You are on page 1of 168

ARKEOIDEA ISSN 1308 8106 Sahibi ve Yaz leri Mdr H.brahim YILMAZ Editrler Murat ZYILDIRIM (o !i"#irim$at%ar&'oi#'a.(om) H.

.brahim YILMAZ (!i"ma $at%ar&'oi#'a.(om) Web Tasarm H. brahim YILMAZ Yazma Adresi *ir'mir Mah. +i,'& -a#. No.1 /at.0 16300 YILDIRIM 1 23RSA ar&'oi#'a$at%ar&'oi#'a.(om

!Ar"e#idea$ ha"emli bir der%idir ve &lda bir sa& #lara" &a&'la'r(

Ar"e#idea Der%isi )ilim K*r*l* *ro4. Dr. 5r'6#i Z2AY78L3 9ta6bu" :6i;'r9it'9i 5#'bi!at <a&="t'9i 59&i,a> Di""'ri ;' /="t=r"'ri 2?"=m= Lati6 Di"i ;' 5#'bi!at@ A6abi"im Da"@. Aa i :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Sa6at Barihi 2?"=m=. 9ta6bu" :6i;'r9it'9i 5#'bi!at <a&="t'9i 59&i,a> Di""'ri ;' /="t=r"'ri 2?"=m= Lati6 Di"i ;' 5#'bi!at@ A6abi"im Da"@. *amu&&a"' :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Barih 2?"=m=. A6&ara :6i;'r9it'9i DB-< 59&i,a> Di""'ri ;' /="t=r"'ri 2?"=m= Yu6a6 Di"i ;' 5#'bi!at@ A6abi"im Da"@. S'6ior R'9'ar(h'r at <ou6#atio6 4or S(i'6('D B'(h6o"oE! a6# -i;i"i9atio6 (<SB-) i6 Ma6(h'9t'rD Fi9iti6E S(ho"ar at th' 36i;'r9it! o4 Ma6(h'9t'r a6# A99o(iat' *ro4'99or at <atih 36i;'r9it!D 9ta6bu". M'r9i6 :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Barih 2?"=m=. Aa i :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Ar&'o"oGi 2?"=m=. Mimar Si6a6 AS: 5#'bi!at <a&="t'9i Sa6at Barihi 2?"=m=. Bra&!a :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Ar&'o"oGi 2?"=m=. A#6a6 M'6#'r'9 :6i;'r9it'9i <'6 5#'bi!at <a&="t'9i Sa6at Barihi 2?"=m=. M'r9i6 :6i;'r9it'9i M=h'6#i9"i& <a&="t'9i H'o"oGi M=h'6#i9"i>i 2?"=m=. Mimar Si6a6 AS: 5#'bi!at <a&="t'9i Sa6at Barihi 2?"=m=.

*ro4. Dr. Ha"it +AL *ro4. Dr. +i>#'m D:R:C/5N

*ro4. Dr. Burha6 /A+AR Do,. Dr. Ba69u A+I/

Do,. Dr Sa"im AYD:Z

Do,. Dr. 54rumi!' 5RB5/N Do,. Dr. 5m'" 5RB5N Do,. Dr. A="E=6 /R78L3 Yr#. Do,. Dr. S'ma SANDAL-I Yr#. Do,. Dr. Sib'" :NALAN Yr#. Do,. Dr. /@;a6, Z7RL3 Dr. H. Murat ZA5N

II

NDEKLER

Erendiz zbayolu, (Kitap Tantm) Arkeoloji Szl

1 6.

Turhan Kaar (ev.): S. Mitchell: Erken mparatorluk Dneminde Romallar ve Yahudiler: Paganlk, Yahudilik ve Hristiyanlk Arasndaki Snrlar zerine Dnceler 7 20. Glgn Krolu Yumuktepe Kazlarndan Ortaa Taklar 21 - 45.

Sevim Ayte Canevello (ma) (ev.): A.G. Downey: Constantinopolis ve evresindeki Depremler MS 3421454 46 57. Fatih Yavuz, Byzantion ve evresinde Yeralan Kutsal Alanlar 58 77.

Fikret zbay Tarihsel Veriler Inda Klazomenai - Kythondaki Yerleim 78 97. Nida Nayc Arkeolojik Alanlarda Bilimsel Koruma Yaklamlarnn Kuramsal Geliimi ve Trkiyedeki Mevcut Durum zerine Bir Deerlendirme 98 143. Salim Aydz & Nurgl nald, (Kitap Tantm) A Historical Archaeology of the Ottoman Empire: Breaking New Ground, ed. Uzi Baram and Lynda Carroll 144 150. Didem Demiralp, Aristotles Ideas On Art 151 162.

III

Arkeoidea Dergisi Yazm Kurallar


Editrln Okt. Murat zyldrm (ma) ve arkeolog H. bra im !lmaz"n ya#t $rkeoidea %ergi&i' tt#())***.arkeoidea.+om adre&inden ylda bir &ay olarak yaynlanan akemli internet dergi&idir. $rkeoidea' konu olarak arkeolo,i' e&ki-a tari i' kla&ik .ilolo,i' bilim tari i ve &anat tari ini ka#&ar. %ergiye yollana+ak yazlar zgn -al/malar olmaldr' ayr+a -ada/ dillerden ya#lan bilim&el makale -evirileri' kita# tantm yazlar kabul edilir' da a n+e yaynlanm/ makaleler kabul edilmez. 0rk-e' ngiliz+e' 1ran&z+a' $lman+a makaleler' akemler tara.ndan deerlendirildikten &onra yaynlanabilir. !azlar i-in belirlenen yazm kurallar a/ada belirtilmektedir(

2a/lk 34 #unto ve bold olmaldr. Makalelerde 0rk-e ve ngiliz+e zet bulunmaldr. zetlerin altna' alt 0rk-e ve alt ngiliz+e ana tar &z+k (key*ord&) eklenmelidir. !azlar' *ord do&ya&nda 35 #unto ile 6entury 7ot i+ yaz karakteriyle yazlmaldr. 8ar&a re&im' .otora.' -izimler' metin i-inde verilerek' lev alar (9ev. :)' (9ev. ::) bi-iminde k&altlmal ve lev a a-klamalar metin &onunda ayr+a ya#lmaldr.

9ev.:( ;;;

%i#notlar 6entury 7ot i+ yaz karakteriyle 3< #unto ve a/adaki rnee gre n+e &oyad' ba&m yl virgl &ay.a numara& bi-iminde yazlmal. %i#notlar nokta i/areti ile bitirilmeli=

z&oy 5<<>' 354. 2irden -ok kaynak var&a n+e erken tari li olan yazlr= z&oy 5<<>' 354= Eder 5<<?' ?@.

IV

2irden -ok i&imli makaleler i-in araya ABA konulur $takan C Dorkut 5<<E' 5F.

9atin+e ve !unan+a &z+kler kullanlrken italik' Bvar&aB 0rk-e ekleri normal yazlmaldr.

praetorun

Daynak-a G #unto olmal ve yazm kural /yledir(

Kitap iin; z&oy 5<<> z&oy' M.' Roma Tapnaklar' 2ilgi !ay' &tanbul. Makale iin: z&oy 5<<@ z&oy' M' AE&ki-a"da 0a#mH' !eni Ianat %ergi&i I. 3?' $nkara. Elektronik kaynaklar iin: !aznn alntland *eb adre&i tmyle ko#ya edilerek verilmelidir.

Arkeoloji Szl
Prof. Dr. Erendiz zbayolu1

Abstract: The objective of this presentation is to list some main articles of the content of an dictionary of archeological terms, that can be assessed in relation to researches and fieldwork and their laboratory analyses. In this respect, the main stages of investigations of the excavated material up to provide an complete archeological view, as well as topographic textual evidence and place-names attested, studies on the surface geomorphology, stratigraphy or on wooden elements etc., would allow to discover both historical and archeological data which can be completed by a mutual informing.

zet: Bu yaznn amac, bir arkeoloji szlnde geen baz terimlerin listesinin, aratrmalar ve laboratuar analizleri erevesinde, deerlendirilmesidir. Bu konuda, kaz malzemesinin temel aratrma aamalarndan, geerli bir arkeolojik bak as salamaya, topografya metinleri, yer adlar, jeomorfolojik incelemelere kadar, stratigrafi ya da ahap eler vb. alanlarda karlkl bilgi deiimi, hem tarihi hem de arkeolojik verilerin ortaya karlmasna katkda bulunacaktr.

Gazetelerde yer alan (5 Aralk 2009 tarihli) haberlere gre, Marmaray projesinde ngrlen Yenikap terminalinde 2004 ylnda balatlan arkeolojik kazlarn ardndan Ulatrma Bakan Binali Yldrm tnel delme makinesine binerek butona basm, bylece Sirkeci istikametine ok nemli bir etab, ilk tnelin delinmesi aamasn balatm. Kaz yerinde aceleyle yaplan

toparlama almalaryla bu ok nemli sit alannda yakalanan frsatlarn bir daha geri gelmeyecek ekilde yitirildiini bilen ve bir arkeoloji szlnn

Istanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Eskia Dilleri ve Kltrleri Blm Latin Dili ve Edebiyat Anabilim Dal Vezneciler Istanbul.

ardndan arkeolojiye kubak bakarak arada bir hznn tazeleyen arkeologlarn says hi de az deil.

Arkeolojide son otuz yl iinde yer alan gelimeler, aratrclarca ba dndrc kabul edilir. Arkeoloji artk sadece tarihle ilintilendirilmemekte, sosyal bilimler yannda doa bilimleri, matematik bilimleri vb. dallarda, yeni analiz yntemleriyle, disiplinler aras alanlarn konusu olarak kaz

almalarndan laboratuarlara kadar geni bir yelpazede yer almaktadr. Szgelimi, elimizdeki 2000 ylnda yaymlanm bir arkeoloji szl* ne kadar kapsaml bir el kitab olsa da, son on yldaki gelimeleri kaydetmemi olmaldr. Yine de, nemli bir arkeoloji park olacakken sur dna tanmas gereken bir metro istasyonuna feda edilen yarar da hayli tartmaldr- sit alannda neler yaplabileceine ilikin bir zihin jimnastii iin ipular sunar.

Szlk, evre arkeolojisi maddesiyle balyor; daha ok prehistorya konusu olarak 1800l yllarn ortasna uzanan bir gemie sahip olan bu daln, organik kalntlar inceleyen biyo arkeoloji adl bir alt dal var ve o da arkeobotanik, arkeozooloji, paleoantropoloji, inorganik kalntlar inceleyen geo arkeoloji gibi alt kollara sahip. Arkeometalurji, uygarlk tarihiyle dorudan balantl ve pyrotechnia, ate sanat, madenlerin ilenmesinde nemli rol oynuyor. Arkeometri gnmzde yaygn gelime gsteren alan; eitli bilimler ve arkeoloji arasnda ibirlii salyor ve 1958 ylnda Oxford, Research Laboratory for Archeology and the History of Art tarafndan yaymlanan Archeometry dergisiyle yaam bulmu. Yaklak otuz yldan bu yana yeeren arkeosismoloji terimi, arkeolojide var olan deprem kavramn gelitirip deprem izlerini, yazl kaynaklar, kylardaki ykselme vb. olan geodinamik verileri incelemektedir. Ticaret arkeolojisi doal olarak retim ve tketim arkeolojileriyle ilintili ki bunlar da incelenen toplumun ekonomisini tanmlar. Tarihlendirme yntemleri, C14, yani karbon testinden balayarak -1946da, W. F. Libby tarafndan

hazrlanmtr- varvlara, yani keltilere kadar, eitlilik gsterir. Karbon testiyle tarihlendirme 50.000/60.000 yla kadar mmknken, uranyum, thor, kurun serisiyle uygulanan yntemle 500.000 yla kadar lm yaplabilir; 2

ayrca, sadece volkanik kayalar tarihlendiren potasyum-argos (ya da argon) yntemiyle karlatrldnda, nem tar. Keramik buluntular iin zellikle TL (thermos-lumen, s-k) yntemi kullanlrken, kemik, di, istridye vb. iin Esr (elektronik spin nlamas) yntemi kullanlr. Pimi topran tarihlendirilmesi arkeomanyetizm, ktn (=ahap) yllk byme halkalarnn incelenmesini konu alan dendrokronoloji yntemi, kemik yan belirleyen Fun-test (fluor, uranyum ve azot) yntemi, aminoasit racemlemesi yntemi vb. arkeolojinin yararland belli bal bilimsel uygulamalar arasndadr.

Arkeolojinin

dallarndan

deerlendirme

(diagnosis)

arkeolojisi,

yzey

aratrmas ile kaz aras, sit alann yok etmeyecek bir bak asn yanstr. Baka bir dal, fantarkeoloji, bilinen yntemlerle aklanamam olgularn kurgusal alana tanmas anlamna gelmektedir. Cenazeyle ilgili (funerarius) arkeoloji, aydnlatma aralar arkeolojisi, madenleri inceleyen arkeoloji dal, gemi arkeolojisi, numismatik arkeolojisi, dokuma arkeolojisi gibi dallarn yannda Marksist arkeoloji ilk nemli temsilcisi Vere Gordon Childedir-, Marx, Engels gibi teorisyenlerin tarihle ilgili ynlendirmelerinden esinlenerek

oluturulan yntemleri esas alr. Ekonomi ve retim koullar, alan ile retim iin gerekli aralar (toprak, ilik alanlar, tama iini yapanlar) denetleyen kiiler arasndaki ilikiler gibi tanmlamalara vurgu yapar. Niceliksel (kuantitatif) arkeolojinin kkeni 1950li yllara uzanr, el yapm rnlerin tipolojisinin tanmland istatistik yntemleri gelitiren, New Archeology akmnn

nclerinden Albert Spauldingten George Cowgille, eitli test trlerine ve yntemlerine ilikin bilgi ieren uzun bir maddede ele alnmtr, temelde, istatistik ve matematik verilerinin incelenmesini konu alr. Deneysel arkeoloji, gnmzde niversitelerde ok yaygn bir alma alan; amac, yinelenebilir deneyler yoluyla arkeolojik varsaymlarn dorulanmasdr. Kkleri XIX. yzyl sonunda yaplan etnografi gzlemlerine dayanr: eski dnyadan gelen gezginler, Amerika, Afrika ve Avustralyadaki topluluklarn ta tralama teknikleriyle rettikleri letlerin, tarihncesi halklarnkine ok benzediini gzlemlemilerdi. Kent arkeolojisi de, kuruluundan gnmze bir kentteki stratigrafi temelli arkeolojik aratrmay konu alr. Kentteki inaat faaliyetiyle 3

kent arkeolojisi dorudan balantldr, yaplamann arkeolojik buluntular tehdit ettii anda kent arkeolojisi acil mdahaleyle devreye girer.

Szln bir maddesi hukuk ve korumay konu alan kamu eylemlerine ayrlm. Korumacln uzun bir tarihesi anlatldktan sonra gnmzdeki dzenek ve ileyii dile getirilmi. Buna gre Tarihi ve Mimari Varlklar Koruma Danmanl adl yerel kurulular, Merkez Daire araclyla, Kltr Varlklar ve Etkinlikleri Bakanlna -1998 ylnda kurulmutur- bal. Kazlar sadece bu Bakanlk yapabiliyor. Ancak bakan, gvenli olduuna inandnda zel kii ya da kurululara kaz izni verebiliyor. Bakanlk, arkeolojik kaz amacyla kamulatrma yapabiliyor. Ksaca zetlersek, Trkiyedeki Devlet Su leri, Karayollar benzeri bir yap sz konusu. Herhangi bir inaata, hatta doalgaz borusu vb. deme, karayolu yapm gibi almalara girimeden nce bu kuruluun keif yapmas ve izin vermesi gerekiyor ki Trkiyedeki koullarla karlatrldnda nem tayor. Trkiyede mteahhit Belediyeden izin alp almad da oluyorkepelerle inaata giriir, kalntlar ktnda da yatrd parann ziyan olmamas iin gece ya da gndz onlar yok etme yoluna gider.

Arkeolojik iletiim maddesi, eski dnyann, maddi veriler ve kltrel temelden yola karak yeniden kurulmas giriimlerini kaydeder. Her iletiim srecinin, genelde arkeolog olan aktr, onun karsnda alcs vardr ve alnp verilen iletiler, sonuta, yorumcu, snflandrc, bilgilendirici ve retici nitelik tar. Belli bal arkeoloji alar arasnda, 2000 yl itibaryla, u alar yer alr:

http://archweb.leidenuniv.nl/archeonet; http://archnet.uconn.edu;

http://odur.let.rug.nl/arge;

http://avebury.arch.soton.ac.uk/NetStuff/archplaces.html; http://www.med.abaco-mac.it; http:/www.julen.net/aw; http://intarch.ac.uk; http://www.cineca.it;

http:/www.cineca.it/projects/aiace/aiace.html; (http://www.)

http://europa.eu.int/en/comm/dg22/socrates/tnp/index.html;

hd.uib.no/AcoHum/acohum.html; medicif.org/; metalab.unc.edu/wm/net/; uky.edu/Subject/museums.htlm; cast.uark.edu/;

anth.ucsb.edu/videos/index.htlm;

cr.nps.gov/crm/;

mailbase.ac.uk/lists-f-

j/gisarch/; eleftheria.stcloud.msus.edu/.

Son yllarn en nemli arkeolojik buluntularn barndran Marmaray ren yeri, arkasnda darmadan bir arazi brakarak tarihin plne atlmak zere. Yaknda orada ar, i merkezleri, dkknlar vb. ykselecek. Metro hattn karlayan kar noktada da Hali metro kpr inaat balatld, Azapkap dolaynda metronun geecei, yaklak 70 m. derinlikteki dolguda, kpr aya iin kazlar balad, kazklar akld. Duyarl mimarlar ve kimi gen arkeologlar- imdilerde yaknmalarn internet zerinden dile getiriyorlar sadece. Yaknda Sirkeci Postanesi arkasndaki metro istasyonu iin de kazlar balatlacak, kepeler stanbulun bu en youn buluntu yerlerinden birini daha halla pamuu gibi atacak. Ynetim yine kazlarn bir an nce bitirilmesi iin bask yapacak. Ama bu defa kaln duvarl byk yaplar kacak, nk tarihi kaynaklardan Botaniatos saray kompleksinin vb. o dolayda olduu biliniyor. Bilindii halde neden byle bir proje uygulamasna giriilmi diye soracak olursanz Marmaray projesinin bandan beri bir Ulatrma Bakanl ve Bayndrlk Bakanl projesi olduunu, bir arkeolojik proje hazrlna

giriilmediini, bunun iin hi bir aratrma yaplmadn sylemek gerekiyor. ngrlen skdar-Sarayburnu-Zeytinburnu-Taksim gzerghn, T ulam profesrlerinden Haluk Gerekin hazrlad biliniyor. Gzergh, dnemin Mimarlar Odasnca eletirilmiti, ulatrma uzmanlar rayl sistemin sur dna karlmasn, alternatif olarak birinci kpr- E5 karayolu paraleli imdi o yoldan metrobsler geiyorseilmesini nermilerdi. nk Tarihi

Yarmadann, Anadolu yakasndan Avrupa yakasna tanacak milyonlarca yolcu iin bir gei noktas yaplmas yerli ve yabanc uzmanlarn

anlayabilecei bir ey deildi. Ama Tarihi Yarmadann kltrel, arkeolojik varl, bir hyk olduu gerei bandan beri hi dikkate alnmad, buluntular ortaya ktnda da Belediye Bakannn buluntular projeye engel olarak grme alkanl vardr- kent arkeolojisi kurallar gzetilmedi, vardiya kazld, alan, hzla inaata hazrland. Geriye, eline bir arkeoloji szl alp yok edilen tarihe hznle bakan birka arkeolog kalmt. 5

*R. Francovich-D. Manacorda, Dizionario di archeologia, Editori Laterza, Roma-Bari 2000, 468 sayfa.

Erken mparatorluk Dneminde Romallar ve Yahudiler: Paganlk, Yahudilik ve Hristiyanlk Arasndaki Snrlar zerine Dnceler1 Stephen Mitchell2
(eviri: Turhan Kaar)3

MS 79 ylnda mparator Titus, 66-70 yllar arasndaki Yahudi isyan srasnda yerle bir edilen Kudsten gelen ganimetlerle finance edilen Colossiumun inaatn tamamlad. Bu yap Roma halk iin grlmeye deer bir oyuncakt. Alta Titusa elik eden Berenicenin Yahudi bir prenses olmas dikkate deer bir ironiydi.4 Bylece bu an, tam da iki kltrn arpp en gl ocuunu, yeni Hristiyanlk dinini dourduu dnemde, Romallarn Yahudilere kar eliik duygularn zetliyordu.

Fakat Titus ile Berenicenin evlilii Romal senatrlerden gelen muhalefetten dolay kecekti. Yine de, Yahudi kralie ile evli bir Latin imparatorun Romay ynetmesinin nasl bir ey olabilecei bir heyula gibi karmza kmaktadr. Bu durum ayrca, romantik akn gerisindeki muhtemel gereklii de ifade eder: I.

1 Burada evirisi verilen alma, Prof. Mitchell tarafndan ilk defa 6 Kasm 1997de Oxforddaki Wolfson Kolejinde Yedinci Sir Ronald Syme anma dersi olarak sunulmutur. Bu dersin ksaltlm bir versiyonu, daha sonra 6 Mart 1998de Times Literary Supplemantda yaynlanmtr. almann geniletilmi akademik Almanca versiyonu 2002de yaynlanmtr. Almanca versiyonu iin baknz: S. Mitchell, Rom Und Das Judentum In Der Frhen Kaiserzeit: berlegungen Zu Den Grenzen Zwischen Heiden, Juden Und Christen (Hg.) Jrgen Dummer & Meinolf Vielberg, Leitbild Wissenschaft? (Altertumswissenschaftliches Kolloquium Band 8) (Franz Steiner Verlag: Stuttgart 2002), s. 149-172. Burada sunulan eviride, konferans metni ve Times versiyonu esas alnm olmakla birlikte, dipnotlar Almanca versiyonuna dayanlarak konulmutur. Metin ierisindeki yer, ahs ve eser isimlerinin Latince biimleri tercih edilmi, gerekli bazlarnn Trkeleri parantez iinde verilmitir. 2 Prof., University of Exeter, Dept. of Classics and Ancient History, Exeter, UK. (E-Mail: S.Mitchell@ex.ac.uk) 3 Prof. Dr., Pamukkale niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Tarih Blm, 20070 Knkl Kamps, Denizli. (E-mail: tkacar@pau.edu.tr). 4 J.A. Crook, Titus and Berenice American Journal of Philology 71 (1951), s. 162-175; A. Giovannini, Die Zerstrung Jerusalems durch Titus: eine Strafe Gottes oder eine historische Notwendigkeit?, Festschrift G. Gottlieb (1996), s. 11-34. G. Alfldy, Eine Bauinschrift aus dem Colosseum Zeitschrift fr Papyrology Und Epigraphic, 109 (1995) s. 195-226.

yzyl

Romasnda,

Yahudi

Krallnn

Roma

aristokrasisi

ile

gerekten

birleebileceini tahayyl etmeli miyiz veya edebilir miyiz? lk bakta, antik ada ve bugn, ok az tarihinin bu ay ok ciddi olarak alglad grlmektedir. Roma Yahudileri, ya bizzat kendileri srekli rahatszlk nedeni, ya da srgn kurbanlar idiler: Mesel MS 19, 41 ve 49da olduu gibi.5 mparator Claudius, alenen Yahudileri btn dnyaya hastalk bulatrmakla sulamt.6 mparatorun rabet gren bu szleri, Filistinde bir sulama olarak Hristiyanlara kar tekrar edilecekti. Yahudiye (Iudaea)de, Romann hem sembolik hem de gerek g dayatmalar, dinsel inatln ateledii hi bitmeyen huzursuzluklar, korkun boyutlarda bir isyana neden oluyordu. Tarihi Tacitus, okuyucularn isyan hikayesine hazrlarken, Yahudiler aleyhine hrn ve rk kfrlere bavuruyordu: Yahudiler, mparatorluk tebasnn en ktlerinin tamamn yerel tanrlara ibadeti terk etmeye ve Kudse vergi gndermeye zorlamlard; Yahudiler biribirlerine ar derecede balydlar, fakat baka herkese kar kin gderlerdi. Bunlar, bakalar ile evlilii rededen bir rk, fakat kendi aralarndaki btn ahlkszlklar grmezlikten gelirlerdi. Buradaki kaba nyarg, Roma geleneinde Ciceroya kadar uzanan bir retorik ile bilenmektedir.

Ne var ki, yanl bir iz srmekteyiz.: Tacitusun da yapt gibi, kesinlikle Berenice ve akrabas Byk Herodes hanedan ile Romann sradan Yahudileri, yani ne kendi krallarna ne de Caesarlara sayg duyan, din adamlarnn kontrolndeki Kuds halk arasnda ayrm yapmak zorundayz.7 Byk Herodes, yapt yedi evlilik sayesinde, haklarnda veri bulunabilen yzden fazla yesi olan bir hanedann kurucu babasdr.8 Herodes, M 40da konumunu dorudan Roma desteine, zellikle Marcus Antonius ve gelecein imparator Augustusu gen
M.H. Williams, The Expulsion of the Jews from Rome in A.D. 19, Latomus 48 (1989), s. 765-784. H. Botermann, Das Judenedikt des Kaisers Claudius (1996). 6 mparator Claudiusun skenderiyelilere yazd nl mektup iin baknz: Corpus Papyrorum Judaicorum II, 153, 96 vd. 7 Tacitus, Historiae, 5.5; non regibus haec adulatio, non Caesaribus honor. 8 Herodesin ailesi iin bkz. N. Kokkinos, The Herodian Dynasty, Origins, Role in Society Eclipse (Sheffield 1998).
5

Octavianusa borluydu.9 Octavianus, Herodesin Iudaea, Idumaea ve Samaria kralln teyid etmek iin Capitolinusda bir adak sunmutu. Kral Herodes, Romada epeyce bir zaman geirdi ve oullarn eitimleri iin yine bu ehre gnderdi. Herodesin iki byk olu, Alexander ve Aristobulus, M 22den 17ye kadar nde gelen bir senatr olan Pollionun evinde be yl geirdiler. Bu Pollio, emekli senatr Asinius Polliodan bakas deildi. Kaynaklar, Asinius Pollionun, Herodesin dostluunu kazanmaya alanlarn en gayretlisi olduunu

yazmaktadr.10 O, ayn zamanda, yaklak yirmi yl nce Herodese Capitolinusa kadar elik eden iki consulden biriydi.11 Pollioya biraz sonra dneceiz. Herodesin kk ocuu, Herodes Antipas, Arkhelaus ve Philippusdur. Bu ocuklar daha sonra Herodes kralln blecekler ve baba bir anne ayr byk kardeleri gibi Yahudi bir retmenden eitim almak iin Roma yolunu tutacaklardr.12

Herodes ailesine mensup bireylerin dini tutumlar, Yahudi tarihi Flavius Iosephusu utandrmaktayd. Zira bir Ferisi Yahudisi olan Iosephusun, dindalar hakknda yargda bulunurken kulland standartlar ok yksekti. ktidarna gz diken bir rakibine gre Herodes, sadece yar-Yahudi idi. nk Herodes, kendini Yahudilerden ziyade Yunanllara yakn hissediyor ve yabanc [Yunan] ehirlerde tapnaklar dahil binalar yaptrmakla vnrken, Yahudi topluluklara benzer hediyeler vermekten kanyordu. Fakat bu istihza, Herodesin Kuds tapnan yeniden ina ettirmesini ve srgndeki Yahudilerin haklarn savunduu gereini dikkate almamaktadr. Herodesin Yahudi kimlii, aile evresinin evlilikleri ile

Iosephus, Antiquitates Judaicae, [=Yahudilerin Eskia Tarihi], 14, 381-89 (buradan sonra sadece Antiquitates olarak alnacaktr; Bellum Judaicum [=Yahudi Savalar] 282-5 (buradan sonra sadece Bellum olarak alnacaktr; Appian, BC V. 75. 10 Iosephus, Antiquitates 15, 343. L.H. Feldman, Asinius Pollio and his Jewish Interests, TAPhA 84 (1953), s. 73-80. 11 D. Braund, Four Notes on the Herods, Classical Quarterly 33, (1983) s. 239-42; L. Feldman, Asinius Pollio and Herods sons, Classical Quarterly 35 (1985), s. 240-43. 12 Iosephus, Antiquitates 14, 403; M. Goodman, The Ruling Class of Judea, The Origins of the Jewish Revolt Against Rome A.D. 66-70, (Cambridge 1988), s. 110. S. Cohen, The Begining of Jewishness: boundaries, varieties, uncertainties (University of California Press: Berkeley & London: 1999), s. 13-24.

aka tanmlanmaktadr. Mesel kzkardei Salomenin Nabati kral Syllaeus ile evlendirilmesi, damadn snnet olmay reddetmesi zerine gereklememiti.13

Herodesin oullarnn Yahudilikten dndne dair ok az iaret vardr. Luka ncilinin anlattna gre, Herodes Antipas, Kudsteki byk Yahudi lenlerine dzenli katlrd. Roma valisi Pontius Pilatus, Kudsteki valilik saraynda saldrgan remizlerle ssl adak kalkanlar sergilemeye kalkt zaman, Herodes Antipas, kardei Philippus ile birlikte valiyi baaryla protesto etmitir. Bir sonraki kuakta, I. Agrippa, ulusal bir Yahudi liderinin gstermek zorunda olduu dindarlk ile Romann dostu ve mttefiki iin gerekli olan dnyevi nitelikler arasnda ideal bir orta yol buldu. Agrippa, Romada imparatorluk sarayna ok yaknd. Kudste ise titizlikle kurban trenlerine katlr ve Yahudi tresinin gereklerini yerine getirirdi. Ayn hassas denge olu II. Agrippa tarafndan da izlendi ki, bu durum tarih na kan iki olayda aka grlebilmektedir. lki, havari Paulusun Romal ynetici Festus tarafndan MS 60da yarglanmas hadisesidir. Burada bir Yahudi olarak II.Agrippa, Paulusun Kitab- Mukaddese ait vahyin icras ve (Hz.) sann mezardan kp yeniden havarilerine grnmesi hakikati (resurrection) hakkndaki iddialarn dinledi ve sempatik bir istihza ile Paulus, (Hz) sa ile hemen hemen bir Hrstiyana yakr biimde konutu eklinde cevaplad. kincisi de, II. Agrippann MS 66daki byk Yahudi isyannn sorumlular olan zealotlara14 beyhude kar kmas hadisesidir.

mparator Augustus ve onun sa kolu Marcus Agrippa, Herodesin Roma tecrbesinin esas karakterleridir. Iosephus, Herodesin, Augustusun nazarnda Agrippadan sonra birinci, Agrippann nazarnda ise Augustustan sonra birinci olduunu iddia etmektedir.15 M 15de Herodes, Sebaste ve Kaisareia (Filistin) ehirlerinde ina ettirdii modern mimari harikalarn gstermek iin, Filistini
13 14 15

Iosephus, Antiquitates 15, 220-28 (Syllaeus); 20, 137-140. Zealot: Eskia srailde radikal milliyeti Yahudi grubun ad (.n). Iosephus, Antiquitates 15, 361; Bellum I. 400.

10

dolarken Agrippaya refakat eder. Bu, pratik bir adam etkilemek iin emin bir yoldu, nk Atina ve yaknlardaki Roma kolonisi Heliopolisteki (=Suriyede Baalbek) baz binalarn dizaynnda, Agrippann bizzat katksnn olabilecei gz nne alnmaktayd. Kudste, bayramlk elbiselerini giymi ve Yahudilerin tanrsna yz kz kurban ederek daha nce ei benzeri grlmemi bir ziyafet veren Agrippa, btn ahali tarafndan alkland. Sonralar Agrippann, tapnan aaas ve ritellerinin ciddiyet ve heybetinden akna dnd hep anmsand. Agrippa, bir ka gn sonra Caesareadan gemiye bindii zaman, btn Yahudiler tarafndan kalabalk bir trenle, onun dindarlk ovuna duyulan hayranlkla elenkler yadrlarak uurland. Bu iliki, bir yl sonra Krm ilerini dzeltmeye alan Agrippay desteklemek iin, Herodesin arlmad halde, bir filo ile Karadeniz kylarnda grnmesi ile mhrlenmi oldu. Her ikisi de, daha sonra kara yolu ile Kk Asyaya getiler ve Efesteki yerel Yahudi toplumun ikayetlerini dinlediler.16

Agrippann M 12de beklenmedik lm derin bir iz brakt. Herodes nceden Gazzann kuzeyindeki Anthedon ehrine Agrippias ismini vermiti.17 Agrippann ad Herodesin Kudste ina ettirdii tapnan stne de kaznmt.18 Dahas isim hanedana da aktarld ve M 10da doan Herodesin bir torununa Agrippa ismi verildi.

Gelecein Kral I. Agrippas olacak olan ocuk, daha alt yandayken M 4de Romaya gnderildi ve Marcus Antoniusun kz ve Augustusun vey olu olan yal Drususun dul kars Kk Antoniann evinde yetitirildi. Bu hane halknn isimleri, Herodes devrinde Filistin toponomisine de geti. Kudsteki ana istihkm, Marcus Antoniusa bir kran ifadesi olarak, Antonia oldu. Caesarea limanndaki en geni istihkml kuleler Drusium olarak adlandrld.
16 17 18

Iosephus, Antiquitates 16, 16-26; 12, 125-7; 16, 167-70. Iosephus, Bellum 1, 87, 118, 146. Iosephus, Bellum, 1, 416.

11

Roma isimleri Herodesin ailesinde kuak boyunca grlmektedir.19 Bu nasl yorumlanmaldr? ki ada paralel olay, Roma isimlerinin Yahudilerce aln gerekesinin, sadece ismi alnan kiilerin, Yahudi inanlarna duyduklar gl sempatileri ima etmektedir.20

Bunlardan

ilki,

havari

Paulus

ile

balantldr.

[ncildeki]

Resullerin

leri

blmnde, havari Paulusun isim deiiklii, yani Yahudi kkenli Sauldan Roma kkenli Paulusa geii onun Kbrstaki Salamis kentinde Roma proconsul Sergius Paulus ile karlamasnn hemen akabinde olduu yazlmaktadr. Luka ncili de, Saul ile Barnabasn, Romal yneticinin maiyetinde bir khin sfatyla bulunan byc Elimas21 ile nasl karlatklarn anlatmaktadr. Elimas yeni gelenlere [Saul ve Barnabas] muhalefet etti ve Sergius Paulusu onlar aleyhine evirmeye alt, fakat Saul olarak da bilinen Paulus Elimas ile att ve onu krletirdi. Vali olanlar grd zaman bir mmin oldu ve Efendi [Hz. sa] hakknda rendiklerinden ok etkilendi.22 Eusebius Hieronoymus (Aziz Jerome) drdnc yzyln sonunda, Luka ncilinin aka anlatmad Paulusun isim deiikliini, Paulusun yeni ismini Sergius Paulus ile kurduu bu nemli yeni dostluun ansna kullandn yazmaktadr.23 Buradan iki sonu daha karabiliriz. Birincisi Sergius Paulusun sadece Paulus ve Barnabas deil, fakat onlardan nce yine bir Yahudi olan Elimas huzuruna kabul etmesi, onun Yahudi nde gelenlere olan sempatisini ortaya koymaktadr. kincisi, Paulus yeni ismini rastgele nedenlerden dolay deil, proconsulu ihtida ettirdiine inand iin benimsemiti.24

Herodesin hanedannn isimlerinin Romallamas kuaktan beri bilinmektedir. (Iosephus, Ant. 18, 130-3.; Iosephus, Antiquitates 20, 143-44; 20,147; Iosephus Vita 6. 20 M.H. Williams, Palestinian Jewish Personal names in Acts urada: K. Bauckham (Hrsg.), The Acts of the Apostles in its Palestinian Jewish Setting (1995), 79-113, Agrippa ve Drusilla rneklerini alntlamaktadr. 21 ncilie gre bu kahinin gerek ad Baryeudur (=Bar-jesus), Elymas ise byc demektir, bkz. Resullerin leri 13. 6-10 (.n.). 22 Apg. 13, 4-12. 23 Hieronymus, De Virus Illustribus 5.

19

12

Dier ada paralel olay ise daha az bilinmektedir. Iosephus iki defa M 20lerin Pollio diye bilinen bir Ferisi Yahudi liderinden bahsetmekte, fakat hi bir aklama ve arka plan bilgisi vermemektedir.25 Bunun iin mmkn olan tek aklama, Pollio ismini alan kiinin, bu ismi, Herodes ailesinin yakn dostu olan Asinius Pollioya bir sayg veya bir minnet ifadesi olarak taddr. Daha nce grdmz gibi, Romal Pollio, kraln iki byk ocuunun eitimini emanet edebilecek kadar Herodese yaknd. Burada Yahudiler iin bir sempati lsn varsayabiliriz.

Pollionun uzun sredir Yahudi dini ile ilgilendiine dair daha iyi bir veri de mevcuttur. M 40da Vergilius, Latincenin en iyi bilinen ksa iiri olan Drdnc Eclogueu [=oban kasidesi] o yl consul olan Pollioya ithaf etmiti. iir, Pollionun Marcus Antonius ve Octavianusu bartran Brundisium Anlamasna mimarlk etmesinin hemen sonrasnda yazlmtr ki, bu anlama Marcus Antoniusun, Octavianusun kzkardei Octavia ile evlenmesiyle mhrlenmitir.26 iir, harika bir ocuun doaca kehanetinde bulunmaktadr: Bu ocuk cennetten inecek ve bar getirecek, bu bar ile beraber, ocuk cennette tanrlarn arasndaki yerine dnmeden nce, altn a Romaya geri gelecek. Eclogue, Hristiyanlar tarafndan, -ilk kez ve en nl olarak da imparator Constantinus (306-337)27 tarafndan- bariz nedenlerden dolay (Hz.) sann doumunun kehaneti olarak yorumlanacaktr. Bu iir, Vergiliusa Romann pagan yazarlar arasnda, Hristiyan bir kahin olarak esiz bir stat kazandrd.28 Modern zamanlarda ise, ncil hikayesi ile kurulan bu paralellik, hakl olarak ciddiye alnmaktadr. Sadece kehanetin genel ekli deil, fakat pek ok detaylar da Helenistik dnem Yahudi vahiy literatryle ve bilhassa ncil yazarlarnn da dayandklar bir gelenek olan

24

H. Dessau, Zum Namen des Apostels Paulus Hermes 45 (1910), s. 347-368. Iosephus, Antiquitates 15, 3 ve 370. 26 E. Norden, Die Geburt des Kindes, Geschichte einer religisen Idee (1924). R.G.M. Nisbet, Virgils Fourth Eclogue: Easterners and Westerners, Collected Papers on Latin Literature (1995), s. 47-75. 27 Constantinusun ilk Hrstiyan imparator olduunu hatrlayalm (.n). 28 P. Courcelle, Les exgses chrtiennes de la quatrime Eclogue, REL 61 (1957), s. 294-319.
25

13

Sibylline

kehanetlerinin

[oracle]

nc

kitabyla

yaknen

paralellik

arzetmektedir.29 Bu motiflerin pek ounun, Vergiliusdan nce, Helenistik veya Roma literatrnde grlmedii unutulmamaldr. iirin politik ierii, Antonius ve Octaviaya beklenen bir erkek evladn doumudur, fakat, Vergiliusun kendi eserleri iinde sadece burada ve Latince literatrde de ilk defa, niin byle bir uygunluu dndn [yani hikayesini niin Yahudi modeller zerine

temellendirdiini], sormak zorundayz. Cevap kesinlikle Pollionun Yahudilie duyduu sempatide yatmaktadr. iirin ithaf edildii kiinin, Vergiliusun

gnderme yapt materyale aina birisi olduundan emin olabiliriz. Yine bu ithaf edilen kii, airin, kendi dinsel ilgilerine dikkat etmesiyle pohpohlanm oluyordu.30 Bylece, Ronald Symen kelimeleriyle triumvirlik dnemi Romasnda en gl edebi etki olan Asinius Pollio (Pollio ayn zamanda M 60dan sonraki i savalarn bir hikayesinin yazardr), kendi kuann Yahudilie ihtidas muhtemel olan en yakn kiisiydi.

