You are on page 1of 82

Sol ve ilahiyat

in zel olarak slamiyet ile sol/sosyalizm ilikisini, bu ve daha nceki saylarmzda yaymladmz yazlarla alan kulvarda verimli bir diyaloa-tartmaya yneltebilmek iin baz n aklamalara ve belirlemelere ihtiyacmz var.

D Z

22

aten grlecei zere yaymlanan yazlar ve daha sonra yaymlanacak olanlar, din ve bilimi iki kart yaklam olarak niteleyen pozitivist yarg ile din dnceyi modern ncesi aa, toplum dzenlerine ve hayat tarzlarna tekabl eden kaba ilerlemeci n kabln dndadrlar. Bu platformda yazarlarmzn da dikkatine sunarak, slamiyetin de bir tezahr olduu din kavramn, insann, insanln varoluuna, varlnn ve ilikilerinin anlam ve amacna dair sorulara cevap arad kabaca iki ezeli dnme erevesinden, zihniyet tarzndan biri olarak kabul ediyoruz. Din zihniyet, o sorulara insan idrakinin, insann anlama, bilme kapasitesinin snrlar tesinde kendisini yaratana ait ilahi akln/iradenin, ok tanrl dinlerde mitolojiler, tek tanrl dinlerde vahiy yoluyla izdii perspektif dahilinde cevap verildiini/cevap aranmas gerektiini kabullenme zerine kuruludur.

ier zihniyet tarzn ifade etmeye en yakn kavram felsefedir. Yukardaki genelleme dzeyinde tanmlanacak olursa, felsefe ayn sorulara insann, ilahi bir referansa bavurmakszn, kendi idrak kapasitesi ile perspektif ve kabullerini bizzat oluturarak cevap aramas gerektiini savunan ldin zihniyet tarznn eksenidir. saylabilecek bir genelleme dzeyinden jenerik solu bir kavram olarak, sosyalizmi ise onun modern alarda ireriklendirilmi hali olarak tanmlyoruz. Az sonra kendi zel kaytlarmz sunacamza iaret ederek burada solu, btn tarihsel dnemler ve zihniyet tarzlar dnyalar iinde insani-toplumsal sorunlara ezilenler, yoksullar, yoksunlar, smrlenler, aalananlar asndan, onlara gre adaleti ve hatta eitlii salayacak yol ve yntemlerin arayna hasredilmi ezeli bir yaklam olarak anlyoruz. u gayet zetle ifade ettiimiz tanmlamalar erevesinde belirtmeye gerek yok ki, balangtan beri btn tarihsel alar/dnemler boyun-

ca sol(cu) yaklam ve aray, modern aa kadar egemen zihniyet tarz olan dinin ve onun oluturduu zihniyet dnyalarnn iinde, yani ilahi referanslara yaslanarak haliyle muhalif bir mecra oluturduu gibi ok daha zayf olsa da felsefi ldin diyebileceimiz rnein slam tarihinde Haricilerin bir kolu kanaldan da yrmtr.

rece elverili saylabilecek koullara ramen asrlarca nce itildii marjinallikten kurtulamam, ykseliin ana mecras modernlik/ kapitalizm ile eklemlenmi muhafazakr veya kapitalizmle sorunsuz bir radikal selefilik tarafndan paylalmtr.

odern ada bu durum her iki bakmdan da tersine dnmtr. Yani hem ldin zihniyet hegemonik konuma ykselmi hem de o dneme kadar sol yaklamn neredeyse yegane ifade biimi olan sol ilahiyat ldin felsefi/bilimsel-sol/sosyalizmin slam d dnyada yaknlarnda, slam dnyasnda ise hayli uzanda marjinallemitir. ran bir lde hari tutulursa; slam dnyasnda her iki taraftan da bu uzakl giderme ynnde bir aba, yakn dnemlere kadar pek grlmemitir.

in zihniyetin zellikle slam toplumlarnda ykseliinin balca nedeni olarak bu toplumlarn kendi i koullar ve dars tarafndan ar bir yoksullua, ezilme, smr ve aalanmaya maruz kaldklar ileri srld dikkate alndnda, buna tepkinin neden sol ilahiyat mecrasnda ekillenmedii sorusu daha da nem ve derinlik kazanmaktadr.

una bir ikinci tespit de eklenmelidir. Solsosyalist yaklam modern an ortalarndan itibaren, ldin zihniyetin din zihniyet karsndaki hegemonik konumunun da yan sra kart zelliinin en fazla yanstld, sistematikletirildii dn biimi olarak grnegelmitir. Bu, onun byle bir grnm ve konum edinebilmek iin zel aba gstermesinden ok, din zihniyetin kurumsallam muhafazakr-geleneki ana mecralarnn; egemenlerin dininin bu algy oluturmak iin gsterdikleri zel abaya balanmas gereken bir sonutur. Nitekim, bu abalarn sonucu, 20. yzyl biterken din zihniyet, yeniden hegemonik konuma erimese de, tm dnyada ve zellikle slam toplumlarnda ykselie getiinde, sol ilahiyat kendisi iin son de-

phesiz ayn nem ve derinlikteki bir soru da ldin sol/sosyalist yaklam iin sz konusudur. Modern an ortalarndan itibaren solun ezeli araynn nihayet talanacana dair byk bir umut ve gvenle tarih sahnesinde boy gsteren sol/sosyalist yaklamn yz yl sonra vard sonu ar bir knt olmutur. Bu kntnn en arpc yn, yoksullarn, aalanan ve smrlenlerin davasn stlenmi bu yaklamn/ hareketin daha yoldayken, zafere ulatnda ve nihai zafere doru ilerlediini iddia ederken, kendi iinden bir muktedir, ezen ve aalayan zmre treterek kurumsallam olmas, bunu zorunluluk hatta gereklilik kipinde alglayabilir oluudur. Bu sayda yer alan yazlarn bazlarnda, slamiyetin yoksullarn, ezilenlerin dini olduunu savunarak kurulu dzenlere, kurumsallam slama isyan edenlerin de benzer bir sondan kurtalamadklarna deiniliyor.

halde neden byle oluyor sorusuna odaklalmad takdirde bu diyalog-tartmann fazla bir anlam yoktur.

23

olaysyla bu platformu, maluplarn, ezelden beri ayn akbete uram olanlarn dertletikleri, ilerini dktkleri bir mecra olarak dnemeyiz. Eer neden byle oluyor sorusu, tartmadiyaloun ekseninde, en hayat soru olarak ortaka sorulacak ise verilecek cevap, her iki tarafn imdiye dek o soruya ilikin yaptklar aklamalar, ileri srdkleri argmanlar birbirlerinin kullanmna atklar, bunlarn bititirilme biimlerinden hangisi zerinde uzlaabileceklerini aratran bir platform da olmamaldr. nk buradan hangi kritik noktada bitecei bilinmez bir yol arkadalndan baka bir ey oluamaz.

lirtmek borcumuzdur: Eer din/ldin solun bir sentezi olacaksa ki mmkndr bu ancak sz konusu temel kavram ve kabulle zeminden balamak zorundadr. Bu bahiste, sadece hatrlatmak iin avami tasavvufun ak, insan- kamil ve nihayet En el Hak ifadeleri ile sol-sosyalist yaklamn bir anlamda nihai amac, tarih potansiyelinin ekseni olan insann-insanln, yapc-yaratc potansiyelinin diyalektik geliimiyle snrsz evrimi fikri arasnda armlarn olduu kadar ayr kulvarlar oluturmasnn i sebepleri zerinde yeniden dnmenin kritik nem tayacan vurgulayalm. yrca bu yeniden dnme ihtiyac, modern ve postmodern alarn asla grmezden gelinemez, olaanst zenginlikteki deneyim ve olgular, zellikle de harekete geirdii, baatlatrd (bilimsel teknolojik devrimler) dinamikler nedeniyle de zorunluluktur. Sz konusu olgularn analizi bahsinde olduu kadar bilim-teknoloji gibi modern, postmodern an baat dinamiklerine vakf olma konusunda iddial bir krs, yaklam oluturulamadka, bylesi bir hedefi olmadka bu platformun bir vicdani tatminden te bir anlam, deeri de olmayacaktr. anaatimiz odur ki; zetlediimiz bu yaklam ve hedef dorultusunda konumak bizi, u anda tadmz adlarn hem yetersizlii hem de halihazr saflamay datan/kesen bir yeni adlandrma ekseni oluturmann eiine gtrebilecektir.

