You are on page 1of 184

NC ANKARA

BASKI 2002

DN ZERNE
KARL MARX, FREDRCH ENGELS
EVREN

KAYA GVEN

din konusundaki yazlarndan derlenen Sur la religior (Editions sociales, Paris 1968) adl yaptn, Franszcasmdan dilimize evirdi ve kitap, ngilizcesiyle (On Religior, Progress Publishers, Moscow 1976) karlatrldktan sonra Din zerine ad ile,

Kari Marx ve Friedrich Engels in

NDEKLER

Kaya Gven

[1] D o k t o r a T e z i " D e m o k r i t o s ile E p i k r o s ' u n D o a Felsefeleri'ne nsz Kari Marx [2] Klnische Zeitung'un Kari Marx 179'uncu Saysnn B a y a z s

10

Sol Yaynlar

11
17 23 34 51

tarafndan Austos 2002 (Birinci Bask: Nisan 1976; kinci Bask: Kasm 1995) tarihinde, Ankara'da ahin Matbaas'na bastrld. ISBN 975-7399-49-3

II III [3] Hegel'in H u k u k F e l s e f e s i n i n Eletirisine Katk. Giri Kari Marx [4] K u t s a l Aile, y a d a Eletirel Eletiri'nin Eletirisi [VI. B l m den P a r a ] Kari Marx d) F r a n s z M a t e r y a l i z m i n e Kar Eletirel S a v a [5] F e u e r b a c h z e r i n e T e z l e r Kari Marx [6] A l m a n deolojisi [I. B l m d e n Para] Kari Marx-Friedrich Engels [7] Rneinischer Kari Marx Beobachter'in K o m n i z m i [Para]

51 61 65 74 80 83

[8] K o m n i s t Parti M a n i f e s t o s u [II. v e III. B l m l e r d e n P a r a ] Kari Marx-Friedrich Engels [9] G. F. D a u m e r ' i n Yeni an Dini Birlemeye ve zdeyie Ait Temel Deneme, 3 cilt, H a m b u r g 1850, Kitabnn R a p o r u Kari Marx-Friednch Engels 110] K y l l e r S a v a |II. Blml Friedruh Engels [11] Y a z m a l a r d a n Paralar Kari Marx ve Friedrich Egels Friedrich E n g c l s ' t e n Kari Marx'a, 26 M a y s 1853 Kari Mrx'ta Friedrich Kngols'e, 2 Haziran 1853 Friedrich Engels'ten Kari M a i x ' a , 6 H a z i r a n 1853 Kilise A l e y h t a r Hareket. Hyde P a k ' t a Bir Gsteri Kari Marx

90 111 111 113 115 118

[12]

125 132 134 135 141 141 161


172

[13] (14]

K a p i t a l [Para! Kari Marx G m e n Yazn [kinci M a k a l e d e n P a r a ] Friedrich Engels

[BR]

[15] A l m a n i Partisi P r o g r a m n a K e n a r Notlar [Para] Kari Marx [16] A n t i - D h r i n g [Para] Friedrich Engels [17] D o a n n Diyalektii [Para] Friedrich Engels Giri Ruhlar Aleminde Doabilimi M a y m u n d a n n s a n a G e i t e E m e i n Rol [Notlar ve P a r a l a r ] - T a r i h e A i t [18] B r u n o B a u e r v e lkel H r i s t i y a n l k Friedrich Engels

DOKTORA TEZ "DEMOKRTOS LE EPKROS'UN DOA FELSEFELERNE NSZ1 KARL MAEX

173 178 189 197 197 199 209 220 229 249 254 259 268 295 (21]

[19] V a h i y Kitab Friedrich Engels [20] L u d w i g F e u e r b a c h v e K l a s i k A l m a n Felsefesinin S o n u Friedrich Engels nsz I. II. III. IV. Hegel'den Feuerbach'a dealizm ve Materyalizm F e u e r b a c h ' t a D i n Felsefesi v e T r e b i l i m Diyalektik Materyalizm

Hukukular Sosyalizmi Friedrich Engels

[22] J o s e p h B l o c h ' a M e k t u p Friedrich Engels [23] [24] [25] Conrad Schmidt'e Mektup Friedrich Engels topik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm - Sunu Friedrich Engels lkel Hristiyanln T a r i h i n e K a t k Friedrich Engels [Fransa'da Friedrich Snf Savamlar' Engels na] Giri [Para]

324

126]

327 352 366

Aklayc Notlar Adlar Dizini ncit ne Mitoloji Adlan

Dizini

BU NCELEME, balangta bir doktora tezi olmak iin yazlmasayd, bir yandan biimi bilimsel bakmdan daha zenli olur ve te yandan ne srlen grlerin birou daha az bilgilik taslard. Ne var ki, d koullar, beni bu incelemeyi bu biimde baskya vermeye zorluyor. Dahas, burada, Yunan felsefe tarihinin bugne dein askda olan bir sorununu zdm sanyorum. Uzmanlar, bu inceleme konusunda, u ya da bu biimde kullanlabilecek daha eski bir alma olmadn bilirler. iero ve Pltark'm gevezelikleri, bugne kadar kerelerce incelendi. Kilise Babalarnn ve tm ortaan, us-dln yaama egemen olduu an, Epikros iin koyduu yasa kaldran Gassend'nin aklamalarnn,2 ilgin olan tek bir esi vardr. Gassendi, katolik inanc ile putatapar bilgisini ve Epikros ile Kiliseyi badatrmak istiyordu; doal ki, bu da bo bir abayd. Bu, bir Yunan yosmasnn (Lais'inin3) uh ve serpilmi bedenine bir hristiyan rahibenin giysisini giydir-

mek gibi gln bir ey olurdu. Denebilir ki, Gassendi, bize, Epikros felsefesini retebileceinden daha ok, kendisi Epikros'tan felsefe renmektedir. Bu inceleme, epikroscu, stoac ve kukucu felsefeler4 dnemini btn kurgusal Yunan dncesiyle ilikileri iinde ayrntl olarak aklayacam daha oylumlu bir yaptn5 ancak n almas olarak kabul edilmelidir. Bu incelemedeki biim vb. ile ilgili eksiklikler, planlanan yaptta giderilmi olacak. Hegel, ad geen sistemlerin genel izgilerini btnl iinde doru olarak saptad: ama, felsefe tarihinin gerek balangcn oluturan ve, kapsamyla ve yrekliliiyle hayranlk uyandran onun felsefe tarihi plan, bir yandan, ayrntlara girmeyi olanakszlatryordu; ve, te yandan, bu dev dnrn, par exellence* "kurgusal" dnce olarak nitelendirdii kendi anlay, bu sistemlerin, Yunan felsefe tarihinin ve genel olarak Yunan dnnn nemini grmesine engel oluyordu. Bu sistemler Yunan felsefesinin gerek tarihinin anahtardrlar. Bunlarn Yunan yaamyla ilikileri zerine, dostum Kppen'in Friedrich der Grosse und seine Widersacher [Byk Friedrich ve Hasmlar] adl yaptnda daha derin bilgi bulunmaktadr. Ek olarak, Epikros'un tanrbilimine kar Pltark'n polemiinin bir eletirisini koyduk; nedeni, bu polemiin esiz bir ey olmas deil, tipik olarak bir espece'i** temsil etmesidir; bu polemik, tanrbilim yanls anlayn felsefeye kar nasl tutum takndn arpc bir biimde aklamaktadr. Eletiride, baka eyler yannda, felsefeyi, din forumu nne karan Pltark'n grnn genel olarak yanl olduuna deinilmiyor. Bu konu zerinde tartmak yerine, David Hume'un bir pasajn aktarmak yeterli olacaktr. "Btn ynlerden, her yerde en yksek yetke kabul edilmesi gereken felsefeyi, her frsatta vard sonular iin kendini savunmaya ve varlndan incinen tm sanat ve bilimle* E n stn . - . ** Tr. <.

rin yannda kendini hakl karmaya zorlamak, ona gerekten bir eit hakaret demektir. O zaman akla, kendi uyruklarna kar ihanetten sulanan kraln yks geliyor."6 Tm dnyay kucaklayan ve tmyle zgr olan kalbinde bir damla kan kalncaya dek, felsefe, Epikros'la birlikte hasmlarna yle baracaktr: '
Aae(3r 5e, ovx o tou tcu KO\X(V eou avapcov, aKk' o ta t (ov noXX<av So^a eo TtpoaTrucov.*

Felsefe bunu gizlemiyor. Prometeus'un aklad: an'km A.oyco, tou nava exap(o 3eou,** inancn, felsefe, kendi inanc yapyor. Bu, insan bilincini en yksek tanrsallk olarak tanmayan gksel ve yersel tm tanrlara kar onun kendi zdeyiidir. Onun yannda tekilere yer yoktur. Felsefenin toplumsal durumunda grnte bir gerileme grmekten sevinen dleklere gelince, felsefe, onlara gene Prometeus'un tanrlarn hizmetisi Hermes'e verdii yant veriyor: rnotitaupeaTtiv e|it]v Suaav, aacpco enamo', ot>x a v aaaiji, eyco. X p e a a o v y a p oifia tti S e X a x p e u e v netpa T) tatp <puva Zt|v m a a v a y y E ^ o v . * * * Prometeus, felsefe takvimindeki azizlerin ve inan kurbanlarnn en soylusudur.
Berlin, M a r t 1841 Kari Marx, Demokritos ile Epikuros 'un Doa Sol Yaynlar, A n k a r a 2000, s. 9-12 Felsefeleri.,

* "Dinsiz olan, halkn tanrlarn kovan deil, tanrlara halkn d n celerini ykleyenlerdir." 7 --(. ** "Akas tanrlardan nefret ediyorum." 8 - . *** "Aka bil ki, m u t s u z l u u m u "Sana hizmet e t m e k gibi uursuz bir yazgya d e i m e m "Bu kayann ua olmak "Baba Zeus'un sadk bir ua olmaktan daha iyidir". 9 - .

[K]

KLNSCHE ZETUNG'im 179'UNCU SAYISININ BAYAZISI10


KARL MARX

nemde "politika sanayisinin ilanlar" denebilecek bir ilanlar kategorisiyle bozuldu.* Balangta bu yeni trn nerede yeralmas gerektii pek iyi bilinmediinden, bir ilann bayazya ya da bayaznn ilana dnmesi nlenemedi; ilan dendiinde, politik dnyann dilinde bu "ihbar" anlamna gelir, ama karlnda para verilirse, tam bir "saflkla" buna "haber" denir. Kuzeyde yavan yemeklerden nce, konuklara, leziz likrler sunmak adettir. Kuzeyli konuumuz karsnda, yemekten nce ikiler sunma adetine kar boynumuzu eiyoruz; ve yemein kendisinde, yani Klnische Zeitung'un 179. saysnn sindirilmesi g yazsnda, hibir Spirutus** bulmadmz iin nce ikimizi sunuyoruz. Bu nedenle Lucien'in Tanrlarn Konumalar'ndan bir sahne sunmakla balyoruz ve bu sahneyi "herkesin anlayabilecei"11 bir eviri iinde veriyoruz, nk okurlarmz arasnda Yunan olmayan en az bir kii olacaktr.
LUCEN: TANRILARIN KONUMALARI

I
XXIV. HERMES'N YAKINMALARI12

KLNSCHE ZETUNG'k bugne dein "Renli aydnlarn (Entelligenz) organ" olarak olmasa da, en azndan Renlilerin "ilan gazetesi" ("Intelligenzblatt") olarak* sayg gsteriyorduk. Onun "politik bayazlarn, her eyden nce, burada da, per aspera ad astra,** politikadan istiridyeye*** kadar diye de ifade edilebilen ykseliini, kk ilanlar dnyas ile canlandrc bir esinti iinde sabrszlkla sk sk datt akl ustaca kaynatrd oranda, okuru politikadan efendice tiksindirmenin iyi seilmi ciddi bir arac olarak gryorduk. Ama Klnische Zeitung'un bugne dein politika ile kk ilanlar arasnda koruyabildii gzel denge, son d* Intelligenz ("aydnlar") v e Intelligenzblatt ("iln g a z e t e s i " ) a r a s n d a bir s z c k oyunu. -. s * B o z u k yollardan yldzlara, - *** Latince astra ("yldzlar") ve A l m a n c a Aster ("istiridye") szckleri a r a s n d a szck o y u n u . -.

HERMES. Gerekten gkte benden daha mutsuz bir tanr var m anne? MAYA. Sakn byle szler syleme Hermes. HERMES. Niye sylemeyecekmiim? Bunca ok ey yaparken, zerimde bu kadar i varken, bu kadar grev arasnda yalnz ben yorulur ve boulurken niye ekinecekmiim! Daha gn doarken kalkp len salonunu sprmem, meclis odasnn yastklarn yerletirmem, hereyi dzenlemem, sonra Zeus'u beklemem ve btn gn dere tepe koarak mesajlarn gtrmem ve dner dnmez toz toprak iinde yemei vermem gerekiyor. Yeni satn ald u saki gelmeden nce ikiyi de ben sunuyordum. Ama hepsinden daha korkun olan ey, tm tanrlar iinde yalnz ben gece bile uyumuyorum; o zaman bile, llerin ruhlarn Plton'a gtrmem, l* B t n pasaj, A m e i g e ' t i n ("ilan" v e "ihbar") ikili a n l a m z e r i n e k u rulmutur. - . Spirutus, ispirto/alkol ile espri arasnda szck o y u n u . -.

ler yarglanrken refakat ilerini yerine getirmem gerekiyor. Kendim iin gndz almam, spor alanlarnda durmam, toplantlarda mesajclk yapmam, hatiplere ders vermem yetmiyor: bir de lleri ilgilendiren hereyde ynetime katlmam gerekiyor.

gazetelerde yayan ve bunlarla savaan) bir parti, bize gre, niyetinin drst olmadn ve kendisi iin halk eitmenin ve aydnlatmann, baka amac olduunu aa vurmaktan daha az kayg duyduunu gsteriyor."

Olimpos'tan kovulduundan beri, Hermes, eski alkanln zorlamasyla, "klelik grevleri"ni yerine getirmeyi ve llerin btn ileriyle uramay srdryor. 179'uncu saynn skc yazsn* yazan Hermes'in kendisi mi, yoksa olu, teke-tanr Pan m, karar okur verecektir; ama okur, Yunanl Hermes'in belagat ve mantk tanrs olduunu unutmamaldr. "Felsefi ya da dinsel dnceleri gazeteler araclyla yaymak ya da bunlarla gazetelerde savam vermek de bize kabul edilmez geliyor." htiyar bu biimde gevezelie baladnda, bize canskc bir vahiyler teranesi sralamaya niyetli olduunun farkna vardm; ama sabrszlm yattrmak iin kendi kendime, kendi evinde dncesini aka syleyecek kadar bamsz, anlayl bu adama nasl inanmamal dedim. Ve okumaya devam ettim. Ama mucize! Gerekten en kk bir felsefi dncenin bile bulunmad bu makale, en azndan felsefi dncelerle savam vermeye ve dinsel dnceler yaymaya eilimli. Kendi z varlk hakkn yadsyan, kendi yetersizliini nceden kendisi aklayan bir makalenin bizim iin ne nemi olabilir ki? Yazar bize yant vermek iin sz olduka uzatyor. Bize, tumturakl yazlarnn nasl okunacan anlatyor. "Yanyana koyma ve bir araya toplama" iini "okurlarn anlayna" brakt paralar vermekle yetiniyor; bu, i edindii bu tr "ilanlar" iin en geerli yntemdir. Biz de "yanyana koyma ve bir araya toplama" iini yapacaz, ama tebih inci gerdanla dnmezse hata bizim deil. Yazar unlar sylyor:
"Byle yollar kullanmakla (yani
* A l m a n c a tei tender ile ledender Artikel

Kendi gr byleyse, szkonusu yaznn, amacn aa vurmaktan baka bir niyeti olamaz. Bu "aa vurulan amalar", kendilerini gstermekte gecikmeyecekler. Yaznn devam yle: devletin "yetkin-olmayan gevezelerin oyunlarn sona erdirmek" yalnzca hakk deil, ayn zamanda grevidir de. Ak ki, yazar, kendi kansnn hasmlarndan szediyor; nk o, ok nce, kendisinin yetkin bir geveze olduuna kendisini inandrmt. yleyse dinsel konularda sansrn yeniden arlamas, henz rahat nefes almaya balayan bir basna kar yeni polis nlemleri alnmas szkonusudur.
"Bize gre, devlete, abartlm bir sertlikten dolay deil, daha ok bir hogr fazlasndan dolay kusur bulunabilir."

Bununla birlikte, bayaz, dnce deitiriyor. Devlete kusur bulmak tehlikelidir; bu yzden otoritelere bavuruyor, ve basn zgrl sulamas, sansrclere kar sulamaya dnyor; sansrcleri, pek "az sansr" uygulamakla suluyor.
"Bu alanda da, devlet deilse bile, en azndan baz 'bireysel otoriteler', bugne dein, yeni felsefi okulun, halk gazetelerinde ve tam olarak bilimsel olmayan bir okur kitlesine ynelik baka yaynlarda, hristiyanla kar en rezil saldrlara izin vermekle, ayplanacak bir hogr gsterdiler."

Yazar yeniden duraklyor, bir kez daha dncesini deitiriyor. Daha sekiz gnden az bir zaman nce, sansr zgrlnn basn zgrlne ok az izin verdiini bulmutu, imdi ise sansrclerin basksnn ok az sansre yolatn sylyor. Bunu dzeltmek gerek:
"Sansr varolduu srece, onun en ivedi grevi, son gnlerde gzmzn nnde yinelenen bir su olarak ocuka bir kstahln iren filizlerini temizlemektir."

felsefi ve dinsel dnceleri


a r a s n d a s z c k o y u n u . -e.

Ne kadar utanga bir gr! Ne kadar utanga bir gr!* Ve "en utanga gr", yalnzca "geni ynlarn kavramas iin hazrlanm olan tek bir zmden rahatsz olacaktr". Yumuatlm sansr, tiksindirici arlklarn yazlmasna olanak veriyorsa, o zaman basn zgrl ne verecek? Gzlerimiz, sansr edilmi basnn "kendine gven"e dayanamayacak kadar zayfsa, nasl zgr basnn cesaretine dayanacak kadar gl olabilecekler?** "Bir sansr varolduu srece, bu, onun en ivedi grevidir." Ya varolmad zaman? Tmce yle yorumlanmaldr: sansrn en ivedi grevi, olabildiince uzun sre, kendi varln srdrmektir. Ve yazar yeniden dncesini deitiriyor:
"Savc olarak davranmak bizim iimiz deil, bu nedenle, kim olduunu daha ak olarak belirtmekten uzak duracaz."

Bu adam tam bir iyilik melei! Daha ak olarak "belirtmekten" uzak duruyor ve ancak kendi dncesinin nereye gittiini, ok kesin, ok ak imlerle kantlayabileceini ve gsterebileceini duyuruyor; yalnzca kuku uyandran belli belirsiz szler sylyor; onun ii savc olmak deil, gizli sulayc olmak. Grevinin liberal bayazlar yazmak olduunu farkeden bu zavall adam, dncesini, bir kez de, "basn zgrlnn sadk yanda" roln oynamak gerektii biiminde deitiriyor; yani yeni bir gr benimsiyor.
"Eer rastlansal bir ihmalin sonucu deilse, halkn gz nnde basnn zgrletirilmesi hareketini ktlemekten; amalarna ak bir yolla ulamay baaramamaktan korkan hasmlardan kar salayacak biimde davranmaktan baka bir amac olamayacak olan bu gidie kar kmamazlk edemezdik."

l savunuru, eer sansr "I sleep, vake me not"* yaztn tayan ngiliz leopar deilse, o zaman basnn zgrletirilmesi hareketini halkn gznden drmek iin, bu "iren" yntemi benimsediini, bize duyurmu oluyor. Sansrn dikkatini "rastlansal ihmaller" zerine eken, ve kamuoyunda nn "sansrcnn makas"ndan bekleyen bir basn hareketinin daha ok ktlenmesine gerek var mdr? Nasl ki, kimi zaman kstahln "zgr" olduu sylenirse, byle bir hareket de "zgr" olarak nitelenebilir; ve zl bir biimde, iki jandarma ona destek olamazsa, basn, annda lama yuvarlanr derken, basnn daha geni bir hareket serbestisinin savunucusu olarak geinmek, kstaha bir budalalk ve ikiyzllk deil midir? stelik, felsefi basnn kamuoyunun gzlerinde kendi kendini tehlikeye drd doruysa, sansre ne gerek var, bu bayazya ne gerek var? Kukusuz, yazar, hibir biimde "bilimsel aratrma zgrln" snrlamak istemiyor.
"Gnmzde, bilimsel aratrma, hakl olarak, en geni, en snrsz alandan yararlanmaktadr."

Adammzn bilimsel aratrmadan ne anladna gelince, onu aadaki ifade gsteriyor:


"Ama, hristiyanln kendisine olsa olsa yarar getirecek bilimsel aratrma zgrlnn gerektirdii ile bilimsel aratrmann snrlarn aan eyler arasnda kesin bir ayrm yapmak gerekir."

Basn zgrlnn bu cesur olduu kadar keskin gr* Bld s z c y l e oyun. B u s z c k , g r t e n s z e d i l d i i n d e utanga, mahcup, ekingen, rkek a n l a m n a gelir; bir a n l a m da aptallk, alklk, salaklk 'tr. . ** Ubermut (kstahlk) ve Mut (cesaret) a r a s n d a bir s z c k o y u n u . - .

Bilimsel aratrmann snrlarn bilimsel aratrmadan baka kim belirleyecektir? Bayaznn szlerine baklrsa bilime snrlar koymak gerekiyor. Demek ki, bayaz, bilimsel aratrmadan renecek hibir eyi olmayan, ama ona ders veren, bilgili tanr kayras olarak bilimsel bir sakaldan laik bir sakal yapabilecek olan her kl len "resmi bir saduyunun varlm kabul etmektedir. Bayaz, sansrn bilimsel ilhamna inanmaktadr. Bayaznn "bilimsel aratrma" zerindeki bu "aptalca"
* " U y u y o r u m , beni u y a n d r m a y n " , -

zrvalarna devam etmeden nce, bir an bay H[ermes]in "dinsel felsefesinin, kendi "z bilimi"nin baz numunelerinin tadna bakalm!
"Din devletin temelidir, stelik yalnzca yzeysel bir ama gzetmeyen her toplumsal grubun en gerekli kouludur." Kant: "Din ocuka fetiizmin en kaba biimi altnda bile, insan, belirli bir lde, duyusal arzularnn stne ykseltmektedir; insan, kendini, salt duyusal arzularn basksna brakrsa, bunlar, onu hayvan dzeyine drr ve herhangi bir st niyetini gereklemeyi onun iin olanaksz duruma getirir."

Bayaz, fetiizmi, dinin "en kaba biimi" olarak adlandryor. Yani ister istemez, "bilimsel aratrma" yapan herkes iin kesin bir ey olan, "hayvanlara tapma"nn, fetiizmden stn bir dinsel biim olduu grne hak veriyor; peki ya hayvanlara tapma insan hayvann altna drmyor mu, hayvan insan iin tanr yapmyor mu? imdi de "fetiizm"e geelim. Tam iki paralk magazin bilgisi. Fetiizm, insan, arzunun stne ykseltmekten ok uzaktr, hatta tam tersine, fetiizm, "duyusal arzunun dini"&\r. Arzudan doan hayal, fetiiste, "cansz bir nesnenin" doal niteliini yitirerek, kendi ar arzularn onaylayacakm kuruntusunu verir. Bundan dolaydr ki, fetiistin kaba arzusu, feti bu arzunun ok uysal hizmetisi olmad an, fetii krar.
"stn bir tarihsel neme erimi uluslarda, halkn yaamnn doruu dinsel anlaylarnn ok gelimi olmasyla, byklklerinin ve glerinin gerilemesi dinsel kltrlerinin gerilemesiyle rtr."

Roma'ya gelelim! iero'yu okuyun! Roma, tarihinin doruuna eritiinde, epikrosu, stoac ya da kukucu felsefeler, kltrl Romallarn dinleriydi. Antikalarm devletlerinin yklmas, bu devletlerin dinlerinin ortadan kalkna neden oluyorsa, baka bir aklama aramann gerei yoktur, nk antiklerin "esas dini", "milliyetlerine", "devletlerine" tapfnayd. Antikan devletlerinin yklmasna neden olan antik dinlerin yklmas deil, antik dinlerin yklmasna neden olan antikan devletlerinin yklmasdr. Ve bayaznn bilgisizliini kantlad bir kii, kendini "bilimsel aratrmann yasa koyucusu" olarak ilan ederek, felsefe iin "kararname" karyor.
"Tm antik dnya kmeye yarglyd, nk halklarn bilimsel kltr, zorunlu olarak, dinsel anlaylarn zerine dayand bulundua yanllarn aa karlmasyla birlikte geliiyordu."

Bylece, bayazya gre tm antik dnya ortadan kalkt, nk bilimsel aratrma antik dinlerin yanllarn aa kard. Aratrma, dinlerin yanllarn sessizce geitirseydi, Lucretius ve Lucien'in yaptlar, bayaznn yazar tarafndan Romal otoritelerin sansrne salk verilmi olsayd, antik dnya ortadan kalkmayacak myd? Bununla birlikte sayn H[ermes]'in derin bilgisine ksa bir not dmekte kendimizi zgr sayyoruz.
Rheinische Zeitung N 193, 12 T e m m u z 1842

II

Yazar, tarihi, baaa anlamda koyuyor; doru olan tam tersidir. Antikan halklar arasnda Yunan ve Roma, en yksek "tarihsel kltr"e sahip olanlardr. Yunan, en yksek dzeye, ite Perikles, dta skender anda eriti. Perikles anda, sofistler, (ete kemie brnm felsefe diyebileceimiz) Sokrates, sanat ve retorii, dinin elinden almlard. skender'in a, "bireysel" ruhun sonsuzluu fikrini ve pozitif dinlerin tanrsn reddeden Aristoteles'in a oldu. imdi de

Antik dnyann yklnn ok yakn olduu bir zamanda, Yunan mitolojisinin "sonsuz gereklii"ni ve bunun "bilimsel aratrmann sonular"yla uygunluunu btn gcyle kantlamaya uraan skenderiye okuluyi ald. mparator Julien'in kendisi de, domakta olan zamann zihniyetini grmemek iin gzlerini kapayarak onu ortadan kaldracan sanan bu eilim iindeydi. Ama H[ermes] tara-

fndan elde edilen sonuta duralm! Antik dinlerde "tanrsaln belirsiz nsezisi, yanln en kaln karanlklaryla rtlyd" ve bu nedenle, bu nsezi, bilimsel aratrmalara kar koyamazd. Hristiyanlkta bunun tam tersi olduunu ne srecektir mekanik dnen herhangi biri. Gerekten H[ermes] yle diyor:
"Bilimsel aratrmann en nemli sonular, bugne dein hristiyan dininin gereklerini onaylamaktan baka bir eye yaramadlar."

Dindar Malebranche'm ve tanrdan esin alm Jacob Bhme'nin felsefeleri de dahil olmak zere, gemiin tm felsefelerinin tanrbilimciler tarafndan hristiyanlktan ayrlmakla sulanmalar olgusunu bir yana brakyoruz; Leibniz'in Brunswick kylleri tarafindan "Lu>enix"* (hibir eye inanmayan) olarak ngiliz Clarke ve Newton'un teki yandalar tarafndan tanrtanmaz olarak sulanmas olgusunu da bir yana brakyoruz; protestan tanrbilimcilerin en yetenekli ve tutarl kesiminin de dorulad gibi, hristiyanlk ile mantk arasnda uyum olamayaca, nk "cismani" akl ile "tinsel" akln birbirleriyle elitikleri olgusunu da ki, bu olguyu, Tertullien klasik bir biimde "verum est, quia absrdm est"** biiminde ifade etmitir bir yana brakyoruz. Btn bunlar bir yana brakarak soruyoruz: bilimsel aratrmayla dinin uyumu, dinin yolunda grnmesine izin verip bilimsel aratrmann da din iinde eritilmesini zorlamadan nasl kantlanacaktr? Herhangi baka bir zorlama, her ne olursa olsun kant olmayacaktr. Kukusuz, daha ilk anda, bilimsel aratrma olarak yalnzca kendi gr biiminizi kabul ettiiniz iin, sizin anzdan olaca bilmek kolaydr; o zaman da savnz Vedas'n14 kutsalln, onlar okuma hakkn yalnzca kendisine saklayarak kantlayan Hintli brahmanm savndan nasl daha geerli olur ki!
* L e i b n i z adyla, i m a n s z a n l a m n a gelen Glaubenichts'in mi ekli olan Lwenx a r a s n d a A l m a n c a s z c k o y u n u . -. ** D o r u d u r , n k s a m a d r , - . d e f o r m e edil-

H[ermes] "bilimsel aratrma" diyor. Ama hristiyanlkla elien her aratrma ya "yar yolda duruyor" ya da "yanl yolda gidiyor". Kantlamay daha rahat bir duruma getirmek olanakl m? Bilimsel aratrma, bulularnn kapsamn "kendisine aklamak" kouluyla hibir zaman hristiyanln gerekleriyle atmaya girmeyecektir; ama ayn zamanda devlet, bu "aklama"nn olanaksz olmasna dikkat etmelidir, nk bilim hibir zaman byk kitlenin anlayna hitap etmemelidir, yani hibir zaman dndn kendi bana aklamamal ve halk iinde yaygn bir duruma gelmemelidir. Btn krallk gazetelerinde, bilimsel-olmayan aratrclar tarafndan saldrya urasa bile alakgnll kalmal ve susmaldr. Hristiyanlk "her yeni k" olanan dlyor, ama polis, filozof gazetecilerin bu ke yol amamalarna dikkat etmeli, ve en sk biimde onunla uramaldr. Geree kar savamda baka bir gle nn almaya gerek kalmadan, yanl, yanl olarak annda grlmeli; ama devlet, bu gerek savamn, "yanl" ampiyonlarnn ellerinden alamayaca i zgrlkten onlar yoksun brakarak deil de, bu zgrle olanak tanyan eyi, varolma olanan ellerinden alarak kolaylatrmaldr. Hristiyanlk utkusundan emin, ama H[ermes]'e gre, polis yardmn nemsemeyecek kadar da deil. imannza kar olan her ey a priori yalansa ve yalan olarak karlamak zorunluysa, sizin kendinizi beenmiliinizin bir mslmanm kendini beenmiliinden ya da baka herhangi dinden birinin kendini beenmiliinden ne fark kalr? Felsefe, "baka lke, baka adet" deyimi gereince, dogmann temel gerekleriyle atmaya girmemek iin, her lke iin baka temel ilkeler mi kabul etmelidir; bir lkede arp birin bir ettiine, bir bakasnda kadnlarn ruhu olmadna, ncsnde cennette bira iildiine mi inanmaldr? Bitkilerin ve yldzlarn evrensel bir nitelii olduu gibi, evrensel bir insan nitelii yok mudur? Felsefe, kendine, ge-

erli olan zerinde deil, gerek olan zerinde soru sorar; kendine, birka kii iin doru olan deil, btn insanlar iin doru olan soru olarak sorar; onun metafizik gerekleri siyasal corafyann snrlarn tanmazlar; onun siyasal gerekleri "snrlarn" nerede baladn, zel bir dnya ve halk anlaynn dsel ufkuyla insan aklnn gerek utkunu kartrmayacak kadar iyi bilirler. Hristiyanln tm savunucular arasnda H[ermes] en zayfdr. Hristiyanln uzun zamandan beri varolmas, onun lehine olan tek kanttr: ama felsefe de Thales'ten gnmze kadar varolmad m, ve gerekte H[ermes]in kendisi de, felsefenin imdi daha byk savlar ortaya koyduunu ileri srmyor mu ve imdiye kadar olduundan daha nemli olduu kansnda deil mi? Ensonu, H[ermes], devletin "hristiyan" bir devlet olduu, ve devletin amacnn, manevi varlklarn zgr bir birlii yerine inananlarn bir birlii olduu, zgrln gereklemesi yerine dogmann gereklemesi kantn nasl ileri sryor? "Btn Avrupa devletlerimizin temeli hristiyanlktr". Fransz devleti de mi? Anayasann 15 3. maddesi "her hristiyan" ya da yalnzca "hristiyan olan"n deil de, "tous les Franais sont egalement admissibles aux emplois civiles et militaires"* der. Prusya medeni yasas, ksm II, kesim XIII, vb. ise yledir: 16 "Devlet bakannn ilk grevi, hem darda, hem ierde, huzuru ve gveni salamak ve her bireyi ve mallarn iddete ve kargaalklara kar korumaktr." Birinci paragrafa gre, devlet bakan kendi kiiliinde "devletin" tm "grevlerini ve haklarm" birletirir. Devlet bakannn ilk grevinin, sapkn inanlar bastrma ve br dnyann mutluluunu salama olduu sylenmiyor. Ama birka Avrupa devletinin hristiyanlk zerine kurulu olduu doruysa, bu devletler, kavramlarna uygun d* "Btn Franszlar eit o l a r a k sivil ve askeri ilere girebilirler, - .

yorlar m? Bir eyin "salt varlk" durumu, bu eyin durumunun yasal olmasna yeter mi? H[ermes]'imize gre bundan kuku duyulamaz, nk gen-hegelcilere unu anmsatyor:
"Devletin en yksek kesiminde yrrlkte olan yasalara re, dinsel adan kutsanmayan bir evlilik zina olarak grlr ve bu maddeden dolay da polis tarafndan cezalandrlr".

I
j

Dolaysyla, "dinsel adan kutsanmayan evlilik", Ren kylarnda Napoleon yasalarna gre "evlilik" olarak, ve Spre kylarnda Prusya medeni yasasna gre "zina" olarak grlyorsa, burada doru olann urada yanl olduunu, evliliin akla-uygun kavramnn, bilimsel ve ahlaki kavramnn Napoleon yasalarna zg deil de, Prusya medeni yasasna zg olduunu kantlamas asndan, "polis"in cezalandrmas gereken, "filozof' iin bir kant oluturur. Bu "polis tarafndan cezalandrma felsefesi" bir baka yerde inandrc olabilir, Prusya'da deil. Prusya medeni yasasnn hangi dereceye kadar zorla "kutsanm" evlilikleri kabul ettirmek istediini grmek iin 12, ksm II, kesim I'i okuyalm:
"Buna karn, lkenin yasalar tarafndan izin verilmi bir evlilik, kilise yetkililerinin izni istenmemi ya da izin verilmemi olmasndan dolay medeni geerliliinden hibir ey yitirmez."

Burada da evlilik "kilise yetkililerinden" ksmen serbest braklmtr ve evliliin "medeni" geerlii "dinsel" geerliinden ayrlmtr. Byk ve hristiyan devlet filozofumuzun devlet konusunda "yksek" bir dncesi yokmu, bu ak.
"Devletlerimiz yalnzca haklarn savunulmas iin kurulmu kooperatifler deil, ayn zamanda, dikkatini, genliin eitimine ayrlm kurulularn daha tesine vb. yayan, gerek eitim kurulular olduu iin, kamusal eitim; tmyle hristiyanlk temeline dayanr.

Genlerimizin okul eitimi, din dersi kadar, antika klasikleri ve genel olarak bilimler zerine de kurulmutur. H[ermes]'e gre, devlet, bir ocuk yuvasndan, ieriiyle deil de, yayld alanla ayrlyor; devlet "dikkatini" daha

uzaa yayyor. Oysa, devletin gerek "kamusal" eitimi, her eyden nce, devletin akla-uygun ve kamusal varlmdadr; devlet yelerini, gerek devlet yesi yaparak, bireysel amalar genel amalar haline, kaba igdy ahlak eilimi haline, doal bamszl entelektel zgrlk haline getirerek, bireyi btnn yaam iinde gelitirecek ve btn bireyin aklnda yaatacak biimde davranarak kendisi eitir. Bayaz, buna karlk, devleti, eitimlerini karlkl olarak yapan zgr insanlarn birlii olarak deil de, renimlerini yukardan almas ve "kk" okuldan "byk" okula gemesi gereken bir yetikinler yn olarak alglyor. Bu eitim ve koruyuculuk teorisini, burada, basn zgrlnn bir yanda sergiliyor ve, bu gzele olan akndan "sansrn ihmallerini" imliyor; "kitlenin anlayn" gzler nne tam zamannda sermeyi biliyor (belki de kitlenin anlay, ksa bir sredir Klnische Zeitung'a ok gvenilmez geliyor, nk kitle, artk "felsefi-olmayan gazete"nin deerini anlamyor) bilim adamlarna bir sahne iin ve bir de kulis iin fikir sahibi olmalarn tlyor. Bayaz, devletin "baya" anlayn gzler nne serdii gibi, imdi, "hristiyanlk"n baya anlayn da aklayabilir:
"Dnyadaki btn gazetelerin yazlar, tmyle kendini tamamen iyi ve mutlu duyumsayan bir topluluu, umutsuz bir durumda olduuna hibir zaman inandramayacaktr".

undan daha az korkuntur. yi bir mmin! Ve ite bunun nedeni!... Siyasal yazlar gerekten kitlenin anlayabilecei biimdeymi, felsefi yazlar kitle iin anlalmazm! Sonu olarak, bayaznn, "son dnemde, gen-hegelcilere kar alman yar-nlemler, yar-nlemlerin allm sonularn verdi" biimindeki gzkrp hegelcilerin son giriimlerinin kendileri iin "ok fazla elverisiz sonular" olamamas konusundaki drst istee yaklatrlrsa, Kral Lear'deki Cornwall'n szleri de kavranm olur.
"Tavrna baklrsa, kimseye yaltaklanmyor; "Namuslu ve tok szldr; doru bildiini sylemesi gerekir. "Kabul ederseniz sylediklerini ne l; "Ama hounuza gitmezse, n'apalm, o grevini yapyor. "Ben iyi bilirim byle hilekarlar, "Bunlar ak szl geinirler, "Ama yerlere kadar eilerek "El etek pmekte pek hnerli soytarlardan "Daha dzenbaz, ok daha tehlikelidirler ," 17

Rheinische Zeitung okurlarnn eski rejime bal bir liberalin, kendine uygun snrlar iine atlm "eski bir gen adamn"18 sunduu ciddi olmaktan ok, komik gsterisiyle tatmin olduklarna inansaydk, bu gazetenin okurlarna hakaret ettiimizi dnrdk; "ayn konuda" birka sz sylemek istiyoruz. lletli yazsna kar polemii srdrmemiz, onun kendi kendini ykmasna engel olduu iin yanl olurdu.
Rheinische Zeitung
N 194, 13 T e m m u z 1842

yleyse nasl! Gnencin ve mutluluun maddi duygusu, inancn ok mutlu ve parlak baarsnn verdii gven, gazetelerin yazlarna kar daha salam bir kanttr! H[ermes] ark sylemiyor: "Tanr, kalemiz, smamzdr." Demek ki, "byk kitle"nin gerekten inanl ruhu, "kk grubun" ince laik kltrnden daha ok paslanmak durumunda kalacak! H[ermes] iin "ayaklanmaya kkrtmalar bile", "iyi dzenlenmi bir devlette", "iyi dzenlenmi" stelik "tanr ruhu" tarafndan geree yneltilmi "bir kilise iinde" oldu-

III

Her eyden nce u soru ortaya kyor: "Felsefe, dinsel konular, gazete yazlarnda da tartmal m?" Bu soruya, ancak sorunun eletirisi yaplarak yant verilebilir. Felsefe, zellikle Alman felsefesi, yalnzla eilimi oldu-

u iin, sistemli olarak yalnzl setii iin, kendi nitelii gerei serinkanl olduu iin, kendi niteliklerini ancak iletiim iinde gerekletiren, saldrmaya ve hemen karlk vermeye hazr, gnn olaylaryla dolu gazetelere, ilkin yabanclar ve giderek kart duruma gelir. Sistematik geliimi iinde ele alnan felsefe popler deildir; kendi iine kapal gizemli eylemi, yabanc gz iin zrva olduu kadar pratik deerden de yoksun bir ura olarak grnr; felsefe, anlalmad iin, byl szleri, insana gsterile dolu bir byc profesr olarak grnr. Felsefe, nitelii gerei, papazn ileli giysisi yerine, gazetelerin hafif geleneksel klna brnmeye hibir zaman yanamad. u da var ki, filozoflar mantar biter gibi bitmezler, onlar, felsefi dncelerde dolaan alarnn, halklarnn en ince, en deerli ve en grnmez zsularnn rndrler. Filozoflarn beyninde felsefi sistemler kuran akl ile, iilerin elleriyle demiryollar yapan akl, ayn akldr. Nasl ki beyin, insann midesinde olmad gibi insann dnda deilse, felsefe de o kadar dnyann dnda deildir. Ama felsefe, doal ki, ayaklarn topraa basp dorulmadan nce, beyin araclyla dnyada bulunmaktadr, oysa insan eyleminin baka birok alan, "kafa"nn da bu dnyann bir paras olduundan, ya da bu dnyann kafann dnyas olduundan hi kukulanmadan nce, uzun zamandan beri ayaklarn topraa tamamen basmlar ve elleriyle dnya meyvelerini toplamlardr. nk her gerek felsefe ann zihinsel zdr; felsefenin, tzyle yalnzca isel olarak deil, grnyle dsal olarak da ann gerek dnyasyla ilikiye girecei ve onunla karlkl etkileim iinde olaca gnler, zorunlu olarak gelecektir. O zaman felsefe, baka belirli sistemlerin karsnda belirli bir sistem olmaktan kacak, dnyann karsnda genel felsefe olacak, gncel dnyann felsefesi olacaktr. Felsefenin bu neme eritiini, kltrn canl ruhu olduunu, felsefenin dnyasal olduunu ve "bu dnyann" felsefesi olduunu gsteren d belirtiler btn alarda ayn

olmutur; herhangi bir tarih kitab alabilir ve orada felsefenin salonlara ve papaz evlerine, gazetelerin yazileri odalarna ve saray avlularna, ada insanlarn kin ya da sevgiyle dolu gnllerine giriini yanlmaya olanak kalmadan belirten en basit kurallarn deimez bir ballkla yinelendii grlecektir. Felsefenin dnyaya girii, dncelerin ateledii yangna kar dmanlarnn yardm dileyen barlaryla, dncelerin kendilerine bulatn ele veren lklar tarafndan kaydedilir. Felsefe iin, dmanlarnn bu lklar, kaygl anann kula iin ocuunun ilk viyaklamas kadar nemlidir. Felsefeye dncelerinin canl olduunu, eski sistemin oluturduu kusursuz hiyeroglifimsi d kabuunu atlattklarn, ve onlarn dnya yurttalar durumuna geldiklerini duyuran lk, bu lktr. Bebek Zeus'un douunu byk bir grltyle dnyaya duyuran Koribantlar ve Kabirler,19 nce felsefelerin dinsel ynne kar dnyorlar; nk aratrc igdnn en gvenilir biimde dayanak bulacan bildii ey, halkn bu duygusal yandr; ve nk, felsefenin hasmlarnn da iinde bulunduu halk, felsefi dncelere yalnzca dncel antenlerle eriebilir ve nk halkn hemen hemen maddi gereksinimler sistemi kadar deer verdii tek dnceler alan, dinsel dnceler alandr; ensonu, nk din, belirli bir felsefe sistemine kar deil de, belirli sistemlerin genel olarak felsefesine kar polemik yapmaktadr. Gnmzn gerek felsefesi, gemiin gerek felsefelerinin yazgsndan farkl bir yazgya sahip deil. Bu yazg, tersine, tarihin, felsefe gereine borlu olduunun bir kantdr. Ve alt yldan beri Alman gazeteleri, karaalmann, ahlak bozukluunun, rmln btn aralarn kullanarak, felsefenin din anlayna saldrdlar.20 Augsburg Allgemeine 'si yiitlik trkleri syledi, hemen hemen her giri u temayla balyordu: felsefe, benim gibi iffet dolu bir hanmefendi tarafndan yorumlanmaya demez, o, yalnzca genler iin bir palavraclk, zppe evreler iin moda olan bir makaledir. Evet, ama hereye karn, o bir trl batan savulam-

yordu ve srekli olarak davul almaya devam ediliyordu; nk Augsburglu gazete, felsefe-kart bu kakofoni iinde yalnzca bir tek alet, tekdze byk bir davul alar. Btn Alman gazeteleri Berliner Politisches Wochenblatt 'tan Hamburger Correspondent'a, lahana yapraklarna* kadar, Klnische Zeitung'& kadar, Hegel ve Schelling, Feuerbach ve Bauer, Deutsche Jahrbcher vb. adlaryla nladlar. Sonunda halk bu Leviathan'21 kendisi grmek istedi; ve bu istek, yar-resm makaleler, felsefeye, izlenmesi yasal olacak izgiyi dikte ederek adalet bakanln tehdit ettikleri lde canl oldu; ve ite bu dnem, felsefenin gazetelerde tam boy gsterdii and. Uzun zamandan beri felsefe, akln yllar boyunca srdrd incelemeleri, alkan ve zveriyle dolu bir ie kapann rnlerini, dnmenin, grnmeyen ama filozofun glerini yava yava kemiren bu dnme savalarnn vardklar sonular, yavan birka tmceyle sabun kp gibi bir solukta ortadan kaldrmakla bbrlenen kendini beenmi ve yzeysel gazeteciler karsnda susmutu; felsefe, uygun olmayan bir alan olarak grd gazetelere kar protestoda bile bulunmutu, ama sonunda, felsefe, sessizliini bozmak zorunda kald, kendini gazete muhabiri yapt, ve grlmemi bir artmaca bir de grld ki, gazete msveddelerinin geveze tccarlarnn aklna, birdenbire, felsefenin gazete okuyan halkn kafas iin bir besin olmad geldi ve felsefi ve dinsel sorunlar gazetecilik alanna sokmann ve bunu halk aydnlatmak iin deil, baka hedeflere erimek iin yapmann drst olmad olgusuna, hkmetlerin dikkatini ekmekten kendilerini alkoyamadlar. Felsefe, din konusunda ve kendisi iin, sizin gazete lklarnzn ona uzun zamandr ykledii sulardan daha kt ve daha havai ne syleyebilir ki? O, sizin binlerce bilimsel tartma srasnda yaptnz sylediiniz eyi yinelesin, en kt eyi sylemi olacaktr, sizi gidi filozof olmayan dilenci papazlar sizi!
* B u r a d a feuilles s z c n n yaprak ck o y u n u yaplyor, - . v e gazete a n l a m l a r z e r i n e sz-

Ama felsefe, dinsel ve felsefi konularda sizin konutuunuz gibi konumuyor. Siz incelemeden konuuyorsunuz, o inceledikten sonra konuuyor; siz duygulara sesleniyorsunuz, o akla sesleniyor; siz kfrediyorsunuz, o retiyor; siz yerleri gkleri vaadediyorsunuz, o yalnzca gerei vaadediyor; siz, sizin inancnza inanlsn istiyorsunuz, o kendi sonulanma inanlmasn istemiyor, kukuyla incelemeyi istiyor; siz korkutuyorsunuz, o dindiriyor. Ve aslnda, felsefe, dnyay iyi tanmaktadr, kendi sonularnn hem bu dnyay hem de teki dnyann zevk anlayn ve bencilliini vmediini anlayacak kadar iyi tanmaktadr. Ama, gerei ve bilgiyi bizzat gerek ve bilgi adna seven halk, kendi yargsn ve ahlakn, cahil, uak, tutarsz ve satlk kalem efendilerinin yargs ve ahlak ile karlatrmay ok iyi yapabilecektir. Doal ki, u ya da bu okur, dnce ve duygu darlyla, felsefeyi yanl yorumlayabilir. Ama siz protestanlar, katoliklerin hristiyanl yanl yorumladklarna inanmyor musunuz, hristiyan dininin 8. ve 9. yzyllarn utanlacak dnemlerini,22 Saint-Barthelemy'yi ya da Engizisyonu23 yzlerine vurmuyor musunuz? Protestan tanrbilimin filozoflara kar kini, byk lde, felsefenin mezhep konusunda gsterdii hogrden kaynaklanmaktadr: bu olayn ak kantlar vardr. Feuerbach ve Strauss, hristiyanlk dogmalarnn akln dogmalar olmadklarn sylemekten ok, katolik dogmalar hristiyan dogmalar saydklar iin sulandlar. Ama birka kii modern felsefeyi sindiremiyor ve felsefi hazmszlktan lyorsa, bu, felsefeye kar bir kant oluturmaz; arada srada, bir buhar kazannn patlayarak birka yolcuyu havaya uurmasnn, makineye kar bir kant oluturmamas gibi. Felsefi ve dinsel sorunlarn gazetelerde tartlp tartlamayaca sorusu, bizzat sorunun deersizliiyle zmlenmi bulunuyor. Bu tr sorunlar, halk, gazetelerde ele alman sorunlar olarak ilgilendiriyorsa, bu, onlarn gncel sorunlar olmasm-

dandr, o zaman onlarn tartlp tartlmayaca sorusu sorulmaz; o zaman, bu sorunlarn nerede ve nasl tartlaca sorulur: aileleri iinde ve otellerde, okullarda ve kilisede tartlmal, ama basnda tartlmamal m? Felsefenin hasmlar tartmal, ama filozoflar tartmamal m? zel dncenin karanlk dilinde tartlmal, ama sorunlar aydnlatan halk mantnn dilinde tartlmamal m? O zaman gerekte yaayan bir eyin basnn alanna girip girmedii sorusu sorulur; ama o zaman da, sorun, basnn zel sorunu olmaktan kar, genel bir soruya dnr: basn gerek bir basn, yani zgr bir basn olmal m? kinci soruya gelince, onu, btnyle ilk sorudan ayracaz: "Siyaset, hristiyan devleti denen bir devlette, gazeteler tarafndan felsefi adan ele alnmal m?" Dinin siyasal bir nitelii varsa, din siyasetin bir konusu oluyorsa, artk yle geliyor ki, gazetelerin siyasal konular tartmasnn yalnzca hak deil, bir grev olduunu sylemeye hemen hemen gerek kalmyor. A priori yle grnyor ki, bu dnyann bilgelii olan felsefenin, bu dnyann krallyla, yani devletle ilgilenmeye, br dnyann bilgelii olan dinden daha ok hakk vard. O zaman soru, devlet zerine felsefe yaplp yaplmamasnn gerei zerine bir soru deil, devlet zerine nasl felsefe yaplaca sorusu olur: iyi mi kt m, felsefi olarak m felsefe kart olarak m, nyargl m nyargsz m, tam uyanklkla m uyank olmadan m, tutarllk dncsiyie mi tutarszlk dncesiyle mi, yzdeyz aklclkla m, yar-yarya aklclkla m? Siz, dini, kamu hukuku teorisine dntrrseniz, dinin kendisini bir tr felsefe yapm olursunuz. Kiliseyi devletten ayran, zellikle hristiyanlk deil midir? Saint-Augustine'i, De Civitate De'yV okuyun, kilise babalarn24 ve hristiyanlk ruhunu inceleyin, sonra da gelip bize "hristiyan devletin" devlet mi, yoksa kilise mi olduunu syleyin! Pratik yaammzn her an, teorinizi yalanlamyor
* Tanr kenti. - .

mu? Aldatlrsamz mahkemeye bavurmay hakszlk olarak m kabul ediyorsunuz? Ama havari bunun bir hata olduunu yazyor. Sol yananza vurulduunda sa yananz m uzatyorsunuz, yoksa iddete maruz kalmaktan dava m ayorsunuz? Ama ncil bunu yasaklyor. Bu dnyada akla-uygun bir adalet istiyor musunuz, bir verginin biraz artrlmasna kar homurdanmyor musunuz, kiisel zgrlnze kar en kk zararda kendinizden gemiyor musunuz? Ama size, geici aclarn gelecekteki yaamn grkemiyle karlatrldnda birer hi olduu, acya katlanmann ve mutluluu umuda balamann asl erdem olduu, sylenmedi mi? Atnz davalarn en byk blm ve medeni yasalarn en byk blm mlkle ilgili deil mi? Ama size hazinelerinizin bu dnyaya ait olmad aka sylendi. Ya da, Sezar'n hakkn Sezar'a, tanrnn hakkn tanrya verin szne dayanyorsanz, o zaman yalnzca altn tanrs Mammon'u deil, onun kadar bu dnyann yneticisi olan zgr akl da tutun; biz, "zgr akln eylemi"ni felsefe diye adlandryoruz. Balangta Kutsal ttifak25 devletler arasnda hemen hemen dinsel bir ittifak yaplmak istenince, ki bylece din Avrupa devletlerinin armas oluyordu, bu kutsal ittifaka katlmay byk bir saduyu ve kusursuz bir tutarllk gstererek reddeden papa oldu; byle yapmt, nk halklar arasndaki evrensel ba, kilisedir, diplomasi deildir, devletler arasnda geici bir ittifak deildir diyordu. Gerekten dinsel devlet teokratik devlettir; btn devletlerde egemen, ya yahudi devletinde olduu gibi dinin tanrs byk Yahova olmaldr, ya Tibet'te olduu gibi tanrnn temsilcisi Dalay Lama olmaldr, ya da Grres'in son yaptnda26 hristiyan devletlerden hakl olarak istedii gibi, hepsi bir kiliseye boyun emelidir: bu kilise "yamlmaz bir kilisedir", nk protestanlkta olduu gibi kilisenin yce bir lideri olmaynca, dinin otoritesi, otoritenin dininden, hkmetin iradesine tapnmadan baka bir ey deildir.
Bir devlet eit haklara sahip birka mezhep barndrmaya balad an, bir baka mezhebe inananlar delalet mez-

hebine mensup gibi mahkum eden, her ekmek parasn inanca bal klan, dogmay bireyler ile bu bireylerin yurtta olarak varlklar arasnda bir ba durumuna getiren bir kilise olmadan, zel dinsel mezheplere zarar vermeden, dinsel bir devlet olamaz. Gidin bunu "zavall, yeil Erin'in [rlanda'nn]27" katolik halkna sorun, Fransz devrimi ncesinin protestanlarma28 sorun, onlar dinden yardm istemediler, nk dinleri devlet dini deildi, ama "insan haklarndan" yardm beklediler; ve felsefe, insan haklarn yorumluyor ve devletin, insan doasnn devleti olmasn istiyor. Ama, inansz olduu kadar tanrbilimci de olan, utanga, darkafal rasyonalizmin nermelerine gre genel olarak hristiyanln ruhu, mezhep farkllklarna baklmakszn, devletin ruhu olmaldr! Bu, dinin genel ruhunu, u anda var olan dinden ayrmak iin yaplm en byk dinsizliktir, bu dnyevi mantn kstahldr; dinin dogmalarndan ve kurumlarndan ayrlmasn istemek, hukukun gerek kurumlar ve belirli yasalar bir yana braklrsa, devlette genel yasa ruhu egemen olmaldr dncesini ne srmekle birdir. Siz, dinin evrensel ruhunun, iinde dinin kendisini tanmlad olumlu kurumlardan ayrmaya hak kazanacak kadar dinin stne yerletiinizi ileri sryorsanz, o zaman, dinin evrensel ruhu hristiyanln ruhu deil, insanln ruhudur diyerek bu ayrl sonuna dek gtren ve yar yolda durmayan filozoflarn nasl eletiriyorsunuz? Hristiyanlar siyasal yaplar farkl devletlerde bulunuyorlar, kimileri cumhuriyette, bakalar mutlak bir monaride, daha bakalar anayasal (meruti) bir monaride. Hristiyanlk, yaplarn hangi lye gre iyi olduuna karar vermiyor, nk o yaplar arasnda bir fark tanmyor; o, dinin yapmas gerektii gibi unu tlyor: otoriteye boyun ein, nk her otorite tanrdan gelir. Demek ki, yaplarn doru olup olmadklarna hristiyanlktan hareketle deil, devletin kendi doasndan, znden, hristiyan toplumun niteliinden hareketle karar vermek zorundasnz. Bizans devleti tam bir dinsel devletti, nk orada dog-

malar devlet iiydi, ama Bizans devleti, devletlerin en kts oldu. Eski dzenin devletleri, hristiyan devletlerin en hristiyanlar oldular, bu yzden de "sarayn iradesi"ne bal devletler olmaktan kmadlar. "Saduyunun" karsnda gsz kald bir ikilem var. Ya hristiyan devlet, zgrln us yoluyla gerekletirilmesi olan devlet kavramna uyar, o zaman da bir devletin hristiyan olmas iin gerekli tek istem onun ussal olmasdr, o zaman da devleti sonu olarak insan ilikilerinin ussal niteliinden tretmek yeterlidir, bu da felsefenin yapmaya urat eydir. Ya da zgrlk devleti, ussal olarak hristiyanlktan tretilemez ve o zaman da hristiyanln byle bir tretmeye niyet bile etmediine siz kendiniz hak vereceksiniz, nk hristiyanlk kt bir devlet isteyemez ve zgrln ussal olarak gereklemedii bir devlet, kt bir devlettir. Bu ikileme istediiniz yant verebilirsiniz: devletin dinden hareketle kurulmayp zgrln ussal niteliinden hareketle kurulmas gerektiine hak vermek zorundasnz. Devlet kavramnn ald bu zerk nitelik teorisinin, modern filozoflarn anlk bir fantezisi olduunu savunabilmek, en koyu bilgisizlikten baka bir ey deildir. Felsefe, siyaset konusunda, fiziin, matematiin, tbbn, her bilimin kendi alannda yaptndan baka bir ey yapmad. Verulaml Bacon, tanrbilimci fiziin, tanrya adanm bir bakire ve ksr olduunu sylemiti: fizii tanrbilimden kurtard ve fizik dllendi.29 Doktora, mmin olup olmadn sormadnz gibi, bu soruyu politikacya da sormamalsmz. Gerek gne sisteminin, Kopernik'in byk buluuna ngelen ve bu buluu hemen izleyen dnemde, ayn zamanda devletin de yerekim yasas bulundu; arlk merkezinin kendinde olduu bulundu ve eitli Avrupal hkmetler bu buluu, ilk kez uygulamaya koymadaki derin bilgi eksikliiyle, iktidarlar dengesi sistemi iinde uygulamay denediler; ayn biimde ta Rousseau, Fichte, Hegel'e kadar, nce Machiavel, Campanella, daha sonra Hobbes, Spinoza, Hugo Grotius,

devlete insan gzyle bakmaya ve onun doal yasalarn tanrbilimden deil de, Yeu'nun gnee Gabaon zerinde, aya da Ayyalon vadisinin zerinde durmasn emretmesi olayna nem vermeyen Kopernik gibi, ustan ve deneyimden karmaya altlar. Modern felsefe, Herakleitos ve Aristoteles'in balattklar ie devam etmekten baka bir ey yapmad. Yani siz modern felsefenin aklna kar deil de akln her zaman yeni olan felsefesine kar polemik yapyorsunuz. Doal ki, devlet zerine ok eski dnceleri, Rheinische Zeitung ya da Knigsberger Zeitung'a ilk olarak belki dn belki nceki gn bulduran bilgisizlik, tarihin dncelerini tek balarna kalm kiilerin bir anda bulduu fanteziler olarak ele alyorlar, nk bu dnceler bu gazeteler iin yenidirler. Ve onlara yenileyin ulamlardr; bilgisizlik, en yce yurttalk niteliinin, dinsel erdem deil, siyasal erdem olduunu sylemek hafifliini gsterdii iin, Montesquieu'y aka sulamay grev bilen Sorbonne'lu doktorun eski roln kendi kendine yklendiini unutuyor; o, alnyazs retilsin, askerlerin firarna yolaaca, bylece asker disiplinin geveyecei ve sonunda devletin dalaca bahanesiyle Wolff u ihbar eden Joachim Lange'nin roln yklendiini unutuyor; ensonu, o, Prusya medeni yasasnn tam da bu "kurt"un* felsefi okulundan ktn, Napoleon yasasnn da Eski Ahit'ten30 deil, Voltaire, Rousseau, Condorcet, Mirabeau, Montesquieu ve Fransz devriminden ktn unutuyor. Bilgisizlik bir eytandr; daha bir sr trajedi oynamasndan korkulur; en byk Yunan airleri, onu, Mycene ve Thebes'in kral ailelerinin korkun dramlarnda trajik yazgnn izgileri altnda temsil etmekte haklydlar. Ama eskinin anayasa hukuku profesrleri, devleti, igdlerden, gerek tutkudan, gerek toplumculuktan, ya da ustan doal ki toplumsal ustan deil de kiisel ustan kurmularsa, eh, daha derin olan modern felsefenin bak tarz, devleti, btnlk dncesinden karyor. Felsefe, devleti,
* "Kurt" A l m a n c a d a Wolf d e m e k t i r ; b u r a d a k u r t ile filozof W o l f f un ad a r a s n d a bir s z c k o y u n u vardr, - .

iinde hukuksal, trel ve siyasal zgrlklerin gereklemesi gereken ve iinde devletin yasalarna uyan her yurttan bunu yapmakla kendi z aklnn, insanlk usunun doal yasalarna uymaktan baka bir ey yapmad byk organizma olarak gryor. Sapienti sat* Sonu olarak, Klnische Zeitung'a felsefi bir veda szcyle bir kez daha sesleniyoruz. Kendi ynnden "gemi zaman"n bir liberaline sarlmakta aklllk etmiti. En uygun biimde hem liberal hem gerici olunabilinir; bunun iin her zaman yalnzca Vidocq'un "mahpus ya da gardiyan" ikileminden baka bir ey tanmayan en yakn gemiin liberallerine seslenmek iin yeterince becerikli olmak yeter. En yakn gemiin liberalinin bugnn liberaliyle savam vermesi daha da akllca bir iti. Taraf olmadan evrim olmaz, ayrlk olmadan ilerleme olmaz. 179. saynn bayazsnn Klnische Zeitung iin yeni bir a, kiilik an balattn umarz.
Rheinische Zeitung
N 195, 14 T e m m u z 1842.

B u kadar bilgeye yeter, - f .

[]

HEGEL'N HUKUK FELSEFESNN ELETRSNE KATKI. GR31


KARL MARX

Almanya iin dinin eletirisi esas olarak sona erdi, ve dinin eletirisi tm eletirinin balang kouludur. Yanln kutsal-olmayan varl, gksel oratio pro aris et focis'* rtlr rtlmez, saygnln yitiriyor. Cennetin dsel gerekliinde, insanst bir varlk arayan ve orada kendi yanssndan baka bir ey bulamayan insan, kendi asl gerekliini arad ve kanlmaz olarak aramak zorunda kald yerde, artk yalnzca insan-olmayan bir varln kendi grnn bulmak eiliminde olmayacaktr. Din-d eletirinin temeli yledir: insan yapan din deil, dini yapan insandr. Gerekte, din, henz kendi dzeyine erimemi ya da daha nce kendini yitirmi olan insann z-bilinci ve z-duyumudur. Ama insan, dnyann dnda herhangi bir yere ekilmi soyut bir varlk deildir. nsan, insann dnyasdr, devlettir, toplumdur. Bu devlet, bu top* Kutsal yerlerin ve o c a k l a r n s a v u n u l m a s zerine sylev, yani kendi savunmasn yapmak, -.

lum, tersine evrilmi dnya-bilinci olan dini yaratrlar, nk onlarn kendileri tersine evrilmi bir dnyadr. Din bu dnyann genel teorisi, onun ansiklopedik zeti, halkn dzeyine indirgenmi mant, onun manevi point d'honneur'* cokunluu, ahlaki bakmdan onaylanmas, trensel btnleyicisi, avuncu ve aklanmasnn evrensel temelidir. Diy, insani zn dsel gereklemesidir, nk insani z asl gereklie sahip deildir. Dolaysyla dine kar savam vermek, tinsel kokusu din olan dnyaya kar, dolayl olarak, savam vermektir. Dinsel alk, bir yandan gerek aln davurumu, bir yandan da gerek ala kar protestodur. Yarat bunaltan ili bir ezgi olan din, tinin dland toplumsal koullarn tini, kalbi olmayan bir dnyann ruhudur. O, halklarn afyonudur. (Sie ist das Opium des Volks.) Dini, halkn bu aldatc mutluluunu ortadan kaldrmak, halkn gerek mutluluunu istemektir. Onun, durumu konusunda yanlsamalardan vazgemesini istemek, onun yanlsamalar gereksinen bir durumdan vazgemesini istemektir. yleyse, dinin eletirisi, tohum olarak, halesi din olan bu gzyalar vadisinin eletirisidir. Eletiri, zincirlerin stn rten imgesel ieklerin yapraklarn yoldu; bunu, insan imgelem gc olmayan, umudu kran, zincirler tamas iin deil, zincirlerini atmas ve yaamn ieklerini derlemesi iin yapt. Dinin eletirisi, insann yanlsamadan kurtulmu ve akl ama gelmi bir insan olarak kendi gerekliini dnmesi, kendi gerekliini etkilemesi, onu biimlendirmesi iin, kendi evresinde, yani gerek gneinin evresinde dnmesi iin insan yanlsamadan kurtarr. Din, insan kendi evresinde dnmedii srece, insann evresinde dnen yanlsamal gneten baka bir ey deildir. yleyse tarihin grevi, gerekliin tesindeki dnya bir kez ortadan kalktktan sonra, bu dnyann gerekliini kurmaktr. nsann kendine yabanclamasnn kutsal biimi bir kez aa karldktan sonra, kutsal-olmayan biimlerinde kendi* O n u r sorunu, - .

ne yabanclamann maskesini indirmek tarihin hizmetinde olan felsefenin dorudan grevidir. Bylece cennetin eletirisi yeryznn eletirisine, dinin eletirisi hukukun eletirisine, tanrbilimin eletirisi politikann eletirisine dnr. Bundan sonraki bu almaya bir katk olan inceleme,32 nce orjinali deil de, bir kopyay, Alman devlet ve hukuk felsefesini ele alyor; bunun tek nedeni de Almanya ile ilgili olmasdr. Almanya stat gwo'sunun* kendisinden yola klmak istenseydi, ve hatta bu, yalnz uygun bir biimde, yani onu yadsyarak yaplsayd, sonu her zaman bir tarihe aykrlk (Anachronismus) olarak kalacakt. Bugnk siyasal durumumuzun yadsnmas, reddi bile, imdiden tozlu bir gerek olarak modern halklarn tarihsel sandk odasnda sralanm bulunuyor. Pudral perukalar kabul etmesem, ben gene de pudrasz peruklardan kurtulamyorum. Almanya'nn 1843'teki durumunu yadssam, kendimi Fransz takvimine gre, ancak 1789'da buluyorum, oysa gncel zamann kalbinde bulunmam gerekiyor. Evet, Alman tarihi, tarihsel gkkubbede hibir halk rnek almam ve hibir halkn rnek almayaca bir devinimle vnyor. nk modern halklarn devrimlerini paylamadk, ama restorasyonlarn paylatk. Biz restorasyonu tandk, nk birincisi baka halklar bir devrim yapmaya cesaret ettiler, ve nk ikincisi baka halklar bir kardevrime uradlar; birincisinde efendilerimiz korktuklar iin, ikincisinde efendilerimiz korkmadklar iin. Bamzda obanlarmz, zgrlkle yalnzca bir tek gn birlikte olduk, o da topraa verildii gn. Bugnn alakln dnn alaklyla aklayan bir okul, eski alarn kant olan krba, tarihsel ve kaltsal bir krba olur olmaz, krbaca kar serfin en kk ln ayaklanma olarak niteleyen bir okul, tarihin, srail tanrsnn hizmetkr Musa'ya yapt gibi, yalnzca kendi a posteri ort'sini (sonsal) gsterdii bir okul vardr: bu okul tarihsel hu" G n c e l d u r u m , statko, .

kuk okuludur;33 demek ki, kendisi Alman tarihinin bir buluu olmasayd, Alman tarihini o bulmu olacakt. O, halkn kalbinden koparlm etin her libresi iin, bu inanc kucaklayan ve bu inancn grnleri zerine, tarihsel grn zerine, Alman-hristiyan grn zerine ant ien bir Shylock'tur, ama uak bir Shylock.34 ' Buna karn, zgrlmzn tarihini, kendi tarihimizin tesinde, en eski tton ormanlarnda arayan, kanyla ttonsever ve kafasyla liberal cokulu kalenderler de vardr. Ama yalnzca ormanlarda bulunabiliyorsa, o zaman, zgrlmzn tarihi ile yaban domuzunun zgrl arasnda ne fark vardr? Ayrca lklanan szleri, ormann yalnzca yanklad ok iyi bilinir. yleyse ttonlarn eski ormanlarn brakalm, yle kalsn! Almanya'nn konumuna Sava! Kukusuz! Bu konum tarih dzeyinin altndadr, her eletirinin altndadr, ama caninin insanlk dzeyinin altnda olup da celladn ilgilenmesi gereken bir nesne olarak kalmas gibi, bu konum da, eletiri konusu olarak durmaktadr. Bu konuma kar savamda eletiri, kafann tutkusu deil, tutkunun kafasdr. Bir anatomi neteri deil, bir silahtr. Konusu, rtmek istedii deil, yoketmek istedii dmandr. nk bu konumun zihniyeti artk rtlmtr. Artk kendinde ve kendisi iin dnlmeye deer bir konu deildir, ama horgrlecek olduu kadar da horgrlen bir varlk oluturmaktadr. Eletirinin, kendiliinden, bu konuyla tam bir uyum iinde olmaya gereksinimi yoktur, nk onunla ilikileri akla karlmt. Artk kendiliinden bir ama olarak deil, yalnzca, bir ara olarak geiniyor. Onu canlandran esas duygu fkelenme esas grevi de muhbirliktir. Szkonusu olan, yalnzca kendi deersizliini hkmet yapan, her deersizliin canl olarak korunduu bir hkmet sistemiyle hemen hemen tamamen evrilmi bulunan, kendini hem tanyan hem tanmayan darkafallm, genel ama edilgin bir honutsuzluun, toplumsal btn alanlarn birbirleri zerindeki boucu basksnn bir tablosunu izmektir.

Ama ne tablo! "nemsiz antipatileri, vicdani rahatszlklar ve kaba bayalklar nedeniyle birbirleriyle kar karya gelen, birbirlerine kar aka ikircikli ve kukulu davranan, deiik formalitelerle efendileri tarafndan ayrcalkl yaratklar olarak muamele grseler bile, hepsi, ayrksz, eitlik isteyen ok eitli rklara sonsuz ve srekli olarak blnen toplum. Ve bunlar, egemen olma, ynetme, mlk sahibi olma olgusunu bile bir tanr ayrcal olarak kabul etmek ve bunu itiraf etmek zorundalar! br yandan da, byklkleri, onlarn saylaryla ters orantl olan kendi hkmdarlar var! Byle bir konumu ele alan eletiri, tam kavga iinde bir eletiridir, ve kavgada szkonusu olan, hasmn soylu olup olmadn, doutan sizinle eit olup olmadn bilmek deil, onu vurmaktr. Szkonusu olan, Almanlara bir tek yanlma ve vazgeme an brakmamaktadr. Gerek basky, buna basknn bilincini ekleyerek daha arlatrmak, utanc aa vurarak daha ok utan verici duruma getirmek gerekir. Alman toplumunun her alann, Alman toplumunun partie honteuse '* olarak izmeli, bu talam koullar, ona kendi arksn syleyerek, onu eyleme gemeye zorlamaldr! Halka cesaret vermek iin kendi kendinden korkmasn retmek gerek. Bylece Alman halknn kanlmaz gereksinimi giderilecektir ve halklarn gereksinimleri, bunlarn giderilmelerinin arkasndaki kendi nedenleridir. Alman stat quo 'sunun snrl ieriine kar bu savam, modern halklar iin bile ilgi duyulmayan bir olay olamaz, nk Alman stat quo'su ancien regime'in** iten gereklemesi, eski rejim de modern devletin kusurunun sakland yerdir. Almanya'da imdiki siyasal duruma kar savam, modern halklarn gemiine kar savamdr ve bu gemiin anlar onlar hl rahatsz etmektedir. Onlar iin, kendileri ile trajedisini grdkleri eski rejimin, bir Alman hayaleti olarak komedi oynamasn grmek reticidir. Gerekten de eski rejimin tarihi, eski rejimin dnyasnn nce* U t a n verici blm. . "Eski rejim" deyimi b t n m e t i n d e F r a n s z c a d r . - .

den varolan gc olduu ve te yandan da zgrlk kiisel bir kavram olduu srece, yani eski rejim bizzat kendi hakllna inand ya da inanmak durumunda olduu srece trajikti. Eski rejim, dnyann varolan dzeni olarak, kendisinden oluacak bir dnyaya kar savam verdii srece, kiisel bir yanl deil, evrensel tarihsel bir yanl tertsil ediyordu. Bunun iindir ki, ykl trajik oldu. Buna karn, bugnk tarihe aykr, evrensel olarak kabul edilmi btn belitlerle apak elikide olan eski rejimin hiliini dnyann gzleri nne seren Alman rejimi, yalnzca kendi kendine inandn sanyor ve dnyann ayn kuruntuyu paylamasn istiyor. Kendi z varlna inansayd, onu, yabanc bir varln grn altnda saklamay dnr, kurtuluunu ikiyzllkte ve safsatada arar myd? Modern eski rejim, artk gerek kahramanlar lm bir siyasal dzenin komedyeninden baka bir ey deildir. Tarih iinin ustasdr, eskimi bir biimi topraa koyduu zaman, [bu biim] pek ok aamadan gemi olur. Dnya tarihinin alm bir biiminin en son aamas, onun komedisidir. Ail'in zincire vurulmu Prometeus'unda trajik bir biimde lesiye yaralanm olan Yunan tanrlar, Lucien'in syleilerinde, yeni, bu kez komik bir lme daha katlanmak zorunda kaldlar. Tarih niin byle bir yol izler? nsanln, gemiinden mutlu olarak ayrlmas iin. Tarihsel yazg olan her mutluluu, biz, Alman politik gc iin istiyoruz. Bununla birlikte, modern politik ve toplumsal gerein kendisi eletirinin konusu olmaz, dolaysyla, eletiri gerekten insan sorunlarna ykselir ykselmez, kendini Alman stat quo 'sunun dnda buluyor, yoksa, konusunu kendi konusunun altnda arayacaktr. Bir rnek: sanayinin, genel olarak zenginlik dnyasnn politik dnyayla ilikileri modern an temel bir sorunudur. Bu sorun, acaba Almanlar hangi biim altnda dndrmeye balyor? Ulusal ekonominin korumacl, yasaklayc sistem biimi altnda. Ttontutkuculuu madde uruna insan brakt ve ite bylece pamuku valyelerimiz ve demir kahramanlarmz bir sabah

yurtseverlere dnm olarak uyandlar. Dolaysyla, Almanya'da, da kar, tekele egemenlik verilerek, ierde, onun egemenlii tannmaya balanyor. Bir baka deyile, Almanya, Frasa'da ve ngiltere'de sona erdirilmeye hazrlanlan yerden balamaya hazrlanyor. Bu lkelerin teorik olarak savam verdikleri ve bu lkelerde artk yalnzca zincirlere katlanld gibi katlanlan eski kokumu dzen, Almanya'da kurnaz* teoriden acmasz uygulamaya gemeye bile ancak cesaret eden gzel bir gelecein ldayan tanyeri gibi selamlanyor. Fransa'da ve ngiltere'de ortaya konan seenek, ekonomi politik ya da toplumun zenginlik zerinde egemenlii olduu srada, bu, Almanya'da ulusal ekonomi ya da zel mlkiyetin ulus zerinde egemenliidir. Yani Fransa ve ngiltere'de szkonusu olan, sonularnn en sonuna gitmi olan tekelin ortadan kaldrlmas, Almanya'da szkonusu olan tekelin sonularnn en sonuna gidilmesidir. Orada szkonusu olan zm bulmak, burada szkonusu olan atmay kkrtmak. Bu, modern sorunlarn Alman biimi zerinde yeterli bir rnektir; bu rnek, tarihimizin, nasl, beceriksiz bir acemi gibi, imdiye dek grev olarak, yalnzca tekilerden sonra ok fazla yinelenmi tarihsel deneyimleri yeniden vurgulamak olduunu gstermektedir. Dolaysyla Alman gelimesi btnl iinde Almanya'nn siyasal gelimesinin dzeyini amasayd, bir Alman, gncel sorunlara, en ok, bir JRusun karabildii kadar karabilirdi. Ama tek olarak birey, ulusun snrlaryla bal deilse, ulusun genel olarak tm, bir bireyin zgrlemesiyle henz ok az zgrleiyor. skitlerin, Yunan kltrne doru bir adm atmalarnn nedeni, Yunan filozoflar arasnda bir skitin36 bulunmu olmas deildi. Ne mutlu ki, biz Almanlar, skit deiliz. Antikan halklar kendilerinin tarih-ncesini mitolojide imgelemle geirdikleri gibi, biz Almanlar da tarihimizi felsefede dnmekle geirdik. Felsefi planda, tarihsel olarak
* K u r n a z , A l m a n c a d a listig'dir; s z c k o y u n u var. 3r> - . b u r a d a Friedrich List ad z e r i n d e bir

ada olmamakla birlikte, gncelliin adalaryz. Alman felsefesi, Alman tarihinin dnsel devamdr. Yani gerek tarihimizin ceuvres incompletes'leri* yerine, dnsel tarihimizin, yani felsefenin lm sonras yaptlarnn eletirisini yapsak, eletirimiz, gncelliin, that is the question** dedii sorunlarn merkezinde bulunacaktr. lerlemi halklarda modern politik durumla pratik atma oluturan ey, byle bir durumun daha hl varolmad Almanya'da, ilk planda byle bir durumun felsefi yanssyla eletirel atmadr. Alman hukuk ve devlet felsefesi, resm modern gncelliin al pari [dzeyinde] bulunan tek Alman tarihidir. Yani Alman halk bu d-tarihini de, bugn tand fiil duruma ek olarak hesaba katmak, ve yalnzca varolan durumu deil, onun soyut devamn da eletiriye tabi tutmak zorundadr. Alman halknn gelecei, ne gerekten yaad siyasal ve hukuksal koullarn dorudan yadsnmasyla ne de dnd koullarn dorudan gerekletirilmesiyle snrlanabilir, nk bu dnd koullar gerek yaam koullarnn dorudan yadsnmasn gerektirmektedirler; dnd koullarn dorudan gerekletirilmesine gelince, bunu komu halklar gzlemleyerek, imdiden nerdeyse geride brakt. Demek ki, Almanya'da pratik siyasal parti, felsefenin yadsnmasn istemekte hakl. Yanl, bu istek deil, gerekletirmedii ve ciddi olarak gerekletiremeyecei bir istekle yetinmesidir. Bu yadsmay, felsefeye srtn evirerek ve bir horgr edasyla ona fkeli ve beylik birka tmce savurarak gerekletireceine inanyor. Bu, bu partinin, felsefeyi Alman gereinin bir paras olarak saymadn, ya da onu Alman pratiinin ve dolaysyla bu pratiin kulland teorilerin altndaym gibi dndn ortaya koyan tarihsel ufuk darldr. Gerek yaam tohumlarndan balamamz istiyorsunuz, ama Alman halknn gerek yaam tohumunun bugne dein yalnzca kafatasnn iinde bulunan beyninde oaldm unutuyorsunuz. Ksacas felsefeyi gerekletirme* T a m a m l a n m a m yaptlar, - . ** te s o r u n bu! - .

den ortadan kaldramazsnz. Ayn yanl, bu kez tersine evrilmi etkenlerle, hareket noktas felsefe olan teorik siyasal parti tarafndan yapld. Bu parti, felsefenin Alman dnyasna kar eletirel savamn, yalnzca gncel savam iinde grd; o, geleneksel bu dnyann kendisine ait olduunu, ve onun yalnzca dnsel tamamlayan olduunu anlamad. Felsefeyle ayn varsaymlardan hareket ederek ve felsefe tarafndan elde edilmi sonularda durarak ya da baka yerlerden elde edinilmi istek ve sonular felsefenin dorudan istek ve sonular olarak sunarak, sahibine kar eletirel, ama kendine kar eletirel olmayan bir tutum taknyordu; oysa felsefenin dorudan istek ve sonular hakl olduklar kabul edilirse ancak bugne dein felsefenin yadsnmasyla, felsefe olarak felsefenin yadsnmasyla bulunabilirdi. Bu partinin daha ayrntl bir tanmlamasn yapmay dnmyoruz. Balca kusuru yle zetlenebilir: o, felsefeyi ortadan kaldrmadan gerekletirebileceini sand. Hegel'in en tutarl, en zengin ve en sonuncu metnini vermi olduu Alman Devlet ve Hukuk Felsefesinin Eletirisi, hem modern devletin ve onunla ilgili gerein eletirel incelenmesi, hem de Alman siyasal ve hukuksal bilincinden nceki her tarzn kararl yadsmmasdr; kurgul hukuk felsefesi bu bilincin en stn, en evrensel, bilim dzeyine karlm ifadesini oluturmaktadr. Gerei telerde kalan (bu telerde yalnzca Ren'in telerinde de kalsa) modern devleti, byle soyut, yce bir biimde dnme, yani kurgul hukuk felsefesi, yalnzca Almanya'da doabilirdi; ama tersine gerek insan hesaba katmayan modern Alman devlet ideolojisi, modern devletin kendisi gerek insan hesaba katmad iin ve hesaba katmad srece, ya da eksiksiz insan yalnzca imgelem tarznda tatmin ettii iin ve ettii srece olanaklyd. Politikada baka halklarn yaptklarn Almanlar dndler. Almanya onlarn teorik manevi bilinleriydi. Dncenin soyutlanmas ve gururunun ykselmesi her zaman Alman gerekliinin darl ve kabalyla birlikte gitti. Alman devlet sisteminin stat

quo 'su eksiksiz eski rejimi ifade ediyorsa bu, modern devletin etinin en derinine batrlm dikendir, Alman devlet biliminin stat quo'su da, modern devletin, eksikliini, onun kendi etinin kusurluluunu ifade ediyor. Alman politik bilincinin geleneksel tarznn kararl kart olarak da olsa, kurgul hukuk felsefesinin eletirisi, sonuca, kendisinde deil de, sorunlarda varyor, dolaysyla, zme ancak olanakl olan tek bir arala ulayor: Pratikle. te sorusu: Almanya, d la hauteur de principes'te* bir pratie, yani onu yalnzca modern halklarn resm dzeyine deil, ayn zamanda, bu halklarn ok yakn gelecei olan insanlk yceliine ykselten bir devrime varabilir mi? Kukusuz, eletirinin silah silahlarn eletirisinin yerini alamaz, maddi g ancak maddi g tarafndan yenilebilir, ama teori de, ynlar sarar sarmaz maddi bir g durumuna gelir. Teori, ad hominem** kantlar kantlamaz, ynlar sarabilir, ve radikal duruma gelir gelmez de, ad hominem kantlamalara balar. Radikal olmak, ileri kknden kavramaktr. Ama insan iin kk, insann kendisidir. Alman teorisinin radikalizminin, dolaysyla pratik enerjisinin ak kant, hareket noktasnn kararl ve olumlu bir biimde dinin ortadan kaldrlmas olmasdr. Dinin eletirisi, insan iin en yce varlk insandr retisine, yani insan aalanm, kleletirilmi, horgrlecek bir varlk haline getiren, kpekler zerine bir vergi konmas dolaysyla bir Franszm "Zavall kpekler! Size insanlar gibi davranmak istiyorlar!" diyerek en gzel biimde karakterize ettii tm toplumsal ilikilerin devrilmesi iin kesin buyrua yolu aar. Tarihsel olarak da, teorik kurtuluun Almanya iin zgl pratik bir anlam vardr. Almanya'nn devrimci gemii gerekten de teoriktir, Reformdur. Eskiden rahibin beyninde olduu gibi, devrim imdi de filozofun beyninde balyor. Kukusuz, Lu.th.er, bamllktan gelen klelii, onun ye* lkelerin dzeyinde, -<\ "Ad hominem" kantlamak, kantlamay k a r d a k i kiinin kendi sz ya d a e y l e m l e r i n e d a y a n d r m a k a n l a m n a gelir. - .

rine inantan gelen klelii getirerek yendi. nancn otoritesini canlandrarak, otoriteye inanc krd. Laikleri papazlara dntrerek papazlar laiklere dntrm oldu. Din duygusunu insann iinde oluturarak, insan dtan gelen din duygusundan kurtard. Beden zincirlerinden kurtarlmt, nk yrek zincire vurulmutu. Her ne kadar, protestanlk gerek zm olmadysa da, sorun, doru biimde konmu oldu. Artk szkonusu olan, laik insann, kendi dnda olan papaz ile savam deil, ama kendi iindeki papaz ile, kendi papaz nitelii ile savamyd. Ve nasl ki, Alman laiklerinin papazlara dnm ki bu protestanlm eseridir btn ayrcalkl ve darkafal burjuva papaz snflaryla birlikte u laik papalar, prensleri zgrle kavuturmusa, papaz egemenlii yanls Almanlarn filozofik insanlara dnm de halk zgrle kavuturacaktr. Ama nasl ki, kurtulu prenslerle snrl kalmayacaksa, menkul mallarn laikletirilmesi de, zellikle ikiyzl Prusya'nn yapm olduu gibi, kilise soygunuyla da snrl kalmayacak. Zamannda, Kyller Sava, bu Alman tarihinin en radikal olay, tanrbilim tarafndan baarszla uratlmt. Tanrbilimin kendisinin de baarszla urad bugn, Alman tarihinin en az zgr olay, stat quo'muz, felsefeye arpp krlacaktr. Reformun ngnnde, resmi Almanya, Roma'nn en sadk uayd. Devrimin ngnnde resmi Almanya, Roma'dan daha nemsiz olanlarn, Prusya'nn ve Avusturya'nn, toprakbeylerinin ve darkafal burjuvalarn en sadk uadr. Bununla birlikte, zsel bir glk, kkl bir Alman devrimini engelliyor gibi grnyor. Devrimlerin, gerekten de, edilgen bir eye, maddi bir temele gereksinimleri vardr. Teori, bir halkta, halkn gereksinimlerinin gereklemesi olduu lde gerekleir. Alman dncesinin istekleri ile Alman gerekliinin yantlar arasndaki pek byk kartlk, sivil toplum ile devlet arasnda ve kendi kendisi arasnda ayn kartla yol amayacak m? Teorik gereksinimler hemen pratik gereksinmeler olacak

m? Dncenin kendini gerekletirmeye ynelmesi yetmez, gerein kendisinin de dnce olmaya ynelmesi gerekir. Oysa Almanya siyasal zgrle kavumann ara basamaklarm modern halklarla ayn zamanda amad. Teoride at basamaklara bile pratikte henz erimedi. Nasl olacak da, yalnzca kendi z engellerini deil, ayn zamanda'modern halklarn engelleri, yani ona kendi gerek engellerinden kurtulma gibi grnmesi gereken ve bu yzden erimeye almak zorunda olduu engelleri de tek bir salto mortale [lm sray] ile aacak? Kkl bir devrim, yalnzca kkl gereksinimlerin devrimi olabilir; byle bir devrimin de nkoullar ve elverili bir alan yok grnyor. Bununla birlikte, Almanya, modern halklarn evrimine, bu evrime damga vuran gerek savamlara etkin olarak katlmadan, dncesinin soyut etkinliiyle elik etmekle kendisini snrlam olsa da, bu evrimin zevklerini ve ksmi doyumunu tatmadan, aclarn paylamtr. Bir yann soyut etkinliinin karl, br yann soyut acsdr. Onun iin Almanya, Avrupa zgrlnn dzeyine hi erimeden nce, bir sabah kendisini Avrupa'nn knn balang dzeyinde bulacaktr. Onu hristiyanlm hastalklaryla kemirilmi bir fetiiste benzetmek olanakl olacaktr. lknce Alman hkmetlerini ele alrsak, bugnk koullarn, Almanya'nn konumunun, Alman kltrnn durumunun ve ensonu kendi mutlu igdlerinin etkisiyle, yararlarn pek bilmediimiz modern siyasal dnyann uygar kusurlar ile btnyle yararlandmz eski rejimin kt olan barbar alkanlklarn birletirmeye zorlandklarn grrz; dolaysyla Almanya kendi stat uo'sunun dndaki bu devlet biimlerinin akllln olmasa bile, aklszln her geen gn biraz daha paylamak zorundadr. rnein dnyada, anayasal denilen Almanya'dan baka, anayasal rejimin gerekliklerini paylamakszm btn yanlglarn bu denli saflkla paylaan bir baka lke var mdr? Ya da basn zgrln koul olarak kabul eden Fransz Eyll Yasalarnn37 ikencesini, sansr ikencesiyle birletirme fikri zorunlu olarak, bir

Alman hkmetinin buluu olmas gerekmez miydi? Roma Panteon'unda btn uluslarn tanrlar bulunduu gibi, Kutsal Roma-Cermen mparatorluunda da btn hkmet biimlerinin gnahlar bulunacakt. Bu semecilik bugne dein kuku duyulmam bir dzeye eriecektir: bunun kefili zellikle bir Alman kralnn38 politik-estetik oburluudur, bu hkmdar, feodal ya da brokratik, mutlak ya da anayasal kralln btn rollerini oynamak istiyor; bunu halkn araclyla deilse de en azndan kendi z kiiliinde, halk iin deilse en azndan kendisi iin yapmak istiyor. Almanya, dnyaya zg bir duruma gelmi bulunan bugnk politik gerekliin eksikliklerini, bugnk politik gerekliin genel engelini devirmeden, Alman'a zg engelleri deviremez. Bu, Almanya iin bir d olan kkl devrim deil, insann evrensel kurtuluu deil, daha ok, ksmi bir devrim, yalnzca politik bir devrim, yapnn direklerini ayakta brakan devrimdir. Ksmi, yalnzca siyasal olan bir devrim neye dayanr? una: uygar toplumun bir blm balarndan kurtuluyor ve toplumun tmne egemen olmay baaryor; belirli bir snf, zel durumundan balayarak, toplumun genel olarak zgrle kavumasna alyor. Bu snf tm toplumu kurtaryor, ama bunu yalnz btn toplumun bu s n f n durumunda bulunmas, yani paraya ve kltre sahip olmas, ya da bunlar istedii gibi elde edebilecek bir durumda olmas kouluyla kurtaryor. Uygar toplumun hibir snf, kendisinde ve kitle iinde cokulu bir atlmn birletirdii ve birbirine yaknlatrd, kartrd ve bu toplumun genel temsilcisi olarak kendini duyumsatt ve kabul ettirdii bir harekete yolu amadan, istekleri ve haklar, gerekten toplumun kendi istekleri ve haklar olan, gerekten toplumsal ruh ve toplumsal yrek olan bir harekete yolu amadan, bu rol oynayamaz. Toplumun genel haklar adna yalnzca zel bir snf, genel stnl stlenebilir. Bu kurtarc konumunu ele geirmek ve bylece kendi z alan yararna toplumun btn alanlarn politik smrs altna almak iin, devrimci enerji ve kendi

zihni anlay yeterli olmuyor. Bir halkn devrimi ile burjuva toplumun zel bir snfnn zgrle kavumasnn rtmesi iin, toplumsal katmanlardan birinin tm toplumun katman olarak kendini kabul ettirmesi, buna karlk, toplumun btn kusurlarnn baka bir snfta toplanmas gerekir; evrensel kleliin somutlamas, evrensel skandal dzeni gibi zel bir dzen olmas gerekir; kendisinin evrensel zgrle kavumas olarak grnen bu alandan kurtulaca trde btn toplumun apak suunu temsil eden zel bir alann olmas gerekir. Tek bir katmann, par excellence* zgrle kavuturan katman olmas iin, baka bir katmann da apak boyunduruk altna alan katman olmas gerekir. Fransz soyluluunun ve Fransz papaz snfnn genel ve negatif nemi onlara en yakn olan ve onlara kar olan snfn, burjuvazinin genel ve pozitif nemini belirlemi oldular. Oysa, Almanya'da her zel snfn eksiklii, yalnzca toplumun negatif orunlayclar olarak kabul edilebilecek olan tutarlln, sertliin, yrekliliin, katln eksiklii deildir. Her katmann, btn eksiklikler kadar, halkn ruhuyla bir an iin olsa da kendi ruhunun zdeletii bir ycelikten, politik etkisi iin maddi gc coturmann ban eken bu dehadan, ben hibir ey deilim, ve her ey olmalym39 belgisinin hasmna bir meydan okuma olarak ileri sren bu devrimci yreklilikten de yoksun olmasdr. Bireylerin ve ayn zamanda snflarn Alman ahlaknn ve drstlnn balca esini, gerekte, kendi snrlln ileri sren ve bu snrlln kendisine kar kullanlmasn sessizce geitiren utanga bencillii oluturur. Bunun iindir ki, Alman toplumunun deiik kesimlerinin ilikileri, dramatik deil, ama epiktir. lerinden herbiri, bir baskyla kar karya kalr kalmaz deil de, koullar, hibir etkisi olmadan kendisinin bask yapabilecei daha aa bir toplumsal katman yaratr yaratmaz kendi kendinin bilincine sahip olmaya ve zel tutkularyla tekilerinin yanma yerlemeye balyor. Ahlaki planda Alman orta snfnn kendine gveni bile yalnzca btn teki
* En stn d z e y d e , - .

snflarn orta dzeyde darkafallnm temsilcisi olma bilincine dayanyor. Tahta mal propos* kan yalnzca Alman krallar deildir; utkularn kutlamadan nce yenilgiyi tadan, onlar durduran engeli gemeden nce kendi z engellerini diken, kendi cimri doasn ileri srmeden nce cmert doasn ileri srebilmeyi gsteren uygar toplumun btn kesimleridir; yle ki, byk bir rol oynama frsat daha sezilmeden nce her zaman gemi oluyor, ve yle ki, her snf kendi stndeki snfla savama balar balamaz, kendini altndaki snfla kar karya getiren savamn iine dalm oluyor. Bunun iindir ki, prenslar kralla kar savayorlar, brokrasi soylulua kar savayor, burjuva onlarn hepsine kar, proleter de imdiden burjuvaya kar savama giriyor. Orta snf40 kendi asndan zgrle kavuma fikrine henz sarlmken, siyasal teorinin ilerlemesi gibi toplumsal koullarn evrimi, imdiden bu gr asnn eskimi, ya da en azndan zmnn sorunlu olduunu duyuruyor. Fransa'da her ey olmay istemek iin bir ey olmak yeterlidir. Almanya'da her eyden vazgemek zorunda kalmamak iin hi bir ey olmamak gerekir. Fransa'da ksmi zgrle kavuma, evrensel zgrle kavumann temelidir. Almanya'da evrensel zgrle kavuma her ksmi zgrle kavumann conditio sine qua non'udur.** Eksiksiz zgrlk, Fransa'da aamalarla zgrleme gereinden, Almanya'da bunun olanakszlndan doacaktr. Fransa'da halkn her snf siyasal bir idealisttir, ve kendi kendinin bilincine nce zel bir snf olarak deil de, genel olarak, toplumsal gereksinimlerin temsilcisi olarak varr. zgrle kavuturucu rol, demek ki, dramatik bir hareketle, toplumsal zgrl, artk insann dnda olmakla birlikte insan toplumu tarafndan yaratlm baz koullar nceden yerine getirilmi varsayarak deil, tersine, insan varlnn tm koullarn toplumsal zgrlk temelinde rgtleyerek gerekletiren snfa varmadan, Fransz halknn srasyla deiik snflarna d* D a m d a n der gibi. . ** Z o r u n l u koul. ~.

mektedir. Buna karn, pratik yaamn akldan yoksun olduu kadar tinsel yaamn da pratikten yoksun olduu Almanya'da, uygar toplumun hibir snf, imdiki durumu, maddi zorunluluk ve kendi zincirleri tarafndan zorlanmadan, genel zgrle kavumay ynetmeye ne gereksinim duyuyor ve ne de onun bunu yapacak yetenei var. yleyse Alman kurtuluunun olumlu olana nerede bulunuyor? Yant: bir sivil-burjuva toplum snf olmayan bir sivil toplum snfnn, btn katmanlarn erimesi olan bir katmann, aclarnn evrenselliiyle evrensel bir nitelie sahip olan ve kendisine zel bir hakszlk gsterilmeyip hakszln bizzat kendisi gsterildii iin zel hak istemeyen, artk tarihsel bir unvanla deil yalnzca insancl bir unvanla vnebilecek, yalnzca sonularla elikide olmayp Alman siyasal rejiminin nceden varolan koullaryla sistematik elikide olan bir toplum kesiminin, ensonu, kendini toplumun teki btn kesimlerinden zgrletirmeden ve dolaysyla toplumun btn kesimlerini zgrle kavuturmadan kendi zgrlne kavuamayacak olan, ksacas, bir szckle, insann eksiksiz ykm olan ve bu yzden insann eksiksiz bir yeniden elde edilmesi olmadan kendini yeniden kazanamayacak bir toplum kesiminin, kkl zincirlere sahip bir snfn olumasnda. inde toplumun bu zlmnn gerekleecei zel katman, proletaryadr. Sanayisel hareketin kapya dayanmasyla, proletarya, ortaya kmaya balyor. nk doal olarak ortaya kan yoksullarn ve hristiyan-Germen serflerin giderek proletaryann saflarna kartklar kesin olmasna karn, proletaryay oluturanlar, doal olarak ortaya kan yoksullar deil, yapay olarak yoksullatrlm olanlardr; toplumun arl altnda mekanik olarak ezilen insan kitleleri deil, toplumun acl ve hzl dalmasyla, ve zellikle de orta snfn dalmasyla ortaya kan insan kitlesidir. Dnyann bugne kadarki dzeninin daldn duyururken, proletarya, kendi z varlnn gizini aklamaktan

baka bir ey yapmyor, nk o, dnyann bu dzeninin gerek dalmnn kendisi oluyor. Proletarya, zel mlkiyetin yadsnmasn isterken toplumun proletarya iin ilke olarak koyduunu, kiiletirdiini, toplumun ilkesi dzeyine ykseltmekten baka bir ey yapmamtr; bu, onun etkisi bile olmadan, toplumun negatif sonucu olarak onda daha nce somutlamtr. O zaman gelecekteki dnyaya gre proleter, varolan dnyaya gre attan kendi at diye szeder gibi, halktan kendi halk diye szederken, Alman kralyla ayn hakka sahip olma durumundadr, kral, halkn kendi zel mlkiyeti olduunu ilan ederken, zel mlk sahibinin kral olduunu ifade etmekten baka bir ey yapmamaktadr. Felsefenin proletaryada maddi silahlarn bulmas gibi, proletarya da felsefede zihinsel silahlarn buluyor, ve dncenin yldrm bu hilesiz halk toprann derinine vurur vurmaz, Almanlarn zgrlemesi insanlar olarak tamamlanm olacaktr. Varlan sonucu zetleyelim: Almanya'nn pratik olarak olanakl tek kurtuluu, insann en yksek varlk olan insan iin olduunu aklayan teoriye gre kurtuluudur. Almanya'da ortaadan kurtulmak, ancak, ayn zamanda, ortaan aamalarndan ksmen kurtulmakla olanakldr. Almanya'da kleliin hibir biimi, btn kleliin her biimi krlmadan knlamaz. Tamamyla tam olgunlam Almanya tepeden trnaa devrim yapmadan, devrim yapamaz. Alman'n zgrle kavumas, insann zgrle kavumasdr. Bu zgrlemenin ba felsefedir, kalbi de proletarya. Felsefe, kendini, proletarya ortadan kalkmadan gerekletiremez, proletarya felsefeyi gerekletirmeden kendini ortadan kaldramaz. Tm i koullar yerine geldiinde, Alman diriliinin gn, Galya horozunun* tyle duyurulmu olacak.
Kari M a r x , Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eletirisi Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1997, s. 191-209

[DRT]

KUTSAL ALE YADA ELETREL ELETR'NN ELETRS41


(VI. B L M D E N P A R A )

KARL MARX

d) FRANSIZ MATERYALZMNE KARI ELETREL SAVA "Spinozaclk, maddeyi tz durumuna getiren Fransz andrmasnda olduu kadar, maddeye daha tinselci bir ad veren tanrclkta da 42 18. yzyl egemenlii altna almt. ... Fransz Spinoza okulu ile tanrclk yandalar, onun [Spinoza'nm] sisteminin gerek anlam zerinde tartan iki tarikattan baka bir ey deildirler. ... Bu aydnlanma felsefesinin yazgs, Fransz hareketiyle birlikte balayan gericilie boyun emek zorunda kaldktan sonra, dpedz romantizme batmak oldu." 43

* Gallischen

Hahs,

le coq gaulois:

Galya h o r o z u ( F r a n s a ' n n simgesi), - .

