk kent kltrnn oluturduu bir dille Anadolunun dili eklinde ortaya kyor; yani stanbulun kendine zg bir dili var; adal bir Osmanlca, ama ok zengin bir dil; iinde Farisi ve Arapa var, yani ok daha farkl unsurlar ieriyor.

Merutiyet yllarnda giderek daralan bir ulusuluk anlay ortaya kt: evet, ama bu ou kez Balkan Harbinin ardndan gelen Cihan Harbinin zorunluluklar sonucunda kapanan bir olayd. Ama bana sorarsanz Osmanl Devleti sonuna kadar, yani 1922ye kadar Osmanlcdr. Bu nedenle de herhangi bir Osmanl resmi belgesinde Trk szcne rastlayamazsnz. Trk szcnn resmi kaytlara ilk girii Sevr Antlamas ile birliktedir. Daha nce yazarlar 11

kullanr Trk szcn, ama bunlar resmi bir kisve tamaz. rnein nfus saymlarnda istatistiksel veriler Mslmanlar ve gayrimslimler eklinde ikiye ayrlmtr. Gayrimslimler kendi altlarnda Rum, Ermeni ve Yahudi eklinde ayrlr, ama Mslmanlar iin hibir ekilde Trk, Arap, Krt gibi bir ayrm yaplmamtr.

Trkiyede aslnda dilde atma zihniyeti, demokratikleme srecinde de bir lde arln korumu durumdadr. Demokrasiler uzlama politikalardr, uzlarlar; ama Trkiyenin art arda bir dizi askeri mdahele yaamasnn geri plannda demokratikleme srecindeki bu atma anlay nemli bir rol oynad. 1950li yllarda Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisiyle bir araya gelemedi; keza 60l ve70li yllarda da yle. Siyaset merkez evresinde deil, daha ok ularda olutu ve daha atmac bir sylem hkim oldu. 70lerin ikinci yarsnda Demirelin veya Ecevitin sylemlerinde bu atma zihniyetini bariz bir ekilde grebilmekteyiz. Toplumun dier katmanlarnda, renci hareketinde de benzer bir atma anlay hkm sryordu, keza sendikal alanda bile...

Dil konusunda Trkiyede atmac bir geliim yaand batan beri; yani bu, Tanzimattan beri gndemde olan bir sreti. 1930lardan itibaren Trk Dil Kurumunun ar zdeletirme giriimiyle de aslnda bir sre sonra yollar ayrld. Bir tarafta Trk Dil Kurumunun kongreleri, kurultaylar vard, br tarafta baka birtakm kurultaylar olutu, zellikle 1940lardan sonra, 50li yllarda. Bunlarn her birinin de kendine zg terminolojisi vard; mesela Trk Dil Kurumu tasfiye szcn kullanmad, bu szck daha ok Trk Dil Kurumuna eletiri olarak ynlendirildi.

Vurgulamak istediim u: Trkiyede 1930larda dil konusundaki gelimelerin geri plannda aslnda ok daha gl bir siyasi misyon vard. Hemen hemen tm devrimlerimiz ya da inklaplarmzn byle bir yn vardr; bunlar bir biimde gemile ba koparmaya ynelik bir aba olarak deerlendirebiliriz. Her devrimin kendine gre bir meruiyet sorunu oldu ve bu meruiyeti gemii, tabular silerek ya da gndem dna iterek gerekletirme abasna girildi.

Bunun en tipik rneklerinden Nutuktur. Nutukun ilk cmlesinde 19 Mays 1919da Samsuna ktm der Atatrk; yani tarih oradan balar. Bizim inklap tarihi ve benzeri derslerimizde de 1919dan balar konular; daha nceki gelimeler, milli mcadele, Mdafaa-i Hukuk cemiyetleri, daha gerilere giden Mdafaa-i Milliye vesaire ile olan balar bir lde 12

grmezlikten gelmeye ynelik bir yaklamn rndr bu. Cumhuriyetin ana felsefelerinden biri, unutmaya ve telkin etmeye yneliktir. Almanyada Hitlerin iktidara gelii gemii ve Versailles unutmayan, hatrlayan, onun hesabn sormaya ynelik bir politikadr. Oysa Atatrk bildiiniz gibi Yurtta sulh cihanda sulh diyerek, bu espriyle son derece barl bir politikaya doru ynelmi ve gemiin defterlerini drm, hibir ekilde sorgulamamtr. Bunu yaparken de, ayn zamanda gemile olan balar ok kkl bir ekilde koparacak giriimlerde bulunmutur.

