You are on page 1of 23

ENERJ‹

Haz›rlayan : Prof. Dr. Vural Alt›n


Bo¤aziçi Üniversitesi

OCAK 2002 SAYISININ ÜCRETS‹Z EK‹D‹R


Uygarl›¤›n

Y
ERE düflen bir yumurtan›n fizik yasalar› bu olaya engel de¤ildir. lanm›fl dahi olsa, d›fl etkenler arac›l›-
k›r›l›p parçaland›¤›n›, defa- Fakat gerçekleflmesi olas›l›¤› o kadar ¤›yla eski haline getirilebilir. Bu ter-
larca görmüflsünüzdür. Bu küçüktür ki, hiçbir insan›n böyle bir sinir ifllem için gerekli malzeme k›r›k
‘tersinir olmayan’ bir olay- olaya tan›k olmad›¤›n› ve olamayaca- döküklerde zaten varoldu¤una göre,
d›r. Çünkü olay›n tersinin ¤›n› güvenle iddia edebiliriz. söz konusu d›fl etkenlerin tümü tek
kendili¤inden olufltu¤unu, yani k›r›k Tersinir bir olay›n kendili¤inden yer bir kaleme, yani enerjiye indirgenebi-
bir yumurtan›n kendili¤inden derle- ald›¤›na tan›k olamay›z demek, olaya lir. Nitekim dünyadaki milyarlarca ta-
nip toparlanarak eski haline döndü- asla tan›k olamay›z demek de¤ildir. vuk bu tersinir ifllemi her gün ger-
¤ünü, asla görmemiflsinizdir. Bu ikin- K›r›k bir yumurta, atomlar›na ya da çeklefltiriyor ve bünyesinde bar›nd›r-
cisi 'tersinir' bir olayd›r ve asl›nda, moleküllerine var›ncaya kadar parça- d›¤› atomlarla molekülleri, yumurtal›-

B‹L‹M ve TEKN‹K 2 Ocak 2002


Yaflam ‹ksiri zorunlu k›lmasa da, ikinci türden
olaylar için, yani sistemdeki düzensiz-
li¤in azalt›lmas› için, uygulamada da-
ima d›flar›dan enerji gerekir.
K›sacas› yumurtlamaya haz›rlanan bir
tavuk, tersi kendili¤inden geliflebile-
cek olan zor ve tersinir bir olay› ba-
flarmakta, bünyesi d›fl›ndan sa¤lad›¤›
enerji sayesinde, bünyesindeki düzen-
sizli¤i azalt›p, düzeni art›rmaktad›r.
Asl›nda bütün canl› süreçleri böyledir
ve canl› organizmalar, d›flar›dan sa¤-
lad›klar› enerjiyi kullanarak, bünyele-
rindeki düzensizlikten düzen yarat›r-
lar. Bir köprünün infla süreci de böy-
le, tersinir bir olayd›r: Gözlemledi¤i-
miz kadar›yla kendili¤inden gerçek-
leflmez, ama tersi (hemen hemen)
kendili¤inden gerçekleflebilir. Bu aç›-
dan canl› süreçlere benzer. Bir hava-
alan›, otoyol, gökdelen inflaat› da öy-
le... ya da bilgisayar, televizyon, uydu
yap›m›... Asl›nda düflünce ürünleri de
dahil olmak üzere, refah ve uygarl›-
¤›n sembolü olan tüm yap›tlar›n olu-
flumu, canl› süreçlere benzer: d›flar›-
dan enerji kullanarak düzensizlikten
düzen yarat›l›r. Bu aç›dan bak›ld›¤›n-
da, toplumsal yaflam ne kadar çok sa-
y›da tersinir olay baflar›yorsa, o denli
canl›d›r ve ne kadar canl›ysa, o kadar
çok enerji tüketiyordur. Tabii, enerji-
yi verimli kullanmak kofluluyla. Top-
lum bu sayede bir bak›ma, bünyesin-
deki düzensizli¤i, yani entropisini
azalt›yordur. Nitekim dünyadaki çeflit-
li co¤rafyalara bak›ld›¤›nda; enerjinin
¤›nda bir araya getirip sa¤lam birer say›da parçadan oluflan sistemlerin verimli ve fazla tüketildi¤i yerlerde
yumurtaya dönüfltürüyor. Bunu ya- düzensizli¤inin bir ölçüsü vard›r ve düzenin, akl›n egemenli¤indeki bir
parken kulland›¤› etken, besin mad- buna ‘entropi’ denir. Yumurtan›n k›- yaflam tarz›n›n var oldu¤u görülür.
delerinden sa¤lad›¤› enerjidir. r›lmas› gibi ‘tersinir olmayan’ olayla- Bu bir rastlant› de¤ildir ve bir toplu-
Yumurtay› oluflturan atomlar ve mole- ra maruz kalan kapal› sistemlerde mun, refah yarat›p uygar bir çizgi ya-
küller, k›r›lma olay›ndan önce derli entropi artarken, yumurta oluflumu kalayabilmesi için, gereksinim duydu-
toplu ve düzenli, k›r›lmadan sonraysa gibi ‘tersinir’ olaylara maruz kalanlar- ¤u kadar enerjiyi rahatl›kla temin
darmada¤›n›k ve karmakar›fl›k bir da azal›r ya da ayn› kal›r ve buna ter- edebilmesi gerekir. Enerji, genelde
haldedir. K›r›lma sonunda, yumurta modinami¤in ikinci yasas› denir. An- hayat, özelde de insan hayat› için son
sisteminin düzensizli¤i artm›flt›r. Çok cak, her ne kadar fizik yasalar› bunu derece önemli, stratejik bir girdidir.

Ocak 2002 3 B‹L‹M ve TEKN‹K


önümüzdeki
Dünyam›z›n mevcut enerji kaynak-
lar› kabaca; 'fosil,' 'yenilenebilir' ve
'yeni' olarak s›n›fland›r›l›r. Kömür,
petrol ve do¤al gaz, fosil kaynaklard›r.
Su, günefl, rüzgâr, jeotermal ve biyo-
kütle yenilenebilir kaynaklar› olufltu-
Kömür
rur. Nükleer enerji, yak›t hücreleri ve Miktar: 1 trilyon ton
hidrojen enerjisi gibi, yak›n zamanlar- Yetece¤i süre: 200 y›l

da gündeme gelmifl olan kaynaklarsa, Petrol


Miktar: 2-3 trilyon varil
yeni kaynaklar olarak s›n›fland›r›l›r. Yetece¤i süre: 80 y›l
Do¤al gaz
Miktar: 150 trilyon m3
Bir di¤er s›n›fland›rma biçimi de 'birin- Yetece¤i süre: 70-80 y›l
cil-ikincil' ayr›m›na dayan›r. Baflka
enerji kaynaklar›ndan elde edilmemifl
olan kaynaklara 'birincil,' öyle olanla- 80 y›l yetecek kadar 150 trilyon metre- cak. Dolay›s›yla bu bölge jeopolitik il-
ra 'ikincil' denir. Örne¤in fosil kaynak- küp do¤al gaz›n›n oldu¤u tahmin edi- gi ve dengeler aç›s›ndan hassasiyetini
lar birincildir. Ama elektrik; su gücün- liyor. Bu rakamlar kesin de¤il; daha koruyacak.
den elde edilmiflse birincil, fosil yak›t- iyimser ya da daha kötümser olanlar› ‹yi ki do¤al gaz var ve petrol üze-
lardan elde edilmiflse ikincil say›l›r. Bu da var. Fakat geçmiflte oldu¤u gibi ge- rindeki bask›lar› hafifletiyor. Tüketimi,
ay›r›m, enerji kaynaklar›n›n muhase- lecekte de, bir yandan yeni rezervlerin düflük bir düzeyden bafllam›fl olmakla
besi aç›s›ndan önemlidir ve birincil bulunmas›, di¤er yandan yükselen beraber, biraz da bu yüzden, h›zla ar-
kaynaklar özet olarak; fosil yak›tlar, enerji fiyatlar› karfl›s›nda yeni ‘ç›kar- t›yor. Çünkü, hem daha iyi yand›¤›n-
hidro ve nükleere ek olarak, 'di¤er' ma teknolojileri’nin devreye sokulmas› dan daha az kirletici üretiyor, hem de
kaynaklardan (jeotermal, rüzgâr, gü- sayesinde 'bilinen rezerv'lerin zaman- bu kayna¤› kullanan kombine çevrim
nefl ve biyokütle, yani odun ve at›klar) la artaca¤› kesin. Dolay›s›yla fosil ya- santrallerinin verimi, kömür ya da pet-
oluflur. k›tlar aç›s›ndan, hiç de¤ilse bu yüzy›l role dayal› olanlardan daha yüksek.
1999 y›l› itibariyle dünya birincil için rezerv sorunu yok. Arz talep den- Talep tahminleri 2020’ye kadar her y›l
enerji üretimi 8,58 milyar ton petrol geleriyse, çok parametreli dinamik sü- %3,2 artarak 4,6 trilyon metreküpe
eflde¤eri. Petrol, do¤al gaz ve kömü- reçler izliyor. ulafl›yor. Yoldaki kapsaml› üretim pro-
rün bu üretimdeki paylar› s›ras›yla Kömüre olan talep, h›zla do¤al ga- jeleri e¤er zaman›nda gerçeklefltirilebi-
%39,4, %23,0 ve %22,4. Yani petrol bu za yönelen Bat›l› ülkelerde azal›rken, lirlerse, bu talebe yan›t verebilecekler.
iflin kral› ve aç›k farkla önde. Hidro, baflta Çin ve Hindistan olmak üzere, Ba¤lant›lar 20-25 y›l gibi uzun vadeler-
nükleer ve 'di¤er' kaynaklardan üreti- geliflmekte olan ülkelerde artacak. le yap›ld›¤›ndan, fiyatlarda 2020’lere
len elektrik, birincil enerji üretimi için- 2020 y›l›na kadar beklenen net talep kadar istikrar bekleniyor. Ondan son-
de %7,1, %6,6 ve %0,7’lik paylarla dör- art›fl› 1,5 milyar ton, yüzdesi 39. An- ras›, hem de üretim platosuna girilmifl
düncü, beflinci ve alt›nc› s›rada geliyor. cak kömürün arz› esnek. Dolay›s›yla, olaca¤›ndan, alternatif kaynaklar›n fi-
Fosil yak›t olarak y›lda halen yaklafl›k beklenen talep art›fl›n›, ciddi fiyat art›fl- yatlar›na ba¤l›. Yak›n rakibi petrole
olarak; 5.1 milyar ton kömür, 3,1 mil- lar› yaflanmaks›z›n, rahatl›kla karfl›la- endeksli oldu¤u için, reel olarak hafif
yar ton petrol, 2,4 trilyon metreküp yabilir. Petrol biraz s›k›nt›l›. Çünkü art›fllar beklenebilir.
do¤al gaz tüketiliyor. Bu üç fosil yak›t herhangi bir kayna¤›n üretimi, rezerv- Hidro ve di¤er yenilenebilir kay-
halen dünya birincil enerji tüketiminin lerinin yar›s› tükenene kadar art›yor, naklardan elde edilen elektrik üreti-
%85’ini, ticaretinin de %90’›n› sa¤l›yor. ondan sonra bir platoya eriflip, daha mininse, 2020’lere kadar her y›l %2
Ayr›ca, dünya enerji talebinde 2020 y›- sonra da azal›yor. Petrol için plato artmas›, buna karfl›n bu kaynaklar›n
l›na kadar yer alacak olan art›fl›n 2020’lerde bafll›yor ve arz esnekli¤ini toplam enerji tüketimi içindeki pay›-
%95’ini karfl›lamaya devam edecekleri kaybediyor. Öte yandan, talep kat›. n›n flimdiki %9’dan %8’e inmesi bekle-
san›l›yor. Buna karfl›n 1960’larda ha- Çünkü petrol tüketiminin önemli bir niyor. Hatta baz› tahminlere göre
kim olan ‘kaynaklar tükeniyor’ endifle- k›sm› ulaflt›rmayla petrokimya sektör- %4’e. Bu e¤ilim ancak, kamu müdaha-
si azalm›fl durumda. Çünkü dünyam›- lerinde ve bu sektörler fiyatlara fazla lesi ve sübvansiyonlar arac›l›¤›yla de-
z›n, ‘ekonomik rezerv’ olarak, flimdiki ald›rm›yor. Dolay›s›yla 2020’lerden ¤ifltirilebilir nitelikte. O halde, 2020
tüketim h›zlar›yla yaklafl›k 200 y›l ye- sonra ciddi fiyat art›fllar› beklenebilir. y›l›nda paylar› %12’ye kadar ç›kart›la-
tecek kadar 1 trilyon ton kömürünün, Öte yandan, ihracata konu olabilecek bilecek. Yenilenebilir kaynaklardan
80 y›l yetecek kadar 250-350 milyar üretim fazlas› esas olarak hâlâ, enerji üretimindeki art›fl›n büyük k›s-
ton (2-3 trilyon varil) petrolünün, 70- OPEC’in Orta Do¤u’lu üyelerinde ola- m›, Çin ve Hindistan gibi geliflmekte

B‹L‹M ve TEKN‹K 4 Ocak 2002


yirmi y›l...
olan Asya ülkelerindeki büyük hidro- lacak hali yok. Dolay›s›yla, bu ülkele- da¤›l›m› de¤iflen günefl ›fl›nlar›n› so¤u-
elektrik santralleri fleklinde. Di¤er ye- rin enerji piyasalar› belli bir doyuma rarak, uzay bofllu¤una geri kaçmalar›-
nilenebilir kaynaklar, maliyet ve nite- ulaflm›fl durumda. Hatta baz› sektör- n› k›smen önlüyor. En fazla sal›nan se-
likleri aç›s›ndan, alternatifleriyle re- lerde gerileme var. ra gaz› karbondioksit. Karbonun atom
kabette zorlan›yor. Bu kaynaklardan Bu yaklafl›k resim, e¤er mevcut e¤i- a¤›rl›¤› 12, CO2’in molekül a¤›rl›¤›ysa
orta vadede geliflme potansiyeli tafl›- limler aynen devam edecek olursa ge- 44 oldu¤undan, yak›lan her gram kar-
yanlar; rüzgâr enerjisiyle, baflta foto- çerli. Ama bir sorun var... bon atmosfere 3,667 gram karbondi-
voltaikler ve yak›t hücreleri olmak oksit sal›nmas› anlam›na geliyor.
üzere çeflitli formlar›yla günefl enerji- Sonuç olarak, karbondioksit ve di-
si. Jeotermal enerji ve biyokütle ener- S›cak Buzul Ça¤› ¤er sera gazlar› atmosferin ›s›nmas›na
jisi, daha fazla ilgi görebilmek için da- Fosil yak›t kullan›m› atmosfere yol aç›yorlar. Geçen yüzy›lda sal›nan
ha zor flartlar› bekliyor. önemli miktarlarda kükürtdioksit, kar- gazlar›n iklimin ›s›nmas› yönünde sa¤-
Nükleer santrallerden elde edilen bondioksit, metan ve nitrik oksit gibi lam›fl oldu¤u dürtü 7 watt/m2 ve bu,
elektri¤in flimdiki 2,4 Tws’ten, 2015’e gazlar sal›yor. Bunlardan kükürtdiok- güneflin parlakl›¤›nda %1 art›fla eflde-
kadar 2,6 Tws’e ç›kaca¤›, bundan son- sit asit ya¤murlar›na yol aç›yor. ‘Sera ¤er. Y›ll›k ortalama atmosfer s›cakl›¤›-
ra 2020’ye kadar hafifçe azalaca¤› tah- gazlar›’ denilen di¤erleriyse, yeryüzü- n›n bu yüzden 0.75°C artt›¤› san›l›yor.
min ediliyor. Bafllang›çtaki art›fl›n ne- ne çarp›p yans›d›ktan sonra frekans Bu ilk elde fazla bir art›fl gibi görün-
deni, geliflmekte olan ülkelerdeki ka- müyor. Ama öyle de¤il.
pasite genifllemesi. Sonraki azalman›n Dünyam›z›n günefl çevresin-
nedeniyse, geliflmifl ülkelerin, eski- Atmosfere
En kirli yak›tlar
En çok kirletenler de izledi¤i yörüngeyi olufltu-
CO sal›m›
2 (ABD, Çin, Rusya,
yen nükleer santrallerini devre d›fl› 1999: 22,5 milyar ton petrol:%44 Japonya, ran elipsteki ve dünya ekse-
2010: 28,6 milyar ton kömür:%35 Hindistan): %51
b›rak›p, yenilerini kurmamay› planl›- 2020: 35,4 milyar ton do¤algaz:%21 Alm. ‹ng. Kan. ‹t.
ninin yörünge düzlemiyle
yor olmas›. Japonya ve Fransa bu e¤i- Fr.: %12 yapt›¤› aç›daki periyodik de¤i-
limin d›fl›nda kal›yor, onlar yeni nükle- flimler nedeniyle, iklimde de peri-
er santraller konusunda kararl›. Gelifl- yodik de¤ifliklikler yer al›yor. Bu
mifl ülkelerle geliflmekte olan ülkeler periyodik yap› karmakar›fl›k ve henüz
aras›ndaki bu asimetrik durum, halen tam olarak anlafl›lm›fl de¤il. Fakat dün-
az enerji tüketmekte olan bu ikinci ya bazen, birkaç yüzbin y›l süren ‘bü-
grubun enerji kaynaklar›n› çok yönlü yük buzul ça¤lardan, bazen de dino-
olarak gelifltirmek zorunda olmalar› zorlar döneminde oldu¤u gibi, buzul-
gerçe¤iyle uyumlu. Geliflmifl bat›l› ül- lar›n ortadan kalkt›¤› ‘s›cak dönem’ler-
kelerse daha rahat, dolay›s›yla enerji den geçiyor. fiu s›ralar bir büyük bu-
politikalar›nda daha esnek davranabili- zul ça¤›n içerisindeyiz. Ancak büyük
yorlar. Çünkü nüfuslar› fazla artm›yor. buzul ça¤lar›n içinde, nisbeten daha s›-
Öte yandan her cak geçen ‘bu-
1000 kifli bafl›na dü- zul içi ›l›man dö-
flen otomobil ya da nem’ler ve bu
elektrikli ev aletleri dönemleri birbi-
say›lar› olabildi¤in- rinden ay›ran
ce yüksek. ‹leride ‘küçük buzul
artaca¤a benzemi- ça¤’lar da var.
yor. Ayr›ca bu ekip- Küçük buzul
man, yeni ç›kan ve- ça¤lar›n›n peri-
rimli modellerle de- yodunun 12.000
¤ifltiriliyor. Sat›n y›l oldu¤u ve flu
al›m gücü yüksek s›ralar iki küçük
olan tüketici, araç buzul ça¤ aras›
ve alet stokunu 3-5 ›l›man bir döne-
y›lda bir yeniliyor. min sonuna yak-
Konut ve iflyerleri laflt›¤›m›z san›l›-
yeterince iyi ›s›t›l›- yor. Son küçük
yor, daha fazla ›s›t›- buzul ve flimdiki

Ocak 2002 5 B‹L‹M ve TEKN‹K


›l›man dönemler aras›nda, atmosferin

...ve
ortalama s›cakl›¤› aç›s›ndan 5°C fark
var. Yani dünyam›z›n bir buz topuna
dönmesi için ortalama 5°C so¤umas›
yeterli. Bu kadar ›s›nmas› halinde de
neye dönece¤i belli. K›sacas› iklimin,
›l›man bir dönemin sonuna do¤ru so-
de Bulgaristan üzerinden gelen Rusya kaynakl›
¤uma e¤ilimine girdi¤i, fakat sera gaz› boru hatt›ndan sa¤lanm›fl durumda. Bu 'bat› hat-
etkisinin bu e¤ilimi çeldi¤i düflünülü- t›'n›n y›ll›k kapasitesinin 8 milyar metkreküp art-
yor. ‹klim kimi zaman sertleflip 'görül- ›r›lmas›na çal›fl›l›yor. Öte yandan, Türkiye’deki
memifl so¤uklar' yaflat›yor, kimi za- k›sm› flimdiden tamamlanm›fl olan, y›lda 16 mil-
man da yumuflay›p bol ya¤›fll› f›rt›na- yar metreküp kapasiteli Mavi Ak›m projesi, Rus-
ya do¤al gaz›na ikinci bir ba¤lant› oluflturacak.
lar sergiliyor. Ritminde aksamalar var-
‹ran’dan, inflas› tamamlanm›fl olan 10 milyar
m›fl gibi. Dolay›s›yla 0,75°C'lik fark o metreküp/y›l kapasiteli bir hat üzerinden do¤al
kadar da küçük de¤il. Ayr›ca geçen gaz al›m›na bafllanmak üzere. Ayr›ca Azerbaycan
yüzy›l›n biriktirdi¤i ›s›nma etkisi, he- üzerinden petrol getirecek olan Baku-Supsa-Cey-
nüz tümüyle ortaya ç›km›fl de¤il. Çün- han boru hatt›, giderek daha genifl kabul görü-
kü okyanuslar geç ›s›n›yor ve iklim de- yor. Ancak, Azerbaycan’›n y›ll›k 16-17 milyon
ton olan petrol üretiminin tek bafl›na bu projeyi
¤iflikli¤ine katk›lar›n› 100 y›l kadar ge- ekonomik k›laca¤› flüpheli görüldü¤ünden, Kaza-
cikmeyle veriyor. Hele mevcut e¤ilim- kistan ve Türkmenistan petrolünün de bu boru