Bundan baka, Paulus ve Pollio paralelliklerinden Agrippa ismine dnersek, Marcus Agrippann, isminin tapnak kaplarndan birinin zerine kaznmasna msade ettii sonucunu karabiliriz, nk o, kendisini Yahudi kltnn en azndan bir sempatizan olarak tanmlyordu.

nde gelen Yahudilerle Roma aristokrasisi arasndaki balantlar gelecek kuakta da gl olarak devam etti. Anahtar ahs, gen Antoniann hamilik ettii I. Agrippadr. Agrippa, imparator Tiberiusun olu gen Drususun o kadar ok yakn arkada idi ki, Tiberiusun MS 19da Agrippay gznn grecei yerlerden uzaklatrd sylenir, nk Agrippann huzurundaki mevcudiyeti, imparatora olu Drususun lmne duyduu derin znty hatrlatmaktayd.
29 V. Nikiprowetzky, La troisime Sibylle (1970); H.W. Parke, Sibyls and Sibylline Prophecy in Classical Antiquity (1988); D.S. Potter, Sibyls in the Greek and Roman World, Journal of Roman Archaeology 3 (1990), s. 471-483. 30 W. Horbury, Der Tempel bei Vergil und im herodianischen Judentum, urada: P. Pilhofer, (Hrsg.), Gemeinde ohne Tempel (1998), s. 151-171.

14

MS 36da Tiberius, Drususun olu Tiberius Gemellusu Agrippann ihtimamna emanet etti. MS 41de zel muhafz birlii Claudiusa tahta gemeyi teklif ettii zaman, ayn Agrippa, teklifi kabul etmesi iin Claudiusu ikna etmeye alanlar arasnda nemli rol oynad.

Yahudi ve Roma karlarnn bu ekilde rlmesi sadece sarayla snrl deildir. Roma idareci snfnn gc ktye kullanmasna da dikkat edildi. Zira bu gc ktye kullanma pekok yerel atmalar da alevlendiriyordu. Nihai olarak MS 66daki byk isyan bu tr gc ktye kullanmann sonucuydu. Fakat bu dnem, Suriye valisi Marcus Petronius gibi Yahudi sempatizanlarna da tank oldu. Petronius, mparator Caligulann Kudsteki tapnaa heykelinin konulmas eklindeki talimatlarn kulak ard ederek veya saptrarak Yahudilerin tarafn tuttu.31 Petroniusun Yahudilie kar aktif bir ilgisi vard ve Yahudi felsefesinin baz temel unsurlarn renmiti. Iudaeanin ilk yneticileri arasnda, nde gelen skenderiyeli Yahudi bir aileye mensup olan Philonun bir yeeni Ti. Iulius Alexanderda vardr. Roma Yahudi yaknlamasna baka bir rnek,

imparatorluk azatls Felix adl bir idareciydi. Felix, I. Agrippann kz Drusilla ile evliliinden dolay, Roma ynetici elitin, Yahudi kraliyet ailesi ile kaynamasn temsil eder ve bylece Titusun Bereniceyle emellerinin n habercisidir.

Yahudi ve Yunan-Roma kaynaklar, Iudaea ve Suriye ynetici evresi dnda, Yahudiliin senatryal evrenin kadn mensuplar nezdinde de sahip olduu cazibeye iaret etmektedirler: Fulvia adl bir kadn, Tiberius zamannda Musevi Yasalarnn bir reticisi tarafndan aldatlp dolandrld;32 Neronun ei Poppaea Sabina M.S. 60 yl civarnda Romaya gelen Yahudi delegasyonu iin ilk durakt;33 Asya eyaletindeki Acmoniadan olan Nero devri senatrlerinden L. Servenius Cornutusun ei Iulia Severa, memleketine bir sinagog inasnn masraflarn
31 32

Iosephus, Bellum 2, 193-203; Antiquitates 18, 261-72; Philo, Legatio Ad Gaium, 225-60. M.H. Williams, The Expulsion of the Jews from Rome in A.D. 19, Latomus 48 (1989), s. 765-784

15

karlad;34 ve Britanya fatihi Aulus Plautiusun ei talihsiz Pomponia Graecina kocas tarafndan muhtemelen yabanc batl inanlara bamllk sulamasyla boand.35

Roma ve Iudaea aristokratlar arasndaki bu dostluk duygusu veya ortaklk hangi temeller zerine oturmaktayd? mparatorluk hane halknn en st dzeyinde baz unsurlar ok barizdir: Mterek politik menfaat; saray yaamnn lksleri ve heyecanlar iin ortak bir coku; gl erkekler ve korkulacak derecede cazibeli kadnlar, rk ve sosyal blnmlkteki gelenei nemsemeksizin biribirlerine ekimlenmekteydiler. Fakat yaknlamalar entelektel ve dinsel de olabiliyordu. Buna ilikin veriler, imparator Augustus ve Tiberius hakknda anlatlan

hikayelerdeki gibi ya anekdot dzeyindedir, ya da Pollionun Yahudi ilgilerine ilikin karmlardaki gibi dolayldr. Fakat veriler, Yahudi inan ve pratiinin tabiat ve bunlarn Romallarda oluturduu cazibe hakknda yaplan genel

mlhazalarla desteklenmektedir.36

Bunlarn en nemli ada erevesi, MS I. yzyln son yllarnda Iosephusun, Yahudilere kar Yunan yazarlar tarafndan yaylan iftira ve yalanlar reddetmek ve Yahudi yasalarnn ve adetlerinin erdemlerini aklamak iin, yazd, Contra Apionem adl eserinde verilmektedir. Iosephus, btn uygar toplumlarn hukuka sayg zerine temellendiini ve (Hz.) Musann en eski kanun koyuculardan olduunu savunmaktadr. Ona gre, (Hz.) Musa benzersiz otoritesiyle, hakimiyetini ve yetkisini Tanrdan alan teokratik bir idare ekli yaratmay baarmt. Yunan felsefi sistemlerinin aksine, Yahudi inancnn erevesi btn topluma akt. nk Yahudilikte usl ve uygulamay birletiren eitici bir sistem gelitirilmiti.

Iosephus, Antiquitates 20, 189-96; Vita 16; M.H. Williams, . The jewish tendencies of Poppaea Sabina, Journal of Theological Studies (1988), s. 97-111. 34 MAMA VI 264. 35 Tacitus, Annales 13, 32. 36 W. Liebeschuetz, The Influence of Jews among non-Jews in the Roman Imperial Period Journal of Jewish Studies 52 ( 2001), s. 235-52.

33

16

Sinagogda verilen haftalk dersler, herkesin Yahudi yasalarndan haberdar olmasn salyor ve olaan st bir birlik ve harmoniyi getiriyordu. Trelerin uygulanmas din adamlarnn ykmllyd ve akideleri basitti: Sayg ve itaat tek bir mkemmel Tanrya idi; aile ilikileri pek mukaddesti. eref ve haysiyetine halel gelmemi evlilikler ierisinde kadn, erkee tabii idi; ocuklar ailelerine sayg gstermek zorunda idiler ve genler yallara bakmakla ykmlydler. ocuklar, hem yasalar hem de atalarnn fiilleri ile telkin edilen ll olmaya dikkat etmek ve arlktan saknmaya zen gsterme yolunda sk sk eitileceklerdi. Hukuk evrensel bir insanlk, hrmet ve bakalarna kar saygy savunmakta ve bunlara uymayanlara kar cezai bir iddet iermekteydi. Hilekrlk, aldatma ve rmlk, Yahudilerde, btn dier milletlerden daha iddetle cezalandrlmaktayd. Erdem, maddi bir kazanla veya kamudaki herhangi bir itibar sembol ile dllendirilmezdi, fakat Tanrnn yenilenecek varlk szyle ve bu dnyadan sonra daha iyi bir hayat vaadederek dllendirilirdi. Bu yaam hali, Yunanllar arasnda olduu gibi idealist filozoflarn uydurduklar bir ey deil, fakat Yahudi toplumlar iin bir gereklikti.

Yahudi tresinin cazibesi, asil ruhlu Romallar iin hafife alnmamaldr. Bu tre, Roma ynetici snfa byk lde cazib gelen Stoacl yaknen andran, ahlaki ve dini bir sistemdi. Iosephus kendi otobiyografisinde, bir Ferisi olarak Stoacla yakn felsefi bir d grn benimsediini aklamaktadr. Hatta Yahudi doktrin ile Stoaclk arasndaki balant noktalar, Philonun eserlerinde, Yahudi teolojisini Yunan felsefesiyle birletirmeye ak bir teebbs olarak grlmektedir. Yahudi yasas, yani dini otoriteye, aileye ve gelenee mracaat, tam olarak Roma senatryal snfnn zelliklerine (ethos) uymaktayd. laveten, gelecekteki daha iyi bir hayat doktrini, erdemin kendisinin bir dl olduu eklindeki Stoac iddia ile balantl bir gelime olduu fikrini telkin etmektedir. Ayrca Yahudilik, etrafnda ahlki bir sistemin kaynaabilecei hakiki bir dini z ortaya koyabiliyordu. Romal aristokratlar, kendi kamu hayatlarnda, dinin toplumsal ve politik otorite

17

modellerini desteklemede temel rol oynad bir sisteme ainaydlar, fakat bu sistem dini inann ieriine ok az nem veriyordu. Pek ounun sarld Stoaclk, onlara soyut bir felsefi at sunmaktayd. Yahudiliin kuvvetli tek tanrcl (monotheizm), ahlki-din bir sistemi ikna edecek kadar

tamamlamaktayd. Aksi taktirde, sistem bariz bir din odaktan mahrum kalrd.

Romal aristokratlarn, Yahudi yasasna ve kltne olan ilgileri bir vakumda gelimedi. Stoaclk gibi, Yahudi adetlerinin cazibesi, Senato yelerinin ve imparatorluk hane halknn ok daha tesine gitmekteydi. Yahudi kltnn senatryal sempatizanlar, entelektel egzantirikler deil, fakat ok daha geni bir snfn nemli temsilcileri idiler. Iosephusun anahatlarn sunduu Yahudi inancnn unsurlar, Yahudiliin btn paganlara olan arsnn temelini oluturuyordu. Contra Apionemin sonunda nemli bir pasaj, Yahudi adetlerinin Yahudi olmayanlar arasnda yaylndan bahsetmektedir:
Avam takm uzun zamandan beri bizim dini riayetlerimizi benimsemek iin hevesli bir arzu gstermilerdir; ve bizim yedinci gn almay terketme adetimizin (abbat) ve keza oru ve lambalarn aydnlatlmas ve gda maddelerine ilikin yasaklarmzn yaylmad ne bir millet ne de, Yunan veya barbar, bir ehir vardr. Bundan baka, avam, bizim i uyumumuzu, cmertliimizi ve zanaatlarmzdaki azimli almamz ve yasalarmz iin gerekli olan ne varsa yapmamzdaki kararll taklit etmeye alr. Btn bunlarn iinde en artc olan hukukumuzun nefsan zevkleri insanlar kandrmak iin hibir surette cazibeli yem olarak kullanmamasdr; fakat hukukumuz, etkisi kendisinden menkul meziyeti ile yaylmtr; ve Tanr evrene nfuz ettii iin, [(Hz.) Musa] hukuku da insanolu arasnda kendi yolunu bulmutur.37

Bu iddialar, bazan ok ar derecede abartl olarak ele alnd halde, Roma tarafndan ada verilerle desteklenmektedir. Hasmane bir tank olan Tacitus, btn en kt unsurlarn (Tacitusun arkadalarna ilikin her zamanki tahminine gre kk bir grup deil) kendi ana dinlerini terketmeye ve Yahudilerin dinine sayg gstermeye zorlandklarndan feryad- figan ierisinde ikayet etmektedir. ada Romal yazarlarda, Romadaki veya talyadaki paganlar tarafndan Yahudi adetlerinin benimsenmesine ilikin ynla ima vardr.
37

Iosephus, Contra Apionem, 2, 282-86.

18

Bunlarn en nls, Iuvenalisin anlatt, olu Yahudilii terkedip Roma hukukunu benimseyen ve abbata riayet eden bir baba hakkndaki nkteli ksa hikayedir.38

Bylesi Yahudi sempatizanlar hakknda en detayl bilgimiz, Romadan deil fakat Romann dou eyaletlerinin kentlerinden gelir. En nemli kaynaklar yine Iosephus ve Resullerin lerinin yazardr ki, bu sonuncuda sinagoglarda Yahudi ibadetlerine katlan ve hatta Kudsteki tapnaa dzenli ba gnderen pagan toplumlara tekrar tekrar gndermeler yaplmaktadr. Modern bilim adamlar, hepsinden nce Yeni Ahid almalar balamnda, Yahudi sempatizanlar iin yeni bir terim uydurdular: Tanrdan-korkanlar. Bu modern terminoloji, Tanr endielileri Tanr tapnclar dahil olmak zere bir ok ibareye, veya ksaca birinci yzyl yazarlarnn Yahudi sempatizanlarn tanmlamak iin kullanlan Helenlere tekabl etmektedir. Iosephus bir noktada Neronun ei Poppaea Sabinay tanmlamak iin Yunanca sfat theosebesi [Tanr tapc] kullanr. Bu, Sabinann bir Yahudi din adamlar delgasyonuna lehte bir sonu iin, tavassut ettii durumdu. phesiz terim hususi olarak kadnn Yahudilie ilikin

sempatilerine delalet etmektedir. II. yzyldan sonra, theosebes yaztlar zerinde standart bir sfat halini ald ki, Yahudi sempatizan snf iin tam bir tanmlayc etiket olarak ilev grmekteydi. Theosebes, Yahudilerin kendileri iin kullandklar Ioudaios etiketiyle semantik olarak mukayese edilebilecek bir terimdir.39

Resullerin lerinin yazar iin Tanrdan korkanlar erken Hrstiyanln yaylnda ok nemliydiler. Ulalabilir olmalar, Yahudi teolojisine ainalklar, fakat sadakatlarnda ksmen akkan olan bu grup, Paulusun retisine muhatap olan ve bu reti tarafndan kazanlan tek nemli ve en geni gruptur.

Tacitus, Historiae, 5, 5; Juvenalis, Saturae 14, 96-106; Epictetus 2, 9; E. Schrer, The History of the Jewish People in the Age of Jesus Christ, cilt III.1 (1981-86), s. 161. 39 S. Mitchell, The cult of Theos Hypsistos between pagans, Jews and Christians urada: P. Athanassidi & M.Fuede (editrler) Pagan Monotheism in Late Antiquity (Oxford 1999), s. 81-149, zellikle bkz. s. 115-121.

38

19

Beinci yzylda bile mensuplar bulunabilen Yahudi sempatizanlar kalabal miladi birinci yzyldan sonra theosebeis olarak tannan bir dini kategoriye doru dnrken, Roma aristokrat snf iindeki Yahudi sempatizanlar grntden kaybolmutur. Bunun aklamas yksek politikalar ierisinde kk salmtr. IulioClaudius saray evresinin yeleri ile Herodes ailesi arasndaki yakn balar ta byk Yahudi isyanna kadar Yahudi davasnn ykseltilmesi iin nemli olmutu. Bu dnemde Yahudiliin dini doktrinine sempati duymak kabul edilebilir ve hatta moda olacak bir eydi. Yahudi savann byle sempatileri sona erdirmemesi gerekiyordu, nk Romadaki dnce reticileri, zealotlar tarafndan

ynlendirilen ulusal isyan ile mtevaz grlerin ve kendilerine ok tandk sadk Yahudi krallar arasndaki ayrm yapabilecek kadar yetenekliydiler. Deien iklimdeki anahtar figr, Titusun kk kardei olan, mparator Domitianusdur. Yahudiler zerine bir zaferin onurunu paylamaktan dlanan Domitianus, kzgn bir anti-semitizme yneldi. Domitianusn grleri saray airi Martialis ve devrin dier yazarlar tarafndan tamamen sadakatle yanstlr. Bir kuak sonra phil-hellen ve anti-Yahudi imparator Hadrianus tahtta idi. Hadrianus da Titus gibi Filistinli Yahudilere kar sava at fakat, selefinin tersine, isyann bastrlmasn dinsel bir hal seferine evirdi. Iulio-Claudiuslar anda Romallar ve Yahudiler arasnda ok akca grlen bar, artk yeniden yakalamann ok uzandayd.

20

YUMUKTEPE KAZILARINDAN ORTAA TAKILARI


Do. Dr. Glgn KROLU*

ABSTRACT:

Between the years 1993-2009 archeological excavations were carried out under the direction of Prof. Caneva at Yumuktepe mound which is located in the city center of Mersin. The surrounding flat plains and rivers in the west of summit dominated by the mound, a medieval Christian settlement existed, dating from the 11th - 13th centuries. In the center of the settlement there is a closed cross planned church, a burial chapel in the south houses with a view of the Mediterranean landscape in the south and west parts and storage places in the north. During the 12th and 13th centuries there were workshops, storage places and, at the western slope climbing up to the summit, there was a gravel-paved medieval road. Architectural remains could not provide sufficient information to identify their structure but the founding was amazingly considerably and at this phase of Middle Age of Yumuktepe characteristic stones, ceramics, glasses, metals, small remains made of bones and especially adornment objects (jewellery) like rings, bracelets, earings, necklaces, fibulae, buckles can be seen which reflect the links of Turkish-Islamic states of Constantinople, the Aegean, Central Anatolia, Cyprus and the eastern and southern Mediterranean.

Keywords: Yumuktepe, Byzantine, Medieval, excavation, adornment objects, jewellery.

ZET:
*

Mimar Sinan Gzel Sanatlar niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Sanat Tarihi Blm, Beikta - stanbul, gkoroglu27@hotmail.com.

21

Mersin ehir merkezindeki Yumuktepe Hyndeki Prof. I. Caneva bakanlndaki kazlar 1993-2009 yllar arasnda yaplmtr. Etrafndaki dz ovaya ve akarsuya hakim tek ykselti olduundan 11.yzylda

kale olarak kurulmu olmaldr. Hyn zirvesindeki 11-13.yzyllar arasna tarihlenen Ortaa yerleiminin merkezini kapal ha planl bir kilise ve gneyindeki mezar apeli oluturmaktadr. Akdeniz

manzarasna hakim bat ve gneyde konutlar, kuzeyde ise depo ve atlye olarak kullanlm mekanlara ait kalntlar vardr. Hyn bat ve kuzey yamalarnda 12-13.yzyllara ait depo mekanlar ile zirveye doru trmanan bir yol kalnts belirlenmitir. Mimari kalntlarn ok tahrip olmasna ramen seramik, cam, metal ve kemik gibi kk buluntular ve zellikle de Yumuktepelilerin sslenmek iin kullandklar kpe, bilezik, yzk, kemer tokas, fibula, kolye, bilezik gibi taklar asndan olduka zengindir. Bu durum, Ortaan bu evresinde Yumuktepenin Konstantinopolis, Ege, Orta Anadolu, Kbrs, Akdenizin dou ve gneyindeki Trk-slam devletleriyle yakn ilikiler iinde olduunu gstermektedir.

ANAHTAR SZCKLER: Yumuktepe, Bizans, Ortaa, kaz, ss eyalar, mcevher.

evresindeki

dz

ova

ve

batsndaki

akarsuya

hakim

Yumuktepe

Hynde 1993-2009 yllar arasnda yaplan arkeolojik kazlarda zirve ve yamalarda 11 ile 13. yzyllar arasna tarihlenen bir Ortaa Hristiyan yerleimi gn na karlmtr1.

Krolu 2004, 103-132.

22

(Lev. 1-Yumuktepenin kuzeybatdan grnm)

Kilikia

blgesinin

968

ylnda

Mslman

Araplardan

Bizans

mparatorluunun eline gemesinden sonra bu blgede yeni bir onarm ve yaplanma dneminin balad grlr2. Bu yllarda Yumuktepe hynn zirvesi bir surla evrilmi ya da daha eskiye ait olan sur yenilenmitir. Yumuktepede srdrdmz kazlar srasnda Erken Bizans dnemine ait kk buluntularla karlalmasna ramen bunlarn ait olduu yap kat dzenli bir ekilde bulunamamtr. Hyn zirvesindeki yerleim, 10. yzyl sonu ya da 11. yzyl balarnda yeniden kurulurken toprak kaln bir tabaka halinde kesildiinden, Erken Bizans yap katnn yan sra Roma (2 - 4. yzyl) ve daha alttaki Grek yerleimine (M 6 - 4.yzyllar) ait yap katlar da tamamen yok edilmitir. Kazlar srasnda 11.yzyla ait yap kalntlarn hemen altndan ya da iinden M 6 - 5. yzyllara tarihlenen dere talaryla ina edilmi yaplara ait duvar kalntlar ile ok miktarda seramik gn na karlmaktadr.

Beldoukian 1962, 3-24; Edwards 1987, 3-50; Ersan 1996, 134-41.

23

Yumuktepede tabaka olarak bulabildiimiz en eski yap kat olan 11. yzyl yerleiminin kale olarak kurulduu ve askeri amala kullanldn 2009 yl kaz sezonunda ilk kez gn na karlan sura bitiik yan yana sralanan odalar ile buradaki mekanlarda ele geen kl, kama ve ok ucu gibi buluntulara dayanarak sylemek mmkndr.

(Lev. 2-Zirvenin batsndaki sura bitiik mekanlarn kalntlar)

11. yzyl ortalarndan ve 12. yzyl sonuna dein geen sre boyunca Yumuktepede tarmsal retim ve depolama ilerinin youn olarak srdrld iftlik veya ky benzeri bir yerleim olduu anlalmaktadr. Bu yerleimin merkezinde bir kilise, gneyinde ek bir nef eklinde uzanan mezar apeli, Akdeniz manzarasna hkim gney ve bat kesiminde konutlar, kuzey kesimde depo meknlar sralanmaktadr. Teraslandrlm yamalarnda ise 12 13. yzyllarda kullanlm olduu kk

buluntulardan anlalan ilik ve depo kalntlaryla, bat yamata zirveye 24

doru trmanan akl deli bir yola ait kalntlar belirlenmitir. En ge tarihli yerleimi oluturan 13. yzyla ait yap kat ise daha eski bir dnemde ya da 1960lardaki hyn Mersin Belediyesi tarafndan park haline getirilme almalar srasnda neredeyse tamamen yok edilmitir. Bu yerleimden geriye kalan ise yaplarn duvarlarna ait hafriyat ukurlarna doldurulan moloz iindeki kk buluntular ile zirvenin dou blmne yaylm olan mezarlardr.

Kazlarda ele geen mimari kalntlar ait olduklar yaplar tantacak yeterli bilgi vermemesine karn ta, seramik, metal, kemik ve camdan yaplm kk buluntular Ortaan bu evresinde Yumuktepedeki yerleimin Konstantinopolis, Ege, Orta Anadolu, Kbrs ve Akdenizin dou ve gneyindeki Trk-slam devletleriyle ticari ve kltrel balantlarn

yanstacak niteliktedir.

Yumuktepedeki 11 - 13. yzyllar arasndaki yap katlarndaki farkl amalarla kullanlm Ortaaa ait meknlarda, kullanlamaz hale geldii iin p ukurlarna atlm ya da len kiiyle birlikte gmlm olarak krk veya tm halde taklarla karlalmaktadr. Yumuktepeli bireylere ait kpe, kolye sarkalar, sarka ha, zincir, bilezik, yzk, fibula, sa inesi, kemer ve giysilere ait toka gibi taklar sslenme, inan ve korunma gibi deiik amalarn yan sra bazlar fonksiyonel olarak da ilev grmlerdir. Yumuktepede gn na karlan taklarda soylularn ve zenginlerin taklarnda tercih edilen altn, gm, deerli ta ve inci gibi deerli malzemelerin yerine bronz, demir, yar deerli renkli ss talar, steatite (sabun ta), sedef, deniz kabuklar, kemik ve cam gibi malzemelerden yaplm baka Ortaa yerleimlerinde de halk taklarnda grmeye alk olduumuz daha ucuz malzemelerle seri retime olanak veren retim ve ssleme teknikleri karmza kmaktadr.

25

(Lev. 3-Yumuktepe kazlarnda ele geen taklardan bazlar)

Ortaada kadnlarn yan sra erkek ve ocuklarn da tak kullandklar bilinmektedir. Fibula (engelli ine benzeri toka), kemer tokas, yzk, 26

bileklik ve ha sarkalar kadnlarn yan sra erkeklerin de taktklarn hem mezar buluntular, hem de tasvirler gstermektedir. Kazlarda henz rneine rastlanmam olmasna ramen maniakion (tork) denilen

madalyon sarkal boyun halkalar erkeklerin boyunlarn sslemitir. ocuklarnda zellikle bronz ya da cam bileziklerle, cam ve yar deerli talardan yaplm boncuk dizilerinden oluan kolye ve bileklikleri taktklar kazlarda gn na karlan buluntulardan anlalmaktadr.

KOLYE SARKALARI

Sarka Halar ve Ha Biimli Rlikerler

Yumuktepedeki 11 - 13. yzyllar arasna tarihlendirilen yerleimde en sk karmza kan taklar arasnda Hristiyan inancnn en nemli simgesi olan sarka halarn nemli bir yer tuttuu grlmektedir. Ha, Hristiyanlar iin eytan ve kt ruhlara kar koruyucu bir kalkandr. sann ve Hristiyanln simgesi olduundan zellikle hem yaayanlarn boyunlarn sslemi, hem de ruhlarnn selameti iin lenlerle birlikte gmlmtr. Bu sebeple Yumuktepede kilise ve mezar apeli civarnda yaplan kazlarda deiik malzeme ve tiplerde yaplm sarka halar karmza kmaktadr. Sarka halar bronz bir zincir, deri veya ketenden bir sicime geirilerek boyuna aslarak kullanlmtr. Yar deerli talar, sedef ve sabun tandan yontulmu eit kollu halarn (Grek ha) kk boyutlar ve zarif grnmleri itibaryla kadnlara ait olduu dnlmektedir (Lev. 3: 1-2). Yukardan aaya doru genileyen, alt ksm krk olan krmz serpantin tandan plakann her iki tarafnda da kabartma olarak Patriklik ha ya da yeniden dirili ha denilen Hz. sann armhndaki st ve alt yaftalar simgeleyen yatay kollar olan ha kabartma ha ile IC XC ( ) monogramlar ilenmitir3.

Han sembolik anlamlar iin bkz. Taft- Kazhdan1991, 549-51.

27

(Lev. 4- Krmz tatan ha sarka)

ki rneini kazlarda gn na kardmz eit kollu, kollar ulara doru genileyen bronz halarn n yzlerindeki yuvarlak ukurlara renkli cam veya yar deerli talardan tm ya da yarm kre eklinde boncuklar yerletirilmi olmaldr (Lev. 3: 3-4). Ancak her iki sarka han zerinde de olmas gereken bu paralardan herhangi bir iz gnmze ulaabilmi deildir. Ayrca halarn n yznde, ha kollaryla, montrlerin evresi kazma izgilerle belirginletirilmi, aralarda kalan blmler ise kazma noktal dairelerle doldurulmutur.

Boyuna aslarak kullanlan bronzdan yaplm ha rlikerlerin deiik tiplerdeki rnekleri kazlarda bulunmutur (Lev. 3: 5-8). Bizans dneminde ok sk kullanlm olan bu tipteki rlikerler iki paradan oluan, kk bir kilit 28

sistemiyle birbiriyle birleen ha biimli kk kutucuklardr. lerinde gerek hatan kk bir kymk ya da Hristiyan inanc iin nemli bir kutsal kalnty barndrmlardr. Sembolik olarak bir kutsal kiinin veya kalntnn ansna yaplm ancak ilerinde herhangi bir ey bulunmayan rlikerler de vardr. Bazen de rlikerlerin ezilmesini engellemek amacyla iine beyaz bir macun doldurulmu olduu grlr. Yumuktepede ele geen ha rlikerler, Orta Bizans dneminin tipik rnekleri olup4, geni bir corafyaya yaylm olarak dier Bizans merkezleri ve mzelerde sklkla karmza kmaktadr5. Bu dneme ait fabrikasyon olarak ounlukla dkm tekniiyle retilmi ha rlikerlerin zerine; kabartma, kazma, emaye (mine) ve renkli ta kakma tekniiyle sslemeler yaplm, dinsel tasvirler ya da yaztlar ilenmitir. Ortodoks Hristiyan inancn ok nemli bir unsuru olan kutsal kalntlarn (rlik/leipsana) muhafaza edildii ha rlikerlerin

sslemesinde ekil ve semboller nemli bir yer tutmaktadr. Genellikle n yzlerinde armhta sa, arka yznde ise orans duruunda Meryem ya da bir aziz/azize tasvir edilmitir. Eer Meryem betimlendiyse ha kollarnn ularnda drt ba melek, azizler veya drt ncil yazarnn betimi ya da sembolleri bulunmaktadr. sa tasvirli halarda, bazen sann sanda Meryem, solunda Vaftizci Yahya (Ioannes Prodromos) betimlenerek Deisis (son yarglama gn Meryem ve Vaftizci Yahyann insanlk adna balanma dilemeleri) kompozisyonu oluturulmutur. armhtaki sa tasvirlerinde ise ha kollarnda Meryem ve ncil yazar Yahya (Ioannes Evangelist) gsterilmitir. sa onlar; birbirlerine emanet etmektedir6. Ayrca kutsal figrlerin evresindeki boluklarda kk halar, monogramlar, kutsal kitaptan alntlar veya adak yaztlar da bulunmaktadr.

Yumuktepedeki birka rnekte olduu gibi tamamen dz, sslemesiz olanlar da vardr (Lev. 3: 6-9). Yumuktepede orans Meryem betimli drt

Yumuktepe kazlarnda ele gemi dier ha rlikerler iin bkz. Krolu 2004, 110-112, 123, lev. I:3-4, 7. 5 Bizans dnemi ha rlikerlerinin tipolojisi, ikonografisi ve farkl blgelere dalm rnekleri iin bkz. Pitarakis 2006. 6 Luka: 19:(26)- sa sevdii rgencisi ve annesinin yaknnda durduunu grnce annesine, Anne ite olun! dedi. (27)-Sonra rgenciye (Ioannes); te annen! dedi. O andan itibaren bu renci, sann annesini kendi evine ald.

29

rliker ha ele gemitir7 (Lev. 3: 5). Bir dier rliker zerinde ise armhta sa tasviri vardr8.

Aziz betimli Kolye Sarkac

Oval biimli olduu anlalan bronz dkm kolye sarkacnn (enkolpion) zerinde kabartma orans duruunda bir aziz bst(?) vardr9 (Lev. 5 - Lev. 3: 9).

(Lev. 5- Orans Aziz Tasvirli Bronz enkolpion)

7 8 9

Krolu 2004, 123, lev. I:3-4, 7. Benzer ha rlikerler iin bkz. Gonosova-Kondoleon 1992, 126-27. Krolu 2004, 112, lev. II:5.

30

Hayat Aac Tasvirli Madalyon Sarka

Kolye sarkac olarak kullanldn dndmz bronz zerine altn yaldzla kaplanm daire biimli madalyonun benzeri baka hibir yerde henz bulunamamtr (Lev. 6- Lev. 3: 10). Delik ii, kazma ve kabartma tekniklerinde bezenmi madalyonun grnm, kaliteli ve ince iilii Ge Roma ve Erken Bizans dnemi kuyumculuunda ok moda olan opus interrasile tekniini anmsatmaktadr10. Madalyonun zerinde hayat aac olmas muhtemel kvrlarak ykselen soyut bitkisel bir ekil betimlenmitir. Orta ekseni oluturan daln her iki tarafnda karlkl kanat ya da yaprak benzeri blmler vardr. Bunlarn zerleri karlkl olarak dz yatay izgili, halat silme, kafes olmak zere farkl ekillerde dolgulanmtr. Bunlarn alt ksmnda ylan ba, yaprak ya da tomurcuk eklinde aa doru kvrlan ekiller vardr. Madalyonun arka yz tamamen dzdr. stteki hareketli ask blm ta yaprakl iek ya da ta eklindedir. n yzeyi altn yaldzla kapl bronz madalyon uzun sre toprak altnda kaldndan korozyon sebebiyle ayrntlar yeterince seilememektedir.

10

Opus Interrasile teknii ile ilgili olarak bkz. Yeroulanou 1999, 15-27.

31

(Lev. 6- Altn yaldzl Bronz Madalyon Sarka)

Sikkeli Madalyon

Bronz bir klf iine alnm bronz sikkenin(?) de kolye sarkac olmas muhtemeldir. Ge Roma ve Erken Bizans dnemi kuyumculuunda sikkelerin montr iine alnarak kolye, yzk ve bileklik gibi taklarda kullanlmas yaygn bir uygulamadr11. Orta Bizans dneminde ise sikkelerin

11

Ge Antik ada moda olan sikkeli taklar iin bkz. Bruhn 1993.

32

taklarda kullanlmasnn Yumuktepedeki rnei dnda baka benzerine henz rastlanmamtr.

Zincir Paras

Tilki kuyruu olarak tanmlanan rg tekniindeki bronz zincir paras da tak olarak boyun ya da bilekte kullanlm olmaldr.

Kre Biimli Sarkalar

Bronzdan yaplm 1 cm apndaki iki ayr yarm krenin birbirine kaynatlmasyla oluturulmu ii bo kreciklerin iinde ses kartmas iin kk bir topuk olmas muhtemeldir. Yarm krelerden birinin zerinde bir ask halkas, dierinde filigre (telkari) tekniinde sslemeler vardr. i bo bu kk krenin iinde olmas muhtemel kk bir topuk onun zil olarak kullanlm olabileceini dndrr. Kk ziller ve anlar taklarda, bebeklerin beiklerinde ve kap girilerinde kt ruhlar karmak iin kullanlmtr12.

Oniks Sarka

Silindir biimli damarl oniks boncua geirilmi bronz telin ular birbirine sarlarak halka haline getirilmitir. Boncuun bu ekilde kullanlmas sarka olarak zincir veya deri ipe geirilerek kullanlm olabileceini

dndrtmektedir (Lev. 7-Lev. 3: 11).

Byzanz 2001, 313. Ioannes Khrysostomos, kt ruhlar korkutup karmas iin kap girilerine ve bebeklerin beiine tintinnabula denilen kk zil ve anlarn yerine halarn taklmasnn doru olduunu belirtmektedir.
12

33

(Lev. 7-Oniks boncuk sarka)

BONCUK KOLYE VE BLEKLKLER Ortaa tabakalarnda srdrlen kazlar srasnda farkl meknlarda akik, kalsedon, kuvars, oniks, kemik, sedef ve camdan deiik yapm teknikleri, biim ve renklerde boncuk taneleri ele gemektedir13 (Lev. 8).

13

Krolu

34

(Lev. 8-Akik ve cam boncuklar)

Formlar ounlukla dairesel, konkav, fasatl bikonik, damla, tp silindir ve elips biimlidir. Bikonik fasatl akik boncuklar hyk zirvesine dalm halde her yl birka adet bulunmaktadr. Bu tip boncuklar arasnda zellikle bir tanesi ilgintir. Dierleriyle malzeme ve biim ayn olup tek fark, boncuun zerindeki kazma dz, zig zag ve yuvarlak ekillerin iine beyaz macun doldurularak renkli bir grnm yaratlm olmasdr. Bunlarn kalcln salamak iin frnlanm olmaldr. ve Benzer Sasaniler rneklerin daha erken

dnemlerde bilinmektedir14.

ran'da

Partlar

tarafndan

kullanld

Kilisenin zerinde yer alan drt tarafnda fresko kalntlar bulunan rme payenin gney ksmnda zeri iki adet dzgn kesilmi kalker blok tala kapatlm kk bir ocuk mezar bulunmutur. Mee aacndan ahap tabut iinde boyu yaklak 70 cm civarnda olan kk bir ocua ait iskelet vardr. skeletin sa bilei civarnda bulunan kresel biimli yedi cam

Dubin 1987, 16-17. Ayrca 342-43'te boncuk formlar ile ilgili ayrntl bir liste yer almaktadr.
14

35

boncuktan ortadaki krmz renkte olup, dier siyah boncuklardan daha iridir (Lev. 9).

(Lev. 9-ocuk mezarndan boncuk bileklik)

BLEZKLER

Yumuktepeli kadn ve ocuklarn kollarna bronz ve camdan yaplm bilezikler taktklar ele geen rneklerin bolluundan dolay sylenebilir.

Bronz Bilezikler

Bronz bileziklerin tmnn ortas ak, protomlar (terminalleri) drtgen, kbik, stilize ylan ba ya da gen eklinde olup halka blmnn kalnl ve kesitleri rneklere gre deimektedir (Lev. 3: 27-38). 2009 yl kazlarnda bulduumuz iki ayr bileziin ortas aktr. Kalba dkm tekniiyle yaplm ejder bal protomlar vardr (Lev. 3: 27-28). Bilei saran yass erit kesitli bilezik halkasnn d yz altta ve stte ift izgiyle snrlandrlm, arada kalan blm ise yan yana sralanan merkezinde kabartma daire, etrafnda 36

kabartma kk dairecikler olan e merkezli halkalara sahip bir sslemeye sahiptir (Lev. 10). Dzletirilmi, yass gen eklinde protomlarnn d yzeyinde noktal daireler sralanmaktadr15. Bu tip bileziklerin hem ocuk, hem de yetikinler tarafndan kullanlm rnekleri Yumuktepede vardr (Lev. 3: 31).

(Lev. 10 - Bronz bilezik)

Cam bilezikler

Kaz almalar srasnda camdan yaplm bileziklerde saydam veya opak camdan hafif yeilimsi cam rengi, turkuaz, kobalt mavisi, yeilin farkl tonlar, kahverengi, sar, krmz ve siyah renklerde, daire, gen, drtgen ve oluklu kesitlerle karlalmaktadr. Sslemesiz sade olanlarn yan sra boya
15

Dina 2002, 414-15.

37

bezemeli, burgulu, spiral cam iplii sarmal, bask bezemeli ve aplikeli olmak zere deiik tekniklerde bezenmi bilezik rnekleri mevcuttur16. Yumuktepede bulunan boya bezemeli cam bileziklerin zerinde

helezonlar, stilize kvrk dallar, taramalar, halar, kular, ylanlar, genler ve yazlar grlmektedir17.

FBULA VE KEMER TOKALARI

Fibula ve kemer tokas gibi taklar sslenme, beenilme ve stat gsterme gibi amalarn yannda ilevsel olarak da giysileri tutturmak ve rahat tamaya yardmc olmak iin kullanlmlardr. Fibula olarak adlandrlan Latin ha biimindeki engelli ineler giysileri tutturmay salyordu. zellikle Roma ve erken Bizans dnemlerinde (3 - 7. yzyllar arasnda) yaygn olarak kullanld tasvirlerden ve buluntulardan anlalmaktadr18. Yumuktepe kazlarnda birbirinin ayns olan iki bronz fibula ele gemitir (Lev. 3: 13). Kadn ve erkeklerin giysilerini ssleyen kuma veya deri kaylara geirilerek kullanlan bronz kemer tokalarn deiik tiplerdeki rnekleri kazlarda bulunmaktadr (Lev. 3: 14-19-Lev. 11) .

17

Ayrntl bilgi iin bkz. Krolu 2002, 355-71. Megaw 1959, 59-61; Megaw 1968, 88-104. Bizans uygarlnda emay boyamal camlar 10-12.yzyllar arasnda moda olmutur, zellikle bu teknikte silindirik gvdeli koyu mavi cam zerine altn yaldz ve boyama bezemeye sahip ie ve kk vazolar retilmitir. Bizans dokumalarnda da ska grlen stilize bitkisel desenler, taramalar, ku ve kedigillerden vahi hayvanlar hi boluk braklmayacak ekilde yzeyleri doldurmutur. 18 Baldini-Lippolis 1999, 162.

16

38

(Lev. 11-Bronz kemer tokas)

Dikdrtgen biimli tablas olan kemer tokalarndan birinin zerinde l grup oluturan bir hayvan mcadele sahnesi vardr. Boa figrnn zerinde bir grifon ve karsnda ayakta bir arslan kabartma olarak ilenmitir19 (Lev. 3: 14). Baz tokalarn ise boyutlar olduka kktr, bunlarn giysi, anta veya ayakkablarda kullanlm olmas mmkndr. 2009 yl kazlarnda gn na karlan dikdrtgen biimli kemer tokas olarak kullanlm olmas muhtemel objenin zerinde karlkl olarak kazma tekniiyle ilenmi meander bordr ve altn yaldz kalntlar vardr (Lev. 3: 15).

KPELER

Kazlar srasnda mekanlar iinde gn na karlan kpelerin Ortaan tipik rnekleri olduu grlmektedir. Krld iin p ukuruna atlm halde bulduumuz sepet tipi bronz kpenin kulaa geen halka ksmnn krld, buraya sonradan bir tel geirilerek yeniden kullanlm olduu

anlalmaktadr. Bu kpenin altndan yaplm Bizans ve slam toplumlarna ait benzer rnekleri yaynladklar kataloglarda 6-12.yzyllar arasna

19

Bizans sanatndaki hayvan mcadele sahneleri iin bkz. Rice 1975, 17-23.

39

tarihlendirilmektedir20.

Formlar

genel

olarak

ayn

olmakla

birlikte

sslemelerinde farkllklar dikkati ekmektedir. Yumuktepe rneinde stteki blm kare bir form meydana getirecek ekilde birbiriyle birleen drt yarm kreden oluur. Altta ise dier bir yarm kre vardr. Bylece be yarm krenin birlemesiyle sepet biimi ortaya kmtr. Kpenin birbirine kaynatlm burgulu kk halkalardan olutuu grlmektedir.