Eletiri'nin dersleri byle. Fransz materyalizminin eletirel tarihine kar, biz onun, kutsal-olmayan, "youn" tarihini karmaya alacaz. Gerekten gemi olan tarih ile, yeninin olduu gibi eskinin de yaratcs, "Mutlak Eletiri"nin buyruuna gre olumu olan tarihi ayran uurumu saygyla inceleyeceiz. Ensonu, Eletiri'nin kesin buyruklarna uyarak, eletirel tari-

hin "Niin?", "Nereden?" ve "Neye doru?" sorularn, "derinliine bir irdeleme konusu" durumuna getireceiz. "Aka ~ve yaln anlamyla sylemek gerekirse": 18. yzyl Fransz Aydnlanma felsefesi, zellikle de Fransz materyalizmi, yalnzca varolan siyasal kurumlara kar, yalnzca varolan din ve tanrbilime kar savam vermekle kalmam, ama bir o kadar da onyedinci yzyl metafiziine44 ve tm metafizie, zellikle Deseartes, Malebranche, Spinoza ve Leibniz metafiziine kar ak bir savam, aklanm bir savam vermilerdir. Felsefe, metafizie kart karld; tpk Feuerbach'm Hegel'e kar ilk saldrsna balar balamaz, kurgusal esriklie kar baya felsefenin karlmas gibi. Yerini Fransz aydnlanma felsefesine ve zellikle 18. yzyl Fransz materyalizmine brakmak zorunda kalan 17. yzyl metafizii, Alman felsefesinde ve zellikle 19. yzyl kurgusal Alman felsefesinde utkun ve zl bir yeniden kurulu olana buldu. Sonra Hegel, bu metafizii tm geleneksel metafizikle ve Alman idealizmiyle dahice birletirdi ve evrensel bir metafizik imparatorluu kurdu; 18. yzylda olduu gibi, tanrbilime kar saldrnn yerini, kurgusal metafizie kar ve tm metafizie kar saldr ald. Bu metafizik, bizzat kurgunun ilenmesiyle tamamlanan ve insanclk (humanisme) ile rten materyalizm karsnda her zaman yenik decektir. Feuerbach'm insanclk ile rten materyalizmi, teori alannda temsil etmesi gibi, Fransz ve ngiliz sosyalizmi ve komnizmi de, bunu pratik alanda temsil ediyorlard. "Aka ve yaln anlamyla sylemek gerekirse", Fransz materyalizmi iki eilim ierir: biri Deseartes'tan, teki de Locke'tan kaynaklanr. kincisi en stn derecede bir Fransz kltr esidir ve dorudan sosyalizme varr; birincisi, mekanist materyalizm, sonu, gerek anlamyla, Fransz doal bilimlerine varr. ki eilim, gelimeleri boyunca kesiirler. Biz, burada dorudan Deseartes'a kadar uzanan Fransz materyalizmini, Nevton'm Fransz okulu gibi, genel olarak Fransz bilimlerinin gelimesini de irdeleyecek deiliz. yleyse u kadarla yetinelim:

Fizik'inde, Deseartes, maddenin kendisinde yaratc bir g yklenmi olduunu dnm ve mekanik hareketi onun yaamsal eylemi olarak tasarlamt. Fizik'ini metafizik'inden tamamyla ayrmt. Fiziinin iersinde madde biricik tzdr, varln ve bilincin biricik temelidir. Fransz mekanik materyalizmi, Deseartes'm metafiziine kart olarak, onun fizik'ine balanmtr. retilileri, meslekten anti-metafiziki, yani fiziki olmulardr. Bu okul hekim Le Roy ile balar, doruuna hekim Cabanis ile eriir ve merkezinde de hekim La Mettrie vardr. Le Roy, ruhun, gvdenin ve fikirlerin mekanik hareketlerin bir tarz (modus) olduunu ileri srerek, dekart hayvanal yapy tpk 18. yzylda La Mettrie gibi insanal ruh zerine aktard zaman, Deseartes da yayordu. Hatta Le Roy, Descartes'n asl dncesini gizlediine inanyordu. Buna, Deseartes kar kt. 18. yzyl sonunda Cabanis, Rapports du physique et du moral de l'homme ("nsann Fizik ve Tinsel likileri") adl yaptnda, dekart materyalizme son biimini verdi. Dekart45 materyalizm, Fransa'da bugn de canldr. O byk baarlarn, "aka ve yaln anlamyla sylemek gerekirse", romantizmin pek bulamad mekanik doa biliminde kazanr. Fransa iin, zellikle Deseartes tarafndan temsil edilen 17. yzyl metafiziinin, uzlamaz kart, daha balangta, materyalizm oldu. Deseartes, onunla, kiisel olarak epikurosu materyalizmin canlandrcs olan Gassendi'de karlar. Fransz ve ngiliz materyalizmi, Demokritos ve Epikuros ile sk ilikilerini her zaman srdrmlerdir. Dekart metafizik, ngiliz materyalist Hobbes'un kiiliinde, bir baka kart bulmutur. Gassendi ile Hobbes, lmlerinden uzun zaman sonra, kartlar [Deseartes] btn Fransz okullarnda henz resmi erklik olarak egemenlik srd srada, onu yenmilerdir. Voltaire, 18. yzyl Franszlarnm, Cizvitler46 ile Jansencileri47 kar karya getiren tartmalar karsndaki ilgisi -

ligine, felsefeden ok, Lav'm48 mali speklasyonlarnn neden olduunu belirtmitir. yleyse, 17. yzyl metafiziinin k, bu a, Fransz yaamnn ald pratik biimlerin, bu hareketin kendi teorisiyle aklanmas gibi, ancak 18. yzyln materyalist teorisiyle aklanabilir. Bu yaam, imdiki zamana, bedensel zevke ve bedensel karlara, ksacas, maddi dnyaya dnkt. Tanrbilim-kart, metafzikkart materyalist pratie, zorunlu olarak, tanrbilimkart, metafzik-kart materyalist teoriler tekabl ediyordu. Metafizik, tm saygnln pratik olarak yitirmiti. te bu teorik gelimenin genel bir zeti. 17. yzylda, metafizik, (Descartes, Leibniz vb. anmsansn) henz pozitif, kutsal-olmayan bir ierik iindeydi. Matematikte, fizikte ve onunla ilgili grnen teki belirli bilimlerde bulular yapyordu. Ama 18. yzyl balarndan sonra, bu grn ortadan kalkt. Pozitif bilimler metafizikten ayrlm ve zerk snrlarn izmilerdi. Tm metafizik zenginlik, tam da gerek varlklar ile dnyasal eylerin btn ilgiyi kendilerinde toplamaya baladklar bir srada, dsel varlklara ve gksel eylere indirgenmi bulunuyordu. Metafizik tatszlamt. Helvetius ile Condillac, son byk Fransz metafizikileri Malebranche ve Arnauld'nun ldkleri yl dodular.49 Teori alannda, 17. yzyl metafiziinin ve genel olarak her metafiziin saygnln ykan adam Pierre Bayie oldu. Silah, metafiziin kendi byl formllerinin yardmyla uydurulmu kukuculuk (scepticisme) idi. k noktas dekart metafizik oldu. Kurgunun, tanrbilimin son kalesini oluturduunu aka kavramas, Feuerbach' kurgusal tanrbilime kar savama, kurgusal felsefeyle savamaya gtrd; nk onun, kaba ve tiksin inantan yeniden szamak iin tanrbilimcileri kendi szde-bilimlerini terketmeye zorlamas gerekiyordu; ayn biimde, Bayie de, dinden kukulu olduu iindir ki, bu inanc yayan metafizikten kku duymaya balad. Bunun sonucu, metafizii, onun tm tarihsel evrimi iinde, eletiriden geirdi. lmnn tarihini yazmak iin,

metafiziin tarihisi oldu. zellikle Spinoza ve Leibniz'i rtt. Pierre Bayie, metafizii kukuculuk araclyla yokederek Fransa'da materyalizm ve saduyu felsefesini kabul ettirmeye katkda bulunmaktan daha da iyisini yapt. Salt tanrtanmazlardan oluan bir toplumun varolabileceini, bir tanrtanmazn drst bir insan olabileceini, insann tanrtanmazlk ile deil ama kr inan ve puta tapma ile alaldn kantlayarak, varolmakta gecikmeyecek olan tanrtanmaz toplumu haber verdi. Bir Fransz yazarn szne gre Pierre Bayie, "17. yzyl anlamnda metafizikilerin sonuncusu" ve "18. yzyl anlamnda filozoflarn ilki" idi. 17. yzyl tanrbilim ve metafiziinin negatif rtlmesinin yannda, pozitif bir anti-metafzik sistem gerekiyordu. an canl pratiini sistemletirecek ve ona teorik bir temel verecek bir kitaba gereksinim vard. Locke'un nsan Anl zerine Deneme50 adl yapt, Manche tesinden tam zamannda geldi. Yapt, sabrszlkla beklenen bir konuk gibi heyecanla karland. Locke, acaba, Spinoza'nm bir retilisi deil miydi? Bu sorunun yantn "kutsal-olmayan" tarihe brakalm: Materyalizm, doas gerei, Byk-Britanya'nm oludur. Onun skolastii,51 Duns Scot,52 daha nce kendine "madde dnebilemez mi?"" diye soruyordu. Bu mucizeyi gerekletirmek iin, o, Tanrnn sonsuzgcne bavurmutu; bir baka deyile, tanrbilimin kendisine materyalizmi sokmaya zorlamt. stelik adc (nominaliste) idi. ngiliz materyalistlerde, adclk, genellikle, materyalizmin ilk davurumu olduu gibi, balca bir esi olarak da grlyordu. ngiliz materyalizminin ve tm modern deneysel bilimin gerek atas, Bacon'dr. Doa deneyine dayanan bilim, onun gznde gerek bilimi oluturur ve duyulur fizik, gerek bilimin en soylu parasdr. ou kez Anaksagoras'm yetkisine ve homseomereia'larna ve Demokritos"un yetkisine ve atom-

larna bavurur. retisine gre duyular yanlmaz ve btn bilgilerin kaynadrlar. Bilim, grgl bilimdir ve duyular ortaya karan ussal bir yntemin uygulanmasna dayanr. Tmevarm, zmleme, karlatrma, gzlem, deneyim, ussal bir yntemin balca koullardr. Maddenin yaratltan zellikleri arasnda hareket, yalnzca mekanik ve matematik hareket olarak deil, ama daha ok maddenin igds olarak, yaamsal tini olarak, igc olarak, (Jacob Bhme'nin deyimini kullanmak gerekirse) acs olarak da ilk ve en stn zelliktir. Bu maddenin ilksel biimleri canl, bireyselletirici, ikin zsel glerdir ve zgl farkllklar da onlar olutururlar. Kurucusu Bacon'da, materyalizm, henz doal durumda, iinde evrensel bir gelimenin tohumlarn tar. Madde iirsel ve ksnl grkemi iinde insann tm varlna glmser. Buna karlk, retinin zdeyileri, henz tanrbilimsel tutarszlklarla doludur. Evriminin seyri iinde, materyalizm, kesin duruma gelir. Beyknc materyalizmi, Hobbes sistemletirir. Duyulur dnya zgn ekiciliini yitirir ve geometricinin soyut duyuluru durumuna gelir. Fizik hareket, mekanik ya da matematik harekete feda edilmi; geometri balca bilim ilan edilmitir. Materyalizm rkrk (misanthrope) duruma gelir. Kendi z rkrk ve tenden ayrk (desincarne) alannda savaabilmek iin materyalizm, kendi tenini kreltmek ve ileci olmak zorunda kalmtr. Kendini bir ustan bir varlk olarak gsterir, ama akln kesintisiz dnn de acmasz gelitirir. Hobbes, Bacon'dan yola karak, u kantlamaya giriir: insanlara btn bilgileri, sezgiyi, dnceyi, tasarm vb. duyular salyorsa, bu, duyulur biiminden az ya da ok syrlm cisme degin dnyann hayaletlerinden baka bir ey deildir. Bilim bu hayaletlerin ounu adlandrabilmeli. Birok hayalete bir tek ve ayn ad verilmi olabilir. Hatta, adlarn adlan bile olabilir. Ama bir yandan, btn fikirlerin kkenlerinin duyulur dnyadan ktklarn ileri srmek ve te yandan da bir szcn bir szckten daha ok bir ey oldu-

unu, hepsi tekil olumu varlklarn dnda, genel varlklarn da varolduunu ileri srmek, eliik olurdu. Tersine, maddesiz (incorporelle) bir tz, maddesiz bir gvde kadar eliiktir. Gvde, varlk, tz bunlarn hepsi bir tek ve ayn gerek fikirdir. Dnceyi, dnen bir maddeden ayrmak olanakszdr. O btn deiikliklerin znesidir. Sonsuz 'szcnn, kafamzn sonsuz toplama yeteneini anlatma dnda bir anlam yoktur. Yalnzca maddesellik alg ve bilgi yapabildii iindir ki, Tanrnn varl hi bilinemez. Yalnzca benim z deneyimim kesindir. Her insan tutkusu, balayan ya da biten mekanik bir harekettir. gdlerin nesneleri ite iyilik. nsan, doann ayn yasalarna bamldr. G ve zgrlk, zdetirler. Hobbes, Bacon' sistemletirmiti; ama onun bilgi ve fikirlerin kkenlerinin duyulur dnyada olduklar yolundaki temel ilkesinin doruluunu daha belirgin bir biimde temellendir meksizin. nsan Anl zerine Deneme'sinde Locke, Bacon ve Hobbes'in ilkesinin doruluunu gsterdi. Hobbes, beyknc materyalizmin tanrc nyarglarn nasl yktysa, Collins, Dodwell, Covvard, Hartley, Priestley vb. de Locke duyumculuunun son tanrbilimsel engellerini yle yktlar. Materyalist iin tanrclk, olsa olsa dinden kurtulmann rahat ve uyuuk bir yolundan baka bir ey deildir. Locke'un yaptnn Franszlar iin ne kadar zamannda geldiini daha nce belirtmitik. Locke, bir yoldan, normal insan duyularndan ve bu duyulara dayanan anlktan ayr bir felsefe olmadn ileri srerek, bon sens* felsefesini kurmutu. Locke'un dorudan retilisi, ve Fransz yorumcusu Condillac, Locke duyumculuunu hemen 17. yzyl metafiziine kar yneltti. Franszlarn bu metafizii, imgelem ve tanrbilimsel nyarglarn yamal-bohas olarak yadsmakta haki olduklarm kantlad. Descartes, Spinoza, Leibniz ve Malebranche sistemlerine kar bir rtme yaynland.
* Saduyu -.

Essai sur Vorigine des connaissances humaines [nsan Bilgilerinin Kkeni zerine Deneme] adl yaptnda, Locke1 un fikirlerini andrd ve yalnzca ruhun deil ama duyularn da, yalnzca fikirler oluturma sanatnn deil ama duyulur alg sanatnn da deney ve alkanlk ii olduklarn kantlad. yleyse insann tm gelimesi eitime ve d koullara baldr. Fransz okullarnda Condillac'm yerini almak iin eklektik felsefenin ykselmesi gerekiyordu.
Fransz materyalizmi ile ngiliz materyalizminin fark, iki ulusun farkdr. Franszlar, ngiliz materyalizmini nkte ile, et ve kan ile, dil ustal ile donattlar. Ona onda eksik olan atelilii ve sevimlilii verdiler. Kibarlatrdlar onu.

Materyalizm zgl olarak Fransz niteliini, gene Locke'dan yola kan Helvetius'ta kazanr. Helvetius onu hemen toplumsal yaama gre dzenler. (Helvetius: De l'homme [insan zerine}). Duyulur zellikler ve z-sevgi, zevk ve iyi kavranm kiisel kar, tm ahlakn temelidirler. nsanal becerilerin doal eitlii, usun ilerlemesi ile sanayinin ilerlemesi arasndaki birlik, insann doal iyilii, eitimin sonsuz gc ite sisteminin balca eleri bunlardr. La Mettrie'nin yazlar, bize dekart materyalizm ile ngiliz materyalizminin bir badamn neriyordu. Descartes fiziinden ayrntlara kadar yararland La Mettrie. Onun L'Homme-Machine' i [Makine-nsan], Descartes'm makinehayvan'mn kopyasdr. D'Holbach'n Systeme de la nature'nde [Doa Sistemi], tpk ahlaki blmn zsel olarak Helvetius'n ahlak zerine kurulmu bulunmas gibi, fizik blm de ngiliz ve Fransz materyalizmlerinin bir malgamasdr. Metafizik ile hl en ok ba bulunan ve bu yzden de Hegel'in vglerini kazanan Fransz materyalist Robinet (De la nature [Doa zerine]), aka Leibniz'e bavurur. Descartes fizii ve ngiliz materyalizminden doan Fransz materyalizminin ikili kkeni ile Fransz materyalizminin 17. yzyl' metafiziine, Descartes, Spinoza, Malebranche ve Leibniz m e t a l i i n e kartln kantlam bulunduumuz u anda, Volney'Jer'den, Dupuisler'den, Diderotlar'dan vb.,

fizyokratlardan daha fazla szedecek deiliz. Bu kartlk Almanlara, ancak onlar da kurgusal metafizik ile kartlk durumuna getikleri zaman grnebilirdi. Tpk dekart materyalizmin gerek doa bilimine ulamas gibi, Fransz materyalizminin teki eilimi de dorudan sosyalizme ve komnizme alr. nsanlarn kkensel iyilii ve entelektel yeteneklerinin eitlii, deneyin, alkanln, eitimin, d koullarn insan zerindeki etkisi, sanayinin byk nemi, zevkin hakll vb. zerindeki materyalist retiler irdelenince, bu materyalizmi zorunlu olarak komnizme ve sosyalizme balayan balar bulgulamak iin byk bir gr keskinliine gerek kalmaz. nsan tm bilgiyi, duyuyu vb., duyulur dnyadan ve bu dnya iindeki deneyden alyorsa, demek ki nemli olan ey, deneysel dnyay, insann orada deneyim yapp gerekten insanal olan eyin alkanln edinecei, kendi insan niteliinin deneyimini yapaca biimde dzenlemektir. yi kavranm kar tm ahlakn ilkesi ise, nemli olan ey, insann zel karnn insanal kar ile kaynamasdr. nsan materyalist anlamda zgr deilse, yani o u ya da bu eyden kanma olumsuz gc ile deil, ama kendi gerek bireyselliini deerlendirme olumlu gc ile zgrse, suu bireyde cezalandrmak deil, ama toplum dzenine aykr su yuvalarn ykmak ve herkese kendi varlnn zsel gereklemesi iin zorunlu toplumsal alan vermek gerekir. nsan koullar tarafndan biimlendirilmise, koullan insanal olarak biimlendirmek gerekir. nsan, doa gerei toplu mcul (sociable) ise, o gerek doasn ancak toplum iinde gelitirecek ve doasnn gc tekil bireyin gc ile deil, ama toplumun gc ile llecektir. Bu tezlere ve baka benzerlerine, en eski Fransz materyalistlerde bile hemen hemen tpatp bir biimde raslanr. Onlar yarglamann yeri buras deil. Materyalizmin sosyalist eilimini niteleyen yapt, Locke'un olduka eski ngiliz retilisi Mandeville'in Ktlklerin Savunulmas'dr. Mandeville, ktlklerin gncel toplumda zorunlu ve yararl ol-

duklarn ileri srer. Ve bu, gncel toplumun bir savunusunu oluturmaz. Fourier, dorudan Fransz materyalistlerin retisinden yola kar. Babfler53 kaba saba, kibarlamam materyalistler, ama gelimi komnizmin kkeni de, dorudan Fransz materyalizmidir. Bu materyalizm, Helvetius'n ona vermi bulunduu biim altnda, gerekte gene kendi anayurduna, ngiltere'ye dner. Bentham kendi iyi anlalm kar sistemini, Helvetius'un ahlak zerine kurar; ayn biimde Owen da ngiliz komnizmini Bentham'm sisteminden yola karak kurar. ngiltere'de srgn bulunan Fransz Cabet, yerli komnist fikirlerden esinlenir ve orada komnizmin en yzeysel de olsa en tannm temsilcisi olmak zere, gene Fransa'ya dner. En bilimsel Fransz komnistleri, Dezamy, Gay vb., materyalizm retisini Owen gibi gerek insanlk retisi ve komnizmin mantksal temeli olarak gelitirirler.
K. M a r x - F. Engels, Kutsal Aile ya da Eletirel Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1994, s. 168-176. Eletirinin Eletirisi,

[BE

FEUERBACH ZERNE TEZLER54


1. Feuerbach'a likin

KARL MARX

1 imdiye kadarki tm materyalizmin (Feuerbach'nki dahil) balca kusuru, nesnenin [Gegenstand], gerekliin, duyumluluun [Sinnlichkeit], duyumsal insan faaliyeti, pratik [.Praxis} olarak deil, znel olarak deil, yalnzca nesne [Object] ya da s ezgi [Anschauung] biiminde kavranm asdr. Bunun iindir ki, etkin yn, soyut olarak, materyalizmin tersine, gerek duyumsal faaliyeti bu biimiyle doal olarak tanmayan idealizm tarafndan gelitirilmitir. Feuerbach, duyumsal nesneler dnsel nesnelerden [Gedankenobjecte] gerekten ayr nesneler ister: ama insan faaliyetinin kendisini nesnel faaliyet olarak kavramaz. Bunun iindir ki, "Hristiyanln z"nde, yalnzca teorik tutum, hakiki insan tutumu olarak grlr, pratik ise ancak iren yahudice grnmyle kavranr ve sabitletirilir. Bu nedenle de, "devrimci", "pratik-eletirel" faaliyetin nemini anlamaz.

Nesnel hakikatin insan dncesine atfedilip affedilmeyecei sorunu bir teori sorunu deil, pratik bir sorundur. nsan, hakikati, yani dncesinin gerekliini ve gcn, bu dnyaya aitliini [Disseitigkeit] pratikte kantlamaldr. Pratikten yaltlm dncenin gereklii ya da gereksizlii konusundaki tartma, tamamyla skolastik bir sorundur.
3

Soyut dnceyle tatmin olmayan Feuerbach, sezgi ister; ama duyumluluu, duyumsal-insann pratik faaliyeti olarak kavramaz.
/

Koullarn deitirilmesine ve eitime ilikin materyalist reti, koullarn insanlar tarafndan deitirildiini ve eiticinin kendisinin de eitilmesi gerektiini unutur. Bu nedenle, toplumu biri dierinin stnde yer alacak biimde iki ksma ayrmak durumunda kalr. Koullarn dei [mesi] ile insan faaliyetinin ya da insann kendisinin deimesinin rtmesi, ancak devrimci pratik biiminde kavranrsa ussal olarak anlalabilir.
4

Feuerbach, dinsel z, insan zne indirger. Ama insan z, tek tek her bireyin doasnda bulunan bir soyutlama deildir. Bu z aslnda, toplumsal ilikiler btndr. Gerek zn eletirisine girmeyen Feuerbach, dolaysyla: 1. Tarihsel aktan koparak dinsel duyguyu kendi iinde sabitletirmek ve soyut yaltlm bir insan bireyini nclletirmek zorunda kalr. 2. Bu nedenle, bu z, olsa olsa, "tr" olarak, birok bireyi doal biimde birbirine balayan isel, dilsiz genellik olarak kavranabilir.
7

Feuerbach, dinsel kendine-yabanclama olgusundan, dnyann biri dinsel dnya, tekisi cismani dnya olmak zere ikilemesi olgusundan hareket eder. Onun ura, dinsel dnyay, cismani temeline oturtmaktan ibarettir. Ama cismani temelin kendi kendinden koparak zerk bir krallk gibi bulutlara yerlemesi, ancak bu cismani temelin isel ekimesi ve i elikisiyle aklanabilir. yleyse bu da, hem kendi iinde, hem i eliki olarak anlalarak, pratik iinde devrimciletirilmelidir. Demek ki, rnein, dnyevi ailenin, kutsal ailenin gizi olduu bir kez kefedilince, bu kez de bu birincisinin teorik ve pratik olarak yok edilmesi gerekir.

te bu nedenledir ki, Feuerbach, "dinsel duygu"nun kendisinin bir toplumsal rn olduunu ve tahlil ettii soyut bireyin, belirli bir toplumsal biime ait olduunu grmez.
8

Her toplumsal yaam, znde pratiktir. Teoriyi gizemcilie gtren btn giz'ler, ussal zmlerini, insan pratiinde ve bu pratiin kavranmasnda bulur.
9

Sezgisel materyalizmin, yani duyumluluu pratik faaliyet olarak kavramayan materyalizmin vard en st nokta, tek tek bireylerin ve "sivil toplum"un sezgisidir.

10

[ALTI]

Eski materyalizmin bak as, sivil toplumdur, yeni materyalizmin bak as ise, insan toplumu ya da toplumsal insanlktr. 11 Filozoflar dnyay yalnzca deiik biimlerde yorumladlar, sorun onu deitirmektir.
K. M a r x - F. E n g e l s , Alman deolojisi, Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1999, s. 21-24.

ALMAN DEOLOJS55 KARL MARX - FREDRCH ENGELS

DEMEK K, szkonusu olgu udur: belirli bir tarza gre retici faaliyette bulunan* belirli bireyler, bu belirli toplumsal ve siyasal ilikilerin iine girerler. Her ayr durumda, ampirik gzlemin** toplumsal ve siyasal yap ile retim arasndaki ba, ampirik olarak ve herhangi bir kurgu (,speculation) ve aldatmaca olmakszn ortaya koymas gerekir. Toplumsal yap ve devlet, durmadan belirli bireylerin yaam srelerinin sonucu olarak meydana gelmektedir; ama bu bireyler kendilerinin ya da bakalarnn kafalarnda canlandrdklar bireyler deil, gerek bireyler, yani etkide bulunan maddi retim yapan, dolaysyla belirli maddi ve kendi iradelerinden bamsz snrllklar, verili temeller ve koullar altnda faaliyet gsteren bireylerdir.***
* [Elyaznasnda izili pasaj:] belirli retim ilikileri iindeki ** [Elyaznasnda, izili pasaj:] y a l n z c a g e r e k verilerle y e t i n e n *** [Elyaznasnda izili pasaj:] Bu bireylerin z i h i n l e r i n d e k i fikirler, gerek o n l a r n d o a ile olan ilikileri h a k k n d a k i , g e r e k kendi a r a l a r n d a k i ili-

Fikirlerin, anlaylarn, ve bilincin retimi, her eyden nce dorudan insanlarn maddi faaliyetine ve karlkl maddi ilikilerine ( Verkehr ), gerek yaamn diline baldr. nsanlarn anlaylar, dnceleri, karlkl zihinsel ilikileri (geistige Verkehr), bu noktada onlarn maddi davranlarnn dorudan rn olarak ortaya kar. Bir halkn siyasal dilinde, yasalarnn, ahlaknn, dininin, metafiziinin vb. dilinde ifadesini bulan zihinsel retim iin de ayn ey geerlidir. Sahip olduklar anlaylar, fikirleri, vb. retenler insanlarn kendileridir,* ama bu insanlar, sahip olduklar retici glerin belirli dzeydeki gelimiliinin ve bu gelikinlik dzeyine tekabl eden ve alabilecekleri en geni biimlere varncaya kadar karlkl ilikilerinin ( Verkehr ) koullandrd gerek, faal insanlardr. Bilin hibir zaman bilinli varlktan (das bewusste Sein) baka bir ey olamaz ve insanlarn varl, onlarn gerek yaam sreleridir. nsanlar ve sahip olduklar ilikiler tm ideolojilerinde sanki camera obscura'daym** gibi baaa evrilmi bir biimde grlyorsa, nesnelerin gzn atabakas zerinde ters durmalarnn onlarn dorudan fiziksel yaam srelerinin yansmas olmas gibi, bu olgu da, insanlarn tarihsel yaam srelerine ayn eyin olmasndan ileri gelmektedir. Gkten yeryzne inen Alman felsefesinin tam tersine, burada, yerden gkyzne klr. Baka deyile, etten ve kemikten insanlara varmak iin, ne insanlarn sylediklerinkileri h a k k n d a k i , g e r e k s e k e n d i z doalar h a k k n d a k i fikirlerdir. uras besbellidir ki, b t n b u d u r u m l a r n h e p s i n d e , b u fikirler o n l a r n g e r e k ilikilerinin, g e r e k e y l e m l e r i n i n r e t i m l e r i n i n i n , karlkl ilikilerinin (Verkehr), siyasal v e t o p l u m s a l r g t l l k l e r i n i n i s t e r g e r e k o l s u n , ister h a y a l bilinli ifadesidirler. B u n u n tersi bir v a r s a y m ileri s r m e k , a n c a k m a d d i o l a r a k koullandrlm g e r e k bireylerin tini d n d a d a h a b a k a bir tini, zel bir tini v a r s a y m a k l a m m k n d r . Eer bu bireylerin g e r e k y a a m koullarnn bilinli ifadesi h a y a l r n ise, eer kendi k a f a l a r n d a gerei b a a a ediyorlarsa, b u olay d a gene onlarn snrl f a a l i y e t biimlerinin ve b u n d a n d o a n snrl t o p l u m s a l ilikilerinin bir s o n u c u d u r . * [Elyazmasrda izili pasaj:] d a h a kesin s y l e m e k gerekirse, m a d d i y a a m l a r n n retim tarz ile, karlkl m a d d i ilikileri ile v e t o p l u m s a l v e siy a s a l yap iinde o n u n d a h a s o n r a k i gelimesi ile k o u l l a n d r l a n i n s a n l a r dr. " " K a r a n l k oda. .

den, imgelerinden, kavradklarndan ve ne de anlatld, dnld, imgelendii ve kavrand biimiyle insandan yola klr; gerek faal insanlardan yola klr ve bu yaam srecinin ideolojik yansmalarnn ve yanklarnn gelimesi de, insanlarn bu gerek yaam srelerinden hareketle ortaya konulabilir. Ve hatta insan beyninin olaanst haylleri (Nebelbildungen) bile deneysel olarak saptanabilen ve maddi temellere dayanan, insanlarn yaam srelerinin zorunlu yceltmeleridir. Bu bakmdan ahlak, din, metafizik ve ideolojinin tm geri kalan ksm ve bunlara tekabl eden bilin biimleri, artk o zerk grnmlerini yitirirler. Bunlarn tarihi yoktur, gelimeleri yoktur; tersine, maddi retimlerini ve karlkl maddi ilikilerini ( Verkehr ) gelitiren insanlar, kendilerine zg olan bu gerek ile birlikte hem dncelerini, hem de dncelerinin rnlerini deitirirler. Yaam belirleyen bilin deil, tersine, bilinci belirleyen yaamdr. Birinci durumda, sanki canl bir bireymi gibi bilinten yola klmaktadr; gerek yaama tekabl eden ikinci durumda ise, gerek yaayan bireyin kendisinden yola klr ve bilince de o bireyin bilinci olarak baklr.* ... BLN, demek ki, daha batan toplumsal bir rndr ve insanlar mevcut olduklar srece byle kalr. Elbette ki, bilin, hereyden nce, yalnzca en yakn duyumsal evrenin bilincidir, ve bilinlenmekte olan bireyin, kendisi dnda yer alan teki eyler ve teki kiiler ile olan snrl balantsnn bilincidir; bilin, ayn zamanda, insanlarn karsna nceleri batan aa yabanc, mutlak gl ve kar klamaz bir g olarak dikilen, insanlarn kendisine kar dpedz hayvanca bir davran iinde bulunduklar ve insanlar da hayvanlar rktt kadar rkten bir doa bilincidir; o halde salt hayvansal bir doa bilinci (doa dini)** ve, te yan* [Elyazmasrda ilk biim:] pratik e y l e m d e b u l u n a n o bireyin bilinci o l a r a k baklr. ** H e m e n g r l r ki, bu doa dinini, ya da d o a y a kar bu belirli d a v r a n biimini b e l i r l e y e n t o p l u m biimidir ve uce uersa Ibunun tersi]. H e r yerde o l d u u gibi, b u r a d a da, insann v e doann zdelii, insanlarn d o a kar-

dan, evresindeki bireylerle iliki kurmak zorunluluunun bilinci, toplum halinde yaamakta olduu bilincinin balangcdr. Bu balang, hayvansaldr; basit bir sr bilincidir, ve burada, insan, koyundan, yalnzca bilincin igdnn yerini almas olgusuyla ya da igdsnn bilinli bir igd olmas olgusuyla ayrdedilir. Bu srcl, ya da kabilesel bilin, retkenliin artmasyla, gereksinmelerin oalmasyla ve daha nceki iki unsurun temeli olan nfusun oalmasyla orantl olarak geliir ve yetkinleir. lkel durumunda cinse ilikin eylem iindeki iblmnden baka bir ey olmayan iblm, bylece geliir ve ardndan (rnein bedensel g gibi) doal durumlar yznden, gereksinmeler, raslantlar vb. yznden kendiliinden ya da "doal olarak" iblm haline gelir.* blm, ancak maddi ve zihinsel bir iblm meydana geldii andan itibaren gerekten iblm halini alr.** Bu andan itibaren, bilin, mevcut pratiin bilincinden baka bir ey olduunu, gerek bir eyi temsil etmeksizin bir eyi gerek olarak temsil ettiini gerekten sanabilir. Bu andan itibaren, bilin, dnyadan kurtulma ve "salt" teorinin, tanrbilimin, felsefenin, ahlakn vb. olumasna geme durumundadr. Ama bu teori, bu tanrbilim, bu felsefe, bu ahlak vb. bile, mevcut ilikilerle eliki haline girdiklerinde, bu, ancak, mevcut toplumsal ilikilerin mevcut retici glerle eliki haline gelmi olmasndan ileri gelebilmektedir; zaten, belirli bir ulusal ilikiler emberinde, bu durum, elikinin bu ulusal alann iinde deil, ama bu ulusal bilin ile teki uluslarn pratii arasnda, yani bir ulusun ulusal bilinci ile evrensel bilinci arasnda*** (halen Almanya'da olduu gibi) meydana gelmesinden olabilir, ancak ve o
s n d a k i snrl davranlarnn k e n d i a r a l a r n d a k i snrl d a v r a n l a r n b e lirlemesi biiminde, v e k e n d i a r a l a r n d a k i snrl d a v r a n l a r n n da, onlarn d o a ile olan snrl ilikilerini b e l i r l e m e s i b i i m i n d e k e n d i n i gsterir, n k d o a , tarih t a r a f n d a n h e n z p e k az deiiklie uratlmtr. * |Marx'n elyaznasnda izili kenar notu:} nsanlar, bilinci, gerek tarihsel g e l i m e erevesi iinde gelitirirler. ** l Marx'n kenar notu:} deologlarn ilk biimi, din adamlar, zamandatr. *** \Marx'm kenar notu:] Din. A l m a n l a r v e bu biimi ile ideoloji.

halde, bu ulus iin, bu eliki, ancak ulusal bilincin barnda bir eliki gibi aka kendini gsterdiinden, savam, bu ulusal pislikle snrlanm grnr, kuku yok ki, bu ulus kokumann ta kendisi olduu iin byle grnr. stelik, bilincin tek bana ne yapt o kadar nemli deildir; btn bu rme, bize ancak u sonucu verir: u urak, retici g, toplumsal durum ve bilin, birbirleriyle elikiye debilirler ve dmek zorundadrlar, nk iblm sayesinde, faaliyet ile maddi faaliyetin,* keyif atma ile almann, retim ile tketimin farkl farkl bireylerin payna dme olasl, hatta olgusu ortaya kar ve bunlarn birbirleriyle elikiye dmemelerinin tek yolu, bizzat iblmnn kendisinin tekrar kaldrlmasdr. Ayrca besbelli ki, "hayaletler", "ayaktakm", "en yce varlk", "kavram", "kukular" tekil bireyle snrl idealist, tinsel ifadeler, anlaylardr, yaamn retilme tarznn ve ona bal karlkl iliki biiminin (Verkehrsform) iinde hareket ettikleri ok ampirik kstllklar ve snrllklar anlayndan baka bir ey deildir.** ... BU tarih anlay, demek ki, gerek retim srecinin, yaamn dorudan maddi retiminden balayarak aklanmasna ve bu retim tarzna bal ve onun tarafndan yaratlm karlkl iliki biimlerinin, yani deiik aamalarndaki sivil toplumun, btn tarihin temeli olarak kavranmasna; ve onun Devlet olarak eylemi iinde gsterilmesine, btn deiik teorik rnlerinin ve bilin, din, felsefe, etik, vb., vb.*** biimlerinin aklanmasna ve bunlarn kkenlerinin ve gelimelerinin bu temelde ele alnmasna dayanr; bu da, doal olarak, ii btnl iinde gstermeye (ve deiik
* [Elyaznasnda izili pasaj:] e y l e m ve d n c e , y a n i d n c e s i z e y l e m ve eylemsiz dnce. ** [Elyaznasnda izili pasaj:] M e v c u t e k o n o m i k snrlarn bu idealist ifadesi, yalnzca salt teorik bir ey deildir, pratik bilinte de m e v c u t t u r , y a n i z g r olan ve m e v c u t r e t i m tarz ile eliik h a l e g e l e n bilin, yalnz dinleri v e felsefeleri o l u t u r m a z , devletleri de oluturur. *** [Elyaznasnda ilk bi.i.n:[ sivil t o p l u m u b a k a b a k a e v r e l e r i n d e ve pratik-idealist y a n s m a s iinde, yani devlet, ayn b i i m d e b t n eitli r n l e r v e bilin biimleri, din, felsefe, ahlak, vb. iinde a k l a m a k .

ynlerinin karlkl etkisini incelemeye) olanak verir.* Bu tarih anlay, idealist tarih anlay gibi, her dnemde bir kategori aramak zorunluluunda deildir, ama o, her zaman tarihin gerek zeminine basar; pratii fikirlere gre aklamaz, fikirlerin oluumunu maddi pratie gre aklar; bu yzden de, btn bilin biimlerinin ve rnlerinin zihinsel eletirisi sayesinde, "zbilin"e indirgemeyle, ya da "hortlaklar", "hayaletler", "cinler" halinde bakalamayla zmlenemeyecekleri, ama bu idealist samalar douran somut toplumsal ilikilerin pratik olarak devrilmesiyle yok edilebilecekleri sonucuna varr. Tarihin, dinin, felsefenin ve btn teki teorilerin devindirici gc, eletiri deil, devrimdir. Bu tarih anlay, tarihin sonunun, "tinin tini" olarak "zbilin"te erimek olmadn, ama her evrede, maddi bir sonucun bulunduunu gsterir: bir retici gler toplam, tarihsel olarak yaratlm ve her kuaa kendinden nce gelen kuak tarafndan aktarlm, bireylerin doa ile ve kendi aralarndaki bir iliki; bir yandan yeni kuak tarafndan gerekten deitirilen, ama, te yandan da, yeni kuaa kendi yaam koullarn buyuran ve ona belirli bir gelime, zgl bir nitelik veren bir retici gler, sermayeler ve koullar kitlesi. Dolaysyla, ortam ve koullar insanlar yaratt kadar, insanlar da ortam ve koullar yaratrlar. Her bireyin ve her kuan mevcut veriler olarak bulduklar bu retici gler, sermayeler, toplumsal karlkl iliki biimleri toplam, filozoflarn "tz" olarak ve "insann z" olarak tasarladklar, gklere kardklar ya da savatklar eyin somut temelidir: bu retici gler, filozoflar, "zbilin" ve "Birtek" diye onlara bakaldrdklar halde, insanlarn gelimesi zerindeki sonucu ve etkisi bakmndan gene de sarslmayan gerek bir temeldir. Yine, tarihte dnemsel olarak meydana gelen devrimci sarsntnn, mevcut her eyin temelini devirmeye yetecek gte olup olmayacan belirleyen ey, eitli kuaklarn hazr olarak bulduklar yaam koullardr; ve eer toptan bir altst oluun bu maddi eleri, bir yandan mevcut
* |Marx'n kenar notr.] Feuerbach.

retici gler, ve te yandan da, yalnzca o gne kadarki toplumun tekil koullarna kar deil, bu tekil koullar yaratan o gne kadarki "yaamn retimi"nin kendisine, bu "btnsellie" kar bakaldran devrimci bir yn yoksa, bu altst olu Fikri'nin daha nce binlerce kez dile getirilmi olmas, pratik gelime asndan, komnizm tarihinin kantlad gibi, hibir nem tamaz. imdiye kadar, her tarih anlay, ya tarihin bu gerek temelini bir yana brakm ya da onu tarihin akyla hibir ba olmayan ikincil bir ey saymtr. Bu yzden, tarihin, her zaman, kendi dndaki bir lee gre yazlmas gerekir. Yaamn gerek retimi tarihin ta balangcnda ortaya kar; oysa asl tarihsel olan ey, olaan yaamdan ayrym gibi, olaand ve yeryz-st bir ey gibi grnr. nsanlarla doa arasndaki ilikiler, bu yzden, tarihten dlanr, bu da, doa ile tarih arasndaki kartl dourur. Bu bakmdan, bu tarih anlay, tarihte yalnz prenslerin ve devletlerin yapp ettiklerini dinsel ve her trden teorik savamlar grebilmitir, ve zellikle ele alnan her tarihsel a konusunda bu an yanlsamasn paylamak zorunda kalmtr. rnein, bir a, kendisini belirleyen eyin salt "siyasal" ya da "dinsel" gdler olduunu sanyor olsun, "din" ve "siyaset" o a hareket ettiren gerek gdlerin aldklar biimlerden ibaret olduklar halde, o a kaleme alan tarihi bu sany paylar. Szkonusu insanlarn kendi pratiklerine ilikin "sanlar", "anlaylar", bu insanlarn pratiine hkmeden ve onu belirleyen tek belirleyici ve etkin g haline getirilir. Hintlilerde ve Msrllarda, iblmnn kendini gsterdii ilkel biim, eer bu halklarn devletlerinde ve dinlerinde bir kastlar rejimine neden oluyorsa, tarihi, kastlar rejiminin bu ilkel toplumsal biimi douran g olduuna inanr. Franszlar ve ngilizler, hi deilse, hl geree en yakn olan siyasal yanlsama ile yetindikleri halde, Almanlar, "salt Tin" alannda hareket ederler ve dinsel yanlsamay tarihin devindirici gc yaparlar. Hegelci tarih felsefesi, Almanlarn btn bu tarih yazma tarznn "en katksz ifa-

desine" vardrlm nihai rndr, ve bu tarzda gerek karlar, hatta siyasal karlar da szkonusu deildir, yalnzca salt fikirler szkonusudur; ylebu tarih, Aziz Bruno'ya, biri tekini paralayp yutan ve sonunda "zbilin"i iinde yok olup giden "dnceler" dizisi gibi grnmekten geri kalamaz ve gerek tarih diye bir eyden hi haberi olmayan Aziz Max Stirner'e, tarihin bu aknn, herhalde, basit "valyeler", haydutlar ve hayaletler yks gibi grnmesi ok daha mantkl bir eydir ve Aziz Stirner, bunlar grmekten, ancak "kutsal eylere kar saygszlk eilimi" sayesinde kurtulabilmektedir.* Bu anlay, gerekten dinsel bir anlaytr, dinsel insann, btn tarihin balang noktas olan ilkel insan olduunu varsayar ve kendi imgeleminde geim aralarnn ve yaamn kendisinin gerek retiminin yerine hayal eylerin dinsel bir biimde retimini koyar. Btn bu tarih anlay, keza onun dalp paralanmas, ve bundan ileri gelen kuruntular ve kukular, salt Almanlara ilikin ulusal bir sorundur ve yalnz Almanya iin yerel bir nemi vardr, tpk rnein yakn zamanlarda binlerce kez ele alnm ve nemli bir sorun olan "Tanrlar lkesinden insanlar lkesine" gerekten nasl geilecei sorunu gibi sanki "Tanrlar lkesi" insanlarn imgeleminden baka bir yerde varolmu gibi, ve sanki bu bilgin beyefendiler hi farknda olmadklar ve imdi ona varmann yolunu aradklar bu "insanlar lkesinde" yaayp durmuyorlarm gibi, ve sanki bulutlar zerinde bu teorik yapnn acayipliini aklamak iin dzenlenen bilimsel elence nk bu, ondan te bir ey deildir, tersine, bu yapnn gerek yeryz ilikilerinden nasl doduunu gstermekten baka bir ie yaryormu gibi.** Genellikle, asl nemli olan, yalnzca bu teorik lafebeliini mevcut gerek ilikilerle aklamak olduu halde, bu Almanlar iin, boyuna, karlatklar samalklar baka bir
* [Marx'n kenar notu:] N e s n e l d e n i l e n tarih y a z m tarihsel ilikileri e y l e m d e n ayr o l a r a k k a v r a m a k t a n ibaretti. Gerici k a r a k t e r . ** [Elyazmasnda ilk biim:] v e s a n k i b u teorik bulutlar o l u u m u n u n m e y d a n a g e t i r d i i garip olay, g e r e k y e r y z ilikilerinden y o l a k a r a k , a y r n t l a r n a k a d a r a k l a m a k v e o n u t a n t l a m a k , a n c a k ok y k s e k d z e y de bilimsel bir o y a l a n m a olabilirmi gibi.

kak hevese evirmek, yani btn bu anlamszln ortaya kartlmas, ksacas, zel bir anlam olduunu ileri srmek szkonusu oluyor. Bu lafebeliinin gerek pratik zm, insanlarn bilincindeki bu anlaylarn karlp atlmas, yineleyelim ki, ancak koullarn deimesiyle gerekleecektir, teorik karsamalarla deil. nsan ynlarnda, yani proletaryada bu teorik anlaylar mevcut deildir, dolaysyla, bunlar iin bu anlaylarn yok edilmelerine de gerek yoktur ve eer bu ynn din gibi baz teorik anlaylar olmusa, bunlar da, koullar dolaysyla oktan yok olup gitmitir.
K. M a r x - F. E n g e l s , Alman deolojisi, Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1999, s. 44-46, 55-57, 67-71.

[YED]

RHENSCHER BEOBACHTER'N KOMNZM56


[PARA]

Kukusuz, imgesel abartlar, ilk gnah ve kurtulma, halkn aln, liberal milletvekillerinin uzun sylevlerinden farkl bir biimde dindirecekler! Yazya devam edelim: " 'Pater Noster'de ["Fatiha"da] unu da istiyoruz: 'bizi ktlk eilimine itme'. Ve kendimiz iin istediimizi, yaknlarmz iin de uygulamak zorundayz. Oysa bizim toplumsal koullarmzn insan ktle meylettirdii ve ar yoksulluun cinayete kkrtt bilinir." Ve biz, Prusya devletinin brokrat, yarg ve papazlar meclisi danmanlar beyler, biz, bu bilge szn, zevkle, ark ikencesiyle ldrerek, kafa kestirerek, hapse attrarak ve krbalatarak uyguluyor ve byle yaparak proleterleri, bizi daha sonralar ark ikencesiyle ldrmesi, kafalarmz kestirmesi, hapse attrmas ve krbalatmas iin "ktle kkrtyoruz". Bu da bir gn gelecek. "Byle koullan, diyor papazlar meclisi sayn danman, hristiyan bir devlet hogrmemelidir, bu duruma bir are bulmaldr." Evet, toplumun dayanma grevleri zerinde sama arlatanlklarla, imgesel abartlara ve tanr baba, tanr oul ve avanesi zerinde kabul edilemez bezirganlklara are bulmal. "Ayn zamanda komnizm zerine btn bu skc gevezeliklerden de bylece kurtulabilir," diye dnyor bizim gzlemci papazlar meclisi danman. "Yeter ki eilimi olanlar, hristiyanln toplumsal ilkelerini gelitirsinler, komnistler yaknda susacaklardr." Hristiyanln toplumsal ilkelerinin gelimesi iin u anda onsekiz yzyl oldu ve papazlar meclisinin Prusyal danmanlar tarafndan yaplacak ayr bir gelimeye gereksinimleri de yok. Hristiyanln toplumsal ilkeleri antik klelii hakl kard, ortaa sertliini yceltti ve hafif zlm gibi bir havada olsalar da, gerektiinde, proletaryann ezilmesini savunmak iin de hazrlar. Hristiyanln toplumsal ilkeleri, ezen bir snf ile ezilen bir snfn gerekliliini tlyorlar ve ezilen snfa, ezen s-

KARL MARX

... PAPAZLAR meclisi sayn danmannn anlad biimde komnizmi anlatmak iin, gelir vergisi dnda baka bir yol daha var: "Hristiyan inancn balangc ve sonu nedir? lk gnah ve kurtulma dogmas. Ve insanlar arasndaki dayanma bann doruuna eritii yer ite burasdr; birimiz hepimiz ve hepimiz birimiz iin." Mutlu halk! te en nemli sorun sonsuzlua dein bylece zmlenmi oldu. Proletarya, Prusya kartalnn ve Kutsal Ruhun ifte kanatlar altnda iki tkenmez yaam kayna bulacaktr: ilki devletin, olaan ve olaanst gereksinimler zerinden gelir vergisi fazlas, sfra eit bir fazla; ve ikincisi de, ilk gnahn ve kurtulmann gksel gelirleri, gene sfra eit gelirler. Bu iki sfr, varoluunun temelinden yoksun halkn te-biri iin gzkamatrc bir temel, kmekte olan ikinci te-bir iin de gl bir destek olur.

nfn ltfen merhametli davranmas iin dindar bir dilekten baka bireyler vermiyorlar. Hristiyanln toplumsal ilkeleri, danmanmzn szn ettii btn rezilliklerin zararnn karlanmasn cennete brakyor, bylece de bu dnyada srmelerini hakl karyor. Hristiyanln toplumsal ilkeleri, ezenlerin ezilenlere kar yaptklar btn aalklarn ya ilk gnahn ya da baka gnahlarn hakl cezalandrlmas, ya da tanrnn, sonsuz bilgelii iinde, baladklarna uygulad snavlar olduunu bildiriyorlar. Hristiyanln toplumsal ilkeleri, alakl, insann kendisine nefret duymasn, alalmay, klelii, alakgnlll, ksaca ayaktakmnn tm niteliklerini tlyorlar; kendine ayaktakm gibi davranlmasna izin vermek istemeyen proletaryann ise, kendi cesaretine, zgvenine, gururuna ve bamszlk ruhuna ekmeinden de ok gereksinimi var. Hristiyanln toplumsal ilkeleri, sinsi ve ikiyzl ilkelerdir, oysa proletarya devrimcidir. Hristiyanln toplumsal ilkeleri iin bu kadar yeter. Devam edelim:
"Toplumsal reformda monarinin en soylu yeteneini tandk."

yor. "Bu, ncilin tledii eydir" bunu her ey tlyor, tek bir ey dnda: Prusya devletinin kasalarnn rktc boluu, ylda aresiz olarak onbe rus milyonunu yutacak olan bu dipsiz uurum. Aslnda ncil ok ey tlyor, bunlarn arasnda kendi zerindeki toplumsal reformui ilk nlemi olarak idi edilmesi de var (Mathieu 25). "Krallk, diyor bizim papazlar meclisi danman, halkla yekvcuttur." Bu anlatm, eski L'Etat c'est moi* syleminin deiik bir biiminden baka bir ey deildir, ve Louis XVTnm 23 Haziran 1789'da isyanc genelkurmaylarnn karsnda kulland tmcenin aynsdr: emirlerime uymazsanz, sizi evlerinize gndereceim et seul je ferai le bonheur de mon peuple.** Kralln byle bir forml kullanmaya karar vermesi iin imdiden ok byk bir sknt iinde olmas gerekir, ve bizim papazlar meclisi danman da, o ada Fransz halknn Louis XVTya bu tmceyi kulland iin nasl teekkr ettiini bilecek kadar bilgilidir.
"Taht, diye kesinliyor papazlar meclisi sayn danmam, halkn geni tabanna dayanmaldr, onun salamln gvence altna alan budur."

Doru mu? Bugne dein bu, hi szkonusu olmamt. Ama olsun. Monarinin toplumsal reformu neden ibarettir? Liberal basndan alnt bir gelir vergisi koymaktan ibarettir; maliye bakannn hakknda hibir ey bilmedii bu verginin fazla gelir salamas gerekir; toplumsal reform, ayrca iflas etmi olan tarm kredi bankalar kurmaktan, doudaki Prusya demiryollarn yapmaktan, ve zellikle de ilk gnah ve kurtulutan oluan kocaman sermayeden kr karmaktan ibarettir! "Bu, kralln kendi karmadr" dnn krallk ne duruma dm! "Bu, toplumun yoksulluu bunu gerektirir" toplumun yoksulluu imdilik dogmadan ok gmrk duvar gerektiri-

Kukusuz, halkn, stne yklenen bu styapy, geni omuzlarn gl bir silkeleyile dereye yuvarlayaca zamana kadar.
"Aristokrasi, diye balyor papazlar meclisi sayn danman, zsaygsn kralla brakyor ve ona iirsel bir grn veriyor, ama ondan gerek iktidar alyor! Burjuvazi ondan iktidar ve zsaygy alyor ve ona yalnzca sivil bir liste veriyor. Halk, kralln iktidarm, zsaygsn ve iirini elinde tutmasn salyor."

Bu pasajda papazlar meclisi sayn danman, ne yazk ki Frederick William'm taht sylevinde halkna yapt palavra ary fazla ciddiye alyor. Son sz yle: kahrolsun aristokrasi, kahrolsun burjuvazi, yaasn halka dayanan bir mo* D e v l e t b e n i m . -. ** V e h a l k n m m u t l u l u u n u tek b a m a y a p a c a m , - .

narjinin kurulmas. Bu istemler salt fantezi olmasalard, tam bir devrimi zorunlu klacaklard. Aristokrasinin, burjuvazinin ve halkn birlemi gleri olmadan yklamayaca, aristokrasiyle burjuvazinin hl yanyana yaamakta olduu bir lkede, halk tarafndan ynetimin salt bir samalk olduu olgusu zerinde durmak gereksiz. Eichhorn papazlar meclisinin bir danmannn byle zrvalarna kart ciddi grler gelitirilemez. ldrm Prusya kralln, onu halkn ortasna yeniden drecek olan tehlikeli bir atlayla kurtarmak isteyen beylere birka iyi niyetli anmsatmayla yetineceiz. Bir kral iin, btn siyasal eler arasnda en tehlikelisi halktr. Ama bu, Frederic-Guillaume'un szn ettii, yedii bir tekme ve ald kk bir gm para iin gzlerinde yalarla teekkr eden halk deildir; bu halk hi de tehlikeli deildir, nk o yalnzca kraln hayalinde vardr. Ama, gerek halk, proleterler, kk kyller ve avam, Hobbes'un dedii gibi puer robustus sed malitiosus,'* gl ama kurnaz bir ocuktur, ve ne zayf ne de gbekli krallarn kendisini aldatmasna izin verir. Hereyden nce bu halk, kraldan, genel oyla bir anayasay, rgtlenme zgrln, basn zgrln ve baka canskc eyleri koparacaktr. Ve bir kez btn bunlar kazannca, bunlar olabildiinde abuk bir biimde kralln iktidarnn saygnln ve iirsel gzelliinin ne olduunu aklamak iin kullanacaktr. O zaman bu kralln saygdeer elde tutucusu, halk onu Berlinli zanaatlar birlii yannda bir ie, 250 talerlik bir yllk denek ve her gn yarm litre beyaz birayla rtkanlk iine alrsa, kendini ansl saymaldr. Bugn Prusya monarisinin ve Rheinischer Beobachter'i yazglarna egemen olan sayn papazlar meclisi danmanlar bundan kuku duyarlarsa, yalnzca tarihe bir gzatsmlar. Tarih, bavuran krallar hakknda halklarn ok daha kayg
* Grbz ama kt ouk. - .

verici kehanette bulunduunu bilir. ngiltere kral Charles I de, kendi papazlar, soylular ve avam meclisine kar, kendi halkna bavurdu. Halkn parlamentoya kar silaha ard. Ama halk, kral karsnda yer ald, parlamentodan halk temsil etmeyen btn yeleri kovdu ve sonunda halkn gerek temsilcisi haline gelmi'parlamento tarafndan kraln ban kestirdi. te Charles I'in halkna ars byle sona erdi. Bu olay, 30 Ocak 1649'da meydana geldi ve 1849'da ikiyznc yl kutlanacak. Fransa kral Louis XVI da kendi halkna ar yapt. yl boyunca halkn bir blmne, dier blme kar kmas iin durmadan ar yapt, kendi halkn, gerek halk, kendisi iin heyecanla ayaklanm halk arad ve onu hibir yerde bulamad. Ensonu, onu Coblence'ta Prusya ve Avusturya ordu sralarnn arkasnda bulabildi. Ama Fransa'daki halk bunu ar buldu. 10 Austos 1792'de, ar yapan Temple'a* kapatt ve kendisini btn ynlerden temsil eden Ulusal Konvansiyonu toplad. Bu Konvansiyon eski kraln arsn yarglama yetkisi olduunu ilan etti ve birka tartmadan sonra ar yapan, Devrim Meydanna gnderildi, 21 Ocak 1793'te giyotinle idam edildi. te krallar halklarna ar yapt zaman olanlar! Papazlar meclisi danmanlar demokratik bir monari kurmak istediklerinde ne olacan bilmeye gelince, bunun iin beklemek gerek.

F r a n s z d e v r i m i n d e devlet hapishanesi, - .

[SEKZ]

KOMNST PART MANFESTOSU


[II. V E III. B L M L E R D E N P A R A L A R ]

KARL MARX - FREDRCH ENGELS

II KOMNZME kar dinsel, felsefi ve genel olarak ideolojik adan yneltilen sulamalar, ciddiye alnp incelenmeye demez. nsann dncelerinin, grlerinin ve kavramlarnn, tek szckle insann bilincinin, maddi varlnn koullarndaki, toplumsal ilikilerindeki ve toplumsal yaamndaki her deimeyle birlikte deitiini kavramak iin derin bir sezgiye gerek var mdr? Dnce tarihi, zihinsel retimin, maddi retimin deimesiyle birlikte deitiinden baka neyi kantlar ki? Her dnemin egemen dnceleri hep o dnemin egemen snfnn dnceleri olmutur. Bir toplumu tmyle devrimciletiren dncelerden szedildiinde, eski toplum iersinde yeni toplum elerinin yaratlm olduundan, ve eski dncelerdeki zlmenin eski yaam koullarndaki zlmeyle atba gittiinden ba-

ka bir ey ifade edilmi olmaz. Antik dnya canekiirken, antik dinler de, hristiyanlk karsnda boyun ediler. Hristiyan dnceler, 18. yzylda usu dnceler karsnda yenik dtklerinde, feodal toplum da o gnlerin devrimci burjuvazisiyle lm-kalm savana tutumutu. Din ve vicdan zgrl dnceleri,'serbest rekabetin bilgi alanndaki egemenliinin ifadesinden baka bir ey deildir. "Kukusuz ki", denecek, "dinsel, ahlaki, felsefi ve hukuksal dnceler tarihsel geliimenin ak iersinde deimilerdir. Ama din, ahlak, felsefe, siyasal bilim ve hukuk, bu deimeler iersinde hep ayakta kalmlardr. "Ayrca, bir de, btn toplum durumlarnda ortak olan zgrlk, Adalet vb. gibi lmsz doruluklar vardr. Ama komnizm, lmsz doruluklar kaldryor, bunlar yeni bir temel zerine oturtaca yerde, her trl dini ve her trl ahlak kaldryor; dolaysyla da, tm gemi tarihsel gelimeye ters dyor." Bu sulama kendisini neye indirgiyor? Gnmze kadar ki tm toplum tarihi, farkl dnemlerde farkl biimler alm kartlklar, snf kartlklar temelinde devinir. Ama hangi biimi alm olurlarsa olsunlar, btn gemi alarda ortak olan bir olgu vardr ki, o da, toplumun bir blmnn tekisi tarafndan smrlmesidir. yleyse, gsterdii btn eitlilie ve farklla karn, gemi alarn toplumsal bilincinin, ancak snf kartlklarnn tmden ortadan kalkmasyla tamamyla zlecek olan belirli ortak biimler ya da genel dnceler iersinde hareket etmesinde alacak bir ey yoktur. Komnist devrim, geleneksel mlkiyet ilikilerinden en kkl koputur; gelimesinin, geleneksel dncelerden en kkl kopuu getirmesinde alacak bir ey yoktur.
III

PAPAZ nasl her zaman toprakbeyi ile elele olmusa kili-

se sosyalizmi de feodal sosyalizm ile her zaman elele olmutur." Hristiyan ileciliine sosyalist bir renk vermekten daha kolay ey yoktur. Hristiyanlk zel mlkiyete kar, evlilie kar, devlete kar kmam mdr? Bunlarn yerine yardmseverlii ve yoksulluu, evlenmemeyi ve nefse eza etmeyi, manastr yaamn ve kiliseyi vaaz etmemi midir? Hristiyan sosyalizmi,58 rahibin, aristokratn kin dolu kskanln takdis ettii kutsal sudan baka bir ey deildir.
K. Marx - F. Engels, Komnist Manifesto ve Komnizmin lkeleri
Sol Y a y n l a r , A n k a r a 2002, s. 138-140, 145.

[DOKUZ]

G. F. DAUMER'N YEN AIN DN


BIRLEME VE ZDEYI ZERINE TEMEL DENEME, 3 CLT, HAMBURG 1850,

KTABININ RAPORU59
/

KARL MARX FREDRCH ENGELS

Komnist Parti Manifestosu,


Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1998, s. 35-36, 41.

"NUREMBERG'de ok liberal ve yeni eylere duyarl bir adam, demokratik etkinliklere korkun bir kin besliyordu. Ronge'a sayg duyuyor ve odasnda onun portresini bulunduruyordu. Ama onun demokratlar yannda olduunu renince, portreyi tuvalete ast. Bir kez yle dedi: yalnzca Rus kams altnda yaasaydk, kendimi ne kadar mutlu hissedecektim! Karklklar srasnda ld, ve o zaman, yal olmasna karn, yalnzca olaylarn gidiini grmenin kzgnlnn ve acsnn onu mezara gtrdn dnyorum." (c. II. s. 321-322.)

Bu zavall Nurembergli darkafal burjuva, lmek yerine, eski okul kitaplarndan ve darya kitap veren kitaplk iin yazlm yeni yaptlardan Schiller ve Goethe'nin Correspondent von und fr Deutschland'mdan [Almanya Muhabiri, ve Almanya in MuhabirJ alnm dnce krntlar toplamaya koyulsayd, kendini lmekten ve bay Daumer'i de yorucu bir almann rnleri olan birleme ve zdeyi zerine temel denemenin cildinden kurtarm olacakt. Ne var ki, o

zaman da yenian diniyle ve onun ilk kurbanyla byle retici biimde tanma olana bulamayacaktk. Bay Daumer'in kitab iki blmm, bir "balang" blm ve bir de "asl blm". Balang blmnde, Alman felsefesinin sadk Eckart' iki yldr dnen ve kltrl Almanlarn kendilerini dncenin deer biilmez fetihlerini salt "d" olan devrimci eylem karna harcamaya brakm olmalarn grmenin derin acsn anlatyor. Bu ann, bir kez daha, ulusun daha yksek duygularna ar yapmak iin seilmi olduunu dnyor; Alman yurttaln tek bana hala bir ey yapan tm Alman kltrnn, dnlmeden terkedilmesinin ne anlama geldiini gsteriyor. O, Alman kltrnn tm ieriini, kendisine okuma hazinesi sunan en gl zdeyilerde topluyor, ve urda burda bu kltrn saygnln, Alman felsefesinden daha az gzden drmyor. Alman zihninin en yce rnlerinden oluturduu iir derlemesi, bayalkta ve yavanlkta, iyi aile kzlar iin yazlm en adi okuma kitabn bile geride brakyor. Goethe ve Schiller'in ilk Fransz devrimine kar darkafal burjuva saldrlarndan, ("aslan uyandrmak tehlikelidir" klasiinden) 60 en yeni edebiyata kadar, yeni dinin byk papaz, gayretle, eski somurtkan ve uykulu Alman sakallarnn kendilerini irendiren bir tarihsel evrim karsnda fkelendii her pasaj aryor. Friedrich Raumer apnda yetkililer, Berthold Auerbach, Lochner, Maurice Carriere, Alfred Meissner, Krug, Dingelstedt, Ronge, Nrnberger Bote, Max Waldau, Sternberg, Hermann Murer, Louise Aston, Eckermann, Noack, Blatter fr literarisehe Unterhaltung, August Kunze, Ghillany, Thedore Mundt, Saphir, Gutzkow, "Gatterer olarak domu" bir hanm vb., yeni dinin zerine dayand direklerdir. Burada bu kadar sesin aforoz ettii devrimci hareket, bay Daumer iin, bir yandan, Almanya Muhabiri ve Almanya in Muhabirin himayesinde yapld gibi en baya ticaret kahvehanesi politikasyla, ve te yandan da, bay Daumer'in hakknda en inanlmaz dnceye sahip olduu avam takmnn arlklaryla onurlanyor. Burada yararland

kaynaklar daha ncekiler kadar iyi grnyorlar: daha nce belirtilmi olan Nuremberg'in Correspondent' yannda Mnih'in Bamberger Zeitung'u, Augsburg'un Allgemeine Zeitung'n vb. yeralyor. Her zaman proleterlerde yalnzca sefih ve ahlak bozuk kopuklar grmek isteyen, ve bu "kopuklardan 3.000'den fazlasnn katledildii Paris'teki 1848' Haziran katliamlar haberi karsnda honutlukla ellerini ovuturan ayn darkafal burjuva bayal, bu ayn bayalk, hayvanlar koruma derneklerine kar yaplanlara sinirleniyor.
"nsann zorba ve zalim eli altnda zavall hayvann ektii korkun aclarla, diye baryor bay Daumer (c. I, s. 293), bu barbarlar 'ilgilenmiyorlar' ve onlara baklrsa, hi kimse de bunu kendine tasa etmemeliymi!"

Zamanmzn her snf savam, bay Daumer'in gzne ancak "barbarln" "kltre" kar savam olarak grnyor. Bunu, bu snflarn tarihsel koullaryla aklayaca yerde, bunun nedenini, avam takmnn aa agzllklerini kltrl snflara kar kkrtan birka klhaninin bozguncu dzeninde buluyor.
"Bu demokratik reform hastal ... toplumun aa snflarnn kskanlm, kzgnln, agzlln st snflara kar kkrtyor; insan daha soylu ve daha iyi yapmann ve yeni ve daha yksek bir kltr yaratmann gzel yolu dorusu." (c. I, s. 288-289.)

Bay Daumer, Nuremberg kltr de olsa bir "kltr" kabul etmek ve Daumer tipinde bir Moloch avcs61 yaratmak iin "toplumun alt snflarnn st snflara kar" hangi savalar vermek zorunda olduunu bile bilmiyor. kinci "asl" blm, yeni dinin olumlu yann ortaya koyuyor. Burada, bir Alman filozofunun, hristiyanla kar savamlarn unutulduunu grmesinin, felsefenin dikkate almaya deer tek konu olan din karsnda halkn ilgisizliini grmesinin btn kzgnl dile geliyor. Rekabetin ortadan kaldrd mesleine yeniden sayg kazandrmak iin, bizim evrensel bilgemize, eski dine kar diledii kadar yaygara kopardktan sonra bir yenisini uydurmaktan baka bir zm

kalmyor. Ama bu yeni din, arballkla srdrd birinci blmn iir derlemesinin bir devamndan baka bir ey deildir. Orada, hikmetler, aile albmleri iin iirler ve Alman darkafal burjuva kltrnn versus memoriales'i* toplanm bulunuyor. Yeni Kuran'm sureleri62 bir bo tmceler dizesinden baka bir ey deildir, ve bu surelerde, Almanya'daki mevcut dzen manen gzelletirilmekte ve iirletirilmektedir. Bu bo tmceler de, dorudan dinsel biimleri soyulsa da, dine daha az iten bal deillerdir.
"Tmyle yeni bir dnyasal yap ve yeni dnya koullan, ancak yeni dinlerle doabilir. Hristiyanlk ve islam dini, dinlerin iktidarnn rnekleri ve kantlan olarak grlebilirler; soyut politikann, herkese ak olmayan politikann gszlnn ve etkisizliinin ok canl ve inandnc kantm 1848'de gerekleen olaylar ortaya koymaktadr." (c. I, s. 313.)

Bu anlam zengin tmceler, bize, hemen, Almanya'daki, ve zellikle Bavyera'daki kk "mart baarlarn", Avrupa'daki tm 1848 ve 1849 hareketinin tamam olarak kabul eden, ve giderek gelien ve younlaan bir byk devrim hareketinin henz ok yzeysel olan kendiliinden ilk patlamalarnn hemen "tmyle yeni bir dnya yaps ve dnya koullar" yaratmalarn talep eden bu Alman "dnr"nn bayaln ve bilgisizliini gsteriyor. Son iki yl boyunca Paris ve Debreczin, Berlin ve Palermo arasnda bilinen ilk arpmalar ortaya km olan karmak toplumsal savamlar, evrensel bilge Daumer iin, "Erlangen'in anayasal toplumlarnn umutlarnn, 1849 Ocanda belirsiz bir tarihe ertelenmesi" (c. I, s. 312) olgusuna ve Hafz, Muhammed ve Berthold Auerbach'la megul olan bay Daumer'i bir kez daha ho olmayan bir biimde rahatsz edebilecek yeni bir savam korkusuna indirgenmitir. Ayn utanmaz budalalk, bay Daumer'e, hristiyanlm, antikam "dnysal yaps"nm tmden yklmasndan, hristiyanlm aka davurum olan kten sonra geldiini; "tmyle yeni bir yapnn", bir i evrim sayesinde hristiyan* M a n z u m hikmetler, - .

ln sonucu deil de, yalnzca Hunlarm ve Cermenlerin "Roma mparatorluu cesedinin stne dardan atldklar" zaman domu olduunu; Cermen istilasndan sonra hristiyanla gre "yeni yap"nm deil, bu yeni koullann her yeni aamasnda deien biimlenmenin, hristiyanlk olduunu tmyle bilmezlikten gelmeye izin veriyor. Bay Daumer'in, ayrca, bize, en yein biimde "d ve soyut olarak siyasal" sarsntlarla birarada olmakszn, eski dnya koullarnn yeni bir din ile deitirildiinin bir rneini vermesini isterdik. Toplumsal koullarn her byk tarihsel altst oluunun, ayn zamanda insanlarn kavramlarnda ve dncelerinde ve dolaysyla onlarn dinsel dncelerinde bir altst oluu harekete getirdii aktr. Ama bugnk devrimle btn ncekiler arasndaki fark, bu tarihsel altst olu srecinin gizinin sonunda aydnlanm olmasnda ve sonu olarak bu "d", pratik sreci yeni bir dinin stn biimi altnda bir kez daha yceletirme yerine her trl dinin reddedilmesinde yatmaktadr. Yalnzca insanlarla ilikiler zerine deil de ayn zamanda hayvanlarla ilikiler zerine de bilinmesi gerekeni kapsadklar lde Knigge'yi63 aan yeni evrensel bilgeliin ho ahlaki retilerinden sonra, Sleyman'n bilge szlerinden sonra, ite yeni Sleyman'n ilahisi:
"Doa ve kadn, insana ve erkee kart olarak gerekten tanrsal olandr ... nsan kendini doaya, erkek kendini kadna adamaldr, ite gerek, tek gerek alakgnlllk, kendini adama, erdem, en st ve hatta olabilen tek dindarlk budur." (c. II, s. 257.)

Burada bir dinin speklasyon yapan kurucusunun yzeyselliinin ve bilgisizliinin belirgin bir korkakla dntn gryoruz. Bay Daumer kendisini ok yakndan tehdit eden tarihsel trajedi nnde szde doaya, yani saf kyl sevgisine smyor; kendi, kadns boyun emesini gizlemek iin kadna tapmay tlyor. Zaten bay Daumer'in doaya tapmas zel bir trdendir. Bay Daumer hristiyanla gre bile gerici bir durum almay

baarmtr. Hristiyanlk-ncesi eski doal dini uygarlatrlm bir biim altnda yeniden kurmay deniyor. Bylelikle, doa zerine hristiyan-cermen-patrik samalamasndan baka bir yere varamyor; ite bunun bir rnei:
Tatl, kutsal doa zinde yrmeme izin ver Elimden tut ve beni Bir ocuu yrtr gibi gtr. "Byle dncelerin modas gemitir; ama kltr, ilerleme ve insan mutluluu bundan hibir ey kazanmadlar." (c. II, s. 157.)

Grlyor ki, doaya tapma, guguk kuunun yabanc yuvalara yumurtladn grmenin (c. II, s. 40), gzyalarnn ilevinin gzn yzeyini slatmak olduunu kaydetmenin (c. II, s. 73) vb. ocuksu aknln belirten ve ocuklarna kutsal titremelerle Klopstock'un "lkyaza iir"ini syleyen (c. II, s. 23 ve devam) bir taralnn pazar gezintileriyle snrlanyor. Modern sanayiyle balantl olarak tm doay altst eden ve insann doa karsndaki ocuka tutumuna ve ayn zamanda baka ocukluklara da bir son veren modern doa bilimleri, btn bunlar, kukusuz szkonusu edilmiyor. Bunun yerine, bize, gizemli imalar, Nostradamus'un gelecei syleyen yalvalklar zerine darkafal burjuvalarn akn nsezileri, skoyallarm ikinci grleri ve hayvan manyetizmi sunuluyor. te yandan, bu Bavyeral kyl ekonomisinin bu alanda Daumer'ler ve papazlar yetiiyor ataletinin, en sonunda artk kesin olarak modern tarm yntemleri ve modern makinelerle sarslmas ve altst olmas istenecekti. Kadma tapma da ayn doaya tapma gibi ele alnyor. Kukusuz ki, bay Daumer, kadnlarn bugnk toplumsal durumlar zerine bir ey sylemiyor, tersine szkonusu ettii salt kadndr. Kadnlar onlarn acnacak toplumsal durumlarndan dolay, onlara bo olduu kadar yalanc bir biimde gizemli bo tmcelere tapmay gstererek avutmaya urayor. Onlara, yetenekleri evlilikle duruyorsa, bu daha sonra ocuklarla uramalarndan geldiini (c. II, s. 237),

altm yana kadar bile ocuklar besleme gcne sahip olduklarn (c. II, s. 244) vb. syleyerek onlar yattryor. Bay Daumer, bunu, "erkee ait olann kendini kadna ait olana adamas" diye adlandryor. Kendini kadna ait olana adamak iin gereksinimi olduu ideal kadn karakterleri kendi lkesinde bulmak iin, son yzyl aristokrasisinin birok hanmna snmak zorundadr. Kadna tapma bir kez daha, Wilhelm Meister64 gibi gten dm edebiyatlarn saygn, iyiliksever bayanlarla ilikilerine indirgeniyor. Bay Daumer'in, gerileyii zerine can skc ikayetlerini sralad kltr, imparatorluun serbest kenti Nuremberg'in serpilme dneminde olduu ve Nuremberg sanayisinin, yani sanat ve zanaat arasndaki u melez eyin, nemli bir rol oynad dnemin kltrdr, Alman kkburjuvazisinin kltrdr ve bu kltr, bu kkburjuvaziyle birlikte ortadan kalkmaktadr. valyelik gibi baka snflarn gerilemesi byk ve trajik sanat yaptlarna konu salayabildiyse, fanatik bir ktln gsz gsterilerinden ve Sano Panza'ya layk bir szler ve kurallar derlemesinden baka bir ey retmemek darkafal kkburjuvaya btnyle uygun bir eydir. Bay Daumer, Hans Sachs'm, ama kuru ve nktesiz bir Hans Sachs'm devamdr. Alman felsefesi, stanas Alman darkafal kk-burjuvazisinin lm deinde ellerini kavuturmu alayp szlanyor; ite yenian dininin gzlerimiz nne serdii ackl tablo budur.

[ON]

KYLLER SAVAI65
(II. B L M )

FREDRCH ENGELS

O SIRALARDA says o kadar ok olan zmrelerin, daha nemli birimler biiminde biraraya gelmeleri, yerel ve eyaletsel merkezcilik-yokluu ve birbirinden bamsz olmas, eitli eyaletlerin kendi aralarnda tecimsel ve snai yaltklk ve ulatrma yollarnn kt durumu nedeniyle, aayukar tamamen engellenmi bulunuyordu. Bu biraraya geli, ancak Reformla, dinsel ve siyasal devrimci fikirlerin yaylmas ile gerekleir. Bu fikirlere katlan ya da onlar iteleyen eitli snflar, ulusu, dorusunu sylemek gerekirse tamamen ereti ve yaklak bir biimde, byk kamp iinde toplar: katolik ya da gerici kamp, burjuva-reformcu Luther'ci kamp ve devrimci kamp. Ulusun bu byk paralanmasnda pek bir mantk grlmezse, bazan ilk iki kampta da ayn elere rastlanrsa, bu durum, ortaadan kalma resm zmrelerden ounun, o ada iinde bulunduklar ayrma durumu ve, eitli blgelerde, ayn zmreleri bir an iin kart

ynlerde gelitiren merkezcilik-yokluu ile aklanr. u son yllarda, Almanya'da buna benzer olaylar saptama frsatn o kadar sk bulduk ki, 16. yzyln ok daha karmak koullar iinde, zmrelerin ve snflarn byle grnr karmakarkl bizi artamaz. u son yllardaki bunca deneyime karn, Alman ideolojisi, ortaa savamlar iinde, zorlu tanrbilimsel ekimelerden baka bir ey grmemeye devam ediyor. Eer o an insanlar yalnzca gksel iler konusunda anlaabilselerdi, bizim tarihilerimizin ve devlet adamlarmzn fikrince, dnya ileri zerinde hibir tartma nedenleri olmazd. Bu ideologlar, bir an kendi zerine, ya da bir a ideologlarnn o a zerine besledii tm kuruntulara, bel balayacak kadar saftrlar. Byle insanlar, rnein 1789 devriminde, anayasal kralln, mutlak kralla gre stnlkleri zerine pratik bir tartmadan ya da ubat devriminde, cumhuriyet mi krallk m sorununu zme giriiminden baka bir ey grmezler. Btn bu altst olular iinde kendi yolunu izleyen, ve savam durumundaki partilerin bayraklar zerinde yazl siyasal lakrdlar kendisinin ifadesinden baka bir ey olmayan snf savamlar, o snflar arasndaki savamlar, haberleri yalnzca d lkelerden yeterince belirgin bir biimde onlara kadar gelmekle kalmayp, lkemizdeki binlerce proleterin grleme ve fkesinde de yankland halde, bizim ideologlarmzn, bugn bile, pek akllarna gelmez. Hatta 16. yzyln din savalar ad verilen eylerde bile, hereyden nce, ok olumlu maddi snf karlar szkonusuydu, ve bu savalar da, daha sonra ngiltere ve Fransa'da ortaya kan i atmalar kadar, snf savamlaryd. Bu snf savamlar, o ada, dinsel bir nitelik tayorsa, eitli snflarn kar, gereksinim ve istemleri din maskesi altnda gizleniyorsa, bu, hibir eyi deitirmez ve an koullar ile kolayca aklanr. Ortaa, yola en ilk elerden kmtr. Hereye yeni batan balamak iin, eski uygarlk, eski felsefe, eski politika, eski hukuk biliminden hereyi silip sprmt. Yitip gi-

den eski dnyadan, hristiyanlk ile, tm uygarlklarndan yoksunlam, yar yarya ykk birka kentten baka bir ey kalmamt. Sonu u oldu ki, gelimenin tm ilkel evrelerindeki gibi, rahipler, entelektel kltr tekelini ellerine aldlar, ve kltrn kendisi de hereyden nce dinbilimsel bir nitelik kazand. Rahiplerin elleri arasnda, politika ve hukuk bilimi, tm br bilimler gibi, yaln tanrbilim kollar olarak kaldlar, ve tanrbilimde yrrlkte olan ilkelere gre incelendiler. Kilise dogmalar, ayn zamanda, siyasal belitler idiler, ve Kutsal Kitap tmceleri de, tm mahkemelerde yasa gcne sahipti. Hatta bamsz bir hukukular snf olutuktan sonra bile, hukuk bilimi daha uzun sre tanrbilimin egemenlii altnda kald. Ve tm entelektel alm alannda tanrbilimin bu egemenlii, ayn zamanda, feodal egemenliin en genel bireimi ve onaylamas olan kilisenin zorunlu sonucuydu. Buna gre, genellikle feodalizme kar yneltilen tm saldrlarn, hereyden nce kiliseye kar saldrlar olaca, toplumsal ve siyasal tm devrimci retilerin, ayn zamanda ve hereyden nce, tanrbilimsel sapknlklar olaca aktr. Varolan toplumsal koullara dokunabilmek iin onlarn kutsal niteliklerini kaldrmak gerekiyordu. Feodalizme kar devrimci muhalefet, tm ortaa boyunca devam etti. Bu muhalefet, kendini, koullara gre kimi zaman mistik, kimi zaman ak mezhep sapknl, kimi zaman da silahl ayaklanma biimi altnda gsteriyordu. Mistie ilikin olarak, 16. yzyl reformlarnn ona ne kadar bal olduklar bilinir. Mnzer de ona ok ey borludur. Mezhep sapknlklar, ya Alp dalar obanlarnn, ataerkil grlere, kendilerine kadar sokulan feodaliteye kar tepkilerinin (Vaudois'lar66), ya kentlerin feodalizme kar muhalefetinin (Albigeois'lar67, Arnold de Brescia, vb.) ya da yaln kyl ayaklanmalarnn (John Ball, Pikardiya'daki Macar usta68, vb.) ifadeleriydiler. Biim ve ierik bakmndan, tarihin hareketine kart gerici giriimler olduklar, ve yalnzca yerel bir neme sahip bulunduklar iin, Vaudois'larn ataer-

kil mezhep sapknlklar ile svirelilerin ayaklanmasn burada bir yana brakabiliriz. br iki ortaasal mezhep sapknl biiminde, 12. yzylda, kentli muhalefet ile kylhalk takm muhalefeti arasndaki, Kyller Savann balca baarszlk nedeni olan byk badamazln habercilerini gryoruz. Bu badamazlk, tm ortaa boyunca' srp gider. Kentlerin mezhep sapknl, ve uyarnca sylemek gerekirse, bu, ortaan resm mezhep sapknldr, esas olarak rahiplere kar yneliyor, yani zenginliklere ve siyasal konuma saldryordu. Tpk burjuvazinin imdi bir gouvernement bon marche* istedii gibi, ortaa kentlileri de "ucuz bir kilise" istiyorlard. Biimi bakmndan gerici olarak, kilisenin ve dogmalarn gelimesinde bir yozlamadan baka bir ey grmeyen her mezhep sapknl gibi, burjuva mezhep sapknl da, kilisenin ilk dzeninin yeniden kurulmasn, ve salt din adamlar zmresinin ortadan kaldrlmasn istiyordu. Bu ucuz kurumun sonucu, keileri, yksek din grevlilerini, Roma sarayn, ksacas, kilisede pahalya malolan hereyi ortadan kaldrmak olacakt. Krallarn korunumu altnda bulunmakla birlikte, aslnda kendileri birer cumhuriyet olduklar iin, kentler, papala kar saldrlar ile, ilk kez olarak, genel bir biim altnda, o burjuva egemenliinin normal biiminin cumhuriyet olduu gereini ifade ediyorlard. Kentlerin bir dizi kilise dogma ve yasalarna muhalefetleri, ksmen bundan nce sylenenlerle, ksmen de br yaam koullar ile aklanr. rnein, kentlerin, rahiplerin bekarlna kar neden o kadar zorlu bir biimde kar ktklarn, hi kimse Boccaccio'dan daha iyi aklayamaz. talya ve Almanya'da Arnold de Brescia, Fransa'nn gneyinde Albililer, ngiltere'de John Wiclef,69 Bohemya'da Huss ve kalikstenler,70 bu eilimin balca temsilcileri oldular. Feodalizme kar muhalefet, kendini, burada yalnzca kilise feodalitesine kar muhalefet olarak gsteriyorsa, bunun nedeni, yalnzca, her yerde, kentlerin daha imdiden tannm bir
* U c u z h k m e t , .

zmre oluturmalar, ve ayrcalklar, silahlar ya da zmreler meclislerinde, laik feodaliteye kar savam vermek iin yeterli aralara sahip bulunmalardr. Kk soyluluun en byk blmnn, rahiplere kar savamda ve mezhep sapknlnda kentlerle balatn, Fransa'nn gneyinde, ngiltere'de ve Bohemya'da olduu kadar, daha imdiden, burada da gryoruz kk soyluluun kentler karsndaki bamll ve prensler ve yksek din grevlilerine kar kentlerle olan kar dayanmas ile aklanan olay; Kyller Savanda bunu gene greceiz. Kyl ve halk takm gereksinimlerinin dorudan anlatm olan ve hemen her zaman bir ayaklanmaya bal bulunan mezhep sapknlnn nitelii ise bambakayd. Bu mezhep sapknl, aslnda, burjuva mezhep sapknlnn, rahiplere, papala ve ilkel kilise dzeninin yeniden kurulmasna ilikin tm istemlerini ieriyordu, ama ondan sonsuz derecede ileriye de gidiyordu. lkel hristiyanlm eitlik koullarnn topluluk yeleri arasnda yeniden kurulmasn ve uygar toplum iin kural olarak tannmalarn da istiyordu. "nsanlarn tanr karsndaki eitlii"nden, uygar eitlii ve hatta ksmen daha imdiden, servet eitliini kartyordu. Soyluluk ile kyllerin, ayrcalkllarn, ayrcalkl burjuvalar ve halktan kimselerin eitliini gerekletirmek, feodal angaryalar, efendi hakkn, vergileri, ayrcalklar ve, eninde sonunda, gze ok batan zenginlik farkllklarn ortadan kaldrmak: ilkel hristiyan retiden zorunlu olarak kan, az ok ak bir biimde ortaya konan ve desteklenen istemler, ite bunlard. Feodalizmin doruuna vard bir ada, rnein Albililerde olduu gibi, burjuva mezhep sapknlndan ayrdedilmesi henz g olan bu kyl-halk takm mezhep sapknl, 14. ve 15. yzyllarda, aka ayr bir parti program durumuna dnr, ve burjuva mezhep sapknl yannda ou kez tamamen bamsz bir biimde grnr: ngiltere'de, Wyclef hareketi yannda, Wat Tyler ayaklanmasnn71 vaizi John Ball gibi, Bohemya'da kalisktenler yannda, Taboritler72 gibi. Almanya'da halk takm temsilcileri tarafndan

15. yzyl sonu ve 16. yzyl banda yetkinletirilen cumhuriyeti eilim, Taboritlerde, tanrbilimsel ssler altnda, daha o zaman ortaya kyordu. Gericilik dnemlerinde de devrimci gelenekleri srdren flagellant'larn73, lollard'larn74 vb. mistik mezheplerin ar etkinlii, bu mezhep sapknl biimine balanr. ' Halk takmndan kiiler, o ada, tamamen resm toplum dnda yeralm tek snf oluturuyorlard. Burjuva topluluunun dnda olduklar gibi feodal topluluun da dmdaydlar. Ne ayrcalklar vard, ne de mlkleri, hatta kyller ve kk-burjuvalar gibi ar ykmllkler altna konmu bir mlkleri bile yoktu. Nerden baklrsa baklsn, malsz mlksz ve her trl haktan yoksundular. Yaama koullar, onlar o gnn kendilerinden hibir haberleri olmayan kurumlar ile hibir zaman dorudan bir buluukluk durumuna getirmiyordu. Bunlar, feodal toplum ile burjuva loncann dalmasnn canl simgesi ve, ayn zamanda, modern burjuva toplumun ilk habercileriydiler. Daha o ada, halk blntnn, kendini neden yalnzca feodalizme ve ayrcalkl burjuvaziye kar savam ile smrlayamayacam ite bu durum aklar; bu blnt, en azndan imgeleme yetisi alannda, henz domakta olan modern burjuva toplumu amalyd. Bu durum, her trl mlkten dlanm bu blntnn, snf badamazlklar zerine dayanan tm toplum biimlerinde ortak olan kurumlar, grleri ve fikirleri, neden daha imdiden tartma konusu yapacan aklar. lkel hristiyanlm chiliastique15 dleri, bunun iin elverili bir hareket noktas sunuyordu. Ama, ayn zamanda, sadece bugn deil, hatta gelecei de aan bu nceleme, ancak zorlu, fantastik bir nitelie sahip olabilirdi ve, ilk gerekletirme giriiminde, gene an koullar tarafndan belirlenen dar snrlar iine decekti. zel mlkiyete kar saldrlar, mallarda ortaklk istemi, kaba bir iyilik severlik rgt biiminde dalp gideceklerdi. Belirsiz hristiyan eitlii, olsa olsa, yasa karsnda uygar eitlie varabiliyordu; her trl yetkenin ortadan kaldrlmas, sonunda,

halk tarafndan seilmi cumhuriyeti hkmetlerin kurulmasna yolat. Komnizmi imgeleme yetisinde ncelemek, gereklikte, modern burjuva koullarn bir ncelenmesiydi. Gelecekteki tarihin bu zorlu, ama halk takm blntsnn yaama koullar gznnde tutulursa ok anlalr ncelemesine, ilkin Almanya 'da, Thomas Mnzer ve yandalarnda rastlyoruz. Daha nce Taboritlerde, ama yalnzca salt asker dzeyde bir nlem olarak, bir tr chiliastique mal ortakl vard. Bu komnist nlamalar, ancak Mnzer'dedir ki, gerek bir toplum blntsnn zlemlerinin ifadesi durumuna gelirler. Ancak ondadr ki, bu komnist nlamalar belirli bir aklkla formle edilmilerdir, ve ondan sonra bu nlamalar modern ii hareketi ile kaynamalarna kadar, her byk halk ayaklanmasnda bir kez daha duyarz; tpk ortaada, zgr kyllerin, kendilerini gitgide alar iine alan feodaliteye kar yrttkleri savamlarn, serfler ve angaryaclarn, feodal egemenlii dipten dorua ykmak iin yrttkleri savamlar ile kaynamas gibi. Ulusun blnm bulunduu byk kamptan birincisi, tutucu-katolik kamp, kurulu dzenin srdrlmesinde kan bulunan tm eleri: imparatorluk iktidar, papaz snf ve laik prenslerin bir blmn, zengin soyluluu, byk din grevlileri ve kentler ayrcalklarn biraraya getirirken, Luther'ci-dman burjuva reform partisi, varlkl muhalefet elerini, kk soyluluk ynn, burjuvaziyi, ve hatta, laik prenslerin, kilise mallarnn zoralm ile zenginlemeyi uman ve imparatorluk karsnda daha byk bir bamszlk kazanmak iin frsattan yararlanmak isteyen bir blmn biraraya getiriyordu. Son olarak, kyller ve halktan kimseler de, istemleri ve retileri en ak bir biimde Thomas Mnzer tarafndan dile getirilen devrimci bir parti oluturuyorlard. Luther ve Mnzer, retileri ile olduu kadar, karakter ve eylemleri ile de, ynettikleri partileri hayranlk uyandracak bir biimde temsil ederler. Luther, 1517'den 1525'e, modern Alman anayasaclarnm

1846'dan 1849'a geirdikleri evrimin tpksn geirdi; bir an hareketin banda bulunduktan sonra, bu hareket iinde, o zamana kadar kendisini destekleyen halk ya da proleter parti tarafndan geride brakldn gren her burjuva partisinin geirdii evrimin tpksn geirdi. Luther, 1517'de, ilkin Katolik Kilisesinin dogmalarna ve kuruluuna saldrd zaman, muhalefeti henz belirli bir nitelik tamyordu. Bu muhalefet, eski burjuva mezhep sapknlnn istemlerini amakszn, daha radikal hibir eilimi dlamyordu, ve zaten dlayamazd da. nk, balangta, tm muhalefet elerini biraraya getirmek, en kararl devrimci erkeyi gstermek ve katolik ortodoksluk karsnda daha nceki sapkn doktrinlerin tmn temsil etmek gerekiyordu. Sosyalist ve komnist olduklarn syleyen ve ii snfnn kurtuluunu dleyen bizim burjuva liberallerimiz, 1847'de, ite tam da bu anlamda henz devrimciydiler. Luther'in gl kyl zl, kendini en cokun bir biimde, almamn bu birinci dnemi iinde gsterdi. "Saldrlarnn kudurganl devam edecekse, diye yazyordu Roma kilisesi rahiplerinden szederken, bu kudurganl durdurmak iin, sanrm krallarn ve prenslerin zora bavurduklarn, dnyay zehirleyen bu uursuz hayvan soyuna saldrdklarn, ve giriimlerine, szle deil, silahlarla bir son verdiklerini grmekten daha iyi bir yol ve daha iyi bir are herhalde olmayacak. Tpk hrszlar ip, katilleri kl, sapklar ate ile cezalandrdmz gibi, bu uursuz ykm retmenlerine, papalara, kardinallere, piskoposlara, ve tm Roma Sodom'u srsne, neden elimizde olan btn silahlar ile saldrmyor, ve neden ellerimizi onlarn kanlarnda ykamyoruz?"76 Ama bu ilk devrimci ate, uzun srmedi. Luther'in indirdii yldrm, yapacan yapt. Tm Alman halk harekete geti. Bir yandan, kyller ve halktan kimseler, onun rahiplere kar savam arlarnda, hristiyan zgrl zerindeki vaazlarnda, ayaklanma iaretini grdler; te yandan lman burjuvalar ile kk soyluluun byk bir blm, hatta kendileri ile birlikte baz prensleri de srkleyerek,

onun yresinde toplandlar. Birileri, tm zorbalarn hesabn grmek iin zamann geldiini sandlar; brleri ise yalnzca rahiplerin egemenliine, Roma karsndaki bamszla ve katolik hiyerariye bir son vermek, ve kilise mallarnn zoralm sayesinde zenginlemek istiyorlard. Partiler birbirlerinden ayrldlar ve kendi szclerini buldular. Luther, bu partiler arasnda bir seim yapmak zorunda kald. Saksonya seici prensinin korunuu, Wittenberg niversitesinin stn profesr, bir gnden brne n ve g kazanan, kendisine canla bala bal bir insan ve dalkavuk srs ile evrili bu byk adam, bir an bile duraksamad. Hareketin halk elerine ihanet etti ve soyluluun, burjuvazinin ve prenslerin partisine katld. Roma'ya kar kkn-kazma sava arlar yava yava snd. Luther, imdi, bar evrimi ve pasif direnmeyi salk veriyordu (rnein bkz: Alman Soyluluuna ar, 1520, vb.) Ulrich von Hutten tarafndan kendi yanma, ve Sickingen'den, soyluluun din adamlar ve prenslere kar hazrladklar ayaklanmann merkezi olan Ederburg'a gelmesi iin yaplan ary, Luther yle yantlad: "ncil davasnn zorla ve kan dkerek kazanlmasndan yana deilim. Dnya sz ile yenildi, kilise sz ile kuruldu, o, eski haline sz ile getirilecektir, ve Deccal onu, zor kullanmadan eline geirdii gibi, zora bavurulmakszn yklp gidecektir."77 Korunacak ya da reforma uratlacak kurumlar ve dogmalar yresindeki o pazarlk, Augsburg itiraf78 ile sonulanan o irkin diplomasi, dnler, entrikalar ve uzlamalar oyunu, reforme edilmi burjuva kilisesinin, sonunda alaka anlamalar pahasna salanm kuruluu, ite Luther'in eilimi bu biimi ald, ya da daha dorusu bu belgin biimde saptand gn balar. Alman ulusal meclislerinde, uyuma kurullarnda, gzden geirme dairelerinde ve Erfurt parlamentolarnda,79 siyasal biim altnda, daha bir sre nce, mide bulandrmcaya kadar yinelenen ey, ite ayn sefil madrabazln ta kendisidir. Resm reformun kk-burjuva nitelii, kendini en ak bir biimde, ite bu grmeler bo-

yunca gstermitir. Bundan byle burjuva reformun temsilcisi olarak tannan Luther'in, yasa erevesinde ilerlemeyi salk vermesinin salam nedenleri vard. Kentlerin ou, lman reformdan yana kmlard, kk soyluluk, giderek bu tutuma katlyordu. Baz prensler de bu tutuma katlmlard, brleri duraksama iindeydiler. Bu iin baars, Almanya'nn hi deilse byk bir blmnde salanm demekti. ler bar bir biimde gelimeye devam ederse, br blgeler, uzun erimde, lman muhalefetin itiine direnemezlerdi. Ama her zorlu sarsnt, lman partiyi, halk takm ve kyllerin ar partisi ile atma durumuna drecek, prensleri, soyluluu ve baz kentleri hareketten uzaklatracak, ve sonunda, ya burjuva partisinin, kyl ve halk takm partisi tarafndan geride braklmas, ya da hareketin tm partilerinin, Katolik restorasyon tarafndan ezilmesinden baka bir seenek brakmayacakt. Ve burjuva partilerin, en kk bir baar kazanr kazanmaz, yasa erevesinde ilerleme aracyla, devrimin Scylla's ve restorasyonun Charybde'i arasnda nasl volta vurduunu, son yllarn olaylar bize yeterince gstermitir. an, toplumsal ve siyasal genel koullar gerei, her trl dnm sonular, zorunlu olarak prensler yararna olaca iin, burjuva reform, halk ve kyl elerden daha ak bir biimde ayrldka, gitgide reforma uram prenslerin denetimi altna decekti. Luther'in kendisi de gitgide onlarn hizmetkr oldu ve halk, onu da, brleri gibi prenslerin ua durumuna gelmi olmakla sulad, ve Orlamnde'de olduu gibi, talayarak kovduu zaman, ne yaptn ok iyi biliyordu. Kyller Sava patlak verdii, ve gerekte prensler ile soyluluun katolik ounluk durumunda bulunduklar blgelerde patlak verdii zaman, Luther arabulucu rol oynamaya alt. Hkmetlere korkusuzca saldrd. Haksz vergi detmeleri ile, ayaklanmadan sorumlu olduklarn bildirdi. Onlara kar ayaklananlar kyller deildi, tanrnn ta ken-

diiydi. Ama, te yanda, ayaklanmann dine aykr ve ncilin kurallarna kar olduunu da sylyordu. Sonunda, iki kart partiye savamaktan vazgemelerini ve dosta bir anlamaya varmalarn tledi. Ama, bu iyi dilekli araclk nerilerine karn, ayaklanma hzla yayld, hatta prensler, soylular ve Luther yanda kentlerin yetkesi altnda bulunan blgelere bile yayld ve "ll" burjuva reform snrlarn hzla at. Ayaklanmalarn en kararl blnts, Mnzer'in ynetimi altnda, kararghn Thringen'de Luther'in ok yaknlarnda kurdu. Birka baar daha kazandlar m, tm Almanya alevler iinde kalm, Luther kuatlm, belki de hain olarak kltan geirilmi, ve burjuva reform, halk ve kyl devriminin kabarmas tarafndan sprlp gtrlm olacakt. Yani duraksamann zaman deildi. Devrim karsnda, tm eski anlamazlklar unutuldu. Roma Sodom'unun uaklar, kyl eteleri karsnda, tanrnn susuz kuzular, tatl ocuklarydlar. Burjuvalar ve prensler, soyluluk ve papazlar snf, Luther ve papa, "yamac ve kyc kyl eteleri"ne kar birletiler. Kudurmu kpekleri gebertir gibi, gizlice ve aktan aa, bunlar paralamak, bunlar bomak, bunlar boazlamak gerek! diye haykrr Luther. Bu nedenle, benim aziz beylerim, bunlar boazlayn, bunlar gebertin, bunlar boun, burasn, urasn kurtarn! Eer bu savata lrseniz, bundan daha kutsal bir lm olmaz!" Kyllere acma yok! Tanrnn acmad, tersine, cezalandrmak ve yoketmek istedii kimseleri balayanlar da isyanclara katlmlar demektir. Sonra, kyle,ler, eer brn dinginlik iinde koruyabilmek iin, ineklerinin birinden vazgeme zorunda kalrlarsa, tanrya kretmesini reneceklerdir; ve ayaklanma da, prenslere, halkn ne kafada olduunu, ancak zor kullanarak hkmet edilebileceini gsterecektir. "Bilge der ki: Cibus, onus et uirgam asino. Kyllerin kafas yulaf saman dolu; onlar tanrnn szlerini duymaz, on-

lar budaladrlar; bu nedenle, onlara kamy, arkebz duyurmak gerek; bu onlara iyi gelecek. Boyun emeleri iin dua edelim. Yoksa, acma yok! Arkebzleri konuturun, yoksa daha kt olacak."80 Proletarya, Mart gnleri ertesinde, zafer meyvelerinden payn istedii zaman, bizim sosyalist ve insansever burjuvalarmz da ite tastamam byle konuuyorlard. Luther, Kutsal Kitap evirisi ile, halk harekete gl bir silah vermiti. Kutsal Kitapta, an feodallemi hristiyanlnm karsna, ilk yzyllarn gsterisiz hristiyanln; ayrma durumundaki feodal toplumun karsna, geni ve ustalkl feodal hiyerariyi bilmeyen bir toplum tablosunu karmt. Kyller, prenslere, soylulua ve papazlara kar, bu silahtan her anlamda yararlanmlard. imdi, Luther onlara kar dnyor, ve Kutsal Kitaptan tanr tarafndan kurulmu yetkeler iin, o zamana kadar hibir mutlak krallk anak-yalaycsmn yapamad biimde gerek bir vg kartyordu! Prenslerin tanrsal hukuka dayanan iktidar, pasif itaat, hatta serflik, onun tarafndan, Kutsal Kitap adna onayland. Bylece, yalnzca kyllerin ayaklanmas deil, ama Luther'in tinsel ve cismani yetkelere kar tm bakaldrmas da yadsnm bulunuyordu. Bylece, yalnzca halk hareketi deil, ama burjuva hareket de, prensler yararna, ihanete uruyordu. u son yllarda, bu kendi zgemilerini yadsma rneklerini bir kez daha vermi bulunan burjuvalarn da adn anmak gerekir mi? imdi burjuva reformcusu Luther'in karsna, halk devrimcisi Mnzer'i koyalm. Thomas Mnzer, 1498 ylma doru, Harz'da, Stolberg'de domutu. Stolberg kontunun keyf ynetimine kurban giden babas, aslarak ldrlmt. Mnzer, daha onbeinde iken, okulda, Halle'de Magdebourg bapiskoposu ve Roma kilisesine kar gizli bir dernek kurdu. an tanrbilimindeki derin bilgisi, gen yata doktorluk aamas ve Halle'deki kadnlar manastrnn birinde, bir kilise papazl elde etmesi-

ni salad. Bu grevde kilise dogma ve ayinlerine kar byk bir kmseme ile davranyor, ba ayinden (messe), kudas treninde ekmekle arabn isa peygamberin eti ile kanna dnmesi (transsubstantion) szlerini tamamen kartyor ve, Luther'in anlattna gre, ayin srasnda datt ekmekleri kutsamadan yutuyordu. Hereyden nce ortaa mistiklerini, zellikle de Kalabriyal Joachim'in chiliastique yazlarn irdeliyordu. Bu yazarn haber verip betimledii bin yllk krallk, yozlam kilise ve bozulmu dnyann mahkumiyeti zaman, reform ve an genel kaynamas ile birlikte, Mnzer'e gelmi gibi grnd. Blgede baarl vaazlar verdi. 1520'de, birincil ncil vaizi olarak Zvvickau'ya gitti. Orada, birok blgede sessiz sedasz yaamaya devam eden, ve alakgnlllk ve geici saknmalarnn arkasnda, aa toplumsal katmanlarn, kurulu dzene kar byyen muhalefetlerinin gizlendii o cokun chiliastique tarikatlardan birini buldu; imdi, byyen alkant ile birlikte, bu tarikatlar, gitgide daha ak ve daha direngen bir alm gsteriyorlard. Bu tarikat, banda Nicolas Storch'un bulunduu anabaptistler tarikat idi. Anabaptistler, kyamet gn ili bin yllk kralln yaklatn vaazediyorlard; onlarn "keifleri (visions), esrimeleri ve ermilik"leri vard. Az zamanda Zvvickau Konseyi ile atmaya girdiler. Mnzer, onlara hibir zaman tamamen katlmadan, ama onlar gitgide kendi etkisi altna alarak, bunlar savundu. Konsey, var gcyle bunlara kar kt; kentten ayrlmak zorunda kaldlar Mnzer de onlarla birlikteydi. Bu i, 1521 sonunda olmutu. Mnzer Prag'a gitti, ve Huss hareketinden artakalanlar ile iliki kurarak orada tutunmaya alt, ama konumalar, onu Bohemya'dan kamak zorunda brakmaktan baka bir ie yaramad. 1522'de, Thringen'de Allstedt'e vaiz atand. Orada, tapn reformdan geirmeye balad. Luther'in, ii araya vardrmay gze almasndan nce, Latince kullanlmasn tammen kaldrd, ve pazar ayinlerinde sadece ndileri ve havarilerin mektuplarn deil, tm Kutsal Kitab okuttu.