T
ler aynen devam edecek olursa dünya- ÜRK‹YE dünya nüfusunda %1,2'lik, hatt›na ba¤lanmas› düflünülüyor. Daha sonra bu
m›z› 2050 y›l›na kadar 1,5°C, ondan enerji tüketimindeyse %0,8’lik bir pa- boru hatt›n›n yan›na, sözkonusu ülkelerden do-
sonra yüzy›l›n sonuna kadar da birkaç ya sahip. Dolay›s›yla kifli bafl›na dünya ¤al gaz getirebilecek ikinci birer hatt›n, örne¤in
ortalamas›n›n dörtte üçü kadar (48 GJ) Türkmenistan'dan 16 milyar metreküp/y›l kapa-
derecelik daha art›fl bekliyor. enerji tüketmekte. 1998 y›l› verileriyle siteli bir boru hatt›n›n inflas› gündeme gelebile-
Gerçi bu rakamlar ve iddialar tart›fl- bu tüketimin %42,7’si petrole, %28,2’si kömü- cek. Yine Körfez Ülkeleri'nden gelecek petrol ve
mal›. Konuyla ilgili çok yönlü araflt›r- re, %16,1’i do¤al gaza dayal›. Öte yandan Tür- do¤al gaz boru hatlar›n›n yap›m› için de çal›flma-
malar devam ederken, bilim adamlar› kiye, enerji kaynaklar› aç›s›ndan net ithalatç› bir lar sürdürülmekte, Irak'tan ikinci bir petrol hat-
farkl› tezler savunuyor. Fakat baflta ülke. 2000 y›l› verileriyle y›lda tüketti¤i yaklafl›k t›, Katar gibi ülkelerden daha fazla s›v› do¤al
76 milyon ton kömürün %90'›n›, 30 milyon ton gaz (LNG) ithalat› düflünülmekte. Cezayir'den ya-
insan olmak üzere canl› organizmala-
ham petrolün %91’ini, 12,6 milyar metreküp p›lan s›v› do¤al gaz ithalat›n›n artt›r›lmas›, Tür-
r›n, içinde yaflad›klar› iklimi de¤ifltire- do¤al gaz›n %93'ünü ithal etmifl bulunuyor. Hat- kiye'nin Akdeniz üzerinden, 11.000 milyar met-
bildikleri fikri giderek güç kazan›yor ta, tüketti¤i 120 Tws'l›k elektri¤in 5 Tws’›n› Bul- reküp/y›l kapasiteli bir boru hatt›yla M›s›r'a ba¤-
ve ülke yönetimleri bu sorunu ciddiye garistan ve Gürcistan gibi komflular›ndan sa¤la- lanmas› planlanmakta.
al›yor. Nitekim Aral›k 1997’de Japon- m›fl durumda. Gerçi Türkiye'nin 8 milyar ton ci- K›sacas›, çevre aç›s›ndan Türkiye, enerji içe-
ya’n›n Kyoto kentinde toplanan bir var›nda, genifl linyit rezervleri var. Ancak bu re- ri¤i bir hayli düflük olan yerli linyitin üretim he-
zervler enerji içeri¤i aç›s›ndan fakir (%70'inin deflerini afla¤›ya çekerek, çok daha temiz olan
konferansta, karbondioksit emisyonla- alt ›s›l de¤eri 2000 kcal/kg'dan az), kirleticiler do¤al gaz›n, k›smen de olsa bunun yerini alma-
r›n›n s›n›rland›r›lmas›na yönelik bir aç›s›ndan kalitesiz. Türkiye, seragaz› emisyonla- s›na yönelmifl durumda. Sonuç olarak hal›haz›r-
protokol haz›rland›. Var›lan anlaflma, r›na s›n›rlamalar getiren Kyoto Protokolü'ne he- da, y›lda 68 milyar metreküplük do¤al gaz ba¤-
geliflmekte olan ülkelerin durumunu nüz taraf de¤il. Ancak örne¤in karbondioksit lant›s› yap›lm›fl olup, 2010 y›l› itibariyle bu raka-
anlay›flla karfl›lay›p, kendilerine hiçbir aç›s›ndan, kifli bafl›na y›ll›k 0,8 ton ya da GSY‹H
yükümlülük getirmiyor. Sanayileflmifl birimi bafl›na 0,25 kg/dolar karbon eflde¤eri
emisyonlar› dünya ortalamas›n›n alt›nda olmakla
Kuzey ülkelerininse emisyonlar›n›, beraber, ekonomisinin enerji yo¤unlu¤u AB or-
2008-12 zaman aral›¤›nda, 1990’daki talamas›n›n iki kat›ndan fazla. Bu emisyon ra-
düzeylerinin en az %5 alt›na çekmele- kamlar›n›n önümüzdeki y›llarda h›zla artmas›
rini öngörüyor. Gerçi protokol henüz beklenmekte ve Türkiye'nin daha temiz enerji
kimseyi ba¤lam›yor; konferans kat›- kaynaklar›na yönelmesi gerekecek. Dolay›s›yla,
mevcut tüketim düzeyinin, istenen ekonomik ge-
l›mc›lar›n›n yar›dan fazlas›n›n kabul,
liflmeye paralel olarak artabilmesi için enerji
imza ve onay›ndan 90 gün sonra yü- kaynaklar› ithalinin de artmas› kaç›n›lmaz.
rürlü¤e girecek. Ancak bu gerçekleflti- Türkiye gereksinim duydu¤u enerjiyi sa¤la-
¤i ve Bonn'da oldu¤u gibi arkas› gel- mak aç›s›ndan; güvenilirlik ve sürdürülebilirlik,
di¤i takdirde, halen dünya enerji tüke- ekonomiklik, çevresel uyum ilkelerini benimse-
timinin %68 kadar›ndan sorumlu olan mifl durumda. Teminde güvenilirlik aç›s›ndan
enerji gereksinimini, hem daha çeflitli kaynakla-
OECD ülkelerinin karbondioksit emis- ra dayand›rmaya, hem de bu kaynaklar› sat›n al-
yonlar›n› 2010 y›l›na kadar, mevcut d›¤› ülkelerin say›s›n› art›rmaya çal›fl›yor. Nite-
e¤ilimlerin devam› halinde eriflecekle- kim, nisbeten yeni bir kaynak olan do¤al gaz
ri düzeyin %30 kadar alt›na çekip 3,8 son y›llarda, Avrupa ve dünyadaki e¤ilimlere pa-
milyar ton azaltmalar› gerekiyor. Ço- ralel olarak, enerji tüketimindeki pay›n› h›zla ar-
¤u demokrasilerle yönetilen bu ülkele- t›rm›fl bulunuyor. Bu kayna¤›n %30’u, baflta Ce-
zayir ve Nijerya olmak üzere çeflitli ülkelerden,
rin, kamuoylar›n› refahtan fedakarl›¤a s›v›laflt›r›lm›fl halde ve LNG tankerleriyle, %70’i
ikna edebilmeleri zor.

B‹L‹M ve TEKN‹K 6 Ocak 2002


TÜRK‹YE
m›n 80 milyar metreküpe ulaflmas› beklenmekte.
Bu ba¤lant› hacminin tüketime sunulabilmesi
için, do¤al gaz da¤›t›m flebekesine ba¤l› olan il
say›s›n›n, birkaç y›l içerisinde flimdiki 5'ten 51’e
ç›kart›lmas› planlan›yor. Gerekli da¤›t›m flebeke-
si yat›r›mlar›ysa flimdilik soru iflareti.
Türkiye en ciddi s›k›nt›lar› elektrik enerjisi
alan›nda yafl›yor ve y›lda %10'lar› aflan düzeyler-
de artagelmifl olan talebi karfl›layabilmek için ge-
reken yat›r›mlar güçlükle sürdürülebildi¤inden,
ülke zaman zaman kesintilerin efli¤ine gelmiyor.
S›k›nt›lar hem üretim, hem de iletim ve da¤›t›m
aflamas›ndaki sorunlardan kaynakl›. E¤er bu
ikincisinden bafllayacak olursak; 1998 y›l› verile-
riyle flebekeye verilen üretim 110 Tws’ken, TE-
Afi'›n net sat›fllar› 81 Tws olarak gerçekleflmifl
bulunuyor. Aradaki 29 Tws; santrallerden tüke-
tim merkezlerine iletim, merkezlerde da¤›t›m ve
kaçak kullan›ma gitmifl olup, bu durumda kay›p
ve kaçak oran› %26'y› bulmakta. Türkiye'de üre-
tim birimleri ço¤unlukla güney ve güneydo¤uda,
tüketim merkezleriyse kuzeybat›da oldu¤undan,
iletim hatlar› uzun. Dolay›s›yla iletim kay›plar› doldurduktan sonra devre d›fl› b›rak›larak yerle- lifltirilmesi, son yirmi y›l›n öncelikli tercihi olmufl
%3,1 civar›nda, OECD ortalamas› olan %2,5'un rine yenilerinin inflas› gerekiyor. Yani Türkiye, durumda ve 108 santral, talebin %40’a ulaflan
üzerinde. Mevcut iletim hatlar›n›n 11.600 km'lik hâlâ rantabil olan santrallerini yenilefltirmek, k›sm›n› karfl›lamakta. Halen %25'i kullan›lmakta
k›sm› 380 kV ve 25.000 km'lik k›sm›ysa 154 rantabil olmayanlar› da yeni birimlerle de¤ifltir- olan bu potansiyelin, 2010 y›l›nda %65'inin dev-
kV'luk olup, bu alandaki iyileflme 380 kV'luk ile- mek durumunda. TEAfi bir yandan da, üretim ka- reye sokulmas› planlan›yor. Nitekim halen,
tim pay›n›n art›r›lmas›yla mümkün. Ancak, as›l pasitesinin 2020 y›l›na kadar, 23,6 GW’l›k ek- 13.000 MWe'lik 38 adet hidroelektrik santral
kay›plar, da¤›t›m aflamas›nda gerçekleflmekte, lenmesiyle flimdiki 26 GW’l›k kapasitesini nere- projesi inflaat, 339 adet irili ufakl› proje de plan-
kaçak kullan›m oranlar› kesin olarak bilinme- deyse iki kat›na ç›kart›lmas›n›, 80 milyonluk bir lama aflamas›nda. Tamamlanmalar› halinde hid-
mekle beraber, da¤›t›m kay›plar›n›n %10'un üze- nüfus için 270 Tws civar›nda üretim yap›lmas›n› roelektrik kapasite 69.000Mw’a ulaflacakt›r. Ay-
rinde oldu¤u tahmin edilmekte. Bu oran›n OECD hedeflemekte. r›ca 9.000 MWe'lik 33 adet linyit ve kömüre,
ortalamas› olan %3,5'lar düzeyine indirilmesi Türkiye bu hedeflerini, yerli ve yenilenebilir 9,500 MWe'lik 14 adet do¤al gaza, 6.000
için, flehir içi da¤›t›m flebekelerinin kapsaml› bir kaynaklara öncelik tan›yarak gerçeklefltirmek is- MWe'lik 12 adet ithal kömüre dayal› santral pro-
flekilde yenilenmesi gere¤i var. tiyor. Türkiye'nin yerel enerji kaynaklar› olan jesi üzerinde çal›fl›l›yor. 1000 Mwe'lik rüzgâr
Öte yandan; 1999 y›l› itibariyle kurulu güç hidroelektrik ve linyit, 122 ve 105 TWs/y›l'l›k santral› projelendirilmifl durumda. ETKB’na gö-
26.000 Mw, maksimum talep edilen (pik ya da kapasitelere sahip. Hidroelektrik potansiyelin ge- re, planlanan yat›r›mlar için y›lda 4-4,5 milyar
puant) güçse 18.000 Mw kadard›r. Kurulu gü- dolar gerekiyor. Bunun büyük bir k›sm› özel sek-
cün 44%'ü hidroelektri¤e, 28%'i taflkömürü ve törden sa¤lanmak durumunda. Halbuki özel sek-
linyite, 18%'i do¤al gaza ve 9% kadar› fuel oile tör kat›l›m›n› sa¤layacak olan Yap-‹fllet-Devret ve
dayal›. 1998 y›l›nda üretilen 115 Tws'›n yaklafl›k Yap-‹fllet modelleri yasal engellere tak›l›yor.
%38'i hidroelektrik, %31'i taflkömürü ve linyit, Kifli bafl›na y›ll›k elektrik tüketimi 1999 veri-
%20'si do¤al gaz, %6's› petrol kaynakl›. 8.000 leriyle 1840 kws’e ulaflt›. Dünya ortalamas›
Mw'› bulan rezerv kapasitenin puant güce oran› 1995’te 2292, sanayileflmifl ülkelerdeyse 7542
%44 düzeyinde. Bu oran, OECD ortalamas› olan kws. AB’ne girmek için çabalayan Türkiye’nin
%31'in hayli üzerinde oldu¤undan, Türkiye bir her bak›mdan rekabet flans›na sahip olabilmesi
kapasite fazlal›¤›na sahip görünmekte. Nitekim için verimli ve sa¤lam bir iletim-da¤›t›m flebeke-
26.000 Mw kapasiteyle pratik olarak (y›lda 275 siyle donan›ml›, tak›r tak›r elektrik üreten ça¤-
gün 24 saat iflletmeyle) 228 Tws brüt üretim ola- dafl ve ekonomik bir santral filosuna gereksinimi
s›yken, 1999 y›l›nda gerçeklefltirilen brüt üretim var. Makul görünen hedef rakamlar flunlar: kifli
115 Tws. Yani ortalama kapasite kullan›m faktö- bafl›na y›ll›k enerji tüketimini flimdiki 48 GJ’lük
rü %50 civar›nda. Bu faktör termik santraller de¤erinden 150 GJ’a ç›kartarak, 80 milyonluk
için daha da düflük olup, AB ülkelerinde %70'le- bir nüfus için y›lda toplam 12 TJ tüketim düzeyi-
rin üzerinde seyrederken, Türkiye'de %41 kadar. ne ulaflmak. Elektrik enerjisi alan›ndaysa, kifli
Kurulu güç kapasitesinin yüksek, bu kapasiteyle bafl›na y›ll›k tüketimi flimdiki 1840 kws düzeyin-
üretilebilen enerjininse düflük olmas›, Türki- den 5.000 kws düzeyine ç›kartarak, 80 milyon-
ye'nin santral filosunun sorunlu bir yap›ya sahip luk bir nüfus için toplam 400 Gws tüketim düze-
oldu¤una iflaret ediyor. Baflta kömür santralleri yine ulaflmak ve bunun için gerekli 100 Gw’l›k
olmak üzere, baz› santrallerin geciktirilmifl olan kapasiteyi kurmak.
modernizasyon çal›flmalar›n›n yap›lmas›, ›slah› Bu hedef kapsam›nda; temiz, güvenilir ve
güç baz› santrallerin de ekonomik ömürlerini ekonomik olan her türlü enerjiye yer var.

Ocak 2002 7 B‹L‹M ve TEKN‹K


GELECE⁄E
Kamuoylar› genellikle enerji sektö- yanma s›ras›nda. Çünkü üç fosil yak›- petrol, birim hacim ya da birim a¤›rl›-
rünün s›k›nt›lar›n› pek dikkate almaz. t›n en kirlisi. ‹çindeki safs›zl›klar› ¤› bafl›na o kadar çok enerji içeriyor-
Hakl› olarak, enerji talep etmekle yeti- azaltmak, baca gaz›ndaki kükürtdiok- lar ki; kara, deniz ya da tren yoluyla
nir. "Üzümünü ye de ba¤›n› sorma" siti yakalamak mümkün. Fakat, geriye binlerce kilometre nakle de¤iyorlar.
der, ara s›ra bekçi bile döver. Bu yüz- kalan milyarlarca ton kül bir yana, bir Petrolün, s›v› olmas› nedeniyle, daha
den, sektörün iflleyifline biraz yak›n- de her y›l ç›kan milyarlarca ton CO2 kolay bir tafl›ma yolu olarak, boru hat-
dan bakmakta yarar var. lar›ndan pompalanabilirli¤i sözkonu-
‹nsanl›k 20. yüzy›lda, daha önceki var. Bu bir sera gaz›, ama ç›kmak zo- su. Gerçi kömür de ö¤ütülüp suland›-
tüm zamanlarda tüketti¤inin 10 kat› runda, çünkü enerjiyi onun oluflma r›l›rsa ona da ayn› fley yap›labilir, ama
kadar enerji tüketmifl bulunuyor. Di- sürecinde elde ediyoruz. Bu sorun di- karalar›m›z petrol boru hatlar›yla örü-
yelim ki bu yüzy›l›n ikinci yar›s›na ka- ¤er fosil yak›tlarda da var ve karbon- lü. Do¤al gaz, yükçe hafif, pahaca
dar; dünya nüfusu hiç artmasa, gelifl- dioksitin yakalan›p yeralt› galerilerine a¤›r, ama hacimce büyük. Dolay›s›yla
mifl ülkeler kifli bafl›na tüketimlerini ya da okyanus diplerine verilmesi dü- içerdi¤i enerjinin birimi bafl›na tafl›ma
yar›ya indirse, dünyan›n kalan k›sm› flünülüyor. Ancak bunu yapabilmek maliyeti daha yüksek. Boru hatlar›n-
onlar› yüz y›l geriden takiple ve y›ll›k için, yeralt› formasyonlar›n›n ve okya- dan, biraz daha yo¤unlaflabilmesi için
ortalama %4,7 büyüme h›z›yla bu sevi- nus diplerinin davran›fl biçimlerini da- yükek bas›nç alt›nda pompalanarak
yeye ulaflsa, dünya enerji üretiminin ha yak›ndan tan›mak gerekiyor. Çün- naklediliyor. Gerçi, örne¤in s›v›laflt›r›l-
flimdiki 378 milyon TJ’dan 750 milyon kü depolanm›fl büyük miktarlardaki m›fl do¤al gaz (LNG) uygun so¤utma
TJ’a ç›karak ikiye katlanmas› gerekir. karbondioksitin ans›z›n atmosfere sistemlerine sahip gemilerle tafl›nmak-
Öte yandan dünyam›z›n hâlâ, yüzy›l kaçmas› halinde, böyle bir 'kaza'n›n ta ve bu, son 30 y›l içerisinde so¤utma
sonuna yetecek kadar fosil yak›t› var. sonuçlar›n›n ne olabilece¤i kestirile- alan›nda kaydedilmifl olan ilerlemeler
Görünen o ki, yak›n gelecekte esas miyor. sayesinde gerçekleflmifl bulunuyor.
olarak bu yak›tlara s›rt vermek, bu Mevcut petrol rezervlerinin daha Ancak bir boru hatt›n› kilometreler
arada karbondioksit emisyonlar›n› da büyük bir k›sm›n› ç›kartabilmek için boyunca so¤utmak ekonomik de¤il.
s›n›rlamak istersek, nükleer enerjiye yeni ve pahal› teknikler kullan›l›yor, Dolay›s›yla, do¤al gaz› ucuz bir mali-
daha fazla yönelmek durumunday›z. yeni surfaktanlar (derindeki petrolü yetle s›v›laflt›ramad›¤›m›za göre, kay-
Bu bize yeni kaynaklar gelifltirmek yüzeye ç›karmak için kuyuya pompa- na¤›nda baflka s›v› yak›tlara dönüfltü-
için iki üç nesillik zaman kazand›r›- lanan malzeme) gelifltiriliyor. Tafl›ma rüp öyle tafl›mak mümkün ve bu alan-
yor. ifline gelince... Bir fleyin tafl›nmaya ve da çal›flmalar var.
Yüzeyel kömür yataklar›n› ifllemek hatta bulunup ç›kart›lmaya de¤er ol- Petrolün kuyu bafl›, yani yaln›zca
görece kolay. Geride yaln›zca, tamir mas› için, ya yükçe hafif ya da hacim- ç›karma maliyetini içeren piyasa de¤e-
edilmesi gereken derin yaralar kal›- ce küçük, ancak iki durumda da paha- ri, litresi bafl›na ço¤u kez 1 dolar'› bu-
yor. Fakat kömürü ç›karmak için ço¤u ca a¤›r olmas› gerekiyor. Öyle ki biri- luyor. Ancak tafl›mas›, rafinasyonu, da-
kez, kilometrelerce yerin alt›na iniyo- mi ç›kart›r ve tafl›rken, o birimin içer- ¤›t›m›ndan sonra, benzinin pompa ba-
ruz. Buna de¤iyor, çünkü enerji içeri- di¤i enerjinin büyük bir k›sm›n› harca- fl› fiyat› bunun alt›nda. Çünkü petrol,
¤i yüksek. Kömürde en büyük sorun mak zorunda kalmayas›n›z. Kömür ve do¤rudan ya da dolayl› 500'den fazla

Bir termik santralde, kazanda bir yak›t yak›la-

Elektrik Üretimi
.
rak su ›s›t›l›p buhar üretecine gönderilir. Üreteçten
ç›kan yüksek bas›nçl› buhar türbinden geçerken ba-
s›nc›n› kaybeder ve büyük oranda yo¤unlafl›r. Bu
buhar ve su kar›fl›m› türbinden ç›k›flta, çevredeki bir
nehir ya da gölden çekilen suyla, o da olmad› so-
¤utma kulelerinden al›nan havayla so¤utulup, tek-
rar kazana pompalan›r. Döngü yeniden bafllam›fl,
bu arada türbinden bir miktar mekanik enerji al›n-
m›flt›r. Ancak bu çevrimlerin her aflamas›nda baz›
kay›plar söz konusu. Örne¤in türbin, ald›¤› mekanik
enerjinin yaklafl›k %80-85'ini jeneratöre aktarmak-
ta, jeneratör ald›¤› mekanik enerjinin %90'› kadar
elektrik enerjisi üretebilmekte. Burada kuramsal
olarak sürtünme d›fl›ndaki kay›plar kaç›n›labilir, sür-
tünmeyse azalt›labilir kay›plar. Fakat bu çevrimlerin
verimi asl›nda zaten çok yüksek. Çünkü as›l kay›p,