2003 ylnda mezar apelinin kazlmas srasnda gn na karlan zeri dikdrtgen biimli at kiremitleriyle kapatlm erikin bir kadna ait mezarda iskeletin bann iki yannda bronz kpeler bulunmutur (Lev. 12). Sa taraftaki kpeler ise i ie gemi iki halkadr. Sol taraftaki halka biimli kpenin ortas ak olup, protomlar kreciklerle sonulanmaktadr (Lev. 3: 22-23). Bu kpe Yumuktepede ska bulunan bileziklerle ayn tiptedir. Daha nceki yllarda da benzer tipte kpeler bulunmutur.

(Lev. 12- skelet ve kpeleri)

Sepet tipi kpeler iin bkz. Yeroulanou 1999, 277-78; Gonosova- Kondoleon 1992, 82.
20

40

YZKLER

Yumuktepelilerin parmaklarn ssleyen yzkler de bronz ve camdan yaplmtr. Bronz yzklerden birinin oval ka ksm zerinde kazma bir yldz ile alt kollu arp (hristogram?) vardr. Yass erit biimli yzk halka ksm nde ksmda genileyerek oval biimindeki yzk kan oluturmaktadr. Bir dier bronz yzn kare biimli ka ksmnda kazma zigzaglarn olduu seilmekte ancak kompozisyon anlalamamaktadr. Baka bir bronz yzn ise ka ksmndaki yuvarlak ukur blme gnmze ulaamam olan yar deerli ta ya da renkli camdan bir para yerletirilmi olduu anlalmaktadr21. Benzer biimlerdeki yzklerin ka ksmndaki montrler iine yerletirildii dnlen ait iki ayr para kazlar srasnda gn na karlmtr. Bunlardan biri zerinde kabartma palmet deseni olan effaf camdan oval biimli bir paradr. Dieri ise oval biimli akik yzk kadr (Lev. 13). Her iki yz de dzletirilmi olan akik yzk kann ait olduu yzk bulunamamtr. n yznde oval kazma ereve iine alnm satr halinde kazma izgilerden oluan yazt, Rahmetli Hocamz Prof. Dr. Hsamettin Aksu tarafndan La ilahe illallah Muhammeden Resulullah olarak okunmutur. Yumuktepe kazlarnda ada slam devletlerinden ithal seramik ve cam objelerin sklkla ele gemesine ramen bir Hristiyan yerleiminde dorudan slam inancyla ilikili bir ahsi eyann bulunmas olduka ilgintir.

21

Borisov 1989, 281.

41

(Lev. 13-Akik yzk ka)

Camdan yaplm yzkler de kazlar srasnda gn na karlmaktadr. Cam yzklerden birisi kobalt mavisi renkte olup, burguludur. Yz oluturan cam abuun ular sivrilerek ka ksmnda birletirilmitir. Beyaz renkli cam yzk ise halka biimli olup, gnmze sadece yars ulamtr. Yzn kan oluturan blmde opak krmz renkli minik bir kre eklindeki cam boncuk yer almaktadr. Ka ksmnda muhtemelen birka tane boncuun sralanm olmas muhtemeldir. Ia tutulduunda koyu kahverengi renkte olduu grlen yass erit biimli cam yze ait parann ka ksm, cam ubuunun ularnn st ste getirilip

birletirilmesiyle elde edilmitir. Tm yzkler krktr.

SONU

Yumuktepe hyndeki Ortaa yap katlarnda ele geen tm taklar burada yaam olan halkn hem zevkini, hem de ekonomik dzeyini yanstan rnekler olup ada Hristiyan ve Mslman halklara ait yerleim yerlerindeki kazlarda rastlanlan rneklerle paralellikler tamaktadr. 42

Ortaada halkn kulland taklarda soylu ve zengin snftan kiilerin taktklar deerli metal ve talarla yaplm kuyumculuk rneklerinin zenginlik ve kalitesini bulmak mmkn deildir22. Bunlar bronz, demir, ss talar ve cam gibi ucuz malzemelerden yaplm ancak metinde de deindiimiz zere yzeyleri altn yaldzla kaplanarak altn izlenimi verilmi taklardr. Taklarn retim ve sslemesinde ounlukla seri imalata olanak veren kalba dkm ve kazma teknikleri tercih edilmitir23.

LEVHALAR LSTES

Lev. 1-Yumuktepe Hynn kuzeybatdan genel grnm. Lev. 2-2009 yl kazlarn zirvenin bat kesiminde ortaya karlan mekanlar. Lev. 3- YT Ortaa tabakalarnda ele geen taklardan bazlarnn izimleri. Lev. 4- Krmz serpantinden ha sarka. Lev. 5-Orans aziz tasvirli bronz sarka. Lev. 6- Altn yaldzl bronz madalyon sarka. Lev. 7-Oniks boncuk sarka. Lev. 8-Akik ve cam boncuklar. Lev. 9-ocuk mezarndan boncuk bileklik. Lev. 10-Ylan bal bronz bilezik paras. Lev. 11-Bronz kemer tokas. Lev. 12-skelet ve kpeleri. Lev. 13-Akik yzk ka.

22

Krolu 2000, 16-21. Kuyumculuk teknikleri, tak malzemeleri ve Bizans dnemi taklaryla ilgili olarak bkz. Krolu 2004a.
23

43

KAYNAKLAR
Baldini-Lippolis, I., LOreficeria NellImpero di Constantinopoli tra IV e VII Secolo, Edipuglia, Bari 1999.

Beldoukian, P. L., Coinage of Cilician Armenian, New York 1962.

Bruhn, J.-A., Coins and Costume in Late Antiquity, Dumbarton Oaks Publications, Washington, D.C.1993.

Borisov, B., Djadova, Medieval Settlement and Necropolis (11th-12th Century) I, Tokyo 1989.

Byzanz, Das Licht aus dem Osten, Kult und Alta im Byzantinische Reich vom 4. bis 15. Jahrhundert, Paderborn 2001.

Dina, A.,No.525-Copper-alloy bracelet, Byzantine Hours, Works and Days in Byzantium, Everyday Life in Byzantium, Ed. D. Papanikola-Bakirtzi, Athens 2002.

Dubin, L. S., The History of Beads from 30.000 B.C. to the Present, New York 1987.

Edwards, R. W., The Fortifications of Armenian Cilicia, Washington 1987.

Ersan, M. "Kilikia Ermeni Krall ve Hallar zerine", Kubbealt Akademi Mecmuas, Say: 4/25 (1996), 134-41.

Gonosova, A.-Ch. Kondoleon, Art of Late Rome and Byzantium in the Virginia Museum of Fine Arts, Richmond 1992.

Krolu, G., "Bizans Kuyumculuu", P Sanat, Kltr ve Antika Dergisi 17 (Bahar 2000), 16-21.

Krolu, G. "Yumuktepe Arkeolojik Kazsndan Bizans Cam Bilezikleri", Ortaa'da Anadolu Semineri, Prof.Dr, Aynur Durukana Armaan, Hacettepe niversitesi, Ankara 2002, 355-371

Krolu, G., Yumuktepe in the Middle Ages, Mersin-Yumuktepe: A Reappraisal, Ed. I. Caneva-V. Sevin, Dipartimento di Beni Culturali Universita degli Studi, Lecce 2004, 103-132.

Krolu, G., Anadolu Uygarlklarnda Tak, Trk Eskia Bilimleri Enstits Yaynlar, stanbul 2004a.

44

Krolu, G.-K., Snr Tanmayan Boncuklar, Gnl Paksoy Koleksiyondan Tasarma Boncuk/ Beads From Collection to Creation, Mzesi Yaynlar, stanbul 2007, 32-43.

Megaw, A. H. S., A Twelfth Century Scent Bottle from Cyprus, Journal of Glass Studies, Say: 1 (1959), 59-61;

Megaw, A. H. S. ,More Gilt and Enamelled Glass from Cyprus, Journal of Glass Studies, Say: 10 (1968), 88-104.

Pitarakis, B., Les Croix-Reliquaires Pectorales, Byzantines en Bronze, Picard, Paris 2006.

Rice, T. T., Animal Combat Scenes in Byzantine Art, Studies in Memory of D. Talbot Rice, Ed. G. Robertson, Edinburg 1975, 17-23.

Taft- R. F.- A. Kazhdan, Cross, The Oxford Dictionary of Byzantium I(1991), 549-51.

Yeroulanou, A., Diatrita, Gold Pierced-work Jewellery From the 3rd to the 7th Century, Benaki Museum, Athens 1999.

45

CONSTANTINOPOLIS VE EVRESNDEK DEPREMLER MS 342 - 1454

Glanville Downey1 (ev.: Sevim Ayte Canevello)2

Keywords: Istanbul, Constantinople, Nicaea, Nicomedia.

Anahtar Kelimeler: deprem,afet, Istanbul, Nicaea, Constantinopolis.

Constantinopolisdeki (Istanbul) farkl iddetlerdeki depremlerin skl3 ve kaynaklarda bu konuda geen deiiklik bilgiler, afetlerin kesin bir ayrtrmasnn yaplmasn zorlatrmaktadr.

kincil ve ncl kaynaklar sk bir ekilde kullanan sismologlar ne yazk ki eskiaa ait kaynaklar zerinde iyi almadklarndan, ayn afeti farkl ekillerde tanmlamlardr (ve bazen ayn afeti farkl tarihlendirmiler ya da deiik yntemlerle tarih hesaplamas yapmlardr). Bu tutarsz

tarihlendirme, onlarn kataloglarnda iki ya da daha fazla biimde karmza kar.4 Hazrlanan bu liste, sz konusu karklklar ve tutarszlklar

1 Burada evirisi verilen almann zgn hali, Speculum, Vol.30, 4(Ekim.,1955), s.596-600da bulunabilir. Roma ve Bizans Dnemi zerine birok yayn bulunan Prof. Dr. Glanville Downey, Indiana niversitesi Eski a Dilleri ve Kltrleri ile Tarih Blmnde uzun yllar ders vermi, 1991 ylnda vefat etmitir. Prof. Downeyin almasn Trkeye evirmekteki ama; kendisinin de makalesinde belirttii gibi, Istanbul zerine aratrmalar yapanlara kentte gerekleen depremler konusunda kaynak sunmaktr. Gnmzde deprem tehdidi altnda bulunan kent ve yakn evresi, tarih boyunca deprem sorunuyla iie olmutur. Bu almann verdii kaynaklar, bin yl akn bir srede Istanbulun depremleri hakknda bilgi sahibi olmak isteyen aratrmaclara yol gsterici olacaktr. 2 Sevim Ayte Canevello (ma), Chicago, IL/USA (scanevello@gmail.com). 3 O. Weismantel M 500- MS 1890 yllar arasnda Constantinopolis ve Bizansda 584 deprem olduunu hesaplamtr. Die Erdbeben des vorderen Kleinasiens in geschichtlicher Zeit (Diss., Marburg, 1891), sayfa. 9. 4 Bu kataloglar arasnda: A. Perrey, "Memoire sur les tremblements de terre ressentis dans la peninsule turco-hellenique et en Syrie," Acad. Royale de Belgique, Mimoires

46

ortadan kaldrmak iin oluturulmutur. Buna ramen yazarn sezemedii kronolojik sorunlar olabilecei de anlalmaldr. Bu almada, baz durumlarda sadece depremlerin getii nemli kaynak ya da kaynaklar verilmi, ge dnem tarihilerin kendi almalarnda belirttii ayn depremler burada belirtilmemitir. Depremden zarar grm byk binalar ve antlar belirtilsede, depremin bunlara verdii hasarlar ayrntl olarak anlatlmamtr. Kaynaklar ehrin ismini belirtmese de Constantinopolisi etkileyen ya da etkilemi olduu dnlen depremler burada

listelenmitir. A.M Schneiderin Constantinopolisdeki yangnlar5 zerine hazrlad kataloun birlemesinden oluan bu liste, ehrin tarihi zerine aratrmalar yapan arkeolog ve tarihilere yardm etmeyi

amalamaktadr.

MS 342. Jerome, Chron., Olymp. 281, Constantiusun beinci yl: mparatorluun dou blmnde olan depremler. Bu, Constantinopolisin kuruluunun ertesinde oluan ve kaytlara gemi ilk depremdir.

358 (24 Austos). Amm. Marc. 17.7.1-8: Nicomediay tahrip eden deprem (baknz; W. Ruge, "Nikomedeia,"(zmit) Pauly-Wissowa, Real-Encyclopadie, XVII, 478). Ammianus, sarsntlarn Asia, Macedonia ve Pontusa kadar hissedildiini belirtir.
couronnes et memoires des savants etrangers, xxiii (1848-1850), 1-73; R. and J. W. Mallet, The Earthquake Catalogue of the British Association (London, 1858); F. W. Unger, Quellen der byz. Kunstgeschichte (Vienna, 1878), sayfa. 92-100; Job. Fried. Jul. Schmidt, Studien ber Vulkane und Erdbeben (Leipzig, 1881), ii, 143-157; E. Oberhummer, deprem ve yangnlar listesi "Constantinopolis," Pauly-Wissowa, Real-Encyclopadie, iv (1901), 1000; J. Dick, "Die Erdbeben von Konstantinopel," Die Erdbebenwarte, in (1903-04), 121-139, 177-196 (baslan kataloklar arasnda en iyisi olan); E. M. Antoniades, Ekphrasis tes Hagias Sophias (Athens 1907-1909), T, 22; W. Capelle, "Erdbeben- forschung," Pauly-Wissowa, Real-Encyclopadie, Suppl. 4 (1924), p. 356; B. Willis, "Earthquakes in the Holy Land," Bulletin of the Seismological Society of America, xviii (1928), 73-103. Depremlerin kaynakas iin, bkz.: F. Montessus de Ballore, Bibliografia general de temblores y terre- motos (Santiago de Chile, 3 ciltde 7 blm. 1915-1919). 5 3 "Brande in Konstantinopel," Byz. Ztschr., XLI (1941), 382-403.

47

365 (21 Temmuz). Amm. Marc. 96.10.15-19; Socrates, Hist. eccl. 4.3-PG, LXVII, 468; Libanius, Orat. 18.292; Chron. syr. in Land. Anec. syr. I, 106; Hymn of Ephraemius, transl. by G. Bickell in Zeitschrift f. Kirchengeschichte, II (1878) 354; Chron. Pasch. p. 556.15-16 Bonn ed.; Consularia Const., p. 240, ed. Mommsen, Chron. min., I; Consularia italica, pp. 294-295, ibid.: Dnyann heryerinde deprem. zellikle Alexandriada deprem iddetli olmutur. Cf. Theophanes, A.M. 5859, s. 56.10 vd., ed. De Boor ve Jerome, Chron., Olymp. 286. depremi 366 ylna tarihler.

395 ya da 396. Glycas, s. 478.20 vd., Bonn ed.: dnyann heryerinde olan iddetli deprem.

402. Synesius, Epist. 61, s. 672, ed. Hercher, Epistolographi Graecide Constantinoplisten 402 ylnda ayrld zaman bir depremin olduunu bidirir.

403. Theodoret, hist. eccl. 5.34: Constantinopolisde deprem.

407 (Nisan). Chron. Pasch, s. 570.3 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde iddetli deprem.

412. Patria, in Scr. orig. Const., 2.150.5 vd., ed. Preger: Constantinopolisde deprem.

417 (Nisan). Chron. Pasch., s. 574.7 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde byk bir deprem.

48

423 (Nisan). Chron. Pasch., s. 580.6 vd., Bonn ed.: Birok deprem, yer belirtilmemi ama Constantinopolisde olma ihtimali vardr.

437 (25 Eyll). Theophanes (s. 93.5-20, ed. De Boor)

tarafndan 5930

dnya tarihi- bu yl MS 25 Mart 437da balar- II. Theodosiusun tahttaki 29.yl (bu yl MS 1 Eyll 437 balad hakknda genel br kan vardr.) Constantinopliste byk bir depremin oldugunu gsterir. The Synaxarium eccl. Const., s. 79. 18 vd., ed. Delehaye (Propylaeum ad Acta SS. Novembris), 25 Eyll olarak tarih bildirir, bu yzden bu olay MS 25 Eyll 437ne tarihlenir. Bu afet; Cedrenus, 1.599.19 vd., Bonn ed.; Glycas s. 483.5 vd., Bonn ed.; Evagrius 1.17; Nicephorus Callistus Xanthopulos, Hist. eccl. 14.46=PG, CXLVI, 1216-1221; Constantine Manasses, vv. 2746-2753, s. 119, Bonn ed.; Georgius Monachus 2.604.16 vd., ed. De Boor; Pope Felix III, Epist, 3=PL, LIII, 909-910 C.te geer. Ayrca baknz; F. X. Bauer, Proklos von Konstantinopel (Munich, 1919), s. 50-56. Bu depremin kimi ayrntlar yanl olarak baz kaynaklar tarafndan 447 ylnda olan depreme ait olarak gsterilmitir (aaya baknz).

442. Theophanes, A.M. 5934, s. 96.12, ed. De Boor: Yer belirtilmemi, byk olaslkla Constantinopolisdir.

447. Chron. Pasch. s. 586.6, Bonn ed.; Marcellinus Comes, Chron., ad ann.: Constantinopolisde byk deprem. Bu felaketin kimi ayrntlar 437deki depreme aittir.

450 (26 Ocak). Malalas, s. 363.20 Bonn ed.; Chron. Pasch. s. 589.6, Bonn ed.; cf. Synaxarium eccl. Const. p. 425.1-17, ed. Delehaye:

Constantinopolisde byk bir deprem.

49

467/8 civarnda. Evagrius 2.14=Priscus, frag. 43, FHG 4.110: Thracia ve Hellespontusda depremler; Constantinopolis ve Bithyniada ar yalar.

477 (25 Eyll). Theophanes, A.M. 5970, p. 125.29 vd.,ed.De Boor=Cedrenus 1.618.16 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde byk bir deprem.

487(26 Eyll). Chron. Pasch. s. 605.16, Bonn ed.:

Constantinopolisde

deprem.Depremin verdii hasar Taurusa kadar" yaylmtr.

525 (4-7 Ekim). Synaxarium eccl. Const., s. 116.45, 117.1-3, ed. Delehaye; Cedrenus 1.640.10 vd., Bonn ed.: Constantinopolisin merkezinde byk bir deprem. Bu ve ertesi ylda ise Antiochiada (Antakya) byk depremler: C. O. MUller, Antiquitates Antiochenae (Gttingen 1839), s. 15-16.

526. Zonaras 8.263.11, Bonn ed.; Glycas s. 493.18 (cf. s. 500.7), Bonn ed.: Constantinopolisteki byk deprem, birok bina, kilise, Arcadius ve I. Theodosiusun heykellerinin yklmasna neden olmutur. Nicomedia ve Nicaeada(znik) hasar olmutur. Antiochiada ayn yln Mays aynda byk bir deprem olmutur. (yukarda ki blme baknz).

532. Malalas s. 456.19-20, Bonn ed.: "heryerde" deprem.

533 (Kasm). Malalas p. 478.8, Bonn ed.; Chron. Pasch. p. 629.10, Bonn ed.: Constantinopoliste deprem, Chronicon Paschalea gre hasar olmam.

542 (16 Austos). Theophanes, A.M. 6034, s. 222.25, ed. De Boor; Cedrenus 1.656.2, Bonn ed. Constantinopolisde byk bir deprem.

50

543 (6 Eyll). Malalas p. 482-12 Bonn ed.; Theophanes, A.M. 6036, s. 224.11 vd., ed. De Boor. olmutur. Btn dnyada deprem, zellikle Cyzicusta iddetli

546. Theophanes, A.M. 6038, s. 225.5 vd., ed. De Boor: Constantinopoliste deprem.

548 (ubat). Theophanes, A.M. 6040, p. 226.4 vd., ed. De Boor; Procopius, Wars 7.29.4-5; Cedrenus 1.658.8, Bonn ed.; cf. Malalas p. 483.22, Bonn ed.: Constantinopolisde deprem.

554 (Austos). Agathias 2.15, s. 95.18, Bonn ed.; Malalas p. 486.23 vd., Bonn ed.; Theophanes, A.M. 6046, s. 229.5, ed. De Boor; Cedrenus 1.674.12 vd., Bonn ed.: Constantinopolis ve btn imparatorluk topraklarnda hissedilen depremler.

555 (11 Temmuz). Theophanes, A.M. 6047, p. 229.29 vd., ed. De Boor: Yer bildirilmese de byk olaslkla Constantinopolis.

557 (14 Aralk). Agathias 5.3, p. 281.19 ff. (cf. 5.9, p. 295.16 ff.), Bonn ed.: Malalas p. 488.20 ff., Bonn ed.; Theophanes, A.M. 6050, s. 231.13, ed. De Boor; cf. Synaxarium eccl. Const. s. 308.29-32, ed. Delehaye; Cedrenus 1.676.20, Bonn ed.; Zonaras 3.170.13, Bonn ed.; Malalas p. 489.19 vd., Bonn ed.; Theophanes, A.M. 6051, s. 232.27 vd., ed. De Boor. Constantinopoliste byk deprem ehir duvarlarna ve kiliselere zelliklede Hebdomonun tesinde bulunanlara zarar vermitir. Bu deprem, 7Mays 558de Hagia Sophiann dou blmndeki yar kubbenin belkide ana kubbenin bir blmnn yklmasna neden olmutur.

51

About 580. Evagrius, 5.17de Antiochiada 577 yada 581de (bu tarih kesin deidir, Valesius'un Evagrius zerine yazd notlarna baknz;, ed. 2 [Moguntiae 1679], pt. 2, s. 119) deprem olduunu syler. Evagrius, Antiochia ve Constantinopoliste (olaslkla ayn zamanda) byk

depremlerin olduunu bildirir.

583 (10 Mays). Theophanes, A.M. 6075, p. 252.29 vd., ed. De Boor; Cedrenus 1.691.17 vd., Bonn ed.: Constantinopoliste byk deprem.

611 (20 Nisan). Chron. Pasch. p. 702.7 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde byk deprem.

740 (26 Ekim). Theophanes, A.M. 6232, p. 412.6 ff., ed. De Boor; Cedrenus 1.801.9 vd. Bonn. ed.; II Menologio de Basilio II (Turin 1907), s. 142 (Codices e Vaticanis selecti, 8) cf. PG, cxvii, 129 C-D; Synaxarium eccl. Const. s. 166.31-37, ed. Delehaye. Bu afetten Patrik Nicephorus da bahsetmitir., Hist. synt. (Nicephori opuscula historica, s. 59.2-14, ed. De Boor). 732 tarihi De Boorun 1880 ylnda editrlnu yapp yaynlad Nicephorusun eserinde gemektedir. Bu bilgi yanltr. Bu afet, Theophanesin tanmlad afetle (Theophanes 740 ylna tarihlemitir) ayndr. De Boor, 1883 ylnda editrln yapp yaynlad Theophanesin eserinde bu durumu farketmitir. Nicephorus tarih vermez, fakat bu depremi III. Leonun lmmn (ynetimdeki 24. yl) anlatld blmn ncesinde anlatr. Bu, Constantinopolis ve evresinde olmu byk bir depremdi. Hagia Irene ve dier binalara zarar verdii bildirilir. Cf. S. Der Nersessian, "Remarks on the Date of the Menologium and the Psalter Written for Basil II," Byzantion, xv (1940-41), 104.

52

742. Theophanes, A.M. 6234, p. 416.11 vd., ed. De Boor: depremler "heryerde."

780-797 (17 Mart). The Synaxarium eccl. Const., s. 544.27-31, ed. Delehaye, VI.Constantinus (780-797), dneminde deprem olduu bildirilir. 17 Martta olan deprem, 790 ya da 796da olanlar ile ayn gzkmemektedir.

790 (9 ubat). Theophanes, A.M. 6282, p. 464.25 if., ed. De Boor; Cedrenus 2.23.23 vd., Bonn ed.: Constantinopolisse byk deprem.

796

(Mays).

Theophanes,

A.M.

6288,

s.

470.9-10,

ed.

De

Boor:

Constantinopolisde byk deprem. 862. Theoph. Cont. 4.34, s. 196.20 vd., Bonn ed. (cf. s. 198.4); Scylitzes in Cedrenus 2.173.15 vd., Bonn ed.; cf. Nicetas Paphlagon, Vita Ignatii, in PG cv, 525 A-B. Constantinopoliste byk deprem. Baknz; A. A. Vasiliev, The Russian Attack on Constantinople in 860 (Cambridge, Mass., 1946) 224-225 and J. B. Bury, A History of the Eastern Roman Empire (London, 1912), s. 198, n. 4; 445, n. 1.

866 ( 25 Mart ve 21 Nisan arasnda). Symeon Magister bu depremi anlatr; (De Michaele et Theodora 41, s. 677.5 vd., Bonn ed.) 25 Marttaki Chalkoprateiadaki Bearet Festivalndaki yemininin sonras (s. 676.17

vd.), 21 Nisandaki Bardasn ldrlmesi ncesi olmutur. (s. 678.20 vd.; cf. J. B. Bury, A History of the Eastern Roman Empire [London, 1912], 171-172. Symeon, Deuterondaki kolonda bulunan Hagia Annann heykelinin

savrulduunu bildirir. Georgius Hamartolus, 9 Ocak 869ta (bkz.aadaki blm) olan depremle, bu depremi aklasa da her iki depremin kronolojik tarihini kartrd anlalmaktadr. (866 yl , V. M. Istrin edisyonunun s.12de geer.)

53

869 (Ocak). Krk gn krk gece sren bu deprem, aada verilen birok kaynakta geer. Bu kaynaklara gre, depremde Hagia Sophia zarar

grd, Sigma Bakiresi Kilisesi ykld. Havariyyun Kilisesi tam olarak belirtilmese de ya 866 ya 869 olan depremler ya da her iki depremde de zarar grd. I.Basileus (867 - 886) daha sonra bu kiliseyi tamir ettirip, yapsn glendirmitir. Constantine Porphyrogenitus, Vita Basilii 80, s. 323.1-5, Bonn ed. Symeon Magister, De Basilio Maced. 5, s. 688.14 vd., Bonn ed.da, I.Basileus( 867-886)un ynetiminin nc ylnda, 9 Ocakta yaplan Aziz Polyeuctus Festivalinde bu depremin olduunu bildirir. Bu tarih, Patria, p. 272.13 if., ed. Preger, Pazar gunk olay ve , Aziz Polyeuctus Festivali; ve 9 Ocak 869 Pazar gn olarak belirtilir. The Synaxarium eccl. Const., s. 380.19-23, ed. Delehaye, 9 Ocak tarihi altnda byk depremi anma gn olarak geer ve bu depremin Basileusun ynetiminin balarnda olduu bildirilir. "Nicetas Paphlagon, Vita Ignatii, PG, cv, 549 A-B, depremi 9 Ocak olarak tarihler ve depremden dolay sekizinci synodun alndan nce deprem 5 Ekim 869a ertelenen olduunu syler. Leo

Grammaticus, s. 254.11 vd., Bonn ed., depremi Aziz Polyeuctus Festivali gnlerine tarihler, ve ayn gn Meliteneli Theodosius tarafndan da verilir., s. 177, ed. Tafel. Georgius Hamarolus, s. 18, ed. Istrin, depremi Aziz Polyeuctus Festivali olarak tarihlendirir, depremin 23 Kasm 867de Photiusun aforoz edilmesinin ncesinde olduunu belirtir. Georgius Hamarolus kronolojik bir hata yapp, bu depremi 25 Mart ve 21 Nisandaki depremlerin tarihleriyle (bkz. yukardaki ksm) kartrm olabilir. 866 depremini yine ayn kaynakta belirtmitir. (s. 12, ed. Istrin).

948. Theophanes Continuatus s. 441.15 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde deprem.

54

989 (26 Ekim). Leo Diaconus, p. 175.21 vd., Bonn ed.; Scylitzes in Cedrenus 2.438.3 vd., Bonn ed.; Glycas, p. 576.7 vd., Bonn ed.; Johannes Geometres, PG, cvi, 919 A; Synaxarium eccl. Const., s. 166.38-44, ed. Delehaye. Bu ykc deprem Constantinopolis, Nicomedia, Thrachia,

Bithynia and Laconiay etkiledi. Depremin etkileri Italiada bile hissedildi. Constantinopoliste birok kilise hasar grd. Hagia Sophiann bat kubbesi kt. Basileusun yrtt kilisenin tamiri alt yl srd. Cedrenus, (Scylitzes) bu depremi yanl olarak 986 ylna tarihler. Cf. S. Der Nersessian, "Remarks on the Date of the Menologium and the Psalter Written for Basil II," Byzantion, xv (1940-41), 104-106, 110-111.

1010

(Ocak-Mart).

Scylitzes

in

Cedrenus,

2.456.15

ff.,

Bonn

ed.:

Constantinopolisdeki deprem, Aziz Theophanos ve Krk Aziz kiliselerinin kubbelerinin kmesine neden oldu.

1037 (18 Aralk). Scylitzes in Cedrenus, 2.515.14-16, Bonn ed.: depremin yeri belirtilmemi ama Constantinopolisde olabilir.

1038 (2 Kasm). Scylitzes in Cedrenus, 2.518.6-8, Bonn ed.: depremin yeri belirtilmemi ama Constantinopolisde olabilir.

1041

(ubat).

Scylitzes ve

in

Cedrenus, zelliklede

2.522.4-6,

Bonn

ed.:

Constantinopoliste depremler.

heryerde

Smyrnada

hissedilen

1042 (Haziran). Scylitzes in Cedrenus, 2.532.21-22, Bonn ed.: depremin yeri belirtilmemi ama Constantinopolisde olabilir.

55

1064 (Eyll). Scylitzes Continuatus, p. 657.7 ff., Bonn ed.; Glycas, s. 605.14 vd., Bonn ed.: Constantinopolisin bat blmnde hissedilen deprem, ayrca bu deprem ehrin banliyolarnda, Cyzicus ve Nicaeada

hissedilmitir.

1081. Glycas, p. 620.15 vd., Bonn ed.: depremin yeri belirtilmemi ama Constantinopolisde olabilir.

1202. Nicetas Choniates, De Alexio 3.6, s. 703.10 vd., Bonn ed.: Constantinopolisde sarsntlar.

1296. Pachymeres, De Andron. Pal. 3.15, 2.234.1 vd., Bonn ed.; Nicephorus Gregoras 6.9, 1.202.7 vd., Bonn ed. Constantinopolisde deprem, douda Persiaya kadar hissedilmitir. Aziz Theophanos kilisesi zarar grd. Kilisenin nnde duran Mikhail heykeli de bu depremden zarar grd.

1323. Phrantzes 1.5, p. 32.10 if., Bonn ed.: Constantinopolisdeki deprem ad bidirilmeyen binalara, kiliselere, antlara byk zarar verdi.

1331. Nicephorus Gregoras 9.14, 1.460.9 vd., Bonn ed.: Constantinoplisde deprem.

1346.

Nicephorus

Gregoras

2.694.13

ff.,

2.749.10

vd.,

Bonn

ed.;

Cantacuzenus 3.29.18 vd., Bonn ed.;

P. Charanis, "Les Brachea Chronika

comme source historique," Byzantion, xiii (1938), 345-346de Marcianus 408 iinde ksa tarih. Bir seneye yakn sren depremler Hagia Sophiann dou kemerinin ve kubbesinin bir blmnn yklmasna neden oldu.

56

1354 (2 Mart). Deprem Kallipolisin(Gelibolu) duvarlarna ve Tharaciadaki birok yere, ayrca Constantinopolisin duvarlarna zarar verdi.: F.

Babinger, Beitrage zur Frhgeschichte der Trkenherrschaft in Rumelien, 14-15. Jahrhundert (Brnn, 1944), s. 41.

1454. Phrantzes 4.8, p. 379.3 vd., Bonn ed., bu yln bahar aynda on sekiz gn sren, normal d scaklarnda beraberinde getirdii hafif depremler" olduunu syler. Bu blm, Constantinopolisde bir depremin olduunu belirtir.

57

BYZANTION VE EVRESNDE YER ALAN KUTSAL ALANLAR

Yard. Do. Dr. Mehmet Fatih YAVUZ1 Abstract Commanding the Bosporos, Byzantion was located in one of the most strategic locations in the ancient Mediterranean world. We do not know exactly where its territories extended in the west. But in the north, Byzantine khora extended as far as the Pontic mouth of the Bosporos. Furthermore the Byzantines at times clashed with the Bithynians and Khalkedonians to control the Asian side of the Bosporos. The Byzantines thus built several sanctuaries along the shores of the Bosporos to declare their sovereignty visually to all. Also, Byzantion and the waters around it were quite rich fish grounds (esp. Bosporos and Keras), and strategic maritime highways (Propontis, Bosporos) and harbors (Keras). Fishermen and sailors must have built sanctuaries to offer sacrifices to deities in order to ward off dangers and offer thanks. In this study we focus on the sanctuaries around Byzantion.

zet Byzantion antikan en stratejik noktalarndan birinde, Bosporosa hkim bir noktada yer almaktayd. Kentin topraklarnn batda tam olarak nereye kadar uzand bilinmese de, kuzeyde, Boazn Karadenizin azna kadar

uzanmaktayd. Ayn zamanda Byzantion, Boazn Asya yakas iin hem Bithyniallar hem de Khalkedonlularla mcadele etmilerdir. Dolaysyla

anakkale Onsekiz Mart niversitesi Tarih Blm anakkale. mehmetusc@yahoo.com


1

58

Byzantionlular, hkimiyet alanlarn ve snrlarn grsel olarak belirlemek iin zellikle de Boaz kylarnda birok kutsal alan ina etmilerdir. Ek olarak Byzantionun etrafndaki sular zengin balk yata ve stratejik suyollar olduundan, balklar ve denizciler tanrlara kranlarn sunmak ve denizlerin tehlikelerinden korunmak iin zellikle de Boazda kutsal alanlar ina etmilerdir. Bu almamzda Byzantion ve civarndaki saysz kutsal alanlar incelenmektedir. Anahtar kelimeler / Keywords: Byzantion, Bosporos, Keras, Fishermen, sailors, sanctuaries.

Bilindii gibi Eski Yunan kentlerinin en nemli grsel zelliklerinden biri, kutsal alanlar (temenos, oul temenoi) ve zellikle de bu alanlarn iinde yer alan tapnaklardr.2 Szgelii Atina denildiinde akla ilk olarak Atinann

akropolisinde yer alan Athena Tapna gelir. Esasen bu durum tesadf deildir. Zira Yunan uygarlnn en deer verdii air olan Homeros, Odysseia adl eserinde bir kent kurucunun (oikistes) ilk icraatlar arasnda, tanrlar iin kutsal alanlarn ayrlmas gerektiini yazmaktadr.3 Dier bir deyile, eski Yunan medeniyetinde kutsal alanlar, bir polisin olmazsa olmaz eleriydiler. Byzantionun kurucular (Megarallar ve dierleri), beraberlerinde kltlerini de getirmilerdir. Kurucularn ilk icraatlar arasnda tanrlara kutsal alanlarn ayrlmas yer alm olmaldr. laveten baka bir hususun da altn izmek gerekir. Byzantion, eski Yunan kentleri (poleis) arasnda en stratejik konumda yer alan bir yerleimdi. Kent, sadece Trakya yani bat ynnde deil, ayn zamanda kuzey, yani Karadeniz ynnde ilerleyen topraklara sahipti. Dahas, Byzantion, Boazn Asya kylarna da hkim olmu ve bu hususta Bithyniaya hakim olan

Aslnda tapnak, Eski Yunancada naos kelimesi ile ifade edilen klt yaps iin uygun bir kelime deildir. Eski Yunanllar, naos iinde yani bizim tapnak adn verdiimiz yaplarda deil, tanrlara ayrlan yerlerde (temenos), ak havada tanrlara taparlard. 3 Homeros, Odysseia, 6.4-10
2

59

glerle ya da Khalkedonla mcadeleler vermitir.4 Fransz aratrmac Polignacn antsal eserinde ortaya koyduu zere, eski Yunan kent devletleri, arazilerinin (khora) stratejik ve snr blgelerinde tanrlar iin kutsal alanlar ve tapnaklar ina etmi ve bylece dosta dmana hkim olduklar yerleri grsel olarak gstermilerdir.5 Kutsal alanlarn, Haliin en i ksmlarnda ve Karadeniz azna kadar uzanan yerlerde ina edilmesi, Byzantionun buralardaki hkimiyetini adeta tescil etmekteydi. Kentteki kutsal alanlar blmde inceleyeceiz. lk nce kent merkezinde, surlar iine kalan kutsal alanlar; ardndan Hali kysnda ve Halie bakan tepeler zerinde yer alan kutsal alanlar; ve nihayet stanbul Boaznda bulunan kutsal alanlar. I. Surlar (Byzas Surlar) inde Kalan Kutsal Alanlar. Surlar iinde kalan kutsal alanlarla ilgili bilgiler, genellikle ge dnem yazl kaynaklarda yer almaktadr. Kaynaklar, kutsal alanlarn zellikle akropolis ve eteklerinde yer aldn kaydetmektedirler. Akropolisin eteklerinde

(muhtemelen Sarayburnu), Yunan yerleimcilerin ilk karaya ktna inanlan yerde Athena Ekbasia (Karaya sa salim vardran Athena) suna vard.6

Dionysios, Byzantionu kuran yerleimcilerin burada karaya ktn ve burada cesurca savatklarn kaydetmektedir.7 Dier bir deyile, Byzantionu kuranlar, hem burada kazandklar zaferin ans iin hem de Athenaya kranlarn sunmak iin bu suna ina etmilerdi. Denizden biraz yukarda, daha sonralar ehit Menasn trbesinin olduu yerde Poseidon Tapna yer almaktayd.8 Yazl kaynaklar, ehir merkezinde (asty) Yunan pantheonunun nde gelen tanrlarndan Artemis, Apollo ve Aphroditenin kutsal alanlarnn olduunu bildirirler. Bunlardan Artemise ait olan kutsal alann en azndan M 6. yzylda

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 92. Kutsal alanlarn hkimiyet sembol olarak kullanlmas hususunda bkz. Polignac 1995, 104; Pedley 2005, 52-56. 6 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 8. 7 Ibid. 8 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 9. Hesykhios FGrH 390 F 15.
4 5

60

var olduunu biliyoruz. Zira Herodotosun kaydettiine gre, Pers Kral Dareios stanbul Boazn getiinde Boazda diktii kitabeler, daha sonra

Byzantionlular tarafndan sklerek kente getirilmi ve Artemis Orthosia sunann yan bana braklmtr.9 Ge dnem yazl kaynaklarn bildirdiine gre Artemis tapna akropoliste idi.10 Akropoliste yer alan dier bir kutsal alan, en erken dnemlerden itibaren Byzantionda sayg grm olan tanrlardan biri olan Apollona aittir.11 Bu tapnak, MS 465 ylnda meydana gelen byk yangnda tahrip olmutur.12 Akropoliste yer alan dier bir tapnak ise tanra Aphroditeye aittir.13 Zosimosun bildirdiine gre Aphrodite Tapna, Marmara denizine ve Khrysopolise (skdar) bakan bir

noktadayd.14 Bu tapnak, daha sonra Theodosius dneminde, st dzey bir brokratn rezidans haline getirilmitir.15 Herodotos, Byzantionda bir Dionysios tapna olduunu bildirir.16 Ancak bu tapnan tam olarak nerede olduunu belirtmez. Herodotos, Byzantionlularn, Perslerin Boazda diktikleri kitabelerden bir tanesini oradan aldklarn ve ehirdeki Dionysios Tapnann yan banda, herkesin grebilecei bir yere braktklarn syler ki, bu da Dionysios Tapnann en azndan sur duvarlar iinde, belki de agora yaknlarnda bir yerde olduuna iaret eder. Hesykhios, bugnk Sultanahmet ve Ayasofya civarnda kutsal alanlardan ve yaplardan bahsetmektedir. Akropolisin hemen dnda sonralar Akhilleon

hamamlarnn olduu yerde, bugnk Glhane Parknn Ayasofya giriinde, Aias ve Akhilles iin dikilmi sunaklar yer almaktayd.17 Akropolisin duvarlarnn dnda, gneyde, Atmeydannn olduu yerde Hekate iin ina edilmi bir

Herodotos 4.87.2. Khronikon Paskhale I 495 Bonn = Malalas, Khronographia 292; Hesykhios FGrH 390 F 16. Hannel 1934, 169, 183vd., 186, 187, n.4. 11 Khronikon Paskhale I 495. 12 Evagrios 2.13. 13 Khronokion Paskhale I 495 Bonn = Malalas, Khronographia 292. Malalas, Khronographia 345. Van Millingen 1899, 12. 14 Zosimos 2.30. Kr. Notitia ad Rheg II; Khronikon Paskhale 495; Hesykhios FGrH 390 F 16. 15 Malalas, Khronographia 345. 16 Herodotos 4.87.2. 17 Hesykhios FGrH 390 F 16.
9 10

61

tapnak

vard.18

Ayasofya

meydannn

hemen

yaknlarnda,

sonralar

Zeuksippos Hamamlarnn olduu yerde Herakles koruluu ve Zeus Hippios suna vard.19 Hesykhiosun bahsettii bu kutsal alanlar ve yaplar, ok byk bir olaslkla Septimius Severusun kenti MS 197den sonra yeniden kurmasnn ardndan ina edilmi olmaldrlar. II. Surlar Dnda Hali kysnda ve Halie bakan tepeler zerinde Yer Alan Kutsal Alanlar Akropolisin batsnda, ehir surlarnn darsnda Sleymaniye Camiinin olduu tepenin eteklerinde, Ge Onesidoras temenosu yer almaktayd. Ana

Tanraya adanm bu kutsal alanda, ats olmayan, etraf perdahl talarla evrili bir tapnak yer almaktayd.20 Hesykhios, Basilika adl yerde Ana tanra Rheann tapnandan bahsetmektedir.21 Basilika, Yerebatan Saraynn hemen stndeki mevkii olduundan, Rhea tapnann, Ge Onesidoras tapna olmas olas deildir.22 Ge Onesidoras Tapnann biraz yukarsnda, muhtemelen Sleymaniye Camiinin olduu yerde veya yaknlarnda, yan yana Demeter ve Kore tapnaklar yer almaktayd.23 zerinde emberlitan olduu ikinci tepenin yamalarnda, denize yakn bir yerde (kata apobasin tes Thalasses), Pluton ve Hera tapnaklar vard.24 Sur duvarlar dnda yer alan bu iki tapnak, Byzantionun kuruluunda ina edilmi olmalydlar. Zira Byzantionlular, tpk metropolisleri Megarada da adet olduu zere khin Polydeiosa burada kurban keserlerdi.25 Hera tapna, Persler tarafndan M 512de kendilerine isyan eden Byzantionlular cezalandrmak

18 19 20 21 22 23 24 25

Hesykhios FGrH 390 F 15. Hesykhios FGrH 390 F 37. Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 12. Hesykhios FGrH 390 F 15. Otto Frickin bu husustaki gr iin bkz. Mller 1855, II, vi, n. 1. Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 13. Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 14. Ibid.

