You are on page 1of 487

Kuantum ifresi Altan imen Jg DOAN KTAP Bu romanda ad geen kii ve kurulularn tm hayal rndr ve yazar tarafndan kurgulanmtr,

isim veya durum benzerlii rastlantsaldr. Romanda ad geen baz tannm resm kurulular, romann dramatik yapsn desteklemek amacyla eklenmitir ve yazar bu kurulularn veya bu kurulularda alan kiilerin, romana konu olan faaliyetlerde bulunduklarn iddia etmemektedir. Aynca yazar, baz roman kahramanlarnn hayal rn olduklarn bilmemelerinden de sorumlu deildir. Keyifli okumalar. Altan imen 16 haziran 2003,05:55 alayan'a, Egemen'e ve kelimelere.. Gnei batrdm diye sevinme Yann yine doacam. a> oa 12 austos 2001, pazar 21:40, Dou Zaman1 Argonne Hills'teki NSA'ya2 ait iki katl evlerden birinin park yerine, snrl sayda retilmi bir cip yanat. Cipten inen Fitz Patrick Garner ieklerin arasna denmi dz talara doru yrrken bitkin grnyordu. Kans Angela, doum yapan baldzna lousalk dneminde yardmc olmak zere, Florida'ya gitmiti. Aslnda o da gitmek istemi ama, direktrln yapt Kuan-tum Kripto3 Projesi buna engel olmutu. Bir hafta daha einden ayr kalmak zorundayd. Angela'nn zenle yetitirdii ieklerin arasndaki ta yolda yrrken,

karsnn kokulu pembe gl yapraklanyla boynunu ovduktan sonra gelip boynuna sarlm hatrlad. Tenine sinen gl kokusu bahedekinden de mkemmeldi. Teninin doal kokusuyla birleir, afrodizyak bir etki uyandrrd. Karsn ok zlemiti. inde bir eylerin kprdadn hissetti. Kapy at. Bir glle gibi ar olduunu dnmeye balad golf antasn portmantodaki zel yerine yerletirdi. Btn hafta boyunca, geceyanlanna kadar proje zerinde almt. Proje ay nce baladndan beri zihnen ok yoruluyordu. Uzmanlk alan ifreleme sistemleri olmasna ramen, kuantum fiziinin ifreleme yntemi olarak kullanm onun iin ok yeni bir olayd. Projenin direktr olunca, projenin gidiat konusunda doru kararlar verebilmek iin, en azndan belli bir dzeyde bilgi sahibi olmas gerekiyordu. Geri, Aren Bora gibi yeni nesil beyinler yannda alyordu. stedii zaman ekibinden her konuda bilgi alabiliyordu. Yine de, en azndan bahsi geen konularda bir n 1. Amerika ve Kanada'nn dou sahili zaman dilimi (GMT'ye gre S saat geri). 2. Alm "Ulusal Gvenlik Tekilat" anlamndaki National Security Agency. 3. ifreleme. bilgi sahibi olmas gerektiine inanyordu. Ekibi de, eksiklerini yzne vurmadan, proje iin gerekli btn bilgileri onunla paylayordu. Hafta boyunca, Aren Bora'nn zerinde alt algoritmann detaylarm anlamak iin kafa patlatmt. Zeksn gen insanlarn zekalaryla yartrmaktan holanrd. Arsen'in algoritmas da zeksn snayabilecei mkemmel bir frsatt. Arsen'in ortaya att fikir ok basitti, ama sonuca nasl ulalaca byk bir muammayd. Sabah uyandnda, ie gitmeyi, hatta pazar olmasna ramen Arsen'in de orada olacan bildii iin, aklna taklan bir iki konuyu ona sormay dnm, fakat son anda fikrini deitirip golf oynamaya gitmiti. Beynini bir sonraki haftann sk temposuna hazrlamas gerekiyordu. Aksi takdirde, hafta boyunca ayn verimle alabilmesine imkn yoktu. yesi olduu Meade Golf Kulb'nde mkellef bir kahvalt yapm, ardndan da diplomat arkadalaryla sk bir golf oynamt. Yorulmutu... Yine de kendini bir gn ncesine gre ok daha din hissediyordu. Krk alt yanda olmasna, st ksm seyrelen salarna ve hafif gbeine ramen, iyi bir sporcu olduunu iddia edebilirdi. Meade Golf Kulb'nde ok popler bir golf partneriydi. NSA'da st dzey

saylabilecek teknik bir iinin oluu, poplerliinin ana nedeniydi. Ne de olsa golfta kazanan bir NSA alan, biraz da alkoln etkisiyle, enesi dmeye hazr bir bilgi kaynayd ve kulbn diplomat yeleri de anslarn denemeye her zaman hazrlard. Grevi teknik olmasna ramen, NSA dan gelen direktifler dorultusunda, gemite bir iki diplomat yanl bilgilendirmiti. Bu tr sosyal boboazlklar, ok dikkatli bir ekilde yapabilecek kadar kendisine gveniyordu. Kulpteki popler merak konularndan biri de, zerinde altklar Kuantum Kripto Projesi'ydi. Projeye Amerika ev sahiplii yapmasna ramen, projenin sahibi NATO'ydu. alma yeri olarak da NSA ve Los Alamos seilmiti. Tm yazlm ve simlas-yon almalar NSA'da yaplrken, test ve uygulama almalar Los Alamos'ta yaplyordu, ilgi o kadar fazlayd ki, NATO d lkelerin diplomattan ustaca azn aryor, rekten bir srk almak iin can atyorlard. Tabi onun iin, bu tr yaklamlar savuturmak ocuk oyuncayd. Birka saat nce de, zellikle in ataesi, ilgisini belli etmemeye alarak, azndan laf almaya almt. Fakat o, ne zaman boboazlk yapacan ok iyi bilirdi. Ev, sessiz ve souktu. Karsnn yokluunu bu kadar hissedecei hi aklna gelmemiti. Bir an golf kulbne geri dnmeyi dnd, sonra vazgeti. Girite, portmantonun yanndaki sehpada duran telsiz telefonu ald ve salona geti. Baldznn Florida'daki evinin numarasn evirmeye balad. Baldzyla bir iki dakika konuup minik bebein durumunu rendikten sonra, telefonu kars ald ve bir sre karsyla konutu. Konumas bittikten sonra, telsiz telefonun almacn mine mermerinin zerine brakt. Mzik setine bir blues CD'si koydu. Swamp blues dinlemeyi ok severdi. Katie Webster da, yaamn hznn sesine ok iyi yanstan yorumculardan biriydi. Sallanan koltua uzanp, kendini Katie Webster'n muhteem sesinin akna brakt. Mavi Sedan araba, Garner' Meade Golf Kulb'nden kndan itibaren takip etmiti. Garner evine girdikten sonra da uygun bir yer bulup, park etmiti. Arabada bulunan iki kii de kulaklklarndan, tpk Garner gibi, Katie Webster'n sesini dinliyorlard. Sol kulandaki kulaklktan gelen mzik sesini duyar duymaz yzn buruturan adam, yanndaki kadna doru dnd ve "Daha ne kadar bekleyeceiz?" diye sordu. yice sklmaya balad her halinden belliydi. Yanndaki kadn ise onun sylediklerini duymam gibi, iki blok tedeki evi incelemeye devam ediyordu. Adam dayanamad ve kadnn omzuna dokundu.

"Ms. Sutack? Daha ne kadar bekleyeceiz ?" Lil Sutack, yznn ocuksu hatlarndan hi de beklenmeyen bir sertlikle yanndaki adama bakt. Bir iki dakika hoa vakit geirmek iin bile tercih etmeyecei bir tipin, onu drtklemesi sinirine dokunmutu. "Sana ne oluyor ki? Sen oturduun yerde para kazanyorsun. Btn ii ben yaptm. Bekle ite" demeyi dnd. ki gndr Garner' takip eden, eve dinleme sistemini yerletiren, Meade Golf Kulb'nde ona nano enjeksiyonu4 yapan da oydu. Yanndaki adam, sadece ofrln yapm olmasna ramen mzmzlanp duruyor, sanki randevusuna ge kalan bir yeni-yetme gibi davranyordu. Bununla birlikte, o da daha ne kadar bekleyeceklerini merak ettii iin, cebindeki elektronik srele-ri kartp kontrol etti. "lk aamann balamasna on yedi dakika var." Sesi, "Baka bir soru sorma" der gibiydi. Ama yanndaki adamn anlayabileceinden o kadar emin deildi. Katie Webster'n syledii nc arknn bitiminde Garner 4. Mikroskobik boyutlarda yaplan enjeksiyon. gzlerini at. Biraz kendine gelmiti. Minibara gidip, kendine bir kadeh konyak doldurdu. Baklar minenin yanndaki duvara asl resimlere doru kayd ve Potomac Nehri'nde babasyla tuttuklar dev alabalkla ektirdiklerinde takld. Resme bakp, kadehini kaldrd. "erefine ihtiyar" dedi. Konyaktan byk bir yudum ald. Akamlar bir kadeh konyak imek babasndan miras kalmt. Aslnda, belli olmasa bile, babasndan ona miras kalan pek ok ey vard. rnein ii... Babas Hitler rejiminden kaan bir Alman bilimadamyd. Sava balamadan nce Fransa'ya, oradan da ngiltere'ye kamt. Savan balamasyla birlikte, ingiliz kod krclarn merkezi olan, Bletchley Park'ta alt yl alm ve Almanlarn Kreigsmarine Enigma M3 adl, Alman Deniz Kuvvetleri ifresini zen ekipte yer almt. ocukluu boyunca, babasnn matematik profesr olduunu sanmt. Ta ki, duvardaki resmin ekildii gne kadar. Resmin ekildii gn, yirmi bir yan doldural gn olmutu ve o gn babas ona bilinmeyen gemiinden bahsetmiti. Havann souundan biraz olsun korunabilmek iin yaktklar atein karsnda konyaklarn yudumlarken anlatmt babas her eyi. O zaman, babasn aknlkla kark bir hayranlkla dinlemiti. Gznn nne bir sis perdesi indi ve duvardaki resim bulanklamaya balad. Garner elinin tersiyle gzlerini ovalad, ama ie yaramad. Sanki ya gemii siliniyor ya da gemie dnyordu. Bir zaman tneli alm ve resmin ekildii gnden nceye, babasnn genlik alarna doru bir yolculua balamt.

Oday kaplayan mzik deimeye balad. Katie Webster'in sesi pesletike, arka plandaki tiz sinyal sesleri artmaya balad. Mzik setine bakt. Bir eyler oluyordu. Birden mzik setinden gelen sesler, kula trmalayan radyo sinyallerine dnt. Sanki biri tranzistorlu bir radyonun bandayd ve srekli bir istasyondan dierine geerek radyoyu kurcalyordu. Bir sre, birinden dierine gidip geldikten sonra, yayn bir istasyonda sabitlendi. Biri Almanca konuuyordu. Ne sylediini anlayabilmek iin tm dikkatini konumaya verdi. Annesi de babas gibi Alman kkenliydi ve Alman asll olmak ailesi iin bir gurur kaynayd. Oullarnn Alman ynnn arka planda kalmasn istememilerdi. Bu nedenle kklnden beri iki dili konuarak, iki kltr renerek bymt. Nasl olup da o sesleri duyduunu sorgulamak, aklnn ucundan gemiyordu. Tm dikkatini radyodaki konumay anlamaya vermiti. Biri nutuk ekiyordu ama, sesler bir tnelin ucundan geliyormu gibi, uzak ve ekoluydu. Radyodaki sesi bir yerden tanyordu, ama nereden olduunu karamyordu. Konumann arka plannda, mors koduyla bir mesajn yollandna dikkat etti. Bir yandan konuma, dier yandan radyodan yollanan mors kodu, zihninde imgeler halinde belirmeye balad. Sanki beyni birdenbire normalin on kat kapasiteyle alyordu. Hatta, belki de yz kat... Bir anda ne olduunu anlad. Amerika'nn igalinin her aamas, beyninin iinde cisimleniyordu. Annesinin kinci Dnya Sava-'yla ilgili anlatt anlar gerek oluyordu. ok gemeden hava saldrsnn balayacan dnd. Belki de oktan balamt ve gemiler Annapolis'in aklarndayd. Fort Meade de saldrlarn ana hedeflerinden biri olacakt. Birinci ve kinci Dnya sava yllarndaki asker nemi kalmam olsa bile, NSA'nn varl, Fort Meade'yi igalin ana hedeflerden biri yapm olmalyd. Elindeki barda drdn fark etmeden yerinden frlad ve saldry haber vermek iin giriteki sehpaya doru kotu. Sehpadaki telefonun almac yerinde yoktu. Sehpaya sert bir tekme att. zerindeki telefon d kapya arpp paraland. Vcudundan terler boanmaya balamt. yordu... Srtndaki rperti ensesine doru kayd. Srt kaslar kramp girecek kadar sertlemiti. Darda birilerinin olup olmadn anlayabilmek iin, bir sre kprdamadan durdu. Arabaya gitmeye alsa dmanlara yakalanr myd ? Nefes bile almadan bir sre darsn dinledi. Radyodaki sinyallerin ve derinden gelen konumalarn

dnda hibir ses duyulmuyordu. O esnada minenin zerine brakt telefonu fark etti. minenin yanna gidip, telefonu ald. Hat kesikti. "Alaklar, telefon sistemini de kertmiler!" diye bard. Radyoda verilen steganografik5 mesajlara odakland. Mesajlar dinlerken yerinde duramyor, amaszca odann iinde bir oraya bir buraya gidip, nne kan her eyi deviriyordu. Bir an nce durumu yetkililere haber vermeliydi. Radyodaki yayn tekrar deiti ve baka biri konumaya balad. Balangta ses zayft. Bu sesi de bir yerden tanyordu. Adam, Almanca ve ngilizce kark konuuyordu. Yok, yok... Aslnda ngilizce konuuyor gibiydi, ama iinde baz Almanca kelimeler vard. ki dili de ok iyi bildii halde, tam olarak hangi dil olduuS. Bir resme, grntye ya da sese gizlenen, ilk bakta fark edilemeyen, ifreli mesaj yollama yntemi. na karar veremedi, ama konuan babasyd. "Evlat, lken iin bir eyler yapma zamann geldi... Birazdan benim de yerimi bulacak..." Ses kesildi, istasyon arama sesleri tekrar duyuldu. "Baba! Baba!" Garner lgna dnmt. Birileri babasn da ele geirmek zereydi. Belki de ele geirmilerdi. "Alaklar! Babam rahat brakn!" Avaz kt kadar baryordu. Radyo yeniden eski yayna dnm ve steganografk sinyaller yeniden duyulmaya balamt. Yollanan mesajlarn hepsi kafasn dolduruyor, sonra da dar szabilecei bir yol bulmaya alyordu. Acaba NSA'dakiler bunlar kaydediyor muydu? SGNT6 anlamas erevesinde btn radyo frekanslar dinleniyordu dinlenmesine ama, onun duyduklarn duyuyorlar myd? Dinlediklerini kaydetmeye karar verdi. Dizst bilgisayarn at. Ses kayt programn altrd. Duyduu seslerin tm zihninde grntler halinde beliriyor-du. Hatta, neresi olduunu bilmedii yerlerdeki grntler bile beynini kemiriyordu. Bir sre grntlere bir anlam yklemeye alt. Dnyann deiik yerlerindeki olaylar radyo yayn araclyla grp, konumalar duyabiliyordu. Btn dnyann bilgisi ona gelirken, dnyay tehlikeden korumak iin yapabilecei hibir ey yoktu. inde bulunduu durum Truval Kassandra'nnki-ne ok benziyordu. Her eyi gryordu, fakat insanlar olan bitenlere nasl ikna edecekti ?

Derin bir aresizlik iini kaplad. Bir eyler yapmalyd. Salonun klarn sndrd. Aklna yatak odasndaki Smith & Wes-son 380 model tabancas geldi. Lojmann st katna kan merdivenlere doru kotu. Bu arada, salonu dans eden mavi-krmz klar doldurmaya balamt. Srayla salondaki btn renkler mavinin, daha sonra da krmznn tonlarna brnyordu. Basamaklar drder drder kt. st kat koridorunu yldrm hzyla geti. ii gerei bir silah olduundan beri, silahn yatan yanndaki komodinde tutuyordu. Koarken silahnn yerinde olmasn umdu. Yatak odasna girdiinde bile, sesler peini brakmamt. ekmeceyi amak iin elini uzatt, ama bir trl ekmecenin kulpunu bulamyordu. Birdenbire, insanst bir gle, komodini tut6. Alm "sinyal istihbarat" anlamnda Signals intelligence. Amerika, ngiltere, Kanada, Avustralya ve rlanda arasnda imzalanan, daha sonra baz minr ortaklarn katlmyla genileyen, dnyadaki radyo sinyallerinin izlenmesi iin yaplan anlama. tuu gibi kar duvara frlatt. Komodin paralanrken, iindekiler de yatak odasna sald, i amarlannn arasndan tabancasn ve iki arjr buldu. arjrlerden birini tabancaya yerletirdi, dierini de pantolonunun arka cebine soktu. Bu kadar kurun yetmezdi. Dolap odasndaki 38'lik mermiler aklna geldi. Onlar da almalyd. Dolap odasna geti ve dolabn st blmndeki mermi kutusunu ksa bir aramadan sonra buldu ve pantolonunun ceplerine mermileri doldurdu. Eli tetikte, koridorun sonundaki merdivenlere doru ilerlemeye balad. Artk dmanla savaabilecek ate gc vard. Savamadan teslim olmak istemiyordu. Sada, yaklak iki metre tesinde merdivenlerden sesler geliyordu. Sanki biri adn sesleniyordu. "Mr. Garner!" Allak bullak olmutu. Btn duyulan o kadar hassaslamt ki, ses merdivenlerden mi, yoksa millerce uzaktan m geliyor, karar veremiyordu. Mavi-krmz klar, sanki merdivenleri trmanyordu. Olay yerine gelen devriye ekibi, site gvenliinden olayla ilgili n bilgi aldktan sonra, kapya gitmiti. eriden knlan eyalann ve arada bir baran birinin sesleri geliyordu. Zili almalanna ramen kap almamt. Grne gre, aile kavgasndan daha ciddi bir durumla kar karyaydlar. Polislerden biri destek istemek iin polis arabasna giderken, dieri etraf kolaan etmeye balad. Garner, tabancasn iki eliyle kavrad. Kolunu dirseklerinden krp, silah yzne yaklatrd. Her ynden gelebilecek tehdide kar silahn dorultabilecei en uygun pozisyon buydu. Srtn sadaki duvara vererek,

merdivenlere doru yan yan yrmeye balad. "Mr. Garner!" Merdiveni gzucuyla kontrol etti. Kimse yoktu. Merdiven boluundan grd kadanyla, mavi-krmz klann dans devam ediyordu. Trabzandan uzakta durup, srtn duvara dayayarak aaya kadar indi. Terden snlsklam olmutu. Srtndan szan ter yol boyunca duvan slatmt. Seyrelen salan fkran terlerin akn engelleyemiyordu. Bir an gzlerine giren terleri silmek iin duralad. O srada tle vuran bir glge grd. "Mr. Garner! iyi misiniz ?" Polis memuru, sadece holdeki n aydnlatt salonu, pencereden grmeye alrken, Gamer dandakilerin hangi amala orada olduklarn fark edecek durumda deildi. Kanna kansan zehir, iddetli halsinasyon grmesine neden oluyor, Garner' gerek ile hayal arasndaki snrda dolatryordu. Garner korkularnn oluturduu hayal sarmalna yle bir dolanmt ki, yaadklarndan hangisinin hayal, hangisinin gerek olduunu ayrt edemiyordu. iki blok teye park etmi olan mavi Sedan'daki iki kii keyifle evden gelen sesleri dinliyorlard. Lil Sutack ilk defa denedii nano enjeksiyonun, bu kadar baarl olacan hi tahmin etmemiti. Garner, Meade Golf Kulb'nden karken ona arpm ve yere dmt. Garner onu kaldrrken de yzyle Garner'n ensesine nano enjeksiyon yapmt. Garner hibir ey hissetmemiti, oysa vcuduna, enjeksiyon annda aktifleen ve bir kez aktifletikten sonra durdurulmas imknsz iki grup nano makine en-jekte edilmiti. Nano enjeksiyon, tam bir suikast silah olarak tasarlanmt. Amac kurban ldrmek ve bu arada suikastya zaman kazandrmakt. ki grup nano makine kurbann bedenine giriyor ve birinci grup kurbann bilinaltndaki en korkun kbuslar ortaya karyor, kurbann on iki saat boyunca iddetli sanrlar grmesine yol ayordu. lmcl deildi. Amac, intiharna ya da ldrlmesine yol aacak lde kurban ldrtmakt. kinci grup nano makineler ise aktif hale getikten bir buuk saat sonra, kurban iki saniyede ldren ikinci zehri kurbana enjekte ediyordu. Amac yarm saat iinde kurban lmemise, sessizce lmn salamakt. ki zehrin de, bilinen bir panzehri yoktu ve nano makineler yle programlanmlard ki, bir kez aktif hale getikten sonra, hibir ekilde durdurulamyor, grevini sonuna kadar yapyordu. Garner penceredeki glgeye doru ate etmeye balar balamaz, "Beni sa ele geiremeyeceksiniz!" diye avaz kt kadar bard ve aza alnmayacak kfrler etmeye balad. Smith & Wesson 380'lik tabancadan kan mermiler,

tl delip, camda rmcek a desenli delikler brakarak, dar kyordu. Namlu gazlarnn yardmyla, yar otomatik alan tabancann arjrn-deki alt mermi, birka saniye iinde boalmt. Bir lk duyduunu sand. Dmanlardan birini haklam olmalyd. Birka saniye sonra, dardan kurun yamaya balad. Kurunlar eyalar geliigzel delip geiyordu. Kurunlardan biri mzik setine isabet etmi ve Katie Webster'in arks yarm kalmt. Fakat Garner, yaklak yirmi dakikadr, arklar duyabilecek durumda olmad iin, mzik setinin sustuunu fark etmedi bile. Kurunlardan saknmak iin, kendini yere att. Srnerek kanepenin arkasna sakland. Boalan arjrn, cebinden kard yenisiyle deitirdi. Cebinden bir avu mermi kartp, parkenin zerine koydu. Btn dikkatini, dardan gelebilecek olas bir saldrya verip, boalan arjre mermileri dizmeye balad. "Argonne Hills, 26'ya 10-38 !"7 Yaralan polis memuru bir eliyle bacan tutarken, yeleine entegre edilmi telsiziyle konumaya alyordu. Telsizden bir ses ykseldi. "10-9 !"8 Kar taraf konumay anlayamamt. "10-9!" "10-200.9 Argonne Hills 26'ya 10-38! Kahretsin, yaralandm! Acil ambulans gnderin!" diye inledi yaral polis. "10-39."10 En sonunda kar taraf durumu anlamt. Bir ila saniye sonra, genel telsiz anonsu duyuldu. "10-45! 10-45111 Argonne Hills'te acil durum! evredeki btn ekipler Argonne Hills 26'ya gitsinler! Bir polis memuru yaral!" On be yldr polislik yapan avu Jason Mender ilk defa vuruluyordu. Kasndan yaralanmt. Yaras ne lde vahimdi, g-remiyordu, ama kanamasnn fazla olduu belliydi. Fort Meade, belki de Amerika'nn en dk su oranna sahip blgesiydi. Bu ekilde vurulaca akimin ucundan bile gemezdi. aknl acsnn nne gemiti sanki. Silah seslerini duyan Mike Lewis ald eitime uygun olarak yere yzkoyun yatarak siper alm ve ate aanlarn konumlarn belirlemeye almt. Devriye arkadann vurulduunu fark ettiinde de dizlerinin zerinde dorulmu ve ban mmkn olduu kadar yere yakn tutarak, koar admlarla arkadann yanna gelmiti. Bu arada ate alan evin pencerelerine doru korunma atei amay da ihmal etmemiti.

Arkadann yanna geldiinde evden bir karlk verilmiyordu. "Kprdama Jason. Yarana bakaym" dedi Lewis. Yaray gremi-yordu, ama kurun kasnn i tarafm delip gemi olmalyd. Atardamar paralanm gibi oluk oluk kan akyordu. 7. Argonne Hills, 26'ya ambulans gnderin. 8. Mesaj tekrarlayn. 9. Destek gnderin. 10. Mesaj alnd. I I. Civardaki btn ekipler yant verin. Mender, "Kahretsin! iki saat sonra eve gidecektim" diyebildi zorlukla. Lewis, "Jason sus. Mmkn olduu kadar hareketsiz kal. Yaraya tampon yapmam lazm" dedi. Kurun yarasna bakt. Kanama ok fazlayd. Arkadan ate hattndan uzaklatrmas gerekiyordu. "Hadi bana yaslan" dedi Jason Mender'in sol kolunu boynuna dolarken. Zorlukla devriye arabasnn yanna kadar geldiler. n koltuun altndaki ilkyardm antasna, evin at menzilinden mmkn olduu kadar uzak durmaya alarak uzand. lkyardm antasndan ald makasla pantolonu kesti ve yaray ortaya kard. Atardamar yaralanmalar ciddiydi ve yaral orta kan kayb nedeniyle oka girebilirdi. Turnike uygulayabilecei bir durum sz konusu deildi. ki sarg bezi ald ve plastik paketini amadan ikisini de ayr ayr baka bir sarg beziyle sard. Kapal iki sarg bezini, sert tampon olarak kullanarak kurunun kasa girdii ve kt yerlerine bastrp, elastik bandajla sard. Atardamardan akan kan durdurmas mmkn olmamt. Yaklamakta olan ambulansn sesi duyuldu. Ambulans gelene kadar ortann kan kaybn azaltmak iin, tabancasn her an ulaabilecei ekilde yanna koyup Mender'in yarasnn zerine iki eliyle bastrd. Garner yaadklarna inanamyordu. Nasl olurdu da bu kadar sk korunan bir lkeyi igal edebilirlerdi ? Mutlaka ierden birileri yardm etmi olmalyd. lkeyi blmek isteyen gler, igalin yardaklar olmalyd. Belki de, komular bile yardaklk yapyordu. Kime gvenecekti ? Salondaki eyalar

bile, ona dman grnmeye balamt. Koltuk sanki hareket ediyor gibiydi. Dnmeden silahn dorultu ve koltuun arkasnda olmas muhtemel birini vuracak ekilde el ate etti. Koltuu delen mermi, arkadan kt ve cam paralayp, devriye arabasnn kaportasna sapland. Lewis kurunun kaportaya arptn duyar duymaz yere doru iyice eilip siper ald. Bir karar vermesi gerekiyordu. Gvenlik nedeniyle, ambulans ate hattna girmezdi. Bir an nce ortan olay yerinden uzaklatrmal, at menzilinin dna karmalyd. Polis arabasnn arka kapsn at ve Mender'i arabaya soktu. Daha sonra ofr koltuuna geip geri vitese takt. Arabay blok geriye, olas ate hattnn dna kard. O esnada, destek ekip de olay yerine gelmiti. Gelen iki arabadan atlayan drt polis olas bir ateten korunarak yanlarna geldi. "Durumu nasl Mike?" Mender kaybettii kan nedeniyle titremeye ve oka girmeye balamt. "Kasndan vuruldu. Sanyorum atardamara gelmi, ar kana-'mas var. Ben Jason'la ilgilenirim. Siz evi kuatn. Evde rehine olabilir" dedi Mike Lewis. Garner'n evinden gelen cam krlma seslerinin dnda etraf sessizdi. Mahalle halk, silah seslerinden sonra klarn sndrm, perdelerinin aralndan olaylar izliyordu. Ambulansn tu-runcu-beyaz klan caddenin dier ucunda belirdi. Bir dakika iinde Jason Mender uzman ellerde olacakt. Mike Lewis, iki elini arkadann kasna bastrrken, sabrla ambulansn gelmesini bekledi. Bir dakika sonra o ate eden hergeleye, polis vurmann ne demek olduunu gsterecekti. "Biraz daha dayan Jason, az kald. Ambulans geldi." Garner'n dnceleri de elleri de vcudu da sanki bakasna aitti. Byk bir yokluk iinde, neyin gerek olduunu bilmeden, etrafa saldryordu. Silahn kontrol etti, doldurduu arjr tabancasna takt ve kan arjr de mermiyle doldurdu. Kurunlan hepsine yeterdi. Ona kar koyabilecek kimse yoktu. Hepsini temizleyecekti. "Kahretsin, nerede bizimkiler? 'Kahraman ordumuz' kuyruunu kstrp kat m yoksa?" diye sylenmeye balad. "Hepsini ben temizlerim!" dedikten sonra, aza alnmayacak kfrlere devam etti. Bir eyler yapmas gerekiyordu. Orada, kapana kslm bir ekilde kalamazd. Ablukay yarmaya almal ve yetkililere durumu haber vermeliydi. Pencereyi ap darya kt. Karsnn yetitirdii iekleri ezerek, mavi-

krmz klarn yakan dmanlarna doru komaya balad. Bir yandan da elindeki tabancay dorultmu ate ediyordu. zerine gelen birka mermiden syrld, fakat gsne giren iki mermi onu durdurmaya yetti. Yere dtnde lmt. Silah sesleri Garner yere dtkten sonra, birka saniye daha devam etti. Lil Sutack, Garner'n yere dn grdkten sonra, srel-erine bakt. Eer Garner lmemi olsayd, iki dakika krk saniye sonra ikinci grup nano makine zehrini salglayacak ve onu iki saniye iinde ldrecekti. Yanndaki adama dnp, "Hadi gidelim" dedi "Buradaki iimiz bitti." Daha fazla kalmalarna gerek yoktu. Nano enjeksiyonun mkemmel altn raporlayabilirdi. Adam arabay altrd, geri vitese takt. Mavi Sedan farlarn yakmadan, gerisin geri yanm blok gitti ve Provinces Park'a doru dnerek, Severn ynnde uzaklat. 17 austos 2001, cuma 17:40, Dou Zaman Aren Bora, Washington-Baltimore arasndaki 295 numaral yolun kenannda bulunan ve gayri resm adyla, Cookie Factory olarak bilinen, Fort Meade'deki drt katl NSA Teknoloji Bina-s'ndaki ofisinde son hazrlklann tamamlyordu. Stresli, zntl ve btn olanlara ramen bir o kadar youn bir hafta geirmiti. Proje direktr Fitz Patrick Garner'n lm btn ekibi yasa bomutu. Tanyal birka ay olmasna ramen, almalannda Garner'n srekli desteini grmt. Bilgiye ve yenilie ak bir adamd. Proje lideri Marco Marconi'den olanlarla ilgili bir iki detay renmiti. Yine de tand Garner'n, duy-duklann yapmasna imkn yoktu. O, kontroll ve iyi bir adamd. Asla kontroln kaybedip, polislere saldracak bir tip deildi. Uzamaya balayan sakaln eliyle svazlad. En son sal gecesi, iki saat yatanda yatabilmiti. aramba sabah, yine gne domadan NSA Teknoloji Binas'ndaki ofisine gelmi ve o gnden beri uyumadan almt. zerinde alt konuya o kadar odaklanmt ki, ihtiyalan-n karlamak dnda odasndan neredeyse hi kmamt. ko-lik olduu sylenemezdi. Bana buyruk almay severdi. nceden belirlenmi alma saatlerine bal kalmadan, kendi setii zaman diliminde, kendi belirledii biti zamanna kadar alrd, e baladnda ise zaman snn olmakszn alr; ii belirli bir aamaya getirmeden brakmazd. stedii aamaya ulatnda da, bir dakika dahi durmaz, almay brakrd.

On gn nce projede takldklan bir konu iin yeni bir yaklam dnm ve denemek iin sre istemiti. Fitz Patrick Gar-ner da ona istedii sreyi vermi, o da almaya balamt. Nihayet maratonun sonuna gelmiti. Masann altndaki iki bilgisayara bal, 17"lik drt LCD monitr hl yazd kodlarla doluydu. Yan yana duran iki klavyeyi ise tekerlekli alma koltuunu kaydrarak kullanyordu. Masann duvara yakn ucunda kd neredeyse bitmek zere olan lazer yazc, masann bo kalan tek blmnde ise biri bo, dieri yarm iki kola kutusu, hemen arkasnda da bir tomar kt duruyordu. NSA'nn alanlarna koyduu, Arsen'in sinirine dokunan, en nemli kural, ofisinden kmadan nce tm elektronik aletlerin kapatlmas ve ortalkta hibir dokman kalmamasyd. kmadan nce etraf toparlamalyd. Masasnn zerindeki ktlar toparlad ve duvara monte edilmi kt tcsne bloklar halinde atmaya balad. eritler halinde doranan ktlar, effaf bir kanaldan getikten sonra duvarn iinde kayboluyordu. Bir dakikada iini bitirdi. Bilgisayarndan e-postalanm kontrol etti. Saat altda onu laboratuvar-daki kutlamaya beklediklerini bildirenin dnda, ekibin yollad birka tebrik mesaj vard. Hatta arkadalarndan biri, baarsndan dolay aka yollu olarak, alaca ikramiyenin yarsn teklif etmiti. Epostalann kontroln tamamladktan sonra, bilgisayarlar kapatt ve yarm kolasn iki yudumda bitirdi. Kutuyu pe att. niversitede mhendislik eitiminin yan sra fizik lisans programna da katlm ve duble majr yapmt. Fizii ortaokul yllarndan beri ok severdi. Fizik projelerinden birinde kuantum me-kaniiyle ilgili bir aratrma yaparken ktphanede, Stephen J. Wiesner'in 1983 ylnda yaymlanan bir almasn bulmutu. Wi-esner yazsnda kuantum mekaniinin, ifreli mesaj yollanmasnda kullanlabileceinden bahsediyordu. Makale ilgin gelmiti ve o gn kuantum mekaniiyle ilgilenmeye karar vermiti. Mastrn mhendislik yerine fizikte yaptktan sonra TBiTAK'ta almaya balamt. Mays 2000'de TBTAK, Trk Silahl Kuvvetleri iin, asker iletiimin gvenlii ve ulusal ifreleme teknikleriyle ilgili bir projeye balaynca, be kiilik ekirdek kadroya alnmt. Birka ay sonra, NATO da ayn kapsamda bir proje balatmt. Bunun zerine iki proje birletirilmi ve NATO'nun projesinde almak zere Amerika'ya gelmiti. Projede, biri Fort Meade'de ve dieri Los Alamos'ta olmak zere iki ekip halinde allyordu. Arsen'in de iinde bulunduu si-mlasyon ekibi, Fort Meade'de olas kuantum ifreleme zmlerinin simlasyonlarn yaparken, Los Alamos'taki ekip fiber optik sistemler zerinde alyordu. On yl kadar nce olsa, iki ekibin neden

ayn binada almadklarn merak ederdi. Oysa Fort Meade ile Los Alamos arasndaki fiber optik hat, iki ekibin ayn binadaym gibi almasn salyordu. stedikleri anda, vide-okonferans yntemiyle konuabiliyor, hatta yaplan testlerin sonularn gerek zamanl izleyebiliyorlard. Simlasyon ekibi 12 kiiydi ve ekibe, talya'nn Palermo kentinden gelen, Prof. Marco Marconi liderlik yapyordu. Marconi 1986 ylndan beri, Palermo niversitesi'nde kuantum kriptolojisi zerine almalar yapyordu ve Arsen'in o gne kadar grd kuantum uzmanlarnn en iyilerindendi. Edindii geni tecrbeleri tm ekibiyle paylamaktan holanan, cana yakn, babacan bir adamd. Ellilerinin sonlarnda olduu, nfus czdanna baklmadan anlalamayacak kadar gen gsteren Marco'yla iyi anlayordu. Proje iyi balam ve herkes bilgi birikimini birbiriyle paylat iin, bulmacann paralar byk bir hzla birletirilmiti. Grnen tek sorun polarize fotonlann alglanmas aamasnda yaanyordu. Baz fotonlar alglayc tarafndan yakalanamyor ve bilgi kayb oluyordu. Fiber optik hatlarda kullanlan klasik iletiim yntemleri de ie yaramyordu. Alclarn fotonlardaki polarizasyonu doru ve eksiksiz alglamasn salamalar halinde, ii baarm olacaklard. Sorunu zebilmek iin zerinde alt hata ayklama modlnde, deiken oklamal bir yap kullanmay dnmt. Fikir basitti. letiim srasnda yollanan her bilgi otuz iki defa yollanyor ve her bilgi deiiminde fotonlann polarizasyonu deitiriliyordu ve salkl iletiim salandka, oklama says azaltlyordu. Yapt denemeler, ellerindeki ekipmanlann durumu gz nne alndnda, bire sekizlik bir orann sistemin doru alabilmesi iin yeterli olduunu gsteriyordu. leride alglayclann daha hassaslamas durumunda, ideal olan bire birlik orann da salanabileceini dnmek hayal deildi. ki saat kadar nce, hata ayklama modlnn, yeni srmn derlemi ve 1024 bitlik ifreyle, test edilmek zere Los Alamos'a yollamt. On dakika nce de, testlerin ok baanl sonuland haberi gelmiti. Bunun anlam Kuantum Kripto Projesi'nin birinci aamasnn bitiiydi. alrken masann ekmecesine koyduu telefonu ald ve Marco'nun telefonunu evirdi. nc alta kar taraf telefonu at. "Marco? Ben Aren." "Teekkrler. Biliyorsun neredeyse bir haftadr uyumadm. Eve gidip, duumu alp uyumak istiyorum."

"nan Marco, ok yorgunum..." "Peki, peki. Ama fazla kalamam." "Tamam... Be dakikaya kadar oradaym." Telefonu masann zerine brakt. Hazrlanp, be dakika iinde laboratuvardaki kutlamada olmalyd. Nasl olmutu da Marco bu kadar ksa bir zamanda, bir kutlama ayarlayabilmiti ? Geri, arada bir Marco'nun mneccim olup olmadn dnmyor deildi. Odasndan kt, krem rengine boyanm koridoru geti ve kutlamann yaplaca laboratuvarn nne geldi. Kapnn yannda, yerden bir buuk metre yksee yerletirilmi, korunakl ekrana sa elini koydu ve yarm saniye boyunca sistem Arsen'in el izini kontrol ettikten sonra, kap ald. Laboratuvarda toplant masasnn banda bekleyen grup kapnn aldn grnce, ieri giren adama baktlar. Siyah salar, atk kalar, delici bakl mavi gzleriyle odadakileri inceleyen adamn yz hatlarn iyice belirginletiren iki gnlk sakal, onu daha da ekici yapmt. Kyafet zorunluluu olmad iin, blucin pantolonun zerine giydii, beyaz tirt ve spor ayakkabsyla, 60'larn genlik filmlerinden km, bir sokak etecisi gibiydi. Aren masann yanndaki gruba bakt. Marco Marconi de dahil olmak zere herkes, zeri iki ve yiyeceklerle dolu masann etrafnda, geliini bekliyordu. Aren aka yaptn belli eden abartl bir tonla, "Bakyorum herkes burada. Ekibin bilimadamlar yerine, alkoliklerden kurulduunu unutmasam iyi olacak. Byle bir frsatn karlmas yle dursun, ge kalnabileceini bile dnmemem gerekirdi. Nasl oldu da ikilere dokunmadan bekleyebildiniz ?" deyip eliyle ekibe selam verdi. Marco Marconi, "Nerede kaldn ? Buradaki sngerleri ikilerden uzak tutabilmek iin akla karay setim" dedi. Aren kendini tutmaya alsa da, yaplan hazrlklar karsnda biraz mahcup olmutu. Hele ekibin tmnn onu beklediini

grmek garip bir duyguydu. Yzne yaylan atei hissedebiliyordu. Allah'tan esmerdi de kzard belli olmayacakt. Marco kutlamaya katlmasn istediinde, pek scak bakmamt, ama Marco'nun "Birinci aamann bitiinin gayri resm kutlamasn yapacaz. Yarn olmayacana gre, en azndan

buradaki kutlamaya katl. Biraz kalp gidersin" demiti. Aren de kabul etmek durumunda kalmt. Aren tm ekiple el sktktan sonra, Marconi, Arsen'in almalarn ven bir konuma yapmaya balad, ama ekibin iki konusundaki azgn tavr nedeniyle, konumasn birka cmleyle snrl tutmay akl edebildi. Aren, "Teekkrler Marco. Sngerlerin hazr kta beklediini bilseydim, daha erken gelirdim. Kimseye ikence yapmak istemem" dedi, glerek. Frank Wade, ekibin en sk iicisi olarak, Arsen'in katlmndan en fazla memnun olan kiiydi. "Marco, Arsen'i bilirsin, lezzet duygusu pek gelimemitir. Bilgisayar kodu yazmaktaki baarsn, iki konusunda da gstermesi iin biraz motivasyona ihtiyac var galiba" dedi. Marco, Wade'e gld, "Frank, senin bu konuda pek fazla motivasyona ihtiyacnn olmadn hepimiz biliyoruz. Motivasyonunun birazn Arsen'e versen, ortada bir problem kalmayacak." Frank Wade sk bir kahkaha kopard. "Haklsn, ben motive de olsam, demotive de olsam sk ierim. Zaten bu nedenle, Fransz restorannda bile kanl biftek sipari edecek kadar zevk yoksunu olan, ekibin Amerikal yeleri yerine, ikileri almakla beni grevlendirdin." Marco, Arsen'in yapt almann baarl olacandan o kadar emindi ki. Arsen'den modln biti haberini alr almaz, yaplacak testleri beklemeden iki kiiyi kutlama hazrlklar iin grevlendirmiti. Frank da iki tadmclaryd. Ekibin ounluunu oluturan Amerikallar bir ey diyecek oldular, ama Marco Marconi elini kaldrd. "Arkadalar! imdi ampanyalar patlatma zaman!" Masann banda o an bekleyen ekip, van Pavlov tarafndan artlanm gibi, "ampanya" ve "patlatma" kelimelerini duyar duymaz, ielere hcum ettiler. ampanya ieleri almaya, mantarlar laboratuvarm iinde her yne frlamaya balad. Bir dakika gemeden, Aren hari, btn ekibin elindeki kadehler boalm ikinci kadehlerini doldurmaya alyorlard. Sanki kadehlerindeki ampanya buhar olup, umutu. Marconi elindeki kadehi kaldrd. "Arkadalar! sterdim ki, Fitz Patrick de, bizimle birlikte bugn yaayabilsin. Fakat onun beklenmedik kayb, bizi bundan mahrum brakt. Kadehlerimizi Fitz Patrick iin kaldrmay neriyorum."

Tm ekip birden ellerindeki kadehleri kaldrd, "Fitz Patrick Garner'a!" Marconi ampanyasndan byk bir yudum ald. Sanki, yukardaki Garner'a bir eyler syleyecekmi gibi, ban tavana kaldrd ve ylece birka saniye durdu. Ban aaya indirdi ve tm ekibe gz att. "Yirmi dakika nce, Los Alamos'taki ekipten iin baarldna dair bir mesaj geldi. Bugn ikinci olarak kadehlerimizi son bir haftay neredeyse uyumadan alarak geiren ve hata ayklama modl konusunda iddia ettii yeni yaklamda hakl olduunu kantlayan Aren Bora iin kaldralm." Ekip mutluluk mrltlar iinde, ellerindeki ikileri bitirdi. Marco tm ekibin, bu kadar ksa bir srede nc ikilerine yneldiini grnce, "Hey yava olun! Henz birinci aama bitti. Bitirmemiz gereken bir aama daha var. Bu kadar hzl ierseniz, korkarm sizi nmzdeki hafta sonundan nce, iinizin banda gremeyeceim" diye yksek sesle hayfland. Ekibin elektrooptik uzman Laura Hayes, "Los Alamos balants hazr" der demez, toplant masasnn yanndaki duvarda bulunan plazma ekranda, Los Alamos laboratuvanndaki dier ekibin grnts belirdi. Onlar da kendi aplarnda bir kutlama dzenlemilerdi. Fakat grnd kadaryla iecekleri bira ve viskiyle snrl kalmt. "yi i kardnz, Marco." Los Alamos'taki ekibin lideri Kevin Dovraing aznda kaln purosu ve iman yzne kondurduu, "Teksasllar byk sever" glmsemesiyle karlamadayd. Kevin Dovming projenin hem Los Alamos'taki lideriydi hem de projenin tmnden sorumluydu. Ekip gyabnda ondan "patron" diye bahsederdi. Her zaman banda olan taba kovboy apkas bu kez yoktu. Byk bir ihtimalle, yaplan testin baarl sonulanmasndan sonra, "Hurra" diyerek apkasn bir yerlere frlatm olmalyd. Azndan purosunu karmadan kelimeleri yuvarlayarak, tam bir Teksasl azyla, "Bakyorum bizi beklemeden kutlamalara balamsnz. Hey Marco! Burada yaptmz kutlamann birinci aamann baars iin yeterli olacan sanmyorum. Ekibin gzel bir hafta sonu geirmesini sala. Hesaplar irketten" dedikten sonra, azndan purosunu kard ve puronun slak ucunu ekrana sallayarak konumaya devam etti. "Ha, az daha unutuyordum. lk aamay planlanandan iki ay nce gememiz nedeniyle, tm ekip iki maa ikramiye alacak" dedi ve sarsc bir kahkaha att. Videokonferans srasnda, ilk aamann bitiiyle rahatlayan iki ekip, karlkl esprilerle atm, daha sonra da, herkes kendi partisine dnmt. kiler

yirmi dakika iinde temize havale edilmiti. kiyle aras pek iyi olmayan Aren bile, iki kadeh ampanya imiti. Aren bir an nce duunu alp yatmak istiyordu. Gruplar halinde sohbete devam eden ekibe veda etmeye balad. Marconi, "Hey Aren! Nereye gidiyorsun ? Buradan kp, iyi bir yemek yedikten sonra partiye devam edeceiz. Sen de eref konuumuz olacaksn" dedi. Marconi'nin neesi yerindeydi. Aren, "Teekkrler Marco. ok uykusuzum ve yarn yapmam gereken eyler var. Bir du alp, yatmak istiyorum" dedi. Marconi, "Doru ya, yarn sen kursa gideceksin. Tamamdr, Bull's eye\12 Pazartesi grmek zere" dedi. Aren de, "Pazartesi grrz" dedikten sonra, ekibin kalanna da veda edip, antasn almak zere odasma gitti. antasn aldktan sonra ikinci bodrumdaki odasndan kt ve d kapya kadar drt ayr kontrol noktasndan geip, otoparka alan yan kapdan binadan kt. NSA'nn gvenlik sistemi, optik kontroln yaptktan sonra, Aren Bora'nn ana binadan k kayd sistem tarafndan onayland ve d kap gvenliine Aren Bora'nn k yapmakta olduu bildirildi. Her alann ne zaman nerede olduunun bilgisi, gvenlik birimlerine iletilirdi. Arsen'in, nnden gemesi gereken son bir gvenlik noktas kalmt. Her gn, dnyada metrekare bana en fazla matematikinin dt, NSA Teknoloji Binas'na giri ve kta sk gvenlik sistemlerinden gemek zorunda kalyordu. Normal gvenlie ek olarak, el izini, gz retinasn ve yzn tanyan drt ayn sistemden geip ieriye giriyor ve ayn prosedrden geerek kyordu. NSA bnyesinde gvenlik sahtekrlklar iin kurulan zel birim, srekli olarak gvenlik sistemini aldatmaya ynelik tehditleri inceliyor ve gvenlik sistemini, olas tehditlere kar test ediyordu. Grevimiz Tehlike filminde kullanlan silikon maske, yapay el izi gibi sistemi yanltmaya ynelik yntemlere kar sistemin gvenliini salyordu. Aynca tantma kartna ilitirilen mik12. Atclkta hedefin tam ortas. roip bina iinde hangi birimde olunduunu merkez izleme sistemine bildiriyordu. Tantma kartn d kapdan kana kadar, sol gsnn zerinde tamak

zorundayd. Aren akll kartndan memnundu. Gvenlii salamasnn yan sra, gelen telefonlarn bulunduu yere otomatik olarak aktarlmasn salad iin, fonksiyoneldi de. Be bin ara kapasiteli otopark geti. D kapdan kt. Emory Yolu'nu takip ederek, Meade Golf Sahas'na doru yrmeye balad. NSA'ya geldii gnden beri lojmanna yryerek gitmeyi det haline getirmiti. Gn boyu bir odada almak zorunda kald iin, lojman ile NSA arasndaki kilometrelik yolu yrmekten holanyordu. Amerika'ya gelir gelmez, bir araba almt ama, arabasn sadece ehre inecei zaman kullanyordu. Fort Meade yaamak iin gzel bir yerdi. Hatta NSA'nn lojmanlar da gzel saylrd. Yeillikler iindeki bir yaama, asla "hayr" demezdi. Tm huzuruna ve yeilliine ramen, Fort Meade'nin tarihten gelen asker yaps, atmosferine de etki ediyordu. Etraftaki dzen, Arsen'in ruhunun gizli kalm isyankrln krklyordu. Belki de, srf bu nedenle kendisine klasik saylabilecek bir araba alm ve hafta sonlarn Fort Meade'nin dnda geirmeye karar vermiti. NSA'nn yaklak 46 hektarlk alana yaylm binalarn soluna, havadan bakldnda, Katagana alfabesiyle yazlm bir iiri andran, Meade Golf Kulb'n de sana alp, Emory Yolu'nun, Obri-en Yolu'yla kesitii yere kadar yrd. Meade Golf Kulb'nn bir ksm NSA'nn radyo dinleme istasyonuna ayrlmt, kalannda ise golfler 18 delikli oyunu oynuyorlard. Golflerin byk ounluu deliklere konsantre olduu iin, ironik bir ekilde, devasa bir golf topuna benzeyen radyo dinleme istasyonunu fark etmiyordu. Sk aalar da mkemmel bir doal kamuflaj salyordu. Lojmanlara gitmek iin sola dnd. Fort Meade'de bulunduu ay iinde, her hafta sonu Washington ve Baltimore evresini dolamt. Ama hibir ehir stanbul'un yerini tutamazd. Boazii'ni, balk teknelerinden ald balk ekmei, Taksim'deki simitisini, hatta stanbul'un o hafif kadn gibi ne yapaca belli olmayan havasn bile zlyordu. Tabi hepsinden nemlisi, can dostu da stanbul'dayd. Timur Sarp. Timur'la liseye balad gn tanmlard. Yatl okuyacakt ve hayatnda ilk defa bir yatakhane gryordu. ki katl ranzalarla dolu bir yatakhanede, 20 kii kalacaklard. Okul almadan nceki pazar gn okula gitmi, yatakhaneye yerlemiti. Yatakhanede ilk gecesiydi. Hatrlayamad bir nedenden dolay, yatakhanede biriyle yani Timur'la kavga etmiti. Sk bir kavgayd ve Timur onu iyice benzetmiti. Geri o da Timur'a biraz hasar vermiti ama, onun durumu daha ktyd.

Kavgalar nbeti dvebilirdi.

retmen

tarafndan

aynlmasayd

belki

de

Timur'u

Grltlere gelen rehber retmen ikisini ayrmt. O gn iin, ok ar bulduklar bir ceza almlard. Bir ay boyunca, okul dna kamayacaklar, daha kts okul iinde birbirlerine zincirlenmi gibi, her yere birlikte gideceklerdi. Birbirlerinden ayrldklar her sefer, cezalarna bir hafta eklenecekti. Teneffslerde, yemekhanede, srekli yan yana olmak zorundaydlar. Birinci hafta, ikisi de birbirlerine di bileyerek, cezann gereklerini yerine getirmilerdi. Nefretleri gzlerinden okunuyordu. kisi de karsndakini, iinde bulunduu durumun sorumlusu olarak gryordu. Bundan en ok Timur rahatsz olmutu. Ne de olsa Timur, lise sona gidiyordu ve liseye yeni balayan biriyle dolamak zorundayd. stne stlk, aldklar cezay renen dier renciler, onlarla dalga gemeye balamlard. O gnlerde, hayatnda bundan daha fazla aalanmadn dnmt. Fakat sonradan hayatnn en byk dostunu edinmiti; Timur'u... Aralarndaki buzlar zmek iin ilk harekete geen, Timur olmutu. Ona, "Bak!" demiti, "kimiz de, daha hafta bu durumda cezamz ekmek zorundayz. Herkes bizimle dalga gemeye balad. Bu durumda hafta daha yaayacama, diimin krlmasn yelerim. Neden kavga ettiimizi bile hatrlamyorum. Gel, el skalm ve en azndan cezamz bitene kadar dmanl bir kenara brakalm". O gn, Timur'un uzatt eli skmt. Neden sktn hl bilmiyordu ama, uzatlan eli skt iin ok mutluydu. O gnden sonra, birbirinden ayrlmayan iki can dostu olmulard. Akam, internetten, Timur'la konuacakt. Can dostunu ok zlemiti. Lojmann gvenlik kontrolne geldiinde, grevli Arsen'i kapda karlad. "Mr. Bora, bir paketiniz var." Yarmada kazand tabancay, NSA'da teslim alamad iin lojmanna yollamlard. "Teekkrler Toby" dedikten sonra paketi ald ve dairesine kt. Yol boyunca onu takip eden mavi Sedan arabay fark etmemiti. 17 austos 2001, cuma 18:50, Dou Zaman Son model uzatlm limuzin, Montpelier yolundan, ormanlk alana saptktan 200 m sonra, yksek tel rgyle evrilmi bir kapnn giriine yanat. Tel rgnn hemen arkasnda, siyah mermerden bir kaidenin zerine konulmu, iki metre geniliindeki ayn cins mermerin zerinde, GOR, Global Opportunities Research nstitute13 yazyordu. Yaznn hemen altndaysa, bir slogan vard. "Bilgi gtr. G bilmektir."

Limuzin giri kapsnn nnde durdu. Alan kapdan ieri girdi. Kap araba girdikten sonra seri bir ekilde kapand. Uzatlm limuzin artk tel rglerle evrilmi bir yolda iki kapnn arasndayd. gvenlik grevlisi arabay kontrol etmek iin gvenlik kulbesinden kp, arabann etrafndaki yerlerini aldlar. Grevlilerden ikisi, duran arabann arkasnda apraz pozisyonda beklerken, nc grevli ofr kapsna doru yaklat. Gvenlik grevlisinin geldiini gren ofr, kendi camn ve arka cam indirdi. Grevli arabann iini kontrol ettikten sonra, monoton bir ekilde, "Geebilirsiniz" dedi. Bayla gvenlik grevlisini selamlayan ofr hi konumadan camlan kapatp, limuzini alan kapdan geirdi. Limuzin geer gemez, kap byk bir hzla kapand. yle kapanmt ki, limuzi-nin arka tamponu birka santimle kurtulmutu. GOR, adndan da anlalaca gibi okuluslu irketler iin, dnya zerindeki frsatlar ve yeni pazar alanlarn aratrmak iin kurulmutu. Yirmi yl kadar Washington'da faaliyet gsterdikten sonra, haziran 2001'de Washington ile Baltimore arasndaki 295 numaral yolun zerinde, Montpelier yaknlarndaki yeni genel merkez binasna tanmt. Uzatlm limuzinin arka koltu13. Global Olanaklar Aratrma Enstits. undaki Lou Walltrip de, GOR'nin on drt yldr bakanln yrtyordu. GOR'nin faaliyet alanlar gz nne alndnda, korunma nlemlerinin abartld sylenebilirdi. Gvenlik yaps i ie girmi iki ember halinde tasarlanmt. Birinci gvenlik emberinde yakalanan bir saldrgan sorgulandktan sonra lokasyon emniyet grevlilerine teslim ediliyordu. Eer saldrgan ikinci gvenlik emberinin iine girmeyi baarabilirse, gvenlik grevlilerine vur emri verilmiti ve ldrmek iin ate etme yetkileri vard. O gne kadar hi kimse ikinci gvenlik emberine ulaamam olmasna ramen, gvenlik timleri, her trl tecavze kar her an hazrlkl bekliyordu. Limuzin, ormanlk araziye girdikten bir kilometre sonra ikinci gvenlik noktasna geldi, ikinci gvenlik kua derin bir tank hen-deiyle balyordu. Hendek, arazi Amerikan ordusundan alnd zaman da vard. Ordu bir zamanlar buray nkleer balk silosu olarak kullanm, eski Sovyetler Birlii'yle yaplan nkleer silahlarda indirim anlamasndan sonra iki taraf da balklarda indirim yapnca siloda bulunan nkleer balklar sklmek zere baka yere tanm ve silo boaltlmt. GOR de ordudaki nfuzunu kullanarak silonun bulunduu araziyi satn almt. Yaklak drt yl sren

yenileme almas sonunda birka ay nce tanmlard. Derin tank hendeinden sonra sadece bir buuk metrelik ksm darda kalacak biimde yere aklarak, yan yana dizilmi tren raylar da zrhl aralarn geiine engel olmak iin konmutu. Ordunun yapt bu sistem artk GOR'nin korunmasnda kullanlyordu. Lou Walltrip, ikinci kontrol noktasna yaklamaya baladklar andan itibaren, iki izleme biriminin limuzini takibe aldn biliyordu. Byle bir takibin yaplmas, onun iin gereksizdi, fakat disiplinin bozulmamas iin, gvenlik prosedrlerinin kendisi dahil herkese uygulanmasn emretmiti. Arabada itii puronun yayd s bile, sl kameralar tarafndan kaydediliyordu. Hatta gvenlik direktr Bruce Thomson, arabada gelirken purosunun yayd sdan sinirli olup olmadn bile anlayabildiini bir gn azndan karmt. Thomson bu tr kk hesaplar yapmaz, ama ufak tefek bilgilere sahip olmay severdi. Bir doksanlk cssesi, atletik yaps ve yan inkr eden dinliiyle tm gvenlik ekibinin sayg ve sevgisini kazanmt. Yardmcs Sarah Concord ise tam tersine kk hesaplar konusunda uzmand. O kadma dikkat etmesi gerektiini bildii iin onu yardmcs yapmay istememiti, ama emir yukardan gelmiti. imdiyse Concord kendi hkmranlm ilan etmenin frsatn kolluyordu. Limuzin ikinci gvenlik noktasndaki bir tnel gibi tasarlanm yirmi metre uzunluundaki kontrol blmne girdi. Kontrol blm iki ucunda kaps olan mini bir uak hangarn andryordu. Burada aracn her yeri, s farklarn ok hassas bir ekilde lebilen kameralarla incelendi ve kameralardan elde edilen bilgiler boyutlu olarak gvenlik grevlilerine bildirildi. Tnelin iinde yaplan termal kontrol be saniye srd. Arata iki kii vard ve ofrnki dnda silah yoktu. Patlayc izine de rastlanmamt. Gei onay alndktan sonra, ikinci kap ald ve limuzin hedefine doru hareket etti. Alacakaranl delen projektrlerin binay ve evreyi aydnlatyordu. GOR'nin binas on be metre yksekliinde seksen be metre geniliindeydi. Binann hi penceresi yoktu. Dardan bakldnda masif granit bir bloku andryordu. Binann duvarlar 120 cm kalnlnda, elik rgl iki kat zrhla desteklenmiti. st ste nokta at yaplmad srece, duvarn delinebilmesine imkn yoktu. Binann atsndaki heliportta ise, drt adet pist vard ve nemli misafirler helikopterle GOR'ye gelirdi. Walltrip'in de bazen helikopterle geldii olurdu. GORl'nin filosunda bulunan Sikorsky helikopterlerden birini arada bir kendi ii

iin kulland zamanlarda heliportunu kullanrd.

veya

eyalet

dndan

geldiinde,

GOR'nin

GOR'nin yapmnn uzun srmesine neden olan, GORl'nin masif blok eklindeki binasnn inaat deildi. Madd imknlar, o boyutlardaki bir binay en fazla ayda yapmalarna yeterliydi. naatn bu kadar uzun srmesinin nedeni, yer altnda bulunan nkleer fze depolarnn geniletilerek, bir s haline getirilmesiydi. Dikkat ekmemek iin yl sren inaat sresince, yer altnda, nkleer saldrlar da dahil olmak zere her trl saldrya kar koyabilecek bir s hazrlanmt. Lou Walltrip'in hem ofrln hem de yakn korumaln yapan Jeff Loomis arabay GORl'nin giriinde durdurdu. Arabadan kp kapy amak iin koarken, Walltrip kapy am ve girie doru yrmeye balamt bile. Bunu her zaman yapard Walltrip ve yeri geldiinde de yetiemedii iin ofrne taklrd. Walltrip, GORl'ye girer girmez, kolundaki saatine bakt: 18:57. Toplantya yarm saatten fazla zaman vard. Birinci kattaki odasna kt. GOR'deki odasn kendi zevkine gre demiti. Odann uzak bir kesinde alma masas duruyordu, fakat genellikle odann ortasndaki oturma grubunu kullanmay tercih ederdi. Geyik derisinden koltua yerleip, duvarlara ast tablolara bakmaktan byk zevk alyordu. Odaya giren biri kendini bir mzenin resim galerisinde sanabilirdi. Duvar ekrann bulunduu blm dnda btn duvarlarda Rnesans dnemi sanatlarn eserleri aslyd. Her biri elli inlik plazma ekranlarn, neredeyse birleim yeri belli olmayacak ekilde oluturduu duvar ekran ii iin kullanmayacak olsayd onun yerine de tablolar asard. Yine de ii iin kullanmadnda duvar ekranda, Washington'un gerek zamanl panoramik grntsn yansttrrd. Lou Walltrip, her ne kadar legal olarak GOR'nin bakan olsa da, GOR'nin hibir iiyle ilgilenmiyordu. GOR'yle ilgili btn ileri yardmcs Sarah Concord yrtyordu. Gerekte GOR'nin 120 metre altndaki Pluto'yu ynetiyordu. Yani Umbranautlarn karlarn koruyordu. Her ey o kadar karkt ki. 1953 ylnda MT'de fizik blmnde son smestrini okuyan ve fiziin yannda gzel sanatlarla da ilgilenen bir renciydi. Rnesans sanat bo vakitlerinin tmn alyordu. Belki fziken okulun spor kulplerinden birine girmeye yetecek kadar gelimemi olduu iin, belki de kzlarn tercih ettii bir tip olmad iin, dersleri ve Rnesans

sanat hayatnn byk bir blmn kaplamt. Oysa o da, komu niversitedeki kzlarla gezip tozmay ok isterdi. 20 kasm 1952'de, CA'nn drdnc direktr olan General Walter Bedeli Smith'in Truman'a verdii brifing sonucunda, askerler dnda resm grevlilere ve seilmi kiilere de istihbarat eitimi verilmesi karan alnmt. Walltrip, bu karar sonucunda, 1953 ylnn banda irket'e ilk girenlerden olmutu. Silik bir bilimadam adayyken, herkesin hayallerini ssleyen bir meslei olacakt. CA'ya seilmesi kendine gvenini kazanmasna yardmc olmutu. Yabanc lkelere gidecek, orada lkesi adna faaliyetlerde bulunacakt. Sinyor ylnda olduu iin, hem derslerini hem de gizli servis eitimini birlikte almak zorunda kalmt. Yksek lisansa baladnda, ilk casusluk grevini de stlenmiti. i, ona iletilen bilimsel dokmanlar incelemek ve dokmanlar hakknda rapor yazmakt. Rusa ve Franszca yazl olan belgeler ngilizce'ye evrilerek ona geliyordu, ama Almanca'y ok iyi bildii iin Almanca belgeleri orijinalinden inceliyordu. Okuldan ve dokman incelemekten arta kalan zamanlarnda ise, kendini sanata ve lisan renmeye vermiti. yl boyunca iyi bir saha ajan olarak eitilmiti. eitli savunma ve saldn eitimlerinin yan sra, psikolojik olarak da yeni grevine hazrlanmt. O yllar Walltrip'in kanmn adrenalinin de etkisiyle hzl akt yllard. O yllarda, Dou ile Bat bloklar arasndaki kutuplama artm ve CA daha fazla saha ajanna ihtiya duymaya balamt. 1957 ylnn banda, Ruslarn uzay teknolojisindeki ilerlemesini daha yakndan gzleyebilmek iin Avrupa'ya yollanmt. Berlin Teknik niversitesi'nde fizik doktoru olarak greve balamt. 1957 yl, bilimsel casusluklar iin nemli bir yld. Uzay yarnda Sovyetler Birlii'nin Sputnik uydusunu uzaya yollamay baarmas ve bunun karlnda Amerikan roketlerinin neredeyse olduklar yerde infilak etmeleri, Eisenhower' ileden karmt. Eisenhower o zaman iki emir vermiti, ilk olarak Ruslarn uzay yarnda Amerikallar aalamasna derhal karlk verilecekti ve ikinci olarak da Dou'nun elinde bulunan bilimadamlarmm Bat'ya kamalar tevik edilecekti. Bu kararlarn alnd bir ortamda, Berlin'e yollanmas kariyerinin dnm noktas olmutu. O srada Berlin Duvar ya da Dou Almanya'nn sylemiyle, Antifaist Koruma Duvar, henz yaplmamt. Bat'ya kaanlarn younluu, Dou Bloku'nu tedirgin ediyordu. Nikita Kruev, Sovyetler Birlii'nin bir

uydusu durumundaki Dou Almanya'ya, kalarn nne geilmesini emretti ve ocak 1961'de duvar yaplmaya baland ve yedi ay gibi bir srede tamamland. O gnlerde Berlin'deydi. Bir yandan niversitede eitim veriyor, dier yandan da casusluk yapyordu. Duvarn rlmesiyle birlikte, casusluk faaliyetleri n plana gemiti. Walltrip masa ba grevden, sahaya km ve duvarn yaplmasndan sonra daha da zorlaan Dou'dan Bat'ya bilimadam karma iine arlk vermiti. lk kazdklar tnelin girii Dou Berlin'de bir mezarlktayd. Elinde ieklerle mezarla girenler bir daha mezarlktan dar kmyorlard. Uzun sre bu durum dikkat ekmeden srm ve yzlerce Dou Alman, Bat'ya kamt, ilerinde yirmiden fazla bilimadam ve ailesi de vard. Fakat sonunda Dou Alman polisi tneli fark etmi ve tneli bombalamt. Duvara yalan blgelerde kiraladklar fnn, fotoraf stdyosu gibi yerlerin bodrum katlarndan tnel kazmaya balamlar ve bu tnellerle, aralarnda bilimadamlannn da olduu binlerce insan zgrle kavuturmulard. Dou Almanlar buna engel olabilmek iin duvarn yarmdaki binalan ykmaya balamlard. Bir taraf bir ey yaptnda, kar taraf da karlk veriyordu. Vopos-lar yani Dou Alman snr muhafizlan, bir tneli kefedip bombaladnda, bir baka tnel faaliyete gemi oluyordu. TU Berlin'de14 okuyan ve iki Almanya'nn aynlmasndan sonra Dou'da kalan renciler, Bat'ya kata nclk yapyordu. Walltrip de onlara lojistik ve mal yardmda bulunuyordu. Onun iin Dou Alman vatandalannn Bat'ya gemesi ya da altklar iyerleri Bat'da kalm altm bin kiinin olmas nemli deildi. Onun hedefi bilimadamlanyd ve bunu gerekletirirken de Dou'daki direnii kullanmas akllcayd. Birka paket sigara veya ikolata, o yllarda Dou Almanya'da pek ok kapnn almasna yetiyordu. 60'lann ilk yans, Walltrip iin kendisini tanma ve benliini bulma yllan olmu, iindeki lideri kefetmiti. Bu arada onca karmaann iinde sanatla ilgilenme frsat da bulmutu. Nazilerin igal edilen lkelerden Almanya'ya getirdikleri sanat eserlerine merak sarm ve el altndan satn ald sanat eserleriyle, zellikle Rnesans dnemine ait olanlarla, zel koleksiyonunu oluturmaya balamt. 1968 ylnn aralk aynda, zamann ClA direktr yardmclarndan John Chester onu Amerika'ya armt. Vatanperverlii ve stn baanlan nedeniyle dllendirilecei dncesiyle Amerika'ya geri dnmt. ClA binasnda olacan sand grme, Chester'n Washington'un dndaki

yazlk evinde yaplmt ve grmede Chester almalarndan duyduu memnuniyeti etraflca anlatmt. O zaman iini bir korku kaplamt. Sanki "Sen ok baanl oldun, artk senin kenara ekilme zamann geldi" der gibiydi Chester. Chester konuya girdiinde, durumun hi de tahmin ettii gibi olmadm anlamt. Aralarnda geen konumay bugnm gibi hatrlyordu. Chester ona XVI. yzylda kurulan bir rgtten sz etmiti. Adna Umbranaut denilen bu rgt, deniz ticaretindeki karlann, korsanlara ve baka gruplara kar korumay amalayanlar tarafndan kurulmutu. Kurucular arasnda deiik lkelerden kiiler vard ve lkeler st bir oluum meydana getirmilerdi. rgt kuruluunun ardndan, karlanm korumak iin sava vermi ve daha sonra da smrgelere alarak madd kaynaklan-n gelitirmiti. Haklann koruma amac, zamanla hrsn da etkisiyle, smrgelerdeki zenginlikleri ele geirmeye, kle ticareti 14. Berlin Teknik niversitesi. yapmaya, hatta karlar iin ayaklanmalar planlamaya dnmt. Onlarn asndan aklamalar ok mantklyd. Yapmasalard, bakalar yapacakt ve onlar kaybedenlerin arasnda olacaklard. Ticaretle balayan, daha sonra smrgecilikle devam eden servenleri, zamanla deimi, kmr madenciliine, elik retimine, oradan da silah sanayine gemilerdi. Petrol dnyann gelecei iin yaamsal hale gelmeye balaynca da petrol iine girmilerdi. Ortadou'daki Araplar kandrmak ve onlar, szde bamszlk vaatleriyle smrmek ok kolay olmutu. Walltrip, John Cheste'la grt gn, Pluto'ya katlmt ve o zamandan beri Umbranautlar iin alyordu. Bir kez Umbra-nautlar iin almaya baland m geri dn olmazd. Buna karlk da sessizlik, itaat ve alkanlk beklerlerdi. Walltrip emekliliinin yakn olduunu biliyordu. Pluto'yu ondan devralacak Sarah Concord'un ileri berbat etmemesi iin yeni dzenlemeleri yapabilecek kadar vaktinin olmasn umuyordu. Aksi takdirde Umbranautlar balarna byk bir bela alm olurlard. Aslnda, Sarah Concord ok zeki ve hrsl bir kadnd, ama hrsn kontrol etmeyi beceremiyordu. En son yapt i, balarna byk bela amt. Neyse ki, dallanp budaklanmadan rtbas etmeyi baarmlard. Pluto'yu da GOR gibi ynetmeye alt iin, en nemli prensiplerini, gizlilii gz ard etmiti. GORl, kurululara gerek bilgi, gerekse operasyonel destek salayan legal bir kurulutu. Mterileri genellikle, uluslararas irketler ve deiik lkelerin

ynetimleriydi. Kurulular bir yere yatrm yapmadan nce GOR'ye gelip, yatrm yapacaklar corafya hakknda bilgi talep ederlerdi. GOR de, yatrm yaplacak corafyann iklimi, etnik, politik, coraf, asker, vb zellikleri hakknda kuruluu bilgilendirirdi. Bu verdikleri hizmet trlerinden biriydi. kinci tr hizmetleri ise, i bitirici yardmlar ieriyordu. Sorun yaayan kurulular onlara bavurup, karlarnn korunmasn istediklerinde, sorun karan ynetimlere ve gruplara kar caydrc yntemler uygulanmasna yardm ediyorlard. Btn bu hizmetlere ek olarak, hukuk yaplar gerei, faaliyet gstermekten ekindikleri alanlarda hkmetlere gerek lojistik, gerekse operasyonel destek salyorlard. GOR'nin verebilecei hizmetlerin iki art vard. Birincisi verilen hizmet Umbranautla-n deifre etmeyecek ve ikincisi de Umbranautlann karlarna aykr olmayacakt. Bu iki art da Pluto dndaki bir oluum tarafndan hassasiyetle iner Pluto'ysa tam bir yeralt organizasyonu olarak alrd. Gizlilik en nemli dsturuydu. Gizli servisler de dahil olmak zere, hibir rgt varlndan haberdar deildi. Tek amac vard. O da Umbranautlara hizmet etmek. Bulunduklar konuma gelmeleri yllarn almt. Amerika istihbaratnn kalbine bu kadar yakn, kalbin her atmn takip edebilecek bir konumdayken, kovan omaklamann anlam yoktu. NSA'nn, Echelon15 II Projesi iin alan ihaleye Umbranautlara bal irketle girmiler ve dnya zerindeki en byk rakiplerine, kendi kullandklar sistemi pazarlamlard. Walltrip bu pazarlamann onayn Umbranautlardan ald gn, byk bir i yaptna inanyordu. Zaman iinde de hakl kmt. NSA'ya sattklar sisteme saha ajan adm verdikleri yapay zek yazlmlar yerletirmilerdi. Saha ajanlar, NSA'ya pazarlanan sistemin en sofistike unsurlaryd; grevleri, bulunduklar sistemden geen veya sistemin iinde bulunan bilgileri incelemek, deerlendirmek ve gerekmesi halinde istenilen yere yollamakt. Saha ajanlar sistem iindeki varlklarm neredeyse grnmez kldklar iin, sistemin gvenlik ve bakm yazlmlar tarafndan alglanmalar imknszd. Bu ekilde, NSA'yla gvenli balant kuran btn birimlerdeki bilgilere erimeleri mmkn olabilmiti. ok ironikti, NSA dnyay dinlerken, Vulkan Sistemi de NSA'y dinliyordu ve bundan kimsenin haberi yoktu. Btn bunlara ek olarak, NSA'ya sattklar sistemin yerine de, yeni bir sistemi gelitirmeye balamlard. Her zaman birka adm nde olmak, teknolojide olduu gibi bilgi casusluunda da ok nemliydi. niversitelerin

ve enstitlerin, gelitirdikleri sistemle ilgili yapay zek projelerine sponsor olmu ve elde edilen gelimeleri kendi sistemlerine uyarlamaya balamlard. Vulkan Sistemi ilem gc ve veri depolama kapasitesi asndan esiz bir bilgisayar sistemine kavumutu. Ellerindeki makine park bildii kadaryla, Amerika'daki resm kurulularn t-mndekinden daha gelimiti ve kapasitesi daha fazlayd. Tm sistem bir yl iinde tam kapasite almaya balayacakt. yl iinde de, tm sistem yapay zek rn yazlmlar tarafndan kontrol edilecek ve dnya zerinde szamayacaklar bilgisayar sistemi kalmayacakt. Saha ajanlar, szdklar sistemlerden ihtiya duyulan bilgileri Vulkan Sistemi'ne aktaracakt. IS. Amerika, ngiltere, Kanada, Avustralya ve rlanda'nn ortaklnda imzalanan Birleik Krallk-ABD anlamas erevesinde, btn dnyadaki iletiimi izlemek iin oluturulmu sistem. Dnyadaki tm iletiimin yaklak yzde yirmi bei, bu sistemdeki szlk bilgisayarlar tarafndan izlenmektedir. Bunca abaya ve yatrma ramen, istenmeyen olaylardan kanmalar her zaman mmkn olmuyordu. Birazdan Pluto'ya inmesi ve bir toplantya katlmas gerekiyordu. Los Alamos'taki balantlar, Kuantum Kripto Projesi'nde aama kaydedildiini bildirmiti. Fizie ilgisi nedeniyle konuyla bizzat ilgileniyordu. Yaplan alma, eski bir bilimadam olarak onu heyecanlandrmasna ramen, Umbranautlar iin byk bir tehdit oluturuyordu ve durdurulmalyd. Vulkan Sistemi elde ettii bilgilerin % 65'ini NSA'nn sistemine yerletirdikleri saha ajanlarndan salyordu. Oysa, Kuantum Kripto Projesi'nin baarya ulamas durumunda, fiber optik hat korunmaya alnacak ve o hatt bilgi almak iin kullanamayacaklard. Sistem kurulur kurulmaz hatta szld anlalrd. Bu da, kabul imknsz bir riskti. Ya NSA'nn kaynaklarn gizlice kullanmaktan vazgeeceklerdi ya da NATO'nun bu projeden vazgemesini salayacaklard. NSA'dan bilgi almaktan vazgeemeyeceklerine gre, alternatif bir yntem kefedene kadar, projenin baarsz olmasn salamalar gerekiyordu. Concord bir eyler yaplmas gerektii konusunda haklyd, bununla birlikte setii yntem yanlt. Ksa sren tatili esnasnda GORl'yi yneten Sarah Concord'un yzne gzne bulatrd ii imdi temizlemesi gerekiyordu. Walltrip yerinden kalkt. Pluto ssndeki toplant odasna gitmesi iin 3 dakikas vard. Dakik olma konusunda bakalarn eletirmekten ekinmedii iin, kendini ayn titizlii gstermeye zorlard. Tam zamannda toplant salonunda olmalyd. lgilenmesi gereken bir durum ortaya kmt ve kendi ipini ekmek zere olan Sarah Concord'a dm atmasnda yardmc olacakt.

17 austos 2001, cuma 19:10, Dou Zaman En sonunda Arsen'in kazand Hammerli 208 gelmiti. Eve girince paketi koltuun zerine brakt ve du almaya gitti. Rahatlatc bir dutan sonra, abucak stn giyindi ve koltuun zerindeki byk paketi ald. Yapacak ii kalmt. dln incelemek, Timur'la, eer on-line ise, grmek ve uyumak. Baka bir ey yapmak istemiyordu. Sk skya balanm paketin ipini zd. Paket minik bir bond anta byklndeydi. Paketi at ve kaln kartonun zerindeki resimleri inceledikten sonra, karton kutuyu at. Kutunun iinden bir mahfaza kt. Darbelere kar dayankl olsun diye kevlerden yaplmt. NSA'da serbest at yarmasna katlmt. Yarmaya katlm az olmutu. Katlmn neden o kadar az olduunu, yaranlardan bazlar hakkndaki fsltlar antrenmanlarda rendiinde anlamt. Biri olimpiyat eski takmndan drt iyi atc yarmaya katlnca, pek ok kiinin cesareti krlmt. Aren ise iin elencesinde olduundan ve biraz da cahil cesaretinden, duyduklarna ramen katlmak istemiti. Silahlarla tek yaknl askerde poligon astsubayyla sk dost olmasndan kaynaklanyordu. Toz marka olimpik silahla antrenman yapma frsat bulmutu. Yarmada ise sadece Walther GSP'nin gelimi bir modeli kullanlacakt. Onun iin yeni bir silaht, yarma ncesi on at yaparak silah ayarlam, almaya almt. En iyi 16 kii n eleme turunu gemi ve balamt. Yarma olimpik kurallarla, 600 tam Finallerde en iyi 8 yarm ve her atc, komutla tam puan zerinden, 97 almt. Puan birinci mensubu yarmacdan saasl yarma ondan sonra puan zerinden yaplmt. 10 at yapm ve 109 olan olan olimpiyat eski takm

dece 4 puan eksikti. Aslnda hassas hedef vurma Arsen'in pek fazla zerinde almad bir dald. Hzl at daha ok ilgisini ekerdi. Yine de birincilik dl Hawaii seyahati yerine, Hammerli 208'i kazand iin ok mutluydu. ki yanndaki ama mandallarndan antay at. Grd silah karsnda aknln gizleyemedi. O gne kadar sadece resmini grd efsanev Hammerli 208 karsndayd. Tabancann yannda yedek kabza ve iki adet arjr, antann bir kesinde de mini alet takm duruyordu. Tabanca tahta kabzasyla hantal grnyordu, hatta o kadar hantald ki, 30 santime yakn boyuyla, anta dnda bir yerde tanmasna imkn yok gibiydi. 22 kalibrelik tabanca 50 metre atlarnn efsanesi haline gelmiti ve artk yepyeni bir

Hammerli 208'i vard. Silahn olimpik yarmalardaki efsanev baarsn duymutu. 1970'lerde neredeyse btn ampiyonlar Hammerli 208 kullanmt. imdi efsanev tabanca, onun elindeydi. Olimpiyatlarda artk Hammerli'nin yeni SP20 modeli kullanlyordu. Fakat elindeki tabancann deeri neredeyse iki SP20 kadard. Kk olan ikinci paketi at. Paketin iinden 5 tane 100'lk 22 kalibre mermi ve tabanca ya kt. "Gerekten her eyi ok iyi dnmler" diye aklndan geirdi. Silahla birlikte gelen ruhsat ona silah sportif amala kullanma hakk veriyordu. Hammerli'yi yannda tayamazd, ama bir at poligonunda rahatlkla kullanabilirdi. Zaten otuz santimlik boyuyla baka trl yannda tamasna da imkn yoktu. Tabancay elinde bir sre inceledikten sonra yerine koydu ve stdyo tipi mutfaa geti. Buzdolabndan bir kola ald ve minik yudumlarla imeye balad. Kazand dl grmek onu dinle-tirmiti. Bireysel bir sporda ilk defa dl kazanyordu. Aren, "Evet. Sra Timur'la olan randevumda" dedi. Evde kiisel kullanm iin bir bilgisayar vard. NSA'da onun iin iki kullanc profili tanmlanmt. kinci profilini evden kullanyordu ve NSA'nn zel kullanmlar iin hazrlad hat zerinden internete girebiliyordu. zlenen hat zerinden internete girildiini kullanclara belirten bir uyar bilgisayarn ekrannn st ksmnda byk harflerle yazlmt. "UYARI! BLGSAYARDAN YAPILAN TM LEMLER KAYDEDLMEKTEDR!" steyen kendi imknlaryla internete eriebilirdi. Fakat Aren hangi servis salaycsn seerse sesin bir ekilde izlendiini bildii iin, ayr bir hat almay dnmemiti. Bilgisayar at, gelen ekrana kullanc adm ve ifresini girdi. Ayn uyary daha geni bir ekilde anlatan bir pencere ald. Yazlanlar okumadan "Tamam" tuuna bast. stanbul'u, Amerika'dan aramak ucuza geliyor olmasna ramen, Timur'la bilgisayar zerinden grmeyi tercih ediyorlard. Bilgisayar otomatik olarak internete baland. CQ'yu16 at. Trkiye'yle 7 saatlik bir zaman fark vard. stanbul'da sabaha kar saat iki yirmiydi. "Umarm Timur e-postam almtr" diye dnd. En sonunda akam evde olabileceini grnce, Timur'a akam balanacan bildiren ksa bir mesaj yollamt. Birka saniye sonra, CQ'nun iei yeile dnd. Listesindeki tek isim olan Timur'un da adnn karsndaki iein rengi yeildi. Timur'la genellikle, Timur'un le tatiline denk den zamanlarda gryorlard. Aren gn

domadan kalkp sporunu yapyor daha sonra da ie gitmeden nce Timur'la biraz laflyordu. Geri bir haftadr grmedikleri iin konuacaklar ok fazla konulan vard. Bir zil sesiyle ekranda bir pencere ald. Timur, Arsen'in hatta olduunu grm ve mesaj yazmt. Timur (19:21): Ho geldin Hocim! Pitolu aldn m ? Timur, ikisi yalnz "HocmV'le seslenirdi. Aren (19:21): Selam Timur. Aldm, aldm... Uyumamsn bakyorum. Timur (19:21): Mail'ini alnca beklemek farz oldu. lerini hallettin mi ? Aren (19:22): Sorma, bu hafta ok yoruldum. Eve gelene kadar, elim neredeyse klavyeden kalkmad desem abartm olmam. VolP17 yapalm. Biraz parmaklarm dinlendirmek istiyorum. Timur (19:22): Tamam. Aren CQ'dan, Timur'un P adresini alp, VoP yazlmna kopyalad ve telefon grmesini balatt. Kaliteli hoparlrlerden kan iki tonlu zil sesinden sonra, binlerce kilometre uzaktaki Timur'un sesi duyuldu. "Btn hafta boyunca senden ses seda kmad. lenleri bel16. ingilizce 7 seek you' (seni aryorum) cmlesinin ksaltmasn isim olarak semi bir internet mesajcs (www.icq.com). 17. Voice ver P: internet zerinden sesli grme. ki internete girersin diye ICQ'yu atm. iein srekli krmzyd. Btn hafta boyunca ne yaptn yle." olduu zaman "Hocam" kelimesinden trettikleri,

"Gerekten bu hafta neredeyse eve bile uramadm desem pek yanl olmaz. Gece saat 4 gibi geldim ve duumu alp hemen yattm. Hatta dn eve bile gelmedim. Bitirmem gereken bir i vard ve nihayet bugn len onu bitirdim. Artk rahatm. Bu gece de erken yatp dinlenmeyi dnyorum, inanr msn hl zihnimde program kodlar dolap duruyor." Arsen'in aklna programda yapmas gereken birka deiiklik gelmiti. Pazartesi gn aklndaki deiiklikleri yapacakt. Timur, Arsen'in, nasl altn ok iyi bilirdi. rencilik yllarndan beri ayn alma prensibini uygulard. i belli bir aamaya getirene kadar, hibir kuvvet onu masann bandan kaldramazd. Hatta ona, "Deprem olsa seni masanla dar tamamz gerekecek" dedii zaman bile Arsen'in yant, "Mumlan almay unutmayn" olmutu. "nanrm Hocim. Ben de bir sefer ok zorlu bir kab-lolama ii srasnda, ryamda network kablolanyla smsk balandm grmtm. Senin de, uyuma frsat bulamadn iin, ayakta rya grmen normaldir. Eee ? Pitolu anlat bakalm. Ne biim bir eymi ?" "Dur sana resimlerini yollayaym" dedikten sonra, Hammer-li'nin internet sitesini at. Sitenin adresini, ICQ'dan Timur'a yollad. dl kazandktan sonra siteyi bulmu ve incelemiti. "Yolladm adrese bir bak." "Tamam imdi bakyorum." Timur'un yorumlarn beklemeye balad. "Hocim, balyoz gibi bir ey bu. Bunun neresi tabanca? Resmin altnda Hammerli 208 yazmasayd yanl sayfaya girdiimi sanacaktm." Aren gld. "Tabi, sen tabancalar ancak filmlerde grdn. Ha bir de bizim Krkkaleleri grm olabilirsin. Orada resmini grdn, bir zamanlarn olimpiyat ampiyonudur ve bir klasiktir." "Tamam Hocim. Sen yle diyorsan... Yarn araba kullanmay renmeye gidiyor musun ?" Timur, stanbul'da olmasna ramen, Arsen'in programn ok iyi bilirdi. Aren, Timur'un onu dalgaya almaya alacan fark etti. "Araba kullanmay renme" konusunda syleyecek ok sz vard. kiliden her yl kaza yapan Timur'du. Yine de, oluan dalgay krmamaya karar verdi. Dalgann zerinde biraz srf yapmakta bir salanca yoktu. "Sabah erkenden yola kacam. Tm hafta sonunu kendime ayrdm."

ileri sr teknikleriyle ilgili bir kursa yazlmt. ki gnlk bir kursta ileri sr tekniklerini uygulamal olarak renecekti. Kursu genellikle yakn korumalar ve gvenlik tekilat elemanlar alyordu. Sradan kiiler de cretini vermeleri halinde kursa ka-tlabiliyordu. Timur'un az sulanmt. "Yahu! Sen orada bir mirasa falan m kondun ? Ben seni vatan adna hizmet ediyor biliyordum. Sense keyfin gcr, elenip duruyorsun" dedi. Aren, "Beni bilirsin, bu kadar youn sosyal yaam beni ayor aslnda ama, yine de vatan iin katlanmak zorundaym" dedi. Timur'un yerinde olmak istediini ok iyi biliyordu. Timur, "Sizin oralarda bana da vatan iin, bir i yok mu ? Ben de lkemi senin gibi deiik platformlarda baaryla temsil etmek istiyorum" diye Arsen'i zorlamay srdrd. Aren, Timur'la birlikte almay ok isterdi. Hatta TBiTAK'taki projeden nce birlikte bir irket kurmaya karar vermilerdi. Fakat iin bilim ksm ar basm, Aren TBiTAK'ta kalmt. "Ben de imdi onu dnyordum. Pazartesi ilk i, sana burada bir i aramaya balayacam. Senin gibi bir pazarlama gurusu-na buralarda her zaman i vardr" dedi. Cmlesini bitirir bitirmez de, dudaklarnn ucuna kadar gelen esnemesini, enesini kilitler-cesine geitirmeye alsa da engel olamad. alrken asla es-nemezdi. Ama artk i bitmi sra dinlenmeye gelmiti. Beyni ona uyumasn emrediyordu. Arsen'in ket vuramad esneme sesini duyan Timur, "Hocim istersen sen biraz dinlen. Btn hafta uyumamsn. Seninle pazartesi gn grrz" dedi. "Oldu. Pazartesi len CQ'yu a. Sabah sporundan sonra seninle yine laflarz." Timur, "Tamamdr. Pazartesi btn gn broda olacam, beklerim efendim" dedikten sonra VoP programn kapatt ve birka saniye sonra da CQ'daki yeil renkli iei krmzya dnd. Aren de bilgisayarn kapatt. det edindii, akam kousunu baka bir zaman yapard artk. Yatak odasma geti. Yataa yzst uzand. Birka saniye sonra uyumutu. 17 austos 2001, cuma 19:29, Dou Zaman

Lou Walltrip toplant saatine 10 saniye kala, toplant odasna girdi. stenilmesi halinde, Pluto'daki btn toplant odalar dahil konferans sistemiyle tek oda gibi kullanlabilecek ekilde tasarlanmt. Bu nedenle btn toplant odalar kk tutulmutu. Girdii oda, en kklerden biriydi. eride kendisi dahil olmak zere, be kii vard. Teknolojinin geliimi toplant odalarna da yansmt. Eskiden yapld gibi bir toplant masasnn evresi yerine, ceylan derisi koltuklar, bir sohbet havas verecek ekilde odaya dizilmiti. "U" eklinde dizilen koltuklarn ak ucunda bulunan duvarn tm dev bir plazma ekran olarak dzenlenmiti. Dev ekranda iki kii grlyordu. Pluto'da toplantya katlacak kiiler "ihtiya kadar bilme" prensibiyle gruplara ayrlrd. Baz katlmclar, ayn toplantya katldklar halde, baka toplant odalarnda, kendileriyle irtibat kurulana kadar beklerlerdi. Kendilerinden istenen bilgiyi verdikten sonra da, toplantyla balantlar kesilirdi. Bu ekilde toplantda konuulan konular bilemezlerdi. Hatta genellikle toplant odasndakileri grmeleri bile sistem tarafndan engellenirdi. Dev ekranda grlen iki kii de bilgi vermek zere toplantya arlmlard. Onlarla irtibat kurulana kadar, olaylardan bihaber bekleyeceklerdi. Walltrip baklarn odadakilere evirdi. Koltuklarn ak ucu kapnn ters ynndeydi. Uzak uta Remil Hudson oturuyordu. Remil Hudson, teknik altyapdan sorumluydu. niversite yllarnda tamamen beyazlayan salarm kahverenginin kzla kaan bir tonuna boyard. Kzl sakalna ve kahverengi sana bir de yuvarlak hatl gzlkleri eklenince yz komik bir havaya brnmt. Seyreklemi salarm her zamanki gibi jleleyip geriye doru taramt. ORHAN KEMAL L HALK KTPHANES Walltrip, Hudson'a ne zaman baksa, karsnda bir korkak grrd. 180 cm'lik boyu, srekli kamburunu kard iin 170 cm'nin altnda gibi grnrd. nce yapl oluu da grnn, iyice smskletirirdi ve onun smsklere hi tahamml yoktu. Hudson' sadece ok iyi bir analist olduu iin Pluto'da tutuyordu. Eer yerine daha iyisini bulabilse, hemen deitirirdi. Odaya girdiini grnce, Remil Hudson koltuuna biraz daha sinmiti. Doal olarak, Hudson da kendisiyle ilgili dncelerini bilirdi ve mmkn olduu kadar gz gze gelmemeye alrd. Hudson'n koltuuna sinii, Walltrip'i gizliden gizliye memnun etti.

Hudson'n sa yannda ise operasyonlardan sorumlu olan 190 cm boyunda ve iri csseli Bruce Thomson, ben her gn birka saat spor yaparm, havasyla oturuyordu. Thomson'a yakn korumas Loomis kadar gvenirdi. Bruce Thomson genellikle sessiz grnmesine ramen, konutuu zaman karsndakinin ok dikkatle dinlemesi gereken eyler sylerdi. "yi akamlar, Mr. Walltrip." Konuan yardmcs Sarah Con-cord'du. Concord Umbranautlardan birisinin listesinden gelmiti, fakat kim olduunu bilmiyordu. Bir aratrma yapacak olsa durumu renebilirdi, fakat byle bir aratrma, kesinlikle meslek hayatnn sonu olurdu. Belki de hayatnn... Sarah Concord'un ahs dosyasndan, geni bir saha tecrbesine sahip olduunu biliyordu. Concord eski bir M-6 ajanyd ve ok zorlu dnemler geirmek zorunda kalmt. Onun yaadklarn asla yaamak istemezdi. Belki de dayanamaz lrd. Kariyerindeki baarlar, bulunduu pozisyona ne kadar byk zorluklar aarak geldiini ispatlyordu. Srf bu nedenle, Concord'a kar sayg duysa da ar hrs nedeniyle, Pluto'nun gizliliine zarar verebileceini dndnden onu sevmezdi. Dncelerinde hakl olduunu da biliyordu. Walltrip, "yi akamlar" dedi. Duvar ekrana bakt. "Dier oda-dakiler kim ?" Odadakileri inceleyerek balad szlerini, yant vermeye hazrlanan Timoty Diaz'a dnerek bitirmiti. Diaz'n yznde, suieinin brakt derin izler rahatlkla grlyordu. Meksika'daki ocukluk yllarnda geirdiini tahmin ettii bu hastaln etkisini hayat boyunca tayacakt. Yine de insana huzur veren bir grn vard. Teknoloji koordinatr olarak ekibinden iki kiiyi toplantya katlanlar teknolojik konularda bilgilendirmek iin armt. Kuantum kriptosistemleriyle ilgili konularda uzman iki eleman, toplant srasnda sorulabilecek her trl soruyu cevaplayabilecek bilgi dzeyindeydiler. Diaz, "Efendim, onlar teknik ekibimizden ve fiber optik hatlara kar alabileceimiz nlemlerle ilgili bilgi vermeleri iin arldlar" dedi. Walltrip bir ey sylemeden, Sarah Concord'un yanndaki bo koltua oturdu. Duvar ekranda grlen iki kiiye bir sre bakt. "Geri yollayn. u anda teknik analizlerle ilgilenmiyorum. Eer iinizden teknik analizlere ihtiya duyan biri olursa sonradan bilgilensin" dedi. iki saniye sonra ekrandaki grnt kayboldu ve yerini Washington'un panoramik grnts ald. Bu Walltrip'in alrken tercih ettii grntyd. Toplantya arka planda destek veren ve toplantda geen konularla ilgili verileri salayan grevlilerden biri, dier toplant odasnda bekleyen iki

uzmana grevlerinin bana dnmelerini bildirdi. Walltrip'in hazrlkl olarak toplantya geldii ilk cmlelerinden belli olmutu. Toplantya katlanlar zor anlar bekliyordu. Dirseklerini koltuun kenarna dayam olan Lou Walltrip, parmaklarn yars hizasnda iki tarak gibi birbirine kenetledikten sonra ellerini alt dudann hizasna getirdi ve baparmaklarn enesinin altna dayayarak bir sre durdu. znini yarda kesip, drt gn nce Washington'a dnmek zorunda kalmt. Be yldr ilk defa iki hafta izin kullanacak olmutu ve Sarah Concord ii yzne gzne bulatrmt. Yokluunu frsat bilen Concord saldrgan tavrn sergileyip, NSA'da bir operasyon balatm, Fitz Patrick Garner'n ortadan kaldrlmas emrini vermiti. Pluto'nun bunca yl uyduu gizlilii, ortada geerli bir neden olmadan tehlikeye atmann sras deildi. Bu gibi durumlarda aktif caydrclk yerine, daha diplomatik kanallar kullanlmas Pluto'nun olaan yntemiydi. Concord'un yaplmas iin emir verdii, akl snrlarn zorlayan operasyon nedeniyle zor durumda kalmlard. gndr durumu dzeltmek iin elinden gelen gayreti gstermi ve olayla ilikilerini gizlemeyi baarmt. Walltrip koltuun kolaklarn tuttu ve ellerinden destek alarak doruldu. Baklarn Concord'a yneltti. Kalar atkt ve mavi gri gzleri saldrgand. "Fitz Patrick Garner neden safd brakld ? Bizim genel politikamza aykr bir hareketi balatmak iin ne gibi bir gerekeniz vard?" "Efendim, konuyla ilgili size ulamaya altm, fakat adann iletiim hatlar kapatlmt. Rahatsz edilmek istemediinizi dndm" dedi Concord. Walltrip yllarn verdii tecrbeyle sinirine hkim olmaya alt. Washington'a geldiinden beri Concord'la bu konuyu konumam ve olaylar kontrol altna alabilmek iin gerekli kanallar harekete geirmiti. "Ms. Concord, Pluto, GORl deildir. Sizin greviniz, Pluto'nun karlarn ve gizliliini korumak. Yaptnz yanl yznden hem Pluto'nun gizliliini tehlikeye attnz hem de Kuan-tum Kripto Projesi'nin birinci aamas tamamland" dedi. Concord rahatszln belli etmemeye alarak konumaya alt. "Efendim, proje ekibinden hem Fitz Patrick Garner'n, hem de Aren Bora adndaki fizikinin safd edilmesi emrini vermitim. Operasyon sekteye urad iin, Aren Bora henz safd edilemedi ve ilk aamann tamamlanmasn salayan kii de Aren Bora'dr. Eer zamannda onu yok etmeyi baarabilsey-dik, bu olaylar meydana gelmeyecekti. Sizden operasyonun

durdurulmas emrini aldktan sonra beklemeye getik." Concord izmeyi amt. "Ms. Concord, bundan sonra benim onaym olmadan hibir operasyon balatlmayacak. Bu Pluto'nun yapt btn operasyonlar iin geerlidir. Sizden bu toplant sonrasnda mevcut operasyonlarn tmyle ilgili ayrntl bilgi istiyorum. Bana operasyonlar tek tek gerekeleriyle detayl olarak aklayacaksnz. u an itibariyle sizin onayladnz btn operasyonlar da askya alnmtr" dedi. Toplantya destek veren Pluto ekibinden bir kii, Sarah Concord'un onay verdii btn operasyonlarn askya alnd emrini sisteme kaydetti. Concord kt yakalanmt. Eer, yollad ekip Aren Bora'y safd brakm olsayd, btn bunlar olmayacakt. O zaman projenin birinci aamasnn tamamlanmas engellenmi olacakt. imdi Walltrip btn operasyonlar durdurmutu. Bir kez daha ansn denemek istedi. "Ama Mr. Walltrip, Aren Bora'nn safd..." diyecek oldu. Walltrip sol eliyle dur iareti yaparak Concord'u susturdu. "Verdiim emirler kesindir. u an iin hibir eylem gerekle-tirilmeyecek." zne kmadan nce her trl olasl dnmt. Hatta NSA'daki projeyle ilgili ayrntl bilgi almt. Ona sylenen birinci aamann tamamlanmasnn en azndan iki ay alacayd. "Nasl oldu da birinci aamay bu kadar ksa bir srede aabileceklerini tahmin edemedik? Bu durumu nasl ngremedik?" diye sordu odadakilere. Sarah Concord konumak iin bir hamle yapacak oldu, fakat hamlesi Walltrip eliyle susmasn emredince yarm kald. Lou Walltrip toplant odasndakileri tekrar inceledi. nsanlarnn gzlerinin iine bakp, alaca tepkiyi lmekten holanrd. Termal kameralarla yaplan yalan testi yerine, gzlere baklarak yaplan bir konuma, sadece konuann deil, karsndakinin de ruh halini gsterirdi. "Anlayamadm bir ey var. Ben tatile gitmeden nce yaptmz toplantda durumun kontrol altnda olduu sylenmiti." Odadakileri inceledi. Thomson hari kimsede gzlerine bakacak cesaret yoktu. "Burada bir yanllk var. Her gn NSA'daki ekibin almalarnn tm elimize geiyor. Orada ne yaplrsa, bize ulayor. Ama yine de siz olanlar anlayamadnz. Deil mi, Mr. Hudson ?" Remil Hudson koltuunda iyice bzlm, Walltrip'in konumasn dinliyordu. Sonunda kabak yine onun bana patlayacakt. Oysa onun ii bilimdi ve insanlarm anlk kararlarla ldrld bir ortamda almak ona gre deildi. Her gn srann ne zaman kendisine geleceini dnerek almak onun iin

fazlayd. Hudson boazn temizlemek iin hafife ksrd. "Kuantum kriptolojisiyle ilgili almalarda kullanlmak zere NSA'nn sisteminin dnda, mstakil bir sistem kurdular. Gn iinde hibir ekilde ne yaptklarn renemiyoruz..." "Bunlar beni ilgilendirmiyor. Her gece sistem yedeinden onlarn yaptklaryla ilgili bilgileri elde edebiliyoruz. O gn iinde yazdklar btn kodlar ve projelerindeki gelimeler sabaha kar 4'te elimizde oluyor. Eski sistemimizi bouna onlara vermedik." Concord cesaretini toplayp, "Efendim, her gn projedeki gelimelerle ilgili bilgi elimize geiyor. Elimize geen bilgilerin deerlendirilmesi sonucunda operasyon karan alnd" dedi. "Yapmayn Ms. Concord. Ne zamandan beri operasyon kararlarnda aresizliimizi temel olarak alyoruz. Yaptklarnz gizliliimizi tehlikeye drd. Aynca yaplan operasyon birinci aamann tamamlanmasna katkda bulundu. Garner her ne kadar iyi bir ynetici olsa da, projedeki duraanln sebeplerinden biriydi." Lou Walltrip ceketinin i cebinden deri puro kutusunu kard. Can iyice sklmt. nsanlarn hatalarm savunmalarndan nefret ederdi. Kutusundan bir puro kard. Puroyu azna ald fakat yakmad. "Timoty, incelediiniz almalardan ne gibi bilgiler elde ettiniz ?" diye sordu. Timoty Diaz, "Bir konu hari her konuda yeterli bilgimiz vard Mr. Walltrip. Gz ard ettiimiz konu, oradaki ekibin iinde bir dhi olabileceiydi. Son bir hafta iinde, Aren Bora'nn almalarn anlayabilmek iin, ekibi iki katma kardm. On alt kii onun yazdklarn anlamaya alt. Pazar sabah kopyaladmz yedekte byk bir deiiklik vard. lk bakta ne olduunu anlayamadk. Ancak sal sabah Aren Bora'nn neyi amaladn anlayabildik..." Walltrip, Diaz'n szn kesti. "Yani almalardaki deiiklii ilk olarak geen pazar gn fark ettiniz. Durumu ne zaman Ms. Concord'a bildirdiniz?" "Pazar sabah beni evimden aradlar. Saat yedi gibi Pluto'ya geldim. Ekiptekiler bana kodlarda deiiklik olduunu ve ne olduunu anlayamadklarn syledi. Ekibin artrlmas emrini verdim ve onlara bir saat iinde bulabildikleri her eyi bir araya getirmeleri ve bir grle gelmeleri direktifini verdim" dedi Diaz.

"Sonra?" dedi Walltrip. "lk gelen deerlendirme olumsuzdu. Kodlardaki deiikliin baars konusunda yorumda bulunmaya yetecek kadar elimizde bilgi yoktu." Diaz'n anlatrken gzleri parlyordu. Anlalan o gn bulduklar, onu da heyecanlandrmt. Dman bile yapm olsa, iyi bir almay her zaman takdir ederdi. Walltrip, Diaz'n genlik yllarn bilirdi. Timoty Diaz', Umbra-nautlar okutmutu. Tabi Diaz o yllarda bunu bilmiyordu. ok cmert bir irketin ona burs verdiini sanyordu. Diaz'a gvendii iin hibir zaman pimanlk duymamt. Onun zerinde alt projeler Pluto'nun ilerlemesini salam, Pluto'nun teknolojik casusluk alannda dnyann bir numara haline gelmesinde byk katks olmutu. "Ne zaman durumu Ms. Concord'a bildirdin?" dedi Walltrip. "Pazar sabah bir deiiklik olduunu bildirdim ve zerinde altmz syledim." Walltrip srann kendisine gelmesini bekleyen operasyonlardan sorumlu Bruce Thomson'a dnd. "Operasyon emrini ne zaman aldn?" "Pazar sabah saat 10'da Pluto'ya 'ltra' koduyla arldm. Saat 10:30'da Ms. Concord'la toplantya baladk. Bana acil olarak operasyon hazrlklarna balamam sylendi. Takm oluturmak iin harekete getiimde sanyorum saat ll'di." Thomson kendisine verilen emirleri sorgulamazd. Thomson'a gre o anda Concord, Pluto'yu temsil ediyordu ve Pluto byle bir operasyon iin karar almsa ona den bunu en iyi ekilde uygulamakt. Mmkn olduu kadar konumalara karmamaya alan ve tersleneceini bilen Concord dayanamad. "Mr. Walltrip, o an elimizdeki bilgilerin nda iki ey yapabilirdik. Birincisi bekleyip sonucu grmek ya da bir aksiyonda bulunmak. Pazar gn teknik ekip bir nevi paralize olmu gibiydi. yle bir hava vard ki, sanki Aren Bora'nn almasn bitirmesini istiyorlard. Belki ellerinden gelse, ona yardmc bile olacaklard. Oysa bir an nce duruma el koyup bu gidii durdurmak gerekiyordu" dedi. "Peki, Aren Bora'y semeni anladm diyelim. Fitz Patrick Garner' neden setin ?"

Sarah, Garner'n Lou Walltrip'in eski bir dostu olduunu biliyordu. Fort Meade Golf Kulb'nden golf arkadaydlar. Garner, Kuantum Kripto Projesi'nin bana getii zaman Concord, Plu-to'nun adamlarndan birinin onun yerine gemesi iin talepte bulunmutu. Fakat Walltrip buna kar kmt. Pazar sabah da gerekli deiiklii yapabilecei bir frsat kmt ve Concord frsatlarn deerlendirilmek iin olduuna inanrd. Concord konumasna devam etmek zorunda hissetti. "Efendim, olaylar bizim amzdan kontrolden kmaya balamt ve kontrol altna almak gerekiyordu. Bir ekilde kendimizi toparla-yana kadar zamana ihtiyacmz vard. Teknik ekibimiz yaptmz toplantda gelimeleri analiz etmek iin iki hafta sre istedi. Bu nedenle NSA'daki ekibin iki yesine ynelik operasyon emri verdim." Garner'n ldrlmesi emrini ok daha nce verdiini sylemenin bir anlam olmayacakt. En bandan beri Garner'n yerine kendi adamlarndan birinin geirilmesini istemiti. Walltrip tatile knca, yardmcs olarak yetkileri devraldnda da, Garner'n safd edilmesi iin emir vermiti. Garner'n ldrlmesi iin daha nceden emir verdiini, Walltrip'in de bildiini tahmin etti. Yzne vuraca zaman bekliyor olmalyd. Walltrip bir ey sylemedi. stihbarattan sorumlu Dorothy Ruth'a dnd. Ruth'la iki gndr ileri dzeltmeye alyorlard. Btn istihbarat kanallarn zorlamlar ve olay kontrol altma almak iin, ek operasyonlar planlamak zorunda kalmlard. "Ms. Ruth, bize Garner'n lmnn yol at olaylar hakknda bilgi verebilir misiniz ?" "Fitz Patrick Garner'n beklenmedik lm zerine olaya NSA el koydu. Soruturmay FB'yle birlikte yrtmeye baladlar. Garner'n lm ekli ok belirgindi. Silahl atma sonunda vcuduna ald, ikisi lmcl drt mermi nedeniyle ld." Odadaki dev ekranda Garner'n polisler tarafndan yaylm ateine tutulmu cesedi belirdi. "Olaydan drt dakika sonra, NSA'dan bir ekip olay yerine geldi ve duruma el koydu. NSA'daki adamlarmzdan Hugh Simons olay yerine ilk ulaan ekipteydi. Cesedi aldlar ve FBI merkezine tadlar. Ceset hemen otopsiye alnd. Bu arada duruma mdahale edemedik." "Adl Tp'ta adammz yok muydu? Niin bu planlanmad?" diye sordu Walltrip. Bu tr bir operasyon yaplaca zaman, olay sonras incelemeler iin de kendi adamlarn kullanmak Plu-to'nun dsturlarndan biriydi. "Ms. Concord, sizin gemi tecrbeleriniz, operasyonlarda olas aksaklklara kar alternatif planlar yapma konusunda ne kadar baarl olduunuzun kant. Fakat NSA'nn eceliyle bile olsa, len her elemanna otopsi yaptn

unutmamalydnz. Hesaplama hatanz yznden neredeyse deifre oluyorduk. Yarattnz kargaay temizlemek ve sumen alt edilmesini salamak bize pahalya mal oldu." Concord, "Her iki zehrin de otopside kmasna imkn yok efendim" dedi. Halk arasnda panter bal olarak bilinen Amanita pantheri-na trndeki mantarn bir trnden hazrlanan zehir kullanlmt ve ldrc deildi. On iki saate varan iddetli sanrlar grlmesine neden oluyordu. Conticeo adl zehir ise, ani bir kalp kaslmasna neden oluyordu ve birka saniye iinde kurbann kalbi duruyordu. Nano enjeksiyon, ok iyi korunan devlet adamlarna suikast dzenlemek amacyla gelitirilmiti. Uygun bir zamanda yaplacak minik bir temas sayesinde, bir sre sonra devlet adamnn lmne neden olabileceklerdi. Nano makinelerin retimleri srasnda, ilerindeki zehrin vcuda zerk edilecei zaman deitiri-lebiliyordu. Bu ekilde aylarca sonra zehrini enjekte edebilecek nano makineler yapmak mmknd. Genel olarak kullanlan sre Amanita pantherina iin bir saat ve Conticeo iin ise bir buuk saatti. Bir sonraki aama nano makineleri bir tehdit unsuru olarak kullanmakt. RF18 teknolojisinin nano boyuta geirilmesi iin almalar yaplyordu. Kurbana enjeksiyon yapldktan sonra, istedikleri zaman uzaktan kumandayla zehirleri aktif hale getirebileceklerdi. Bu ekilde ihtiya duymalar durumunda istedikleri lideri kontrol altna alabileceklerdi, istedikleri lideri de, safd brakabileceklerdi. Fakat yeteri kadar kk ve gvenilir bir nano RF modeli gelitirmeleri henz mmkn olmamt. Walltrip, Concord'un aklamalarn duymazlktan geldi. stihbarattan sorumlu Dorothy Ruth'a dnd. "Dorothy, Kuantum Kripto Projesi'nde son durum nedir?" "Elde ettiimiz bilgiye gre, resm olarak olmasa da, fiil olarak NSA'daki ekibin basma Marco Marconi gemi durumda. Marco18. Radyo frekans. ni'nin gelii, bizim amzdan byk bir handikap gibi grlyor." Walltrip, Diaz'a dnd, "Timoty sence u anki durumda, ekibin basma kendi adamlarmzdan birini geirmemiz, projeyi ne kadar aksatabilir?" Diaz endieli baklarla konumaya balad, "ikinci aamada iin arlkl ksm Los Alamos'ta yaplacak. Grld kadaryla Marco Marconi, baarl

bir ekip lideri ve ekibe yaklam, ekibin baarsn artrd. Baarszlklarn garanti altna alabilmek iin, ilk olarak Marconi'nin projeden ayrlmasn salamak gerekli, ikinci aama gz nne alnrsa, NSA'daki ekibin ikinci kiisi Laura Ha-yes. Elektrooptik konusunda, dalnda bir numara. Gelimelere gre onun da ekipten ayrlmasn salamak gerekebilir. Olaya Los Alamos asndan baktmzdaysa, orada kontrol bizde. Kevin Downing gerekli nlemleri alacaktr. Sanyorum Los Alamos'ta yaptmz gibi NSA'daki ekibin basma da iimizden birini sokarsak baar anslarn drebiliriz" dedi. Konumalar sinirlerine hkim olmaya alarak dinleyen Concord, Aren Bora'nn adnn verilmemesine inanamyordu. O kadar sinirlenmiti ki yerin yz yirmi metre altnda olduunu bile unutmutu. Aka Diaz, Aren Bora'y kolluyordu. "Bir dakika, bir eyi anlamakta zorluk ekiyorum. Burada birinci aamann tamamlanmasnda en fazla paya sahip olan biri var ve teknoloji sorumlumuz Mr. Diaz onun ismini telaffuz bile etmiyor. Oysa Aren Bora olmasayd, birinci aamay bu kadar inanlmaz srede tamamlamalar imknszd. Neden Aren Bora'nn adn telaffuz etmediniz?" diye sordu. Bir ekilde karanmn arkasnda durmalyd. Timoty Diaz teknolojide olduu kadar, ilmi siyasetteki bilgisini de gsterme imknna kavutuu iin mutluydu. "Kesinlikle haklsnz Ms. Concord. Aren Bora olmasayd birinci aamann bu kadar ksa bir zaman iinde tamamlanmas hayal bile edilemezdi. Bununla birlikte, projenin ikinci aamasnda onun rol minr hale gelecek. u anda hazrlam olduu yazlm ikinci aamann da bel kemiini oluturacak. Bunun yannda ikinci aamaya yapaca ek katk minimal olaca iin, Aren Bora'nn adn telaffuz etmedim" dedi. Concord, "Ben yine de Aren Bora'nn safd edilmesi gerektiini dnyorum. Projenin gelecek gnlerinde baka bir deha rnei alma yapp, bizi yine faka bastrabilir" diye itiraz etti. Diaz, "Sanyorum Aren Bora'nn safd edilmesi yerine, ii brakmasnn salanmas daha iyi olur. Bunca yllk meslek hayatm I boyunca onun gibi ok az insana rastladm ve eer bizim irketlerimizden birinde alrsa, bizim iin byk bir kazanm olur." Aren Bora, Walltrip'in de ilgisini ekmiti. zellikle, kendilerini faka bastran birini saflarna ekme fikri ok cazipti. Pluto'nun ondan yararlanabilecei pek ok irketi vard. "Dorothy, elimizde Aren Bora'yla ilgili bilgiler neler?"

"Kuantum Kripto Projesi ekibinin bilgileri en ince sistemlerimizde mevcut efendim" dedi Dorothy Ruth.

ayrntsna

kadar

Toplant ncesinde, destek olmak amacyla kuantum Kripto Projesi'nde alanlarn tmyle ilgili bilgiler hazrlanmt. Ama Dorothy Ruth ezbere bildii iin sistemden yardm almadan anlatmaya balad. Dorothy anlattka, Walltrip'in Aren Bora'ya olan ilgisi artyordu. Matematik Olimpiyatlarnda nc oluu, buna ramen fizii seii ve yapt almalar ilgisini ekmiti. Pluto srekli olarak gen beyinleri aratrr, onlar destekler ve daha sonra da kendi irketlerinde ie yerletirirdi. Aralarndan uygun olanlar da Pluto'da alrlard. Hepsi dnya zerinde alabilecekleri en iyi maalar alp en modem ortamlarda alrlard. Walltrip, "Dorothy sana gre, Aren Bora bizimle alr m ?" diye sordu. Dorothy bu soru karsnda afallamasna ramen, kendini abuk toplad. "Aslnda iki zellii bizimle almas iin art etken. Birincisi deiiklikten holanyor ve ikincisi de bilinmeyeni zme konusunda kar koyamad bir drts var. Bununla beraber, aramza katldnda, bilimsel yeterliinin dnda Pluto'da almasna asl engel, sorgulaycl ve yetitiriliinden kaynaklanan ahlak anlay olacaktr. Belki bizim yan irketlerimizden birinde alabilir. Fakat Pluto'da almay kabul edeceini ve bizim kurallarmzla alabileceini sanmyorum." Walltrip, Timoty Diaz'a dnd. "Sence bu adam bizim saflarmza ekilmeye deer mi, Timoty?" Timoty, "Kesinlikle" dedi. "Onun gibi birinin bize ok byk katks olacaktr. Ben de Dorothy gibi, dorudan Pluto bnyesine almak yerine, ncelikle irketlerimizden birisine yerletirmemizin daha doru olacan dnyorum." Walltrip bir karara varmadan nce bir iki soru daha sormaya karar verdi. "Herhangi bir tevik veya ynlendirme ie yarar m?" Dorothy Ruth, "Madd beklentilerden daha ok, kefetmekle ilgileniyor. Parasal olarak ona salayacamz fayda mutlaka etkili olacaktr ama, deiiklie ve kefetmeye olan al bizim iin dal'p^i ha nemli. Sanrm kimin iin altn bilmedii takdirde, bizim iin alabilir" dedi.

Walltrip ekrana bakp, "Bana Aren Bora'nm Kiisel Tehdit Faktr analizini gsterin" dedi. Drt saniye sonra, Aren Bo-ra'nn KTF bilgileri ekranda belirdi. Kiisel Tehdit Faktr, Pluto tarafndan kullanlan, bireylerle ilgili bir deerlendirme sistemiydi. Pluto'nun ilgilendii kiiler iin, yaklak 300 kiisel zellik gz nne alnarak hesaplanyordu. KTF deeri, karar verme aamasnda niha bir kriter olmamasna karn, kiinin Pluto iin ne kadar tehlike oluturduunu gsteriyordu. Sistemdeki ses modl konumaya balad. "Aren Bora'nn KTF'si TBiTAK'ta Trk Silahl Kuvvetleri adna bir projede almaya balayana kadar sfrd. Bu projede almaya balamasyla birlikte KTF deeri 0,008 oldu. Kuantum Kripto Projesi'ne seilmeden nceki son KTF deeri 0,018'di. Projeye seilmesiyle birlikte KTF deeri 0,037 oldu ve daha sonra 0,118'e kadar ykseldi. Projenin birinci aamasnn tamamlanmasyla KTF deeri 0,172 oldu..." "Bu kadar yeter!" dedi Walltrip. KTF deeri 0,300 dzeyine gelmeden, bireylere kar aktif mdahale yaplmazd. Bu karar, alt yl nce dnyadaki teknolojik gelimelerin yaygn bir ekilde artmasyla alnmt. Dolayl olarak tehdit oluturabilecek o kadar ok kii vard ki, tmne kar aksiyonda bulunmak imknszd. Bu nedenle mdahale snrlarn ykseltmilerdi. "Bana Aren Bora'nn Kuantum Kripto Projesi'ndeki GTF deerini syleyin" dedi. GTF yani Global Tehdit Faktr, ise bir kiinin veya kurumun etkileimde bulunduu kii veya kuruma gre oluturduu tehdidi gsteriyordu. Aren Bora'nn GTF deeri, 0,217'yle olduka yksekti. Walltrip elindeki KTF ve GTF deerlerinden Aren Bora'nn kiisel olarak oluturduu tehdidin, alt projeden kaynaklandna karar verdi. Mantken, bir kiinin GTF deeri iki ekilde d-rlrd. Ya kii safd edilirdi ya da kiinin yapt ile ilikisi kesilirdi. Pluto'da genellikle uygulanan yntem, kiinin iten uzaklatrlmasyd. Zorunlu olmadka, safd etme yoluna gidilmezdi. Asl zerinde durmalar gereken proje olduu iin, projenin GTF deerini azaltacak yaklamlarda bulunulmas daha doru olacakt. "Bana proje ekibinin GTF ve KTF deerlerinin son durumunu gster" diye sisteme komut verdi. Ekranda, Kuantum Kripto Proje ekibinin GTF ve KTF deerleri belirdi. Birinci srada 0,325 GTF ve 0,178 KTF deeriyle Marco Marco-ni vard. Onu 0,296 GTF ve 0,129 KTF deeriyle Laura Hayes takip ediyordu. Fitz Patrick

Garner 0,056 GTF ve 0,013 KTF deeriyle listede dokuzuncu srada yer alyordu. lmyle tehdit faktrleri sfrlanm olmasna ramen, listede lmeden nceki tehdit faktr analiz iin verilmiti. Aren Bora ise drdnc sradayd. Walltrip bir sre listeyi inceledi. Bir eyler yapmas gerekiyordu ve ald karar Pluto'nun geleceini garanti altna almalyd. "Projenin GTF deeri nedir?" diye sordu. Ekrann sa st kesinde 0,382 yazs belirirken odada artk almaya baladklar kadn sesi duyuldu. "NATO Kuantum Kripto Projesi'nin GTF deeri 0,382'dir." Tatile kmadan nce bu deer 0,189'du. Bir hafta iinde projenin tehdit gc iki katna kmt. Mutlaka bir eyler yaplmas gerekiyordu. Pluto bnyesinde, projeye kout olarak almalar yaplyordu. "Elimizde kuantum kriptosistemine kar kullanabileceimiz bir zm var m ?" diye sordu. Bilgi sistemleri koordinatr Remil Hudson ile teknoloji koordinatr Timoty Diaz bu sorunun ortak muhatabyd. Hudson sz ald. "QKD emalarnda, APD'leri foton detektr olarak kullanyorlar. srasnda geni bantta bir ksm k iletiim fiberden yansyor. Biz de bunu izleye..." Walltrip oturduu yerden ayaa frlad, "Hudson! Ben bir zm olup olmadn sordum. Nasl baarsz olduunuzu bana anlatma. Yansyan k bize elle tutulur bir bilgi veremez. En fazla bana bir foton elde edilebilir. nGaAs tarayclarn kullanmay denediniz mi ?" Walltrip baarszlklarn bilimsel zrvalarla anlamszlatnlarak anlatlmasna sinir olurdu. Hudson yine koltuuna bzlrken, "ey..." diyebildi. Sesi neredeyse kmyordu. Walltrip bunun zerine Timoty Diaz'a dnd. "Timoty? Sen anlat bir zm var m ?" Diaz, "Hat zerinde araya girerek iletiimi izlemek iin elimizde bir zm yok. NSA'mn iine szabildiimiz iin, bilgileri fiber optik hatta girmeden kopyalar ve ayr bir hattan kendi sistemimize aktarrz. NSA'ya zel bir hat ekeriz ve o hatt kullanrz" dedi. Anlattklar, "proje kullanlrsa uvallarz" demenin baka bir yoluydu. Projenin GTF deerini drmeleri nlerindeki en acil konuydu. iki saat nce projenin GTF deeri birdenbire 0,300 seviyesini geince

sistem otomatik olarak alarm vermiti. Toplantlarnn amac da 0,382 olan GTF deerini, acil olarak tekrar 0,300 seviyesinin altna ekmekti. Walltrip tekrar listeyi incelemeye devam etti. "Bana Marco Marconi'nin safd edilmesi halinde projenin ve ekibin yeni GTF ve KTF deerlerini gster" dedi. Ekranda yeni bir liste belirdi. Marconi'nin ldrlmesi halinde, Laura Hayes dndaki tm ekibin KTF deerlerinde bir dme oluyordu. Fakat sadece Marconi'nin lm, projenin baarszln garanti altna almak iin yeterli deildi. "Marco Marconi ve Aren Bora safd edilirse durum ne olur?" Liste tekrar yenilendi. Proje hl tehdit olmaya devam ediyordu. Aren Bora'nn ldrlmesi marjinal bir fayda salyordu. "Marco Marconi ve Laura Hayes safd edilirse durum ne olur ?" kisinin lm, GTF deerini byk oranda dryordu. Fakat ikisinin birden safd edilmesini salamak ok riskliydi. Ksa aralklarla ayn projeden kiinin lm, NSA'da alarmlar, susmamak zere aldrrd. Concord balarna ok byk bela amt. Walltrip sol elinin kenarn kad ve sol elinin sereparmam-daki valye yzyle oynamaya balad. Yzn stndeki yelkenleri imi bir gemi, gnei arkasna alm ak denizlerde yol alyordu. Yz meslekteki yirmi beinci yl nedeniyle Umbranautlar hediye etmiti. Ayn yz baka kimsede grmemiti. Operasyon koordinatr Bruce Thomson'a dnd. "Bruce, Marco Marconi safd edilecek. Gerekli btn planlamalarla bizzat senin ilgilenmeni istiyorum. Garner olayndaki gibi bir durumla karlamak istemiyorum." "Anlald Mr. Walltrip" dedi Bruce Thomson. Walltrip, Concord'a dnd. Yine son olaylar bama kakacak diye dnen Concord kendisini savunmaya hazrland. Koltuunda, sanki skt keden frlamaya hazr bir kedi gibiydi. "Ms. Concord, sizden Marconi'nin yerine geecek olan aday, Ti-moty'yle birlikte belirlemenizi istiyorum. Btn adaylarn bireysel ve proje baznda GTF ve KTF deerlerini mutlaka gz nnde bulundurun... Ayrca amacmz projenin sekteye uratlmas deil, iptal edilmesi. yle bir aday semeliyiz ki, projenin iptalini garanti edebilsin... En iyisi, siz adaylar belirleyin, daha sonra oturup kimi yerletireceimize karar verelim." Sarah Concord biraz rahatladn hissetti. Toplant boyunca gnah keisi olmutu ama, sonunda ok iyi yapabilecei bir grev stlenmiti. "Emredersiniz Mr. Walltrip" dedi. Laura Hayes'e sra gelmiti. Garner'dan sonra, imdi de Marconi safd edilecekti. Projeden iki kiinin art arda lm byk patrt koparabilirdi.

Buna bir de Hayes eklenirse altndan kalk-lamayabilirdi. Bir sre dnd. Pluto birini safd etmek istediinde engel olunamayacan biliyordu. "Projenin ikinci aamasnn zaman plan nedir?" diye sordu. "kinci aamann on drt ay srecei planland" dedi Timoty Diaz. Walltrip, "Hm" dedi. "Laura Hayes iin acele etmenize gerek yok. Onun iten el ektirilmesi daha uygun olur. Yeni proje koordinatr atandnda, Laura Hayes'in projeden kartlmasn salarsnz. Eer sorun karsa, safd edilmesi konusunu daha sonra konuuruz. Bruce, Hayes iin Dorothy'le birlikte aln." Hem Dorothy Ruth hem de Bruce Thomson baklaryla sylenenleri onayladlar. Walltrip'in karar vermesi gereken bir kii kalmt. Aren Bora... "Aren Bora'nn projeden el ektirilmesini istiyorum, ama safd edilmeyecek. Eer mmknse, bize bal irketlerden birisinde almasn salayn. Bu gerekletirelemezse projeden el ektirilmesi yeterli" dedi. "Dorothy onun bizimle almasn salamay, senin stlenmeni istiyorum. Timoty de sana yardmc olsun." Dorothy Ruth, "Emredersiniz" dedi. "Toplant bitmitir. Herkes iinin basma. Ms. Concord, yirmi dakika sonra odamda olun ltfen" dedi ve toplant odasndan ayrld. Sarah Concord, Walltrip'in ardndan odadan ayrlan ilk kiiydi. Bir an nce dar kmak istiyordu. Odasma bile uramadan baheye kmak ve temiz havay cierlerine ekmek. Eski anlarn kt miras arada onu yokluyordu. Klostrofobisini yenebilmek iin ok uramt ve sonunda baarmt. Ama gemiinde kalm da olsa, izlerini hl tayordu. Baheye kar kmaz, imlerin zerinde yrmeye balad. Sakinlemesi birka dakikasn ald. Lou Walltrip'ten kurtulmak zorundayd. Ona yaplanlarn bedelinin denmesi gerekiyordu. Bir ekilde Walltrip gidecekti ve Pluto'nun bana o geecekti. Walltrip'le yapaca toplant aklna geldi. GOR'nin giri kapsna doru isteksiz admlarla yrmeye balad. 6 18 austos 2001, cumartesi 06:05 Aren gne domadan kalkm, spor kyafetlerini giyip, sabah kousuna

kmt. Koudan sonra da duunu alp, sinekkayd tran olmu, aceleyle kurulanp, kot pantolonunun zerine beyaz tirtn ve maviye alan uzun kollu gmleini giyip, kendini dar atmt. Lojmann otoparkna indiinde gn yeni aarmt. 1965 model Corvette Stingray'in ralli krmzs boyas, yeni doan gnein altnda parlyordu. 42 000 mil yapm, her yeri orijinal arabann kromlar ayna gibi parlyordu. Arabann ii tamamen siyah deriyle kaplanmt. ofr koltuuna yerleti ve mara bast. 5 350 cc'lik, 300 beygirgcndeki V8 motoru saldrgan bir sesle almaya balad. Park yerinden ayrlp, MD-100 Bat yoluna kt. Bir sre MD-100' takip ettikten sonra, arabay 1-70 Bat kna srd. Sanki araba kendiliinden gidiyor gibiydi. Fort Meade'nin dnda, hafta sonlar gidebilecei yer vard. Ya Washington'a gidecekti ya Annapolis'e ya da Baltimore'a. tik hafta sonu ansn Baltimore'da denemiti. kinci hafta sonu ise Washington'da, daha sonra da Annapolis'te. Sonunda kararn Baltimore ve Annapolis ynnde vermiti. Washington ona fazla elit gelmiti. Her adm ba bir Limuzin veya Rolls-Royce'un grld bir ehirde kendini yabanc hissetmiti. Baltimore ise gidilecek yerler arasnda onu en ok tatmin edeniydi. Daha Avrupalyd ve stanbul'u hatrlatyordu. Yine de stanbul kadar renkli ve gzel olmasna imkn yoktu. Konsolun zerindeki yuvarlak analog saate bakt; saat yediye geliyordu. 52 numaral ka gelmiti. US-15 Gney'e dnd. Drt mil sonra da, Charlestovm'a doru, US-340 Bat'ya sapt. Yolun yarsn gemiti ve saat 8 olmadan pistte olacakt. Takip edildiinin farknda deildi. Yirmi dakika gemeden, Summit Point Yar Pisti'ne varmt. Summit Point, dk bteli hafta sonu yarlarnn yapld ve ounlukla araba yarlaryla amatrce uraan insanlarn rabet ettii, ayr pistten oluan bir kompleksti. Jefferson Pisti'nde gerek yaamda karlalabilecek artlarda sr eitimi veriliyordu. Jefferson Pisti'nin kuzeydou ucunda bulunan Aktif Sistemler Pisti'nde, sekiz metre geniliindeki iki yol, yaklak yz metre apnda bir daire oluturuyordu. Bu pistte deiik yol tutu artlarnda, sr eitimleri veriliyordu.

Bu iki piste ek olarak, tm komplekse adn veren, Summit Point Yan Pisti vard. Dzenli yaplan yarlar ve ileri sr teknikleri eitiminin pratik almalar bu yan pistinde yaplyordu. Kompleksin dnda da arazi aralar iin, ayn bir eitim parkuru vard. Sr eitimi almak isteyen biri orada aradn bulabilirdi. Arsen'in katlaca eitim iki gn sryordu. Eitimi genellikle gvenlik alanlar ve askerler alyordu. Bunun dnda Aren gibi sradan insanlar da cretini deyerek eitimden yararlanabiliyorlard. lk gn arac tanmayla balayacak, deiik yol artlarnda arabaya hkim olmay reneceklerdi. kinci gn ise daha ok gvenlik grevlilerine verilen, tehdit altnda sr eitimi vard. Sabahn henz ilk saatleri olmasna ramen, o gnk yarlara katlacak yarlar hazrlklarna balamlard bile. ekicilerle getirilen arabalarn, yan pistinde tekerleklerini yakmadan nceki son kontrolleri yaplyordu. Aren, "Bir gn belki ben de yannm" diye dnd. Aslnda altndaki Stingray'le Briggs Cunningham Kupas'na katlabilirdi. Ne de olsa o da bir klasik araba kullanyordu. Tek yapmas gereken, ksa bir urala yan lisans almak, araba iin zorunlu tutulan birka deiiklii yapmak ve yz elli dolar katlm cretini vermekti. Kim bilir, belki de kazanrd. Tabi arabasn byle bir yana sokmaya kyabilirse... Yanlara hazrlanan ekipleri geride brakp kurs binasna doru Stingray'i srd ve binann nndeki park yerinde durdu. Karsndaki kurs binasna bakt. Tek katl bina asker barakalar an-dnyordu. Biraz tede ise yan yana dizilmi eitim arabas duruyordu. Kurs binasndan ksa bir tnelle geilen baraka da, snf olmalyd. Konta kapatt. Src gzlklerini torpido gzne koydu. Tam arabadan inmek zereyken kurs binasndan kan bir kadna gzleri takld. Siyah kanvas kumatan, bacaklarn saran bir ort, zerine de gbeini akta brakan krmzya kaan portakal rengi bir atlet giymiti. At kuyruu toplanp, sonradan rlm siyah salar, sabah nn altnda sanki her teline vernik srlm gibi parlyordu. Aren belli etmeden kadm incelemeye balad. Eikte duran kadn, takt Ray-Ban gzlklerin verdii rahatlkla gneedoru dnd ve iki elini plak beline koyup gerindi. Aren, bu arada kadnn at kuyruu salarnn uzunluunun neredeyse beline kadar olduunu fark etti. Salarnn ucuna krmz bir bandana balamt. Ayandaki orapsz giydii botlaryla yakn bir zamanda kaya trman yapmay planlyor gibiydi. Tek yapmas gereken beline bir magnezyum karbonat torbas takp, trmana hazrlanmakt.

Belli etmemeye alarak kadnn yzn incelemeye balad, nce, uzun saylabilecek bir yz ve belirgin elmackkemikleri vard. Gzlkleri yznden gzlerini grememi olmak cann biraz skmasna ramen, kadnn profilden, kardan olduu denli muhteem grndn dnd. Hafif kk yksek kalas, gerindii halde belirginliini kaybetmemi dik gsleri, neredeyse yok denecek kadar ince beli kadnn bakml olduunun gstergesiydi. Convertible aldndan beri, hep yapt gibi, arabann kapsn amadan, zerinden atlayarak inmek istedi. Atlarken sa aya tam olarak indirmeyi unuttuu cama takld ve vcudu izmesi gereken yay tamamlayamad. Yere kapaklanmak zereyken toparland ve son anda melir vaziyette yere indi. Kapnn nndeki kadndan baka kimsecikler yoktu ama, kadn da etrafta Arsen'den bakas olmadndan ona bakyordu. Aren g-zucuyla glmekte olan kadna bakt. Kadn, yere kapaklanmaktan son anda kurtulduu iin onu alklyordu. Doruldu ve reverans yaptktan sonra, hzl admlarla yan pistine doru yrmeye balad. Bir sre yan hazrlklann seyrettikten sonra, kayt ilemlerini tamamlamak iin kursa geri dnmeye karar verdi. O esnada, yan arabalannm motorlan stlmaya balanmt. Barakadan ieri girdiinde, ortal serinletmeye alan klimann da etkisiyle minik salonu kaplayan bir koku hissetti. Derin bir nefes ald. Gerekten ok ho bir parfmd. Kursun kapsmda grd ka1 dm, zerinde idare yazan sa taraftaki kapdan dan ktnda, Aren hl kokunun etkisindeydi. Kadn, Arsen'i grr grmez, yznde geni bir glmseme belirdi, iki minik gamze kadnn yanana oturdu. Gzln takmamt. Kokunun kayna, kadar yeil iki gz konulmas imknsz alan vard ki, Aren glmseyen gzlerle karsndayd. Hayatnda hi bu grmemiti. Kadnn yosun yeili gzleri, insanda kar bir etki yaratyordu. Baklar scakt, ama yle bir etki hipnotize olmu gibi kadna bakmaktan kendini alamad.

Kadn da durmu, ona bakyordu. Aren zar zor kendini toparladktan sonra ancak, "Affedersiniz ? Kayt formunu nereden alabilirim ?" diye kadna sorabildi. Bir kadnn onu bu kadar bile etkileyeceini tahmin edemezdi. Kadn Arsen'e bakmaya devam ediyordu. Yzndeki biraz akn ve biraz da sorgulayc anlam, Aren yosun gzlerin derinliine kendini kaptrd iin fark edemedi.

Kadn bir eyler syleyecekmi gibi azm at. Durdu. Elindeki klasre bakt ve sonra tekrar Arsen'e bakt. "leri sr teknikleri eitimi iin mi geldiniz ?" diye, ince fakat net bir sesle sordu. Aren hayatnda ilk defa bir kadndan bu kadar etkileniyordu. "Evet Bayan" dedi. Kadnn anlk aknl yerini yine glmsemeye brakt. Elindeki klasre yemden bakt ve "Buyurun" diyerek klasr Arsen'e uzatt. Yzndeki glmseme, Arsen'in fark edemedii bir ekilde muzip bir hal almt. Aren, "Teekkr ederim Bayan" dedikten sonra klasr ald, kayt formunu doldurmak iin masaya yneldiinde, "Byle ekici danma grevlisi olan her kursa zevkle katlnm" diye dnyordu. Birka dakika sonra elinde doldurup imzalad formla, "dare" yazl kapya doru ilerlemeye balad. Kapy atnda, ieriden kmak zere olan yosun gzlerle karlat. "Formu doldurdum" dedi. Kadn Arsen'in uzatt formu ald ve incelemeye balad. Bir sre formu inceledikten sonra "ilgin" der gibi bam sallad ve Arsen'e kaamak bir bak atp ieri geti. Aren kendisine kzmaya balamt. Ne olmutu da, kadn onu bu kadar ok etkilemiti? Sanki odann ss artmt. Sada kapnn yannda duran souk su makinesini grd. Su imek iin makinenin yannda duran plastik barda ald ve azna kadar suyla doldurdu. Arkasna dndnde, Arsen'in formundan kurtulan kadnla burun buruna geldi. arpma, Arsen'in ani bir refleksle kenara kamasyla kl pay engellendi. Yosun gzler, "Araba kullanmada da bu kadar iyiyseniz, kursu birincilikle bitireceksiniz demektir, Mr. Bora" dedi. Bir baka sakarlk daha yapp, suyu dkmedii iin mutlu olan Aren, "Teekkr ederim, Ms..." dedi. Kadn glmseyerek yantlad. "Duncan." "ok teekkrler Ms. Duncan," dedikten sonra yol vermek iin kenara ekildi. Tam o esnada yosun gzlerin kt kapda bir baka kadm belirdi. "Mr. Bora?"

Aren, "Evet benim" dedi. "Ltfen kayt ilemlerinizi tamamlamak iin ofise kadar gelir misiniz?" Aren biraz zgn bir ifadeyle, kahve makinesinden kahve alan yosun gzlere bakt. Yosun gzlerle kayt ilemlerini tamamlayacam ummutu. Kayt ilemlerini tamamladktan sonra, teorik dersleri alacaklar snfa gitti. On kiilik bir grup snfta oturuyordu. Aren de en nde bo olan iki sandalyeden birine oturdu ve kurs programm incelemeye balad. Eitimle ilgili bilgileri okurken, grubun grlts bir anda fsltya dnnce, arkasna dnd. ift katl beyaz Nomex yar tulumunu beline kadar giymi; st ksmn ise kollarndan belinin evresine balam halde ieri giren yosun gzleri -ilk ad neydi acaba- grd. Kadmn muhteem grnnn etkisindeki snfn Danma grevlisi sand kadn kurs hocas kmt. aksine, utanmt.

Kadn baklarn kursiyerlerin zerinde dolatrd ve gzleri Arsen'i bulunca, yzne biraz nceki glmsemesi yerleti. Bu arada baltay taa nasl olup da bu kadar ok vurduunu dnp utanmakta olan Aren, gzlerini nndeki brore evirmi, okur gibi yapyor, "Bu kadar salaklk yetsin" diye kendine telkinde bulunuyordu. Kadnm ona doru geldiini hissetti. Ban kaldrp, kadndan zr dilemek istedi. Ge kalmt. "Burada oturan var m, Mr. Bora?" Aren aknlk zerine aknlk yayordu. Ban yukarya kaldrd, az ak bir ekilde glmseyen gzlere bakt. "A... tabi ki yok. Ltfen buyurun" derken ayaa kalkt ve sandalyeye koyduu klasrn ald. Nedendir bilinmez, sol eliyle kadnm sa elini tutup oturmasna yardm etti. Sanki, kadnm yardmna ihtiyac varm gibi... Birbirlerine glmsediler ve ayn anda konumaya baladlar. Gltler. Aren salaklna glmeye balamt. Bu kadar ksa bir zamanda bu kadar ok yanl anlama olmazd ki. Acaba yosun gzler neye glyordu? "ok zr dilerim, ben sizi sanmtm ki..." "Biliyorum, biliyorum Mr. Bora... ok komiktiniz." "Ama, siz de benim yanl anlamama msaade ettiniz.

Ayrca bana 'Aren' deyin ltfen." "Peki o zaman, siz de bana 'Melody' deyin." Oh... En sonunda adn renmiti. Melody. Melody... "En sonunda doru ekilde tantmza memnun oldum Melody" dedi elini kadna doru uzatrken... Aren kalp ritmini bozan kurs arkadandan ok etkilenmiti, iinde ho bir sknt vard. yle bir duyguydu ki hem Melody'yle yan yana olmak istiyordu hem de bozulan i dnyasnn eski dzenine dnmesini... Ama iki istei birbiriyle eliiyordu. Melody, kelimenin tam anlamyla akln bandan almt. Btn gn bir ders teorik, bir ders uygulamal geen eitimin sonunda, herkes ok yorulmutu. Eitmen David Yates'in gvenli srle ilgili, biraz uzunca uyarlarnn ardndan ilk gnk eitim sona ermiti. Gn boyu eitimlerde ikisini "buddy" yapmlard. Ayn arabay srayla kullanmlar ve birbirlerinin hatalarn yorumlamlard. "Oh! En sonunda bitti. Bir saat daha dayanamazdm" dedi Melody, Arsen'e dnp. Aren yksek tempolu almaya alkn bir yapya sahipti. Me-lody'ye glmsemekle yetindi. Kadmn yzne bakmak bile tm yorgunluunu atmasna yeterdi. Melody, bekledii destei bulamamann ksa sreli skntsn yaasa da Arsen'le konumaya devam etti. "Bu gece nerede kalmay dnyorsun ?" "Bu civarlarda bir yerde, kalacak bir motel bulurum diye dnmtm" dedi Aren. Bir plan yapmamt. "Peki senin plann nedir?" Melody, "Ben Baltimore'a geri dnmeyi dnyorum. Sahi, bu arada sen nerede oturuyorsun?" "Fort Meade'de." Melody'nin baklar snfn florl lamba dolu tavanna kayd. Bir sre dnd ve daha sonra yosun gzlerle Arsen'e bakt. "Sana bir teklifim var, geceyarsna kadar ak bir balk lokantas biliyorum, Baltimore Liman'nda. istersen yemeimizi orada yiyelim. Arabay sen sr, yemekleri de ben smarlayaym."

Arsen'in yant samimiydi. smarlayacam, tamam m?"

"Olur...

Ama

yarnki

yemekleri

de

ben

Melody'nin hafif endieli yz, Aren "Olur" der demez aydnlanmt. "Seni uyaryorum, sk yemek yerim" diye Arsen'e takld. Melody'nin arabasn park yerinde brakarak, Arsen'in arabasna bindiler. Hava serinlemiti. Aren arabann stn kapatmak istedi, ama Melody engel oldu. Rzgr hissetmek istiyordu. kisi birlikte Baltimore'a doru yola ktlar. lk konumaya balayan Aren oldu, "Ne i yapyorsun ?" "Arkeologum. Ya sen ne i yapyorsun?" Aren bir sre dnd, "Ben de fizikiyim." "ok iyi." Araba satene srtnen bir el gibi, yolu okarcasna ilerliyordu. Yava gitmelerine ramen 300 beygirgcndeki motorun homurtusu dnda, bir ses duyulmuyordu. Bu sefer konuamama sras Melody'deydi. Gn iinde neredeyse btn konumalar ynlendirmiti. Sonunda yannda olmasn istedii adamla Baltimore'a gidiyorlard, ama o konua-myordu. Gz analog radyoya takld. Uzun yllardr analog bir radyo grmemiti. Radyoyu atktan sonra, istasyon arama d-mesiyle oynamaya balad, istasyonlar birbiri ardna deiiyordu. Bir sre kurcaladktan sonra, Ben E. King'in sesini duyunca duraklad. "Bu kalsn" Aren arky beenmiti. ... gece ktnde ve etraf karardnda ve ay grebildiimiz tek k olduunda yo korkmayacam, yo korkmayacam sen kaldn, yanmda kaldn srece...

Arsen'e dnd, "Filmini grdn m? ok gzeldi" dedikten sonra arkya elik etmeye balad. zellikle arkya elik ederken "yanmda kal" blmn Arsen'e bakarak sylyordu. arkdaki gibi karanlkta yol alyorlard. Ay, yeniden domadan nce, son n yanstmak iin urayordu. Arabann farlan ve yoldan geen aralar tek k kaynaklaryd. Ortalk kapkaranlk bile olsa, iinden bir ses Aren yannda olduu srece korkmasna gerek olmadn sylyordu. Arsen'i grr grmez, yannda kalmas gerektiini dnmt. Melody, "Biliyor musun?" diye sze balad. "Seni park yerinde grdmde, kurs hocalarndan biri olduunu sanmtm. Ama arabadan yuvarlanrcasna iniini grnce, 'Eyvah, hocamz buysa yandk' dedim". Bunlar sylerken glmsememeye alm, ama baaramaynca eliyle azn kapatmt. Kardan gelen arabann farlan, gzlerinin ltsn cama yanstyordu. Aren, Melody'nin anlattklan ile dnceleri arasndaki ba kefetmenin mutluluunu yayordu. "Aslnda sakar deilimdir. Bugn aksilikler bir trl peimi brakmad. Ne yapalm ? Maymunlar da aatan der" dedi. Melody en sonunda bir konuma balatm olmann keyfiyle, "Nasl yani, beni de bir aksilik olarak m gryorsun ?" diye sordu. Sesindeki muzip ton olmasa, Aren yine sylediklerini dzeltmeye alacakt. Melody'ye doru dnd, "Umarm arabay bir yere arpmam" dedikten sonra, Melody'nin ince fitilli kadife gibi izgili, dolgun dudaklarndan bir pck ald. Melody'nin scak dudaklan Arsen'i dalamt. "Artk eminim, aksiliklerin kayna benim, ama sakarlmn kayna da sensin." Melody, Arsen'in sert baklanrun ona bakarken nasl mahzun-latn grmt. Yanlyor olamazd. Birbirlerine k oluyorlard. Bunu garantilemek iin elinden geleni yapacakt... 19 austos 2001, pazar 01:30 Marco Marconi projenin birinci aamasnn biti kutlamas iin cumartesi gecesini ayarlamt. Tm ekip Washington'un favori meknlarndan Cafe La Ruche'a gitmilerdi. Yemeklerini yedikten ve biraz da demlendikten sonra, e ayrlmlard. Bir grup diskolar mekn olarak semek istemi, dier bir grup da bu kadar yeter deyip, evlerine gitmiti. Laura Hayes ise, Murphy's Irish Pub'a gitmek istemiti. Marco'yla birlikte, kutlamalar iin Los Alamos'tan gelen Kevin Dovming ve kz arkadan da yanlarna alp, Murphy'nin yerine gitmiler ve mndeki ikileri denemeye balamlard.

e iesi 135 dolar olan 1984 mahsul Dom Perignon'la balamlard. Drt kii birinci ieyi su gibi bitirmilerdi, ikinci ie de onlar kesmemiti. Daha sonra Fetzer "Bonterra" Chardon-nay'yle devam etmilerdi. Srf kutlamalar iin Los Alamos'tan gelen Dovming, iyice akrkeyif olmutu, ama fazlasn istiyordu. Minik grup projenin gidiatyla ilgili akrkeyif bir muhabbete dalmken, Dovming'in byk bir ihtimalle, bir eskort servisinden bulduu kz arkada Tiffany, makyajn tazeleyip masaya dnd. "Buradan skldm artk. Gidelim mi canikom?" dedi Dow-ning'e, arsz ve ayn zamanda da bir ocuk sylemiesine masum. Cmlesi bittiinde dudaklar hl dar doru bkkt. Sanki Dovming'e "Onlar p" der gibi. Dovming arsz baklarla kadn batan aa szd. Gitmek iyi fikirdi. "Laura, seni Marconi'ye emanet edersem, bize darmaz-sm deil mi ?" diye sordu. "Tabi isterseniz bizimle de gelebilirsiniz ? Alexandria blgesinde ok gzel bir bar biliyorum. Oraya gideriz" dedi. Cmlesinden, gelmeseniz daha mutlu oluruz ifadesi rahatlkla anlalabiliyordu. Marconi, Laura'ya bakt. Deil darlmak, ok mutlu olurlard. Laura'nn sessiz onayn aldktan sonra, "Siz gidin. Ben Laura'y eve brakrm" dedi. kisi de Kevin Dovming ve kz arkadann muhabbetinden pek honut deildi. Ayrca, bekrlarn bir gecelik iliki aramak iin gittikleri bir bara gitmek istemiyorlard. Laura da Marco Marconi'den hemen sonra tekrarlad, "Size iyi elenceler, zaten biz de birazdan kalkarz." Dovming, "Tamam. Pazartesi gn grrz" dedi. Sah gn ikinci aama iin yaplacak toplantya katlacak, daha sonra da Los Alamos'a geri dnecekti. "Pazartesi gn grrz" dedi Laura ve Marco ayn anda. Dovming, kz arkadayla masadan kalkarken, Tiffany geni azn bzebildii kadar bzerek, bir pck yollad. Dovming ise eliyle selam verdikten sonra, ikinin etkisinden mi, yoksa yaps gerei mi kkrdad belli olmayan Tiffany'yi belinden kavrayp, ka doru yneldi. Yalnz kalan Laura ve Marco birbirlerine baktlar. Daha nce bir kere birlikte olmulard. Ertesi gn, ikisi de hibir ey olmam gibi davranmt. Laura'nn kt zerinde de olsa, evlilii hl sryordu ve yetitirili tarz byle bir ilikiye izin vermemesine ramen, o gece Marco'yla birlikte olmak istiyordu. Buna iddetle ihtiyac vard. Bacaklarn birbirine yaptrp skt gecelerin

son bulmas gerekiyordu. "Yine ikimiz kaldk" dedi Marco. "Evet ben de onu dnyordum." "Tahmin ettim. nk ben de dnyorum. Yeni bir Dom Pe-rignon'a ne dersin ?" "Yo hayr. Bu gece..." Gld. "Ayk olmak istiyorum." Birka dakikadr bir kadnn, onlar dikkatle izlediini fark etmiti. "Marco, sana bir ey sormak istiyorum. Ltfen yanl anlama, iki masa solunda, bize bakan bir kadn var. Ak mavi bir elbise giymi. Bir sredir, belli etmeden bize bakyor. Ben tanmyorum, acaba senin tandn biri mi diye merak ettim?" Marconi, Laura'nn bahsettii kadn gzucuyla arad ve buldu. Minisi insann hayal gcn ideal bir biimde zorlayan mavi, askl bir elbise giyiniti. Alml bir kadnd. nc snf filmlerde rol aldn duysa insan armazd. "Tanmyorum. Bize baktndan emin misin ?" "Kadn sanki bizi tanyormu gibi bakyor." Bir sre daha kadn gzucuyla izledi. Kadnda bir ey vard. Kadnlk igds ona sinyaller yolluyordu ve pek yanlmazd. Onlarla ilgilendiini hissetmesine ramen kadnn baklarn yakalayamamt. Kadn yanndaki adamla ilgileniyor ve uh kahkahalar atyordu. "Neyse, bo ver. Belki de iki yzndendir. stersen kalkalm" dedi. Marco, "imdi hesab istiyorum" dedi. Hesab istedi. Hesab dedikten sonra, "Kalkalm m?" diye sordu. Laura, "Biliyor musun? Kadnn yarmdaki adam da, hesap istedi" dedi. Bir sredir kadnlk igdsyle dier masay inceliyordu. Marco, Laura'nm sylediklerine glerken, "0 zaman acele edelim de peimize taklmadan kalm" dedi. ki iftin kalklar ayn ana denk geldi. Mavi elbiseli kadn krktk sarho olmu, yrmekte zorluk ekiyordu. Birdenbire topuklu ayakkabs kayd ve yere dt. yle bir yerde dmt ki, kadn ayaa kalkmad srece, kapdan gemek imknszd. Kadn kendi abasyla ayaa kalkmaya alyor, yanndaki am yarmasysa, kadn kaldrmak yerine, kadnn abasn kahkahalarla seyrediyordu.

Marconi kadna yardm etmek iin eildi. am yarmas da, yardm etmeye karar vermiti. Kadn iki adamn yardmyla ayaa kalkmaya alt. Marconi bu tela iinde, koluna yaplan nano enjeksiyonu fark edemedi. Mavi elbiseli kadn, "Ay! ok pardon. Otururken bu kadar itiimi fark etmemitim" derken, neden olduu kargaann utancn yayordu. Yanndaki adam, kapnn nnde dier ikisine geebilecekleri kadar yer aabilmek iin, kadm yana ekmeye alt. "Siz buyurun, arkadam adna sizden zr dilerim." Bir eliyle kadn tutarken, dier eliyle ikisine gemelerini iaret ediyordu. iftin yanndan geerken Laura kolunda bir elektriklenme hissetti. Mavi elbiseli kadn dmemek iin yasland adama, "Ay bal-kabam, beni temiz havaya kar ltfen" dedi. Onlar ierideyken, darda saanak eklinde yamur yam olmalyd. Caddeler srlsklamd. Dar ktklarnda da, hl yamur iseliyordu. Marco, Laura'ya sarld ve koar admlarla park yerindeki arabalarna doru gittikleri srada, sarho ift kapnn nnde kararszca caddeye bakyordu. Marco'nun centilmence at kapdan ieri girerken, "Bazlar ne kadar imeleri gerektiini bilmiyor" dedi Laura. Marco, "Biz de tam zamannda kalkmz" diyerek glmsedi. "Umarm eve kadar kazasz belasz gideriz." Laura yksek sesle glmeye balad. "Olmazsa, yol kenarnda uygun bir yere eker, sabah bekleriz." Marco'nun kulland araba, yaan yamurla aynaya dnen yoldaki aksini ezerek hareket etti. Yamur havay biraz serinlet-miti. Caddeler neredeyse boalmt. Marco da, trafik kontrolne yakalanmamak iin yasal hz limitinin 10 mil altnda gidiyordu. Tecrbeleri ok yava araba kullanmann da dikkat ektiini retmiti ve bir alkol muayenesi sonucunda geceyi nezarette geirmek istemiyordu. Hele de Laura'yla geirecekleri gecenin byle bir nedenle mahvolmas ok kt olurdu. Lil Sutack ak mavi elbisesinin yukar doru syrlan eteini dzeltti. Bu iten sonra uzun bir tatil yapacakt. "Biraz yava sr. ndeki arabaya fazla yaklaman istemiyorum" dedi yarmdaki adama. Arabay kullanan Anton Fogg, deneyimli bir Pluto ajanyd ve grevini de kusursuz yapyordu. "Emredersiniz, Ms. Sutack" dedi ve nlerindeki arabann

biraz uzaklamasna izin verdi. Sutack minik antasndan sreleri kard. Srelerin almasn sa elindeki yze bal bir sistem balatyordu. Bir nano enjeksiyon yapldnda otomatik geri saym gerekleiyordu. Srelerde yaplan iki nano enjeksiyonun da geri saym bilgisi grlyordu. Ne kadar zamanlar olduunu kontrol etti. Marconi ile Hayes'in enjeksiyonlar arasnda on iki saniyelik bir fark vard. Elli dakika sonra, on iki saniye arayla, ikisi birden lm ncesi son aamaya gireceklerdi. Kendisinden istenen Marco-ni'nin safd braklmasyd. Laura Hayes'le ilgili bilgi de verilmiti, ama kadn listede yoktu. Birlikte olduklar iin, kurunun yannda ya da yanacakt. ans diye dnd. Kt ans... Potomac Nehri kysnda bir grup gen nee iinde yamurun slatt imlerde eleniyordu. Arabay evre yoluna karan ve hzn artran Marconi, Laura'ya bakt. Kadnn elini tutup, hafife sktktan sonra dudaklarna gtrd. Yavaa pt. Dudaklarn sanki ne kadar yumuak olduunu anlamak ister gibi, Laura'nn elinin zerinde bir sre gezdirdi. Laura kzardn hissetti. Bir an, iinden ykselen drtlerine hkim olamayacan sand. "Biliyor musun ? Canm lojmana gitmek istemiyor, istersen okyanus kenarna gidelim ve okyanus manzaral gzel bir oda tutalm." Marco memnun bir tavrla, "Annapolis'te gittiimiz yere gidelim istersen. Geen seferin tad damamda kald" dedi. Laura kendinden gemi, iindeki kprtlar kontrol etmekte zorlanyordu. Marconi'ye yasland ve yanandan pt. Fsltyla, "Benim de" dedi. "Bu geceyi iimdeki yosma yaayacak." iki yz metre nlerindeki araba Riverdale Heights'tan geiyordu. Marconi btn trafik kurallarna uyarak yol alyordu. Sutack srelere tekrar bakt. Gerisaym, drt dakikadan biraz fazla zamanlarnn kaldn sylyordu. Her geen saniye, bir ncekinden daha uzun sryordu. nlerindeki araba, sa sinyalini verdi ve Fort Meade istikametinde gitmek yerine, Greenbelt'e gelmeden gneydouya dnd. "Okyanusa gidiyorlar galiba, Ms. Sutack" dedi Fogg. "Sanrm" dedi Sutack. "Annapolis'e gidecekler galiba" dedikten sonra ksa bir durum deerlendirmesi yapt. Zehrin aktif hale gelmesinden nce, 50 numaral yolun sapana varmalarna imkn yoktu. Sanrlar baladktan

sonra, Marconi'nin 650 numaral yolda devam edeceini hesaplad. Torpido gzndeki telsizi ald ve ekipleri bilgilendirdi. Operasyona biri polis arac olmak zere, drt ara katlyordu. En nde, Marco Marconi'nin de arabasnn nnde, sivil bir ara ilerliyor ve olas bir aksilie kar yolu kontrol ediyordu. Bir sapaa geldikleri zaman ndeki ara, Marconi'nin aracnn da sapma ihtimaline kar, sapaa giriyordu. Arkadan gelen Marconi'nin arabas yola devam ederse, tekrar ana yola geri dnyordu. Marconi'nin arabasnn hemen arkasnda ise Anton Fogg'un kulland ara ve onun arkasnda da ikinci sivil ekip bulunuyordu. kinci sivil ekip ndeki ara, sapakta saparsa hzlanyor ve Marconi'nin aracnn nne geiyordu. Sapaktan kan ara da arkaya geiyordu. Bu ekilde kusursuz bir takip gerekletiriyorlard. Polis arabas ise en arkada kendi srasnn gelmesini bekliyordu. Btn bu aralara ek olarak iki ambulans ve biri helikopter ambulans olmak zere iki helikopter birka dakikalk mesafeden onlar takip ediyordu. Yirmi saniye sonra ilk grup nano makine aktif hale gelecek ve meskalin trevi zehri Marconi'nin vcuduna zerk edecekti. On iki saniye sonra da ayn ey Hayes'in bana gelecekti. "On saniye!" Iil Sutack bakmakta olduu srelerden baklarn kaldrd. Son saniyeleri zihninden sayd ve birka saniye de emin olmak iin bekledikten sonra, telsizden hareket emrini verdi. Anton Fogg'un kulland arabann yaklak 400 metre arkasndaki polis arabasndakiler hzlarn artrp, Marconi'nin arabasna yaklamaya balad. Anton Fogg da, polis arabas onlar geer gemez, hzn artrp takibe katld. Bir dakika gemeden, araba aralarnda on beer metrelik mesafeyi koruyacak ekilde yola devam ediyordu. Polis arabas uzun farlarn yakm ekilde nndeki Sedan' takibe balad. Marconi bir an kendinden geer gibi oldu. Aynadan gelen k gzlerini alnca kendine geldi. "Aman Tanrm, o gelen nedir yle?" dedi. Arkadaki arabann aynadan yansyan beynini yakyordu. Sa eliyle aynaya vurdu. Cama yaptrlm olan ayna darbenin etkisiyle yerinden kopup, Laura'nn kucana dt. Laura bir an iin ne olduunu anlayamad. Merak iinde, "Marco, ne oluyor?" diye sordu. Btn duyular an hassaslamt. Marco'nun yant verecek hali yoktu. Keskin virajlar olan bir yola girmiti ve btn dikkatini yola vermek zorundayd.