B‹L‹M ve TEKN‹K 8 Ocak 2002


DO⁄RU
farkl› ürün üreten bir petrokimya sa- yak›t kullan›l›yor. Aküyü ara s›ra yük- tedip yere ulaflt›¤›nda zay›fl›yor. Dola-
nayiinin ana girdisi. Benzin bunlar›n lemek gerekti¤inde, dünya elektri¤i- y›s›yla, panel sürekli günefle do¤ru tu-
'en hafif'lerinden biri ve as›l yüksek nin üçte ikisine yak›n›n› bu yak›tlar- tulsa bile, günün ortalama üçte birin-
kar marjlar› di¤erlerinde. Bu di¤er dan elde etti¤ine göre, dolayl› olarak de 1 kws’›n yaklafl›k yar›s›, yani gü-
ürünler hayat›m›z› o denli sar›p sar- yine fosil yak›t kullan›lm›fl oluyor. Do- nün ortalama bir saatinde metrekare-
malam›fl ki, evimizdeki petrol ürünü lay›s›yla bu teknolojinin, flehirlerdeki den 1/6 kws al›nabilir. Fotovoltaik pa-
de¤mifl olan herfleyi kald›r›p atacak ol- hava kirlili¤ini azaltman›n d›fl›nda, ta- neller flimdiki performanslar›yla %12-
sak, ç›r›lç›plak betonla bafl bafla kal›r- sarruf boyutu s›n›rl›. Bugünkü yaflam 16 verime sahip. Diyelim %20. Dolay›-
d›k. Dolay›s›yla petrol, bir enerji kay- fosil yak›tlara öylesine ba¤›ml› ki, çev- s›yla metrekareden 1/30 kws, yani
na¤› olman›n yan›nda, de¤erli bir resinden dolanmaya çal›fl›rken yine 120 bin joule elde edilebiliyor. Oysa
hammadde. Gelecek nesillere de, onlarla karfl›lafl›yoruz. Ama gerçek an- bu kadar enerji 4 gram karbonda var
mümkün oldu¤unca b›rakmak laz›m. lamda tasarruf potansiyeli tafl›yan tek- ve üçte birlik santral verimiyle bu ka-
nolojiler de var... dar elektrik enerjisi 12 gram karbon-
Kâr Edelim Derken... dan elde edilebiliyor. O zaman, fosil
Kula¤a Hofl yak›t olarak kömür varken gü-
Bu yak›tlar› yavafl tüketmenin nefl panelle-
önemli bir yolu tasarruf. Bunun yeni Geliyor riyle elekt-
yollar› aran›yor. Örne¤in elektrikli r i k
motorlarin verimlili¤i, benzinli motor- ama,
lar›n›nkinin 2 kat›ndan fazla. Bu yüz- Bu kay-
den, hem yak›t tasarrufu sa¤lamak, naklar›n, in-
hem de yo¤un yerleflim merkezlerin- sanl›k tarihinde
deki hava kirlili¤ini azaltmak için akü- yo¤un olarak kullan›l-
lü otomobiller üzerinde çal›fl›l›yor. An- mam›fl, flimdiye kadar alterna-
cak, akülerin yükleme süresinin bir tif kalm›fl olmalar›n›n, hem de kesinti-
benzin deposunu doldurma süresine li olmalar›n›n yan›nda önemli bir nedeni üretmek,
oranla çok uzun olmas›, s›rf elektrikli daha var; da¤›n›k, yani hacimce, a¤›rl›k- 12 gram karbonu gidip
bir otomobili kullan›fll› olmaktan ç›ka- ça ya da yüzeyce, enerji yo¤unluklar›- madeninden ç›karmak yerine, 1 metre-
r›yor. Öte yandan, benzinli bir moto- n›n düflük olmas›. Örne¤in fotovoltaik kare yüzeye da¤›lm›fl haldeyken topla-
runkine eflde¤er güce sahip bir aküyle hücrelerden oluflan paneller, günefl maya benziyor. E¤er bu k›yaslama,
motoru, çok daha büyük ve a¤›r. Dola- enerjisini elektri¤e çevirebiliyor. An- gram› 80 milyar joule fisyon enerjisi
y›s›yla, gelece¤in bu türden ilk otomo- cak havan›n aç›k ve güneflin dik oldu- içeren uranyumla yap›l›rsa, 1 gram
billeri almafl›k anlam›nda 'hibrid' mo- ¤u bir saatte, metrekareye düflen gü- uranyumu 750 m2’lik, gram› 650 mil-
torlu olacak. Hatta bir Japon firmas› nefl enerjisi miktar› yaklafl›k 1 kws. yar füzyon enerjisi içeren hidrojenle
böyle bir modeli piyasaya sürdü bile. Güneflin dik olmad›¤› saatlerde, ›fl›nla- yap›l›rsa, 1 gram hidrojeni 5 km2’lik
Ancak, akü imal edilirken halen fosil r› atmosferde daha uzun mesafeler ka- bir alana da¤›lm›fl haldeyken toplama-

suyun termal enerjisini türbinin mekanik enerjisine kömür kullan›m› s›ras›nda, yanma olay› kömürün tacak olsa, raylar›n üzerinde yükselen manyetik
çevirme aflamas›nda olup, 'çal›flan su'yun tabi oldu- her taraf›na ulaflamayabilir ve yanmam›fl kömür trenlerle nakil bile gündeme gelebilir. Santral sahil-
¤u döngünün verimi, ilk olarak Sadi Carnot taraf›n- parçac›klar›, baca gazlar›yla birlikte atmosfere kar›- deyse tafl›ma ifli daha kolayd›r: Her gün, 10 bin ton
dan ortaya konmufl olan termodinamik yasalar›na fl›r. ya da baz› karbon atomlar› yeterince oksijen bu- yük kapasiteli tek bir geminin yanaflmas› yeterli. Üs-
göre %40'larla s›n›rl›. Bu kuramsal s›n›rlama, ne ya- lamad›klar›ndan tam yanamazlar ve bacadan, kar- telik sudaki sürtünme kay›plar› daha az oldu¤un-
parsak yapal›m aflamayaca¤›m›z, döngüyü kusursuz bondioksit haline gelemeden, zehirli bir gaz olan dan, tafl›ma maliyeti daha az.
hale getirsek bile ancak baflaraca¤›m›z bir s›n›r› ta- karbonmonoksit olarak kaçarlar. T›pk› bir insan için oldu¤u gibi, bir güç santrali
n›mlar. Gerçi baz› do¤al gaz santrallerinde, türbin- Bir kömür santrali e¤er madenin üzerinde de¤il- için de, sahip oldu¤u kapasitede ne kadar uzun sü-
den ç›kan s›cak gaz d›flar› at›lmak yerine, so¤utul- se, tafl›ma büyük sorun oluflturur. Çünkü 1000 re çal›flabilece¤i önemli. Bir santralin, y›l içindeki
maks›z›n, oksijen eklenmesiyle kazana geri verilir Mw'l›k bir santral y›lda 3-4 milyon ton yakar ve bu, saatlerin yüzde kaç›nda çal›fl›r halde oldu¤una ‘ka-
ve ‘kombine çevrim’ denilen bu ifllemle biraz daha santrale günde her biri 100’er adet 10'ar tonluk va- pasite kullan›m faktörü’ denir. Nominal güçle bu
yüksek verim elde edilir. Fakat sonuç olarak uygu- gondan oluflan 12 trenin yük boflaltmas› anlam›na faktörün çarp›m›na ‘etkin güç’ denir ve etkin güç,
lamada bir termik santralin toplam verimi %30-35 gelir. ‹ki saatte bir, 100 katarl›k bir tren; yanafl›p bir güç santrali aç›s›ndan en önemli parametreler-
düzeylerindedir ve yak›ttan üretilen ›s›n›n üçte iki yükünü boflaltacak, sonra di¤eri. Maden uzaksa den biri. Örne¤in kömür ve petrol gibi fosil yak›tla-
kadar›, e¤er ‘kojenerasyon’la ›s›tmada kullan›lm›- tren say›s› daha çok, yolda karfl›laflmamalar› için iki- ra dayal› santraller, yak›t temininde sorun olmad›¤›
yorsa, 'termal kirlenme' olarak çevreye at›l›r. Kald› li üçlü hat; karmafl›k yönetim sorunlar›... Yolda sür- varsay›m›yla, y›l›n, bak›m onar›m süreleri d›fl›nraki
ki, yak›t›n nas›l yak›ld›¤› da ayr›ca önemli. Örne¤in tünme kay›plar› var ve kömürün fiyat› yeterince ar- her saatinde çal›flmaya haz›rd›rlar.

Ocak 2002 9 B‹L‹M ve TEKN‹K


ya benzer; adeta c›mb›zla atomlar› tek Ama acaba gerçekten kaç›nabiliyor yap›lan da bu. Klasik kat› hal yar›ilet-
tek toplamaya. Ama baflka çaremiz muyuz? kenleri yerine, yar›iletken bileflikler ya
yok, bu kaynaklar› gelifltirmemiz la- Metrekare bafl›na çevrilen güç 1/6 da iletken polimer yap›lar›n kullan›l-
z›m. Asl›nda fosil yak›tlar da yenilene- kw oldu¤una göre, her an emre ama- mas› gündemde. ‘Çok ba¤lant›l› reje-
bilir kaynaklar. Ancak yenilenme süre- de olan 1000 Mw’l›k bir santralin gü- neratif’ hücrelerde, %20 verim düzeyi-
leri milyonlarca y›l al›yor. ‹nsan belki nefle dayal› eflde¤erini (kendisini de¤il ne yaklafl›ld›¤› bildiriliyor. Nanoyap›l›
de, akl› sayesinde enerji gereksinimini eflde¤erini) kurabilmek için, en az polimer hücreler ayr› bir yaklafl›m çiz-
kendi yaflam süresiyle onca orans›z 6x106 m2 (6 kilometrekare) panel kul- gisini oluflturuyor. Halen düflük olan
süreçlerden sa¤layan tek canl›. Do¤a- lanmak gerekiyor. (Asl›nda, metreka- verimleri yükseltilip maliyetleri düflü-
da b›rakt›¤›m›z çirkin ayak izlerini, gi- reden günde 4 kws eldeyle 15 kilomet- rülebilirse, bu çok heyecan verici ola-
derek derinlefltirmek yerine k›smen de rekare.) Bu panelin metrekaresinin cak. Çünkü bu polimer nanoyap›lar›n
olsa silebilmek istiyorsak e¤er, daha üretimine 5GJ elektrik harcan›yor; ya- fleffaflar› üretilebilecek ve boya pig-
k›sa sürelerle yenilenebilen enerji kay- ni 450 kg kömürün enerji içeri¤i ka- mentleriyle renklendirilip bina cephe-
naklar›na yönelmemiz gerekiyor. dar. Üretim iflleri halen fosil yak›tlarla lerine giydirilebilecek. O zaman bina-
Evet; sera gazlar›, iklim de¤iflikli¤i, fo- yap›lmakta oldu¤una göre, bu santra- lar, t›pk› gereksinim duydu¤u enerjiyi
sil yak›tlardan kaç›nmak gerekiyor: lin panel donan›m› için yaklafl›k 3 mil- klorofil pigmentlerinden temin eden
yon ton kömür yak›lmas› gerekiyor. bitki yapraklar›na benzeyecek. Bu
Dönüp dolafl›p kömüre... hücrelerin bir de, suyun elektrolizinde
Dolay›s›yla, bu ya da benzeri panel- kullan›lma potansiyeli var.
lerin verimlerinin art›r›lmas› ve üretim Klasik fotovoltaik hücrelerden dör-
s›ras›nda daha az enerji tüketen tasa- dü seri olarak ba¤land›klar›nda suyun
r›mlar›n bulunup gelifltirilmesi gereki- elektrolizini baflaracak güç düzeyine
yor. ‘Fotoelektrokimyasallar’ alan›nda ulafl›l›yor. Fakat günefl enerjisinden

Enerji Kayna¤› Olarak "Kömür"


.

lerindeki taflkömürü rezervleri, azl›klar› dolay›- ¤i, yanl›fl politikalarla kömürün ocaktan ç›kt›¤›
s›yla dikkate al›nm›yor. Linyit rezervlerininse, gibi halka pazarlanmas› fleklinde ça¤d›fl› ve tem-
Türkiye genelinde genifl yay›l›m göstermesine bel bir yol izlendi¤i de bir gerçek.
karfl›n, bilinen rezervlerin büyük bir k›sm›n›n dü- Türkiye’deki turba yataklar›ndansa çok az ya-
flük kalorili olmas›, tüketim ve üretim miktarlar›- rarlan›l›yor. Oysa turba Finlandiya, ‹rlanda, ve
Ça¤›m›z insan›n›n vazgeçilmez gereksinimle- n› s›n›rl›yor. Türkiye’nin toplam linyit rezervi 8 Rusya Federasyonu’nda büyük ölçekte üretiliyor
rinden söz ederken akla gelen ilk konulardan bi- milyar ton, buna karfl›l›k iflletilebilir rezerv mik- ve baflta gübre sanayii olmak üzere farkl› alanlar-
ri de enerji. Ancak enerji elde ederken h›zla yi- tar› 3,9 milyar ton düzeyinde. da kullan›l›yor. Türkiye’deki asfaltit sahalar›ysa
tirdi¤imiz do¤aya en az zarar vermek zorunda ol- Dünyada kömür tüketiminin sektörel da¤›l›- Güneydo¤u Anadolu bölgesinde. Petrolün ham-
du¤umuzu da göz ard› etmememiz gerekir. Dün- m›na bak›ld›¤›nda; termik santrallerin %62’yle maddesini içeren asfaltitin ev yak›t› olarak kulla-
ya enerji talebinin, nüfus art›fl› ve teknolojik ge- bafl› çekti¤i, çelik endüstrisinin %16, metal en- n›lmas›, baflta hava ve çevre kirlili¤i aç›lar›ndan
liflmelere ba¤l› olarak artmas› sonucu enerji kay- düstrisinin %10, di¤er endüstrilerin %5 paylara olmak üzere her yönden sak›ncal›.
naklar› olan kömür, do¤al gaz ve petrol gibi ya- sahip oldu¤u ve geriye kalan %5’lik pay›nsa fark- Sonuç olarak, Türkiye’nin fazla kaliteli olma-
k›tlar›n kullan›m› günümüzde de önemini koru- l› alanlarda kullan›ld›¤› gözlemleniyor. yan, fakat oldukça fazla say›da kömür rezervine
makta. Özellikle kömür; petrol ve do¤al gaz re- Kömür üretimi hem yeralt› hem de aç›k ocak sahip oldu¤u ve y›lda ortalama 50 milyon ton gi-
zervlerinin da¤›l›m›n›n dünyada belirli yerlerle s›- iflletmecilik yöntemleriyle gerçeklefltiriliyor. Ül- bi hiç de göz ard› edilemeyecek bir üretim yapt›-
n›rl› olmas› ve bu yüzden de baz› krizlere yol aç- kemizdeki toplam kömür üretiminin %90’› halen ¤›n› unutmayal›m. Bir anlamda ülkemiz termik
mas›na ba¤l› olarak daha da önem kazanm›fl, devlet denetiminde. Türkiye’de üretilen taflkömü- santral, sanayi ve ›s›nma amaçl› kömür potansi-
dünyadaki birçok ülke, hem daha güvenilir bul- rünün %55 gibi büyük bir bölümü çelik endüstri- yeli bak›m›ndan kendi kendine yetecek bir kay-
du¤u ve hem de kendi öz kaynaklar› kapsam›nda sinde, %25’i enerji, %18’i di¤er endüstri dalla- na¤a sahip ve e¤er özellikle Neojen sahalar›nda
oldu¤u için, çevre-duyarl› teknolojilere a¤›rl›k ve- r›nda, kalan %2’lik k›s›m›ysa ›s›tma amaçl› ola- kömür aramalar›na kaynak ayr›l›p bu çal›flmalara
rerek kömüre yönelmifl durumda. rak kullan›lmakta. Türkiye’de üretilen linyitin bafllan›rsa, kömür rezervlerimizin k›sa bir za-
Yaklafl›k 1,4 trilyon tonluk dünya toplam kö- yaklafl›k %80’inin termik santrallerde tüketildi¤i, manda iki, hatta üç kat artaca¤›n› tahmin etmek
mür rezervinin %31,6’s› linyit, %50,2’si bitümlü ülkemiz elektrik enerjisi üretiminin %35-40’›n›n hiç de zor de¤il. Türkiye’nin giderek artan ener-
ve %18,2’siyse alt bitümlü kömürlere ait. Yine termik santrallerden karfl›land›¤› göz önüne al›n- ji talebi dikkate al›nd›¤›nda enerji kaynaklar›n›n
yaklafl›k olarak toplam 330 milyar tonluk linyit d›¤›nda, linyit madencili¤inin elektrik enerjisi optimum flekilde kullan›lmas› gerekti¤i aç›k. Ay-
rezervinin %70’i dört ülkede (Almanya %17,1, sektöründeki pay› ve vazgeçilmezli¤i aç›kça gö- r›ca birincil enerji kaynaklar›n›n (kömür, do¤al-
Rusya Federasyonu %30,4, ABD %9,7 ve Avust- rülüyor. Kaliteli linyit yataklar›m›z›n azl›¤› ve gaz petrol ve benzeri gibi) ithal edilmesinin, eko-
ralya %12,8) toplanm›fl durumda. Türkiye’nin özellikle büyük flehirlerde h›zla büyüyerek halk›n nomik dengeleri de¤ifltirecek ölçüde döviz s›k›n-
dünya linyit rezervi içerisindeki %2,23’lük pay› sa¤l›¤›n› tehdit eden kömür kaynakl› hava kirlili- t›s› ileride de bu nedenle yaflanmaya devam ede-
dikkat çekici. ¤i sorununa çözüm getirmek amac›yla baz› bele- cek. Enerjinin ekonomik aç›dan stratejik öneme
Türkiye, linyit rezervleri ve üretim miktarlar› diyelerce konulan s›n›rlamalar, konut ve iflyeri sahip olmas› nedeniyle, baflta kömür olmak üze-
aç›s›ndan dünya ölçe¤inde orta düzeyde, taflkö- ›s›t›lmas›nda daha kaliteli olan ithal kömüre yö- re, olabildi¤ince yerli kaynaklara yönelme zorun-
mürü aç›s›ndansa alt düzeyde bir ülke olarak de- nelinmesine neden olmufl bulunuyor. Baflta y›ka- lulu¤u var.
¤erlendirilebilir. Türkiye’de taflkömürü rezervi ma ve briketleme olmak üzere, kömürlerimizden
yaln›zca Karadeniz k›y›s›ndaki Zonguldak bölge- homojen ve temiz bir yak›t elde etmek için ge- Prof. Dr. Orhan Kural
siyle s›n›rl› kalmakta. Antalya ve Diyarbak›r yöre- rekli olan teknolojilerin y›llar boyu ihmal edildi- ‹TÜ Ö¤retim Üyesi

B‹L‹M ve TEKN‹K 10 Ocak 2002



%6 kleer

Di¤er
%0,7
Hidro %7, ,6
1
Petrol %39,4
Kömür %22,4
kimyasal enerjiye çevrim verimi %7 ci-
var›nda. Yar›iletken bilefliklere dayal›
dörtlü hücrelerde bu verim, %12-20
Petrol ve Do¤al gaz %23

düzeylerine ulafl›yor. Ancak bu bile-


fliklerin monokristal yap›s› da, imalat- Do¤algaz Birincil enerji kaynaklar›.
lar›n› pahal› k›l›yor. Daha ucuza male- .