62

iin yaklmtr.26 Pluton Tapna da M 340-339da Byzantionu kuatan Makedonya Kral Philippos tarafndan kereste ihtiyac duyduu iin yklm ve yamalanmtr.27 Erken dnemlerde, bilinmeyen bir tarihte Byzantionlular, nc ve drdnc tepelerin arasnda yer alan blgede (yani Unkapan), kente saldran Thraklar baaryla pskrtm, ardndan kendilerine yardm ettiklerine inandklar tanra Athena Skedasias =datan, pskrten Athenaya kranlarn sunmak iin burada bir sunak dikmilerdi.28 Byzantiona ilk gelen yerleimciler arasnda yer alan Arkadaillar, yine ayn civarda, yani bugnk Unkapannda Zeus Hapsaseion iin bir tapnak ya da kutsal alan ina etmilerdi.29 Kaynaklar bu noktadan, Haliin u ksmna kadar olan sahilde veya tepelerde yer alan her hangi bir kutsal alandan bahsetmemektedirler. Ancak Haliin en i ksmnda, Kydaros (Alibeyky) ve Barbyses (Kathane) derelerinin birletii yerde, nympha Semystra iin dikilmi bir sunak vard.30 Yine ayn yerde, Castor ve Polluks iin ina edilmi bir kutsal alan olduunu Hesykhios aktarmaktadr.31 Haliin dier yakasnda, Drys olarak bilinen yerde (Hasky civar) Apollona adanm bir kutsal alan (temenos) vard.32 Daha ilerde yine Hali kysnda, bir dalyann olduu yerde, muhtemelen balklar tarafndan dikilmi Nikaios suna yer almaktayd.33 III. stanbul Boaznda Yer alan Kutsal Alanlar.

Ibid. Ibid. 28 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 16. Kr . Pausanias 3.12.9. Parastaseis Syntomoi Khronika (56), MS 330dan nce tam da kstan olduu yerin proteikhisma (savunma hatt) olarak adlandrldn kaydetmektedir. 29 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 19. 30 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 24; Hesykhios FGrH 390 F 15. 31 Hesykhios FGrH 390 F 8, 15. 1949 ylnda bu iki derenin birletii mevkiinin yaknlarnda, Silahtaraada bulunan heykeller ve dier arkeolojik buluntular, burada nemli bir temenosun yer aldn gstermektedir. Buluntular arasnda, Apollon, Artemis ve Selene heykelleri dikkati ekmektedir. 32 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 26. 33 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 28.
26 27

63

Yunanlarn

7.

yzyln

ilk

yarsndan

itibaren

Karadeniz

kylarna

yerlemelerinin ardndan stanbul Boaz, Karadeniz ve Ege Dnyas arasnda ulam salayan deniz yolunun can damar haline gelmi, dolaysyla olduka nem kazanmtr.34 M 680 ylnda Khalkedon ve M 658 ylnda Byzantionun kurulmasnn ardndan her iki polis, Boaz zerindeki hkimiyetlerini gstermek iin Boazn her iki yakasnda birok kutsal alan ina etmilerdir. Bunun yannda, stanbul Boaz, eski dnyann en ilek deniz yollarndan ve balk avlanma

sahalarndan biri olduu iin, denizciler ve balklar tarafndan ina edilmi birok kutsal alan vard.35 Bu iki hususa ek olarak, efsanelere gre Argonotlar Hellespontos ve Bosporostan geip Dou Karadenizde olduu dnlen Kolkhise gittikleri iin Boazdaki birok yer Argonotlar efsanesi ile

ilikilendirilmitir.36 Galatada (Hippostehenes) Megaral kahraman Hipposthenesin mezar (taphos) bulunmaktayd.37 Karakydeise, efsanevi khin Amphiaraos ve onun arabasnn srcs Skhoiniklos hatrasna ve onuruna ina edilen kutsal alan (temenos) yer almaktayd. 38 Yine Karakyde yer alan ve antikalarda Bolos ad verilen blgede (Deniz letmelerinin civar), Artemis Phosphoros (=Ik saan Artemis)a ve Aphrodite

Boardman 1980, 238-245. Denizcilerin dini inanlar iin bkz. Burkert 1985, 266-267; Buxton 1994, 97-104. Daha detayl bilgi iin bkz Wachsmuth 1967 (non vidi). Balklara gelince, Aristoteles (Politika 4.4.1 [1291b 14]) Byzantionda bir balk snfnn olduundan bahsetmektedir. Dolaysyla saylar fazla olan balklarn, antik dnyann en nemli balk avlanma sahalarndan biri olan stanbul boaznn kylarnda, avlarnn bereketli gemesi iin tanrlara kutsal alanlar ina etmeleri artc deildir. 36 stanbul Boaz ve Argonotlar efsanesi iin bkz. Dewing, 1924, 469-83. 37 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 32. 38 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 34. Gyllius (de Bosporo Thracio 2.5)un aktardna gre burada Skhoiniklosun temenosu deil, Amphiaraosun tapna (templum Amphiarai, delubrum Amphiarai) yer almaktayd. Hesykhios (FGrH 390 F 16), Amphiaraosun tapnann Sykai adl yerde olduunu kaydetmektedir. Hanellin (1934, 189) de iaret ettii gibi, Hesykhiosun Sykaisi Dionysiosta belirtilen Sykides olmalyd. Amphiaraosun Byzantionda da sayg grmesi, Argoslularn da Byzantionun kurucular arasnda yer aldklarna iaret etmektedir. te yandan, Boiotiada nl bir Amphiaraos tapnann varl ve Konstantinos Porphyrogenitos (de them. 2 s. 46 Bonn)un Boiotiallar Byzantionun kurucular arasnda saymas, bu kltn Byzantiona Boiotiadan getirilmi olabileceine iaret etmektedir.
34 35

64

Praeia (Uysal Aphrodite)ya adanm temenos yer almaktayd.39 Byzantionlu Dionysiosun aktardna gre Byzantionlular, uygun rzgrlar baladklarna ve frtnalar dindirdiklerine inandklar Aphrodite Praeria iin her yl kurban kesmekteydiler.40 Dionysisos Metopon (Tophane)da Apollonun sayg

grdn bildirir, dier bir deyile burada bir Apollona ayrlm bir kutsal alan vard.41 Az ileride, Salpazar civarna Aianteion ad verilmekteydi.42 Byk bir olaslkla burada Salamisli kahraman Aiasa adanm bir kutsal alan yer almaktayd. Bu klt, arkaik ada Salamis adasna sahip olan Megarallar tarafndan Byzantiona getirilmi olmaldr. Az ileride, Fndkl civarnda, bir sava esnasnda kendilerine hayati yardmlarda bulunan Msr kral II. Ptolemaios Philedelphos (M 283-246) onuruna ina edilmi bir tapnak (naos) vard.43 Beiktata Argonotlarn lideri Iasonun karaya ktna inanlan yer, Iasonion olarak bilinmekteydi.44 Burada bir Apollon suna vard.45 Ge antikada mparator Zenona isyan eden pagan Basiliskos, burada bir Zeus Tapna ina etmiti. Ancak pagan asinin isyannn bastrlmasnn ardndan tapnak da yerle bir edilmitir.46 Ortakyden hemen sonra gelen Defterdar Burnu zerinde yal bir denizci heykeli vard.47 Kimin tarafndan, ne zaman dikildii bilinmeyen bu heykelin tam olarak kime ait olduu bilinmemekteydi. Eskiada dahi, heykelin farkl mitolojik figrlere ait olduu iddia edilmitir. Bazlar heykelin Nereusa,

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 34. Ibid. Denizcilerin koruyucusu Aphrodite iin bkz. Larson 2007, 123; Rosenzweig 2004, 90. 41 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 38. 42 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 39. 43 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 41. M 3. yzyln ortalarnda, Seleukos Kral Antiokhos II, Byzantiona saldrdnda, Ptolemaios, muhasara altndaki Byzantionlulara yardm ederek kentin dmesine engel olmu ve bu yzden Byzantionlular, Ptolemaiosu onurlandrmak ve kranlarn sunmak iin bu tapna ina etmilerdir. Antiokhosun Byzantion seferi hakknda bkz. Memnon FGrH 434 F 15; Aphrodisiasl Apollonius FGrH 740 F 14 (=Steph. Byz. s.v. Ankyra); Polyaenos 4.16. 44 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 46. 45 Ibid. 46 Parastesis syntomoi Khronikai 22. 47 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 49.
39 40

65

bakalar ise Phorkyse, Proteusa, Semystrann babasna ya da Iasona bilgi veren boazn klavuzuna ait olduunu iddia etmilerdir.48 Byzantionlu Dionysios, Byzantionlularn bir kehanete binaen heykele sayg gsterdiklerini kaydetmektedir.49 Dier bir deyile burada ritellerin dzenlendii bir kutsal alan olmalyd. Defterdar burnunun ilersinde, eskiada Baka olarak adlandrlan civarda Tanrlarn Anasna ait bir tapnak (Metros Theon hieron) vard.50 Daha ilerde, Bebekte balklarn kutsad Artemis Diktynna (Alarn Artemisi) tapna (hieron) yer almaktayd.51 Bu tapnak, muhtemelen balklar tarafndan balk sezonunun bereketli gemesi ve balklarn tanraya kranlarn sunmalar iin ina edilmi olmalyd. Bebek ve Balta Liman koylar arasnda yer alan ve eskiada Pyrrhias Kyon (=Kzl Kpek) ad ile bilinen Rumeli Hisarnda Hellenistik dnemde Hermese adanm bir kutsal alan vard.52 Bu kutsal alan, ya tccarlar tarafndan ya da balklar tarafndan kurulmu olmalyd.53 eytan Burnunun aklarnda yer alan beyaz bir kaya da Barbysesin kz Phidalia olarak yorumlanmtr. Sylencelere gre ehrin kurucusu Byzas ile ilikiye giren Phidalia, daha sonra utancndan burada kendini denize atm, kendisine acyan dedesi Poseidon tarafndan ta haline getirilmitir.54 Emirganda Hekate Tapna (templum Hecate) vard.55 Hekate hem balklarn hem de denizcilerin sayg duyduu bir tanrayd.56 Byk bir olaslkla Hekate, Ay tanras sfatyla gece denizde yol alanlara veya bala kanlara gecenin karanln yla aydnlatt iin denizciler ve balklar iin ayr bir neme sahipti. Dolaysyla Emirgandaki bu tapnak da

Ibid. Ibid. 50 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 52. 51 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 56. 52 Polybios 4.43. 53 Kr. Oppianos Halieutika 3.9-28. 54 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 59. Phidalia hakkndaki deiik sylenceler iin bkz. Malalas, Khronographia 13.7; Khron. Paskh I 494. 55 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 62. 56 Hesiodos Theog. 440-447.
48 49

66

Bebekteki Artemis Diktynna Tapna gibi Boazda avlanan balklar ve denizciler tarafndan ina edilmi olmaldr. Byzantionlu Dionysios, Amphiaraosun bir kehanete binaen Lasthaneste (stinye) sayg grdn syler.57 Dolaysyla stinyede Amphiaraosa

adanm bir temenos bulunmaldr. Baka kaynaklara gre, Argonotlar blgede hkm sren Kral Amykostan kanmak iin Lasthanese snr ve burada bir tapnak ina ederler.58 Argonotlar tarafndan ina edildii sylenen bu tapnak, sonralar mparator I. Constantinus tarafndan kilise olarak yeniden ina edilmi ve byk melek Mikhaele adanmtr.59 Byk Dere koyu (Bathykolpos) kysnda Megaral kahraman Saron iin dikilmi bir sunak (ara) vard.60 Byzantionlu Dionysios, burada bir dalyann olduunu ve Boazdan geen balklarn burada toplandn kaydetmektedir.61 Dolaysyla burada yer alan sunak, balklarn tanrlara kranlarn sunmak iin dikilmi olmalyd. Boazdaki ilgi ekici kutsal alanlardan biri Mesar (Simas) Burnunda idi. Dionysios, burada fahielerin Aphroditesinin (Venus Meretrix = Aphrodite Hetaira ya da Pandemos) heykelinin dikili olduunu ve bu civarda Simas adnda ok gzel, zeki ve hnerli birinin yaadn ve boazdan geenlerden Aphroditenin cretini tahsil ettiini kaydeder.62 burada denizcilerin urad bir porneion (genelev) vard.63 Saryer (Skletrinas)de Apollonun ve Tanrlarn Anasnn sunaklar (arae Apollinis et Matrum deum) vard64 Daha ilerde, Rumeli Kavanda Hieron adl kutsal yer almaktayd. Kaynaklardan anlald kadaryla, Buras stanbul Belki de

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 63. Malalas, 4.78 (Bonn ner.); Ioann. Antiokh. 2.390 (=FHG IV 548). Dewing 1924, 470, n. 6. 59 Kr. Eyice1976, 36. 60 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 71. Saron iin bkz. Aristides [cilt 2 s. 208 (Dindorf)]. Eustathius ad Dionys. 422; Steph. Byz. Saron. 61 Ibid. 62 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 73. 63 Fahieler ve Aphrodite arasndaki yakn iliki iin bkz. Neils 2000, 203-226; PirenneDelforge 2007, 311-323. 64 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 74.
57 58

67

Boaznn Avrupa yakasndaki en byk ve birden ok klte ev sahiplii yapan bir kutsal aland. Strabonun Byzantionlularn Hieronu olarak

adlandrd bu kutsal alanda,65 Msr Tanrs Sarapise adanm bir tapnak yani Sarapieion,66 zerinde Iasonun on iki tanrya kurban kestiine inanlan sunak67 ve Phrygia tanras yani Kybele iin ina edilmi bir tapnak vard68 Bugnk al Burnu Aphrodision olarak adlandrmaktayd.69 Byk bir olaslkla burada Aphroditeye adanm bir temenos vard. Karadenize yelken aan veya Karadenizden dnen denizciler, Aphrodisionda denizcilerin koruyucusu olarak da bilinen tanra Aphroditeye kendilerini korumas iin kurban sunuyorlard.70 Boazn Avrupa yakasnn Karadeniz kysnda, reke Ta ad verilen kk adacklarn hemen karsnda, ssz ve orak arazide yer alan burun, Paneion (Fenerky) olarak bilinmekteydi.71 Muhtemelen burada Pana adanm bir

kutsal alan (Paneion) olmalyd. Zira eskiada yerleik alanlar dndaki ssz ve yabani blgelerde Pann yaadna inanlmaktayd.72 laveten Pan, zellikle balklarn sayg gsterdii bir tanryd.73 Bu nedenle sz konusu kutsal alan, balklarn urayp sayglarn ve kranlarn sunduu bir yer olmalyd. stanbul Boaznn Karadeniz aznda, hem Asya hem de Avrupa kylarnn aklarnda kk adacklar vard. Eskiada Kyaneai olarak bilinen bu adacklar, ayn zamanda arpan kayalar = symplegedes olarak da

Strabon 7.6.1. Polybios 4.39. 67 Polybios (4.39), Argonotlarn burada deil, Kolkhisten dnte Asya Hieronunda oniki tanrya (Hera, Poseidon, Demeter, Hermes, Hephaistos, Apollon, Artemis, Hestia, Ares, Aphrodite ve Athena) kurban sunduunu kaydetmektedir. 68 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 75. 69 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 80. 70 Kr. Anth. Pal. 9.143. 71 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 86. Burunlar zerindeki kutsal alanlar iin bkz. Semple 1931, 612-634. Morton 2001, 192 vd., 197-200, 310-16. 72 Borgeaud 1988, 59-61. Schumacher 1993, 82. 73 Theocritus 5.14; Anth. Pal. 6. 11-16, 167, 179, 180, 181-187; 10.10. Sophokles Aj. 695. Buxton 1994, 97.
65 66

68

adlandrlmaktaydlar.74 Avrupa aklarndaki Kyaneaide Romallar tarafndan dikilmi bir Apollon suna (ara) vard.75 . Petrus Gyllius (de Bosporo Thracio 2.24) kendi zamannda bu sunaktan zerine C. Caesar yazs kaznm bir mermer bir stun dnda geriye pek fazla bir ey kalmadn yazmaktadr.76 Avrupa Kyaneaisini ziyaret eden seyyahlar, Gylliusun bahsettii stun ve suna grm ve sunak zerideki yazt kayda geirmilerdir.77 Epigraflar da seyyahlarin bildirdigi farkli okunuslari duzelterek su sekilde okunmasi gerektigini ileri surmektedirler78 CAESARI AVGVSTO F(E)C(I)T L. ANNIDIVS L. F. CLA(UDIA) FRONTO Claudia klanndan Lucius olu Lucius Annidius Fronto, Caesar Augustus iin dikti. stanbul Boaznn Asya yakasnn Karadeniz az Argonotlarla ilikilendirilmitir. Burada yer alan Yum Burnu, Argonotlarn buradan bir ta bir apa aldklarna inanld iin Ankyreion (Demirleme Yeri) olarak bilinmekteydi.79 Yum Burnunun hemen aklarnda yer alan bir kaya, Argonot efsanesi ile ilikilendirilmi ve Kolkhisli Medeiann Pyrgosu olarak adlandrlmtr.80 Pilav Burnunun gneyinde yer alan koyda, eskia kaynaklarn bahsetmedii,

Strabon 7.6.1: Kyaneai Pontosun aznn yaknlarnda 2 adacktr. Bunlardan biri Avrupaya, dieri de Asyaya yakndr. Strabo 1.2.10; 3.2; Pindaros Pyth. 4.208-9; Diodoros 5.47, 11.3; Plinius Naturalis historia 4.13, 17; Arrianos Periplus Ponti Euxini 37. Wieseler 1874; Grosvenor 1895, 199-205; Eyice 1976, 46-8. Symplegades: Euripides Med. 2, 1263; Euripides Iphig. in Taur. 241; Apollod. 1.9, 22; Apoll. Rhod. Argonautica 2.549; Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 89. Boazn Karadeniz aznda yer alan bu kayalar, Planktai (=hareket edenler) olarak da adlandrlmlardr: Apoll. Rhod. 4.850, 939; Kr. Plinius Naturalis historia 6.12. Asya Kyaneai iin bkz. Herodotos 4.85.1. 75 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 86. 76 Gyllius, de Bosporo Thracio 2.24. 77 Mango 1965, 313-315; Eyice 1976, 47, n.104. 78 Lajtar 2000, 44. 79 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 87. Kr. Apollonios Rhodios 1.955; Plinius Naturalis historia 36.23. Dewing (1924, 478), Apollonios Rhodios (1.955-958)a atfta bulunarak bu efsanenin sonradan Boazn az iin uydurulduunu syler. 80 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 88.
74

69

ancak Petrus Gylliusun izlerini grd, Zeusa adanm bir kutsal alan vard. stelik bu mevki Gyllius dneminde (16. yzyl) dahi Dios Sacra (Zeus Akra?) olarak adlandrlmaktayd. Eskiada Boaziinin en nemli kutsal alan hi kuskusuz Yoros Kalesi ve hemen civarnda yer alan ve ya da

(Fanum Asiaticum) olarak da bilinen Hieron idi.81 Yazl kaynaklar, Hieronun Karadenizin aznn en dar yerinde, ileri doru uzanan Asya yakasndaki bir burunda yani bugnk Anadolu Kavanda olduunu yazarlar.82 Dionysios Byzantion, daha detayl bilgiler vererek, Hieronun kutsal alannn byk bir blmnn burnun batsnda, Macar Koyuna bakan alt ksmlarnda ve burnun douda kalan st ksmnda mstahkem bir kale olduunu sylemektedir.83 Esasen Anadolu Kavann st ksmnda yer alan kalenin imdiki ad olan Yoros Kalesi, Hieronun Anadolu Kavanda olduunu ispatlamaktadr.84 Zira Yoros ad, Hieronda bulunan en nemli klt Zeus

Ourios adnn Trkelemi adndan baka bir ey deildir. Anadolu Kavann gneyinde yer alan Macar Koyu ok byk bir olaslkla Hieronun liman olarak kullanlmaktayd.85 Bu koy, yaz aylar boyunca esen ve Boazda ilerlemeyi zorlatran kuzey-dou rzgrlarna (Etesias) kar korunakl, sahile kadar derin ve emniyetli bir limand.86 Liman, Hieronun onemli bir kutsal

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 92. Gyllius (de Bosporo Thracio 3.5); Mller 1855, 75. Janin 1964, 441-2; Walbank 1957,489; Hammond & Griffith 1979, 576, n.1. Lehmann 1921, 168-181; Moreno 2008. 82 Pindaros, Pythia 4.203-210; [Scylax], Periplus 67.32-45 (Mller 1855, ss. 56-57; FGrH 709); [Scylax], Periplus 92.1-12 (Mller 1855, 67-68; FGrH 709); [Demosthenes], In Lacritum 35.10; Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b); Polybios 4.39.5-6; Polybios 4.43.1; Polybios 4.50.2-3; Cicero In Verrem 4.128-130; Menippus, Periplus D 5604, 5622, 5703 17 (apud Marcianus, Epitome Peripli Menippei 6-8; ayrca bkz. Stephanos Byzantios s.v. Khalkedon); Strabon 7.6.1.45-53; Pomponius Mela, De chorographia 1.19; Arrian, Periplus ponti Euxini 12.23; Arrian, Periplus ponti Euxini 25.4; DB 75; Ptolemaeus, Geographia 5.1.2-3; Fl. Philostratus, Vit. Soph. 1.528; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Malalas, Khronographia 432.10-21; Procopius, Historia arcana 25.1-6; Anonim, Periplus ponti Euxini 1.4; 2.1; 3.1; 90.9; 91.2, 5, 7, 12; 92.1, 8, 13 (Mller 1855, ss. 402-423). 83 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 75. Lehmann 1921, 180-181. 84 Kale iin bkz. Lehmann 1921, 63-92. 85 Stephanos Byzantios s.v. Phriksos. Kr. Mller 1883-1901, 792 (ab eoque distinguendus est alter Phrixi portus a Dionysio Byz. [99] commemoratus, qui hodie vocatur Kandlische [ Kanlca] a Fano c. 50 stadia meridiem versus. 86 Petrus Gyllius, de Bosporo Thracio 3.5; Oberhummer 1899, 744.
81

70

alan olmasnda kilit bir rol oynamaktayd. Zira birok geminin buraya snmasna, dolaysyla da kutsal alann birok denizci ve yolcu tarafndan ziyaret edilmesine neden olmaktayd. Hieronun tam olarak ne zaman kurulduu bilinmemektedir. Sylencelere gre Hieron, Iason ve Argonotlar tarafndan ya Kolkhise giderken87 ya da Kolkhisden dnerken ina edilmitir.88 Baka sylencelere gre de Phriksos, ya da Phriksosun olu veya oullar tarafndan ina edilmitir.89 Bu farkl

sylenceler, Yunanlarn da Hieronun erken tarihi hakknda bir bilgilerinin olmadn gstermektedir. Hieron hakkndaki ilk tarihsel bilgi Herodotos tarafndan verilmektedir. Herodotos, Pers Kral Dariusun skit seferi srasnda (M 514) Boaz gemeden nce, Hierona uradn ve bugnk Yoros Kalesinin olduu yerden Karadenizi seyrettiini sylemektedir.90 Bu bilgi bize terminus ante quem vermektedir yani; Hieron, M 514 ylndan nce kurulmu olmaldr. Kutsal alan, byk bir olaslkla Karadenizin Yunanllar tarafndan yerleime almas esnasnda, M 7. yzyln sonlarnda veya M 6. yzyln balarnda kurulmutu. Hieron kutsal alannda birok tanr ve tanra iin sunaklar ve tapnaklar ina edilmiti. Yazl kaynaklardan anlaldna gre Hierondaki en nemli klt, uygun rzgrlar balayan Zeus Ouriosa adanm idi.91 Ancak kaynaklar Zeus Ouriosun yan sra on iki tanr kltnden92, Poseidondan93, Artemisten94 ve

Pindaros, Pythia 4.203-210; T13 Apollonius Rhodius, Argonautika 2.528-33, Pomponius Mela, De chorographia 1.19; Scholia in Apollonii Rhodii Argonautica ad 2.531-532; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Hesykhios, FGrH 390 F 33.1-6. 88 Polybios 4.39.5-6; Diodorus Siculus 4.49.1-2; cf. Herodoros FHG II F 47; Timosthenes (Wagner F 28). 89 Phriksos tarafndan: Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 92-94; Phiriksosun olu tarafndan: Herodorus FHG II F 47; Phriksosun oullar tarafndan: Timosthenes (Wagner F 28). 90 Herodotos 4.87. 91 Cicero In Verrem 4.128-130; Menippus, Periplus D 5604, 5622, 5703 17 (apud Marcianus, Epitome Peripli Menippei 6-8). laveten bkz. Pomponius Mela, De chorographia 1.19, Arrian, Periplus ponti Euxini 12.2-3, Arrian, Periplus ponti Euxini 25.4; Anonim, Periplus ponti Euxini 1.4; 2.1; 3.1; 90.9; 91.2, 5, 7, 12; 92.1, 8, 13; CIG II 3797 = IKalch 14. 92 Herodorus FHG II F 47; Apollonius Rhodius, Argonautika 2.528-33; Timosthenes (Wagner F 28); Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b); Polybius 4.39.5-6; Diodorus Siculus, 4.49.1-2; Scholia in Apollonii Rhodii Argonautika ad 2.531-532; Scholia in Demosthenem 91a, 91b; Hesykhios, FGrH 390 F 33.1-6.
87

71

Priapostan95 bahsetmektedirler. Denizciler, btn Yunan dnyasnn kutsal kabul ettii bu alan, Karadenize gidite veya dnte ziyaret ediyor ve ilerinin daha iyi gitmesi iin ad geen tanr ve tanralara tapnyorlard.96 Eski kaynaklar, burada dillere destan adak sunulardan (zellikle de heykeller) bahsederler.97 Galatlar, M 278 ylnda Bosporos zerinden Kk Asyaya geerken, zenginlii ile dillere destan olan bu kutsal alan yamalamtr.98 stanbul Boazndaki en yksek tepe olan Yua Tepesinin zirvesi Heraklesin Yata (Herculis Kline) olarak bilinmekteydi.99 Boazn en yksek tepesi olmas nedeniyle en erken dnemlerden itibaren Yua Tepesinin zirvesi kutsal bir alan kabul edilmi, bu durum Hristiyan Roma imparatorluu dneminde devam etmitir. Osmanl fethinden sonra burada bir yatr mezar ve tekke ina edilmi ve bu kutsal alan slamlamtr. On yedinci yzyln ortalarndan beri tepedeki mezarn Hz. Yuaya ait olduuna inanlmaktadr. 100 Herakles Klinesinin yaknlarnda nymphalarn yaadna inanlan Nymphaion, oradan da 5 stadia (=1 km) uzakta da lgn Defne (Umur Yeri?) yer

almaktayd.101 lgn Defnenin Argonot Efsanesinin en nemli olaylarndan birine sahne olduuna inanlmaktayd. Sylencelere gre buralarda hkm sren Bebryk Kral Amykos, Argonotlardan Polluks dvm ve yenilerek

Pindaros, Pythia 4.203-210; Timosthenes (Wagner F 28); Nymphis FGrH 432 F9 = Athenaeus 12.50.21-33 (536a-b). 94 Ptolemaeus, Geographia 5.1.2-3. Kr. Hesykhios, FGrH 390 F 33. 95 Anth. Pal. 10.7; 10.14; 10.16. 96 Kr. Hasluck 1929, 348. Boazdan Karadenize alan gemicililerin eskiadan 20. yzyla kadar sayg duyduklar kutsal alanlardan ve ahsiyetlerden bahsetmektedir. stanbul Boazndan geen gemiciler, eskiada Zeus Ouriosa ortaada Aziz Mikhaela ve Osmanl dneminde Durmu Dedeye uradktan sonra Karadenize veya Marmaraya yelken aarlard. 97 Bronz kazan: Herodotos 4.81 ve Heraklial Nymphis FGrH 432 F 9. Zeus heykeli: Cicero in Verrem 4.57, 129. Bir cocuk heykeli: Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou 93. 98 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 93. 99 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 95. 100 Galland 1973, II, 89 vd., 93 vd; Schmidt 1871, 207; Hasluck 1929, I, 303-308; Eyice 1976, 65-68; Dethier 1993, 89. Burada yattigina inanlan Hz. Yuann kim oldugu hususnda tam bir bilgi yoktur. Hz. Musa ile beraber Ibranileri Msrdan karan Hz. Yua olmas olas deildir. 101 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 95. Tenedoslu Androitas, Gemiyle Marmarann evresinde (FHG IV 304).
93

72

hayatn kaybetmiti.102 Apollodoros, Kral Amykosun mezarnn (Heroon Amykou) Amykos ad verilen yerde (bugn Beykoz) olduunu

sylemektedir.103 Amykosun ldne inanlan yerin ilersinde, muhtemelen Hnkr skelesi yaknlarnda Poseidon tapna vard.104 Hesykhiosun

naklettiine gre, Kanlca (Phryksou Limen)da ilk olarak Iasonun ina ettiine inanlan ve daha sonra Byzantionlu strategos Timesios tarafndan yenilenen Artemis Tapna vard.105 Pers Kral Dareios, skit seferi esnasnda ordusuyla Avrupaya geerken Boazn en dar yeri olan Anadolu Hisar ile Rumeli Hisar arasnda yer alan yerde yan yana dizilmi gemilerden bir kpr ina etmiti.106 M 5. yzyln ikinci yarsnda yaayan Knidoslu tarihi Ktesias, Dariusun kprnn Asya yakasndaki ayann bulunduu yerde yani bugnk Anadolu Hisarnda Zeus Diabaterios = Geilerin Zeusu iin bir sunak ina ettiini ve daha sonra Khalkedonlularn kpr ile beraber bu suna yktklarn aktarmaktadr.107 Buradan Haydarpaaya kadar olan yerlerde kutsal alan olduuna dair elimizde bir bilgi yoktur. Bir tek, skdarda, Salacak Burnunda (Bous) Atinal general Kharesin ei Boidionun mezar yer almaktayd.108 Haydarpaa yaknlarnda kahraman Eurostosa adanm bir temenos, biraz ilersinde iinden

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 95. Kr. Plinius Naturalis historia 16.89; Schol. ad. Apol. Rhod. 2.159. 103 Apollodoros FHG IV 304. 104 Plinius Naturalis historia 5.150. Plinius, yanllkla Hierondaki Poseidon tapnan buraya yerletirmi olabilir. Ancak bkz. Oberhummer, RE Bosporos stun 753. 105 Hesykhios FGrH 390 F 33. Kaynaklar (bkz. dipnot 83, Hieronun limann (Macar Koyu) adnn Phriksos Liman olduunu belirtmektedirler. Kanlcann ad da Phriksos idi. Bu durum karkla yol amaktadr. Ya eski kaynaklar, ayn ad tayan bu yerleri kartrmaktadr ya da her iki yerde de Artemis temenosu vard. 106 Herodotos 4.85-88. 107 Ktesias Persika 17. 108 Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 110. Atinallar, Kharesi Byzantionu kuatan Philipposa kar Byzantionlulara yardm etmek zere gndermitir. Atinal General, skdar us olarak kullanarak Philipposun ablukasn krmaya almtr. Bu srada ona elik eden hetairas Boidion hastalanarak burada lmtr M340/339.
102

73

Ayrlk suyunun akt Aphrodite temenosu yer almaktayd.109 Khalkedon (Kadky)da da eskian en nl Apollo kehanet merkezlerinden biri vard.110 Sonu Grld zere, eskiada stanbul ve yakn evresi (Byzantion, Khalkedon ve arazileri) kutsal alanlarla doluydu. Ancak bu kutsal alanlarn byk bir ksm, snrlar sadece hayali izgilerle veya alak duvarlarla belirlenmi kutsal alanlard. Dolaysyla stanbul ve evresi, tapnaklarla dolu bir yer deildi.

Ancak yukarda da grld zere, eskiada stanbul ve civarnda ortalamann ok zerinde kutsal alan vard. Bu durum, burada yer alan iki kent devletinin yani Byzantion ve Khalkedonun eskian en stratejik boaz Bosporos zerinde yer almalarndan kaynaklanmaktayd. Boaz, hem nemli bir balk yata olduundan, hem de Karadeniz-Ege deniz ticaret yolu zerinde yer aldndan, boazn her iki yakasnda tccarlarn ve balklarn zellikle de sayg duyduklar tanr ve tanralara kutsal alanlar adanmt.

Dionysios Byzantios, Anaplous tou Bosporou, 111. Kahraman Eurostos hakknda baka bir bilgi yoktur. 110 Ibid. Lucianus, Alex. 9-11.
109

74

KAYNAKA

Boardman, John. The Greeks Overseas: Their Early Colonies and Trade. New York: Thames and Hudson, 1980. Borgeaud, Philippe. The Cult of Pan in Ancient Greece. Chicago: University of Chicago Press, 1988. Burkert, Walter. Greek Religion. Cambridge, Mass: Harvard University Press, 1985. Buxton, R. G. A. Imaginary Greece: The Contexts of Mythology. Cambridge: Cambridge University Press, 1994. Dethier, Philipp Anton. Boazii ve stanbul (19. yzyl sonu). (ev. mit ztrk) stanbul: Eren, 1993. Dewing, H. B. Argonautic Assocations of the Bosporus, The Classical Journal 19 no. 8 (1924), ss. 469-83. Dionysius, (Rudolph Gu ngerich ed.). Dionysii Byzantii Anaplus Bospori = Dionysiou Byzantiou Anaplous Bosporou. Berolini: apud Weidmannos, 1927. Eyice, Semavi. Bizans devrinde Boazii. stanbul: stanbul niversitesi, Edebiyat Fakltesi Yaynlar, 1976. Galland, Antoine. stanbula ait gnlk anlar. Ankara: Trk Tarih Kurumu, 1973. Gilles, Pierre. stanbul Boaz. (ev. Erendiz zbayolu). stanbul: Eren, 2000. Grosvenor, Edwin A. Constantinople. Boston: Roberts Bros, 1895. Gyllius, Petrus & Ant. Gyllius. P. Gyllii De Bosporo Thracio lib. III. Lugduni Batavorum: apud Elzevirios, 1632. Hammond, N. G. L. & G. T. Griffith. A History of Macedonia. Volume 2, 550-336 B.C. Oxford: Clarendon Press, 1979. Hanell, Krister. Megarische studien. Lund: A.-b. Ph. Lindstedts univ.-bokhandel, 1934. Hasluck, Frederick William. Christianity and Islam Under the Sultans. Vol. 1. Oxford: The Clarendon press, 1929. Janin, Raymond. Constantinople Byzantine: Developpement Urbain Et Repartoire Topographique. Paris: Institut Franc ais d'Etudes Byzantines, 1964. ajtar, Adam. Die Inschriften von Byzantion. Bonn: R. Habelt, 2000. Larson, Jennifer. Ancient Greek Cults: A Guide. New York: Routledge, 2007.

75

Lehmann, K. 1921. Das Kap Hieron und die Sperrung des Bosporus, u eserde:

Festschrift zu C.F.

Lehmann-Haupts sechzigstem Geburtstage, ed. K. Regling, H. Reich, Vienna, ss. 168-181. Mango, Cyril A. Mango, Constantinopolitana: C. Pompeys Pillar, Instituts 80 (1965), ss. 313-315 Moreno, Alfonso. Hieron: The Ancient Sanctuary at the Mouth of the Black Sea, Hesperia 77:4 (2008), ss. 655-709. Morton, Jamie. The Role of the Physical Environment in Ancient Greek Seafaring. Mnemosyne, bibliotheca classica Batava, 213. Leiden: Brill, 2001. Mller, Karl. Geographi Graeci minores. Vol. II. Parisiis: A. Firmin Didot, 1855. Mller, Carl Friedrich Wilhelm, and Claudius Ptolemaeus. Claudii Ptolemaei Geographia. Parisiis: A. Firmin Didot, 1883-1901. Neils, Jenifer. Others within the Other: an intimate look at hetairai and maenads, su eserde: Cohen, Beth. Not the Classical Ideal: Athens and the Construction of the Other in Greek Art. Leiden: Brill, 2000, ss. 203-226. Oberhummer, Eugen Bosporos, Paulys Real-Encyclopa die Der Classischen Altertumswissenschaft. Stun 741-757. Pedley, John Griffiths. Sanctuaries and the Sacred in the Ancient Greek World. New York: Cambridge University Press, 2005. Pirenne-Delforge, Vinciane. Something to do with Aphrodite: Ta Aphrodisia and the Sacred, u eserde: Daniel Ogden (ed.) A Companion to Greek Religion. Malden, MA: Blackwell Pub, 2007, ss. 311323. Polignac, Franc ois de. Cults, Territory, and the Origins of the Greek City-State. Chicago: University of Chicago Press, 1995. Rosenzweig, Rachel. Worshipping Aphrodite: Art and Cult in Classical Athens. Ann Arbor: University of Michigan Press, 2004. Schmidt, Bernhard. Das Volksleben der Neugriechen und das Hellenische Alterthum. 1871. Schumacher, R. W. M. Three Related Sanctuaries of Poseidon: Geraistos, Kalaureia, and Tainaron, u eserde: Nanno Marinatos, Robin Hgg (ed.) Greek Sanctuaries: New Approaches. ed.. London; New York: Routledge, 1993. Semple, Ellen Churchill. The Geography of the Mediterranean Region: Its Relation to Ancient History. New York: H. Holt and Co, 1931. Van Millingen, Alexander. Byzantine Constantinople, the Walls of the City and Adjoining Historical Sites. London: J. Murray, 1899. Jahrbuch d. Deutschen Arch.

76

Wachsmuth, Dietrich. Pompimos ho daimo n: Untersuchung zu den antiken Sakralhandlungen bei Seereisen. Berlin, 1967. Walbank, Frank W. A Historical Commentary on Polybius Commentary on Books I - VI. 1. Oxford: Clarendon Press, 1957. Wieseler, Friedrich. De Cyaneis sive Symplegadibus. Gottingae: Officina accademica Dieterichiana, 1879.