Laura gzlerine inanamyordu. Marco ldrm olmalyd, dmdz yolda arabay bir saa bir sola savuruyordu. Marco'yu sa kolundan tutup sarsmaya balad. "Marco! Ne oluyor?" Marco, dirseklerini kullanarak Laura'y koltuuna itti. "Merak etme, bizi yakalamalarna izin vermeyeceim akm!" diye bard. Zehir Laura'y da etkilemeye balamt. Elinde olmadan emniyet kemerini gevetip, arkalarndaki a bakt. Zehrin etkisiyle byyen gzbebekleri, a reaksiyon verip klmedi. Ik neredeyse gzlerini kr edecekti. Gzlerini kapatt. Gzlerini kapatmas n etkisini azaltm olmasna ramen, hl arkadaki arabay ve direksiyondaki kocasn grebiliyordu. Yanndaki koltukta ise annesi vard. Oysa annesi leli sekiz yl olmutu. "Kocam! Biz takip etmi olmal!" diye barp Marco'nun koluna yapt. "Seni grmesinler. Mmkn olduunca koltuktan aaya kayarak saklan. Ben seni korurum akm" dedi Marco. Her ne pahasna olursa olsun Laura'y korumas gerekiyordu. Vitesi kltt ve gaz pedalna kkne kadar bast. Birka saniye sonra arabann hz saatte seksen mile kmt. Araba hzlandka, virajl olan yol dzlemeye balamt. Marco ne kadar hzlanrsa yol o kadar dzleiyordu. Hzlandka, bir g yolu tutup, lastik gibi ekiyordu. Laura yalvaran baklarla Marco'ya bakt. "Marco, kurtar beni ne olur! kimizi de ldrecekler!" lklar fslt olarak kmt. Arkadan gelen polis arabas mavi-krmz-beyaz dner klarn yakt ve sirenini altrd. Standart araba takip prosedrne uygun olarak, ndeki arabaya fazla yanamadan takip ediyordu. Lil Sutack yan gzle hz gstergesini kontrol etti. Saatte yz on mil hzla gidiyorlard. Telsizin konuma mandalna bast. "kinci aama balasn. Artk genel anons yapabilirsiniz" dedi. ii polise brakacaklard. Kendi adamlarnn olduu polis arabas takibe devam ederken dier aralar takibi brakp, geriden geleceklerdi. Fogg'a dnd ve "Yavala" dedi. Marconi'nin sonunu gremeyecekti. Birka dakika sonra nasl olsa lecei iin, buna pek nem vermiyordu. Fogg arabann hzn azaltt. nlerindeki klar uzaklamaya balad. Marconi'nin kulland arabay takip eden polis aracnn anonsundan sonra evredeki btn polis ekipleri derhal alarma gemiti. lk nlem olarak aracn ehir iine girme ihtimaline kar ehre giri yapabilecei sapaklara devriye aralanndan barikat kurdular. Amalan arabann Washington veya Annapolis ynne sapmasna engel olup, Coral Hills'e doru devam etmesini

salamakt. Daha sonra da ara kontroll olarak 408 numaral yola ynlendirilecekti. Kovalamaca be dakika kadar srd. Ta ki Marco'nun kulland araba 408 numaral yolun sapana gelene kadar. Marco kurulan barikat alglayamad. Iklar yolun zerine inmi, onu yutmak iin bekliyordu. Her yer klarla kaplanmt. Belki o da bir kt. Dier klarla ayn hzda gittiine gre, "Neden olmasn ?" diye sordu kendi kendine. Yolun, k hzna yaklat iin dzeldiini dnd. Karsndaki klarn iinden geecekti. Ayan gazdan ekmeden, klara doru arabasn srmeye balad. Ne de olsa artk onlar da kt. Marconi'nin kulland arabay durdurmaya niyeti olmadn fark eden polis, arabalardan kurduklan barikat yoldan ekmeye alt. Fakat ge kalmlard. Marconi'nin arabasnn sa amurluu, geri ekilmeye alan polis arabasna, sol n tekerlei hizasndan saatte yz seksen kilometre hzla arpm ve polis arabasnn kendi ekseni etrafndan fnldak gibi dnmesine neden olmutu. arpmann etkisiyle, Sedan momentumunun byk bir ksmn koruyarak sol bankete doru yanlamasna ynlenmiti. Arabann sol arka taraf bankete arptktan sonra, ekseni etrafnda dnerek kar bankete vurdu. Tekrar sol bankete yneldii esnada, arabada bir patlama oldu. Araba, krmz bir alev yuma halinde bir sre gittikten sonra yolun kenannda durdu. Alevlerin yerini, yer yer kmr siyah duman almt. Patlayan benzin deposundan evreye yaylan benzin ise, yolun zerinde pullularla yanyordu. Lil Sutack yanmakta olan arabann yanndan geerken, arabaya tiksintiyle bakt. Cep telefonunu kard ve ifreli hatt kullanarak raporunu verdi, "iyi bir tatili hak ettim" diye dnd. 8 19 austos 2001, pazar 05:30 Aren gzlerini atnda, alacakaranlk hl detaylar gizlemeye devam ediyordu. Nerede olduunu hatrlamas birka saniye srd. Komodinin zerindeki saatinin fosforlu gstergesine bakt. Sadece iki saat srmesine ramen, uzun zamandr bu kadar rahat uyumamt. Yannda yatan Melody'ye bakt. Melek gibi uyuyordu. Bir sre, yatt yerden Melody'nin siluetini seyretti. Daha nce Melody gibi biriyle karlamamt. Uyurken bile insana heyecanla kark bir mutluluk veriyordu. inden ona skca sarlmak geti.

Kurstan kp arabayla Baltimore'a giderken, ona, "Sende eytan ty var" demiti. Gerekten de Melody'ye baktka sylediklerinin ne kadar doru olduunu grebiliyordu. Bir insan ilk bakta ancak bu kadar kendisini sevdirebilirdi. Sessizce yataktan kalkt. Yatak odasnn camna gitti. Aarmaya balayan bulutsuz gkyz gnn prl prl olacan haber veriyordu. Sabah henz erkendi. Bir sre camn kenarna oturup, darsnn aydnlaun seyretti. Sanki gn katmanlar halinde aydnlanyordu. Bir sre ayn renkte kalyor, sonra bir saniyede daha ak bir tona brnyordu. Detaylar belirginlemeye balamt. Odaya, hl yatakta olan Melody'ye dnd, insan bylesine derinden etkileyen bir kadnla karlaabileceini hayal bile edemezdi. Ak zerine daha nce ne dnrse dnsn, orada, yatakta yatan kadna k oluyordu. Nedenlerin an-lamszlatnn farkndayd. Bahanelerin de... Nereden karlamt onunla? Btn yaam altst olmak zereydi. lk defa olarak hayatnn kontrol bakasnn ellerindeydi. Nasl olduunu bile anlayamadan, birdenbire kendini bu durumda bulmutu. Yataktaki kadn byk bir ekim kuvvetiyle, onu etkisi altna almt. Melody'nin btn etkisinin gzlerinde olduunu dnp, kendini kandrmt. Nasl olsa, pazartesi gn normal yaamna geri dnecekti. ok dnerdi... Yosun gzleri grmeyince, naslsa hayatn geri alacakt. Zor alrd... Karsnda rlplak yatan kadnn gzleri kapalyd ama, zerindeki etkisi hl sryordu. O gzlerin ona bakmasn, glmsemesini istiyordu. Yerinden kalkp Melody'yi uyandrmamak iin kendini zor tuttu. O yosun gzlerin bir an nce ona bakmasn, onu sonsuza kadar bylemesini istiyordu. Yatan yanna gitti. Yere den araf ald ve Melody'nin stn rtt. Kendine hkim olamad ve Melody'nin gece zd salarn okamaya balad. Melody de uykusunun arasnda glmsedi ve Arsen'in elini tutup ptkten sonra, uykusuna devam etti. Be dakika kadar yatan kenarnda, Melody'nin uyuyuunu seyretti. Yirmi drt saat dolmadan k olmutu. Her ne kadar kabullenmek istemese de, kt. Oysa kendini mzmin bir bekr olarak gryordu ve hayatn da buna gre planlamt. Btn planlan altst olacakt... Bir hastalk, akln anlk lgnl, vcut kimyasnn bir oyunu; her ne ise akn varln kabul etmek durumundayd ve o ak, hayatnn bundan sonraki gidiatn kontrol altna almt. Belki de kapdan kp gitmeliydi. Melody'yi orada uyurken brakmak ve sessizce gitmek. Yok, bu olmazd. Ne kadar korkarsa korksun, bunu

yapamazd. Melody'yi kursa gtrr ve bir iinin ktn syleyip oradan ayrlrd. Kam olurdu, ama sessizce deil. Korkaka deil. Daha sonra da ald bu dersle, planlad yaamna kald yerden devam ederdi. Bir gecelik ilikiler onun iin daha uygundu. Hi olmazsa biliyordu ki hayat, ertesi gn kald yerden devam edecekti. Yine de, her ne kadar kabul etmekte zorlansa da, kesin olan bir ey vard. Alt kapya girmiti. "Keke dnmeyi brakabilsem" diye dnd kendi kendine. "O zaman bunlar dnmez ve yaadm gnn tadn karrdm." Oysa ortada bir ey yokken kendini geri ekiyordu. Pek ok insann hayat boyunca yaamak iin bekledii bu duyguyu o yaamaktan korkuyordu. Korkmasna ne gerek vard ? Yaanmas gereken bir eyi yayordu. Ona engel olan kayplar ve aclar myd? Babasn ok kkken kaybetmiti. Annesi de o ilkokuldayken lmt. Daha sonra da babaannesi... Btn sevdiklerini birer birer kaybetmiti. ok kk yata aclara kar duvarlar rmek ve kendini savunmak durumunda kalmt. imdi de sevmeye korkuyordu. Yok... Sevmekten deil, yeniden kaybetmekten korkuyordu. Eildi, Melody'nin yanana bir pck kondurdu. Bir gn korkularyla yzleeceini biliyordu. O gn bugnd. Kahvalty hazrlamak iin mutfaa gitti. 9 10 eyll 2001, pazartesi 09:55, Pasifik Zaman Aren bazen kendini tanmakta glk ekiyordu. Son bir ayda hayat ne kadar ok deimiti. Melody'yle tanm ve k olmutu. Hayatnda ilk defa olarak bu kadar derin bir ak yayordu. Daha nceden de hayatnda birka kii olmutu, ama hibiriyle bu kadar derin bir iliki yaamamt. Aslnda buna izin vermemiti. Bir ekilde ilikisini sonlandrmt. Fakat sra Melody'ye gelince ne yapacan bilememiti. Daha dorusu ilikisini sonlandramamt. Kursa gittii hafta sonu tanmlar ve birbirlerine k olmulard. Hafta ba ise ie geri dnm ve Me-lody'yi aramamt. Bir bakma mazereti de hazrd. Proje ekibinin bam bir karabasan sarm ve ekip arkadalarndan ikisi trafik kazasnda lmt. Hem de ekipten en sevdii iki kiiyi kaybetmiti. Marco ve Laura. Pazartesi gn tm ekip hi almamt. Yllardr ilk defa iten erken aynlmt. Can hi almak istememiti. Lojmanna gitmi ve spor kyafetlerini giyip Fort Meade'nin

sokaklarnda baylacak gibi oluncaya kadar komutu. Sal sabah isteksizce ie dndnde bir baka srprizle karlamt. Los Alamos'taki ekibin banda bulunan Kevin Dow-ning ekibin basma gemiti. Adam ekibin bana geer gemez, ayrmc tavrlaryla herkesin tepkisini ekmiti. iler birdenbire zor yrmeye balamt. Dovvning'in onun konusuyla ilgili bilgisi olmamasna ramen srekli almalarna burnunu sokmas, hatta Marconi'nin yaptnn tam tersine, almasn blp, sonu olmayan toplantlara katlmasn istemesi ortam iyice germeye balamt. Buzlu bir yolda yoku yukar kmaya alan arabalar gibi nce patinaj yapmaya, daha sonra da geriye doru kaymaya balamlard. ilerlemeler, yanl kararlarla tekrar baa dndrlmeye balanmt ve itirazlar vakit kaybn artrmt. almalar da si-mlatrde doru almasna ramen, Los Alamos'taki laboratu-varlarda yaplan testlerde geer notu alamamaya balamt. Aksilikler birbiri ardna geliyordu. Hafta sonuna kadar srekli aksiliklerle dolu be gn geirmi, moral bozukluu cuma akam Melody'nin onu aramasna kadar devam etmiti. Sesi btn skntlarnn uup gitmesine neden olmutu. Birka dakika sren telefon konumasmn ardndan Stingray'e binip, Baltimore'mi yolunu tutmutu. Teknede geirilen hafta sonunun ardndan akna sahip kmaya karar vermiti. Melody buna deerdi. Ak hayat tm scaklyla onu sarmken, her zaman baarl olduu i hayat ise ona anlalmaz oyunlar oynamaya devam ediyordu. Bir hafta nce ekibe kii daha katlm ve ondan projenin hibir parasn anlamayan birine bal olarak almas istenmiti. Yapt iin bir sorumluluu vard ve birka ay durumu idare edebilirdi. O bir profesyoneldi. Fakat hibir ey bekledii gibi olmamt. Durum gittike ktye gidiyordu. Sanki birileri iyi giden bir projenin bir ay iinde nasl batrlabileceini kantlama peindeydi. Son bomba da cuma gn patlamt. e gittii zaman bir haftalk almas ortadan kaybolmutu. Kimse bunun nasl olduunu bilmiyordu ve kabak onun banda patlamt. Ona sylenen ey ok samayd. Efendim onun daha dikkatli olmas gerekirmi ve bilgileri yanllkla silmimi.

Birileri bir eyler kartryordu. Sisteme saklanan bilgilerin, istenilen gn ve saatteki haline geri dnmesi srm kontrol yazlmyla mmknd. Arada bir kendisi de baz almalarn geri almak iin bu yntemi kullanrd. Ama yazlmda asla bir hafta ncesine dn yapmamt. Birileri bunu yapm olmalyd. Ayrca her gece sistemde alman yedeklerde de almalar grnmyordu. Sistem dnda kendi disk alanna ald yedekler de ayn ekilde almalarn gstermiyordu. Yazc ktlar bile deimiti. Durumu fark eder etmez ona bir aka yapldn dnm, fakat kimse olayla ilgili bir sorumluluk stlenmemiti. stelik bir de, "Damadmz dn yaklarken iyice akmlat" diye dalga gemilerdi. Kim olduunu bilmiyordu ama, yapan bulabilse onu iyice benzetirdi. Btn hafta sonu almalar yeniden yapm ve yedekleri bizzat Downing'e vermiti. zerinde alt yazlm bir iki gn iinde bitecekti. Yazlmn bitmi hali test edildikten sonra da istifa edecekti. Buna kesin kararlyd. Bu tr Bizans oyunlarnn dnd bir ortamda almasna imkn yoktu. Aren haline gld. Pazar gn dn vard. ki gn sonra istifasn verecekti. Belki biraz sonra yapaca grme sonucu yeni bir ii olabilirdi. Her ey ok hzl geliiyordu. ok hzl. "Acaba bu ben miyim ? Ben mi btn bunlar yaadm ?" diye kendine sordu. Kesin olan bir ey vard ki, Melody onun iin her eyden, herkesten nemliydi. Yarm saat kadar nce San Francisco Uluslararas Havaala-n'nm i hatlar iin kullanlan numaral terminaline inmi ve kiralad arabaya binip. San Francisco Krfezi'nin dou kysna doru yola kmt. Yolcu koltuuna koyduu yol haritasn ald. Vakti olduu iin krfezin zerindeki kpry kullanmam ve tm krfezi dolamay tercih etmiti. Haritaya gre sapaa az kalmt. Saa yanat ve birka yz metre sonra da Fremont'a doru sapt, i grmesi yapaca bina biraz ilerideydi. Kapdaki gvenlii geti, arabasn kapal park yerine park ettikten sonra onu karlayan resepsiyonistin eliinde grmeyi yapaca odaya kt. "Mr. Bora... Ho geldiniz. Adm Justin Finch. Avalon Laboratu-var'nn genel mdrym" dedikten sonra Arsen'e masann karsndaki sandalyeyi gsterdi. "Ltfen oturun." Aren bir sre oday inceledikten sonra adamn gsterdii sandalyeye oturdu. Bir hafta nce bir danmanlk kuruluu araclyla ilk grmeyi

yapmlard. Bu kadar abuk bir i grmesine arlacan hi dnmemiti. Danmanlk irketine zgemiini yolladktan gn sonra ilk grmesine arlmt. Grmenin ardndan, ertesi gn telekonferansla Avalon'un insan kaynaklan mdryle grm ve San Francisco'ya arlmt. imdi de irketin genel mdrnn karsndayd. Adam grnd kadaryla onunla bir grme odasnda konumay tercih etmiti. Adam be saniye sonra inceledii dosyay brakt ve ayaa kalkp Arsen'in yanna geldi. Elini Arsen'e uzatt. "Sizinle tanmay sabrszlkla bekliyordum." Aren de ayaa kalkp adamn elini skt. Ne diyeceini bilemiyordu. "Ben de" demekle yetindi. Adamla yaptklar grme iki saatten fazla srmt, tik olarak adam zerinde altklar konular anlatm, daha sonra da ak pozisyona almay dndkleri kiiden beklentilerini sralamt. htiya duyduklar kii tam olarak oydu. insann itahn kabartan bir alma ortamna ek olarak, insann akimi elecek dzeyde bir maa, okyanus manzaral bir evi olacakt. Tek sorun projenin balang tarihi ekim bayd ve Melody gzel bir balay yapmak istiyordu. Yant vermek iin Justin Finch'ten bir hafta sre istemiti. Finch de isteini kabul etmiti. Grmeden sonra Melody'yi aram ve durumu bildirmiti. Melody sakin bir ekilde karlam ve geldii zaman detaylar konumay teklif etmiti. Bir saat sonra ua Baltimore'a inmi olacakt. Byk bir ihtimalle, Melody grmeyle ilgili haberi alr almaz, syleyeceklerini tasarlam olmalyd ve Melody'ye hayr diyebilecek bir insann dnya zerinde olabileceine inanmyordu. 10 10 eyll 2001, pazartesi 18:25, Dou Zaman Lou Walltrip duvar ekrandan Pluto'nun sren operasyonlarn inceliyor ve ilgisini ekenlerle ilgili bilgi alyordu. Ekrandaki listede Aren Bora'nn adn grnce bu ismi bir yerden hatrladn dnd. "Aren Bora'nn dosyasn detaylandrn." Odada yalnzd, ama duvar ekrana bilgileri yanstan drt kiilik ekip, Pluto'daki kontrol odalarndan birinde Walltrip'ten gelebilecek direktifleri bekliyorlard. Ekrana yanstlan konularla ilgili bilgiler sistemden alnm ve ekrana yanstlacak hale getirilmiti.

Duvar ekrandaki grnt sola kayarken Aren Bora'yla ilgili bilgiler iki blm halinde ekranda belirdi. Birinci blmde Aren Bora'nn Pluto'yla ilgisi gsterilirken ikinci ekranda da Aren Bora'nn zgemii grnyordu. Ekrandaki bilgileri aklayan sesi eliyle durdurduktan sonra yazlar incelemeye balad. Aren Bora'y iyi hatrlyordu. Son yllarda zekasyla ilgisini eken ok fazla insan olmamt. Kuan-tum Kripto Projesi'nde, yapt almalarla, balarna at dertleri bile saygyla karlamt. Yine de onlara zarar verebilecek konumda olmamas, mmknse onlarn safna gemesi gerekiyordu. Projeden istifa etmesi salanm ve Aren Bora'ya i teklifinde bulunulmutu. Avalon Laboratuvarmm bamda bulunan Justin Finch'in raporuna gre Aren Bora yaplan teklifi kabul edecek gibi grnyordu. Aren Bora'nn cep telefonundan nianlsyla yapt grmeye gre ise, durum o kadar net deildi. Durum hakknda yaplan analizlere gre, Melody Duncan, yani Aren Bora'nn nianls, ilikilerinde karar verici konumdayd. Aren Bora'y ynlendirebilmek iin Melody Duncan'n akln elmek gerekiyordu. Olas aksiyonlarla ilgili planlar yaplmt. Bu planlar arasnda, Aren Bora'mn etkili olamayaca pozisyondaki bir ie girmesi bile vard. Eer kendi taraflarna geiremezlerde, rakiplerinin de Aren Bora'mn bilgisinden yararlanmamasm salamalan gerekiyordu. Bir ekilde bu baarlacakt. "Listeye geri dnelim" dedi. Orijinal liste duvar ekrandaki eski yerine geldi. Birka y sonra. 11 28 temmuz 2005, perembe 15:10 Melody dayanma gcn zorlayan srt arsyla yzn buruturmu, kitap ynlarnn arasnda inceledii elyazmasndan ban kaldrd. Boynu tutulmu, beline iki tarafl dayanlmaz bir ar girmiti. Dorulur dorulmaz da arlar iki katna kmt. ocukluundan beri masa ba ii yapmayacan, her gn ayn saatte kalkp gidecei bir i istemediini syler dururdu. Sradan bir ii olsun istememiti. yle bir ii olmalyd ki, zamannn ounu dnyay gezerek geirmeliydi. Tam

hayalleri dorultusunda, kendine uygun olduunu dnd bir i semiti. Ya da yle olduunu sanmt. Arkeoloji... Gemii, gnmze getirme frsat, egzotik topraklarda yaplan almalar, serbest alma zaman, kefedilecek uygarlklar, aratrlacak gizemli gemiler, dii ndiana Jones olma frsat onu bekliyordu. Arkeolojinin ne olduunu rendiinde, John Heywood gibi, "Karanlkta btn kediler gri grnrler" demiti kendi kendine. Aradan bir sre getikten sonra da, mesleini ok sevmiti. Yine de, ne kadar zaman geerse gesin, masa banda almaktan nefret etmeye devam edecekti. Amerika, arkeolojik adan pek bir ey vaat etmiyordu. Amerikallar, daha ok tarih yaratmay tercih etmilerdi. Oysa onun hayallerini yazl tarihin balad zamanlar sslemiti. Kolombncesi'yle veya Amerikan yerlileriyle ilgili almak istemedii iin Mezopotamya'y ve zellikle de Smerleri semiti. Mezun olup da almaya baladnda, Smeroloji asndan baktnda da, karanlktaki kedilerin hl gri olduunu grmt. Eski Mezopotamya uygarlklar, bugnk Irak, Suriye ve Trkiye topraklan zerinde bulunuyordu. Krfez Sava'nn kacan ve Mezopotamya uygarlnn merkezi olan Irak'a giri klarn ok zorlaacan, zellikle de bir Amerikal iin Irak'a girmenin neredeyse imkanszlaacan dnememiti. Zor da olsa, Irak'ta Uruk yaknlarnda bir almaya katlma imkn bulabilmiti. Fakat almalar ksa srm ve Irakl yetkililer tarafndan smrd edilmilerdi. Babillilerin "Smerler" diye adlandrdklar, Smerlilerin ken.gir -uygar lkededikleri ehir devletlerinden kurulu uygarlklanndaki saha almas bununla snrl kalmt. "Tanr uamayan kuuna, konacak alak dal verir" derler. Smeroloji konusunda yaad talihsizlikten sonra, akademik yaamna Amerika'da devam ederken, Arsen'le tanmt. Tanmalar, evlenmeleri, Trkiye'den i teklifi almas ve istanbul'a gelmeleri... her ey iki ay iinde olmutu. Masann zerindeki kitap ynnn arkasnda alan asistan Tamay'a bakt. niversite yaz tatiline girmiti. Fakat onlar Osmanlca elyazmalannda arkeolojik kazlara ipucu olabilecek efsanelerle ilgili almalar yapyorlard. "Tamay ? stersen brakalm. Birka saat daha alrsak, Anadolu tanralar gibi heykelleeceiz."

Tamay inceledii elyazmasndan ban kaldrd. Hayatndan bezmi bir hali vard. "Of..." diye inledikten sonra yant verdi. "Acaba bizi hangi binylda bulurlar?" Yazlar artk birbirine geiyordu. Osmanlca elyazmalarn okuyabilmek iin insann kelime daarcnn ok iyi ve bulmaca zmeye merakl olmas gerekiyordu. Sesli harfleri yanl yerletirince btn cmle farkl bir anlama sahip olabiliyordu. Hata yapmamak iin ar dikkat etmesi gerekiyordu. Melody, "Her yerim tutulmu" dedikten sonra sandalyeden kalkt. Ellerini yukar kaldrd ve sa eliyle sol bileini kavrayp gerindi. Otuz yedisine yaklayordu. Gen bir koca bulmann verdii genlik bile, bu alma temposuna dayanmasna yetmiyordu. Gnlerce dere tepe yryebilirdi yeter ki, masa banda iki bklm almasn. Yllar artk onunla dost deildi. Kan dolamn harekete geirmek iin alma salonunun penceresine doru yrd. Pervaza iki elini dayad ve darya bakmaya balad. Darda yryen insanlarn ou "dnya kitab" saylabilecek bir yerde yaadklarnn farknda deildi. Hatta istanbul'u yaamyorlard bile. Kaldrmlarnda yrdkleri ehrin dnya tarihine katksn bilmiyorlard. Birileri istanbul'un ve Anadolu'nun dnya tarihindeki yerini, tm insanla anlatmalyd. alma masasnn yanna dnd ve eyalarm toplamaya balad. Tamay da bu arada almalarnda kullandklar elyazmalarn ktphane grevlisine teslim etmiti. "Bu akam ne yapyorsunuz?" Tamay'n sesinden skntl olduu belliydi. Melody antasna notlarn ve kitaplarn yerletirmeye alrken, "Henz bir plan yok. stersen Hrriyet Meydan'nda bir kahve ielim oradan da kp Mercan' dolarz" dedi. Nasl olsa Aren eve saat sekizden nce gelmezdi. "Tabi baka bir plann yoksa?" demeyi de ihmal etmedi. Birlikte almaya baladklar andan itibaren Melody, Tamay'la ok iyi dost olmutu. Tamay da onu srda olarak grr, her trl sorununu onunla paylard. "Yo, bir planm yok. Tabi eve gidip sebze salatas yemeyi, mzik dinlemeyi ve yatmadan nce de biraz kitap okumay saymazsak." "Tamam o zaman. Her kestirmeden yryelim." zamanki gibi yapalm. Rayl sistem yerine

iki arkada hazrlanp Beyazt Devlet Ktphanesi'nden ktlar ve, Hrriyet

Meydan'ndaki kahveye gittiler. Az ekerli kahvelerini iip, hesab dediler ve Boazii akntlar gibi, birbirine gemi ekilde iki ynde ilerleyen insanlarn arama karp Bakrclar ars'na doru yrmeye baladlar. Tamay'la birlikte Mercan'a saptklar srada Melody, sa elinde tad antann dengesinde bir gariplik sezdi. Sanki birdenbire antas hafiflemeye balamt. Ani bir refleksle antasn kendine doru ekti. Bu arada arkasnda bir karklk oldu; antasndan den kitaplarn yars bir poetin iinde yars da yerde duruyordu. Tamay yar heyecanl yar tedirgin bir tavrla, "Ne oldu?" diye sordu. antann tamamyla yrtlm olan dibini incelemeye balayan Melody. "Kahretsin! anta yrtlm!" diye haykrd. "Biri antann dibini kesmi!" Etraftakiler yere dalm eyalar ve kitaplar toplayp Me-lody'ye verdiler. Herkes bir azdan yankesiciyle ilgili yorumlarda bulunurken, birka da polise sylemenin bir anlam olmadn syleyip duruyordu. Melody yardmc olanlara teekkr ettikten sonra, esnafn verdii bir poete antasndan salanlar koydu. Makyaj antas dnda bir ey kayp deildi. Havann gzel olduu gnlerde sk sk Mercan, Mahmutpaa, Msr ars gzerghn takip ederek Eminn'ne oradan da Kadky vapuruyla karya geerlerdi, tik defa balarna byle bir olay geliyordu. Byk ihtimalle yankesici antann altna poeti dayam ve bir falatayla antann altn tamamen kesmiti. Alan kesikten de antann iini boaltmaya kalkmt. Fakat Melody durumu fark edince makyaj malzemeleri dndaki btn eyalar orada brakp kamt. Birlikte akmaklar Yokuu'ndan aa inip, Mahmutpaa Yo-kuu'na doru kalabaln arasndan, dkknlarn sokaklara kardklar eyalara arpmamaya alarak ilerlediler. Satclar mallarn satabilmek iin, eyalarn yola atklar tezghlara koymulard. Bu durum, zaten kalabalk olan sokaklarda yrmeyi bir hayli zorlatryordu. Melody bir ara Tamay'n kolundan ektiini hissetti. "Melody? Baksana, burada tam sana gre bir anta var." Eskici-antikac karm bir dkknn vitrininde, eski doktor antalarndan biraz daha byk bir anta duruyordu. Derisi ypranm olmasna ramen, salam grnyordu. Melody btn almalarn antaya koysa bile, bo yer kalacak kadar bykt.

Melody, "iyi ki sen de gelmisin. Yoksa antay grmeden geip gidecektim" dedi. Birlikte dkkna girdiler. Sk bir pazarlktan sonra Melody antay ald. Ald antann hayatn ne ekilde deitireceinden habersiz, Kadky vapur iskelesinin yolunu tuttular. 12 12 austos 2005, cuma 02:30, Dou Zaman NSA'nn, Atlantik Okyanusu'nun dibinde, Avrupa ile Amerika arasndaki hzl veri aktarmn salayan fiber optik hatta saplad veri datc sisteme, Vulkan Sistemi'nin yerletirdii saha ajan, hat zerinden geen bir e-posta mesajm incelemeye ald. n inceleme sonucunda e-postann daha ileri dzeyde incelenmesi gerektiine karar verdi ve e-posta mesajnn bir kopyasn, ifreli paketleme kullanarak, Pluto'nun veri toplama merkezine aktard. E-postanm yolla tuuna baslmasnn zerinden henz iki saniye gemiti. Vulkan Sistemi, 2005 ylnn mart aynda tamamyla yenilenmi ve tm sistem yapay zek yazlmlaryla donatlmt. Vulkan Sistemi gerek bilgi toplama, gerekse yaplacak operasyonlarla ilgili her trl dzenlemeyi, bnyesindeki yapay zek programlaryla ynetebilecek konuma gelmiti. Yeni nesil yapay zek programlar, Pluto'nun ihtiya duyduu bilgileri dnya apndaki bilgisayar sistemlerinden topluyordu. Saha ajanlar, internet zerinde belirlenen sunuculara yollanyor ve bulunduklar ortamdaki bilgileri Vulkan Sistemi'ne aktaryorlard. Ayn ekilde internetin yaps iinde belirli noktalardan geen verileri incelemek amacyla kullanlan veri datc sistemlere de saha ajanlar yerletiriliyor, fiber optik hatlardan geen veriler inceleniyor ve aralarnda ileri dzeyde incelenmesi gerekenler bulunup Vulkan Sistemi'ne aktarlyordu. E-posta mesaj Vulkan Sistemi'nde bulunan toplayc ajanlardan biri tarafndan incelemeye alnd. Toplayc ajan e-posta mesajna bir kimlik numarasn verdi. Artk e-posta mesaj ve mesajla ilgili her trl ilem, verilen kimlik numaras zerinden takip edilecekti. Kimlik numarasnn verilmesinden sonra, e-posta mesaj muhataplar ve mesaj olmak zere iki blme ayrld. Mesaj bedava eposta hizmeti veren servis salayc kullanlarak yollanmt. Yollayan kiinin

bilgileri gerek kimliini yanstmayabilir-di. E-postann alcs ise Chicago niversitesi Dou Enstits'n-deki bir sunucuydu. E-postay yollayann ve alcsnn kimlik bilgilerinin dorulanmas gerekecekti. 7839 karakterden oluan bir metnin yan sra, her biri 129 KB'lk iki JPG dosyas vard. Metin ve resimler kimlik numarasyla ilikilendirildi. ncelenmek zere medya ajanlarna yollandnda, e-postann yollanmasnn zerinden henz saniye gemiti. Vulkan Sistemi'nde kullanlan medya ajanlar deiik format-lardaki bilgileri inceleyecek ve gerekli deerlendirmeleri yapabilecek ekilde programlanmt. Grevleri her trl mesaj, krip-tografik ve steganografk olarak incelemek, istenilen dillere tercmelerini yapmakt. E-posta mesajndan ayrlan metin ve grnt dosyalar kriptografk ve steganografk olarak incelendi. Metin ngilizce olduu iin tercme edilmesine gerek duyulmamt. ki ayr medya ajan metni ve grntleri incelemeye ald. Yaplan kontroller sonucunda e-posta mesajnn ifreli bir metni olmad belirlendi. Grsel materyali ierik olarak ve steganografk adan incelemeye alan medya ajan, JPG grntleri tek tek ve daha sonra da birbirleriyle etkileimli olarak inceledi. Bu aamadan sonra grsel mesajn dijital yaps, olas steganografik mesajlarn varl asndan incelendi. Sonu olumsuzdu. JPG dosyalardaki grnt antik dillerden biriyle yazlm bir metin ihtiva ettii iin, dosyalan altnc seviye ajanlarn incelemesi gerektiini belirten, Code6 flamas eklendi. E-postann yolla tuuna baslmasndan itibaren be saniye gemiti. Medya ajanlar belirli bir dzeye kadar kaytlarda bulunan ifreleri zebilme kabiliyetine sahipti. Kendi yeteneklerini aan bir ifreli mesajla karlamalar durumunda, mesaj Code4 flamasy-la iaretler ve kod kinci ajanlarn mesajdaki kodu zmelerini beklerlerdi. Daha sonra da mesaj zerinde kontrollerini yaparlard. E-postanm metnini inceleyen ajan, ifreli olabilecek bir mesajla karlamad iin, mesajn kodknc ajanlara yollanmasna gerek duymad. Kodknc ajanlar, Vulkan Sistemi'nin ifre zc ajanlanyd. Neredeyse, dnya zerinde kullanlan tm ifreleme algoritmalarnn bilgisine sahiplerdi ve yeni kabilecek ifreleme algoritmalarna kar zm yntemleri konusunda da uzmanlard. Rutin alma koullarnda ifreli bir mesaj 20 saniye iinde zmek durumundaydlar. Bu sre iinde zlemeyen ifreli bir mesajla karlatklarnda, mesaj Pluto'nun kriptografi blmne aktarrlard. Kullanma alndklar mart 2005 tarihinden beri sadece tr ifreleme

algoritmasn zememilerdi. Pluto'nun kriptografi blm bir algoritmay zmeyi baarm ve Vulkan Siste-mi'ne zm yntemini aktarmt. Dier iki algoritma zerindeki almalar halen devam ediyordu. Her gn, telefon hatlarndan, uydu hatlarndan veya fiber optik hatlardan yaplan milyonlarca iletiim Vulkan Sistemi tarafndan incelemeye alnyordu ve yaplan inceleme sonucunda elde edilen bilgiler, Vulkan Sistemi tarafndan kaydediliyordu. Binlerce yapay zek ajan gnn yirmi drt saati, Umbranautlarn karlar dorultusunda elde edebilecekleri her trl bilgiyi aryor, buluyor, apraz kontroln yapyor ve saklyordu. Mesajda bulunan kii ve kurumlarla ilgili btn bilgiler, tanmlayc ajanlara aktarld. Tanmlayc ajanlar kimlik bilgilerini kontrol edip, sistemde mevcut kimliklerle elemek veya kimlik bilgisi sistemde mevcut deilse, kimlik bilgisini oluturmakla grevliydi. Baz durumlarda kimlik bilgilerini elde edebilmek iin internet zerinde aratrma yaplmasn isteyebilir, hatta Pluto'nun dnyann deiik lkelerindeki ekiplerinden ek inceleme yapmalarn talep edebilirdi. Bir tanmlayc ajan, e-posta mesajyla ilikilendirilen kiileri incelemeye ald. Mesajn yolland P adresi belirlendi ve mesajn evirmeli adan yolland grld. Mesajn yolland telefon numaras, servis salayc irketin sunucularnn log dosyalarndan bulundu. Telefon numaras belirlendi, Trk Telekom'un internetteki kaytlarndan da telefonun sahibi bulundu. Mesaj stanbul, Trkiye'de oturan Hititolog, Dr. Melody Dun-can Bora tarafndan, Chicago Dou Enstits'nde alan Msr-bilimci, Dr. Celsey Kerr'e yollanmt. Mesajn yolland telefon hattmn sahibi Aren Bora'yd. Vulkan Sistemi mesajda geen kiilerle ilgili kendi bilgi bankasnda inceleme yapt ve mesajdan elde edilen bilgileri, kiisel bilgilerle ilikilendirdi. Epostann yolla tuuna baslmasndan on saniye sonra mesajda geen kiinin, yenilenen tanm bilgileri sisteme kaydedilmiti. Altnc seviyede bulunan, apraz kontrol ajanlar, bilgilerin farkl kaynaklardaki bilgilerle apraz kontroln yapmakla grevliydi. Kontrol ileminde temel olarak, Vulkan Sistemi'ndeki bilgiler kullanlmasna ramen, ihtiya durumunda tanmlayc ajanlara ek aratrma yaplmas emrini verebiliyordu. Altnc seviye, drt apraz kontrol ajan, paralel olarak tek bir beyin gibi alp mesajdaki bilgileri kontrol etmeye balad. Mesajdan elde edilen bilgiler nce Vulkan Sistemi'ndeki bilgilerle karlatrld, daha sonra internet zerinde ek aratrma yapld. Aksine bir komut verilmedike internet

zerinde yaplan aratrma yirmi saniyeyle kstlyd. Aratrma iin btn arama motorlarnn kopyalarnn bulunduu Vulkan Sistemi'nin verilerine baklr ve sitelerden bilgi toplanrd. Sre tamamlandktan sonra da bulunan bilgiler, mentor ad verilen yedinci seviye ajanlara aktarlrd. E-postayla ilgili mesaj yedinci seviye ajanlara aktarldnda, e-posta mesajnn yollanmasndan itibaren 24 saniye gemiti. Mentorlar, Vulkan Sistemi'nin karar veren yapay zek programlaryd. Alt seviye ajanlarn yaptklar aratrmalar inceleyip, harekete geilmesiyle ilgili karar yedinci seviyede verilirdi. Men-torlann yapt analizler ve aldklar kararlar Vulkan Sistemi iin son aamayd. Mentorun ald karar son olarak incelenmek zere Vulkan Sistemi'nin dndaki, BlackBox19 ad verilen sisteme aktarlrd. Umbranautlar gizlilie ok byk nem verdikleri iin, Vulkan Sistemi'nde kendi yeleri, karlar ve yatrmlaryla ilgili bilgileri saklamazlard. Hibir mentor planlad operasyonun Umbra-nautlann karlarna uygunluunu bilmezdi. Planlama Umbranautlarn karlar dnlmeden yaplr ve onay iin BlackBox'a yollanrd. BlackBox da planlanan operasyonun yaplmas ya da yaplmamas kararn verirdi. BlackBox' Umbranautlar kontrol ederdi ve Vulkan Sistemi'nde alnan kararlarn kendi karlaryla atmasna engel olmak iin kurulmutu. Mentorlar tarafndan alman bir operasyon kararnn, uygulanmas iin BlackBox'n da onayndan gemesi artt. Black-Box'n onaylamad hibir operasyon balatamazd. Bu ekilde Pluto tarafndan planlanan herhangi bir operasyonun, Umbrana-utlann karlarna zarar vermesi engellenirdi. Gizliliklerini korumak iin de iptal edilen operasyonla ilgili bilgiler sistemden silinirdi. Btn bu sre BlackBox'n tam kontrol altnda yaplrd ve Umbranautlarla ilgili hibir bilginin Vulkan Sistemi'nde bulunmamas garanti altna alnrd. Mesajn son kontroln yapan mentor, e-posta mesajndaki bilgilerin uzman kiiler tarafndan deerlendirilmesi konusunda 19. Kara Kutu. mekanizmas bilinmeyen dzenek ya da sistem. bir karar ald. Uzmanlarn listesini hazrlad ve her birinin alma planlarn dzenledi. Vakitleri uygun olmayan iki uzmann alma plann deitirdi ve listenin sonunda Pluto'dan bilgilendirilecek kiileri ekledikten sonra, ald karan onaylamas iin BlackBox'a yollad. E-postann yolla tuuna baslmasnn zerinden 25 saniye gemiti. Alt yz krk milisaniye sonra BlackBox, mentorun yapt almalar

onaylayan yantn geri yollad. Mentor onay aldktan sonra toplant gndemini gizli tutarak, uzmanlar, toplant zaman hakknda bilgilendirdi. Pluto'dan bilgilendirilecek kiilere ise toplant zaman bilgisine ek olarak, zet bilgi yollad. zet bilgide istenilmesi halinde detay bilgilere ulaabilecekleri referanslara giri iznini de ekledi. E-postamn yolla tuuna baslmasnn zerinden henz 26 saniye bile gememiti. 13 12 austos 2005, cuma 10:00, Dou Zaman Vulkan Sistemi'nin tamamyla aktif hale geiiyle birlikte, Umbranautlar 2004 yl bamda Rusya, Almanya ve Fransa'da bulunan slerini kapatm ve sadece Montpelier ve Bletchley'deki iki ss kullanmaya balamt. Ana s olarak Pluto kullanlrken, Bletchley'deki s ise Pluto'nun yedei olarak dzenlenmiti. Pluto alanlar ok ciddi bir incelemeden getikten sonra ie kabul ediliyordu. Adaylar ie alnmadan nce, sk bir incelemeye almyordu. Baz durumlarda ise, adaylar Umbranautlarn madd desteiyle okutuluyor, daha sonra da Pluto'da ie balyorlard. Bir alan, gizlilik koduna uyduu srece, baka bir patron iin almaya ihtiya duymayaca kadar cret alrd. Kiisel tatminsizliklerin cezas ise lmd. Pluto'da ayr profilde alan vard. Birinci grup alanlar, ste er aylk periyotlar halinde alan srekli kadroydu. Bu grup, ay boyunca Pluto'dan kmadan alrlar ve altklar sre kadar da cretli izin kullanrlard. kinci grup Pluto alan uzmanlard. Uzmanlar kendi dallarnda dnya literatrnde almalar olan Pluto alanlaryd. Pluto veya ona bal bir enstit adna aratrma projelerinde alrlard. htiya duyulmas halinde de toplantlara katlmak zere Pluto'ya gelirlerdi. nc grup ise operasyon elemanlaryd. Her biri kendi alannda uzman tetikiler, eski askerler, bomba uzmanlar, emniyet grevlileri, Pluto'nun kirli ilerini yaparlard. GORl'nin ynetim kurulu ve Vulkan Sistemi zerinde alanlar dnda hi kimse, Vulkan Sistemi tarafndan ynetildiklerini bilmiyordu. Mkemmel bir bilgi kaynana sahip olduklarnn farknda olmalarna ramen, Pluto'nun fiil ynetiminin yzde doksanndan fazlasnn bilgisayarlar tarafndan yapldndan habersizlerdi. Oysa Vulkan Sistemi, operasyonlarn yzde doksanndan fazlasn planlyor, ekibi belirliyor ve sonularn takip ediyordu. Ayrca GORl ve Pluto'nun otomasyonu da Vulkan Sistemi'nin kontrol altndayd. nsanlar her iki durumda da sadece kontrol mekanizmas olarak grev yapyorlard. Bu

durumun bir tek istisnas vard. O da yaplacak operasyon srasnda olas hayat kayb olmas durumunda, Pluto ynetiminin onay aranyordu. Yine de, Pluto ynetiminin onaynn da zerindeki BlackBox, son karan veren merciydi. BlackBox tarafndan onaylanmayan hibir operasyon yaplamazd. Sarah Concord, Pluto'nun Montpelier'e tanmasndan beri, sse inecei zaman tedirgin oluyordu. Yer alt ona, bir zamanlar kald sorgu hcrelerini hatrlatyordu. Onu gnlerce karanlkta, kck bir hcrede tutmulard. Kald hcre o kadar ufakt ki, deil uzanmak oturduunda ayaklarn uzatabilecek kadar bile yer yoktu. Yarm metrekare alanda, srtn hcrenin bir kesine dayayp ayaklarn hcrenin kar kesine uzattnda bile dizlerini bkmek zorundayd. Bacaklarn uzatmak istediinde ayaklarn yukarya doru dikmesi gerekiyordu. Ayaa kalkmaya alsa boyu tavandan yirmi santim uzundu. Yarm metre geniliindeki kapnn altndan szan kta hayatta kalmaya zorland hcresinde geirdii gnler korkuntu. Hl tam olarak o hcrede ka gn kaldn bilmiyordu. Hcrenin kapsnn altndan her zaman k szard. Gn, geceyi bilmeden yaam, hayvanlarn bile yemeyecei artklar yemek zorunda kalmt. Sralamay armad zamanlarda iki yemein ardndan, hcresinin basnl suyla ykanmasndan bir gn getiini anlyordu. Belki de iki gn geiyordu. Ama rutini hatrlyordu. Bir yemek gelirdi, saatler sonra hcresinin kaps alr ve basnl souk suyla hcresi ve kendisi ykanrd. Dklarn su alr gtrrd. Ardndan o nemli yerde yeni yemei gelirdi. Yemein ardndan saatler sonra, bir yemek daha gelirdi. Sonra aradan yine saatler geer ve yine basml suyla ykanr ve yemei verilirdi. Ka defa bunlarn yapldn hatrlamyordu. Hcrenin iinde vcudu yemee ve ykanmadan nce dklamaya almt. Onu duvara yaptran basnl suya bile almt, ama o karanla ve zerine gelen duvarlara alamamt. Bayld zamanlarda, basnl suyla uyandnldn hatrlyordu. Ama bir sre sonra sralama o kadar kanksanyordu ki neyin hangi zaman diliminde yapldm alglayamyordu. Hcrede geirdii gnleri, hl kbuslarnda gryordu. Onu konuturmak ve M6'yla ilgili bilgi almak iin ok uramlard. Arada bir hcresinden gzleri bal olarak kartlp sorgulanmaya gtrlyordu. O sorguland anlar bile ona gzel geliyordu. Sorgunun hi bitmemesini istiyordu. Gerisin geri, o yarm metrekarelik hcresine dnmek, duvarlar zerine gelmesin diye srtn bir duvara, ayaklarn da kar duvara dayamak ve duvarlar onu ezmesin diye btn vcuduna kramplar girene kadar duvarlar itmek istemiyordu. Sorgunun uzun srmesi iin her eyi yapard. Sonunda bir ajanla dei toku edilmiti. Dar ktnda, kendine gelmesi alt aydan fazla srmt. Aylarca tedavi grmesine ramen, iinde bir yerlerdeki tedirginlik hi peini brakmamt. Hibir art altnda klarnn

snmesine imkn olmayan Pluto'ya inerken bile, pilli minik fenerini yanndan eksik etmezdi. Sonunda Walltrip emekli olmu ve Pluto'nun yeni bakan olmutu. Yine de sevinemiyordu. Walltrip emekli olmadan nce, Vulkan Sistemi'nin yeni srmn kullanma almt ve artk kararlarn ou Vulkan tarafndan almyor, bilgisayarlar tarafndan onaylanmayan hibir proje uygulamaya bile alnamyordu. Baz kritik operasyonlarn dnda, btn operasyonlarn planlanmas ve uygulayacak ekibin seimi bilgisayarlar tarafndan yaplyordu. Pluto'nun bamda olmasna ramen, ona sadece bilgi notu geliyordu. Pluto'nun bana gemiti. Hah... Ne ie yarard ki? Btn ii Vulkan Sistemi yapyor ve dardan yaplabilecek her trl mdahaleye kar da kendisini ok iyi koruyordu. Walltrip emekli olmadan nce son akasn yapmt. Bir be yl sonra belki de ona bile ihtiya kalmayacakt. Artk bakan olduu iin, Walltrip'in koyduu kural kendisi iin deitirmi ve toplantlarn ouna odasndan katlmaya balamt. Hi olmazsa bakan olmasnn bu avantajn kullanabiliyordu. Yksek keli ayakkablarm kard. Eteini yukar ekip ayaklarm masann zerine koydu. Bacaklar genlik yllarndan kalma bir iki yara izinin dnda biimli ve bakmlyd. Elli yedi yama gelmi olmasna ramen, srekli squash oynayarak formunu korumasn bilmiti. Bir erkek sporu olarak bilinen squash' oynamaya baladnda, Billie Jean King'in Bobby Riggs Howard'la yaptklar tenis ma kadar tepki almt. Vulkan Sistemi tarafndan her an izlendiini bilmesine ramen, masaya uzatt bacaklarm svazlad. Gzellerdi. Hele elli yedi ya iin mkemmellerdi. Esaretten kurtulduktan sonra, ilk olarak Veneer olan soyadn, Concord olarak deitirmi ve ie geri dner dnmez de M6'da btn i arkadalarndan iki kat daha fazla almt. Zamanla kadnlarn, ilerindeki kadm ldrmeleri gerektiini renmi ve erkeklerin egemen olduu acmasz i hayatnda, onlardan da acmasz olarak bulunduu yere ulamt. Aklna Pluto'da yaplacak toplant geldi. Kurallar gerei toplantya bilim ekibiyle ayn odada katlamazd. Bilim ekibinin toplantsn, Pluto'daki bir toplant odasndan tek bana izlemek yerine, odasndan takip edecekti. Vulkan Sistemi, sadece odasndan Pluto'daki toplantlar izlemesine yaryordu. Ona kalsa Vulkan' bilgi deposu olmann dnda baka hibir i iin kullanmazd. M6'da alt gnlerde istihbarat sayg duyulan bir meslekti. yle filmlerdeki gibi ok para kazanlan ya da ok nl olunan bir meslek

deildi. Bir casus iin nl olmak, en iyi ihtimalle aktif meslek hayatnn bitmesi anlamna gelirdi. Ya merkeze alnr ya da bir bykelilikte almaya balard. Btn kt anlarna ramen, insann iindeki adrenalin seviyesini her an st dzeyde tutan bir yaam tarzyd. Bilginin karlnda, tehlikeye giren yaamlaryd. Ufak bir hatay, hayatlaryla derlerdi. Yatana yattnda, bir gn sonrasn grebilecek miyim diye dnd gnler ok olmutu. Yrei aznda, pek ok operasyona katlm, pek ok bilginin kendi saflarna gemesini salamt. imdiyse bir bilgiye mi ihtiya var? Tek yapmalar gereken, Vulkan Sistemi'nden istemekti. Hadi o neyse, bir de operasyonlar Vulkan planlamyor muydu ? ok sinirleniyordu bu duruma. Ama elinden gelen fazla bir ey yoktu. Bilgi o kadar fazlalamt ki, her geen gn artan bilgi bombardmanna sadece insan gcyle kar durulmasna imkn yoktu. Be yl sonra durumlar ne olacakt? yice piyon duruma dp, tm kontrol bilgisayarlara m kaptracaklard? Otoriter bir sesle, "Saati syle?" diye emretti. Yumuak bir erkek sesi -kendisine asistanlk yapan mentorun itaatkr bir erkek sesine sahip olmasn istemiti- yant verdi, "10:22, Ms. Concord." "Bana saat 10:40'ta haber ver!" Asistanln yapan mentorun ismini sylemeyi pek sevmezdi. Mmkn olduu kadar da kullanmazd. Biraz dinlenmek istiyordu. Ter iinde kald, uzun bir gece geirmiti. "Saat ka?" "Saat 10:27 Ms. Concord" dedi, Sarah Concord'a asistanlk yapan yapay zek program. smi Art't. Pluto'nun st dzey yneticileri emirlerine verilmi bir mentor ayrcalna sahipti. "Uzmanlar geldiler mi?" "Drt kii geldi Ms. Concord. Dier kii ise henz gelmedi." "Toplant gndeminin detaylarn tekrar oku!" Art toplant gndemini okumaya balad. Concord dinlerken, arada bir Art' durduruyor ve konu hakkndaki yorumunu alyordu. Ne kadar nefret etse de, mentorlar baz konularda iine yaryordu. Hi zaman kaybetmeden, bilgiye ulamasn salyordu. Art aklamasna bir sre ara verip "Saat 10:40 Ms. Concord" diyerek zaman bildirdikten sonra Concord'dan gelecek komutu

beklemeye balad. Toplantya 12 dakika kalmt. "Bana bir kahve ve su syle" dedi Concord. Dnya ok garipti. Birka yl nce Pluto'nun yolu Aren Bo-ra'yla kesimiti. O zaman Aren Bora'nn safd edilmesini emretmiti, ama Walltrip engel olmutu. Geri sonuta Umbranaut-lar o gnlerde yaplan NATO'nun Kuantum Kripto Projesi'nin iptal edilmesini salamlard, ama hislerinde yanlmadn da ok iyi biliyordu. Aren Bora balarna bela olacakt. "Aren Bora'nn Kuantum Kripto Projesi'nden sonra neler yaptn anlat." Art, Aren Bora'yla ilgili sistemlerindeki bilgileri, toplant zamann gz nnde tutarak, zetlemeye balad. "Kevin Downing'in Kuantum Kripto Projesi'nin direktr olmasndan hafta sonra, Aren Bora projeden ayrld. Pluto'nun iki irketinden ona i teklifi yapld. Hatta bu irketlerden biriyle imza aamasna kadar gelinmesine ramen, 11 Eyll saldrlarndan sonra, Trkiye'ye yerleme karan ald. Melody Duncan'la evlendikten sonra, Trkiye'ye yerleti ve Timur Sarpla ARTIM ad verilen bir yazlm irket kurdu. Halen lokal pazara yazlm hazrlyorlar." "Bora'nn KTF deeri nedir?" diye sordu Concord. "0,005" dedi Art. "Bora'nn ve AKTIM'n GTF deerleri nedir?" "0,006 ve 0,005." Hem Bora'nn hem de irketinin Pluto iin bir sorun olma ihtimali ufukta gzkmyordu. Byk bir deha olduu sylenen ve Pluto'nun irketlerinden birine alnmas iin srar edilen adam, Trkiye'ye gitmi, lokal pazara rn satmaya alyordu. Ya bu adam tahmin ettikleri kadar deerli biri deildi ya da kendini harcamt. Yine de Concord iin nemli olan hisleriydi. O adam balarna bela aabilecek kapasitedeydi. Umbranautlarn karlarna uygun olarak, Amerikan hkmetine de kabul ettirdikleri, potansiyel tehditleri, henz hazrlk aamasna bile gemeden yok etme ynndeki doktrinlerini, Aren Bora'ya uygulayacakt. Aksi takdirde bir gn Aren Bora gelip onlarn basma bela olacakt. Kiisel tecrbeleri saflarndan olmayan baarl insanlarn gn gelip, herhangi bir konuda balarna bela olduunu sylyordu. nk byle insanlar kendileri iin almazlarsa, bakalar iin alrlard.

Bir sredir dinlendirdii bacaklarn masann zerinden indirdi ve Dior marka ayakkablarn giydi. Ofisinin iindeki banyoya -baka bir ynetici ayrcalgitti. Makyajn tazeledi. Yine bir sr uzman klkl lmpen, aldklar parann czi bir ksmn hak etmek iin, vaktini almaya geliyordu. Odasna dndnde kahvesi ve suyu gelmiti. Sade kahvesini scak imeyi severdi. Normal bir insann daman halayabilecek kadar byk bir yudum ald. Neredeyse hibir midin kalmad, Rusya'nn bozkrlarnda geirdii o gnlerde, bir bardak scak kahve iin seve seve kolunu verebilirdi. O soukta parmaklarn, kulaklarn hatta burnunu kaybedenler olmutu. Londra'ya dnd gnden beri, her gn le saatlerine kadar en az iki fincan kahve ierdi. "imdi dinlenme moduna ge ve toplant saatinde bana haber ver" dedi Concord. Art odadaki azaltt ve Concord'un enstrmantal bir mzik yaynn odaya verdi. I 14 12 austos 2005, cuma 11:20, Dou Zaman ll:30'da yaplacak toplant iin gelen uzmanlar, GORl'deki bekleme odalarndan birine alnd. Btn sistem, uzmanlarn mmkn olduu kadar darsyla ve birbirleriyle iletiimini en aza indirmek zerine kurulmutu. Bu paranoyaka yaklam Pluto'nun iine geliyor ve alanlarn sessizlik yeminlerine uymalar iin ek bir neden oluyordu. Toplant saatine kadar orada bekleyecek ve daha sonra da bir grevli eliinde Pluto'ya ineceklerdi. Birbirleriyle konumuyorlard. Herkes birbirini uzun yllardr tanyordu. Ayn toplantya katlacaklarn bildikleri iin toplantnn konusunu tahmin etmeye alyorlard. Yine de birbirleriyle tek kelime bile konumuyorlard. GOR ve Pluto iin alan uzmanlara zel hazrlanm bir cep telefon verilirdi. Pluto'yla ilgili grmeleri sadece bu telefondan yapabilirlerdi. Hepsi gelen ar mesajna yant olarak Pluto'nun hibir yerde bulunmayan zel numarasn aram ve konusu belli olmayan bir toplant iin saat ll:20'de GORl'de olmalar istenmiti. Onlar da belirtilen saatte GOR'ye gelmi ve toplant ncesinde bekleme dinlenmek iin tercih ettii

odasndaki ak bfeden bir eyler yiyerek, toplant saatinin gelmesini bekliyorlard. Odada konumadan beklemek hibirine cazip gelmemiti. Odann otomatik kaps ald ve drt ift gz toplant saatinin geldiini dnerek kapya bakt. Odaya kii daha gelmiti. Alml bir hostes gelenleri odaya ald. Yeni gelenlerle birlikte uzmanlar tamamlanmt. Yeni gelenlerle, oda-dakiler balaryla birbirlerini selamladlar. Hepsi birbirini tanyordu. Ayn panellere katlmlar ya da baz aratrmalarda birlikte almlard. Bazen birbirlerine kar km olsalar da grubun geinme endeksi iyiydi. Toplantnn olas gndemi hakknda her biri dncesini netletirmeye alrken, ak mavi dpiyesinin altna uuk san bir bluz giymi bir hostes sessizce alan kapda belirdi. "Ltfen beni takip edin" dedikten sonra odadakilerin hazrlanmalarn beklemeye balad. Ortadou ve dinler tarihi konusunda uzman olan grup, Plu-to'nun, dolaysyla Amerika'nn, yeni Ortadou politikasna ne gibi bir katkda bulunacaklann dnerek, onlar Pluto'ya inen asansre kadar gtrecek hostesi takip etmeye balad. Gizli klandrmayla aydnlatlm koridorda, sal sollu dinlenme odalan vard. Fakat onlar geerken kaplar kapal ve koridor botu. Koridorun ortasndaki asansre geldiler. Asansrn kaps otomatik olarak ald ve sekiz kii asansre bindi. Asansr GORl'nin nc bodrum katma iniyordu. Asansrn kaplan kapand ve hissedilmeyecek kadar iyi ayarlanm bir ivmeyle asansr aaya inmeye balad. nc bodrum kat Pluto'nun d dnyayla balantsyd. Bodrum kat yaklak 70 metre geniliinde ve 15 metre yksekliinde sekizgen bir yap olarak tasarlanmt. Pluto alanlan oraya Liftport adn takmt. Pluto'nun d dnyayla balantsnn kurulduu btn asansrler oradayd. st limann bir kenarnda, devasa bir tnel vard. Yaklak 24 metre geniliindeki tnel dbkey, yan kresel bir kapyla kapatlmt. Dbkey kresel kapnn dier tarafnda ise, yine ayn zellikte bir kap daha vard. Kaplar karlkl olarak kapatlyor ve aralan vakumlanyordu. Bu ekilde tehlike durumunda d dnyadan hava yoluyla gelebilecek bir virs saldnsnn Pluto'ya bulamasna engel olunuyordu. Vakumlu kaplar, yaklak 3 kilometre uzunluundaki tnel boyunca 500 metre arayla yaplmt. Yolun sonu Pluto'nun sahibi olduu kullanlmayan altn madenine alyordu. Dandan bu kaplan gemek isteyen bir grup 60 cm kalnlndaki iki elii kesmek zorundayd.

Tnel, her bir tekerlei insan boyunun iki kat olan dev Hitachi Euclid kamyonlanndan ikisinin yan yana geebilecei kadar byk tasarlanmt. Pluto'nun yapm srasnda milyonlarca metrekp toprak bu yol kullanlarak yeryzne kartlm ve Pluto'nun yapmnda kullanlan malzemeler de ayn yoldan Pluto'ya getirilmiti. Dev tnelin karsnda, tnel kadar ihtiaml iki asansr duruyordu. Her biri 480 ton yk tayabilen asansrler Pluto'ya iniyordu. Her asansr inaat iin gerekli olabilecek ekipmanlan aaya tayabilecek ekilde tasarlanmt. 12 metrelik ykseklii ve 18x24 metrelik boyutlanyla bo durumdaki iki Euclid EH4500 dev kamyonu veya dolu bir tanesini rahatlkla tayabilirdi. Sekizgenin dier iki kenannda ise drder personel asansr vard. Birinci grup asansrle GOR'den Liftport'a iniliyordu. kin-ci grup asansr ise Liftport ile Pluto arasnda personel tamak iin kullanlyordu. Pluto'nun gvenlii asndan btn asansrlerin aftnda bulunan hava vakumlanabiliyor ve asansr aft kaim, beton elik kanm duvarlarla mhrlenebiliyordu. aft bir kere mhrlendikten sonra hibir ekilde yukandan aaya girilmesi mmkn olmuyordu. Bu ekilde asansr aftndan ieri atom bombas bile atlsa Pluto bir zarar grmyordu. Hostesin elik ettii grup asansrden indi ve Liftport'un Pluto'ya ini blmne kurulan gvenlik noktasna geldi. Burada hostesin grevi bitiyordu. "yi gnler" dileyip grubun yanndan aynld. GOR alanlannn bu noktann tesine geme izinleri yoktu. Artk grevi Pluto alanlan devralmt. Pluto ile GOR arasndaki fark, gvenlik noktasna gelindii andan itibaren anlalyordu. Gzel hosteslerin yerini ciddi bakl gvenlik grevlileri alm ve ortam militarize olmutu. Disiplin o kadar kendini hissettiriyordu ki, grup farknda olmadan gvenlik noktasnda tek sra haline dizildi. Yenilenen sistemle birlikte GOR veya Pluto iin alan herkesin sol el bileklerine mikrokapsller enjekte edilmiti. GOR ve Pluto bnyesindeki btn hareketleri mikrokapsln iindeki konum belirleme cihazyla kontrol ediliyordu. Gvenlik masasnn nne geldiklerinde, her biri sa elini, korunakl el izi tanmlaycsna soktu. Yanm saniye sren tanmlama ilemi srasnda, bileklerindeki kapslle Pluto'nun sistemi arasnda balant kuruldu ve sistem kapsllere Pluto iindeki dolam haklaryla ilgili bilgileri ykledikten sonra kimlik onayn verdi. Gvenlik masasmdaki ekrana grubun tmnn aaya inebilecei onay geldikten sonra, yaklak bir doksan boyunda bir gvenlik grevlisi grubu asansre gtrd. Grup hi konumadan Pluto'ya indi. Pluto ssnn

asansrlere alan blm, yukan-daki Liftport'un neredeyse eiydi. Sekizgen ana yap aynen korunmutu. Drdnc seviye karantina merkezi, acil bir durum olmas durumunda Pluto'nun tali girii olarak sekizgen alann sol tarafmda duruyordu. Rastlantsal olarak verilen alarmlarda Pluto'nun ana girii kapatlyor, giri ve k karantina merkezi zerinden yaplyordu. Bu ekilde d dnyadan gelebilecek her trl tehlikeye kar kendilerini korumann yan sra ihtiya duymalar halinde gvenli bir ekilde d dnyayla balant da kurulabiliyordu. Nkleer ve biyolojik savalarla ilgili paranoyak dnceler Souk Sava yllarnda kalmasna ramen, Pluto yaplrken her trl tehdit gz nne alnmt. Amerika'nn "Yeni Dnya Dzeni" yaklam, Umbranautlann ne kadar ileri grl olduunu gsteriyordu. Asansrden kan grubu, her biri drt kii tayabilen, insansz iki portr bekliyordu. ki grup halinde portrlere bindiler ve sistem tarafndan kontrol edilen portrler toplantnn yaplaca odaya doru hareket etti. 15 12 austos 2005, cuma 11:28, Dou Zaman Odadaki mziin sesi kesilip, Art'n sesi odada duyulduunda, Sarah Concord gzlerini kapatm dinleniyordu. Art, Sarah Concord'un kalp ritminden uyumadn alglad iin ses tonunu ykseltmeye gerek duymadan, "Ms. Concord, toplantnn balamasna iki dakika kald. Ekip toplant odasna girmek zere" dedi yumuak bir sesle. Sarah Concord gzlerini at. Bir sre baklarn odada dolatrdktan sonra, masasndan kalkt ve odann ortasndaki koltua geti. Koltuun yanndaki sehpada bulunan gzlk eklindeki sidekick'i ald. Sidekick, Apache helikopterlerin pilot kasklanna monte edilen silah kontrol sistemleri baz alnarak retilmi, etkileimli bir kontrol gzlyd. Sesle ve Vulkan Sistemi'nin yanstt grntnn belirli bir noktasna odaklanlarak Vulkan Sistemi'ne komut iletilebiliyordu. Ayrca Vulkan Sistemi, kulak iine yerletirilen mikrokulaklklar ve gzln camna yanstlabilen grntler araclyla kiiye zel bilgilendirme yapabiliyordu. Sidekick'i kullanmak bir zorunluluk deildi, odada yalnz olduu iin btn grntler zaten ahsna zel olacakt. Yine de sidekick ileri hzlandrd iin, kullanmay tercih ediyordu. Kendisine itiraf etmese de baklaryla ve sesiyle Vulkan Sistemi'ni kontrol ettiini hissetmek ona haz veriyordu.

Bu tr teknolojik gelimeler onu devre d brakmad ve daha kolay karar almasna yardmc olduu srece Concord'un itiraz yoktu. Gelimi bir karar destek sistemine de hayr demezdi. Onun tek itiraz, karar verme pozisyonunda insanlarn yerine bilgisayarlarn olmasnayd. Birazdan toplant balayacakt. Aslnda bilgi notu geldii zaman konuyu biraz dememi olsayd, toplanty izlemeyi bile dnmez, toplanty rutin toplantlardan birisi olarak grr, sadece sonucuyla ilgilenirdi. Ama hem konu ilgisini ekmiti hem de dorudan ilgili olmasa da Aren Bora'yla yeniden karlamt. Concord, Art'a, "Bana toplant odasn gster" dedi. Duvar ekranda toplant odasnn grnts belirdi. Concord odaya yerlemekte olan yedi bilimadamn seyretmeye balad. Vulkan Sistemi, ekrandaki her uzmann yanma isim etiketlerini yerletirdi. Concord herhangi bir katlmc hakknda bilgi almak istediinde baklarm isim etiketine odaklamas ve "Bilgi ver" demesi yeterliydi. Sidekick yapt karmak ilemlere ramen iri bir gne gzl boyutlarndayd. Her bir gz iin kullanlan be mikrokame-ra gzln arlnn 40 gramn altnda tutulmasn salamt. Toplant salonunda bekliyordu. bulunan yedi kii toplantnn balayaca zaman

"Toplant balasn" dedi Concord. Aren Bora'nn idam kararn imzalamak iin sabrszlanyordu. 16 12 austos 2005, cuma 11:30, Dou Zaman Ortadou ve srailoullan konusunda uzman yedi kii toplant odasnda hangi gndemle toplandklarn bilmiyordu. Hibiri de konumaya istekli deildi. Pluto alan olmann art, yeteri kadar bilgilendirilmenin dnda bir soru sormamakt. Her biri aldklar maa hak etmek iin arlr arlmaz, tek soru sormadan Pluto'ya gelmilerdi. Odada oval olarak yerletirilmi sekiz koltuk ve bir o kadar da sehpa vard. Koltuklarn ortasndaki alanda holografi cihaznn konduu bir blme vard. boyutlu grntler zerinde almalar gerektiinde bir mentor holografi

cihazm kullanarak bilgi veriyordu. Salonun dar kenarn oluturan karlkl iki duvarda, ayn anda bir kadn grnts ortaya kt. Kadnm zerinde buz mavisi bir bluz ve ak yeil bir ceket vard. Yz hatlar aktristin yznden baz blmlerin seilmesiyle oluturulmutu. Mkemmel simetrisinin dnda hatlarn olaanst bir taraf yoktu. Yz sade ve huzur vericiydi. Kadn, "yi gnler, benim adm Helen. Bugnk toplantya ben asistanlk edeceim" dedi. Sesi de grnts gibi sadeydi. Mkemmel bir ngilizce'yle konuuyordu ve ulusal kanallardan birinde rahatlkla spikerlik yapabilirdi. Toplantya katlanlar hemen sidekick'lerini taktlar. Hibiri karlarnda bir mentor olduunu bilmiyordu. Karlarndaki grntnn Pluto'nun alanlarndan birine ait olduunu sanyorlard. Helen berrak sesiyle konumaya devam etti, "Hazr olduunuz zaman toplant balayacak." Bir sre uzmanlarn yerlerine yerleip, hazr olduklarn hissetmelerini bekledi. Eliyle gzlerinin zerine den salarn geriye doru att. "Ms. Mandy Aiguille, bu toplantya bakanlk etmek zere atanmtr" dedi. Yedi kii en sonunda ilerinden hangisinin toplantya bakanlk edeceini renmiti. Helen'in grnts duvarn sa st kesine kayarken, duvarn geri kalan ksmnda yan yana siyah beyaz iki fotoraf belirdi. Helen konumaya devam etti. "imdi size toplantmzn gndemiyle ilgili baz bilgiler sunmak istiyorum... Bu sabah elimize baz fotoraflar geti. Yaptmz n inceleme sonucunda, fotoraflarn incelenmesi ynnde bir eilim belirdi. Bu nedenle de, sizleri davet ettik, iki fotoraftaki yazlar inceleyeceiz ve metinde bahsedilen konunun gerekliini tartacaz" dedi. En sonunda toplantnn gndemi belirlenmiti. Odadaki topluluk hayret dolu baklarla duvar ekrandaki iki fotorafa bakyordu. Ekranda, kenarlar altn ya da gm gibi bir metalle erevelenmi koyu renk, sert grnml bir tan resmi duruyordu. Ta zerine kaznan Eski Msr hiyeroglifleri rahatlkla grlebiliyordu. Grntden anlald kadaryla ayn boyutta iki tan ya da bir tan iki yznn fotoraf ekilmiti. Toplantya o gn bakanlk yapacak olan Mandy Aiguille'in dikkatini resimlerden birinin metal erevesinin dnda bulunan karmak ekiller ekti. Yarm yamalak, ok czi bir parasnn grnmesine ramen, iviyazsyla yazlm bir yaztn satr balar fark edilebiliyordu. Eer gzleri

yanlmyorsa, bu iki fotorafn dnda baka fotoraflarn da olmas gerekirdi. Gzlerine takt sidekick'i kullanarak baklarn fotoraflarn duvardaki grntsne younlatrd. Sidekick'in zerinde bulunan alglayclar, Aiguille'in baklarn ynlendirdii blm belirledi ve grnty sidekick'in zerindeki ekrana tad. Bir anda Aiguille'in gzlndeki cam saydamln yitirdi ve kiisel bir ekran halini ald. Artk Aiguille rahatlkla fotoraflar gruptan ayr olarak inceleyebilirdi. Fotoraf eskiydi. Ne zaman ekildiini bilmemesine ramen, siyah beyaz resimlerin kendi ya kadar olduunu tahmin etmek zor deildi. Taraycdan geirilen grntnn baz yerlerinde resmin orijinalinde bulunan lekeleri grebiliyordu, iki fotorafn da alt blmndeki bozulmalar kt bir ortamda saklandklarn, hatta hi korunmadklarn gsteriyordu. Pluto'nun elindeki ileri teknikleri kullanarak, fotoraflarn bozulan blmlerini neden onarmadklann dnd. Bir ihtimal, Pluto'nun elinde fotoraflarn orijinalleri yoktu. Aksi takdirde grnt ok daha mkemmel halde onlara sunulurdu. Pluto iin ilk almaya balad zaman bir ryada olduunu sanmt. Henz Eski Msr uygarl uzman olmutu ve Msr'a gitmek iin bir frsat kolluyordu. Nedense dnya byle kurulmutu, baz lkelerde antik uygarlklar bazlarnda ise para ve imkn vard. Yeni uygarln ileri lkelerinde yetienler de eski uygarlklarn lkelerinde yaayanlarn topraklar zerinde aratrma yapyorlard. Yemek iin sahibinin bacaklarnn arasnda dolanan bir kedi gibi frsatlar kovalarken paravan bir enstit araclyla karsna Pluto km ve alt yl boyunca mutlu bir alma hayat olmutu. Fakat sonra birileri onun Pluto'nun projelerine liderlik etmesinin zamannn geldiini dnm ve yapt almalarn br yzn grmt. Bir lkede deiik amalarla yaplan faaliyetlere kamuflaj olarak, bazen arkeolojik aratrmalar kullanlyor ve Pluto'nun operasyon ekibinden kiiler aratrma ekiplerine katlyordu. Onlar aratrmann kamuflaj altnda kendi ilerini gryordu. Operasyon ekibinin neler yaptn hibir zaman renememiti ve aslna baklrsa, renmeye de niyeti yoktu. O resimleri de kim bilir nasl elde etmilerdi. Ama artk umursamamay renmiti. Taranm fotoraflarn kalitesi altndan dkt. Yine de tan zerindeki hiyeroglifler okunabilecek ekilde grlyordu. Sidekick'i kullanarak hiyeroglif yazlar bytt. Ksa bir sre metnin okunabilen blmlerini inceledi. Birinci fotorafn sol blmnde iviyazsyla yazlm yazlar onu

heyecanlandrmt. Ellerindeki fotoraf filoloji asndan grndnden ok daha byk bir deer tayabilirdi. Anlald kadaryla fotoraf ekilen tan, iki yznde S-merce dier iki yznde de Eski Msrca yazlar vard. Mthi bir ey, diye dnd. Hiyerogliflerin ne anlattyla henz ilgilenmeye balamamasna ramen eer tahmini doruysa, ne yazl olursa olsun ok byk deer tayordu. Eer bir yaztta birden fazla dil kullanlmsa, ok byk ihtimalle yazlar birbirinin tercmesi olurlard. Bire bir olmasa da ayn olay anlatrlard. Bu da tarihin sayfalarnda kalan dillerin zmlenmesi iin bulunmaz bir frsatt. Bu ekilde apraz kontrol yapabilecekleri ve her iki dili zebilecekleri bir imkn doard. Buna benzer iki dilde yazlm bir yazt daha nce de grmt, ilk olarak isimler okunmaya balamt daha sonra da genellikle tahminlere de dayansa, kelimeler oluturulmu ve bu da cmleleri zmlemelerine olanak salamt. Eski metin zmlemelerinde uygulanan yntem, ayn metni birbiriyle irtibat olmayan biliminsanlanna vermek ve her birinin yapt tercmeyi karlatrmakt. Bir gn gelecek ve bu diller tamamyla zmlenecekti. O gne kadar bu yntem uygulanmak durumundayd. Pluto gibi elinde ok byk imknlar olan bir organizasyon bile ayn yntemi kullanarak sonuca ulamak zorundayd. Eer grdkleri ve tahminleri gerekse, arkeoloji dnyas iin ok byk bir bulu karlarnda duruyordu. "Ms. Helen, eer yanl grmyorsam, bu yaztn dier tarafnda byk bir ihtimalle Smerce yazlm bir metin daha var. Eer iki metin de nmzde olursa sonuca ok daha kolay ulaabiliriz. Dier metnin fotoraflarn da grmemiz mmkn m?" diye sordu Aiguille. Sesi umutsuz ama, "Var" demelerini istercesine yakar doluydu. Helen, "u an iin elimizde sadece bu iki fotoraf var, Ms. Aiguille" demekle yetindi. Odadaki bilimadamlar o ana kadar hiyerogliflerle ilgilendikleri iin siyah ta blokun yan tarafna dikkat etmemilerdi. Fotoraftaki iviyazlar yanlamasna grld iin, iin uzmanlarnn gznden bile kolaylkla kaabilirdi. Nitekim karmlard. O ana kadar hiyerogliflerle ilgilenen biliminsanlar Mandy Aiguille'in konumasndan sonra, ta blokun yanndaki belli belirsiz ekillere konsantre oldular. Aiguille'in, sidekick'indeki grntnn ayns dev ekrana yansd. Duvar ekrann bir kesinde fotorafn sol ksmnda grlen Arkaik Smerce yaz byd ve tam yan tarafnda olduu iin yatk olan grnt Vulkan Sistemi tarafndan dzeltildi. Arkaik Smerce metnin ok az

grlebiliyordu. Bilimadamlar ta blokun dier yzlerinde baka bir dille yazlm bir yaz olduunu rendiklerinde, odada, grltye yol aacak iddette mrldanmalar oldu. Hatta bir iki kii hafif nidalarla heyecann gsterdi. Odadaki grltnn hafflemesiyle, Helen konumaya balad. "Fotoraflar zerinde yaplan incelemeler sonucunda, dikdrtgen prizma eklindeki siyah bir ta blokun, on iki santime on sekiz santim ebadnda olduunu bulduk. Yaptmz inceleme sonucunda o alara ait bulunan en kk yazt ve yazlarn kaznd ta olarak da mermer seilmi. Genel olarak daha byk ebatta ve ilenmesi kolay talarn veya kil tabletlerin kullanld dnlrse ta blok epey phe uyandrc." Aiguille baklarn fotorafn dier blmlerine odaklad. Ta blok bir masann zerine konmutu. Arka planda kstekli bir saat ve bir dolmakalem seiliyordu. Masann arkasnda ise fstk aalan seiliyordu. Fotoraflar kim bilir nerede ekilmiti ? Birileri elli yl nce byk bir keif yapmt, ama henz dnyann bundan haberi yoktu. Helen, "Yaztn iki yznn Arkaik Smerce, dier iki yznse Eski Msrca olduunu tahmin ediyoruz. Elimizde sadece Eski Msrca ksmn fotoraflar var" diye anlatmaya devam etti. "Dier fotoraflara ne zaman bakabileceiz ?" Bunu soran ksa bir sre nce Msrbilim profesr olan Harry Blumarine'di. Helen, "Henz bir zaman vermem mmkn deil, Mr. Blumari-ne" diye yantlad. Odada, duyulan hayal krklnn bykln belirten sesler iitildi. Fotoraflar incelemekte olan Aiguille, incelemesine ara vermeden, "Bir hayli eski grnyor" dedi. "Byle olmas ok normal. Baksanza renkli bile deil" diye kinayeyle konutu Mandy Aiguille'in ezeli rakibi George Castleham. Castleham, Mandy Aiguille'in toplantya bakan seilmesine epeyce ierlemiti. Neredeyse ikisi de ellilerine gelmelerine ramen, okul yllarndaki bir kaz almas srasnda balayan anlamazlklar, ender de olsa akademik ereveyi ayordu.

Aiguille, toplant salonuna girdii andan itibaren oraya ait olmadn dnd Castleham'a, kk bir ocuu masadan elma alarken yakalam rehber retmen edasyla bakt. Castle-ham'n toplanty sabote etme niyetinde olduunu ve bakanlnn baarszl iin aba harcayacan biliyordu. "Hiyeroglifler ok eski dnem Msrcas'yla yazlm. Aralarnda bugne kadar hibir arive girmemi hiyeroglifler bile var. Bu konu zerine uzmanl olmayan arkadalarn resimlerin fiziksel zelliklerinden baka bir yaklam gsterememeleri normaldir" derken Castleham'a bakyordu. Castleham'n dudaklarndaki glmseme yanaklarna yayld. Aiguille'i kzdrmak kolayd. Fakat imdi bunun zaman deildi. Gerekten de onu kendinden geiren bir buluntunun fotoraflar karsndayd. Nasl olmutu da bu fotoraflar ekildikleri zaman arkeoloji dnyasnn gndeminde yer almamt. Fotoraflarn durumundan en az krk ya da elli yllk olduklar anlalyordu. Epey ypranmlard. Fotoraflarn zerindeki si-yah yeil lekeler byk bir ihtimalle bir eit kft. Baz blmleri okunamyordu. "Elimizdeki materyalden daha iyi sonular elde etmemiz mmkn m ?" diye sordu Castleham. "Grdnz fotoraflar ok yakn bir zamanda elde edildi. Fotoraflarn orijinalleri henz elimize ulamad. Orijinaller elimizde olmad iin, taranan grntlerin zerinden dijital iyiletirme yaptk. Orijinaller olmadan daha ileri dzeyde bir alma yapabilmemize imkn yok." "Elimizde u an iin sadece fotoraflarn taranm grntleri var, deil mi?" diye sordu Harry Blumarine. Toplantya katlanlar iinde teknolojiyi en youn ekilde kullanan kiiydi. "Haklsnz Mr. Blumarine. u an iin elimizde bulunan taranm grntlerin dnda baka bir bulgu mevcut deil. Bu toplantda elimizdeki bulgularn altnda fotoraflardaki bilgilerin doru olma olasln aratracaz ve daha ileri bir incelemeye ihtiya var m, yok mu karar vereceiz" dedi Helen. "Orijinalleri ne zaman inceleyebileceiz?" diye sordu Blumarine. Helen, Blumarine'e doru dnd. Ekrandaki bir grnt olmasna ramen, her birinin odadaki pozisyonunu biliyordu ve oda-daMler karlarndakinin insan olduunu ylesine kabullenmilerdi ki Helen'in bu hareketini yadrgamadlar. Helen'in ekrandaki grnts normalden byk olmasa, bir camn ardndan konutuunu bile syleyebilirlerdi.

Helen, "Burada yapacamz almann sonucunda orijinallere ne kadar ihtiyacmz olduuna dair yeterli bir deerlendirmeye sahip olacamz umuyoruz" dedi. "Tabi ki orijinalleri elimizde olunca, ok daha doru bir sonuca ulaabiliriz" dedi Blumarine. Helen her zaman kulland sakin tonla, "Orijinalin yerini henz bilmiyoruz. Burada yaplacak olan alma sonucunda orijinalinin yerini aratrmamzn ne kadar uygun olacana karar vereceiz. u an iin elimizdeki tek ipucu grdnz fotoraflar. Bunlarn dnda baka bir bulgu yok" dedi. Helen izin verse sorularn ard arkas kesilmeyecekti. Grubun tmn bir merak dalgas sarmt ve merakn kelimelere dklmesini engellemek gerekiyordu. "Eer izin verirseniz gndeme geri dnmek istiyorum" dedi. Helen'in sesi ayn netlikte kmasna ramen, ses dzeyini biraz artrmt. Uzmanlar, daldklar hayallerden syrlp, dikkatlerini Helen'e ynelttiler. Helen, "Bnyemizde dnya zerinde bulunan btn hiyerogliflerin ve o hiyeroglifleri tercme etmek iin yaplan almalarn bilgisi var. n tercme almalarnda ekibimiz bu bilgilerden faydalandlar. Yzde yz emin olduklar blmleri tercme ettiler, isterseniz yaplm olan tercme zerinde alalm. Tercme zerinde hemfikir olduktan sonra, tercme edilememi ksmn zmne uraalm" diye devam etti. Ekrann solundaki fotorafn grnts kalrken, yannda hiyerogliflerin ngilizce'ye tercme edilen blm belirdi. Helen, "Birinci fotorafn yzde yetmiini tercme edebildik. imdi hep birlikte zerinde duralm isterseniz" dedikten sonra, hiyeroglifler ve ngilizce karl senkronik olarak uuk sar ve uuk yeil renklerde ayrtlar. Bu ekilde katlmclar kontrol edecekleri ve zmleyecekleri hiyeroglifleri iki ayr renkte grdler. Tercmeye ilk olarak uuk yeil blmden baladlar ve tercmenin doruluunu kontrol ettiler. Sra henz tercme edilememi olan uuk sar blme gelmiti. Pluto'nun imknlar arkeoloji ekibini ziyadesiyle memnun ediyordu. Darda bir yerlerde o an bulunduklar durumla karlasalar, aratrmalar tamamlamalar belki de gnlerini alrd. Fakat birka saat daha srecek bir toplant sonucunda metni hemen hemen tmyle zebileceklerine hepsinin inanc tamd. htiyalar olan bilgilere Pluto'nun imknlaryla kolayca eriebilirlerdi. ncelemek iin yzlerce dokman

kartrmalarna gerek yoktu. Doru sorulan sorduklan mddete, bilinen en doru yantlan alacaklanna pheleri yoktu. Bunca imknn karlnda demek zorunda olduklan bedel, bir bilima-dam iin ok bykt. Ne bulurlarsa bulsunlar, dnyayla paylaamayacaklard. Egolann tatmin edemeyeceklerdi. almalarnn neredeyse tm, bir gizem perdesinin gerisinde sakl kalmak zorundayd. Grdkleri fotoraflarda yazanlar da, byk bir ihtimalle ayn akbete urayacak almalardan biri olacakt. Metin zerinde tercme almalarna baladlar. htiya olmas durumunda, Helen her hiyeroglifin daha nce getii metinler ve o metinlerde tadklar anlamlar konusunda ekibi bilgilendiriyordu. Bir bakma yapmalan gereken oktan semeli kelime grubu iinden anlam ifade edecek cmleler kurmaktan ibaretti. Arada karlama kan bir iki hiyeroglif iin alternatif bulmakta zorlanmalanna ramen almalar verimli geiyordu. Aiguille btn dikkatiyle anlatlardan dinliyordu. Metinde bir sandn be hafta sren yolculuu anlatlyordu. Tarih bir dokman olmaktan ok bilmecelerle dolu bir masal andnyordu. Ne kadan doru, ne kadar esinlenmeydi ? Ne kadan arkeolojinin ne kadan teolojinin alanna giriyordu? Sanki Aiguille, zaman tneline girmi ve dinin tanmlad bir dnyada yol alyordu. O dnyann gerekle balants ne ldeydi? Gerek neydi? Ahit Sand'nn20 hikyesi aklna geldi. Bir biliminsan olarak elinde kant olmad srece olaylara kukuyla bakmas gerekirdi. Tanr'nn, Musa'y Sina Da'na armas, On Emir'i iine koymas iin Bezaleel ben Uri'nin sand yapmas, ilk tabletlerin dadan inerken krlmasyla ilgili bilgilerini zihninde tazeledi, ikinci defa Musa'nn On Emir iin iki ta yonttuunu hatrlad. Din kitaplarnda yazlan o kadar ok ey vard ki. Sandk, bir bakma srailoullannn douunu simgeliyordu. En sonunda ne kadar gerek olduu belli olmayan bir ipucu ellerine gemiti. Geri metin bunlar anlatmyordu, grnd kadaryla sandn kaybolmadan nceki son yolculuunu anlatyordu. Aiguille, Helen'in anlattklarm dinlerken buluntunun gerek olmasn iddetle istedi. yle bir eydi ki, l Deniz Eh/azmalar bile yaztn yannda snk kalrd. Her ey metnin gerekliine ve metinde anlatlan sandn akbetine balyd. Bir ta zerine kaznm yaznn tarihini karbon testiyle hesaplamann imkn yoktu. Bir buluntunun ya buluntuda karbon testi yaplabilecek bir organik bileen varsa belirlenebiliyordu ve ta blok iin karbon testi uygulanamazd. Metal zerine younlamalar gerekecekti. Bunun iin de ellerinde yazt olmalyd. Bunun dnda ellerinde bakabilecekleri iki referanslar daha vard. Birincisi yeteri kadar dorulayc olmasa bile metnin kendisiydi. kincisi de

tan bulunduu yerde yaplacak bir aratrmayd. ki durum da, pheleri tmyle yok etmeyecekti. Yine de yapabileceklerinin en iyisi buydu. Tercme ileminden sonra tan bulunduu yere gitmeleri gerekiyordu. Fotorafa ulasalar bile ancak fotorafn otantik olup olmadn anlayabilirlerdi. Tan bulunduu yeri bulmalar ve kaz alannda aratrma yapmalar gerekiyordu. Tan bulunduu yerdeki her trl organik buluntuyu incelemeleri ve tan yazld zaman belirlemeleri gerekiyordu. Keke ta toprak altndan ktnda orada olsalard. Kaz alann ve ta bile bulsalar asla emin olamayacaklard. Belki de Eski Msrca'y ve Arkaik Smerce'yi ok iyi bilen birileri o ta yazmt. Ne Smerlerin ne de Eski Msrllarn ylesine sert bir taa yaz yazdklarn grmemiti. Hatta tan mermer benzeri yaps da kuku uyandryordu. Belki de yazlan sadece bir efsaneydi? Ne olursa olsun, ellerindeki tan yakn dnemde yazlm olmasna imkn yoktu. En azndan iki dilin de henz unutulmad bir zamanda yazlm olmalyd. Sadece bir efsane bile olsa, sonunda 20. Allah'n dnyaya yollad On Emir'in iki tablete yazlp iine konduu sandk. onlar Mukaddes Sandk'a gtrmeyecek de olsa, ellerinde tarih bir buluntunun fotoraflar vard. Katlmclarn gzlerine taktklar sidekick'ler, Helen'e her birinin o anki dikkat dzeyini bildiriyordu. Bir kar gzln andran sidekick iki ynl alacak ekilde hazrlanmt. Hem sistemdeki bilgileri kullancsna istedii biimde sunuyor hem de kullancnn beyin fonksiyonlarn ve yaamsal verilerini sisteme iletiyordu. Toplantlara lmlayc olarak katlmak zere hazrlanan mentorlar katlmclardan elde ettikleri bilgileri srekli deerlendiriyor ve toplantnn gidiatn elde ettikleri bilgilere gre ynlendiriyorlard. Helen de, bir toplant lmlaycs vasfyla toplanty ynlendiriyordu. Toplant ilgi ekmiti. Hem konusuyla, hem de herkesin bir katkda bulunma istei duyduu olas sonularyla. Hepsi beyinlerinin iki yarmkresini de altrarak modeller oluturmaya ve mevcut modellerle karlatklar durumu elemeye alyordu. Helen ise durumu deerlendirebilmeleri iin toplantdaki duraklama anlarn ayarlyor ve bir sre katlmclar kendi hallerine braktktan sonra almay yeniden balatyordu. Helen eliyle metnin zerindeki aydnlatlm bir blm iaret etti. "Tercme almalar srasnda metnin bu blmnde problemle karlatk." Metnin kalan blm silikleirken aydnlanan blmdeki iki figr belirginleti.

"Bugne kadar bu iki figre hibir yerde rastlanmad. inizde bu figrlere veya benzerine daha nce rastladn hatrlayan var m ?" diye sordu. Salonda sonsuza kadar srecekmi gibi alglanan bir sessizlik oldu. Harry Blumarine bir an yerinde kprdand. Odadaki baklar yardm istercesine ona dnd. "Ben ikinci hiyeroglife benzeyen bir ekille daha nce karlamtm. Bir din trenle ilgili Eski Msr tabletlerinden birini zmeye alyorduk. O srada onu, deforme olmu bir gne kelimesine benzettik ve gne olarak tanmladk. Yanmda notlarm olsayd size daha iyi yant verebilirdim." Vulkan Sistemi, Pluto alanlarnn tm almalarna sahipti. Ekranda Blumarine'in bahsettii tabletin grnts belirdi ve tablette bahsedilen figrn bir kopyas, metindeki figrn yanma tand. Helen sakin ve berrak sesiyle, "Mr. Blumarine, bu almanzda belirttiiniz ekil ile burada grlen ekil arasnda baz farklar var. Bununla birlikte sizin yaklamnza uygun bir ekilde bu figrn bir tr enerji kayna olabilecei yaklam mantkl. Bu iki figr hakknda baka yaklam olan var m?" diye gruba sordu. Blumarine, elinde olmadan glmsedi, toplantda yaklamna bu kadar iltifat gsterilmesi onu memnun etmiti. nk o zamana kadar yaptklar tek i mevcut tercmeyi onaylamak olmutu. Birdenbire Blumarine'in aklna geldi. Nasl olurdu da sadece kt zerinde tuttuu bir aratrmann bilgisi Pluto'da olurdu? O aratrma Pluto'ya katlmadan bir yl nce yaplmt ve hibir yerde yaymlanmamt. Nasl olmutu da Pluto ele geirebilmiti ? Gerekten Pluto her yerdeydi. Pluto her eyi biliyordu... Toplantya katlan ilahiyatlar tercme konusunda bir yardmda bulunamadklar iin, metnin ifade ettii anlam yorumlayabil-mek iin kafa yoruyorlard. Gndemin ikinci maddesine geildiinde onlara sra gelecekti. srailoullan konusunda dnyann en nde gelen ilahiyatlarndan olan Jeremiah Falasifah sinirden kpkrmz olmu, gndemin ikinci maddesine geilmesini bekliyordu. Metinde yazlanlarn uydurma olduu konusundaki yorumu, enesinin kapatmasnn nazike istenmesiyle yanm kalmt. O da bekleyecekti ve bu yaztlarn ne kadar akla hayale smaz eyler olduunu hepsine gsterecekti. Ha gne olmu, ha enerji olmu, ha ay olmu ne fark ederdi? Yazlanlarn tm safsatayd. "Nedir bu yaztn nemi anlayamadm ?" dedi Concord. Toplant tahmininden daha ok ilgisini ekmiti. Kararm batan vermi olmasna ramen toplanty keyifle izliyordu. Belki de iinde bir yerlerdeki aratrmac drtleriydi onun heyecanlanmasn salayan.

Bir yuvarlak ve iki ucu yuvarlan st ksmndan kan "U" harfine benzeyen bir ekil ve "U" harfinin sivri iki ucu arasndan doan bir gnein nlarndan oluan figr insanda ilgi uyandryordu. "Msrllar hiyeroglif figrlerini seerken, figrlerin artrd anlama da bakmlard. Bugn itibariyle bin drt yz on yedi hiyeroglif belirlenmi durumda ve buradaki figr ilk kez grlyor" dedi Art. "Bunu anladm. O figr bugne kadar baka hibir yerde kullanlmam. Peki, ne anlama gelebilir?" diye sordu Concord. Otoritesini hissettirmek istediinde, otoritesine boyun eer bir pozisyonda konuulmas Concord'un konuya kendini daha iyi vermesine salyordu. Art iki elini nnde birletirdi ve hafife bam ne eerek konumaya balad. "Figr bir tr elektrik arpmasn anlatyor. Bunun yldrm arpmas olarak yorumlanmas da mmkn, fakat metindeki anlatma elektrik arpmas daha uygun" diye yantlad Art. Concord, "Elektrik mi? O devirde elektrik diye bir ey yoktu ki? Neden yle bir kelime setiniz? Niye yldrm olarak kullanmadnz ?" diye merakla aklndaki sorulan sralad. Drt bin yl nce elektrik arpmas nasl mmkn olabilirdi ? Art, "Ms. Concord, metnin gidiat yldrm arpmas olasln ortadan kaldryor. Kontroll ve artl bir elektrik arpmasna benziyor. O gn iin, yldrm arpmas gibi kullanlm olsa bile, anlam olarak elektrik arpmasndan bahsediliyor" dedi. Concord toplant salonunda gsterilen tercmenin aynsn odasndaki duvar ekranda grebiliyordu. Metni incelemeye balad. nananlar anlamaya secde edecekler. nanmayanlar aacaklar ve ne olduunu grmek isteyecekler. Gzleri kr olacak. Vcutlar "elektrik arpmasndan" sarslacak. Dokunan parmaklar kl olacak. "Yldrm arpmas da rahatlkla kullanlm olabilir" dedi Concord. Art, kendisi iin gereksiz olan, fakat karsndaki iin gerekli olduu deneyimler sonucunda tespit edilmi bir sre bekledi. "Haklsnz Ms. Concord. Bu nedenle iki olaslk zerinde birden duruyoruz." Bu arada toplant salonunda da ayn konuda bir tartma sryordu.

Concord bir karara vardktan sonra fikrini deitirmeyen yapda birisiydi. "O zaman elektrik kefedilmemiti ki. Hem elektrik kefedilmi dahi olsa hangi amala kullanlrd ki? Bence 'elektrik arpmas' yerine 'yldrm arpmas' kullanlmalyd." Art yine saygl bir bekleyiten sonra yant verdi, "Mezopotamya kltryle ilgili elde edilen bilgilere gre M 3. yzylda elektrik arjn saklayan bir younla yapld konusunda elimizde bilgi mevcut. Badat pili ad verilen bu dzenek elektrik arjn saklamak iin kullanlmtr. Hangi ama iin elektrik arjn kullandklar bilinmemekle birlikte, bulunan alet kesinlikle bir younlatr. 14 cm boyunda 7 cm apnda olan ilk younlalarn iine sirke gibi asidik bir ey konulduu zaman zayf bir akm elde edilebiliyordu" diyerek eski alarda elektriin kullanmyla ilgili bilgiler vermeye balad. Ondan durmas istenmedii srece bilgilendirmek greviydi. Concord, "ok ilgin, ben de elektrii Kont Alessandro Volta buldu diye biliyordum. ok ilgin..." dedi ve toplant salonunda olanlar izlemeye devam etti. "Neden bu kadar insana i veriyoruz ki? Bunlarn bulacaklar bir ey yok. Lmpen yaamaya almlar. Kim bilir ka zamandr arkeolojik alma da yapmamlardr" diye dnd. Art'la atmaktan asla sknt duymamt. Mentorlar gibi baarl NSAN'lara ihtiyac vard. Bilgisayar teknolojisindeki gelimeler onun gibi insanlarn kenara itilmesi sonucunu getirmemeliydi. Art, Concord'un dikkatinin daldn, gerek beyin aktivitesin-den, gerekse gzbebeklerinden anlad. Toplant odasndaki konumalarn duyulduu dahil ses sistemini lOdb artrd. Sesin art Concord'un dald dncelerden syrlmasn salad. Art da odadaki sesi yavaa eski dzeyine drd. Tercme bittiinde konumak isteyen kmad. Metnin tamamnn zmlenememesine ramen, zerinde fikir birliine vardklar byk blmnde kukulu bir yan kalmamt. Helen tercmenin bitiminde yarm saatlik yemek aras verdi. Helen'in grnts toplant odasndan kayboldu. Yaklak saate yakn bir sre aralksz toplant yapmlard. Toplantlar iecek servisi yapan portrler tarafndan iki kere kesilmi ve beer dakikalk ara vermilerdi. Verilen aralarda hi kimse konumam sadece portrn zerindeki minibardan tercihlerine gre souk veya scak iecekleri almakla yetinmilerdi.

Yemek aras da dahil olmak zere toplant odasndan dar kmalar yasakt. htiyalar iin bile dar kmadan, her toplant odasnda standart olarak bulunan dinlenme odasn kullanyorlard. Helen'in toplantya ara vermesinden birka saniye sonra, yemek servislerini getiren bir portr ieri girdi. Tabldotta her birine yeme alkanlklarna uygun yemekler gelmiti. Herkes koltuunun yanndaki sehpay kullanarak yemeini yemeye balad. Konumamak, Pluto bnyesinde normal bir davrant, fakat konumann balamas iin yalvarr gzlerle birbirlerine bakyorlard. Odadakiler metnin etkisinde kalmt ve ilerinden gelen konuma isteini aka belli etmelerine ramen, konumaya ilk balayan olmak istemiyorlard. Oysa teorik olarak toplantya yemek srasnda da devam edebilirlerdi. "Btn tarih kitaplar Ahit Sand'nn Kral Sleyman'n tapnanda bulunduunu yazmaktadr. Kutsallarn Kutsal'n, btn dinlerin kutsal mekn olan Kuds'te aramak varken, neden baka bir yerde arayalm ? Ahit Sand'nn bulunaca yer, yine Ulv Kubbe olacaktr. Baka bir yerde aramann bir anlam yok. Bugn ilahiyatla ilgilenen herkes, sandn Mescidi Aksa'nn altnda olduu konusunda hemfikirdir" dedi Falasifah. Yetmilerin sonlarnda olan din adam, Jeremiah Falasifah konudan duyduu heyecan kaybetmeden konumaya devam etti. "Ahit Sand'n islam'a gre Hz. Muhammed'in ge ykseldii yerde kurulan Mescidi Aksa'nn temelinde aramak lazm. Dnya zerinde Allah'n szlerinin bulunduu sand, dinin bulutuu yerin dnda aramann hibir anlam yok." Konumay dinleyen Mordechai Adret, sz alma ihtiyac hissetti. Din adamlarnn konumalar tarih pek ok konuda fayda salyordu, fakat konu arkeolojiye geldiinde daha farkl bir yaklam sergilemek gerekiyordu. Bilgisine sayg duyduu birinin szlerini istemeyerek kesmek zorunda kalaca iin skntlyd. "ey... Rabi Falasifah, sizin sylediklerinize katlmamak mmkn deil. Sizin de ok iyi bildiiniz gibi sandn eria Irma'nn dou kysnda olduuna dair eski Yahudi belgeleri de mevcut. Baz aratrmalara gre sandn sa Peygamber'in armha geril-dii yerde olduu syleniyor. Gnmzde baz insanlar kp Eti-yopya'daki Sion'lu Saint Mary Kilisesi'nde olduuna dair iddialar ne sryorlar. Pek ok yerde olduuna dair iddialar var" dedikten sonra metnin grld ekran gstererek konumaya devam etti. "Bugn burada bir baka iddia var ve bu iddiann ne kadar ciddiye alnacan

belirlememiz gerekir." Falasifah sinirlenmiti. nndeki taba sehpann dier ucuna iterek konumaya balad, "Bakn Mr. Adret, sizin bahsettiiniz 1947'de Kumran'da bulunan l Deniz Elyazmalan'dr. Hirbet'l-Kumran elyazmalan asndan nemli, bunu kabul ediyorum, ama orada bulunan elyazmalan nedeniyle Kutsal Sandk'n orada olabilecei yolundaki tahminler sadece saf bir temenni. Sizin de ok iyi bildiiniz gibi Bedevi obanlarn rdn llerindeki maaralarda elyazmalarn bulmalarndan sonra oraya ilk gidenlerden birisi de bendim. O gnlerde 18 yanda bir renciydim ve aratrmalar yapan ekibin en gen yelerindendim. Elyazmalar-nn tercmesinde bizzat altm ve bizzat BEN, evet BEN 1952 ylnda drdnc maaray kefeden ekipteydim." iki elini nne uzatt ve ellerine bakarak konumaya devam etti. "Bu ellerimle iki yz elli drt tane elyazmas kardm o maaradan." iki eli nnde titriyordu. Mandy Aiguille duruma mdahale etme ihtiyac duydu. Bir sredir yemeine ara vermi konumalar dinliyordu. Oturduu koltuktan kalkt ve konumaya ayakta balad. "Rabi, sizin almalarnz ve bu konudaki bilginiz konusunda hi kimsenin en ufak bir phesi yok. Bununla birlikte, burada bulunma nedenimiz, elde edilen yeni bulgular deerlendirmek. Bunu yaparken de hepimiz konuyla ilgili tecrbelerimizi paylaacaz. Tecrbelerimizi baka bir tecrbenin stn rtmek yerine, toplam tecrbe dzeyini artrmak ynnde kullanmamz gerektiini dnyorum. Ancak bu ekilde baarl olabiliriz" dedi. Odadaki elektriklenmenin biraz hafiflediini grdkten sonra koltuuna oturmak zere geri dnd. Koltuunda konumaya devam etti. "Sizin de ok iyi bildiiniz gibi, l Deniz Elyazmalar olmasayd, srailoullarnn iddialar biraz nce sizin gsterdiiniz trde tepkilere maruz kalmaya devam ederdi. Oysa bulunan elyazmalar yeni bir bak asnn olumasn salad." Adret, elyazmalannn ne gibi bir gelime salad ve halklarn ektii aclarda elyazmalannm pay konusunda, negatif dnceler tamasna ramen, Aiguille'in kulland taktiin Falasifah zerinde etkili olduunu grd. Falasifah artk sakin sakin bildiklerini savunmaya devam edebilirdi. Yemek aras srasnda toplantnn ikinci blm fiilen balamt. Herkes hem yemeini yiyor hem de toplantya katlmaya abalyordu. Helen, grup sidekick'lerini kard iin olan biteni toplant odasnn deiik yerlerine konmu ses ve grnt alclar araclyla izliyordu. Aiguille toplant bakan olarak grubun dirliini salayabildiinden Helen'in grnts toplant odasna

yanstlmyordu. Falasifah'n gndemin ikinci maddesiyle ilgili grlerini sylemesinden sonra gerginleen ortam, Aiguille'in araya girmesiyle rahatlamt. Bir efsane havasndaki metin zerine konumalar yeni yeni balyordu. Mandy Aiguille oturduu yerden konumaya devam etti. Sesi, yatm olan odann atmosferine uyuyordu. "Elimizde filolojik adan byk nem tayan bir belge olduu kesin. Ben belgenin otantik olduunu dnyorum. Hatta unu itiraf edebilirim ki, biz bile u anki bilgi dzeyimizle, byle bir belgeyi iki ayr dilde hazrlayanlayz. Dnya zerinde de, bunu yapabilecek bir baka ekibin olabileceini sanmyorum. Anlatlanlar konusuna gelirsek, bu ancak tahminlere kalan bir durum. Yaznn eskiliinden emin olduum lde anlatlanlardan pheliyim" dedi. Aiguille, boazna taklan gc sehpasnn zerindeki sudan iki kk yudum alarak giderdikten sonra konumaya devam etti. "Bildiiniz gibi, bir buluntu otantik bile olsa, anlatlan metnin doru olmas bir zorunluluk deildir. phecilii elden brakmadan yazlanlarn doru olma olasnivda gzden karmamalyz. Bizim u anda aratrmamz gereken konu, sandm yeri..." Helen'in dolmam ihtiyalar Przsz bitirirken, grnts duvar ekranda belirdi. Yarm saatlik sre henz olmasna ramen, tartmalarda Vulkan Siste-rni'nden bilgiye olacan tahmin ettii iin toplantya katlmaya karar vermiti. sesiyle konumaya balad. "Eer isterseniz siz yemeinizi ben de size Ahit Sand-'yla ilgili bilgileri aktaraym."

Aiguille huzur iinde yemeini yerken, yeni bir tartmaya frsat vermeyecek bu yaklamdan memnun olmutu. Suyundan bir yudum daha ald. "Ms. Helen, sanyorum Ahit Sand'nn ne ekilde yapldyla ilgili bilgileri grup olarak biliyoruz. Bizim bilmediimiz onun akbeti. Ltfen sandn bilinen en son yeriyle ilgili bilgi verebilir misiniz ?" diye sordu. Bu ekilde dierlerinin sessiz kalmasn salayabileceini umuyordu. "Sandn bilinen en son yeri konusunda ortak gr Kral Sleyman'n Tapna'dr. Eldeki bilgiler tapnan pek ok kez saldrya uradn gstermektedir. Bu nedenle sandn tapnaktan baka bir yere gtrlm olmas ihtimali byktr. Yine de ok ufak da olsa saldrlara kar sandm mabedin derinliklerinde bir yerde saklanmas olasl da var." Helen sandkla ilgili bilgi verirken duvar ekranda iki resim belirdi. Birincisi zerinde birbirine bakan kanatlarn am iki melein olduu bir sandkt. Dieri ise bir tapma andran ta bir yapyd.

Helen konumaya devam etti. "Her iki olasln da deerlendirilmesi gerekir. Sandm tandn varsayalm. Daha sonra da sandn Kral Sleyman'n Tapna'nda kaldna dair varsaymlar zerinde alrz. Bu ekilde her iki olasl da detayl bir ekilde incelemi oluruz." "Herhangi bir eyi atlamamak iin ie sandn gemiini anlatarak balar msnz, ltfen ?" dedi Aiguille. Daha nceki dncesine ters olsa da, Helen'in gemii tekrar anlatma dncesi iyi olabilirdi. Helen, "Tabi ki" dedikten sonra, bir saniye iinde ekrana gelen resimlerin eliinde anlatmaya balad. "Musa, Msr' terk edeli ay gemiti ve mritleriyle birlikte dolayorlard. Bir gn Tanr, Musa'ya, 'Dada BANA gel, orada sana kanun ve emirlerimin olduu ta tabletler vereceim. Sen de onlar reteceksin' dedi. Musa, Sina Da'na gitti ve 40 gn boyunca dada kald." Helen hareketli grntler ve harita eliinde anlatyordu. Anlatmda din kitaplar baz alnmt. Musa'nm yaadklarn

"... Tanr tapmaklarn nasl yapacaklarn detayl bir ekilde anlatan ta tabletler verdi. Tann'nn direktifleri kesindi. Musa akasya aacndan yaplma bir sandk yaptracakt. Tahta ksm bittikten sonra zeri som altnla kaplanacakt. Sandn st kapana da yine som altndan kanatlan sand btnyle kaplayan iki melek konacakt ve hepsinden nemlisi Tann'nn SZLER sandn iinde saklanacakt." Duvar ekranda sandn yapm aamalar grlmeye baland. ematik olarak sandn yapld malzemeler sandn kesiti zerinde gsteriliyordu. "Sandk, Bezaleel ben Uri tarafndan Sina'da yapld. Tanr cennette yaratt tabletleri Musa'ya halkna retmesi iin verdi. Musa Tann'nn verdii tabletlerle birlikte, Sina Da'ndan aaya inerken dt ve tabletler knld. Bunun zerine adrda ne yaplacana dair bir toplant dzenlendi ve Musa Tann'ya ikinci bir ans iin yalvard." Odadakilerin hepsi Helen'in anlattklarn deiik detaylarda da olsa biliyordu. Mandy, toplantnn gergin havasn datt iin Helen'in anlattklann kesmedi. Herkes bu arada yemeini bitirmi ve toplantya katlabilecek duruma gelmiti. "Musa'ya ikinci bir ans verildi. Musa, cennetten gelen iki tabletin yerine kendisi tatan iki tablet yonttu ve yeni tabletleri koyabilmek iin tm tahtadan bir sandk hazrlad. Tann, Musa'nn getirdii tabletlere ilk

tabletlerdeki emirlerini yazd. Musa da tabletleri getirdii sanda koydu..." Odann ortasnda boyutlu olarak iki sandk ve sandklarn hemen yannda da tabletler duruyordu. Akasya ve altndan yaplan sandn yannda duran tabletler knlmt. Tahta sandn yannda ise ikinci tabletler duruyordu. "Burada ikier tablet olduu ve birincilerin knlm olduu anlalyor. lk tabletler cennetten gelen tabletlerdi ve knldlar. kinciler ise Musa tarafndan yontuldu ve Tann Sina Da'nda ilk tabletlerin zerindekileri yazd. Tahta sandk, ibadet yerlerinde dururken, Tann'nn dnya zerindeki tahtm temsil eden altn sandk onlarla birlikte her yere gidiyordu." Adret burada bir soru sorma ihtiyac hissetti. "Ms. Helen, burada anladm kadaryla tahta sandk Kral Sleyman'n Tapna-'nda dururken, altn sandk ve iindeki knk tabletler Musa ve havarileriyle birlikte srekli dolat m ?" "O yllarda ibadet ettikleri yer Kral Sleyman'n Tapna deildi. Kendilerine yaptklan tapnak bakayd. Musa ve havarileri iin Tann'nm yollad sandk ve tabletler ok nemli olduundan sandk Musa nereye giderse onunla gidiyordu. Tahta sandktaki tabletler ise ibadet ettikleri yerde duruyordu. Bu elli yl srd. Sandn elli yl sren yolculuu Sleyman Tapna'ndaki yerine yerletirilmesiyle son buldu" diye devam etti Helen. Duvar ekranda Sleyman Tapna'nn devasa bir grnts belirdi. "Bugne kadar herkes, altn sandn Sleyman Tapma-'na konduunu dnyordu. Burada bulunan belgede bahsedilen sandk dnda, ki Ahit Sand olup olmad ayn bir inceleme konusudur, ikinci bir altn sandk olduu yolunda bir iddiada bulunuyor. Sleyman Tapna'na konulan sandn ikinci sandk olduu ve bu sandn iinde sadece Tann'nn -Musa'nn yonttuu ta tabletlere- yazd iki tablet bulunduu sylenmektedir." kinci fotorafta sandn akbetiyle ilgili yazlar belirginleti ve tercmesi altndaki yar effaf kutuya yazld. "O ki, krtksz ta tabletlere sahip altn sandk mabede kondu." "Dinler tarihi asndan incelendii zaman Birinci Krallar 8.9'da Sleyman Mabedi'ndeki sandn iinde sadece iki adet ta tablet olduu sylenmektedir" diye devam etti Helen. Concord imekte olduu sodasn kenara brakt. "Burada bahsedilen iki sandk da neyin nesi oluyor? Neden iki sandk yaplm ?" diye sordu. Art, "Din metinlere gre Tann Musa'ya On Emir'in yazl olduu iki tableti

verdi. Bu tabletler inana gre cennet yapmyd. Bu nedenle ok iyi korunmalan gerekiyordu. Tann tabletlerin korunmas iin zel bir sandk yaplmasn emretti. Altn kapl akasya sandk cennetten gelen tabletler iin yaplmt" dedi. Salonun ortasndaki holografik projektrden kan nlar geree yakn boyutlu bir grnt oluturdu. Concord rahatlkla Mescidi Aksa'y grebiliyordu. "Ama buras Sleyman Tapna deil ki" dedi Concord. Art, yumuak ve kadns bir sesle, "Haklsnz, Ms. Concord" dedi. "Bu grm olduunuz Mescidi Aksa. Genel inana gre Sleyman Tapna'nn yerine yaplm. Mslmanlarn peygamberi Hz. Muhammed buradan ge ykselmitir." Concord, Art'n btn dinlere ayn mesafede olduunu grd. Her din iin mentorlar o dinin anlatmlann kullanyordu. Hibir din iin varsaymsal konumuyor, o dinin anlatm gereklerine gre konuuyorlard. Programlayanlarn buna zen gstermi olduklar kesindi. "Ayn ekilde Yahudiler asndan, brahim'in olunu kurban etmek istedii yer olarak da nemlidir, iki din asndan da kutsal bir yer olarak grld iin burada bir kaz almas yaplmas ok byk problemlere neden olabilir. Dinler asndan bakld zaman sadece Mescidi Aksa yznden bile sava kabilir. Hem Mslmanlar hem de Yahudiler, Mescidi Aksa'nn kendi egemenlik alanlar iinde kalmasn istiyorlar. Sleyman Tap-na'nn orada olup olmadn aratrmann imkn yok. Baz bi-limadamlar tapnan orada olmadn, bazlar da Mescidi Aksa'nn temelleri altnda bile olsa sandn el demeden kalamayacan sylyorlar. Burada iki soruyla kar karya kalyoruz. Birinci soru Sleyman Tapna nerede ve ikinci soru sandk hl tapnan iinde mi?" diye konuyu at. Bir yandan toplanty izleyen ve bir yandan da Art'n anlattklarn dinleyen Concord sordu. "Sence... sandk mabedin iinde mi?" Art beklemeden yant verdi. "Bunu kesin olarak bilmenin imkn yok. Eldeki verilerle pozitif bir yargda bulunulamaz. Bununla birlikte binlerce yldr Israiloullan sand aryor. ok byk bir ihtimalle Sleyman Tapna henz ayaktayken de aryorlard. Genel kan, tapman iinde gizli bir blm olduu ve sandn o blmde sakland eklinde. Yine de sandn tapnak dnda bir yere tand konusundaki dnce akla daha uygun geliyor. Tarih veriler Sleyman Tapna'nn defalarca saldrya urad eklindedir. 3:16'da belirtildii gibi, Ahit Sand unutuldu. M 597'de Babil kral II. Nabukadnezar, tapma ele geirdi, iindekileri ald ve tapna M 586'da

yerle bir etti. Sleyman Tapna-'ndan alnanlarn stesine bakld zaman sandk aralarnda yoktu. Bu durum da, sandn saldrdan nce karlm veya saklanm olma olaslnn ortaya atlmasna neden oldu. Hatta tapnakta bulunan sandn da, orijinal olmadna dair pek ok iddia var." Concord sklmt, "Ben senden hikye anlatman istemedim, veriler nda en yakn olasln ne olduunu sordum." Art her zamanki ses tonuyla, "Sandn Sleyman Tapma'nda olmama olasl ok byk" dedi. Concord'un can sklmaya balamt. Btn bu bilimadam tayfas incir ekirdeini doldurmayacak konularda yllarca tartabilirdi. Bir insann hem bilimadam olup hem de banaz olmasn anla-yamyordu. Rabi Falasifah ve Profesr Adret sk bir tartmaya girmilerdi. Eski bir deyii hatrlad, "iki Yahudi'yi bir araya getir, fikre sahip olursun." Artk toplantya dikkatinin yansm bile veremez olmutu. "Art toplant balantsn kes, aadaki anlamsz tartma bittikten sonra tekrar balant kurarsn. Bu arada ilgin bir ey olursa syle. Artk u kargann sesini duymak istemiyorum" dedikten sonra, gzlerini kapatt ve biraz sakinlemek iin ayak parmaklarndan balayarak btn vcudunun rahatladn hissetmeye alt. Toplant odasmda tartma, Sleyman Tapna'nn yeri, sandn yeri, Arapsrail Bar, dinin gnlk hayata etkisi gibi pek ok konuda srd. Concord birka saat boyunca iindeki sknty bastrarak, Art'n ara sra yapt aklamalar dinledi. Bir iki kez de Art araclyla, duruma mdahale etmek durumunda kald. Yaklak olarak alt saat sren toplant sonuncunda, fotorafn orijinalliinin aratrlmas ve mmknse yaztn yerinin bulunmas konusunda tavsiye karan kt. Concord laf kalabalna boulunca, kendini tam olarak toplantya verememiti. Onun iin nemli olan birka yl nce kard frsat yeniden yakalamakt. Bu sefer elinden kaamayacakt. "Bana toplanty birka cmleyle zetle" diye Art'a komut verdi. Art anlatmaya balad. "Elde edilen fotoraflar tarihle elimeyen bilgileri ieriyorlar. Orijinal fotoraflar olmadan eldeki bilgilerin doruluunu belirleme imknmz yok. Eer fotoraflann otantik olduu ispatlanrsa, yeni bir inceleme balatlabilir."

"Bu toplantdan nce Vulkan Sistemi'nin olayla ilgili yorumu neydi?" diye sordu Concord. Mentorlarn ne gibi bir sonu kardm renmek istiyordu. "Yaztta tabletlerin salam olduklar syleniyor. Bu nedenle bunlar ikinci grup tabletler olabilir ya da daha sonra yazlan tabletlerden biri olabilir, ikiden fazla hazrlanm tablet grubu olma olasl yksek. Doru kma olasl ok az olduu iin bir operasyon yaplmas gereksiz olabilir. Bununla birlikte eer bir operasyon karan alnrsa fotoraflar incelenebilir ve eksik kalan blmler laboratuvarlarmzda okunabilir. Bu bile filoloji asndan ok nemlidir. l Deniz Elyazmalan'nda mortesi ve kzltesi kameralarla inceleme yaplm ve silinen ya da hasar gren bilgilere eriilebilmitir. Bu nedenle 200 nanometre ile 1 100 nano-metre arasndaki dalga boylarndaki klarda fotoraflann zerinde inceleme yaplmaldr." Concord konunun uzman deildi, ama eer bir ey yapacaklarsa ellerinde orijinaller olmalyd ve onlar dnda kimse ayn anda fotoraflardaki bilgilerin nda aratrma yapmamalyd. Hem toplant sonucu hem de mentorlarn gr incelemenin daha ileri dzeyde yaplmas ynndeydi. "Ms. Concord, operasyon srasnda baz ahslar zarar grebileceinden karan sizin vermeniz gerekiyor" dedi Art. "Biliyorum" dedi Concord. Almak istedii baz ek bilgiler vard. "imdilik sen ekilebilirsin. Kararm sonra bildiririm." Art'n grnts odadaki duvar ekrandan silindi. Concord, Ahit Sand'yla ilgili baz eyler duymutu. On Emir'in bulunduu sandk ve sandn sahip olduu dnya d g hakknda duyduklar, o zamanlar da ilgisini ekmiti. Mistik bir masal gibi dnd sandk, belki de bir gereklikti. Sandn bulunmas, insanlar zerindeki gizemini yitirmesinden baka bir ey deildi. Byk bir ihtimalle tahta ksmlar yitmi ve gizemini koruyan gizli gc kaybolmu olacakt. Kaml Adam filmindeki gibi bir enerji boalmasn beklemek en iyimser tahminle bile saflk olurdu. Belki de sanda Yahudi cemaatinin ilgisi onlara daha nemli bir g salayacakt. Bu gc Yahudiler zerinde kullanarak Ortadou'yu yeniden ekillendirebileceklerdi. Umbranautlann, srail'in kuruluunda ne kadar katks olduunu bilmiyordu, ama gerek Krfez Sava'nda gerekse Irak Sava-'nda Umbranautlar krl kmlard. Yanl hatrlamyorsa iki savata sadece petrol fiyatlarndaki

oynamalar yznden yirmi milyar dolarn zerinde kr salamlard. 11 Eyll'den sonra bir sre Amerika'nn kabuuna ekileceinden korkmular, ama Amerikan hkmetinin ahin kanadn ikna etmeleri zor olmamt. Irak' kitle imha silahlarndan arndrmak gibi uydurma bir nedenle Irak'ta balayan hareketlenmeyi blge lkelerine yayma ynndeki yaklamlarn, think tank ad verilen oluumlar yardmyla, blge lkelerin siyas ve ekonomik ileri gelenlerine ak-" tarmalar ve Amerikan hkmetini zellikle de Suriye ve Iran konusunda ynlendirmeleri ilerine yaramt. Demokratikleme yolunda gelime salayan Suriye hkmeti, Amerika'y karsna almay gze alamad iin kendi topraklarna yaplan tacizlere bile sesini karmamt. Iran ise molla rejiminin atrdamaya baladn grnce kendi halkna kar iddet eylemlerine balam ve kaynayan bir kazana dnmt. Amerika, etnik kozu iran'da da ortaya srm ve iran'da bulunan deiik kkenlerdeki gruplarn rejime kar harekete gemelerini planlamt. Her an sonuca ulalabilirdi. Filistin ile israil arasndaki sorunlar da ayn eksende ele alnm ve gvenli enerji kua oluturma adna bir Filistin devleti kurulmaya karar verilmiti. yle bir devlet kurulacakt ki rdn 1 ve israil'den alnan topraklarn zerinde kurulacak hkmet, blgede greceli bir bar havas olumasn salayacakt. Bu olay dndaki her ey Umbranautlann karlanna uyuyordu, israil'le blge lkelerinin arasnda ban salanmas ve bylece zellikle Suriye ve Filistin topraklarndaki terr rgtlerinin temizlenmesi ilerine gelmiyordu. Bir terr rgtn kullanabilme gc, bir anlamda geleceklerinin garantisiydi. karlar her zaman Amerikan karlanyla rtmyordu. Dnyann erifliine soyunan Amerika'nn mmkn olduunca dmen suyunda gitmek ilerine geliyordu, ama bu, her zaman onlan hedeflerine gtrmyordu. Eer Ahit Sand'n ele geirirlerse israil hkmetini kontrolleri altna alabilirlerdi. Belki de Ahit Sand karlnda Federal Reserve'in ounluk hissesine sahip olabilecek kadar para kazanabilirlerdi. Umbranautlar iin nemli olan dnyann ynetiminde sz sahibi olmak ve yelerinin geleceini garanti altna almakt. Birka yzyl nce denizcilikte ve tccarlkta younlamken, zellikle altn ve elmas madenlerinin oalmas, daha sonra bunlara kmr, petrol ve elik zerindeki yatrmlann eklenmesi Umbrana-utlan globalletirmiti. Bildii tek ey vard, o gne kadar

Umbranautlann hibir rk veya dine kar bir emir vermedikleriydi. Onlar iin nemli olan oligarik global yapnn, karlarn koruyacak ekilde sorunsuz yrmesiydi. Sandk gerekli ekilde kul-lanlabilirse, hem ekonomik hem de stratejik bir silah olabilirdi. Bo gzlerle ekrana bakmaya devam etti. nnde vermesi gereken bir karar vard ve Aren Bora'nn dmda, kimlerin safd edileceine karar verecekti. "Ben Walltrip deilim, onun gibi minik makineler kullanmak benim tarzm deil. Eski usul operasyonlar beni daha ok tatmin ediyor" diye dnd. Dmanndan ne kadar nefret ederse etsin, kendini savunma frsatn az da olsa verme taraftanyd. Nano enjeksiyonla dmana bu frsat tannmyordu. Sinsice ii bitiriliyordu. Dmana ans verme, onun sportmenlik anlayyd. "Art! Karanm verdim. Mmkn olduu kadar sessiz bir ekilde bu konudan haberdar olan bizim dmzdaki herkesin safd edilmesini istiyorum. Ancak bu ekilde elde edilen bilginin steril kalmasn salayabiliriz. Klasik yntemlerle faaliyet gsterecek bir operasyon ekibi kurulsun. Olas ekipler ne ekilde oluabilir?" dedi Concord. Art'n boyutlu grnts odada tekrar belirdi. Olas bir operasyon durumunda kullanlabilecek iki ekip planlanmt. Birinci ekip 0,999827 baar faktryle operasyonu tamamlayabiliyordu. Bu ekibin hazrlanma sresi, operasyon Amerikan topraklarnda yaplaca iin 5 saat olarak ngrlyordu, ikinci ekip ise Trkiye'de operasyon yapacakt ve hazrlanma sresi olarak 3 gn ngrlyordu. Bu ekibin baar faktr ise 0,999947'ydi. Art'n operasyonla ilgili anlattklarn dinleyen Concord ikinci ekibin hazrlanma sresini ok uzun buldu. gn uzun bir sreydi. "Ben ikinci ekibin de birka saat iinde operasyon yapacak ekilde hazr olmasn istiyorum! Bana baka bir ekip planla!" Art beklemeden yeni bir ekip bilgisi verdi. Bu ekip 8 saat iinde hedef blgede olabiliyordu. Bununla birlikte hem fotoraflar ele geirmeleri hem de hedeflerindeki kiileri yok etmeleri iin gerekli olan baar faktr standartlarn epey altnda kalyordu. 0,420347'lik bir baar faktr matematiksel olarak projenin baarsz olacan gsteriyordu. "Bana minimum 0,99 basan faktrl bir ekibi en erken ka saat iinde oraya gnderebilirsin ?" Anlk bir beklemeden sonra, "57 saat sonra orada olacak ekilde bir ekip yollayabiliriz" diye yantlad Art.

"57 saat!" Concord kulaklarna inanamyordu. "57 saatte kk bir lkeyi ele geirebiliriz. Bundan daha ksa srede iki kiiyi halletmek iin Trkiye'ye bir ekip yollayamyorsak, o zaman Trkiye'den birini kullanalm. Bana stanbul'daki ekiplerden birini kullandmzda baar faktrnn ne olacan syle." "stanbul'da u anda ekibimiz yok. iki ekibimiz de Kuzey Irak'ta bulunuyor. Orada bulunan ekibi Trkiye snrlarna sokmak 14 saati alr. istanbul'a gndermek ise bir 14 saat daha alr. Bu ekilde baar faktrn 0,93178 olarak elde edebiliriz." Concord iyice sinirlendi, "Balkanlar ve Ortadou sorumlusu kim ve o ne halt ediyor?" diye sordu. "Marcus Ludwig, u anda italya'da; italyan hkmet yetkilileriyle iran'daki olaylar konusunda gryor." Concord eski Stasi21 ajann hatrlamt. Hayatndaki karanlk gnlerin sorumlusu olmamasma ramen, Ludwig gibi btn eski Stasi mensuplarna di biliyordu. "Ne ii var orada? O adamn ikence ve bombalama tekniklerini bilmesi dnda bir zellii yoktur ki." Art sz konusu kiinin hangi konuda ne lde bilgi sahibi olmaya yetkisi var, abucak kontrol etti ve yeterli onay aldktan sonra anlatmaya balad, "iran'daki renci olaylar had safhaya 21. Staatsicherheit: Dou Alman gizli polisi. ulat. Molla rejiminin iki eski destekisi Fransa ve italya'yla bilgilendirme grmeleri yapyor..." Saran Concord bahsedilen olaylarn ounu uzaktan takip ediyordu. Pluto iin Amerikan hkmetinin son taktik baarszlklar byk gelir kayna oluyordu. Gney Afrika, Somali, eski Yugoslavya, oradan Afganistan ve en son Irak. Hepsinde Amerikan hkmeti bir taraf olmu ve onlar asndan iler yoluna girince de desteklerini ekmilerdi, ingilizlerin smrgelerden ekilirken geride brakt enkazn benzerini Amerika bu lkelerde brakyordu. Pluto gibi silah satndan her yl milyarlarca dolar geliri olan bir topluluk iin bu bulunmaz bir frsatt. Ellerinde silahlarla geride kalan ve savamaktan baka bildikleri hibir ey olmayan gruplardan, nispeten eitilebilir olanlar semiler ve karlar adna kullanmaya balamlard.

"Bir talimat kartn ve 24 saat iinde operasyon balasn. Banda da Ludwig olsun. Bana Ludvvig'in banda olduu bir ekip kur. KADEK, DHKP-C gibi rgtlerin adamlar da dahil olmak zere, taeronlardan oluacak bir ekip oluturulabilir. Bana olas ekipleri, baar faktrlerine gre gster." Salondaki duvar ekranda be kiilik bir ekip belirdi. Art ekibi tantmaya balad. "Ludwig'le birlikte operasyona gidebilecek bir ekip oluturuldu. Basan faktr 0,98937 ve yirmi bir saat iinde operasyona balayabilirler." Concord ekrandaki ekibe bakt. Ludwig dnda drt kii daha grnyordu. Adamlardan ikisi 45 yalannda ve sendikac klklyd. Rahatlkla casus olarak kullanlabilirlerdi. Grnlerinde dikkat ekici bir yn yoktu. Yine de iki kiinin temizlenecei bir operasyon iin seilmeleri garipti. Dier ikisiyse greve uygun grnyordu. Baklarnda bile ben katilim diyen bir ifade vard. Sokakta grse, annda tekin olmadklarn anlard. kiilik bir ekibin yeterli olacan dnmt. "Neden be kiilik bir ekip setin ?" dedi Concord. "Ludwig'le birlikte seilenler, Hollanda gmrnde bir miktar uyuturucusu yakalanan bir mafya grubu. Gmrkten mallarnn karlmas karlnda bu ie rahatlkla ikna edilebilirler, ikisi eski terrist, dier ikisi ise mafyayla ilikileri nedeniyle evik kuvvetten atlmlar. 24 saat iinde kurulabilecek en iyi ekip bu. iki gn olursa bizim ekiplerimizden birisini kullanabiliriz" dedi Art. Concord operasyona Ludvvig'in katlmasn istiyordu. Mmkn olduu kadar abuk hareket etmeleri gerekiyordu. Chicago'daki ii abuk halletmeleri durumu biraz kurtaracakt. Kararn verdi. "Tamam. Chicago ve stanbul ekiplerini greve yollayn. Sonular hakknda hemen bilgilendirilmek istiyorum. Saat ka olursa olsun beni bilgilendir" dedikten ellerini dizlerinin zerine vurdu. Art, Concord'dan ald direktif dorultusunda yaplacak operasyonla ilgili aynntlan BlackBox'a yollad. Bir saniye gemeden onay yant gelmiti. Derhal Concord'u, operasyonun onayland konusunda bilgilendirdi ve operasyon iin gerekli birimlere mesajlar yollanmaya baland. Geri sayma balanmt. I lm parma 17

13 austos 2005, cumartesi 10:45 I Metin Karakul, Eter'deki mstakil evinde kars ve iki kzyla kahvalt yapyordu. Birka gndr itahsz olduu halde, iyerinde yaad problemleri eve yanstmak istemedii iin ailesiyle kahvaltya oturmutu. Bir yandan 8 ve 6 yandaki kzlaryla akalayor, dier yandan da iiyle ilgili problemleri nasl zeceini dnyordu. Kars ile iki kzn Bodrum'daki yazlk evlerine yollamaya karar vermiti. Okullar alana kadar orada kalacaklard. O da bu arada ileri yoluna koymann bir yolunu bulacakt. Cep telefonunun aldn duydu. Orta Osman'n aradn tahmin etti. Tam kalkacakken kk kz, "Ben getiririm baba" diyerek yerinden frlad ve telefonu almak iin salona kotu. Birka saniye sonra elinde almakta olan telefonla mutfaa dnd. "Baba al!" Metin kzna glmsedi, keke o da kz gibi saf ve temiz bir hayat srebilseydi. Telefonunu eline aldnda arayan numarann gizlenmi olduunu grd. Arayan Osman Selence olamazd. Telefonu at. "Evet benim. Kiminle gryorum ?" Kalkt ve salona geti. "Siz kimsiniz ve neden bu konuyla ilgileniyorsunuz ?" Bir elinde telefonu tutarken, dier eliyle sigara paketinden bir sigara karmaya alyordu. "Hayr benim gmrklerle bir iim yok." Masann kenarna vurarak paketten bir sigara kard. "Btn bunlar nereden biliyorsunuz?" Ronson marka akmayla sigarasn yakt. Sigara aznda, pek anlalmayan bir sesle, "Osman m ?" dedi. Sigarasn ierken uzunca bir sre kar tarafn konumasn dinledi. Konumay dinlerken akaklanndaki damarlar belirgin-leti ve yz kiremit rengine dnmeye balad. Boyun kaslan gerildi. Sigarasn kl tablasnda sndrd. erdekiler duymasn diye sesini alaltmaya alarak konumaya alt. "Pazartesi gn beni yine ara o zaman konuuruz. Hafta sonlar i konumam" dedi. Tam telefonu kapatmaya niyetlenmiken cep telefonunu kulana yaptrd. Bir sre dinledi ve sonunda "Tamam, yarm saat sonra orada olacaz" dedikten sonra telefonu kapatt.

Cep telefonunu masaya koydu, bir sigara daha ald ve yakt. Hi tanmad yabanc aksanl biri onu aram ve Hollanda gmrnde taklan mallarn kurtarmalar iin onlara yardmc olabileceini sylemiti. Tek istedii 24 saat srecek bir hizmetti. 250 kg esrar kurtarma karlnda bir amme hizmeti istemeyecekleri kesindi. Orta Osman Selence'nin de grmeye gelmesini istiyorlard. Aklna Osman' aramas gerektii geldi ve cep telefonunu tekrar eline ald. Metin Karakul yarm saat sonra Bebek'e indiinde, Osman' kahvenin nnde beklerken buldu. Osman, Metin'in geldiini grnce, "Hayrola Metin ne oldu ? Nereden kt bu herif?" diye sordu. Metin arabasn uzaktan kumandayla kilitledi. Alt dudam bilmediini gstermek istercesine hafife bkt. "Ben de anlamadm ama, hakkmzda ok ey biliyor" diye asl derdini syledi. Osman, "Bir tuzak olmasn sakn?" diye aklndaki pheleri aklad. "Onu ben de dndm. Ama sanmyorum. Eer bizi hapse atmak isteselerdi telefon etmek yerine eve gelir tutuklarlard. Yolda bizim amiri aradm, ama onun da hibir eyden haberi yok. Hele bir ieri girelim de herif ne isteyecek renelim" dedi Metin. "Hadi bakalm" dedi Osman. Birlikte kahveden ieri "Metin Bey!" Otuz be ramen takm elbiseyle gelmenizi bekliyordum. masaya kadar elik etti. gsteriyordu. girdiler. Arkalarndan seslenilince geri dndler, yalarnda beyaz tenli, siyah sal, yaz scana dolaan bir adam onlara seslenmiti. "Ben de Buyurun masamz hazr" dedikten sonra ikisine Sesi ve kelimeleri yuvarlamas Amerikal olduunu

ClA'nm blge ef yardmcs, Julius McGinley genellikle irket dna almazd, fakat bu sefer ykl bir ricaya hayr diyememiti. Tek yapmas gereken iki kiiyi bir gnlk bir i iin ikna etmekti. zel hattndan sabah uyandrlm ve yapmas istenen i ksaca ona anlatlmt. i kabul ettikten sonra da detay bilgiler verilmiti. i reddetme ans olsa da en fazla bir saatini alacak i iin nerilen tutar tatminkrd. i basitti. Karsndaki iki adama reddetmeleri imknsz bir teklifte bulunacakt. Hi dinlemeden gitmeleri durumunda en fazla bir hafta sa

kalrlard, eer dinledikten sonra reddederlerse birileri ok yakn bir zamanda onlar emekli ederdi. McGinley, "Hemen konuya girmek istiyorum. Sizin Hollanda gmrnde yakalanan 250 kg malnz kurtarmanza yardmc olabilirim" dedi. Metin omuz silkti, "Neden bize yardmc olmak isteyesiniz ki? Hem bizim yle bir faaliyetimiz yok. Biz bakasyla kartrm olmalsnz." Ailesi de dahil olmak zere neredeyse btn evresi onun deri ihracatyla uratm sanyordu. McGinley, "Hi sanmyorum Metin Bey" dedi. Trkiye'de uzun bir sreden beri kald hitabndan belliydi. "Ayrca Afgan dostlarnz sizden gelecek para yerine avularm yalayacaklarn rendiklerinde, ben burada olmayacam. u anda size yaptm yardm teklifi ok ksa bir sre iin geerli. Bu nedenle size tavsiyem, beni dikkatle dinlemeniz ve ok iyi dnmeniz" dedi. Ksa bir sessizlikten sonra McGinley devam etti, "Hem Surinam asll ortaklarnz hem de mal aldnz Afgan dostlarnz hayal krklna urattnz. Tutuklanan adamnz da cabas. Yeterli malvarl-mz olmasna ramen elinizdeki nakit, demelerinize yetmiyor, ayrca Afgan dostlarnz sizden gelecek paraya iddetle ihtiya duyuyorlar. Bir hafta daha tahamml edebileceklerini pek sanmyorum. Yani ksaca unu syleyebiliriz ki ok ksa srede elinizdeki bulmacay zmezseniz, hem sizin hem de yaknlarnzn sal tehlikeye girebilir. Ben size bu iten syrlabileceiniz bir yardm nerisiyle geldim." McGinley'in syledikleri tamamen doruydu. Bir acemilik yapmlar ve nakde skmlard. "Farz edelim M, bize yardmc olma konusundaki teklifinizi kabul ettik" dedi Metin. "Eer geri alacamz malmz karlnda bir pay isteseydiniz, buna hi gerek yoktu, mal alrdnz. Peki karlnda ne istiyorsunuz ?" diye sordu. McGinley, "Metin Bey, malnz kurtarmanzn karlnda sizden maksimum iki gnlk bir hizmet bekliyoruz" diye biraz aklama yapt. O zamana kadar sessizce konumalar dinlemekte olan Osman Selence ban kaldrd. "Ne tr bir hizmetten sz ediyorsunuz ?" Sesi film tantm yapar gibi kaln ve derindi. "Sizlerin ve iki adamnzn maksimum iki gn iin bize yardmc olmasn istiyoruz. Bunu rahatlkla yapabilecek cesarette ve yetenekte olduunuzu da imdiden syleyebilirim." Osman'n can sklmt. "imdi brakn bunlar da bize ne istediinizi syleyin."

McGinley bir sre Osman Selence'nin ne demek isteyebileceini dnd. Karsndaki adamlarn kolay lokma olmadklar kesindi. Konuya ksa yoldan girmeye karar verdi. "Konunun detaylarn ben de bilmiyorum. Sizden istenen iki ey var. Birinci olarak bir dokman bizden alnd onu acil olarak almamz gerekiyor. kinci olarak da belgeyi alan iki hrszn temizlenmesini istiyoruz. Bunu baarabilmek iin iki operasyon yapmanz gerekecek. Bu bittikten sonra da sizin 250 kg malnz serbest kalacak." Osman skntl bir sesle, "Bu iki kii kim ve ne aldlar?" diye sordu. "Bu konuda benim de elimde henz bir bilgi yok. i kabul ettiiniz zaman sizi bir baka kiiye ynlendireceim o size gerekli bilgileri verecek." Osman ve Metin birbirlerine baktlar. Yapmalar istenen eyin pis bir i olduunu biliyorlard, ama artk ne yapmalar istendii onlara sylenmiti. Bu sefer sz alan Metin oldu. "Aramzda grelim, size yantmz pazartesi gn veririz" dedi. McGinley, "Yantnz imdi almam gerekiyor. Yarn lene kadar bu i bitmeli. Ben sizi birka dakika yalnz brakacam aranzda konuun" dedikten sonra ayaa kalkt. "Ben darya kyorum. Geldiim zaman yantnz alrm." "Yantmz olumsuz olursa ne olacak?" diye sordu Metin. McGinley bekledii soruyu duymutu. "Bu aamada olumsuz yant verirseniz, kendi yolunuza gidersiniz. Bir haftaya kalmaz iinizi dostlarnz bitirir. Eer kabul ettikten sonra vazgeerseniz, bu srenin bir haftadan ok daha ksa olacan sylememde saknca olduunu sanmyorum" dedi ve kapya doru yneldi. Boaz kenarndaki masada yalnz kalan ikili, bir sre birbirlerine bakt. Denizin yosun kokusu burunlarna kadar geliyordu. Fakat onlarn, ne Boazii'nin gzelliine bakacak ne de meltemin getirdii kokuyu hissedecek halleri vard. "imdi ne yapacaz Osman ?" diye sordu Metin. Osman da Metin gibi ayn soruyu kendine soruyordu. Bu adam gelmeden nce ortalktan kaybolmak dnda seenekleri yoktu. Kaybolmak ne kendi gvenliklerini ne de ailelerinin gvenliini salayacakt. Uyuturucu iinde iki altn kural vard. Bir sattn mal kullanmayacaksn, iki yamuk yapmayacaksn. Yakalanan mallan, onlarn sonu olmutu, hem kendilerinin

hem de ailelerinin hayatn tehlikeye atmlard. "ki kiiyi temizlememiz gerekiyor. Eer bizim iimize karm olsalard, bunu rahatlkla yapardk, ama durum farkl. Bizimle hibir alakas olmayan iki kiinin hayat karlnda kendimizin-kini kurtarmamz gerekiyor. Bugne kadar birka kii ldrdk. lk bata inandmz ideoloji uruna yaptk, daha sonra da i gerei yaptk, ama her zaman karmzda dman olarak grdmz birileri vard. Bu sefer karmzda iki hrsz var ve hrsz olduklar da pheli." Osman cebinden bir sigara kard ve yakt. lk nefesini skntyla havaya flerken konumaya balad. "Ben de ayn eyleri dnyorum. Bu arada aklma tuzak olma ihtimali de gelmiyor deil. Ama zaten bu duruma dmken, bizimle kim uramak ister ki?" Sigarasndan bir nefes ekti. "Bu ii yapacaz baka aremiz yok." kisinin de bildii bir eyi Osman dillendirmiti. Masada, sadece suya dalp kan martlarn sesi duyuluyordu. 18 14 austos 2005, pazar 06:15 Sabahn ilk klar arabann arka camndan dikiz aynasna vuruyordu. Metin Karakul dikiz aynasndan bakt. Arkasndan gelen araba yoktu. Gece iki gibi stanbul'dan yola iki araba olarak kmlard. kinci araba birka kilometre arkalarndan geliyordu. Yannda oturan sar kafa byle istemiti. Yana dnd ve n yolcu koltuunda kestiren adama bakt. 55 yalarnda beyaza kaan san salaryla bir Alman'dan daha ok kuzeylileri andryordu. "Aman uyusun, uyank olduu zaman sinirlerimi bozuyor" diye dnd. Marcus Ludwig'i ilk olarak gece grmt. Ama adam onu yllardr tanyor gibiydi. Oysa o adam yedi saattir tanyordu ve tanmasndan itibaren de tanmam olmay istemiti. Onlardan ayn marka ve model iki araba istenmiti. irketin arabalarn kullanmaya karar vermilerdi. Havaalanndan Lud-wig'i almlar ve daha sonra Taksim yaknlarnda birinden iki anta alp, Ludwig'in syledii adrese gitmilerdi. Evin iinde fotokopilerini grdkleri fotoraflar aramlard, fakat evin altn stne getirmelerine ramen bulamamlard. Aksilikler bununla bitmemiti. Gidecekleri ikinci yer olarak Kean bildirilmiti. Park yerinden karken arabalardan birinin park lambas krlmt. Ellerinde o an iin baka bir araba

olmadndan bir araba almak durumunda kalmlard. Durumu renen Ludwig kplere binmiti. Sylemedii laf brakmamt. Dikkatini tekrar yola verdi. Aynadan yansyan gne gzn rahatsz ediyordu. Eliyle dikiz aynasn ayarlad. Arkalarnda Osman'n kulland araba grnmyordu. alnt arabayla yol aldklar iin, hzlarn drmlerdi. Yol boyunca herhangi bir trafik kontrolne yakalanmak istemiyorlard. Metin'in kulland araba dierinin iki kilometre kadar nnde gidiyor ve olas bir evirmeyi arkadaki alnt arabaya haber vermek iin bir bakma tavanlk yapyordu. Gzleri yolda, akl hayatnda arabay kullanmaya devam ediyordu. 70'lerin devrimcisi, seksenlerin uyuturucu taciri, imdi de bir kiralk katil olacakt. Hayatlarnn hibir dneminde karsna kmam iki kiiyi ldrmek zorunda kalacakt. Midesi bunu kaldrmyordu. Bir iki yl iinde tamamen uyuturucu iinden kmay dnrken, imdi her ey ok daha ktye gidiyordu. Yetmilerde, orta halli ailesinin desteini de alarak Almanca eitim veren bir lisede okumutu. O zamanlar uluslararas ilikiler okumak istiyordu. Snfnda bir kz arkada vard, ilerde evlenmeyi dnyorlard. Sonra birden devrimcilik rzgrna kaplm ve lkeyi kurtarma sevdasna dmt. niversite yllarnda ise tam bir gerilla olmutu. Blgesinde hzla ykselip, blgesel lider pozisyonuna gelmiti. Pek ok eyleme katlm hatta bir keresinde kahveleri tarandnda bacandan yaralanmt. Yine de devrim dnda hibir ey umurunda deildi. Yetmiler insanlarn kabna smad yllard. Uluslararas ilikiler konusunda lkesini temsil etmek isterken, profesyonel bir devrimci olmutu. lk balarda ailesinden gelen parayla idare etmi, daha sonra da devrim komitesi ailesinin yerini almt. Okula devam etmek yerine, paral bir asker gibi devrim iin almaya balamt. Paray kim veriyordu? Silahlar kim salyordu? Bu gibi sorulan o gnlerde sormak aklnn kesinden gememiti. Geri sormu olsayd da devrim destekilerinden baka bir yant bulabileceini sanmyordu. Derken seksen darbesi olmutu. 12 Eyll gn darbe yaplm ve tek mermi atlmadan tm lkedeki olaylar bir anda kesilmiti. Her gn iki taraftan onlarca kii lrken, birdenbire btn eylemler kesilmi ve tutuklamalar balamt. 12 Eyll sabah Altnoluk'ta bir devrimcinin yazlk evindeydi. Bir eylem plan zerinde alyorlard. Haberi radyodan renmilerdi. Birka gn ne yapacam bilememiti. Birka gn son-raysa, asl darbenin beynine ve

ruhuna indiini anlamt. Nasl olurdu da tek kurun atlmadan bir darbe yaplabilirdi? Dzenin adamlar nasl olur da duruma bir anda hkim olabilirlerdi ? Neredeydi o binlerce devrimci yolda? Neredeydi onlara destek verenler ? nsanlann kum eleindeki talar gibi toparlanp, ayklanp, tutuklandklarn duyuyordu. Nasl olurdu da bir devrimden bu kadar abuk vazgeilebilirdi? Oysa, o btn hayatn devrime adamt. Bir hafta sonra dtan takmal motoru olan bir tekneye binip, Midilli'ye gemilerdi. Yunan makamlar onlar alm ve daha sonra da Atina'daki bir kampa yerletirmiti. Sacs, solcusu hepsi ayn kampta yaamaya balamlard. Bir zamanlar lkesi iin birbirlerini grdkleri yerde silahn ekip kurun skacak iki grup insan, kaderin bir cilvesi olarak baka bir lkedeki kampta, ayn sonu paylayorlard. Drt ay boyunca o kampta mecbur ikamet -esaret demeye hl dili varmyordu- etmiti. Bol bol dnmt. Sacsyla solcusuyla akvaryumdaki balklar gibi gnde n yemeklerini yemiler ve birlikte ajanstan Trkiye'yle ilgili haberleri dinlemilerdi. O gnlerde Osman Selence'yle tanmt. Osman bir lkcyd ve ayn yerde onunla haberleri dinliyordu. O da lkesini kurtarmak iin ne kadar ok altn hararetle anlatyordu. Tartmayla balayan husumet zamanla azalm ve bir kader arkadalna dnmt. Kampn yneticileri iin, sac ya da solcu olmalar birdi. Onlar iin nemli olan Trkiye'ye kar ne kadar ilerine yarayacaklaryd. lerinden bazlarn alp, kampn dnda lks iinde yaamalarn salyorlard, ilerine yaramayacaklar ise kampta akbetlerinin ne olacan bekliyordu. Drt ay sonra, Osman'n da iinde bulunduu bir grubu Almanya'ya mlteci olarak yollamlard. Bu sefer Alman hkmeti onlara harlk ve mlteci statsyle kalma izni vermiti. Hayat boyunca kendisini o kadar aalanm hissetmemiti. Birileri onlara srekli bakyor ve onlar besliyordu. Glyd, kuvvetliydi. Bir ie girip alabilirdi, ama alma izni yoktu. O sadece bir mlteciydi. Aslnda orada mlteci statsnde mi kaldn hl bilmiyordu. Bir ksm kuzey lkelerine gitmiti. O ise Osman'la birlikte Almanya'da kalm ve uyuturucu iine girmiti. O gnlerdeki nefretini anlatmann imkn yoktu. Her eyden nefret ediyordu. Bir sat srasnda Alman polisi tarafndan yakalanmlar ve drder yl hapis yatmlard. Ondan sonra da Trkiye'ye dnmlerdi. Bu sefer Trkiye'de mahkemeleri olmu, sonunda tutuklu kaldklar sre cezadan dlnce birka ay sonra dar kmlard. Birka ay hapis yatmak Trkiye'ye

dnebilmek iin denebilecek ok kk bir bedeldi. I Trkiye'de de uyuturucu iine girmiler ve Avrupallar zehirlemeye balamlard. On alt yl o ii yaptktan sonra, iinde bulunduklar durum hi de i ac deildi. Kiralk katil olarak iki kiiyi ldrmeye gidiyorlard. Eer karlarnda ilerine omak sokan iki kii olsayd bunu yaparlard, ama ldrecekleri kiilerin onlarla hi alakas yoktu, insan bir kez batmaya grsn, ne kadar derine bataca belli olmuyordu. Yanlarnda gelen iki adamna, yapacaklar operasyonu anlatrken, kurbanlarn muhbir olduunu ve Hollanda gmrnde mallarn taklmasnn sorumlular olduklarn sylemiti. Adamlarnn, anlamsz bir nedenden dolay, birilerini ldrmeye gittiklerini bilmelerine gerek yoktu. Sa eliyle San Kafa'y drtt. "Uyann Herr Ludwig. Neredeyse vardk" dedi kusursuz Almanca'syla. Marcus Ludwig ani bir refleksle gzlerini amadan elini sa koltukaltna gtrd. O kadar ok farkl yerde ve farkl durumda uyanmt ki her an tetikte olmas gerektii kaslarnn hafzasna ilenmiti. Gzlerini at. Saat yediye geliyordu. "Arkadaki arabann durumu nedir?" diye sordu Metin'e. Gididn toplam alt yz kilometre yol yapmak durumunda kalacaklar bir operasyona temiz olmayan bir arabayla gidilmezdi, ama elinden baka bir ey gelmedii iin kabullenmek durumunda kalmt. Bu drt amatrle iini bitirip bir an nce geri dnmek istiyordu. Metin, "iki dakika arkamzda gelmeye devam ediyorlar. Herhangi bir aksilikle karlamadk" dedi. Ludwig orta dzeyde Trke bilmesine ramen bunu yanmdakilerle paylamak istememiti. Herkesle Almanca konuuyordu. Ludwig'in can ok skknd. Bir operasyona gidecei zaman her eyi en ince ayrntsna kadar planlamay ve gerekli hazrlklar yaptktan sonra harekete gemeyi severdi. Oysa imdi karsnda iki terrist eskisiyle, iki evik kuvvet eskisi vard. Park yerinden karken bile dikkatli olmay beceremeyen kiilerle bir operasyon yapmas istenmiti. Ona kalsa yirmi drt saat iinde kendi ekibini getirir ve bu ii iki dakikada hallederdi. Madem istedii ekip olmuyordu, o zaman malzemeleri tam olmalyd. Tam tehizat operasyona balamay dstur haline getirmiti. Amerikal operatrlerin her ameliyat ncesi tam set olarak malzemeleri amas gibi o da ihtiyac olmasa bile her operasyona tam tehizat giderdi. Neyin ne zaman gerekecei belli olmazd. Neyse ki istedii ekipmanlar Berlin'den yollanmt. Malzemeleri cumartesi sabaha kar Berlin'deki isve Konsolosluu'na verilmi ve isve

Konsolosluu, "zgrlk savalar" iin gerekli malzemeler olduu sylenen iki paketi amadan diplomatik kuryeyle stanbul'a yollamlard, isvelilerin safl Norvelilerin esprilerine konu olduu kadar var, diye dnyordu. isve hkmeti gibi, uluslararas arenada esamisi okunmayan ynetimler, bakalarnn eyleriyle gerdee girmeye baylrd. Kendi lkelerindeki monoton yaamlar, halkn yaama isteini bitirdii ve insanlar neredeyse toplu intihara sevk ettii iin, dnyann baka lkelerinin terrist olarak niteledii insanlar barndrp, onlara destek olmann zevkini tatmak istiyorlard. Kendi lkelerindeki skc yaam, terrist gruplar bnyelerinde barndrarak canlandrmak son fantezileriydi. Bir gn gelip de terristleri besleyerek balarna ne kadar byk bela aldklarn grdkleri zaman da, durumdan yine en krl Pluto kacakt. Trkiye'deyken bir deyim duymutu, "Krle yatan, a kalkar." Terrizme destek veren lkeler de alamaya balamlard. Terrist gruplar kontrol eden, XXI. yzylda dnyay kontrol edecekti. Bunu da sadece Pluto yapabilirdi. Arabann hzl gittiini hissetti, "Herr Karakul, biraz yavalayn ltfen. Bir de arkadakilere telefon edin, onlar da hzlarm artrma-snlar. 80'in zerine kmalarn kesinlikle istemiyorum. Buraya kadar geldik, bundan sonra bir sorunla karlamayalm" dedi. Metin, tam iki koltuun arasndaki blme koyduu telefonuna uzanacakken, Ludwig devam etti. "Kean sapana yaklayoruz. Sapaktan sonra ikinci benzin istasyonunda duracaz. Adamlara syle bizi orada beklesinler." Bir sre dnd. "Yok en iyisi biz sapaktan sonra kenara ekelim onlar bekleyelim. O zaman ararsnz. Yine de hangi benzincide duracaklarm bilsinler. Biz de arabay oto sanayi sitesinin arkasna park edip benzinciye yrrz. Kean'dan sonra tek araba yola devam edeceiz. Temiz araba bize dn yolunda lazm." Hl Almanca konuuyordu. Aslnda Trke'yi Stasi'de alrken renmiti. Kuzey Irak'ta militanlara eitim verirken de Trke'sini gelitirmiti. KADEK her ne kadar Krt ayrmcln savunan bir rgt olsa da, ilerinde liderleri dahil Krte konuan pek yoktu. Diyalekt farklar nedeniyle Krte bilenlerin de birbirleriyle anlamas zor oluyordu. Dolaysyla resm dil Trke'ydi. Farsa bilgisi nedeniyle biraz Krte konuabiliyordu. Burada Almanca'y ok iyi bilen iki adam olduu iin de Trke konuma ihtiyac duymamt. Bylesi daha iyiydi, bu avantajdan yararlanyor ve yanmdakilerin konumalarn rahatlkla dinleyebiliyordu. Araba bir kamyon hzyla yol alarak be saatte Kean sapana gelmiti. Sol sinyalim vererek sola yanatlar ve n yeile dnmesini beklediler. Yeil

k onlar iin yand zaman, yumuak bir manevrayla Metin arabay sola dndrd ve arkalarnda braktklar klan rahatlkla grebilecei uygun bir yerde arabay park etti. Telefona uzand ve Osman' arad. "Osman biz imdi Kean sapana girdik. Kenara ektik ve sizin gelmenizi bekliyoruz. Ka dakika sonra burada olursunuz ?" diye sordu. Osman'n konumasn dinledi. "Tamam, sakn hz limitini amayn. Kean sapandan sonra ikinci benzinciye gireceksiniz, biz de arabay uygun bir yere park edip benzincide size katlacaz. Yolun bundan sonrasn tek araba olarak devam edeceiz" dedi. Yine kar tarafn sylediklerini dinledikten sonra, "Tamamdr. Grrz" dedi ve cep telefonunu kapatt. Metin Karakul, Ludwig'e dnd. "Bir iki dakikaya kadar burada olacaklar. Benzinciye kadar bizi takip edecekler ve orada bekleyecekler" dedi. Ludwig konumalarn tmn dinlemiti, "ok iyi" demekle yetindi. "Bir saat kald sabretmeliyim" diye dnd. Sabah gnei ykselmeye balam ve sol camdan girip eline vurmutu. Dikkati eline gitti. Gayri ihtiyar sa elinin zerindeki derin yara izini sol eliyle kapatt. "Emekli olma zaman geldi" diye dnd. Tropik adalardan birine gidecek ve orada byk bir katamaran alacakt. Sekiz kamaral bir katamaran grmt. Salarn kaztp bir sre oralarda keyif atacakt. Yine heyecan arayacakt, ama bir sre ban dinlemeliydi. Arabann elektronik saatine bakt. Saat sekiz buua geliyordu. Arkadan takip eden araba, trafik klarndan dnd. Metin birinci vitese geti ve araba gerisinde tekerlek izinden baka bir ey brakmadan tozlu banketten sessizce ayrld, iki araba yaklak 3 km tedeki benzin istasyonuna geldiklerinde ndeki araba ileriden sola dnp oto sanayi sitesinin arkasna doru yol alrken, arkadan gelen alnt araba benzin istasyonuna girip park etti. Arabann iinden kii indi. Arabay kullanan Osman uyumaktan neredeyse hissizleen ayaklarn amak iin biraz yrd. Arabadan inen dier iki kii de alveri yapmak iin istasyonun marketine girdi. Bir saat iinde ileri bitecekti ve rahata kavuacaklard. Metin, Ludwig'in de yardmyla oto sanayinin arkasnda park edecek uygun bir yer bulmutu. Arabadan inip tehizat almak iin bagaja yneldiler. Ludwig'in btn operasyon ekipman antadayd, Kendisi iin hazrlanm kurungeirmez yelek, alt Sternmeyer P-35 tabanca, yedek arjrler minik bir antaya konmutu. Tabancalar ekibe yolda verecekti. Her operasyon iin temiz silah kullanlmas en nemli kurallarndan birisiydi. Keskin nianclarn gzdesi bir Arktik Warfare Magnum, bir kutu sniper kurunu, 4 kalp C4 patlayc ve iki adet MEBO MST-13 zamanlayc, iki antaya paylatrlmt. Ludwig hi yanndan ayrmad evrak antasn ve

tabancalarn olduu antay ald ve dier ikisini de Metin'e brakt. Birlikte benzin istasyonuna doru yrmeye baladlar. Metin, Ludwig'e dnd, "Herr Ludwig, buralar ok iyi biliyorsunuz galiba" diye sordu. Ludwig'in bilgisi onu artmt. Birka defa Kean'dan gemesine ramen oto sanayi sitesinin nerede olduunu bile bilmiyordu. Ludwig, "Gelmeden nce biraz incelemitim" diyerek kestirip att. Ona tm Ortadou ve Balkanlar' avucunun ii gibi bildiini sylemeye gerek yoktu. Asker adan olas bir Trk-Yunan savanda Trk ordusunun savunmak iin ekilecei mevzileri bile ok iyi bildiini, Mecidiye yolu zerinde bulunan klann mhimmat durumunu ve mevcudunun ne olduundan haberdar olduunu sylemesi abes olurdu. Benzin istasyonuna vardklarnda, dierleri ihtiyalarn gidermi, onlar bekliyordu. Patlayclarn ve ar silahlarn bulunduu iki antay bagaja yerletirdiler. Ekibin kalan onlar gelene kadar yiyecek bir eyler almay akl etmilerdi. Ludvvig'in midesi kazmyordu. Umaktan korktuu iin Romastanbul seferi yapan THY uanda neredeyse gelene kadar imiti. Hosteslerin nazik uyars olmasayd zom olmas iten bile deildi. ndiinden beri de bu adamlar lserini azdrmaktan baka bir ey yapmamlard. Bir eyler attrmak iyi gelecekti. Bo mideyle operasyon yapmay tercih ederdi, ama bir iki lokmann zarar olmayacan dnd. Metin'e dnd. "Fazla bir ey yemesinler. Operasyon srasnda hafif olmak gerekir" dedikten sonra biskviden birka tane ald ve gazozla birlikte yemeye balad. Azndaki lokmasn henz bitirmeden konumaya devam etti. "Adamlarn cep telefonlarn topla ve kapal olarak torpido gzne koy. Tam operasyon srasnda birinin cep telefonunun almasn istemiyorum." Rolex marka saatine bakt. 8:43. "Hadi gidelim ge kalyoruz." Metin Karakul'a bakt, "Siz srn" dedi. Evrak antasn ve tabancalarn bulunduu antay yanma alp n yolcu koltuuna geti. Metin adamlardan cep telefonlarn ald. Hepsini kapatt ve arabann torpido gzne koydu. Be adamn bindii siyah Mercedes-Benz benzinciden ayrlp Gelibolu istikametinde ilerlemeye balad. 19 14 austos 2005, Pazar 08:05 Melody yarm saate yakndr yapmakta olduu duunu istemedii halde bitirmek zorundayd. Ge yatmam olmasna ramen, btn haftann

yorgunluunu zerinden hl atamamt. Duta biraz kendine gelmiti, ama btn hafta boyunca, almann verdii yorgunluktan ve heyecandan artk adrenalin salglayacak hali kalmamt. Duun musluunu kapatt ve du kabininin yanndaki askda bulunan havlusuna uzand. stnkr kurulandktan sonra, havluyu vcuduna sard ve ba havlusunu alp banyodan kt. Yazlk evin st katndaki parkelerin zerinde plak ayaklarnn slak izlerini brakarak yatak odasna geti. Yatak odas, gneye bakan geni camlarn aydnlatt iki odann birletirilmesinden olumutu. Odann uzak ucundaki camn nne iki kiilik bir yatak konmutu. Saros Krfezi'nin panoramik grnts yataktan olduu gibi grlebiliyordu. Kapnn sol tarafnda aynal bir ifoniyer ve sa tarafnda neredeyse odann tahta kaplamasndan ayrt edilemeyecek kadar iyi gizlenmi bir gardrop vard. Odann karsndaki minenin n hari, her yer parkeyle kaplanmt. minenin n ise minenin yapld tatand. Souk k gnlerinde ayaklarn scak talara dayamaktan byk zevk alrd. Yere gizlenmi panel radyatrlerin varl hissedilmiyordu. Kapya yakn olan pencerenin nne bir fiskos masas ve iki berjer koltuk konmutu. Kn, kr evine geldikleri zaman, LPG'yle alan kalorifer sistemi evi stana kadar yatak odasnda kalrlard. O zaman camn nnden alp minenin karsna yerletirdikleri koltuklara oturur, bir ksmn kitaplk olarak kullandklar gardroptan aldklar kitaplar okurlard. fffHAN K*MAL L HALK KTPHANES Birka ayrnts dnda btn evi Melody kendi zevkine gre dzenlemiti. Uzatlm balay gezilerinde Erikli'ye geldikleri zaman kr evini grmt. Erikli sahili modern villalarla kaplanmt ve zellikle geceleri ok grltlyd. Fakat sahilden iki kilometre ierideki kr evi sessizdi. Evin sahile uzak oluu ve evresindeki aalar grltnn onlara ulamasn nlyordu. Melody sa ayan sol baldrnn altna kvrp yatan zerine pencereye dnk olarak oturdu. Pencerenin sol tarafnda ykselmekte olan gnee ve uzaklarda insan aran denize bakmaya balad. Hayatnda u ksack srede olan deiiklikleri dnp glmsedi. Eiyle Baltimore'da evlenip stanbul'a geldiklerinden bu yana drt yla yakn bir sre gemiti. Birisi ona Arsen'le tanacan, bir ay iinde evleneceini, Trkiye'ye yerleeceini syleseydi, kesinlikle inanmazd. Oysa hepsi

gereklemiti, iyi de olmutu. Hayat boyunca bu kadar mutlu gnler yaayabileceini hayal bile etmemiti. Arsen'le evlenmeye karar verdiklerinde, henz tanal bir ay bile olmamt. Geleneklerine ok bal olan ailesi, artc bir ekilde Arsen'i kabullendii halde, dn hazrlklar iin en az aya ihtiya olduunu sylemilerdi. Slalenin tek kz olduu iin, zellikle annesi tm akrabalarn memnun edecek bir dn treni planlamaya balamt. Aren ok akllyd, evlilik hazrlklaryla ilgili her trl karar ona brakm ve bir kede Melody'nin dn hazrlklarnn yan sra ailesiyle de cebellemesini seyretmiti. Hatta bir iki konuda Melody'nin annesinden yana tavr koyarak iyi bir damat aday profili izmiti. Baltimore'da yaplan ve 11 Eyll olaylar nedeniyle snk geen dn treninden sonra, balay iin Trkiye'ye gelmilerdi. Btn lkeyi, kar kar dolamlard. Balaynda gezdikleri yerler, tant insanlar ve grd muhteem tarih bir bakma kariyerini tekrar gzden geirme frsat vermiti ona. Dnyann hibir yerinde bu kadar zengin ve eitli tarih miras yoktu. Buna, Anadolu'nun binlerce yllk kltr de eklenince, Trkiye'ye k olmaktan kendini alamamt. Trakya'y dolarlarken Erikli'ye uramlard. Aren, fbrice'de tple dal yaparken Melody'de Mecidiye ve Erikli civarn dolamt. O gn sahilden Erikli kyne doru karken, uzaktaki aalarn arasnda kr evini grmt. Dnyadan o kadar uzak grnyordu ki, o anda ev ona bir snak gibi gelmi ve almak istemiti. Arsen'in dal teknesinden iniini sabrszlkla beklemiti o gn. iki ay sonra da aalarn arasndaki kr evi onlarn olmutu. Kn yaplan komple tadilatn sonunda baharda tanmlard. O gnden beri de, cuma akam yola kmak, Tekirda'da kfte yemek, kr evine gitmek, i dnmeden telefonsuz bir hafta sonu geirip pazar akam eve dnmek onlar iin bir ritel haline gelmiti. Bahecilie uygun sekiz dnm arazisi kr evinin bulunduu bir adack dnda aalarla kaplyd. Kyden, baheyle ilgilenecek yal bir ift bulmulard. Meyve aalan budanm ve alanmt. Yal ift evin tm bakmm yapyor ve yemek iin dalmda braklanlarn dnda tm meyveleri satyorlard. Arsen'le birlikte dalndan meyve yeme zevkini tadyorlard. Kyden deniz kysna inerken son viraj aldktan sonra saa doru belli belirsiz ayrlan mcrl bir yol kr evine kyordu. Sahile inenler manzarann

etkisinde kaldklarndan, pek ou kr evini ve eve giden yolu fark etmezdi. Sapaktan girie hi dokunmamlar ve o blm yaban brakmlard. Ancak saptktan elli metre kadar sonra grnt deiiyordu, mcr yolun iki tarafna im ekilmiti. Yola sapan biri bir sre sonra kendisini bambaka bir yerde buluyordu. Yaban iinde zenle hazrlanm bir vadiye giriyorlard. Melody gld, vadi demek fazla abart olurdu. Yine de insann ruhunun huzur bulduu bir yerdi, kr evi. Mcr yolun sonundaki kr evine gelindiinde ortada tatan yaplm bir havuz gelenleri karlyordu. Minik bir alayandan kapal devre sirklasyonla su akyordu. Havuzun yanndaki ardak ise sevimelerinin sessiz tanyd. Yataktan kalkt gardroptan Wolford marka i amarlarn alp giydi. Havlusunu yatan zerine att. ifoniyerin zerinde bulunan aynann karsna geti. Aynaya yansyan vcudunun grntsn incelemeye balad. Ellerini yukar kaldrp gslerinin durumunu inceledi, daha sonra geriye doru yarm dnp kalalarnda ve baldrlarnda sellit oluup olumadn kontrol etti. Henz sellit vcudunu ele geirememiti. Yine de spor yapmaya devam etmeliydi, bu ekilde birka yl daha kazanabilirdi. ifoniyerin yannda duran evrak antasna bakt. Bir antanm hayatn bu kadar deitirecei hi aklna gelmezdi. zerinden daha gn bile gememiti. Perembe akam eve gitmek iin dosyalarn evrak antasna yerletirirken, dosya antanm iinde bir yere taklmt. lk anda satcnn elli yl daha kullanlr dedii antann yrtldn dnmt. Dosyann nereye takldn incelerken, antann iinde gizli bir blme olduunu grmt. Gizli blmede deri bir mahfaza iinde baz fotoraflar bulmutu. Perembe gecesi Aren bir i grmesi iin izmir'de olduundan fotoraflarn zerinde rahatlkla alabilmiti. iviyazsyla Arkaik Smerce yazlan yazlan zmlemeye balayabilmesi iin btn geceyi uyank geirmesi gerekmiti. Hl da yaznn tmn tam olarak zm deildi, incelemeleri srasnda Eski Msr yazsyla yazlm olan blme de bakmt, fakat niversite yllannda ald dersler yeterli olmamt. Ayn ta blok zerine veya yan yana bulunan ta bloklarda birden fazla dilde yazla-nn bulunmas arkeolojik adan ok nemliydi ve byk bir olaslkla iki yaznm da ayn konuyu anlatt varsaylrd. Bu dilbi-limsel adan bulunmaz bir nimetti. Bu ekilde bir dildeki eksiklik dier dilden bilinenle giderilebilecekti.

