You are on page 1of 43

A

Abdominal Angina: Karın ağrısı


Abdominal: Batınla ilişkili, karınla ilgili
Abdominal Epilepsi: Karınağrılarıyla ortaya çıkan bir sar’a hastalığı
Abdominal Parasentez: Karın boşluğuna girip ascites sıvısının alınması
Ablefaron.: Göz kapaklarının yokluğu
Absorbsiyon: Emilim
Abstinans:İlaç bağımlılarının ilaç bulamadıkları zaman ortaya çıkan belirtiler, perhiz belirtileri
Adaptasyon (adaptation): Uyum, uyum sağlama
Adenoid Vejetasyon: Geniz eti, yutak boşluğundaki lenf (akkan) bezinin büyümesi
Adenoidektomi: Geniz etinin operasyonla çıkartılması
Adenomegali: Akkan bezleri (lenf düğümleri) nin büyümesi
Adiadokokinezi: Ardısıra hereketleri gerçekleştirmeme
Adinami: Hareketsizlik, yorgunluk, halsizlik
Adli Tıp: Adaletin gereksinimlerini tıbbi yönden karşılamaya çalışan bilim dalı
Adölesan: Ergenlik ve bu sırada oluşan psiko-sosyal değişimleri yaşayan genç
Adrenalin (epinefrin):Katekolamin türündeki, böbreküstü bezinin iç bölgesinden salgılanan
madde
Aerofaji: Hava yutma
Afaki: Göz merceğinin bulunmaması lens yokluğu
Afazi: Sinir sistemi hastalıklarına bağlı konuşamama
Affektif Reaksiyonlar: Aşırı ve duruma uygun olmayan mizaç düzeyleri
Affektivite: Duygusal yaşantılara eşlik eden duygusal hava, duygusal yapı
Afferent: Getiren (merkeze doğru), Eferent: Götüren (merkezden uzağa)
Afibrinojenemi: Fibrinojen maddesini bulunmaması (kanın pıhtılaşmamasına yol açar)
Afoni: Sesin yitirilmesi
Afrodiziak: Cinsel ilişki arzusunu arttıran ilaçlar
Aft (aphtosa): Ağzı veya genital bölgeyi saran tabaka (mukoza) da sarı veya gri-sarı renkte,
çevresi kırmızı, ağrılı yara
Agammaglobulinemi:Kanda gammaglobulin bulunmaması (bagışıklık sistemi bozulur ve
infeksiyonlara eğilimi artar)
Agnozi: Görme ve işitsel duyuların beyin kabuğunda tanınmaması
Agoni: Hastanın ölüme yaklaştığı dönem, can çekişme
Agoraphobia: Meydan korkusu
Agranulositoz: Akyuvar sayısının yetersiz olması, kısa sürede ölüm
Granülositler: 1-nötrofil, 2-bazofil, 3-eozinofil
Ajitasyon:Hastanın kendisi ve çevresi için tehlikeli olabilecek tutum ve davranışlarda
bulunması
Akalazya: Yemek borusu ile midenin birleştiği bölgenin gevşeyememesi sonucu besinlerin
mideye geçemediği hastalık
Akantosit: Alyuvarların çeperlerinde dikensi çıkıntıların olması
Akinezi: Parkinson sendromunda aktif hareketlerin azalması
Akne Juvenilis: Ergenlikte yüzde ve vücudun diğer bölgelerinde belirebilen sivilceler
Akolik Dışkı: Safra yolları tıkanıklığında ortaya çıkar. Renksiz dışkı
Akondroplazi:Gövdenin normal olmasına karşın, kol ve bacakların kısa olduğu kemik-
kıkırdak hastalığı
Akromegali: El, ayak ve burun gibi uç bölgelerin büyüdüğü hastalık
Akrosiyanoz (acrocyanosis):Uçların morarması
Akut: Aniden ortaya çıkan
Albinizm: Deri renginin olmaması
Albuminüri: İdrarla albümin atılması
Aldosteron: Böbreküstü bezinden kana salgılanan madde (hormon)
Alkaloz: Organizma sıvılarında alkali özellikteki maddelerde artış

1
Allerjik Purpura:Kol ve bacaklarda kırmızı-kahverengi döküntü, karın ağrısı, eklem ağrıları,
kanlı dışkı ve idrar bulguları olan hastalık(anaflaktik purpura)
Alopesia:Saç ve gövde kıllarının az olması
Ambivalans:Karşıt değerlilik,bir kişide birbirine karşıt duygu, düşünce ve eğilimlerin aynı
anda bulunması
Ambliyopi:Göz tembelliği, kayan gözlerde izlenen ve hiçbir anatomik patolojiye
bağlanmayan görme azlığı
Amenore: Adet kanamasının olmaması
Amfizem: İçindeki küçük hava keseciklerinde yapısal bozukluklar sonucu, akciğerde
havalanma artışı ve fonksiyonunun yetersizleşmesi
Amibiasis:Karaciğerde abse veya kanlı ishale yol açan, amip adı verilen parazit ile ortaya
çıkan hastalık
Amilaz:Karbonhidratları parçalayan enzim
Amiloidoz:Amiloid adı verilen bir maddenin, süregen infeksiyonlar veya diğer nedenlerle
çeşitli dokularda depolanması
Amiyotrofik Lateral Skleroz:Kaslarda seyirmeler, kas erimesi ve sinirlerde hasarla giden
sinir sistemi hastalığı
Amnezi: Anımsama yetersizliği hafızanın yitirilmesi
Ampiyem (empyema):Akciğeri çevreleyen zarlar arasında infeksiyon sonucu sıvı
toplanması
Amputasyon:Kol ve bacak gibi organların bir kısmının operasyonla uzaklaştırılması
Anabolizan:Protein sentezini arttıran maddeler
Anaflaktik Şok: Allerjik bir nedenle aniden ortaya çıkan şok (organizmada dokulara oksijen
ulaştırılmamasının yetersiz hale gelmesi)
Analjezik: Ağrı kesici
Anamnez:Hastanın yakınmalarının, hastalığı ile ilgili gelişmelerin öyküsünün, öz ve soy
geçmişini içeren bilgilerin elde edilme işlemi
Anansefali:Beyin dokusunun bulunmaması
Anastomoz:Ağız ağıza getirerek birleştirme
Anazarka:Karın boşluğundaki iç organları, akciğerleri ve kalbi saran zarlar arasında ve
vücudun diğer bölgelerinde sıvı toplanması, vücudun yaygın şişliği
Androjen:Erkek yumurtalıklarından ve böbreküstü bezlerinden salgılanan, erkek cinsiyet ve
üreme sistemi ile ilişkili hormon grubu
Anemi: Kansızlık, alyuvarların sayısında ve/veya niteliğinde yetersizlik
Anestezi ve Reanimasyon:Ağrı duyusunu ortadan kaldırarak, çeşitli operasyonların
uygulanmasını sağlayan, operasyonlardan sonra hastaların uyanmasını gerçekleştiren ve
izlemini yapan, aniden solunum ve/veya kalbin durması halinde hastaya müdahale eden,
uzun süreli yapay solunum tedavisini düzenleyen bilim dalı
Anestezik: Anestezi (hastanın ameliyatta uyutulması) sağlayan madde, ilaç
Anevrizma: Damar duvarındaki kesecik, balonlaşma
Angina: Ağrı
Angina Pectoris: Göğüs ağrısı (Kalp kasını sulayan kan damarlarının tıkanıklığı sonucu
ortaya çıkar)
Angiografi:Damar içine röntgen filmlerinde görülebilir madde verilerek, çekilen filmlerde
damarların görünümünün elde edilmesi
Angiopati (anjiopati): Damar hastalığı
Anhidrosis: Derideki ter bezlerinin çalışmaması, terlememe
Aniridi: Gözün iris bölümünün yokluğu
Anisocoria:Her iki gözdeki pupilla’nın (göz bebeğinin ortasındaki siyah daire) eşit büyüklükte
olmaması
Anjiokardiografi: Damarlara röntgen tetkiklerinde görülebilir (kontrast) madde vererek, kalp
ve damar boşluklarının filmlerde izlenmesi
Anjionörotik Ödem: Alerjik bir olay sonrasında damar duvarlarının bütünlüğünün bozulması
ile hücre dışı sıvı artışı, hava yollarında tıkanıklık

2
Ankilozan Spondilit:Bel kemiğinde (omurgada) yangı ve şekil bozukluklarına yol açan,
sıklıkla erişkin erkeklerde izlenen hastalık
Anksiete: Endişe, sıkıntı
Anoksi: Oksijensiz kalma
Anorexia: İştahın olmaması
Anorexia Nervosa: Ruh sağlığının bozulması sonucu iştah duyusunun yitirilmesi ve ağızdan
besin alamama
Anozmi (anosmi): Burnun koku alamaması
Ansefalomyelit: Beyin ve omuriliği tutan yangısal hastalıklar
Ansefalopati: Merkezi sinir sisteminde herhangi bir nedenle (metabolik, tosit…) ortaya
çıkan, değişen derecelerde bilinç bozukluğuna yol açan hastalık
Anterior: Ön
Anthrax: Şarbon hastalığı
Anti: Karşıt, zıt
Antiagregan:Kanın pıhtılaşmasında trombositlerin kümeleşmesini önleyen ilaçlar
Antiaritmik: Aritmiyi ortadan kaldıran ilaç
Antiasid: Mide sıvısındaki yüksek asiditeyi nötralize eden ilaçlar
Antidepresan: Psikiyatride depresyon hastalığının tedavisinde kullanılan ilaç
Antidiabetik: Diabetes mellitus tedavisinde kullanılan ilaçlar
Antidiüretik: İdrarla su atılımını azaltan, idrar miktarını azaltan
Antidiüretik Hormon: İdrarın su kısmını, başka bir deyimle idrar miktarını azaltan iç salgı
Antidot: Zehiri eksiksiz hale getiren, panzehir
Antiemetik: kusma ve bulantıyı gideren ilaç
Antiflojistik: yangının şiddetini azaltan ilaçlar
Antifungal: Mantar enfeksiyonlarını tedavi eden ilaç
Antihelmintler: Bazı barsak parazitlerine karşı kullanılan ilaçlar
Antihistaminikler: Çeşitli allerjik hastalıklarda histamin maddesinin etkilerini azaltan ilaçlar
Anti-Koagülan: Pıhtılaşmayı önleyen (ilaç)
Anti-Konvülzan: Konvülziyon durdurucu, havale nöbetini durduran
Anti-Piretik: Ateş düşürücü
Antipsikotik: Ruh hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların bir kısmı
Antispasmodik: İçi boş olan barsak, idrar yolları, safra yolları gibi organların spasmında
tedavi amacı ile kullanılan ilaçlar
Anti-Streptolizim 0 (ASO): Streptokok adı verilen bir bakteri türüne karşı vücutta oluşan bir
bağışıklık maddesi
Antropometri: Vücut bölgelerinin ölçümü, yüzün tarif edilmesi
Oligüri: Günlük idrar çıkışının azalması
Anüri: İdrar çıkışının olmaması
Aort: Ana atar damar
Aort Anevrizması: Ana atar damar duvarında kese veya balon şeklinde oluşum
Aort koarktasyonu: Ana atar damar yay kısmında veya aşağı inen bölümünde darlık olması
Aort stenozu: Ana atar damarın kalpten çıkarken kapağında oluşan darlık
Apandisit: Kör barsak (appendix vermicularis) yangısı
Aplastik Anemi: Kemik iliğinde alyuvar yapılanmaması sonucu oluşan kansızlık
Apne: Soluk alıp-verme işleminin durması
Appendix: Ek, ilave
Arachnodactilia: El ve ayak parmaklarının ince ve uzun olması
Aritmi: Kalbin atım düzenininbozulması
Arkus Senilis (Arcus Senilis): Gözde saplanan ihtiyarlık halkası, yaşlılarda gözün kornea
tabakası çevresinde izlenen beyaz halka
Arter: Atar damar, kanı kalpten damarlara ulaştıran damar
Arteriol: Küçük atar damar
Arterioskleroz: Damar sertliği, damar duvarının yapısının bozulması
Arterio-Venöz Fistül: Atar damarla toplar damarı birleştiren küçük kanal
Artralji: Eklem ağrısı

3
Artrit: Eklem yangısı
Artroz:Eklem boşluğunun anatomik ve fizyolojik özelliklerinin değişen derecelerde yitirilmesi,
eklem kireçlenmesi
Asbestosis:Asbest tozu solunması ile ortaya çıkan akciğer hastalığı
Ascariasis:Barsaklarda yaşayarak, beslenme bozukluğuna, barsak tıkanıklıklarına yol
açabilen parazit hastalığı
Ascites:Karın boşluğunda iç organları saran zarlar arasındaki sıvı birikimi
Asfiksi:Hava yollarının tıkanması sonucu, organizmanın oksijen gereksiniminin
karşılanmaması, karbondioksit birikimi
Asid-Baz Dengesi:Organizma sıvılarında metabolizma ürünü olarak ortaya çıkan asid ve
alkali maddelerinin denkliği
Asidoz: Organizma sıvılarında asid özellikteki maddelerde artış
Asinerji: Bir hareketin gerçekleşmesi için, kas veya kas gruplarının ahenkli ve amaca uygun
çalışmaması
Assit: Karın boşluğunu döşeyen zarın içinde sıvı toplanması
Aspirasyon Pnömonisi:Kusmuk maddesi veya başka bir yabancı cismin hava yollarına
girerek, akciğerlerde infeksiyon sonucu yangıya yol açması
Aspleni: Dalağın olmaması
Asthma Bronşiale:Küçük hava yollarının alerjik bir nedenle, aniden daralması ve buna bağlı
olarak solunum güçlüğünün ortaya çıkması
Astigmatizma:Gözün ışığı kırma kusuru, tek bir nokta şeklindeki cismin iki çizgi şeklinde
algılanması
Astrositoma:Kafa içi urlarından biri
Ataksi: Beyincik hastalarında ortaya çıkan, sarhoşların yaptıklarına benzeyen davranışlar
Atelektazi:Akciğer keseciklerinin (alveollerin) havasız kalması ve buna bağlı olarak o
bölümün büzüşmesi (kollaps)
Atetoz: Merkezi sinir sistemindeki hastalıklarda ortaya çıkan yavaş seyirli anormal hareketler
Atopik Dermatit: Çocuklarda izlenen kaşıntılı deri hastalığı
Atrial: Kalpteki kulakçıkla ilgili
Atrial Fibrilasyon:Kalp kulakçıklarından kaynaklanan bir nedenle atım düzeyinin bozulması
Atrial Septal Defekt:Kalpteki kulakçıkları ayıran bölme veya duvarda açıklık, delik olması
Artrio-Ventriküler Blok:Kalp içinde uyarının iletiminin kulakçıklardan karıncıklara geçişinde
bozulma
Atrium: Kalpteki kulakçık
Atrofi:Herhangi bir organ veya dokunun boyutunda azalma ve buna bağlı olarak
fonksiyonunun bozulması
Augmentasyon (augmentation): Arttırma
Autism: İçe kapanıklık
Avitaminoz:Vitamin yetersizliği

Bakteriüri: İdrarda bakteri bulunması


Bazal Metabolizma Hızı:Ruhsal ve fiziksel açıdan dinlenirken, rahat bir odada ve uygun bir
sıcaklıkta, son yemekten 12-14 saat sonra ölçülen metabolizma hızı
Metabolizma: Vücuttaki yapım (anabolizma) ve yıkım (katabolizma) reaksiyonlarının tümüne
denir.
Bazofil:İçindeki tanecikleri bazik boyalarla (mor) boyanan akyuvar tipi
Benign: İyi huylu, selim Malign: Kötü huylu
Beriberi: B1 vitamin yetersizliğinde ortaya çıkan kalp damar hastalığı
Bigeminus: Her normal kalp atımı (kasılması) sonrasında ortaya çıkan anormal atım vurusu
Bilateral: İki taraflı, iki yanda olan
Unilateral:Tek taraflı

4
Bilirubin:Alyuvarlarda bulunan, kana rengini veren ve oksijen taşıyan maddenin
(hemoglobin) yıkıldığı zaman ortaya çıkan ürün, deriyi sarıya boyayan madde.
Biyokimya:Organizmada gerçekleşen kimyasal olayları araştıran, kan, idrar, beyin omurilik
sıvısı gibi vücut sıvılarında çeşitli maddelerin miktarlarını saptama ile ilgilenen bilim dalı
Biyomikroskopi:Gözün bazı bölgelerinin görüntülerini büyüterek, muayenesini sağlayan
özel araçla yapılan değerlendirme
Biyopsi: Tanı amacı ile hastanın herhangi bir dokusundan örnek alınması
Blefarit: Göz kapağının serbest kenarı ve kirpik diplerinin süregen yangısı
Bleferoptozis: Göz kapağının düşüklüğü
Blefarospazm:Göz kapağının kapalı olması, açılamaması
Botilusmus: Clostridium Botilinum adlı mikroorganizmanın salgıladığı zehirli madde (toksin)
ile zehirlenme
Bouffissure: Böbrek hastalarında ortaya çıkan göz kapakları şişmesi
Bradidiadokokinezi: Ardısıra hareketleri yavaş ve düzensiz bir şekilde gerçekleştirmesi
Bradikardi: Kalp atım hızının azalması
Bradikinezi: Parkinson sendromunda aktif hareketlerin yavaşlaması
Bradipne: Solunum sayısının az olması, yavaş solunum
Bronkopnömoni: Ateş, öksürük yakınmaları yanında, akciğer radyografisinde (filminde)
küçük dağınık leke görüntüleri olan, hava yolları ve akciğerin infeksiyonu
Bronş: Büyük hava yolu
Bronşektazi: Akciğerlerde küçük hava yollarının çeperlerinde olağan yapının yitirilmesi,
kıkırdak dokusunun zedelenmesi, hava yollarının genişlemesi
Bronşiol: Küçük hava yolu
Bronşiolit:Küçük hava yollarının yangısal hastalığı
Bronşit:Büyük hava yollarının yangısal hastalığı
Bruselloz:Baş, eklem ve kas ağrıları yanında ateş yüksekliği bulunan infeksiyon hastalığı,
malta humması, süt ve ürünlerinden bulaşır.
Bursitis: Çeşitli eklem bölgelerinde bulunan keselerin yangısı
Buşon: Dış kulak yolu tıkacı
Bül: İçi berrak sıvı ile dolu olan, deriden kabarık, büyük baloncuklar; vezikülden daha büyük
deri hasarı bulgusu