er yukarda en zet, damardan biimiyle sorduumuz soru, ap ve derinliinin gerektirdii bir nem ve ciddiyetle ele alnacak ise mtevaz bir cevapla da yetinmemelidir. Kendi sahip kt adna, dierinin adn bir sfat olarak ekleyebileceklerini kabul ederek, uzlatrmac bir yaklamla bir diyaloa girenler daha fazlasn ne umar ne de isteyebilirler. Ama o sorunun derin kklerine inmeye kararl olanlar, ie nce adlarnn kaynandan balamak zorunda olduklarn bileceklerdir. Yani ncelikle din ve ldinliin vaktiyle nasl ayrtn, bu ayrmann zerinde cereyan ettii Tanr/Allah, kul, insan kavramlarnn hem dini/ ldin zihniyet ayrmnn iki yakasnda hem de o zihniyet tarzlarnn kendi i ayrmlarnda (kabaca sol-sa diyelim buna) nasl ieriklendirildiklerin irdelemekle balamak kanlmazdr. evam etmek zere bu noktada kendi elbette tartmaya ak kanaatimizi be-

24 D

u cmleden olarak, son iaret edeceimiz nokta, gerek sol-sosyalist akm/hareketin gerekse sol ilahiyat perspektifinin kendini ezilme, smrlme, yoksulluk ve aalanma hallerinin znesi olarak adlandrmasnn sorunlatrlmas gereidir. Bu hallerin vicdaniahlaki isyanmza neden olmas phesiz tartma gtrmez ve sonuna kadar sahiplenilmesi gereken bir i enerji kaynamzdr. Ama te yandan bu isyan enerjisinin k koullarn, o halleri dntrmeye yetmedii, hatta o hallere yeniden ve daha ie ileyen koullarla dnmeyi nleyemedii de imdiye kadarki tarihin defalarca kantlad bir gerektir.

ini/ldin solun snav bu gerek iledir. Eer modern an afanda, dinlerden daha da iddial olarak bugne kadar felsefenin gerei aklamakla yetindii ama artk sorunun onu dntrmek olduunu sylemenin tad bir hakikat var ve olmal ise, o gerei dntrecek enerjinin nasl oluturulabilecei sorusuna ynelmeyen dnce de dnce deildir. sz, o dneme kadar insani-toplumsal sorunlarmz iinde dndmz din zihniyet tarznn odanda yer alan ve varlkvarolu kavraymzn temelini oluturan Tanr-insan ilikisinde radikal bir revizyonu esinlendirerek hegemonik hale gelen ldin modern zihniyetin ufku iinde sylendi. Burada nemli olan Tanrnn sahneden ekilmesi deildi; Nietzschenin vurgulad zre Tanrnn lmesi, ldrlmesi ise hi deildi. Eylemli varoluu geim aralarnn, organik, ihtiyalarnn temini faaliyetlerin ile snrl, etkinliinin ap ve derinlii de bu snrda dnp duran insann yerine, eylemli varoluunu bunun

ara ve yollarn srekli gelitirip zenginletiren, dolaysyla etkinlik alann da derinletirip genileten, bu bahiste doaya tabi olmaktan doaya meydan okur konuma geen bir insan ve insanlk durumunun zuhurudur.

insanlk durumunun gelierek devam ettiini pekl syleyebilirken, o geliim izgisinde teekkl eden insan tipolojisinin, o izginin niteliklerini iselletirerek tadn, gelimeyi onun ahsmda izleyebildiimizi sylememiz ise herhalde mmkn deildir. odern an ortalarnda, bunu syleyebileceimize dair umutlar zellikle modern sol/sosyalizmin perspektifinde gayet yksek, canlln koruyorken, din zihniyet tarznn da ok gemeden silinip gidecei gvenle ifade edilebiliyordu. nk Tanrnn var olmadn tpk varolduu gibi kantlamann kesinlikli bir yolu olmayabilirdi ama din zihniyetin ngrd eylemli varoluu ile neredeyse deimez olan deimesi ancak ahlak boyutta mmkn insan, modern ala birlikte anakronik olma srecine girmi saylabilirdi. Ama bu, din zihniyetin insann kendi varoluuna dair sorularna cevap araynn ihtiya duyurduu Tanr kavramnn yerine getirdii ilevin, buna yklenmi anlamlarn da anakronikletii anlamna gelmiyor asla.

u anlam ve ilevi, yukarda balcalarn zetlediimiz sorular ve belirlemeler balamnda ele almaya, nmzdeki saydan itibaren balayacaz. MER LANER

25

Bir zgrlk teolojisinin imknlar zerine


KZIM ZDOAN

MARKSZM VE DN ARASINDAK GERLM Kimi szlere musallat olan kt bir kader vardr ve muhtemelen de bundan dolay netameli bir hrete ularlar. Marxn balamndan koparlarak olur olmaz yerde azlara sakz edilen Din, halkn afyonudur ifadesi de bu kaderi tuhaf bir ekilde paylar. Hem dini Sovyet Marksist-Leninist El Kitaplarndan esinlenen Ortodoks anlaya gre deerlendiren Marksistler hem de ondan iki satr bile okumam Marxtan bihaber bir takm kartlarnn onun din dman bir ateist1 olduunu ispatlamak uruna dillerine pelesenk ettii bu ifade, sanki Marksizmin dine baknn zetiymi gibi alglanarak talihsiz bir kariyer yapmtr. Oysa bahis konusu metnin birazck dikkatli bir okumas, Marxn dine dair tespitinin sanldndan ok daha teferruatl olduunu ve onun olgularn ikili tabiatna vurgu yaptn aka meydana koyar:
Din kart eletirinin temeli udur: Din insan deil, insan dini yapar. Din, esasta ya kendisine henz ulamay baaramam ya da kendisini bulup yeniden kaybetmi insann z bilinci ve izzetinefsidir. Ama insan dnyann dnda pinekleyen soyut bir varlk deildir. nsan burada mev1 Halbuki Marx, ateizmi kesin bir dille olumsuzlar: Ben, kendisini dinleyen ocuklara gulyabaniden korkmadn inandrmaya alan ocuu hatrlatan ateizm etiketini [...] reddediyorum. (Brief an Arnold Ruge, 24 Kasm 1842)

zubahis olan insann dnyasdr, devlet, toplum. Bu devlet ve toplum, dnyann tepetaklak bilinci olan dini retir, zira devlet ve toplum tepetaklak dnyann kendisidir. Din, bu dnyann genel teorisi, [...] ahlak meyyidesi, yegne tamamlaycs, teselli ve mazeretin evrensel temelidir. nsan varln herhangi bir gerek hakikate kavuamamas sebebiyle o insan varln hayal gereklemesidir. O halde dine kar mcadele, dolayl olarak ruhan aromas din olan dnyaya kar mcadeledir. Dinsel sknt, hem gerek strabn bir ifadesi hem de gerek straba kar bir protestodur. Din, mazlum varln feryad, ruhsuz koullarn ruhu olduu gibi kalpsiz bir dnyann hissiyatdr. Din, halkn afyonudur.2

Sz konusu Hegelci Hukuk Felsefesinin Eletirisine Giri metninin btnsel ve incelikli bir tetkiki, Marxn dine bak asnn dini ruhban snfnn bir komplosu olarak deerlendiren Aydnlanma felsefesinden deil, bilakis insann yabanclamas olarak anlayan sol Yeni-Hegelcilikten etkilendiini ortaya koyar. Marx, bu metni yazdnda (1843 sonu-1844 Ocak) Yeni-Hegelcidir ve onun din analizi bu nedenle snfsal olmayan Marksizm ncesi bir analizdir. Fakat bu perspektif yine de btnyle diyalektiktir, zira bir ta2 Karl Marx, Zur Kritik der Hegelschen Rechtsphilosophie. Einleitung, MEW, 1. cilt, Berlin, 1976 (talikler orijinal metne aittir.)