Smerce ve Eski Msrca yazlann ayn eyi anlattndan emin olmak iin de Eski Msrca'nn tercmesine ihtiyac vard. Saduyu her ne kadar iki metnin ayn olduunu sylese de bundan emin olmak zorundayd. Hiyerogliflerde yazlanlar iinin uzman birisi tarafndan zlmeliydi. Bunlan dnrken aklna Celsey gelmiti. Celsey Kerr, Chicago niversitesi, Dou Enstits'nde, Msr-bilimci olarak alyordu ve iinde ok iyiydi. stelik niversite yurdunda ayn odada kalmlard. ok sk olmasa da birbirleriyle grp okul yllanndan gelen dostluklanm taze tutmulard. Ay-nca insan olarak da Celsey'ye gvenirdi. Yine de Celsey'nin de ihtiya lsnde bilgilenmesini istiyordu. O an iin ihtiyac Eski Msrca metnin tercmesiydi ve bu metni Smerce metinle karlatrmak istiyordu. Celsey tercme yaparken Smerce metni grmezse sadece hiyerogliflere konsantre olacakt. Bu ekilde dier metinden etkilenmeyecekti. Arkeolojiye merak sard yllarda, antik dillerin rahatlkla tercme edilebileceini dnyordu. rendiinde Franszca'dan tercme yapar gibi olacan sanyordu. Seyrettii btn filmlerde arkeologlar yazlan hemen tercme ediyorlard. niversite eitimine baladnda durumun hi de filmlerde grd gibi olmadn renince, hayal krklna uramt. Antik dillerin ounu anlama almalar, henz iyimser tahminlerin tesine gememiti. zellikle fonetik olarak kelimelerin nasl sylendiini belirlemek, Hitite gibi bugne baz balan olan diller dnda, imknszd. Eski Msrca ve Smerce gnmzde devamlan olmad veya devamlan varsa bile bilinmedii iin ses olarak zlemiyordu. Tek yapabildikleri tahmin yntemiyle anlamlar zerinde yorumda bulunmakt. zlen birka isim dnda ses olarak okunabilen bir yaz yoktu. Elindeki fotoraflar iki dil asndan da byk bir frsatt. Yaz-lanlan yine okuyamayacaklard belki, ama yazlann anlamlan konusunda nemli ipular elde edebileceklerdi. Aynca bir de neredeyse bir efsane havasyla anlatlan sandn hikyesi vard. Niin iki dilde birden yazlmt ? O gnlerde edebiyatn bir paras olarak byle metinler yazlr myd ? Yoksa sandn yeriyle ilgili anlatlan bir efsaneden mi bahsediliyordu ? Cevaplanmas gereken o kadar ok soru vard ki. lk olarak iki metnin de ayn olduu konusundaki tahminini dorulamas gerekiyordu. Daha sonra da tam yerini arayacaklard. Tan bulunmasndan

sonra da metinde yazlanlann doruluk pay aratnlacakt. Cuma sabah dokuza kadar almalann belirli bir aamaya getirmi, daha sonra da Celsey'yi aramt. Uykulu bir sesle telefonu aan Celsey, sylediklerini duyduunda kulaklarna inanamamt. Hele fotoraflar nasl ele geirdiini anlatt zaman aka yaptn sanmt. "Celsey, sana Eski Msrca metinlerin fotoraflanm yollamak istiyorum. Bana metnin deifresi konusunda yardmc olur musun?" dediinde Celsey'nin kelimenin tam anlamyla yerinden frladn duymu, lklann etkisini azaltmak iin ahizeyi kulandan uzaklatrmak zorunda kalmt. Arkadana gvenmesine ramen konunun ikisinin arasnda kalmasn zellikle rica etmiti. Pazar akam iin grmeyi planlayp telefonu kapatr kapatmaz, Arsen'in bilgisayanndaki taraycy kullanarak fotoraflan taram ve fotoraflarn bilgisayar kopyalann Celsey'nin niversitedeki e-posta adresine yollamt. Birazdan istanbul'a gitmek iin yola kacakt. Evlendikten yaklak alt ay sonra, Aren eve i getirip alt iin, hafta sonlan almama konusunda bir prensip karan almlard. lk defa olarak prensip kararn esnetmesi gerekiyordu. Arsen'e, pazartesi gnne yetitirmesi gereken bir ii olduunu ve istanbul'a dnmesi gerektiini sylediinde, Aren hibir ey demeden kabul etmiti. phelenmiti, ama yine de bir ey sylememiti. Sadece ondaki heyecan ve deiiklii ksa bir sre sorgulamakla yetinmiti. Pazartesi gn Aren iin byk bir srpriz olacakt. Smerle-rin Magan dedii diyarlardaki Tutanhamon'un hi girilmemi mezarnn bulunmas bile Ahit Sand'nn bulunmasnn yannda silik kalacakt. Belki de XXI. yzyln en byk arkeolojik buluunu yapan arkeolog olacakt. Anlk bir hayal knkl yaad. Fotoraflardaki ta nasl bulacakt ? Rahatlkla bir el antasna sabilecek byklkteki tan nerede olduunu bile bilmiyordu ki. Bu durumda elindeki fotoraflarla iki dilin zm iin bir ilerleme kaydetse bile, bilimsel olarak ne kadar gvenilir olacakt. Ya metnin deifresini tamamlayp sand buldularsa? O zaman sand bulan kii olamayacakt. Ama iin iyi taraf o gne kadar hi kimse byle bir bulula ortaya kmamt. Byle bir buluu kim dnyadan saklayabilirdi ki? Metinde yazlanlann hayal rn olma olasl bulunmas olaslndan daha fazlayd. Fotoraf Trkiye'de baslmt. Fotoraf basan stdyonun ad sol alt kede okunuyordu. "Antep" yazs rahatlkla grlyordu. Belki de o fotoraf basan fotorafy bulmalyd. Fotoraf ok eskiydi. O fotoraf eken veya tab eden kii hl yayor olabilir miydi? Ya da konumak ister miydi ? ilk nce kukularn dorulamas gerekiyordu. Daha sonra niversitenin kuraca ekip gerekli aratrmalan yapard.

Kocasna yazttan bahsetmek istemiti, ama nce emin olmak istiyordu. stelik Aren srprizleri severdi. Durum kesinleince ilk olarak Arsen'e syleyecekti. Heyecan verici ve bir o kadar da skntl dncelerinden zorlukla synld. "Acaba Arsen'e sylesem mi?" diye tekrar dnd. Ban "Hayr" der gibi sallad. Sylemeyecekti, btn tahminlerinin doru olduunu ispatlamadan sylemeyecekti. Bulduu fotoraflarn hikyesini duyduunda Arsen'in yznn alaca ekli grmeyi ok istiyordu. Suyu kesilmi bir deirmene dndn hissediyordu, ilk defa olarak kocasna doruyu sylememiti, ilk defa olarak yannda Aren olmadan, yazlk evden dnecekti. Oysa Aren onunla dnmeyi teklif etmiti, ama o reddetmiti. "Senin yapacak ilerin var, onlan tamamla. Hem ben de evde yalnz bama yetitirmem gereken almam tamamlayaym" demiti. Kendisini kocasn aldatyor gibi hissetmekten bir trl kurtulamyordu. Komodinin zerindeki kol saatine bakt. 08:14. Derin bir soluk ald. Gne bu dncelerle balamak istemiyordu. Arsen'in tasarmm yapt dn hediyesi tak setini ifoniyerin zerinden ald. Takdan pek holanmamasna ramen evlendii gnden bu yana her gn tak setinin en az bir parasn takmay det edinmiti. ki kalbin birbirine dik olarak getii ve ortasnda yldz olan kolyesini ald. Her taksnda kocasnn onlar hediye ettii an dnrd. Evlendii gnk mutluluunu dnmek ona her seferinde doping etkisi yapard. Bir kalbin te ikisinden oluan ve ortasnda yine yldz olan kpelerini ald. Gen kzla adm attndan beri kulaklarn deldirmeye korkmutu. Arsen'in hediyesini grdnde kulaklarn deldirmeye karar vermi ve bir doktor arkada da topluineyle kulaklarn delmiti. Ancak o ekilde btn taklan dnde takabilmiti. Kula delinirken Arsen'in elini tutuundan ald gc hissetti. Btn korkusu o an gitmiti. "Acaba Arsen'e sylesem mi ?" diye dnd. Dalgn dalgn kolyesini sa elinin iaretparma ve baparmann arasna alp bir sre kolyeyle oynad. Yatam zerindeki havlusunu alp balkona kt. Hafta sonu ev ilerini yapma sras Arsen'de olmasna ramen her zaman ikisi de kendi danklklarn toplama konusundaki sessiz anlamalarna uymaya gayret ederlerdi. Havluyu kurumas iin balkondaki ipe ast. Uzakta, gne denizin zerinde ykselmeye balamt. Hanmeli kokularm ve i-yin neden olduu taze

toprak kokusunu duymak ok hotu. Ellerini balkonun demirlerine koydu, gzlerini kapatt ve derin derin nefes almaya devam etti. Gzleri kapal olduu halde sanki ackm gibi manzarann grnts zihninden kmyordu. "Tanrm, buraya baylyorum" dedi. Evlenip, Trkiye'ye geldii zaman ok az Trke biliyordu. Bir an nce Trke renmek istedii iin Arsen'den yardm istemiti. Trke kursuna gitmesinin yan sra, evde de mmkn olduu kadar Trke konumaya gayret etmilerdi. Aren ona Trke'nin matematiim retmiti. Bir dilin bu kadar matematiksel olabileceini daha nce hi dnmemiti. Trke'yi rendike mutluluu artmt. Balay srasnda birka cmleden oluan daarc aradan alt ay geince gelimiti. Birlikte olduklar her gece Arsen'e en az iki saat sesli kitap okumutu, ilkokul seviyesindeki kitaplarla balayan ve gazetelerle devam eden okuma seanslar zamanla roman okuma seviyesine ykselmiti. Aradan iki yl gemeden Trke'ye tam olarak hkim olmu saylrd. Hatta onunla yeni tananlar Amerikan asll olduuna inanmakta zorluk ekmilerdi. Bunda sesli kitap okumasnn ve Aren gibi yanllarn dzeltecek birisinin olmasnn ok byk faydas olmutu. Bu arada Aren de Trk kadn yazarlarn romanlarnn ounu onun sesinden dinlemiti. Evlilikleri bir bakma zlem evliliiydi. Aren bir arkeologla evlenmesinin ne anlama geldiini rendiinde hi itiraz etmemiti. Birlikte olduklar zamanlar deerlendirmelerinin ayr olduklar zamanlan sorgulamalarndan daha iyi olduu konusunda ortak dncede olduklar iin aynlklann yaratt zlemleri paylamlard. lk balarda biraz zorlanmlard. Aren ailesini kk yalarda kaybettii iin, ksa da olsa aynlklann sonundaki beraberliin mutluluunu yaamak yerine ayrl daha youn yaamt. Fakat kendisini ksa srede yenilemi ve duruma adapte olmutu. Melody ise Arsen'in getii aamalar daha abuk amt. Belki de kadn olmann doal bir sonucuydu bu. Kim bilir. Aslnda Trkiye'deki arkeolojik kazlara, bir ekip eleman olarak katlmamt. ki kazdaki almalara dandan destek vermenin tesinde pek bir ey yapm saylmazd. Bir gn gelecek kaz sorumluluu alacakt. O gn, kanlmaz olarak, bir haftadan daha uzun sre aynlklan olacakt.

Hafta sonlan, cuma akamndan arabaya binip Erikli'ye gelmeyi rutine balamlard. Evleri Anadolu Yakas'nda olduu iin perembe akamndan hazrlklar tamamlanrd. Cuma sabah eyalar arabann bagajna konur ve Aren onu Kadky'e brakp kpr trafiinden Mecidiyeky'e geerdi. Cuma akam da bir taksiyle Arsen'in Mecidiyeky'deki iyerine gider ve yola karlard. Hemen hemen her hafta, sonu ayn ri-teli tekrarlamak holanna giderdi. nce Tekirda'da bir kfte ve piyaz ziyafeti yaparlar, sonra da zel kasaplanndan aldklan hazr Tekirda kftesiyle Erikli'ye geerlerdi. Ba baa geen iki gnn sonunda, pazar akam yola kp stanbul'a dnerlerdi. Bir iki kere pazartesi sabah dndkleri de olmutu, ama ilk defa stanbul'a tek basma dnecekti. Geceleyin, gnein hangi ynde olduunu merak eden, gne-bakanlann arasndan geip Erikli kyne gelmek... Ky getikten sonra mehtabn, Saros Krfezi'ni gm bir kaftan gibi rttn grmek bile, yaklak saatlik yola kesinlikle deerdi. Melody'nin salar denizden gelen hafif rzgrda dalgalanyordu. Dalgal salan esen rzgrn etkisiyle forma girmeye balamt. Salarn elleriyle havalandrd. Oldum olas salarn taramaktan holanmazd. Onlarn doal bir biimde dalgalanmas houna giderdi. Balkonun altndaki verandada Aren kahvalt hazrlklarn yapyordu. Tabaklan yerletiriyor olmalyd. "Evet, stanbul'a gitmeli" diye i geirdi. Yatak odasna geti ve eyalarn hazrlamaya balad. Birka dakika iinde giysilerini iki spor antaya koymutu. Evrak antas ise geceden hazrlanmt. Eyalarn aaya indirecekken kocasnn sesini duydu. "Hayatm! Kahvalt hazr!" "Geliyorum canm! Bir saniye!" dedikten sonra aynada son bir kez kendisine bakt. Grnnden memnun bir ekilde yatak odasndan kp merdivenlere yneldi. Kzarm ekmein kokusu, Melody'yi merdivenlerde yakalam ve verandada hazrlanm olan kahvalt masasna kadar ona elik etmiti. Aren sabahlar erken kalkar ve sabah sporundan sonra kyden gnlk yumurta, taze st ve ky ekmei alrd. Kzarm ky ekmei ve zerine srlen tereya bile, damakta brakt lezzetiyle tek bana bir kahvalt saylabilirdi. Alt katn neredeyse tamamn kaplayan salonu geip verandaya ktnda Arsen'i gremedi. "Mutfakta olmal" diye dnd. "ay hazrlyordur." nnde servis olan hasr koltuklardan birine oturdu.

Kahvalt masasndakileri grnce az suland. Melody'nin btn kadnlarn kskand, ei zor bulunan bir zellii vard. Yedikleri, ona kilo olarak geri dnmyordu. Geri bunda kklnden beri yapt sporun ve hzl alan metabolizmasnn byk etkisi vard. On sekiz yandan beri ayn boy ve kiloda kalmt. Bylece, bir kadn terk edilme endiesinden daha fazla strese sokan, kilo alma gibi bir problemi hi yaamamt. Aren, normal ay ile tomurcuk ayn karmndan hazrlad ay elinde olduu halde verandaya geldi. Trklerin ay ime konusundaki detleri ona farkl gelmiti. Ayr bir demlik kullanmalar ve ayn srekli atete olmas da ilginti. Kocasna sabah pc vermek istedi, fakat Arsen'in elleri dolu olduu iin, aydanl masaya koymasm bekledi. "Gnaydn akm. Bakyorum karn bu sabah enerji deposu yapmaya iyiden iyiye niyetlisin" dedi glmseyerek. Aren gne domak zereyken kalkm ve kr evine geldii her hafta sonu yapt gibi da bisikletine atlayp sahile gitmiti. Da bisikletiyle sahildeki villalar geip kyya paralel patikalara girmiti. Melody'yle birlikte kefettikleri Gnbatm Kayal'na gitmiti. Bisikletini kayalklarn arasndaki koya brakp mini kumsalda sabah sporunu yapmt. Sporun ardndan da neredeyse araf gibi olan denize girip bir saat kadar yzmt. Hafta iinde kounun dnda spor yapma frsat olmad iin hafta sonunda yzmeyi ihmal etmezdi. Bir havuza gidip yzmek ona skc geliyordu. Snrlanm bir alanda yzmek, kou bandnda komaktan farkl deildi ve spor yaparken doada olmalyd. Aren, Melody'nin gizli bir arzuyla vcuduna baktn hissetti. Esmer olan cildi birka aydr denizde yzd iin iyice bronz-lamt. Asla kumsalda gnelenmezdi. Uzun sreli yzten sonra, bir glge bulur ve orada otururdu. Hafta sonlan sabah sporunu yapp duunu aldktan sonra yatak odasna Melody'nin yanna giderdi. Fakat bu hafta sonu Melody'nin istanbul'a erken dnmesi gerekiyordu. iki gndr bir eyler olduunu fark etmi olmasma ramen, Melody'nin hazrlad srprizin ne olduunu sormamt. Aslnda cuma akam durumu fark ettii zaman Melody'nin azn aram, fakat bir ipucu elde edememiti. Oysa Melody birka dakikalk direncin sonucunda zlr ve her eyi btn aklyla anlatrd. Ertesi gnk denemesinden de bir sonu alamaynca, merak artmasna ramen, sorulara devam etmemiti. Nasl olsa bir iki gn

iinde Melody baklay azndan kanrd. Melody'nin yola iyi bir kahvaltdan sonra kmasn istedii iin, kyden taze yumurta ve ky ekmei almt, ikisi iin de nler iinde en fazla nem tayan sabah kahvaltsyd. ilk olarak grnt, ardndan kahvaltnn kokusu ve en son olarak da yiyeceklerin tad onlar doyurmalyd. Yaza girerken Melody'nin da ileinden yapt reel ba kedeydi, bahedeki hanmelileri kskandracak kadar ho kokusuyla ikisini de kahvaltya davet ediyordu. Melody itahl bir bakla kocasna bakt. "Bir kurt gibi yiyebilirim." Birka saniye nce, kendisine de ayn itahla baktn hatrlayan Aren, arm grnp bir an geriler gibi yapt. "Beni mi ?" dedi ve dnr gibi bir mddet durdu. Sonunda bir karara varmak zereymi gibi dudaklarn birbirine kenetledi. "Hm, neden olmasn ?" dedi ve gld. Melody oturduu hasr koltuktan kalkt, elindeki aydanl masaya koymasm beklemeden, kocasna sarld ve dudaklanndan pt. "Kkhanm, msaade edin de elimdeki aydanl masaya koyaym. u anda avantaj sizde." Melody dudaklann yine Arsen'inkilere yaptrd, ptkten sonra dudaklann ayrmadan, "Olmaz o zaman avantajm kaybederim. Siz beyefendi aydanla dikkat etmeye devam edin. Sizinle ilgili planlarm gerekletirirken elinizin aydanlk tarafndan esir alnmas benim iin daha uygun" dedi hnzrca. Aren dudaklarn Melody'nin ateli dudaklarndan zorlukla kurtard, "Hadi Melody. izin ver ltfen, ay dklecek yoksa." Melody'yi glme tuttu, ama yine de son bir pck almadan kocasn brakmaya niyeti yoktu. Hnzr bir glmsemeyle, "Olsun akm, ben scak aya baylrm" dedi. Aslnda doru sylyordu. Trklerin demlik ve aydanlkla hazrladklar aya almas biraz zaman almt, ama scak demli aya altndan beri de poet ay iemiyordu. Tantklar gnden beri sabah pmeleri mehur olmutu. Her sabah mutlaka birbirlerini perlerdi. Aren trafik nedeniyle ie birka dakika ge kalacak olsa orta Timur hemen ona taklrd. "Biriniz sabahlar dudak nemlendiricisi kullanmay akl edemez mi? Yine birbirinize mi yaptnz?" derdi. Timur'a gre ak her insann en az ve en ok bir kere yaamas gereken bir

hastalkt. "Birincisinden sonra baklk kazanmayanlar, tedavi iin psikologa gitmeli" derdi. Oysa Timur, birka ayda bir k olmay det haline getirmi mzmin bir bekrd. Hercalik onun iin bir yaam biimiydi neredeyse. Kocasndan son bir pck alan Melody, Arsen'i serbest brakt. Aren ay nihalenin zerine koyarken, Melody "Sofra harika olmu hayatm" dedi. Elleri serbest kalan Aren, avantaj ele geirdii iin karsnn durumundan faydalanp ald pcklere karlk vermek niyetindeydi. Melody balatmt, o da iyi bir e olarak srdrmeliydi. Masa bandaki kurun yeterli olmayacam Melody'nin beline sarlp kendine ekerek belli etti. Melody'nin gzlerindeki mutluluk lts dudaklarna ve yanaklarna yayld, hissetmekten bir trl vazgemeyecei bir scaklk btn bedenini kaplad. "Aren dur. Daha yeni du aldm, kahvaltdan sonra da kmam gerekiyor." "Hayatm akama benimle dnsen olmaz m ?" Son bir kez Melody'nin srprizini anlamaya alacakt. Bunun iin de elindeki son frsat, a karnna karm biraz sktrmakt. "zerinde altm projeyle ilgili birka detay kontrol etmem gerekiyor. Ayrca akam Celseyle greceim. Projeyle ilgili konuacaz." Melody srrn paylamaya henz hazr deildi. tah kabartan kahvaltlarn bitirdikten sonra, sra Aren'de olduu iin sofray kaldrmaya balad. Melody sessizce, "Ben artk yola koyulmalym" dedikten sonra banyoya gitti. Kahvalt sofrasn toparladktan sonra, st kata Melody'nin eyalarn indirmek iin kt. Melody eyalarn toplayp yatak odasnn kapsnn nne koymutu, iki antay ald ve arabaya indirdi. Gne sabahn erken saatleri olmasna ramen arabay stmaya balamt. Arabann klimasn altrd. "Akm, hazrlklar tamam." "Geliyorum canm !" dedikten yzn ykayp, salarn iki avu suyla slatt ve eyalarn almak iin yatak odasna gitti. Eyalar odada yoktu. Saatine bakt. 8:43. "Akm, eyalarm arabaya m tadn ?" "Evet. Bagaja koydum!"

Melody iki gndr kocasn ihmal ettiini biliyordu. Aa iner inmez, merdivenin banda bekleyen kocasnm yanna gitti, kendine doru ekerek sarld. Parmaklarnn zerine ykselip kocasnn dudaklarndan pt. "Akm bu hafta sonu seninle yeteri kadar birlikte olamadmn farkndaym. Sana sz veriyorum bu gece geldiinde seninle ilgilenemememin yaratt hayal krkln gidereceim." Aren elleriyle karsnn belini kavrad. Bir saniye sonra Melody'nin ayak parmaklan yerden kesilmiti. ki koluyla birden kocasna sarld ve onu pmeye balad. Bir trl kocasn brakp gitmek istemiyordu. Normal bir insan neredeyse nefessiz brakacak kadar kocasna sarlm bir halde pmeye devam etti. Aren de ona katlmt. Tekrar ayaklarn yere basmaya baladnn farkna varmamt bile. Gitmesi gerekiyordu. Birka saniye daha prlerse hayat boyunca oradan ayrlamazd. Kocasn saran kollarn gevetti. Ar-sen'in dudana minik bir pck kondurduktan sonra, iki eliyle bir sre kocasnn salarn okad. Kocasnn gzlerine bakt. Siyah kalarnn altnda iki nazar boncuu gibi grnen gzleri, akmak akmakt. Ama derinliklerindeki hzn iinde hissediyordu. kisinin de isimlendiremedii bir ey vard. stanbul'a gitmek... ilk defa stanbul'a gitmek istemiyordu. Kocasnn gl kollarnn arasnda, ban kocasnn gsne dayamak ve ebediyen yle kalmak istiyordu. O kadar gvenli ve rahatt ki kocasnn kollarnn arasnda, nasl brakp gidebilirdi? Aren karsnn nce dudan sonra da boynunu pt. Bir sre karsn koklad. Sanki btn duyular burnunda toplanmt. Burnunu karsnn boynuna yle dayad ki, nefes almasna imkn yoktu. O an karsnn iinde olmay o kadar ok arzuluyordu ki kansm kucaklayp yatak odasna karmamak iin kendini zor tuttu. Melody de iindeki sznn kurban olmak zere olduunu fark etti. Aadan balayp beynine kadar kan bir scakln iini kaplamasnn anlamn ok iyi biliyordu. Kapnn aralndan arabay grd. ofr kaps ak halde onu bekliyordu. "Bakyorum bir an nce gitmem iin arabann kapsn bile amsn" dedi Ar-sen'e glmseyerek. Hl kocasnn kollar arasndayd, iinden hi brakmasn istiyordu. Aren karma dolad kollarn gevetti. Serbest kalan Melody bir an akrkeyif olmasnn etkisiyle sendeledi.

Aren, "Size arabanza kadar elik edeyim Hanmefendi" dedi ve karsna arabann kapsna kadar elik etti. Arabaya geldiklerinde, tpk Melody'yi grd ilk gnk gibi, reverans yapt. "Umarm yolculuunuz iyi geer Hanmefendi." Yolcu koltuunda duran beyzbol apkasn ald ve salarn arkaya doru atarak bana takt. Bu haliyle bir olan ocuunu andrdnn farkndayd, ama rzgrn grn engellemesini istemiyordu. Arsen'e bakt. Bir kez daha pmeye korktuu iin sol elinin i tarafna bir pck kondurup, elini kocasnn dudaklarna de-dirdi. "Akama grrz." Aren karsnn ektii elini yakalad ve avu iini pt. "Akama grrz." Son model Toyota Corolla'nn tekerlekleri yoldaki mcrlar gcrdatarak dnmeye balad. Araba o kadar yava ilerliyordu ki, Aren istese yryerek arabay takip edebilirdi. Geri komas gerekse de arabann arkasndan gitmek iin byk bir istek duyuyordu. Araba mcr yoldan kaybolana kadar izlemeye karar verdi. Kars uzaktan kumandayla alan kapy geene kadar bekleyecekti. Melody dardan gelen scak havaya ramen arabann camn kapatmak istemedi. Klimay ierideki havay sirkle edecek ekilde ayarlad. Dikiz aynasna bakmaya korkuyordu. Hi byle olaca aklna gelmemiti. Evin yegne uzaktan kumandal aleti olan otomatik kapy arabann konsolundaki ama dmesinden at. Kap yana doru kayd. Alan aralktan getikten sonra, kap arkasndan kapand. Aren gvercinlii tamir etmek iin eve girerken, Melody rzgr hissederek asfalt ky yoluna km istanbul'a doru gidiyordu. Arabay ikinci vitese takt. Biraz kendini toparlamalyd. O kadar ok duygusal salnm yaamt ki, yol boyunca mmkn olduu kadar bunlar dnmemeliydi. nnde gitmesi gereken 300 km'nin zerinde yolu vard. 20 14 austos 2005, pazar 09:05 Melody'nin kulland araba, uysal bir ekilde kye doru trmanmaya balad. Cam ak olmasna ramen, klima arabann iindeki serinlii muhafaza ediyordu. Yol Erikli kyne girmeden nce saa kvrlyordu ve Melody istanbul'a dnmeden nce son bir kez Saros'a bakt ve bir hafta sonra

grmek zere krfeze veda etti. Artk Yedi Tepeli ehir'e geri dnyordu. Kyllerin bulduklar zmle ky iinden gidi ve geli iki ayr gzerghtan yaplyordu. Sadaki yoldan geip ky arkasnda brakt. Mecidiye sapana kadar bozuk bir asfalt yolu gemesi gerekiyordu. Bilmedii bir nedenden dolay Kean-Mecidiye arasndaki yol dzgn bir ekilde asfaltlanmken Erikli'ye giden yola yama dnda bir ey yaplmamt. Yolun zerinde yer yer arabann amortisrlerini patlatacak kadar derin ukurlar vard. Btn yol boyunca ok dikkatli olmas gerekiyordu. Hemen her hafta Erikli'ye geldikleri iin yoldaki her ukuru ve ukurun zelliini ezbere biliyordu. Yine de ar bir kamyonun aaca yeni bir ukur her an karsna kabilirdi. Gemii bilmek, gn bilmek anlamna gelmiyordu. Yamanmaktan Afrika haritasna dnen yol Mecidiye sapana kadar devam ediyordu. Yoldaki ukurlara girmemeye alrken, her zamanki gibi mzik dinlemek geti iinden. Yunanistan snrna ok yakn olduklar iin radyolarda Yunan kanallarnn hkimiyeti vard ve reklamlarla dolu radyo kanallarn dinlemek cazip gelmedi. CD alar at. Marie Fredriksson'un muhteem sesi arabann iinde dolamaya balad. Deniz tepelerin ardnda kalmt. Hafif bir eimle, araba tepeden aa, ovaya doru inmeye balad. Etraf, yolun sinir bozuculuunun tersine o denli huzur vericiydi. Camn sonuna kadar aI ti ve mzii dinlerken rzgr yznde hissetmek istiyordu. "Keke Arsen'in Stingray'i burada olsayd" diye dnd. "Arabann stn ap bu yolda gitmek byk bir keyif olurdu." Onlar Trkiye'ye giderlerken, Aren arabasn aabeyi Mark'a satmt. Satarken de bir sre sonra yeniden satn almak istediini sylemiti. Belki ekim aynda Baltimore'a giderlerse Aren arabay alabilirdi. Convertible'la ilgili hayaller kurarak, girdii virajda kar ynden, yolu kaplayarak, gelen siyah Mercedes'i grr grmez trnaklarn direksiyon simidine geirdi. Son hz gelen araba, hzm kesmeden, yoldaki bir ukura girmemek iin kar eride gemiti. Gelen tehlikeyi gren Melody, anlk paniin ardndan, mmkn olduu kadar yolun sama geti. Yanndan geen Merce-des'le aralannda oluan vakum etkisi Toyota'nn sallanmasna neden oldu. Yine de arabann hznn azl, yol kenarndaki mcra giren arabann gvenle yola kmasn kolaylatrd. Tehlikeyi arkasnda brakan Melody'nin kalbi hzl hzl atyordu. Kalbinin pompalad kann, akaklarna yapt basnc hissediyordu. Melody "Deli mi

bunlar ?" diye banrken neredeyse arkaya dnecekti. Arabay toparlayp dikiz aynasndan arkasna bakt zaman Mercedes virajn ardnda gzden kaybolmutu. "Dangalaklar!" dedikten sonra yoluna devam etti. Bu laf Timur'dan renmiti. Timur'un ok kzdnda kulland en byk kfrd. En azndan yannda bir hanm varken. "abuk geri dn! Bu onlarn arabas" diye bard Ludwig. Arabay yoldaki ukurlara sokmadan srebilmek iin btn dikkatini harcayan Metin, aknlkla tm gcyle frene bast. Araba yolun ortasna apraz ekilde durmutu. "Ne oldu ?" diye sordu Metin sylenenlere anlam veremeyerek. "Grmedin mi ? Bora'nn arabas geti yanmzdan" dedi Lud-wig. "Arabadan in direksiyona ben geeceim!" Metin hl nedenini zihninde sorgulamaya alyordu. "abuk k darya!" diye baran Ludwig'e iinden lanet okuyarak arabadan kt ve arabann nnden geerek yolcu koltuuna geti. Ludwig ise yandan beklenmeyecek bir eviklikle arabann iinden ofr koltuuna kayp, emniyet kemerini takmt bile. Metin kapy kapatrken arabay geri vitese taklm ve geldii yola dnmek iin ilk manevrasna balamt. Melody sakin olmaya alt. Ehliyetini manavdan sinirlerini bozmasna izin vermemeliydi. Arsen'den alan dangalaklarn

rendii kadaryla nefesini kontrol etmeye ve kalp atlarn dzenlemeye alt. CD alarda "I Remember You" alyordu. Amerika'da kan srmde bu ark yoktu. Neden Amerika'da satlan CD'lere o arknn konmadn dnd. arkya elik etmeye balad. Benim srlarm ve kahkahalarm paylatn Senin gzlerinin iindeki a k oldum... "antadaki tabancalardan birini al!" diye emir verdi Ludwig, Metin'e. Metin eilip evrak antasna uzannca, "Yok, siyah spor antasnda seni mankafa!" diye bard. ne doru eilen Metin'in duyduklarndan sonra kan bana iyice srad. Yerdeki antay kucana koydu ve susturuculu silahlardan birini eline alp arjrn kontrol etti. Silah doluydu. Geldii yolu hzla geri gitmeye balayan Mercedes birka dakika sonra Toyota'ya yetimiti. Kendini arkya kaptran Melody, bir iki dakika nce neredeyse yoldan

kmasna neden olan arabann arkasnda geldiini fark etmedi. Gittike arkadan yaklaan arabay son anda grd. Grd anda da Mercedes'i tand. Arabasn biraz daha saa ekerek arkadaki arabann gemesi iin fazlasyla yer at. Merce-des'in dikiz aynasndaki grnts gittike byd ve aynay kaplad. Gelen arabann onu gemek gibi bir niyeti yoktu. Araba ona arpacakt. Vitesi ikiye takt ve gaza sonuna kadar yklendi. 110 beygirgcndeki araba, motora aktarlan gle hzlanmaya balad. Birka saniye sonra motor alt bin devire ulamt. Arkadaki Mercedes eskisine nazaran daha yava yaklamasna ramen birka saniye sonra arpacakt. Melody arabay nc vitese ald. nc vitese taktnda hz yaklak 90 km'ydi. Kanlmaz arpma Melody gaza yklendiinde olmutu. Ald ileri sr teknikleri eitiminde, bu gibi durumlarda yaplmas gerekenleri renmiti. Eitimi o anki gibi savunma manevralar iin almamt, ama imdi rendikleri iine yarayacakt. arpma annda arabasn arkadaki arabayla ortalam, iki arabann ayn izgide olmasm salamt. Bu ekilde arkadan arpan araba moment kaybederken Toyota hzlanmaya devam etmiti. arpma anndan biraz nce Melody ayan gazdan ekmeden debriyaja basm arpmadan sonra da ayan debriyajdan ekerek arpmann momentini lehine kullanmt. ans eseri sadece arabann arka tamponu ezilmi ve plakasnn plastik muhafazas krlmt. Arabann yryen aksam ise arpmadan hi etkilenmemiti. Bu gibi durumlarda yaplan en byk hatay yapmam ve frene basmamt. Ludwig nndeki arabann arpmadan kolaylkla kurtulduunu grnce keyifli bir kahkaha att. Karsnda dili bir rakip vard. Ama iki araba karlatrldnda rakibinin hi ans yoktu. Arann almaya balamasn da dert etmiyordu. Nasl olsa bir dakika iinde yine yakalayacakt. Arkasndaki arabayla aray amak iin btn dikkatini yola veren Melody nc ve drdnc vites arasnda gidip gelerek arabay mmkn olduunca arkadan gelen Mercedes'ten uzak tutmaya alyordu. Tam bu esnada sa dikiz aynasnn paralandn grd. Az nce yerinde duran aynadan geriye paralanm bir plastik parasndan baka bir ey kalmamt. O gne kadar silah konusunda filmlerde grd dnda bilgisi olmamasna ramen ate edildiini hemen anlad. Arkadaki arabadakiler onu l istiyordu. Mercedes'in yaklamamasn salamann dnda gelebilecek kurunlardan da korunmas gerekiyordu.

"Ne yapyorsun sen ? O arabann kaportasnda bir tane bile delik olmasn istemiyorum. Beni iyi anladn m" dedi Ludwig, Metin Karakul'a. Bir yandan arabay kullanrken, dier yandan sa eliyle Metin'in ceketini omzundan tutmu, ekitiriyordu. "Susturucuyu kart. Arabaya ate etmeni istemiyorum. Havaya ate edeceksin. htiyacm olan en son ey o arabann zerinde bir delik." Snn lm ve yaam olan bir sava balamt. Melody av, arkasndaki Mercedes ise avc pozisyonundayd. Bir ekilde birileri onu ldrmek istiyordu. Onlara ne yapmt ? Neden onu ldrmek istiyorlard ? Sakin olmak zorundayd. Bir ekilde kurtulmann yolunu bulmalyd. Eit artlarda, tavan durumunda olmasnn dezavantajn avantaja evirebilirdi, ama bu artlarda, elinden gelenin en iyisini yapmas bile kurtulabilmesine yetmeyebilirdi. Art arda iki el silah sesi dikkatinin arkadaki arabada younlamasna neden oldu. Her silah sesi elinde olmadan kendini korumak iin bzlmesine ve dikkatini yoldan ayrmasna neden oluyordu. Mercedes ndeki arabaya yaklamaya balamt. Yolda iki arabann dnda hibir ara yoktu. kilometre sonra Dibu-dak'a geleceklerdi. "Atei kes! Birazdan Dibudak'a geleceiz. Bundan sonrasn ben hallederim" dedi Ludwig nde giden arabay kovalamaktan ald zevki gizlemeye gerek duymadan. Gzlerinde lmn soukluu vard. Siyah Mercedes E280, 204 beygirgcndeki V6 motoruyla aray kapatyordu. Toyota'yla ona kar koyabilmesi neredeyse imknszd. Siyah Mercedes aradaki mesafeyi tekrar kapatt ve To-yota'nn arka tamponuna ikinci defa arpt. Bu kez arpmann etkisi birinciye gre daha az olmasna ramen, hzm fazlal nedeniyle Melody'nin arabay toparlamas daha zor oldu. Arkadan darbe alan araba ilk nce ileri bir hamle yapt daha sonra da yolda hafif bir yalpa yapt. Melody iki kontra hareketle arabay dzeltti. Araba neredeyse yolun yanndaki derin bankete decekti. Bankete girdii anda oradan kurtulmann imkn yoktu. Kalbi yerinden frlayacakm gibi atyordu. Arkasndakiler bir grup serseri olamazd. kinci arpmadan sonra plastik koruyucusu paralanan plaka yola dt. Mercedes'in zerinden geiiyle oluan anaforun etkisiyle frlayp yol kenarndaki arka utu. Arkadaki arabada be kii seebildi. Bir avantaj vard, arabas arkasndan gelen tankn neredeyse yan arlndayd. Eer bu arlk farkn lehine kullanabilirse kurtulabilirdi. Bunun dnda kurtulma ans yoktu. Birazdan Dibudak'a gireceklerdi ve saa doru keskin bir dn vard. Evlerin nnden geerken fren yapsa ve orada dursa arkasndakiler ne yapard ?

Onlar da durup silahlarn ateler miydi ? Ya da ona kurtulabilme imkn doar myd ? Arkadan artk ate etmiyorlard. Arkadan gelenler o kadar kararl gzkyordu ki fren yapmaya kalksa arkadan olanca hzlaryla ona arparlard. Bu gibi durumlarda her zaman arkadan arpan arabann avantajl olduunu biliyordu. Klaya kadar, aray biraz aabilirse, nizamiyede durmay deneyebilirdi. Olas bir arpmadan kurtulursa askerlerin bulunduu bir yerde en azndan ona ate etmeye kalkmazlard. ki araba aralarnda be metre farkla Dibudak'a girdiler. Lud-wig yakn takibini srdrrken nndeki arabaya arpmamaya dikkat ediyordu. Keskin viraj alrken ndeki arabann fren yapma ihtimaline kar viraja biraz ierden girdi. Bu ekilde eer zorunlu kalrsa ndeki arabaya yandan arpacakt. Ama bir yerleim yerinde saldn her eyi berbat ederdi. ki arabann Dibudak' gemesi birka saniye srd. Asfalt sr iin hazrlanm yumuak sspansiyonlar, Toyota'nn virajlara gerektii gibi girmesine engel oluyordu. Viraj kndan sonra Mercedes aradaki mesafeyi kapatt. O kadar yakn bir takip oluyordu ki, neredeyse iki tren vagonu gibiydiler. Mercedes arabann yanna gemek iin yer bulmaya alyor ve 100 km'nin zerinde hzla giden Totoya da mmkn olduu kadar geecek yer vermemek iin abalyordu. Ludwig sinirlenmeye balamt. Dandan bakan biri snt-nn gerisinde dilerini sktn grebilirdi. Arabadaki herkes susmu Ludwig'in arabay takip ediini seyrediyordu. Metin hl elinde tuttuu silaha bakt. "Durunca u herifi gebertsem ne gzel olur" diye dnd. atmada ldrldn sylerdi soranlara. Ama yapamazd, adamlannn ldn rendiklerinde deil mallarn geri vermek, tm slalelerini temizlerdi bunlar. Kimlerdi bilmiyordu, ama bildii bir ey vard, istediklerini yapmak ve yaptrmak konusunda baarlydlar ve sadece kendi yaam deil, ailesinin yaam da tehlikeye girerdi. Herifin dediklerini aynen yapmal ve diline hkim olmalyd. leri yaknda bitecek ve normal yaamlanna dneceklerdi. Melody dz yolda giderken tm dikkatini arkadaki arabann pozisyonuna ve yoldaki ukurlara veriyordu. Arkadan gelen arabann bir dezavantajn daha kefetmiti. ukurlar. Melody u-kurlan gryordu, ama arkadan gelen araba hibirini gremiyor-du. Bu durumu lehine kullanmalyd. ukurlardan son anda kurtularak arkasndaki arabann ukura girmesini salamalyd. Geri Mercedes gibi bir araba o ukurlardan ne kadar etkilenirdi bilemiyordu, ama denemek zorundayd. Gz nnde bulundurmas gereken o kadar ok parametre vard ki. Hem,

arkadaki arabay yanma yaklatrmayacak, hem de heyecandan yerlerini unuttuu ukurlara arkadaki arabay sokmaya alacakt. En azndan denemeliydi. Yz kilometrenin zerindeki bir hzla bunlan yapmas ise iin en zor ksmyd. Arkasndaki arabay ukura sokacak ekilde arabasn kontrol edebilmek iin, arkasndakiler gibi de dnmesi gerekiyordu. Mercedes onu yoldan karmak iin abalyordu. O zaman yanna gelmek zorundayd. Arkadan vurma denemelerinin ikisinde de baarsz olmulard. Bunu bir kez daha deneyeceklerini sanmyordu. yle ayarlamalyd ki hem ukuru gizleyebilmeli, hem de arkadaki arabay ukura doru ynlendirmeliydi. Mercedes'in iinde t kmyordu. Sadece V6 motorun grlts, dk vitesin etkisiyle kabin iinde uulduyordu. Arkadaki-ler filmlerde grdkleri kovalama sahnelerini canl yayorlard. steseler bile konuacak halleri yoktu. Ludwig tepeden trnaa sinir kesilmiti. Bana hcum eden kan gzlerinin kanlanmasna neden olmutu. Her hamlesi nndeki araba tarafndan savuturuluyordu. nndeki arabaya arkadan arparak onu yoldan karmas neredeyse imknszd. Ancak keskin bir viraja girerken ieriden alp ndeki arabay yoldan karabilirdi. Onun dnda baka bir yol yoktu. Toyota limitlerini at halde, ofrnn ustal sayesinde yolda kalabiliyordu. Tam "Bu i tamamdr" diyecekken birden araba kendini toparlyordu. Byle bir kovalamacann iine gireceini bilseydi ii batan sk tutar ve fark ettirmeden arkadan yaklap Toyota'nn nn keserdi. O zaman ii bitirmek ok daha kolay olurdu. Ama imdi ndeki arabay bir ekilde durdurmak zorundayd. Metin Karakul'a ate etmesi iin izin vermeden nce birka deneme daha yapmaya karar verdi. Yol virajl bir hal almaya balamt. Melody btn dikkatini girecei bir sonraki viraja younlatryor ve arkasndaki arabadan mmkn olduu kadar uzaklamaya alyordu. Arkadaki arabay yanna yaklatrmamas gerektiini ok iyi biliyordu. Yolun bo olmas yol izgisini istedii gibi almasna imkn veriyordu. En iyi izgiyi bulmas ve birka yl nce kursta rendikleri, arkadaki arabann yeteri kadar yanamasn engelliyordu. Mercedes yaps itibariyle ondan ok daha iyi viraj alma kapasitesinde olmasna ramen, srcs yol izgisini tutturamad iin geri kalyordu. Toyota viraja girerken Mercedes ierden alarak saa girmeye alt.

Melody'nin dua etmekten baka yapabilecei bir ey yoktu. Viraja ieriden giren Mercedes, Toyota'nn arkasn kl pay karm ve viraja neredeyse dz girmek zorunda kalmt. Viraj ieriden alan Ludwig ndeki arabaya arpamamt. Santimle kurtulan araba yoluna devam ederken, Mercedes byk bir tehlikeyle kar karya kalmt. Ludwig igdsel olarak frene basp direksiyonu saa doru krdnda, arabann arkas viraja doru kaymaya balamt. Arabadakiler iyice gerilmi ve tutunacak bir yer aramaya balamlard. Gz gre gre lme gidiyorlard. Ludwig ayan frenden ekip, debriyaja bast ve direksiyonu ters yne evirerek arabay arampole yuvarlanmaktan son anda kurtard. Bu arada mesafe yeniden elli metreye kmt. "Kaltak!" diye bard. Melody arkasndaki arabadan kurtulmann bir yolunu aryordu. Kalbi azma gelmiti. Her ne kadar rahatlamaya alsa da arkasndaki tehlikeyi hissettike btn kaslarnn kasmaktan armasna engel olamyordu. zellikle boyun kaslar ve kol kaslar korkun derecede aryordu. Boynuna kramp girmek zereydi. Gnebakan tarlalar ve ismini bilmedii aalarn arasndan geerken, esen rzgrn keyfine varma hayali artk Melody'nin aklnn kesinden bile gemiyordu. Vietnam Sava srasnda askerlerin ortalama yaam beklentilerinin be dakika olduunu duyduunda kulaklarna inanamamt. "Ne yani, be dakikadan daha fazla yaayacaklarn ummuyorlar mym ?" dedii zaman, gn gelip kendi yaam beklentisinin bir dakikann altna inebileceini dnememiti. Oysa o an tek dnd ey, bir sonraki viraj sa salim geebilmekti. Arabann ii serin olmasna ramen her yerinden ter fknyor-du. Aklna klimay kapatmak geldi. Klimann harcad beygirg-cne, her ne kadarsa, ihtiyac vard, iki vites deiimi arasnda klimay kapatt. Skan emniyet kemeri kaburgalarm eziyor nefes almasn zorlatnyordu. Yine de emniyet kemerini ayarlayacak zaman yoktu. Bir eliyle srekli vites deitirirken dier eliyle de arabaya mmkn olduunca hkim olmak zorundayd. Arkasndaki arabayla it dalana gireli henz be dakika olmasna ramen vcudu gnlerdir durmadan alyormu gibi aryordu. Kesik kesik nefes ald ve vcuduna yeterli oksijen gitmediinden toamplar yaknlayordu. Btn bu it dalann zerine bir de ona ate etmelr : tm sistemini harap

etmiti. "Dayan Melody" dedi. "Dayan..." "Herr Ludwig, ate edip durduraym m?" diye sordu Metin elindeki silah" ^ stererek. Ludvvig adama gvenmiyor* ' Yine de elinde baka bir ans yok gibiydi. "Havaya ate et sakn arabaya ate etme" diye bard. Belki alacak bir ate ndeki ofrn dikkatini databilirdi. Metin birka el ate etti. ndeki araba yolda belirsiz yalpalar yapmaya balad. e yaramt. Her ate sesi gelebilecek bir kurunun habercisiydi ve ne zaman gelecei bilinmeyen bir kurundan saknmak dnyann en sinir bozucu eylerinden biriydi. Mercedes aray kapatmaya balad. Ara kapandka alan ate de daha etkili olmaya balad. Aralarnda on metre kalmt. Ludwig yanndaki adama gvenmek ihtiyacm hissetti. "Arka cam vurman istiyorum. Vurabilir misin ?" diye sordu. Sesinde yle bir ton vard ki, "Eer vuramazsan ben seni vururum"u ekle-mese de hissetti Metin. "Vururum" dedi Metin. "Siz arabay sola yanatrn." Metin ndeki arabaya ate edebilmek iin emniyet kemerini zd. Pencereden arabann dna sarkp ate edecekti. Sa dizini koltuun zerine koyup yarm bada kurdu. Vcudunu mmkn olduu kadar kapya yaklatrd. Dengesini salayabilmek iin emniyet kemerini sa koluna iki tur dolad. Ban dar kardnda yzne tokat gibi arpan rzgrla karlat. Yan dikiz aynasna iki eliyle tuttuu silahn dayad. Toyota'nn arka camn delen kurun etraf hareli bir delik braktktan sonra sa n yolcu camn parampara edip kt. Me-lody silah sesiyle birlikte yannda paralanan cam hissetti. Beyni sadan gelebilecek bir tehlikeye kar vcuduna sola kama emri verdi. Araba yalpalad. Kamak... Sadece kamak... Bir viraj daha kamak... Tm benliiyle kendini yola vermeliydi. Toyota'nm yalpalamas, Mercedes'in aray kapatmasma neden oldu. Sola kaan Toyota kendini dzeltmeye alrken, hem hz kaybetmi hem de Mercedes'in nn aacak ekilde saa kaymt. Ludwig'in kanl gzleri ldad. En bandan beri bekledii frsat eline gemiti. Artk son hamleyi yapabilirdi. Mercedes'i yolun solundan srerek Toyota'nn arka tekerlek hizasna kadar getirdi. Mercedes iyice arkasna yaklamt. Hayat beklentisinin birka saniyeye

dtnn farkndayd. Birka yz metre nnde sola dnen bir viraj ve sol yannda da onu gemeye balayan Mercedes vard. Hzl dnmeliydi. ki olaslk vard. Birincisi frene basmak ve Mercedes'in yanndan gemesini beklemekti, ikinci olaslk ise vites drp saa kaarak hzlanmaya almakt. ok hzl bir karar vermesi ve kararn verdikten sonra da geri dnmemesi gerekiyordu. Mercedes'in arka amurlua srttn duyabiliyordu. Bir an nce karar vermeli ve uygulamaya gemeliydi. ki negatif durumdan birini semek zorundayd ve bunu da ok hzl yapmalyd. Arabasn terk edip tarlaya kamak ona bir alternatif olarak grnd. En azndan herkes yaya olurdu ve byk ihtimalle vurulmadan aray elli metre aabilirse kurtulurdu. Ya da vitesi drp arabay hzlandrmalyd. Ama Mercedes'i lmcl kovalamacada alt etmesine imkn yoktu. En sonunda ya nne geecekler ya da onu yoldan karacaklard. Farknda olmadan beyni bir karara vard ve gaz brakp btn gcyle frene bast. Arabay durdurup tarlaya kaacakt. Toyota'nm benzin deposu hizasna kadar girmi olan Ludwig ani bir hareketle direksiyonu saa krd. ki metalin birbirine arpmasndan kan sese, Toyota'nn ABS sisteminden gelen tkrtlar kart. Toyota'nm arka taraf yolun sana doru kayarken, Melody son bir gayretle direksiyonu saa krd, ayan frenden ekti. Araba yolun zerinde nispeten dz bir izgide yalpalanmaya devam etti. Kontra hareketi arabay dzeltmeye yeterli olmamt. Yumuak sspansiyonlar arabann arlk merkezini yeteri kadar merkeze tayamam ve Me-lody'nin her yapt hareketle arlk merkezi arabann bir yanndan dierine tanmaya balamt. Kontroln imkn yoktu. Gaza bassa araba dzelir miydi ? Olanca gcyle gaza bast. Tam o srada araba sol arkasndan ikinci darbeyi ald. Ludwig'in gzleri nnde Toyota'nn arkas saa doru kayd ve yola neredeyse dik hale geldi. Ludwig aniden frene bast. Artk i bitmiti. Eer arabay kullanan kaltak anslysa en iyi ihtimalle yaral kurtulurdu. Toyota'nn n tekerlei yoldaki byke bir ukura enlemesine girmi ve yaklak 110 km/s hzla giderken takla atmaya balamt. Sa tarafnn yere arpmasndan sonra, araba havaland. Yere demeden havada iki takla att ve yolun sa tarafndaki g-nebakan tarlasna dt. Tarlada da bir takla attktan sonra byk bir toz bulutu karak tekerleklerinin zerinde durdu.

21 14 austos 2005, pazar 09:20 Siyah Mercedes cssesinden beklenmeyecek bir eviklikle yolun kenarnda durdu. Sadece sa n amurluu ezilmiti, yryen aksamnda bir sorun yoktu. Arabann stop lambalanndaki geri vites yand. Araba geri giderek yolun yirmi metre dndaki To-yota'nn hizasnda durdu. Ludwig Metin'e dnd, "Adamlar yolla, baksnlar bakalm kadn lm m?" Metin armt. "Kadn m?" diye sordu. "Evet Melody Bora. Bir baksnlar, ldnden emin olsunlar arabada bulduklar her eyi ve evrak antasn getirsinler" dedi Ludwig. "Ha, bir de silah falan kullanmasnlar sakn" diye ekledi. Metin arkaya dnd. "Bekir, Hamit! Gidin arabaya bir bakn. Kadn lm m kontrol edin. Yayorsa iinizi silah kullanmadan halledin. Evrak antasn arayn, ayrca arabada bulduunuz btn eyalar da getirmeyi unutmayn." Adamlar tam arabadan inerken Metin, Hamit'in kolunu kavrad. "Hamit, mmkn olduu kadar iz brakmayn bir de eer arka camdaki kurun izi belli oluyorsa, cam paralayn. Orada bize ait hibir iz olmasn. Bekir'e de mukayyet ol." Hamit polislikten kalma alkanlkla, "Emredersin patron. Sen merakta kalma. Ben gerekeni yaparm" dedi ve arabadan kt. Hamit ve Bekir neredeyse bir rnek giyinmilerdi. Koarak yirmi metre tedeki arabann yanna gittiler. Tozun byk blm yere inse de zerrecikler bir bulut gibi havada asl kalmt. Takla atarken, Toyota'nn tavan yandan ald darbelerle, bir adr gibi sivrilmiti. Arka bagaj blm arpmadan kaynaklanan darbeler yznden yamulmu ve bagaj kapa garip bir ekilde almt. Araba bir btn olarak tekerlekleri zerinde durmasna ramen, marka ve modelin karakteristik zellikleri kaybolmutu. Ald byk kk darbelerle deforme olmayan yeri kalmamt neredeyse. Arabann yanna geldiklerinde Bekir silahm karm, kprdayan bir ey olursa her an ate edecek gibi pozisyon almt. Hamit, "Bekir, tabancan klfnda kalsn, eldivenini de tak hibir yerde iz

brakman istemiyorum" diye Bekir'i uyard. "Sen arabann bagajn a ve iindekileri al" dedikten sonra ofr kapsna gitti. arpma srasnda ofr tarafndaki cam tuzla buz olmutu. Melody'nin ba camdan sarkyordu. Beyzbol apkas arabann iinde bir yerlerde olmalyd. Dalgal salar, sanki ldn an-latrcasna yzn rtmt. Ba vcudunun zerinde doaya aykr bir ada duruyordu. Hamit grr grmez kadnn ldn anlad. Boynu krlmt. Melody'nin salarn yana doru itti ve yzne bakt. Bir an kadnn ldne inanamad. Melody'nin gzleri akt. Sanki bir hayale dalm ve her an onun geldiini grp ona bakacakm gibiydi. Gzbebeklerini grmese lmediine yemin bile edebilirdi. Eldivenini kartt ve Melody'nin nabzn kontrol etti. Atmyordu. Kaza srasnda arka koltua frlayan antay grd, arka kapy at. antay ald. Bu arada Bekir de bagaj amay baarmt. "Abi, bagajda iki anta var. Onlar alyorum" dedi Hamit'e. "Lan olum! Al tabi! Orada brakacak deilsin ya!" dedikten sonra Bekir'in ileri kartrmasna mahal vermemek iin bagaj bir de kendisi kontrol etmek istedi. Arka kapy kapattktan sonra bagaja geti. Bekir bagajdan iki antay karm ve yar beline kadar bagaja girip ierisini kontrol ediyordu. "Kenara ekil" dedi Hamit. "Emredersin amirim" dedi Bekir saygyla ve bagajdan iki adm uzaklat. Meslekte drt yl boyunca Hamit'e "Amirim" dedii iin bu alkanl darda da srdrmt. Hamit Erduru'nun da bundan bir ikyeti olmad iin aralarndaki ast st ilikisi evik kuvvetlerin dnda da devam etmiti. Kontrol bittikten sonra bagajdan kan antalara bir daha bakan Hamit aknln gizleyemedi. "Allah, Allah. Bize syledikleri anta burada yok. abuk ko iki antay Metin Bey'e ver iine bir baksnlar. Ben de etraf bir daha kolaan edeyim" dedi Hamit. Bekir iki antayla birlikte, Hamit'in ona uzatt kadn antasn da ald. Ar ykne ve bir gnebakan tarlasnn iinde olmasna ramen koar adm Mercedes'e doru gitti. Hamit bagaj serte kapatmaya alt, ama arpmann etkisiyle her iki kesinden de ieri doru ezilmi olan bagaj kapa kapanmyordu. Arabann dier tarafna geti ve arabann iini kolaan etti. Sa n kapy at ve torpido gzndekileri inceledi, ie yarar bir ey yoktu. Tekrar arabann ofr tarafna geti ve koltuk altlarnda bir eyler olup olmadna bakt. Yine bir ey yoktu. Aklna aradklar antann arpma

annda bagajdan frlam olma ihtimali geldi. Kaza ann yaarken yle bir ey grmemiti. Yine de byle bir olaslk imkn dahilindeydi. Arabann yoldan ktn tahmin ettii yere kadar etrafa bakarak yola kt. Evrak antas yoktu. Tam geldii yoldan dnecekti ki korna sesini duydu. leriden bir minibs geliyordu. Onu arabaya aryorlard. Aklna arabann arka camn kontrol etmedii geldi. "Bir dakika, geliyorum! Arka cam kontrol edeyim" diye arabadakilere seslendi. Koarak arabann yanma gitti. Arka camda kazadan dolay oluan atlaklara ramen kurun delii grlebiliyordu. Tabancasn klfndan ekti ve hafif darbelerle kurun izinin bulunduu ksm paralad. Daha sonra da atlaklarn zerine tabancann kabzasyla vurarak, deliin doal bir ekilde olutuu izlenimini vermeye alt. ini bitirdikten sonra tekrar korna almalarna frsat vermeden geri dnp arabaya atlad. Cam kontrol etmek iin dndnde Erikli ynne evirdikleri arabaya Hamit'i de alarak Erikli istikametine doru hareket ettiler. Birka dakika iinde Ludwig'in adrenalini en st seviyesine kmt. Bir ekilde ondan isteneni yerine getirmek zorundayd ama, aksilikler srekli st ste geliyordu. Bu da cann skyordu. Plu-to'nun kendisine verdii bilgilere daima gvenirdi. Bugne kadar eksik bir bilgiyle karlamamt. Ama bu sefer durum biraz farklyd. En azndan eksik bir ekibi vard. Kii says olarak deil, ama kavraylar eksikti. kincisi, ilk defa olarak ii aceleye getirmilerdi. Bu da cann skyordu. ncs, temizlemeleri gereken iki kiiden kadn olan balarna bu kadar bela aarsa, kim bilir erkek olan ne kadar bela aacakt. lk arpmalarn yapmlar ve istenilen belgeleri henz ele geirememilerdi. Geveyebilmek iin arabay Karakul'un kullanmasn istemiti. "Yava kullan. Artk daha fazla dikkat ekmeyi istemiyorum. Aren Bora'nm ok tehlikeli olduunu sakn unutmayn. Adamlara da syle onu kesinlikle hafife almasnlar" dedi Metin Karakul'a ve gzlerini kapatp sakinlemeye alt. Bu adamlardan ekecei vard. Metin de Ludwig'in sylediklerini Almanca bilmeyen Hamit ve Bekir'e anlatt. Osman en az onun kadar iyi Almanca bildii iin, ona aktarmasna hi gerek yoktu. Dikiz aynasndan arka ortada oturan Osman'a bakt. Yola ktklarndan beri Osman'n azn bak amyordu. "Sessizsin" dedi Metin, Osman'a. Osman bir sre konumadan Metin'in dikiz aynasndaki grntsne bakt. Metin de arada bir yolu kontrol etmenin dnda Osman'a bakyordu. "Ne

diyeyim kardelik? u pis i bir bitsin baka bir ey istemiyorum. Yllardr bulatmz pislikten kamyoruz ve imdi de pisliin en dibine battk. Baksana halimize" dedi iindeki sknty dar vururcasna. Yirmi yl nce ona bir mafya babas olacan ve daha sonra da masum ve savunmasz insanlar ldreceini syleselerdi, tabancasn eker syleyeni vururdu. Onun iin vatan uruna savamaktan daha byk bir lk yoktu o yllarda. Yurdu dmanlardan korumak iin adam bile ldrmt. Daha sonra iki kutba blnm, birbiriyle savaanlarn aslnda ayn topraklarda yaadklar insanlarn, kendilerince mutlu olmas iin savatklarn grmt. Karsndakinin kendisinden bir farknn olmadn, iyi-siyle ktsyle birbirlerine benzediklerini grmt. Aralarndaki tek fark belki de kendilerine neden olarak ne srdkleriydi. imdiyse yirmi yl nce ok byk bir hakaret olarak kabul edecei eyleri neredeyse kllarn bile kprdatmadan yapyorlard. "Haklsn baba" dedi Metin. "Ne yapalm, bacamzdan aslmz engele, birileri baklarn boynumuzda biliyor. Ya engelden kurtulacaz ya da drdnc ayan verecei kuvvetle kanmz aktacaz." Osman biraz da olsa umursamaz bir tavrla, "Ne yapalm kardelik, taksiratmzda varsa o da olur" dedi. Ludwig ilgilenmiyormu gibi yapp, tm konumalar dinledi. Elindeki yze bakt. Yzn iindeki zehrin ne kadar gl ve ne kadar gvenli bir silah olduunu biliyordu. "Neden bu herifleri yanma vermek yerine bu ii elimdeki yzkle tek bama halletmemi istemediler?" diye dnd. Oysa yzn iindeki zehri kolaylkla kankocaya enjekte edebilir ve onlarn lmesini bekleyebilirdi. Fakat emir kesindi. Grkemli olmas isteniyordu. Sanki ahs bir kin vard bu ite. Bir aksilik durumunda yz yanndakiler iin kullanmaya karar verdi. Gnebakan tarlalarnn arasndan yoluna devam eden Mercedes, Melody'nin hayalini kurduu yolculuun ters ynnde Erik-li'ye doru giderken saatler 9:37'yi gsteriyordu. 22 14 austos 2005, pazar 09:20 Gvercinliin penceresi kn yaan yamurlar yznden imiti. Yerine tam oturmuyordu. Aren tamir ilerini de hobisi olarak grd iin, yapmay stlenmiti. Aslnda o gne kadar hi ien bir pencere tamir etmemiti. Bu ilk olacakt.

Pervaz ve pencereyi inceledi. imenin etkisiyle hem pencerede hem de pervazda srtnmeden kaynaklanan ezilmeler grlyordu. Anlayabildii kadaryla, srtnmenin asl kayna pervazd. Yine de pencerenin tm boyasn kazmas gerekecekti. Fakat nce ien yerleri onarmalyd. Pencereyi pervazdan ayrp, yere koydu. Elektrikli rendeyi eline ald ve ien ksmlar rendelemeye balad. On dakika gemeden ihtiyac kadar blm kabaca tralamt. Pencerenin kenarlarn da rendeledikten sonra yerine takt ve rahat alp kapanyor mu diye kontrol etti. Yamurun yol at ilii gidermiti, fakat macun ve boya payn da hesaba katmalyd. Tahmin ettiinden ok daha ksa srede ii bitecekti, iini tamamlamak iin, tekrar pencereyi yerinden kard. Zmpara makinesinin fiini uzatma kablosuna takt ve makineyi altrp pencerenin boyasn kazmaya balad. Makinenin ucu pervazda dolatka boya kaznp yerine aa kyordu. Aacn kokusunu hissetmek ok gzeldi. Reinenin de kart bu kokuyu iine ekti. Aniden iinde bir ekilme hissetti. Sanki vcudunun ii boalmt. Ba dnyor, ayakta durmakta zorluk ekiyordu. Zmpara makinesini kapatt. Ellerini pencere pervazna dayayp bir sre o ekilde kald. Gcn toplayabilmek iin merdivene oturdu. Kendini biraz daha iyi hissettikten sonra zmpara makinesini altrp iine devam etti. Pervaz bitirdikten sonra pencerenin boyasn kazd. '- * 9:50. Yarm saat bile olmadan dzeltme ve boya kazma ileri bitmiti. Sra macun ve boyadayd. Kolay uygulanan ve kuruyan malzemeler semiti. Macunun kuruma sresi iki saatti. Boya ise alt saatte kemikleiyordu. Macunlamaya gemeden nce biraz ara vermek istedi. Alnna biriken teri elinin tersiyle sildi. Hava iyice snmaya balamt ve scak hava aadan tavan arasna ykseliyordu. Banyoya indi. zerindeki atleti kard ve ban souk suda slatt. Kurulanmadan mutfaa indi. Buzdolabndan su iesini ald. ienin yzeyi buzdolabndan kar kmaz havann nemiyle buuland. ieyi kaldrd ve dudaklarna dedirmeden iedeki suyu bitirdi. Susuzluu gememiti. Buzdolabndan bir kutu kola ald ve yukarya iinin bana dnd. Pencerenin pervaznda oturup kolasn at ve minik yudumlarla imeye balad. Sessizlik. Sabahtan beri diisine kur yapan blbl artk tmyordu. Belki de zmpara makinesinin sesinden rahatsz olmu baka bir Saatine bakt.

yere gitmiti. Ensesinde bir rperti hissetti. Sanki bir buz paras bir anlna ensesine dokundurulmutu. rperti, ensesinin iki yarmdan beyinciine doru kt. Beklenmedik bir eyler oluyordu. Kolasn atya brakt ve pervazdan sessizce indi. Aadan ayak sesleri geliyordu. Birileri eve girmiti. Evlerine pek misafir gelmezdi. Belki onu akam eve gtrecek olan olta arkada Ercan gelmiti. Ama o da haber vermeden ieri girmezdi. En azndan zili alard. Gelen her kimse eve haber vermeden girmekte hibir saknca grmemiti. nce Melody'nin geri dnm olabileceini dnd. Sonra araba sesi duymadn hatrlad. Melody olsa dnn mutlaka atafatl bir ekilde haber verirdi. Pencerenin pervazndan sessizce indi. at katnn m kapatt ve alt kata doru grlt karmamaya alarak inmeye balad. Yatak odasnn bulunduu kata geldiinde merdiven aralndan giri katna bakt. Ellerinde tabancalar olan kiiyi grd. Emniyet grevlileri gibi giyinmemilerdi. Kim olduklarn ve evde ne aradklarn merak etti. Bir an seslenmeyi dnd, sonra vazgeti. Ellerindeki tabancann ucuna taklm lazer iaretleyicilerin odann iinde dans ediyordu. Hrsz dese, hrszlar da gpegndz ellerinde silahla evlere girip soygun yapmazd. Fsltyla konutuklarn duyabiliyordu, ama ne dediklerini anla-yamyordu. "Canlan cehenneme" ne hakknda konuabilirlerdi ki? Onu aryorlard ve onlardan sadece bir kat uzaktayd. Birinci katta saklanabilecei oda ve banyo vard. Fakat gelenlerin byk bir ihtimalle bir sonra bakacaklar yer st kat olacakt. Duyduu seslere gre iki kii merdivenlerden yukar kmaya balamt bile. Olaslklarn deerlendirmeye alt. at katnda sandn iindeki Hammerli 208'i aklna geldi. 22 kalibrelik tabanca olim-pik yarlarda kullanlyordu. Yine de plak elle silahl saldrgana kar koymaktan daha iyiydi. Sessizce at katna kt ve sanda gitti. Melody silah konusunda hassas olduu iin tabancay at katnda tutuyordu. Sand at ve zel kevler kutuyu ald. Kutunun yannda duran mermileri de yanma ald. atnn lambasn gevettikten sonra kevler kutuyu ap tabancasn kartt. Dolu tuttuu iki arjr de kontrol etti. Tabancay bacaklarnn arama alp mmkn olduu kadar ses kartmadan arjr takt ve bacaklarn sesi engellemesi iin sktrp mermiyi namluya srd. kinci arjr ise

pantolonunun arka cebine yerletirdi. at kat atmaya kyamadklar genlik hatralarna ve tamir aletlerine ayrlmt. Evin yannda bir atlye yapma planlar evin bulunduu blgenin ST alan olmas nedeniyle suya dmt. Evin orijinaline sadk kalarak restorasyonunu yapmlar ve fazladan bir santimetrekare eklememilerdi. Dolaysyla at kat da Arsen'in zorunlu atlyesi olmutu. Saklanabilecei pek fazla yer yoktu. Gvercinlikten gelen k sayesinde at kat zifir karanlk deildi. Bir an gvercinlikten atya kmay dnd. Fakat ge kalmt. Adamlar birinci kata gelmilerdi. atya kmak iin yerinden kmldamas grlmesi demekti. Aadan gelen seslere konsantre oldu. Birisi "Osman Abi, buldum" dedi. Neyi bulmulard? Bu herifler ne aryordu? Ne olursa olsun karlarna kmamaya kararlyd. Hibir eya insann hayatn tehlikeye atmasma demezdi. Her ne buldularsa sesler ykselmeye balad. lk bata kii olduunu sand adamlarn says daha fazlayd. Hatta birileri Almanca konuuyordu. Alman-ca'y ok az bilmesine ramen konuulan dili fark etmiti. Biraz nce Almanca konuan ses, Trke olarak bir eyler syledi. Sylenenleri tam olarak duyamad, ama konuma iinde kendi adnn getiini hemen fark etti. Birileri onun iin gelmiti. Ya onu bulacaklard ya da evde olmadndan emin olacaklard. Acaba aada ka kii vard? kii grmt, ama saylar kesinlikle ten fazlayd. Elindeki silah be mermi alabiliyordu. kinci arjr takabilmek iin zamana ihtiyac olacakt. Bunu aklnn bir yerine yazd. Be. atnn ahap tavannda dans eden krmz lazer klarn grnce, srann at katna geldiini anlad. Saklanabilecei hibir yer yoktu. Keke sand biraz ne alabilecek kadar zaman olsayd. Hi olmazsa arkasna geerdi. Gvercinliin nne geldiklerinde, adamlar net olarak grd. at katna, Arsen'in bulunduu yere doru merdivenlerden kmaya baladlar. Artk Arsen'in tamamen at alanna girmilerdi. kisini birden bir saniyede yere indirebilirdi. Ama gelenler gerekten onu ldrmek amacyla m gelmiti ? Sandn yanna -melmi bir ekilde beklemeye devam etti. Adamlarla arasnda yedi metreden biraz fazla mesafe vard. ki adam aralarnda konumaya baladlar. "nce atya bakalm" dedi birincisi. "Hayr nce at katna bakalm. Daha sonra atya bakarz. imdi atya

karsak dndmzde gzlerimiz karanla zor alr" dedi dieri. O kadar ak bir hedef oluturduklarnn farknda olmadan konumalarm srdrdler. "Tamam o zaman, sende fener var sen nden git" dedi birincisi. Grlmeden, olduu yere sinme dncesi suya dmt. Kalp atlar biraz hzlanmt. Ama asl nefes alp veriini duymalarndan ekiniyordu. Hayatnda canl bir hedefe hi ate etmemiti. Olta balkl dmda hayvan bile avlamamt. imdi kar-sndakilerle lmne bir delloya giriecekti. Canl hedefe ate etmek ile bir kt parasna ate etmek arasnda ok byk bir fark olduunu duymutu. Fener yandktan en fazla saniye sonra onu grrlerdi. Hatta at katnn bir ucunda olduu iin taramay hangi taraftan yaparlarsa yapsnlar bulunmas saniyeyi amazd. Bir seim yapmak zorundayd. Seimi de fener yerine adam vurmak olacakt. nk fenere bile ate etse yeri hemen belli olacakt. Karanlkta patlayan tabancann alevi grlecekti. Elinde fener olan adam, yanmdakine, "Hazr msn?" diye sordu. "Hazrm Hamit Aabey" dedi birinci. Fenerli adamn ad Ha-mit'ti, Aren bunu aklna kaydetti. Hamit'in tabancas, at katna doru tuttuu sol elindeki fenerin hemen stndeydi. Bu ekilde fenerin aydnlatt yere ate edebilecekti. Tam feneri yakaca anda karanln iinde, dmeyle kark bir srtnme sesi duydu. Hamit feneri yakarken, Sternmeyer P-35 marka tabancasyla sesin geldii yne doru ate etmeye balad. Aren yaknnda uygun bir ey bulamad iin elindeki kevler antay yere paralel olarak adamlarn tam karsna gelecek ekilde atmt. Kevler anta nispeten yumuak bir ekilde yere dm, biraz kaydktan sonra durmutu. Aren bir an iin sar olduunu dnd. Beyninin iinde anlar alyordu. Kevler antay at katnn dier ucuna frlatr frlatmaz tabancasn iki adamn ortasna nian almt. Hangisi ilk olarak tabancasn ona evirirse, hedef olarak onu seecekti. Ensesinde yine ayn rpertiyi hissetti. Kprdayamad. Ik ona doru yaklayordu, fakat hayatn kurtarmak iin bile olsa ate edemiyordu. Grlmemek ve hedef kltmek iin sandn yanna iyice bzld. Ama sandn ykseklii ancak yarm metreydi ve arkasnda deil de sandn yannda olmas onun iin ok byk bir dezavantajd. Tetii nasl ektiini fark etmedi, ilk mermi elinde fener tutan adamn burnunu paralayp beynine girmiti, ikinci mermi de ayn adamn boazndan ieri girmiti. 22 kalibrelik

kurun girdii yerde sadece krmz bir leke brakmt. Fenerin bir kez daha atda amaszca dolatktan sonra, fener adamn elinden kurtulup yere dt. Dier adam at katnda atelenen silahn alevini grmt ve daha arkada yere dmeden alkanlkla tabancasn yere doru evirmi, ate etmeye hazrlanyordu. Lazer karanlkta hzla, Arsen'in bulunduu yere doru yaklamaya balad. Aren, Hammerli'sini adama dorulttu ve ate etti. ilk kurun adamn sol gznden girdi, ikinci kurun ise adamn gzne doru gtrd sol elinden geip yanana sapland. Aren hibir ey hissetmiyordu. Merdivenlerin banda yatan iki adam vard ve onlar birka saniyede ldrmt, ilk mermi namludan ktktan sonra, geri dn yoktu. ldrmenin nasl bir ey olduunu daha nce dnmt. Ama insann bu kadar hissizletirecei, aklnn ucundan bile gememiti. Bir makine gibi davranm ve iki kiiyi ldrmt. Tabancasnda kalan tek kurunla aadan gelecek bir bakasn ldrmek iin bekliyordu. Silah seslerinin kesilmesinden sonra aadan grltler ve bartlar gelmeye balad. "Hamit! Hakladnz m?" Aren konumalar duyduktan sonra kendine geldi. Henz her ey bitmemiti. Merdivenin banda yatan iki kii dnda onu ldrmek isteyen en az iki kii daha vard. Belki de bir dzineydiler. Usta bir hareketle iinde tek kurun kalan arjr kard ve arka cebindeki yedek arjr tabancaya takt. Elindeki silah elli metre tedeki hedefleri vurmak iin hazrlanm, olimpik bir silaht. Hatta antika bile saylrd. Hzla merdivendeki adamlara doru kotu. Adamlarn silahlarna ihtiyac vard. Sa elindeki Hammerli 208'i brakmadan Hamit'in elinden drd silah sol eliyle ald. Bu arada sol kolunda byk bir yanma hissetti. Tabancay alrken duvarda dolaan krmz grmemiti. Tam silah alp geri ekilecekken aadan gelen bir kurun kolundaki balkas delip gemiti. Yanmay hisseder hissetmez kendini geriye doru att. Stern-meyer sol elinden yere dt. Sa elindeki Hammerli'yi brakt ve elini sol kolunun st blmne doru tuttu. Kolu acmyordu. Hafif bir sz vard. Zaten kolunu dnecek zaman da yoktu. Yerde duran Sternmeyer'i ald. O gne kadar hi kullanmamt. Hatta ilk defa gri renkte bir silah gryordu. Namlunun

hemen altna lazer iaretleyici sistem monte edilmiti. O da gri renkteydi. Lazer iaretleyicinin zerindeki krmz dmeye bast. Lazer iaretleyici kapand. Kolunu syrp geen merminin at yaradan kan akyordu. Atardamarna gelmedii iin ne kadar ansl olduunun farknda deildi. Merdivenin pozisyonu nedeniyle sa elini kullanarak ate ederse vcudunun bir ksmn aa karmas gerekecekti. Merdiveni karsna alacak ekilde meldi ve sa eline ald tabancay ileri uzatp aralktan aaya doru bakmaya balad, ikinci tabanca birka basamak aadayd. Aada ka kii olduunu bilmiyordu. Mmkn olduunca fazla ate gcne sahip olmas gerekliydi. Her an en az bir silah hazr tutmak durumundayd. Silah doldurmak iin zaman olmayabilirdi. Aada merdivenin banda siper alanlardan biri yukarya sesleniyordu. "Hamit! Bekir! iyi misiniz ?" Fsltyla sylenmesine ramen, endieden adamn sesi tslama gibi kyordu. Osman merdivenin banda adamlarndan birinin yattn gryordu, fakat kim olduunu ve durumunu bilemiyordu. Hamit ile Bekir neredeyse bir rnek giyinmilerdi ve yatan adamn yzn semesine imkn yoktu. Bir daha seslendi. "Hamit! Bekir! Orada neler oluyor?" Adamlarnn lm olabileceine inanamyordu. Birka saniye sren bir atmada iki adamnn birden lmesi kabul edilemez bir durumdu. Dosyasndan okuduu kadaryla Arsen'in bunu yapmas imknszd. Yukarda birileri vard ve iki adamn safd brakmlard. Ludvvig ne biim bir ie onlar bulatrmt. iki kiiyi ldrme konusunda tereddt ederken ve bunu iine sindirmeye alrken imdi iki adamn kaybetmiti. Yukardan hl t kmyordu. Yoksa Ludvvig onlar bir tuzaa m ekmek istemiti? Metin Karakul, "Bizi nasl bir iin iine bulatrdn ?" diye sahanln odalara alan blmndeki duvara siper alan Ludwig'e seslendi. Ludvvig, "Durumun tahmin ettiiniz kadar kolay olmayacan size sylemitim" dedi. "Ama adamlarnn bu kadar abuk safd- kalacan ben bile tahmin etmemitim." at katna kan merdivenler, doksan derecelik bir ayla sola dnyordu. Bu dneme Arsen'i aadakilerin saldrsna kar koruyor, ayn zamanda da aadakiler iin merdivenlerden inecek kiiye kar avantajl bir konum

salyordu. Ne o aa inebilirdi ne de aadakiler yukan kabilirdi. Aren at katna ks-trlmt. Elindeki silahlar ve mermiler onun ne kadar dayanabileceini gsterecekti. Arsen'in baklar gvercinlie kayd. Ayn zamanda atdan gelebilecek bir saldrya da hazrlkl olmalyd. Bir ekilde evin yanndaki gne enerjisi sisteminin borularndan yukar trmanp atya kabilirlerdi. Geri kiremitlerde ses karmadan ilerlemeleri zordu, ama yine de atya birilerinin kmas durumunda merdivenlerdeki pozisyonunu kaybedip at katmda iyice kstn-labilirdi. Her trl olasl hesaplamas ve ona gre bir plan yapmas gerekiyordu. Oysa aada tam olarak ka kiinin olduunu bile bilmiyordu. Aada ka kiinin olduunu renebilmek iin kurunlarnn yarsn verebilirdi. Tabi kalan kurunlan aadakilere yetecekse... Elindeki tabanca bir polisin veya resm grevdeki birilerinin kullanabilecei trde bir ey deildi. En azndan tanesi 600 dolar eden bu silahlan, olsa olsa Derin Devlet kullanabilirdi ve Derin Devlet'in gerek olup olmadn bile bilmiyordu. Aadan bir ses, "Hey Aren, senin iini bitireceim. ok az vaktin kald. Adamlanmn intikamn alacam" dedi. Aren konuann daha nce sesini duymamt, stelik hangi nedenle ona saldrdklarm bile bilmiyordu. Fakat bunlan dnecek zaman yoktu. lelebet orada kalacak deildi. Karlk olarak aa doru bir el ate etmeden nce, "Buyurun aln. Bekliyorum" dedi. Arsen'in hedef belirlemeden yapt atn ardndan, alnmayacak kfrler edilmeye baland. Kfreden adam yaylm ateine balad ve mermisini bitirene kadar durmad. On iki. Aren atlar saymt. Yukandaki iki adamda da ayn tr silah olduuna gre aadakilerde de ayn silahlardan olduunu varsayabilirdi. Demek ki elindeki silahta dokuz mermi vard. Vurduu adam lmeden nce karsndaki duvara iki el ate etmiti. Yaylm atei biter bitmez elindeki Sternmeyer'le aaya doru ate etmeye balad. At srasmda adamn geri ekilmesini frsat bilip gvercinliin yanma den dier tabancay ald. iki el daha ate ettikten sonra yerde yatan adam koltuk altlarndan tutup yukarya doru ekti. Ondaki yedek arjrlere de ihtiyac olacakt. Kemerine ilitirilmi arjr klfn ekip kard. "R. kurusu bizim silahlan bize kar kullanyor" dedi Osman Selence kendini aadan aza

mermi yamurundan zar zor kurtardktan sonra. Ludvvig kprmek zereydi. Osman'n da Almancasnn ok iyi olduunu bildii iin, Almanca olarak, "Biriniz dandan atya trmann" diye emir verdi. Sesi tslar gibi kmt. Metin ile Osman birbirine bakt. Gzlerinden yaadklanna inanamamann verdii aknln yannda, ylgnlk da okunuyordu. En formda olduklar genlik yllarnda bile atya trmana-mazlard. Evi uzaktan izlerken Ludvvig onlara olas atya trmanma noktasn gsterdiinde, oraya trmanacaklan ikisinin de, aklna gelmemiti. Ludvvig'i sadece dinlemekle yetinmilerdi. Osman, Lud-vvig'le muhatap olma iini Metin'in stlendiini bildii iin, gzn "sen syle" der gibi krpt. Metin Karakul, "Herr Ludvvig, biz komando deiliz" dedi. "sterseniz siz kn atya..." Ludvvig kendisine verilen adamlann ne kadar beceriksiz olduunu bir kez daha anlad. Gya yukanda len iki salak bir zamanlar, evik kuvvetle operasyona katlmlard. lmeleri saniye bile srmemiti. Ludvvig, "Bir ara, evik kuvvete, u iki sala attklan iin tebrik mesaj ekeyim" diye dnd. Karsndaki iki salaksa, bira ielerine ate etmenin dnda, ellerine silah alma benzemiyorlard. "Nedir bu samalk ?" diye dnd. Geri dndnde, byle bir ekibin hazrlanmas emrini veren mankafadan, hesap soracakt. "Madem o herifi ldremiyorsunuz, bari ikiniz aa inmesine engel olun" dedikten sonra evrak antasna yneldi. Dier ikisi merdivenin bana giderken, evrak antasn ald ve "Ben de bu ii kknden halletmek iin bir eyler yapacam. Siz onu birka dakika yukarda tutun" dedikten sonra evrak antasyla aaya doru inmeye yeltendi, fakat Metin, Ludwig'i omzundan tuttu ve geri ekti. "Bizi burada brakp gidemezsin." Elindeki silah Ludwig'e doru evrilmiti. "Sen aaya inebilirsin, ama evrak antas burada bizimle kalyor. anta ancak bizimle birlikte aaya iner" dedi. Sesi kin doluydu. Ludwig'in kabul etmekten baka ans yoktu. Nasl olsa ii bitirdikten sonra kalan ikisini rahatlkla temizleyebilirdi. Evrak antasn st katn sahanlna brakt. "Hazr olunca sizi aracam. Bu arada vurulmamaya aln" dedi. Metin, Ludwig'in antasna koyduu zamanlayclar ve patlayclar grmt. antayla aa inmesi durumunda btn evle birlikte havaya

umalar ok kolay bir zm olurdu. Tek gvenceleri o evrak antasyd. O anta Ludwig iin ok nemliydi ve btn bunlar o anta iin yaplmt. st kat sahanlnn ortasnda duran antay, ayayla duvarn yanma kadar itti. Gz st kattan gelecek bir saldrdayd. Korunabilecekleri tek yer sahanln alt kata inen merdivenlere ald yerdi. Metin, Osman'a gre daha ksa boylu olduu iin yere melip silahn duvarn kesine dayad. Lazer nn grlmemesi iin de, silahn merdivenin st kata dnndeki duvarna tuttu. Lazer iaretleyiciyi kapatmak istemiyordu. Hi olmazsa nereye ate ettiini biliyordu. Aren merdivenin banda, aadaki seslere kulan kabartm, bekliyordu. Konumalarn hibirini anlayamamt ama, artk aada en az kii olduunu biliyordu. lerinden biri, giri katna inmiti. Acaba, fark etmedii bakalar da var myd ? Kolundan akan kan yere damladka merdivendeki krmz artryordu. Titriyordu. Hayr! Korkuyordu. lm konusunu bir dnmt. nce babasnn kaybetmiti. Babasn kaybettiinde yandayd. Fotoraflarn dnda, babasn hatrlamyordu. Ona babasnn Kbns'ta ehit olduu ve cennette yattyd. birikintiyi ara ska henz iki sylenen,

Okul ana yaklatka, babasnn lmnden ok, bir babas olmamas aklna taklmt. Herkesin bir babas vard, ama onun babas yoktu. Annesinin bu konuda pek konumak istemediini hatrlyordu. Alt yanda bir babas olmasm o kadar ok istemiti ki. Akam eve geldii zaman onu pecek, ban okayp dizine oturtacak bir baba. Annesinin saklamaya alt zntsne son verecek bir baba... lm anlamaya balad o yllarda babasna ok kzmt. Neden lp onlar yalnz brakmt. Onun da kaderi babas gibi mi olacakt ? Babas gibi bir atmada m lecekti. O da babas gibi, karsn yalnz m brakacakt? Melody hamile olmadn sylemiti, ama ya srprizin tadm karmak istemediy-se? Ya doacak ocuunu da ksz brakacaksa? Yllar ncesine dnd. Yaadklarn ocuunun da yaayacan dnd. Kendini babasnn yerine koydu. Acaba o da Kbrs'ta ayn eyleri mi dnmt. O da kendisi gibi korkmu muydu ? Bir keskin niancnn kurununa kurban gitmeden nce, babas da karsn, ocuunu dnm myd ? Korkuyordu. lesiye korkuyordu. lmekten deil, geride brakacaklar yznden korkuyordu. Aadakiler yeniden taciz ateine balad. Kurunlar arkasna sakland merdiveni at katna balayan duvara arpyordu. Duvarn ne kadar salam olduunu deniyor gibiydiler. Fakat betonarme duvar kurunlara direniyordu. Ate etmeyi kestiler.

Aren yukar kma giriiminde bulunmamalarna ard. Demek ki bakalar yoktu. Biri atya kacak olsa kiremitlerde kardklar seslerden anlard. Peki ilerinden biri neden aaya inmiti? Dierlerini brakp gidecek miydi, yoksa atya m trmanacakt? Duvara yanlamasna siper alm ekilde aay kontrol etmeye alt. Onu brakacaklar yoktu. O da aadakileri brakmayacakt. Birdenbire iini bir mutluluk kaplad. yi ki Melody, bu cehennemi yaamamt. stanbul yolunda, btn bunlardan habersizdi. Dnceler birbirini kovalyordu. Btn duyu organlar olas tehditleri alglayabilmek iin alarmdayken, beyni dncelerle bouuyordu. Peki saldrganlarn arkasnda kim vard? Durup dururken neden saldrmlard ? Yerde yatan cesetlere bakt. Kimleri ldrmt? Ceplerini kartrmaya balad. Belki bir cep telefonu bulup polis arrd. Adamn arka cebindeki czdann ald. inden kimlik olarak sadece ehliyet kt. Bekir Turan. Doum 1972... O esnada aadan gelen Almanca konuma dikkatini ekti. Almanca pek bilmemesine ramen "gel" kelimesini anlamt. st kattan yantn gelmesi gecikmedi. Daha sonra incelemek zere ehliyeti kot pantolonunun arka cebine koydu. Aadaki adam dierlerini anyor olmalyd. Neden? Neden, onu at katna sktrmlarken, adamlar aa anyordu? st kat sahanl hareketlenmiti. Silahn sahanln merdivenlere alan blmne dorulttu ve beklemeye balad. Duvarn kenarndan bir namlu ucu grd. Tabancayla ona doru rasgele ate edilmeye balannca refleksle ban geri ekti. Kurunlar geliigzel kh merdivene, kh duvara isabet ediyordu. Gzucuyla aaya bakt. Bir el daha ate edildikten sonra silah geri ekilmiti. Yedek arjr takacan dnd. Bu sefer o da ate edecekti. Aadakiler gitmek iin acele ediyorlard. Bir an gitmelerine izin vermeyi dnd. Fakat gitmek istemeleri beynini kertmiyordu. Neden onu at katna sktrmken gitmek istesinlerdi ki ? Alt kata indiklerinde ne yapacaklard ? Aynca arkalarnda iki l brakarak gitseler bile mutlaka onu ldrmek iin geri dneceklerdi. Gitmelerinin ardnda bir bit yenii vard. Ne olduunu bulmak zorundayd. Aadan yine konumalar gelmeye balad. Sylenenlerden "abuk" ve "

dakika" kelimelerini anlad. dakika iinde aaya inmeleri gerekiyordu. kinci tabancay sol eline ald. Ate gcne ihtiyac vard. Madem adamlarn dakikalar kalmt. O da onlar orada tutacakt. Aadan yeni bir yaylm atei balad. Aren de sol elindeki tabancayla aaya doru bakmadan ate etmeye balad. Tabanca boa tetik drene kadar, ate etti. Hemen sa elindeki tabancay aaya dorulttu. Plannn ileyeceini umuyordu. Adamlardan biri elindeki silah yukarya doru ateleyerek duvarn arkasndaki yerinden frlad. Aren de kendisini koruyarak aaya doru ate etmeye balad, iki kurun adamn gs kafesini delip gemiti. Adam derken dierinin at ateten kendini korumak iin geri ekildi. O arada vurduu adamn elindeki evrak antasyla aaya dn gremedi. "Osman! Kardelik!" Aadan gelen lk kulaklar trmalayacak kadar yksek ve sinir bozucuydu. Sanki onlar ldrmek iin evlerine giren Arsen'di. Aadaki adam kurunu bitene kadar yukarya ate etti. Aren aaya bakt. Bir el ate edildi. Geri ekilmek zorunda kald. Artk seri at yapmyorlard. Kontrol etmek iin tekrar aaya bakt srada, ikinci el at geldi. Kurun duvardan bir para kopanp dier duvara sekti. Aren elinde olmadan geri ekildi. Tam bu esnada aadaki adam yerinden frlayp aaya doru komaya balad. Aren pozisyonunu aldnda ge kalmt. Adam merdivenlerden, eriemeyecei kadar, aaya inmiti, iki kurun daha bulunduu yere doru skld. Sahanlk gr alan iinde olduundan siper almas kolayd. Oysa merdivenlerin alt blmne ate edebilmek iin aa kmas gerekiyordu. Birka saniye olduu yerde kald ve pr dikkat aay dinledi. Hi ses gelmiyordu. Belli belirsiz bir konuma duydu, fakat ne sylendiini anlayabilecek durumda deildi. Bir sredir dikkatini merdivenlere younlatrd iin at katm unutmutu. Belki de atya trmanacaklard. Gvercinlik penceresinden aty kontrol ederken bir esinti hissetti. Aada kap alm olmalyd. el silah sesi daha duydu. Silah sesleri kesildikten sonra kulak kesildi ve aadan gelecek sesleri dinlemeye alt. Birka saniye sren tabanca sesinin kulanda yanklanmasndan sonra ev sessizlie gmld. t kmyordu ve aadan gelen esinti devam ediyordu. Arka cebinden bir yedek arjr alp tabancasna takt. Tabancay pantolonunun arkasna sktrdktan sonra, yerde duran Hammerli'sini alp atya, atnn arka tarafna kt, gneye doru dnp olas bir saldrya kar tetikte, evin n tarafna doru yrmeye balad.

iki kii evden ana yola kan patikada kouyordu. imdiden yaklak yz metre kadar gitmilerdi. Koanlardan birini hemen tand st katta ona ate eden adamd. Dieri ise Almanca konuan adam olmalyd. Otomatik kapnn dnda duran siyah Mercedes onlarnd herhalde. Sarn dierinden yaklak otuz metre kadar ndeydi ve kapnn yanndaki alak itleri amt. "Kayorlar" diye dnd, iinden haykrmak geliyordu, iki cesedi geride brakp kamalar anlamszd. Ne iin gelmilerdi ve neden gidiyorlard. Sternmeyer'in arjrnde kalan kurunlar kaanlarn zerine boaltt. Ludwig ilk kurundan sonra kendisini yere att. Nereden ate edildiini ilk anda anlayamad. Daha sonra, atdan ate eden Ar-sen'i grd. Bir an iin ate etmek aklna geldi. Fakat tabancayla o mesafeden Aren Bora'y vurmasna imkn yoktu. Geri Bo-ra'nn atlarnn da ona ulamasna imkn yoktu. Metin Karakul da yere yapm kalmt. Kurun yamuru devam ederken, yerinden kalkp Mercedes'e doru komaya balad. Arktik Warfare Magnum'u kullanacakt ve bu adamn kesinlikle ortadan kaldrlmas gerekiyordu. Metin aaya indii zaman ona her ihtimale kar enjeksiyonu yapmt. Bir buuk saat iinde nasl olsa lecekti. Aren Bora'y da temizledi mi i bitmi olacakt. Operasyon balamadan nce Magnum'u hazrlamt. Yaklak 150 metre tedeki bir hedefi vurmak ocuk oyuncayd. Aren elindeki tabancay yere att ve Hammerli'sini tabancayla o uzaklktan hedefi vuramamt, ama Hamkard. Normal

merli'yle vurma olasl daha fazlayd. Uzun namlusu rahatlkla elli metre tedeki 5 cm apndaki bir hedefi vurabildiine gre, 100 metrenin biraz zerindeki bir hedefi de rahatlkla vurabilirdi. Eskiden birka deneme yapmt ve hedefin ne kadar zerine nian almas gerektiini biliyordu. Adamlar kontrol etti. Biri Mercedes'e ulamt. Dieri ise yerden henz kalkm ve Mercedes'e doru kouyordu. Mercedes'e koan adama doru nian ald. Ate etmek istedi, ama adamn arkas dnk olduu iin ate edemedi. Srt dnk birini vuramazd. Silah sesinden sonra kendini yere atan Metin Karakul, ayaa kalkm ve Mercedes'e doru komaya devam ediyordu. Osman' ldren adam vurma istei artt ve bir an iin geri dnp atya doru ate etmeye balad. Bu arada kardan alan ate srasnda sol omzundan vurulduunu hissetti. Sanki kor halindeki bir uvaldz omzuna saplanmt. Sol eliyle uvaldz karmak ister gibi bir hareket yapt. Can yanyordu. anta artk Ludwig'de olduu iin Ludwig rahatlkla kaabilirdi. Kalan gcyle Mercedes'e doru

komaya balad. Geride kalmak istemiyordu. Lud-wig'le grlecek bir hesab vard. Can dostu Osman'n ve iki adamnn lmnden Ludwig de en az atdan ate eden adam kadar sorumluydu. Sonunda lecek bile olsa, punduna getirip Ludwig'i ldrecekti. Kulaklar sar eden bir patlama oldu. Yazlk eve konan drt kalp C4 patlamt. Patlama annda Aren adamlar takip edebilmek iin gvercinlie doru gidiyordu. Kulak zarn patlatacak lde bir basnla, tm vcudu sarsld. Arsen'in ayaklarnn altndaki at sanki bir anda zplad. Ev sanki temelinden kopup havaya frlam ve yere inmiti. Tekrar atya dtnde ne olduunu hl anlayamamt. Her yeri aryordu ve dengesini yitirmiti. Sanki bir anda etrafndaki btn oksijen emilmiti. Nefes almakta zorluk ekiyordu. Scaklk cierini dalayacak kadar yksekti. Cierlerinde kalan bir miktar havay mmkn olduu kadar tutmaya alt. Nefes almaya almas cierlerini mah-vedebilirdi. Scakln yznden uzaklatn hissetti. Patlamada atnn bat ucuna frlamt. Dorulmaya alt. atnn ken blmnden alevler fknyordu. atdaki LPG tank patlamann etkisiyle yerinden kopup aaya dmt ve her an patlayabilirdi. Ludwig bagajdan ald nianc tfeini geri koydu. Patlama herkesin dikkatini ekmiti ve bir an nce oradan uzaklamalar gerekiyordu. Aren Bora denen adamn iini patlama bitirmi olmalyd. Aren bir an nce atdan inmesi gerektiini dnd. LPG tank her an patlayabilirdi. atda su stma iin kullandklar gne paneli aklna geldi. Souk suyun atya kt ve gne panelinde snan suyun aaya indii borular kullanarak aaya inebilirdi. Her yeri szlyordu ve dengesini bulmakta zorluk ekiyordu. Kulak zarlan patlamann etkisiyle delinmi olmalyd. Gc borulara tutunarak aaya inmesine yetecek miydi; emin deildi. Hammer-li'yi beline soktu. Belinden kemerini kard, iki eline kemeri skca dolad. atnn kenarndaki oluklardan aa doru sarkt ve iki eliyle borular kavrayp aa doru kaymaya balad. Aaya iner inmez yola doru komaya balad. Sarho gibiydi, dz koamyordu. Patlamann etkisiyle, evin elektrikleri kesildii iin, devridaim pompas duran minik alayan, havuzdaki suyu ksz brakmt. Aren beline takt Hammerli 208'in havuzun yanndaki imlere dtn fark etmedi. Sol ayandaki yaraya aldrmadan sekerek Mercedes'in arkasndan yola doru komaya devam etti. lk patlamada ara deposu havaya uan LPG tanknn vanasnda balayan sznt yangnn etkisiyle alev ald. yz litrelik tankta kalan yaklak 130 litrelik yakt byk bir alev topu halinde patlamt. Oluan alev, pussuz bir gnde Gelibolu'dan bile rahatlkla grlebilecek kadar bykt. Patlamann

yol at basn dalgas Arsen'i yakalayp, alt metre kadar ileriye, Melody'nin zenle setii ieklerin zerine frlatt. Aren kendinden gemiti. 23 15 austos 2005, pazartesi 05:10 Uan dahil anons sisteminden gelen iki an sesinden sonra, hostesin sesini iittiinde, Ludwig lmle burun buruna geldii son iki gnn en zor dakikalarn yayordu. "Sayn Yolcularmz, cep telefonlar uamzn uu aletlerini olumsuz ynde etkiledii iin, ltfen cep telefonlarnzn kapal olduunu kontrol ediniz. Terminal binasna girinceye kadar kullanmaynz" diye balayan anonsu duyduunda sinirleri biraz daha gerildi. Oldum olas umaktan nefret ederdi. yi ki uaa gelir gelmez, THY'nin bir Business Class ayrcal olan, "ho geldiniz ikisi"ni almt, iki, uaa biner binmez duymaya balad korkuya da-yanabilmesinin en etkili yoluydu. Geceyarsn biraz gee istanbul Atatrk Havaliman'na gelmiti ve gmrkten geene kadar Welcome Cafe'de bira imiti. Gmrkten getikten sonra da, artan korkusunu yattrmak iin, ikinin alkol dzeyini artrm ve viskiye terfi etmiti. Alkol eii yksek olduu iin havalimannda ald ikiler ona ancak uaa binecek cesareti vermiti. Birka kez Trk Havayollar'yla yolculuk etmiti. Uak kalkmadan nce "ho geldiniz ikisi" dnda iki vermelerinin yasak olduunu biliyordu. Bu nedenle uaa binmeden minik viskilerden altlk paket alm ve ikisini daha uaa binmeden bitirmiti. Yolcularn yerlerine yerlemelerine yardmc olan hosteslerden birine seslendi. "Affedersiniz?" Byk olmas nedeniyle bast dolabna sdramad bagajnn kargoya inmesi gerektii konusunda bir yolcuyu ikna etmeyi yeni baaran hostes, "Size nasl yardmc olabilirim ?" diye yantlad. "Eer mmknse, bir bardak buzlu su almak istiyorum" dedi Ludwig ve ekledi, "Ltfen buzu ok olsun." Sadece buz almak istediinde, hostesler yannda getirdii ikiyi mi ieceini merak ediyorlard. Fakat bol buzlu bir su istedii zaman, hostes durumu fark etse bile nezaketinden bir ey sylemiyor ve aralarnda gereksiz konumalar olmuyordu. Bir dakika gemeden buzla dolu suyu gelmiti. Bir dikite suyu itikten sonra yanndaki yolcuya fark ettirmeden viskisini bardaa boaltt. Bardan yanndaki peeteyle de barda sard. Bu ekilde itiinin viski olduu uzaktan anlalmayacakt.

Uzun zamandr bu kadar insan kymnn olduu bir operasyona katlmamt. En son, zerinden konvoy geen bir kpry Srp milislerle birlikte havaya uurduklaruu hatrlyordu. Geri Aren Bora denilen herif iin ounu halletmiti ama, o da Bo-ra'nm iini bitirmiti. Bir an aklna Metin Karakul geldi. Adam delirmeden temizledii iin, ii rahatt. Bir de onun yaral halde delirmesini izlemeyi ekemezdi. Kafasna skt bir kurun ii halletmiti. Derin bir nefes ald. Bir gn nce lmle yz yze gelmi, ama bir an bile korkmamt. Uak yolculuu onun en byk korkusuydu ve ii gerei bu korkusuyla sk sk yzlemesi gerekiyordu. Yzlerce defa uakla yolculuk etmesine ramen, zom olmadan umay bir trl baaramamt. Bu dncelerden kurtulmas gerekiyordu. Viskisinden bir yudum ald. Her yudumda kendine uuun iyi geeceini, Trk Havayolla-r'nn ok iyi bir irket olduunu sylemeye balad. Dahil anons sisteminden yeni anons duyulana kadar, az da olsa rahatlamt. Kaptan pilot kabin ekibine yerlerini almasn sylyordu. Bardakta kalan ikiyi byk bir yudumla iti. Barda nndeki cebe sktrdktan sonra iki eliyle yzn kapatt. Dier yolcularn korkusunu grmesini istemiyordu. Korkusu sadece kendisiyle hosteslerin arasnda bir sr olarak kalmalyd. Uak pist bana gelmiti. Motorlarn grlts artmaya balad. Boeing 737800 her an frlamaya hazr bir yay gibi geriliyordu. Uan kalkmasna engel olan sadece frenleriydi. Bir anda btn vcudunun geriye gidip koltua yaptm hissetti. Frenlerin durdurucu etkisinden kurtulan uak, ok gibi yerinden frlamt. Tekerleklerin getii pist zerindeki her tmsein yol at darbeyi btn vcuduyla hissediyordu. Sanki btn vcudu yerden ayrlmamak ister gibi tekerleklerle btnlemiti. Tekerlein her dnnde i dnyas altst oluyordu. Yerden kopmak istemiyordu. Sonsuza kadar pistte gitmek istiyordu. Sonunda kanlmaz olan gerekleti. Btn vcudu bir anda koltua yapt, hemen ardndan da sanki en tepeye ykselen bir salncakta aaya doru iniyormu gibi kendini bolukta hissetti. Uak havalanmt. Hl ellerinin yznde olduunu hatrlad. Ellerini indirdi ve cebe sktrd barda alp yeni bir iki koydu. Birlikte yolculuk ettii insanlar gibi umursamaz bir ekilde yolculuk edebilmek iin neler vermezdi. Kimi uaa girdii zaman datlan gazeteleri okuyordu, kimi de yanmdakiyle sohbet ediyordu. Hibiri artk altlarnda sadece hava oluunu umursam-yordu. Oysa uak her geen saniye ykselmeye devam ediyordu. Aadan gelen "kt, kt" sesleri ykselirken de devam ediyordu. Uak sola doru yatt. Kalbi o kadar hzl atyordu ki, neredeyse nefes almasna engel olacak kadar skt kemer onu durdurma-sa, ayaa kalkp kapya gidecekti. Uak dnn

tamamladktan sonra kemer ikaz klar snd. Kalk srasnda uan mutfak blm ile yolcu blm arasnda ekilmi olan perdeyi aan hostesin glmseyen yzn grnce kendisini biraz rahatlam hissetti. Hosteslere hayret ediyordu. Nasl oluyordu da hemen hemen her gn uabiliyorlard? Otuzlarnn balarnda olduunu tahmin ettii hostesin en azndan on bin saat utuunu dnmek bile iinin bir tuhaf olmasna neden oldu. Oysa o uak yerde bile dursa, iine girmeye cesaret edemeyenlerdendi. Uan merdivenlerine doru yrmeye baladnda, btn vcudundan ter boalyor, midesine kramplar giriyor ve ba dnyordu. Arada bir hosteslerin uan iinde sanki yerdeymi gibi dolamalarna sinir olsa da, havada olduklarm umursamaylan, ona az da olsa g veriyordu. Hostes perdeyi atktan sonra uam mutfana gidip hazrlklarn yapmaya balad. ki dakika sonra uuun en tehlikeli olan ilk alt dakikas bitecekti. Bir sre uam seyrsefer sisteminden yolcu kabinindeki ekrana aktarlan grnty inceledi. Motorlardan gelen ses ve hafif bir titreim dnda uam gittiini gsteren tek ey ekranda grd uak eklinin Balkanlar zerinden Dou Avrupa'ya doru hareketiydi. Ekrandaki grnt bile cann skmaya yetiyordu. Grntdeki uan iindeydi ve birileri de radar ekranndan ua takip ediyordu. Radarn banda uann seyrini kontrol eden adam iin sadece bir numara ve iaretti o uak ve dt zaman radar ekranndan iaret kaybolacakt... mdadna buzlu suyunu veren hostes yetiti. Business Class yolcularna scak havlu ve mn kart datlyordu. Scak havlusunu hostesten alrken, "Bir viski alabilir miyim, ltfen?" diye sordu. Hostes, "Hangi marka istersiniz? Jack Daniels? Johnny Walker Black Label ?..." diye sayarken, Ludwig 12 yllk ikilerden b,ir duble buzlu Black Label siparii verdi. "Hemen ikinizi getiriyorum" dedikten sonra arka srada bulunan iki yolcuya da "havlusunu ve mn kartlarn verdi ve Ludwig'in ikisini hazrlamak iin mutfaa girdi. Bir dakika bile gemeden Ludwig ikisini iiyordu. Teorik olarak inie geene kadar tehlike minimum dzeydeydi. Uak stanbul'u arkasnda brakm hedefine doru ilerliyordu. Asla cam kenarna oturmaya cesaret edemezdi. Pencereden darsn grnce utuu gereiyle karlamak onu mahvediyordu. Pencerenin plastik perdesini kapatmak iin kemeri bal olduu halde cama uzand. Camdan greceklerinden korkarak el yordamyla pencerenin plastik perdesini aaya indirdi. Biraz rahatlamt. ki gndr o kadar ok olay yaamt ki uak yerdeyken bunu yapmak aklna

gelmemiti. Camdan darsn grd zaman, kendisini havada asl bir kutuda gibi hissediyordu. Sanki kutu bir iple aslm, her an ip kopacak ve aaya decekti. Korkusu onu gittike etkisi altna alyor. Bir kbustan dierine gtryordu. Oysa soukkanlln korumalyd. Neredeyse btn hayat boyunca tehlikeyle i ie yaamt. Onlarn en kts bile, u an iinde bulunduu durumdan daha iyiydi. Baka dncelerle beynini kandrmalyd. nndeki iki saati bir ekilde geirmek zorundayd, geri dn yoktu. Amerika'nn yeil kuak stratejisi, Pluto'nun iine geliyordu. Bu ekilde radikal kesimlerden kendilerine piyon bulmalar ko-laylayordu. Ayrca yeil kuak iinde oluturulan yeni dengeler de ekmeklerine ya sryordu. Daha bir ay nce Filipinler'deydi. Keyiflendiini hissetti. Uakta olduunu unutturacak eyler dnmek iine yaryordu. Alt kiinin lmne neden olan dokmanlar incelemek iin ayann dibindeki antay ald. antadaki dokmanlarn arasndaki fotoraflar incelemeye balad. Fotoraflar deerli olmalyd. Oysa onun iin fotoraflarda grdklerinin hibir nemi yoktu. Zaten birka saattir ald alkol beynim etkilemeye balamt. Fotoraflar yerine koydu ve bir Black Label daha almak iin arma dmesine bast. Gelen viskiyi iki yudumda itikten sonra ayaa kalkt. n blmdeki tuvalette ihtiyacm giderdikten sonra yerine geip oturduunda, yemek servisi yaplmaya balanmt. Hostes geldii zaman bir ey yemeyeceini syledi. Onun, utuunu unutturacak bir eye ihtiyac vard; ikiye. Biri onu umadan nce bayltsa ve indikten sonra aylsa o kadar mutlu olurdu ki. Yast bann altna koydu ve gzlerini kapatp uyumaya alt. Motorun sesinin i makinelerinin alrken kard sesler olduunu dnmeye, aslnda yerde olduuna kendini inandrmaya alt. Olmuyordu. Baka dnceler ve iki tek kar yoldu. Elinde hem ikisi hem de onu rahatlkla sinirlendirip utuunu unutturacak bir olay vard. Onca operasyona katlmt, onlarcasm planlamt, ama hayatnda ilk defa olarak operasyon srasnda ekibini kaybetmiti. Tabi onlara ekip denebilirse. Plan aslnda basitti, istanbul'da bir eve girip baz belgeleri alacak, daha sonra da iki kiiyi saf d edeceklerdi. Organizasyonun lojistik aya iyi yrmesine ramen, operasyonun ayrntlar ve kullanaca ekibin bilgisi eline ulatnda, ldracak gibi olmutu, iki mafya babas ve iki de tetiki. Yerel halktan kiilerin, operasyonlara ne ekilde katlabileceklerine ilikin yllarca eitim vermi, pek

ok rgtn militanlarn yetitirmiti. Yerel halk ancak hassas operasyonlarda rehberlik veya lojistik destek amacyla kullanlrd. Onlarn operasyonla ilgili detay bilgisi asla olmazd. Hedefleri inceledii zaman bir karkoca olduklarn grmt. Kadn otuz yedisinde, albenili biriydi. Bir hedef olarak kendisine gsterilmemi olsa resme ilk bakt anda kadnn uluslararas bir irketin halkla ilikiler blmnde altm syleyebilirdi. Bakml ve karsndakini ikna gcne sahip grnyordu. Adam-sa atletik yapl biriydi. Baklarnda sanki bir eyler gizler gibi bir hava sezinlemiti. Her an bir ey yapacak ve bulunduu ortamdaki havay deitirebilecek kapasitede grnyordu. Dosyay grr grmez adama dikkat etmek gerektii konusunda bir not dmt. Dndkleri de gerek olmutu. Aren Bora'y havaya uan evin ykntlar arasnda braktnda, adam ekibin -ne kadar ekip denebilirse- elemann saf d etmiti. Geri Aren Bora onlar safd etmeseydi, o etmek durumunda kalacakt. Bir bakma iini kolaylatrmt. Yine de Aren Bora'ya kar gizli bir hayranlk duyuyordu. Kendisinden ok daha donanml be kiilik bir ekibe kar iyi direnmiti. Aklnn kesine yazd not, tahminlerinin tesinde doru kmt. Metin Karakul'un iini bitirdikten sonra silahlan daha nceden belirlenen noktaya brakm ve oto sanayinin arkasna braktklar arabayla Edirne zerinden istanbul'a gitmiti. Artk uzun sredir yaad Berlin'e geri dnyordu. Birka saat sonra Marcus Ludwig kimliinden syrlp baka bir kimlikle yaamna devam edebilecekti. Bir ikiye daha ihtiyac vard. Bedeni ikinin uyuukluuyla neredeyse uyumak zereydi ama, beyni uyumay reddediyordu, iki gndr yaadklar, onu bu operasyona yollayandan soraca hesap, kaza yapan uaklar beyninde resmi geit yapyordu. Nazik bir dille hostesten bir Black La-bel viski daha istedikten sonra zihnindeki istenmeyen dnceleri atabilmek iin gemile ilgili dncelere dald. Pasaport kontrolnden geii ok rahat olmu ve Berlin yerel saatiyle yedi krk bete havaalanndan kmt. Avrupa Topluluu pasaportu tamak ona bir ayrcalk salyordu. Yannda daima en az bir Avrupa pasaportu tamay det haline getirmiti. O kadar ok kimlik deitirmek durumunda kalmt ki, nerede doduunu, kim olduunu bile hatrlamakta glk ekiyordu. Bindii taksi eski Dou Berlin'in merkezine doru giderken, evine geldiini hissetti. Ne de olsa yllarn, en azndan evi olarak nitelendirebilecei kadar, eski Dou Berlin'de geirmiti. Havann yamur yad yaacak kadar kapal olmas bile duyduu rahatlamay bozamazd. Hem artk uakta deildi, evindeydi. Gece Berlin'in gzide meknlarnda iki gnlk yorgunluunun acsm kartacakt. Her ne kadar sinirleri iyiden iyiye bozulmu olsa da, iki

gnlk iten alaca prim, emeklilik fonuna byk katkda bulunacakt. Ludwig ellerine bakt. Vcudu ve yz yan gizliyor olsa da elleri btn plaklyla yam gsteriyordu. Belki bir yl daha bu ii yapard. Daha sonra da emekliliinin tadn karacakt. Neredeyse altm yama gelmiti. Artk emeklilik fonundaki birikimleriyle, iyi bir emeklilik yaam srebilirdi. Dikkat ekmeyecek bir i kurar ve genlik yllarndan beri hayalini kurduu gibi bir katamaran alp, turistlere kiraya verirdi. Tropik adalardan birinde hayatnn geri kalann, kalabalktan ve stresten uzak geirmek istiyordu. Ludwig, "Sada durun, ltfen" dedi. Gidecei yere henz iki sokak vard. Biraz yrmek istiyordu. Bir an ald alkoln etkisiyle pek fazla yryemeyeceini dnd. Yok. Yryebilirdi. Taksinin cretini dedikten sonra iki antasn alp arabadan indi. Dou Berlin'in evleri dardan bakldnda birbirine benziyordu. Be katl, minik pencereli, sokak boyunca kesintisiz uzanan apartmanlar, insanda asker disiplin izlenimi uyandryordu. Dikkatli olmasa kolaylkla insan kendi bloku yerine, baka bir bloka girebilirdi. Geni bir giriten sonra arka tarafta kare eklinde bir avlu ve avluya bakan minik camlar. Avludaki bir iki aa ve minik bir ieklik, klostrofobisinin stesinden gelmesine yetmiyordu. Birbirinin kopyas gibi olan bloklardan birinin giriinden sapt. Buradaki evler genellikle tek odalyd; tuvaleti ve banyoyu hl birka ev ortak kullanyordu. Evlerde oturanlar genellikle birbirine komu iki oday alp iini yeniden yapmlard. antasn zorlanmadan tayarak merdivenlerden drdnc kata kt. Katn tamam Pluto'ya aitti. Dardan bakld zaman btn kaplar orijinal haliyle durmasna ramen katn tm bir daire olarak yeniden dzenlenmiti. Pluto dairenin her trl konforunu ve gvenliini eksiksiz salamt. Alman makamlar bile burada bu ekilde bir ev olduunu bilmiyordu veya bilmezlikten geliyordu. Dairenin kapm at ve sekiz komn odasnn birletirilmesinden oluan eve girdi. Dorudan yatak odasna geti. Neredeyse iki gndr uyumamt ve stelik de saatin zerinde umutu. antalarn bir kenara koydu ve kendim yataa att. Bir sre iki buuk metre yukarda olan tavan seyretti. i henz bitmemiti. Evrak antasn ve iindekileri teslim etmesi gerekiyordu. Saatine bakt. Ceketinin cebindeki cep telefonunu kard. Tamamyla normal grnen cep telefonuyla, normal GSM altyapsn kullanarak ifreli grme yapabiliyordu. Pluto'yla her trl iletiimde byk gizlilik esast. Aklndaki bir

numaray tulad. Karsna bir iekinin aktarlmas iin gerekli numaralan tulad.

telesekreteri

kt.

Hattn

iki zil sesinden sonra, hattm dier ucundan, "Evet?" diyen bir ses duyuldu. Nihayet karsna bir yetkili kmt. "demeyi yapp paketi aldm." Hattn dier ucunda bir saniyeden az sren bir sessizlik oldu. Bekleme sresince, Ludwig'in kimlii kontrol edilmi, ald iin detay bilgilerine ulalm ve sonular deerlendirilmiti. Btn bu ilemler operatr olarak grev yapan mentor tarafndan yaplmt. "Paketi aldnz teyit edildi. deme konusunda bir eksiiniz kalm" dedi telefonun dier ucundaki ses. Marcs Ludwig hl ikinin etkisindeydi, yine de yaadklarnn muhasebesini yapmt. Bunu her operasyondan sonra yapard. Aren Bora, sala safd etmiti. O da Melody Bora ile Metin Karakul'u. Ama kadnn ldn bizzat kontrol etmemiti. Bir an iin Melody Bora'mn yaayabilecei aklna geldi. O salaklar belki de kadnn ldn sanmt. Dilerini kenetledi. Burnundan tslarcasna nefes verdikten sonra sordu, "demenin eksik kalan ksm nedir? Benim bildiim kadaryla bir eksiklik olmamas lazm." Hattn dier ucundaki kadn, monoton bir ekilde konumay srdrd. "Yannzda gtrdnz malzemelerden birinin demesini yapmam grnyorsunuz." Bu nasl olurdu? Ekibin tamam lm olmalyd. Aren ldrememi bile olsa, patlamadan sa kurtulmalarna imkn yoktu. Patlamanm iddetiyle iki tonluk Mercedes bile sarslmt. Patlamanm evdekileri buharlatrmas gerekirdi. "Bir yanllk olmasn. Ben yanmdaki malzemelerin tmnn demesinin eksiksiz yapldna eminim." "Malzemelerinizden birinin, yakndaki bir tamircide onarma girdii yolunda bir bilgi elimize ulat. Malzemenin tanmlanmas evrak zerinden yapld." "Tekrar ediyorum. Yanmdaki malzemelerden biri olmasna imkn yok" dedi Ludwig. Adamlardan birinin yayor olma ihtimali sfrd. Eer Melody Bora veya Aren Bora iin bir ey sylensey-di, o zaman iine bir phe derdi. kisinin de lmemi olma ihtimali dierlerine gre daha yksekti. Ama yanma verdikleri ekipten birinin yayor olmas imknszd.

"Negatif." Ludwig aklna en son gelen olasl sylemeye hazrland. Bir tek ihtimal vard. Aren Bora ile ekipten birinin kartrlmas. "Malzeme etiketlerinin deitirilmediinden emin misiniz ?" diye sordu. "Aklma malzemelerin etiketlerinin karmas dnda bir olaslk gekniyor. Bir ihtimal de olsa, oradaki malzemelerden bynn demesi eksik yaplm olabilir." "ansl pi kurusu" diye geirdi iinden. Onca olayn ardndan Aren Bora sa kalmay baarmt. imdi ondan tekrar uaa binip yarm brakt ii bitirmesini mi isteyeceklerdi ? Bu kadar da onun iin ok fazla olurdu. Hl aylamamt ve yeniden uaa binip istanbul'a gitmektense priminin yansm geri vermeyi tercih ederdi. "Bilgi elimize dn akamst geldi. Hatay dzeltmek iin bir tamirci yolladk. Yarn sonulan elimize geecek" dedi telefondaki ses. Ludwig sntrken yanann seirdiini fark etmemiti. Pluto iin her eyin zamannda ve eksiksiz yaplmas ok nemliydi. O sralarda bir baka Pluto ekibi Aren Bora'y safd ediyor olmalyd. Tekrar uaa binmek zorunda kalmayacana ok memnun oldu. Ludwig, "Aldm... Bendeki paketi ne zaman teslim edebilirim?" diye sordu. O dokmanlardan bir an nce kurtulmak istiyordu. "Saat onda bir kurye paketi almak iin gelecek. Paketi ve aldnz emaneti eksiksiz olarak kuryeye teslim edin." "Ederim" dedikten sonra Ludwig cep telefonunu kapatt. Par-mandaki yze bakt. Yzk operasyon dnda yaranda bulundurabilecei bir silah deildi. Onu da dier silahlarla birlikte brakmas gerekiyordu. Fakat yz brakmay unutmutu. Belki de yaranda saklamak istemiti. O yzk gibi sessiz bir lm makinesi iine yarard. Fakat Pluto'nun kurallarna kar kmak, lm fermann imzalamaktan farkszd. Yz de iade etmek zorundayd. Yz sol elinden kard ve incelemeye balad, iri tal bir yzkt bakt. Mafya babalarnn taktklar cinsten. Akik tann oturtulduu yer itilince, minik bir ine ortaya kyordu. Gzleri iyi durumda olmasna ramen ineyi zorlukla grd. Alkoln etkisinden diye dnd. Akik ta yerine yerletirdi ve yz alp evrak antasnn iine koydu. Havaalannda giysilerini deitirmi olmasna ramen ykana-mamt.

Lavaboda elini yzn ykamakla yetinmiti. Saatine bakt. Bir saate yalan vakti vard. Giysilerini kard ve dua girdi. Ilk du kendisine gelmesine yardmc oldu. Dutan ktktan sonra zerine krem rengi keten pantolon ile ksa kollu mavi bir gmlek geirdi. plak ayaklarna giydii Timberland ayakkabla-ryla olduundan daha gen gzkyordu. Buzdolabndan souk bir ie bira ald. Yatak odasna geti ve ele geirdii dokmanlar evrak antasndan kard, iki klasr dolusu dokman ve drt fotoraf vard. Bir sre resimleri inceledikten sonra, dier dokmanlara bakmaya balad. Anlamamasna ramen, nemli olduunu tahmin etti. Aksi takdirde Pluto bu kadar zahmete girmezdi. Dokmanlar evrak antasna geri koydu. Yzn mekanizmas kapal m deil mi kontrol ettikten sonra, yzk ile sreleri minik bir poete att. Daha sonra hem antay hem de poeti kurye torbasma yerletirip, mhrledi. Yatak odasndaki snaa girdi. Torbay, ihtiya olmas halinde ifreli iletiimde kullanacaklar ifre metinlerinin bulunduu kasaya koydu. Smaktan kt. Kurye torbasm hazrlarken masann zerine koyduu birasn ald. ie hl souktu. Darnn manzarasn seyrederken dnmeye balad. ORHAN Bir zamanlar, gelecei olan ak gibi bir Dou Alman istihbarat subayyd. Dou Berlin'in nispeten daha nezih bir semtinde devletin tahsis ettii bir evi vard. Yabanc diller konusundaki yetenei sayesinde grevi srasnda pek ok rtl faaliyete katlmt. Aslnda her ey dnp dolap ikinci Dnya Sava'na dayanyordu. Avrupa'nn belirli bir ya stndeki vatandalarnn tmnde, bir ekilde ikinci Dnya Sava'ndan bir iz kalmt. Kimi sava yllarnda voleyi vurmu ve bugn o yllarda yaptklarn unutarak dolayordu. Kimi ise hl sava yllarnn etkisini derinden hissediyordu. Ludwig'se bir sava ocuuydu, ikinci Dnya Sava'nda, Polonyal baba ve Alman asll bir anneden Varova'da, sava srasnda domutu. O yllar hayal meyal hatrlyordu. Sokaklardayd. yordu. Korkuyordu. Herkes sokaklarda bir yerden dierine doru kouyordu. Bir netlik yoktu hatralarnda. Sanki sislerin gerisinde beliren bir kbus gibiydiler. O yllardan kaldn sand ryalar hl gryordu. Ortaokulu bitirene kadar bir yetitirme yurdunda kalmt. Kendisi gibi ailesini kaybetmi olan, o kadar ok ocuk vard ki btn Polonya'daki ocuklarn yetitirme yurtlarnda bydn zannederdi. Annesi ve babas olan ocuklara bir garip bakard. Sanki anneleri ve babalar vatan hainiydi. Sava srasnda lmeyip sa kalmlard. Ortaokulu bitirdii yl Dou Almanya'daki bir iftlik evine gtrlmt. Belki

de hayatm en gzel dnemi, o evde kald ayd. iftlik evini yneten Carla Krister, orada kald srece ona bir anne gibi davranmt. iftlikte deiik yerlerden gelmi, delikanlla adm atmak zere olan bir dzineyi akn ocuktan drt tanesi asker okula alnmt. Dierleri ise geri yollanmt. Yllar sonra Stasi'nin o iftlik evi gibi baka yerlerde de evleri olduunu renmiti. Rya gibi geen yazn ardndan Dou Alman asker okullarndan birine bir Alman ismiyle kaydedilmiti. iftlikte geirdii birka ay onun hayat boyunca tek mutluluk apasyd. Yetitirme yurdunun yatakhanelerinden, asker okulun yatakhanesine, oradan da Dou Berlin'in komn evlerine gemiti. Kald evler, kardaki binalara ok benziyordu. Aslnda o yllarda Dou Berlin'in neredeyse tm birbirine benziyordu. Birka yl Stasi grevlilerini izleyen ekipte almt. Bakalar da onu izliyordu. O yllar devletin Stasi araclyla insanlara i rettii yllard. D greve almana kadar skc iki yl geirmiti. Casusluk mesleinde klasik grev olan asker ataelii yl srdrdkten sonra, ileri dzey eitimini tamamlamak iin Moskova'ya gitmiti. Moskova'da ald eitimden sonra da, nc Dnya lkelerinde almaya balamt. Dnyada nerede bir kargaa varsa, bir sre iin de olsa, mutlaka orada bulunmutu. Byk bir ihtimalle de kargaann taraflarndan biri olarak... Dou Bloku'nun kn grm ve buna engel olmak iin elinden geleni yapmt. O yllarda farkna varmamt ama, UNESCO'nun kltr tanmnda yapt deiiklik kanlmaz sonu hazrlamt. Kltr tanm birden etnik bir kimlie brnm ve Amerika'nn banda bulunduu lkeler etnik gruplar kamaya balamt. Nitekim Dou Bloku'nun ve doal olarak Sovyetler Birlii'nin paralanmas bu ekilde olmutu. Sadece bir tanmda yaplan ufak bir deiiklik, dnya zerinde ideolojilerin piyonu haline gelmi ve etnik milliyetilii XX. yzyln; hatta XXI. yzyln sorunu haline getirmiti. Eski in hanedanlarnn kulland yntem, dnyann yeni yzndeki sivilceleri daha da azdracakt. Pluto'ya katlmasyla etnik milliyetilii krkleme almalarnn ne kadar planl yapldn grmt. Gelirinin byk ksmn dnya zerindeki kaostan kazanan Pluto, bu ii ok iyi yapyordu. ili, Filipinler, Irak, Filistin, israil, Lbnan, Endonezya, Somali, Srbistan, Trkiye, Kafkaslar... Pek ok yerde almt. Son on iki yl iinde, neredeyse dnyadaki terr rgtlerinin yansndan fazlasyla iliki kurmutu. Berlin'in puslu havasna dalan Ludwig'i, kardaki evlere bakp dald hayallerden, alan zilin sesi ayrd. Alkanlkla yerinde olmayan silahn almak iin elini beline gtrd. Silahn ieride braktn hatrlad. Hzl

admlarla odasna, oradan da evin smak blmne geti. Sman giriindeki gvenlik kameralarna bakt. zel bir posta irketi niformalarm giymi iki kii, kapnn nnde bekliyordu. Bir kiinin gelmesini beklerken Pluto iki kii yollamt. Grntdeki adamlardan biri kapya doru uzand. Zil sesi adamn ne yaptn anlatmaya yeterliydi. Kapdakilerle konumak iin dahil ses sistemini at. "Ne istiyorsunuz?" Zili alan adam konutu, "Herr Ludwig ?" "Ne istiyorsunuz?" diye yeniden sorarken uydu balantsyla kendisine gelecek kuryenin bilgisini almak iin iletiim konsolunu kullanyordu. Henz bilgilere ulaamamt. "Paketi almaya geldik" "Neden iki kii geldiniz?" Kuryelerin ikisini de tanmyordu. Zile basan adam tanyacak gibiydi, ama doru insanlara kapy atndan emin olmalyd. "Paketin ok hassas olduu bize bildirildi" dedi zili alan adam kaytszca. Kap almad srece orada durmaya niyetli grnyorlard. Trkiye'den getirdii evraklarn deeri fazla olmalyd. Yukarya iki kii ktna gre en azndan iki kii daha aada olmalyd. Pluto'nun alma yntemlerini iyi biliyordu. Ekranda kendisine gelen kuryelerin bilgisi belirdi. Otomatik olarak kapnn nndeki iki kiiyle elemiti, isim yoktu. Sadece kuryelerin onayland grlyordu ekranda, iki kii ise kprdamadan kapmn nnde durmaya devam ediyordu. "Gelin" dedikten sonra kapy aan dmeye bast. Smaktan kt. Kap kapand anda otomatik kilit mekanizmas harekete geti ve yatak odasnn kapsndan ktnda ieri giren iki kiiyi grd. Dierine gre on ya kadar yal olan, siyah sal adam bayla selam vererek konumaya balad. "Herr Ludvvig. Bizi sizdeki evrak antasn ve iindekileri almak iin yolladlar."

Dierine gre sska ve sinirli grnen dieri de gzlerini Lud-wig'den ayrmadan, bayla onaylad. Sanki her an bir ses duyup kamaya hazr bir kedinin ciere bakt gibi; itahl fakat tedirgin baklara sahipti. Bir sre adamlar inceleyen Ludwig, "Ltfen oturun Beyler. Paketi getireyim" dedikten sonra yatak odasnn kapsndan kayboldu. Bir dakika sonra geri dndnde, kuryelerden birisinin dierinden ayrlp cama doru gitmi olduunu grd, ikisinin de elinde susturuculu tabanca vard. Pluto iin onca yaptklanndan sonra, onun iin iki temizliki yollanmt. Yznde arpk bir glmseme belirdi. Her zaman byle bir gne hazrlanmt. 24 15 austos 2005, pazartesi 07:10 Btn geceyi hastanenin acil servisinde geiren Dr. Hlya Pe-ker, bir hastadan dierine dolarken karlat irikym adam koridorda bir kez daha grd. Bir doksan boyundaki adam tam onun hayal ettii tipti. Gl ve her an onu almaya hazr. Baklarndaki vahilik onu korkutmasa yanma gidip konumaya balayabilirdi. Ama adamn atk kalarnn altnda baklar o kadar sertti ki, karsna kmaya ekiniyordu. Oysa bir saat sonra, yaklak 12 saattir sren gece nbeti bitecekti ve ne kadar yorgun olursa olsun gnn kalann onunla geirebilirdi. Onca yorgunluktan sonra, o geni omuzlara yzn bastrp cierleri patlayana kadar koklama fikri iini gcklad, insann fantezilerin-deki kiilerle karlamas pek mmkn olmuyordu. Belki onunla konuacak bir konu bulurum diye umutlanarak hemire odasma doru yneldi. Ne de olsa hastanede olup bitenleri en iyi onlar bilirdi. Hem birka dakikalna bile olsa oturmak ona iyi gelecekti. Odaya girdiinde iki hemire yorgunluktan bitkin, koltuklarnda kayklm oturuyordu. nlerindeki bardaklardaM aylar neredeyse yarsna kadar iilmiti. Dier yarsn iecek takatlar kalmamt. Kapy at zaman ikisi de ellerinde olmadan biraz toparlanmaya almlar, tandk birinin girdiini grnce de kaldklar yerden rahatlarna bakmaya devam etmilerdi. ikisinin de konuacak halde olmadn gren Hlya, eliyle onlara selam verdikten sonra, ekibin ay makinelerine inat, portatif ocakta piirdii taze ayn durduu portatif masaya doru gitti, iyi demlenmi, taze ve ekersiz ay biraz olsun gcn kazanmasna yardmc olurdu.

ince belli bardaa - fincandan ay iemezdi- demli ayn koyduktan sonra odadaki bo koltuklardan birine oturdu. Elindeki bardaktan minik bir yudum aldktan sonra barda koltuun nndeki sehpaya brakt, iki elini bann zerine kaldrp birbirine kenetledikten sonra geriye kayklarak gerindi. "Ne geceydi ama! Travma blm neredeyse doldu." Aryan kollarn yavaa indirdi, ald derin nefesi verirken. Odadakiler de mrldanmayla kark onu onayladlar. Durumlarndan onlarn da odaya yeni geldikleri anlalyordu. "Gelirken yine grdm. Darda bir adam btn gece koridorlarda dolap durdu. Hastas kim biliyor musunuz ?" "Bana 306'daki hastann durumunu sormutu" diye umursamazca yantlad hemirelerden biri. Btn gece boyunca insanst bir abayla oradan oraya koturmu ve ancak onar dakikalk mola verebilmiti. "306'daki hastann nesi var, Aylin Hemire ?" diye sordu Hlya. "Dn gece getirdiler. Bir kaza geirmi. Bandan ve vcudunun eitli yerlerinden yaralanm. Koma phesiyle travma blmnde tutuluyor. Banda oluan dem nedeniyle her an komaya girme tehlikesi var, Doktor Hanm" dedi Aylin Hemire. Btn hayat boyunca Hlya bunun gibi binlerce vakayla karlaacakt. Bunun gayet iyi farknda olmasma ramen, bazen hastanede yatanlarn kiiliklerini de dnyordu. Tabi yaknlarn da... Koridorda dolaan adam merak etmeseydi, hastann durumuyla ilgilenmeyecekti. Hasta onun vizitinde deildi ve acilden hasta kata kt anda sorumluluk ondan kard. Onun grevi acile gelen hastann hayatn tehdit eden durumlar ortadan kaldrmak, ilk mdahaleyi yapmak ve hastay taburcu etmek veya ilgili birime teslim etmekti. Polikliniklerden farkl olarak onlarn hzl karar vermesi ve doru mdahalede bulunmas gerekiyordu. Hlya adamla tanmaya karar verdi. "Saol" dedikten sonra ayndan byke bir yudum alp yerinden kalkt. 306 numaral odadaki hastann dosyasna bakacakt. Timur geceyansmdan beri ne yapacam bilmez halde dolap durmutu. Hatta iki kere hastaneden kovulma noktasna kadar gelmi ve kendine bir

refakati odas tutarak atlmaktan son anda kurtulmutu. Can dostu bilinsiz bir ekilde youn bakm altnda bir odada kalrken, yerinde durmasna imkn yoktu. iki elini yzne kapatt. Ellerini yzne bastrarak, geriye doru tarad salarm parmaklarnn arasnda ekitirip, kollarn bann arkasna doru uzatt. Sa eliyle ensesindeki salarn yakalad ve bir sre ekitirdi. Bir ekilde uykusunu amas gerekiyordu. Gnlerce uykusuz kalmaya alm olmasna ramen tkenmiti. Her hafta sonu yapt gibi, cumartesi gecesi, gecenin byk bir blmn darda geirdikten sonra, sabaha kar eve dnm ve pazar lene doru uyanmt. Her ey, sabah gazete almak iin evden kyla balamt. Asansre giderken, Arsen'in evinin kapsnn aralk olduunu grmt (Arenle ayn katta oturuyorlard). nce yazlktan erken geldiklerini dnm ve zili almt. Bu esnada kapnm kilidine gz taklmt. Eve hrsz girmiti. Paralanan kilit, kapnn kapanmasna engel oluyordu. ieri girdiinde, talan edilmi bir evle karlamt. Salondaki eyalar yerle bir edilmiti. Fakat dev ekran televizyon ve Me-lody'nin zenle ald mzik setine dokunulmamt. Yatak odas da ayn ekildeydi. Etajer ve ekmecelerdeki eyalar karlm ve yatan zerine atlmt. En kts ise alma odasmn durumuydu. alma odas tam bir sava alanyd. Sanki bir grup holi-gan ar bir yenilginin ardndan alma odasndan gemiti. Bilgisayar ve taraycl yazc paralanm bir ekilde etrafa savrulmutu. Odanm iki duvarn kaplayan kitaplkta bir tane bile kitap kalmam ve hepsi odanm iine pazarda satlan elbiseler gibi geliigzel atlmt, iki binin zerindeki kitap odann ortasnda yarm metrenin zerinde bir yn oluturmutu. Her yer berbatt. Dier iki odaya getiinde de durum aynyd. Sanki birileri evin altn stne getirip, bir eyler aramlard. Grd kadaryla, Arsen'in dizst bilgisayar dnda deerli eyalardan hibiri alnmamt. Evi detaylca aratrm, durumu polise ve sigorta irketine bildirmiti. Daha sonra da apartman grevlisini arm ve kapy yaptrmas iin bir miktar para vermiti. Hrszl Arsen'e haber vermek iin cep telefonundan Arsen'in Erikli'deki arkada Ercan' aram ve Arsen'in geirdii kazay renmiti. Ercan'n da neler olduu hakknda fazla bir bilgisi yoktu. Ksa sren konumasnda renebildii kadaryla, kr evindeki LPG tank patlam, Aren

yaralanm, Kean Devlet Hastanesi'ne kaldrlmt. Ercan da fazla bir ey bilmiyordu, olayn akmlyla da pek fazla bir ey anlatamamt. Hemen zerine bir eyler geirip arabasna atlam ve vakit kaybetmeden yola kmt. Yolda Ercan'dan, Arsen'in durumuyla ilgili son gelimeleri alm, ARTIM'n salk sigortas yaptrd sigorta irketini aram ve Aren iin hava ambulans yollanmasn istemiti. Ambulans gelmeden Kean'a varm ve Arsen'le birlikte hava ambulansyla istanbul'a dnmt. renebildii kadaryla, Aren bahedeyken evdeki LPG tank patlam ve patlama srasnda frlayan paralar Arsen'i yaralamt. Ercan'a, Melody'nin durumunu sorduu zaman, Ercan, Me-lody'nin pazar sabah stanbul'a dndn, Arsen'inse onunla birlikte akam dneceini sylemiti. Aynca araba da evin bahesinde yokmu. Arsen'in Gztepe'deki evini arayp telesekretere Arsen'in durumuyla ilgili mesaj brakm, aynca Melody'nin cep telefonunu da aram, fakat ulaamamt. Melody, evde brakt telefonunu henz amamt. En son olarak da, apartman grevlisini arayp, evin grlecek bir yerine not braktrmt. Btn geceyi Arsen'in durumunda bir gelime olmasn bekleyerek geirmiti. Gece boyunca, itiraf etmeliydi ki, Melody'yle pek ilgilenmemiti. Geri o saate kadar oktan hastanede olmas gereken Melody'nin programn bilmiyordu. Belki i iin ehir dna kmas gerekmiti. Aradan bir gn gemesine ramen Me-lody'den haber alamamt. Cep telefonu srekli kapalyd. Byk ihtimalle notunu da almamt. Melody neredeydi? O ana kadar ortaya kmadna gre onun da basma bir ey gelmi olabilirdi, ama ne ? Aren kaza anndan beri kendinde deildi. Konutuu doktor ona Arsen'in beyin sarsnts geirdiim ve kendine gelmesini beklediklerini sylemiti. Bunun ne kadar srecei konusunda da aklayc bir eyler renememiti. Arsen'in odasndan kan doktoru grdnde, yanma gidip, Arsen'in durumunu sormaya karar verdi. Doktor da ona doru geliyordu. "Affedersiniz, Doktor Hanm? 306'daM hastann durumunu soracaktm ?" Doktor, "Nesi oluyorsunuz ?" diye, Timur'un sorusuna soruyla karlk verdi, inceledii dosyadan bam kaldrd ve Timur'a bakmaya balad. Adamn yanna gidip, bir konuma balatmak iin aba sarf etmesine gerek kalmamt.

Timur, "Hastann aile dostuyum. Dn akam hastay ben getirdim. Durumu nasl ? Dnden beri uursuz bir ekilde yatyor. Ne zaman kendine gelir ?" diye zihnindeki sorular sralamaya balad. Hlya sorularn tmn dinledikten sonra bir sre konumadan Timur'a bakt. Dev gibi adamn yeile kaan ela gzleri endie doluydu. Sanki o an zaman durmutu ve ikisi birden sessizlie gmlmt. Aralarnda yirmi be santime varan boy fark nedeniyle ban yukar kaldrm, hayran hayran adam dinliyordu. Fakat kelimeleri anlamasna imkn yoktu. , Timur huzursuzca kprdand. Kendine gelen doktor, yzndeki kzarmay gstermekten ekinir gibi, baklarn dosyaya evirdi ve bir sre inceledi. Dos-ya'da Timur'un adn buldu. Timur Sarp. "ey Aren Bora'nn durumunu..." demeye balayan Timur'un szn kesti. "Merak etmeyin. Hastann hayat bir tehlikesi yok. Kunt kafa travmas geiriyor. Bu nedenle geici bir sre uurunu kaybetmi durumda. Yakn zamanda kendine gelecektir. sminiz..." Bir kez daha dosyaya bakt. "Timur Sarp m?" "Evet." Sormak istemedii soruyu sormak zorundayd. "Komaya girme ihtimali var m?" "Timur Bey. Arkadanzn durumu... Bir tr koma olarak grlebilir. Kaza srasnda beyin sarsnts geirmi. ekilen beyin tomografisinde beyin dokusunda bir hasara rastlanmad. Sadece kafasnda arpma sonucu dem olumu durumda..." "Peki ne zaman kendisine gelecek? Neredeyse yirmi drt saattir bu durumda." Hlya, "Size ne zaman kendine geleceini sylemem mmkn deil. Sanyorum bir sre daha bu ekilde kalacaktr. Fakat bunun iki gn geeceini sanmyorum. u anda bandaki dem iin tedavi uyguluyoruz, bunun dnda bilinsiz olduu sre zarfnda beslenmesini salayacaz. Merak edilecek bir durum yok" dedi. "Belki... belki kaza annda ortaya kmam, fakat daha sonra ortaya kan bir durum sz konusu olabilir mi ? Yani, beyin sarsntsnn ciddilemesine yol

aacak bir durum?" Hlya, Arsen'in dosyasn incelemeye balad. Bir sre sonra bam kaldrd. "Pek olas deil. Kaza pazar sabah olmu. Hastanemize ise akamzeri 17:20'de gelmi. Prosedr gerei arkadanz, hastanenin acil servisine alnm ve yaplan ilk mdahaleden sonra, beyin tomografisi ekilmi. Anladm kadaryla, kaza an ile tomografinin ekilmesi arasnda yedi saatlik bir sre var. Eer tomografi kazadan bir iki saat sonra ekilmi olsayd, sonradan oluabilecek travma bulgularnn tomografide kmama ihtimali vard. Bu nedenle kazadan en az be alt saat sonra bir tomografi daha ekilip, beynin incelenmesi gerekirdi. Fakat Aren Bey'in durumunda, kaza anndan yedi saat sonra ekilmi bir tomografi var. Eer koma karakteristii gsterecek bir durum olsayd, ekilen tomografide kard. Her ihtimale kar bugn bir tomografi daha ekilecek. Tomografi sonucuna gre, size daha net bir yant verebilirim." "Yani beyninde bir hasar olmadn sylyorsunuz. Peki neden bir trl kendine gelmiyor?" "yle izah edeyim. Arkadanzn beyninde bir hasardan ok, hcresel ilev bozukluu var. Geirdii travma gz nne alnrsa, ok normal. Ben beyninde bir hasar olmadn syledim, fakat iinde bulunduu durum nedeniyle, beyninin almasnda geici bir bozukluk olumu durumda. Eminim yakn zamanda kendisine gelecektir." Uzun zamandr kvranarak ortalkta dolaan Timur, en sonunda kendisine bilgi veren birini bulmutu. Buna benzer eyler ona daha nce defalarca sylenmi olmasma ramen ilk defa biri km onu ikna etmeye alarak konumutu. "Anladm kadaryla, Aren u anda derin bir uykuda. Kendine geldii zaman ne kadar srede hastaneden kabilir?" Hlya, "Eer sadece beyin sarsntsn soruyorsanz, kendine geldikten sonra son tetkikleri yaplr ve hastaneden taburcu olabilir. Bununla birlikte hastamz imdi bile kendine gelse, dier yaralan nedeniyle birka gn burada kalmas daha uygun olur" dedi. "Siz bugn burada msnz?" Timur Melody'yi bulmas gerektiini dnyordu. Melody her durumda mutlaka Arsen'e gelirdi. Onu bulmalyd. "Evet akam sekizde mesaim bitiyor. O zamana kadar buradaym. sterseniz bana telefon numaranz verin. Herhangi bir deiiklik olursa size haber veririm." Oysa birka dakika sonra mesaisi bitecekti. Evine gidecek ve gzel bir uyku ekecekti. Neden karsndaki adama byle sylemiti ki?

"Aslnda ok memnun olurum. Burada olmamn bir ie yaramadnn farkndaym. Anlattklarnz iimi rahatlatt. Btn gece, insanlar taciz eden bir sapk gibi, oradan oraya dolatm durdum. Herhalde benden illallah demilerdir. Ama sizin dnzda hi kimse, bana ne olup bittii hakknda elle tutulur bir ey sylemedi." Doktora minnet duyuyordu. "ey adnz nedir?" "Hlya." Timur, "Hlya Hanm, eer vaktiniz varsa kafeteryada bir kahve smarlamak isterim size" dedi. Endielerini azaltan doktora teekkr etmek istiyordu. Hlya nce kolundaki saatine, sonra da karsndaki adama bakt. Glmsedi. "Eer bu teklifiniz on dakika sonras iin de geerli olacaksa, bir aya hayr demem. Btn gece ayaktaydm. Hi oturmadm desem yalan olmaz" dedi. Timur'un glmseyiini ilk defa gryordu. O dev adam gitmi yerine bir ocuk gelmiti. Sert bakl yz aydnlanm ve atlm kalarn altna saklanm ksk gzleri, parlamt. "Tabi ki geerli. Sizi burada bekleyeceim." Hlya, "On dakikaya kalmaz dnerim" dedikten hzl admlarla Timur'un yanndan ayrld. Timur travma servisinin bankosuna gitti. Orada beklemekte olan hemireye Arsen'i arayan olup olmadn sordu. Olumsuz yant alnca da merak iyice artt. Srasyla evi ve Melody'nin cep telefonunu arad. Ev yant vermiyordu, cep telefonu da hl kapalyd. Melody byk bir ihtimalle henz eve bile gitmemiti. Cuma gn Arsen'le konutuklarnda, bahsetmemi olsa da; acaba Melody'nin baka bir plan m vard? Bilmesine imkn yoktu. Arsen'in durumunun endie verici olmadn renmiti renmesine de bu kez de Melody'nin nerede olduu akln kurcalamaya balamt. Her ne kadar imknsz gibi grlse de, Melody'nin de bana bir ey gelmiti. Aksi takdirde mutlaka hastaneye gelirdi. Timur'un aklna Organize Sular'da emniyet amiri arkada, Demir geldi. Eer Melody bir kaza geirmise en abuk Demir renebilirdi. Cep telefonunu ald ve 'D' harfinden "Demir cep"i seti. Be saniye sonra kar tarafn telefonu alyordu.