Calcanodynia: Topuk ağrısı


Callus:Nasır
Candidiasis:‘candida albicans’ adı verilen bir mantarın oluşturduğu hastalık
Caput Medusae:Karaciğer sirozu ve benzeri hastalıklarda göbek çevresinde ışınsal olarak
dağılım gösteren damarların oluşturduğu görünüm
Cardiospasme:Yemek borusundaki doğal hareketlerin yitirilmesi ve yemek borusu ile
midenin bileştiği yerde gevşeme olmaması
Cardioversion:Kalp atımını düzeltmek amacı ile elektrik akımı uygulaması
Causalgia:Yanma niteliğinde ağrı
Cerebellum: Beyincik
Cheilitis:Dudağın yangısal hastalıkları
Cheyne-Stokes Solunumu:Merkezi sinir sistemi zedelenmesinde izlenen düzensiz solunum
Chloasma: Sıklıkla yüz ve göğüs bölgesinde ortaya çıkan lekeler
Chloasma Gravidarum: Gebelerin yüzlerinde ortaya çıkan lekeler
Chylothorax: Göğüs boşluğunda akkan (lenf) sıvısının toplanması
Hemotoraks: Göğüs boşluğunda kan toplanması.
Clapotage: Barsaklara vurmakla çalkantı sesi duyulması
Claudicatio İntermittans: Ayak ve bacaklarda kan dolaşımının yetersiz olması nedeni ile
yürürken beliren ağrılı topallama
Claustrophobia: Kapalı yer korkusu

5
Clubbing: Parmakların çomak şeklini alması
Coccidioidomycosis: Bir mantar hastalığı
Coccycodynia: Kuyruk sokumunda ağrı
Coeliac Hastalığı:Yağlı ishal, karın şişliği, zayıflama, kusma ve büyüme geriliği bulguları
olan hastalık, buğday alerjisi.
Coitus: Cinsel ilişki
Colitis Spastica: Zaman zaman hastanın ruhi durumuna bağlı olarak şiddetli karın ağrıları,
ishal ve gaz sancıları ile giden hastalık
Coloboma: Bir göz hastalığı
Commotio Cerebri:Darbe sonucu beyin sarsıntısı
Conflict: Birden çok dürtü ya da dürtü nesnesi ile karşılaşınca ortaya çıkan çatışma
Contusio cerebri:Darbe sonucu kanama ve beynin şişmesi ile ortaya çıkan koma
Conversion: Döndürme, ağır bulantı doğuran durumlarda hareket eden organlarda veya
duyu organlarında işlev yitimi, (örneğin karı-koca kavgasında kadının bayılması gibi…)
Cor Pulmonale:Akciğer damarlarında kan basıncı artışı ile sağ kalp duvarında kalınlaşma
veya sağ kalp yetmezliği
Coxa Vara:Femur kemiğinin boyun açısında daralma sonucu ağrı ve topallama
Coxarthrosis:Kalça eklemi harabiyeti
Craniopharyngioma: Beyinde hipotalamusa baskı yapan, görme bozukluğu, çok su içme,
çok idrar yapma yakınmalarına yol açan tümör
Crohn Hastalığı: Sindirim kanalının herhangi bir bölgesini tutabilen, bölgesel, belli bir
miroorganizma ile ortaya çıkmayan (nonspesifik) yangısal hastalık (Regional ileitis)
Crush Sendromu:İleri derecede büyük kas ezikliklerinden sonra ortaya çıkan, serumda
potasyum, idrarda myoglobin artışı bulguları olan ağır hastalık tablosu
Cryoglobulinemia: Düşük sıcaklıklarda çöken bir protein çeşidinin kanda bulunması ve
buna bağlı olarak ortaya çıkan böbrek ve bağ dokusu hastalığı
Criptorşidizm: Erkek yumurtalıklarından biri veya ikisinin yumurtalık kesesine inmemesi
Curling Ülseri: Geniş yanıklardan sonra ortaya çıkan ve sindirim kanalında, özellikle midede
bulunan yara
Cushing Hastalığı: Kanda böbreküstü bezlerinden salgılanan hidrokortizon isimli hormonun
artması ile ortaya çıkan yüksek tansiyon, idrar ve kanda şeker (glukoz) artışı, yüzde
sivilcelerin artması, kemik erimesi, yüzün ay şekline benzemesi ve infeksiyonlara yatkınlık
gibi bulguları olan hastalık

Dakriosistit:Gözyaşı kesesinde herhangi bir mikroorganizma ile ortaya çıkan infeksiyon


Decubitus Ülseri: Yatalak hastalarda uzun süre aynı konumda yatma sonucu ortaya çıkan
yaralar
Defekasyon: Dışkılama, miksiyon: idrar çıkarma
Defekt: Doğal koşullarda olmaması gereken açıklık, kusur veya hata
Defisit: Yetersizlik
Deflorasyon: Kızlığın bozulması
Dehidratasyon: Vücudun susuz kalması
Dejenerasyon: Olağan yapının bozularak, değişikliğe uğraması
Dekompresyon: Herhangi bir alana yapılan baskının kaldırılması
Dekompresyon Hastalığı:Dalgıçların su yüzeyine ani çıkışları sonucu oluşan vurgun
hastalığı
Dekortikasyon:Beyin kabuğunun fonksiyonunu yitirmesi sonucu ortaya çıkan, kolların
dirsekten büküklüğü, bacakların ise gerildiği merkezi sinir sistemi hastalığı bulgusu
Deliryum Tremens: Genelde alkoliklerin alkolden kesilmesi halinde ortaya çıkan bilinç
bulanıklığı, korku, panik, sanrı, yanılsamalar, görsel ve işitsel halüsinasyonlarla giden ruh
sağlığı
Delusion:Sanrı

6
Demans:Bunamak
Demarkasyon Hattı:Herhangi bir dokuda hasarlı bölgeyi, sağlam bölgeden ayıran sınır
Depresyon: Aşırı ve duruma uygun olmayan mizaç üzerinde hareket ve zihinsel etkinliklerde
azalma özellikleri gösteren ruh hastalığı, az konuşma, içine kapanma, suçluluk hissi
Deprivasyon:Yoksunluk, mahrumiyet
Dermatit: Derinin yangısal hastalığı
Dermatoloji: Deri hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Dermatomyozit: Deri ve kası tutan yangılarla giden bağ dokusu hastalığı
Dermatoz: Deri hastalığı
Dermoid Kist: İçinde deri ile ilişkili yapıların bulunduğu, sıvı dolu kitle
Deserebrasyon: Arka beyin ve omuriliğin beyin kökündeki bağlantılarının zedelenmesine
bağlı olarak ortaya çıkan, kol ve bacakların gerildiği merkezi sinir sistemi hastalığı bulgusu
Desibel: Ses dalgalarının gücünü temsil eden birim
Dezoriyentasyon: Hastanın bulunduğu yeri ifade edemeyecek, tanımlayamayacak düzeyde
bilinç bozukluğu olması
Diabetes İnsipidus: Antidiüretik hormon adı verilen böbrek tübüllerinde suyun geri emilimini
sağlayan maddenin yetersizliği veya bu maddeye yanıtsız sonucu ortaya çıkan su içme ve
bol idrar yapma belirtileri olan hastalık
Diabetes Mellitus: Pankreastan salgılanan ve kandaki şekerin (glukoz) hücre içine
geçmesini sağlayan insulin hormonunun yetersizliğine bağlı kan ve idrarda şeker yüksekliği
bulguları olan metabolizma hastalığı, şeker hastalığı
Diabetik Anjiopati: Şeker hastalığına bağlı olarak ortaya çıkan damar hasarları
Diabetik Nefropati: Şeker hastalığına bağlı olarak gelişen böbrek bozukluğu
Diabetik Nöropati:Şeker hastalığına bağlı olarak sinirlerin zedelenmesi ile ortaya çıkan
hastalık
Diabetik Retinopati:Şeker hastalığına bağlı gözün damarlı tabakasında ortaya çıkan ve
görme duyusunun yitirilmesine yol açabilen hastalık
Diabetojenik: Şeker hastalığına yol açan
Diafragma: Karın boşluğu ile göğüs boşluğunu ayıran çizgili kas
Diafragma Hernisi:Karın boşluğu ile göğüs boşluğunu ayıran kasın delik olmasına bağlı
barsakların ve/veya midenin göğüs boşluğunda bulunması
Diastolik Basınç: Kalbin gevşediği sırada saptanan kan basıncı
Diffüz: Yaygın, homojen
Difteri: Kuşpalazı, solunum yollarında şişlik (ödem) ve solunum güçlüğü yapabilen, kalp ve
sinir sisteminde zehirleyici (toksik) etkileri olan infeksiyon hastalığı
Digitalis: Kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan ilaç grubu
Dijitalizasyon: Kalp yetmezliğinde digital adı verilen ilaçların kullanımı
Dilusyon: Sulanma, ortamdaki sıvı kısmın göreceli artışı
Dilusyonel Hiponatremi: Kanda sıvı bölümün artması sonucu göreceli olarak sodyum
konsantrasyonunun azalması
Diplopi: Çift görme
Direkt (Konjuge) Bilirubin: Suda eriyen, idrarda bulunan bilirubin
Disakkaridaz Yetersizliği: Barsak duvarında disakkarid adı verilen karbonhidrat türündeki
besinleri parçalayan enzim yetersizliği
Discus İntervertebralis Hernisi:İki omur arasındaki yapıların fıtıklaşması, bel veya boyun
fıtığı
Disfaji: Yutma güçlüğü
Disfoni: Ses kısıklığı, sesin boğuk veya çatallı çıkması
Disfonksiyon: Fonksiyon bozukluğu
Disgenesis: Herhangi bir yapının gelişiminin bozuk ve/veya yetersiz olması
Dismenore: Kadınların ağrılı adet kanaması
Dismetri:Hedefi tam olarak gösterememe, örneğin parmakların tam olarak istenilen bir
noktaya tam olarak ulaştıramamak
Dispepsi:Sindirim bozukluğu, hazımsızlık
Dispne:Nefes darlığı

7
Dissemine İntravasküler Koagülasyon Sendromu (DIC): Yaygın damar içi pıhtılaşma
sonucu ortaya çıkan hastalıklar grubu
Diüretik: İdrar miktarının artmasına neden olan
Divertikül:Sindirim kanalı veya mesane gibi organlarda, boşluğu çevreleyen duvarın dışa
doğru çıkarak kese oluşturması
Diyaliz:Böbrek yetmezliğinde uygulanan yapay böbrek işlevi, (Bazı zehirlenmelerde de
kullanılabilir.)
Diyare: İshal
Diyastolik Üfürüm: Kalbin gevşediği sırada ortaya çıkan anormal ses
Dizüri: İdrar yaparken ağrı, yanma duyusu
Dromomani:Kaçma hastalığı

Echinococcus:Köpeklerden bulaşan akciğer, karaciğer gibi organlarda kist oluşumuna yol


açan parazit
Efor:Çaba, fizik aktivite, egzersiz
Ego:Benlik
Ejaculatio Precox:Cinsel birleşmede erken boşalma
Ejakulasyon:Fırlatma, sperm sıvısının atılması
Ekimoz:Deri içine kanama ile ortaya çıkan, basmakla solmayan büyük mor leke
Eklampsi:Gebelik sırasında kan basıncı yüksekliğine neden olan gebelik zehirlenmesi
Ekshibisyonizm:Başkalarına cinsel organlarını gösterme şeklinde yapılan anormal cinsel
davranış
Ekskresyon:Herhangi bir organ tarafından üretilen sıvının dışarı atılması, örn: böbrek
Eksojen: Dış kaynaklı
Ekspektoran:Akciğerlerde hava yollarında bulunan yapışkan sıvı maddenin çözünürlüğünü
arttırarak öksürük sırasında balgam şeklinde çıkarılmasına yardımcı olan
Ekspirasyon:Soluma işlemi sırasında akciğerlerde havanın (solunan maddenin) dışarı
çıkması
Ekstrasistol:Kalbin normal atım düzenini sağlayan sistem dışından kaynaklanan (ektopik)
anormal atım vurusu
Ekstremite:Kol ve bacakların her biri
Eksuda:Vücudun herhangi bir boşluğunda toplanan, hücre dışı sıvının yangısal özellikte
olması, apse
Transuda:Berrak sıvı toplanması
Ektopi:Herhangi bir yapı veya oluşumun bulunması gereken yerden başka bir yerde
bulunması
Ekzantem:Çeşitli infeksiyon hastalıklarında deride görülen, basmakla solan kırmızılık
Ekzantema Subitum:Çocuklarda 6 ay ile 3 yaş arasında görülen döküntülü hastalık, altıncı
hastalık, roseola infantum
Ekzema:Derinin allerjik hastalığı
Ekzoftalmi:Göz küresinin göz çukurlarından öne, ileriye çıkması, ‘patlak gözlü’ insan
görünümü
Elefantiasis (elephantiasis):Akkan (lenf) sıvısının hücreler arası alanda toplanması sonucu
(lenfödem) hastanın bacaklarının fil bacağına benzer bir görüntü olması
Elektroansefalografi (EEG):Beyindeki elektrik aktivitelerini değerlendiren inceleme
Elektrokardiografi (EKG):Kalp kasındaki elektrik aktivitelerini değerlendiren inceleme
Elektromyografi (EMG):Çizgili kaslardaki elektrik aktivitelerini değerlendiren inceleme
Eliptositoz:Alyuvarların oval, elips şeklinde olması
Embriyoloji:Canlıların anne karnındaki gelişimlerini inceleyen bilim dalı
Emosyon:Heyecan
Empati:Eş-duyum, psikiyatri hekiminin kendisini hastasının yerine koyarak onun nasıl bir
ruhsal durum içinde olduğunu anlamağa çalışması

8
Empotans:Cinsel ilişkiyi gerçekleştiren gücün yitirilmesi
Enantem:Çeşitli infeksiyon hastalıklarında, sindirim sistemi, solunum sistemi gibi organların
boşluklarını çevreleyen tabaka (mukoza) larda ortaya çıkan kırmızılık
Endemi:Herhangi bir hastalığın her zaman belli sayıda bulunması
Endikasyon:Herhangi bir tedavi veya operasyonun gereklilik hali
Endoftalmi:Göz kürelerinin göz çukurlarında derinde kalması, göz çukurlarına gömülmesi
Endojen:İçerden kaynaklanan
Endokardial Fibroelastoz:Kalbin kas tabakası ve iç yüzeyindeki yapıların bağ dokusuna
dönüştüğü ve fonksiyonunun bozulduğu hastalık
Endokrin Gland:İç salgı bezi
Endokrin Sistemi:İç salgı bezlerinin oluştuğu sistem
Endokrinoloji:İç salgılarla (hormonlarla) ilişkili hastalıkları araştıran bilim dalı
Endometrium: Rahim duvarının iç yüzeyini döşeyen tabaka
Endoskopi:Vücut içinde herhangi bir boşluğun özel araçlar kullanılarak dışardan gözlenmesi
Enema:Barsakları boşaltan lavman
Ensefalit:Merkezi sinir sisteminde herhangi bir mikroorganizma ile ortaya çıkan infeksiyon
hastalığı
Entansiyonel Tremor:Hastanın bir hareket yapmak istediğinde elinin titremesi
Enterit:İnfeksiyon sonucu veya başka bir nedenle ince barsağın yangısal hastalığı
Enterokolit: İnfeksiyon sonucu veya başka bir nedenle barsakların yangısal hastalığı
Enüresis Nocturna:Gece uykuda idrar kaçırma
Eosinofil:İçindeki tanecikleri asid boyalarla boyanan akyuvar tipi
Eosinofili:Parazit ve allerji ile ilişkili hastalıklarda, bir tür akyuvar hücresinin kanda artması
Epandimoma:Kafa içi urlarından biri
Ephelide:Çil
Epidemi:Herhangi bir bulaşıcı hastalığın salgını
Epidemiyoloji:Hastalıkların yeryüzünde dağılımlarını araştıran bilim dalı
Epididymitis:Erkek yumurtalık kanallarında yangı
Epigastrium:Batında mide üzerine denk gelen bölge
Epikriz:Hastanede yatarak tedavi gören hastaların taburcu oldukları sırada kendilerine
verilen, o ana dek yapılan incelemeleri, tanı ve tedaviyi belirten rapor, çıkış özeti
Epilepsi:Beyindeki sinirlerden anormal, aşırı ve zaman zaman görülen elektriksel uyarı
boşalımlarının bulgusu
Epispadias:İdrar çıkış deliğinin normal yerinden daha yukarda bulunması
Epistaksis (epistaxis):Burun kanaması
Ereksiyon:Sertleşme
Erezyon:Sıyrık
Eritem:Deride kanın damarlardan artışı (konjesyon) sonucu oluşan, basmakla solan
kırmızılık
Eritema İnfeksiyosum:Çoğunlukla üç yaşından büyük çocuklarda görülen ‘beşinci hastalık’
olarak da adlandırılan döküntülü hastalık
Eritema multiforme:Farklı deri döküntü formlarının vücutta simetrik olarak karşımıza çıktığı
hastalık
Eritema Modosum:Sıklıkla diz altı bölgede deriden kabarık, kırmızı mor renkte düğüm
şeklinde bulgular veren hastalık
Eritroblastosis Fetalis:Farklı deri döküntü formlarının vücutta simetrik olarak karşımıza
çıktığı hastalık
Eritema Nodosum:Sıklıkla diz altı bölgede deriden kabarık, kırmızı mor renkte düğüm
şeklinde bulgular veren hastalık
Eritroblastosis Fetalis:Yenidoğan bebeklerde gözlenen, kandaki alyuvarların hızla yıkılması
sonucu oluşan hastalık
Eritrodermi:Derinin yaygın kırmızılığı ile giden hastalıklar
Eritromelalji:Uçların morardığı, sıcak ve ağrılı olduğu hastalık
Eritropoietin:Öncelikle böbreklerde sentezlenen, kemik iliğinde alyuvar yapımını arttıran
madde

9
Eritropoezis:Alyuvar yapımı
Eritrosit Sedimentasyon Hızı:Alyuvarların çökme hızı (infeksiyon, bağ dokusu ve kanser
hastalarında sıklıkla yüksek bulunur)
Erizipel (erysipele):Yılancık, sıklıkla streptokok adı verilen bakterilerle ortaya çıkan, deride
kenarları yılan şeklinde kıvrımlı kızarıklıkla giden yangısal hastalık
Esansiyel:Nedeni bilinmeyen, idiopatik
Esansiyel Hipertansiyon:Günümüzdeki koşullarda yapılan incelemeler sonucu nedeni tam
olarak ortaya konulmamış, yüksek kan basıncı
Exanthemum Subitum:Üç yaşından küçük çocuklarda görülen, döküntülü infeksiyon
hastalığı, altıncı hastalık
External:Dış kısım ile ilişkili
Extra: Dış