26

raftan mevcut dnyann hakl gsterilmesi dier taraftan bu dnyaya kar bir protesto olarak dinin ikili niteliini gzler nne serer.3 Demek ki Marx, dinin afyon yznden bahsederken bizatihi dinin kendisini ve manevi muhtevasn deil, onun toplumsal ilevinin bir yzn mahkm eder. Zira din, insanlk tarihinde bask ve smr ilikilerini deitirmenin yerine, egemen gler tarafndan sz konusu ilikileri ayakta tutmann bir arac olagelmitir. Aslnda Marx, toplumsal ve tarihsel bir fenomen olarak, daha dorusu zorunlu bir biimde maddi retim ve ona denk den toplumsal ilikilere koullanan ideolojinin, bir toplumun manevi deerlerinin yan sra toplumsal dnce, tasavvur ve bilincinin eitli biimlerinden biri olarak dinin esasl Marksist analizini daha sonra Alman deolojisi (1846) ile balatr. Akabinde ise, zel anlama sahip kltrel-ideolojik fenomen olarak dine gittike azalan bir ilgi gsterir. Engels ise, dine ve onun tarihsel rolne Marx tan daha fazla ilgi gsterir. Dinselliin somut toplumsal ifade biimlerini kavramaya ve aklamaya alan Engels, dini Feuerbachta olduu gibi artk zaman d bir varlk olarak deil, tam tersine tarihsel dnmlere uygun biimde dnen kltrel bir biim olarak ele alr. Engels, dini Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonunda bu anlamda kart toplumsal glerin att sembolik bir alan olarak tanmlar. Geri Engels, dinde sadece snf karlarnn dinsel kisvesini alglar grnr, fakat yine de Aydnlanma filozoflarnn aksine maddecilik ile din arasndaki kavgann yle her zaman maddecilik ile gericilik arasndaki atmaya denk dmediinin de aka farkndadr. rnein 17. yzyl ngilteresinde Protestanlar, Stuart hanedanlna kar devrimci mcadelelerinde dini bayraklarna yazarken, maddecilik Thomas Hobbesun ahsnda mutlak monarinin savunuculuunu stlenir.4 Engels, tpk gen Marx gibi dinin ikili doasn, yani mevcut dzeni hakl gstermekte3 Kr. Michael Lwy, Marksizm ve Din, Kurtulu Teolojisi Meydan Okuyor, stanbul, 1996. 4 Friedrich Engels, Einleitung zur englischen Ausgabe der Entwicklung des Sozialismus von der Utopie zur Wissenschaft, MEW, 22. Cilt, Berlin, 1972.

ki roln ve toplumsal dnm durumlarndaki protestocu ve devrimci roln teslim eder ve yoksul, dlanm, aresiz ve ezilenlerin dini olan erken dnem Hristiyanlna ilgi gsterir. Engels, bir adm daha atarak erken dnem Hristiyanl ile modern sosyalizm arasnda paralellikler kurar ve bu mealde tarihi Ernest Renandan u alnty yapar: lk Hristiyan cemaatlerinin nasl olduunu tahayyl etmek istiyorsanz, Uluslararas iler Birliinin herhangi bir yerel seksiyonuna bakn.5 Engelse gre her iki hareket arasndaki fark, erken dnem Hristiyanl kurtuluu teki dnyaya havale etmiken, sosyalizmin onu bu dnyada beklemesinden kaynaklanyor olsa da, Engelsin gznde bu fark Alman Kyller Savan analiz ederken ortadan kalkm gzkr. Teolog ve 16. yzyl devrimci kyllerinin ve plebyenlerin efsanevi nderi Thomas Mnzerin tanr kralln yeryznde derhal kurmay ngren siyasi programnn komnizmle dirsek temas iinde olduunu ifade eden Engels, burada yine de dini bir stratejiye indirgemeye meylederek Mnzerin Hristiyanvari konuma tarz ve onun ncil rtsnden bahseder.6 Engels, Mnzerci din hareketin saf dinsel boyutunu, onun ruhan ve ahlak gcn ve inanla yorulmu mistik derinliini fark etmemi grnmektedir. Buna ramen Engels, din olgular snf mcadelesi nda analiz etmesi sayesinde dinin protesto potansiyelinin farkndadr ve din ile tarih arasndaki ilikiye yaklamda hem Aydnlanmann hem de Yeni-Hegelciliin yaklamlarndan farkl bir r aar.7 MARXTAN SONRA Dini ou kez mistik bir sis olarak eletiren Lenin ise, 1905 ylna ait Sosyalizm ve Din balkl makalesinde Ezilen snflarn bir yeryz cenneti uruna verdii gerek devrimci mcadelesinin birlii, bizim iin proletaryann gkyz cenneti zerine fikir birliinden daha nemlidir ge5 Aktaran Engels, Zur Geschichte des Urchristentums, MEW, 22. Cilt, Berlin, 1972. 6 Engels, Der deutsche Bauernkrieg, MEW, 7. Cilt, Berlin, 1960. 7 Kr. Lwy, a.g.e.

27

rekesiyle ateizmin parti programna alnmasna kar kar.8 Rosa Luxemburg da 1905 ylnda Lehe kaleme ald Kilise ve Sosyalizm makalesinde, sosyalistlerin Hristiyanln temel ilkelerini bugnk muhafazakr ruhbanlardan daha ok izleyecei gvencesini verirken, ayet ruhbanlar Hristiyanln Karndakini kendin gibi sev temel ilkesine harfiyen uyacaklarsa, eitlik, zgrlk ve kardeliin hkmettii bir toplum uruna mcadele eden sosyalist hareketi desteklemeleri gerektiini dile getirir. Ruhbanlar, yoksullar smren ve ezen zenginleri destekleyerek saya deil, zenginlere hizmet ediyorlard. Oysa ruhbanlarn hizmetisi olduu sann retisi, bir devenin ine deliinden gemesinin bir zenginin cennete girmesinden daha kolay olduunu syler. Hristiyanln ilk havarilerinin iten komnistler olduuna vurgu yapan Luxemburga gre, ilk Hristiyanlarn toplumsal eitsizlikten ikayet edip tehir etme grevlerini gnmzde stlenmi olan sosyalistler, yoksullara kardelik ve eitliin ncilini reterek halk kardelik ve sevginin kralln yeryznde kurmaya aryorlard.9 Ksacas Rosa Luxemburg, dier birok Marksistin aksine bir tavr alarak dinin toplumsal ynn ii hareketine tama abas iindedir. Fakat Luxemburgun Hristiyanln ilk dnemlerindeki deerler adna sosyalizm iin mcadele edilebilecei biimindeki ngrl sezgisi, sosyalist hareket iinde etkin olan ve kaba olmaktan te dine kar hogrden yoksun hakim izginin iinde yitip gitme akbetinden kurtulamad. Komnist hareketin nder ve dnrleri arasnda din sorununa en byk ilgiyi gsteren muhtemelen Antonio Gramscidir. Lwy,
8 W.I. Lenin, ber die Religion: Eine Auswahl, Berlin, 1981. 9 Rosa Luxemburg, Kirche und Sozialismus, Internationalismus und Klassenkampf iinde, Neuwied, 1971.