Hemen hemen kltr devrimi diyebileceimiz bu srete alfabeden tutun okullarda Arapa, Farsa dersleri kaldrlp yerine Franszca, ngilizce, Almanca dersleri konur. 1920li yllarn tarih kitaplaryla 1930lu yllarn tarih kitaplar ierik ve anlay bakmndan farkldr; nk 1930larda Trkiye daha defansif, kendini d tehditlere kar korumaya ynelik bir tavr ierisinde olma gerei duyar. II. Dnya Savann bulutlar artk ufukta gzkm durumdadr ve benlik sorununu, ulusal kimlii daha n plana kartma abas iine girilir. Bu nedenle de her trl tasfiyeye ak bir hal vardr. O dnemlerde vurguladmz, Biz bize benzeriz yaklam aslnda tamamen bu defansif bir stratejinin rn olarak grlebilir. Gerek Trk Dil Kurumu, gerek Trk Tarih Kurumu, ardndan Ankarada kurulan Dil Tarih ve Corafya Fakltesi yeni bir toplum anlaynn ina srecini gndeme getirmi ve ilgin bir ekilde de Trk dili yeniden bir ina giriimi yaamtr.

O dnemde yaplan almalar aslnda nemli bir laboratuar ortam sunar. Bir lugat almas en az on yl srmtr. 1935te birtakm dnmler olur, ama lugat yoktur, ufak el kitapklar vardr; doru dzgn bir lugat ancak 1945te kar. Araylarn bir ksm tutmu, bir ksm tutmamtr. Dantay, yargtay kelimeleri tutar, ama kamutay benimsenmez. Bunun ls nedir? Yerine koyduunuz szcn ne lde oturmu olduuna baklr. Meclis o denli gl bir szcktr ki, Cumhuriyet Trkiyesinde onu tasfiye etmek hemen hemen olanakszdr; millet szcnn yerine ulus szc ihdas edilir, ama o da her zaman tutmaz. Ayrca millet szcnn kendi iinde bir evrimi vardr; Merutiyet yllarnda Trk milleti szcn hibir ekilde kullanmamaya zen gsterilmitir. Millet szc gayrimslimlere zg, milel-i gayrimslime olarak kullanlmtr.

Trkiye bana sorarsanz dil asndan en kkl sadeletirmeyi Tanzimat sonras yapmt. Tabii ki kamuoyunun olutuu bir evreydi, yayn organlar vard; tabii ki bunlar dilde anlalabilirlik sorununu gndeme getirdi; ama ben unu da itiraf etmek durumundaym: 13

rencilere tez yazdrrken zellikle 1910-1912den ncesine dair cesaretle dev veremiyorum; Osmanlca okumu olmalarna ramen nemli lde zorluk ekiyorlar. Ancak 1910larn sadeletirme sreciyle birlikte daha rahat okumaya balayabiliyorlar.

Trkiyede ulus kimliinin olumasnda edebiyat ve dil alannda her ne kadar gerilere gidebilirsek de, olaya kitlelerin mobilizasyonu asndan baktmzda aslnda o mobilizasyonu Balkan Harbi salad. Daha nce kitlelerin ne lde mobilize olduu konusunda benim kafamda birtakm soru iaretleri olumakta.