Dünyan›n en önemli enerji ve endüstri hammad- te zorlamak için bas›nçl› su gönderilir. Su s›cak
dilebilecek olan nanokristal yap›l›
desi olan petrol, kimyasal aç›dan oldukça karmafl›k olursa daha etkilidir. CO2 enjeksiyonu daha da iyi
hücre ikilileri de ayn› ifli, fakat flimdi- bir hidrokarbon kar›fl›m› olup; azot, oksijen ve kü- sonuç verir. Fakat gaz› pompalamak zor ve pahal›-
lik %4,5 verimle baflar›yor. Bu verim- kürt bileflenlerini de safs›zl›k olarak içerir. Petrol- d›r. Öte yandan, surfaktan denilen ve petrol zerre-
ler artt›kça, günefl enerjisinden suyun ler, gaz, s›v› ya da kat› halde bulunabilirler. Rafine ciklerinin, yüzey gerilimini azalt›p ak›flkanl›¤›n› art-
hidrolizi yoluyla hidrojen eldesi ucuz- edilmifl petrolden ay›rt etmek için ham petrol ola- t›ran kimyasallar ya da ayn› ifli gören bakteriler kul-
rak adland›r›lan s›v› petrol, ticari aç›dan en önemli lan›labilir.
layacak. Bu önemli, çünkü hidrojene Dünya enerji tüketiminde önemli bir paya sahip
olan›d›r. ‹mal edilmifl gazlardan (örne¤i LPG) farkl›
gelece¤in alternatif yak›tlar›ndan biri olan petrol ve do¤al gaz›n bölgeler baz›nda kan›t-
olan do¤al gazsa esas olarak metan a¤›rl›kl› olmak
gözüyle bak›l›yor. üzere en hafif hidrokarbonlardan oluflur. Yar›-kat› lanm›fl rezervleri (flu andaki ekonomik koflullarda
Hidrojen, enerji yo¤unlu¤u yüksek ve kat› durumdaki petrolsa çok büyük molekül a¤›r- %90 kesinlikle üretilebilecek de¤erler) oransal ola-
bir madde. Suyun elektroliziyle temiz l›klar› olan hidrokarbonlar› içerir. Bu türden petro- rak flöyle: Petrolde, Orta Do¤u %64, Kuzey ve Gü-
le, özellik ve kullan›mlar›na ba¤l› olarak asfalt, zift, ney Amerika %8’er, Avrupa ve Afrika %7’fler, Asya
bir flekilde elde edilebiliyor ve uygun
katran ya da bitüm ad› verilir. %6. Do¤al gazda, eski SSCB dahil olmak üzere As-
flekilde yak›ld›¤› takdirde, at›k ürün ya %39, Orta Do¤u %35, Güney Asya, Pasifik ve Af-
Ham petrolün özellikleri çok genifl s›n›rlar ara-
olarak yaln›zca su veriyor. fiimdiki s›nda de¤iflir. Hafif petroller (yüksek graviteli) ço- rika %7’fler, Kuzey ve Güney Amerika %5’er, Avru-
üretimi petrol ya da kömüre dayal›. ¤unlukla aç›k kahverengi, sar› ya da yeflil renkli, pa %3.
Temiz üretim yolu hidroliz. Fakat bu- a¤›r petroller (düflük graviteli) ise koyu kahverengi Ülkemiz, jeolojik yap›s› nedeniyle, ham petrol
nun için elektri¤e gereksinim var ve ya da siyah renklidir. Yüksek graviteli petrollerin ra- ve do¤al gaz aç›s›ndan zengin de¤il. Ham petrol sa-
finerilerde ifllenmesiyle a¤›rl›kl› olarak benzin, gaz- halar› Güneydo¤u Anadolu’da, do¤al gazsa Trakya
e¤er elektri¤inizi fosil yak›ttan üreti- bölgesinde yo¤unlaflm›fl durumda. Halen bilinen en
ya¤› ve motorin gibi hafif ve beyaz ürünler elde edi-
yorsan›z, kaçmaya çal›flt›¤›n›z kareye büyük petrol saham›z Bat› Raman. 2000 y›l›nda
lirken, düflük graviteli petrolün ifllenmesiyle daha
geri dönmüfl oluyorsunuz. Bu soru- çok fuel oil ve asfalt gibi a¤›r ve siyah ürünler elde TPAO sahalar›ndan 13,5 milyon varil (yaklafl›k 2
nun çözümü de suyun, günefl enerji- edilir. milyon ton) ham petrol üretilmifl olup, bu rakam ül-
sinden elde edilen elektrikle hidolizin- Petrolün oluflumu hakk›nda ileri sürülmüfl bir ke toplam üretiminin %72’sine karfl›l›k gelmekte.
çok kuram olmas›na karfl›n bilim adamlar›n›n ço- Üretilen bütün petroller a¤›r petrol tipinde. Üretim-
de yat›yor. Fotovoltaikler ucuzlar da
¤unlu¤u petrolün, milyonlarca y›l önce yaflam›fl bit- se y›llar baz›nda azalmakta ve halen ülke gereksini-
bu mümkün olursa e¤er, hidrojen, ye- minin yaklafl›k %12’sini karfl›lamakta. Dünya Ener-
ki ve hayvanlar›n kal›nt›lar›n›n denizlerde biriken
ni bir yenilenebilir enerji formlar› zin- ji Konseyi verilerine göre Türkiye’nin enerji gerek-
çökel katmanlar alt›nda ve oksijensiz bir ortamda
cirinin bir halkas›n› oluflturacak ve su- çürüyerek yüksek bas›nç ve s›cakl›k alt›nda ayr›flma- sinimi sürekli olarak artt›¤› için (y›lda yaklafl›k
yun elektroliziyle hidrojen elde edilip, s›ndan olufltu¤unu ileri süren organik kuram› sa- %4,3) ham petrol aç›s›ndan devaml› aç›lan bir fark
hidrojenin yak›lmas›yla da suya geri vunmakta. Oluflan petrol, bas›nç alt›nda s›k›flan bu söz konusu.
kayaçlardan küçük damlalar halinde s›zarak daha Ülkemizdeki do¤al gaz üretimi 612 milyon m3
dönülecek. Öte yandan, temiz bir fle-
gözenekli bir kayaç olan hazne kayaç ya da rezer- olup, tüketimin yaklafl›k %6,5’u kadar. Duyulan ge-
kilde ve yüksek verimle yak›labilmesi reksinimin önemli bir k›sm› boru hatlar›yla Rus-
vuara göç eder. Hazne kayac›n üzerinde petrolün
için yak›t hücreleri teknolojisinin ge- yükselerek kaçmas›n› engelleyen geçirimsiz bir örtü ya’dan sa¤lanmaktad›r. De¤iflik kaynaklardan al›-
liflmesine gereksinim var. Ayr›ca, tafl›- kayaç bulunur. Hazne kayaç içerisinde hidrokarbon- nan do¤al gaz›n yeralt›nda depolanmas› için TPAO
ma ve depolamas› da, ayr› bir sorun lar yo¤unluklar›na göre yukar›dan afla¤›ya do¤ru; ve BOTAfi taraf›ndan 2005 y›l›n› hedefleyen çal›fl-
oluflturuyor ve bu sorunun çözümü gaz-ham petrol-su fleklinde yer al›rlar. Do¤al gaz re- malar bafllat›lm›fl durumda.
zervuarlar›ndaysa sadece su ve gaz bulunur. Dünya ve ülkemiz için gelecekte önemli bir
için çeflitli alternatifler üzerinde çal›fl›- enerji kayna¤› oluflturabilecek "do¤al gaz hidratla-
Dolay›s›yla petrol, ço¤u kez san›ld›¤› gibi yeral-
l›yor. Özet olarak; e¤er hidrojenin fo- r›" da petrol ve do¤al gaz kapsam›nda ele al›nabi-
t›nda göller halinde de¤il, uygun kayaç tabaklar›n›n
tokimyasal hücrelerde günefl enerjisiy- gözeneklerinde bulunur. Bu kayaç t›pk›, su emdiril- lir. Gaz hidratlar›, suyun ve metan›n bir kar›fl›m›
le üretimi, karbon nanoyap›larda ya mifl bir süngerin plastik bir pofletin içine konduktan olup kristal bir yap›ya sahiptirler. Bütün dünyadaki
da bir di¤er sistemle tafl›nmas›, yak›t sonra, pofletin a¤z›n›n iyice ba¤lan›p süngerin de hidrat rezervlerinin toplam miktar›n›n, bilinen bü-
olabildi¤ince s›k›ld›¤› duruma benzer. Üstteki geçi- tün hidrokarbon kaynaklar›n›n iki kat› oldu¤u ileri
hücrelerinde yak›lmas› ekonomik ve
rimsiz kayaçta, (ortalama 500 m derinli¤inde) bir sürülmekte. Karadeniz’in de do¤al gaz hidratlar›
güvenli bir hale gelecek olursa, temiz aç›s›ndan bir potansiyeli oldu¤una inan›lmakta.
kuyu aç›ld›¤›nda, gözeneklerdeki petrol yüksek ba-
bir enerji depolama sistemi olufltura- s›nç alt›nda oldu¤u için, kuyudaki düflük bas›nca Sonuç olarak, dünyan›n sürekli artan enerji ta-
ca¤› ve bu arada gelece¤in otomobil do¤ru s›zmaya bafllar. Petrol e¤er ak›flkansa (visko- lebinde önemli bir yer tutan petrol ve do¤al gaz›n
yak›t› olaca¤› kesin. Fakat önce tafl›- zitesi düflük) kuyunun verimi (varil/gün) yüksektir. bilinen ve olas› rezervlerinin önümüzdeki yüzy›lda
ma ve da¤›t›m sorunlar›n›n halledilip Fakat, kuyudan petrol ç›kart›ld›kça gözenekli yap› bu talebi karfl›lamada yetersiz kalaca¤› göz önüne
rahatlar, bas›nc› düfler ve petrol zerrecikleri daha al›narak, hem bu kaynaklar›n verimli kullan›lmas›,
gerekli altyap›n›n oluflturulmas› ge-
yavafl s›zmaya bafllar. Hele rezervden daha h›zl› pet- hem de yenilenebilir enerji kaynaklar›na yönelinme-
rek. rol çekebilmek için çevrede baflka kuyular da aç›l›p si gerekti¤i ortaya ç›k›yor.
Bunlar, enerji gelece¤inin sundu¤u çal›flt›r›lm›flsa, bu durum daha erken gerçekleflir.
umut ›fl›klar›ndan baz›lar›. Ancak hep- Kuyu verimi düflmüfltür ve sonunda terkedildi¤i za- Prof. Dr. Tanju Mehmeto¤lu
man, gözenekli yap›daki petrolün yar›dan fazlas› hâ- ODTÜ Petrol ve Do¤algaz Müh. Böl. Bflk.
si geliflme aflamas›nda. Bugünün
lâ afla¤›dad›r. Çünkü ola¤an yöntemlerle, mevcut
ad›mlar›n›n bugünün koflullar›na göre Kaynaklar
rezervlerin ancak %20-40 kadar› ç›kart›labilir. Bu
atmas›, ve kullan›ma haz›rm›fl izleni- oran› yükseltmek için, sahadaki verimi düflmüfl di-
1. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl›¤› "Do¤al Kaynaklar sayfa-
s›"; http://www.enerji.gov.tr/dogal/petrol.htm
mine kap›l›p karar süreçlerinin felce ¤er kuyulardan baz›lar›n›n ya da yeni aç›lan bir ku- 2. Uluslararas› Eneji Ajans›; http://www.iea.org/
3. Dünya Enerji Konseyi;http://www.worldenergy.org
u¤ramamas› gerekiyor. yunun içine, petrol zerreciklerini daha h›zl› hareke-

Ocak 2002 11 B‹L‹M ve TEKN‹K


TemiZ
rak enerji üretimlerini art›rmalar› gere-
kiyor. Kifli bafl›na y›lda, geliflmifl ülkeler
ortalamas›n›n onda biri kadar az enerji
tüketiyorlar, ama üretimlerinin enerji
Atmosfere, iflletme s›ras›nda net ola- dan sübvansiyon gerektiriyor. Nitekim yo¤unlu¤u yüksek. ABD'de birim gayr›
rak kirletici salmayan enerji türleri; hid- Almanya, fosil kaynaklardan 5 cente el- safi yurtiçi has›la (GSY‹H) için 12,66 mil-
ro, rüzgâr, günefl, jeotermal, biyokütle de edebildi¤i kilowattsaat elektri¤in, yon joule (MJ/dolar) harcan›rken, bu mik-
ve nükleer. OECD ülkelerinin hidropo- güneflten elde edilenine 45 centin üze- tar Türkiye’de 15,7, Hindistan'da 32,71,
tansiyelleri büyük oranda kullan›ma rinde fiyat ödeme yükümlülü¤üne gir- Çin'deyse 48,53 MJ/dolar’› buluyor. Çün-
girmifl durumda. Öte yandan, büyük mifl bulunuyor. Çünkü bu ülkeler; mev- kü gerekli yat›r›mlar› gerçeklefltireme-
hidroelektrik santrallerin yap›m›na kar- cut enerji tüketim pastas›n›n ve atmos- diklerinden, enerjiyi tasarruflu kullana-
fl› sosyal ve çevresel itirazlar var. Dola- fer emisyonlar›n›n orans›z büyük bir m›yorlar. Sat›n al›m gücü düflük olan
y›s›yla bu alanda fazla bir geniflleme k›sm›ndan sorumlu olduklar›n›n fark›n- tüketiciler ellerindeki ekipman sto¤unu
olana¤› yok. Günefl enerjisi, toplay›c›lar dalar.. Bu ülkeler, enerji üretim ve tü- uzun, örne¤in elektrikli ev aletlerini 15-
arac›l›¤›yla s›cak su gereksinimini des- ketim süreç ve kal›plar›ndaki, geçen 20 y›l sürelerle kullan›yor. Enerji veri-
teklemek aç›s›ndan ekonomik ve bu yüzy›l›n infla etmifl oldu¤u girift, kat› ve mi yüksek yeni modellerin piyasaya s›z-
amaçla halen yayg›n olarak kullan›l›- olumsuz al›flkanl›klar› k›rmaya çal›fl›- ma h›z› düflük. Dolay›s›yla donan›m
yor. Çok daha yayg›nlaflabilir, ancak bu yorlar. Dolay›s›yla, yenilenebilir kay- üretici firmalar, enerji tasarrufuna yö-
gereksinimin toplam tüketim içindeki naklar›n pay› kamu deste¤iyle artacak nelik araflt›rma gelifltirmeye, hemen hiç
pay› s›n›rl›. Parabolik aynalarla bu kay- ve önümüzdeki dönemde geliflmifl Bat›- kaynak ay›ram›yorlar. Elektrik santral-
naktan güç üretimiyse pahal› ve flimdi- l› ülkeler için, birim enerji üretim mali- leri verimle çal›flt›r›lam›yor; moderni-
lik sadece prototip örnekleri var. Rüz- yetleri, belirleyici faktör olmaktan ç›ka- zasyona gereksinimleri var. ‹letim ve
gâr santralleri fiyatça ekonomiklik s›n›- cak. Buna tahammülleri var, çünkü da¤›t›m flebekelerinin kay›p kaçak
r›na, güç düzeyi olarak da 1 Mw düze- zenginler. Fakat her fleye karfl›n, mev- oranlar› yüksek; yenilenmeleri gereki-
yine ulaflt›. Fosil rakipleriyle yar›flabili- cut teknolojilerle bu kaynaklar›n kitle- yor. Az enerji tüketiliyor, ama bu ener-
yor. Ama günefl ve rüzgâr kesintili sel gereksinime, en az›ndan yak›n gele- ji ço¤unlukla kirli kaynaklardan üretili-
enerji kaynaklar›; varsa var, yoksa yok. cekte ve büyük oranlarda yan›t verebil- yor. Yeni ve yenilenebilir kaynaklara
Olmad›klar› zaman da kullan›labilmele- mesi mümkün görünmüyor. Nitekim yönelmeleri gerekiyor. Ama bu kaynak-
ri için depolan›p saklanmalar› laz›m. bu alanda en kararl› görünen ülkeler- lar, en az›ndan ç›plak maliyetler aç›s›n-
Bu, baflka enerji formlar›na dönüfltürül- den ABD, 1999 y›l›nda hidro d›fl› yeni- dan, flimdilik daha pahal›. Dolay›s›yla,
melerini gerektiriyor. Fakat devreye so- lenebilir kaynaklardan, 96,7 milyon çevre maliyetleri de hesaba kat›ld›¤›
kulan her çevirim, toplam enerji verimi- TJ'lük toplam enerji tüketiminin sadece takdirde asl›nda daha pahal› olabilen
nin daha da azalmas› anlam›na geliyor %0,12’sini (0,114 milyon TJ), 2,550 üretim süreçlerine mahkum gibiler. K›-
ve sonuç olarak, bu enerji daha da pa- Tws’lik toplam elektrik üretimininse sa vadede ucuz görünen çözümlere yö-
hal›ya mal oluyor. Halbuki, fotovoltaik- %2,9’unu sa¤lam›fl bulunuyor. neldiklerinden, uzun vadede daha yük-
lerle günefl enerjisinden do¤rudan sek bedeller ödüyorlar. Sonuçta, ayn›
elektrik eldesi bile halen (>4.000 Aptal De¤il, Fakir!.. ifli yaparken çevreyi ve dünyam›z›, ge-
dolar/kw) çok pahal›. Buna karfl›n, ge- liflmifl Bat›l› ülkelere oranla daha fazla
liflmifl Bat›l› ülkeler yenilenebilir enerji Geliflmekte olan ülkelerin durumuy- kirletiyorlar. Bu ülkeler durumlar›n›n
kaynaklar› konusunda cesur ad›mlar at- sa çok farkl› ve seçenekleri çok daha fark›ndalar elbette; ama fark›ndal›k yet-
maya haz›rlan›yorlar. ABD'de Clinton dar. Ekonomileri halen küçük ve nüfus- miyor. Çünkü en k›t olan kaynaklar›
yönetimi, 1 milyon konut ve iflyeri çat›- lar› y›lda %2-3 düzeyin- sermaye. Günü birlik harcamalara güç-
s›n›n, 'yerinde kullan›m' amac›yla foto- de art›yor. Mümkün ola- leri zar zor ve belki yetiyor, uzun vade-
voltaik panellerle donat›lmas› için vergi bildi¤ince h›zl› büyüme- li yat›r›mlarsa sürekli erteleniyor. Dola-
teflvikleri getiren bir program› bafllat- leri, buna y›s›yla, uzun vadeyi göremiyormufl da
m›fl bulunuyor. Almanya rüzgâr enerji- paralel ola- sadece k›sa vadeli hesaplar peflinde ko-
si alan›nda bafl› çekiyor ve 5400 Mw ku- flan ‘aptal’ insanlar gibi davranmak zo-
rulu güce sahip. Avrupa Birli¤i Enerji runda kal›yorlar. Çünkü fakirli¤in o
Bakanlar› yenilenebilir kaynaklar›n malum, pahal› ve aptalca görünen k›s›r
2010 y›l›na kadar, birli¤in toplam elekt- ABD AB Türkiye döngüsüne yakalanm›fl durumdalar.
Nüfus 300 milyon Nüfus 370 milyon Nüfus 60 milyon
rik enerjisi üretimindeki pay›n›n Dünya nüfusunun %5’i Dünya nüfusunun %6’i Dünya nüfusunun %1’i Halbuki, paradoksal bir biçimde ifade
Tüketti¤i enerji 96,7 milyon TJ Tüketti¤i enerji 66,15 milyon TJ Tüketti¤i enerji 3 milyon TJ
%22’ye ç›kart›lmas›n› hedefliyor. Bun- Dünya’ya oran› %25 Dünya’ya oran› %16 Dünya’ya oran› %0.75 etmek uygunsa flunu hiç unutmamak
Kifli bafl›na atmosfere sal›nan Kifli bafl›na atmosfere sal›nan Kifli bafl›na atmosfere
lar kararl› ad›mlar ve di¤er kaynaklar- karbon 5,6 ton karbon 2,4 ton sal›nan karbon 0,8 ton laz›m: Bat›l› toplumlar bugün en ak›lc›