Gramscinin Katolik kilisesinin halihazrdaki rol ile dinsel kltrn halk kitleleri nezdindeki anlamn kavramaya alan ilk Marksistlerden biri olduunu dile getirir. Dinin muhafazakr biimine ynelttii keskin ironik eletiri, bilhassa tiksindii Katolikliin Cizvit versiyonuna ilikin sert eletirileri, onu din dncenin topik alanna nem vermekten alkoymamtr. Dinin tarihsel yaamn gerek elikilerini mitolojik biimde uzlatrmak iin en byk giriim olduunu syleyen Gramsci, bu sebepten dolay dini tarihin tand en devasa topya ve metafizik olarak tanmlar.10 Gramscinin bak as nemi haiz olmakla birlikte, nihayetinde bizi dini anlamann yeni bir yntemine gtrmez. Marksist ve devrimci perspektifini terk etmeden dinin teorik erevesini radikal biimde deitiren ilk Marksist dnr Ernst Blochtur. Ayn Engels gibi Bloch da, kart iki akm halkn afyonu yani egemenlerin hizmetindeki uyuturma arac olarak resm kilisenin teokratik dini ile Thomas Mnzerin, Tolstoyun vb. resm olmayan, isyanc ve sapkn dini arasnda ayrma gider. Bloch, dier yandan Engelsin dini sadece snf karlarnn rts olduu tezini reddederek eletirir. Blocha gre din, protestocu biimiyle topik bilincin en anlaml, umut ilkesinin en zengin ifade biimlerinden biridir. Dindar bir sosyalist ve devrimin teologu olarak Bloch, sadece diriliiliin Marksist okumasn (burada Engelsin ayak izlerinden gider) deil, bilakis sosyalist mcadelenin gemiin kollektivist hareketlerinin dorudan mirass olduu tespitini yaparak Marksizmin dirilii bir yorumunu (Blochta Marksist teori asndan yeni olan budur) ortaya koyar. Gen Marxta olduu gibi Bloch da dinin ikili doasn uyuturucu ynn ve isyanc potansiyelini kabul eder. Birinci yn, Blochun ifa10 Kr. Lwy, a.g.e.

28

desiyle Marksizmin souk akmn yani ideolojilerin uzlamaz maddeci akmn temsil ederken, buna mukabil ikinci yn dinlerin topik-kltrel kazanmn, eletirel ve nceleyici gcn kurtarmaya alan scak akm temsil eder. Bloch, diyalogun tesine geerek Hristiyanlk ve devrimin Alman Kyller Sava srasnda olduu gibi birlemesini hayal eder. Marx ve Engels, dinin isyanc rolnn maziye ait bir olgu olduuna ve modern snflar mcadelesi anda bunun artk bir neminin kalmam olduuna kanaat getirmilerdi. Bu ngr, bir asr boyunca esas itibaryla dorulanm olsa bile, 20. yzyln ilk yarsnda zellikle Fransada snf mcadeleleri iinde gzlenen Hristiyan sosyalist akmlar bir yana ilk nveleri 60l yllara dayanan ve Latin Amerikadaki toplumsal kurtulu mcadelelerinde olduka faal bir rol oynayan ve Katolik kilisesi iinde domu olan Kurtulu Teolojisi hareketi, dinin topyac ve isyanc potansiyelinin hi de gemite kalan bir olgu olmadn bize retmi bulunuyor. YOKSULLARIN SES OLARAK DN: KURTULU TEOLOJS Aa yukar Kba devriminin gerekletii 1959 ylndan sonra, Avrupann eski smrgeleri olan Latin Amerika lkelerinde Katolik yoksullar arasnda taban cemaatleri giderek artan bir ivmeyle oalmaya balad. Sz konusu cemaatler, genellikle gnlk sorunlarnn stesinden birlikte gelmeye abalayan topraksz kyller (campesinos), tarm iileri, gecekondu sakinleri ve okuma yazma bilmeyenlerden oluuyordu. Cemaatler, Kitab Mukaddesin mesajn dorudan reel durumlar ile ilikilendirerek buradan doru toplumsal bir gelecek perspektifi gelitirme abasna girdiler. Kitab Mukaddesin hakikate yakn bu pratik tefsirinin zgl karakteri, kutsal kitap metinlerinde bahsedilen ve hitap edilenlerin kendileri olduunu kefeden yoksullarn bizatihi kendileri tarafndan yaplmasyd. 1964 ylnda Brezilyadan balayarak neredeyse btn Latin Amerika lkelerinde ABD tarafndan finansal ve asker olarak desteklenen ve geni halk kesimlerine kar dehetli terre bavu-

ran faist diktatrlkler, asker darbelerle ibana gelmeye balad. Bu durum, 1965ten itibaren Arjantin, ili, Peru, El Salvador, Nikaragua ve dier lkelerde mtemadiyen direni ve toplumsal muhalefete yol at. Bu balamda Hristiyan cemaatleri ve kilise temsilcileri, giderek artan bir biimde diktatrlklere kar direnen halkn yannda yer aldlar. Buna karlk kilisenin rol eliki arz ediyordu: Kilise hiyerarisinin bir ksm, faist diktatrlkleri destekliyordu. Fakat kilisenin dier bir ksm, bask, ikence, polis devleti, hak gasp ve yoksullukla mcadelede edindii somut deneyimlerden, yoksul halk kitleleriyle yeni ve kapsaml bir dayanma stratejisi gelitirdi. evreden merkeze doru uzanarak kilise iinde byk bir kopu gerekletiren hareket, tm kiliseyi sarsmaya balad ve 1968 ylnda Medellinde (Kolombiya) gerekletirilen 2. Latin Amerika Piskoposlar Konferansnda (CELAM) bir araya gelen Katolik piskoposlar, yeni ortaya kmaya balayan toplumsal hareketler karsnda pozisyon belirlemek zorunda kaldlar. Konferans, Latin Amerikadaki muazzam sosyal adaletsizlii ilk kez mahkm ederken halkn temel haklarnn ihlalini ve kurumsal iddeti acmaszca eletirmekle yetinmeyerek belli artlarda devrimci bakaldrnn meruluunu kabul eden ve halkn her trl klelikten kurtulu zlemleriyle dayanmalarn dile getiren kararlar ald. Kurtulu teolojisi, aslen yoksullarn bizzat kendilerinin yaratt bir projedir. Zaten teorisyenleri kendilerini bu teolojinin mucidi olarak deil, sadece ezilenlerin tercman olarak tanmlar. Kurtulu teolojisi, yoksullarn bu projesini desteklemeyi ve hayata geirmeyi amalar. Bu pozisyon, kurtuluun Eski ve Yeni Ahitin daimi ana temas olduu ve bu kurtulutan kastn da yoksullarla ezilenlerin kurtuluu olduu teziyle desteklenir. Bu balamda Eski Ahitte tasvir edilen Beni srailin Msrdan hicreti, Kurtulu Teolojisi iin somut bir anlam kazanr: Burada tanr, halknn Msrda ektii sknty yakndan gren, halknn angaryaclar yznden ettii feryad duyan ve onun aclarn bilen tanr olarak tezahr eder.11 Bu, Yeni Ahitin daha ban11 Eski Ahit, Hicret (3:7).