Ayn zamanda, blgedeki propaganday rgtledi. Halk, drtbir yandan ona kotu, ve az zamanda, Allstedt, tm Thringen'deki rahip dman halk hareketinin merkezi durumuna geldi. O srada, Mnzer, henz hereyden nce bir tanrbilimciydi; saldrlar, henz yalnzca rahiplere kar yneltilmiti. Ama, Luther'in daha o zaman yapmaya balad gibi, grltsz patrtsz tartmalar ve bar evrim vaazetmiyordu. Luther'in eski zorlu vaazlarn srdryor ve Saksonya prensleri ile halk, Roma rahiplerine kar silahl savama aryordu. "sa: ben size bar deil, kl getirmeye geldim, demez mi? Ama siz, [Saksonya prensleri] bu klla ne yapacaksnz? Eer tanrnn iyi kullar olmak istiyorsanz, onu ncil yoluna kan ktleri ortadan kaldrmak ve yoketmek iin kullannz. sa, byk bir ihtiamla yle buyurmutur: ama zerlerine kral olmam istemeyen o dmanlarm buraya getirin, ve nmde boun (ncil, Luka, 19, 27) ... Tanrnn kudretinin, bu ii sizin klcnzn yardm olmakszn da yapaca yolundaki o yavan samalklarla bize kar koymayn; yoksa o kl knnda paslanabilir. nk tanrnn esinine kar gelen kimseleri, tpk Ezekiyas Keyhus, Yeu, Daniel ve Elya'nn, Baal rahiplerini yokettikleri gibi, acmadan yok etmek gerekir. Baka trl, hristiyan kilisesini kaynana dndrmek olanakl deildir. Hasat zaman, tanr balarnn kt otlarn yolmak gerekir. Tanr yle dedi (Musa, 5, 7): "Puta tapanlara acmayacaksnz. Gazabma uramak istemiyorsanz, onlarn mezbahalarn ykacak, kutsal resimlerini paralayp yakacaksnz!"81 Ne var ki, halk arasndaki devrimci kaynamann gnden gne artmasna karn, prenslere yaplan bu arlar hibir sonu vermedi. Gitgide daha ak bir biimde dile getirilen fikirleri her gn daha atlgan bir duruma gelen Mnzer, o zaman burjuva reformdan kesinlikle ayrld ve bundan sonra siyasal bir ajitatr roln oynad. Tanrbilimsel ve felsefi retisi, ksacas, yalnzca kato-

likliin deil, ama hristiyanlm da tm temel noktalarna saldryordu. Mnzer, hristiyan biimler altnda, modern speklatif grlerle82 olaanst bir benzerlik gsteren, ve hatta zaman zaman, tanrtanmazcla yaklaan bir kamutanrclk ( pantheisme) retiyordu. Kutsal Kitab, biricik ve yanlmaz esin (revelation) olarak reddediyordu. Gerek yaayan esin, diyordu Mnzer, her zaman ve btn halklarda varolmu bulunan ve bugn de varolan akl-esindir. Akla kar Kutsal Kitab karmak demek, z szle ldrmek demektir. nk, Kutsal Kitabn szn ettii Kutsal-Ruh, bizim dmzda yoktur. Kutsal-Ruh, akln ta kendisidir, iman, akln insanda ete kemie brnmesinden baka bir ey deildir, ve bu nedenle, hristiyan olmayanlar (payenler) de iman sahibi olabilirler. Bu iman, canl duruma gelmi bu akl sayesinde, insan tanrsallap kutsallar. Bu nedenle, cennet br dnyada olan bir ey deildir, onu kendi yaammzda aramak gerekir; ve iman sahiplerinin grevi de, bu cenneti, tanrnn bu kralln, yeryznde kurmaktan baka bir ey deildir. Nasl ki, br dnyada cennet yoksa, tpk yle, cehennem ve srekli cehennem azab da yoktur. Ayn biimde, insanlarn kt igd ve kt isteklerinden baka bir eytan yoktur. Isa, br insanlar gibi bir insan, bir yalva ve bir retmendi, ve havarilerle birlikte yedii son yemek de (la ene), ekmek ve arabn, bu yemee mistik hibir ey katmakszn yenip iildikleri basit bir anma yemei. Mnzer bu retiyi, ou kez yeni felsefenin belirli bir sre gizlenmek zorunda kald hristiyan tmce kurulular altnda saklayarak retiyordu. Ama iyiden iyiye heretique (sapkn mezhepli) bir nitelik tayan dnce, yazlarnn her yanndan fkrr, ve Kutsal Kitap maskesini, bugnn bir ok Hegel mezinden ok daha az ciddiye ald grlr. Gene de, Mnzer'i modern felsefeden yzyl ayrr. Siyasal retisi tamamen bu devrimci dinsel gre denk dyor, ve tanrbilimi an dinsel grlerini ne kadar ayorduysa, o da varolan toplumsal ve siyasal ilikileri o kadar ayordu. Mnzer'in tanrbiliminin tanrtanmazcla yak-

lamas gibi, siyasal program da komnizme yaklayordu, ve bir tek modern komnist tarikat, daha devrimin ngnnde bile, 16. yzyln "mnzerci" tarikatlarnn teorik cephaneliinden daha zengin bir teorik cephanelie sahip bulunmuyordu. an halktan kimselerinin istemlerinin bir sentezi olmaktan ok, bu halktan kimseler arasnda tohum halinde bulunan proleter elerin kurtulu koullarnn dahice bir ncelemesi olan bu program, tanr krallnn, yalvalarn bin yllk krallnn, kilisenin kaynana dnmesi, ve szde ilkel ama, gereklikte, yepyeni olan bu kilise ile eliik durumda bulunan tm kurumlarn ortadan kaldrlarak, yeryznde hemen kurulmasn istiyordu. Mnzer'e gre, tanr krall, orada artk hibir snf ayrl, hibir zel mlk, toplum yelerine kar kan hibir yabanc, zerkli devlet iktidarnn bulunmad bir toplumdan baka bir ey deildi. Varolan tm yetkeler, eer devrime boyun emeyi ve ona katlmay reddederlerse, ortadan kaldrlmalyd; tm almalar ve tm mallar ortaklaa olmal, ve en tam bir eitlik hkm srmeliydi. Bu program gerekletirmek iin yalnzca tm Almanya'da deil, ama hristiyanlk dnyasnn tmnde bir dernek kurulmalyd. Prensler ve soylular, bu dernee katlmaya arlacaklard. Katlmay reddederlerse, dernek, ilk frsatta, elde silah, ya onlar devirecek ya da ldrecekti. Mnzer, bu dernei rgtlemek iin, hemen ie koyuldu. Vaazlar daha da zorunlu bir devrimci nitelie brnd. Artk yalnzca rahiplere saldrmakla yetinmeyerek, prenslere, soylulua, ayrcalkllara kar da ayn atlganlkla grlyordu. Varolan basky en ateli renklerle betimliyor, ve bunun karsna, toplumsal ve cumhuriyeti eitliin bin yllk krall dsel tablosunu karyordu. Ayn zamanda, birbiri ardndan devrimci yergi yazlar yaynlyor, ve kendisi, dernei Allstedt ve yrelerinde rgtlerken, drt bir yana zel grevliler gnderiyordu. Bu propagandann ilk sonucu, Allstedt yaknlarnda, Melerbach'taki Bakire Meryem kilisesinin: "ama onlara yle

yapacaksnz: mezbahalarn ykacaksnz, ve dikili talar paralayacaksnz, ve onlarn Aerlerini balta ile keseceksiniz, ve onlarn oyma putlarn atete yakacaksnz. nk sen Allahm RABBE kutsal bir kavmisin (Tesniye, 7, 6)" buyruuna gre yklmas oldu. Saksonya prensleri, ayaklanmay yattrmak iin, Allstedt'e geldiler ve Mnzer'i atolarna ardlar. Gitti, ve orada onlara, Luther'in Mnzer'in ona verdii adla "yumuak Wittenberg eti"nin azndan o zamana kadar benzerini hi duymadklar bir vaaz verdi. ncile dayanarak, dinsiz hkmdarlar, zellikle incile bir sapknlk olarak bakan rahip ve keileri ldrmek gerektiini syledi. nk dinsizlerin hibir yaama haklar yoktur, ve ancak seilmilerin kayras ile yaarlar. Eer prensler dinsizleri ortadan kaldrmay reddederlerse, tanr onlardan klc geri alacaktr, nk klcn kudreti toplulua aittir. Tefeciliin, hrszln ve ekiyalm bata, tm canl varlklar: sudaki balklar, gkteki kular, toprak zerindeki bitkileri kendi mlkleri yapan prensler ve beylerdir. Sonra da, yoksullara: almayacaksn! buyruunu vaazederler, ama kendileri, ellerine den hereyi kapar, kyl ve zanaatnn iliini smrrler; ama bir yoksul, neye olursa olsun, kar kar kmaz, aslr, ve btn bunlara, doktor "Lgner": Amin! der. "Yoksullarn kendilerine dman kesilmelerinden sorumlu olanlar, beylerin kendileridir. Ayaklanma nedenini ortadan kaldrmay reddederlerse, ayaklanmann kendisini ortadan kaldrmay nasl isterler? Ah! benim aziz beylerim, tanr demir bir ubukla eski kaplarn arasna ne de gzel vuracak! Eer bana bu nedenle, asi olduumu sylyorsanz, ne yapalm, yle olsun, ben bir asiyim!"83 Mnzer vaazn bastrd. Bu yzden Allstedt'li basmcs, Saksonya dkas Jean tarafndan, lkeden ayrlmaya zorland; Mnzer'in kendisine gelince, yazlar bundan byle zorunlu olarak Weimar hkmetinin sansrnden geeceklerdi. Ama o, bu buyrua hibir nem vermedi. Bundan hemen sonra, imparatorluk kenti Mulhausen'de, son derece sert bir bildiri bastrd. Bu bildiride, halkn, "tanry boyal bir kukla

durumuna getirmek iin ona yeterince sven kodamanlarmzn kimler olduunu herkesin anlayabilmesi iin gzn adamakll ama"sm istiyor, ve bildiriyi u szlerle bitiriyordu: "Btn dnya byk bir sarsntya hazr olmal. yle bir sarsnt olacak ki, dinsizler devrilecek ve yoksullar ykseleceklerdir." "ekili Thomas Mnzer" adl bildirisinin en' sonunda yle yazyordu: "Dinle, skp atasn, parampara edesin, krp geiresin diye, yapasm ve dikesin diye, kendi szlerimi senin azna koydum. Krallar, prensler, rahipler ile halk arasnda demirden bir duvar ekildi. Dvsnler! Gl dinsiz zorbalarn ykm iin, zafer kesindir."84 Mnzer'in Luther partisinden kopmas, oktanberi olup bitmi bir iti. Luther, Mnzer'in kendisine danmadan, kendi bana yapm bulunduu baz tapnma reformlarn kabul etmek zorunda kalmt. Mnzer'in almma, ok ileri giden daha enerjik bir devrimci parti karsndaki lman reformcunun kukulu gvencesi ile bakyordu. Daha 1524 ilkyaznda, Mnzer, Melanchton'a, o evde oturmasn seven darkafal adam rneine, onun da, Luther'in de, hareketten bir ey anlamadklarm, hareketi, Kutsal Kitabn lafzna olan inan iinde bomaya altklarn yazmt. Tm retileri rkt. "Aziz kardeler, bekleme ve duraksama yeter. Zaman geldi. Yaz kaplarmza vuruyor. Dinsizlerle dostluunuzu kesin, onlar tanr kelamnn, tm gc ile etkili olmasn engelliyorlar. Prenslerinizi pohpohlamaym, yoksa onlarla birlikte kendinizi de ykma mahkum edersiniz. Tatl bilginler, bana kzmayn, baka trl konumak elimden gelmiyor." 85 Luther, Mnzer'i, birok kez szl tartmaya zorlad, ama, ne zaman olursa olsun, halk nnde savam vermeye hazr olan Mnzer, kendini, Wittenberg niversitesinin yan tutan dinleyicileri nndeki dinbilimsel bir tartmaya kaptrmak iin en kk bir istek duymuyordu. "Kutsal-Ruha yalnzca niversite nnde tanklk etmek" istemiyordu. 86 Eer Luther iten olsayd, savam basnda zgrce devam

edebilsin diye, Mnzer'in basmclarna kar hileli davalar durdurmak, ve yazlar zerine ken sansre son vermek iin, sahip bulunduu etkiyi kullanmaktan baka bir ey yapmazd. Bu kez, Mnzer'in yukarda szn etmi bulunduumuz devrimci yergisinin yaynlanmasndan sonra, Luther onu aka sulad. Asi Zihniyete Kar Saksonya Prenslerine Mefctup'unda87, Mnzer'in, eytann bir aleti olduunu ilan etti, ve ayaklanma kkrtclar kendi kt retilerini yaymakla yetinmediklerine, ama yetkelere kar ayaklanma ve silahl dirence ardklarna gre, prenslerden, ie karp bu kkrtclar lkeden kovmalarn istedi. Mnzer, 1 Austos gn, prensler nnde ayaklanma sulamasn yantlamak iin Weimer atosuna arld.88 Aleyhinde son derece sulandrc baz olaylar vard. Gizli dernei bulunmu, madencilerin ve kyllerin derneklerindeki almas meydana karlmt. Onu lkeden kovmakla tehdit ettiler. Allstedt'e dner dnmez, Saksonya dkas Georges'un onun kendisine teslim edilmesini istediini rendi. Kendi eliyle yazd dernek mektuplar, iinde Georges'un uyruklarn, incil dmanlarna kar silahl dirence ard mektuplar, ele geirilmiti.89 Kentten zamannda ayrln asayd, konsey onu teslim ederdi. Bu arada, halk ynlar ve kyller arasndaki artan kaynama, Mnzer'in bu i iin anabaptistler iinde ok deerli yardmclar bulduu propagandasn byk lde kolaylatrmt. Belirli dogmalar olmayan, trelerinde ileci, yorulmak bilmez, banaz; ajitasyonu gzn krpmakszm yrten, yalnzca tm egemen snflara ortak dmanlk ile ikinci vaftiz ortak simgesinin biraraya getirdii bu mritler topluluu, gitgide Mnzer evresinde toplanmt. Kovuturmalar yznden belirli bir yerde oturmayan anabaptistler, btn Almanya'y dolayor, ve Mnzer'in kendilerine gereksinim ve zlemlerinin bilincini vermi bulunan yeni retisini her yerde yayyorlard. Aralarnda ou ikenceye urad, odunlar zerinde yakld, trl biimde ldrld, ama cesa-

ret ve dayankllklar sarslmad, ve almalarnn baars, halkn artan kaynamas nedeniyle, grlmemi bir baar oldu. Thringen'den kat anda, Mnzer'in, alan her yerde hazr bulmasn, ite bu durum aklar. Mnzer, bundan artk cannn istedii yere gidebilirdi. lkin gittii Nuremberg yaknlarnda, daha bir ay kdar nce, bir kyl ayaklanmas, tohum halinde iken bastrlm bulunuyordu. Mnzer burada gizli ajitasyon yapt. Az sonra, onun, Kutsal Kitabn zorunlu olmayan nitelii ve kutsallatrma eylemlerinin hkmszl zerindeki en cretkr tanrbilimsel dncelerini savunan, ve sa'nn bir insandan baka bir ey olmadn syleyen, cismani iktidar dine aykr ilan eden adamlar kt ortaya. "Bu ite eytann, Allstedt iblisinin marifeti belli oluyor!" diye haykrd Luther. Mnzer, Luther'e yantn Nuremberg'de bastrd. Onu dorudan, prenslere dalkavukluk etmek ve, duraksamalar ile, aslnda, gerici partiyi desteklemekle suluyordu. "Ama, diye ekliyordu, halk gene de kurtulacak ve, ite o zaman da, doktor Luther kapana yakalanm bir tilki gibi olacak." Konseyin buyruu ile, bu yazya elkondu, ve Mnzer de Nuremberg'den ayrlmak zorunda kald. Suab'dan geen Mnzer, Alsas'a, sonra svire'ya urad ve, byk lde kendi anabaptist grevlileri tarafndan abuklatrlan ayaklanmann daha aylarca nce patlak vermi bulunduu Karaorman'm gneyine dnd. Mnzer'in bu propaganda gezisi, halk partinin rgtlenmesine, istemlerinin aka saptanmasna ve son olarak da Nisan 1525 genel ayaklanmasna byk bir katkda bulundu. Mnzer'in, bir yandan, kendisine o ada anlalabilecek tek dil olan dinsel yalvalk dili ile yneldii halk iin ve, te yandan, kendileri ile gerek erekleri konusunda aka konuabildii retililer (inities) iin iki ayr almas, kendini burada aka gsterir. Nasl daha nce Thringen'de, yalnzca halktan deil ama alt din adamlar snf iinden de km bulunan en gzpeklerinden bir grup adam evresinde toplam ve onlarn gizli derneinin bana gemi ise, Karaorman'da da, gney-

bat Almanya'nn tm devrimci hareketinin merkezi oldu. Frankonya ve Suab aracyla, Alsas'a ve svire snrna kadar, Saksonya ile Thringen arasnda ba kurdu, ve Waldshut'ta Hubmayer, Zrih'te Conrad Grebel, Griessen'de Franz Rabmann, Memmingen'de Schappeler, Leipheim'da Jacob Wehe, Stuttgart'ta doktor Mantel gibi, ou devrimci din adam olan kimseleri, mezleri ve gney Almanya ajitatrler dernei nderleri arasnda toplad. Kendisi ise, genellikle Schaffhouse kantonu snrndaki Griessen'de eleiyor, buradan, Hegan, Klettgau vb. gibi yerlere devrimci ura gezilerine kyordu. Tedirgin prens ve beylerin, halkn bu yeni mezhep sapknlna kar her yerde giritikleri kanl kovuturmalar, ayaklanma ruhunun alevlenmesi ve dernein glenmesine adamakll katkda bulundu. Bylece, Mnzer, gney Almanya'da, be ay kadar bir sre boyunca, ajitasyon yapt. Ayaklanma patlamadan bir sre nce, ayaklanmay ynetmek istedii, ve daha sonra onu gene orada greceimiz Thringen'e dnd. ki parti nderinin nitelik ve davrannn, partilerinin davrann tam olarak ne lde yansttn; Luther'in kararszlnn hareketin ciddilemesi karsndaki korkusunun, prensler karsndaki gevek kle ruhunun, burjuvazinin duraksamal, ikircil siyasasna tam olarak nasl uygun dtn; ve Mnzer'in devrimci erke ve sarslmazlnm, nasl halk takm ve kyllerin en ileri blntsnn iktidar ve sarslmazl olduunu greceiz. Tek ayrm u idi ki, Luther, kendi snfnn ounluunun gr ve zlemlerini dile getirmekle yetinir, ve bylece ucuz bir sevgi kazanrken, Mnzer, tersine, kyller ve halktan kimselerin dnce ve ivedi istemlerini ok ayordu. Zaten devrimci elerin sekin topluluu ile, onun dncelerini paylat ve onun erkesine sahip olduu lde, ayaklananlar yn iinde ancak kk bir aznl temsil eden bir parti oluturdu.
Friedrich Engels, Kyller Sava Sol Yaynlar, A n k a r a 1999, s. 45-64

[ONBR]

YAZIMALARDAN PARALAR 90
KARL MARX VE FREDRCH ENGELS

ENGELS'TEN LONDRA'DAK MARX'A


[MANCHESTER, - 2 6 MAYIS 1853]

... Sana szn ettiim Arap yaztlar hakkndaki kitab* dn okudum. lgin deil diyemem, ama bandan sonuna, bezginlik verecek kadar rahip ve ncil savunusuyla dolup tayor. En byk baars, Gibbon'un eski corafya konusunda baz gaflar yaptn kantlamas; bundan Gibbon'un tanrbiliminin de itiraz edilir trden olduu sonucunu karmas. Kitab muhterem rahip Charles Forster yazm; bal Arabistan'n Tarihsel Corafyas. Kitabn ierii yle zetlenebilir: 1. Tekvin'de91 verilen Nuh'a, brahim'e vb. ilikin soyktk, o tarihlerdeki Bedevi kabilelerinin, derece derece lehe akrabalklarna gre, olduka doru biimde sralanlardr. Bildiimiz gibi Bedevi kabileleri, bugne kadar kendilerini
* C h a r l e s Foster, The Ilistorical Geography of Arabia; or, The hal Evdences of Revealed Relgon, vol. 1 and 2, L o n d o n , 1844 ~Ed. Patriarc-

Beni rialid, Beni Yusuf, yani falann filann olu diye adlandragelmilerdir. Eski ataerkil yaama tarzndan gelen bu tr adlandrma, sonunda byle bir soykte yolamtr. Tekvindeki soyktk sralamasn eski corafyaclar aa yukar dorulamlardr; daha yakn zamanlardaki gezginler de iveye ilikin deiikliklerle eski adlarn byk ounlukla sregeldiini kantlamlardr. Bundan kan sonu u: Yahudiler de, yerel koullarn, tarmn vb. teki Bedevi kabilelerinin karsna koyduu, kk bir Bedevi kabilesinden baka bir ey deildir. 2. Daha nce konutuumuz byk Arap istilasna, Bedevilerin, Moollar gibi, dnem dnem istila hareketlerine giritikleri konusuna gelince, Asur mparatorluu ve Babil mparatorluu daha sonralar Badat halifesinin ortaya kt yerde kurulmutur. Babil mparatorluunun kurucular, Kaideliler, ayn yerde bugn bile ayn ad altnda, Beni Halid ad altnda yaamaktadrlar. Nineve ve Babil gibi byk kentlerin hzlca kuruluu, yalnzca 300 yl kadar nce dou Hindistan'da Afgan ve Tatar istilalaryla Agra, Delhi, Lahor ve Mutan gibi kentlerin kurulmas trndendir. Demek ki, Muhammed'in giritii istilalarn kendine zg bir karakteri szkonusu deildir. > 3. yle grnyor ki, kurduklar yaplardan anlaldna gre, Araplar, gneybatda yerletikleri blgede, Msrllar ve Asurlular kadar uygar bir halktlar. Bu, Muhammed'in istilalarmdaki birok eyi de kantlamaktadr. Dinsel yalanlarla ilgili olarak u sylenebilir: kk bir parasn brani geleneinin oluturduu eski geleneksel Arap tektanrclnm (Amerika'daki kzlderili kabilelerinde olduu gibi) egemen olduu gneydeki eski yaztlardan anlaldna gre, Muhammed'in dinsel devrimi, her dinsel hareket gibi, eski basit geleneklere dnme iddias, biimsel bir tepkidir. Yahudilerin Kitab- Mukaddes denen kitaplarnn eski Arap din ve kabile geleneinin kaydedilmesinden baka bir ey olmad, ayn kkenden gelen ama gebe olan komularndan erkenden ayrlan Yahudiler tarafndan deitirilmi

olduu anlalyor. Bu nokta, imdi bana ok ak grnyor. Yahudilerin farkl gelimesini, Filistin'in Arabistan tarafnn Bedevi topra olan lle evrilmi olmas ok iyi aklyor. Ama eski Arap yaztlarn, geleneklerin ve Kuran'n ve btn soyktklerin vb. artk kolaylkla zlebilmesi, esas zn Arap ya da daha ok Sami olduunu gsteriyor. Bura'daki durum, Edda ve Alman kahramanlk destanna olduka benzerlik gstermektedir. Sevgiler
F. E.

MARX'TAN MANCHESTER'DEK ENGELS'E


(LONDRA] 2 HAZRAN 1853

... branilerle Araplara ilikin mektubun bana ok ilgin geldi. Konuyla ilgili olarak: 1) Tm dou kabileleri arasnda, kabilelerin bir ksmnn yerleik konuma gemesiyle, bu srecin balamasndan sonra, bunlarla gebe yaamn srdrenler arasnda genel bir iliki olduu kantlanabilir. 2) Muhammed zamannda Avrupa'dan Asya'ya uzanan ticaret yolu nemli lde deitirilmitir; Hindistan'la ticaretteki pay nemli olan Arap kentleri ticari bir knt iindeydi, bu da deiimi hzlandrmtr. 3) Dine gelince, soru, genel ve dolaysyla kolaylkla yantlanan bir noktada odaklayor: dounun tarihi neden dinler tarihi olarak grnyor? Dou kentlerinin kuruluuna gelince, (Aurung-Zebe'de dokuz yl doktorluk yapan) Franois Bernier'nin Byk Mool'un Dominyonlarnn Tanmn eren Geziler, vb.'den* daha parlak, daha canl, daha arpc olann bulmak zordur. Askeri sistemi, bu byk ordularn beslenmesini vb. ok iyi anlatr. Bu iki noktada yle yazar: "Svari ordunun ana blmdr; hizmetkrlar ve pazardan ya da ardan orduyu izleyen halkla askerler birbirine
* F. Bernier, Voyages contenant la descrption des etat.es du grand Mool, de rindoustan, du Royaume de Caehemire, ete., t o m e s I-II, Paris 1830 Ed.

kartrlmazsa, piyade, genel olarak sylenenin tersine, svari kadar byk deildir. rnein hkmdarn, bakentten uzun bir sre uzak kalacann kesin olduu durumlarda, ona elik eden ordunun 200.000 ya da 300.000 kiiden ve bazan daha oundan olutuunu belirtenlerin hakl olduu, ancak ordu ve elik edenler birlikte dnlnce kabul edilebilir. adrlar, mutfaklar, giysiler, mobilya ve ou zaman kadnlar ve kukusuz bu kadar ykn doal sonucu olarak filler, develer, kzler, atlar, hayvan yemi tedarikileri, levazmclar, her trden tccar hizmetkrlar ite ordunun ardndan gtrd btn bu yk ve insanlar bilenler iin, ordularn byklne ilikin rakamlar artc deildir. Bir lkede tm topran tek sahibi hkmdar ise, bunun zorunlu sonucu olarak Delhi ya da Agra gibi bir bakent, neredeyse tmyle yaamn orduya borluysa ve bu yzden de hkmdar uzunca bir sre sava alanlarna gittii zaman onu izlemek zorundaysa, byle bir lkenin koullarn ve ynetimini bilenler iin, ordunun asker saysna ilikin yksek rakamlar artc deildir. Bu kentler, ak arazide kurulanlardan biraz daha iyi ve rahat olmalar dnda, gerekte askeri kamplardan baka bir ey olmadklar iin Paris vb. gibi birer kent deildirler ve yle de olamazlar." Byk Mool'un 400.000 kiilik bir orduyla Kemir'e yry zerine de Bernier yle diyor: "Glk, byle byk bir ordunun, byle ok sayda insann ve hayvann arazide nasl ve nereden beslenebileceidir. Doru olan udur: Hintliler gda ynnden azla yetinebilen insanlardr. Bunlarn ou svaridir; yirmide-biri bile yry srasnda et yemez. Gdalar pirin ve sebze karmdr. Piirildii zaman stne eritilmi tereya dkerler. Bununla yetinirler. Ayrca develerin byk bir dayanma gc vardr; ala ve susuzlua direnebilirler; ok az gdayla yaayabilirler ve hereyi yiyebilirler. Ordu menziline varnca deve srcleri, hayvanlar ayrlara salarlar; hayvanlar bulabildii hereyi yer. Ayrca, Delhi'deki pazarda i yapan ticaret erbab, harekat srasnda da ordunun yannda ayn ii yap-

mak zorundadr. Hayvan yemine gelince, tm bu yoksul insanlar lkenin her yann dolap ne bulurlarsa satn alrlar ve bylece az bir kazan salarlar. Ama daha ok yaptklar ey, ellerinde malaya benzeyen ufak kreklerle araziyi dolamak, bulduklar yenebilir bitkileri toplamak, ykayp temizleyerek orduya satmaktr..."92 ' Bernier hakl olarak, doudaki tm fenomenlerin temelinde toprakta zel mlkiyet olmayn grr ve Trkiye, Iran ve Hindistan'a atfta bulunur. Gerek anahtar, hatta dou cennetinin anahtar da budur.

ENGELS'TEN LONDRA'D AK MARX'A


M A N C H E S T E R , 6 HAZRAN [1853]

... Toprak mlkiyetinin olmay, gerekten de Dounun tm iin anahtar. Dounun siyasal ve dinsel tarihi de bu noktaya dayanyor. Ama nasl oldu da doulular, feodal biiminde de olsa toprak mlkiyetine varmadlar? Bu, sanrm iklimle ve onunla balantl olarak, zellikle Sahra'dan Arabistan', ran', Hindistan' ve Tatarya'y [Orta Asya ve Trkistan'n baz blmleri,Tatari] geerek yksek Asya platosuna ulaan byk l paralaryla kapl topran yapsyla ilgili. Burada yapay sulama tarmn ilk koulu; bu da ya komnlerin, illerin ya da merkezi hkmetin ii. Bir dou hkmetinin hibir zaman ten fazla dairesi olmad: maliye (lke ii yama), sava (lke ii ve d yama) ve bayndrlk (yeniden retim iin hazrlk). ngiltere hkmeti Hindistan'da 1 ve 2 numaral ileri ok darkafal bir biimde yrtt, 3 numaral ii ise tmden bir kyya koydu. Hindistan tarm da bu yzden haraboluyor. Serbest rekabet, orada kendi kendini tamamen itibardan dryor. Sulama sistemi rmeye terkedilince topran gbrelenmesinden hemen vazgeilmesi, baka trl ok garip grnen bir gerei, bir zamanlar, ahane biimde ekilip biilen blgelerin imdi nasl birer orak arazi paras (Palmira, Petra, Yemen'deki harap

yerler, Msr, ran ve Hindistan'daki saysz topraklar) durumuna geldiini aklyor. Ykc tek savan, bir lkenin nfusunu boaltabileceim ve uygarlktan yzyllarca _>oksunlatrabileceini gsteriyor. Sanrm senin ok doru olarak Muhammed devriminin temel elerinden biri olarak grdn bir gerei, Muhammed'den nce gney Arabistan ticaretinin mahvoluu gereini de belirttiim balamda dnmek gerekiyor. sa'dan sonraki alt yzyln ticaret tarihini iyi bilmiyorum. Bu nedenle de ran'dan Karadenize ve ran krfezinden Suriye ve Kk Asya'ya uzanan ticaret yolunun, Kzl Deniz yoluyla yaplan ticarete ye tutulmasna neden olan genel maddi durumu deerlendirecek durumda deilim. Ama, Sasaniler dneminde asayii iyi olan ran mparatorluunda greceli bir kervan gvenlii oluunun etkileri herhalde yabana atlr gibi deildir. Buna karlk S 200600 yllar arasnda Habeler tarafndan srekli igal edilmi, yamalanm, boyun edirilmitir. Romallar zamannda geliip serpilen gney Arabistan kentleri, yedinci yzylda oraklam ve harabeye dnmt: beyz yln iinde komu Bedeviler tamamen efsanevi, pek gzel gelenekler benimsediler (Kuran'a ve Arap tarihi Novairi'ye bak), o blgedeki yaztlarn yazld abeceyi bilmiyorlard; gerekte baka abece de yoktu ve yaz tamamen unutulmutu. Genel ticari durumun neden olduu bu kntnn yansra, dorudan ve iddetli lde ykc bir baka hareketin daha bulunmu olmas gerekir ki, bunun da ancak Etyopyallar tarafndan giriilen istila hareketleri olduu dnlebilir. Habelerin yreden karlp atlmas Muhammed'den krk yl nce olmutur; anlalyor ki, Arap ulusal bilincinin uyannn ilk eylemi budur. Arap ulusal bilincini, kuzeyden gelen ve neredeyse Mekke'ye kadar uzanan Pers istilas da kamlamtr. Bizzat Muhammed'in yaamyla ilgili tarihi, gelecek birka gn iinde okuyacam. Ama imdiye dein okuduklarmdan kan sonuca gre, olay, bozuk bir judaizm ve bozuk bir hristiyanlk anlay ile bozuk bir doaya tapnma yaklamnn karmas olan dinleri de zlme rma girmi olan, ahlaken

iflas etmi kentli fellahlara kar bir Bedevi tepkisi niteliini tamaktadr. Bernier'nin materyali* gerekten ok iyi. Uyank, ak kafal, ekici her zaman ivinin tam bana isabet ettiren, ama bundan haberdar deilmi gibi grnen bir Franszdan bireyler okumak byk zevk. '

* Engels, Bernier'nin Voyages contcnant la description


Grand Mool... kitabn imliyor. -Ed.

desetats du

[ONKJ

KLSE ALEYHTARI HAREKET HYDE PARK'TA BR GSTER93


KARL MARX
LONDRA, 25 HAZRAN 1855

TARHN eski bir dersidir: ayaklarnn altnda varlklarnn temelleri uzun zamandan beri oyulmu olmasna karn, iktidarn btn niteliklerine szde hl sahip olan ve lm ilan aslmadan ve vasiyetname almadan mirastan yararlanmann balangc zerinde varisler arasnda daha imdiden ayrlklar ba gsterdii iin bitkisel bir yaam srmeye devam eden egemenliklerini yitirmi toplumsal gler, can ekiin son kavgasndan nce bir kez daha yeniden kendilerini toparlyor; savunmadan saldrya geiyor, geri ekilecekleri yerde kkrtyor, ve yalnzca tartlan deil, ama imdiden mahkum edilmi ncllerden ar sonular karmaya alyorlar. Bugn ngiliz oligarisi iin durum byledir. kiz kardei Kilise iin de byle. Resmi kilisenin barnda, yukar ve aa kilisede94 resmi kiliseden olmayanlarla bir anlama zemini bulmak ve, bylece ulusun dindar olmayan kitlesinin karsnda bir btn oluturmak iin, saysz yeni-

den rgtleme giriimleri oldu; dinsel zorlayc nlemler hzla birbiri ardna geldi eskiden lord Askley ad altnda tannan dindar kont Shaftesbury, yalnzca ngiltere'de 5 milyon kiinin yalnz kiliseye deil ayn zamanda hristiyanla yabanc duruma geldiini, szlanarak yce mecliste kaydetti. Resmi kilise yle yant veriyor: "Compelle intrare."* Yemeyi tasarlad kestaneleri ateten kartma iini, lord Askley'e ve bakaldrm, darkafal, gzdnm softalara brakyor. Dinsel zorlayc nlemin ilk arac, tm halk elence yerlerini, pazar gn, akam saat 6-10 aras dnda kapatan Beerbill** oldu. Bu yasa, kaak olarak, oturum sonunda mecliste kalabalk olmad bir srada, yasa yanllarnn Londra'nn byk bira satclarna yllk kazan vergisi sisteminin, yani byk sermayeler tekelinin korunacana ilikin gvence vererek onlarn desteini almasndan sonra karld. Sonra da Sunday Trading Bili'in*** sras geldi; bu yasa, yaknlarda, Avam Kamarasnn nc mzakeresinde kt ve bu yasann deiik koullar parlamento komitesinde tartma konusu oldu. Bu yeni dinsel zorlayc nlem iin de byk sermayenin oyu salanmt, nk pazar gnleri dkkanlarn aanlar yalnz kk esnaftr ve byk maazalar, pazar gnleri, kk dkkanclarn rekabetini parlamenter yoldan kaldrmaya tamamen hazrdlar. Her iki durumda da kilisenin tekelci sermaye ile ortak komplosu var, ama her iki durumda da ayrcalkl snflarn vicdanlarn rahatsz etmemek iin alt snflara kar dinsel ceza yasalar var. Beerbill aristokrat kulplerine nasl dokunmuyorsa, Sunday Trading Bili de sekinlerin pazar uralarna dokunmuyor. i snf cretini cumartesi akam ge saatte alr; yleyse pazar gnk al-veri yalnzca onun iin szkonusudur. Yalnzca o, kk al-verilerini pazar gn yapmak zorundadr. Demek ki, yeni yasa, yalnzca ona kar yneltilmitir. 18. yzylda Fransz aristokrasisi yle diyordu: bizim iin Voltaire, halk iin ayin ve aar. 19. yzylda ngiliz aristokrasisi yle
* Onlar girmeye zorla. -. ** Bira zerine yasa. -. *** Pazar ticareti zerine yasa. - .

diyor: bizim iin sofu szleri, halk iin hristiyan pratik. Hristiyanln klasik azizleri kitlenin ruhunun kurtulmas iin kendi bedenlerine eziyet ederlerdi; modern, kltrl azizler, kendi ruhlarnn kurtuluu iin kitlenin bedenine eziyet ediyorlar. Byk bira sanayicilerinin ve tekelci byk tccarlarn iren hesaplaryla desteklenen kokumu, dkn ve zevk dkn bir aristokrasiyle kilisenin bu ittifak, dn Hyde Park'ta, "Avrupa'nn ilk centilmeni" Georges IV'n lmnden beri Londra'nn grmedii bir kitle gsterisine neden oldu. Biz bandan sonuna kadar seyirciydik, ve dn Hyde Park 'ta ngiliz devriminin baladna gvence verirken abartmadmz sanyoruz. Krm'dan gelen son haberler bu "parlamenter olmayan", "parlamento-d" ve "parlamentoya kar" gsterinin balca bir esini oluturdular. Pazar ticareti zerindeki yasann ncs olan lord Robert Grosvenor, yasasnn zengin snflara kar deil, yalnzca yoksul snflara kar yneltildii itirazna yle yant vermiti: "Aristokrasi hizmetilerini ve atlarn pazar gnleri altrmaktan byk lde saknyor." Geen haftann son gnlerinde Londra'nn btn duvarlarnda, byk harflerle baslm ve kaynan artistlerden95 alan aadaki afii grmek olanaklyd:
"Yoksul halkn imdilik hl yararlanabildii gazeteleri, berberi, ttn, ikileri ve yemekleri ve vcudun ya da akln her eit besinlerini ve elencelerini pazar gnleri ortadan kaldrmak amacyla yeni pazar yasas karlyor. Bakentin zanaatlarnn, iilerinin ve "aa snflarnn" katlaca bir ak hava mitingi pazar gn leden sonra Hyde Park'ta yaplacaktr; miting aristokrasinin hangi dinsel kafayla dua ve dinlenme gnne riayet ettiini ve bugn hizmetilerini ve atlarn altrmama konusunda ne kadar titiz olduunu grmek iin, lord Robert Grosvenor'un sylevindeki iddialar da grmek iin yaplacaktr. Miting saat 3'te Kensington bahelerinin yannda Serpentine'in (Hyde Park'ta kk bir ay) sa yakasnda olacaktr. Gelin! Ve karlarnz ve ailelerinizi de birlikte getirin! Gelsinler ki "stlerinin" kendilerine verdikleri rnekten yararlansnlar!"

Longchamp Paris sosyetesi iin ne ise, Hyde Park'n Serpentine'i izleyen yolu, ngiliz haute volee'si* iin odur, yelerinin leden sonra zellikle pazar gnleri, lks arabalarn ve tuvaletlerini gsterdikleri, uak srleri tarafndan izlenen ssl koum takml grkemli atlarn ve arabalarn gsterdikleri yerdir. Yukardaki afiin metninden papaz 'egemenliine kar savamn ngiltere'deki btn ciddi savamlarnn niteliini, yoksulun zengine kar, halkn aristokrasiye kar, "aa" durumdaki insanlarn "yukar" durumdakilere kar bir snf savam nitelii ald grlyor. Saat 3'te, yaklak 50.000 kii belirtilen yerde, Serpentine'in sa yakasnda, Hyde Park'n geni imleri zerinde toplanmlard, ve sol yakadan da insanlar gelince, bu 50.000, yava yava en az 200.000 oldu. Bir noktadan bir baka noktaya itilen kk kmelenmeler grlyordu. Oraya gnderilmi ok sayda polis memuru, aka, mitingin dzenleyicilerinin ellerinden, Arimet'in dnyay kaldrmak iin istedii, salam bir dayanak noktas olmaya alyorlard. Sonunda daha nemli bir grup yerini ald, ve grubun ortasnda ykseke bir yerde artist Bligh bakanla yerleti. Sylevine henz balamt ki, havada coplar sallayan 40 polis memurunun bandaki polis mfettii Banks, ona, parkn, kralln zel mlk olduunu ve burada bir miting yapma hakk bulunmadn bildirdi. Bligh parklarn kamu mlkiyetinde olduunu kantlamaya alt ve Banks, Bligh'e kararnda diretirse onu tutuklama emri bulunduu yantn verdi; karlkl birka konumadan sonra, evredeki kalabaln korkun barmalar arasnda Bligh yle bard: "Majestenin polisi, Hyde Park'n kralln bir zel mlk olduunu ve majestenin arazisini, mitinglerini yapsn diye halka dn vermek istemediini bildiriyor. yleyse biz de Oxford Market'e gidelim". Ve alayc "God save the Queen!"** lyla grup Oxford
* Y k s e k sosyete, - . ** Tanr kralieyi k o r u s u n ! - .

Market ynnde dald. Ama bu srada, artist merkez komitesi yesi Finlen uzakta bulunan bir aaca doru komutu, kitleler onu izledi, gz ap kapayncaya kadar evresini o kadar sk ve o kadar youn bir biimde sardlar ki, polis ona ulama giriiminden vazgeti. "Haftann alt gn eziliyoruz, parlamento da yedinci gn sahip olduumuz birazck zgrl bizden almak istiyor, ikiyzllkle gzlerini saa sola eviren papazlarla birleen oligarinin bu adamlar ve bu kapitalistler, Krm'da kurban edilen halk ocuklarnn dine aykr cinayetinin kefaretini demek iin kendilerine deil de bize ceza vermek istiyorlar." Bu gruptan, bir baka bir gruba gitmek iin ayrldk; dierinde bir konumac, boylu boyunca yere uzanmt ve kendini dinleyenlere bu yatay durumda sylev veriyordu. Birden her yandan "Yola, arabalara!" l duyuldu. Bu arada ekiplere ve binicilere kfrler yamaya balamt bile. Kentten durmadan takviye alan polisler gezinenleri yoldan kovdular. Bylelikle Apsleyhouse Rotten Row'dan balayp, Serpentine'in akt ynn tersine giderek, Kensington Gardens'a kadar, yolun iki yannda insanlardan meydana gelmi eyrek fersahtan daha uzun iki youn itin olumasna katkda bulundular. Seyircilerin yaklak te-ikisi iilerden, te-biri orta snftan oluuyordu, ve her iki kesim de kadnl ocukluydu. Zoraki aktrler, yakkl baylar ve zarif bayanlar, "Avam ve Lordlar kamaralar milletvekilleri", urada burada, Porto arabyla snm, atlar zerinde belli yataki beyler, bu kez resmi geitten gemiyorlard. Dayaktan geiriliyorlard. Ksa bir sre sonra btn alayc, kkrtc ve kulaa ho gelmeyen bir lklar kasrgasnn altnda kaldlar; stelik ingilizce, bu terbiyesiz szler bakmndan, btn dillerden daha zengindir. Konser irticalen ortaya kt iin mzik enstrmanszd. Dolaysyla koro kendi organlarndan yararlanmak ve vokal mzikle yetinmek zorundayd. Ve konser, bir homurdanmalar, tslamalar, slklar, grlemeler, mrldanmalar, szldanmalar, cvltlar, havlamalar, inlemeler, gcrdamalar konseriydi, insanlar deli edecek, lleri uyan-

dracak bir mzik. Buna garip bir biimde, gerek eskingiliz nktesinin ve uzun sre devaml kaynayan kzgnlnn patlamalar karyordu. "Go to the church!" ("kiliseye gidin!") sesi, ayrdedilebilen tek szd. Bir leydi, yattrma imi olarak, arabann kapsndan dinsel esaslara uygun bir biimde ciltlenmi bir Prayer Book (Dua Kitab) uzatt. "Give it to read to your horses!"("onu okumak iin atlarnza verin!"), bin azdan hep birden yldrm gibi grleyen yant oldu. Atlar rknce, aha kalkyorlar, lmcl bir tehlike zarif yklerini tehdit edince gemi azya alyorlard, akalar daha grltl, daha tehdit edici, daha acmasz oluyordu. Aralarnda zel konsey bakannn ve bakannn ei kontes Granville de bulunan soylu lordlar ve leydiler arabalarndan inmek ve kendi ayaklarn kullanmak zorunda kaldlar. Kostmleri, zellikle geni kenarl apkalar, inancn aka belirtmeye zg durularyla aa vuran belirli yataki centilmenler atlar zerinde getiinde, btn fkeli bartlar, buyrukla yattrlamayan bir kahkahaya bouluyordu. Bu centilmenlerden biri, sabrn yitirdi. Mefistofeles gibi uygun olmayan bir hareket yapt, dmana dilini kard. "He is a vordcatcher! A parliamentary man! He fights uith his own tueapons!" ("Bu bir geveze! Bir parlamenter! Kendi silahlaryla savayor!"), bu lk yolun bir yanndan ykseldi. "He is a saint! he is salm singing!" ("Bu bir aziz! Mezamir 96 okuyor!"), kar yann karl da byle oldu. Bu arada bakentin elektrikli telgraf btn polis karakollarna Hyde Park'ta bir karkln hazrlandn duyurmu ve onlara olay yerine gitmeleri emrini vermiti. Bu yzden, Apsleyhouse'dan Kensington Gardens'a iki insan iti arasndan srayla geen polis takmlar ksa aralklarla birbirlerini izliyorlar, her seferinde u halk arksyla karlanyorlard:
Where are gne the geese? Ask the polie! ("Kazlar nereye gitti? Onu polise sorun siz!")

Bu da, yaknlarda, Clerkerwell'de bir polis memuru tarafndan ilenmi herkese bilinen bir kaz hrszln ima ediyordu. Bu skandal saat srd. Yalnzca ngiliz cierleri byle bir g gsterisi yapabilirler. Gsteri srasnda deiik gruplardan yle szler duyuluyordu: "Bu daha yalnzca balang!", "Bu ilk admdr!", "Onlardan nefret ediyoruz!", vb.. ilerin yzlerinde kzgnlk okunabilirken, orta snftan insanlarn yzlerinde daha nce hibir zaman bu kadar honut, bu kadar tatmin olmu gl grmemitik. Sondan biraz nce gsterinin iddeti artt. Arabalar ynnde sopalar salland ve uyumsuz sesler "You rascals!" ("Alaklar!") nlemi biimine dnt. saat sresince erkekli kadnl artistler, kalabal dolap bildiriler dattlar; bildiride byk harflerle unlar yazlyd: "artizmin yeniden rgtlendirilmesi! Bakentte artizmin yeniden rgtlendirilmesi iin yaplacak bir konferansa delegeler semek zere, gelecek sal gn 26 Haziranda, Friar Street'te, Doktor Common'un edebi ve bilimsel enstitsnde byk bir halk mitingi yaplacaktr. Giri serbesttir." Londra basn bugn genellikle Hyde Park olaylarnn ancak ksa bir raporunu veriyor. Lord Polmeston'un Morning Post'u dnda henz bayaz yok. "Son derece utan verici ve tehlikeli bir temsil, diyor, Hyde Park'ta geti, yasann ve geleneklerin ak bir ihlali yasama gcnn serbest ilemesine fiziki gc mdahale ettirmek iin yasad bir giriimdi. Tehdidi yapld gibi, ayn sahne gelecek Pazar yinelenmemelidir." Ama ayn zamanda u lord Grosvenor "fanatiini" karkln tek "sorumlusu" olarak niteliyor ve "halkn hakl fkesine" neden olduunu belirtiyor. Sanki parlamento, lord Grosvenor'un yasasn mzakerede kabul etmemi gibi! Yoksa o da m "yasama gcnn serbest ileyii zerine bask yapmak iin fiziki g" kullanm?

[ON]

KAPTAL
KARL MARX
/

DN dnyas, gerek dnyann yansmasndan baka bir ey deildir. reticilerin, genel olarak, rnlerini meta ve deer olarak ele alarak birbirleriyle toplumsal ilikilere girdikleri ve bylece kendi bireysel zel emeklerini trde insan emei ltne indirgedikleri meta retimine dayanan bir toplum iin byle bir toplum iin soyut insan cultus'u ile hristiyanlk, ve hele onun burjuva geliimleri olan Protestanlk, deizm vb. en uygun din biimiydi. Eski Asyatik ve teki antika retim biimlerinde, rnlerin metalara dntrlmesi ve bu nedenle de insanlarn metalar reticilerine dnmeleri ikincil bir yer tutar; ne var ki, bu ilkel topluluklar dalmaya yz tuttuka bunun nemi de artar. Gerek tccar kavimler, Epikros'un tanrlarnn kreler arasnda ya da yahudilerin Polonya toplumunun gzeneklerinde yaamas gibi, eski dnyann ancak atlaklarnda yaarlard. Bu eski toplumsal retim organizmalar,

burjuva toplumuyla karlatrldnda, son derece basit ve saydamd. Ama bunlar, ya ilkel kabile topluluu iersinde birlikte yaad kimselerle gbekbam henz kesip atamam olan insann birey olarak henz olgunlua ulamam gelimesi zerine, ya da dorudan zorbalk ve klelik ilikileri zerine kurulur. Ancak bunlar, emein retkenlik gcnn gelimesi dk bir dzeyin stne kmad ve bu nedenle de maddi yaam alannda insanla insan ve insanla doa arasndaki toplumsal ilikilerin karlkl olarak snrl olduu zamanlarda ortaya kabilir ve varolabilir. Bu snrllk, eskinin doaya tapnmasnda ve halk arasnda yaygn dinlerin teki unsurlarnda yansr. Gerek dnyann, dinsel yansmas, kanlmaz olarak, gnlk yaamn pratik ilikilerinin insana, onun teki insanlar ve doa ile ilikilerini tam anlamyla anlalr ve akla-uygun bir iliki olmaktan te bir ey sunmad zaman, ancak o zaman yitip gider. Maddi retim srecine dayanan toplumun yaam sreci, kendisini saran mistik tl, retimin, serbeste biraraya gelen insanlar tarafndan ve saptanm bir plana uygun olarak bilinli bir biimde dzenlenmesi salanmadka, soyulup atlamaz. Bu da toplum iin, belli bir maddi temeli, ya da kendileri de uzun ve zahmetli bir gelime srecinin kendiliinden olumu rnleri olan bir dizi varolu koulunun varln gerektirir. Ekonomi politik ne denli eksik olursa olsun, deer ve deer bykln gerekten tahlil etmi ve bu biimlerin altnda yatan eyi aa karmtr. Ama bir kez olsun, emein, niin onun rn deeri ile ve emek-zamanmn bu deerin bykl ile temsil edildii sorusunu sormamtr. retim srecinin insan tarafndan denetimi yerine insana egemen olduu bir toplum durumuna ait bulunduklar zerlerine silinmez harflerle damgalanm bulunan bu formller burjuva anlayna, tpk retken emek olarak, doann ykledii apak zorunluluk olarak grnr. Bu nedenle, burjuva-ncesi toplumsal retim biimleri, burjuvalarca, kilise ba-

balarnn, hristiyanlk-ncesi dinleri ele aldklar gibi incelenir.


[s. 8 8 - 9 0 ] *

... Eletirici bir teknoloji tarihi, 18. yzyln bulularndan ne kadar aznn, tek bir kimsenin eseri olduunu ortaya koyabilir. Bugne dein byle bir kitap yazlmamtr. Darwin, bizim ilgimizi, doal teknoloji tarihine ekmitir; yani, yaamn srdrlmesi iin, retim arac olarak hizmet eden, bitki ve hayvan organlarnn oluumuna dikkatimizi ekmitir. nsann retici organlarnn, btn toplumsal rgtn maddi temeli olan bu organlarn tarihi, ayn trden dikkate layk deil midir? Ve Vico'nun dedii gibi, insanln tarihini doa tarihinden ayran ey, ilkini bizim yapmamz ve ama ikincisini yapmamamz olduuna gre, byle bir tarihin derlenmesi daha kolay olmaz m? Teknoloji, insann doay ele al biimini, hayatn srdrmek iin bavurduu retim srecini aklayarak, toplumsal ilikilerinin oluum biimini ve bu ilikilerden doan kavramlar ve dnce biimlerini ortaya koyuyor. Bu maddi temeli hesaba katmayan din tarihleri bile, eletirici bir tarih saylamaz. Dinin hayal yaratklarnn bu dnyadaki zlerini inceleyerek bulmak, aslnda, tersinden giderek, hayatn gerek ilikilerinden hareket ederek, bu ilikilerin kutsallatrlm ekillerini bulmaktan ok daha kolaydr. Bu sonuncu yntem, biricik materyalist ve dolaysyla biricik bilimsel yntemdir. Tarih ile tarihsel sreleri darda brakan, soyut doal bilimsel materyalizmin zayf noktalar, bunun szclerinin, kendi uzmanlk alanlarnn dna kar kmaz ortaya koyduklar soyut ve ideolojik kavramlardan derhal belli olur.
[s. 3 6 0 - 3 6 1 not]

Eer okur, bana, 1798'de yaynlanm olan "Essay of Population" adl yaznn yazar Malthus'u anmsatrsa, ben de,
* K e l i a y r a iindeki sayfa n u m a r a l a r iin bkz: Kari M a r x , Birinci Cilt, Sol Y a y n l a r , A n k a r a 2000. -Ed. Kapital,

ona, bu yaptn ilk eklinin De Foe'dan, Sir James Steuart'tan, Townsend'dan, Franklin'den Wallace'dan vb. yaplm ocuka ve stnkr bir armadan baka bir ey olmadn ve kendisine ait tek bir tmceyi bile iermediini anmsatrm. Bu brorn neden olduu byk sansasyon, sadece parti karlar ile ilgilidir. Fransz devrimi, Birleik Krallk'ta ateli savunucular buldu; 18. yzyl boyunca yava yava ilenen ve ardndan byk toplumsal bunalm srasnda, Condorcet'nin retilerine kar amaz bir panzehir olarak davul zurnayla ilan edilen "nfus ilkesi", insanln ilerlemesi ve gelimesi zlemlerini toptan yokedecek bir silah olarak ngiliz oligarisi tarafndan sevinle karlanmt. Bu baarsna pek aran Malthus, kendisini, geliigzel toplad malzemeyi kitabna doldurmaya, kendisi tarafndan bulunmayp sadece arlan yeni konular eklemeye verdi. urasn da belirtelim: Malthus ngiliz devlet kilisesine bal bir papaz olduu halde, protestan Cambridge niversitesine akademi yesi (fellov) olmann koullarndan birisi olan evlenmeme yeminini etmiti :"Socios collegiorum maritos esse non Permittimus, ded otatim postquam quis uxorem duxerit, socius collegii desinat esse."* Bu durum Malthus'u dier protestan papazlarndan, onun lehine olmak zere ayrr; bunlar rahipliin evlenme yasa emrini bir yana iterek, "birleiniz ve oalmz" szn ncilin kendilerine verdii zel bir grev diye kabullenmeyi o derece ileri gtrmlerdir ki, bir yandan iilere "nfus ilkesini" vaazederken te yandan da, nfusun artna gerekten yakksz llere varan genel bir katkda bulunmulardr. retinin bu hassas noktasn, ilk gnahn bu ekonomik klfn, bu Adem babann elmasn, "saygdeer" Tovvnsend'in akac bir ifadeyle syledii gibi, "iddetli arzuyu" ve "Cupidon'un oklarn krleten engelleri" ("the ehecks vich tend to blunt the shafts of Cupid"), saygdeer protestan teolojisinin ya da daha dorusu protestan kilisesinin, dn de, bugn de, tekelinde bulundurmas ok ilgi
* "Kolejlerin r e t i m yelerinin \f'ellou>s\ e v l e n m e s i n e izin v e r m i y o r u z , a m a biri evlenir e v l e n m e z kolej retim yesi o l m a k t a n kar." - .

ekicidir. Orijinal ve akll bir yazar olan Venedikli rahip Ortes dnda, nfus teorisyenlerinin ou protestan papazlardr. rnein modern nfus teorilerinin batan sona incelendii ve Quesnay ile rencisi Mirabeau arasndaki geici kavgaya, ayn konu zerinde fikirler salam bulunan Brucknerin Theorie du Systeme Animal, Leyde 1767, adl kitab; sonra, papaz Wallace, papaz Townsend, papaz Malthus ve rencisi bapapaz Thomas Chalmers ile, bu konuda kalem oynatan daha kk rtbede bir yn saygdeer din adam. Balangta, ekonomi politik, Hobbes, Locke, Hume gibi filozoflar, Thomas More, Temple, Sully, De Witt, North, Law, Vanderlint, Cantillon, Franklin gibi i ve devlet adamlar, zellikle ve byk bir baaryla da Petty, Barbon, Mandeville, Quesnay gibi tp adamlarnca incelenmitir. Daha 18. yzyln ortasnda zamannn dikkate deer iktisatlarndan rahip Tucker, hl kendisini, kendi kutsal meleinden bir adamn, Mammon'un97 ilerine kart iin, zr dilemek zorunda sanyor. Daha sonra, ite bu "nfus ilkesi" ile protestan papazlarnn gn gelmi oldu. Nfusa servetin temeli gzyle bakan ve Adam Smith gibi papazlarn ak szl dman olan Petty, sanki bunlarn beceriksizce mdahalelerini sezmi gibi yle der: "Hukukun en iyi gerekletii yer, nasl ki, avukatlarn yapacak i bulamadklar yer ise, dinin de en iyi serpilip gelitii yer, papazlarn nefislerine en ok ile ektirdikleri yerdir." Bunun iin, protestan papazlarna, bundan byle Aziz Paul'n yolunda gidip, evlenmeyerek "nefislerine eza" ektirmediklerine gre, "kilise vakflarnn geimlerini salayabileceinden fazla papaz retmemelerini" salk verir, "yani bugn eer ngiltere ve Gal'de onikibin kiiye yetecek kadar yer varsa, 24.000 papaz retmek doru olmaz, nk sonra bu akta kalan oniki bin kii kendilerine bir geim yolu arayacaklar ve bunu en kolay ekilde de, grevli onikibin papazn, halkn ruhlarn zehirlediklerini ya da alktan ldrdklerini, cennete giden yolda onlara yanl nclk ettiklerini etrafa yayarak yapacaklardr." (Petty, A Treatise of Taxes and Contributions, London 1667, s. 57.)

Adatl Smith'in zamannn protestan rahipleri ile ilikisini aadaki yaz gstermektedir. Norvvich piskoposu Dr. Horne, A Letter to A. Smith, L. L. D. On the Life, Death, and Philosophy of his Friend, David Hume, by one of the People called Christians, 4. bask, Oxford 1784, balkl yazsnda Adam Smith'i, Mr. Strahan'a yazd bir ak mektupta, "dostu David'i [yani Hume'] nasl mumyaladn, lm yatanda Hume'n iskambil ve bri oynayarak kendisini nasl elendirdiini btn dnyaya yayd" ve hatta Hume hakknda unlar yazacak kadar saygszlk ettii iin azarlamaktadr: "Ben, onu, gerek salnda ve gerek lmnden sonra, insan tabiatndaki zaafn izin verdii lde, kusursuz bir bilgelik ve erdem idealine yaklaan bir insan olarak grdm." Piskopos fkeyle haykrr: "Din denilen ne varsa hereye ifa bulmaz bir antipatinin tutsa olmu, elinden gelse o ruhu insanlarn belleklerinden silmek iin vargcyle alm olan bir insann kiiliini ve tutumunu 'kusursuz bir bilgelik ve erdem' rnei diye bize sunmaya ne hakknz var efendim?" (l.c., s. 8.) "Ama hakikat aklar ylmasnlar. Dinsizliin mr uzun olamaz." (s. 17.) Adam Smith, "Dinsizlii lkeye yaymak iin korkun bir ahlakszlk gsterdi (yani, Theory of Moral Sentiments ile). Niyetinizin iyi olduu anlalyor Doktor, ama bu sefer sanrm baaramayacaksnz. David Hume rneiyle, bizi, dinsizliin alak ruhlar iin biricik ferahlatc, lm korkusuna kar en iyi panzehir olduuna inandrmak istiyorsunuz. ... Harabeye dnen Babil'e glyor, ta kesilip Kzldenize yuvarlanan Firavun'u kutluyor olmalsnz." (l.c., s. 8, 17, 21, 22.) Adam Smith'in kolej arkadalarndan ortodoks birisi, lmnden sonra yle yazyor: "Smith'in Hume'e duyduu hayranlk ... onun hristiyan olmasn engelledi. ... Sevdii drst insanlarla karlatnda bunlarn her sylediine inanrd. Deerli ve saf bir dost olarak, aym, bazan berrak bir gkyznde araya bulut girmeden de kaybolacana bile inanabilirdi. Politik ilkelerinde cumhuriyetilie yaklard." (The Bee, by James Anderson, 18. cilt, c. 3, s. 166, 165, Edinburgh 1791-93.) Papaz

Thomas Chalmers, Adam Smith'in "retken olmayan iiler" kategorisini, tanrnn bahelerindeki kutsal almalarna karn, srf protestan papazlar iin icat ettii konusunda iinde bir phe tar.
fs. 5 8 8 - 5 8 9 not]

[ONDRT]

GMEN YAZINI 98
fKNC M A K A L E D E N PARA]

FREDRCH ENGELS

ma artk onlara uygulanmyor, nk onlar artk tanrya her trl inanla teorik kartlk iinde deil, yalnzca pratik kartlk iindedirler; onlar, yalnzca tanry balarndan savdlar, gerek dnya iinde yayor ve dnyorlar ve dolaysyla materyalisttirler. Kukusuz Fransa'da da durum ayn. Ama durum byle olmasayd, o zaman durumun deimesi iin, son yzyln ahane Fransz materyalist yaznnn iiler arasnda geni lde yaylmasna zen gstermekten daha kolay bir yol olmazd; bu yazn z ve biim asndan Fransz tininin zirvelerinden birini temsil etmekte ve o zamann biliminin durumu gznnde bulundurulursa bugn bile, z asndan, hl son derece yksekte bulunmaktadr, biim asndan ise o zamandan beri hibir zaman byle bir yetkinlie ulalmad. Ama bu bizim blankicilerimizin iine gelemez. Herkesten daha ok radikal olduklarn kantlamak iin, 1793'teki gibi tanry yasayla ortadan kaldryorlar: "Komn, insanl artk kendi gemi yoksulluunun hayaletinden (tanr), "bu nedenden" (varolmayan tanr, bir neden oluyor!), imdiki yoksulluundan sonsuza dek kurtaracak. Komnde papazlara yer yok; her dinsel gsteri, her dinsel rgtlenme yasaklanmaldr." Ve insanlar par ordre du moufti"yle* tanrtanmaz hale getirmek iddias komnn iki yesi tarafndan imzalanmtr; bununla birlikte bu iki yenin, ilk olarak, kat stnde ynla emir verilebildiini, ama byle oldu diye bunlarn uygulanmasnn gerekmediini, ve ikinci olarak, zulmn halkn tutmad inanlara g vermenin en iyi yolu olduunu renmeleri iin gerekten yeterince frsatlar oldu! Kuku gtrmeyen bir ey varsa, o da, hl tanrya yaplacak tek hizmetin, tanrtanmazl dinin zorunlu ilkesi yapmak ve Bismarck'n anti-katolik yasalarna,101 Kulturkampf'na, genel olarak dini yasaklayarak yeni eyler eklemektir...

... BZM blankicilerimizin99 bakunincilerle100 ortak yanlar, onlarn en kkl eilimi, hepsinden en uzaa giden eilimi temsil etmek istemeleridir. Bu nedenledir ki, blankiciler, amalarla ilgili olarak bakunincilere kar kmakla birlikte, aralar konusunda onlarn grlerine sk sk katlyorlar. Dolaysyla, tanrtanmazlk iin de, btn teki eilimlerden daha radikal olmak szkonusudur. Neyse ki, bugn tanrtanmaz olmak pek zor bir ey deil. Kimi Avrupa lkelerinde, tanrya inanmann anti-sosyalist bir tutum olduunu, ama Bakire Meryem'e inanmann bambaka bir ey olup her iyi sosyalistin doal olarak buna inanmas gerektiini dnen u spanyol bakunincisinin tanrtanmazlna benzer grlere karn, tanrtanmazlk, Avrupa ii partilerinde hemen hemen kendiliinden anlalyor. Dahas, sosyal-demokrat Alman iilerin byk ounluu iin, tanrtanmazln zamanm doldurduu sylenebilir; salt yads-

* M f t n n fetvasyla; y u k a r d a n emirle, - .

[ONBE]

[ON A L T I ]

ALMAN PARTS PROGRAMINA KENAR NOTLAR 102


KARL MARX

ANT-DHRNG 105
FREDRCH ENGELS

"NAN zgrl!" Eer Kulturkampf'm103 u annda, liberalizme kendi eski sloganlar anmsatlmak isteniyorsa, bu, ancak yle yaplabilirdi: "Herkes, polis burnunu sokmadan, dinsel ve bedensel gereksinimlerini yerine getirebilmelidir." Ama ii partisi, burada, burjuva "inan zgrl"nn, akla gelebilecek her trden dinsel inan zgrlnn hogryle karlanmasndan baka bir ey olmadnn farkn da olduunu ve partinin, kendi payna, inanc, dinin afsunundan kurtarma abasnda olduunu ifade edebilirdi. Ama, "burjuva" dzeyin tesine gememek yelenmitir.104
Is. 42]*

* Keli ayra iindeki s a y f a n u m a r a s iin bkz: K. M a r x , F. Engels, Gotha ve Erfurt Programlarnn Eletirisi, Sol Yaynlar, A n k a r a 2002.

HIRSTYANLIK, btn insanlar arasnda yalnzca bir eitlikten, kendi kleler ve ezilenler dini olma niteliine tastamam uygun den eit ilk gnah eitliinden baka bir eitlik tanmad. Bunun yansra her ne denli en ok sekinlerin eitlii kabul ediliyorduysa da, bu eitlik ancak ilk balarda uyguland. Gene yeni dinin ilk zamanlarnda grlen mal ortakl izleri, gerek eitlik fikrinden ok, ezilenler arasndaki dayanmaya balanabilir. Ksa srede din adamlar ile laikler arasnda bir kartln saptanmas, bu hristiyan eitliinin ilk izlerine bile son verdi. Bat Avrupa'nn Germenler tarafndan istilas, toplumsal ve politik bir hiyerarinin, adm adm, o zamana dein benzeri grlmemi bir apraklkta kurulmas yoluyla, btn eitliki grleri yzyllar boyu bertaraf etti; ama ayn zamanda, bu istila Bat ve Orta Avrupa'y tarih hareketi iine ekti, ilk kez olarak youn bir uygarlk blgesi ve bu blge iinde ilk kez olarak birbirlerini etkileyen ve baarszlkta birbirlerine dayanan ve her eyden nce ulusal nitelikte bir devletler sistemi yaratt. Bylece bu istila, zerinde daha sonraki alarda in-

sanal eitlikten, insan haklarndan szedilebildii tek alan hazrlyordu.


[s. 172]*

Oysa birey egemenlii, zsel olarak una dayanr ki "devlet karsnda birey, mutlak bir bask durumu iinde bulunur", ama bu bask, ancak "doal adalete gerekten hizmet ettii" lde hakl gsterilebilir. Bu amala, "yasama ve yarg" olacak ama bunlar "topluluk ile birlikte kalacaklardr; ayrca kendini "orduda ya da i gvenlik bakmndan gerekli, yrme kesimindeki dayanma ile" gsteren bir savunma birlii, yani ordu, polis ve jandarma da olacaktr. Gerekte bay Dhring, imdiye dein ne yiit bir Prusyal olduunu ok gsterdi! Burada da mteveffa bakan von Rochow'un o "jandarmasn kalbinde tayan" rnek Prusyalsnn ta kendisi olarak grnr. Ama gelecein bu jandarmas, bugnn "geriyecileri"** denli tehlikeli olmayacaktr. O, egemen bireye kar ne trl zor kullanrsa kullansn, egemen bireyin her zaman bir avuntusu var: "zgr toplum tarafndan koullara gre uratld hakllk ya da hakszlk, hibir zaman doal durumun uratacandan daha kt bir ey olamaz!" Ve gene o kanlmaz telif haklar zerinde bizi bir kez daha sendelettikten sonra bay Dhring, kendi gelecekteki dnyasnda "baroya, kendiliinden anlald zere, tamamen zgr ve genel olacak bir giri hakk" bulunaca konusunda bize gvence verir. "Bugn tasarlanm bulunan zgr toplum", gitgide daha kark bir durum alr: mimarlar, niteliksiz iiler, kalem-adamlar, jandarmalar ve stne stlk, bir de avukatlar! Bu "salam ve eletirel entelektel krallk", eitli dinlerin, iman sahibinin dnyasal yaamn kendisine tatl klan eyi orada her zaman biim deitirmi bir du* K e l i a y r a iindeki s a y f a n u m a r a s iin bkz: F. E n g e l s , AntiDhring, Sol Y a y n l a r , A n k a r a 9 9 5 . ** A l m a n c a "Zarucker", ynla a t m a y a g i r e n g v e n l i k g l e r i n i n a z n d a n sk sk d u y u l a n "zurck" (geriye!) s z c n d e n tretilmi bir szck. -.Ed.

rumda bulduu eitli gksel krallklarna tpatp benzer. Ve bay Dhring de, "herkesin kurtuluunu kendine gre salayabildii"* devlete uyruk deil mi? Baka ne istenebilir? Ayrca bizim isteyebildiimiz eyin nemi de yok. nemli olan, bay Dhring'in istedii. Ve bay Dhring; Friedrich Il'den u bakmdan ayrlr ki onun gelecekteki devletinde, herkesin kurtuluunu kendine gre salayabildii hi de doru deildir. Bu gelecekteki devletin anayasas yle der: "zgr toplumda tapn (culte) olamaz; nk yelerinin her biri, doann arkasnda ya da stnde, kurban ya da dua yoluyla etkili olunabilecek varlklar bulunduu ilkel ve ocuksu kuruntusunu amtr. yleyse, doru olarak anlalm [bir] sosyalite sisteminin ... kiliseye dein tm gzbaclk aygtn ve bunun sonucu bellibal btn din elerini ortadan kaldrmas gerekir. "106 Din, yasaklanr. Nedir ki her din, insanlarn gnlk yaayn egemenlik altnda bulunduran d glerin, onlarn kafalarndaki dlemsel yansmalarndan, dnyasal glerin iinde dnyast gler biimine brndkleri bir yansmadan baka bir ey deildir. Tarihin balanglarnda bu yansmaya urayan ve gelimenin devamnda eitli halklar arasnda ok eitli ve ok deiik kiiletirmelere brnen gler, nce doa gleridir. Bu ilk srecin, karlatrmal mitologya aracyla Hint Veda'larnda, hi olmazsa Hintli-Avrupal halklar iin kaynana dein klm ve Hintler, ranllar, Yunanllar, Romallar ve Germenlerde ve yeterince belgeye sahip bulunduumuz lde de Keltler, Litvanyallar ve Slavlarda bu sre, ayrntl bir biimde gsterilmitir. Ama az sonra, doal glerin yan sra bir o denli yabanc ve balangta bir o denli aklanmaz bir biimde insanlarn karsna dikilen gler olan toplumsal gler de ie karr ve onlar doa glerinin doal zorunluluk grnlerinin tpks bir doal zorunluluk grn ile egemenlikleri altna alrlar. Balan* P r u s y a ' d a kilise okullar s o r u n u zerine y a z l m bir r a p o r k o n u s u n d a F r i e d r i c h H'nin d t nl not. -Ed.

gta ilerinde yalnzca doann gizemli glerinin yansdklar dlemsel kiilikler, bylece toplumsal znitelikler kazanr, tarihsel glerin simgeleri durumuna gelirler.*107 Evrimin daha da gelimi bir aamasnda, ok saydaki tanrlarn tm doal ve toplumsal znitelikleri, bu kez soyut insann yansmasndan baka bir ey olmayan her eye yetenekli tek bir tanrya geirilir. Tarihte, k durumundaki baya Yunan felsefesinin son rn olan ve drtba bayndr cisimlemesini Yahudilerin kendilerine zg ulusal tanrs Yahova'da bulan tektanrclk, ite byle domutur. Bu elverili, kullanlabilir ve her eye uyarlanmaya yetenekli biim altnda din, insanlar o glerin egemenlii altnda kaldklar srece onlar yneten yabanc, doal ve toplumsal glere gre dolaysz, yani duygusal biim olarak varln srdrebilir. Oysa bugnk burjuva toplumda insanlarn, gene kendileri tarafndan yaratlm ekonomik ilikiler, gene kendileri tarafndan retilmi retim aralar aracyla, sanki yabanc bir g aracyla ynetilir gibi ynetildiklerini birok kez grm bulunuyoruz. O halde dinsel yansmann gerek temeli ve onunla birlikte dinsel yansnn kendisi de varln srdrr. Ve burjuva iktisad, bu yabanc egemenliinin nedensel balantsna bir gz atmaya izin verse bile, bu hibir eyi deitirmez. Burjuva iktisad ne genel olarak bunalmlar nleyebilir, ne bireysel kapitalisti yitiklerden, karlksz borlardan ve batkdan, ne de iiyi isizlik ve sefaletten esirgeyebilir. Atasz hep hakl: nsan nerir, tanr dzenler (tanr, yani kapitalist retim biiminin yabanc egemenlii). Yaln bilgi, burjuva iktisad bilgisinden daha ileri ve daha derine de gitse, toplumsal gleri toplumun egemenlii altna almaya yetmez. Bunun iin her eyden nce toplumsal bir eylem gerekir. Ve bu eylem yerine getirildii, toplum tm
* Tanrsal kiiliklerin bu d a h a s o n r a k i ikili nitelii, z a m a n l a m i t o l o g y a lara giren karkln, tanrlarn niteliini y a l n z c a doal g l e r i n y a n s m a lar olarak k a b u l e d e n karlatrmal m i t o l o g y a n m g r e m e d i i bir n e d e n i dir. Bylece baz G e r m e n airetlerinde sava tanrs, s k a n d i n a v l a r n eski dilinde Tyr, eski A l m a n c a d a Zio adn tar v e Y u n a n c a Zeus ile L a t i n c e Diu piter y e r i n e Jpiter'e karlk der; b a k a b a z l a r n d a Er, Eor a d m tar v e Y u n a n c a Ares ile L a t i n c e Mars'a karlk der. -Engels'in Notu.

retim aralar zerine elkonmas ve planl bir biimde kullanlmas aracyla, kendini ve btn yelerini imdilik kendileri tarafndan retilmi ama karlarna ezici bir yabanc g olarak dikilen bu retim aralarnn onlar egemenlii altnda tuttuu klelikten kurtard zaman; yani insan yalnzca nerir olmaktan kt ama dzenleyici de olduu' zaman, ite ancak o zaman dinde yansyan son yabanc g ortadan kalkacak ve bylece artk yanstacak hibir ey bulunmamas yaln nedeniyle, dinsel yansnn kendisi de ortadan kalkacaktr. Tersine bay Dhring, dinin bu kendisine vaat edilmi bulunan doal lmle lmesini bekleyemez. Daha kktenci bir biimde davranr. O, Bismarck'tan daha bismarkdr; yalnzca katoliklie kar deil, ama genel olarak tm dine kar arlatrlm mays yasalar karr,* gelecekteki jandarmalarn dinin izlenmesine gnderir ve bylece onun ehitlik mertebesine ykselmesine yardm eder ve mrn uzatr. Nereye bakarsak bakalm, her yerde o zgl Prusya sosyalizmi!
[s. 4 4 2 - 4 4 6 ]

Eitlik. Adalet. Eitliin, adaletin davurumu, yetkin siyasal ve toplumsal dzen ilkesi olduu fikri, tamamen tarihsel biimde domutur. Doal topluluklarda eitlik yoktu ya da hi deilse tikel bir topluluun tm haklarndan yararlanan yesi iin ok snrl bir biimde vard; klelik ile lekelenmi idi. Antik demokraside idem**. Yunanl, Romal ve Barbar, zgr insanlar ve kleler, ulusallar ve yabanclar, yurttalar ve korunuklar vb., tm insanlarn eitlii, antik kafas iin yalnzca bir lgnlk deil ama hatta bir su idi ve bunun ilk balangc hristiyalkta mantksal olarak zulme urad. Katoliklikte, ilkin tiim insanlarn tanr karsnda gnahkrlar olarak olumsuz eitlii ve daha dar bir anlay iinde de sa'nn kayras ve kan aracyla gnahlar balanm tanr ocuklarnn eitlii. Klelerin, yurdundan srl* 1873 M a y s yasalar, B i s m a r t k ' n katoliklere kar "Kult.rka.mpf' a l t n d a t a n n m s a v a m n d a kard ilk yasalardr. -Ed. ** de yle idi. - . ad

mlerin, toplumdan koyulmularn, mazlumlarn, ezilenlerin dini olarak hristiyanlk rolnde, hakl iki anlay. Hristiyanln utkusu ile bu konu ikinci plana geti ve inanan ile hristiyan olmayan, doru yolda olan ile sapkn arasndaki kartlk, her eyden nce gelen yn oldu. Kentlerin ve dolaysyla burjuvazi ve proletaryann azok gelimi elerinin ortaya kmas ile birlikte eitlik istemi, burjuva yaam koulu olarak yava yava yeniden domaya balayacak ve siyasal eitlikten, mantksal olarak toplumsal eitlik sonucunu kartan proleter anlay bu isteme balanacaktr. Bu, elbette dinsel biim altnda, kendini ilk kez olarak Kyller Savanda aka davurdu. Rousseau sayesinde ilk kez olarak kesinlikle ama henz evrensel olarak insanal bir biimde formllendirilen burjuva yn. Burjuvazinin tm istemlerinde olduu gibi proletarya burada da uursuz bir glge gibi dikilir ve kendi sonularn kartr (Babeuf). Burjuva eitlik ile bundan mantksal sonular karma proleter biimi arasndaki bu zincirlenii aklamal.
[s. 4 6 5 - 4 6 6 ]

[ONYED]

DOANIN DYALEKT FREDRCH ENGELS

Daha imdiden, doann son derece g gerek yansmas, uzun bir deney tarihi rn. Doa gleri, ilkel insan iin yabanc, gizemli, stn bir ey. Tm uygar halklarn getikleri belli bir aamada, o onlar kiiletirerek, kendine benzetirir. Tanrlar her yerde bu kiiletirme igds yaratmtr ve tanrnn varoluu ile ilgili consensus gentium* yalnzca ve yalnzca bu kiiletirme igdsnn zorunlu gei aamas olarak evrenselliini, yleyse dinin de evrenselliini tantlar. Ancak doa glerinin gerek bilgisi tanrlar ya da tanry, bir konumdan sonra bir bakasndan kovar (Secchi ve onun gne sistemi). Bu sre, imdi ylesine ilerlemitir ki teorik bakmdan bitmi olarak dnlebilir. Toplumsal olaylarda, yans daha da g. Toplum, ekonomik ilikiler, retim ve deiim tarafndan ve daha nceki tarihsel koullar tarafndan belirlenmitir.
s. 470-471] * Genel u z l a m a , .

GR Antikitenin parlak doal-felsefi sezgilerinin ve ok yan ile sonu alnmadan yitip giden ve son derece nemli ama dank Arap bulularnn tersine, tek bana, bilimsel, sistemli ve ok yanl bir gelimeyi gerekletiren doadaki modern aratrma doadaki bu modern aratrma, btn yakn trih gibi, ulusal talihsizliin zerimize kt bir zamanda, biz Almanlarn Reformasyon diye adlandrdmz, Franszlarn Rnesans, talyanlarn Cinquecento diye adlandrd ama bu terimlerin hibirinin de yeterince ifade etmedii byk bir ada balar. Bu, 15. yzyln ikinci yarsnda ykselmeye balam olan bir adr. Krallk, kentli burjuvalarn da desteiyle, feodal soyluluun gcn krm, temelde ulusulua dayanan, iinde modern Avrupa uluslarnn ve modern burjuva toplumun gelimeye balad byk monarileri kurmutur. Henz kentlilerle soylular birbirleriyle sa-

varken, Alman Kyl Sava, sahneye, yalnzca isyan halindeki kyly artk bunun yeni bir yan yoktu deil, ama onlarn ardndan, ellerinde kzl bayraklar, dudaklarnda mallarn ortak sahiplii istei olan modern proletaryann ilk rneklerini kararak, bir kahin gibi, gelecekteki snf savan iaret etmitir. Bizans'n dnden kalan elyazmalar ve Roma harabelerinden karlan heykeller, arm Batya eski Yunan'n yepyeni bir dnyasn at; bu dnyann parlak biimleri nnde, ortaan hayaletleri ortadan silinip gitmiti; talya'da klasik antikitenin yansmasn andran ve bir daha ulalmam olan hayal edilemeyecek bir sanat dodu. talya'da, Fransa'da ve Almanya'da yepyeni bir edebiyat, ilk modern edebiyat ortaya kt; bundan ksa bir sre sonra, ngiliz ve spanyol edebiyatnn klasik dnemi skn etti. Eski orbis terrarum'un* snrlar ald, dnya, gerekten ilk kez olarak kefedildi ve daha sonraki dnya ticareti ile el zanaatlarndan manfaktre geiin temelleri atld, manfaktr de, byk-lekli modern sanayinin balangc oldu. Kilisenin, insanlarn dnceleri zerinde kurduu diktatrlk ykld; bu diktatrlk, protestanl kabul eden Alman halknn ounluu tarafndan dorudan kaldrlp atlrken, Latinler arasnda Araplardan devralnan ve yeni yeni kefedilen Yunan felsefesiyle beslenen zgr dncenin nee saan havas giderek daha ok kk salmaya balad ve 18. yzyl materyalizminin yolunu hazrlad. Bu, o zamana kadar insanln geirdii en byk ilerletici devrimdi; yle bir dnem ki, devler istiyordu ve bu devleri yaratt dnce, tutku ve karakter gcnde, evrensellikte ve renmede devler. Burjuvazinin modern egemenliini kuranlar, burjuva snrlamalarnn dnda herhangi bir snrlama tanmyorlard. Tam tersine, zamann servenci nitelii, onlar az ya da ok etkiliyordu. O zamann nemli kiileri arasnda geni lde seyahat etmemi, drt ya da be dilden azn bilen, birok alanda n yapmam olann bulmak pek mmkn deildir. Leonardo da Vinci yalnzca
* D n y a evresi, - .

byk bir ressam deil, ayn zamanda byk bir matematiki, fiziin deiik dallarnn nemli bulularn ona borlu olduu bir mekaniki ve mhendisti. Albrecht Drer, ressam, oymac, heykeltra ve mimard, ve ayrca da ok sonralar Montalembert ve modern Alman istihkam bilimi tarafndan tekrar ele alnan pek ok fikirleri ieren bir istihkam sistemi yaratmt. Machiavelli, bir devlet adam, tarihi, ozan ve ayn zamanda, modern zamanlarn dikkate deer ilk asker yazaryd. Luther, yalnzca kilisedeki Augeas ahrlarn temizlemekle kalmam, Alman dilindeki Augeas ahrlarn da silip sprmt; modern Alman nesrini yaratm, 16. yzyln Marseillaise'i haline gelen ve zafere duyulan gvenle dolup taan ilahinin szlerini yazm, mziini bestelemiti. O zamann kahramanlar, henz, ardllarnda tekyanlla yolaan snrlayc etkilerini sk sk grdmz iblmnn tutsa olmamlard. Ama onlarn karakteristii, zellikle hemen hepsinin yaad sre iinde eylemlerini ada hareketler iinde pratik savamda srdrm olmalardr; cephelerini belli etmiler, kimi konuarak ve yazarak, kimi klla, ou da her ikisiyle birlikte savaa girmilerdir. Onlar eksiksiz adam yapan bu karakter gc ve bu btnlktr. Gerek yaamdan kopuk bilginler enderdir ikinci ya da nc sradan kiiler, ya da suya sabuna dokunmayan, darkafal, temkinli kiiler. O sralarda doabilim de, genel bir devrimin iinde gelimi ve bilimin kendisi de gitgide devrimcilemitir; gerekten bu bilim, kendi yaama hakkn savam iinde kazanmak zorundayd. Modern felsefenin kendileriyle birlikte balad byk talyanlarla yanyana, doabilim de, Engizisyonun zindanlarnda ve kazklarnda kendi ehitlerini vermitir. Ve doann serbeste incelenmesini cezalandrmakta, Protestanlarn, katoliklere bakarak, kraldan ok kralc kesilmeleri ilgintir. Calvin, Servetus'un kandolamn bulma noktasna geldiini anlaynca, onu, iki saat canl canl atete kzartm, yaktrmt; bununla birlikte, Engizisyon, Giordano Bruno'yu, yalnzca yakmakla yetinmiti.

Copernicus, rkek de olsa, doa sorunlarnda, kilise otoritesine, lm yatanda iken yaynlanan lmsz yaptyla kafa tutmu, doabilimin bamszln ilan eden bu devrimci hareket ile, Luther'in Papalk Buyruunu yakmas sanki yinelenmitir.108 Doabilimin tanrbilimden kurtuluu bu tarihten balar, buna karn, baz karlkl iddialar gnmze kadar sregelmitir ve birok kafa hl tam bir akla kavumu deildir. Ne var ki, o zamandan beri, bilimlerin gelimesi dev admlarla olmutur ve denebilir ki, hareket noktasndan itibaren (zaman iindeki) uzakln karesi orannda g kazanmtr. Bundan sonra, organik maddenin en yce rn olan insan beyni iin, hareket yasasnn, deien koullar altnda deerini yitirmedii, inorganik madde iin ise bunun tersi olduu, sanki dnyaya gsterilecekti. imdi artk kaplar alm olan doabilimin bu ilk dneminde, temel sorun, o anda elde bulunan malzemeyi iyice renmekti. Birok alanda, ie, en batan balanmas zorunluydu. Antikite, Eukleides'i109 ve Ptolemaios'un110 gne sistemini; Araplar, ondalk sistemini, ilk cebir bilgilerini, modern saylar ve simyay miras brakmlard; hristiyan ortaa ise, hibir ey. Bu durumda, en temel doabilimi olan yer ve gk cisimleri mekanii, ve onunla birlikte, bu bilimin yardmcs olan matematik yntemlerin bulunmas ve gelitirilmesi, zorunlu olarak ilk sray ald. Bu alanda byk iler baarld. Newton'la Linnaeus'un kiilikleriyle karakterize ettikleri bu dnemin sonunda, bu bilim dallarnn belli bir yetkinlie kavuturulduunu gryoruz. Bellibal matematik yntemlerin, zellikle Deseartes ile analitik geometrinin, Napier ile logaritmann, Leibniz ve belki de Newton ile diferansiyel ve entegral hesaplarn temel zellikleri ortaya kondu. Ayn ey, temel yasalar kesin olarak aklam olan kat cisimler mekanii iin de geerlidir. Ensonu gne sistemi gkbiliminde Kepler, gezegen hareketi yasalarn buldu ve Newton, maddenin hareketi genel yasalar asndan, bunlar formle etti. Doabilimin teki dallar, bu n

yetkinlikten bile uzak kalmt. Ancak dnemin sonlarna doru, akkan ve gaz cisimler mekanii tekrar ele alnmt.* Fizik, henz ilk admlarnn tesine gemi deildir. Optik, bunun dndayd. Optiin istisnai geliimi, gkbilimin pratik gereksinmelerinden ileri gelmekteydi. Kimya, filojistik teori sayesinde,111 ilk defa olarak simyadan kurtulnlaktayd. Yerbilim, henz geliiminin balangcnda olan mineralbilimin tesine geememiti; bu durumda henz paleontoloji diye bir ey varolamazd. Ensonu, biyoloji alannda, esasl zihin almas, henz, yalnzca bitkibilimsel ve hayvanbilimsel deil, ama ayn zamanda anatomik ve fizyolojik geni bilgileri toplama ve onlar ilk ayklama noktasndayd. eitli yaam biimlerinin kyaslanmalarndan, bunlarn corafi dalmlar ve iklimsel vb. varolu koullarnn aratrlmasndan henz szedilemezdi. Bu alanda, yalnzca bitkibilim ve hayvanbilim aa yukar bir tamla ulamt ve bunu, Linnaeus'a borluydu. Ama bu dnemi zellikle belirleyen ey, kendine zg bir genel gr gelitirmesidir. Bu genel grn temel noktas doann mutlak deimezlii anlay idi. Doa, varla hangi ekilde kavumu olursa olsun, bir kez varolduktan sonra, varl devam ettike, olduu gibi kalmtr. Balngta gizemli bir "ilk iti'le harekete geirilen gezegenler ve onlarn uydular, sonsuza dek, ya da hi deilse her ey sona erinceye dek, nceden kararlatrlm elipsleri [yrnge .] zerinde dnmeye devam ederler. Yldzlar, "evrensel bir gravitasyon"un etkisi nedeniyle, bir tekini tutarak, bulunduklar yerde sabit ve hareketsiz olarak sonsuza dek kalrlar. Dnya ezelden beri, ya da yaratlnn ilk gnnden bu yana (duruma gre) deimeksizin ayn kalmtr. nsan eliyle yaplan deiiklik ve nakiller dnda, bugnn "be kta"s her zaman varolmutu, bu ktalar ayn dalara, ayn vadilere, ayn rmaklara, ayn iklime, ayn bitki ve hayvanlara, her zaman sahip olmutu. Bitki ve hayvan trleri, balangtan beri ke* E l y a z m a s m n k e n a r n a E n g e l s kurun k a l e m l e u notu k o y m u t u r : " A l p nehirlerinin k o n t r o l u n a ilikin olarak Torricelli." E d .

sin olarak deimiyorlard; tr, srekli olarak kendi benzerini retmiti, ve yeni trlerin urada ya da burada, birbirine alanma sonucunda ortaya kabileceklerini kabul etmekle Linnaeus ok ileri gitmiti. nsanlk tarihinin zaman iinde gelimesine karlk, doa tarihi iin ancak uzay iinde bir alma saptanmt. Doadaki btn deiiklikler, btn gelimeler grmezlikten geliniyordu. Balngta onca devrimci olan doabilim, birdenbire, kendini, btn btn tutucu hale gelmi bir doa karsnda buluverdi. O doada bugn bile, her ey, balangta nasl idiyse gene yle idi ve her ey, dnyann sonuna ya da sonsuza dek, balangta nasl idiyse yle kalacakt. 18. yzyln ilk yarsnda doabilim, bilgide ve hatta eldeki malzemenin gzden geirilmesinde eski Yunan'dan daha stn bir dzeydeydi, ancak bu malzeme zerindeki teorik yetkinlik, yani genel doa gr bakmndan eski Yunan in altnda bulunuyordu. Yunan filozoflar iin, dnya, aslnda kaostan km, gelimi ve yaama ulam bir eydi. Ele aldmz dnemin doa bilginleri iin ise, dnya, kemiklemi, deimez bir eydi ve bunlarn ouna gre de bir hamlede yaratlmt. Bilim, henz tanrbilimin a iindeydi. Her yerde sonal nedeni, bizzat doann kendisi tarafndan aklanamayacak bir d itite aryor, bir d itite buluyordu. Newton'un byk bir azametle "evrensel gravitasyon" adn verdii ekim, maddenin temel zellii olarak anlalsa bile, o takdirde, gezegenlerin yrngesini yaratan aklanmam teetsel kuvvet nereden geliyordu? Saysz hayvan ve bitki trleri nasl kmt? Ve btn bunlarn hepsinin stnde, ezelden beri varolmad kesin olduuna gre, insan nasl ortaya kmt? Btn bu tr sorulara, doabilim, sk sk, her eyden sorumlu bir yaratc ileri srerek yant veriyordu. Bu dnemin banda, Copernicus tanrbilimi kap dar etmiti; Newton, bu dnemi, ilahi bir ilk iti postulatyla kapatt. Bu doabilimin ulat en yksek genel fikir, doann belli bir amaca gre dzenlendii fikriydi. WolfFun bu yzeyde kalan erekbilimine gre kediler fare yemek iin, fareler kediler ta-

rafndan yenmek iin ve btn doa, yaratcnn bilgeliine tanklk etmek iin yaratlmt. O zamann felsefesini;1 -yapt en saygn i, kendisinin, ada doabilimin snrl durumu tarafndan yanl yola saptrlmasna izin vermemesi ve Spinoza'dan byk Fransz materyalistlerine kadar dnyay, dnyann kendisiyle aklamakta direnmesi ve ayrmtl yarglara varmay gelecein doabilimine brakmasdr. 18. yzyln materyalistlerini de, ben, bu dnem iinde dnyorum. nk onlarn elinde, yukarda belirtilenlerin dnda kullanabilecekleri, doaya ilikin bilimsel malzeme bulunmuyordu. Kantin a aan almas, onlar iin bir gizem olarak kald ve Laplace onlardan ok sonra geldi. Unutmamalyz ki, bilimin gelimesiyle yava yava elenmi olan, bu modas gemi doa gr, 19. yzyln ilk yarsnda tamamen egemen olmutu* ve aslnda bugn bile btn okullarda retilir.** Bu talam doa grnde ilk gedik bir doa bilimcisi tarafndan deil, bir filozof tarafndan almtr. 1755'te Kantin Allgemeine Naturgeschichte und Theorie des Himmels adl yapt yaynlanmt. lk iti sorunu ortadan kaldrlmt; dnya ve tm gne sistemi zaman iinde varlaan
* E l y a z m a s n n k e n a r n d a k u r u n k a l e m l e y a z l m yle bir n o t var: " D o a z e r i n d e k i eski g r n katld, b t n d o a b i l i m l e r i n t e k bir b t n o l a r a k a n l a l m a s n a y o l a a n eski inancn temellerini y a r a t m t r . H l salt m e k a n i k F r a n s z ansiklopedistler; d a h a sonra, Hegel t a r a f n d a n y e t k i n l e t i rilen St. S i m o n v e A l m a n d o a felsefesi." E d . ** Bilimsel baarlar, bu g r ortadan k a l d r m a k g e r e k i r k e n , o bilimsel b a a r l a r y l a hayli n e m l i bir m a l z e m e salam olan bir i n s a n n h a t t a 1861'de b u g r e nasl inatla sarlabilecei, u klasik s z l e r d e grlebilir: " G n e s i s t e m i m i z i n d z e n l e n i i , anlayabildiimiz k a d a r y l a , m e v c u t olan eyi v e d e i m e z sreklilii k o r u m a a m a c n a ynelmitir. E n eski z a m a n l a r d a n beri y e r y z n d e k i hibir h a y v a n n ve hibir bitkinin d a h a y e t k i n ya d a h e r h a n g i bir b i i m d e farkl o l m a m a s gibi, btn o r g a n i z m a l a r d a birbirini izleyen deil, birbirinin yansra y e r a l a n a a m a l a r b u l m a m z gibi, k e n d i soy u m u z u n v c u t a h e r z a m a n ayn k a l m a s gibi b i r a r a d a v a r o l a n gksel c i s i m l e r d e k i en b y k farkllklar bile bize, bu biimlerin y a l n z c a g e l i m e nin farkl a a m a l a r o l d u u n u d n m e m i z hakkn v e r m e z ; bu, d a h a ok y a r a t l a n her eyin kendi iinde ayn derecede yetkin o l m a s d r . " ( M d l e r , Papuldre Astronomie, Berlin 1861, 5. bask, s. 316) | Engels'in notu.|

bir ey olarak ortaya kyordu. Eer doa bilginlerinin byk ounluu, Newton'un ifade ettii, "Fizik, metafizikten kendini koru!" uyars zerinde dnmekten biraz daha az tiksinselerdi, Kant'n bu tek parlak buluundan sonular karmaya ynelebilirlerdi ve bylece sonsuz sapmalardan ve yanl yolda harcanm byk bir zaman ve emek kaybndan kendilerini korurlard. nk Kant'n buluu, daha sonraki btn ilerlemelerin hareket noktasn kapsamna almaktayd. Eer dnya varlam bir ey ise, o takdirde dnyann imdiki yerbilimsel, corafi ve iklim durumu, ayn ekilde bitkileri ve hayvanlar da varlam bir ey olmak zorundayd; onun yalnzca uzay iinde birarada oluunun deil, ayn zamanda, zaman iinde srekliliinin de bir tarihi bulunmak zorundayd. Eer bir kez bu ynde daha ileri incelemelere kararl olarak balansayd, imdi doabilim, olduundan, dikkate deer lde daha da ileri giderdi. Ama felsefeden ne yarar gelebilirdi ki? Yllarca sonra Laplace ve Herschel onun ieriini aklayp bu ierie daha derin bir temel, ve bylelikle "bulutsu varsaymna"112 giderek saygnlk kazandrncaya kadar, Kant'n yapt ilk anda sonusuz kald. Daha sonraki bulular, bu varsaym zafere gtrd. Bu bulularn en nemlileri unlard: sabit yldzlarn kendine zg hareketlerinin kefi; evrensel uzayda bir diren ortam bulunduunun ortaya konuu; evren maddesinin kimyasal zdeliini ve Kant'n postulatna gre kor halindeki bulutsunun varln ortaya koyan tayf ayrtrmas yoluyla desteklenmi kant.* Bir baka yerden destek alan, doann salt varolmad, ama varlat ve sonra ld yolundaki kavram ortaya kmasayd, doa bilginlerinin byk bir ksmnn, deien bir dnyann deimeyen organizmalar yaratmasndaki elikinin bilincine, ksa bir sre iinde varp varamayacaklarndan kukuya dmek gerekirdi. Yerbilim ortaya km ve yalnzca biri tekinden sonra biimlenmi ve biri tekinin s* El y a z m a s n n k e n a r n a k u r u n k a l e m l e u not k o n m u t u r : K a n t ' t a n , gel-gitin d n geciktirdii a n c a k imdi anlalmtr." -Ed. "Yine

tne gelmi yersel katmanlar gstermekle kalmam, ayn zamanda, bu yersel katmanlar arasnda artk soyu tkenmi hayvanlarn iskeletleri ve kabuklar ve artk varolmayan bitkilerin gvdeleri, yapraklar ve meyveleri bulunduunu da ortaya koymutur. Bir btn olarak yalnzca dnyann deil, ayn zamanda onun imdiki yzeyinin ve bu yzeyde yaayan bitki ve hayvanlarn da zaman iinde bir tarihi olduunu teslim etmek zere bir karar alnmas gerekiyordu. Bu kabul, nce, hayli gnlsz olmutur. Cuvier'nin, dnyann deimeleri teorisi szde devrimci ama zde gerici idi. Cuvier, mucizeyi doal bir gerekli unsur durumuna getirerek, bir tek ilahi yaratl yerine, birbiri ardnca gelen bir dizi yaratl eylemini koymutur. Lyell, yaratcnn mizacna bal ani deiiklik yerine, dnyann yava yava dnmnn giderek artan etkilerini koyan ilk kez yerbilimi akla sokmutur.* Lyell'm teorisi, kendisinden nce gelenlerden herhangi birinin teorisine gre, deimez organik trler varsaym ile daha ok uyumazlk gsteriyordu. Yeryzeyinin ve btn yaam koullarnn giderek dnm, organizmalarn giderek dnmne ve deien evreye uyarlanmalarna, trlerin deiebilirliine dorudan doruya yolat. Ama gelenek, yalnzca katolik kilisesinde deil, ayn zamanda doabilimde de bir gtr. Lyell, yllarca bu elikiyi grmedi, rencileri ise farknda bile deillerdi. Bu, yalnzca, bir sreden beri, doabilime egemen olan ve'her kiiyi, azok kendi alan iinde snrlayan iblm ile aklanabilir. O sralar, kapsaml bir grten yoksun olanlarn says pek azd. Bu arada, fizik, gl ilerlemeler kaydetmiti. Doabilimin bu dalnda yeni bir rn balangc olan 1842 ylnda, fiziin vard sonular, ayr kii tarafndan, hemen hemen ayn anda toparlanp zetlenmiti.113 Heilbronn'da Mayer ve Manchester'da ise Joule, snn mekanik kuvvete ve
* Lyell'n g r n n eksiklii h i deilse ilk b i i m i n d e d n y a d a k i h a r e k e t h a l i n d e olan kuvvetleri, h e m nitelik, h e m nicelik y n n d e n deim e z o l a r a k d n m e s i n d e d i r . O n u n y n n d e n d n y a s a k i n deildir, d n y a belli bir y n d e g e l i m e z , belli bir s o n u c a g t r m e y e n r a s l a n s a l bir y o l d a deiir. \Engels'in. notu. 1

mekanik kuvvetin sya dnmn ortaya koydular. Isnn mekanik edeerliliinin saptanmas, bu sonucu kesinletirdi. Meslekten doa bilgini deil, bir avukat olan ngiliz Grove114 da fiziin o zamana kadar ulat birbirlerinden ayr sonular dzenleyerek, fizik kuvvetler denen eylerin, mekanik kuvvetin, snn, n, elektriin ve magnetizmin, hatta kimyasal kuvvet denen eyin, belli koullar altnda, herhangi bir kuvvet kaybna uramakszn birbirine dntn tantlad. Bylece, Descartes'n dnyada mevcut hareket niceliinin deimez olduu yolundaki ilkesini de fiziksel olarak tantlad. Bununla, zel fizik kuvvetler, fiziin gya deimez "trleri", maddenin belli yasalara gre birbirine geen deiik, farkl hareket biimlerine ayrld. u ya da bu bir dizi fizik kuvvetin varlnn raslansal olduu, bu kuvvetlerin ibalants ve birinden tekine geiinin tantlanmasyla bilimden karlp atld. Kendisinden nce gkbilimde olduu gibi, fizik, nihai karar olarak, hareket halindeki maddenin sonsuz devrine zorunlu biimde iaret eden bir sonuca vard. Lavoisier'den ve zellikle Dalton'dan bu yana kimyann olaanst bir hzla geliimi, doa hakkndaki eski grlere, bir baka ynden saldrd. O zamana kadar yalnzca canl organizma yoluyla retilen inorganik bileimlerin yaplmas, kimya yasalarnn, organik varlklar iin olduu kadar inorganik varlklar iin de geerli olduunu kantlad ve inorganik ve organik doa arasndaki uuruma, Kant'm bile alamaz grd uuruma, geni lde bir kpr kuruldu. Ensonu, biyolojik aratrma alannda da, geen yzyln [18. yzyln] ortalarndan itibaren dzenlenen bilimsel geziler, Avrupa'nn dnyann her yanndaki smrgelerinde yaayan uzmanlarn daha derin aratrmas ve btn bunlarn stnde genellikle paleontoloji, anatomi ve fizyolojideki gelimeler ve zellikle mikroskobun kullanlmas ve hcrenin kefi, karlatrma ynteminin uygulanmasn olanakl klan ve ayn zamanda vazgeilmez hale sokan bir yn malzemenin toplanmasn salad.* Bir yandan, deiik bitki ve

hayvanlarn yaam koullar karlatrmal fiziki corafya yoluyla ortaya kondu, te yandan homolog organlara gre, deiik organizmalar birbiriyle karlatrld ve bu, organizmalarn yalnzca olgunluk koullarnda deil, ama gelimelerinin btn aamalarnda yapld. Bu aratrma, daha derin ve daha kesin bir durum aldka, organik yapya sk skya yapm kat deimezlik sistemi de giderek ykld. Yalnzca farkl bitki ve hayvan trleri gittike ayrlmaz ekilde, birbirine karm hale gelmekle kalmadlar, o zamana kadarki btn snflamalar anlamsz hale getiren Amphioxus115 ve Lepidosiren116 gibi hayvanlar da bulundu** ve ensonu, bitki ya da hayvan aleminden hangisine ait olduu belirlenemeyen organizmalara rasland. Paleontolojideki boluklar, bir btn olarak organik dnyann geliim tarihi ile tek bir organizmann geliim tarihi arasnda arpc paralelliin doruluunu, bitkibilim ve hayvanbilim iinde gittike kaybolacakm gibi grnd labirentin k yolunu gsteren Ariadne'nin ipinin*** hakkn vermeye en gnlszlerin bile zorlanmasyla, gittike daha zorlayarak dolduruldu. Kant'm, gne sisteminin ncesiz ve sonrasz olduuna saldrya geiiyle, hemen hemen ayn yllarda, 1759'da, C. F. WolfFun da trlerin sabitliine kar bir saldry balatm ve soy teorisini ortaya koymu olmas dikkat ekicidir. Ama onun davasnda, parlak bir umut olan ey, Oken'in, Lamarck'n ve Baer'in elinde kesin biimini alm ve tam 100 yl sonra 1859'da Darwin tarafndan zafere ulatrlmtr. Hemen hemen ayn zamanda, btn organizmalarn sonal morfolojik unsurlar olduklar esasen ortaya konmu olan protoplazma ile hcrenin, organik yaamn en basit biimi olduklar tantlanarak, bamsz, canl haldeki varlklar gsterilmitir. Bu, organik ve inorganik doa arasndaki uu* E l y a z m a s n m k e n a r n a " E m b r i y o l o j i " eklenmitir. -Ed. ** E l y a z m a s n m k e n a r n a kurun kalemle, "(,'<ralodus, keza teryx, v b . " n 7 e k l e n m i t i r . -Ed.