B‹L‹M ve TEKN‹K 12 Ocak 2002


Enerjiler
enerji tasarruf yöntemlerini hayata geçi- rikimiyle, bugünü bilimin ve tekni¤in, k›- de bolca var ve nereye gidece¤ini bilemi-
rebiliyor ve temiz enerjiye yönelebiliyor- sacas› akl›n iflaret etti¤i biçimde flekillen- yor. Ancak sermaye ak›fl›n›n geliflmekte
larsa e¤er, bu, enerjiyi geçmiflte son de- dirme olana¤›na sahipler. Bu elbette ge- olan ülkelere üretken biçimlerde yönele-
rece müsrif ve çok daha kirli flekillerde liflmekte olan ülkelerin de ayn› kirli yolu bilmesi için, bu ülkelerin sermaye ve
kullanm›fl olmalar› sayesinde. Çünkü izlemesi gerekti¤i anlam›na gelmiyor. enerji piyasalar›n›n serbestleflmesi, yeni
geçmiflin o kirli ve müsrif enerji kulla- Tam tersine, onlar›n içinde bulundu¤u yasal düzenlemelere gidilmesi gerekiyor.
n›m süreçleriyle baflard›klar› üretim so- k›s›r döngüyü k›rabilecek teknoloji ve Bu sürecin k›sa zaman kesitlerine s›k›fl-
nucu sa¤lad›klar› altyap› ve sermaye bi- sermaye birikimi, geliflmifl Bat›l› ülkeler- t›r›lmaya çal›fl›lmas› ve sonuç olarak ile-
ri geri ad›mlar at›lmas›, karfl›l›kl› güven-
sizli¤e ve malum sosyal çalkant›lara yol
Nükleer Seçenek
.
aç›yor. Bat› kaynakl› sermaye geliflmek-
te olan ülkelere ürke ürke, en yüksek
Geriye nükleer enerji kal›yor. Fakat bu kayna- kar marjlar›n›n peflinde, s›n›rl› miktarlar-
¤›n da sorunlar› var. Nükleer santraller hemen her da ve k›sa vadelerle geliyor. En ufak be-
ülkede, baz› kamuoyu kesimleri taraf›ndan yeterin- lirsizlikler karfl›s›nda da, yaratt›¤› ya da
ce güvenli bulunmuyor. Halen üzerinde çal›fl›lan yarataca¤› istikrars›zl›klara ald›rmaks›-
‘yap›s› bak›m›ndan güvenli’ tasar›mlar›n hayata ge-
z›n kaç›p gidiyor. Sonuç olarak, gelifl-
çirilmesi gerekiyor. Öte yandan birim enerji üretim
maliyetleri santraldan santrale çok de¤ifliyor. Oy- mekte olan ülkeler aç›s›ndan yabanc›
sa, güç üreticileri maliyetleri net olarak görebil- sermaye, Bat›l› finans merkezlerine zin-
mek istiyor. Daha önceleri hesaba kat›lmayan, rad- cirle ba¤l› birer balyoz topuna dönmüfl
yoaktif çevre kirlenmesi ve santrallerin ömürlerini durumda; girerken de y›k›yor ç›karken
tamamlad›ktan sonra devre d›fl› b›rak›lmalar› (‘de- de. Halbuki Bat›l› ülkelerle geliflmekte
comissioning’) maliyetleri tart›flmal› boyutlara p›s› muhafaza kabu¤una gerek b›rakmad›¤›ndan,
ulaflm›fl durumda ve bu maliyet unsurlar›n›n sa¤l›k-
olan ülkeler aras›nda hayata bak›fl ve fel-
maliyeti daha düflük. Bu maliyet fark›, kalbin yeral-
l› tespiti için gerekli deneyim az. Di¤er yandan, 11 t›nda inflas› için gereken ek güvenlik harcamas›na sefe aç›s›ndan biraz benzerlik olsa, iliflki-
Eylül sald›r›lar›n›n ard›ndan, benzeri eylemler kar- ayr›labilecek. ler daha sakin, ak›lc› ve üretken olacak.
fl›s›nda savunmas›z kalacaklar› endiflesiyle yeralt›n- Nükleer santrallerin bir de at›k yak›t sorunu Bu yak›nlaflman›n sa¤lanmas›, insanl›-
da yap›lmalar› öneriliyor. Bu da yine, maliyet art›- var. Uzun vadeli depolanmak üzere camlaflt›r›l›p ¤›n mevcut birikimlerini daha rahat pay-
r›c› bir güvenlik özelli¤i. Kullan›lm›fl yak›tlardan çelik varillere konularak yeralt› galerilerinde sak- laflabilmesi için bir zorunluluk. Bunun
kaynaklanan radyoaktif at›klar›n gereken sürelerle lanmalar› öngörülüyor. Kritik süre ilk 500 y›l ve
güvenli depolanmalar› için, kamuoylar› aç›s›ndan da tek bir arac› var, e¤itim. O da gelifl-
bu sürenin uzunlu¤u ürkütücü. Bunca uzun süre-
daha ikna edici çözümlerin üretilmesi ya da kamu- lerle yüksek düzeyde radyoaktivite alt›nda kalan mekte olan ülkelerde ço¤u zaman, fakir-
oylar›n›n mevcut çözüm önerilerine ikna edilmesi cam ya da çeli¤in, bilinenden farkl› davranabilece- li¤in o malum ‘aptalca ve pahal› k›s›r
gereksinimi var. Bütün bunlara karfl›n nükleer ¤inden endifleleniliyor. Bu hususlar›n üzerinde ça- döngüsü’ içerisinde ‘tasarruf önlemle-
enerji, OECD ülkelerinin Kyoto Protokolü yüküm- l›fl›lmas› gerekiyor. Tasar›m güvenliymifl gibi gö- ri’ne kurban gidiyor.
lülüklerini yerine getirmeye karar vermeleri halin- rünse de, her aflamas›na güvence getirilmesi, en K›sacas›, füzyon enerjisinin ya da
de, al›c› gözle tekrar gözden geçirmek zorunda ka- baflta da kamuoylar›nca tart›fl›l›p irdelenmesi za-
lacaklar› bir seçenek gibi görünüyor. Yenilenebilir man gerektiriyor.
yüksek verimli çevrimlerin ans›z›n eko-
kaynaklar›n yüksek maliyeti yan›nda, nükleer sant- Füzyon çal›flmalar›ndaysa, enerji dengesinin le- nomik hale gelmesi gibi beklenmedik
rallere getirilecek ek güvenlik unsurlar›n›n ek mas- he çevrilmesi gerekiyor. Ancak bu yap›labilse bile teknolojik geliflmeler yaflanmad›¤› tak-
raflar›n› da üstlenecekler. Buna da tahammülleri malzeme sorunlar› var. Örne¤in tokamak tipi reak- dirde, dünyam›z›n bu yüzy›l›n ilk yar›s›n-
var, çünkü zenginler. törlerde, plazman›n kendisi manyetik alanlarla s›- daki enerji gündemi, karmafl›k ve al›n-
Fosil yak›tlar› daha az kullanman›n bir di¤er n›rlanmakla beraber, füzyon odas› duvarlar› 14
yolu, elektri¤i nükleer enerjiyle üretmekten geçi-
mas› zor kararlarla dolu. Herhalde en
MeV’luk nötronlar›n bombard›man›na tabi olacak.
yor. Bu alandaysa, daha güvenli santral tasar›mla- Radyasyon k›r›lganl›¤› yine gündemde. Gerçi oda- do¤al geliflim çizgisi, her ülkenin, kendi-
r› gelifltiriliyor. Bunlardan en ümit vaadeden bir ta- n›n duvar›n› uranyumla battaniyeleyip hibrid tasa- ne özgü koflullara, en uygun çözümlere
nesinde, yak›t mikroküreleriyle doldurulmufl top- r›ma geçmek ve bu yüksek enerjili nötronlar› ya- yönelmesi. Enerji alan›nda bu çözümler,
lardan oluflan kalp, gazla so¤utuluyor (PBMR, vafllat›p fisyonda kullanmak mümkün. Ancak, oda- sadece bir ya da di¤er kayna¤›n de¤il,
‘Pebble Bed Modular Reactor’). Yak›t toplar› kalbe n›n duvar malzemesinden kopan, diyelim birkaç mevcut kaynaklar›n optimal bir kar›fl›m›-
sürekli girip ç›k›yor. Dolay›s›yla, sürekli gözlenip demir ya da uranyum atomu plazmaya girecek
kusurlu olanlar›n›n devre d›fl› b›rak›lmas› mümkün. n›n kullan›m›nda yat›yor. Bu optimal ka-
olursa, hafif ve h›zl› çekirdeklerin hakim oldu¤u
Öte yandan, reaktör kapat›ld›¤›nda art›k ›s›s›n› bir ortamda a¤›r ve yavafl çekirdekler dolaflmaya r›fl›m›n ne olaca¤›na her toplum tabii ki
emebilmek aç›s›ndan, do¤al konveksiyon yeterli. bafllayacak. Bu, plazman›n so¤umas› anlam›na ge- risk, maliyet ve mükafat unsurlar›n› ken-
Bu özellik, so¤utucu kayb› kazas› olas›l›¤›n› orta- liyor ve plazmay› sil bafltan kurmay› gerektiriyor. di alg›lay›fl biçimlerine göre tartarak
dan kald›r›yor ve reaktörü, ‘yap›s› aç›s›ndan gü- Bu problemler de çözüm bekleyenlerden. karar verecek. Sonuç olarak da maliyet-
venli’ k›l›yor. 150 Mw’l›k üniteler halinde infla edi- Bütün bunlar fosil yak›t kullan›m›nda tasarruf lerini üstlenip, geitirilerinden yararla-
lebilmesi, de¤iflik düzeylerdeki güç gereksinimleri- için. Bir de alternatif enerji kaynaklar›n›n gelifltiril-
ne yan›t verebilmesine olanak tan›yor. Güvenli ya- mesine çal›fl›l›yor.
nacak.
Dünyam›za hay›rl› olsun.

Ocak 2002 13 B‹L‹M ve TEKN‹K


Nükleer ürünleri’ denilen orta büyüklükte iki
çekirdek, ayr›ca baz› radyasyon parça-
c›klar› ve iki ya da üç de h›zl› nötron
ç›kar. E¤er bu h›zl› nötronlar yavaflla-
t›labilir ve bu arada yutulmazlarsa, di-
¤er U-235 çekirdekleri taraf›ndan yu-
tulup yeni fisyonlara, buradan ç›kan
h›zl› nötronlar yavafllat›l›p, yine yeni
fisyonlara yol açabilir. Böylelikle bir
‘zincirleme tepkime’ ortam› kurulmufl
olur. Bunu baflarabilmek için ortam›n
kimyasal kompozisyonunu, geometri-
sini ve boyutlar›n› uygun flekilde seç-
mek gerekir. Söz konusu ortama, nük-
leer reaktörün kalbi denir. Bir nükle-
er santrali di¤er termik santrallerden
farkl› k›lan, bu kalptir. Di¤er bileflen-
ler hemen hemen ayn›d›r.
H›zl› nötronlar en iyi, küçük kütle-
li çekirdeklerle çarp›flt›r›larak yavaflla-
t›labilir. Bu amaçla, hidrojen ve hidro-
jenin tek nötronlu izotopu olan döter-
yum, karbon gibi çekirdekler kullan›-
labilir. Örne¤in suda hidrojen, ‘a¤›r
su’da da döteryum boldur. Dolay›s›yla
yavafllat›c› olarak kullan›labilirler.
Fisyon ürünleri fisyondan ç›kt›kla-
r›nda büyük kinetik enerjiye sahiptir-
ler ve yollar› üzerindeki çekirdeklere
çarparak sonunda durur, bu arada or-
tam›n ›s›nmas›na yol açarlar. Bu ›s›n›n
ortamdan emilmesi gerekir. Aksi hal-
Nükleer enerji atomun çekirde¤iyle lar›n çarpmas›yla parçalanabilen çe- de kalp erir. Ama zaten bu ›s›, elektrik
ilgili bir olay olup, iki flekilde elde edi- kirdeklerin ‘fisil’ oldu¤u söylenir ve U- enerji üretiminde kullan›lacakt›r. E¤er
lebilir. Bunlardan birincisi iki küçük 235 de fisildir. Her gram› 2,5 ton kö- yavafllat›c› olarak su kullan›l›yorsa, bu
çekirde¤in birlefltirilmesi, yani füzyon, mür eflde¤eri enerji içerir. su ayn› zamanda so¤utma iflini de ya-
ikincisiyse büyük bir çekirde¤in parça- U-235 çekirde¤i yavafl bir nötron par ve bir taflla iki kufl vurulmufl olur.
lanmas›, yani fisyondur. Asl›nda nük- yutup parçaland›¤›nda ortaya; ‘fisyon Uranyum yak›t genel olarak kapsüller
leer enerjinin, kendili¤inden oluflmas›
nedeniyle insan müdahalesine olanak Candu 6 reaktörü yakıt olarak doğal
tan›mayan bir üçüncü flekli daha var uranyum kullanıyor. Reaktör kalbini
ve bu, yap›s› karars›z olan 'radyoaktif' soğutmak ve nötronları yavaşlatmak
Buhar içinse, ağır sudan yararlanılıyor.
çekirdeklerin daha kararl› yap›lara dö- Reaktör Binası
nüflmeleri s›ras›nda a盤a ç›kan 'bo-
zunma ›s›s›'. Buhar Jeneratörü
Halen ticari olarak enerji üreten Türbin Binası
nükleer santrallerin iflleyifli, çekirdek
Yakıt
parçalanmas›na, yani fisyona dayal›. Yükleme
Reaktör Türbin Jeneratör
Yak›tlar› uranyum. Do¤ada bulunan Makinesi
Soğutucu
uranyum neredeyse bütünüyle proton Su
say›lar› ayn› (92), nötron say›lar›ysa çevrimi

farkl› olan U-235 ve U-238 izotoplar›n-


dan oluflur. H›zl› ya da yavafl nötron-

B‹L‹M ve TEKN‹K 14 Ocak 2002


enerji
rji
halinde üretilip zirkonyum alafl›m›n-
dan oluflan tüpler içine yerlefltirilir ve
so¤utma suyu bu çubuklar çevresinde
gezdirilir. Suyun, mevcut yüksek s›-
cakl›klarda buharlaflmamas› için yük-
sek bas›nç alt›nda tutulmas› gerekir.
Bu yüksek bas›nçl› su, daha düflük ba-
s›nçl› ikinci bir devredeki suyun ›s›t›l-
mas›nda kullan›l›r ve ikinci devrenin
s›cak suyu bir buhar üretecine, buhar
da bir türbine gönderilir. Türbin ka-
natlar›na çarpan yüksek bas›nçl› bu-
har türbini çevirir, türbine ba¤l› bir je-
neratör de elektrik üretir. üretiminin reaktörün kapat›lmas›ndan sel etkileri vard›r.
Dolay›s›yla nükleer reaktör tipleri, sonra da devam edece¤i anlam›na ge- Öte yandan, reaktör kalbindeki
kulland›klar› so¤utucu ya da yavafllat›- lir. Yani, bir kömür santralinde kaza- uranyum yak›t zamanla fakirleflir ve
c›n›n türüne göre adland›r›l›rlar: Ba- na kömür küreklemeye son vermekle belli bir noktadan sonra de¤ifltirilmesi
s›nçl› Su Reaktörü (‘PWR’), Bas›nçl› enerji üretimine son verilmifl olurken, gerekir. 'Kullan›lm›fl yak›t'lar kimya-
A¤›r Su Reaktörü (‘PHWR’), ‹leri Gaz bir nükleer reaktör kapat›lm›fl, yani sal yöntemlerle parçalan›p, içlerindeki
So¤utmal› Reaktör (‘AGCR’) gibi. kalpteki zincirleme reaksiyon durdu- ifle yarar izotoplar al›n›r. Geride kalan
Fisyon ürünleri karars›z çekirdek- rulmufl olsa bile, enerji üretimi, kapat- kimyasal çözeltilerde, 'üst düzeyde
lerdir ve oluflumlar›ndan bafllayarak madan önceki güç düzeyinin yaklafl›k radyoaktif' olan, ancak ifle yaramayan
bozunma e¤ilimindedirler. Bozunma %10’uyla bafllay›p, eksponansiyel bi- çekirdekler kal›r. Bu 'üst düzeyde rad-
s›ras›nda gama ›fl›nlar› gibi yüksek çimde azalarak devam eder. Bu 'bo- yoaktif s›v› at›klar'›n gelifligüzel at›l-
enerjili elektromanyetik ya da alfa par- zunma ›s›s›'n›n emilmesi gerekir ve mamas›, çevreye zarar vermemeleri
çac›¤› denilen helyum çekirde¤i ile, bir kaza durumunda bunun yap›lama- için özenle z›rhlan›p saklanmas› gere-
elektron, pozitron gibi parçac›k rad- mas›, bir nükleer santral için düflünü- kir. Ta ki radyoaktiviteleri zarars›z dü-
yasyonlar› ›fl›nlarlar. Dolay›s›yla ‘rad- lebilecek en ciddi kaza senaryosunu zeylere inene kadar.
yoaktif’tirler. Bozunma sonucu ortaya oluflturur. 1979’daki ‘Three Mile Is- Radyoaktivite, dünyam›z›n yabanc›
ç›kan çekirdeklerin baz›lar› da radyo- land’ ve 1986’daki Çernobil kazalar›n- oldu¤u bir konu de¤il. Yerküreyi olufl-
aktiftir. K›sacas›, birkaç ay süreyle ça- da böyle birer durum yaflanm›fl, bu turan madde, bu maddenin y›ld›zlar-
l›flt›r›lan bir reaktörün kalbinde 800 ikincisinde kalbin koruma z›rh› olma- daki oluflum sürecinden kalma büyük
kadar farkl› çekirdek oluflur ve kalpte, d›¤› için radyoaktivite sto¤u çevreye miktarlarda radyoaktivite içeriyor. Bu
çal›flma gücünün her megawat’› için 1 da¤›larak, çevre ülkeleri de etkileyen radyoaktivitenin bozunma ›s›s›, mag-
megaCurie (1 Curie=saniyede 37 mil- ciddi sorunlara yol açm›flt›r. Çünkü madan yerkabu¤una do¤ru yüksele-
yar bozunum) düzeyinde bir radyoak- radyoaktivitenin canl› organizmalar rek, di¤eri günefl ›fl›nlar› olmak üzere,
tivite sto¤u birikir. Bu aktivite, enerji üzerinde, olumsuz genetik ve beden- yerkabu¤unun iki ana ›s› kayna¤›n-
dan birini oluflturuyor. Yerkabu¤u bir
yandan da, ›s›nan her cismin yapt›¤›
gibi, ›fl›n›m yoluyla uzaya enerji yay-
›yor. Bu ›fl›ma kayb›n›n fliddeti s›cakl›-
¤›n küpüyle orant›l› olup, s›cakl›ktan
çok daha h›zl› art›yor. Sonuç olarak,
radyoaktif bozunman›n içeriden, gü-
nefl ›fl›nlar›n›n d›flar›dan ›s›tma katk›-
lar› ve ›fl›n›mla ›s› kayb›n›n toplam›,
yerkürenin net olarak ›s› kaybetmesi
yönünde. Yani dünyam›z, radyoaktivi-
tenin ›s›l katk›s› olmam›fl olsayd› flim-
diye kadar çoktan so¤uyup kaskat›
hale gelmifl olacakken, oluflumundan
4,5 milyar y›l sonra hâlâ so¤umaya
devam ediyor. Radyoaktif bir madde-

Ocak 2002 15 B‹L‹M ve TEKN‹K


nin aktivitesinin yar›ya inmesi için ge- gan hale geliyor. Diyelim camla birlik-
reken zamana ‘yar› ömür’ deniyor ve te çelik engeli de kayboldu. Bu du-
böyle bir maddenin aktivitesini art›k rumda radyoaktif çekirdeklerin galeri
kaybetmifl oldu¤unu söyleyebilmek duvarlar›ndan s›z›p, yeralt› sular›na
için, parmak kural› olarak ‘10 yar› kar›flmas›ndan endifleleniyor. Ama
ömür’ün geçmesi gerekiyor. Nükleer söz konusu galerilerin duvarlar›n›
reaktör at›klar› aras›nda; Stronsiyum- oluflturan kaya formasyonlar›nda, su-
90 ve Sezyum-137 gibi çekirdekler yun nem halinde ve yatay olarak iler-
önemli bir yer tutuyor. Bunlar›n yar› ledi¤i, bunu da günde ancak 25-30 cm
ömürleri, s›ras›yla 28 ve 30 y›l civar›n- gibi h›zlarla yapabildi¤i biliniyor. Du-
da. Dolay›s›yla bu at›klar›n 300 y›l sü- rum böyle olunca bu radyoaktif çekir-
reyle, güvenli bir flekilde saklanmalar› deklerin, nem s›z›nt›s›yla birlikte tafl›-
gerekiyor. Di¤er baz› çekirdeklerin narak, örne¤in 100 km ötedeki bir yer
yar› ömürleri çok daha uzun olup, ör- alt› suyuna ulaflmas›, yaklafl›k 1000
ne¤in plutonyumunki 24.000 y›l ka- y›l alacak. Kald› ki bu çekirdekler or-
dar. Dolay›s›yla bu çekirdek için '10 ta ya da yüksek a¤›rl›kta olduklar›n-
yar› ömür' 240.000 y›l› buluyor, bu dan, suyla tafl›nmalar› zor. Ço¤u,
denli uzun bir zaman insan›n ufkunu nemle birlikte tafl›nmak yerine kaya
afl›yor. Güvenli bir depolama için je- formasyonunun bünyesinde kalacak.
olojik ölçekte çal›flmak gerekiyor ve Öneri, güvenli bir çözüm gibi görünü-
tüm radyoaktif at›klar›n, camlaflt›r›l- yor. Fakat ilgili malzemelerin, uzun ber, h›zl› bir nötron yutup iki beta bo-
d›ktan sonra, depremlerden korunak- sürelerle yüksek radyasyon alt›ndaki zunmas›ndan geçtikten sonra, fisil
l› olan yeralt› galerilerinde saklanma- davran›fl›n› daha iyi ö¤renmeyi gerek- olan Pu-239 (plütonyum) çekirde¤ine
s› düflünülüyor. fiimdiki yönetim tasa- tiriyor. dönüflür. Dolay›s›yla, uranyum kulla-
r›m› bu yak›tlar›n 50 y›ll›k sürelerle, Sonuçta nükleer santraller ola¤an nan bir reaktörde, bir yandan fisil U-
yani yaklafl›k santralin çal›flma ömrü iflletme koflullar› alt›nda temiz ve eko- 235 çekirdekleri fisyona u¤ray›p ener-
boyunca, santral alan›ndaki beton ya- nomik enerji üretirler. Ciddi bir kaza- ji üretirken, di¤er yandan, fisil olma-
p›larda saklanmalar›n›, böylelikle akti- ya u¤ramalar› olas›l›¤› düflük. Ancak yan U-238 çekirdekleri Pu-239'a dö-
vite yo¤unlu¤unun azalt›lmas›n› ön- bu düflük olas›l›¤›n gerçekleflmesi ha- nüflür. Yani bir çeflit nükleer yak›t tü-
görüyor. Daha sonra ‘yak›t iflleme linde ortaya ç›kan fatura hem büyük, ketilirken, di¤er bir çeflidi üretilir. He-
merkezleri’nde ifllenen yak›tlardan hem de hiçbir ay›r›m yapmaks›z›n, le fisyondan ç›kan h›zl› nötronlar fazla
kalan yüksek düzeyli at›klar camlaflt›- sektörle ilgili ya da ilgisiz tüm bireyle- yavafllat›lm›yor, hidrojen ya da döter-
r›lacak. Camlaflt›rman›n amac›, k›r›l- ri, çevre toplumlar› etkileme gücüne yum gibi küçük çekirdekler yerine, da-
ma halinde çevreye sadece k›r›lma yü- sahip. At›k yak›t sorunuysa, daha ol- ha az etkin yavafllat›c› olan orta boy
zeyindeki aktif çekirdeklerin s›zabili- gunlaflt›r›lm›fl ve ikna edici çözümlere çekirdekler, örne¤in sodyum kullan›l›-
yor, bünye içindekilerin hâlâ hareket- gereksinim duyuyor. Halen, toplam yorsa, böyle bir reaktörde birim za-
siz kal›yor olmas›. Bu cam çubuklar, 365 Twe güce sahip 440 santral, 2447 manda, tüketilen fisil U-235'ten daha
paslanmaz çelikten yap›lma koruma Tws üretimle, dünya elektrik üretimi- fazla say›da fisil Pu-239 üretilebilir. Bu
kaplar›na konulup, yap›s› önceden in- nin %16's›n› sa¤l›yor ve birincil enerji da, net olarak nükleer yak›t üretildi¤i
celenmifl, depremsel hareketlilik gös- üretiminde, %6,6 payla beflinci s›rada. anlam›na gelir. So¤utucu-yavafllat›c›
termeyen kaya formasyonlar›ndaki ye- ABD 104 nükleer santralle toplam olarak s›v› sodyum kullanan ve içinde,
ralt› galerilerinde saklanacak. Fakat elektri¤inin %20'sini, Fransa 59 sant- ortalama h›z› yüksek olan nötronlar
aktif çekirdekler hem cam, hem de çe- ralle %76's›n›, Japonya 54 santralle dolaflan böyle bir sisteme, 'S›v› Metalli
lik kap taraf›ndan korunuyor olacak. %34'ünü, ‹ngiltere 33 santralle %22'si- H›zl› Üretken Reaktör' denir. Uygun
Cam, dayan›kl› bir malzeme, Babil dö- ni, Kanada 14 santralle %12'sini, Al- bir 'h›zl› üretken reaktör' program›n›n
neminden kalma örnekleri var; yani manya 19 santralle %31'ini, ‹sveç 11 devreye sokulmas› halinde mevcut
üç bin y›ll›k. Y›lda yüzmilyonda bir santralle %39'unu, Kore Cumhuriyeti uranyum rezervleri 130 misli artarak,
oran›nda çözülüyor. Cam bu kadar 16 santralle 41'ini, ‹spanya 9 santralle dünyam›za 2000 y›l yetecek düzeye
dayan›rsa, pek mesele yok. Ancak %28'ini, Belçika 7 santralla %57'sini, ulaflabilir. Böyle bir program Fran-
cam eriyip yok olsa bile, radyoaktif çe- ‹sviçre 5 santralle %36's›n›, Finlandiya sa’da 2, Japonya ve eski SSCB'deyse
kirdeklerin önünde titanyum alafl›m›, 4 santralle %32'sini üretiyor. 1’er santralle bafllat›lm›fl, fakat daha
çift çeperli çelik bir z›rh olacak. Bu Ancak dünya uranyum rezervleri sonra, hem h›zl› reaktörlerin kontrol
alafl›m›n y›ll›k afl›nma h›z› biliniyor; 3,34 milyon ton civar›nda ve U-235 aç›- problemlerinin daha ciddi bulunmas›,
hatta üretim el kitab›nda y›lda s›ndan hayli s›n›rl›; mevcut santrallere hem de üretilen plutonyumun yanl›fl
0,01mm olarak belirtiliyor. Kab›n ka- 40-50 y›l yetecek kadar. Çünkü do¤a- ellere geçme olas›l›¤›n›n artacak olma-
l›nl›¤› 1cm olsa bu, 1000 y›ll›k bir ko- daki uranyumun sadece %0,7 kadar›, s› nedenleriyle, program›n geniflletil-
ruma süresi anlam›na geliyor. Ama fisil olan U-235 çekirdeklerinden olu- mesinden vazgeçilmifltir.
pek çok malzeme gibi çelik alafl›mlar› flur. %99'dan fazlas›n› oluflturan U-
da yüksek radyasyon karfl›s›nda k›r›l- 238’se, kendisi fisil olmamakla bera-