29

da da vurgulanr: O, iktidar sahiplerini tahttan indirir ve sradan insanlar ykseltir. A olanlar iyilikle doyurur ve zenginleri elleri bo evirir.12 Msrdan hicret, insann bizatihi tarihsel siyasal mcadeleler vastasyla gelitiini gsterir. yleyse Msrdan hicret bireysel deil, aksine toplu bir kurtulu modelidir. Bu bak asna gre, yoksullar artk merhamet ve iyi niyetin nesnesi deillerdir ve brani klelerin yapt gibi kendi kurtulularn kendileri gerekletirmelidir. Kurtulu teolojisi, Kitab Mukaddesin selamet mesajnn temel kavram olarak kurtuluu, geleneksel kilise teolojisindeki gibi sadece ruhani manada yorumlamakla yetinmez, bilakis toplumsal, siyasal ve ekonomik deiim olarak anlar. Kutsal kitabn mjdeledii selamet, artk ahiret ile deil, tam tersine bu dnyann toplumsal gerekliiyle ilikilendirilir. Kurtulu teologlarnn yoksullara ilikin kavray, ahlak ve ncile dayanan dinsel bir anlama sahiptir. Tanr, yoksullarn tanrs olarak tanmlanr. Bu manada da kilisenin yoksullarn gelecei iin yeni bir yn belirlemesini talep ederler. Kutsal metinlerin kontekste bal yorumunu temsil eden kurtulu teolojisi tasarmlar, siyasi olarak sosyalist bir toplumsal modeli tercih eder. Dou Blokunun yklmasndan nceki srete Sovyetler Birliinin gdmndeki parti ve diktatrlklerle arasna kesin mesafe koymu ve katlmc demokrasi ile ortaklamac elere vurgu yapm olan Latin Amerika kurtulu teolojisi, insanlarn mminler ve ateistler olarak deil, ezenler ve ezilenler olarak, adaletsiz toplumu ayakta tutmak isteyenler ve adalet iin mcadele edenler olarak ikiye ayrldnn bilincindedir. Latin Amerika deneyimleri balamnda, Marksistler Hristiyanlar insanlarn alk, smr ve baskdan kurtulu mcadelesinde gvenilir ortaklar olarak tanrken, Hristiyanlar da Marksist analizin stratejik ve teorik yararn takdir etmeyi rendiler. Kurtulu teolojisi, bu iliki iinde teorik cephaneliini donatrken Marksistler de buna mukabil din eletirisinde gelime gsterdiler.13

Velhasl kurtulu teolojisi toplumsal mcadelelerin manevi rndr, ama bu mcadelelere birletirici dinsel bir reti sunarak toplumsal hareketlerin merulamasna ve glenmesine yol amak suretiyle muazzam bir katkda da bulunmutur. nceden gereklemi bir pratiin yanks ve manevi kabul olan ve kurtulu teolojisi olarak adlandrlan bu toplumsal hareket olmasayd, Latin Amerikada devrimin ykselii veya Brezilyada yeni bir ii hareketinin ortaya kmas gibi nemli tarihsel-toplumsal olgular muhtemelen tezahr etmezdi. Bundandr ki, halklarn ruhunda derin kkleri olan inan ve din kimlik, toplumsal ve ekonomik karlarn basit bir rts veya kisvesi olarak deerlendirilirse, bu yaklam toplumsal mcadelelerin inandrcln ve zenginliini anlamay engelleyen snrl bir bak as olmaktan teye geemeyecektir. Egemen snflarn mevcut bask ve smr dzenlerinin tahkimat ve srdrlmesi iin istismar ettikleri dinin afyon yzne yneltilen Marxn din eletirisinden, dine adaleti br dnyada deil, bilakis hemen imdi burada gerekletirecek baka bir toplumsal fonksiyon yklenmesi gereklilii (dinin vicdan yz) karsamasn yapmak mmkndr. Bata Latin Amerika olmak zere Hristiyan dnyasnn muhtelif lkelerindeki toplumsal mcadelelerde hi tereddt etmeden yoksul emeki snflarn yannda yer alan kurtulu teolojisi, bu gerekliliin hayattaki en canl ve zgn karldr. Bu niteliklere haiz Mslman bir solu (ya da slam bir sosyalizmi) tasavvur etmenin mmkn olup olmadna dair soruya verilecek cevap ise, Mahmud Muhammed Taha ve Ali eriati gibi Mslman sosyalist dnr ve eylem adamlarnn ortaya koyduklar dnsel ve pratik abalarn zerine oturmak durumundadr. SLAMIN KNC MESAJI Cafer Numeyri diktatrl tarafndan 1985 ylnda Sudann bakenti Hartumda idam edilen Mahmud M. Tahann, bu samimi Mslmann derin itikad, teolojiye olan hakimiyeti ve inancn radikal biimde yeniden yorumlanmas ynndeki gl izgisi, egemen kktenci inanla aka elierek birok ynyle Hristiyan kurtu-

30

12 Yeni Ahit, Luka (1:52, 53). 13 Kr. Kuno Fssel, Marksizm ve Din. Kurtulu Teolojisi Meydan Okuyor iinde, M. Lwy, stanbul, 1996.

lu teolojisini andran slam yenilemeye nemli bir katk salar.14 Tahann slam hukukunun yorumlanarak yenilenmesine dayanan temel tezi, Allahn Hz. Peygamber araclyla iki ayr mesaj yolladn ifade eder. Medinede vahyedilen, somut ve ayrntl yasalardan oluan birinci mesaj, hususi olarak 7. yzyldaki Mslman cemaat iin gnderilmitir ve bu sebepten dolay belli bir zaman iin geerlidir. Mekkede inen ikinci mesaj ise buna mukabil dinin temel ilkelerini (usl ad-dn) ierir ve bu yzden birinci mesajn aksine slamn niha mesajdr.15 Taha, modern an tarihsel sosyalizminden ayrt ettii slam sosyalizm tasarmn sistematik olarak tasvir ettii slamn kinci Mesaj (ar-risla as-snya min al-islm) balkl kitabnn hemen giriinde, Roma ve Pers imparatorluklarna doru gelimeye devam etmesine ramen, slamn Peygamberin lmyle birlikte hzn yitirdiini syler ve bu anlamda bir sahabenin Ellerimizden Allahn elisinin mezarndan bulaan tozu siler silmez, kalplerimizi de yitirmitik szn aktarr. Tahaya gre, baar kazanan niha slam deil, iman dzeyinde slamdr. Kuran, kendi iinde iki blme ayrlr: man ve slam. lki Medinede sergilenmiken ikincisi Mekkede ortaya konmutur. Medine dnemine ait metinler iman aamasna, Mekke dnemi metinleri slam aamasna yakndr. rnein Hac Suresi dnda Ey inananlar diye balayan metinler, Medine dnemine aittir. Bu dnemin ayetleri, ikiyzllklerin ifa edilmesine ve cihada yneliktir.16 Dier yandan Mekke dnemi metinleri de kimi ayrt edici zelliklere sahiptir. rnein Bakara ve Nisa sureleri dndaki Ey insanolu ya da Ey Ademin ocuklar diye balayanlar, Mekke dnemine zgdr. Mekke ve Medine dnemlerine ait metinler, yalnzca vahyedildikleri zaman ve mekn dolaysyla deil, yneltildikleri halk nedeniyle de farkllk gsterirler. Ey inananlar hi14 Samir Amin, Mslman Gandi, slamn kinci Mesaj iinde, Mahmut M. Taha, stanbul, 2008. 15 Mahmud M. Taha, slamn kinci Mesaj, stanbul, 2008. 16 Birinci mesajn aktarld insanlar mminlerdi, slamn niha aamas anlamnda Mslman deillerdi. Her mmin, balangta Mslman olsa da niha aamada olmayabilir. (Taha, a.g.e.).