77

TARHSEL VERLER IIINDA KLAZOMENAI-KHYTONDAK YERLEM


Dr. Fikret ZBAY*

Abstract

The Ionian revolt led by Miletos has been supressed violently by the Persians. Klazomenai as one of the participants of the revolt has got her share from the Persian violence. The city on the mainland has accessed a dark age that lasted for a century. As Pausanias stated Klazomenians has moved to the Karantina Island located right across the mainland settlement with the fear of Persians. Archaeological and historical evidence attests that a part of the residents has moved

back to the mainland and founded a new city. Klazomenai had two different settlements; one on the island and the other on the mainland until Alexanders reign. Ancient texts name the island settlement as Nesos while the other one on the mainland as Khyton. The mainland settlement has a grid plan. This article presents a brief settlement history of Khyton. Keywords: Khyton, Klazomenai, Nesos, Alexander. Grid plan, History

zet

Pers egemenliine kar Ion kentlerinin Miletos nderliinde balatt ayaklanma Pers gleri tarafndan iddetli bir ekilde bastrlmtr. Ionia ayaklanmasna katlan Klazomenaide bu iddetten etkilenmi ve
*Mersin

niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Arkeoloji Blm. fikretozbay@gmail.com.

78

anakaradaki kent yzyl srecek karanlk bir dneme girmitir. Pausaniasn anlatt gibi, Klazomenaililer Pers korkusu yznden eski kentin karsnda yer alan Karantina adasna gemitir. Arkeolojik ve tarihi kantlar, yzyln sonunda bir yerleimcilerin kurduklarn bir blmnn

anakaraya

geerek,

yeni

kent

gstermektedir.

Klazomenai, Aristotalesin de syledii gibi, Byk skenderun geldii tarihe kadar iki farkl yerleim olarak varln srdrmtr. Antik kaynaklarda adadaki yerleim, Nesos, anakaradaki yerleim ise Khytondaki yerleim olarak anlmaktadr. Anakarada kurulan

yerleim, zgara planldr. Bu makalede sz konusu yerleimin ksa tarihesini deinilecektir.

Anahtar szckler : Klazomenai, Khyton, Nesos, Byk skender, Izgara plan, Tarih

A-ETMOLOJK KKEN VE LOKALZASYON PROBLEMLER

zmir ili, Urla lesi, iskele mahallesinde yer alan Klazomenai kenti snrlar iindeki Khytondaki zgara planl yerleim, bugnk Limantepe hyn ve hyn gney ve bat eteklerini kaplamaktadr.

Klazomenai arazisindeki topoVlardan biri1 olan Cutndaki yerleimin ismi sadece antik kaynakta karmza kmaktadr. Ancak kaynakta da isim farkl ekilde yazlmtr. Stephanos Byzantios, Epherosun XIX. kitabndan aktard pasajda Cutn olarak

kullanmtr. Buna karn Aristoteles,, Politikada o p Xut, Strabon2 ise Ctrion olarak yazmtr. G. Dennis ismin orjinali olarak Strabonun kulland ekli kabul etmitir. Khytrionun antik bir mutfak kab olan
1 2

Tanrverdi 1989, 3. Strabon 14. 1. 36.

79

Cutradan

tretildiini

ne

srmektedir.3

N.

Tuna,

Strabonun

yazdklarndan hareket ederek yerleimi Khytrion olarak anmaktadr.


4

J.M. Cook, ismin p ile yazlm eklinin Klasik alarda telaffuz kaygsyla terk edildiini, bundan dolay ismin orjinalinin Khyton olamayacan sylemektedir.5 S. Ruzicka, Strabon, Thukydides ve J.M. Cookdan yola karak yerleimi, Klazomenai snrlar ierisinde yer alan Chytum ya da Chytrium olarak isimlendirmektedir. Ona gre yerleim, kyda deil bir ka mil ieride bulunmaktadr.6

Atinada 19. yzylda bulunan ve Atina ile Klazomenai halklar arasndaki ilikileri dzenleyen M 387ye tarihlenen bir dekrette, yerleimin ismi iki yerde (Satr 9-10) anlmtr. lkinde dativus (Cut) ikincisinde genetivus (Cuto) olarak gemektedir.7 Bu dekretin, yerleimin varln devam ettirdii bir dnemde yazlm olmasndan ve daha sonraki dnemlerde deiiklie uramam olmasndan dolay ismin orjinalinin dekrette olduu gibi Cutn olduunu kabul etmek gerekmektedir.

Khyton kelimesinin anlamyla ilgili birok bilim adam neriler getirmitir. Bunlardan, U. von Wilamovitz ve B. D. Meritt, Khytonnun anlamn denizle ilikilendirmilerdir. Cutnu U. von Wilamovitz topran ylmasyla oluturulmu bir rhtmn ismi olarak yorumlarken8, B.D. Meritt, Pausaniasn szn ettii Karantina adasn anakaraya
3

Dennis 1883, 1-22, 21-22. N. Tuna, Klazomenaililerin Ionia htilalinden nce anakarada yaadklar kentlerinin isminin de Khytrion olduunu ve adaya buradan getiklerini sylemektedir, Tuna 1999, 478. 5 Cook 1953-1954, 149-157. 6 Ruzicka 1983, 104-108, 107. 7 Engelmann-Merkelbach 1972-1973, 502. 8 Wilamowitz-Moellendof 1937, 150 ve n.2.
4

80

balayan yol olan Cma ile ayn olduunu sylemektedir.9 Ancak Pausaniasdan rendiimize gre ada yolunun yapm Alexandros dneminde planlanmtr.10 Pliniusun ifadesi de bu dorultudadr11. Ayrca Ksenephon, Kral bar srasnda (M 387/6) Klazomenainin bir ada olduunu belirtmektedir.12

G. E. Bean ise, Khytonun (To Cutn) kelime anlamnn toprak ylm yer, yma tepe olduunu sylemektedir.13 Bu anlamyla Khyton kelimesi iin Klazomenai arazisi zerindeki en uygun yer, Urla iskelesinde zerinde prehistorik hynde bulunduu Limantepe ve evresidir.

Khyton kelimesinin etimolojisinde yaanan tartmalar, yerleimin lokalizasyonunda da karmza kmaktadr. Birok aratrmacnn 19. yzyldan beri ilgisini eken bu yerleimin lokalizasyonu ile ilgili ilk gr A. Boeck tarafndan ortaya atlmtr. A. Boeck, Khytonu Klazomenai kentinin yak. 10 km. dousunda yer alan Kilismana (Gzelbahe) yerletirmektedir.14 G. Dennis, Strabondan hareket ederek Khytonu Klazomenainin birka mil kuzeydousunda aramaktadr.

Klazomenainin ilk kurulduu yer olarak dnd Khytonun, Klazomenai ile Erythrai arasndaki yaln kayalklarda olduunu sylemektedir.15 Meritt ve arkadalar ise, Khyton szcnn ada yolu iin kullanldndan hareket ederek yerleimi, Karantina adasnn hemen karsnda aramaktadrlar.16

9 10 11 12 13 14 15 16

The Attic Tribute List I- IV, 503-504. Pausanias 7. 3. 9. Plinius, N. H. 5. 117. Ksenephon, Hellenica 5. 1. 31. Bean 1967, 131. Boeckh 1825-1859, 627-28. Dennis 1883, 1-22, 14 ve 21-22. The Attic Tribute List I-IV, 503-504.

81

J. M. Cook Khytonun, Urlann gneybatsna doru uzanan kuzey ksmnda olduunu iddia eder. Cook, KolophonNotion, Atina-Pireius rneklerinde olduu gibi Khytonun da Klazomenai kentinden uygun bir uzaklkta kurulmu olabileceini dnmektedir. Bu grten hareket ederek, Urlann gneybatsndaki ovann, kuzeybat snrn oluturan alak tepelerde yzey aratrmas yapmtr. Cook, bu aratrma srasnda youn bir yerlemeye rastlayamaz ancak emezmir yolunun gneyinde, Arkaik dnem arlkl seramik parlarna ve sur duvar olabilecek mimari kalntlara rastlamtr17. Bu kalntlar dnda, evrede baka kalntlarnda olduunu renir. J.M. Cooka gre bu kalntlar, Khyton yerleimine ait olmaldr. 18

Klazomenai, FGT (Feride Gl Tarlas) sektrnde 1979 ylndan itibaren Prof. Dr. Gven Bakr bakanlnda yrtlen kaz almalarnda M 4. yzyl zgara planl yerleimine ait mimari kalntlarla karlalm ve bu yerleimin batda MGT (Mehmet Gl Tarlas) sektrne, douda Limantepe hyne kadar uzand tespit edilmitir. Bylece

Khytondaki yerleimin lokalizasyonu ile ilgili tartmalara da son verilmitir19.

B-KHYTONDAK YERLEMN TARHSEL SREC

Ionia kentleri, M 499-494 yllar arasnda Pers egemenliine kar Miletos nderliinde, geni bir ayaklanma balatm, ancak bu

ayaklanma Persler tarafndan sert bir ekilde bastrlmtr. Bu olayn ardndan Ionia karanlk bir dneme girmitir. Bu ayaklanmaya katlan Klazomenai, Kyme ile birlikte Persler tarafndan alnan ilk kentlerden

17 18 19

Tanrver 1989, 52. Cook 1953-1954, 151-156. Khytondaki yeleimin arkeolojik verilerin deerlendirilmesi iin bkz.: zbay

2006.

82

olmulardr20. Ionia ihtilalinin ardndan Pausanias, Klazomenai hakknda bilgi verirken kulland, Pers korkusu yznen adaya getiler21 eklindeki ifadeden de anlalaca gibi, halk, ankaradaki yerleimi terk ederek Karantina adasna gemitir. Pausaniasn bahsetttii bu korku, olaslkla kentin zerine yryen Otanes ve Artapharnes komutasndaki Pers ordusundan kaynaklanmaktadr22. Klazomenaide Arkaik dnem kentinin bulunduu alanlarda yaplan kazlar, Pers tahribinden sonra ortaya kan enkazn yz yla yakn bir sre akta kaldn gstermektedir. Burada yaplan sondajlar, yaklak yz yllk bir hiatusdan sonra, ancak M 400 dolaylarnda yeni bir yerleimin geldiini gstermektedir. Aristoteles M 5. ve 4. yzyllarda,

Klazomenainin birbirinden bamsz iki yerleimden bahseder. Ana yerleiminin Karantina adasnda olduunu, ikinci bir yerleimin ise ana karada Khyton adndaki alanda olduunu anlatmaktadr23 .

Persler tarafndan iddetli bir ekilde bastrlan Ionia Ayaklanmasnn ardndan Alexandros ve beraberindeki Yunan ordusunun M 334 ve takip eden yllardaki askeri seferlerine kadar Ionia ehir devletleri ve Ionia kltr kesin olarak nemini yitirmiti. M 5. yzylda Atina ve evresini etkileyen en nemli olaylardan biri Atinal Kimonun Perslere kar Eurymedonda M 467 ylnda elde ettii zaferdir24. Sonu olarak bu olay, Perslerin Yunan blgelerinden ekilmelerine nclk eden nemli bir balangtr. Eurymedon savandan sonra Yunan ehirleri grnrde bamsz olsalar da, ekonomik olarak bask altndaydlar ve hem Attika-Delos Deniz Birliine25, hem de Pers imparatorluuna vergi

20

Herodotos 5. 13. Pausanias, 7.3.9. 22 Herodotos 5.123. 23 Aristotales, Politika 5.2.12-1303b. 24 Plutarkhos, Kimon 9; Balcer 1974, 24. 25 Atina nderliindeki Attika-Delos Deniz Birliine Klazomenaililerin de katld ve yllk 1.5 talent vergi dedii, Atina vergi listelerinde yer almaktadr: Meritt-Wade Gery-Gregor, 481.
21

83

demek

durumdaydlar26.

Attika-Delos

Deniz

Birlii,

bir

Atina

imparatorluuna dntnde ve Atinann emperyalist politikas zellikle M 450-440 yllarnda gl bir ekilde hissedilmeye

balandnda, Atina ve mttefiklerinin daha nceden amaladklar Trakya ve Anadolu kylarnn zgrlklerine kavuturma hedeflerinden tamamen uzaklatrldklar grlmektedir27.

B-1 PELOPONESSOS SAVALARI SIRASINDA IONIA VE KLAZOMENAI

Peloponessos Savalar srasnda Kk Asyadaki ehirler, bir kez daha bamsz ve kendi kendini yneten ehir olma idealinin bir hayal olduunu ve bunu gerekletirilebilmenin zorluklarn grdler. Atina hegamonyasna kar koyma giriimleri, Peloponessos Savann ilk yllarnda (M 424-423), zellikle Trakyada karmza kmaktadr28. Bat Anadolu ehirleri iin ise, M 413 ylndaki Atinann Sicilya ve M 405de Lysandros liderliindeki Sparta birliklerine kar ald Aigos Potamoi yenilgileri bir dnm noktas olmutur.

Peloponnessos Sava srasnda Spartann Egede nc bir g olarak varln ortaya koymasndan sonra, Ionia ehirleri bu sper

Dnemin iki byk gc olan Atina ve Pers imparatorluu arasna skm Ioniann sorunlar iin: Murray 1966, 142-156; Larsen 1940, 175-213; Attika-Delos Birlii: Barron 1964, 35-48; Jackson 1969, 12-16; Sealey 1966, 233-255; Balcer 1974, 21-39. Yerel satraplarn Pers kral adna vergi toplamas hakknda daha fazla bilgi iin: Debord 1999, 41-44; Descat 1985, 97-112; Briant 1996, 398-403; Tuplin 1987, 109-166. Attika Delos deniz birilii adna toplanan vergilerin dayanaklar hakknda daha fazla bilgi iin (Deniz ve kara retimlerini gz nnde bulundurarak): Nixon-Price 1990, 148-151. 27 Atina hegamonyasna, M 450li yllarn balarnda Atina mttefiklerinin kar koymas hakknda: Balcer 1974, 27-28. Attika-Delos deniz biriline baz mttefikler tarafndan hibir vergi denmeyen yllar hakknda: Meiggs 1963, 2. Atinann tm askeri baarszlklar ve birlik yelerinin honutsuzluu Atinann birlikteki kontrolun byk lde tehdit etmitir. 28 Mttefikler arasndaki Atina kart dnceler iin: Quinn 1964, 257-263; Romilly 1966, 1-12. Baz bilim adamlar bu dnemde Atina kartlnn kitlesel bir tepki olmayp genellikle oligarkhlardan oluan baz kk gruplar tarafndan planlandn dnmektedirler: Croix 1954-1955, 1-41; Jones 1957, 67-68.; Bradeen 1960, 257-269.
26

84

g arasnda skp kalmtr. Aka anlalaca gibi Spartann olaylara mdahil olmas, Egedeki snrlar konusunda karkla yol amtr29. syan ederek Attika-Delos deniz Birliinden ilk olarak ayrlan ehir, Spartallarn da30 desteini arkasna alan Khios olmutur. Erythrai, Lesbos ve Euboia da Khiosu takip etmitir31. M 412 ylnn yaz aylarnda Klazomenaide bu isyana katlmtr. Thukydides32 isyanda nemli bir rol oynayan Klazomenaideki oligari yanllarnn, adadaki kent merkezini terk ederek anakaraya tandklarn ve Polikhne isimli bir yeri tahkim ettiklerini sylemektedir33. Thukydidesin34 Polikhnenin yerinin tam olarak bilinmediini belirtmesine karn, yerleim Karantina adasnn tam karsnda, Atina saldrlarna kar konulmak zere geliigzel ina edilmi kk bir yerleim olduu sylenebilir35.

Kentteki oligari yanllarnn daha sonra Khytonda kurduklar yerleimin adann tam karsnda yer ald gznne alndnda, bu kart grubun amacnn, tarma elverili arazileri kontrol altnda tutmak, denizle olan balanty srdrebilmek ve Atina yanls demokrat sanat, tacir ve topraksz isizlerden oluan, endstriye dayal ekonomiden uzak adadaki kent merkezinin dardan gelebilecek takviyelerini kesmek olduu dnlebilir. Bu yzden Polikhneyi anakarada ancak adadaki kent merkezinden ok da uzakta olmayan bir yerde aramak gerekir. Polikhne, birok tarihsel belgede genel bir

29

Ionia sava iin: Romilly 1963, 84-86, 376-378; Westlake 1979, 9-44; CAH IV2 , 464-471; HCT V 50; Kagan 1988, 10-11, 51-68; Debord 1999, 203-215; T.J. Quinn 1964, 263-266. 30 Sealey 1976, 358; Gehrke 1985, 42-43. 31 Westlake 1979, 12-13; 16-17; Bengtson 1960, b239 32 Thukydides 8.14.2. 33 Debord 1999, 204-205; HCT V, 35; Gehrke 1985, 44. 34 Thukydides 8.14.3. 35 HCT V, 35, 74; Westlake 1979, 28 ve dn. 4: Mttefik kentlerdeki (Klazomenai, Knidos, Kos, Kamiros, Lampsakos ve Kyzikos) savunma sisteminde grlen eksiklikler onlar bu dnemde herhangi bir saldrya kar savunmasz durumda brakmtr. Bu husus Thukydides tarafndan birok kez Atinann uygulad bir politika olarak gsterilmi ve savan nemli bir nedeni olarak kabul edilmitir.

85

terim olarak karmza kmaktadr36.

Erythrai evresinde M 412

ylnda ayn ismi tayan baka bir yerleimin Klazomenaili baz gruplar tarafndan kurulduu da grler arasndadr37. Ancak bu terim belli bir yerleim ismi olmaktan ok daha genel bir anlam iermelidir. Thukydides, kentteki M 412de Polikhneyi tahkim eden oligarik gruplara deinirken hali hazrda var olan bir yerleimin

glendirildiinden bahsetmektedir38. Klazomenaililer, M 494 ylnda Pers ordusunun Ionia ihtilalini bastrmasnn ardndan adaya

snmlardr. Ancak mlk sahiplerinden oluan kk bir grubun anakaradaki arazileri kontrol etmi olmalar tamamen gzard

edilmemelidir. Thukydidesin Polikhneden kast belkide M 5. yzylda anakaradaki kk bir yerleimdir. Kentteki oligari yanllar, M 412de bu yerleimi glendirmi olabilir. Bu durum gz nnde

bulundurulduunda Polikhne ile Khytonun ayn yerleim olduu dnlebilir. Baka bir deyile Khytondaki hippodomik tarzdaki bu yerleimin M 412 ylnda Atinallara kar ayaklanan olgari yanllar tarafndan planlanp ayn yerde M 405-404 yllarnda oluturulduu ne srlebilir.

Attika-Delos Deniz Birliine mensup ehirlerdeki isyanlardan haberdar olan Atina, bu isyanlar bastrmak iin almalara balamtr. Bu srada Erythrai ve Klazomenai, aralarnda Teos, Lebedos, Airain da bulunduu dier kentleri blgedeki Atina hegamonyasna kar ayaklandrmaya alrlar39. Spartal komutan Khalkideos ve Sardes satrab Tissaphernes, Atinaya kar ynlendirilecek savata destek olmay kabul ettiler. Bu dnemde Atina, Samostaki gcn

salamlatrmaktayd. Lesbostaki ayaklanma, adada demirli Khios

36 37 38 39

Cook 1953-54, 157. Depord 1999, 208-9, harita 4. Thukydides 8.14.3. Debord 1999, 206-207.

86

gemilerine yaplan ani bir basknla sert bir ekilde bastrld. Lesbosta dzen salandktan sonra Atinallar, zengin bir grup oligarkh

tarafndan tahkim edilmi Polikhne yerleimini ele geirdiler ve onlar, adada yer alan merkezi Klazomenai kentine geri dnmeye zorladlar. syann liderleri daha sonra Daphnous ad verilen baka bir yerleime katlar40. Bu baarsz isyandan sonra, Spartal Astyokhos yirmi gemi ile Klazomenai kylarna geldi ve Klazomenaililerden saflarn deitirip Daphnousa tanp oligarkhlar desteklemelerini istedi. Ald olumsuz yant karsnda Astyokhos adaya saldrd, ancak sert bir rzgar nedeni ile aday ele geiremedi. Bylece Ionia Satrap Tamos tarafndan da onaylanan Klazomenaiyi Sparta mttefiki yapma planlar baarszlkla sonuland41.

Atinallar, M 410 ylnda kendi kent devletlerinde politik bir dengeye kavutular ve Ionia kentlerinin denetimini ele geirmeyi yeniden amaladlar. Bu dnemde Atinann stnl blgede belirgin olarak hissedildi. Klazomenaideki oligarkhlardan M 407da halen

Daphnousta yerleik grup da anakarada bir yerleim kurmay baaramad42.

Perslerin de yardmyla, M 405de Spartal komutan Lysandros, AigosPotamoi muharebesini kazanr ve Hellespontosun kontroln ele geirir. Bundan sonra da Dou Egede Atinann nemli bir ss olan Samos dnda kontrol salama araylarna balar. Ancak bu geliim M 404de Atina tarafndan baarszla uratlr. Pers ve Sparta ittifak, Lysandrosun II. Artakserkses karsnda gen Kyrosu

destekledii ve Babil yaknlarndaki Kynaksada M 401de meydana


40

Thukydides, 8.23.6 Thukydides, 8.31.2-4; Bu dnemde Klazomenaide meydana gelen olaylarn deerlendirilmesi hakknda HCT V, sf. 73-4; Gehrke 1985, 78-79; Debord 1999, 207 ve dn. 41. 42 Debord 1999, 123-124; Ruzicka 1983, 107.
41

87

gelen ve gen Kyrosun lmyle sonulanan sava sonunda bozulur43. Dou Egedeki oligari yanls gruplarn kendisine ihanet ettiini dnen Pers Kral II. Artakserkses, benimsedii yeni politikayla blgede Atina yanls demokrat gruplar desteklemeye balar.

Demokratlara kar savunmasz kalan oligarkhlar Spartadan yardm talebinde bulunurlar. Blgede egemenlii yeniden kazanmaya

alan Sparta bu talebe cevap verir ve Tissaphernese kar sava ilan eder44. Spartann M 396ta banda bulunan Kral Agesilaos, byk bir orduyla Kk Asyaya geer ve M 395 ylnda Sardes satrap olan Tissaphernesi yenilgiye uratr.

Sparta Kral Agesileosa kar taktik deitiren Persler Atinal komutan Konon komutasnda oluturulan bir donanmayla Knidos yaknlarndaki bir savata M 394 ylnda Spartallar bozguna uratr. Bu zaferden sonra Atinal Konon, Kk Asyadaki bir ok kentte dzen kurar ve Khios, Teos, Erythrai ve Mytilenede Persler lehine stnlk salar45. Blgedeki Yunan kentleri asndan dikkate alnmas gereken dier bir husus da Spartallar tarafndan M 397de ilan edilen bir dekrette yer alan, Spartallarn Peloponessos savalar sonrasnda46 blgedeki oligarkhlarn desteklenmesinden vazgetii karardr. Bu aklamadan sonra yalnzca oligarkhlar g kaybetmekle kalmam, ayn zamanda Anadoludaki Yunan ehirleri de bir kez daha politik adan karmaaya srklenirler47.

zetle blgedeki politik gelimeler sonucunda, M 404 ylnda Atinann Sparta birlikleri tarafndan ele geirilmesini takiben Dou
43

Bengtson 1960, 255-256. ibid., 256. 45 Sealey 1976, 387-388. Sparta ordusunun komutanln M 400de Thibron ondan sonra da M 398de Derkylidas yapmtr. 46 Ksenophon, Hell. 3.4.2 47 Sparta Ephorlarnn yaynlad dekretle ilgili tartmalar iin: Ruzicka 1992, 111-112.
44

88

Egede Atina egemenlii sona ermitir. Tarihsel bir dnm noktas olan bu olay, Tissaphernesin yalnz kalmas ve Spartallarn konumu blgede okulu bir tepkiye yol am oligarkhlara cesaret vermitir. Blgedeki hakim gcn yn deitirmesi ve politik koullardaki deiim Klazomenaide etkilemitir. Khytondaki Hippodomik tarzdaki yerleimin bu dnemde kurulmu olma olasl ok yksektir. Khytonun kurulu aamas belki de M 404 ylna denk gelmektedir, ancak bu yerleimin mr ok ksa olmutur48.

Khytondaki yerleimin ksa srede terk edilmesi Knidosta M 394 ylnda Sparta donanmasnn yenilmesi sonucunda meydana gelmi olmaldr.

B-2

KRAL BARII VE SATRAP AYAKLANMALARI SIRASINDA IONIA,

KLAZOMENAI VE KHYTON

Byk Kral II. Artakserkses Dou Akdenizde bozulan koullarla ilgilenirken Spartann blgedeki konumu ve karlar bir kez daha ne kmaya balamtr. II. Artakserkses, Sparta ile Pers imparatorluu arasndaki uyumazl sona erdirme arzusunda olduunu Lakonia yanls Tiribazosu Lydia satraplna atayarak belli etmitir. Bu srada Sparta birliklerinin banda Antalkidas vard. M 387de Spartallar Pers mttefiki sfatyla Hellespontosta Atina donanmasn yenilgiye

urattlar ve dolaysyla Karadenizden tahl tayan gemilerin Atinaya geiini engellediler. Atinallar, bu olumsuz gelimeler sonucunda Sparta ile bar yapma dncesindeydiler. Tm Yunan ehirlerinden
48

Genellikle Miletoslu Hippodamosa atfedilen zgara plan 5-4. yzylda Yunanistan, talya ve Egedeki birok ehirde yaygn olarak kullanlmtr. Ana caddelerin ve caddelerin dik ayla kesimesi sonucu oluan insula ad verilen adalar plann esasn tekil eder. Her ev parselinde byklkleri birbirine eit evler yer alr. Sivil mimariye ait binalarn da plana dahil olduu bu sistem olduka zaman alcdr. Klazomenaili oligari yanllarnn bu derece zor ve zaman alc bir projeye girimeleri, bu dnemde kendilerini olduka gvende hissettiklerine bir kant tekil eder.

89

temsilcileri M 387/6da Sardeste toplayan Tiribazos, Pers kral II. Artakserksesin imzasn tayan ve Antalkidas Bar veya Kral Bar49 olarak adlandrlan barn ana hatlarn ilan eder50.

Bu bar, Yunanistandaki Korinth savalarnn sonunu getirdi, ancak Dou Yunan ehirlerinin de sonraki elli yldaki statlerini belirledi. Buna gre Klazomenai ve Kbrs, adalar dahil olmak zere Asyadaki tm Yunan ehirleri Pers egemenlii altna giriyordu51. Kbrsa kyasla kk ve nispeten nemsiz bir yerleimin isminin Kbrsla birlikte anlmas, Klazomenainin Smyrna krfezini kontrol edebilecek durumdaki

stratejik konumu ve kent merkezindeki baskn Atina yanls grubun kontrol altna alnma arzusuyla aklanabilir.

Atinada M 387de yaynlanan bir dekret52, Klazomenainin ift konumlu bir kent olduunu ve Klazomenai karsnda Khyton isimli bir kentin varln aka ortaya koyar53. Sz konusu dekret, Khytonda yaananlarla ilgili nemli bilgiler verir: Theodotos arkhon, Erkhial Philagrosun olu Paramythosun yazmanl srasnda halk u kararlar alr; Theodotos arkhon, prytaneia Kekropis phylesinde, Paramythos katip, Daiphron halk kurulunun bakandr; Poliagros u teklifi yapar: Atina Devletine nceleri olduu gibi imdi de bal olan Klazomenai halk vlmelidir. Ancak, istekleri hakknda halk u kararlar vermitir: Thrasyboulosun Khytondakilerle bar 5lik ya vergisini da sava deyen yapma Klazomenaililer, konusunda ve

Khytondakilerin arasndan ele geirdikleri rehineler hakknda, kendi


Ksenophon, Hell. 5.1.31; Diodorus 14.110.3-4. Kral Bar ile ilgili tartmalar iin: Debord 1999, 278-279; Ryder 1965, 35-36, 122-123; Seager 1974, 36-63; Sinclair 1978, sf. 29-54; Cawkwell 1981, 69-83; Badian 1991, 25-48; Urban 199, 126-130. 51 Ksenophon, Hell. 5.1.31; Ruzicka 1983, sf. 106-107. Kral Barndan sonraki Dou Yunan kentleri iin: Debord 1999, 279-282; Jehne 1991, 265-276. 52 Dekretle ilgili daha geni bilgi iin baknz: Tanrver 1989, 43-45. 53 Engelmann-Merkelbach 1972-1973, 482-485 no.502; Picard 1980, 242-244; Cawkwell 1976, 271.Dekret iin: Cartledge 1987, 194.
49 50

90

balarna karar vereceklerdir. Atinallar, Klazomenai halknn onay olmadan, kaaklar geri getirmeye veya kentte kalanlarn hi birini dar atmaya yetkili deillerdir. Kentte komutan ve garnizon bulunup bulunmayacana Klazomenai halk bizzat karar vermeli ve bunu kabul edip etmeme konusunda halkoyuna gidilmelidir. Klazomenaililer tahl aldklar Phokaia, Khios ve Smyrna ehirlerinden dorudan ithalat yapma hakkna sahiptir. Dionysios/Leontikhos emrindeki komutanlar, Klazomenaillilerin Atinallar gibi Pharnabazos ile bu tr anlamalar yapmalar salanmaldr. Halk unu da kabul eder: Klazomenaillar (Thrasyboulosun 5lik vergisi dnda) baka vergi demek ve kentte ne garnizon ne de komutan kabul etmek zorundadrlar.

Klazomenaililer, Atinallar ile ayn haklara sahip olacaklardr.

Bu dekret iinde geen Khytondakilerle sava veya bar durumunda ve alnan esirler hakknda Klazomenaililer kendi kararlarn vermekte zgrdrler ifadesi oldka dikkat ekicidir. fadeden anlalaca gibi, bu tarihte Khytonda yerleim var olmaldr.

Dekretteki ifadeden, yiyecek, zellikle de tahl tedariki ynnden kstl bir konumda bulunan adadakilerin Atinadan dorudan tahl ithalat iin talepte bulunduklar, ayn zamanda anakaradaki tarm alanlarn yitirdikleri, bu alanlarn Khytondaki oligarkhlarn ve onlar destekleyen gruplarn elinde bulunduu aka anlalmaktadr.

Kral Barn takiben Dou Egedeki Atina hakimiyeti bir kez daha sona erdi ve blgedeki Atina yunanllarnn konumu zayflad. Blgedeki bu politik konum oligarkhlara Klazomenai arazisinin kontrol frsatn ve otuz yldan ksa bir sre nce kurulmu kentlerini tekrar yerleime ama imkann vermi olabilir.

91

Klazomenai, M 366-356 yllarndaki Satrap Ayaklanmalar srasnda Aenias54 tarafndan aktarlan belirgin bir hikaye ile n plana kar. Olayn ierii ve yazar gz nne alndnda anlatmn tarihsel olmaktan ok askeri bir amaca ynelik olduu ve olayla ilgili olarak kesin bir tarih saptanamayaca ortaya kar55. Hikayeye gre ehirde mttefikleri bulunan Klazomenaili Phyton isminde bir kii, byk saklama kaplarnn yardmyla ehri ele geirdi. Arabalar ehrin kaplarndan geerek byk saklama kaplarndaki askerlerin ve bu srada yaknlarda bulunan dier asker ve mttefiklerin yardmyla hileyle kente girdi56. Aenias tarafndan sz edilen ehir adadaki Klazomenai olamaz. nk bu srada arabalarn geebilecei anakaray adaya balayan bir yol mevcut deildi. Ayn zamanda Thukydidesin57 szn ettii devirde Karantina adasndaki

Klazomenaiyi evreleyen bir sur da yoktu. Aenias tarafndan sz edilen yerleim adadaki kent merkezinin karsnda yer alan Khyton olabilir. A.T. Olmsteade gre Aenias tarafndan anlatlan bu hikaye, Kral Artekserkses dneminde Akhamenid ynetici snfna mensup baz kiiler tarafndan Byk Krala kar yaplan Satrap ayaklanmalar srasnda meydana gelmi olmaldr58.

Byk Satrap Ayaklanmalar olarak nitelendirilen bu olay, ok organize bir giriim olmasa da zamanla tm Anadoluya yaylm ve eitli

Aenias 28. 5-6. Whitehead 1990, 82, 179; Hunter 1927, 196; Kral Barn takip eden dnemde, Klazomenaili Phyton ile ilgili: Gehrke 1985, 79. 56 Aineias bu olaydan yle bahseder: Kentte de ibirlikileri olan Klazomenaili Phyton, gnn en sakin saatlerini dikkatlice kollayp, plannn bir paras olan pithos ykl arabalar sayesinde Klazomenai kentini ele geirir: Arabalar ehir kaplarnda durunca-bu srada paral askerler ehirden uzak olmayan bir yere, kaplarn yaknlarna gizlenmilerdir-, ierdeki mttefiklerinin de yardmyla, vatandalarn bir ksmna grnmeden, bir ksmndan da daha atak davranarak kenti ele geirirler. Daha geni bilgi iin: Tanrver 1989, 48-49 57 Thukydides 8.31.3. 58 Olmstead 1978, 421-422.
54 55

92

gruplar arasnda yksek politik gerilime sebep olmutur59. Szkonusu olaylar kendi lehine kullanan Phyton kenti ele geirilmi ve tm bu dnem boyunca da kente hakim olmutur60. Belki de Tyrann baskc tutumu nedeniyle, kentte yaayanlarn byk bir ounluu kenti terketmi ve anakaradaki yerleimin sona ermesine neden olmutur.

B-3

BYK SKENDERN ASKER SEFERLERNE KADAR KLAZOMENAI VE

KHYTON

Pers kralnn satrap ayaklanmalarn bastrmas zerine Tyran Pythonun Khytondaki yneticilik konumu sona ermitir ve anakaradaki yerleim byk oranda azalmtr. M 350lerde, Dou Yunan zerindeki Atina basksna kar Perslerin ayakta kalmasn salayan kii, Halikarnassos satrap Mousolostur61. Onun dneminde, Persler blgeden Atinallar srdler ve takviyeli Atina donanmasn Khiosda yendiler.

Makedonyal Philippos, M 350de Propontis, Byzantion ve Periptos ile i birlii yaparak Kral Bar dnemini sona erdirdi62. Kharonda M 338/337 ylndaki kesin zaferin ardndan, Makedonyal Philippos kinci Atina birliini ve Atinann etkinliini sona erdirip, daha geni kapsaml bir mttefiklik olan Korinth birliinin kurulmasna n ayak olmutur.

Philipposun

336daki

lmne

kadar,

Makedon

General

Parmeion, Ephesosa kadar olan Kk Asyadaki Yunan kentlerinin Pers hakimiyetinden kurtulmalarn salamtr. Bu dnem iinde Persler
59

Satrap ayaklanmalar iin: Debord 1999, 302-366; Bing 1998, 41-76. Moysey 1987, 93-100; Moysey 1992, 158-168; Ruzicka 1992, 56-68, 76-82. 60 Klazomenai bronz sikkelerinde ad geen yerel yneticilerin arasnda Phyton ismine rastlanr: Tanrver 1989, 48 ve not 221; Head 1880, sf. 25 no. 71; Babelon 1898, 81 no.1461. 61 Karia satrab Mousalosun Dou Yunan kentleri ile ilgili politikas iin: Hornblower 1983, 231-232; Hornblower 1982, 1071-37; Ruzicka 1992, 60-71. 62 Makedonyallarn Thrakia ve Propontisdeki yaylmlar iin: Ruzicka 1992, 123124.

93

Makedonyallara yeni Kral Dareios III. sayesinde ksa bir sre kar kabilmilerdir. Byk skenderun tahta kmasnn ardndan, onun nderliindeki mttefik Yunan gleri Kk Asyadaki Pers

egemenliine M 334de son vermilerdir.

Kaynaka ve Ksaltmalar

Attic Tribute List I-IV,

Meritt B.D., Wade-Gery H.T. and McGregor M.F., The Attic Tribute List I-IV, Cambridge/Mass.1939-1953

Babelon 1898

Babelon M. E., Invantaire sommaire de la Collection Waddington. Paris 1898.

Badian 1991

Badian E., The Kings Peace, in Greek Studies in Honour of G. Cawkwell (eds. M.A. Flower, M. Toher) (BICS Suppl. 58), London 1991.

Balcer 1974

Balcer J.M., Separatism and Anti-Separatism in the Athenian Empire (478-433 B.C.) Historia 23, 1974.

Barron 1964

Barron J.P.,Religiouns Propaganda of the Delian League, JHS 84, 1964, sf. 35-48.

Bean 1967

Bean G.E., Aegean Turkey, An Archaelogical Guide, London 1967.

Bengtson 1960 Bing 1998

Bengtson H., Griechische Geschichte, Mnchen 1960. Bing J.D., Datames and Mazaeus: the Iconography of Revolt and Restauration in Cilicia, Historia 47, 1998, sf. 41-76.

Boeckh 1825-1859

Boeckh A., Corpus Inscriptionum Graecarum I-IV, Berlin 18251859.

Bradeen 1960

Bradeen D.W., The Character of the Athenian Empire, Historia 9, 1960, sf. 257-269.

CAH Cartledge 1987

Cambridge Ancient History Cartledge P., Agesilaos and the Crisis of Sparta, Baltimore 1987. 194.

Cawkwell 1981 Cook 1953-1954

Cawkwell G.L., The Kings Peace, CQ 31, 1981, sf. 69-83. Cook J.M., The Topography of Klazomenai AEphem 2, 1953-1954, sf. 149-157.

94

Croix 1954-1955

Croix G.M.E. Ste., The Character of the Athenian Empire, Historia 3, 1954-5, sf. 1-41.

Denis 1883

Dennis G., Two Archaic Greek Sarcophagi, Recently Discovered in the Necropolis of Clazomenae, JHS 4, 1883 sf. 1-22.

Debord 1999

Debord P., L Asie Mineure au IV sicle (411-323 a. C.), Pouvoirs et jeux politiques, Boerdeaux 1999.

Descat 1985

Descat R., Mnsimachos, Hrodote et le systme tributaire achmnide, REA 87, 1985, sf. 97-112 .

Engelmann-Merkelbach 1972-1973, Engelmann H.- Merkelbach R., Die inschriften von Erythrai und Klazomenai I-II (IK 1-2), Bonn 1972-1973. Gehrke 1985 Gehrke H.-J., Stasis. Untersuchungen zu den inneren Kriegen in den griechischen Staaten des. 5. und 4. Jahr hunderts v. Chr., Munich 1985. Harnbolewer 1982 Harnbolewer 1983 Head 1880 Hornblower S., Mausolus, Oxford 1982. Hornblower S., The Greek World 479-323 BC, London 1983. Head B. V., Catalogue of Greek Coins of Ionia in the British Museum, London 1880. HCT V Gomme A. W., Andrewes A., Dover K.J., A Historical Commentery on Thuchydides V (Book8), Oxford 1981. Hunter 1927 Hunter L.W., Handford S.A., (Aeneas on Siegecraft), Oxford 1927. Jones 1957 Murray 1966 Jones A.H.M., Athenian Democracy, Oxford 1957 Murray O., Arxaow Dasmw, Historia 15, 1966, sf. 142156. Larsen 1940 Larsen J.A.O., The Constitution and Original Purpose of the Delian League HarvStClPhil 51, 1940, sf. 175-213. Jackson 1969 Jackson A.H., The Original Purpose of the Delian League, Historia 18, 1969, sf. 12-16. Jehne 1991 Jehne M., Die Friedensverhadlungen von Sparta 392/1 v.Chr. und das Problem der kleinasiatischen Griechen?, Chiron 21, 1991, sf. 265-276. Kagan 1988 Kagan D., The Fall of the Athenian Empire, Ithaca, New York 1988. Moysey 1987 Moysey R. A., IG II2 and the Great Satraps Revolt, ZPE 69, 1987, sf. 93-100 Moysey 1992 Moysey R.A., Plutarch, Nepos and the Satrapal Revolt of 362/1 B.C., Historia 41,1992, sf.158-168.

95

Nixon-Price 1990

Nixon L., Price S., The Size and Resources of Greek Cities, in The Greek City from Homer to Alexander (eds. O. Murray, S. Price), Oxford 1990, sf. 148-151.