Telefon nc alndan sonra ald. Uykulu birinin sesi duyuldu. "Hayrola Timur? Bu saatte kargalar kahvaltsn etmeden, ne i?" Timur, "Kusura bakma Demir, seni bu saatte uykudan uyandrmak istemezdim, nemli bir sorunum var ve bunu ancak senin zebileceini dndm" dedi. "Estafurullah Timur, ben dn sabahtan beri mesaideyim, mesaim bu akam bitecek. Bilirsin devlet, memurunu fazla mesaiye ald zaman bir sonraki gn yine iinin banda olmasn bekler" dedikten sonra Timur'un skntsn hatrlayp, "Emret bakalm, bu sefer kiminle ban derde girdi" diye sordu. Demir Civelek, Timur ile Arsen'in okuldan arkadayd. Asker olmak isterken gz yznden elenince ayn lisede okumulard. Sonra da polis tekilatnn en gen drdnc derece emniyet amirlerinden biri olmutu. Arsen'den daha ok, Timur'un arkadayd. Bir iki kez apknl yznden ba derde girince, manev olarak Timur'a destek olmuluu vard. Yine, bir gnl meselesinin avutuculuunu yapacan dnm olmalyd. "Yapma Amirim ya. yle bir ey deil bu sefer. Ciddi bir mesele. Arsen'in einden iki gndr haber alamadk. Pazar sabah Erik-li'den kp stanbul'a gelecekti. Yolda bir kaza m geirdi diye dnmeye baladm. Senden bunu bir aratrman rica etsem?" "Yapma ya! Bana aracn plakasn ver. Ben seni birazdan ararm. Bu arada, Aren nerede ? "Aren bir kaza geirdi..." Arsen'in Kean'da geirdii kazay, hava ambulansyla stanbul'a getirildiini ve son durumuyla ilgili bildiklerini Demir'e anlatt, daha sonra da arabayla ilgili bilgileri Demir'e verdi. Hlya bir gn nce ie gelirken giydii etek ve ceketten oluan takmm giymiti, iinde de askl bir bluz vard. Giyimine para ayrabilecek kadar kazanmaya baladndan beri genellikle dpiyesi tercih ederdi. Sabo terliklerin yerine, giydii yksek ke-li ayakkablar da dev adamla aralarndaki boy farkm az da olsa kapatacakt. Kendinden emin admlarla Timur'a doru yrmeye balad. ' "Tamam hocam. Ne olur senden acil haber bekliyorum... Tamam... Okey... Oldu seni burada bekliyorum... Tamamdr."

Hlya yanna geldiinde, Timur telefon grmesini bitirmiti; karsndaki kadna bakt. lk anda onun, on dakika kadar nce konutuu doktor olduunu anlayamad. On dakikada hastalara yardm eden ciddi doktor gitmi, yerine bir afet gelmiti. Hlya kendisine ynelen baklarn, iinde kprdanmalar uyandrdn hissetti. indeki ylan uzun sren uykusundan uyanm ve yer deitiriyordu. Arzularn bastran bir glmsemeyle, "Geldim" dedi. "m" harfini bilerek ocuksu bir havada uzatmt. Eliyle yayl kapy iten Timur, Hlya'nn gzlerine bakarak, yukar kalm m?" diye sordu. Hlya da bir kuu zarafetiyle aralndan szld, ikisi birlikte asansrle kafeteryaya ieceklerini alm denizi gren bir masaya oturmulard ki, telefonu ald. Arayan Demir'di. Demir, "Timur..." dedi. Sesinde bir gariplik vard. "Demir bir ey mi oldu ?" dedi Timur gelecek kelimeleri dinlemekten korkarak. Telefonun dier ucundaki sessizlik bir sre daha devam etti. Derin bir nefes veriten sonra Demir, konumaya devam etti. "Arabay bulduk. Bir kazaya karm, kazada bir kii lm fakat kimlii belirlenememi... len kii kadnm." "Demir? Nasl kimlii belirlenemez? Nerede olmu? Nasl olmu ?" diye sorulan birbiri ardna sormaya balad. Demir, Timur'un szn kesmek zorunda kald. "Timur sakin-le. Senin dndn sorularn hepsi benim de aklmdayd. Bu ksa srede ne kadar alabilirsem o kadar bilgi aldm. Birazdan dosyann bir kopyasn fakslayacaklar. O zaman daha ayrntl renirim. imdi bildiklerimin tmn sana anlatacam. Tamam m?" "Tamam Amirim. Kusuruma bakma, bunu beklemiyordum." Timur, ilk genlik ylanndan arkada olmasna ramen, Demir'e polislik mesleindeki unvanyla seslenirdi. Durumun ne kadar ciddi olduunun farkna varmt. Me-lody'nin akbetiyle ilgili kendisine bile itiraf edemedii olasln, gerek olmasndan korkmutu. Grlen o ki, gerek olma olasl bykt. "Bana verilen bilgiye gre, Arsen'in arac pazar sabah 10:30 civarnda Erikli Kean istikametinde giderken yoldan km. Jandarma blgesi olduu iin "Ho geldiniz, alan kapnn ktlar. Tam Timur'un cep

inceleme jandarma tarafndan yaplm. Arata bir kadn varm ve kaza annda boynunun krlmas nedeniyle lm. zerinden kimlik kmam. Olay yeri incelemesinde, kazann an hz nedeniyle olduu belirtilmi. Elimdeki bilgiler imdilik bu kadar. Ben de u anda TEM'deyim ve yaklak on be dakika sonra orada olacam." Timur duyduklanna inanamyordu. Ayn gn, ayn saatlerde iki ayn kaza olmu ve birisi lrken dieri de yaralanmt. Me-lody'nin an hz nedeniyle kaza yapmasna imkn yoktu. Tpk Arsen'in evindeki LPG tanknn patlamas gibi. Ev eski de olsa, iindeki her ey yeniydi ve gvenlik nlemleri alnmt. Herhangi bir durumda gaz kaa olsa bile, evdeki emniyet sistemi otomatik olarak gaz akn keserdi. Gaz kaa nedeniyle bir patlama dahi olsa evi ykacak kadar byk bir patlama olmazd. Oysa, her ne kadar evin son halini grmemi de olsa, Ercan'n anlattklarna gre evin yerinde molozlar ve bir iki duvar parasndan baka bir ey kalmamt. iin iinde bir eyler vard. Bunun ne olduunu bulmalyd. Bu kadar byk bir ansszln olmasna imkn yoktu. "Ortalkta garip bir eyler dnyor. Nedenini bilmiyorum ama, ayn gn, ayn saatlerde, hem Arsen'in hem de Melody'nin bana gelenin kaza olmas, imknsz gibi geliyor. Bu iin altnda bir i var. Arsen'i hastaneye baka bir isimle yatrmlard. Hastane personeli Arsen'in cebinde bir kimlik bulmu ve kaydm o ekilde yapmlard. O kimlik, Arsen'in cebinde ne anyordu?" Bir sre sessiz kald. "Neyse sen buraya gel, btn bunlann zerinde konualm. Kafam kurcalayan ok ey var. Ha bir de ne olur ne olmaz diye, Arsen'in yannda kalmas iin birka kii ayarlayabilir misin? En azndan bu iin altnda ne olduunu bulana kadar." Demir'den gerekli szleri aldktan sonra telefonu kapatt ve onu byk bir aknlkla dinleyen Hlya'ya doru dnd. Hlya o kadar akn bir ekilde bakyordu ki, neredeyse oturduu koltuktan decek gibiydi. "Kusura bakmayn. Tek istediim, sizinle birlikte sakin bir kahve imek ve yardmlarnz iin teekkr etmekti. Oysa elimde olmadan, sizi de dertlerime ortak etmi oldum." Hlya duyduklanndan hl aknd. Karsndakinin nasl bir insan olduunu bir trl anlayamyordu. Tabi bir de aada yatan adamn... Konumalardan, karsndaki kiinin pek tekin olmad sonucunu karmt. Sanki karsnda, iyi eitim alm bir mafya babas vard. Hatta, "Bunlann

eitimlileri de korkun olur herhalde" diye dnmt bir ara. "ey... ne diyeceimi bilemiyorum." Her an yerinden kalkmaya hazr gibiydi. Elindeki aya bakmaya balad. Anlalan bir hata yapmt. Neyse ki erken fark etmiti. Yine de adamn isimlendi-remedii bir ekicilii vard, iinden bir ses, ne olursa olsun ondan uzak durmas gerektiini syledii halde, adamn ekiciliine kar koyamyordu. Elindeki aydan medet ummaya balad. Neden byle dnyordu ki ? Karsndaki kiinin konumalannn baka bir aklamas olabilirdi. Birdenbire adama gizem yklemenin ne anlam vard ? Ho bir adamd ve sadece bir ay ieceklerdi. "Merak etmeyin, Aren Bey yalan zamanda kendine gelecektir. Bugn kontrol tomografisi ekildikten sonra durumu netleir." Timur bir sre bolua bakar gibi Hlya'nn yzne bakt. Gzlerindeki scakln yerini donukluk almt. Bir mr gibi gelen birka saniyeden sonra, uykusunu amas iin smarlad kahveden bir yudum ald. Karsnda oturan kadn korkmu gibiydi. Yaadklarm anlamasna imkn yoktu. Can dostu komadayd ve kans ise... Aren kendine geldiinde karsnn ldn renince ne olacakt? Yeniden mi komaya girecekti? Allak bullak olduunu hissediyordu. Gece boyunca, oradan oraya koturup durmutu, bir eyler renebilmek iin. Beklemek... beklemek... her eyi yapard, ama bunu yapamyordu. Bir yerde oturup bekleyemezdi. Bir eyler yapmalyd, ama ne? "Sizce, Aren bugn kendine gelir mi?" diye sordu. Hlya, "Gelmemesi iin hibir neden yok. u anda beynindeki bir kimyasal deiiklik nedeniyle uyuyor. Fiziksel olarak beyninde bir hasar sz konusu olmad srece, bir iki gn iinde mutlaka kendine gelecektir" dedi. "Peki, yaad olay hafza kaybna yol aabilir mi?" "Bu mmkn. Bu gibi durumlarda, bazen olay armdan sonra neler olduu unutulur. Bazen de gemi belirli bir sre unutulabilir." "Nereye kadar gemi ?" Hlya hatrlamak ister gibi bir sre tavana bakt. "Bunu sylemek zor. u kadarn syleyebilirim size. Kim olduunu hatrlayacaktr, belki kaza gnn hatrlamakta zorlanabilir. ok ender durumda ise, daha uzun sreli bir

gemii hatrlamama durumu olabilir, ama bunun olacan sanmyorum. yimser bir tahminle kaza ann unutabilir." Timur dudaklarn kenetledi. Sormak istedii en zor soruya gelmiti sra. Bunu renmesi gerekiyordu. "Anlyorum. Bir soru daha sormak istiyorum." "Tabi, buyurun" dedi Hlya glmseyerek. "Arsen'in ei ayn gn bir trafik kazas geirmi ve lm olabilir. Kendisine geldii zaman bunu ona sylersem, yeniden komaya girebilir mi?" Timur'u, sessiz de olsa mafya babas olmakla itham etmekte acele etmiti galiba. Hlya'nn ii kavrulmutu. Bir doktor olarak buna asla msaade etmemesi gerekirdi. Mesaisi bitmiti ve normal bir insan olarak buna engel olamyordu. Timur'un derdi onu da etkilemiti. Bir an iin ne diyeceini bilemedi. inden, kalkp Timur'a dosta sarlmak geti. "ey zor bir durum ve zor bir soru" dedi. Dnmeye balad. Neler diyeceini biliyordu, ama nasl diyeceini bilmiyordu. "Arkadanzn beyin sarsnts geirmesinin direncini azaltacan sanyorum. Buna ramen syledikleriniz yeni bir komaya neden olmaz. Sadece direnci az olduu iin ba-ylabilir. Fakat koma olacan sanmyorum. Aslnda bu gibi kunt kafa travmalarn, genel olarak bilinen bir koma olarak grmemek gerekir. Bence kendini toparladktan sonra sylemenizde fayda var" dedi. "Anlyorum" dedi Timur. Melody'yi bulmalyd. Onu istanbul'a getirmeliydi. Bu arada Aren kendine gelse dahi, onunla konuabilmesi iin aradan zaman gemesi gerekiyordu. Yanna gidip, ona yalan syleyemezdi. Sylese de, Aren hemen anlard. Hem, Aren onu grr grmez ilk olarak Melody'yi soracakt. Ona ne diyebilirdi ki ? Cebinden bir sigara paketi kard. Elleri titriyordu. Sinirlerine hkim olmakta zorlanyordu. Paketi at. Sa eliyle paketi tuttu ve paketin alm ucunun altn sol elinin iaretparmana vurarak bir sigara karmaya alt. Paketi yeni at iin sigara kmyordu. Sinirleri iyice tepesine kt. Yz kzard. Zar zor bir sigara kard ve azna yerletirdi. Tam o anda gz, akn baklarla onu izlemekte olan Hlya'ya takld. "Affedersiniz, siz de alr mydnz?" Hlya bir an iin ne diyeceini bilemedi. Meslei gerei ve zellikle acil serviste almasndan dolay Timur gibi pek ok hasta yakmyla muhatap olmutu. Duygularn hastanenin bahesindeki bir aaca asar, ie yle

balard. Daha sonra da i k ayn aatan duygularn alr ve evine giderdi. Bunu yapmak zorundayd. Baka trl bu kadar byk bir stresi kaldrmasna imkn yoktu. Her hastann durumuyla duygusal olarak ilgilenecek olsa, onlara tbben yardmc olamazd. Zaman zaman, bunu bilmeyen hasta yaknlaryla tartt bile olmutu. Bir keresinde bir hastaya duygusal yaklam ve bunun ne kadar byk bir hata olduunu sonradan anlamt. Birdenbire hasta, onun iin farkllamt. Bunu asla yapmamas gerekirdi. Bu dier hastalara hakszlk olurdu. Ne olursa olsun btn hastalara ayn ekilde davranmakt grevi. Bu davran da tbb olmalyd. "Nazik" tamam, ama "duygusal" asla. Timur'un kendisine uzatt sigara kullanmyorum, teekkrler" dedi. paketine gz takld. "Hayr

"Ben iebilir miyim acaba?" diye sordu Timur. Kafeteryada oturduklar blmde sigara imek serbestti. "Tabi, buyurun" dedi Hlya. "Bir trl brakamadm u mereti." Hlya, "Anlyorum" dedi. Timur saatine bakt. Demir neredeyse gelirdi. "Size ilginiz, yardmlarnz ve verdiiniz bilgiler iin ok teekkr ederim. Kusura bakmayn, sizi yeteri kadar arlayamadm." Hlya, "Rica ederim," dedi saf bir glmsemeyle. Timur, "Bu son gn yaadklarm hayatm boyunca yaamadm" dedi. Sigarasndan bir nefes ekti. "Eer kabalk olarak grmezseniz, bir telefon daha etmek istiyorum." "Sizi ok iyi anlyorum. Ltfen buyurun. Zaten benim de kalkmam gerekiyor. Yapacak ilerim var." Oturduu koltuktan kalkt. "Timur Bey tantmza ok memnun oldum. Msaadenizle ben kalkaym." Hlya'nn ayaa kalkmak iin hareketlendiini grnce, Timur da ayaa kalkt, elini Hlya'ya uzatt. "Bana ok yardmc oldunuz, Hlya Hanm. Daha farkl bir ortamda sizinle yeniden grmek isterdim." Kadnn elini sktktan sonra kafeteryann kapsnda kadar ona elik etti. Hlya, "Neden olmasn" dedi. "Belki daha farkl bir ortamda yine

karlarz." Timur'un arabas Kean'da kald iin, bir araba lazmd. Hl-ya'y uurladktan sonra yurtii gezilerinde, ara sra araba kiralad irketi arad ve hayatmda ilk defa olarak ofrl bir araba istedi. Yolda giderken biraz uyuyabilirdi. Uykuya ok ihtiyac vard. Demir'e telefon etti ve gelmek zere olduunu rendi. Bir sigara daha yakt. "u mereti ne zaman brakacam?" diye kendine sordu. Bir trl brakamamt. niversite yllarndan beri iiyordu. Arenle birlikte aldklar karar gerei, ofis iinde sigara iilmesini yasaklamlard. Kendi odasnda bile sigara imiyordu. Bununla birlikte ofisin bir odasma ayn bir klima sistemi kurmular ve bir "gaz odas" olarak fazlasyla nezih bir yer hazrlamlard. Hatta biraz fazla nezih bir yer olmu, sigara imeyenler bile orada vakit geirmeye balamt. Hafta ii yarm paketi bulmayan tketimi, son gn 3 pakete kmt. Sanki Aren ac ekerken, o da acsna ortak olmak iin kendim zehirliyordu. Kafeteryadakilere bakt. Sessiz bir bekleyi iinde birka kii vard. Kedeki byk ekran televizyonda bir mzik kanal almt. Bir rock grubu, yava paralarndan birini alyordu. Kimsenin televizyonla ilgilendii yoktu. Sigarasn yarsna gelmeden sndrd. "Artk sigaray brakmalym" diye dnd. Melody'yi bulmalyd. 25 15 austos 2005, pazartesi 12:05 Koyu fme camlarna yolun iki yanndaki aalarn yansd beyaz minibs, arky sapan geceli yanm saat olmutu. Araba kiralama irketi bu minibs iadamlanna ve arkclara, havaalan olmayan yerlere yapacaklar yolculuklar iin kiralyordu. Fakat bu sefer minibsn iinde bir iadam grubu yoktu. Minibsn srcs, arkada l gibi uyuyan iki kiinin uykularn blmemek iin, arabay mmkn olduunca sakin kullanyordu. Ani hareketlere neden olabilecek her trl manevradan kanyordu. Saat bir gibi Kean'da olmas sylenmiti. Kean Emniyet Mdrl'ne gelince yolcularn uyandracakt. Minibsn arka ksm minik bir ofis olarak tasarlanmt. Drt kii rahatlkla bir masann etrafndan toplant yapabilirdi. Mzik sistemi, mini buzdolab, dz ekran televizyon ve DVD alar standart olarak minibste bulunuyordu. Fakat

yolculann, minibsn konforundan faydalandklan yoktu. Tek ilgilendikleri uyumakt. Araca bindikleri zaman bir iki dakika konumular, ardndan koltuklann yatar pozisyona getirip uyumaya balamlard. Iriyan olan hafiften horluyordu. Dieri ise sanki tilki uykusuna yatmt. En ufak bir sarsntda gzlerini ap etraf kontrol ediyor, daha sonra yeniden hibir ey olmam gibi uykusuna devam ediyordu. Danda otuz be dereceye varan scakla ramen ierinin serinlii uykulann derinletiriyordu. Demir, hastaneye, ekibinden drt adamyla gelmiti. Timur'un anlattklar onu iyice phelendirmi; Arsen'in ve Melody'nin bana gelenlerin bir nedeninin olmas gerektii sonucuna varmt, ne olduu belli olana kadar da Arsen'in korunmasn salayacakt. Bahekimle grm ve ikisi odann iinde ikisi de koridorda olmak zere drt adamyla, Arsen'i koruma altna almt. ocuklann hepsi de genti ve Demir'e gvenirlerdi. Mesaileri bitmi olmasna ramen amirlerinin ricasn seve seve kabul etmilerdi. Arsen'in bulunduu odaya, hastane personelinden belirlenen kiiler dndakilerin girmesini yasaklamlard. Bu ekilde, gayri resm olarak Aren iin yapabileceklerini fazlasyla yapmlard. Anadolu ehirlerinden daha byk olan Kean'n, her ehirde det olduu zere Atatrk heykelinin bulunduu merkezindeki Emniyet Mdrl'nn nnde durduklarnda, Demir ofre seslendi. "Burada bekle, Timur Bey'i uyandrma. Ben birka dakika iinde dneceim." Demir, Kean sapana geldiklerinde uyanmt. Timur ise hafif hafif horlayarak uyumaya devam ediyordu. Zaten Timur'u bilirdi, eer braksa bir gn daha hi kprdamadan orada uyurdu. Demir alr durumdaki minibsten Atatrk Park'nm yannda indi, koar admlarla Emniyet Mdrl binasndan ieri girdi, ki dakika sonra Emniyet Mdr Muavini Ali Tosya'nn makam odasndayd. Ali Tosya'yla Kaaklk ube Mdrl'nde alrken katld operasyonlardan tankl vard. En azndan zel bir ricada bulunabilecek kadar onu iyi tanyordu. Kanund olmad srece her trl yardm alabilirdi. 26 15 austos 2005, pazartesi 12:40 Arsen'in ba atlayacakm gibi anyordu. Bam kaldrmak istedi, ama baaramad. Sanki yatt yere ivilenmiti ve hareket etmeye altnda

iviler bana batyordu. Kapal gzkapakla-nndan szan k, kan krmzs bir gkyz imgesinin belirmesine yol ayordu. Gkyznde bir sr vagonu olan trenler, birbirleriyle kesien gzerghlarda, anlamsz yolculuklar yapyor, sanki gezegenler arasnda yolculuk ediyordu. "Neler dnyorum ?" diye kendine sordu. Bir sre ne olduunu anlayamad. Gzlerinin kapal olduunu fark etti ve gzlerini amaya alt. Gzlerine dolan k, beyninde imekler akmasna neden oldu. Hemen gzlerini kapatt. Gzlerinin acs dayanlmazd. atlam ve kurumu dudaklarn oynatmaya, acsn sesine yanstmaya alt. Baaramad. Bir ey yanana dokundu. Gzleri hl kapalyd. Bir ey tekrar yanana dokundu, sonra dudaklarna souk bir ey dedi. Dudaklarnn kenarnda bir ac hissetti. Souk temasn ardndan bir svnn dudaklarna dediini hissetti. Suydu. Susamt, elini kaldrmaya alt. Sanki btn vcudu batakla gmlmt, kmldayamyordu. Ban hafife ne doru eip biraz imeye alt. Bir el bann arkasndan destek olup, su imesine yardm etti. atlam dudaklarnn arasndan szan su, cann yakyordu. Aren, "Melody..." diye fsldad. kinci seslenii biraz daha glyd, "Melody!.." Yumuak bir ses bir eyler syledi. Ama ne sylediini anlayamad. Fakat bu Melody'nin sesi deildi. Gzlerini tekrar amaya alt. Ik gzlerini bu sefer daha az etkilemiti. Gzlerini biraz aralamay baard. Bir ses, "Ltfen uzann" dedi. "Karm nerede?" Aren neredeyse konuamyordu. Ayn ses, "Ltfen uzann. Dinlenmeniz gerekiyor" dedikten sonra, iki eliyle Arsen'i omuzlarndan tutup nazike yataa yatrd. Aren gzlerini at. Aydnla biraz olsun almt. Odann iinde kii olduunu grebildi. Bir adam kapnn yannda ayakta duruyordu. Dieri ise kar duvarn st ksmna monte edilmi televizyonun altndaki ikili koltukta oturuyordu. Biraz nce ona su veren sesi grd. Bir hemireydi. Sol gsnn zerindeki isimlii okumaya alt, fakat baaramad. Gz a almasna ramen hl bulank gryordu. Sa koluna bir serum taklmt. Bir hastane odasndayd. Darya bakmaya alt, gzn alan gkyznden baka bir ey gremiyordu. Sanki bulunduu oda gkyzne yaplm gibiydi. Darsn grmesi mmkn deildi. Gzlerini ksabildii kadar dar bakt, fakat masmavi bir gkyznden baka bir ey gremedi. Kmldadnda vcuduna anlar giriyordu. Sanki zerinden bir silindir gemi, btn

kemiklerini krmt. Hemirenin szleri uzun bir borudan geerek ona ulayor gibiydi. Kendini zorlayarak konumaya alt. "Melody nerede ?" Hemire ilk anda Arsen'in hayal grdn sanmt. Bu gibi durumlarda kendine gelmeye balayan hastalarn abuk sabuk konumalar normaldi. Aren tekrar, "Melody... Karm nerede?" dedi. Hemire Arsen'in karsnn adnn Melody olduunu anlamt ama, sorusuna verebilecei bir yant yoktu. "Ltfen dinlenin. Birazdan doktor hanm size yardmc olacak" dedikten sonra Ar-sen'e verilen serumu kontrol etti. Byk bir ihtimalle bu hastaya verdikleri son serum olacakt. "Ben imdi doktor hanma haber vermeye gidiyorum. Siz de biraz dinlenmeye aln" dedi. Hemire odadan kt. Aren neler olduunu anlamaya alt. Zihni de gr yetisi gibi bulankt. Baz hayaller gryordu, ama grd hayalleri yorumlayamyordu. Odadaki adamlara bakt. lerinin o odada beklemek olduunu belli edercesine konumadan bekliyorlard. Sanki odayla hi alakalar yoktu. Tutuklanm myd ? Peki ama neden ? Aren, "Siz kimsiniz ?" diyebildi. "Bizi buraya amirim, size gz kulak olmamz iin ard. Kendisi gelene kadar burada beklememizi istedi." Konuan kapnm yannda oturan kiiydi. "Amiriniz kim?" dedi Aren. "Demir Civelek" dedi ayn adam. Sivil polis olmalyd. Demir Civelek, Timur'un liseden snf arkadayd. Aren neden hastane odasnda yattn, Demir'in neden ona refakati verdiini dnd, bir sonuca ulaamad. "Ne oldu bana?" "Bilmiyoruz" dedi oturan adam ve ayaa kalkp, Arsen'in zorlanmadan kendisini daha iyi grebilecei bir pozisyona geti. "Bu sabah amirim bizi arad ve size refakat etmemizi rica etti. Kendisi de birka saat nce Timur Beyle birlikte ayrld" dedi. Arsen'in aklna sehpadaki telefon geldi. Btn vcudu uyutuu iin her yerine ineler batyordu. "Amirinizi arayabilir misiniz, onunla konumak istiyorum ?" dedi. Adam konumaya frsat bulamadan kap ald ve ieri bir doktor girdi.

Hlya, Timur gittikten sonra travma servisindekilere, Arsen'in durumundaki gelitirmeleri ona bildirmelerini sylemi, odasna gidip, muayene masasnda uyumutu. Aren Bora'nn kendine geldii haberini alr almaz da, hazrlanp yukar kmt. 306 numaral odaya girer girmez, iki polisin Arenle konutuunu grd. "Beyler, ltfen hastay yormayn" dedi ve eliyle odann kapm gsterdi. Aren soru dolu baklarla Hlya'ya bakyordu. Arsen'in gzlerini ilk defa gryordu. yle derin baklar olabileceini hi dnmemiti. Masmavi gzlerinde hzn vard. Bir an, ne diyebileceini dnd. Sonra, hastaya duyduu yaknl geri planda tutmas gerektiini hatrlad. Bir eyler bilmesi, bildiklerini sylemesi anlamna gelmiyordu. Bir sre, yatam yanndaki hasta takip monitrnden, Arsen'in durumunu inceledi. Kalp at ok dkt. Kalbi dakikada 45 atan birisini ilk defa gryordu. Buna ramen tansiyonu, normal deerlerine yaknd, iri yapsna ramen, orta mesafe koular yapabilecek kadar dayankl olmalyd. "Bizi endielendirdiniz" dedi glmseyerek. "Birazdan Doktor Seluk Bey sizi kontrol edecek. Kendinizi nasl hissediyorsunuz?" Aren kadna bakt. Zihni hl tam olarak almamt. Hafzasndaki boluk canm ok skyordu. "Bana ne oldu?" diye sordu. Hlya, Arsen'in dorulmaya altm grp, "Ltfen rahatsz olmayn" dedi. "Bir kaza geirdiniz. Evinizde tp patlam." Aren hatrlamyordu. Evi... Hangi ev?... "Ne zaman?" diye sordu. Hlya bilmesine ramen dosyaya bakt, "Sanyorum pazar sabah, pazar akam hastanemize yatrldnz" dedi. Hafzasndaki bolua ramen, mant yerine gelmeye balamt. Pazar sabah Kean'daydlar. yle miydi? Melody sabah erkenden stanbul'a dnecekti. Patlama ne zaman olmutu ? Melody patlama srasnda evde miydi? Yoksa o yola ktktan sonra m patlama olmutu? "Karm... karmn durumu nasl?" diye sorabildi, alaca yanta kendisini hazrlayamadan. Hlya bir sre ne syleyeceini dnd. Aren amnezi geiriyor olmalyd. "Hastanemize sadece siz getirildiniz" dedi. Sylediklerinden einin kazada lm olabilecei ihtimalini dneceini anlad ve szlerini aklamaya alt. "Timur Bey'den rendiimiz kadaryla, kaza srasnda evde sizden baka kimse yokmu" diyerek toparlad.

Aren ald yantla biraz rahatlad. Yine de iinde bir sknt vard. Melody neredeydi? "Bugn gnlerden ne?" diye sordu. Hlya, "Pazartesi" dedi. O zaman kaza olal bir gn oluyordu. Tp patladna gre, Sa-ros'taki evde kaza olmalyd. O zamana kadar, Timur'un haberi olabilmise, Melody'nin de haberinin olmas gerekirdi. Timur ne yapar eder, Melody'ye haber verirdi. Sonra, Timur'un nasl haberi olmutu ? "Dn saat kata hastaneye getirildim ?" diye sordu. Hlya saati pek iyi hatrlamyordu, "Akamzeri saat be buuk civarnda hava ambulansyla getirildiniz" dedi. Melody patlamada evde olmadna gre, kaza leye doru olmalyd. Byk ihtimalle patlamadan sonra birileri Timur'a ulam olmalyd. Daha sonra da Timur aceleyle gelmi, onu hastaneye kaldrmt. Ama hangi hastaneye? Henz nerede olduunu bile bilmiyordu. Demir adamlarn braktna gre, stanbul'daki bir hastanede olmalyd. Doktor ona hava ambulansyla getirildiini sylemiti. Eksik paralar zihninde tamamlamaya alt. Timur kaza haberini aldktan sonra, hava ambulansyla onu almaya gelmi, bu arada Melody'ye haber verememiti. nk... nk Melody, o srada yoldayd. O zaman, Timur'un, Melody'ye ancak akam ulama frsat olurdu. Yani onu hastaneye yatrdktan sonra. Melody'nin ii vard. Ne olduunu sylememiti, ama Chicago'daki arkada Celsey'le bir proje hakknda grecekti. Eer Melody cep telefonunu amamsa, telefon da megul olaca iin, Timur, Melody'ye haber verememi olabilirdi. Bunun pek olas olmadn biliyordu, ama bu ekilde dnmek onu biraz rahatlatt. Karsnn, hastanede yattn bilmedii iin gelememi olmas, rahat-layabilmesinin tek aresiydi. Bu olasla sonuna kadar sarlmak istiyordu. Aksi takdirde aklna getirmekten korktuu son olasl dnmek zorunda kalacakt. "Karm buraya geldi mi ya da arad m?" diye sordu. Hlya bir an ne syleyeceini bilemedi. "Bilmiyorum, sizin iin renmeye alacam. Sizin de bu arada dinlenmeniz gerekiyor" dedi. Demir Emniyet'te gerekli grmeleri yaptktan sonra, Melody'nin cesedini stanbul'a sevk etmek iin gerekli n izni almt. Kimlik tespitini yapar

yapmaz, stanbul'a gtrebileceklerdi. Artk kimlik tespiti iin Kean Devlet Hastanesi'nin morguna gidebilirlerdi. Minibse geldiinde Timur hl uyuyordu. Minibsn kapsnn kapanma sesine bile reaksiyon gstermeden uyumaya devam etti. ofre yolu tarif etti. Minibs, Atatrk Park'nn yanndaki otoparktan caddeye kt. Be dakika gemeden Devlet Hastanesi'nin morg giriine gelmilerdi. Timur, Demir'in sesiyle kendine geldi. Minibsn penceresinden darya bakt. "Geldik mi ?" diye sordu. Normal olarak byle bir durumda uyuyamazd. Ne yapacan bilememek, acizliini grmek istememek, onu uyutmutu. Bir tr kat belki de uyumas. "Evet geldik. le Emniyet Mdrl'nden gerekli izinleri aldm." Kucandaki iki dosyay gstererek konumaya devam etti. "Kazayla ilgili raporun bir kopyas da burada. imdi sra en zor ii yapmaya geldi." Demir, Timur'a kaza dosyasn verdikten sonra kr evinde kan yangnla ilgili itfaiyenin raporunu yanndaki koltua koydu. Timur ise dosyann iindeki Toyota'nn fotoraflarm grr grmez, dosyay kapatt. Portatif masann zerine brakt. Esmer yz daha da kararmt. Kalar atlm, boyun kaslar gerilmiti. Azdilerini skt rahatlkla grlebiliyordu. Sanki enesinde bir kas atp duruyordu. "Hadi gidelim artk. Bundan ka yok" dedikten sonra kapy at ve minibsten indiler. Kean'a, Arsen'le dal yapacaklar zaman gelirdi. le merkezindeki bir otelde kalr, sabahlar dal yapmak iin brice'ye geerlerdi. Eer gece dal yapmayacaklarsa da brice Liman'nda-ki tek balk lokantasnda balklarn yedikten sonra, demlenmek zere Kean'a geri dnerlerdi. Havalar iyi olduundaysa, genellikle Arsen'in sraryla, limann yanndaki mendirein arkasna adrlarn kurar ve sabahtan ayrttklar balklar, yaktklar kamp ateinde afiyetle yerlerdi. imdi ise artk ona Kean dedikleri zaman Arsen'i koma halinde buluu ve Melody'nin lm aklna gelecekti. Morgdaki cesedi tanmlamasna gerek olmadn biliyordu. Melody olmalyd. Yine de emin olmas gerekiyordu. Tam morgdan ieri girecekken cep telefonu ald. Cep telefonunun minik san ekrannda yazan ismi hatrlamak iin bir sre bakt. Telefonu at. "Merhaba, Hlya Hanm. Arsen'in durumunda bir gelime mi var?" Aksilik

olmasn diye iinden dua ediyordu. Bir de bunu kaldramazd. "Oh! ok kr. Birka saate kadar orada olacam." Birden iini bir mutluluun kapladm hissetti. Garip bir mutluluktu bu. Sahte deildi. Sadece bir seimdi. O an iin ileride yaanacak zntlerin tm zihninden kmt. Bu mutlu olmak iin denmesi gereken bir bedeldi. Morgun kapsna bakt. geirdi. Anlk mutluluu baka bir bedel yznden yarm kalmt. "Ltfen Arsen'e iyi bakn. Ne gerekiyorsa yaplsn..." "ok teekkrler. Geldiim zaman siz orada olacak msnz ?" Timur, "Grmek zere" dedikten sonra kapatma dmesine basarak telefonunu, tamamen kapatt, stanbul'a gidinceye kadar Arsen'in aramasn istemiyordu. Demir konumalar sonuna kadar pr dikkat dinledi. Arsen'in kendine geldiini rendiinde, onun da ii sevinle dolmutu. Solak olduu iin, sol eliyle sa avucunun iine sk bir yumruk atm ve burnundan, "Ih," diye bir ses karmt. Timur'un sa omzuna dosta bir aplak att ve kuluncunu hafife skt. "Hadi Timur, yapmamz gereken bir i daha kald." "Biliyorum... Biliyorum... Of... Keke olmasayd." Birazdan morga girecekti. Byk ihtimalle duvar boyunca bir sr souk dolabn bulunduu bir odaya alnacak, morg grevlisi zerindeki ktta "Kimlii Belirsiz" yazan bir dolab aacak, beyaz bir rtyle zeri rtlm, cansz bir bedenin kimliini tehis etmesi istenecekti. ikisi birlikte Devlet Hastanesi'nin altndaki morga girdiler. Cesetlerin rmemesi iin kullanlan svnn kokusu koridorlar bile kaplamt. Bir odaya gtrldler. Timur filmler dnda, hayatnda ilk defa bir morg gryordu. Yarm voleybol sahas byklndeki odann sol kesinde metal havuz benzeri iki masa duruyordu. Odann ortasnda ise otopside kullandklarn sand biraz daha dze yakn bir masa vard. Masann hemen nnde ise bir sedye duruyordu. zerindeyse yeil bir rtyle rtlm bir ceset vard. Morg grevlisi sedyenin yannda bekliyordu. Timur'un admlar arlamt. Greceklerinden ok, Arsen'e ne syleyeceini dnyordu. Morg grevlisinin aralad rtnn altndaki yze bakt. Melody gzleri kapal bir ekilde uyuyordu. Solgundu. Timur, bam evirdi ve odadan kt. Tek kelime sylemedi. Demir de, Timur'un arkasndan kt. Konuacak bir ey yoktu. Melody'yi bulmulard.

Minibse geldiklerinde ilk konuan Demir oldu. "ok kt bir kaza." Timur, "Bu bir kaza olamaz. Ayn gn iinde bir aileden iki kiinin bana byle eylerin gelmesi bir kaza olamaz Demir! Bunun ardnda bir ey var. Ne olduunu bilmiyorum, ama kaza olmas imknsz" dedi. Demir, portatif masann zerindeki dosyay ald. "Kazayla ilgili btn belgeler burada. Emniyet Mdrl'nde biraz inceleme frsat buldum. Bana, kaza gibi grnd. Rapor da, o ekilde tutulmu." "Ver bakaym u dosyay" dedikten sonra Demir'in uzatt dosyay ald ve incelemeye balad. Bu sefer btn dosyay incelemeye kararlyd. Rapordaki krokiye gre, Melody'nin arabas an hz nedeniyle bir ukura girmi, daha sonra takla atarak arampole yuvarlanmt. Arabann tahmin edilen hz saatte 120 kilometre civan olarak belirtilmiti. Melody ok iyi bir ofrd, seri araba kullanrd, ama asla hz dkn deildi. Yolda, o kadar hzl gitmesini gerektirecek bir ey olmalyd. "Demir. Bu iin iinde bir i var. Burada ne yazarsa yazsn, ben bunun doru olduuna inanmyorum. Tamam... Belki, araba an hz nedeniyle yoldan km olabilir. Buna bir itirazm yok. Yine de bu rapor, hangi nedenle Melody'nin an hz yaptn aklamyor. Bence olaya ya baka biri ya da baka bir ara kanm olmal... Hadi gidip, kaza mahallini inceleyelim." 27 15 austos 2005, pazartesi 14:10 Yol boyunca Timur ve Demir kaza dosyasn en ince ayrntsna varana kadar incelediler. Raporda kazaya an hzn neden olduu yazlmt. Bulgularn tm de bunu gsteriyordu. Ama Timur, akln kurcalayan, Melody'nin neden o kadar hzl gittiiyle ilgili sorulara hl yant bulamamt. Melody seri araba kullanrd, ama asla o yolda, o kadar hzl gitmezdi. Ayrca Melody'nin czdan da dahil, hibir eyas arabada yoktu. Sanki ok acele evden ayrlm gibiydi. Kaza saati ile Arsen'in evindeki patlama arasndaki zaman fark da Melody'nin evden ayrld srada her eyin normal olduunu gsteriyordu. Neden evden kimliini bile almadan ayrlmt ? Ya da birileri eyalarm m almt ? Yre halk asla kaza yerinden bir ey almazd. Her iki durumun da akla getirdii pek ok soru bir noktada dmleniyordu: kim ? Dosyada belirtilen kaza yerine yaklatklarnda pr dikkat kazann olduu yeri bulmak iin yola bakmaya baladlar. lk gren Demir oldu. Araba

gnebakan tarlasnda duruyordu. Minibs saa ektiler. Yolun karsna geip tarlann iindeki arabaya doru yrdler. Etraf sessizdi. Birka kilometre teden gelen kamyonun sesi bile duyulabiliyordu. Cuma ve pazar akamlar youn olan yol neredeyse bombotu. Timur ve Demir kalalar hizasna kadar gelen gnebakanlarn arasndan arabann yamna kadar gitti. Arabann tavan neredeyse izci cadn gibi olmutu. Arabaya yaklarken bir ses onlan durdurdu. "Durun!" Bir jandarma onbas onlara seslenmiti. Hafif koar bir ekilde onlara doru geliyor, omzuna ast tfei koarken kalalarna arpyordu. Bir yandan da pantolonunun dmelerini iliklemeye alyordu. Anlalan nbet beklerken skmt. Onbann geldiini gren Demir, "Ben Emniyet Amiri Demir Civelek. Kaza yerini inceleyeceiz" dedikten sonra, modaya uygun kum beji ceketinin i cebinden kimliini kard. Demir, bir sre konutuktan sonra onbay ikna etti. Timur'la birlikte arabay incelemeye baladlar. Arabann bagaj blm ve tavan dnda her yeri yzeysel saylabilecek arpma izleriyle doluydu. Arabann arka plakas yerinde yoktu. Toyota'nm att taklalardan dolay arabann sa blmnn tavan yandan ezilmi ve ters 'V eklinde yukarya doru sivrilmiti. Kaps kapanmyordu. Yarm katlanm bir gazete gibi arabann yannda eri br bir ekilde duruyordu. Sa n tekerlek de rottan km, arabann altna girmiti. Kaza tutanana ek olarak tutulan zimmet raporunda aratan alnan hibir eya olmad yazlyd. Sadece arabann teybi ve torpido gzndeki birka eya zimmete geirilmiti. Demir, onbaya dnd. "Dn kaza yerine geldiinizde etrafta pheli kiiler var myd. Rapora gre arabadan hibir eya kmam." "kmad Komutanm. ey... efendim" dedi onba. "Sen burada miydin ?" "Kaza haberini aldmz srada devriyedeydik. Birka dakika sonra da olay yerine intikal ettik. Kazazede kaza annda lmt. Eyalann alnm olacan sanmyorum. Datmdan beri buradaym, bura insannn yle bir ey yapmayacana eminim." Sesinden Keanl bir yavuklusu olduu anlalyordu. "Peki ? Arabann arka plakas nerede ? Raporda grlmyor" diye sordu Timur.

"Bilmiyorum, komutanma sormalsnz" diye yantlad onba. Biraz sklm gibiydi. "Peki... Biz iimize bakalm. Vaktimiz az. Sana hayrl teskereler." Demir nbetiyle konuurken, Timur yola km ve yoldaki izleri incelemeye balamt. Kazann balang yerine doru ilerlerken, Toyota'nm knlan stop lambalarnn paralarn grd. Gelip geen aralarn ufalad paralar yolun kenarna srklenmiti. evreyi biraz daha aratrdktan sonra iki far paras buldu. Far paralarn inceledi fakat onlarn ne cins bir arabaya ait olduklarn karamad. Yine de paralarn temizlii ve bulunduu yer, kazaya kansan baka bir araba olduu konusundaki teorisini destekliyordu. Yolda fren izleri grlmyordu. Belki geen arabalar izleri silmiti. Kazaya sebep olduu sylenen, ukuru buldu. ukurun Kean'a bakan kenanndan yakn zamanda bir para kopmutu. En derin yeri yaklak on be santimetre olan ukur, yola paralel olarak uzanyordu. Melody'nin bu ukuru ezbere bildiine emindi. Hele gndz vakti o ukuru grmemesine imkn yoktu. sterse 120 km/sa hzla gitsin. Yolu kontrol etmeye devam etti. Teorisini destekleyecek baka deliller bulmak istiyordu. Yolun her karn dikkatle inceledi. Araba takla atarken asfaltn baz yerlerinde izikler brakmt. izgiler yolun dna doru birka metre arayla grlyordu. Araba byk bir hzla takla atmaya balam olmalyd. Timur yolun kenarna geti ve yolun yaklak elli metrelik blmn grecek ekilde yolu incelemeye balad. Arabann plakas kaypt. Araba, sa taraf zerinde takla atmaya baladna gre, byk bir ihtimalle plaka tarlann iine frlam olmalyd. Plaka neredeydi? ilk olarak sandaki gnebakan tarlasn inceleyecekti. Bulamazsa, yolun dier tarafndaki tarlaya da bakacakt. Yzlerini yolun ters tarafna dnm gnebakanlann arasna dald ve dal kursunda rendii arama yntemiyle kerteriz alarak plakay aramaya balad. Arayaca alan biraz geni tutmutu. Bir seferde plakay bulmalyd, eer bulamazsa da olmadndan emin olmalyd. Kendine kerteriz noktalar belirledi ve aramaya balad. Arama yaparken belli bir noktaya odaklanmyor, odak noktasn deitirerek, bir seferde mmkn olduu kadar geni bir alan taryordu. kinci geiinde ise ilk tarad alann yarsn iine alacak ekilde bir yol izliyordu. Bu ekilde tek seferde her yeri iki defa kontrol etmi olacakt.

Demir de Timur'a katlm ve yolun dier tarafm aramaya balamt. Arada birbirleriyle konuup durumu soruyorlard. On dakika kadar sren arama sonusuz kalmt. Arabann plakas kaza yerinde deildi. Emin olmak iin arabann ndeki plakasn kontrol ettiler. ndeki plaka yerinde duruyordu. Birileri plakay alsayd, ikisini birden alrlard. Tek plaka kimsenin iine yaramazd. Plaka yolda dm olmalyd. "Demir! Mutlaka baka bir araba var. Burnuma kt kokular geliyor." Bu arada bulduu far paralarm Demir'e gsterdi. "unlara bir baksana." Demir, Timur'un uzatt far paralarn inceledi. Farlar Toyo-ta'nn olamazd. Ayrca yeni krlmt. Krklarnda hi kir yoktu. "Haklsn Timur. Bu far paralan Toyota'nn deil ve yeni krlm. Ayrca, plaka bu civarda olmalyd. Ama yine de nce bir Ar-sen'le konualm. Ondan sonra gerekeni yaparz." Timur, "Baba, bir de gidip yazlk evi kontrol edelim. Daha sonra da istanbul'a dneriz. Ne dersin?" dedi. Yol boyunca kr evinin yanyla ilgili tutulan raporu incelediler. Rapora gre evin atsnda bulunan LPG tank patlam ve ev tamamyla yanmt, itfaiye olay mahalline neredeyse ev btnyle yandnda ulaabilmi; yangnn etrafta yaylmasn nlemiti. Etraf gvence altna alndktan sonra neredeyse kl ym haline gelen evdeki yangn sndrlmt. Yangn incelemesi mfettiler tarafndan yaplacakt. 28 15 austos 2005, pazartesi 15:40 Aren yatamda doruldu. Uyandnda yannda bekleyen iki adam dar kmlard. Bamn ars ald ilacn etkisiyle azalmt. Serumu bir saat kadar nce kartlmt. Evi aram, ama Melody'ye ulaamamt. Timur'un cep telefonu da kapsama alan dndayd. Zihnini biraz daha zorlamaya karar verdi. Dnce btnln salamak iin net hatrlad son olay bulmaya alt. zerinde alt ateduvan yazlmnn her ayrntsn hatrlyordu. Pazartesi gn iin yapt planlarn tmn hatrlyordu. Tekirda'da yedikleri kfte piyaz, yolda nlerine kan kpei, hatta Melody'yle konutuklar her eyi hatrlyordu. Cumartesi gnn de tam olarak hatrlyordu. Sra pazar sabahna geldii zaman olaylar bulanklamaya balyordu. Sanki pazar gn romantik bir film ile bir aksiyon filminden kolajlanm sahnelerle

doluydu. Birbirinin iine girmi grntler zihninde beliriyor, sonra donuklayor ve yerini bir bakas alyordu. Bazen fotoraflar o kadar st ste biniyordu ki alglamas mmkn olmuyordu. Pazar sabah, Melody stanbul'a dnecekti. Hafzasndaki Me-lody'nin yola kyla ilgili grnt gerek olmalyd. nk o gne kadar Melody'yi stanbul'a hi yalnz yollamamt. Her zaman birlikte dnmlerdi. Zihninde beliren uurlamayla ilgili imgeler gerekti. Melody'nin kaza srasnda yazlkta olmad yolundaki dncesinin doru olduunu varsayd. Mmkn olduu kadar, Melody'nin nerede olduunu dnme-meye alarak dier imgeler zerinde younlamaya alt. Yazln atsmdaM gvercinliin penceresini tamir etmesi gerekiyordu. Sol kolunu tuttu. Kolundaki acnn nedenini biliyordu. Vurulmutu. Grd imgeler gerek olmalyd. Birileri yazlk eve saldrmt. Belki de, darda bekleyen adamlar onu korumak iin bekliyordu. Demir baka ne iin adamlarn orada brakrd. Kendini kt hissediyordu. Hayatnda ilk defa olarak zihnine gvenemiyordu. Doru olmalyd. Ama... Bir ey iini yiyip bitiriyordu. Nasl olup da hastaneye dtn hatrlamyordu. Net olmasa da, hatrladklarna gvenmeye alt. Bir ara dardaki adamlar ieri armay dnd, sonra vazgeti. Dorulmaya alt. Bir gnde bu kadar tkenebileceine ina-namyordu. Srtnda byk bir ar hissetti. Eliyle gsndeki sargy yoklad. Hareket etmeye alt zaman ans artyordu. Kendini bir buldozerin altndan sa kurtulmu gibi hissediyordu. Bann arka taraf, tmyle aryordu. Serumla birlikte ar kesici verdiklerini dnd. Ar kesicinin etkisi azald iin, arlar da artmt. Bununla birlikte zihni bir trl berraklamyordu. Kimse ona bir ey sylemiyordu. Melody yoktu. Timur yoktu. Hatta Demir de yoktu. Yatan yanndaki telefona uzand. Timur'un cep telefonunun numarasn evirdi. Telefonun kapal veya kapsama alan dmda olduunu syleyen mesaj balar balamaz kapatt. Timur'un telefonu hl kapalyd. Oysa Timur telefonunu asla kapatmazd. De-mir'in numaras aklnda yoktu. Yanda duran ar dmesini grd. Bir kordonun ucuna balanm olan dmeye bast ve birilerinin gelmesini beklemeye balad. Bir sre sonra kap ald ve bir hemire, uuk pembe nln savururcasna kapda belirdi. Hemire, Arsen'in dorulmaya altn grnce, "Dinlenmeniz gerekiyor!

Ltfen yatanzdan kalkmaya almayn. Ben size yardmc olaym" dedi otoriter bir tonda. "Beni arayan oldu mu ?" dedi Aren. Hl zorlukla konuuyordu. Sanki boaznda bir yumru vard ve konumasna engel oluyordu. Sesi o engeli ap ktndaysa, anlalmas zor bir hale geliyordu. Hemire yatan karsndaki duvarda, bir akrobat kol zerine yerletirilmi televizyonu gsterdi. "Dahil mesaj sisteminden, size gelen btn mesajlarla ve ziyaretilerle ilgili bilgileri alabilirsiniz. Bunun iin uzaktan kumandann zerindeki info tuuna basmanz yeterlidir" dedikten sonra, komodinin zerinde bulunan uzaktan kumanday ald ve televizyonu at. Birka saniye sonra televizyonda dahil bilgi sistemi ald ve hemire mesajlar blmn at. "Size braklm bir mesaj veya bir ziyareti bilgisi yok. isterseniz bu ekran ak kalsn. Bir mesaj geldii zaman otomatik olarak yenilenir. Ya da info tuundan istediiniz zaman mesajnz kontrol edebilirsiniz." "Teekkr ederim. Darda bekleyenleri ieri gnderebilir misiniz?" "Sizin dinlenmeniz gerekiyor. Biraz daha dinlenin. Akamst yemek servisinden sonra arkadalarnz grebilirsiniz." Arsen'in yataktan kalkma abas srasnda, yataktan dmek zere olan yastn dzeltti ve yumuak bir dokunula, Arsen'in yataa yatmasna yardm etti. Hem otoriter hem de efkatliydi. Aren itiraz edemedi. Aslnda itiraz edecek gc de yoktu. Morali bozulmutu. Bir eyler oluyordu ve ne olduunu anlayam-yordu. Hatrlayamad saatleri tekrar dnmeye alt. 29 15 austos 2005, pazartesi 15:45 Minibs on be dakika sonra, hl dumanlarn ttt kr evine ulatnda kr evinin yolundan yeni km, gri renkli bir pikap ardnda bir toz bulutu brakarak Erikli ynnde onlarn yanndan geti. "Ne merakl insanlar var. Bir yangn grdler mi, hemen bana yorlar" dedi Demir. Timur dudaklarn kenetleyip basn sallamakla yetindi.

Ykntya ancak yirmi metre kadar yaklaabilmiti. Her yer molozlarla doluydu. Kr evine sanki bir fze saldrs yaplmt. Evde minenin bulunduu kuzeybat duvar dndaki btn duvarlar yklmt. Timur minibsten indi ve etrafta amaszca dolamaya balad. Grdklerine inanamyordu. Sanki bir bombardman ua eve lazer gdml fzelerinden birini frlatm ve ortada ev denebilecek bir ey brakmamt. Duvarlar dar doru yklm, yivli inaat demirleri sdan erimiti. Onca zaman ve emek harcanarak neredeyse yeniden ina edilen ev, yerle bir olmutu. Melody'nin rya evi... kisinin de birbirlerine zaman ayrdklar, medeniyetten uzak smaklar... Yknt, iin iin ttyordu. Demir'e dnd, "Hi bylesini grmemitim. Ortada ev diye bir ey kalmam." Demir de Timur'u bayla onaylad. Pek ok operasyona katlmt, ama hayatnda bu kadar byk bir ykm grmemiti. Sanki bir cephanelik patlamt. Binadan, sur gibi ayakta kalan kuzeybat duvar dnda, geriye bir ey kalmamt. Melody'nin kitap okumay sevdii minik alayann yanndaki kayaya oturup, yknty seyretmeye balad. Hl grdklerine inanamyordu. LPG'li arabalarn yandn grmt. Ama bu kadar byk bir hasara neden olabileceini hi dnmemiti. Sanki ev merkezinden dar doru patlamt. Ykntnn etrafnda pek ok ayak izi ve tekerlek izi vard. Evden kartlan molozlar dar geliigzel ylmt. Sanki bir ey aranm gibiydi. Ne bulabilirlerdi ki ? Ortada ev denilebilecek bir ey kalmamt. Yangn yerinden ayrlan pikabn dikiz aynasndan bakan adam yanndakine seslendi. "Tam zamannda kmz. Deminki minibs yangn yerine doru sapt" dedi. "Ne berbat bir i bu ya." Pikabn arkasndaki yanm cesedi dnyordu. Onlara kiinin tanm verilmi ve ykntlarn altnda cesetleri bulmalar istenmiti. Her biri yetikin bir erkek olan kiinin cesedini ararken ilkokul andaki ocuklarn yapsna yakn yanm cesetle karlamlard. Olaanst bir scakln kavurduu cesetlerin deil tannmas, tek para halinde gidecekleri yere varmas bile mmkn gzkmyordu. Timur'un aklna doktorun syledikleri geldi. Komaya girmesine neden olan darbe bann arka ksmna gelmiti. Byk bir ihtimalle patlama annda evin dnda ve srt eve dnk olmalyd. Etrafa dikkatle bakmaya balad. Bulunduu havuzun kenar bile patlamann merkezine ok yaknd. Byk

ihtimalle patlama annda Aren daha uzakta olmalyd. Evin yok olmasnn Arsen'in umurunda olmayacan biliyordu. Byk bir ihtimalle Melody'nin ldn rendikten sonra, kr evine ayan bile basmazd. BeM de, srf bu nedenle, evin kelimenin tam anlamyla yok olmas iyi olmutu. Aren, Melody'yle tanana kadar, aktan uzak durmu, karsna Melody knca da, kendi deyimiyle, aka mecbur olmutu. Arsen'in gizemli yaps kadnlarn doal olarak ilgisini eker ve buna souk baklar da eklenince kadnlar onunla olmak iin yanp tutuurlard. Kelimeleri yle seerdi ki, karsndaki kadn onun ne sylediini anlayana kadar etkisine girmi olurdu. Bir gn, Melody'ye k olduunu syledii zaman, ok armt. Dne gitmek iin uaa binene kadar, Arsen'in evleneceine inanamamt. Melody'yle tantnda, Arsen'in neden aka mecbur olduunu anlamas, birka dakikasn bile almamt. imdiyse, ona Melody'nin lm haberini verme yk dmt, insan en yaknlarna, onlan en fazla zecek haberi nasl verebilirdi? Ona nasl syleyebilirdi? Kardeine bunu nasl syleyecekti? ok ar bir ykt... ini yle bir hararet kaplad ki sanki kulaklarndan kt. Nefesi hzland, baklar hznlendi. Aren bu evden sa kmay baarmt ama, Melody'nin haberini alnca ne olacakt ? Eer Ar-sen'i tanyorsa, kesinlikle enkazn grd evden beter olacakt. Ne olursa olsun, Arsen'in kne engel olmann bir yolunu bulmalyd. Keke, Arsen'e o syleyecek olmasayd. Demir'e bakt. Acaba Demir syler miydi ? Yok! Olmaz! Aren ne olursa olsun ondan duymay tercih ederdi. Bu yk baka birisine devredemezdi. Zordu, ama grev onundu. Ayaa kalkt. Havuzun yanndaki kumun zerindeki, yans yanm tahta parasna, bir tekme savurdu. Tahta havaya uarken, tahtann altnda kalan bir tabanca da imlerin zerinde yuvarland. "Vay canna!" dedi. Yere den tabancay hemen tanmt. Arsen'le birlikte at talimi yaptklar emektar Hammerli 208 imlerin zerinde duruyordu. Eilip yerdeki silah ald. lk i olarak arjrn kard ve kurunlara bakt. ki mermi eksikti. Filmlerde grd gibi namluyu koklad. Barut kokusunu alr gibi oldu, fakat emin olamad. Etrafta o kadar ok ey yanmt ki, onlarn kokularnn arasndan namludan szan kokuyu duymasna imkn yoktu. "Demir baksana !" Demir'e seslenirken bulduu tabancay namlusundan tutmu, ona doru sallyordu. Ykntlar dolaan Demir, Timur'u duyunca sesin geldii tarafa dnd. Normal olarak aralannda ev olduu iin birbirlerini

grememeleri gerekiyordu. Fakat ortada ev diye bir ey kalmad iin rahatlkla y-kntlann iki tarafndan birbirlerini grebildiler. Timur'un sallad silaha bakt. Demir, "Onu da nereden buldun ?" diye sordu. "Havuzun yanndayd!" dedi Timur. "Bekle geliyorum imdi!" dedikten sonra, Timur'un yanna kotu. "Ver, bir bakaym una." "Aren bu silah dn kullanm" dedi elindeki silah namlusundan tutarak Demir'e verirken. "arjr takl ve iinde iki mermi eksik." "Hm" dedi Demir, silah eline alrken. Bir sre tabancay inceledi. Hasara uramam gibiydi. Kirlenmiti, ama patlama srasnda evin iinde olmad kesindi. O patlamada savrulmu olsayd, mutlaka silahn zerinde patlamann etkisi olurdu. "Bu silah patlama srasnda evde deilmi" dedi. Timur, "Ben de fark ettim. Aynca Hammerli kevler kutusundaydi. Etrafta kevler kutu da yok" dedi. Aren Hammerli'yi her zaman kutusunda tutar ve kullanmad zamanlarda arjr takmazd. "Burada bir iler dnm. Bunun ne olduunu da ancak Aren syleyebilir... Hadi etraf biraz daha aratralm, sonra da, stanbul'a dneriz" dedi. 30 15 austos 2005, pazartesi 20:05 I stanbul'a giriin, hem mutluluk veren hem de insann iini skan bir yn olduunu dnrd Timur. Sefaky-Florya sapandan, Yeilky'e doru dndklerinde skmts iyiden iyiye artmaya balamt. Oysa, stanbul'un btn kalabalna ramen, klarn ve yaam dinamiini ok severdi. Ama o gn farklyd. Elinde olsa, stanbul'a dnmezdi. Cierlerini mengene gibi skan ykmll nefes almasn zorlatryordu. Bir yere gidip szana kadar imek istiyordu. mek, durmadan imek ve unutana kadar bardaklar saymak... Erikli'deki evin enkazn yarm saati akn aramlar, fakat Ham-merli dnda bir ey bulamamlard. Patlama srasnda etrafa frlayan paralar o kadar dalmt ki, sonunda aratrmay brakp, geri dnmeye karar vermilerdi.

Melody'nin cesedinin stanbul'a getirilmesi iin gerekli ilemleri tamamladktan sonra, Timur'un Kean'da brakt arabasn almlar ve minibs geri yollamlard. Yol boyunca Demir uyumu, o da arabay kullanmt. Mmkn olduu kadar arabay yava kullanmt. Yine de hastaneye be dakikalk yollan kalmt. klan her yol bitiyordu... Drteker hastanenin otoparkna girdiinde, gne stanbul'un zerindeki etkisini yitirmeye balamt. Arabay park etti ve birka dakika kprdamadan arabann iinde oturdu. Torpido gznden yeni bir paket sigara ald. At. Yol boyunca, baca gibi tutmutu. Arabadan kt. Zippo akmayla sigarasn yakt. Derin birka nefes ektikten sonra, dumann akamn scanda yaylp kaybolmasn seyretti. Hi rzgr esmiyordu. Gkyz Marmara'nn batsna doru kzllam, Avclar istikametinden batyordu. Sigarasndan bir nefes daha ekti. Tutabildii kadar duman iinde tuttu. Sanki kendini zehirlemek istiyordu. Dumandan boulan cierleri, oksyen almak iin rpnmaya balad. Bir iki defa rd, sonunda iki bklm olup midesindeki safrann tmn kustu, iindeki zehri atarken, yaam simgeleyen havay iine ekti, doya doya. Dorulduu zaman gzlerindeki damarlar atlam ve gzleri kpkrmz olmutu. Azndan etrafa salyalar salyordu. Arabadan kt mendil ald ve temizlendi. Her zaman torpido gznde bulunan ve ferahlamak iin kulland nane ekerinden iki tane ald ve inemeye balad. Arsen'e syleyecei zehir ne olursa olsun, yaamak iin nefes almas gerekiyordu. Arka koltua boylu boyunca uzanm yatan Demir'e seslendi. "Demir? Uyan hadi! Geldik!" Demir, Timur'un sesleniiyle arka koltukta doruldu, "Eyvallah" dedi ve askya ast ceketini alp arabadan indi. Timur'u biraz inceledi, o an iin konumak istemediine karar verip, uyuan kaslarndaki kan dolamn artrmak iin gerindi. "Hadi gidelim artk. Burada bekleyerek bir eye zm bulamayz." Aalarn ardnda gne son klarn yollarken, iki adam hastanenin giriine doru yrmeye balamt. Arsen'in bulunduu kata geldiklerinde ortalk sabah braktklar gibiydi. ift tarafl alan kapdan ieri girdikleri zaman ayn pastel pembe duvarlar ve bal dkp yalanacak kadar temiz granit zemin onlar karlad. Bir sanat galerisi

gibi klandrlm tablolara ramen, tavandan gelen beyaz k, koridor boyunca sedyelerin darbelerinden duvarlar korumak iin konan tahta blok, pembe giysileriyle etrafta dolaan hemireler ve hastabakclar insana nereye girdiini hatrlatyordu. Timur koridorun iki yannda uzanan kaplara bakt. Sanki kaplar daralmt. Yan dnerek bile geemeyecei kadar daralyor-du koridor. Sadan drdnc kapnn nnde duran iki adam tand. Demir'in adamlar Arsen'in odasnn nnde bekliyorlard. Demir, "Timur, ben arkadalarla bir konuaym. Onlar da neredeyse iki gndr uyumadlar. Onlar evlerine yollayacam. Bundan sonrasn ikimiz hallederiz" dedi. "Tamam ben de Arsen'in durumu hakknda bilgi alaym" dedi Timur. Birka dakika daha kazanmak istiyordu. kar yol bulamayacan bilse de, biraz daha zaman almak istiyordu. 31 15 austos 2005, pazartesi 20:40 Aren vcudunda hissettii acya inat, yataktan kalkt. Aclar ona yaadm hatrlatyordu. Birka saattir Melody dndaki her eyi dnmt. Hatta zerinde alt ateduvan yazlm iin bir iki iyiletirme bile bulmutu. Camn nne gitti. Artk ufkun arkasnda kalan gnein, gkyzne bir hatra olarak brakt kzllk, gecenin siyahndan, snrlar belirlenemeyen lila rengi bir hatla aynlyordu. Benzer bir akamst annesinin lm haberini almt. O zamanlar, annesi hastanede yatt iin, babaannesinin yannda kalyordu. Oysa o, babaannesini ziyarete gittiini sanyor, annesinin hastanede yattn bile bilmiyordu. Sonradan renmiti, annesi gmleli bir hafta getiini. Onu da kimse sylememiti. Bir gn evden kam, babasmn mezarna gitmiti. O zaman grmt, babasnn mezarnn yanndaki yerin dolduunu. Sessiz lklarla alamt iki mezar tann arasnda. Daha sonra da hibir ey olmam gibi, eve dnmt. Kimseye bir ey sylememiti. Annesi mezara indirilirken orada olamamasnn acsn her zaman iinde tamt. Gzleri doldu. Biliyordu. Melody de lmt. Onun da komada olmasn ok isterdi. En azndan ona gelememesinin, bir mesaj yollayamamasmn aklamas olurdu. Ama hayr... indeki ac, umudunu bile tketecek kadar bykt. Biri, byk ihtimalle Timur gelecek ve ona ac haberi verecekti.

Btn gn Timur'a telefondan ulaamamasnn baka bir nedeni olamazd. Timur gelecek ve ona syleyecekti. Baka birine brakmazd. Kendine geldiinden beri dnmemek iin ne kadar kendini zorlarsa zorlasm srekli olarak ayn sonuca ulayordu. Sol gznden bir damla gzya, uzun kirpiklerine taklp kald ve dmemek iin direndi. Amaszca bir sre dary seyretti. mitsizlik bnyesini etkilemiti. Kapnn aldn bile duymad. "Aren!" ok iyi tand bu sesi duyduunda, durumundan beklenmeyecek bir eviklikle geri dnd. Dnerken, kirpiklerine takl kalan damla kurtuldu ve yere dt. "Timur!" ki eski dost birbirlerine sarldlar. Timur ona yle sk sarlmt ki Aren birka kaburgasnm daha krlacam sand. Ezilen kaburgalar nefes almasn zorlatrmt. Timur'u saran kollarn gevetti. Timur, Arsen'e sarlan kollarn gevetmeden, "Kendine geldiinde, yannda olamadm iin zr dilerim" dedi. Arsen'den yarm adm uzaklat, ama elleri hl Arsen'in omuzlanndayd. Aren Timur'un yzne bakt. Yutkundu. "Melody..." diyebildi. Timur hibir ey sylemeden Arsen'e bir sre bakt. Avucunun iinde tuttuu Melody'nin kolyesini ve alyansn Arsen'e uzatt. Aren, Timur'un eline bakt. Timur'un elindekileri grr grmez, etraf karard. Timur yapsndan beklenmeyecek bir eviklikle Arsen'i koltukaltndan yakalad ve yatana tad. Aren baylmt. Yatan yanndaki yardm dmesine bast. On saniye gemeden iki hemire odaya gelmiti. Biri Arsen'le ilgilenirken, dieri de Timur'u sorguya ekmeye balad. "Ne oldu?" Timur aknl stnden atamadan yantlad, "Einin ldn rendi." Hemire bir sonraki soruya gemeden, kafasn kurcalayan soruyu sordu. "Ltfen syleyin, komaya m girdi?" Hemireyi kapdan giren doktor kurtard. "Ltfen dar kn." Sesi otoriter ve sakindi. Sesinde, sylediinin her zaman yaplmasna alkn bir ton vard. Timur itiraz edecek oldu, fakat odaya alnan tekerlekli masadaki ekipmanlar grnce tereddt etti. "Ltfen dar! Hastamzn bize, sorularnzn yantndan daha ok ihtiyac var!" Timur istemeden odadan kmak zorunda kald. Birka dakika sonra da doktor odadan kt. Timur'un sorgulayc baklarla ona yaklamasna frsat vermeden konumaya balad. "Ani tansiyon dmesi sonucunda baylm,

imdi kendine geldi." "imdi iyi, deil mi Doktor? Yeniden komaya girdi diye ok endielendim." "Bir sre dinlenmesi gerekiyor. Fiziksel travmann etkisi yeni azalmken, bir de duygusal travma yaatmayn." Timur ne diyeceini bilemedi. "Peki, Doktor" diyebildi sadece. I 32 16 austos 2005, sal 08:50 Timur, Arsen'in odasnn bulunduu kata geldii zaman, alkn bir ekilde resepsiyon gibi dzenlenmi olan hemire odasma gitti. ki gnde, serviste alanlarn tmn tanmt neredeyse. simleri hatrlamak konusundaki doal yetenei de ona yardmc oluyordu. "Naslsnz, Glmser Hemire ? Arsen'in durumunda bir gelime var m?" dedi. Glmser Hemire hazrlamakta olduu ila kutularndan ban kaldrd ve Timur'u grd. Yznde yine gelmi ile ho gelmi aras bir ifadeyle Timur'a bakt. "Gnaydn, Timur Bey. Bir saniye ltfen; bakaym" dedikten sonra Arsen'in dosyasn bulup bir sre inceledi. "Aren Bey gl biri. Akam, yaadklar gz nne alnrsa, iyi durumda olduunu syleyebiliriz. Sadece yemek yeme konusunda biraz isteksiz davranyor. Yemek yeme konusundaki isteksizlii biraz daha srerse, serum vermeye balamamz gerekebilir. Onun dnda durumu gayet iyi." Timur duyduklarna ok sevinmiti. "Onu grebilir miyim?" diye sordu. Dn akam Aren baylnca, bu kez izin istemeden ieri girmeye cesaret edememiti. Glmser Hemire, "Tabi" dedi. "Bir de ona yemek yemesi konusunda biraz telkinde bulunursanz ok iyi olur." Timur, "Siz merak etmeyin" dedikten sonra bayla selam verdi, "yi almalar" diledikten sonra, resepsiyon bankosundan ayrld. "Timur Bey?" Glmser Hemire bir ey daha syleme ihtiyac duymutu. Timur henz birka adm atmt ki ndeki ayann zerinde geri dnd.

"Efendim?" "Ltfen hastay heyecanlandracak konumalardan kann." nceki gn olanlardan servisteki herkesin haberi olmutu, demek ki. Hatta vardiya deitii halde haber yaylm olmalyd. Timur Glmser Hemire'nin baklarndaki iyi niyeti grd. Gzlerini kapatp aarak bayla hafife onayladktan sonra geri dnp, Arsen'in odasna doru yoluna devam etti. Aren yine yatamam ve durumuna aldrmadan, pencerenin yanma gitmi, danya bakyordu. Timur ne diyeceini bilmiyordu, "Nasl oldun ?" diye sorabildi. "Nasl olabilirim Timur? Yanyorum." Kelimeler yetersiz kalmt. Timur hibir ncekinden daha yumuak ve uzun sarld. lk konuan Aren oldu. "Nasl olmu ?" Timur, "Trafik kazas..." dedi. Melody'nin adn kullanmaya korkuyordu. "Ac ekmi mi?" "Hayr, kaza annda lm." "Nerede?" "Kean'a varmadan..." Aren bir sre dnd. "Nasl olur? Belki ben olsam neyse ama Melody... o asla lmcl kaza yapacak biri deil." "Yoldaki bir ukura girmi ve arabas yoldan km." Aren sadece, "Anlyorum" dedikten sonra sustu. Timur, Aren konumad srece, sessiz kalmaya karar verdi. Arsen'e ne sylerse sylesin, ne kadar acsn paylamaya alrsa alsn, yetersiz kalacakt. Saatler gibi geen birka dakikadan sonra Aren camn nnden yatann kenarna gitti. Yz ifadesizdi. "Nerede imdi?" ey syleyemedi. Ar-sen'e,

Timur, "Dn onu stanbul'a getirttim" dedi. "Mark da sanyorum ya bugn ya yarn stanbul'da olacak." Arsen'in azndan belli belirsiz bir, "Peki" kt. Yz iyiden iyiye tunlamt. "Beni Melody'ye gtr." "Peki gtrrm... Bana bir konuda sz vermeni istiyorum. Yemeini yemek zorundasn. Bir sre daha byle devam edersen sana tekrar serum vermek zorunda kalacaklarm." Aren, Timur'a bakt. Onu bulmu, hastaneye getirmi, daha sonra da Melody'yi bulmu, elinden geleni yapmt, elinden gelmeyenin de elinden gelecei zaman beklerdi. Ayaa kalkt. Timur'un yanna gitti. "yi ki varsn" dedi. Timur'a sarld. Akmak iin srasn bekleyen birka damla gzya gzpmarlarmdan szld. 33 16 austos 2005, sal 11:40 Bir gn bana gelebileceini biliyordu. Silahla yaayanlar, silahla lrd. Kanlmaz sonu ne kadar geciktirirse, o kadar baarlyd. Baarl myd ? imdi de, o bir hedef haline gelmiti. O gne kadar hesaplanan tehlikeler iinde yaarken, artk hesaplayamad tehlikeler onu bekliyordu. Yeteneklerini ve tahminlerini aan tehlikeler. Her ey bir salan kurduu yanl ekiple balam ve onca abaya ramen, ansl bir pi kurusu hayatta kalmay baarmt. Hayatnda o kadar baarl olmasnn nedeni, hibir ii yarm brakmamasyd. Aren Bora artk onun iin kiisel bir sorun olmutu. Onun sa kalmas, lm fermannn imzalanmas anlamna gelmiti. Bir yandan Pluto'dan kaarken, dier yandan son iini bitirecekti. Hem de bundan byk bir zevk alacakt. Eer biri, onun lm fermannn imzalanmasna neden olmusa, o da lmeliydi. Hem de ac ekerek. Aren Bora lecekti. Sol elinin ortaparmana takt yz inceledi. Sradan ve deersiz gibi grlen yzk, iinde o gne kadar dnyada retilen en yksek teknoloji rn nano makineleri tayordu. lk defa pazar gn yz kullanmt, ama sonularn grme frsatn bulamamt. imdi kararlyd, bir ekilde Aren Bora'nn lmn seyredecekti. Sonra da kendi bann aresine bakacakt. Ama nce onun ldn grmeliydi. Hatta, ona karsn

anlatmalyd. Nasl katn ve nasl ldn. Onunla nasl kedi fare gibi oynadn. Ama buna vakti yoktu. lk defa olarak sinirden ellerinin titrediini hissetti. Gzlerindeki kini gizlemeden srtt. Sntrken yanann sol taraf seirmeye balamt. Byle basit bir iin ardndan, Pluto'nun temizlikilerini gnderiini hazmedemiyordu. Onca yl altktan sonra, bu ekilde emekliye ayrlmay hak etmemiti. Bir ekilde Arsen'in iini bitirip, planlad emeklilik gnlerini erkene almalyd, iverenlerinin ne kadar ileri dzeyde istihbarat yaptklarn bildii iin kendine bir gn lazm olur diye bir B plan hazrlamt. ki saat sonra B plan iin geri sayma balayacakt. Boynu krlm ekilde yerde yatan adam, biraz nce at bagajn iine yerletirdi ve bagaj kapan kapatt. CA'nn saha ajanlarndan biri de onun gibi Aren Bora'y ldrmeye gnderilmiti. Pluto byk bir ihtimalle safd braklacak kiinin Aren Bora olduunu sonradan renmiti. Belki de hl bilmiyordu. ans eseri hastanenin kapal otoparknda, daha nce birka kez Kuzey Irak'ta grd adam tanmt. Cabbar Kurtubi. Msr asll, CA tetikilerinden birisiydi. ClA adna Ortadou'nun deiik blgelerinde operasyonlara katlrd. Kurtubi de onu tanmt. Ama' ge kalm ve Hertz'den kiralad arabann bagajndaki yerini almt. Kapaj otoparktan hastanenin resepsiyon blmne, oradan da hastane personelinin kulland asansrle nc kata kt. zerindeki beyaz doktor nl dikkat ekmemesini salyordu. BerlVden ayrlmadan nce Pluto'nun imknlarn son bir kere kullanm, fakat Arsen'in yeri hakknda bilgi edinememiti. Sistem, Aren Bora'nn tehlike faktrn sfr gsteriyordu. Vulkan Sistemi iin Aren Bora lmt. Fakat onun iin lmemiti. Eer biri oradan sa kurtulmusa, bu kii mutlaka Aren Bora olmalyd. En gelimi bilgisayar sistemlerinin bile henz sahip olamad casusluk meziyetlerinden birini kullanmt. Rvet. Sonunda Arsen'in bulunduu kata kan asansrdeydi. Birka dakika iinde Aren Bora'nn sonu geri dnsz balayacak ve bir saat sonra da Arsen'in lme yaklamasn zevkle dakika dakika seyredecekti. Asansr nc katta durdu. nnde geni bir alan ve iki yne uzanan koridorun ularnda ift kanatl kaplar vard. Yazlar okumaya balad. Arsen'in odas sadaki koridordayd. Elinin tersiyle ift kanatl kapy itti ve ieri girdi. Hastaneye geldiinden beri elini mmkn olduu kadar az kullanmt. Kullanmak zorunda olduu zaman da elinin tersini tercih etmiti.

Kararl ve seri admlarla servis bankosunun yanndan geti. Oradaki hemire, elinde byke bir torba tayan iriyapl bir adamla konuuyordu, ikisi de onun geiini fark etmedi. Hastanenin hasta takip sisteminden Arsen'in durumuyla ilgili bilgileri almt. Retrograd amnezi geiriyordu. Kazadan ncesini hatrlamyordu. Bu da onun keyifle intikam almam salayacakt. Yine de her ihtimale kar gm ile altn karm olan salarn siyaha yakn bir kahverengiye boyam ve lenslerle gzlerinin rengini kahverengi yapmt. Takt gzlk de grnmn deitirmesine ok yardmc olmutu. Aslnda o da Aren Bora'y sadece resimlerinden tanyordu. Onu en yakndan ancak tfeinin drbnyle grebilmiti. Bir hata yapmak istemiyordu. Birka adm sonra hedefinde olacakt. Timur, Arsen'in yanndan ayrldktan sonra ilk i olarak acilden Arsen'in doktorunu bulmu ve doktor ona, Arsen'in yemek yedii ve ilalarna devam ettii srece, hastaneden taburcu olmasnda bir saknca olmadn sylemiti. Kaza sonras travmasna kar hastanenin psikiyatnyla konumalarnda fayda olduunu da eklemiti. Onun Melody'yi grdnde bir baka travma daha yaayacan biliyordu. Eer, Aren bunu isteyebilecek kadar kendine gelmise, engel olmayacakt. Yine de, her ihtimale kar Melody'nin hastanenin morgunda olduunu Arsen'e sylememiti. Doktorla konutuktan hemen sonra Hlya'dan Melody'nin bandaki yarann gizlenmesi mmkn myd, renmek istemiti. Melody'nin bandaki yarann eklini ve yerini anlatmak istemiti ama Hlya, "Ben gerekeni yaparm" demiti. Hastanede Arsen'in hi giysisi yoktu. Kaza annda zerinde olan pantolonu pe atmak zorunda kalmt. Karsn, hastane giysileriyle grmeye gitmesi ihtimali, Timur'un iini burkmutu. Srekli olarak elbiselerini ald yakndaki SARAR maazasna telefon etmi, Aren iin giysi siparii vermiti. Koyu renk spor ceket ve koyu renk pantolon, iine de fme gmlek ve siyah kravat. Fme orap, siyah kemer ve ayakkab kyafeti tamamlyordu. Arsen'in llerini bilmedii iin de kendi lsnden iki beden kk giysiler sipari etmiti. Arsen'e uymasn umuyordu. Daha sonra yukar km ve Arsen'le biraz konumutu. Aren bir ey anlatmak yerine, Melody'nin kazasyla ilgili bilgi almaya almt. O da kaza tutananda yazlanlara bal kalarak, Arsen'e olaylar anlatmt, ikinci bir arabann varlndan hi bahsetmemiti. Elindeki elbise torbasnda, Arsen'e ald giysiler olduu halde, travma

servisinin bankosuna yaklat. Glmser Hemire yine bankonun arkasnda bir eylerle urayordu. Duvardaki saate bakt. ll:50'yi gsteriyordu, "iyi on iki olmadan dndm" diye dnd. Birka dakika iinde, Demir de gelmi olacakt. Ona Arsen'i hastaneden karacan sylemiti. Demir de onlarn yannda olmak istemiti. Gerekten de Timur'un yannda gvendii birine ihtiyac vard. "Yine alyorsunuz bakyorum, Glmser Hemire" dedi. "yi gnler Timur Bey. Galiba Aren Bey'in k ilemleri iin geldiniz. Ben de kullanaca ilalan aldrdm, imdi ilalara kullanm talimatlarn yazyordum" dedi. Byk bir ihtimalle geceyi de hastanede geirmi olmasna ramen dinti ve ad gibi glmserdi. ster istemez, Timur da glmsemek durumunda kald. Pazar gnnden beri Glmser Hemire'yle ok iyi ahbap olmulard. Pazar gnnn stresinden sonra tm servis ona almt. "ok gzel, ben burada yokken Arsen'i muayene edeceklerdi. Herhangi bir sorun kmad deil mi?" Baka bir komplikasyon daha olmamas iin, dua ediyordu. "Bir dakika dosyasna bakaym. Bildiim kadaryla bir sorun yok ki, k ilemlerine balamam sylediler" dedikten sonra Glmser Hemire kalkt ve bilgisayardan Arsen'in dosyasn aramaya balad. "Bir bakalm... Buldum..." Bir sre inceledikten sonra, yllardr youn bakm hemirelii yapmann verdii zgvenle konumaya balad. "Yarm saat kadar nce tomografisi ekilmi. Beyninde herhangi bir hasara rastlanmad. dem tedavisi de baarl oldu. Burkulma ve ak yaralarn pansuman dnda Aren Bey'in tedavi gerektirecek bir durumu yok. Onlar da ayakta tedaviyle yaplabilir" dedi. Timur'a bakt. "Aren Bey ansl birisi. Vcudunun eitli yerlerinden bu kadar darbe almasna ramen btn yaralan yzeysel kalm." "Ne biim bir ans ?" diye dnd Timur. "Baka bir kontrol yaplacak m?" diye Glmser Hemire'ye sordu. "Hayr yaplmayacak. Tm salk kontrolleri yaplm ve Aren Bey taburcu edilmeye hazr grnyor." "Teekkrler, Glmser Hemire" diyen Timur. Tam dnm, Arsen'in odasna doru gidiyordu ki, Arsen'in kapsnn nndeki doktoru grd. "Bu doktoru tanyor musunuz?" diye sordu Glmser Hemire'ye. Glmser Hemire ksa boyu nedeniyle ayak parmaklarnn zerinde kalkp, tezghn zerinden Arsen'in odasna doru bakt. "Hayr, daha nce hi

grmedim" Hemire "hayr" der demez, Timur 306 numaral odaya doru komaya balamt bile. 34 16 austos 2005, sah 11:55 Kap aldnda, Aren denizi donuk baklarla seyrediyordu. Dnceleri bir trl onu rahat brakmamt, ii alyordu ama bedeni Ortaa heykelleri gibi kprtszd. Baklarndaki hzn de olmasa nasl olduu anlalamazd. Son kontrolleri yaplp odaya dndkten sonra yatana yatmam; camdan denizi seyretmeye balamt. Zaman kavramn yitirmiti, daha dorusu zamana ksmt. Ne kadardr, orada durduunu bilmiyordu. Any mmkn olduu kadar az hissedecei bir pozisyonda durmu ve ylece denize bakyordu. Arsen'in donuk baklan ieri giren adamn camdaki yansmasna kayd. Gelen Timur deildi. eri gireni grene kadar amaszca denize bakmt. "Taburcu olmadan nce son bir kontrol yapacaklar galiba" diye dnd. Boynunu evirmekte glk ektii iin bedeniyle dnp gelen doktora bakmaya alt. Doktor ona doru komaya balamt. Bir an ne olduunu anlayamad. Beyaz doktor nl giyen adam, anlayamad bir dilde bararak, ona don kouyordu. Aralannda iki metreden biraz daha fazla mesafe kaldnda, adamn Almanca konutuunu fark etti. Almanca!! Komas deil, kelimeler deil, ama Almanca onun hafzasn yerine getirmiti. Dnmeye zaman yoktu. Bir anda gzbebekleri canland. Kan beynine hcum etti. Saldrgan ona eriebilecek aamaya geldiinde, Aren saldny karlayabilecek durumdayd. Hi an hissetmiyordu. Saldny yanndaki koltuu adamn zerine iterek savuturdu. Bu arada nereden geldiini gremedii Timur ieri girmi ve iri cssesiyle saldrgann zerine reklenmiti. Adam Almanca ba-nyordu. Timur'a yardm etmek, adam etkisiz hale getirmek iin, o da adamn zerine ulland. Bu arada adam sol eliyle Timur'a okkal bir yumruk att. Elindeki yzn izi Timur'un yzne kmt. Ama Timur ald yumrua ramen, hibir ey olmam gibi adamn elini tuttu ve bkt. Birka saniye iinde adam yzst yatrmlar ve iki elini arkasnda birletirmilerdi. Timur her ihtimale kar dizini adamn srtnn ortasna dayam, hareket

etmesine engel oluyordu. Adam hl ac iinde, Almanca barp armaya devam ediyordu. "Yataa balayalm" dedi Timur. kisi birden adam yataa yatrdlar ve yatam yannda hastalarn kendine zarar vermesine engel olmak iin kullanlan bileklikleri adamn kollarna geirdiler. Ayn ilemleri ayaklarna da yaptlar. Artk herhangi bir ekilde kurtulmasna imkn yoktu. Glmser Hemire grlty duymu ve gvenlie haber vermiti. Daha sonra da merakna kurban gitmi ve odann kapsna kadar gelmiti. Ban tedirgin, korku dolu ieri uzattnda, grd manzara karsnda gzlerine inanamamt. Biraz nce odaya giren doktor giysili adam yataa balanmt ve yabanc bir dilde baryordu. Timur ise adamn zerine oturmu, ayaklarn gvenlik bilekliklerine balyordu. aknlktan, "Ti Timur Bey!" diyebildi. Adamn sol ayan da balamay bitiren Timur kapdaki Glmser Hemire'ye bakt. "Hemen polis arn" dedi. Bir sre dnd. "Durun bir dakika. Arbede srasnda yere den cep telefonunu grd. "Ltfen gvenlie haber verin. Polisi ben aracam. Bu adam Aren Bey'e saldrd." "Pe peki Timur Bey" diye kekeledi Glmser Hemire. Yzndeki korkunun yerini aknlk almt. Youn bakmda, pek ok olaanst olayla karlamt. Bazen uyuturucu krizine giren hastalarla ba etmeleri gerekmiti, hatta hastasn kaybeden hasta yaknlarnn saldrganlklarn da grmt, ilk defa olarak bir hastaya saldnldna ahit oluyordu. Glmser Hemire giderken, Timur da Arsen'in yanna geti. "Bir eyin yok ya? yi misin?" Aren olayn yatmasn frsat bilip yaad aknl ve hatrlad olaylar dnme frsat bulmutu. Ne diyeceini bilemeden yatakta yatan adamdan baklarn ayrp Timur'a bakt. "Bir eyim yok, iyiyim" dedi. Timur'un enesindeki izi grd. Yzk enesinde dzgn bir ekilde krmz bir iz brakmt. Timur'a enesini gstererek, "Sen naslsn?" diye sordu. Timur, Arsen'in neyi gsterdiini anlayamad. Elini enesine gtrd, yoklad. "Yok bir ey, Hocim" diye durumu geitirdi. "Eer bunlardan bir ey olsayd, halimiz harapt." O ana kadar yatakta rpnan saldrgan, debelenmeyi brakm konumalar dinliyordu. Sanki artk durumunu kabullenmi gibiydi. Adamn durumunu ilk fark eden Timur oldu. "Dur ya unun stn bir arayalm. Ne olur ne olmaz.

Belki bir yerinde silah falan vardr." Aren, "Pazar gn bana saldran adamlardan biri de buydu" dedi. Adamn yanna gitti ve yatan kenarna yaslanp zerine doru eildi. Almanca'y pek bilmedii iin ngilizce olarak sordu. "Pazar gn neden bana saldrdnz?" Timur'un, "Ne saldrs?" demesi havada kald. Adam hi konumadan Arsen'in yzne nefretle bakyordu. Aren adamn boazm eliyle skca kavradktan sonra yzn neredeyse adamn yzne deecek kadar yaklatrd. ki ift gz birbirine nefretle bakyordu. "Neden ?" diye dilerinin arasndan tslad. Ludwig iinde bulunduu duruma inanamyordu. "Sen ok ansl bir adamsn" dedi Trke olarak. Konumasnda Alman aksan ve Dou Trkesi seilebiliyordu. Bu arada Timur da adamn sana gemiti. kisi de adamn yzne o kadar odaklanmlard ki adamn sol elini kurtarmaya altn fark etmediler. Timur adamn zerini aramaya balad. Ne silah, ne kimlik, hibir ey yoktu. Sadece Hertz'den kiraland belli olan bir arabann kontak anahtar ve alr durumda elektronik bir sreler vard. 56:17. 56:16. Anahtar ile sreleri alp komodinin zerine koydu. Timur, "Pazar gn bu herif mi saldrd sana?" diye aknlkla sordu. Aren, Timur'un szlerini duymamt. Tek odakland karsndaki biri kahverengi, dieri mavi gzlerdi. "Neden bana saldrdnz?" dedi. Sesi istim veren bir tren gibi tslyordu. Adam glmeye balad. "ok anslsn, ama yine de ac ekeceksin?" dedi hrlayarak. Arsen'in boazndaki elleri konumasn gletiriyordu. "u anda bana ac ektirebilecek durumda deilsin. u zavall haline bak. Elimi biraz daha sksam leceksin. Bir de kalkm bana ac ekeceimi sylyorsun." Ludwig zorlanarak da olsa konumasn srdrd, "lm benden, senin elinden fazla uzak deil. Ama unu da unutma, senin lmn de, benim

elimden fazla uzak deil..." diyebildi. Arsen'in boaznda peneleen elleri, nefes almasn daha da zorlatrmt. "Pazar gn seni ldrmeyi baaramaynca, benim lm fermanm imzaland. Buraya yarm kalan iimi bitirmeye gelmitim, ama kaderde sana biraz daha ac ektirmek varm..." Son kelimelerde baklarn Arsen'in gzlerinden, Timur'a evirmi, sonra yine Arsen'e dnmt. Yznde bir glmseme belirdi. "Senin ansn hayatta kalmak. Ama yaamak her zaman insan mutlu etmez. Karnn lmne..." Birdenbire adamn sesi boazndan kmaya alan hrltlara dnt. Aren farknda olmadan, pene gibi elleriyle adamn boazn skmaya balamt. Elleri kollan bal olan Ludwig bir ylan gibi yatakta kvrlmaya ve kurtulmaya alyordu. Nefes alabilmek iin azn, enesi yerinden kacak kadar amt. Ama cierleri zledii havaya bir trl kavuamyordu. Yz, bana oturan kan nedeniyle, kpkrmz olmutu. Aortlar bana giden kann geri dnne imkn vermiyordu. Aren, "Karm da sen mi ldrdn?" diye bard. Adam konuacak durumda deildi, ama Aren de bunu fark edemezdi. "Konusana, pi kurusu!" Timur olaylarn akna kendini kaptrm, seyrediyordu. Arsen'in adam neredeyse ldrmek zere olduunu fark edince harekete gemeye karar verdi ve Arsen'in zerine atld. "Dur Aren ! Adam ldreceksin!" diye bard, bir yandan da Arsen'in elinden adam kurtarmaya alrken. Aren mr balnn avn yakalamas gibi, adamn boazna yapm, brakmyordu. "Aren adam ldrrsen nedenini renenleyiz. Brak nce u herifi konuturalm!" Aren, Timur'un sylediklerini duymuyordu. Kendini kaybetmi bir ekilde adamn boazn skmaya devam ediyordu. Timur, Arsen'i boynundan yakalayp geri ekti. "Brak u herifi! Onu konuturmak zorundayz!" Timur'un mdahalesiyle, boaz Arsen'in pene gibi ellerinden kurtulan adam, bir yandan nefes almaya alyor, dier yandan da ksrk nbetiyle sarslyordu. Bu arada Timur da Arsen'i neredeyse srkleyerek yatan ayak ucundaki koltua kadar gtrd. Arsen'i serte oturttuktan sonra, karsnda -meldi. "Aren! Kendine gel! Bu herifi konuturmak zorundayz! Sizi kimin ve neden ldrmek istediini renmemiz lazm." Timur'un sesi konutuka daha ikna edici bir ton alyordu. "Bu herif sadece bir maa. Anlyor musun? Eer lrse, ne olduunu renemeyiz." Yataktaki adama tiksintiyle bakt. "Bunun yerine mutlaka, bakalan gelecektir. Seni de kaybetmek istemiyorum" dedi. Ludwig yatakta hrltlar kararak nefes almaya ve ksrklerini tutmaya

abalyordu. Yine yenilmiti. lmek zere olmak deil, onu yenilmek bitirirdi. ksrk nbetinden kurtulur kurtulmaz, glmeye balad. Arada ksrklerle kesilmesine ramen konutu. "Ac ekeceksin!.. Keke lseydim... diyeceksin..." Aren, Ludwig'in sesini duyar duymaz yerinden frlamak istedi, ama Timur onu serte gerisin geri koltua oturttu. Kulana fsldad. "Sen sinirlendike, o keyifleniyor. nce kim olduunu ve neden sizi ldrmeye altn renelim. Tamam m ?" Aren karsnn katiliyle ayn odadayd. Tek amac intikam almakt. Karsn ldren adamn lmn grmek istiyordu. lmek umurunda deildi. Kalkmak ve karsn ldren adamn boynunu krmak istiyordu. Orospu ocuu ise, orada elleri ayaklar bal, ona glyor, ektii acdan zevk alyordu. Onu, kendi elleriyle ldrmek istiyordu. Aalayc glmsemesini dondurmak, boynunu krmak istiyordu. O katil, nefes almay bile hak etmiyordu. Hi kimseye zarar olmayan, dnyaya iyilik yapmak iin gelen karsna nasl kyabilmilerdi ? Hangi dmanlk bunu yaptrabilirdi ? O da pazar gn kiiyi ldrmt. Ama o zaman tehlikede olan kendi hayatyd ve hayatn kurtarmaya alt iin kiinin lmn hi dnmemiti. Oysa imdi bilerek, isteyerek ldrmek istiyordu. ylesine fkelenmiti ki, orospu ocuunu elleriyle milyon paraya ayrsa, yine de fkesi dinmeyecekti. O adam, hayatn elinden almt. O da ldrecekti. Timur'un sylediklerini duymuyordu bile. Tek duyduu ksrkle kark kahkahalar ve "Ac ekeceksin" laflaryd. O da ac ektirecekti. O kadar ki, yatakta yatan adam lmek isteyecekti. Timur'un sars-masyla kendine geldi. "Aren beni duyuyor musun?" dedi Timur. "Duyuyorum." Aslnda duyduu yoktu. Azndan otomatik olarak kmt o laf. Timur, Arsen'in onu dinlemediini anlamt. Arsen'in yaadklarn yaasayd, belki de o da ayn durumda olurdu, ama Aren de mutlaka ona ayn eyleri yapard. Arsen'in yanmda duracak ve hiddetine yenilmesine engel olacakt. O esnada kap ald ve Demir ieri girdi. Yannda hastane gvenliinden bir kii vard, ierideki durumu kontrol ettikten sonra gvenlik grevlisine darda beklemesini syledi ve kapy kapatp ieri girdi. "Bir eyiniz yok ya?" diye sordu ikisine. "yiyiz" dedi Timur ksaca.

"Ne oldu ?" diye sordu Demir, merakn gizlemeden. Yataa elleri ve ayaklarndan velkro bantla balanan adama bakt. "Bu da kim?" Timur, Demir'e yataktaki adam gstererek, "Bu herif Me-lody'nin katili ve Arsen'i de ldrmek iin buraya gelmi" dedi. Demir duyduklarna inanamamt. Timur'un hakl olmas deildi onu bu kadar artan. Timur ok az yanl karar veren biriydi. Onu asl artan, birilerinin Arsen'in ve Melody'nin lmesini istemesiydi. Dnyayla bark, iyilik dolu iki insan kim, hangi nedenle ldrmek isteyebilirdi. "Hadi ya?" diyebildi sadece. Yataktaki adama bakt. Adamn yznden acs ve nefreti rahatlkla okunuyordu. "Kimmi? Neden ldrmek istemi?" diye sordu. Konumasmda meslek alkanlklarn etkisi grlmesine ramen, yznden aknl okunuyordu. "Bilmiyoruz" dedi Timur, "imdi onu renmek zereydik." Arsen'in adama saldrsndan bahsetmeye gerek duymamt. Aslnda bulunduklar pozisyon, Demir'in anlayabilecei kadar akt. Arsen'e dnd. "Aren! Sana yalvaryorum. nce onu konuturalm." Arsen'in elik gibi gerilmi kaslar gevedi. Ban belli belirsiz aa indirdi. Bunun zerine, Timur elini Arsen'e uzatt. Arsen'in elinden tutup onu ayaa kaldrd. Artk Demir de yanlarnda olduu iin biraz daha rahatt. Ludwig adamn yatan evresinde dikiliini seyretti. Aren ve her an Arsen'i kontrol etmek iin tetikte bekleyen adam sana, dieri de soluna gemiti. Arsen'le arasna giren adama bakt. Uzun sredir arkada olmalydlar. Bu iyiydi. Aren daha ok ac ekecekti. Adam bir sre sonra leceini bilmeden, Arsen'i sakinletirmeye alyordu. Oysa nasl leceini bilse durum ok daha farkl olurdu. Elleri bal olmasayd, bir ihtimal, Aren Bora'ya nano enjeksiyon yapp kaabilirdi. Ama elleri balyd. "Hi olmazsa sol elimi kurtarmalym" diye dnd. Nefesi yerine geldiinden beri, sol elini saran i ie gemi iki katl velkro banttan oluan kilidi aabilmek iin urayordu. Sol elini kalasnn altna alm ve kalasnn yardmyla ilk kat aa-bilmiti. kinci katmanm ise almas an meselesiydi. Biraz daha zamana ihtiyac vard. Arsen'e bakt. "leceksin Aren Bora" diye tsladktan sonra Timur'a dnd, "Sen de leceksin. Hem de ok yaknda." Aren zaten burnunda olan fkesine hkim olmaya alrken, Timur da onu tutuyordu. "Brak u san geberteyim!" diye bard Aren.

Timur, Arsen'in arkasndan o kadar sk tutuyordu ki birka kaburgasnn daha zedelenmesinden korkuyordu. "Yeter artk!" diye bard. "Bize bakp srtan u orospu ocuunu seve seve senin ellerine brakrdm, ama henz zaman deil." Ludwig'i gsterdi. "una bir bak. Bir maa olduu ne kadar da belli. nce onu kimin gnderdiini renmeliyiz." Tm siniri dilerinde toplanmt sanki. Demir de, "Aren sen merak etme. Bu iin peini brakmayacaz. Bu kuu konuturmak kolay olacak. renir renmez Em-niyet'e haber verdim. Bir iki gne kalmaz btn bildiklerini reniriz" dedi. Neredeyse on dakika boyunca Ludwig'i soru yamuruna tuttular, ama Ludwig onlara hakaret etmekten baka hibir ey yapmad. Bu arada Arsen'i kontrol etmek gittike zorlamt. Bu da yataa neredeyse mhlanan adam keyiflendiriyordu. En sonunda Demir dayanamad, "Aren, seninle bir dakika darda konumak istiyorum. Benimle gelir misin ?" diye sordu. Aren, "Bu herifi bir saniye bile gzmn nnden ayrmam ben. Ancak onun cesedini kargalara terk ederim. O benim canm ald. Ben de onun cann alana kadar buradan ayrlmam" dedi. Demir ilerinde en sakini olarak konumaya devam etti. "Timur, Arsen'i bir dakika dar gelmeye ikna et. Yoksa bu durumdan hibir sonu alamayacaz" dedi. Timur da Arsen'in biraz daha sakinlemesi gerektiini biliyordu. "Hadi Aren... Sadece bir dakika... Ben buradaym ve zerinden bir an bile gzm ayrmayacam. Onun en ufak bir hareketinde tepesine bineceimden emin olabilirsin" dedi. Aren bir sre Timur'a bakt. fkeden deliye dnmt ve birinin sakinletirmeye almas onu iyice ileden karyordu. Ama yine de karsndaki Timur'du. Katile olan hncm Timur'dan karmak istemiyordu. O kadar kendini kaybetmemeliydi. "Tamam, ama kprdarsa onun tepesine ben bineceim" dedikten sonra sanki iki gn nce yaralanan kii o deilmi gibi odadan kt. Demir de arkasndan kp, kapy kapatt. Olaylar zevkle seyreden Ludwig, Aren odadan ktktan sonra Timur'a dnd. "Aren Bora iin ok deerli olmalsn" dedikten sonra sinsi bir glmseme yzne yayld. Timur yataa iyice yaklat, "Bu senin hayatn boyunca grebilecein en byk dostluklardan biri, ama senin anlayabileceini sanmyorum" dedikten sonra o an aklna gelen btn tehditleri adama sralamaya balad.

Ludwig bir yandan Timur'un tehditlerini dinlerken bir yandan da sol elini kurtarmaya alyordu. Bacanda bir sz hissetti. Bacana yanllkla nano enjeksiyon yapmt. Kapdan girmeden nce aktif hale getirdii ine bacana batmt. Kfretmeye balad. Almanca, ngilizce, Trke. Pek ok dilde kfrediyordu. Timur adamn ne yaptndan habersiz, kendisine kfrettiini sand. "Sana yapacaklarm grnce, bakyorum korkmaya ve ag-resiflemeye baladn" dedi. En sonunda adam sinirlendirebildi-ini dnyordu. Ludwig, "Sen neden bahsediyorsun ? Szlerinin beni korkutabileceim mi sanyorsun ? Ben artk bir lym. Tpk senin gibi. Ama senden biraz daha fazla yaayacam. Aramzdaki tek fark bu" dedi. "Senin yerinde olsam, Aren Bora'dan nce kendi hayatm iin endie duyardm." Timur, "Nefesleri sayl birisi iin gevezesin bakyorum. Oysa demin azn bak amyordu" dedi. Timur, "Nefesleri sayl..." der demez, Ludwig'in histerik gl oday kaplad. O kadar sinir bozucu glyordu ki, Timur adamn mn skmamak iin kendini zor tuttu. Kahkaha sesine, Aren ve Demir odaya dalarak tepki gstermilerdi. Timur adamn banda her an onu ldrecek gibi duruyordu. Demir odadaki durumu grdkten sonra Arsen'i kolundan tutup kendine evirdi. "Darda konutuklarmz unutma!" Darda, katilin Arsen'in sinirlenmesini kendi lehine kullandn ve bu durumdan da zevk aldn anlatmt. Oysa onu konuturabil-mek iin, sinirlerine hkim olmalar gerekiyordu. "Ho geldiniz" dedi Ludwig histerik kahkahalarna ara verip. "Biz de uradaki arkadala, 'sayl nefesler' konusunda kk bir sohbet yapyorduk. Siz de katlmak istemez misiniz ?" Demir, donuk bir glmsemeyle. "Olur" dedi. "Senin bu konuda ok fazla tecrben olmal." Aren de konumaya katld. "O zavall, ancak korunmasz bir kadn ldrebilir. Sra bana geldii zaman be kii beni alt edemediler. Beceriksizliinin bedelini de hayatyla deyecek" dedi. "imdi onu biz braksak bakalar onu ldrecei iin hayattan bir beklentisi kalmam bunun." Yataktaki adamn sinirlendiini fark etmiti. "Timur u zavallya baksana, kim bilir zamannda ne kadar byk operasyonlara katlmtr? Ama

kurt kocaynca, kpeklerin maskaras olurmu. Bunun da zaman dolmu, dileri sklm. Hatta maskaralk bile yapamayacak halde." Ludwig yaplan konumann sebebini anlayabilecek kadar tecrbeliydi. "Bir amatrn beni konuturmaya almas ok komik oluyor" dedi. Birka dakika iinde sol elini kurtaracakt. Biraz zaman satn almalyd. Arsen'in ilgisini kelimelerine ekip dikkatleri dudaklarna toplamalyd. "Ben hatamn bedelini her zaman derim ve ok yakm zamanda bunu deyeceim de. Siz kendinizi dnn. Beni zen lmnn, benim deil de onlarn elinden olacak oluu. Yoksa sonum konusunda hibir phem yok." Ludwig en sonunda konumaya balamt. Bir eyler anlatma ihtiyac duymutu. "Onlar dediin kimler?" diye sordu Timur merakla kark tehdit dolu szlerle. Ludwig, Arsen'e dnd. "Senin ne kadar gl bir dman olabileceini tahmin edemedim. Sana yenildim. Her ne kadar kabul etmek zor olsa da, durum bu. Belki ben senin lmn gremeyeceim ama, sen de ac ekerek leceksin" dedi. Aren adama bakp, "Benim yaayacak bir hayatm var. Asl hatay, elinize frsat gemiken, beni ldrmeyerek yaptnz. Elinizde frsat varken beni ldrmeliydiniz. Siz beni ancak yaraladnz. Gl bir insan yaral brakrsan, eskisinden daha gl geri dner. Kim olursa olsun, eimin lm emrini veren kiiler cezalarn bulacaklar. Hem de hepsi. Buna yemin ediyorum" dedi. Ludwig glmeye balad. Pluto bana bir bela almt ve anlalan balar biraz aryacakt. Ama bu adamn Pluto'ya veya onun karlarna bir izik bile atmasna imkn yoktu. inden Arsen'e sayg duyuyordu. Yine de onu ldrmeliydi. Bu kadar yaklamken son ansn da kullanmalyd. Meslek hayatnda bir kere bile iini yarm brakmamt. Bir buuk saat sonra lecekti ve kurtuluu yoktu. Hi olmazsa cehennemdekiler "Yanm brakt bir i yok" deyip, ona sayg duyarlard. "Aren Bey yaklan, size kaderinizi syleyeyim. Madem sizin lmenizi isteyenleri o kadar merak ediyorsunuz. smini alacaksnz. Ama onlara kar bir ey yapabileceinizi sanyorsanz yanlyorsunuz" dedi. Aren henz adm bile bilmedii adama yaklat. "Dinliyorum" dedi. Ludwig anlatmaya balad. "Drt gn ncesine kadar, senin kim olduunu bile bilmiyordum. Benden yanma verdikleri drt salakla Melody Duncan Bora'nn elinde bulunan baz dokmanlar almam ve ikinizi ortadan kaldrmam istendi."

"Ne dokmanlar ?" diye sordu Aren. "Anlatyorum..." dedi Ludwig. Bir sre tavana bakt, sonra Arsen'e dnp konumasna devam etti. "Eer kendi ekibimi seme ansm olsayd, bugn bu durumda olmayacaktm. Sen de yaa-myacaktn... ok anslsn..." dedi ve sustu. Odada t kmyordu. "Sanyorum arkeolojik bir tr buluntularla ilgili dokmanlard. Benim ilgi alanm deil..." Gld. "O nedenle ne olduklar konusunda bir ey syleyemeyeceim" dedi. Aren, Melody'nin heyecann hatrlyordu. Demek ki btn bu olanlar Melody'nin elindeki baz arkeolojik belgeler iin yaplmt. Ne olduunu bilmiyordu, ama Melody iin ok heyecan verici olduu kesindi. Kendine hkim olup adamn konumasm sonuna kadar dinleyecekti. Karsn ldrenlerin ve bu emri verenlerin tmnden intikamn alabilmesi iin bu artt. "Pazar gn kr evinden ayrldktan sonra yanmdaki sala temizledim. Geri dndmde ise drt temizliki beni safd etmeye kalkt. Senin hayatta kalman, benim lm emrimi vermelerine neden oldu. Belki sen lseydin de, lm emrimi vereceklerdi. Bilemiyorum. Ama hibir ii yarm brakmadm ben" dedi. Sesi hznlyd. Birden baklar aydnland. "Buraya geldiim zaman senin iin yollanan tetikiyi grdm. Kapal parka arabasn park ediyordu. imdi benim arabamn bagajmda. Kendi iimi kendim halletmek istedim. Aratracak kadar yaarsanz, onun CA tetikilerinden birisi olduunu bulursunuz. Size biraz yardmc olaym. Ad Cabbar Kurtubi. Nasl olsa onlar bulamayacaksnz." Demir, "CA m? Bu iin arkasnda CA m var?" diye sordu. Ludwig, Demir'e dnd. Ac bir glmseme dudaklarna yayld. "Casuslar iin zor zamanda yayoruz. Eskiden yapacak ok i vard. imdiyse yapacak iler azald. Bununla birlikte masraflar artt. CA alanlar da arada ek i yaparak geimlerini salyorlar. Kurtubi de ek i olarak Aren Bora'nn safd edilmesi iini alm" dedi. Timur, "Yani bu iin arkasnda, CA yok mu?" diye sordu. Ludwig sesli bir kahkaha att. "CA m? Onlar bu tr ileri beceremezler. NSA olsa belki, ama CA bu i iin biraz.. Nasl de-

sem... amatr kalr. Hem iin yaplmas iin gerekli bilgilere ulaamazlar, hem de ii zerlerine aldklar zaman, yzlerine gzlerine bulatrrlar" dedikten sonra Arsen'e dnd. "Yani bir bakma, senin hayatn kurtardm" dedi. "Seni kendime sakladm." Demir'in aklna adamn silah geldi. Bir silah olmalyd. Adamdan silahn almlar myd. "Bu herifin silah nerede ? Aren, sana neyle saldrd?" "Elinde bir ey yoktu" dedi Aren. "Timur da zerinden kanlar komodinin zerine koydu." Ludwig sol elini kurtarm, saldrmak iin uygun zaman kollu-yordu. Demir komodinin zerindeki sreleri eline ald. 33:24, 33:23. Yandaki dmeye bast. Yeni bir geri saym vard onda da. 54:51. 54.50. Ludwig, "Bir bardak su alabilir miyim. Boazm iyice tahri olmu" dedi. Timur adama su vermek iin, adamn yanndan ayrld srada, Ludwig kurtard sol eliyle sandaki Arsen'e doru imek gibi bir yumruk kard. Aren yumruun geliim grm ve ban geriye doru atp yumruktan kendini saknmt. ans eseri yumruk Arsen'in yzn skalad. lk hareketin aknl geer gemez, birden adamn zerine atld. Ludwig aclar iinde brmeye balad. Bouma srasnda bilei kmt. Buna ramen adamn elini yine velkro bantla sabitlediler. Yze ilk dikkat eden Demir oldu. Aren'i ldrmek iin geldiyse mutlaka yannda bir silah olmalyd. Adamn parmanda-ki yz kard ve incelemeye balad. Yzn tann yana doru kaydn fark etmesi uzun srmedi. Daha dikkatli inceleyince, yzn zerindeki minik ineyi fark etti. Diyabet hastalarnn ekerini lmekte kullanlan ineler gibi neredeyse gzden kaacak kadar kkt. "Demek bununla Arsen'i ldrmeyi planlamtn" dedi.

Aren ve Timur ne olduunu anlayamamt. O srada Lud-wig'in btn balarnn salam olup olmadn kontrol ediyorlard. "Ne?" dedi Aren. Demir, "Yzn zerinde bir ine var ve seni zehirleyerek ldrmeyi planlam" dedi. Aren, "Timur'a ne enjekte ettin abuk konu!" diye adama barmaya balad srada, Timur adamn stne binmiti bile. Aren, Demir'in elinden yz ald. "Timur'u u pisliin zerinden al. imdi gerekten konuturmak zorundayz" dedi. Demir, Timur'u adamdan uzaklatrrken Aren elindeki yzkle adama doru iyice yaklat. Elindeki yz, adamn yzne bir iki santim kalana kadar yaklatrd. "Konu yoksa bunun tadna sen de bakarsn" dedi. Ludwig, "Senin tehditlerin bana skmez. Seni vakit kaybndan kurtaraym" dedi ve yzne yaklatrlan yze doru bir hamle yapt. Herkes armt. Hibiri adamn byle bir ey yapabileceini tahmin etmemiti. "Neden yaptn bunu?" diye sordu Aren. Ludwig hayatndan bezmi bir ekilde, "On dakika kadar nce elimi kurtarmaya alrken, yanllkla kendime enjekte ettim. Bir kere nano enjeksiyon yapldktan sonra kurtuluu yoktur. Bir saat sonra delirirsin ve ondan da yarm saat sonra lrsn" dedi. Timur duyduklarna inanamyordu. Odaya girdikleri zaman, adam ona sk bir yumruk atmt. Demek ki, o da bir sre sonra lecekti. Oysa kendini hi de delirecekmi gibi hissetmiyordu. "Nano enjeksiyon mu?" diye sordu Demir. "Evet" dedi adam. Arsen'i ldremeyecekti, ama irilaym dostu lecekti. "Her enjeksiyonda, yzn iindeki yzlerce nano makine, vcudun iine girer. Klcal damarlar yoluyla da kana karp beyne giderler. Daha sonra da ilerindeki zehri vcuda verecekleri zamana kadar beklerler." "Ne zaman? Zehir ne zaman vcuda verilecek?" diye sordu Timur. inde mikroskobik makinelerin dolatn dnmek midesini kaldrmt. Yzlerce minik makine iinde dolap zaman gelince onu ldrecekti. Ludwig, Timur'un halini grnce bir kahkaha daha att. "idam mahkmlar iin en zoru nedir bilir misiniz ? Ne zaman leceklerini bilmeleri. O an gelene

kadar kalp krizi geirenler bile olur. Son bir saatleri bitmek bilmez. Her saniye..." "Ne zaman ?" diye bard Aren, ama Ludwig'in oral olduu yoktu. Bir sre daha zaman sylemek niyetinde deildi. Demir'in aklna sreler geldi. Hemen eline ald. ayr saya geriye doru sayyordu. Birincisi Timur'a enjeksiyonun yapld zaman olmalyd. Dier ikisi de Ludwig'inkilerdi. "Yirmi sekiz dakika otuz iki saniye!" dedi. Timur bu kadar dakik bir lm saati duyacan hayal bile edememiti. Yarm saatten az bir zaman kalmt. Yatakta paketlenmi adama dnd. "Tamam, beni korkuttun. imdi neler olacan da anlat daha da korkaym" dedi. En azndan nasl leceini de bilmek istiyordu. iine dtkleri durum Ludvvig'i keyiflendirmiti. "0 yzn iinde dnyann en kk ve harekete getii zaman durdurulmas imknsz silah var. Enjekte edildii an iki grup nano makine vcuda girer ve klcal damarlardan beyne kadar gidip, oraya yerleir. Zaman gelince de ilerindeki zehri vcuda verirler. Diyaliz makinesi bile ie yaramaz" dedi. Pr dikkat dinlendiini grnce devam etti. "Birinci grup nano makine, bir saat sonra ok iddetli halsinasyonlara yol aan bir zehri vcuda yayar. Bu zehir ldrc deildir, ama insanda oluturduu sannlar ok youn ve korkuntur, ikinci grup nano makine ise, birinci gruptan yarm saat sonra harekete geer ve iki saniye iinde insann kalbini durdurur" dedi. Bir iki saniye keyifle etrafndakilere bakt. "Nano makineler enjeksiyon annda faaliyete geer ve grevlerini tamamlayana kadar durmazlar. Bir durdurma mekanizmalar da yoktur. Enjeksiyon annda geri dnsz nokta alr." Timur duyduklarna inanamyordu. "Kendimi hissetmiyorum. Bu bok uval yalan sylyor!" dedi. hi zehirlenmi gibi

Demir elindeki srelere bir daha bakt. "Sanmyorum. Bu alet onun anlattklarn doruluyor" dedi. u anda tane geri saym gsteriyor. Birincisi Timur'unla. Dierleri de bu herifin" dedi. Aren yataktaki adama, "Hadi syle, panzehir nedir?" diye bard. Kendini kaybetmeye balamt. Ludwig, Arsen'in paniklemesinden keyif alyordu. "Bundan kurtulu yok... Panzehir yok... Hayatta kalma yok..." dedi ve Arsen'in yz ifadesindeki deiiklii izlemeye balad.

Aren, "Nasl yok? Mutlaka bir kurtulu yolu olmal!" diye bard. Ludwig, "Bilmiyorum, istersen bu zmbrty yapanlara sor. Ama pek fazla vaktin de kalmad. Arkadann son anlarnda yannda ol. Son arzusunu yerine getir. Ona cn alacan falan syle. Bir eyler yap ite. Yarm saatten az zamannz kald" dedi. "Ne kadar zamanmz var?" diye sordu Aren. "Yirmi be dakika, krk saniye" dedi Demir. Baklarn bir an bile srelerden ayrmyordu. Aren, Timur'a dnd. "Timur merak etme lmeyeceksin. Bir yolunu bulup seni kurtaracam" dedi. Okul yllarnda nano teknolojiyle ilgilenmiti. Gece gr ekipmanlarmda, litografyada,22 kimyasal sentezlerde MEMS23 ad verilen nano teknoloji rn aletlerin kullanldn okumutu. Bir manyak kp MEMS kullanarak mkemmel bir suikast silah yapm olabilirdi. Basit bir ekilde enjekte edeceksin, oradan ayrlacaksn. Bir saat sonra adam ldracak. Akla hayale gelmedik eyler yapacak, daha sonra da aradan yarm saat geince lecek. Okul yllarnda rendiklerini hatrlamaya alt. Bir ekilde bu makineleri grebilmesi gerekiyordu. Bir hastanedeydi. Bir yerlerde gl bir mikroskop olabilirdi. "Demir sen bu manya konuturmaya al" dedi ve Timur'a dnd. "Timur sen de sre-leri ve yz al. Bir mikroskop bulmamz lazm." 22. Tabask. 23. Mikro Elektro Mekanik Sistem. byklnde mikroskobik makine. 35 16 austos 2005, sal 12:42 Aren mikroskopa bal monitrdeki nano makineleri inceliyordu. Gerekten de yz elli mikron byklndeki nano makine neredeyse ekrann yarsn kaplyordu. MEMS birbirine bal iki blmden oluuyordu. Biri dierine gre daha iman iki eliptik silindir oynar mekanizmayla birbirine tutturulmutu. Her blmde, drder tane olmak zere silindirik biimleri evreleyen uzantlar vard. Sanki MEMS'in ilerlemesi ya da bir yere tutunmas iin konulmutu. Yaklak 100 ila 200 mikron

Bu kadar gelimi bir nano makineyle karlaacan hi dnmemiti. Ekranda grlen dpedz bir robottu. Hem de ne zaman ne yapaca programlanabilen bir robot. Odasnda yatan manyan syledikleri aklna geldi. Ona bir kez aktif hale geldii zaman asla durdurulamayacam sylemiti. O kadar kk bir makinenin iinde akll bir programn altm dnmek bile tylerini rpertiyordu. Timur, yzkten alnan rnein mikroskopun monitrndeki grntsn grnce kusacak gibi oldu. Beyninde mekanik bcekler dolayordu ve on be dakika sonra faaliyete geeceklerdi. Arsen'in yanndaki dier mikroskopta ise hastanenin patologu zehirlerle ilgili alma yapyordu. Ellerindeki bilgileri patologa vermilerdi, ama ikisinin de bu kadar ksa bir srede bir sonu alnaca konusunda pheleri vard. Aren gzlerini kapatt. Bir sre hibir ey dnmemeye alt. Son birka gnde yaad olaylar unutmak, zihnini amal, bir zm yolu bulmalyd. Timur, "Hocim hl aklm yerindeyken sana veda edeyim. Bilincim benden gitmeden bunu yapalm" dedi. Bunlar sylerken, yavaa Arsen'in yanma gelmi ve elini omzuna koymutu. Aren ban kaldrd ve Timur'a bakt. Tanklklar byk bir kavgayla balam, bir daha birbirlerinden ayrlmamacasna dost olmulard. Her zaman, Timur'u hayattaki en yakn akrabas olarak grrd. Aren ayaa kalkt. Timur'a sarld. "Gitmeyeceksin! Mutlaka bir yolunu bulacam. lmene izin vermeyeceim" dedi. "Anneme iyi bakacandan eminim Aren. Senden son isteim bu. Onu yalnz brakma. Bir olunu kaybedecek, ikincisini de kaybetmesin" diyebildi. Birbirini eken zt kutuplar gibi zeklar dmda birbirleriyle ortak yn pek fazla olmayan iki can dostu, belki de son kez birbirlerine sarlyorlard. Zt kutuplar... ekim... Bilgisayar programlarnn en byk dman buydu. Manyetik alan. Aren o an sevincinden havalara frlayacak gibi oldu. Aslnda frlamaya alt, fakat Timur ona o kadar sk sarlmt ki, iki ktle ancak yaylanabildi. "Brak beni deli adam. Henz her ey bitmedi. Daha yapacak ilerimiz var. Hemen pes etmek niye?" Arsen'in yzne bakt. O bak ok iyi tanyordu. Ne zaman zor bir sorunu zse yznde aydnlanma ile alayclk aras bir ifade belirirdi. Sanki bir problemi alt etmek, ona problemle alay etme hakkn da verirmi gibi.

"Koca adam, sen lmeyeceksin! En azndan nano makineler yznden lmeyeceksin. Bir deneme yapmam gerekiyor... Bence olacak... Neden olmasn?.. Hadi imdi ie koyulalm..." Heyecan btn benliini kaplamt. Olmak zorundayd. Olacakt. Baka yolu yoktu. "Sreleri elinden ayrma. Bana dakika ba kalan zaman syle, Kritik snrmz be dakika" dedi. "On drt dakika, sekiz saniye." Aren, "Burada MR cihaz var m?" diye odadaki patologa sordu. "nceleme yapacaksanz, tomografi cihazmz da var." "Hayr bana manyetik rezonans yapabilecek bir cihaz lazm. Burada var m? Ne olur var deyin bana!" Patologa yalvanyordu. Patolog, "Koridorda soldan ikinci oda" diyebildi ancak. Ne olduunu anlayamamt. Apar topar btn iini brakp, hayatnda ilk defa olarak doku yerine birka mikronluk makineleri incelemeye balamt. O gn hayat boyunca unutmayaca kesindi. "On dakika." Aren acele etmek zorundayd. Aklna geleni denemek iin zaman azalyordu. "Sen u mikroskoptaki lam al ve beni takip et" dedikten sonra dier mikroskopun banda inceleme yapan patologa dnd. "Ltfen ayarlar ayn kalsn. Biz bir iki dakika sonra geleceiz" dedi. Tam kapdan karken de geri dnp, "ok zr dilerim hayat memat meselesi. Ltfen birileri bulabildikleri btn rulo plasterleri MR odasna getirebilir mi? Timur'u balamak zorundaym" dedi. "Neler olu..." diye konumaya balayan patologu, sa elini nazike yukar kaldrarak susturdu. "ok acele ltfen. Her eyi size sonra aklayacam. u anda bir hayat kurtarmaya yardm ediyorsunuz." Timur'u gsterdi. "Hem de u koca adamn hayatn." Koarak MR odasna girdiler. Oda iki blmden oluuyordu. eride devasa bir MR cihaz duruyordu. Kapal blmenin ardnda ise iki kii sohbet ediyordu, "iinizde hanginiz MR cihaznn sorumlusu. Acil olarak cihaz kullanmamz

gerekiyor!" Sol gslerinin zerinde radyasyona kar hassas uyar levhalar tayan iki kii odaya girenlere bakakaldlar. "Ltfen MR' altrn. Acil bir alma yapacaz. Kaybedecek vaktimiz yok." "On iki dakika!" Timur'un nlem dolu sesi akn radyologlarn daha da armasna neden olmutu. Aren, Timur'a, "abuk soyun zerinde hibir metal eya kalmasn" dedi. Timur soyunmaya balad. "Durun ne yapyorsunuz siz? Buraya bu ekilde..." diye konumaya balayan radyologun cmlesini arkadan gelen bir ses yarm braktrd. "Size ne syleniyorsa onu yapn ltfen, Doktor Ali Bey." Hlya yannda bahekimle birlikte gelmiti. Bu szleri de syleyen bahekim olunca dierlerine itaat etmekten baka bir seenek kalmamt. Radyologlardan birisi makineyi hazrlamaya balamt. Aren elindeki iki lam dier doktora verdi. "Bunlardan birisini MR cihaznn tabanna koyun dierini de bir plasterle aletin iine kmayacak ekilde skca yaptrn ve aleti bir saat almas halinde bile bir insana zarar vermeyecek maksimum manyetik gce ayarlayn hemen." Odada Arsen'in ne yapmak istediini yarm da olsa tek anlayan Timur'du. Buna ramen herkes olaya mdahale etmemeye alarak bekliyordu. "On bir dakika!" Timur sadece donla kalmt ortalkta. Soyunur soyunmaz da kalan sreyi sylemiti. Aren, "Timur, saati doktor hanma ver. Kusura bakma her ihtimale kar seni balamak zorundayz. u plasterler de nerede kald" dedi. Bu arada dier radyolog MR cihazna lamlar yerletirmi ve makine hafif vnlamayla almaya balamt. Bir hastane mstahdemi elindeki torbann iinde plasterle gelmiti. Aren, "Nasl hissediyorsun?" diye Timur'a sordu. "Yahu ne bileyim? Sanrm btn bu grdklerimin ve bu yaadklarmn bir

halsinasyon olduunu dnyorum." Zoraki bir glmseme, dudaklarnn kenarnda varla yok aras belirdi. Aren ald yanta glmsedi. Glmsediine o da inanam-yordu. Ama Timur'un hl bilincinin yerinde olmas iyiydi. "On dakika." Bu sefer sreyi syleyen Hlya'yd. "Ne kadar abuk" dedi Aren. "Kronometreyi elime aldmda yarm dakika vard" diye kendini savundu Hlya. Aren radyologlara dnd. "MR alrken odaya girmemizde hayat bir tehlike var m?" diye sordu. "Metal olmad srece bir tehlike yok. Doktor Hlya Hanm size zaman dahil sistemden syleyebilir." Aren, "Benim zerimde metal bir ey yok" dedi. O arada ieri girmi olan Demir'i fark etti. "Demir zerindeki btn metalleri kart. Timur'u MR'a hazrlayacaz." Mstahdemin getirdii torbay ald ve Timur'a dnd. "Hadi seni balayalm." Silahn, kemerini ve pantolonunu karan Demir de ieriye girdi. Onlara dier radyolog da elik ediyordu. nterkomdan saati gsteren ses duyuldu. "Dokuz dakika." Aren ve Demir plasterlerle Timur'un ellerini baladlar. Daha sonra neredeyse bir mumya haline gelecek ekilde btn vcudunu kapatmaya baladlar. "Sekiz dakika." Aren ii ansa brakmak istemiyordu. GE'nin son rn olan Signa Profile/i MR cihaznn iindeki iki lam ald. "Hadi Timur. Sra imdi sende." Timur donuklamt. Neredeyse kusacakt. Skca vcudunu saran plasterler de skntsn artryordu. Sanki canl canl mum-yalanmt. MR cihaznn masasna yatt. Bam sabitleyen dzenee ban koydu ve vcudunu masann kemeriyle sabitlediler. Lamlar radyologa verdi. "Bu iki lam da incelesinler ltfen. Oluan

deformasyon ve eer varsa szntyla ilgili bilgiye acil ihtiyacm var. Aman lamlar birbirine karmasn. lk bilgiyi elde eder etmez bana haber verin. Daha sonra da lamn zerindeki nano makinelerin tmn inceleyin" dedikten sonra Demir'e yardm etmek iin MR'm bana dnd. "Yedi dakika!" Herhangi bir sorun olmas ihtimaline kar plaster bantla, Timur'un vcudunu masaya iyice sabitlediler. "Dostum seni bir saat kadar burada tutacaz." Camn ardna seslendi. "Aleti altrn. Sakn unutmayn, amacmz MR ekmek deil. Mmkn olduu kadar abuk bandan balayarak btn vcudunu manyetik alandan geirmek ve bunu ba blgesi youn olmak zere btn vcuduna yapmak. lk geii batan balayarak yapalm. Tekrar sylyorum. Manyetik alan olmas yeterli. Herhangi bir tarama yaplmayacak. nemli olan vcudu, oluan manyetik alandan geirmek" dedi. Her ihtimale kar yapm hatas nedeniyle vcudun baka bir blgesine gidebilecek nano makineleri de bozmak istiyordu. Hlya, "Alt dakika" dedi. Aren, "Ne olacam bilmiyorum, ama bir ihtimal bu bizim son dakikamz olabilir. Bir ey yapmadan nce nano makinelerin inceleme sonularna bakmak isterdim, ama vaktimiz yok" dedi. Timur'a sarld. "Hazr msn?" Timur ya dolu gzlerle Arsen'e bakt. "Her zaman" dedi. Kelimenin tam anlamyla Arsen'e hayatn teslim ederdi. "Be dakika." Timur, "Saati sylemeyin artk. Neredeyse ldracam. Ama heyecandan m, zehirden mi bilmiyorum" dedi. Herkes sustu. "MR' altrn" dedi Aren. On tonluk mknats gcne sahip MR cihaz vnlamaya balad. Aren, nano makinelerin yapsn tam anlamyla bilseydi Timur'la bunu ok rahat paylard. Birden glmsemeye balad. "Timur sana bir ey olmayacak. Ama her ihtimale kar bir sre daha orada konserve gibi kalman istiyorum." Timur nasl bir lm beni bekliyor diye dnrken, Arsen'in glmser sesini

duyunca merakland. "Hadi anlat artk da ben de bileyim. Burada heyecandan ve meraktan lyorum." Aren glmseyerek "Tamam tamam" dedi. "Nano makineleri mikroskop altnda incelediimiz zaman onlarn ne ekilde programlandklarn dndm. Biliyorsun, manyetik ortamlar programlarn dmandr. Nano makinelerin iinde de bir tr saya olmas gerekiyor. Bu mekanik de olabilirdi. Ama o kadar kk boyutta mekanik bir zamanlayc yerine ayn ii grebilecek elektronik bir zamanlayc olmas gerekir diye dndm." Derin bir nefes ald. "Ayrca bu zamann sonunda iinde bulunan konteynerin almas ve zehri vcuda zerk etmesi gerekiyor. Bu da bir tr kontroln yaplyor olmasn gerektirir. Geri dn olmayacak ekilde altklar gz nne alnrsa. Bir sinyalle almaya balamalan ve sinyali aldktan sonra da ilerini bitirene kadar hibir ekilde sinyal kabul etmemeleri gerekir" diye devam etti. Timur'un ba blm taranyordu. "Buraya kadar soracan bir ey var m?" "Devam et. Olursa sorarm." Aren heyecanla konumasna devam etti. "MR cihazlarnda ok gl bir manyetik alan oluturma kapasitesi vardr. Biliyorsun manyetik alan, bilgisayar programlar ve veri depolama aletleri iin en byk tehlikelerden biridir. Bu nedenle seni MR'a sokmak aklma geldi. Bu ekilde iinde bulunan nano makinelerin programlarn bozmak istedim." Sesli bir "Oh!" ekerek devam etti. "Bir korkum vard. Ya manyetik alana giren nano makineler paralanr ve konteynerlerinde bulunan zehri vcuduna yayarsa diye dndm. Bu nedenle ilk olarak lamlarn zerindeki nano makinelerde deneme yapmak istedim." "Vay canna!" dedi Timur. "Zamanmz ok dard. Mmkn olduu kadar abuk bunlar yapmak zorundaydk. Keke daha nce bunu deneme imknmz olsayd. Ama aklma ge geldi. Tpk imdi senin lmeyeceini bulmam gibi. Geri sen oradan kana kadar bundan tam olarak emin olamayacaz, ama bildiim bir ey var. Konteynerler paralanmyor." "Onu da nereden kardn ?" diye sordu Timur heyecanla.

"Aslnda yaptm sadece bak am deitirmekti. Hepimiz belirli bir zamana odaklanmtk. Bu da nano makinenin halsi-nasyona neden olan zehri vcuduna enjekte edecei and. Ani bir kararla senin MR'a girmeni istedim. Bir kumar oynadm." "Evet en kt ihtimalle benim yarm saat nce lmeme neden olacak bir kumar" dedi Timur. Aren "Aynen" dedi. "Sen MR'a girdiin andan itibaren yaklak on tonluk bir mknats gc senin vcudunu etkisi altna ald. Eer konteynerler deforme olup iindeki zehri szdrsalard, ha-lsinasyon grmeden lmtn. Ama paralanmad." Radyoloji odasmm kapsndan ieri sivil giysili bir memur girdi ve Demir'in karsna geip selam verdi. "Amirim, gzaltna aldmz ahs birka dakika nce elimizden kurtuldu ve camdan atlayarak intihar etti. Dahil sistem ak olduu iin bu konumay Timur ve Aren de duymutu. Aren ieriye seslendi. "Patologa bir bakar msnz ? nceleme ne durumda, bir renin ltfen. Burada ldrmak zereyim ben de." Timur'un yanndan ayrlmak istemiyordu. 36 16 austos 2005, sal 13:05 Aren sakin bir ekilde hemirenin pansumann bitirmesini bekliyordu. Katille mcadele ederken sarglan almt. Yanndaki hemire de vcudundaki yaralan dezenfekte ettikten sonra sarglarn deitirmiti. Timur ise krk dakika boyunca neredeyse mumyalanm bir ekilde kald iin, her yeri uyumutu. Aren odadan ieri giren Demir'i grnce sevindi. "Demir! Katil biz aadayken neler anlatt?" diye sordu. Demir, "Siz gittikten sonra baya keyiflendi. Bouna abaladnz dnyordu. Aynca onun idam emrini verenlere de ok kzgnd. Btn bunlara ramen, tek isim vermedi. Sadece Erikli'de olanlar anlatt." "Peki neler anlatt?" "Amalan Melody'nin elinde bulunan baz fotoraflan almak-m. Aldklar emre gre fotoraflan alacaklar ve daha sonra da ikinizi ldreceklermi.

Nedenini sordum, fakat bana bilmediini syledi." Aren, "Neyse, devam et" dedi hemire omzundaki sargy deitirirken. "Pek fazla konumad. Fotoraflan sordum ona. Fotoraflarda antik bir yaztn birka resmi varm. Onlan yakm." Timur, "Neden?" diye sordu. Demir, "Ben de onu sordum. Berlin'e gittii zaman patronlan onu ldrmek iin katillerini yollam. Onlan ldrm. Dierlerinin de geleceini bildii iin ald belgeleri yok etmi" dedi. "Baka neler anlatt ?" Bu sefer merak eden Aren'di. "leceinden o kadar emindi ki. Hepimizin bu ie artk bulatmz ve hepimizin sonunun onunki gibi olacan, ksa srede leceimizi syleyip durdu. O kadar syledi ki, bir ara onun halsinasyon grmeye baladn dnmedim deil." "Baka?" dedi Aren. "Baka bir ey anlatmad. Ekip geldikten sonra sizin yannza geldim." Arsen'in pansumann bitiren hemire odadan ktktan sonra konumalanna kaldklan yerden devam ettiler. "Peinde olduklan kii benim. Bir eyler yapmak zorundayz. Bir ekilde benim de lmem gerekiyor. Anlalan karmzda hayallerimizin tesinde bir rgt var. Onlan bir sreliine oyalamamz lazm. Bunun iin bir yol bulmalyz" dedi Aren. "O ksm ben hallediyorum" dedi Demir. "Sen iki saat nce ldn" kaytlar bunu gsterecek. Timur yanm saat nce neredeyse lecekti. imdiyse sanki hibir ey olmam gibi bir havadayd. Yaplan masaj iyi gelmiti. "Aren? Pazar gn ne oldu Allah akna? Artk hatrlyorsun di mi ?" diye sordu. O ana kadar iyi dayanmt. Aren konumaya balad. "Ne anlataym... Melody'yi uurladktan sonra... Gvercinlii tamir etmek iin yukar ktm. Bir sre altm. Daha sonra eve birilerinin girdiini fark ettim. Be kiiydiler. Tavan arasndan hedef silahm

aldm. kisi ilk anda ld. ncy de vurduumu hatrlyorum." "Bire be..." Demir, Timur'un kolundan tutup, susmas iin biraz skt. "n ldrdm sanyorum. Daha sonra dier ikisi kamaya balad. Ben de o arada toplam ka kii olduklarn bilmediim iin aaya inmek yerine atya ktm. Birini daha vurdum, ama kamaya devam etti. O srada byk bir patlama oldu. Ne olduunu bilmiyorum, ama evi havaya uurmak iin bomba koyduklarn sanyorum. nk patlamadan sonra kan yangn o kadar byk deildi. atdan duvardaki borulara tutunarak aaya indim. Pelerinden komaya baladm. Ondan sonra da kendimi hastanede buldum." "Biz evi grdk. Artk orada ev diye bir ey kalmam. Sanyorum ikinci patlama LPG tankndayd" dedi Timur. "Peki senin kimliin yerine baka bir kimlikle hastaneye nasl yatnldn?" diye sordu Demir. Aren, "O ksm pek hatrlamyorum. Sanyorum bana saldranlardan birinin ehliyetini almtm. Kot pantolonumun arka cebine koymutum. Herhalde hastaneye gidince de o kimlikteki bilgilere gre giri ilemlerini yaptlar" diye aklad. Demir, "Bu mmkn. Yalnz karmzdakiler geni istihbarat ana sahip olmal. Biraz nce adamn cebinden kan araba anahtarndan, otoparktaki arabas bulundu. Gerekten de syledii gibi bagajdan bir ceset km. Bir ilerleme saland zaman bana haber verecekler. Buradayken beni rahatsz etmemelerini syledim bizimkilere" dedi. Timur da sze katld. "Eer CA ajanysa, Amerikan Elili-i'nde atae olabilir. Genellikle casuslan atae yapmak, gelenek haline geldi. Bu ekilde herhangi bir durumda kendi adamlarna diplomatik dokunulmazlk salam oluyorlar" dedi. Demir, "Sanmyorum" dedi. "Tetikileri atae grevine getirmezler. Byk bir ihtimalle buraya da dardan gelmitir." Aren konumalar dinlerken, Timur'un getirdii giysileri giymiti. "Sonra devam etsek? imdi Melody'yi grmek istiyorum." 37 I

16 austos 2005, sal 13:35 Hastanenin morguna geldiklerinde, yanndakilere karsyla yalnz kalmak istediini sylemiti. Onlar da onun bu isteini balaryla onaylamlard. Odaya yalnz bana girdi. Masann zerinde bir beden yatyordu. zeri rtl olmasna ramen onun Melody olduunu biliyordu. Hep ilk lenin kendisi olacan dnmt. Ailesini kaybettii zaman, ayn acy bir daha yaamayacana inanmak istemiti. Ama yanlmt. Bu sefer de ziyaretisini bekleyen Melody'ydi. Baklarn masadan alamad. zeri tamamen rtlmt. Ar admlarla masann yanma kadar geldi, imknsz gerekleir miydi. Orada yatt yerden kalkp Arsen'e "Akm" diye sarlr myd ? rty kaldrp kanlmaz gerei grmekten korkuyordu. O zaten bir korkakt. Melody'ye k olmaktan, bir gn onu da kaybedebileceini dnp korkmutu. Melody'yi kaybetmemek iin elinden gelen her eyi yapard. "Keke..." dedi. "Keke oradaki ben olsaydm akm. Keke senin cansz bedenini grmek zorunda kalmasaydm." rtnn zerinden, Melody'nin ban okad. "Bu bencilliimi affet akm." Tpk bir askerin sayg duruunda bulunmas gibi masann banda durdu. Konumadan bir heykel gibi bir sre bekledi. Melody ondan bir kan uzakta cansz yatyordu. Sanki rty kaldrdnda onun yattn grecek ve ldn kabullenmek zorunda kalacakt. Oysa haberini dahi almadan, Melody'nin ldn hissetmiti. Bir rtnn hibir anlam yoktu. Kabullenmemenin de. Yine de eli varp, rty aamyordu. Bilmek. Btn hayat boyunca bir eyleri bilmek iin uramt. lm karsnda bilmenin anlam kalmyordu. lm karsnda btn anlamlar erozyona uruyordu. Seve seve yerine geecei ak souk bir morg odasnn ortasndaki masada yatyordu. Hayatta en nefret ettii eylerden birisi de "keke"ydi. nsan zaman geliyor, kekelere snma ihtiyac duyuyordu. Sanki zamann akn isteinin gcyle geri dndrebilecekmi, keke dedii eyi yapma ansn yakalayabilecekmi gibi... Melody orada yatyordu. O kadar ok "keke" vard ki... Ellerini rtye uzatt. Omuzlar hizasndan tutup, aaya doru ekti. rt bann zerinden aaya doru kayp omuzlan hizasna gelene kadar ar ar ekmeye devam etti. Melody'nin salar masaya dzgnce yaylmt.

Sanki sam rzgrda kurutmu gibi dalgalan doald. Eildi Melody'nin salarn koklad. Dier kokulann arasnda, hl Melody'nin kokusunu alabiliyordu. Gzleri kapalyd. Uyuyor gibiydi. Bir damla gzya Melody'nin sol gznn zerine dt. O an aladn fark etti. Dudaklar, o plesi dudaklan skca kapanmt. Eildi dudaklarndan minik bir pck ald. Her an uyanacak ve yosun yeili gzlerim ap, yzne kocaman bir glmseme kondurup, ona skca sarlacak gibiydi. Bir daha dudaklarndan pt. ki damla gzya, Melody'nin yanaklarna damlad. Hi sesi kmadan alyordu. Gzleri alyordu. Aslnda alayan ruhuydu. Sa elinin baparma ve iaretparmayla Melody'nin kapal gzlerini at. Yosun yeili gzler ona bakyordu. "Niin bana o kadar uzun bakyorsun ?" "Gzlerine bakyorum. Bu kadar anlaml gzleri daha nce hi grmemitim." "Sonra?" "ok gzeller. nsana mutluluk veriyorlar." "E ?" Melody'nin glmsemesi yzne iyice yaylmt. Arsen'in bir eyler daha sylemesini istiyordu. "Baka?" "Melody yapma unu" diye yan aka itiraz etti Aren. "Anlat sevgilim, anlatn houma gidiyor." "Hayatmda bu kadar koyu bir yeil grmedim." Aren gzlerini kapatt ve dnmeye balad. "Evet yosun yeili. Sanki gne tutulmasnn grnts, suyun hemen altndaki yosunlara yansm gibi. Siyah bir gzbebei, hemen eperinde san bir hare ve dier taraflar ise yosun denizi." "ilgin ailenden hibirinin gzleri yeil deil." Melody ho bir kahkaha att. "Evet, haklsn. Bana gzlerim babaannemden miras kald. Ben de ocuuma miras brakacam." Melody, Arsen'e seslendi, "Sra bende, hadi imdi de sen gzlerini a. Ben bakacam." Melody'nin gzbebei bym ve yosun yeilini istila etmeye balamt.

Yine de gzleri hl insan etkileyecek kadar gzeldi. Eildi bir kez daha Melody'yi dudaklanndan pt. Aren, "Elveda akm" dedi. Gzlerini miras brakamasa da dayanlmaz bir ac brakmt arkasnda. 38 16 austos 2005, sal 10:29, Dou Zaman Sting On alt paralel ilemcinin gcyle alan mentor, verileri incelemeye balad. Ondan nceki ajanlar btn verileri dzenleyip, aralarndaki ilikileri kurmular, son kararn verilmesi iin, men-torun yorumuna hazr hale getirmilerdi. inceleme 136 mikrosaniye srd. Marcus Ludwig adyla anlan Hector Lovell'in kiisel tehdit faktr sfr olarak yeniden deerlendirildi. Dosyas kapand. irket hesaplarna iki milyon yedi yz seksen alt bin dolar, Hector Lovell'in kiisel hesabndan aktarld, isvire'nin en nezih yalla-revlerinden birinde kalan Alyssa Lovell'in yaam fonu hesabna yaplan aylk demelerin, iki katna kartlmas konusunda, Berlin'deki Byron Kardeler Hukuk irketi'ne direktif gnderildi. Saran Concord'un kiisel basan faktr 0,0045 puan derek 0,0756 oldu. Tm inceleme ve karar verme sreci yarm saniyeden az srmt. 39 19 austos 2005, cuma 17:55 "Profesr!.. Profesr Virtanen!" Desire Virtanen alt ay akn sredir profesr unvanna sahip olmasna ramen, bir trl "Profesr" olarak arlmaya alamamt. Profesr olarak arlmann, kendisini yal gsterdiini dnyordu. Oysa henz otuz drt yandayd. Arkasn dndnde gelecek vaat eden rencilerinden Maggie'yi grd. Elinde Desire'nin ders notlarn tutuyordu. "Profesr notlarnz derslikte Desire'ye yaklarken. unuttunuz" dedi Maggie koar admla,

Desire rencisine bakt. Birka gndr dalgn olduunun, kendisi de farkndayd. inde tarif etmekte zorland bir sknt vard. Ders notlarn ald. "Teekkrler Maggie. Bugn biraz dalgnm, umarm derste cannz skmammdr" dedi. Maggie, "Yo hayr. Sizin dersleriniz her zaman benim ilgimi ekiyor. Ayrca, bugnk anlatmnz da ok iyiydi" dedi. Desire glmsedi. "Tamam Maggie. Bu kadar yaclk yeter." Maggie, "Yarn mezarla geliyor musunuz ?" diye sordu. "Tabi" dedi Desire. "Ya siz?" Maggie, dersim her zaman tam olarak yapan bir renci edasyla, "Tabi! Btn blm orada olacak. Profesr Lehtinen orada olmamzdan memnun olurdu" dedi. Desire, "Peki... Yarn orada grrz" dedikten sonra odasna doru yrmeye devam etti. Aslnda mezarm ziyaret etmelerinin, Mauno Lehtinen'in umurunda olacan sanmyordu. O byk ihtimalle br dnyada, kuzey tannlanyla kadeh tokuturuyor olmalyd. Mezarlklar ziyaret etmek, yaayanlarn llere duyduu bir tr saygyd. Bunun lleri mutlu edecek hibir taraf yoktu. Gzlerinin dolduunu hissetti. On yedi yanda niversiteye baladnda, profesrn en gzde rencisi olmutu. Yeni makyaj yapmaya balayan bir gen kzken, Mauno'nun da desteiyle blmn ylda bitirmi, daha sonra yksek lisansa baladnda da Mauno Lehtinen'in asistan olmutu. Akademik hayatnda, zeks ve alkanl dndaki her eyi Mauno'ya borlu olduunu rahatlkla syleyebilirdi. ldn rendii zaman ok olmutu. Karsndan rendii kadaryla, Mauno ailesiyle yemee limana gitmi, yemee baladktan ksa bir sre sonra da, garip davranlar sergileyerek, etrafa saldrmaya balam, hatta karsn ve kzn itip, restorandan koarak km, peinden komular, ama Mauno iskeleden denize atlam ve denizde kaybolmu. Birka dakika sonra iki tekne, onu aramaya balam ve mendirein hemen dnda ona ulap tekneye almlar, fakat ambulansla hastaneye kaldrlrken yolda lmt. Hastaneden eve gelmi sabaha kadar kbuslarla kark ryalar grmt. Sabah kapnn sesine uyanmt. Bir DHL kuryesi, byke bir paket getirmiti. Paketle birlikte, kapya braklan gazeteyi almt. Gazetede, "Kak Profesrn Sonu" diye manet atlmt. Oysa Mauno, asla bir kak deildi.

Projesine sponsor bulabilmek iin sekiz ay tm dnyay dolat ve ylmad iin lgn olduu sylenebilirdi. rencileriyle bildii her eyi paylamay ama edindii iin bir lgn denebilirdi. Neredeyse ekibi dnda herkesin onu yapay zeknn Don Kiotu olarak grmesine ramen, Mauno Lehtinen asla bir kak deildi. mrnn hibir annda aklnn bandan gittiini grmemiti. Kbuslar st ste gelmiti. Yazlm ekibinin ba Lee Wong aram ve enstitdeki laboratuvarlannda yangn ktn sylemiti. Onca yllk almalar, laboratuvarla birlikte yanm kl olmutu. Projenin bilgisayar yedekleri de kaybolmutu. Dekan Veli Hynninen soruturma Sponsorlar da verdikleri destei karya kalmt. Desire her eye Bunu "Kak Profesrn Sonu" zorundayd. balatm, fakat bir sonu alnamamt. ekmi, ekip dalma tehlikesiyle kar yeniden balamak durumunda kalmt. diye manet atanlara kar yapmak

Gnlerce sponsorlar projenin devam iin ikna etmeye alm, ama baaramamt. Yeni sponsorlar aram, ama sonu yine ayn olmutu. ki hafta sonra, portmantonun zerindeki koliyi fark etmi ve amt. Kolinin iinden Mauno'nun notuyla birlikte projenin yedekleri kmt. Sanki Mauno o gece olacaklar biliyormu gibi yedekleri ona yollamt. Proje almalarn bulduktan sonra, yeni sponsor arayna girmiler, nihayetinde yeni sponsorlar bulup projeyi aylk bir gecikmeyle, tamamlamlard. Desire altnc kattan asansr yerine, merdivenlerden indiini fark etti. iyice dalgnlamt. Eve gidip dinlenmeliydi. 40 25 austos 2005, perembe 19:10 Timur, Mecidiyeky'den saat altda yola km, bir saat skk trafikte yol aldktan sonra, Atatrk Havaliman'mn nndeki kavaktan Yeilky yoluna sapabilmiti. Yorulduunu hissediyordu ve gidecei yirmi dakikalk yolu daha vard. Arsen'le birlikte Melody'ye son grevlerini yapmak iin Balti-more'a gitmiler ve cenazeden sonra birka gn orada kalmlard. Geri dndkleri zaman da Trkiye'nin en byk zel bankalarndan birinin, Felaket Telafi Merkezi'nin

altyapsn yenilemek zere izmir'e gitmiti. Bankann merkezi stanbul'da olmasna ramen, Ankara ve zmir'de iki ayr Felaket Telafi Merkezi kurmulard. Bu ekilde herhangi bir doal afet durumunda, banka hi zaman kaybna uramadan faaliyetlerini srdrebilecekti. ok hassas olduu iin, btn altyap almalarna bizzat katlmak istemiti. Arsen'le o, mkemmel iki ortakt aslnda. Aren mmkn olduu kadar geri planda kalp, irketin geleceiyle ilgili almalarda bulunmay tercih ederdi. O ise mterilerle i ie olmaktan holanrd. Aren retir, o satard ve kendini iyi bir satc olarak grrd. zmir'e gittiinden beri Arsen'le telefonda bile grememiti. Her gn, en azndan on kere aram, ama Aren'den yant alamamt. ARTIM' aram ve Arsen'e bakmas iin birilerinin gnderilmesini istemiti, ama evde olmad haberi gelmiti. Arsen'in bir lgnlk yapmayacan ad gibi biliyordu, fakat saldrya urama ihtimali onu her an tedirgin ediyordu. Aren, Melody'nin cenazesinden dnte Gztepe'deki evine gitmek yerine, Kk ekmece sahilindeki, Timur'un yazlk evine gitmeyi tercih etmiti. Melody'ye yaplan saldn... Arsen'i ldrmek iin yollanan adamlar... Hastanede yaanan olaylar ve sonunda vcuduna en-jekte edilen nano makineleri etkisiz hale getirmek iin zamana kar yarmalar. Btn bunlar olal pek zaman gememi olmasna ramen Timur'a hayal gibi geliyordu. Btn olaylarn arkasnda Melody'nin bulduu arkeolojik eserlere ait fotoraflar vard, ama henz fotoraflarda ne olduunu bile bilmiyorlard. Fakat Melody'nin buluu ok nemli olmalyd. nk birileri o fotoraflar gren herkesi ldrmeyi gze almt. Bazen keke Melody o fotoraflarla uramasayd diye dnyordu. Nereden bilebilirdi ki, onlarn lmne neden olabileceini. Byk bir ihtimalle lm aklna bile gelmemiti. Amerika'dan dndkten sonra Melody'nin almalarnn neler olduunu aratrmlar, ama bir ey bulamamlard. Ne fotoraflarla ne de ilgi ekebilecek nemli bir almayla karlamlard. Evdeki bilgisayarn sabit diskleri ve dizst bilgisayar alnmt. Melody'nin evdeki btn almalar da gitmiti. niversitedeki ofisinde yaptklar alma ise sonusuz kalmt. Asistan Tamay'la konumular, ama yine bir sonu elde edememilerdi. Hibir yerde en ufak bir bilgi krnts bile yoktu. Eer ufack bile olsa bir bilgi bulabilmi olsalard, Aren u anki durumunda olmayacakt. Karsnn zerinde alt projeyi devam ettirmek iin alrd. Bylelikle sinmi bir ekilde eve kapanmak yerine bir eyler yapard. Dnyordu da, belki de hibir bilgiye ulaamamalar, onlarn yaamasn salyordu. Bir ipucu

bulabilmi olsalard, Melody'nin peine den adamlar yine onlarn peine deceklerdi. Saldrganlar bile bulamamlard, iki gn nce Demir, onlara hastanede saldran adamn kimliini NTERPOL'den aratrmt, ama adamn kim olduuyla ilgili bilgi onlara henz gelmemiti. Demir olayn zerine var gcyle gitmiti, ama ne yaparsa yapsn bir sonuca ulaamamt. Onu dndren tek konu Arsen'in durumuydu. Onun iine kapanmasnn nne gemeliydi. Artk olaylarn zerinden on gn gemiti ve Arsen'in kozasndan kmasnn zaman gelmiti. Onu kozasndan nasl karacan da biliyordu. Drteker, yeni yaplan Florya sapandan sapt. Tren yolunun altndan getikten sonra Florya istikametine doru, saa dnd. Kklnden beri, iki taraf aalkl yolu ok severdi. Gen bir delikanlyken, bisikletine atlar, o yolda saatlerce pedal evirirdi. imdi de, arabasnda, radyoda alan arknn eliinde, aalkl yolda, son kilometreleri alyordu. Timur arabay yava srmeye devam etti. Deniz kenarndaki balklarn yanndan kanal yoluna sapt. Kk ekmece G-l'ne yaplan artma tesisi ve gle atklarn boaltlmasndan vaz-geilmesiyle balayan temizleme almalar ilk sonularn vermeye balamt. Pek ok kii, akamn yaklamasna ramen, denize giriyordu. Deniz nceki yllara gre epey temizlenmiti, ama yine de, denize girmek iin sahili tercih etmezdi. Arada bir tekneyle alp, aktan girerdi. ocuklarn yanlarna alan evre sakinleri de kh bisikletleriyle, kh yryerek yolu igal ediyorlard. Korna almak zorunda kalarak, kalabal at ve yolun bitiminden saa dnerek evin nne geldi. Arabay park etti ve demir kapy ap baheye girdi. Zili ald. Yant yoktu. Bir daha ald. Yine yant yoktu. Yannda evin anahtarlar vard, ama anahtarn kullanmak istemedi. Evi Arsen'e tahsis etmiti. Bahenin yanndan, kanal tarafna geti. Tekne yerinde duruyordu. Btn perdeler rtlyd. Pencerenin camna arabann kontak anahtanyla vurdu ve akabinde ieriye seslendi. "Aren! erde misin ?" Ses yoktu. Biraz sonra mutfak kapsnn alrken kard gcrty duydu. Bir "Oh" ekti. Mutfak kapma doru yrd. "Sen misin ?" Aren kapda duruyordu. Gzleri akamst olmasna ramen ktan kamam gibiydi. Timur elini iki kere Arsen'in omzuna dosta dururken, "Benim dostum" dedi.

Telefonlara niin yant vermediini, son birka gndr neler yaptn merak ediyordu. Birlikte ieri girdiler. Btn perdeler kapal olduu iin, ierisi karanlkt. Ar bir koku evi sarmt, yanndan ayrldndan beri Arsen'in evi havalandrmad belliydi. Arsen'in grn ve baklar, ediyordu. Onca yllk arkadayd Arsen'in birka gnlk sakalna karmt. zerindeki giysilerin karmad anlalyordu. iinde bulunduu durumu aka belli ve Arsen'i trasz ok ender grmt. bakt. Salar yalanm ve birbirine krklndan birka gndr zerinden

lk i olarak ieri k girsin diye perdeleri at. Daha sonra da evin btn pencerelerini ap ierisini havalandrd. Bu arada Ar-sen'le bir kelime bile konumamlard. Timur evi havalandrrken, Aren camdan uzak kedeki koltuklardan birine oturmu, bo gzlerle Timur'u seyrediyordu. Mutfaa geti. Buzdolabm at. Arsen'e ald yiyeceklerin hepsi buzdolabnda duruyordu. Kola hari hibir eye dokunulmam gibiydi. Arsen'e bir kutu kola, kendine de bir kutu bira alP di. "Hadi gel, baheye kalm, ne dersin ?" dedi. Aren sadece, "Olur" demekle yetindi. Bahedeki masaya oturdular. Timur kolay Arsen'e uzatt. Kanaln kahverengine kaan rengi glden gelen yeilimsi aknty denize tayordu. Biraz tedeki minik kprden bisikletli iki ocuk geiyordu. Aren yava hareketlerle kutu kolasn at. Bir yudum ald. Timur da elinde biras olduu halde, Arsen'i inceliyordu. Birka dakika birbirlerine baktlar. lk konuan Aren oldu. "Tamam. Bu kadar yeter. Haklsn ama u an iin senin dndklerini yapmak istemiyorum." Timur kutu birasn at. Arsen'e bakt. "Neden ?" Aren elindeki kolay masann zerine koydu. ki eliyle yzn svazlad. "Bilmiyorum... nan bilmiyorum Timur. Btn sevdiklerim zarar gryor. Sanki ben yaadka, hep byle olacak gibi" dedi. Timur kalarn att. "Hocim, ben bundan on gn nce, birka dakika farkla

lmden kurtuldum... Sana bir ey diyeyim mi? u anda, hayata ok daha pozitif bakyorum." Aren, "Ama senin neredeyse lmne neden olan kii BENDM." "Bendim" kelimesini zerine basarak sylemiti. "Hayatta her eyi kontrol edemezsin. Orada olanlar, senin kontrolnde deildi. O gn, senin kontrolnde olan bir ey vard. Onu da yaptm. Hayatm kurtardn. O katili oraya getiren sen deildin ki." Timur'un sesinde Arsen'in alk olmad bir otorite vard. Yznn ocuksu grnm gitmi yerine atk kaslaryla ciddi bir adam gelmiti. "Ama yine de olaylarn nedeni benim. Belki Melody'yle birlikte stanbul'a dnseydim btn bunlar olmayacakt. Bilemiyorum. Belki ben de lm olacaktm." "l olmay neden bu kadar istiyorsun?" diye sordu Timur. Aren can dostuna bakt. "l olmak deil. Bakalarna zarar vermemek benim dncem. Eer hl lmemi istiyorlarsa, ya-nmdakileri dikkate alacaklarn sanmyorum. Benim yanmda o an kim varsa onu da ldrrler" dedi. Timur, "Ne yani, bundan sonra hayatn inzivada m geireceksin ?" dedikten sonra birasn masaya koydu. Ellerinin eliinde konumaya devam etti. "Olaylar bir dn hele. Hl peinde olsalard, seni ldrmek iin ellerine ok frsat gemi olmas gerekirdi." Etraf gsterdi. "uraya baksana bir. Bu evrede biri seni ldrI meye kalksa, hi zahmet etmesine gerek yok. Herhangi bir yerden bunu yapabilir. Ama adamlarn bunu yapmasma gerek kalmayacak gibi, sen kendini lme mahkm etmisin imdiden. Yava ve acl bir lm semisin kendine" dedi. Sesi hiddet doluydu. e yarayacam bilse, kalkp Arsen'i rahatlkla dvebilirdi. "Sen bu dnyada beni en iyi tanyan kiisin. Kendim olmadmn farkndaym. u anda hayatm benden daha iyi biliyorsun. kimiz de, birbirimize kelime oyunu yapmayalm. Ben de senin ne dndn ve neyin doru olduunu ok iyi biliyorum. Haklsn. Dndklerinle de, yapmaya altklarnla da. Ama ben u anda doruyu yapmak istemiyorum."