Archaeop-

*** A r i a d n e ' n i n ipi Y u n a n mitolojisine gre, minos'un kz A r i a d n e , T h e seus'u l a b i r e n t t e n k u r t a r m a k iin, ona bir ip y u m a v e r m i v e T h e s e u s ' l a birlikte k a m t r , a n c a k T h e s e u s Ariadne'yi terketmitir. - .

rumu asgariye indirmekle kalmam, ayn zamanda, daha nce, organizmalarn soy teorisinin karsna kan glklerden en temel olanlardan birini kaldrmtr. Yeni doa gr bellibal zelliklerinde tamd: btn katlklar giderilmiti, btn sabitlik ortadan kaldrlmt, sonsuz olarak grlen btn zglk geici hale gelmiti, doann tmnn, sonsuz akm ve evrimsel bir gidi iinde hareketli bir ey olduu gsterilmiti. BYLECE, Yunan felsefesinin byk kurucularnn gr tarzna; en kk unsurdan en byne, kum zerreciklerinden gnelere, protistadan insana kadar, doann tmnn, ncesiz ve sonrasz yaama geli ve gidite, kesintisiz bir akmda, bitmek bilmez bir hareket ve deiim iinde varla sahip olduu grne, bir kez daha dnm oluyoruz. Yalnzca temel bir fark var: Yunanllarda parlak bir sezgi olan ey, bizim iin, deneyle pekitirilmi kesin bir bilimsel aratrmann sonucudur ve daha kesin, daha ak biimde ortaya kmaktadr. Bu evrimsel gidiin, grgcl kantnn boluklar olduu dorudur, ama kesinlikle ortaya konan eylere oranla bu boluklar nemsizdir ve her geen yl biraz daha doldurulmaktadr. Ve bilimin en nemli dallarnn gezegenler-tesi gkbilimin, kimyann, yerbilimin yalnzca bir yzyllk bilimsel bir varla sahip olduu, fizyolojideki karlatrmal yntemin yalnzca elli yllk bir gemii bulunduu ve hemen hemen tm organik gelimenin temel biimi hcrenin kefinden bu yana krk yl bile gemedii dnlrse, ayrntlardaki kantlamada boluklar olmasn olaan karlamak gerekmez mi?* SAMANYOLUNUN en dndaki yldz halkalaryla evrelenen, kor halinde dnen bir buhar ktlesinden souyarak ve biraraya gelerek oluan, ki bu oluun hareket yasalar bel* Engels'in e l y a z m a s m d a bu paragraf, bir stteki v e bir alttaki p a r a g r a f l a r d a n y a t a y izgilerle a y r l m v e E n g e l s ' i n b a k a y a p t l a r n d a kulland p a r a g r a f l a r d a yapt gibi a p r a z bir izgiyle izilmitir. -Ed.

ki de yzyllar sren gzlemlerden sonra akla kavuacaktr bizim evren adamzdaki saysz gneler ve gne sistemleri, bizim, yldzlara zg hareketi anlamamz salamtr. Bu gelime, pek doaldr ki, her yerde ayn hzda olmamtr. Gkbilim giderek, yalnzca gezegenleri deil, bizim yldz sistemimizdeki snm gneleri (Mdler), karanlk varlklarn mevcudiyetini bilmeye zorlanyor; te yandan (Secchi'ye gre), bizim yldz sistemimizde gneler halinde bulunan bulutsularn bir ksm henz tamamen biimlenmemitir. Mdler'in iddia ettii gibi, bu, teki bulutsularn uzaktaki bamsz evren adalar olduu olasln, spektroskop araclyla belirlenmesi gereken gelimenin greli aamas olduu olasln ortadan kaldrmaz. Bir bulutsu ktleden bir gne sisteminin nasl geliecei, Laplace tarafndan, artk alamayacak bir biimde ayrntlaryla gsterilmitir; daha sonraki bilim, giderek bunu dorulamtr. Bylece biimlenen farkl varlklarda gnelerde, gezegenlerde ve uydularda maddenin balangta egemen olan hareket biimi, bizim s dediimiz eydir. Gnein imdi sahip olduu gibi bir scaklkta bile elementlerin kimyasal bileimi sorunu olamaz: bylesine koullar altnda snn elektrie ya da magnetizme dn lsn, srp giden gne gzlemleri gsterecektir; esasen gnete oluan mekanik hareketin, yalnzca s ve ekim gc arasndaki atmadan doduu imdiden tantlanm gibidir. Cisimler ne kadar kk olurlarsa, o kadar abuk sourlar, bizim ay'mzn uzun zamandan beri snm olmas gibi, uydular, yldzslar ve gktalar da ilk snen eyler olmulardr. Gezegenler daha yava sourlar, merkezi cisim en yava souyandr. Soumann ilerlemesi ile birlikte, birbirine dnen fiziksel hareket biimlerinin karlkl etkisi gittike nplana kar, en sonunda kimyasal eilimin kendini gstermeye balad, o zamana kadar kimyasal bakmdan kaytsz elementlerin birbiri ardndan kimyasal farkllama gsterdii, kim-

yasal zelliklere kavutuu, birbirleriyle bileikler haline girdii noktaya eriilir. Bu bileikler scakln azalmasyla birlikte durmadan deiirler. Scaklk yalnzca her elementi deil, ayn zamanda elementlerin her bileiini deiik olarak etkiler. Bileiklerin deimesi, buna bal olarak gaz biimindeki maddenin bir ksmnn nce sv, sonra da kat duruma gemesi, bylece oluan yeni koullarla da olur. Gezegenin kabuu sertleir ve yzeyinde su topland zaman, onun kendi ssnn merkezi cisimden kendisine yollanan sya oranla yava yava azalmaya balad zamana raslar. Gezegenin atmosferi, bugn anladmz anlamda meteorolojik olaylara sahne olur, st yzeyinde yerbilimsel deimeler balar. Bu deimelerde atmosferik younlamalarn dourduu ylmalar sv kor halindeki i ksmn da doru olan ve yava yava zayflayan etkilerine oranla gittike nem kazanr. Sonunda, scaklk, hi deilse yzeyin nemli bir ksmnda albminin yaama snrlarn amayacak duruma gelince, teki kimyasal nkoullar elveriliyse, canl protoplazma oluur. Bu nkoullarn neler olduunu bugn henz bilmiyoruz. Bugne kadar albminin kimyasal formlnn belli olmamas, kimyasal bakmdan farkl ne kadar albminin bulunduunu bile henz bilmememiz, tamamen yapz albminin yaamn btn temel ilevlerini, sindirim, boaltm, hareket, bzlme, uyarmlara tepki, yeniden retim gibi ilevleri yerine getirdiinin de ancak on yl kadar nce belli olmas dolaysyla buna amamaldr.118 Bir sonraki gelimenin olumas, bu ekilsiz albminin ekirdek ve zarn olumasyla ilk hcreyi ortaya koyduu koullarn gereklemesine kadar binlerce yl gemi olabilir. Ama bu ilk hcre tm organik dnyann morfolojik geliimi iin gerekli temeli de salamtr. Paleontolojik kaytlarn tam olarak karlatrlmas sonucu vardmz kanya gre, nce saysz trde zarl ve zarsz tekhcreliler gelitiler. Bunlardan bize kalan tek ey Eozoon canadense'dir.119 Gene bunlardan birka, giderek ilk bitkilere, tekiler de ilk hay-

vanlara dnmtr. lk hayvanlardan da, temeldeki yeni farkllama ile, hayvanlarn saysz snflar, takmlar, familyalar, cinsleri ve trleri; en sonunda da sinir sisteminin en yce gelimesine eritii biim, omurgal hayvanlar ve gene en sonunda omurgallar arasnda doann kendi bilincine eritii omurgal, yani insan geliti. ' nsan da farkllama ile ortaya kar. Bunun, yalnzca bireysel anlamda deil, tek bir yumurta hcresinden doann oluturduu en karmak organizma haline gelitii gerektir, bu, tarihsel bakmdan da byledir. Binlerce yllk savamdan sonra, el, ayaktan ayrld, sonunda dik yry saland, insan maymundan farkl oldu, heceli konumann gelimesi ve beynin byk gelimesi iin temel atld, ondan bu yana da insanlarla maymunlar arasndaki almaz boluk ortaya kt. Elin uzmanlamas alet demektir, alet de zgl insan faaliyeti, insann doa zerindeki dntrc tepkisi; retim demektir. Daha dar anlamda hayvanlarn da aletleri vardr, ama yalnzca bedenlerindeki organlar olarak: karnca, ar, kunduz; hayvanlar da retirler, ama onlarn evrelerindeki doa zerindeki retici etkisi doaya gre hi derecesindedir. Yalnzca insan, bitkilerin ve hayvanlarn yerini deitirmekle kalmayp, ayn zamanda oturduu yerin grnn, iklimini, hatta bitkileri ve hayvanlar, faaliyetinin sonularn ancak yeryvarlanm tamamen yokolmasyla ortadan silinebilecei biimde deitirerek, doaya damgasn vurmay baarmtr. Her eyden nce ve temelde, bunu elin yardm ile baarmtr. Doann deitirilmesinde bugn iin insann en gl aleti olan buharl makine bile, bir alet olduu iin, eninde sonunda insan eline dayanr. Ama el ile birlikte adm adm beyin de geliti. Ayr pratik yararllktaki faaliyetler iin gerekli koullarn bilinci dodu, sonra da daha iyi durumdaki topluluklarda ve bu bilinlilikten hareketle, onlara egemen olan doa yasalarn kavray gerekleti. Doa yasalar konusunda hzla gelien bilgi ile birlikte doa zerinde etkide bulunma aralar da geliti; insann beyni, el ile birlikte ve onun yannda, ksmen-onun sayesinde

ayn ekilde gelimeseydi, tek bana el, buharl makineyi asla ortaya koyamazd. nsan ile birlikte tarihe gireriz. Hayvanlarn da bir tarihi, kkenlerinin ve bugnk durumlarna kadar geirdikleri evrimin tarihi vardr. Ama bu tarihi onlar yapmazlar, ve bu tarihe, bilgileri ve iradeleri dnda katlrlar. Buna karlk insanlar, dar anlamda hayvandan uzaklatklar lde, kendi tarihlerini, bizzat, bilinle yaparlar, umulmayan etkenlerin, denetlenmeyen kuvvetlerin bu tarih zerindeki etkisi o lde azalr, tarihsel baar nceden saptanm amaca o lde tam olarak uygun der. Ancak bu ly, insan tarihine, gnmzn en gelimi topluluklarnn tarihine uygularsak, burada, hl daha tasarlanm amalarla varlan sonular arasnda ok byk bir oranszlk bulunduunu, nceden grnmeyen etkilerin stn ktn, denetlenmeyen kuvvetlerin planl olarak harekete getirilmi kuvvetlerden ok daha gl olduunu grrz. nsanlarn en nemli tarihsel faaliyeti, onlar hayvanlktan insanla ykselten, btn teki faaliyetlerinin maddi temelini oluturan faaliyet, yaam gereksinmelerinin retimi, yani bugnk toplumsal retim, denetlenmeyen glerin tasarlanmam etkilerinin karlkl hareketine bal bulunduu, tasarlanm amaca pek seyrek durumlarda ulald, ounlukla bunun tam tersi gerekletii srece baka trls olamaz. En gelimi sanayi lkelerinde, doa kuvvetlerini irademiz altna aldk ve insanlarn hizmetine verdik; bylece retimi snrsz olarak artrdk, yle ki, bir ocuk, imdi, eskiden yz yetikinin rettiinden fazla retiyor. Sonu ne oldu? Daima artan ar-alma ve ynlarn gitgide daha fazla yoksulluu ile her on ylda bir, byk bir knt. Darvvin, serbest rekabetin, varolma savamnn, iktisatlarn en yce tarihsel baar diye kutladklar savamn hayvanlar dnyasnn normal durumu olduunu tantlarken, insanlar konusunda, zellikle kendi yurttalar konusunda ne kadar ackl bir yergi yazdn bilmiyordu. Ancak retimin ve datmn planl olduu bilinli bir toplumsal retim dzeni, bizzat retimin

insanlar ykselttii gibi, onlar, toplumsal adan, hayvanlar dnyasnn stne ykseltebilir. Tarihsel evrim, byle bir dzeni, her gn biraz daha zorunlu, biraz daha da olanakl hale getiriyor. nsanln ve onunla birlikte btn faaliyet kollarnn, zellikle de doa biliminin, daha nceki her eyi koyu glgeler iinde brakacak bir gelime gsterefcei yeni bir tarihsel a onunla balayacak. Bununla birlikte, "varlaan her ey, yokolmaya mahkumdur". 120 Milyonlarca yl gemi olabilir yzbinlerce kuak doup lm olabilir; ama zayflayan gne nn kutuplardan gelen buzlar eritmeye artk yetmeyecei, ekvator evresinde durmadan toplanan insanlarn yaamak iin gerekli scakl artk orada da bulamayaca, organik yaamn son izinin de yava yava ortadan kaybolduu ve dnyann ay gibi l ve donuk bir yuvarlak halinde karanlklar iinde ve gene kendisi gibi l duruma gelmi gne evresinde gittike daralan bir yrngede dnecei, sonunda evresinde dnd gnein iine decei an, kar konulmaz biimde yaklamaktadr. Baka gezegenler ondan nce bu duruma decek, tekiler de onu izleyecektir. leleri uyumlu biimde dzenlenmi aydnlk, scak gne sistemi yerine, yalnzca souk ve l bir yuvarlak uzay iinde kendi ssz yolunu izleyecek. Gne sistemimizin bana gelen, erge evren adamzn btn teki sistemlerinin de bana gelecek. O alacak tek bir insan bulunduu srece, dnyaya hibir zaman ulaamayacak olan br saysz evren adalarnn da bana bu gelecek. Byle bir gne sistemi yaam tarihini tamamlar, btn lmllerin almyazs olan lme teslim olursa, ondan sonra ne olacak? Gnein cesedi sonsuz uzay iinde sonsuza dek yuvarlanp gidecek mi? Vaktiyle birbirinden ok farkl olan doa kuvvetleri tek bir hareket biimine, ekime mi dnp kalacaktr? "Yoksa", Secchi byle soruyor (s.810), "l sistemi balangtaki akkor halindeki bulutsuya geri getirebilecek ve yeni bir yaam uyandrabilecek kuvvetler doada var m? Bilmiyoruz."121

Elbette bunu, 2 x 2 = 4 gibi, ya da maddenin ekiminin uzakln karesine gre oalp azaldn bildiimiz gibi bilmiyoruz. Ama doa konusundaki grn olabildiince uyumlu bir btn halinde kuran, ve gnmzde en kafasz grgcnn bile onsuz hibir yere varamayaca teorik doabilim iinde, sk sk tam olarak bilinmeyen byklklerle hesap yapmak zorundayz ve dncenin tutarll her zaman bilgi yetersizliklerini amak zorundadr. Modern doabilim, hareketin yokolmazlk ilkesini felsefeden devralmak zorundayd; bu ilke olmakszn daha fazla yaayamazd. Ancak, maddenin hareketi, salt kaba mekanik hareket deildir, salt yer deitirme deildir; s ve ktr, elektrik ve magnetik gerilimdir, kimyasal bileim ve ayrmdr, yaamdr ve son olarak bilintir. Maddenin, btn snrsz varlk sresi boyunca yalnzca bir kez, ve sonsuzluuna oranla sonsuz derecede kk ksa bir sre iin, kendisini, hareketini farkllatrabilecek ve dolaysyla bu hareketin btn zenginliini ortaya koyabilecek bir durumda bulunduunu ve, bundan nce ve sonra, maddenin sonsuza kadar salt yer deiiklii ile snrlanm olarak kaldn sylemek, maddenin lml ve hareketin geici olduunu savunmakla eanlamldr. Hareketin yokolmazl, yalnzca nicel olarak deil, ayn zamanda, nitel olarak da, kavranmaldr; salt mekanik yer deitirme, elverili koullar altnda, sya, elektrie, kimyasal eyleme, yaama dnme olanan da kapsamakla birlikte, bu koullar kendiliinden yaratamayan bir madde, hareketi yitirmitir] kendisine uygun den eitli biimlere dnmek yeteneini yitirmi bir harekette, henz dynamis* bulunmakla birlikte, energeia** yoktur ve bylece ksmen yok edilmi demektir. Ama bunlarn her ikisi de dnlemez. uras kesindir: bir zamanlar, evren adamzn maddesi, en az 20 milyon yldz (Mdler'e gre) kapsayan gne sistemlerinin geliebildii hareketi ne trden olduunu henz bilmiyoruz sya evirmiti; bu gne sistemlerinin giderek yokol* G. ** Edim. -Ed. -Ed.

duu da kesindir. Bu dnm nasl oldu? Gne sistemimizin gelecekteki caput mortuum'unun* bir daha yeni gne sistemlerinin hammaddesine dnp dnmeyeceini, biz de peder Secchi kadar az biliyoruz. Ama burada ya bir yaratcya ynelmek zorundayz, ya da yle bir sonuca varmaya zorlanyoruz: evrenimizin gne sistemlerinin kor halindeki hammaddesi, hareket halindeki maddenin znde varolan hareket dnmleri ile doal yoldan retilmiti, bu dnmlerin koullar, milyonlarca ve milyonlarca yl sonra da olsa, azok raslant halinde, ama ayn zamanda da raslantya zg bir gereklilikle gene madde tarafndan yeniden retilmek zorundadr. Byle bir dnm olana, giderek daha ok benimseniyor. Gkcisimlerinin alnyazsnn birbiri iine dmek olduu grne varlyor, hatta bylesi arpmalarda ortaya kmas gereken s miktar hesaplanyor. Gkbilimin bize verdii bilgiye gre, yeni yldzlarn anszn parlamas, eskiden bilinenlerin de anszn daha ok aydnlanmas, bylesi arpmalarla en kolay yoldan aklanyor. Ayrca gezegenler grubumuz, gnein evresinde ve gneimiz de evren adamzn iinde hareket etmekle kalmyor, btn evren adamz da uzayda teki evren adalaryla geici, greli denge iinde srekli olarak hareket ediyor. nk serbeste yzen cisimlerin greli dengesi bile ancak hareketin karlkl olarak saptand yerde bulunabilir. Baz kimseler, uzayda, scakln, her yerde ayn olmadn varsayyorlar; sonsuz kklkteki bir blm dta tutulursa, evren adamzn saysz gnelerinin ssnn uzayda kaybolduunu ve uzayn ssn milyonda-bir santigrad derece bile ykseltmeyi salayamadn biliyoruz. Bu byk s miktar ne oluyor? Uzay stma abas iinde sonsuz olarak boa m gidiyor, pratikte varln m yitiriyor, bir derecenin on ya da daha ok sfrla balayan ondal lsnde uzayn snmas karsnda teorik varln m srdryor? Byle bir varsaym, hareketin yokolmazln yadsr; gkcisimlerinin ardarda birbirlerinin iine dme* l kalntlar. -Ed.

siyle btn varolan mekanik hareketin sya dnt ve bunun uzaya yayld, bylece "kuvvetin yokolmazl"na karn, genellikle btn hareketin duraca olasln kabul eder. (Burada hareketin yokolmazl yannda, kuvvetin yokolmazl deyiminin ne kadar hatal olduu anlalyor.) O halde, ilerde bilimsel aratrmann gstermeyi amalad bir yoldan, uzaya yaylan snn, yeniden ylp etkin olabilecei bir baka hareket biimine dnmesi olanana sahip olmas gerektii sonucuna varrz. Bununla, mr bitmi gnelerin ate halindeki buhara dn karsnda bulunan balca glk kaybolur. Zaten sonsuz zaman iinde dnyalarn srekli olarak yinelenen birbirini kovalamas, ancak sonsuz uzay iinde saysz dnyalarn yanyana bulunuunun mantksal bir tamlamasdr Draper'in teoriye aykr Yankee beynine bile gerekliliini zorla kabul ettiren bir ilke.* inde maddenin hareket ettii ey sonsuz bir evrim, yrngesini ancak dnyasal ylmzn uygun bir l olamayaca zaman dnemleri iinde tamamlayan bir evrim, iinde en yksek gelime zamannn, organik yaam zamannn ve daha nemlisi doann ve kendi kendilerinin bilincine ermi varlklarnn zamannn, yaam ile zbilincinin geerli olduu uzayn snrll kadar dar bir evrimdir; ister gne ya da bulutsu buhar olsun, ister bir hayvan ya da hayvan cinsi olsun, ister kimyasal birleme ya da ayrma olsun, eit lde geici olan ve iinde hibir eyin sonsuz olmad, ama sonsuz olarak deitii, sonsuz olarak hareket eden, hareketini ve deiimini yasalara gre yapan maddenin sonlu biimdeki varln ieren bir evrimdir. Ama bu evrim, zaman ve uzay iinde ne kadar sk ve ne kadar amanszca tamamlanrsa tamamlansn; ka milyonlarca gne ve dnya doup kaybolursa kaybolsun; yalnz bir gne sisteminde ve yalnz bir gezegende organik yaam koullar ortaya kmca* " S o n s u z u z a y iinde d n y a l a r n o k l u u s o n s u z z a m a n iinde d n y a larn birbirini izledii anlayna g t r r . " (J. W . D r a p e r , History of the Intellectual Development of Europe, V o l . II, s. 325].) [Engels'in notu.]

ya dek ne kadar zaman geerse gesin; aralarndan dnebilen beyne sahip hayvanlarn gelimesine, ve ksa bir zaman iin yaam koullarnn ortaya kp sonra gene acmaszca ortadan kaldrlmasna dek ne kadar ok organik varlklar oluup ve daha sonra gene yokolursa olsun maddenin btn dnmleri iinde, sonsuza dek ayn kalaca, hibir niteliinin hibir zaman kaybedilemeyecei ve bu yzden ayn zamanda da ayn sarslmaz zorunlulukla yeryznn en yce yarat dnen akl yokedecei ve baka yerde, bir baka zaman onu yeniden retecei konusunda kukumuz yoktur.
[s. 31-51]*

RUHLAR ALEMNDE DOABLM

Halkn bilincine giren diyalektik, ar ularn bulutuunu syleyen eski bir deyimle dile gelir. Buna gre, hayalciliin, safdilliin ve boinann en yksek derecesini, Alman doa felsefesi gibi, nesnel dnyay kendi znel dnce erevesine sokmaya zorlayan doabilimsel akmda deil, salt deneyimi verek dnceye kar mutlak bir kmseme ile bakan ve gerekten dncesizliin en ileri ucuna giden kart akmda ararsak, pek yanlm olmayz. Bu okul, ngiltere'de egemendir. Bu okulun babas olan, pek vlm Francis Bacon, hereyden nce, insan mrnn uzatlmasn, belli bir lde genlemeyi, insan boyunun ve izgilerinin deimesini, bedenin baka biimlere dnmesini, yeni trlerin retilmesini, hava zerinde egemenlii ve frtnalar karmay salamak iin kendisine ait olan yeni grgcl ve tmevarm ynteminin uygulanmas isteini ileri srmtr. Bacon, byle incelemelerin braklm olmasndan yaknr, Doa Tarihi adl yaptnda altn yapmak ve trl mucizeler ortaya koymak iin kesin reeteler verir. Isaac Newton da, mrnn sonuna doru, St. John'un kutsal aklamasnn yo* K e l i a y r a iindeki sayfa n u m a r a l a n iin bkz: F. E n g e l s , Diyalektii, Sol Y a y n l a r , A n k a r a 2002. Doann

rumu ile uzun uzun uramt. O halde, son yllarda ngiliz grgclnn, onu temsil edenlerin bazlarnn kiiliklerinde bunlar, hem de onlarn en ktleri deildir Amerika'dan ithal edilmi tinselciliin ve bycln onmaz kurban durumuna dm grnmesine amamaldr. Bu alann ilk doabilimcisi, doal seme yoluyla, trlerin deiimi teorisinin Darwin'le ayn zamanda ortaya koyan, sekin zoolog ve botaniki Alfred Russel Wallace'dr. Wallace, On Miracles and Modern Spiritualism (London, Burns, 1875) adl kk yaptnda, doabilimin bu dal ile ilgili ilk deneylerinin, bay Spencer Hall'un hipnotizma ile tedavi konusundaki derslerine katld ve bunun sonucu olarak rencileri zerinde benzeri deneyler yapt 1844 ylnda edinildiini anlatr. "Konu ile ok yakndan ilgileniyor ve bunu stn abayla izliyordum." [s. 119] Wallace, organlarn katlamas olay ve lokal duyumsuzluk yannda manyetik uyku oluturmakla kalmyor. Gall'm organlarndan herhangi birine dokunarak bununla ilgili etkinlii manyetize edilen hastada yaratt ve uygun biimde canl kprdanlarla bunlar gsterdii iin Gall'n kafatas haritasnn doruluunu da onaylyordu. Aynca, hastasnn, ona srf dokunduu zaman, operatrn btn duyu alglarna katldn saptad. Bir bardak suyla, onu, yalnzca bunun konyak olduunu syler sylemez sarho etti. Genlerden birini, uyank durumda iken bile, kendi adn unutacak kadar aptallatrabiliyordu. Ama bunu, hipnotizmaya bavurmadan da yapan ustalar vard. rnekler byle srp gidiyor. Sonra bir raslant oluyor ve ben, bu bay Spencer Halli 1843-1844 knda, Manchester'da gryorum. Kendisi, birka rahibin koruyuculuu altnda lkeyi gezen, tanrnn varln, ruhun lmszln ve o gnlerde Owen'clar tarafndan btn byk kentlerde tlenen materyalizmin boluunu tantlamak amacyla gen bir bayan zerinde manyetik-frenolojik gsteriler yapan ok baya bir arlatand. Kadn, manyetik uykuya sokuluyor, operatr onun kafatasnn Gali organna tekabl eden herhangi bir blmne doku-

i
1

t ' '

1 /

nur dokunmaz, ilgili organnn etkinliini en iyi biimde anlatan ok gsterili davranlar ve pozlar taknyordu. rnein, ocuk sevgisi organ ile ilgili olarak, hayaldeki bir bebei okuyor ve pyordu vb... Bu arada yaman Hail, Gall'm kafatas corafyasn yeni bir Barataria122 adas ile zenginletirmiti; kafatasnn tepesinde sada, dokunulduu zaman hipnotize edilmi gen kadnn yere diz kt, dua eder gibi ellerini birletirdii ve aknlk iinde bulunan darkafal seyircilere kendini duann ekiciliine kaptrm melei gsteren bir tapnma organ kefetmiti. Gsterinin sonucu ve doruk noktas burasyd. Tanrnn varl tantlanmt. Benim ve bir tandmn zerindeki etkisi, bay Wallace'n etkilenmesi gibiydi: olay bizi ilgilendirdi ve ayn eyi hangi lde yapabileceimizi ortaya koymaya altk. On iki yanda akgz bir olan, denek olarak kendini ortaya att. Gzlerine yneltilen tatl baklar ve okamalar onu kolayca hipnotize durumuna soktu. Ama daha az inanl ve bay Wallace'tan daha az kendimizi bu ie verdiimiz iin ok deiik sonulara vardk. Salanmas kolay, hafif bir kas katl ile duyarszlk dnda, son derece yksek alg duyarl yannda tam bir irade pasiflii durumu grdk. Denek, bir d drt ile uyuukluktan kurtulunca, uyank durumda olduundan ok daha fazla canllk gsterdi. Operatrle gizemli bir iliki bulunduunu gsteren bir iz yoktu: uykudaki insan, herhangi bir kii, kolaylkla, ayn faaliyete getirebilirdi. Gall'n kafatas organlarn harekete geirmek bizim iin ok nemsizdi; biz, ok daha ileri gittik. Bunlar birbiriyle deitirmekle ve onlar, bedenin herhangi bir yerine gtrmekle kalmadk, istediimiz oklukta baka organlar, ark syleme, slk alma, boru ttrme, dansetme, boks yapma, diki dikme, yamama, ttn ime vb. organlar rettik ve bunlar istediimiz yere gtrdk. Wallace, deneini suyla sarho ediyordu, ama biz de byk ayak baparmanda bir sarholuk organ kefettik; en ho sarholuk gldrsn oluturmak iin buna dokunmamz yetiyordu. uras iyice anlalmal ki, kendisinden ne istendii denee anlatlmcaya

kadar hibir organ bir etki izi gstermiyordu. ocuk, ok gemeden, altrma sayesinde kendisini o denli yetkinletirdi ki, en uzak bir uyar yeterli oluyordu. Bylece retilen organlar, ayn yoldan deitirilmedikleri srece, daha sonraki uyutmalar iin de geerliliklerini koruyorlard. Gerekten denein iki bellei vard; birincisi uyanklk durumu, ikincisi de tamamen deiik bir hipnotize durum iindi. radenin pasiflii ve nc bir kiinin iradesine mutlak uyduluu ile ilgili olarak, btn bu durumun denein iradesinin, operatrn iradesine uymasyla baladn ve bu olmadan salanamayacan aklda tutarsak, iradenin pasiflii mucize niteliini tamamen yitirir. Denein yzne kar glmeye balar balamaz, dnyann en yaman manyetizmacs bile kaynaklarn yitirmi olur. Biz, sama bir kukuculukla, manyetik-frenolojik arlatanln temelinin, uyanklk durumunun grnglerinden ounlukla ancak derece bakmndan farkl ve hibir mistik yoruma gerek gstermeyen bir dizi grngler bulduumuz halde, bay Wallace'n abas kendisini bir dizi aldanmalara gtryor; bunlarla o, Gall'n kafatas haritasn btn ayrntlarna kadar doruluyor ve operatrle denek arasnda gizemli bir ilikinin bulunduunu belirtiyordu.* tenlii saflk lsne varan bay Wallace'n hikayesinin her yerinde, aka grlyor ki, arlatanln gerek zeminini aratrmak, her ne pahasna olursa olsun btn grngleri yeniden oluturmaktan onu ok daha az ilgilendiriyor. Balangta aratrc olan bir kimsenin, basit ve kolay bir aldanla ksa zamanda bir usta haline gelmesi iin ancak byle bir kafa yapsna gerek vardr. Bay Wallace, manyetik-frenolojik mucizelere iman eder, ve bir ayam ruh alemine basar duruma geldi. 1865 ylndan sonra teki ayan da ruh alemine ekti.
* D a h a nce belirtildii gibi, d e n e k l e r , altrmayla kendilerini y e t k i n letirirler. B u y z d e n , irade u y d u l u u alkanlk haline gelince, taraflarn ilikisinin d a h a itenlikli d u r u m a g e ' m e s i , baz g r n g l e r i n y o u n l a m a s ve u y a n k d u r u m d a bile birazck y a n s m a s ok m m k n d r . ( Engels'in notu. |

Tropik lkelerde yapt oniki yllk gezilerden dnnce, masa dndrme denemeleri, onu, eitli "medyum" topluluklarna soktu. Ne kadar abuk ilerlediini, konuya ne kadar iyi egemen olduunu, yukarda deinilen kitap gsterir. O, bizden, Home'larn, Davenport kardelerin ve kendilerini azok para iin ileri sren, ou da sk sk dolandrc olkrak yakay ele veren daha baka "medyum'larm btn szde mucizelerini geerli eyler olarak kabul etmemiz yannda, eski zamanlardan kalma szde dorulanm cin peri masalarn da kabul etmemizi bekler. Yunan kahinliinin falclar, ortaan bycleri hep "medyum"du: Iamblichus, De divinatione ["Kahinlik zerine"] adl yaptnda "modern tinselciliin en artc grntlerini" [s. 229] aynen anlatr. Bu, bay Wallace'n szkonusu mucizelerin bilimsel kurum ve kantlarn ne denli hafife aldn gsteren rneklerden ancak biridir. Yukarda deinilen ruhlarn kendi fotoraflarn ektirdiklerine inanmamz gerektii elbette ki ar bir varsaymdr. Ve doruluklarna inanmadan nce byle fotoraflarn hi kuku gtrmeyen bir yoldan gerek olduklarnn tantlanmasn istemek de bizim hakkmzdr. Bay Wallace 187. sayfada, 1872 yl Martnda kzlk ad Nicholls olan nde gelen medyumlardan bayan Guppy'nin kocas ve kk olu ile birlikte Notting Hill'de bay Hudson'a kendi fotorafn ektirdiini, iki ayr fotorafta uzun boylu, beyaz tl elbiseye gzelce sarnm, biraz da doulu izgileri tayan, kutsama yapma pozunda bulunan bir kadn figrnn de onun ardnda durduunu anlatr. "Burada iki eyden bir tanesi mutlak kesindir.* Ya canl, dnen, ama grnmeyen bir varlk orda bulunuyordu, ya da bay ve bayan Guppy, fotoraf ve drdnc bir kii, irkin bir oyun tasarlamlard ve bu oyunu o andan beri srdregelmilerdi. Oysa ben, bay ve bayan Guppy'yi ok iyi tanrm ve doabilim alannda ciddi bir gerek aratrcs gibi onun da byle bir aldatmaca* R u h a l e m i g r a m e r d e n s t n d r . Vaktiyle bir akac, g r a m e r c i L i n d ley M u r r a y ' i n r u h u n u a y n e n almt. Kendisine, o r a d a o l u p o l m a d sorulunca I an y e r i n e A m e r i k a n c I are yantn vermiti. M e d y u m A m e r i k a l y d. [ Engels'in notu.]

y yapamayacana kesinlikle inanyorum." [s. 188.] O halde ya aldatma ya da ruhun fotoraf szkonusu. Kabul. Eer aldatma ise, ya ruh daha nceden fotoraf levhalar zerindeydi, ya da drt kii, 1875 Ocanda 84 yanda iken len, zayf akll ve ahmak, ihtiyar bay Guppy'yi bir yana brakrsak (onu arka taraftaki paravann ardna yollamak yeterdi), kii bu ie katlm olmalyd. Bir fotorafnn ruh iin bir "model"i kolayca bulabileceini sylemenin bile gerei yok. Ama fotoraf Hudson, bundan ksa bir sre sonra, ruh fotoraflaryla dolandrcl alkanlk haline getirdii iin mahkemeye verildi. Bu durum karsnda bay Wallace durumu kurtarmak iin yle diyor: "Bir ey aktr; eer aldatma szkonusu olsayd, bu, bizzat ruhular tarafndan derhal kefedilirdi." [s. 189.] Demek ki, fotoraflara pek gvenmemek gerekir. Geriye bayan Guppy kalnca, dostumuz Wallace ona olan "mutlak inancn" belirtir ve ortada baka bir sorun kalmaz. Baka bir sorun kalmaz m? Hi de deil. Bayan Guppy'nin ne denli gvenilir olduunu kendisinin u iddias gsteriyor: 1871 Hazirannn balarnda, bir akam, Highbury Hill Park'taki evinden 69 Lambs Conduit Street'e ku uuu ngiliz mili kendisini bilinsiz bir halde havadan gtryorlar ve szkonusu 69 numaral evde, bir ruh oturumunun ortasnda masann stne brakyorlar. Odann kaplar kapalym ve bayan Guppy, Londra'nn en iri-yar kadnlarndan biri olduu halde, bu da kukusuz bir eyler demek istiyor kendisinin anszn ieriye girii yznden ne kaplar birazck aralanm, ne de tavanda en ufak bir delik alm (Londra'da yaynlanan Echo'nun 8 Haziran 1871 tarihli saysnda bildiriyor). Gene de ruh fotoraflnn doruluuna inanmayan varsa, artk onun iin hibir ey fayda etmez. ngiliz doabilimcileri arasnda ikinci nl falc, talyum kimyasal elementini123 ve radyometreyi (Almanya'da buna "Lichtmhle"124 de denir) kefeden bay William Crookes'tur. Bay Crookes, tinselcilik gsterisini incelemeye 1871 dolaylarnda balad ve bu i iin bir sr fiziksel ve mekanik aygt-

lar, ayl teraziler, elektrik bataryalar vb. kulland. Bu konuda gerekli olan asl aygt, yani pheci eletiri yapan kafay kullanp kullanmadn, ya da iin sonuna kadar bunu alr durumda koruyup korumadn imdi greceiz. Ama her eye karn bay Crookes, pek uzun olmayan bir dnem, bay Wallace kadar kaptrmt kendisini bu ie. "Birka yldr", diye anlatr, "gen bir kadn, bayan Florence Cook, dikkate deer bir medyum niteliini gsteriyordu, ki bu, son zamanlarda asl ruh olan bir eyden tam bir kadn biimi alma durumuna ykseldi; yle ki, bu kadn biimi, siyah elbiseler giymi, smsk balanm ve derin uykuya dalm halde bir kabinede ya da bitiik odada yatarken, ruh olarak plak ayakla ve beyaz elbiselerle grnyordu." [s. 181.] Kendisine Katey diyen ve bayan Cook'a ok benzeyen bu ruhu, bir akam anszn bayan Guppy'nin imdiki ei bay Volckman, deiik kyafette bayan Cook olup olmadn anlamak iin, belinden yakalad. Ruh, yaman bir kadn olduunu gsterdi, kendini adamakll savundu, seyirciler mdahale ettiler, lamba sndrld; ksa bir savamdan sonra sessizlik yeniden salanp ve oda aydnlandnda ruh kaybolmutu. Bayan Cook ise kesinde bal ve baygn olarak yatyordu. Bay Volckman ise, bayan Cook'u yakaladn ve bunun bakas olmadn halen iddia ediyor. Bunu bilimsel olarak ortaya koymak iin nl elektriki bay Varley, yeni bir deney dolaysyla bir bataryann elektrik akmn, medyum bayan Cook'tan, akm kesmeksizin ruh rol yapamayaca biimde geirdi. Buna karn, ruh grnd. Demek ki bu, gerekten bayan Cook'tan deiik bir eydi. Bunu daha da salamlatrmak bay Crookes'un greviydi. Att ilk adm, ruhu kadnn gvenini kazanmak oldu. Bizzat kendisi, Spiritualist'in 5 Haziran 1874 gnl saysnda, "Bu gven" diyor, "yava yava yle byd ki, dzenlenmesi benim tarafmdan* olmad takdirde bir seans yapmay kabul etmedi. Her zaman yaknnda ve kabininin bitii* talikler Engels'indir. E d .

inde benim* bulunmam istedi. Bu gveni saladktan ve kendisini ona verdiim bir sz yerine getirmemezlik etmeyeceime* inandrdktan sonra grngnn geni lde kuvvetlendiini, baka bir yoldan elde edilemeyecek kantlarn kendiliinden belirdiini grdm. Kendisi, o durumlarda bulunan kiiler ve onlara gsterilecek yerler konusunda sk sk bana danyordu*, nk son zamanlarda tekiler yannda, dahi bilimsel aratrma yntemlerinin, hatta zor* uygulanmas gerektii yolunda baz sakat tavsiyelerde bulunulduu iin pek sinirli olmutu." Bu ruh bayan, ltufkar olduu kadar bilimsel de olan bu gveni tam olarak dllendirdi. Hatta bizim iin artk bu bir srpriz deildir bay Crookes'un evinde bile grnd, onun ocuklar ile oynad, onlara "Hindistan'daki servenlerinden anlar" anlatt, "gemiteki yaamnn ac deneylerinden birkan" da bay Crookes'a aktard, kendisinin ak nesnelliinden emin olsun diye kolunu tutmasna izin verdi, dakikada nabznn ne kadar attn ve ka kez soluk aldn ona saydrd, sonunda da bay Crookes'un yanbanda fotorafn ektirdi. "Bu figr", diyor bay Wallace, "onu grdkten ona dokunduktan, fotorafn ektikten ve onunla konutuktan sonra, seyirci ile dolu bitiik bir odadan baka k yeri olmayan kk bir odadan tmyle kayboldu." [s. 183.]. Bu, evinde byle eyler geen bay Crookes'a seyircilerin, onun ruha gsterdii gvenden daha az gven gstermeyecek kadar nazik olmalar kouluyla byk bir beceri deildi. Ne yazk ki, bu "tamamen tantlanm grngler" tinselciler iin bile bu anda inanlacak eyler deildir. Gerek tinselci olan bay Volckman'n ne denli somut bir elabukluuna bavurduunu yukarda grdk. Sonra bir din adam ve "ingiliz Tinselcileri Ulusal Dernef'nin bir yesi de, bayan Cook'un bir oturumuna katld ve kapsndan ruhun geldii ve kaybolduu odann d dnya ile ilikisini salayan ikinci bir kaps bulunduunu kolayca saptad. Kendisi de orada
* talikler Engels'indir. E d .

hazr bulunan bay Crookes'un davran, "bu gsterilerde bir oyunun bulunabilecei konusundaki inancma son darbeyi vurdu" ( Mystic London, by the Rev. C. Maurice Lavies, London, Tinsley Brothers). Btn bunlardan baka, "Kateyler'in" nasl "gerekletirildikleri" Amerika'da gnyzne kt. Holmes adl evli bir ift, gene bir "Katey'nin grhd ve inananlardan bol bol hediye toplad oturumlar Filadelfiya'da gerekletirdi. Ama phecinin biri yiyip imedi, sz geen ve bir defa parann azl yznden grev yapan Katey'nin peine dt; sonunda onu bir pansiyonda, tam anlamyla etten ve kemikten gen bir kadn olarak, ruha verilen hediyelerle birlikte kefetti. Bu srada kta Avrupasnm da kendi bilimsel ruhular vard. Petersburg'da bilimsel bir kurum, niversite mi, yoksa akademi mi pek bilmiyorum devlet danman Aksakov ile kimyager Butlerov'u, tinselci grnglerin esasn incelemekle grevlendirdi, ama bundan, fazla bir sonu kmad anlalyor.125 te yandan tinselcilerin grltl aklamalarna inanlrsa imdi de Almanya, Leipzig'de Profesr Zllner'in kiiliinde, adamn buldu. Bilindii gibi, bay Zllner, yllardr, uzayn "drdnc boyutu" zerinde ok alyordu ve boyutlu bir uzayda olanaksz olan birok eyin drt boyutlu bir uzayda ok doal olduklarn kefetti. O halde drt boyutlu uzayda kapal bir metal kre, bir yerinde delik amakszn eldiven gibi tersine evrilebilir; bunun gibi ular bulunmayan ya da iki ucu bir yere bal bir sicimde bir dm yaplabilir, hibirini amadan iki kapal halkay birbirinin iine geirmek mmkndr. Bunun gibi daha birok marifetler var. Ruh dnyasndan gelen son zafer raporlarna gre, imdi Profesr Zllner, bir ya da birka medyuma, onlarn yardm ile drdnc boyutun konumu konusunda daha geni bilgiler bulmak amacyla bavurmu. Baar alacak gibiymi. Elini masadan ayrmakszm koluyla yasland koltuk kenar, durumdan sonra koluna yapk halde kalm, iki ucu masaya bitiik olan bir

sicime drt dm atlm vb.. Ksacas, drdnc boyutun btn mucizeleri, ruhlar tarafndan oyuncak gibi gerekletirilmi. Ama unu akldan karmamal: relata refero, ruhlar blteninin doruluunu garanti edemem; bunlarda yanl bir ey varsa, kendisine bunlar bildirme frsatn verdiim iin bay Zllner'in bana teekkr etmesi gerekir. Ama bunlar, bay Zlner'in deneylerini aynen yanstyorlarsa, matematikte olduu gibi tinselcilik biliminde de yeni bir an baladn gsteriyorlar demektir. Drdnc boyut nasl ruhlarn varln tantlyorsa, ruhlar da drdnc boyutun varln tantlyor. Ve bu, bir kez saptand m, bilim iin ok yeni ve sonsuz genilikte bir alan alyor demektir. imdiye kadarki btn matematik ve doabilim, drdnc ve daha yukar boyutlarn matematii, mekanik, fizik, kimya ve bu yksek boyutlarda oturan ruhlarn fizyolojisi iin ancak bir hazrlk okulu oluyor. Bay Crookes, drdnc boyuta geerken imdi elbette yle diyebiliriz masalarn ve teki mobilyann ne kadar arlk yitirdiini bilimsel olarak ortaya koymad m, bay Wallace, orada, atein insan bedenine zarar vermediini tantlamad m? Demek ki, ruh-bedenlerin fizyolojisi bile var! Soluk alyorlar, nabzlar var, o halde akcierleri, kalpleri ve dolam organlar var. Bylece, onlar da teki bedensel organlar bakmndan hi deilse bizim kadar iyi donatlmlar. nk soluk almak iin akcierlerde yanan karbonhidratlar gerekli, bunlar da ancak dardan salanabilir. O halde mide, barsaklar ve bunlarn teberisi bu kadar olduktan sonra gerisi kolayca geliverir. Ama byle organlarn bulunmas, hastalanma olanan da getirir; o zaman bay Virchow'un ruhlar dnyas ile ilgili bir hcre patolojisi yazmas zorunluluu ortaya kar. Sonra, bu ruhlarn ou, yeryz yosmalarnda doast gzellik dnda hi ama hibir bakmdan fark bulunmayan ok gzel ve gen bayanlar olduklar iin, ok gemeden "akn scakln duyan erkeklerle"126 iliki kurabilirler; bay Crookes'un da "kadn kalbinin bulunuunu" nabz atndan ortaya koymas karsnda, doal seme iin de, kt sosyal-demokrasi ile

kartrlmaktan korkmasna artk gerek bulunmayan bir drdnc boyut alyor demektir.127 YETER. Doabilimden gizemcilie giden en salam yolun hangisi olduu apak anlalyor. Bu, doa felsefesinin ar teoriklii deil, her teoriyi kk gren ve hibir dnceye gvenmeyen en yzeysel grgclktr. Ruhlarn varln tantlayan a priori bir gereklilik deil, Wallace, Crookes ve ortaklarnn grgcl gzlemleridir. Crookes'un talyum metalinin kefine gtren tayf aratrmas gzlemlerine, ya da Wallace'm Malaya adalarndaki zengin hayvanbilimsel keiflerine inanacak olursak, bu iki aratrmacnn spirituel deney ve bulularna da inanmamz istenecektir. kisinin arasnda kk bir fark bulunduunu, yani bunlardan birini dorulayabileceimizi, tekinin dorulanamayacan sylediimizde, tinselciler bize, bunun byle olmad, ruh grngsnn dorulanmas frsatn bize vermeye hazr bulunduklar yantn veriyorlar. Gerekten de diyalektik, cezalandrlamad iin, horgrlemez. Bir kimse her trl teorik dnceyi ne denli kmserse kmsesin, gene de teorik dnce olmakszn iki doal olguyu birbiriyle iliki iine sokamaz, ya da onlar arasnda varolan ba anlayamaz. Tek sorun bir kimsenin dncesinin doru olup olmaddr ve teoriyi kmsemenin doalc dnmenin ve bu yzden de yanl dnmenin en gvenilir yoludur. Ama eski ve ok iyi bilinen bir diyalektik yasaya gre, yanl dnce, mantksal sonucuna dek gtrldnde, kanlmaz olarak k noktasnn kartna varr. Bylece diyalektiin grgcl kmsenmesi, grgclerin en arballarn bile tm boinanlarn en bouna, modern ruhulua gtrerek cezasn bulur. Matematik iin de ayn ey szkonusudur. Sradan, metafiziki matematikiler, bilimlerinin verdii sonularn mutlak reddedilemezliinden dolay byk bir kibirle vnrler. Oysa bu sonular arasnda, ancak bu yoldan bir tr gereklik kazanan sanal (imaginary) byklkler de vardar. V - l ' e

ya da drdnc boyuta kafamzn dnda herhangi bir gereklik tanmaya allmsa, bir adm daha ileri gidilmesi ve medyumlarn ruhlar dnyasnn kabul edilmesi pek nemsenecek bir konu deildir. Ketteler'in Dllinger iin dedii gibi, "Adam yaam boyunca o kadar ok samay savunmutu ki, neredeyse yanlmazln bile pazarlk konusu yapabilirdi!"128 Aslnda saf grgclk, ruhularm hakkndan gelemez. Birincisi, "daha yce" grngler her zaman, ilgili "aratrmacnn" bizzat Crookes'un benzeri olmayan bir saflkla anlatt gibi yalnz grmesi gerekeni ya da grmek istediini grebilecek kadar kendini kaptrd zaman gsterilirler. kincisi, yzlerce szde gerein hilecilik olduu ve dzinelerce szde medyumun rasgele dzenbazlar olduunun ortaya k ruhularca nemsenmez. Her szde mucize, teker teker rtlmedii srece tahrif edilmi ruh fotoraflar dolaysyla, Wallace'n da aka syledii gibi, onlar iin yeteri kadar meydan var demektir. Tahrifatn varolmas, gerek olanlarn gerekliini tantlar. Bylece grgclk, canskc ruhular grgcl deneylere deil, teorik dncelerle rtme ve Huxley ile birlikte yle demek zorunluluunu duyar: "Tinselciliin gerekliinin gsterilmesinde benim grdm tek iyi ey, intihara kar yeni bir kant ortaya koyabilmesidir. lmekten ve oturumu bir liraya kiralanm bir medyumun azndan sama-sapan konuturulmaktansa p olarak yaamak daha iyidir."129
[s. 62-73]

lerden sonra hi deilse gnlk retim faaliyetlerimizin en uzak doal etkilerini bile reniyor ve onlarn farkna varabilecek ve dolaysyla onlar denetleyebilecek bir durumda bulunuyoruz. Ama bu ilerlemeler lsnde insanlar, doa ile olan iie durumlarn yalnzca sezmekle kalmyor, daha iyi de reniyorlar; Avrupa'da klasik an bitiminden' bu yana ortaya kan ve hristiyanlkta en yce gelime noktasna varan, dnce ile madde, insan ile doa, ruh ile beden arasnda bir kartln, bu anlamsz ve doaya aykr dncesi bu lde olanaksz duruma geliyor.
[s. 199]

[NOTLAR VE PARALAR] TARHSEL MALZEME

Modern doabilim Yunanllarn ok parlak sezgileri ve Araplarn birbirleriyle balantsz aratrmalar karsnda bilim zelliinden szedilebilecek tek alan feodalizmin burjuvazi tarafndan ezildii o byk a ile balar. Kentlerin burjuvazisi ile feodal soylular arasndaki savamn arka plannda bu a, ayaklanma halindeki kylleri, kyllerin ardnda da ellerinde kzl bayrak ve dudaklarnda komnizm ile modern proletaryann devrimci balanglarn gsteriyordu. Bu, Avrupa'da byk monarileri yaratan, papann manevi diktatrln ykan, Yunan eskian yeniden ycelten ve onunla birlikte yeni zamanlarn en yce sanat gelimesini canlandran, eski dnyann snrlarn kran ve ilk kez dnyay gerekten kefeden bir ad. Bu, dnyann, o gne kadar grd en byk devrimdi. Doabilim, o da, bu devrimin havas iinde yeerdi ve geliti, iliine kadar devrimci oldu, byk talyanlarn modern felsefesinin uyanmasyla birlikte elele yrd ve zindanlara ve lm ocaklarna ehitler verdi. Katoliklerle protestanlarn onu bask altna almak iin yarmalar ilgintir. Protestanlar Servetus'u, katolikler Giordano Bruno'yu yaktlar. Bu, devler isteyen ve devler yaratan, bilgi, zeka ve karakter dev-

MAYMUNDAN NSANA GETE EMEN ROL


[PARA]

Ve aslnda her geen gn bu yasalar daha doru anlamay reniyor, doann geleneksel akna yaptmz mdahalelerin yakn ve uzak etkilerinin farkna varyoruz. zellikle yzylmzda doabilimin salad byk ilerleme-

leri yaratan, Franszlarn doru olarak, rnesans, ve protestan Avrupa'nn ise tekyanl bir nyarg ile, reformasyon dedikleri ad. Her ne kadar, balangta, Luther'in ilk protestan oluundan fazla bir ey deildiyse de, doabilim de, bu srada bamszln ilan etmiti. Dinsel alanda Luther'in papalk fermann yakmas ne idiyse, doabilim alannda da Kopernik'in byk yapt oydu. Otuzalt yllk bir duraksamadan sonra rkeke ve rnein, lm deindeyken de olsa, Kopernik, bu byk yaptyla, kilisenin boinanlarna meydan okudu. O zamandan beri, doabilim, zde dinden kurtuldu; bununla birlikte, btn ayrntlara kadar tam bir hesaplama gnmze kadar srd, baz kafalarda bir sonuca varm olmaktan bugn de uzaktr. Ama o andan itibaren bilimin gelimesi dev admlarla ilerledi ve hatta, organik maddenin en yce rnnn, insan zihninin hareketi iin inorganik maddenin hareketi ile ilgili yasann tersinin geerli olduunu dnyaya gstermek istiyormu gibi, k noktasndan zaman iinde uzaklat lde bunun karesi kadar artan hzla geliti. Modern doabilimin ilk dnemi inorganik alanda Newton ile son bulur. Bu, eldeki konunun stesinden gelindii dnemdir; matematik, mekanik ve gkbilim, statik ve dinamik alanlarnda, zellikle Kepler ve Galilei sayesinde ki bunlarn almalarndan Newton sonular karmtr byk iler baarlmtr. Ama organik alanda, ilk almalardan te bir ilerleme olmad. Tarihsel bakmdan birbirini kovalayan ve birbirinin yerini alan yaam biimlerinin, bunlara tekabl eden deien yaam koullarnn incelenmesi paleontoloji ve yerbilim henz yoktu. Doa hi de, tarihsel olarak gelien ve zaman iinde bir tarihe sahip olan bir ey olarak deerlendirilmiyordu; ancak uzay iinde yaylma hesaba katlyordu; eitli biimler ardarda deil, yalnzca yanyana gruplandrlmt; doa tarihi, gezegenlerin izdikleri elips yrngeler gibi btn dnemler iin geerliydi. Organik yapnn daha yakndan incelenmesi iin gerekli en bata ge-

len iki temel, yani kimya ile temel organik yap, hcre bilgisi eksikti. Balangta devrimci olan doabilim, yava yava batan sona tutucu bir doa ile kar karya bulunuyor ve burada her ey bugne kadar dnyann balangcndaki gibi kalyor, dnyann sonuna kadar balangta olduu gibi kalacakm sanlyordu. , Dikkati eken nokta bu tutucu doa grnn gerek inorganik ve gerek organik alanda. [...]*
Gkbilim Fizik Mekanik Kimya Matematik Yerbilim Paleontoloji Mineroloji Bitki fizyolojisi Hayvan fizyolojisi Anatomi Terapi Diagnostik

Birinci gedik: Kant ve Laplace. ikincisi: yerbilim ve paleontoloji (Lyell, yava gelime). ncs: organik cisimler reten ve canl cisimler iin kimyasal yasalarn geerliliini gsteren organik kimya. Drdncs: 1842, s mekanii [teorisi], Grove. Beincisi: Darwin, Lamarck, hcre, vb. (savam, Cuvier ve Agassiz). Altncs: anatomide karlatrmal element, klimatoloji (izotermler), hayvan ve bitki corafyas (18. yzyln ortasndan bu yana bilimsel inceleme gezileri), genel olarak fiziksel corafya (Humboldt), malzemenin ibalantlar iinde biraraya getirilmesi. Morfoloji (embriyoloji, Baer). Eski teleoloji, belasn bulmutur, ama, imdi kesinlikle ortadadr ki, madde sonsuz dngs iinde, belli bir aamada bazen orada, bazan burada organik varlklarda dnen kafay zorunlu olarak reten yasalara gre hareket etmektedir. Hayvanlarn normal varl, onlarn iinde yaadklar ve kendilerini uydurduklar ada koullar iinde vardr insann normal varl da, insan dar anlamda hayvanlardan farkl duruma gelir gelmez, henz yoktur ve ancak ilerdeki tarihsel gelime ile ortaya kabilir. nsan, salt hayvansal durumdan kendini karabilen tek hayvandr onun nor* Tmce tamamlanmamtr. -Ed.

mal durumu, onun bilincine uygundur, zorunlu olarak onun kendisi tarafndan yaratlmtr.
[s. 2 1 5 - 2 1 7 ]

Tanrya kar en kt davrananlar ona inanm doa bilginleridir. Materyalistler bu trden szcklere bavurmakszn, yalnzca olgular aklarlar, nce, bunu, kat inanllar onlara tanry zorla kabul ettirmeye kalknca yaparlar ve, ya Laplace gibi ksaca u yant verirler: Sire, je n'avais pas, ete.;130 ya da Alman gezginci tacirler kt mallarn kendilerine zorla vermeye kalknca Hollandal tccarlarn yapt gibi mallar geri evirirken daha kabaca syledikleri u szleri yinelerler: Ik kan die zaken niet gebruiken.* Ve sorun bylece kapanmtr. Ama tanr, onu savunanlarn elinden neler eker! Modern doabilim tarihinde, tanr, kendisini savunanlar tarafndan, Friedrich Wilhelm IH'n Jena seferi srasnda generallerinden ve memurlarndan grd muameleyi grmtr. Ordunun tmenlerinden biri tekinin ardndan silahlar brakr, bilimin ilerlemesi karsnda kaleler birbiri ardndan teslim olur, sonunda doann tm sonsuz alan fethedilir ve ondan yaratc iin artk bir tek yer kalmaz. Newton, ona, hi olmazsa "ilk drt" olma izni vermitir, ama gne sistemine baka bir mdahalede bulunmasn yasaklamtr. Rahip Secchi, ona, btn saygsyla btn dinsel erefleri tanyor, ama bu yzden fazla ileri gidip gne sistemine kartrmyor ve yalnzca ona ilk bulutsu ile ilgili olarak bir yaratc eylem tanyor. Btn alanlarda byle. Biyolojide onun son byk Don Kiot'u Agassiz, ona olumlu bir samalk bile atfediyor; onun, yalnz gerek hayvanlar deil, soyut hayvanlar yaratm olmas kabul edilmektedir, balkta olduu gibi. Son olarak Tyndall onun doa alanna girmesini tm olarak yasaklyor ve duygusal hareketler dnyasna yolluyor, yalnzca btn bu eyler (doa) konusunda John Tyndall'dan ne de olsa daha ok ey bilen bir kimsenin bulunmas gerektii iin ona inanyor.131 Eski tanrdan
* B u n l a r b e n i m iime y a r a m a z . -Ed.

gn ve yerin yaratcs, her eyin destei, onsuz, batan tek bir san bile demeyecei tanrdan nasl bir uzaklama! Tyndallin duygusal gereksinmesi hibir eyi tantlamyor. Chevalier des Grieux de, kendisini ve onu tekrar tekrar satan Manon Lescaut'yu sevmek ve ona sahip olmak gibi bir duygusal gereksinme iindeydi. Onun yznden hilebaz ve maquereau* oldu. Eer Tyndall onu yermek isterse, o da, ona, "duygusal gereksinmesi" ile yant verecektir. Tanr = nescio;** ama ignorantia non est argumentum (Spinoza).***132
[s. 222-2231

* Pezevenk, - . * B i l m i y o r u m , -. * Bilisizlik bir z r deildir, - .

[ONSEKZ]

BRUNO BAUER VE LKEL HIRSTYANLIK133 FREDRCH ENGELS

13 NSANDA, Berlin'de bir zamanlar filozof ve tanrbilimci olarak belirli bir rol oynam olan, ama yllardan beri yaryarya unutulan, ve ancak arada srada yazn yaamnn "orijinal" bir tipi olarak kamunun dikkatini eken bir insan ld. Renan dahil resm tanrbilimciler, onun yazlarndan paralar alp, bu paralar kendilerininmi gibi gsteriyorlard, bu yzden de onun adn sylememekte birlik iindeydiler. Bununla birlikte, Bauer, bizi, biz sosyalistleri de ilgilendiren alanda, hristiyanln tarihsel kkeni sorununda, onlardan daha deerliydi ve onlardan daha ok i yapt. lm, sorunun gncel durumunu ve Bauer'in sorunun zmne katksn ksaca anlatmak iin bir frsat olsun. Btn dinleri, dolaysyla hristiyanl da, sahtecilerin ii gibi gsteren, ve ortaan zgr dnrlerinden 18. yzyln aydnlanma felsefecilerine (bu ikinciler dahil) kadar egemen

olan gr, Hegel felsefeye dnya tarihinde bir ussal evrim gsterme grevi ykledikten sonra artk yetersizdi. Aktr ki, zencilerin fetiizmi ya da Arilerin134 ilkel dini gibi doal dinler, bu ite, sahtecilik rol oynamadan douyorsa, bunlarn daha sonraki gelimeleri, papazlarn sahteciliini gerei gibi aklyor. Yapay dinlere gelince, uyandrdklar iten dinsel cokular yannda, hemen kurulularndan balayarak tarihi arptmaktan ve sahtecilikten kendilerini almazlar, ve Bauer'in Yeni Ahit'in eletirisinde gstermi olduu gibi, hristiyanln kendisinin de daha balangcndan itibaren bu alanda sunaca olduka iyi sonular vardr. Ama-bu, yalnzca burada szkonusu olan zel durumu aklamak deil, genel bir olgunun saptanmasdr. 1800 yl uygar insanln en byk ksmn egemenlii altnda tutmu ve Roma dnyasn boyunduruu altna alm bir dinin sahteciler tarafndan dokunmu bir samalklar kuma olduunu sylemek, bu dinin sona ermesine yetmedi. Bu dinin stesinden, ancak doduu ve egemen din haline geldii zaman varolan tarihsel koullardan hareketle kkeni ve geliimi aklanabiliniyorsa gelinebilir. Bu, hristiyanlkla ilgili olarak zellikle dorudur. Burada, ihtirasl Constantine, bu usd dini yaymann Roma dnyas zerinde hkm srebilmesinin en iyi yolu olduunu kavrayncaya dein, klelerin ve ezilmilerin ayrca yayd bu usdl, Roma mparatorluunun halk ynlarnn btn teki dinlere yelemelerinin nedenini zerek aydnla kavuturmaktr szkonusu olan. Bu sorunun zmnde Bruno Bauer'in katks, baka herhangi birinden ok daha nemlidir. Dilin incelenmesiyle Wilke, ncilin blmlerinin zaman iinde birbirlerini izlediklerini ve birbirlerine bal olduklarn kantlamt. 1849'u izleyen gericilik dnemindeki yar-inanl tanrbilimciler Bauer'in giriimine kar kmak istemelerine karn, Bruno Bauer, bu kez ncilin ieriinden yola karak, bunu rtlemez biimde yeniden kantlad. Herkese ncildeki yklerde houna giden eyi tarihsel olarak ele alma rahatln ta-

myan Strauss'un sylenceler zerindeki belirsiz teorisinin bilime kar niteliini aka gsterdi. Ve bu ite indilerin btn ieriinden hemen hemen hibir eyin tarihsel olarak dorulanmasnn olanakl olmad ortaya kmsa o kadar ki, bir sa'nn varlndan bile kuku duyulabilir Bauer bunu yaparak yalnzca u soruyu yantlamak iin engelleri kaldrd: hristiyanlkta bir eit sistem olarak toplanm olan tasarmlarn ve dncelerin kkeni nedir ve bu tasarmlar ve dnceler dnyaya egemen olmaya nasl erimilerdir? Bauer sonuna dek bu soruyla urat. Aratrmalar u noktada doruuna ulat: IS 40 ylnda hl yaayan, ama o zaman ok yal olan skenderiyeli yahudi Filon, hristiyanln gerek babasdr ve Romal stoac Seneca da onun, hani yle diyelim, amcasdr. Bize aktarlan ve Filon'un olduu ne srlen ok sayda yaz, gerekten de rasyonalist ve allegorik bir gr iinde yorumlanm yahudi gelenekleriyle Yunan felsefesinin, zellikle stoac felsefenin kaynamasndan domutur. Bat ve dou kavramlarnn bu uzlamas, znde, daha o zaman btn hristiyan dnceleri kapsamaktadr: gnahn insanda doutan varolduu; tanr ile insan arasnda arac olan, tanrda olan, ve bizzat tanr olan Kelam, Logos; hayvanlarn kurban edilmesiyle deil de, kendi kalbinin tanrya sunulmasyla elde edilen diyet; ensonu u balca izgi, dnyann daha nceki dzenini ykan, retilerini yoksullar, sefiller, kleler, paryalar arasnda arayan ve zenginleri, glleri, ayrcalkllar horgren ve buradan btn geici zevklerin horgrsn ve bedene eziyeti kural olarak koyan yeni dinsel felsefe. te yandan, Augustus, yalnzca "tanr~insan"m deil, ayn zamanda szde "gnahsz gebeliin"135 devletin yarar iin emredilen tmceler olmasna daha o zaman dikkat etmiti. Yalnzca Sezar' ve kendini tanrlar olarak onurlandrmakla kalmad, ayn zamanda, kendisinin, Augustus Sezar Divus'un, yani tanrsaln, yeryzndeki babasnn olu olmad ve annesinin kendisine tanr Apollon'dan gebe kald-

masaln yaydrd. Umalm ki, bu tanr, Heinrich Heine'n arksn syledii Apollon'un akrabas olmam olsun!136 Grlyor ki, hristiyanln balca izgilerinde tamamlanmas iin geriye yalnzca kilit ta kalmtr: yani, Kelamn belirli bir kiide cisimlemesi ve gnahkr insanln kurtulmas iin bu kiinin armhta gnah deyici olarak kurban edilmesi. Bu kilit ta Filon'un stoac retileri iine tarihsel olarak nasl girmitir? Bu noktada gerekten inanlacak kaynaklar bizi yolda brakyor. Ama kuku duyulmayacak bir ey varsa, bunun, Filon'un retilileri ya da stoaclar tarafndan yaplmaddr. Dinler, kendileri dinsel bir gereksinim duyan ve kitlelerin dinsel gereksinimlerini anlayan insanlar tarafndan kurulur ve genel kural olarak, bu, okul felsefecilerinin ii deildir. Buna karlk, hereyin dald dnemlerde rnein bugnlerde de dinsel felsefenin ve dinsel dogmalarn btn derinliklerini yitirdiklerini, ve halka malolduklarn, ve her yere yayldklarn gryoruz. Klasik Yunan felsefesi son biimlerinde zellikle epikrosu okul durumunda tanrtanmaz materyalizme varmsa, Yunan halk felsefesi de tek tanr ve ruhun lmszl retisine gtrr. Yabanclarn ve yar-yahudilerin temasyla ve onlarn etkisi altnda halka yaylm ve aklc duruma gelmi yahudi dininde ayn ey meydana gelmiti; yahudi dini, dinin ayinlerini ihmal etmeye, nceden yalnzca yahudi ulusal tanrs* olan tanry, gn ve yerin yaratcs tek gerek tanr bir tanrya dntrmeye, ve yahudi dininin yabanc kkeninde bulunan ruhun lmszln kabul etmeye balamt. Bylelikle tektanrl halk felsefesiyle ona hazr bir tektanr sunan halk dini arasnda bir noktada buluma oldu. Bylelikle, Yahudiler arasnda herkesin anla* E w a l d ' n kantlad gibi, Yahudiler, n o k t a l a n m (yani sesli harfler ve n o k t a l a m a imleri b u l u n a n ) e l y a z m a l a r m d a , telaffuzu y a s a k olan J a h v e h adnn sessiz harfleri altna, A d o n a y s z c n n sesli harflerini yazyorlard v e J a h v e h y e r i n e A d o n a y okuyorlard. B u n u da, d a h a sonraki k u a k l a r Y a h o v a olarak o k u d u . D o l a y s y l a b u szck bir tanrnn ad deil, yalnzca k a b a bir g r a m e r yanldr: branicede b s b t n olanakszdr. - E n g e l s ' i n notu.

yaca duruma getirilmi olan Filon'un kavramlarnn, ilenmesiyle hristiyanl oluturacak zemin hazrlanm oluyordu, din bir kez oluunca hem Yunanllar hem Romallar asndan kabul edilebilir olacakt. Hristiyanlk dorudan Filon'un yazlarndan deil, Filon'dan alnm ve halkn anlayaca bir biime sokulmu dncelerinden domutur; bunun kant, Yeni Ahit'in, Filon'un yazlarnn balca blmnn, yani Eski Ahit'in yklerinin felsefi-alegorik yorumunu, hemen tmyle ihmal ettii olgusudur. Bu, Bauer'in yeterince hesaba katmad bir yndr. Hristiyanln ilk biimi altnda ne olduu hakknda bir fikir edinmek iin Aziz Yusufun Vahiy Kitab okunabilir. Burada grlen udur: kendinden gemi ve bulank bir fanatizm; dogma olarak yalnzca tamamlanmam eyler; hristiyan ahlak denen eyden yalnzca bedene eziyet; buna karlk ynla hayal ve kehanet. Dogmalarn ve ahlakn kesin olarak hazrlan daha sonraki bir dnemin iidir; ncilin blmleri ve Havari Mektuplar denen eyler bu dnemde yazlmtr. Ve o zaman hi olmazsa ahlak iin hi umursamadan stoac felsefe ve zellikle Seneca'nn felsefesi kullanld. Bauer, mektuplarn, Seneca'nn felsefesini bazan szc szcne ardklarn gstermitir; bu olay, gerekten daha nce mminlerin gzne arpmt, ama onlar Yeni Ahit'i kopya edenin Seneca olduunu iddia ediyorlard ne var ki, o zaman yeni Ahit henz yazlmamt. Dogmalar, bir yandan, o zaman hazrlanmakta olan sa'nn ncildeki efsanesiyle bantl olarak, te yandan Yahudi kkenli hristiyanlarla kkeni putatapanlar olan hristiyanlar arasndaki savam iinde geliti. Hristiyanln utkusuna ve egemenliini dnyaya yaymasna izin veren nedenlere gelince, Bauer burada da ok deerli tarihler veriyor. Ama burada, Alman felsefesine zg idealizmi geliyor ve Bauer'in grnn ok ak ve syleminin belirgin olmasn engelliyor. u ya da bu kesin noktada, olayn yerini ok kez bo bir tmce alyor. Bu yzden Bauer'in grlerinin ayrntsna girmek yerine, bu noktada, Ba-

uer'in almalarna ve kiisel incelemelere dayanan kendi grmz sunmay yeliyoruz. Roma istilasyla, boyunduruk altna alnan btn lkelerde, nce dorudan eski siyasal yap, sonra da dolayl olarak eski toplumsal yaam koullar paraland. lk olarak eski kastlar blmnn yerine (klelik bir yana braklrsa) Romal yurtta ve yurtta olmayan ya da uyruk arasndaki basit ayrl koyuyordu. kinci olarak, ve zellikle, Roma devleti adna hara istemeleri getiriyordu. mparatorluk, devletin kendi kar iin konsl yetkisi olan valilerin kendinden gemi agzllne bir son vermek zere elinden geleni yapmsa da, bu agzlln yerine imparatorluk hazinesi iin alman ve halk zerinde giderek daha ar basan vergiler konmutu ve bu smrnn ar ve bir derecede ykc bir etkisi oldu. Ensonu, nc olarak, adalet, her yerde Roma hukuku gereince Romal yarglar tarafndan yerine getirildi, yerli toplumsal ynetmelik bu yzden Roma hukukunun kurallaryla akmad lde geersiz ilan edildi. Bu aracn ok byk bir dzleyici etkisi olmas gerekti, zellikle de, en salam eleri, istiladan nce, onunla ayn zamanda ya da hatta istilay izleyen savalar srasnda ldrlen ya da kle yapmak iin gtrlen topluluklara kar birka yzyl boyunca kullanldklar iin. Eyaletlerin toplumsal koullar giderek bakentin ve talya'nn toplumsal koullarna yaklatlar. Halk, giderek birbiriyle uyumsuz elerden ve ulusal-topluluklardan oluan snfa blnd: aralarnda ok sayda azadedilmi kle (c.f. Petronius), byk toprak sahipleri, tefeciler ya da hristiyanlm amcas Seneca gibi hem toprak sahibi hem tefeci olan zenginler; Roma'da devlet tarafndan beslenen ve elendirilen eyaletlerde kendi kendilerine braklan zgr proleterler; ve ensonu byk kitle, kleler. lk iki snf, devlet, yani imparator karsnda, nerdeyse klelerin efendileri karsnda olduu kadar haktan yoksundular. zellikle Tiberius'tan Neron'a kadar, zengin Romallar servetlerine elkoymak iin lme mahkum etmek bir kural oldu. Hkmetin byk da-

yana, maddi olarak daha o zaman, kyllerden oluan eski Roma ordusundan ok, bir paral askerler ordusuna benzeyen ordu, ve manevi olarak bu durumdan kmak iin hibir olanak olmad, u ya da bu imparator deise bile, asker egemenlik zerine kurulmu imparatorluun deimez bir zorunluluk olduu dncesiydi; bu ise, genellikle yaygn bir dnceydi. Bu dncenin daha ok hangi maddi olgulara dayandn incelemenin yeri buras deil. Bu haklardan genel olarak yoksunlua ve daha iyi bir durum yaratma umudunun yokluuna, genel bir geveklik ve genel bir maneviyat bozukluu uygun dyordu. Hl varolan Roma soylusu tavrl ve soylu zihniyetli az saydaki Romal da srld ya da azalarak tkendiler; onlar arasnda en sonuncusu Tacitus'tur. tekiler tmyle kamu yaantsnn dnda kalabilmekten ok honuttular; zengin olmak ve bu zenginlikten yararlanmak, ite zel dedikodular ve zel entrikalarla birlikte onlarn yaamlarn bu dolduruyordu. Roma'da devletin durumundan yararlanan zgr proleterlerin eyaletlerdeki durumlar iyi deildi. almak zorundaydlar ve stelik klelerin alma rekabetiyle uramak durumundaydlar. Ama yalnzca kentlerde bulunuyorlard. Onlarn yannda eyaletlerde hl kyller, zgr toprak sahipleri (urada burada kukusuz hl ortak topraklar bulunuyordu) ya da Galya'da olduu gibi byk toprak sahiplerine bor yznden yar-kle olmu insanlar vard. Bu snf, toplumsal altst olutan en az etkilenen snf oldu; ayn zamanda dinsel altst olua en uzun direnci gsteren de bu snf oldu.* En sonunda haklardan ve zgrlklerden yoksun klelerin, Spartaks'n yenilgisinin daha nce kantlad gibi, kurtulmalar olanakszd; ama bununla birlikte, byk bir blmn meydana getirenler, eskiden zgr insanlard ya da zgr domu insanlarn ocuklaryd. Dolaysyla, yaam koullarna kar byk bir kin, canl bir kin, d grnte gszle dnm olmasna karm, gene onlar arasnda varol* F a l l m e r y e r ' e gre, P e l o p o n e z ' d e 9. y z y l d a k y l l e r h l Z e u s ' a k u r b a n v e r i y o r l a r d . 1 3 7 -Engelsin notu.

mak zorundayd. Bu dnemin ideologlarnn nitelii de bu durumla rtr. Filozoflar, ya bu meslei yaamlarn kazanmak iin yapan sade retmenlerdi ya da zengin enlikilerin buyruunda soytarlard. Birou da kleydi. Bay Seneca'nm rnei, bize, her ey iyi gittii zaman onlara neler olduunu gsteriyor. Erdemlilii ve perhizi savunun bu stoac, Neron'un saraynda ba entrikac idi, Neron'a kulluk etmeden duramazd; kendine armaan olarak para, mal, baheler, saraylar sundurdu, ve yoksul insana ncil'in Lazarus'unu138 nerdii zaman da, gerekte kendisi o meseldeki zengin adamd. Ne zaman ki Neron, onun yakasna yapt, ancak o zaman felsefesinin kendisine yettiini syleyerek, imparatordan btn armaanlarn geri almas iin yalvard. Yalnzca Persins gibi tmyle balantsz filozoflar, talamann krbacn soysuzlam adalar zerine sallama cesaretine sahiptilar. Ama ikinci tip ideologlara, hukuk uzmanlarna gelince, onlar yeni toplumsal koullarn heyecanl yandalarydlar, nk btn kast ayrlklarnn silinmesi onlara sevgili medeni hukuklarn ayarlamalar iin tam davran zgrl salyordu; bu medeni hukuk karlnda daha sonra imparator iin, o zamana kadar hibir zaman grlmemi klece bir anayasa hukuku yaptlar. Roma mparatorluu, halklarn siyasal ve toplumsal zelliklerini ykarak, onlarn zel dinlerini de ykmaya kendini adamt. Antikan btn dinleri, her halkn toplumsal ve siyasal durumundan domu ve onlara smsk bal olan, airetlerin ve daha sonra uluslarn doal dinleriydiler. Bir kez temeller yklnca, bir kez geleneksel toplumsal biimler ve siyasal rgtlenme ve ulusal bamszlk sallannca, bu kurumlarla birlemi olan dinin kmesi kendiliinden oldu. Ulusal tanrlar, baka ulusal tanrlarn stlerinde deil, kendi yanlarnda olmasn hogrrler, ve bu, antikada kural oldu. Dou dinleri Roma'ya nakledildikleri zaman, bu, Roma dinine zarar vermekten baka bir ey yapmad, ama Dou dinlerinin gerilemesini geciktiremedi. Ulusal

tanrlar, uluslarnn bamszlnn ve egemenliinin koruyucu patronlar olamadklar an, kendi boyunlarn kendileri krarlar. Her yerde byle oldu (zellikle dalardaki kyller dnda). Roma'da ve Yunanistan'da vlger felsefenin, voltercilik diyecektim, yapt olan ey, eyaletlerde Roma'ya klece ballk, ve zgr ve zgr olmaktan gurur duyan insanlarn yerine boyunemi uyruklar ve bencil dolandrclarn konulmas oldu. Maddi ve ahlaki durum byleydi. inde bulunulan zaman ekilmezdi, gelecek, olursa, daha da tehdit ediciydi. k yoktu. Yalnz umutsuzlua dmek ya da en baya zevke snmak vard bunlara snanlar da en azndan olana olabilenlerdi, ve onlar da kk bir aznlkt. Yoksa kanlmaz olana bitkin bir baemeden baka ey kalmyordu. Ama btn snflar iinde, maddi bir kurtulutan umutlarn kesen, bunun karlnda manevi bir kurtulu onlar tam bir umutsuzluktan koruyabilecek bilin alannda bir teselli arayan belirli bir sayda insan bulunmas gerekiyordu. Stoa felsefesi de, Epikros okulu da, bu teselliyi salayamazlard, nk onlar felsefeydiler ve bu nitelikleriyle, halk bilincinin gelecei deildiler ve nk retililerinin davranlar, bu okullarn retisinin deerini dryordu. Bu aranan teselli, yitirilmi felsefenin yerini deil, yitirilmi dinin yerini almalyd; o ada ve 17. yzyla kadar kitleleri ele geirmek zorunda olan her kavram gibi, bu teselli de, dinsel bir biim altnda ortaya kmalyd. Kukusuz, bilin dzeyindeki bu teselliye, d dnyadan i dnyaya doru bu kaa canatanlarn ounluunun zorunlu olarak... kleler arasndan toplanmas gerektiini belirtmeye hemen hemen hi gerek yoktur. te bu evrensel, ekonomik, siyasal, entelektel ve ahlaki zlme durumundadr ki, hristiyanlk ortaya kt. Daha nceki btn dinlere kesin olarak kar kyordu. Daha nceki btn dinlerde, trenler esast. Bir dine ballk ancak kurban trenlerine ve ayinlere katlarak, ayrca douda perhizi ve temizlii ilgilendiren en ayrntl buy-

ruklara uyarak ortaya konulurdu. Roma ve Yunanistan bu ynden hogrlyken, douda bir dinsel yasaklar dknl hkm sryordu, ki bunun da son gerilemeye az katks olmad. ki farkl dine bal bulunan insanlar (Msrllar, ranllar, Yahudiler, Kaideliler) birlikte ne yiyebilir, ne iebilirler, ne birlikte herhangi bir gnlk i yapabilirlerdi, nsanlar arasndaki bu ayrm, eski dou dnyasnn ortadan kalkmasnn byk nedenlerinden biridir. Hristiyanlk, bir ayrma yer veren bu trenleri tanmyordu, ayn zamanda klasik dnyann kurban trenlerini ve ayinlerini de tanmyordu. Bylece btn ulusal dinleri ve onlarda ortak olan trenleri reddederek, ayrm yapmakszn btn halklara hitap ederek, kendisi benimsenebilir ilk evrensel din haline geliyordu. Yahudi dini de, kendi yeni evrensel tanrsyla, evrensel dine doru bir adm atmt; ama srailoullan her zaman inananlar ve snnetliler arasnda bir aristokrasi olarak kalyorlard; ve gerekten evrensel bir din haline gelebilmeden nce, hristiyanlm kendisinin nce (Saint Jeanin Vahiy kitabnda hl egemen olan), yahudi kkenli hristiyanlarn stnl dncesinden kurtulmas gerekti. te yandan islamlk, zellikle doulu olan tren usullerini koruyarak, kendi yaylma alann douyla ve Arap bedevileri tarafndan istila edilen ve yeniden insan yerletirilen kuzey Afrika'yla snrlad: buralarda egemen din haline gelebildi, batda bunu baaramad. kinci olarak, hristiyanlk, pek ok yrekte duyarl olmas gereken bir teli titretti. Zamanlarn uursuzluu ve maddi ve manevi evrensel ykm zerine olan btn yaknmalar, hristiyan gnah bilinci yle yantlyordu: byledir, ve baka trl olamaz; dnyann ahlak bozukluunun sorumlular sensin, sizsiniz, her bir kiinin ahlak bozukluudur! Buna hayr diyebilecek insan neredeydi! Mea culpa!* Genel uursuzlukta herkesin sululuunun payn kabul etmeyi reddetmek olanakszd ve bu, ayn zamanda, hristiyanlm bildirdii manevi kurtuluun da nkouluydu. Ve bu manevi kur* Benim suum! - .

tulu yle dzenlenmiti ki, btn teki eski dinsel topluluklarn mminleri bunu kolayca anlayabilirlerdi. Btn bu eski dinler iin, onuruna dokunulan tanryla barmak bir kurbanla olanaklyd; bu gnah deyici kurban kavram allm bir kavramd; kendisinin kurban edilmesiyle insanln gnahlarn kesin olarak silen arac dncenin uygun bir alan bulmas kanlmazd. yleyse kiisel gnah bilinci kavramyla, insanlarn evrensel uursuzluktan kendilerinin sorumlu olduuna ilikin genellikle yaygn duyguya ak bir anlam kazandrarak, ve ayn zamanda yargcnn zverisiyle, dnyann ahlak bozukluundan isel olarak kurtulmann genel isteini tatmin eden bilin alannda herkesin eriebilecei bir avunma biimi salayarak, hristiyanlk, evrensel bir din durumuna ve tam da gnn dnyasna uygun gelen bir din durumuna gelme yeteneinde olduunu yeniden kantlyordu. Bu nedenledir ki, o zaman, l, din konusunda saysz yeniliklerle dolduran binlerce peygamber ve vaizden, yalnzca hristiyanln kurucular baar gsterebildiler. Yalnzca Filistin deil, btn dou, dnceler plannda varolmak iin aralarnda gerekten darvinci bir sava veren bu din kurucularyla kaynyordu. Yukarda akland gibi, sularn balanmas eleri sayesinde hristiyanlk bunu kazand. Onun, mezheplerin birbirleriyle savamnda ve putatapan dnyaya kar savamda, doal semeyle nasl yava yava evrensel din niteliini gelitirdiini de ilk yzyln kilise tarihi, ayrntlaryla retiyor.

IONDOKUZ1

VAHY KTABI139
FREDRCH ENGELS

NCLN tarih ve dil asndan eletirisi, Yeni ve Eski Ahit'i oluturan eitli yazlarn an, kkenini ve tarihsel deerini inceleyen bilimi, olabildiince gizli tutmaya alan birka liberal tanrbilimci dnda, bu lkede hemen hemen hi kimse bilmez. Bu bilim hemen hemen yalnzca Almandr. Ayrca Almanya'nn snrlarn aan kk bir blm de pek yetkin deildir; nyargsz, tamamlayc ve ayn zamanda hristiyan olmakla vnen bu eletiridir. Kitaplar, diyor bu eletiri, tam olarak Kutsal Ruhun vahiyleri deil, insann kutsalruhunun araclyla gelen tanrsaln vahiyleridir vb.. Bunun iindir ki Tbingen okulunun temsilcileri140 (Bauer, Gfrrer, vb.) ngiltere'de olduu kadar Hollanda ve svire'de de beenilmektedirler; ve daha ileri gidilmek istenirse, Strauss da izlenebilir. Alman eletirmenlerin zavall bir armacsmdan

baka bir ey olmayan nl Ernest Renan'da egemen olan ey, ayn hogrc, ama tam tarihe kar dntr. Btn yaptlarnn aa vurduu, dncelerin estetik duygusall ve tmn kaplayan dil cilas dnda hibir ey kendisinin deildir. Bununla birlikte Ernest Renan iyi bir forml buldu: "lk hristiyan topluluklarn ne olduu konusunda doru bir fikir edinmek istiyorsanz, onlar gnmzdeki din topluluklaryla karlatrmaynz; bunlar daha ok Uluslararas Emekiler Birliinin yerel ubelerine benzerler." Ve bu dorudur. Hristiyanlk, ynlar, bugnk sosyalizmin yapt gibi, ou mezhep biimi altnda ve daha ok da kimileri daha ak, kimileri daha belirsiz ve belirsiz olanlarn byk ounluu oluturduu elikili bireysel grler kanalyla ele geirdi; ama bunlarn tm de egemen sisteme, "varolan gler"e dmand. rnein Vahiy Kitabmz alalm; onun daha karanlk ve daha gizemli olmadn, Yeni Ahit'in tmnn en yaln ve en ak kitab olduunu greceiz. imdilik okurdan, yava yava kantlayacamz eye, yani onun S 68 ylnda ya da Ocak 69'da yazldna ve bu yzden onun yalnzca Yeni Ahit'in, tarihi gerekten bilinen tek kitab deil, ayn zamanda bu Ahit'in en eski kitab olduuna inanmasn istemek zorundayz: bu kitapta, 68'deki hristiyanln yzn bir aynada gryor gibiyiz. lkin mezhepler ve gene mezhepler'. Yedi Asya Kilisesine Mektuplarda en azndan mezhebin sz ediliyor, ve bunlar hakknda baka hibir ey bilinmiyor: Nikolayitler, Balaamitler, ve burada Jezabel adyla simgelenmi bir kadnn mritleri. Bu mezhebin, kendi yelerine, putlara kurban ettikleri eyleri yemeyi vaadettikleri, ve kendilerini ahlakszla verdikleri iddia edilir. Her byk devrimci devinimde "serbest ak" sorununun ilk planda ortaya kmas dikkate deer bir olaydr; insanlarn bir blm iin artk hibir gereklilii kalmayan eski geleneksel zincirlerin atlmas devrimci bir ilerlemedir; baka bir blm iin de, erkek ve ka-

din arasndaki her trl ahlak gevekliini rtmek iin ho karlanan ve ok elverili bir retidir. Bu sonuncular, yani darkafallar, burada ksa bir sre sonra stn olmu gibi grnyorlar; nk, her zaman, yahudilere ve hristiyanlara sert bir biimde yasaklanan "zina", geri evirmenin tehlikeli ya da en azndan tatsz olabilecei "putlara kurban edilen rn" yemek olay ile balantl olarak konulmutur. Bu da apak gsterir ki, burada sz edilen serbest akn mezleri, genel olarak herkesin dostu olmaya abalyorlard ve onlarn hi de ehit olma yetenekleri yoktu. Btn teki byk devrimci devinimler gibi, hristiyanlk da ynlarn eseridir. Filistin'de yeni mezheplerin, yeni dinlerin, yeni peygamberlerin yzlercesinin ortaya kt bir ada, bizim hi bilemediimiz bir biimde dodu. Gerekte szkonusu olan yalnzca bu mezheplerin en ilericilerinin karlkl srtnmesinden kendiliinden doan, daha sonra skenderiyeli yahudi Filon'un teoremlerinin eklenmesiyle ve daha sonra da geni apta stoac szmalarla bir retiye dnen ortalama bir olaydr. reti ele alndnda, gerekten de, Filon hristiyanln babas diye adlandrlyorsa, Seneca onun amcas oldu. Yeni Ahit'in btn olarak birok blm, onun yaptlarndan hemen hemen szc szcne kopya edilmi gibi grnyor. retiyi ilgilendiren btn bu elerden bizim Vahiy Kitabnda iz bile yok. Orada hristiyanl, bize saklanm en ilk biimi altnda buluyoruz. Orada vurgulanm olarak dogmann tek bir noktasndan baka bir ey bulunmuyor: o da, inananlarn sa'nn kurban edilmesiyle kurtulduklar. Ama nasl ve niin, bu, tmyle aklanamayan bir ey. Buradaki tanrnn ya da tanrlarn kurbanlarla kazanlabilecei dncesi, yahudilerin ve putatapanlarn eski dncesinden baka bir ey deildir; bu dnce, burada, sa'nn lmnn byk, kesin olarak yeterli kurban olduu (hristiyanl gerekten bir evrensel din yapan) zgl hristiyan dncesine dnmtr. lk gnahtan hibir iz yok. Teslis141 zerine bir ey yok. sa "kuzu"dur, ama tanrnn buyruu altndadr. Gerekten

de bir paragrafta (15, 3) sa, Musa ile ayn planda konulmutur. Biricik bir kutsal ruh yerine, "tanrnn yedi ruhu" (3, 1 ve 4, 5) vardr. Katledilen azizler (ehitler) tanrdan, onlarn intikamn almasn isterler: "Ey kutsal ve gerek efendi, yeryznde olanlar yarglamay ve onlardan kanmzn intikamn almay ne kadar erteleyeceksin?" (6, 10) byle bir duygu, daha sonra, hristiyanlm teorik ahlak yasasndan zenle karld, ama uygulamada hristiyanlar putatapanlara stn gelir gelmez bir o kadar iddetle de uyguland. Doas gerei hristiyanlk, yahudi dininin bir mezhebinden baka bir eyi temsil etmez. Bylece Yedi Kiliseye mektuplarda yle deniyor: "kendilerine yahudi diyen" (hristiyan diyen deil) "ama yahudi olmayp eytann bir sinagogu olanlarn saygszln biliyorum" (2, 9); gene (3, 9) "sana eytann sinagogundan olup da kendilerinin yahudi olduklarn iddia eden ve yahudi olmayanlardan kimilerini teslim ediyorum". Yazarmz, S 69'da, devrimin balca elerinden biri olmaya ayrlm dinsel evrimin yeni bir aamasn teslim ettiini hi bilmiyordu. Bundan dolay, azizler, tanrnn taht nne ktklar zaman, nce oniki airetin herbirinden 12.000 olmak zere 144.000 yahudi geiyor, ve ancak onlardan sonra, yahudi dininin bu yeni aamasna katlan putatapanlar huzura alnyor. te, Yeni Ahit'in en eski ve gereklii kukuya yer vermeyen tek kitabnn anlatt biimiyle 68 ylnda hristiyanlm grn byleydi. Bu kitabn yazarnn kim olduunu bilmiyoruz. Jean bile "havari"lik taslamyor, nk "Yeni Kuds"n temellerinde "sa'nn oniki havarisinin adlar" bulunuyor (21, 14). yleyse kitab yazd zaman onlarn daha nceden lm olmalar gerekiyordu. O, yahudiydi, bu Yeni Ahit'in teki kitaplarnda olduundan daha ok gramer yanlyla kaynayan Yunancasmn her yerinde grlen brani ivesi aka ortaya kyor. erdikleri btnyle elikili retiler tarafndan daha nce kantlanmad durumda, dil "Jean'm ncili"nin, Jean'm mektuplarnn ve bu kitabn en azndan ayr yazar olduunu besbelli bir biimde gsteri-

yor. Hemen hemen btn Vahiy'in konusu olan anlalmaz kerametleri (vision), genellikle szc szcne Eski Ahit'in klasik peygamberlerinden ve kendilerinden sonra gelen taklitilerinden alnmtr bu taklitiler de ( yaklak 190'da yazlm ve birka yzyl nce olmu olaylarn kehanetini yapan) Daniel'in kitabndan balayarak sa'dan hemen nce yazlm gereklii kukulu greke bir yapt olan "Enoch'un Kitab"na kadar gider. Kitabn orijinal dzeni, hatta arlan kerametlerin zincirlenii son derece zayftr. Profesr Ferdinand Benary 1841'de Berlin niversitesinde bir dizi ders verdi; bundan sonrasn o derslerden alyorum: Benary, bu derslerde, yazarmzn szde kerametlerini nerden aldn blm blm ve satr satr gsteriyordu. yleyse bizim "Jean"n tm budalaca bulularn izlemenin bir yarar yok. Dikkate deer bir kitabn gizemini aklayan noktaya hemen gelmek daha iyi. Binsekizyz yldan daha sonra hl kehanetlerinin gereklemesini bekleyen btn ortodoks yorumcularyla tam bir eliki iinde, "Jean" unlar sylemeyi brakmyor: "Zaman yakndr, btn bunlar ksa bir sre sonra olacak". Ve bu da, zellikle nceden haber verdii ve kukusuz seyretmeyi umduu bunalmla ilgili. Bu bunalm, bakalarnn adlandrd biimiyle, tanryla "Deccal" arasndaki kesin byk arpmadr. Belirleyici blmler 13. ve 17. blmlerdir. Yararsz ssleri bir yana brakalm: "Jean" yedi bal ve on boynuzlu (boynuzlar bizi ilgilendirmiyor) bir hayvann denizden ktn gryor. "Balarndan birisi lesiye yaralanm grnyordu; bu lmcl yara iyileti". Bu hayvan Tanr ve sa yannda krkiki ay sreyle (yedi kutsal yln yars), yeryznde efendi olarak hkm srecek ve bu zaman iinde btn insanlar bu hayvann imini ya da adnn saysn sa ellerinde ya da alnlarnda tamak zorunda olacaklard. "te bilgelik. Zeki olan hayvan saysn hesaplasn; nk say, bir insan saysdr ve says altyzaltmaltdr."

kinci yzylda, rene, yaralanm ve iyilemi hayvann mparator Neron'u imlediini de biliyordu. Neron hristiyanlarn ilk byk zalimi oldu. lmnde, zellikle Akya'da 142 ve Asya'da, onun lmedii, yalnzca yaraland ve bir gn yeniden ortaya kaca ve terr btn dnyaya yayaca sylentisi yayld (Tacitus, Hist. 11-8).143 Ayn zamanda, rene, baka bir yorum biliyordu; buna gre ad, 666 yerine 616 saysn veriyordu. 17. blmde yedi bal hayvan, bu kez, zerinde, iyi bilinen ll renkli kadn olarak yeniden ortaya kyor; okurun kendisi kitapta bu kadnn gnl alc betimlemesini bulabilir. Bir melek Jean'a yle der: "Grm olduun hayvan varoldu ve o, artk yok... Yedi ba, zerinde kadnn oturduu yedi dadr. Ayn zamanda yedi kraldr. Bei dt, geriye bir tane kald, ve dieri de henz gelmedi. Geldii zaman, az zaman kalm olacak. Ve eskiden olan ve artk olmayan hayvann kendisi sekizincidir ve o yedi tanedir... Ve grm olduun kadn yeryz krallar zerinde hkm sren byk kenttir." Bu pasaj bize iki ak bilgi salyor: 1. ll rengi bayan, dnyann krallar zerinde hkm sren byk kent, Roma'dr, 2. kitabn yazld dnemde, altnc Roma imparatoru hkm srmektedir, ondan sonra ksa bir sre hkm srecek bir bakas gelecektir, sonra da gizemli saynn adn ierdii ve rene'nin de onun Neron olduunu bildii "yedilerden biri", yaralanm ama iyilemi biri geri dnm olacaktr. Augustus'la balarsak, Augustus, Tibere, Kaligula, Claude ve beinci olan Neron var. Altncs, varolan Galba'dr, ve Galba'nn tahta k, zellikle Galya'da, Galba'nn ardl Othon tarafndan ynetilen bir lejyonlar ayaklanmasnn imi oldu. yleyse kitabmzn 9 Haziran 68'den 15 Ocak 69'a kadar hkm sren Galba'nn hkmdarl altnda yazlm olmas gerekiyor. Kitap, Neron'un geri dnn ok yakn olarak nceden haber veriyor. Ama imdi sra kesin kantta sayda. Bu da Ferdinand

Benary tarafndan bulunmu ve o zamandan beri, bilim dnyasnda hi kimse bu buluu yadsmamtr. sa'dan yaklak yzyl nce, yahudiler harflerini saylarn simgeleri olarak kullanmaya baladlar. Kendilerini kurguya vermi hahamlar bunda mistik bir yorum yntemi, Tevrat'n yorumlanmasn gryorlard. Kapsadklar harflerin saysal deerlerinin toplam olan sayyla gizemli szckler anlatlyordu. Bu yeni bilimi, Ghematriah, geometri diye adlandrdlar. Bizim "Jean"m burada kulland bilim de ite budur. ki eyi kantlamamz gerekiyor: 1. saynn bir insann adn ierdiini ve bu adn Neron olduunu, ve 2. zmn 666 ifade biimi kadar 616 veren eski ifade biimi iin de geerli olduunu, brani harflerini ve deerlerini alalm:
(nun) (resch) (vau) iin (nun) (keph) (samech) (resh) n r 0 n k(q) s r = = = = = = = 50 200 6 50 100 60 200

Neron Kesar, imparator Neron, Yunanca Neron Kaiser. Demek ki, eer Yunan yazmn kullanmak yerine, latince Nero Caesar' brani harflerle yazarsak, Neron'un sonundaki nun ortadan kalkar ve onunla birlikte 50 deer de azalr. Bylece teki eski deere, 616'ya varyoruz, ve kantlama her adan eksiksizdir.1" Bylece bu gizemli kitabn ierii bizim iin btnyle ak. "Jean" nceden Neron'un yaklak 70 ylnda geri dneceini ve krkiki ay boyunca, yani binikiyzaltm gn terr hkm srdreceini haber veriyor. Bundan sonra tanr ortaya kacak, Deccal' yenecek, byk kenti atele ykacak ve eytan bin yl iin zincire vuracak. Bin yllk imparatorluk balayacak vb.. Btn bunlar, kyamet gnn hesaplamaya
* Y u k a r d a k i yazl, ikinci noun'la ya da onsuz, T a l m u d ' u n y a z s n a u y u y o r , dolaysyla aslna u y g u n d u r . Ergels'in notu.

alan bilisizler dnda bugn btn anlamn yitirmitir. Bununla birlikte, yelerinden biri tarafndan izilmi hemen hemen bir ilkel hristiyanlm gerek tablosu olarak, Yeni Ahit'in btn teki kitaplarnn hepsinden daha deerlidir.

[YRM]

LUDWG FEUERBACH VE KLASK ALMAN FELSEFESNN SONU 144


FREDRCH ENGELS

NSZ

Marx'm 1859'da Berlin'de yaynlanan, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk'nn "nsz"nde, her ikimizin, 1845'te Brksel'de, "Alman felsefesinin ideolojik anlay ile bizim gr tarzmz [zellikle Marx tarafndan ilenen materyalist tarih anlay szkonusu idi] arasndaki uzlamaz kartl ortaya koymaya" nasl karar verdiimize deinir: "Bu, gerekte, bizim gemiteki felsefi bilincimizle hesaplamamzda Bu planmz, Hegel-soras felsefenin bir eletirisi biiminde gerekleti. Elyazmas, formalar halinde, iki cilt olarak, Vestfalya'daki yaynevi sahibinin elindeydi ki, yeni gelimelerin, kitabn baslmasn olanaksz kldn rendik. Biz, grlerimizi akla kavuturmak olan balca amacmza vardmz iin, elyazmasn11 farelerin kemirici eletirisine seve seve terkettik."*
ra 1993, s. 24-25. Ed.
* Kari Marx, Ekonomi Politiin Eletirisine Katk, Sol Yaynlar,

Anka-

O dnemden beri, krk yldan fazla bir zaman geti, ve ikimizden biri yeniden bu konuya dnme frsatn bulamadan Marx ld. Hegel ile olan ilikilerimiz konusunda eitli nedenlerle dncelerimizi akladk, ama bu aklamalar, hibir yerde sorunu tamamlayp, konuyu kapatc nitelikte deildi. Hibir zaman Feuerbach konusuna yeniden deinmedik, bununla birlikte Feuerbach, pek ok bakmdan hegelci felsefe ile bizim anlaymz arasnda bir ara halka idi. Bu arada, Marx'm dnya anlay, Almanya'nn ve Avrupa'nn snrlarnn ok telerinde ve dnyann btn uygar dillerinde yandalar buldu. te yandan, klasik Alman felsefesi, imdi, yabanc lkelerde bir yeniden dou yaamaktadr, zellikle ngiltere, skandinavya ve hatta Almanya'da, yle grnyor ki, insanlar, oralarda niversitelerde felsefe diye sunulan deiik sistemlerden alnm elerden meydana gelen, alc bulamayan popler kitaplardan usanmaya balyor. Durum byle olunca, Hegel felsefesi ile ilikilerimiz konusunda, bizim bu felsefeden nasl ktmz ve ondan nasl ayrldmz zerine ksa ve sistematik bir inceleme yazs gitgide bana daha zorunlu grnd. Ve ayn ekilde, bana yle geldi ki, yerimizi bulmadan nceki kaynama dnemimizde, Feuerbach'm, Hegel-sonras herhangi baka bir felsefeciden daha fazla zerimizde etkili olduunu tamamen teslim ederek bir onur borcunu da demek zorundaydk. Onun iin; Neue Zeit gazetesinin yaz kurulunun, Starcke'nin Feuerbach konusundaki kitab zerine bir eletiri yazmam istemekle bana verdii frsat karmadm. almam, bu derginin 1886 ylnda kan 4 ve 5. fasikllerinde yaynland ve gzden geirildikten sonra burada yeniden ayr bir bask olarak kyor. Bu satrlar baskya yollamadan nce, eski 1845-1846 elyazmasm yeniden kardm ve bir kez daha baktm. Feuerbach zerine olan blm bitirilmemi. Kaleme alman ksm, bizim ekonomik tarih zerine o zamanki bilgilerimizin ne kadar eksik olduunu tantlayan bir materyalist tarih anla-

y aklamasndan ibaret. Burada Feuerbach retisinin bile eletirisi bulunmad iin, imdiki amacm bakmndan elyazmasndan yararlanamazdm. Buna karlk, Marx'm eski bir defterinde, burada ek olarak yaynlanan, Feuerbach zerine onbir tezi yeniden buldum. Bunlar, sonradan ilenmek zere abucak kat zerine iziktirilivermi, hi de bask iin hazrlanm olmayan yaln notlardr, ama yeni dnya anlaynn dahiyane tohumunun atlm olduu ilk belge olarak llemeyecek bir deer tayorlar.
Londra, 21 ubat 1888

I. HEGEL'DEN FEUERBACH'A

Bu yapt,* bizi, zaman iinde bizden bir kuaklk bir arayla ayrlan, ama bugn Almanya'da yaamakta olan kuak iin, sanki yzyl ncesinin tarihini tayormuasna yabanc olan bir dneme gtryor. Ama gene de bu dnemde Almanya'nn 1848 devrimine hazrlan a yaand: o zamandan beri bizde btn olup bitenler 1848'in bir devamndan, yalnzca devrimin vasiyetinin yerine getirilmesinden baka bir ey deildir. Tpk 18. yzylda Fransa'da olduu gibi, 19. yzylda Almanya'da da, felsefedeki devrim siyasal k de hazrlad. Ama ne byk farkllk bu ikisi arasndaki! Franszlar, btn resm bilime kar, kiliseye kar, hatta sk sk devlete kar, ak savam halindeydiler, yaptlar snrlarn tesinde, Hollanda'da, ngiltere'de baslyor, kendileri ikide-bir Bastille'de hapsedilme tehdidi altnda bulunuyorlard. Alnanlarda ise, tersine, genliin hocalar, devlet tarafndan atanan profesrlerdi, yaptlar retim elkitaplar olarak tannyordu, ve btn gelimeyi talandran sistem, Hegel'in sistemi, u ya da bu biimde Prusya krallnn devlet felsefesi katna ykselmiti! Bu profesrlerin ardna, onlarn bilgi ve karanlk szlerinin ardna, onlarn ar ve skc uzun
* C. N . S t a r c k e , Ludvig Feuerbach, Stuttgart, Ferd. E n c k e , 1885. -Ed.

tmcelerinin iine bir devrimin gizlenebilmesi mmkn myd? O sralar devrimin temsilcileri olarak grlen adamlar, liberaller, insanlarn kafalarn kartran bu felsefenin en amansz dmanlar deiller miydi? Ama ne hkmetin, ne liberallerin gremediini, en azndan, bir adam, daha 1833'te grd, ve bu, Henri Heine'den146 bakas deildi. Bir rnek alalm. Hibir felsefi sav, Hegel'in nl "Gerek olan her ey ussaldr, ussal (rationnel) olan her ey gerektir"147 sav kadar, yeteneksiz hkmetlerde bu denli kran duygular ve onlardan daha az yeteneksiz olmayan liberallerde de bu denli fke uyandrmamt. Bu, aka, varolan her eyin kutlulatrlmas, despotluun, polis devletinin, keyfi adaletin, sansrn onaylanmas deil miydi? te byle yorumlad bunu Friedrich Wilhelm III, onunla birlikte de uyruklar. Oysa, Hegel'e gre elbette, varolan her ey, hi de baka bir kayt olmakszn gerek deildir. Gereklik san, Hegel'de, ancak, ayn zamanda zorunlu olana aittir, "gereklik alp ortaya knda zorunluluk olarak kendini ortaya koyar";148 onun iin Hegel, ne olursa olsun her trl hkmet nlemini bizzat Hegel "belli bir vergi dzenlemesi" rneinden szeder gerek saymaz. Ama zorunlu olan, son aamada, ayn ekilde ussal olduunu da gsterir, ve o zamann Prusya devletine uygulannca, Hegel'in sav, bu devlet, zorunlu olduu lde ussaldr, usa tekabl eder anlamndan baka bir anlama gelmez; bununla birlikte, bu devlet bize kt grnyorsa ve kt olduu halde gene de varolmakta devam ediyorsa, bu hkmetin kt nitelii, kantn ve aklamasn, uyruklarn buna kt den niteliinde bulur. O zamann Prusyallar layk olduklar hkmete sahiptiler. Oysa, Hegel'e gre, gereklik, hibir ekilde, herhangi bir siyasal ya da toplumsal duruma, her koulda ve her zaman yklenebilen bir san (attribut) deildir. Tam tersine. Roma Cumhuriyeti gerekti, ama onun yerini alan Roma imparatorluu da ayn ekilde gerekti. 1789'da Fransz monarisi, o kadar gerek-d, yani tm zorunluluktan yoksun, o kadar

usa aykr olmutu ki, Hegel'in her zaman byk bir coku ile szn ettii Byk Devrim tarafndan yklmalyd. Bunun sonucu olarak, burada, monari gerek-d, devrim ise gerek olandr. Ve bylece, gelimesi srasnda, daha nce gerek olan her ey gerek-d olur, zorunluluunu yitirir, varolma hakkn, ussalln yitirir; canekien gerekliin yerini, -yeni ve yaayabilir bir gereklik alr; ve bu eer eski, savam vermeden lme gidecek kadar usul olursa barl yolla, yok eer zorunlulua kar direnirse zor yoluyla olur. Ve bylece Hegel'in sav, gene hegelci diyalektiin oyunuyla kendi kartna dner: insan tarihi alannda gerek olan her ey, zamanla, usa aykr olur, demek ki, gelecek, yazgs gerei, daha nceden usa aykrdr, nceden usa aykrlkla lekelenmitir; ve insanlarn kafasnda ussal olan ne varsa gerek olmaya adaydr, grne gre varolan gereklikle ne kadar eliik olursa olsun. Her gerek olann ussall sav, hegelci dnme ynteminin tm kurallar ile uyum iinde, u baka sava dnr: Varolan her ey, yok olmay hakeder.* Ama Hegel felsefesinin asl anlam ve devrimci nitelii (burada Kant'tan beri sregelen hareketin sonucu olarak Hegel felsefesinin bu ynyle snrl kalmak zorundayz) insan dncesinin ve insan eyleminin btn sonularnn son ve kesin olma niteliine artk kesin olarak son vermesindedir. Felsefede kabul edilmesi szkonusu olan gerek, Hegel'de, bir kere kefedildikten sonra artk yalnzca ezbere renilmesi gereken bir dogmatik ilkeler dermesi deildi artk; gerek, bundan byle, bizzat bili srecinin iinde, szde bir mutlak gerein bulunuu ile artk daha teye gidilemeyen, ulalan mutlak gerek karsnda kollar kavuturup az ak seyretmekten baka yapacak bir ey bulunmayan bir noktaya hibir zaman varmakszn bilginin alt basamaklarndan gittike daha st basamaklarna ykselen bilimin uzun tarihsel gelimesinde yatyordu. Ve felsefi bilgi alannda byle olan btn teki bilgi ve pratik eylem alanlarnda da byleydi.
* Groethe, Faust, Erster Teil, Studierzimm<>r. Ed.