Fagositoz:Akyuvarların mikroorganizmaları içine alıp, sindirmesi


Fallot Tetralojisi:Doğuştan var olan, morarma ile birlikte nefes darlığı ve bilinç bozukluğu
nöbetleri bulunan kalp hastalığı
Familyal:Ailesel
Farenjit:Yutağın infeksiyon hastalığı
Farenks:Yutak
Farmakoloji:İlaçları ve organizma üzerindeki etkilerini araştıran bilim dalı
Fasikülasyon:Seyirme, kas lifçiklerinin oluşturduğu demetlerin anormal kasılma hareketleri
Fatal:Ölümcül, ölümle sonlanan
Favism:Bakla ile beslendikten sonra alyuvarların parçalanması ile ortaya çıkan sarılık
Favus:Kellik
Febril Konvülziyon:Özellikle küçük çocuklarda ortaya çıkan yüksek ateşe bağlı havale
geçirme
Fekal-Oral Kontaminasyon:Makat çevresinde ve/veya dışkıdan kaynaklanan
mikroorganizmaların ağızdan alınarak hastalığı bulaştırması
Fekalom:Barsak içinde sertleşen dışkı
Fertilizasyon:Döllenme
Fetal:Anne karnındaki bebek ile ilişkili
Fetişizm:Sıklıkla erkekler arasında görülebilen, kadınların bazı eşyalarına karşı olan tutku
Fetor Hepaticus:Karaciğer komasındaki kötü ağız kokusu
Fibrinojen:Kanın pıhtılaşması sırasında rol alan faktörlerden biri
Filtrasyon:Süzme, süzülme
Fistül:Farklı boşlukları birleştiren, normalde olmaması gereken küçük kanal
Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon:İskelet ve kas sisteminin hastalıklarının tedavisinde fiziksel
araçları kullanarak tedavi uygulayan, yitirilen fizik aktivitelerin tekrar kazanılmasını sağlayan
yöntemler
Fizyoloji:Sağlıklı, normal koşullarda organizmadaki tüm yapıların fonksiyonlarını araştıran
bilim dalı
Flask:Kasların gerginliğinin azalması, kol ve/veya bacakların başkası tarafından
gerçekleştirilen (pasif) hareketlerinde gevşeklik saptanması ve buna bağlı hareket
bozuklukları
Flatulans (meteorizma):Barsakların gazla dolması ve karın şişliği
Fobi (phobia):Korku, panik
Fokal:Küçük bir alanda olan, odaksal
Fosfatüri:İdrarla fosfat atılımı
Fotofobi:Işıktan rahatsız olmak, ışıktan korkmak
Fotopsi:Gözde şimşek çarpması şeklinde görüntülerin algılanması
Fototerapi:Yenidoğan sarılığında kullanılan ışık tedavisi
Friksiyon:Derinin kuru olarak veya alkol gibi bir sıvı ile ovulması

10
Fronkül:Kıl kökünün sıklıkla stafilakok adı verilen bakterilerle infekte olması sonucu ortaya
çıkan hastalık
Frotman: Sürtünme

Gaita:Dışkı
Galaktore:Lohusalık ve emzirme dönemi dışında memeden süt gelmesi
Galaktozemi:Kanda galaktoz artışı, sarılık,tekrarlayan infeksiyonlar ve katarakt gibi bulguları
olan doğuştan metabolizma hastalığı
Gale:Uyuz hastalığı, scabies
Gale:Uyuz
Gastrektomi:Midenin operasyonla çıkartılarak uzaklaştırılması
Gastrik Lavaj:Midenin yıkanması
Gastrik Peristaltizm:Midede bulunan içeriğin ilerlemesini sağlayan hareketler
Gastrit:Mide boşluğunu çevreleyen tabaka (mukoza) nın hasarı
Gastroenteroloji:Sindirim sistemi hastalıklarını araştıran bilim dalı
Gastrojejunostomi:Mide ile ince barsağın başlangıç kısmının birleştirerek ağızlaştırılması
Gastroözofajial Reflü:Mide içeriğinin yemek borusu alt kısmına geri kaçması ile ortaya
çıkan, karnın üst bölgesinde yanma ve ağrıya neden olan hastalık
Gavaj:Tüple besleme
Genetik:Kalıtımı inceleyen bilim
Gerontophilia:Yaşlı kişilerle cinsel ilişkiden hoşlanma tutkusu
Giardiasis:Barsaklarda besinlerin emilimini bozan, çocuklarda büyüme geriliğine yol
açabilen parazit hastalığı
Giardiasis: Barsakta yerleşen ishal ve beslenme bozukluğuna yol açan parazit hastalığı
Gingiva:Diş eti
Gingivitis:Diş eti yangısı
Glioma:Kafa içi urlarından biri
Glokom: Göz küresi içindeki basıncın yükselmesi, göz tansiyonu
Glomerulonefrit:Böbrekte kanın süzüldüğü kılcal damar yumaklarında yangı ve buna bağlı
olarak ortaya çıkan idrar azlığı, vücutta şişlik, yüksek tansiyon böbrek fonksiyonlarının
bozulması ile kanda üre yükselmesi bulguları olan hastalık
Glomeruloskleroz:Böbreklerde kanın süzüldüğü ince kılcal damar yumaklarında zedelenme
sonucu tıkanma ve kanamaların ortaya çıkması
Glossit:İnfeksiyon sonucu veya başka bir nedenle dilde oluşan yangı
Glukokortikoid: Böbrek üstü bezlerinden salgılanan (iç salgı maddesi) bir hormon grubu
Glukozüri:İdrarda şeker (glukoz) çıkması
Gluten Enteropatisi:Buğday ürünlerinin yenmesinden sonra beliren, barsakta yangıya
neden olan hastalık
Gonad:Üremeden sorumlu doku
Gonarthrosis:Diz ekleminde harabiyet
Gonore:Bel soğukluğu, cinsel ilişki ile bulaşan infeksiyon hastalığı gözlenmesi
Grand Mal:Sara tipi
Granulositopeni:İçinde küçük tanecikler olan bir grup akyuvar sayısında azalma
Granül:Tanecik
Growth Hormon:Büyüme hormonu, beyinde hipofiz adı verilen iç salgı bezinden salgılanan
ve kana karışan madde
Guatr:Tiroid bezinin büyümesi
Guatrojen:Tiroid bezinin büyümesine yol açan, guatr yapan
Gut (goutte):Kanda ürik asid artışı ile birlikte, eklemlerde özellikle ayak ve baş parmağında
ağrı, şişlik ve kızarıklık bulguları olan hastalık

11
H

Hallux Valgus:Ayak baş parmağının başlangıç yerinden yana doğru çıkıntı yapması
Hallüsinasyon:Görsel, işitsel veya dokunsal değişik canlı varsanılan, gerçekte olmayan
sesleri duyduğunu veya görüntüleri gördüğünü iddia etme
Haustra:Kalın barsaklarda bulunan kıvrım alanları
Hemanjiom:Kan damarlarından kaynaklanan ve çok sayıda kan damarı içeren tümör
Hemarthroz:Eklem boşluğunda kan toplanması
Hematemez:Kan kusmak, kusmuğun kahve telvesi görünümünde olması
Hematokrit:Kanın sıvı kısmındaki şekilli elemanların (alyuvarların) oranı (yüzde olarak)
Hematoloji:Kan hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Hematom:Damar dışına çıkan kanın, o bölgede pıhtılaşarak kitle oluşturması
Hematüri:İdrarda kan olması, kanlı idrar
Hemianopsi:Görme alanının yarısını görmeme, yarım körlük
Hemipleji:Vücudun yukardan aşağı yarısının felci, o tarafta kol ve bacakların hareketsizliği
Hemodiyaliz:Kanın dışarı alınması ile uygulanan yapay böbrek işlevi
Hemofili:Doğuştan kanın pıhtılaşmasında bozukluk olan hastalık
Hemoglobin:Alyuvarlarda bulunan oksijen taşınmasını sağlayan, kana rengini veren ve
içinde demir ve protein bulunan madde
Hemoglobinopati:Alyuvarlarda bulunan, oksijen taşıyan ve kana rengini veren hemoglobin
maddesinin yapısında bozukluk ve buna bağlı olarak alyuvarların normalden daha kısa
sürede parçalanması
Hemoglobinüri:İdrarda hemoglobin bulunması
Hemokonsantrasyon:Damar içindeki sıvının azalması ve buna bağlı olarak şekilli
elemanların (alyuvarların) göreceli olarak artması, kanın akışkanlığının azalması
Hemokromatoz:Vücutta aşırı demir birikimine bağlı deri, karaciğer, pankreas, böbreküstü
bezlerinde zedelenme bulguları olan hastalık
Hemolitik Anemi:Alyuvarların normal sürelerinden önce parçalanması ile ortaya çıkan
kansızlık
Hemopericardium:Kalbi saran zarlar arasında kan toplanması
Hemoptizi:Solunum yollarından veya akciğerden gelen kanın ağzından dışarı çıkması, kanlı
balgam
Hemoraji:Kanama
Hemoroid:Makat (anüs) çevresinde toplar damarların birbirleri ile birleşerek genişlemesi
Hemosideroz:Karaciğer, pankreas, kalp ve deri gibi organlarda demir birikimi
Hemotoraks:Akciğerleri saran zarlar arasında kan toplanması
Heparin:Kanın pıhtılaşmasını önleyen madde (ilaç)
Hepatit:İnfeksiyon veya zehirli maddelerle karşılaşma sonucu ortaya çıkan karaciğerin
yangısal hastalığı
Hepatoma:Karaciğerde gelişen tümör
Hepatomegali:Karaciğer büyümesi
Hepatorenal Sendrom:Karaciğer ve böbreğin birlikte zedelenmesine ait bulguların olduğu
hastalıklar
Heredite:Kalıtım
Herediter:Kalıtsal
Hernia:Fıtık
Herpes Labialis:Uçuk yapan virüs
Hiatus Hernisi:Midenin üst bölümünün göğüs boşluğuna geçmesine neden olan fıtık
Hidronefroz:İdrar yollarında tıkanıklık olması sonucu böbrek büyümesi
Hidrops Fetalis:Bebeğin anne karnında kansızlık, kalp hastalığı veya başka bir nedenle
şişmesi
Hidrosefali:Beyin omurilik sıvısının bulunduğu boşluklarda sıvının artması
Hidrotoraks:Göğüs boşluğunda akciğerleri saran zarlar arasında sıvı toplanması
Himen:Kızlık zarı
Hiper:Yüksek, fazla

12
Hiperfaji:Aşırı yemek yemek
Hiperkalemi:Kanda potasyum konsantrasyonunun yükselmesi
Hiperkalsemi:Kanda kalsiyum konsantrasyonunun yükselmesi
Hiperkapni:Plazmadaki karbondioksit basıncının yükselmesi
Hiperkloremi:Kanda klor konsantrasyonunun artması
Hiperkolesterolemi:Kandaki yağlardan biri olan kolesterol miktarının artışı
Hiperlipidemi:Kandaki yağ miktarının artması
Hipermetropi:Gözün ışığı kırma kusuru, yakındaki cisimleri net görmede güçlük
Hiperoksalüri:İdrarda oksalat düzeyinin artışı
Hiperparatiroidi:Kalsiyum metabolizmasından sorumlu olan paratiroid bezinin aşırı
çalışması sonucu parathormon adı verilen iç salgı maddesinin aşırı yapımı
Hiperplazi:Dokuları oluşturan hücrelerin sayısında artma ve buna bağlı boyutta artma
Hiperpne:Derin solunum
Hipersalivasyon:Aşırı tükrük salgısı
Hipersplenizm:Dalağın aşırı çalışması ve kanda alyuvar, akyuvar, trombosit (kanın
pıhtılaşmasında rol oynayan şekilli eleman) azalması
Hipertansif Ansefalopati:Yüksek kan basıncı nedeni ile merkezi sinir sistemi
fonksiyonlarında bozukluklarla giden hastalıklar
Hipertermi:Sıcak çarpması, vücut sıcaklığının ileri derecede yükselmesi
Hipertiroidi:Kanda tiroid hormonunun yüksek düzeylerde olması ve buna bağlı terleme,
çarpınta gibi çeşitli bulguların belirmesi
Hipertonik Kas:Uzatmağa karşı güçlü direnç gösteren kas
Hipertonik Solüsyon:Normal plazmaya göre daha yüksek konsantrasyonda, osmoz
bakımından aktif parçacıklar içeren çözelti
Hipotonik Solüsyon:Normal plazmaya göre daha düşük konsantrasyonda, osmoz
bakımından aktif parçacıklar içeren çözelti
Hipertrigliseridemi:Kandaki yağlardan biri olan trigliserid miktarının artışı
Hipertrofi:Herhangi bir organ veya dokunun boyutlarında artma
Hiperürisemi:Kanda ürik asid konsantrasyonunun artması, gut hastalığına sebep oluyor
Hiperventilasyon:Solunum sayısında ve derinliğinde artış
Hipnotik:Anestezi işlemlerinde kullanılan uyku sağlayan ilaçlar grubu
Hipo:Düşük, az
Hipoalbuminemi:Kanda albumin konsantrasyonunun azalması
Hipofizektomi:Beyinde bulunan, iç salgı bezlerinden biri olan ‘hipofiz’ bezinin operasyonla
çıkarılması
Hipofosfatemi:Kan fosfat konsantrasyonunun azalması
Hipoglisemi:Kan glukoz konsantrasyonunun azalması
Hipoglisemik:Kan şekerini (glukozunu) düşüren
Hipoglisemik İlaçlar:Kan glukoz konsantrasyonunu düşüren ilaçlar
Hipogonadizm:Üreme potansiyeli için gerekli olan hormonların yetersizliği ile ortaya çıkan
hastalık
Hipokalemi:Kan potasyum konsantrasyonunda düşüklük
Hipokalsemi:Kan kalsiyum konsantrasyonunun düşüklüğü
Hipokloremi:Kanda klor konsantrasyonunun azalması
Hipokondriazis:Kişinin herhangi bir hastalığı olmamasına karşın, önemli bir hastalığı varmış
gibi endişe ve korkuya kapılma
Hipokrom Anemi:Alyuvarların içinde oksijen taşıyan maddenin (hemoglobin) azalması ile
birlikte olan kansızlık
Hipoksi:Yeterli oksijen sağlanamaması sonucu ortaya çıkan bulgular
Hipomagnesemia:Kanda magnezyum konsantrasyonunun azalması
Hiponatremi:Kanda sodyum konsantrasyonunun azalması
Hipoparatiroidi:Kalsiyum metabolizmasından sorumlu paratiroid bezinin yetersiz çalışması
ve buna bağlı kan kalsiyum konsantrasyonunun azalması ve fosfor konsantrasyonunun
artması

13
Hipopituitarizm:Beyinde bulunan iç salgı bezinin operasyonla çıkartılmasından veya
herhangi bir hastalık sonucu zedelenmesinden sonra ortaya çıkan hipofiz hormonlarının (iç
salgı maddelerinin) yetersizliği
Hipoplazi:Dokuları oluşturan hücrelerin sayısında azalma ve buna bağlı boyutta küçülme
Hipopotasemi:Kanda potasyum konsantrasyonunun azalması
Hipoproteinemi:Kanda protein konsantrasyonunun düşüklüğü
Hipospadias:İdrar çıkış deliğinin normal yerinden daha aşağıda bulunması
Hipotansivler:Kan basıncını düşüren ilaçlar
Hipotermi:Vücut sıcaklığının düşük olması
Hipotiroidi:Kanda tiroid hormonunun düşük düzeylerde olması ve buna bağlı kabızlık, kan
atım hızında yavaşlama gibi çeşitli bulguların belirmesi
Hipotonik Kas:Uzatmağa karşı zayıf direnç gösteren kas
Hipovolemi:Vücuttaki kan sıvının azalması
Hipovolemik Şok:Vücudun sıvı yetersizliği ile ortaya çıkan şok tipi
Hirsutizm:Kadınlarda anormal kıllanma
Histamin:Sinir sisteminde fonksiyonların görülmesinde rol oynayan, ayrıca özel hücreler
tarafından taşınan ve allerjik olaylarda serbest hale gelen madde
Histeri:Dolaşımda herhangi bir değişiklik olmadan, organizmanın organik bir bozukluğu
bulunmadan ortaya çıkan bayılma
Histiocytosis X:Kemiklerde hasar yapan, kemik iliği, dalak gibi organlarda anormal
hücrelerin toplandığı nadir çocukluk hastalığı
Histoloji:Sağlıklı, normal koşullarda organizmadaki oluşumların mikroskop altındaki
özelliklerini araştıran bilim dalı
Hordeolum:Göz kapağında sıklıkla stafilakok olarak adlandırılan bakterilerle oluşan
infeksiyon hastalığı, arpacık
Horizontal: Yatay
Hormon:Sentez edildiği bezden herhangi bir kanala gereksinim duymadan kana geçen iç
salgı maddesi
Hydroarthrosis:Diz ve diğer eklemlerde aniden sıvı toplanması
Hydropneumothorax:Akciğerleri çevreleyen zarlar arasında sıvı ve havanın birlikte
bulunması ve akciğerlerin buna bağlı olarak küçülmesi
Hydrothorax:Akciğerleri çevreleyen zarlar arasında sıvı toplanması ve buna bağlı olarak
akciğerlerin küçülmesi
Hygroma: Eklem kapsülünün fıtıklaşması
Hyperalgesia:Yanma duyusu ile birlikte olan ağrı
Hyperemesis Gravidarum:Gebelikte ortaya çıkan aşırı kusma, iştahsızlık dönemi, aşerme
Hyperhidrosis:Aşırı teleme
Hyphema:Gözün ön bölgesinde kanlı sıvı toplanması
Hypopyon:Gözün ön bölgesinde çeşitli yangısal olaylar sonucu sıvı birikmesi

İdiopatik:Nedeni bilinmeyen, esansiyel


İdiopatik Trombositopenik Purpure:Kanın pıhtılaşmasını sağlayan küçük şekilli
elemanların sayısının normalden az olmasına bağlı olarak deri altına küçük kanamalar
olması ve değişen büyüklüklerde değişen morluk ve beneklerin ortaya çıkması, kanama
eğiliminin artışı
İkter:Sarılık
İktiyosis:Kuru, pullu ve sert özellikte deri bulguları olan hastalık
İleus:Barsak tıkanması
İllüzyon:Yanılsama, herhangi bir cismi gerçektekinden farklı bir oluşum şeklinde gördüğünü
iddia etme
İmmunite:Bağışıklık
İmmunizasyon:Bağışıklama, aşılama