Timur, "Peki bu ne kadar zaman srecek Hocim ? Sana hastanede saldrdklar gn hatrla. O gn yllardr grmediim bir kararlln ve olaylara hkimiyetin vard. Hatta MR odasndan karken, herkes senin baarn konuuyordu. O gn benim hayatm kurtardn be adam! Sen olmasaydn, bu nasl mmkn olacakt ? imdiyse, karmda bir smsk var. Sen hayatn bu ekilde geirmeyi tercih etmeyecek bir adamsn. Bunu yapamazsn! Aren bunu yapamaz! Her geen gn, hilie biraz daha yaklamay seemez!" dedi. Aren baklarn batan gnee doru evirdi. "Birbiri ardna bir sr travma yaadm. Hepsi yreimde tazeliini koruyor. V-cudumdaki yara bere iyileti, ama iimdeki yara kanyor. Geen hafta karm topraa verdim. Melody imdi Westminster'deki aile mezarlnda yatyor. Onun Edgar Alan Poe'nun mezar komusu olduunu dnerek kendimi avutamam. Benim iin Westmins-ter Mezarl'nda ayrlm bir mezar yok. Bir gn lrsem benim yerim Zincirlikuyu'da. Bazen dnyorum. Ufak olaylar, u anda Melody'nin yaamasn salayacakt. Anlk ufak olaylar. Dnsene, Melody o antay satn almasayd ya da Summit Po-int'ten o akam tek bama aynlsaydm. nsann sevdiinin geri dnmemek zere yok olmas, katlanlmas ok zor bir ac. Yreim Westminster Mezarl'nda gml... im yanyor Timur. im yanyor." Arsen'in anlattklar karsnda nutku tutulmutu. Boazna bir yumru yerlemiti. Yutkunmak istedi, ama bunu baaramad. Kuruyan azn slatmak iin birasndan bir yudum ald. "Sylediklerinin hepsini ok iyi anlyorum... Ama..." Keke "ama" demesey-dim diye dnd. "Kekeleri brakmalsn artk. Herkesin gemiinde 'keke' dedii, farkl yaamak istedii, pek ok olay vardr. Bununla birlikte 'iyi ki' de vardr. Hemen sana birka tane t m ym. yi ki, seninle okulun ilk gn kavga etmiiz. yi ki, o kavgaya ramen sonradan dost olmuuz. yi ki, hayatm kurtardn. yi ki, varsn." Aren, Timur'a zgn gzlerle bakt. "Hayatmda sevdiim insanlar srayla kaybettim. nce babam, sonra annem, sonra babaannem, imdi de karm. Az kalsn seni de kaybediyordum. Aclar yaamak, geride kalanlarn paydr. Giden bilmez. Kalandan sormak gerekir" dedi. "Ne kadar bencilletiinin farknda msn?" diye kt Timur. "Farkndaym. nsan kendi acsn yaarken bakalarn pek dnemiyor. Bir sre sonra, yine eski 'ben' olacam. Bunu biliyorum. Beni sevenlere ac verdiimi de biliyorum. Ama en azndan ben yayorum ve yaayacam" dedi Aren, donuk baklarla kanala bakarken.

"Seni ok iyi anlyorum Aren. Yine de artk az da olsa yaama dnme zamannn geldiini dnyorum. Kendi basma kaldnda, dncelerin seni hep ayn noktaya getirecektir. Bir ekilde, i dnyann ksr dngsnden kurtulman lazm. Bir eyler yapmann zaman geldi. Yasn yaa, buna bir ey diyemem. Ama bir de yaam var ve yaaman, kayplarna glge dnmez." Aren bir sre Timur'a bakt. Alt gibi takm elbisesini giymiti. hayatnda asla spor giyinmezdi. Mutlaka takm elbise giyerdi. Arabasnn bagajnda da her zaman yedek giysilerinin olduu bir valizi dururdu. Timur'dan sonra, kendi halini incelemeye balad. Normal olarak, Timur gibi iadam kyafetleri tercih etmese de, her zaman temiz ve tertipli giyinmeyi severdi. Oysa Amerika'dan dndnden beri zerindeki giysileri bile karmamt. Bir ruh gibi kendini eve atm, btn perdeleri kapam, klar dahi amadan evde oturmutu. Arayanlara cevap vermemek iin, telefonun fiini bile ekmiti. Su ve kolayla yaamt. Drt gndr azna bir lokma yemek koymamt. Can da istememiti. Nasl grnd umurunda deildi, ne yapt da umurunda deildi. Timur'un yannda, bir hamala benziyordu. Sanki, ne kadar d dnyadan uzak durursa, acsn o kadar iyi yaayacakt. Dar kmak, bir sre olaylar unutmak ve daha sonra da Melody'yi hatrlatan eyler grp kmek istemiyordu. Yaama dair eylerin ancak Melody'yle gzel olaca konusunda bir sabit fikir gelip beynine yerlemiti. O olmadan darya kmak istemiyordu. Elbet bir ey, hi beklemedii bir anda, aclarn hatrlatacakt. Alternatif akm gibi, bir art uta, bir eksi uta dolamak istemiyordu. Srekli eksi uta dolamak daha iyiydi. nsan alyordu. Evet insan alyordu. Acya da allyordu. Hayatnda, karsnda duran dev adamdan baka, ailem diyebilecei biri kalmamt. Bir an iin kendini Timur'un yerine koydu. O da ac ekiyordu. Hem Melody iin hem de onun iin. inde bulunduu durumu grp, bir eyler yapmaya abalyordu. Sanlann aksine, zeki bir insan dipten kurtarmak, ok daha zordu. Aren dipte kalmak iin zeksn kullanyordu. Bir balama kendisini cezalandryordu. "Timur, ailemden kalan tek kii... Orada durmu, beni ikna etmeye alyorsun. Biliyorum sen bunu yapmak zorundasn. Benim yaptm hatal, ama bu da benim seimim. Bilinli olarak byle bir hayat setim. Sonsuza kadar deil belki, ama kendime 'bu kadar yeter' diyene kadar bu ekilde kalacam. Ah Umurum ah! Seni de zdmn farkndaym. Her ne kadar belli etmemeye alsan da sen de ac ekiyorsun. Biliyorum. Ama elimden gelmiyor. Yapamyorum" diye dnd. Yapamyordu. Birden Arsen'in gzlerinin nnde yosun gzler belirdi. Ona efkatle bakyordu. Gzler, sanki bir kelebek gibi, karsnda dolat ve Timur'un

yannda getirdii antann zerine kondu ve daha sonra da antann arkasnda gzden kayboldu. Aren antay yeni gryordu. Normal olarak, Timur antay arabada brakrd. Oysa yannda getirmiti. Byk ihtimalle, bir ey isteyecekti. Cenaze treni iin, Amerika'ya gitmeden nce, bir gnlne ARTIM'a gitmi ve hazrladklar GhostWall programnda bir iki dzenleme yapmt. O gnden beri de irkete uramam, btn ileri Timur'un zerine ykmt. Timur lse gkn karmazd. Neden yannda antayla gelmiti acaba? "Ne o? yerinde baa kamadnz bir sorun mu var?" diye sordu, antay gstererek. Timur, "Eer ilgilenmek istersen, GhostWall'da bir problem var galiba. Mterilerimizden birisi, internet klarnn yavaladn ve network trafiinin anlamsz bir ekilde younlatn bildirdi. Bu sabah zmir'den dner dnmez oraya gittim. Btn sistemi inceledik, ama sorunun nereden kaynaklandn bulamadk. GhostWall'n network trafiini artrd yolunda phelerimiz var" dedi. "Mteri kim?" "Calliope Aerospace Industries" dedi Timur. Ateduvann ilk kurduklar mterilerinden birisiydi ve yazlmn baarl olmas halinde, bir numaral mterileri olabilirdi. Bu nedenle, oradan gelen ikyetlere ok zel ilgi gstermek gerekiyordu. "Hm, ilgin. Belki ayarlarn deitirmilerdir. GhostWall network'te gereksiz trafik yaratmaz. Ya bir ey bulmutur ya da ya-nlyorlardr" dedi Aren. "Btn ayarlar bizzat ben kontrol ettim. Ayarlar doru. Ben oradayken de ayn ey oldu. Kayna belli olmayan bir grlt network trafii yaratyordu." "Bizim bilmediimiz, bir virs sisteme girmi olabilir mi ?" "Vallahi bilmiyorum" dedi Timur. Senin ekibindeki ocuklar iki gndr urayorlarm. in iinden kamamlar. Problem, Cal-liope'nin Hamburg'daki genel merkezine kadar ulam durumda. Pazartesi gnne kadar sre verdiler. Biliyorsun, eer buradaki ateduvanndan memnun kalrlarsa, btn dnyadaki ofislerinde ayn yazlm kullanmay planlyorlard. Bu i bizim snf atlamamz iin, kapmza gelen anst. Konumalarmz hatrlyorsun, deil mi?"

Timur, Calliope Aerospace ndustries'in mterileri olabileceini syledii zaman ikisi de heyecanlanmlard. Dnya zerinde, ellinin zerinde lkede ofisi olan, ayrca Almanya'daki genel merkezlerinde, yirmi be bin kiinin alt bir irketti Calliope. Bu boyutta bir irketin btn network iletiimini GhostWall'la kontrol etmeleri durumunda ok iyi bir referansa sahip olacaklarn konumulard. Hatta Aren ok ender olarak yapt bir eyi yapm, kutlamak iin iki bile imiti. "Hatrlyorum" dedi Aren. "antada ne var?" "Oradaki sistemin bire bir kopyasn aldm. Ayrca, sana yeni bir dizst bilgisayar hazrladm. Eer aramza dnmek istersen memnuniyetle sana raklk da yapmaya hazrm." "Pazartesi mi son gn demitin?" diye sordu Aren. "Bize verdikleri deadline24 bu. Bir ihtimal, bir iki gn uzatabiliriz." Aren dnmeye balad. Kutu kolasndan bir yudum ald. "Acele etmemize gerek yok. Pazartesi gnne ok var" dedi. Timur neredeyse patlayacak bir bomba gibiydi. "Yahu senin bu sakinliine ayorum." "Bunda alacak bir durum yok. Calliope'nin buradaki ofisi, network ve internet eriimi asndan, mtevaz gereksinimleri olan bir yer. Orada network trafiinde garip bir aktivitenin olmas, byk bir ihtimalle bizim programmzn dnda bir nedenden kaynaklanyordur." Timur, Arsen'e uyduruk bir nedenle gelmedii iin seviniyordu. Her ne kadar Calliope'nin sorunun zlmesi, ARTIM iin ya24. Biti tarihi. amsal da olsa, daha nemlisi Arsen'in evden kmasn salamakt. Yardm istendii zaman, Arsen'in iindeki iyi ruh ortaya kard. Bunu umuyordu ve umduu olmutu. Timur aklama yapmaya balad. "Calliope ile network bakm anlamamz var. Problem ister bizden kaynaklanyor olsun, ister olmasn, zmek bizim sorumluluumuz. u anda elimizde iinden kamadmz bir sorun var ve bir ekilde zmemiz gerekiyor." Aren, Timur'a bakt, "Aslnda GhostWall'n network trafiindeki grlty de

minimize etmesi gerekirdi. lgin bir durum. lk olarak log dosyalarna bakarz. Daha sonra da sistemi kontrol ederiz. Bire bir yedek aldna gre, irkette bir sunucu hazrlarz ve neden problem yaadklarn buluruz." Timur, "Aslansn Hocim ya!" dedi ve gld. Aren de glmsedi. "Beni tufaladn sanma. Senin sihrini ben iyi bilirim. nce bir tra olup banyo yapaym. Sonra birlikte irkete gideriz" dedi. Timur iinden gelen sevin lklarn bastrmaya alarak, "Tamam Hocim. Bu arada yemek de yiyelim. Senin birka gndr bir ey yediini sanmyorum" dedi. Aren, "Peki. Yarm saate kalmaz hazr olurum" dedikten sonra arkasn dnp evden ieri girdi. Timur, Arsen'in arkasndan bakt. Mmkn olduu kadar, onu kendisiyle ba baa brakmamas gerekiyordu. Gerekirse, o da Kkekmece'ye tanabilirdi. Hi olmazsa bir sreliine... Nbeti ekibe, Calliope'den aldklar sunucu kopyasm, bir test ortam oluturup, kopyalamalarn sylemeliydi. Oraya gittikleri zaman bununla uramak zorunda kalmamalydlar. Cep telefonunu kard ve Refik Ataman' arad. Refik Ataman ARTIM'n teknik mdryd. Gerekli direktifleri verdi ve o gece iin yiyecek ve iecek alnmasn istedi. Aren ve Timur'un gnlerce iyerinde kalmasna alk olan Refik bir detaya ihtiya olmadan neler yapacam anlamt. htiya olmas halinde, birka kiiyi beklemede tutmasn syledi. Arsen'i hafif bir yemek yiyebilecekleri, bir restorana gtrmeye karar verdi. Ayaa kalkt bo kutular pe atmak iin mutfaa gitti. Mutluydu. ok mutluydu. En sonunda Arsen'i evden dar kartabilecekti. 41 26 austos 2005, cuma 03:20 Akam yedikleri yemekten sonra, Timur'un arabasyla irkete gelmi, gece boyunca almlard. Daha dorusu ii yapacak kii, Aren olduu iin, Aren yazlmla ilgilenmi Timur'sa testlerle uramt. Aren eskisi gibi almaya balamt. Saatler geceyansna gelmeden sorunun GhostWall'dan kaynaklanmadn anlamlard. Yine de bir sorun vard ve btn almalarna ramen sorunun kaynan bulamyorlard.

"Bir bit yenii var bu iin iinde, ama bir trl ne olduunu gremiyoruz" dedi Aren. Timur, "ok garip bir durum. Problemi grebiliyoruz, ama kaynan bulamyoruz" diye Arsen'e katld. "Elimizde bir gerek var. O da sunucunun kopyasnda bir gariplik olduu. GhostWall'da ise hibir gariplik yok. Programlan tekrar ykledik yine de bir sonu elde edemedik" dedi Aren. Timur aklna gelen fikri sylemekte kararszd. "Peki, iki sunucuyu birbirine balayalm. Birinden, dierini kontrol edelim." Aren gld. Fark edecek bir ey yoktu aslnda. Sadece ilerini biraz daha uzatm olacaklard. Ama arkadan da krmak istemiyordu. "Peki yle yapalm." Birka dakika sonra iki sunucu birbirine balanmt. "Maalesef, grlt sryor" dedi Timur. "Vay canna! Karmzda kendisini ok iyi gizleyebilen bir Tru-val dostumuz olmal. Bizim sunucuya da bulat. Network hattn kessene bakalm devam edecek mi?" dedi Aren, anlk heyecann gizlemeden. Timur iki sunucu arasndaki network balantsn kesti. "Sen Calliope'nin sunucusunun ayarlarn dzelt ben de bizimkinin. Bakalm herhangi bir deiiklik olacak m ve test sunucusu da enfekte olmu mu ?" Aren sunucunun ayarlarn yaptktan sonra, i trafii kontrol etti. Bilgisayarn hafzasna bakt zaman kullanmda belli bir ikinlik olduunu fark etti. Ama bir trl ne olduu grlemiyordu. "Bu da enfekte oldu. Karmzda, kendini gvenlik sistemimizden geirebilen, bir Truval var. Bu da bamzn dertte olduunu gsterir." Timur dizine bir aplak att. "Bir ey olduunu biliyordum, Ho-cim! Ne kadar zamanda zebiliriz sence ?" Arsen'i bir dnce ald. "Henz ne olduunu zemedim. O kadar iyi gizlenmi ki, normal bir kod kincinin bunu yapabileceini sanmyorum. Kim yaptysa, iyi bir altyapya sahip olduu kesin" dedi. Timur heyecanla, "Ne yapacaz Hocim ?" dedi.

Aren ise her zamanki sakin tavrna geri dnmt. "Truval dostumuzun igal ettii iki sunucu var. Benim odama geelim ve dostumuzun gizlilik zrhn kaldracak bir ey bulalm" dedi. Aren daha cmlesini tamamlamadan, Timur ayaa kalkmt bile. "Peki imdi ne yapacaz?" diye sordu heyecanla. "Bu Truva at, Stealth uaklar gibi, kendini bir ekilde grnmez yapmay baaryor. Gremediimize gre, hayalet kovalayacaz. Onu yok etmek zorundayz. Onun iin bir tuzak kuracaz ve tuzan iine girmesini salayacaz." "Kulaa ho geliyor ama, nasl yapacan anlamadm" dedi Timur. "Stealth, nasl orada olduu halde, radarda grlmyorsa, bu Truva at da, bir ekilde antivirs programlar ve sistem monitr yazlmlar tarafndan, orada olduu halde, alglanamyor. Stealth uaklar nasl egzosundan gaz ve s yayyorsa. Bu Truva at da bir ekilde izini belli ediyor olmal. u anda Truva atnn varln kefetmi bulunuyoruz. Orada olduuna gre de, yeni teknikler gelitirip, eninde sonunda onu alt edeceiz." "Hl tam olarak anlayamadm, Hocim." Aren gld. "u anda nasl olacandan ben de emin deilim. u kadarn biliyorum. Truva at orada ve oradaysa yok edilebilir" dedi odasna doru yrrken. "Tamam Hocim. Sen alrken ben de kanepede biraz kestireyim" dedi Timur. Gece boyunca pek ok kere esnemiti. "Hayrola, zmir'de yaramazlk m yaptm yoksa ?" dedi Aren, yan bana gelen Timur'a. "Yapma Hocim ya. zmir'e i iin gittim ben. gn boyunca neredeyse gnde 3 saat uyudum. stm deitirmek ve du almak gibi iler iin bir yere ihtiyacm olmasa, otelde bile kalmama gerek kalmayacakt." "Ne yapalm sen mimlenmisin bir kere. Kime sorsan, senin tr trdatmay sevdiini syler" dedi Aren. Timur'a biraz taklmak istemiti. "Hocim, benim btn ilikilerim dzeylidir."

Timur'un hafiften bozulduunu grnce, Aren uzatmak istemedi, "aka yaptm, alnma hemen" dedi. Elini Timur'un omzuna att. Timur'la birlikte odasna doru giderken, dnmeden edemedi. "Dzeylimi?.." 42 26 austos 2005, cuma 08:20 Aren birka saattir SidePack adn verdikleri GhostWall'n servis modlnn kodlarn deitirmekle meguld. SidePack'in artk yeni bir grevi daha olacakt; bir avc gibi, RAM'i25 ve sabit diskleri tarayacak, Truva atn yok edecekti. Test sunucularmdaki son baarsz denemesini, yaklak yarm saat nce yapmt. Truva atmn varln kefedebilmi, ama bir trl ele geirememiti. Program, gerekten ok iyi hazrlanmt. Truva at kendisine ynelik bir tehlikeyle karlatnda, ya kendisini klonlayp kayordu ya da en son kefettikleri ekilde, kendini paralara ayryor ve her bir parasn amorf hale getirebiliyordu. Herhangi bir parasn kaybetmesi halinde de, ilk internet balant frsatm bulur bulmaz eksik parasn yeniliyordu. Grlen oydu ki yaknda ilerinin arasna antivirs yazlm retmek de girecekti. Kanepede uyuyan Timur'a bakt, iki saat kadar nce, kanepeye uzanm, onunla konuurken uyuyakalmt. lk sefer iki sunucuyu birbirine baladklarnda, iki sunucu arasna bir atedu-var kurmamlard. O sra amalar sadece GhostWall'n dzgn alp almadn kontrol etmekti. Bunu daha nce dnmedii iin kendine kzd. Oysa ilk test etmeleri gereken Ghost-Wall'n gvenilirliiydi. Yine de hatalar Truva atn kefetmelerini salamt. Ekrann sa alt kesindeki saate bakt. 8:24. alanlar birazdan gelecekti. Dncesini daha sonra Timur'la paylamaya karar verdi. Masann zerindeki telsiz telefonu ald ve 24 saat alan destek ekibini arad. Test bilgisayarnn tamamyla format25. Rasgele eriimli bellek anlamnda alm random access memoy. Geici bir sre zerinde bilgi barndran, bilgisayar kapand zaman zerindeki bilgiler silinen bir tr bellek. lanmasn ve sfrdan sistem kurulmasn syledi. Bu arada dier bilgisayarn enfekte olduunu ve bu ilemler srasnda kendi sistemlerinden izole edilmesi gerektiini belirtmeyi de unutmad. Bir Truva atn ARTIM'n sistemine bulatrmann lemi yoktu.

Birka dakika dinlenmeliydi. Odasndaki tek lks olan mini buzdolabna gitti ve bir kola ald. Kutuyu ses kmasn engelleyecek ekilde at. alrken etrafta dikkatini datacak eyalarn olmasndan holanmazd. Duvarlarndaki iki yalboya tablo dnda her ey sadeydi. hacimlerinin artmas nedeniyle yeni eleman almna gitmiler ve eski ofislerine smadklar iin de ay nce yeni ofislerine tanmlard. Timur'un son yapt projeksiyona gre, bir yl iinde ofislerini tekrar deitirmeleri gerekecekti. Aslnda Timur ona bu olaslktan bahsetmiti, ama uzun sren toplantlar sonunda, kredi kullanmamaya karar vermilerdi. Yeniden tanmann onlara getirecei maliyet ok daha dkt. Yeni ofislerine tanrken, Timur'un tm srarlarna ramen ofisinin yenilenmesini istememiti. alt ortamn kullanl olmas dnda ekstra bir zellik tamasn umursamazd. Bunun iin de Timur'un eski ofisini kendi odasna tatmt. Timur'un zevkine gvenirdi. Timur da mterilerle bire bir muhatap olduu iin kendisine yeni bir ofis hazrlatmt. Timur sat konusunda bir dhiydi. Mterilerle grrken, tm ofisi kullanarak rn tantm yapard. Bir iki kere mterilerle yaplan toplantlara katlmt. Onun klavyeyle yaptklarn, Timur'un odadaki her eyi kullanarak yapn hayranlkla seyretmiti. Mterinin neye ihtiyac olduunu belirledikten sonra, onu ikna edebilecek bir kurgudan balayp, kendi dncelerini, mterinin dnceleri haline getirmekte ustayd. Kanepede yatan Timur'a bakt. Uyurken hafiften horlamasna ramen, zel hayatnda da i hayatnda olduu gibi, canl ve istekliydi. Aren gibi mutfakta kalmak yerine, efgarson olmay semiti. n planda olmaktan holanrd. nsanlarla iletiim kurmak, onlar anlamak ve sorunlarna zm bulmak onun iiydi, iinde de ok iyiydi. Yine de zel yaamna biraz ekidzen vermesi gerektiini dnrd. Hayat tarzlar da i yaamlar gibiydi. Aren zamannn ounu evinde geirirken, Timur iten sonra yemeini darda yiyip, sonra da istanbul gecelerinin keyfini kartrd. Gecenin ilerleyen saatlerinde eve dner, ertesi gn ba arsyla ie gelirdi. Timur iin yaam, an yaamaktan ibaretti. Sessizce odadan kt ve destek odasna gitti. almalar kontrol etti. Lavaboya gitti ve yzn ykayp odasna geri dnd. Yeni bir gn balamt. Sunucunun bana oturdu. GhostWall'n gvenirliini birazdan test edeceklerdi. Fakat yapmalar gereken bir ey daha vard. O da Truva atnn nasl bir ey olduunu renip, yok etmek. Bir sre ekrana bakt. Ellerim klavyenin zerine koydu ve d dnyadan kendini soyutlayarak almaya balad.

43 26 austos 2005, cuma 15:20 Timur saat on gibi uyanm, GhostWall'n yaplan testlerden baaryla getiim renince, memnun olmutu. GhostWaH'n testten baaryla gemesi, ilerinde satlarn artaca bir gelecek anlamna geliyordu. Fakat yine de bir problemleri vard. GhostWall enfekte bir sisteme kurulursa, Truva at bir yolunu bulup Ghost-Wall'n oluturduu ateduvarn ayordu. En gvenli sistemler sadece iten kertilebilirdi. Aren Truva atn yok eden kodu, saat iki gibi tamamlamt. Truva at keye sknca kendi kendini yok etmiti. Aren, "e bak. Bir akrep gibi kendini yok etti" demiti. Daha sonra da Truva atm yazan kiilerin dnda, ilk kefeden olduu iin, bulduu Truva atna bir isim vermiti. Araknid.26 Yaptklar kontrollerde, Araknid'in tamamen yok olduundan emin olduktan sonra da Calliope'nin Trkiye ofisini arayp, randevu istemilerdi. stekleri derhal kabul edilmiti. imdi ise Ar-sen'le birlikte Calliope'nin Mecidiyeky'deki ofisine kan asansrdeydiler. Aren mterilerle iletiim kurmaktan pek holanmad iin, genellikle mterilere Timur giderdi. Bu sefer Arsen'in de yannda olmasn istemiti. Mmkn olduu kadar Arsen'in yannda kalmasn salamaya alacakt. Calliope'nin danmasnda oturan grevli, randevu konusunda bilgilendirilmiti. Plazann giriinden, misafirlerin gelii haber verildiinde, giri onaym vermi, daha sonra da irketi asansrlerden ayran kurungeirmez camn arkasndaki asansrden klarn beklemeye balamt. 26. rmcekleri ve akrepleri de ieren rmceimsiler snfnn Latince ad Arachni-da'dan. Asansrn alan kapsndan iki adamn ktn grnce, masann zerindeki dmeye basarak, kurungeirmez cam kapy at. Timur'u tanyordu. Dieri de onun yannda alan mhendislerden birisi olmalyd. ki adam kapdan ieri girerken, Calli-ope'nin bilgi ilem sorumlusu Ayhan Muti odasndan kt ve glmseyerek misafirlerini karlad. Mutluluu her halinden belli oluyordu. En sonunda sorunlarna bir zm bulunmutu. "Ho geldiniz" diyerek Timur'a doru elini uzatt. Timur'la to-kalatktan sonra elini Arsen'e uzatt. "Ho bulduk" yantlarndan sonra ikisini de toplant odasna davet etti.

Ayhan Muti'nin odas, bilgi ilem blmnden, cameknla ayrlm bir yerdi. Odasna alma masasnn dnda iki koltuk ve bir sehpa zar zor sktnld iin grmeyi irketin toplant odalarndan birinde yapmay tercih etmiti. Odaya girdikten sonra bir ey imek isteyip istemediklerini sordu. Olumsuz yant alnca, kendine de bir ey almaktan vazgeti. Timur Sarp her zamanki gibi bakml ve takm elbiseliydi. Yanndaki adam ise, biraz sonra deniz kenarnda yry yapacakm gibi spor giyinmiti. Bununla birlikte adamn duruunda bir ciddiyet vard. Hatta Timur Sarp'tan bile ciddi duruyordu. Teknik ekipten birisi olduunu tahmin ettikten sonra Timur'a dnerek konumaya balad. "Sizden gzel haberi alnca ok sevindim. Biliyorsunuz. Sizin program kurduktan sonra network performansmz dt. Artk byle bir sorunumuz olmayacana ok seviniyorum." Dorudan onunla konuulduu iin bu szlere yant verme grevi Timur'a dmt. Zaten Aren asla bu szleri zerine almazd. "Ayhan Hanm. Sizin probleminize bir zm bulduumuz doru. Bununla birlikte sizin sorununuz GhostWall deilmi. Sizin daha derin bir probleminiz var." "Nasl yani ?" Ayhan Muti'nin sesindeki merak ve endie rahatlkla hissediliyordu. Timur sakinletirici bir konumayla devam etti. "Sizin bilgisayar sisteminize bir Truva at girmi. ok sofistike bir Truva at olduu iin durumu renir renmez, ekibimiz tam kadro olarak sisteminize giren Truva atn yok etmeye alt." Mterilerine beyaz yalanlar sylemekten kanmazd. "Truva atnn varln bile belirlemek, epeyce zamanmz ald. Piyasada bulunan hibir antivirs program byle bir Truva atnn varln tespit edemedi. Truva atnn varln kefedene kadar, biz de GhostYVaU'dan phelenmitik. Fakat ARTIM'n laboratuvarnda yaptmz testler sonucu, GhostWall'n oluturduu ateduvarnn Truva atnn giriine izin vermediini grdk. Truva at baka bir yoldan sisteminize girmi olmal. GhostWall' ap ieri girmesine imkn yok; fakat ieri girdikten sonra admin27 ifresini ele geirip kendisine internete k iin bir kap am" dedi. Ayhan Muti sknetini korumaya alarak, "Nasl yani ?" diye sordu. Timur aklamalarna devam etti. "GhostWall, dardan gelebilecek tehlikelere kar bilgisayar sistemlerini koruyor. Bununla birlikte sistem

ynetici ifresine sahip olduu zaman, tpk sistem yneticisi gibi, GhostWah"n kontroln ele alyor. Tahminimize gre ieri bir kere szdktan sonra sistem yneticisinin ifresini girmesini bekliyor ve tu basmlarm kaydedip ifreyi alyor. Daha sonra da admin ifresiyle, GhostWall'da gedik ayor ve sistemdeki bilgileri aktaryor. lk olarak sizi o Truva atndan kurtarmamz gerek. Daha sonra da ifreleri dzenleyip GhostWall'n ayarlarn dzelteceiz." Ayhan, "Peki Truva at ne olacak? Yine bulamayacak m?" diye sordu. Timur aklamalarna devam etti. "Sizinle yaptmz bakm anlamas erevesinde sisteminizde bulunan Truva atn sileceiz. GhostWall'dan gemesine imkn olmadn daha nce sylemitim, ama baka bir yoldan yeniden sisteminize bulaabilir. Hatta mevcut yedeklerinizde bile bulunabilir." Aslnda bakm anlamalarnda bilgisayar sistemlerine bulaabilecek bir virsn temizlenmesi yoktu. "Nasl bir Truva at ki bu hi fark ettirmeden sisteme bulayor?" diye sordu Ayhan Muti. Timur yant vermesi iin Arsen'e bakt. "Ortam Aren Bey, size bu konuda bilgi verecek." Ayhan bir anda ARTIM isminin nereden geldiini anlamt. irketin ad, Aren ve Timur'un isimlerinin ilk hecelerinin birlemesinden oluuyordu. Farknda olmadan gld. "yi ki TIMAR ismini koymamlar. En azndan bu ekliyle art anlamna geliyor" diye dnd. Aslnda TIMAR ismi de ironik bir ekilde ilerine uygundu. Ne de olsa GhostWall bir tr tmar program saylabilirdi. Aren o ana kadar yaplan konumalar dikkatle dinlemiti. "Timur Bey'in de syledii gibi, bu Truva atmm ileri dzeyde yazlm bir kodu olduunu dnyoruz. tiraf etmek gerekir ki, Truval dostumuzun varln bile bulmak, bizi uratrd. Biz de, 27. Ynetici. ilk bata sizin gibi GhostWall'dan phelenmitik." Oysa Aren bu pheyi paylamamt. Yine de Timur'un orta olarak, ona destek kmak istemiti, "tik olarak GhostWall zerinde younlatk ve incelemeye baladk. Fakat grltden baka bir ey bulamadk. Daha sonra yaptmz incelemeler sonunda, sorunun kaynann henz bilinmeyen bir Truva at olduunu grdk" dedi.

Bu arada yanlarnda getirdikleri iki dizst bilgisayar antalarndan kard. Birinci bilgisayar Calliope'nin sunucusundaki bilgilerle doluydu. kinci bilgisayar ise yeni kurulmu, virssz bir sunucuydu. Ayhan Muti'nin rahata grebilecei bir yere iki bilgisayar koyduktan sonra bilgisayarlar altrd. "Size bunu daha iyi gsterebilmek iin iki bilgisayar hazrladk" diye konumasna devam etti. Enfekte sisteme sahip bilgisayar gsterdi. Ekranda hafzaya yerlemi olan Truva atnn izini gsteren bir grafik belirdi. Grafik zerinde klar dolayordu. "Bu grdnz bulmakta zorlandmz Truva at. Sunucunun iinde srekli olarak hareket ediyor. Baz durumlarda kendisini klonluyor ve daha sonra almaya klonunda devam ediyor. Baz durumlarda ise birden fazla klon ayn anda alyor." Ayhan heyecanlanmt. Bilgisayarlar konusunda tecrbeli olmasna ramen ilk defa olarak, sistemin iindeki bir Truva atmn hareketlerini, ekrandan izliyordu. "Peki ? Aren Bey bu nasl oluyor?" diye sordu. Aren istedii soru sorulduu iin mutluydu. Ekranda deiik yerlerde hareket eden karecikleri gstererek. "Ekranda grdnz sadece bir Truva at. Yapsn yle ayarlamlar ki, amorf bir hale geebiliyor. Diskteki veya RAM'deki boyutunu deitirebiliyor. Birka paraya ayrlabiliyor. Hatta tehlikede olduunu fark ettii zaman, ok minik paralar halinde sistemin deiik blmlerinde uykuya yatp daha sonra uyanabiliyor. Bir kez minimal seviyeye indii zaman bulabildii ilk internet balantsndan eksik paralarn yeniliyor. Baz durumlarda dier paralan yok etmek yerine sunucunun iinde deiik yerlere brakyor ve daha sonra paralanm topluyor. Akllca yaplm bir Truva atyla kar kar-yayz. Bu Truva at sizde varsa, Calliope'nin dier sunucularnda da olabilir diye dnyorum. Benim size nerim tm Calliope'nin bilgisayar sisteminin, tm ofisleri de dahil olmak zere, kontrol edilmesi." Ayhan Muti allak bullak olmutu. Toplant saatinden nce, so-runlan zld iin rahatt. imdiyse sorunun GhostWaU'dan deil, sistemlerindeki bir Truva atndan kaynaklandn renmiti. Bu da, hassas bilgilerin bakalannn eline gemesi anlamna geliyordu. Eer genel merkezde de varsa, kahraman olabilirdi. Hem byle bir saldrgann varln ortaya karm oluyordu, hem de elinde zm vard. Ekrandaki grnty gstererek, "Bu program GhostWall'n bir zellii deil. Deil mi?" diye sordu. "Hayr deil" diye yantlad Aren ksaca. "Peki bu program almamz mmkn m? Eer genel merkezde de byle bir

Truva at varsa oradakiler de bilmek isteyeceklerdir." "Tabi" dedi Timur. Konu kendi uzmanlk alanna girmiti. "Grdnz program size cretsiz vereceiz. Bu programla sisteminizde Truva at olup olmadn kontrol edebilirsiniz. Ayrca bugn, sisteminizde bulunan Truva atn da sileceiz. Yaknda yaptmz program, GhostWaU'a standart bir modl olarak koyacaz. Bunun iin de sizden cret talep etmeyeceiz." Aren belli etmeden Timur'a bakt. GhostWall bir antivirs yazlm deildi. Ama anlk bir uyanklkla Timur, GhostWall' pazarlamann bir yolunu daha bulmu gibiydi. En az yirmi bin bilgisa-yan koruyacaklard. Daha sonra da, Calliope referansn kullanarak, mteri portfylerini gelitirebileceklerdi. Timur ustaca bir manevrayla, Arsen'in birka gnlk emeini, olas bir servete dntrmt. Timur, Ayhan Muti'ye dnd, "Ayhan Hanm, isterseniz ortam Aren Bey size sistemin nasl altn ve Truva atnn nasl temizlendiini gstersin." Her zaman, uygulamal anlatmn en ikna edici yntem olduunu dnrd. Hatta kadnlar zerinde bile... "A! Memnun olurum" dedi Ayhan. Aren faresiyle bilgisayar ekranndaki bir dmeye bast ve bir sre sonra renkli karecikler daha hzl hareket etmeye baladlar ve bir sre sonra da kayboldular. "Temizlendi" dedi Aren. "Peki bir daha olumaz m? Ya da baka bir yerden gelip sisteme yeniden girmez mi ?" "Hayr" dedi Timur. "Eer bizim GhostWall ateduvann kullanyorsanz bu olmaz. Sizin sisteminizi bakm szlemesi kapsamnda bu zellii salayacak ekilde yenileyeceiz. Bylece gvenliiniz korunmu olacak." Arsen'i yaranda getirdiine ok memnun olmutu. Ayhan, "ok memnun oldum. Acaba bizim sistemi imdi temizlememiz mmkn m?" diye sordu. Timur yannda getirdii antasndan bir CD kartt. "Tabi, isterseniz ofisinize geelim." Hep birlikte ofise getiler ve Aren, Ayhan Muti'nin bilgisayarna Truva at monitr yazlmn kurdu. Daha sonra da temizleme programn kopyalad. Bu sefer kan ekran biraz daha farklyd. Aren, "u anda sunuculara bal ak bilgisayarlarn hepsi burada belirecek" dedi.

Birka dakika boyunca ekranda ara ubuu ilemin ne kadarnn yapldn gsterdi. Network'n grsel bir kopyas ekranda belirdi. Program network bilgilerini GhostWaH'dan alm, daha sonra da, sistemdeki btn u noktalar, fiziksel olarak kontrol etmiti. Aren koyu renkteki noktalar gsterdi. "Bunlar, u anda net-work'e bal olan, fakat kapal bilgisayarlar gsteriyor. Uzaktan alabilen bilgisayarlarn almasn salayabilir misiniz ? Bu ekilde btn sisteminizde Truva atnn izlerini kontrol edebiliriz. Tabi eer buna imkn varsa? Eer yoksa, nemli deil. Program GhostWall sunucusuna kopyalayacam. Bu ekilde program orada alt srece enfekte olan bir bilgisayar bile alsa Truva atn silecektir." Ayhan'n akl baka yerdeydi. "Peki e-postayla gelirse ne olacak ?" diye Timur'a bakarak sordu. Ne de olsa onun muhatab oydu. Timur yardm ister gzlerle Arsen'e bakt. "E-posta yoluyla bulama ihtimali her zaman var. Yakn zamanda genel bir servis olarak bu sistemi altracaz. O zaman net-work kontrol altna alnm olacak. Ama yine de e-posta yoluyla, gerek amorf olarak, gerekse fark edilmeyecek paralar halinde gelebilir. Bu konuda henz elimizde yeteri kadar bilgi yok. Sizden aldmz enfekte olmu kopya zerinde almaya devam edeceiz. Her durumda e-posta yoluyla geldii zaman fark edilmese bile, sisteminizde birka saniyeden fazla kalmasna imkn yok. Servis program, onu bulur bulmaz yok edene kadar peini brakmaz" dedi. "ok gzel" dedi Ayhan. "Siz ltfen temizlemeye balayn. O Truva at bamz artt." Temizleme ilemi balar balamaz zerinde Truva at kalmayan bilgisayar ve sunucular yeil hale geldiler. Bu ekilde Truva atmn kaarken o bilgisayarlara gitmesine engel olunmutu. Birka dakika kadar sren renklerin dansndan sonra, ilemin tamamlandn syleyen mesaj kt. Ayhan Muti daha nce dikkat etmedii mesaja te^3WW$S"^.azvorcm- "Araknid nedir?" diye sordu. "HALK KTPHANES O gn pazarlama dndaki btn konumalar yapan Aren, anlatmak iin hazrlanrken Timur sze girdi. "Araknid ismini biz koyduk. Belki Truva atn yazanlar baka bir isim koymutur." bakt. "Araknid

"Peki anlam nedir?" Timur, Arsen'i iaret etti. "isim babas Aren Bey." Aren biraz isteksizce konumaya balad. "Aslnda biraz nce grdnz gibi silmeye altmz zaman ok ustaca kayordu. Bunun zerine yeni bir yaklam denedik ve onu keye sktrdk. Bu seferde kendini yok etti. Tpk bir akrep gibi. Bu nedenle akrebin ait olduu familyann adndan esinlenerek, Araknid adn verdim." Ayhan, "ey affedersiniz. Biraz nce merkezden byle bir eyin, Araknid'in bulaabileceini sylemitiniz. Eer mmknse Araknid'i bulan program merkeze yollamak istiyorum. Tabi sizin iin bir mahzuru yoksa?" dedi. Timur elinde olmadan glmsedi. Bir sredir elinde tuttuu CD'yi Ayhan Muti'e uzatt. "Ltfen buyurun. Biz de ayn olasl dndk. Eer onlara da bulamsa bile, henz haberleri olduunu sanmyorum. Eer olsayd, size bugne kadar bir direktif yollarlard." Ayhan Muti'nin, CD'ye arzuyla baktn grd. Ayhan Muti, Calliope'nin standart olarak belirledii yazlmn yerine, Ghost-Wall' satn almt. Byk bir riskti. Ama imdi elinde tuttuu CD, belki de onun kariyerindeki en byk aamalardan birini yapmasma neden olacakt. Ayhan Muti, CD'yi masann zerinden uzanp ald. "Eer sizin dediiniz gibi merkezde de Araknid varsa, en byk mteriniz Calliope olacaktr." Calliope dnyann neredeyse btn havayolu irketlerine deiik ebatta uak satyordu. Timur tam olarak bilmiyordu, ama C serisi uaklar deiik kapasitelerde havayolu irketlerinin gzdesiydi. Uak sanayiinin yan sra Fransz Guyanas'ndaki uzay istasyonu hemen hemen her iki ayda bir, uzaya uydu frlatyordu. Bu kadar byk bir irket onlarn mterisi olduktan sonra, sadece onlarn bakm ilerini bile yapacak olsalar, baka mteri bulmalarna gerek kalmazd. Timur byle bir mteriyi bulduu iin kendisiyle gurur duyuyordu. Anlama imzalanr imzalanmaz Arsen'e bir srpriz yapacakt. Ne de olsa btn bu imknlar var eden Arsen'di. Kendisi yerine, iyi bir pazarlamac da ayn ii yapabilirdi. Ama Arsen'in yerine bir bakasn bulmak neredeyse imknszd. "sterseniz ekibinize syleyin, network trafiini kontrol etsinler. Bu arada

ltfen GhostWall admin ifrelerinizi deitirin. Araknid sistemi ieriden kontrol ettii iin, ifreyi baka bir yere yollam olabilir." "Tabi hemen kontrol ettireceim. Bu arada vaktiniz varsa Hamburg'daki merkeze bu durumu haber vereyim. Oradaki durumu da on dakika iinde renmi oluruz." "Siz grrken, biz de GhostWaU'n kontrolne nezaret edelim. Sistemin gvenle altndan emin olalm" dedi Timur. GhostWaH'la ilgili btn ayarlar kontrol ederken, bilgi ilem uzmanlarna da programla ilgili ok ksa bir eitim verdiler. Bu arada Ayhan Muti, Hamburg'daki genel merkezle irtibat kurmutu. On dakika sonra sistem odasna giren Ayhan Muti, glmseyerek, "Merkezde de Araknid varm. Sanyorum size ok i decek" dedi. Bu bilgi onu hem aklyor ve hem de zmn bulunmasnda rol ald iin de baarl klyordu. Timur sevincini nasl saklayacam bilemedi. Duymam gibi davranp arkas Ayhan'a dnkken bir an glmsedi. Aslnda o anda havalara srayp, "Zengin olduk!" diye barmak istiyordu. Kendini toparladktan sonra, ekrann bandan kalkt, "Biz de yle olabileceini dnmtk. Elimizden gelen yardm yapmaya hazrz" dedi. Yznde yardmc olabildii iin memnun bir adamn glmsemesi vard. Mal satmak zor zanaatt. 44 6 eyll 2005, sal 10:55 Calliope bir hafta sreyle sistemlerindeki virs temizlemenin bir yolunu aram, byk bir ihtimalle, sistem gvenliini aldklar irketle sonusuz kalan grmeler yaptktan sonra, ARTIM' Hamburg'a davet etmilerdi. kili, Calliope'nin kompleksine girdiklerinde, kendilerini bir uzay ssne girmi gibi hissettiler. Ucu buca olmayan dikdrtgen eklindeki retim birimleri birbirine eklenmi gibi tm alannn nerdeyse yansm kaplyordu. Yaklak olarak yz metre geniliindeki bloklar on be metre geniliindeki elik yaplarla ayakta tutuluyordu. Yeryznde bunun kadar byk bir montaj alam var m acaba diye dndler bir an. Binalar modler ekilde tasarlanmt ve ihtiya olmas halinde yeni bir modl eklenebilirdi. "Hocim ben hangarlar farkl dnmtm" dedi Timur hayretini gsteren bir sln ardndan. "Internet sitesindeki resimlerde bu kadar devasa olduunu anlamann imkn yok."

"Dnsene burada ayda on sekiz uak retiliyor. Bildiim kadaryla her biri iki yzn zerinde yolcu alan uaklardan ayda yirmi drt tane retebilecek kapasitedeymi." "Vay canna..." dedi Timur, tm cephesi camla kapl merkez binaya doru dnmeden nce. Araknid'e zm bulduklar gn, Calliope'nin ofisinden ayrlr aynlmaz, yine iyerine dnmler ve Aren konu zerinde almaya balamt. Timur'a evine gitmesini sylemesine ramen, Timur da gitmemekte direnmiti. Arsen'in huyunu ok iyi biliyordu. Yine de Arsen'e eve gitme konusunda yalvarm, sonu alamaynca da, odasndan l kanepesini getirtmi, Arsen'in yanndan ayrlmamt. Uykusuzlua dayanamad zamanlar, kanepeye, ayaklan kanepenin kolandan dar taacak ekilde uzatp, biraz kestirmiti. Onlar havaalannda karlayan irket yetkilisiyle birlikte, bir futbol sahas geniliindeki, dokuz katl binann, geni dner kapsndan ieri girdiler. Tm cepheyi kaplayan, kurungeirmez renkli camlarn ardnda damarl Afyon mermeriyle denmi bir dnya vard. ki yanda duran, ebad dnda gereiyle kartnla-bilecek iki uak olmasa, insan kendini eski alardan kalma bir mabede girmi gibi hissedebilirdi. Bir resepsiyonist onlar glmseyerek karlad. Aren NSA'nn binasndan kalan alkanlkla gvenlik kameralarnn yerlerini tahmin etti. Saldrganca bir tavrlarnda birka saniye iinde gvenliin onlar durduraca kesindi. Dner kapdan geerken zerlerinde bulunabilecek silahlar iin otomatik olarak kontrolden gemi olmalydlar. Herhangi bir silah bulunsayd, tahminine gre kap otomatik olarak duracak, dner kapnn iinde hapis kalacaklard. Grebildii kadaryla, drd akta, alt kamera Calliope'nin ynetim binasnn giriini kontrol ediyordu. Aren baklarn voleybol sahas kadar geni girite dolatrdktan sonra resepsiyoniste bakt. Sabah evden karken yzne yapt hafif makyaja ek glmsemesiyle onlar karlayan kadn bir resepsiyon grevlisinden ziyade, ksa mesafe koucusunu andryordu. Alml bir grn olan kadnn, yakn dv teknikleri konusunda uzman olduuna bahse girebilirdi. Resepsiyonist, d grnnden beklenmeyecek kadar kaln bir sesle, "Timur Sarp ve Aren Bora?" diye sordu. Aren adnn yanl sylenmesine alknd. Ama kadn Timur'un soyadn

sylerken elinde olmadan glmsedi. 'S' ve 'Z' harfleri konusunda Almanlarn m yoksa dierlerinin mi telaffuz hatasna dt konusunda bir Alman'la tartmaya gerek yoktu. kisi birden resepsiyonisti balaryla onayladlar. Resepsiyonist, "Ltfen beni takip edin" dedikten sonra, vcuduna hokka gibi oturan ve diz st ksalndaki tayyrnde en ufak bir kprt olmadan geri dnd ve dier asansrlerden ayn duran bir asansre doru yrmeye balad. Bu arada ikili onu takip ediyor mu diye kontrol etmeyi ihmal etmedi. Asansrn nndeki grevliyle birka kelime Almanca konutuktan sonra asansr ard. Asansrn kaps alnca da "Ltfen buyurun" dedi. Aren ve Timur'un asansre binmesini bekledi, arkalarndan asansre bindi. Cebinden kard manyetik kart, kat dmelerinin bulunduu kontrol panelindeki zel yara soktu, en st katn dmesine bast. Timur ile Aren birbirlerine bakyorlard. O gne kadar grtkleri en byk mterileri buydu. Belki dnyada, Calliope'den daha byk bir elin parma kadar irket vard. Asansrn kaps kapand ve asansr yerekimine kar hafife direndikten sonra fark edilmeyecek bir hzla yukar doru trmanmaya balad. "Sessizlik" Calliope'nin ana dsturlarndan biri olmalyd. Sessizlik, bilimkurgu filmlerindekinden daha sessiz alan asansr kapsnn sesiyle bozuldu. Resepsiyonist iten olduu belli olan glmsemesiyle, "Ltfen" dedi. Asansrden inmelerini bekledi. Timur bir ara, karsnda bir hanm olmas nedeniyle, "nce siz buyurun" demek istedi, sonra vazgeti. Centilmen olmann, o an iin bir gerei yoktu. Resepsiyonist grevini yapyordu. Arkalarndan asansrden kan resepsiyonist, asansr harekete geirmek iin kulland manyetik kart kullanarak, kurungeirmez camdan yaplm bir kapy at. nlerinde uzanan koridorun sonuna doru ilerlemeye baladlar. Bitki de dahil olmak zere hibir canlnn olmad koridorda yrrken, Calliope'nin dsturu onlar takip ediyordu: sessizlik... Timur binadan holanmt. Binann projesini izen mimar, giri blmnde gn nn her yere ulamasn istemi olmalyd. Sade grnne ramen, ieri giren kii gnein Calliope iin doduunu dnebilirdi. Her yer prl pnl aydnlkt. Yrdkleri koridor ise giriten epey farklyd. nsan biraz

tedirgin ediyordu. Hi cam yoktu. Gizli klandrma kullanlmt. Yerdeki devety hal dnda insann bakabilecei tek ey yanndan getikleri kapal kaplard. Ynetim katnda olmalydlar, ama etrafta kimse yoktu. Yanlarndaki resepsiyon grevlisi olmasa, ikisi de terk edilmi bir kata girdiklerini dneceklerdi. Resepsiyonist koridorun sonunda, bir kapmn nnde durdu ve kapy at. Kapnn nnde durup ieri girmelerini bekledi. "yi almalar" dedikten sonra da kapy arkalarndan kapatt. Timur, "Size de" deme frsatn bile bulamamt. Bir Avrupa irketine gelmelerine ramen grd mobilyalar Arsen'e Amerikan filmlerinde grd petrol krallarnn ofislerini anmsatt. Sadece biraz daha kkt ve allm kupalar ve resimler eksikti. Karsnda, oturduu masann ardnda kaybolmu gibi duran minyon yapl bir kadn vard. Kadnn gzlerinin iine bakt. lk defa grd birinin, nce gzlerinin iine bakard. Genellikle de karsndaki bir iki saniye sonra gzlerini karrd, ama bu arada, nasl bir insanla kar karya olduuna dair ilk izlenimi elde ederdi. Orta yan zerindeki kadn, huzurluydu ve iyilik doluydu. Timur, Calliope'ye, uak almak iin gelen irket yetkililerini dnd. Karlatklar lks, anlama yapmalar halinde, alacaklar kiisel destek fonunun miktar konusunda onlar umutlandryor olmalyd. "Mutlaka her anlamaya gre, kiisel destek fonunun da bir tarifesi vardr" diye dnd. Baz lkelerin uluslararas faaliyet gsteren irketlerine, rvet masraflarn, temsil gideri ad altnda vergiden dmelerine izin verdiklerini duymutu. "Mr. Sarp?" "Anlalan muhatap olarak beni semiler" diye dnd Timur. Bir ekilde grecekleri kiinin, aslnda Aren olduunu onlara hissettirmesi gerekecekti. Onun ii, ii balamakt. "Evet, Mr. Scott'la randevumuz var" dedi minyon kadna. Orta yal grnmesine ramen, gerek yan ancak ellerine bakp tahmin edebildi. Belki de minyon yaps din grnmesinin srlarndan biriydi. Kadn, "Ltfen beni takip ediniz. Mr. Scott sizi bekliyor" dedi. Masasndan kalkp, solundaki kapya kadar onlara elik etti. Kapy at ve ieri girip misafirlerinin de ona katlmasn bekledi. Odann br ucunda oturan gruba, misafirleri tantt. "Mr. Scott... Mr. Sarp ve Mr. Bora geldi" dedi.

Neredeyse bir basketbol sahas kadar byk odann br ucundaki gruba, oturduu konum itibariyle liderlik eden adam, ban kaldrd ve kapdan giren iki adama bakt. Ray Scott, "Teekkrler, Ms. Abbot, misafirlerimize iecekleri konusunda yardm eder misiniz ltfen" dedi. Odada Scott'n masasnn yanndaki koltuklara kurulan dierleri de merakla gelenlere bakyorlard, fakat hibiri ayaa kalkp misafirleri karlama ihtiyac duymamt. Aren kapnn yannda bekleyen lke Abbot'a, "u an iin bir ey almayacaz, ok teekkrler" dedi. Kadn ban hafife sola doru eerek ikilinin kararn onaylad, "Bir eye ihtiyacnz olursa beni arn" dedikten sonra odadan kt. Aren ve Timur da salonun dier ucundaki oturma grubuna doru yneldiler. Ray Scott, Calliope'yi yaklak yl kadar nce satm almt. 11 Eyll olaylarndan sonra krize giren havaclk sektrnde, bylesine byk bir el deitirme ok skse yapmt. Ray Scott aldktan sonra Calliope, iinde bulunduu darboazdan hzla km ve birka yapsal deiiklikle dnya havaclk sektrnde baa greir hale gelmiti. kisi de Ray Scott' resimlerinden tanmlard. Calliope'yle ilgili medya aratrmalar srasnda karlarna kmt, Ray Scott'n resimleri. Medya danmanlar, adamn imajyla yakndan ilgileniyorlard. Kimi zaman, bir kayak merkezinde ocuklar yararna dzenlenen bir yarmann onur konuu olarak, kimi zaman da, dnyann gelimi lkelerinin bakanlaryla ekilmi boy boy fotoraflaryla gazete ve dergilerde yer alyordu. Medyay iyi takip eden biri, Ray Scott' gl, yardmsever ve iyi bir aristokrat olarak tanmlard. Belki de yleydi, ama gelenlerle pek ilgilenir gibi bir hali yoktu. Odaya girdiklerinde mavi gri gzleriyle gelenleri szmt. Karlama cmlesinden sonra da, eliyle oturmalarn iaret edip, nndeki dokmanlarla ilgilenmeye balamt. Timur salonun giriindeki uaa bakmaktan kendini alamad. kanatl, krmz bir uak kapnn tam "karsnda duruyordu. Orijinal olmalyd. Birinci Dnya Sava'ndan kalma bir sava ua iin krmz garip bir renkti. Gkyznde rahatlkla grlrd. Yaklak 6 metreye varan boyuyla, bir limuzinden bile kkt. Arsen'i drtp, ua gsterdi. Aren, Birinci Dnya Sava srasmda Almanlarn kulland ua tanmt.

kanatl uan Richthofen Baronu Manfred'in kulland Fokker DR1 cinsi bir uak olduunu anlad. Savalarn henz dmelerle yaplmad alarda, dmanlar tarafndan "Kk Kzl", "Kzl eytan", "Kzl ahin" gibi hep kzll adlar taklan Richthofen'in en bilinen takma ad "Kzl Ba-ron"du. Uam krmzya boyam ve Birinci Dnya Sava'nda 80 tane uak drmt. lm de ayn ekilde olmutu. Aren, Timur'a fsldad. "Biliyor musun ? Orta snf bir arabadan daha gsz bir motoru vardr bunlarn. Yanl hatrlamyorsam 100 beygir civarnda olmal" diye ksa bir aklama yapt. Vakti olsayd bir havaclk fuarnda ayn tip bir ua ok yakndan incelediini de anlatabilir, biraz da teknik bilgi verebilirdi. Masann yannda, kendileri iin ayrld belli olan iki koltua yrdler. Oturduklarnda ikisi birden koltuun tahmin ettiklerinden daha yumuak olduunu fark ettiler. Oturur oturmaz koltuun iine gmlmlerdi. kisi de normalden biraz uzun olduklar iin, dizleri neredeyse gslerinin hizasndayd. Scott koltuklan zellikle semi olmalyd. O maun masann ardnda yksek saylabilecek bir koltukta oturmu, herkese hkim konumdayken, dierleri oturma yeri ok aada olan koltuklarda oturmak zorundaydar. Sanki o koltuklara oturan biri, bir anda cceleiyordu. Scott masasnn zerindeki ktlar incelemeye devam ediyordu. Giydii tvit takmm manetleri koluna doru biraz kvnlm-t. Kanatl bir gemiyi andran kol dmeleri ile ayn model kravat inesi kln tamamlyordu, inceledii ktlarn sesinin dnda odadaki tek ses, kol dmelerinin arada bir masaya arpmasyla kan sesti. Aren, odann sinir bozucu ortamndan kurtulmak iin, hafif bir nefes egzersizi yapmaya balad. Bu ekilde nefesine konsantre olabiliyordu. Bir sre sonra odadaki sesleri duymaz oldu. Timur bu arada merakl gzlerle odadakileri incelemeye balamt. Kimlerle greceini biliyordu, ama onlarn nasl insanlar olduklarn da bilmesi gerekiyordu. yi bir satc stnl elinde bulundurmak iin karsndaki insann yerine kendisini koyabilmeli ve onun ihtiyalarnn yan sra, iinde bulunduu durumu da iyi deerlendirebilmeliydi. Masann etrafndaki koltuklara kurulan kii de sanki balmumu mzesindeki heykeller gibi k fakat donuk baklarla, kprdamadan duruyordu. Odaya girdiklerinde hibiri onlan karlamak iin bir harekette bulunmamt. Sanki odada bir anakroni

yaanm ve Arsen'le baka bir zaman diliminde odaya girmilerdi. Baklarn ilk olarak karsndaki koltukta oturan kadna evirdi. Dzgn bir fizii olmasna ramen, bol kesim pantolon zerine yakasz bir ceket giymiti. Elindeki yzkler ve tak seti zevkli biri olduunu ispat ediyordu. ki ayr set ok gzel bir uyumla birletirilmiti. Boya olduunu tahmin ettii kmr karas salar, gri gzleri ve beyaz teniyle albenili bir tezat oluturuyordu. Yzndeki tek kusuru, neredeyse yok denebilecek kadar ince dudaklaryd. Onu da biraz kaim srd krmz rujuyla gizlemeye almt. Kadnn baklarn yakalamaya alt. Nasl baktm merak ediyordu. Bir an gz gze geldiler, bir anlk umut, kadnn gzlerinden kayp geti. Baklarnda gizlenmi bir kzgnln yan sra, fke de vard. Sanki hak etmedii bir davranla karlamt ve bir ekilde hakkm arama isteiyle kvranyordu. Kadnm, ikyeti taraf olduuna karar verdi. Bir bakma, onlann gelmesiyle sorunlarna bir zm bulunacan dnyordu. Kadnn yannda, baklarndaki kini gizleyebilecek kadar tecrbeli olmayan kzl sal bir adam vard. Timur, "Sanki ylbanda ald hediyesini krmz gibi bakyor" diye dnd. Gerekten de ikisine nefretle bakyordu adam. Oysa onlara sunabilecekleri, sadece zm olabilirdi. Adamn onlara kin dolu baklarla bakmasnn iki nedeni olabilirdi. Ya sunacaklar yardm adamn iine gelmiyordu ya da yardm edecekleri konunun sorumlusu oydu ve beceriksizliinin ortaya kmasndan korkuyordu. Evet adam korkuyordu. Koltukta biraz daha bzlse rahatlkla bir koliye konup baka bir yere postalanabilecek boyuta inecekti. Ona dikkat etmek gerekiyordu. Zihninin bir kesine yazd. "Bu adama dikkat edilecek." kinci adam ise, hayatn btn zorluklarn am gibi grnyordu. Baklarnda bir sevecenlik vard. Toplantdan sonra teknesine binip bala kacakm gibi rahatt. Yzndeki izgiler zorlu bir hayat yaadm anlatmaya yetecek kadar derindi. Gzlerindeki parlaklk olmasa, uzun sre atlmaktan izleri belirginlemi kalar yanl anlalmasna neden olabilirdi. Grd kadaryla, adamn iinde bar ve huzur vard. Timur baklarn en son olarak ktlar kartrmakta olan Scott'a evirdi. Onun hakknda dierlerinden daha fazla bilgiye sahipti. Yine de masasnn zerinde ktlar kartrmasn bir zayflk olarak grd. Sanki ne diyeceini bilmiyormu da, bir eylerle uraarak, karsndakilere greceli bir avantaj salyormu gibiydi. Timur da, kar bir adm atmaya karar verdi. Mademki

grnmezdi, o da grnmezlik rtsn kullanacakt. Ayaa kalkt ve salonun giriindeki uaklarn yanna gitti. Fokker DRl'in dnda, C serisi sper yolcu uaklarndan ikisinin maketi byk boluun iindeki yerini almt. Maketlerden birinin boydan boya, eyreklik bir kesiti kartlmt. indeki btn detaylar grlyordu. Sayamad, ama yzn zerinde yolcu tadn tahmin etti. Dieri ise ondan daha byk be motorlu bir uan maketiydi. D grn bir balinay andryordu. Yine de uan iinde ilgisini maket gibi durmasna ramen, orijinal olduunu haykran Fokker DR1 ekmiti. Fokker' incelemeye balad. Nasl oluyordu da bu uak uabiliyordu ? Oysa Fokker DR1 iin Richthofen'in, "Bir maymun gibi trmanyor ve bir iblis gibi manevra yapyor" dediini bilseydi aknl daha da artard. Uam etrafnda dolamaya balad. 110 beygirgcndeki, yaklak olarak lOOKnot hz yapan, Uberursell UR 2 motorun nndeki pervaneyi, hemen pilot kabinin zerindeki iki adet 7,92 mm'lik Spandau LMG 08/15 makineli tfei, neredeyse artk el arabalarnda bile kullanlmayan tekerleklerini, her an dalacakm gibi duran gvdesini merakla incelemeye devam etti. Her ayrnt ilgisini ekiyordu. Aren, Timur'un ua incelemek iin ayaa kalktm grmt. Fakat ona elik etmedi. Ayrca en azndan ekipten birisinin, her ne kadar bir ey olmasa da, yerinde kalmasnda fayda vard. Egzersizini bitirdikten sonra, bacak bacak stne att ve sessizce Scott'n iini bitirmesini bekleyenlere katld. "Bir Fokker DR1. Oyuncak gibi duruyor deil mi?" Gerekten de bir arabadan biraz daha byk olan uan uacana inanmak biraz zordu. Konumaya balayan Scott't. "ilk umaya balad zaman, kanat kullanm bir devrim olarak grlmt. O yllar bir bakaym. imdiki gibi ara-bul-yok et tip gdml fzeler yoktu. Pilotlar dman da olsalar, birbirine sayg duyarlarm. imdiyse, deil savata, i ilikilerinde bile adalet kavram kalmad" dedi. Aren, Scott'n adillik konusundaki yaklamn dnd. Bir eyler ima etmek ister gibiydi. Timur uaklar incelemeyi brakp, koltuuna doru gelirken, Scott konumasna devam etti. "Etkileyici bir gemiiniz var Mr. Bora. Sanyorum, Araknid adn verdiiniz, bamza bela olan program siz bulmusunuz."

Aren, Scott'a doru dnp, "O program bakalar yazm. Ben sadece sisteminizde olduunu kefettim. sim konusuna gelince, yazanlar bir isim vermedii iin... Daha dorusu, ne isim verdiklerini bilmediimiz iin, ona bir isim vermek durumunda kaldk" dedi. "Anlyorum, peki... Hadi toplantmza balayalm, zamanm kstl." Eliyle, hain baklarla Arsen'e bakan otuzlu yalarn ortasndaki adam gsterdi. "Mr. Steve Priceless bizim teknoloji di-rektrmzdr. Bilgi teknolojileriyle ilgili her ey onun sorumluluundadr. Priceless kabahati ortaya km bir ocuk gibi deri koltuun derinliklerine biraz daha sindi. Anlald kadaryla, Araknidler sebebiyle, kabak Priceless'in kafasnda patlamt. Biraz nce pudra gibi beyaz olan yz kzarm ve illeri kararmt. Buna kzl salar da eklenince, takm elbise giymi bir pancara benzemiti. Priceless bayla ikiliye selam verir gibi yapt. Yine de baklar yerdeydi. Scott eliyle Arsen'in huzurlu bulduu adam iaret etti. "Mr. Alan Vignette, gvenlik direktrmz. Aramza yeni katld." I II Vignette, Scott alrken huzurlu grnrken, toplantnn balamasyla birlikte aktif hale gemi ve fldr fldr gzlerle toplantya katlan herkesin btn hareketlerini izlemeye balamt. Timur, adama baktnda, biraz nceki sakin adamn yerinde baka birinin oturduunu dnd bir an. Vignette'e bakar bakmaz, ondaki huzuru ve ban grmt. Oysa imdi karsnda bir cin vard. Alan Vignette'in geriye taranm salarn, numarasz gzlklerini yeni fark etmiti. Yine de adam hakkndaki ilk yargsnn zel yaam iin geerli olabileceini dnd. imdi ise adam profesyonel bir kumarbaz gibi ak vermeden, hatta kendini gizleyerek olaylar takip ediyordu. Vignette baklarn ikiliye yneltti ve iten bir glmsemeyle selam verdi. Ama Timur bir defa yanld iin, temkinli davranmaya karar verdi. Ayn ekilde selama karlk verdiler. Scott en son olarak, tenis nedeniyle dierine gre orantsz gelimi olan elini grubun tek bayanna uzatt. "Roberta Wise, aratrma gelitirme direktrmz. Kendisi iimizde en dertli olan kiidir" derken ac bir glmseme dudaklarna yayld. "Neyse bu konuya sonra gelelim" diye cmlesinin etkisini azaltmaya alt. Oysa "sonra" kelimesi Roberta Wise'n

derdini gndemin bana oturtmutu. Timur, Calliope'nin merkezinin Almanya olmasma ramen neden hibir Alman'm toplantda olmadn dnd. Geri irket eskiden beri Alman, ngiliz ve Fransz ortaklyd ve baz rnlerde spanyollarla da ortak almalar yapyorlard. Yine de durumu garipsedi. Belki de Ray Scott, Calliope'yi alr almaz kendi ekibini kurmak istemi ve tercihini Almanlardan yana kullanmamt. Wise'n yzndeki tedirgin ifade yerini bir hal satcs glmsemesine brakmt. Neredeyse az kulaklarna varacak gibiydi. Hafif arzu kokan bir selamla ikiliyi selamlad. Diiliinden zevk ald her halinden belliydi. Yine de yz hatlar basamaklar trmanrken bunu kullanmadn gsterircesine anlamlyd. "Evet... Bize bamzn dertte olduunu gsterdiniz... Ve anladm kadaryla elinizde, bamz bu dertten kurtaracak bir zm var" dedi Scott. Ksa bir sessizlik oldu. Ama hem Aren hem de Timur konumama haklarn kullandlar. O an iin susmak karla-nndakinin amasm salayacakt. Scott'm daha syleyecek szleri olmalyd. "Bu hafta sonu skntl saatler yaadk, istanbul ofisinden gelen programla tm sistemlerimizi ve dnya apndaki yirmi iki ofisimizi taradk. zerinde Araknid olan sunucular devre d braktk. Daha sonra grdk ki, baka sunucularda Araknidler yeniden olutu. Nasl bir zm neriyorsunuz bize ?" diye sordu. Konumasmda hi de yardm ister bir hali yoktu, ama gizleyeme-dii bir merak rahatlkla hissedilebiliyordu. "u anda elimizde, hem sisteminizde bulunan Araknidleri yok edecek hem de sisteminizi gvenli hale getirebilecek bilgi birikimi var" dedi Timur. Odaya girdiinden beri ilk kez konuuyordu. Bu durum onun iin allmadk bir eydi. Genellikle inisiyatifi eline alp mteriyi ynlendirmede uzman biri iin, garipsenecek bir durumdu bu. "Bugn buraya bilgi birikimimizi ve elimizdeki zmleri sizlerle paylamak iin geldik" diye cmlesini tamamlad ve Scott'n konumasn beklemeye balad. Scott, "Acil olarak ne yapabilirsiniz ?" diye sordu. Timur, "Elimizde GhostWall adn verdiimiz bir ateduvan yazlm var. Bu ateduvarn yklediimiz zaman, sisteminiz dardan gelecek Araknid saldrlarna kar korunma altna alnacak. Aynca GhostWaH'a eklediimiz 'Tarla Faresi' adn verdiimiz servis programyla da sistemlerinizde bulunan

Araknidleri yok edeceiz" diye aklad. Dertli olduu her halinden belli olan Wise konumaya balad, "Hepsi bu deil. Sistemimizdeki hassas bilgilerin..." Scott eliyle Wise' susturdu ve kendisi aklama yapmaya balad. "Bizim sektrmz bilgi teknolojileri gibi, bilgi youn bir sektrdr." Odann br ucundaki uak maketlerini gsterdi. "Bir ua, prototip aamasndan, retim hattna almak iin harcadmz parann geri dn yllar alyor. Ms. Wise'n sylemek istedii. Yakm zamanda irketimizin baz bilgileri, henz ispat edemediimiz bir ekilde, rakiplerimizin eline geti. Kesin olarak bildiimiz, baz sat stratejilerimizin rakiplerimiz tarafnda aleyhimize kullanld..." Baklar yksek tavana doru kayd. "Korkarm bizden alnan bilgiler sadece bununla snrl deil. Yaklak sekiz yldr ok gizli olarak srdrdmz C710 yolcu uamzla ilgili bilgilerin bir rakibimizin eline getii konusunda gl endielerimiz var." Timur, "Ne boyutta bir bilginin szdn dnyorsunuz?" diye sordu. Aslnda sorusunun bir anlam olmadn o da biliyordu, ama karsndakilerin paniklemi hali houna gitmiti. Bir bakma odaya girdiklerinde yaadklar selamlama eksikliinin hncn alyordu. Scott, Priceless'e bakt. "Mr. Priceless ?" Priceless hafif feminen bir tonda konumaya balad. "Bu durumdan phelenir phelenmez, ilk olarak projeler iin kullandmz bilgisayar sistemini, ana sistemden fiziksel olarak ayrdk." "Bunu ne zaman yaptnz ?" soran Arsen'di. Priceless, "Drt ay kadar nce" dedi. Aren, "Peki size verdiimiz program, retim iin kullandnz bilgisayar sisteminde Araknid'e rastlad m?" diyerek, konuyu anlamaya alt. "te sorun da bu. Bu Araknidlerin ne kadar zamandr sistemimizde olduunu bile bilemiyoruz. Hatta sizin programnzdan nce sistemimizde byle bir Truva atnn olduunu bile bilmiyorduk. Hibir antivirs yazlm onun varln gstermedi." Aslnda bulsalar aard. Program klasik bir Truva at gibi dav-ranmyordu. "nternet knz ne kadar?" diye sordu Timur.

Priceless, "2 tane 155 Mbps'lik28 fiber kmz ve bir tane de kendimize ait uydumuz var. Eer trafik uygunsa, sekiz transpon-dere29 kadar kabiliriz. Ama eer ktalararas veri transferi yapacaksak maksimum ikisini kullanabiliriz" dedi. "Sisteminizin veri depolama durumu nedir?" diye sordu Aren. "Yaklak olarak 45 TB'lk30 bilgi depolanm durumda. Buna yedekler dahil deil." Aren kafasndan hzl bir hesap yapt. Btn veri hatlar bilgi aktarm iin kullanlsa bile, aktarma bir haftaya yakn srerdi. Veri aktarmnn fark edilmeden yaplmas ise aylar hatta belki de bir yl alrd. Bilgilerin hepsinin alndn deil de, seici davra-nldm dnmek mantklyd. Birileri baz bilgileri ayklayp alm olmalyd. "Henz Araknid'in ne ekilde altyla ilgili elimizde kesin bir bilgi yok. Byk bir ihtimalle Araknidleri kullanarak baz bilgileri alm olmallar" dedi Aren. alm kelimesini zellikle kullanmamt. Scott purosundan youn bir duman bulutunu tavana doru f-lerken, bir yandan da sol eliyle kravat inesini skyordu. "Kalbimize girip bilgilerimizi aldlar... Bunu deyecekler..." Scott' grnce, Timur'un da can puro ekmiti. Toplant ncesinde Calliope hakknda yaptklar aratrmalar hatrlad. Bir Arap lkesinin, dnya apnda nl havayolu irketinin filosunu yenilemek iin at ihaleyi Ares Aeronautic Systems almt. 28. Megabits per second - Veri iletim hattnn bir saniyede ilettii verinin milyon bit (0 veya I) olarak hz. 155 Mbps hz olan bir netvvork hattnda, yaklak olarak saniyede, 14 disketlik bilgi transferi yaplabilir. 29. Uyduda bulunan ifreli veri aktarm yapabilen bir sistem. 30. Terabyte: bir milyon megabyte. Yaklak 690 000 disketlik veri. Oysa btn fnans evreleri ihaleyi Calliope'nin alacan dnyordu. Fslt olarak balayan ve daha sonra Avrupa Birlii'nin gndemine kadar giden bir sanayi casusluu sylentisi ortal sarmt. Avrupa Birlii bnyesinde byk tartmalar km ve AB, Amerikan hkmetini Echelon izleme Sistemi'ni ekonomik karlar iin kullanmakla sulanmt. Echelon zleme Sistemi, 19501i yllarda, Amerika, ingiltere, Kanada,

Avustralya ve rlanda'nn imzalad Birleik Krallk-ABD anlamasnn en son rnyd. Amac dnya zerinde yaplan her trl ses, grnt ve veri iletiminin izlenmesiydi. zlemeyi, dnyann deiik yerlerinde konulandrlan, szlk bilgisayarlar ad verdikleri, belirli kelimelere ve kelime gruplarna duyarl bilgisayar sistemleriyle yapyorlard. Balangta srf asker amala yaplan faaliyetler, Dou Blo-ku'nun dalmasndan sonra atl kapasitesini teknolojik bilgileri toplamaya ayrm, zellikle Amerikan karlarna ynelik faaliyetlerde bulunmutu. Calliope'nin kaybettii uak sat anlamas da bu tr bir bilgi casusluunun sonucu olmalyd. En azndan sylentiler bu yndeydi. Olaylar sadece bununla da kalmyordu. CA'nn NSA'dan ald bilgilerle baz Amerikan irketlerine, radar ihalesi, asker uak sat, silah sat gibi pek ok konuda avantaj salad yolundaki sylentiler de ortalkta dolayordu. Tahminlerine gre, Echelon izleme Sistemi, dnya zerindeki her trl iletiimin yzde otuzundan fazlasn izleyebiliyordu. Btn bu faaliyetlerin banda da NSA bulunuyordu. Bir gn Aren ona yle demiti, "Bilgi ona ulaana kadar, olduu yerde durur." Amerikallar bilgiye ulamann pratik bir yolunu bulmutu. Timur, Scott'n szlerini bitirmediini fark etmeden, "Sanyorum Ares Aeronautic Systems'tan bahsediyorsunuz" dedi. Scott arm ve sinirlenmiti. Olaylar tam medyann gndemine girecekken, engellemilerdi. Hatta resm olarak, sylentileri yalanlamlard. Ne de olsa daha pek ok ihalede, pek ok kiiye komisyon vermeleri gerekecekti ve komisyon alanlardan hibiri medyaya konu olmak istemezdi. stne stlk bir de adl kovuturma da sz konusu olabilirdi. Purosunun youn dumanyla birlikte, aza alnmayacak bir kfr savurdu. Sakinletikten sonra, "Vignette, bize aklama yapar msn" diye Vignette'e seslendi. Vignette koltukta doruldu, Aren ve Timur'a bakarak konumaya balad. "Elimizdeki bilgilere gre, Calliope ile Suud yetkililer arasndaki yaplan telefon grmelerini NSA kaydetmi ve 1 I CA da bilgileri Ares Aeronautic Systems'a vermi. Ares de elde ettii bilgiyi Suud hkmetine aktarm. hale komisyonu bakan olan Suud prens

grevden alnd ve Calliope de ihale dnda kald." Sesi yapsndan beklenmeyecek derecede toktu. Rahatlkla film jeneriklerinde tantm yapabilecek kadar tok. Scott, Vignette'ten sz ald. "Bu olay potansiyel bir kayp nitelendirilebilir. Bizim u anda ilgilendiimiz ise ok daha farkl bir Yllar sren almalarmz sonunda elde ettiimiz bilgiler alnd. birikimi... alman bilgilerin geri alnmasn istiyorum. Sizin yapabileceinizi sanyorum, bu nedenle ARTIM'la almak istedim." olarak durum. Yllarn bu ii

Timur duyduklarna inanamyordu. alnan bilgilerinin pek ok kopyas karlm, yedeklenmi ve hatta baka almalarn iinde kullanlm olmalyd. Btn bunlar sadece bilgisayar zerinde yaplmam, yazclardan ktlar da alnm olabilirdi. stedikleri takdirde bir sisteme girebilecek kadar bilgi birikimleri vard, ama bunu asla yapmazlard. Scott, "Benim tek istediim, bizden aldklar bilgileri geri almak. Baka hibir ey istemiyorum. Bizim olan geri alacaksnz sadece" diye devam etti. dnyasnda rvet ve rakiplere elme takma artk doal saylyordu, ama kalbinden bilgi alnmas ve sekiz milyar dolarlk almalarna hibir aba harcanmadan sahip olunmas, onu ileden karmt. Btn sabah ayn konuyu tartarak geirmilerdi. Karlat tepkisizlik sinirlerini bozmutu. imdi de odada lm sessizlii vard. Balmumu mumyalar kprdamadan duruyordu. Tek hareket Scott'n purosundan kurtulan duman beklerinin drt metre yksekteki tavana doru kyd. Aren duyduklar karsnda irkilmiti. Orada GhostWall'la Calliope'nin bilgisayar sistemini korumak, hatta sistemdeki Araknidleri temizlemek iin buluyorlard, ileri gvenlikleri salamakt ama Scott, onlardan hacker'lk,31 hatta cracker'lk32 yapmalarn istiyordu. "Mr. Scott, biz buraya sizin gvenliinizi salayacak bir yapy oluturmak iin geldik. Elimizde bu konuyla ilgili bir zm var. Anlalan sizin ihtiyalarnz, bizim tahminlerimizin ve yapabileceklerimizin biraz tesinde." Scott, Arsen'e bakt. "Mr. Bora, sizinle grmek istememin asl nedeni bu." Aren sakin bir sesle, "Anlyorum... Kod krcl bizim yapabi31. izinsiz bakasnn bilgisayarna girip ilem yapan kii. 32. Bakalarnn bilgisayarlarna girebilmek iin program yazan kii, kod krc. leceimiz bir i deil" dedi. "Bu tr bir talebi karlamamz mmkn deil."

"Bir dakika. unu bilmenizi isterim ki Mr. Bora. Sizden bize yardm etmenizi isterken, bizim de size yardmc olabileceimizi sylemek isterim" dedi Scott. Aren, "Hayr teekkrler. Bu tr bir..." Scott'n onu susturmak iin kalkan elini umursamadan konumasna devam etti, "... ibirlii bizim yeteneklerimizi aar" diye cmlesini tamamlad. Scott, "Siz de, bizim gibi kalbinizden yaralandnz. Yaklak hafta kadar nce, siz ve einiz saldrya uradnz. Einiz saldrda hayatn kaybetti. Kimin yapt konusundaki almalarnz sonusuz kald. Biz de size katilleri bulmanz konusunda yardm edebiliriz" dedi. Aren ile Timur'un akn baklar arasnda konumasna devam etti. "Sizinle grmeden nce ok az vaktimiz olduu iin yeteri kadar geni bir aratrma yapma imknmz yoktu. Yine de size yardmc olabilecek bir iki ipucu elde etmeyi baardk. Sizinle birlikte alabilirsek, yardmlarnza karlk size iki konuda yardmc olabiliriz. lk olarak sizin ve ekibinizin gvenliini salayabilir ve size saldranlar bulmanza yardm edebiliriz" dedi. Scott, Arsen'i can evinden vurmutu. Her eyden ok, karsn ldrenlerden almak istiyordu. Melody'yi Westminster Mezar-l'na gmdkten sonra, Trkiye'ye dnm ve ne yapabileceklerini aratrmaya balamlard. Hibir umut yoktu. Demir btn Emniyet'i harekete geirmi, nterpol devreye sokulmu, ama hibir sonu elde edilememiti. Sadece drt saldrgann kimliini tahmin edebilmilerdi. Kald ki, saldrganlardan ikisinin kimlikleri sadece Arsen'in grdklerine gre ve tahminlere gre belirlenmiti. Ama beinci saldrganla, sar sal adamla ilgili en ufak bir ipucu bile bulamamlard. "Sanyorum u anda elinizde baz bilgiler var gibi" dedi. Scott, "Aratrma yapabilmek iin nmzde sadece bir gn vard. Kstl zaman iinde baz ipular elde ettik. Sanyorum size saldranlardan drt kiinin kimliini tespit ettiniz. Biz de beinci saldrganla, Marcus Ludwig adyla bilinen kiiyle ilgili aratrma yaptk. Alman Interpol, Marcus Ludwig'in kimliine ulamasna ramen size bilgi vermedi. Ne kadar beklerseniz bekleyin oradan size bilgi gelmeyecek. Bir ekilde talebiniz geri plana atld ve ileme konmad" dedi. Timur, Arsen'den nce, "Nasl ?" dedi. Gnlerce aratrmalarna ramen hibir ipucu ele geirememilerdi. Scott anlatmaya devam etti. "Bizim de, gerek duyulmas halinde kullanabileceimiz kaynaklarmz ve geni bir bilgi birikimimiz var. Gerekli yerlerdeki kilit insanlara bir iki ricamz ilemlerin rayna girmesine neden oldu ve baz bilgilere ulaabildik. Ayrca ok daha fazla bilgiye ulaabilme

imknmz var. Eer karlkl olarak bilgi birikimlerimizi paylarsak, iki taraf iin de faydal olacan sanyorum" dedi. Aren duyduklarna inanamyordu. Karsnn katillerini bulmak iin, Demir'in yapt onca aratrma ve incelemenin sonunda katilin adn bile renememilerdi. Ellerinde bir bilgi krnts bile yoktu. Oysa, Scott katilin adn bile bir gn iinde bulmutu. Gzucuyla Vignette'e bakt. Minik adam sakin bir ekilde baklarn belli bir noktaya odaklamadan koltuunda oturuyordu. "Elinizde ne gibi bilgiler var?" diye sordu. Scott, "Bu toplant sonunda kararnz ne olursa olsun, elimizdeki bilgilerin tmn sizinle paylaacaz. Ben verdii sz tutan biriyim. Sizi ilk olarak bugn gryorum, ama hakknzda edindiim intiba, sizin de verdii sz tutan biri olduunuz ynnde. Baz anlamalar yazl olarak yaplmaz. Umarm bugnk toplantda her iki taraf iin de verimli bir almann temeli atlm olur. Siz bizim sorunumuzu zerken, biz de sizin sorununuz iin btn imknlarmz seferber ederiz. Ne dersiniz ?" diye sordu. Aren, Timur'un akn baklar arasnda, "Sz!..." dedi. Scott ayaa kalkt ve Arsen'e elini uzatt. "Sizin iiniz bitene kadar gerek bilgi olarak gerekse gvenlik olarak tm imknlarmz emrinizde olacak." Wise ve Priceless neler olup bittiini tam anlayamamt. Ama ikilinin arasndaki bu el skmann, sorunlarnn zlmesi iin yaplan bir anlama olduu belliydi. Aren, "Kumar oynar msnz, Mr. Scott?" diye sordu. Baklar Scott'tan Arsen'e dnmt. Scott, "Hesaplanabilir riskler ilgimi eker" dedi. Arsen'e ii gittike snmaya balyordu. "Eer kumar oynarsak, sizden alnan bilgilerin kullanlmasna engel olma ihtimalimiz var. Kesin bir zm bulmak imknsz, ama ellerindeki bilgileri kullanamamalarn salayabiliriz... Bugne kadar sizden epey bilgi alnm olmal. Onlar da pek ok ortamda saklamlardr. Sisteminizi hemen koruma altna almamz, kar taraf alarma geirebilir, ilk nerim, u an itibariyle sisteminizde herhangi bir koruma tedbiri almamak olacak" dedi. Scott bu konumann ardndan bir eylerin geleceini hissediyordu, ama ne geleceini anlayamamt. "Peki, neriniz nedir?" diye sordu

merakla. En sonunda bir zm nerisi karsna geliyor gibiydi. Aren akl hl saldrganlarn kimliinde olmasna ramen, alnan bilgileri nasl alacaklarna odaklanp konumaya devam etti, "Elimizde bir zm olasl var. Calliope'den alnan bilgileri deiik ortamlarda saklam, hatta kendi almalarnda kullanm olabilirler. Bu durumda yapabileceimiz tek ey kalyor. Onlarn ellerindeki bilgilerin doruluuna olan gvenlerini sarsmak. Bunun iin de, ekibinizle uyumlu bir alma dzeni oluturmak zorundayz." Scott, "Ekip konusunu dert etmeyin. Dier dnyorsunuz ve bunu nasl baaracaksnz keyiflenmeye balamt. ksm konusunda ne ?" diye sordu. yice

"Araknid sonuta bir program ve her program zmlenebilir. Araknidleri kullanarak onlara yanl bilgi seti sunacaz ve onlar ellerindeki bilgilerden hangisinin gerek olduunu anlayamayacaklar. Hatta ellerindeki bilgilerin doruluuna inanmak, onlara pahalya mal olacak. Onlarla iimiz bittiinde ellerinde sadece, almalarnzdan aldklar ilham kalacak" dedi Aren. "Bu imknsz!" Baklar neredeyse yerinden frlayan Steve Pri-celess'e dnd. "aldklar bilgileri her formda saklamlardr. Hatta kendi almalarna bile entegre etmilerdir. Bu onlarn sistemlerine girip, almalarmz geri almann ok zerinde bir olay. Bunu yapmak iin sihirbaz olmak lazm." Aren, "O zaman, biz de sihir yaparz" dedi. Priceless epey sinirlenmiti. Kzl bir pancar andran yz kararyor, burun delikleri alp verdii her nefeste alp kapanyordu. Ondan da ayn eyi istemilerdi ve bunun imknszln ok mantkl bir ekilde anlatmt. Oysa, biri km bunun mmkn olduunu anlatyordu. Sinirlenmemek elde deildi. Scott dayanamad. "Tslamay kesin Mr. Priceless! Sizi dinliyorum Mr. Bora, devam edin ltfen" dedi. Mantk yoluyla gereklemeyen eylerin, mantk d yollardan zmlendiine i yaam boyunca defalarca ahit olmutu. Aren ilerin doru yrmesi iin Priceless'e ve ekibine ihtiyac olduunu biliyordu. Bu nedenle ona kar tavrn gz ard ederek, yumuak yaklamay tercih etti. "Mr. Priceless'in ekincelerini ok iyi anlyorum. Bizim yapacamz, onlarn sizden aldklar dokmanlara olan gvenlerini sarsmak. Bu da teorik olarak mmkn. Tpk bir sihirbaz gibi, onlara gstermek istediklerimi-

zi gstereceiz. Gerek bilgiler gzlerinin nnde olduu gremeyecekler. Bunun canl bir rneini size on be gn verebileceimi sanyorum."

halde iinde

Bunu anlatrken lise yllarnda rendii bir oyun aklna gelmiti. ok ho bir oyundu ve onun sayesinde yemek kazanmt. Bir bardaa yarsna kadar su konuyordu. Daha sonra bir bozuk para alnp, bir mendilin ortasna yerletiriliyordu. Mendil ters evrilip, para mendilin zerinde tutuluyor ve bardan zerine getiriliyordu. Daha sonra da mendilin iindeki para bardaa braklyordu. Paray atan kii parann bardan iine dme sesini bile duyuyordu, ama mendili kaldrp baktklarnda paray bardan dnda durur vaziyette buluyorlard. Neden ayn yntemi, bilgileri ynlendirmede kullanmasnd. "Mr. Priceless'in hakl olduu bir konu var. Sizden aldklar bilgileri eitli ortamlarda saklam olabilirler, hatta kendi almalarnda bile kullanm olabilirler. Biz onlarn ellerinden bilgileri geri almayacaz. Onlara yeni bilgiler vereceiz. Neredeyse birbirinin ayns olan, yeni bir bilgi setini onlara sunacaz. te burada, ok sk bir ekip almasna ihtiya var. Bu almada en nemli grev de Mr. Priceless'e ve ekibine dyor." Bir ekilde Priceless'i yanma ekmeliydi. "Basan iin birbirine inanan bir ekip olarak almamz lazm. Umarm Mr. Priceless'in ekibiyle uyumlu ve verimli bir alma yapabiliriz." "Mr. Bora, nasl bir ekip almas dndnz bize syleyebilir misiniz ?" diye sordu Scott. Aren dndklerini anlatmaya balad. "Bir uan retim aamasna gelebilmesi iin yaplan hesaplamalar bilmiyorum, ama milyonlarca lm ve hesap yapldn; her birinin sfr hatayla yaplmas gerektiini tahmin ediyorum. Calliope bnyesinde bir ekip oluturulacak ve bu ekip ayrntl bir inceleme yaplmad srece hatal olduu anlalamayacak bir bilgi seti hazrlayacak." Aren toplant odasndaki insanlara dnd. "Bunun iin de karmzdakilerin inanaca bir set oluturmak lazm." Timur'u gstererek konumaya devam etti. "Biz de oluturulan seti onlara kabul ettireceiz." "Peki yedekler ne olacak ?" diye sordu Priceless. Bu sefer sesinde hayranlkla kark, bir merak vard. Aren, "Aslnda yedeklerdeki orijinal bilgiler kalacak, fakat yedeklere baktklar zaman bizim hazrladmz setteki hatal bilgileri grecekler. Eer elimize frsat geerse de yeni seti yedekle-melerini salayacaz" dedi. "Peki, ya kendi dokmanlarnda ya da sistemlerinden kullandklar bilgiler ne olacak?" diye steledi Priceless.

"Baz bilgilerin onlarn elinde ve hatta insanlarn hafzalarnda kalmas kanlmaz. Hatta baz almalarnz onlara kendi almalarnda ilham da vermi olabilir. Yine de zaman iinde; bizim verdiimiz hatal bilgileri kullandka, doru bilgiler de yanl sonular karmaya balayacak ve ilk yapacaklar ey kontrol etmek olacak. Yaptklar kontroller sonunda da ellerindeki doru bilgileri, bizim hazrladmz bilgilerle deitirecekler. Ellerinde doru olduunu sandklan bilgiler, aslnda hatal olacak." "Mkemmel" dedi Scott. Aslnda tam olarak ne olacan anlamamt, ama en azndan anlamyor bile olsa biri bir zm nermiti. "Bir konu daha var" dedi Aren. "Nedir?" diye sordu Scott. "Gvenlik. Hem bilgi gvenlii hem de kiisel gvenlik ok byk nem tayacak. Btn almalarn ok byk bir gizlilik iinde yaplmas gerekiyor ve bu konuda alacak btn ekiplerin ok yakn korunmas gerekiyor. Herhangi bir ekilde, bu alma duyulur veya sekteye urarsa, basan ansmz sfra iner." Scott, "Mr. Vignette, size her trl yetkiyi veriyorum. Ne gerekiyorsa btn imknlanmz kullanp gvenlii salayn" dedi. Vignette'in gerekeni yapacan biliyordu. nndeki post-it kdna bir eyler yazd ve sol eliyle Arsen'e uzatt. "Ltfen bunu aln. Bu size yapacanz i karlnda deyeceimiz cret." Aren elini uzatp kt parasn ald. "Sanyorum ksa bir sre iinde, hayatnz boyunca yapamayacanz bir ciroya imza atacaksnz" dedi. Ne kadara mal olursa olsun, bilgileri geri almak istiyordu. Aren kt parasn at ve yazl tutar okudu. Scott haklyd. Scott masasnn zerindeki ktlan toparlarken, "Benim acil olarak Washington'a gitmem gerek. Ulusal Gvenlik danmany-la toplantm var. Siz, bensiz devam edin" dedi. Odadakilere bakt. "Bu operasyon erevesinde hepiniz benden onay almaya gerek duymadan, Mr. Bora'ya her trl yardmda bulunacaksnz." Toparlad ktlar nce klasrne sonra da masann yanndaki antasna yerletirdi. Ayaa kalkt. Elini Arsen'e uzatt. Arsen'in uzatt eli skca kavrad ve brakmadan konumaya devam etti. "Sizin gibi biriyle tanmak beni mutlu etti. Umarm bu i bittiinde de ayn eyi syleyebilirim... almaya balamadan nce bir n demeye ihtiyacnz olacak. karken Ms. Abbot'a gerekli di-

I rektifleri vereceim. Size yardmc olacaktr." Not kdma yazd rakam, alnan bilgilerin deeri yannda devede kulak kalrd. Karsndaki iki adam da bunun ok iyi farkndayd. Odadakilere toplantya devam etmelerini syledikten sonra odadan kt. Timur'un ii iini yiyordu. Ray Scott'n arkasndan baklmasn frsat bilip, elini Arsen'e uzatt. Aren de belli etmeden elindeki not kdn Timur'a verdi. Timur not kdn sol avucunun iine yerletirdi ve aktrmadan bakt. Kalbi yerinden frlayacakm gibi atyordu, ktta yazl olan rakamn sfrlanm defa sayd. Scott'n kyla birlikte, Aren kalanlann lideri pozisyonuna uygun olarak ayaa kalkt. "lk i olarak izole bir bilgisayar sistemi kuracaz. Bu sistemin hibir yerle balants olmayacak ve mevcut sistemin bire bir kopyas, izole sisteme aktanlacak. Btn network konfgrasyonlan dahi mevcut sistemin ayns olacak, fakat mevcut sistemle hibir balants bulunmayacak. Yeni sisteme GhostWall ykleyeceiz ve Araknidlerin tmn yeni sistemden temizleyeceiz... Mevcut sistemde ise kesinlikle temizlik yaplmayacak" dedikten sonra yannda getirdii CD'yi cebinden kard. "Bu CD'de GhostWall yazlm var. Yeni sisteme bu yazlm kurmamz gerekiyor. Fakat kesinlikle mevcut sistemde bu yazlm kullanmayn. Oradaki Araknidlere ihtiyacmz var" dedikten sonra Priceless'in yanna gidip elindeki CD'yi uzatt. Priceless, Arsen'in uzatt CD'yi ald. "Anlald Mr. Bora. Hemen almalara balayacaz. Aynca yeni kurulacak sistem iin gvenli bir yer hazrlayabiliriz. Bu ekilde tam gizlilik iinde almalarmz yrtebiliriz" dedi. Aren, Priceless'in iini layyla yapacana inanyordu. Ne de olsa Calliope gibi byk bir irketin alanyd. Bo yere Calli-ope'nin teknoloji direktr olmadn tahmin ediyordu. "ok gzel... kinci olarak izole sistem kurulduktan sonra ynlendirilmi bilgi setini hazrlamamz, daha sonra da mevcut sistemdeki bilgi setiyle deitirmemiz gerekiyor. Bunun iin Ms. Wise ile Mr. Priceless'in ekiplerinin koordineli almasnn ilemleri kolaylatracan dnyorum. Bilgileri o ekilde deforme etmeniz gerekiyor ki, hem bilgilerin bozulduu kolayca anlalanlasn, hem de verdiimiz bilgi setini kullanmaya kalktklan zaman baansz olsunlar" dedi. Arsen'i izleyen Timur, Arsen'in olaylara hkimiyetini grdke mutlu oluyordu ama, akl hl ceketinin sol cebine koyduu zerinde bol sfn olan not kdndayd. O kadar heyecanlyd ki, lklar atarak koup Arsen'e sanlmak istiyordu. Arsen'in gz-

cuyla ona bakt bir anda, elini kalasnn hizasnda okey iareti yapacak ekilde tuttu. Aren de ona, grdn belirten belli belirsiz bir jestle karlk verdi. Timur'un toplantnn bir an nce bitmesini istedii her halinden belliydi. "Mr. Priceless isterseniz Mr. Sarp'la birlikte almaya hemen balayn. Kendisi ne gibi bir alma yaplacayla ilgili her trl bilgiye sahiptir" dedi. Aslnda Timur'la daha nce bu konuda konumamlard, ama bu tr bir iin, Timur iin ocuk oyunca olduunu ok iyi biliyordu. Her ne kadar konumalara katlmam olsa da Timur ondan ok daha iyi bir organizatrd. nsanlar ynlendirmeyi ve ynetmeyi ok iyi becerirdi. Aren devam etti. "Gizlilik... Anahtar kelimemiz bu olacak. Bu toplantdan ve yapacamz almalardan darda bahsedilmemesi gerekiyor. alma gruplarn belirlerken ok titiz davranmanzda fayda var. in doas gerei byk bir ekip hatal bilgileri oluturaca iin, gizlilii korumak adna ekstra aba sarf edilmesi gerekebilir" dedi. Wise, "stediiniz niteliklerdeki belgeleri hazrlamak sandnzdan ok daha kolay olacak. Sadece birim sorumlularndan oluan drt kiilik bir ekip bunu iki gn iinde baaracaktr" dedi. Dertlerini geri plana atmt. Gelecee dnk bir umut gzlerini parlatyordu. Bu sefer arma sras Arsen'deydi. in birka hafta sreceini ve neredeyse igcnn yarsna yaknnn kullanlacan tahmin ediyordu. O da bu sre iinde gerekli hazrlklar yapacakt. Ama ald yant, insanst bir alma temposuna girmesini gerektiriyordu. Merakla Wise'a dnd. "Harika. Bunu nasl yapacaksnz ?" diye sordu heyecanm gizlemeden. Wise, "Ha ha..." diye gld. "Aslnda ok kolay. Biz projelerin her aamasna bir srm kodu vererek alrz. Projenin deiik aamalarndaki almalar alp en son srm olarak saklayacaz. Bu ekilde ellerindeki bilgi onlara ie sfrdan balamalarndan daha fazla dert aacaktr. nk ilk nce gvendikleri bilgilerin hatal olduunu fark etmeleri gerekir. Bu arada harcayacaklar zamana ek olarak, bir de hatalar ayklayp dzeltmek iin ekstradan abalayacaklar" dedi. Aren kadnn anlattklarndan ok holanmt. "Mkemmel!.. Anlald kadaryla herkes benim almay bitirmemi bekleyecek. Bu ok gzel" dedi. "Timur, sen, Ms. Wise ve Mr. Priceless'le hemen almaya bala. Ben de Mr. Vignette'ten yapt almalarla ilgili bilgi alacam. Bu arada bize alacak bir yer ayarlayn. Benim nasl altm biliyorsun." Glmsedi. "Uygun bir ortam

olsun..." Timur, Arsen'e bakt. "Tamamdr" dedi. Arsen'in nasl bir alma ortam istediini ok iyi biliyordu. "Ben ofisi ve kalacak yeri ayarlarm." Aren elini yannda durduu masaya hafife vurdu. "Ekleyecek bir eyi ya da sorusu olan var m ?" Vignette konumaya balad. "Ben de sizin yapabileceiniz cep telefonlarn ayarlayaym." iin ifreli grme

Arsen'in de bir sredir kafasnda byle bir ey yapma fikri vard. Hatta baz denemeler bile yapmlard. "Nasl?" diye sordu. "Telefonlar alyoruz, daha sonra da zel bir donanm ekleyip, yazlmn deitiriyoruz. Bu ekilde yaptmz grmelere hibir ekilde bakalarnn erimesi mmkn olmuyor" dedikten sonra ceketinin i cebinden kard cep telefonunu Arsen'e uzatt. Aren cep telefonunu eline ald. Kendisinde de bir tane vard ve piyasadakilerden grnrde hibir fark yoktu. Kullanm rahat bir telefon setikleri iin memnun oldu. Telefonu Vignette'e geri verirken, "ok iyi. Elimizden geldii kadar gvenlie dikkat edelim. nk kullandklar teknolojiye baklrsa, karmzda gvenlik sistemleri konusunda uzman bir grup var" dedi. Bir sre odadakilere bakt. "Toplant bitmitir. Mr. Vignette, siz kaln ve sizinle gvenlik konularn konualm. Sonra da, elinizdeki bilgileri benimle paylarsnz." Dierleri gittikten sonra Aren ve Vignette, Scott'n odasmda yalnz kalmlard. Abbot, Arsen'e kola, Vignette'e ise filtre kahve getirmiti. Vignette bir yandan kahvesini ierken, dier yandan Ares'le ilgili ellerinde bulunan bilgileri aktarm, yaptklar almalarn dokmanlarn Arsen'e vermiti. Aren dokmanlara ksa sre gz atm ve sonra da ARTIM' arayp yazlm ekibinden Semih Onar' acil olarak Hamburg'a armt. Semih henz yirmi yanda olmasna ramen eski bir cracker'd. Eski cracker olanlarn ou gibi, gvenlik yazlmlar konusunda kariyerine devam etme karar almt. "sterseniz yemee kalm Mr. Bora?" dedi Vignette. "Artk birlikte altmza gre bana Aren diyebilirsin. Ben de sana Alan derim. Ne dersin ?" Vignette, "Peki Aren, yemekte gvenlik konusunu konuuruz. Daha sonra

da sana yaptmz almalarla ilgili bilgi veririm. Sen de bana kendi bildiklerini anlatrsn" dedi. Arsen'in bu kadar sre kendisini tutabilmesini hayranlkla karlamt. Karsnn katilleriyle ilgili tek kelime bile sormamt. Vignette'in bahsedecei an beklemiti. "Tamam. Hadi yemee gidelim" dedi Aren. "Benim de karnm ackt." Birlikte le yemei yemek iin odadan ktlar. 45 6 eyll 2005, sal 13:20 I Ynetim katnda yedikleri yemekten sonra, Vignette'in odasna getiler. Vignette'in odas, Scott'n odasnda gre ok kk, fakat samimiydi. Vignette odasndaki zel barndan, yemei hazmetmek iin her len itiini syledii, likr kartt ve Arsen'e ikram etti. Kendisine de bir kadeh alp, birlikte Elbe Nehri'ne bakan camn nndeki koltuklara yerleip, konumaya baladlar. lk nce Aren yazlkta saldrya urayn, karsnn ldrln ve hastanede ona yeniden saldnlmasn ve sonrasmda sonusuz kalan aratrmalarn anlatmaya balad. Arsen'in anlattklarnn tmn sessizce dinleyen Vignette, arada baz notlar alyordu. Konumann sonunda ekmecesinden bir klasr kard. Klasrdeki dokmanlar masann zerine koydu. Resimlerin bulunduu masann zerindeki plastik zarf ald. inden kan resimleri masaya yayd ve anlatmaya balad. "Size saldranlar bunlar, ilerinden Marcus Ludwig'in resmini ne doru srd. Son grd halden ok, kaarken grd sar kafaya daha ok benziyordu. Yine de baklar ayn sertlikteydi. Marcus Ludwig eski Stasi ajanlarndan biriydi, pek ok takma isimle dnyann deiik yerlerinde entrikalara katlm ve baz ayaklanmalar organize etmiti. Dou Bloku daldktan ve iki Almanya birletikten sonra isiz kalm. Bir sre dier Dou Almanlar gibi bisiklet fabrikalarnda montaj iisi olarak alm. Oysa o zamanki rtbesi binbaym. Daha sonra ansm Makedonya'da denemek istemi. Bir sre ortadan kaybolmu. Kim ona daha fazla para verirse onun iin almaya balam." Likrnden bir yudum ald. "Size saldrmak iin, istanbul'a italya'dan gelmi" dedi. Aren, "Btn bunlar nasl bu kadar abuk renebildin ?" di-

ye sordu. Onlar Marcus Ludwig'in adna bile ulaamamlard. Vignette, "Gerektii zaman alabileceimiz birka kap var diyelim" diye konuyu geitirdikten sonra anlatmaya devam etti. "Size saldran dier adamlar ise baka bir merak konusu. Adamlar mafya ve Marcus Ludwig'in mafyay, size yapaca saldrda kullanmasna bir anlam veremiyorum." Arsen'e bakt. "Kusuruma bakma, Ludwig bana her ne olursa olsun, prensipleri olan biri gibi geldi. Ekibin kendi seimi olduunu sanmyorum. Byk bir ihtimalle ok ani olarak oluturulmu toplama bir ekiple saldrya gemi gibi grnyor" dedi. Aren, Ludwig'in kiilii veya prensipleriyle ilgilenmiyordu. O artk lmt. Eer o antann iindekileri almak iin oraya gelmilerse, ok daha az dikkat eken bir ekilde alabilirlerdi. Fakat birileri ikisinin de lmesini istemiti. "Anlyorum. Beni asl ilgilendiren, bu iin arkasnda kimlerin olduu ve bizi neden ldrmek istedikleri. Eer sadece bir anta alacak olsalard, ok daha kolay bir ekilde alabilirlerdi, oysa onlar, sanki derhal yok edilmesi gereken bir tehlikeymiiz gibi, yanlarnda silahlaryla hatta patlayclarla birlikte geldiler. Oysa ne olup bittiinden haberimiz bile yoktu. Hangi hastalkl g, bizim lmmz isteyebilir?" Vignette, "Seni ok iyi anlyorum. Sanyorum senin durumunda olsaydm, kendimi bu kadar bile tutamayabilirdim. Gerekeleri bulabilmek iin saldrgann neyi niin yaptna odaklanyorum. Ancak bu ekilde onlarn hangi sebeple size saldrdm bulabiliriz. Grdm kadaryla, ein birilerinin ok ilgisini eken bir eyler bulmu. Olayn geliimine bakld zaman, einin bulduu eyin ok deerli olduu sonucunu kartabiliriz. Ayn ekilde, arkada..." Notlarna hzl bir ekilde bakt. "Celsey Kerr de ayn gn Chicago'daki bir trafik kazasnda lm. Bu da ikisinin lmleri arasnda bir iliki olabileceini gsteriyor." Arsen'in aklna Melody'nin Celsey'le yapaca grme geldi, ilk defa olarak onsuz istanbul'a gitmesini gerektirecek kadar nemli bir ey olmalyd. Vignette'in, Celsey'in olayla ilgisini nasl rendiini dnd. Kendisinin bile zorlukla bilebildii bir bilgiyi Vignette'in yapt aratrmalar sonucunda renebilmi olmas garip gelmiti. "Eim o hafta sonu heyecanlyd ve benden bir ey saklyordu. Sakladm anladm bilmesine ramen yine de saklamaya devam etti. Ben de stelemedim. imdi dnyorum da, nemli bir ey bulmu olmas ok mantkl. Efu, onun heyecann ok iyi aklyor. Yine de bulduu ne olursa olsun, lmesini gerektirecek bir ey olduunu sanmyorum."

"Ein Hititolog'du deil mi?" diye sordu Vignette. "Evet Anadolu ve Mezopotamya uygarlklar ilgi alanyd. Ama yaklak bir yla yakn zamandr bir kazda aktif olarak almamt. Sanyorum eski Anadolu efsaneleriyle ilgili bir aratrma yapyordu." "Belki aratrmalar srasnda bir ey bulmutur ve bulduunu kontrol etmek iin Celsey Kerr'le irtibat kurmutur. Daha sonra da bir ekilde bu renilmitir. Operasyon iin seilen ekibin, bu tr bir i iin amatr olmas da kar tarafn bir an nce harekete geme konusunda aceleci davrandm gsteriyor." Aren, "Belki..." dedi. "Alan... gvenlik gerekten ok zerinde durmamz gereken bir konu. Araknid yksek bir teknolojiyle yaplmt. Karmzdakiler her trl imknlaryla zerimize gelebilirler. Bu nedenle alma grubunu mmkn olduu kadar kk tutmakta fayda var. Gvenlie de maksimum nem vermeliyiz." Vignette cam gsterdi. Camn drt kenarnda da birbirinin ayn siyah metalden yuvarlak drt cisim vard ve bir kabloyla ereveye balanyordu. "u grdn aletler, cam zerinde rezonans oluturuyorlar. Bu ekilde cama lazer vererek konumalarmz dinlemeye altklar zaman o aletlerden kan titreimler, sesimizin oluturduu titreimleri ntrletiriyor. Lazer kullanarak konumalarmz dinlemelerine imkn yok." Odann kar kesindeki bir gsterdi. "urada grdn k ise, elektromanyetik kartrcnn altn gsteriyor. Odann iinde bir dinleme cihaz bile olsa, darya herhangi bir sinyal aktarmasna imkn yok. Sen merak etme. Gerek gizlilik, gerekse gvenlik Calliope'nin uzman olduu iki dal. Gereken her trl nlem alnacaktr." Aren, "Suud prensle yaplan telefon konumalar kaydedilmiti deil mi?" diye sordu. "Evet... Olay benden nce olmu. Fakat anladm kadaryla Suud prens, kendisine ok gvendii iin bakanlktaki telefonundan grme yapm ve telefonu dinleniyormu. imdiyse, zel olarak hazrlattmz cep telefonlarn kullanyoruz. Bu telefonlarla yaplan grmelerin zmlenmesine imkn yoktur." Aren ifreli grme yaplabilen telefonlar duymutu. Cep telefonlar ilgi alan olmad iin pek fazla ilgilenmemiti. "Konumalarn izlenememesini nasl salyorsunuz ?" diye sordu Aren. "Telefonu alyoruz ve zerine kendi seimimiz olan bir ifreleme algoritmas

koyuyoruz. Konumalar dijital olarak kar tarafa ulayor. Bu ekilde bizim irketimizin olmayan ayn zellikteki bir telefonla yanllkla ifreli grme yaplmas engellenmi oluyor." Vignette i, gvenlie gelince kullandklar ekipmanlar konusunda bilgiliydi. "Sana ve Mr. Sarp'a iki tane telefon hazrlattm. Bugn alrsnz." Ray Scott, onlarn anlamay kabul edeceklerinden ok emin olmalyd. Grne gre daha onlar gelmeden baz hazrlklar yapmlard. "Anladm... Sanyorum bizim birka tane telefona daha ihtiyacmz olacak. Bir arkadamz buraya geliyor, ayrca ARTIM'la grebilmek iin de telefona ihtiyacmz olacak." "Ayarlarz." "Ayrca telefonlu PDA'lara da33 ihtiyacmz olabilir. Cep telefonlar gibi zel PDA'lar da bulmanz mmkn m?" "zel retim yapabiliyorlar. Siz istediiniz zellikleri bildirin. Ben de onlara ileteyim." Aren vard. yerine Bugn nasl bir PDA istediine karar vermiti, ama yapmalar gereken ileri Benzer bir sistemi ARTIM'a kurmay dnyordu. Cep telefonlar PDA kullanmak ilerini daha kolaylatrabilirdi. "Bir ara bildiririm. yapacak baka ilerimiz var" diyerek konuyu geitirdi.

Vignette gld. "Haklsn." "Sanyorum Timur, ARTIM'la balanty kurmutur. Almam gereken belgeler var. Senden yaptn aratrmalardaki gelimeler konusunda bana her gn bilgi vermeni istiyorum. Mmkn m?" "Her gn sana gelimeler hakknda bilgi vereceim. Ama ne kadar detayl bilgi elde edebileceimizi bilmiyorum. Yine de btn gelimelerden haberdar olacaksn. Mr. Scott'm kiisel olarak verdii sz, hepimiz iin geerlidir." 46 * 33. Alm avuii bilgisayar anlamnda Personal Data Assistant 13 eyll 2005, sal 19:40, Dou Zaman

Vulkan Sistemi'ndeki mentorlardan biri, Calliope'deki saha ajanndan gelen imdat mesajm incelemeye ald. Sistemde, bir imdat mesaj aldnda yaplacak ilemler kaytlyd ve ilk defa olarak bir saha ajan imdat sinyali yolluyordu. Oysa saha ajanlar mevcut gvenlik sistemlerine kar her trl gizlenme ve korunma yeteneine sahip olarak retilmiti. Piyasada kullanlan anti-virs ve gvenlik yazlmlarnn, varlklarn bile saptamasna imkn yoktu. Gelen imdat mesaj ilkti. Saha ajan, yok olma prosedrn balattn haber veriyordu. Bir ihtimal, bulunduu sistem kmek zere olabilirdi. Mesaj, toplayc ajanlar tarafndan alnm, kontrol yapldktan sonra, mesaj yollayan saha ajanyla iletiim kurulmaya allmt. Sonu olumsuzdu. mdat mesajnn yolland sisteme baka bir saha ajan yollanm, fakat yollanan saha ajan sisteme girememiti. Network'n alr durumda olduu ve internet knn aktif olduu bildirilmesine ramen, saha ajan sistemden ieri szamamt. Mentor ellerinde bulunan bilgilerin altnda, nc bir saha ajann bilgisayar sistemine yollam, fakat nc ajan da sisteme girmeyi baaramamt. Birletirici ajanlar imdat mesajm yollayan saha ajannn yok olmadan nce yollad dier mesajlar derlemi ve deerlendirilmek zere imdat mesajnn kimlik numarasyla ilikilendirmiti. Mentor saha ajannn yollad tm mesajlar incelemeye ald. iki yz on milisaniye iinde, Calliope'rn sisteminde yapt ilemlerin listesini incelemi ve sorunun kayna olarak, yeni kurulan ateduvarn belirlemiti. GhostWall hem sistemi darndan girilere kar koruyor hem de byk bir ihtimalle, saha ajanlarn yok edebiliyordu. Btn bilgileri ikinci kez deerlendirdikten sonra, Vulkan yazlm ekibine acil flamasyla bir inceleme ars yapt. GhostWall'n kurulu aamas tamamlanmadan nce, saha ajan mesaj yollamay durdurmutu. Byk bir ihtimalle, kurulu aamasnda saha ajann yok eden bir kod alm olmalyd. Saha ajannn imdat mesajndan nce yollad bilgilere gre, ellerindeki tek pheli GhostWall ateduvar yazlmyd. Ayrca ate-duvar kurulduktan sonra, sisteme girmeleri de mmkn olmamt. Yazlm ekibine acil flamasyla mesajn iletilmesinden on dakika bile gemeden, yazlm ekibinin n inceleme sonucu, Vulkan Sistemi'ne ulamt. Vulkan Sistemi'ne verilen direktifte, GhostWall'n program kodlarna ihtiya duyulduu ve problemin zm sresinin, ancak kodlarn incelenmesinden sonra hesaplanabilecei belirtilmiti.

Yazlm ekibinden gelen mesaj inceleyen mentor, Vulkan Sis-temi'nde GhostWall'la ilgili bilgileri incelemeye ald. GhostWall ateduvar yazlmnn reticisi ARTIM Teknolojileri'nin tehdit katsaysn 0,117 den 0,328 kartt. Vulkan Sistemi'nin gvenlik standartlarna gre ARTIM'n 0,328'lik tehdit katsays Pluto iin bir tehdit olduunu gsteriyordu. 0,200 seviyesi inceleme balama seviyesi olarak belirlenmiti. 0,300'lk bir katsay ise harekete geilmesini gerektiriyordu. htiyalar belirlenmiti. GhostWall yazlmnn kodlar ele geirilmeliydi. Bunun iin de, yaplacak en uygun ilem, kodlar ele geirmek iin bir operasyon planlamakt. Mentor operasyon kararn aldktan sonra, gemi operasyon verilerine dayanarak, olas operasyon planlar zerinde almaya balad. En uygun operasyon, dorudan ARTIM'a bir saha ajan yollanp, ieri girip giremediine bakmakt. ARTIM'a bir saha ajan yollad. Olasl dk olmasna ramen gerek emek gerekse zaman olarak, en uygun k hareketti. Yirmi iki saniye sonra, saha ajan ARTIM'n sistemine giremediini bildirdi, internette dolaan saha ajanlarm kontrol eden mentora, ARTIM sisteminin gzlem altna alnmasn bildirdikten sonra, bir ekip yollayp bilgileri alma kararm ald. iki yz seksen milisaniye sonra ARTIM'a yollanacak ekip belirlenmiti. Planlanan operasyonda can kayb olasl neredeyse sfra yakn olduu iin, herhangi bir Pluto yetkilisinin onayna ihtiya yoktu. Bu nedenle mentor plan, oluturulan ekip bilgisini ve elde ettikleri dier bilgileri BlackBox'a gnderdi. Black-Box yaplacak operasyonun, Umbranautlarn herhangi bir karyla akmadm onayladktan sonra, operasyon emrini Pluto'nun Londra'daki operasyon birimine acil kodlu bir mesajla yollad. Mesajda, yaplacak operasyon, uygulanacak yntem ve gerekli operasyon bilgileri bulunuyordu. Her zaman yapld gibi ikinci bir mesaj, yaplacak olan operasyonla ilgili Pluto yetkililerini bilgilendirmek amacyla hazrland ve Pluto yetkililerinin mesaj kutularna iletildi. 47 17 eyll 2005, cumartesi 08:10 Aren ve Timur, Ray Scott'la grmelerinin ardndan ayn gn almalara balamlard. Ekibe Trkiye'den de Semih Onar katlmt. Ares'in bilgisayar yapsna girmenin nispeten kolay olacan ummutu. Ares'in yapsnn ne kadar etrefilli olduunu renmesi uzun srmemiti. Tam o srada imdadna Vignette yetimi, Ares'in st dzey yneticilerinden birinin evindeki bilgisayarn ifresini vermiti. Vignette'e ifreyi nasl rendiini sormamt. Alaca yant, yine ayn olacakt naslsa, "Bizim de ihtiya duyduumuz

zaman bilgi alabileceimiz baz kaynaklarmz var." st dzey yneticinin bilgisayarndan Ares'e erimeyi baarmlard. Zaten bunda hibir problem yoktu. Tek yapmalar gereken st dzey yneticinin evinden iyerine balanmak iin kulland uzaktan eriim bilgilerini almakt. Krk dolara aldklar bir casus program hi zahmete girmeden buna imkn salamt. Bilgisayara uzaktan erierek program kurmular ve yneticinin bilgisayarnda yapt btn ilemleri izlemeye almlard. htiyalar olan Ares'e uzaktan eriim bilgileri olduu iin de amalarna ulatktan sonra bilgisayardan program silmilerdi. Bu durum aslnda Arsen'e biraz garip gelmiti. Ondan bilgileri geri almas istenmi ve iki gnde Ares'in kalbine girebilecekleri bilgiye erimilerdi. Kabul etmek gerekirdi, kapdan girmi olmalar her eyin zmlendii anlamna gelmiyordu, yine de bunu denememi olmalar ilginti. Belki de denemilerdi, ama sonras gelmemiti. Yine de garipti. Aslnda Ares'in iine girmek ilk admd ve atlmas gereken onlarca adm vard. Ofisleri hazrlandktan sonra, ARTIM'm yazlm ekibinin tamam stanbul'dan gelmiti. Yapacaklar ileri paylatktan sonra almaya balamlard. Bir ekip Ares'in kulland yedekleme yazlmlarn incelerken, bir baka ekip ise Ares'in sisteminde, alnan bilgilerin izini srmeye balamt. Semih'in ekibi ise, Ares'in iki ayr platformda kulland yedekleme yazlmlarn yanltacak yazlmn kodlarn yazmaya balamlard. Aren bir yandan Semih'in ekibine yardm ederken, dier yandan da Araknidleri zmlemeye alyordu. Eer Araknidleri kontrol edebilirlerse, hem teknik olarak bir ilerleme salam olacaklar, hem de sahte belgeleri Araknidleri kullanarak Ares'in iine sokabileceklerdi. Aksi takdirde bir ekilde fark edilmeden onlarca terabyte bilgiyi aktarmalar mmkn deildi. Ares'in bilgisayar a iki ayr ana segment grubundan oluuyordu. Birinci grupta alnan bilgilere rastlanmamt. kinci segment grubu ise birincisine gre biraz daha sk korunuyordu, ama ona da girmeleri sadece iki gnlerini almt. e baladklarnn drdnc gnnde alnan bilgilere ulamlard. Eer Ares'te alnan bilgileri bulamasalard, Aren ii brakacakt. Fakat bilgileri bulduklar iin almaya devam ettiler. almaya baladklarnn haftas olmadan, ARTIM'n mal olan yeni bilgisayar sistemi kurulmu ve Calliope'nin bilgisayar sistemlerinin arasna konmutu. Sunucular ile ofis arasna fiber optik hat ekilmi ve btn bilgisayarlar 10 Gb'lk hat zerinden bilgilere eriir hale gelmiti. Sistem tam anlamyla kurulduktan sonra da, dokuz kii sabahn erken saatlerinden gecenin ge

saatlerine kadar durmakszn almaya balamt. Btn ekip Ar-sen'in temposuna ayak uydurmaya alm, ama ikinci gece, Ar-sen'in uyarsyla, Hamburg'un merkezindeki otellerine gitmek zorunda kalmlard. Aren ise ofis katnda kendisine ayrlan odasnda biraz dinlenip, almaya devam etmiti. alma hayatnda edindii tecrbelere gre, herhangi birinin onun temposuna ayak uydurmasn beklemek insafszca olurdu. Bu nedenle ekibin maksimum verimle alabilmesi iin geceyans olmadan otellerine gitmelerini art komutu. Tabi bu kendisi iin geerli deildi. Kafasna bir eyi takld m, belli bir aamaya gelmeden asla dinlenmezdi. En son uyandndan beri nc sabah gren Aren, sessiz gecelerdeki dostu kolasndan bir yudum ald. Kolasm alma masasma koyduktan sonra, parmaklarn birbirine kenetleyip avu ilerini tavana bakacak ekilde bann zerine kaldrd ve gerindi. Bilekleri an iindeydi, srt ile omuzlar da tutulmutu. Ama en ok beyni yorulmutu. Sanki beyni arlam ve boyun I kaslar da ban tayamaz hale gelmiti. Zorunlu ihtiyalar dnda, bilgisayarn bandan hi kalkmamt. Btn ekibi otele yolladktan sonra, her birinin almasn tek tek incelemi ve gerekli dzeltmeleri kh not etmi kh kendisi yapmt. gecedir ayn eyi yapyordu. Gn iinde zorunlu olduu zaman ekibe destek oluyor ve onlar gittikten sonra da, gnn erken saatlerine kadar ekibin almalarn kontrol ediyordu. Bir sonraki gn iin yapacaklar ii belirledikten sonra da kendi iine dnyordu. Bu ekilde bir alma, hata orann drmt. Ayn zamanda ekip de koordineli bir ekilde almay srdryordu. Calliope'nin onlara tahsis ettii ynetim binasndaki ofis neredeyse Ray Scott'n odas kadar bykt. Ofiste on iki masa vard. Her masann zerinde 19"luk LCD ekranlar, ak bir ekilde sanki onu seyrediyordu. Ayaa kalkt, gerindi. Bir ara montaj blmne gitmeyi dnd. Uaklarn ters olarak montajna balandn ve tavan blm yere gelecek ekilde montaj yapldktan sonra bir dndrme ' mekanizmasyla evrildiini seyretmekten ok holanmt. Bir uan montaj srasnda her gece birletirilmesi ve lazerli lmlerin yaplmas ona keyifli geliyordu. Sanki devler iin Lego yaparm gibi ana paralar gece birletiriliyor, test ediliyor ve yeninden bloklar halinde ayrlyordu. Hotu... Ama ilk bakta ona mantksz gelmesine ramen gvenliin yzde yz salanabilmesi iin gerekliydi. Bir uan yapm srasnda toplam boyutlarnda yaplabilecek bir hatann bir bozuk parann geniliinden bile az olmasn byle bir sistem sayesinde garanti altna alyorlard. Vinlerin milimetrik hareketlerini seyretmek bir tr

meditasyon-du onun iin. Danda sabah olmutu artk. Yeni vardiya montaj iine girimi olmalyd. Birka saat nce olsayd dev bloklarn dansn ve kenetlenmesini seyretmek iin binann altndaki, yeralt koridorlarndan birine inip, bisikletine atlayp montaj sahalarndan birine gidebilirdi. Artk geti. Tam yerine oturacakken, kapdan sevgilisinin odasndan kocasna yakalanmamak iin ok aceleyle kam gibi, yakas bir tarafta paas bir taraftaki Timur girdi. Gmleinin yans pantolonunun dna tam, ayakkablannn balan balanmamt, sa ba dankt. Yz allak bullak olmutu. "ARTIM'a saldrmlar!" diye bard Arsen'in yanma koarcasna gelirken. Aren duyduklarna inanamamt. "Saldrmlar m?" "Evet bu gece ARTIM'a saldrmlar ve iki gvenlik grevlisiyle, destek ekibinden kiiyi etkisiz hale getirip btn sunucula-nn sabit disklerini ve yedekleri almlar" dedi Timur. Hl kendine gelememiti, sinirden titriyordu. Aren, "Yaralanan var m ?" diye sordu. Timur nefesini kontrol etmeye alarak, "Gvenlik grevlilerinden biri bandan hafif yaralanm, onun dnda yaralanan yok, ama herkes lesiye korkmu" dedi. Sabit disklerin ve yedeklerin alnmasnn onlara maliyeti, bilgilerinin alnm olmas dnda, en fazla iki gnd. ARTIM'n dnda, drt ayn merkezde, almalarnn yedekleri saklanyordu. ARTIM'da herhangi bir sorun olmas durumunda baka yerdeki yedekler kullanlabilirdi. En son yedek bir haftalkt. Pazar sabaha kar alnan haftalk yedekler drt ayn yere yollanrd. Bir haftalk bilgileri kaybolmu olmalyd, ama neredeyse yazlm ekibinin tamam Hamburg'da olduu iin yazlm olarak bir kayplan yoktu. Btn almalann Calliope'de yapyorlard ve yedekleri de kendileri alyorlard. ARTIM'n bakalarn ilgilendiren tek almas GhostWall olabilirdi. Olayn sradan bir hrszlk olmad belliydi. Sabit diskler kullanlmam olsalar en fazla elli bin dolar ederdi. "Sadece sabit diskleri ve yedekleri mi almlar?" diye sordu Aren. Timur, "Evet, oysa raflarndan sunucular ekip karmalar da pek fazla zamanlarn almazd. Birileri yazlmlarmz almak istemi olmal" dedi. Sesindeki sinir ve heyecan rahatlkla hissediliyordu.

Aren hl inanmakta glk ekiyordu. "Nasl olmu ?" "Valla, ben de aynntlan bilmiyorum. Beni biraz nce Kaan arad, ie geldiinde herkesi elleri ayaklar bal bulmu. Hemen herkesin elini ayan zm nce yaral gvenlik grevlisi iin bir ambulans arm sonra da bize haber vermi. Gece ekibinden rendiine gre gelenler maskeliymi ve ellerinde makineli silahlar varm. Gelmiler, tek kelime bile etmeden herkesi balamlar, diskleri ve yedekleri alp, on be dakika sonra geldikleri gibi sessizce gitmiler." Giden programlarn yedekleri vard. Diskler de yerine konurdu. Ama alanlarna saldrmalar ve onlar yaralamalar fazlayd. "Timur, bu i iyice sarpa sarmaya balad. stanbul'a gidebilir misin ?" diye sordu Aren. "Ben de imdi ayn eyi syleyecektim. lk uakla stanbul'a gidiyorum. Duyar duymaz sana haber vermeye geldim." "Alan'a da durumu syleyelim. Ekibin devlet bakan gibi korunmasn istiyorum. Birilerini fena kzdrm olmalyz. u Arak-nidler, tahminimizden ok daha fazla bamz artacaa benziyor." Bir an dnd. "Gel otur biraz sakinle. Seninle neler yapabileceimizi bir konualm." Timur, Arsen'in masasnn yanndaki tekerlekli bro sandalyesine oturdu. Her sabah dokuzda toplanp fikir alverii yaparlard. Timur'un stlendii grev, sahte dokmanlarn ayarlanmas ve ekibe yeni alacaklar kiilerin bulunmasyd. Gndem bu sefer onlar semiti. "Korkuyorum Timur" dedi Aren. Timur, "Ben de Hocim" dedi. "Birilerini ok fena kzdrm olmalyz." "Bu ii kabul etmese miydik acaba? Ya da sadece ben mi bu ie bulasaydm ?" diye sordu Aren. Yznde acyla kark pimanlk grlyordu. "Bamza byle eylerin gelebileceini hi tahmin etmemitim." Timur bir sre yere bakt. "Bence olanlarn, bu ile bir alakas yok. Buradaki almalanmzla ilgili bir durum olsayd, ARTIM'a saldrmazlard. Burada ARTIM'a atfedilebilecek hibir alma yapmyoruz. Geriye ARTIM asndan bakalarnn bam artabilecek tek ey, GhostWall'm durumu kalyor. Her halkrda GhostWall' yazdmz iin saldrya urayabilirdik..." "Ve bu durumda da Araknidler yznden saldrya uradk demektir" diye Timur'un szn tamamlad Aren.

"Elimizdeki tek olaslk bu." "Araknidleri bularak birilerinin tekerine omak soktuk. imdi de bize kar ne yapabileceklerini aratryor olmallar. Onun iinde tm kodlarmz aldlar" dedi Aren. Timur, "Bana da yle geliyor. Peki bundan sonra ne yapacaz?" dedi. Aren, "ilk i, alanlarn gvenliim salamak, ikinci olarak ARTIM'daki sistemi yeniden kurmamz lazm. Mterilere kar sorumluluumuz var. Ondan sonra da, GhostWall'la ilgili bir iki ey yapabiliriz. Ama faydas olacan sanmyorum. Bana gre saldrganlar almak istediklerini aldlar. Artk ARTIM'a bir daha saldracaklarn sanmyorum. En azndan GhostWall'n ellerindeki srm, piyasadaki en son srm olduu srece buna ihtiya duymayacaklardr. Belirsiz bir sre iin GhostWall'n yeni srmn askya almamz gerekiyor" dedi. Timur bayla Arsen'i onaylad. "Katlyorum. Bugn istanbul'a gider gitmez ARTIM'n yeniden toparlanmas iini stleneceim. Ne olur ne olmaz diye gvenlik nlemlerini de artracam. Buradaki iler neredeyse bitmek zere, bizim ekipten birilerine ii devrederim. Yeni ekip konusunda almaya ise istanbul'dan devam ederim" dedi. Araknidlerle ilgili almalarda Aren yalnz basma kalacakt. Araknidlerin arkasnda bir yapay zek teknolojisi olduu belli olmutu. O kadar gelimi bir teknolojinin zmlenmesi, arkasndaki yapnn deifre edilebilmesi iin, Arsen'e yardmc olacak bir ekip kurmaya alyorlard. Vignette de Timur'a adaylarn belirlenmesinde ve gvenlik soruturmalarnda yardm ediyordu. "ARTIM'daki almalar, sadece mevcut mterilere destek vermekle kstlayalm. Bir sre, en azndan bize kimin saldrdn ve neler yapabileceini renene kadar, destek verme dnda baka bir i yapmayalm. Ne dersin?" diye sordu Aren. Bir yandan bymeye alrken, dier yandan birka saat nce yaplan saldn sonunda kabuklanna ekilmek durumunda kalyorlard. "Tamam. Sen merak etme. Ben her eyin aresine ba-kanm" dedi Arsen'e. "Bundan eminim." "Gelimelerden seni haberdar ederim" dedikten sonra ayaa kalkt. Tam gidecekken yerine oturdu. "Konumak istediim bir konu daha var" dedi. Aren sessizce Timur'un szlerine devam etmesini bekledi.

"Dn akamzeri Alan bana, Desire Virtanen adnda birinin dosyasn verdi. Dosyay inceledim. Desire Virtanen yapay zek konusunda nemli almalar yapan biri ve u anda Helsinki ni-versitesi'nde yapay zek zerine bir projede alyor. Bize Araknidler konusunda yardmc olabilir. Gitmeden nce sana dosyasn vereyim, sen de bir incele." Timur bir an durdu ve baklarn tavana doru kaldrd. "Hem o da, bizimle ayn dmana sahip olabilir" dedi. Aren duyduklar karsnda armt. "Ayn dmana m? Nereden biliyorsun ?" diye sordu. Timur'un elle tutulur verilere dayanmadan bylesine hassas bir konuda konumayacam ok iyi biliyordu. "Aslnda u an iin bir nsezi. Ama geen yl yapay zek projesinde alrken, ekiplerinin ba, Mauno Lehtinen de aniden ldrm ve hastaneye kaldrlrken de lm. Bu bana nano enjeksiyonu hatrlatt. Mauno Lehtinen, niversite evresinde biraz kak olarak tannmasna ramen, bana gre sk bir adamm. yle bir anda delirip lmesi bana ok pheli geldi..." Timur'un anlattklar Arsen'in ok ilgisini ekmiti. On dakika kadar-, Desire Virtanen hakknda konutuktan sonra Timur son hazrlklar yapmak iin ofisten ayrld. Timur ayrldktan be dakika sonra da bir grevli kapal bir zarf iinde Desire Virtanen'in dosyasn Arsen'e getirdi. Hassas bilgilerin hibiri bilgisayar ortamndan aktarlmyordu. Ne de olsa Calliope'nin ekibine tam olarak gvenmiyordu. Nitekim, birka gn nce, zerine basa basa yaplmamasn sylemelerine ramen, Priceless'in ekibi, kendi sistemlerinden birine GhostVVall kurmulard. Byle bir sakarln bir daha olmayacandan emin olamazd. Aren yapt ii brakp dosyay incelemeye balad. 48 17 eyll 2005, cumartesi 06:55, Dou Zaman Sarah Concord sinirlerine hkim olmaya alarak, toplantnn yaplaca odann kapsnn nnde portrden indi. Her cuma gecesi olduu gibi gecenin byk bir ksmn darda geirmi, elencenin sonundaysa krktk bir vaziyette eve dnmt. Yattktan saat sonra aranp, Pluto'ya anlaca aklnn kesinden bile gememiti. Gl pembesi dpiyesini dzelttikten sonra aslan yelesi kestirdii salarn geriye doru att. Gzlerinde, gece boyunca yuvarlad kadehlerin etkisi hl hissediliyordu. tii krmz arap sanki gzpnarlanndan tayordu. Ceketinin eteinden tutup aa doru ekti. Vcudunu gerdi. Ban dikletirdi. enesini hafife ileri kard. Odann kapsn ap ieri girdi.

Odada Pluto'nun^4 takm, tam kadro olarak oturuyordu. Hrsl ve kime itaat edeceklerini iyi bilen kiilerle almak istedii iin greve gelir gelmez, ilk i olarak kendi ekibini kurmutu. Yeni ekibi karsnda duruyordu. Gerek duymas halinde, ekibini yeniden deitireceini, odadakilerin her biri ok iyi biliyordu. Arkasndaki kap otomatik olarak kapanr kapanmaz konumaya balad, "Bu ne rezalet byle!" Odadakiler konumasna alk olmasalar, Concord'un bardm dnebilirlerdi. Oysa bu tr bir balang, neredeyse Concord'un btn toplantlara rutin balang cmlesi haline geldii iin hepsi sakin bir ekilde konumann devamn bekledi. Concord, "Birileri bizim sistemimize nasl saldrabilir ? Bu bizim iimiz. Bakalar bunu nasl yapabilir? Carlton durum nedir?" diye devam etti. Carlton Devlin, Concord'un teknoloji direktr olarak setii kiiydi. Bir nceki adam pek tutmamt. Devlin her trl elektronik altyapnn sorumluluunu tayordu. Doal olarak da, sald-nya kar ilk mdahaleyi ekibi balatmt. Carlton Devlin, "Ms. Concord dn gece saat 03:18 itibariyle Pluto'nun sistemine yaplan giri denemesini gvenlik yazlmmz fark etti. P adreslerini34 deitirdik ve saldnlar baka bir yere ynlendirdik ve hemen saldnnn kaynan aratrmaya baladk. Fakat bir sre sonra deien P adresi zerinden sald-nlar devam etmeye balad. Saldn NSA ile Washington arasndaki hat zerinden yaplyordu. Saldnnn yapld portu kapattk. Baka bir port zerinden saldn devam etti. Herhangi bir ekilde saldnnn sistemimizin iine girmesi mmkn deildi. Bununla birlikte saldn hl devam ediyordu. Tm hatt kapatmak durumda kaldk" dedi. "Bunun sorumlusu NSA m yani? Kim bu saldnlar yapyor?" "Almanya Hamburg'daki Calliope Aerospace Industries'teki bir sunucudan saldn yapldn belirledik. Hemen kar saldn-ya getik." Concord, Calliope'yi hatrlyordu. Yaklak be yl kadar nce bir uaklanna bomba koyma emri vermiti, ama bu emri reddedilmiti. ronik bir ekilde glmsedi. "Hl saldnya devam ettiklerine gre, kar saldrnz da kof kt demektir." "Sunucu GhostWall isimli bir ateduvan tarafndan korunuyor ve henz Ghost WaU' geemedik" diye yant vermeye alt Devlin. Teknoloji direktr olarak bu tr bir yantn, ne kadar byk bir hata olduunu biliyordu. Concord asla byle bir yant kabul etmezdi. Ama kelimelere dkebilecei daha iyi bir yant yoktu. Sklm pklm oturmaktansa, bir iki kelime etmeye karar vermiti.

Concord ilk defa olarak byle bir ey duyuyordu. Birileri Plu-to'ya saldnyordu. Geri anlad kadaryla hl saldrdklanna gre, onlar da baanl olamamlard ve bildii kadaryla baar-malanna da imkn yoktu. Ayaa kalkt. "Bakn iki konu beni ok sinirlendirdi. Birleri bize kar saldnda bulunuyor. Bu bir! Biz kar saldnda bulunuyoruz ve baaramyoruz. Bu da iki! kisinin de derhal zmlenmesini istiyorum!..." Bir sre sessizce toplant salonunda dolatktan sonra salondakilere dnd. "Neden sal-dnyorlar ? Hem Calliope Aerospace Industries'in bizimle ne alp veremedii var? Bruce?.." Bruce Thomson, Lou Walltrip'ten grevi teslim aldnda ekipte koruduu tek kiiydi. Garipti ama o da Walltrip gibi Thomson'a 34. internet zerinde kullanlan bir adresleme yntemi (rnek: 10.10.19.96) Btn bilgisayar internete kendilerine verilen bu adres sayesinde eriir. ok gvenirdi. Adam iini ok iyi biliyordu ve birlikte alt kiiye byk bir sadakatle balyd. Concord'un GOR'nin bana gemesi, almasn hi etkilememiti. Bruce Thomson, "Elimizdeki bilgilere gre, Calliope'den yaplan saldn mnferit bir olay. Bu saldnnn ardnda herhangi bir gizli servisin bulunduunu sanmyoruz. Byk bir ihtimalle kendi sistemleri iindeki saha ajanlanmz kefettiler ve bunlan yollayanlar anyorlar. Fakat kimliimizi bildiklerini sanmyorum" dedi. "Peki bize neden saldrdlar?" dedi Concord. Toplantya katlan dier drt kii baklarn Concord'dan ka-nrcasna koltuklannda oturuyordu. Bruce Thomson, Concord'un ona baktn grnce devam etti. "Elimizde mantkl grnen sadece bir olaslk var. Calliope Aerospace ndustries'in baz bilgilerini ele geirip bunlan Ares Aeronautic Systems'a ak-tanlmasnda arac olmutuk." Sarah Concord olay hatrlyor gibiydi. Yanl hatrlamyorsa yedi yz milyon dolar civarnda bir kazanlan olmutu. Tek yaptklar Vulkan Sistemi'nin bulduu bir bilgiyi deerlendirmekti. Hatta ellerinde iyi bir alc bulduklar takdirde deerlendirebilecekleri ynla bilgi vard. tiraf etmesi gerekiyordu ki, Calliope iinden tatl para kazanmlard. "Samalama saha ajan dediin nedir ki, alt taraf bir program. nsan deil ki, konusun." Teknoloji direktr Carlton Devlin sz ald. "Saha ajanlan elde ettikleri

bilgileri, bilgi toplama merkezimize aktaryor, saldn da bilgi toplama merkezine yapld. Gerek saha ajanlarn gerekse oluan trafii ok iyi gizlememize ramen, GhostWall isimli ateduvan yazlm saha ajanlarnn varln kefetti." "Bu nasl 'iyi' gizleme anlamyorum. Aklma aacn arkasna gizlenen fille ilgili fkra geldi. u saha ajanlan, aacn arkasnda saklanan flmi de, biz bilmiyormuuz..." Hl ayakta dolayor, sinirlerine hkim olabilmek iin aba harcyordu. "Bir ii becere-miyorsunuz. Nasl oldu da, bugne kadar bamz belaya girmedi, anlayamyorum ?" . Carlton Devlin, Vulkan Sistemi kendisinden nce kurulmu olmasna ramen, sistemi savunmak zorunda hissetti kendini. "Ms Concord, u anda GhostWall yazlm elimizde. Bir ekilde onun da bizi gremeyecei bir dzenleme zerinde alyoruz." "Yakalanmsnz, bir de hl zerinde alyorsunuz. yle mi?" diye grledi. Devlin konumaya alt. "Efendim u anda dnya zerindeki sistemlerin yzde yetmi sekizine girebilecek durumdayz. Bu sistem de piyasaya ok yeni kt ve henz kayda deer bir sat hacmine ulamad iin de portfymze alnmamt." "Neden bu yazlm portfynze almadnz ?" "Bu seim Vulkan Sistemi tarafndan yaplyor. Tahminime gre, balangta lokal pazar olan Trkiye iin retildii varsayld- iin portfye alnmam olabilir" dedi Devlin. Concord, "Kim, nerede, hangi market iin retirse retsin, bizim haberimiz olmal. Henz zm bulamasak bile zerinde almalara balanm olmal. Vulkan Sistemi'ni buna gre ayarlayn" dedi. Yerine oturdu. Sabahn o erken saatinde Pluto'ya geldii, stne stlk yer altna inmek zorunda kald iin stndeki negatif enerjiyi atmaya balyordu. "Neyse... imdi ne yapyoruz? O ateduvarnn knlmasndaki son aama nedir?" Devlin, "Programn kodlar iki gn nce elimize geti. u anda elimizdeki btn imknlarla programn zayf noktalarn bulmaya alyoruz. Btn programlar gibi onun da zayf yanlarn bulacaz" dedi. ki gn iinde hibir gelime gsteremediklerinden bahsetmeye gerek duymamt. "Peki bildiim kadaryla darya yolladmz saha ajanlar bir bakma sistemleri kr ediyor ve onu grmesine engel oluyordu. Bu program saha ajanlarn nasl grebildi ?"

"Programa bir ek yaplm ve henz programn iine konmam. Bu ek standart sistem programlar yerine, a trafiini kendisi kontrol ediyor. Tamamen kendi altyaplarn sistemleri kontrol etmek iin kullanyorlar. Bizim varlmz da bu ekilde bulabildiler. Biz de kendi oluturduklar altyapy aldatabilecek saha ajanlar gelitireceiz" dedi Devlin. Concord ses tonu ayn ykseklikte konumaya, daha dorusu barmaya devam etti. "Btn bunlar beni ilgilendirmiyor Carl-ton. Beni ilgilendiren, bu ii bir an nce yapmanz. Gelelim saldrlara kar alnacak dier nlemlere..." Koltuunun yarmdaki sehpann zerindeki bardaktan bir yudum ald. Heyecanlanmaya balamt. Artk birka can yakma zaman gelmiti. "Bir an nce Calliope Defence... her ne haltsa, onun bize herhangj >ir tehdit oluturabilecek btn imknlarm yok etmenizi istiyorum." Bruce Thomson midesine kramp girdiini sand. Concord'un szlerini doru mu anlamt bir an kararsz kald. Calliope hakknda ayrntl bir bilgesi yoktu, ama byk bir ihtimalle btn sistemleri ok sk gvenlik altnda olmalyd. "Ms. Concord, bu bahsettiiniz meselenin patrt kartlmadan halledilebilecei konusundaki phelerimi belirtmek isterim." Concord, Bruce Thomson'a souk bir bak att. "Bazen insann elini tan altna sokmas gerekir Bruce. Bu sefer sizden bu iin yapldndan bizzat emin olmanz istiyorum." Kesinlikle Thomson'n midesine kramp girmiti. "Korkarm bu sylediiniz ok hassas bir konu Ms. Concord. Pluto'nun gizlilii..." Concord lafn arasna girdi. "Pluto her ne koulda olursa olsun ortaya kmamas gereken bir kurum. Bir ekilde gizliliimiz tehlikeye girerse, bundan hepimiz zarar grrz." Konuulan her eyin kaydedildiini bildii iin kelimelerine ok dikkat ederek devam etti. "Her ne pahasna olursa olsun, gizliliimizi korumak zorundayz ve u anda gizliliimiz byk bir tehdit altnda." Thomson azndan laf alp, kendi syleyeceklerine destek olarak kullanan Concord'a inanamyordu. Calliope'ye dzenlenecek bir operasyon ok byk yank uyandracakt ve balarna ok byk sorunlar aacakt. Daha nce Calliope'ye planlanan ok daha yzeysel bir operasyon bile reddedilmiti. Operasyon iin izin ksa bile bu tr bir operasyonu planlamak ve yapmak riskliydi. Uzay almalarndan, ticar uak retimine kadar pek ok konuda aratrma ve retim yapan bir tesisin, ok sk gvenlik tedbirleriyle

korunduu kesindi. Pluto'nun byle bir operasyon yapabilecek gc vard. Hatta gerekli n alma yaplrsa baarl olma ans da yksekti, ama byle bir karar almak byk bir hatayd ve bedeli de byk olurdu. "Bu durum, btn dikkatleri zerimize ekecektir. Dk profilli bir mcadelenin daha uygun olacan dnyorum" dedi Concord'a. Thomson'a kmser gzlerle bakt. "Bundan sonra irketimizin sizin hizmetlerinize ihtiyac olmayacak. kabilirsiniz, Mr. Thomson." Buna Concord bile ard. Byle bir cmleyi ok daha etkili bir ekilde sylemek detiydi. Hayatnda ilk defa olarak birini nazike iten kovmutu. Thomson ayaa kalkt, tek kelime etmeden toplant odasndan kt. 49 21 eyll 2005, aramba 18:40 Desire ayn zamanda laboratuvar olarak kulland odasnda son hazrlklarn yapyordu. Cuma akam yapacaklar kutlamadan sonra bir hafta kadar evinde dinlenecek, daha sonra da uzun bir tatile kacakt. En sonunda kariyerini zerine ina ettii projenin ilk aamas bitmiti. Projenin balangcnda asistan olarak ekibe katlmt ve imdi projenin sorumlusu olarak bitimine imza atyordu. Proje henz tam olarak bitmi saylmazd. Bylesine byk bir alma, insanolunun en azndan elli yln alrd. Belki de yeni sponsorlarla, bilgisayar dnyasnn nlerinde at yeni ufuklara doru yol alaca bir baka frsat karsna kabilir, projenin bir sonraki aamasna geebilirdi. Zihninde, bir sonraki aamayla ilgili pek ok dnce vard ve her biri bilgisayar dnyasndaki mthi gelimeler sayesinde baarya ulaabilirdi. Masasnn zerindeki Profesr Mauno'nun resmine bakt. Aslnda btn proje Mauno Lehtinen'in zeksnn rnyd. Mauno'nun hayaliyle balayan proje, Mauno'nun lmne sebep olan o garip kaza olmasayd, ok daha nce hayata gemi olacakt. Son birka saattir hibir ey yapmadan ayn olaylar dnp duruyordu. Kendini Mauno'ya borlu hissediyordu. Eer Mauno yaayp, hayalinin ngrdnn de tesine gerekletiini grebilseydi, onunla gurur duyar, mutlu olurdu. Dardan grnenin aksine iednk bir yaps vard. Gerektiinde taknmak zorunda olduu otoriterlik maskesi ve yllardr i hayat dnda sosyal yaamnn olmay, evresinde snrlar belli ve dtan sahte grnen bir dnya yaratmasna neden olmutu. Zeki, leb demeden leblebiyi anlayan, ayn dnce frekansndaki insanlardan kurulu bir dnya. Onun dndaki dnyaya ok yabancyd. alma arkadalarnn kendilerine ait bir dnyas ol-

masna karn, Desire bunu bir trl baaramamt. Masaya oturduunda tek eit yemek yiyip kalkanlar gibi, hayata hep ayn adan bakmay yelemiti. Bakalar gibi dnyann tadn -kartamamt. Sevdii bir eyi yapmay, farkl tatlar denemeye yelerdi. imdi de nndeki tek eit yemek bitmiti. Baka bir yemek bulmak zorundayd. Bir sre bocalayacann farkndayd. Bir burukluk hissediyordu. Hem Mauno'ya olan borcunu demenin, iddial bir projeyi baarmann hazzn yayor, hem de iine decei boluu ngrmeye abalyordu. Onun kadar zeki bir kadn iin her zaman i vard. Yapay Zek Projesi o kadar byk bir projeydi ki, sonraki projelerin, yannda snk kalacan dnyordu. Kendine zaman ayrabilirdi. ok sevdii hocala devam edebilirdi. Yeni sponsorlar aramaya balayabilir ve projenin bir sonraki aamasn hayata geirmeye alabilirdi. Fakat ilk nce dinlenecekti. Hem de uzun uzun... Gnein altnda... Bir kumsalda... Scak... Kumlarn zerinde scaktan maym, uyuyacak... Gzlerini kapatt ve hayalindeki gnei iliklerinde hissetmeye alt. Evet, gne. Yeni yemei bu olacakt. En azndan birka ay boyunca.. Glmsedi. Bir tatile kacakt. yi bir tatile iliklerinin de ihtiyac vard. Bembeyaz tenini gnein nlar altnda, nce kzartacak, sonra bronzlatracakt. nnde okulun almasna bir ay vard. Belki gelecek smestr izin bile alabilirdi. Yllardr Helsinki niversitesi ile enstit arasnda mekik dokumutu. Bir sre dinlenmek ona iyi gelebilirdi. Tm ekip pazar gn tatile kyordu. Aralarnda karar almlar ve uzun bir gemi yolculuu planlamlard. Desire ise onlarla gitmeyi tercih etmemiti. Tatilde onlarla ok iyi vakit geireceinden emindi, ama bir sre yalnz kalmak istiyordu. Bir geminin snrlar iinde tatilinin bir ksmn geirmek istememiti. Kumlarn zerinde uzanmak ve gnei sourmak plannn ana maddesiydi. Kumlarla ve gnele arasnda bir ey olmasn istemiyordu. Gnee doyaca bir yere gidecekti. Farknda olmadan bir kahkaha kopard. O gnee doymazd ki. Uzun zamandr gnein hasretiyle yanp tutumutu. Gnele kucaklamann hayaliyle kavrulmutu. Kollarnn st beyaz rengine bakt. Saylar az da olsa sapsar tyleri bile kolunun beyazl karsnda koyu kalyordu. Onlar gnele buluturaca gnler yaknd. ekmecesinden makyaj malzemelerini koyduu portfyn ald. Ayaa kalkt, neredeyse minik bir bavul kadar olan antasnn iine yerletirdi. Artk eve gitme vakti gelmiti. Ofisten kt, kapsini kilitledi. Esrarengiz yangnda almalarn kaybolmasndan sonra, gvenlie ok nem vermilerdi. Projenin korunmas iin zel gvenlik ekibi oluturmulard. Btn bunlar, onun gibi bir biliminsan iin garipti, ama balarna gelenlerden sonra almlard. Kat arasna kt ve asansrn

arma dmesine bast. Desire giri katnda asansrden kt. Girii geip, enstitnn d kapsna ulat. Kapnn dnda bir kadn dikkatini ekti. Kadnn teni gneten kararmt. "Ne kadar gzel yanm," diye dnd. Elinde olmadan glmsedi. Birka hafta sonra o da yle kararacakt. Gayri ihtiyar kadnn tenini ilgiyle izlerken, kapdan giren bir adamla arpt. "Ay pardon." Desire nne bakmad iin biraz utanmt. Ama adamn umursad yoktu. Adam arkasna bile bakmadan yrmeye devam ederken, sadece sa elini arkaya doru sallamakla yetinmiti. Desire de bir ey demeden dnd ve arabasnn bulunduu park yerine doru yrmeye balad. Mini arabasna bindi ve mutfak alveriini yapmak iin civardaki marketlerden birine doru yola kt. On dakikalk bir yolculuktan sonra alveri merkezine ulat ve bir alveri arabas alp, sebze blmnn yolunu tuttu. Yaklak alt aydr sk bir diyet yapyordu. On kilonun zerinde vermiti. Her kadn gibi bikininin iinde gzel grnmek istiyordu. Arabasn tezghta bulduu sebze ve meyvelerle doldurduktan sonra, ikinci dura olan iki blmne geti. Diyeti boyunca vazgeemedii tek ey arapt. Krmz arap onun gneten sonra ikinci tutkusuydu. arabn yalnz yaayan bir kadnn kantlanm en yakn dostu olduunu dnrd. Klasik mzik eliinde, koltuuna uzanp, bir bardak arab ar ar yudumlamak en byk keyiflerinden biriydi. Baz gnler bu ikiliye gzel bir kitap da elik ederdi. Genellikle kendini, bardan iindeki arabn yapld zmlerin arasnda hayal ederdi. Gnein onlar kzartsn, topran kokusunu. O da zmlerle birlikte gnein altnda kararrd. Hayatnda bir kere zm bana gitmiti ve o gidiinden sonra da arap ierken kurduu hayaller deimiti. Gne hayalleri... Kararan zm hayalleri... Bronz-laan Desire'nin zmlerin zerinde, plak ayaklaryla ra karnn hayalleri... Gnei bol bir yerde domadna sk sk hayf-lanrd. yle bir yer olmalyd ki; ba, deniz ve gne i ie gemeliydi. Alveriini bitirip kasaya geldii zaman, ikolatalarn bulunduu blmdeki kadn dikkatini ekti. Ofisten karken grd kadnd. O bronz teni unutmasna imkn yoktu. Kesinlikle oydu. Kadn yanndaki bir adamla konuuyor gibi yapp, gzucuyla da onu takip ediyordu. Btn benliini kaplayan bir tedirginlikle sarsld. ki yerde de ayn kiiyi grmesi garipti. Helsinki, Finlandiya boyutlarnda bir lke iin byk saylrd.

"Paranoyaklama Desire" dedi kendine ve kasa kuyruunda srasnn gelmesini beklemeye balad. Kendine engel olamyordu. Sanki srada beklerken birileri gelip, arkadan saldracakt. Ensesinde balayan rperti omuriliinden beline, oradan da kollarna gemiti. Tekrar dnp arkasna bakt. Kadn cep telefonuyla konuuyor gibi yapyordu. Gne gzlklerinin ardndan mutlaka onu izliyor olmalyd. Biraz nce konutuu adamsa ortadan yok olmutu. Adam neredeydi? Belki de darda onu bekliyordu. Yrei frlayacakm gibi arpmaya balamt. Ne yapmalyd? Marketten kar kmaz peine deceklerdi. O halde markette kalmalyd. Herkesin iinde ona zarar veremezlerdi ya! Alveri arabasn kuyrukta brakarak ocuklu bir ailenin yanna doru yrmeye balad. ocuklarn bulunduu bir yerde ona saldra-mazlard. Raftan bir oyuncak bebek ald. Bebei inceliyormu gibi yaparken, etraf kolaan etmeye balad. Gne yan tenli sansn kadn telefonla konuuyor gibi yaparak, Desire'nin hareketlerini izliyordu. Sanki birilerine rapor veriyor gibiydi. Alveri iin gelmedii her halinden belliydi. Yannda alveri sepeti bile yoktu. Ne yapmalyd?.. Bir ekilde ikisinden de kurtulmas gerekiyordu. Elinde oyuncak bebek olduu halde kasaya doru belli etmemeye alarak yrmeye balad. Bu arada kadnn yanndaki adamn nereye kaybolduunu grmeye alyordu. Etraf bir sre inceledikten sonra adam ikolatalarn bulunduu blmde buldu. Hibir ey belli etmemeliydi. Kasaya doru yryne devam etti. Kasann yanma gelir gelmez, birdenbire komaya balad. Kasay geer gemez alarm almaya balad. Bebein zerindeki manyetik gvenlik eridi, alarm sistemini harekete geirmiti. Desire bunu fark edebilecek durumda deildi. Kasay geer gemez park yerindeki arabasna doru var gcyle komaya balad. Arkasna bakmaya korkuyordu. Bir an nce arabasna binip, uzaklamalyd. Nereye gittiinin nemi yoktu. Bir an iin arkasna dnd, iki gvenlik grevlisiyle beraber yank tenli kadn da onun peinden kouyordu. Arabalarn arasndan geerken bacaklarn ve kalasn kaportalara arpyordu. Fakat bu onu durdurmuyordu. Bir an nce arabasna varmalyd. Kahrolas arabasn nereye park etmiti ? Bin be yz arabalk park yerindeki btn arabalar, Desire'ye kendi arabas gibi grnyordu. Park alannda bir arabadan dierine koarak kendi arabasn bulmaya alt. Koarken arpt arabalarn alarmlar almaya balamt. Desire'nin aklna arabasnn uzaktan kumandasnn panik dmesi geldi. Uzaktan kumandayla arabasnn panik alarmn altracakt. Bir yandan komaya devam ederken dier yandan elini antasnn iine sokup arabasnn anahtarlarn aramaya

balad. Anahtarlarn buldu ve uzaktan kumandann ama ve kapama dmelerine ayn anda basarak arabasnn panik alarmn harekete geirdi. Sesler ve klar o kadar youndu ki. Sanki gzlerine bir mercek yerletirilmiti ve btn klar yz kat gle gzbebeklerine doluyordu. Sesler de ok youndu. Kalbinin atlarn, kulan-daym gibi duyuyordu. Her ey birbirine girmiti. Btn klar ve sesler birbirine karmt. Neyin ses, neyin k olduunu bile alglayamyordu. Sanki k huzmeleri binlerce ineymi gibi beynine batyordu. Tek dncesi onu takip edenlerden kurtulmakt. Bir arabann tamponuna taklp dt. Ayaa kalkmaya alrken, iki gl kol onu yakalad ve minik bir sepet gibi havaya kaldrd. 50 22 eyll 2005, perembe 03:50 Arsen'in bilei ve parmaklar saatlerdir klavyenin bamda almaktan armaya balamt. Gzleri de artk ekrandaki program kodlarn ift grmeye balamt. Bir sre ara vermeye karar verdi. Ayaa kalkt ve tutulan kaslarn gevetmeye alt. Timur'un ofise koyduu masaj koltuuna oturdu ve geriye doru kayklp uzand. Timur iini iyi biliyordu. Badat Caddesi'nde Comfort Zone diye bir yerde grd masaj koltuklarndan hem stanbul'daki iyerine hem de Hamburg'daki ofislerine almt. Bu ekilde alanlarn veriminin artacana inanyordu ve haklyd. almaya ara verip, ofise geldiinde koltuuna kurulur, bir yandan masaj yaptrrken dier yandan yar uyur vaziyette Ar-sen'le proje zerine konuurdu. Aren, vcudunu bir hamak gibi saran koltuu iyice yatrd. Yarm saat kadar hafif bir masaj yaptrmak, daha sonra da iinin basma dnmek istiyordu. Masajdan sonra birka dakika da uyuyabi-lirse, mkemmel olurdu. ki haftay akn sredir neredeyse uyumadan almak, bnyesini zayf drmt. Hamburg'a geldiinden beri bir kere sekiz saatlik deliksiz uykunun dnda, ya bir iki saatlik uykuyla ya da hi uyumadan gnler geirmiti. O uyuduu gn de Araknidlerin intihar etmesine engel olduu gnd. Araknidler intihar etmeden nce, kendisinden bir paray sisteme kopyalyor ve ayrlan para tpk bir akrebin inesi gibi, Araknid'i yok ediyordu. Ayrlan para nce Araknid'in iini sfrladktan sonra Araknid'i siliyordu. Araknid de bu yntemle silindii iin hibir ekilde geri dn mmkn olmuyordu. Dier paray sildikten sonra da kendisini yok ediyordu. Aren bu sorunu zebilmek iin nce sistemin silme komutunu deitirmi ve silinme emri geldii zaman, dosyalar baka bir

yere kopyalamt. Bu ekilde Araknid'in iinin sfrlandn renmiti. Ayn ekilde silme ilemini yapan paray da ele geirmiti. Daha sonra da silen parann Araknid'in iini sfrlamasn engelleyecek bir yntem zerine almaya balam, ama bir trl buna engel olamamt. Zaman ok nemliydi. Sunucu zerinde sktrlan Araknid intihar etmeye karar verdiinde, maksimum iki yz seksen milisaniye iinde kendisini yok ediyordu. Arsen'in ie yarayabilecek bir zm olasl bulmas iki gnn almt. Daha nceden denedii her trl yazmaya ve silmeye kar koruma abas ie yaramamt. Modifiye etme komutunu da sistemden karmas bir ie yaramamt. Bunun zerine tm iletim sisteminde ihtiyac olan programlar bir CD'ye kopyalam ve baka bir CD'den ise iinde Araknid olduunu bildii bir CD'yi de baka bir srcye koymutu. ki CD'yi birden iinde sabit disk olmayan bir bilgisayara koymu ve bu ekilde Araknid'in yapsn incelemeye balamt. Araknid kendisini baka bir yere kopyalayamad ve silemedii iin de yakalanmt. Bir hafta boyunca elde ettii btn bulgular yazcdan kt alarak deerlendirmiti. ARTIM'm yazlm ekibi de, Arsen'in ortaya kard kaynak kodlar kontrol ettikten sonra kendi sistemlerine almlard. Ekibe yapacaklarn anlattktan sonra ofisin yannda kendisi iin hazrlanan odaya gitmi, duunu alm, tran olmu ve sekiz saat kesintisiz uyumutu. Ertesi sabah yine gn domadan kalkm ve almalarna kald yerden devam etmiti. Ta ki Timur ona ARTIM'a yaplan saldry bildirene kadar. Ray Scott'a verdii sz tutmak iin kendini iki ayr modda yaamaya altrmt. Tam bir profesyonel olarak Araknidler ve Ares'ten bilgilerin alnmas zerinde almt. Alan Vignette'le gelimeler konusunda grm ve tek bana kaldnda da Me-lody'ye saldranlar hakknda elde ettikleri bilgileri dnmt. Alan Vignette ok iyi bir aratrmacyd. Hamburg'da bulunduu her gn toplanmlar ve Alan bulduu bilgileri aktarmt. Hamburg'da olmad zaman ise zel kuryeyle almalar hakknda bilgi yollamt. Araknidleri yollayan sunucuyu kefettiklerinde, Alan GOR'nin adyla ortaya km ve saldry GOR'nin .yapm olabileceini sylemiti. Bundan bir gn sonra da Aren, Araknidler ile GORl arasndaki ilikiyi bulmutu. Aniden, ikiye blnen yaam tekillemiti. GORl, bir ekilde hem saldrlarla, hem de Araknidlerle ilgiliydi. Daha sonra rendikleri de phelerinin haklln ortaya koymutu. Vignette'le her grmesinde bu dnceleri daha da desteklenmiti. ORHAN KEMAL L HALK KTPHAN1 Ludwig'in Stasi'de alt yllar, iki Almanya'nn birlemesinden sonra isiz kaln, karsnn onu terk etmesini, bir sre bota dolatktan sonra Rus

mafyas iin bir iki i yapn ve GO-R'yle almaya balamasn birka gnde renmiti. Somali, Bosna, Suriye, Kuzey Irak, Kuzey Kore gibi, dnyann kark pek ok blgesinde operasyonlara katlm ve 2003 ylndan itibaren de st dzey planlayc olarak almalarn srdrmt. Alan'a gre Ludwig'in o tr bir operasyona katlmamas gerekiyordu. Alan Vignette'in Araknidlerle ilgili de yardmlar da olmutu. Araknidlerin topladklar bilgileri aktardklar P adresini kullanarak, kendi yazdklar Truva atn sisteme yollamlard. Ama bir sonu elde edememilerdi. Kar taraf ataklarn fark etmi ve kar ataa gemiti. Bu ekilde internet zerinde bir sava balamt, iki tarafn da kardakine stn gelemedii bir sava... Karlk verildiinde, ilk i olarak Vignette'i uyarmt ve saldrnn yapld yerle ilgili bilgi vermiti. Kullanlan P adresinin sahibi olan irket, Kaliforniya merkezli lokal bir internet servis salaycs kmt. Vignette de bu servis salaycsn ve GOR'yi sk incelemeye almt. GOR hakknda rendikleri Arsen'in gzn korkutmutu. Vignette'ten rendii kadaryla GOR'ye girmek, Pentagon'a girmekten daha zordu. Sadece danmanlk yapan bir irket iin ok etkili gvenlik sistemleri ve ok fazla alanlar vard. Uzaktan helikopterden, teleobjektif kullanlarak ekilen filmi seyrettiinde, o binada nasl olup da binden fazla insann altn merak etmiti. Vignette'in elde ettii bilgilere gre, kompleks eski bir nkleer yeralt silosunun stne kurulmutu. Byk bir ihtimalle, GOR buzdann sadece st ksmyd. O kadar ok olay olmutu ki, Aren hatrlamakta bile glk ekiyordu. Bilgisayarn sa alt kesindeki saat olmasa, gn bile hatrlayamayacakt. Gerekten gnlerden neydi ? Faresini ekrann sa alt kesindeki saatin zerine gtrd. Gn gsteren bir kutucuk kt. Srekli ak hcrelerde tutulan mahkmlar gibi zaman kavramn neredeyse yitirmiti. Pencereden gelen k yardmyla sadece gn geceden ayrabiliyordu. Naslsa iini bitirene kadar tarihin bir anlam yoktu. Yapt iin bitii, bir milatt onun iin. Milattan sonra gnler anlam kazanmaya balayacakt. Gnna e yapay k veren, sar ve beyaz florllarn aydnlatt ofisin aydnlna ramen, kle gibi arlaan gzka-paklar kapand, Aren tavan uykusuna dald.