B‹L‹M ve TEKN‹K 16 Ocak 2002


Merkezi bobin
Füzyon
ve çok yüksek h›zlarla kofluflturup dur- bilmeleri kolaylafl›r. Plazma, saniyenin
uyorlar. Böyle bir plazma oluflturulabil- milyonda birine yak›n bir süre içerisinde
di¤i takdirde, füzyon tepkimeleri baflla- da¤›l›r.
yacak ve enerji üretme olana¤› do¤acak. Hareketsiz tutma yöntemindeyse, ya-
Tepkimenin belli bafll› hammaddesi olan k›t› oluflturan döteryumlu zerrecikler
döteryum, dünyada bol. Çünkü okyanus bofllukta düflerken, terawatt düzeyinde-
Plazma sular›ndaki her 6,666 hidrojen çekirde- ki bir dizi yüksek güçlü lazer ›fl›n› tara-
¤ine karfl›l›k, bir tane de döteryum izo- f›ndan ayn› anda vurulup, füzyon için
topu bulunur. Bu izotopun her gram› gerekli s›cakl›klara ›s›t›l›rlar. Bu flekilde
Poloidal alan m›knat›s› Toroidal alan m›knat›s› 7,5 ton kömüre eflde¤er füzyon enerjisi oluflan plazma da keza, saniyenin kes-
içerdi¤ine göre, okyanuslarda neredeyse rinde so¤uyacakt›r. Dolay›s›yla at›ml›,

F
ÜZYON, evrendeki tüm di¤er s›n›rs›z miktarda enerji var. Ancak füz- yani dura kalka çal›flmak zorunda olan
enerji formlar›n›n ana kayna- yon olay›n› bafllatmak için gereken yük- her iki yöntemde de önemli olan, bu k›-
¤›d›r. Y›ld›zlar›n oluflum ve ya- sek s›cakl›klara dayan›kl› hiçbir malze- sa süre içerisinde füzyon tepkimelerin-
flam süreçlerinde, hidrojenden me yok. Çünkü milyonlarca santigrat de- den, plazmay› ›s›tmak için harcanandan
daha a¤›r çekirdeklerin sente- recedeki plazma, de¤di¤i herfleyi, metal, daha fazla enerji elde ederek, hatta ide-
zinde a盤a ç›kar ve zamanla di¤er form- hatta seramik bile olsa, an›nda buharlafl- al olarak “sürekli yanma” sa¤layarak kâ-
lara dönüflür. Dünyam›za hayat veren t›racakt›r. Güneflin merkezinde bu, so- ra geçmek ve bu enerjiyi elektrik enerji-
günefl ›fl›nlar›n›n kökeni füzyondur. Bu run de¤il; zaten herfley gaz halinde. Yer- sine çevirmektir. Buysa, 1950'lerden be-
olayda dört adet hidrojen, baz› ara afla- yüzündeyse plazma, maddeden yap›lma- ri bu alanda yap›lan araflt›rmalara mil-
malardan geçerek tek bir helyum çekir- m›fl "kap"larda ›s›t›lmak zorunda. Bu- yarlarca dolar harcanm›fl olmas›na kar-
de¤ine, bu arada a盤a ç›kan çekirdek nun için, 'manyetik tutma' ve fl›n, henüz baflar›lamam›fl durumda.
enerjisi de ›s›ya dönüflmektedir. Böylesi 'hareketsiz tutma' ('inertial confine- Füzyon olay›nda enerji ekonomisini
bir ‘çekirdek birleflmesi,’ yani ‘füzyon’ ment') denilen iki farkl› yöntem benim- iyilefltirebilmek için bir yol daha var. O
tepkimesi, iki döteryum çekirde¤i ara- senmifl durumda. Birincisinde, manyetik da plazma hacminin çevresini, uranyum
s›nda da yer alabilir ve önemli miktarda alanlar›n hareket halindeki yüklü parça- yak›tla battaniyelemek. Bu durumda
enerji verir. Birleflme tepkimesinin ger- c›klar üzerinde, hareket yönüne dik ola- plazma tepkimelerinden ç›kan nötron-
çekleflmesi için, benzer yüklü oldukla- rak uygulad›¤› kuvvetlerden yararlan›l›- lar, battaniyedeki U-235 çekirdeklerini
r›ndan birbirlerini iten çekirdeklerin, bu yor. Kullan›lan manyetik alan›n konfigü- fisyona u¤ratarak ek enerji üretimine
itme kuvvetini yenerek birbirlerine yete- rasyonu bir simit fleklinde oldu¤undan, yol açacak, enerji getirisinin bir k›sm› da
rince yaklaflmalar› gerekir. Gerekli ya- bu temele göre çal›flan füzyon reaktörle- buradan sa¤lanm›fl olacak. Fisyon ile
k›nlaflmay›, ilgili malzemeyi ›s›t›p atom- rine, simit geometrisini betimleyen Rus- füzyonun birlikte çal›flt›¤› bu sisteme, al-
lar›na yüksek kinetik enerji aktarmak ya ça sözcüklere atfen 'Tokamak Reaktör- mafl›k ('hibrid') reaktör tasar›m› deni-
da malzemeyi yüksek bas›nç alt›nda s›- leri' denir. Böyle bir tokamaktaki man- yor. Ekonomik hale getirilebilmesi duru-
k›flt›rmak yoluyla baflarmak mümkün- yetik alan kuvvetleri, plazmay› olufltu- munda insanl›k görece çok daha temiz
dür. Günefl bunu, iç k›s›mlar›ndaki yük- ran yüklü parçac›klar›, hem simit içinde ve neredeyse s›n›rs›z bir enerji kayna¤›-
sek bas›nç sayesinde, 10-14 milyon °C dairesel yönde ve milyonlarca amperlik na kavuflmufl olacak.
gibi görece düflük s›cakl›klarda gerçek- bir ak›m oluflturacak flekilde ha-
lefltirebiliyor, yani güçlükle ve yavafl ya- rekete zorlar, hem de onlar› s›-
vafl. ‹yi ki de öyle, yoksa flimdiye kadar k›flt›rarak simitin d›fl›na kaçma-
yak›t›n› tüketip sönmüfl olurdu. Yeryü- lar›n› önlemeye çal›fl›r. Dolay›-
zündeki düflük bas›nçlarda gereken s›- s›yla bir yandan plazman›n ba-
cakl›klarsa, çok daha yüksek ve 100 mil- s›nc› artarken, di¤er yandan, da- Her yönden gelen
lazer demetleri
yon °C düzeyinde. Bu yüzden füzyon iresel hareket s›ras›nda yer alan hedefteki yak›t
bilyesini s›k›flt›r›p
tepkimeleri, s›cakl›¤a dayal› nükleer tep- çarp›flmalar›n yol açt›¤› ‘ohm füzyon sa¤l›yor.
kimeler anlam›nda, "termonükleer tep- ›s›nmas›’ sonucu plazma s›cakl›-
kimeler" olarak nitelendirilirler. ¤› yükselir. Füzyon tepkimeleri
Bu yüksek s›cakl›klarda herfley bu- bafllad›¤›nda plazma daha da ›s›-
harlaflm›fl ve atomlar iyonize halde olu- n›r ve çok daha h›zl› hareket et-
yor. Yani pozitif yüklü çekirdekler ve ne- meye bafllayan parçac›klar›n,
gatif yüklü elektronlar, çeflitli yönlerde hapsedildikleri hacimden kaça-
Günefl
Fotovoltaik Hücreler
.

Günefl enerjisine dayal› saat ve hesap makina- serbest elektron olarak b›rak›r. P-tipi bölgedeyse,
Günefl enerjisi dünyam›zdaki haya- lar›nda yayg›n olarak kullan›lan fotovoltaik hücre- boron atomu dördüncü ba¤›n› kurmak için çevre-
t›n temelini oluflturur. Bol ve temiz ler, yar›-iletken teknolojisine dayan›r. deki silikonlar›n birinden bir elektron al›r ve bu
bir kaynakt›r. Atmosferin d›fl›na, met- Bilindi¤i gibi silikon, bir yar›-iletken. Yar›-ilet- durumda, sözkonusu silikon art› yük edinmifl
ken olmas›n›n nedeni, atomlar›n›n d›fl orbitalle- olur. Bu art› yüklere, elektron eksi¤i anlam›nda
rekareye 1,4 kw olmak üzere, y›lda
rindeki elektronlar›n, kolayca olmasa da iyonlafl›p 'deflik' de denir. Asl›nda hareketli olan yükler
toplam 3x1021J kadar günefl enerjisi çevrede dolaflabilmesi. Bunlara valens elektronla- elektronlard›r. Fakat deflikler de hareket ediyor-
ulafl›r. Yar›dan fazlas› yere inen bu r› denir. Silikonun dört valens elektronu vard›r ve larm›fl gibi görünür. Çünkü örne¤in art› yüklü bir
miktar›n 9x1020J kadar› karalarda, ka- bu elektronlar kristal yap› içerisinde, her siliko- deflik, yan›ndaki atomlardan birinden bir elektron
lan› da denizlerde emilir. Bunun çok nun, çevresindeki dört silikonla ba¤lanmas› için al›p nötrleflebilir. Bu durumda yandaki atom art›
küçük bir k›sm› (0,15x1018J) bitki ör- kullan›l›r. Dolay›s›yla silikon kristal içinde normal yüklü hale gelmifl, bafllang›çtaki deflik adeta bir
olarak, ortal›kta bofl dolaflan ve iletkenli¤i sa¤la- atom boyu hareket etmifltir.
tüsünce fotosentezde kullan›l›r. Ka- yacak fazla elektron yoktur. Fakat silikon yonga- K›sacas›, n-tipi safs›zl›k ortal›kta dolaflan
radaki yo¤unlu¤u güneflin dik oldu- ya; örne¤in arsenik gibi, silikondan bir fazla va- elektron say›s›n›, p-tipi safs›zl›ksa, deflik say›s›n›
¤u saatlerde, yatay bir yüzey için lens elektronu oldu¤u için silikona oranla elekt- art›r›r. fiimdi bir yongan›n yar›s›na n ve di¤er ya-
metrekareye 1 kw kadard›r. Bu ener- ron vermeye daha yatk›n, yani n-tipi ya da örne- r›s›na p-tipi safs›zl›k emdirilerek günefl ›fl›nlar›na
jiden yararlanmak için, binalar›n ve ¤in boron gibi, silikondan bir az valens elektronu karfl› tutuldu¤unu varsayal›m. Gerçi her iki bölge-
yerleflim birimlerinin mimarisini bu oldu¤u için silikona oranla elektron almaya daha de bulunan toplam elektron ve deflik say›lar›, ay-
yatk›n, yani p-tipi 'safs›zl›k' denilen atomlar emdi- r› ayr› eflittir. Fakat birim alan bafl›na; n-tipi böl-
amaca yönelik olarak flekillendiren rilebilir. N-tipi bölgede, arsenik valens elektronla- gede p-tipine göre daha çok elektron, p-tipi böl-
'pasif yöntemler'e ek olarak, halen r›ndan dördünü çevresindeki silikonlara ba¤lan- gede de, n-tipine göre daha çok deflik dolafl›yor
uygulamada olan iki aktif yöntem mak için kullan›p beflincisini, iletkenli¤i art›racak olacakt›r. Bu durumda e¤er iki bölge bir iletken-
vard›r. Bunlardan birincisi, günefl
›fl›nlar›n›n enerjisini ›s›ya çevirmek.
Yüzeyi günefl ›fl›nlar›n› emen bir
maddeyle kapl› olan ›s› toplay›c›lar›,
Yenilenebilir Enerji Kaynaklar›
.

içlerinden geçirilen suyu ›s›t›r ve bu Bu kaynaklar›n iki önemli avantaj› var. Birinci- tilmifl. Dolay›s›yla geliflmifl ülkeler, hidroelektrik
su, konut ve iflyerlerinin s›cak su ge- si yenilenebilir, dolay›s›yla tükenmez olmalar›. potansiyellerini hemen tamamen gelifltirip devreye
reksinimine destek verir. Halen en ‹kincisi, do¤al süreçlerin parças› olmalar› nedeniy- sokmufl durumda. Bu alanda geniflleme potansiyel-
le, çevreye zararl› yabanc› unsurlar salmamalar›. leri yok. Hatta ABD gibi baz›lar›nda tam tersine,
yayg›n olan günefl enerjisi uygulama-
Buna karfl›l›k dezavantajlar› da var. Co¤rafi olarak yol açm›fl olduklar› çevre de¤ifliklikleri nedeniyle
s› bu ve Türkiye de, dünyan›n önde her yerde bol bulunmuyorlar; ayr›ca yo¤un enerji baz› mevcut barajlar›n kald›r›larak, suyollar›n›n es-
gelen toplay›c› üreticilerinden biri. formlar› olmamalar› nedeniyle genifl alanlardan ki haline getirilmesi düflünülüyor. En büyük genifl-
Birim enerji maliyeti, y›ldaki güneflli toplanmak zorundalar. Ancak daha h›zl› geliflmele- leme potansiyeli, geliflmekte olan ülkelerde. Fakat
gün say›s›na ba¤l› olarak 2-13 rinin önündeki en büyük engeller, hidro ve rüzgâr Çin, Hindistan, Malaysiya, Türkiye (Il›su) gibi baz›
cent/kws aral›¤›nda de¤iflir. Bu yön- d›fl›ndakilerinin flimdilik pahal› olmalar› yan›nda, ülkelerin büyük çapl› projeleri de, keza ayn› yönde
mevcut enerji üretim ve tüketim sistemlerinin de¤i- elefltiriler al›yor. Dolay›s›yla çok say›da, 25 Mw'›n
temle buhar elde etmek istenildi¤in- flikliklere yavafl yan›t veriyor olmas›. alt›ndaki küçük çapl› barajlara yönelinmesi söz ko-
de, gereken s›cakl›klar› sa¤layabil- Hidroelektrik nusu. Birim kapasite maliyetleri 2,500-5.000
mek için ›fl›nlar› yo¤unlaflt›rmak ge- Hidroelektrik santrallerde türbin, yüksekten dolar/kw düzeyinde yüksek olan bu tür birimler,
rekir. Bunu gerçeklefltiren ve güne- düflürülen suyun kanatlara çarpmas› sonucu dön- iletim flebekesinin ulaflmakta zorluk çekti¤i uzak
flin konumunu bilgisayar yard›m›yla dürülüyor ve türbine ba¤l› bir jeneratörden elekt- ve küçük yerleflim merkezlerinde ekonomik olabi-
rik üretiliyor. Elektrik 20. yüzy›l›n bafllar›nda kul- lecek.
otomatik olarak izleyen parabolik ay-
lan›lmaya baflland›¤›nda sadece bu kaynaktan üre- Hidroelektrik halen dünya birincil enerji üreti-
nalar, toplad›klar› ›fl›nlar›, içinden su minde %7,1 payla dördüncü geliyor ve üretti¤i
geçirilen emici yüzeyli borular›n üze- yaklafl›k 2566 Tws ile, dünya elektrik enerjisi ge-
rine düflürürler. Di¤er reksiniminin %18,77’sini sa¤l›yor.
yöntem günefl ›fl›nlar›- Rüzgâr
n›n enerjisini do¤ru- Rüzgâr asl›nda günefl enerjisinin bir baflka for-
mu. Atmosferdeki ›s›nma farkl›l›klar›n›n yol açt›¤›
dan elektri¤e çevir-
hava hareketlerindeki kinetik enerjiyi, bir rüzgâr
mek. Bu ifllem, foto- türbini arac›l›¤›yla elektrik enerjisine dönüfltürme-
voltaik hücrelerden yi hedefliyor. Türbin; rüzgârla birlikte dönen rotor,
oluflan paneller arac›- bir jeneratör ve dönme h›z›n› kontrol eden bir sis-
l›¤›yla olur. temden olufluyor. Türbinin, büyüklü¤üne göre 3-

B‹L‹M ve TEKN‹K 18 Ocak 2002


Enerjisi
le d›flar›dan birbirine ba¤lan›rsa, n-tipi bölgeden p- bu arada fotovoltaik hücre fotokimyasal bir hücre-
tipi bölgeye do¤ru elektron ak›m› olur. Ak›m› ye çevrilmifl oluyor.
ayakta tutan günefl ›fl›nlar›n›n enerjisidir. Elektron Bu esasa göre çal›flan fotovoltaik hücreler,
ve deflikler sonuç olarak birleflip birbirlerini yoke- üzerlerine düflen günefl enerjisinin ancak %15 ka-
derken, devreden güç elde edilebilir. Bu, fazla bü- dar›n› elektrik enerjisine çevirebilirken, kendileri
yük olmayan boyutlar için 1-2 watt düzeyinde kü- bir hayli pahal›ya (3-6.000 dolar/kwe) malolu-
çük bir güçtür. Ancak, böyle 'hücre'lerin binlerce- yor.
si bir araya getirilerek binlerce watt düzeyinde güç Klasik hücrenin verim düflüklü¤ünün bir ne-
elde edilebilir. deni de, görünür ›fl›k spektrumunun sadece bir
fiimdiki fotovoltaik hücreler, klasik bir kat› hal k›sm›n› emebiliyor olmas›. Bu spektrum aral›¤›-
p-n yar›iletkeninden, ço¤unlukla dopingli kristal ya n› geniflletmek için, farkl› enerji bölgelerine duyar- den de-
da amorf silikondan olufluyor. Çünkü bu yar›ilet- l› hücreleri, seri ya da paralel olarak birbirine ba¤- vam ediyor, yar›iletken polimer içinde kalan deflik-
kenler, üretimlerinin pahal› ve enerji yo¤un olma- lamak mümkün. Bu ‘çok ba¤lant›l› rejeneratif’ hüc- lerce imha edilemiyorlar. Bunlara nanoyap›l› hücre-
s›na karfl›n, di¤er alanlardaki yo¤un kullan›mlar› relerde, %20 verim düzeyine yaklafl›ld›¤› bildirili- ler deniyor. Verimleri halen %5 düzeylerinde.
nedeniyle çevrede bolca var ve iyi tan›n›yor. Halbu- yor. Spektrum duyarl›l›¤›n› gelifltirmek amac›yla Halen, Avrupa ve ABD’de 300-500 kw kapasi-
ki bu klasik kat› hal yar›iletkenleri yerine, yar›ilet- elektrotlar›, moleküler kal›nl›kta boya malzemele- teli birkaç deneme santrali, Japonya’daysa 150
ken bileflikler, hatta iletken polimer yap›lar›n kul- riyle kaplamak da mümkün. Bu durumda ›fl›¤›n bir Mw kurulu güç var. %12-16 aral›¤›nda olan verim-
lan›lmas› durumunda maliyetler ucuzlayacak. Öte k›sm›n› bu tabaka, kalan k›sm›n› da iç tabaka emi- lerin %20-30 düzeylerine ç›kart›lmas›na çal›fl›l›r-
yandan, klasik hücrede elektronlar›n iletkene var- yor. ken, üreticiler talebin az, dolay›s›yla da üretim
mak için, içinde do¤duklar› yar›iletken bölgeyi bafl- Elektronlar›n yar›iletkendeki yolculuk süresini hacminin küçük olmas› nedeniyle maliyetlerin yük-
tan bafla geçmeleri gerekiyor. E¤er bu süreç k›sal- k›saltman›n bir baflka yolu da, hücre içini, birbirle- sek oldu¤unu savunuyor. Bu yüzden ABD'de Clin-
t›labilirse, elektronlar›n yolda defliklerle birleflip riyle temas halinde olan mikroküre fleklindeki ilet- ton yönetimi, 1 milyon konutun çat›s›n›n fotovolta-
heba olmas› önlenir ve verim artar. Örne¤in p-n kenlerle doldurup, bunlar›n aras›n› yatiletken poli- iklerle kaplanmas›na yönelik, vergi teflvikleri içe-
ba¤lant› hatt›n›n yerine, indirgeyici-yükseltici (Re- merlerle s›vamak. Bu durumda yar›iletken içinde do- ren bir program› bafllatm›fl bulunuyor. Bakal›m sa-
dOx) malzemesi ya da hatta daha geliflmifl elektro- ¤an elektronlar, yollar› üzerindeki ilk iletken mikro- y› milyonlara ulafl›nca, birim maliyetler nereye dü-
litler kondu¤unda, keza bir verim art›fl› sa¤lanm›fl, küreci¤e s›¤›n›p, yollar›na iletken kürecikler üzerin- flecek.