Bilgi kadar tarih de, insanln lksel olarak eksiksiz bir durumu iinde son ve kesin tamamlana varamaz; eksiksiz bir toplum, eksiksiz bir "devlet", ancak imgelemde varolabilen eylerdir; tam tersine, tarih iinde ardarda birbirini izleyen durumlar, insan toplumunun aadan yukarya doru giden sonsuz gelimesi iinde ancak geici birer aamadrlar. Her aama zorunludur ve bu yzden de ama gre ve kkenini borlu olduu koullara gre merudur; ama bu aamann kendi barnda yava yava gelien daha st dzeydeki yeni koullarn karsnda hkmsz ve haksz olur; daha st dzeyde bir aamaya yer vermesi gerekir, ki bu yeni aama da sras gelince gerileme ve lme devresine girer. Nasl burjuvazi, geni-lekli sanayi, rekabet ve dnya pazar araclyla, pratik iinde, btn eski, dayankl ve saygn kurumlar149 bozup yokederse, ayn ekilde bu diyalektik felsefe de, btn sonal, mutlak gerek kavramlarn ve bu geree uygun den insanln mutlak durumlar kavramlarn geersizletirir. Bu diyalektik felsefe karsnda hibir ey sonal, mutlak, kutsal deildir; bu felsefe her eyin geici karakterini, ve her eydeki geici karakteri ortaya karr, ve onun karsnda, kesintisiz olu ve yok olu srecinden, daha aadakinden daha yukardakine sonsuz k srecinden baka hibir ey yrrlkte kalamaz, o kendisi de bu srecin dnen beyindeki yanssndan baka bir ey deildir. uras da dorudur ki, onun bir de tutucu yan vardr; o, bilginin ve toplumun gelimesinin belli aamalarnn kendi alarna ve kendi koullarna gre meruluunu kabul eder; ama daha ileri gitmez, bu gr tarznn tutuculuu grelidir, onun devrimci nitelii ise mutlaktr zaten hkm srmesine izin verdii tek mutlak olan da budur. Burada, bu gr tarznn doabilimin bugnk durumu ile tam bir uyum iinde bulunup bulunmad sorusunu tartmann gerei yoktur: doabilim yeryznn kendi varl konusunda mmkn olabilecek bir sonun nceden grlmesini salarsa da, buna karlk yeryznn oturulabilirliine ilikin olduka kesin bir sonu nceden syleyebilmekte ve bu

yzden de insanlk tarihine yalnz ykselen bir soy dal deil, ama ayn zamanda aa doru inen bir soy dal da vermektedir. Herhalde, insanlk tarihinin inie geecei dnm noktasndan henz olduka uzakta bulunuyoruz ve Hegel felsefesinden, anda, doabilimin henz gndemine almad bir konu ile uramasn isteyemeyiz. Ama unu syleyebiliriz, ki, aslnda, yukarda gsterilmi olan gelime, Hegel'de burada gsterildii kesinlikte deildir. Bu gelime, onun ynteminin zorunlu bir sonucudur, ama Hegel'in kendisi bu sonucu hibir zaman bu kadar ak seik olarak karmamtr. Ve bu, salt, Hegel'in bir sistem kurmak zorunda olmas yznden, ve bir felsefe sisteminin de geleneksel gereklere gre her ne biimde olursa olsun mutlak gerek sonucuna varmak zorunda olmas yzndendir. Demek ki, Hegel, zellikle Mantk'nda, bu ncesiz ve sonrasz gerein, mantksal, ya da tarihsel, srecin kendisinden baka bir ey olmadn ne kadar kuvvetle ifade ederse etsin, gene de kesinlikle bir yerde sisteminin sonuna varmas gerektii iin, kendisini, bu srece bir son vermek zorunda gryor. Kendisi de, Mantk'ta, bu sonu yeniden bir balang yapabilir; u anlamda ki, burada sonuncu nokta, Mutlak Fikir ( dea) zaten bu da, Hegel'in, onun hakknda bize syleyecek hibir eyi olmad iin mutlaktr "yabanclar", yani doaya dnr ve daha sonra tinde ( esprit), yani dncede ve tarihte kendisine geri dner. Ama, btn felsefenin sonunda, byle balang noktasna geri geliin ancak bir tek yolu vardr; o da tarihin ereinin, insanln kesinlikle bu Mutlak Fikrin bilgisine varmasnda yattn varsaymak ve bu Mutlak Fikir bilgisine Hegel'in, felsefesinde ulalm olduunu aklamaktr. Ama bununla Hegel'in sisteminin, btn dogmatik ierii mutlak gerek olarak ilan edilmi olur, bu dogmatik ierik Hegel'in dogmatik olan ne varsa hepsini geersizletiren diyalektik yntemi ile eliki halindedir, bu yzden Hegel'in retisinin devrimci yan, onun tutucu yannn arl altnda ezilip boulmutur. Ve felsefi bilie uygulanabilir olan, tarihsel pratie de uygula-

nabilirdir. Hegel'in kiiliinde, Mutlak Fikri hazrlayp ilemeyi baaran insanlk, pratikte, bu Mutlak Fikri geree geirebilecek durumda olmaldr. Dolaysyla Mutlak Fikrin adalarnn karsna kard pratik siyasal gerekliliklerin gz fazla ykseklerde olmamaldr. Ve ite bylece, Hukuk Felsefesi'nin sonunda unu buluyoruz: Mutlak Fikrin, Friedrich-Willelm IH'n baarya ulamakszm, uyruklarna inatla vaadettii150 u temsili monaride, yani o zamanki Almanya'nn kk-burjuva koullarna uyarlanm mlk sahibi snflarn dolayl, snrl ve lml bir egemenliinde gereklemelidir; bu da, ayrca, soyluluun zorunluluunu bize kurgusal olarak tantlamak iin elverili bir durumdur. Demek ki, sistemin i zorunluluklar, kendi balarna derinliine devrimci olan bir dnme ynteminin niye ok lml bir siyasal sonu rettiini aklamaya yetiyor. Zaten bu sonucun zgl biimi Hegel'in Alman olmasndan ve kafasnn arkasnda, tpk ada Goethe gibi bir para darkafal sargs sallanmasndan geliyordu. Goethe de, Hegel de, herbiri kendi alannda, Olimposlu Zeus idiler, ama ne biri ne de teki, hibir zaman Alman darkafallndan tamamyla syrlamad. Bununla birlikte, btn bunlar, Hegel sisteminin, kendisinden nceki herhangi baka bir sistemden kyaslanamayacak kadar daha geni bir alan kucaklamasna ve bu alanda bugn bile hl insan artan bir dnce zenginlii gelitirmesine engel olmad. Tinin Grngbilimi (ki buna, tinin embriyoloji ve paleontolojisinin bir paraleli denilebilirdi: insan bilincinin tarihsel olarak getii evrelerin ksaca yeni bir kopyas olarak kavranlan bireysel bilincin geirdii deiik evreler boyunca gelimesi) Mantk, Doa Felsefesi, Tin Felsefesi, bu sonuncusu kendi iinde tarihsel alt blmler halinde ilenmitir: Tarih, Hukuk, Din Felsefeleri, Felsefe Tarihi, Estetik vb. btn bu deiik tarihsel alanlarda, Hegel, gelimenin iletken telinin varln bulmaya ve tantlamaya alr ve o, yalnzca yaratc bir deha olmayp ayn zamanda derin ansiklopedik bilgiye sahip bir adam olduundan btn

bu alanlarda a-ac bir rol oynamtr. Besbelli ki, bir "sistem" zorunluluu sonucu, o, kk apl hasmlarnn zerine bugn hl grlt kopardklar zorlama yaplara bavurmak zorunda kalr. Ama bu yaplar, onun yaptnn ancak erevesi ve iskelesidirler; bo yere bu yaplar zerinde durulmayp, gl yap iersinde daha derinlere dalnrsa, orada, bugn bile btn deerlerini koruyan saysz hazineler bulunur. Btn felsefecilerde "sistem" kesinlikle geici olandr, nk o, insan aklnn hi de geici olmayan bir gereksinmesinden, yani btn elikilerin zerinden amak gereksinmesinden ortaya kar. Ama btn bu elikiler kesin olarak ortadan kaldrld m szde mutlak geree varrz: dnya tarihi sonuna varm bitmitir, bununla birlikte her ne kadar artk yapacak bir eyi kalmamsa da, gene de devam etmesi gerekir: dolaysyla zmlenmesi olanaksz yeni bir eliki ortaya kar. Byle konulunca, felsefenin devinin, ancak btn insanln ileriye doru gelimesi iinde yapabileceini tek bana bir felsefecinin gerekletirmesini istemekten baka bir anlama gelmediini anlar anlamaz 151 hi kimse bunu anlamada bize Hegel'den daha ok yardm etmemitir evet bunu anladmz zaman, szce imdiye dein verilen anlamda btn felsefenin de ii bitmi olur. Artk bu yoldan ve herhangi bir kimsenin tek bana ulamas olanaksz olan her trl "mutlak gerek"ten vazgeilir, ve bunun yerine diyalektik dncenin yardmyla, pozitif bilimler ve bu bilimlerin sonularnn sentezi yoluyla ulalabilir greli gereklerin ardna dlr. Felsefenin genel olarak sona erii Hegel iledir; gerekten, o, sisteminde, bir yandan felsefenin tm gelimesini en grkemli bir tarzda zetlerken, te yandan bilincinde olmasa da, sistemler labirentinden kp, dnyann gerek, pozitif bilgisine gtren yolu bize gsterdi. Hegel'in bu sisteminin, Almanya'nn felsefe kokan havas zerinde ne denli byk bir etki yapacan anlamak g deildir. Bu, on yllarca sren ve Hegel'in lmyle bile hi duraklamayan grkemli bir yry oldu. Tam tersine "Hegel

hayranl" Hegel'e kar olanlara bile azok bulaarak, zellikle 1830-1840 yllar arasnda hkm srd. Ve ite kesinlikle bu dnemdedir ki, hegelci grler, bilerek ya da bilmeyerek, en deiik bilimlere en geni biimde geerek yayld ve ortalama "kltrl" bilincin zihinsel besinini salad gndelik yazna ve gnlk basna bile iledi. Ama btn izgi boyunca gerekleen bu zafer bir i savamn n belirtisinden baka bir ey deildi. Hegel'in retisi bir btn olarak alndnda, daha nce de grdk, ok farkl taraflarn pratik grlerini koyabileceiniz olduka geni boluklar brakyordu; ve o zamanki teorik Almanya'da, her eyden nce iki ey pratikti: din ve siyaset. Daha ok Hegel'in sistemi zerinde duran bir kimse, bu iki alanda da olduka tutucu olabiliyordu; buna karlk, diyalektik yntemi esas alan ise, dinde olduu kadar siyasette de en ar muhalefete katlabiliyordu. Hegel'in kendisi de, yaptlarnda sk sk raslanan devrimci fke patlamalarna karn, sonunda tutucu yana daha ok eilir grnyordu. Sistemi, Hegel'e "zorlu bir kafa emei" bakmndan, ynteminden daha pahalya malolmam mdr? 1830-1840 yllarnn sonlarna doru, hegelci okuldaki blnme, gitgide daha belirgin olarak kendini gsterdi. Sol-kanat, yani "genhegelciler" denilenler, pietist tarikatndan kuralc Protestanlara ve feodal gericilere kar savamlarnda, o zamana dein retilerine devletin hogr ve hatta koruyuculuunu salam olan, gnn canalc sorunlar karsnda ayn zamanda hem felsefi hem de kibarca lll yava yava braktlar; ve 1840'ta, Friedrich Wilhelm IV ile birlikte kuralc sofuluk ve mutlakiyeti feodal gericilik tahta kt zaman, aka yan tutmak artk kanlmaz oldu. Savam, gene felsefi silahlarla yrtlmeye devam edildi, ama artk bu kez soyut felsefi amalar uruna deil; imdi dorudan geleneksel dinin ve mevcut devletin yklmas szkonusu idi. Ve Alman Yllklar'nda152 pratik sonal amalar, ounluuyla hl bir felsefi klk biiminde grnyor idiyse de, gen-hegelciler okulu 1842 ylnn Rheinischer Zeitung'unda

ykselen radikal burjuvazinin felsefesi olarak kendini aka ortaya koydu ve ondan sonra felsefi maskesini, ancak sansr kaldrmak iin kulland. Ama o dnemde siyaset glklerle dolu bir alan olduundan balca savam dine kar yrtld. Bu savam, te yandan, dolayl da olsa, zellikle 1840'dan bu yana, siyasal savam deil miydi? ilk k, sa'nn Yaam (1835)153 ile Strauss yapmt. Daha sonra, Bruno Bauer, ncildeki bir dizi anlatnn, bizzat onlar anlatanlar tarafndan uydurulmu olduklarn ortaya koyarak, bu yaptta, incildeki mitlerin meydana gelii zerine gelitirilen teoriye kar kt. Bu iki akm arasndaki savam "zbilin" ile "tz" arasndaki atma gibi bir felsefi rt altnda yrtld, incil'in tanskl yklerinin, gelenekler yoluyla bilinsiz olarak topluluun barnda mitlerin biimlenmesinden mi doduu, yoksa havarilerin kendilerince mi uydurulduklar sorunu, iirile iinle, dnya tarihinin kesin devindirici gcn oluturan eyin "tz" m, yoksa "zbilin" mi olduu sorunu haline getirildi. Ve, en sonu, bugnk anarizmin yalvac Bakunin ona ok ey borludur Stirner geldi ve kendi egemen "ego"su ile egemen "zbilin"ini at.154 Hegel okulunun paralanma srecinin bu yn zerinde fazla durmayacaz. Bizim iin daha nemli olan udur: en kararl gen-hegelcilerin ounluu pozitif dine kar savamlarnn pratik zorunluluklar yznden ngiliz-Fransz materyalizmine geri srklendiler. Ve burada kendi okullarnn sistemi ile atma haline girdiler. Materyalizm, doay, tek gereklik olarak kabul ederken, Hegel'in sisteminde doa, Mutlak Fikrin yabanclamasndan, denebilir ki Fikrin bir alalmasndan baka bir ey deildir; her durumda dnme ve onun rn Fikir, burada nde gelen baat e, doa ise, ksacas, ancak Fikrin alakgnlll sayesinde varolan, ondan tremi bir edir. Ve bu eliki iinde iyi kt debelenip duruldu. ite o sradadr ki Feuerbach'm Hristiyanln z adl kitab kt. Kitap, bir rpda, materyalizmi, itenlikle yeni-

den tahta kararak, bu elikiyi toz etti. Doa her trl felsefeden bamsz olarak vardr; doa, biz insanlarn, doann rnleri olan bizlerin zerinde bydmz temeldir; doann ve insann dnda hibir ey yoktur, ve bizim dinsel imgelemimizin yaratt stn varlklar bizim kendi zvarlmzn hayal yanssdrlar ancak. By bozulmutu; "sistem" paralanm ve bir kenara atlmt, eliki zmlenmiti, nk yalnz imgelemde vard. Bu kitap hakknda bir fikir edinmek iin, onun zgr klc etkisini bizzat yaam olmak gerekir. Coku herkesi sard: biz hepimiz, birdenbire "foyerbah" olduk. Kutsal Aile'yi okurken, Marx'n yeni gr tarzn nasl bir cokuyla selamlad ve btn eletirici kaytlarna karn ondan ne derecede etkilendii grlebilir. Kitabn kusurlarnn bile anndaki baarsna katks oldu. Kitabn yazlm olduu edebi ve hatta yer yer abartmal biem, ona byk bir okur kitlesi salad, ve her ne olursa olsun, kitap, bu uzun, soyut ve aprak Hegel tutkunluu yllarndan sonra bir canllk kayna idi. "Saf akl"m dayanlmaz duruma gelen egemenlii karsnda, kendini hakl gsteremese de hi deilse kendini balatan, sevginin ar lde ululatrlmas iin de ayn ey sylenebilir. Ama unu unutmayalm: 1844'ten bu yana "eitimli" Almanya zerinde bir salgn gibi yaylarak bilimsel bilginin yerini ssl szlerle, retimin ekonomik dnm yoluyla proletaryann kurtuluunun yerini "sevgi" yoluyla insanln zgrle kavumasyla dolduran, ksacas, B. Kari Grn'n en tipik temsilcisi olduu bu yazn ve mide bulandran bu duygusal lafazanlk iinde kaybolan "gerek sosyalizm", kesinlikle, Feuerbach'm bu iki zaafna balanr. unu da unutmamak gerekir ki, hegelci okul zlme halinde idiyse de, eletiri, hegelci felsefenin stesinden gelememiti. Strauss ve Bauer, herbiri, hegelci felsefenin bir ynn alyor ve polemik biiminde birbirlerine kar kullanyorlard. Feuerbach ise btnyle sistemi paralad ve tam bir yalnlkla bir yana brakt. Ama bir felsefenin yanlln

ilan etmekle yetinerek, onun stesinden gelinmi olmaz. Ve Hegel felsefesi kadar gl bir yapt, ulusun dnsel gelimesi zerinde bu kadar byk bir etki yapm olan bir yapt, safa ve aka bilmezlikten gelinerek batan savlamazd. Onun anlad anlamda onu "amak", yani eletirel yolla onun kabuunu krmak, ama onunla kazanlan yeni ierii kurtarmak gerekirdi. Daha ilerde bunun nasl yapldn greceiz. Ama bu arada, 1848 devrimi, Feuerbach'n Hegel'e gsterdii ayn umursamazlkla her trl felsefeyi bir yana att. Ve bu yzden Feuerbach'n kendisi de arka plana itildi.
II. DEALZM VE MATERYALZM

Her felsefenin ve zellikle modern felsefenin byk temel sorunu, dncenin varlk ile ilikisi sorunudur. nsanlar, kendi bedenlerinin yaps konusunda tam bir bilgisizlik iinde ve dlerindeki grntlerin* drts altnda bulunduklar en eski zamanlardan beri kendi dnceleri ile duyumlarnn kendi z bedenlerinin bir eylemi olmad, ama bu bedende oturan ve lm annda bu bedenden ayrlan ayr bir ruhun ii olduu dncesine varmlardr bu andan sonra da bu ruhun d dnya ile ilikileri zerine kendilerine birtakm fikirler yaratmak gerekmitir. Eer, lm annda, bu ruh bedenden ayrlyor ve kendi yaamn srdryorsa, ona ayr zel bir lm yaktrmak iin hibir neden yoktu; ve bylece gelimenin o aamasnda, hi de bir avunma gibi deil, ama tersine, kendisine, kar elden hibir ey gelmeyen bir yazg, hatta sk sk, zellikle Yunanllarda, gerek bir kt yazg, bir felaket gibi grnen ruhun lmszl fikri dodu. Dinsel avun istei deil de, bir kez varl kabul edil* B u g n bile y a b a n l l a r d a v e aa b a r b a r l a r d a , d l e r i n d e k e n d i l e r i n e g r n e n i n s a n b i i m l e r i n i n , bir an iin kendi b e d e n l e r i n d e n a y r l m b u l u n a n r u h l a r olduklar y o l u n d a k i anlay h k m s r m e k t e d i r . B u n u n iindir ki, g e r e k insan, d t e k i g r n t s n n bu dleri g r e n l e r e kar iledii e y l e m l e r d e n s o r u m l u tutulur. rnein, Imthurn, 1884'te G u y a n yerlilerinde bunu saptamtr.155

mi bulunan bu ruhun bedenin lmnden sonra ne yapaca konusundaki genel bilisizlikten ortaya kan bu phe, genel olarak, kiisel lmszln o canskc anlayna yolat. Buna tamamyla benzer bir biimde, doa glerinin kiiletirilmesiyledir ki, dinin daha sonraki gelimesi srasnda, gitgide daha dnya-d bir biim alan, en sonu bir soyutlama srecinin, diyebilirim ki, hemen hemen zihinsel gelime boyunca varlk kazanan bir damtma srecinin sonucunda, azok snrl gte ve birbirlerine kar snrlayc olan saysz tanrlar insanlarn zihninde, tektanrl dinlerin tek bana bir tek tanr fikrini yaratncaya dein, ilk tanrlar dodular. Dncenin varla, tinin doaya ilikisi sorununun, btn felsefenin bu en yksek sorununun kkleri, tpk her dinde olduu gibi, yabanllk ann kstl ve bilisiz kavraylarmdandr. Ama bu sorun, ancak Avrupa toplumu, hristiyan ortaan uzun k uykusundan uyand zaman btn kesinliiyle konabilir ve ancak o zaman btn anlamn kazanabilirdi. Ayrca ortaan skolastiinde byk bir rol oynam olan dncenin varla gre durumu sorunu, tinin mi yoksa doann m, hangisinin esas e olduu sorunu, bu sorun, kilise bakmndan, u keskin biimi ald: dnya tanr tarafndan m yaratlmtr, yoksa btn ncesizlik boyunca var m idi? Bu soruyu yantlaylarna gre filozoflar iki byk kampa ayrlyorlard. Tinin doaya gre nce gelme zelliini ileri srenler ve buna gre de, son aamada, ne cinsten olursa olsun dnya iin bir yaratlmay kabul edenler bu yaratlma ok kez, filozoflarda, rnein Hegel'de, hristiyanlkta olduundan ok daha karmak ve ok daha olanakszdr bunlar, idealizm kampn oluturuyorlard. tekiler, doay esas e sayanlar ise materyalizmin deiik okullarnda yer alyorlard. Balangta, iki deyim: idealizm ve materyalizm, bundan baka bir anlama gelmiyordu, biz de, burada, onlar baka bir anlamda kullanmayacaz. Eer bu iki deyime baka an-

lamlar yklenirse nasl bir karklk doacan aada greceiz. Ama dncenin varlkla ilikisi sorununun bir baka yn daha vardr: bizim evremizdeki dnya hakkndaki dncelerimiz ile bizzat bu dnya arasnda nasl bir bant vardr? Bizim dncemiz gerek dnyay bilebilecek durumda mdr? Gerek dnyaya degin tasarmlarmzda ve kavramlarmzda gerekliin doru bir yanssn verebilir miyiz? Bu soru, felsefe dilinde dnce ile varln zdelii sorunu diye adlandrlr ve filozoflarn byk ounluu bu soruya olumlu biimde yant verirler. rnein Hegel'de bu olumlu yant kendiliinden ortaya kar; nk gerek dnya zerinde bizim bildiimiz ey, kesinlikle, onun, dnceieriidir ki dnyay Mutlak Fikrin ilerleyici bir gereklemesi yapar; o Mutlak Fikir ki, btn ncesizlik boyunca, dnyadan bamsz olarak ve dnyadan nce bir yerde varolmutur. Ama, apaktr ki dnce, daha nceden dnceierik olan bir ierii bilebilir. Gene apaktr ki, burada tantlanmas gereken, rtk olarak zaten ncln iindedir. Ama bu, Hegel'in, dncenin ve varln zdelii yolundaki tantndan u teki vargy karmasna engel olmuyor: onun felsefesi, kendi dncesine gre doru olduundan, bundan byle tek doru felsefe de odur ve dnce ile varln zdelii, insanln onun felsefesini hemen teoriden pratie geirmesi ve tm dnyay hegelci ilkelere gre dntrmesi ile dorulanmaldr. Bu da Hegel'in azok btn filozoflarla paylat bir yanlsamadr. Ama daha bir dizi baka filozof da vardr ki, dnyay bilmenin, ya da en azndan dnyann tketici bilgisinin olanakl olup olmadn sorgularlar. Modernler arasnda Hume ve Kant bunlardandr, ve bunlar, felsefenin gelimesinde ok byk bir rol oynamladr. Bu gr tarzn rtmek zere syleneceklerin z, idealist gr asndan olanakl olduu lde, daha nce Hegel156 tarafndan sylenmitir; Feuerbach'm materyalist adan buna ekledii, derin olmaktan ok zekicedir. Bu felsefi saplantnn en arpc rtlmesi, b-

tn teki saplantlarda olduu gibi, pratiktir, zellikle deneyim ve sanayidir. 157 Eer biz, doal bir sre hakkndaki anlaymzn doruluunu, bu sreci biz kendimiz yaratarak, onu koullarndan karp varlk haline getirerek ve onu kendi amalarmza hizmet ettirerek tantlayabiliyorsak, Kant' m bilinemez "kendinde-ey"inin ii biter. Bitkisel ve hayvansal organizmalarda retilen kimyasal tzler, organik kimya birbiri ardndan onlar birer birer yapmaya koyuluncaya kadar, byle "kendilerinde-eyler" olarak kaldlar; ama kimya onlar yapt m, "kendinde-ey", bizim-iin-ey haline gelir, tpk rnein, artk kzlkk halinde tarlalarda yetitirmeyip ok daha kolaylkla daha ucuza ta kmr katranndan kardmz alizarin gibi. Kopernik'in gne sistemi, yz yl boyunca, bir varsaym oldu; bunun zerinde bire kar yz, bin, onbinle de bahse giriilse, gene de varsaymd; ama Le Verrier, bu sistemden karlan veriler yardmyla, yalnz, bilinmeyen yeni bir gezegenin varlnn zorunlu olduunu deil, ama ayn zamanda bu gezegenin gkyznde bulunmas gereken yeri hesaplaynca ve daha sonra Gaile onu gerekten bulunca 158 Kopernik'in sistemi tantlanm oldu. Bununla birlikte, yeni-kantlar Almanya'da Kantin dncelerine, bilinemezciler ise ngiltere'de Hume'un dncelerine (bu dnceler ngiltere'de hibir zaman ortadan kalkmad) yeni bir canllk vermeye urayorlarsa da, bu, bilimsel adan, bunlarn ok zaman nce yaplm olan teorik rtlmelerine oranla bir geriye giditir, pratikte ise materyalizmi aktan aa geri evirirken, gizlice, utanga bir biimde kabul etmektedir. 159 Ama, Descartes'tan Hegel'e, Hobbes'dan Feuerbach'a giden btn bu dnem boyunca, filozoflar, sanld gibi hi de saf akln gcyle ileri itilmemilerdir. Tersine, gerekte onlar ileri iten ey, zellikle doabilimdeki ve sanayideki gitgide daha cokunlaan byk ilerlemedir. Materyalistlerde, bu, hemen yzeyde kendini gsterir, ama idealist sistemler de gitgide daha ok olmak zere materyalist bir ierik kazanmlar ve kamutanrc ( pantheiste ) gr asndan tin ile

madde arasndaki aykrl o ekilde uzlatrmaya almlardr ki, Hegel'in sistemi, yntemine ve ieriine gre, idealist bir biimde bast konulmu bir materyalizmden baka bir ey deildir. Dolaysyla, Starcke'nin, Feuerbach' nitelendirirken, ilkin Feuerbachin dncenin varlkla ilikisi temel sorunundaki tutumunu incelemesi anlalabilirdir. Daha nceki filozoflarn, zellikle Kant'tan sonrakilerin, felsefi anlaylarnn gereksiz yere adal bir dille akland; ve Hegel'in, yaptlarndan alnm belirli pasajlara fazla biimsel bir biimde taklp kalndndan, hakknn verilmedii ksa bir giriten sonra, foyerbah metafiziin, filozofun ilgili yaptlarnn ardarda sralanndan kan sonuca gre gelimesini ayrntl bir biimde aklayan bir alma geliyor. Bu aklama zenli ve ak bir biimde yaplm; ne yazk ki, btn kitap gibi bu aklama da, ok kez kanlmas olana bulunan bir sr felsefi deyimler ynyla doldurulmu, ylesine ii gletiriri bir yn ki, yazar, hi de tek ve ayn okulun ya da hatta Feuerbachin kendisinin deyi biimiyle yetinmeyip felsefi olmak iddiasndaki en eitli akmlarn, zellikle de bugn ortal sarm olanlarn deyimlerini kitabna katt lde bsbtn cansk bir durum alyor. Feuerbachin, gelimesi, bir hegelcinin dorusunu sylemek gerekirse hibir zaman kurallara tam bal olmayan bir hegelcinin materyalizme doru gelimesidir; belli bir aamada, ncelinin idealist sistemiyle ilikileri toptan koparmay zorunlu klan bir gelimedir. Ensonu, Hegel'in "Mutlak Fikir'inin, dnyadan nce varolmasnn "mantk kategoriler i n i n evrenden nceki "nvarl"nn, yukarda bir yaratc inancnn gereksiz bir kalntsndan baka bir ey olmad; duyularla alglanabilir maddi dnyann, bizim de bir paras olduumuz bu maddi dnyann tek gereklik olduu; ve bize ne kadar yce grnrlerse grnsiinler bilincimizin ve dncemizin, maddi, bedensel bir organn, beynin rnlerinden baka bir ey olmadklar kavray, kar durulmaz bir gle kendisini ona kabul ettiriyor. Madde, tinin bir rn

deildir, ama tinin kendisi maddenin en stn rnnden baka bir ey deildir.160 te bu, elbette ki, salt materyalizmdir. Bu noktaya gelince, Feuerbach birdenbire duruyor. teden beri sregelen, maddeye deil ama materyalizm szcne ilikin felsefi nyargy aamyor. yle diyor: "Materyalizm, bana gre, insan znn ve bilgisinin yapsnn temelidir; ama bana gre, bir fizyoloa, szcn dar anlamnda bir doacya, rnein Moleschott'a, gre olduu gibi ve onlarn zel ve mesleki gr alarndan zorunlu olarak grld gibi, bu yapnn kendisi deildir. Ben, geride batan sona materyalizmle ayn grteyim, ama ileride deil." 161 Feuerbach, burada, madde ile tin arasndaki ilikileri anlamann belirli bir tarzna dayanan genel dnya anlay olarak materyalizm ile, bu dnya anlaynn belirli bir tarihsel evrede, yani 18. yzylda, ifade edilmi olduu zel biimi birbirine kartryor. Dahas, materyalizmi, 18. yzyl materyalizminin bugn doabilimcilerin ve doktorlarn kafalarnda varln srdren ve Bchner, Vogt ve Moleschott'un 1850-1860 yllarnda ortala yaydklar kaba, s biimi ile kartryor. Ama, nasl idealizm btn bir dizi gelime evrelerinden gemise, materyalizm de gemitir. Materyalizm, doa bilimleri alannda a aan her yeni bulu ile kanlmaz olarak biimini deitirmek zorundadr; ve tarihin kendisi de materyalist bir yoruma tabi tutulal beri burada da yeni bir gelime yolu almaktadr. Getiimiz yzyln materyalizmi hereyden ok mekaniki idi, nk bu ada, btn doa bilimleri arasnda yalnz mekanik ve henz ancak yeryzndeki ve gkyzndeki kat cisimlerin mekanii, ksaca, yerekimi mekanii, belli bir olgunlama durumuna ulamt. Kimya, henz ocuksu, filojistik biimiyle vard.162 Biyoloji, henz kundaktan kmamt; bitkisel ve hayvansal organizmalar ancak kabaca incelenebilmiti ve ancak salt mekanik nedenlerle aklanyorlard; Descartes iin hayvan nasl bir makine ise, 18. yzyln materyalistlerine gre de insan yle bir makineydi.

Mekanik yasalarn da elbette ki iledii, etkili olduu, ama daha st sradan yasalarca daha geri plana atldklar kimyasal ve organik yapdaki olaylara da yalnz tek bana mekaniin uygulanmas, klasik Fransz materyalizminin zgl, ama o dnem iin kanlmaz darlklarndan biridir. Bu materyalizmin ikinci zgl darl, evreni bir sre olarak, kesintisiz tarihsel gelime yolunda bir madde olarak kavramadaki yetersizliidir. Bu, o ada doa bilimlerinin ulam olduklar dzeye ve bu doa bilimlerine bal olan metafizik, yani anti-diyalektik felsefe tarzna uygun dyordu. Doann aralksz srp giden bir hareket iinde olduu biliniyordu. Ama, an fikirlerine gre, bu hareket, gene ayn ekilde aralksz srp giden bir ember iziyordu ve bu yzden de hi ilerlemiyordu; daima ayn sonulan veriyordu. Bu gr tarz o zaman iin kanlmazd. Gne sisteminin oluumunun kant kuram henz formle edilmiti ve ancak basit bir merak konusu gibi kabul ediliyordu. Yeryznn evriminin tarihi, jeoloji, henz hi bilinmiyordu ve bugnk canl varlklarn, yalndan karmaa doru evrim gsteren uzun bir dizinin sonucu olduklar dncesi, o zaman bilimsel olarak konamyordu. Bu durumda, tarihsel olmayan doa anlay kanlmazd. Bu anlayla Hegel'de de karlaldna gre, 18. yzyl filozoflar bu yzden o kadar knanamaz. Hegel'de, doa, Fikrin yaln bir "yabanclamas" olarak, zaman iinde hibir gelimeye yetenekli deildir, yalnzca okluunu uzay iinde ap yayma olanana sahiptir, yle ki, ierdii btn gelime derecelerini eanl olarak ve birbiri yansra yayp serer ve hep ayn sreleri aralksz durmadan yinelemeye mahkum bulunur. Ve ite uzay iinde, ama zamann her trl gelimenin temel koulunun dnda bir gelime samaln, Hegel, doaya dayatyor, stelik jeolojinin, embriyolojinin, bitkisel ve hayvansal fizyolojinin, organik kimyann gelimekte olduu ve bu yeni bilimlerin temeli zerinde daha sonra gelecek olan evrim teorisinin deha dolu nsezilerinin, her yanda (rnein Goethe ve Lamarck'ta) grnmekte olduu bir zamanda. Ama sistem bu-

nun byle olmasn gerektiriyordu ve yntem, sistem akna, kendi kendine ihanet etmek zorundayd. Tarihe aykr bu gr, tarih alannda da geerliydi. Burada, ortaan kalntlarna kar savam, gr smsk snrlandryordu. Ortaa, tarihin, bin yllk genel barbarlk tarafndan basit bir kesintiye uratlmas saylyordu; ortaadaki byk ilerlemeler Avrupa'da uygarlk alannn genilemesi, orada uzun mrl, yaama ans olan uluslarn yanyana olumas, son olarak 14. ve 15. yzyln byk teknik ilerlemeleri btn bunlardan hibiri gze grnmyordu. Oysa, byle yapmakla, byk tarih zincirinin ussal bir biimde kavranlmasna engel olunuyordu ve tarih, olsa olsa, filozoflarn kullanmna sunulmu bir rnekler ve belgeler aklamas hizmetini gryordu. Almanya'da, 1850'den 1860'a kadar materyalizmi halka yayan seyyar satclar163 hibir ynden hocalarnn bu snrl gr alarn aamadlar. O zamandan beri doabilimde yaplm btn ilerlemeler, onlara yaratcnn varl inancna kar yeni kantlar hizmeti grmekten baka bir ie yaramad; ve aslnda stlendikleri ey, hi de teoriyi daha ileri doru gelitirmek deildi, idealizm etkinliini yitirmi ve 1848 devriminden ldrc darbeyi yemi idiyse de, gene de, materyalizmin bir an iin daha da aalara dtn grmenin honutluunu tadabilmitir. Feuerbach, bu materyalizmin sorumluluunu zerinden atmakta yerden ge haklyd; ancak materyalizmin seyyar vaizlerinin retisi ile genel olarak materyalizmi birbirine kartrmaya hakk yoktu. Bununla birlikte burada iki noktaya dikkati ekmek gerekir. Birincisi, Feuerbach'n zamannda bile, doa bilimleri henz youn bir kaynama srecinin tam ortasmdayd, bu sre, ancak, son onbe yl iinde durulmuluuna ve greli bir tamamlana kavutu; yeni bilgi malzemesi duyulmadk bir biimde ylp birikiyordu, ama birbirini izleyen bu yeni bulular kargaas iinde sral bir balantnn, dolaysyla bir dzenin yerlemesi ancak u son zamanlarda olabildi.

Geri, Feuerbach, u kesin bulua da ulamt hcrenin bulunuu, enerjinin dnmnn bulunuu ve darvincilik ad altnda bilinen evrim teorisinin bulunuu. Ama, kr ortasnda tek bana bir filozof, bilginlerin kendilerinin bile o dnemde ya hl kar ktklar ya da doyurucu bir biimde kullanmasn bilmedikleri bulularn deerini takdir edecek kadar bilimdeki gelimeleri yeterli bir biimde nasl izleyebilirdi? Bunun suu, kendilerini kar kar aan Feuerbach, kk bir kyde kyllemek ve tozlanp rmceklenmek zorunda kalrken, kurnaz ve semeci (eclectiques) kl krk yarmakla vakit geirenlerin felsefe krslerine el koymalarna yolaan Almanya'nn iler acs koullarmdadr yalnzca. Demek ki, Fransz materyalizminde tek yanl ne varsa hepsini karp atan, ve o zaman artk mmkn hale gelmi olan tarihsel doa anlay Feuerbach iin ulalmaz kald ise bunun kusuru onun deildir. Ama, ikinci olarak, Feuerbach, yalnz doa bilimleri materyalizminin "insan bilgisinin yapsnn kendisini deil, bu yapnn temelini" oluturduunu sylemekte yerden ge hakldr. nk biz, yalnzca doada deil, ayn zamanda insan toplumu iinde yayoruz, ve insan toplumunun da tpk doa gibi kendi gelime tarihi ve kendi bilimi vardr. Dolaysyla, toplumun bilimini, yani tarihsel ve felsefi denilen bilimlerin tmn, materyalist temel ile uyumlatrmak ve bu temele dayanarak onlar yeniden kurmak szkonusuydu. Ama bu, Feuerbach'a nasip olmad. Feuerbach, burada, "temel"e karn, geleneksel idealiste balarn tutsa kald ve "ben ilerdeki deil, gerideki materyalistlerle ayn grteyim" derken de bunu kabul ediyordu. Ne var ki, toplumsal alanda, "ileri doru" bir tek adm atamayan ve 1840 ya da 1844'teki grn amayan bizzat Feuerbach oldu ve bu da, gene, zellikle onun, tecrit edilmi durumundan ileri geldi, bu durum onu, baka herhangi bir filozoftan ok daha fazla toplumla ilikiler kurmak, fikir alveriinde bulunmak iin yaratlm olan Feuerbach', kendi deerindeki insanlarla ibirlii ya da atma iinde fikirler yaratacak yerde,

inzivaya ekilmi beyninden fikirler kartmak zorunda brakt. Onun ne lde bu idealist alanda kaldn daha ileride ayrntlaryla greceiz. Burada bir de una dikkati ekmek yeter: Starcke, Feuerbach'm idealizmini olmad yerde aryor. "Feuerbach idealisttir, insanln ilerlemesine inanyor." (s. 19.) "Her eyin temeli, altyaps, gene de idealizm olarak kalyor. Bize gre, gerekilik, dncel ( ideale) eilimlerimizi izlerken yoldan sapmalara kar bir koruma aresinden baka bir ey deildir. Acma, sevgi, gerek ve hak yolunda coku hep dncel gler deiller midir?" (s. v) Bir kere, idealizmin burada, lksel (ideale) erekleri izlemekten baka bir anlam yoktur. Oysa bu sonuncular, olsa olsa Kant'm idealizmine ve onun "kesinlikli buyrultu"suna ("categorical imperative"), girerler; oysa Kant'n kendisi felsefesine transendental idealizm adn veriyordu; ve bu, Starcke'nin de anmsayaca gibi, felsefesinin ahlaki lklerle de ilgilenmesinden dolay deil, bambaka nedenlerdeydi. Felsefi idealizmin ahlaki lklere, yani toplumsal lklere inancn evresinde dnd boinan, felsefenin dnda, kendilerine gerekli birka felsefi kltr krntsn Schiller'in iirlerinde ezberleyen Alman darkafallarnda olumutur. Hi kimse, Kant'n gsz gsz, nk olanaksz ister, ve dolaysyla gerek hibir eye varamaz "kesinlikli buyrultusunu, zellikle, yetkin bir idealist olan Hegel'den daha keskin bir biimde eletirmedi ve hi kimse, Schiller'in alad gereklemez lklere kar darkafal dknl ile Hegel'den daha acmaszca alay etmedi (rnein, GrngbiHm 'e baknz). kinci olarak, insanlar harekete geiren hereyin beynin araclyla duyulan bir alk, bir susuzluk duyumu ile balayan ve gene beynin aracl ile hissedilen bir doyum duygusu ile sonulanan yemek yemenin ve imenin bile zorunlu olarak onlarn beyinlerinden gemesi olgusundan kurtulamayz. D dnyann insan zerindeki etkileri onun beyninde kendilerini ifade ederler ve orada duygular, dnce-

ler, igdler, istemler, ksacas, "dncel (ideale) eilimler" olarak yansrlar ve bu biimde "dncel gler" haline gelirler. Eer insann genellikle "dncel eilimleri" izlemesi ve "dncel gler"in kendi zerinde etkili olmalarna izin vermesi, onun bir idealist olmasna yetiyorsa, normal olarak gelimi her insan, bir eit doutan-idealisttir ve bu durumda nasl olur da hl materyalistler varolabilir? nc olarak, insanln, hi deilse u anda, genel bir biimde, ilerleme dorultusunda hareket ettii inancnn, materyalizm ile idealizm arasndaki uzlamaz' kartlkla kesin olarak hibir ilgisi yoktur. Fransz materyalistleri, tpk yaradanc (deist) Voltaire ve Rousseau kadar, hemen hemen banazlk derecesinde bu inanta idiler, ve hatta sk sk bu inanlar uruna byk kiisel zverilerde bulundular. Ama, btn yaamn "gerek ve hak ak"na sz iyi anlamnda alnmtr adam biri varsa, o da rnein, Diderot olmutur. Bu bakmdan, eer Starcke, btn bunlarn idealizm olduunu ileri srerse, bu yalnz ve yalnz materyalizm szcnn olduu gibi, bu iki ynelim arasndaki uzlamaz kartln, onun iin her eit anlamn yitirdiini tantlar. Gerek u ki, Starcke, belki bilmeyerek olsa da, burada, materyalizm szcne kar darkafalnn nyargsna, kkenini ky papazlarnn eski iftiralarndan alan bu nyargya balanmaz bir dn vermektedir. Darkafal, materyalizm dendii zaman, pisboazlk, ayyalk, arszlk, ten zevkleri ile atafatl bir yaam srdrmeyi, agzllk, cimrilik, doymak bilmezlik, kar peinde komay ve borsa oyunlarn ve kendisinin gizliden gizliye klesi olduu btn bu iren kusurlar anlar; ve idealizm szcnden ise, bakalar nnde gklere kard, ama kendisi ancak her zamanki "materyalist" arlklarnn zorunlu sonucu olan sknt dnemlerini ya da bunalmlar atlatmas sz konusu olduu srece inand, erdeme, insanla ve genellikle "daha iyi bir dnya"ya iman anlar ve durmadan pek sevdii u nakarat yineler: "nsan dediin de nedir ki? Yar-hayvan yar-melek!" Zaten Starcke, Feuerbach', halen Almanya'da filozof ad

altnda kurum satmakta olan retim grevlilerinin saldrlarna ve onlarn temel kurallarna kar savunmak iin byk zahmetlere giriiyor. Bu, kukusuz, klasik Alman felsefesinin lmnden sonra yetim doan bu eci bc dlleri ile ilgilenenler iin nemlidir; bu Starcke'nin kendisine de gerekli grnm olabilir. Biz, okurlarmz byle bir skntdan balayacaz.
III. FEUERBACH'TA DN FELSEFES VE TREBLM

Feuerbach'n gerek idealizmi, onun din felsefesini ve trebilimini ele aldmzda hemen kendini gsterir. O, hibir ekilde dini ortadan kaldrmak istemez, onu yetkinletirmek ister. Felsefenin kendisi de dinde sourulmaldr. "nsanln geirdii dnemler ancak dinsel zelliin deiiklikleriyle birbirlerinden ayrdedilirler. Ancak insan kalbinde kk salan hareketler, derin tarihsel hareketlerdir. Kalp dinin bir biimi deildir ki, bunun iin de dinin de yeri olsun; kalp, dinin zdr" (Starcke tarafndan aktarlyor, s. 168). Din Feuerbach'a gre, imdiye dein "gerekliin gereksiz bir yanssnda insan niteliklerinin gereksiz yanslar olan bir ya da bir ok tanrnn araclnda kendi gereini arayan ve imdi artk onu dorudan ve aracsz olarak "sen" ile "ben" arasndaki sevgide bulan, insanlarn kendi aralarndaki sevgi ilikisi, kalp ilikisidir. Ve ite bylece, Feuerbach'ta, cinsel sevgi eninde sonunda kendi yeni din pratiinin, eer en yksek biimi deilse, en yksek biimlerinden biri haline gelir. Oysa, insanlar arasndaki duygusal ilikiler, zellikle iki cins arasndaki ilikiler insanlar varolduundan beri varolmulardr. Cinsel sevgi, zellikle son sekiz yzyl boyunca geliti ve kendisini bu dnem boyunca, her iirin kanlmaz ekseni haline getiren bir yer elde etti. Bugnk pozitif dinler, cinsel sevginin devlet tarafndan dzenlenmesine, yani evlenme yasalarna, yce onaylarn vermekle yetindiler ve

hemen yarn ortadan kalksalar, sevgi ve dostluk pratiinde en kk bir deiiklik olmaz. te bylelikledir ki, hristiyan dini, Fransa'da 1793'ten 1798'e kadar fiilen ylesine ortadan silinmiti ki, Napoleon'un kendisi bile direnle, glklerle karlamadan onu geri getiremedi ve aradaki zaman iinde Feuerbach'n anlad anlamda dinin yerini tutacak bir eye hibir gereksinme duyulmad. Burada, Feuerbach'n idealizmi, cinsel sevgi, dostluk, acma, zveri, vb. gibi karlkl eilimlere dayanan insanlar aras ilikileri, Feuerbach'n kendisine gre de gemie ait olan zel bir dinin anmsamalar olmakszn ancak kendilerinde olduklar gibi dnp deerlendirmekten deil, tersine, bu ilikilerin, ancak, dinin adn kullanarak kendilerine yce bir onay verildii anda tam deerlerine ulatklarn ileri srmekten ibarettir. Ona gre esas olan, salt insansal olan bu ilikilerin varolmalar deildir, ama bunlarn, yeni, gerek din gibi kavranlmalardr. Onlar, ancak, dinin damgasn yedikleri zaman tam deerlerine sahip olmaldrlar. Din (religion) latince religare [balamak, birletirmek] sznden gelir ve ilk anlamyla birlik demektir. Buna gre iki insan arasndaki her birlik bir dindir. te bunlar, idealist felsefenin en son sma, szck kkenine ilikin hokkabazlk oyunlardr. stn gelmesi gereken, szcn gerek kullanmnn tarihsel evrimine gre ne anlama geldii deil, ama kaynaksal kkenine gre ne anlama gelmesi gerektiidir. Ve ite bylece, idealiste ans o kadar deerli olan din szc, zellikle dilden yitip gitmesin diye, cinsel sevgi ve cinsel birlik, bir "din" mertebesine ykseltilmilerdir. te tastamam byle aklyorlard dncelerini 1840 ile 1850 aras, Louis Blanc eilimli Parisli reformistler: dinsiz bir insan ancak bir canavar gibi tasarmlayabiliyorlard ve bize "Done l'atheisme, c'est votre religion!"* diyorlard. Feuerbach, esas olarak materyalist bir doa anlay temeli zerine gerek bir din oturtmak isterse, bu, gerekte, modern kimyay sanki gerek simya imi gibi kavramakla ayn kapya kar. Eer din, ken* " y l e y s e sizin dininiz de tanrtanmazlk!" .

di tanrsndan geebilirse, simya da kendi simya tandan geebilir. Zaten simya ile din arasnda ok sk bir ba vardr. Simya tann hemen hemen tanrsal pek ok zellii vardr, ve sa'dan sonra ilk iki yzyln Yunan-Msr simyaclarnn, Kopp ve Berthelot'nun saladklar verilerin de tantlad gibi, hristiyan retisinin hazrlannda paylar vardr. Feuerbachin "insanln dnemlerinin ancak dinsel deiiklerle birbirlerinden ayrdedildikleri" yolundaki iddias tamamyla yanltr. Dinsel deiimler ancak, imdiye kadar varolmu byk dnya dini, budizm, hristiyanlk, mslmanlk szkonusu olduunda, tarihin byk dnm noktalarna elik etmilerdir. Doal bir biimde olumu olan eski kabile ve ulus dinlerinin hibir yaylma eilimleri yoktu, ve kabilelerin ve uluslarn bamszlna son verildii zaman btn direnme yeteneklerini yitiriyorlard: Cermenlerde, gerileme dneminde olan Roma mparatorluu ile ve bu imparatorluun henz benimsedii ve kendi ekonomik, siyasal ve ideolojik durumuna uyarlanm olan evrensel hristiyan dini ile basit bir temas, buna yetiyordu. Ancak, az ok yapma bir biimde domu olan byk evrensel dinler iin, zellikle hristiyanlk ve mslmanlk iindir ki, genel tarihsel hareketlerin dinsel bir damga tadklarn gzlemliyoruz, ve hatta hristiyanlk alannda bile bu dinsel damga, gerekten evrensel nemde devrimler iin, 13. ve 17. yzyllar arasnda burjuvazinin zgrleme savamnn ilk evreleriyle snrldr. Ve Feuerbachin sand gibi insan kalbiyle ve din gereksinmesiyle aklanamaz, kesinlikle dinden ve tanrbilimden baka ideoloji biimlerini tanmayan ortaan daha nceki tm tarihi ile aklanr. Bununla birlikte, 18. yzylda burjuvazi de snf grne uygun kendi z ideolojisine sahip olacak kadar glendii zaman, yalnz hukuksal ve siyasal fikirlere bavurarak, din ile ancak kendisi iin bir engel olduu lde ilgilenerek, kendi byk ve kesin devrimini, Fransz devrimini yapt. Ama eskisinin yerine yeni bir din koymaktan iyice saknd; Robespierre'in bunda nasl yenilgiye urad bilinir.164

Dier insanlarla ilikilerimizde salt insanca duygular duymamz olana, daha imdiden iinde yaamak zorunda olduumuz, uzlamaz kartlk ve snf egemenlii zerine kurulu toplum tarafndan zaten yeterince bozulmutur; bu duygular bir din dzeyine ykselterek daha da fazla bozmamzn hibir nedeni yoktur. Ve ayn ekilde, halen zellikle Almanya'da geerli olan tarih yazm tarzyla, tarihteki byk snf savamlarn kavramamza zaten yeterince glge drlmtr, bir de snflar savamn din tarihinin basit bir eklentisi haline dntrerek bu kavrayn bsbtn olanaksz klnmasna hi gerek yoktur. Daha bu noktada, bugn artk Feuerbach'tan ne kadar uzaklam olduumuz ortaya kyor. Onun, bu yeni sevgi dinini kutlamaya ayrlm olan "en gzel pasajlar" bugn artk bsbtn okunamaz olmutur. Feuerbachin ciddi bir biimde inceledii tek din, tek tanrllk zerinde kurulu, hristiyanlktr, batnn dinidir. O, hristiyan tanrsnn, fantastik insann bir imgesi, bir yanss olduunu gsteriyor. Ama bu tanr uzun bir soyutlama srecinin rnnn kendisi, daha nceki kabile ve uluslarn saysz tanrlarnn znn zdr. Ve bu nedenle, imgesi bu tanrdan baka bir ey olmayan insan da, gerek bir insan deildir, o da pek ok sayda gerek insann znn zdr, soyut insandr, bu nedenle de o da zihinsel bir imgedir. Her sayfasnda duyulardan gelen hazlara dknl vaaz eden, somuta, gereklie gmlmeye aran ayn Feuerbach, insanlar arasndaki salt cinsel ilikilerden baka ilikilerden szetmeye sra geldi mi, batanaa soyut olur. Bu ilikiler, ona ancak bir tek ynleriyle grnrler: ahlak. Ve bu noktada gene, Feuerbachin, Iiegel'e oranla artc ksrl karsnda donakalyoruz. Hegel'in trebilimi ya da ahlak retisi, hukuk felsefesidir ve 1. soyut hukuku; 2. znel ahlak; 3. nesnel ahlak ierir, bu sonuncusu da kendi iinde aile, sivil toplum ve devletten olmutur. Biimi ne kadar idealistse, ierii o kadar gerekidir. Ahlakn yansra btn hukuk, ekonomi ve siyaset alam, brada biraraya top-

lanmtr. Feuerbach'ta bunun tam tersidir. Biim bakmndan o, gerekidir, hareket noktas olarak insan alr: ama bu insann iinde yaad dnya kesinlikle sz konusu deildir, onun iin de bu insan, din felsefesinde uzun, tumturakl szler syleyecek o hep ayn soyut insan olarak kalr. nk bu insan anasnn karnndan domamtr, tek tanrl dinlerin tanrsndan meydana kmtr, demek ki, tarihsel olarak olumu, belirlenmi gerek bir dnyada da yaamaz; teki insanlarla pekl iliki iindedir, ama bu teki insanlarn herbiri onun kadar soyuttur. Din felsefesinde, hi deilse, henz kadnlar ve erkekler vard, ama trebiliminde, bu son ayrm da ortadan kaybolur. Dorusunu isterseniz, Feuerbach'ta uzun aralarla u cinsten tmcelerle karlalr: "Bir sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl." "Eer alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir ey yoksa, kafanda, usunda, kalbinde ahlak iin besleyici bir ey yoktur." "Siyasetin bizim dinimiz olmas gerekir",165 vb.. Ama Feuerbach bu szlerden ne yapacan hi bilmez, bunlar onda basit bir syleyi biimi olarak kalrlar ve Starcke bile, siyasetin, Feuerbach iin almaz bir snr ve "toplumbilimin onun iin terra incognita* olduunu" itiraf etmek zorunda kalr. Feuerbach, iyi ile kt arasndaki atky ileyi biiminde de, Hegel ile karlatrldnda, daha az s grnmyor bize. Hegel yle yazyor: "nsan doal olarak iyidir dendii zaman byk bir gerein dile getirildii sanlyor, ama unutuluyor ki, insan doal olarak ktdr dendiinde daha byk bir gerek dile getirilmektedir."166 Hegel'de, kt, tarihsel gelimenin devindirici gcnn kendini ortaya koyu biimidir. Ve, dorusu istenirse, bu tmcenin ikili bir anlam vardr, yle ki, bir yandan her yeni ilerleme, zorunlu olarak, kutsal olan bir eye kar byk bir su, gerileyip son bulma yolunda olan ama alkanlkla kutsanm eylerin eski durumuna kar bir bakaldrma olarak grnr; te yandan uzlamaz snf kartlklarnn ortaya kndan
s

B i l i n m e z lke.

beri, insanlarn kesinlikle kt tutkular, agzllk, egemen olma istei, tarihsel gelimenin kaldralar olmulardr, ve rnein feodalitenin ve burjuvazinin tarihi, bunun sregelen bir tantndan baka bir ey deildir. Oysa, bu ahlaki ktln tarihsel roln incelemek Feuerbach'm hi aklna gelmez. Genel olarak, tarih, onun iin, iinde rahatsz olduu, kendini gvenli hissetmedii bir alandr. "Doadan kan ilkel insan yalnzca basit bir doal varlkt, bir insan deildi. nsan, insann, kltrn, tarihin bir rndr."167 nl bildirisi, bu bildiri bile, Feuerbach'ta tamamyla ksr bir aklama olarak kalr. Bunun iindir ki, Feuerbach'm ahlak konusunda bize syledikleri son derece yetersiz eyler olabilirler ancak. Mutlulua doru drt doutandr insanda ve bu yzden de btn ahlakn temelini oluturmaldr. Ama mutlulua doru drt ikili bir dzelticiye tabidir. Birincisi, davranlarmzn doal sonularndan dolay: sarholuu ba ars, alkanlk halini alm arl hastalk izler. kincisi, davranlarmzn toplumsal sonularndan dolay: eer biz, bakalarnn ayn mutluluk drtlerine sayg gstermezsek onlar kendilerini savunurlar ve bu savunmalar ile bizim kendi mutluluk drtmz rahatsz ederler. Bundan kan sonuca gre, kendi drtmz tatmin etmek iin, kendi davranlarmzn sonularn adil bir biimde deerlendirecek durumda olmamz, te yandan da, szkonusu bu ayn drty bakalar iin de kabul edecek durumda olmamz gerekir. Bakalaryla olan ilikilerimizde kendi kendimize koyduumuz ussal snrlama ve sevgi hep sevgi! demek ki, Feuerbach'm ahlaknn temel kurallarn oluturur ve btn teki kurallar bunlardan kar. Ve ne Feuerbach'm en ustaca yaplm aklamalar, ne de Starcke'nin en byk vgleri, bu birka tmcenin zavallln ve sln rtemez. Eer birey srf kendi kendisiyle urayorsa, mutluluk drts, ancak ok ayrksn durumlarda tatmin olunur ve bunun ne kendine, ne de bakasna yarar olur. Tersine, bu eilim, d dnya ile ilikileri ve tatmin olma aralarn ge-

rektirir, dolaysyla da, besin gerektirir, kar cinsten bir bireyi, kitaplar, karlkl konumalar, tartmalar, eylemde bulunmay, tketim nesnelerini ve almay gerektirir. Feuerbach'm ahlak, ya bu tatmin ara ve nesnelerinin her insana birden verilmi olduklarn varsayar, ya da bu ahlak, insana, yalnzca uygulanmas olanaksz iyi bir ders verir, dolaysyla bu aralardan yoksun olanlar iin be para etmez. Ve Feuerbach'm kendisinin kupkuru aklad da budur: "Bir sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl. Eer alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir ey yoksa, kafanda, usunda, kalbinde de ahlak iin besleyici bir ey yoktur." Bakalar iin de mutluluk drts hakknn eitlii szkonusu olduunda, iler daha m iyi grnr? Feuerbach bu hak istemini mutlak bir biimde, her ada ve btn koullarda geerli olarak koyar. Ama bu istem ne zamandan beri stn gelmektedir? Acaba, antikada kleler ile efendilerin, ortaada sertler ile baronlarn mutluluk drts hakknn eitlii hi szkonusu olmu mudur? Ezilen snfn mutluluk drts her zaman acmaszcasna ve "yasa uyarnca" egemen snfn mutluluk drtsne feda edilmemi midir? Evet, denecektir, bu ahlaka aykr idi, ama imdi haklarn eitlii tannmtr. Burjuvazi, feodaliteye kar savamnda ve kapitalist retimin gelime seyri srasnda, kendini, btn kast ayrcalklarn, yani btn kiisel ayrcalklar ykmak ve ilkin bireyin zel hukuk, sonra yava yava medeni hukuk olmak zere hukuksal bakmdan eitliini getirmek zorunda hissettiinden beri ve byle hissettii iin, szde tannmtr. Ama mutluluk drts, manevi haklarla ancak snrl lde, maddi aralarla ise en byk lde sregider. Oysa kapitalist retim, eit haklardan yararlanan kiilerin byk ounluunun, ancak geinmek iin gerekli eyleri elde etmesine dikkat eder ve dolaysyla ounluun mutluluk drts hakknn eitliine, kleci ya da feodal toplumun gsterdii saygdan, eer gerekten daha fazlasn gsterirse, bu pek az bir fazladr. Ya durum, mutluluun zihinsel aralar,

kltr aralar bakmndan daha m iyidir? Sadowa okulu retmeninin kendisi bile, bir efsane deil midir? 168 Ama dahas var. Foyerbah ahlak teorisine gre hisse senedi borsas ahlakn en yce tapmadr... ancak her zaman doru bir biimde oynanmas kouluyla. Eer benim mutluluk drtm beni borsaya gtryorsa ve eer ben orada kendi ilemlerimin sonularn, benim iin yalnz elverili durumlar salayacak, hibir zc durum yaratmayacak kadar doru bir biimde tartyorsam, yani srekli olarak kazanyorsam, Feuerbach'm d yerine gelmi olur. Byle yapmakla bir bakasnn ayn mutluluk drtsne de bir zarar vermi olmam, nk bu bakas da benim kadar gnll olarak borsaya gitmitir ve benimle birlikte borsa oyunu iini sonuca balarken, gene tpk benim gibi, kendi mutluluk drtsne uyarak hareket etmitir. Ve eer o, parasn kaybederse, onun eylemi, kesinlikle bu yzden ahlaka aykr olduunu ortaya koyar, nk yanl hesaplanmtr, ve ben, ona hakettii cezay verirken, hatta gururla bir eit modern Rhadamante 169 olmakla nebilirim. Sevgi, yalnzca duygusal bir sz olmad lde, borsada da hkm srer, nk her biri, kendi mutluluk eiliminin tatminini bakasnda bulur. Sevginin yapmas gereken ey ve pratikte kendini ortaya koyu biimi de bu deil midir? Eer ben, ilemlerimin sonularna degin amaz bir ngr ile, dolaysyla baar ile oynarsam Feuerbach ahlaknn en sk gereklerinin hepsini yerine getiririm ve stelik daha da zenginleirim. Baka terimlerle syleyecek olursak, Feuerbach ahlak, kendisi bunu hi istemese de, ya da bunun li farknda olmasa da, bugnk kapitalist toplumun llerine gre biilmitir. Ama sevgi! Evet, sevgi, her zaman her yerde, iyiliki, sevindirici bir tanrdr ve bu tanr, Feuerbach'ta, pratik yaamn btn glklerinin stesinden gelmeye yardm etmek durumundadr ve bunu, birbirine taban tabana kart karlar olan snflara blnm bir toplumda yapacaktr. Bununla da felsefenin devrimci niteliinin en son kalnts da felsefeden kaybolur ve geriye artk eski tekerlemeden

baka bir ey kalmaz: Birbirinizi seviniz! Cins ve mevki ayrm yapmakszn kucaklamz! Evrensel bar d! zet olarak, Feuerbach'n ahlak kuram, btn kendinden nce gelenler gibidir, bu kuram da, btn zamanlara, btn halklara, btn koullara uygulanr ve kesinlikle bu yzdendir ki, hibir zaman ve hibir yerde uygulanabilir deildir ve gerek dnya karsnda Kant'n kesinlikli buyrultusu kadar gsz kalr. Gerekte, her snfn ve hatta her meslein kendi zel ahlak vardr, ve bu ahlak cezalandrlmadan ineyebildii yerde iner, ve herkesi birletirmesi gereken sevgi, kendini savalarda, atmalarda, davalarda, kar-koca kavgalarnda, boanmalarda ve birinin teki tarafndan olabildiince smrlmesinde ortaya koyar. Ama nasl olabildi de, Feuerbach'n verdii gl itki, kendisi iin bu kadar ksr kald? Salt u yzden, Feuerbach, lesiye nefret ettii soyutlama aleminin dna kamyor ve canl gerein yolunu bulamyor. O, btn gc ile doaya ve insana smsk tutunur, ama doa ve insan onun iin basit szlerden ibaret kalr. Ne gerek dnya konusunda, ne gerek insan konusunda bize kesin olarak hibir ey syleyemiyor. Oysa, Feuerbach'n soyut insanndan yaayan gerek insanlara, ancak bu insanlar tarih iinde eylem halinde dikkate alnd zaman geilebilir. Ama Feuerbach buna yanamaz ve bunun iindir ki, anlamam olduu 1848 yl, onun iin ancak gerek dnya ile kesin bir kopma ve yalnzla ekilme anlamna gelmitir. Bunun sorumluluu, bir kez daha, onu ac bir biimde ykma terkeden Almanya'nn koullarndandr. Ama Feuerbach'n hi atmam olduu admn atlmas kanlmazd; foyerbah yeni dinin merkezini tutan soyt insan inannn yerini, zorunlu olarak, gerek insanlarn ve onlarn tarihsel gelimelerinin bilimi almalyd. Feuerbach' m gr asnn bu daha sonraki, Feuerbach'n kendisinin de tesindeki gelimesini, Marx, 1845'te Kutsal Aile'de balatt.

IV. DYALEKTK MATERYALZM

Strauss, Bauer, Stirner, Feuerbach, felsefe alann terketmedikleri lde, hegelci felsefenin uzants oldular. Strauss, sa'nn Yaam ve Dogmatik'ten sonra artk yalnz felsefe edebiyat yapt ve Renan'vari din tarihi yazd; Bauer kayda deer olmasna karn yalnzca hristiyanlm kkeninin tarihi alannda bir ey yapmay baard; Stirner yalnzca ilgi ekici bir tip olarak kald, hatta Bakunin, onu, Proudhon ile harmanlayp bu harmana da "anarizm" adn verdikten sonra bile. Yalnz Feuerbach, filozof olarak dikkate deer kald. Ama yalnz, btn zel bilimlerin zerinde durduu ve onlarn bir bireimini yapt iddia edilen bilimlerin bilimi felsefe, onun iin almaz bir engel, dokunulmaz bir kutsal kutu olarak kalmad; o kendisi de filozof olarak yolun ortasnda durdu ve alt materyalist, st idealist oldu; Hegel'den, onu eletirerek kurtulmay bilemedi, basite ie yaramaz diye bir yana att, oysa kendisi, Hegel sisteminin ansiklopedik zenginliiyle karlatrldnda, iirilmi bir sevgi dininden, zavall ve gsz bir ahlaktan baka olumlu hibir ey gerekletirmedi. Ama, Hegel okulunun paralanp dalmasndan bir baka eilim daha kmtr; gerekten meyve veren tek eilimdir bu ve esas olarak Marx'm adna baldr.* Hegel felsefesinden kopu, burada da materyalist gre dnmenin sonucudur. Bu, gerek dnyay, doa ve tarihi, kendisini, basmakalp idealist tuhaflklardan arnm herke* B u r a d a kiisel bir a k l a m a y a p m a m a izin verilsin. S o n z a m a n l a r d a b i r k a k e z bu teorinin hazrlanndaki payn ima edildi, o n u n iin bu noktay a y d n l a t a c a k birka sz s y l e m e k t e n kendimi a l a k o y a m a m . M a r x ile k r k yllk ortak a l m a m srasnda ve ondan ce teorinin h a z r l a n n d a o l d u u k a d a r zellikle g e l i t i r i l m e s i n d e de benim belli bir kiisel p a y m old u u n u y a d s y a m a m . A m a zellikle iktisat ve tarih a l a n n d a y n verici tem e l fikirlerin b y k o u n l u u ve zellikle de bu fikirlerin kesin ifadelendirilileri, Marx'n iidir. R e n i m teoriye katkm, olsa olsa birka zel bilgi dal d n d a . M a r x . besiz de gerekletirebilirdi. A m a M a r x ' n yaptn b e n y a p a m a z d m . M a r x , bizim h e p i m i z i asyordu; Marx, h e p i m i z d e n d a h a uza, d a h a geni ve daha abuk g r y o r d u . Marx bir d e h a idi; biz tekiler ise olsa olsa y e t e n e k l i kiiler. O o l m a s a y d , teori bugn b u l u n d u u y e r d e n ok gerilerde olurdu. Dolaysyla teori hakl olarak onun adn tayor.

se nasl sunarsa yle kavramaya karar verilmesi demektir; dsel ilikiler iinde deil, ama kendi z ilikileri iinde deerlendiren olgularla uyumas olanaksz btn idealiste tuhaflklarn acmaszca kurban edilmesine karar verilmesidir. Ve ite materyalizmin de gerekte bundan te bir anlam yoktur. Yalnz, ilk kezdir ki materyalist dnya anlay gerekten ciddiye almyor ve tutarl bir biimde bilginin dikkate alman btn alanlarna hi deilse genel izgileriyle uygulanyordu. Hegel basite bir yana konulmad, tersine, onun yukarda aklanan devrimci ynnden, diyalektik yntemden yola kld. Ama bu yntem, hegelci biimiyle yararlanlamaz durumdayd. Hegel'de diyalektik, kendi kendine gelien Fikirdir. Mutlak Fikir, yalnzca btn sonsuzluk boyunca bilinmez bir yerde varolmakla kalmaz, ama ayn zamanda varolan btn dnyann yaayan gerek ruhudur. Mutlak Fikir, Mantk'ta uzun uzun ilenen ve hepsi de kendi iinde bulunan btn hazrlayc evrelerden geerek yeniden kendi kendine dnmek zere geliir. Sonra, doaya dnerek "yabanclar", orada kendinin bilincinde olmakszn, doal zorunluluk klna brnm olarak yeni bir gelimeden daha geer, ve ensonu insanda zbilincine geri dner. Bu zbilin de, Mutlak Fikir, Hegel felsefesinde tamamyla kendi kendine dnnceye kadar, tarih iinde ilenip arnr. Hegel'de, doada ve tarihte kendini gsteren diyalektik gelime, yani zikzak halindeki btn hareketler ve btn ani geri ekilmeler boyunca kendini ortaya karan aadan yukarya doru ilerlemenin nedensel zincirlenii, demek ki, Fikrin, btn sonsuzluk boyunca nerede olduu bilinmeyen, ama her durumda, dnen her insan beyninden bamsz olarak sregiden zerk hareketinin kopyasdr ( Abklatsch ) ancak. te karlp atlmas szkonusu olan, bu ideolojik ters-yz olma durumuydu. Biz yeniden beynimizin fikirlerini, onlar Mutlak Fikrin u ya da bu derecede yanslar olarak, gerek nesneler sayacamz yerde, onlar materyalist adan nesnelerin yanslar olarak kavradk. Bundan tr, diyalektik, d

dnya iin olduu kadar insan dncesi iin de hareketin genel yasalarnn temelde zde olan ama ifadede birbirinden ayrlan, insan beyni onlar bilinli olarak uygulayabildii halde, doada ve imdiye dek byk blmyle insan tarihinde de bu yasalarn yalnz bilinsiz olarak, grnte sonsuz bir dizi raslantlar iinde d zorunluluk biiminde kendilerine yolamalar anlamnda birbirinden ayrlan iki yasalar dizisinin bilimine indirgeniyordu. Ama bu yoldan Fikrin kendisinin diyalektii, gerek dnyann diyalektik hareketinin yalnzca basit bir bilinli yanss haline geldi ve bylelikle Hegel'in diyalektii ba yukarda olmak zere dorultuldu, ya da daha doru bir deyile, bann zerinde dururken yeniden ayaklar zerine kondu. Ve yllardan beri bizim en iyi alma aracmz ve en etkili silahmz olan bu materyalist diyalektik, ne dikkate deer bir eydir ki, yalnzca bizim tarafmzdan deil, ayrca bizden bamsz, hatta Hegel'den bile bamsz olarak Joseph Dietzgen* adl bir Alman iisi tarafndan yeniden bulundu. Ama bylelikle, Hegel felsefesinin devrimci yan alnm ve ayn zamanda da, Hegel'de, felsefesinin tutarl uygulamasn nlemi olan idealist atafatndan bu felsefe arndrlmtr. Dnyann bir tamamlanm eyler karmaas olarak deil de, grnte durulmu eylerin, tpk beynimizdeki zihinsel yanslar olan kavramlar gibi kesintisiz bir olu ve yokolu deimesinden getikleri, son olarak btn grnteki raslantlara ve geici geriye dnlere karn, ilerleyici bir gelimenin eninde sonunda belirmeye balad bir sreler karmaas olarak dikkate alnmas gerektii dncesi, bu byk temel dnce zellikle Hegel'den beri gnlk bilince yle derinlemesine ilemitir ki, bu genel biimiyle artk hemen hemen hibir itirazla karlamaz. Ama onu szde kabul etmekle, onu pratikte, ayrntl olarak, aratrmaya tutulan her alanda uygulamak ayr ayr eylerdir. Oysa aratrmada hi amadan daima bu gr asndan yola * B k z : Bir Kol isi Tarafndan Anlatlan nsann Kafa z, S a f v e Pratik A k i m Eletirisi, H a m b u r g , Meissner, 1869. almasnn

klrsa, artk bir daha kesin zmler ve sonsuz gerekler istemekten kesin olarak vazgeilir; her zaman edinilen her bilginin zorunlu olarak snrl olma niteliinin ve bu bilginin, iinde, kazanlm olduu koullara bamllnn bilincinde olunur; hl geerli olan eski metafiziin, doru ve yanl, iyi ve kt, zde ve deiik, zorunlu ve olumsal gibi giderilemez kartlklarnn zorunlu etkisinden de kanlabilir artk; bilinir ki bu kartlklarn ancak greli bir deerleri vardr, imdi doru olarak tannan eyin gizli bir yanl yan da vardr ve bu, daha sonra ortaya kacaktr, tpk imdilik yanl tannann da doru bir yan olduu ve bu doru yan yznden daha nce doru saylr olduu gibi; ve gene bilinir ki, zorunlu olduu ileri srlen ey, salt raslantlardan meydana gelmitir ve szde raslant, zorunluluun altnda gizlendii biimdir ve bu byle srer gider. Hegel'in "metafizik" yntem dedii, verilmi ve deimez nesneler olarak dnlen ve eylerin incelenmesiyle uramay yeleyen ve kalntlar hl zihinlere musallat olan eski aratrma ve dnme ynteminin doruluu, zamannda, tarihsel olarak ortaya kmt. Sreleri incelemeden nce, eyleri incelemek gerekiyordu. Bir eyde meydana gelen deiiklikleri gzlemlemeden nce, u ya da bu eyin ne olduunu bilmek gerekiyordu. Ve bu, doa bilimlerinde byle oldu. eyleri kesin biimleriyle meydana gelmi eyler olarak ele alan eski metafizik, l ve canl eyleri kesin biimleriyle meydana gelmi olarak inceleyen bir doabilimin rn idi. Ama bu inceleme tarz, kesin bir ilerlemenin, yani bizzat doann barnda bu eylerde meydana gelen deimelerin sistemli bir biimde incelenmesine geiin olanaklar yaratlncaya kadar gelitii zaman, ite o anda, felsefe alannda da eski metafiziin lm anlar almaya balad. Ve gerekten, geen yzyln sonuna dek, doabilim, hereyden ok olgular toplayan bir bilim, bir tamamlanm eyler bilimi olmasna karn, yzylmzda, temel olarak bir blmleme (snflama) bilimi, bir sreler bilimi, bu eylerin kkeni ve gelimesinin bilimi ve bu doal sreleri bir byk btn

halinde birbirine balayan balantnn bilimidir. Bitkisel ve hayvansal organizmalardaki olaylar inceleyen fizyoloji, her organizmann embriyondan, olgunlua kadar gelimesini inceleyen embriyoloji, yeryz yzeyinin aama aama olumasn inceleyen jeoloji, hep yzylmzn ocuklardrlar. Ama doal srelerin ardarda zincirleniine degin bilgimizi dev admlarla ileri gtrm olan, zellikle byk bulutur: Birincisi, her bitkisel ve hayvansal organizmann, kendisinden balayarak oalma ve farkllama yoluyla gelitikleri birim olarak hcrenin bulunuu; dolaysyla, yalnzca btn st organizmalarn gelimesi ve bymesinin tek bir tmel yasaya gre meydana geldii tannmakla kalnmad, ama hcrenin dnme yeteneinin, organizmalarn da hangi yolla trlerini deiiklie uratabildiklerini ve dolaysyla bireysel olmaktan te bir gelimeyi tanyabildiklerini gsterdii de kabul edildi. kincisi, enerjinin dnmnn bulunuu: bu bulu, en bata inorganik doada etkin olan btn szde glerin, mekanik kuvvetin ve tamamlaycs potansiyel denilen enerjinin, snn, nmn (yan k ya da snn), elektriin, manyetizmin, kimyasal enerjinin hepsinin bir takm belli nicel oranlara gre birinden tekine geen evrensel bir hareketin deiik gsterileri olduklarn gstermitir, yle ki, bu enerjilerden, ortadan kalkan birinin belli bir miktar karlnda tekinde belli bir miktar yeniden ortaya kar ve doann btn hareketi, bylece, bu, kesintisiz olarak bir biimden bir baka biime dnme srecine indirgenir. Ensonu, ilk kez Darvvin'in yapt tm kapsayan tantlama, ki buna gre;, halen evremizi kuatan btn doa rnleri, insanlar da iinde olmak zere, hepsi balangta az sayda tekhiicreli tohum znden balayan uzun bir gelime srecinin rndrler, ve bu tekhcrelilerin kendileri ise kimyasal yolla olumu bir protoplazmadan ya da albminimsi bir cisimden olumutur. Bu byk buluun ve doa bilimlerindeki ok byk ilerlemelerin sayesinde, bugn, yalnzca ayr ayr ele alnan deiik alanlardaki doa grngleri arasndaki ardarda

zincirleme sralan deil, ama baka baka alanlar arasndaki balanty da gsterebilecek ve bylece, ampirik doa bilimin bize salad olgular yardmyla, doann zincirleniinin bir btn halinde tablosunu hemen hemen sistematik bir biimde sunabilecek durumdayz. Eskiden bu btn halinde tabloyu bize vermek, doa felsefesi denilen eyin iiydi. Doa felsefesi, bu ii ancak, henz bilinmeyen gerek balantlarn yerine imgesel, dsel balantlar koyarak, eksik olan olgular dncelerle tamamlayarak ve gerekte varolan boluklar ancak imgelemde doldurarak yapabiliyordu. Byle davranrken, bu felsefe binlerce dahiyane fikirler yaratt, daha sonraki ok sayda buluun nsezilerini getirdi, ama bu arada, bir hayli anlamszlklar da retti, baka trl de yapamazd. amz iin doyurucu bir "doa sistemi"ne varmak iin doann diyalektik olarak, yani kendine zg zincirlenii dorultusunda incelenmesinin sonularn yorumlamann yeterli olduu bugn ve bu zincirleme gidiin diyalektik niteliinin kendilerini isteseler de, istemeseler de, metafizik okulda yetimi bilginlerin beyinlerine bile kendini kabul ettirdii bugn, doa felsefesi kesin olarak bir yana braklmtr. Bu felsefeyi yeniden diriltmek yolunda her trl giriim, yalnz gereksiz olmakla kalmaz, geriye bir gidi olur. Ama doa iin doru olan, bu yzden de tarihsel bir gelime sreci olarak kabul edilen ey, btn dallar iinde toplum tarihi ve insansal (ve tanrsal) eyleri ileyen bilimlerin tm iin de dorudur. Burada da gene, tarih, hukuk, din vb. felsefesi, olaylar arasndaki tantlanmas gereken gerek balantnn yerine, filozofun beyninin trettii balanty koymaya, tarihi, btn iinde olduu gibi deiik blmlerinde de, fikirlerin, elbette ki yalnz filozofun kendisinin gzde tuttuu fikirlerin gitgide gelien gereklemesi olarak kavramaya dayanyordu. Bylece, tarih, bilinsiz, ama zorunlu olarak, nsel olarak saptanm belli bir lksel erek dorultusunda iliyordu, bu erek, rnein Hegel'de, kendi Mutlak Fikrinin gereklemesi idi, ve bu Mutlak Fikre doru geri dn olmayan gidi tarihsel olaylarn i zincirleniini

oluturuyordu. Henz bilinmeyen gerek zincirleniin yerine bylece yeni bir bilinsiz ya da yava yava kendi zbilincine varan gizemli bir tanr konuyordu. yleyse, burada da, tpk doa alannda olduu gibi, gerek zincirlenileri aa kararak, yzeysel, yapma zincirlenileri dtalamak szkonusuydu; bu i de, sonu sonuna, insan toplumunun tarihinde egemen yasalar olarak kendilerini kabul ettiren genel hareket yasalarn bulmaya dayanyordu. Ne var ki, toplumun gelime tarihi, bir noktada, doann gelime tarihinden temelde deiik olarak kendini ortaya koyar. Doada insanlarn doa zerinde yapt kar etkiyi bir yana braktmz lde birbirleri zerinde etki meydana getirenler, yalnzca bilinsiz ve kr etmenlerdir ve genel yasa bu etmenlerin deiken oyunlar iinde belirir. Btn bu olanlardan hibir ey ister yzeyde gzlemlenebilen saysz grnr raslantlarda olsun, ister bu raslantlarda ikin olan ve dzenlilii dorulayan sonal sonularda olsun bilinli, istenen bir erek olarak meydana gelmez. Buna karlk, toplum tarihinde, etkin olanlar, yalnz, bilince sahip, dnp tanarak ya da tutku ile hareket eden ve belirli erekleri izleyen insanlardr; hibir ey bilinli bir maksat olmadan, istenen bir erek bulunmadan meydana gelmez. Ama bu ayrm, tarihsel aratrma bakmndan, zellikle alar ve olaylar tek balarna ele alndklarnda ne kadar nemli olursa olsun, tarihin aknn genel i yasalarnn hkm altnda olduu gereinde hibir deiiklik yapmaz. nk, burada da, btn bireyler tarafndan bilinli olarak izlenen ereklere karn, genel bir biimde, yzeyde, grnte hkm sren raslantdr. Ancak istenen erek ok seyrek olarak gerekleir; ounlukla, izlenen ereklerin ou birbirleriyle aprazlar ve birbirlerine kar dururlar, ya kendileri nsel gerekleemez ereklerdir, ya da onlar gerekletirecek aralar henz yetersizdir. Byle olduu iindir ki, saysz bireysel irade ve eylemlerin atmalar tarihsel alanda, bilinsiz doa alannda hkm srmekte olana tpatp benzer bir durum yaratr. Eylemlerin erekleri istenmi ereklerdir, ama bu

eylemleri gerekten izleyen sonular istenen sonular deillerdir, ya da balangta gene de gdlen amaca uyar gibi grnseler de, sonunda istenmi olanlardan bambaka sonulara varrlar. Bylece tarihsel olaylar da, ayn ekilde byk apta raslantlarn hkm altnda grnrler. Ama raslant, yzeyde oynar grnd her yerde, daima gizli i yasalarn emri altndadr ve i, yalnzca bu yasalar bulup ortaya koymaktr. nsanlar, herbiri bilinli olarak istedikleri kendi amalarn izleyerek, bu tarih nasl bir biim alrsa alsn, kendi tarihlerini yaparlar, ve ite bu baka baka dorultularda etki yapan saysz iradenin ve bunlarn d dnya zerindeki eitli yanklarnn bilekesi, tarihi oluturur. yleyse burada da nemli olan saysz bireyin ne istediidir. rade, tutku ile ya da dnme ile belirlenir. Ama, kendileri de dorudan tutkuyu ya da dnmeyi belirleyen aralar ok deiik niteliktedir. Bunlar, gerek d nesneler, gerek lksel nitelikte gdler, yani hrs, "gerek ve adalet dknl", kiisel kin ya da her eitten salt kiisel hevesler olabilirler. Ama bir yandan tarih zerinde etkili olan ok sayda, bireysel iradenin, ounlukla, niyetlenilen sonulardan bsbtn baka sonulara sk sk dorudan kart sonulara gtrdklerini, ve dolaysyla, bunlarn gdlerinin, varlan sonal sonu bakmndan ancak ikincil bir nemleri olduunu grdk. te yandan, bu gdlerin de arkasnda gizli olan devindirici glerin neler olduunu ve etkin insanlarn beyinlerinde hangi tarihsel nedenlerin bu gdlere dntn kendi kendine sorabilir insan. Bu soruyu, eski materyalizm hibir zaman ortaya koymad. Bunun iindir ki, onun tarih anlay, bir tarih anlay olduu lde, znde klgcdr (pragmatique)\ hereyi eylemin gdlerine gre yarglar, tarihsel bir etki meydana getiren insanlar soylu olan ve soylu-olmayan ruhlar olarak ayrr, ve sonra da dzenli olarak soylularn hep aldandklarn, soylu olmayanlarn da galip geldiklerini saptar, eski materyalizme gre tarihin incelenmesinden hibir ders almamaya-

ca dncesi de bundan ileri gelir, ve bize gre ise, tarih alannda, eski materyalizm kendi kendisiyle uyumlu deildir, nk devindirici glerin ardnda ne olduunu, devindirici glerin kendi devindiricilerinin de neler olduklarn inceleyeceine, tarihte etkin lksel (ideales) devindirici gleri son nedenler olarak alr. Tutarszlk, lksel devindirici gleri tanmakta deildir, ama onlarn belirleyici nedenlerine kadar daha ilerilere gitmemektedir. Buna karlk, tarih felsefesi, zellikle Hegel tarafndan sunulduu biimiyle, grnrdeki gdlerin ve ayrca tarihte insanlarn eylemlerini gerekten belirleyen gdlerin tarihsel olaylarn hi de son nedenleri olmadklarn ve bu gdlerin gerisinde baka belirleyici glerin bulunduunu ve asl bunlarn aratrlmasnn szkonusu olduunu kabul eder; ama o, bunlar, tarihin kendisinde aratrmaz, onlar daha ok dardan, felsefi ideolojiden alr, tarihe sokar. Hegel, rnein, Eski Yunanllarn tarihini kendi z i zincirlenii ile aklayaca yerde, ksaca, bu tarihin, "gzel kiiliin biimleri"nin ilenip hazrlanmasndan ve "sanat yapt"nn sanat yapt olarak gereklemesinden baka bir ey olmadn syler. Bu nedenle, Eski Yunanllar zerine pek ok gzel ve derin eyler syler, ama bu, bizim, bugn, bir szden fazla bir ey olmayan byle bir aklamayla artk yetinemememize engel olmaz. Dolaysyla, insanlarn tarihsel eylemlerinin gdleri ardnda bilerek ya da bilmeyerek, belirtmek gerekir ki ok kez bilmeyerek bulunan ve gerekte tarihin sonal devindirici glerini meydana getiren devindirici gleri aratrmak szkonusu ise de, ne kadar nl, ne kadar sivrilmi olurlarsa olsunlar, bireylerin gdleri, byk ynlar, tmyle halklar ve her halk iinde de btn kitlesiyle snflar harekete geiren gdler kadar ve gene bu geni ynlar geici bir kaynamaya, abucak snen saman alevi gibi parlamaya deil de kalc, srekli biiyk bir tarihsel dnmle sonulanan bir eyleme gtren gdler kadar szkonusu olamazlar. Burada, ak ya da bulank bir biimde, dorudan ya da ideolojik ve hatta tanrsallatrlm bir biimde, eylem halinde-

ki ynlarn ya da onlarn liderlerinin byk adam denilenler bunlardr dncesinde bilinli gdler olarak yansyan devindirici nedenleri aydnla karmak ite bizi baka baka alarda ve baka baka lkelerde olduu gibi tarihin tm zerinde de egemen olan yasalarn izi zerine gtrebilecek tek yol budur. nsanlar harekete geiren ne varsa, hepsi zorunlu olarak onlarn beyninden geer, ama bunun beyinde alaca biim, koullara ok baldr. iler, 1848'de, Ren blgesinde yaptklar gibi makineleri artk basite krp dkmyorlar, ama o gnden bu yana kapitalist makinelemeyle hi de uzlam deildirler. Ama, daha nceki btn dnemlerde, tarihin bu devindirici nedenlerinin aratrlmas balarn ve bunlarn etkilerinin iie gemi olmalar durumundan ve rtl nitelikleri yznden hemen hemen olanaksz olduu halde, amz, bu zincirlenileri o kadar yalnlatrmtr ki, bilmece zlebilmitir. Geni-lekli sanayinin utkusundan beri, yani en azndan 1815 bar antlamalarndan bu yana, ngiltere'de btn siyasal savamn, iki snfn, toprak aristokrasisi (landed aristocracy) ile burjuvazinin (middle class) egemenlik iddialarnn evresinde dnd hi kimse iin bir sr deildir. Fransa'da, Bourbonlarn geri dn iledir ki, ayn olgunun bilincine varlmtr; Thierry'den, Guizot, Mignet, ve Thiers'e kadar, Restorasyon dneminin tarihileri, her yerde, bunu, ortaadan bu yana btn Fransz tarihini anlamaya izin veren anahtar olarak gsterirler. Ve, 1830'dan beri de, ii snf, proletarya, bu iki lkede iktidar iin savaan bir nc rakip olarak tannmtr. Durum o kadar yalmlamt ki, bu byk snfn savamlarnda ve onlarn karlarnn atmasnda modern tarihin devindirici gcn hi deilse bu en ileri iki lkede grmemek iin kastl olarak gzlerini kapamak gerekiyordu. Ama bu snflar nasl olumutu? lk bakta, nceden feodal olan byk toprak mlkiyetinin kkeni, hl hi deilse balangta siyasal nedenlere, zor yoluyla kendine maletmeye atfedilebilirse de, bu, burjuvazi ve proletarya iin

geerli deildi. Burada, iki byk snfn kkeni ve gelimesi, ak ve elle tutulabilir bir biimde, salt ekonomik nedenlerden ileri gelmi olarak grnyordu. Ve toprak mlkiyeti ile burjuvazi arasndaki savamda, bir o kadar burjuvazi ile proletarya arasndaki savamda da, en bata ekonomik karlarn szkonusu olduu da besbelliydi; siyasal iktidar, ancak bu karlarn gereklemesine basit bir ara olarak hizmet etmek durumundayd. Burjuvazi ve proletarya, her ikisi de, ekonomik koullarn, daha dorusu retim tarznn dnm sonucu olumulard. Bu dnm, ilkin lonca tezghndan manfaktre, manfaktrden de makineler kullanan, su buhar ile ileyen ve bu iki snf gelitirmi olan geni-lekli sanayiye geitir. Bu gelimenin belli bir aamasnda, burjuvazi tarafndan harekete geirilen yeni retici gler en bata iblm ve pek ok sayda dank iilerin bir tek manfaktr iinde biraraya toplanmalar, bu gler tarafndan yaratlan deiim koullar ve gereksinmeler, tarihten gelen ve yasalarn onaylad mevcut retim dzeniyle, yani feodal toplumsal dzenin lonca ayrcalklaryla ve saysz kiisel ve yerel (ayrcalkl olmayan katmanlar iin de o lde engel meydana getiren) ayrcalklarla badamaz duruma geldiler. Burjuvazi tarafndan temsil edilen retici gler feodal toprak sahipleri ve lonca ustalar tarafndan temsil edilen retim dzenine kar ayaklandlar. Sonu biliniyor: feodal balar, ngiltere'de derece derece, Fransa'da bir hamlede koparld, Almanya'da sre henz tamamlanmad. Ama nasl ki gelimenin belli bir aamasnda, manfaktr, feodal retim tarz ile atmaya girdiyse, imdi de ayn ekilde, geni-lekli sanayi, feodal retimin yerini alan burjuva retim dzeni ile atmaya girmitir. Bu dzenle, kapitalist retim tarznn dar erevesiyle balanm bulunan bu sanayi, bir yandan tmyle halkn byk ynnn gittike artan proleterlemesine yolaarken, te yandan gittike daha nemli miktarda srm olanaksz rn yaratr. Ar retim ve ynlarn yoksulluu, herbiri tekinin nedeni olmak zere, ite retim tarznn sonucu

olan ve kanlmaz olarak onun dnmesi yoluyla retici glerin zgrln gerektiren anlamsz eliki budur. yleyse, hi deilse modern tarihte, btn siyasal savamlarn snf savamlar olduklar ve snflarn btn kurtulu savamlarnn, zorunlu olan siyasal biimlerine karn nk her snf savam bir siyasal savamdr son tahlilde ekonomik kurtulu sorunu evresinde dndkleri tantlanmtr. Dolaysyla, devlet siyasal dzen hi deilse burada, ikincil eyi, ve sivil toplum ekonomik ilikiler alan belirleyici eyi oluturur. Hegel'in de onaylad eski geleneksel anlay, devleti belirleyici e, sivil toplumu ise bu birincisi tarafndan belirlenen e olarak gryordu. Grnte byledir. Nasl ki tek bana braklm bir insanda, faaliyetlerinin btn devindirici gleri, onu harekete geirmek iin zorunlu olarak beyninden gemeli, onun iradesinin drtlerine dnmeliyse, ayn ekilde sivil toplumun btn gereksinmeleri de iktidardaki snf hangisi olursa olsun herkese kendilerini yasa biiminde dayatmalar iin devletin iradesinden gemelidirler. in kendiliinden anlalan biimsel yan budur; sorun, yalnzca salt biimsel olan bu iradenin bireyin olduu gibi devletin iradesinin de ieriinin ne olduu ve bu ieriin nereden geldiini, neden zellikle u eyin deil de bu eyin istendii sorunudur. Eer bunun nedenini arayacak olursak, modern tarihte, devlet iradesinin, btn iinde, sivil toplumun deiken gereksinmeleri ile, u ya da bu snfn stnlyle, son tahlilde, retici glerin ve deiim ilikilerinin geliimiyle belirlendiini buluruz. Ama eer bizim modern amzda bile, devlet, ok byk retim ve iletiim aralaryla, bamsz bir gelimesi olan bamsz bir alan oluturmuyorsa, ve eer tersine, onun gelimesi gibi varl da, son tahlilde, toplumun ekonomik varlnn koullaryla aklanyorsa, bu durum, insanlarn maddi yaamnn retiminin henz bu zengin kaynaklardan yararlanamad ve dolaysyla bu retimin zorunluluunun insanlar zerinde daha da byk bir egemenlik kurmu bu-

lunduu btn daha nceki dnemler iin ok daha doru olmaldr. Eer, bugn hl geni-lekli sanayi ve demiryollar anda, devlet, znde, retim zerinde egemen olan snfn ekonomik gereksinmelerinin younlam biimde yanssndan baka bir ey deilse, bir insan kuann maddi gereksinmelerinin karlanmas iin btn yaamnn bugn bizim verdiimizden ok daha byiik bir blmn ayrmak zorunda olduu ve dolaysyla ekonomik gereksinmelere bugn bizim olduumuzdan daha da baml bulunduu dnemde, egemen snfn ekonomik gereksinmelerinin daha byk lde bir yanss olmalyd. Gemi alarn tarihinin incelenmesi, konunun bu ynyle ciddi olarak uraldnda bunu gereinden fazla dorular. Ama ak ki, bunu imdi burada ileyemeyiz. Eer devlet ve kamu hukuku, ekonomik ilikilerle belirlenmi iseler, aslnda belli koullar iinde bireyler arasnda varolan normal ekonomik ilikileri onaylamaktan baka bir ey yapmayan medeni hukuk iin de bu durum elbetteki ayndr. Ama bunun olu biimi ok eitli olabilir. ngiltere'de olduu gibi, btn ulusal gelimeye uygun olmak zere, eski feodal hukuk biimleri, byk blmyle onlara burjuva bir ierik vermek, hatta dorudan feodal adna burjuva bir anlam yaktrmak suretiyle alakonulabilir, ama ayrca, bat Avrupa ktas zerinde olduu gibi, dnyada meta reticisi bir toplumun ilk dnya hukuku olan Roma hukuku basit meta sahipleri arasndaki btn belli bal hukuksal ilikileri (satc ve satn alc, borlu ve alacakl, szleme, hisse senedi vb.) kyaslanamayacak kadar hassas ileyii ile birlikte temel olarak alnabilir. Bunu yaparken de henz kkburjuva ve yar-feodal bir toplumun yarar iin, bu hukuk, ya adli uygulama yoluyla basit olarak bu toplumun dzeyine getirilir (kamu hukuku), ya da szmona bilgili ve ahlak hukukularn yardmyla yeniden elden geirilir ve o toplumsal duruma uygun den, bu koullarda hukuk asndan bile kt olacak ayr bir yasa haline getirilebilir (Prusya hukuku). Ama bir de, byk bir burjuva devrimden sonra, gene

tam bu Roma hukuku temel alnmak zere, Fransz medeni yasas kadar klasik olan bir burjuva toplum yasas hazrlanabilir. Dolaysyla, burjuva hukukunun hkmleri, toplumun ekonomik varlk koullarnn hukuksal bir biimde ifadesinden baka bir ey deilse de, bu, koullara gre, iyi ya da kt bir ekilde yaplabilir. Devlet, kendini insan zerindeki ilk ideolojik g olarak sunar bize. Toplum, d ve i saldrlara kar ortak karlarn savunmak zere kendisi iin bir organizma yaratr. Bu organizma devlet iktidardr. Devlet daha doar domaz, kendini toplumdan bamsz klar, ve belli bir snfn organizmas haline geldii lde ve bu snfn egemenliini dorudan doruya stn kld lde, bu bamszl daha da byk olur. Ezilen snfn egemen snfa kar savam, zorunlu olarak siyasal bir savam haline, ilkin bu snfn siyasal egemenliine kar yrtlen bir savam haline gelir; bu siyasal savamn ekonomik temeli ile olan ilikisinin bilinci bulanklar, ve hatta bsbtn kaybolabilir. Bu savama katlanlarda tamamyla kaybolmasa bile, tarihilerin kafasnda hemen hemen her zaman kaybolur. Roma Cumhuriyetinin barmdaki savamlara ilikin btn eski kaynaklar iersinde, gerekte szkonusu olan eyin toprak mlkiyeti olduunu bize aka ve kesinlikle syleyen tek kaynak Appien'dir. u var ki, devlet bir kez toplum karsnda bamsz bir g haline geldi mi, kendisi de, artk yeni bir ideoloji yaratr. Meslekten politikaclar, kamu hukuku kuramclar, zel hukukular, gerekte, ekonomik olaylarla olan balanty hileyle rtbas ederler. Her zel durumda, ekonomik olgular, yasa biiminde onaylanmak iin hukuksal konular biimini almak zorunda olduklarndan, ve ayn zamanda, daha nceden yrrlkte olan btn hukuk sistemini hesaba katmak gerektiinden, hukuksal biim her ey olmak, ekonomik ierik ise hibir ey olmamak durumundadr. Kamu hukuku ve zel hukuk, kendi bamsz tarihsel gelimeleri olan, kendi balarna sistemli bir aklamaya elverili ve btn i elikilerin

tutarl bir biimde elenmi olmalar nedeniyle byle sistemli bir aklamadan vazgeemeyen zerk alanlar olarak ele alnrlar. Daha da yksek, yani kendi maddi ekonomik temellerinden daha da uzaklam ideolojiler, felsefe ve din biimini alrlar. Burada, tasarmlarn kendi maddi varlk koullar ile balants, arac halkalar yznden, gittike daha karmak, gittike daha karanlk bir durum alr. Ama, gene de bu balant vardr. Nasl ki, btn Rnesans a, 15. yzyln ortalarndan bu yana, kentlerin, dolaysyla burjuvazinin zsel bir rn olduysa, o zamandan beri uykusundan uyanm olan felsefe de ayn ekilde burjuvazinin rn olmutur. Felsefenin ierii, aslnda byk burjuvazi haline gelen kk ve orta burjuvazinin gelimesine uygun den fikirlerin felsefi ifadesinden baka bir ey deildi. Ekonomi politiki olduklar kadar felsefeci de olan son yzyln ngiliz ve Franszlarnda bu durum aka ortaya kar, ve Hegel okulunun durumuna gelince, bunu daha yukarda gstermitik. Bununla birlikte, din zerinde biraz daha duralm, nk maddi yaamdan en uzak olan ve ona en yabanc grnen dindir. Din, henz aa zerlerinde yaadklar ok eski alarda, insanlarn, kendi doalarna ve kendilerini kuatan d doaya ilikin en ilkel yanlglaryla dolu tasarmlarndan domutur. Ama her ideoloji, bir kere olutuktan sonra, verilmi belli tasarm eleri temeli zerinde geliir ve onlar ilemeye devam eder; yoksa o bir ideoloji olamazd, yani fikirleri, bamsz bir biimde gelien ve yalnz kendi z yasalarna bal olan zerk kendilikler olarak ele alamazd. Beyinleri iinde bu zihinsel srecin srp gittii insanlarn maddi yaam koullarnn, sonunda, bu sreci belirledii, bu kiiler iin zorunlu olarak bir bilinmez olarak kalr, yoksa bu, btn ideolojinin sonu olurdu. Bundan dolay, akraba her halk grubu iin ou kez ortak olan bu ilkel dinsel tasarmlar, bu grubun blnmesinden sonra, her halk, kendi payna den varlk koullarna gre, zel bir biimde geliir, ve bu sre, bir dizi halk gruplarnn, zellikle de ari grubun

(Hit-Avrupa grubunun) karlatrmal mitolojileri ile ayrntl bir biimde ortaya konmutur. Her halkta bu biimde oluan tanrlar, egemenlikleri, korumak zorunda olduklar ulusal topraklarn snrlarn amayan ulusal tanrlard ve bu ulusal topraklarn snrlar tesinde baka tanrlar itiraz kabul etmeyen bir egemenlie sahiptiler. Bu tanrlar da, ancak, ulus varln srdrd srece tasarmda yaamlarn srdrebiliyorlard; ve ulusla birlikte onlar da kayboldular. Eski uluslarn bu yok oluuna, Roma imparatorluunun ortaya k yolat; biz, burada, Roma imparatorluunun kuruluunun ekonomik koullarn inceleme durumunda deiliz. Eski ulusal tanrlar, yalnzca Roma sitesinin dar snrlarna gre yontulmu olan Roma tanrlar bile, geersiz hale geldiler. Dnya imparatorluunu evrensel bir dinle tamamlamak gereksinmesi, Roma'ya, yerli tanrlarn yannda, birazck saygya deer btn yabanc tanrlar da kabul ettirmek ve onlara birer tapnak salamak ereiyle yaplan giriimlerde aka kendini gsteriyordu. Ama yeni bir evrensel din, bu ekilde, imparatorluk kararnameleri ile yaratlamaz. Yeni evrensel din, hristiyanlk, daha o zamandan, genellemi dou tanrbilimi, zellikle musevi tanrbilimiyle, bir de halk arasnda yaylm biimiyle Yunan felsefesinin, zellikle de stoacln birlemesi sonucu gizli olarak olumutu bile. Hristiyanln balangtaki grnmn bilmek iin, hereyden nce, ok ayrntl, titiz aratrmalara girimek gerekir, nk hristiyanlm bize aktarlan resm biimi, onun devlet dini haline geldii ve znik Konsili170 tarafndan bu amaca uyarland zaman ald biimiydi. Tek bana, douundan ancak 250 yl sonra devletin dini haline gelmi olmas bile, onun, ann koullarna uygun dtn tantlamaktadr. Hristiyanlk, ortaada, feodalite gelitike, tam bir feodal hiyerari ile birlikte feodaliteye uygun den bir din haline dnt. Ve burjuvazi ortaya kt zaman, ilkin Fransa'nn gneyinde Albi blgesi halk arasnda, bu blge kentlerinin en byk bir gnen iinde bulunduklar bir ada, feodal katoliklie kar bir sapknlk olarak protestan-

lk geliti. Ortaa, btn teki ideoloji biimlerini: felsefeyi, siyaseti, hukuk bilimini, tanrbilimin bir eki haline getirmi, bunlar tanrbilimin birer altblm yapmt. Bylece her toplumsal ve siyasal hareketi tanrbilimsel bir biim almaya zorluyordu; byk bir frtna koparmak iin, ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna kendi z karlarn dinsel bir kisve altnda sunmak gerekiyordu. Nasl ki, daha balangtan itibaren, burjuvazi, kentlerde mlk sahibi olmayan ve bilinen hibir katmana ait bulunmayan ve gelecekteki proletaryann habercileri olan bir plebyenler, gndelikiler ve her trl hizmet grevlileri ordusunu yaratt ise, ayn ekilde, bu ilk mezhep de, bir lml burjuva mezhebi ve bir de bu burjuva mezhebinden olanlarn bile nefret ettikleri devrimci plebyenler mezhebi olarak ab\cak ikiye blnd. Protestan mezhebinin yklmazl, ykselen burjuvazinin yenilmezliine uygun dyordu; burjuvazi yeteri kadar kuvvetlenince, o zamana kadar hemen hemen yerel bir nitelii olan feodal soylulua kar savam da ulus apnda boyutlara varmaya balad. lk byk eylem Almanya'da oldu; bu eyleme Reform ad verildi. Burjuvazi, ayaklanan teki katmanlar: kentlerin plebyenlerini, krlarn kk soylularn ve kylleri, ne kendi sanca altnda toplayabilecek kadar gl, ne de yeterince gelimi idi. lk yenilen soyluluk oldu; kyller, btn bu devrimci hareketin en yksek noktasn meydana getiren bir isyanla ayaklandlar; kentler onlar yalnz brakt ve bylelikledir ki, devrim, prenslerin ordular karsnda dayanamayp ezildi, durumdan en byk yarar da bu prensler elde ettiler. Bundan byle, Almanya, yzyl boyunca tarihte zerk bir biimde rol alan lkeler safndan silinecektir. Ama, Alman Luther'in yannda bir de Fransz Calvin vard. Calvin, tam bir Fransz katl ile Reformun burjuva niteliini n plana koydu ve kiliseyi cumhuriyetletirdi ve demokratlatrd. Lutherci reform, Almanya'da olduu yerde savar ve lkeyi ykma gtrrken, kalvenci reform, cumhuriyetilere, Cenevre'de, Hollanda'da, skoya'da bir bayrak olarak hizmet etti. Hollanda'y,

spanya'nn ve Alman mparatorluunun boyunduruundan kurtard ve ngiltere'de gereklemekte olan Burjuva devriminin ikinci perdesinin ideolojik giysisini salad. Burada kalvencilik, an burjuvazisinin karlarnn gerek bir dinsel klf olarak belirir, onun iin 1689 devrimi, soyluluun bir blm ile burjuvazi arasnda bir uzlamayla sonuland zaman, kalvencilik btnyle kabul edilmedi. ngiliz ulusal kilisesi, kraln papa olduu daha nceki katoliklik biimiyle deil de bir hayli kalvenletirilmi olarak yeniden kuruldu. Eski ulusal kilise, katoliklerin neeli pazarn kutlam ve kalvencilerin hznl pazar ile savamt, burjuvalam yeni kilise bugn hl ngiltere'yi sslemekte olan kalvenci pazar getirdi. Fransa'da, kalvenci aznlk, 1685'te ezildi,171 katoliklie dndrld ya da lkeden srld. Ama bu neye yarad? Daha o dnemde zgr dnceli Pierre Bayie ibandayd, ve 1694'te Voltaire dodu. Louis XIV'n despota tutumu, Fransz burjuvazisi iin, devr imini dine bulamadan salt siyasal bir biimde, yani gelimi burjuvaziye yaraan tek biimde gerekletirmesini kolaylatrmaktan baka bir ie yaramad. Ulusal meclislerde ye alanlar protestanlarm yerine zgr dnceliler oldu. Bylece hristiyanlk son aamasna girmi bulunuyordu. Herhangi ilerici bir snfn zlemlerine gelecekte ideolojik bir klf hizmeti grecek yetenekten yoksun bir hale gelmiti; gitgide egemen snflarn tekellerinde olan bir mlkiyet oldu, ki bu snflar, onu aa snflarn dizginlerini elde tutmak iin basit bir ynetim arac olarak kullanyorlard. unu da kaydedelim ki, deiik snflarn herbiri kendine uygun gelen dini kullanr: toprak aristokrasisi katolik cizvitliini ya da protestan Ortodoksluunu, liberal ve radikal burjuvazi rasyonalizmi ve bu baylarn her birinin kendi dinlerine inanmalar ya da inanmamalar hibir eyi deitirmez. yleyse gryoruz ki, btn ideolojik alanlarda gelenek byk bir tutucu g olduu gibi, din de bir kez olutuktan sonra, her zaman geleneksel bir z ierir. Ama, bu zde mey-

dana gelen deiiklikler, snf ilikilerinden, dolaysyla bu deiiklikleri yapan insanlar arasndaki ekonomik ilikilerden ileri gelir. Bu kadar burada yeter. Buraya kadar sylediklerimizde, besbelli ki, ancak marksist tarih anlaynn genel bir taslan izmek ve olsa olsa baz aydnlatmalar yapmak szkonusu olabilir. Bunun tantlanmasn gene tarihin kendisine dayanarak yapmak gerekir ve bu konuda unu pekl syleyebilirim ki, baka yazlar bu anlay daha imdiden yeterince salamlatrmlardr. Ama bu anlay, tarih alannda felsefeye son vermitir, tpk diyalektik doa anlaynn da her eit doa felsefesini gereksiz olduu kadar olanaksz klmas gibi. Her alanda, artk, kafasnda birtakm zincirleniler kurup tasarlamak deil, ama onlar olaylarn iinde bulup karmak szkonusudur. Byle yaplnca, doadan ve tarihten srp atlan felsefeye, ancak salt dnce alan, demek ki, dnme srecinin kendi yasalarnn retisi, yani mantk ve diyalektik kalyor, o da salt dnce alannn hl varln srdrmesi lsnde. 1848 devrimi ile birlikte "kltrl" Almanya, teoriye yol verdi ve pratie geti. El emeine dayanan kk sanayi ve manfaktrn yerini, gerek geni-lekli sanayi ald. Almanya dnya pazar zerinde yeniden ortaya kt. Yeni kk Alman mparatorluu,172 hi deilse en gze batan bozukluklar ortadan kaldrd, bu bozukluklar yznden, o zamana kadar, kk devletler sistemi, feodalitenin kalntlar ve brokratik ekonomi, bu gelimeyi engellemilerdi. Ama kurgu (speculation), tapnan hisse senedi borsasna kurmak zere filozofun alma odasndan gitgide daha ok uzaklatka, kltrl Almanya, en byk siyasal gerileme dneminde Almanya'nn an olmu olan o byk teorik anlayn elde edilen sonu pratikte yararlanlabilir olsun ya da olmasn, polis ynetmenliine kar olsun ya da olmasn, salt bilimsel aratrma anlayn yitiriyordu. Kukusuz, resm Alman doabilimi, zellikle ayrntl aratrmalar ala-

mnda, ann dzeyinde kalmaktadr, ama daha imdiden, Amerikan Science dergisi, hakl olarak, imdiki halde, tek tek olgularn byk zincirlenileri ve bunlarn yasa olarak genelletirilmesi alanndaki kesin ilerlemelerin, eskiden olduu gibi artk Almanya'da deil, ngiltere'de ok daha fazla yapldna iaret ediyor. Ve felsefe de dahil, tarihsel bilimler alannda, eski uzlamaz teorik zihniyet, klasik felsefe ile birlikte, bo bir semecilie, kariyer ve gelir kayglarna yer vermek, ve en baya bir ikbal avclna kadar dmek zere gerekten tamamyla yok oldu. Bu bilimin resm temsilcileri, burjuvazinin ve bugnk devletin ilan edilmi ideologlar oldular ama burjuvazinin de, devletin de, ii snf ile aka muhalefet halinde olduklar bir dnemde. Ve ancak ii snf iindedir ki, Alman teorik zihniyeti dokunulmam olarak durmaktadr. Onu oradan karp atmak olanakszdr; orada kariyer dncesi, kr peinde koma dncesi, yukarnn iyiliki koruyuculuu dncesi yoktur; tersine, bilim, ne denli uzlamazlkla ve nyargsz olarak i grrse, ii snfnn karlar ve zlemleri ile o kadar uyum iinde bulunuyor. Btnyle toplum tarihini anlamaya olanak veren anahtar, emein gelimesinin tarihinde bulan yeni eilim, hemen ii snfna seslenmeyi yeledi, resm bilimde ne arad ne de umduu kavray ii snfnda buldu. Alman ii hareketi, klasik Alman felsefesinin mirassdr.
F. E n g e l s , Ludvig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu,

[YRMBR]

HUKUKULAR SOSYALZM 173 FREDRCH ENGELS

Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1992, s. 7-58.