51

22 eyll 2005, perembe 04:55 Mark Flexner yanndaki on iki adamyla, birbirlerine klavuz ipiyle bal ekilde, balkadam giysilerinin zerine Shadow Oxy-gen Rebreather sualt solunum sistemlerini giymi, Elbe Nehri'nin bulank sularnda yzeyin drt metre kadar altndan ilerliyordu. Kullandklar dal sistemleri, tam kapal sistemler olduu iin nefes alp verdike suya hi hava kabarc kmyordu. zel tasarlanm sistem, balkadamn ihtiyac olan oksijen seviyesini salyor ve dar verilen nefesi yeniden kullanlabilecek hale getiriyordu. Shadow Oxygen Rebreather ekipman, NATO standard olarak tasarlanmt ve ngiliz deniz kuvvetleri tarafndan kullanlyordu. Flexner de eski bir SAT komando subay olarak, ngiliz SAT ekiplerinin seimine gveniyordu. Solunum sistemleri gibi, btn dal tehizatlar da, NATO stan-dardmdayd. Giydikleri tehizat suyun altnda alt saat kadar kalmalarn salayacak kapasitedeydi. Planlanan dal sreleri ise yaklak olarak yirmi dakikayd. Taktklar Neptune II maskeleriyle hem rebreather hem de standart dal ekipmanlanyla dallarna devam edebilecek durumdaydlar. Yanlarnda Neptune H'ye bal iletiim sistemine ek olarak, dal kyafetlerinden kurtulduklarnda kullanacaklar operasyon iletiim sistemleri vard. Btn ekipmanlar, dal sistemleri gibi, NATO standardndayd. En nde giden Flexner koluna bal olan kl pusulay grebilmek iin dal gzlnn camna deecek kadar yaklatryordu. Su stnde grlmekten korkmadan yaktklar balar stndeki fenerin bile gr mesafesinin otuz santimi amasna izin vermiyordu. Ik suyun iindeki amur ve tortularn oluturduu duvara arpp, daha ileri gidemiyordu. Flexner, yllarn SAT komandosu olarak geirmiti, yine de her operasyondan nce heyecanlanrd. GPS sistemi entegre edilmi pusulasna gre, Elbe Nehri'nin denize doru olan akntsnn da yardmyla, hzl ilerliyorlard. Sualt GPS verilerine gre, Hah-nfer Nebenelbe blgesine gelmilerdi. Operasyon ncesinde yaptklar toplantda akntnn saatte iki millik bir hzla denize doru aktnn bilgisine, palet vurular da eklenince hzlan saniyede iki metreye karlk geliyordu. GPS uydusundan aldklar yirmi metre yanlma payl bilgiyi de hesaba katarak palet vurularn saymay ihmal etmiyordu. Yapt hesaplara gre sekiz palet vuruundan sonra sola, kyya doru dnecekler ve akntya dik olarak palet vurmaya balayacaklard. Akntnn etkisiyle, apraz ekilde giderek hedeflerine varacaklard.

Yaklak otuz saniye kadar palet vurduktan sonra insan yapm duvara ulatlar. Calliope'nin nehre bitiik bahesi nehir yzeyinden alt metre yukardayd ve drt gvenlik noktasndan kontrol ediliyordu. Yukarya kmalar demek, direkt olarak hedef haline gelmeleri demekti. Bu nedenle kanaln dibine doru dala getiler. Aada on balkadam olmasna ramen, kanaln zerinde gzle grlebilecek lbir gariplik yoktu. Elbe Nehri her gece olduu gibi sakin bir ekilde akn srdryordu. Operasyon ncesi zerinde altklar plana gre, Calliope'nin artma tesisinin kanal k Elbe Nehri'nin yzeyinden yedi metre aadayd. Flexner kendisine bal olan iki ipi ekti. Operasyon srasnda mmkn olduu kadar sualt iletiim sistemini kullanmamay tercih ederdi. Tim yirmi saniye iinde tespih taneleri gibi duvarn yannda dizildi. Her birinin arasnda iki metre uzunluunda klavuz ip vard. Bu tr krlemesine yaplan operasyonlara alk olan tim, Flexner'in iki tarafnda artma tesisinin kanal km aramaya baladlar. Bir sre sonra Flexner sol tarafndaki ipin ekildiini hissetti. Ayn anda maskesinin iindeki kulaklnda bir kelime duydu. "Bingo!" Kanal k bulunmutu. O da sandaki ipi ekerek ekibin kalanm uyard. Kanal k plandaki gibi, yaklak 80 santim geniliindeydi ve giriinden drt metre ieride zgarayla kapatlmt. Sra yollarndaki ilk engelin almasndayd. "Hampton sra sende" dedi Flex-ner. Charles Hampton seksen santim geniliindeki borunun iine girdi. Yannda tad alet antasndan su altnda alan bir asetilen hamlac kartt ve ie koyuldu. Asetilen hamlatan kan parlak kaynak atei yllardr suyun altnda kalmasna ramen salamln kaybetmemi zgaranm demirlerini yava, fakat amaz bir ekilde kesmeye balad. Sekiz dakika sonra demir parmaklklardan oluan zgarann tamam kesilmi ve paralar kanala tanmt, ini bitiren Hampton kanala kt ve ekibin iindeki yerini ald. Artk nlerinde iki yz metrelik bir yol vard ve iki yz metre sonraki yol ayrmndan itibaren de ekip ikiye ayrlacakt. Flexner kendisine bal klavuz iplerden sol yanndaki ipin ucunu belindeki karabinadan kartt ve yardmcs Bauman'a verdi. Her ne kadar su altnda rahat grnse de, amfbik operasyonlardan pek haz etmezdi. Bu tr operasyonlar iin yal olmamasna ramen, siyatiklerinin azdndan szlanr dururdu. Patlayclar konusundaki uzmanln, hem su stnde hem de su altnda mkemmel ekilde sergileyebilecek kadar tecrbeliydi.

Artk birbirlerine klavuz iplerle bal iki grup halindeydiler. Flexner nlerine kabilecek beklenmedik bir engele kar ilk sraya Hampton' alp btn ekibi borudan ieri soktu en arkadan da kendisi ieri girdi. Paletlerini kanala brakan tim yeleri birer birer, duvardan bir metre kadar km olan borunun iinde gzden kayboldu. Dearj borusu hafif bir eimle yukar doru gidiyordu. Krk metre kadar borunun iinde ilerledikten sonra, su seviyesi azalmaya balad. Artk Elbe Nehri'nin seviyesinin zerine kmlard. Bu aamadan sonra suyun kaldrma kuvvetinden yararlanarak ilerlemeleri bitmi srnmeye balamlard. Kuru dal giysilerinin zerine giydikleri dal tehizatnn yan sra operasyonda kullanacaklar malzemelerin bulunduu sugeirmez antalar da ilerlemelerini zorlatnyordu. nsanda klostrofobi hissi uyandran boruda yz yetmi metre kadar ilerledikten sonra, ellerindeki planlara uygun olarak, yaklak alt metre apnda, yz yetmi santim yksekliinde daire eklindeki bir alana ulatlar. Btn ekip zemine sfr seviyedeki borudan kp dairesel alanda iki bklm toplandlar. Hibiri henz maskesini karmamt. Hl dal tehizatlarndan solumaya devam ediyorlard. Flexner etrafn inceledi. Bulunduklar yer bir eit toplama merkeziydi. Calliope'den boaltlan sular bulunduklar blmede toplandktan sonra da nehre aktlyordu. lerlemek iin nlerinde yol vard. Birinci grup soldaki hatt izleyecekti. Flexner'in ynettii ikinci grup ise tam karlarndaki yolu takip edecekti. Sadaki tnel ise dier atk su temizleme birimiyle paralel bir hatt. Flexner Neptune H'sine yerletirilen telsizinden seslendi. "Paul kirlilik durumu nedir?" Paul Bauman nc gruptayd ve dehlize girer girmez ilk i olarak dehlizin havasn incelemiti. zellikle olas bir metan gaz birikimi balarn derde sokabilirdi. "Temiz, ama koku konusunda bir ey syleyemem." Dierleri arasnda bunu sylerken de, sa elinin iaretparman ve baparman bir halka haline getirmi dier parman da amt. Dalg dnyasnn iaret diliyle "tamam" diyordu. Flexner, "Buradaki koku nemli deil, kokudan leni duymadm, ama yukarda iimiz hi kolay deil" dedi. ki bklm bekleyen adamlarna bakt. Bir saat sonra, ilerinden bazlar geri dnemeyecekti. Hepsi iyi yetitirilmi uzman askerlerdi. Orduyla ilikileri kalmamasna ramen, asker kimlikleri hl devam ediyordu. lene kadar da asker olarak kalacaklard. Her biri tehlike annda yapacaklarn ok iyi biliyordu. Kendi aralarnda maytap partisi dedikleri saldn birazdan balayacakt. Her trl hazrl yapm olmalarna

ramen kimin geri dnemeyeceini yzlerinden anlamaya alt. Belki de kendisiydi dnemeyeceklerden biri. Btn i hayatlar boyunca bu duruma almlard. Paral askerlik, her zaman deme gnne yaplan hazrlkt. Bir gn hepsi borlarn deyecekti. Ekibin ikiye ayrlma zaman gelmiti. "Dal tehizatnz karmaya balayn. Harekete gememize iki dakika kald" dedi. Ekibin tm maskelerini, srtlanndaki rebreather'leri kartp bir kenara dizdiler. Hampton bir C4 kalbn uzaktan kumandal bir mekanizmayla birletirdi. "Aktifletirme onay bekliyorum" dedi. Flexner saatinin yarmdaki dmeden kadrann klandrd. domasna bir saatten az zaman kalmt. "Aktifledir" dedi. Gnn

Hampton uzaktan kumandal patlatc sistemi aktif hale getirdi ve dzenei tehizatn bulunduu yere bir BC'nin35 cebine yerletirdi. "Kurulum tamamland" dedikten sonra uzaktan kumandal kilitli anahtar sistemini Flexner'e verdi. Artk gemilerini yakmaya hazrlard. Hibiri geldikleri yolu kullanarak geri dnmeyecekti. Dn iin daha pratik ve hzl bir zmleri vard. Flexner tm ekibin hazrlklarn tamamladn grnce saatine bakt. "On yedi saniye sonra, be yz yirmi sekiz!" dedi. Tm ekip kollarndaki saatlerine bakmaya balad."... drt, , iki, bir, ayar!" Flexner, "Operasyon saatimiz be yz krk be. areti verir vermez btn iletiim ve enerji hatlarnn kesilmesini istiyorum" dedi. 35. Dalglarn sualtnda yzerliklerini kontrol etmek iin kullandklar, havayla iirile-bilen bir tr yelek. Bauman'n ekibi kompleksin biri retim blmnde, dieri de yedek para deposunun yannda olan iki jeneratrnn safd braklmas grevini stlenmiti. Flexner'in ekibi ise irketin yeraltndan geen fiber optik hattn ve elektrik hatlarn kesecekti. Tesis her trl elektrik kesintisine kar yedekleme sistemine sahipti. Bu nedenle kesintisiz g kayna btn sistemlerin kapanmasna engel olacakt. Ellerindeki plana gre, elektrik sistemini kestikleri zaman saldracaklar Bilgi lem Merkezi'ne giden kesintisiz g kaynann, yedek hatt da kesilmi olacakt. Yaptklar plana gre saldrnn ikinci dakikas dolmadan Bilgi ilem Merkezi'nin kesintisiz g kayna da devre d braklacakt. Aldklar emir, iletiim ve enerji altyapsnn yok edilmesiydi. Flexner'in, "Maytap partisine balyoruz. Git. Git. Git" komutuyla Tim iki kol halinde, onlar grev yerlerine gtrecek borulardan ieri girdiler, iki grubun

da nlerinde srnerek gidecekleri yaklak drt yz metreleri vard. 52 22 eyll 2005, perembe 05:20 Aren uyandnda, kendini masaj koltuuna uzand pozisyonda buldu. Hi kprdamadan, deliksiz bir uyku ekmiti. Kestirmeyi planlam olmasna ramen zerindeki yorgunluk ar basm ve iki saatten fazla uyumutu. Ayaa kalkt, gerindi, vcudunu esnetti ve birka dakika nefes antrenman yaptktan sonra cama, Elbe'yi seyretmeye gitti. niversite yllarnda yurtta kaldnda da ayn eyi yapard, istanbul zlemini gidermek iin, gece olduunda yurtlardan Ankara'ya bakar ve uzakta grd klarn istanbul'un Avrupa yakas olduunu ve aradaki ormann karanlnn da Boazii olduunu hayal ederdi. MTA'nn btn gece yanan klar da gemilerdi. Elbe ona okul yllarnda kurduu hayalleri hatrlatmt. Nehrin kar kysna demirlemi teknelerin bir ksm, birazdan denize alacakt. Bir tekneye binip Kuzey Denizi'ne almak, oradan Man Denizi'ne, Cebelitark Boaz'ndan Akdeniz'e gemek ve pupa yelken Ege Denizi'ne gitmek isterdi. Oradan... Saros... Gzleri doldu. Dncelerin onu Saros'a gtreceini hi dnmemiti. Ama hi beklenmedik bir anda, dnceler derinden iliyordu. Hl iindeki o sululuk duygusundan kurtulabilmi deildi. O duygu ki, dnp dolap beyninin bir yerinden kyordu. Yasn bile yaamaya frsat olmamt. Yasm yaamak ister miydi ? Bilmiyordu. Melody bu durumda ne dnrd ? Neden sevilen birisi lnce mantk anlk yokluklara urard? Bir cennet varsa, Melody mutlaka orada olacakt. Yoksa da nemi yoktu. Bu dnceler, o zaman sadece onu ilgilendirecekti, ikisinden hayatta kalan Melody deil de, Aren olmutu. Yaad iin sulu muydu? Melody'yle birlikte olmas m gerekirdi? Cennette veya hilikte... ek snrnda Krkonose Dalan'nda doan Elbe Nehri, milyonlarca insann yaam kayna, binlercesinin de mezar olacan hi biliyor muydu ? Kim bilir ka bin yldr akyordu. Aktn biliyor muydu ? Neden Krkonose Dalar'nda doduunu ve neden Hamburg'un iinden geip Kuzey Denizi'ne boaldn biliyor muydu? Su bunlar dnmezdi... Su olmak vard. Ka derecede donacan ve bulduu en kolay yoldan akmas gerektiim bilirdi sadece. Acaba yle miydi? Yoksa zerinde dolaan insanlarn

hayatlarndaki yerini bilip, bir ey yapamasa da, dertlerine ortak olur muydu ? Nehirde ykandklarnda yeni doan bebeklerin kulaklarna geleceklerini fsldar myd ? Birka aylkken, babasnn onu Boazii'nde denize sokarken ekilmi bir resmi vard. Acaba o zaman Boazii ona geleceini fsldam myd? Neler sylemiti? ok zeki olacaksn ama, btn sevdiklerini kaybedeceksin mi demiti? Eer fala inansayd, elindeki hayat izgisine bakar myd ? Hayat izgisindeki kesintilerin her birinin, hangi yama karlk geleceini dnr myd ? Dnceler bir kartopu olmu tepeden aa yuvarlanmaya balamt. Tecrbelerinden, dncelerini kendi haline brakrsa onlarn olmadan durmayacan ok iyi biliyordu. Anlalan o ki, darda ksa bir yry yapma zaman gelmiti. Bu halde almasna imkn yoktu. "Hi dinlenmez misin?" Aren arkasn dnd. Vignette, o darya bakp dncelere dalmken ofise gelmi ve yakndaki bir alma masasna dayanmt. Boyu ksa olduu iin biraz kayklsa rahatlkta dirseini masaya dayayabilecekti. Aren, Vignette'i grnce glmsedi. "Biraz dinlendiimi sylemem bile yarasa olduum phesinden seni kurtaramayacak sanrm" dedi. Vignette, "Biliyorum, biliyorum" dedi glmserken. "Gvenlik kamerasndan grdm. Yeni uyandn grnce, bir urayaym dedim." Aren, "iyi yaptn." O srada masann zerindeki duman tten iki fincan grd. Eliyle belli belirsiz fincanlar gstererek, "Bakyorum, yarenlik yapmaya bo gelmemisin" dedi. Vignette elini Aren iin getirdii fincana uzatrken, "Kendime bir kahve alacaktm. Senin de uyandn grnce bir tane de sana alaym dedim" dedi ve Arsen'e kahve fincann uzatt. "Stl ve az ekerli" demeyi de ihmal etmedi. Aren kahvesinden bir yudum ald. Memnuniyetini yanstan bir mrlt kard. Arada bir kahve imek iyi geliyordu. "Umarm uykusuzluk hastal, sana benden bulamamtr" dedi. Vignette, Arsen'e tedirgin bir bak att. "Tabi ki senden deil, ama zerinde altmz projeden bulat. ARTIM'a yaplan saldn ve ardndan internet

zerinde yaptmz ke kapmaca, artk bizi de bir hedef haline getirdi. Gece uyuyamadm, ben de gelip ortal bir kolaan edeyim dedim." Aren, Vignette'in tedirgin duruundan etkilenmiti. "Ekibe de bir saldr olabilir. Onlarn gvenlikleri konusunda gereken her ey yaplyor mu ?" diye sordu. "Onlarn gvenliinin salandndan emin olmalyz!" Vignette glmsedi. "Be gndr her akam farkl bir gzerghtan gidiyorlar ve her gece baka bir otelde kalyorlar. Aynca onlarn gvenliini en iyi adamlanm salyor. Endie etmene gerek yok" dedi. Ekibinin hayatmn tehlikede olabilecei dncesi Arsen'i ldrtyordu. Her ne kadar ARTIM'a yaplan saldnnn nedeni olarak, birilerinin GhostWa" ele geirmeye almas grlse de, Calliope'de altklan srece tm ekibi tehdit altnda olacakt. "Bilemiyorum, Alan..." Birka saniye sessiz kald. "Ekibi stanbul'a geri yollayacam. Burada kaldklan srece tehdit altnda olmaya devam edecekler. Her ne kadar dnmemek iin aba gstersem de almam etkiliyor. Onlar dnnce daha iyi olacan dnyorum." Vignette, Arsen'in ekibine sunduu gvenlikten emindi. Ar-sen'in de gvenlik konusunda bir teredddnn olmadn tahmin ediyordu, ama yine de ekibin zerinde alt konu yznden bir tehdit altnda olduunu dnmesini normal buldu. "Gerekli ayarlamalar sabah yaparm. Ne zaman yola ksnlar?" "ilk uakta yer ayrtalm. Hatta balantl bir sefer de olabilir. En ksa zamanda onlann buradan aynlmalann istiyorum. Kalan ileri ben hallederim." Vignette, "Tamam. Kahven souyacak" dedikten sonra hazrlklara balanmas direktiflerini vermek zere masann zerindeki telefona uzand. 53 22 eyll 2005, perembe 05:42 Flexner kolundaki saatin kadranna elini siper ederek, saatin yanndaki k dmesine bast. Saatin ekran aydnland. 05:42:17. Taktik yeleinin sol st cebinden uzaktan kumanda aletini kard. Yerletirilen btn patlayclar elindeki aletle kumanda edilecekti. Bir cep

telefonundan biraz kk olan uzaktan kumandann kapan at ve dmesine basarak aktif hale getirdi. Yerletirilen her bombann patlac mekanizmasnda bulunan, ifreli verici sistemi, bombann durumuyla ilgili bilgiyi Flexner'in elindeki kumandaya aktard. Aktif hale gelen kumanda, yerletirilen bombalarla radyo sinyalleri araclyla iletiim kurmu ve bombalarn durumunu kumandann geni LCD erkanna tek tek yanstmt. Ekranda, yerletirilen her bombann zerindeki patlatc dzenek kimlik numaras ve aktif hale geldii saat gsteriliyordu. Flexner ekrandaki kimlik numaralarndan yerletirilen bombalan takip etmeye balad. O ana kadar drt bomba aktif hale gelmiti. Aktif hale gelmesi gereken beinci bomba ise ekranda grnmyordu. Beinci bomba da, yedek jeneratr sistemine yerletirildikten sonra, maytap partisine balanabilecekti. Patlatc dzenekleri ilk grdnde ok beenmiti. stee gre zaman ayarl ya da uzaktan kumandal olarak kullanlabiliyordu. Aynca gvenlii salamak iin, patlatc bir bombaya yerletirilip kurulduktan sonra, on be saniye boyunca bekleme durumunda kalyor ve daha sonra aktif hale geiyordu. LCD ekranda beinci bombann da aktif hale getirildiini grd. Kumanda aletinin yanndan kard Stylus kalemle beinci bombann da kontroln zerine ald. Artk bu aamadan sonra yerletirilen bombann etkisiz hale getirilmesi imknszd. Be bombay birden, dme kontroll patlamaya ayarlad. Artk tek yapmas gereken patlama komutunu vermekti. Komutu verir vermez, be bomba ezamanl patlayacakt. Flexner taktik saldn yeleine entegre edilmi telsiz sistemini aktif hale getirdi ve pusuya yatan keskin nianc adamlann arad, "Dish, hedefi aldn m?" Keskin nianc ekibin lideri Tracy Fox, kod adn kulaklnda duyduu zaman, Raptor gece gr drbn takl M600 tfeini, yaklak alt yz metre tedeki uydu iletiim sistemine ynlendirmi ve her biri hedefe girer girmez patlayan, 50 kalibrelik yaklak on santim uzunluundaki bir dizi mermiyi, yanndaki kadife bezin zerine dizmi, bekliyordu. Heckler and Koch MP5SD makineli tfei ise ihtiya durumunda kullanlmak zere yannda hazr bekliyordu. Grevleri atdaki uydu iletiim sistemini yok etmek ve operasyon sonunda onlar alacak helikopterler gelene kadar, ynetim binasna gelebilecek destee engel olmakt. Yaklak bin sekiz yz metreden nokta vuruu yapabilmesini salayan M600 keskin nianc tfeinden bam kaldnp, yanndaki ekip arkadan kontrol etti. Tek mermi alan M600'n stne takl vizrne, gzn tekrar dayayp pozisyonunu aldktan sonra ifreli olarak konumalann salayan telsizin

dmesine basp konutu. "Hazr bir ekilde komutunuzu bekliyoruz" dedi. Flexner be ayn gruptan hazr olduklann belirten sinyali aldktan sonra saatinin elektronik gstergesini kontrol etmeye balad. Btn operasyonu yedi dakika iinde tamamlamalan gerekiyordu. Sekizinci dakikada tesisin her yeri polis kaynamaya balayacakt. Patlamadan yedi dakika sonra iki helikopter onlan toplamak iin ynetim binasnn atsna gelecekti ve atda yirmi saniye kaldktan sonra havalanacakt. Bu sre zarfnda helikoptere binemezlerse, kendi balarna kalacaklard. Bilgi lem Merkezi, ynetim binasnn B2 bodrumundayd. Kesintisiz g kayna ise, Bl bodrum kalandayd. Giri kat temizlendikten sonra ekip e ayrlacak ve bir grup atya kan yolu temizlerken, dier grup girii kontrol altna alacakt. nc grup ise kesintisiz g kayna ile Bilgi lem Merkezi'ni yok edecekti. "Tm kazlara, uua onay verildi. Kalka hazr olun." Tm ekip patlamann ilk dakikann ilk saniyesinde balayacam biliyordu. Her biri patlamay mteakip yapacaklan i iin pozisyon-lann almt. 54 22 eyll 2005, perembe 05:45 Ayn anda meydana gelen be patlamann akabinde, tm komplekste elektrikler kesildi ve binalar salland. Patlamalarn sesi Arsen'in kulaklarnda yanklanrken, kurungeirmez camlar zangrdamaya devam ediyordu. Patlamann ardndan, Calliope bir anda aydnlanm ve ardndan gelen karanlkla birlikte byk bir sessizlie mahkm olmutu. Aren sarsntdan nce ate topunu grr grmez igdsel olarak kendini yere atm, pencereden grlen ate toplarna bakmt. Vignette ise, savunma refleksinden sonra, "Saldrya uradk!" diye banp kapya doru komaya balamt. Patlamann etkisindeki Aren de, Vignette'in barmas zerine geri dnm ve onun peinden komaya balamt. Aadan silah sesleri geliyordu. kisi birden, akl, acil durum klarnn aydnlatt lo koridoru geip, merdivenlere doru komaya baladlar. Pis bir koku bulunduklar kata kadar geliyordu. Merdivenleri er beer atlayarak, drt kat aadaki girie geldiklerinde, bir gvenlik grevlisinin yerde kprdamadan yattn grdler. Vignette her trl olasla kar, gvenlik ekibine kurungeirmez yelek giydirmiti. Fakat iki kii tarafndan kapnn yanndan ieri tanan adamna

bakt zaman kurungeirmez yelein pek ie yaramad grlyordu. len adam gsnden giren bir kurunla vurulmutu. Kurungeirmez yelein arka taraf paralanmt. ok gl bir silahla vurulmu olmalyd. Yarallardan birinin kolu, dirseinin hemen stnden kopmutu. Kolunda kanl bir paavra sarkyordu. Kurungeirmez camda iki delik almt. O deliklerin dnda dier mermiler, rmcek a gibi izler brakmasna ramen ieriye geememiti. Birileri vuru gc ok yksek bir silahla ate etmi olmalyd. Vignette gvenlik grevlilerinden birinden telsizini alm, tesis evresindeki adamlarndan durumla ilgili rapor almaya alyordu. Bu arada yarallar giri blmnden uzaklatrlp, koridora doru ekilmiti. Vignette, Arsen'e doru dnd. "Silah kullanmay biliyorsun. Ne olur ne olmaz. unu al" dedi ve yaral gvenlik grevlisinden ald HK USP45 tabancayla, iki arjrn bulunduu arjr klfn Arsen'e doru itti. Aren Vignette'in yerden kaydrd tabancay ve iki arjr yakalad. HK USP45 ok iyi bir taktik tabancasyd. Vignette'e sordu. "arjrde ka mermi kald?" "12!" dedi Vignette. "Tamam!" Silahn zerindeki scak kan Arsen'in eline bulamt. Arsen'in ii bir tuhaf oldu. Elini ykamak istedi. Hatta bir an tabancay elinden atmay bile dnd. Silah tutan elini pantolonuna sildi. Ne yapacan bilmiyordu ama, elinde bir silah olmas olmamasndan iyiydi. Saldrganlar, elinde silah olmayanlar vurmayacak-m gibi grnmyordu. Makineli tfeklerden ktn dnd "ta ta ta" sesine karlk tabancadan kan "pat pat" sesleri kulaklarnda yanklanyordu. Arada bir koridorda seken kurunlarn vnlamalar durumun ciddiyetini daha iyi anlatyordu. "Ta ta ta." Hep l at yaplyordu. Vignette, "Aren derhal ara katlardan birine k!" diye Arsen'e btn gcyle bard. Vignette grevi gerei Arsen'i korumak zorundayd ve o anda Calliope'de bulunan en deerli kii Arsen'di. Bu arada, binann giri katndan kulaklar sar eden bir patlama duyuldu. Aren gayri ihtiyar azn sonuna kadar at iin, patlamann etkisiyle kulak

zan patlamamt, ama yine de kapal alanda hzlanarak gelen basn dalgas onu iyice sersemletmiti. Kulaklar uultudan baka bir ey duyamaz olmutu. Sanki kafasnn iinde bir delik alm ve iddetli bir rzgr o deliin iinde geiyordu. "Burada kalacam!" diye bard. Aslnda yle bardn tahmin etti. Kendi sesini bile duyamyordu. Giri katndaki kurungeirmez camlar birer kpk gibi ieri doru imi ve daha fazla dayanamayp atete piirilen kestaneler gibi yarlmt. C4 patlayc iini ziyadesiyle yapm ve ieri girebilecekleri gedikleri amt. Flexner saatine bakt. Patlamadan itibaren bir dakika on yedi saniye gemiti. Plana gre ilerliyorlard. Adamlaryla birlikte siperlerinden kp, binann iine girdiler. Camlar o kadar snmt ki dokunulduu zaman yapp, yakacak kadar scakt. Flexner, patlatclan harekete geirdii zaman, binann iki cephesinde bulunan drt C4 bombas ayn anda patlamt ve iki tim halinde alan gediklerden ieri girmilerdi. eride iddetli bir direnile karlamay bekliyorlard. Tahmin ettikleri de olmutu. Aren korunmak iin sindii yerden, koridora dier utan dalan adamlar grd. Etrafn karanlk olmasna ve pis bir dumann genizleri doldurmasna ramen, Aren grd adamlarn siluetlerinden gvenlik grevlisi olmadklarn fark etti. Balarndaki uzantlar, ellerindeki uzun silahlar (makineli tfek olabilirdi) ve hareketlerindeki sinsilie, silahlardan kan lazer eklenince, dost olmadklarn tahmin etmek hi de zor deildi. Kar taraftan gelen ilk kurundan sonra, igdsel olarak elindeki yan otomatik tabancasn dmanlara dorulttu ve 45 kalibrelik mermiyle dolu arjrn saldrganlara boaltmaya balad. Arsen'i gren bir gvenlik grevlisi de ayn yne doru ate etmeye balad. Koridorda yaplan ksa atmann sonunda, kar tarafndan iki kii yere dm, dierleri ise ortalktan kaybolmutu. O koku... Nefes almaya bile engel olacak kadar kesif bir koku koridoru kaplamt. Aren nefesini tuttu ve siper olarak kulland duvarn arkasndan koridoru gzetlemeye balad. Birka saniye sonra bir kol grnd ve bir eyi Arsen'in bulunduu yere doru frlatt. Bir saniye kadar sonra ikinci bir kol grldnde gvenlik grevlisi cierlerini yrtarcasna "El bombas!" diye barrken, kendini gvenli bir yere atmaya alyordu. Kpekbal saldrsna uram balk srs gibi koridordakilerin tm bulabildikleri kaplardan ieri kamaya altlar. Birbirini takip eden, fakat oradakiler iin anlalmas imknsz, iki patlama oldu. Aren ise patlamadan ksa bir sre nce karsndaki ofisin iine dalm

ve uzaklaabildii kadar kapdan uzaklamaya almt. Bir patlama daha duyuldu. Ardndan yine "ta ta ta" sesleri. Bir el bombas daha. Yine makineli tfek sesi. Zorunlu kalnca insan tanmad sesleri bile ok abuk renmek durumunda kalyordu. Saldrganlar direnii krmak iin el bombalan kullanyor olmalydlar. Bunun anlam birka saniye sonra bulunduu salonun kapsndan ieri bir kolun uzanp, bir el bombas frlatacayd. Byle bir durumu daha nce yaamam olmasna ramen, seyrettii filmlerde bir saldnnn nasl yaplacan grmt. Mmkn olan en az zayiat iin, el bombalan en uygun saldn silahyd. nce ieri el bombas atarsn, ardndan da ieri dalp lmeyenleri temizlersin. Bu kadar basitti. Yaklak iki yz kilo arlndaki iki masay devirdi ve ikisini de kapyla arasnda siper olarak kullanmaya balad. Masalarn onu ne kadar koruyabileceini bilmiyordu. Tetiin hemen zerindeki arjr karma dmesine bast ve yeni bir arjr tabancasna yerletirdi. kan arjrde kalan alt mermiyi hafzasna kaydedip pantolonunun arka cebine koydu. Silah tutan sa elini masann kenanna dayayp, kapdan gelecek saldny beklemeye balad. Bulunduu yer, yukardaki ofisleriy-le ayn byklkteydi. abucak etrafa bakt. Ate ettii zaman yerini belli edecekti ve bir sonraki el bombas mutlaka bulunduu yere gelecekti, ikinci saldn dalgasndan nce gidebilecei yeri kendine semeliydi. Bu arada ofis byk olduu iin el bomba-lannn etkisinin daha az olmasn umuyordu. Kapdan uzanan eli grd zaman ate etmek iin ge kalmt. Harekete geemeden el bombas ieri dt. Kol kapdan kaybolduu anda, Aren el bombasnn sert bir yere arptn duydu. Mmkn olduu kadar srtn masaya doru dnp cenin pozisyonu ald, derin bir nefes ald ve az ak ekilde patlamay beklemeye balad. Ofisin ii, insann nefes almasna engel olacak kadar genzi yakan, koyu ve youn bir dumanla doldu. Patlamann hemen ardndan odaya gireceklerini tahmin ettii iin, kalkp tabancasn kapya dorulttu. Adamlar ilerini biliyordu. ki kii kapnn yanndan silahlann ieri doru dorultup pozisyon alrken, ncs de dizlerini krm ekilde kapnn ortasnda belirmiti. Fakat iki hata yapmlard ve Aren bu hatalarn deerlendirebilirse yaayabilirdi. Birincisi saldrganlann arkalarndan gelen acil durum , onlan belirgin bir hedef haline getiriyordu. kincisi de gece gr gzlklerini takmlard. Bu da Arsen'in aksine kstl bir gr asna sahip

olabileceklerini gsteriyordu. Aren ok hzl bir ekilde beliren tehditleri sralad, ilk at, kendisine gre kapnn uzak kesindeki adama yapmaya karar verdi. Dierlerine gre, gr as Aren iin daha byk bir tehdit oluturuyordu. Tetii ektiinde adamlar kapda belireli bir saniye bile olmamt. elik yelek giymiler miydi, bilmedii iin, direkt olarak saldrgann basma nian alm ve ilk atta vurmutu, ikinci at ise adam geriye doru dt iin boa gitmiti. Aren nc at kapmm ortasndaki adama yneltmiti, ama artk dierleri kapdaki yerlerinde deildi. Geri kamlard. Aren evik bir hareketle, devrilmi masann zerinden atlad ve btn gcyle ofisin dier ucuna doru komaya balad. Doru bir karar vermiti. ki el bombas biraz nce bulunduu yere doru frlatlmt. El bombalarnn atldn grdkten sonra havada utu ve karsndaki masann arkasna doru geerken, kendisine yakn tarafndan yakalayp, masay patlamadan ksa bir sre nce devirmeyi baard. Patlama srasnda, azn amay unuttuu iin gzlerinden kan fkracak gibi olmutu. Bir an kendinden geer gibi oldu. Kulandaki nlama dayanlmazd. Hibir ey duyamyordu. Kapdan, ieri doru balayan yaylm ateiyle, namlunun ucundan kan mermiler, krlemesine btn ofisi taramaya balamt. Makineli tfekler arjrleri boalana kadar durmamt. Aren bulunduu yerde, kendisine mmkn olduu kadar korunakl bir pozisyon almaya alt. Yere yatp, tabancasn masann sol tarafndan kapya doru uzatt. kinci grup at balamt. Aren, bulunduu yerden sadece makineli tfei grebildii iin, at ans yoktu. Mmkn olduu kadar kendini kurunlardan uzak tutacak ekilde atee dik olarak yatp olacaklar beklemeye balad. Byk bir ans eseri, nc grup yaylm ateten de sa salim kurtuldu. Artk atlar arasndaki zaman uzamt. Byk ihtimalle verdikleri hasan tahminden uzaktlar. Ofis artk taranmyordu. Aren artk silah seslerini duymaya balamt, ama duyma yetisi hl minimum dzeydeydi. Beklemeye devam etti. Uzaktaki silah seslerini ve patlamalar duyabiliyordu, fakat orada neler olduunu bilmiyordu. Yerinden kpr-damamaya karar verdi. O lm gibi yapyorsa, dardakiler de gitmi gibi davranabilirdi kolaylkla. olmutu. Birileri nc defa onu ldrmek istiyordu. Daha ne kadar denemeye devam edeceklerdi ? Flexner, B2 bodrum katma indi. Byle bir direnile karlaacaklarn tahmin edemedii iin kendine kzyordu. Bilgisayar sistemlerini besleyen kesintisiz

g kaynan havaya uurmalar iin grevlendirdii Bauman'la irtibat kesilmiti. 1991 ylnda Krfez Sava'ndan beri birlikte arpt can dostunun ldn varsaymak zorundayd. kisi de yaptklar ii setiklerinde gnn birinde byle bir sonla karlaabileceklerini biliyordu. Aralarnda bir karar almlard. Kim geride kalrsa, taksirat onundu. Saatine bakt. atya kmak iin nlerinde dakikadan biraz fazla vakitleri vard. Helikopteri kardklar takdirde, Vuruarak Calliope'den kamalarna imkn yoktu. sonlar belliydi.

Bilgi lem Merkezi'nin elik kapsn at ve iki adamn darda brakp, yanna Charles Hampton' alarak ieri girdi. Cansz vcudu yere serilirken, ieriden kendisine ate eden Vignette ve drt adamn grememiti. Flexner'in lmnden sonra atma bir dakika daha srd. Ar makineli tfeklerin yerletirildii iki helikopter atya geldi ve atnn bir metre kadar zerinde yirmi saniye kadar asl kald. Srenin sonunda, kimseyi alamadan iki keskin niancy almak zere atdan ayrldlar. Timden hi kimse helikopterlere bi-nememiti. Bir dakika sonra iki keskin niancy alp, Elbe Neh-ri'nin karanlk sularn yalarcasna uarak, mehule doru umaya baladlar. 55 22 eyll 2005, perembe 09:45 Desire kendine geldiinde, bir yatakta yattm fark etti. Gzlerini yavaa at. Ik gzlerine ine gibi batyordu. Batan inelere ramen hi sesini karmadan, gzlerini mmkn olduu kadar ksarak, bulunduu yeri tanmaya alt. ki kadm kapnn yannda fsltyla konuuyordu. Arkas dnk olan gremiyordu, ama yz ona dnk olan bronz tenli kadn tandk geldi. Onu bir yerden tanyordu. Bronz ten... Gne... Birden hatrlad. lklar atarak yataktan kalkmaya alt. Ancak o zaman, btn vcudunun yataa balanm olduunu fark etti. Kvranabili-yordu, ama dorulamyordu. Barn duyan iki kadn, ilk nce ne olduunu anlamam, daha sonra da telala yatan bana gelmiti. Desire ise hl lgnlar gibi tepmiyor ve balarndan kurtulmaya alyordu. "Profesr! Profesr!" Desire kendi lklarnn arasnda asistan Sirpa'nm sesini tanmt. "Sirpa!

Bu kadn beni ldrecek!" diye avaz kt kadar barmaya balad. "z beni! Bu kadn beni ldrecek!" Bartlan lklanyla kart iin, ne syledii tam olarak duyu-lamyordu. Sirpa bir an ne yapacan bilemedi. Sa eliyle Desire'nin yzne gelen san salarn geriye doru yatrd. "Zehirlendiniz Profesr, ama iyileeceksiniz!" diyebildi. Bir yandan Desire'yle konuuyor, dier yandan da atletik kollaryla, onu tutup, kendine zarar vermesini engellemeye alyordu. Desire biraz daha hareket edecek olsa, kolundaki serum kacakt. Bu arada odaya giren iki hemireden biri Desire'ye mdahale ederken, dieri odadakileri dan kard. Hemirelerden biri, "Bayan Virtanen, ltfen sakinlesin. Dn zehirlendiniz ve btn gece halsinasyon grdnz, iyi ki tam zamannda buraya geldiniz. Yoksa ok daha endie verici durumlarla karlaabilirdiniz" dedi. Desire, "O kadn beni ldrmek istedi!" dedi. Aslnda ne olduunu hatrlamyordu ama, kadnn onu ldrmek istedii bir ekilde beynine yerlemiti. "Beni ldrmek istediler!" Odadakileri dar kartan dier hemire, enjektre ektii sakinletiriciyi serum hortumuna zerk etti. "Bayan Virtanen, birazdan rahatlayacaksnz. Dn buraya getirildiinizde, iddetli bir halsinasyon nbetine tutulmutunuz. Sizi zapt etmek bile neredeyse imknszd." Hemire Desire'yi tutan kollann gevetmeden konuuyordu. Desire, "Ama... O bronz tenli kadn beni..." diyebildi. "O sizin hayatnz kurtard. Siz buraya getiren oydu." Desire duyduklarna inanamyordu. Nasl zehirlenmi olabilirdi ki ? Bir gece nce hastaneye getirildiine gre, ancak gn iinde yedii bir eyden zehirlenmi olabilirdi. Yemek yediini bile hatrlamyordu. stelik onu ldreceini sand kadnn hayatn kurtarm olmas da inanlmazd. Hemireye bir eyler sylemeye altysa da bundan emin olamad. Hemirenin sesi ise uzun bir tnelin dier ucundan geliyormu gibi, belirsiz ve ekoluydu. Birka saniye sonra kendinden geti. 56 22 eyll 2005, perembe 17:15 Ray Scott, ingiltere'deki Broughton tesislerinde, tasarlanan yeni uak

motorunu incelemeye gitmiti. Yeni jet motoru, yakttan yzde on ikilik bir tasarruf salayacakt. Srf yeni motor bile, yeni retecekleri uaklarn havayolu irketleri tarafndan tercih edilmesi iin yeterli bir nedendi. Testler baaryla tamamlanm, sonular umut verici bulunmutu. Keyifli geen kutlamalarn ardndan, Miami'de sabah yapacaklar toplant iin, gecenin ilerleyen saatlerinde zel uayla yola kmt. Saldn haberini de Atlas Okyanusu zerinde almt. New York'ta yakt ikmali yapldktan sonra, uan rotas Hamburg'a evrilmiti. Uaktayken rendii kadaryla saldrda yedi kii lm ve yirmi drt kii de yaralanmt, dokuzu l, on bir terrist ele geirilmiti. Takribi hasar ise yirmi be ile otuz milyon avro36 arasndayd. gc kaybnn da yaklak yirmi milyon avro civarnda olaca hesaplanmt. Paraya asla acmazd. len gvenlik grevlilerinin aileleri ve yaralananlarn durumu onu dndryordu. Ua Calliope'nin zel pistine iner inmez, ilk i olarak yarallarn durumunu renmek ve ailelerine destek olmak iin hastaneye gitmiti. Adamlardan birinin durumu ok ard. Yaam savan kazanmas durumunda koluna protez taklmas gerekecekti. Durumu kritik olan iki kii dnda btn yarallarn ksa zamanda iyileeceklerini bilmek iini bir nebze olsun rahatlatmt. Calliope'nin alanlar iin ayrd fondan yarallara ve lenlerin ailelerine gerekli yardm yaplacakt. Geride kalanlarn hibiri, mevcut skntlarnn stne madd bir sknt yaamayacakt. Kendi hesabndan zel olarak ek yardm yaplmas iin gerekli di36. Avrupa Birlii'nin ortak para birimi (euro). rektifleri de vermeyi ihmal etmemiti. Calliope'ye dnnce de ynetim binasn incelemiti. Orada mthi bir atma olmutu. Giri kat neredeyse kullanlamaz hale gelmiti. Temizlik ve tamirat ilerinin iki hafta kadar alaca sylenmiti. Binann btn elektrik ve network sisteminin yenilenmesi gerekiyordu. alanlar sabah aranp pazartesi gnne kadar izinli olduklar sylenmi, daha sonra da mhendislik binasnn yanndaki hangarda geici ofislerin oluturulmas iin hummal bir alma balatlmt. Ray Scott'n arabas ynetim binasndan ayrldktan sonra mhendislik binasnn nnde durdu. Mhendislik binas, yaklak otuz be metre yksekliindeki retim hangarnn yannda kpek kulbesi gibi kalyordu. Bir dzine gvenlik grevlisi arabann yannda belirdi ve Scott'a binaya kadar elik ettiler. dar iler geici olarak tesise elektrik salamak iin var gcyle alyordu Henz mhendislik binas dnda ok az yere elektrik verilebilmiti. Bylesine byk bir travmadan sonra iyilemek biraz zaman

alacakt. Bu normaldi. Scott' kapda zel sekreteri lke Abbot karlad. Kadncazn yznden den bin parayd. Sabah ie gelmemesi iin aramalarna ramen, Ray Scott'n geleceini renince ie gelmiti. "Ho geldiniz Mr. Scott" dedi. "Herkes toplant iin sizi bekliyor." "Teekkrler lke. Sen de evine git. Burann karamsar havasn yaaman istemiyorum" dedi Scott. lke Abbot, Scott'n yzne bakt zaman, yzndeki kararl ifadeyi grd ve itiraz etmeden sylenenleri kabullendi. Sessizce, Scott'a toplant odasna kadar elik ettikten sonra evine gitmek iin oradan ayrld. Toplantnn yapld oda Scott'n odasna gre mtevazyd. Byk projeler zerinde alan mhendislerin alt tarzda devasa bir toplant masas ve etrafnda yirmi kadar koltuk vard. Bir kede duran yazcl tahta ve dokmanlarn imha edildii kt doraycs, mhendislik asndan hassas toplantlar yaptklarn gsteriyordu. Ray Scott da arada bir yaplan toplantlara katlr ve almalarla ilgili bilgi alrd. zellikle yeni bir rn tasarlanrken, yaplan toplantlara katlmay det edinmiti. Odann ortasndaki beyaz alma masasnn etrafnda sralananlara bakt. Hepsinin yznden den bin parayd. lerinde tek dik duran Aren'di. Sanki yznde mermerden bir maske var-masna talam bir ifadeyle ieri giren Scott'a bakyordu. Scott hi konumadan yerine oturdu. Ceketinin sol i cebinden bir Cohiba puro kartt. stim alan bir buharl gemi gibi duman kmeleri purodan ykselmeye balad. Puronun duman odann n kuatt. akman masann stne serte braktktan sonra purosundan cierlerini patlatrcasna birka nefes daha ekti. i eklinden, iine ektii belli oluyordu. Yine de sanki sabah sporunu yaptktan sonra derin nefesler alarak vcuduna oksijen depolayan biri kadar rahatt. Dumandan m, yoksa kzgnlktan m olduu anlalamayan bir krmzlk, yzne yaylmt. Masann iki yanma dizilen ekibini incelemeye balad. Olaylar, kelimeleri yitirmesine neden olacak kadar cann skmt. Ne syleyebilirdi? Vignette'in ekibinden onca kayp, neyse ki Aren yayordu, idar ilerden sorumlu bakan yardmcs olan Adeline Kchel'e dnd. "Ms. Kchel, bu elim olay nedeniyle hayatlarn kaybeden alanlarmzn aileleriyle bizzat grmenizi istiyorum. Onlarn kahramanlklar olmasayd, kayplarmz ok daha byk olabilirdi." Purosundan bir nefes ekti. Bir nefes daha... "Yarallarn son durumu nedir?"

Kchel, "ki kiinin durumu ar. Dierlerinin ise yaralar lmcl deil" dedi. Scott kolu kopan gvenlik grevlisini hatrlad. "Kolun yerine dikilmesi imkn var m ?" "Hayr efendim. Dirsek blm parampara olmu. Yapay bir kol taklmak zorunda" dedi Kchel. "Anladm. Mmkn olan en iyi ekilde yarallara baklsn. Bu arada gvenlik maksimum dzeye kartlsn... Alan, Ms. Kchel'le yeni gvenlik grevlileri alm konusunda ortak aln. Korunmamzn irketin snrlar dndan balamasn istiyorum." Vignette bayla onaylad. Scott purosundan birka nefes daha ekip vapur duman gibi fledikten sonra konumasna kald yerden devam etti. "Ms. Kchel, hemen almalara balaynz." "Wise ve Priceless, sizler de bir an nce Calliope'nin eskisi gibi alabilmesi iin gerekenleri yapmaya balayn." Aslnda onlarn baladn biliyordu, ama yine de iinden bir eyler sylemek gelmiti. "En az ayr hattan enerji alalm ve her birim kendi g ve iletiim sistemine sahip olsun. Gerektii zaman kaynaklarmz dier birimleri besleyebilecek ekilde ayarlayalm. Grlen o ki u anki yapmz yeteri kadar esnek deil. Her eyi bir durum almas olarak dnn ve olaslklara kar felaketten kurtulu senaryolar hazrlayn. Bir daha buna benzer bir saldryla kar karya kaldmzda hemen ertesi gn kompleksin normal ileyiini mmkn olduunca srdrmesini istiyorum" dedikten sonra Priceless'e dnd. "Bilgisayar sisteminin durumu nedir, Priceless?" Priceless, "Sadece enerji hatlar ve iletiim hatlarnda problem var. Sistem salam. Fiber optik hatlar ve uydu antenleri hasar grm durumda. Uydu hattn yeniledik. Fiber optik hatla ilgili almalar iin gerekli grmeleri yaptk. Binadaki dier tamiratlarn belirli bir dzeye gelmesini bekliyoruz" dedi. "Anladm, siz de gidebilirsiniz... Vignette ve Bora dndakiler ilerinin basma gidebilir." Toplant odasndaki herkes, Priceless ve Wise'la birlikte odasndan ktlar. Odada Scott, Vignette ve Aren kalmt.

Ray Scott, "Aren, sana bir ey olmamasna ok sevindim" diye sze balad. Arsen'e olan ihtiyac her geen gn artyordu. Adam tahminlerinin zerinde faydal olacak gibiydi. Onu her trl tehlikeye kar korumak zorundayd. Aren, Scott'n samimiyetini renmek istercesine, belli belirsiz bir merakla Scott'm yzne bakt. Scott'n en azndan, yaadn grdne sevindiini tahmin etti. Aslnda ortak dmanlar olmasa, Scott'la ayn ortamda bulunmay tercih etmezdi. Scott, "Nasl ieri girip, ynetim binasna kadar gelebilmiler? Kimse fark etmemi mi?" diye sordu. Btn bilgiler ona ulatnl-msa da bu, aknln azaltmyordu. "Kanalizasyon sisteminin kanal kndaki mazgal kesip, ieri girmiler. Bu ekilde grlmeden i blgelere kadar ilerleyebilmiler. Birilerinin patlayc ve otomatik silahlarla saldrabile-cei olasln ngremedik" dedi Vignette. Bir bakma, kendine gre gnah karyordu. Kargaa yattktan sonra kapsaml bir aratrmaya balamlard. Havaya uan atk su kolektr yaknlarnda dal tehizat paralar bulmulard. Kolektrn Elbe'ye alan kndan ieriye girdiklerini renmilerdi. Yaplan saldn profili gz nne alndnda, enerji ve iletiim sistemlerinin hedef olarak seildii anlalmt. Belki saldr baarya ulasayd, baka birimlere de saldrda bulunacaklard. Ele geirdikleri patlayclar, kullanldn tahmin ettiklerinden iki kat fazlayd. "Bana iki gn kadar nce olas bir saldrdan bahsetmitin ve gerekli nlemleri aldn sylemitin. Nasl oldu da bunu ngremedin?" diye sordu Scott. Vignette zgn bir ekilde, "Bu durum tamamyla benim hatam. stifa mektubum cebimde. stediiniz an..." "Samalama Alan! Sana ne kadar gvendiimi biliyorsun. Sormamn sebebi, hl olanlara inanamyor oluum." "Buraya saldn iin bir SWAT timi yollamlar. Saldry analiz ettiimiz zaman, hedeflerinin iletiim ve enerji sistemleri olduunu grdk. Bizi hareketsizletirmek ve sarlatrmak istediler. Bir lde bunu baardlar" dedi Vignette. "Peki bunu neden istemi olabilirler? retim hattndaki uaklara veya yedek para deposuna saldrsalard eer, ok daha fazla hasar verebilirlerdi. Hatta birka milyar avroluk bir kayp bile sz konusu olabilirdi."

"Onlarn amalan bilgisayar sistemlerine erime almalanm-za sekte vurmak ve internet eriimini yok etmekti. Birileri, 'bizimle dalamayn' mesajn vermeye alt" diye sze girdi Aren. Scott doutan lider yapdaki insanlar iyi tanrd. Bir ksmn yannda altrm, dierlerini de yok etmesi gerekmiti. Kendi karlar iin, ok iyi bir zamanda Arsen'in varln renmiti ve Arsen'in yaad baz olaylar da iine yaramt. Arsen'in kans-na yaplan saldn olmasa, elik bakl adama bir eyleri kabul ettirebileceini hi sanmyordu. Scott, "kinize de bir ey olmadna ok memnun oldum" dedi. "Beni nc defadr ldrmeyi baaramadlar. Harcayabileceim be canm daha var" dedi Aren. Scott glmseyerek, "Dokuzuncuyu saklamak iyi fikir" dedi. "Hatta kalan beini de burada harcamamakta fayda var." "Sanyorum bu seferki saldnnn hedefi ben deildim. Belki bir sonrakinin olabilirim, ama bu sefer deil... Yine de, almalarm yznden saldnya uradk. Sanal ortamda yaplan bir saldrya karlk olarak lm timi yolladlar" dedi Aren. Scott, "Daha gvenli bir yerde almalarnza devam edebilirsiniz. Size eriemeyecekleri bir yerde" diye bir teklif ortaya att. "Bundan sonra ben yalnz alacam. Ekibi geri yolladm. On-lann daha fazla tehdit altnda yaamasn istemiyorum. Mmkn olduu kadar az kiinin bu ie bulamasnda fayda var." Scott, "Sizin sisteminizi kimsenin aklna gelmeyecek bir yere tayacaz. Nasl bir ekiple almak istediinize siz karar verin" dedikten sonra Vignette'e dnd. "Ege'deki aday almalarnz iin ayarlayabiliriz. Bu olanlardan sonra, orada almalara devam etmenizin daha uygun olacan dnyorum. Kabul ederseniz, gerekli hazrlklara balarz. Buradaki sistemi oraya tayabiliriz. htiyalarnza gre ekibinizi de yenileyebiliriz" dedikten sonra Vignette'e dnd. "Alan, bir Finli vard. Desire Virtanen'di galiba ad. Onunla ilgili durum nedir?" Vignette glmsedi. "Ms. Virtanen'in durumu iyiye gidiyor. Gvenlik nlemlerini maksimum dzeye kardk. Ms. Virtanen'le irtibat kurma grevini Timur Sarp stlendi. Yakn zamanda onunla irtibat kurup, teklifte

bulunacaz" dedi. Aren, Desire Virtanen'in durumuyla ilgili bilgiyi Timur'dan renmiti. Karlannda yapay zekyla kontrol edilen bir sistem vard ve Desire Virtanen'in yapay zek zerine yapt almala-n basanlar iin kritik nem tayabilirdi. Yapay zek konusunda yaptklar almalar ve Yapay Zek Projesi devrin en byk ba-anlanndan biriydi. Nroteknoloji dalnda bir devrim yaratmlar ve insan beyninin veri saklama yntemlerini zmlemilerdi. Daha da nemlisi, renme sistematii, kompleks algoritmalar ve bulank mantk37 konusunda yaptklar almalar, insan beyni ile bilgisayarlar daha da yaklatrmt. Scott, "Umanm o da bizimle almay kabul eder" dedi. Aren okuduu dosyadan rendii kadaryla, Desire'yle almak isterdi. ARTIM'a ve zerinde altklan projeye katks byk olacakt. Her ne kadar Desire'yi, Vignette bulmu olsa da, an-lamalan halinde Desire, ARTIM'la alacakt. Scott'la aralann-daki anlama bu ekildeydi. Bu konuda da karar verecek olan Timur'du. Aren, Scott'n Desire'ye olan ilgisini anlayamyordu. Belki de Scott, Desire'nin projeye yapaca katk nedeniyle heyecan duyuyordu. Yine de garipti. Scott konumasna devam etti. "Ege'deki bir adada almalara devam etmeye ne dersiniz Mr. Bora?" diye sordu. "yi bir fikir olabilir. Yeterli internet eriimi olduktan ve buradaki sistemi oraya tadktan sonra olmamas iin bir neden yok. Beni dndren tek konu gizlilik. Hibir ekilde oraya gideceimizin bilinmemesi gerekiyor. Eer bir baka saldnyla karlarsak, bu seferki ok daha gl olacaktr" dedi Aren. Vignette o adaya daha nce birka kez gitmiti. O sralarda Scott'n zel gvenliinden sorumluydu ve adann yapsn ok iyi biliyordu. Saldn havadan yaplmadka adadakiler kendilerini birka gn koruyabilirlerdi. "Aday korumak buradan kolay. u anda orada bulunan ekibi takviye edersek, bu i olur" dedi. 37. Matematikte belirsiz setler kavram zerine kurulu bir mantk trdr. Belirsiz setlerde her bir eleman iin 0 ve I arasndaki kesirli deerlerde doruluk dereceleri hesaplanr ve doruluk bu derecelere gre deerlendirilir.. rnek: 0, 21766033. Aren, "om azllk yapmak istemiyorum ama, karmzdaki-lerin elinde ok geni olanaklar olmal. Her hareketimizi izlemeye almlardr. Bir ekilde

ortadan kaybolsak bile, ellerindeki tm imknlar bizi bulmak iin kullanacaklardr. Adanz da ilk bakacaklar yerlerden biri olacaktr. En azndan adadaki faaliyetleri izlemeye alrlar. Bu nedenle, eer adada alacaksak, adadaki rutini bozmadan bunu yapmamz gerekir. Vignette, "Adann tamam zel mlkiyet. Gvenlik konusunda iki ekip olutururuz. Bir ekip adadaki gvenlii salarken, dier ekip de ihtiya olmas halinde hemen hareket edebilecek bir pozisyonda olur. Ada incelemeye alnsa bile faaliyetlerinde bir farkllk gzlenmez" dedi. "Nasl bir ada bu ?" diye sordu Aren. "Yaklak sekiz kilometrekare byklnde, volkanik bir ada. En yksek yeri altm metre. zerindeki kale ykld iin XIX. yzylda ykntlarn zerine bir ato yaplm. Orada yeterli alma alan var. Aynca ihtiya duyabileceiniz her trl konfor da dnlm durumda. Memnun kalacanzdan eminim" dedi Vignette. Aren iin alaca yerin nemi yoktu. Birka metrekarelik bir hcrede bile alabilirdi. Onun iin nemli olan Melody'yi ldrenlerin iini bitirmeden lmemekti. Bunu salamak iin de elinden geleni yapyordu. "Bence bugnden itibaren gvenlii azar azar artrmakta fayda var. Bu ekilde dikkatleri orann zerine ekmeden hazrlklar yapmamz mmkn olabilir" dedi. "Bir de adann iletiim uydusunun kapsama alan iinde olup olmadn kontrol etmemiz lazm. Eer uydunun ayak izinde deilse, baka bir uydudan hat almamz gerekebilir." Vignette, "Eer fikir olarak kabul edildiyse, gereken ilemlerin yaplmasna hemen balanabilir. htiyacnz olan her eyin orada olmasm salarm. Gvenlik konusuna gelince, o konuda da hibir endieniz olmasn" dedi. 57 I 22 eyll 2005, perembe 20:15 Desire bir kle gibi koltua yld. On iki saat boyunca yaad halsinasyonlar ve kendine gelmek iin ald ilalar, btn gcn tketmiti. Sirpa'nn, onu hastaneden almadan nce yapt alverite aldklarn dolaba yerletirmesini seyretti. Aslnda zel bir eye bakt yoktu. Yaama adapte olmakta zorlanyordu. Sanki karsnda ikinci bir yaam vard ve o yaam ona yabancyd.

Desire, "Sirpa! Brak onlar bir kenara da gel buraya" diye seslendi. "Bana olanlar bir kez daha anlat!" Sirpa'nn anlattklarn doru duyduundan emin olmak istiyordu. Sirpa, "Bir dakika geliyorum" diye mutfaktan yantlad. Dubleks evin alt kat stdyo eklinde dzenlenmiti ve mutfa, salondan uzun bir tezgh ayryordu. Sirpa, Desire'nin kahveye olan dknln bildii iin mutfaa girer girmez stcya koyduu suyun snmasn bekliyordu. Bu arada da birka para yiyecei buzdolabna yerletirmiti. "Kahve olur olmaz oradaym." Sirpa, her yeri dolapla kapl mutfakta, neyi nereye koyacan ve neyi nerede bulacan ok iyi biliyordu. Ocan sandaki dolaptan iki fincan alp tezghn zerine koydu. Daha sonra da buzdolabnn yanndaki dner dolaptan kahveyi ve buzdolabndan da minik kutuda konsantre st ald. Su kaynadktan sonra stc otomatik olarak durdu. Sirpa stcy ald ve fincanlara nce suyu, sonra kahveyi ve en son da konsantre st koydu. kisi de eker ya da yapay tatlandrc kullanmyordu. ki elinde fincanlar olduu halde salona geti, "ite geldim" dedi, bitkinlikten koltua neredeyse ylm Desire'ye bakarak. "Bir kahve seni az da olsa kendine getirir." Sirpa'nn uzatt fincan alan Desire, "Saol... Otur uraya da, bana her eyi en bandan anlat" dedi. "Enstitden ayrldktan sonra yarnki kutlama iin son hazrlklar kontrol etmek zere konferans salonuna uradm. Bilgisayarc ocuklar hani hani alyorlard..." Desire, Sirpa'y severdi, ama onun olaylan anlamsz bir yerden anlatmaya balama alkanl asl konuya gelene kadar geen dakikalar, karsndakinin sabrn tketirdi. O an, bu tr bir balangc ekemeyecei anlardan biriydi. "Ne olur, o ksm ge de, bana nelere olduunu anlat" diye serzenite bulundu. Sirpa kahvesini yudumlamaktan vazgeip anlatmaya devam etti, "Her neyse, sana olanlan anlatacaktm, deil mi?.." Kahvesinden bir yudum ald. En olmadk zamanda insan ldrtrd. "Cep telefonum ald. Ekrannda senin numaran vard. Senin aradn sandm, ama arayan sen deildin. Bir kadn senin hastaneye yat-nldn syledi. Ekipten iki kiiyle hastaneye geldik. Doktorlar bize zehirlendiini sylediler. Hastaneye gelir gelmez, seni gzlem altna almlar. ok iddetli halsinasyonlar gryormusun. Beni yanna almadlar, ama orada seni hastaneye getiren iftle tantm..." Bir yudum daha kahvesinden ald. Desire bitkinlii had safhada olmasa, elindeki kahveyi

brakp Sirpa'nn zerine yryecekti. imdi kahve imenin sras myd ? Desire "ift" kelimesine taklmt. Hafzasnda, hayal ile gerek arasnda bir yer bulmaya alan grntlerdeki kadnn yannda bir adam vard. "Bronz tenli sansn bir kadn myd ?" Hatrlyordu, ama nasl oluyordu da onlann kendisine saldrdn dnyordu hl. Ne tr bir zehir, an gibi gl dnceler brakabilirdi insanda? "H h... Onlardan rendiim kadaryla, alveri yaparken garip davranmaya balamsn... ey... Koarak marketten dar kamsn. O srada, marketin hrsz alarmlan almaya balam. Bir gariplik olduunu fark etmiler. Park yerinde arabalann arasnda amaszca kouyormusun. Marketin gvenlik grevlileri seni etkisiz hale getirmi. Anlattklanna gre, srekli birilerinin seni ldrmek istediini hayknyrmsn." Desire, Sirpa'nn anlattklarn duyduka utanyordu. Daha nce, bunlann hibirini yapmamt. Utancn, glmsemeyle maskelemeye alt. Minyon yapsna ramen, herkese epeyce zorluk yaatt belliydi. "Sonra?" dedi glmseyerek ve utancn fincann arkasna gizledi. "Sonra... Seni derhal hastaneye kaldrmlar ve beyninde bir hasar olup olmadn kontrol etmek iin hemen MR'a sokmular" diye devam etti. "Ne tr bir zehirmi bu ki, beni bu kadar etkilemi ?" "Aslnda ben de pek bilmiyorum, ama anladm kadanyla, ok gl halsinasyonlar grmene neden olan bir zehirmi. Nasl bulam olabileceini doktorlara ben de sordum. Bir isim sylediler, ama u anda hatrlayamyorum. Bir mantarda varm galiba o zehir. Durumun beni o kadar endielendirmiti ki, aklmda tutamadm..." Kahvesinden bir yudum daha ald. "Bu arada seni hastaneye getiren kadn sana ok yardmc oldu. Neredeyse tek bana senin iin elinden gelen her eyi yapt. Sanki babakan hastaneye yatnlm gibi herkesi seferber etti." Desire duyduklar karsnda gittike daha ok anyordu. Acaba gerekten, Yapay Zek Projesi'nin bandaki insan delirten bir laneti mi vard ? in iinde bir bit yenii vard. Doktorlar zehrin etkisinin getiini sylemeseydi, hl srdn dnecekti. Yaadklar paranoyann tesine gemi, izofrenlemiti. O bir yana. Kimdi o kadn ? Neden bu kadar ona yardm etmeye almt ? "Bana u iftten biraz bahseder misin ?" diye sordu. isimlerini sormak Sirpa'nn aklna hi gelmemiti. Onu telefonla aramlard,

hastanede uzun uzun konumulard ama, isimlerini sormamt. Bu arada Desire iin braktklar telefon numaras aklna geldi. "Kim olduklann sormak hi aklma gelmedi, ama sana vermem iin bir telefon numaras braktlar." Ayaa kalkt ve antasndan telefon numarasn kard. Kd Desire'ye uzatt. Desire'nin cep telefonunu antasndan kard ve verdi. Desire aramadan yapamazd. Numaray kontrol eden Desire, cep telefonunu ald ve numaray tulad. Kar tarafta telefonun alma sesini duyduunda iyice heyecanlanmt. "Alo. Ben Desire Virtanen. Kiminle gryorum?" "Teekkr ederim Ms. Erke. imdi iyiyim. Size teekkr etmek iin aramtm. Acaba, sizinle bir yerde bulumamz mmkn m?" "Evet yarn akam olabilir..." Aklna ertesi gn yapmak zorunda olduu alma ve akamki kutlama geldi. "Bir dakika... Yarn akam, saat sekizde projenin bitiini kutlayacaz. Msaitseniz sizi de orada grmek isterim. Anladm kadanyla size ve einize ok ey borluyum, Bayan Erke." "Ben de size benim ve sekreterimin telefonlarn vereyim. Sizinle tanmay ok arzuluyorum." Desire telefon numaralarn ve kutlamann yaplaca yerle ilgili bilgileri verdikten sonra telefonu kapatt. 58 I 23 eyll 2005, cuma 20:15 Salondaki, iki yz akn davetli, sahneye kurulan dev ekrann sol tarafndaki krsde konumakta olan gen kadn dinliyordu. "... on yl nce... bir adam... bir hayalle ortaya kt... Zeknn, sadece canllara ait olmayan bir zellik haline gelmesinin hayal olmadn syledi... O yllarda bu adamn hayalleri, bilimkurgu yazarlarnn dnda kimsenin gndeminde deildi. Genel gr, sadece insanlarn ve baz hayvanlarn zeklarn kullandklar ynndeydi. leri dzeyde bir zek ise sadece insanlarn bir ayrcal olarak grlyordu. Yine de hibiri yapay zeknn gerek olabileceine dair hayalleri kabul etmiyordu. Oysa insan insan yapan zelliklerinden birisi de zeksn hayal kurmak iin kullanmas ve daha sonra da kurduu hayali gerekletirmek iin aba gstermesidir. Hayallerine destek bulabilmek iin yl uratktan sonra gerekli madd kayna bulup, almalara balad. Hayal kurma zelliine sahip olabilecek yapay zek

programlanmn temeli, bu ekilde atld. Hepimiz, bu salonda, o adamn hayallerinden yeeren, Yapay Zek Projesi'nin bitiini kutlamak iin bulunuyoruz." Lehtinen'in espri anlay projesinin adndan belli oluyordu. Salonda byk bir alk duyuldu. "Yapay Zek Projesi baladnda, Mauno Lehtinen'in asistanydm ve ilk gnden itibaren onunla birlikte, hayallerinin adm adm gerek oluunu yaadm." Salondaki davetlilere bir gz gezdirdi. "Buradaki pek ok insan gibi, o gn nmde yeni bir ufuk ald. Bunu salayan adam bugn gremedi ama, hayallerinin ne kadar gereki olduunu grdk. Sonularn ise bugn kutluyoruz... Bayanlar ve Baylar..." Arka planda Profesr Mauno Lehtinen'in grnts belirdi. Desire sol eliyle byk ekran gstererek, "Profesr Mauno Lehtinen! Hayali gerek yapan adam!" dedi. Salondaki herkes ayaa kalkt ve avular iene kadar, ekrandaki grnty alklad. Desire de, dev ekrana doru dnp, ekrandaki grnty alklamaya balad. Szlayan burnuna ve gzlerinde biriken yalara inat, alklad. Ekranda Profesr Mauno Lehtinen'in grntsne bakyordu. On yl nceki resmi seilmiti. Asistan olmasn teklif ettii gnlerde ekilmi olmalyd. O resmin bilinli olarak seildiini dnd bir an. "Profesr Mauno Lehtinen!" dayanamam ve bir daha onun ismini sylemiti. Onun gibi, kendini bilime adam insanlarn isimleri akllardan kmamalyd. Alklar azalmaya balamken yeniden artt. Bir sre alklarn dinmesini bekledi. Salondakilerin oluturduu pozitif ak, Desire'nin kendisini hafiflemi hissetmesine neden oldu. Sanki, braksalar uacakt. Havalanacak ve yere inmeyecekti. Alk sesleri aniden kesildi. Desire ne olduunu anlayamadan, salonu bir uultu seli kaplad. Arkasn dnp, ekrana bakt. Biraz nce ekranda olan grnt deimi ve her zaman giyme detinde olduu tsz takm elbisesiyle, Profesr Lehtinen'in baka bir grnts belirmiti. Grnt hareketliydi. Sanki salon-daym gibi, karsndakileri alklyordu. Desire ise gzyalarn tutamadan, iki eliyle aknlktan ak kalan azn kapatmaya alt. Ekipten hi kimse, bu srprizden bahsetmemiti. En azndan kendini bu duruma hazrlayabilirdi. Yeni bir alk tufan balad. Ekrandaki grnt, makul bir sre bekledikten sonra, elleriyle salondakileri susturmaya alt. "Teekkrler... Teekkrler..."

Profesrn konumaya balamas zerine yerlerine oturmaya balayan davetliler, yeniden ayaa kalkp tekrar alklamaya balad. Bu arada Desire de dev ekran daha iyi grebilmek iin asistan Sirpa'nm yannda kendine bir yer buldu. Desire, "ok ho bir srpriz hazrlamsnz. Keke nceden haberim olsayd" dedi Sirpa'ya dnerek. Sirpa duyduklar karsnda armt. Gzlerini dev ekrandan alamadan, "Biz... biz yapmadk ki. Ben de sizin hazrladnz sanyordum" diyebildi. Tam o esnada profesrn sesi yemden salonu kaplad. "Merhaba, ltfen konumama izin verin. Grnt modl kurulmad iin kimlerin salonda olduunu alglayamyorum. Fakat seslerden alglayabildiin kadaryla, karmda heyecanl bir grubun olduunu varsayabilirim." Bu Profesr Lehtinen'di. Ayn mantk ykl cmleleriyle, kendine has mimikli konuma tarzyla, konuurken ellerini kullanyla, karsndaki adam Lehtinen'di. "Ses analizlerine gre biraz nce Desire size hitap etti, al konumasn yapt. Sanal yansmam ok acele hazrlamak zorunda kaldm iin konumann detayn yorumlayamyorum. Umarm hakkmda iyi eyler sylemitir." Alklar zerine konumasna bir sre daha ara verdi. "Hepiniz beni karnzda grdnz iin ok arm olmalsnz. Oysa ben biliyorum ki, bu konumay yaptma gre, lm olmalym. Yoksa sanal yansmam ekrana vermek yerine, yannzda olurdum." Gl bir kahkaha kopard. "Projenin konusu gz nne alnrsa, sanal bir konuma yapmak, iin ruhuna daha uygun olacak gibi." Salonda, alklara elik eden glmeler duyuldu. "Nasl ldm bilmiyorum, ama bir muziplik yapp tetik mekanizmasn durdurmadysam..." Salondakileri grmek istermi gibi baklarn etrafta dolatrd. "lmm. Aranzda beni gren yok deil mi?" Salondakiler Mauno Lehtinen'in ldn bilmesine ramen, profesrn aralarnda olma ihtimaline kar, Lehtinen'i aralarnda grecekmi gibi etraflarna baktlar. Mauno Lehtinen bir sre bekledikten sonra konumaya kald yerden devam etti. "Neyse... Byle bir gnde, yerime sanal grntm karnza karmak,

bana yakmayacak bir espri olurdu. Ne zaman ve nasl ldm bilmiyorum. Hatta size cennet var m yok mu, onu da syleyemeyeceim. Bazlannz benim ok ileri grl biri olduumu ve her ihtimale kar bu konumay hazrladm dnebilir. Keke o kadar ileri grl olabilseydim. O zaman, byk ihtimalle hl yayor olurdum. Bugn karnzda bulunmamn nedeni, sadece ve sadece projeye yerletirdiim bir olay tetik mekanizmas." Herkes merak iinde Mauno Lehtinen'in neler syleyeceini bekliyordu. Eksantrik profesr en son srprizini yapm, herkesi akna evirmiti. "Belki daha nce bahsedilmi olmal. nce alglama sistemlerinin tasarmyla balayan, daha sonra da yapay zekya dnen tutkum, sonunda rnn vermi gibi grnyor, iinizden bazlar, zellikle ailem ve ekibim tutkumun gereklemesi iin verilen abalan ok iyi biliyor. imdi ise olaylarn kimsenin bilmedii ynnden bahsetmek istiyorum." Salonda bir mrlt dalgas ykseldi. "Geri bittiini grememi de olsam, bylesine byk bir projenin bitmesi bile yaplan tm fedakrlklara deer diye dnyorum. Bilim yle bir ey ki... Eer bir eyi rastlant sonucu bul-madysanz, ok fedakrlk yapmsnz demektir... XIX. yzylda, bilimsel alma yapabilmek iin, iptidai bir la-boratuvara sahip olmak yeterliyken, bugn milyonlarca avroluk bteniz ve ok fazla sabnnz olmal. Sponsor bulup, projeye balamam ylm ald. iyi bir laboratuvar ortam ve mkemmel bir ekip, yapay zek hayalimin somutlamasna byk katkda bulundu... O yllarda, benim iin nemli olan projeyi bitirmekti. Bu nedenle sponsorlar sorgulamak aklma gelmedi. Fakat, ekip olarak hazrladmz ntipin yaratt sansasyondan sonra, sponsorlardan byk basklar gelmeye balad. Projeye baka bir yerde, yeni bir ekiple devam etmem istendi. Hatta bu konuda ciddi tekliflerde bulunuldu. Beni tanyan ne cevap verdiimi bilir." Lehtinen bir sre gelebileceini hesaplad tepkileri beklerken, salondan t kmyordu. Herkes ne syleyeceini merak ediyordu. "Direncim ve ekibimden aldm g sayesinde, talepleri reddetmeyi baarabildim. Para beni hibir zaman ilgilendirmedi. Beni ilgilendiren iki ey vard. Ekibim ve proje... ardnz sanyorum, her ne kadar yapay zek zerine alyor olsam da, proje asla ekibimin nne gemedi... Bu kayd yaptm srada, sponsorumuzu kaybetmek zereydik. Projeye sponsor bulabilmek iin uratnz tahmin ediyorum. Aksi takdirde iki bin

drdn baharnda projeyi tamamlam olurdunuz." Desire, Lehtinen'in bir olay tetikleyicisi kullanmasna ramen gelecekle ilgili, bu kadar ok eyi nasl tahmin edebildiini dnyordu. Olay tetikleri ya da dier adyla olay bombalar, belli bir olay meydana geldiinde harekete geerdi. Anlad kadaryla profesr, projenin bitiini kutlayacaklar partiyi, olayn tetikleyicisi olarak semi ve nceden hazrlad konumasna ek olarak test ortamndaki yapay benliini harekete geirmiti. Gelecee ynelik baz konularda da kendi ses analizini kullanmt. Baz konularda ekrandaki grntnn dudak hareketleri ile sesin farkl olmasnn nedeni de, bu olmalyd. Lehtinen ksa bir duraklamadan sonra konumasna devam etti. "nemli olan projenin bitmi oluu. Sanyorum tm ekip buradadr ve ortaya kardklar eserle gurur duyuyordur. Benim amdan yaplan proje bir sanat eseri. Her birinizle gurur duyuyorum ve sizleri tebrik ediyorum." Lehtinen alklamaya balad, sa-londakiler de ona katld. Profesrn elinde bir kadeh ampanya belirdi. "Bu projede emei olan herkes adna kadehimi kaldryorum." Kadehindeki ikisinin tmn bir dikite iti. Salondakiler de Lehtinen'in sanal yansmasna elik ettiler. "Bayanlar ve Baylar... Konumam Samuel Johnson'n bir szyle bitirmek istiyorum..." Salondakiler tekrar sessizletiler. '"Ak aptaln bilgelii, bilgenin aptalldr...' Her zaman tutkularnz bilgeliinizle yaatn. Elveda..." Mauno Lehtinen'in ekrandaki grnts kayboldu ama "Elveda" sz bir sre daha salondaki sessizlii yararcasna dolap, herkesin kalbine bak gibi sapland. Birka dakikalna bile olsa, mentorunu karsnda grmek, Desire'nin iini stm, ekran karardktan sonra da yreini szlatmay srdrm, btn vcudu kaslmt. Profesr son konumasnda, herkesi yine altst etmiti. Hayal bilgenin yaadyd. 59 23 eyll 2005, cuma 22:10 Konumalar yaplm, heyecanlar yaanm, dedikodular yaylmt. zellikle Yapay Zek Projesi'nin lanetli olduu konusundaki tahminler gerek kmt. Artk bu dedikoduyu kimin yaydn da biliyordu. Buna ramen bir ey

sylemedi. Gelen davetlilerle ilgilenmek, proje yneticisi olarak ona dmt. Altaki srprizden sonra yapay zek gsterileri baarl olmasna ramen, Lehtinen'in sansasyonel k bekledikleri skseyi glgede brakmt. Akas Desire'nin umurunda bile deildi artk. Tantm amacyla Dnyann Yedi Harikas ve yapay zek sistemiyle ilgili iki bilgi seti hazrlamlard ve salonun deiik yerlerine kurduklan AS38 konsollarndan davetlileri bilgilendireceklerdi. Bu ekilde davetliler bir yandan bilgi alrken bir yandan da yapay zek yazlmlarnn nasl altn reneceklerdi. Lehtinen'in konumasndan etkilenen davetliler konumalarn ardndan AS konsollarna m ve merak ettikleri konulan da yapay zek yazlmlarndan renmilerdi. Grne gre her ey yolundayd. Davetliler arasnda dolap bj.r iki rportaja katldktan sonra uygun bir masa buldu ve oturdu. Hazr herkes kendi halindeyken, biraz dinlenmekte fayda vard. "ok gzel bir kutlama." Desire ban kaldrd ve kendisiyle konuan kadn grd. Btn hatlarn gsteren, uuk mavi bir dpiyes ve iine kemik rengi, ipek bluz giymiti. Zinciri biraz uzun tutulmu prlanta bezeli elma figr ise dikkat ekiciydi. Bronz tenli sarn grmek Desire'yi heyecanlandrd. Onu ldrmek istediklerine dair hayallerinden kaynaklanan, anlk bir tedirginlikten sonra, kadna glmsedi. 38. Alm "Yapay Zek Sistemi" anlamnda Anifcial Intelligence System. Hild, "Bayan Virtanen, benim adm Hild Erke, dn sizinle telefonda konumutuk" dedi. Desire ayaa kalkt. "Ho geldiniz" dedi ve yanndaki bo sandalyeyi gsterdi. "Ltfen oturun. Ben de sizinle tanmay ok istiyordum." Hild Erke sandalyeye oturdu. Desire, "nce size teekkr etmek istiyorum. rendiim kadaryla hayatm kurtarmsnz" dedi. Merak ettii eyleri en sonunda renebilecekti, yine de yetitirilme tarz, nce teekkr etmesi gerektiini sylyordu. "Rica ederim. Siz o durumdayken, kim olsa ayn eyi yapard. nemli olan u anda salkl olmanz." "Bana ne olduunu bir trl anlayamadm. Ama hatrladm kadaryla

hipermarkette alveri yaparken birdenbire oldu her ey. Baz eyleri hatrlyorum, ama her ey blk prk. Mesela sizi hatrlyorum. Koyu caml gne gzlklerinizi..." Bir an dura-lad. "Sanyorum yannzda biri daha vard." Hild Erke, Desire'nin "Hatrlamanza ardm." bu kadar dikkatli olmasndan etkilenmiti.

Desire hafif bir kahkaha att. "Nasl unutabilirim. Enstitden karken sizi grmtm. Birka yldr tatil yapmadm iin gne yan teninizi ok kskanmtm." Biraz mahcup bir glmseme yzne yayld. "Daha sonra da alveri yaparken sizi grnce ilgimi ektiniz. Sizi ayn gn iki ayr yerde grnce, hatrlamam normal sanyorum." Onu ldrmek istedikleri konusundaki paranoyasndan bahsetmeye gerek duymamt. Hild Erke tenine yaplan iltifattan m yoksa, Desire'ye yakalanmasndan dolay m olduu belli olmayan bir ekilde kzardn hissetti. Oysa grevi fark edilmeden Desire'nin gvenliini salamakt. Az kalsn baarsz oluyordu. Birka gn nce Almanya'da oluturulan bir ekiple birlikte Finlandiya'ya gelmiti. Grevleri Desire Virtanen'i korumakt. Almanya'da aldklar brifingde grevlerinin olaanst hassasiyet ierdii anlatlmt. Yedi kiilik ekip, vardiya halinde Desire'yi korumaya almlard. "Anlyorum" demekle yetindi. Desire konuyu amaya karar verdi. "Sanyorum iki yerde birden bulunmanz ve hayatm kurtarmanz tesadfler zincirinin halkalar deildi. Deil mi ?" diye sordu. Hild Erke konumaya balamadan nce, Desire'ye bir sre bakt. Laf dolatrmadan sylemeye karar verdi. "Haklsnz, fakat baz yorumlarnz dorulamaya bilgim yeterli deil. lk olarak sizi zel olarak korumakla grevlendirildiimizi sylemeliyim. Birka gn nce sizi korumaya baladk. Rastlant sonucu da sizi lmden dndrebildik" dedi. Desire rperdiini hissetti. lm hi aklna gelmemiti. Peki neden onu korumaya almlard? Acaba Profesr Lehtinen lmeden nce bir eyler hissedip, koruma m tutmutu ? Yoksa projenin lanetiyle ilgili ngrs m, ona bunu yaptrmt ? Profesrn bir saat kadar nce yapt konuma hl akln kurcalyordu. kinci olaslk olarak proje sponsorlar aklna geldi. Byle bir korumay kabul etmeyeceini tahmin edebildikleri iin, haberi olmadan koruma m tutmulard? Mmknd, ama yine de akla yakn deildi. Sadece

kendisinin korunmas, projenin geleceini garanti altna almazd. Btn ekibi koruma altna almalar gerekirdi. Belki de almlard. Hem sonra neden birka gn nce, birdenbire onu korumaya balamlard ? "Kimin iin alyorsunuz ?" diye sordu. "ARTIM Teknolojileri isimli bir irket iin alyoruz" dedi Hild. "ARTIM Teknolojileri? Ne i yapyorlar?" "Bildiim kadaryla internet zerinde kullanlan ateduvan ve eitli gvenlik yazlmlar retiyorlar. Benim faaliyet alanlaryla ilgili ayrntl bir bilgim yok. Timur Sarp, irketin genel mdr, size gerekli aklamalar yapabileceini syledi ve size iletmem iin bana bir paket verdiler" dedikten sonra biraz ikince olan antasn at ve iinden bir kutu kartt. "Buyurun." Desire bir ey sylemeden uzatlan kutuyu ald ve amaya balad, iinden bir cep telefonuyla birlikte bir not kt. Notta telefonun ifresi yazlyd. Desire telefonu at. "Bu telefon ne iin ?" diye sordu. Birisini aramak iin kendi telefonunu kullanabilirdi rahatlkla. Numarasn bilmesi yeterliydi. "ifreli grme yapabilmek iin zel olarak hazrlanm bir telefon. Standart GSM ebekesini kullanarak, hem normal grme hem de ayn zellie sahip baka bir telefonla ifreli grme yapmanz mmkn. Birilerinin herhangi bir ekilde, araya girerek, konumalar dinlemesi imknsz. Aynsndan bende de var" dedi. Normal artlar altnda konumay uzatmaz, kutuyu iade ederdi. Fakat karsndaki kadn, gerekesini henz anlayamam olmasna ramen, hayatm kurtarmt. En azndan nezaket icab konumay srdrmeliydi. Aynca hayatn neden kurtardklarn da ok merak ediyordu. "Adres defterinde gvenliinizi salayan alt kiinin ve Timur Sarp'n telefon numaralan var. ihtiya duymanz halinde bize ulaabilirsiniz." Desire alaca yant ok iyi biliyordu. Korunma talebi olmamt. Buna ramen, birileri km, onu korumalar gerektiini dnmt. Kim bilir ne kadar da madd kaynak ayrmlard bu i iin. Peki gerekeleri neydi? Kim tanmad biri iin bu kadar byk kaynak ayrrd? Yedi kiinin tutulmas ve elindeki telefon, yaplanlarn sadece grnen ksm olmalyd. Arkasnda ok daha geni bir koruma emberi vard mutlaka. Gece artk kutlama gecesi olmaktan km, onun iin sorular gecesi olmutu. pheli bir ekilde zehirleniyordu. Sonra nasl kurtulacan bilen

birileri tarafndan hayat kurtarlyordu. Birinin gvenini kazanmak iin iyi bir taktikti. "Zehirlendiimi nasl anladnz?" Desire'nin soracak o kadar ok sorusu vard ki, sorularnn ne zaman biteceini kendisi bile bilmiyordu. Hild Erke btn sorulara, bildii kadaryla yant vermeye alyordu. "lklar atarak hipermarketten ktnz srada, telefonda Timur Sarp'la gryordum. Otoparktaki durumunuzu anlattmda, acil olarak MR'a sokulmanz gerektiini syledi ve bunu da yarm saat iinde yapmazsak leceinizi syledi. Detaylar renecek vakit yoktu ve sylediklerini harfiyen yerine getirdik." Hastane personeliyle yaadklar sorunlar ve hipermarket ynetimine olay rtbas etmeleri iin yaptklarn es gemiti. "Ne yaplmas gerektiini nereden biliyormu?" "O da ayn ekilde zehirlenmi ve kurtulmann tek yolu MR'a girmekmi. Nedenini bilmiyorum, ama kendisinin size gerekli bilgiyi vereceinden eminim" dedi. Desire duyduklarna inanamyor ve olaylarn tahminlerinden ok daha karmak olduunu dnyordu. ARTIM, internet gvenlii salayan bir irketti ve onun genel mdr de saldrya uramt. Bir seri katil kp, bilgisayar dnyasndaki beyinleri teker teker ldrmek mi istiyordu. "Samalyorsun Desire" dedi kendine. Hl Hild Erke'ye, kim bilir gerek ad neydi, gvenemi-yordu. "Peki neden yleymi ?" "Bilemiyorum. O artlar altnda yaplacaklar, sorulardan nemliydi." Bu kadar da fazlayd. ldrecek olsalard, bir insan ok daha ksa zamanda ldrecek baka bir zehir neden kullanmamlard. Bu durum onda ayr bir kuku uyandryordu. Kastl olarak zehirleyip, kurtarm gibi gzkmedikleri ne malumdu? Yine de Lehtinen'in lm de aklndan kmyordu. O da sanrlar nedeniyle lm olmalyd. O zaman, AETIM neden Lehtinen iin koruma salamamt? Belki ayn yntemle Lehtinen'i de yanlarna alabilirlerdi. Yok... ARTIM'm profesrn lmyle bir ilgisi olma olasl ok azd. Hatta kendi zehirlenmesinin sorumluluunu onlara yklemek de fazla olurdu. Peki ama ARTIM nasl bir irketti ? Neden onunla grmek istiyorlard ? "Almanya'dan geldiinizi sylemitiniz. ARTIM'n merkezi Almanya'da m?"

"Hayr stanbul'da. Eer Mr. Sarp'la grrseniz, size daha yeterli bir bilgi verecektir." Desire de ayn eyi dnyordu. Timur Sarp'a da soracak sorular vard. Hem de ok. I 60 23 eyll 2005, cuma 23:25 Desire gece on bire doru eve geldi. Acele bir du aldktan sonra kilerden kard krmz araptan bir kadeh doldurup, koltuuna oturdu. Hl Mauno Lehtinen'in yapt konumann aknln yayordu. Koltuun yanndaki cepten bluetooth kulakln ald. Tek kulaa taklan kulakl, sol kulana takt. Kulaklktan ince bir tel gibi uzanan mikrofonu azna doru ayarlard. Mikrofonu yle ayarlamt ki, arabn rahatlkla imeye devam edebilecekti. Yksek sesle, "Uyan Suvi!" dedi. Kendi sesine ok benzer bir ses kulakln iinde yankland. "yi geceler Desire. Gnn nasld ?" Suvi, Yapay Zek Projesi'nin rn olan yapay zek programyd. Proje ilerledike Suvi'yi de gelitirmiti. Suvi, aslnda enstitdeki bilgisayar sisteminde bulunuyordu. Desire evindeki bilgisayar araclyla Suvi'yle irtibat kuruyordu. Suvi'yi kendisinden rneklemi, biraz daha kiilik kazandrmt. Desire iin Suvi zeldi. "Suvi, Mauno Lehtinen'in sisteme koyduu, ayarlanm olay tetikleyicisini bul ve gster." projenin kutlamalarna

Birka saniye sonra Mauno'nun olay tetikleyicisi ekranda belirdi. Desire incelemeye balad. lk kontrol projenin bitim kontrolyd. Bu konuda hakl kmt. Ondan sonraki kontroller ise daha karkt. Yine de tahmin etmekte zorlanaca eyler deillerdi. Mauno proje bitiminde test sisteminin yan sra canl sistemin de aktif hale getirileceini dnmt. Aynca AS konsollarnn almasna da bir kontrol koymutu. Ekip liderine de bir kontrol koymutu. Bu kontrolde ekip liderinin ses analizi sorgulanyordu. Kontrole on iki anahtar kelime vermiti. Bu anahtar kelimelerden herhangi sekizi analizi yapan kii tarafndan sylen-

dii zaman bir kontrol daha alm oluyordu. Konumaya balama ann ise kendi resimlerinden birisinin ekranda grntlenmesine veya kutlamann alglanmasndan sonraki yirminci dakikaya ayarlamt. Ayrca kendisine de bir kontrol konmutu. Kiisel bilgileri kaydedilmiti. Eer herhangi bir ekilde sistem kutlamada almazsa veya projenin bitim tarihinden itibaren bir ay gemesine ramen olay tetik mekanizmas almazsa, onun adna hazrlanm bir mesaj ona yollanacakt. O da olmazsa dekana ayr bir mesaj yollanacakt. Her ey ok basitti aslnda. Hatta Mauno iin ok ok basitti. Onun nasl altn bildii iin, olay tetik mekanizmalarnn s-tnkr kurgulandm rahatlkla syleyebilirdi. Sanki her ey biraz aceleye gelmiti. Elinde tuttuu kadehini havaya kaldrd. "Yolun ak olsun ihtiyar kurt!" dedikten sonra arabndan az dolusu bir yudum ald. "internete gir. ARTIM Teknolojileri ve Timur Sarp'la ilgili bulabildiin bilgileri gstermeni istiyorum." Suvi, internet zerindeki btn arama motorlarn kullanarak arama yapma zelliine sahipti. stenen bilgileri internet zerinde arayabilir ve istenilmesi halinde be ayr dilde tercme yapabilirdi. Bu iki zellik, Yapay Zek Projesi'nin, endstriye ynelik standart fonksiyonlaryd. "Ne tr bilgileri arayacaz ?" "ARTIM'la ilgili olarak... Ne zaman kurulmu? Ortaklar kim? Ka kii alyor? Faaliyet alanlar neler? Hangi lkelerde faaliyet gsteriyor? Bunun gibi eyler." Aklna ilgin bir eyler bulursan onlar da syle demek geldi ama, Suvi'nin nelerin ilgin olduunu sormasndan korktuu iin bir ey sylemedi. "Timur Sarp'la ilgili olarak da btn gemiiyle ilgili bilgileri topla. Ana balklar halinde listele" dedi. Koltuun karsndaki duvara monte edilmi 42"lik plazma ekran ald ve ARTIM'n internet sitesi ekrandan grld. Suvi, "Ben aratrmam yaparken istersen sen de sitelerini incele" dedi. Suvi bir program olduu iin ayn anda birden fazla ii yapabiliyordu. Hatta ihtiyac olduu zaman, enstitdeki yapay zek programyla irtibat kurup baz ileri onunla paylaabiliyordu. Desire kablosuz klavye ve fareyi kullanarak ARTIM'm internet sitesini incelemeye balad. Site Trke ve ingilizce olarak hazrlanmt, ingilizce'yi seti. Bilgi teknolojileri sektr iin bile yeni bir irketti. Bu sre zarfnda

yerel mterilere ve okuluslu irketlerin Trkiye'deki brolarna hizmet vermiti. Yeni kardklar GhostWall adl bir rn pazarlamann dnda, sistem gvenlii ve uygulama gelitirme dallarnda faaliyet gsteriyorlard. Sitedeki bilgilere gre alan says yirmi sekizdi. Desire kk bir irket olduunu dnd. Cirolar da pek fazla olamazd. Nasl olurdu da, onu korumak iin alt kiiyi grevlendirebilmilerdi ? Hem ilgi alanlarnn arasnda yapay zek da yoktu. Neden onunla bu kadar ilgileniyorlard? antasndan cep telefonunu almak iin ayaa kalkt ve portmantoya gitti. Elektronik aletlerin alma mantklarna merakl olduu iin ifreli grmenin nasl yaplacan tahmin etmesi zor olmad. Byk ihtimalle telefon grmesi balar balamaz arayan telefon kendi kimliini bildiren ifreli bir mesaj yolluyor olmalyd. Kardaki telefon da eer gelen ifreli mesaj zebilirse, kendi zel kimliiyle zm ifreleyip, arayan telefona yolluyor olmalyd. Arayan taraf da ifreyi zebilirse karsndakinin gvenilir olduunu reniyor ve grme balyordu. Ona otorizasyon sresinin iki saniyeden daha az srd sylenmiti. Gerek zamanl konuma srasnda da sesin vericide ifrelenerek yollanmas ve kar taradn ifreli mesaj alp orijinal haline evirmesi katlanlabilir bir gecikmeye yol aacakt. En azndan yle olmasn umdu. ARTIM gibi bir irket, byle bir telefona niin ihtiya duymutu ? Bir an nce dostunu ve dmann renmesi gerekiyordu. Karsnda paravan bir irket olabilirdi. Bunu nasl bilecekti? Web sitesini bir sre daha inceledi ve grdklerinin hissettirdikleri zerinde biraz dnd. "irketin ortaklaryla ilgili neler buldun?" Suvi neredeyse Desire'nin sesine yakn bir ses rengiyle konumaya balad. "Be orta var. iki ortak hisselerin yzde doksan altsna sahip. Dier ortak ise kt zerinde ortaklar. Byk hisseye sahip iki ortak da irkette bilfiil alyor. Timur Sarp yzde krk be hisseyle irketin CEO'su. Dier ortan ad Aren Bora. irketin hisselerinin ounluuna sahip ve yazlm ekibinin banda." Desire, "Ortaklar hakknda internet zerinde detayl aratrma yapman istiyorum" dedi. Suvi'nin yant sadeydi. "Hazr." Desire bir an, "Suvi'yi ok mu iyi hazrladk ?" diye dnd. Suvi'nin renme sistematiinin temeli olan rnekleme algoritmalar konusunda ok

uzun sre almalar gerekmiti. Proses olarak bir bebein renme algoritmasn rneklemiler ve bilgileri ilikilendirmede bulank mantk kullanmlard. Yllarn rn olan Suvi de, elindeki bilgilerin birbirleriyle ilikileri konusunda ok iyi hazrlanmt. Suvi dardan bilgi toplayabilecek, toplad bilgileri snflayabilecek, snflad bilgileri mevcut bilgilerle dzenleyebilecek kabiliyete sahipti. Aslnda yapay zek zerinde yaptklar en byk gelime de buydu. Henz tam bamsz, kendi kendine re-nebilen bir yapay zek yaptklarn sylemekten uzak olmalarna ramen, renmeyi renmeye ok yaklamlard. Yzde yze yakn bir olaslkla rneklemesini doru yapyordu. Bununla birlikte yorum gerektiren ya da mevcut bilgiler arasnda benzeri bulunmayan bir durumla karlat zaman, deerlendirme yapmadaki baarsr, insan beynine nazaran ok azd. Sistematii belirlenebilen her trl davran ve bilgiyi kullanabilir ve rnekleme yntemiyle yeni sistematikler hakknda karmlarda bulunabilirdi. Yine de hafza ve eleme asndan insan beyninden kat kat stn olmasna ramen, hayal gc ve yaratclk asndan ok zayft. Arada bir kendi iindeki bilgilerden kard baz sonular insanda Suvi'nin hayal gc olduu sans uyandrsa da henz insana has olan bu zelliklerden ok uzakt. ARTIM'la ilgili aratrmaya baladnda da ayn ey olmutu. Desire'nin bir soru sorduktan sonra hangi derinlikte yant isteyebileceini daha nceki almalardan rnekledii iin, gelebilecek yeni sorulan belirlemi ve olas sorularla ilgili aratrma yapmt. Bilgisayar sisteminde kullanabilecei ilemci gc olduu srece, bu tr almalar yapmak onun iin rutin bir ilemdi. "Biraz ortaklardan bahset." On yl nce bu tr bir cmleyi bilgisayara syleyebileceini hayal bile edemezdi. Suvi, "Hangi detayda istiyorsun?" diye sordu. "Timur Sarp'tan balayarak, ortaklar bugnden gemie dnk olarak anlat" dedi Desire. "Timur Sarp irketin ikinci byk orta. Otuz drt yanda." Ekranda Timur'un bir yl kadar nce ekilmi resmi belirdi. "Firmann CEO'su. Yzde krk be hisseye sahip. ARTIM'dan nce, baka bir yazlm irketinde proje yneticisi olarak alm..." "Bekle!" Desire biraz dnmek istiyordu. nternette yaymlanan bilgilerin ne kadar doru olduu phe gtrrd. Kendisini gizlemek isteyenlerin,

hazrlayaca yanl bilgileri de hesaba katmak gerekiyordu. O ana kadar grdkleri sradand. O kadar sradand ki insann phesini ekiyordu. "Dier ortakla ilgili neler buldun?" "Aren Bora irketin yzde elli bir hissesine sahip. Otuz iki yanda. irketin byk orta olmasna ramen geri planda kalmay tercih etmi. Yazlm ekibinin banda. Bir sre Amerika'da alm. Ondan nce de TBiTAK'ta, Kuantum Kriptolojisi Proje-si'ni yrtm. almalarndan bir ksm bilimsel dergilerde yaymlanm. Aren Bora'nn isminin referans olarak gsterildii birka makaleye rastladm, fakat ayn kii olduundan emin deilim." Desire, "TBTAK nedir?" diye sordu. Ekranda TBiTAK'n internet sitesi39 belirdi. Suvi otomatik olarak sitenin ngilizce sayfalarn semiti. Suvi anlatmaya devam etti. "TBTAK, Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratrma Kurumu, 1963 ylnda, lke apmda bilimsel almalar desteklemek ve nclk etmek amacyla kurulmu. Asker projelerden, deprem aratrmalarna kadar pek ok konuda almalar yapyorlar." "Aren Bora orada hangi konularda alm?" "Aren Bora, TBiTAK'n Gebze'deki UEKAE ad verilen, Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Aratrma Enstits'nde alm. Steganografi, kriptografik algoritmalar ve kuantum kriptografisi uzmanlk alan." Desire duyduklar karsnda anyordu. Karsnda iki kiinin sahibi olduu bir irket vard. ARTIM... A gvenlii, kriptog-raf gibi konularda alyorlard ve onu korumak istemilerdi. "TBiTAK'n asker bir nitelii var m?" Trk gizli servisi, adn bilmiyordu, onu bir ekilde yanlarna ekmek istemi olabilirdi. "Ya da Trk gizli servisiyle..." "Kurulu olarak bilimsel bir kurulu, fakat Trk Silahl Kuvvetleri ve NATO iin baz projeler yapyorlar. SAGE, Savunma Sanayi Aratrma Gelitirme ve Enstits ile ILTAREN, ileri Teknolojiler Aratrma Enstits, Trk Silahl Kuvvetleri'nin elektronik sava konusundaki ihtiyalarn karlamak zere kurulmu. Ama TBiTAK'n asker bir kurulu olmad kesin. zel sektre ve devletin dier birimlerine hizmet verdii gibi, Trk Silahl Kuvvet-leri'ne de hizmet veriyor. Trk gizli servisinin ad, MT, Mill istihbarat Tekilat. TBiTAK'la organik bir balants olduuna dair bir bilgiye rastlamadm. Mantken, zellikle kriptografi konusunda TBiTAK'n rnlerini kullanyor olabilirler. Baka bir lkenin rettii zmlere gvenmelerine imkn olduunu sanmyorum." "ARTIM ile TBTAK arasnda organik bir balant var m?"

39. www.tubitak.gov.tr Suvi, "Aratryorum" dedi. "Bu arada dnyadaki dier istihbarat rgtleri ile ARTIM arasnda bir iliki var m, aratrr msn?" Sorduu sorunun yantnn internette bulunmayacan ok iyi biliyordu. Yine de aklndaki soruyu sorma ihtiyacm duymutu. Suvi ancak sradan bir internet kullancsnn eriebilecei bilgilere ulaabilirdi. Yine de sradan sitelerin pek ok gizli bilgiyi barndrma olasl vard. "ARTIM ile TBTAK arasndaki tek iliki, bir zamanlar Aren Bora'nm TBiTAK'ta alm olmas. Bunun dnda iki kurulu arasnda bir iliki tespit edemedim." "Peki dier istihbarat tekilatlaryla ilikiler?" "Yaptm aratrmaya gre. ARTIM'm herhangi bir istihbarat tekilatyla ilikisine rastlamadm. Bununla birlikte, steganogra-fi, kriptoloji, kuantum kriptolojisi gvenlik asndan dnyadaki btn istihbarat irketlerinin ilgisini eken konular. Bu nedenle potansiyel olarak ARTIM'n istihbarat tekilatlarnn ilgisini ekme olasl ve aleni olmasa da istihbarat irketlerinin ARTIM'la balant kurmalar mmkn." Desire, Suvi'nin yorumlarn dinledikten sonra, dier ortaklar hakkndaki bilgileri dinlemeye karar verdi. Dier ortaktan ikisinin soyad Sarp, dierinin de Bora'yd. Sanki iki aile bir araya gelmi ve irket kurmutu. "Biraz da dier ortaklardan bahset" dedi. "Dier ortaklarla ilgili pek fazla bir bilgi yok. Sadece Melody Duncan Bora'nn ansna kurulum aamasnda olan bir vakf var. Kurucu olarak Timur Sarp ve Mark Duncan belirtilmi. Vakfn bakanln Timur Sarp stlenmi durumda. "Ne amala kurulmu ?" "Tantm yazsna gre, Melody Duncan Bora'nn ansna, yaplacak arkeolojik ve bilimsel aratrmalar desteklemek iin kurulmu. ARTIM irketindeki hissesi de vakfa balanm." "Melody Duncan Bora lm m?" "Evet. 14 austos 2005 tarihinde lm."

Detike bulduklar Desire'yi artyordu. ARTIM adnda bir irket, zehirlenerek ldrlmeye allm bir CEO ve arkeolojik aratrmalara destek vermek zere kurulan bir vakf vard. Hem de vakf soyad ayn olmasna ramen Aren Bora kurmam, onun yerine Timur Sarp kurmutu. "Aren Bora ile Melody Duncan Bora evli miymi." "Evet. Eyll 2001'de evlenmiler." "Yeterli." Desire bir trl kurguyu tamamlayamyordu. zmlenmesi gereken sorular ilgisini ekiyordu, ama bir trl nasl bir zm zerinde alacan bulamyordu. Grd kadanyla olay Timur Sarp ve Aren Bora zerinde dmlenip kalyordu. Aslnda arka planda olduu iin Aren Bora daha ok ilgisini ekmiti. Sanki bir ekilde adam geri planda kalmay hayat felsefesi olarak semiti. Ama niin karsnn ansna kurulan bir vakfn bile kurucusu olmamt ? Suvi sayesinde internet zerindeki kullanma ak bilgilere rahatlkla ulaabiliyordu, ama gnlerce inceleme yapsa bile ARTIM'n gerek niyetini renmesine imkn yoktu. Bardandaki son yudum arab da azna ald ve bir sre arabn burukluunu tattktan sonra dili ile dama arasnda oluturduu aklktan yavaa yuttu. Daha sonra kendine bir bardak daha doldurdu. Timur Sarp'la grt zaman daha tatmin edici bilgilere ulamas mmknd. Yine de grmeye balamadan nce ne kadar ok bilgiye sahip olursa, grmeyi o kadar iyi ynlendirebileceini dnyordu. Hild Erke'yle yapt grmede Timur Sarp'in da ayn ekilde zehirlendiini renmiti. "Bana iddetli halsinasyona neden olan zehirler konusunda bir aratrma yapar msn ? zellikle mantarlar inceleyerek bala." Timur Sarp'la konumadan nce biraz daha bilgi toplamak istiyordu... Desire nc bardak arabn bitirdii halde, hl die dokunur bir bilgiye ulaamamt. Bir sre daha Suvi'den ihtiya duyduu bilgileri almaya alm, ama tatmin olmamt. Artk, Timur Sarp' arama zamanyd. "imdi Trkiye'de saat ka?" "Ayn zaman dilimindeyiz. Geceyarsn on dakika geiyor." Eer onu korumak iin bu kadar aba harcyorlarsa geceyar-s yapaca bir telefon grmesine de bir ey demeyeceklerini dnd. Cep telefonunun adres defterinden Timur Sarp'in numarasn buldu ve "ara" tuuna bast. 61

24 eyll 2005, cumartesi 23:50 Timur, Belek'teki otel odasnn balkonuna kt. Aada amfi-tiyatroda ov yapan animasyon ekibinin sesleri, lgnca elenen turistlerin alklarna karyordu. nsanlarn tatil ve elenmek iin geldiinin bilincinde olan bir ekip, sahnede deiik kltrlerin zevklerine gre turistleri elendiriyordu. Tatil yapmak iin gelmi olsayd bile, amfitiyatroya gitmek yerine ho bir hatunla kumsalda dolamay yelerdi. kilerini alp, kumlarn zerine uzanrlard. Kumsalda yryen iftlere bakt. Onlarn yerinde olmak isterdi. Bir sigara yakt ve balkonun kenarna tutunup, denize vuran son drdndeki ayn grnts incelemeye balad. Birka gn sonra onu sulara aran yakamozlar gitmeden bir gece denize girmeliydi. Denize girip biraz almak ve aktaki soluana kendini brakp dinlenmek istiyordu, iki gndr otelde olmasna ramen henz ayan bile denize sokmamt. Balkondan darya bakarken, havann sca zerindeki gmlei bedenine yaptryordu. Havuzun mavi sularna bakt. Mavi zemini suyun iindeki klarla aydnlatlmt. Gecenin karanlnda iki kedi gz gibi gkyzn gzlyor gibiydi. inde yzen iki sevgili, byk ihtimalle yl boyu hayalini kurduklar tatili yayorlard. Birazdan da uygun bir yer bulup, sevieceklerdi. leride minik bir grup, kumlarn zerine ate yakm, kendi alternatif elencelerini yapyordu. Bir baka grup ise yanlarna dizdikleri bira ielerine baklrsa anlamsz, ama bir o kadar da koyu bir sohbete dalmt. Byk bir ihtimalle sohbetleri ilerinden biri szana kadar devam edecekti. O da odasmdan kp aaya inebilir, kendi alternatif elencesini yaayabilirdi ama, yapacak ok i vard. Bir saat nce Hild Erke'den, Desire Virtanen hakkndaki son raporu almt. Desire'nin gvenlii ve onunla yaplan grmenin detaylarn incelemi, daha sonra da neler yapabileceklerini dnmt. Her olasl deerlendirdikten sonra Hild Erke'ye, Desire Virtanen'in Antalya'ya gelebilmesi iin hazrlklar tamamlamalarn sylemiti. Erke'nin verdii bilgilere gre, Desire iin hazrlanan pasaportlar sabah ellerinde olacakt. Gvenlik nedeniyle drt ayn kimlik iin pasaport hazrlanmt. in detayyla pek fazla ilgilenmemiti. Onu asl ilgilendiren, Desire'nin ikna edilmesiydi. Odada, Desire'nin onu aramasn bekliyordu. Desi-re'yi Antalya'ya gelmek iin ikna etmenin pek zor olmayacan dnd. En kt ihtimalle, bir sre tatil yapm olurdu. Tabi peindekiler ona rahat verirlerse... Calliope'ye yaplan saldrdan nce ekibe yeni katlmlarla ilgili almaya

balamlard. Amalan hem kendi sistemlerini glendirmek hem de Araknidleri internete salan sisteme girebilmekti. Hatta alabileceklerini dndkleri adaylann incelenmesine bile balamlar ve her bir aday iin ok detayl bir dosya oluturmulard. Listedeki herkesi, Calliope'nin istihbarat gcn kullanarak aratrmlar ve ilerinden birlikte alabilecekleri uzmanlar belirlemilerdi. Fakat nce ARTIM'a, sonra da Calliope'ye yaplan saldnlar her eye sekte vurmutu. O gnden sonra, gz nnde bulundurmalan gereken bir baka konu ortaya kmt. Ekibe kattklan kiileri nasl koruyacaklard ? inde bulunduklar durum grnrde bir amazd. GOR adndaki irketin Araknidleri yazdn ve onlar dman olarak grdn biliyorlard. GOR iin iki olaslk vard. Ya onlan yok edecek ya da paralize edecekti. Hangisi olursa olsun ekipleri byk tehdit altndayd. Bununla birlikte GOR'ye kar savaabil-meleri iin ekiplerini geniletmeleri gerekiyordu. Ekiplerini ne kadar glendirirlerse, GOR'nin glerine kar koyma olaslklar da o kadar artacakt. Fakat bir o kadar da korumak zorunda olduklar kiilerin says artacak ve daha fazla tehdide maruz kalacaklard. Setikleri uzman adaylar hakknda, Calliope'nin yapt gvenlik soruturmasnn sonucuna gre belirlenen on bir uzman Trkiye'ye davet etmilerdi. Uzmanlardan alts davetlerini kabul etmiti. ARTIM'a yaplan saldn nedeniyle, uzmanlar Antalya'da arlamay tercih etmilerdi. Amalan davetlileri otelde bir hafta arlamak ve kaldklar sre iinde onlan gzlemleyip, gvenilirliklerini son bir kez kontrol ettikten sonra i teklifinde bulunmakt. Her aday kendi dalnda uzmand ve GOR'ye kar yaplan savata ok faydal olabilirlerdi. Bununla birlikte, Calliope'ye yaplan saldn btn planlarn altst etmiti. Hi kimse bir dzineden fazla insann lecei bir saldry ngrememiti. Birdenbire dmanlar lmcl yzn gstermiti. Bu durum da onlar ok tedirgin ediyordu. Timur sigarasndan bir nefes daha ekti. Duman cierlerinde bir sre tuttuktan sonra, dumann son drdndeki ay sanki yeniaya dntrmek istermi gibi fledi. Ayn grnts bir an flu-lat. Perembe sabah otuz iki kiilik gvenlik ekibiyle otele yerlemiler ve btn hazrlklar tamamlamlard. Cumartesi sabah da ilk uzman gelmi ve onu dierleri izlemiti. Oflad. i yeniden sklmaya balamt. Skntsna, gmleini tenine yaptran scaktan bunalmas da eklenmiti. Bir saattir Desire'nin aramasn bekliyordu. ok bitkindi. Ban yataa koysa, iki gn deliksiz uyuyabilirdi. Sessizce i geirdi. Halsizliinin nedeni fiziksel yorgunluu deildi. Gvenliini salamak

zorunda olduu insanlarn varl onu yoruyordu. Bakalarnn hayatlarnn sorumluluunu hissetmek insan ok ypratyordu. Stres, ikinci bir deri gibi onu sarmt. Sigarasn, iki nefes daha ektikten sonra kl tablasnda sndrd. "En iyisi bir du alp, yatmak" diye dnd. Sabahleyin erken kalkacak ve ekiple uzmanlar hakknda grecekti. Odaya geti. Balkon kapsn kapatt. Odadaki klimann etkisi birka saniyede hissedilmeye baland. Otel odasnn ii baka bir dnyayd sanki, serin, sessiz ve Timur'a ait. Gmleini kartp ifoniyerin zerine att. Dalan salarn iki eliyle geriye doru tarad. Terlemiti, minibara gitti ve bir kutu bira alp at. Minik yudumlarla birasm imeye balad. Yataa uzanmay dnd, ama nce du almas gerektiini biliyordu. Birasndan byke bir yudum daha aldktan sonra rahatlamak iin dua gitti. Be dakika sonra havluya sarnm halde dutan kt. Banyodaki yedek havluyu yatan zerine serdi ve yataa uzand. Cep telefonunun sesine uyand. Uyuyakalmt. Ne kadar uyuduunu hatrlamyordu. Uzanp telefonu ald ve ekrandaki ismi okumaya alt. Arayan Desire'ydi. "Alo ?" Karsndaki kiinin Desire olduundan emin olmak istyrdU ORHAN KEMAL

L HALK KTPHANES "Evet benim, Bayan Virtanen. Ben de aramanz bekliyordum." istese telefonun zerindeki kameray etkinletirebilirdi, fakat durumu buna msait deildi. Karsndakinin Desire Virtanen olduunu varsaymaya karar verdi. Desire'nin konuya giri eklinden, ARTIM'la ilgili kapsaml bir aratrma yapt anlalyordu. Desire'nin aratrma yapm olmas houna gitti. O da hazrlklyd ve gelebilecek sorulan daha nceden kafasnda yantlamt. "Size kar lmcl bir tehdit olduunu bilmiyordum. ans eseri..." Aslnda nasl bir anst bu o da belli deildi. "Size yaplan saldnmn ayns bana da yapld. Ayn yntemle size saldnldm renince yardmc oldum." Desire tatmin olmamt. Olmasn da beklemiyordu. "Size btn ayrntlardan telefonda bahsetmeme imkn yok. Fakat, size unu syleyebilirim. Size bir ibirlii teklifinde bulunacaktk, sizinle irtibat kurma

frsatmz olmadan saldnya uradnz." "zerinde altmz proje ok hassas ve sizin uzmanlk alannz bu projenin ana unsurlarndan birini kapsyor. Bu nedenle size i teklifinde bulunacaktk ve bir teklifle size gelmeden nce gvenilirliiniz konusunda bir aratrma yapyorduk." "Size byle bir saldrnn olacan bilmiyorduk..." "Hayr, kim olduklarn henz bilmiyorum. Ama undan eminim ki, ikimizin de dmanlan ortak ve onlar iin bir tehdit olduumuzu dnyorlar." Timur, Desire Virtanen'in konumasm dinlemeye devam etti. Kadn ok can alc sorular soruyordu. "Size ynelik tehdidin, bizim sizinle ilgilenmemizle baladn sanmyorum. Benim inancma gre dmanmz ortak, fakat size yaplan saldrnn ARTIM'la bir ilgisi olduunu dnmyorum. Bana gre yaptnz alma yznden saldnya uram olabilirsiniz. nk biz de internet gvenlii konusundaki bir almamz yznden saldnya uradk." Timur gld. "Hayr... hayr. Tabi ki yle bir sapk sz konusu deil. Karmzda almalarmz kendi karlar iin tehdit olarak gren bir rgt var. Ortak dmanmza birlikte kar koyabileceimizi dndk." Timur, Desire'ye biraz daha bilgi vermek ve ilgisini artrmak ihtiyac duydu. "Gvenliiniz konusunda endielenmemizin nedeni, Profesr Mauno Lehtinen'in de ayn tr bir saldr sonucu ldne ynelik phemizdi..." "Elimizde baz bulgular var, fakat henz bir yargda bulunmak iin yeterli kant yok." "Yapay Zek Projesi ilgimizi ekti. Bu arada Mauno Lehtinen'in lmn ve almalarn yandn rendik. Bu durum daha ok ilgimizi ekti. nk ayn tr saldn bize yapld. Bana da zehir en-jekte edildi. irketimize girildi ve btn almalarmz alnd..." Desire, soru sormaktan vazgeecek gibi grnmyordu. Meraklanmas doald. Timur ona tm dorulan anlatmaya karar verdi. "Elimizdeki bilgilere gre, geen yl Yapay Zek Projesi'yle ilgili btn almalarnz alnm. Sizden alnan bilgiler kullanlarak, internet zerinde bilgi casusluu yaplmaya baland. rettiimiz GhostWall ateduvan da bilgi almak iin

kullanlan program kefetti. Biz de mterilerimizden gelen talep zerine casus program yok etmenin bir yolunu bulduk ve yok ettik. Bu olaydan sonra onlarn hedefleri haline geldik. Telefonda size bu kadarn syleyebilirim. Eer kabul ederseniz sizi Trkiye'ye davet etmek istiyorum. Burada hem tatil yaparsnz hem de sizinle aynntl olarak her eyi konuuruz." "Hild Erke ve ekibi korunmanz salyor. Bence hayatnz hl tehdit altnda. Bir kere baansz olmalan, vazgeecekleri anlamna gelmez. Tekrar deneyeceklerdir..." "Hayr stanbul deil. u an iin baka bir ey syleyemem. Ya-nn sabah Hild Erke size uak biletinizi ve yolculuk srasnda kullanacanz pasaportlar getirecek. Kendi pasaportunuzla yolculuk yapmanz, sizin iin tehlikeli olur. Danda bir yerlerde yarm braktklar ilerini tamamlamak isteyenler var. Bana kalrsa, bir an nce izinizi kaybettirmenizde fayda var." "Ltfen, Ms. Erke'nin tek grevinin size yardmc olmak olduunu unutmayn. Eer yarn Hild Erke'yle birlikte buraya gelirseniz, len olmadan gvenliinizi salam oluruz." "u an iin, iinde bulunduunuz tehlikenin devam ettiini dnyorum. Bana gre bir an nce Helsinki'den ayrlmanz gerekiyor. Aynca nereye gittiinizin bilinmemesi gerekiyor. Bu hem sizin hem bizim hem de evrenizdeki insanlarn gvenlii asndan ok nemli." "Bizim iin zaman ok nemli. Umarm kendiniz iin en doru karan verirsiniz." "Grmek zere." Timur cep telefonunu kapatr kapatmaz Hild Erke'yi arad. Desire Virtanen'le ilgili bilgileri verdikten sonra telefonu kapatp koltuun zerine att. Desire, Timur Sarp'la yapt telefon grmesinden sonra koltua ikinci bir klf gibi yapmt. mkn olsa, bir bukalemun gibi, kendini koltuun desenine uydururdu. Korkuyordu... Bir sre gzlerini kapatp, kendini gzel bir kumsalda gnelenirken hayal etmeye alt ama, bir faydas olmad. Zihnini kurcalayan dnceler artk bir yere, oturmu ve bir dzene girmiti. Olaslklar daha belirginlemiti. Ama bilmek, her zaman insan rahatlatmyordu. Daha kt olmutu. Keke bir hafta nceki hali gibi, bun-lan bilmeden, yaamna devam ediyor olsayd. lecekse bile, en azndan ne zaman leceini bilmezdi.

Timur Sarp' dnd. kisi de ayn durumdayd, ama adamn zerre kadar umursar bir hali yoktu. Pelerinde kim olduunu bilmedikleri bir g vard ve lmelerini istiyordu. Btn bunlara karn, adam sakin ve umursamazd. Bir an iin keke tm bunlar bir kamera akas olsa diye dnd. "Alacakaranlk Kua"nda izledii bir yk aklna geldi. Aradan yllar gemiti. Televizyon dizisinin bir blmnde, bir iadamn ziyarete bir adam geliyordu. adamna yesi olduu grubu tantyordu. Grup yelerinin belirli zamanlarda beyin glerini bir araya getirdiklerini ve beyin glerini kullanarak insanlarn yaamlarm nasl deitirdiklerini rnekleriyle anlatyordu. Beyin glerini birletirerek istedikleri kiiyi baarl yaptklarn ve istedikleri kiiyi de gerekirse ldrebildiklerini anlatyordu, iadam da grupla ilgileniyor, hatta gruba katlmay bile arzuluyordu. Adam rnekler verdike, iadamnda o gcn bir paras olma istei artyordu. Uzun bir konumadan sonra adam, iadamna dnp son cmlesini sylyordu. "Yarn saat yirmi birde, on binlerce yemiz, beyin glerini kullanarak sizin lmnz isteyecek..." O blm seyrettiinde tyleri diken diken olmutu. imdiyse, kendini o son cmleyi duyan iadam gibi hissediyordu, idam mahkmlar da yle olmalyd. nsan lecei zaman bilmemeliydi. Hakszlkt bu. Hem de ok byk bir hakszlk... Darda Hild Erke ve ekibinin onu koruduunu dnp, rahatlamaya alt. Onu ne kadar koruyabilirlerdi ki? Yine de, bir kere lmden dnmt. Timur Sarp'n teklifini geici bir sre iin de olsa kabul edecekti. Ne olursa olsun bu yaayabilmesini salayacak bir olaslkt. Eer olaylarn arkasnda ARTIM varsa, ne yapacana karar verene kadar onlarn yanndaym gibi grnmesinde fayda vard. Eer olaylar, Timur Sarp'n dedii ekildeyse, dmanla arasnda Hild Erke ve ekibi olacakt. Bu imkn geri tepmenin bir anlam yoktu. Polise gitse ne anlatabilirdi ki? Polis onun durumuna kar ne yapabilirdi? , , i => i Hild Erke'yi armak iin cep telefonunu eline ald.; ,,];,?? r.L-I^ .OU.'T ,* ii.tnitai.Tiil "710 d :.!. 'i J.iiiiTJi ,ijljl"il.j>i jTUh'Sj ASifO :>1::>V iki Ali 'itll'j'jllJ'

>.U

.J.iUtUii J (jIC .'Jj.lii...

'lt- l''iiJ^'i'lilJL bi' igi-jgsA -iilijh.. . f ;.J .'t.t I, 62 I' / ,1! 4'

24 eyll 2005, cumartesi 14:25 ' ' > .,1 -> *

I'i ." '

'

' 1 I '-<

,'' ini anonsu duyulduunda, Desire

Hostesin Antalya Havaliman'na hayranlkla denizi seyrediyordu.

"Sayn Yolcularmz. Biraz sonra Antalya Havaliman'na inmi olacaz. Ltfen kemerinizin bal, koltuk arkalklarnn dik, masanzn kapal olduunu kontrol ediniz." Desire, on dakika kadar nce yaplan alalma anonsunda balad kemerini kontrol etti. Tm Avrupa'y bir ucundan dierine gemi, sonunda Akdeniz'in en gneli sahillerine gelmilerdi. Gnein sars ile denizin mavisi... Scak ve souk iki renk, baka hibir yerde birbirine bu kadar yakamazd. Ate gibi scak kumsallarda karnca gibi grlen insanlar gnein ve denizin keyfini ziyadesiyle kartyorlard. O da birazdan ikisinin birden keyfini kartacakt. On iki saat nce yaadklarn unutmutu neredeyse.

Masmavi gkyzne bakt. Hayat boyunca srekli bir buuk mevsim yaamt. Sekiz ay sren bir k ve ne olduu belli olmayan yarm bir mevsim. Be dakika sonra gnele arasndaki camdan kurtulacakt. Timur Sarp'la yapt telefon konumas, ardndan sabah Hild Erke'nin gelii ve ona yolculuk srasnda kullanaca pasaportunu ve biletini vermesi. zlerini kaybettirmek iin birka araba deitirmeleri ve en sonunda da uaa binip, Antalya'ya doru yola klar. Yannda oturan Hild'e dnd. "Daha nce hi Antalya'ya gelmemitim. ehri ve evresini biliyor musun ?" Hild glmseyerek yant verdi. "Bu benim altnc geliim. Gezecek o kadar ok yer var ki, kaldnz srece ne yapacamz aracaksnz. Ama..." Birden grevi aklna gelmiti. Baklar do-nuklat. Bir sre sessiz kald. Desire'nin hayat tehdit altodayd "Gvenlik asndan, evreyi dolamay baka bir zamana brakrsanz daha iyi olur sanyorum. Bu seferlik denizin ve gnein tadn karmakla yetinmek durumunda kalacaksnz." Desire, Hild'in ne sylemek istediini anlamt. "Olsun, en azndan neleri karacam bilmek isterim." Hild bir kahkaha att. "Altnc defa gelmeme ramen, ben bile denizden uzaklap, tarih ve doal gzellikleri gezebilecek kadar iradeli davranamadm. Deniz ve gne o kadar gzel ki insan uzaklamak istemiyor. Yine de Olimpos Vadisi, Olimpos Da, ral Plaj, Aspendos, Noel Baba Kilisesi gezdiim yerlerden bazlar. Fakat henz benim de grmediim o kadar ok yer var ki... Mesela Antalya'nn yaylalarn ok methediyorlar. Yaylaya kmak ve oradaki insanlarn yaamlarn grmek isterdim." Desire'ye deniz ve gne yeterliydi. evreyi dolamay baka zamana brakabilirdi. Uan kanadna bakt. Flaplar tam almt, piste yaklayor olmalydlar. Uan yere ne zaman ineceini hesaplamaya alt. Yeryz gittike yaklayordu. Koltuun altndan gelen bir sarsnt hissetti. Sarsntyla birlikte uan tekerleklerinin yere srtnme sesi duyuldu. Uak yere inmiti. Yirmi saniye kadar uan motorlar ters alt, yeteri kadar fren etkisi saladktan sonra uak taksi yaparak aprona yaklamaya balad. "Sayn Yolcularmz. Antalya Havaliman'na ho geldiniz. Kendi emniyetiniz iin uak tamamyla duruncaya kadar, yerlerinizden kalkmaynz. Ltfen inerken el bagajlarnz yannza almay unutmaynz. Yolculuunuzun iyi ve rahat getiini umuyor ve tekrar karlamay diliyoruz. Trk Hava Yollar'yla

utuunuz iin teekkr ederiz." Desire uak kre yanamasn diye dua ediyordu. Bylelikle uaktan iner inmez gnee kavuabilecekti, iliklerine kadar snmay, hatta gnein onu srmasn istiyordu. Uak d hatlar terminaline dik olarak dier uaklarn yannda durdu. Dualar kabul olmutu. Bir an nce dar gnee kmak istiyordu. Yolcular ayaa kalkp plak kol ve bacak ordusu eklinde, pranga mahkmlar misali minik admlarla, kaplara doru yrmeye balamlard. Hild ve Desire de kalabala kart ve n kapya doru yrdler. Gne, gzlerini alyordu. Desire yolculuun son dakikalarnda sabrszlanmakla ne kadar hakl olduunu, gnein yakc nlar tenine deer demez anlad. Uaa yanaan merdivenden aa iner inmez kenara ekildi ve gnee doru dnp plak kollarn yukar kaldrd. Btn vcudunun o scakl hissetmeI sini istiyordu. Bu arada, Hild yanna gelmi ritelinin bitmesini bekliyordu. Onlar D Hatlar Geli Terminali'ne gtrecek otobs geldi. Yaklak 200 metrelik yolu yrmek isterdi, ama apronda yrmesine izin verileceini sanmyordu. Uzun zamandr, yerinde ve zamannda kullanmay hayal ettii gne gzln antasndan kartp takt. "Ne kadar gzel bir yer buras" dedi Hild'e. Hild hafif bir aknlkla Desire'ye bakt. Henz uaktan inmilerdi ve daha havaalannda byle bir cmle duymak onu artmt. "Buras tam bir gne cennetidir. Kemer'i de ok beeneceksiniz." Desire'nin belli etmemesine ramen ii iine smyordu. Bir an nce denize ve gnee kavumak istiyordu. "Ne zaman otelde oluruz?" "Bizi karlayacaklar. Sanyorum on dakika sonra havalimanndan karz. Yol da sanyorum 70 km civarnda. Bir saat sonra otele varm oluruz." Hild'in baklar, Desire'nin glmsemesine takld. lk defa olarak, yz ocuksu bir sevinle aydnlanmt. Desire, "ok zlemiim" dedi, neyi olduunu sylemeden. Birlikte onlar D Hatlar Geli Terminali'ne gtrecek olan otobse bindiler.

Bagajlarn yryen banttan aldlar. Yk arabasna ykleyip, gmrkten getikten sonra, yolcu karlama salonuna getiler. Neredeyse gelen yolculardan fazla bir topluluk, yolcu karlamak iin oradayd. Hemen hepsinin ellerinde isim kartlar vard. Kartlardan birisinde de Hild Erke'nin ad yazlyd. Pankart tutan adam dierleri gibi resm bir kyafet giymek yerine, spor bir ceket giymeyi tercih etmiti. lk bakta, elindeki pankart olmasa adam dier yolculardan biri sanlabilirdi. Hild, Desire'ye beklemesini syleyip adamn yanna gitti. Krem rengi pantolonun zerine ak mavi bir tirt giymi olan adamn giyimini ak taba rengi bir ceket tamamlyordu. Esmerdi ve vcudunda hi ya olmamasna ramen yznden ter fknyordu. Grn itibariyle Antalya'nn havasna alk olmad belliydi. Hild ile adam arasndaki konuma ksa srd ve adamn iaretiyle iki kii gelip eyalar ald. Hild yanndaki adamla birlikte Desire'nin yanna geldi. "Sizi tantraym. Bayan Desire Virtanen" adama dnd "Bay Onur Kokar, Timur Sarp'm bizi almas iin grevlendirdii gvenlik danman." Adam aksanl bir ingilizce'yle konumaya balad. "Sizinle tantma ok memnun oldum Bayan Virtanen. Timur Sarp sizin ne kadar zel bir ihtimamla karlanmanz gerektii konusunda bizi bilgilendirdi. Sizi mmkn olduu kadar rahat ettirmek iin elimizden gelen abay gstereceiz." Desire, "Buradaki korunmam siz mi salayacaksnz ?" diye sordu. Onur Kokar, "Sizin korunmanzn yan sra, her trl rahatnz salamaya da alacaz. Her trl talebinizi bize iletebilirsiniz" dedi. Desire, Timur Sarp' merak ediyordu. "Mr. Sarp nerede ? Kendisi burada deil mi?" Onur Kokar bir an duralad. "Bana verilen talimat, sizin mmkn olduu kadar rahat etmenizi salamak. Mr. Sarp sizinle msait bir zamanda grecektir. Sizi karlamaya gelmedii iin ok zgn olduunu sylememi istedi" dedi. Desire, durumu normal karlad. Ne de olsa, onun da peinde birileri vard. "Anlyorum" demekle yetinmeyi tercih etti.

Onur Kokar, "Gidelim mi?" diye sordu. Hep birlikte yolcu karlama salonunun kapsna yanaan cipe bindiler. 63 24 eyll 2005, cumartesi 15:30 Otele kadar rahat bir yolculuk yapmlar ve palmiye aalaryla kapl yoldan geerek otelin girime varmlard. Her ey mkemmeldi. Otelin rengini grnce Desire glmsemiti. Krmzya alan gne rengi, sanki orada gnbatmnn nasl olacan anlatr gibiydi. Kapda onlar bir bellboy karlam ve arabadan inmelerine yardm etmiti. Sahte pasaportta onun iin seilen isim Suvi Sde'ydi. Bir espri gibi gelen adm ok sevmiti. Suvi Sde... "Bir dakikanz rica edebilir miyim?" Bunu soran Hild'di. "Tabi" dedi Desire. Birlikte stunlarla kapl lobide ar admlarla yrmeye baladlar. Desire, "Bir ey mi oldu?" diye sordu. Hild, "Grevim burada sona eriyor. Bundan sonra gvenliinizi buradaki ekip salayacak" dedikten sonra, antasndan bir pasaport kard "Buyurun pasaportunuz. Sizdekini almam gerekiyor." "Neden ?" diye sordu Desire. Bir anlam verememiti. Hild anlatmaya devam etti. "Siz buradasnz, ama pasaportunuz buradan baka lkelere gidecek. Bu gvenliiniz iin yapmamz gereken ufak bir ayrnt sadece" dedi. Desire antasndan pasaportunu kartt ve Hild'e verdi. "Buyurun aln." "Sizi tanmak benim iin bir zevkti." Desire biraz mahcup olmutu. Birka gn nce hayatn kurtaran kadn gidiyordu. Byk bir ihtimalle, bir daha gremeye-ceklerdi. "Benim iin yaptklarnza ok teekkr ederim. Eer siz olmasaydnz, bugn lm olacaktm. Ne kadar teekkr etsem azdr." Hild glmsedi. "Sizin gvenliinizi salamak benim grevim

ve neredeyse grevimi yerine getiremiyordum." "Yine de hayatm kurtardnz." Elini Hild'e uzatt. Sonra vazgeti ve kadna sarld. Karlkl iyilik dileklerinden sonra Hild Erke otelden ayrld. "Ms. Sde ?" Desire bir anlk tereddtten sonra arkasna dnd. Anlalan yeni soyadna almak biraz zaman alacakt. Resep-siyonist kz elinde bir zarf tutuyordu. Yerinden kalkp yanna kadar gelmiti. "Ms. Sde, eyalarnz odanza karttk." Elinde tuttuu zarf ve oda anahtarn Desire'ye uzatt. Desire zarf ve kredi kart eklindeki anahtar alrken teekkr etti. Resepsiyonist, "Odanz hazr, isterseniz hemen odanza kabilirsiniz. Ya da isterseniz, size bir ho geldin kahvesi ikram edebiliriz" dedi. "Bir Trk kahvesine hayr demem." Daha nce hi Trk kahvesi imemiti ama, methini duymutu. "Dardaki gne bugne has deil, deil mi?" Resepsiyonist, Desire'nin sylemek istediini anlayamamt. "Yani, bir sre sonra hava ktleip kapanmaz deil mi?" Resepsiyonist kz glmsedi. "Hayr. Be gnlk hava tahmini tek bir bulut bile olmayacan sylyor." "Oh! ok iyi" gibi bir iki kelime mrldand. "Siz hi merak etmeyin. Trkiye'ye neden gne lkesi dendiini burada kaldnz srece ok iyi anlayacaksnz." "iyi o zaman, yle gnein altnda Trk kahvesi yudumlamak iyi gelecek." Resepsiyonist, "O zaman kahvenizi havuz kenarna getirtelim" dedikten sonra, biraz uzakta beklemekte olan gen otel grevlisini ard. "Erdal Bey, ltfen gelir misiniz ?" Desire ne konutuklarn anlamyordu, ama oteldeki turuna baka biriyle devam edeceini, hareketlerinden anlamt. Resepsiyonist kz, Erdal'la ksa bir sre konutuktan sonra Desire'ye dnd ve "Erdal size havuz kenarna kadar elik edecek. Arzu ederseniz otelimizle ilgili merak ettiiniz her eyi ona sorabilirsiniz." Desire kendisine gsterilen ihtimamdan memnun olmutu. "Gidelim mi Ms. Sde?"

Desire'nin canna minnetti. "Derhal!" dedi glmseyerek. Otelin giri katndaki yksek stunlar seyrederek, deniz tarafndaki kapya doru yrdler. Desire bir anlna mayosunu giyme istei duydu, ama sonra vazgeti. Gn hl ge deildi ve odaya daha sonra kp stn deitirebilirdi. Yzlerinde tatil mutluluu yaayan mayolu ve plaj kyafetli insanlarn arasndan geip havuzun yanma ktlar. Sa tarafta bir grup insan havuza girmi, yaklak bir seksen boyundaki sanm bir gen kzn nderliinde otelin kulp dansn yapyordu. Kalabalktan uzaklamak istedi. Havuzun sol tarafna doru yneldi. Gzlk eklindeki havuzun denize bakan tarafna geti. Erdal da peinden geliyor, Desire'nin kendisi iin uygun yeri semesini bekliyordu. Masalarn yanma geldiklerinde, "Buraya oturmak ister misiniz ?" diye sordu. "Hayr imlere oturmak istiyorum, eer sakncas yoksa?" Erdal, "Nasl arzu ederseniz?" demekle yetindi. "Trk kahvesini nasl alrdnz ?" "Genellikle nasl iilir?" Erdal bir an dnd, "Tiryakileri az ekerli tercih ederler." "O zaman ben de az ekerli alaym." "Peki efendim. Baka bir arzunuz var m?" "Hayr yok, teekkrler." Erdal bayla selam verdikten sonra, "Umarm otelimizde ok iyi bir tatil geirirsiniz" dedi ve Desire'nin yanndan ayrld. Desire alt saat kadar nce evden kmt. imdiyse, hi bat-mayacakm gibi gkyzne akl duran gnein altndayd. Ayakkablarn kard, ileride grd bir ezlongu gzne kestirdi ve oraya doru yrmeye balad. Golf sahalanndakiler kadar bakml imlerin zerinde plak ayaklaryla yryerek ezlongun yanna geldi.

ezlonga uzanp, elbisesinin eteini yukar toplad ve bacaklarnn arasna sktrd. Scak... Gne... Gzlerini kapatt. Ama gne, nlarn o kadar gl yolluyordu ki, gzkapaklarnn ardndaki gnei hl grebiliyordu sanki. Kzl bir gne, hl gznn nndeydi. En sonunda iliklerine kadar snmt, hatta yanyordu. Taze kesilmi nemli imin kokusu, burun deliklerini gdklyordu. "Timur Sarp, iini iyi biliyor. Buras mkemmel bir yer" dedi iinden. Gzlerini at, ban ezlongdan hafife kaldrd ve koruyucularnn kimler olduunu bulmaya alt. Bir sre etrafn inceledikten sonra aramaktan vazgeti. Onu ldrmek isteyenler varsa da, koruyanlar da vard naslsa. Yine gzlerini kapatt. Odasna kmadan nce gnein enerjisini mmkn olduu kadar so-urmak istiyordu. Yannda biri olduunu hissedene kadar, kprdamadan, gzleri kapal yatt. Uzanal fazla olmamasna ramen, btn vcudu ter iinde kalmt. nce alnndan balayan ter vcuduna, oradan da ezlongun plastik yzeyini ap, imlere kadar ulamt. Terlediini biliyordu, ama bu kadar fazla olduunu fark edememiti. Koyu portakal rengi, mini etek ve yelek giymi otel grevlisi kahvesini getirmiti. Kahvenin yannda bir bardak su vard. Erdal da bulduu bir sehpay ezlongun yanna getiriyordu. Servis mkemmel balamt. Desire, "Su, ne iin ?" diye sordu. Otel grevlisi, "Kahve imeden nce, azn iindeki dier tatlar temizlemek iin biraz su iilir. Bu nedenle kahveyle birlikte su servisi de yapyoruz" dedi glmseyerek. Desire de glmsedi, "Peki, ben de yle yaparm o zaman" dedikten sonra, sehpann zerindeki suyu ald ve byke bir yudum ald, azn alkalad. "Bayan Sde, size otelimizin brorlerim getirdim. Buradaki tatilinizi daha iyi planlamanza yardmc olacaktr." Bunlar syleyen Erdal'd. Desire sehpann zerindeki brorlere gzucuyla baktktan sonra, Erdal'a teekkr etti ve bardaktan bir yudum su daha aldktan sonra minik bir fincana konulan kahvesini eline ald. Kahveyi incelemeye balad. zeri tamamyla kpk kaplyd ve rengi koyu kahverengiydi. Duman ttyordu. Fincan burnuna doru yaklatrd. Mkemmel bir kokusu vard. Aroma katlmam halis kahvenin, bu kadar iyi koktuunu bilmiyordu. Bir kez daha koklad. Hafif sarho olmu gibiydi. Dudaklarn fincann kenarna yerletirdi ve ok scak olduu belli olan kahveden minik bir yudum ald. Kpkle

kark, doal aromanm tadn alnca, glmsemesi yzne yayld. Ho geldin kahvesi ie yaryordu. Aklna otele girdiinde ona verdikleri zarf geldi. Zarf antasna koymutu. Zarf kard ve at. inden bir kolye kmt. Kolyenin zerinde detaylara zen gsterilmi kanatlan ak bir melek vard. Kolyeyi incelemeyi bitirdikten sonra, zarftan kan notu okumaya balad. Timur Sarp yazmt. Onu karlayamad iin zr diliyor ve orada yapaca her trl harcamann ARTIM tarafndan karlanacan ve hafta iinde kendisiyle grmeyi umduunu sylyordu. htiya duymas halinde, havaalanndan onu alan Onur Kokar'n gvenlikten sorumlu kii olduu, cep telefon numarasyla birlikte bildiriliyordu. Zarftan kan kolye ise, aslnda bir panik alarmd. I Tehlike aranda yardm armas iin verilmiti. Mekanizmann nasl altn anlatan minik notu da okuduktan sonra zarf antasna koydu ve kolyeyi boynuna takt. Bir sre daha, tembel kedilerin minenin banda scaktan mayarak uyumas gibi, ezlongda yattktan sonra etraf kolaan etmek iin ayaa kalkt. Havuzun yanndaki bardan bir bira ald ve kumsala indi. Kumlam zerinde gzel bir yry yapmak iyi gelecekti. i'.C ili lif. . 64 28 eyll 2005, aramba 07:20 Aren, Vignette'in getirdii PDA'lann iinde olduu paketi inceliyordu, ilk etapta alt tane hazrlamlard. Paketi at ve birini eline ald. Elindeki aletlerin zelliklerini dardan tahmin etmek zordu. Bir sigara paketinden biraz daha byk ve yaklak bir santim daha kalnd. st kevlerle kaplanmt ve iki yanndaki kntlara basn uygulanmadka almyordu. Kapa at zaman neredeyse tmn kaplayan iki likit kristal ekran kmt. PDA'nm zerinde bir tu takm yoktu. Sol st blmde bir mikrokamera ve onun hemen altnda minik bir hoparlr

vard. Ekrann sa tarafnda ise nokta eklindeki mikrofon grlyordu. st kapaa gre neredeyse kat kalnlktaki alt blm incelemeye baladnda grdkleri karsnda ard. Bluetooth, iki adet USB2 k ve kablosuz net-work zellikleriyle her trl haric birimle bilgi iletimi yaplabilirdi. Kula saran bluetooth kulaklk da, PDA'y sesli kontrol etmesine yaryordu. 510 gramlk arl, bunun yaklak drtte bir kadar arlnda olan normal PDA'lara nazaran fazlayd. Fakat bu arln bir ksmnn titanyum kasadan ve bir ksmnn ise glendirilmi enerji kaynandan kaynaklandn tahmin etti. Enerjisini yakt kapsllerinden salyordu. Bu da normalden on kat daha fazla dayanmasn salyordu. PDA'nn Arsen'i asl ilgilendiren zellii iindeydi. Elindeki PDA'nn iinde sekiz adet GSM hatt vard. Ayn anda sekiz hattan dansyla iletiim kurabiliyorlard. Sistemde hi telefon kart kullanlmyordu, kart yerine bilgiler PDA'nn hafzasnda saklanyordu. Bylelikle, teorik olarak, PDA'nn hafzas kadar telefon numaras kullanlabilirdi. zel bir yazlmla bir telefon grmesi, paralel alan birka telefon hatt zerinden yaplabiliyordu. Bu ekilde telefon grmesini takip edebilmeleri iin btn hatlar dinliyor olmalar gerekiyordu. Bir hatt bulamamalar durumunda, konuma bilgisini tamamyla karm olurlard. Bu gvenlik tedbirine ek olarak Aren kullandklar ifreleme algoritmasn PDA'ya uyarlamt. Sistem ok basit alyordu. Bir hafza kartna gvenlik bilgilerini yklemiti ve hafza kart takl olmad srece, PDA'da ifrelenmi bilgilere ulalmasna imkn yoktu. Ayrca ARTIM'da gelitirdikleri veri iletim algoritmasn kullandklar iin de birileri aktarlan veriyi izlemeyi baarm olsa bile, verinin ne olduunu renmesine imkn yoktu. Ayn zellikteki iki PDA arasndaki grme, bilinen bir numara zerinde balyor, daha sonra da ikinci bir hat belirlenip ikinci balant kuruluyordu. Ayn anda maksimum yedi hat kullanlabiliyordu. Sekizinci hat ise rastlantsal olarak baka bir hatla yer deitiriyordu. Konuma veya veri aktarm ise hem ifreli olarak yolland hem de hatlar arasnda blnd iin dinlenmesini imknszlatnyordu. Ayn anda aktif olan btn hatlar dinlemeye alnsa bile, ayrca ifrenin zmlenmesi gerekiyordu. Her hat ise ayr bir ifreyle iletiim kurduu iin, zmlenmesi zorla-yordu. Ona sylendiine gre, tam kapasite kullanld zaman veri aktarm hz bir netvrork iindeymi gibi yaplabilecekti. UMTS'yi destekleyen bir GSM ebekesinde aktarm hz, DVD kalitesinde grntlerin karlkl olarak aktarlabilecei kadar yksekti. Aren glmsedi.

Byk paketin altnda ise dierlerinden farkl olan bir baka paket vard. Siyah bir kutuyu andryordu. n yznde sadece iki tane dmesi ve bir LCD ekran vard. Arkada ise sekiz ethernet hattyla ve iki anten k vard. 128 hatl bir GSM santralyd elinde tuttuu. Bu santral bilgisayar sistemine balayacakt ve PDA'lann ihtiya duyduu verileri, oluturulacak gvenli hat zerinden aktarabilecekti. Telefon sisteminin ana modln Calliope'de brakacaklard. Herhangi bir tehdit olmas durumunda Calliope'nin ne karlmas, onlarn gizliliini koruyacakt. Priceless'i arad ve mikrote-lefon santralm almalar iin adamlarn yollamasn istedi. Ayn santraldan Calliope'de iki tane daha olduu iin adamlar kurulumla ilgili her trl bilgiye sahipti. Aren bilgisayar kutusuna koydu ve ARTIM iin aldrd mini santrallarla birlikte valizine yerletirdi. Ua 14:20'de kalkyordu. Scott saat on iki gibi hazr olmasn istemiti. Son hazrlklarn yapmak iin nnde pek fazla zaman yoktu. 65

28 eyll 2005, aramba 13:40 Yolcu karlamaya gelenler arasnda, uzun boyu ve iri cssesiyle Timur hemen fark ediliyordu. Endieli baklar, Arsen'i grr grmez deiti, yz aydnland. Sanki ela gzlerinin iinde gne amt. Birbirlerini grmeyeli ok fazla zaman gememi olmasna ramen, her zamanki gibi, normal bir insann kaburgalarn zedeleyebilecek kadar gle, birbirlerini kucakladlar. Aren, Trk Hava Yollan'nn, bir an gibi Antalya'ya yolcu tad bu dnemde, ek seferlerden birinde yer bulmutu. Aslnda Scott, kendi zel uam tahsis etmeyi teklif etmiti, ama hem Aren, hem de Vignette gvenlik nedeniyle buna kar kmlard. Mmkn olduu kadar dk bir profil sergilemek gerekiyordu. Bu nedenle normal bir turist gibi, turizm irketlerinin kiralad arter seferlerinden birisiyle Antalya'ya gelmeyi tercih etmiti. Uzun boyu yznden, dar koltuk aralklar bacaklarnn tutulmasna neden olmutu. Yine de yolculuktan memnun kalmt. nsann evine dnmesi her zaman mutluluk verici bir eydi. Timur, "Ho geldin. Yolculuun nasl geti?" diye sordu. Aren, "yiydi. Yol boyunca deliksiz bir uyku ektim" dedi glmseyerek. "Alan beni buraya korumayla yollad. Onlara da kalacak bir yer ayarlamak

lazm" Timur etrafa bakt, ama Arsen'in kimleri kastettiini anlayamad. Hi kimse Arsen'in yakn korumas gibi grnmyordu. "len Alan'la grtm. Korumalarn kalacak yeri ve ulam ayarland, ama kim olduklarn bilmezsem, onlar nasl gtreceiz." Arsen'in glmsemesi kahkahaya dnmt. "Haklsn" dedikten sonra etrafna bakt ve yalan korumalarn bulmaya alt. Korumalar da aslnda ondan gelecek bir sinyali bekliyorlard. Timur'un korumalar, Hamburg'dan gelen korumalarla tantrldi ve daha sonra Aren ve Timur, korumalarn kapya getirdii cipin yanma gittiler. "Anahtarlar ltfen" dedi Aren. Timur, "Of Hocim ya! Yine balama. Anladk, sen bu iin kursuna gittin, ama ben de yllarca stanbul trafiinde pitim. nan bana, senin grdn kurstakinden ok daha ileri, sr teknikleri eitimini her gn stanbul yollarnda alyorum ben" diye isyan etti. Aren, espri olduu hissedilecek kadar otoriter bir tavrla, "Anahtarlar!" diye tekrarlad. kisi de araba kullanmay sevdiklerinden ekimeden duramazlard. Sonunda bir karara varmlard, irketi Timur ynetecek, arabay da Aren kullanacakt. Timur, "Al bakalm Hocim. Yalnz arabay dikkatli kullan ve kullanrken de "ben ileri srclk kurundayken..." diye balayan cmleler kurma sakn" diye serzenite bulundu. "Yapma Timur, temcit pilav gibi, stp stp ama ayn konuyu. Sz, u i bir bitsin, seni de ayn kursa yollayacam. Hem de btn masraflar benden." Arsen'in Amerika'dayken ald ileri srclk eitimini, bir zamanlar Timur diline pelesenk etmiti. Timur, "Ne gerek var Hocim. Artk Trkiye'de de kurslar var. Ne iim var benim, elin Amerikas'nda?" dedi. Bu szler zerine, ikisi de gld. "Artk yola kalm m? Ne de olsa yol yorgunu saylrsn ve yarn bizi sk bir program bekliyor." "Hadi canm nereden kartyorsun. Yol boyunca bebekler gibi uyudum. Hem beni bilirsin, benim iin uyku, yeri geldiinde ihmal edilebilecek ihtiyalardan biridir. Senin kullanmandansa, uykudan vazgeip, arabay..." Timur, Arsen'in szn kesti, "Tamam anladm, senin elinden direksiyonu

alamayacam galiba." "Hadi bin bakalm balayacak." arabaya. Tekerlekler on saniye iinde dnmeye

Timur, "Ay e ay e captain!" dedikten sonra cipin n yolcu kol-tuundaki yerini ald. kisi de konumak iin uygun bir zaman kolluyordu ve yalnz yapacaklar bir saatlik yolculuk, konumak iin iyi bir frsatt. Birbirlerinin yaadklarnn aynntlann bilmiyorlard. Sadece telefonda konumular, ama ayrntlardan bahsetmemilerdi. "Madem arabay balasan iyi olur." kullanmyorsun, ben yokken yaptklann anlatmaya

Timur, "Yapma be, Aren! Hem arabay kullanacam diye tutturdun. Hem de o kadar merak etmeme ramen nce benim anlatmam istiyorsun. Bu kadan da fazla olmuyor mu?" diye isyan etti. Aren, "Haklsn, ama can skc eyler yaadm. Cann skmak istemem" dedi. "Olsun. Sen yine de anlat." Aren, Timur'un Hamburg'dan gidiinden itibaren yaadklan-n teker teker anlatt. Konu gidecekleri adaya gelene kadar, Timur mmkn olduu kadar soru sormaktan kanmt. "Adann gvenli olacandan emin misin ?" diye sordu. "Mmkn olduu kadar insanlardan uzak durmakta fayda var. Vignette imdiden gvenlii salad. Bilgisayar sisteminin tanmasn ise bizzat denetleyecek. Calliope'de bile adada olduumuzu bilmeyecekler. Hatta bugn itibariyle bizim Calliope'yle bir ilikimiz kalmam gzkyor." "Ekibin adaya gidiini ne zaman ayarlayacaz ?" Aren, "Sen ne dnyorsun bilmiyorum ama, bir sreliine yazlm ekibini izne ayralm diye dnyorum. Kimsenin bana kt bir ey gelmesini istemiyorum. Sadece sat ve destek blmn altralm. ARTIM bnyesinde bir satr bile yeni kod yazlmamas daha iyi olacak. En azndan iler yoluna girene kadar. Biliyorsun GhostWall, GOR'nin dikkatini ekti.