Olmstead 1978 zbay 2006

Olmstead A.T., History of the Persian Empire, London 1978. zbay F., Klazomenaideki M. 4. Yzyl Yerleimi,

(Yaynlanmam Doktora Tezi), zmir 2006 Picard 1980 Quinn 1964 Picard O., Les Grecs devant la menace perse, Paris 1980. Quinn T.J., Thucydides and the Unpopularity of Athenian Empire, Historia 13, 1964, sf. 257-263. Romilly 1963 Romilly J. de, Thucydides and the Athenian Imperialism, Oxford 1963. Ruziscka 1983 Ruzicka S., Clazomenae and Persian foreign Policy, 387/86 B.C., Phoenix 37, 1983, sf. 104-108. Ruzicka 1992 Ruzicka F., Politics of a Persian Dynasty: the Hecatomnids in the fourth century B.C., Norman, OK 1992. Ryder 1965 Sealey 1966 Ryder T.T.B., Koine Eirene, Oxford 1965. Sealey R., The Origin of the Delian League, in Ancient Society and Institutions. Studies presented to Victor Ehrenberg on his 75th Birthday, Oxford 1966, sf. 233-255. Seager 1974 Seager R., The Kings Peace and the Balance of Power in Greece, 386-362 B.C., Athenaeum 52, 1974, sf. 36-63. Sinclair 1978 Sinclair R.K., The Kings Peace and the Employment of Military and Naval Forces, Chiron 8, 1978, sf. 29-54. Tanrver 1989 Tanrver C., Antik Metinler ve Arkeolojik, Nmismatik ve Epigrafik Buluntular Inda Klazomenai'de Khyton Sorunu, zmir, 1989 (yaynlanmam yksek lisans tezi). Tuna 1999 Tuna N., Bat Anadoluda Ge Klasik Dnem Kentleme Hareketleri, alar Boyunca Anadoluda Yerleim ve Konut Uluslararas Sempozyumu (International Symposum on

Settlement and Housing in Anatolia Through the Age), stanbul 1996, zmir 1999, sf. 477-495. Tuplin 1987 Tuplin C., Achaemenid Administration, in I. Carradice (ed.), Coinage and Administration in the Athenian and Persian Empires (BAR International Series, 343), Oxford 1987, sf.109166. Urban 1991 Urban R., Der Knigsfrieden von 387/6 v.Chr. Vorgeschichte, Zustandekommen Ergebnis und politische Umsetzung (Historia Einzelnscriften 63), Stuttgart, 1991. Wilamowitz-

96

Moellendof 1937

Wilamowitz -Moellendof U.von, Kleine Schriften V- 1,150 d.n. 2, Berlin 1937.

Westlake 1979,

Westlake H.D., Ionians in the Ionian War CIQ N.S. 29, 1979, sf. 9-44.

Whitegead 1990

Whitehead D., Aineias the Tactician. How to Survive under Siege, Oxford 1990.

97

Arkeolojik Alanlarda Bilimsel Koruma Yaklamlarnn Kuramsal Geliimi ve Trkiyedeki Mevcut Durum zerine Bir Deerlendirme

Nida Nayc1
zet Bu yaznn amac; 18. yzyldan sonra ortaya kan uluslararas koruma ve restorasyon ilkelerinin kuramsal geliimi nda Trkiyedeki arkeolojik alanlarda uygulama deneyimleri ve mevcut sorunlar tartmaktr. Bu kapsamda; aratrmann birinci blmnde, arkeolojik antlarn

korunmas ve restorasyonu konusunda nemli deneyimlere sahip talya; ve Akdeniz arkeolojisinin zellikle 19. yzyldan sonra gelien kaz ve onarm pratiinin nemli uygulama alanlarndan biri olan Yunanistan rnekleri zerinden arkeolojik alanlardaki farkl tr restorasyon

yaklamlar anlatlmtr. kinci aamada zellikle 1930lardan sonra koruma ilkelerinin uluslararas ortamda tartlmaya balamasyla ne kan Carta Del Restauro ve Venedik Tz gibi nemli belgeler incelenmitir. Aratrmann ikinci blmnde ilk rnekleri Osmanl Dneminde 19. yzyldan sonra balam olan ve gnmzde giderek artan arkeolojik kazlarn deneyimleri nda Trkiyede arkeolojik alanlardaki koruma ve restorasyon yaklamlarna ilikin rnekler tartlarak mevcut yasal dzenlemeler nda gnmzdeki sorunlara ilikin deerlendirmelerde bulunulmutur.

Anahtar Szckler: Arkeoloji, Koruma, Restorasyon, Carta del Restauro, Venedik Tz, Trkiye

Abstract
1

Ar. Gr. (Restorasyon Uzman), ODT Mimarlk Fakltesi Mimarlk Blm Restorasyon ve Koruma Lisansst Program, nidanayci@hotmail.com.

98

The aim of this paper is to discuss archaeological conservation experiences and current problems of Turkey within the light of theoretical developments regarding conservation and restoration principles born after 18. century. For this aim; in the first section of the research, examples reflecting different restoration approaches in archaeological sites selected from Italy, which is one of the experienced countries in conservation of archaeological assets and Greece, which is subjected to dense excavation and conservation interventions of Mediterranean archaeology experience starting from 19. century. Secondly, leading documents such as Carta del Restauro and Venice Charter, which are developed after the start of discussions regarding conservation principles through international mediums. In the second section of the paper, the conservation and restoration experience in archaeological sites of Turkey is discussed within the light of archaeological excavation experiences that have started during Ottoman period especially after 19. century and increased in number up to day. The section concludes with evaluations related to current problems within the recent legislative context and within the light of issues mentioned throughout the paper.

Keywords: Archaeology, Conservation, Restoration, Carta del Restauro, Venice Charter, Turkey

1. Koruma Kuramlarnn Tarihsel Geliiminde talya ve Yunanistan Deneyimleri

Arkhaios (eski) ve Logos (bilim) kelimelerinin birlemesi ile eskinin bilimi olarak tanmlanan2 arkeolojinin douu eski Yunan ve Latin dnyasnn eserlerine kar Avrupada ortaya kan antikaclk ve koleksiyonculuk

Diler 2008, 45.

99

merakna dayanr. Ortadouda eski eserlere duyulan ilgi ise ortaada islam bilginlerinin slam ncesi Arap, Mezopotamya, Eski Msr gibi kendilerinden nceki medeniyetleri anlamak zere gerekletirdikleri aratrmalar ile balar. 17. yzylda astronomi, fizik, tp gibi pozitif bilimdallarnn yansra sanat, mimari ve tarih yazmnda da gelimeler olmutur. Sanatlar, dnrler ve mimarlarn antik eserlere ilgisi artarken arkeolojik eserleri zellikle gemii anlamaya ve tartmaya ynelik bilgi kayna olarak deelendirmilerdir3. Ancak bu ilgi giderek bata zengin ve aristokrat zmre olmak zere toplum arasnda da yaygnlam; bunun sonucunda antik kentlerden ya da yaplardan paralar zenginlerin evlerini sslemeye balamtr. 19. yzyla

gelindiinde birok yerde kazlarn finansmanlarnn byk sermaye sahipleri tarafndan desteklendii grlmektedir4. Eski eser ilgisinin ok fazla artmasyla birlikte Romadan ehir dna karlan eserler de artm; buna nlem olarak Papalar zaman zaman kazlarn denetimini arttran ve kan eserlerin Roma dna gtrlmesini yasaklayan tedbirler almlardr5.

Eski eser ilgisinin glgesinde gelien arkeoloji biliminin Avrupada ortaya k 18. yzyla uzanrken; bilimsel arkeolojik kazlar talyada Pompei ve Herculaneum antik kentlerinin bulunuu ile birlikte nem kazanmtr. Roma ve yaknndaki Ostia ve Tivolide balayan arkeolojik aratrmalar sonucunda kazlarda kan eserler Romadaki mzelere getirilmektedir. Ama zellikle bu dnemde Herculaneum, Pompeii ve Stobie antik kentlerinin bulunuu6 arkeolojik aratrmalar ve koruma konusundaki kuramsal tartmalarn gelimesinde nemli dnm noktalarndan birtanesidir. Pompeii antik kenti MS. 79 ylnda Vezv yanardann patlamas ile bir anda lavlarn ve kllerin altnda kalmtr. 1748 ylnda kefediliine kadar asrlardr sessizlie gmlen kent arkeolojik kazlarla
3 4 5 6

Erder 2007, 31. Akn 1993, 237; Diler 2008, 46. Erder 2007, 33. Jokilehto 1999, 56.

100

aldka ilk gnk gibi muhafaza ettii bilgiler gn na kmakta; bata arkeologlar olmak zere konu ile ilgili pekok uzman iin nemli bilgiler sunmaktadr (Levha 1a). Pompeiiden kan bilgilerin bilim ve sanat adamlarn heyecanladrmasna en iyi rnek Goethenin u szlerinde ifade edilmektedir: nsanlk tarihindeki hibir felaket Pompeii ve Herculaneumdaki gibi memnuniyet vermemitir7.

Lev. 1a-1b. Pompeii antik kenti, talya (Nayc, 1998)

Artan arkeolojik aratrma ve kazlara kout kaz raporlar, belgeleme ve koruma almalar sistemli bir ekilde yaplmaya balanmtr. Bu dnemde Winckelmannn ba ektii bir gr olarak arkeolojik kazlarn sadece tek tek eser bulma deil; yerleimi btn ile ve antlar bunun iinde deerlendirme yapacak ekilde yrtlmesi yaklam nem kazanmtr8. Bunun yansra arkeolojik kazlarda sistemli koruma, restorasyon ve sunum yaklamlar da kendini gstermeye balamtr. Pompeiideki kaz almalarn yrten La Vega tarafndan getirilen duvar resimlerinin (fresklerin) yerinde korunmas nerisi bir taraftan in-situ korumaya verilen nemi gsterirken (Levha 1b), zellikle ziyaretilerin alglamasn kolaylatrmak zere beki klbesinin Mzeden geri getirilen paralaryla yeniden ayaa kaldrlan Caseme dei

Gladiotorinin iinde yer almas bir baka anlayn varln ortaya koymaktadr. Benzer ekilde La Vegann gelen turistlerin kalmas iin

7 8

Jokilehto 1999, 58. Erder 2007, 43.

101

ina

edilecek

otellerin

antik

dnem

evleri

ekline

tasarlanmas

ynndeki nerisi koruma ve sunum almalarnda nemli bir faktr olan ziyareti unsurunun etkisini gsterirken dier taraftan mimarideki neo-klasisizm etkilerini ortaya koymaktadr9.

Ostia, Pompeii ve Herculaneum gibi alanlarda grlen yaygn onarm yaklam yaplardaki eksik ksmlarn didaktik amal tamamlanmalarn esas almaktadr. Buna gre benzer bilinirlik dzeyine sahip kalntlardan bir ksm alana gelen ziyaretilerin daha yapnn mimari btnl hakknda fikir sahibi olmalar amacyla tamamlanrken, dier ksm kalnt halinde muhafaza edilmektedir (Levha 2a-2b). Bu yaklam sonraki dnemlerde de yaygn olarak kullanlmtr.

Lev. 2a-2b. Ostia (talya) antik kentinde didakti amal restorasyon almalar: Soldaki resimde benzer kalntlarn bir ksm ziyaretilerin alglamas amacyla at seviyesine kadar tamamlanm (Nayc, 2008)

19. yzyla gelindiinde; bir taraftan Napoli ve Sicilyadaki aratrmalar devam ederken, Roma kent merkezi ve etrafnda bulunan antsal lekli arkeolojik eserlerle ilgili koruma ve restorasyon almalar da hz kazanmtr. 1801 ylnda Ostiadaki kazlar yeniden balatlrken,

1802den itibaren Romadaki arkeolojik kazlarla birlikte Colloseum, Septimius Severus kemeri, Pantheon ve Titus Tak gibi nemli yaplarn

Jokilehto 1999, 59.

102

restorasyon

almalar

gerekletirilmitir10.

Aslnda

Roma

kent

merkezindeki arkeolojik antlara ilikin aratrma ve koruma almalar kentsel projeler ile nceki dnemlerde balam olsa da bilimsel arkeolojik kazlarn yaygnlat 19. yzylda daha da nem kazanmtr.

Bu dnem Roma kent merkezinde bulunan arkeolojik antlarn onarmndaki temel yaklam ncln Fransz mimar Viollet-leDucn yapt stil birlii kaygsdr11. Buna gre mimari estetik ve stil kaygs ile, yaplarn kaybolan ksmlar ya da hi ina edilmemi ksmlar yapnn mimari stili ile uyumlu olacak ekilde tamamlanyordu. Yapnn kendi bnyesinde ya da yakn evresinde zaman iinde yaplan eklemeler ise kaldrlyordu. Roma kent merkezinde bu tr uygulamalara en iyi iki rnek Parthenon ve Titus Takdr. 1818-1828 yllar arasnda Tits Taknda gerekletirilen kaz ve onarm almalarndan nce yapnn byk bir ksm yklm bir durumdayken; onarm almalarndan yapnn eksik ksmlar mevcut oranlar ve sslemler kullanlarak tamamlanmtr (Levha 3a-3b). Bu srada dou cephesindeki kitabenin benzeri bat cephesine de konmutur. Stilist uyum kaygs ile yaplan bu uygulamada eklenen yeni ksmlarn eskisinden ayrt edilmeye alld

grlmektedir. Buna gre eklenen ksmlarda mermer yerine renk fark gsteren bir ta kullanlm, yeni stunlarn yzleri ise zgnlerinden farkl olarak sade braklmtr12.

Jokilehto 1999, 59. Viollet-Le-Duc, E.E., 1854. Restoration yeniden basm, Readings in Conservation, Historical and Philosophical Issues in the Conservation of Cultural Heritage, (ed.), Stanley Price, N. ve dier., The Getty Conservation Institute, Los Angeles, 1996, sf.314-318. 12 Erder 2007,47; Jokilehto a.y., 83.
10 11

103

Lev. 3a-3b Titus Tak, Roma (Nayc, 2008) Lev. 3c Pantheon, Roma (Nayc, 2008)

Stil birlii kaygs ile yaplan restorasyon almalarnn bir baka rnei Romann nemli antlarndan biri Parthenonda ise eklere ynelik bir mdahale grlmektedir (Levha 3c). Buna gre Hadrian dneminde tapnak olarak ina ettirilen yapnn sonradan kiliseye dntrlmesi srasnda Bernini tarafndan eklenen an kuleleri restorasyon almalar srasnda kaldrlmtr13. Bu dnemin nemli onarm ve sunum

almalarndan Diocletian Hamamnda ise hamam kompleksinin belgelenmesine ynelik ilk almalar Rnesans dnemine kadar gitmektedir. Yapnn nispeten salam kalm ana mekanlar 1562de balayan almalarla Michalengelo tarafndan Santa Mari Degli Angeli Kilisesine dntrlmtr. Bunun yansra srasyla 1565 ylnda

kompleks iine bir manastr, 1576 ylnda ise Villa Montalto eklenmitir. Michelangelo; Kilisenin inaat srasnda hamam yapsnn zgn dokusunun zarar grmemesine zen gstermise de dier yaplarn inaat ile hamama ait pek ok nemli ksm ve mermer demeler zarar grmtr.

13

Erder 2007, 32.

104

Lev. 4. Mzeye dntrlen Diocletian Hamam, Roma (Nayc, 1998) Bu dnemden itibaren zaman zaman yapsal ve mekansal deiiklikler ve onarm almalarna ynelik mdahaleler grdkten sonra 1874 ylnda balayan Termini stasyonunun inas srasnda yakn evredeki kentsel doku ile birlikte hamam-manastr kopleksi de zarar grmtr. 1889 ylnda hamam yapsnn Mzeye dntrlmesi kararnn

ardndan yapnn onarm ve restorasyonuna ynelik almalar nem kazanmtr. Bylece, Romadan kan eserlerin konduu nemli bir mzeye dntrlmtr14.

1911 ylnda talya Birleik Krallnn kurulmasnn 50. yl erefine Diocletian Hamamnda ulusal lekli Arkeoloji Sergisi gerekletirilmesi planlanmtr. 1907 ylnda balayan almalar ncesi alann zerindeki zel mlkiyet alanlarnn kamulatrlmas almalar gerekletirilmitir. Sonrasnda Kilise ve hamam yapsnn etrafndaki ge dnem yaplar yklmtr. Benzer ekilde 1930larda balayan ikinci restorasyon

mdahaleleri dneminde antik hamam ksmlarnn ortaya karlmas iin sonradan eklenen baz yaplar yklmtr15. Gnmzde hala Mze olarak kullanlan yapnn farkl dnemlerine ait katmanlar galeriler ve cam demelerle gelen ziyaretilere gsterilmektedir (Levha 4).

14 15

Sestieri ve dier. 2005, 20-28. Sestieri ve dier 2005, 29.

105

Onarm tartmalar ve getirilen zm nerileri asndan ilgi ekici yaplardan biri Colloseumdur. Uzun yllar Roma kent merkezinde deiik amalarla kullanlan ve ayrca ortaadan itibaren mermer

kaplamalar kire ocaklarnda eritilen Colloseum geirdii depremlerle de olduka hasar grmtr. 1805 ylnda balayan kaz almalarnn ardndan gndeme gelen onarm almalarnda Stern tarafndan hazrlanan onarm projesinde tula rgden bir payanda ile kemer sralarnn desteklenmesi nerilmitir.

Mimari grnmn etkileyecei nedeniyle bu projeye kar klm bunun yerine bir grup mimar tarafndan mevcut kemer sralarnn yukardan aaya doru eimli bir payanda yzeyi oluturacak ekilde yklmas nerilmitir. 1806 ylnda yaanan yeni bir depremin ardndan Palazzi, Comparessi ve Sternin projeleri kabul edilerek dou tarafndaki hasar grm kemerlerin en dta kalan ikisinin ii tula doldurulduktan sonra, apraz eimli bir payanda duvar ile yanal yklere kar duvarn desteklenmesi salanmtr16. Bu uygulamada, payanda duvarn zgn ta malzeme yerine tula duvar olarak ina edilerek zgnnden ayrt edilmi olmas nemli bir restorasyon yaklamdr (Levha 5).

Lev. 5 Colloseumda yanal yklere kar kemer sralarnn glendirilmesi iin ina edilen koruma payanda duvar (Nayc, 2008)

16

Jokilehto 1999, 76-78.

106

talyada; arkeolojik eserlerin korunmann koleksiyonculuktan ideolojik sonra bilimsel koruma yaklamna dnmn gsteren nemli rneklerden biri de yaklak 400 yllk bir sreci ieren Ara Pacis kaz, onarm ve sunum almalardr. M 13-9 yllar arasnda Augustus adna ina ettirilen ve nl Res gestae yaztnn bulunduu Ara Pacis, ilk defa 1859 ylnda, zerinde yer alan konutta salamlatrma almalar srasnda yaplan kazlarda kefedilmitir. Bu dnemden sonra bir taraftan yapnn paralarna ilikin buluntulara ulalrken dier taraftan yaplan tarihi aratrmalarla yapya ait birok sslemeli mimari parann 16. yzyldan itibaren koleksiyonculua merakl nl ailelerin evlerinde ve Vatikan Mzesinin demelerinde kullanld farkedilmitir17.

Altarn zerinde yer alan katl yapnn temel seviyesinde 1903 ylnda balatlan kazlar srasnda yaanan statik problemlere getirilen usta mhendislik zmleri ile hem yapnn stabilitesi korunmu hem de altara ait ok sayda mimari parann gnna karlmas

salanmtr. Bu dnemde bir taraftan zorlu artlardaki arkeolojik kazlar devam ederken dier taraftan 1837 ylnda Mussolininin bizzat verdii talimatlarla Ara Pacisin yurtii ve yurt dna dalm olan mimari paralarn Floransada biraraya Ufizi getirme sreci balamtr. Romaya Bu geri kapsamda getirilmi,

Mzesindeki

paralar

Parisdeki Louvre Mzesi, Romadaki Vatikan Mzesi ve Medici ailesinin malikanesinde kullanlm olan mimari paralarn kopyalar (replika) karlmtr18.

Ara Pacis zorlu artlarda srdrlen arkeolojik aratrma ve bilimsel btnleme almalarnn yan sra ortaya kan eserlerin sergileme ve sunumunda ideoloji ve mimari sylemlerin kullanm asndan da ne kan bir deneyimdir. Mussolininin faist ideoloji zerine kurgulad yeni imparatorluun bakenti olan Romada bir taraftan alan geni
17 18

Rossini 2006,15. Rossini a.y., 94-95.

107

caddeler ile kentte birok yap yklrken19; dier taraftan kentin yeniden ina srecinde imparatorluun kkleri olarak tanmlad eski Roma dnemine ait nemli eserler simge yaplar olarak ortaya karlarak ayaa kaldrlmaktayd. Bu ideolojik savn hedef ald yaplardan biri olan Ara Pacise ait biraraya getirilmi paralar 1938 ylnda

Lungoteverede yaplan pavyonun (pavillion) iinde sergilenmeye balamtr. Bu srada altara ait daha yzlerce para Diocletian Hamamnda yer alan Mzenin (Museo delle Terme) depolarna kaldrlm durumdadr. Bu paralarn bilimsel belgeleme, tasnif ve biraraya getirilme almalarnn gereklemesi ise ancak 1980lerde balamtr20.

Lungoteveredeki

pavyonun

mimari

projesi

mimar

Morpugonun

hazrlad proje alternatifler arasndan seilmitir. Tek katl dz atl ve merdivenli podyum zerinde ykselen pavyonda, iinde sergilenen altarn mmkn olduunca gn ile aydnlanmas iin tavandan yere kadar inen cam blmeler yerletirilmitir. ki cadde arasna konumlanan yapnn dou caddesinde kot farkndan dolay oluan ksmna tek kat yksekliinde aa kan duvarn stne Res gestae metni ilenerek herbir harfin yerine bronz harfler yerletirilmitir.

1990larda yapda gzlemlenen baz sorunlardan dolay pavyon binasnn yeniden inaas gndeme gelmi; 1996 ylnda proje mellifi olarak dnyaca nl mimar Richard Meier seilmitir (Levha 6). Eski yapdan geriye kalan tek ksm 1938de yaplan ve 2003 ylnda yaplan restorasyon almalar ile salamlatrlan Res Gestae metninin

bulunduu duvardr21.

19 20 21

Erder 2007, 51. Rossini 2006, 108. Rossini 2006,107-121.

108

Lev. 6a Richard Meier tarafndan 1996-2005 yllar arasnda yaplan Ara Pacis pavyonunda bulunan altar (Nayc, 2008) Lev. 6b D duvarda Mousillini dneminde yazlm olan Res Gestae metni (Nayc, 2008)

Gnmzde; 19. yzyldan itibaren arkeolojik eserlere kar getirilen farkl onarm ve restorasyon mdahaleleri ile Roma kent merkezi yaayan bir mzeye dnmtr. Restorasyon almalarnn hala youn bir ekilde devam ettii kentte, modern koruma ve sunum anlay farkl dnemler ve katmanlarn birarada korunmas ve sunulumasdr. Bu ilkesel yaklamn temsilcilerinden birtanesi de kazlarna 1980lerde balanlm olan ve bugn Cryptia Balbi Mzesi olarak sunulan Roma ve ortaa dnemine ait yap kompleksidir22.

Yunanistandaki Uygulamalar

Akdeniz arkeolojisinin bilimsel koruma almalar asndan nemli deneyim alanlarndan biri de Atina Akropolu ve Giritdeki Knossostur. Yunanistanda bilimsel restorasyon almalarnn balangc Akropol alannda bulunan Nike Tapnann 1844 ylnda yaplan birinci restorasyon almalar olarak kabul edilmektedir. 1894de Atinada meydana gelen bir deprem sonucu Akropolde grlen nemli yapsal
22

Manacorda-Arena ve dier. 2005.

109

hasarlarn

ardndan

salamlatrma

ve

glendirme

almalar

balamtr. ncelikle 1898-1902 yllar arasnda Pantheonda bat cephesinde; 1902-1909 yllar arasnda Erektheionda; 1909-1917 yllar arasnda Propylaeada; 1922-1935 yllar arasnda Pantheonda

restorasyon almalar gerekletirilmitir23. Yaklak 40 yllk bir dnemi kaplayan bu sre sadece Yunanistann ulusal deneyimini deil ardndan gelen uluslararas bilimsel koruma kuram ve tartmalarn etkileyen bir dnem olmas asndan nemlidir. Bununla, arkeolojik alanlarda rekonstrksiyon (reconstruction) ve anastilosis (anastylosis) tanmlarnn birlikte tartld bir dnem balamtr.

Akropol yaplarnda zellikle ilk yllardaki genel uygulama yaklam yaplarn yeniden ayaa kaldrlma amacn ieren rekonstrksiyon yani yeniden yapm srecini iermektedir. Bu almalarda yaplardaki eksik ksmlar betonarme ile tamamlanmaktadr. Erektheiondaki ilk restorasyon almalarnda duvarlarn 1751 ykseltilmesi tarihli bir ve stunlarn de

tamamlanmas

aamalarnda

gravrden

faydalanlmtr. Atinadaki rekonstrksiyon almalar devam ederken Franszlardan arkeolojik alanlarda sadece birka yapdan yola karak yaplarn restitsyon almalarnn alanda restorasyon adna ina edilmelerine ilikin eletiriler ykselmeye balamtr. Yunanistandaki anti-restorasyoncular tarafndan destek gren bu tartmalar 1905 ylnda Atinada dzenlenen I. Uluslararas Arkeoloji Kongresine tanmtr24.

Daha sonraki dnemlerde Parthenonda dahil olmak zere ilk dnem rekonstrksiyon almalarnda baz mimari paralarn yanl yerlerde kullanld hatta yerlerine oturtulmak zere baz dzeltmelerde

bulunulduu anlalmtr. 1890-1940 yllar arasnda Akropolisin yeniden ayaa kaldrma almalarnn yrtcs alma ilkelerini yeni
23 24

Jokilehto 1999, 188-189. Jokilehto a.y.,189.

110

malzeme ile yeniden inasndan ziyade mevcut zgn paralarn biraraya getirilmesi yani anastilosis (anastylosis) olarak tanmlamtr25. Benzer ekilde, 1933 ylndaki restorasyon almalarnda baz atlaklar grlen Nike Tapna sklerek 1935-1940 yllarnda gerekletirilen salamlatrma almalarndan sonra yeniden ayaa kaldrlmtr. Bu srada mimari paralarn doru yerlerinde kullanlmas salanmtr. Ancak bu dnem ncekilerden farkl olarak eksik kesimlerin yerine zgn paralarla uyumlu olmas iin yeni malzeme yerine mermer paralar kullanlmtr26.

Atinadaki nemli ve tartmal uygulamalardan birtanesi de Attalos Stoasnn rekonsrksiyonudur. 1952 ylnda yaplan kazlar srasnda yapnn temel seviyesinde stylobat ve stunlarn yerleri de dahil olmak zere plan oturumu ve iki noktada zgn olduu dnlen kota kadar duvar seviyesi korunmutur. Bu bilgilerden yola karak yapnn tamam kolonadl n cephesi ve st rts dahil olmak zere yeni malzeme ile yeniden ina edilmitir. almann bilimsel gvenilirlii ile ziyaretileri yanltyor olmasna ynelik tartmalarn yansra gelen eletiriler arasnda etrafndaki buluntu seviyesindeki arkeolojik eserleri tamamyla algsal olarak geri plana iten ktlesel bir boyuta ulamas da bulunmaktadr27.

Akropolde restorasyon almalar gnmze kadar devam etmitir. 2004 Atina Olimpiyatlar organizasyonundan nce kentsel projelerin artt Atinadaki uygulama alanlarndan birtanesi de kltr varlklarna ynelik almalar; ve zellikle Akropol ve yakn evresindeki

restorasyon ve anastilosis almalardr. Bu kapsamda, Nikolaos Balanos tarafndan nceki dnemlerde yaplan mdahalelerde ve yapnn kendi kondisyonunda meydana gelen fiziksel sorunlarn giderilmesi amacyla Propylaea yaps sklmtr. Bu sarada, mimari paralardan

25 26 27

Schmidt 1997, 43. Jokilehto 1999,191. Schmidt 1997, 44; Jokilehto a.y, 309.

111

bazlarnn yerlerinin dzeltilmedii baz ksmlarn yerlerine yerletirilmesi srasnda belgelenmemi olduu anlalmtr. Dier taraftan 1930lardaki restorasyon almalar srasnda kullanlan ve zaman iinde paslanm olan demir zvana ve kenetleri karlmtr. Bu srada yapda

gerekletirilen statik analizlerde mermer bloklarda bir ksm yapsal atlaklar meydan geldii bunlarn bir ksmnn da nceki restorasyon almalarnda kullanlan demir kenetlerin yapnn statik davrann deitirmesinden Parthenondaki kaynakland almalarda anlalmtr28. atlaklar Benzer bulunan ekilde stun

yapsal

tamburlarnda injeksiyon yntemi ile yapsal atlaklar zgn malzeme ile uyumlu dolgu malzemesi ile doldurulmutur. Eksik ksmlar mermer paralarla tamamlanrken zgn ve yeni ksmlarda renk farkna dikkat edilmitir (Levha 7).

Lev. 7 Atina Acropol alannda restorasyon uygulamalar (Nayc, 2003)

lk kazlar 1878 ylnda Minos Kolakairinos tarafndan gerekletirilen ve asl almalar 1900 ylnda Arthur Evans tarafndan yrtlen Girit Knossosta Minos sarayndaki koruma ve restorasyon almalar Yunanistandaki bir baka nemli deneyimdir. lk kazlarla birlikte Taht Odasnda (Throne Room) bulunan duvar resimlerinin (fresco)

bozulmaya kar hassas olduunu fark eden Evans acil nlem olarak tula ayaklar zerine ahap at ile muhafa altna alr. Sonraki
28

Tanoulas, 2003.

112

dnemde daha kalc bir st rt ina etmi; 1930lardan sonra ise rekonstrksiyon almalar ile yapnn yeniden inas gerekletirilmitir. Betonarma yap dorudan zgn ta temel duvarlarn zerine ina edilirken yaplan rekonstrksiyon almalarnda yapnn stun, kap, pencere gibi mimari eleman detaylar ve i mekanlarda duvar resimlerinde Minos duvar resimlerinde elde edilen imajlar birincil kaynak olarak kullanlmtr29.

Uluslararas birlii: lkeler, Dkmanlar

20. yzyln bandan itibaren arkeolojik alanlarda artan restorasyon deneyimleri ve yaplan mdahalelere ilikin tartmalar bilimsel koruma almalarnn hangi kuramsal temeller zerine oturtulmas gerektiinin belirlenmesine ynelik ihtiyac dourmutur. Bunun sonucunda konu ile ilgili uzmanlar uluslararas platformlarda biraraya gelerek arkeolojik alanlardaki bilimsel koruma almalarnn ilkelerini kimi zaman mimari koruma tartmalar ile kimi zaman da ayr bir balk olarak ele almlardr.

Bu balamda; 1904 tarihli 6. Uluslararas Mimarlar Kongresi Madrid Konferansnda restorasyon almalarnda stil birlii ilkesi ne

karlrken arkeolojik alanlarda minimum mdahale yaplmas gerektii belirtilmitir30. 1931 ylnda Uluslararas Mzeler Ofisi tarafndan

dzenlenen Atina Konferansnda antlarn iinde konumlandklar yakn evre ile ilikisi, yeni malzemelerin btnlemesi gibi koruma ilkeleri vurgulanrken bir taraftan da korunmas garanti edilemeyen arkeolojik buluntularn yeniden toprak altna gmlmesi tavsiye edilmektedir. Bu anlamda koruma ilkeleri kapsamnda daha sonraki yllarda da kabul gren yaklamlar getirilmitir. Ancak antik yaplarn salamlatrmas

29 30

Papadopoulos 1997, 93-109. Demas 1997, 151.

113

srasnda betonarme malzemenin kullanlabileceini tavsiye eden karar sonraki yllarda elde edilen deneyimler sonucu geersiz hale gelmitir.

talyann koruma kuramlarn ve ulusal politikalarn belirleyen nemli bir klavuz belge olma zellii tayan Carta del Restauro31 (1931); arkeolojik restorasyon yaklamlarnda bata Venedik Tz olmak zere ileriki yllarda getirilen uluslararas kuramsal yaklamlara k tutmu nemli bir belgedir. Temel olarak u maddeleri iermektedir:

ncelikle

anta,

kme

ve

anmalardan

dolay

kaybettii

dayanaklln kazandrlmasna ynelik srekli bakm ve salamlatrma yaklamlarna nem verilmelidir (madde 1) denilerek bir antn kapsaml restorasyon almalarna gerek kalmadan bakmnn

yaplarak mrnn uzatlmas gerektii vurgulanmtr.

- Bir antn btnlenmesi bir takm varsaymlara deil, antn salad kesin verilere ve byk lde antn zgn elerine dayand takdirde gndeme gelebilir (madde 2) ifadesi ile zellikle

rekonstrksiyon almalar ile yanl bilgiler ieren onarm almalarnn yaratt sorunlara dikkat ekilmektedir.

- Bir nceki maddeye ilikin neri ise u ekilde ifade edilmitir:Artk kullanlmayan ve gemi uygarlklara ait antlarda, rnein antik dnem eserlerinde her tr btnlemeden kanlmaldr. Byle yaplarda anastilosis yani kalntnn genel izgilerini ortaya karmak ve

korunmasn salamak amacyla mmkn olan en az ek ve ntr malzeme ile dalm paralarn birletirilmesi ilemi sz konusudur (madde 3). Bu ifade ile gvenilirlik dzeyi en dk olan arkeolojik antlarda Knossosdaki Minos Saraynda ya da Atinada Erektheion

eviri Metin : Ahunbay, Z., 1999. Tarihi evre Koruma ve Restorasyon, Yem Yaynlar, stanbul.
31

114

yaplarnda olduu gibi duvar resimlerinden veya gravrlerden yola karak yanltc bilgilerin verilmesinin nlenmesi amalanmtr.

- Hangi dneme ait olursa olsun, sanat deeri ve tarihi ans olan tm geler korunmaldr; slup birlii veya yapy ilk tasarmna dndrme kayglaryla bu gelerden bazlarnn dlanmasna ynelik bir tutum kabul edilemez. Kaldrlacak ksmlara ilikin deerlendirme ve ortadan kaldrma kararlar salkl temellere dayanmal; yalnz restorasyon projesi mellifinin kiisel grne braklmamaldr (madde 5). Bylece; kltr varlklarnn geirdii deiim ve dnmlerin sahip olduu tanklk ve belge deerine dikkat ekilmektedir. Stil birlii yaklam ile yaplan mdahalelerin deimiliklere ynelik tavr reddeilmektedir.

- Antn evresindeki yaplar yklarak uygunsuz bir biimde yalnz braklmasna veya evresinin nitelii, ktlesi, rengi, slubu ile rahatsz edici yaplarla sarlmasna engel olunmaldr (madde 6) ifadesi ile bir nceki maddede belirtilen belge deeri bu kez yakn evresi iin vurgulanmaktadr. Bu kapsamda, Rnesans dneminden beri zaman zaman uygulanm olan antsal yaplar etrafndaki dnem eklerinden ayklama giriiminin yapnn yakn evresinin tarihsel dnmlerine ilikin belge deerini yok ettii kaygs tad sylenebilir. Benzer ekilde, yeni yaplacak eklerle de yakn evresinin bozulmasna izin verilmemesi gerektii vurgulanmaktadr.

- Bir sonraki madde yaplarda ant salamlatrmak, btnlemek veya yeniden kullanm amac ile yaplacak eklere ilikindir. Buna gre Ekler kesin ve ak olmal, ve zgnden farkl malzeme kullanlarak veya bezemesiz bir ereve ile snrlanarak ya da damga veya yaztla belirtilmelidir. Bir restorasyon asla onu inceleyenleri yanltacak veya tarihi bir belgeyi deitirecek ekilde yaplmamaldr denilmektedir (Madde 8). Bu kapsamda; sre ierisinde arkeolojik alanlardaki

115

restorasyon almalarnda bu ilkeleri temel alan pekok uygulama rnei gelimitir. Bunlardan en yaygn olan, ilk rneklerine 19. yzylda rastlanan ve zellikle talyan uzmanlara tarafndan uzun bir dnem yaygn olarak kullanlan zgn mermer mimari buluntularn tula rg sralar ile btnletirilmesi uygulamasdr. Bylece eski ve tamamlanm ksmlarn brbirinden ayrtrlmas salanmtr (Lavha 8a).

Lev. 8a. talya Roma Forumdan bir btnleme rnei; Lev. 8b. talya Forumda gergi strktrle yapsal almann nlenmesi (Nayc, 2008)

- Bir antn tayc sisteminin glendirmek veya ktlesini btnlemek iin eski yapm yntemleriyle amacna ulalmazsa ada tekniklerin kullanlmas uygun olabilir. Ayn biimde basit yada karmak tm ypranm strktrleri ayakta tutabilmek iin eitli bilimlerin katkda bulunmaya arlmalar gerekir. Bilime dayanmayan yntemler yerlerini bilimsel olanlara brakmak zorunda kalmaldr (Madde 9) ifadesi ile restorasyon ve koruma uygulamalarnda disiplinleraras ibirliinin ve yapsal salamlatmalarda bilimsel yntemlerin nemi vurgulanmtr (Levha 8b).

116

Lev. 9a talya Ostiada duvar bitilerine ilikin capping almalar; Lev.9b Ostiada duvar svasnn yerinde tutulmas amacyla yaptrlmas (Nayc, 2008)

- Antik eserlerin gn na karld kaz ve aratrmalarda topraktan kan kalntlarn dzenlenmesi ve in-situ braklacak olan sanat eserlerinin srekli olarak korunmas abalarn kapsayan kurtarma almas derhal ve sistemli bir ekilde gerekletirilmelidir (Madde 10) denilerek zellikle krlgan olan mozaik, duvar resimleri, al sslemeler gibi ksmlara ilikin acil koruma mdahaleleri tanmlanmaktadr (Levha 9a-9b). Son olarak; kazlarda ve antlarn restorasyonundaki nemli koullardan birisinin, almalar srasnda bir gnlk tutularak izim ve fotoraflarla salkl bir belgeleme yaplmas olduu vurgulanmtr (madde 11).

Arkeolojik kaz almalarna ilikin ilkeler UNESCO tarafndan 1956 ylnda Arkeolojik Kazlarda Uygulanacak Esaslara ilikin tavsiye karar ile ayr bir balkta ele alnmtr. Buna gre bir alanda yaplan kaz

almalarnda ileriki dnemlerde faydalanlmak zere farkl dnemlere ait ksmlar ieren baz ksmlarn dokunulmadan korunmas

dnlmelidir. Benzer ekilde halen kazlmakta olan alanlarda alann stratigrafisi ve arkeolojik bileiminin zgn hali hakknda gelecee dnk bilgi verilmesi amacyla belli yerlerde rezerv alan olarak tanklk alanlarnn kazlmadan braklmas gerektii belirtilmitir. Bylece

117

arkeolojik aratrmalar iinde en nemli aralardan biri olan kaz almalarnda alann bilimsel bilgilerinin hem gemi hem de gelecee ilikin dnemlerle birlikte deerlendirilmesine olanak verecek bir plan dahilinde yaplmas ve kaz adna btn bilgilerin yok edilmesinin nlenmesi hedeflenmitir. Arkeolojik alanlardaki uluslararas koruma kuramlarn ve onarm yaklamlarn yakndan ilgilendiren en nemli metin 1964 ylnda Venedikte toplanan kinci Uluslararas Tarihi Ant Mimar ve Teknisyenleri Kongresinin ardndan kabul edilen Venedik Tzdr. Tzk;

ncelikle tarihi ant kavramnn yeniden tanmlanmas (madde 1), bilimsel aratrmann ve disiplinleraras yaklamn nemi (madde 2), onarm yaklamlarnn tarihi belge deeri (madde 3), korumann kalc ve srekli olmas gereklilii (madde 4); zgn karaktere zarar vermeyen ilev deiiklii (madde 5), antlarn evresi ile birlikte korunmas gereklilii (madde 6), bir antn iinde bulunduu ortamla birlikte olduu zaman deerli olmas; antn tmnn ya da bir parasnn baka bir yere tanmasnn antn korunmas bunu gerektirdii ya da ok nemli ulusal veya uluslararas karlarn bulunduu durumlar dnda izin verilmemesi (madde 7) gibi konular ele alnmtr.

Venedik Tznn arkeolojik alanlar iin geerli olan belki de en nemli maddeleri yaplacak bilimsel onarmlarn niteliine ilikin

olanlardr. Buna gre ncelikle onarmn uzmanlk gerektiren bir i olduu ve gvenilir belgelere dayanmayan durumlarda ve faraziyenin balad yerde onarmn durdurulmas gerektii belirtilmitir (madde 9). Carte del Restaurodakine benzer bir hkmle geleneksel tekniklerin yetersiz kald yerde koruma ve ina iin bilimsel verilerle ve deneylerle geerlilii saptanm herhangi ada teknik kullanlarak antlarn salamlatrlabilecei belirtilmektedir (madde 10). Bu maddenin hedefledii amacn daha iyi anlalabilmesi iin sonraki hkmlerle birlikte ele alnmas gereklidir. Birletirmede kullanlan maddenin her

118

zaman ayrt edilebilecek bir nitelikte olmas ve antn korunmasn salamak ve eski haline getirmek iin mmkn olduunca az kullanlmas gerektii belirtilerek aslnda yaplacak yeni mdahalelerin geri dndrlebilir olmas gerektii belirtilmitir. Bylece 1930larda talya ve Yunanistan rneklerinde de deinildii gibi bata betonarme olmak zere geri dn olmayan pekok uygulamada onarmlarn yol at zararlarn bir daha yaanmamas amalanmtr.