14
İmpetigo:Deride oluşan bakteriyel infeksiyon oluşumu
İncets:Akraba aşkı
İndirekt Bilirubin:Suda eriyen, proteine bağlı, idrarda bulunmayan bilirubin
İnfant:Süt çocuğu, bebek
İnfanticide:Çocuk öldürme
İnfantil:Süt çocuğu ile ilgili
İnfarktüs:Herhangi bir organda yetersiz kanlanma sonucu, belli bir alanın önemli düzeyde
hasar görmesi
İnfeksiyon:Bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmaların vücuda girerek yangı oluşturması
İnferior:Alt
İnfertilite:Kısırlık
İnflamasyon:Yangı, iltihap
İnfluenza:Soğuk algınlığına yol açan virüs türünde mikroorganizma
İnfra:Aşağı
İnfraruj:Kızıl ötesi ışınlar
İnguinal Hernia:Kasık fıtığı
İnhalasyon:Soluma işlemi sırasında havanın (solunan maddenin) akciğerlere girmesi
İnkontinans:İdrar veya dışkı kaçırmak
İnnervasyon:Herhangi bir yapıya sinirlerin yerleşmesi
İnsektisid:Böcek öldürücü
İnsidans:Herhangi bir hastalığın birim zaman içinde o toplumda ortaya çıkma sayısı
İnspirasyon:Soluk alma
İnsulinoma:İnsülin salgılayan, kan şekerinin azalmasına neden olan tümör
İntermitant:Arada sırada ortaya çıkan, bazen beliren
İnternal: İç ile ilgili
İnternal hemoraji:İç kanama
İntertrigo:Şişman ve çok terleyenlerde meme altında, kasıkta ve parmak aralarında ortaya
çıkan kızarıklıkla giden deri hastalığı, pişik
İntestinal:Barsaklarla ilgili
İntestinal Absorbsiyon:Barsak boşluğundaki maddelerin emilimi
İntestinal İskemi:Barsakların yeterice kanlanmaması
İntestinal Peristaltizm:Barsaklarda bulunan içeriğin ilerlemesini sağlayan hareketler
İntra: İç
İntracerebral:Beyin içinde olan
İntrakardiak:Kalbin içine veya kalbin içinde olan
İntranasal:Burun içinde olan
İntraplevral:Akciğer zarları içinde olan
İntrapulmoner:Akciğer içinde olan
İntrauterin Araçlar:Gebeliği önlemek amacı ile rahim içine yerleştirilen araçlar
İntrauterin İnfeksiyonları:Bebek anne karnında iken anneden geçen infeksiyon hastalıkları
İnvaginasyon:Barsak kıvrımlarının iç içe geçerek, tıkanıklığa yol açması
İridodonesis:Gözün iris tabakasının göz hareketleri ile sallanması
İritis:Gözün iris bölümünün yangısı
İrreversibl:Dönüşümü olmayan
İrritabl Kolon:İshal ve/veya kabızlıkla giden fonksiyonel barsak hastalığı
İzostenüri:İdrar dansitesinin 1010 olması
İzotonik:Osmotik basıncı, plazma osmotik basıncına eşit olan

Jeofaji:Toprak yemek
Jigantism:Hipofiz bezinden büyüme hormonunun aşırı salgılanması sonucu vücut
ölçülerinde artış, boy ve ağırlığın artışı, devleşme
Jinekoloji ve Obstetri:Kadın ve doğum hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı

15
Jinekomasti:Erkekte memelerin büyümesi
Jüvenil:Çocukta gençte görülen
Jüvenil Diabetes Mellitus: Çocuklarda ortaya çıkan şeker hastalığı
Jüvenil Romatoid Artrit:Çocuklarda görülen eklem şişliği ve ağrısı yanında döküntü, dalak
büyümesi, ateş ve göz bulguları olan bağ dokusu hastalığı

Kala-azar:Tatarcık sineği ile bulaşan, karaciğer ve dalak büyümesine neden olan, ateş,
solukluk, halsizlik, kansızlık bulguları olan parazit hastalığı
Kan Transfüzyonu:Hastaya kan verme işlemi
Kapiller:Çok küçük kılcal damar
Kardiomegali:Kalp büyümesi
Kardiomyopati:Kalp kasındaki yapısal bozukluklara bağlı olarak oluşan kalp hastalıkları
Kardit:Kalp kasının yangısal hastalığı
Kardiyojenik Şok:Kalp yetersizliği sonucu oluşan şok tipi
Kardiyoloji:Kalp hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Kaşeksi:Yetersiz beslenme ve bakım sonucu ileri derecede zayıflama
Kaşektik:Yetersiz beslenme ve bakım sonucu ileri derecede zayıflamış hasta
Katar Tuber:Östaki borusunun tıkanıklığına bağlı orta kulak hastalığı
Katarakt:Göz merceğinin opaklaşması
Katekolamin:Böbrek üstü bezinin iç kısmından salgılanan ve kana karışan madde
Kemozis:Gözdeki bir tabakanın (konjunktiva) şişmesi (ödemi)
Keratit: Gözde kornea bölgesinin yangısı
Kerato-Konjunktivitis Sicce:Göz yaşı olmaması ve buna bağlı kuru göz hastalığı
Keratokonüs:Gözde kornea bölgesinin öne eğriliğinin fazla olması
Keratomalasi:Beslenme yetersizliği, A vitamini eksikliğine bağlı gece körlüğü yapan hastalık
Keratoplasti:Bulanık kornea tabakasının ölü gözden alınan saydam kornea ile değiştirilmesi
Kernicterus:Yeni doğan bebekte ortaya çıkan ağır sarılığın merkezi sinir sisteminde hasar
oluşturması
Ketonüri:Açlık, kusmada ve şeker hastalığında karşılaşılabilen idrarda keton bulunması
Kifoskolyoz:Omurgada sağ-sol ve ön-arka doğrultuda eğriliklere yol açan kamburluk
Kist:İçi sıvı dolu kitle
Kist Hidatik:Köpeklerden geçen echinococcus paraziti ile ortaya çıkan, akciğer, karaciğer
gibi organlarda kist oluşumlarına yol açan hastalık
Kistik:İçi sıvı dolu olan
Kistik Fibrosis:Gelişme geriliği, tekrarlayan akciğer infeksiyonları, pankreasın sindirim
sistemindeki yetersizliği ile giden kalıtsal hastalık
Kleptomani:Çalma hastalığı
Klerens:Birim zamanda herhangi bir maddeden temizlenen kan hacmi
Klonus:Aniden uzatılan bir çizgili kasta ortaya çıkan ritmik kasılmalar
Koilonychia:Kaşık tırnak
Koksalji:Kalça ekleminde tüberküloz ve ağrı
Kolagog: Safra kesesinin kasılmasına neden olan madde
Kolanjit:Safra yollarının yangısı
Kolanjiyografi:Damar içinden verildikleri zaman safra ile yeterli miktarda atılan bazı
radyopak (röntgen filmlerinde görünür nitelikteki madde) maddeler ile elde edilen safra kanalı
görüntüleri
Kolera:Ağır ishalle giden acilen sıvı tedavisi yapılamazsa hastanın ölümüne yol açabilen
infeksiyon hastalığı
Koleretik:Karaciğerde safra yapılmasını uyaran madde
Kolesistit:Safra kesesi yangısı
Kolesistografi:Röntgen filmlerinde görünür nitelikteki maddelerin safra kesesini doldurarak
ortaya çıkardığı safra kesesi görüntüleri

16
Kolesistopati:Safra kesesi hastalığı
Kolestaz:Safra akımının yavaşlaması
Kolesteatoma:Orta kulak boşluğunda meydana gelen ve orta kulak boşluğunun duvarlarına
bası yaparak hasara uğratan kolesterol kristalleri ve keratin içeren kistik oluşum
Kolesterol:Bir tür yağ maddesi
Kolit (colitis): Kalın barsağın yangısal hastalığı
Kollagen Doku Hastalığı:Bağ dokusunda yangısal değişiklere neden olan hastalık,
romatizma hastalığı
Kollaps:Akciğer, damar gibi yapıların içeriklerinin azalmasına bağlı büzüşerek, çeperlerinin
birbirine yaklaşması
Kolobom:Gözün merceği, iris veya papilla bölgesinde yapısal anormallikler
Koma:Bilincin uzun süreli yitirilmesi
Kompansatuvar:Herhangi bir yetersizliği gidermeğe çalışan
Kompenzasyon:Herhangi bir açık, yetersizlik veya eksikliği gidermek
Kondom:Prezervatif
Konfabulasyon:Hastanın hatırlayamadığı anlar için çeşitli hikayeler yaratması
Konfüzyon:Sersemlik, hafif bilinç yitimi
Kongenital:Doğumsal
Kongenital Megakolon:Doğuştan kalın barsaktaki bir alanın genişleyememesi sonucu, bu
bölgeden ileriye dışkı geçişinin güçleşmesi ve geride kalan barsağın ileri derecede
genişlemesi
Konjonktivit:Gözde kızarıklık, sulanma, kaşıntı gibi bulgulara neden olan, kojunktiva
tabakasının yangısı
Konstipasyon:Kabızlık
Konstrüktif Perikardit: Kalp kasını çevreleyen zarların kalınlaşarak kalbin yeterince
gevşemesinin önlenmesi
Kontakt Dermatit:Kimyasal ve fizik etkenlerin deriyi dıştan etkilemeleri sonucu, alllerjik veya
toksik nedenle kaşıntı yapan deri hastalığı
Kontaminasyon:Çevreden bulaşma
Kontraksiyon:Kasılma
Kontrendikasyon:Bir tedavi veya operasyonun uygulanmasının sakıncalı olduğu durum
Kontüzyon: Ezik
Konvülziyon: Beyindeki sinirlerden anormal, aşırı ve zaman zaman görülen elektriksel uyarı
boşalımlar sonucu bilinç yitimi, kol ve bacaklarda kasılmalarla giden hastalık, Grand-mal tipi
epilepsi
Korea: Anormal hareketlerin ortaya çıktığı merkezi sinir sistemi hastalığı
Koriza:Nezle
Koroner Angiografi:Kalp kasını besleyen damarların görünür hale getirildiği radyolojik
inceleme
Kortikosteroid:Böbreküstü bezinin kabuğundan salgılanan ve kana karışan madde
Kosta:Kaburga
Servikal Kosta:Normalde olması beklenmeyen boyun omurlarına tutunan, boyun kaburgası
Kraniofaringioma:Kafa içi urlarından biri
Kretenizm:Doğuştan tiroid bezinin yetersiz çalışmasına bağlı tiroid hormon eksikliği ve zeka
geriliği
Kronik:Süregelen, daha önceden başlayıp devam eden, süregen
Kronik Hipertrofik Tonsillit:Bademciklerin büyümesine neden olan süregen yangısal
hastalığı
Krup:Difteri hastalığının gırtlakta oluşturduğu hasara bağlı solunum güçlüğü bulgusu
Ksantelesma:Kanda yağ oranının yüksek olmasına bağlı, göz kapaklarında ortaya çıkan
lekeler
Kürtaj:Çocuk aldırmak, gebeliğin rahim içindeki bebeğin doğmadan alınıp, sonlandırılması
Kwashiorkor:Beslenme yetersizliği olan çocuklarda ortaya çıkan hastalık

17
L

Labirentit:Baş dönmesi ve kulak çınlaması ile giden, iç kulakta bulunan labirent yapısının
yangısal hastalığı
Lagoftalmi:Göz kapaklarının kapanmaması hali
Laksatif :Barsak boşalmasının sağlayan ilaçlar
Laktasyon:Emzirme
Laktaz:Laktoz adı verilen şekeri (disakkaridi) parçalayan enzim
Laktik Asidoz:Dokulara yetersiz oksijen gitmesine bağlı, kanda laktik asid artışı
Laparatomi:Karın boşluğunun operasyonla açılarak, hastalığın nedeninin ortaya çıkartılması
amacı ile organların incelenmesi
Laparoskopi:Küçük bir kesi yapılıp, karın boşluğunun içindeki organların özel araçlarla
gözlenmesi
Larengoskopi:Gırtlağın özel araçlar kullanarak incelenmesi
Larenjit:Gırtlakta yangı
Larenks:Gırtlak
Laringospasm:Gırtlağın kapanıp, solunum sistemine hava giriş ve çıkışını kapaması
Laserasyon:Yarılma
Lateral:Taraf, yan
Lavaj:Yıkama
Lenfadenomegali:Akkan (lenf) bezlerinin çeşitli hastalıklara bağlı olarak büyümesi
Lenfoma:Akkan (lenf) bezlerinden kaynaklanan tümörler
Lenfopeni:Bir grup akyuvarın sayısının azalması
Lenfositoz:Bir grup akyuvarın sayısının artması
Lenfödem: Akkan (lenf) sıvısının hücreler arası alanda artarak birikmesi sonucu oluşan şişlik
Lentikon:Göz merceğinin ön veya arka yüzünün orta kısmının koni şeklinde olması
Lepra:Cüzam hastalığı
Lezyon:Herhangi bir zedelenme sonucu ortaya çıkan hasar, hasarlı doku bölgesi
Libido:Cinsel istek
Lichen Cronicus Simplex:Derinin sürekli kaşınma sonrası kuru, kalın ve kaba görünümü
Lingua Geographica:Dilde coğrafik görünüm
Lipaz:Yağları parçalayan enzim
Lipid:Yağ
Lipoatrofi:İnsülin kullanan bazı şeker hastalarında, insülin uygulanan yerlerde deri altı yağ
dokusunun kaybolması
Lipodistrofi:Yağ dokusunun olması gereken yerlerde yeterince bulunmaması sonucu ortaya
çıkan görünüm ile ilişkili hastalık
Lipoliz:Yağların metabolizma sırasında yıkımı, parçalanması
Livata:Anus yolu ile ırza geçme
Lokal:Bölgesel
Lokal Ödem: Bir bölgede hücre dışı sıvının artması ile ortaya çıkan bölgesel şişlik
Lomber Ponksiyon:Bel omurları arasından iğnelerle girilerek, beyin omurilik sıvısının elde
edilmesi
Lökom:Görmeyi etkilen, kornea tabakasındaki bulanık, yoğunluk artışı
Lökopeni:Kanda akyuvarların normalden daha az bulunması
Lökoplazi:Dilde görülebilen beyaz, sedef rengi, sert plaklar
Lökositoz:Kanda akyuvarların normalden fazla olması
Lösemi:Akyuvarların gelişimleri sırasında anormal yapıda ve sayıda artışı ile ortaya çıkan
hastalık, kan kanseri
Lumbago:Bel ve kuyruk sokumu ile ilişkili kaslarda ağrı ve gerginlik
Lupus Erythematosus Disseminatus:Saç dökülmesi, yüzde kelebek şeklinde döküntü,
kalp, böbrek, eklem, santral sinir sistemi gibi çeşitli sistemlerde bozukluklara yol açan,
kadınlarda daha sık rastlanan bağ dokusu hastalığı
Lümen:Herhangi bir organ içindeki boşluk

18
M

Makroglossia:Normalden büyük dil


Makropsi:Gözün retina tabakasının hastalıklarına bağlı olarak, cisimlerin büyük görülmesi
Makrosefali:Kafanın büyük olması
Makrositer Anemi:Alyuvar boyutlarının büyük olması ile tanımlanan kansızlık
Makroskopik:Çıplak gözle görülebilen, ayırt edilebilen
Maksilla:Üst çene
Mandibula:Alt çene
Makül:Deride renk değişikliği gösteren, ancak elle hissedilebilen, bir kabarıklık oluşturmayan
bulgu
Malabsorbsiyon Sendromu:Besinlerin barsaklardan emiliminin bozulması ile ortaya çıkan
beslenme yetersizliği
Malarya:Sıtma
Malformasyon:Herhangi bir organ veya dokunun oluşumu sırasında ortaya çıkan yapısal
anormallik, hatalı şekillenme
Malign:Kötü huylu, habis
Maltaz:Maltoz adı verilen şekeri (disakkaridi) parçalayan enzim
Mamografi:Meme içindeki yapıların değerlendirildiği görüntüleme yöntemi
Mani:Şen ve öfkeli bir mizaç zemininde, motor etkinlik, konuşma ve düşünce süreçlerinde
düzensiz bir artma ile belirli ruh hastalığı
Marasmus:Beslenme yetersizliği olan çocuklarda ortaya çıkan hastalık
Maserasyon:Derinin üst tabakasının su tutarak şişmesi, çamaşırcı eli
Mastektomi:Memenin operasyonla alınması
Mastit:Memenin herhangi bir mikroorganizma ile infeksiyonu sonucu ortaya çıkan yangısal
hastalık
Mastoidektomi:Kulak arkasındaki kemik yapının içindeki bölmelerin herhangi bir
mikroorganizma ile infeksiyonu sonucu oluşan hastalığın (mastoidit) tedavisi için uygulanan
operasyon
Mastoidit:Kulak arkasındaki kemik yapının içindeki bölmelerin herhangi bir mikroorganizma
ile infeksiyonu
Mastürbasyon:Kendi kendini tatmin etme
Maternal:Anne ile ilgili, anneye ait
Mazokizm:Kendine acı verdirerek cinsel doyum sağlama tutkusu
Medikal Genetik:Kalıtsal hastalıkları araştıran bilim
Megakaryosit:Trombositleri meydana getiren, kemik iliğinde bulunan dev hücreler
Megakolon:Kalın barsağın belirli bölgesinin ileri derecede genişlemesi
Megalokornea:Gözün kornea çapnın normalden büyük olması
Meiosis:Yavru hücrelerin kromozom sayısının,anne hücrenin yarısına indiği hücre çoğalması
Mekonyum:Anne karnındaki veya yeni doğan bebeğin dışkısı
Mekonyum Aspirasyon Sendromu:Yeni doğan bebeğin anne karnında yada doğum
sırasında dışkısının hava yollarına kaçması ile beliren solunum sistemi hastalığı
Melanom:Habis deri tümörü
Melena:Sindirilmiş kanla karışık siyah dışkı
Membran:Zar
Menapoz Sendromu:Kadının üreme yeteneğinin sona erdiği dönemde östrojen hormon
konsantrasyonundaki düşüşle ilişkili bulguların (terleme, sıcaklık basma, sinirlilik gibi…)
ortaya çıkan hastalık
Menarş:Kızların ilk adet kanaması
Menenjit:Beyin ve omuriliği saran zarların herhangi bir mikroorganizma ile infeksiyonu
sonucu ortaya çıkan ateşli hastalık
Meningioma:Beyin zarlarından gelişen ur
Meningoansefalosel:Beyin zarı ile sarılmış olarak, beynin bir kısmının fıtıklaşmış şekilde,
kafanın dışına çıkması