tab sadece belli bir grubu hedef alrken, Ey insanolu hitab tm insanla yneliktir. Mekke dneminde gnderilen metinlerde daha ziyade ikna ayetleri hakimdir. Cihat kavram ve kurallar ise, Medine dneminin bir karakteristiidir. Tahaya gre Medine dnemine ait somut hukuk dzenlemeler, kayna Kurana dayansa da bugn geerliliklerini yitirmitir.17 Hem Kurana hem de gelenee (snnet) gre niha mesajla konjonktrel emirleri birbirinden ayrmak arttr. Taha, itinal analizinde Mekke dnemi surelerinde slamn niha mesajnn baskn rol oynad tespitinde bulunurken kitabn burada toplumsal gelimeyle deil, sadece inancn zyle ilgili olduuna dikkat eker. Topluma verilen emirlerin (Medine dnemi) konjonktrel olduunu, zira bu toplumun ideal toplumun son aamas olmadn vurgular. zgrlk teolojisini (fkh at-tahrr) temellendirmek amacyla, yasa tarafndan o zaman ve meknda getirilen zmlerin konjonktrel karakterini ortaya koyan ayrmlar sekiz balk altnda toplayarak cihadn, kleliin, zel mlkiyetin (al-rsmlya), kadn-erkek eitsizliinin, ok eliliin, boanmann, kadnlarn rtnmesinin (al-hicb) ve toplumsal hayatta kadn-erkek ayrmnn slmn temeli olmadn saptar. Ne var ki tm dier halklar gibi Mslmanlar da ilk mesajla ve onunla birlikte gelen emirlerle ilgilenmilerdir. Bu emirlere uyulmas gerekliliine yaplan vurgu nedeniyle niha mesaj tarafndan onlara gsterilen Allah yolunda ilerleme grevini tamamen bir yana brakmlardr. Dini trenselletirip dogmatikletirmilerdir. Bylece gerici tahakkm ve smr gleri belirmitir. Yani bir slam toplumu (Mslmanlar) deil, bir inananlar toplumu (mminler) yaratmlardr. Taha, bunun yerine dinin temel ilkelerinden yeni bir slam hukuku yaratmak ister ve dinin temel ilkelerini yle sralar: slamn temel ilkesi (al-asl), her insann zgr olduudur. nsanlarn tayabilecekleri oranda nasiplendikleri snrl zgrlk kavram, bir snrszlk imasn iinde tar. Yani snrllk, zgrln temel niteliklerinden biri deildir. Aksine zgrln gerek z mutlaktr. Snrla17 Kr. Taha, a.g.e.

31

32

ma, bireyin snrllktan snrszla ya da mutlaka doru geliimine bal olarak bir gei sreci lzumundan ibarettir. Bu sebepten dolay slamda zgrlk mutlaktr. Dinine ve milliyetine bal olmakszn her bireyin onu elde etme hakk vardr, ancak bu hak sorumlulukla ilikilidir ve doru kullanm yoluyla kazanlmaldr (husn attasarruf fil-hurrya). Mutlaklk (ya da snrszlk) slamn temel niteliidir, nk birey snrsz gelime yeteneine sahiptir. slamda kulun grevi, tanrsal mkemmellie ulamaktr, tanrsal mkemmellik ise snrszdr: Gerek u ki, insan iin alp didinmesinden bakas yoktur ve onun alp didinmesi yaknda grlecektir. Sonra kendisine dl eksiksiz verilecektir. Hi kukusuz, son var Rabbinedir (Necm, 39-42). Tahaya gre, bunun anlam Allahn niteliklerine ulamak iin kulluun yerine getirilmesidir. Toplumun da kendi piramidinin temelini oluturan bir zgrle sahip olduunun altn izen Tahaya gre, bu piramidin en tepesinde bireyin zgrl yer alr. slam, bireyle toplum arasndaki dengeyi tevhit yoluyla at iin, yasalarn da ayn biimde bireyle toplumun ihtiyalarn uzlatrabilmek zerine kurmutur. Bu sayede slam hukuku, bireyin mutlak bireysel zgrlk iin ihtiya duyduklaryla toplumun toplumsal adalet iin ihtiya duyduklarn uzlatrarak bir araya getirir. slamn temel ilkesi, mlkiyetin insanlar arasnda ortak ya da birlikte kullanmdr. Bylece herkes, ihtiyac orannda faydalanabilir. Ne var ki, slam byle bir blm deneyimini hi yaamam ve yalnzca zel mlkiyeti tanyan bir topluma gnderilmitir. Bu nedenden tr, bugnk slam yasalarn mlkiyetle ilgili ksmlar slamn asl hedefini yanstmamaktadr, ancak Mslmanlar aamal olarak gerek mlkiyet anlayna yaklatrmaktadr. Bu anlamda zekt da insanlar sosyalizme hazrlamann bir yoludur. slamn temel ilkesi, kadnlarla erkekler arasnda tam eitliin (al-musvt al-tmma) salanmasdr. Ancak slam, kzlarn sava ganimeti olarak ya da tefecilerce alnmalarndan dolay rezil olmaktan korkularak ya da ktlk dnemlerinde besleme zahmetinden kanarak diri diri gm-

lecek kadar ileri gidildii bir topluma indirilmitir. Sz konusu toplum, slamn ngrd mutlak iyi iin henz hazr deildi. lk slam yasalar, aslnda kadnlar iin daha nceki toplumsal konumlarna kyasla olduka ileri bir adm olmalarna ramen, yine de slamn niha hedefi bakmndan yeterli deildi. Kuran- Kerimin farkl bir yorumuna dayanan bu zgn bak as, Tahay haliyle sosyalist tahayyle yaklatrr. Fakat Tahann sosyalizmi biraz mphemdir ve Marksist dncenin zerine oturmaz, ama yine de ondan ksmen etkilenmitir. Taha, daha ziyade zgn bir slam sosyalizm yaratmay dener. nsanlarn zgrlnn kstlanmasnn nedeninin bireysel zgrln ktye kullanlmas olduunu, Yaptklar zulmler ve birok insan Allah yolundan alkoymalar yznden daha nce kendilerine helal klnm tertemiz eyleri Yahudilere haram kldk (Nisa, 160) ayetini rnek gstererek vurgulayan Taha, bask ve zulmn ortadan kalkmas ve bireylerin gelimesinin, zgrlk alannn en geni anlamda kullanlaca sosyalist slam toplum modeliyle salanacan dnr. Tasavvur ettii slam sosyalizme ilikin ayrntl bir analizi slam Demokratik ve Sosyalisttir ismiyle yazaca kitaba erteleyen, ancak bu kitab hibir zaman yazamayan Tahaya gre, nsanlar eyde ortaktr: su, mera, ate hadisi sosyalizmi ina etmemiz gerektiinin kantdr. Taha, Peygamberin komnizmine de Al-Aariyyun18 isimli bir kabile zerine sylediklerini rnek gstererek deinir: Bunlar zor zamanlarnda ya da seyahat ederlerken ortaya bir kuma serer ve ellerindeki tm yiyecei zerine yarlar. Bylece tm gday aralarnda eit olarak blrler. te bunlar, benim ait olduum halktr ve onlar da bendendir. Tahaya gre, bu henz gereklememi olan Mslman ulus kavramnn vcut bulmu halidir ve Mslmanlar ulusunun yeermesiyle birlikte slamn eriecei komnizm aamas Hicr Suresinde yle tanmlanr:
Allahn azabndan korkup rahmetine snan takva sahipleri, mutlaka cennetlerde ve pnar balarnda olacaklar. Onlara oraya emniyet ve selmet18 Gney Arabistanda bir Arap kabilesi.

le girin denilir. Gslerindeki dmanl ekip almzdr. Kkler/divanlar zerinde kar karya oturan kardeler olmulardr (Hicr, 45-48).