ORTAADA dnya anlay temelde tanrbilimciydi. Aslnda ierde varolmayan Avrupa dnyas birlii, darda ortak dman Sarrasin'lere* kar hristiyanlk tarafndan gerekletirildi. Evrimleri sresince srekli karlkl ilikide; bulunan halklar grubu olan Avrupa dnyas birliinin potas, katoliklik oldu. Bu tanrbilimci toplama, dnceler alanyla snrlanmad. Yalnzca birliin monarik merkezi olan papann kiiliinde deil, ayn zamanda, hereyde nce feodal ve hiyerarik biimde rgtlenmi, ve topran yaklak olarak te-birinin sahibi olmas sfatyla, her (ilkede feodal rgtlenme iinde ok byk bir siyasal gc elinde bulunduran kilise iinde de gerek bir varl vard. Feodal topraksahipliiyle kilise, eitli lkeler arasndaki gerek bad, feodal rgtlenmesi dinsel olmayan feodal devlet sistemini dinsel olarak kutsuyordu. Ayrca papazlar snf, tek eitilmi snft.
* O r t a a d a A v r u p a l l a r n . Avrupal ve Afrikal m s l m a n l a r a v e r d i k leri ad. .

yleyse her dncenin hareket noktasnn ve temelinin kilise dogmas olmas gerei, doal bir eydi. Hukuk, doabilimi, felsefe, her bilgiye uygulanan l aynyd: ierii kilisenin retimleri ile uyuuyor muydu, uyumuyor muydu? Ama feodalitenin barnda burjuvazinin gc geliiyordu. Byk toprak sahiplerine kar yeni bir snf sahneye kyordu. Kentlerin burjuvalar hereyden nce ve yalnz olarak meta reticileriydi ve meta ticaretiyle geiniyorlard, oysa feodal retim tarz esas olarak dar bir emberin iinde oluturulan rnlerin dorudan tketimine dayanyordu bu tketiciler, ksmen reticilerden, ksmen de hara alan feodallerden oluuyordu. Feodalizmin llerine gre biilmi katolik dnya anlay, bu yeni snfa ve onun retim ve deiim koullarna artk yeterli gelemezdi. Bununla birlikte, o da olduka uzun bir zaman mutlak gl tanrbilimin tutsa olarak kald. Onnc yzyldan onyedinci yzyla kadar, dini sloganlar altnda yrtlen btn reformlar ve savamlar, teorik ynden, eski tanrbilimci dnya anlayn yeni ekonomik koullara ve yeni snfn durumuna uygun duruma getirmek iin burjuvazinin ve kent halknn ve bunlarn mttefikleri olan isyanc kyllerin yinelenmi giriimlerinden baka bir ey deildiler. Ama bu yrmyordu. Dinsel sancak ngiltere'de son kez olarak 17. yzylda dalgaland ve, ancak elli yl sonra burjuvazinin klasik yeni kavram hukuksal dnya anlay Fransa'da aka sahneye kt. .Bu anlay, tanrbilimci anlayn dnyasallatrlmasyd. Dogmann, tanrsal hukukun yerini insan hukuku, kilisenin yerini devlet alyordu. Kilise onlara onayn veriyor diye, eskiden kilise ve dogma tarafndan yaratlm gibi kabul edilen ekonomik ve toplumsal ilikiler, imdi hukuk zerine kurulmu ve devlet tarafndan yaratlm olarak kabul ediliyordu. Metalarn zellikle avans ve kredi vererek toplum leinde ve tam gelime iinde kolaylatrlan deiimi, karlkl szlemeye dayanan karmak ilikiler douruyor, ve dolaysyla ancak topluluk tarafndan belirlenebilecek genel dzeyde kurallar devlet tarafndan saptanan hukuksal

normlar gerektirdii iin, bu hukuksal normlarn kaynann ekonomik olgular olmad, onlarn devlet tarafndan resmi olarak ortaya konulduu sanlyordu. Ve, serbest meta reticileri arasndaki ilikilerin temel biimi, en byk dzenleyici rekabet olduu iin, yasa nnde eitlik, burjuvazinin sava l haline geldi. Bu ykselen snfn, feodal beylere ve o zaman onlar korumakta olan mutlak monariye kar savam, her snf savam gibi zorunlu olarak siyasal bir savam, devlete sahip olmak iin bir savam olmak zorundayd, ve bu zorunlu olarak hukuksal taleplerin yerine getirilmesi iin bir savamd: bu olgu, hukuksal dnya anlaynn salamlamasna katkda bulundu. Ama burjuvazi, kendi negatif eini, proletaryay, ve onunla birlikte daha siyasal iktidar btnyle eline geirmeden patlak veren yeni bir snf savamn yaratt. Nasl ki eskiden burjuvazi, soylulua kar savamnda gelenee uygun olarak tanrbilimci dnya anlayn belli bir sre daha beraberinde srklediyse, balangta proletarya da hasmndan hukuksal kavramlar ald ve burjuvaziye kar buradan silahlar salamaya alt. lk proleter siyasal oluumlar gibi bunlarn teorisyenleri de, salt "hukuksal olan" zerinde durdular: tek fark, onlarn hukuksal alanlarnn burjuvazininkiyle ayn olmayyd. Bir yandan eitlik istemi geniletilmiti: hukuksal eitlik toplumsal eitlikle tamamlanmalyd; te yandan, Adam Smith'in nerilerinden ki Smith'e gre btn zenginliin kayna emektir, ama emein rn, emekiyle toprak sahibi ve kapitalist arasnda pay edilmelidir bu paylamann haksz olduu ve, ya kaldrlmas ya da en azndan emekiler lehine deitirilmesi gerektii sonucu karlyordu. Ama bu sorunu, yalnz "hukuk" alannda brakarak, burjuva-kapitalist retim tarz, yani geni-lekli sanayiye dayanan retim tarz tarafndan oluturulmu ktlklerin li de ortadan kaldrlamayaca duygusu, daha o zaman ilk sosyalistlerde Saint-Simon, Fourier ve Owen en nemli kulalar hukuksal-siyasal alam tmyle bir yana brakmaya ve btn siyasal savamn ve-

rimsiz olduunu ilan etmeye gtrd. Bu anlaylardan ne biri, ne de teki, ii snfnn ekonomik durumunun dourduu kurtulu zlemlerini tatmin edici bir biimde ifade etmeye ve btnyle zetlemeye yetiyordu. Emein tm rnnn istemi gibi eitlik istemi de, hukuksal alan zerinde, onlar ayrntl olarak formle edilmeye allr allmaz iinden klmaz elikiler iinde kayboluyorlar ve sorunun dmne, retim tarznn deimesine ya hi deinmiyorlar ya da ok az deiniyorlard. Byk topyaclar, siyasal savamla birlikte, snf savamn da reddediyorlar, ve buradan, karlarn savunduklar snf iin olanakl olan tek hareket biimini de reddetmi oluyorlard. Bu iki anlay, varlklarn borlu olduklar tarihsel arka-plan hesaba katmyordu; ikisi de duygulara arda bulunuyordu; birisi hukuk duygusuna, teki insanlk duygusuna arda bulunuyordu. kisi de istemlerini sofuca dilekler biiminde sunuyorlard; bu dileklerin niin bin yl nce ya da bin yl sonra deil de, tam o zaman gerekleeceini kimse syleyemezdi. Feodal retim tarznn kapitalist retim tarzna dnmesiyle retim aralar zerinde btn mlkiyetten soyutlanm olan, ve bu soydan geme proleterleme durumu iinde kapitalist retim sisteminin mekanizmasyla durmadan yeniden retilen ii snf iin, burjuvazinin hukuki yanlsamas ii snfnn iinde bulunduu durumu btnyle ifade etmeye yetemez. i snfnn kendisi, ancak, eylere kendi gereklikleri iinde, hukuksal renklerle boyanm gzlkler olmadan bakarsa, bu durumu tam olarak tanyabilir. te Marx, materyalist tarih anlayyla, insanlarn btn hukuksal, siyasal, felsefi, dinsel vb. dncelerinin, son tahlilde onlarn ekonomik yaam koullarndan, rnleri retim ve deiim tarzndan geldiklerini kantlayarak, ii snfna bu i iin yardm etti. Burada, proletaryaya, yaam ve savam koullarna uygun den dnya anlayn salyordu; emekilerin mlk yokluuna ancak kafalarnda hayal yokluu uygun gelebilirdi. Ve bu proleter dnya anlay, imdi dnya turu yapyor...

IYRMIK]

JOSEPH BLOCH'A MEKTUP 174


. ( L O N D R A , 21-22 E Y L L 1890)

FREDRCH ENGELS

Sayn Bay, 3 Eyll gnl mektubunuz, ardmdan Folkestone'a geldi, ama szkonusu kitap elimde olmad iin mektubunuzu yantlayamadm. 12'sinde eve dndmde, orada o kadar byk ivedi iler ynyla karlatm ki, size, ancak bugn birka satr yazabiliyorum. Bunlar, gecikmemi aklamak iin yazyor ve beni balamanz diliyorum. Ad. I. lkin Kken'in17r> 19. sayfasnda unu greceksiniz: orada, Punalu ailesinin gelime sreci o kadar yava olarak gsterilmitir ki, bu yzylda, Hawai'de krallk ailesi iinde (ayn anadan doma) erkek ve kzkardeler arasnda evlilikler olmutur. Ve btn antikada, rnein, Ptolemenlerde, erkek ve kzkardeler arasnda evlilik rnekleri buluyoruz. Ama daha sonra analar tarafndan karde erkek ve kz olanlarla babalar tarafndan karde erkek ve kz olanlar

arasnda ayrm yapmak gerekiyor; Yunanca "adelphos", "adelphe"* "delphos"tan, yani dlyatamdan gelmektedir, ve balangta yalnzca ana ayn, baba ayr dlyatana ilikin erkek kardeler ve kzkardeler anlamndadr. Ve, ayn anadan ayr babalardan olan ocuklarn, ayn babadan ayr analardan olan ocuklardan daha yakn akraba olduu duygusu, anaerkil dnemden sonra uzunca bir sre kendini korudu. Ortaklaa aile biimi, yalnzca ayn anadan ayr babalardan olan ocuklar arasndaki evlilikleri yasaklar; o zamann dncelerine gre (analk hukuku kurallar benimsenmi olduu iin) hatta hi akraba saylmayan ayn baba ayr analardan olma ocuklar arasndaki evlilikleri yasaklamaz. Bildiim kadaryla, eski Yunan'da ortaya kan erkek ve kz karde arasndaki evlilik durumlar, ya o kiilerin analarnn ayr olduu durumlarla, ya da ayn anadan olma olgusunun bilinmedii, yleyse o da kural-d olmayan durumlarla, dolaysyla ortaklaa aile adetiyle hi de elikiye dmeyen durumlarla snrldr. Sizin zellikle znnde tutmay unuttuunuz ey, ortaklaa dnem ile Yunan tekelilii arasnda, olay nemli bir biimde deitiren anaerkillikten ataerkillie olan atlaytr. Wachsmuth'un Hellenische Alterthmer adl kitabna gre,176 Yunanistan'n kahramanlk anda, "ebeveynler ve ocuklar arasndaki ilikiler hari, evlilerin ok yakn bir akrabalyla ilgili titizlik izi bile yoktur" (II. blm, s. 157). "Kendi z kzkardeiyle bir evlilik Girit'te uygunsuz bir ey deildir" ( bid., s. 170). Sonuncusu, Strabon'un X. kitabndandr, ama kt blmleme nedeniyle u anda pasaj bulamyorum.177 z kzkardele, tersi kantlanana dein baba tarafndan kzkardeleri anlyorum. Ad. II. Birinci, asl tmcenizi yle niteliyorum. Materyalist tarih anlayna gre, tarihte belirleyici etken, sonal olarak, gerek yaamn retimi ve yeniden retimidir. Ne Marx, ne de ben, hibir zaman daha fazlasn ileri srmedik. Sonradan, herhangi biri, ekonomik etken belirle* E r k e k k a r d e , kzkarde. - .

yici tek bir etkendir dedirtmek iin bu nermenin anlamn zorlarsa, onu, bo, soyut, anlamsz bir sz haline getirmi olur. Ekonomik durum temeldir, ama, eitli styap eleri snf savamnn siyasal biimleri ve sonular sava bir kez kazanldktan sonra, kazanan snf tarafndan hazrlanan anayasalar vb. hukuksal biimler, hatta btn bu gerek savamlara katlanlarn beynindeki yansmalar, siyasal, hukuksal, felsefi teoriler, din anlaylar ve bunlarn daha sonraki dogmatik sistemler halinde gelimeleri, hepsi de tarihsel savamlarn gidii zerinde etki yapar ve birok durumda ar basarak onun biimini belirlerler. Btn bu eler arasnda bir etkileim vardr, bu etkileimde btn sonsuz ilinekler ( accidents ) (yani aralarndaki ibalant o kadar uzak ya da ortaya konulmas o kadar olanaksz olduundan yok saylan ve anmsanmayan eyler ve olaylar) yn arasnda, ekonomik devinim, sonunda kendisini olurlamak zorundadr. Yoksa, teorinin herhangi bir tarihsel dneme uygulanmas, kanmca, birinci dereceden basit bir denklemi zmekten daha kolay olurdu. Kendi tarihimizi kendimiz yapyoruz, ama hereyden nce belirli ncllerle birlikte ve belirli koullar iinde. Bu koullar arasnda en sonunda belirleyici olanlar, ekonomik koullardr. Ama siyasal koullar vb., hatta insanlarn beyinlerine musallat olan gelenek bile, kesin olmasa da, gene bir rol oynar. Prusya devletini oluturan ve onun gelimesini srdren de, gene tarihsel ve son aamada ekonomik nedenlerdir. Ama, bilgilik taslamadan, kuzey Almanya'nn bir sr kk devleti arasnda, kesinlikle Brandenburg'un, daha baka etkenlerle deil de (hereyden nce Prusya'ya sahip olmak yznden Brandenburg'un Polonya ilerine srklendii ve Polonya ileri dolaysyla Avusturya saraynn gcnn olumasnda da kesin rol oynayan uluslararas siyasal balantlara girdii koullar yznden deil de) ekonomik zorunluluk dolaysyla, ekonomide, dilde ve Reformdan beri de dinde, kuzey ile gney arasndaki ayrln kendisinde cisimletii byk bir g haline gelmeye aday olduunu

ileri srmek kolay olmayacaktr. Her kk Alman devletinin gemiteki ve bugnk varln ya da Sdet sradalar zincirinin oluturduu corafi snr izgisini ta Tunus'a kadar uzatan, bu izgiyi btn Almanya'y kesen gerek bir atlak durumuna getirecek kadar genileten kuzey Alman lehesindeki deimenin kkeni, gln olmadan, kolay kolay ekonomik nedenlerle aklanamaz. Ama, ikinci olarak, tarih, yle ki, sonal sonucun her zaman saysz byk bireysel iradelerin atmalarnn aa kmasyla gerekleir, bu iradelerin herbiri de, o bulunduu haliyle, bir yn zel varlk koullar tarafndan yaratlmtr; demek ki, burada karlkl olarak birbirlerine kar koyan pek ok g vardr, bu glerin meydana getirdikleri sonsuz bir paralelkenar grubu vardr, ki buradan, bir btn olarak bilinsiz ve kr bir biimde ileyen bir gcn rn gibi grlebilecek bir bileke tarihsel olay ortaya kar. nk her bireyin istedii eyi, baka herhangi bir birey engeller ve sonuta ortaya kan ey, hi kimsenin istememi olduu eydir. te byle, tarih, gnmze dek, bir doa sreci gibi akar gelir ve, z olarak, doa ile ayn hareket yasalarna bal bulunur. Ama herbiri kendi fizik yapsnn, d koullarn, son aamada ekonomik koullarn (ya kendi kiisel koullarnn ya da genel toplumsal koullarn) kendisini ittii eyi isteyen eitli iradelerin istedikleri eye ulaamayp genel bir ortalamada, ortak bir bilekede kaynamalarndan, bunlarn sfra eit olduklar gibi bir sonu karmaya hakkmz yoktur. Tam tersine, onlarn herbiri bilekeye katkda bulunur ve bu sfatla onda ierilmi durumdadr. Ayrca, sizden, bu teoriyi ikinci elden deil de kendi asl kaynaklarndan incelemenizi rica ederim, gerekten bu ok daha kolay bir ey. Marx, bu teorinin rol oynamad herhangi bireyi pek seyrek yazmtr. Ama, zel olarak, Louis Bonaparte'm 18 Brumaire'i bu teorinin uygulannn batan aa kusursuz bir rneidir. Kapital'de, sk sk bu uygulamaya bavurulur. Daha sonra da, izninizle, size kendimden nereceim: Bay Eugen Dhring Bilimi Altst Ediyor /Arti-

Dhring] ve Ludvig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, ki bunlarda, bildiim kadaryla, tarihsel materyalizmin en ayrntl aklamasn yaptm. Genlerin, zaman zaman, iin ekonomik yanna gerektiinden daha byk bir arlk vermelerinin sorumluluunu, Marx ve ben, ksmen tamak zorundayz. Hasmlarmzn karsnda, onlarn yadsdklar ilkeyi zellikle belirtmek, altn izmek gerekiyordu ve o zaman, karlkl etkiye katlan teki etkenlere de kendi yerlerini verecek ne zaman, ne yeri, ne de frsat bulabiliyorduk. Ama, bir tarih dilimi sunmak, yani pratik uygulamaya gemek szkonusu olur olmaz i deiti, artk yanlg olana yoktu. Ama ne yazk ki, sk sk, yeni bir teorinin temel ilkeleri benimsenir benimsenmez, o teorinin batan sona kusursuz olarak anlalabildii ve glklerle karlamadan kullanlabilecei sanlyor, bu, her zaman doru deildir. Bizim yeni "marksistler"imizden birounu bu sitemin dnda tutamayacam, ve unu da sylemek gerekir ki, olmadk eyler yaplmtr. Birinci noktayla ilgili olarak, dn Schoemann'da (bunu 22 Eyllde yazyorum) aadaki, belirleyici, ve izmi olduum tabloyu onaylayan u pasaj da buldum (Griechische Alterthmen Berlin 1835, I, s. 52): "ama ayr analardan doan erkek ve kz yar-kardeler arasndaki evlilikler, Yunanistan'da daha sonra zina olarak grlmyordu". Ksa yazmak istediim iin, kalemime taklan korkun karklklarn sizi ok rahatsz etmeyeceini umarm.
Sizin

F. Engels

[YRM]

CONRAD SCHMIDT'E MEKTUP 178


( L O N D R A , 27 E K M 1890)

FREDRCH ENGELS

Sevgili Schmidt, Serbest kaldm ilk saatimi size yazmaya ayryorum. Zrih'teki grevi kabul etmekle iyi yapacanz sanyorum. Orada, zellikle Zrih'in hibir zaman nc dereceden bir para ve speklasyon piyasasndan baka bir ey olmadn, ve bunun sonucu olarak elde edilen izlenimlerin iki- kez yansdktan sonra zayflam, ya da rastlansal olarak bilinli bir biimde tahrif edilmi olduklarn aklda tutarsanz, ekonomik gr asndan her zaman ok ey renebilirsiniz. Ama orada mekanizmayla pratik olarak tanacaksnz ve Londra, New York, Paris, Berlin, Viyana borsa kurlarn ilk elden izlemek zorunda kalacaksnz, ve bylece, dnya pazar, sizin iin dnya pazarnn yansmas olan para ve senetler piyasas grnm altnda aydnlanacaktr. Ekonomik, siyasal ve baka yansmalar, insan gzndeki yansmalar gibidir; bunlar dbkey bir mercekten geerler ve dolaysyla bast, tersine biimlenirler. Tek fark, bunlarn tasarmm-

da, bunlar yeniden ayaklar stne oturtan bir sinir sisteminin olmaydr. Dnya pazarnn insan, sanayinin ve dnya pazarnn alkantlarn ancak para ve senetler piyasasnn tersine evrilmi yanss biiminde grr, o zaman da, onun zihninde, neden, sonu durumuna gelir. Bunu daha nce 40 yllarnda Manchester'de grdm: periyodik maksi ma ve minimasyla sanayinin ilerleyii iin, Londra borsasnn kurlar hi yararlanlmaz durumdayd, nk bu baylar, hereyi, kendileri semptomlardan baka bir ey olmayan para piyasasnn bunalmlaryla aklamak istiyorlard. O zaman szkonusu olan sanayi bunalmlarnn douunun geici bir ar-retimle hibir ilgisi olmadn ve olayn, ayrca, hile yapmaya isteklendiren, gerek amac gizli bir nitelii olduunu kantlamakt. Bugn bu e ortadan kalkyor hi olmazsa bizim iin kesin olarak ve ayrca, para piyasasnn da kendi zel bunalmlar olabilecei ve bu durumda dorudan sanayi iindeki karklklarn baml bir rol oynayaca ya da hatta hi rol olmayaca bir gerektir; bu alanda, zellikle son yirmi yln tarihi iinde, zerinde allacak ve incelenecek hl ok ey var. Toplumsal lekte iblm olan yerde, ksmi ilerin birbirlerine kar bamszl da vardr. retim son aamada belirleyici etkendir. Ama rnlerin ticareti, tam anlamyla retimden bamsz duruma gelirken, ticaretin kendi hareketine balanr; kukusuz, bu harekete, genel olarak retim sreci egemendir, ama ayrntda, ve bu genel bamlln iinde, kkenleri bu yeni etkenin doasnda olan kendi evrelerine sahiptir ve kendi ynnden retim srecini etkiler. Amerika'nn bulunuunu, 14. ve 15. yzyllarda ok gl bir gelime gstermi Avrupa sanayisi ve ona uygun ticaretin gerektirdii yeni deiim aralarn 1450'den 1550'ye kadar byk para lkesi Almanya salayamad iin, daha nce Portekizlileri Afrika'ya doru itmi olan altna susamla borluyuz, (cf: Soetbeer, Deerli Madenlerin retimi.) 1500'den 1800'e, Hindistan'n Portekizliler, Hollandallar, ngilizler tarafndan istilasnn amac, Hindistan'dan yaplan dalmd, hi kimse bu

lkeye dsatm dnmyordu. Bununla birlikte, yalnz ticari karlardan doan bu bulularn ve bu istilalarn karlkl olarak sanayi zerine ok byk bir etkisi olmutur byk sayiyi yaratan ve gelitirenler, bu lkelere dorudan dsatm amacndan doan gereksinimlerdir. Para piyasas iin de durum ayndr. Para ticareti, meta ticaretinden ayrlrken, retim ve meta ticaretinin koyduu belirli koullar altnda ve bu snrlarn iinde kendi evrimine sahiptir, kendi doas tarafndan belirlenen zel yasalara uyar, zel evreler tanr. Buna, bir de, bu yeni evrim arasnda, para ticaretinin senetler ticareti olarak genilemesi, bu senetlerin yalnzca devletten ekilen tahviller olmayp ayn zamanda sanayi ve tama irketlerinin hisse senetleri olduu, ksacas para ticaretinin (bu ticarete kabaca egemen olan) retimin bir blm zerinde dorudan iktidar sahibi olduu eklenirse, para ticaretinin karlk olarak retim zerindeki etkisinin daha gl ve daha karmak olduu anlalr. Para ticareti yapanlar, demiryollar, madenler, demirelik fabrikalarnn vb. sahipleridir. retim aralar ikili bir grnm alrlar: bu aralarn kullanlmas, kimi zaman dorudan retimin karlarna, ama kimi zaman da, para ticareti yaptklar lde pay sahiplerinin gereksinimlerine uygun olmak zorundadr. te en arpc rnek: kuzey Amerika demiryollarnn iletilmesi btnyle u ya da bu zamanda Jay Gould'un, Vanderbilt'in, vb. yaptklar borsa oyunlarna baldr; bu oyunlar, zel olarak demiryollarna ve ulam arac olarak onlara yararl olan eylere tamamen yabancdr. Burada, ngiltere'de bile, on yllar boyunca demiryolu irketlerinin kendi aralarnda, birbirlerinin zararna olan alanlarn ele geirilmesi iin savam iinde olduklarn grdk; bu savam srasnda ok byk miktarlar harcand, ama retimin ve ulamn karlar iin deil yalnzca genellikle hisse sahiplerine ve para ticareti yapanlara borsa oyunlarna olanak tanmaktan baka bir amac olmayan bir rekabet yznden. retimin meta ticaretiyle ve bunlarn para ticaretiyle

ilikileri konusundaki anlaym zerine bu birka bilgiyle birlikte, genel olarak, tarihsel materyalizme ilikin sorularnz da yantlam oldum. Konu, en kolay iblm asndan kavranlr. Toplum, kendini ykml grmekten kaamayaca baz ortak grevler yaratr. Bu grevlere atanan kiiler, toplumun barnda, iblmnn yeni bir daln meydana getirirler. Bylece kendi koruyucularna kar zel yararlar elde ederler, onlar karsnda bamsz olurlar, ve... ite devlet. Artk, metalarm ticaretinde olduu gibi, para ticaretinde de olaylar byle geliir; yeni bamsz g, esas olarak retim hareketini izlerken; kendi iinde varolan, yani kendisine verilmi olan ve giderek gelimeye devam eden greli bamszlk gereince, kendisi de, koullar zerinde ve retimin gidii zerinde etkili olur. Birbirine eit olmayan iki gcn, bir yandan ekonomik hareketin, te yandan da olabilecek en byk siyasal bamszla zlem duyan ve bir kez kurulduktan sonra, kendisi de kendine zg bir harekete sahip olan yeni siyasal gcn karlkl etkileri vardr; ekonomik hareket, genellikle kendi yolunu kendi aar, ama o da, kendisinin meydana getirdii, ve greli bir bamszla sahip siyasal hareketin tepkisine, yani bir yandan devlet iktidarnn, bir yandan da kendisi ile ayn zamanda oluan muhalefetin kar tepkisine uramak zorunda kalr. Nasl ki, para piyasasnda, sanayi piyasasnn hareketi, kaba izgileriyle, daha yukarda gsterilen kaytlar altnda ve doal olarak ters dorultuda yansrsa, ayn biimde, hkmet ile muhalefet arasndaki savamda da daha nceden varolan ve savamakta bulunan snflarn savamlar yansr, ama gene ters dorultuda, dorudan deil, ama dolayl bir biimde, bir snf savam olarak deil de, siyasal ilkeler uruna savam gibi yansr, ve o kadar tersine yansr ki iin gizini bulmamz iin binlerce yl gerekir. Devlet erkinin ekonomik gelime zerindeki etkisi eit olabilir. Bu etki ayn dorultuda ileyebilir, o zaman her ey daha hzl gider; ekonomik gelimenin tersine bir dorultuda etki yapabilir, ve zamanmzda bu ters etki her byk

halkta, belirli bir zaman sonunda fiyaskoyla sonulanmaktadr; ya da ekonomik gelimeye kimi yollar kapar, baka yollar aar bu durum, sonunda daha nceki ikisinden birine varr. Ama, aktr ki, ikinci ve nc durumda, siyasal erk, ekonomik gelimede ok byk bir zarara yol aabilir ve ok byk bir gc ve maddeyi boa harcam olabilir. Buna bir de fetih ve ekonomik kaynaklarn kabaca yklmas durumu da eklenir, gemite bu gibi durumlarda, baz koullar altnda btn bir yerel ya da ulusal ekonomik gelime yokolabilmitir. Bugn, bu olayn, ou kez, hi deilse byk halklarda ters etkileri vardr: yenilen, kimi zaman, ekonomik, siyasal ve ahlaki bakmdan, zamanla, yenenden daha ok ey kazanr. Hukuk iin de ayn ey szkonusudur: Yeni iblm zorunlu duruma gelip, profesyonel hukukular yaratr yaratmaz, bu kez de bamsz yeni bir alan alr ki, bu alan da genel bir biimde retime ve ticarete baml olmakla birlikte, bu alanlara kar zel bir tepki yeteneine sahip olmaktan da geri kalmaz. Modern bir devlette hukukun, yalnz genel ekonomik duruma uygun dmesi ve onun ifadesi olmas gerekmez, ayn zamanda, kendi i elikileri yznden kendi kendini yaralamayacak sistemli bir ifade de olmas gerekir. Ve baarnn bedeli udur ki, ekonomik ilikilerin yanssnn aslna uygunluu giderek yokolur. Ve bir yasann snf egemenliinin kaba, uzlamaz ve gerek ifadesi olmas durumu ok daha seyrek grldnden bunun zellikle byle olmas gerekir: byle olmasayd bu durumun kendisi "hukuk anlayma ters dmez miydi? 1792'den 1796'ya kadarki devrimci burjuvazinin saf, tutarl hukuk anlay, bildiimiz gibi, Napoleon yasalarnda birok yerde atlanmtr, ve bu anlay, yasalarda yerald zaman bile, proletaryann artan gcnden tr her gn trl kstlamalara uramak zorundadr. Ama bu Napoleon yasalarnn, dnyann her yannda btn yeni yasa sistemlerinin kurulmasnda temel olma grevini yerine getirmesine engel olmuyor. Bu, "hukukun gelime"si byk bir lde, ilkin ekonomik ilikilerin dorudan hukuk-

' I

'

(j

sal ilkelere evrilmesinden doan elikilerin giderilmesinden ve uyumlu bir hukuksal sistemin kurulmasna allmasndan ve sonra da, daha sonraki ekonomik gelimenin etki ve basksyla bu sistemin tuz buz edildiinin ve yeni elikilere srklendiinin anlalmasndan baka bir ey deildir (burada, hereyden nce, medeni hukuktan szediyorum). Ekonomik ilikilerin hukuksal ilkeler biiminde yansmasnn da, zorunlu olarak ileri baaa koymak gibi bir sonucu vardr: bu sonu, etkin olanlar bunun bilincinde olmakszn oluur; hukuku nsel nermelerle i grdn sanr, oysa bunlar, gene de ekonomik yansmalardan baka bir ey deildirler ve bunun iindir ki, her ey baaa konmu durumdadr. Anlalmad srece ideolojik bir gr as dediimiz eyi oluturan bu tepetaklak duruun, kendisinin de ekonomik temel zerinde etki yapmas ve baz ller iinde onu deitirebilmesi olgusu bana gre apak bireydir. Miras hukukunun temeli, ailenin gelime evresinin ayn kald varsaylrsa, ekonomiktir. Bununla birlikte, ingiltere'de, rnein snrsz bir vasiyet brakma zgrl ile Fransa'da vasiyet brakmann byk lde snrlandrlm olmasnn btn zelliklerinin yalnzca ekonomik nedenlere dayandn kantlamak g olacaktr. Ama, ok nemli bir blmyle, her ikisi de, servetin bllmesini etkilemeleri bakmndan ekonomi zerinde etkin olurlar. Henz daha yksek havalarda dolaan din, felsefe vb. ideolojik alanlara gelince, bunlar, tarih-ncesine uzanan ve tarihsel dnemde bulunmu ve yarar salam olan gnmzde budalaca diyebileceimiz bir kalnt olutururlar. Doann, insann kendi doasnn, ruhlarn, byl glerin ve benzerlerinin eitli yanl tasarmlarnn temelinde, ok kez, yalnzca negatif bir ekonomik e vardr; tarih-ncesi ekonomik gelimenin clzlnn tamamlaycs ve ksmen koulu ve hatta nedeni doann yanl tasarm olmutur. Her ne kadar ekonomik gereksinim doann bilinmesiyle birlikte ilerlemenin balca igcn oluturduysa, ve giderek de oluturuyorsa, bundan dolay ilkel samaln tmnde

ekonomik nedenler aramaya kalkmak bilgilik taslamak olur. Bilim tarihi, bu samalktan adm adm kurtulmann ya da daha dorusu onun yerine yeni ama daha az anlamsz bir samalk konmasnn tarihidir. Bu ii zerlerine alan insanlarn kendileri de iblmnn yeni alanlaryla ilikilidirler ve bamsz bir alanda altklarn sanrlar. Ve, toplumsal iblmnn barnda bamsz bir grup oluturduklar lde, onlarn retimleri ve onlarn yanlglar, btn toplumsal gelime zerinde, hatta ekonomik gelime zerinde etkin olur. Ama btn bunlara karn, kendileri de ekonomik gelimenin egemen etkisi altnda olmaktan uzak deildirler. Bu durum, rnein burjuva dnemi iin en kolay bir biimde felsefe alannda kantlanabilir: Hobbes (18. yzyl materyalisti anlamnda) ilk modern materyalistti, ama ayn zamanda, mutlak monarinin btn Avrupa'da en parlak an yaad ve ngiltere'de halka sava at bir srada, mutlakiyetiydi. Locke, politikada olduu gibi, dinde de, 1688 snf uzlamasnn olu oldu. ngiliz yaradanclar ve onlarn en tutarl ardllar Fransz materyalistler, burjuvazinin has filozoflarydlar ayn biimde Franszlar da burjuva devriminin. Alman darkafall, Kant'tan Hegel'e dein Alman felsefesinde, kimi kez olumlu, kimi kez de olumsuz bir biimde ortaya kar. blmnde belirli bir alan olarak, her an felsefesi, kendisinden nce gelen felsefelerin devrettikleri ve kendisinin k noktas olarak ald belirli bir dnce materyalini varsayar. Ekonomik bakmdan geri lkelerin, felsefede gene de barol oynayabilmelerinin nedeni budur: 18. yzylda, felsefesine dayand ngiltere'ye gre Fransa, ve daha sonra her ikisine gre Almanya. Ama Almanya'da olduu gibi Fransa'da da bu ada genel olarak btn yaznn alp gelimesinde olduu gibi felsefe de ekonomik bir canlann rndr. Ekonomik gelimenin sonal stnl, bana gre, bu alanlarda da ayndr, ama bu, szkonusu alann bizzat gerektirdii koullarda kendini gsterir; rnein, felsefede, ncellerden devralnm, varolan felsefi materyal zerindeki (genellikle ilevlerini ancak politik

vb. kla brnerek yerine getiren) ekonomik etkenlerin etkisiyle. Ekonomi burada yeniden hibir ey yaratmaz, ama varolan dnca malzeme; ir>in deitirilme ve daha da gelitirilme yolunu ounlukla da dolayl olarak belirler; nk felsefeye dorudan en byk etkiyi yapan, politik, hukuksal, ahlaki yansmalardr. Din konusunda, sylenmesi zorunlu olan, Feuerbach konusundaki son blmmde syledim. Dolaysyla Barth, ekonomik hareketin siyasal yansmalarnn vb., bu hareketin kendisi zerindeki btn tepkisini neredeyse yadsdmz ne srerken, yel deirmenlerine kar savamaktan baka bir ey yapmyor. Hemen hemen yalnzca, siyasal savamlarn ve olaylarn, doal olarak ekonomik koullara genel bamllklar snr iinde oynadklar zel rol konu edinen Marx'n 18 Brumaire'ine baksn yeter. Ya da Kapital 'e, rnein pekl siyasal bir eylem olan yasalar sisteminin kkl bir biimde etkin olduu ign konusundaki blme. Ya da burjuvazinin tarihi konusundaki blme (24. blm). Peki yleyse, siyasal iktidar ekonomik bakmdan gszse ne diye proletaryann siyasal diktatrl uruna savam veriyoruz? Zor (yani devlet iktidar), o da, ekonomik bir gtr! Ama imdi kitabn eletirisini yapacak zamanm yok. lkin III. kitabn 179 kmas gerek, ve ayrca rnein Bernstein'n bu ii pekl yapabileceini sanyorum. Btn bu baylarda eksik olan diyalektiktir. Her zaman, urada yalnz neden, burada da yalnz sonu gryorlar. Bunun bo bir soyutlama olduunu, gerek dnyada buna benzer metafizik kutupsal kartlklarn ancak bunalmlarda varolduunu; ama eylerin ileriye doru btn byk aknn, glerin, kukusuz hi de eit olmayan glerin, etki ve tepkisi biiminde meydana geldiini bu gler iinde ekonomik hareketin de oranlanmayacak lde en gl, en bata gelen, en kesin g olduunu, burada mutlak diye bir ey olmadn, hereyin greli olduunu, btn bunlar, ne yapalm ki, bu baylar grmyorlar; onlar iin Hegel, yaamad. ...

[YRMDRT]

TOPK SOSYALZM VE BLMSEL SOSYALZM 180 FREDRCH ENGELS

SUNU Bu alma, daha byk bir btnn bir blmdr. 1875'e doru, Berlin niversitesinde Privatdozent* olan Dr. E. Dhring, sosyalizmi benimsediini birdenbire ve bir hayli amata yaparak aklad, ve Alman halkna, toplumun yeniden-rgtlenmesinin uygulamal tam bir plann ieren eksiksiz bir sosyalist teori sundu: gerei gibi, ncellerine vargcyle yklendi; zellikle de Marx'a kudurganca saldrarak, onu onurlandrd. Bu, Alman Sosyalist Partisinin iki fraksiyonunun Eisenach grubu ile lasalclarm henz birletikleri,181 ve bundan dolay, yalnzca glerin birleerek daha fazla gelimelerinin deil, ayn zamanda, daha da nemlisi, ortak dmana kar bu gc ortaya koymann olana saland srada meydana geldi. Sosyalist Parti, Almanya'da, hzla bir g durumuna gelmek yolundayd. Ama bir g durumuna
* A l m a n niversitelerinde k r s sahibi o l m a y a n r e t i m grevlisi, -.

gelmek iin, yeni kazanlm birliin tehlikede olmamas gerekirdi. Oysa Dr. Dhring, kendi evresinde, ayr bir partinin ekirdei olacak bir klii, aka oluturmaya balamt.182 Dolaysyla, bizim delloyu kabul etmemiz ve, ister istemez, savama katlmamz zorunlu olmutu. Sorun, yle fazla zor deildi, ama uzun zaman ve aba gerektiriyordu. Herkesin bildii gibi, biz Almanlar bir bakayz, allameyi cihanz ya da cihann allamesiyiz nasl isterseniz yle deyin, ok koyu Grndlichkeit* rnekleriyiz. Bizden biri, ne zaman yeni bir teori olarak alglad bir ey ortaya koyacak olsa, bunu, btn dnyay kucaklayan bir sistem olarak ileyerek balamak zorundadr. Mantn ilk ilkelerinin ve evrenin temel yasalarnn ezelden beri, yalnzca, bu yeni bulunan ve her eyi kapsayan teoriye ulamak iin varolduunu gstermesi gerekir: bu bakmdan Dr. Dhring en yksek ulusal dehadr. Biri, tinsel, ahlaksal, doal ve tarihsel "Tam Felsefe Sistemi", biri "Tam Ekonomi Politik ve Sosyalizm Sistemi" ve ensonu biri de "Ekonomi Politiin Tarihsel Eletirisi"ydi ierii biiminden ar olan koca kitap, genel olarak daha nceki btn filozoflara ve ekonomistlere, zel olarak da Marx'a kar harekete geirilmi uslamlamalardan oluan sava birlii, gerekte tam bir "bilimi altst etme" giriimi, ite yklenmem gerekenler bunlard. Zaman ve uzay kavramlarndan bimetalizme** kadar, maddenin ve devinimin kalmllndan ahlaki fikirlerimizin doasnn kalmszlna kadar, Darvvin'in doal semesinden gelecek bir toplumda genliin eitimine; kadar tmn ve daha baka konular da ele alp ilemeliydim. Bununla birlikte, hasmmn sistematik kapsaycl, Marx'm ve benim bu ok eitli konular zerindeki dncelerimizi, ona kar, ilk kez birbirleriyle b kadar balantl olarak gelitirmek olanan bana salad. stelik, sevimsiz olan bu ie girimeyi stlenmemin balca nedeni bu oldu. Yantm, ilkin Leipzig'de, sosyalist partinin balca yayn
* Derinlik, - . ** ki deerli madeni (altn ile gim) olit alan para (sikke) sistemi, - .

organ Vorvarts'te bir dizi yaz olarak, daha sonra Herrn Eugen Dhrings Umualzung der Wissenschaft [Bay Eugen Dhring Bilimi Altst Ediyor] bal altnda, bir cilt olarak yaynland. kinci bir basks, 1886'da, Zrih'te yapld. Dostum Paul Lafargue'm* istei zerine, bir kitapk oluturmak iin yeniden elden geirdiim bu kitabn blmn, 183 Lafargue evirdi ve 1880'de Socialisme utopique et socialisme scientifique adyla yaynlad.184 Bu Franszca metinden, bir Lehe ve bir spanyolca bask hazrland; ama 1883'te Alman dostlarmz kitap zgn dilinde yaynladlar; o gnden bugne Almanca metinden yaplan talyanca, Rusa, Danca, Hollandaca ve Romence evirileri yaynland, yle ki imdi bu ngilizce yaynyla, bu kk kitap, on dilde yaynlanm oluyor. Baka herhangi bir sosyalist yaptn, Komnist Manifesto'muzun (1848) ve Marx'm Kapital'inin bile bu sklkla evrildiini bilmiyorum: Almanya'da, toplam 20.000 adet, drt kez basld. "Die Mark" eki185, Almanya'da toprak mlkiyetinin douu ve evrimi zerine belirli temel bilgileri ieren bu ksa tantma yazs, Alman Sosyalist Partisi iinde datlmak amacyla yazlmt. Kent iilerinin Alman Sosyal-Demokrat Partisi tarafndan birletirilmelerinin olumlu bir yolda tamamland lde, tarm iileri ve kyllerle ilgilenmenin partide gzetilmesi gereken bir grev olduu bu dnemde, bu gerekli grnyordu. Bu ek, btn Tton kabilelerde ortak olan topran tasarrufunun ilkel biimleri, ve bujlarn farkllama tarihi, ngiltere'de, Almanya'da olduundan daha da az bilindii iin, yaynlanan metne eklendi. Metni, Maksim Kovalevski'nin son gnlerde ileri srd varsayma dokunmadan, ilk biiminde braktm; ona gre [topran] ekiminin ve ayrlarn bir markn yeleri arasnda bllmesi, bu topran, (hl varolan Gney Slovanya Zadrugas rneinde grld gibi) ancak birok kua kucaklayan byk bir ataerkil aile tarafndan ortaklaa olarak ekimine balanma* ngilizcede, ayrca: "imdi F r a n s z Y a s a m a M e c l i s i n d e Lille temsilcisi olan" -.

snn ardndan gereklemiti. Daha sonra, topluluk, bir kez oalmaya balad, iletmenin ortaklaa bakm asndan ok fazla kalabalklat zaman, topraklar komn iersinde paylalm oldu. Kovalevski, her bakmdan, tamamen hakldr, ama sorun hl sub judice* bulunuyor. Bu kitapta kullanlan iktisadi terimler, yeni olduu lde, Marx'm Kapital'inin ngilizce basksmdaki terimlere denk dmektedir. Biz, mallarn retiminin yalnzca reticinin kullanm iin deil ayn zamanda deiim amacyla, yani kullanm-deeri olarak deil meta olarak retildikleri ekonominin bu evresini "meta retimi" olarak adlandryoruz. Bu evre, deiim iin retimin ilk balangcndan gnmze kadar uzanr; tam gelimesine, ancak, kapitalist retimle, yani retim aralar sahibi kapitalistin, kendi emekgcnden baka tm retim aralarndan yoksun braklm insanlar, iileri, bir cret karlnda altrd, ve rnlerin sat fiyatnn kendi giderlerinin stndeki fazlasn cebe indirdii kapitalist retim koullarnda ular. Biz, ortaadan bu yana snai retimin tarihini, dneme ayryoruz: 1 Zanaatlk - kk usta-zanaat ile birka kalfa ve rak, her ii bir maln tmn yapar. 2 Manfaktr - byk bir atelyede gruplam daha ok sayda ii, iblm ilkesine gre, tm rn retir, rn btn eller arasndan ardarda getikten, her ii ilemin ancak bir ksmn gerekletirdikten sonra tamamlanr. 3 Modern sanayi - rn motorla ileyen makine tarafndan yaplr, iinin ii mekanik aygtn yapt ii gzetmekle ve dzeltmekle snrldr.
[NGLTERE, MATERYALZMN BE]

Bu almann, ngiliz halknn pek byk bir ksm tarafndan olumlu olarak karlanmayacan ok iyi biliyorum. Ama eer biz Ktallar, ngiliz saygnlnn nyarglarn bi* n c e l e m e d e , -.

raz olsun dikkate alsaydk, bu durumumuzdan daha kt bir konumda bulunurduk. Bu kitapk, bizim "tarihsel materyalizm" olarak adlandrdmz eyi savunuyor ve materyalizm szc ngiliz okurlarn byk ounluunun kulaklarn trmalar. Bilinemezcilik [agnosticisme]186 hogrlebilir, ama materyalizm kesin olarak benimsenmez. Ve bununla birlikte, 17. yzyldan beri, modern materyalizmin beii, ngiltere'den baka bir yer deildir. "Materyalizm, Byk Britanya'nn gerek oludur. ngiliz skolastii Durs Scotus, daha o zaman 'maddenin dnmesinin olanaksz olup olmadn' sormutu. "Bu mucizeyi gerekletirmek iin tanrnn mutlak kudretine bavurdu; baka deyile, tanrbilimin [theologie] kendisini materyalizm telkin etmeye zorlad. stelik o adcyd [nominaliste], ngiliz materyalistlerde adclk187 temel bir edir, ve genel olarak materyalizmin ilk davurumunu oluturur. "ingiliz materyalizminin ve tm modern deneysel bilimin gerek atas, Bacon'dr. Doa felsefesi, onun gznde, tek gerek felsefeyi oluturur, ve duyularn deneyimine dayanan fizik, doa felsefesinin en nemli blmdr. O, sk sk Anaksagoras'a ve homeomeri'lerine, Demokritos'a ve atomlarna bavurur. retisine gre, duyular yanlmazdr ve tm bilginin kaynadr. Tm bilim deneye dayanr ve duyularla elde edilen verilerin ussal bir ynteme tabi tutulmasn ierir. Tmevarm, zmleme, karlatrma, gzlem, deney, byle bir ussal yntemin balca koullardrlar. Maddeye ikin olan nitelikler arasnda, devinim, yalnzca mekanik ve matematik devinim biiminde deil, ama esas olarak bir igd, bir yaamsal tin, bir gerilim, ya da Jakob Bhme'nin terimini kullanmak gerekirse bir i sknts [qual] biiminde, ilk ve nde gelen niteliktir. Maddenin ilkel biimleri, canl, bireyselletirici, maddeye ikin zsel glerdir, ve zgl farkllklar oluturanlar da bunlardr. "Yaratcs Bacon'da, materyalizm, henz okyanl bir gelimenin tohumlarn iinde tamaktadr. Madde, iirsel du-

yarlnn parltsyla insann btnsel varlna glmser; te yandan, zdeyisel reti, bu tanrbilimsel tutarszlkla doludur. "Materyalizm, evriminin devamnda, tekyanllar. Bacon'm materyalizmini sistemletiren Hobbes'tur. Duyulara dayanan bilgi zgn ekiciliini yitirir ve matematikinin soyut deneyimine girer. Fizik devinim, mekanik ya da matematik devinime feda edilir; geometri temel bilim ilan edilir. Materyalizm insandan-kaar duruma gelir. nsandan-kaan ve etten-kemikten kurtulmu ruhu, kendi alannda yenebilmek iin, materyalizm kendi teninden kurtulmak ve ileci olmak zorunda kalr. O usun varl olarak ortaya kar, ama anln kat mantn da gelitirir. "Bacon' izleyerek Hobbes, unu kantlamaya alr: nsanlara, tm bilgilerini duyular salyorsa, o zaman sezgi, fikir, tasarm vb., duyulur biiminden az ya da ok yoksun braklm gerek dnyann hayaletinden baka bir ey deildirler. Bilimin yapabilecei, bu hayaletlere ancak bir ad vermektir. Birok hayalete bir ad verilebilir. Adlarn adlar bile olabilir. Ama, eer bir yandan, tm fikirlerin kkeninin duyu dnyasnda olduunu, te yandan, bir szcn bir szckten daha fazla bir ey olduunu savunsaydk; yani duyularmzla bildiimiz varlklarn, tekil varlklarn yansra evrensel varlklarn da varolduunu ileri srseydik, bu bir eliki olurdu. Tersine, cismi-olmayan bir tz, cismi-olmayan bir cisim kadar eliiktir. Cisim, varlk, tz, hepsi, bir ve ayn gerekliin kavramlardr. Dnceyi, dnen bir maddeden ayrmak olanakszdr. O, btn deiikliklerin znesidir. Zihnimizin sonu olmayan toplama yeteneini belirtmesi dnda, sonsuz szcnn anlam yoktur. Yalnzca maddi eyler alg ve bilgi nesnesi olabildii iindir ki, tanrnn varl konusunda hibir ey bilmeyiz. Yalnzca benim kendi varoluum kesindir. Her insani tutku, bir ba ve bir sonu olan, mekanik bir devinimdir. yilik dediimiz, igdnn amalardr. nsan, doayla ayn yasalara tabidir. G ve zgrlk, zdetirler.

"Hobbes, Bacon' sistemletirmiti ama, onun bilgilerin ve fikirlerin kkeni duyulur dnyadadr biimindeki temel ilkesini daha kesin olarak temellendirmemiti. "Locke, nsan Anl zerine Deneme'sinde, Bacon ve Hobbes'un ilkesini temellendirdi. "Nasl ki Hobbes, beyknc materyalizmin tanrc nyarglarn yktysa, ayn biimde Collins, Dodwell, Covvard, Hartley, Priestley vb. de, Locke'un duyumculuunu kuatan son tanrbilimsel engeli drdler. Materyalist iin, yaradanclk, olsa olsa, dinden kurtulmann kolay ve uyuuk bir yolundan baka bir ey deildir."188 Marx, modern materyalizmin Britanya kkeni konusunda byle yazyordu. Bugnk ngilizler, atalarnn hakknn teslim edilmesinden pek honut deillerse, onlar iin yazk olur. Bacon, Hobbes ve Locke'un, 18. yzyl, karada ve denizdeki btn savalar Almanlara ve ngilizlere kar kaybetmelerine karn, sonularn hl Almanya'ya ve ngiltere'ye uyarlamaya altmz Fransz Devrimiyle talandrmadan bile nce, tam anlamyla bir Fransz yzyl yapan Fransz materyalistlerinin parlak okulunun babas olduklar yadsnamaz. u da yadsnamaz: yzyln ortalarnda, ngiltere'de yerlemi olan her kltrl yabancy artan ey, "saygn" ngiliz orta snfnn aptalln ve dinsel yobazln, dikkate almak zorunda kalmasyd. Bu dnemde hepimiz materyalisttik ya da en azndan ok ileri zgr dncelilerdik, ve hemen hemen btn kltrl insanlarn, olanaksz olan her eit mucizeye inanabilmi olmalar, Buckland ve Mantell gibi yerbilimcilerin bile, Yaratl sylenceleriyle ok fazla elikiye dmemek iin belirli biimde kendi bilimlerinin verilerini deitirmeleri, bizim iin akl almaz eylerdi; oysa, din konusunda kendi zihinsel yeteneklerini kullanma yreklilii gsteren insanlarla grp konumak iin, great unvashed [ayak takm -.] 1 8 9 olarak adlandrlan eitimsiz insanlarn arasna, emekilerin arasna, zellikle ovnc sosyalistlerin arasna girmek gerekiyordu.

[NGLZ BLNEMEZCL, UTANGA MATERYALZM]

Ama, ngiltere, o zamandan beri "uygarlat". 1851 sergisi, adann dna kendisini kapaym sonuna iaret etti: beslenmesi, adetleri ve dnceleri giderek uluslararas bir nitelik ald, o kadar ki, baz ngiliz gelenek ve greneklerinin, teki Ktasal geleneklerin burada yaylmas gibi, Kta zerinde yaylm olmasn dilemeye baladm. Her neyse, 1851'den nce yalnz aristokratlarn kulland salata yann yaylmasna, dinsel alanda da Ktasal kukuculuun uursuzca yaylmas elik etti, ve bilinemezcilik, henz ngiliz Kilisesiyle bir tutulmasa da, saygnlk asndan, vaftizcilikle190 ayn dzeyde ve hi kukusuz Selamet Ordusunun 191 stnde bir yere kadar geldi. Bu "yeni moda kavramlar"n, gndelik olarak kullanlan pek ok nesne gibi yabanc kkenli ve Alman yapm deil, ama hibir kukuya yer brakmakszn, Old England'a [Eski ngiltere'ye] ait olduunu, ve iki yzyl nce bunlar yaratan ngilizlerin, torunlarnn imdi cesaret edebileceklerinden daha ileriye gittiklerini, bu koullarda dinsizliin gelimesine itenlikle zlen ve bunu karglayan birok insann renmesinin, kendileri iin avutucu olacana inanmaktan kendimi alamam. Gerekte, bilinemezcilik, utanga bir materyalizm deilse nedir? Bilinemezci doa kavray, tamamen materyalisttir. Doal dnya tmyle yasalar tarafndan ynetilir ve bir d etkenin karmasn dlar; ama bilinemezci nlemini alr: "Biz, bilinen evrenin tesinde bir yce varln varolduunu dorulayacak ya da yanllayacak herhangi bir araca sahip deiliz." Laplace'n, Mecanique celeste'inde niin yaradann adn bile anmadn soran Napoleon'a, vnle "Je n'avais pas besoin de cette hypoteseV* yantn verdii dnemde, bu iyi bir gereke olabilirdi. Ama bugn, evreni evrimci kavraymzn yannda, bir yaradana ya da bir dzenleyiciye artk kesin olarak yer yoktur; ve tm varolan evrenin dna konmu bir yce varlktan szetmek, terimlerde
* "Bu v a r s a y m a g e r e k s i n i m d u y m a d m . " - .

bir eliki ierir ve bana yle geliyor ki, bu, inananlarn duygularyla gereksiz yere oynamaktan baka bir ey deildir. Bilinemezcimiz, btn bilgimizin duyularn salad verilere dayandn da kabul eder; ama eklemeden duramaz: "Duyularmzn bize, kendileri araclyla algladmz nesnelerin doru imgelerini verdiini nereden biliyoruz?" Ve o, bizi bilgilendirerek srdrr ki, nesnelerden ya da onlarn niteliklerinden szettii zaman, gerekte, bu nesneleri ve bu nitelikleri deil bunlarn kesin bilgisi olamaz, yalnzca onlarn kendi duyular zerinde oluturduu izlenimi kasteder. te kantlamalarla, bu tr bir anlaya kar savamak, kukusuz, g gibi grnyor. Ama kantlamadan nce eylem vard. Im Anfang war die Tat* Ve insan eylemi, insan incedncelilii onu bulmadan ok nce, gl zmt. The proof of the pudding is in the eating.** Bu nesneleri, onlarda algladmz niteliklere gre, kendi yararmz iin kullanmaya baladmz andan itibaren, duyu-alglarmzm doruluunu ya da yanlln yanlmaz olarak snam da oluruz. Eer bu alglar yanlsa, bir nesnenin sokulabilecei kullanma ilikin tahminimiz de yanltr; dolaysyla giriimimizin de baarsz olmas gerekir. Ama eer biz amacmza varmay baarrsak, eer nesne ile onun bizdeki tasarmnn birbirine uygun dtn saptarsak, nesne kullanmndan beklediimizi verirse, bu, bu snrlar erevesinde, nesnenin ve niteliklerinin bizdeki algs ile bizim dmzdaki gerekliin birbiriyle rttnn olumlu kantdr. Ve eer buna karn baarszla urarsak, baarszlmzn nedenini bulmamz, genel olarak, uzun srmez; giriimimizin temeli olan algnn, ya kendisinin eksik ve yzeysel olduunu, ya da bu algya, gerei aklayamayacak bir biimde baka alglarn kartn anlarz. Duyularmz doru eitmeye ve onlardan yararlanmaya ve doru alnan ve doru kullanlan alglarmzla eylemimizi iermesine, gerekli snrlar iersinde, ne kadar ok zen gsterirsek, eylemimizin sonucunun, alglanan nes* Goethe'nin F a u s i ' u n d a n : " B a l a n g t a e y l e m vard." - . ** P u d i n g i n [varlnn] kant, y e n m e s i n d e d i r . - .

nelerin nesnel doasyla alglarmzn uygunluunu gsterdiini o kadar ok grrz. imdiye dek, bilimsel olarak denetlenmi duyu-alglarmzn, zihnimizde, d dnyaya ilikin, doalar gerei gereklikle uyumayan fikirler yaratt, ya da d dnya ile duyu-alglarmz arasnda ikin bir badamazlk olduu sonucuna varmamza yolaacak tek bir rnek yoktur. Ve yeni-kant bilinemezci ite burada ortaya kyor, ve diyor ki: "Kukusuz bizim bir nesnenin niteliklerini doru alglayabilmemiz olasdr, ama bir eyin kendisini, duyularn ya da dncenin hibir sreciyle kavrayamayz. Kendindeey bizim anlamamzn dndadr." Hegel, ok nceleri, daha o zaman yantlamt: "Siz, bir eyin btn niteliklerini biliyorsanz, eyin kendisini de bilirsiniz; geriye kalan, szkonusu eyin sizin dnzda varolduu olgusundan baka bir ey deildir, ve duyularnz size bu olguyu rettiinde, kendinde-eyin, Kantin nl bilinemez Ding an sic/'inin 192 , son kalann da kavramsnzdr." Eklemek yerinde olur ki, Kantin zamannda doal nesneler konusundaki bilgimiz ylesine para blkt ki, her biri hakkndaki az bilgimizin tesinde, gizemli bir "kendinde-ey" olduunu tasarlamann doru olduunu sanabilirdi. Ama bu bilinemeyen eyler birbiri ardna bilindiler, zmlendiler, ve ayrca, bilimin ok byk ilerlemesiyle yeniden-retildiler: retebildiimizi, bilinemez olarak saymay ileri sremeyiz. Organik maddeler, yzyln ilk yarsnda, kimya asndan gizemli nesnelerdi; bugn, biz, onlar, birbiri ardna, hibir organik srecin yardm olmadan, kimyasal elementleriyle yapmay reniyoruz. Modern kimyaclar, herhangi bir cismin kimyasal bileimi bilinir bilinmez, elementleriyle yaplabileceini aklyorlar. En yksek organik maddelerin, albminimsi cisimlerin bileimini bilmekten hl uzaz; ama uzun zaman gerekli donanmlarla yaplacak aratrmalardan sonra, yapay albmin retmeye ulaacamzdan, bu bilgiye varacamzdan umutsuzlua dmek iin bir neden yoktur. Buna ulatmz zaman, organik yaam da yapabileceiz, nk yaam,

en basit biimlerinden en yksek biimlerine, albminimsi cisimlerin normal varolu tarzndan baka bir ey deildir. Bununla birlikte, bizim bilinemezcimiz, saf biime ilikin kaytlarn der dmez, aslnda ait olduu materyalist saftan konuur ve davranr. yle diyecektir: "Bizim bildiimiz kadaryla, madde ve devinim imdi dendii gibi enerji ne yaratlabilir ne yokedilebilir, ama u ya da bu anda yaratlm olmadna ilikin, hibir kantmz yoktur." Ama siz bu itiraf, herhangi bir zel durumda ona kar kullanmay denerseniz, o, sizi reddetmekte ve susturmakta duraksamayacaktr. Eer o tinselciliin [spiritualisme] olanakl olduunu in abstracto* kabul ederse, bundan in concreto** szedildiini iitmek istemez. Size yle diyecektir: "Bildiimiz ve bilebildiimiz kadaryla, evrenin yaratcs ve dzenleyicisi yoktur; bizi ilgilendirdii kadaryla, madde ve enerji, ne yaratlabilir ne yokedilebilir; bizim iin dnce, bir enerji biimi, beynin bir ilevidir; btn bildiimiz, maddi dnyann deimez yasalarla ynetildiidir, vb.." yleyse, o, bir bilim adam olduu, herhangi bir ey bildii lde, bir materyalisttir; ama biliminin dnda, hibir ey bilmedii alanlarda, bilisizliini Grekeye evirir, ve buna, bilinemezcilik adn verir. Her durumda, bir ey aktr; bir bilinemezci olsaydm bile, besbellidir ki, bu kk kitapta zetlenen tarih anlayn, "tarihsel bilinemezcilik" olarak adlandramazdm. Dindar insanlar benimle alay ederdi ve bilinemezciler kzar ve bana kendilerini gln duruma m drmek istediimi sorarlard. Btn nemli tarihsel olaylarn byk devindirici gcn ve ilk nedenini toplumun ekonomik gelimesinde, retim ve deiim tarzlarnn dnmnde, bunun sonucu olarak toplumun snflara blnmesinde, ve bu snflarn birbirleriyle savamlarnda arayan tarih anlayn adlandrmak iin, tarihsel materyalizm szn, baka birok dilde yaptm gibi, ngilizcede de kullanrsam, Britanyal "saygnln" incitmeyeceimi umarm.
4 S o y u t olarak, -. ** S o m u t olarak, - .

Tarihsel materyalizmin, Britanyal saygnlnn yararna olabileceini gsterirsem, bana bu izni daha kolayca vereceklerdir. Bundan krkbe yl kadar nce ngiltere'ye yerleen kltrl yabancy, saygn orta snfn dinsel banazl ve budalal denen durumun arttn daha nce belirtmitim. imdi, o dnemin ngilteresi'nin saygn orta snfnn, akll yabancya grnd kadar budala olmadn gstereceim. [Bu orta snfn -.] dinsel eilimleri aklanabilir.
[BURJUVAZNN TOPLUMSAL BYMES]

Avrupa ortaadan kt zaman, kentlerin giderek byyen burjuvazisi, kendi iinde devrimci eyi oluturuyordu. Feodal rgtlenme iinde elde ettii konumu, genileme gcne, daha imdiden ok dar geliyordu. Orta snfn, burjuvazinin zgr gelimesi, feodal sistemin srdrlmesi ile badamaz hale gelmiti: yleyse feodal sistem yklmalyd. Feodalizmin uluslararas byk merkezi, Roma katolik kilisesiydi. O, i savalara karn, izmatik Greklere kar olduu kadar, mslman lkelere kar da batnn btn feodal Avrupas'n birletiriyordu. Tanrsal kutsama halesiyle, feodal kurumlar talandryordu. Kendi hiyerarisini feodal model zerinde rgtlemiti, ve katolik dnyann topraklarnn en az te-birinin sahibi, en gl feodal senyr durumuna gelmiti. Feodalizme her lkede tek tek saldrmadan nce, kutsal merkez rgtnn yklmas gerekiyordu. stelik, burjuvazinin ykseliine kout olarak, bilim de byk ilerleme gsteriyordu; astronomi, mekanik, fizik, anatomi ve fizyoloji yeniden gelitiriliyordu. Burjuvazi, sanayi retiminin gelimesi iin, doal nesnelerin fizik niteliklerini ve doa glerinin etkinlik eitlerini inceleyen bir bilime gereksinim duyuyordu. O zamana dein, inancn koyduu snrlar amasna asla izin verilmeyen bilim, kilisenin kk hizmetkarndan baka bir ey deildi; bir bilimden baka her eydi. Bilim, kiliseye bakaldrd; bilim olmadan hibir ey

yapamayacandan, burjuvazi, ayaklanmaya katld. Bu aklamalar, gelien burjuvazinin kurumlam din ile zorunlu olarak arpmasnn yalnzca iki noktasna deinmekle birlikte, ilkin katolik kilisenin gcnn konumuna kar savamda dorudan kar olan snfn burjuvazi olduunu, ve ikincisi, feodalizme kar her savan, o dnemde zorunlu olarak, dinsel bir kla brndn ve ncelikle kiliseye kar yneldiini gstermesi bakmndan yeterli olacaktr. Sava ln niversiteler ve kentlerin tccarlar attysa da, bunun, ruhani ve dnyevi feodal senyrlerine kar, her yerde kendi varolular iin savam vermek zorunda olan krsal nfusun ynlar arasnda, kyller arasnda, gl bir karlk bulaca kesindi ve gerekte buldu da. Burjuvazinin feodalizme kar uzun savam, byk ve kesin sonuca gtren savala damgaland.
[BURJUVAZNN KURTULUU] [1 Protestan Reformu]

Ama Luther'in baarszla urad yerde, Calvin utku kazand. Kalvenci dogma, dnemin en ilerlemi burjuvazisinin gereksinimlerine yant veriyordu. Onun yazgc retisi, 193 ticari rekabet dnyasnda, baarnn ve baarszln, insann almasna ya da becerisine deil, onun denetiminden bamsz koullara bal olduu olgusunun dinsel ifadesiydi. Bu koullar, isteyenin ve alann deil, bilinmeyen stn ekonomik glerin ltfuna balydlar; ve bu, btn eski ticaret merkezlerinin ve btn ticari yollarn yerini bakalarnn ald, Hindistan'n ve Amerika'nn dnyaya ald, ve ekonomik imann en kutsal mallar altn ve gmn karlkl deeri sallanmaya ve yklmaya balad bir ekonomik devrim dneminde zellikle doruydu. Ayrca Calvin'in kilisesinin kuruluu, kesin olarak demokratik ve cumhuriyetiydi, ve tanrnn krallnn cumhuriyetletirildii yerde, bu dnyann krallklar, hkmdarlarn, piskoposlarn ve feodal beylerin egemenlii altnda kalamazd. Alman ltercilii, kk Alman prenslerinin elleri arasnda uysal bir alet haline gelirken, kalvencilik, Hollanda'da bir cumhuriyet ve ingiltere'de ve zellikle Iskoya'da etkin cumhuriyeti partiler kurdu.
[2 ingiliz Devrimi; Materyalizmin Douu]

Birincisi, Almanya'da protestan reformudur. Luther'in kiliseye kar sava ln, politik iki ayaklanma yantlad: Franz von Sickingen tarafndan ynetilen kk soylu ayaklanmas (1523) ve byk Kyller Sava (1525). Her ikisi de, zellikle, bunda en ok kar olan olmalarna karn kentlerin burjuvalarnn kararszlklar yznden yenik dtler; bu kararszln nedenini, burada aratrmak durumunda deiliz. Bu andan balayarak, sava, yerel prensler ile imparatorun merkez iktidar arasnda bir kavga olarak yozlat, ve bu, Almanya'nn iki yzyl boyunca, politik olarak etkin Avrupa uluslar arasndan dlanmasyla sonuland. Gene de, lterci reform, yeni bir din, tam tamna mutlak monarinin gereksindii bir din dourdu. Kuzeydounun Alman kylleri ltercilii kabul eder etmez, zgr insandan serfe dntrldler.

Burjuvazi, ikinci byk ayaklanmas olan kalvencilikte, kendi lsne gre biilip dikilmi bir reti buldu. Patlama ingiltere'de oldu. 194 Hareketi ilkin kentlerin orta snflar balatt, ve yengiyi, krlarn yeomcmry'si195 salad. Burjuvazinin byk devriminde de, sava srdrmek iin ordular salayan kylln, utkunun ekonomik sonular bakmndan kesinlikle en ok ykma uram olan snf olmas olduka ilgi ekiciydi. Cromvvell'den bir yzyl sonra, ngiltere'nin yeomanry'al hemen hemen ortadan kalkmt. Byle olmakla birlikte, bu yeomanry ve kentlerin plebyen unsurlar olmasayd, burjuvazi, asla giriilen sava, kendi gcyle utkuya kadar srdremez ve Charles I'i daraacma kara-

mazd. Burjuvazinin, olgunlam ve devirmeye hazr duruma gelmi kazanmlarmn gvence altna alnabilmesi iin, tpk 1793'te Fransa'daki ve 1848'de Almanya'daki gibi devrimin amacndan ok ileri gtrlmesi gerekiyordu. yle grnyor ki, burjuva toplumun evrim yasalarndan biri de budur. Devrimci etkinliin bu arln, ngiltere'de, kanlmaz olarak gericilik izledi, o da, kendi bana gidebilecei noktadan daha ileriye gitti. Bir dizi kararszlk, yeni bir arlk merkezine eriilmesiyle son buldu ve bu, yeni bir k noktas oldu. "Saygnln" "byk ayaklanma" adn verdii ngiliz tarihinin byk dnemi, ve bunu izleyen savalar, liberal tarihilerin "anl devrim" adn verdii, ncekiyle karlatrldnda nemsiz olan olayla sona erdi. Yeni k noktas, ykselmekte olan burjuvazi ile eski feodal toprak sahipleri arasnda bir uzlamayd. Bu sonuncular, bugn olduu gibi, aristokrasi olarak adlandrlmakla birlikte, uzun zamandan beri, Fransa'da Louis-Philippe'in ok sonra olduu gibi, "kralln birinci burjuvas" olma yolundaydlar. ngiltere'nin ansna bakn Gller Savalar 196 boyunca birbirlerini ldrenler bu yal feodal baronlard. Onlarn ardllar, genel olarak, ayn eski ailelerden gelmekle birlikte, tamamen yeni bir topluluk oluturarak, geldikleri yakn kollardan uzaklamlard; alkanlklar ve dnceleri, feodalden ok burjuvayd; parann deerini tam olarak biliyorlard ve kk iftilerin yzlercesini kovarak ve yerlerine koyunlar koyarak toprak rantlarn hemen artrmaya balamlard. Henry VIII, kilise topraklarn balayarak datm, sap savurmu, yeni bir burjuva toprak sahipleri topluluu yaratmt; ondan sonra btn 17. yzyl boyunca, saysz byk araziye elkonulup, tam ya da yar sonradangrmelere datlmas ayn sonucu douracakt. Bunun iindir ki, Henry VU'den balayarak ingiliz aristokrasisi, snai retimin gelimesine kar koymak bir yana, tersine, bundan dolayl olarak yararlanmaya alt; ve ayn biimde, ekonomik ve politik nedenlerden dolay, sanayi ve finans

burjuvazisinin leaders'* ile ibirlii yapmak isteyen nemli sayda byk toprak sahibi her zaman bulundu. Dolaysyla 1689 uzlamas kolayca gerekleti. Politik ganimetler mevkiler, arpalklar, byk ihaleler, ticaret, sanayi ve finans burjuvazisinin karlar dikkate alnmak kouluyla, byk soylu ailelere braklmt. Ve bu ekonomik karlar, o dnemde, ulusun genel politikasn belirlemeye yeterli gteydi. Sorunlarn ayrntlarnda birok anlamazlk vard, ama aristokratik oligari kendi ekonomik gnencinin kesin olarak sanayi ve ticaret burjuvazisine bal olduunu ok iyi biliyordu. Bu andan balayarak, burjuvazi, ngiltere'nin egemen snflarnn teki fraksiyonlaryla arasnda, ulusun byk ii ynnn bamllnn srdrlmesinde, ortak bir kar vard, alakgnll ama resm olarak tannan bir esi haline geldi. Tccarn ya da imalatnn kendisi, efendi, ya da, son zamanlara kadar dendii gibi, kendi iileri, memurlar ve hizmetileri karsnda "doal st" konumundayd. Onlarn emeklerini, olabildii kadar tam szdrmaya almas kar gereiydi; bunun iin, onlar, yeterince boyun emeye altrmak gerekiyordu. Kendisi dine inanyordu, krala ve senyrlere kar altnda savat bayrak din olmutu; kendilerinin baa gemelerini tanrnn istediini, bunun aklla kavranamayacam, onlarn doal olarak aa olduklarn ve efendilerin buyruklarna boyun emelerini zihinlerine ilemek iin, gene ayn dinden yararlanmann yararlarn kefetmeleri uzun srmedi. Ksacas, ngiliz burjuvazisi, "aa snflar"n, ulusun byk retici kitlesinin ezilmesinde kendi payna deni yapt, ve bask aralarndan biri, dinin etkisi oldu. Bir baka olgu, burjuvazinin dinsel eilimlerini glendirmeye yardm etti: ngiltere'de materyalizmin douu. Bu tanrtanmaz yeni reti, orta snfn dindarca duygularn sarsmakla kalmad, ayn zamanda, kendini, burjuvazinin de iinde yerald eitilmemi byk ynlar iin yeterince iyi
* Liderleri. ~.

olan dine kart olarak, ancak bilgililere ve dnyann eitilmi insanlarna uygun den bir felsefe olarak sundu. Hobbes ile birlikte, materyalizm, kralln mutlak iktidarnn ve ayrcalklarnn savunucusu olarak, sahnede grnverdi; bu puer robustus sed malitiosus'u* yani halk boyunduruk altnda tutabilmek iin mutlak monariyi yardma ard. Bu, Hobbes'un ardllar ile, Bolingbroke, Shaftesbury vb. ile aynen srd; materyalizmin yeni yaradanc biimi, aristokratik ve irek bir reti olarak, dolaysyla hem dinsel sapknl hem anti-burjuva politik balantlar nedeniyle, burjuvazi iin iren bir reti olarak kald. Dolaysyla, Stuartlara kar savata bayran ve savalar salam olan protestan mezhepleri, bu aristokratik yaradancla ve materyalizme kart olarak, ilerleyen orta snfn balca gcn oluturmay srdrdler ve bugn de "byk liberal parti"nin omurgasn oluturdular.
[3 18. Yzyl Materyalizmi ve Fransz Devrimi]

Bu srada, materyalizm, ngiltere'den Fransa'ya geti, burada, kartezyanizmden doan bir baka materyalist felsefi okulla tant ve onunla birleti. Fransa'da da, ilk bata, yalnzca aristokratik bir reti olarak kald; ama devrimci nitelii kendini gstermekte gecikmedi. Fransz materyalistleri, eletirilerini yalnzca dinsel sorunlarla snrlamadlar, zamanlarnn btn bilimsel geleneklerine ve politik kurumlarna saldrdlar; ve evrensel olarak uygulanabilirliini kantlamak iin daha ksa bir yol izlediler ve daha sonra adyla anlacaklar dev bir yaptta Encyclopedie' de retilerini btn bilgi konularna yreklice uyguladlar. Bylece iki biiminden ilan edilmi materyalizmden ya da yaradanclktan biriyle ya da tekiyle bu materyalizm, Fransa'da eitilmi btn genlerin dnya gr haline geldi, yle ki byk devrim patlak verdiinde, ngiltere'de kralclar tarafndan dnyaya getirilen felsefi retiden, Fransz cumhuri* " G r b z , a m a ktcl ocuk", G. H o b b e s , De homine. -.

yetilerine ve terristlerine teorik bayrak ve nsan Haklan Bildirgesinin metnine kaynak kt. Byk Fransz Devrimi, burjuvazinin nc ayaklanmas oldu; ama gln dinsel klktan tmyle syrlan ve btn kavgasn aka politik alanda veren ilk ayaklanmayd; savaanlardan birinin, aristokrasinin, silinmesine kadar ve tekinin, burjuvazinin, tam yengisine kadar sava gtren de ilk ayaklanma oldu. ngiltere'de devrim-ncesi ve devrim-sonras kurumlarn korunmas ve byk toprak sahipleri ile kapitalistler arasndaki uzlama, daha nceki hukukun devam etmesinde ve yasann feodal biimlerinin dokunmadan korunmasnda kendini aa vurmu bulunuyordu. Fransz Devriminde, gemiin geleneklerinden tam bir kopma oldu, feodalizmin son kalntlarn sprd ve eski Roma hukukunun modern kapitalizm koullarna esasl bir uyarlamas olan Code civil'i yaratt; bu, Marx'n meta retimi adn verdii ekonomik gelime aamasna tekabl eden hukuki ilikilerin hemen hemen tam ifadesiydi; Fransa'nn bu devrimci yasas, ylesine esasl bir yasadr ki, bugn bile, ngiltere dahil, btn lkelerde, mlkiyet hukuku reformunda model olarak yararlanlmaktadr. Ama unutmayalm ki, eer ngiliz hukuku, kapitalist toplumun ekonomik ilikilerini, ifade edilen eye tpk ngilizce telafuzun ngiliz imlasna tekabl ettii kadar bir Fransz vous ecrivez Londres et vous prononcez Constantinople* demiti tekabl eden feodalitenin o barbar dilinde ifade etmeyi srdryorsa da, kiisel zgrln, yerel zynetimin, ve mahkemeler dnda tm d mdahaleden bamszln, ksacas, Kta Avrupasnda mutlak monari dnemi boyunca kaybolan, ve henz hibir yerde yeri tamamen doldurulmu olmayan, eski cermenik zgrlklerin en iyi yanlarn, alar boyunca muhafaza eden, ve Amerika'ya ve kolonilere tayan tek hukuk da o ayn ngiliz hukukuydu.

* L o n d r a y a z y o r s u n u z v e stanbul o k u y o r s u n u z , - .

[NGLZ BURJUVAZS MATERYALZME VE DEVRME KARI]

ngiliz burjuvamza dnelim. Fransz Devrimi, ona, Fransz deniz ticaretini Kta monarilerinin desteiyle ortadan kaldrmas, Fransz smrgelerini ilhak etmesi, ve Fransa'nn deniz rekabetinde son iddialarn krmas iin ok byk frsat verdi. Onun devrime kar savamasnn nedenlerinden biri budur. teki, bu devrimin yntemlerini son derece iren bulmasyd. Yalnzca terrizmini deil, bujuva egemenliini sonuna kadar gtrme giriimini de "iren" buluyordu. Kendisine grg kurallarn (bir eye yaramasa da) reten, onun iin modalar treten, ierde dzeni salamak iin orduya, yeni smrgeler ve yeni pazarlar fethetmek iin donanmaya subay yetitiren aristokrasisi olmadan ngiliz burjuvazisi ne yapard? Gerekte, burjuvazinin ilerici bir aznl vard, ve karlar bu uzlamayla pek gzetilmemiti; esas olarak daha az zengin orta snf iinde toplanan bu kesim devrimden yana olmutu, ama parlamentoda gszd. Bylece, materyalizm, Fransz Devriminin aments haline gelirken, tanr korkusuyla yaayan ngiliz burjuvas dinine daha sk sarld. Paris'te Terr Dnemi, ynlarn dinsel duygularn yitirdii zaman, nereye varlacan gstermemi miydi? Materyalizm, Fransa'dan komu lkelere yayldka, benzer teorik akmlar tarafndan, zellikle de Alman felsefesi tarafndan desteklendike, materyalizm ve zgr dnce, Ktada, zihinsel olarak eitilmi herkesin gerekli nitelii durumuna geldike, ngiltere'nin orta snf da pek ok dinsel mezhebe o lde sk sarld. Bu mezhepler birbirlerinden farklydlar, ama hepsi de kesin olarak dinsel ve hristiyan mezheplerdi. Fransa'da, devrim, burjuvazinin politik utkusunu salamlatrrken, ngiltere'de, Watt, Arkwright, Cartwright 197 ve bakalar, ekonomik gcn arlk merkezinin yerini tmyle deitiren bir sanayi devrimi balatyorlard. Burjuvazinin zenginlii, toprak aristokrasisininkinden alabildiine

daha byk bir hzla byyordu. Ayn burjuvazi iinde, finans aristokrasisi, bankerler, vb., imalatlar tarafndan ikinci plana atlmlard. Burjuvazinin yararna yaplan tedrici deiikliklerden sonra bile, 1689 szlemesi, szleme yapan taraflarn greli konumlarna artk uygun dmyordu. Ayn zamanda bu taraflarn nitelii de deimiti; 1830'un burjuvazisi, nceki yzyln burjuvazisinden ok farklyd. Siyasal iktidar, onu yeni sanayi burjuvazisinin isteklerine direnmek iin kullanan aristokrasinin elinde kalmt, ve yeni ekonomik karlarla badamaz hale gelmiti. Aristokrasi ile, ancak yeni ekonomik gcn utkusuyla sona erebilecek olan ytni bir sava kendini dayatmaktayd. lkin, 1830 Fransz Devriminin bastrmasyla, Reform Act btn engellemelere karn meclisten geti. Bu, burjuvaziye parlamentoda gl ve saylr bir konum salad. Ardndan, Tahl Yasalarnn 198 yrrlkten kaldrlmas, burjuvazinin, ve zellikle de en etkin kesiminin, fabrika sahiplerinin, toprak aristokrasisi zerindeki stnln sonal olarak salad. Bu, burjuvazinin en byk utkusuydu; bu, yalnzca kendi kar iin kazand son utku oldu. Daha sonra kazand btn utkularn yararlarn, nce bala sonra rakibi olan yeni bir toplumsal gle paylamak zorunda kald.
[NGLZ PROLETARYASININ ORTAYA IKII]

Sanayi devrimi, yalnzca gl bir sanayi kapitalistleri snf deil, daha kalabalk bir sanayi iileri snf da dourmutu. Bu snf, sanayi devrimi retimin btn kollarn kapladka byd, ve byd oranda glendi. Bu g kendini, daha 1824'te, iilerin birliini yasaklayan yasalarn yrrlkten kaldrlmasna kar koyan bir parlamentoyu zorlayarak gsterdi. Reform Act iin ajitasyon srasnda, iiler, reform yanllarnn radikal kanadn oluturdular; 1832'nin Reform Act'i onlarn oy hakkm kabul etmedii iin, Halkn Bildirgesinde \I'eople's Charter] hak isteklerini dile getirdiler ve byk burjuva partisine* muhalif olarak, mo-

dern zamanlarn ilk ii partisini, artist Partiyi, bamsz olarak rgtlediler. Ktada 1848 ubat-Mart devrimleri patlad srada, bu devrimlerde ii topluluu baskn bir rol oynad ve kapitalist toplumun bak asndan kesinlikle kabul edilemez olan isteklerini, en azndan Paris'te dile getirdi. Ve o zaman genel tepki geliverdi.199 lkin, 10 Nisan 1848'de artistlerin bozgunu; sonra, Haziranda, Parisli iilerin ayaklanmasnn ezilmesi; sonra, talya'da, Macaristan'da, Gney Almanya'da 1849 bozgunlar, ve son olarak, 2 Aralk 1851'de, Paris zerinde Louis Bonaparte'm utkusu. Ensonu, bir sre iin, iilerin isteklerinin korkuluu devrildi, ama ne pahasna! i snf iinde dinsel zihniyeti srdrmenin gerekliliine daha nceden ikna olmu olan ngiliz burjuvazisi, btn bu deneyimlerden sonra bu gereklilii daha zorlayc olarak ne kadar ok hissetmi olmal! ngiliz burjuvazisi, Ktali ortaklarnn alaylarna aldrmakszn, alt snflarn hristiyanlatrlmas iin, her yl, milyonlar stne milyonlar harcamay srdrd; kendi dinsel aygt yetmedi, John Bull,** an en usta dinsel giriim rgtleyicisi olan Jonathan Biraderi200 yardmna ard, Amerika'dan revivalism'201, Moody ve Sankey 202 ve benzerlerini ithal etti, ve son olarak, ilkel hristiyanln propagandasn yeniden canlandran, yoksullarn cennete gideceini ileri sren, kapitalizmle kendi dinsel tarzyla savaan ve dolaysyla, bir ilkel hristiyan snf uzlamazl esi barndran, ve onlara imdi sermaye salayan varlkllar iin bir gn tehlikeli olabilecek Selamet Ordusunun tehlikeli yardmn kabul etti. Burjuvazinin politik gc, ortaada feodal aristokrasinin zel bir tarzda srdrm olduu gibi, hibir Avrupa lkesinde en azndan yeterince uzun bir zaman iin egemenlii altna alamamas, tarihsel gelimenin bir yasas olarak grnyor. Feodalitenin tmyle kknn kaznd Fransa'da bile, burjuvazi, snf olarak, ancak ksa dnemler
* ngilizcede: "Tahl Y a s a s kart b y k b u r j u v a partiye", - . " * ngiliz, t .

sresince, iktidar elinde bulundurdu. Louis-Philippe'in ynetimi (1830-1848) srasnda, yalnzca burjuvazinin pek kk bir kesimi, ok yksek bir cens'ten* dolay pek byk sayda bir kesimin oy vermesinin engellenmesi sonucu 203 , egemen oldu. kinci Cumhuriyette (1848-1851), burjuvazi bir btn olarak egemen oldu, ama yalnzca yl; beceriksizlii mparatorlua yolu at. Burjuvazi; yalnzca nc Cumhuriyette, iktidar yirmi yldan fazla bir sre btnyle elinde bulundurdu; ve daha imdiden kn gl belirtilerini verdi 204 . Burjuvazinin srekli egemenlii, ancak, feodalitenin olmad ve toplumun dorudan burjuva temel zerine kurulduu Amerika gibi lkelerde olanakl oldu. Bununla birlikte Amerika'da, Fransa'daki gibi, burjuvazinin ardllar, iiler, daha imdiden kapya vuruyorlar.
[NGLZ BURJUVAZSNN KLECE BALILII]

Burjuvazi, ngiltere'de, hibir zaman tek bana iktidara sahip olamad. 1832 utkusu bile, hkmetteki yksek grevlerin hemen hemen tmn, bu grevleri tekelinde bulunduran toprak aristokrasisine brakt. Bu durumu srdrmeyi kabul eden zengin orta snfn uysall, liberal byk fabrikatr Bay W. A. Forster'm halka bir sylevinde Bradfordlu genlere dnyada ilerlemeleri iin Franszca renmelerini sylediini iitinceye dek, benim iin anlalmaz olarak kalmt; o, kendi deneyimini rnek olarak vermi ve, bakan olarak, anszn iinde bulunduu bir sosyetede, kendisini ne kadar aptallam grdn, Franszcann en azndan ngilizce kadar gerekli olduunu anladn sylemiti. Gerekte ngiliz burjuvazisi, o dnemde, genel kural olarak, tamamen kltrsz sonradan-grmelerden oluuyordu; ve ticari kurnazlkla enilendirilmi adal snrllktan ve adal kendini beenmilikten baka niteliklere sahip olmann gerekli olduu yerde, ister istemez, hkmetin yksek makamlarn aristokrasiye brakmaktan baka bir ey yapamazd.** Bu* Cens: S e m e k y a d a s e i l m e k iin d e n m e s i g e r e k e n belirli vergi. - .

gn bile burjuvazinin eitimi zerine basndaki sonu gelmez tartmalar, ngiliz orta snfnn yksek bir eitim iin kendini yeterince elverili durumda grmediini, ve herhangi daha basit bir ey istediini bir ok kez ortaya koydu. Bylece, Tahl Yasalarnn kaldrlmasndan205 sonra da, Cobdenler, Brightlar, Forsterlar gibi baar salam insanlarn, lkenin resm ynetimine katlmann dnda braklmalar iin gerei olarak kabul edildi; bakanlk kaplarn onlara aacak olan yeni bir Reform Act'i206 yirmi yl beklemeleri gerekti. ngiliz burjuvazisi, bugn de, trenlerle kutlanan her durumda ulusu gerektii gibi temsil etmesi iin, kendi giderlerinden ve halkn srtndan ssl tembel bir snf besleyen ve sonuta kendisi tarafndan tretilmi olan bu zel kurulun yelerinden biri olarak kabul edilmesine engel karlmad zaman, kendini son derece saygn biri olarak alglayan toplumsal aalk duygusuyla doludur. Dolaysyla, snai ve ticari orta snf, yeni bir rakip, ii snf ortaya kt zaman, toprak aristokrasisini siyasal iktidardan uzaklatrmay henz baaramamt. artist hareketi ve Kta devrimlerini olduu gibi, ngiliz ticaretinin 1848'den 1866'ya kadar (genel olarak yalnzca serbest ticare** V e ticarette bile, ulusal o v e n i z m l e i i n m e , k t bir k l a v u z d u r . G e t i i m i z g n l e r e k a d a r , s r a d a n ngiliz f a b r i k a t r , k e n d i d i l i n d e n b a k a bir dili k o n u m a y bir ngiliz s a y g n l n n altna d m e k o l a r a k alglyor v e r n l e r i n i y a b a n c lkelere p a z a r l a m a s k n t s n d a n k u r t u l m a k iin, "zavall y a b a n c e y t a n l a r ' i n ngiltere'ye y e r l e m e s i n i n d a h a iyi o l a c a n d n y o r d u . o u A l m a n olan bu y a b a n c l a r n , ngiltere'nin d ticaretinin, ithalatnn v e i h r a c a t n n , geni bir b l m n b y l e ele g e i r m e l e r i , ngiliz d o r u d a n d ticaretinin, s m r g e l e r l e , in'le, Birleik D e v l e t l e r l e v e G n e y A m e r i k a ' y l a snrl hale gelmesi, o n u n h i b i r z a m a n s o r u n u o l m a m t . B u A l m a n l a r n , t m y e r y z n d e y a v a y a v a eksiksiz bir ticari s m r g e l e r a r g t l e m i olan y u r t d n d a k i teki A l m a n l a r l a ticaret y a p t k l a r n da fark e t m e d i . A m a A l m a n y a , y a k l a k krk yl nce, ciddi o l a r a k i h r a c a t a y n e lik i m a l a t a b a l a d n d a , bu a, k s a srede, tahl ihra e d e n l k e d u r u m u n d a n n d e g e l e n bir sanayi lkesi d u r u m u n a d n m e s i n d e a l a c a k d e r e c e de ie y a r a d . S o n u n d a , on yl k a d a r nce, ngiliz f a b r i k a t r k o r k t u v e b y k e l i l e r i n e v e konsoloslarna, m t e r i l e r i n i artk elinde t u t a m a m a s m n n e d e n i n i s o r d u . Y a n t l a r aynyd: 1 Siz m t e r i l e r i n i z i n dilini r e n m i y o r s u n u z , tersine, sizin dilinizi r e n m e l e r i n i b e k l i y o r s u n u z ; 2 Siz, alclarnzn g e r e k s i n i m l e r i n i , alkanlklarn v e zevklerini k a r l a m a y a a l m y o r s u n u z , a m a sizinkileri kabul etmelerini b e k l i y o r s u n u z .

te atfedilen, ama daha ok demiryollarnn, buharl gemilerin ve genel olarak ulam aralarnn ok byk gelimesine bal olan) grlmemi gelimesini izleyen gericilik, ii snfn, bir kez daha artist-ncesi dnemlerde radikal kanadn oluturduu liberal partinin bamll altna girmeye zorlamt. iler iin oy hakk istei, giderek kar konulmaz bir durum ald; liberal partinin Whig liderleri bundan rkt halde, Disraeli, Torileri, frsattan yararlanmaya, seim blgelerinde bir deiiklik yapmaya ve kentsel blgelerde konuta gre (zel bir evde oturan kim olursa olsun oy verebilmeliydi) oy hakkn geniletmeye zorlayarak stnlk salad. Sonra gizli oy geldi ve, 1884'te, konuta gre oy, btn blgelere, (nfusa gre) krsal blgelere de geniletildi ve bunlar, yeni bir dzenlemeyle hemen hemen eitletirildi. Bu nlemler, ii snfnn seim gcn byk lde artrd, 150 ile 200 arasndaki noktada, semenler topluluu iinde, iiler imdi oy verenlerin ounluunu oluturuyorlar. Ama parlamentarizm, gelenee saygy reten esiz bir okuldur; burjuvalar, lord Mannersin akayollu dedii gibi "bizim yal soylularmz"a nasl byk bir hayranlkla ve dinsel bir saygyla bakyorlarsa, ii yn da, "st"leri olarak grmeye altklar burjuvalara "stn snf' olarak sayg ve hrmetle bakyorlar. Bir onbe yl kadar nce, ngiliz iisi, efendisinin konumuna duyduu sayg ve haklarn istemedeki utangal ile, bizim "krs sosyalistlerimizin 207 kendi uluslarnn proletaryasnn onmaz komnist ve devrimci eilimlerinden duyduu kaygy yattran, rnek iiydi.
[HALK N BR DN GEREKI

Ama, i bilen insanlar olan ngiliz burjuvalar, Alman profesrlerden daha uzak grlydler. stemeyerek de olsa, iktidarlarn, ii snfyla paylamlard. artizm dneminde, bu puer robustus sed nalioss'un* halkn, ne yapabileceini anlamlar, ve ondan sonra da, Halkn Bildirge* G r b z , a m a ktcl ocuk.

sinin ok byk bir ksmn kabul etmek ve Byk Britanya yasalarna almak zorunda kalmlard. imdi, her zamankinden daha ok, halk, manevi yollarla dizginlemek gerektii zaman, din, ynlar stnde, ilk ve balca etkileme arac olmu ve hl da olmaya devam etmektedir. School boarc/'larda208 kilise temsilcilerinin ounlukta olmasnn nedeni buradadr; burjuvazinin, ayincilikten [ritualisme] Selamet Ordusuna kadar her trden sofuca demagojiyi tevik etmek iin zorunlu olan giderlerinin durmadan artmasnn nedeni buradadr. Ve ngiliz saygnlnn, zgr dnceye ve Kta burjuvalarnn dinsel gevekliine kar utkusu ite byle geldi. Fransa'nn ve Almanya'nn iileri, isyanc oldular. Batan sona sosyalizme bulatlar; iktidar kazanmaya izin veren aralarn yasall konusunda nyarglar olmamas iin yeteri kadar nedenleri vard. Puer robustus* gnden gne daha malitiosus** oldu. Fransz ve Alman burjuvazisine, son are olarak, gemiye binerken kaslan gen adamn deniz tuttuu zaman sigarasn sessizce suya brakmas gibi, kendi zgr dncelerini, ancak, bordann altndan yavaa brakmak kalmt: yerlemi inanlara kar gelenler, biri tekinin ardndan, kiliseden, dogmalarndan ve kanamadklar lde katldklar ayinlerinden saygyla szederek, grnte dindarl benimsediler. Fransz burjuvazisi cuma gn maigre*** yapt, ve Alman burjuvalar pazar gn bitmez tkenmez protestan vazlarn dindarca dinlediler. Materyalizmleriyle onlar yollarn armtlar. Die Religior muss dem Volk erhalten verden halk iin dini korumak gerekir, tm ykmdan toplumu yalnzca o kurtarabilirdi. Onlarn talihsizlii, bunu ancak, dini sonsuza dek tam olarak ykmaya altktan sonra anlam olmalarmdayd. Ve, imdi, ngiliz burjuvazisi cn alabilir ve haykrabilirdi: "Budalalar! ki yzyl nce, bunu size syleyebilirdim!" Bununla birlikte, korkarm ki, ne ngiliz burjuvasnn
* G r b z ocuk. </. Ktcl. ~. * v * Perhiz, - .

dinsel samal, ne de Ktalinin post festum* dnmesi, proletaryann ykselen dalgasnn karsnda bir engel olabilecek. Gelenek byk bir yavalatc gtr, o tarihin vis inertiae'sidir;** ama yalnzca edilgin olduundan yenik dmesi kanlmazdr; din, kapitalist toplum iin srekli bir koruyucu da olmayacaktr. Hukuksal, felsefi ve dinsel fikirlerimiz, belirli bir toplumda egemen olan ekonomik koullarn az ya da ok dorudan rnleri olduuna gre, bu koullar bir kez tmden dntrldkten sonra bu fikirler de sonsuza dek durumlarn koruyamazlar. Ve doast bir vahye inanmadka, hibir vaazn, bir toplumu yklmaktan kurtarmaya yetmeyeceini de kabul etmemiz gerekir.
[NGLZ PROLETARYASI HER EYE KARIN KENDN ZGR KILACAKTIR]

ngiliz ii snf, yeniden harekete geiyor. O, her tr gelenek tarafndan engellendi. Burjuva gelenekleri: yaygn inana gre, yalnzca iki partiye, muhafazakarlara ve liberallere yer vard, ve ii snf, ancak byk liberal partinin209 yardmyla zgrlne kavuabilirdi. lk bamsz eylem giriimlerinin kalt olan ii gelenekleri: bu da, sendikalarn (trade-urion) her biri tarafndan kendi grev krclarn yaratmasna yolaan, ynetmelie uygun olarak raklk dneminden gememi her iinin birok eski sendikadan karlmasyd. Btn buna karn, ii snf harekete geiyor; profesr Brentano'nun, "krs sosyalisti" meslektalarna zlerek rapor etmek zorunda kald gibi. O harekete geiyor, ngiltere'deki her ey gibi yava ve ll admlarla, burada duraksayarak, orada az ya da ok baarl sonulara vararak; o, burada ve orada, sosyalizmin zn soururken, burada ve orada sosyalizm szcnn verdii ar kukuyla harekete geiyor ve hareket, bir ii katmannn ardndan teki katmana yaylyor ve onlar kendisine katyor. Daha imdi* B a y r a m d a n sonra, i iten g e t i k t e n sonra. - . ** Atl gc. .

den Londra'nn East-End'inde alanlar uyuukluklarndan uyard ve, biz hepimiz, bu yeni glerin ona nasl enerjik bir itki verdiini grdk. Hareket, bazlarnn sabrszln gideremeyecek kadar yavasa da, unutmayalm ki, ngiliz karakterinin en iyi niteliklerini koruyan ve yaatan bu ii snfdr, ve ngiltere'de bir alan bir kez kazanld zaman, kural olarak bir daha asla kaybedilmez. Eer, daha yukarda belirtilen nedenlerden dolay, eski artistlerin oullar, durumun stesinden gelecek yetenekte olmadlarsa da, torunlar, atalarna yarar olduklarnn haberini veriyorlar. Ama Avrupa ii snfnn utkusu, yalnzca ngiltere'ye bal olmayacak: bu, en azndan ngiltere'nin, Fransa'nn ve Almanya'nn elbirliiyle elde edilebilecek. Bu son iki lkede, ii hareketi, ngiltere'dekinden ok ileridedir. Almanya'da, baaryla arasnda daha imdiden llebilir bir mesafe vardr: yirmibe yldr benzersiz bir ilerleme gstermitir; srekli artan bir hzla da ilerlemektedir. Alman burjuvazisi, politik yeteneklerden, disiplinden, cesaretten, direnten ve dayankllktan iler acs bir biimde yoksun olduunu gstermitir ama Alman ii snf btn bu niteliklere sahip olduunu saysz kez kantlamtr. Yaklak drt yzyl nce, Almanya, Avrupa burjuvazisinin ilk ayaklanmasnn hareket noktas oldu; imdiki duruma bakarak, Avrupa proletaryasnn ilk byk utkusuna da sahne olmasnn olanakl olmad sylenebilir mi?
L o n d r a , 20 N i s a n 1892

fYRMBE)

LKEL HIRSTYANLIIN TARHNE KATKI 210 FREDRCH ENGELS

F. E n g e l s , topik Sosyalizm ue Bilimsel Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1998, s. 7 - 3 5 .

Sosyalizm,

LKEL hristiyanlk tarihinin, modern ii hareketiyle ilgin ortak noktalar var. i hareketi gibi hristiyanlk da, balangta, ezilenlerin hareketiydi: ilkin klelerin ve azatllarn, yoksullarn ve haklardan yoksun insanlarn, Roma tarafndan boyunduruk altna alnm ya da darmadan edilmi halklarn dini gibi grnd. i sosyalizmi kadar hristiyanlk da, ikisi de, klelikten ve yoksulluktan gelecekte bir kurtuluu tlerler; hristiyanlk bu kurtuluu te dnyaya, lmden sonraki bir yaama, cennete brakr; sosyalizm, kurtuluu, bu dnyaya, toplumun bir dnm iine yerletirir. Birileri dinin, ailenin, insan rknn dmanlar olarak, tekiler devletin dmanlar, toplumsal dzenin dmanlar olarak, her ikisi de kovuturulur ve kovalanr, yeleri srgn edilir ve zel yasa konusu olurlar. Ve btn basklara karn, ve hatta bu basklarn dorudan yardmyla, her ikisi

de baarl, kar konulmaz bir biimde yollarn aarlar. Douundan yzyl sonra, hristiyanlk, Roma mparatorluunun devlet dini olarak kabul edilmitir: altm yldan az bir zamanda, sosyalizm kesin olarak zafere ulaaca bir konum kazanmtr. Dolaysyla, sayn Profesr A. Menger, Emein, Btn rnne Hak adl yaptnda, Roma imparatorlar altnda mlklerin geni merkezilemesi ve en byk kesimi klelerden oluan emeki snfn sonsuz aclar gznne alndnda, "batda Roma mparatorluunun yklndan sonra sosyalizmin gelmemesinden" dolay aryorsa, bu, onun, o ada olabildii lde bu "sosyalizmin" fiili olarak hristiyanlkta varolduunu ve iktidara hristiyanlkla geldiini grmediindendir. Ne var ki, bu hristiyanlk, tarihsel koullarn gerektirdii bir biimde, toplumsal dnm, bu dnyada deil, teki dnyada, cennette, lmden sonraki sonsuz yaamda, ok yakn bir gelecekte, millenium'da* gerekleeceine inanyordu. Daha ortaada, ezilmi kyllerin ve zellikle kent halknn ilk ayaklanmalar srasnda iki olayn koutluu, kendini ortaya koyuyor. Ortaadaki btn yn hareketleri gibi bu ayaklanmalar da, zorunlu olarak, dinsel bir maske tadlar; byyen bir soysuzlama, sonunda, ilkel hristiyanlm yeniden canlandrlmas olarak grnyor;** ama
* K y a m e t t e n n c e bar v e s e l a m e t i n h k m srecei k a b u l edilen bin yllk d n e m . -. ** s l a m d n y a s n n a y a k l a n m a l a r , zellikle A f r i k a ' d a garip bir kartlk o l u t u r u r l a r . slamiyet, d o u l u l a r n , zellikle de A r a p l a r n y a n i bir y a n d a n t i c a r e t v e s a n a y i y l e u r a a n kentlilerin, te y a n d a n g e b e B e d e v i l e r i n l l e r i n e g r e o l u m u bir dindir. A m a bu d i n d e p e r i y o d i k bir a t m a n n t o h u m u vardr. Z e n g i n l e e n v e t a n t a n a l bir y a a y a k a v u a n kentliler, " y a s a " y a u y m a d a g e v e k l i k gsterirler. Y o k s u l , v e y o k s u l l u k l a r n e d e n i y l e kat treleri olan Bedeviler, bu z e n g i n l i k l e r e v e bu zevklere arzu ve a g z l lkle b a k a r l a r . manszlar c e z a l a n d r m a k , dinsel trenler y a s a s n v e esas i m a n y e r l e t i r m e k , v e dl o l a r a k i m a n s z l a r n servetlerine e l k o y m a k iin bir p e y g a m b e r i n , bir m e h d i n i n y n e t i m i n d e birleirler. K u k u s u z , y z y l s o n r a c e z a l a n d r d k l a r y l a ayn n o k t a y a varrlar; y e n i bir temizlik gereklidir. B u , A f r i k a l A l m o r a v i d l e r i n v e A l m o h a d l a r n I s p a n y a ' d a k i istila s a v a l a r n d a n , ngilizlere ok baarl bir b i i m d e m e y d a n o k u y a n son H a r t u m m e c l i s i n e k a d a r byle o l d u . 2 1 1 ran'daki v e b a k a islam l k e l e r i n d e k i kar-

dini ululamann arkasnda dzenli olarak bu dnyann pek ok maddi kar gizleniyordu. Bu, zafer ansyla dolu Jean Zizka zamannda Bohemya taburlarnn rgtlenmesinde geni bir biimde ortaya kyordu: ama bu izgi, 1830'dan sonra komnist iilerde yeniden ortaya kmak iin Almanya'da Kyller savandan sonra yava yava ortadan kayboluncaya kadar btn ortaa boyunca srp gitti. Renan,
"7Ik hristiyan topluluklar hakknda bir fikir edinmek bir istiubesiyorsanz, Uluslararas Emekiler Birliinin yerel

ne bakn." szlerini sylemeden ok nce, Fransz devrimci komnistler, zellikle Weitling ve kendilerine katlanlar, ilkel hristiyanl vmlerdi. Alman ncil eletirisinin, modern gazetecilikte bile rnei olmayan, alaya alnmas sayesinde, Hristiyanln Kkenleri adl kilisenin tarihi zerine romann hazrlayan Fransz yazn adam, bu tmcesinde, neyin doru olduunu hi de bilmiyordu. Eski enternasyonalisti, en azndan bir noktasnda, kendisinde eski yaralar yeniden almadan, rnein Paul'e ait olduu sylenen ikinci Korentlilere Mektubu okuma becerisini grmek isterdim. Btn Mektup, VIII. blmden sonra, ne yazk ki bilinen sonsuz yaknmayla nlyor: "les cotisations ne rentren pas".* Kimbilir ka gayretli propagandac, 1865'e doru, bu mektubun yazarnn yazar kim olursa olsun sevimli bir anlayla elini skar ve kulana: "Demek bu senin de bana geldi karde!" diye fsldard? Bizler de bu denmeyen aidatlar konusunda, elle tutulamayan ve Tantal 212 gzlerimiz nnde uuan aidatlar zerine ok ey syleyebilirdik bizim birliimizde de Korentliler kum gibi kaynyordu ama Enternasyonalin nl milyonla k l k l a r d a d a byle y a d a h e m e n lemen byle oldu. B u n l a r dinsel bir klf t a m a l a r n a karn, e k o n o m i k n e d e n l e r d e n d o a n hareketlerdi. A m a b a a r dklar z a m a n bile, e k o n o m i k koullara d o k u n m u y o r l a r . D o l a y s y l a , hibir ey d e i m i y o r , a t m a p e r i y o d i k d u r u m a geliyor. B u n a karlk, hristiyan B a t n n h a l k a y a k l a n m a l a r n d a , dinsel klf, geersiz hale g e l m i bir e k o n o m i k d z e n e kar saldrlara, y a l n z c a b a y r a k v e rt o l a r a k h i z m e t ediyor: s o n u n d a , bu d z e n devriliyor; yeni bir dzen k u r u l u y o r , ilerleme oluyor, dnya yryor. * "Aidatlar d e n m i y o r , - .

r tam da buradayd. lk hristiyanlar zerine en iyi kaynaklarmzdan biri, her trl dinsel bo inanca kar kendisi de kukulu bir tutumu koruyan, ve bundan dolay ne putatapan inanla, ne siyasetle hristiyanlar herhangi baka bir dinsel birlikten farkl ele almas iin bir nedeni bulunmayan klasik antikan Voltaire'i, Lucien de Samosate'tr. O, Jpiter'e tapanlarla olduu gibi sa'ya tapanlarla da, tmyle, bo inanlar yznden alay eder: kendi yzeysel rasyonalist gr asndan bo bir inan tr bir bakas kadar budalacadr. Her durumda tarafsz olan bu tank, baka eylerin yansra, kendisini Hellespontus'taki Parium kkenli Proteus diye adlandrlan Peregrinus adl bir servencinin biyografisini anlatr. 213 te bu Peregrinus, Ermenistan'da, genliinde eini aldatmaya balad, sust yakaland ve lkesinin adeti gereince lin edildi. ans varm, kurtulmay baard, Parium'da yal babasn bodu ve kamak zorunda kald. "Filistin'de hristiyan papazlarndan ve vaazlarndan birkana katlarak, hristiyanlann hayranla deer dini iinde kendini yetitirtmesi bu dneme doru oldu. Bakn size ne diyeceim? Bu adam, ksa bir sre sonra, onlara ocuktan baka bir ey olmadklarn gsterdi; srasyla peygamber, kilise mtevelli heyeti yesi, sinagog stad olarak hristiyanlann kitaplarn yorumlayarak, onlar aklayarak, bizzat kendisi yazarak, bulunduu yerde sivrildi. Bu yzden ok sayda insan, ona, insanlar arasna bu yeni dini getirdii iin armha gerildii Filistin'de onurlandrlan kiiye eit bir tanr, bir kurucu, bir papaz olarak bakmaya baladlar. Bu nedenle tutuklanan Proteus hapse atld. ... Tutsak olduu andan itibaren onun ahsnda kendilerine vurulduunu kabul eden hristiyanlar, onu karmak iin hereyi kullandlar; ama bunu baaramaynca, yorulmaz bir gayret ve saygyla, en azndan ona her trl hizmeti yaptlar. Sabahtan itibaren hapisanenin evresine dizilmi bir yn yal kadn, dul ve yetim grlyordu. Mezhebin en nemli liderleri, gardiyanlar ayarladktan sonra geceyi onun yannda geiriyorlard; yemeklerini oraya getiriyorlar, kutsal kitaplarn orada okuyorlard; ve erdemli Peregrinus, hl ad Peregrinus'tu, onlar tarafndan yeni Sokrates diye arlyordu. Hepsi bu deil; birok Asya kenti ona yardm etmek, destek olmak, avukat ve avundurucu sa-

lamak iin hristiyanlar adna vekiller gnderdiler. Byle durumlarda gsterdikleri sayg inanlacak gibi deil; hereyi bir szckle sylersek hibir ey onlara ar gelmiyor. Bundan dolay, hapislik bahanesi altnda Peregrinus, byk miktarlarda para geldiini grd ve kendine byk bir servet yapt. Bu zavalllar lmsz olduklarn ve sonsuzca yaayacaklarn dnyorlar, ve bundan dolay eziyetleri kmsyor ve gnll olarak kendilerini lme veriyorlar. lk kurucular, onlar, hepsinin karde olduklarna da inandrmt. Bir kez din deitirir deitirmez, Yunanllarn tanrlarndan vazgeiyorlar ve yasalarn izledikleri armha gerilmi safsatacya tapyorlar. Ayn zamanda, btn servetleri horgryor ve onun szlerine olan tam inan zerine servetlerini birletiriyorlar. yle ki, aralarndan bir sahtekr, usta bir ikiyzl karsa, bykaltndan basitliklerine glerek ok abuk zengin olmakta hi glk ekmiyor. Bu arada Peregrinus ksa bir sre sonra Suriye hkmeti tarafndan tutsaklktan kurtarlyor." Daha baka servenlerden sonra yle deniyor: "Avare kousunda ona uyduluk yapan ve gereksinimlerini bolca karlayan bir hristiyanlar alaynn refakat ettii Peregrinus yeniden gezginci yaamna balyor. Kendini bir sre bylece besletti. Ama sonra onlarn kurallarndan bazlarn inediinden (sanyorum, yasak bir et yedii grlmt) kendisiyle birlikte olan grup tarafndan terkedildi ve kt bir duruma drld." ( T a l b o t evirisi.)

