You are on page 1of 4

KÜRESELLEŞME ve DEMOKRATİKLEŞME

*Küreselleşme, bu güne kadar bilinen ve ifade edilenlerin


ötesinde ve gerçekte Kapitalist Sistemin yeni bir evresi değil
midir?.

*Bu sisteminde, evrensel mübadele ilişkileri Sisteminin bir alt


yapılanışı olduğunun belirtilmesi, artık mümkün ve gerekli
değil midir?.

*Odağında İnsanın yer aldığı ve onun çevresiyle kurmak


zorunda olduğu enerji alışverişi ilişkisi çerçevesinde oluşan bu
Sistemin, gelişim sürecinin, İnsanın bütünlenme süreci olarak
görülmesi gerekmez mi?

*Güç ilişkilerinin ve insanın İnsana KAÇINILMAZ


KULLUĞU’nun doğuş nedeni, TARİHİN YENİ BİR BAKIŞ
AÇISIYLA ALGILANIŞI ÇERÇEVESİNDE, artık açıklığa
kavuşturulamaz mı?

*Sistemsel bir yapısı olan insanın, KENDİNİ YENİDEN


ÜRETME zorunluluğu çerçevesinde, gerek duyduğu GÜÇ
ilişkileri içersinde, çevresiyle giriştiği tüm enerji alış verişi
ilişkilerinde yaşadığı serüven, bu yeni yaklaşımla, gerçek
zeminine oturtulamaz mı?
*Yaşanan bu tarihsel süreçte, yöneten ve yönetilen olarak
parçalanan insanın, yeniden bütünlenmesi yolunda bu güne
kadar yaşanan ve halen yaşamakta olduğumuz sürecin yeniden
tanımlanması gerekmez mi?

*Sistemin Küreselleşmesi ile İnsan’ın, kentlileşmesi,


bireyselleşmesi ve bütünlenmesi arasında ilişki ve bağ nasıl
açıklığa kavuşturulabilir?

*Küreselleşmenin, aynı zamanda kentlileşme olduğu ve insanın


kazan-kazan ilişkisi içinde, ancak kentlileşerek,
bireyselleşerek, iki ayağının üstünde durarak, kendi karar
süreçlerine egemen olarak, var olabileceği açık değil midir?

*Artık tüm insanlığın gelişim ve zenginleşme sürecini, sistemin


bu temel ilişkinin belirleyeceğinin bilincinde olarak, yok
ederek yaşamaya çalışma anlayışının, aşılması gerekmez mi?
Bunun yolu nedir?

*Köylülüğün, bencilliğin, salt kendi çıkarını ve varlığını


düşünmenin, kavga ve savaşla sorunları çözme,yok ederek var
olma anlayışının, terk edilmesi gereken bir yüzyıla girmedik
mi?

*Savaşların, birbirimizi yok ederek yaşamanın değil, barış


içinde birlikte yaşayarak gelişmenin, mümkün olduğu bir
evrede olduğumuz, ortak aklımızın basması gereken bir zemin
olarak görülemez mi?

*Büyük değişim ve dönüşümlerin eşiğinde olduğumuz bu


süreçte, yaşamın her alanında, insanların karar süreçlerine
katılımını sağlamaya çalışmanın, yarınlarımıza yönelik anlamı
ve önemi nedir?
*Demokratikleşme, yerelleşme, balkanlaşma, toplumun
gelenekselleşmiş örgütlenmelerinin aşılmasını ve insanların
karar süreçlerine katılımına yol açmada ve bunu sağlamada
etkin yönelimler olarak görülemez mi?

*Karar vermek için gerekli donanım ve yetimizin gelişmesini,


bu küçük yapılanmaları oluşturarak ve bu yapılanmalarda
sağlayarak, küçük yapılarda büyüyerek, etkinliklerimizde
daha verimli olmamız sağlanamaz mı?

*Böylece,bütün bunları gerçekleştirmenin, parçalanmış İnsanı


yeniden iki ayağının üzerine dikilmesinin, üretici-yaratıcı
gücünü seferber edebilmesinin, en gerçekçi yolları açılmış,
olanakları yaratılmış olamaz mı?

*Bugün, büyük değişim ve dönüşümlerle yaşamakta


olduğumuz küreselleşme sürecinde, karşılaştığımız tüm
sorunlara, geleneksel bakış açılarımız, yapıştığımız parçada
oluşturduğumuz aklımız ve gücümüzle, çözümler değil,
çözümsüzlükler getirdiğimiz, hatta dayattığımız açık değil
midir?

*Dünyamıza, odağına İnsanı yerleştirdiğimiz yeni bir bakış


açısıyla ve sistemsel bir kavrayışla bakamazsak,
çözümsüzlüklerimizin ve bunların yaratacağı kayıplarımızın,
görünenlerden yola çıkarak, hesabını yapabilir misiniz?

*Yepyeni bir yapılanmaya, yepyeni kurumlara, bugüne kadar


yaratıp, biriktirdiğimiz zenginliğimiz ve organlarımızla tüm
insanlığı mutlu olacağı yarınla gebe Dünyamızı, düşük
yaptırtacak anlayışsızlığımız, körlüğümüz aşılamaz mı?
Gözlerimiz açılamaz mı?
*Yukardan beri kendime ve herkese yönelttiğim bu soruların,
ve bu çerçevede akla gelebileceklerin hepsinin cevaplarını
ararsak birlikte, ORTALAMA AKILLA geldiğimiz bu günleri
aşıp, yavaş yavaş ORTAK AKLIMIZIN yeni zeminini de
oluşturmaya başlamış oluruz gibi geliyor bana.

Ne düşünürsünüz?

09.05.2008Büyükada/Istanbul
Yurdaer Ersan
yurdaerersan.blogspot.com

You might also like