19
Meningoensefalit:Merkezi sinir sistemi ve onu çevreleyen zarların herhangi bir
mikroorganizma ile infeksiyonu sonucu ortaya çıkan yangısal hastalık
Meningomiyelosel:Zarları ile birlikte, kese içinde omuriliğin fıtıklaşarak bulunması
Meningosel:Sıklıkla sırtta ve bel bölgesinde izlenen, fıtık keselerinde beyin ve omurilik
zarlarının (meninks) bulunması
Menoraji:Kadınlada adet kanaması sırasında aşırı kanama olması
Menstruasyon:Adet kanaması, regl
Mental:Zeka ile ilgili
Metabolik Alkaloz:Zehirlenme veya başka bir nedenle metabolizma bozukluğu sonucu
ortaya çıkan alkaloz
Metabolik Asidoz:Şeker hastalığı, böbrek hastalığı ile metabolizma bozuklukları sonucu
ortaya çıkan asidoz
Metamorfopsi:Gözün retina tabakasının hastalıklarına bağlı olarak, cisimlerin çarpık
görünmesi
Metastaz:Tümörün bulunduğu organlardan diğer organlara yayılması
Metroraji:Adet kanama dönemi dışında, kadının rahminden gelen kanama
Midriasis:Pupilla (göz bebeğinin ortasındaki alan) nın büyümesi, genişlemesi
Migren:Periyodik, tek taraflı, kusma ve bulantının, görme bozukluklarının eşlik ettiği baş
ağrıları
Mikroangiopati:Küçük damarların duvarlarında bozukluklara neden olan hastalık
Pansitopeni:Kandaki şekilli elemanlarının hepsinin (alyuvar, akyuvar, trombosit) sayısının
azalması
Mikrobiyoloji:Hastalıklara yol açan mikroorganizmaları araştıran bilim dalı
Mikrokornea:Gözün kornea çapının normalden küçük olması
Mikropsi:Gözün retina tabakasının hastalıklarına bağlı olarak, cisimlerin küçük görülmesi
Mikrositer Anemi:Alyuvar boyutlarının küçük olması ile tanımlanan kansızlık
Mikroskopik:Ancak mikroskop ile incelendiğinde ayırt edilebilen, görülebilen
Miksödem:Tiroid bezi yetersiz çalıştığında ortaya çıkan şişlik
Mikzoskopi:Başkalarını cinsel ilişkide seyretme tutkusu
Miliaria:İsilik, sudamina
Miosis:Pupilla (göz bebeğinin ortasındaki alan)nın küçülmesi, daralması
Miringotomi:Kulak zarından içeri girilerek orta kulaktaki cerahat ve benzeri maddeyi
boşaltmak
Mitoz:Yavru hücrelerin kromozom sayısının değişiklik olmadan bölünerek çoğalması
Miyopi:Gözün ışığı kırma kusuru, uzaktaki cisimleri net görmede güçlük
Moniliasis:Candidiasis, mantar hastalığı
Mononevrit:Tek bir sinirin tutulduğu hastalık
Mononevritis Multipleks:Omurilikten çıkan birden fazla sinirin asimetrik olarak tutulduğu
hastalık
Monopleji:Tek bir kol veya ayağın felci
Monosit:Akyuvarların bir tipi
Mood:Mizaç
Morbidite:Hastalık, sakatlık, maluliyet
Morfoloji:Sağlıklı, normal koşullarda organizmadaki oluşumların şeklini ve yapısal
özelliklerini araştıran bilim dalı
Morphea:Skleroderma hastalığının deride bölgesel plaklarla giden tipi
Mortalite:Ölüm, ölüm ile ilgili
Muguet:Pamukcuk, çocukların ağızlarında beliren mantar hastalığı
Mukolitik:Mukus adı verilen yapışkan sıvıyı akışkan hale getirme özelliği olan, mukus
çözücü
Mukosel:Burun çevresi boşluklarda tıkanıklık sonucu, içlerinde oluşan maddenin
boşalmaması ile ortaya çıkan yapılar
Multinodüler:İçinde çok sayıda boğumlar, düğümler olan
Multipar:Daha önce doğum yapmış gebe
Primipar:İlk kez doğum yapacak gebe

20
Multipl Myelom:Kemik ağrısı, kırıklar, kansızlık, bazı proteinlerin idrarla atıldığı hastalık
Nultiple Skleroz:Zaman zaman alevlenen, sinir sisteminde farklı alanlarda sinir kılıfı ile ilişkili
bozukluklar yapan ve çeşitli sinir hastalığı belirtileri ile giden hastalık
Myalji:Kas ağrısı
Myelit:Omurilik ve ilişkili olduğu sinirlerin yangısal hastalığı
Myoglobin:Kasta bulunan bir protein
Myokard İnfarktüsü:Kalp krizi, kalbi besleyen damarların yetersizliği sonucu kalp kasının
hasarı
Myometrium:Rahim duvarındaki kas tabakası
Myopati:Çizgili kas hastalığı
Myozit: Çizgili kasın yangısı

Nanism:Cücelik
Narsisizm:Kendi vücuduna bakarak aşırı zevk duymak
Nasogastrik Sondu:Burundan geçirilerek, mideye ulaştırılan özel tüp
Natal:Doğum ile ilgili
Nazal Kavite:Burun boşluğu
Nazal Obstrüksiyon: urun tıkanıklığı
Nazofarenks:Burun boşluğu ile yutağın birleştiği bölge, geniz
Necrophilia:Ölülerle cinsel ilişkiden hoşlanma tutkusu
Nefelyon:Görmeyi etkilen, kornea tabakasındaki bulanıklık, yoğunluk artışı
Nerfoloji:Böbrek hastaları ile ilgilenen bilim dalı
Nefron:Böbreklerde idrarın oluştuğu en küçük fonksiyonel ünite
Nefrotik Sendrom:İdrarla bazı proteinlerin aşırı yitimi sonucu ortaya çıkan, şişlik ve böbrek
fonksiyonlarında değişen derecelerde bozukluklarla giden hastalık grubu
Nekropsi:Tanı amacı ile ölen hastanın herhangi bir dokusundan örnek alınması
Neonatal:Yenidoğan bebekle ilişkili
Nevri:Sinirler
Nervus:Sinir
Nervus Olfactorius:Koku alma siniri
Neurofibromatosis:Göz, merkezi sinir sistemi ve çevredeki (periferik) sinirleri tutan
yumrularla ilişkili bulgular veren hastalık
Nevralji:Sinir boyunca ortaya çıkan ağrı
Nevrasteni:Dinlenme ile geçmeyen yorgunluk duygusunun bulunduğu ruh hastalığı
Nevroz:Gerçeklerle bağlantının kopmadığı ruh hastalıkları grubu
Niktalopi:Gece körlüğü
Nistagmus:Gözlerin dönüş devrelerinin başlangıcında ve sonunda görülen ani hareketler
Nodal Ritm:Kalbin atım düzeyini sağlayan uyarıların kulakçıkla karıncıkların arasında
bulunan bir bölgeden kaynaklanması
Nodül:Düğüm, boğum şeklindeki yapı
Noktüri:Gece uyanarak idrar yapmak
Noradrenalin:Katekolamin türündeki, böbreküstü bezinin iç bölgesinden (medulladan)
salgılanan madde (hormon)
Normokrom Anemi:Alyuvarların içinde oksijen taşıyan maddenin (hemoglobin) normal
olduğu kansızlık
Normositer Anemi:Alyuvar boyutlarının normal olduğu kansızlık
Nörodermit:Derinin sürekli kaşınma sonrası kuru, kalın ve kaba görünüm alması
Nörokutanöz Sendrom:Aynı hastada sinir sistemi ve deri ile ilişkili bulgular veren hastalık
grubu
Nöroloji:Beyin ve sinir hastaları ile ilgilenen bilim dalı
Nöroşirurji:Beyin ve sinir cerrahisi

21
Nötrofil:İçindeki tanecikleri nötrofil özellikte olan akyuvar tipi
Nutrisyon:Beslenme
Nutrisyonel:Beslenme ile ilgili
Nükleer Tıp:Vücudu verildiği zaman belirli organlarda birikerek, ortadan ışın yayan ve söz
konusu organ hakkında bilgi edinmeği sağlayan bilim dalı

Obesite:Şişmanlık
Obsessif-Kompulsif Nevroz:Kişinin iradesi dışında ortaya çıkan, inatçı, tekrarlayıcı ve son
derece rahatsız edici düşünce, istek veya hareketleri içeren ruh hastalıkları örneğin sürekli el
yıkama gereksinimi duyma
Paranoya:İyi düzenlenmiş ve sistemli sanrıların bulunduğu ruh hastalığı
Obstrüksiyon:Tıkanma
Obstrüktif:Tıkayıcı
Odiyometri:İşitme duyusunun ölçülmesi
Odinofaji:Ağrılı yutma
Oftalmia Neonatorum:Yeni doğan bebekte anneden geçen mikroorganizma ile ortaya çıkan
göz hastalığı
Oftalmoloji:Göz hastalıklarını araştıran bilim dalı
Oftalmopleji:Göz hareketlerini sağlayan kasların sinirlerinin felci
Oftalmoskopi:Gözün dibindeki yapıların incelenmesi
Okluzyon:Tıkanma
Oksitosin:Sütün salgılanması ve doğum sonrasında rahmin kasılmasını sağlayan madde
Oksiüriasis:Barsaklarda yaşayan kıl kurdunun oluştuğu, özellikle çocuklarda makatta
kaşıntı, huzursuzluğa yol açan parazit hastalığı
Oligodendroglioma:Kafa içi urlarından biri
Oligomenore:Kadınlarda adet kanaması sırasında kanamanın az miktarda olması
Onikofaji: Tırnak yemek
Onkoloji: Tümör, kanser ile ilişkili hastalıkları araştıran bilim dalı
Onkotik Basınç:Koloidal osmotik basınç, plazmadaki proteinlerin oluştuğu osmotik basınç
Opistotonus:Menenjit hastalığında ense sertliği, başın arkaya doğru çekilmesi ve sırttaki
omurga yanındaki kasların kasılması ile ortaya çıkan pozisyon
Optik:Görme ile ilgili
Optik Atrofi:Görme sinirinin yapı ve fonksiyonunun bozulması
Orak Hücreli Anemi: Alyuvarların ortak şekilde olması ile tanımlanan hastalık
Oral:Ağızdan, ağızla ilişkili
Ortapedi ve Travmatoloji:İskelet sistemi ile ilişkili hastalıklarla ve darbe sonucu iskelet
sisteminde ortaya çıkan zedelenmelerle uğraşan bilim dalı
Ortopne:Solunum güçlüğü nedeni ile hastanın oturur duruma gelmesi, oturur konumda
hafifleyen solunum güçlüğü
Osmolalite:Herhangi bir sıvının osmotik basıncını temsil eden değerin bilimi
Osteoblast:Kemik dokusunun yapımında görevli hücre
Osteoklast:Kemik dokusunun yıkımında görevli hücre
Osteomalasi:Erişkinlerde D vitamini yetersizliğinde beliren kemik hastalığı
Osteomyelit:Kemik dokusunun herhangi bir bakteriyel infeksiyoın sonucu ortaya çıkan
yangısal hastalığı
Osteoporoz:Kemikte kalsiyum ve fosforun biriktiği maddenin yetersizliği nedeni ile sıklıkla
yaşlılarda ortaya çıkan kemik hastalığı
Otoinokülasyon:Hastanın mikroorganizmayı kendine tekrar bulaştırması
Otopsi:Ölüm nedenini ortaya çıkarmak için ölünün kafa, göğüs ve karın boşluklarının
açılarak organların incelenmesi
Otoregülasyon:Kendi kendine düzenleyen, ayarlayan

22
Otoskleroz:İletim tipi sağırlığa yol açan, orta kulakta bulunan kemikçiklerin anormal
bağlantıları ile ilişkili hastalık
Ovaryum:Dişilerdeki yumurtalık
Ovaryum Kisti:Dişi yumurtalığında bulunan içi sıvı dolu kese veya kesecikler
Ovulasyon:Dişilerde gerçekleşen yumurta oluşumu, yumurtlama
Ozmotik Diürez:Osmotik yönden aktif olan moleküllerin böbreklerden süzüldükleri sırada,
aşırı miktarda suyu da beraberine alıp atmaları

Ödem: Hücreler arasındaki sıvının artışı ile ortaya çıkan şişlik


Öfori:Herhangi bir neden olmadan neşe, mutluluk, yersiz iyimserlik içinde bulunma hali,
örneğin alkollü içeceklerden sonra ortaya çıkan keyifli ve neşeli hal
Östaki Borusu:Orta kulak boşluğu ile genizi birleştiren anatomik kanal
Östrojen:Kadın iç üreme organlarında sentezlenen ve kadının üremesi ile ilişkili hormon
Özofagoskopi:Yemek borusunun içine yerleştirilen özel araçlarla, dışardan muayene
edilmesi

Pace Maker:Adım attırıcı, kalbin atımını sağlayan sistem, kalp pili


Palpitasyon:Çarpıntı hissi
Panaris:El ve ayak parmaklarında tırnak çevresindeki yapıların infeksiyonu, dolama
Pandemi: erhangi bir bulaşıcı hastalığın kıtaları içine alacak şekilde salgın yapması
Pankreatektomi: perasyonla pankreasın çıkartılması
Pankreatit: Pankreasın yangısal hastalığı
Paralitik İleus:Barsakların hareketsizliğine bağlı tıkanıklık
Paralizi:Felç
Paranazal Sinüzit:Burun çevresinde bulunan anatomik boşlukların mikroorganizmaların
infeksiyonu sonucu yangısı
Parapleji:Bacakların belden aşağısının felç olup, hareket etmemesi
Parasentez:Vücudun herhangi boşluğuna iğne veya özel kanüllerle gerilerek içinde bulunan
sıvı maddenin alınması
Parazitoloji:Parazit hastalıklarını araştıran bilim dalı
Parazitoz:Parazitlerin oluşturduğu hastalık
Parenteral:İlaç gibi herhangi bir maddenin ağızdan başka bir yol kullanılarak, damar veya
kas içine verilmesi
Parenteral Nütrisyon:Hastanın besin maddelerinin özel olarak hazırlanıp, damardan
verilmesi
Parestezi:Uyuşma, karıncalanma duyusu
Parezi:Hareketin tamamen yitirilmediği türde ortaya çıkan felç
Parkinsonizm:Kaslarda sertlik, hareketlerde güçlük ve yavaşlık, monoton konuşma,
mimiksiz yüz görünümü, hareketsiz konumda ellerde titremelerle ortaya çıkan hastalık
Paroksismal Taşikardi:Aniden ortaya çıkan ve bir süre devam eden anormal kalp atım ritmi
Paronikia:El ve ayak parmaklarında tırnak çevresindeki yapıların infeksiyonu, dolama
Parotitis Epidemica:Kabakulak
Patent Ductus Arteriosus:Büyük atar damarla, akciğere kan götüren damarı birleştiren
damarın doğumdan sonra kanaması gerekirken, açık kalması sonucu ortaya çıkan kalp
hastalığı
Pediatri:Çocuk sağlığı ve hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Pediculosis:Bitlenme
Pedophilia:Çocuklarla cinsel ilişkiden hoşlanma tutkusu

23
Pellegra:Niasin adı verilen bir vitamin tipinin yetersizliğinde ortaya çıkan hastalık
Pemphigus:Deride içi su dolu kabarcıkların (bül) meydana geldiği hastalıklar grubu
Penetrasyon:Delme, oniki parmak barsağındaki ülserin pankreasa doğru ilerlemesi
Perforasyon:Mide, barsak gibi içinde bir boşluk olan organların çeperlerinde delik veya
benzeri açıklıkların oluşması, delinmesi
Kolik:Mide, barsak, idrar yolları, safra yolları gibi organların, içlerinde bulunan maddeleri
ilerleten hareketlerinin engellenmesi sırasında ortaya çıkan kıvrandırıcı şiddetli ağrı
Perfüzyon:Dokunun kanlanması
Perimetre:Görme alanını saptayan aygıt
Perimetri:Görme alanını saptayan muayene yöntemi
Periton Diyalizi:Karın boşluğuna özel sıvılar katılarak yapılan yapay böbrek işlevi
Peritonit:Karın boşluğunu saran zarların yangısı
Peritonsiller:Boğazdaki bademciklerin çevresinde abse oluşumu
Perleş:Ağız köşelerinde yara ve çatlaklar
Permiable:Geçirgen
Pernisiöz Anemi:B12 vitamininin emilim yetersizliği ile ortaya çıkan, alyuvarların normalden
büyük olduğu kansızlık hastalığı
Pertusis:Boğmaca
Pes Planus:Düz tabanlık
Peteşi:Deri içine kanama ile ortaya çıkan, küçük büyüklükteki, basmakla solmayan döküntü
Petit Mal:Sara tipi
Pigmentasyon:Herhangi bir bölgenin renklenmesi
Pilor Stenozu:Midenin çıkışına yakın bölgede darlık
Piloroplasti:Midenin çıkışındaki darlığı gidermek için yapılan operasyon tipi
Pinguecula:Göz üzerindeki küçük sarıntrak kitle
Piromani:Yangın çıkarma hastalığı
Piyelonefrit:Böbrek dokusunun herhangi bir bakteri ile infekte olması ile ortaya çıkan
yangısal hastalık
Plague:Veba hastalığı
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi:Vücut yüzeylerindeki çeşitli yapıların yeniden
şekillendirilmesini sağlayan bilim dalı
Plazma:Kanın sıvı kısmı
Plörezi:Akciğeri çevreleyen zarlar arasında yangısal özellikler taşıyan sıvı toplanması
Pneumaturia:İdrardan hava gelmesi
Pnömomediasten:Akciğerlerin arasında kalan alana hava girmesi
Pnömoni:Akciğerlerin herhangi bir mikroorganizma ile infekte olması sonucunda ortaya
çıkan ateş, öksürük, yan ağrısı, solunum güçlüğü gibi bulguları olan yangısal hastalık, zatürre
Pnömoperituan:Periton boşluğunda hava bulunması
Pnömotoraks:Göğüs boşluğunda akciğer zarları (plevra) arasına hava girmesi
Poli:Birden fazla, çok
Polidaktili:Normalden fazla parmak sahibi olmak
Polidipsi:Çok su içmek
Polikistik:Fazla sayıda içi sıvı dolu kitleler içeren
Polikistik Böbrek:Böbrekte çok sayıda içi sıvı dolu kitlelerin bulunması
Polikistik Karaciğer:Karaciğerde çok sayıda içi sıvı dolu kitlelerin bulunması
Polinevrit:Omurilikten çıkan sinirlerin yaygın, simetrik olarak çeşitli nedenlerle hastalanması
Poliomyelit:Çocuk felci
Polip:Barsak, deri gibi organlarda rastlanabilen saplı urlar
Polisitemi:Alyuvarların normalden fazla sayıda olması
Poliüri:Günlük idrar çıkışında artma
Pollaküri:Sık, sık idrar yapma
Polyposis:Çok sayıda saplı tümör bulunması
Ponksiyon Lomber:Belde omurlar arasında özel iğnelerle girilerek, beyin omuilik sıvısının
alınması