Ufak bir anekdotla szme devam etmek istiyorum: Evimde Osmanl ile ilgili ok ilgin gravrler var. Mesela 1863te stanbulda, Londra Crystal Palacetaki 1851 tarihli sergiye zenilerek 1863te Sergi-i Umumi-i Osmani ald. Bu gravrn tam ortasnda yle bir sergi binas var ki, yannda Sultanahmet Camii ve Ayasofya gdk kalyor! Bu sergi binas hibir zaman olmad, ama o gravr izenin tahayylnde yle bir sergi binas oluabilmi. Keza Kanun- Esasinin ilanyla ilgili bir baka gravrde bakyorsunuz on binlerce kii toplanm, anayasann ilann dinliyor. Trkiyede insanlar o evrede anayasann ne kadar bilinceydi ki gidip anayasann ilann bu ekilde kutlasnlar ! Her ne kadar Tanzimattan sonra bir kamu oyu, o gnk terimle bir efkr- umumiye balamsa da, aslnda insanlar bugnn moda szcyle daha provokatif klan eyin byk lde Balkan Harbi olduunu dnyorum. Eer bir Trk milliyetiliinden sz edeceksek, aslnda onun filoloji ya da dil ve edebiyat balamnda temelleri tabii daha gerilere, 19. yzyla gider; ama Balkan Harbi hakikaten bence ok nemli bir krlma noktasdr. Ben ahsen milli mcadeleyi de Balkan Harbi ile balatyorum; yani bizim milli mcadelemiz 1912de balayp 1922de biten on yllk bir savatr. Balkan Harbi, Cihan Harbi ve Milli Mcadele bir kimliin olumasnda bir btndr. Zaten kadrolar aa be yukar ayn kadrolardr bu savata; ama o dnemdeki yeni bir ulus kimlii araynn bu kadar nemli bir sre olarak gndeme geldiini syleyebiliriz. Bu noktada bir de Cumhuriyete deinmek gerekir...

Hseyin Sadolu Aslnda siz nemli lde deindiniz; bana belki biraz detaylandrmak kald, ama Cumhuriyet dnemini ksaca zetlemek gerekebilir. Bir dilin ulus haline gelmesinin tek ve belki de en nemli art, zellikle komu uluslarn dillerinden mmkn olduu lde farkllklar tamasdr. Eer dil ulusal kltrn nemli bir bileeni olarak komu uluslarn dillerinden nemli bir farkllk arz etmiyor, onlara ok benziyorsa, bu ulusal kltrn 14

farklln, zgnln iddia etmek o lde gleir. Byle bir durumda komu lkenin diliyle benzer bir dili konuan topluluun, komu devletin ulusal btnl ierisine alnmas diplomatik bir ilemden baka bir ey deildir, nk bu noktada kltrel bir direniin gerekleme ihtimali ok zayftr.

Gerek Merutiyet dneminin, gerek Cumhuriyet dneminin romantik Trkleri asndan, Trkenin bir ulus dili olarak komu uluslarn dillerinden farkl olmas yeterlidir; fakat Kemalist ulusuluk ya da Atatrk milliyetilii asndan durum byle deildir; nk Atatrk milliyetilii ya da Kemalist devrimin amac sadece uluslama deil, ayn zamanda adalamadr. Bu bakmdan Kemalist ulusuluk bir kltrel devrim olarak da nitelendirilebilir. Dil devrimi bunlarn belki de en nemlisidir. Alfabe devrimiyle balayan bu sre byk lde bu dilin evre uluslarn dillerinden farkllatrlmasn amalamtr; ama Bat uygarlna dahil olmay ieren, kltrn de byk lde Batya amay asl hedef olarak belirleyen, Bat uygarl ierisinde bir Trk ulusundan bahsetmekteyiz. Bana gre Kemalist ulusuluun Merutiyetin romantik Trklnden en nemli fark da budur. Nitekim o konuda Cumhuriyet yllarnda kltrel romantik Trklerin muhalefeti I. Dil Kurultayndan itibaren balar.

Kemalist devrimin nderleri yle dnmekteydi: Biz hereyden nce yeni bir ulus dili yaratmalyz. Bu itibarla Trk dili ve Trk kltr zerinde teden beri baskn rol oynayan Arapa, Farsa unsurlarn ayklanp, dilin arndrlmas kanlmaz grnmektedir. Bu, devrimin temel amalarndan biridir. Cumhuriyetin ilk yllarnda, 1930lu yllarda Trk kltr dnyann en nemli en ileri kltrlerinden biridir denirken Osmanldan devreden deerler sisteminden bahsedilmemektedir kukusuz. na edilecek, ilenecek, detaylandrlacak ve yaplacak bir Trk kltrdr sz edilen. Oysa romantik Trkler asndan kltr, ina edilmeye elverili bir alan deildir, organik bir btndr; onu halk yaratr. Birilerinin velev ki devlet olsun ina etmeye, yaratmaya, gemii silmeye almas romantiklik balamnda kabul edilecek eyler deildir. Bu anlay Trkiyede sa ulusuluk ile sol ulusuluk arasndaki ayrmn da temeli gibi grnmektedir.