Onarm almalarnda bir yapdaki eklere ynelik mdahaleler farkl dnemlerin katklarna sayg gsterilmesi gereklilii ilkesi ile belirtilmitir (madde 11). Buna gre onarmn amacnn slup birlii olmad vurgulanarak; st ste eitli dnemleri aa karmak ancak baz zel durumlarda yok edilen malzemenin nemi azsa, aa karlan malzeme byk tarihi arkeolojik ya da estetik deer tayorsa ve korunma durumu byle bir davran hakl gsterecek kadar iyi ise hakl karlabilir denilerek dnem eklerinin yapnn bnyesinden

uzaklatrlmasnda belli bilimsel gerekeler olmas gerektii belirtilmitir. Ancak bu hkmde tartmal olan ksm nem tanmnn kimin tarafndan yaplacak olduudur.

Antlardaki eksik ksmlarn tamamlanmasnda zgnden ayrlmas salanmaldr (madde 12) denilerek Carta del Restauroda belirtildii gibi izleyenlerin zgn ve onarm grm ksmlar konusunda

yanltlmamas gerektii ilkesi vurgulanmaktadr. Yapda yaplacak yeni eklere ilikin ise bir kstlama getirilerek eklemelerin ancak yapnn ne kan ksmlar, geleneksel konumu, komposizyon dengesi ve yakn evresi ile olan ilikisine zarar gelmeyecek ekilde yaplmas gerektii belirtilmitir (madde 13). Son olarak arkeolojik antlar iin ok nemli olan bir konuya deinilerek yeniden ina (rekonstrksiyon) ilemlerinden tamamndan vazgeilmesi gerektii vurgulanmtr; buna gre yalnz anastilosise (anastylosis) izin verilmelidir (madde 15).

119

Venedik Tz yaynlandktan ksa bir sre sonra ok kabul grm; birok lke ulusal koruma politikalarn olutururken tzkte belirtilen ilkesel yaklamlar yasal dzenlemelerine yanstmlardr32. Bu kadar ksa srede ok yaygn bir ekilde uygulanmaya balanan ilkelerin ardndan bir dizi eletiri de gelmitir. yle ki sonraki yllarda pekok eletiriye maruz kalan kimi uygulamalar Venedik Tznn maddelerine gre savunulmutur. Erdere gre uygulama aamasnda yaanan bu sorunlar ncelikle Tzk ilkelelerin btncl olarak deil tekil olarak ele alnmasndan kaynaklanmtr33.

Arkeolojik alanlardaki koruma eylemlerinin oluturulmasndaki bir baka nemli uluslararas belge Avrupa Konseyi tarafndan 1992 ylnda Valettada (Malta) kabul edilen Avrupa Arkeolojik Mirasnn Korunmas Szlemesidir. Arkeolojik mirasn btncl korunmasna ynelik

ilkelerin belirtildii bu nemli metinde ne kan vurgulardan biri arkeoloji koruma politikalarnn kent ve blge planlama stratejileri ile btnletirilmesidir. Bununla korumann sadece kazlacak alan ve onarlacak eserler olarak deil, iinde bulunduu kent ve blge planlama ierisinde dnlmesi istenmitir. Aslnda arkeolojik alanlarda btncl koruma yaklamlarna ilikin 1980lerde balayan bu sre 1990 ylnda ICOMOS tarafndan yaynlanan Arkeolojik Miras Ynetimi Uluslararas Bildirgesinde de deinilmitir.

Bu kapsamda, Avrupa Konseyi Szlemesi ile ehir ve blge planlama almalar srasnda arkeologlar ile planclarn, arkeolojik mirasa zarar verecek imar planlama almalarnn deitirilmesi amacyla birbirlerini bilgilendirmeleri ve arkeologlara blgede bilimsel aratrma yapmak zere yeterli zamann salanmas gerekmektedir. Ayrca planlama almalar
32 33

ncesinde

yaplacak

evresel

etki

deerlendirme

Erder 1977, 167. Erder a.y.,169.

120

almalar arkeolojik evreleri de iermelidir. Planlar yaplm olsa dahi arkeolojik mirasa zarar Ulam, vermesi altyap gibi durumunda projeler planlarn

deitirilebilmektedir.

almalarnda

karlalan arkeolojik bulgularn mmkn olduu kadar yerinde (in-situ) sergilenmesine allmaldr.

Bir alan ziyaretilerin sunumuna ve dolamna alrken alann arkeolojik ve bilimsel niteliine zarar vermeyecek ve devamlln salayacak ekilde planlanmaldr. Her lke, blgesel almalarnda kurtarma kazlar ve etki analizi almalarnn gerekletirilmesine ynelik gerekli nlemleri almak zorundadr. Bu miras alanlara halkn eriiminin salanmas, halkn korumaya kar olan bilincini arttrma yolunda gemiin deerlerini ve bu deerlere ynelik oluan tehditleri

anlamalarn salayacak nemli yaklamlarndan bir tanesi olarak belirtilmektedir (madde 2).

Son iki yzylda koruma yaklamlarndaki bir baka deiim de kltr varlklarnn tamamnda olduu gibi arkeolojik eser ve ant restorasyonu kaygsndan iinde bulunduu balam ile birlikte btncl koruma ve alan ynetimi anlayna doru deien bir sretir. Her ne kadar arkeolojik restorasyon ve koruma almalarnn ilk rnekleri -talya deneyimlerinde aktarld gibi- kentsel alanlarda bulunan arkeolojik antlar ieriyor olsa da; bu daha ok kentsel planlama almalarnda yklacak ya da korunacak yaplar olarak ayrtrlmas eklindeydi. Ayrca pekok antsal yap yakn evresindeki ge dnem ek ktlelerinden temizlenerek korunmaktayd. zellikle Venedik Tz ilkeleri kapsamnda, antlarn yakn evresi ve bu alanlarn geirdii dnmlerle birlikte korunmas vurgulandktan sonra arkeolojik eserlerin ya da alanlarn iinde bulunduu balam giderek daha ok nem kazanmtr. Bu kapsamda kentsel arkeoloji ayr bir tartma alan olarak ne karken; bozulmam doal evreler iindeki arkeolojik alanlar

121

doa koruma politikalar; krsal evrelerde konumlanm arkeolojik alanlar ise krsal peyzaj koruma politikalar ile birlikte tartlmaktadr.

Arkeolojik alanlarda koruma ilkelerinin nemli girdilerinden biri olan sunum ve ynetim almalar bilimsel arkeolojik kazlarn kendisi kadar eskidir. nceki blmlerde de aktarld gibi Pompeii ve

Herculaneumdaki kazlar gibi pekok alanda yaplan arkeolojik keifler sadece bilim adamlar ve uzmanlar tarafndan deil toplum tarafndan da ilgi ve merak ile takip edilmitir. Bu da kaz alanlarnn ilk ziyareti gruplarn oluturmaya balamtr. kinci Dnya Savann ardndan artan kitle turizmi ile gelien kltr turizminda arkeolojik alanlar en ilgi ekici alanlar arasnda olmutur.

Arkeologlar ve koruma uzmanlar tarafndan bilimsel onarm kaygs ile eserleri ziyaretiler tarafndan daha alglanabilir hale getirme kaygs kimi zaman birbirini tetiklemi; kimi zaman ise birbiri ile elimitir. Knossostaki Minos Saray; Atina Akropol yaplar ve Attalos Stoasndaki rekonstrksiyon uygulamalar bilimsel adan olduka tartmal

durumlar yaratrken, yaplan tartmalar sonrasnda bu alanlarn ziyareti saysnn belirgin ekilde arttrd gzlemlenmitir. Daha fazla ziyareti demek alann bilimsel nemi hakknda daha fazla kiide farkndalk yaratlmas demektir. Dier taraftan, yaplarn ve alann

dzenli bakm ve onarm, bir baka deyile alann srdrlebilirlii iin gerekli ekonomik kaynaklarn yaratlmas demek olduu iin eserlerin korunmas ve ziyareti kullanm arasndaki dengenin her alann krlganl ve eserlerin tama kapasiteleri gzetilerek karar verilmelidir (Levha 10). Bu konuda yaplm uluslararas tartmalara; 1976 tarihinde ICOMOS tarafndan yaynlanan Kltr Turizmi Bildirgesi ve yine 2002 ylnda ICOMOS tarafndan yaynlanan Kltrel Turizm Bildirgesi rnek gsterilebilir.

122

Lev. 10a. Roma Forumda bulunan Pallatinoda duvar resimlerinin ziyareti basksna kar korunmas nlemleri; Lev. 10b. Roma Forumda yerde sunum almalar (Nayc, 2008) Lev. 10c. Msr skenderiye kent merkezinde Roma tiyatrosunda alan sunumu ve restorasyon almalar (Nayc, 2007)

Sonu olarak; yaklak drt asr nce koleksiyonculuk merak ile balayan arkeoloji bilimi, bugn en geni anlam ile insann gemiine ait kltrel anlamdaki somut verileri belgeleyen ve aratran ok disiplinli bir bilimdal haline dnmtr. Bu kapsamda arkeoloji disiplinleraras bir aratrma alan haline gelirken bnyesinde antropoloji, tarih, sanat tarihi, etnoloji, dil bilimleri (filoloji), fizik, kimya, corafya, jeoloji, istatistik, paleoekoloji, paleontoloji, paleozooloji, paleoetnobotany,

paleobotany, coarfi bilgi sistemi uzmanl gibi farkl disiplinlerle ortak aratrmalar yrtr. Dolaysyla Akdenizde ilk kaz deneyimlerinin ortaya kt dnemlerdeki gibi arkeolojik eserlerin mimari, sanatsal ve estetik deerlerinden te birok bilimdaln ilgilendiren bilimsel bilgi deeri bulunmaktadr. Bu kapsamda gnmzde kltr varlklarnda olduu gibi arkeolojik alanlardaki ada koruma anlay; bir eserin ya da kltrel evrenin srekliliini salamaya ynelik bilimsel tartma sreci olarak tanmlanabilir. Onarm almalarnda ise standartlam teknik tarifler dizgisinden ok bilimsel ilkelerin ieriini ve erevesini izen yaklamlar btndr.

123

Kltr

varlklar

kapsamnda

arkeolojik

eserlere gibi

ynelik drt

koruma dneme

yaklamlar

Jokilehto34

tarafndan

aktarld

ayrlmaktadr: Ant koruma, stilistik restorasyon, modern koruma ve geleneksel sreklilik. Bu balamda; ilk koruma yaklamlar Rnesans dneminde zellikle kent iindeki antsal nitelikli yaplara ynelik onlar kent iinde aa karacak ve odak noktas yapacak kentsel dzenlemelerin bir paras olarak ele alan yaklamla balamtr. Bu dnemde anta yklenen politik ve sembolik anlamlar birbiri ile btnlemektedir. 18. yzyln sonlarndan itibaren restorasyonda stil birlii kaygs ne karak Romadaki Titus Tak, Pantheon gibi antlarda grld gibi stil birlii ya da stilistik restorasyon mdahaleleri ile yaplarn sanat ve mimari btnl ierisinde zgn dnemine yknerek btnleme ya da reskonstrksiyon almalar

gerekletirilmitir. Yine bu dnem Pompeii, Herculaneum, Ostia, Knossos ve Pantheon rneklerinde anlatld gibi didaktik amal tamamlama ya da rekonstrksiyon uygulamalar artmtr.

Stilistik restorasyona bir tepki olarak doan modern koruma yaklam ise bir antn ya da kltr varlnn geirdii deiimlerle birlikte belge deeri olduu ilkesinden hareketle yapnn bilimsel metodlarla

belgelenmesi ve analiz edilmesi, gelitirilecek kararlarn da buna gre uygulanmas esasna dayanr. zellikle Carta del Restauro ve Venedik Tznde ne kan teknikler bu kayg ile belirlenmitir. Arkeolojik alanlarda yaplarn ayaa kaldrlmasnda anastilosis, zellikle duvar bitilerinin korunmasndaki capping uygulamlar ve olduu gibi muhafaza etmeye ynelik salamlatrma (consolidation) mdahaleleri modern korumann aralarndan biri olmutur.

34

Jokilehto 1999, 301.

124

Kltr varlklarna ynelik 20. yzyln sonlarndan itibaren ortaya kan koruma yaklam ise Jokilehto35 tarafndan geleneksel sreklilik olarak tanmlanmaktadr. Buna gre ama zellikle yaayan kltrlerin devamlln salamaktr. Arkeolojik alanlarda antlarn ya da eserlerin kendisi iin geerli olmayan bir durum gibi gzkse de iinde konumland kentsel ya da krsal evre ile olan ilikisi balamnda nemle ele alnmas gereken bir kavramdr.

2. Trkiyede Arkeolojik Aratrma ve Onarm Deneyimi

Bilimsel arkeoloji ve ilk kazlarn giderek yaygnlat 19. yzyldan itibaren Msr, Mezopotamya ve Anadoluya ynelen Bat ilgisi sonucu Osmanl mparatorluu snrlar ierisinde ok sayda yabanc kaz balamtr. Antik dnyay kefetme arzusu ile yaplan bu kazlarn ou eskia metinlerinde geen yerleri veya eserleri bulmaya yneliktir. Sultandan alnan zel izinlerle kazlarda kan eserlerin yurtdna gtrlmesi sonucu birok arkeolojik eser Avrupann British Museum, Berlin Mzesi gibi nemli mzlelerinde sergilenmeye balamtr.

nemli eserin gnna kt bu dnem ne yazk ki onarm ve koruma kaygsndan ziyade deerli eserlerin yurtdna gtrlme arzusu tamaktadr36. Troia, Magnesia, Bergama gibi pekok yerde kaz adna tahribatlar gereklemitir. Madran37 tarafndan pervasz olarak tanmlanan Avrupal Kaz ekiplerinin bu tutumlarnn nedeni her lkenin kendi mzesini prestijli eserlerle donatma arzusu ile eski eser bulmak adna yaplar ykmalar ve skmeleridir. nemli eserlerin yurtdna karlmas zellikle Tanzimat Dneminden sonra aydn grubun tepkisini ekmi; bu konudaki eletirilerini dile getirmilerdir38. Artan tepkilere kout Osmanl Devletinde 1869 tarihli I. Asar Atika Nizamnamesi
35 36 37 38

Jokilehto a.y, 304. Esin 1993 ,180. Madran 2002, 23. Akn 1993, 233.

125

yaynlanmtr. Sre ierisinde 1874, 1884 ve 1906 yllarnda yaplan deiikliklerle eski eserlerin yurt dna karlmasnn yasaklanmas; kaz heyetleri, Osmanl Devleti ve kaznn gerekleecei alandaki mlkiyet sahipleri arasndaki izinlere ilikin artlar; gerek kaz heyetleri gerekse toprak sahipleri tarafndan hibir amala arkeolojik eserlere zarar verilemeyecei gibi ilkeler belirlenmitir39. Bu dnem zellikle Osman Hamdi Beyin almalar ile kurumsallama ve mzecilik asndan da nemli bir deneyim olmutur.

1923

ylna

gelindiinde

Osmanl

Devletinden

gen

Trkiye

Cumhuriyetine miras kalan yasal dzenlemeler ve kurumsallama Atatrkn tarih yazm ve arkeolojik aratrmalara verdii nem ile gelimitir. Bu dnemde Ankarada kurulan Trk Tarih Kurumu ve Etnorafya Mzesi kurumsallama almalarnda nemli birer admdr. zellikle Trk Tarih Kurumu, Hamit Zbeyr Koay bakanlnda

Anadoludaki arkeolojik aratrmalara nemli katklarda bulunmutur40.

1930larda artan belediyecilik almalar, kentlerin yeniden inas srasnda yerel ynetimlerin arkeolojik antlar da dahil olmak zere eski eserlere ait mimari elemanlar yap ta olarak kullanmalar ile sonulanm; merkez ynetim tarafndan Valiliklere gnderilen bir tebli ile bu eserlerin zarar grmemesi iin gerekli nlemlerin alnmas istenmitir41. Bu dnemde toplumun ve yerel ynetimlerin eski eserlerin korunmas konusunda eitim ve bilinlendirme almalarna nem verildii bir dnemdir.

1071 sayl Eski Eserler Yasasnn 1973 ylnda kabul edilmesi ile 1906 sayl I. Asar Atika Nizamnamesi yrrlkten kalkmtr. Trkiye tarafndan da kabul edilen 1972 tarihli UNESCO Dnya Doal ve Kltrel Miras Koruma

39 40 41

Madran 2002; Akn 1993. Takaolu 2004, 17. Madran 2002, 109.

126

Szlemesi ve 1975 tarihli Amsterdam Bildirgesi ile antlarn ve kltr varlklarnn iinde bulunduu tarihi doku ile birlikte korunmas ilkelerinin benimsenmesi ile bu dnemde Sit kavram ulusal mevzuatmza girmitir. Bylece birok arkeolojik alan arkeolojik sit alan olarak tescil edilmeye balanmtr.

1983 ylnda kabul edilen 2863 sayl Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Kanunu ile kurulan Kltr ve Tabiat Varlklar Koruma Yksek Kurulu Kltr varlklar ve arkeolojik sit alanlarna ynelik koruma, uygulama ve kullanm ilkelerini belirleyen lke Kararlarn gelitiren merkezi bir kurum olarak gnmzde de bu grevini devam ettirmektedir. Koruma Blge Kurullar ise kendi yetki alanndaki tespit, tescil, plan ve proje izinleri gibi grevlerle donatlmtr. Bu dnemde getirilen ilklerden bir tanesi sit alanlarna ynelik Koruma Amal mar Planlarnn hazrlanmasdr. 2005 ylnda 5226 sayl yasa ile yaplan deiiklikliklerle arkeolojik alanlarda koruma, planlama, uygulama, izleme ve denetim almalar arasnda koordinasyon salamak zere Alan Ynetim Planlar hazrlanmas karar getirilmitir. Benzer ekilde renyerlerinin alann bilimsel deerlerini koruyacak ve ne karacak ekilde ziyaretilere tantlmasna ynelik evre Dzenleme Projeleri de hazrlanacaktr42. Bu dnemde getirilen nemli katklardan birtanesi de kltr varlklarnda yaplacak koruma almalarnn kapsamn belirlemek ve uygulamalar yenlendirmek zere ant eser niteliindeki kltr varlklar iin o anta mnhasr Ant Eser Kurulunun oluturulmas karardr43. Bu kapsamda baz arkeolojik antlar da Ant Eser olarak tanmlanabilmektedir.

Koruma Amal mar Planlar ve evre Dzenleme Projelerinin Hazrlanmas, Gsterimi, Uygulamas, Denetimi ve Melliflerine likin Usul ve Esaslara Ait Ynetmelik; RG: 26/07/2005: 25887. 43 Alan Ynetimi ile Ant Eser Kurulunun Kurulu ve Grevleri ile Ynetim Alanlarnn Belirlenmesine likin Usul ve Esaslar Hakknda Ynetmelik (RG:27.11.2005/26006) (madde 18).
42

127

Yukarda alanlardaki

ksaca kaz

bahsedilen ve

Osmanldan koruma,

gnmze planlama

arkeolojik ve sunum de

aratrma,

uygulamalarn

yakndan

ilgilendiren

mevzuat

geliiminden

anlalaca zere arkeolojik kaz ve planlama tartmalar kltr varlklar arasndaki en eski konulardan biridir. Ancak; 19. yzyla kadar giden kaz deneyimine ramen arkeolojik alanlardaki restorasyon uygulamalarna ynelik bilimsel tartmalar ancak 1970lerden sonra balamtr. Bu kapsamda Anadolunun en eski kaz alanlarndan biri olan Efesde zellikle 1950lerden sonra balayan onarm ve restorasyon deneyimleri Trkiyedeki arkeolojik alanda koruma ilkeleri tartmalarna nemli katklarda bulunmutur44. lk arkeolojik aratrmalar ve kazlar 1863 ylnda J.T. Wood tarafndan balatlmtr. 1895 ylndan itibaren de Avusturya Arkeoloji Enstits tarafndan yrtlmektedir. Kazlarn younlat dnem 1954-1970 dnemidir. Bu dnemde Yama Evlerinden

Magnesia kapsna kadar devam eden alanda antsal nitelikte eserlerin ortaya karld ve restorasyon almalarnn yapld dnemdir. Bu uygulamalara ilikin tartmalar zellikle 1957-59 ylllar arasnda Hadrian Tapnanda; 1963 ylnda Memnius Antnda ve 1962-63 yllarnda Trajan emesinde restorasyon adna gerekletirilen uygulamlaradaki ilkesel farklklara ynelik olmutur45.

Buna gre Efes Hadrian Tapnandaki ayaa kaldrma almalar ile mimari elemanlarn btnleme almalar srasnda estetik uyum kaygs ne km; bu yzden Pronaostaki friz paralarnda olduu gibi bozulmaya kar hassas zgn mimari elemanlarn yerine kopyalar konmutur. Ancak zaman iinde zgn ve kopyalar arasndaki farklar kaybolmutur. Buna karn Memnius Antnda izleyenleri yanltmamak adna mevcut zgn mimari elemanlar sade ve bezemesiz betonarme bloklarla biraraya getirilerek ayaa kaldrlmtr. Trajan emesinde ise

44 Bu konudaki detayl tartmalar iin baknz Demas,1997, Jokilehto, 1999; imek, 2009. 45 Demas 1997, 138.

128

btnleme yapmadan bulunan mimari paralar sral bir biimde yanyana ya da st ste gelecek ekilde birletirilmitir. Bunun sonucunda yapnn mimari btnlne ynelik boyutlar tamamen kaybolarak izleyenleri yanltan bir durum ortaya kmtr. zgnnde iki katl olan yap, restorasyon almalarndan sonra tek katl gibi alglanmaktadr46. Bu tr bir sunu mdahalesinin anlalabilirlii gelen ziyaretilerin o alan veya ant hakkndaki entellektel donanmna baldr47.

Efesteki nemli restorasyon almalarndan birtanesi de Celsus Ktphanesidir. 1903 ylnda kazlm olmasna remen onarm

almalar 1970-78 yllar arasnda gerekletirilmitir. Bu kapsamda; ktphane binasnn i mekan duvarlar kazdan kan zgn kotunda tutulurken giri cephesi iki kat ykseklii boyunca ayaa kaldrlmtr. Venedik Tznden sonra gerekletirilen bu alma uygulayclar tarafndan anastilosis almas olarak tanmlanmtr48. Buna gre yapda hibir rekonstrksiyon almas yaplmadan sadece mimari bloklarn biraraya getirilmesini ieren bir uygulamadr. Celcus

Ktphanesindeki uygulamaya ynelik eletiriler iki grupta toplanmtr. ncelikle baz mimari paralarn yerlerinin yanl olduu daha sonraki almalarla ortaya kmtr. Bunun yansra iki katl n cephenin ayaa kaldrlmasndan sonra alandaki buluntular ierisinde en dikkat ekici yap haline gelmi olmas ve alan gezen ziyaretilerin kazdan km dier yaplar gezmeden dorudan Celsus ktphanesini grmeye gitmelerine sebep olmas ynndedir49. Son olarak; yama evlerinin (Terraced Houses) korunmasna ynelik st rt uygulamalar Efesteki nemli deneyimlerden birtanesidir. Yama evler, duvar resimleri ve mozaikleri ile Efesin sivil mimarisi ve gnlk yaamna ilikin nemli bilgiler ieren ve bozulma tehdidine kar krlgan
46 47 48 49

Demas a.y., 139; imek 2009, 196. Jokilehto 1999, 310. Demas 1997,140; Wiplinger-Wlach 1995,122. Jokilehto 1999, 311; Demas a.y, 141.

129

yapsyla acil koruma ve restorasyon almalarna ihtiya duyulan bir blgesi olmutur. Yamaevler kazlar 1960-85 yllar arasnda devam ederken; kazlarn srd ilk yllarda geici rt ile muhafaza altna alnmtr. 1970lerde Giber Wipliger tarafndan biraz da Pompeii ve Herculaneumdeki didaktik amal uygulamalara yknerek hazrlanan bir proje ile yaplarn Roma villalar dnemindeki form ve mimariye sahip yeniden ina edilecek bir st rt ile muhafa etme nerisi getirilmitir. Bylece avludan alnacak dolayl k ile i mekanlarn aydnlanma kalitesi eski dnemlerdeki gibi canlandrlabilecektir50. Betonarme tayclar zerinde ahap bir at ile Yama ev no 2 iin deneme projesi gerekletirilen uygulama tamamlandktan sonra olduka youn eletirilel almtr. Buna gre zgn demelere betonarme ayaklarn inas, atnn zgn kotu ve mmari biimlenmesine ilikin hibir gvenilir bilginin olmamas ve en nemlisi mozaik deme ve duvar resimlerini gne ve nemin etkisine kar koruyamamas gibi nedenlerden dolay 1986 ylnda sklmtr51.

1995 ylnda yeniden hazrlanan bir proje ile elik ve cam malzemenin birlikte kullanld grid sistemde ina edilen drt taraf kapal bir st rt tasarlanmtr. ziyaretiler biimde Mmkn olduunca ierdeki effaf olacak ve dardaki gsterecek mikro

tarafndan

arkeolojik projede

buluntular i

oluturulmas

hedeflenen

mekanlarn

iklimlendirmesi

modern

teknoloji

imkanlar

kullanlarak

gerekletirilmitir52. Uygulama sonrasnda gerek iklimlendirme gerekse yerden ykseltilmi gezi platformlar ile ziyaretilerin eserlere zarar vermeden dolamas salanabilmise de zamanla cam yzeylerde biriken tozlar ve kirlenme cam ktlenin effafln yok ederek masif bir ktle grnmne sebep olmutur. Bu da nceki yllarda Celsus Ktphanesine getirilen alann uzaktan algsnn olumsuz ynden

50 51 52

Wiplinger-Wlach 1995, 130. Krinzinger 2002, 37. Krinzinger a.y., 38.

130

etkilenmesine

sebep

olmas

ynndeki

eletirilerin

bu

yapya

yneltilmesine sebep olmutur.

Arkeolojik

alanlardaki

restorasyon

deneyimlerine

ynelik

nemli

alanlardan birtanesi de Bergamadr. 1878 ylnda Alman kaz grubu tarafndan balatlan kazlar ile bir taraftan Zeus Altarna ilikin mimari paralar Berlin Mzesine gtrlrken bir taraftan da yaplarn ksmen ayaa kaldrlma almalar gerekletirilmeye balanmtr. Bu srada restorasyon uygulamalarnn yapld tarih yap elemannn zerine iaretlenmektedir53. kinci Dnya Savann devam ettii yllarda Alman kaz ekibinin Bergamadaki almalarna ara vermesi nedeniyle 19301950 yllar arasnda Bergama Mze Mdr Osman Bayatl tarafndan restorasyon ve koruma almalar gerekletirilmitir. zellikle kent merkezinde Kzl Meydan ad verilen Roma dnemi yapsnda

gerekletirilen almalar nemlidir. Bu kapsamda statik adan olduka hasar grm durumda olan yapda ncelikle i mekanda bulunan konutlar ve zeytinya fabrikasdan oluan ge dnem ekleri yklmtr: Sonrasnda yapsal risk tayan duvarlardaki eksik ksmlar zgn tula elemanlara benzer yeni tulalarla tamamlanmtr54.

Lev. 11a-11b. Bergama Kzl Avluda restorasyon almalar (Nayc, 2008)


53 54

Radt 2002, 62. Radt 2002, 63.

131

Bu

uygulama

zellikle

Rnesanstan

beri

Avrupada

gsterilen

restorasyon yaklamlarna benzerlik gstermektedir. Buna gre antsal nitelikli yapnn etraf ek ktlelerden temizlenerek aa karlm ve eksik ksmlar yapnn kendi mimari ve stil btnl ile uyumlu olacak ekilde benzer malzeme ile tamamlanmtr. Bugn Kzl Avluda farkl dnemlerde tula malzeme kullanlarak yaplan salamlatrma

almalar birlikte grlmektedir (Levha 11a). Bayatlnn uygulamalar zgn malzemeye benzer renk tonu fark ile belli olurken; ge dnem onarm daha krmz tonlu tula malzeme ile gereklemitir. Ayrca yapnn kesindeki tula di sralar duvarn aslnda devam ettiini gsteren bir soyutlama gsterimidir (Levha 11b). Bu yntem bir dnem talya Colloseum vb birok yapda uygulanmtr.

1940larda Osman Bayatl tarafndan uygulamas yaplan restorasyon almalar kapsamnda Asklepiondaki stunlar ayaa kaldrlm; eksik olan aritrav paralar ince dikdrtgen betonarme bloklarla

tamamlanmtr (Levha 12a-b). 1970lerde Bergama Tiyatrosunda turizm amal restorasyon almalar gerekletirilmitir. Bu kapsamda oturma sralar beton bloklarla kaplanmtr.

Lev. 12a-12b Bergama Asklepiondaki restorasyon uygulamlar; Lev. 12c Bergama antik tiyatroda betonarme oturma sralar (Nayc, 2008)

stanbul Rlve Brosu kontrolnde gerekleen bu uygulama ok fazla betonun kullanlmas ve zgn oturma sralar ile hibir ilikisi olmamas

132

asndan

eletirilmektedir55

(Levha

12c).

Bergamadaki

nemli

onarmlardan birtanesi de akropol tepesinin yamacnda bulunan Hellenistik-Roma dnemi konut yapsna ilikin st rt uygulamasdr. 1993 ylnda baalayan almalar ile zgn duvarlarn stnde yeni teknik ile ina edilen ta yma duvarlar zerinde desteklenen elik makaslara tatlan st rtnn amac konut yapsnn tabanndaki mozaik demenin atmosferik koullara kar korunmasdr56. Ancak kuzey-gney ynndeki dik eimden dolay yamacn kuzeyinde st rt topografya iinde kaybolurken gneyde ortaya kan kot farkndan dolay byk bir ykseklie ulamaktadr. Bu da akropolis tepesinin siluetinde nemli bir etki oluturmaktadr (Levha 13a-13b).

Lev. 13a Bergama Akropol tepesinin bat tarafndaki arkeolojik yaplarn kentten alglanmas; Lev. 13b Akropol tepesinin dousundaki st rt uygulamasnn kentten alglanmas (Nayc, 2008)

Bugn

arkeolojik

alanlardaki

ou

ayaa

kaldrma

almalar

anastilosis olarak tanmlanmaktadr. Bunun youn olarak uyguland Sagalassosta Heroon ve Nymphaeum yaplarnda devam eden anastilosis uygulamalarnda ilkesel yaklam olarak estetik ya da didaktik amalarla rekontrksiyon yaklamdan ziyade yapnn bilinen ksmlarnn zgn yerlerine gelecek ekilde ayaa kaldrlmas ve
55 56

Radt 2002, 64. Bachmann 2002, 41.

133

btnletirme almalarnn ancak yapsal adan gerekli olduu durumlarda yaplmas olarak tanmlanmtr57. Ancak, kireta

bloklardan imal edilen kimi uygulama rneklerinde ise korint tarzndaki stun balklaklarnda sslemelerin ilendii grlmektedir.

Son zamanlarda lkemizde arkeolojik alanlarda didaktik amalarla yaplarn ziyaretiler tarafndan alglanmasn salamak ve deneysel arkeoloji amacyla rekonstrksiyon almalar uygulanmaktadr.

zellikle prehistorik alanlarda grlen bu uygulamaya ynelik bir alma Hattuada (Boazky) gerekletirilmitir (Levha 14a-b). Alann giriinde kenti evreleyen ta temelli ve kerpi tuladan ina edilmi olan sur duvarlarnn 65 kilometrelik ksmnda 12-13 metre yksekliindeki iki kule ve kuleleri birbirine balayan sur bedenlerinin ksmi olarak rekonstrksiyonu gerekletirilmitir. Hibir kerpi yapnn gnmze ulamad alanda sur duvarlarnn rekonstrksiyonunda Hitit dnemine ait kil modeller temel alnmtr. Projenin uygulayclar tarafndan almann amacnn ziyaretilere ynelik alan sunumu kaygsndan ziyade deneysel arkeoloji amac ierdii; bu kapsamda kerpilerin iklimsel koullara dayanmnn ileriki yllarda izlenecei belirtilmektedir58.

Levha 14a-14b Hattuada (Boazky) sur duvarlar ve kulelere ilikin rekonstrksiyon almas (Nayc, 2008)

57 58

Waelkens., Ercan ve Tolun 2002, 70. Seeher 2006, 6-12.

134

Venedik Tz ilkeleri bakmndan deerlendirildiinde gvenilirlii tartmal olan bilgileri temel alarak yaplan i mekan ve yapm tekniine ilikin detaylarn ise varsaymlara dayal olduu bir uygulama olduu grlmektedir. zgn malzemelerin stne ina edilen olmas

rekonstrksiyon

almasnn

geri

dndrlebilir

malzeme

olumludur. Ancak alandaki btn dier arkeolojik izlerin temel seviyesinde bir anlamda iki boyutlu olarak izlenebildii durumda heybetli yapsyla ykselen sur duvarnn zellikle renyeri giriinde konumlandrlmasyla alann algsn olduka deitirmektedir. Son yllarda gerekletirilmi bir baka uygulama rnei olan Mersin Kzkalesinin (Korykos) restorasyon almalar sonrasnda yapsal ykntlar bulunan kale duvarlar ve surlar kesme ta yma duvar teknii ile alandaki zgn duvar kotlar yksekliine kadar tamamlanmtr. Onarlan ksmlarda ve benzer ekilde kalenin iine sonradan yaplan tuvalet binasnn yapmnda kullanlan ta malzemenin renk ve boyutlarndaki farkllklar ile zgn ve yeni ksmlarn birbirinden ayrtrlabilmesine zen gsterilmitir. Ancak bu noktada onarm ile tamamen sonradan eklenen ksmlara ynelik mdahale tavrnn ayn olmasnnn nedenleri sorgulanabilir. Benzer ekilde kulelerde yzyllar boyunca zamann oluturduu eksilmelerin yaratt izler ve eskilik deerinin yapsal risk yaratmad halde tamamlanm olmas ile bu izlerin bir anlamda yok edilmi olduunu dnmek gerekir (levha 15).

135

Lev. 15a-15b. Mersin Kzkalesi (Korykos) restorasyon almalar (Nayc, 2008)

Arkeolojik Alanlarda Koruma ve Onarmlara likin Mevcut Sorunlar:

nceki blmde ksaca aktarld zere lkemizde Osmanldan gnmze arkeolojik alanlarda onarm ve restorasyon deneyimleri nda gnmzdeki mevcut sorunlar u ekilde deerlendirilebilir:

- Arkeolojik alanlara ilikin uluslararas yaklamlara uygun tanm ve aralar ieren mevzuat gelitirme ve kurumsallama srecinin zellikle 1980lerden sonra oturmas; talya ve Yunanistan rneklerinde olduu gibi bu alanlarda yaplan koruma ve restorasyon ilkelerinin

belirlenmesine ynelik bilimsel tartmalarda ok ge kalnmasna sebep olmutur. Trkiyede saylar her geen gn artan kaz almalarnda restorasyon, koruma ve sunum almalarndaki uygulama oran ve nitelikleri arasnda belli bir tutarllk izlenememektedir. Trkiyedeki mevcut uygulamalar Venedik Tznden etkilenerek hazrlanm olan ve btn kltr varlklar iin geerli olan ilkesel yaklamlara gre gerekletirilmektedir. Oysaki Tznden sonra birok 1964 ylnda veya kabul edilen ulusal Venedik tzk

blgesel

lekte

hazrlanmtr. Bu kapsamda lkemizde arkeolojik alanlarda grlen koruma ve restorasyon uygulamalarna ynelik ilgili uzmanlarn biraraya gelerek bilimsel ilkeleri ve koruma srecini tartaca ortamlara ihtiya vardr. 1983 ylndan itibaren Kltr ve Turizm Bakanl tarafndan her yl dzenli olarak yaplan Aratrma ve Kaz Sonular toplants konu ile ilgili uzmanlar biraraya getirerek bir bilgilenme ve paylam ortam oluturumas asndan Trk arkeolojisine nemli katklar salamtr. Benzer ekilde Bakanlk tarafndan ICOMOS Trkiye, Mimarlar Odas,

136

KORDER59, Arkeologlar Dernei gibi konuyla ilgili uzmanlarn oluturduu sivil toplum rgtlerinin de katksyla arkeolojik alanlarda yaplan onarm, sunum ve alan ynetimi almalarnn bilimsel bir ortamda tartlmasn salayacak dzenli bilimsel toplantlar salanmaldr.

- Kaz almalar;

arkeolojik aratrmalarn nemli aralarndan birisi

olarak nceliini korumaktadr. Ancak bugn geldiimiz noktada bilinsiz ve doru planlanmam kaz almalarnn kendisinin alann deerleri iin bir tahribat yaratt bilinmektedir. Trkiyede birok kaz almas srasnda altta daha nemli olduu dnlen katmanlara ulamak iin stteki bilgiler kaldrlarak yaplarn belge deeri yok edilmitir. Venedik Tznde de tatmal olan bu konuda nem tanmnn kim tarafndan yapld nem kazanmaktadr. Benzer ekilde bir arkeolojik alanda yaplacak restorasyon, onarm ve sunum

almalarnn yerleri ve ierikleri ncelikle kaz bakanlarnn tercihine gre belirlenmektedir. Ancak Venedik Tz ve nceki belgelerde de belirtildii gibi hibir uygulama tek bir uzmann tercihine braklmamal ve disiplinleraras almalarla alann bilimsel zelliklerine gre

belirlenmelidir. Bu kapsamda ilgili Ynetmelik ile getirilen Ant Eser Kuruluna benzer bir oluum arkeolojik alanlar iin de dnlebilir. Ancak bu noktada bu kadar fazla sayda kazya yetecek yeterli sayda uzmann olmadn hatrda tutmak gerekmektedir.

- Kaz Ynetimi, kaz almalarnn nemli aamalarndan biridir. Genellikle kaz yaplacak alanlarn belirlenmesi ve bu alanlarda zel mlkiyete konu yerler varsa bu alanlarn kamulatrlmas srelerini ierir. Kaz planlar dorudan Kltr ve Turizm Bakanlna sunulur. Ancak iinde yaad sosyal evrenin ve burada yaayan halkn o alanla kurduu ilikiye baklmakszn durumu sadece alann arkeolojik nemi ve aa karlmak istenen eserlere indirgemektedir. Bu da

59

Koruma ve Restorasyon Uzmanlar Dernei.

137

ounlukla

kazy

yrten

ekibin

uzmanlk

ilgisi

dorultusunda

belirlenmektedir. Alann baka bilimsel nitelikleri ya da orada yaayan halka ynelik sosyal deerleri gz ard edilmektedir. Bu durum zellikle doal ve krsal evrede yrtlen kaz aratrmalar iin olduka nemli bir sorun olmaktadr. Bu nedenle kaz planlarnn artk sadece hafriyat tarif etme arac olmaktan karlp alan ynetimi planlar ile

btnletirilmesi gerekmektedir.

Kltr

ve

Turizm

Bakanl

bir

taraftan

ilgili

Ynetmelikte60

renyerlerinde gerekletirilecek evre Dzenleme Projesi almalar kapsamnda her alann kendi niteliklerine gre sunum almalarnn gerekletirileceini belirtirken Kltr Varlklar ve Mzeler Genel Mdrl yaynlad bir Ynerge61 ile alan sunumunda kullanlmak zere tek tip boyut ve malzemeden oluan tabelalar tanmlayarak alan sunumunu standartlatrmaktadr. Bakanlk tarafndan nerilen tablelarn belirledii yaz karakteri ve bilgi ieriinin ziyaretilerin alglamasn zorlatrd birok renyerinde dile getirilmitir.

- Arkeolojik alanlara insanlarn ilgisini ekmek ve ziyaretiler zerinde farkndalk oluturmak iin bavurulan yntemlerden birtanesi de antik kentlerin tiyatro, stadyum gibi gsteri amal yaplm yaplarnda konser vb etkinliklerin dzenlenmesidir. Btn dnyada ok yaygn bir uygulama olan bu duruma ilikin koruma-kullanma dengesinin

gzetilmesi amacyla uluslaras rgtler tarafndan bir dizi bilimsel toplant yaplarak; ortak ilkeler zerinden lkelere tavsiye nitelii tayan ereve metinler yaynlanmtr62. lkemizde de bata Efes, Aspendos, Side, Bodrum gibi antik tiyatrolarda olmak zere pekok yerde buna

Koruma Amal mar Planlar ve evre Dzenleme Projelerinin Hazrlanmas, Gsterimi, Uygulamas, Denetimi ve Melliflerine likin Usul ve Esaslara Ait Ynetmelik; RG: 26/07/2005: 25887. 61 Mze ve ren Yerleri Giri, Bilgilendirme ve Ynlendirme Tabelalarna likin Ynerge; Bakanlk 23/11/2007 tarih ve 196639 sayl karar. 62 Nayc, 2001.
60

138

ilikin uygulama mevcuttur. Ancak bu tr uygulamalar antik tiyatrolarn sanatsal faaliyetlerle buluturularak halkn farkndal ve duyarll zerinde bir etki yaratmak iin sadece bir ara olmaktan kp bal bana bir sektr haline gelmitir. yleki birok antik kentin kaz ve onarm almalarnda alanda alan bilimsel uzmanlar ya da kaz bakanlar zerinde alandaki antik tiyatronun ncelikli olarak kazlmas ve kullanma almas ynnde telkin veya dayatmaya kadar giden bir srece girmitir. Bu da pekok rnekte arkeolojik eserlerin tama kapasitelerinin stnde bir kullanma maruz braklmalar dolaysyla zarar grmelerine neden olmutur63.