Lucien'in bu pasajn okuyunca, bende ne kadar genlik ans uyanyor. te hepsinden nce, yaklak olarak 1840'tan balayarak ve birka yl boyunca, svire'deki Weitling'in komnist topluluklarn deyimin gerek anlamyla az gvenilir hale getiren "peygamber Albrecht", dnyann kurtuluunun kendi yeni ncili iin, ardnda bir dinleyici kitlesi svire'yi yaya kateden, uzun sakall, iri ve gl bir adamd. Zaten olduka zararsz bir beceriksizdi, ve erken ld. te halefi, daha az zararsz, Holstein'l "Dr." George Kuhlmann; o, Fransz sviresi'nin komnistlerini kendi nciline dndrmek iin Weitling'in hapiste olmasndan yararland ve, bir sre, bu ite o kadar baar salad ki, komnistlerin arasndaki nkteci ve en bohem olan August Bec-

ker'i bile kazand. Mteveffa Kuhlmann, 1845'te Cenevre'de, Yeni Dnya ya da Yeryznde Ruhun Krall, Haber bal altnda yaynlanan konferanslar veriyordu. Ve btn olaslklarn Becker tarafndan kaleme alnd bu kitabn giriinde u yazl: "Btn aclarmzn, btn umutlarmzn ve zlemlerimizin, bir szckle, zamanmz en derin bir biimde kartran hereyin azmzda bir ses bulaca bir insan eksikti. ... amzn bekledii bu ^adam ortaya kt. Bu, Holstein'l Dr. George Kuhlmann'dr. Yeni dnyann ya da gereklik iindeki ruh krallnn retisiyle birlikte belirdi." Bu yeni dnya retisinin, Lamennais tarznda yar-ncil biiminde bir dile evrilmi ve bir peygamber kibiriyle sylenen en baya duygusallktan baka bir ey olmadn sylemeye gerek var mdr? Ama bu, Asya hristiyanlarnm Peregrinus'un zerine titredikleri gibi, Weitling'in iyi retililerinin bu arlatann zerine titremelerine engel olmuyordu. Genellikle, her okul retmenine kar, her gazeteciye kar, kol iisi olmayan herkese kar, kendilerini smrmeye alan "bilginlermi" gibi snmeyen kukular besleyecek kadar son derece demokrat ve eitliki olan onlar, melodram kostm iindeki Kuhlmann tarafndan, "yeni dnyada" en bilgenin, id est* Kuhlmann'n, tasarruflarn datmn dzenleyeceine ve, dolaysyla, eski dnyada retililerin tasarruflarn tenekelerle en bilgeye vermeleri ve kendilerinin krntlarla yetinmeleri gerektiine inandrldlar. Ve PeregrinusKuhlmann bu durum srd srece... nee ve bolluk iinde yaad. Gerei sylemek gerekirse bu durum hi uzun srmedi; kukulananlarn ve inanmayanlarn artan honutsuzluu, Vand hkmetinin kovuturma tehditleri, Lozan'daki ruh krallna son verdiler; Kuhlmann ortadan kayboldu. Avrupa'da ii hareketinin balangcn kendi deneyimiyle tanyan herhangi bir kiinin aklna benzer rnekler dzinelerle gelecektir. imdi en azndan byk merkezlerde, bu lde arlklar olanakszlat; ama hareketin eline bakir
* Yani. -.

bir arazi geirdii gzden uzak yerlerde bu tarzda bir kk Peregrinus hl geici ve greli bir baarya pekl inanabilir. Ve nasl ki btn lkelerde resmi dnyadan umut edecek bireyleri kalmayan ya da bu resm dnya ile ipleri koparm olan btn eler aya kar olanlar, vejetaryenler, canl hayvanlar zerinde terih yaplmasna kar olanlar, ila olarak bitkiden yaplan tababetten yana olanlar, cemaatlar kam olan mezhep-d topluluklarn vaazlar, dnyann kkeni zerine yeni teorilerin yazarlar, baarszla uram ya da mutsuz buluular, brokrasinin "yararsz mzmzlar" diye adlandrd gerek ya da hayal iltimaslarn kurbanlar, drst ahmaklar ve namussuz sahtekrlar gibi ii partisine doru akyorlarsa, hristiyanlarda da ayn ey oluyordu. Eski dnyann feshi srecini kurtard, yani kap dar ettii btn eler, birbirleri arkasndan, bu feshetmeye kar direnen -nk hristiyanlk zorunlu olarak bu feshin tmyle zel bir rnyd ve bundan dolay, teki eler efemender* durumundayken varln koruyan ve byyen tek e olan hristiyanlm ekim alanna ekiliyorlard. Gen hristiyan topluluklar yannda ansn denememi ve geici olarak ve baz blgelerde, dikkatli kulaklarn ve uysal inananlarn karlamad hibir cokunluk, zrvalk, delilik ya da dolandrclk yoktur. Ve bizim ilk topluluklarmzn komnistleri gibi, ilk hristiyan lar da, retilerine uygun grnen hereye kar aklalmaz bir saflk iindeydiler, yle ki Peregrinus'un hristiyanlk iin yazd ok sayda yazdan bizim Yeni Ahit'in iine rda hurda bir parann kaymadn pozitif olarak bilmiyoruz.
II

imdiye dein ilkel hristiyanlm tarihi konusundaki bilgimizin tek bilimsel temeli olan Alnan ncil eletirisi, ikili bir eilim izledi. Bu eilimlerden biri, gci anlamnda I). K. Strauss'un
* Ksa mrl sinekler snf. < , '

da dahil olduu Tbingen okulu tarafndan temsil edilmektedir. Eletirel incelemede tanrbilimci bir okulun gidebilecei kadar ileriye gitmektedir. Drt ncilin, grg tanklarnn raporlar olmayp, koybolmu yazlarn daha sonra yaplan dzeltmeleri olduunu, ve aziz Paul'e atfedilen Mektuplardan en ok drdnn gerek olduunu vb. kabul etmektedir. Btn mucizeleri ve btn elikileri kabul edilmez eyler olarak tarihin anlatsndan siler; geri kalandan "kurtarlabilecek hereyi kurtarmaya" alr, ve tanrbilimci okul nitelii burada ortaya kar. Ve byk lde bu okula dayanan Renan, ayn yntemi uygulayarak daha ok "kurtarma" yapabilmitir. Yeni Ahit'in kukuludan da te ok sayda anlatsndan baka, bize, tarihsel bakmdan, gereklii saptanm olarak bol miktarda ehit sylencesini zorla kabul ettirmek istiyor. Tbingen okulunun her durumda gereklii kukulu ya da dzmece olarak Yeni Ahit'ten frlatp att her ey, bilim tarafndan kesin olarak dlanm kabul edilebilir. teki eilim tek bir insan tarafndan temsil edilmektedir: o da Bruno Bauer'dir. Byk deeri, ndileri ve Havari Mektuplarn acmaszca eletirmi olmas, yalnzca yahudi ve Yunanl-skenderiyeli deil, ayn zamanda, hristiyanlm evrensel bir din haline gelmesine izin veren Yunanl ve Yunanl-Romal elerin incelenmesini ciddiye alan ilk kii olmasdr. Btnyle yahudi dininden domu, byk hatlarnda belirlenmi esaslar ve bir ahlak bilimiyle dnyayay ele geirmek iin Filistin'den hareket eden hristiyanlk sylencesi, Bruno Bauer'den sonra olanaksz hale geldi; artk bu sylence en fazla bilimin zararna da olsa, tanrbilim fakltelerinde ve "dini halk iin korumay" isteyen insanlarn kafasnda bitkisel bir yaam srmeye devam edebilir. Hristiyanln, Konstantin tarafndan devlet dini mertebesine ykseltildii biime ulamasnda skenderiyeli Filon'un okulunun ve platonik ve zellikle stoac Greko-Romen halk felsefesinin byk bir pay oldu. Bu pay, ayrntlarnda saptanmaktan ok uzaktr; ama olay kantlanmtr ve bu da zellikle Bruno Bauer'in yaptdr; hristiyanlm dardan, Filis-

tin'den ithal edilmemi, ve Greko-Romen dnyaya zorla kabul ettirilmemi olduunun ve, hi olmazsa evrensel din olarak brnd biim altnda, bu dnyann en gerek rn olduunun kantnn temellerini atmtr. Kukusuz bu almada, kklemi nyarglarla savaan herkesin bana geldii gibi, Bauer de, hedefini fazlasyla at. Yaznsal adan bile, domakta olan hristiyanlk stnde Filon'un ve zellikle Seneca'nn etkisini belirlemek, ve Yeni Ahit'in yazarlarnn bu filozoflardan arma yaptklarn aka gstermek iin, yeni dinin ortaya kn bir yarm-yzyl geciktirmek, Romal muhalif tarihilerin anlatlarn reddetmek ve, genel olarak, tarih yazmndan ( histography ) kurtulmak gerekiyordu. Ona gre, bu sfatla hristiyanlk ancak Flavien imparatorlar* altnda, Yeni Ahit yazn, ancak Hadrien, Antonin ve Marc-Aurele altnda ortaya kmaktadr. Bunun sonucu olarak, Bauer'de Yeni Ahit'in sa'ya ve mritlerine ilikin anlatlar iin her trl tarihsel zeminin kaybolduu grlr; bu anlatlar, ilk topluluklarn i gelime aamalarnn ve ahlaki atmalarnn yer deitirdii ve azok hayal kiilere atfedildii sylenceler haline gelirler. Bauer'e gre yeni dinin doum yerleri ne Galiya'dr ne de Kuds, skenderiye ve Roma'dr. Dolaysyla, nasl ki, Tbingen okulu, Yeni Ahit'in tarihinin ve yaznnn itiraz etmedii kalntlarnda, bize, bilimin, bugn bile tartma konusu olarak kabul edebilecei noktalarn en fazlasn sunmusa, Bruno Bauer de, bu kalntlarda itiraz edebildii noktalarn en fazlasn getiriyor. Gerek, bu ular arasndadr. Bugnk aralarmzla bunun belirlenebilmesi, olduka karmak grnyor. zellikle Roma'da, douda ve hereyden nce Msr'daki yeni bulular, gerein bulunmasna her eletiriden daha ok katkda bulunacaktr. Oysa Yeni Ahit'te, yazl tarihi birka aylk bir farkla saptanabilecek tek bir kitap vardr; kitap 67 Haziranyla 68 Ocak ya da Nisan arasnda yazlm olsa gerekir; dolaysyla
* R o m a m p a r a t o r l a r (69-79), T i t u s (79-81) ve D o m i s y o n ' u n (87-96) dahil o l d u k l a r aile. - .

bu, ilk hristiyanlk zamanlarna ait olan, bu an dncelerini en saf bir itenlikle ve buna uyan blge dili iinde yanstan bir kitaptr; ki, bundan dolay, ilkel hristiyanln gerekten ne olduunu belirlemek bakmndan, bu kitabn Yeni Ahit'in ok daha sonra yazlm olan btn geri kalanndan bana gre ayr bir nemi vardr. Bu, Jean'm Vahiy Kitab diye adlandrlan kitaptr; ve stelik, grnte btn incilin en karanlk kitab olan bu kitabn tm bugn Alman eletirisi sayesinde en anlalr ve en saydam olmas nedeniyle, bu kitaptan szetmek istiyorum. Yalnzca yazarn deil, ayn zamanda, yazarn yaad "ortamn" byk karmaa durumu konusunda bir kanya varmak iin bu kitaba bir gzatmak yeter. Vahiy Kitab'mz, zamannn ve trnn tek kitab deildir. Bize ulaan ilkinin Daniel'in kitab tarihi olan 164 ylndan Commodien'un214 Karmen'inin yaklak tarihi olan S 250 ylma kadar, Renan, daha sonraki taklitleri hesaba katmadan, bize kadar ulaan en aa 15 klasik Vahiy Kitab sayyor. (Renan' belirtiyorum, nk onun kitab, uzmanlar dnda en eriilebilir ve en tannan kitaptr.) Bu yle bir zaman oldu ki, Roma'da ve Yunanistan'da, ama daha ok Kk Asya'da, Suriye'de ve Msr'da, en deiik halklarn en kaba batl inanlarnn kesinlikle rastlansal bir karm, herhangi bir inceleme olmadan kabul ediliyor, ve dindarlk maskesi altnda hile ve dorudan bir arlatanlkla tamamlanyordu; burada, mucizeler, kendinden gemeler, hayaller, kahinlik, simya, kabala 215 ve baka gizli byclkler barol alyordu. lkel hristiyanln iinde doduu ortam byle bir ortamd, ve bu da, bu hayallere herkesten daha ok ak olan halkn bir snf iinde oldu. nk Msr'n hristiyan gnostizm tarafllar,216 baka eylerin yannda, Leyde papirslerinin kantladklar gibi, S 2. yzylda kendilerini adamakll simyaya verdiler, ve retilerine simya kavramlar kattlar. Ve by yznden Claudius ve hatta Vitellius zamannda, Roma'dan iki kez kovulan Kaideli ve yahudi mathematici'ler, kendilerini geometri "inceliklerine" veriyorlard; ve biz, bu

incelikleri, Jean'n Vahiy Kitab'nm bizzat kalbinde buluyoruz. Buna, btn vahiy kitaplarnn, okurlarn aldatma hakkn benimsedikleri ekleniyor. Yalnzca, genel kural olarak, szde yazarlarndan ounlukla daha modern bambaka kiiler tarafndan yazlmakla kalmamlardr (rnein Daniel'in kitab, Enoch'un kitab, Esdras'n, Baruch'un, Jude'nin vb. Vahiy Kitaplar, kehanet kitaplar, ama aslnda uzun bir sre nce meydana gelmi ve gerek yazar tarafndan ok iyi bilinen eylerin kehanetini de yapmaktadrlar. Bylelikledir ki, Antiokhus Epiphanes'in* lmnden az nce, 164 ylnda, Daniel'in kitabnn yazar, Nabuchodonosor'un** anda yaad kabul edilen Daniel'e, ran'n ve Makedonya'nn hegemonyasnn ykseliini ve gerileyiini, ve Roma dnya imparatorluunun balangcn syletiyor; yukardaki kant ile, okurlarn, kendisinin kahinliine inandrarak, onlar, son kehanetini, srail halknn btn aclarn yenecei ve en sonunda zafere eriecei kehanetini kabul etmeye hazrlyor. Dolaysyla, Jean'n. Vahiy Kitab, gerekten ileri srlen yazarn kitab olsayd, vahiy kitab literatrnde tek istisna olacakt. Yazarlk taslayan Jean, her ne olursa olsun, Kk Asya hristiyanlar arasnda ok deer verilen bir insand. Yedi kiliseye mektuplarn tonu, bize bunu kantlyor. yleyse bu kii, tarihsel varl tmyle kantlanmamsa, en azndan byk bir olaslkla havari Jean olabilir. Ve bu havari gerekten yazar ise, bu, ancak, bizim savmza daha uygun derdi. Bu durum, bu kitaptaki hristiyanln, gerek, esas ilkel hristiyanlk olduunun kant olurdu. Geerken syleyelim, Vahiy Kitab'yla. Jean'a atfedilen ncilin ya da Mektubun yazarnn ayn olmad da kantlanmtr. Vahiy Kitab bir dizi hayalden oluur. Birincisinde, sa byk-papaz giysisi iinde Yedi Asya kilisesini temsil eden yedi altn amdan arasnda yrrken grnr ve "Jean"a, bu
* B a b i l kral. ~. ** S e l e f k i kral. - .

Asya "kiliselerinin" "meleklerine" mektuplar yazdrr. Daha balangtan itibaren, bu hristiyanlkla, znik konsl tarafndan formle edilen Konstantin'in evrensel dini arasndaki farkllk kendini arpc bir biimde gsterir. Teslis, yalnzca bilinmeyen bir ey deil, burada bir olanakszlktr. Daha sonraki biricik Kutsal-Ruhun yerine, hahamlar tarafndan aya'dan* yorumlanan "Tanrnn Yedi Ruhu" var, [blm] XI, 2; sa tanrnn oludur, ilk ve sonuncu, alfa ve omegadr, ama hi de kendisi tanr ya da tanrnn eiti deildir: tersine, o, "tanrnn yaratnn balangcdr", bunun sonucu olarak, daha yukarda sylenmi yedi ruh gibi, ezelden beri varolan tanrnn kendini gstermesidir, ama tanrya bal olarak. Blm XV, 3'te, cennetteki ehitler, tanry vmek iin "tanrnn hizmetkr Musa'nn ilahisini, ve sa'nn ilahisini sylyorlar". sa, burada, yalnzca tanrya bal deil, belirli bir biimde Musa'yla ayn plana konmutur. sa Kuds'te armha gerilmitir (XI, 8), ama yeniden canlanmtr (I, 5, 18), o, dnyann gnahlar iin kurban edilen ve kanyla, btn halklarn ve btn dillerin mminlerinin tanrya olan gnahlarn balatan "kuzu"dur. Burada hristiyanlm evrensel din olarak gelimesine olanak salayan temel anlay gryoruz. nsanlarn hareketleriyle gazaba gelen tanrlarn kurbanlarla yattrlabilecei dncesi, Samilerin ve Avrupallarn btn dinlerinde ortak bir kavramd; hristiyanlm (Filon okulundan alman) ilk temel devrimci dncesi, bir aracnn, gnll, byk, biricik kurbanyla, mminleri iin, btn zamanlardaki btn insanlarn gnahlarnn kesinlikle denmi olacayd. Bylece daha sonraki her trl kurbann gereklilii, ve bunun sonucu olarak da birok dinsel trenin temeli ortadan kalkyordu. Oysa, deiik inanta insanlarla ticareti engelleyen ya da yasaklayan trenlerden kurtulmak, evrensel bir dinin ilk kouluydu. Ama bununla birlikte, kurban etme alkanl, halk adetlerinde ylesine pekimiti ki, ok sayda putatapan adetleri yeniden ele alan katoliklik, bu adetleri iin hi olmazsa ayin srasnda
* 1 0 2. y z y l d a y a a m y a h u d i p e y g a m b e r i , - s .

sembolik kurban etme trenini yararl grd. Buna karlk kitabmzda doutan gelen gnah dogmasndan hibir iz yok. Btn kitab olduu gibi, bu mektuplar da zellikle niteleyen ey, kendisini ve dindalarn yahudi olmaktan baka bir adla belirtmeyi, yazarn, hibir zaman ve hibir yerde aklna getirmemesidir. Karsna dikildii zmir ve Alaehir softalarnn yzne unu vuruyor. "Kendilerine yahudi diyorlar ve yahudi deiller, ama eytan topluluudurlar"; Bergama softalarna da yle diyor: "Putlara kurban edilen etlerden yesinler ve kendilerini iffetsizlie versinler diye, srail'in ocuklarna her trl glk karmay Balak'a* reten, Balaamin retisine baldrlar." Demek ki, burada, iimiz, bilinli hristiyanlarla deil, kendilerini yahudi sayan insanlarladr; onlarn yahudi dini, kukusuz, eskisinden gelien yeni bir aamadr: ite bu yzden de tek gerek olan odur. Ve ite bu nedenledir ki, tanr huzuruna kma srasnda, ilk olarak, 12.000'i her kabileden olmak zere 144.000 yahudi geliyor, ve bunu yalnzca bu yenilenmi yahudi dnm dinine olan saysz putatapanlar kalabal izliyor. Yazarmz, S 69 ylnda, dinsel evrimin, insan aklnn tarihinde en devrimci elerden biri haline gelmeye adanm yeni bir aamasn temsil ettiinden kuku duymaktan ok uzaktayd. yleyse, grlyor ki, henz kendi bilincine sahip olmayan o zamann hristiyanl, dogma asndan, znik meclisi tarafndan kararlatrlm evrensel dinden bin fersah tedeydi; o zamann hristiyanln, evrensel din iinde tanmak ise olanaksz. Daha sonraki hristiyanlm ne iman esaslarna, ne de ahlak bilimine orada raslanmyor; buna karlk, btn bir dnyayla savam iinde olunduu ve bu savamdan zaferle klaca duygusu var; bu, gnmzdeki hristiyanlarda btnyle kaybolmu ve artk yalnzca toplumun teki kutbunda sosyalistlerde raslanan kavgac bir kz* M o a b kral. - .

gnlk ve bir kazanma inancdr. Gerekte, balangta avantaja sahip olan bir dnyaya kar savam ve yenilik getirenlerin kendi aralarndaki ezamanl savam, erken hristiyanlarda ve sosyalistlerde ortak bir savamdr. ki byk savam da peygamberler ne birinde, ne dierinde eksik olmasa da liderler ve peygamberler tarafndan yaplmamtr; bunlar ynlarn hareketleridir. Ve her yn hareketi, balangta, zorunlu olarak karmakarktr; karmakarktr, nk, nce her yn dncesi aklktan ve balantdan yoksun olduu iin elikiler iinde hareket eder; gene karmakarktr, balanglarda peygamberlerin oynadklar rol yznden. Bu karmakarklk, kendini, kendi aralarnda en az dardaki ortak dmana kar verdikleri savam iddetinde savam veren ok sayda mezhebin olumasnda gsterir. lk hristiyanlkta byle oldu; birlik olanakl deilken birlii ven iyi niyetli insanlar iin bu ne kadar elem verici olduysa, sosyalist hareketin balarnda da byle oldu. rnein Enternasyonalin birliini, birliki bir dogmaya m borluyuz? Hi de deil. Orada, kendileri de deiik nanslar temsil eden 1848 ncesi Fransz geleneinden komnistler; Weitling okulundan komnistler; yeniden rgtlenmi Komnist Birlie ye bakalar; Fransa'da ve Belika'da ar basan eler olarak prudoncular; blankiciler; Alman i Partisi; sonunda, bir an spanya'da ve talya'da stnl ellerine geirmi olan bakuninci anaristler vard; ve bunlar, yalnzca, balca gruplard. Anaristlerle ayrln kesin olarak ve her yerde gereklemesi iin, ve hi olmazsa en genel ekonomik grlerde ve birliin yerlemesi iin, Enternasyonalin kuruluundan sonra eyrek yzyl gemesi gerekti. Ve bu, bizim ulam aralarmz, demiryollar, telgraflar, dev sanayi kentleri, basn ve dzenlenen halk toplantlaryla gerekleti. lk hristiyanlarda da ayn saysz mezheplere blnme var; ve bu blnme, tartma amak ve daha sonraki birlii elde etmek iin bir aratr. Bunu daha o zamandan, kuku-

suz hristiyanla ait en eski belge olan bu kitapta buluyoruz, ve yazarmz bu blnmeye kar, hristiyan olmayan gnahkrlar dnyasna kar olan ayn yatmak bilmeyen tavrla parlyor. te ilkin Efes ve Bergama'da nikolayitler; zmir ve Alaehir'de kendilerine yahudi diyen, ama eytan topluluu olanlar; Bergama'da Balaam ad verilen yalancpeygamberin retisine katlanlar; Efes'te kendilerinin peygamber olduunu syleyip de peygamber olmayanlar; en sonunda Akhisar'da Jezabel denen yalanc kadn peygamberin yandalar. Bu mezhepler zerine daha kesin bir ey bilmiyoruz; yalnzca Balaam ve Jezabel'in halefleri iin putlara kurban edilen etleri yedikleri ve kendilerini iffetsizlie verdikleri syleniyor. Bu be mezhep Paul'n hristiyanlar olarak, ve btn bu mektuplar da sahte havari Paul'e, szde Balaam'a ve "Nikola"ya kar yneltilmi olarak gsterilmeye alld. Zaten az savunulabilir bu nokta zerine kantlar, Renan'n Saint Paul adl kitabnda toplanm bulunuyor (Paris, 1869, s. 303-305-367-370). Bu kantlarn hepsi, mektuplarmz, Havarilerin Belgeleri 'yle ve Paul'e ait olduu sylenen Mektuplar'la aklamaya yaryorlar; bu yazlar, en azndan bugnk biimleriyle, Vahiy Kitab'ndan altm yl sonra yazlmlardr, ve bu mektuplarla ilgili veriler yalnzca son derece kukulu deil, kendi aralarnda da kesin olarak eliiktirler. Ama kesin olan ey, yazarmzn tek ve ayn mezhebe be ayr ad vermeyi aklna getirmemi olmasdr: tek Efes iin iki (sahte havariler ve nikolayitler), ve iki de Bergama iin (balamitler ve nikolayitler) ve bunu da isteyerek her durumda iki ayr mezhep gibi adlandrarak yapmtr. Bununla birlikte, bu mezhepler arasnda, bugn Paul'e ait mezhepler olarak kabul edilebilecek elerin bulunmu olabileceini yadsmay dnmyoruz. Ayrntlara inilen iki pasajda, sulama, putlara kurban edilen etlerin yenmesiyle ve iffetsizlikle snrlanyor; bu iki nokta, yahudilerin eski yahudilerin olduu gibi hristiyan yahudilerin de, dnm putatapanlarla srekli olarak kavga ettikleri noktadr. Putatapan-

larr kurban etme trenlerinden gelen et, yalnzca sunulan yemekleri reddetmenin uygun olmayaca hatta tehlikeli olabilecei lenlerde ikram edilmiyor, ayn zamanda, bakmakla etin murdar olup olmadn ayrdetmenin hi de olanakl olmad halk pazarlarnda da satlyordu. ffetsizlikten, bu ayn yahudiler, yalnzca evlilik-d cinsel ilikiyi deil, ayn zamanda, Yahudi Yasas tarafndan yasaklanan derecede akrabalar arasndaki evlilii, ya da yahudilerle putatapanlar arasndaki evlilii anlyorlard, ve Havari Belgelerinde (XV, 20 ve 29) bu szce, genellikle bu anlam verilir. Ama bizim Jean'n, ortodoks yahudilere izin verilen cinsel iliki hakknda bile kendine zg bir gr tarz var. Cennetlik 144.000 yahudi iin yle diyor (XIV, 4): "Bunlar kadnlar tarafndan kirletilmemi olanlardr, nk onlar bakirdirler." Ve fiil olarak bizim Jean'n cennetinde tek bir kadn bile yok. Demek ki, o ilke hristiyanlm teki yazlarnda da ortaya kan ve cinsel ticareti genel olarak gnah kabul eden bu eilimle ilgilidir. Eer ayrca Jean'n Roma'y, dnya krallarnn onunla birlikte kendilerini iffetsizlie verdikleri ve onun iffetsizlik arabyla sarho olduklar byk fahie diye adlandrd ve Roma tccarlarnn Roma lksnn gcyle zenginletikleri olay hesaba katlrsa, bizim iin, mektuplar szcn, mektuplardan yalnzca Yeni Ahit'in baka pasajlarn dorulamak amacyla dini savunan tanrbilimci kitaplarn ona vermek istedikleri dar anlamyla anlamamz olanakszdr. Tam tersine. Mektuplarn bu pasajlar derinden sarslan btn dnemlerin ortak olayn, aka belirtmektedirler: btn engeller sarsld zaman, cinsel ilikinin geleneksel balar da almaya allr. lkel hristiyanlm yzyllarnda da, bedene eziyet veren ilecilik yannda, erkekle kadn arasnda azok serbest olan ilikilere hristiyan serbestisini yayma eilimi olduka sk bir biimde ortaya kar. Modern sosyalist harekette ayn ey meydana gelmitir.
Sen-simoncu bedene namusunu geri verme, o zamann Al-

mad! En tiksin olan, o ada egemen olan (o tarihte bizde daha snflar yoktu) ve krdaki malikanelerinde olduu kadar, Berlin'de de, bedenlerinin namusunu her zaman yeniden geri vermeden yaayamayan aristokrat dzenlerdi! Bu namuslu insanlar, beden iin ok baka oyun perspektifini sunan Fourier'yi tansalard ne derlerdi! Bir kez topyaclk alnca, bu arlklar, yerlerini, daha ussal ve gerekte ok daha kkl kavramlara braktlar, ve Almanya, Heinein dindar ocuk yuvasndan, sosyalist hareketin merkezi haline geldii gnden beri, dindar aristokrat dnyann ikiyzl honutsuzluu kimsenin umurunda olmad. Mektuplarn btn dogmatik ierii byle. Geri kalana gelince, onlar, arkadalar, enerjik propagandaya, kartlarnn yzne onurla ve cesaretle inanlarn itirafa, d ve i dmana kar aralksz savama kkrtyorlar; ve bu blm zerine mektuplar, Enternasyonalin peygamberi olmasa da, pekl herhangi cokulu bir kii tarafndan da yazlabilirdi.
III

manya'snda Heinein syledii gibi u "dindar ocuk yuvasinda 1830'dan sonra hangi kutsal honutsuzluu dour-

Mektuplar, Kk Asya'nn yedi kilisesine ve, onlar araclyla, daha sonra hristiyanlm kt 69 ylnn reforme edilmi yahudiliine bizim Jean'n mesajnn asl konusuna giriten baka bir ey deillerdir. Ve burada ilk hristiyanlm en iten tapnana giriyoruz. lk hristiyanlar hangi halk arasndan kmlardr? Devrimci bir eyle rt s l gibi, esas olarak, halkn en alt katmanlar olan "emekiler ve ezilenler" arasndan. Ya bu katmanlar kimlerden oluuyordu? Kentlerde, dkn zgr insanlardan Gneyin kleci devletlerinin mean u>hiies'ma,* smrge ve in liman kentlerinin Avrupal servencilerine ve serserilerine benzeyen her trden insanlardan, daha sonra azat edilmilerden ve zellikle klelerden; talya,
* Zavall beyazlar, - .

Sicilya ve Afrika'nn, geni malikanelerindeki klelerinden; eyaletlerin ynetim altna giren krsal blgelerde borlanarak zamanla kleleen kk kyllerden oluuyordu. Bu kadar deiik eler iin, hibir ortak kurtulu yolu yoktu. Tm iin, cennet yitirilmi, onlarn gerisinde kalmt; dkn zgr insan iin, cennet polis ti,* atalarnn eskiden zgr yurttalar olduu, kent ve devletin btnyd; sava tutsa kleler iin cennet, uyruk edilmeden ve tutsaklktan nceki zgrlk dnemiydi; kk kyl iin cennet, yklm [Romal -.] soy toplumu ve [ortak] toprak topluluuydu. stilac Romalnn eitleyici demir eli, btn bunlar yere ykmt. Antikam yaratabildii en nemli toplumsal gruplama, kabile ve akraba kabileler birliiydi; bu gruplama, Barbarlarda ayn kandan olanlarn birlii zerine, kent kurucular Yunanlarda ve talyotlarda** bir ya da birka akraba kabileyi kapsayan polis [kent] zerine kurulmutu. Philippe ve skender, Helen yarmadasna siyasal birlii verdiler, ama sonu olarak, bundan bir Yunan ulusu olumad. Uluslar, ancak Roma mparatorluunun yklndan sonra olanakl duruma geldiler. Roma mparatorluu kk gruplamalara kesin olarak son verdi; askeri g, Roma hukuku, vergileri toplama aygt, geleneksel i rgtlenmeyi btnyle paraladlar. Bamszln ve geleneksel rgtlenmenin zlne, asker ve sivil yetkililer tarafndan yaplan yama eklendi; bunlar, nce boyunduruk altnda tuttuklarnn servetlerini ellerinden alyor, ve sonra yeni haralar verebilmeleri amacyla bu servetleri tefeci faizleriyle yeniden onlara bor olarak veriyorlard. Doal ekonominin tek bana ya da ok geni bir lde hkm srd blgelerde, bu durumun sonucu olarak vergilerin arl ve para gereksinimi kyllerin yazgsn giderek daha ok tefecilerin eline brakyor, servetlerde byk bir oranszlk yaratyor, zenginleri daha zengin ve yoksullar tam yoksul yapyordu. Ve tek balarna olan kk kabilelerin ya da kentlerin Roma'mn dev
Kent. - . Orta talya'nn ilkel topluluklar, -

gcne kar her direnii umutsuzdu. Buna nasl are bulunacakt, kleletirilenler iin, ezilenler iin, yoksullatrlmlar iin hangi kurtulu kaps vard, birbirinden ayrlan ya da hatta kart karlar olan bu deiik insan gruplar iin hangi ortak k noktas bulunacakt? Ne de olsa bir tane bulmak gerekiyordu, tek bir byk devrimci hareketin btn bunlar kucaklamas gerekiyordu. Bu k yolu bulundu; ama bu dnyada deil. Ve, o zamann koullarnda, yalnzca din byle bir k yolu sunabilirdi. Yeni bir dnya kefedildi. Bedenlerin lmnden sonra ruhun yaamas, yava yava btn Roma dnyasnda kabul edilen nemli bir konu oldu. stelik yaad zaman yapt ilere gre, ruh iin bir ceza ve dl biimi, her yerde giderek daha ok benimseniyordu. Gerekte, dller iin pek bir ey yok gibi grnyordu; antika, gerek yaama, ller lkesindeki yaamdan sonsuzca byk bir deer vermemesi bakmndan, fazlasyla kendiliinden materyalistti; Yunanlarda lmszlk daha ok bir kt yazg olarak geiyordu. br dnyadaki cezalar ve dlleri ciddiye alan ve cennet ve cehennemi yaratan hristiyanlk geldi; bu gzyalar vadisinin emekilerinin ve ezilenlerinin sonsuz cennete gtrlecei yol bylece bulunmu oldu. Gerekten de, Filon'un stoac okulunun dnyadan vazgeme grn ve ileciliini, ezilen ynlar srkleyebilecek evrensel yeni bir dinin temel ahlak ilkesi dzeyine karmak iin, teki dnyada bir dllendirme umudu gerekliydi. Bununla birlikte, lm, bu cenneti inananlara hemen amyor. Yeni Kuds'n bakenti olduu tanr krallnn, ancak cehennem gleriyle iddetli savamlar sonucunda elde edildiini ve aldn greceiz. Oysa, ilk hristiyanlar, bu savamlar eli kulanda olarak tasarlyorlard. Daha balangtan itibaren, bizim Jean, kitabn, "yaknda meydana gelmesi gereken eylerin" aa vurulmas olarak belirtiyor; biraz sonra, 3. ayette yle diyor: "Mutlu odur ki, vahiyin szlerini okuyan ve dinleyenlerdir, nk zaman yakndr"; Alaehir topluluuna sa yle yazdryor: "Yaknda geliyo-

rum". Ve son blmde, melek, Jean'a, "yaknda olmas gereken eyleri" akladn sylyor ve ona u emri veriyor: "bu kitabn vahiy szlerini hi mhrleme, nk zaman yakndr", ve sa'nn kendisi de iki kez 12. ve 30. ayetlerde "Yaknda geliyorum." diyor. Bu geliin ne kadar yaknda beklendiini daha ileride greceiz. Yazarn imdi gzlerimiz nnden geirdii vahiy keiflerinin tm, genellikle szc szcne, daha nceki modellerden alnmtr. Ksmen Eski Ahit'in klasik peygamberlerinden, zellikle Ezehyel'den,* ksmen de Daniel'in kitabnn ve zellikle, o dnemde en azndan bir blm yazlm olan Enoch'un kitabnn ilkrneine (prototype) gre yazlm olan daha sonraki yahudi vahiy kitaplarndan alnmtr. Eletirmenler en kk ayrntsna kadar, bizim Jean'n, her tasviri, her uursuz tahmini, inanmayan insanla ceza olarak verilen her musibeti, ksaca kitabn malzemelerinin tmn nereden kardn kantlamlardr; yle ki, Jean, yalnzca pek az rastlanan bir akl yokluu gstermiyor, ayn zamanda, szde keiflerini ve vecdlerini, onlarn anlatt biimiyle imgeleminde bile yaamadnn kantn kendisi veriyor. te birka szckle bu grntlerin ilerleyii. nce Jean, elinde yedi mhrle damgalanm bir kitapla tanry tahtnda otururken gryor; onun nnde boazlanm, ama yeniden canlanan ve mhrleri amaya layk bulunan kuzu [sa] var. Mhrlerin aln, her trden mucizevi tehditkr iaret izliyor. Beinci mhrde, Jean, tanrya ait kurban edilme yerinde, tanr kelam yznden ldrlm sa'nn ehitlerinin ruhlarn gryor: "Yksek sesle bararak yle dediler: kutsal ve gerek efendi, dnyada oturanlar kanmz iin yarglamay ve kanmzn intikamn almay ne kadar geciktireceksin?" Bunun zerine, herbirine beyaz bir cbbe veriliyor ve hepsi, ldrlmesi gereken kurbanlarn saysnn tamamlan* E z e h y e l (ya da Hezekiel) T e v r a t ' t a k i b y k p e y g a m b e r l e r d e n biri (altnc yzyl), -.

masna kadar biraz daha sabretmeye davet ediliyor. yleyse burada hi de "sevgi dini", "sizden nefret edenleri sevin, sizi lanetleyenleri kutsaym" vb. henz szkonusu deil, burada aka intikam, hristiyanlara zulmedenlerden alnacak, kurallara uygun, drst intikam tleniyor. Ve btn kitap boyunca ayn eyler var. Bunalm yaklatka, gkten daha sk afetlere karglar yayor, ve bizim Jean da unlar haber vermekten o kadar keyifleniyor: insanlarn ou, gnahlar iin hl pimanlk duymuyor ve bu gnahlar iin gnah kartmay reddediyorlar; tanrnn yeni afetleri onlarn zerine atlmaldr; sa onlar demir bir denekle ynetmeli ve mutlak gl tanrnn fke cenderesinde ezmelidir; ama gene de, imanszlarn yrekleri yumuamyor. Bu, savaann her trl ikiyzllkten uzak, doal duygusudur, ve la guerre comme d la guerre* Yedinci mhrn almasyla trampetli yedi melek grnr: bir melein her trampet alnda yeni byk korku imleri oluur. Trampetin yedinci grltsnden sonra, tanrnn kzgnlnn yedi kadehini tayan yedi yeni melek sahneye girer; kadehler dnyann stne dklr, ve yeniden afetler, karglar yaar, esas olarak daha nce ok sayda olann yorucu bir yinelenmesi. Sonra, kadn, Babil, ll ve erguvan renkli bir giysiye brnm, sular zerine oturmu, azizlerin kanyla ve sa'nn ehitlerinin kanyla sarho byk fahie geliyor, bu yeryz krallarnn zerinde krallk kuran yedi tepe zerindeki byk kenttir. Kadn yedi bal, on boynuzlu bir hayvann zerine oturmutur. Yedi ba yedi tepe, ayn zamanda yedi "kral"dr. Bu krallardan bei lmtr, bir tanesi yaamakta, yedincisi gelecektir, ve ondan sonra ilk beten, lecek derecede yaralanm ama iyilemi olan biri geri gelecektir. Bu dnya stnde krk iki ay (yedi yllk haftann yars) ya da -buuk yl hkm srecek, mminlere lesiye zulm edecek ve dinsizlii zafere ulatracaktr. Sonra kesin byk sava veriliyor, Byk Fahie Babil'in ve onun btn yandalarnn, yani insanlarn byk ounluunun ortadan kaldrlmasyla, aziz* H e r eye k a t l a n m a k gerek. .

lerin ve ehitlerin intikamlar almyor; eytan uuruma yuvarlanm ve orada bin yl iin zincire vurulmutur; bu bin yl sresince dirilmi ehitlerle sa hkm srecektir. Bin yl geince, eytan serbest braklr: bunu da ruhlarn son bir sava izler, ve eytan bu savata kesin olarak yenilir. kinci bir dirili olur, llerin geri kalan dirilir ve tanrnn taht nne karlar (sa'nn taht olmadna iyi dikkat edin) ve mminler sonsuz yaam iinde yeni bir cennete, yeni bir topraa ve yeni bir Kuds'e girerler. Nasl ki bu iskele, salt yahudi ve hristiyanlk ncesi malzemelerle kurulmusa, ayn biimde hemen hemen yalnzca, salt yahudi kavramlar sunmaktadr. srail halk iin iler ktye gitmeye baladndan beri, Asur ve Babil'e hara verme durumuna geldiinden beri, srail ve Juda krallklarnn yklndan Selefkilere uyruk oluncaya kadar, yani sa'dan Daniel'e kadar, talihin ters olduu zamanda hep tanrdan gelen bir kurtarc vahiy yoluyla haber verdi. Daniel'in kitabnn XII, 1, 3 blmnde, yahudileri byk skntlardan kurtaracak olan yahudilerin koruyucu melei, Mikail'in gkten inecei haberi var: "Birok l yeniden dirilecek"; bir eit kyamet gn olacak, "ve adaleti kalabala retmi olanlar her zaman ve sonsuza dek yldz gibi parlayacaklar". Burada, hristiyanla ait olarak, yalnzca sa'nn krallnn hemen gelecei zerinde ve dirilen mminlerin, zellikle ehitlerin mutluluu zerinde srarla durulmas var. O dnemin olaylaryla ilikili olduu lde bu kehanetin yorumlanmasn Alman eletirisine, ve zellikle Ewald, Lcke ve Ferdinand Benary'ye borluyuz. Bu eletiri, Renan sayesinde, tanrbilim evrelerinden baka ortamlara da girdi. Byk Fahie Babil'in anlamnn, yedi tepeli ehir, Roma olduu grld. Onun stnde oturduu hayvan hakknda yle deniyor (XVII, 9, 11): "Yedi ba, kadnn zerinde oturduu yedi tepedir. Bunlar ayn zamanda yedi kraldr: bei ld, biri yayor, dieri henz gelmedi, ve o gelince az bir sre kalacak. Ve varolmu olan ve artk varolmayan hayvann kendisi sekizinci bir kraldr, ve hayvan yedi saysmda-

dr, ve ykma gitmektedir". yleyse hayvan, yedi imparator tarafndan temsil edilen Roma dnya egemenliidir; bu imparatorlardan birisi lesiye yaralanmtr ve artk hkm srmemektedir; ama iyileip sekizinci kral olarak tanrya kar kfr ve isyan hkmdarln kurmak iin geri gelecektir. "Ve ona, azizlere kar savamas ve onlar yenmesi bildirildi. Ve ona, her kabile, her halk, her dil ve her ulus zerinde yetke verildi; ve yeryznde oturanlarn hepsi, kurban edilen kuzunun yaam kitabnda, dnyann kuruluundan itibaren adlar yazlmam olanlar, ona tapacaklar. Ve o yle yapt ki, byk-kk, zenginyoksul, zgr-kle, herkes, sa ellerinin ya da alnlarnn stnde bir iaret tamaya baladlar ve iarete, hayvann adna ya da adnn saysna sahip olmadan ne satabildiler, ne de satn alabildiler. Bilgelik ite burada. Zekas olan, hayvann saysn hesap etsin. nk bu, bir insan saysdr ve says 666'dr." (XIII, 7-18.) Boykotun, burada, yalnzca, Roma iktidar tarafndan hristiyanlara kar kullanlacak bir nlem olarak sylendiini dolaysyla ak olarak bir eytan buluu olduunu kaydedelim, ve daha nce hkm srm, lesiye yaralanm olan ve Deccal roln oynamak zere dizinin sekizincisi olarak geri gelen bu imparatorun kim olduu sorusuna geelim. Birinci olan Augustus'tan sonra u imparatorlar geliyor: 2. Tiberius; 3. Kaligula; 4. Cladius; 5. Neron; 6. Galba. "Bei ld, biri yayor." Demek ki, Neron henz lmt. Galba yayor. Galba 9 Haziran 68'den 15 Ocak 69'a dek hkm srd. Ama tahta kar kmaz, Ren lejyonlar Vitellius komutasnda bakaldrdlar, bu srada baka eyaletlerde baka generaller de askeri ayaklanmalar hazrladlar. Roma'da da muhafz erleri ayaklandlar, Galba'y ldrdler ve Othon'u imparator ilan ettiler. Bundan, bizim Vahiy Kitab'nm Galba mparatorluu altnda, byk bir olaslkla imparatorluunun sonlarna doru, ya da daha sonra, yedinci imparator Othon'un hkmdarlnn ilk aynda (15 Nisan 69'a kadar) yazld sonucu kar. Ama yaam olan ve imdi yaamayan sekizinci

kimdir? Bize bunu 666 says retecektir. O dnemin Samileri Kaideliler ve Yahudiler arasnda, harflerin ikili anlam zerine kurulmu bir by sanat rabetteydi. yaklak yzyldan beri, brani harfleri ayn zamanda say olarak da kullanlyordu: a = 1, b = 2, g = 3, d = 4 vb.. Oysa, Tevrat yorumcusu kahinler bir adn harflerinin saysal deerlerini topluyorlar,* ve bylece elde edilen toplam yardmyla, rnein, bu ad tayan kiinin gelecei zerine sonular karmaya izin veren e bir saysal deerde szckler ya da szck bileimleri oluturarak kehanette bulunmaya alyorlard. Ayn biimde, gizli szckler bu rakamlandrlm dilde ifade ediliyordu. Bu sanat, Yunanca bir adla, ghematriah, geometri diye adlandrlyordu; bunu bir meslek olarak yapan ve Tacitus'un mathematici"ler diye adlandrd Kaideliler, yle grnyor ki, "ar su" iledikleri gerekesiyle, Cladius zamannda, ve bir kez de Vitellius zamannda Roma'dan kovuldular. 666 saysnn meydana getirilmesi de ite bu matematik araclyla oldu. Saynn arkasnda ilk be Roma imparatorunun birinin ad sakl. Oysa, 11. yzyln sonunda Irenaeus, 666 saysndan baka, o da rakamlarn bulmacasnn bilindii bir zamandan kalan 616 deiik biimini biliyordu. zm iki sayya da uygun derse, olay kantlanm demekti. Belki de, Ferdinand Benary bu zm buldu. Ad, Neron'dur. Say, Neron Kesar zerine kurulmutur; Neron Kesar ise Talmud'un ve Palmira yaztlarnn tanklk ettikleri gibi Yunanca Neron, Kaisar'n branice yazldr; Neron Kaysar, yani imparator Neron yazs, imparatorluun dousundaki eyaletlerde baslan Neron parasnn zerindeki yazyd. Bylece: n (nun) = 50; r ( resch ) = 200; o yerine v
(vah) (resch) - 6; n (nun) = 5 0 ; k (koph) = 1 0 0 ; s (sameeh) = 60; ve r

= 200; toplam 666'dr. Oysa, esas olarak latince biim, Nero Caesar alnrsa, ikinci n (nun) = 50 ortadan kalkar ve bylece 666-50 = 616'y, renaeus'un deiik biimini elde ederiz.
* E b c e d hesab, -.

Gerekten de Galba zamannda btn Roma mparatorluu tam bir karklk iindeydi. Galba'nn kendisi, spanya ve Galya lejyonlarnn banda Neron'u devirmek iin Roma zerine yrmt; Neron kam, ve azadedilmi birisi de onu ldrmt. Ama Galba'ya kar, yalnzca Roma'daki muhafzlar deil, ayn zamanda eyaletlerdeki komutanlar komplo hazrlyorlard; her yerde lejyonlaryla bakente doru ynelmeye hazrlanan taht zerinde iddia sahipleri kyordu. mparatorluk i savan eline teslim olmu grnyordu. Ykl ok yakn grnyordu. Bu yetmezmi gibi, bir de zellikle douda, Neron'un lmeyip yalnzca yaralanm olduu, Partlara snd, Frat' geip silahl bir gle daha da kanl yeni bir terr hkmdarln balataca sylentisi yayld. zellikle Akay ve Asya, byle sylentilerle alkalandlar. Ve tam Vahiy Kitab'nn yazlm olmas gereken dnemde, olduka kalabalk bir grupla Ege denizinde, Patmos ve Orta Asya yaknnda, Cythnos adasna (imdiki Thermia) yerleen ve Othon'un hkmdarl altnda ldrlene dek orada kalan sahte bir Neron ortaya kt. Neron'un ilk byk zulmne uram hristiyanlar arasnda, Neron'un Deccal olarak yeniden gelecei dncesinin; geri dnnn ve gen mezhebin kanl bir biimde yeni ve daha ciddi bir yoketme giriiminin, cehennem glerine kar zafere eriecek byk savaa kesin olarak gelecei dncesinin, ehitlerin lme sevinerek gitmelerini salayan "yaknda" yerleecek bin yllk hkmdarla ait sa'nn nc belirtisi ve gelecee ait bildirisi olduu dncesinin yaylmasnda alacak ne var. lk iki yzyln hristiyan literatr ve hristiyanlktan esinlenen literatr, 666 saysnn gizinin uzun sreden beri bilindiinin yeterince belirtisi olduunu gsteriyor. u da var ki, renaeus, bunu, henz bilmiyordu, ama buna karlk 11. yzyl sonuna dek birok baka insan gibi, Vahiy Kita6i'ndaki hayvann geri gelen Neron olduunu biliyordu. Sonra bu son iz kayboluyor ve bizim Vahiy Kitab ortodoks kahinlerin hayal yorumuna teslim ediliyor; bizzat ben, yal

Johann Albrecht Bengel'in hesaplarna gre dnyann sonunu ve kyamet gnn 1836 yl iin bekleyen yal insanlar tandm. Kehanet, ilan edilen tarihte gerekleti. Yalnz kyamet gn, gnahkrlar dnyasna deil de bizzat Vahiy Kitab'mn sofu yorumcularna eriti. nk, bu 1836 ylnda, F. Benary, 666 saysnn anahtarn buldu ve bylelikle btn bu kahinlie ait hesaba, bu yeni ghematriah'a bir son verdi. Mminlere ayrlm gkyz krall zerine bizim Jean ancak ok yzeysel bir tasvir sunuyor. O a iin Yeni Kuds kukusuz olduka geni bir plan zerine kurulmutur: evresi 12.000 stad,217 yani 2.227 kilometre olan bir kare, yani yaklak be milyon kilometrekarelik bir alan, Amerika Birleik Devletleri'nin yarsndan fazla bir alan; ve salt altn ve deerli talarla yaplmtr. Tanr orada kendine ait olanlarn arasnda oturur ve onlar gne yerine aydnlatr; orada artk ne lm, ne ac, ne sknt vardr; kentin iinden bir kaynak suyu akar, bu nehrin kylarnda, meyvesini her ay veren ve oniki kez meyve veren yaam aac yetiir, ve aacn yapraklar "dinsizleri iyiletirmeye" yarar (Renan'a gre tbbi bir ay gibi: L'Antechrist, s. 542). Orada azizler yzyllarn yzyllarnda yaarlar. Hristiyanlk Kk Asya'da, balca odanda, 68 ylna doru, bilebildiimiz kadaryla byleydi. Bir Teslis'ten hi belirti yok; buna karlk yahudi ulusal tanrsndan biricik tanr dzeyine ykseldii yerde gerileyen yahudi dininin bir ve blnmezi eski Yahovas var; hristiyanla dnenlere sularn balamay ve asileri merhametsizce yok etmeyi vaadederek, bylece antik parcere subjectis ac debellare superbos'a* sadk kalarak, tm halklar zerinde hkm srmeyi ileri srd yerde yerin ve gn en stn tanrs var. Bylelikle son yarglamaya bakanlk eden, ndilerin ve Mektuplarn daha sonraki yklerindeki gibi sa deil, bizzat bu tanrdr. Gerileyen yahudi dininde bilinen, ran Su* B o y u n e e n l e r e zarar v e r m e m e k v e k e n d i n i b e e n m i l e r e boyun ed i r m e k . .

dur retisine uygun olarak, sa, ezeli tanrdan gelen kuzudur; varlklarn yanl anlalm bir iir blmne (aya XI, 2) borlu olan "tanrnn yedi ruhu" iin de, bunlar daha aa bir dzeyde bulunsalar bile, ayn ey szkonusudur. kisinden hibiri ne tanrdr ne tanrnn eitidir; ikisi de ona baldr. Kuzu kendisini isteyerek dnyann gnahlar iin, gnah deyici kurban olarak sunuyor, ve bu yce olay yznden cennette alelacele terfi ettiini gryor; btn kitapta, bu gnll zveri onun hesabna zorunlu olarak kendi varlnn en derininden gelen bir hareket deil de, olaanst bir hareket saylyor. Tevrat'taki melaike snfnn, meleklerin ve azizlerin btn eskilerin gksel saray kukusuz eksik deil. Din olmak iin, tektanrclk, Zendavesta'dan218 beri, oktanrcla her zaman dnler vermek zorunda kalmtr. Yahudilerde, put ve nefis tanrlarnn depremesi, ran tipi gksel saray, srgnden sonra dini halk hayaline daha uygun bir biime getirinceye kadar, mzmin bir biimde srer. Hristiyanln kendisi de, yahudilerin sonsuzlua kadar deimez tanrsnn yerine, kendinde ayrdedilen gizemli teslis tanrsn koyduktan sonra, kitleler arasnda antik tanrlara tapmay ancak azizlere tapmayla ortadan kaldrmtr. Bylece, Fallmerayer'e gre, Jpiter'e tapma, Peloponez'de, Mayna'da ve Arkadya'da ancak 19. yzyla doru snmtr.219 Sralar gelince azizleri de aradan ekenler ve en sonunda ayrdedilmi tektanrcl ciddiye alanlar da yalnzca modern burjuva a ve onun Protestanldr. Bizim Vahiy Kitab, ilk gnah dogmasn ve imanla gnahtan arnmay da tanmyor. Bu ilk sava topluluklarn inan, daha sonraki zafere erien kilise inanndan batanbaa farkldr; kuzunun gnah deyici olarak kurban edilmesinin yannda, sa'nn yaknda geri dn ve bin yllk hkmdarln ok yaknda gelecei, bu inann temel ieriini olutururlar, ve bu inann kendini gsterdii ey, i ve d dmana kar etkin propaganda ve durmakszn savam, putatapan yarglar nnde devrimci inanlarnn gururlu

itiraf, zaferin kesinlii iinde cesaretle dayanan ehittir. Yazarmzn hl yahudiden baka bir ey olduunun ayrdnda olmadn grdk. Bunun sonucu olarak, btn kitapta vaftize hi ima yok; zaten vaftizin ikinci hristiyan dneminin bir kurumu olduunu gsteren ok sayda belirti var. 144.000 mmin yahudi, vaftiz edilmi deil, "mhrlenmilerdir". Cennetteki azizler hakknda yle deniyor: "Bunlar uzun cbbelerini kuzunun kannda ykayp temizleyenlerdir"; vaftiz suyundan tek bir szck yok. Deccal'in ortaya kn izleyen iki peygamber de (Blm XI) vaftiz etmiyorlar ve XIX, 10 Blmde isa'nn tanklk ettii vaftiz deil, peygamberlik ruhudur. O zaman kurulmu olsayd, btn bu frsatlarda vaftizden szetmek doal olurdu. yleyse sonu olarak, yazarmzn vaftizi bilmediini ve vaftizin, hristiyanlarm ancak yahudilerle kesin olarak ayrldklarnda ortaya ktn hemen hemen kesinlikle sylemeye iznimiz var. Yazarmz ayn zamanda daha sonraki ikinci kutsallatrmadan karistiden220 de haberi yok. Luther'in metninde, Isa, inannda direnmi her Thyatirien'e kendi evine girmeyi ve onunla birlikte arapl ekmek yeme ayinini yapmay vaadediyorsa, bu, metnin yanl bir aydnlatmasn veriyor. Yunanca deipneso okunuyor, (onunla birlikte) akam yemei yiyeceim, ve szck ingiliz incilinde doru bir biimde verilmitir: "I shall sup with him." Anma treniyle ilgili len olarak yaplan trenden burada hi szedilmiyor. Byle zel bir biimde dorulanm tarihiyle (68 ya da 69), kitabmzn btn hristiyan literatrnn en eski kitab olduu su gtrmez. Baka hibiri ibrani ivesiyle, olanaksz kurulularla, gramer yanllaryla kaynayan bu kadar barbar bir dilde yazlmamtr. Yalnzca meslekten olan tanrbilimciler, ya da baka tarih yazmclar, hl ncillerin ve Havari Belgeleri'nin bugn artk kaybolmu ve kk tarihsel ekirdei artk sylencesel biem zenginlii altnda kaybolan yazlarn gecikmi dzeltmeleri olduunu reddediyorlar; hatta Bruno Bauer'in gerek olduunu ileri srd

ya da drt havari Mektubu bile, daha sonraki bir dnemin yazlarndan baka bir ey deildir, ya da en fazla, bilinmeyen yazarlarn ok sayda ek ve aktarmalarla dzeltilmi ve gzelletirilmi daha eski yazlardr. Bizim iin, kitabmzn, yazl tarihinin bir aylk bir yaknlkla saptanabilmi olmas kadar, bize hristiyanl en ilkel biimi altnda gsteren bir kitap olmas da o kadar nemlidir; bu ilkel biime gre, hemen hemen Tacitus'un Cermenlerinin hl bocalayan mitolojisi, hristiyan ve antik elerin tmyle ilendii Edda mitolojisine gre neyse, temel ilkelerinde ve mitolojisinde tamamlanm 4. yzyl devlet dinine kar hristiyanlk odur. Evrensel dinin tohumu buradadr, ama bu tohum, daha sonraki saysz mezhepte gerekleen binbir eit gelime olanan henz ayrdedilmemi bir durum da iermektedir. Hristiyanln ilenme srecinin en eski paras bizim iin apayr bir deer tayorsa, bu, onun, iskenderiye tarafndan byk lde etkilenmi yahudi dininin hristiyanla getirdiini btn iinde vermi olmasndandr. Bundan sonraki her ey, bat, Greko-Romen katmasdr. Yunan halk felsefesinin derin bilgili tektanrclma, kitleleri etkileyebilecei tek biimin altna sokmak iin tektanrc yahudi dininin aracl gerekiyordu. Bu araclk bir kez bulununca, gelimeye devam ederek, sonunda Greko-Romen dnyann elde ettii dnceler varlnda erimek zere, ancak bu dnya iinde evrensel din haline gelebilirdi.

[YRMALTI]

[FRANSA'DA SINIF SAVAIMLARI'NA] GR221


[PARA]

FREDRCH ENGELS

AMA, baka lkelerde ne olursa olsun, Alman sosyaldemokrasisinin zel bir durumu vardr ve bu bakmdan da, hi deilse ksa vadede zel bir grevi vardr. Alman sosyaldemokrasisinin sandk bana gnderdii iki milyon semen, onlarn ardndaki semen olmayan genler ve kadnlar, uluslararas proletarya ordusunun en kalabalk, en sk rlm kitlesini, kesin "vurucu grubunu" oluturur. Bu kitle, daha imdiden, kullanlan oylarn drtte-birinden fazlasn salamtr; ve ksmi Reichstag seimlerinin, eitli lkelerin Diet seimlerinin, belediye meclisi ve ii-patron aras hakem kurullar seimlerinin gsterdii gibi durmadan artmaktadr. Bu ynn bymesi, tpk bir doal sre kadar kendiliinden, o kadar duraksamadan, o kadar kar durulmaz bir biimde ve ayn zamanda o kadar telaszca olmaktadr. Bu bymeyi engellemek iin hkmetin yapt btn mdahaleler, gszln ortaya koymutur. Bugnden iki mil-

yon ikiyzelli bin semene bel balayabiliriz. Eer bu byle giderse yzyln sonuna kadar, toplumun orta katmanlarnn, kk-burjuvazinin ve kk kyllerin byk blmn elde ederiz ve lkenin iinde belirleyici bir etkinlii olan, btn teki glerin, ister istemez karsnda eilmek zorunda olaca bir g haline gelinceye kadar byrz. Bu byme temposunu, iktidardaki hkmet sisteminden kendiliinden daha gl duruma gelinceye kadar srdrmek, gnden gne glenen bu "vurucu grubu" nc kavgalaryla ypratmamak, ama son kesin an gelinceye kadar hibir saldrya uratmamak, ite balca grevimiz budur. Yoksa, Almanya'daki dvken sosyalist glerin srekli bymesini geici olarak durdurabilecek ve hatta onu bir sre geriletebilecek bir tek yol vardr, o da, askeri birliklerle byk apta bir atma ve 1871'de Paris'te olduu gibi kan dklmesidir. Uzun vadede bunun da stesinden gelinecektir. Milyonlarla saylan bir partiyi, tfek ateiyle yeryznden silip atmaya, Avrupa ve Amerika'nn btn mekanizmal tfekleri yetmez. Ne var ki normal gelime felce urar, "vurucu grup" kritik anda belki de yararlanlamaz durumda olur, son ve kesin kavga gecikmi, uzatlm olur ve daha ar zverileri birlikte getirir. Dnya tarihinin ironisi her eyi baaa eviriyor. Biz, "devrimciler", "ykclar", legal yollarla, illegal yollarla ve kargaa ile olduundan ok daha iyi geliiyoruz. Kendi kendilerine verdikleri adla dzen partileri kendi yarattklar legal koullar altnda yokolup gidiyorlar. Onlar, Odilon Barrot'un azndan umutsuzlukla baryorlar: legalite bizi ldryor-, oysa biz, bu legalite iinde, kaslarmz salamlatryor, yanaklarmz pembeletiriyor ve sonsuz genlii soluyoruz. Eer biz, onlar honut etmek iin bizi sokak atmasna srklemelerine izin verecek kadar saduyudan yoksun deilsek, en sonunda, kendileri iin artk o kadar lmcl bir hale gelen bu legaliteyi gene kendi elleri ile krmaktan baka yapacak bir eyleri kalmayacaktr. Bu arada, kargaaya kar yeni yasalar yapyorlar. Her

ey yeniden baaa evrildi. Bugnn bu fanatik kargaakartlar, dnn kargaaclar deiller midir sanki? Acaba 1866 i savan biz mi kkrttk? Hannover kraln, Hesse elektrn, Nassau dkn, babalarndan kalma meru lkelerinden biz mi kovduk, bu soydan gelme lkeleri biz mi ilhak ettik? Ve, tanrnn inayeti ile Alman Bundunun ve tahtn bu ykclar, ykclktan m yakmyorlar? Quis tulerit Gracchos de seditione querentes?* Bismarckin hayranlarna, ykcla dil uzatma iznini kim verebilir ki? Bununla birlikte, onlar, gene de devrime kar yasa tasarlarn pekala kartabilirler, bunlar daha da arlatrabilirler, btn ceza yasalarn kauua dndrebilirler, gszlklerinin yeni bir kantn vermekten baka bir ey yapm olmayacaklardr. Ciddi bir biimde sosyal-demokrasiye saldrmalar iin btn teki nlemlere de bavurmalar gerekecektir. Onlar, u anda yasalara uymakla ok iyi bir i yapan sosyal-demokrat devrimin, ancak yasalar inemeden yaayamayan dzen partisinin karaca kargaalkla hakkndan gelebilirler. Prusyal brokrat bay Rssler ve Prusyal general bay von Boguslavski, sokak savalarna srklenme oyununa ne yazk ki gelmeyen iileri altedebilmenin belki de hl geerli tek yolunun ne olduunu onlara gsterdiler. Anayasann inenmesi, diktatrlk, mutlakiyete dn, regis voluntas suprema lex\** Demek ki, biraz yrek gerek baylar, artk yapar gibi yapmak deil, gerekten yapmak szkonusu. Ama unutmaynz ki, Alman imparatorluu, btn kk devletler gibi ve genel olarak btn modern devletler gibi, bir szlemenin rndr, ilkin, prenslerin kendi aralarnda yaptklar szlemenin, ve sonra, prenslerin halkla yaptklar szlemenin. Eer taraflardan biri szlemeyi bozarsa, btn szleme hkmsz kalr; ve o zaman teki taraf da bal saylmaz, Bismarckin 1866'da bize pek gzel rneini gsterdii gibi. Demek ki, eer siz, imparatorluk ana* " G r a c c h u s ' l a n n bir b a k a l d r m a d a n y a k n m a l a r n k i m dinler?" (Juveal, Satire II) -Ed. 90 Kraln istenci en y c e y a s a d r ! -.

yasasn inerseniz, sosyal-demokrasi size istediini yapmakta serbest olur. Ama sonra ne yapacan size bugnden syleyecek deil. Bundan hemen hemen tam onalt yzyl yl nce Roma imparatorluunda da tehlikeli bir devrimci parti ortal kasp kavuruyordu. Bu parti, dinin ve devletin btn temellerini oyuyordu; imparatorun iradesinin en yce yasa olduunu aka reddediyordu; vatanszd, enternasyonaldi; Galya'dan Asya'ya kadar btn imparatorlua yaylyor, imparatorluun snrlarndan telere tayordu. Bu parti, uzun zaman yeraltnda gizli baltalama eyleminde bulunmutu; ama uzunca bir sreden beri gn na kacak kadar gl olduuna inanyordu. Hristiyan ad altnda tannan bu ykc parti orduda da gl bir biimde temsil ediliyordu; lejyonlar tmyle hristiyand. Putatapc ulusal dinin resm trenlerine katlmalar emredildiinde, ykc askerler kstahlklarn zrhl balklarna, protesto ettiklerini belirten zel iaretler halar takmaya kadar vardryorlard. stlerinin klalarda adet halini alan hr karmalar da bir ie yaramyordu. Ordusunda dzenin, itaatin ve disiplinin nasl baltalandn gren imparator Diocletianus artk daha fazla kendini tutamad. Hl zaman varken enerjik bir biimde ie el koydu. Sosyalistlere-kar pardon, hristiyanlarakar demek istiyorum bir yasa kard. Ykclarn toplantlar yasakland, lokalleri kapatld ya da ykld, hristiyan iaretleri, ha, vb., Saksonya'da krmz mendillerin yasakland gibi yasakland. Hristiyanlar devlet grevlerinde alamaz oldular, askerlikte onba olmalarna bile izin verilmedi. Bay von Kller'in ykcla-kar yasa taslann varsayd biimde "bireye sayg" ile eitilmi yarglar o dnemde olmadndan, hristiyanlarm mahkemelerde adalet arama haklar dpedz yasaklanmt. Hristiyanlara zel bu yasa da etkisiz kald. Hristiyanlar, yazl yasay, duvarlardan alay ederek skp attlar. Dahas var, sylendiine gre, znik'te (Nicomedie) hristiyanlar, imparatorun oturduu saray atee verdiler. Bunun zerine imparator, S 303 y-

lmda hristiyanlara kar byk kym ile ald. Bu, bu tr kymlarn sonuncusu oldu. Ve o kadar etkili oldu ki, onyedi yl sonra ordunun byk ounluu hristiyanlardan oluuyordu ve Roma imparatorluunun Diocletianus'tan sonra gelen yeni hkmdar, papazlarn Byk adn taktklar Konstantin, hristiyanl devlet dini ilan ediyordu.
L o n d r a , 6 M a r t 1895. Kari M a r x , Fransa 'da Snf Savamlar Sol Y a y n l a r , A n k a r a 1996, s. 26-30. 1848-1850

AIKLAYICI NOTLAR

1 lk kez Franz Mehring tarafndan yaynlanan Kari MarxFriedrich Engels ve Ferdinand Lassalle'm (Euvres litteraires posthumes adl kitapta yaynland; c. 1, 1841 Martndan 1844 Martna kadar olan yazlar; Stuttgart 1902. - 7. 2 Szkonusu kitap Pierre Gassendi'nin Animadversiones in decimum Librum Diogenis Laertii, qui est de Vita, Moribus, Placitisque Epicuri, Lugduni 1649 ("1649'da Lyon'da Baslan Diogene Laerce'n Yaam, Gelenekleri ve Epikros'un Kavramlarn nceleyen X. Kitab zerine Notlar") adl kitaptr. - 7. 3 Birok Yunan saray gzdesinin ad. En nls 4. yzylda Korent'te yaad. - 7. 4 Epikrosu felsefe. Eski Yunan materyalizminin en gelitirilmi sistemlerinden biri; rasyonalist ve tanrtanmaz niteliiyle ayrdedilebilir. Epikros, tanrlarn dnya ilerine kartm reddediyor ve maddenin sonsuzluunu ve maddenin i kayna olarak da hareketi kabul ediyordu. Ruhun lmszln reddediyordu ve, kendi retisine gre tanrlardan korkmann ve lm korkusunun domasna neden olan bilgisizlie ve bo inanlara kar tutum taknd. Epikros'a gre felsefenin amac ve sonucu insann mutluluudur, bu da nyarglardan kurtulmay ve doa kurallarnn retilmesini gerektirir. Epikros'un materyalist retisi, felsefesi idealist tarihileri tarafndan, eitli biimlerde olduundan baka gsterilmi, ve kilisenin zel kinine ve zulmne konu olmutur. Stoac felsefe. Kurucusu Atina kapsnda ("Stoa"da) ders vermek adeti olan Yunan filozofu Citium'lu Zeno ( 336-264) olan felsefe okulu. Bu okulun retisi materyalizmle idealizm arasnda sallantdayd. lk dnemde (eski ve orta Stoa'da) zellikle doa yasalarnn ve bilgi teorisinin incelenmesine zen gsterdi, bunu da esas olarak materyalist mevzilerden hareketle yapt. Roma mparatorluu dneminde (yeni Stoa ya da imparatorluk dnemi Stoa's) ahlaki sorunlar iin zel bir ilgi gsterdi. Stoaclar bu sorunlar, ruhun maddi olmayan varln, insann kaderine boyun emesine saygy, ktle kar dirensizlii, fedakrl ve ilecilii, tanry aramay, vb. savunarak idealist ve dinsel ve anlayla ele alyorlard; bu dnceler hristiyanlm meydana geli-

ine de etki yapt. Septik felsefe. Nesnel gerein geerli bir bilgisine ulama olana zerinde kuku belirten, Yunanistan'da ve Roma'da kleci toplumun gerileme ann felsefi okulu; bu okul bylece bilimsel dncenin gelimesini tartma konusu yapar. znel idealist bir eilimin ifadesi olan eski septiklerin retisi, daha o zaman antikan felsefi dncesinin gerilemesinin belirtilerini gsterir. - 8.
5 Marx, burada belirttii, epikrosu, stoac ve septik felsefeler zerine daha nemli bir yapt yaynlama plann gerekletirmedi. Bununla birlikte Marx'a ait 1839 ylnn drt ortal 7 defteri bulundu: bunlarda, Marx'n ksmen doktora incelemesinde kulland nemli n almalar bulunmaktadr. - 8.

Filon ( 20 - S 54) ve Plotin (204-270) oldular. - 17.


14 Vedas'lar, Hint din ve edebiyatnn iir ve dzyaz halindeki en eski yaptlardr; amzdan 6 yzyl nce birka yzyl boyunca yaadlar. -18. 15 Szkonusu edilen Fransa'da 1830 burjuva devriminden sonra yaynlanan ve Temmuz Monarisinin anayasas olan yasadr. - 20. 16 Prusya Devletlerinin Genel Medeni Yasas, c. 4, 2. basm, Berlin 1794, s. 895. - 20. 17 18

Shakespeare, Kral Lear, 2. Perde, 2. sahne. - 23.

Marx, burada, David Hume'n Treatise of Humar Nature adl kitabndan alntlyor. - 9.
6

Klnische Zeitung'un yazar Hermes'in genliinde Alman rencilerinin muhalefet hareketine katlm olmas olayna antrma. - 23.
19 Koribantlar. Frigyal tanra Sibel'in papazlar. Kabirler. Eski Yunan tanrlarnn papazlar. Koribantlar ve Kabirler Anadolu'da Zeus'un annesi, tanra Rhea'nm papazlar olan Giritli kretlerle [Sibel ve Jpiter'in papazlar] bir tutuldular. Bir efsane, kretlerin, yeni domu Zeus'un lklarm, kllarn kalkanlara vurmasyla kan sesle kapattklarn anlatr. 25. 2 0 Marx Alman gerici basnn dinin felsefi eletirisine kar atklar hrm polemii antryor; bu eletiri David Friedrich Strauss'un, ilk cildi 1835'te, ikinci cildi 1836'da yaynlanan sa'nn Yaam adl kitapla balamt. - 25. 2 1 ncil'de sz edilen canavar; ok byk ve canavarca bireyi belirtmek iin kullanlr. - 26. 2 2 Marx apak bir biimde, Friedrich Engels'e gre antik uygarln, antik felsefe, politika, hukukun katledildii ortaan o dneminde, katolik kilisesinin kltr ve ideoloji alannda tekelinin kurulmasn antryor. Engels bu olay iin yle diyor: "Sonu u oldu ki, gelimenin tm ilkel evrelerindeki gibi, rahipler, entelektel kltr tekelini ellerine aldlar, ve kltrn kendisi de hereyden nce tanrbilimsel bir nitelik kazand. Rahiplerin elleri arasnda, siyaset ve hukuk bilimi, tm br bilimler gibi basit tanrbilim kollan olarak kald..." (Friedrich Engels, Kyller Sava, Bkz. bu kitap , s. 92. Ayrca bkz: Friedrich Engels, Kyller Sava, Sol Yaynlar, Ankara 1990. s.46) Antik felsefeyle, ayn zamanda, ona bal doa bilimleri kollar ve matematik de gerilemeye balad. iir, mzik, plastik sanatlar da kilisenin hizmetine konuldu. Edebiyat, azizlerin yaam tarihi, tarih de kilisenin olaylar tarihi haline geldi. Felsefe tanrbilimin hizmetisi haline geldi; kilise insan bilgisinin btn alanlarnda, bilime kar ve gerici kavramlar tuttu. -

Gassendi'ye gre, Diogene Laerce'n X. kitabmdaki (s. 83) Epikros'un Menecee'ye yazlm bir mektubundan alnmtr. - 9n.
7 8 Bu iir ve dierleri Eschyle'in Zincire Vurulmu Prometeus adl trajedisinden alnmtr (975'e doru). Franszca eviri Paul Mazon. Collection Guillaume Bude, Paris 1920. - 9n. 9

bid., 966-970'e doru. - 9n.

Kari Marx'n bu yazs Rheinische Zeitung'un 10, 12, 14 Temmuz 1842 tarihli 191, 193 ve 195. saylarnda yaynland. Kari MarxFriedrich Engels (Euvres c. 1, Berlin 1958, s. 86-104'ten evrildi. 19. yzyln 830 yllarnda 840 yllarnn banda, Klnische Zeitung, Prusya'da egemen din olan protestanla kar katolik kiliseyi savunuyordu. Prusya hkmetinin ajan olan gerici gazeteci Kari Heinrich Hermes, 1842'de, bu gazetenin siyasal yazar oldu; gazete, bundan sonra, Marx tarafndan kaleme alman Rheinische Zeitung'a kar kzgn bir mcadele balatt. - 10.
10 11 Lucien de Samosate'dan alnmtr. (Euvres Completes (c. 3, Paris.)- 11. 12 13

Klnische Zeitung'un yazarnn ad antrlyor. - 11.

skenderiye okulu, kleci toplumun canekitii dnemin felsefesini temsil eder. amzdan nceki son birka on yl iinde, o dnemin entelektel yaamnn merkezi haline gelmi skenderiye'de, bu okula mensup filozoflar Yunan idealist felsefesiyle dou tasavvufunu birletirmeye baladlar. Evrimi boyunca eilim gsteren bu felsefenin (yahudi-Iskenderiyeli eilim, yeni-pitagorcu eilim ve yeni-platoncu eilim) balca temsilcileri, Engels'm "hristiyanln asl babas" dedii,

13. yzylda, katolik kiliseninin sapkn mezhepleri ve sapkn mezhep zanllarnn iddet yoluyla hesabn grmek iin yaratlm polis ve adelet kurumu. Engizisyon anti-feodal ve anti-katolik harekete ve her trl zgr dnceye kar mcadelede bir silah oldu. Engizisyon btn yollan kulland: casusluk, tanklarn satn alnmas, hayvanca ikenceler ve gizli kilise mahkemeleri. Kararlan an bir vahetle belirleniyordu. Engizisyonun adam yakma yerlerinde ve ikence odalarnda, aralannda ok sayada byk bilgin de bulunan yzbinlerce masum can verdi. 19. yzyln ortasna doru Engizisyon grevlerinin bir blmn yitirdiyse de ilerici ve devrimci dncelerle mcadele etmeyi srdrd. - 2 7 .
23 24 Kilise Babalar. Yazlan din konusunda kural olarak kabul edilen kiiler; bu ad resmen verilmi bir ad olmayp, daha ok kullanla kullanla yerlemitir. - 28. 25 Kutsal ttifak, Avrupa'daki btn ilerici hareketlere kar, kardevrimci glerin bir ittifak oldu. Napoleon zerindeki galibiyet zerine, ar Aleksandr I'in giriimiyle, 26 Eyll 1815'te Paris'te kuruldu. Avusturya ve Prusya'yla birlikte ittifaka hemen hemen btn Avrupa devletleri katldlar. Monarklar birbirlerini karlkl olarak desteklemeye, monari sistemini ve hristiyan dinini korumaya ve devletlerini devrimci sarsntlardan korumaya sz veriyorlard. - 29. 2 6 Szkonusu edilen Josehp Grres'in, Kolu Yanlnn Sonunda Kilise ve Devlet, 1842, adl yaptdr. - 29. 27

lium inquisitio sterilis est, et tanquam virgo Deo comsacrata, nihil parit" ("... Erek nedenlererinin aratrmas ksrdr, ve kendini tanrya adam bakire gibi hi dourmaz") - 31.
30 Eski Ahit (Ancien Testament). Yahudilerin diniyle, tarihiyle, kurum ve adetleriyle ilgili sa'dan nce yazlm kutsal kitaplar kapsar, genellikle branicedir; Yeni Ahit (Nouveau Testament). sa'dan sonra Yunanca yazlm drt ncili, Havari Belgelerini, Mektuplar ve Vahiy Kitabn kapsar. - 32. 31 1843 sonu, 1844 Oca arasnda yazld. Annales Francoallemandes'm. ("Fransz-Alman Yllklar") 1. ve 2. czlerinde yaynland (Paris 1844). Metin, Kari Marx-Friedrich Engels, (Euvres, c. 1, Berlin 1958, s. 378-391'den aktarlmtr. - 34. 3 2 Marx, kapsaml almas, Hegel'in Hukuk Felsefesinin Eletirisi 'ilden szetmek istiyor. Bu incelemenin tamamlanmam elyazmas Kari Marx-Friedrich Engels, (Euvres, c. 1, Berlin 1958, s. 201-333'te yaynland. - 36. 33 Tarihsel hukuk okulu. En nemli temsilcisi hukuku Friedrich Kari von Savigny (1779-1861) olan Alman hukuk biliminin gerici bir okuluydu. - 37. 3 4 Shylock. Shakespeare'in Venedik Taciri'nin bata gelen kahraman, ad sert ve yrtc bir tefeciyi belirtmek iin kullanlr. - 37. 35 List'in koruyucu gmrk ajitasyonu antnlyor. Friedrich List (1789-1846); iktisat, gmrk koruyuculuundan yana; 1848'den nce Almanya'daki ykselen burjuvazinin teoricisi, Prusya'nn yararlanaca gmrk birliinin (Zollverein) ncs. - 40n. 3 6 Szkonusu eden filozof Anacharsis'tir; douta prens kkenli Sit olan Anacharsis, Diogene Laerce'in tanklna gre, Yunanllar tarafndan Yunanistan'n bilgesi saylmtr. - 40. 37 Louis-Philippe dneminde, bakan Thiers, krala kar 28 Temmuzda yaplan suikast bahane ederek, 1835 Austosunda, meclise, bir ay sonra kabul edilen ve Eyll Yasalar adn tayan zellikle gerici yasa tas331 lan sundu. Adalet, isyan olduu durumlarda yarglama usuln ksaltma ve kendi tarafndan seilen ve saylar da kendi tarafndan saptanan jri yelerine ar yapma hakkn elde ediyordu; basn, hi olmazsa resimlerle ilgili olan ok byk para cezalar tehditleriyle ve yrrle konan sansrle korkutuldu. - 45. 38
39

rlanda'nn eski ad. - 30.

28 Kalven retisinden olduunu iddia eden Huguenot (kalven mezhebinden Fransz protestan) hareketinin balca blm. lk dnemde (16. yzyl) burjuvaziden ve zanaatlardan gelen unsurlardan olutu. Daha sonra egemen rol, Fransa'nn gneyinin tara asaleti ve feodal aristokrasi, krallk iktidannm merkeziyeti politikasyla ayn fikirde olmayan blm tarafndan oynand. Huguenot hareketinin gelimesi, 1562'de balayan, Saint-Barthelemy'den sonra keskin bir nitelik kazanan ve 1594'e dek aralksz sren katolikler ve Huguenotlar arasnda i savaa gtrd. 1598'de, Nantes Ferman, Huguenotlara inan zgrln verdi. Buna karm hkmet ve katolik kilise, Huguenotlara kar zulmlerini Devrime dek srdrd. Louis XIV, 1685'te, Nantes Fermann yrrlkten kaldrd. - 30. 2 9 Francis Bacon'm De dignitate et augmentis Scientiarum, Liber III, Cap. V. ("Bilimlerin zsaygs ve lerlemesi zerine"), Wirceburg yayn, 1779, c. I, s. 252, adl kitabndan alnmtr: "... Causarum fina-

Szkonusu olan Prusya Kral Frederic-Guillaume IV'tr. - 46.


S i e y e s t a r a f n d a n 1 7 8 9 ' d a y a y n l a n a n n l b r o r n n ad a n ve soylular dnda kalan halk nedir* Her ey. imdi-

t n l y o r : Papazlar

ye. kadarki siyasal mek. - 47.


40

dzende

ne oldu?

Hi. Ne. istiyor

Bir ey haline

gel-

fn Durumu'vdsi

Szkonusu olan burjuvazidir. Bu deyim ngiltere'de Emeki Engels tarafndan da kullanlmtr. - 48.

Sn-

llnden Kasmna kadar kaleme alman bu kitap, 1845 yl ubat sonunda Francfort-sur-le-Main'de yaynland. Kutsal Aile, Gazette litteraire generale evresinde kmelenen Bauer kardelere ve onlarm yandalarna verilen akac bir addr. Marx ve Engels, Bauer kardelerin idealist anlaylarn, gerek yaamdan uzaklamalarn ve felsefe ve tannbilim alanlarnda soyut hatiplik yarlarna eilimlerini eletirdiler. znelcilie eilim gsteren genhegelciler, halk kitlelerini sadece tarihsel sre iinde duraan bir madde, l arlk olarak gryorlar, buna karlk seilmi kiiliklerin, ve zellikle kendilerinin "ruhunu", "mutlak eletirinin" tayclar, tarihin yaratclar olduunu ilan ediyorlard. Gen-hegelciler ncilin inanlabilirliini reddetmi olmalarna karn, dinsel bilinci halkn bilinciyle zdeletiriyorlar d. Almanya'nn ilerleyici devriminin yolu zerindeki kesin engeli, o zaman egemen olan gerici toplumsal dzende deil, sadece egemen dncelerde, zellikle dinde gryorlard. Bu yzden bu toplumsal dzene kar kmayp, sadece egemen dncelere kar kyorlard. - 5 1 .
42 Nedentanrclk (deisme). Kiisel bir tanr dncesini reddeden, ama dnyann ama nedeni olarak kiiliksiz bir tanr kabul eden felsefi-tanrbilimci eilim. Feodal dnya anlay egemen olduu srece, nedentanrclk, ok kez materyalizmin ve tanrtanmazln st rtl bir biimi olarak ortaya kt. Daha sonraki dnemde, nedentanrclk ad burjuva ideologlarnn, sadece kilise dogmalarn ve en sama en ok kar klan ayinleri kaldrp dini korumaya ve hakl gstermeye olan eilimlerini gizlemeye yarad. - 5 1 .

41 Kutsal Aile, ya da Bruno Bauer ve Ortaklarna Kar Eletirel Eletirinin Eletirisi, Marx ve Engels'in ilk ortak yaptdr. 1844'n Ey-

ri ad altnda Marx, gerek bilginin biricik kaynan aklda gren ve duyularla elde edilen deneyi ihmal eden sosyalistleri belirtiyor. Bu eilim 17. yzylda dinsel dogmatizme kar akln mutlak gl olduunu savunarak ilerici bir rol oynamsa da, 18. yzylda materyalist felsefenin ve bilimin gelimesi nnde bir engel haline gelmeye balamtr. 52.
45 "Dekart" ya da kartezyen Fransz filozofu Descartes felsefesinden materyalist sonular karan Descartes yandalarnn retisi. 53.

4 6 Katolik kilesinin en gerici ve savakan rgtlerinden biri olan Cizvitler tarikatnn (sa'nn Cemiyeti, 1534'te gnace de Loyala (1491 ya da 1492-1556) tarafndan kurulmutur) yeleri. Balca amac katolikliin pekitirilmesi ve papalk gcnn salamlatrlmas olan Cizvitler tarikat, "ama, aralar meru klar" ilkesine gre davranyor ve yalan, casusluu, cinayeti ve eitli devletlerin iilerine karmay kullanyordu. ok byk bir lde, "sapkn mezheplilere" kar, ilerici dncelere kar basky rgtleyerek ve btn liberal hareketlere kar tavr alarak Engizisyonun faaliyetini ynetenler cizvitlerdir. - 54. 4 7 Fransa'da ve Hollanda'da 17. yzylda ve 18. yzyln banda, Protestanla yakn olan ve Hollandal tanrbilimci Cornelius Jansen'in retisinin temeli zerinde doan katoliklik iindeki dinsel eilim. Jansenciler katolik kilisesinin hiyerarisine ve bu kiliseye bal papazlarn kutsal olmayan yaantlarna kar ktlar ve etin ve dindar bir yaan srdrmek iin ar yaptlar; cizvitleri ve ikiyzl ahlaklarn sert bir biimde eletirdiler. 17. yzyln ikinci yarsnda cizvitlerle jansenistler arasnda patlak veren savata, papa ve Fransa kral cizvitlerin tarafn tuttular. - 53. 4 8 John La w, 1716'da, Paris'te, "Genel Banka" (daha sonra "Krallk Bankas" ad verilen) adnda, bir devlet ayrcalndan yararlanan zel bir para karma bankas kurdu; banka, altn karl dk olan kat-para kard ve bu yzden ok byk borsa speklasyonlarna elverili bir alan yaratt. Law sistemi, 1720'de kt. - 54. 4 9 Marx tarihinde bir karklk yapm grnyor. Gerekten de Malebranche 1715'te, Condillac'm ve Helvetius'un doduu yl lmse de, Arrauld ("Byk Arnauld") daha nce, 1694'te lmt. - 54.

4 3 Bu metin aktarm, Bruno Bauer tarafndan yazlm ama yazarn ad olmadan Gazette Litteraire Generale'in Temmuz 1844 tarihli 8. saysnda yaynlanan ("Eletirinin Konusu imdi Nedir?") adl makalenin 3. blmnden yaplmtr. - 51. 4 4 Eyalar ve olaylar, tamamlanm, deimez, birbirlerinden kopuk ve i elikilerden bak olarak gren, diyalektie kar dnce biimi. Burada szkonusu olan 19. yzyla kadar kesin hale geldii anlamda metafiziktir, yani deneyin snrlarm aan sorunlar, rnein varlk, dnyann, ruhun, iradeyi cziyesinin varolmas, vb. gibi sorunlar salt kurguyla ele alan bir felsefe blmdr. 17. yz' l metafizikile-

An Essay

Szkonusu olan, John Locke'un Londra'da 1690'da yaynlanan Concerning Human Understanding ("nsan Anlay zerine Deneme") Londra, 1690, adl yazsdr. - 55.
50 5 1 Ortaaa egemen olan ve okullarda ve niversitelerde retilen dinsel idealist felsefeyi belirten genel terim. Tanrbilimin hizmetine gi-

rerek, doay ve gerei aklamaya almyor, hristiyan kilisesinin dogmalarna dayanyor ve onun genel ilkelerinden kurgu yoluyla somut sonular karmaya ve insanlarn davranlarm belirlemeye alyordu. Gerileyiinin btn balca tohumlan daha skolastik flesefenin nemli bir temsilcisi olan Duns Scot'un retisinde vard. Duns Scot, Marxin szne gre ortaada "materyalizmin ilk ifadesi" olan nominalizm taraftar idi. - 55.
5 2 John Duns Scot (1265 dolaylar-1308). Genel fikirlerin varoluunu, eylerin varoluundan bamsz olarak kabul eden gerekilie (realisme) kart olarak, bu genel fikirlerin gereklik sahibi bulunmadklarn ve eylerin adlarndan baka bir ey olmadklarn ileri sren ortaa felsefe akm adlk (notninalisme) temsilcisi Fransisken skolastii. - 55. 53 Fransz devrimi dneminde Fransz topik komnisti Gracchus Babeufn yandalar. - 60. 54 "Feuerbach zerine Tezler" 1845 ilkyaznda Brksel'de Marx tarafndan yazld; tezler, "ad Feuerbach" adyla, 1844-1847 arasndaki defterlerindedir. lk kez 1888'de Engels tarafndan, "Feuerbach zerine Marx" adyla, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu adl kitabnn gzden geirilmi aynbasmma ek olarak yaynland. Engels, "kat zerine abucak yazlm, hi de baslmak zere hazrlanmam, ama yeni dnya anlaynn dahice tohumunun bulunduu ilk belge olarak paha biilmez olan" bu belgeyi okurun daha kolay anlayabilecei bir duruma getirmek iin, tezleri redaksiyondan geirip baz deiiklikler yapt. Buradaki metin Engels tarafndan dzenlenen metindir. Marx'm zgn metni iin bkz: Alman deolojisi, Sol Yaynlar, Ankara 1992, 20-22. - 61. 55 1845-46'da tamamland. lk kez Marx-Engels, tes, Blm 1, c. V, Berlin 1932'de yaynland. - 65.
56

58 "Sosyalist" bir slup arkasnda dinsel ideolojiyi gizlemeye alan ve feodal snflar kadar burjuvazinin de kulland gerici eilim. 19. yzyln 40 yllarnda Fransa'da ilenmi bir biim altnda belirdi; balca temsilcileri Buchez (1796-1865) ve Lamennais idi. Dnceleri ngiltere'de "Gen-ngiltere" grubunun feodal sosyalistleri tarafndan yaylan bu grubun, bu lkede de belli bir etkisi oldu. Almanya'da, 40 yllarnda hristiyan sosyalizminin propagandas, daha ok Prusya hkmetinin feodal ve kilise partisinin ve katolik kilisesinin temsilcilerinin yapt oldu. - 82. 59 Ekonomik ve politik dergi Rheinische cz. ubat 1850, Hamburg 1850 - 83. 60 61

Zeitung'da

yaynland. 2.

S ehiller, Le

Chant

de la Cloche

("ann arks"). - 84.

Daumer'in Eski Yahudilerde Atee ve Moloch'a Tapma, Brunswick 1842, ve iki ciltlik Hristiyan Antikam Esrarlar, Hamburg 1847, adl kitaplar antrlyor. - 85.
6 2 Daumer'in Muhammed alayl antrma. - 86.

ve Yapt,

Hamburg 1848, adl kitabma ("nsanlarn Al-

6 3 Adolf Knigge'nin Sur le Commerce des homm.es verileri zerine") adl kitab antrlyor. - 87. 64

Marx ve Engels, burada, Goethe'nin Wilhelm Meister'in Yolculuk adl romanna atf yapyorlar; romandaki baz sahneler, bilim adamlarnn ve artistlerin unvan sahibi kiiler karsndaki gten drc bamllm gsterir. - 89.
Yllar
6 5 1850'de yazld; Neue Rheinische Zeiting'da, 5. ve 6. czleri, 1850 ylnn Mays-Ekim arasnda yaynland (Hamburg). - 90. 66 "Lyonlu yoksullar" diye de adlandrlr. 1173'te Lyon'da Pierre Valdus tarafndan yaratlan dinsel mezhep. Bu mezhep papa tarafndan 1184'te aforoz edildi ve bylece muhalefet cephesine itildi. Etkileri byk olan Vaudois'lar, daha ok Fransa'nn ve talya'nn, doal koullar sayesinde eski zgrln kalntlarnn hl varolduu blgelerinde younlayorlard. Vaudois hareketi "biim ve zde tarihin hareketine engel olmaya alan gerici bir giriim"di, "ataerkil tarza gre yaayan Alpler obanlarnn ... kendi ilerine kadar giren feodalitenin yolu kesme" giriimiydi (Engels). - 92. 67 17. yzyln sonunda Fransa'nn gneyinde domu dinsel mezhep; en nemli merkezinin, Albin kentinin, adn tar, katolik kiliseye ve papaya kar dmanln belli etti, Simon de Montfort onlara kar bir hal seferinin bana geti (Albigeois'lar sava, 1209-1216); savata Albigeois'larm byk bir blm katledildi. - 92.

(Euvres

Comple-

Gazette

allemande

de Bruxelles,

d. - 74.

12 Eyll 1847, n 73'te yaynlan-

57 Anti-kapitalist toplumsal bir demagoji yardmyla iileri feodal snflarn yanma ekmeye ve onlar feodal snflarn bujuvaziye kar savamnda kullanmaya alan gerici eilim. Fransa'da Bourbonlar hanedan taraftar mutlakiyetilerden bir blm byle bir propaganda yapt. ngiltere'de bu, soylulardan ve edebiyatlardan oluan ve liberallere (Disraeli, Cariyle, vb.) yakm olan "Gen-ngiltere" grubunun ii oldu. Bu eilimin Prusyal ky soylularnn feodal partisinin baz eleri zerinde belli bir etkisi oldu. Grleri Almanya'da, L'Observateur henan adl gazeteyle yaylyordu; bu gazeteye kar Marx, "L'ObseruaIcr rhenan 'n Komnizmi" adl makalesini yazd. - 82.

68 Macar usta (Maitre de Hongrie) ad, Fransa'da 1251'deki kyl ayaklanmasnn ("obanlarn" ayaklanmas) liderlerinden birini belirtir. - 92.

landa'da zellikle beghardlaTin toplanmlard. - 95.

ya da

lollardlara

komnist merkezinde

John Wyclif (1328-1384). Oxford niversitesinde profesr; ngiliz reform hareketinin ideologlarndan biri. Katolik kilisesinin balca dogmalar zerindeki eletirisinde, ngiliz burjuvazisinin ve krallk iktidarnn ngiliz kilisesini papann etkisinden kurtarp onu krala balamak zlemini temsil ediyordu. Wyclifin eletirisinin ve dncelerinin iki yzyl boyunca bat Avrupa'daki btn burjuva kilise reformcularnn retileri zerinde byk bir etkisi oldu. - 93.
69
70 traklar diye de adlandrlrlar. Kentlerin iyi halli bujuvalar ve soylulua dayanan hslerin lml kanad. Daha ok kilisenin reformlaryla ve cismaniletirmeyle ilgileniyorlard. Kalikstenler sub utraque specie (iki tr altmda) inan birlii istedikleri iin trak diye adlandrldlar. - 93.

75 ncilin deiik pasajlarna dayanan, tanrnn bin yllk krallnn beklenii; sa'nn yeryzne geri dn bu dnemin balangcn ilan edecektir. - 95.