Brakalm her eyi aldklanm dnsnler ve ellerindeki kodla urasnlar. Bou bouna GhostWall' alt etmek iin bir eyler bulmaya alsnlar. Bu arada sattmz programlarn global anahtarlarn ve kullandmz algoritmay deitirdim. Ellerindeki kodlar artk tamamen ie yaramaz halde. Tek yapabilecekleri, benim yazdm gvenlik blmn yeniden kendilerine gre yazp onu piyasaya srmek olabilir. Bunu yapsalar bile, yeni srm mevcut mterilere yklemelerine imkn yok. Sistem yepyeni bir global sertifikayla alyor. Tek yapabilecekleri ey, deitirdikleri program baka bir irkete satmak olacaktr. Yine de eski mterilerimizin sistemlerine girmelerine imkn yok." ARTIM merkezinden, gvenli sertifikalar kullanarak mte-rilerindeki sistemleri gncellemeleri mmknd. Bu nedenle, kt niyetli biri elektronik sertifikann anahtarn ele geirebi-lirse, program istedii gibi deitirip, kendisi iin bir gedik aabilirdi. Hatta ARTIM'n kulland destek modlnn bir benzerini kurup, mterilerin sistemlerine szabilirdi. Timur'un aklna bu durum gelmi ve Arsen'e anlatmt. Yazlm ekibi de Calliope'de gerekli deiiklikleri yapp rn sattklan btn mterilere yeni elektronik sertifikalar yollamlard. "Bu ada nerede?" diye sordu Timur. "Yerini ben de bilmiyorum, ama armatrlerin sahip olduu Ege Denizi'ndeki minik adalardan biri sannn. Vignette hazrlklar tamamladktan sonra gelip, beni alacak." "Umarm elencenin olduu yerlerden birine yakndr." Timur, Arsen'in "beni" dediini fark etmemiti. Arsen'in sesindeki acy hissetmemek imknszd. "Bilmiyorum inan. Ama gidince, uzun sre adadan ayrlacamz sanmyorum. En azndan, iimizi bitirene kadar orada kalmalyz. Oraya da bir saldn yaplmas ihtimalini minimum dzeye indirmek iin elimizden gelen gayreti gstermemiz lazm." "Haklsn Hocim, eer orada almamz gerekiyorsa alacaz." Orada birka ay almalan gerekebilirdi. Adada alma fikri ortaya atld zaman, Timur'un stanbul'da, irketin banda olacan dnmt. Aslnda Timur da onun yannda olsa, program daha abuk yazabilirlerdi, ama onun ARTIM'n banda durmas ve ileri yrtmesi lazmd. ARTIM'n daha gvenli bir yere tanmas, gnlk faaliyetlerin srdrlmesi gerekiyordu. "Eer istersen, sen stanbul'da kal, irketin almalann yrt. Ben de

program tamamlayaym" dedi Aren. Timur, Arsen'in neden byle sylediini dnmeye balad. Cmlesi mantklyd ama, yine de sesindeki korumac ton onu rahatsz etmiti. Bir ekilde, onun adadan uzak olmasn istiyordu. Bir ay kadar nce lmn eiinden dnmt. Sanki ikinci bir yaam, ona altn bir tabakta sunulmutu. Oysa o, hayatna hibir ey olmam gibi, kald yerden devam etmeyi semiti. O Timur'du. Kendine setii bir yaam vard. Onu yaayacakt ve hibir tehlike onu yldramazd. Aren iin hayat tehlike sz konusu olmasayd, dnmeden onun fikrine katlr ve stanbul'da kalrd. Aren, kere saldndan kurtulmutu ve drdncnn olma olasl yksekti. Olas bir tehlike annda, can dostunun yannda olmak, onu korumak istiyordu. Fakat Arsen'in kei inadn bilirdi. Bir kez inat etmeye grsn, hibir g onu durduramazd. Byk bir olaslkla, Aren onu yannda gtrmemek iin her areye bavururdu. tiraz etmek yerine kabullenmeli, bu arada kendi artlann sylemeliydi. "ki artm var." "Nedir?" "Birincisi eer bana ihtiyacn olursa, mutlaka beni aracaksn. kincisi de, oradaki i son asamaya geldiinde, dmeye basmadan nce orada olmak istiyorum." Aren bir sre dndkten sonra, "Kabul" dedi. Aren verdii sz tutard. Geri Timur'a ihtiyac olsa, bir ekilde bunu erteleyebilirdi, ama dmeye basmadan nce onu araca kesindi. Timur, "Gelir biraz denize girerim. Scott o aday aldna gre bir bildii olmal. Belki, dal da yaparz" dedi ylesine. Aren gld. "Tamam Timur, anladm. Bakalm... Ama sen nce bize yeni bir iyeri bul hele." Antalya'nn iinden geip, Kemer yoluna sapmlard. "Vignette baka neler anlatt?" Aren yaptklan almalar ve saldny anlatmt ama, saldrganlar hakknda hibir ey sylememiti. Aren, "imdi sz verme sras sende" dedi.

"Hayrola neden ?" "Anlattklanmdan sonra, kendi bana aratrma yapmaya kalkmayacaksn. Hatta bu konuda hibir ey yapmayacaksn." Birbirini ok iyi tanyan iki arkada olmalan, dncelerini karlkl effaflatnyordu. Aren, Timur'un kendini tutamayp, bir eyleri kurcalamaya alacan ok iyi biliyordu. "Yapma Hocim ya! Oldu mu imdi? Sen orada alacaksn, ben ise burada hibir ey yapmadan duracam. Reva m bu bana?" "Timur sana neler olduunu anlatsam da, anlatmasam da bir ey yapmayacan konusunda senden sz vermeni istiyorum. Ben de bir eyler yapmay ok istememe ramen, halen plan aa-masmdaym. Senin de bu arada bir eyleri kurcalaman istemiyorum. O kadar ileri istihbarat sistemleri var ki, neredeyse birimiz haprsak, 'ok yaa' diyecekler. Bunlar ok tehlikeli insanlar. Dn bir, Calliope'ye bile saldrmay gze aldlar. Bu arada sana sz veriyorum. Calliope'nin sorununu zp, sra bizim sorunumuza gelince, birlikte harekete geeceiz. Ama o ana kadar, senin kendi bana bir eyleri kurcalaman istemiyorum. Sz m?" "Peki Hocim sz" dedi Timur istemeden. Aren sz aldktan sonra, anlatmaya balad. "GOR, Global Frsatlar Aratrma Enstits, dnya apnda okuluslu irketlere danmanlk yapan bir irket aslnda. leri okuluslu irketlere, dnyann eitli lkelerinde yapacaklan yatrmlarla ilgili istihbarat salamak. Grne gre, paralarm buradan kazanyorlar. Sanyorum internet zerinde Araknid benzeri programlar yardmyla bilgi topluyorlar ve topladklan bilgiyi en uygun fiyat verenlere satyorlar. Bunlar biliyorsun zaten." Derin bir nefes ald. "Ben, GOR'nin bilgisayar sistemine girmeyi baardm. Ama bilgisayar sistemleri neredeyse botu. Hatta yeni kurulmu sfr bir sistem gibiydi. Sadece web sayfalar ve bir iki tantm dosyasndan baka hibir ey yoktu. E-posta sistemleri de sahteydi. Oraya yollanan e-postalar bile baka bir sistem tarafndan toplanyordu. O boyutta bir irketin en azndan baz kaytlan olmas gerekir, ama GOR'nin bilgisayarlarnda hibir ey yok. Hibir ey." "ok ilgin. Yani GOR sadece grntde olan bir irket mi?" "Belki. Belki de ben yanl sisteme girdim. Bulabildiim btn P adreslerini aratrdm. P adreslerinin sahibi bir irket kt. O irketin servis salad

veya hizmet verdii irketleri aratrdm. Sfr. O irket bir bakma yok. Bunun zerinde nternic'ten o irketin sahip olduu btn P adreslerinin listesini aldm. Daha sonra da yeniden programladm Araknid'i P adreslerine yolladm. Btn umudum bir aklk bulup ieri girebilmekti. Corafik olarak ayn blgede olan bir demet P adresi buldum. Bunlarn arasnda, Araknid'in deimeden nce bilgilerini aktard adres de vard. Hepsini denedim. En sonunda GOR'nin olduunu sandm bir sistemin iine girebildim. O kadar ok bilgi vard ki sistemin iinde, sanki btn dnyann bilgisi oraya aktlmt. Melody ve beni nasl bulduklarn aratrdm. Benimle ilgili bilgileri grdm. Benim btn gemiim, TBiTAK'taki almalarm ve hatta NSA'daki almalarm bile vard. Bilgiler belirli bir tarihe kadar geliyordu ve bir tarihten itibaren kesiliyordu. Sanrm bir sre nce kullanmay braktklar bir veri ambarn bulduk." Timur, "Peki... Ludwig'le ilgili neler buldun?" diye sordu. "Hibir ey. Sekiz aydan daha yeni bilgi yoktu. Tam nano teknoloji zerine aratrma yaparken, internet eriimini kestiler. Bir daha da almad." "Hadi ya? ok kt be!" diye hayfland Timur. "ok byk bir ihtimalle, bize saldranlarla Calliope'den bilgi alanlar ayn kiiler. Vignette ilk defa bunu sylediinde pheyle karlamtm. Onlar bu bilgiye Ludwig'in gemiinden ulamlar. Daha sonra benim onlara saladm bilgilerle, kendilerine gre, emin olduktan sonra bana sylediler. Buna ramen olaya pheyle yaklatm. Ama gelimeler gz nne alnrsa, bana da yle geliyor ki dmanlarmz ayn." Araba hafif virajl yolda ya gibi kayarak, Kemer'e doru yol alyordu. "Calliope'nin stanbul ofisindeki network trafiini etkileI yen program kefettiimiz gn hatrlyor musun? Bir akrep gibi keye sknca, nasl kendini yok etmiti. Yaratclarnn ne isim verdiini bilmediimiz iin de ona Araknid adn vermitik." Timur ok iyi hatrlyordu. Aslnda o gn, Aren Truva atna Araknid adn koyduu zaman, "Akrepler intihar etmezler, ayrca kendi zehirlerine kar baklklar vardr" diyecek olmu, ama o an iin anlamsz olduunu dnp vazgemiti. Ate emberine alnan akreplerin ld yolundaki bilgi doruydu, ama akrepleri scak ldrrd. O an hayatlarnn deieceine, btn servetine bahse girebilirdi. Ama bu

kadar deiecei aklnn kesinden bile gememiti. "Hatrlyorum" dedi ksaca. Arsen'in anlattklarn dinlemek istiyordu. "Aslnda ona Araknid adn verdiimizde, akrep grnmnde olan baka bir ey daha grmtm. Ama dikkatimi ekmemiti." "Neydi?" diye sordu. "Zehri tayan nano makinelerin de sekiz baca vard, tpk akrep gibi." "Yani, ikisini de yapanlarn ayn kiiler olduunu mu dndn o zaman ?" "Hayr tabi ki dnmedim. Benim asl dnmeme neden olan Mauno Lehtinen'in ve bizim bamza gelenlerdi. kimiz de bir ekilde yapay zekyla ilgili nedenden dolay ortak bir dmana sahiptik." "Hm. imdi anladm. Lehtinen yapay zek rettii iin ldrld, ARTIM'a da yapay zek rn bir Truva atma kar zm bulduumuz iin saldrld ?" Ayn karmda o da bulunmutu. Geri bunu bir bakma Desire Virtanen'i ikna etmek amacyla sylemiti ama, imdi gerek olduu daha net ortaya kmt. Aren, "Nano makinelerle yaptklar saldrlar dnnce, Leh-tinen'e, sana, bana, Virtanen'e hep ayn yntemle saldrdlar. Kullandklar nano teknolojinin, kolaylkla bulunabileceim sanmyorum. Bu da hepimize ayn grubun saldrdn gsteriyor" dedi. Birka saniye dnen Timur, "Karmzda ok gl bir dman var. Peki nasl oluyor da, bugne kadar btn bu saldrlar yapabildiler ve kimse pelerine dmedi? Kim bilir baka ne haltlar kartrmlardr" dedi. Aren, "Bilmiyorum. Ama bildiim bir ey var. GOR'nin alt stne getirilse bile, oradan bir ey kmaz. O sadece bir paravan. Hatta yuvalarn bulsak bile, iin arkasndakileri bulacamz sanmam. Mutlaka onlarn da arkasnda birileri vardr. Belki onlann da arkalarnda bakalar." "Biraz nce bir plann olduundan bahsetmitin. Arada kaynad." "Bir akrebin avn avlamak iin iki eye ihtiyac vardr. Eer av kkse, kskalaryla onu yakalar. Eer av bykse, inesini kullanr. Biz de onlarn kskalarn ve inesini kopartacaz." "Ya imdi bu yaplr m Aren? Sen beni Ray Scott m sandn? Hadi anlat

Hocim meraktan gebereceim" diye kt. Arsen'in en heyecanl yerinde laf aznda gevelemesinden nefret ederdi. "Ya Timur, sen de adama keyfini karttrmyorsun" dedikten sonra kafasndaki plan Timur'a anlatmaya balad. Aren anlatrken, Timur tek kelime konumad ve sonuna kadar dinledi. "Vay canna! Eer btn bunlar yapabilirsek mthi olacak." "Umarm yapabiliriz" dedi Aren glmseyerek. 66 29 eyll 2005, perembe 23:55 Asansrn otelin ikinci katmda durduunu gsteren mekanik tnlamann ardndan alan kapdan, krk pantolonunun hrtsna engel olmak istercesine yava yryen bir adam kt. Gnein yznde abartl ekilde belirginletirdii krklklar adam olduundan yal gsteriyordu. Oysa salna ok dikkat ederdi ve elli yl daha yaamay dnyordu. David Wilson le yemeinde ald mesajdan beri her ann tedirginlik iinde geirmiti. Gnein bu kadar cmert olduu bir tatil beldesine gelmi, hatta elenceli birka gn geirmiti. Daha sonra da biri, eline bir mesaj tututurmu ve Belek'e gelmesinin asl nedenini ona hatrlatmt. Geceyars peindeki ajanla buluacakt. Gya korumas olan, ama aslnda yaptklarn kontrol etmekle grevlendirilen ajanla. Lobiye bakan koridordan yryerek servis merdivenlerine geldi. Aslnda n kata gitmesi gerekiyordu, ama kimsenin onu nc katta asansrden inerken grmesini istememiti. rrasyonel davrandmm farkndayd. Bir trl doal olamyordu. Birilerinin srekli olarak, ne yapmak zere olduunu bildiini dnmekten kendini alamyordu. Hayat boyunca saklanma ihtiyac duymadan yaamt. Yaptklar ve tercihleri her zaman ortada olmutu. Hibir zaman kendisinden utanmamt. Gizlenmek zorunda kalmamt. Kabul etmesi gerekirdi ki, kumar merak yznden oradayd. Geri, tatile diyecek bir eyi yoktu. Tanrlarn gnelendii kumsallarda gnelenmek bir ayrcalkt. Hatta iindeki korkuyu yenebilse, raf-ting yapmaya bile gidecekti. Servis merdiveninden nc kata geldiinde, kap alnmadan ald. kt. Koridorun sonundaki odaya

David Wilson kapdaki siyahi kadna bakt. Fnle dzletirdii salarna yznn ekline uygun bir kavis vermiti. Kadn konumadan kapy aralad ve Wilson'un gemesi iin kenara ekildi, ieri girer girmez de kapy kapatp kilitledi.

Kadn odaya dndnde, Wson stor perdeleri aaya indiriyordu. "Rahat olun Mr. Wilson. Bu kadar tedbirli olmanz da biraz arya kamak oluyor." Odann serinliine ramen, Wilson srlsklamd. Kalbi ise depar atm gibi hzl arpyordu. Perdeyi kapattktan sonra, elinin tersiyle alnnda biriken terleri sildi. "Bu... bunlar sizin iin no., normal olabilir. Ama... ama be., benim iin bi.. bir kbus." Dzeltmek iin yllarca alt kekelemesi geri gelmiti. Konuurken, kekeledii kelimelerde, elini dudaklarna yaklatryordu. En son ka yanda kekelediini bile hatrlamyordu. Ama ne zaman ki karsna kmlar ve bu ii ona teklif etmilerdi, o zamandan beri tekrar kekelemeye balamt. Derin birka nefes aldktan sonra konumaya devam etti. "Ne., ne zaman a., arayacanz dnmekten uykularm ka.. kat." Kadn, karsnda korkudan neredeyse baylmak zere olan adama sakinlemesi iin bir iki vermenin iyi olacan dnd. Minibardan iki bardak ald ve viski iesinden bardaklara iki koymaya balad. "Buz ?" diye sordu. "Ha., hayr, teekkrler," Kadnn getirdii barda ald ve byke bir yudumu grtlandan aa boca etti. Kadn, Wilson'un ikinci yudumunu da imesini bekledikten sonra konumaya balad. "Henz sizinle balant kurmadlar m ?" Kadn da Wilson gibi, drt gndr Antalya, Kemer'deki oteldeydi. Artk can sklmaya balamt. Amirleri ondan bir rapor bekliyordu, ama ARTIM'dakiler bir trl Wilson'la grme yapmamlard. "Hayr. Burada neler dnyor, bir trl anlayamadm." iki yudum viski biraz olsun kendine gelmesini salamt. Konuurken hl boaz yanyordu, ama artk kekelemiyordu. "Ltfen oturun, Mr. Wilson" dedi kadn Wilson'a koltuu gstererek. "Durumu biraz abarttnz dnyorum. Kendinizi bu kadar strese sokmanza gerek yok. Sadece bir grme yapacaksnz ve yaptnz grmeyle ilgili bize bilgi vereceksiniz. Oysa siz karnzda bir terr rgt varm gibi davranyorsunuz. Korkmanz iin bir neden yok." "Sizin iin bunu sylemesi kolay tabi ki. Ben sizin gibi casusluk iinde uzman deilim. Benim uzmanlk alanm veri sktrma teknikleri.

Bana veri verin, ben de onu sktrmak iin kullanlacak algoritmalar hazrlayaym. Ama bana sylediiniz eyler benim harcm deil. Buradayken bunu ok daha iyi anladm." Kadn, Wilson'un biraz sakinlemesini istiyordu. Bardan dibindeki viskiyi byke bir yudumla bitiren Wilson'u bir sre inceledi. Bir hafta nce, i nne geldiinde, her eyin ok kolay olacan dnmt. Gelecek, otelde birka gn tatil yapacak ve istenen bilgileri aldktan sonra da geri dnecekti. David Wil-son'un dosyasn okuduunda iin biraz uzayabileceini dnmt. Ama bir balant kurulmasnn bile bu kadar zaman alaca aklna gelmemiti. Dosyasndan tand Timur Sarp' birka kez otelde grmt, hatta bir seferinde Sarp, Wilson'la barda yan yana bile oturmutu. Ama Wilson adam tanyamamt. O da doall bozulmasn diye, Wilson'u bilgilendirmemiti. Sarp otelde olmasna ramen neden Wilson'la grmyordu? Byk ihtimalle Timur Sarp da Wilson'dan pheleniyordu. Oysa NSA'nn, Wilson'un ARTIM'a davet edildiini renmesi ve Wilson'la irtibat kurmas on gn ncesine dayanyordu. Bu kadar ksa srede gerekleen bir ilikiyi Timur Sarp'in renmesine imkn yoktu. "Mr. Wilson, sakin olmaya almalsnz. Sizden sadece istediimiz kolay bir grme yapmanz" dedi. Wilson, "Bu... bu kadarla kalmayacak ki. Be... benden onlarn iine gi... girmemi isteyeceksiniz" dedi. Korkusu her halinden belli oluyordu. "ncelikli ilerle balanlmal. imdi sizden sakinlemenizi istiyorum, ikinizi tazeleyeyim." Bu adamdan ekecei vard. Sakinletirmek iin ikinin dnda baz yntemler de uygulayabilirdi, ama akl evvel birileri bir homoseksele, kadm ajan gndermilerdi. "ok iyi olur" dedi Wilson, iki bardan kadma uzatrken. Kadn, "Bu arada benim adm, Jamie Aster" dedi. Kendini yeni adna altrmaya alyordu. Wilson'un alkol eiinin yksek olduunu dosyasnda okuduu iin, ikinci kadehi gnl rahatlyla Wilson'a uzatt. Jamie Aster, "imdi beni dikkatle dinleyin. Bizim ilgilendiimiz siz deilsiniz, sizinle grme yapacak kiilerle ilgileniyoruz. Sizinle ilikimizi, karlkl kazanmn olduu bir iliki olarak grmenizi istiyorum. Siz bize yardm edeceksiniz, biz de sizin madd problemlerinizi zeceiz" diye konuya girdi. Wilson, "Fakat..." diyecek oldu, ama Jamie Aster elinin yumuak bir hareketiyle Wilson'u susturdu. "Ltfen Mr. Wilson. Konumam bitirmemi bekleyin." Ses tonu rahatlatcyd. "Size o davetiyeyi biz

yollamadk. ARTIM yollad." Seme anslar olsayd NSA iin szlemeli alanlardan birini yollamay tercih ederlerdi. "Size gelen davetiye, eer gerektii gibi davranrsanz, btn kumar borlarnz karlayacak ve zerine size de bir miktar para kazandracak bir frsat. En kt ihtimalle baarsz bile olsanz, bundan bir hafta ncesine gre yaamnzdaki tek deiiklik, burada yaptnz tatil olacak." David Wilson biraz daha sakinlemi ve kvama gelmeye balamt. Terlemesi durmu, yz kaslarnn gerginlii azalmt. Jamie Aster konumaya devam etti, "Davetiye, NSA'nn bnyesinde alan binlerce uzmana deil, size geldi. Siz kendi alannzda en iyilerdensiniz. Sizinle irtibat kurulmadan nce, daveti kabul etmeye karar vermitiniz zaten" dedi. Wilson, "Bu doru, ama bundan sadece Frank'a bahsetmitim..." nanamyordu. Nasl olur da Frank, onu bu iin iine sokabilirdi. "Frank bunu bana nasl yapar?.." diyebildi. "Frank Bricks sizin iyiliinizi isteyen biri. Madd olarak zor durumda olduunuzu bildii iin size yardmc olmak istedi. Aynca gvenliiniz konusunda endieye kaplmt ve gvenliinizi salamak istedi. Size yollanan davetiye ilgimizi ekti ve size salayacamz korumann yan sra, bize yapacamz yardma karlk madd sorunlarnz da zme teklifinde bulunduk." Wilson, Jamie Aster'in anlattklarnn bo zrvalar olduunun farkndayd. Eer iindeki korku olmasa ii kabul ederdi. Hatta srf o heyecan yaamak iin bile kabul edebilirdi. Fakat heyecan onu tketiyordu. "Peki benimle almak istemezlerse ne olacak? Beni sadece grme iin ardlar. Grmenin olumlu geecei garanti deil. Belki de benimle almak istemeyecekler." Jamie Aster, Wilson'un odaya girmesinden beri taknd sakinletirici tavrn deitirmeden, "Siz merak etmeyin. nemli olan, sizin grme srasnda olumlu ve yapc olmanz. Eer bu tavrnza ramen sizinle almazlarsa, kimse size bir ey demez. Size verdiimiz akmak yannzda deil mi?" diye sordu. Wilson bayla onaylad. Zarif bir DuPond akmaa verici gizlemilerdi. Yaptklar anlama gerei bu akma srekli yanmda tamas gerekiyordu. "Yanmdan ayrmyorum" dedi. Jamie Aster, "Grmede akma masada bulundurun. Grmeyi

izleyeceiz, inanyorum ki, ii almak iin gerekli abay gstereceksiniz. Buna ramen ii alamazsanz, sizinle yaptmz anlamann gerei yerine getirilecek. Bu konuda hibir pheniz olmasn" dedi. Jamie Aster karsndaki adamn zeksna sayg duyuyordu, ama onun iflah olmaz bir kumarbaz olmasna ramen korkmasna bir trl anlam veremiyordu. Kumar demek risk demekti. Amerika'dayken bir kumarbaz gibi NSA'yla pazarlk yapmt. Fakat i Trkiye'ye gitmeye geldiinde, birdenbire korkmaya ve korkusuna yenik dmeye balamt. Oysa adamn tek yapmas gereken, her zaman yapabilecei bir i grmesini yapmakt. Aster, "ARTIM' ayrntl olarak inceledik ve yeterli saydaki ekibimizle gvenliinizi salyoruz. Her ey yolunda giderse, yeni bir balang yapma frsatna kavuacaksnz" dedikten sonra bardann dibindeki viskisini bir dikite bitirdi. Wson'un bo olan bardana bakarak, "Bir tane daha?" diye sordu. Wilson kendinden beklenmeyecek ekilde, ayaa kalkt, "Bu seferkini izninle ben koyaym" dedikten sonra, Aster'in bardan alp minibara gitti. Aster'in yapt konuma ie yarama benziyordu. Wilson, ikilerle birlikte dndnde, dosyasnda anlatlan sosyal kiiliine kavumutu. Wilson, "Peki NSA niin ARTIM'la bu kadar ok ilgileniyor?" diye sordu. "Amerikan ve srail atedvar yazlm irketlerinin arasna, kontrol edilemeyen bir irketin girmesi NSA'nn cann biraz skt galiba?" Keyiflenmi ve kar ataa gemiti. Jamie Aster, Wilson'un glmsemesine, glmseyerek karlk verdi. "Bizim iimiz enformasyona dayal. zellikle admzda yazd gibi, gvenlik konularn bilmek zorundayz." "Anlayamadm bir ey var. Benim uzmanlk alanm network gvenlii deil. Benimle niin grmek istiyorlar?" Aster, "Biz de bunu merak ediyoruz" demekle rendiklerini Wilson'a aktarmann bir anlam yoktu. yetindi. Dosyadan

Wilson kahkahalarla glmeye balad. NSA, dnyadaki tm veri transferlerine, ulusal gvenlik adna omak sokan NSA, ona ihtiya duymutu. Hem de GhostWall isimli bir ateduvannm kodlarn ele geirmek iin. "Yani NSA, bu kadar zahmete, ARTIM'n iine szp, GhostWall'la ilgili

kodlar almam iin mi giriyor?" dedi. Jamie Aster, Wilson'un szlerine bozulmutu, ama bunu belli etmemek iin aba gsterdi. "Ben bu durumu almak olarak deerlendirmiyorum. Eer sadece onlardaki bilgileri almak iin urayor olsaydk, ofislerine girip alrdk. Mesele bu kadar basit deil. Bize ilerine girip gvenlerini kazanacak biri lazm. Bu kisinin de, siz olduunuzu dnyoruz. Tabi eer aradmz kii olmadnz dnyorsanz, elimizde bir B planmzn bulunduunu bilmenizi isterim." Wilson duyduklarn bir tehdit olarak deerlendirmede bir an tereddt ettikten sonra, kelimelerin iindeki tehdidi grmezlikten gelmeye karar verdi. Wilson iin kendi yolunu izmek daha nemliydi, "Ms. Aster, eer ben hrszlk yapacak olsaydm, bu kadar borcum olmazd. O kadar hassas projelerde altm ki, orada elimin altndaki bilgi tomarndan bir ikisini satm olsaydm, u anda dnyann en gzide yerlerinden birinde emekliliimi yayor olurdum" dedi. Aster'e gre Wilson gereinden fazla rahatlamt. Biraz daha msaade edecek olursa, tepesine kacakt. Yine de Wilson'a ulamak istiyorsa egosuna hitap etmeliydi. Tabi nce Wilson'u biraz daha kvama getirmekte fayda vard. ki almak iin ayaa kalkt. "Bir iki daha alacam, siz de alr msnz ?" diye Wilson'a sordu. Yant tahmin ettii gibiydi. Aster dolu bardaklarla dndnde, Wilson dilinin altndaki baklay karmt. "Eer ARTIM'a kabul edilirsem, btn kumar borlarm silinecek. Size istediiniz bilgileri verdiimde ise memnuniyetinizi grmek istiyorum. Tabi bana gre, memnuniyetinizi sekiz haneli rakamlarla ifade etmeniz gerekiyor." Adam bir anda kendini bulunmaz Hint kuma sanmaya balamt. Oysa deil sekiz haneli rakamlar, alt haneli rakamlara istediklerini alabilecekleri pek ok kii bulabilirlerdi. "Kumar borlan konusundaki talebiniz yerine getirilecek. Miktar konusunu bilmiyorum, ama mutlaka size hizmetlerinizin karl denecektir." Wilson, ARTIM'n iine girdiinde elinin gleneceini dnyordu, lk aamada niyetini belli etmek istemiti. "Ben de u anda bir yant almay beklemiyorum. Talep ettiiniz bilginin deerini sylyorum sadece. Size vereceim eyler, bana vereceklerinizin yannda devede kulak kalr. Hem zaman olarak hem de imkn olarak byk kazanmlannz olacak." Aster, "Mr. Wilson, dediim gibi. Ben sizin talebinizi iletebilirim. Bana

sylenenlerin dnda bir sz vermeme imkn yok" dedi. Wilson, "Ben de bunu bekliyordum. u an iin pazarln ilk aamasna balam oluyoruz. Ellerimizi srasyla deerlendireceiz" dedi ayaa kalkarken. "Msaadenizle imdi gitmem gerekiyor." Aster de ayaa kalkt. "Henz sizinle bir balant kurulmad deil mi?" "Hayr, hl aramalarn bekliyorum. Notta hafta sonuna kadar benimle irtibat kuracaklarn sylyorlard, fakat henz ne arayan var ne de soran." Jamie Aster, Wilson'u uurladktan sonra, antasndaki telefonu ald ve amirlerini bilgilendirmek iin hafzasndaki numaray tulamaya balad. 67 29 eyll 2005, perembe 05:50 Desire btn gece grd kbuslarn etkisiyle, kan ter iinde uyand. Ne grdn hatrlamyordu, ama sanki birileri uyurken ona ikence etmiti. Doruldu ve yatan kenarna oturdu. Terden yzne yapan salarm yana doru ayrd. Vcudunun zerinden silindir gemi gibiydi. Kbus grrken kaslm olmalyd. Yataktan kalkt ve tirtn zerine geirdikten sonra balkona kt. Gn aaryordu. Gne be on dakika iinde Antalya Krfe-zi'nin karsndan doacakt. Bir gn nce gnein douunu denizde karlamt. Kimse yoktu. araf gibi bir deniz ve denizin maviliini turuncuya boyayarak doan bir gnele gne balamak ok gzel olacakt. Biraz kendine geldikten sonra, yine aa inip gnein douunu denizde karlamay dnd. Kbuslarn etkisinden onu ancak gne kurtarabilirdi. Bir adam bileklerine kadar suya girmi, kumsal boyunca kouyordu. Bir gn nceki gibi yalnz olamayacana zld. eri girdi ve tirtn kard. Bikini izini grmek onu mutlu etti. Bikinisini ve plaj elbisesini giydi. ine havlusu ile kitabnn koyduu plaj antasn alp, odadan kt. Kumsala indiinde sahil bir gn nceki gibi bombotu. Koucu ortalkta grnmyordu. Havlusunu ve plaj antasn altn gibi kumlarn zerine braktktan sonra, zerindekileri kartp bikinisinin altyla kald. Her admnda ayak tabanna deen lk kumlar hissederek deniz kenarna geldi. araf gibi deniz, kyya bir metre kala minik bir knt yapyor, daha sonra oluan dalga kyya ulap minik kpkler brakarak kumun iinde eriyordu. Ayaklarn suya soktu. Scakt. Admlan minik halkalar oluturarak denizi

canlandryordu. yle gzel bir duyguydu ki bu. Sanki her sabah deniz onun iine girmesiyle canlanyordu. Beline kadar suya girdikten sonra, ellerini nnde birletirip, balklama alacakaranlk suya dald. Bir sre suyun altndan gittikten sonra suyun zerine kt ve birka kula atp, srtst dnd. Birka dakika sonra gne doacakt. Ona gnein douunu beklemek kalyordu. Gzlerini kapatt ve srtst biraz dinlendi. Desire gzlerini atnda gne domutu. Gzlerine inanam-yordu. Denizde uyumutu. Hem "uyuyakalmann aknl hem de gnein douunu gremeyiinin kzgnl vard iinde. Nasl suyun iinde uyuyabilirdi? Nasl olurdu da, gnein douunu karrd ? fkesini bir trl dizginleyemiyordu. Sahile kmaya karar verdi. Altn ans kumlara brakt eyalannn yanma gitti. Havlusuyla zerindeki su damlalarn alacak kadar kuruland. Gnein su damlalarn bir mercek olarak kullanp, cildinde lekeler oluturmasn istemiyordu. Derisi soyulmadan yanmak istiyordu ve cildi gnee kar an hassast. Gne henz etkisini gstermemi olmasna ramen 36 faktrl koruyucu gne kremini srd. Oturmu, kremini cildine yedirirken, aklarda bir karalt grd. Karalt bir grnyor, bir kayboluyordu. Gzlerini ksp, karaltnn ne olduunu anlamaya alt. Bir sre karalty takip ettikten sonra, onun bir yzc olduunu anlad. Biri ondan nce denize girmi ve almt. Sabah rzgnyla birlikte yarm kana ulaan minik dalgalar, yzcden nce kumsala ulamt. Dalga-lann kyya vururken kardklan seslere baylyordu. liklerini stmaya balayan gnein altnda, dalgalann sesini dinlemek iini rahatlatmt. Birka dakika nce gnein douunu grmedii iin kendine duyduu kzgnl unutmutu. Yzcy izlemeye balad. Farknda olmadan hafife inledi. Bir sre sonra yzcnn iki yannda asenkron ekilen iki krek misali kulalarn grebiliyordu. Yava bir ritim tutturan yzc, kararl bir ekilde kumsala yaklayordu. Uzaklk belirleme konusunda tam bir acemi olmasna ramen, yzcnn birka yz metresi kaldn tahmin etti. Kumsal hl botu. Yzc gelip, kumsalna ortak olacakt. Pozisyonunu deitirip, denize doru yzst yatt. Gnei, denizi ve yzcy seyre dald. Yzc gvenlik amandralarn am sahille arasndaki son metreleri yzyordu. Dorulup plaj antasndan kitabn ald ve kald sayfay bulup, okumaya balad. Bir yandan da gzucuyla yzcy takip ediyordu. Yzc amandralara gelmi ve birden ortadan kaybolmutu. Desire ban kitaptan kaldnp ne olduunu anlamaya alt. Sahile iki metre kala suyun yzeyinde bir ka-

ralt belirginleti. Suyun iinden yavaa ykselmeye balad. Ayaa kalkt zaman su dizlerinin biraz zerindeydi. Arkasndan vuran gnein etkisiyle, Desire sudan bir tanrnn ktna yemin edebilirdi. Binlerce yl nceden gelip, insanla umut datacak bir tanr olabilirdi. Ya da insanla ak retebilirdi. O kumsal, o denizi ve en nemlisi gnei ancak bir tanryla paylarsa bir anlam olabilirdi. Bronz tenli adam, Desire'den yirmi metre kadar uzaktan kumsala kt. Kumsaln ortalarna geldi ve yzn gnee doru dnerek egzersiz yapmaya balad. Gne nlar adamn bronz teninden yansyor, Desire'nin gzlerim alyordu. Kumsalda dalgalarn mrltsna elik eden adamn nefesinin dnda hibir ses duyulmaz olmutu. Gerinme hareketleri yapan adam, sanki her nefes alnda biraz daha ete kana brnyordu. Tahrik olduunu hissetti. On dakika sonra, adam sporunu bitirdi ve ayak bileklerine kadar suya girip, avucunun iine ald suyla yzn ykad. Islak elleriyle salarn geriye doru tarad ve Desire'ye doru yrmeye balad. Desire ne yapacan ard. Adam gzetlerken yakalanmt. Ne yapmas gerektiine karar veremedi. "Salak Desire, ne vard yle bakacak? Bak imdi denizde bikinisinin altn kaybetmi yeni yetmeler gibi kzarmaya baladn... Adam gittike yaklayor, ya nne dn ya da kalk ve selam ver. En iyisi kafan kitabna, yok yok kuma gm... Hl bakyorsun... Bakma artk. Yeter!..." Dnceler kafasnda dolanp duruyor, fakat bir trl beyni kaslarna hkmedemiyordu. Adam, Desire'nin yanndan geerken, bayla selam verdi ve kararl admlarda otele doru yrmeye devam etti. Desire ne selama karlk verebilmi ne de baka bir ey yapabilmiti. Sanki adam canlanrken, o talamt. Adamn selam verdii noktaya bakakalm ve kprdayamamt. Desire, bir sre iindeki hain sesin etkisinde kprdamadan kald. Neden sonra ayaa kalkt ve denize doru yrmeye balad. Her zaman yapt gibi, beline kadar suya girip, suya balklama atladnda, yz kzgnlktan m yoksa utantan m olduu belli olmayan kzlln hl koruyordu. Otelin koyduu gvenlik amandralar nnde duruyordu. Uzun zamandr yzme havuzlarnn snrlarna mahkm yzmt. nnde usuz bucaksz deniz varken, aynsn yapmak ve amandralarn snrlad blmde yzmek iinden gelmedi. Minik bir dalla amandralar geti ve Akdeniz'in engin sularna doru ald.

Bir akvaryum gibi berrak suda gittike derinleen dibi hl grebiliyordu. Kumluk alan bir sre sonra yerini deniz bitkilerine brakmaya balad. Gn henz erken olduundan, yeteri kadar k almayan dip, koyu yeile dnene kadar yzmeye devam etti. Birden iki metre altnda devasa bir denizanas grd. Bedeni ok bykt, iki elini birletirip ember yapsa bile denizanasnn byklne eriemezdi. Bedeninden kan uzantlar ise boyundan fazlayd. Mavi bir rengi vard. Uzantlar da effaf mavimsi eritler gibiydi. Kyya paralel yzyordu. Desire elinde olmadan yzmeye ara verip bir lk att. Bu arada bacanda hafif bir yanma hissetti. Paniklediinde baca denizanasnn uzantlarna demiti. Kyya doru lgnlar gibi yzmeye balad. Yaklak elli metre kadar yzmt ki tkandn hissetti. Yaad panik yeterli nefes almasna engel olmu ve ksa srede tkanmt. Desire yaad panikle o kadar meguld ki yanna gelen jetskiyi son anda fark etti. Jetskideki kadn elini ona uzatm, ingilizce bir eyler sylyordu. Desire'nin durumunu gren kadn sylediklerini tekrarlad, "iyi misiniz ? Her ey yolunda m ?" Desire kendisine uzatlan eli skca tuttu. "Teekkrler... iyiyim imdi kendime gelirim" derken bile yaad oktan kurtulamamt. Yaad panie ramen, kadnn uzatt elini tutup, jetski-nin bordasna trmand. "isterseniz kyya gtrebilirim sizi?" dedi jetskideki kadn. "Hayr teekkrler. Birazdan kendime gelirim." Desire'nin hipervantilasyon geirdiini fark eden kadn, "Mmkn olduu kadar derin nefes almaya aln. ok sk soluk aldnz iin yeteri kadar oksijen alamyorsunuz. Derin nefes almaya aln, ancak bu ekilde yeterli oksijen alabilirsiniz" dedi. Kadnnn telkinlerine riayet etmeye alan Desire biraz olsun rahatladn hissediyordu. En azndan derin nefes almaya baladktan sonra panii azalmt. "Dev gibi bir denizanas grdm" dedi. Bordann zerinde dengede durmaya alrken bir yandan da eliyle grd denizanasnn bykln tarif etmeye girimiti. Kadn sakin bir ekilde, "ok zararl deildir. Uzantlar dedii zaman vcutta ac ve kzarklk brakr, ama hayat bir tehlike yaratmazlar" diye aklama yapt. Desire zoraki glmsedi. "Yzerken birdenbire altmda grnce panikledim."

Kadn arkasndaki oturma yerini gstererek, "isterseniz binin, sizi kyya kadar gtreyim" dedi. "Hayr teekkrler. Kyya kadar yzeceim. Bu arada benim adm Desire, sizinki nedir?" dedi Desire. Salar kzl kestaneye boyand belli olan kadna bakt. Salar gerekte siyaha yakn bir kahverengi olmalyd. Krmz ereveli bir gzlk takt takdirde, rahatlkla bir retmen olduu dnlebilirdi. Yine de vcudunun yaps, kadnn bakml olduunu ispatlyordu. Biri otelin cankurtaran olduunu syleyecek olsa da armazd. "Oya" dedi kadn. Serbest olan sa elini uzatt ve Desire'yle el skt. "Tantmza memnun oldum. Kendinizi hazr hissedene kadar burada kalacam. Herhangi bir sorunla karlarsanz, ben civarda olacam. Bana seslenin ltfen." Desire jetskiden indi ve geriye doru biraz yzd. "ok teekkrler. Umarm yine karlarz. Yardmnz iin size ayrca teekkr etmek istiyorum." Desire kyya ktnda, kumsal kalabalklamt. Herkes, krallara layk ak bfe kahvaltdan nce, denize girmek istemi olmalyd. Jetski ise kyya ekilmiti. Oya etrafta grnmyordu. Kahvaltdan nce du alp stn deitirecek, bu arada otelin salk merkezinde bacana baktracakt. Daha sonra da, btn kadnlarn yapt gibi, en gzel tatil giysilerini giyip kahvaltya inecekti. Havuzun yanndan geip otele girerken, ilk gn ona etraf dolatran otel grevlisi, elinde bir zarfla yanma geldi. "Ms. Sde, bir notunuz var." Desire, "Teekkrler Erdal" dedikten sonra plaj antasn bir kenara koyup zarf at. inde ksa bir not vard. En sonunda, Timur Sarp'la grebilecekti. 68 29 eyll 2005, perembe 14:00 Desire, otelin toplant salonlarnn yer ald blmne bir otel grevlisi eliinde geldiinde, karlat kalabalk karsnda armt. lk bakta hepsinin ARTIM iin orada olduunu sanm, ama daha sonra bir ila firmasnn da toplant salonlarndan birkanda eitim dzenlediini renince

rahatlamt. Firmalar elemanlarna veya bayilerine hem eitim veriyor, hem de arta kalan zamanlarnda tatil yapmalarna imkn salyordu. Desire yanndaki grevliyle birlikte eitime ara veren kalabal geti ve Timur Sarpla buluacaklar toplant odasma ulat. Kapnn nnde zbandut gibi iki grevli bekliyordu. Desire'nin geldiini grnce kapnn iki yanna ekildiler. Bir an kendini Amerikan filmlerinde mafya babasyla grmeye gelmi biri gibi hissetti. Otele geldiinden beri bu an beklemiti. En sonunda Timur Sarp'la buluacakt. Grevli kadn salonun kapsn ap Desire'yi ieri aldktan sonra nazike kapy kapatt. Desire ieri girdiinde geni bir toplant masasnm ucunda yan yana oturan iki adam grd. Desire'nin odaya girdiini grr grmez, ikisi de ayaa kalkm, misafirlerini karlamak iin kapya doru yrmeye balamlard. "Ho geldiniz, Ms. Virtanen. Ben Timur Sarp." Dier adama gre nde olduu iin ilk Timur elini uzatmt. Timur, Desire'nin elini sktktan sonra, sol eliyle yanndaki adam iaret etti. "Aren Bora, benim i ortam" dedi glmseyerek. Timur Sarp'n apkn baklarm hissetmemek elde deildi. lk bakta adamn srekli ayn ifadeyle ortalkta dolatn dnmek, Desire'ye itici gelmiti. Baklar sabah grd bronz tenli adama taklmt. Elini Arsen'e doru uzatt. Aren, Desire'nin elini skarken, "Ms. Virtanen, umarm bu sabahki tatszlk dnda tatiliniz iyi geiyordur" dedi. Desire iyice kzardn hissetti. Kendine kzmaya balad. Nasl bir ans onu yine o adamla karlatrmt ? Selamna karlk veremedii adamla karlaacan nereden bilebilirdi ? O an yerin yarlmasn ve iine girmeyi isterdi, o cmleyi duyacana. Desire, "ey inann istemeden oldu diyebildi" sesi neredeyse kmyordu. "Anlyorum. Bizi biraz korkuttunuz?" diye devam etti Aren. Desire, "Efendim ?" diyebildi. Ne demek istiyordu bu adam. "Oya Vek'in sylediine gre, bu sabah bir denizanasyla ufak bir problem yaamsnz galiba" dedi Aren. Desire bir zamanlar gne nlarnn beyin hcrelerini ldrd ve

muhakeme yeteneini azaltt yolunda bir haber okumutu. O zaman glm ve gne uruna feda edecek ok gri hcresi olduunu dnmt. Ama imdi, sanki beynindeki btn gri hcreler sulanm, hatta erimiti. Oysa zeki kadnd ya da gnee kmadan nce yleydi. "Ah! Teekkrler. Oya'ya teekkr etme frsatm bile olmamt. Siz nereden rendiniz ?" Bu cmleyi syler sylemez samaladn fark etmiti. Oya Vekil onun korumas olmalyd ve jets-kiyle yardmna geldii zaman grevini yapyordu. "Sanyorum Oya benim gvenliimi salayan ekipten olmal" diye bir nceki cmlesini dzeltti. "Evet, Oya Vekil sizin gvenliinizi salayan ekibin lideridir. Sizin iin baya endielenmi" dedi Timur. Hl kapnn nnde bekliyorlard. "sterseniz masaya geelim. Hem sizin hem de bizim merak ettiimiz pek ok konu var." "Kesinlikle " dedi Desire masaya yrrken. Masaya oturduktan sonra ilk sz Aren ald. "sterseniz ilk olarak size kendimizden bahsedelim. Daha sonra da sizinle hangi nedenden dolay ilgilendiimizi anlatalm." "Sevinirim." Aren ve Timur ARTIM'dan ve ARTIM'n yapt almalardan, daha sonra da Araknidlerle karlamalarndan ve balarna gelen olaylardan, Melody'yle ilgili blm es geerek, bahsettiler. Desire genellikle dinlemi, arada bir iki soru sormutu. "te bu nedenle Ms. Virtanen sizinle irtibat kurmak istedik" dedi Aren. "Benim saldrya urayacam nereden biliyordunuz?" Timur, "Size daha nce sylediim gibi, bilmiyorduk. Profesr Mauno Lehtinen'in basma gelenler ile bizim bamza gelenler arasnda byk bir benzerlik vard. Bana da nano enjeksiyon yapld. Profesrn lmnden sonra, projeyi devraldnz renince hakknzda bir aratrma yapma ihtiyac duyduk. Tabi ayrca sizin hangi tarafta olduunuzu bilmiyorduk. O nedenle sizi takibe almtk" dedi. "Yani benim u anda hayatta olmamn nedeni sizin benden pheleniyor olmanz myd ?" Timur biraz mahcup bir ekilde glmsedi, "Bir bakma evet. Ama sizinle

ilgilenmemizin asl nedeni, yapay zek konusunda gerekletirdiiniz takdire ayan basan. Eer sizin almalarnzdan haberdar olmasaydk hibiri olmayacakt" dedi. Desire, "Peki neden Yapay Zek Projemizle ilgilendiniz" diye sordu. Aren, "Ms. Virtanen, projeniz yaklak bir yl kadar nce alnd ve onu kendi amalan iin kullanmak isteyen, GOR adnda bir grubun eline geti. Sizin yapay zek sisteminiz alndktan sonra akll casus programlar hazrland ve internet zerinde bilgi almak iin kullanlmaya baland" dedi. Desire, Mauno Lehtinen'in lmeden nceki birka gn, ok skntl olduunu hatrlyordu. Sonra profesrn veda konumas aklna geldi. Karsndaki adamlarn anlattklar akla yaknd. Yine de zamanlama konusu aklna taklmt. Hl ufak bir ihtimal de olsa karsndaki kiilerin, syledikleri kiiler olmama ihtimali vard. Belki de Mauno'nun lmnden sorumlu olan kiiler o anda karsnda oturuyordu. "Yok canm o kadar da deil" dedi iinden. yle olsalard onu da ldrrlerdi. Karsndakilere gvenmeye karar verdi. "Peki beni neden ldrmek istediler. Yani tam sizin benimle ilgilenmeye baladnz srada? Benimle ilgilenmeniz onlan harekete geirmi olabilir mi?" diye sordu. Aren, "Bu da mmkn" dedi. "O kadar girift olaylar yayoruz ki, size olan ilgimizi renip harekete gemi olabilirler. Sizin dnzda birka kiiyle daha irtibat kurduk. Fakat onlardan saldn-ya urayan kimse olmad." "Bence, sizi bir tehdit olarak grdkleri iin ortadan kaldrmak istediler. Bu ekilde daha nce alm olduklan projeye rakip bir sistemin kurulmasna engel olacaklard" dedi Timur. "Diyelim ki, beni ldrmek istemelerinin nedeni proje. Peki neden bana saldnda bulundular? Neden Mauno olaynda olduu gibi, projeyi de yok etmeye almadlar?" "Geen pazar gn projeyi aldlar" dedi Timur. Desire, Timur'un sylediklerini duyar duymaz, "Suvi!" diye bir lk att. Suvi, enstitdeki sunucular zerinde alyordu. Sistem ok byk olduu iin evdeki bilgisayarna yklemesine imkn yoktu. Geri ykleyebilse bile ok hzl sper bilgisayarlara ihtiya vard. Enstitdeki gibi altm drt ilemcili bir sistem varken en mantkl eyi yapm ve Suvi'nin yazlmn enstitnn bilgisayarna kurmutu. Suvi de alnmt. "Neden bana haber

vermediniz ?" diye bard. "Ltfen sakin olun Ms. Virtanen. Sizi koruma altna alrken, ayn zamanda projeye yaplabilecek saldrlara kar da nlemimizi almtk. Biz projeyi alanlardan geri almay baardk" dedi Aren. Desire, bu kadar fevri oluuna bir trl anlam veremiyordu. "zr dilerim. Benim iin yaptklarnza minnettarm, ama sizinle alrsam hayatm boyunca bir eylerden kamak zorunda kalacam ve ne kadar yaayacam da bilemiyorum" dedi. "Bizlerden kaynaklanmayan bir nedenden dolay birileri hepimizin lmn istiyor. Bu durumu size daha uygun bir dille sylemek isterdim, ama bunun imkn yok. inde bulunduumuz durum ok kritik. Yapabileceimiz iki ey var; ya saklanacaz ya da savaacaz. Bana toplam saldn yapld. Bir drdncsnn olmayacan da syleyemem. Saklanmak ancak bizi bir sreliine kurtarabilir, eninde sonunda bu dmanla yzlemek durumundayz. Bildiklerimiz yznden, onlar iin safd edilmesi gereken tehditleriz. Beynimizi yok etmedikleri srece de, onlar iin tehdit olmaya devam edeceiz" dedi Aren. Desire, "Benim Helsinki'ye dnp Suvi'yi almam lazm" dedi. Timur sesine ikna edici bir ton vermeye alarak, "Suvi Helsinki'de deil. Projeyi geri aldktan sonra enstitye geri vermedik. Orada projenin gvenliini salamalarna imkn yok ve projeniz dman alt etmek iin elimizdeki nemli silahlardan biri" dedi. "Proje u anda sizde mi?" Desire ne diyeceini bilemiyordu. "Onu enstitden sizin almadnz nereden bileceim ?" Aklndan bin bir olaslk geiyordu. Belki de Mauno'yu kendi taraflarna ekemedikleri iin ldrenler de onlard ve imdi de dostmu gibi davranp, istediklerini yaptrmak istiyorlard. Eer kabul etmezse onu da ldreceklerdi. Kime inanacakt ? Nasl inanabilirdi ? Tamam onu lmden kurtarmlard, ama bunu planlayarak yapm olabilirlerdi. nsan bir kez phelenmeye grsn, bir daha ok zor gvenmeye balard. Aren, Desire'nin oyun iinde oyun olabilme olaslm dndn fark etmiti. Geri verilirse projenin tekrar alnacan Desire'ye anlatmann bir anlam yoktu. Ya da tek yaama ansnn onlarla almak olduunu, iin kt taraf, onlarn kt adamlar olduunu sanmas ya da yle kabul etmek istemesiydi. Ne de olsa Timur'la ikisi fiziksel olarak karsndayd. Grnen dman, grnmeyene her zaman iin tercih edilirdi.

Aren bildiklerini aklamaya karar verdi. Belki o zaman Desire daha farkl dnebilirdi. "Ms. Virtanen, Yapay Zek Proje-si'nin alnmasndan sonra, projenin rn olan yapay zek, internet zerinde bilgi toplamak ve bilgisayar sistemlerine szarak ieriden bilgi almak amacyla kullanlmaya baland. Bunda sizin dolayl olarak da olsa bir sorumluluunuz olduunu dnmyoruz. Fakat karmzdakiler bunu yapabilmek iin, sizin yllar sren emeinizi aldlar ve Mauno Lehtinen'in da hayatn aldlar. Gelitirilen programlara, o zaman ismini bilmediimiz iin, Araknid adn verdik. Araknidler eimin bir arkadana yollad e-posta mesajn ele geirdiler ve bu mesaj yznden, eim ve bir arkada ldrld. Ben de yaral olarak kurtuldum. lmediimi rendiklerinde geri geldiler ve ikinci gelilerindeki atma srasnda, Timur'a nano enjeksiyon yapld. Bir aydr kaak hayat yayoruz ve dmanmz tanmaya urayoruz. Neyse, daha sonra ARTIM'dan btn GhostWall'm kodlarn aldlar. Bu da yeterli olmad, bir baka lm timi yolladlar ve bizi ortadan kaldrmaya altlar. Ben de sizin gibi dmanmn karmda olmasn, onun varln ve hareketlerini hissedebilmeyi isterim. Biz ilk bata kapkaranlk bir odada gibiydik. Neyin nereden geleceini bile bilmiyorduk. imdi etraf biraz aydnlanmaya balad ve nmz biraz grebiliyoruz. Size bu konulardan bahsetmek istemezdim, ama hayatnz tehlikede. Mauno Lehtinen'e yaplanlarn benzeri size de yaplmak istendi ve sizin kurtulmu olmanz bundan sonra bir saldr yaplmayaca anlamna gelmez. Siz de ayn bizim gibi, yaadnz srece yok edilmesi gereken bir tehdit olarak nitelendirileceksiniz..." Bir sre susup Desire'nin verecei reaksiyonu bekledi. "Eer isterseniz, istediiniz zaman buradan ayrlabilirsiniz. Hatta koruma altna aldmz projeyi de size teslim ederiz. Fakat bu, sizin ve enstitdekilerin yaamlarn daha ok tehlikeye sokmaktan baka bir ie yaramayacaktr. u anda projenin kimde olduunu bilmiyorlar. rendikleri zaman ilk i olarak, tekrar almak isteyeceklerdir. Bizimle birlikte olduunuz srece sizin ve enstitdekilerin hayatlarnn gvende olaca konusunda bir garanti veremem, ama en azndan proje enstitde olmadka, oradakiler rahat saylrlar. Projeyi yeniden almaya geldiklerinde, kimsenin zarar grmeyeceini dnmek saflk olur. Proje ne kadar iyi saklanrsa, onu almak iin yapacaklar ykm o kadar fazla olacaktr." "Peki imdi ekibim gvende mi?" "Bilemiyorum. Belki kilit konumdaki kiilerin hayatlar tehlikede olabilir. O konuda kesin bir ey diyemem. Ama projeye devam edecek olursanz, yeni bir saldn olacak ve bu sefer daha geni bir kitleyi etkileyecektir" dedi.

Desire iki eliyle yzn kapatt. Ne yapacan bilemiyordu. Hayat boyunca ikisi de negatif olan seimlerden uzak durmutu. imdi karsnda her olasln kt olduu bir durumla kar karyayd ve birini semek zorundayd. "Of! Ben kendi halinde yaayan, neredeyse iinin dnda yaam olmayan biriyim. Hayatmda yaadm en byk heyecan, arabamla kontrolsz kavaktan gemektir. Finlandiya'y ne kadar bilirsiniz bilmiyorum ama, benim lkemde yaanan sular bir alkoliin komularn rahatsz etmesi ya da kavga karmasdr. Adl makamlan ilgilendiren lmler olur, ama bunlar genellikle, bunalma girip intihar eden kiilerle ilgili kovuturmalardr. Birdenbire birilerinin lmemi istediini reniyorum." Sesindeki korku belli oluyordu. "Mr. Bora, siz bu duruma nasl dayanabiliyorsunuz ?" Aren duygulanm anlatmaktan oldum olas holanmazd. Derin bir nefes ald ve nefesi ald srenin iki kat kadar zamanda dudaklann iirerek yava yava verdi. Ksa bir nefes alp konumaya balad. "Deitiremeyeceim bir durumla kar karya olduumu dnyorum. Birilerinin lm listesine girdim ve grlen o ki, listeden kn iki yolu var. Ya leceim ya da o listeden silineceim. Onlarn kendiliklerinden beni listeden karacaklan-n sanmyorum. Bunun iin de hayatm boyunca yaptm eye devam edeceim." "Nedir o ?" diye sordu Desire. "Mcadele edeceim." Desire karsndaki adamn kararll karsnda hayrete dmt. Kulland kelimelerden ok, ses tonu ve duruu onu etkilemiti. Sanki iinde bulunduklar durum biraz gayretle baa k-labilecek sorunlan banndnyordu ve karsndaki adam btn so-runlan aabilecek gibi grnyordu. "Sizce bu mcadeleyi kazanmamzn bir yolu var m?" diye sordu Arsen'in yzne bakarak. Arsen'in kafasnda kar tarafn saldn gcn mmkn olduu kadar yok edebilecek bir plan vard ve bu plana, henz bilmemesine ramen, Desire'nin byk katks olacakt. "Sanyorum, birlikte olursak kazanabilme olaslmz var." Desire, "Birlikte mi? Nasl?" diye sordu. Hayat boyunca bar iinde yaam, hatta hi kavga etmemiti. Silah kuanp saldracak halleri yoktu ya. "Bilgi ok byk bir gtr Ms. Virtanen. Karmzdakiler ne kadar gl olursa olsun. Haklannda bilgi toplayacaz ve daha sonra da topladmz bilgileri deerlendireceiz."

"Nasl?" Aren aynntlarna girmeden biraz anlatmaya karar verdi. "Biz onlann tek dmanlar deiliz. Sizden alnan yapay zek rn ve bizim kefettiimiz Araknidler, asl hedefleri olmadmzn kant. Bizden bilgi aldlar ve aldklan bilgiyi bakalarnn zerinde kullandlar. Bunun anlam, henz dmanlann tanmayan, hatta dmanlan olduundan haberi olmayan pek ok kii ve kurum var. Belki bir ksm dmanlarn biliyor, ama nasl mcadele edeceklerini bilmiyor. Dman hakknda mmkn olduu kadar bilgi elde edip, dmanmzn dmanlarn bilgilendireceiz. Bir bakma hem ortal kztracaz hem de bakalannn ellerinde bulunan gleri de kullanarak dmanmz yeneceiz. Kstl imknlanmzla, ok ksa srede GOR'ye ulaabildik. Bu bana garip geldi. Muhtemelen GOR'nin arkasnda baka bir gler var. Ne kadar byk gce sahip olurlarsa olsunlar, bir kere deifre oldular m, bundan sonra faaliyetlerini srdrmeleri ok gleir. Btn bunlan yaparken de mmkn olduu kadar olaylardan uzak durup, kendimizi koruyacaz. Akas lmemeye alacaz." "Biliyor musunuz, Mr. Bora. Siz inanlmaz bir insansnz. Yaadnz onca eye ramen nasl oluyor da bu kadar sakin ve kararl olabiliyorsunuz ?" "Trkiye'de bir sz vardr. 'fkeyle kalkan, zararla oturur.' Bazen baz eyleri ertelemek gerekir. Ben de bunu yapyorum. Bu arada mmknse birbirimize isimlerimizle hitap edelim. Bundan sonra bana Aren derseniz memnun olurum." "Bana da Timur deyin ltfen." Toplantnn bandan beri konumak iin bir frsat aryordu. Fakat konuma yle gelimiti ki, kendisini balk demeinde misafir bir avc gibi hissetmiti. Desire glmsedi. "Siz de bana Desire deyin ltfen. Bu arada, BZE nasl katkda bulunacam tam olarak anlayamadm. Benim zerinde altm yapay zek projesini, bilgi almak iin mi kullanacaksnz ?" Timur, "Evet" dedi. "Zaman bizim iin ok nemli. Deyim yerindeyse, lmeden nce onlar deifre etmemiz gerekiyor. Bunun iin de sahip olduklar kaynaklan ok iyi bilmemiz gerekiyor. Ana sistemlerine girmeye altk, ama bunu baaramadk. Sistemleri yapay zek rn yazlmlar tarafndan ok sk korunuyor. Umudumuz sizinle birlikte onlarn sistemlerinin iinde bir gedik aabilmek." Aren burada sz Timur'dan ald, "Araknid benzeri yapay zek yazlmlarn hem sistemi korumada hem de sistemi ynetmede kullanyorlar. Amacmz

onlarn kulland teknolojiyi zp, ilerine szabilmek. Bu arada size neden daha nce saldrlmadna dair bir ey daha sylemek istiyorum. Sizin sisteminizde de Araknid vard. Siz projenizi tamamlarken onlar da projenizle ilgili btn gelimeleri kopyalamlard ve projenin bitiminden sonra da tm sistemi, bakalar yararlanmasn diye almaya kalktlar. Projenin bakalar tarafndan paylamamas iin ellerinden geleni yaparlar." "Peki neden bunlar yapyorlar?" Arsen'in aklma bir gn Timur'a syledii cmle geldi. "nk yapabiliyorlar." "Ve onlara kar duran kimse yok" diye ekledi Timur. "Bizim dmzda." Desire, "Peki bunlar nasl yapacaz ? Onlara nasl kar koyacaz?" diye sordu. Desire'nin konumasndan sorunu sahiplendii belli oluyordu. "lk aamada sistemlerinin iine girmeyi baarmamz gerekiyor. Bunu ksmen yapabilecek durumdayz. kinci aamada ise, bilgisayar sistemlerinin kontroln ele geirmeye almalyz. Son aamada ise onlardaki bilgileri alp, gerekli yerlere, gereken miktarda aktarmamz lazm. Btn bunlar yaparken de lmeme-ye alacaz" dedi Aren. Desire, dncelere dald. lm... Birka gn nce lmden dnmt. Karsndaki iki adam onu ok iyi tanyor gibiydiler. Hatta bir saldrya urayacan bile biliyorlard ya da ne ekilde lmden kurtulacam. Fakat ortak dmanlar olmasnn dnda, haklarnda pek bir ey bilmiyordu, iinden bir ses, karsndaki insanlara gvenmesi gerektiini sylyordu. O gne kadar kendi bana hayatn idame ettirmiti. imdi ise hayatn srdrebilmek iin birilerine gvenmek durumundayd. "Hayatm size teslim etmek durumundaym galiba" dedi. Timur gld. "Biz de size. nk birlikte olmadmz srece baarma ansmz ok az." Desire de gld. Kendini hazr hissediyordu. Bundan bir iki saat nce ona byle bir karar alacan syleseler inanmazd. "Buraya bile kimlik deitirerek geldim. Nasl korunacaz ?" "Mmkn olabildiince gvenli bir yer bulduumuzu sanyorum. Eer oraya varana kadar gizlenebilirsek, orada bizi bulmalarna imkn yok" dedi Aren. "Nerede ? istanbul'da m ?" diye sordu Desire. istanbul'u hep merak etmiti.

"Hayr, almalarmz Ege Denizi'ndeki bir adada yapacaz. u anda hangi ada olduunu ben de bilmiyorum. Hazrlklar bir iki gn iinde tamamlanacak. Bildiim kadaryla kalacamz yer, zel bir mlk ve bizim dmzda hi kimse olmayacak" dedi Aren. "Ne kadar sre orada kalacaz ?" "Ne kadar srer bilemiyorum, iimizi bitirene ve gvenliimizi salayana kadar orada kalacaz. Bir sre vermek zor, ama benim tahminlerime gre iki ay kalabiliriz" dedi Aren. "Bir ay sonra niversitede olmam gerekiyor." "Artk bir sre normal yaantmza ara vermemiz gerekiyor. Okula dnmen demek, yeniden dikkatleri zerine ekmen demek. Bu ok tehlikeli. Ayrca ekibinden gelmesi gerektiini dndn kiiler varsa onlara da teklifte bulunabiliriz. nk ekibindeki anahtar kiilerin de dolayl da olsa bir tehdit altnda olduklarm varsaymamz gerekir" dedi Timur. Desire'yle ilgili aratrmay yaparken ekibini de aratrmt. "Proje zerinde benimle birlikte yirmi iki kii alyor. Hepsinin potansiyel bir tehlikeyle kar karya olduunu sanmyorum. Hatta bizimle almaya balarlarsa asl o zaman tehlikede olacaklardr. Bu nedenle kimin geleceine karar vermek bir bakma kimin hayatn tehlikeye atacama karar vermek gibi bir ey. Aslnda projeyle ilgili olmazsa olmaz iki kii daha var. Onlarn eksiklii, ileri ok yavalatr." "Anlyorum" dedi Timur. Ekip kurmak onun iiydi. "Sizin ekiple ilgili bir aratrma yaptk. Ekibinizden istediiniz kiiye teklifte bulunabilirsiniz. Sadece ilerinden ikisine teklifte bulunmanz sakncal buluyorum. Laina Vaara ve Rieti Paju'yu ekibimize katmamz mmkn deil" dedi. Desire, "Casuslar m ?" diye sordu. Bahsedilen iki kii de projenin gvenilir elemanlanndand. Aslnda tm ekibe gvenirdi. O iki ismin neden soruturmadan geemediini ok merak etmiti. zellikle Laina Vaara'nn. "Laina Vaara hamile" dedi Timur. "Ne ?" Desire kahkaha koyuverdi. Duyduklarna inanamyordu. Kendisi bile Laina'nm hamile olduunu bilmiyordu. "Babas da Rieti mi yoksa?" dedi kahkahasna bir anlna ara verip. Timur bir sre Desire'nin kahkahalarnn sylediklerini duyabilecei seviyeye

inmesini bekledi. "Hayr. Rieti CA iin alyor. Sizinki gibi byk bir projeyi kendi haline brakacaklarn dnmek zor." "Mmkn deil, inanmam!" Desire'nin morali iyice bozulmutu. "Sadece bilimsel amalarla bir alma yaplamayacak m ?" Timur endieli bir tavrla, "Dnya zerinde etik birlik olmad srece yaplamayacak sanrm" dedi. Desire'nin can iyice sklmt. Kendi gvenliini salama konusunda bir garanti yokken bakalarnn gvenliini riske atmak durumunda kalacakt. Kimi byle bir tehlikenin iine atabilirdi. "Of! ok kt bir durum" dedi. Aren, Desire'nin kmaza girmek zere olduunu grp yardm etmek iin bir iki ey sylemeye karar verdi. "Desire istersen, kimlerin proje iin elzem olduunu dn. Bu hem bizim almalarmz kolaylatrr hem de ekibin iinde, potansiyel de olsa, tehdide maruz kalacak kiiler onlar olacaktr. Onlar bizim yanmza almamzn daha iyi olacan dnyorum. Yapay Zek Projesi ok deerli ve elde ettikleri bilgileri bakalarnn kullanmasn istemeyeceklerdir. Bu nedenle, insan hayat onlar iin nemli deil. u an iin kimler olmazsa projenin yaplamayacan dn. Byk ihtimalle o kiiler tehdit altnda" dedi. Desire, "Karar vermek ok zor" dedi. "u anda bir karar vermen gerekmiyor. stersen ayrntlar ve kime ne ekilde ihtiyacmz olabileceini, o kiinin olas tehditten nerede daha uzak olabileceini de gz nnde bulundurarak tartrz" dedi Timur. "ok iyi olur" dedi Desire. yice sklmt ve son bir saat iinde rendikleri ona fazla gelmiti. "Sizin nasl bu duruma katlanabildiinize bir trl akl erdiremiyorum." Aren ilk defa olarak glmsyordu. "Olaslklar tkenmeye balaynca, elimizde almaktan baka bir ey kalmad." Desire, "zr dilerim son bir soru daha sormak istiyorum" dedi. "GhostWall isimli rnnz biliyorum ama, madd kaynaklar yeterli olacak m ? En azndan yapay zek almalarn srdrebilmek iin ykl bir bteye ihtiya var." Aren, "Bte konusunda hibir skntmz yok. Yapay zek almalar iin gerekli sisteme gelince, proje iin kullandnz sis-

temden daha iyisinde alacaksnz. Balangta bu i iin yeterli madd kaynamz yoktu. Hatta byle bir dmann varlndan bile haberdar deildik. Araknidleri kefedip onlar yok etmenin yolunu bulunca, onlarn saldrd irketler doal mterimiz oldu. Sistemlerin gvenliini salamak iin yola ktk ve daha sonra dmann kt yzyle yzlemek durumunda kaldk. Madd kaynamz, Araknidleri temizleyerek elde ettik" dedi. O an iin daha fazla aklama yapmasna gerek yoktu. "Msait bir zamanda btn ayrntlar anlatrm." 69 29 eyll 2005, perembe 15:20 Desire ayrldktan sonra, Aren ve Timur toplant salonunda kalp, almaya devam etmeye karar verdiler. Otele davet ettikleri dier uzmanlar hakknda bir karar vermek durumundaydlar. Timur masann zerine uzmanlarla ilgili dosyalan koydu. Aren, Timur'a bakt. "Ne o ? Memnuniyetin sanki biraz farkl gibi." Timur mahcup, hafife glmseyerek, "Yapma Hocim ya. imdi nereden kardn bunu ?" "Timur, ben seni ok iyi tanrm. imdiden adaya gelmenin yollarn aryor olmalsn." Timur, Arsen'in ender olarak yanldn ok iyi biliyordu, ama bu sefer, o ender durumlardan biriydi. "Aren biliyor musun ? Sen bazen ok saf olabiliyorsun. Desire'nin ok ho biri olduuna katlyorum, ama benim btn ho kadnlardan holanacama dair bir kural yok. Aynca nasl fark edemedin bilmiyorum, ama iimizde Desire'nin ilgisini eken kii sensin, ben deilim" dedi. Aren bu szleri duyacan hi ummamt. Hatta zihninde Timur'un dier yantlarna syleyecekleri bile hazrd. "Sanmyorum" demekle yetindi. "yi sen sanma. u kadarn syleyeyim, eer seninle adaya gelmek istersem, oraya almak iin gelirim. Baka bir ey iin deil" dedi Timur. Aren konuyu yumuatmak isteyen bir tonda, "Tamam, tamam. Kzma. Hata ettim. zr dilerim" dedi. "Kabul edildi."

"Hadi, imdi u uzmanlar inceleyelim. Onlar konusunda ne yapacamza karar vermemiz lazm. Ama undan eminim ki, hibirini adaya gtrmeyi dnmyorum. Bu hem bizim iin hem de onlar iin tehlikeli." Timur, "Haklsn. Bir de bamzda u David Wilson olay var. O kadar gvenlik soruturmas yaplmasna ramen, rk bir yumurta sepete girmeyi baard" dedi. "Belki fazlas da var, ama biz bilmiyoruz. Biliyor musun? Ekibi geniletme fikri bata akla yatkn gelmiti. Ama imdi, ARTIM'a yaplan saldr ve Calliope'deki dehet btn ileri deitirdi." "Evet. Biz o zamanlar sanal dnyada geecek bir sava ngrmtk. Ama dman Niccolo Machiavelli'in Prens adl kitabn ezbere biliyor gibi" dedi Timur. Aren, "O kitab politikaclarn ve pazarlamaclarn okuduunu sanyordum" dedikten sonra gl bir kahkaha att. Timur da o kitab okumutu. "Yapma Hocim ya. Ben onu bir edebiyat eseri olarak okudum. Herifioullarna bir baksana, nlerine geleni ldrmekten ekinmiyorlar. Sen de orada oturmu, benimle dalga geiyorsun. imdi oturup ne yapacamza karar vermemiz lazm. Anlalan o ki uzmanlarmz, biri hari, tatillerinden zevk alyorlar. stersen nce David Wilson denilen adamla ilgili ne yapacamz konualm. Daha sonra dierleriyle ilgilenelim." Aren, "Tamam" dedi. "En son isteyeceimiz ey, onlardan phelendiimizi bilmeleri. Kuyruuna NSA taklm olmasa iimize yarayabilirdi. Biz ayrldktan sonra onunla bir toplant yap ve video grnts iletimi konusunda almaya balayacamz ve onunla veri sktrma konusunda grmek istediimizi syle." Timur, Arsen'in szn kesti, "Ona gzel bir hikye uydururum ve daha sonra ona bir teklifle gelebileceimizi, dnce olarak yaklamnn ve beklentilerin neler olduunu sorarm. Dierlerine gelince onlar da ok iimize yarayacak kiiler. Adaya gelmelerini istemediinden emin misin ?" Aren derin bir nefes verdi. "Zor bir karar, ama kesin olarak bildiim bir ey var. Adaya gelmeyecekler. nmzde seebileceimiz olaslk var. Birinci olaslk, teekkr edip geri yollamak, ikincisi, gelecek yl balatacamz bir proje iin onlarla grtmz syleyip beklemek ve nc olaslk da, onlar frilens altrp baz modlleri yaptrmak. Bana yle geliyor ki

uzmanlarn tmnde bu seimi yapacaz. Adaya gelmelerini u an iin bir olaslk olarak grmyorum. Desire'nin ekibinden bize katlacak kiiler belki adaya gelebilir. Onlarla ilgili karar da siz vereceksiniz" dedi. Timur, "Ne dnyorsun. Desire'nin ekibi u anda daha m gvende ?" diye sordu. Aren, "Bilemiyorum Timur, inan ki bilemiyorum. Helsinki'de yaplan iki saldrda da sadece ekibin bandaki kiiler hedef alnd. Bu da ekibin kalannn gvende olduu anlamna gelebilir. Bununla birlikte Calliope'ye yaplan saldn o kadar seici deildi. Bundan sonra ne olacan bilemiyorum. almalarmz onlar ok kzdrd. Yine de artk nlerine kanlar devirip gemek isteyecekleri kesin. Bana kalrsa ekip u an iin gvende. Bununla birlikte ekipten bize bir iki kiinin katlmas bizi ok rahatlatrd" dedi. Timur, "Tamamdr, Hocim. Sen merak etme ben gereken her eyi hallederim" dedi. Arsen'in onca insann sorumluluunu srtnda hissettii her halinden belli oluyordu. "Hadi sen de biraz dinlen, ben son kontrolleri yapaym." "Birlikte yapalm, benim baka yapacak bir iim yok" dedi Aren. "Ya Hocim, sen inanlmaz bir adamsn. Adaya gidene kadar senin baka bir eyle ilgilenmeni istemiyorum. Bu benim iim. Bundan sonrasnda sana ihtiyacm yok. Git dinlen, yz, ko. Ne yaparsan yap" dedikten sonra masann zerine yayd dosyalar toplamaya balad. "Yapma Timur be. imdi beni kovalyor musun ?" "Hem de nasl. Artk sen de dinlenmeyi renmelisin. Hadi bakalm dinlen biraz." ORHAN KEMAL L HALK KTPHANES 70 1 ekim 2005, cumartesi 03:45 Aren uzakta hayal gibi kprdayan klara bakt. Sonunda almaya balayacakt. Hibir ey yapmadan oturup durmak, aclarn tekrar su stne karmt. Gnde yirmi iki saat alrken, aclarn dnmeyi erteleyebilmiti. Ama Antalya'ya geldiinden beri neredeyse gnn yirmi saati Melody'yi ve yaayamadklann dnr olmutu. nsan beyni ok ilginti. Elinde olsa da dnmesine engel olabilse, ok daha huzurlu olacakt.

Oysa beyni bir moda girdii zaman anlk atlamalar dnda o modda taklp kalyordu. Dnmemek elinden gelmiyordu. Bilginin ok nemli olduuna inanrd, ama bildii bir ey vard ki, bilgi her zaman mutluluk ve huzur getirmiyordu, insanlarn ancak alaryla olgunlatklarn ve olgunlatka da yalnz kaldklarn dnd. Gnn birinde biri onun ne kadar olgun olduunu syleyecek olursa, bilmeliydi ki, bedeli ac ve yalnzlkt. Minik dizel motorun grlts, teknenin yard dalgalarn sesini bastrmaya yetmeyecek kadar azd. On iki metre boyundaki tekne, Kemer'den bir saat kadar nce aynlm, adaya gidecekleri uakla buluacaklan yere doru yol alyordu. Onlan adaya Vig-nette gtrecekti. Tm hazrlklarn tamamlandn reneli alt saat olmutu. Vignette'in geliini haber alr almaz, Desire Virta-nen'i yanlarna almlar ve btn eyalarn otelde brakp tekneye atlamlard. Teknenin nndeki dalgalan yakalayn seyreden Desire'ye bakt. Gen kadn yola kmadan nce biraz tedirgin olmasna ramen, denize alr almaz rahatlamt. "Ne kadar yolumuz kald?" diye Timur'a seslendi. Kaptan kknde, bandaki denizci apkasyla, tekneyi yneten Timur sandaki GPS aletine bakt. Buluma noktasna iki deniz milinden daha az kalmt. "Yaklak on be dakika sonra orada oluruz. Biraz nce Vignette'le konutum, o da yirmi dakika iinde buluma yerinde olacan syledi." "Vignette de epey uzak bir buluma noktas semi, neredeyse Kbrs'a varacaz" dedi Aren. Kydan yaklak olarak on mil almlard. "Fena m ite, iki yldr mavi yolculua kmak iin frsat kollu-yordun. Balangc burada yaptn ite" dedi Timur. Desire teknenin ba ksmndayd, ama ikisi de yanlarnda Desire olduu srece ngilizce konumay tercih ediyorlard. Desire'nin anlamad bir dildeki konumalar duyup, tedirgin olmasn istemiyorlard. Aren hafzasna lanet ediyordu. Yine bir duygu apas gelmi yreinin ortasnda demirlemiti. Mavi yolculuk! Bir tekneye binip, iki hafta Ege ve Akdeniz'in masmavi sularnda dolamak. Kimsenin olmad, sadece tekneyle gidilebilen koylarda demirlemek, sualt fotoraflar ekmek. Btn bunlar Melody'nin ve onun hayalini sslemiti. kisinin de ileri nedeniyle bir trl iki hafta boluk bulamamlard. Geri Saros da yeterliydi, ama mavi yolculuun keyfi bambakayd. Balaylannda yaptklar mavi yolculuun tad ikisinin de

damanda kalmt. imdi ise mavi yolculuk kalbine demirlemi bir apayd. Timur yapt gaf biraz ge fark etmiti. nn o kadar ok ortak hatras vard ki, son birka yllk gemile ilgili hangi konudan bahsedecek olsa bir ekilde iinde Melody'yle ilgili bir hatra olacakt. Heyecann ve skntnn birbirine kart ortam biraz olsun yumuatmak iin espri yapmaya almt, ama sonucu hi de bekledii gibi olmamt. Rotay kontrol ettikten sonra tekneyi otomatik pilota ald. Gmlek cebine koyduu ksa Cohi-ba purosunu alminyum tpnden kard ve yakt. Arsen'in yanna gidip, srtna hafif bir aplak indirdi. "E, dostum. Vignette bir uakla m sizi alacak ?" "Hayr, bir ekranoplanla." "Ekranoplanla m? O da ne?" "Suyun hemen zerinde giden bir tr uak." "Hoverkraft gibi mi ?" "Pek deil. Hoverkraft havayast zerinde gider, ekranopla-nn ise havayast yoktur. Kanatlar gdk bir uak gibidir. Ayn uaklarn uu prensibine gre alr, ama suyun birka metre zerinden uar." "Valla ilgin bir adam u Vignette. Nereden bulmu ekranoplan acaba? Bir deniz uayla sizi almaya gelse olmaz myd sanki?" Timur uaklara olan merak nedeniyle bir deniz ua grmeyi umuyor gibiydi. Hatta biraz da sanki hayal krklna uramt. "Ekranoplanlar deniz uaklarndan ok daha hzl. Bu nedenle onunla geldiini dnyorum." "Hzl m? Nasl daha hzl olabilir?" Hz... kisinin de ortak merakyd. Hele suyun bir iki metre zerinde bir deniz uandan daha hzl gidebilen bir aracn oluu houna bile gitmiti. "Hi denizin zerinde szlen martlar seyrettin mi ? Denizin yanm metre zerinde hi kanat rpmadan yzlerce metre suya paralel uarlar ve daha sonra da bir iki kanat rpp yine umaya devam ederler." Timur, "Evet ?" dedi merakla ama Arsen'in bir trl nasl bir aratan bahsettiini anlayamyordu. "Hocim anlat hadi. Beni merakta brakma." Uan tatlarn tm ilgi alanna giriyordu.

"Ekranoplanlarn uu prensibi, martlarn suyun zerinde uzun sre szlmelerinden esinlenilmitir. Buna Wing in Ground Effect40 adn veriyorlar. Zaten ekranoplanlar da genel olarak WlG adyla anlr. Sesalt uularda..." Timur, "Yine balama? Benim senin kadar fizik bilmediimi biliyorsun. imdi sen bu ekilde anlatacak olursan sabah buluruz. Daha basit bir ekilde anlatmay denesene" diye kt. Arsen'in bildii bir konuda soru sorulduu zaman detayl anlatma huyunu biliyordu. Msaade etse, birka saniye iinde bir kt kalem alp ona aerodinamik konusunda giri seviyesinden balayp, ileri dzeye kadar bilgi verebilirdi. Aren, "Tamam, tamam" dedi glerek. "Sana iin hikye ksmn anlataym. Havada uan bir uak etrafnda bir kaldrma alan yaratr. Kabaca bir daire eklindedir bu alan. Ayn aerodinamik sistem ekranoplanlar iin de geerlidir ve ekranoplan yere ok yakn utuu iin yuvarlaa yakn kaldrma alan yere doru geniler ve bu daha az gle daha hzl umasm salar." "imdi bu hikye ksm m ?" "Eh be Timur. Hem soruyorsun, hem de ikyet ediyorsun, istersen sana WlG'lerle ilgili mitleri anlataym ya da casusluk hikyelerini. Ne dersin ?" "Valla ok daha iyi olur, nk u anda hesap kitap iine kafamn basacan sanmyorum." Aren can dostunun puro tutan eliyle alnn kamasn seyrederken keyiflenmiti. Aslnda Timur'un mekanik konusunda ne kadar baarl olduunu biliyordu. Hatta ondan daha fazla meka40. Yer etkisindeki kanat. nie yetenei vard. Yeterli aleti olursa, bir arabann motorunu tek bana datp toplayabilirdi. Uzaktan ekranoplamn vzlty andran sesini duyana kadar, Rostislav Alekseyev'in asker amala tasarlad WG'den, Amerikan U2 uaklar tarafndan ekilen WlG fotoraflarnn Amerikal uzmanlar tarafndan yanl anlalp, bir uzay gemisiyle kartrlmasndan, Hazar Denizi'nde yaplan denemelerin halk tarafndan Hazar Denizi canavar olarak alglanmasna kadar, deiik WG olaylarn Timur'a anlatt. "Birazdan ekranoplann neye benzediini greceksin" dedi Aren.

kisi birden ayn anda, bir otomobil gibi farlarn am gelen ekranoplan grdler. Ekranoplamn kanatlarna yerletirilen iki projektr uzakta iki ince hat oluturarak tekneye doru yaklayordu. Ekranoplamn sesini duyan Desire de teknenin nnden, yanlarna geldi. "Sanyorum tekne gezimiz sona eriyor" dedi Timur'a bakarak. "Haklsn Desire" diyen Timur teknenin motorunu durdurmak iin kaptan kkne gidiyordu, ikisini de bir daha ne zaman grebileceini bilmiyordu. Aslnda bir daha grebilecek miydi, ondan da emin deildi. Yine de tedirginliini bir kenara brakp glmsedi. Aren, "Bundan sonra btn balantlar PDA'lar zerinden yapacaz. Birbirimizi direkt olarak aramayalm. Btn grmeleri Calliope zerinden yapalm. Hibir ekilde yerimizi belli edecek bir hataya dmeyelim" dedi. "Sen merak etme, her trl ayrnty dndk. Frilens alacak iki uzman da PDA zerinden veri aktarm yapacak, ama aktarmlar Calliope zerinden alacaz" dedi Timur. Ekranoplan yanlarndan geerken, suyun hl elli santim kadar zerindeydi. Bir mart gibi suyun zerinde szlyordu. Tekneyi birka yz metre kadar getikten sonra on metre kadar irtifa kazanp yana dnd. lerinde ekranoplanlar en iyi bilen kii Aren bile tekneye yaklaan ekranoplan grdnde, hayretini saklayamamt. zerinde ko boynuzu eklinde denize doru inen kanad olan iman bir puroyu andryordu. Arka tarafnda da yanlardaki iki dikmeye yerletirilmi eski model Formula 1 arabalarnda grlen kanad, WG'in yerden fazla uzaklamamasn salyordu. zerinde CWing 3 yazs, yan aydnlatma nn yardmyla rahatlkla okunabiliyordu, iki adet trbomotor deiik ynlere hareket ederek manevray salad ve tekneye birka metre kalana kadar yaklat. Timur hayretini gizlemeye gerek duymadan, "Vay canna Ho-cim! Bylesini hi beklemiyordum. Buraya nasl geldiini grmesem, dnyada sizin ona binmenize izin vermezdim" dedi. "Hocim ne demek?" diye sordu Desire. Timur okul yllarndan kalan, Arsen'e Hocim deme alkanln stnden atamamt. "Al bakalm. Hadi anlat da grelim imdi" dedi Aren Timur'a Trke olarak. "ey. Hocim, Hocam kelimesinin deforme edilmi halidir. Anlam retmenim demektir. Okul yllarnda rencilerin byk bir ounluu bunu kullanrd.

Bende de o yllardan kald bu az alkanl." Desire, "Yani bu kelime arkadalar arasnda m kullanlr?" diye sordu. "Evet." "Anladm Hocim" dedi Desire, c harfini j gibi vurgulayarak. Hep birlikte glmeye baladlar. Ekranoplamn kapsn aan Vignette onlara seslendi. "Merhaba! Adaya gelecekler acele etsin!" Aren, "Merhaba Alan! imdi geliyoruz!" diye seslendi. Bu srada Timur arkasndaki ime botu tekneye doru ekmeye balamt bile. iini bitirdikten sonra, yerde duran ikinci bir ipi ald ve iki ipi birbirine ekledi. Sra Aren ve Desire'yle vedalamaya gelmiti. Aren, "Hadi bakalm, ayrlk vakti geldi" dedi. Timur'un yanna gitti ve iki can dostu birbirine sarldlar. "Unutma, kendine ok iyi bakacaksn" dedi Timur. "Orada ban belaya sokman istemiyorum." "Sokmam" dedi Aren. "Sen de kendine iyi bak." Birka saniye iki dost gz gze geldiler. "Hadi bakalm, yolcu yolunda gerek" dedi Trke olarak. Daha sonra da bota atlad. Desire de Timur'la el skt. "Ltfen unutmayn Lee Wong'la irtibat kurmam salarsanz ok memnun olacam." "Sanyorum sabaha grebileceksiniz. Hild sabah uayla Fas'ta olacak ve mesajnz kendisine iletecek. Sizi aramasn salayacak." Desire ekibe katlmas iin sadece Lee Wong'u semiti. Wong yazlm ekibinin bayd. Onun katlm olmadan yapay zek sisteminde gerekli deiiklikleri yapmann aylar alacam sylemiti. "Umarm, o da bize katlr" dedi Desire. "Umarm" dedi Timur ve Desire'nin elinden tutarak bota inmesine yardm etti. Aren de botta Desire'yi karlad ve gvenli bir yere oturmasna elik ettikten sonra, 10 beygirlik Johnson marka dtan takma motoru altrd.

Aren motoru hareket ettirirken, Timur da elindeki ipi salyordu. Yaklak on be metre tedeki ekranoplann yanna geldiklerinde, Vignette botu karlad. nce Desire, Vignette'in yardmyla yukar kt, ardndan da Aren bir hamlede ekranoplana trmand. Timur ime bota balad ipi geri ekerken, Vignette ve Aren de ona el sallayp veda ettiler. "Kendine iyi bak!" diye bard Aren. "Siz de!" dedi Timur. Ekranoplann ii lks bir limuzini andryordu. Arkada gerektii zaman yatnlabilen ikili deri koltuk vard, karsnda ise 180 derece dnebilen iki deri koltuk bulunuyordu. erisi alma masas ve iletiim sistemiyle bir ofis gibi kullanlabilecek ekilde hazrlanmt. En nde ise iki pilot koltuu vard. Koltuklarn ikisi de doluydu. Aren ve Desire arka koltuklara, yan yana oturdular. Vignette de karlarna yerleti. Bu arada ift motor ekranoplan tekneden uzaklatrmaya balad. Artk yolculuklar balyordu. Timur'un teknesinden gelen siren sesini zar zor duydular. Ama onlar asl artan ekranoplann da siren sesine kornasyla karlk vermesiydi. Vignette, "Artk gidebiliriz, Victor" dedikten sonra, dalgalarn zerinde sallanan ekranoplan hzland. Her biri yz elli beygirgcndeki trbomotorlar uultuyla almaya balad. Birka saniye sonra da ekranoplan hareket etmeye balamt. Yz metre kadar gitmilerdi ki, altlarna vuran dalgalarn sarsc etkisinden kurtuldular. Kabin ii o kadar iyi yaltlmt ki neredeyse tepelerinde bulunan motorun sesini bile iitmiyorlard. Ekranoplan hedefine doru, suda grnmez bir bakla iz aarak ilerlemeye balad. Aren, bir Vignette'e, bir de Desire'ye bakt. "A! Pardon. Sizleri tantrmamtm. Desire Virtanen ve Alan Vignette" dedi. "Garip bir tanma oldu ama ne yapalm. Hayat da garip zaten..." Timur ekranoplann arkasndan bir sre bakt. Arsen'i bir daha ne zaman greceini dnd, iinden bir his, pek fazla beklemek durumunda kalmayacam sylyordu. Naslsa Aren yakn bir zamanda onu arrd. 4 Shotdown 71

3 aralk 2005, cumartesi 09:50 Ekranoplan gnei soluna alm, suyun metre zerinde mermi gibi gidiyordu. WG ile deniz arasnda oluan basm yast, arkalarnda on be metrelik bir su stununa neden oluyordu. Yarm metreyi bulan dalgalarn zerinde saatte 200 millik bir hzla usuz bucaksz denizin zerinde kayyorlard. Ekranoplann pilot koltuundaki Timur'un keyfine diyecek yoktu. Bir ekranoplan ilk kez iki ay nce grm ve imrenmiti. Denize bu kadar yakn ve bu kadar hzl bir aracn olabileceini hayal bile edememiken, imdi pilot koltuunda ekranoplan kullanyordu. Hissettikleri inanlmazd. Gstergeye gre, uu irtifa-s sadece 3 metreydi. Uzakta grdkleri adalar, sanki yanlarndan geip gidiyordu. Denize bu kadar yakn ve bu kadar hzl gidilebileceini asla hayal edemezdi. Offshore tekneleri bile, bu hzlara yaklatklar zaman, pilotlar belleri krlrcasna suyun beton etkisini hissederken, yanndaki konsola bir bardak su koysa, bardaktaki su dklmezdi bile. Denizle aralanndaki hava yast, neredeyse evdeymi gibi konforlu gitmelerine imkn salyordu. Yarm metreyi bulan dalgalan hissetmiyorlard bile. Yanndaki pilottan rendii kadaryla, kullandklar ekranoplan, uu irtifa-sn ayarlayarak, yedi sekiz metre yksekliindeki dalgal denizde bile rahatlkla gidebiliyordu. Sabahn erken saatinde, Ataky Marina'dan bir srat teknesine binmi ve akta onu bekleyen ekranoplana gelmiti. Uak, teorik olarak bir ekranopland, Arsen'i alan WlG'in aynsyd. Gsterge paneline iyice aina olmaya balamt. Alak irtifa radar, gr mesafesi sfr bile olsa gvenli bir yolculuk yapmalarna imkn salyordu. Ataky aklanndan yola ktklarnda, iinde bir eyler kprdanmaya balamt. Marmara Denizi'ni yetmi mille gemilerdi. anakkale Boaz'na geldiklerinde ise hzlar otuz mile dmt. Nara Burnu'ndan geerken, btn gemilerin yapt gibi, deniz ehitlerine sayglarn korna alarak gstermilerdi. anakkale Boaz'n geip, Ege sularna ktklarnda da, Timur dayanamam, azndaki baklay karmt. Ekranoplan kullanmak istiyordu. Bir saatlerini bu ie ayrmlard. Ekranoplan kullanmak kolayd. Hatta araba kullanmaktan da kolayd. Sudaki manevralarla eitime balamlar ve daha sonra da havalanmlard. Pilot blmndeki ift kontrol sistemi de eitimi hzlandrmt, ilk tedirginlii attktan sonra manevralar yapmaya balamt. Kaptanlk bilgisi de olduu iin GPS sistemini ve radar kullanmay abuk

renmiti. Konsolun ortasndaki haritaya uzand. Mevcut hzla giderlerse yarm saatten az sreleri kalmt. En sonunda Arsen'i grecekti. iki ay iinde, ARTIM' yeni binasna tam, ciddi bir gvenlik ekibi kurmutu. O kadar geni gvenlik nlemleri almlard ki, babakanlk konutu bile, ARTIM'a gre daha az korunuyordu. Binann at katn Arsen'e ve kendisine ayrmt. Kat ikiye blm, yarsn Arsen'e dier yarsn da kendisine ev olarak dzenlemiti. Alttaki iki kat ise alanlar iin apartotel olarak ayrmt. Apartoteli yle ayarlamt ki ortak yaam alan ayn zamanda bir ofis olarak da kullanlabilirdi. Yeni binalarna tanan bir hafta olmutu. Melody'nin ansna bir vakfm kurulu almalarna balamlard. Melody'nin aabeyi Mark Duncan da Amerika'da vakfn ubesini aacakt, isim konusunda biraz tereddt ettikten sonra, Arsen'in istei dorultusunda vakfa Melody'nin adn vermilerdi. Melody Vakf. Vakfn amac Trkiye'de yaplacak arkeolojik ve bilimsel aratrmalara destek vermek ve projeler hazrlamakt. Vakfn kurucusu olarak, Timur'un ad gemesine ramen, vakfm koordinatrlk grevine Melody'nin profesr Selvi Duru'yu getirmilerdi. Melody'nin asistan Tamay Erdem de yardmcln yapacakt. Vakfn dzenli geliri, Melody'nin ARTIM'daki hissesinden ve Timur ile Arsen'in kendi hisselerinden verdikleri paydan salanacakt. Kaba bir hesapla ARTIM'n gelirinin yzde onu vakfa aktarlacakt. Sistemi kurmulard ve yakn zamanda aratrmalara destek olmaya balayacaklard. iki aydr Arsen'le tek ilikisi PDA'lar araclyla olmutu. Grmelerinde de ile ilgili konular yerine daha ok istanbul'da olan gelimelerden bahsetmilerdi. Timur'a kalsa gnn yirmi drt saati Arsen'le konumak isterdi, ama Arsen'in konsantrasyonunu bozmak istemedii iin haftada iki grmeyle yetinmek zorunda kalmt. En son konumalarnda Aren ona artk adaya gelebileceini sylemiti. Aralk olmasna ramen, Ege'nin lman havas ve parlayan gne, gnn gzel geeceini mjdeliyordu. Pilot telsizle bir sre Almanca konutuktan sonra, Timur'a seslendi. "Mr. Sarp, adaya gelmek zereyiz" dedi. Baklarndan ekranoplann kontroln almak istedii belli oluyordu. Timur kontrol vermeye istekli olmamasna ramen, "Kontrol sen al" dedi. Timur uzakta grlen aday incelemeye balad. Yeil bir ban-dana sarnm kel kafay andryordu. Volkanik kayalklara kurulan ato ise neredeyse grnmyordu. Yapmnda adann kayalarnn kullanld belliydi. Keskin ekilleri fark etmemi olsa kayalardan baka bir ey grmediini rahatlkla

syleyebilirdi. Pilot, aday sama ald ve adann gney tarafna doru devam etti. Adann gneyine getikten sonra kayalklarn arasna gizlenmi bir koya doru ilerledi ve suya tatl bir eimle inen beton platforma trmand. Ekranoplann altnda tekerlekleri de vard. Buna baylmt. Bir grevli, tekerlekli bir merdiveni srkleyerek ekranoplana yaklat, ikincisi ise ekranoplann tekerleklerine takoz yerletirmekle meguld. Merdiveni yerletiren grevli kapy at ve Timur'un kmasn beklemeye balad. Timur birka saniye sonra kapda belirdi. "Ho geldiniz Mr. Sarp. Umarm yolculuunuz iyi gemitir" dedi merdivenin bandaki adam. Omzuna ast, namlusu yere doru dnk makineli tfeine baklrsa, aday korumakla grevli ekipten olmalyd. Timur, "Teekkrler" dedi. "Zevkli bir yolculuktu." "Siz ltfen nden gidin, biz eyalarnzla ilgileniriz." Timur da tekrar teekkr ettikten sonra adamn gsterdii yne doru yrmeye balad. Arsen'in onu karlayacan ummutu, ama Aren grnrde yoktu. Henz birka adm atmt ki, Arsen'in aalarn gizledii patikadan koarak aa geldiini grd. Her zamanki gibi kemik atrdatan bir kucaklamadan sonra birbirlerinin hatrn sordular. Timur, "Artk planmz yrrle koyma zamanmz geldi, deil mi?" diye sordu. Antalya'da yaptklar konumada neler yapabileceklerini ayrntl ekilde planlamlar ve o gnden sonra da planlar hakknda tek kelime konumamlard. Aren glmsyordu. "Hadi ama Hocim, bir eyler sylesene! Beni gelir gelmez atlatacak msn ?" Aren, "Sanrm Umbranautlarm fiini ekeceiz" dedi. Glmsemesi yzne yaylmt. "Hadi ya Hocim. Onu biliyorum, ama senin keyfin yerinde benimle dalga

geiyorsun" dedi Timur. "Eh olsun o kadar. ki aydr ilk defa olarak sekiz saat deliksiz uyudum. Yatakla o kadar btnlemiim ki, uyandmda beni neredeyse yataktan kazyacaklard." "Belli zaten, bir ara karlamaya gelmeyeceini beyefendi ekranoplann sesine uyandlar galiba." dnmtm, ama

Aren bir kahkaha att. "Sen gelmeden be dakika nce uyandrdlar. Ancak giyinecek vaktim oldu. Gnlerdir gzm krpmadm iin, beni daha erken uyandrmaya kyamamlar." "Yzdk yzdk kuyruuna geldik. Sylesene bana, baarma ansmz nedir?" diye sordu. Btn detaylar renmek istiyordu, ama yalnz kaldklar zaman, uzun uzun konumay ve tm detaylar o zaman renmeyi tercih ederdi. "Eer bir hafta daha hayatta kalmay baarrsak, baarma ansmz yzde doksan dokuz. Artk elimizdeler." Timur, Arsen'in belindeki silaha bakt. Onu hi silahla dolarken grmemiti. Tabancay gstererek, "Bir tane de ben alaym, o zaman hayatta kalma ansmz daha da artar" dedi. Aren, Timur'un szleri zerine gl bir kahkaha att. "ok mu istiyorsun bir tabanca?" diye sordu. Arsen'le onca at talimi yapmlard. Aren kadar olmasa da hedef tahtasn vurabilecek kadar tabanca kullanabilirdi. "Merak etme seni vurmam" dedi glerek. Aren belindeki tabancay kard ve Timur'a verdi. "Sen bunu al. Yukarda bu oyuncaklardan birka tane daha var" dedi. Birlikte patikadan yukar doru yrmeye devam ettiler. Yryleri, adann tepesindeki atoda sona ermiti. Aren, Timur'un omzunu hafife skt. "Hadi imdi sen odana yerle. On be, yirmi dakika sonra kahvaltda bulualm" dedi. "Hazrlklar tamamladk, ama daha yapacak ilerimiz var." "Tamam Hocim. Desire nerede bu arada?" "Uyuyor sanyorum. Btn ekip, drt gndr uyumadk desem yeridir. Bir iki

defa Desire'nin ba masaya dt, ama o da dayand." "Peki Lee Wong nasl kt ?" "Sper. Onunla konuurken dikkatli ol, nk bazen zihnimi okuduundan pheleniyorum. Adam bir olaslk dehas." "Olur, dikkatli olurum. stesen kask giyeyim, zihnimi okumasn diye." Aren ban iki yana sallayarak, "Sen bilirsin" dedi. Timur'un geldiine ok sevinmiti. ki arkada sohbet ederek yans kayalklara gmlm atodan ieri girdiler. 72 3 aralk 2005, cumartesi 12:20 Dou bat istikametinde uzanan, bire bir buuk kilometrelik volkanik adann tamam, Ege Denizi'ndeki armatrlerin sahibi olduu dier minik adalar gibi, zel mlkt ve misafirlere alk deildi. Adaya giri ya doal marinadan ya da helikopterle yaplabilirdi. Adann dier taraflar sarp kayalklarla kaplyd. Timur atoyu yakndan grnce, bir kalenin kalntlarnn zerinde yapldn fark etmiti. Hatta kalenin surlarnn bir ksm korunmu, bina i avluya yaplmt. Tarz olarak eski alardaki Fransz atolarn andryordu. atonun d ise, eteine kurulduu kayalklarla uyum salayacak ekilde yaplmt. Deniz seviyesinden sadece doksan metre yukarda olduundan etrafta hi ada grnmyordu. "Btn adann senin olduunu bir dnsene. Komular rahatsz etmeden istediin gibi elenebilirsin." Aren, kahkahalarn bastrmaya alt. Timur'un, en olmadk zamanlarda syledii szler, ok houna giderdi. imdi de, onca derdin arasnda neler dnyordu. Sanki etraf incelermi gibi yapp, ban Timur'dan baka tarafa evirdi. Alt dudan srd ve bir sre yle kald. inden gelen glme isteim bastrmaya alrken, ne kadar uzun zamandr glmediini dnyordu. Nihayet glme drtsne galip geldi ve Timur'a doru dnd. "Belki bir gn sen de alrsn bir tane, stanbul'dan sklnca" dedi. "Asla sklmam. Dnyann en gzel ehri oras."

"Anlat bakalm orada durum nedir?" Aslnda yaptklarnn ounu Aren de biliyordu. Grmelerinde neler yapacaklarn hep anlatmt. Yine de ksa bir bilgi verip, srasn savmak yerinde olacakt. "ARTIM'n artk yeni bir binas var. Yeni binaya tanma ilemlerini geen hafta bitirdik. BiI nann at katn proje almalarnda kullanabilelim diye ikiye bldrdm ve bize iki daire hazrladm. Sen olmadn iin de hazrlklar ok ksa zamanda tamamland." Aren iin hayal ettii daireyi hazrlamt. Arsen'e kalsa yaplan tadilata ve alnan eyalara gerek olmadn syler ve kendi dairesine bir yatak ve bir buzdolab atp iinde yaamaya alrd. Ama Timur Arsen'in ihtiyalarn gz nnde bulundurarak daireyi hazrlamt. Arsen'in birka dakika mrn krn ettikten sonra beeneceinden de emindi. "at katnn altn da proje ekibine apartotel eklinde hazrladk. Proje almalar srasnda isteyenler orada kalabilecekler. Bundan sonra bir kanepeye kvrlp uyumak yok. steyen kp dinlenebilecek." "ok iyi. Sonra?" "Senin odan uygulama gelitirme ekibinin bulunduu kata, benimkini de sat ve destek katna koydum. Biraz ayn alacaz ama, uzun zamandr yneticilerin ekipleriyle birlikte almalar konusundaki dncemizi, bu binada gerekletirmi olduk. stediimiz zaman dahil konferans sisteminden birbirimizle grebileceiz. at katnda da ortak alma odamz var." "Desene artk binadan kmadan aylarca yaayabileceiz" dedi Aren glmseyerek. Timur, Arsen'in esprisini anlamazlktan gelip devam etti: "Bir de... Sana bir srprizim var ama, onu stanbul'a gidince reneceksin." Timur yine yapacan yapm ve Arsen'in aklna bir kurt drmt. Sonra da, kurdun beynini yemesini keyifle seyredecekti. Timur'un planna uyarak, "Hayrola srprizin nedir ?" diye soracak olsa, ana decei iin sormamay tercih etti. Timur, Arsen'den gelecek tepkiyi makul bir sre bekledikten sonra devam etti. "Peki Desire ve Lee'nin durumlar ne olacak?"

"Bu konuyu hi konumadk. Tek odaklandmz ey, bamzdaki beladan nasl kurtulacamzd. Eer bu iten kazasz belasz kurtulursak, bu konuyu o zaman konuuruz." "Tamamdr" dedi Timur. "Peki anlatmayacak msn?" sen son aamayla ilgili neler yaptn

Aren iin sonuna gelmelerinin rahatln yayordu. nlerinde en fazla gnleri vard. Ondan sonra huzura kavuacakt. Ama imdi ? imdi birka dakika daha zihnini dinlendirmek istiyordu. "Toplantda hepsini anlatacam. Gel imdi sana scak kakao smarlayaym." "Yapma Hocim ya... En azndan biraz bahsetsen." "Srpriz!.." Bu da stanbul'daki srprizin az da olsa karl saylrd. "Hadi gel, scak kakao ikimize de iyi gelecek." kisi birden atoya doru yrmeye baladlar. Aren ve Timur, birlikte kahvalt ettikten sonra aan ktlar. Ekibin tm hl uyuyordu. Drt gn uykusuzluk hepsini ok yormutu. Timur, "Hocim, ok gzel bir yer buras. Bu kadarn tahmin etmiyordum. Ray Scott ok zevkli bir adamm" dedi. Aren, Timur'a bakt. "Haklsn. Burann tek sorunu, etraftaki eyalar yznden zor konsantre olunmas. Dars da o kadar gzel ki, insann can pek almak istemiyor" dedi. Eski gl yzne tekrar yerlemiti. "Seni ok iyi grdm. Gzne fer gelmi, kendin olmusun." "ster istemez yle oldu. Bize ok iyi baktlar. Son drt gn saymazsak, ekipte herkes gnde en azndan be saat uyudu." "Eminim buna sen dahil deilsindir" dedi Timur. Arsen'in gnde be saat uyuyabileceine hi ihtimal vermiyordu. Keke uyu-yabilseydi. "Ben biraz daha az, ama gnde iki kere uyudum." Timur, Arsen'in gnde toplam iki saatlik bir uykuyla altndan emindi. drt gnde bir de en fazla be saat uyumu olmalyd. Uykusuzluk bir yana bir insann nasl olup da bu kadar sre beynini altrmay baardna inanmakta zorluk ekiyordu. O iki gn uykusuz kalsa dnce gc en azndan yzde yirmi azalrd. Ama Arsen'in dnme yeteneinde, daha da nemlisi alma temposunda bir deiiklik olmazd. Sanki otomatie balanm bir makine gibi, srekli ayn yetiyle alrd. "Umarm eskisi kadar

youn almak zorunda deilsindir artk" dedi. Aren, Timur'un sesindeki endieyi ve pheyi sezdi. "Merak etme, sana en iyi ekilde ev sahiplii yapacamdan emin olabilirsin. Hem artk sen de buradasn. lerin bir ksmn sana ykarm. Bundan sonra kendime daha ok vakit ayracam. En azndan bilgisayarn bandan ayrlmamak zorunda deilim" dedi. "Buna sevindim. nk senin bana her eyi anlatman istiyorum." Aren, "Benim de amacm bu. Eer ilerin bir ksmn stlene-ceksen, bunu yapmak zorundayz ve burada senden baka gvenebileceim kimse yok" dedi. Timur, Arsen'in setii kelimelere biraz armt, ama sonuta doru sylyordu. kisinin de birbirlerinden baka gvenebilecekleri kimseleri yoktu. Yine de, "Hayrola Hocim, bir ey mi oldu ?" diye sordu. "Her ey o kadar mkemmel gidiyor ki bu durum beni endielendiriyor. Umbranautlarla ilgili iimde garip bir his var. Sanki her ne yaparsak yapalm, bir ekilde bir adm nde olacaklarm gibi hissediyorum. Sanki... Sanki... Bilemiyorum. Bu sadece bir his. Anlatmas ok zor. Ama bir gariplik var. Her ey ok kolay oluyor." "Sanki birileri bunu istiyor gibi mi ?" diye sordu Timur. "Belki... Biliyorsun hayatm boyunca ansl deildim. Ama Me-lody'nin lmnden sonra, tam dibe vurmuken, birdenbire nmzde yollar almaya balad. Birdenbire hem mal olarak, hem de enformasyon olarak, ok geni imknlara kavutuk ve btn ihtiyalarmz da bunlard. Dnyorum da rastlantlar gereinden fazla." Timur glmsedi. "Yapma Hocim ya. Senin rastlant olarak grdn her eyi yl nce hazrlamaya balamtk. Ghost-Wall'n Araknidleri kefedeceini bilemezdik ki. Eer Calliope'ye GhostWaU' kurmam olsaydk, bunlar olmayacakt. Biliyorsun, Calliope'yi bulan da biziz. Biz gittik, onlara GhostWall' satmaya altk. Onlar bizi bulmad. Ayrca..." Syleyecei cmleden vazgeti. Melody'den bahsetmek istemiyordu. "Ayrca, tm bu imknlara sahip olmasaydk, u anda ya lmtk ya da bilgi krnts bulmak iin debelenip duruyorduk." "Mantkl dnnce haklsn. Ama o his iimde bir yerlerde taklp kald. Bazen gelip beynime rekleniyor. Pluto'nun neler yapabileceini grdke, planlarmz engelleyecei ynndeki endiem artyor."

"Merak etme Hocim. Hibir eyin bize engel olmasna izin vermeyeceiz. Her ey planladmz gibi olacak. Onlar alt edeceiz." "Alt edebileceimizi biliyorum, ama onlar tamamen yok edebileceimizden emin deilim." Timur, Arsen'in igdlerine gvenirdi. stanbul'da olduu sre iinde Umbranautlarla ilgili pek fazla bilgi sahibi olamamt. Btn bilgiler Arsen'deydi. "Anlat Hocim, senin byle dnmene neden olan bir eyler olmal" dedi. "Seninle son grmemizden sonra elde ettiimiz bilgiler bir tek eyi gsterdi. Umbranautlar glgelerin iinde yayorlar. Demin de sylediim gibi, hangi kapy aralasak, ardndan baka bir kap kyor. lk olarak GOR'yi bulduk. GOR'nin bir paravan olduunu Hamburg'dayken fark etmitik. GOR'nin altndan Pluto kt. Plu-to ilk bakta bu iin kalbi gibi grnyor, ama orada da hibir Umbranaut'un olduunu sanmyorum. Bilgi almak ve arada bir emir vermek dnda, Pluto'yla ilgilendiklerini de sanmyorum." "Olsun Hocim, eninde sonunda Pluto'yla iletiim kuruyorlar. Bu iletiimi bulursak onlara ulaabiliriz." "Dorudan iletiim kurduklarn sanmyorum. Yine arada birileri vardr. Kim olduklarn asla renemeyebiliriz. ite beni bu dndryor." "Ama Pluto'nun iine szdk, deil mi? Yani artk onlarn sahip olduklar bilgilere biz de sahip saylrz." "Artk ierideyiz." "O zaman bir sorun yok. Tek yapmamz gereken, Umbranaut-lar ortaya karacak bir yol bulmak. Bunu da mutlaka bulacaz. O kadar byk bir sistemde, bir yerlerde Umbranautlarla ilgili bir eyler olmal. Sen merak etme mutlaka buluruz." "Umarm..." dedi Aren. Daha sonra da sa elini Timur'un omzuna atp birlikte patikadan aa doru yrmeye baladlar. Ray Scott'n da katlaca toplantya bir saatten fazla zamanlar vard ve ikisi bundan sonra ne yapacaklarn konumak zorundaydlar. "Hadi, gel imdi at talimi yapalm." At talimi yaparken rahatlkla konuabilirlerdi.

73 3 aralk 2005, cumartesi 13:45 Timur'un adaya gelir gelmez damgasn vurarak, operasyon merkezi adn verdii, alma odasndaki toplant balamak zereydi. Btn ekip toplanm, Arsen'in konumaya balamasn bekliyordu. Aren ayaa kalkt, alk olmad bir pozisyonda bulunmak midesinde hafif bir yanmaya yol ayordu. "Hepiniz ho geldiniz. Arzu ederseniz artk ksa, tarih bir bilgiden sonra yaptklarmz anlatma ksmna geelim." Odada bulunan be kiinin sessiz onay, Arsen'e daha aina olduu konuya geme imkn salam oldu. "Bu odadaki alt kii, ortak bir dmana kar savamak amacyla bir araya geldi. Bundan birka yl nce Mauno Lehtinen adnda biri yapay zek yazlmlarn konu alan bir proje iin sponsor aryordu. Projesi iin sponsor buldu ve almaya balad. Austos 2004'te proje sonulanmak zereyken, sponsorlar ondan projeyi gizli tutmasn ve projeyi kendileri iin srdrmesini istediler. Amalar projede elde edilen bilgileri sadece kendi karlar iin kullanmak ve dnyayla paylamamakt. Fakat Leh-tinen'in amac para kazanmak deil, hayalinin gerekletiini grmek ve bunu dnyaya sunmakt. Bu gruba kar kan Lehtinen, nano enjeksiyonla ldrld, Helsinki niversitesi'ndeki almalar alnd." Desire'nin gzleri yaarmt. O gnleri, dn gibi hatrlyordu. "Profesr Lehtinen, projenin bana gelebilecekleri tahmin edebilmi ve projenin bir kopyasn Desire'ye yollamt. Desire projeye devam etme karar ald..." Aren bir an duraklad. "Desire?" Desire ayaa kalkt. "Ne diyeceimi bilemiyorum ki ? Aslnda bildiklerimin bu kadar yanl olduunu bilmiyordum. ok korkun gnlerdi onlar. Mauno benim iin hem bir babayd hem de bir mentor..." Derin bir soluk ald. "Mauno'nun garip lm herkesi sarsm, stelik projenin bana pek ok aksilik gelmiti. kan yangnda, projedeki btn almalar kaybettiimizi sandk. Sponsorlar projeye olan desteklerini ektiler. Mauno st kapal olarak sponsorlarla sorun yaadmzdan bahsetmiti, ama bizim madd konularla ilgilenmemizi istemezdi. O tr sorunlan o zerdi. zerinde durmamtk. Birdenbire olmayan bir projenin bana gemitim. nsana ok

koyan bir durum bu. Onca yl almsn ve bir anda btn almalarn kl olmu gitmi. Hi sponsor bulamasak da projeyi tamamlayacaktk. Tm ekip para para, yazlm kodlarn toparlamaya altk. Herkeste almalarn baz paralan duruyordu. Proje bydnde kodlan merkezde toplamaya almtk, fakat bilgisayar sistemimiz de yanmt. Bir iki modl canlandrmay baarmtk ki, bir sabah portmantonun zerindeki bir koliye gzm takld. Kolinin eve geliini hatrlyordum, ama onunla hi ilgilenmemitim. Kimden geldiine bakmadan teslim alm ve portmantonun zerine koymutum. Mauno o akam projenin kopyalarn alm ve bana yollam. Neden yolladn, ancak bu olaylan rendikten sonra anlayabildim." "ok zor olmal sizin iin" dedi Scott. "Zor gnlerdi, ama atlattk. Mauno iin projeyi bitirme karan almtk. Yeni sponsorlar aramaya baladk. Grtmz kiiler ilk balarda projeyle ilgileniyorlard, fakat daha sonra da cayyorlard. Birka ay sponsor bulmaya altk. En sonunda bir vakf bize destek olmaya karar verdi ve rlantide giden alma-lanmz hz kazand. Dalan ekibin byk ounluunu tekrar projeye aldk ve almalara baladk. Bu birka aylk gecikmeyi saymazsak, projeyi zamannda bitirdik." Alan Vignette, Scott'a dnerek, "Bu vakf CA'nn kontrol ettiini rendik. CA, gelimekte olan lkelerdeki baz aktivitelerin-de bu vakf kullanyormu. Dandan bakldnda vakfn btn faaliyetleri normal. Ama faaliyetlere verilen izinler CA tarafndan onaylanyor" dedi. "Edindiimiz bilgiye gre, projedeki btn aamalann bir kopyasn almlar." Desire'ye dnd ve eliyle devam etmesini ister gibi bir hareket yapt. "Sannm hepiniz biliyorsunuz. Bir saldnya uradm ve sonradan rendim ki, Aren sayesinde kurtulmuum. Oysa sizden ilk balarda ok phelenmitim." Skld her halinden belliydi. "Biz elimizden gelen yardm yapyoruz" dedi Scott. Desire'nin I son cmlesine biraz ierlemi gibiydi. Timur ayaa kalkt, "iyi ki aramzdasm Desire." Scott, "En son grmemizden beri burada neler yaptnz?" dedi. Bir an durdu. "Tabi benim anlayacam ekilde anlatn bana."

Biliyorsunuz, "Saldnlardan nce bir ekip kurmaya balamtk. Fakat hem ARTIM'a hem de Calliope'ye yaplan saldnlardan sonra birlikte altmz insanlann gvenliine ncelik verdik. Burada bulunan herkes, u veya bu ekilde zarar grm kiiler. Desire'yi dinlediniz." Scott'a dnp konuuyordu Aren. "Sizden yllann rn olan bilgiler alnd, daha sonra da bir manga adam Calliope'ye saldrd. Bizim durumumuz da malum. Ben eimi kaybettim. kere lmden dndm. Timur da az kalsn lyordu, Desire gibi dakikalarla lmden dnd. lk balarda hibirimiz dmanmzn ortak olduunu bilmiyorduk. Timur'la birlikte Calliope'ye gittiimiz zaman iyi bir i anlamas yapacamz umuyorduk. Fakat bana baka bir teklifle gelinecei aklmn kesinden gemiyordu. O gnlerde aresizlik iindeydim. Karmn katillerini bulmaya alyordum ama..." Durdu. "Neyse... Timur'un setii ve Alan'n aratrmalan sonunda temiz kan adaylarla Antalya'da grtk. Her biri kendi dalnda uzman olan kiilerdi. Ama biraz nce de bahsettiim gibi, hibiri bizim iinde bulunduumuz tehlikelere maruz braklmamalyd. Antalya'da grtmz kiilerden yle frilens anlama yaptk. Fakat hibiri adaya gelmedi. Onlarla sadece internet araclyla haberleiyoruz. zellikle veri aktanm ve gvenlik konularnda alyorlar. Yine de iin z hakknda hibir bilgileri yok." "Bizim ekipten de bir tek Semih bize yardm ediyor. Fakat onu da bu ie bulatrmadk" diye ekledi Timur. "Onca olaydan sonra ok normal. Her birini kutlamak gerek Hepiniz byk tehlikeleri gze alarak burada altnz" dedi Ray Scott. Timur yan aka yar ciddi, "Sizin bilgilerinizi geri alana kadar bize bir ey olmayacam biliyorduk" dedi. Toplantya katlanla-nn tm Timur'un ironik esprisine gld. Kahkahadan knlan Scott, "Bunun iin Alan'a teekkr etmek lazm" dedi. Aren, "Alan'a pek ok konuda teekkr etmemiz gerekiyor. Ne zaman tkansak, Alan'n bize salad bilgiler nmzde k oldu. Bize yol gsterdi. nternet zerinde her trl bilgiye ulamak mmkn olmuyor. Baz durumlarda, istihbarat gc gerekiyor ve Alan bu ite gerek bir uzman. Baz bilgiler, onlara ihtiyacmz olduunu bilmeden bize ulatrld. htiya duyduumuz bilgiler iin ise bir iki gnden fazla beklemedik" dedi. "Alan inanlmaz bir adam. Kendisi neyi arayacam bilmemesine ramen, bizden ald ipulanyla istediimiz konulardaki bilgilere ulamamz salad. Eer Yapay Zek Projemizde bizimle birlikte alyor olsayd. Projeyi

kesinlikle ok daha ksa zamanda bitirirdik." Bunlar syleyen Lee Wong'du. Timur, Lee Wong'a bakt. Akran saylrlard. inli bir baba ile sveli bir annenin ocuuydu. Belli belirsiz ekik gzleri, siyah sayla bir inliye benzerken, mavi gzleri ve ak teniyle bir Kuzey Avrupaly andryordu. Uzun boylu ve yaplyd. Bir melez olarak iki rkn da salkl genlerini alm, yetitirilirken de iyi baklm olmalyd. Projeye de hatr saylr bir katks olmutu. Scott huzursuz huzursuz kprdanmaya yaptnz, bir anlatsanz..." diye hayfland. balamt. "Artk neyi nasl

Aren, "Pardon..." dedi. "Alan d dnyayla sanal olmayan tek balantmzd. Ne zaman bir eye ihtiyacmz olsa ondan yardm alyorduk. Nitekim Pluto'nun ateduvarlarn amamz konusundaki bilgileri de salayan o oldu. Nereden buldu, nasl buldu bilmiyorum, ama bir kere ilerine girmeyi baardktan sonra, ortak dmanmzn izini bulmak ok daha kolaylat. Yaplar Desire-lerin almalarna ok benziyordu ve baz blmleri ayn yap zerinde gerekletirilmi birka deiiklik ve birka ekleme dnda tamamyla aynyd. lerinde yedi seviyeli bir yapay zek sistemi kurmular ve bu sistem Desirelerin kurduu seviyeli sisteme ok benziyor. Temel zellikleri ayn. Aynca bizim iin en nemli olan yedinci seviye yapay zek sistemleri, ki adna men-tor diyorlar. Neredeyse tamamyla ayn. Tek fark onlarn sistemi baka bir sistem tarafndan kontrol edilebilecek ekilde dzenlenmiti. Tabi ki biz bu dzenlemeyi kullanmadk. Dn gece alt saat boyunca, dmanmzn gemiini aratrdm. Tahminlerin aksine, gemileriyle ilgili bilgilere ulamak ok zor oldu. Kendi sistemlerinde kendileriyle ilgili bilgi bulunmuyor. ok az ey bulabildim. Bulabildiim kadaryla, XVI. yzylda denizar ticaret yapan bir grup tccar, gemilerine yaplan korsan saldrlarna kar bir araya gelmeye karar vermiler. Alt tccar ve iki armatr kendilerini ve karlarn korumak iin bir birlik kurmular. rgtlerine de Latince'den kaba bir eviriyle, 'glge denizci' anlamna gelen, Umbranaut adn vermiler." Odada bir mrlt ykseldi. Sanki her biri iinden "Umbranaut" diyor gibiydi. Konu Umbranautlara gelene kadar anlattklarn odada bilenler vard, ama Umbranaut konusunu, Timur dnda bilen yoktu. Dierlerinin heyecannn aksine, ilerinden sadece Ray Scott, Arsen'in konumalarn ayn sakinlikle, yakt puronun dumanlarn havaya fleyerek dinliyordu. Aren mrltlarn bitmesini bekledi. "Bu kelime zerinde kapsaml bir arama

yaptm internette. Ama pek die dokunur bir bilgi elde edemedim. kadaryla bu sekiz aile, deien dnya artlarna ayak uydurmu, ek olarak nce kolonicilie, sonra bankacla, elik ve silah girmiler. En son olarak da kmr madenleriyle enerji sektrne u anda ne yaptklarn bilmiyorum, ama dnyann en zengin ilk iinde onlarn olduunu renirsem hi armam." Scott, "Desene baltay taa vurmuuz" dedi yarm azla glerek. "Asl onlann baltay taa vurduunu dnyorum." "Bu Calliope'nin bile boyutlarn aar" diye hayfland Scott.

Anladm tccarla retimine girmiler. yz ailesi

"Herifioullarnn her tarakta bezi var ve bize di biliyorlar" dedi Timur. "Bunlarla nasl baa kabiliriz ki ?" diye serzenite bulundu Desire. "Kabul etmek gerekir ki, zor bir durumdayz, ama onlarn da zayf yanlar var ve biz de kullanacaz. Onlar yok edeceiz diye bir derdimiz yok aslnda. Onlarn kolunu kanadn krmamz yeter. Ne kadar ge toparlanrlarsa, o kadar iyi... Kim tarafndan yapldm bilmeden zarara urayan pek ok irket ve kurum var. Yakn zamanda onlar da kendilerine kazk atanlarn, ilerini baltalayanlarn kimliini renecekler. Onlar Umbranautlar hakknda bilgilendireceiz." Scott keyiflenmiti. Arsen'in zlmesi imknsz gibi grlen olaylara bulduu zmlere baylyordu. Adam yine tam can alc noktaya parmak basmt. Tek balarna Umbranautlara fazla bir zarar veremeyeceklerini biliyordu. Fakat baka gleri iin iine sokup, Umbranautlan hi olmazsa zayf drmek mmkn olabilirdi. Baklarnda allmadk bir vahilik belirdi. "Seksenin zerinde lkenin liderini ahsen tanyorum. Nfuzlu yerlerde her zaman bize yardmc olacak tandklarm vardr. Peki Pluto'ya ne zaman saldracaz ?" diye sordu Scott. O zamana kadar sessizce oturan Vignette sesindeki hayal krkln gizlemeden konumaya balad. "Pluto, GOR isimli bir irketin iinde, yerin 120 metre altnda bulunuyor. Bir kere kendilerini ieri kilitlediler mi, onlar oradan atom bombas bile karta-maz. Oraya saldn dzenlemesi iin Amerika bakann bilgilendirsek bile, bir operasyon balar balamaz tm klarn kapatrlar ve savunmaya getiklerinde de, uzun sre yer altnda kalabilirler." Scott, "Peki ne yapacaz?" diye sordu. Sa elinin iaretparma-yla alnnda

salarnn balad yeri kamaya balad. Bir anda gzlerinde ayn vahi bak belirdi. "Sanyorum Pluto'da alanlarn listesine ulaabiliriz." "Tabi" dedi Timur. "Onlardan amacmza uyan birka kiiyi kendi tarafmza eksek... Her insann bir creti vardr ve bu illa para olmak zorunda deildir." Aren konumalar srasnda oturduu koltuundan ayaa kalkt. "Pluto'da bize yardmc olabilecek birilerinden bahsettiiniz de, ekibi size tantrken, bir yeyi atladm fark ettim. Sizlere ekibimizin son yesi Suvi'yi tantmak istiyorum." Yz elli santimlik byk plazma ekranda bir kadn grnts belirdi. D grnm olarak Desire'yi andryordu ama, daha ocuksuydu. "Nasl Alan d dnyaya alan kapmzsa, Suvi'de sanal dnyaya alan kapmz ve u anda Vulkan Sistemi'yle balant kurabilen tek yemiz..." Suvi, "Merhaba" dedi. 74 3 aralk 2005, cumartesi 14:25 Lee Wong ve Desire, Suvi'nin yapsn ksaca anlattktan sonra Vulkan Sistemi'nde kullanlan yapay zek yazlmlarndan bahsettiler. Teknik yn ar basan konuma srasnda sorulan bir iki soruya yant verip, kendi yaplarndan rnekler vererek anlatmlarn pekitirdiler. Scott, "ok gzel anlattnz, ama benim anlayamadm u. Nasl olup da onlarn sisteminin iinde, onlara grnmeden dolaabildiiniz ? Bana teknik ksmn atlayarak en bandan balayp anlatabilir misiniz ?" dedi. Bilgilendirmek iin plazma ekrann banda bulunan Lee bir an iin Scott'a bakt. O ana kadar anlattklarndan sonra, byle bir soruyu beklemedii her halinden belliydi. "Hm... Aklamaya alaym... Karmzda gvenlii ok gelimi olan bir sistem vard, lk aamada o sistemin iine girmemiz gerekiyordu. Gerekli n bilgileri bize Alan salad daha sonra da Arsen'in dntrd Araknidleri kullanarak sistemin iine szmay baardk. lk balarda hareket imknmz ok kstlyd. Daha sonra..." Scott, "Araknidleri nasl dntrdnz" diye Arsen'e dnp sordu.

Aren, Scott'n bu dzeydeki ilgisini garipsemesine ramen ksa bir aklamayla ii geitirmeye karar verdi. "Araknidleri kimin yolladn bulabilmek iin onlarn tm yapsn zmlememiz gerekiyordu. Amorf yaps nedeniyle bunu yapmakta olduka zorlandk, ama daha Calliope'deyken bunu baarmtk. Burada da Araknidler zerinde almay srdrdk ve Araknidleri kontrol edecek modlleri hazrladk. Daha sonra da kendi hazrladmz Araknidleri Vulkan Sistemi'ne yolladk." "Yani onlarn silahn onlara kar kullandnz... ok iyi." Lee'ye -, dnd. "Devam edin ltfen. Sistemin iine girdikten sonra ne oldu?" "Alan bize, enstitden sistemimizi alanlarn onlar olduunu daha nce sylemiti, ama sistemin iine szmay baardktan sonra grdk ki, sistemi deitirmelerine ramen, yapay zek sistemini tamamyla bizimkinden almlar, ilk balarda ok ihtiyatl davrandk ve sistemin ynetim yazlmlarn incelemeye aldk. htiyalarmz belirledik ve onlarn mentor adn verdikleri karar verici ajanlardan birini kendi yapmza aktardk." "Bu BlackBox denilen sistem her trl bilginin dar yollanmasn kontrol etmiyor muydu ? Nasl oldu da istediiniz bilgiyi dar kartabildiniz ?" "Haklsnz. BlackBox hem st karar mercii, hem de tm sistemin kontroln salayan bir sistem. Her seviyede alman kararlar ve ajanlarn aktiviteleri konusunda sistemdeki kaytlar inceliyor ve gerekmesi halinde mdahalede bulunuyor. Sistemi kontrol edebilmemiz iin kendimize bir arka kap bulmamz gerekiyordu ve yazlmn asln biz yazdmz iin de sistemdeki btn arka kaplan biliyorduk ve ou bizim braktmz gibiydi..." "Neden arka kapya ihtiya duyulur ki?" diye sordu Alan Vig-nette. "Evet, neden?" diye yineledi Scott. "Bir yazlm hazrlanrken belirli yerlerine atlama noktalan konur. Bu ekilde yazlmn kontrol yaplrken, istenilen bir noktaya gitmek istediinizde konulan atlama noktalann kullanrsnz. Biz yazlmda bir noktadan dierine atlamaya yarayan imknlara arka kap ya da atlama noktas diyoruz. Tpk bir yerden dierine nlanma gibi..." Timur elinde olmadan glmsedi. Lee'nin ok doru sylediini biliyordu. Bir program hazrlanrken, belirli bir yere srekli en batan ulamaya almak ok byk zaman kayb olurdu. Bu nedenle programlarda atlama noktalar

bulundurmak, retkenlii artnrd. Yine de nlanma rnei ok houna gitmiti. "Beam me up, Scotty!" diye geirdi iinden. Yksek sesle bu cmleyi tekrarladnda Ray Scott'n yznn nasl olacan dnp keyiflendi. "Sizin de dediiniz gibi tm sistemin zerinde sisteme hkim BlackBox isimli baka bir sistem daha vard ve o sistemin iine girmeyi baaramadk. Onun iinde bizim yazdmz kod kullanlmyordu. Fakat bu durum bizi yldrmad. Zorluklarla karlatka biz de kendi zmlerimizi oluturduk." Scott, Trk edebiyatndaki meddah tiplemesini bilseydi Lee'nin stilini bir meddaha benzetirdi herhalde. Lee'nin elinde bir mendili eksikti. "E? Nasl bir zm buldunuz?" Merak iini iyice kemirmeye balamt. Neler yapldn renmeliydi. Bir gn mutlaka iine yarayacakt bunlar. "Arka kapy kullanarak bir mentoru kendi sistemimize aktardk. Bunu yaparken de btn izlerimizi silerek hareket ettik. Bu ite de Araknid kullandk. Mentoru kendi sistemimize aktardktan sonra zerinde almaya baladk. Biliyorsunuz, Suvi bizim mentor dzeyindeki yazlmmz ikisinin bir melezini hazrlamamz bir aymz ald. yle bir melez hazrladk ki, Vulkan Sistemi iinde rahatlkla faaliyet gsterebilecek ayn zamanda da kontrol elimizde olacakt. Ona Suvi-X adn verdik. Suvi-X'i deiik formlarda Vulkan Sistemi'nin ajanlanyla deitirmeye baladk." "Pardon anlamadm. Yani bir programla pek ok programn yerini mi deitirdiniz ?" "Aslnda biz yapay zek yazlmn deitirdik. Dolaysyla yapay zek yazlmn hangi yazlmda kullanrsak o yazlm bizim kontrolmze geer. Yapay zek yazlmn kontrol yazlmlarnda, bilgi ilem yazmlannda, karar destek yazlmlannda, hatta baz ifre zm yazlmlannda kullandk." "Sonra?" "Sonra... Sistem bize kar bir reaksiyon gstermedi. u anda Vulkan'm yapsndaki btn yapay zek kullanan yazlmlar bizim deitirdiimiz yazlmlan kullanyorlar." "Yani Vulkan Sistemi'nin tamam bizim kontrolmzde mi, demek istiyorsun ?" "Evet. Aynca BlackBox'n Vulkan Sistemi zerinde hibir kontrol yok. Btn kontrol bizim elimizde ve herhangi bir ey BlackBox'a ulamadan nce bizim kontrolmzden geiyor. Ayn ekilde BlackBox tarafndan yollanan bir emir de bizim kontrolmzden sonra Vulkan'a ulayor. Kurduumuz sistem, kendi

iinde belirli zelliklerdeki yazlmlann almasna izin veriyor. Fakat temelde kontrolden geen bir yazlmn aktiviteleri sadece kayt altna alnyor. Kriterlere uyduu srece yazlmlara dokunulmuyor." "Bunu nasl baardnz ?" "Vulkan Sistemi'nin belirli bir ksm BlackBox'la iletiim halinde. BlackBox istedii zaman Vulkan Sistemi'ndeki herhangi bir ilemi kontrol edebilir, balatabilir ya da durdurabilir. Biz Vulkan'm iinde bulunan bu ksmn bir kopyasn yaptk ve BlackJ Box'n bu sistemle iletiim kurmasn saladk. Kopya sistemle Vulkan arasndaki bilgi akn da kendi yapay zek sistemlerimize kontrol ettirdik. Bylelikle, BlackBox herhangi bir bilgiye ihtiya duyduu zaman, kopya sisteme emir verdi. Emirler de Vul-kan'a aktarlrken bizim yazlmlarmz tarafndan kontrol edildi. Bizim uygun grdmz emirler uyguland veya uygulanm gibi yapld. Ayn ekilde BlackBox'n onay gereken bir durumla karlald zaman, ya biz onayladk ya da istein dorudan BlackBox'a iletilmesine araclk yaptk." "inanlmaz! Bunu nasl fark etmediler?" "yle dnn... Elinizde bir telefon var ve bir numaray eviriyorsunuz. Ayn numaray evirdiiniz her seferinde karnzdakinin sesini de tanrsanz, o numarann ardnda ayn kiinin olduunu dnrsnz deil mi? Biz BlackBox'la yaplan haberlemede araya baka bir numara koyduk ve bir numara evrildiinde onu ynlendirdik. kisi birbiriyle ya hi gremedi ya da bizim belirlediimiz kurallar erevesinde grt. Ve bunu fark etmediler." "Hah imdi anladm. ok iyi! Peki bu yapay zek yazlmlarn kimler kontrol edebiliyor?" Lee gayet normal bir ey sylyormu gibi, "Desire, Aren, Timur ve ben" dedi. Scott'm yz biraz ekidi. Her ne kadar anlatlanlarn tamamn anlayamadysa da bylesine gelimi bir sistemi kullanamamak ok ktyd. Hele sistemin kurulabilmesi iin yapt onca masraftan sonra komut veremeyecek oluu cann skmt. Bir sre skntsn gizleyebilmek iin yeni yakt purosundan ald derin bir iki nefesi tavana doru fleyip, sanki bir eyler dnyormu gibi durduktan sonra, "u an itibariyle Calliope'nin

alman bilgilerinin tmn kullanlamaz hale getirdik mi ?" diye sordu. Pluto'nun tmn kontrol altna alana kadar, hedef saptrmak amacyla, Calliope'deki Araknidlere dokunmamlard. Pluto, Calliope'nin sunucularndan bilgi almaya devam etmiti. Pluto'nun veri ambarlarna mdahale etme ansn ele geirdikleri andan itibaren de Calliope'den alnan eski bilgileri sistemden silmilerdi. "Tm modifye edildi ve dn gece, saat 00:30 itibariyle Calliope'nin tm sistemleri dardan gelebilecek Araknid saldrlarna kar koruma altna alnd. Sistemdeki sahte bilgilerin temizlenmesine bugn balanyor" dedi Aren. Scott, btn endielerinin purosundan kan dumanlar gibi bedeninden ayrldn ve havada daldm hissetti. yice keyiflen-miti. "ok gzel!" dedi. "Sonundabaardk!" 75 3 aralk 2005, cumartesi 15:20 Aren o ana kadar yapt anlamaya uymutu. Verdii sz tutmu, Calliope'nin bilgileri geri almana kadar, ki bu kadar zor olacan tahmin etmemiti, Melody'ye saldranlarla ilgili bir ey yapmamt. "Mr. Scott, sizden alnan bilgilerin tmn geri almay baardk. Bugnden itibaren kendim iin alacam. Eer sizin iin de mahzuru yoksa, bir sre daha burada almak istiyorum." Scott, kl tablasnn zerinde yanar durumda lme terk ettii purosuna bir sre bakt. Byle bir cmleyi beklemedii her halinden belliydi. ok abuk bir ekilde ne diyeceine karar vermek zorundayd. En azndan karar verene kadar ii muallakta brakacak bir iki cmle bile iine yarard. "Verdiiniz sz tutan birisi olduunuzu biliyordum. Siz kendi zerinize deni yaptnz... Ben de kendi zerime deni yapmaya devam edeceim. Burada istediiniz kadar kalabilirsiniz. Neye ihtiya duyarsanz, bana haber vermeniz yeterli" dedi. Arsen'in neler yapacan ok merak ediyordu. Ondan da nemlisi, karsndaki adam, elindeki gcn farknda myd, kes-tiremiyordu. nsanlarn belli bir amaca odaklandklar zaman, etrafta olan bitene kar ilgilerinin azaldm ve imknlarn pek ounu fark edemediklerini dnnce, Arsen'in gcnn farknda olmadna dair inanc artyordu. Btn toplant boyunca Arsen'i incelemi ve onun neler dndn merak etmiti. Birka ay nce bir bilgisayar dhisi kimliiyle karsna gelen, ilk birka dakikadan sonra yetenekleri hakknda ipular vermeye balayan adama

bakt. Bundan sonra ne yapacakt? Arsen'den holanmt ve onun kendi saflarnda olmasn isterdi. Bildii bir ey vard, Arsen'i karsna almak istemiyordu. yle bir durumda, onu ezmekten baka aresi kalmazd. Oysa, Aren yaranda olduu srece, baar onlara daha yaknd. "Bundan sonra ne yapmay planlyorsunuz ?" diye sordu. "Bir sorunla karlamadan bugne kadar gelebildik. ansmz fazla zorlamamamz gerektiini dnyorum. Dn gece Desire ve Lee'yle oturduk konutuk. kisi de yarm braktklar tatillerini tamamlayacaklar. in bundan sonraki ksmm Timur'la birlikte srdreceiz. Tabi baz konularda yardma ihtiyacmz olabilir." "O konu hi sorun deil" dedi Vignette. "Her trl yardm yapabiliriz." "Peki... Siz ne yapacaksnz?" diye sordu Scott. "Henz kesin bir planmz yok. zerinde alyoruz." Scott, Vignette'ten de yeterli bilgi alamamt. Aren karsnn intikamn nasl alacan tam olarak anlatmamt. Bilmemek cann skyordu. "Biraz nce ok geni bir evrem olduunu sylemitim. Yaplacak operasyonlarda onlar kullanabiliriz. Sizin dorudan olaylara karmanza gerek yok. Siz bize bilgi verin biz de kalan ksm halledelim. nk dmanmz ayn ve biz de almak istiyoruz." "Benim hedefim Umbranautlar. Henz kim olduklarn bilmiyoruz, ama her birini bulup hesap soracam." "Peki Umbranautlarla ilgili ne biliyoruz ?" diye sordu Scott. Aren, "Organizasyonlar hakknda baz bilgilerimiz var, ama kim olduklarn henz bilmiyoruz" dedi Scott'a. "Suvi! Bize Umb-ranautlarn kimlikleri konusundaki son aratrmalarndan bahseder misin ?" "Umbranautlarla ilgili Vulkan Sistemi'nde hibir bilgi yok. D kaynaklardan aldm bilgileri Arsen'e ilettim" dedi Suvi. "Arzu ederseniz size tahminlerden bahsedebilirim." "Tahminler nedir?" diye sordu Scott. "Umbranautlarn byk miktarda nakit parann kontroln ellerinde tuttuklar varsaymndan yola kararak bir aratrma yaptm. Tahmin edilen rakam iki yz krk milyar dolar. lk olarak paray takip ettim. Bu kadar byk miktarda paraya sahiplerse, finans dnyasndan kim olduklaryla ilgili bilgilere ulaabileceimizi dndm. Btn finans kaynaklarn aratrdm ve bu kadar yksek bir nakde sahip tek kurulu bulabildim. Bir Amerika bankas: Federal Rezerve."

"Yani karmzda Amerika m var?" diye sordu Timur. "Federal Rezerve, devlete ait deildir. zel bir bankadr. Herkes ayn yanlgya der" dedi Scott. "Devam et" dedi, Suvi'ye. Aren, "Suvi'den bir ey isteyeceiniz zaman, onun adn kullanarak konuun, Aksi takdirde yant vermeyecektir. almalarmz srasnda ok hararetli tartmalar yaptmz iin, Suvi'nin yant vermesini istediimiz bir konu olduunda Suvi'nin adn telaffuz etme kural koyduk" diye aklama yapt. "Devam et, Suvi." "Federal Rezerve'yi ve o bankayla alan kiileri aratrdm. Fakat elle tutulur bir sonu elde edemedim. pheli bir duruma da rastlamadm. sterseniz ayrntl olarak yaptm almay aktarabilirim" dedi. "Gerek yok Suvi. Baka ne buldun ?" diye sordu Scott. Umbranautlar hakknda bulduklarn ok merak ediyordu. "Bir dakika bekle Suvi" dedi Desire. "Devam etmeden nce bir konuyu sizlerle paylamak istiyorum. Suvi btn almalarn elinde bulunan bilgilerin altnda yapmaktadr. Elinde bulunan bilgilerin yanl veya eksik olmas durumunda, her ne kadar mmkn olan btn apraz kontrolleri yapsa da, yanl karmlarda bulunabilir. Bu konuyu gz nnde bulundurmanz gerek... Devam et, Suvi." "GOR'nin ve Pluto'nun parasn takip ettim. Para transferleri ve btn banka hesaplar normal grnyor. Herhangi bir olaand duruma rastlamadm... Dier sektrler iin de inceleme yaptm. Bizi Umbranautlara ulatrabilecek bir bilgi elde edemedim." Scott yeni bir puro yakm, tavana fledii dumana odaklanp, toplantdan uzaklamt. Ne kadar ok puro itiini dnd. i artk bitmiti. "Benim gitmem gerekiyor. Siz almalara devam edin. Herhangi bir konuda benden bir talebiniz olursa, bana bildirin" dedikten sonra purosunun kln tablaya silkti ve ayaa kalkt. Vignette de, Scott'n kalktn grnce yerinden kalkt. Scott ve Vignette gittikten sonra toplant bir sohbet havasna brnd. Birlikte yaptklar ilerden ok, ileride birbirlerine ihtiyalar olursa neler yapacaklarn konutular. Timur yeni at souk birasndan bir yudum ald. "Vay canna, Aren bana bir eyler anlatmt, ama bu kadar karmak olduunu bilmiyordum. Deminden beri dnyorum da, Umbra-nautlann kim olduunu bulabilmek iin bir yol aklma geldi." Desire, "Nasl bir yol?" diye sordu.

"Yedinci seviye ajanlarn, aldklar karan BlackBox'a sorduklarn ve onay aldktan sonra operasyona baladklarn biliyoruz." "Ama BlackBox' henz zemedik" diye ekledi Aren. "Buna gerek yok. Onu, ad gibi bir kara kutu olarak kabul ede-

lim. BlackBox son karar verici olduuna gre Umbranautlann bilgisine sahip olmal. Aksi takdirde Vulkan Sistemi'nin, Umbranautlann karlarna aykr bir operasyon yapma ihtimali ok yksek olurdu. Biz hep zmeye altk. Oysa ihtiyacmz olan zmek deil. BlackBox mkemmel ekilde iini yapyor. Yapt nedir? Bir operasyon karan, Umbranautlann karlaryla eliiyor mu, kontrol etmek." Lee Wong, Timur'un ne demek istediini anladn sanyordu. "Fakat veritabannda reddedilen operasyon kararlaryla ilgili bir bilgi yok. Sistemden siliniyor" dedi. Timur glmsedi, "Haklsn Lee. Elimizde 'olur' veya 'olmaz' diyen bir sistem var. Bir dnn." Aren, Timur'un ne demek istediini anlamt. Glmsedi, nasl da aklna gelmemiti. zm nlerindeydi. Bazen o kadar karmak dncelere dalyordu ki, nnde ak seik grlen zmleri bile gremiyordu. Timur'sa her seviyede dnce gelitirebilecek kadar zekiydi. Olaylara ok deiik alardan bakp, zme ulaabiliyordu. "Sonra?" dedi. "Yapacamz ey ok basit BlackBox'a operasyon nerilerinde bulunacaz. O da bize onay verecek veya vermeyecek. Bu gne kadar sistem onay verilen operasyonlar yapt. Biz ise onay vermedikleriyle ilgileneceiz. Bu kadar basit." "Harika" dedi Desire. Wong, "Keke bandan beri burada olsaydn" dedi. Timur bir kahkaha att. "O kadar da deil. Siz burada inanlmaz bir i gerekletirdiniz. Ben oluturduunuz sistemi satabilirim ama, sizin yaptklannz yapamam. nsann ne yapamayacan bilmesi, ona ok zaman kazandnyor" dedi.

"Bunu yapalm" dedi Aren. "Sannm elimizdeki tek yol bu. irketlerin, bilgisayar sistemlerine Araknid yollamak iin Black-Box'tan izin isteriz ve izin vermedikleriyle ilgileniriz. Ama nce BlackBox'n hangi tr taleplerde, nasl davrandn bulmamz lazm." Lee, "Bu kolay. BlackBox'n yollad btn mesajlan incelemeye alnz. Onlan, zmeleri iin kod kinci ajanlara yollanz" dedi. Aren, Lee'ye bakt. "Hepsini hallederiz, ama nce sizin tatil iinizi ayarlamamz lazm. Yakn zamanda etraf snacak ve sndnda sizin buralarda olmanz istemiyorum." Desire, "Bunu yapmak istediinden emin misin, Aren? Burada kalp size yardmc olabiliriz" dedi. "Yaplmak zorunda olunan baz eyler vardr. Bundan sonraki aamada sizin burada bulunmanza gerek yok. Siz imdiden en byk yardm yaptnz. Bundan sonra i Timur'a ve bana kalyor. Artk ikinizin aynlma zaman geldi. Bu benim seimim ve bundan sonras da benim savam. Burada kalrsanz, hayatnz byk tehlikede olacak. nk birka gn iinde harekete geeceiz. Gerektiinde sizinle irtibat kuranz." "Hi geri adm atmay dnmez misiniz ? ikinizi de ldrebilirler" dedi Desire. Konumasndaki burukluk rahatlkla hissediliyordu. Timur, "Biliyoruz. Denediler ve yine deneyebilirler. Onlan pa-ralize etmekten baka ansmz yok. Belki bunu baaramayacaz, belki de zrhlarna entik bile atamayacaz, ama yapmak zorundayz." "Ve bugne kadar hi kimse onlara bizim kadar yaklamad. Birileri onlara kar kmak zorunda..." "Biz de birilerini, kime kar kmalan gerektii konusunda bilgilendireceiz" diye ekledi Timur. "Elimize silah alp, onlan yok etmeye alacak kadar aptal deiliz. Btn bunlar yaparken ayn zamanda kendimizi de korumamz gerekiyor. Grnd kadar zor deil." "Yine de ok tehlikeli" dedi Lee Wong. "Dnyorum da bu iten sa karsanz, hatta biz bile sa karsak, ok anslyz demektir. Vulkan Sistemi'ne girmeden nce karmzdakilerin bu kadar byk bir g olduunu bilmiyorduk. Pluto'nun bordrosunda askerler, bilimadamlan, politikaclar, herkes var. Eer bir eyi gerekten yapmak isterlerse, onlara kim engel olabilir ?"

"G sahibi olanlar, genellikle glerini kullanmak yerine, glerinin caydncln kullanmay tercih etmitir. Trklerin, 'Kl knnda ardr' diye bir atasz vardr. Bir eyi yapabilecek olmak, o eyi yapmak anlamna gelmez. Umbranautlan her istediklerini yapmaktan alkoyan tek ey, gizliliklerini korumak" dedi Aren. "Biz onlarn maskelerini dreceiz ve onlara yaralanabi-leceklerini gstereceiz." "Yine de ok tehlikeli. Bunu denemek istediinden emin misin?" dedi Desire. "Baka bir yerde, yaamna yeniden balayabilirsin." "Sylediklerinde hakl olabilirsin Desire, ama benim kanmn hibir suu yoktu, Mauno'nun hibir suu yoktu. Ne yapabilirim bilmiyorum, ama denemek zorundaym." 76 8 aralk 2005, perembe 13:45, Dou Zaman Saran oncord sinirden ldrmak zereydi. Srekli olarak uzun trnaklarn masaya vuruyor ve fkesinin yatmasn bekliyordu. enesini ylesine skmt ki porselen dileri birbirine kenetlenmiti; ba salar ekiliyormuasna aryordu. Sanki kafatas klmt, beynini sktryordu. Son iki gn iinde, Umbranautlarn karlarna on be kez saldrlm, doksan iki kii tutuklanm ve yirmi kii de lmt. Neler olmutu da, gizlilii ilk dsturu olarak kabul eden Umb-ranautlar deifre olmutu? On be saldn. Bir tanesi bile fazlayd. Umbranautlarn temsilcisi onu birka kere aram ve anna ot tkamt. "Ms. Concord?" "Ne var?" Zaten canndan bezmiti, bir de Art'n felaket haberi veren girilerine dayanamyordu. ki gndr, ne zaman "Concord ?" adn duysa bir felaket haberi gelmiti. Bir kere, sadece bir kere bile iyi bir haber duymamt. imdi de on altnc felaket haberini getirmi olmalyd. Art'n can olsa, kesinlikle alrd. "On altnc alarm..." Neredeyse ldracakt. "Yine mi ?" Art, Concord'un sesinden alglad fkeyi hesaplayp, konumasna zntl bir ton vererek devam etti, "Evet." Aklamasn ertelemiti. Bir sre gelecek komutu beklemek, belleindeki rnekler gz nne alndnda, Saran Concord'un durumunda en doru seenekti. Duvar ekranlarda saldrlarla ilgili bilgiler vard. Aralarnda Almanya,

ingiltere, Trkiye, talya, Hollanda gibi Avrupa lkelerinin yan sra in, Japonya gibi iki Asya lkesi vard. "Manzara grnts!" diye komut verdi. Concord'un komutunu alglayan Art, sessizce grnty deitirdi ve odann ii doal gne alm gibi bir kr grntsyle kapland. Art, Concord'un nefesini ve kalp atlarn izlemeye ald. ilk anda fark edilmeyen bir rahatlama, yavaa Concord'un bedenini kaplamaya balad. Art' ve Art'n temsil ettii yapay zeklarn komutasna girdiini, elinin kolunun balandn unutmaya almalyd. Onun vermesi gereken kararlan Vulkan Sistemi veriyordu. Makineler ii devralm, ii saman dolu bir kukla gibi, olaylar izlemek zorunda kalmt, idareyi ele almalyd, silikon beyinli makinelerin bu ii zebilmelerine imkn yoktu. Onlarn yapaca sadece haber vermek ve simlasyonlar sonucu belirlenen olaslklar, ihtiya durumunda uygulamaya almakt. Dnmek sadece bilinenin nda yaplan bir i deildi. Olaslklar dnmenin yerini alamazd. Dnmek hayal etmekti. Bunu da makineler yapamazd. Dmana odaklanmas gerekiyordu. Makineleri, sadece yanlmaz hafzalar iin kullanmal ve karar verme iini zerine almalyd. "Bu sefer neresi ?" diye sordu. "Yirmi iki dakika nce FBI Bakan Yardmcs Daniel Samuel ve FB'deki ekibimize operasyon yapld. Yirmi bir kii tutukland ve drt kii de l ele geirildi" dedi Art. "Operasyonu kim yapm ?" "FBl'nin i operasyonu olduu rapor edildi." "Peki bizim haberimiz olmadan nasl planlanabilmi ?" Kim, dnyann her yerinde, hem de bu kadar farkl kayna kullanarak onlara saldrabilirdi. Amerika'nn da katlmyla, sekiz ayr lkede on alt operasyon yaplmt ve hem de krk sekiz saatten ksa bir srede. "Bilinmiyor." "Nasl kimsenin haberi olmam ?" Ellerinde bu kadar geni bir istihbarat a ve dnyann en iyi casus yazlm olmasna ramen, nasl olmutu da operasyonun geliini haber alamamlard? Kim Umbranautlar hakkndaki bilgileri szdryordu ? "Bilinmiyor."

Ayn yant kim bilir kanc defa alyordu. "Bilinmiyor" nasl olur da bilinmezdi ? Bu iin iinde bir i vard. Birileri onlarn en hassas bilgilerini bir yerden buluyor olmalyd. Bu kadar hassas bilgilere herhangi bir Pluto alannn ulaabilmesine imkn yoktu. Kendisi bile bu kadar bilgiyi toparlamaya alacak olsa, hemen dikkat ekerdi, hatta byk ihtimalle toplayamazd bile. Eli kolu bal bir ekilde beklemek zorunda braklmt. Alarm verilmesinden itibaren, btn ekiplere tam kamuflaj emri verilmi olmasna ramen, saldrlar hl devam ediyordu ve byk bir olaslkla da devam edecekti. Saldrganlara kar hibir ey yaplamyordu. Tam bir savunmaya ekilmilerdi ve sessiz kalma dnda bir ey yapmyorlard. Kafesteki ylana verilen canl fareler gibi, kafesin iinde bir o yana bir bu yana kayorlard. O kafesten kmadka ya da ylan ldrmedike, sonlan deimeyecekti. Ylan onlar yutacakt... kinci Dnya Sava'ndan beri ilk defa Umbranautlar, kabua ekilme aamasna bu kadar yaklamt. Hibir simlasyon byle bir kabua ekilme aamasna gelinebileceini ngrmemiti. Ortada elle tutulur hibir neden yoktu. Ortada dman bile yoktu. Ama saldrlar o kadar deiik kaynaklardan geliyordu ki, arkasnda nasl bir gcn olabileceini hayal bile edemiyordu. Btn olaslklar dnmt. Dnya apmda bu kadar byk bir operasyonu ezamanl olarak balatabilecek hibir g yoktu. Bunu ancak Vulkan Sistemi baarabilirdi... Vulkan Sistemi... Birileri Vulkan'n iine szm olmalyd. Baka hibir g bu kadar organize bir saldry planlayamazd. Ama neden?... "Umbranautlara haber verildi mi?" "Prosedr gerei, haber verildi." Btn vcudunu birdenbire bir scakln kapladn hissetti. Ayaa frlad. Pluto'nun st dzey yneticileriyle yaptklar toplantya ara vereli bir saat bile olmamt. "Art! Blm yneticilerini ve yardmclarn ok acil toplant odasna arman istiyorum, istisna yok! Mazereti olanlar, mazeretlerini orada bildirsinler." "Emredersiniz, Ms. Concord." Sarah Concord tek kelime etmeden odadan kt ve kapnm nnde bekleyen portre bindi. Portr elektrik motorlarndan kan hafif bir uultuyla toplant odasna doru yola koyuldu.