24
Porfiria:Karın ağrısı, idrar renginde koyulaşma, kansızlık, deride yara gibi bulguları olan
hastalık
Post-:Sonra, sonrası Pre-: Ön, önce Posterior:Arka
Postnatal:Doğum sonrası ile ilgili
Postprandial:Yemekten sonra, toklukta
Post-Travmatik:Çarpma sonrası
Postural Drenaj:Hastaya gereken konumu verip, bir bölgedeki akımın kolaylaştırılarak
boşalmasını sağlayan (özellikle hava yollarındaki salgıların boşalmasını sağlamak için
yapılmaktadır)
Postür:Pozisyon, konum
Postüral:Pozisyonla ilgili
Postüral Hipotansiyon:Yatar durumdan aniden kalkınca ortaya çıkan kan basıncı
düşüklüğü, tansiyon düşmesi
Postvaksinal Ansefalit:Aşı sonrasında ortaya çıkan merkezi sinir sistemi hastalığı
Premature Atım:Kalbin atım ritminde beklenenden daha erken ortaya çıkan atım
Prematüre:Erken doğan bebek
Prenatal:Doğum öncesi ile ilgili
Presbiyopi:İhtiyar göz, yaşın ilerlemesine bağlı uyum gücünün azalması ve yakından
çalışma yeteneğinin güçleşmesi
Pre-Senil Demans:İhtiyarlamadan önce ortaya çıkan bunama
Prevalans:Herhangi bir hastalığın o toplumda bulunma sayısı
Primer:Birincil olan, öncelikle olan, herhangi bir olay sonucunda ikincil olarak ortaya
çıkmayan
Progesteron:Başlıca plasenta (eş,son) ve corpus luteum (sarı cisim) dan salgılanan bir çeşit
steroid
Prognoz:Hastanın hastalığının geleceği, hastalığın daha sonraki aşamalarda göstereceği
özellikler (örneğin kötü prognoz hastalığın iyileşemeyeceğini ifade etmektedir)
Progressif:İlerleyici
Prıgressif Musküler Distrofi:İlerleyici nitelikte kas hastalığı
Prolaktin:Annede süt yapımını sağlayan ve bir takım diğer fonksiyonlarının olduğu öne
sürülen madde
Proteinüri:İdrarla protein atımı
Protrombin:Kanın pıhtılaşması sırasında rol alan faktörlerden biri
Pruritis:Kaşıntı
Pruritis Ani:Makat çevresinde kaşıntı yapan hastalık
Psikiatri:Ruh sağlığı ve hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Psikonevroz:Davranış ve korkularının mantıksız olduğunu bildiği halde kendini kontrol
edemediğini ifade eden, iç çatışmaları olan kişilerin ruh hastalıkları
Psikosomatik Hastalıklar:Ortaya çıkmasında ruhsal etkenlerin önemli rol oynadığı kabul
edilen bazı bedensel hastalıklar, psikofizyolojik reaksiyonlar
Psikoterapi:Ruh hastalıklarının tedavisinde uygulanan yöntemlerden biri
Psikoz:Gerçeklerle bağlantıların koptuğu ruh hastalıkları grubu
Psoriasis:Sedef hastalığı
Psoriatik Artropati:Sedef hastalığında ortaya çıkan eklem hastalığı
Psödomembranöz Enterokolit:Uzun süre antibiyotik kullanımı sonrasında ortaya çıkan,
kanlı ve zar şeklinde yapılar içeren ishalli hastalık
Psödotümör Serebri:Beyin içinde herhangi bir tümör olmamasına karşın, baş ağrısı, bulanık
veya çift görme gibi beyin tümörünü düşündüren bulguların olması
Pterjium:Gözün konjuntiva tabakasının kornea tabakasına doğru ilerleyerek, oluşturduğu
üçgen veya yelpaze şeklindeki kıvrım
Puberte:Ergenlik dönemindeki organik değişiklikler
Puberte Prekoks:Ergenlik döneminin normalden önce başlaması
Puberte Tarda:Ergenlik döneminin gecikmesi
Pulmoner:Akciğer ile ilgili

25
Pulmoner Emboli:Akciğerlerin damarlarının pıhtı parçaları ile tıkanıp, akciğer dokusunun
zedelenmesi
Pulmoner Ödem:Akciğerlerde hücreler arası sıvı artışı, akciğerlerin şişmesi
Pulmoner Ventilasyon:Akciğerlerin havalanması
Pupilla:Göz bebeğinin ortasındaki alan
Purgatif:Barsak boşalmasını sağlayan ilaçlar (İshale yol açabilirler)
Purpura:Deri içine kanama ile ortaya çıkan, orta büyüklükteki, basmakla solmayan döküntü
Püstül:İçi cerahatli sıvı dolu, deriden kabarık, küçük deri hasarı bulgusu; içinde cerahat
bulunan, deriden kabarık baloncuklar
Pütrefaksiyon:Kokuşma
Pyelonefrit:Böbreğin herhangi bir mikroorganizma ile infekte olması sonucu ortaya çıkan
yangısal hastalığı
Pyodermi:Derinin herhangi bir mikroorganizma ile infeksiyonu sonucu oluşan hastalıklar
grubu
Skatris:Derideki bir hasarın bağ dokusu ile onarılması sonucu oluşan yapı
Pyrosis:Yemek borusu alt ucunda hissedilen yanma duyusu

Quadrigeminus: Her üç normal kalp atımı (kasılması) sonrasında ortaya çıkan anormal atım
vurusu
Quadripleji: Her iki kol ve bacağın felç olması

Rabies:Kuduz
Radikülit:Sinir köklerinin basınca uğraması sonucu ortaya çıkan ağrılı tablo, sinir kökü
yangısı
Radyasyon Nefriti:Işın tedavisi sonucu böbrek zedelenmesi ile ortaya çıkan hastalık
Radyasyon Sistiti:Işın tedavisi sonucu mesanede oluşan zedelenme
Radyoloji (Radyodiağnostik):Röntgen ışınları, magnetik rezonans gibi yöntemlerle
sağlanan vücudun görüntülerini inceleyen bilim dalı
Radyoterapi:Tümörlü hastalara uygulanan ışın tedavisi, şua tedavisi
Ragad:Ağız köşelerinde yara ve çatlaklar
Rash:Deri döküntüsü
Raşitizm:Çocuklarda D vitamini yetersizliğinde beliren kemik hastalığı
Refleks:Doğuştan bulunan, uyarma-yanıt ilişkisi içinde işleyen mekanizmalar, örneğin göze
değen bir yabancı cisim sonucu gözün kapanması kornea refleksi ile meydana gelmektedir
Refrakter:Yanıt vermeyen, yanıtsız
Regürjitasyon:Ağızdan alınan besin ve sıvıların mideye geçmeden tekrar ağıza geri
dönmesi
Rejenerasyon:Zedelenmiş yapının düzelmesi için gerçekleşen aktivite
Renal:Böbrekle ilişkili
Renal Arter Trombozu:Böbrek atar damarında pıhtı olmasına bağlı tıkanıklık
Renal Transplantasyon:Böbrek nakli
Renal Ven Trombozu:Böbreğin toplar damarında pıhtı ile tıkanma sonrası ortaya çıkan
hastalık
Renin:Böbrek dokusundan salgılanan, kan basıncını düzenleyen önemli bir mekanizmanın
işlemesine neden olan madde
Renovasküler Hipertansiyon:Böbreği besleyen damarların daralması ile ilişkili yüksek kan
basıncı
Reseptör: Uyarıları alarak değerlendiren alıcı

26
Respiratör:Yapay solunum aygıtı
Respiratuar Distress Sendromu:Solunum güçlüğü ile giden hastalıklar
Respiratuvar Alkaloz:Solunum sistemindeki bozukluklardan kaynaklanan alkaloz
Respiratuvar Asidoz:Solunum sistemindeki bozukluklardan kaynaklanan asidoz
Resusitasyon: Kalbin ve solunumun durması halinde hastayı tekrar yaşama döndürmek için
yapılan kalp masajı ve yapay solunum
Retiküler:Ağ şeklinde
Retinablastoma:Gözün retina tabakasının tümörü
Retinitis Pigmentosa:Gözün retina tabakasında değişen derecelerde pigment birikimi ve
görme bozukluğu
Retinopati:Gözün damarlı tabakasının hastalığı
Retrokardiyak:Kalbin arkasında
Retroperitoneal Fibroz:Karın boşluğunu döşeyen zarın arkasındaki alanın fibrotik doku ile
sarılması
Retrosternal:Göğüs kemiğinin arka alanı ile ilgili
Rezidüal:Artık
Rigidite:Çizgili kasların uzatılması, gerilmesi sırasında saptanan sürekli direnç
Rigor Motris:Ölü katılığı
Rinit:Nezle, burun akıntası ile giden infeksiyon hastalığı
Rinolali:Burundan havalanmanın yetersizliği ile ilişkili olarak ortaya çıkan konuşma
bozukluğu
Rinoplasti:Burundaki şekil bozukluklarının düzeltildiği operasyon
Rinore:Burundan beyin omurilik sıvısının gelmesi
Rinoskopi:Buruna yerleştirilen özel bir araçla yapılan muayene
Romatoid Artrit:Eklemlerin süregen ve simetrik olarak tutulduğu, yangısal bağ dolusu
hastalığı
Romatoloji:Bağ dolusu ve eklemlerin yangısal hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı
Roseola İnfantum:Çocuklarda 6 ay ile üç yaş arasında görülen döküntülü hastalık, altıncı
hastalık, ekzantema subitum
Rubella:Kızamıkçık
Rubeola:Kızamık
Rüptür:Yırtılma

Sadism:Başkalarına acı vererek, işkence ederek cinsel doyum sağlama tutkusu


Salmonellosis:Tifo, paratifo ve ishale yol açan infeksiyon hastalıkları
Salvo Ekstrasistol:Kalpte anormal atım vurularının ard arda ortaya çıkması
Santral:Merkez
Santral Venöz Basınç:Büyük toplar damarların sağ kulakçığa açıldığı yerdeki basınç
Sarkoidoz:Akciğer, deri, göz, karaciğer, dalak tükrük bezleri gibi çok sayıda organı tutabilen,
sıklıkla iyi huylu hastalık
Scabies:Uyuz hastalığı, gale
Scarlatinea:Kızıl hastalığı
Schirmer Testi:Göz yaşının salgı düzeyini değerlendiren muayene yöntemi
Schistosomiasis:Karaciğer, mesane gibi organlarda hasara yol açan parazit hastalığı
Sebore:Derideki yağ bezlerinin aşırı çalışıp, fazla ve normalden farklı yağ yakması
Seroreik Dermatit:Yağ bezlerinin anormal çalışması ile ilişkili deri hastalığı, çocukların saçlı
derilerindeki konaklar
Segmentasyon:Bölme, birbirleri ile bağlantılı bölmeler
Sekonder:Herhangi bir olay sonucunda, ikincil olarak ortaya çıkan
Sekresyon:Akıntı, ifrazat
Sellulit:Deri altı dokusu ve çevresindeki tabakanın infeksiyonu

27
Semen:Orgasm sırasında ejakulasyon ile boşalan sıvı
Semipermiable:Yarı geçirgen
Sempatektomi:Sempatik sinir liflerinin kesilmesi
Semptom:Herhangi bir hastalığın belirtisi
Semptomatik Tedavi:Hastalığın bulgularını, hastanın yakınmalarını azaltmağa yönelik,
hastalığı doğrudan iyileştirici etkisi olmayan tedavi
Sendrom:Benzer belirti ve bulguları olan hastalıklar grubu
Senil:Yaşlılık, ihtiyarlıkla ilgili
Senil Demans:İhtiyarlık nedeni ile ortaya çıkan bunama
Senilite:İhtiyarlama, yaşlılık
Senkop:Bayılmak
Sensation de Flot:Karın boşluğunu döşeyen zarın içinde sıvı birikimini (asit) belirlemeye
yarayan muayene yöntemlerinden biri
Septal:Boşlukları ayıran bölme veya duvar ile ilişkili
Septik Artrit: Bir mikroorganizmanın yol açtığı eklem yangısı
Septum:Bölme
Septum Deviasyonu:Burun boşluğunu ortadan ikiye ayıran bölmenin şekil bozukluğu
Serebellar Abse:Beyincikte içinde cerahat bulunan bir kitle olması
Serebral Abse:Beyinde içinde cerahat bulunan bir kitle olması
Serebral Palsi:Beyin felci
Serebrospinal Sıvı:Beyin omurilik sıvısı (B.O.S.)
Sfigmomanometre:Kan basıncını (tansiyon) ölçen alet
Sifiliz:Frengi hastalığı
Sillon:Boyunda ası çizgisi
Singultus:Hıçkırık
Sintigrafi:Vücudun belli organ veya yapıları tarafından tutulan ‘radyoizotop’ olarak
adlandırılan maddelerin, bulundukları yerden yaydıkları ışınların nükleer tıp yöntemleri ile
saptanıp, değerlendirilmesi esasına göre uygulanan tetkik
Sinüsal Arrest:Kalbin normal atım düzeninin duraklaması, kalbin durması
Sinüsit:Burun çevresinde bulunan anatomik boşlukların infeksiyonu
Sirengomyeli:Farklı duyu kusurlarına yol açabilen bir omurilik hastalığı
Siroz:Karaciğerin yapısı ve fonksiyonunun bozulması sonucu ortaya çıkan karaciğer
hastalığı
Sistinüri:İdrarla “sitin” kristallerinin atıldığı ve buna bağlı idrar yollarında sistin taşlarının
oluştuğu hastalık
Sisti Serkosis:Domuzdan insana geçen parazit hastalığı
Sistit:İdrar kesesinin herhangi bir mikroorganizma ile infekte olması
Sistolik Basınç:Kalbin kasıldığı sırada saptanan kan basıncı
Sistolik Üfürüm:Kalbin kasıldığı sırada ortaya çıkan anormal ses
Sitomegalovirüs Hastalığı: Özellikle bağışıklık sistemi bozulanlarda kemik iliği, Karaciğer,
göz gibi organlarda hasara yol açan infeksiyon hastalığı
Situs İnversus Totalis:Vücudun sağındaki organların solda, solundaki organlarında sağında
bulunması
Siyanokobalamin:B12 vitamini
Siyanotik Kongenital Kalp Hastalığı:Morarma ile giden, doğuştan kalp anormalliklerinin
bulunduğu hastalık
Siyanoz:Morarma
Skizofreni:Genç yaşta başlayan, insanlar arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak, içe-
kapanık bir dünyada yaşanan; düşünce, duygu ve davranışlarda önemli bozukluklara yol
açan ruh hastalığı
Skleroderma:Yüzde, ellerde, vücudun diğer bölgelerinde derinin kalınlaşması bulguları olan
bağ dokusu hastalığı
Skopofili:Başkalarının seks organlarını görme merakı
Skorbüt:C Vitamini yetersizliğinde ortaya çıkan, diş eti ve deride kanamalarla giden hastalık
Solid:Katı kıvamda olan

28
Somnanbulsm:Uykuda gezme
Spastik:Çizgili kasların uzatılmasına büyük direnç gösteren
Spermotozoa:Erkek üreme organlarında yapılan, dişide üretilen hücreyi dölleyecek olan
hücre
Spider Nevus:Yüz, kol, el ve göğüs üzerinde gözlenen, örümcek biçiminde, genişlemiş kılcal
damarlar
Splenektomi:Dalağın operasyonla uzaklaştırılması
Splenik Rüptür:Dalağın yırtılması
Splenomegali:Dalak büyümesi
Sponditil (spondilitis):Omurganın yangısal hastalığı
Sporadik:Herhangi bir hastalığın az sayıda ve bazı zamanlarda ortaya çıkması
Statik Tremor:Hastanın herhangi bir hareket yapmadığı sırada beliren el titremesi
Status Asthmaticus:Allerjik bir nedenle ortaya çıkan ve saatler veya günlerce süren, küçük
hava yollarının daralmasına bağlı nefes darlığı
Steatore:Bol miktarda yapılan, soluk renkli, kötü kokulu ve yağlı dışkı
Stenoz: Darlık
Sterilite:1) Kısırlık,2) Mikroorganizmalardan arındırılmış
Stomatit:Ağzın herhangi bir mikroorganizma ile infeksiyonu sonucu ortaya çıkan hastalık
Strabismus:Şaşılık
Strangulation:Boğma
Stres:Baskı,organizmaya uygulanan zararlı uyarı
Stria:İncelen karın cildinin, cilt altında toplanan yağ dokusu ile gerilmesinden, deri altındaki
dokunun çatlayarak kırmızı-mor renkte çizgi şeklindeki lekeler oluşturması
Stria Gravidarum:Gebelik sırasında karın derisinin gerilmesine bağlı olarak ortaya çıkan
çatlaklar
Stupor:Hafif bilinç yitimi
Subdural Hematom:Beyin zarları altında damar dışına çıkan kanın pıhtılaşarak oluşturduğu
kitle
Submersion: uda boğulma
Subtotal:Kısmen, tümünü içermeyecek şekilde
Subtotal Gastrektomi:Midenin bir kısmının operasyonla çıkartılarak, uzaklaştırılması
Sudamina:İsilik, miliaria
Suffocation:Solunum yollarının tıkanması
Suicide:İntihar
Summasyon:Birikme
Super-Ego:Üst benlik
Superior: Üst Supra: Yukarı
Surfaktant:Akciğer içinde keseciklerin büzüşüp, kapanmasını önleyen, yağ yapısında, yüzey
gerilimini azaltan madde (Erken doğan bebeklerin akciğer hastalığı ve solunum güçlüğünü
önlemek için kullanılır)
Suspension:Ası
Süppürasyon:Mikroorganizmaların ortaya çıkardığı infeksiyon hastalıkları sırasında beliren
sıvı şeklindeki yangısal madde, iltihap, cerahat
Süppüratif:Cerahat, iltihap oluşmasına neden olan
Şok:Herhangi bir nedenle dolaşımın yetersizleşerek dokuların oksijenlenmesinin bozulması,
terleme, soğuma, kan basıncında düşme, kalp atım hızında artma, solukluk, bilinç bozukluğu
belirtilerinin ortaya çıkması

Tabes Dorsalis: Topuklayarak yürüyüş, sarhoş yürüyüşüne benzeyen yürüme, karın,


bacaklarda ve kollarda ağrı, eklemlerde şekil bozukları ile kendini gösteren sinir sistemi
hastalığı