1940l yllarn sonunda rgtl muhalefet balar; stanbul Muallimler Birlii ve Hr Fikirleri Yayma Cemiyeti kongrelerinde zellikle dil devrimine ynelik eletiriler gndeme gelir. Vurgulanan en nemli ey, kltrn bir devlet politikas olarak desteklenmesinin, hatta ksmen ynlendirilmesinin anlalabilecei, ama gemiin tamamen tasfiyesi zerine kurulan 15

yeni bir kltrn halktan bamsz ekilde ina edilmesinin kesinlikle onaylanamayacadr. Sa muhafazakr ya da sa milliyeti muhafazakr muhalefet bu varsaym, bu argman zerinden hareketle szck retimini ve zletirmeyi ak hedef tahtas haline getirir.

Bir dil planlamasnn iki aya vardr: Bunlardan biri maddi planlamadr ve bir dilin fonetiinin, gramerinin, imlasnn, sz diziminin sabitlenmesi veya deitirilmesini ifade eder. Dieri ise stat planlamasdr; yani mevcut bir dil normunun o dili az veya hi bilmeyen kesimler zerinde yaygnlatrlmasn anlatr. Maddi dil planlamas konusunda Kemalist devrimin temel k noktas, Trk milliyetilii ile Bat uygarlna dahil olma arasndaki gerilimi kltr devrimi marifetiyle eitlemektir. Hakikaten Batya kar verilen bir bamszlk mcadelesi vardr; ama bu ak ve ok yaygn bir ekilde romantize edilmemitir; nk Kurtulu Savann hemen sonrasnda Batl devletlerle yakn ilikiye geilir ve devrimin nihai hedefinin Bat uygarl ierisinde konumlanacak ada bir ulus ina etmek olduu ifade edilir. Bu adan Baty tekiletirmek yeni rejimin ok da iine gelmez. Bugn birilerinin ifade ettii gibi Batya ramen Batl olmak dncesi kolaylkla anlalabilecek bir dnce deildir. Oysa Romantik Trkln byle bir sorunu yoktur; romantik Trklk asndan Bat kesinlikle bu ulusal kimliin en belirgin tekisidir. Dier taraftan mmetilik ya da slam kimlii en azndan akraba bir kimlik olarak veya Gkalpte olduu gibi ulus-st bir kozmopolitanclk eklinde varln muhafaza etmelidir. Gkalpin dil planlamas konusunda ok temel bir forml vardr ve byk lde Trklemek, slamlamak ve muasrlamak lksyle de uyumludur. Buna gre dil planlamasnda slamlamak, terimlerde kendini gstermeli ve terimler ortak slam uygarlnn daarcndan, dier slam uluslaryla da ibirlii yaparak retilmelidir. te yandan Bat medeniyetine ait kavramlar, mefhumlar Trkeye geirilmeli, ama szckler z Trke daarcndan; yani Trk toplumun milli kltrnden tretilmelidir.

Her ne kadar Cumhuriyetin temel referansnn byk bir lde Gkalp olduu syleniyorsa da, onun uluslama paradigmas Kemalist devrim iin byk lde anlamn yitirmitir; nk bugn oka eletirilen kltr-medeniyet ayrmnda, medeniyeti sadece teknik ve snai bilimdeki ilerleme, kltr ise bir toplumun maddi medeniyet dnda kalan btn yaratmlar olarak alglamaktadr. Oysa Kemalist devrimin byle bir rezervi yoktur. Kemalist devrim dnsz bir Batllama programna sahiptir ve hepsinden nemlisi kkl bir zihniyet deiimini ngrr. Dil konusunda bunun ok fazla rneine rastladm. Gerek Atatrkn, gerek ynetici elitin dil ile zihniyet arasnda ok yakn bir balant kurmas ve sadece 16

szckleri deil kavramlar da ada, Batl, sekler bir dnya grne uydurma abas bugn bir oumuzun farknda olmad bir tutumdur. Mesela Atatrk kaza ve kader kelimeleri yerine talih ve ans kelimelerinin kullanlmas gerektiini syler, nk dahil olmak istenen yeni dnyaya, yeni anlaya gre insanlarn ya da toplumun nceden belirlenmi, yazlp izilmi bir kaderi yoktur; birtakm frsatlar kar, kiiler onlar deerlendirir veya deerlendiremez. Yine Atatrke yakn isimlerden Halil Nimetullah ztrk, bu kavramlardan kurtulmadmz srece Osmanl zihniyet ve dnya grnn bu toplumun kltrnn iine sinmi olarak geleceimizi belirlemeye devam edeceinden hareketle, bu kavramlar toplumdan tmyle temizlemenin zorunluluu zerinde durur; yani sadece szckler deil, mefhumlar veya kavramlar da seklerletirilmelidir bu anlaya gre.