25 m/s (11-90 km/s) rüzgâr h›zlar›na gereksinimi uzunlu¤u 43 metre. Kurulufl maliyeti 1000
var ve bu kritik bir faktör. Çünkü rüzgâr›n tafl›d›¤› dolar/kwe düzeyinde. Üretim maliyetleriyse çok
enerji, h›z›n›n küpüyle orant›l›. Dolay›s›yla, kws ba- rüzgârl› bölgelerde kws bafl›na 3,9 cente kadar
fl›na üretim maliyeti, yaklafl›k 10 m yükseklikte öl- inebiliyor. Çevre etkileri aç›s›ndan sadece, kanatla-
çülen h›zlara ba¤l›. Örne¤in 6,7 m/s’de 3,5 cent r›n gürültüsü, görüntü kirlili¤i ve kufllar›n tak›l›p
iken, 5,8 m/s’de 8 centi geçebiliyor. Yatay ve dik ölmesi gibi sorunlar› var. ABD 2020 y›l›ndan bafl-
olmak üzere iki tip türbin var. Yatay olanlarda ka- layarak elektri¤inin %5’ini bu kaynaktan sa¤lama-
nat konfigürasyonu, rüzgâr de¤irmenlerinde oldu- y› hedefliyor. Ülkemizdeki kurulu güç 19 Mw ve bu
¤u gibi yere paralel, dikey olanlardaysa, bir yumur- kapasitenin 1000 Mw'a ç›kart›lmas›na çal›fl›l›yor.
ta ç›rp›c›s›nda oldu¤u gibi, yere dik bir eksen çev- Jeotermal Enerji: Yerkabu¤unun ince oldu¤u
resinde dönüyor. Modüler yap›lar› sayesinde, kü- yerlerden ç›kan s›cak sulara ve gayzerlere dayal›
çük yerleflim birimi uygulamalar›ndan, büyük ener- bir enerji türüdür. Kayna¤›n›, 1.500-10.000m de-
ji üretim santrallerine kadar farkl› ölçeklerde kul- rinliklere yaklaflan magman›n derin yeralt› sular›n›
lan›labilirler. Ortalama bir rüzgâr ünitesi, zaman›n ›s›tmas›ndan al›r. Elektrik enerjisi üretimi için ge-
%25-30’unda güç üretti¤inden, flebekeye ba¤l› ev- rekli s›cakl›klara nadir yerlerde rastlanmakla bera-
ler, çiftlik ya da iflyerlerine tak- ber, ›s›tma gereksinimine yöne-
viyede bulunabilir; bu durumda, lik olarak kulan›labilir. Güveni-
fazla üretim flebekeye sat›labi- lir bir kaynak olup zaman›n or-
lir. Bir dizel jeneratörüyle des- talama %97’sinde kullan›ma
tekli hibrid sistemler baflka bir haz›rd›r. Dünyada halen
alternatifi oluflturur. 6.000Mwe kurulu kapasite bitkilerden oluflabilir. Tarihin en eski ça¤lar›ndan
Rüzgâr enerjisi halen, biraz var. Bunun 2,500Mw’› ABD’de beri kullan›mda olan bu enerji türü, karbondioksit
da çok düflük bir düzeyden bafl- ve bu kapasitenin 2010’da emisyonlar›n› s›n›rlamada rol oynayabilecek bir al-
lad›¤› için, en h›zl› geliflen elekt- 12.000, 2030’da da ternatif olarak sunuluyor. Öneri, 'enerji ormanla-
rik üretim arac›. 1 Mw’› aflan 49.000Mw’a ç›kart›labilece¤i r›'n›n yetifltirilip, do¤rudan odun olarak yak›lmas›
üniteler çal›fl›r durumda. Çeflitli söyleniyor. Birim üretim mali- ya da bu bitkilerden elde edilen metanol ve etanol
ülkelerde kurulu binlerce tür- yeti 4,5-7 cent/kws civar›nda. gibi yak›tlar›n enerji gereksinimini karfl›lamada
binden oluflan 20.000 Mw’l›k Biyokütle: Enerjiye dönüfl- kullan›lmas›. Çünkü bir bitki ya da a¤aç yak›ld›¤›n-
kurulu kapasite var ve %25-35 türülebilen organik maddeye da, büyüme süreci s›ras›nda atmosferden karbon-
yük faktörüyle çal›fl›yor. Tipik biyokütle deniyor. Bu, odun, dioksit olarak al›p bünyesinde sabitlemifl oldu¤u
bir 600 kw'l›k türbin rotorunun hayvan at›klar›, bitki art›klar› karbonu, karbondioksit olarak atmosfere geri veri-
kule yüksekli¤i 40-50, kanat ya da enerji amaçl› yetifltirilmifl yor. Sera gaz› emisyonlar›na net bir katk›s› yok.

Ocak 2002 19 B‹L‹M ve TEKN‹K


Ve Ufkun Dünyada halen y›lda 50 milyon ton
hidrojen tüketiliyor. Ancak bunun üre-
timi fosil yak›tlarla ya da hidrokarbon
('cracking') tepkimeleriyle yüksek s›-
cakl›klarda yap›l›yor ve bu arada at-
mosfere karbondioksit sal›n›yor. Elekt-
rolizle eldesi flimdilik çok pahal›. Hem
de temiz bir flekilde elde edilebilmesi
için, kullan›lacak elektri¤in temiz kay-
naklardan sa¤lanabilmesi, örne¤in fo-
tovoltaiklerin ekonomik hale gelmesi
gerekiyor. Tafl›ma ifline gelince...
Hidrojen gram› bafl›na bol enerji içe-
riyor. Fakat normal koflullar alt›nda
gaz, fazla hacim kapl›yor. Hacmi ‘s›v›-
laflt›rarak azaltay›m’ deseniz –252 ºC’ye
inmeniz, ‘bas›nç alt›nda küçülteyim’ de-
seniz, yüzlerce atmosfere ç›kman›z ge-
rekiyor. Birincisi pahal› ve pratik olma-
yan bir yöntem, ikincisiyse tehlikeli...
Hidrojen rak su buhar› verir. Kendisi zehirli ol- Örne¤in ulafl›mda kullan›lma olas›l›-
Hidrojen, kütlesel enerji yo¤unlu¤u may›p, hafifli¤inden dolay› son derece ¤›n› ele alacak olursak, hidrojeni oto-
(142 kJ/g) yüksek bir madde olup, gra- uçucudur ve bir kaza halinde, olay ye- mobil yak›t› olarak kullanman›n iki yo-
m› bafl›na s›v› hidrokarbonlardan rinden h›zla uzaklafl›r. ‹deal bir yak›t lu var. Birincisi, içten patlarl› bir mo-
(47kJ/g) bile daha fazla enerji içerir. gibi görünüyor. Ancak gaz oldu¤undan torda havayla kar›flt›rarak yakmak. Bu
Uzay uçufllar›nda bu yüzden tercih edi- dolay› kolayca yan›c›, enerji yo¤un ol- çevrim, benzin-hava kar›fl›m›ndan biraz
lir. Suyun elektroliziyle temiz bir flekil- mas› nedeniyle de patlay›c›. Ayr›ca; üre- daha yüksek (%23) verim sa¤lar. Fakat
de elde edilebilir. Oksijenle uygun fle- tim, tafl›ma ve tüketim aflamalar›nda, verim hâlâ, Carnot verimiyle s›n›rl›.
kilde yak›ld›¤› takdirde, at›k ürün ola- çözülmesi gereken problemler var. ‹kinci yol, hidrojeni bir yak›t hücresin-

Gelece¤in ulafl›m teknolojisi:


Yak›t Hücresi ve Hidrojen ‹çeren Araçlar
.

Polimer elektrolitik zar yak›t hücreleri def; birim hidrojen eldesi maliyetinin petrol elde- ca¤› beklendi¤inden, geçifl döneminde, hibrid
(PEMFC) özellikle ulafl›m uygulamalar› için gelifl- sindeki maliyet düzeyine (2 dolar/kg), yak›t hüc- araçlar›n yo¤un kullan›ma sahne olaca¤› tahmin
tirilmifl olup, yak›t hücreleri günümüzde, bir la- resinden elde edilen enerji maliyetininse, içten ediliyor.
boratuvar çal›flmas› olmaktan ç›km›fl; prototip yanmal› motordan elde edilen enerji maliyet dü- Yak›t hücreli hibrid sistemler, bir elektrik ve
olarak da olsa çok say›da yak›t hücreli otomobil, zeyine düflürülmesi. Yak›t hücrelerinin bu düzey- bir içten yanmal› motorun, iki farkl› enerji dönü-
tren, uçak, denizalt›, bot, kar arac›, ticari araç, de ekonomik hale gelmesinin 20-30 y›l daha ala- flüm ve depolama sistemini içerirler. Yak›t hücre-
otobüs ve motorsiklet gelifltirilmifl bulunuyor. si ve yak›t tank›, iki sistemin enerjisini depolar.
Ford Motor Company taraf›ndan gelifltirilen ve Sürüfl için iki motor kombine olarak kullan›l›r ve
PEM yak›t hücresi kullanan P2000 arac›nda, ya- bu motorlar birbirine, seri ya da paralel olarak
k›t olarak hidrojen kullan›l›yor. Büyük ölçekli ba¤lanabilir. Paralel ba¤l› sistemlerde, özellikle
prototip sistemler de var ve Daimler-Benz’in bir flehir içinde yak›t hücreli elektrik motoru kullan›-
alt flirketi taraf›ndan infla edilen 300 kW’l›k ‘S›- lacak, flehir d›fl›nda görevi içten yanmal› motor
cak Modül’ ünitesi, 1 y›ldan fazlad›r %47 elekt- devralacakt›r. Böylelikle, flehir içinde düflük emis-
rik verimiyle çal›flt›r›lm›fl bulunuyor. ABD’nin yon ve gürültü azl›¤› avantaj›ndan, flehirleraras›
1,8MW’l›k Santa Clara sistemi, MCFC teknolojisi- uzun menzilli sürüfllerde de, içten yanmal› moto-
ne göre yap›ld› ve aç›lmak üzere. ABD Enerji Ba- run yüksek performans›ndan yararlan›lacak. Seri
kanl›¤›’n›n koydu¤u hedefse, flehir içi otobüsler- ba¤l› sistemlerde, tüm sürüfl öndeki elektrik mo-
de kullan›lmak üzere, 400 dolar/kw maliyetle toruyla gerçeklefltirilir ve arkadaki içten yanmal›
SOFC dizileri üretmek. motorun kullan›m› s›n›rland›r›lm›flt›r. Bu aç›dan
Ancak yak›t hücrelerinin güç maliyeti (3.000- bak›ld›¤›nda, paralel ba¤l› sistemlerin daha kulla-
10.000 dolar/kw) halen çok yüksek. Nihai he- n›fll› oldu¤u görülüyor.

B‹L‹M ve TEKN‹K 20 Ocak 2002


Ötesi
de havadan al›nan oksijenle elektro- küreye s›¤d›r›labilir. Ancak tank fazla riletkenlik, manyetik rezonans uygula-
kimyasal olarak yakmak. Hücre, ›s› ve a¤›r olacak ve dolu oldu¤u durumdaki malar› gibi. Depolama sorunuysa, oto-
elektrik üretir. Bu durumda verim %50- a¤›rl›¤›n›n %4’ü oran›nda hidrojen tafl›- mobil yak›t› olarak kullan›labilmesinin
60’lara, yani termal çevrim veriminin yacakt›r. Üstelik, hidrojenin kab›n için- önünde ciddi bir engel oluflturuyor.
iki kat›ndan fazlas›na ç›kabilir. Modern deki 450 atmosferden d›flar›daki 1 at- Oysa hidrojen küçük bir atom. Kris-
bir otomobil, 400 km’de 24 kg benzin mosfere geçme zorunlulu¤u vard›r ve tal yap›lara kolayca s›zabiliyor. Dolay›-
yakar. Ayn› yol için, içten patlarl› hidro- bunca büyük bir fark, ara bas›nç kont- s›yla, farkl› yap›lardaki karbon nanoya-
jen motorunda 8, yak›t hücreli otomo- rol sistemleri gerektirir. Sistem daha p›lar›nda ya da hidrid bilefliklerinde de-
bilde 4 kg hidrojene gerek var. Hidro- da a¤›rlaflmaktad›r. Halbuki bir otomo- polanabilmesi olana¤› üzerinde çal›fl›l›-
jenin 4 kg’›, oda koflullar›nda 45 metre- bilde yak›t verimini art›rman›n en etkin yor. Ancak bu yöntemde de, yap›ya em-
küp hacim kaplar. Hani ‘bir balona dol- yöntemi, araç a¤›rl›¤›n› düflük tutmak- dirilen hidrojenin geri al›nma sorunu
durup arabama götüreyim’ deseniz, t›r. Ayr›ca bu denli yüksek bas›nçl› var; bunun kolayca gerçekleflebilmesi
yolda uçabilirsiniz. Bu hacmi bas›nç al- tanklar›n, baflta doldurma ve tafl›ma s›- gerekiyor. E¤er, bu yap›lara emdirilen
t›nda azaltmak mümkün. ras›nda olmak üzere ciddi patlama risk- hidrojenin geri al›nmas› kolaylafl›r ve
Çelikten yap›lma yüksek bas›nç de- leri bulundu¤undan, baz› ülkelerde ka- hidrojenin toplam a¤›rl›k içindeki pay›
polar›, 300 atmosfer bas›nca dayan›r ve rayollar›na ç›kmalar› yasakt›r. %6,5’a, hidrojen tafl›ma kapasitesi de
normal olarak 200 atmosfere kadar Hidrojeni molekül yap›lar›nda depo- metreküp bafl›na 62 kg’a ç›kart›labilir-
doldurulur. Bu bas›nçta 4 kg hidrojen lamak da mümkündür. Örne¤in hidro- se, hidrojen arabalarda yak›t olarak
225 litre hacim tutar: Bu hacim hâlâ karbonlar yüksek oranda hidrojen ta- kullan›labilecek. Halen bildirilen kütle
büyüktür, üstelik depo a¤›r gelir. Kar- fl›rlar, fakat yak›ld›klar›nda karbondi- oranlar› %2-3 düzeylerinde.
bon elyaf›yla desteklenmifl kompozit oksit ç›kar›rlar. Öte yandan, amonyak Hidrojenin nas›l yak›laca¤› konu-
malzemeler 600 atmosfere kadar de- (NH3) hidrojence zengindir. Ama, sera sunda da kritik tercihler söz konusu.
nenmifl, düzenli kullan›m için 450 at- gazlar› ç›karman›n yan›nda, çok etkin ‹çten patlarl› motorlarda yak›lmas› ve
mosfere kadar doldurulmufllard›r. Fa- bir oksitleyicidir de. oksijenin h›zl› verilmesi durumunda,
kat hidrojen karbonla tepkimeye girer Hidrojenin nakli halen, nisbeten kü- at›k ürün olarak su buhar›na ek olarak,
ve bu tanklar›n içini, çelik ya da alü- çük miktarlar› için bile büyük tanklarla nitrik oksitler gibi karsinojen sera gaz-
minyum gibi bir metalle kaplamak ge- yap›l›yor. Üretimi ve nakli, zor ve paha- lar› da ç›k›yor. E¤er yaln›zca su buhar›
rekir. Bu durumda ve 450 atmosfer ba- l›. Bu bedeli kald›rabilecek olan sektör- ç›kmas› isteniyorsa, yanma odas›na ok-
s›nçta, 4 kg hidrojen 60 cm çap›nda bir lerde kullan›l›yor. Uzay uçufllar›, süpe- sijeni yavafl vermek, yani havay› dikkat-
li pompalamak gerekiyor. Ama bu du-
Ancak, 1200 kg’l›k araçlar›n 60 kW enerji Bu arada bir Japon firmas›, ilk paralel hybrid- rumda da, olaydan enerji çekme h›z›,
gereksinimi oldu¤u düflünülürse, yak›t hücresi geliflmifl benzinli motor ikilisini Japonya’da tan›tt› yani güç azal›yor. Dolay›s›yla, %50-
maliyetleri göz önüne al›nd›¤›nda, bu tür hibrid bile. Ancak bu sistemde, yak›t hücresi yerine akü 60’lara varan yüksek verim avantaj›n-
sistemler bile halen çok pahal›. Dolay›s›yla bir kullan›l›yor. Seri ba¤l› ikilide, öndeki elektrik mo-
yandan da, içten yanmal› motorlar›n gelifltirilme- toru, flehir içindeki düflük h›zlarda aküsünü kulla- dan yararlanabilmek için, hidrojeni ya-
sine çal›fl›l›yor. Gelifltirilmifl benzinli motorlarda nacak, flehir d›fl›ndaki yüksek h›zlardaysa, tahriki- k›t hücrelerinde yakmak en mant›kl›s›.
yak›t tüketimi %20 azalmakta, buna karfl›n içten ni içten yanmal› motordan alacakt›r. fiehir içinde Ama bu, ilgili teknolojinin ekonomik
yanmal› motorlarda en iyi sonucu, gelifltirilmifl frene basarken, enerji kaybetmek yerine akü tak- hale gelmesini beklemeyi gerektiriyor.
dizel motorlar› vermekte. Dolayl› enjeksiyonlu viye ediliyor olacak, durufllarda içten yanmal› mo- Halbuki flimdiden, içten patlarl› motor-
dizeller yerini dolays›z enjeksiyonlu dizellere b›- tor boflta çal›flmak yerine aküyü dolduracak. Di-
lar› ufak bir bedel karfl›l›¤›nda hidrojen
rak›rken, bu geliflmenin sonucu olarak dizel mo- ¤er otomobil üreticileri de, özellikle California’da-
tor kullan›m›n›n dikkate de¤er flekilde artmas› ki emisyon standartlar›n› yakalayabilmek için yakar hale getirip, bu yak›t›n kullan›m›-
bekleniyor. De-NOx katalistlerin verimlerinin ar- 2003 y›l›ndan itibaren, hibrid benzeri sistemleri n› bafllatmak mümkün. Ancak halen,
t›r›ld›¤›n› ve tamamen kükürt içermeyen yak›t seri olarak üretip piyasaya süreceklerini duyur- otomobil üreticileri yak›t› henüz ortada
üretildi¤ini düflündü¤ümüzde, 2005’teki yeni mufl bulunuyorlar. ‹kinci motorun eklenmesiyle, olmayan bir arabay› üretmek, enerji fir-
benzinli otomobil sat›fllar›n›n %20’si yerini, di- mevcut araçlar›n 150 kg’l›k ek bir a¤›rl›¤a sahip malar› da kullan›c›s› olmayan bir yak›-
rekt enjeksiyonlu benzinli motorlara b›rakaca¤› olaca¤› düflünülüyor. Bu a¤›rl›k fark›ysa arac›n iv-
ortaya ç›k›yor. Öte yandan baz› firmalar, yanma melenmesini olumsuz etkileyecek.
ta yat›r›m yapmak istemiyor. Bu kilit-
odas›ndaki gaz kar›fl›m›n› dinamik bir flekilde Bugünkü maliyetlere göre, gelifltirilmifl içten lenmiflli¤i k›rmak için de hidrojenin, fo-
kontrol ederek optimal yanma sa¤layabilen ‘de- yanmal› motorlar›n üretimindeki maliyet art›fl› tovoltaikler ekonomik hale gelinceye
¤iflken kapasiteli vana’ (fully variable valve) sis- %25, hibridlerin maliyet art›fl›ysa %100 olarak kadar fosil yak›tlardan üretilip, hiç de-
temine ulaflmada önemli ad›mlar atm›fl bulunu- öngörülüyor. Yak›t hücreli sistemlerse, henüz çok ¤ilse yak›t hücreleri ekonomik hale ge-
yorlar. Geliflmifl teknolojilerin ifllerlik kazanma- pahal› durumda. linceye kadar da içten patlarl› motorlar-
s›yla birlikte 2005 y›l›ndan itibaren, ileri tekno- Dr. Ahmet Murat Y›ld›r›m
lojiye sahip içten yanmal› motorlar›n tercihinde Ford Otosan, Ürün Gelifltirme Departman› da kullan›lmak üzere, otomobil yak›t›
belirli bir art›fl bekleniyor. Motor ve Güç Aktarma Sistemleri olarak flimdiden piyasaya sürülmeye
e-mail: myildiri@ford.com.tr bafllanmas›n› savunanlar var.