29
Takayasu Sendromu:Aorta (büyük atar damar) dan çıkan kollarda daralma sonucu ortaya
çıkan nabızsızlık hastalığı
Takipne:Solunum sayısının fazla olması, hızlı solunum
Tampon:Kanamanın durmasına katkıda bulunmak amacı ile yerleştirilen, steril gazlı bez ve
pamuktan oluşturulan maddeler
Taşikardi:Kalp atım hızının artması
Tatuaj:Dövme, deri içinde, deri altına iğne ile boyalı madde verilmesi, barut izi
Telem:Boyunda ası çizgisi
Telenjiektazi:Kılcal damarların genişlemesi
Teniperature:Vücut sıcaklığı
Temporal Arterit:Orta yaşlı veya yaşlılarda görülen, şakak bölgesinde şiddetli ağrı ile giden,
ilgili arterin yangısal hastalığı
Tendinit:Kas kiriş yangısı
Tenosynovitis:Kas kiriş kılıflarının yangısı
Tenyaz:Bir barsak paraziti ile ortaya çıkan parazit hastalığı, şerit düşürme hastalığı
Terminal:Son dönem
Tetani:Bazı elektrolitlerin özellikle kalsiyum eksikliklerinde ortaya çıkan ağrılı kasılmalar
Tetanus:Clostridium tetani adı verilen mikroorganizmanın salgıladığı zehirli madde (toksin)
ile oluşan, kasılmaların meydana geldiği hastalık, tetanoz hastalığı
Thalassenila:Akdeniz anemisi, hemoglobin maddesinin yapısındaki anormalliğe bağlı olarak
alyuvarların erkenden parçalanması ile ortaya çıkan kansızlık hastalığı
Thrill:Kalbde üfürümleri oluşturan titreşimlerin elle (palpasyonla) hissedilebilmesi
Tıbbi Genetik:Hastalıkların kalıtımını araştıran bilim dalı
Tifo:“Salmonella” olarak adlandırılan mikroorganizmalarla ortaya çıkan ateşli, döküntülü
infeksiyon hastalığı
Tifüs:“Riketsiya” olarak adlandırılan mikroorganizmalarla ortaya çıkan ateşli, döküntülü
infeksiyon hastalığı
Timektomi:Timusun operasyonla çıkartılması
Timpanoplasti:Orta kulak hastalıklarında zedelenen kulak zarı ve çevresindeki yapılara
bağlı kaybolan işitmeyi tekrar sağlamak amacı ile gerçekleştirilen operasyon
Timus:Bağışıklık sisteminin göğüs boşluğunda bulunan önemli organı
Tinea Versicolor:Göğüste, sırtta, omuzlar üzerinde geniş, sarı kahverengi lekelerle birlikte
giden zararsız mantar hastalığı
Tinnitus:Kulak çınlaması
Tiroidektomi:Tiroid bezinin operasyonla uzaklaştırılması
Tiroidit:Tiroid bezinin yangısı
Tiroid Bezi:Boyunda bulunan, metabolizmadan sorumlu hormonları üreten iç salgı bezi
Tirotoksikoz:Kanda tiroid hormonlarının artışına bağlı sinirlilik, kilo kaybı, nabız basıncında
artış, parmaklarda titreme, terleme belirtilerinin ortaya çıkması
Toksikodermi Medikomentosa:Herhangi bir ilaç atılımından önce ortaya çıkan deri
hastalığı
Toksikoloji:Zehirler ve zehirlenmelerle ilgilenen bilim dalı
Toksoplazmoz:Sıklıkla kedilerden bulaşan gebelerde düşüklere, bebeklerde doğuştan
anormalliklere, çocuk ve erişkinlerde de lenf bezi hastalıklarına yol açabilen parazit hastalığı
Tolerans:Dayanabilme, herhangi bir ilaç veya tedaviyi sorun yaratmadan uygulayabilme
Tonsillektomi:Bademciklerin operasyonla çıkartılarak uzaklaştırılması
Tonsillit:Bademcik iltihabı, bademciklerin infeksiyon sonucu yangısı
Tonus:Çizgili kasların herhangi birinin uzatmağa karşı gösterdiği direnç
Torakal Parasentez:Göğüs boşluğuna girip, plevra boşluğundaki sıvının alınması
Trahon:Gözün konjunktiva tabakasının infeksiyon hastalıklarından biri
Trakeobronşit:Ana hava yolu ve büyük hava yollarının infeksiyon sonucu yangısal hastalığı
Trakeoözefagial Fistül:Soluk borusu ile yemek borusunun birleştiği kanal
Trakeotomi:Ana soluk borusunun ön duvarının açılmasını sağlayan operasyon
Trankilizan:Psikiatride kullanılan, korku ve endişeyi azaltan ilaçlar
Transfüzyon:Kan verilmesi

30
Transillüminasyon:Işığın yansıması ve-veya geçirilmesi ile ilişkili olarak çeşitli organlara
uygulanan muayene yöntemi
Transplantasyon:Bir insandan başka birine herhangi bir doku veya organ nakli
Transseksualizm: Karşı cinse ait davranışlarda bulunma
Transuda:Vücudun herhangi bir boşluğunda toplanan, hücre dışı sıvının yangı özelliklerini
taşımaması
Transvestizm:Karşı cinse benzer giyinme
Travma:Çarpma, darbe
Tremor:Elde titreme
Trendelenburg Pozisyonu:Hastanın yatırıldıktan sonra, başım aşağı ve ayakların yukarı
gelecek şekilde eğimli bir konuma getirilmesi
Trendelenburg Testi:Bacaklardaki toplar damarların çalışmasını araştıran muayen şekli
Trigeminal Nevralji:Trigeminus adı verilen, yüzün duyusu ile ilişkili sinirin sorumlu olduğu
alanda şiddetli ağrılarla giden hastalık
Trigeminus:Her iki normal kalp atım sonrasında ortaya çıkan anormal atım vurusu
Tigliserid:Bir tür yağ maddesi
Trisomi 21 (Down Sendromu):İnsan genetik yapısını taşıyan kromozomlar anormalliği
sonucu zeka geriliği, büyüme geriliği, çeşitli kalp ve diğer organ bozuklukları bulunan hastalık
Trişinoz:Kaslarda ağrılı şişme, ateş, yüzde ve göz kapaklarında şişme bulguları olan parazit
hastalığı
Trizomi:Hastanın genetik bilgilerini taşıyan “kromozom” adı verilen iplikciklerde oluşan hasar
sonucu çeşitli anormalliklerin bulunduğu hastalıklar
Trombosit:Kanın pıhtılaşmasında görev alan 2-4 mikron çapında küçük tanecikli cisimcikler
Trombositopeni:Kanda pıhtılaşmayı sağlayan, küçük, tanecikli cisimciklerin sayısında
azalma
Tromboz:Damar içinde kanın pıhtılaşması sonucu tıkanıklık olması
Tüberküloz:Verem hastalığı
Tümör:Ur, şişlik
Tyrosinosis:Bir metabolizma hastalığı

Ultraviole:Mor ötesi ışınlar


Umbilikal Hernia:Göbek fıtığı
Unilateral:Tek taraflı, bir yanda olan
Uvula:Küçük dil, ağız boşluğunda yumuşak damağın ortasından yutağa doğru sarkan
oluşum

Üfürüm:Kalp ve damar sisteminde kan akımının olağan düzeninin bozulması sonucu işitilen
anormal sesler
Ülserasyon:Yara oluşumu
Üremi:Kanda üre artışına yok açan böbrek yetmezliği
Üretrit:İdrar kesesinden sonra gelen idrar yolunun infeksiyon hastalığı
Üriner İnfeksiyon:İdrar yolu infeksiyonu
Üroloji:İdrar yolları hastalıkları ile ilgili hastalıkları araştıran bilim dalı
Ürtiker:Kurdeşen, kaşıntılı allerjik deri hastalığı
Üveit:Gözün iris ve ön bölümünün diğer yapılarının birlikte yangısal hastalığı

31
V

Vagal:“Nervus vagus” olarak isimlendirilen büyük sinir ile ilgili


Vagotomi:Vagus sinirinin operasyonla kesilerek, kesim alanı ötesindeki iletiminin ve işlevinin
durdurulması
Valsalva Manevrası:Ağız ve burun kapatılarak, buralardan hava çıkarmadan yapılan ıkınma
işlemi
Vantilasyon:Akciğerlere havanın girip-çıkma işlemi
Varicella:Su çiçeği hastalığı
Variola:Çiçek hastalığı
Vasküler:Damarlarla ilgili
Vasküler Ring:Kalpten çıkan büyük damarlarla ilgili bir anormalliğin bulunduğu hastalık
Vaskülit (vaskülitis):Damarın yangısı
Vasodilator:Damarları genişleten
Vasokonstriktör:Damarları büzen, daraltan
Vasopressin:Anti-diüretik hormon, hipofiz arka lobundan salgılanan, idrar miktarını azaltan,
toplar damar içinde basınç değişikliklerine yol açan iç salgı maddesi
Vena:Toplar damar, kanı dokulardan kalbe ulaştıran damar
Venasection:Hastadan herhangi bir nedenle kan almak için toplar damarına özel iğnelerle
girmek
Ventilasyon:Solunum
Ventrikül:Kalpteki karıncık
Ventriküler Septal Defekt:Kalpteki karıncıkları ayıran bölme veya duvarda açıklık, delik
olması
Venül:Küçük toplar damar
Vernal Konjunktivit:Allerjik konjunktivit
Verru:Siğil
Vertigo:Baş dönmesi
Vertikal:Dikey
Vezikül:İçi berrak sıvı ile dolu, deriden kabarık, küçük baloncuklar
Virilizm:Kadınlarda anormal kıllanma ile birlikte diğer erkekleşme belirtilerinin bulunması
Viskozite:Akışkanlık
Visseral:İç organlarla ilgili
Vital:Yaşamsal, canlılık işlevi ile ilgili, hayati
Vitiligo:Deri renginin belli alanlarda olmaması
Volvulus:Barsakların birbiri üzerine dönerek, mekanik tıkanması, barsak düğümlenmesi
Vulvovajinit:Kadın dış genital organlarının herhangi bir mikroorganizma ile infeksiyonu

Zigot:Sperm ile ovumun birleşmesi sonucu ortaya çıkan hücre


Zona:Bölge, alan
Zoophilia:Hayvanlarla cinsel ilişkiden hoşlanma tutkusu
Zona Zoster:Belli bir bölgede döküntü ve ağrı duyusuna yol açan hastalık

32
EPİKRİZ (ÖRNEĞİ)

Hastanın:
Adı Soyadı: Giriş Tarihi:
Protokol No: Çıkış Tarihi :
Yaşı: Kaldığı Gün:
Cinsiyeti: E ( ) K ( )
Yattığı Klinik: Üroloji Kliniği
Tanı: Mesane Taşı

Şikayeti: İdrar yaparken zorlanma, idrardan kan gelmesi.


Öyküsü : Dört yıldır sol böbrek orta pol taşı nedeniyle izlenen ve üç 3 yıl takipsiz
kalan ve Eylül 97’de üriner kolikle kliniğimize başvuran, üreter alt uç taşı saptanan ve
konservatif takibe alınan hasta 01.04.98’de ağrılı, pıhtısız hematüri şikayeti ile acil servise
başvurdu. Tetkiklerinde üreter taşı saptanan, 16F silikon sonda takılarak taşı mesaneye itilen
ve elektif şartlarda operasyonu planlanan hasta sistoskopi + GG amacıyla yatırıldı.
Dizüri(+), hematüri(+), pollaküri(+), noktüri(+)
Özgeçmişi : Özellik yok
Soygeçmişi : Özellik yok
Klinik İzlem: 15.04.1998 de sistoskopide 1 cm’lik taş, yabancı cisim forsepsi ile
alındı. Mesanede ileri derecede bülloz ödem mevcuttu. Hasta Polikliniğe kontrole gelmek
üzere taburcu edildi.

Dr

33
EPİKRİZ (ÖRNEĞİ)

Hastanın:
Adı Soyadı: Giriş Tarihi:
Protokol No: Çıkış Tarihi :
Yaşı: Kaldığı Gün:
Cinsiyeti: E ( ) K ( )
Yattığı Klinik: Üroloji Kliniği
Tanı: Clark Naevus’u

Yakınma : Sağ omuzda ben


Öykü: Doğumdan beri bu beni mevcutmuş. Yapılan dermatoskopik muayenede TDI
yüksek olarak saptanan hasta ekstirpasyon amacı ile yatırıldı.
Özgeçmiş: Yedi yıldır toxoplasmosis mevcut.
Soygeçmiş: Annesinde lenfoma, ablasında penisilin alerjisi mevcut.
Dermatovenerolojik Durum: R. Clavicularis dextra’da 0.6x0.4 cm çapında koyu
kahverengi hiperpigmentasyon gösteren papüler lezyon mevcut.
Laboratuvar Bulgular: Hemogram, PT, aPTT, INR normal; HbsAg, AntiHIV, Anti
HCV ve VDRL negatif.
Klinik Gidiş ve Sağaltım: Hastanın ekstirpasyon için kliniğe yatışını takiben povidon
iyot ve alkol ile antisepsisi sağlanan bölgeye lokal anestezik olarak lidocain HCL uygulandı.
Lezyon kama şeklinde insizyonla, 0.5 cm çevresi ile beraber, hipodermise dek inilerek
ekstirpe edildi ve histopatolojik tetkik için patolojiye gönderildi. Kanama kontrolü yapılarak 4/0
catgüt ile 3 adet hipodermal sütür konulduktan sonra, yara dudakları 2/0 prolen ile 6 adet
sütür konularak kapatıldı. Cefuroxime axetil 250 mg 2x1 ve naproxen sodium 550mg 2x1
başlanılan hasta, topikal sağaltımlarına düzenli olarak gelmesi önerilerek şifa ile taburcu
edildi.
Öneriler:
Günlük pansumanlarına düzenli olarak gelmesi,
Sağaltımlarına düzenlendiği şekilde devam etmesi,
Histopatolojik tetkik sonucu ile dermatoloji plk. kontrolüne gelmesi

Dr………………………….

34
EPİKRİZ (ÖRNEĞİ)

Hastanın:
Adı Soyadı: Giriş Tarihi:
Protokol No: Çıkış Tarihi :
Yaşı: Kaldığı Gün:
Cinsiyeti: E ( ) K ( )
Yattığı Klinik: Çocuk Sağlığı ve Hastalığı Kliniği
Tanı: Prematüre+preeklamptik anne bebeği +RDS+ İndirekt hiperbilirubinemi

Yakınması–Öyküsü: Ondokuz yaşındaki preeklamptik, pre-DIC’teki annenin ilk


bebeğinden C/S ile 34 haftalık ve 1820 g olarak doğan bebek, servisine entübe halinde
getirildi. Apgar skorları 4 ve 6 idi.
Özgeçmişi: Gı Pı
Prenatal: Gebeliğin 6. ayında İYE nedeniyle antibiyotik kullanmış. Son 10 gün
preeklampsi
Aşı: 2 doz tetanoz
Soygeçmişi: Ailede önemli bir özellik yok.
FM:
VA : 1870g (25-50p) A : 35.8 C (Rektal)
Boy : 42 cm (10-25p) KN: 110/dk (ritmik)
BÇ : 34 cm (50-75p) TA: 66/31 mm Hg
Genel durumu kötü, entübe, hipotonik, santral siyanozu mevcut.
SS : İnterkostal çekilmeleri mevcut.
Moro: (+ +) emme: (-) yakalama: (+ +)
(+ +) arama: (-/-) (+ +)
LAB:
İdrar: pH 6, D 1015/1002, HS’da 2-3 lökosit ve fosfor kristalleri mevcut.
Kan Grubu: B Rh (+)
Hemogram: Hb: 18.7/13.9, Htc: 57.3/45, BK: 6100/6700,
Tromb: 181.000/200.000, Ret: 1.5/4/5KK: 5.19x106 , MCV: 110, MCHC: 32.6,
MCH: 36
PY: PNL: % 76, Lenfo: % 24, plt bol kümeli, nadir akantosit, 1-2 fragmente
eritrosit, hemoliz yok.
aPTT: 41, PT: 38.9, Fibrinojen: 2.1 DD: 0.5-1
Glu: 43/99/66, BUN: 15/5 Kreat: 1.9/0.5, Na: 132/141, K: 6.1/5, CI:
98/103
Ca: 8.5/9.5, T.Bil: 3.9/15/17.6/8.4/10.3/6.8, D.Bil: 0.8/1.0/0.9
Kan gazları: pH 7.3/7.2/7.34, pCO2 43/62/48, pO2 30.3/39.6/43
HCO3 21.2/23.7/27.7
Kan KAB: Üreme yok.
Entübasyon tüpü KAB: Üreme yok.
Exchange öncesi ve sonrası kan KAB: Üreme yok.
PA akciğer grafisi: Sağ akciğerde grade 1-2 RDS bulguları, sol akciğer parankimi
normal.
Direkt Coombs: Negatif.
G-6-PD: Sonucu henüz çıkmadı.
Renovasküler Doppler USG: Normal.
Kranial USG: Normal.
Klinik İzlem: Spontan solunumu yeterli olmadığı için entübe edilen hastaya 80
ml/kg/gün %10 Dx ile sıvı uygulanmasına başlandı ve SAM 2x50 mg/kg/gün ve sefotaksim
2/50 mg/kg/gün ile antibiyotik tedavisine geçildi. K-vit 1 mg IV ve povidon iyodür her iki göze
topikal uygulandı. Entübasyon tüpünden kanaması olan hastanın kanama profili bozuk ve
trombositleri normal olunca ek 1 mg K-vit İV tekrar yapıldı ve 10 ml/kg TDP 1 doz verildi.

35
Durumunda düzelme görülmeyip, taşipnesi ve çekilmeleri devam edince, hastaya sürfaktan
uygulandı. Daha sonra stabil seyreden hasta, postnatal 3. gününde extübe edildi. Aynı gün
fototerapi başlanan hastanın total bilirubin değeri 5. gün Exchange sınırına geldiğinden,
Exchange transfüzyonuygulandı. Postnatal 4. gün oral beslenmeye başlanan hastanın
beslenmesi 9. gün tamamen oral yoldan sağlanmaya başlandı. Fototerapisi 7. gün,
antibiotikleri 9. gün stoplandı. Günde 2-3 kez TA yükekliği saptanıp, furosemid 2 mg/kg İV
uygulamasına cevap veren hastanın TA yüksekliği sebat edince, postnatal 11.gününde
propranolol 2 mg/kg/gün başlandı. Propranolol ile TA yüksekliği izlenmeyen hasta,
antihipertansifi kesildikten sonraki takibinde TA yüksekliği tekrar saptanınca, propranolol ile
taburcu edildi.

Öneriler: 1. Anne sütü yetmezse 8x42 cc (alabildiği kadar) mama


2. Propranolol 2mg/kg 2 dozda PO.
3. G-6-PD sonucu takibi (30.3.98)
4. Dapta damla 3x8 PO
5. 10 gün sonra sağlam çocuk plk’ne kontrole gidecek.