- Arkeolojik alanlardaki bilimsel koruma ve restorasyon uygulamalarnda yaanan nemli sorunlardan birtanesi btn kltr varlklarnn onarm srecinde yaanan mteahhitlik kontrolne ilikindir. hale esaslarna gre en dk fiyat veren bavuru sahibinin uygulama hakkn ald onarm srecinde ou mteahhidin en ksa srede ve en ykek karla onarm srecini tamamlamay hedeflemesi yznden birok uygulama srasnda projenin aslna sadk kalmayarak kltr varl ya da arkeolojik eserin geri dnlemez biimde zarar grmesine sebep olduu grlmtr. Bu noktada denetim mekanizmasndaki eksikliklerin ve yanllarn da bir kez daha hatrlanmas gerekir64. Benzer ekilde gerek uygulamay alan mteahhit ekibin gerekse uygulamada alan ta ustalarnda aranan uzmanlk artlar olduka yetersizdir. Bu durum olduka hassas olan arkeolojik eserler iin byk bir risk tamaktadr.

- Deinilmesi gereken bir baka konu ise arkeolojik alanlarda ve renyerlerinde kaz ve onarm almalarna ilikin parasal kaynak salamaya ynelik Kltr Yatrmlar ve Giriimlerini Tevik Kanunu ile 2008 ylnda Kltr ve Tabiat Varlklar Koruma Yksek Kurulu tarafndan
Gnay 2002, 91. ok yakn bir zamanda gazetelere de konu olan ancak tartmalar birka yl nce balam olan Smela Manastr rnei bunun en arpc rneklerinden birisidir. Sabah Gazetesi, 28.11.2009.
63 64

139

getirilen 745 sayl ilke karardr65. Buna gre renyerlerinde bulunan arkeolojik tanmaz kltr varlklar ilgili protokol dzenlemesi ile tzel kiiler tarafndan kullanlabilecektir. Ancak yukarda belirtilen maddelere ilikin eksiklikler gz nnde bulundurulduunda byle bir uygulamann yaygnlamas halinde birok arkeolojik alanda konunun uzman olmayan kiiler tarafndan gerekletirilen bilimsel yaklamlardan uzak ve yanl restorasyon, onarm ve sunum almalarnn ortaya kacan tahmin etmek zor deildir.

Sonu olarak; talya ve Yunanistan gibi koruma ve restorasyon deneyimleri eskilere dayanan lkelerle Trkiyenin iinde bulunduu mevcut durum karlatrldnda ne kan temel fark arkeolojik alanlarda koruma ilke ve yaklamlar konusunda bilimsel tartma ortamnn oluturulmasnda ge kalnm olmasdr. lkemizde kltr varlklarna ynelik bilimsel onarm ve restorasyon yaklamlar ile ilgili mevzuatn 1980lerden sonra oluturulmu olmas bunun temel

nedenlerinin banda gelmektedir. Daha nce de belirtildii gibi gnmzde modern koruma yaklam bir kltr varln srekliliinin salanmasna kapsamaktadr. ynelik bilimsel tartma srecinin tamamn

Uluslararas ortamda yaygn bir ekilde kullanlan ancak yirmi yl gibi ksa bir sre sonra zeletirisi yaplan Venedik Tznn ilgili

mevzuatmzda hala tek temel kaynak olarak ele alnmas da Trkiyenin kendi kltrel ve arkeolojik deerlerine ynelik lkesel yaklamlarn gelitirmemi olmas nemli bir eksikliktir. Bu olumsuzluklarn yansra son yllarda yasal dzenlemelerle restorasyon ve koruma uygulamalarnn nemli aralarndan biri olan parasal kaynaklarn arttrlmas ve bu kapsamda arkeolojik kazlar, renyeri iletmeleri gibi konularda getirilen ekonomik modeller olduka olumludur. Benzer ekilde uygulamann
T.C. Kltr ve Turizm Bakanl, Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Yksek Kurulu; 22/07/2008 tarih ve 745 sayl ilke karar.
65

140

denetlenmesine ynelik oluturulacak Ant Eser Kurullar bu aamada yaanacak riskleri azaltacak nemli bir uygulamadr. Bu olanaklarn arkeolojik alanlardaki bilimsel koruma ve restorasyon ilkelerinin

gelitirilmesine ynelik ulusal tartma platformlarnn oluturulmas amacyla deerlendirilmesi lkemizin sahip olduu zengin ve esiz arkeolojik deerlerin sreklilii asndan olduka nemlidir.

Kaynaka:

Ahunbay 1999 Ahunbay, Z., Tarihi evre Koruma ve Restorasyon, Yem Yaynlar, stanbul.

Akn 1993 Akn, N., Osman Hamdi Bey, Asar- Atika Nizamnamesi ve Dnemin Koruma Anlay zerine, Osman Hamdi Bey ve Dnemi 17-18 Aralk 1992, Tarih Vakf Yurt

Yaynlar, stanbul, s. 233-239. Bachmann 2002 Bachmann M., The Shelter over Bau Z in Pergamon, Management and Preservation of Archaeological Sites, 4.th Bilateral Meeting of ICOMOS TurkeyICOMOS Greece 29 April-2 May 2002, Side, Antalya-Turkey, (ed.s:Zeynep Ahunbay, lk zmirligil), ICOMOS Turkey, s.40-44. Council of Europe 1975, The Declaration of Amsterdam, Congress on the European Architectural Heritage, Amsterdam, 21-25 October 1975. Demas 1997 Demas, M., Ephesus, The Conservation of Archaeological Sites in the Mediterranean Region, An International Conference organized by Getty Conservation Institute and J. Paul Getty Museum, 6-12 May 1995, (ed. Marta de la Torre), The Getty Conservation Institute, Los Angeles, s.127-150. Diler 2008 Diler, A., lkemizde Arkeoloji Mesleinin kmazlar ve Farkl Yaklamlar: Pedasada Hobi Arkeolojisi Park nerisi, Doudan Ykselen Ik Arkeoloji Yazlar, Atatrk niversitesi 50. Kurulu Yldnm Arkeoloji Blm Armaan, (ed.Birol Can, Mehmet Ikl), ayrbasm, s.46-54. Erder 1977 Erder C., Venedik Tz Tarihi Bir Ant Gibi Korunmaldr, ODT Mimarlk Fakltesi Dergisi, Cilt 3, say 2, Gz 1977, s. 167-190. Erder 2007 Erder C., Tarihi evre Bilinci, Ortadou Teknik niversitesi, Mimarlk Fakltesi Basm lii, Ankara. Esin 1993 Esin, U., 19. yzyl Sonlarnda Heinrich Schliemannn Troya Kazlar ve Osmanllarla likileri, Osman Hamdi Bey ve Dnemi 17-18 Aralk 1992, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul, s. 179-191. Gnay 2002 Gnay, R., Ancient Theaters: Some Thoughts on the Preservation and use in our day, Management and Preservation of Archaeological Sites, 4.th Bilateral

141

Meeting of ICOMOS Turkey-ICOMOS Greece 29 April-2 May 2002, Side, Antalya-Turkey, (ed.s:Zeynep Ahunbay, lk zmirligil), ICOMOS Turkey, s.90-93. ICOMOS. The Venice Charter International Charter for the Conservation and Restoration of Monuments and Sites, Venice, 1964, ICOMOS, Paris, 1966. Jokilehto 1999 Jokilehto, J., A History of Architectural Conservation, Butterwoth Heinemann, GB. Krinzinger 2002 Krinzinger, F., The Terrace Houses in Ephesos: The New Shelter, Management and Preservation of Archaeological Sites, 4.th Bilateral Meeting of ICOMOS Turkey-ICOMOS Greece 29 April-2 May 2002, Side, Antalya-Turkey,

(ed.s:Zeynep Ahunbay, lk zmirligil), ICOMOS Turkey, s.36-39. Madran 2002 Madran E., Tanzimattan Cumhuriyete Kltr Varlklarnn Korunmasna likin Tutumlar ve Dzenlemeler: 1800-1950, ODT Mimarlk Fakltesi Yaynlar, Ankara. Manacorda-Arena ve dier. 2005 Manacorda, D., Arena, M.,S., ve dier., Crypta Balbi, Museo Nazionale Romano, Ministero Per i Beni e le Attivita Culturali Soprintendenza Archeologica Di Roma, Electa, Milano. Nayc 2001 Nayc, N, Avrupada Bulunan Antik Gsteri Alanlar (Tiyatrolar,

Amfitiyatrolar, Sirkler) ve Bu Alanlarn Deerlendirilmesi ve Kullanlmasna likin Avrupa Bnyesinde Srdrlen almalar, DOL, Arkeoloji ve Arkeologlar Dernei Dergisi, say 10, Ankara. Papadopoulos 1997 Papadopoulos, J.K., Knossos, The Conservation of

Archaeological Sites in the Mediterranean Region, An International Conference organized by the Getty Conservation Institute and the J. Paul Getty Museum, 6-12 May 1995, (ed. Marta de la Torre), The Getty Conservation Institute, Los Angeles, s.93-126. Radt 2002 Radt, W., Pergamon: Restoration, Preservation, Presentation, Management and Preservation of Archaeological Sites, 4.th Bilateral Meeting of ICOMOS TurkeyICOMOS Greece 29 April-2 May 2002, Side, Antalya-Turkey, (ed.s:Zeynep Ahunbay, lk zmirligil), ICOMOS Turkey, s.61-66. Rossini 2007 Rossini, O., Ara Pacis, Comune di Roma, Assessorato alle Politiche Culturali, Sovraintendenza ai Beni Culturali, Electa, Milan. Schmidt 1997 Schmidt, H., Reconstruction of Ancient Buildings, The Conservation of Archaeological Sites in the Mediterranean Region, An International Conference organized by Getty Conservation Institute and J. Paul Getty Museum, 6-12 May 1995, (ed. Marta de la Torre), The Getty Conservation Institute, Los Angeles, s.41-50. Seeher 2006 Seeher, J., Hattua Rehberi Hitit Bakentinde Birgn, Deutches

Archaologisches Institut Boazky-Expedition, Geniletilmi 3. bask, Ege Yaynlar. Sestieri 2005 Sestieri A.M.B. ve dier. (ed.), Museo Nazionale Romano The Baths of Diocletian, Ministero per i Beni e le Attivita Culturali, Soprintendenza arceologica di Roma, Electa, Milan. imek 2009 imek, G., Interventions on Immovable Archaeological Heritage as a Tool for New Formation Process, yaynlanmam doktora tezi, ODT Fen Bilimleri Enstits, Ankara.

142

Takaolu 2004 Takaolu, T., Ethnoarchaeology in Turkey: A Historical Approach, Ethnoarchaeological Investigations in Rural Anatolia, (ed. T. Takaolu), Ege Yaynlar, stanbul, s.15-38.

Tanoulas 2003 Tanoulas, T., Acropolis Restoration Program: Anastylosis of Propylaea, ITECOM Advanced Study Course, Innovative Technologies and Materilas for the Conservation of Monuments, 8-20 December 2003, coordinated by National Technical University of Athens.

UNESCO, 1972. Convention on the Protection of the World Cultural and Natural Heritage. Paris.

Viollet-Le-Duc 1854 Viollet-Le-Duc, E.E., Restoration ; yeniden basm: Readings in Conservation, Historical and Philosophical Issues in the Conservation of Cultural Heritage, (ed.), Stanley Price, N. ve dier., The Getty Conservation Institute, Los Angeles, 1996, s.314-318.

Waelkens-Ercan-Tolun

2002

Waelkens

M.,

Ercan,

S.,

Tolun,

E.,

Principles

of

Archaeological Management at Sagalassos, Management and Preservation of Archaeological Sites, 4.th Bilateral Meeting of ICOMOS Turkey-ICOMOS Greece 29 April-2 May 2002, Side, Antalya-Turkey, (ed.s:Zeynep Ahunbay, lk zmirligil), ICOMOS Turkey, s. 67-77. Wiplinger-Wlach 1995 Wiplinger, G., Wlach G., Ephesos 100 Jahre sterreichische Forschungen, Bohlau Verlag, Wien, Kln, Weimar. Wood 1975 Wood, J,T, Discoveries at Ephesus- Including the Site and Remains of the Great Temple of Diana, Hildesheim: George Olms,1975.

Yasal Mevzuat: 2863 sayl Kltr ve Tabiat Varlklar Koruma Kanunu, RG:21.07.1983. 5226 sayl Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Kanunu ile eitli Kanunlarda Deiiklik Yaplmas Hakknda Kanun (RG: 14.07.2004) 5225 sayl Kltr Yatrmlar ve Giriimlerini Tevik Kanunu (RG:21.07.2004:25529) Kltr ve Turizm Bakanl, Mze ve ren Yerleri Giri, Bilgilendirme ve Ynlendirme Tabelalarna likin Ynerge; Bakanlk 23/11/2007 tarih ve 196639 sayl karar. Kltr ve Turizm Bakanl, Koruma Amal mar Planlar ve evre Dzenleme Projelerinin Hazrlanmas, Gsterimi, Uygulamas, Denetimi ve Melliflerine likin Usul ve Esaslara Ait Ynetmelik; RG: 26/07/2005: 25887. Kltr ve Turizm Bakanl, Koruma Amal mar Planlar ve evre Dzenleme Projelerinin Hazrlanmas, Gsterimi, Uygulamas, Denetimi ve Melliflerine likin Usul ve Esaslara Ait Ynetmelik; RG: 26/07/2005: 25887. Kltr ve Turizm Bakanl, Alan Ynetimi ile Ant Eser Kurulunun Kurulu ve Grevleri ile Ynetim Alanlarnn Belirlenmesine likin Usul ve Esaslar Hakknda Ynetmelik (RG:27.11.2005/26006). Kltr ve Turizm Bakanl, Kltr ve Tabiat Varlklarn Koruma Yksek Kurulu; 22/07/2008 tarih ve 715 sayl ilke karar.

143

KTAP TANITIMI
Nurgl nald-Salim Aydz A Historical Archaeology of the Ottoman Empire: Breaking New Ground, editrler Uzi Baram ve Lynda Carroll. New York: Kluwer

Academic/Ple-num Publishers, 2000. xiv + 272 sayfa., 52 figr, 1 tablo. fiyat $67.50. Bu kitap Ortadou ve Dou Akdeniz zerine almalaryla tannan Uzi Baram ve Lynda Carrollun editrlnde hazrlanmtr. alma Osmanl arkeolojisi zerine yazlm ilk saylabilecek mhim eserlerden birisidir. Terim olarak Osmanl Arkeolojisi Osmanl tarihiyle ilgilenen pek ok akademisyene yabanc gelebilecek bir kavram grnmektedir. Editrlerin ifade ettii zere yakn gemiin tarih delilleri arkeolojik anlamda tam manasyla gzden geirilmemesi bu kitabn olumasna nemli bir etki etmitir. Bu kitap temel olarak 1996 ylnda Binghamton Universitesi'nde yaplan "Breaking New Grounds for an Archaeology of the Ottoman Empire: A Prologue and a Dialogue" isimli konferansta sunulan teblilerin bir araya getirilmesinden olumutur. Kitabn editrleri giri ksmnda Osmanl Arkeolojisi konusu ile ilgili dncelerini ifade etmenin yan sra konferansn alnda ortaya atlan temel fikirleri de zetlemektedirler. Biri giri, biri neriler dier ikisi de esas blm olmak zere eser drt blmden meydana gelmektedir. Esas blmlerin her birinin banda editrlerin ksa birer giri yazlar bulunmaktadr. Esas blmlerden birincisinin bal "From Archaeology to a 'History from Below, dierinin bal ise "Trade, Subsistence, and Ideology in the Ottoman Empire" eklindedir. almann sonunda konferansta sunulan teblilerle ilgili iki ksa sunum deerlendirmesi, kaynaklar, ksa bir Osmanl tarihi kronolojisi ve indeks yer almaktadr. Editrlerin yazd ilk blmde Osmanl arkeolojisinin gelimemesinin sebepleri zerinde durulmu ve ana sebeplerden biri olarak da Osmanllarn
144

kendilerini Avrupa merkezli bilimsel almalardan bir ekilde uzak tutmas olarak gsterilmitir. Cumhuriyet sonras dnemde ise Osmanl tarihi

bakalarnn tarihi olarak alglanm ve bilinli bir ekilde ihmal dilmitir. kinci blmde Osmanl arkeolojik kalntlarna be ayr akademisyen farkl kategorilerde bakmtr. Brumfield Osmanlda arazi sahipliini ve tarmsal iletmeciliini tartmaya aarken, Kuniholm geni kapsaml Osmanl binalar zerinde kronolojik olarak durmutur. Bu blmde kitabn editrlerinden Carroll popular seramik reticilii zerinde durmu ve de seramik imalatnn merkezi saylabilecek Osmanl ehirlerinden znike ayr bir nem vermitir. Balca deindii ve hayrete dt konu ise nasl oluyor da elit olmayan tketim uygulamalarnn seramik analizinde bariz bir ekilde ortaya kmasdr. nc blm Osmanlda ticaret geim ve ideoloji bal altnda makaleden olumaktadr. Snyder camilerin i dizayn ve k kullanmnn cami i mimarisindeki nemine deinirken, Ward on sekizinci yzylda Kzldenizdeki kargo gemisi batnn izlerinin yanklarn deerlendirmitir. Bu blmde seilen konularn eitliliine bakldnda editrlerin amac yelpazeyi geni tutarak Osmanl dnemine ait materyallere geni bir kapsamda baklmas

hedeflenmitir. Fakat kitabn dier blmleriyle kyaslanacak olursa yle gzkyor ki bu blm biraz zayf kalm. Sebebi de gevek bir derleme olmasndan kaynaklanmaktadr. Ayrca okuyucu ile paylalan bilginin azl da buna sebebiyet vermektedir. Son blmde ise aratrmann gelecekteki gndemiyle alakal iki nemli makaleye yer verilmitir. Buna katkda bulunanlar ise orta Dou tarihinde otorite saylabilecek Silberman ve Kohldr. Onlar srarla Osmanl arkeolojisinin geni bir ereveden ele alnmas gerektiinin altn izmektedirler. Bunun yaplmas durumunda Akdeniz ve Ortadou tarihinin bizi btn bir anlamda kresel boyuta ve de bu tarihsel materyallerin modern dnyaya insanl ileteceini aklkla ifade etmilerdir. Netice itibariyle bu kitap dnya arkeoloji tarihi iinde eksiklik oluturan Osmanl arkeolojisini ele almakla ciddi bir bolua iaret etmekte ve boluun
145

doldurulmas konusunda ok nemli bir adm atmaktadr. Alanlarnda uzman farkl arkeologlar tarafndan yeni bak alar ortaya sergilemesi ve yeni ihtimalleri beraberinde getirmesiyle arkeoloji tarihinde ok mhim bir yerinin olaca kanlmaz bir gerektir. zellikle Anadolu gibi zerinde pek ok farkl medeniyetlerin yaad ve daha ok Osmanl ncesi arkeolojisinin

gndemde tutulduu bir yerde Osmanl arkeolojisini gndeme getirmesi asndan takdire ayandr. u bir gerektir ki, bugnk Trkiyede arkeoloji almalarnn nemli bir ksm Bizans ve ncesi dnem zerine younlamakta ve Osmanl, Seluklu ve Beylikler dnemi Trk Tarihi ile ilgili arkeoloji ciddi bir ihmale uramaktadr. Bu konularn da ele alnmas gerektiine iaret etmesi bakmndan bu eserin bulunduu konum hayli dikkate deerdir. Kitabn iinde bulunan blmler ve makaleler srasyla u ekildedir: Part I . Introduction

CHAPTER 1. The Future of the Ottoman Past . . . . . . . . . . . . . 3 Uzi Baram and Lynda Carroll Introducing an Ottoman Archaeology . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 Contexts for an Archaeology of the Ottoman Past . . . . . . . . . 5 The Ottoman Legacy . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 8 The Archaeology of an Empire . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 12 The Many Paths Toward an Ottoman Archaeology . . . . . . . . . 15 Ottoman Archaeology and Global Analysis . . . . . . . . . . . . . . 13 Uncovering the Ottoman Empire . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27 The Prologue . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 27

Part II. From Archaeology to a History from Below

CHAPTER 2. Agriculture and Rural Settlement in Ottoman Crete, 16691898: AModern Site Survey . . . . . . . . . . . . . . 37
146

Allaire Brumfield Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 37 Agriculture in Ottoman Crete . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 41 A Rural Settlement History . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 46 The Recent System of Cultivation in the Vrokastro Area . . . . 54 Metochia . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 56 Agricultural Infrastructure . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 60 Conclusions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 69 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 72 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 74

CHAPTER 3 . The Archaeology of Ottoman Tiinnik: An Interdisciplinary Approach 79 Ghada Ziadeh-Seely Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 79 Why Ottoman Archaeology? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 80 Political, Theoretical Implications . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 81 Use of a Multidisciplinary Database. . . . . . . . . . . . . . . . . . . 82 Archaeological Research . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 84 Breaking New Ground, Problems . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 85 Conclusion . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 87 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 88

CHAPTER 4. Dendochronologically Dated Ottoman Monuments . . . . . 93 Peter Ian Kuniholm Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 93 Discussion of Structures and Their Dates . . . . . . . . . . . . . . . 96 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 133 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 134

147

CHAPTER 5. Entangled Objects from the Palestinian Past: Archaeological Perspectives for the Ottoman Period, 15001900 . . . . 137 Uzi Baram Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 137 Charting the Terrain: Ottoman Palestine and the Palestinian Past . . . 138 Artifacts of the Modern World ....................... 142 Entangled Objects . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 147 Uncovering the Habits of Modernity . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 154 Conclusions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 155 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 156 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 156

CHAPTER 6. Toward an Archaeology of Non-elite Consumption in Late Ottoman Anatolia . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 161 Lynda Carroll Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 161 The Relevance of Historical Archaeology for Ottoman Anatolia .. . . . . 162 Consumption as Economic Process . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 164 Economic Transformation in the Ottoman Empire . . . . . . . . 166 Ottoman Ceramic Traditions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 170 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 176 Conclusions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 175 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 177

Part III. Trade, Subsistence. and Ideology in the Ottoman Empire

CHAPTER 7. The Sadana Island Shipwreck: A Mideighteenth-Century Treasure Trove . . . . . . . . . . . . . 185 The Shipwreck . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 185 Cheryl Ward

148

The Hull . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 198 Conclusions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 199 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 200 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 201

CHAPTER 8. Daily Life in the Shadow of Empire: A Food Systems Approach to the Archaeology of the Ottoman Period . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 203 ystein S. LaBianca Introduction . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 203 What Is Meant by a Food Systems Approach? . . . . . . . . . . . . 204 Can We Speak of an Imperial Ottoman Food System? . . . . . . 206 Can We Speak of Indigenous Resistance to Imperial Interventions? . . . . 209 Human-Environment Interactions . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 212 The Relevance of Ottoman Archaeology . . . . . . . . . . . . . . . . . 213 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 215 References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 216

CHAPTER 9. Transformations, Readings and Visions of the Ottoman Mosque. . . 219 Alison B. Snyder Introduction . , . . . . , . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 219 Documentation and Study . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 225 Mosque Forms and Lighting Types: A Vocabulary . . . . . . . . . 225 Conclusion . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 238 Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 239 References . . . . , . . . . . . . . . .. . . . . . . . , . . . . . . . . . . . . . . 239

CHAPTER 10. Sultans, Merchants, and Minorities: The Challenge of Historical Archaeology in the Modern Middle East . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 243 Neil Asher Silberman Acknowledgments . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 250

149

References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 250

CHAPTER 11. Diverse Approaches to the Ottoman Past: Toward a Globally Conceived, Regionally Specific Historical Archaeology . . . . . .. . . . . . . . . 253 Philip L. Kohl References . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 260 Appendix A: Chronology for the Ottoman Empire: Some Key Dates in Ottoman History, 1260-1923 . . . . . . . . . . . . . . . . 261 Index . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 265

150

ARISTOTLES IDEAS ON ART


Dr. Didem Demiralp ZET lka Yunanistannn byk dnr Aristoteles, yalnz kendi dneminde deil ama tm bir dnce tarihi iinde hatr saylr bir neme sahiptir. Mantk, doal tarih, psikoloji, gramer gibi birok konuda alp yazan filozofun phesiz sanata dair de dndkleri vard. Onun Poetika eseri, bal bana sanat -edebiyat- zerine kaleme ald almasdr. Fakat onun dier kitaplarnda da sanata ve sanat eserlerine dair saysz betimleme vardr. O; bunlar, retilerini anlalr klmak amacyla kullanm olsa da, bu rneklemeler Aristotelesi estetii anlamak iin birer k noktas olarak alnabilir. Ksaca sylemek gerekirse; Aristotelese gre, gzellik

kavramndan bahsetmek, bir sanat eserinin varl sz konusuysa mmkn olur.

Anahtar kelimeler: Aristoteles, sanat, heykel, Poetika.

SUMMARY

Aristotle, who was a great thinker of Ancient Greece had an important place in his eras history of thought. But he also had a great importance in the whole history of thought. He studied and wrote on logic, natural history, psychology and grammar. He also had some ideas on art and his Poetics was based on literature. But there were so many samples of art and artistic creations in his other books that they might be useful to understand Aristotelian aesthetics today. According to Aristotle; the concept of beauty might have been mentioned as long as a work of art existed.

Key words: Aristotle, art, statue, Poetics.

151

*Uzman, Gazi niversitesi, Fen-Edebiyat Fakltesi, Sanat Tarihi Blm, Beevler, Ankara. Email:didemd@gazi.edu.tr

About Aristotle Aristotle (384-322 BC.) was one of the greatest thinkers of antiquity. His opinions had an important effect in the formation of Ancient Greek philosophy. His contributions to the development of philosophical thought also had an enormous influence in the forming of contemporary thought. His art philosophy on the other hand played an efficient part in the historical development of aesthetics.

He was born in the city of Stagira in Macedonia. He entered Platos Academy (Akademia) at the age of eighteen and became one of his pupils. After Plato died, he went to the city of Assos (Behramkale) and joined a group of Platonists. Then he went to Lesbos (Midilli) and studied zoology with Theophrastus who would be his successor. He was invited to Pella by Philip to educate Alexander in 343-342 BC. When he came back to Athens in 335 BC. he found his school in the sacred grove dedicated to Apollo Lycius and muses. His school was known as Lyceum but it was also named Peripatetics for he was lecturing walking up and down. He remained in Athens for thirteen years. After Alexander died and antiMacedonian ideas increased, he went to Chalcis on Euboea island (in Aegean sea) and died there in 322 BC1.

Speake 1994, 70.

152

He was the originator of many lines of research unknown before him such as logic, grammar, rhetoric, literary criticism, natural history, physiology, psychology and history of philosophy2.

It is proper to say that he was under the influence of Plato in the first period of his literary activity. The book known as On The Soul was from this period. As well as Protrepticus -a letter addressed to Themison, the king of Cyprus-, the oldest fragments of Organon, Physics and De Anima (book R) were written in this period too.

In the second era of his activity Aristotle had a critical attitude against Platos doctrines. The books such as On The Philosophy, Metaphysics (a preliminary study), Eudemian Ethics, Politics (2., 3., 7., 8. books) and De Caelo were the works of this era.

In the third period of his literary activity in Lyceum, Aristotle appeared as an observer and scientist. He studied nature and history in detail. In fact there was a classification study at a certain level for logical goals in Platos Academy. But the continual and systematic study developed by Aristotle in Lyceum made the former one unimportant. This logical study method represented something new in Greek world. The Categories, De Interpretatione, Analytica Priora, Analytica Posteriora, Topica, Sophisms, Metaphysics, Physics, Meteorologica, Animal History, Magna Moralia, Nicomachean Ethics, Politics (1., 4., 5., 6. books), Rhetoric and Poetics were the works of this period3.

Aristotles writings and library which he bequeathed to Theophrastus were brought to Athens in 100 BC. by Apellicon of Teos (Sack), a bibliophile. He tried to restore them. When Athens was conquered by the Romans, they
2 3

Seyffert 1957, 69. Copleston 1997, 9-15.

153

were brought to Rome and copied by Tyrannion, the grammarian. Afterwards Andronicus of Rhodes (Rodos), the Peripatetic philosopher edited them on the basis of these copies4.

The Place Of Art In Aristotelian Thought

Poetics is the first source we must turn to to understand Aristotles ideas on art. But as it is about literature -especially poetry- it is not sufficient to comprehend his art philosophy as a whole. Yet there are so many different illustrations of art in his other books that these may be considered as the clues to grasp Aristotelian general art philosophy. Even if he gave these examples to make his ideas clear, we may perceive by means of them the way he interpreted art and also its place in his doctrine.

According to Aristotle; the human spirit attains the truth by art, science, sensibility, wisdom and intellegence5. Because, beings on earth came into existence for we grasped them. A house existed if it was perceived. A book or another object came into existence as long as it was perceived. Aristotles opinion characterized his art philosophy. The beauty concept might have been mentioned when there was an artistic creation or creations. There was a difference between him and Plato at this point. Because according to Plato; the beauty of a work of art might have been discussed when there was the idea of beautiful.

Ancient Greek society in which Aristotle formed his opinions and revealed his ideas created a universe of human shaped (anthropomorphic) gods. These immortals had a great importance in daily life. As well as the temples, the open areas were full with the sculptures of gods. The Greeks would arrange religious ceremonies -sometimes with killing an animal as a
4 5

Seyffert 1957, 69. Aristoteles 1998, 116.

154

sacrifice- to satisfy them. Because the immortals didnt only reign over the cosmos but also controlled the destinies of every individual and city one by one. For example a god might have hated or cared for a specific mortal. It was even possible for a god to love a mortal and have children with her or him.

According to Aristotle; god is beyond being human shaped. It is simple and bare. It has neither size nor quality. It is pure form. It is perfection, intellect. It is a sublime being. It is not related to the concept of matter6. According to him; Life is god. Because the act of mind is life and god is act itself. We grasp god as a being that is sempiternal and perfect7. He also criticized the traditional god concept of the society by saying: A tradition which remained from the distant ancestors of ours and quotted to the later generations as a legend implied that the first substances were gods and also the divine included the whole nature. The rest of the tradition was added later as a legend to persuade the mass and to serve the law and public interest. So gods were given human shape or were represented resembling animals8.

According to some authorities; the book Peri Cosmoi (On The Cosmos) was a work of Aristotle. Actually, it was a letter written to Alexander. Here; Aristotle discussed one of the famous statues of his era while mentioning the sovereign of god over the universe. While Pheidias, the sculptor worked on the statue of Athena in Acropolis, he placed his own portrait in the middle of her shield. So he joined the pieces in a way that whoever tried to remove the portrait, he or she would have to tear the sculpture to pieces. The relation between god and the universe is like this. God

6 7 8

Timuin 2000, 282. Aristoteles 1996, 508. Aristoteles 1996, 518.

155

guarantees the harmony, existence and continuity of the cosmos in this way9.

The sculpture he discussed was Athena Parthenos which Pheidias carved in 440 BC. It was rumored to be gigantic and would stand in the middle naos- of the temple of Athena in Athens. Its height was 11.5 meters and was made with golden-ivory (chryselephantine) blend. It was adorned with countless details and the shield which the goddess hold was fulled with the war scenes between Amazons -the female warriors- and giants. In the middle of it, there was the depiction of Pericles, the Athenian statesman along with Pheidias.

In

Protrepticus

(Invitation

To

Philosophical

Thought);

Aristotle

characterized the nature of artistic activity. This was a letter he wrote to Themison, the king of Cyprus. According to Aristotle; It is not nature which imitates mans ability. This capability imitates nature. And ability exists to support nature and finish which it didnt complete If mans ability imitates nature, it is a fact that the aim of mans work bases on nature. As order dominates nature, nothing is coincidental. On the contrary, everyhing is intentional. It provides the materialization of the goal which is in a higher degree than all humane arts by excluding the coincidental. Because humane ability imitates nature10.

According to the tradition which existed since Plato; art was an imitation. Imitation to nature, imitation to reality. Otherwise artistic activity was an action of imitation. But for Plato, artistic activities were worthless. As he was an idealist, he thought that the original of everyting was in the universe of ideas. All realities that were seen on earth were the copies of their originals. So when an artist painted a human portrait or a sculptor carved a lion
9 10

Aristoteles 2003, 92. Aristoteles 2003, 23-25.

156

statue, he reproduced the copy of the original. According to Plato; even poetry must have been excluded from the state.

However Aristotle thought that; a work of art existed to complete what nature created imititating the perfect without finishing.

Eudemian Ethics which Aristotle wrote in the second era of his literary activity consisted of seven books.

In the seventh book; he discussed friendship mentioning that only the ones who resembled each other could be friends. It seems that; we share the good we possess with the friends. While some share the body pleasure the others share the contemplation of a work of art or philosophy11.

Politics which explained how a state should have taken shape consisted of eight books. Aristotle wrote the second, third, seventh and the eighth ones in this period12.

In the eighth book; he wrote that musical education was an obligation for the young. There are resemblances to actual -of anger, gentleness, courage, moderateness and the opposites of them as well as the whole ethical qualities- in rhythms and melodies. That is why the music we listen to make a sentimental alteration on us. Feeling pleasure or pain toward the things that resemble to actual is very similar to feeling the same way in facing the actual itself. I mean if a man has the pleasure of looking at a statue, he will have the same pleasure of gazing at its original. It is true that things that are perceived, touched or tasted have no resemblance to spiritual quailities. But music has moral characteristics. The melodies we hear represent them. People who hear the Mycsolydian mode feel grief.
11 12

Aristoteles 1999, 219. Copleston 1997, 12.

157

While the tender ones make them feel relieved, the Doric one creates a moderate feeling. Yet the Phrygian mode is exciting. All these show that music has the power of creating specific feelings. So it is obvious that the young must have a musical education and they should be educated13.

Aristotle

researched

the

topics

such

as

ontology,

theology

and

classification of sciences in Metaphysics which consisted of fourteen books. They were seperated from one another with the Greek letters or numbers. Book A, Book B, Book K 1.-8., Book M 9.-10. and Book N were formed in the second period of his studies14. It is probable that; Aristotle named his book Peri Tes Protes Philosophias (The First Philosophy). Metaphysics (meta ta physica) was used by Andronicus, his first publisher15.

In Book A; Aristotle revealed that knowledge was attained by perception. According to Aristotle; man, who was capable of learning became the creator of arts by researching the causes. All people wish to learn naturally. The pleasure we have by means of our senses is a proof of this. They -especially the sense of sight- give us pleasure. Because we are best informed through vision. Animals except humans live with images and memories. While they have a very little knowledge of experimental information, the human race rises to art and reason. We accept that;

knowledge and understanding are connected to art and the artsists are wiser than the empiricists. Because the former ones know the cause whereas the latters do not. While some arts were created to meet the indispensible needs of life others were created to make life delightful. And

13 14 15

Aristoteles 1993, 241. Copleston 1997, 12. Aristoteles 1996, 9.

158

the latter ones were accepted as the wiser ones. Because their art was not utilitarian 16.Aristotle described the artists as wise men.

The thirteenth book was connected to Book A and Book B. Aristotle researched carefully the doctrine of ideas and theory of numbers here following the tradition of Pythagoras, a philosopher-mathematician who tried to explain universe and everything in it with the numerical relations.

The superior forms of beauty are; order, symmetry and clearness. Mathematical figures indicate them. As order and clearness are the causes of so many works of art, it is clear why the mathematicians should take this kind of principle of causality as a reason in a certain way17.

When it comes to the reflection of these statements on the visual arts; in the Classical Period (5.th century BC.)of Greek civilization, the artists who aimed the ideal beauty made mathematical arrangements on their works. One of them was Polycleitus, a sculptor from Argos. His book named Canon was on the subject of numerical arrangements on sculpture.

One of the books Aristotle wrote in the last period of his literary activity was Nichomachean Ethics in which he addressed his son Nichomachos. It was consisted of ten books. In the first book; Aristotle emphasized that as well as every art and study, every action and preference wished for a good18. According to him; art must have been created within the ethical limits.

The first, fourth, fifth and the sixth book of Politics was written in this era. In the first book; Aristotle examined the development of goverment. The
16 17 18

Aristoteles 1996, 76-77. Aristoteles ibid, 539-540. Aristoteles 1998, 1.

159

city or state has priority over family or any individual among us. When you seperate the hand or foot from the whole body, it is no longer a hand or foot (it will be imaginary like a hand or foot which was carved from stone)19.

Ancient Greeks lived in independent city states. As they couldnt constitute a political union, the prosperity of the city was the most important thing. The citizen was known for the contributions he made to his city. Aristotle emphasized the holiness of the city.

Rhetoric was written on the art of speech. It was consisted of three books. According to Aristotle; there were three kinds of rhetoric: Political, judicial and ceremonial performance speech20.

According to Aristotle; Honour is given to the ones who did -or will dogood things What constitute honour are; self-sacrifices, being mentioned in poems or proses, state funerals, statues, public donations, respectability among foreigners and presents accepted as the indicators of honour21.

In Ancient Greek thought; the concept of honour was formed together with the heroism ideal. It was a merit obtained from the victory in a war or athletics. The tradition of erecting the statues of victorious soldiers and athletes went back to the 6th.century BC. The public also took great pride in these sculptures.

In Poetics Aristotle examined art, especially literature. According to him: Poetry exists because of two reasons which are based on human nature. One is; compulsion of imitation. All people are born imitators. They are
19 20 21

Aristoteles 1993, 10. Aristoteles 2000, 20. Aristoteles ibid, 50.

160

differentiated from the other creatures with this extraordinary compulsion. They also have their first information by imitation. The other one is; enjoying the contemplation of the works of imitation. This is a characteristic of people. Our attitudes to the works of art prove it. Because when a genuine object which we dont admire is depicted in a painting, we enjoy it22.

He also mentioned beauty. According to Aristotle; A living being or a lifeless object that was called beautiful consisted of harmonious parts and also had a certain size. Because beauty founded on order and size. This was also valid for a story (mythos). A story must have been in a certain lenght so that it would be kept in mind easily23.

Conclusion

Ancient Greek society lived in a surroundings fulled with the works of art. They had temples adorned with sculptures and reliefs. But they also would arrange theater festivals in certain times every year. The intellectual life of them took shape with the philosophical movements. But philosophy was an activity unique to the elite and educated. Otherwise; it was a difficult topic. That was why Aristotle explained his doctrines by means of the facts and samples everyone was familiar with, like works of art. But through these examples we can comprehend his art philosophy today.

Aristotles aesthetics theory or art philosophy was composed of the values which were among the factors giving shape to Ancient Greek thought such as moderation, goodness, beauty and accuracy. They indicated that; Aristotelian aesthetics attached importance to ethical values. Otherwise; according to Aristotle aesthetic and ethical values constituted a whole.

22 23

Aristoteles 1995, 16. Aristoteles 1995, 27-28.

161

So, every art wished for a good and the contemplation of a work of art was among the nice things to be shared with friends.

BIBLIOGRAPHY

Aristoteles 1993 Aristoteles, Politika, Remzi Kitabevi, stanbul.

Aristoteles 1995 Aristoteles, Poetika, Remzi Kitabevi, stanbul.

Aristoteles 1996 Aristoteles, Metafizik, Sosyal Yaynlar, stanbul.

Aristoteles 1998 Aristoteles, Nikomakhosa Etik, Ayra Yaynlar, Ankara.

Aristoteles 1999 Aristoteles, Eudemosa Etik, Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara.

Aristoteles 2000 Aristoteles, Retorik, Yap Kredi Yaynlar, stanbul.

Aristoteles 2003 Aristoteles, Protreptikos Ve Evren stne, Pencere Yaynlar, stanbul.

Copleston 1997 Copleston, F., Felsefe Tarihi, Yunan Ve Roma Felsefesi, Blm 1a., n Sokratikler Ve Sokrates, dea Yaynevi, stanbul.

Seyffert 1957 Seyffert, O., A Dictionary Of Classical Antiquities, Mythology, Religion, Literature, Art, George Allen&Unwin Ltd., London.

Speake 1994 Speake, G., A Dictionary Of Ancient History, Penguin Books, London.

Timuin 2000 Timuin, A., Dnce Tarihi, Gereki Dnenin Kaynaklar, Cilt I., Tarihncesinden Rnesansa, Bulut Yaynlar, stanbul.

162

You might also like