slam ve demokrasi balamndaki tartmalarda slamn demokrasiyle uyumlu olduunu gstermek iin mtemadiyen rnek verilen urann19 slamn temel bir ilkesinden ziyade tali bir ilkesi olduunu dnen Taha nezdinde ura demokrasi deildir, ancak ulusu demokratik olmaya hazrlayan olgun bireyin hukukudur. Ona gre, demokrasinin temel ilkesi u ayettedir: O halde (resulm) t ver. nk sen ancak t vericisin. Onlara musallat olmu bir zorba deilsin (Gasiye, 21-22). Ayn biimde zekt da sosyalist deil, kapitalist bir pratiktir ve slamn temel deil, tali ilkelerinden biridir. Amac, halk psikolojik ve maddi olarak sosyalizme hazrlamaktr. Taha, slamn mlkiyet konusunda temel ilkesini zetleyen Sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: Helal kazancnzn size ve bakmakla ykml olduklarnza yeterli olanndan artann verin (Bakara, 219) ayetinin zekt emriyle (Tevbe, 103) ilga edildiini dnr. Bu anlamda ihtiyacnz olmayan eyler, o anda ihtiya duymadklarnzn tmdr. Taha, Peygamberin kiisel hukuku sz konusu ayetle uyutuu dnemde niha komnizmi uyguladn da szlerine ekler. slamn ikinci mesaj, tali ilkelerden temel ilkelere dnen bir ardr. Bu temel ilkelerin, koullar ve maddi ile insan snrlar sebebiyle geici olarak ilga edildiini savunan Taha, artk yasalarn orijinal Kuran ayetlerine gre yeniden gelitirilmesi gerektii inancn tar. O, insanln artk maddi ve entellektel olarak sosyalizm ve demokrasi iin yeterli dzeye geldiine ve slamn bundan byle bu kavramlar iermesi gerektiine kanidir. Ona gre, bu sre hukukun evrimidir ve tali Kuran metinlerinden orijinal metinlere doru bir gelimeyi ifade eder. AL ERATNN DEVRMC SLAM TASAVVURU Sol ve slam ilikisi bahis konusu olduunda akla gelen ilk ismin Ali eriati olmas bouna deildir.
19 Onlarn ileri/ynetimleri, aralarnda bir radr. Kendilerine verdiimiz rzklardan infak ederler (ura, 38).

Sa ve geleneksel sol bu etkileime lanet okumaya devam ededursunlar, eriatinin sol ve slam arasnda devrim ncesi rannda neredeyse tek bana kurduu hat, devrimci znenin etkinletirilmesinin mevcudiyetinin ve solun yeni bir bak edinmesinin maddi zeminini sunar. Bahis konusu olan, onun slam bir kurtulu teolojisine yapt esasl katklardr. Bu balamda eriatinin Dine Kar Din20 eseri, bilimsel bir metin deil, bilakis slamn devrimci bir yorumundan mteekkil ideolojik bir manifestodur. Bu yorumun referans noktas ise, slamn egemen snflarn bir hakimiyet aracna dntrlmesinden nceki Peygamber dnemi, dier bir deyile slamn bask ve zulme kar bir bakaldr halindeki en saf ve en berrak dnemidir. Ya da insanlk tarihinde her gruptan daha fazla ile ekmi olan oban peygamberlerin, ii peygamberlerin dinidir. eriati, Dine Kar Dinin hemen banda, tarih boyunca dinin dinsizlie ya da ateizme kar savamadn, bilakis tarihsel olarak her toplumsal atmann dinsel biimler alm olduunu, yani dinin her zaman dine kar savatn syleyerek bir anlamda tarihsel bir dzeltme yapar. Bu mcadele, eriati tarafndan tevhit dininin irk dinine kar mcadelesi olarak tanmlanr. eriati, irk dinine kkeninde bir aznln ounluk zerindeki hakimiyetini merulatrp ebediletirmek amac olan din diye saldrrken gayesi, tarihsel-bilimsel bir analizden ziyade Mslman lkelerde egemen olan mevcut toplumsal ilikilere kar siyasi taarruzda bulunmaktr: irk ordusunun zerine geirilen tevhit maskesinden bahseder, zira irk dini, artk mzraklarn ucuna Kuran takmtr. eriati, devamnda daha ak konuur:
Bugn irk dini ne yapyor? [...] mihrab var, camiler ina ediyor, bu camilerde cemaat namaz ikame ediliyor ve Kuran okunuyor. Btn slam limleri ve kadlar, bu dine tabidir ve din iarlarn, Peygamber dininin savunuculardr. Ancak bu, iin ekil boyutudur, iin z ve ruhu ise irke dayanmaktadr.
20 Ali eriati, Dine Kar Din, Ankara, 2009 (Bu blmde baka bir kaynak belirtilmedii srece yaplacak alntlar szkonusu kitaptandr.)

33

eriati, z isyan ve egemenlere boyun ememek olan tevhit dininin tarih boyunca hibir evrede baarl olamadn dile getirir, nk slamdaki din hiyerarinin arkasnda toplumda her zaman hakim snf olan mele ve mtrefin21 yer almtr. Hal byleyken Dost kisvesine brnm bir dman ile mcadele etmek, tevhit diniyle savamak amacyla takva ve tevhit elbisesine brnen irk diniyle savamak zordur. O kadar zordur ki, Ali dahi bu mcadeleyi kaybetmitir. Ali eriatinin din eletirisinin temel esaslar, yoksul snflar ile egemen snflarn arasndaki sosyal mcadeleleri odana alan bir tarih anlayna dayanr. Onun Mslman lkelerdeki din, siyasi ve sosyal aristokrasiye ynelttii eletiri, bu gruplarn gerek dinden sapmasndan, ahlak sefilliklerinden ve muhafazakrlndan ziyade mlkiyet ilikilerini hedef alan bir eletiridir. Bu mealde de ilah iradenin tecelli etmesi iin toplumsal devrimin zorunluluuna vurgu yapar.

eriati, bylece tarihsel referans, sahabeden Ebuzer olan eilime dahil olur:
Sz gelimi Mal, Allahndr ayetini ele alalm. [...] Ebuzer, bunun Mal, halkndr eklinde anlalmas gerektiini, Allahn kastnn bu olduunu aklyor. Mal ve mlk, zel ahslara deil, aksine halkn hepsine aittir. [...] Zira Allah ve halk ayn safta yer alrlar. nsanlar, Allahn ailesidir sz de bunu ifade eder.

Peygamberden sonra slamn sacla doru kaydn syleyen eriatiye gre, Osmann zaferi ve Muaviyenin istilasyla cahiliye erafnn ekonomik, kltrel ve ahlak sistemi slam istila etmitir. Dier bir deyile,
[...] mazlum kitlelerin adalet mcadelesi boyunca en yce devrimci dalgalar meydana getiren ilkeler, hi gecikmeden bu ilkelerin aksine hareket edenlerin eline dt ve cppeye, klaha brnerek her zamanki zorbalarn, zenginlerin ve hilekrlarn elinde tamamen aldatc, yalanc ve hileci bir rol stlendi.

34

21 Kodamanlar, toplumda iktidar ve sz sahibi olanlar. (Bkz. Araf suresi, 60, 66, 75).

Bugn revata olan, taklit ve tebli edilen slam, ok almaktan nasrlaan elleri p diyen Peygamberin ve Evinde yiyecek olmad-