Zafer Toprak Bir turnesol kd olarak dndm bir konuda bir soru yneltmek istiyorum. Bu soruyu Enver Ziya Karal dahil birok fikir insanmza sormu ve ok farkl yantlar almmdr. Trk Ocaklar neden kapatld? Bu hakikaten ok nemli ve o dnem iin bir turnusol kd; yani bize birok ey alayabilecektir.

Hseyin Sadolu Hocam Fsun stele gre, Trk ocaklarnn kapatlmasnn en temel gerekesi, rejimin zellikle devletle organik ba olmayan birtakm rgtl yaplardan endie duyuyor olmasyd. Trk ocaklar dnda daha birok dernein kapatldn, daha dorusu Halkevlerine dntrldn biliyoruz. Benim kanaatim, ayn zamanda Trk ocaklarna hkim olan sa ulusuluktan (romantik ulusuluk) duyulan ideolojik bir kaygnn da sz konusu olduu ynnde. Falih Rfknn ankayasnda Cumhuriyetin ilk yllarnda beliren milliyetilikler konusunda net bir ayrm vardr: leri Trklk ve Geri Trklk. Bu, byk lde sa milliyetilik ile sol milliyetilik arasndaki ayrmla rtr.

Falih Rfk yle der: Milliyetilerin bir ksm, ben ve birka kii [Vasf nardan bahsediyor] Mecliste Trkln Batl kolunu temsil ediyorduk ve modern, ada bir ulus olma yolunda gemiin btn izlerini silmenin gerekli olduunu, ykmadan yapmann mmkn olamayacan dnyorduk. Oysa Trkln bir de sa kanad ya da geri kanad diye tanmlanan [muhtemelen Hamdullah Suphinin nderliinde temsil edilen] bir kanat daha var. Bunlar Osmanl mazisinin silinmesi konusunda en azndan mtereddit davranyorlard. imdilik bizimle birlikte hareket ediyor grnseler de, mevcut kltrn 17

Osmanl-slam uygarlndan Cumhuriyete devreden cari kltrn muhafazas ya da tasfiyesi konusunda belirginleen ok ak bir ayrm sz konusu.

lerleyen dnemlerde, hocamn da bahsettii gibi 1940l yllarda okpartili yaama geilmesiyle birlikte ok daha yksek sesle ve rgtl bir ekilde dile getirildi bu dnceler. Birinci ve ikinci Mualimler Birlii dil kongrelerinin zabtlar incelenecek olursa, hakikaten bunun nemli bir ayrm olduu ve meselenin byk lde bundan kaynakland daha iyi anlalacaktr.

Zafer Toprak Fsun stelin vurgulad husus, yani oradaki iktidar nemli. unu syleyebilirim: Kapatld tarihlerde, Trk ocaklar Halk Frkasna oranla daha gl bir rgtsel yapya sahipti. Ankaradaki Trk Ocaklar merkezinin son derece organik bir yaps vard; Cumhuriyet Halk Frkasna o tarihlerde kolaylkla meydan okuyabilecek gte bir yapyd bu. Ama 1927 kongresinden itibaren fay hatt ortaya kt. O sralarda Hamdullah Suphi vard tekilatn banda; en sonunda tasfiye edilen aslnda Hamdullah Suphi oldu. u kadarn vurgulamak isterim: Aslnda senin romantik Trklk dediin ey o denli Batya kar deildir. Romantik Trkl dndmde, Trk Yurdu dergisinin ieriine, iledii konulara baktmda, hele Cumhuriyet yllarndaki saylarnda Rnesans kltrn gryorum. Tamamen kendi iine kapal ve slami Trk kltr esinin tesinde Avrupaya alan bir boyuttur bu. Turk Yurdundaki Trklk nemli lde aydnlanmac unsurlar tar. Daha nce Cihan Harbi yllarnda kan, daha sonra 20lerin ilk yarsnda da devam eden, ttihatlarn da desteklemi olduu bir yayn organ olan Yeni Mecmua Batya alm salayan bir dergidir her ynyle. Ba dmanmz Fransa ile savarken 1917de Durkheim ldnde onun iin zel say kartlr neredeyse. Bat normlar her zaman gndemdedir; yani dorudan doruya Cumhuriyetin ina ettii bir olay deildir bu.