Bu pasaj Luther'den alnmtr. Epitoma responsionis ad Marti("Martin Luther'e Bir Yantn zeti"), 1520. Luther, Correspondance, c. II, Weimar 1939, s. 347. - 97.
76

num

Luther

77 Bu pasaj Luther'in Hutten'e Latince bir mektubundan alnmtr; pasaj, Luther'in Spalatin'e 16 Ocak 1521 tarihli yazsndan alnmtr. (Luther, Correspondance, c. II, Weimar 1931, - 249.) - 98. 78 Melanchthon tarafndan ilenmi Luther'ci kilisenin bu iman beyan, protestanlar tarafndan 25 Haziran 1530'da Augsburg Meclisinde imparator Charles-Quint'e verilmitir. Bu "az masrafl bir kilise" (katolik inann gsterilerinin ortadan kaldrlmas, kilise hiyerarisinin sadeletirilmesi vb.) iin, burjuva talepleriyle bir tarikata mensup olmayan prenslerin karlarn uzlatrmay deneyen bir belgedir. Katolik prensler ve imparator, Augsburg itirafn reddettiler. Charles-Quint'in Luther reformu taraftan prenslere kar sava, 1555'te, her egemen prense uyruklannm dinini istedii gibi belirtme hakkn veren Augsburg banyla bitti. - 98. 79 Szkonusu olan 10 Mart 29 Nisan 1850 tarihleri arasmda Erfurt'ta toplanan ve Prusya tarafndan yaratlan Alman Birliine ye devletlerin temsilcilerinden oluan parlementodur. Parlemento, Almanya'y gerici Prusya mutlakiyetinin ynetimi altnda birletirme plann ilemekle urat. Birletirme planlannn baanszl ve Alman Birliinin bozulmas Erfurt Parlamentosuna son verdi. - 98. 80

7 1 ngiliz kyllerin feodal senyrlere kar ynelmi bu hareketi 1381'de ve Kent ve Essex kontluklarnda patlak verdi ve adn Kent'teki ayaklanmann liderinden Wat Tyler'den ald. ngiltere'de feodalizme ciddi bir darbe vuran ayaklanma, esas olarak kyllerin rgtszlkleri ve soyutlanm olmalarndan dolay ve ynetici bir gcn yokluu sonucunda ezildi (kent yoksullar henz zayf ve rgtszd.) 94.

Merkezleri gney Bohemya'da Tabor olan hslerin sol kanad. yeleri kyllerden, zanaatlardan, madencilerden oluuyordu. Taboritler dnyalk hiyerariye, kilise hiyerarisine ve servetlerin eitsizliine kar ktlar; ulusal bamszl ve demokratik cumhuriyeti bir dzen talep ediyorlard. Taboritlerin hareketi 1434'te kalikstenler tarafndan yenildi, ve 1542'de son dayanak noktas, Tabor alnd. Daha sonra, nceki devrimci niteliini yitirdi. - 94.
72

Bkz: Luther'in Johann Rhel'e 30 Mays 1525 tarihli yazs (Lutc. II, s. 5 1 5 ) . 101.

13. yzyldan 15. yzyla kadar talya ve Almanya'da varolan mezhep. yeleri gnahlarnn krbalanmayla balanacana inanyorlard. - 95.
73 74 Hollanda'dan gelen bu adla, 14. yzylda ngiltere'de Wyclifin teorilerini yayan orta ve aa papaz smf yeleri belirtildi. O zamanki adlaryla "yoksul kardelerin" ya da "yoksul papazlarn" vaazlar bu arada, kilisenin feodal basksndan honut olmayan kyllerin etkisiyle, gittike, her trl smrye kar ynelmi anti-feodal bir nitelik kazandlar. Bu temel zerinde ilk hristiyanln kardelik ve eitlik ncilini vaazediyorlard. ngiliz kollarnn merkezi, nemli bir yn sanayiinin gelitii Morfolk'tu. Flaman dokumaclar, oraya, Hollanda'da vaazedilen ilk komnizmin dncelerini getirmilerdi; dokumaclar Hol-

h e r , Correspondance,
81

Thomas Mnzer'in bir vaazndan bir blm (Ecrits politigues de Mnzer, avec un commentaire de Cari Hinrichs. Halle 1950, s. 23-24-25 ve 26). - 103.
Thomas
8 2 Engels, ilk yazlarnda dinsel sorunlarda kamutanrc bir gr gsteren idealist filozof Strauss'un ve Feuerbach'm grlerini antryor. - 104. 83 Wilhelm Zimmermann tarafndan Thomas Mnzer'den yaplan metin aktarmas iki ayr sylevden karlan iki pasajdan olumaktadr (Ecrits politiques de Thomas Mnzer, s. 81-82 ve 21). Kar: Wilhelm Zimmermann, Histoire generale: de la Guerre des paysans, 2. Blm,

Stuttgart 1842, s. 75. s. 113. - 106.


84 85

Kar: Ecrits

politiques

de Thomas

Mnzer,

s. 29-41 ve 31. - 107.

97 Mammon. ndilerin zenginlikler eytanna ve genel olarak eytana verdikleri ad. - 129. 98 Volksstaat (Alman sosyalistlerinin organ), n 73, 26 Haziran 1874 saysnda yaynland. Friedrich Engels, Questions internationales traitees dans le Volksstaat de 1871 1876, Berlin 1884. - 132. 99 Blankici. Fransz sosyalist hareketinin, byk devrimci Louis-Auguste Blanqui'nin (1801-1881) adm verdii bir akmdr. "Blankicilik, diye yazar Lenin, insanln cretli klelikten kurtuluunu, proletaryann snf mcadelesinden deil kk bir entelektel aznln komplosundan bekler" (V. T .ein: (Euvres, c. X, s. 396). - 132.

Pasaj Thomas Mnzer'in Melanchthon'a 29 Mart 1525 tarihli mektubundan alnmtr. - 107.
86 87

Kar: Thomas Mnzer, Ecrits Luther,


Correspodance,

politiques,

s. 32 - 107.

c. XV, Weimar 1899, s. 210-221. - 108.

8 8 En son aratrmalara gre, Thomas Mnzer nce Mhlhausen'e gitti. 1524 Eyllnde kent yoksullarnn gsterilerine katld iin buradan kovuldu; bunun zerine Nuremberge'e gitti. - 108.

Kar: Luther'in Johann Briessmann'a 4 ubat 1525 tarihli mektubu (Correspondance, c. III, Weimar 1933, s. 433). - 108.
89 9 0 Kari Marx-Friedrich Engels: Berlin 1949. - 111.

Correspondance,

c. 1 (1844-1853),

100 Marksizme kar anarizm taraftarlar; ncs Marx'a kar mcadele eden Rus devrimcisi Mihail Aleksandrovi Bakunin (18141876) oldu. Bakunincilik, Lenin'in szne gre, "kurtuluundan umudu kalmayan kk-bujuvanm" dnya anlaydr. Bakunin, La Haye Kongresinde Enternasyonalden ihra edildi. - 132.
1 0 1 Szkonusu edilen Bismarckin 1870 yllarnda gney Almanya'nn kendi yasalarn tutmasn zayflatmak amacyla Merkez (katolik) partisine kar mcadelesinde zorla kabul ettirmeyi baard bir dizi nlemdir. Bu Kulturkampf 4 Temmuz 1871 tarihli cizvitlere kar yasa tarafndan ve Mays yasalar tarafndan ifade edildi: papazlarn yetitirilmesi ve atanmas zerine 11 Mays 1873 tarihli yasa; dinsel konuda disiplin gc ve dinsel iler krallk mahkemesi kurulmas zerine 12 Mays 1873 tarihli yasa; dinsel ceza ve zorlama hakknn kullanlmas snrlar zerine 13 Mays 1873 tarihli yasa; kilisenin istifas zerine 14 Mays 1873 tarihli yasa. Bu nlemlerin birou daha sonralar yrrlkten kaldrld ya da hafifletildi. Mays yasalar 1880'de askya alnd, sonra kaldrld. - 133.

9 1 Pentateuque ve ncilin birinci kitab. Kitapta yaradln yks ve Yusuf un lmnden Musa'nn douuna kadar olan ilkel tarih yazldr. - 111. 92

Marxin burada and kitap udur:


la description des Etats

Voyages

de Franois de

BerniL'Hindous-

er...

Contenant

du Grand

Mool,

de Cachemire..., Paris 1830, c. I, s. 304-305 ve c. III, s. 231-232. ki uzun aktarma, orijinal diliyle, Franszca verilmitir; yalnz birinci aktarmanm ilk iki satr Marx tarafndan Almancaya evrilmitir. - 115. tan, du royaume
93 94

Neue Yukar

Oder-Zeitung, ve aa

n 295, 28 Haziran 1855. - 118.


kilise.

ngiliz kilisesinin iinde rakip iki eilim; birincisinin zellikle soyluluk iinde taraftarlar vard, eski debdebeli trenlere kesin bir biimde uyulmas iin mcadele ediyordu ve katoliklikle soydan geme ba vurguluyordu; ikinci eilim, daha ok aa papaz snf ve burjuvazi iinde yaygnd; bunlar d usule en kk bir nem bile vermiyorlar, ve ikiyzl burjuva ahlak anlay iinde dinsel propagandaya arlk veriyorlard. - 118. 1836'dan 1848'e kadar, Halk Yasasnn (People's gereklemesi iin mcadele eden ingiliz iilerinin devrimci ama sosyalist olmayan hareketin ad; Halk Yasasnn talepleri sadece ngiliz devletinin demokratlamasyla ilgiliydi. artizm "proleter ve devrimci, geni ve politik olarak belirli ilk kitle hareketi olarak" (Lenin, (Euvres choisies en 2 voL, c. 2, s. 551) tarihsel bir rol oynad. - 120.
95

1875 Mays aynn banda yazld; ilk kez (1890-91), c. I'de yaynland. - 134.
102

Neue

Zeit,

9. yl

artizm.

Charter)

96

ncilin ilahilerinden herbiri. - 123.

103 nl "kltr iin mcadele", Kulturkampf, yani Bismarckin 1870'ten sonra, katoliklie kar ynelmi polis basklar araclyla Alman katolik partisine, "merkez" partisine kar yrtt mcadele. "Bu mcadeleyle, Bismarck, katoliklerin militan papaz egemenlii yanlln daha ok salamlatrmaktan baka bir ey yapmad; politik blnmeler yerine dinsel blnmeleri ilk plana kararak gerek kltr davasna zarar vermekten baka bir ey yapmad, ii snfnn ve demokrasinin baz tabakalarnn dikkatini, snf mcadelesi ve devrimci mcadelenin tad temel grevlerden en yzeysel en burjuvaca yalanc papaz egemenliine kar mcadeleye evirdi." (Lenin: "De l'attitude du Parti ouvrier l'egard de la religion." Makale 1909'da yazlmtr. Bkz: Lenine et la religion, s. 14, Editions Sociales, 1949). - 134.

104 Marx burada, ii partisinin, nerdii programda, partinin dinsel alklatrmaya kar red tutumunu btn aklyla gstermeyen, buna karlk burjuva partilerinin "vicdan zgrl" ile ilgili srekli talebini yinelemekle yetmen Alman sosyal-demokrasisinin ynetimini eletiriyor. - 134. 105

diini bilmiyordu. Lomonossov, "doada meydana gelen btn dnmleri" kapsayan, maddenin ve hareketin korunumuyla ilgili "genel doa yasas" zerindeki dncelerini L. Euler'e bir mektubunda (1748) ve Considerations sur la solidite et la Fluidite des corps (1760) adl kitabnda ortaya koymutu. - 149.
114 Grove'un The Correlation of Physical Forces adl kitab 1846'da yaynland. Kitabn kkeni Grove'un 1842 Ocanda verdii ve az sonra yaynlanan dersti. - 150. 115 eitli deniz ve okyanuslarda grlen (Hint Okyanusu, Pasifik, Malezya ve Japonya takmadalarnn kylar, Akdeniz, Karadeniz, vb.) ve omurgallarla omurgaszlar arasnda ara biim olan bala benzeyen (yaklak 5 cm. uzunluunda) kk hayvan. - 151. 116 Cierleri ve bronlar olan gney Amerika'da yaayan bir hayvan. - 151.
117 Ceratodus, Avustralya sularnda yaayan, ift solunum sistemine sahip olan bir balktr; archaeopteryx, srngenlerin eitli niteliklerine sahip olan, kular snfnn en eski temsilcisi, ortadan kaybolmu bir hayvandr. - 15 n.

1876 Kasm bandan 1878 Mart sonuna kadar yazld, s. 135.


de philosophie..., politique et sociale...,

106 Kar: Eugen Dhring, Cours 285, ve E. Dhring, Cours d'economie Berlin 1876, s. 345. - 137.

Leipzig, 1875, s. 2. Bask,

107 Tanrsal kiiliklerin daha sonraki bu ikili nitelii, daha sonra mitolojilere giren karkln bir nedenidir; tanrlarn niteliini salt doal glerin yansmalar olarak gren karlatrmal mitolojinin grmedii bir neden. Bylece, birka Cermen airetinde, sava tanrs eskiskandinav dilinde Tyr, eski yukar-Almanya dilinde Zio diye adlandrlr ve Yunanca Zeus'a ve Latince Diu piter iin Jpiter'e tekabl eder; bakalarnda Er, Eor diye adlandrlr ve Yunanca Ares ve Latince Mars'a, tekabl eder. - 138. 108

adl kitaptr. Kopernik, kitapta, gne merkezine gre hareket teorisini ortaya koyar. Bu teoriye gre, eskiden kabul edildii gibi planet sistemimizin merkezinde bulunan dnya deil, gnetir. Gnein etrafnda dnen dnya ayn zamanda kendi etrafnda da dner. - 144.
um [Gkyz Krelerinin Hareketi
1 0 9 "Geometrinin babas"; geometri elerinin 13 kitabnda geometrinin ilk tutarl aklamasn yapt. Euclid'in eleri btn dnyada uzun bir sre geometrinin tek temeli oldu. - 144. 1 1 0 Yunanl astronomi bilgini Ptoleme'nin jeosantrik sistemine gre, dnya, evrenin merkezinde bulunur. Bu teori dinsel evren anlaynn temelini oluturdu. Astronomide bu teori Kopernik'in byk buluuna kadar nemini korudu. - 144.

Szkonusu edilen, Kopernik,

De revolutionibus orbium zerine], Nuremberg 1543,

coelesti-

118 Engels byk bir olaslkla Haeckel'in "moner" adn verdii ve inceledii en basit canl yaratklarn, btnyle yapdan yoksun kk albminodial cevher kitleleri olduunu ve buna karn yaamn btn temel grevlerini yerine getirdiini syleyen daha sonra dorulanmayan beyann antryor. Kar: Ernest Haeckel Morphologie Generale

des organismes. Elements generaux de morphologie organique necaniquement par la theorie de la descendance reformee par Darvin, c. I, Berlin 1866, s. 133-136. - 154.

fondee Charles

119 Kanada'da bulunmu olan ve ok eski ilkel organizmalarn bir kalnts olarak grlen tal. 1878'de, Mbius, bu '"tal'm organik kkeni olduu grn rtt. - 154. 120

Szkonusu, yanma srecinin cisimlerde zel bir snrn, flojistiin varlyla koullandrldm kabul eden 17. ve 18. yzyllardaki kimyada egemen olan teoridir. M. V. Lomonossov (1711-1765) ve Lavoisier'nin (1745-1794) aratrmalar flojistik teorinin temelsiz olduunu gsterdi. - 145.
111 112 Gkyz cisimlerinin erime halindeki bulutsu kltelerden hareketli doduu varsaym. - 148.

- 157.

Goethe'nin Faust'unda Mefisto'nun szleri (1. blm, 3. sahne).

121 Engels burada talyan astronomi bilgini Angelo Secchi'in u kitabm anyor; Le soleil; les plus importantes decouvertes recentes sur

sa structure, son rayonnement, sa position avec les autres corps celestes. - 157.
122 Cervantes'in Don bir adamn ad. - 163. 123

dans

l'uniuers

et ses

rapports

Kiot'unun

komik bir blmndeki efsanevi

Engels, Rus bilgini M.V. Lomonossov'un maddenin ve hareketin kornunuyla ilgili genel ilkeyi Mayer, Joule ve Grove'dan ok nce ile11,!

1861'de Crookes tarafndan bulundu. - 166

Crookes tarafndan 1873-74'te bulunan ldama l aleti. "Ik deirmeni"yle k ve s nlarnn etkisi altnda dnen kk bir deirmen ark belirtilmektedir. - 166.
125 Szkonusu edilen, Petersburg niversitesinin fizik dernei tarafndan 6 Mays 1875'te kurulan ve 21 Mart 1876'da faaliyetine son veren "medyumluk olaylarn inceleme komisyonu"dur. Bu komisyon Rusyada ruharcl yayan kiiliklere, Aksakov (1832-1903), Butlerov (1828-1886), vb. gerek ruhanclk olaylarna bir giri vermelerini nererek arda bulundu. Bu komisyona Mendelyev (1834-1907), Bobilev (1842-1917), Rrajevi, vb. gibi bilginler katlyordu. Komisyon "ruhanclk olaylarnn bilinsiz hareketlere ya da bilinli aldatmacalara evrildiini ve ruhanclk retisinin bo bir inan olduu" sonucuna vard ve sonulanm 25 Mart 1876 tarihli Golos ("Ses") adl gazetede yaynland. Komisyonun belgeleri Mendelyev tarafndan SaintPetersburg'da 1876 ylnda Documents pour juger du spritisme ad altnda yaynland. - 169. 1 2 6 Mozart'n sahne). - 170.

Austos 1874'te Nature dergisinde yaynlanmtr). Marx'a 21 Eyll 1874 tarihli mektubunda Engels, bu konferans hakknda daha aynntl bilgi verir. - 176.
132 Spinoza'nm Ethique'inin birinci blmnn ekinde, doann erekbilimsel anlaynn taraftarlarnn yararlandklar tek kant olan bilgisizlie ardan szeder. - 177. 133 Sozialdemokrat'ta, n 19 ve 20, 4 ve 11 Mays 1882, yaynlanmtr. - 178. 134 Ari deyimi bugn artk eskimi ve bilimsel olmayan bir deyim olarak kabul edilmektedir. Balangta Ari ad sadece Hindistan ve ran'da eskiden oturanlarn kendilerine verdikleri add; 19. yzyldan itibaren bu deyim baz bilginler tarafndan "Hint-Avrupa" karl olarak, yani Hint-Avrupa dillerini konuan btn halklar belirtmek iin kullanld. Daha sonra Ari kavram yardmyla Hint-Avrupa halklannn hibir zaman varolmam bir rk birlii imal edilmeye alld. Alman faistleri "Alileri" stn olduu iddia edilen bir rkn temsilcileri yaparak bu deyimi kullandlar. "Ari" deyimini zamanndaki bilimin kulland anlamda kullanan Friedrich Engels, bu deyimle HintliAvrupallar, yani "dilleri, dillerin iinde en eski dil olan Sanskrite etrafnda gruplaan halklar" kastediyordu (F. Engels: Eski Cermenlerin

Sihirli

Flt

adl operasndan alnmtr (I. perde, 18.

127 Engels, darvincilie kar zellikle 1871 Komnnden sonra Almanya'da balatlan gerici saldnlar antryor. Hatta darvincilikten yana olmu olan Virchow gibi sayl bir bilgi bile, 1877'de, darvinciliin sosyalist hareketle yakn ilikide olduunu, dolaysyla kurulu toplumsal dzen iin tehlikeli olduunu iddia ederek Darvvin retisinin yasaklanmasn nerdi. - 171.

Tarihine

Katk).

- 179.

135 Bakire Meryem'in ftr gnah olmadan hamile kalmasna ilikin katolik dogmas. - 180. 136 Engels, Henri Heine'nin yor. - 181.

128 g Temmuz 1870'te Roma'da papann "yanlmazl" dogmas ilan edildi. Katolik Alman tanrbilimcisi Dllinger bu dogmay kabul etmeyi reddetti. Mayence Ketteler piskoposu da balangta yeni dogmann ilanna kar kt, ama ksa bir sre sonra gayretli savunucusu haline geldi. - 172.
129 Bu aktarma, biyoloji bilgini Thomas Huxley'in, kendisini ruhanclk olaylarnn incelenmesi iin komite almasna arm olan Londra Dialectical Society'e yazd bir mektuptan alnmtr. Huxley, bu daveti ruhanclk zerine birka alayl notla reddetti. Huxley'in 29 Ocak 1869 tarihli mektubu 17 Ekim 1871 tarihli Daily Nevs'de yaynland. - 172.

"le dieu Apollon"

adl iirini dn-

137 Fallmerayer yle yazyordu: " M a n i ya da Maina blgesi sakinleri ve ad etrafndaki tartmalan yeniden balatmak istemiyorum. Bununla birlikte bir ey kesindir: 9. yzyln Maniyatlan ... hl puta tapyorlard..." (Kar: Jacob Philipp Fallmerayer, "Quelle influence a eu l'ocupation de la Grece par les Slaves le destin de le ite d'Athenes et de l'Attique? Ou nouveaux arguments l'appui de la these sur l'origine des Grecs modernes, exposee dans le l or volume de Histoire de la presqu 'le de la Morea au cours moyen ge", Stuttgart ve Tubingue, 1835, s. 7879.) - 184n.
138

Laplace'm, kendisine gkyz mekaniinde neden tanrdan szetmediini soran Napoleon'a yant. - 176.
130

"Beyefendi,

benim

bu varsayma

gereksinmem

yoktu"

Lazare.

- 185.

Kt zenginin meselinde sz edilen zavall czaml.

Engels, Tyndall'm, Belfast'ta, 19 Austos 1874'te, ngiliz Bilim Birlii oturumunda verdii konferansa bavuruyor (konferans metni 20
131

1 3 9 lk kez ngilizce olarak Progress'de, c. 2, Londra 1883, s. 112116, yaynland. - 189.


140

Tbingen

okulu.

19. yzyln ilk yarsnda Ferdinand Christi-

an Baur tarafndan kurulan ncil aratrma ve eletirme okulu. Bu kurulun yelerinin ilgilendii ncilin rasyonalist eletirisi, sonusuz olmas ve ncilin baz temel aklamalarn tarihsel adan gvenilir olarak korumak isteiyle nitelenir. Bununla birlikte, aratrmaclar, istemeyerek, ncilin otoritesini azaltmak iin ok ey yaptlar. - 189.
141

152 1838-1848 yllarnda A. Ruge ve Th. Ectermeyer tarafmdan kartlan sol-hegelcilerin dergisi. - 206. 153 Strauss bu kitapta, sa'y bir tanr olarak deil, ama byk bir tarihsel kiilik olarak sunar, ncilin anlatlar hristiyan topluluklar iinde hemen hemen bilinsiz bir biimde ortaya kan mitler olarak kalr. Bruno Bauer, Strauss'u eletirisinde, onu, mitlerin yaratlmasnda bilincin roln tanmazlktan gelmekle sular. - 207. 154

Teslis.

Baba, Oul ve Kutsal-Ruhun tek bir tanr halindeki

birlii. - 191.
142 143

Eski Yunanistan'n Peloponez kuzeyindeki lkesi. - 194. Tacitus yle yazar:


Sub item tempus Achaia atgue Asia falso velut Nero aduentaret, varro sper exitu ejus rumore, eogue, viuere eum fingentibus credentibusgue. (Ayn dnemde, Akay

jisinde

exterritae, pluribus

207.

1845'te yaynlanan ve Marx ve Engels tarafndan Alman deoloeletirilen L'Unique et sa propriete adl kitap antrlyor. Thurn'n indiens britannique, con-

ve Asya, Neron geri geliyormu gibi temelsiz bir korkuya kapldlar, zira ok sayda sylenti ldyle ilgiliydi ve birok kii bir yk yaratyor ve onun hl yaadna inanyordu.) - 194.
144 1886'da yazld. lk kez Neue Zeit'ta 4. yl (1886), n 4 ve 5, yaynland; ayr basm olarak nszyle birlikte Stuttgart'ta 1888'de yaynland. - 197. 145 Sz edilen, ancak yzyln banda ele geen ve tmyle ilk kez 1933 ylnda, Marx-Engels-Lenin Enstitsnn almalaryla bas-

155 yle grnyor ki, Engels Everard Ferdinand'n Im 1883'te, Londra'da yaynlanan u kitabma gnderiyor: Chez les

de la Guyane. Esquisses sur l'interieur cernant principalement l 'anthropologie.

de la Guyane

- 209n.

156 Hegel'in yapt, btnyle, Hume ve Kant felsefesinin bir eletirisidir, zellikle Mantk adl kitabnda bu konu zerinde fazlasyla durulmutur. - 211. 157 Kar: Lenin, Materyalizm 1993, s. 99-109. - 212.

ve Ampiryokritisizm,

Sol Yaynlar,

l a n Alman
146

deolojisi'dir.

- 197.

Engels burada, Heine'nin, Zur Geschichte der Religion und Philosophie in Deutschland adl yaptm amtryor. Fransz halkna sunulan bu kitapta, Heine, Alman felsefesinin ve bu felsefenin zamannda oynad roln bir karakteristiini veriyordu. - 200. Hegel, btn tarih felsefesinin temeli olan bu sav ilk kez Principes de la Philosophie du droit (1820) adl yaptnn nsznde aklamtr. - 200.
147 148

158 Szkonusu edilen, gzlemci Galle'in 1846'da Berlin gzlemevinden bulduu Neptn gezegenidir. - 212. 159

Kar: Lenin,

Materyalizm

ve Ampiryokritisizm,

s. 215-217. -

212.
160

-214.

Bu konuda kar: Kari Grn,


posthumes

Anti-Dhring,

Sol Yaynlar, 1995, s. 116-117.


travers sa correspondan-

Esquisse

du droit naturel et de la science de l'Etat, 3. Kesim, 270'te yle formle ediyor: "... esas gereklik zorunluluktur, gerek olan kendinde-zorunludur." - 200.

Hegel bu dnceleri,

Principes

de la Philosophie

du droit,

ou

ce, ses (Euvres

c. 2, Leipzig ve Heidelberg 1874, adl yapttaki "Aphorismes posthumes". - 214.


et l'Evolution de la philosophie,

161 Kar:

Ludwig

Feuerbach

149 Kar: Manifeste du Parti Communiste, Editions sociales, 1960, s. 31-32, burjuvazinin bu devrimci eyleminin akland pasaj. - 202.

Napoleon'a kar kurtulu savalar denilen bu savalar srasnda Prusya kral, uyruklarna bir anayasal dzeni kabul etmeyi vaadetmiti. Bu vaat hibir zaman yerine getirilmedi. - 204.
150 151 Kar: F. Engels, 158.-205.

162 Daha 1745'te Lomonossov tarafndan rtlen filojistik teorisine gre yanma olaynn z, yanan cisimden flojiston denilen varsayl bir baka cismin kp gitmesine dayanyordu. Lavoisier, ngiliz kimyacs Priestley'in aratrmalarna dayanarak, 18. yzyln sonunda doru teoriyi kurdu. Yanma, iki cismin yarmas deildir, yanan cismin oksijenle birlemesinden ibarettir. - 214. 163 164

Vogt, Bchner, Moleschott. - 216.

Anti-Dhring,

Sol Yaynlar, Ankara 1995, s.

Szkonusu edilen, Robespierre tarafmdan "yce varla" tapmay yeniden canlandrma giriimidir. - 222.

165 Kar: Ludwig Feuerbach, "Contre le dualisme du corps et de l'me, de la chair et l'esprit", (Euvres Completes, c. 2 Leipzig 1846, s. 363. Kar: Ludwig Feuerbach, "La necessite maitrise toutes les lois et abroge", L. F. travers se correspondance, ses (Euvres posthumes..., op. cit., s. 285-286; "Principes de la philosophie. Necesite d'u changement. 1842-43", L. F. Travers sa Correspondance..., op. cit., c. 1, - 224. 1 6 6 Engels'in birka szckle belirttii bu dnce, Hegel tarafndan yaptlarnn deiik pasajlarnda formle edilmitir. Hegel, Cours sur la philosophie de la religion adl yaptnda yle demektedir: "... eer insan sadece kendi doasna greyse, olmak zorunda olduu gibi deildir; bu dnce, insann doasndan kt olduu sylenerek ifade edilir." Hegel Principes de la philosophie du droit'da da yle der: "insann doasndan kt olduunu syleyen hristiyan retisi, insan iyi olarak gren retiden stndr." - 224.

hellenue,

c. 2, kesim 4, Halle, 1826-1830, adl kitabdr. - 254.

177 Bu tmceyle balantl olarak: "Ayn kandan kzkardele bir evlilik Girit'te ho karlanmayan bir ey deildi", sayfa dibindeki not: "Strabon'da Ephore, 10-482"; Engels burada Strabon'a ak olarak bavuruyor. Strabon'da szkonusu pasaj yledir; "Girit yasalarnn en nemlileri, Ephore'un dedii gibi, ayrntl olarak unlardr. Genler topluluundan ayn zamanda kan herkes, ayn zamanda evlenmek zorundadrlar, bununla birlikte gen karlarn evlerine hemen deil, sadece onlar ev ilerini yrtebilecek duruma gelince gtrrler. Erkek kardeler olduu zaman, drahoma, bir erkek kardein miras yapnn yarsndan meydana gelir." (Strabon, Geographie.) - 254. 178

lk kez
Kapitalin

Leipziger

Volkszeiting'da,

26 Ekim 1895, yaynland. -

258.
179

Kar: Ludwig Feuerbach, "Fragments d'une caracteristique de mon curriculum vitae philosophique", CEuvres Completes, c. 2, Leipzig 1846, s. 411.-225.
167

III kitab. - 265.

168 p ruS yahlarn Sadowa zaferi (3 Temmuz 1866) burjuva Alman tarihileri tarafmdan "kltrn ve eitimin zaferi" olarak ilan edilmitir. "Sadowa zaferi, Prusyal retmenin zaferidir" diyen nl sz onlar yaratmlardr. - 227. Adalet anlaya, onu Yunan efsanesinde cehennem yargc olarak tayin ettirmitir. - 227.
169 1 7 0 325'te znik'te toplanan ilk piskoposlar meslici Arius'un (336'da ld) sapkn mezhepli doktrinini reddetti, hristiyan inancna ve rgtlenmenin temellerine, ve kilisenin, devletin ele geirilmesi mcadelesindeki taktiine ilikin bir dogma kurdu. - 244. 1 7 1 1685'te, Louis XIV, Henri IV'n 1598'de protestanlara tapma zgrl ve hak eitlii verdii Nantes Fermannn yrrlkten kaldrd. - 246. 1 7 2 1871'de Prusya'nn egemenlii altnda kurulmu ve Almanca konuan btn lkeleri kapsamayan Alman mparatorluu. - 247.
173

lk kez Socialism: Utopian and Scientific'te, yaynland (Londra 1892). Ayn zamanda (ilk yedi paragraf olmakszn) Almanca "Tarihi Materyalizm zerine" adyla Neue Zeit'ta, 11. yl, (1892-93), c. 1, n 1 ve 2, yaynland. - 266.
180 181 182

Gotha Kongresinde (Mays 1875) - 266.

Bernstein bu ahbap topluluu iindeydi. Bismarck'a kar yrtt mcadelenin gerei, daha Marx ve Engels sa iken bu evreden ayrld. Engels 1892'de bu satrlar yazarken, vaziyetnamenin yerine getirilmesiyle grevlendirdii adamlardan biri olan Bernstein'n, lmnden sonra davaya ihanet edeceini, ilk aklarna dneceini ve daha embriyon halindeyken lmne yolat ayrlk partiyi kurmay deneyeceini aklndan geirmezdi. (Paul Lafargue'n notu.) - 267.
183 Bunlar, giriin 1. blm, ve III. kesimin 1. ve 2. blmleridir. Giriin 1. blm ikiye ayrlm ve aralarna III. kesimin 1. blm yerletirilmitir. - 268. 184 185

lk kez Revue

Socialiste'te,

1880, yaynland. - 268.

Neue

Zeit,

5. yl, 1887, n 2, s. 49-51'de yaynland. - 249.


Akademiker'de

174 lk kez Sozialistische 353'te yaynland. - 253. 175

(1. yl, 1895, Berlin, s. 351zel Mlkiyetin ve Devle-

tin Kkeni
176

Szkonusu edilen F. Engels'in Ailenin adl kitabdr. - 253. Szkonusu edilen Wilhelm

1882 Aralnda Engels, "Mark" bal altnda, 1883 banda Zrih'te yaynlanan topik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm brornn ilk basksna ek olarak, ok eski tarihlerden o zamana kadarki Alman kyl tarihinin ksa bir zetini yazd. "Mark", 1883'te, imzasz olarak, yeniden gzden geirilmi bir biimde, 'Alman Kyls, Ne idi? Nedir? Ne Olabilir?" ad altnda kyller iin propaganda yazs olarak yeniden yaynland. - 268.
186 Herbert Spencer, Huxley, darvinci filozoflar ve bilginler, yurttalarnn saygnlna dokunmamak iin kendilerine agnostique (bili-

Wachsmuth'un

Archeologie

nemezci) adn verdiler; bu Yunanca szckle, tanr, madde, erek nedenleri, kendinde-ey, vb. zerine her trl bilgiden yoksun olduklarn sylemek istiyorlard. akaclar bunu ngilizceye knou nothing, hibir ey bilmeyen olarak evirdiler. Auguste Comte'ta 18. yzyl felsefesini reddeden ve, ncilin kpei gibi kusmuuna dnen Fransz burjuvazisinin houna gitmemi olmamak iin pozitivizmini bu canskc sorunlardan kurtarmt. (Poul Lafargue'n notu.) - 270. (adclk), ortaa felsefesinin bir eilimidir; genel tr kavramlarn (evrenselleri) sadece adn, insanlarn dncelerinin ve dillerinin rnleri olarak, ve ancak gerekten varolan zel eyleri belirtmek iin bir deeri olduunu kabul eder. Ortaan realistlerinin tersine, adclar, eylerin ilkrnekleri ve yaratc kaynaklar olarak kavramlarn varln reddediyorlard. Bu anlamda adclk ortaada materyalizmin ilk ifadesidir. - 270.
187

Kiilerin, ne yaparlarsa yapsnlar, nceden cennetlik ya da cehennemlik olduunu savunan reti. - 279.
193

1648 ve onu izleyen yllarda. - 279. 195 Yeomany 'ler, zgr ve topraklarn kendileri ileyen kk top194

rak sahipleriydiler; o tarihte ngiltere'de ok kalabalktlar. (Paul Lafargue'n notu.) Yeomanry, yeomanlar topluluu demektir. - 279.
196 1455-1485. Daha sonra szkonusu edilen Henri VIII, ngiltere'de 1509'dan 1547'e kadar hkm srd ve katolik kilisesiyle balan kopard. - 280. 1 9 7 1764-1790 arasnda, ilki, buhar makinesini; ikincisi, iplik eirme makinesini (mule-Jenny); ncs dokuma tezghn bulan ngiliz. - 284. 1 9 8 Dardan tahl ithalatn snrlamay, hatta yasaklamay ngren "tahl yasalar" byk toprak sahiplerinin karlarn korumak iin karlmt. Bu konuda sanayi burjuvazisiyle toprak soyluluu arasndaki mcadele, 1846'da buday zerine olan yasalarn kaldrlmasna ilikin bir yasayla sona erdi. - 285. 199 N i s a n 1848'de, artistler tarafndan dzenlenen, ve bebuuk milyon imzal bir dilekenin konaca parlamentoya doru hareket edecek bir gsteri yasakland: ordu yardma arld. artist meclis o zaman gsteriyi iptal etti ve parlamento dilekeyi reddetti. artist hareket burada kesin bir yenilgiye urad. - 286.

Nominalizm

Marx-Engels, Kutsal 173.-272.


188

Aile,

Sol Yaynlar, Ankara 1994, s. 171-

189 Great unuashed, szc szcne "ulu ykanmamlar" demektir. Ledru-Rollin, Mazzini, Pyat ve 1848'in gl suyunda ykanm cumhuriyetileri, sosyalistleri ayn ekilde kk gryorlard; democsocs'lar [sosyal-demokratlar] sabunla sava halindeler diyorlard. Temizlik, burjuvalarn yolduu ii snf iin ancak glkle elde edilebilecek bir lkstr: bu parlak kafalar, su ortaklar burjuvalarn, iilere ektirdikleri yoksulluu, onlarn kabahati imi gibi yzlerini vuruyorlard. (Paul Lafargue'n notu.) - 272.

ngiltere'de ve Birleik Devletler'de ok yanda olan bir mezheptir: ayrc dogmas mminleri ancak erginlik anda, btn vcuduyla suya sokarak vaftiz etmektir. (Paul Lafar190

Vaftizcilik

(Baptisme)

Yani Amerika Birleik Devletleri. Bu belirtme ksa bir sre sonra yerini Sam Amca szne brakt. - 286.
200
201 Revival (uyan) szcnden gelir. Anglo-Saksonlarm 19. yzylda eitli rneklerini verdikleri, ortak din deitirme, imana dn hareketi. - 286.

gue'n

notu.)

- 273.

19 Yoksullara maddi ve "manevi" yardm iin yntemci vaiz William Booth (1829-1912) tarafndan 1878'de Londra'da kurulan dinsel ve insan sevgisi yanls burjuva rgt. Balca grevlerinden biri dinsel ve ahlaki vaazlar ve gerici bir propaganda sayesinde halkn bilincini krletmektir. rgtn Birleik Devletler'de ve bir dizi baka kapitalist lkelerde ve zellikle smrge politikasnn uygulanmasn destekledii smrgelerde kollar vardr. Selamet Ordusu askeri biimde rgtlenmitir. Gerici burjuvazinin ellerinde, ii ve demokratik harekete kar yneltilmi bir aratr. - 273.
192 Kendinde-ey ya da numen, Kant'm felsefesinde, tannamazdr, ve tannabilir olan Fenomen'e karttr. Engels, burada, byle bir felsefi tutumun yanlln gsteriyor. - 275.

2 0 2 Revivalizmin kurucular arasnda bulunan Amerikal misyonerler. - 286. 2 0 3 Semen olmak iin, en az 200 frank dorudan vergi vermek gerekiyordu (1830 devriminden nce bu miktar 300 frankt.) Seim censi buna denirdi. - 287. 2 0 4 Engels bunlar parlamenter kurumlar tehlikeye atm olan Boulanger bunalmnn ertesinde yazyordu. 287. 2 0 5 1846. Bu ilga serbest, ticaretin koruyuculuk zerine ve ngiliz burjuvazisinin Landlod\ar (toprak aalar) zerine zaferinin bir iaretidir. - 288.

206

1867 ylnn seim reformu. - 288.

2 0 7 Almanya'da, 1870'ten sonra klasik ngiliz iktisadnn ilkelerine, yntemlerine ve eilimlerine kar kan ve toplumsal bir politika tleyen baz ekonomi politik profesrlerine verilen ad. rnek olarak Schmoller, Adolf Wagner, Brentano'yu sayabiliriz. Bunlar elbette kardevrimciydiler. Bismarck'm 1880'den sonra giritii "toplumsal reformlar" siyasetine ilham oldular. - 289.
208 School boards. 1870'te kurulan eitim komisyonlar. Grevleri "kamu okullar kurmak ve gereksinmelerini karlamak zere belirli bir vergi toplamak, velileri, ocuklarn okula gndermeye zorlamak ve yoksullar okul borlarndan bak tutmaktr." ( Seignobos: Histoire

felsefede, yeni platonculuu pitagorcu ve hristiyan dncelerle birletiren ve ortaa obskrantizmine zemin hazrlayan semeci ve gerici eilim. - 302.
217 218

Eski Yunanllarda 600 kademlik bir uzunluk ls. - 318.

Antik ran'da, Azerbaycan'da ve Orta Asya'da yaygn olan Zerdt dininin "kutsal kitaplarnn" tm; kitaplar yaklak 9. yzyldan, S 3. yzyla kadar birletirildiler. - 319. J. Ph. Fallmerayer: Histoire de la presqu'le de Moree au moyen historique, 1. blm, Stuttgart ve Tbingen 1880, I, s., 227. Kitapta yle deniyor: "... 6. yzyln sonundan 9. yzyln ortasna kadar, eski hristiyanlk sadece Peloponez'den deil, btn llirya geninden orada oturanlarla birlikte ortadan kaybolmutur. Bununla birlikte Mayna Kanton'unda Yunanllarn daha yumuak payenlii tutunmutu, yle ki Rodegast'a ve hristiyan tanrsnn sakin majestelerine sunulmu insan kurbanlar arasmda, kurban etme tapmaklarnn stnde hl unutulmu Zeus'un buhuru ttyordu." - 319.
219

ge,

essai

politique
209

de i'Europe Labour

contemporaine,

s. 6 5 . ) - 2 9 0 .

(i Partisinin) (1900) beii olan ii temsili komitesinin kuruluundan sekiz yl nce yazlmtr. - 291.
Party'nin
210

Neue

Zeit'iA,

18. yl (1894-95), c. I, n 1 ve 2, s. 4-13 ve 36-43,

yaynland. - 293. kuzey Afrika'daki ve gney spanya'daki magrip [El-Muvahiddin] hanedan (1056-1146). Almohadlar: 1146 Almoravidler hanedann ykp 1269'a kadar hkm sren bir baka marip [ElMorabitin] hanedan. Hartum Mehdisi ad altnda belirtilen Msr Sudan'ndaki halk ayaklanmasnn (1881-1885) lideri Muhammed Hamet'tir (yaklak 1884-1885). Kyllerin ve gebelerin bu ayaklanmas, ngiliz ve baka smrgecilere kar ynelmiti ve geici olarak (1898'e kadar) onlar Sudan'dan kovmay baard. - 294n.
211

Almoravidler:

2 2 0 Katoliklerde sa peygamberin kann ve etini temsil eden ekmek ve arapla yaplan ayin. - 320. 2 2 1 Die Neue Zeit'ta (Bd. 2, Nos. 27 ve 28, 1894-95) ksaltlm olarak, ve Kari Marx, Die Klassenkampfe in Frankreich 1848 bis 1850, Berlin 1895'te yaynland. - 322.

2 1 2 Jpiter'in srekli bir alk ve susuzluk duymaya mahkum ettii Lidya kral. Tantal, kylar meyve aalaryla dolu bir nehir kysnda gsterilir: su imek istedii zaman su, parmaklarnn arasndan dklr; meyve koparmak istedii zaman dallar yukar kalkar. - 295. 2 1 3 Engels, Lucien'in bn antryor. - 296.

De la mort

de Peregrinus

adl kk bir kita-

2 1 4 Szkonusu edilen, Commodien'in yahudilere ve payenlere syledii dini savunan arkdr. - 302.
215 Kabala: Yaradl Kitabndaki (7. yzyl) ve Parlaklk Kitabnda (13. yzyl sonu) bulunan, tanrbilimci ezoterik yahudi sistemi. Bu iki kitap, tanrsalln kendi kendine belirmesiyle, tanrsalln kendini gstermesiyle ve Btnn drt eye ayrlmasyla ilgili mistik retiyi aklarlar. - 302.

216

lk hristiyanlk dneminin mistik dinsel bir eiliminin yeleri:

ADLAR DZN

Bakunin, Miel Aleksandrovi (1814-1876). Rus devrimci, anarizmin ideologlarndan. 1869' da Birinci Enternasyonale katld 1872'de b l c etkinlii nedeniyle atld. - 2 0 7 , 229. Ball, John. - ngiliz kr pastr, halk vaizi, ngiltere'deki kyl ayaklanmasnn (1381 'de Wat Tyler'in ayaklanmas) liderlerinden biri, 1381'de idam edildi. - 9 2 , 94. Barbon, Nicolas (yaklak 16401698). - ngiliz doktor ve iktisat, klasik burjuva ekonomipolitiin habercilerinden biri. 129. Barth, Paul ( 1 8 5 8 - 1 9 2 2 ) . - M a r k s i z m e hasm burjuva gazete yazar. 265. Bauer, Bruno ( 1 8 0 9 - 1 8 8 2 ) . - G e n hegelci hareketin yneticilerinden biri, radikal, ncilin eletirmeni, ilk hristiyanlm tarihi zerine b i r o k kitabn yazar. - 26, 179, 180, 182, 183, 2 0 7 , 209, 229, 3 0 0 , 301, 321. Baur, Ferdinand Christian (17921860). - T b i n g e n okulunun kurucusu protestan tanrbilimci, T b i n g e n ' d e profesr. - 189. Bayie, Pierre ( 1 6 4 7 - 1 7 0 6 ) . - Fransz gazete yazar v e f e l s e f e c i ; septik; m e t a f i z i e , kilise d o g m a t i z m i n e v e dinsel nyarglara kar. - 54, 55, 246. Becker, August ( 1 8 1 4 - 1 8 7 1 ) . - G a z e te yazar, 4 0 yllarnda Weitling taraftan. - 298. Benary, Ferdinand (1805-1880). Oryantalist, Berlin'de profesr, ncil zerine almalarn yazar. 195, 3 1 4 . 316, 318. Ben gel, Johann Albreclt (16871752). - Protestan tanrbilimci. -

A Agassiz, Louis Jean Rudolf (18071873). - svireli d o a b i l i m c i ; g e rici v e idealist bir dnya anlaynn temsilcisi; d a r v i n c i l i e kar v e "tanrsal y a r a d l ' i n savunucusu. - 175, 176. Aksakov, Aleksandr Nikolayevi (1832-1903). - Ruhanclk yapan R u s mutasavvf. - 169. Anaksagoras, ( 1 0 yaklak 500428). Anadolu'da Klazomenes'ten g e l m e Yunanl materyalist f e l s e f e c i . - 55. Anderson, James ( 1 7 3 9 - 1 8 0 8 ) . - ng i l i z iktisat, rant teorisi iin R i cardo'nun habercisi. - 130. Antioks IV, Epifan. - 1 0 1 7 5 - 1 6 3 aras Selefkiler hanedanndan olan Suriye kral. - 303. Antonin Dindar (Titus, Aurelius, Fulvius) ( 9 6 - 1 6 1 ) . - 1 3 8 ' d e n 161'e kadar R o m a imparatoru. - 3 0 1 . Appien (1. yzyln sonlarndan 2. y z y l n 7 0 yllarna dek). - skenderiyeli tarihi; bir R o m a tarihi yazmtr. - 2 4 2 . Aristoteles ( 384-322). - Antikan b y k dnr. - 16, 3 2 . Arkwright, Sir Richard ( 1 7 3 2 - 1 7 9 2 ) . - Sanayi devrimi dneminin ngiliz mteahhidi; eitli e i r m e m a kinalarnn bulucusu v e y a p m c s.-284. Arnauld, Antoine (1612-1694). Fransz f e l s e f e c i , Descartes'in idealist bilgi kuramnn taraftan; m e tafiziki. - 54. Arnold, de Brescia (yaklak 1 1 0 0 1155). - talyan kilise r e f o r m c u s u ;

R o m a ' d a v e baka kentlerde papaya v e kilise f e o d a l l e r i n e kar kent yoksullar hareketinin i d e o l o u; sapkn m e z h e p l i d i y e asld. 9 2 , 93. Arimet ( yaklak 2 8 7 - 2 1 2 ) . B y k Yunanl matematiki v e f i ziki. - 121. Aston, Louise (1814-1871). - Kk-burjuva demokratik eilimli A l m a n edebiyat. - 84. Auerbach, Berthold (1812-1882). Liberal eilimli e d e b i y a t ; daha sonra B i s m a r c k i n bir savunucusu haline geldi. - 84, 86. Augustin, (Aurelius Augustinus) ( 3 5 4 - 4 3 0 ) . - K u z e y Afrika'daki Hippone'un p i s k o p o s u ; kilise azizi ve pederi. - 28. Augustus (Caius, Julius, Sezar, Oktavius) ( 6 3 - S 14). - lk R o m a imparatoru. - 180, 1 9 4 , 3 1 5 . B Babeuf, Gracchus (Franois N o e l ) ( 1 7 6 0 - 1 7 9 7 ) . - Fransz d e v r i m c i si; topik k o m n i z m i n temsilcilerinden biri, "Eitler k o m p l o s u nun" d z e n l e y i c i s i ; g i y o t i n d e c a n verdi. - 140. Bacon Francis, vicomte de SaintAlban v e baron de Verulam ( 1 5 6 1 1626). - ngiliz felsefeci, ngiliz materyalizminin kurucusu; d o a b i limci, siyaset adam ve tarihi. 3 1 , 5 5 , 5 6 , 57, 1 6 1 , 2 7 0 , 272. Baer, Kari Emest de ( 1 7 9 2 - 1 8 7 6 ) . Rus akademisi yesi, modern karlatrmal e m b r i y o l o j i n i n kurucusu; c o r a f y a c . - 151, 175.

Bernier, Franois (1625-1688). Fransz doktor ve g e z g i n . - 113, 114, 115, 117. Bernstein Edouard (1850-1932). 1872'de sosyal-demokrat, 1898' den itibaren r e v i z y o n i z m i n ncs oldu. - 265. Berthelot, Marcelin Pierre Eugene (1827-1907). Byk Fransz k i m y a c , organik maddelerin sentezi ve k i m y a tarihi zerine almalarn yazar. - 222. Bismarck, Otto Prens ( 1 8 1 5 - 1 8 9 8 ) . A l m a n devlet adam; k k t o p rak soyluluundan gelmitir; 1861'den 1890'a kadar lkesinin politikasn gerici bir y n d e y netmitir. - 133, 139. Blanc, Louis ( 1 8 1 1 - 1 8 8 2 ) . - Fransz kk-burjuva sosyalist v e tarihi, 1848'de g e i c i hkmetin yesi, daha sonra 1870'e kadar g etti. 1871'de Paris K o m n n e ihanet etti. - 2 1 9 . Blanqui, Louis Auguste (1805-1881). - Fransz d e v r i m c i ; 1848 devrimi srasnda proletaryann savunucusu; iktidar bir k o m p l o c u l a r rgt araclyla alma dncesini savunuyordu, d e v r i m c i diktatorya taraftar. - 132, 306. Bloch, Joseph. - R e f o r m i s t Sozialischer, Akadenker ve Sozialistische Monatshefle dergilerinin yazar. - 253. Boccaccio, Giovanni ( 1 3 1 3 - 1 3 7 5 ) . italyan air ve hmanist. - 93. Bolingbrokc, Hcri Saint John, vicomte ( 1 6 7 8 - 1 7 5 1 ) . - ngiliz felsefeci, nedetanrc, muhafazakrlarn liderlerinden biri. 282. Bhme, Jacob ( 1 5 7 5 - 1 6 2 4 ) . - Zanaat, mutasavvf f e l s e f e c i ; sisteminde diyalektik eler bulunur. 18. 56, 270. Brentano, Ljo ( 1 8 4 4 - 1 9 3 1 ) . - A l man iktasal, "krs sosyaliz-

318.

Bentham, Jeremic ( 1 7 4 8 - 1 8 3 2 ) . - ngiliz s o s y o l o g , yararcln teoris-

yei. - 60.

mi"nin temsilcisi. - 291. Bright, John ( 1 8 1 1 - 1 8 8 9 ) . - ngiliz sanayici, siyaset adam; serbest d e i i m taraftar, b u d a y yasalarna kar birliin (Anticor Law League) kurucularndan biri. 289. Bruno, Gordano ( 1 5 4 8 - 1 6 0 0 ) . - B yk talyan dnr, materyalist v e tanrtanmaz, Kopernik'in evrenin dzeni teorisini gelitirdi; Eng i z i s y o n tarafndan sapkn m e z hepli d i y e yakld. - 143, 173. Buckland, William (1784-1856). ngiliz j e o l o g . - 272. Butlerov, Aleksadr Mihayilovi ( 1 8 2 6 - 1 8 8 6 ) . - R u s k i m y a c , organik birimler yaps teorisinin yaratclarndan biri. - 169. Bruckner, John ( 1 7 2 6 - 1 8 0 4 ) . - ngiliz protestan kilise adam. - 129. Bchner, Ludwig ( 1 8 2 4 - 1 8 9 9 ) . - A l man doktor, d o a bilimlerini halkn anlayaca b i i m e getirdi, m e kaniki materyalizmin temsilcisi. -214.

Carriere, Maurice (1817-1895). dealist A l m a n felsefeci, H e i d e l berg'de estetik profesr. - 84. Cartwright, Edmond ( 1 7 4 3 - 1 8 2 3 ) . Kr pastr, o k tannm ngiliz buluu. - 284. Chalmers, Thomas (1780-1847). skoyal tanrbilimci ve iktisat, Malthus'un fanatik taraftar. 129, 131. Charles I. ( 1 6 0 0 - 1 6 4 9 ) . - 1625'ten 1649'a kadar byk Britanya v e rlanda kral; ngiliz devrimi srasnda idam edildi. - 79, 280. Clarke, Samuel ( 1 6 7 5 - 1 7 2 9 ) . - ngiliz tannbilimci v e f e l s e f e c i . - 18. Claude, Tiberius C. Nero Gennaicus ( 10-S 54). - 41'den 54'e kadar R o m a imparatoru. 194, 303,315,316. Cobden, Richard ( 1 8 0 4 - 1 8 6 5 ) . - ng i l i z pamuklu kuma fabrikatr; liberal politikac; serbest d e i i m taraftar; b u d a y yasalarna kar birliin (Anti-corn Law League) kurucularndan biri. - 288. Collins, Anthony ( 1 6 7 6 - 1 7 2 9 ) . - ngiliz f e l s e f e c i , ruhun l m s z l ne dair dinsel d o g m a y reddetti. - 57, 272. Commodien, (3. yzyl). - Latin dilinde yazan hristiyan air; p a y e n lere kar y n e l t i l m i dinsel i e rikli yaptlarndan ikisi bize kadar ulamtr. - 3 0 2 . Condillac, Etienne Bonnot de (17151794). - D u y u m c u Fransz felsef e c i , L o c k e taraftan. - 54, 5 7 , 58. Condorcet, Marie Corilat, Marquis de ( 1 7 4 3 - 1 7 9 4 ) . - Fransz s o s y o log, Fransz D e v r i m i n d e j i r o n d e n lere yakn. - 32. Constanlin I, ( B y k ) Cais Flavius Valerius (yaklak 2 7 4 - 3 3 7 ) . 306'dan 3 3 7 ' y e kadar R o m a imparatoru. - 179, 3 0 1 , 304. Cmvanl, William (yaklak 16561725). - ngiliz doktor; materya-

st f e l s e f e c i ; ruhun l m s z l n v e maddi olmayan tzn varln reddetti. - 5 7 , 272. Cromvvell, Oliver ( 1 5 9 9 - 1 6 5 8 ) . - ngiliz devrimi srasnda burjuvazinin lideri; 1653'ten 1658'e kadar ngiltere, skoya, rlanda k o r u y u cu lordu. - 280. Crookes, Sir William ( 1 8 3 2 - 1 9 1 9 ) . ngiliz fiziki ve k i m y a c ; ruharcla olan tutkusuyla saygnln yitirdi. - 166, 168, 170, 172. Cuvier, Georges Leopold Chretien Frederic Dagobert, Baron de ( 1 7 6 9 - 1 8 3 2 ) . - Fransz z o o l o j i u z man, anatomist v e p a l e o n t o l o g . 149, 175. iero, Marcus Tullius ( 1 0 6 - 4 3 ) . - R o m a l hatip, politikac v e y a zar. - 7 , 17, D Dalton, John ( 1 7 6 6 - 1 8 4 4 ) . - ngiliz k i m y a c v e fiziki kimyada a t o m lar teorisinin kurucusu. - 150. Darwin, Charles Robert (18091882). - B y k ngiliz d o a b i l i m ci, bitki v e hayvan trlerinin evrimi teorisinin kurucusu. 127, 151, 156, 162, 1 7 5 , 2 1 7 , 233. Daumer, Georges Frederic (18001875). - A l m a n yazar, din tarihi zerine yaptlarn yazar. - 83, 89. Defoe, Daniel (yaklak 16601731). - ngiliz yazar ve gazeteci, e k o n o m i , politika, tarih ve din s o runlarn ele ald; Robenson Kruzo'nun ( 1 7 1 9 ) yazar. - 128. Demokritos ( yaklak 4 6 0 - 3 7 0 ) . - B y k Yunanl materyalist f i z o lof, atomculuun kurucularndan biri. - 7, 56, 2 7 0 . Deseartes, Rene (1596-1650). Fransz f e l s e f e c i , matematiki ve d o a b i l i m c i . Felsefede dualisttii, matematikte mekaniki matarya-

lizmi temsil e d i y o r d u . - 52, 54, 58, 5 9 , 1 4 4 , 2 1 2 , 2 1 5 . Dezamy, Thedore (1803-1850). Fransz gazete yazar, materyalist; topik k o m n i z m i n devrimci e i limini temsil etti. - 60. Diderot, Deni ( 1 7 1 3 - 1 7 8 4 ) . - Fransz f e l s e f e c i , mekaniki bir materyalizm taraftan, tanrtanmaz; Fransz devriminin ideologlarndan biri; ansiklopedicilerin en nemlisi. - 59, 2 1 9 . Dietzgen, Joseph ( 1 8 2 8 - 1 8 8 8 ) . - S e pici, materyalist f e l s e f e c i , sosyaldemokrat ve komnist; diyalektik materyalizm ilkelerine kendiliinden g e l d i . - 2 3 1 . Dingelstedt, Franz, baron de ( 1 8 1 4 1881). - air v e yazar; b a l a n g ta k k - b u r j u v a siyasal iirintemsilcisi; 4 9 yllarnn ortasndan itibaren sarayda dram y a z a n ; mutlakiyeti. - 84. Disraeli, Benjamin, comte de Beaconsfeld ( 1 8 0 4 - 1 8 8 1 ) . - ngiliz devlet adam ve yazar; tutucularn yneticisi, babakan ( 1 8 6 0 ve 1874-1880).-288. Dodwell, Henry (1784'te ld). - ngiliz materyalist f e l s e f e c i ; ncilin ieriinin gerekliini kukuya drd ve hristiyan ekillerin efsanelerini eletirdi. - 57. Dllinger, lgnace ( 1 7 9 9 - 1 8 9 0 ) . - A l man t a n n b i l i m c i ; papann yanlmazl d o g m a s n kabul etmeyi reddeden eski-katolikler hareketinin g c i c i olarak banda bulundu. - 172. Draper, John William ( 1 8 1 1 - 1 8 8 2 ) . - Amerikal f i z y o l o j i s t ve k i m y a c, burjuva liberal eilimli uygarlk tarihisi. - 160. , Dns Scot, John (yaklak 1 2 6 5 1308). - Ortaa felsefecisi, skolastik, nominalizmin savunucusu. - 55, 270. Dupuis, Charles Frano's (1742-

C
Cabanis, Pierre Jean Georges ( 1 7 5 7 - 1 8 0 8 ) . - Fransz doktor, felsefi materyalizmin temsilcisi. 53. Cabet, Etienne ( 1 7 8 8 - 1 8 5 6 ) . - Fransz gazete yazar, topik k o m n i z min temsilcilerinden biri. - 60. Calvin, Jean ( 1 5 0 9 - 1 5 6 4 ) . - ' s v i r e , Fransa ve Hollanda Protestanl-

nn kurucusu. - 143, 246, 279.


Campanella, Thomas ( 1 5 6 8 - 1 6 3 9 ) . talyan f e l s e f e c i , topik k o m n i z min ilk yazarlarndan biri; din ve siyaset alanlarndaki ilerici g r leri yznden katolik kilisesinin basksna urad. - 3 1 . Canlillon, Richard (1680-1734). ngiliz iktisat; fizyokratlarn habercisi. - 129.

1809). - 18. yzyln Fransz f e l sefeci. - 59. Dhring, Charles Eugen (18331921). - K a b a materyalist, pozitivist, semeci, gerici kkburjuva sosyalizminin i d e o l o u , m a r k s i z m dman. - 136, 137, 139, 266, 268. E Eckermann, Johann Peter (17921864). - Yazar, Goethe'nin z e l sekreteri, Goethe ile Konumalarn yazar. - 84. Epikros ( yaklak 3 4 1 - 2 7 0 ) . Yunanl materyalist f e l s e f e c i . - 8, 53, 125, 186. Eschyle ( 5 2 5 - 4 5 6 ) . - Yunanl dramatik air, klasik trajedilerin y a z a n . - 39. Euclid ( yaklak 3 0 0 ) . - nl Yunanl matematiki. - 144. Ewald, Georges Henri ( 1 8 0 3 - 1 8 7 5 ) . 7 Alman felsefeci, doabilimci, ncil zerine almalarn yazar. - 181,314. F Fallmerayer, Jacob Philippe (17901861). - A l m a n tarihi v e gezgin. - 184,319. Feuerbach, Ludwig ( 1 8 0 4 - 1 8 7 2 ) . Marksizm-ncesi dnemden, Alman materyalist f e l s e f e c i . - 25, 27, 52, 54, 61, 6 4 , 197, 199, 2 0 8 , 209, 2 1 2 , 2 1 4 , 2 1 6 , 2 1 7 , 220, 2 2 9 , 265. Filon (skenderiyeli) (yaklak 2 0 54). - Birinci yzyln banda yahudi-skenderiyeli dinsel felsefenin balca temsilcisi; bu felsefenin, hristiyan ideolojisinin olumasnda byk bir etkisi oldu. - 180, 181, 182, 191, 301, 304,311. Fichie, Johann Gottlieb (1762-

1814). - Felsefeci, A l m a n idealizminin temsilcisi. - 3 1 . Finlen, James. - artist, 1852'den 1854'e kadar artist yrtme k u m lu yesi. - 122. Flavien. - Bir R o m a pleb ailesinin ad; Flavienler. - 6 9 d a n 9 6 ' y a kadar R o m a imparatorlar hanedan; V e s p a s i e n , Titus ve D o m i t i e n . 301. Forster, Charles ( 1 7 9 0 - 1 8 7 1 ) . - ng i l i z tanrbilimci v e d o u b i l i m c i .

nolojinin kurucusu. - 162, 163, 164. Gaile, Johann Gottfried (18121910). - A l m a n astronomi bilgini, 1846'da Neptn gezegenini buldu.

-212.
Gassendi, Pierre ( 1 5 9 2 - 1 6 5 5 ) . - yi bilinen Fransz materyalist f e l s e f e c i , Epikros'un atomist teorisinin taraftar v e propagandacs. 7, 53. Gay, Jules (yaklak 1876). - Fransz topik komnisti. - 60. Georg, " Z e n g i n " ya da "Sakall" (1471-1539). 1500'den sonra S a k s o n y a dk, R e f o r m a kar. -

- 111.

Forster, William Edouard (18191886). - ngiliz sanayici, liberal partinin liderlerinden biri, A v a m Kamaras yesi. Y k s e k dereceli m e m u r . - 287. Fourier, Franois Marie Charles ( 1 7 7 2 - 1 8 3 7 ) . - Fransz topik s o s yalisti. - 6 0 , 2 5 2 , 309. Franklin, Benjamin (1706-1790). Amerikal bilgin v e politikac, A m e r i k a n bamszlk hareketind e b y k bir rol oynad. - 128, 129. Friedrich II, (Byk Friedrich) ( 1 7 1 2 - 1 7 8 6 ) . - 1740'tan 1786'ya kadar Prusya kral. - 137. Friedrich-Wilhelm III ( 1 7 7 0 - 1 8 4 0 ) . - 1797'den 1840'a kadar Prusya kral. - 176, 200, 204. Friedrich-Wilhelm IV ( 1 7 9 5 - 1 8 6 1 ) . - 1840'tan 1861'e kadar Prusya kral. - 4 6 , 78, 2 0 6 . G Galba, Servius Sulpicius ( yaklak 5 - S 69). - 68'den 69'a kadar R o m a imparatoru. 195, 3 1 5 , 3 1 6 , 317. Galilei ( 1 5 6 4 - 1 6 4 2 ) . - italyan fiziki v e astronomi bilgin, modern an d o e a bilimlerinin kurucularndan biri. - 174. Gali, Franois Joseph ( 1 7 5 8 - 1 8 2 8 ) . - A l m a n doktor vc anatomist, fre-

108.

George IV. ( 1 7 6 2 - 1 8 3 0 ) . - 1820'den 1830'a kadar ngiltere v e H a n o v r e kral. - 120. Gfrrer, Auguste Friedrich (18031861). - Tarihi, T b i n g e n o k u l u nun temsilcisi. - 189. Gibbon, Edward ( 1 7 3 7 - 1 7 9 4 ) . - ngiliz tarihi, R o m a imparatorluunun g e r i l e y i i v e ykl z e r i n e birka ciltlik bir kitabn yazar. -

124, 125. Grotius, Hugo ( 1 5 8 3 - 1 6 4 5 ) . - H o l landal bilgin, hukuk yazar, burj u v a doal hukuk teorisinin kurucularndan biri. - 31. Grove, sir William Robert (18111896). - ngiliz hukuk yazar ve fiziki. - 150, 175. Grn, Kari ( 1 8 1 7 - 1 8 8 7 ) . - K k burjuva gazete yazar; 4 0 yllarnda " g e r e k s o s y a l i z m " i n balca temsilcisi. - 208. Guizot, Franois Pierre Guillaume ( 1 7 8 7 - 1 8 7 4 ) . - Y a t r m c sermayenin karlarn savunan Fransz tarihi, gerekte 1840'tan 1848'e kadar Fransa'nn i v e d politikasn ynetti. - 2 3 8 . Gutzkow, Kari ( 1 8 1 1 - 1 8 7 8 ) . - A l man yazan, "Gen-Almanya" grubunun yneticilerinden biri, Telegraphfr Deutschland'm bayazar. - 84. H Hadrien, Publius Aelius (76-138). 117'den 138'e kadar R o m a i m p a ratoru. - 301. Hail, Spencer ( 1 8 1 2 - 1 8 8 5 ) . - ngiliz ruharcs ve f r e n o l o j i bilgini. - 162, 163. Hartley, David ( 1 7 0 5 - 1 7 5 7 ) . - ngiliz doktoru v e materyalist f e l s e f e ci. - 57, 272. Heel, Georges V/ilhelm Frederic (1770-1831). - Alman felsefeci, idealist diyalektiin kurucusu. - 8, 25, 31, 4 2 , 52, 59, 179, 2 0 0 , 2 1 5 , 218, 225, 229, 232, 2 3 5 , 2 3 7 , 2 4 0 , 264, 266. Helvetius, Claude Adrien (17151771). - Fransz f e l s e f e c i , m e k a niki. - materyalizminin nn yayd; Fransz devriminin i d e o loglarndan biri. - 5 4 , 58, 60. Henri VII ( 1 4 5 7 - 1 5 0 9 ) . - 1485'ten 1509'a kadar ngiltere kral. - 280.

111.

Goethe, Wolfgang, (1749-1832). 83,84, 204,216. Gould, Jay ( 1 8 3 6 - 1 8 9 2 ) . - B y k A m e r i k a n kapitalisti. - 260. Grres, Jean Joseph de ( 1 7 7 6 , 1 8 4 8 ) . - R o m a n t i k v e gerici eilimli A l man yazar, filolog v e tarihi, katoliklik taraftan. - 29. Granville, George Leveson-Gower II, comte de ( 1 8 1 5 - 1 8 9 1 ) ( 1 8 5 1 1852, 1 8 7 0 - 1 8 7 4 ve 1 8 8 0 - 1 8 8 5 aras) Dileri v e ( 1 8 6 8 - 1 8 7 0 ve 1886'da) s m r g e l e r bakan olan ngiliz liberal. - 123. Grebel, Konrad (1526'da ld). A l m a n hmnist, T h o m a s M n z e r taraftan. - 110. Grosvenor, Robert Lord (18011893). - ngiliz soylusu, liberallerin sa kanadna mensuptu. - 120,

Henri VIII ( 1 4 9 1 - 1 5 4 7 ) . - 1509'dan 1547'ye kadar ngiltere kral. 280. Herakleitos ( yaklak 5 4 0 - 4 8 0 ) . - Yunan f e l s e f e c i , diyalektiin kurucularndan biri, kendiliinden materyalist. - 31. Hermes, Cari Heinrich ( 1 8 0 0 - 1 8 5 6 ) . - Prusyal gerici gazete yazar, 1842'de Klnische Zeitung'un yazarlarndan biri; Prusya hkmetinin gizli ajan. - 16, 22. Herschel, Sir Frederick William ( 1 7 3 8 - 1 8 2 2 ) . - Doutan A l m a n ; ngiliz astronomi bilgini. - 148. Hobbes, Thomas ( 1 5 8 8 - 1 6 7 9 ) . - ngiliz materyalist felsefeci. - 3 1 , 53, 56, 57, 5 8 , 129, 212, 2 7 1 , 2 7 2 ,

sulanp yakld. - 9 3 . Hutten, Ulrich de ( 1 4 8 8 - 1 5 2 3 ) . - A l man hmanisti v e airi, 1522'de ayaklanan valyelerin temsilcisi. -98. Huxley, Thomas Henry ( 1 8 2 5 - 1 8 9 5 ) . - ngiliz d o a b i l i m c i . Darwin retisinin halka yaycs. - 172.

Joule, James Prescott (1818-1889). - ngiliz fiziki. - 149. Julien, Flavius Claudius ("Dnek") (yaklak 3 3 1 - 3 6 3 ) . 361'den 3 6 3 ' e kadar R o m a imparatoru. 17. K Kaligula, Caius Sezar (12-41). 37'den 4 i ' e kadar R o m a mparatoru. - 194, 315. Kant, Immanuel ( 1 7 2 4 - 1 8 0 4 ) . - K nigsberg'de profesr, modern a larn en byk felsefecilerinden biri; "eletirel idealizm"in kurucusu. - 147, 148, 150, 175, 2 0 1 , 2 1 1 , 2 1 2 , 2 1 8 , 2 2 8 , 2 6 4 , 275. Kepler, Jean ( 1 5 7 1 - 1 6 3 0 ) . - A l m a n astronom; Kopernik retisinin temeli zerine, gezegenlerin hareket yasalarn buldu. - 144, 174. Ketteler, Wilhelm Enmanuel baron de ( 1 8 1 1 - 1 8 7 7 ) . - M a y e n c e p i s k o posu. - 172. Klopstock, Friedrich Gottlieb ( 1 7 2 4 1803). - air; A l m a n y a ' d a burjuva aydnlanma felsefesinin ilk temsilcilerinden biri. - 88. Knigge, Adolf, baron de (17521 7 9 6 ) . - A l m a n yazar. - 87. Kopernik, Nicolas (1473-1543). P o l o n y a l b y k astronom, g e z e genlerin gnein merkezine g r e hareket sisteminin kurucusu. - 3 1 , 144, 146, 1 7 4 , 2 1 2 . Kopp, Hermann Fraz Moritz ( 1 8 1 7 - 1 8 9 2 ) . - A l m a n kimyac. -

Krug, Wilhelm Traugott (17701842). - dealist A l m a n f e l s e f e c i . -84. Kuhlmann, Georges. Avusturya hkmetinin gizli ajan; p e y g a m ber o l d u u n u iddia eden bir arlatan; svire'deki W e i t l i n g taraftarlar arasnda " g e r e k s o s y a l i z m " i n dncelerini y a y d . - 2 8 8 , 2 8 9 . Kunze, Auguste. - 1848'de Blatter fiir Literarische Unterhaltung'da yazd; Fransa'da toplumsal siyasal ve kltrel durum zerine makaleleri ve yazlar vardr. - 84. L Lafargue. Paul ( 1 8 4 2 - 1 9 1 1 ) . - Fransa'da marksizmin propagandacs; Fransz ii partisinin kurucularndan biri; Marx'n damad. -

I
Iamblichus (yaklak 3 3 3 ' t e l d ) . R o m a mparatorluunun g e r i l e m e ann f e l s e f e c i s i , y e n i - p l a t o n c u v e mutasavvf. - 165. im Thurn, Everard Ferdinand. 1875'te O x f o r d ' d a g e n e l bakanlk unvann ald; daha sonra ngiliz Guyan'ndaki m z e n i n k o r u y u c u su oldu. - 209. irene (yaklak 1 3 0 - 2 0 2 ) . - A n a d o lulu Yunanl, 177'den itibaren L y o n p i s k o p o s u , hristiyanl savunan bir dizi yaz vardr. - 194, 317. sa. - 101, 102, 103, 104, 109, 116, 139, 140, 191, 2 2 1 , 2 2 2 , 2 2 3 , 3 0 1 , 3 0 4 , 3 1 3 , 3 1 4 , 3 1 7 , 3 1 8 , 3 1 9 , 320. skender, "Byk" ( 356-323). 336'dan 323'e kadar M a k e d o n ya k r a l . - 1 6 , 3 1 0 . J Jansen, Cornelius (1585-1638). Hollandal tanrbilimci, j a n s e n i z min kurucusu. - 54. Johann Constant (1468-1532). Saksonya dk; 1525'ten sonra Saksonya'nn elektr prensi. 106. Joacluu. ele Fiore ( 1 1 3 2 - 1 2 0 2 ) . talyan mutasavvf, ncilin e z e l den beri varolduu dncesini yayd. - 102.

282.
Holbach, Paul Henri Dietrich, baron d' ( 1 7 2 3 - 1 7 8 9 ) . - Fransz f e l s e f e ci, mekaniki materyalizmin savunucusu; Fransz devrimci burjuvazisinin ideologlarndan biri, kiliseyi v e dini knayan ve tanrtanmazl yayan o k sayda yazs vardr. - 58. Home, George (1730-1792). - Norw i c h piskoposu, saac N e w t o n , D a v i d H u m e ve A d a m Smith'e kar h i c i v yazlar yazd. - 130. Hubmayer, Balthasar (yaklak 1 4 8 0 - 1 5 2 8 ) . - T h o m a s M n z e r taraftar, Karaorman'da Waldshut kilisesinin pastr. - 110. Humboldt, Alexandre, baron de (1769-1859). - Alman doabilimci v e g e z g i n , klimatolojinin v e corafi m o r f o l o j i n i n , denizler f i z i inin ve bitkiler corafyasnn kurucusu. - 175. Hume, David ( 1 7 1 1 - 1 7 7 6 ) . - ngiliz idealist znel felsefeci. - 8, 130, 212. Huss, Jean (yaklak 1 3 6 9 - 1 4 1 5 ) . e k reformcusu, Prag'da profesr, e k ulusal kurtulu hareketinin esinleyicisi; sapkn mezheplilikle

268.
Lamarck, Jean-Baptisle de ( 1 7 4 4 1829). - Fransz d o a b i l i m c i , e v rimci, Darvvin'it habercisi. - 151, 175, 216. Lamennais. Felicile Rohert de ( 1 7 8 2 - 1 8 5 4 ) . - Fransz papaz, hristiyan sosyalizminin i d e o l o g l a rndan biri. - 298. La Mellrie, Julien Offrav de (I 7 0 9 1751). - Fransz doktor, f e l s e f e c i , mekaniki materyalizmin savunucusu. - 53, 58. Langc. .loaehin ( 1 6 7 0 - 1 7 4 4 ) . - Alnan pielisle (protcstanlarda keilik meslei taraftar) tanrbilimci Halle'de profesr, gerici. 32. Laplace, Pierre Simon, ar/is dr ( 1 7 4 9 - 1 8 2 7 ) . - Fransz mak-a tiki, astronomi bilgini ve li/.kv - 147, 148, 156, 175, 176, 27 t. Lavoisier, Anloine L'ii I l / H 1794). Fransz blt'in I M) Law de h sln. Jnl (l(/l I 720), skoval klsal. I u n sa'da / l ' ) I720'dc " m e l .lv,-

222.
Kovalevski, Maksim Maksimovi ( 1 8 5 1 - 1 9 1 6 ) . - Rus s o s y o l o g , tarihi ve gazete yazar; ilkel topluluk ve gens z e r i n e yapt aratrmalardan d o l a y tannr. - 269. Kppen, Charles Frederic (18081863). - Radikal A l m a n gazete yazar ve tarihi, g e n - h e g e l c i l i k retisinin taraftan. - 8.

denetisi. - 54, 129. Leibniz, Gottfried Wilhelm, baron de ( 1 6 4 6 - 1 7 1 6 ) . - A l m a n felsefeci, nesnel idealist matematiki ve fiziki. - 18, 5 4 , 5 5 , 58, 59. Leroy, Henri ( 1 5 9 8 - 1 6 7 9 ) . - Hollandal d o k t o r v e f e l s e f e c i ; mekaniki materyalizmin ilk savunucularndan biri. - 53. Leverrier, Urbain Jean Joseph ( 1 8 1 1 - 1 8 7 7 ) . - Fransz astronomi bilgini. - 212. Linnaeus, Charles de ( 1 7 0 7 - 1 7 7 8 ) . sveli d o a b i l i m c i , bitkilerin ve hayvanlarn ilk sistematik snflandrmasn yapan yazar. - 144, 145, 146. Locke, John ( 1 6 3 2 - 1 7 0 4 ) . - D u y u m cu ngiliz f e l s e f e c i . - 5 2 , 55, 57, 58, 60. Lucien de Samosate (yaklak 120180). - Yunanl yazar, tanrtanm a z . - 11, 17, 39, 130, 2 9 6 , 297. Lucrece Titus, Lucretius Carus ( yaklak 9 6 - 5 5 ) . - nl R o m a l f e l s e f e c i v e air; materyalist. 17. Luther, Martin ( 1 4 8 3 - 1 5 4 6 ) . - A u gustinus tarikatna m e n s u p A l m a n keii, din r e f o r m c u s u . - 7 4 , 9 6 103, 107, 110, 143, 174, 2 4 5 , 2 7 8 229. Lyell, Sir Charles ( 1 7 9 7 - 1 8 7 5 ) . - ngiliz j e o l o u ; y e r b i l i m alannda evrim teorisinin kurucusu. - 149, 175. M Machiavel, Nicolas de, Benardo ( 1 4 6 9 - 1 5 2 7 ) . - talyan devlet adam v e y a z a n ; kapitalist ilikilerin ortaya k m a d n e m i n d e talyan burjuvazisinin ideologlarndan biri. - 31, 143. Madler, Jean Henri de ( 1 7 9 4 - 1 8 7 4 ) . - A l m a n astronomi bilgini. - 147, 153, 158.

Malebranche, Nicolas de (16381715). - idealist Fransz f e l s e f e c i , matefziki. - 18, 52, 54, 58, 59. Malhus, Thomas Robert (17661834). - ngiliz kilise adam, iktisat, e m e k i snflarn y o k s u l l u unu hakl gsterme iddiasndaki gerici fazla-nfus teorisini ortaya atan kii. - 127, 128, 129. Mandeville, Bemard de (16701733). - ngiliz doktor ve yergici; burjuva ahlakn ikiyzllyle alay etti. - 60, 129. Manners, Lord John James Robert, duc de Rutland ( 1 8 1 8 - 1 9 0 6 ) . - ngiliz soylusu, muhafazakar, fabrika iilerinin durumu zerine ikiyzl bir insan sevgisiyle dolu y a zlar yazd. - 289. Mantel, Jean ( 1 4 6 8 - 1 5 3 0 ) - Stuttgart vaizi, A l m a n tanrbilimcisi, T h o m a s M n z e r taraftar. - 110. Monteli, Gedeon Algenon (17901852). - ngiliz j e o l o g , paleontol o g , bilimsel bulularn ncil e f saneleriyle u y u m haline getirmeyi denedi. - 272. Marc, Aurele (121-180). - 161den 180'e kadar R o m a imparatoru. 301. Maurer, Friedrich-Wilhelm (1813yaklak 1882). - A l m a n yazar, Srgnler Birlii ve Hakllar Birlii yesi. - 84. May er, Jules Robert ( 1 8 1 4 - 1 8 7 8 ) . A l m a n d o a b i l i m c i , enerjinin k o runumu v e d n m yasasn ilk f o r m l e edenlerden biri. - 149. Meissner, Alfred ( 1 8 2 2 - 1 8 8 5 ) . - D e mokratik eilimli A l m a n yazar, yaptlarnda "hakiki sosyalizm" eilimini ortaya koyuyordu; 1848'den sonra liberal oldu. - 84. Melanchton (gerek adyla Sclmarzerd), Philippe ( 1 4 9 7 - 1 5 6 0 ) . - A l man hmanist, r e f o r m c u tanrbilimci, Luther'in dostu ve alma arkada. - 107.

Menger, Antoine (1841-1906). Avusturyal hukuk yazar, V i y a na'da profesr, "hukuksal s o s y a l i z m i n savunucusu. - 294. Mignei, Franois Auguste Marie (1796-1884). Burjuva liberal eilimli Fransz tarihi. - 238. Mirabeau, Honore Gabriel Victor Riueti, compte de ( 1 7 4 9 - 1 7 9 1 ) . Byk burjuvazinin karlarn temsil eden Fransz devrimci. 32, 129. Moleschott, Jacob (1822-1893). Hollanda'da d o m u A l m a n fiziki, mekaniki materyalizm taraftar.-214. Montalembert, Marie Rene (17141800). - Fransz askeri mhendis. - 143. Montesquieu, Charles de Secondat baron de la Brede et de ( 1 6 8 9 1755). - Fransz tarihi v e yazar, merutiyetin i d e o l o g u . - 32. Moody, Dwight Lvman (Ryther) ( 1 8 3 7 - 1 8 9 9 ) . - Amerikal ncil vaizi. "Revivalizm" hareketinin kurucularndan biri. - 286. More, Sir Thomas ( 1 4 7 8 - 1 5 3 5 ) . - ngiliz devlet adam, lord, bakan, ilk topik komnistlerden biri, Utopie kitabnn yazar. - 129. Muhanvned ( 5 7 1 - 6 3 2 ) . - M s l m a n ln kurucusu. - 86, 112, 113, 116, 117. Mundt, Theodore ( 1 8 0 8 - 1 8 6 1 ) . - A l man yazar, " G e n A l m a n y a " e d e biyat grubunun yelerinden biri, daha sonra Breslau ve Berlin'de edebiyat ve tarih profesr. - 84. Murray, Lidley ( 1 7 4 5 - 1 8 2 6 ) . - ngiliz dilbilimci. - 166. Mnzer, Thomas (yaklak 14901525). - Luther'in retilisi, sonra dman, anabaptist ve sosyald e v r i m c , Thurinszue'de kyl isyannn l i d e r i . - 9 2 , 96, 101-110.

N Nabucodonosor II ( I 6 0 4 - 5 6 1 ) . Kaide mparatorluunun kurucusu v e hkmdar, Suriye ve Filistin'i istila etti, 586'da Kuds' ykt ve yahudileri tutsak alarak Babil'e getirdi. - 3 0 3 . Napier (Neper), Lord John ( 1 5 5 0 1617). - skoyal matematiki. 144. Napoleon, ( 1 7 6 9 - 1 8 2 1 ) . - 222, 276. Neron, Lucius Domitius (37-68). 54'ten 68'e kadar R o m a imparatoru. - 183, 185, 194, 1 9 5 , 3 1 5 , 3 1 6 , 318. Newton, Sir saac ( 1 6 4 2 - 1 7 2 7 ) . - ngiliz f e l s e f e c i , astronomi bilgim v e matematiki, bilim olarak m e kaniin kurucusu. - 18, 53, 144, 146, 148, 174, 176. Noak, Louis ( 1 8 1 9 - 1 8 8 5 ) . - A l m a n tanrbilimci v e f e l s e f e c i . - 84. North, Sir Dudley ( 1 6 4 1 - 1 6 9 1 ) . - ngiliz tccar v e iktisats. - 129. Nostradamus, Michel de NotreDame (1503-1566). Fransz doktor v e m n e c c i m , mutasavvf. 88 Novayri (yaklak 1 2 8 0 - 1 3 3 2 ) . A r a p tarihi. - 116.

O
ken, Laurent ( g e r e k adyla Ockenfss) ( 1 7 7 9 - 1 8 5 1 ) . - D o a b i l i m c i v e A l m a n d o a felsefecisi. - 1 5 1 . Ortes, Giammaria (1713-1790). V e n e d i k l i kei, klasik e k o n o m i nin habercisi. - 129. Ortho (Marcus Salvius, Otho) ( 3 2 69). - 69'da R o m a imparatoru. 195,316,317. Owe, Robert ( 1 7 7 1 - 1 8 5 8 ) . - ngiliz topik sosyalist; 18. yzyl Fransz materyalistlerinin felsefe g r lerine k a t l d . - 6 0 , 6 2 , 252.

p Peregrinus Proteus (Hellespont kysndaki Parium'dan, 2. yzyl balangc). - Y c e l t i l m i dinsel kii. - 2 9 6 , 2 9 8 , 299. Perikles ( yaklak 4 9 3 - 4 2 9 ) . Atinal devlet adam, kleci devleti salamlatrmaya katkda bulundu. - 16. Persius, Flacus A ulus ( 3 4 - 6 2 ) . - R o mal yergici, stoac. - 186, 192. Petrone, Petronius Arbiter (66'da ld). - R o m a l yazar. - 183. Petty, Sir Will.iam ( 1 6 2 3 - 1 6 8 7 ) . - ngiliz iktasat ve istatistiki, " m o dern e k o n o m i politiin kurucusu, e k o n o m i alannda en dahi ve en zgn aratrmaclardan biri" ( M a r x ) . - 129. Philippe II ( yaklak 3 8 2 - 3 3 6 ) . 359'dan 336'ya kadar maked o n y a kral, Byk skender'in babas. - 3 1 0 . Pltark (yaklak 4 6 - 1 2 5 ) . - Y u n a n tarihi, ahlak y k s e l t m e y e alan yazar, Yunanistan ve R o m a ' n n n e m l i kiilerinin biy o g r a f y a l a r m yazd. - 7, 8. Prestley, Joseph ( 1 7 3 5 - 1 8 0 4 ) . - ngiliz k i m y a c , materyalist f e l s e f e ci. - 57, 272. Proudhon, Pierre Joseph (18091865). - Fransz kk-burjuva sosyalist, anarizmin teorik kurucularndan. - 2 2 9 . Ptoleme. - M a k e d o n y a kkenli M sr prensleri hanedannn tad ad. - 253. Ptoleme, Claude (yaklak 9 0 - 1 6 0 ) . - Y u n a n l matematiki, astronomi bilgini ve c o r a f y a c , yeryuvarla merkezine g r e dnya sistemi teorisinin kurucusu. - 144.

Fransz doktor ve iktisat, f i z y o k ratlar retisinin kurucusu. - 129. R Rabman, Franz. - G n e y A l m a n ya'da vaiz, T h o m a s Mnzer'in retilisi, Karaorman kyllerinin ve pleblerinin ayaklanmasna katld iin 1525'te idam edildi. - 109110. Raumer, Friedrich (1781-1873). Burjuva tarihi Breslau ve Berlin'de profesr. - 84. Renan, Ernest ( 1 8 2 3 - 1 8 9 2 ) . - dealist Fransz f e l s e f e c i , hristiyanl m tarihi zerine denemeler yazd. - 178, 190, 3 0 0 , 302, 3 0 7 , 3 1 4 318. Robespierre, Mcucimilien Franois sidore de ( 1 7 5 8 - 1 7 9 4 ) . - K o n vansiyon yesi, jakobenlerin lideri v e 1794'te devrimci hkmetin bakan. - 2 2 3 . Robinet, Jean-Baptiste Rene ( 1 7 3 5 1820). - Materyalist Fransz felsefeci.-58. Rochow, Gustave Adolphe Roch de ( 1 7 9 2 - 1 8 4 7 ) . - Prusyal gerici k y soylularnn temsilcisi, 18341842 arasnda Prusya iileri bakan. - 136. Ronge, Jean ( 1 8 1 3 - 1 8 8 7 ) . - A l m a n kilise adam, katoliklii A l m a n burjuvazisinin gereksinmelerine elverili hale g e t i r m e y e alan A l m a n katolik hareketinin kurucusu ve yneticisi. - 84. Rousseau, Jean-Jacques (17121778). - A y d n l a n m a dneminin yazar ve felsefeci, demokrat, Fransa'da burjuva devriminden n c e k i d n e m d e kk-burjuvann i d e o l o g u , f e l s e f e d e nedetanrcin temsilcisi. 31, 140 219.

S Sachs, Hans ( 1 4 9 4 - 1 5 7 6 ) . - N u r e m bergli kundurac, R e f o r m d n e m i nin airi v e k o m p o z i t r , usta antajc, Luther taraftar. - 89. Saint-Simon, Claude Henri, conpte de ( 1 7 6 0 - 1 8 2 5 ) . - Fransz topik sosyalist. - 251. Sankey, Ira David ( 1 8 4 0 - 1 9 0 8 ) . Amerikal ncil reticisi, " R c v i v a l i z m " hareketinin rgtleyicilerinden biri. - 2 8 6 . Saphir, Moritz Gottlieb ( 1 7 9 5 - 1 8 5 8 ) . - Avusturyal yazar, nkteli v e yergili iirler yazd. - 84. Schappeler, Christophe (14721551).' Alman tanrbilimci, M n z e r taraftan, M e m m i n g e n ' d e pleb hareketinin lideri. - 110. Schelling, Friedrich Wilhelm Joseph (1775-1864). - Alman felsefeci, znel idealist bir f e l s e f e sistemini ortaya k o y d u . - 25. Schiller, Friedrich (1759-1805). A l m a n trajedi airi ve tarihi. Brigands'in, Guillaume Tell'm vb. y a zar. - 83, 8 4 , 2 1 6 . Schmidt, Conrad ( 1 8 6 3 - 1 9 3 2 ) . - A l man s o s y a l - d e m o k r a t , yeni-kant, revizyonist Sozialistische Monatshefte dergisinin kurucularndan biri. - 2 5 7 , 2 6 3 . Schuhmann, George Friedrich ( 1 7 9 3 - 1 8 7 9 ) . - A l m a n f i l o l o g , antika tarihisi. - 256. Secchi, Angelo ( 1 8 1 8 - 1 8 7 8 ) . - talyan astronomi bilgini, cizvit. 140,153,157,176. Seneca (Lucius Annaeus Seneca) ( yaklak 4 - S 6 5 ) . - R o m a l felsefeci, " y e n i " stoac okulun kurucusu; gerici idealist ahlak bilimiyle hristiyan d o g m a s n n olumasn etkiledi. - 180, 182. 185, 191, 301. Servetus, Miguel ( 1 5 1 1 - 1 5 5 3 ) . - Kann d o l a m alannda n e m l i b u -

Q
(Juesnay, Franois (1694-1774). -

lular yapan spanyol doktor; C e nevre'de, r e f o r m c u , z g r dnr o l d u u iin Kalven'in kkrtmasyla sapkn mezhepli d i y e y a kld. - 143, 173. Sezar, Caius Julius ( y a k l a k 100-44). - General v e R o m a d e v let adam. - 29, 180. Shaftesbury, Anthony Ashley-Cooper III, compte de ( 1 6 7 1 - 1 7 1 3 ) . - ngiliz felsefeci v e siyaset adam, nedetanrc, liberal parti yesi. 119. Shaftesbury, Anthony Ashley-Cooper VII, compte de ( 1 8 0 1 - 1 8 8 5 ) . - ngiliz siyaset adam, tory. - 282. Sickingen, Franz de ( 1 4 8 1 - 1 5 2 3 ) . v a l y e , 1522'de soyluluk ayaklanmasnn askeri ve siyasel lideri.-98, 278. Smith, Adam ( 1 7 2 3 - 1 7 9 0 ) . - Klasik e k o n o m i y e ilenmi b i i m i n i v e ren ngiliz iktisats v e f e l s e f e c i . - 128, 130, 1 3 1 , 2 5 1 . Soetbeer, George Adolphe (18141892). - A l m a n iktisat, m a l i y e ve para istatistikisi. - 259. Sokrates ( yaklak 4 6 9 - 3 9 9 ) . Yunanl idealist f e l s e f e c i , k l e c i toplumun i d e o l o u . - 16. Spartaks ( 71 ylnda l d ) . R o m a l gladyatr, 73-71 yllarnda R o m a Cumhuriyetinde k l e ayaklanmasnn lideri. - 184. Spinoza Baruch de ( 1 6 3 2 - 1 6 7 7 ) . Hollandal materyalist f e l s e f e c i . 31, 52, 55, 58, 59, 147. Starcke, Charles Nicolas (18581926). - Danimarkal felsefeci v e s o s y o l o g - 198, 200, 2 1 3 , 2 1 6 , 224, 226. Sternberg, Alexadre, baron de Ungcm ('1806-1868). - Gerici A l m a n romanc, ortaa feodal soyluluunu idealletirdi. - 84. Slcur, Sir James ( 1 7 1 2 - 1 7 8 0 ) . ngiliz iktisat, retisi "merkantilizmin akla-uygun ifadesidir"

( M a r x ) . - 127. Stirner, Max (Jean Gaspard Schmidt'in ereti ad) (18061856). Gen-hegelci, bireyci anarizmin ideologlarndan biri. 7 2 , 2 0 7 , 229. Storch, Nicolas (1825'te ld). Z w i c k a u ' l u kuma, yerel anabaptistlerin lideri. - 102. Strabon ( yaklak 6 3 - I S yaklak 21). - Yunanl c o r a f y a c ve etnograf. - 2 5 4 . Strahan, William ( 1 7 1 5 - 1 7 8 5 ) . - ng i l i z b a s m c v e yaync. - 130. Strauss, David Friedrich (18081874). Alman tannbilimci, g e n - h e g e l c i , sa'nn Yaam'nn yazar. - 2 7 , 180, 190, 2 0 7 , 2 0 9 , 229, 300. Stuart. - 1371'den itibaren sko, 1603'ten 1714'e kadar ngiliz krall a n hanedan. - 282. Sully, Mcaimillien de Bethune, baron de Rosny, duc de (15601641). - K r soylusu, Henri IV'n m a l i y e bakan, e k o n o m i k g r l e riyle fizyokratlarn habercisi. 129. T Tacitus, Publius Cornelius (yaklak 5 5 - 1 1 7 ) . - R o m a l tarihi. - 184, 194, 3 0 3 , 3 1 6 , 321. Temple, Sir William ( 1 6 2 8 - 1 6 9 9 ) . ngiliz diplomat, merkantilist, bir dizi e k o n o m i k yaz yazd. - 129. Tertullien, Quintus, Septimus Florens (yaklak 1 6 0 - 2 2 0 ) . - Hristiyan tannbilimci, bilmesinlerci, b i l i m d m a n . - 18. ThaVes, Miletli ( yaklak 6 2 4 5 4 7 ) . - Yunanl materyalist f e l s e feci. - 20. Thierry, Augustin (1795-1856). Restorasyon dneminin liberal burjuva Fransz tarihi, Fransa tarihi zerindeki almalarnda

maddi karlann v e snf m c a d e lesinin nemini belli bir l d e hesaba katmasn bildi. - 238. Thiers, Louis Adolphe (1797-1877). - Fransz tarihi ve politikac, 1832'den 1871'e kadar sk sk bakanlk yapt, 1 8 7 1 - 1 8 7 3 arasnda cumhurbakan; Paris K o m n nn cellad. - 238. Tibere (Tiberius Claudius Nero) ( 4 2 - S 37). - 14'ten 37'e kadar R o m a imparatoru. 183, 194, 315. Torricelli, Evangelista (1608-1647). - talyan fiziki v e matematiki, Galile'nin retilisi. - 145. Townsend, Joseph (1739-1816). ngiliz kilise adam, yerbilimci v e t o p l u m b i l i m c i , "yoksulluu zenginliin zorunlu koulu olarak y celtir" ( M a r x ) . - 128. Tucker, Josiah ( 1 7 1 2 - 1 7 9 9 ) . - ngiliz kilise adam, iktisat; A d a m Smith'in habercisi. - 129. Tyler, W at ( 1 3 8 1 ' d e ldrld). 1381 'de ngilitere'deki b y k k y l ayaklanmasnn lideri. - 94. Tydall, John ( 1 8 2 0 - 1 8 9 3 ) . - ngiliz d e n e y c i ve basitletirici f i z i k i ; s o m u t aratrma a l m a l a r n d a materyalizm alan zerinde durdu v e d o a n n e v r i m i n d e doast glerin bir mdahalesi olanan reddetti. - 176, 177.

Vidocq, Franois Eugene (17751857). - Fransz maceracs v e polisi. - 37. Virchow, Rudolf ( 1 8 2 1 - 1 9 0 2 ) . - A l man fizyolojist ve patolojist, Darwin'in evrim teorisine kar; p o l i tikada n c e lml bir liberal o l d u ; 7 0 yllarndan sonra gerici v e s o s yalizmin tutkulu rakibi haline g e l di. 1 8 8 0 - 1 8 9 3 aras Reichstag milletvekili. - 170. Vitellius, Aulus ( 1 5 - 6 9 ) . - 69'da i m parator. - 303, 315. Vogt, Kari ( 1 8 1 7 - 1 8 9 5 ) . - D o a b i limci, materyalist. - 214. Volney, Constantin Franois Chasseboeuf, compte de ( 1 7 5 7 - 1 8 2 0 ) . - Fransz g e z g i n , etnograf, politika yazar ve f e l s e f e c i . - 59. Voltaire d i y e adlandrlan Franois Marie Arout ( 1 6 9 4 - 1 7 7 8 ) . - Y a zar, tarihi v e f e l s e f e c i (nedentanrc); kiliseye v e mutlakiyete kar eletirisi ve mcadelesiyle Fransa'da devrimi i d e o l o j i k b a kmdan hazrlamaya katkda b u l u n d u . - 3 2 , 54, 1 1 9 , 2 1 9 , 246. W Wachsmuth, Wilhelm ( 1 7 8 4 - 1 8 6 6 ) . A l m a n tarihi. - 254. Waldau, Max (Richard Georges Spiller de Hauenschild'in ereti ad) ( 1 8 2 5 - 1 8 5 5 ) . - A l m a n yazar. - 84. Wallace, Alfred Russel ( 1 8 2 3 - 1 9 1 3 ) . - Darwin'le ayn zamanda doal s e m e teorisine varan ngiliz d o a b i l i m c i ; ruharclk y a p y o r du. - 162, 163, 164, 166, 168, 170, 171. Wallace, Robert ( 1 6 9 7 - 1 7 7 1 ) . - ngiliz kilise adam ve istatistiki, Malthus'un i d e o l o j i k habercisi. -

128, 129. Watt, James ( 1 7 3 6 - 1 8 1 9 ) . - Buhar makinesini gelitiren ngiliz f i z i k i. - 284. Wehe, Jean-Jacques. - A l m a n papaz, K y l savann liderlerinden biri; M n z e r taraftar. - 110. V/eitling, William (1808-1871). Terzi, topik A l m a n sosyalisti. 2 9 4 , 295. Wilke, Christian Gottlieb (17881854). - ndilerin tarihi zerine aratrmalarla uraan A l m a n f i l o l o g v e tarihi. - 179. Witt, Jan de ( 1 6 2 5 - 1 6 7 2 ) . - Hollandal devlet adam, 1 6 5 3 - 1 6 7 2 aras Hollanda eyaletinin fiili krallk naibi, byk ticaret burjuvazisinin karlarnn savunucusu. - 129. Wolff, Christian, baron de ( 1 6 7 9 1754). Metafiziki, idealist, L e i b n i z felsefesini sistemletirdi v e halka yayd. - 32. Wolff, Kaspar Friedrich (17331794). - A l m a n y a ' d a d o m u R u s akademi yesi; biyolojist, epigenese (elemanter biimlerden hareketle ilerleyici g e l i m e ) teorisini iledi. - 151. Wycliffe, (Wiclef, Wicliffe) John ( 1 3 2 0 - 1 3 8 4 ) . - ngiliz tannbilimci, lollardlann papaya kar hareketinin lideri. - 93. Z Zizka, Jan (yaklak 1 3 6 0 - 1 4 2 4 ) . e k generali v e politikacs. Hs hareketin liderlerinden biri, ulusal kahraman. - 295. Zllner, Johann Kar! Friedrich ( 1 8 3 4 - 1 8 8 2 ) . - A l m a n fiziki ve astronomu, ruharclk yapyordu. - 1 8 1 .

V
Vanderbilt, Cornelius (1843-1899). - Amerikal milyoner. - 260. Vanderlint, Jacob (1740'ta ld). ngiliz iktisats. - 129. Varley, Cromwell Fleetwood (18281883). - ngiliz elektrik mhendisi. - 167. Vico, Jean-Baptiste (1668-1744). Tarihsel srecin yasalarn kantlamaya alan talyan t o p l u m b i limci ve hukuk yazar. - 127.

NCL VE MTOLOJ ADLARI DZN

Adonay. - Yahudi tanrs Jahve'nin ( Y a h o v a ) adlarndan biri. - 181. Apollon. - Y u n a n v e R o m a gne, k v e sanat tanrs. - 181. Ariadne. - Kreteli kral Minos'un kz. T e z e ' n i n bir ip yuma yandmyla labirentten kmasna y a r d m etti. - 151. Augias. - Herkl'n otuz yldr tem i z l e n m e y e n ahrlarn bir g n d e ykad m i t o l o j i k Elide kral. 151. Balaatn. - M e z o p o t a m y a p e y g a m b e ri; i n c i l e g r e , Moabitler kral B a lak tarafndan baarl bir b i i m d e ilerleyen israillileri lanetlemekle g r e v l i y d i , a m a Jahve tarafmdan onlar kutsamak zorunda brakld; B a l a a m Musa'nn I V . kitabnda k o n u a n bir dii eein sahibi olarak bir rol oynar. - 305, 307. Cornwall. Shakespeare'in Kral Lear adl o y u n u n bir kiilii. 23. Daniel. - Efsanevi ykleri "Daniel'in Kitab"nda bulunan yahudi p e y g a m b e r . - 103, 193, 302, 3 0 3 , 314. Don Kiot, " M a h z u n yzl v a l y e " . - Cervantes'in valyelik r o mannn kahraman. - 176. Eckardt, Sadk. - Ortaa A l m a n halk efsanelerinin kahramanlarndan biri. - 84. Elya. - P e y g a m b e r ( 1 0 yaklak 9 0 0 - 8 5 0 ) , incil, onun hakknda, mantosuyla Jourdain'i bldn v e cennete ateten bir arabayla ktn syler. - 103.

Enoch (Henoch). - Musa'ya g r e Cain'in olu, Enoch'un vahiy kitab ona atfedilir. - 193, 3 0 3 , 312. Ezra. - Yahudi papaz ( yaklak 450). Ad Eski Ahit'teki "Ezra'nn Kitab"na verilmitir, o y s a bu kitap 3 3 0 yl d o l a y n da yazlmtr. - 3 0 3 . Esaie. - ( yaklak 740'tan 7 0 0 ' e kadar). - Eski Ahit'te srail dininin en nemli p e y g a m b e r i . - 304. Ezekiyas. - ( yaklak 6 0 0 ) , B a bil'de yahudi p e y g a m b e r ; Eski Ahit'teki, "Ezechiel'in Kitab" adn tar. - 103, 3 1 2 . Hermes. - Y u n a n efsanesinde tanrlarn ula, yolcular, ticaret v e hrszlar tanrs ( R o m a m i t o l o j i s i n d e Merkr). - 1 1 , 12. brahim. - ncil efsanesine g r e y a hudi patrii. - 111. Jahve ( Y a h o v a ) . - Y e r i n e A d o n a y veya E l o h i m getirilen, bildirilmeyen srail tanrsnn ad. - 2 9 , 138, 1 8 1 , 3 1 8 . Jean, Havari. - Havari, adn tayan " V a h i y Kitab"nn iddia edilen yazar. - 191, 1 9 2 , 3 1 2 . Jezabel. - Sahte kadn p e y g a m b e r . 307. Lazare. - ncilin bir kiilii. - 185. Laviathan. - Eski Ahit'in efsanevi deniz canavar. - 26. Matthiue. - ncile g r e , oniki havariden biri ve 1. incilin yazar. - 77. Maya. - Yunan mitolojisinde A t las'n byk kz; Z e u s onu Hermes'in annesi yapt. - 11. Mefstofetes Halk efsanesinde ve

Guethe'nin Fast' unda eytann ad. - 123. Meryem. Bakire. - isa'nn annesi. 15, 132. Mikail. - ncile g r e , ba meleklerden biri. - 314. Moloch. - Asurlularm, Fenikelilerin ve Ammonites'lerin tanrs, insan kurbanlaryla onurlandrlmtr. -85. Musa. - Yahudi kural k o y u c u ve p e y g a m b e r . - 36, 103, 192, 305. Nikola. - " V a h i y Kitab"nda sz edilen v e mahkum edilen nikolayitlerin retisinin "kurucusu". 307. Nuh. Patriklerin sonuncusu (Musa'nn Kitab). Tufandan s o n ra, oullar S e m , C h a m ve Japhet tarafndan insanlarn atas oldu. -

Pan. - Yunan mitolojisinde Hermes'in olu, obanlarn ve srlerin tanrs ( R o m a mitolojisinde Faune). - 12. Paul. - Havari, ve ncile g r e Yeni Ahit'in 14 mektubunun yazar. 129, 295, 300, 307. Plton. - Yunan c e h e n n e m tanrs. -

12.

111.

Prometeus. - Yunan efsanesinin bir kiisi; atei Zeus'tan ald ve bu yzden bir kayaya zincirlendi. - 9, 10, 39. Shylock. - Shakespeare'in Venedik Taciri'nin bir kiilii. - 37. Tatai - Frigya kral, tanrlarn srlarn aklad iin, c e h e n n e m d e su ve meyveler nnde a v e susuz kalmaya mahkum oldu. - 295. Zeus. - En nemli Yunan tanrs. 9, 1 1 , 2 5 , 2 0 4 , 2 9 6 , 3 1 9 .

You might also like