Ocak 2002 21 B‹L‹M ve TEKN‹K


limli eksi uçla tepkimeye girer ve
Ucuz Süperiletken Aran›yor...
.
elektronunu kaybedip art› hale gelir.
Eksi uç çevresindeki konsantrasyonu
artan hidrojen iyonlar›, elektrolit için-
Üçte bir civar›nda bir verimle fosil yak›tlardan yap› bozukluklar›nda yer alan ya da manyetik alan
den diffüzyonla art› uca, eksi uca kap-
elektrik enerjisi üretiyor, fakat bu elektri¤i tüke- anaforlar›ndan kaynaklanan kay›plar›n azalt›lmas›-
tim merkezlerine naklederken ve trafo merkezle- na çal›fl›l›yor. t›r›lm›fl olan elektronlarsa, bir d›fl dev-
rinde voltaj›n› yükseltip indirirken %10'lara varan Süperiletkenler re ba¤lant›s› üzerinden, yine art› uca
k›sm›n› kaybediyoruz. Halbuki iletim hatlar›nda ve Süperiletkenlik çok düflük s›cakl›klarda ortaya var›r. Hidrojen iyonu burada art› uç-
trafolarda iletken yerine süperiletken kullan›m› ç›kan bir özellik. Fakat ilk keflfedilen süperiletken- tan elektron al›p nötrleflir ve oksijenle
ekonomik olabilirse, bu kay›plar› (neredeyse) s›f›r- ler bu özelli¤i, 0 K’e (-273°C) yak›n s›cakl›klarda birleflerek su haline gelir. Sonuç ola-
lamak mümkün. Teknoloji halen deneme aflama- (Nb-Ti alafl›m› 9K'de, Nb3Sn 18K'de) gösterdikle-
rak eksi uçtan art› uca do¤ru; d›fl ilet-
s›nda ve pahal›. Mevcut demir, bak›r alternatifleriy- rinden, s›v› helyumla so¤utulmalar› gerekiyordu.
le yar›flabilmesi için maliyetlerin, 10-100 do- Bu ilk 'düflük s›cakl›kl› süperiletkenler' Fermi ve ken üzerinden elektron, elektrolit
lar/kAm aral›¤›na inmesi laz›m. Bu tekni¤in ifller- Brookhaven laboratuvarlar›yla CERN'in h›zland›r›- içinden de art› iyon ak›fl› oluflur. Böy-
lik kazanmas› durumunda, elektrik üretimi alan›n- c›lar›ndaki yüzlerce yönlendirici m›knat›sta kulla- lelikle bir do¤ru ak›m döngüsü kurul-
da getirece¤i bir kazanç daha var... n›lm›fl, daha sonra, maliyetlere pek ald›rmayan t›p mufl olur. Kimyasal enerji elektri¤e,
Elektrik talebi, mevsimden mevsime, haftan›n alan›nda, manyetik rezonansla görüntüleme tekni- k›smen de elektrolitin içinde ›s›ya dö-
günlerine ve günün saatlerine göre de¤iflti¤inden, ¤inin hizmetine girmifltir. Tasar›m›n elektrik iletimi
kesinti istenmedi¤i takdirde güç kapasitesinin, y›l alan›nda ekonomik olabilmesi için, bu özelli¤i da-
nüflmektedir. Tepkime ürünü do¤ayla
boyunca olabilecek en yüksek talep düzeyinde ku- ha da yüksek s›cakl›klarda gösteren malzemelerin uyumlu bir madde olan su oldu¤un-
rulmas› gerekiyor. Y›ll›k toplam talebi karfl›- gelifltirilmesi gerekiyordu. Nitekim dan, kirletici unsur yarat›lmaz. Sistem
layabilecek olan ortalama kapasitey- 1980'lerin sonlar›nda keflfedilen sü- s›cakl›k de¤iflimlerine dayal› olarak ça-
le bu kapasite aras›ndaki fark› periletkenlerden YBa2Cu3Ox l›flmad›¤›ndan, termodinamik döngü
oluflturan 'rezerv kapasite', (YBCO) bu özelli¤i 92 K'de,
verimleriyle s›n›rl› de¤ildir. Verimin
elektrikli ev aletleri kullan›- Hg2Ba2Ca2Cu3Ox ise
m›n›n yayg›nlaflmas› so- 130 K'de gösterince, s›- teorik üst s›n›r› %100’ken, uygulama-
nucu giderek artm›fl ve v› nitrojenin kaynama da %60 gibi, içten yanmal› motora
%30 gibi oranlara ulafl- s›cakl›¤›n› aflan bu so- oranla çok daha yüksek düzeyler ba-
m›fl durumda. Yani, ¤ukluklara inmek çok flar›lm›flt›r. Hareketli parçan›n yoklu-
zirve talebi karfl›laya- daha kolaylaflt›. ¤u gürültü kirlili¤ini ortadan kald›r›r.
bilmek için, güç kapa- ABD'de, Japonya'da
Bu temele göre çal›flan hücreler, ve-
sitesini üçte bir oran›n- ve Avrupa'da baz›
da daha yüksek kurmak elektrik flirketleri yük- rimleri boyutlar›na ba¤l› olmad›¤›n-
zorunda kal›yor ve tale- sek gerilim hatlar›nda dan, çok farkl› alanlarda ayn› baflar›y-
bin alt düzeylerde seyretti- bu süperiletkenleri kullan- la kullan›labilirler.
¤i ço¤u zaman bu kapasitenin maya bafllad›. Detroit-Edi- Yak›t hücrelerinde en hassas konu;
önemli bir k›sm›n› kullanam›yo- son’un 100 MVA’lik, gümüfl kat› elektrod, s›v› elektrolit ve gaz ya-
ruz. Bunun nedeni, elektrik enerjisi- kapl› güç kablosunda kullan›lan
nin ekonomik olarak depolayamay›fl›m›z. (Bi,Pb)2Sr2Ca2Cu3Ox (Bi-2223) süperilet-
k›t aras›ndaki üç fazl› ba¤lant› yüze-
Barajlarda geri pompalama yöntemiyle, dolay- keninin kritik s›cakl›¤›ysa 108 K. yindeki istikrar›n, tepkimelerin süre-
l› bir depolama yap›labiliyor. Halbuki elektri¤in Kritik s›cakl›¤›n yükseltilmesinin d›fl›nda bir so- gitmesini sa¤layacak flekilde korunup
kendisini ekonomik olarak depolayacak bir yön- run daha var: süperiletken malzeme, ak›m yo¤un- denetlenmesi. Bu amaçla, elektrodlar-
tem bulunsa, bunca fliflkin rezerv kapasitelerine lu¤u kritik bir düzeyin üstüne ç›kt›¤›nda ya da için- daki tepkimeleri tahrik için katalizör-
gerek kalmayacak. Süperiletken bir sar›m bunu ya- de manyetik alan fliddeti kritik bir s›n›r› aflt›¤›nda
ler, gaz ak›fl›yla elektrolit aras›nda da
pabilir görünüyor. Çünkü talebin az oldu¤u s›ralar- bu özelli¤ini kaybediyor. Hem de, baz› süperilet-
da yap›lan üretim, do¤ru ak›ma dönüfltürülüp bu kenler ak›m› sadece yüzeylerinden, baz›lar› da iç- zarlar kullan›l›r. Oluflan suyun kontro-
sar›ma verilebilir ve talep yükseldi¤inde, tekrar al- lerinden heterojen bir flekilde geçirdi¤i için, bu kri- lü, di¤er kritik noktay› oluflturur. Ör-
ternatif ak›ma çevrilip flebekeye geri verilebilir. tik ak›m düzeyine erken ulafl›l›yor. Dolay›s›yla, ak›- ne¤in, zar›n kurumas› hidrojen iyonla-
Do¤ru ak›m, süperiletken içerisinde dönüp durur- m›n süperiletken üzerinden homojen akmas›n› sa¤- r›n›n iletkenli¤ini düflürürken, suyun
ken, direnç kuramsal olarak s›f›r oldu¤u için ener- lamak gerekiyor. Sorunun, süperiletkenlerin üreti- fazlas› da gaz difüzyon tabakalar›n›
ji kayb›na u¤ramayacak. Öte yandan, enerji form- mi s›ras›nda kristal yap›lar›na istenmeden eklenen
doldurur ve hidrojenle oksijenin kata-
lar› aras›nda bir çevrim sözkonusu olmad›¤›ndan, kusurlardan kaynakland›¤› düflünülüyor ve bu üre-
yükleme ve deflarj verimi yüksek. Böyle bir 'Süpe- tim kusurlar›n›n azalt›labilmesi için çal›fl›l›yor. Sü- lizör tabakas›na tafl›nmas›na engel
riletken Manyetik Depolama Sistemi'nin yan›t ver- periletkenli¤e dayal› bir 'Elektromanyetik Depola- olur. Bu durum yak›t hücresinin per-
me h›z›, ayr›ca do¤ru ak›m›n alternatif ak›ma çev- ma Sistemi'nin olanakl› oluflu bu çözümlere ba¤l›. formans›n› önemli oranda düflürür.
rilebildi¤i h›za ulaflabiliyor. Halen, süperiletkeni Bu gerçekleflirse, güç üretiminde rezerv kapasite- Gelifltirme çal›flmalar› bu nedenle,
oluflturan grenlerin yüzeylerinde ve di¤er kristal lere gerek kalmayacak. elektrolitin cinsi ve zar konusunda yo-
¤unlaflm›fl olup, üzerinde çal›fl›lan sis-
Yak›t Hücreleri: rodlar ve elektrolitle birlikte ayn› haz- temler, bu iki öge için kullan›lan mal-
nedeyken, yak›t hücresinde ayr› bir zemelere ba¤l› olarak; alkali yak›t hüc-
Yak›t hücresi, t›pk› bir pil ya da kapta. Anlafl›lmas› en kolay olan›, hid- resi (AFC), polimer elektrolitik zar ya-
akü gibi, kimyasal enerjiyi do¤rudan rojen yak›tl› hücre. Böyle bir hücrede k›t hücresi (PEMFC), fosforik asit ya-
elektrik enerjisine dönüfltüren, elekt- sürekli olarak; anod denilen eksi uca k›t hücresi (PAFC), ergimifl karbonat
rokimyasal bir ayg›t. ‹ki elektrod, ilet- hidrojen, katod denilen pozitif uca da, yak›t hücresi (MCFC) ve kat› oksit ya-
ken s›v›y› oluflturan elektrolit ve yak›t- oksijen sa¤lamak amac›yla hava üfle- k›t hücresi (SOFC) olarak s›n›fland›r›-
tan oluflur. Ancak pillerde yak›t, elekt- nir. Hidrojen, elektron koparmaya e¤i- l›yor.

B‹L‹M ve TEKN‹K 22 Ocak 2002


Birimler, Terimler ve Çevrimler
.

Enerji, esas olarak ifl yapabilme yetene¤ini O halde 0,6 kws'l›k ifli yapabilmek için en çal›flka- bir türbinin kanatlar› üzerine düflerek türbini çevi-
yans›t›r. ‹fl, kuvvetle kuvvetin etki etti¤i yönde ka- n›m›z, günde 8 saat süreyle 75 w düzeyinde çal›- rebilir: gravitasyonel potansiyel enerji mekanik
tedilen mesafenin çarp›m›na eflittir. Dolay›s›yla, flabilir. Dünyada kifli bafl›na y›ll›k enerji tüketimi enerjiye dönüflür. Bu türbinin eksenine ba¤l› bir
yap›lan bir iflten söz edilebilmesi için bir kuvvetin halen 63 GJ olup, besin yoluyla al›nan enerji gir- m›knat›s, halka fleklindeki bir tel sar›m›n içinde
varl›¤› ve bu kuvvetin etki noktas›n›n hareket edi- disinin 14,38 kat›d›r. Yani ortalama bir insan›n dönerek telde, Faraday Yasalar›'na uygun bir ak›m
yor olmas› gerekir. Yani ne kadar kuvvetli olursa- 14,38 'enerji kölesi' var gibidir. Y›l boyunca hiç yaratabilir: mekanik enerji elektri¤e dönüflür ve
n›z olun ve ne kadar büyük bir kuvvet uygularsa- durmaks›z›n çal›flan bu kölelerin say›s›, y›lda orta- bir jeneratörün yapt›¤› budur. Ya da tam tersine,
n›z uygulay›n, e¤er bu kuvveti uygulad›¤›n›z nokta lama 400 GJ tüketen bir ABD vatandafl› için 91'i sar›m›n tellerinden ak›m geçirildi¤inde, içerideki
hareket etmiyorsa hiç ifl yapm›yorsunuz demektir. geçer. Bu durumda, dünyada halen mevcut 86 m›knat›s›n dönmesine yol açabilir: elektrik enerji-
(‘Çeyrek tonluk a¤›rl›¤› bafl›n›n üzerinde sabit tut- milyar 'enerji kölesi'nin 23 milyar›, yani %26's› si mekanik enerjiye dönüflür; elektrik motorlar›n-
maya çal›flan bir halterci niye yorulur o zaman?’ ABD'nindir. Bu kölelerin iflleyifli, de¤iflik enerji da oldu¤u gibi. Bir elektrik motoru, ba¤l› oldu¤u
diyebilirsiniz. ‹sterseniz bunu ‘Merak Ettikleriniz’ türlerine ba¤l›d›r. türbini ters yönde çevirip suyu geriye, baraj›n te-
köflemize sorabilirsiniz.) Bir cismin hareketinde ba¤l› olan enerjiye ki- pesine gönderebilir: motor flimdi pompa olarak
Kuvvetse herhangi bir kütleyi ivmelendirebil- netik enerji denir. Sözkonusu hareket, bir dönme çal›flmakta ve elektrik enerjisi mekanik enerjiye,
me, yani h›z›n› de¤ifltirebilme yetisini yans›t›r. Bi- hareketi ya da yörüngesel hareket olabilir. E¤er mekanik enerji de gravitasyonel potansiyel enerji-
rimi Newton’dur (N) ve e¤er 1 kg’l›k bir kütlenin hareketli cisim, günlük hayatta s›k karfl›laflt›¤›m›z ye dönüflmektedir. Bir tel üzerindeki ak›m› olufltu-
h›z›n› saniyede 1 m/sn de¤ifltirebiliyorsan›z, o türden büyük ölçekli (makroskopik) bir cisimse, ran hareketli yükler, yani elektronlar, tel kesitin-
kütleye 1 Newton’luk kuvvet uyguluyorsunuz de- tafl›d›¤› kinetik enerjiye mekanik enerji de denir. deki atomlara çarparak kinetik enerjilerinin bir
mektir. Herhangi bir anda ne kadar büyük bir kuv- Bir gaz› ya da s›v›y› oluflturan atom ya da molekül- k›sm›n› bu atomlara aktar›p teli ›s›tabilirler: elekt-
vet uygulayabiliyorsan›z, o kadar kuvvetlisiniz de- lerin ortalama kinetik enerjisi 's›cakl›k'la ölçülür rikli bir ›s›t›c› bunu yapar ve elektrik enerjisi ›s›
mektir. ve böyle çok say›da parçac›ktan oluflan sistemlerin enerjisine dönüflmektedir. Örne¤in kömürün bün-
1 Newton’luk bir kuvvetin etki noktas›n›, kuv- iç hareketinde yatan enerjiye 'termal' enerji denir. yesindeki karbon ba¤lar›n›, oksijen enjeksiyonuy-
vet yönünde 1 metre hareket ettirirseniz, 1 N- Hareket halindeki elektrik yüklerinin de ifl yapma la CO2 ba¤lar›na çevirmek, kömürün yak›lmas›yla
m’lik ifl yapm›fl olursunuz ve bu ifl ya da enerji bi- yetene¤i vard›r ve buna elektrik enerjisi denir. Ha- ›s› eldesi anlam›na gelir: Bütün yanma tepkimele-
rimine Joule denir. Uygulad›¤›n›z kuvveti ne kadar reket halindeki elektromanyetik alan örüntülerin- ri oksitlemedir (yükseltme) ve kimyasal enerji ›s›
uzun mesafelerle hareket ettirirseniz o kadar çok den oluflan ›fl›¤›nsa, elektromanyetik enerji tafl›d›- enerjisine dönüflür. Bu ›s›yla suyu buharlaflt›r›p,
ifl yapm›fl olursunuz. ¤› söylenir. yükek bas›nçl› buhar› bir türbinin kanatlar›na
Yap›lan ifl miktar› tek bafl›na belirleyici de¤il. Dura¤an sistemlerin de ifl yapma yetene¤i ola- çarpt›rmak suretiyle türbinin dönmesini sa¤lamak,
Bu iflin ne kadar zamanda yap›ld›¤›, yani ifl yapma bilir ve böyle durumlarda potansiyel enerjiden söz türbine ba¤l› bir jeneratörün di¤er ucundan da
h›z› da önemli. E¤er saniyede 1 joule’luk ifl yapa- edilir. Örne¤in s›k›flt›r›lm›fl bir yayda mekanik po- elektrik almak mümkündür: petrole, kömüre ya
biliyorsan›z, gücünüz 1 joule/sn ya da watt, 100 tansiyel enerji vard›r ve yay, serbest kalmas› duru- da do¤al gaza dayal› 'termik' santraller böyle çal›-
joule’luk ifl yapabiliyorsan›z, 100 watt ya da 0,1 munda ifl yapacakt›r. Benzer flekilde, bir baraj›n fl›r. Yaklafl›k üçte bir verimle...
kilowatt’t›r. Benzer flekilde, milyon watt’a k›saca tepesindeki su damlas›nda da gravitasyonel potan- E¤er üçte birlik santral verimi düflük bulunu-
Megawatt (MW), milyar watt'a Gigawatt (GW), tril- siyel enerji vard›r ve afla¤›ya düflecek olursa ifl ya- yorsa, bu oran›n, Newcome'un keflfetti¤i ilk buhar
yon watt'a Terawatt (TW) denir. Herhangi bir an- pacakt›r. Yine, aralar› yal›t›lm›fl z›t yüklü iki ilet- makinesi için %1 oldu¤unu hat›rlamakta yarar
da ne kadar h›zl› ifl yapabiliyorsan›z, o kadar güç- ken plakadan oluflan bir kapasitör sistemi, elekt- var. James Watt bu motoru gelifltirip verimini
lüsünüz demektir. Buna ‘nominal güç’ denir ve rostatik potansiyel enerji bar›nd›rmakta. Öte yan- %2'ye ç›kard›¤›nda onlarca y›l kimse oral› olma-
e¤er 1 kw’l›k güç düzeyinde bir saat çal›fl›rsan›z, dan baz› atom ya da moleküllerin ba¤ yap›s›nda, m›fl, buhar gücüne dayal› ilk elektrik santralleri
1 kilowattsaatlik (kws) ifl yapm›fl ve bir o kadar da bu yap›n›n kimyasal tepkimesi sonucu de¤iflmesi geçen yüzy›l›n bafl›nda ifle %5 verimle bafllam›flt›r.
enerji harcam›fl olursunuz. halinde ortaya ç›kabilecek olan bir ifl yapabilme Çünkü yak›t çok ucuzdur ve çevre sorunlar› henüz,
‹fl yapabilme ya da enerji üretme potansiyeli yetene¤i sakl›d›r ve buna kimyasal enerji denir. varl›klar›n› hissettirecek kadar büyük boyutlara
aç›s›ndan, nominal güç de tek bafl›na belirleyici Son olarak, baz› atom çekirdeklerinin nükleer ba¤ ulaflmam›flt›r. Kulland›¤›m›z otomobillerde bu ve-
de¤ildir. Çünkü sahip oldu¤unuz maksimum güç yap›s›nda, bu yap›n›n çekirdek tepkimeleri sonucu rim halen %20 dolaylar›nda. Hem de otomobille
düzeyinde ne kadar süreyle kesintisiz olarak çal›- de¤iflmesi halinde ortaya ç›kabilecek olan bir ifl yolculuk yaparken sonuç olarak, sadece gravitas-
flabilece¤iniz de önemlidir. Ne de olsa dinlenme, yapabilme yetene¤i, yani nükleer enerji sakl›d›r. yonel potansiyel enerjimizi de¤ifltirmifl oluyor; oy-
beslenme vs. için ifle ara vermeniz gerekir ve ge- Asl›nda maddenin kendisinde bir ifl yapabilme ye- sa yolda sürtünmeyi yenmek için dünya kadar
rekli besin kaynaklar›n› bulamazsan›z çal›flamaz, tene¤i vard›r: E=mc2. enerji harc›yoruz. Mesela bir da¤› t›rman›rken 1
ifl yapamazs›n›z. Dolay›s›yla, herhangi bir anda ne Çeflitli kaynaklar›n tafl›d›¤› enerji eldesi potan- km seyahat etti¤imizde 100 m yükseliyorsak po-
kadar büyük bir kuvvet uygulayabiliyorsan›z o ka- siyeli birbirlerinden çok farkl› olup, bu aç›dan en tansiyel enerjimizi 0,1 MJ art›rm›fl oluyor, fakat
dar kuvvetli, uygulad›¤›n›z kuvvetin etki noktas›n› zay›f› gravitasyonel potansiyel enerjidir. Örne¤in bu arada 3, 6 MJ (1 kws), yani 36 kat enerji har-
saniyede ne kadar h›zl› hareket ettirebiliyorsan›z o bir gram suyu, bir metre yükseklikten düflürürse- c›yoruz. Bütün yaflam al›flkanl›klar›m›z enerji ba-
kadar güçlü, bu güç düzeyini ne kadar uzun sürey- niz 0,0098 joule kinetik enerji kazan›rs›n›z. Hal- ¤›ml›.
le devam ettirebiliyorsan›z o kadar dayan›kl›s›n›z buki kimyasal enerji olarak, bir gram saf karbon Halbuki mevcut enerji üretim ve tüketim süreç
demektir. (E¤er bu üçünü de yap›yorsan›z o kadar 32 bin, bir gram saf hidrojen 1,3 milyon joule ve kal›plar›ndaki verimsizlik ve olumsuzluklar, bu
çal›flkans›n›z.) enerji içerir. Uranyumun gram›nda 82 milyar joule süreç ve kal›plar›n tarihinden kalma al›flkanl›kla-
‹nsan metabolizmas›n›n ifl verimi %18 civar›n- fisyon, hidrojeninse 650 milyar joule füzyon ener- r›n, belki de asl›nda tahammül etmemize hiç de
da. ‹nsandan daha güçlü olmalar›na karfl›n, atlar jisi vard›r. Kayna¤›n enerji yo¤unlu¤u artt›kça; el- gerek olmayan eserleridir. Gelece¤in enerji tekno-
için bu verim %10, büyükbafl hayvanlar için daha desi, tafl›nmas›, depolanmas› ve ifllenmesi kolayla- lojileri hiç kuflkusuz, bu al›flkanl›klar› ciddi flekilde
da düflüktür ve bu durum geçmiflte köleli¤i ekono- fl›r, at›klar›n›n hacmi de azal›r. Ancak enerji üreti- sorgulayan yeni yaklafl›mlar üzerine infla edilecek-
mik aç›dan cazip k›lan faktör olmufltur. ‹yi besle- mi s›ras›nda, ayn› kapasiteyi çok daha küçük ha- tir. Ancak flunu da unutmamak gerekir ki; enerji
nen biri g›da olarak y›lda 4,38x109J, yani günde cimlere s›¤d›rabildi¤inizden, a¤›rlaflan ›s› emme sektörü toplum hayat›na stratejik girdiler sa¤layan
12MJ al›r. Bunun %18'ini, yani 2,16MJ'ünü ifle sorunlar› daha büyük özen ve ileri teknolojiler ge- devasa, bu nedenle de ataleti yüksek bir sektör.
dönüfltürebilir, yani günde 0,6 kws ifl yapabilir. rektirir. Ad›mlar›n› dikkatli atmak durumunda. Al›flkanl›k-
Kendimizi zorlad›¤›m›zda 100 w güç düzeyine ç›- Bütün enerji formlar› birbirlerine dönüfltürüle- lar›ndan bir gecede s›yr›lmas›n› beklemekse ger-
kabilir, fakat bunu uzun süre devam ettiremeyiz. bilirler. Örne¤in baraj›n tepesindeki su, afla¤›daki çekçi olmasa gerek.

Ocak 2002 23 B‹L‹M ve TEKN‹K

You might also like