Baka bir hususa daha deinmek istiyorum: Senin romantik Trklkle daha sonra Kemalist Trklk arasnda vurguladn farkn bir nedeni iin de aslnda dneme bakmak gerektii kansndaym. I. Dnya Sava sonras dnya ok kkl deiime urad; 19. yzyln romantizmi sona ermi, kapitalizm ve demokrasi, hatta din km durumdayd sava nedeniyle. Tanrya inananlar, Cihan Harbi gibi bir insanlk dramn tahayyl edemiyorlard. Sava inanlar da byk lde kreltti. Tanr sorgulanmaya baland. Trkiyedeki laikliin bir nedeni de o srada anti-klerikal hareketin btn dnyada yaygn durumda olmasyd; yani 18

Trkiye durup dururken laik olmad. ktidar oluturduunuz vakit hilafetle saltanatn btnl hibir ekilde gz ard edilemezdi. nce saltanat kaldrld, ardndan hilafet. Bu nedenle de, aslnda eer gemie dn gndemden tamamen silinecekse din konusunda da kkl bir tavr koymak gerekmekteydi. Bu pratik siyasi gereklerin ortaya k, yani Milli Mcadeleyi gerekletiren kadrolarn hilafetin kaldrlmas sonucu farkl izgilerde mevzilenmesi bunun sonucudur. Terakkiperver Frkann ortaya k, buna kar Gazinin ona tavr koyuu ve birbiri ard sra sekler birtakm reformlarn gereklemesi, btn bunlar aslnda siyasi bir kavgann uzantsdr; ama br taraftan unu da gz ard etmemek gerekir: 1908i gerekletiren, Milli Mcadeleyi de gtren asker insanlarn formasyonuna, okuduklar kitaplara, dnce yaplarna baktmz vakit, birou Avrupa grm veya bu vesileyle Avrupaya gitmitir. Asker olduklar iin corafyalar ok genitir; Trablusgarpta, Galiyada, Kafkaslarda, her tarafta savamlardr. ok daha geni bir dnyaya sahip insanlar olarak dnmek gerekir onlar.

Trkiye Byk Millet Meclisi o tarihlerde Bat literatrnden son derece ciddi kitaplar Durkheim bata olmak zere Trkeye evirtip yaymlar. Mesela Trkiyenin pozitivist hukuk anlayn benimsedii kiinin, Fransz hukuku Leon Duguitnn kitab evrilmitir. Bu insanlar Batya srf pratik nedenle deil, zihniyet olarak da ynelmitir. Hibir ekilde Ziya Gkalpin yapm olduu medeniyet-kltr ayrmn yapmaz, bunlarn aslnda ayramayacan dnrler; yani daha ok Abdullah Cevdete yakn bir izgide bir kurguyla gndeme gelir bu insanlar.

En sonunda ne lde baar saland konusunda ok farkl deerlendirmeler yapabiliriz. Bugnden dne baktmz, Trk siyasal hayatnn son derece karmak yapsn da deerlendirdiimiz takdirde ben o kandaym ki, son kertede bu perspektif baarl bir almdr. Tabii ki artlar eksileri vardr. Dier birtakm slam lkeleriyle karlatrdm vakit, Trkiyenin bir hukuk devleti olarak tabii son gnlerdeki gelimeleri bir kenara brakyorum ok daha derinlii olan bir yapy oluturabildiini ve btn slam dnyasnda sekler diye nitelendirebileceimiz tek hukuk dzeninin Trkiyede var olduunu, bunun da nemli artlar tadn dnyorum. Muhafazakr Trklk ya da ileri-geri Trklk eklinde olaya baktmzda, tabii her ikisinin de aslnda o alandan etkilenmesi sz konusudur; ama giderek doruk noktaya trmannda Avrupadaki kimi otoriter-totaliter rejimlerin de etkisi olduunu unutmamak gerekir. II. Dnya Savanda sa Trkln daha rk izgilere doru ynelmi durumda olduunu syleyebiliriz. Ksacas, Trkiyede ileri 19

Trkln daha ileri dnemlerde, mesela 1950li yllarda, ulusuluk ad altnda daha hmanist bir izgiye oturduunu gryoruz.

20

You might also like