77 8 aralk 2005, perembe 13:50, Dou Zaman Konferans salonuna girdiinde yazlm ekibinin gelmi olduunu grd. Dierlerini beklemeye baladlar, iki dakika iinde, salondaki ekip tamamlanmt. "Herkes tamam m?" Blm yneticileri, eksiksiz olduklarn belirttikten sonra Sarah Concord konumaya balad. "Art!" "Efendim Ms. Concord?" "Art! Buradaki konumalarn hibir ekilde dinlenmesini, izlenmesini ve kaydedilmesini istemiyorum. Ancak ve ancak ben, 'Art gel!' dersem yant vereceksin. Vulkan Sistemi'nden hibir program bu toplant odasnda yaplan grmeyle ilgili herhangi bir iletiim bilgisini takip etmeyecek ve sahip olmayacak. Sen de buray dinlemeyeceksin ve sadece ary alglayacak ekilde beklemede kalacaksn. Onun dndaki hibir iletiimi izlemeyeceksin ve ayrca hibir ekilde bu odada yaplan konumalarn baka ajanlar tarafndan alglanmasna izin vermeyeceksin. Anlald m?" "Anlald Ms. Concord." " Eer herhangi bir ekilde bu toplant odasna, acil bir mesaj iletecek olursan, ilk olarak grntn odaya yanstacaksn ve ben sana seslenmedike alglama modllerini amayacaksn. ok acil bir durum olmadka da, seni grmek istemiyorum. imdi kaybol." Vulkan Sistemi'nden ne kadar izole olabileceklerini bilmiyordu, ama baka aresi de yoktu. En azndan Art'n yapsmda bir bozukluk olduuna dair bir pheye kaplmamt. O eski Art't. Salondakilere selam vermeden konumasna balad. "Biliyorum birka saat dinlenecektiniz, ama yeni bir saldn daha oldu. Yeni katlanlar iin olaylarn ksa bir zetini sunacam. Son iki gn iinde Pluto'nun karlanna, on alt kez tecavz edildi. Sekiz lke... On alt saldn... Saldnda bulunanlar belli. Fakat bilgileri nasl ele geirdikleri mehul." Concord sehpann zerindeki sudan bir yudum iti. "Be dakika kadar nce

FBt'deki kalemizin kt haberini aldm. Buraya bir saldn yaplmasn beklerdim, ama FB'deki ekibimize yaplacak bir saldny beklemiyordum. Hem operasyonu yapanlar da FB'den. Otuz iki kiilik ekibin sadece yedisi kurtulabildi. On-lann da ele geirilmeleri an meselesi." Sudan bir yudum daha ald. Sinirlendike az kuruyordu. "Kimin bu kadar kapsaml bilgiye sahip olabileceini dndm. Olaslklan teker teker elemeye baladm. Ben bile bu kadar detayl bilgiye sahip deilim. inizden herhangi birinin de bu bilgilere sahip olabileceim sanmyorum. Elimde akla uygun bir olaslk kald. Bu kadar kapsaml bir operasyonu yapabilecek ve bizimle ilgili bu kadar detayl bilgiye sahip olabilecek tek olaslk: Vulkan Sistemi..." Odada bir mrlt ykseldi. "Birileri Vulkan Sistemi'ne, onu deitirebilecek kadar szabilir mi?" Vulkan Sistemi'nden sorumlu Diana Alison ayaa kalkt. "Teorik olarak mmkn." "Nasl?" "ok zor..." Siniri iyice tepesine kmt zaten, bir de iinde "zor" kelimesi geen cmleler kuruyorlard. "Ne kadar zor demedim! Nasl dedim!" Diana Alison, "lk olarak sisteme szmalan gerekir. Bunu yapabilmek iin de hem donanm, hem de bir dizi yazlmdan oluan drt ayn ateduvann gemeliler. Daha sonra sistemin gvenliini salayan, gvenlik ajanlann gemeleri gerek. Gvenlik ajanla-n, apraz gvenlik prensibiyle alrlar. En az be gvenlik ajannn onay olmadan, sistem iindeki bir yazlm, bir alt netten dierine geemez. Herhangi bir ekilde gvenlik ajanlannn ynlendirilmesi imknsza yakndr. Yaps deien bir gvenlik ajan, dier gvenlik ajanlan tarafndan karantinaya alnr." "Buraya kadar anlattklarnda, herhangi bavurulur mu?" diye sordu Concord. bir seviyede insan bilgisine

"Karantinaya alnma aamasna veya ateduvanna yaplan bir saldnya kadar, sistem bu durumu fark edemez. Fark ettii an, durumu raporlar. Son alt ay iinde, sadece iki kere ateduvan almaya alld. Fakat ikisinde de baansz olundu." Concord, "Bundan emin misiniz? Birileri ieri girmi olmal. Yoksa Vulkan Sistemi kendi bana, bizim gereksiz olduumuz karmnda m bulundu ?" dedi. Bir soru sormamt, iinde inanmaktan bir an bile vazgemedii, bir his

vard. "Birileri Vulkan Sistemi'ne szd. Sizden nasl yaptklann bulmanz ve onlan yok etmenizi istiyorum. Artk kimse bana neyin imknsz olduunu anlatmaya almasn. mknszn nasl baanlabileceini duymak istiyorum. Birimlerle gvenli haberlemek zorundayz. Aksi takdirde hepsi saklandklan yerde yok edilecekler." Melany Cassidy, yazlm ekibinin ba sfatyla konumaya balad. "Bildiim kadanyla elimizde Vulkan Sistemi de dahil olmak zere hibir sisten -n zemeyecei bir ifreli haberleme yntemi var. Herhangi bir ekilde Vulkan Sistemi'ne szlmas ve iletiimimizin izlenmesi ihtimaline kar, bundan sonraki btn almalarmzda bu yntemi kullanabiliriz" dedi. Concord, fikri ortaya atan gen kadna bakt. "Bu iyi bir balang. Nedir bu yntem ?" "ifreleme yntemleri iin bilgisayarlara! kullanlmad ve al-goritmalann bugnkne gre ok daha primitif olduu zamanlarda kullanlan, rastlantsal harf dizileriyle ifreli iletiim kurabiliriz. Bu yntemde rastlantsal harf dizisine sahip olmayan hi kimse ifreyi zemez, buna Vulkan Sistemi de dahil." Sarah Concord daha nce rastlantsal harf dizilerini kullanmt. ok kolay bir ifreleme ve ifre zme yntemiydi. Tamamyla rastlantsal harflerden oluan harf dizileri seiliyor ve yollanacak metin her satra bir harf seilerek ifreleniyordu. Bu ekilde ifrelenen bir metnin ayn harf dizisine sahip olunmad srece zlmesi imknszd. Concord hafzasn zorlad. Kendi ismini bir kere o ekilde ifrelemiti ve kan harfi dizisi ok houna gitmiti. Concord, "iangood" olarak ifrelenmiti. Bir harf farkl olsayd mkemmel olacakt. "Ben iyiyim", hayr ben mkemmelim... Ayn ifreleme yntemi, Souk Sava yllannda Amerika'nn Moskova Bykelilii ve Concord'un alt, ngiliz Gizli Servisi tarafndan kullanlmt. Listeler gidecekleri yere be para halinde tanr ve hedeflerine ulat zaman da birletirme yntemini bilen biri tarafndan birletirilirdi. Bu ekilde btn paralar yakalanmadka, kar taraf ifreyi ele geiremezdi. ifreleme ekli de ok basitti. lk satra alfabe yazlr ve daha sonra da dier satrlara ayn alfabe, her harf rastlantsal sralanm ekilde yazlrd. Bu ilem on binlerce satr yaplrd. ifrele-necek metindeki her harf iin o harfin karl olan stun bulunur ve ilgili satrdaki harf yazlrd. Bir sonraki harfin stunu bulunur ve bir sonraki satrdaki karl ifre olarak yazlrd. Bu ekilde her harf iin bir satr kullanlarak ifreleme yaplrd. On yandaki bir ocuk bile kolaylkla ifreleyebilirdi. Ama dnyann en gl bilgisayarlar sonsuza kadar alsalar, ne yazldm

bulamazlard. Concord, "ifreleri birimlere nasl ulatracaz ?" diye sordu. "Ulatrmamza gerek yok. u anda btn ofislerde, nkleer bir sava olaslna kar rastlantsal harf dizileri var" dedi Diana Alison. "Bu harf dizilerinin Vulkan Sistemi'nde kaytl olmadndan emin misiniz ?" "Eminiz. Harf dizileri en son 1966 ylnda deitirildi ve gvence altna alnd. O tarihten sonra bir kere bile kullanlmad" dedi Alison. "Alison, listelerden sen sorumlusun. Vulkan Sistemi'nin grme olasl olan hibir yerde bu listeleri kullanmayacaksn. ifreli mesajlar tamamyla izole bir yerde hazrlamanz istiyorum ve u andan itibaren yaplacak btn operasyonlarda emirler rastlantsal harf dizisiyle ifrelenecek." Cassidy, "sterseniz, standart yoldan, ifreli mesajlar yollayabiliriz. Nasl olsa Vulkan Sistemi bunu incelemeye alacak, yirmi saniye iinde zemeyince de bize iletecektir. Dikkat edilmesi gereken konu, emirlerin baka yerlerde tekrarlanmamasn ve harf dizilerinin bulunduu metinlerin ok iyi korumalarn salamak" dedi. Concord, Vulkan Sistemi'nin i yapsn pek bilmiyordu. "Yolladmz bir mesaj Vulkan Sistemi'nin incelememesi mmkn m? Yani ok zel bir mesaj yollayacak olsak bu mesaj da mutlaka Vulkan tarafndan incelenir mi?" diye sordu. Melany Alison, "BlackBox'la yaplan iletiimin dndaki btn iletiim hem Vulkan Sistemi tarafndan hem de BlackBox tarafndan kontrol edilir." "Peki haberleme iin BlackBox' kullanmamz mmkn m?" "Hayr." "Neden?" "BlackBox'n bulunduu bilgisayar sistemi ve kontrol bizim dmzda. Buradaki hi kimse onu kontrol edemez. ki sistem arasnda onlarn kontrol edebilecei bir iliki var" dedi Alison. "Diyelim M, bir ekilde birisi Vulkan Sistemi'nin iine girmeyi baard. BlackBox' ele geirmesi mmkn m ?" "Bu imknsz. Ayrca Vulkan Sistemi'nin kontrol altna alnmas imknsza yakndr." "Belki..." dedi Concord endieyle. "Yine de u an iinde bulunduumuz

durumda, bu riski gze alamayz. Diana, tm sistemi en ince ayrntsna kadar kontrol edin. phe uyandrabilecek en ufak bir durumu bile byk dikkatle deerlendirin.Gvenli olduu ispatlanana kadar, Vulkan Sistemi'ni buradaki almalarmzda kullanmayacaz. Bir an nce balayn." Diana Alison, "Emredersiniz Ms. Concord" dedi. "Ka kii gerekiyorsa, kullanabilirsiniz. Hatta emekli olan yazlmclar da arabilirsiniz. Btn gelimelerden haberim olsun." Alison toplantya beraber geldii yardmclarna gerekli direktifleri verdikten sonra, iki yardmcs sessizce toplant salonundan ayrld. 78 8 aralk 2005, perembe 14:00, Dou Zaman Sarah Concord, "Aktif bir savan iindeyiz ve hl dmanmzn kim olduunu bilmiyoruz. Vulkan Sistemi, iinde bulunduumuz kaostan bizi karabilecek durumda deil. Sekiz lke ayn anda Vulkan Sistemi'ne kar operasyona giriti. Dnya sava bile, ok daha az lkenin bir araya gelmesiyle balamt" dedikten sonra uh bir kahkaha att. "Artk kontrol elimize alma zaman geldi. Bundan sonra, geri ekilip beklemeyeceiz." Cassidy sz almak istedi. Concord'un onayndan sonra da konumaya balad. "Eer kabul ederseniz, operasyonla ilgili ayrntlar Vulkan'dan isteyelim, ama sisteme operasyonla ilgili herhangi bir ey hissettirmeyelim. Bilgileri aldktan sonra emirleri ifreli olarak birimlere ulatralm ve onlarn Vulkan'la iletiim kuracaklan zaman ifreli mesaj yollamalarn isteyelim. Hatta Vulkan Sistemi'nin gvenli olduu belirlense bile ayn yntemi uygulayalm ve ifreli olarak mesajlar iletelim. Belki de Vulkan Sistemi'ne girememilerdir, sadece darya yolladmz mesajlar grebiliyor olabilirler." Concord, Melany Cassidy'nin yaklamn beenmiti. inden, "Bilgisayar manyaklarnn yannda bu kadna yazk olmu, oysa onu yerime yetitirebilirdim" diye geirdi. Cassidy'nin olaylara olumlu ve zm bulucu yaklamm takdir etti, bu tr bir yaklam her zaman insan zme yaklatrrd. Aklnn bir kesine bu dncesini kaydetti. Concord, "Melany'nin ortaya koyduu neri zerinde dnceniz nedir? Diyelim ki, Vulkan Sistemi, bir ekilde kontrol ediliyor ve kontroln ne kadar etkili olduunu bilmiyoruz. Byle bir durumda Vulkan Sistemi'nden bize aktarlacak bir bilginin gvenilirlii ne kadar olur?" diye sorduktan sonra ekledi, "ilk olarak ben

dncelerimi syleyeyim. Vulkan Sistemi'nin gvenilmez olduunu dnyorum. Yine de ne kadar gvenilmez olduu konusunda phelerim var. En ktmser tahminleri bir yana brakrsak, sistemden bilgi alabilecek kadar szm olabilirler. Bildiim kadaryla bu sistemden bilgi almak, bilgi silmekten daha kolay." Diana Alison, "Vulkan Sistemi'nden, BlackBox'la yaplan iletiimler dnda, hibir bilgi silinmez, Hatta bilgi deitirilse bile, tm deiiklikler saklanr. stenildii an bilginin herhangi bir deiiklikten nceki haline dnlebilir. Her trl bilgiye, sistem bize yant verdii srece eriebiliriz" dedi. Aslnda Vulkan'n ele geirildii konusundaki samalklara inanmyordu, ama patron syledikten sonra elinden baka bir ey gelmiyordu. Patronun varsaymlarna gre hareket etmek, her zaman insan dertten uzak tutard. Ya da uzak tutmasn umuyordu. "Bu gzel. imdi saldrganlara younlaalm. Elimizde ne var?" dedi Sarah Concord. Bruce Thomson'un yannda olmasn ok isterdi. Bu gibi durumlarda ona yardmc olabilirdi. Bruce'a yaptklar yanlt. Hayatta piman olduu ender kararlardan biriydi. Salonu bir sessizlik kaplamt. Kimsenin de konumaya niyeti yoktu. "Harry, sence kim olabilir?" diye sordu. Bruce'un yerine yardmcsn, Harry Denver' semiti. Adam on yldr GOR'de almasna ramen, Concord'dan o kadar korkuyordu ki konumaya cesaret edemiyordu. Harry, oturduu koltukta dikleti. "Saldrlarn zamanlamasna ve olu hzna baklrsa, ok iyi koordine edildiklerini syleyebiliriz. Bununla birlikte, operasyon dzenleyen gler birbirinden o kadar farkl ki, hepsinin ezamanl bir operasyon yapmalar olanaksza yakn. Hatta iimden bir ses, operasyonlarn birbirleriyle balantl olmadn ve operasyon dzenleyenlerin dierlerinden haberdar olmadklarn sylyor." "Sanki birileri dmeye basm ve bakalarm bize kar kullanyor gibi, deil mi ?" diye sordu Concord. Harry'de i vard. "yi gidiyor Harry, baka neler dnyorsun ?" diyerek Harry'yi yreklendirmek istedi. "ey, Ms. Concord... Bana yle geliyor ki, bu olaylarn arkasnda yllardr sren bir alma var ve birileri elde ettikleri bilgileri kullanmak yerine, bizi kertmeye alyor. Amalan kr etmek olsayd, bilgileri satarlard. Kr etmek yerine, bizi kertmeyi planlamlar. Bu kadar ezamanl operasyonun yaplmas, bilgilerin operasyonlar yapan kurululara ok yakn zamanda verildiini gsteriyor... Beni asl dndren u. Sekiz ayn lkede on alt

operasyon yaplyor ve btn operasyonlar, ki belki de bu bir rastlantdr, neredeyse ezamanl balyor. Byle bir plan uygulamaya koyabilmek iin, her lkenin operasyon prosedrn ve karar verme mekanizmalarn bilmek gerekir. rnek olarak, Almanya ile talya'nn operasyon prosedrleri tamamyla farkldr. talyanlar biraz daha abuk karar verirken, Almanlar yeterli kontrol salamadka, nlerine gelen bilgileri deerlendirmeye almazlar. Bu kadar ksa sre iinde on alt operasyon yaplmas, Vulkan Sistemi iin bile fazla. Geri saldrlardan ikisi baarsz oldu, ama bizim iin nemli olan hedeflerin doru seilmesi." "Sence, Vulkan Sistemi bu operasyonlarda kullanlm olabilir mi?" diye sordu Concord. "Bilmiyorum" dedi Denver. "Bence, Vulkan Sistemi elektronik ortamda yaylan bilgileri toparlamak ve bilgi depolamak iin ok iyi. Ama karar verme, sistemi konusunda yeteri kadar gelitiini dnmyorum. Vulkan olaslklar hesaplayarak, bir seri saldn planlayabilir. Hatta imdi kar karya kaldmzdan daha byn bile planlayabilir. Yine de bu saldrlar Vulkan'n planladn sanmyorum. Bu operasyonlar bir ekibin planladn dnyorum. Bilgilere sahip olan ve sahip olduklar bilgileri ok iyi kullanabilen bir ekip var karmzda. Sanyorum biraz da ansn yardmyla bamza bu belalar aabildiler." "Peki sence bilgileri nereden alm olabilirler?" "Pluto'nun gvenlik sistemi, NSA'dan bile daha iyidir. Bir sznt olup olmadn kontrol ediyoruz. Onlar ilerini bitirene kadar, Vulkan Sistemi'nden phelenme fikrine katlyorum. Bununla birlikte, bilgilerin tamamyla bizim dmzda toplanma olasln da gz ard etmeyelim. Ayrca kozamza ekilip olacaklar beklemek yerine, harekete gememizin daha uygun olacan dnyorum." "Bu toplanty yapmamzn nedeni de bu. Benim aklmda birka olaslk var. Eer Vulkan Sistemi'ne sorsak bize belalarmzn ToplO'unu hemen listeler, ama bunu yapamayz. Kendi ToplO'umu-zu kendimiz belirlemeliyiz" dedi Concord. Aslmda saldrlar baladnda hemen Vulkan Sistemi'ne Top 10 belalarn sormutu. liste on be gn nce Vulkan Sistemi tarafndan kullanlmaya balanan, LYE, lokasyon ykm endeksine gre hazrlanmt. LYE deeri, GTF, global tehdit faktryle, LYF, lokasyon ykm faktrnn arpmndan oluuyordu. Her bir Pluto kar iin ayr bir LYF deeri hesaplanyordu. LYF sfr ile bir arasnda deerler alyordu ve sfr en dk deeri gsterirken bire yaklatka

tehdit artyordu. Hesaplamalan doru yapabilmek iin GTF deerinin tanm deitirilmi ve global tehdit faktr lokasyondan bamszlatmlmt. Top 10 listesi, lokasyon ykm endeksine gre sralanmt. Listeye baktnda bir gariplik sezmiti, ama o zaman garipliin ne olduunu anlayamamt. imdiyse baz eyler netleiyordu. Hatrlad kadanyla saldny dzenleyenler LYF deerleri en yksek olanlard, LYE deeri en yksek olanlar deil. Bu garipti. Normal olarak tehdit gc ile birlikte ykm gc olanlarn saldrmasn beklemek mantklyd. Oysa tehdit gc fazla olanlarn yerine ykm gc fazla olanlar saldrmt. Concord toplant odasndakilere, "imdi sessiz olun. Bir eyi merak ettim" dedi. "Art gel!" Art'n grnts derhal duvar ekranda belirdi. "Art, son gndr yaplan saldnlann listesini LYE, GTF ve LYF deerleriyle gster. Her saldn iin, ilk be LYE deerini sral olarak listele" dedi. Bir saniye sonra salondaki duvar ekranda on alt saldnnn bilgileri belirdi. "Bu liste kalsn. imdi de, Pluto'nun lokasyon nem sralamasn, her bir lokasyon iin olas tehdidin LYF deerleriyle birlikte listele." Aradan bir saniye gemeden ikinci liste duvar ekranda belirdi. Concord, "Art beklemeye geebilirsin. Aksini syleyene kadar, toplantyla ilgili sylediklerim geerlidir" dedi. Art, "Emredersiniz Ms. Concord" dedi ve donuklaan grnts iki saniye daha ekranda kaldktan sonra kayboldu. Concord duvar ekrandaki birinci listeye bir sre baktktan sonra odadakilere dnd. "Sizden dzenlenen saldnlara bakmanz istiyorum. Normal olarak LYE deerlerine gre tehdidin gelecei yer farkl olmalyd. Bakn on yedi saldrgandan sadece altsnn LYE deeri en yksek. Dierlerinde ise ya ikinci ya da nc srada. Hatta iki tanesinde drdnc srada. imdi dikkatlerinizi LYF deerlerine ekmek istiyorum." Odada fsltlar ykselmeye balad. "Saldrganlarn tmnn LYF deerleri birinci srada. lk grdm zaman, nedenini anlayamamtm ama Denver'n konumalarndan sonra, her ey biraz daha netleti." Sehpadaki bardandan bir yudum su iti. "Bence birileri

her bir lokasyon iin, LYF deeri en yksek organizasyonlan seti ve bize kar kulland. Onlar iin LYE deerinin yksek olmas nemli deildi. nk LYE degerini istedikleri aamaya karabilecek bilgiye sahiptiler." Bu iki kriter sisteme ok yeni tantlmt ve kullanlmasn isteyen de kendisiydi. Bir bakma kendi zeksn anlatacakt. "Tehdit ile ykm gc arasndaki ilikiyi biraz incelersek, aklnza taklan sorularn yant bulacan sanyorum. Son yaplan dzenlemelerle tehdit tanmn global olarak aldk. Diyelim ki, FBl'nin Pluto iin global tehdit faktr, 0,287. nceden sadece bu tehdit faktrn kullanrdk. Yeni kullanmaya baladmz sistemde tehdidin, lokasyonlara gre dalmn deerlendirmeye alyoruz. Pluto'nun tamam iin tehdidin yan sra, her bir lokas-yon iin oluan tehdidi inceliyoruz. rnek olarak, CA iin, bizim talya'da bulunan bir kanmza tehdidi ile CA'nn merkezindeki ekibimize olan tehdidi farkldr. Bu fark bize ykm faktr anlatyor. Ekrandaki birinci listeye bakn, italya'daki kanmza kar operasyonu, italyan ordusu yapt. nk LYF deeri en yksek olan oydu. Bununla birlikte GTF deeri, CA'dan ok daha dk. Ayn ekilde italyan istihbaratndan da dk. Saldmy yapmasnn tek nedeni, en yksek lokasyon ykm faktrne sahip olmasyd sadece. Buradaki olaslklar gerek verilere gre hesaplanr ve bu kadar yanl kmas bence imknsz. O zaman bu durumun baka bir aklamas olmal. O aklama da u... Birileri talyan ordusunu bilgilendirdi." Mnltlarn yerine oday bir heyecan dalgas sarmt. Saran Concord'un bu kadar ikna edici bir konuma yapabileceini hibiri tahmin etmemiti. Concord yllardr elde edemedii doal liderlik konumuna bir anda kavumutu. "Yeni demek oluyor ki, LYF deeri en yksek olan saldracak" dedi Cassidy. "Bir sonraki saldnnn nereye yaplacan bilmiyorum, ama saldrgan LYF deeri en yksek organizasyon olacak. Biz her zaman tehdit faktrn minimum dzeyde tutmakla ilgilendik. Ama deifre edildiimiz andan itibaren, tehdit faktr yerine ykm faktrne younlamamz gerekiyordu" dedi Concord. "u ana kadar ykm faktr zerinden saldnya uradk. Bundan sonra da yaplacak saldnlarda ykm faktrn gz nnde bulundurmalyz. Harry, birini yolla ve her ihtimale kar, birimlere olas saldrgann kimliini versinler. Belki bu bize biraz zaman kazandnr." Harry "Ba stne, Ms. Concord" dedikten sonra yanndaki iki yardmcsndan birine fsltyla direktif verdi. Yardmcs odadan karken

konumaya balad. "Ms. Concord! nsan faktr konusundaki yorumunuz daha da nem kazanyor. Ykm faktr ok fazla olmasna ramen baz saldrganlar kullanlmayabilir, hatta bazlar bir araya gelip saldrabilir. Sanyorum Vulkan Sistemi bu gibi durumlara hazr deil" dedi Harry Denver. Diana Alison, Denver'in szlerine, aklk getirme ihtiyac duydu. "Bahsettiiniz trde ortaklklann sistemde tanmlanmas halinde veya sisteme sorulmas halinde sistem ona gre hesaplamalarn yapar. steinize bal karar destek sistemi analizi yapabilir. Geree uygun olmayan veya eksik verilere sahip olmas durumunda, verecei kararlar doal olarak etkilenecektir. Fakat yle grlyor ki LYF deerlerine gre Vulkan'n yapt deerlendirmeler doru" dedi. "Bu konuda baka trl dnen var m aramzda?" diye sordu Concord. Bir sre bekledii halde dncesini aklamak isteyen kmaynca konumasna devam etti. "O halde ikinci listeye geebiliriz." 79 8 aralk 2005, perembe 14:20, Dou Zaman ikinci listede Pluto'nun merkez binas, ofisleri, timleri, hkmetler iindeki kaynaklar da olmak zere bin yedi yz elli alt kii veya kurulu vard. Duvar ekrana bu kii ya da kurulularn en nemli yz tanesi listelenmiti. ihtiya duymalar halinde Art'tan dierlerini de listelemelerini isteyebilirlerdi. Bu kii ve kurulular Pluto iin nem srasna gre sralanmt. En stte Pluto bulunuyordu, Vulkan Sistemi ise beinci sradayd. Umbra-nautlarla ilgili herhangi bir bilgi sistemde tutulmad iin, listede Umbranautlar yoktu. "Listede Rus Doalgaz Projemizin karsndaki IMP Holding ilgimi ekti. LYF deeri en yksek olmasna ramen, GTF deeri neredeyse sfra yakn" dedi Melany Cassidy. Sarah Concord, listede on yedinci sradaki IMP Holding'e bakt. Sahibini tanyordu. Vladik Borodin... Avusturya kkenli, eskinin KGB generali, son yllarn doalgaz ve silah imparatoru, Vladik Borodin... Eski komnist arkadalaryla, Rusya ve Ukrayna'da bir mafya imparatorluu kurmutu. Uyuturucu ve silah satyla balayan i hacmini, Rus pazarna itahlar kabararak bakan, Batl irketlerle kurduu ortaklklarla geniletmiti. Son olarak da basna ve televizyon yaynclna el atp, imparatorluunu siyas bir temele oturtmay baarmt.

Pluto, Borodin'le baz konularda ibirlii yapm, Concord, Bo-rodin'in ekibiyle iki ay almt. Bir resepsiyonda onunla karlam, hatta bir iki konuda da konumulard. Sert grnl fakat zaaflar fazla bir adamd. O gece Concord, Borodin'in baz szlerinden tedirginlik duymutu. Votkay biraz fazla karan Borodin, azndan Pluto'yla ilgili bir iki ey karmt. O srada Lou Walltrip GORl'nin bandayd ve durumu ona anlatmt. Walltrip de ilgileneceini sylemiti, ama bir ey yapmamt. "Tehlike faktrnn bu kadar dk olmas ok ilgin, iyi bir nokta yakaladn Melany. GTF ve LYF deeri on be gn nce dzeltildi. Ama eski GTF deerleri sistemde kaytl olmal. Onlan bir kontrol etmek lazm. Vulkan Sistemi'yle iletiim kurmadan klasik yntemlerle verilere bakmamz mmkn m ?" Cassidy, "Bu mmkn. Ben imdi kontrol ettiririm." Soluna dnd ve iki koltuk ilerisinde oturan gen adama seslendi. "Mark, sen kontrol edip gelebilir misin?" dedi. Gen adam, "Peki" dedikten sonra ayaa kalkt ve odadan kt. Sanki birileri, Pluto'nun nitelerine en fazla zarar verebilecek olan dmanlarn buluyor ve onlar bilgilendiriyordu. Fakat bilgi aktarmnn nasl ve hangi kriterlere gre yapldn henz anlayamamlard. Pluto iin deerli olmasna ramen baz birimlere henz saldn dzenlenmemiti. zellikle enerji konusundaki karlarna henz saldn dzenlenmemiti. Oysa IMP Holding, ok yksek ykm faktr deeriyle, onlarn cann epey yakabilirdi. Concord'un zihni de, Vladik Borodin'e takl kalmt. Borodin'in saldrmas halinde Akdeniz'in kuzeyindeki btn karlan tehlikeye girebilirdi. Borodin'in, Rus hkmetinden bile fazla olan ykm gc, bu tehdidi artnyordu. Concord, "Denver, u Borodin meselesine kafam takld. Sence bu kadar byk ykm gcne sahip bir holding nasl olur da, bu kadar az tehdit faktrne sahip olur?" diye sordu. Denver, Ruslann istihbarat konusunda ne kadar baarl olduunu ya da eskiden ne kadar baarl olduunu ok iyi biliyordu. Borodin de eski bir KGB'li olarak, byyebilmesinin bir bacann elde edecei istihbarata bal olduunu biliyor olmalyd ve kullanabilecei ok fazla yetimi insan gcne sahipti. "Bana da ok mantksz geliyor. En azndan daha fazla olmalyd. Buradaki deer, sradan bir irket iin bile az." Concord, "Sanyorum Borodin'i hedef almamzn zaman geldi. Harry, senden Vladik Borodin'in safd edilmesini stlenmeni istiyorum. En ksa zamanda yapsnlar. Mmknse bugn yaplsn. Bu kadar dk GTF deerine karlk,

bu kadar yksek LYF deeri bence imknsz. Bir ekilde GTF deeri deitirilmi olmal" dedi. Harry'nin tedirgin baklarn grnce, istihbarat iinde alt zamanlarda, istasyon efinin syledii bir cmleyi hatrlad. "Yanl bile yapsan, bir emir verdiinde arkasnda durmalsn." Harry, bir sre soru dolu baklarla Sarah Concord'un yzne bakt. Kadnn yzndeki kararll hissediyordu. Concord, Harry'nin konumasna frsat vermeden konumaya balad. "Bizim iimizde, dmanmz oktur. Dnya zerine ne kadar yaylrsak, o kadar fazlalar dmanlarmz. u anki gibi bir durumla, daha nce hi karlamamtk. Dmanmzn kimliini henz bilmiyoruz ve gittike keye skyoruz. Srekli yara alyoruz. Bir sre sonra hareket kabiliyetimizi bile kaybedebiliriz. Borodin'in elinde, Kafkaslar'daki enerji karlarmz yok edebilecek g var. Yarn bu karlarmza yaplan bir saldn haberini aldmzda, ok ge olabilir. En kt olaslk, bize saldrmamtr. Yine de bir dmanmz ortadan kaldrm oluruz. Artk bir savatayz ve bu sava kazanmak zorundayz" dedi. Hislerine gveniyordu. Onca yl, ikencelere ramen hayatta kalmasn, iki zelliine borluydu; gl hislerine ve hi kaybetmedii umuduna. Harry Denver zihninden Borodin'e yaplacak bir saldrnn onlar iin ne kadar kt olabileceini hesaplamaya alt. En kt ihtimalle yollayaca ekip saldramadan yakalanrd. O durumda bile Pluto tehlikeye girmezdi. Concord'un verdii karar yanl olsa bile, onlar etkilemeyecek demekti. Sadece hasmlarndan biri safd edilmi olacakt, belki de ortaya kacak bolukta Pluto kendine daha iyi bir yer bile edinebilirdi. "Ba stne Ms. Concord" dedi. Yanndaki yardmcs, Helen Field'e operasyonla ilgili direktifleri verdikten sonra Helen Field odadan ayrld. Concord odadakilerin saysnn gittike azaldn grnce mutlu oldu. Bu, yaptklar toplantnn baarl olduunun gstergesiydi. Artk kabuklarna ekilmekten vazgemiler ve kar saldn iin almaya balamlard. Her ihtimale kar ok dikkatli olmalan gerekiyordu. Concord sradaki dmanlanru bulmak zorundayd. Vulkan Sistemi'ne s-zld yolundaki dnceleri onu srekli harekete gemeye zorluyordu. "imdi de Vulkan Sistemi'ni inceleyelim. Bundan birka ay nce sisteme bir saldn olmutu. Kar bir saldn yapmtk..." Listeye bir daha bakt. "Sannm Calliope'den saldnlmt." Vulkan Sistemi'ne tehdit olabilecek kurum vard ve de hem LYE hem de LYF deerlerine gre sralanmt. lk iki srada odadaki herkesin tahmin edebilecei gibi NSA ve CA vard. nc srada ise Calliope gzkyordu. Aklnda Calliope vard, ama ilk sradan balamaya karar verdi. Ekibinin yorumlann dinlemek istiyordu. "Sizce NSA, Vulkan Sistemi'ni kontrol altna alm olabilir mi?"

Diana Alison, "Sanmjjprum'i dedi. "NSA'nn hemen hemen her ORHAN KEMAL L HALK KTPHANES eyini biliyoruz. Eer, bir ekilde bizden bilgi alabilmi olsalard, bunu hemen renirdik." Denver da sz ald. "Ayn ekilde CtA da ykm gc olarak zarar verebilir ama, bizimle ilgili bilgileri derleyebilecek yetenekte deil. O da gerekli bilgiyi NSA dan alr. Aynca ikisi de bu tr bir saldn plan yapmaz, direkt olarak Pluto'ya saldnrlard. Bence bu saldnlar bilgiye sahip olup da, yeterli ykm gcne sahip olmayan birileri tarafndan yapld." Konumalan dikkatle dinleyen Concord, "Peki Vulkan Sistemi, Pluto'yu kendisi iin bir tehdit olarak grm olabilir mi ?" diye baka bir soru sordu. Bir saat kadar nce de ayn soruyu sormu olsa, odadakilerin tm hayr derdi. Artk bilgilerin dan szdnldn ve bunun da saha ajanlar kullanlarak yapldn rendikten sonra itiraz etmek hibirinin aklnn ucunda gemiyor gibiydi. Sadece, Diana Alison, dncesine zt bir yantla, "Hayr, Vulkan Sistemi, bir ekilde yanl ynlendirilebilir, ama kesinlikle Pluto'ya kar bir saldn planlamaz" dedi. Concord bir kahkaha att. "Ne yani Vulkan, Asimov'un ortaya koyduu robotluun kuralyla m alyor?" diye sordu. "Hayr ama Pluto 'nun dansyla iletiim yetkisi sadece apraz kontrol ajanlarnda ve mentorlardadr. ki ajan grubunu da Black-Box kontrol eder. BlackBox'n onay olmadan Vulkan Sistemi'ne ait bir bilgi sistem dna yollanamaz. Bu onay mekanizmas kodla-nn iine gmlmtr ve ayarlamayla deitirilemez" dedi Alison. Concord sorusunu daha deiik sormaya karar verdi. "Peki o zaman, bilgilerin BlackBox'n izniyle darya yollanmas mmkn m?" "Mmkn." "Melany, Calliope'den nasl bir saldn olmutu?" Melany Cassidy neredeyse bir haftasn saldnlann kaynan bulmakla geirmiti, "ilk saldn saha ajanlarnn topladklar bilgileri getirdikleri veri

ambarna yapld. Veri amban, drt seviyeli ateduvan yazlmna ek olarak, iki ayn ateduvan donanmy-la korunuyor. lk saldn birinci seviyedeki ateduvanndan dnd. Her gn, evlerindeki bilgisayarlara kurduklar port tarayc programlanyla, P adreslerini teker teker deneyip, bilgisayarlarda gedik amaya alan hacker adaylarnn binlerce saldnsna muhatap oluyoruz. Bu nedenle ilk birka saldrnn yaps ayn tr olduu iin, hibir ilem yaplmad. Sadece saldrnn yapld P adresi aratnld." "Peki o anda Calliope'den saldnldm anlayamadnz m?" diye sordu Concord. "Birinci seviye ateduvan sadece evlerinden balanan hacker adaylar iin kuruldu, ilk ateduvarn aamayan saldn kontrol edilmez. Concord, "Neden ?" diye sordu. En ufak bir saldrnn bile karlksz kalmamas gerektiini dnrd. Cassidy konumasna devam etti. "Genellikle 15 ile 18 yalar arasnda olan genler, baka bilgisayarlara girmeye alyorlar. Kod krclarn yazp, internet cengeline sald casus yazlmlar bilgisayarlarna ykleyip, internette iine szabilecekleri bilgisayarlar aryorlar. u anda internet zerinde bu ii yapabilen yzden fazla yazlm var ve isteyen herkes P adreslerini ak portlar iin tarayp, iine girebilecekleri bir bilgisayar bulabilir." "Bunu nasl yapyorlar?" "Aslnda btn ii programlar yapyor, ama size anlalmas kolay bir ekilde anlatmaya alaym" dedi Cassidy. Fazla detaya girmeden, geree en yakn ve kolay anlalr bir ekilde nasl anlatacan bir saniye kadar dnd. "Bir bilgisayar internete baland zaman, internet zerinde o anki kimliini gsteren bir P adresi alr ve o andan itibaren bilgisayar internete bal kald srece, ayn P adresiyle ilem yapar. Ayn zamanda, bir bilgisayar internete bal olduu srece, bir veya birden fazla bilgisayarla iletiim kurar. Kurulan bu iletiim iin port ad verdiimiz baz hatlar alr ve iki bilgisayar arasndaki her veri aktarm iin bir hat belirlenir. Bu ekilde internet eriimi karklk olmadan srdrlebilir." Concord, "E peki neden bu portlar kapatlmyor?" diye sorduktan sonra sorduu sorunun anlamszln fark edip, "O zaman internete girmenin bir anlam olmazd, deil mi?" dedi. Cassidy sessiz kalmay tercih etti.

"Calliope nereye kadar ilerleyebildi?" diye tslad Concord. "nc seviye ateduvan tarafndan durduruldu. lk iki seviye ate duvann gemeyi baardlar." "Cassidy, sana ok nemli bir soru soracam. Durduruldu mu, yoksa durdu mu? kisi arasnda fark var. "Durduruldu. nc seviye ate duvann geemediler." "Bize saldrmalannn nedeni, onlann sistemine yolladmz saha ajanlan myd?" "Elimizdeki bilgiye gre, saha ajanlann daha sonra kefettiler. Saldn annda saha ajanlarnn farknda deillerdi. nk Calliope'deki saha ajanlan ok yakn tarihe kadar bize bilgi yollamaya devam etti." "ok ilgin" dedi Denver. Calliope'yle ilgili soruturmay o yrtmt. "Bende bulunan bilgilere gre, ki bu bilgiler Vulkan Sistemi'nde de mevcut, Calliope'nin saldnsndan ay nce GhostWall isimli ateduvan stanbul ofisine yklenmi. Hatta daha sonra da yazlma bir yama yaplarak saha ajanlarn tespit eden bir yazlm eklenmi. stanbul'a bir ekip yolladk ve ARTIM'n btn veri ambarn ele geirdik. Bu olaydan sonra, AR-TIM'n rn gelitirme faaliyetleri durdu ve sadece rn sattkla-n firmalara gvenlik destei verdiler. Hatta yazlm gelitiren ekip dald" diye devam etti. "Aren Bora... ARTIM'n ortaklanndan biri de oydu, deil mi?" diye tslad Concord. Aren Bora'dan haberdar olur olmaz, onu ldrmek istemiti. Bir eyler baaran insanlara kar deildi, hatta onlan desteklerdi, ama baarl insanlar kar safta olunca onlara tahamml edemezdi. Birka yl nce o adam yollanna ktnda iini bitireceklerdi, ama Walltrip aptalca bir iyimserlikle Aren Bora'y saflanna katmak istemiti. Denver, "Evet, Timur Sarp ve Aren Bora irketin iki ortayd. Ama Aren Bora ld, Timur Sarp'la ilgili u anda elimde bir bilgi yok. Uygun grrseniz Vulkan'a sorabiliriz" diye yantlad. Odadakilere sessiz olmalann iaret etti ve bir sre dnd. Aren Bora'nm ldne dair raporu hatrlyordu. Aslnda iki ay-n rapor vard. Birisi Aren Bora'nn kr evinde ldn sylyordu. Kr evinin enkazndan kardklan cesetler o kadar yanmt ki, ellerinde bulunan cesetten bir sonu elde edememilerdi. Bu bilgiyi operasyon ekibi yollamt. kinci rapor ise ald

yaralar nedeniyle, beyin kanamas sonucu stanbul'da bir hastanede ldyd. Eer birinci rapor doruysa, ki normal olarak onun doru olmas gerekirdi, o zaman neden ikinci bir rapor vard ? kinci rapor stanbul polisi tarafndan tutulmutu. Bir bit yenii vard. Ludwig de ayn hastanede lmt. Rapora gre camdan atlamt. Camdan atlamann Trk tutuklular arasnda popler olduunu biliyordu ama, Ludwig'in camdan atlamasna bir neden yoktu. "Ludwig'in lmyle ilgili elimizde ne gibi bilgiler var, Harry? Son grevinden itibaren anlat." 80 8 aralk 2005, perembe 14:45, Dou Zaman Harry Denver aklnda kald kadaryla anlatmaya balad. Ludwig'in grevini, operasyon srasnda olan olaylar, Ludwig'in Berlin'de kendisini safd etmek iin yollanan temizlikileri ldrmesini, daha sonra ortadan kayboluunu ve stanbul'da yaptklarn anlatt. "Samalk!" Concord eer Vulkan Sistemi'ne gvenebilseydi, iin tm detaylarn renirdi, ama u kadar kesindi ki, Plu-to'nun lm emrini imzaladn bilen biri bunlar yapmazd. Btn alanlar, bir kez lm emirleri imzaland m Pluto'dan ka olmadn bilirlerdi bilmesine de yine de ellerinden geldii kadar kamaktan baka bir ey yapamazlard. "Biz bu kadar geri zekl insanlarla almayz. Eer Ludwig, hakkndaki lm emrine ramen, operasyon ekibinden birinin sa kaldn rendii iin stanbul'a geri dnmse, ben onun aklndan phe ederim. Onun apnda biri ancak ve ancak tek nedenle geri dner. Yarm kalan iini tamamlamak iin." Ludwig'in lm emrini verdii zaman hatrlyordu. Galiba, eski bir Stasi ajan oluu iine dokunmutu Concord'un. ngiliz gizli servisinde alt yllarda Ruslardan ve Dou Almanlardan ok ekmiti. Bu nedenle de Ludwig'e tepkisinde arya kamt. Piman deildi, ama yine de tepkisinin arln kabul ediyordu. Ekibi stanbul'a, birtakm arkeolojik belgeleri almalar iin yollamlard. Bu arada Aren Bora'y ve karsn da ldreceklerdi. Ludwig belgeleri almt, ama temizlikilerini ldrdkten sonra, belgeler de ortadan kaybolmutu. Belgeler Concord'un umurunda deildi. Ludwig gibi bir gemie sahip birisinin, ortadan kaybolmak iin stanbul'u semesinin tek nedeni olabilirdi. stanbul'a gittii srada Aren Bora yayor olmalyd. Yarm brakt iini bitirmek iin oraya gitmi olmalyd. Galiba Ludwig hazmszlnn kurban olmutu. Sevmemesine ve adamn yanl yaptn dnmesine ramen, Ludwig'e sayg duyduunu hissetti. Bir

bakma Ludwig de onun gibiydi, iini yarm brakmyordu. Acaba iini gerekten bitirmi miydi? Bunu renmek zorundayd. "Bence adamlarmzn bir ksmn bulduk. Aren Bora ve Timur Sarp. Birinin l grnmesi ve dierinin de kayp oluu phe ekici." Ama hepsi bu kadar olamazd. Saha ajanlarn bulanlar tespit etmiti, ama operasyonun zerinden en fazla drt ay gemi olmalyd. Bu kadar ksa sre iinde Vul-kan'n iine girmelerine imkn yoktu. "imdi dierlerini bulalm. Vulkan Sistemi'ni bizim dmzda kim en iyi bilebilir?" "Sistemi baz aldmz Yapay Zek Projesi'ni yapan ekip. Helsinki niversitesi'ne bal bir enstitde, sistemin temelini hazrlattk. Belirli bir aamaya geldikten sonra da, onlarn elinden alp, biz gelitirdik" dedi Diana Alison. Vulkan Sistemi'nin bana getirilmesinin nedeni de basitti. Yapay Zek Projesi'nin bandan beri Helsinki'de ekibin iinde alm ve Profesr Lehtinen'in lmden sonra da Pluto'ya geri dnmt. Daha sonra da Vulkan Sistemi'ni hazrlayan ekibin bana gemiti. "Diana, sen o projede almtn, deil mi ? Sence kim oradan bamza bela aabilir?" diye sordu. "Desire Virtanen." Diana Alison bir an bile tereddt etmeden Desire'nin ismini sylemiti. Desire Virtanen hayat boyunca tand en zeki ikinci sarnd, aynca Lehtinen'in de sa koluydu. iddetle kskanmasna ramen, Desire olmadan projenin bu kadar gelitirilemeyeceini kabul ederdi. Lehtinen'in lmnden sonra bile, pes etmemi, projeyi tamamlamak iin elinden gelen gayreti gstermiti. "Desire Virtanen nerede imdi ?" diye sordu. "O da l ya da kayp olmasn sakn ?" Harry Denver, Desire Virtanen'i hatrlyordu. Nano enjeksiyondan kurtulmutu. Nasl kurtulduunu bir trl renememilerdi. Hatta byk bir aratrma balatmlard. "Ms. Concord, belki hatrlarsnz, Desire Virtanen iin safd edilmesi ynnde emir. vermitiniz, fakat nano enjeksiyon yaplmasna ramen lmemi-ti. Siz de ikinci bir ekip gnderilmesini istememitiniz. almalar almalar iin enstitye yolladmz ekip..." Saran Concord, verdii kararlarn ne kadar isabetli olduunu gryordu. O gne kadar safd edilmesini emrettiklerinde, balarna bela aabilecek potansiyel grmt. Geri yollanan ekipler bir ekilde baarsz olmulard ama, grlen oydu ki, eer ekipler baarabilmi olsalard, Pluto'ya saldrlar olmayacakt.

"Hatrladm" dedi, eliyle Denver'a daha fazla konumamasn iaret ederken. Nano enjeksiyondan bir insann sa kurtulmasnn imknsz olduunu syleyen nano enjeksiyon proje sorumlusu Desire olaynda haksz km, ama enjeksiyon kendi zerinde denendiinde hakl olduu grlmt. Yine de Virtanen'in nano enjeksiyondan nasl kurtulduu hl muammayd. "Diana, eer proje ekibinden bize kar bir ekip kurman gerekseydi, kimleri ekibine alrdn? Kilit isimler kimler" diye sordu. "Bana sadece Desire yeterli. Baka kimseyi almama gerek yok" dedi Diana Alison. "Peki Desire nerede ?" Denver, Desire'yi safd etmek iin gnderdii ekipleri dnd. Bir trl kadnn yerini bulamyorlard. Desire Virtanen'in lmediini fark etmeleri ve peine dmeleri onlar bir hafta geciktirmiti ve Desire ortadan kaybolmutu. Yaptklar aratrma srasnda Desire'nin dnyay dolatnn bilgisini almlar, ama ona bir trl zamannda ulaamamlard. Trkiye, Msr, Orta Afrika, Gney Afrika ve en sonunda da Uzakdou. Desire Virtanen grne gre btn dnyay dolamaya karar vermiti. Umursamaz bir tavrla, "Singapur'da olduu tahmin ediliyor" dedi. Concord, "Onca zaman geti, nasl onu ortadan kaldrmay be-ceremediniz ?" diye hayfland. "Peindeki ekibin ona ulamas an meselesi. Srekli olarak dolayor ve biz gittiimizde baka bir yere gemi oluyor. En son, saldrlar balamadan nce kontrol etmitim. u anda baka bir yerde bile olabilir." Concord bir iki ters laf sylemeyi dnd, ama vazgeti. fkesini iin bitimine dek saklamas daha uygun olacakt. Listeye tekrar bakt. Calliope, ARTIM ve Desire birlikte alyor olabilir miydi? nternet zerinden yaplan saldrnn Calliope'den yapld kesindi. Vulkan Sistemi'ni kullanmay dnd. Emin olmaya ihtiyac yoktu. O an iin tehdit olmasa bile daha sonraki zamanlarda tehdit olabilirlerdi. En iyisi kararn aklamakt. Aren Bo-ra'nn yaadna inanyordu. Concord yapaca plan iin, Vulkan'dan bilgi almak durumundayd. Kararn vermiti, ama hibir ayrnty karmak istemiyordu. "Art gel!" Art'n ocuksu grnts bir sre kprtsz durduktan sonra feminen bir sesle, "Buyurun Ms. Concord" dedi. "Art, tamamyla gvenli bir inceleme yapmam mmkn m ?"

Art, "Mmkn, Ms. Concord" diye yantlad. "Yaptn incelemelerin izini de silebilir misin?" "Hayr Ms. Concord. Silmem mmkn deil. Yaplan her ilem kaydedilir ve silinemez." Alison Art'n szleri zerine, Art'n verilere bakarak hzl bir kontrol yapabileceini dnd. "Ms. Concord!" Sarah Concord, Diana Alison'a dnd. "Efendim" "Eer izin verirseniz, Art'tan gemi ilemlerle ilgili aratrma yapmasn isteyebiliriz. Eer birileri Vulkan' kullanarak bilgilere erimise, yaptklar sorgulamalar sistemde sakldr. Yolladmz ekip de ayn aratrmay yapacakt, ama Art bize birka saniye iinde yant verebilir." "Art. Bize son bir ay iinde Pluto ve birimleriyle ilgili sorgulanan tehdit analizlerini listele" dedi Concord. Concord suyundan bir yudum almadan liste duvar ekranda belirdi. ok uzun bir listeydi. "Ms. Concord, arzu ederseniz Art'a listeyi ksalttrp yorumla-talm" dedi Alison. "Peki." "Art, sorgulamay yapan kii ve sorgulanan birimlerin younluuna gre bize listeyi yeniden yorumlar msn ?" Grntdeki liste hareketlendi ve gruplar olutu. Art, "Birimlerde zaman iinde yaplan tehdit analizleri incelendiinde, analizlerin byk ounluu Vulkan Sistemi tarafndan yaplm. Sistem dardan gelen bilgileri inceler ve global tehdit faktrlerini revize eder. Her saniye onlarca defa bu ilem yaplr. Grdnz listede rutin yaplan analizler gz ard edilmitir" diye aklama yapt. Diana Alison, "Rutin d analiz isteklerini akla" dedi. "Dier isteklerin byk ounluu BlackBox tarafndan yaplm. Bireysel olarak da Sarah Concord, gvenlik direktrl ve son olarak da Vulkan ekibi

tarafndan tehdit analizi istenmi." "Baka bir talep olmam m?" diye sordu Alison. "Hayr" Alison, BlackBox'n analiz yapmasn normal buluyordu, ama her eyden phelenmek gerektiini son birka gn iinde yaadklar retmiti. "BlackBox'n geen yln ekim ay analizleriyle bu yln ekim ay analizlerinin oranlarm karlatr." "Yzde 7,2947'lik bir art var. Normalizasyon yapldktan sonra bu oran yzde 1,3490 oluyor." "Ayn incelemeyi kasm ay analizleri iin yap. Son tarih olarak saldrnn balad gnden bir gn ncesini al. Normalizasyon deerini syle." "Geen yla gre art oran yzde 0,9274." "Saldrlar balad andan itibaren yaplan analizleri, bu yln kasm ayyla karlatr." "Art oran yzde 19,2184." "Bir bok kmad..." diye hayfland Concord. Oysa bir eyler bulabileceini ummutu. BlackBox'n bile haberi olmayan bir saldn dizisi vard ortada. Byk ihtimalle Umbranautlar, Black-Box' kullanarak saldrganlar bulmaya alyorlard. "Samalk bu... iimize geri dnelim... Art sen bekle. Sana daha soracaklarm var" dedi. Uykusuzluktan zihnini berrak tutamyor olmalyd. "Harry... Art'a... ARTIM, Desire Virtanen ve Calliope'yle ilgili sorulan sor. Bunlarn ilikilerini aratralm" dedi. Bir sre bakalannn dncelerini dinleyecekti. Onlann dndklerini deerlendirecek ve bu arada da zihnini dinlendirecekti. Harry Denver, Concord'a "Peki, efendim" dedikten sonra birka saniye dnd. "Art, ARTIM'n yneticileriyle ilgili bilgi ver" dedi. Art beklemeden bilgi vermeye balad. "Timur Sarp, irketin CEO'su ve hisselerin yzde krkna sahip. Yakn zamana kadar dier ortak Aren Bora..." Concord sze kant, "Bora... Aren Bora ld m?" diye sordu. "Elimizde biri Pluto kaynakl onaylanmam iki ayn lm bilgisi var. Nfus

bilgilerine gre hl yayor. Nfus bilgilerinin dzeltilmesi zaman ald iin, Trkiye'de bu gibi durumlar normal karlanyor" dedi Art. "ld m, yoksa lmedi mi?" dedi Concord. "lm olma olasl yzde 99,7624." Yapay zeklann, olaslklara bu kadar merakl olular ve her eyi ya yzde olarak ya da belirsiz cmlelerle aklamalan Con-cord'un cann ok skard. Alt taraf "ld" veya "lmedi" diyecekti. "Peki br ortan durumu nedir? Onunla ilgili elimizde ne gibi bilgiler var?" "Timur Sarp'm kayp olduuna dair elimizde onaylanm bir bilgi geti." "Nasl kaybolmu ?" dedi Denver. "Timur Sarp'n teknesi 3 aralk gn, Marmara Denizi aklarnda terk edilmi olarak bulundu. Nerede olduu hakknda bir bilgi yok." Harry Denver, "Calliope ile ARTIM arasndaki iliki nedir?" diye sorulanna devam etti. "iki irket arasndaki iliki 7 temmuz 2005 tarihinde GhostWall isimli yazlmn beta srmnn Calliope'nin istanbul ofisine yklenmesiyle balyor. 23 austos 2005 tarihinde GhostWall'n sistemi yavalatt konusunda bir ikyet yaplyor ve ARTIM a-lanlan 26 austos 2005'te Calliope'nin istanbul ofisinde bulunan saha ajann belirtiyorlar ve saha ajanna Araknid adn..." "Tarihleri imdilik geelim ilikilerini anlatmaya devam et" dedi Denver. "Elimizdeki bilgilere gre ARTIM irketi Calliope'nin bilgisayar irketindeki Araknidleri belirliyor. Daha sonra Calliope bir sreliine ARTIM'n yazlm ekibini Hamburg'a getiriyor. almalarn neler olduu konusunda elimizde bir bilgi yok. Pluto, GhostWall yazlmm ele geirdikten sonra da ARTIM ekibi Hamburg'dan, stanbul'a geri dnd. 12 eyll 2005 tarihinde Calliope'nin bilgisayar sistemleri GhostWall korumasna alnd ve bilgisayar sistemlerinde bulunan btn saha ajanlar yok edildi. Bu tarihten sonra hibir saha ajan Calliope'nin bilgisayar sistemine giremedi." Concord, "GhostWah" ama almalan baarsz m oldu?" diye sordu.

"Evet" dedi Diana Alison. Concord oturduu koltuundan ayaa kalkt, "Nasl yani? kullandklan programn kodlan var ve biz onu aamyoruz..." Elimizde

"Ms. Concord, GhostWall' aabilmek iin kodunda deiiklik yaptk, ama Calliope'ye kendi hazrladmz blm koyma frsatmz olmad." "E... Ne olacak imdi. Herifler o yazlm yzlerce yere satmlardr." Art'n ekrandaki grnts kprdand. "Ms. Concord?" diye izin istedi. "Konu Art!" dedi Concord. "Ms. Concord. ARTIM en son Calliope'ye sat yapt. Ondan sonra baka hibir mteriye sat yapmadlar. Hatta yazlm kodlan alndktan sonra" alndktan demekten zellikle imtina etmiti, "Mevcut mterilerine destek vermek dnda hibir faaliyette bulunmadlar. Btn yazlm aktivitelerini durdurdular ve yazlm ekibinin byk ksmm tasfiye ettiler." Concord, "Aren Bora'nn l olma olasl neydi?" diye sordu. "Yzde 99,7624" dedi Art. "O, binde iki buuktan azlk bir yaama olasl var ya, her eyine bahse girerim ki, Aren Bora yayor..." 81 8 aralk 2005, perembe 18:05, Dou Zaman Vulkan Sistemi'ndeki ikinci seviye toplayc ajan, Langley'den gelen alarm mesajn incelemeye ald. Altm milisaniye iinde, grevini eksiksiz yapan her saha ajan gibi, alarm sinyalinin doruluunu kontrol ettikten sonra, alarm mesajn tanmlayc ajanlara aktard. Gelen on dokuzuncu alarmd. Saha ajannn aktard alarm mesajn incelemeye alan tanmlayc ajan, mesajn ieriini kontrol etmeye balad. Sinyal CA'nn merkezi Langley'de yaplan operasyonla ilgiliydi. Bilgileri aratrmaya balad. CA bakan yardmclarndan Star Nick, tutuklanmt. Stan Nick'in bilgilerini sistemdeki, ukim kimdir" veri tabanndan kontrol etti. Gerekli onay aldktan sonra, elde ettii bilgileri apraz kontrol ajanna aktard. apraz kontrol ajan, aldklar alarm mesajnn doruluunu kontrol etmek iin CA merkezine yerletirdikleri saha ajanna, gerekli komutlar yollard.

Alt saniye sonra zel operasyonlar biriminden bilgi geldi. apraz kontrol ajan gelen bilgileri deerlendirmeye ald. Stan Nick'in tutuklanma haberi dorulanmt. Deerlendirme sonucunu ok acil koduyla, Vulkan Sistemi'ne aktard. ok acil koduyla gelen mesaj derhal incelemeye alnd. Vulkan Sistemi ikinci alarm mesajndan sonra st dzey izleme moduna gemi, olas alarm durumlar iin yedek ilemci gc brakmlard. nc alarm mesaj ikinciden yarm saat sonra gelmiti. nc alarmla birlikte, BlackBox'n emriyle sar alarm durumu Vulkan Sistemi'nde uygulamaya konmutu. Belirli bir aamann altndaki btn operasyonlar ya durdurulmu ya da beklemeye alnmt. Sonulanma aamasndaki operasyonlara da takviye yollanm ve bir an nce bitirilmesi iin gerekli olan ilemler yaplmt. Pluto dnda, irili ufakl alt yz krk birim ve bu birimlerde deiik grevlerde alan iki bin yz kiiye, sar alarm prosedrlerinin uygulanmaya balad bildirilmiti. Alarmn birimlere bildirilmesinden krk dakika sonra birimlerin yzde doksan dokuzundan fazlas yeni gvenli iletiim prosedrlerini kullanarak, sar alarm prosedrlerini uygulamaya baladklarn bildirmiti. Krk be dakika sonra drdnc, takiben beinci alarm gelmiti. Beinci alarmla birlikte krmz alarma geilmiti. Krmz alarm, tam savunma pozisyonu almak ve btn operasyonlar iptal etmek anlamna geliyordu. Artk sadece korunma amal operasyonlar, zel emirle uygulanabilirdi. zinler kaldrlm ve izindeki Pluto personeli greve arlmt. Olas bir kabua ekilme aamas iin, Pluto'nun yaamsal stoklan yenilenmiti. Saldrlar dierleri izledi. On dokuzuncu alarm ise dierlerinden farklyd. Pluto'ya bu kadar yakn birine saldn ilk defa oluyordu. Daha nceki saldrlar, orta nemdeki birimlere yaplrken Stan Nick'in tutuklanmas bir st seviye alarm tetikleyebecek kadar nemliydi. Siyah alarm... Kabua ekilme kararna son adm... Saran Concord saatine bakt. Uykusuzlua daha ne kadar dayanabileceini dnmek bile istemiyordu. Dayanmaktan baka aresi yoktu. Birka dakika nce Vladik Borodin'in safd edildii haberini almt. Son gnlerde ald tek iyi haber buydu. Vladik Borodin zel uayla Moskova'dan havalandktan ksa bir sre sonra, yerden havaya atlan bir fzeyle drlmt. Rusya'daki ekip gerekten iinin uzmanyd. i bu kadar ksa bir zamanda bitirmeleri olaanstyd. Yaplan inceleme sonunda een

terristlerin sorumlu olduuna dair ipulan bulunacakt ve kimse Plu-to'dan phe etmeyecekti. Her lkede tehdit amal kullanabilecekleri bir grubun olmas mkemmeldi. Borodin'in lm, herkesin az da olsa kendine gveni artrm, aresiz bekleyiin yol at karamsar hava dalmt. Borodin'in lm, Pluto iin bir dnm noktasyd. Concord'un hisleri her eyin daha iyiye gideceini sylyordu. "Calliope operasyonuyla ilgili bir gelime var m ?" diye sordu. Vulkan Sistemi'ne yaplan saldnlann sorumlusu Calliope'nin sahibi Ray Scott't. Bundan emindi. Yzlerce terabyte bilgiye ve inanlmaz hzlarla alan bilgisayarlara sahip olmasna gerek yoktu. Bir an gelirdi ve zihninde yanan bir k ona btn gerekleri ve izlenecek yntemi gsterirdi. yle bir and ki o, sanki bir imek akar ve akan imein ardndan yeni bir boyuta geer ve orada gerekleri grrd. O an kendi olmaktan kar, tepeden trnaa bilgi kesilirdi. Uzun sre nasl olup da bildiini anlamaya alm ve sonunda psiik yetenei olduuna karar vermiti. Ray Scott, Desire Virtanen ve Aren Bora, Pluto'ya kar bir komplonun ba aktrleriydi. indeki his ona bunu sylyordu. Birka saat nce Ray Scott, Desire Virtanen ve Aren Bora'nn safd edilmesi iin bir operasyon balatmlard. Henz ellerinde Ray Scott'n yeri dnda bir bilgi yoktu, ama Ray Scott mutlaka, onlar dierlerine ulatracakt. "Beyaz Saray'da, Ulusal Gvenlik Danman Greg Golds-mith'le gryor. Grmeleri iki saat nce balam" dedi Harry Denver. Sarah Concord duyduklanna inanamyordu. inde bulunduk-lan durum gz nne alnnca, Greg Goldsmith ile Ray Scott'n ayn odada bulunacaklanm, grme yapacaklann aklnn almasna imkn yoktu. Greg Goldsmith'i iyi tanrd ve Ray Scott'la grmesi mmkn deildi. "Bilginin doruluundan emin misiniz ?" diye sordu. "Bir yanllk olmasn sakn ?" "Hayr, Ms. Concord. ayn kaynaktan ayn bilgi bize ulat. Ray Scott u anda Beyaz Saray'da." "Tamam Beyaz Saray'da olabilir, ama Greg Goldsmith'le grtnden emin misiniz ?" "Pozitif." Concord iyiden iyiye armt. Goldsmith ok saygn bir iadam ve ayn

zamanda ulusal gvenlik danmanyd. Bir yanllk olmalyd. Bylesine kritik bir anda, Ray Scott'la gryor olmasnn anlam neydi ? Onca yllk planlannda mmkn olduu kadar Amerikan hkmetini karlarna almamaya almlard. Dsturlan, hkmetleri kendi yollanndan gitmeye tevik etmekti. Acaba Greg Goldsmith de iin iinde miydi ? Amerikan hkmeti, Pluto'yu yok etmeye mi karar vermiti ? mknsz sorgulamaktan beyni sulanacakt. Gnlerce imknszlan sorgulamt ve imdi karsnda yeni bir imknsz vard. Art'n grnts, duvar ekranda belirdi. Uysal bir ifade taknm grntye bakt. Yine bir terslik olmutu. Saniyelerin gemesini beklemeden, "Art! Syle!" dedi. Art toplant odasndakilere, CA bakan yardmcs, tutuklandn ve CA daki ekibin daldn syledikten Stan Nick'in

sonra toplant odasndan ayrld. Haber ok hayatydi ama Greg Goldsmith'in, Ray Scott'la yapt toplant daha fazla nemliydi. Kimin dman olduunu bilmek gerekiyordu. Onlar iin Greg Goldsmith, Amerikan hkmetinin her zaman dikkate alnmas gereken bir unsuruydu. "Ray Scott'n toplantdan sonra ne yapa-cayla ilgili bir bilgi var m?" "zel ua italya'ya gitmek zere hazr bekliyor. Toplant sonunda talya'ya gideceini varsayabiliriz" dedi Denver. "Ray Scott' yakn takibe devam etsinler. Nereye giderse gitsin, her an iin ona eriebileceimiz iki ekip pelerinde olsun. Amerikan topraklarnda, bize bu kadar yakn bir olay rtbas etmemiz zor olabilir. Onun iin imdilik bir harekete gemesinler." "Emredersiniz Ms. Concord." Concord zor durumlarda karar vermenin bu kadar g olduunu bilmiyordu. Her an hesaba katmadklar bir gelime olabiliyordu. Belki de onlar Vulkan Sistemi'nden phelenirken, Amerikan hkmeti onlar yok etmeye alyordu. Ama bunun olmas imknszd. Her ne kadar st dzey hkmet yetkililerinden birka yakalanm olsa da, Pluto'nun bordrosunda olan pek ok senatr vard. Amerikan hkmeti olamazd. Bir yerden bunun bilgisi onlara ulard. Buna da engel olurlard. Ray Scott'n, Vladik Boro-din'le gemite ibirlii yaptn kaytlardan renmiti. Belki Greg Goldsmith'le de ibirlii yapmt. Dald dncelerden Art'n sesiyle syrld. "Ms. Concord?"

"Sen gitmemi miydin ?" "Yeni bir gelimeyi haber vermek iin sizi rahatsz ettim." Bu kadar da olamazd. Aradan be dakika bile gememiti. "Yine ne var?" "BlackBox'tan iki operasyon emri geldi." Toplant odasnda bakalar olduu iin Concord'un szl iznini almadan ek bilgi vermesine imkn yoktu. "Ne operasyonu ?" "BlackBox'tan, Calliope Aerospace ndustries'in sahibi Ray Scott'n safd edilmesiyle ilgili bir emir geldi. sterseniz emrin ayrntlarm ekrana yanstabilirim." BlackBox ok ender olarak Pluto'nun i bilgi aknn dnda, operasyon emri verildi. En son operasyon emri de bu yntemle verilmiti. "Hedef sadece Ray Scott m ?" diye sordu. Art'n Greg Goldsmith iin de lm emri verildiini sylemesinden korkuyordu. "Tek hedef Ray Scott, fakat operasyon srasnda olabilecek istenmeyen hadiseler konusunda bir engellerin safd edilmesi emri verildi." marj brakld. Oluabilecek tm

Bu aklama Umbranautlann, Ray Scott'n lmn ok istediini gsteriyordu. Peki Greg Goldsmith iin bir aklama yaplm myd ? Umbranautlar, onun Greg'le olan ilikisini biliyor olmalydlar. Greg'e bir operasyon yaplacak olsa bile onun haberi olmazd. Bir an dnd. Eer Greg'e bir operasyon yapacak olsalard, ilk olarak onu Pluto'nun bandan alrlard. Hl Pluto'nun banda olduuna gre, Greg gvende olmalyd. "ikinci operasyon emri nedir?" "een direniilerden, Mehmed Almayev'in ve tm ssn yok edilmesi emredildi." Sarah Concord, BlackBox'n bu emri neden verdiini bir trl anlamamt. Kabua ekilme durumuna gelmi olmalarna ramen, Mehmed Almayev iin bylesine bir operasyonun yaplmasnn emredilmesine anlam veremiyordu. Geri Borodin'in lmn eenlere ykmlard. Rus birliklerini Almayev'in yeriyle ilgili bilgilendirmeleri yeterli olacakt. Hatta Borodin'in adamlarna da

bu bilgiyi verebilirlerdi. Ama Umbranautlar buna neden ihtiya duymulard ? Uykusuzluk, anlamszl davet ediyordu. "Bilgi ekran kalsn, sen gidebilirsin" dedi Concord. Art'n donuklaan grnts be saniye daha ekranda kaldktan sonra kayboldu. "Harry! Operasyon emri verilmi durumda, ama her ihtimale kar, gvenli iletiim yntemiyle ekiplere ifreli mesaj yollayalm. Paranoya olabilir, ama yine de her trl gvenlik nlemini elden brakmayalm. Kimse belirlediimiz gvenlik nlemlerini gz ard etmesin." Bir yudum su ald. "Alison! Vulkan Sistemi'nin gvenliiyle ilgili bir gelime yok mu hl ?" "u ana kadar, sisteme szldna dair bir bilgi elde edemedik. almalar devam ediyor" demekle yetindi Diana Alison. Concord tam bir eyler daha syleyecekken Art'n grnts tekrar ekranda belirdi. "Art! Art! Art!" diye lk att. "Yine ne var?!" "BlackBox'tan yeni bir emir daha geldi Ms. Concord" dedi ezik bir sesle. Sarah Concord bir an iin kendisi ya da Greg Goldsmith'le ilgili bir karar verildiini dnd. Ksa sren bir sessizlikten sonra, "Nedir?" diyebildi. "Ms. Concord, gelen mesajn gizlilik kodu ok yksek, sadece size ve Harry Denver'a iletebilirim" dedi. Bir sre odada idam ncesi sessizlii oldu. Herkes nefesini tutmu, giyotinin enselerine dokunaca an bekler gibiydi. Concord kalp atlarn dierlerinin duymasndan ekindi. Boynundaki atardamarlardan geen kann, damarlar iirii dardan grlebiliyordu. Bir an lme yaklatn dnd. Ne yapabilirdi ? Yerin yz yirmi metre altnda olduunu hatrlad. Hak etmedii bir nedenden tr, safd edilecek olsa, kaacak yeri bile yoktu. "Harry! Yandaki toplant odasna geeceiz" dedikten sonra, Harry'nin gelip gelmediine bile bakmadan kapya doru yneldi. Harry Denver da, Concord'un arkasndan toplant odasndan kt. Kapnn nnde bekleyen portrlerin yanndan geerek yandaki toplant salonuna getiler. Kap otomatik olarak arkalarndan kapanr kapanmaz, Art'n donuk grnts duvar ekranda belirdi. Concord ve Denver iki koltua yerletikten sonra Art, "Yarn sabah sekizde Umbranautlar Pluto'ya gelecekler" dedi ve sustu.

Kabua ekilme operasyonu mu balyordu ? 0 gne kadar Umbranautlann hepsinin bir araya geldiklerini bile sanmyordu. Sarah Concord, "Bir gereke belirtildi mi ?" diye sordu. "Hayr, BlackBox sadece toplant bilgisini verdi" dedi Art. "Sistemi aratrman istiyorum. Pluto'da yaplacak hazrlklarla ilgili herhangi bir direktif verilmi mi ?" "Hayr Ms. Concord. u an iin verilmi herhangi bir direktif yok. Bununla birlikte Umbranautlann gelii iin uygulanacak prosedr, dakika nce almaya balad" dedi. Concord prosedr biliyordu. Ve yapmas gerekenleri...* Bir gnden az zaman kalmt ve Calliope operasyonu toplant saatinden nce tamamlanmalyd. 82 9 aralk 2005, cuma 07:50 Timur ekranoplann bulunduu platformun on metre kadar yanndaki iskeleye bir ezlong koymu, Arsen'in dnn bekliyordu. Adada kalan birka gvenlik grevlisinden rendii kadaryla, Aren yzmeye balayal neredeyse bir saat olacakt. Son birka gndr karsnda, eski Arsen'i grmeye balamt. Her sabah gn domadan kalkan, sporunu yapan, imkn bulursa, bir saat yzen ve gne sk bir kahvaltyla balayan bir Aren. Arsen'in i dnyasnn ne kadar kark olduunu tahmin ediyordu, yine de fiziksel dahi olsa eski rutinine dnmesi iyiye iaretti. En azndan, Aren kendisiyle barmaya balyordu. Arsen'in yaadklarn yaasayd, bu duruma gelmeyi baarabilir miydi ? Bilmiyordu. Belki de bir sre sonra, kendi dnyasna kapanr ve orada kendine bir koza rp, iine saklanrd. Ama Aren, onun bu duruma dmesine izin vermezdi. O da izin vermeyecekti, Aren iin elinden geleni yapacakt. Arsen'i tandnda lise sona gidiyordu. Aren de liseye yeni balamt. Okul almadan bir gece nce Arsen'le sk bir kavga etmiti. Kavgann ardndan, zamanla dost olmular ve Arsen'in koruyucusu olmutu. Aren imdiki grntsnn aksine, clz, hatta tkrldm bir ocuktu. O Arsen'i kollarken, Aren de ona iki snf geride olmasna ramen, zellikle matematik ve fizik derslerinde yardm ediyordu. Liseyi bitirip niversiteye baladnda da

arkadalklar devam etmiti. Hafta sonlar, Aren onun bekr evine gelip kalrd. Dostluklarn, sadece kelimede olmad yllard o yllar ve Timur o yllardan kalan bir dostu olduu iin kendini ok ansl grrd. Aren gibi bir arkada... kardei olduu iin, gurur duyuyordu. Desire ve Lee adadan ayrlr ayrlmaz operasyonlar iin almalara balamlar ve elde ettikleri bilgilerin kime, ne zaman verileceini planlamlard. Vulkan Sistemi byle bir planlama yapabilmek iin mkemmel bir kaynakt. Neredeyse akllarna gelen her trl soruya yant bulabilmilerdi. Bylesine byk bir bilgi deposunun yeryznde olabilmesine inanmakta zorluk ekmiti. Yaptklar plan tahminlerinin tesinde gelimiti. Hatta hayal bile etmedikleri kadar mkemmel. Operasyonlar yle bir dzen iinde yaplmaya balanmt ki, neredeyse saat ba bir operasyon dzenlenmiti. Geceyarsn getikten sonra yatmt. Biraz dinlenmek ve g toplamak istiyordu. Aren gibi antrenman yapp, zindelemek gibi bir alkanl yoktu. O her zaman eski usulde, uyuyarak dinlenmeyi tercih edenlerdendi. ki gnde bir en azndan alt yedi saat uyumas gerekiyordu. Sabah uyandnda, Suvi, Arsen'in notunu ona iletmiti. lk anda hl ryada olduunu sanmt, ama daha sonra duyduklarnn gerek olduunu alglaynca, yzndeki aknlk nce gittike yaylan bir glmsemeye, daha sonra da bir zafer sertliine dnmt. Sa elini yumruk yapp dirseiyle birlikte ne doru savururken, burnundan "Hh!" diye ses kartmt. Ald haber o gne kadarkilerin en iyisiydi. Sonunda Umbranautlarn kim olduunu renebileceklerdi. Son gn iinde Umbranautlarn istihbarat ve operasyon birimlerine otuz drt operasyon dzenlenmiti ve daha dzenlenmeyi bekleyen altmn zerinde operasyon plan vard. Bu kadarn tahmin etmesi imknszd. Suvi'nin Vulkan Sistemi'nden ald belgeleri iki gn iki gece incelemiler son hedef olarak Plu-to'yu belirleyip, eperden merkeze doru operasyonlar planlamlard. Kt zerinde bile ok zor grnen planlar gereklemeye baladnda, attklar sevin lklarn hatrlyordu. Gld. yle bir konuma gelmilerdi ki, Vulkan Sistemi'nin yapt tm almalardan haberdarlard. Arsen'in mesajnn ikinci ksmnda ise ilgin bir haber vard. BlackBox, Ray Scott'n lm emrini vermiti. Suvi'nin anlattna gre Aren, Ray Scott' aram ve ona durumu bildirmiti. Hakknda verilen lm emrinin detaylarn bizzat renmek istemiti. Ray Scott birka saat sonra adada olacakt. Her eye ramen, bu ii kazasz belasz atlatrlarsa

rahatlayacakt. Bir sigara daha yakt ve ayam iskele babasma dayayp, doal limann denize ald aralktan Arsen'i beklemeye balad. Tam drdnc sigarasn yakmt ki, koyun denize ald yerdeki kayalklarn arkasndan Arsen'in kulalan belirdi. Aren bir saattir ayn tempoda att kulalarn ardndan son elli metrede her zaman yapt gibi temposunu ikiye katlad ve iskelenin yanndaki merdivenlere ulat. skeleye trmanrken Timur'un sesini duydu. "Hocim bana hatrlat da stanbul'a dnnce seni Yzme htisas'a yazdraym. Burada helak oluyorsun." Aren merdivenlerin banda yzc gzln ve bonesini kartrken Timur'a bakt. "Sabah sabah kanc sigara bu ?" Timur, "Saymadm" dedi glmseyerek. "Sen kulalarn sayyor musun ?" "Sigaray braksan artk. Onca olaydan syrldktan sonra, bir de kanserle bouman ironik olmaz m?" "Bakalm Hocim. Hele u ii bir halledelim de, ironi konusuyla sonra ilgileniriz" dedi Timur. Aren kurulanrken abucak birka nefes ektikten sonra sigarasn yere atp ezdi. Yerdeki izmariti eline ald ve iskelenin giriindeki p tenekesine atmaya gitti. Aren hayat boyunca hi sigara kullanmamt. Timur'a sigara konusunda ne derse desin bir ie yaramayacan da ok iyi biliyordu. "Lanet olsun" deyip, sigaray brakaca gn bekliyordu. O gn gelir miydi ? Tahmin etmek ok gt, ama yanm da olsa bir umudu her zaman olacakt. "Kahvalt ettin mi?" Aren yanm saat boyunca adann her tan ezberledii patiklannda komu, ardndan bir saat on dakika yzmt. yice ackmt. Timur'un yannda getirdii Ezine'nin tam yal koyun peyniriyle, Altnoluk'un zeytininden yiyecekti. Timur, "Yer miyim hi, Hocim ? Gelmeni bekledim. Hadi giyin de kahvalt yapalm. Kzarm ekmekler bizi bekliyor" dedi. Bir an duralad. "Az kalsn, buraya gelmemin asl nedenini unutacaktm. Mesajn aldm. Umbranautlar, Pluto'ya gidiyormu."

Arsen'in gzleri ldad. "Evet, kimliklerini reneceiz sonunda..." Timur, Arsen'e bakt. "renmek mi? Ben ok daha iyi bir plan dndm, detaylar konusunda konumamz lazm" dedi. Sesi heyecan doluydu. Aren bir an dndkten sonra Timur'a dnd. "Herhalde benim u an dndm dnyorsundur" dedi. "Yo! Bu sefer tuzama dmeyeceim. nce kahvalt yapalm, plan sonra anlatrm." Aren glmsedi, "Yok canm seni tuzaa ekmek istediimi de nerden kardn. stersen eskiden yaptmz gibi, dndklerimizi kda yazalm ve karlatralm, ne dersin?" Timur bilgi bir tavrla, "Tamam" dedi. Delikanllk alannda yaptklar "ben bilirim" oyunlarnn hepsinde, ikisi de ayn eyleri kda yazmlard. O gne kadar karsndakine stnlk salayan olmamt. Arsen'in de ayn eyi dndne emindi. Arkadann omzundan tutup, "Hadi nce kahvaltmz yapalm" dedi ve birlikte patikadan yukar doru yrmeye baladlar. Doyurucu kahvaltnn ardndan sra minik oyunlarna gelmiti. Peetenin zerine planlarn yazmaya baladlar. Aren yazmakta olduu peeteyi buruturup kl tablasna att ve yeni bir peete alp yazmaya balad. Bir sre sonra, "Tamam m?" diye sordu Timur. "Tamam." Peeteleri deitirdiler. Aren, Timur'un peetesini at. Timur'un ksaca yazd plan okudu. "Doru" dedi. Timur'da Arsen'in yazd peeteyi at ve okudu. Peetede, "Aynen senin gibi dnyorum" yazyordu. ikisi de gldler. Aren ayaa kalkt. "Hadi oyunu brakp, almaya balayalm. Biliyorsun ilgilenmemiz gereken bir durum daha var. Bamz artmaya balamadan ilgilenelim" dedi. Timur, "Dur kahvemden bir iki yudum kald. Sen git, ben birazdan gelirim" dedi. Sigarasndan son bir nefes ekip sndrmek iin kl tablasma uzandnda, Arsen'in tabladaki peetesini grd. Sigaray sndrebilmek iin peeteyi ald. Sigarasn sndrd, iinden gelen bir merakla peeteyi at ve Arsen'in yazdklarn okudu. Peetede dnd plann ayns yazlyd.

"Hocim, seninle ne yapacam ben ?" diye mrldand. Mutlu bir ifadeyle operasyon merkezine doru yrmeye balad. i 83 9 aralk 2005, cuma 07:05, Dou Zaman "Ms. Concord?" Ses yoktu. Art bu sefer sesini biraz daha ykseltip seslendi. "Ms. Concord!" Sarah Concord yatay konuma getirip uzand koltukta gzlerini at. "Saat ka ?" "7:06" Saat drde doru yatmt. Kendisine Pluto'da ayrlan daire yerine GOR'deki odasnda kalmay tercih etmiti. Koltuunu yatar konuma getirmi ve uyumutu, ilk bata koltukta uyumanm iyi bir fikir olduunu dnmt, ama kalkmak iin hareket eder etmez btn vcudunun uyumu olduunu fark etti. O an Art'n gerek olmasm ve kollarm bacaklarn ovuturmasn istedi. Elbisesinin manetleri kolunda derin izler brakmt. Bacaklar ise kasklarndan itibaren tutmuyordu. Hareket etmeye alt. Baarmak zorundayd. Zorlanarak ayaa kalkt ve ofisinin banyosuna geti. Giysilerini kard ve dua girdi. Su uyuukluu bir nebze olsun azaltt. Yirmi be dakika gemeden duunu alm, stn deitirmi ve makyajn tazelemi olarak, ofisine gelen kahvaltsnn bandayd. Kritik saatler balamak zereydi ve hl sonucun ne olacan kestiremiyordu. Kahvesinden bir yudum ald ve ofisinin kapsna doru yrmeye balad. Sarah Concord, Umbranautlarla karlaaca toplant odasna girer girmez, Art'a seslendi. "Geldikleri zaman bana bildir." Art, "Emredersiniz Ms. Concord" dedi. Biraz rahatlamak iin minibardan bardana konyak doldurdu. Tam istedii yere gelmiken, birka gn iinde btn kazandklarm yitirme tehlikesiyle kar karya kalmt. Elinden gelen her eyi yapmasna, btn imknlarn seferber etmesine ramen, hl zemedii sorunlar vard. Aslnda bunu kafasna pek takmyordu. Onu asl tedirgin eden, Umbranautlarn geliiydi. Biraz sonra yaplacak toplantnn

sonunda, onu bekleyen akbetin ne olacan tahmin edemiyordu. Kendisini ok ender yanltan hisleri, sonucun kendisi iin hi de iyi olmayacam sylyordu. Bir sredir elinde evirdii kadehteki ikisini iki yudumda bitirdi. Aalarla rtl tepelerin ardnda, beyaz nokta grndnde GOR'deki btn hazrlklar tamamlanmt. Gvenlik ekibi tam tehizat GOR'nin bahesindeydi ve etrafta ku uurtmuyorlard. Siyah granit bir blok gibi grnen binann zerindeki heliport, Umbranautlar iin boaltlm, GOR personelinin yerini, Pluto'nun gvenlik ekibi almt. Pluto'da genel alarm bir gece nceden verilmiti. GOR personeli ie arlmam ve GO-R'nin geni arazisi tamamyla gvenlik altna alnmt. Ufuktaki beyaz noktalar bydke, on yedi metreyi aan boyuyla, tane Sikorsky S-92 helikopter belirginlemeye balad. Uan mavi balinalar andran ekiller GOR'nin atsndaki heliporta doru yaklayordu. Pervanelerine ek olarak, helikopterlerin tepesinde bulunan, GE retimi ikiz CT7-8 trbo aft motorlarn sesi artk duyulabiliyordu. Helikopterler dev gvdeleriyle heliporta yaklap birer birer inmeye balarken, enerji emme zelliine sahip, ini takmlarn atlar. dev csse art arda yumuak dokunularla heliporta indiler ve yarmar metre kadar tekerlekleri zerinde ilerledikten sonra da durdular. ilk olarak 1995 ylnda Paris Hava ovu'nda tantlan helikopter, 12 kiilik tama kapasitesiyle, byk irketlerin gzdesi olmutu. Pluto'nun alt tane ald Sikorsky S-92'ler denizar uular iin deitirilmiti. 19 kiilik olan tama kapasitesi, 12 kiiye indirilmi ve 540 deniz mili olan uu mesafesi de 740 deniz miline kartlmt. Helikopterlerin pilotlar da dahil olmak zere hi kimse; kimin, hangi amala geldiini bilmiyordu. Aldklar emir, tam gvenlii salamak ve gelenlerin gizliliini korumakt. Helikopterler iner inmez heliport tamamen boaltld. Pilotlara alann temizlendii haberi verildikten sonra helikopterlerin kaps ald. helikopterden nce tam tehizat donanm on iki siyah taktik giysili adam indikten sonra ikisi kadm, toplam yedi kii daha indi. Balarn, kayak maskeleri ve koyu renk caml gzlklerle kamufle etmilerdi. zerlerinde siyaha yakn gri, yerlere kadar uzanan pardsler vard. Yedi kii, hi konumadan, heli-portun merdivenlerinden aa indiler ve ak olarak bekleyen asansre girdiler. Ne yaptklarn ok iyi biliyor gibiydiler. Asansr, GOR'nin Liftport olarak adlandrlan blmnde durdu. Gvenlik

grevlileri de dahil olmak zere, alanda kimse yoktu. Yedi kii Pluto'ya inecek asansrlerin yanndaki el izi kontrol yapan sistemden kimliklerini onaylattlar. Kimlik kontrol direkt olarak BlackBox tarafndan onayland, Gvenlik sisteminden el izi bilgisi silindi. Grubun kimlikleri onaylandktan sonra, katta beklemekte olan asansrn kaps ald. Birlikte asansre bindiler ve Pluto'ya inmeye baladlar. Toplantnn balamasna alt dakikadan az zaman kalmt. 84 9 aralk 2005, cuma 14:50 Arsen'le kahvalt sonras yaptklar ksa kahve keyfinden sonra, operasyon merkezine geip son bir durum deerlendirmesi yapmlard. Kahvaltlar bittikten sonra da Ray Scott aram ve adaya geleceini bildirmiti. Gnan onunla konuurlard, ama tam harekete geecekleri srada adamn geliinden dolay Ar-sen'in can biraz sklmt. Planlarn tekrar gzden geirmeliydiler. Her eyin tam istedikleri gibi olmasn istiyorlard ve Ray Scott'm da son anda ilerine burnunu sokmasndan endie ediyorlard. Arsen'in en bandan beri Scott'a kar souk olduunun farkndayd. Geri Aren ok yaknnda olmayan insanlara kar daima souk davranrd, ama durum bu kez biraz farklyd. Nedenini sorduunda, Aren ona, "Sanyorum sana anlatmann zaman geldi" demi ve endielerini anlatmt. Arsen'in yok yere endielenmediini ok iyi bildii iin de aday her an terk edebilecek ekilde hazrlklarn yapmlar ve yanlarna tabancalarn almlard. Srprizlere kar her zaman hazrlkl olmak iyiydi ve artk Timur da inanyordu ki, srprizler hazrlksz yakanlmayacak kadar hayatydi. leye doru Ray Scott yannda Alan Vignette'le birlikte gelmiti. Yannda getirdii iki gvenlik grevlisi binann dnda yerlerini almt. Yarm saat gemeden evre adalara konulanm durumdaki ekipler de adaya gelmi ve tam tehizatt yirmi kiilik ekip adann gvenliini salamt. Ray Scott, her zamanki tavrm, hakkndaki lm emrine ramen srdryor gibiydi. Birlikte operasyon merkezine getikten sonra hakknda verilen lm emrinin ayrntlarn renmi, daha sonra da son gnlerde yaplan operasyonlarla ilgili bilgi almt. Konuya hkim olduunu hissettirmeye alan bir tavrla, sorular sormu, Aren de sakin bir ekilde onu bilgilendirmiti. Scott'n en ok ilgisini eken konu Vladik Borodin'in ldrl-mesiydi. Hele saldry Arsen'in planlamadn renince iyice armt. Pluto'nun nasl bir

hesaplama iine girdiini anlamadn sylemiti. Timur adamn sakin tavrlarna hayran kalmt. "Aren, srprizini hl sylemeyecek misin ?" dedi Scott merakla. Aren bilgisayarn sa alt kesindeki saate bakt, "Birka dakikamz kald. Birazdan siz de greceksiniz" dedi. Scott'n meraklanmas ya da meraklanm grnmesi umurunda deildi. Salondaki plazma ekran yerine kendi dizst bilgisayarndaki monitrden yedi kiinin asansre biniini seyretti. Suvi-X'in ekranna yollad mesaj okudu. Saatini kontrol etti. 14:55. Ekrandaki grntnn baz blmlerini bytt ve birka resim ald. Ald grntleri Suvi'nin yardmyla bytt ve netletirdi. Btn bu ilemleri de fare ve klavye yaparak gerekletiriyordu. Glmseyerek Scott'a dnd. "Sizinle ilk karlamamzda, size kumar oynamaktan holanp holanmadnz sormutum. Siz de bana hesaplanabilir riskler dahilinde oynayabileceinizi sylemitiniz. Oynanlan kumar bitmek zere. Birka dakika iinde, herkes elini amaya balayacak." Scott oturduu koltukta tedirginleti. "Nasl yani, anlayamadm?" "Sizden alnan bilgileri alma konusunda bir kumar oynadk ve oynadmz kumar kazandk. Artk bilgilerinizi kullanamayacaklar. Ayn kuman, masaya hayatmz koyarak oynadk. Ben ve Timur'un hayatna karlk, Umbranautlarn hayat..." "Nasl yani?Umbranautlar ele geirme hayretler iinde bararak ayaa kalkt. ansn m yakaladnz?" diye

Aren donuk bir glmsemeyle, "Umarm" dedi sa elindeki valye yzkle oynarken. Vignette de armt, ama onu daha ok ilgilendiren ey, Scott'n gvenlii olduu iin odaya hkim bir yerde konumalar izlemekle yetiniyor, bir tehlike annda koltuk altndaki silahna her an ulaabilecek ekilde bekliyordu. "Biraz ak konuun, Mr. Bora." Scott sinirlendiinde araya mesafe koyard. Bir adm geri ekilip, aralarnda bir farkllk olduunu belli etmeye alrd. Arsen'in zeksna diyecek bir sz yoktu ama, arada bir ukalalatn dnyordu. Byle davranlara gerek yoktu. Bir eyler ima etmek yerine, laf sylemesini tercih ederdi. O da tepkisini ortaya koyabilirdi. dolandrmadan

Aren kolundaki saate bakt. "Yaklak dakika sonra, Plu-to'nun toplant salonlarndan birinde Umbranautlar bir toplant yapacak" dedi. Scott histerik bir kahkaha att. "inanlmaz! inanlmaz! Bunu ryamda grsem inanmazdm." Aren glmsedi. "Bugne kadar Umbranautlann kimlii konusunda hibir bilgiye sahip deildik. Nasl birileri olabileceklerini, hatta dnya zerinde ne kadar etkileri olabileceini tahmin edebiliyorduk ama, isimlerini teker teker belirlememiz mmkn deildi. Takdir edersiniz ki, bylesine geri planda kalmay baarabilmi bir rgtn bandaki kiileri bulmak zordur. yle sanyorum ki, bugn danann kuyruu kopacak ve eer yarn grrsem elimin kazandn anlayacam" dedi. Timur nndeki dizst bilgisayarnn sa alt kesindeki saate bakt. "iki dakika kald." "Bunu nasl baardnz ?" diye sordu Scott. Keyfine diyecek yoktu. "Biz de beklemiyorduk. Dn gece Umbranautlann Pluto'ya geleceklerini rendik. Birka dakika nce de Pluto'ya giri yaptlar... Birazdan toplantya balayacaklar ve biz de onlara katlacaz." "Nasl katlacaz?" "Burada bulunan ses ve grnt modln aktif hale getireceim ve onlann toplantlarna on-line olarak katlacaz, isterseniz siz de katlabilirsiniz." Scott, "Ben mi? u aralar kameralardan uzak durmak salm asndan daha iyi dedi." Tedirgin bir glmsemeyle cmlesini desteklemeye alt. "Siz bilirsiniz, isterseniz burada kalp grmeyi izleyebilirsiniz. Sizi grntye sokmayz. Sessiz kaldnz srece, sizin varlnz bilemezler." "Neler olacan grmek iin sabrszlanyorum aslnda. Bundan mahrum kalma fikrini dnmek bile can skc. Kalp, neler olacan grmek istiyorum." Aren, Scott'a bakt. "Her eyi greceksiniz ve nedenleriyle bileceksiniz. Bugn mahrum kalmayacanz tek ey bilgi olacak." 85 9 aralk 2005, cuma 08:00, Dou Zaman

Yedi Umbranaut, tam zamannda toplant odasndan ieri girdi. Kap arkalanndan kapanr kapanmaz da srasyla gzlklerini, kayak maskelerini ve zerlerindeki pardsleri kardlar. ylesine rutin bir imi gibi yapmlard ki, Aren gnlk hayatlann-da da bu ekilde dolatklarn dnd. Grnt ok netti. Yedisi de pardslerinin altna ayn eyleri giymiti. Siyah ayakkab, siyah pantolon, beyaz gmlek ve boyunlarndan iki yana sallanan krmz-bordo kanm ipek bir atk. Atknn sol ucunda ise minik bir gemi resmi vard. Kanatlan olan bir gemi. Hibirini tanmyordu. Aslnda tanmak da istemiyordu. Onlann ac ektiklerini grmek istiyordu ve ac ekeceklerdi. Btn Umbranautlar yok edilmeden rahata kavumayacakt. Bunu ok iyi biliyordu. Kin gtmenin ne kadar kt bir ey olduunu, ocuk denecek yata renmiti. Ailesinin lm onun pek ok eye kar kin gtmesine neden olmutu. Kinin insan yiyip bitirdiini zor yoldan renmek durumunda kalmt. Yine de Umbranautlan ldrecekti. Kendilerini insanln ve hukukun zerinde gren bu kiileri yola getirecek bir yol yoktu. Ellerindeki bilgileri kullanacak olsalar bile, yine de orada duran yedi kiiye dokunamazlard. O yedisi ve aileleri bir ekilde, her eyin stndeki yaamlann srdreceklerdi. Kim onlara dokunacakt ? Evrensel hukuk dnyaya hkim olmadka, gce sahip olanlara kim, ne yapabilecekti? Scott'a bakt. Yine bir puro yakm, ekranda grd insanlara nefret ve acma kanm bir bakla bakyordu. Bir ey sylemedi. Odadakiler, koltuklanna yerletiler. Dev plazma Arkanda, Sarah Concord'un grnts belirdi. Umbranautlar Saran Con-cord'u ayn odaya almamlar, baka bir yerden toplantya katlmasn istemilerdi. Belki de prosedrleri yleydi. Aslnda Ar-sen'in umurunda bile deildi. Sarah Concord da Pluto ekibinin st dzey yneticileri de lecekti. Umbranautlara yle bir darbe vuracakt ki, yzlerce yl kazandklarndan ellerinde sadece mal varlklar kalacakt. Siyas ve asker glerini tamamen ellerinden alabilmek iin her eyi yapacakt. O kadar kararlyd ki, aksini aklna bile getirmiyordu. "Ho geldiniz... Benim adm Summers. Toplantda size asistanlk yapacam" dedi dev erkandaki mentor. Toplantya katlanlarn baklar ekranda beliren sarn kadna evrildi. Concord, kendisi iin ayrlan odada, toplantnn balamasn bekliyordu. Toplantya Umbranautlarla ayn odada katlacan dnmt. Ne de olsa,

prestij asndan ona verilen deeri gsterecekti. Ama yanlmt. Geri hangisinin daha iyi olduu ona sorulacak olsa, iinde bulunduu artlar gz nne alnnca, ayn odada olmamay tercih edebilirdi. Mevcut artlar altnda, Umbra-nautlar tanmamak onun yaam iin daha iyiydi. Summers'n giri konumasndan sonra, Umbranautlar birka saniye sessizce oturdular. lerinden biri ayaa kalkt. Bakml olmas nedeniyle olduundan en az on ya daha gen grnen bir kadnd bu. Dardan bakan biri en fazla altm yanda olduunu tahmin edebilirdi. "Ms. Summers, glge moduna gein ltfen." Sesindeki ngiliz aksan rahatlkla anlalabiliyordu. Sanki akustii mkemmel bir tiyatro salonunda, klasik eserlerden birini sahneliyordu. Glge modu, sadece Umbranautlann kullanma yetkisi olan bir moddu. Bu modda Vulkan Sistemi'nde bulunan her trl bilgiye erimek mmknd. Buna BlackBox'taki bilgiler de dahildi. Ayrca grubun hibir konumas, Vulkan Sistemi'nde hibir ekilde kaydedilmeyecekti. Timur ekrana dikkatle bakyordu. Giyimleri sade ve tek tipti. lerinden birinin daha st dzeyde olduunu belirten bir iaret gremedi. Bu tip topluluklarn neden kendilerine bir tren giysisi setiklerini dnd. Ekranda iki oday ayn anda grebiliyorlard. stedikleri takdirde iki odaya da, ayr ayr grntlerini iletebilecek durumdaydlar. Ama henz onlara yalnz olmadklarn sylemenin zaman gelmemiti. "Glge moduna geildi efendim." Dev ekrann sol st kesinde yar saydam bir "U" harfi belirmiti. "Sarah Concord'un bulunduu odayla iletiimi, glge moduna uygun olarak an. Aksini sylemedike aklamalan iki odaya ayn anda yanstn." Bu ekilde konuan kii farkl bir grnt ve sesle bakalarna hitap edebiliyordu. "letiim ald." Concord'un nndeki duvarda, hi tanmad bir kadnn grnts belirdi. Oysa pek ok kiiyi tandn sanrd. "Ms. Summers, son birka gn iinde otuz drt ilgi alanmza tecavz edildi. Bunlarn arkasndakiler hakknda elimizde ne tr bilgiler var" diye sordu szc.

Summers konumaya balad, "Umbranautlann ilgi alanlanna yaplan saldmlann arkasnda yeni oluan bir koalisyon olduunu sanyoruz. Elimizdeki en son bilgilere gre, karlan gemite bizimkilerle arpan ayn grup bir araya gelip, bize kar saldn-ya gemiler. "Hepsini tespit etmeyi baarmtk..." dedi Concord. Szc sadece Concord'un ekrandaki grntsne bakmakla yetindi. Baklarnda, snfta yaramazlk yapm rencisini paylayan bir eitmenin ifadesi vard. Dudaklar hafife bzlmt ve kenarlar aaya doru sarkmt. Concord azarlanmasna ramak kaldn anlamt. "Ms. Concord, sizin yardmlannza ihtiyacmz olduunda, sizinle gerekli grmeyi yapacaz. O zamana kadar sizden sessiz kalmanz ve dinlemenizi rica etmek durumundaym." Mesaj alnmt. Concord, sz verilmedike konuamayacakt. Ekrandaki kadn kendini gizlememiti. Oysa onu ayn odaya almalarnn nedeni, Umbranautlan grmemesi deil miydi? Ya onu gzden karmlarsa ? Belki de, srf bu sebeple kadn yzn grmesini umursamamt. Yok, onu dinlemeden hakknda karar vereceklerini sanmyordu. Pluto, Umbranautlar iin ok nemliydi ve o da Pluto'nun bakanyd. Belki de Vulkan Sistemi grnty ve sesi deitirerek ona ulatnyordu. "Neden olmasn ?" diye dnd. Ayn yntemi daha nce kendisi de kullanmt. Bu dnce iini bir nebze olsun rahatlatt. "Devam edin, Ms. Summers" dedi szc. "Bu gruplar, Calliope Aerospace Industries, ARTIM Teknolojileri isimli bir yazlm irketi ve Vulkan Sistemi'nin baz alnd, Yapay Zek Projesi'nin yaratclarndan iki kii, Profesr Desire Virtanen ve Doent Doktor Lee Wong." "Peki btn bunlar nasl bir araya geldiler?" diye sordu szc. "Yaplan aratrmalara gre, bu grubun bir araya gelmesini salayan ARTIM'n kurucu orta Aren Bora adnda bir adam." Concord kulaklarna inanamyordu. Vulkan Sistemi'nin bu tr bir yargya varacam aklnn kesinden geirmezdi. Kendini savunmak iin kullanaca her eyi, Vulkan Sistemi, Umbranautla-ra anlatyordu. Bu ok iyiydi aslnda. Kendisine salam bir desteki bulmutu. "Peki bizden istedikleri nedir bunlarn ?" Szc "neden" sorusuna yant bulmaya alyordu. "Arzu ederseniz, gemiteki olaylar kronolojik olarak anlatabilirim. lk

bakta, birbirinden alakasz gibi gzken olaylar, bizi bu gnlere getirdi." Szcnn ilgisini Desire Virtanen ekmiti. Ne de olsa hi farknda olmadan Umbranautlara milyarlarca dolar kazandrmt. "Desire Virtanen'den bala. Detay dzeyini kendin belirle." "Desire Virtanen ve Lee Wong, Helsinki'de u anda Vulkan Sis-temi'nde kullandmz yapay zek programlarn hazrlayan ekibin beyinleridir. Proje bizim legal kurulularmzdan ikisi tarafndan finanse edildi. Baar olasl ok dk olmasna ramen, zellikle ekibin bandaki Profesr Mauno Lehtinen'in insanst abas sonucu, yapay zek almalarnn baarl olaca kantland. Profesr Lehtinen'i kendi saflarmza katmaya altk. Baarl olamaynca, 20 austos 2004'te Profesr Lehtinen'i safd ettik ve projeyi ele geirip almalarn yok ettik. Projede bizim iin alan Diana Alison' da, Vulkan Projesi'nin basma getirdik. Fakat sistemin yedeklerinden biri gzden kam. Profesr Desire Virtanen, projeyi yeniden yaama geirmek iin almaya balad. Birka ay sonra, bizim dmzda birka sponsor buldu ve ekibi toplayp projeye devam etti. O srada projenin devem etmesine izin verildi. Ama, projeyi tamamladklarnda, almalarn yine onlarn elinden almakt. 21 eyll 2005'te, tpk Profesr Mauno Lehtinen'e yaptmz gibi, Desire Virtanen'e nano enjeksiyon yaptk ve projenin almalarn, yedekleriyle birlikte aldk. Fakat iki operasyon da baarsz oldu. Desire Virtanen nano enjeksiyon yaplmasna ramen lmedi. Sadece nano enjeksiyonun halsinasyon gsteren blm alt. Bir baka tim de aldmz bilgileri bizden geri ald. u anda, Yapay Zek Projesi'nin akbeti bilinmiyor." Szc de nano enjeksiyondan haberdard ve ondan kurtulu olmadn biliyordu. "Nasl kurtuldu ?" diye sordu sknetini bozmadan. "Bilinmiyor. Eldeki bilgilere gre Desire Virtanen sadece halsinasyon grd ve lmedi." "imdi nerede ?" diye sordu szc. "u anda Singapur'da olduu ynnde elimizde bilgi var. Fakat Calliope'nin korumas altnda, baka bir yerde olduuna dair phelerimiz var." "Peki Calliope'nin bu olaylardaki pay nedir?" diye sordu topluluktan biri. Calliope, Umbranautlar iin yabanc deildi. "Calliope'nin olaylarla ilgisini gsteren en eski bilgi 2004 ylna dayanyor." Szc, "Biliyorum, bize olaylarla ilgisini anlat" dedi. "Vulkan Sistemi'nin

kuruluu ve saha ajanlarnn bilgi toplamak iin baz irketlerin sunucularna yollanmasndan sonra, Calliope'nin sistemine de saha ajanlar yolland. Burada ARTIM Teknolojileri iin iine giriyor. ARTIM'n gelitirdii GhostWall adl internet gvenlii yazlm, internetten bilgi almak iin kullandmz saha ajanlarnn, network'te brakt izi kefetti. Calliope'nin istanbul ofisinde GhostWall kuruldu ve saha ajanlarn kefettiler. Calliope'nin Hamburg'daki merkezi haberdar edildi." Szc, "Peki niin ilk anda mdahale edilmedi ?" diye sordu. Concord olduu yerde kvranyordu. Szc baklarn Con-cord'a evirdi. "Ms. Concord?" Concord, "Efendim, ARTIM Teknolojileri'nin elindeki btn program kodlarn aldk. Calliope'nin bize saldrya giritiini renince de kar saldrda bulunduk. Aynca ARTIM Teknolojileri'nin beyni olan Aren Bora denilen kii, birka ay nce bir ekibimiz tarafndan safd edildi. Bu mentor... eksik bilgiye sahip" dedi. Dev ekrandaki minyon yapl sarn, Mona Lisa glmseme-siyle kendisine soru sorulmasn bekliyordu. "Devam edin Ms. Concord" dedi szc. Dierleri henz tek konumam, sanki savcnn sorgulamasn izler gibiydiler. kelime

Concord, "Aren Bora, GhostWall yazlmnn yaratcsdr. Kendisinin, bamza bela olabileceini tahmin etmitim. Baka bir operasyon dolaysyla karmza ktnda, onu safd etme karar aldk" dedi. Sylediklerine kendisi de inanmyordu, ama bir ekilde beladan syrlmann yolunu bulmalyd. . Szc, "Ms. Summers ? Aren Bora'yla ilgili bilgilerinizin doruluu konusundaki yorumunuz nedir?" dedi. "Aren Bora ile Pluto be ayn zamanda karlat. lk seferinde Aren Bora, NATO'nun kuantum kriptolojisi zerine yapt bir projede alyordu. Ms. Concord tarafndan safd edilmesi emri verildi. Operasyona saatler kala bu emir, Pluto'nun gizliliinin aa kabilecei gerekesiyle, eski GOR bakan Lou Walltrip tarafndan iptal edildi." Concord iyice rahatlam hissetti kendini. O gn ald karar uygulanm olsayd, belki de bu olaylarn hibiri yaanmayacakt. "O gn emir iptal edilmeseydi, imdi bunlar bamza gelmeyecekti" dedi Concord. Szcnn, Concord'un konumasna tepkisiz kaldn alglayan Summers konumasna devam etti. "Aren Bora'yla ikinci temasmzda, kendisini grup irketlerimizden birine almaya altk. Fakat o srada 11 Eyll olaylar olmutu ve Trkiye'ye dnmeyi tercih etti." Bir yorum gelmediini grnce

devam etti. "Aren Bora'yla nc temasmz arkeolojik bir bulgu nedeniyle oldu. Aren Bora ve kars Melody Duncan Bora'y safd etmek iin yola kan ekibimiz, Melody Duncan Bora'y safd etmeyi baarrken, Aren Bora saldrdan yaral olarak kurtuldu, iki ayn operasyonda kullandmz alt kiinin tmn kaybettik." "Btn bu olaylarn arkasnda Aren Bora'nn olduunu mu sylediniz ?" diye sordu szc. "Bu grubun liderinin Aren Bora olduunu renmi bulunuyoruz" dedi Summers. Concord heyecanla konumalar dinlerken ses ve grnt kesildi. On saniye kadar sonra ekrana Art'n grnts geldi. "Ms. Concord. Dier toplant odasnda bekleniyorsunuz" dedi. Concord gsnde iki kii oturmuasna arlk hissetti. Yavaa yerinden kalkt ve kapya doru yrmeye balad. "Peki... dier iki karlama nedir?" diye sordu szc. yice me-raklanmt. "Aren Bora, Hamburg'daki Calliope'nin merkezinde saha ajanlarna kar kullanlmak zere bir yazlm gelitirmeye balad. Bu arada saha ajanlarnn, bulunduklar sistemden bilgileri alp, bize ulatrdn fark etmiti. Calliope'den yaplan saldrlara engel olabilmek iin bir SAS timi yolladk. Fakat ekip baarsz oldu. Bu olaydan sonra, Aren Bora ortadan kayboldu. Bu sabaha kadar da nerede olduu bilinmiyordu." "Peki imdi nerede ?" Szcnn sesi hl sknetini koruyordu. "Calliope'nin, Ege Denizi'ndeki adasnda, bize yapaca saldryla ilgili son hazrlklarn yapyorlar." Szcnn dudaklarnn kenarlarnda hafif bir glmseme belirdi "Operasyonla ilgili herhangi bir ilem balatld m?" diye sordu Summers'a. Summers sesindeki saygl tonu koruyarak konutu, "Henz balatlmad efendim." "Neden ?" diye sordu szc. Yaps itibariyle gerek duymayacak olmasna ramen Summers bir an duraklad, "Bir operasyon planlamasnn yaplabilecei sre henz gemedi. Bu toplantda alnacak kararlar olas bir operasyonda gecikmeye neden olmayacakt. Bu nedenle beklemekte bir saknca grlmedi."

"Kim grmedi? Bizim btn bu olanlardan niin haberimiz yok?" Tam o esnada kap ald ve ieri Sarah Concord girdi. Btn baklar Concord'a dnd. Kap Concord'un arkasndan sessizce kapand. Concord, btn baklarn ona evrilmesiyle, olduu yerde kalakald. "ey... arldm" diyebildi. Umbranautlar sanki bir vebal grm gibi, baklarn kapdan ieri giren kadndan kardlar. Ters giden bir eylerin olduu belliydi. Kendini toparlayan szc, ilk defa olarak sesindeki skneti yitirerek, "Seni kim ard ?" dedi. Concord'un bu kadar salaka bir ey yapabilmesini akl almyordu. Concord, "Pardon, yanl anlalma olmu" deyip gerisin geri gidecekken gl bir ses toplant odasn kaplad. "Ben ardm!" 86 9 aralk 2005, cuma 08:12, Dou Zaman Herkes baklaryla sesin sahibini grebilmek iin etraf aratrrken otuz yalarnda, gne yan tenli bir adamn grnts duvar ekran kaplad. Gzlerindeki kmser bak ve kalarnn sert biimi, bakanlarn kann dondurmaya yetmiti. Hi kimse ne olduunu anlayamamt. Concord dndakilerin tm iin ekrandaki grnt yabancyd. Concord bile grd adam resimlerinden tanmasna ramen, o sert baklaryla hi karlamamt. "Aren Bora..." diyebildi. "Haberinizin olmamas ok doal. nk btn bilgi kaynaklarnz ben kontrol ediyorum." Herkes bir azdan barrken, ceplerinden kardklar panik alarmlarnn dmesine basyor ve kapdan girecek yardm umutsuzca bekliyorlard. Birka saniye Aren keyifle onlar izledikten sonra konumaya devam etti. "Sakin olun. u anda btn sistemin kontrol benim elimde. Panik alarmlara kimse yant vermeyecek. Bouna yardm beklemeyin. Zaman... sizin iin en kymetli ey." Szc, "Kimsin?" dedi.

"Adm Aren Bora. Size yaplan saldrlarn planlaycsym. Yaamnzn son anlarnda, size birinci elden neler olduunu anlatmak istedim ve karnzdaym. Size, neler olduunu ve lmnzden sonra neler olacan anlatacam. Eer isterseniz bir sre susaym ve siz bulunduunuz durumdan kurtulmak iin istediiniz abay gsterin. Ama bunu yaparken acele edin, nk yaayacanz sre fazla uzun deil." Binlerce kilometre tedeki toplant odasndaki karmaa ediyordu. Herkes bir eyler sylyordu. Komutlar vererek hl devam

bir eylerin deimesini bekliyorlard. Sarah Concord ise kapya komu amaya alyor, zarif ayakkablanyla tekmeliyordu. "Pluto'yu mitolojiden gelen adna yakr ekilde size mezar haline getirmeden nce, kimin, sizi nasl yok edeceini renmek istemez misiniz ? Seme ansnz var. Ya bilerek leceksiniz ya da bilmeden. Seim sizin." "Bizi yok edemezsin ? Buras bize ait ve u kapnn dnda adamlarmz var. Yzlerce adam bizi koruyor" dedi grubun en yals. Aren, "ok haklsnz. Onlar sizi korumak iin her eyi yapar. u anda da sizi korumak iin kendi hayatlarn tehlikeye atyorlar" dedikten sonra, gl bir kahkaha daha att. Timur bile Arsen'in o vahi halini grnce, gzlerine inanamad. Her eyi birlikte planlamlard, ama sonun bu kadar teatral olabileceini, o bile tahmin edememiti. Aren, "Suvi-X, Umbranautlarn yapt hazrlklar toplant salonuna aktarr msn?" dedi. Toplant salonundaki duvar ekranda yedi kiinin yzlerine kar maskesi takt grlyordu. Tamamen siyah giyinmilerdi. zerlerinde pardsleri yoktu, ama bu kimsenin dikkatini ekmeyecekti. nk nlerine kimse kmayacakt. "Ekranda grdnz kiiler, Pluto'nun en azl tetikilerinden yedi kii. Her biri en azndan iki elin parmaklarndan fazla kiinin lmnden sorumludur. imdi de sizin yerinize geecekleri son operasyonlarna hazrlanyorlar." "Nasl olur?" dedi gruptan bir bakas. "ok basit" diye yantlad Aren. "Onlara darda st dzey yneticilere saldrabilecek bir grup olduu ve klk deitirerek bir helikoptere binmeleri

ve ikinci bir emre kadar da kimliklerini aklamamalar sylendi. Bu grdnz yedi kii, bilmedikleri patronlarnn yerine Pluto'dan kacaklar, helikoptere binip havalanacaklar. Pilotlara ise, sadece gidecekleri koordinatlar verildi. Verilen koordinatlar, uluslararas denizcilik hatlarndan ve en yakn karadan en az yz deniz mili uzakta, Pasifik Okyanusu zerinde bir nokta. Oraya gittikleri zaman, sudan baka bir ey bulamayacaklar. Herhangi bir karaya ulamalanna yetmeyecek kadar yakttan kalacak. Ac bir sonla okyanusun zerinde buhar olacaklar. Herkes ldnz sanacak." "Peki bize ne olacak ?" "Siz burada, Pluto'yla birlikte leceksiniz." Concord duyduklarna artk dayanamaz hale gelmiti. Nefes almaya alyor ama, yaad lm korkusunun yol at panik atak nedeniyle, alamyordu. Kapnn nnde baylp yere dt. "Merak etmeyin. Saran Concord sadece bayld. Onun bu kadar abuk lmesini asla istemem. Onun da sonu hak ettii gibi olacak." Bu arada ekrandaki yedi kii, hibir engelle karlamadan GOR'nn atsmdaki heliporta km, bir helikoptere biniyordu. Aren de oradakilerle birlikte olaylar seyrediyordu. Helikopterin rotoru dnerken konumaya balad, "Birka saniye sonra, Pluto'dan ayrlacaksnz. alanlarnz iin bu ylesine normal bir durum ki, hibiri phelenmeyecek. Bir sre sonra da ayrlmanzn nedenini renecekler." "Niyetin nedir?" dedi en yal ye. "Umbranautlar ve Pluto'yu yok etmek" dedi Aren. "Baka ne olabilir ki ?" O ana kadar btn konumalar dinlemekle yetinen Ray Scott konumaya balad, "Aren! Buna izin veremem! Vignette!" 87 9 aralk 2005, cuma 15:20 Alan Vignette koltukaltmdaki silahna uzanp, ekti. Aren de arka kemerine takt tabancaya uzand. Tam o esnada duyulan hafif bir sesin ardndan Alan

Vignette'in alnnda krmz bir benek olutu. Alan Vignette'in kafatasn paralayan kurun bann arkasnda geni bir boluk aarak kmt. Bir anda Vignette'in arkasndaki duvar, kan ve kpkl beyin paralaryla kaplanmt. Odada duman tten tek tabancay tutan el, Timur'a aitti. Toplant balad andan itibaren Timur'un gz srekli olarak Vignette'teydi. Aren ona Ray Scott'la ilgili phelerini anlattnda ilk bata inanamam, ama daha sonra ona hak vermiti. Rastlantlar ok fazlayd. Zaman iinde Ray Scott'm deien davranlar, verdii bilgiler, daha anlaml hale gelmiti. Aren Timur'a Hamburg'da yaptklar toplanty hatrlatmt. O toplantda, Ray Scott Umbranautlarm simgesi olan kanatl yelkenli gemi amblemi olan kol dmeleri ve kravat inesi takmt. Kol dmelerinin masada kard sesi ok iyi hatrlyordu. Umbranautlarm kakollanndaki kanatl geminin aynsyd. O grntden sonra, btn dikkatini bulunduu odaya vermeye almt. Arada bir dalsa da yeterince dikkatini toplayabilmiti. Scott'n szleri ve Alan Vignette'in silahna davranmas zerine bir sredir kucanda bulunan silaha davranm ve Alan Vignette'e payna deni vermiti. Pluto'daki toplant odasndakiler Arsen'in silahna sarldn grnce heyecanlanmlard. Aradan birka saniye getikten sonra, elindeki silah dorultan Aren Bora bir an iin ekrandan kayboldu. Tekrar kamerann gr alanna girdiinde, yannda Ray Scott vard. Aren, sa eliyle Ray Scott' ensesinden tutmu ve sol eline ald silah da Scott'n akana dorultmutu. Umb-ranautlar bu iin arkasnda Ray Scott'n olduunu bildiklerinden, Scott' o halde grmek hepsini artmt. Hayret dolu ifadelerle ekrana bakyorlard. Aren konumaya balad. "Bugn toplantya alt Umbrana-ut'un gelmesini bekliyordum. Fakat yedi kii geldiniz. Bu durum aklm biraz kartrd. Hatta bir an Ray Scott'tan bo yere phelendiimi bile dnmeye baladm. Hesabma gre bir Umbra-naut yanmdayd ve Vladik Borodin Pluto tarafndan ldrld. Geriye alt kalyordu. Aradan bir gn bile gemeden len Umbra-naut'un yerine bir bakasn setiinizi ummak biraz fazla zorlama olurdu. Ray Scott'n da bir Umbranaut olduundan emindim. Ama bir yerde hata yapyordum..." Aren bir sre ekrandakilere bakt. "Nerede hata yaptm bulmak biraz zamanm ald. Tek mantkl sonu; Ray Scott artk bir Umbranaut deildi. Nedenini bilmiyorum, ama bir ekilde Umb-ranautlarn arasndan kartlmt. inizden hanginiz Ray Scott'n yerine Umbranaut oldu ?"

Toplant odasndan t kmyordu. Bunun zerine Aren, "Hangisi senin yerine ye oldu?" diye Scott'a sordu. Scott da sessizliini korudu. Aren bir kahkaha att. "Neyse... Sizlerin bir ey demenize gerek yok. Suvi-X bana toplant odasndakilerden hangisinin Ray Scott'la bir tr akrabalk ilikisi olduunu syler misin ?" diye sordu. Yant Suvi-X yerine Timur'dan geldi. "Greg Goldsmith. Scott'n babas." Umbranautlar Pluto'ya girerken el izlerini BlackBox'la birlikte onlar da almt. Vakit geirmeden Suvi-X'ten kimliklerini bulmasn istemiti. Toplant odasnda maskelerini kardklarnda da kimliklere ulamalar iyice kolaylamt. Ray Scott'n belirledikleri kimliklerle ilikisi aratrdnda ise, Ray Scott'n babas bir Umbranaut olarak karlarna kmt. "vey mi?" "Hayr z babas. Ray Scott annesinin kzlk soyadn kullanyor." Aren silahyla Ray Scott'n ensesini drtt. Bir ey syleyecek oldu, sonra vazgeti. Ne diyebilirdi ki, lmlerini isteyecek kadar birbirine cephe alm baba ola. "Yazk" diyebildi. Bir sre toplant odasn inceledi. Herkes susmu, ne diyeceini bekliyordu. "Ltfen biriniz Ms. Concord'u ayltr msnz? Onun da konumalar duymasn istiyorum, karrsa yazk olur..." Concord'a yakn bir Umbranaut sehpann zerindeki su bardan ald ve iindeki suyu yerinden kalkmadan Concord'un zerine boca etti. Scott bile byle bir harekette bulunabileceklerini beklemiyordu. Glmeye balad. "Bu arada Ray Scott'n hrs yznden hazrladm planlardaki sralama kaymas iin sizden zr dilerim. u anda sizden birka bin kilometre uzaktaym. Ms. Summers'n, yani Suvi-X'in de size belirttii gibi Ege Denizi'nde, Calliope'nin adasndaym. Ray Scott'n peinde olan tim buraya on dakika uzaklkta son hazrlklarn yapyor." Yava yava kendine gelmeye balayan Concord, "leceksin!" dedi. Aren bir kahkaha daha att. "Bir gn leceim ama, o gn bugn deil. Kullandnz ifreleme yntemi zlmesi imknsz bir yntem. Elinde harf dizini olmayan hi kimse, ifreyi zemez. Hatta hakl olduunuz bir nokta daha var: Vulkan Siste-mi'nde harf dizini yok. Ama bir konuyu atladnz.

BlackBox bu dizine sahip ve biraz dnrseniz bulacaksnz ki, zlmesi imknsz bir ifreyi ancak ve ancak zlmesi imknsz baka bir dizin kullanarak saklayabilirsiniz. O takdirde ikinci dizini saklamak zorunda kalrsnz. Bu srekli devam eder. Dolaysyla, BlackBox listeyi kendi ifreleme yntemiyle saklam. Harf dizinleri dndaki btn ifreleme yntemleri de teorik olarak zlebilir. Biz de Vulkan Sistemi'nin yardmyla bunu yaptk. Black-Box'n ifreleme mekanizmasn zdk. Ekibiniz u anda hazrlklarn tamamlam durumda ve bizden harekt iin emir bekliyor." Yannda sinmi bir ekilde duran Scott'a bakt. "Sonra, gznzden kaan bir konu daha var. stedikleri Ray Scott ve istediklerini alacaklar" dedi. Ray Scott iinde bulunduu durumdan kurtulmann yollarn dnmeye alyordu. "Ben... artk bir Umbranaut deilim. Dlandm. Seninle ayn saftayz. Ben de onlarn yok edilmesini istiyorum. Senin karn ldren onlar. Ben sana onlar bulmanda yardm eden kiiyim. Vignette silahn ldrmek iin ekmeyecekti. Neden senin dmann olduumu dnyorsun ?" Yar yalvarr, yar ikna etmeye alr tonda konuuyordu. "Biz ayn taraftayz." "Dn babanla konuurken bunlan m dnyordun ? Yoksa bizi satmak iin yeni planlarn peinde miydin ?" dedi Timur. Scott az yan aralk, donup kald. "Sen bizi elinde, Umbranautlara kar kullanabilecein, bir silah olarak grdn. Senin ortaklk anlaynda asla yerimiz olmad. Tpk Trkiye ile Amerika'nn stratejik ortakl gibi. Olmasn da beklemedik. Pek ok hata yaptn, ilk hatan bizi hafife almakt. lk gnden beri dmanmzn kim olduunu biliyordun. Calli-ope'ye kimin saldrdn ve neden saldrdn biliyordun. Ama bize sylemedin. Hatta ilk gnden beri, karm ldren kiilerin kimliini de biliyordun." Aren, sa eliyle Scott'n yzn kendine doru evirdi. "Bence sen, dmann ok iyi tandn bildiin gibi, onun neler yapmaya kadir olduunu da biliyordun ve bir aray iine girdin. O srada ARTIM' ve GhostWall' kefettin. GhostWaH'n Araknidleri tespit edebildiini de renmi olabilirsin. Btn bu dncelerin ne kadarnn paranoya olduunu bilmiyorum, ama pek fazla yanldm sanmyorum. Desire Virtanen'i ve Yapay Zek Projesi'ni bize sen anlattn. Desire Virtanen'in koruma altna alnmas da aslmda senin fikrindi. Uzun vadeli bir plann, Umbranautlann ynetimini ele geirme plannn paralarydk bizler. Son ana kadar talar yerli yerine oturmamt. imdi dnyorum da. Aslna siz, baba oul dman deilsiniz. Siz ortaksnz. Yanlyor muyum? "

Scott baklarn Arsen'inkilerden kararak sessizce bekliyordu. Toplant odasndaysa btn baklar en yal yeye, Greg Goldsmith'e ynelmiti. Bir gruplamalar olmasna ramen grlen oydu ki, yeni gruplama altya kar birdi. Aren silah tutan elindeki saatine bakt zihninden zaman hesaplad. "Size baktka ireniyorum. Hangisini daha nce renmek istersiniz ? Kendi sonunuzu mu, yoksa Pluto'nunkini mi ?" Karsndaki, dnyann geleceine karar verme iddiasnda olan gruha bakt. Tehlike altndaki hayvanlar gibi sinmi, kabuklarna ekilmilerdi. Kulaklar sar eden bir kahkaha att. "Sanrm hibiriniz, Pluto'nun bu ekilde kabuuna ekileceini tahmin bile edemezdiniz." Timur'u bile tedirgin edecek ekilde kahkaha atmay srdrd. "Kimse konumak istemiyor galiba? Oysa binlerce insann lecei bir operasyon olsa hepiniz 'yaplsn' diye oy vermek iin bir-birinizle yansrsnz. aresiz bir ekilde orada kurban olarak oturmann ne kadar kt bir ey olduunu sanrm anladnz. Bilgi... Bilmek... G... Kullanmak... Sizde bunlarn hepsi vard, belki dnya zerinde sizin kadar bunlara sahip olan baka bir grup yoktur. Fakat siz elinizdeki gle her istediinizi yapabileceinizi dndnz. Oysa bana gre elinde g olan apulcularsnz sizler. inde adalet duygusu olmayan biri gerek gce sahip olamaz. Ancak ykar. Ben olmasaydm, bir gn bir bakas karnza kacakt. Bana sizi yok etmekten baka bir seenek brakmadnz." Scott gelecek sonun farkndayd ve bir eyler yapmak istiyordu. Aren silahn sol elinden sa eline alrken elinden kurtulmaya alt. Fakat yeteri kadar hzl deildi. Aren sa eline geirdii silahn kabzasyla Scotfn ense kkne sert bir darbe indirdi Darbenin etkisiyle, Scott bilinsiz bir ekilde yere ylp kald Aren derin bir nefes aldktan sonra konumaya devam etti "Burada tanr rol oynamak iin bulunmuyorum. Her insan kendi gnahlarnn bedelini bir gn der. Ben gnahlarnn bedelini nceden deyenlerdenim." 88 9 aralk 2005, cuma 08:30, Dou Zaman Pluto ssnn her yerinde turuncu renkli ldaklar dnerek yanmaya balar balamaz, nereden geldii bilinmeyen bir anons, tm personele Pluto'yu terk etmeleri gerektiini syledi. Her yl iki defa Pluto'da olas nkleer ve

konvansiyonel kazalara kar tatbikatlar yaplrd. alanlar mesaj dinlediklerinde, ilk anda yeni bir tatbikat yapldn sandlar, fakat mesajn ieriinden tatbikat yaplmadn anladlar. Portrler alanlar Liftport'a tamaya balamt. Bir portre binmemi olanlarsa, koar admlarla yryerek Liftport'a gidiyorlard. Pluto'nun btn i dzeni gibi, enerji retiminde kullandklar nkleer reaktr de NukeAgent ad verilen bir mentor tarafndan ynetiliyordu. NukeAgent enerji sisteminin retim aamasndan, atklarn depolanmasna kadar btn ilemlerin ynetim ve denetiminden sorumluydu. Sistem o ekilde kurulmutu ki, radyasyonun etkiledii blmler dndaki her blm elektronik olarak kontrol ediliyordu. Dier blmlerde ise mekanik sistemler radyasyon alan dnda harekete geiriliyor ve radyasyon alanna mekanik ilemleri yapmas iin yollanyordu. Her ne kadar bilgi toplanmas ve kontrol devreleri deiik birimler tarafndan yne-tiliyorsa da, tek karar verici NukeAgent't. Pluto'nun boaltlmas iin dmeye de o basmt. Kontrol altndaki sistemden gelen bilgiler, nkleer reaktrde tehlikeli bir sznt baladn gsteriyordu. Alarm sinyalini alr almaz sistemi batan sona kontrol etmi ve gelen bilgilerin doruluunu yedi ayn kaynaktan onaylattktan sonra, reaktr ekibine durumu bildirmiti. Reaktr ekibi de alarm sinyalini vermelerine neden olan ekipmanlarn yapt lmleri kontrol etmi ve NukeAgent'n nerdii ekilde reaktrn kapatlmasna karar vermiti. Reaktrn kapatlma prosedr ilemeye balam ve yedek enerji kaynaklan kullanma alnmt. Buna ramen sznt seviyesindeki art devam etmiti. Pluto'nun iine dalm durumdaki radyasyon detektrleri, szntnn Pluto iinde yayldn gsteriyordu. Bu durumda yaplacak tek ey kalm ve reaktr ekibinin de onayyla, NukeAgent boaltma prosedrnn ileme konmas iin dmeye basmt. BlackBox, Pluto'yla ilgili bylesine kritik kararlarn tmnn tek onay mercii olduu iin, NukeAgent'tan gelen boaltma prosedrn balatma talebini incelemi ve boaltma talebini onaylamt. Ayn anda btn Pluto'da alarm sirenleri almaya ve turuncu dner klar koridorlar kaplamaya balamt. Alarm verilmemi olan tek yer vard. Umbranautlann iinde bulunduu toplant odas... Btn Pluto alanlar birka dakika iinde Lift-port'tan yukar karken, toplant odasndakiler Pluto'nun iinde neler olduunu bilmiyordu. "... gnahlarnn bedelini nceden deyenlerdenim." Aren yerde yatan Scott'a irenerek bakt. "Anlayamyorum, nasl olur da gce sahip olmak iin bu kadar ok hayata kastedebilirsiniz ? Sonunda ne

elde edeceksiniz ? Neden yapyorsunuz bunlar ?" Bir sre ekranda grd gruha bakt. "imdi iinizden biri, 'nk yapabiliyoruz' diyebilir. Bir tek ey beni zyor. Bu dnyaya yaptklarnz hakknda dnemeden leceksiniz..." Bir an durdu. Ban iki yana sallamaya balad. "Siz dnmezsiniz ki, hep istersiniz." "Hayr, asl lecek olan sensin. Buras bize ait ve buradan kacaz. Art gel!" Sarah Concord, Art'm grntsnn ekranda belirmesini bekledi. Aren kadnn psnklam duruundan beklenmeyecek bu davran karsnda bir kahkaha daha att. Bir iki saniye bekledikten sonra, "Suvi-X, Sarah Concord iin, Art'm grntsn toplant salonuna verir misin ?" dedi. Art'n grnts ekranda belirdi ve alldk feminen sesiyle konumaya balad. "Ms. Concord. Beni mi arzu ettiniz ?" Szlerinin henz yansna gelmiken ekrandaki grnts amorf hale gemi ve dnmn sonunda Summers olmutu. Aren bile bu dnm karsnda armt. "Baka bir ihtiyacnz varsa, bildirin. nk hayatnzn sonuna kadar o odada kalacaksnz." Aren, Sarah Concord'un sistemde kaytl olan kiisel dosyasn incelemiti. Onun lm zel olaakt. Nasl olacan bilmiyordu, ama ans varsa Umbranautlar onu ldrrd. "Suvi-X, bize Pluto'daki son durumu canl olarak gsterir misin?" dedi Aren. Son darbeyi vurmadan nce odadakilerin biraz daha zlmesini istiyordu. Byk bir ihtimalle orada bulunan yedi kii lnce yerlerini yenileri alacakt. Ama onlar lmeden nce geride ne brakacaklarn greceklerdi. Kibirleri ap aralarna sktrdklar bir kuyruk gibiydi. Suvi-X, Pluto'nun canl grntlerini onlara gsterirken anlatmaya balad. "Yaklak iki dakika nce Pluto'da nkleer sznt alarm verildi. Personelin yzde doksan sekizi boaltld. Son asansr bir dakika iinde hareket edecek." "Son asansrn hareketinden sonra yaplacak ilemleri anlatr msn?" "Son asansrn yolcularn GOR'ye indirmesinden sonra, Pluto'nun d dnyayla olan btn balantlar kesilecek ve Pluto mhrlenecek." "Bu grntlerin tm sahte. Bu uydurma grntlere kanacamz m sanyorsunuz ? Belki bu oda zerinde bir kontrolnz olabilir, ama bu odann

dnda hibir kontrolnz olamaz. Byle ucuz numaralara kanmayz" dedi szc. Aren bir an dnd, "yi bir noktaya parmak bastnz. u an iin, neye isterseniz ona inanabilirsiniz. Fakat yarm saat sonra dnceleriniz bile size inandrc gelmeyecek. Size birisini tantrmak istiyorum" dedi Aren. "Timur istersen bundan sonrasn sen anlat. Ben de son almalar senin yerine kontrol edeyim." Aren yerini Timur'a brakt ve Suvi-X'in almalarndaki son durumu incelemeye balad. Timur ise ksaca kendini tanttktan sonra kendi asndan yaadklarn, nano enjeksiyonu, ARTIM'a yaplan saldrlar anlatmaya balad. Aren de nkleer atklardan bir nitenin Liftport'a tann seyrediyordu. GOR'ye bir miktar radyasyon yayacaklard. Geri GOR'nn kontrol de Vulkan Sistemi tarafndan yaplyordu, ama yine de her eyi garantiye almak istemilerdi. Zaman kstlyd ve her eyin yerli yerince yaplmas gerekiyordu. Atklar Liftport'a tandktan sonra, koruyucu muhafazalar alacak ve GORI'ye bir miktar radyasyon yaylacakt. Radyasyonu yaymay dndkleri sre fazla deildi. Zaten GOR'deki radyasyon detektrleri radyasyonu fark edip, Pluto'ya inii kendi taraflarndan kapatacaklard. Bir sistemin iinden kertilmesinin ne kadar kolay olduunu dnd. Sa elinin iaretparmayla, Timur'un grebilecei ekilde yuvarlanan bir tekerlei tarif eder gibi daireler izdi. Sistemin kilitlenmesine ok az sre kalmt. Timur'un biraz daha onlar oyalamasn istiyordu. Kafasndaki plan onlar Pluto'nun iine salmakt. Bunun iin de nce Pluto'yu d dnyadan soyutlayacak ve daha sonra da Liftport'taki karantina merkezini aktif hale geirecekti. Kulana mikrofonlu kulakl yerletirdi. "Suvi-X bana toplant odasndakiler iin birka hafif silah lazm. Pluto'nun silah deposundan baz hafif silahlar bir portrle toplant odasna yollayabilir miyiz ?" Oradakilerin delirecei dncesi midesini bulandrmt. Onlar lsnde kt olamazd. Her birine kendini veya baka bir Umbranaut'u ldrme frsat verilmeliydi. "inizde kanz nano enjeksiyondaki zehirleri ve yol atklarn biliyor..." Timur zaman kazanmak iin bir retmen edasyla Umbrana-utlar canlarndan bezdiriyordu. Aren de Pluto'nun kendini mhrlemesini izliyordu. Bylesine gelimi bir yapmn yakn zamanda yok olacan dnmek zcyd. Ama, yapy kullanan zihniyetin yok edilmesi yapdan daha nemliydi. Pluto'yu kullanlabilir durumda brakamazd. Pluto'yu ve Vulkan Sistemi'ni yok etmek zorundaydlar. Bir ara Vulkan Siste-mi'ni alr durumda

brakmay dnmt. Veri ambarlarnda bulunan bilgiler, insanlk iin ok byk bir hazineydi. O da zlyordu o bilgilerin yitip gitmesine, ama o bilgilere eriebilmek iin yapay zek yapsn korumak durumundaydlar. Bu da ok tehlikeliydi. Tercme ve alglama modlleri glendirilmi olan Suvi-X'i koruyacaklard. Timur da iadam mantyla internette dolaan Araknidlere dokunmamalarn sylemiti. Aslnda bir komutla btn Araknidleri etkisiz hale getirebilirlerdi. Bir sre konumulard, ama en sonunda Timur'un isteini kabul etmiti. Pluto olmadan Araknidler bir ie yaramazd, ama yine de bulatklar sistemlerde dolamaya devam ederlerdi. Timur ona yle demiti, "Biz sisteminde Araknid olan btn irketlerin ve devletlerin bilgilerini kurtardk. Onlarn bundan haberleri bile yok ve biz de onlara gidip bunu anlatamayz. Brakalm da onlar kendi sistemlerindeki Araknidleri temizlemenin yolunu bulsunlar." Sylediklerinin anlam, "Madem onlar kurtardk bari onlar da GhostWall' satm alsnlar"di. Dnya yklsa, pazarlamac kimliini brakmazd. Yok, yok biraz abartyordu. Herkes Araknidleri temizletmek istemeyebilirdi. Nasl olsa sistemlerde, network' yavalatmann dnda bir sorun yaratmazd. Ayrca bir anda btn Araknidlerin temizlenmesi dikkatleri zerlerine ekebilirdi. Gereksiz yere bir kez daha hedef haline gelirlerdi. ok iyi biliyordu ki, bir gn gelecek toplant odasndaki Umbranautlarn yerini alanlarla bir ekilde yine karlaacakt. O gne kadar kendilerini geri planda tutmalar ve dk profilde kalmalar gerekiyordu. Suvi-X, GOR'dekilerin Pluto'nun Liftport kndan radyasyonun yayldnn fark ettiklerini ve Pluto giriini mhrlemeye baladklarn bildirdi. Planladklarndan yedi dakika ndeydiler. Timur'un yanna gitmek iin ayaa kalkt. Baparman ve iaret-parman halka eklinde birletirip dier parman birbirinden ayrarak, balkadamlarnn her ey yolunda demek iin kullandklar "okey" iaretini yapt. O esnada, Timur kendini kaptrm ve ve ve nano enjeksiyonu anlatyordu. "... bu kadar gelimi bir teknolojinin suikast iin kullanlmas ok yazk. Sanyorum nano enjeksiyondan ilk kurtulan benim. Bunu da yanmda grdnz adam baard. Daha sonra da De-sire Virtanen'e yaplan nano enjeksiyonun ikinci aamasn etkisiz hale getirdik. Aslnda Desire'yi de ikinci aamadan nce kurtarabilirdik, ama durumu ilk aamaya girdii zaman fark ettik. Bu nedenle 12 saat boyunca korkun halsinasyonlar grd." Timur bir sre toplulua bakt. Kuzu gibi onu dinliyorlard. Belki de nasl kurtulabileceklerini planlyorlard. Hep filmlerde grrd, kt adam iyi adam

ldrmeden nce onunla konuurdu. O kadar konuyu uzatrd ki, iyi adam bu arada bir punduna getirip, kt adam alaa ederdi. imdi de kt adam rolnde olan onlard, ama faka basmayacaklard. "Aren istersen dostlarmza mjdeli haberi verelim. Ne dersin ?" diye sordu. Aren, Timur'a bakt. "Nasl istersen?" 89 9 aralk 2005, cuma 15:45 "Sizinki kadar byk bir organizasyon sadece bir ekilde -kertilebilirdi. Biz de ne olduunu bulduk. Sizin silahlannz size kar kullandk. ok gelimi bir istihbarat anz vard, istihbarat anz kullandk ve elde ettiimiz bilgileri, dmanlarnza verdik. Kendi gvenliiniz iin kurduunuz Pluto'yu mezarnz yapmaya karar verdik. imdi gelelim nasl leceinize..." Bir sre odadakilerden bir hareket bekledi. Hibir hareket olmad. Sadece Saran Concord kprdanr gibi oldu, ama o da azn amad. "Pluto'ya girite, el izinizi okuturken hepinize nano enjeksiyon yapld. Odada bulunanlarn iinde sadece Sarah Con-cord'a nano enjeksiyon yaplmad." Toplant odasndaki soru dolu baklarn tm Sarah Concord'a kayd. "Sarah Concord iin olas son var. Ya onu ldreceksiniz ya lene kadar Pluto'nun iinde hapis kalacak ya da intihar edecek." Sarah Concord son cmlenin ne anlama geldiini dnmek bile istemiyordu. Bir anda nefes alamamaya balad. Ayaa kalkmaya alt, ama bedeninin stnde hissettii tonlarca topran arl ayaa kalkmasna izin vermedi. Nefes almaya alyordu, ama cierleri kontrolden kmt. Topran tadn aznn iinde hissetti. Diri diri gmlyordu. Koltuuna ylp kald. Bir sre sonra da yere kayp dt. "Eer bizi buradan kartrsanz, sizi hayal edebileceinizin tesinde zengin yaparz" dedi altmlarnn ortalarndaki bir Umbranaut. Aren gld. "u anda paranzn kontroln elimizde, isteseydik paranz alabilirdik, ama biz hrsz deiliz. Sizi brakma konusuna gelince. Bende karmn acs, sizde de bu kuyruk acs olduu srece, bu dnya hepimize dar gelecektir. ok iyi biliyorum ki, siz ldkten sonra yerinize bakalar gelecek. Hatta siz imdiden kimlerin geleceini biliyor olmalsnz. Ama gelecek kiiler artk sizin elinizdeki imknlara sahip olmayacaklar. Onlar her eye yeniden balamak durumunda kalacaklar."

Bir baka Umbranaut, "Ondan bu kadar emin olmayn Mr. Bora. Btn varsaymlarnz tannmadnza dayanyor. Bizim sadece burada ssmz olduunu mu sanyorsunuz? Biz dnyann her yerinde slere sahibiz" dedi. "Yaknda onlarla da birileri ilgilenecektir. u anda dnya zerinde hibir sisteminizde bizimle ilgili dikkate deer bir referans yok. Aynca size ngiltere, Bletchley'deki ssnzn de kullanlamaz hale geldiini sylemem gerek. Tm sistem, yedekleriyle birlikte tahrip edildi. Pluto'nun da akbeti ayn ekilde olacak. Ne zaman olur bilemiyorum, ama bir gn Pluto'ya girebildiklerinde, bulabildikleri tek ey ie yaramaz bir sistem ve sizin cesetleriniz olacak. zerinizdeki giysilerden sizi tanyabilirler, ama o zamana kadar cesetlerinizin durumu ne olur bilemiyorum. Sizin orada olmanza hibir anlam veremeyecekler. Kimin yaptn bile bulamayacaklar. Vulkan Sistemi'ndeki bir arzann btn bunlara neden olduunu dnecekler." "Belki biz lecek olabiliriz ama siz de leceksiniz. Tannmadnz m sanyorsunuz? Haleflerimiz de sizi tanyorlar ve eninde sonunda sizin peinize decekler. Umbranautlar her zaman intikamlarn almlardr" dedi grubun szcln yapan kadn Umbranaut. Aren btn grubun bu kadar sakin oluuna inanamyordu. Sanki iinde bulunduklar durumu kabullenmiler ve lecekleri ann gelmesini bekliyorlard. Geri her birinin yzndeki hayal krkl okunabiliyordu, ama yine de metanetle sonlarn bekliyorlard. Eer Umbranautlarn onlar rahat brakacandan emin olsayd, belki de onlar brakrd. Katil rol oynamak ona gre deildi. Arada bir kendini kaybediyordu, ama yine de yrei burkuluyordu. Umbranautlarn hayatlarna girdii gne lanet ediyordu. Olaylar yle gelimiti ki, baka ans kalmamt. Ya o ldrecekti ya da onlar. Baka seenei yoktu. "Her eyin bir ilki vardr. Bence bizim peimize dmeyecekler. Btn bu olanlar bir i hesaplama olarak grecekler. Greg Goldsmith ve ailesinin, dier Umbranautlarla hesaplamas. Bu sava ne zaman biter bilmiyorum, ama ben bu savan bir taraf olmayacam. Halefleriniz belki yeniden Umbranautlar oluturabilirler, ama asla bugnk gce ulaamayacak. Gcnz arttka ok fazla dman edinmisiniz. Kendi karlarnz korumak iin, bazen hakl olarak, bazen de haksz olarak ok can almsnz. En son bildiklerinizin dnda yeni operasyonlar dzenleniyor ve dzenlenmeye devam edecek. Hatta GOR ve Pluto da operasyon dzenlenecek yerler arasnda. Sizin lmnzle

saldrlarn duracan sanyorsanz yanlyorsunuz. Bir sre daha Vulkan Siste-mi'ni kullanacaz ve ondan aldmz bilgilerle sizin knz garantileyeceiz" dedi. "Calope'rn adasndan nasl kurtulacaksnz?" dedi Greg Goldsmith. "Olum sizin oradan kmanza izin vermez. Olumun adamlar sizi mutlaka ldrr." Aren yerde yatan Ray Scott'a bakt. Binann dnda yirmi kiilik bir ekip vard. in asl bylesine byk bir kalabal beklemiyorlard. Srekli olarak, Scott ile Umbranautlan iki ayr sorun olarak grmlerdi. Ray Scott'n adaya gelii ok isabetli bir karar olmutu. Bir tala iki ku vurmulard. Eer Ray Scott ellerinde olmasayd, byk ihtimalle, Umbranautlarn iini bitirdikten sonra, Scott onlarn lm emirlerini verirdi. Dardaki adamlarn nasl bir emir aldklarn dnd. Scott'n onlarla ilgili henz bir emir vermediine karar verdi. Durumdan tek haberdar olan Vig-nette olmalyd. Scott ii garantiye almadan, lmelerini istemezdi. "Greceiz" demekle yetindi. Nasl olsa onun da aresine bakarlard. Timur, Ray Scott'n kendine gelmeye baladn grnce yere eildi ve tabancasnn kabzasyla Scott'n ense kkne orta sertlikte bir darbe vurdu. Scott baygnken daha rahatlard. Toplant odasndakilere hitaben, ac bir srtla, "Bence, artk sakin tavrnz deitirmenizin zaman yaklayor. Yava yava en korkun kbuslarnzn ne olduunu dnmeye balasanz iyi olur. rendiim kadaryla bir iki dakikaya kadar kannza karacak olan zehir, insann kbuslarn gerekmi gibi gsteriyormu. Kbuslarnz ne? En ok ne sizi korkutur?" Aren de Timur'a katld ve srtarak, "Byk ihtimalle, onlar zehrin etkisini hissetmeyeceklerdir. Baksana imdiden hayatla-nndaki en byk kbusu yaamaya baladlar. u anda yaadklar, hepsinin ortak kbusu olsa gerek. Baksana unlann haline, yaadklarna hl inanamyorlar." Odadakilere dnd, "Sarah Concord'u uyandrr msnz, ltfen?" dedi. Umbranautlarm pek hareket etmeye niyeti yoktu. Bir sre harekete geilmesini bekledi. Fakat harekete geen olmad. Onlardan bir ey istenmesine alk deillerdi. "VaMiniz dolmak zere. Bir dakikadan az vaktiniz kald. Beni ldremediinizde kendi sonunuzu hazrladnz. Karm ldrdnzde, beni de ldrme-liydiniz. Burada kalp birbirinizi yemenizi seyretmek isterdim, ama yapmamz gereken baka iler var. Saran Concord'a syleyin, isterse yzyle kendine nano enjeksiyon yapabilir. Biz onu ldrmek iin bir ey yapmayacaz. Gitmeden nce son bir ey sylemek istiyorum, iinizden en glleriniz en ok yaayacak. Ama en anslnz ilk len olacak... Suvi-X balanty kes..."

ORHAN KEMAL l HALK KTPHANES 90 9 aralk 2005, cuma 16:00 Timur, Arsen'e dnd. "Hocim, dardakileri ne yapacaz ?" "Scott'a enjekte edilen nano makinelerin faaliyete gemesi iin, yaklak on be dakika var." Yerde yatan Scott'a bakt. "Bu herifin ne kadar uyuyacan bilmiyorum, ama biz buradan ayrlmadan uyanrsa kt olur." "imdi ldrsek ?" dedi Timur, silahn Scott'n bana dorultup. "Hayr, bir sre daha yaamas lazm. O masumiyetimizin kant olmal. Gel seninle ne yapabileceimizi dnelim. Darda yirmi tane batan aa silahl adam var. Kamay basarsak bile, peimizi brakmazlar. O nedenle kamamamz lazm. Scott' ldrp, hibir ey olmam gibi ekranoplana binebsek bile, bir gn gelir bizi bulurlar." "Bu arada buraya saldrmak iin her an bekleyenleri de unutmayalm. Burada yirmi kii olduunu renince, onlara saylarn krka karmalarn syledim. Onlar da, Pluto'dan emir aldklarn dnp, yedek kuvvet ardlar. Be helikopterle buraya on dakika mesafede bekliyorlar. Saldn emri almadklar srece de yerlerinde kalacaklar. Hedefleri de sadece Scott. Biz deiliz. Saldn emri verirsek, curcunadan sa kacamz mehul." "Sen ekranoplana binip git. Ben burada kaldm srece senin gitmene bir ey demezler. Ama ikimiz birden binersek durdurmaya kalkabilirler" dedi Aren. Timur'a zarar gelmesini istemiyordu. "Hayatta olmaz Hocim. Anca beraber kanca beraber. Seni asla burada brakmam. Bir yolunu buluruz naslsa." Aren beynini atlatrcasna dnyordu, kar bir yol bulabilmek iin. zm nlerindeydi, ama neyin zm olduunu g-remiyorlard. Olaylara biraz uzaktan bakabilse grecekti sanki. yle bir zm bulmalyd ki. Zamanlamas mkemmel olmalyd. Ellerinde birbirlerini yok etmek iin bekleyen iki grup vard. Onlan attrmak zorundaydlar. Fakat atmann zamanlamas yle ayarlanmalyd ki, ikisi de atma annda adadan uzakta olmaydlar. Birden gzlerinde beliren bir glmseme yzne yayld. "Mayomu giyme vaktim geldi galiba" dedi.

"Hayrola Hocim? Yzerek mi Trkiye'ye kaacaksn?" Aren, "Beni yar yoldan alacan umuyorum" dedi glmseyerek. "Vay canna! Kanc milde alaym ?" "Beni fazla yorma." "Tamam Hocim. Benim de aklma bir cinlik geldi bu arada. Su-vi-X'i kullanalm. Nasl olsa, konuma modl sayesinde istediimiz sesi taklit ettirebiliriz. Scott'n veya Alan'n sesini de taklit edebiliriz." "Sper!.." Aren bir sre dnd. "Yine de benim mayomu giymemde fayda var. Bak yle yapalm..." 91 9 aralk 2005, cuma 16:10 Adann gvenliinden sorumlu Larry Owen, kulaklndan gelen sesi duyduunda, azalan gn n yenmek istercesine, pr dikkat ufka bakyordu. "Larry!" "Efendim, Mr. Vignette?" "Durum nedir?" "Bir deiiklik yok Mr. Vignette. Etraf sakin." "yi... Timur Sarp adadan ayrlacak. Ekranoplan hazrlayn." "Ba stne Mr. Vignette. Baka bir konu var myd?" "imdilik yok... Ha bir de aya syleyin akam yemeini saat yedide yiyeceiz. Yemek hazr olana kadar da, Mr. Scott'la birlikte toplantda olacaz. Bizi rahatsz etmeyin." Larry Owen, "Emredersiniz" der demez, mayosunun zerine bir tirt geirmi Arsen'in atodan ktn grd. Bonesini bana geirmi, yzc gzln de bonesine takmt. Aren ilgin bir tipti. Her gn vakit bulduka

yzmek gzeldi, ama scaklk imdi en fazla on be derece olmalyd. Deniz suyu ise en fazla on alt. Yine de adam her gn yzmeyi det haline getirmiti. Aren elindeki havlusunu boynuna atarken onu inceleyen adama bakt ve eliyle yarm bir selam verdikten sonra patikadan aa doru yrmeye devam etti. Larry Owen telsizini kullanarak Aren Bora'nn aa indiini bildirdi ve Timur Sarp iin de ekranoplan hazrlamalarn syledi. Aren ktktan biraz sonra da, Timur elinde antasyla kapda belirdi. Tam tehizat nbet bekleyen bir gvenlik grevlisi Timur'a yaklat. "Mr. Sarp, msaade edin antanz tayaym." Timur srtt. "Yok ben tarm. Hem senin daha nemli bir iin var" dedikten sonra "Arsen'i grdnz m?" diye sordu. "Mr. Bora birka dakika nce yzmek iin aa indi" dedi adam. Timur, "Th!" dedi yzn buruturarak. "Neyse, grmek zere" dedikten sonra, yant beklemeden patikay takip ederek aa doru yrmeye balad. Heyecann gizlemeye alyordu, ama ne kadar baarl olduunu bilemiyordu. Bir an arkasndan birinin ate edeceini dnd. Geri odadan kmadan nce hl baygn olan Scott'a bir darbe daha indirmi ve parmak izlerini sildii silahn da Scott'n eline tututurmutu, ama yine de emin olamazd. Mmkn olduu kadar telal gzkmemeye almalyd. Birka dakika sonra gvende olacakt. En fazla 200 metre yolu kalm olmalyd. Timur son metreleri geerken yrei azndayd. Ekranoplann yanna geldiinde btn hazrlklarn yaplm olduunu grd. Bir gvenlik grevlisinin yardmyla antasn ekranoplana yerletirdi ve kapy kapatp pilot koltuuna geti. Konta evirdi ve mara bast. kiz trbomotor ayn anda almaya balamt. Motorlara biraz gaz verdi ve el frenini indirdi. Ekranoplann altndaki tekerleklerin yardmyla ekranoplan suya indirdi. ok az kalmt. uvallamadan koydan ktktan sonra, saa dnecek ve gvenlik grevlilerinin gremeyecei kr bir noktada bekleyen Arsen'i alacakt. En azndan planlar buydu. Timur sinyal veren PDA'sna bakt. Suvi-X'in yollad notu okudu. Umbranautlar artk yoktu. Detaylar daha sonra renebilirdi. imdi yapmas gereken bir ii vard.

Ekranoplann motorlarndan kan uultu artt ve suyun zerinde ar ar ilerlemeye balad. Yirmi saniye sonra koyun k-ndayd. Koydan ktktan sonra saa dnd. Hava kararmak zereydi. Btn dikkatiyle denizin yzeyini taryor ve Arsen'i alaca yeri kestirmeye alyordu. Ekranoplann klarn yakma-mt. Yz metre kadar nnde Arsen'i grd. Arsen'i sana alp ilerledi. Arsen'in hizasna yaklanca gaz kesti. On saniye sonra arka kap almt. "Nerede kaldn? Ben de Gelibolu'ya kadar yzmek zorunda kalacam dnmeye balamtm." "idmann yarda kesmeyeyim dedim. Hadi kapy kapat da gel yanma. Henz iimiz bitmedi." Aren ieri girip kapy kapatr kapatmaz, Timur ekranoplana gaz vermeye balad. On saniye sonra adann batsndan geip kuzey istikametinde yol almaya balamt. Arsen'se, Timur'un yannda getirdii antadan ald havluya kurulanm, giysilerini giyiyordu. dakika gemeden hzlar saatte 200 mile ulamt. Aren giyinirken Timur da beklemede olan Pluto ekibine, ifreledii saldn emrini yollamt. "Umbranautlarm katillerinin stne doru gitmiyoruz, deil mi?" Timur gld. "Hayr Hocim. Onlar arkada kaldlar. PDA'y al da saldn emrini verelim. Scott daha ne kadar baygn kalr bilemiyorum, ama her an nano enjeksiyon etkisini gsterebilir" dedi. Aren giysilerini toplant odasnda brakp mayosunu giymek zere odadan ktnda, Timur PDA'ya saldn emrini girmi ve ifreleyip yollanmaya hazr hale getirmiti. Daha sonra da Suvi'nin onun iin yedekledii sabit diskleri sistemden karp, antasna koymutu. Ne de olsa Suvi de kurtarlmalyd. Daha sonra ynetimi Vulkan Sistemi'nde bulunan Suvi-X'e devretmiti. SuviX onun sesini telsize Vignette'in sesiymi gibi yanstm ve Larry Owen'a son direktifleri vermiti. imdi i son aamaya gelmiti. Kontrol. Arsen'den PDA'y istedi. PDA'y aldktan sonra da, Suvi-X'i arad. Telefon alr almaz. "Suvi-X!" dedi. "Evet Timur?" "Sesimi Ray Scott'n sesine benzetmeni istiyorum ve Larry Owen'n telsiz frekansna beni bala."

"Sinyal sesinden itibaren balanm olacaksn." Kesik iki "bip" sesi duyuldu. "Owen! Aren dnd m ?" "Hayr Mr. Scott. Henz dnmedi." "Tamam. Dnnce yanma gelsin." "Ba stne Mr. Scott." Timur grmeyi bitirdi. "te bu kadar. Bakalm Scott ne lemde" dedikten sonra Suvi-X'ten operasyon merkezini gstermesini istedi. Bir saniye sonra, PDA'nm ekrannda operasyon merkezi grnmt. Scott hl yerde yatyordu, halsinasyon grmeye balam, ama henz kendine gelmemiti. Narkozun etkisinden kmaya alan ameliyatl hastalar gibi bilinsizce kvranyordu. "Sper bilgisayarlara yazk olacak, Hocim. Keke onlar da almann bir yolunu bulabilseydik" dedi Arsen'e. "Yenisini alnz. Nasl olsa orada ekipmann dnda bir ey kalmad. Btn yazhmlan aldk saylr. Kalan paray da Suvi-X temizleyecek" dedi Aren. Bu esnada PDA'dan Suvi-X'in sesi zorlukla duyuldu. "Adaya saldn balad." Aren, "Scott' uyandr. Ona saldrya uradmz ve bizim ldmz syle" diye komut verdi. Scott'n saldr annda ayakta olmasn istiyordu. "Sistemde grnt ve ses aktarabilecein bir paran brak. Onun dndaki her eyi geri dn olmayacak ekilde sistemden sil." Suvi-X, "Temizlik ilemi tamamland" dedi. Timur bir yandan ekranoplan kullanrken dier yandan olaylara odaklanmaya alyordu. Arsen'e dnd. "Vulkan Sistemi'ni ne yapacaz ?" diye sordu. ylesine byk bir sistem ok ilerine yarayabilirdi. Ortada milyarlarca dolarlk bir yatnm vard. "Yok edeceiz. Baka aremiz yok. Herhangi bir ekilde Umb-ranautlarn veya baka birinin eline gemesini gze alamayz. Zaten yakn zamanda GOR'ye dzenlenecek operasyonu planlamamz gerekecek. O aamaya gelindii zaman da, hem Vulkan Sistemi'ni hem de Pluto'yu yok etmemiz lazm. NSA zaten yeteri kadar burnunu internete gmm durumda, bir de Pluto'nun imknlarna sahip olursa ok ba artr. Herhangi bir istihbarat rgt iin de durum ayn. O sistemi iyi amalar iin kullanabilecek bir tek grup bile yok. Baksana senin bile azn sulanmaya balad" dedi glerek,

Timur'un aka yaptn anlamas iin. Timur da gld. "Yine de yazk olacak..." 92 9 aralk 2005, cuma 16:15 "Mr. Scott!.. Saldrya uradk!.. Aren ve Timur... ldrld!" Scott rzgr tnelindeymi gibi gelen sesi iittiinde, Richtho-fen'in, Birinci Dnya Sava'nda kulland krmz Fokker DR1 kullanyor, bir dman uayla it dalana girmi, ters bir manevra yaptktan sonra bir kprnn altndan gemeye alyordu. "Vignette!" diye bard. "Vignette neredeydi?" Beyni dalm durumda koltua ylan Vignette'i grd. Elindeki silaha bakt. Neredeydi? "Alan Vignette de ld..." Ba dnyordu. Ayaa kalkmaya alt, ama yere yld, kald. "Mr. Scott! Saldrya uradk!.." "Askerlerim... askerlerim nerede?" diyebildi dizleri ve dirsekleri zerinde dorulmaya alrken. "Aday savunuyorlar." Ada? Hangi ada? Zorlanarak ayaa kalkt ve kapya doru yrmeye alt. Tam o srada kap ald ve ieri siyah taktik operasyon giysileri iinde bir adam girdi. Scott bir refleksle elindeki silah dorulttu ve ate etti. eri giren adam Scott'n byle bir harekette bulunmasn beklemiyordu. Kurun boazn delip geerken, yznde hl akn bir ifade vard. Scott gvenlik efi Larry Owen' ldrmt. Dier adamlar Scott' vuramayacaklan iin kapnn nnden ekildiler. Neler dndn anlayamamlard. Ray Scott adamlarnn boaltt koridordan geti ve gerek dnyadan uzaklam bir ekilde, elinde silahyla binann kna doru yrmeye balad...

STANBUL BLM Kayt No : Tasnif No : Konu No: KTAP CEB )3.6o

ORHAN 4 W!

KEMAL

HALK

KTPHANES

DN

VERME

?3 im *3l^ fj'.nn Kayt No:

KUANTUM SFRES L ALTAN MEN

sava srasnda askerlerin ortalama yaam beklentilerinin be dakika olduu duyduunda kulaklarna inanamamt. 'Ne yani, be dakikadan fazla yaayacaklar ummuyorlar mym j" dedii zaman, gn gelip kendi yaam beklentisinin bir dakikann altna inebileceini dnememiti. (...) Birka aylkken, babasnn onu Boazii'nde denize sokarken ekilmi bir resm vard. Acaba o zaman Boazii ona geleceini fsldam myd? Neler sylemii ok zeki olacaksn ama, btn sevdiklerini kaybedeceksin mi demiti? Eer fal inansayd, elindeki hayat izgisine bakar myd * Hayat izgisindeki kesintilerin f birinin, hangi yana karlk geleceini dnr myd f " i Paranoyaka m? olduunu \ dndnz endielere hi kapldnz

Akll yazlmlar tarafndan ileride kullanlmak zere profilinizin karldn, \ hakknzda bir dosya tutulduunu, zel hayatnzla ve yaptklarnzla ilgili ayrntlar kullanlmak zere saklandn biliyor musunuz? Dnya zerindeki her trl veri transferinin yzde altmndan fazlasn izlevebilec kadar gl bir dmannz olduunu renseydiniz neler hissederdiniz? : Bazen bilmemek hayat kurtarr. Yaamnz Umbranautlarm karlaryla

akmad srece de farknda olmayacaksnz. Aren Bora dmannn kim olduunu rendiinde bir seim yapmak zorunda kal Dmanna kar durmay seti... : Dnyann elektronik istihbarat merkezi olan, Washington-Baltimore arasndaki Fort Meade'de balayan lm kalm sava, Saros Krfezi kylarna, stanbul'a,: Helsinki'ye, Hamburg'a, Antalya'ya kadar uzanyor... Altan imen, 1966'da zmit'te dodu. Kabata Erkek Lisesi'ni i bitirdi. ODT'de endstri mhendislii eitimi ald. Sistem I analizi ve sistem tasarm zerinde uzmanlat. Onlarca projeye katkda bulundu. Su anda veni roman zerinde alyor. 20YTL 20.000.000 TL <

ISBN 975-293-280-( 9 789752 932807 Altan imen _ Kuantum ifresi www.kitapsevenler.com Merhabalar Buraya Yklediim e-kitaplar Aada Ad Geen Kanuna stinaden Grme zrller in Hazrlanmtr Ekran Okuyucu, Braille 'n Speak Sayesinde Bu Kitaplar Dinliyoruz Amacm Yayn Evlerine Zarar Vermek Deildir Bu e-kitaplar Normal Kitaplarn Yerini Tutmayacandan Kitaplar Beyenipte Engelli Olmayan Arkadalar Sadece Kitap Hakknda Fikir Sahibi Olduunda Aada Ad Geen Yayn Evi, Sahaflar, Ktphane, ve Kitaplardan Temin

Edebilirler Bu Kitaplarda Hi Bir Maddi karm Yoktur Byle Bir eyide Dnmem Bu e-kitaplar Kanunen Hi Bir ekilde Ticari Amal Kullanlamaz Bilgi Paylatka oalr Yaar Mutlu Not: 5846 Sayl Kanunun "altnc Blm-eitli Hkmler " blmnde yeralan "EK MADDE 11. - Ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri 87matlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur." maddesine istinaden web sitesinde deneme yaynna geilmitir. T.C.Kltr ve Turizm Bakanl Bilgi lem ve Otomasyon Dairesi Bakanl Ankara Bu kitaplar hazrlanrken verilen emeye harcanan zamana sayd duyarak Ltfen Yukardaki ve Aadaki Aklamalar Silmeyin Tarayan Yaar Mutlu web sitesi www.kitapsevenler.com

www.yasarmutlu.com e-posta yasarmutlu@kitapsevenler.com yasarmutlu@yasarmutlu.com mutlukitap@hotmail.com kitapsevenler@gmail.com Altan imen _ Kuantum ifresi

You might also like