Dr……………………….

36
SAYI :
KONU : …/…/…..

KATİ RAPOR

04.04.1989 tarihinde trafik kazası geçirdiği ifade edilerek hastanemiz acil servisine
getirilen 189451 protokol numaralı Kemal oğlu, Urla 1986 doğumlu Metin YENİYOL’un
yapılan muayenesinde; bilinci uykuya meyilli, burun üstünde ve sağ frontal bölgede yaygın
ödem ve ekimoz, üst dudak mukozasında yüzeyel laserasyon izlendi. Hastanın çekilen direkt
grafilerinde ve BBT tetkikinde patoloji saptanmadı. Nörolojik muayenesinde sağ üst
ekstremitede güçsüzlük (1-2/5 monoparezi) saptandı. Başkaca nöropatolojik bulgu tespit
edilmedi. Acil yoğun bakım’da kontrolü istenerek, önerilerle externe edildi. EMG tetkikinde
sağda brakial pleksusun üst ve orta trunkusunda total aksonal dejenerasyon bulguları
saptandı.Nörüşirüji kliniğinde tedavisi yapılan hastaya istenen BT’de servikal root avulsüyonu
saptandı. Myelografi normal olarak değerlendirildi. Tetkikler sonucu ameliyat endikasyonu
düşünülmeyerek, fizik tedavi önerildi. EMG kontrolleri yapılan hastanın 25.04.1991 tarihinde
yapılan son muayenesinde sağ kol ve ön kolda total kuvvet kaybı, parmaklarda minimal
hareket saptandı. EMG de sağ C567 miyotomlu kaslarda denervasyon ve oldukça ılımlı
reinnervasyon bulguları saptandı.
Hastanın yüzeyel yaraları 7 (yedi) günde iyileşmiş olup, sağ koldaki sinir hasarına
bağlı bulguların uzuv tatiline girdiğini, EMG bulguların sekel olarak kaldığını bildirir kesin
hekim kanaat raporudur.

Dr

37
SAYI :
KONU : …/…/…..

KATİ RAPOR

20.08.1989 tarihinde trafik kazası geçirdiği ifade edilerek acil servise getirilen 1978
Bitlis doğumlu, 21259 protokol No’lu Hilmi kızı Pervin GÜNEY’in yapılan muayenesinde;
bilinç açık, koopere, oriyente; nörolojik muayene belirgin defisit saptanmadı. Sağda
periorbital hematon, sağ arka perietal bölgede 2 cm’lik cilt-cilt altı kesisi mevcuttur. Sol ayak
bileği dış malleol üzerinde ödem ve palpasyonla hassasiyet, sol klaviküler bölgede şişlik ve
ekimoz saptandı. Çekilen direkt grafilerde sağ parietal bölgede lineer fraktür, sol klavikula
orta hat kırığı, sol dış malleol distal uçta fissür saptandı. Diğer sistem bulguları normal
bulunan hastaya sol kısa bacak alçısı yapıldı. Ayrıca sol klavikula kırığı nedeniyle sekiz
bandaj yapıldı. Hayati tehlike olduğu düşünülen hasta takip ve tedavi amacıyla Acil Yoğun
Bakım’a yatırıldı.
22.08.1989 tarihinde, hasta kontrollere gelmesi söylenerek taburcu edildi.
30.10.1989, 04.12.1989, 11.07.1991, 25.04.1991 ve 08.08.1991 tarihinde kontrollere
gelen hastaya çekilen kontrol EEG tetkiklerinde, hiperventilasyonda, yavaş dalgaların
oluşturduğu paroksismal orta derecede aktive değişiklikleri saptandı.
08.08.1991 tarihinde yapılan son muayenesinde yakınması olmayan hastanın nörolojik
muayenesi normal olarak değerlendirilmiştir.Kontrol olarak çekilen 4 yönlü kraniografi ve
Bilgisayarlı Tomografisi (27.08.1991) normal olarak bulundu. EEG bozukluğu nedeniyle
istenen nöroloji konsültasyonunda, EEG izleminde progresyon olmadığı, hafif bir regresyon
olduğu, travma öncesi EEG’sinin olmaması nedeniyle mevcut EEG bozukluğunun sekel
olarak kabul edilmeyeceği bildirilmiştir. Bu bulgularla hasta hayati tehlike geçirmiş olup, 25
(yirmi beş) gün iş ve gücüne mani olup, yaralarının 1 (bir) haftada iyileştiğini bildirir kesin
hekim kanaat raporudur.

Dr……………………..

38
OTOPSİ RAPOR NO:

Ölenin Adı, Soyadı: Yaşı, Cinsi :


Memleketi: Servis, Yt :
Öldüğü Yer: Ölüm Tarihi:
Otopsinin Yapıldığı Yer: Otopsi Tarihi:

Klinik Bilgileri:
Şikayeti: Nefes darlığı, çarpıntı, bacaklarında şişlik.
Hikayesi: Eskiden beri öksürük ve nefes darlığı şikayetleri olduğunu ifade eden hasta ayrıca
bezen ayaklarının şiştiğini, ilaçlarla geçtiğini söylüyor. Son iki ay içinde şikayetleri artmış.
Özgeçmişi: 25 sene önce over kisti ameliyatı ve pnönomi geçirdiğini ifade ediyor.
Soy geçmişi: Özellik yok.
Genel Durum: İyi, dudaklarda siyanoz, bacaklarda gode bırakan ödem mevcut. Polipne var.
Göğüs sol tarafı çökük.
Solunum Sistemi: Perküsyonda sağ kaidede submatite ve oskültasyonda diğer sahalarda
sibilan, roflan raller mevcut.
Sindirim Sistemi: KC Kosta kenarı 8-10 cm geçiyor.
Klinik Teşhis: Respiratuar yetmezlik.
Otopsi Bulguları: Yaklaşık 60 yaşında görülen, gelişimi tam, beslenme durumu normal,
toraksta özellikle sağ tarfta daha şişkin olmak üzere fıçı göğsü manzarası mevcut, kollarında
enjeksiyon izleri ve bunlar çevresinde morluk bulunan kadın cenaze. Göbeğin sağ tarafında
dalağa uyan bölgede 10 cm. uzunluğunda bir ameliyat nedbesi. Bacaklarda ve ayak
bileklerinde hafif ödem.
Dolaşım Sistemi: Kalpte hafif büyüme. Her iki ventrikülde, özellikle sağda ileri dereceyi
bulan hipertrofi ve dilatasyon. Aortada senil dilatasyon Sağ auriculayı dolduran trombüs. Sağ
ventrikülde cidara yapışık trombüs. Mitral kapakta fonksiyonel kenarlarda hafif fibrotik
kalınlaşma. Triküspid kapaklarda fibroz kalınlaşma. Papiller kaslarca korda tendinealarda
endokard kalınlaşması ve hafif kısalma (kronik endokardit).
Solunum Sistemi: Larenks ve trakeada özellik yok. Bronş mukozalarında diffuz genişleme.
Hilustan itibaren yaygın trombüsler. Sağ akciğer üst lobda sert alan. Apekste kireçli odak.
Sağ akciğer üst lob mediastinal kenarda atelektazi.
Sindirim Sistemi:Özofagusta özellik yok. Midede hemorajik erozyonlar. İnce ve kalın
barsaklarda özellik yok. Karaciğerde büyüme. Sağ lobu işgal etmiş veonu büyütmüş 20x15x6
cm boyutlarında multilobuler kisthidatik. Kist kapsülünde bazı yerlerde hafif kireçli, fibrotik
kalınlaşma. Sol lobda, kapsül altında daha küçük iki adet kist hidatik. Karaciğer parankiminde
rükudet belirtileri. Pankreasta tefessüh.
Ürogenital Sistem: Böbrek yüzeylerinde küçük çöküntü alanları (arterioloskleroz).
Mesanede hafif dilatasyon. Cavum uteride iki küçük endometrial polip. Servikste Naboth
kistler, nedbevi şekil bozulması, buzlu cam görünümü (fibrinli membran) kronik servisitte akut
hecme.
Endokrin Sistemi: Tiroid loblarında kolloid varlığı, Sürrenal korteksinde lipoid varlığı.
Hemopoetik ve Lenforetiküler Sistem: Dalak mevcut değil (splenektomi geçirmiş).
Lokomotor Sistem: Sağda 6. kaburganın vertebraya yakın kısmında 10x5x5 cm ölçülerinde
tümöral kitle. Bu kitle vertebranın hemen yanında dışarıya doğru uzanan kaburga periostunu
kalınlaştırmış, kemiği kısmen tahrip etmiş, kesiti, sarı renkli yumuşak, seyrek kıvamlı, birkaç
iri nodülden oluşmuştur.
Sinir sistemi: Beyinde ve meninkste hafif hiperemi, ödem.
Patolojik Tanı: Kronik endokardit, myokardit, kor pulmonale, amfizem, kronik bronşit,
bronşiolit, hafif bronşiektazi, art pulmonalis dallarında organize trombüsler,arteriololkleroz,
lenf bezinde tüberküloz, karaciğer hidatik kisti, kaburgada angiolipom, splenoktomiden
sonraki hal.

39
Tartışma: Burada ilk hastalık amfizemdir. Bu hastalıkta bir taraftan akciğer parenkimasında
ve damarlarında harabiyet, diğer taraftan hipoksinin yaptığı pulmoner arteriol kasılmaları sağ
ventrikül hipertrofisini meydana getirmiştir. Daha sonra da sağ ventrikülün yetmez hale
gelmesiyle pulmoner sistemde kanın ilerleyememesi sol kalpte hipertrofiye sebep olmuştur.
Kronik kor pulmonale üç faktör altında oluşmaktadır.
a. Kronik tbc, amfizem, kronik bronşit. Fibroze olmuş ve sarkoid gibi kronik seyreden
granülamatöz hastalıklar neticesinde akciğer dokusunda ve bunun yanı sıra damarlarda
yaygın harabiyet.
b. Akciğer damarlarında tromboemboliler. Akciğerlerdeki tromboembolik oluşumların büyük
bir kısmı bacaklardaki venlerden gelir. Buna ilaveten akut kor pulmonale denilen ve
kronik kor pulmonale esnasında sağ ventrikülün birden dilatasyonu neticesinde ortaya
çıkan olayda yaygın trombüsler oluşur. Bunlar da tromboemboli ve ölüme sebep olur. Bu
münasebetle şunu söyleyelim ki her akut hecmenin ölümle neticelenmesi şart değildir.
Akut hecme müteaddit defalar kendini gösterebilir. Bu akut safhada nefes darlığı, çarpıntı
ve ödem gibi sağ kalp yetmezliğinde görülen şikayetler artar. Akciğer cidarlarında
meydana gelen trombüsler ise parankim hastalıkları sonucu akciğer damar cidarlarının
iltihabı ile lumenin daralması üzerine oluşabilir. Bazı hastalıklarda pulmoner arterdeki
aterom plakları bir trombüsü nüvesini teşkil edebilirler.
c. Plevranın yaygın olarak fibrotik kalınlaşması ve göğsün nöromüsküler hastalıklarında
solunum hareketlerinin zayıflaması nedeniyle kronik alveolar hipoventilasyon, arteriol
kasılması sonucu kor pulmonale meydana gelir.
Otopsi bulguları klinik semptomları izah edecek durumdadır. Hastada amfizeme, kronik
bronşite, her iki akciğerde kireçli odaklara ki bunlar eski bir tbc kalıntısıdır, akciğer
parenkimasının harabiyetine ve bronşiektaziye sebep olmuştur. Bunun sonucu olarak
ortaya çıkan pulmoner direnç sağ kalp hipertrofisi ve yetmezliğine, yani kor pulmonaleye
sebep olmuştur. Akut hecme neticesinde ani olarak teşekkül eden sağ kalp dilatasyon ve
atrial fibrilasyon ile teşekkül eden trombüs sağ aurikulayı doldurmuş ve her iki taraf
pulmoner arterleri emboli tıkayarak ölüme sebep olmuş.

40
OTOPSİ RAPOR NO:

Ölenin Adı, Soyadı: Yaşı, Cinsi :


Memleketi: Servis, Yt :
Öldüğü Yer: Ölüm Tarihi:
Otopsinin Yapıldığı Yer: Otopsi Tarihi:
Klinik teşhis : Pnömoni

Klinik bulgular:
Anamnez: 40 yaşlarında bulunduğu tahmin edilen bu erkek 31.12.73’te somnolans halinde l.
Dahiliye servisine getirilmiş, fazla alkol aldığı ve karakol önünde düştüğü söylemiş. Ateş
38OC imiş. Akşam hasta açılmış, etrafı ile biraz konuşmuş, şuurun tekrar kapanması
dolayısıyla nörolojiye nakledilmiş. Hasta ertesi günü vefat etmiş.
Ölüm Sebebi: Pnömoni, kalp dilatasyonu.
Dış Muayene: 40 yaşlarında görülen, beslenme durumu ileri derecede bozuk, ölü katılığı
çözülmeye başlamış, sırt, ense ve gluteus bölgelerinde ölü morlukları bulunan erkek cenaze.
Sol kaş üzerinde yaklaşık 2 cm uzunluğunda, üzeri yumuşak kabuk bağlamış cilt sıyrığı, orta
hatta göbek üzerinde 10 cm uzunluğunda ve sağ fossa iliacada 4 cm uzunluğunda eski
ameliyat izleri (tamamiyle nedbeleşmiş olarak görülmüş olup cesette bundan başka vurma,
çarpma, ezilme izlerine tesadüf edilmemiştir).
İç Muayene:
a. Dolaşım sistemi: Sağ ventrikülde hafif hipertrofi, sağ ve sol ventrikülde dilatasyon.
Myokardda yumuşaması (Tefessüh?). Sol ventrikül endokardında çok hafif
Kalınlaşma. Mitral kapaklarında fibrotik kalınlaşma ve 1-2 kireçleme alanı. Aortada
lipoidli plaklar ve inen kısmında hafif dilatasyon. Anus venalarında genişleme ve
bazılarında trombüsler.
b. Solunum sistemi:Larenks ve trakeada hafif hiperemi ve ödem. Bronşlarda hiperemi.
Plevra yaprakları arasında yapışıklıklar. Akciğerlerde yaygın sert alanlar (pnömoni).
Sol akciğer üst lobda anfizematör alanlar. Sağ akciğer üst lob apekste fibroankrakotik
alan.
c. Sindirim Sistemi: Hafif paslı dil. Özofagus üst ucunda toplu iğne başı cesametinde
içi mayi dolu kistik oluşum. Midede postmortem otoliz. Midenin fundus kısmı
bırakılmıştır (22x5 cm ölçülerinde mide kısmı kalmıştır). Midenin distal kısmı ile 20 cm
uzunluğunda bir jejunum kısmı arasında eski anastomoz. Bu anastomozun proksimal
ve distal taraflarında kalan jejunum kısımlarının anastamozundan yaklaşık 12 cm
mesafedeki bir noktada birbiriyle anastomoz. Anastomoz yerlerinde ülsere ait hiçbir
bulgu yoktur. Barsaklarda ödem, çekumda eski ameliyat skatrisi (apendektomi).
Karaciğerde hafif şişme, sertleşme, granüllü görünüm, kapsülünde diyafragma ile
ayrılamayan yapışıklık, kapsül altında kanama odakları,yağlanma, sağ lob arka
kenarda yaklaşık 1x1 cm boyutlarında kavernöz hemangiom. Safra kesesi
duvarlarında kalınlaşma, lumeninde siyah renkli safra taşları (kronik kolesistit).
Pankreasta özellik yok.
d. Ürogenital Sistem: Böbreklerde hafif şişme. Mesanede dilatasyon. Testislerde
özellik yok.
e. Endokrin Sistem: Tiroid loblarında kolloid varlığı. Sürrenal korteksinde lipoid
zenginliği.
f. Lenforetiküler Ve Hemopoetik Sistem: Dalakta hafif küçülme. Kemik iliği ve lenf
bezlerinde özellik yok.
g. Sinir Sistemi: Beyinde ödem.
Patolojik Tanı: Lober pnömoni.
Tartışma:
I. Bu vakada ön planda lober pnömoniyi incelemek gerekir.
II. Lober pnömoni komplikasyonlarla seyreden ağır bir hastalıktır. Çok virulan
mikroplarla meydana gelen bir pnömoni gibi kabul edilir. Diğer bir fikir de akciğer

41
dokusunun aşırı duyarlı olduğudur. Lober pnömonide bir lobun büyük alanları, bütün
bir lob veya birkaç lobun bütünü, her tarafta ayrı hücre veya madde hakimiyeti
gösteren eksüda ile dolmuşlardır. Bu eksuda sırasıyla serumdan, eritrositten,
fibrinden ve polimorftan zengin aşamalardan geçer. Nihayet eksüda erir, alveolar
hücreler tarafından fagosite edilir, bu hücreler de daha sonra yağlanır, lenf yollarına
sürüklenerek sahneden çekilirler.
III. Lober pnömoni en önemli komplikasyonunu kalpte gösterir. Kalpte toksik etkilerinden
başka miyokardit yapar. Akciğer kapillerleri özellikle gri hepatizasyon devresinde ileri
derecede sıkışmıştır. Kanı bu dar kanallardan geçirmek sağ kalbe büyük bir yük
yükler. Hipertrofik bir kalp bütün bu etkilerle yetmez hale düşer. Nitekim hastanın sağ
kalp hipertrofisi ve buna eklenmiş bir dilatasyonu, yani eksantrik tipte bir hipertrofisi
vardır.
IV. Ölüm sebebi büyük ihtimalle, pnömoni ile birlikte giden kalp yetmezliğidir. Ölüm
sebebi incelenirken karaciğerin durumunu da tartışmak gerekir. Karaciğer yağlanması
ve onu izleyen Laennec tipinde sirozun en fazla görüldüğü insan gruplarından biri
devamlı alkol alanlardır. Dalak fibrozisi portal dolaşımda bir rükudet olduğunu
göstermektedir. Bu da intrahepatik dolaşımın, siroz nedeniyle bozulduğunu
göstermektedir. Karaciğer afeti, komplikasyonları dışında, bir hepatik koma ile
neticelendiği zaman ölüme sebep olabilir. Klinikte ise açlık ve toksik etkilerle
meydana getirdiği metabolik bozukluklarla kalbin yetersiz hale gelişinde bir rol
oynamış olabilir.
V. Kronik kolesistit ve gastroenterik anastomoz da sebep oldukları beslenme bozukluğu
ve toksik etkiler nedeniyle ancak kalp yetmezliğinin meydana gelişine birer yardımcı
faktör olabilirler.
VI. Hastanın gösterdiği, komaya yakın somnolans hali pnömoni ile izah edilebilir.
Pnömoni komaya sebep olan hastalıklar arasında tanınır.

42
43

You might also like