NOM DE PLUME

halde klcn ekmeyene aarm! diyen Ebuzerin slam deil, smrgeci snflarn ve dini ulemann elinde hakimiyet aracna dnen bu slamdr. Minberlerde vaizlerin kimsesiz, fakir halkn lehine ve varlkllarn aleyhine konutuuna, ancak fkh yazp hkm veren fakihlerin ise sac, muhafazakr ve kapitalistten yana olduuna yani fkh hkmlerimizin kapitalistin menfaatine olduuna22 vurgu yapan eriati, kapitalizme kendisini slam bir biimde ssleyebilecei bir k yolu frsat vermeme arsnda bulunur. Bu noktada devreye sosyalizm girer: Sosyalizmden en byk umudumuz, bu sistemde insan, iman, dnce ve insann ahlak deerlerinin artk ekonomi temeli zerine kurulan bir styap ve bu temelin rettii bir malzeme olmamasndandr. nsan, kendi kendisinin sebebidir. eriatiye gre, sosyalizm insan deer reten tek varlk olarak kabul etmesi sebebiyle makbuldr. slama gre de insan, Allahn ruhunun taycsdr. Hayattaki temel misyonu, kendi varln tekml ettirmek ve benliini kapitalist sistemin ekonomik kleliinden, smrgeci mlkiyet zindanndan ve burjuvazi bataklndan kurtarmaktr. Bununla beraber snrszca para canl olmann, iktidar sevdasnn, rekabet histerisinin, hilenin, karcln, mal biriktirmenin, kendine tapmann ve toplumsal tabakalamann kendisinden tredii bireysel, karc, maddi kazan peinden koan alak ve deersiz ruhun kkn kazmaktr. Ayn zamanda toplumu ve hayat, hakka tapan ruhun, varlksal yceliin, toplumsal tekmln ve sosyal geliimin tecelli edecei bir yapya kavuturmaktr. Onun dine kar din atmasnn arkasnda yatan toplumsal mcadeleler ve snf mcadelesi konsepti, bu balamda ayn zamanda din meruiyet arac olarak kullanan egemen snflara kar mcadele iinde dinin afyon yzne kar savam veren ve insanln zgrlemesi iin ortak miras olarak anlad sosyalizmle bir ittifak ars iken, slam direni hareketlerinin gn22 Ali eriati, slam ve Snfsal Yap, Ankara, 2008, s. 46 (Baka bir kaynak belirtilmedike bundan sonra yaplacak alntlar sz konusu kitaptandr.)

mzde sahip olduu perspektif, siyaseten belli bir haklla sahip olsa da mcadeleyi kutuplatrarak, Batya ve onun modernitesine kar snrlamas hasebiyle byk lde basite indirgenmi ve kltrelcidir. Yine eriati, ynsal halk hareketlerini isyann taycs olarak grrken ve ezilen yoksul snflarn ilah irade hakknda edindikleri bilgiyle eyleme gemelerini mmkn klacak eletirel bilin, tecrbe ve renme srecinden hareket ederken gnmzn siyasal slamnda toplumsal eitlik ve toplumsal mlkiyet fikrinden ziyade yine dinin afyon yznn muhafazakr bir paternalizmini temsil eden, uyuturucu bir yardmseverlii ne karan ve genellikle ehirli orta tabakalarn taycs olduu sekinci ve poplist biimler hakimdir. Haslkelam Ali eriatiye gre, slam devrimci bir teolojidir. Kutsal metinlere ait terimler, eriatinin elinde radikal lde yeni anlamlar kazanr. mmet snfsz topluma doru srekli devrim iinde olan dinamik topluma, tevhid toplumsal dayanmaya, cihat kurtulu mcadelesine, mcahit devrimci savaya, mmin gerek savaya, mezhep ve din btnlkl bir ideolojiye, kafir pasif ve kaderine boyun emi zneye, irk despotik iktidara teslimiyete, tefsir kutsal metinlerden radikal anlamlar kartlmasna, Habil ve Kabil hikayesi, alar aan snf mcadelesine, intizar (umut) gerekleecek devrim iin yaplacak hazrlklara ve mustazafn Dnya mazlumlara miras kalacaktr anlamnda Frantz Fanonun Yeryz Lanetlileri isimli eserine atfen, mazlum kitlelere dnr.23 MARX VE ALLAH ARASINDA Yoksullar ve ezilenler iin yeni stratejilerin gelitirilmesi, gnmzn en acil sorunu olarak orta yerde duruyor. Asl mesele, otoriter rejimlerin merulatrlmasnda bir ara olarak kullanlan dinin, halkn gerek karlarn korumak iin egemen snflara kar mcadelede ideolojik bir silah olarak nasl bir ilev greceidir. Msrl slam solcu filozof Hasan Hanefiye gre, slam zaman, mekn ve toplumsal koullara gre ekil23 Ervand Abrahamyan, Radikalizmden Liberalizme slam Sol, http://istiraki.blogspot.com

35

lenen ve srekli deien dinsel bir styap yorumuyla, kltrlerin okluunu ve eitliliini ifade eder. slamn birlik tezine dayal olarak gelenek ve adalk arasnda dengeli bir uzlamann propagandasn yapanlarn baskc bir gerekliin temellerini merulatrdn savunan Hanefi, ancak bu denge ve dengeli birlik iinde yoksullarla zenginlerin, ezenlerle ezilenlerin bir arada tutulabileceini syler. Hanefi, reaksiyoner slamn devrimci bir slam ile yer deitirmesini ister. Ritel ve trenlerin n plana frlad tepkisel slam, sac ideolojik bilince katkda bulunmakta ve bylece Allaha iman kitleleri ikircikli bir anlayla gereklie yabanclatrarak kabul ve teslimiyete koullandrmaktadr. Allaha iman ile insanlk iin mcadelenin bir arada yrtld devrimci slam ise, gerekliin btn alanlarnda tanrsal hakikatin her zaman bulunmad tarihsel bir bilinci alamaktadr. zgn hakikat, her halkarda gerekliin sac dncesinde bulunamaz. Allahn birliinin elikileri dengeleyip dzene soktuu Ortodoks idealin (slamn birlii) yerine, birlii srekli olarak gerekletirilmesi gereken bir dev olarak tasarlayan mistik-devrimci yorumlar ikame edilmelidir. Fakat zgrlk, Batdan getirilen dncelerin gelenek stne karlmasyla salanamaz. Kitlelerin devrimci bir bilin kazanmas, ancak insan znelliin gelenekle beslenmesiyle mmkndr. Bu nedenle din de dahil olmak zere, gelenein dntrlmesi, Mslman dnyann btn blgelerinde beklenen yeniden dou iin zorunlu bir kouldur.24 Bu noktada nem arz eden olgu ise, frtna ncesi sessizliin yani yoksul snflarn siyasi, sosyal ve bask koullarnn yol at kitlesel protesto zafiyetinin almasdr. Ancak alt snflarn geni apl bir ayaklanmas, toplumsal eitlii ve halkn zgrlemesini merkezine alm devrimci bir hareketi slamda yeniden ortaya karabilir. Bylesi bir hareketin, devrimci bir sol ile ne kadar organik bir etkileim iinde olaca ise, solun Aydn24 Kr. Marinus van den Boom, Devrimci Bir Dnr: Hasan Hanefi, slam Kltrnde nsan ve Tarih (H. Hanefi) iinde, stanbul, 2000.

lanmann Batl-modernist laisizminden arnarak kendini Leninist bir yenilenmeye tabi tutmasna baldr:
Ezilen snflarn bir yeryz cenneti uruna verdii gerek devrimci mcadelesinin birlii, bizim iin proletaryann gkyz cenneti zerine fikir birliinden daha nemlidir (Lenin).

Ancak Batdan getirilen dnceleri gelenein zerine karmayan ve slamda Ali eriatiye tekrar dn salayacak bir gelimeyi umut eden bir sol, yoksullarn ve ezilenlerin toplumsal kurtulu ve anti-emperyalist mcadelesinde tekrar ayaa kalkmay becerebilecek ve bylece toplumsal mcadele srecinde gafil avlanp bu srecin altnda kalmayacaktr. Bu da kukusuz Ortodoks Marksist din anlayna, her eyden nce de onun 18. yzyl burjuva felsefesinin ve bu felsefenin anti-klerikalizmiyle snrl bayalatrlm okuma tarzna bir meydan okumay zorunlu klmaktadr. Zira sosyalizm, insann tanr tahayylnn olumsuzlanmasnda ifadesini bulan z bilinci deil, bilakis insann msbet z bilincidir. Bu da phesiz Marksizmi artk bir zamanlarn Moskovadaki ebleh ideolojik otoritelere bal, kapal ve donmu bir sistem deil, eitli yorumlara ak ve dolaysyla yeni bir slam yoruma da elverili devinim halinde bir dnce sistemi olarak alglamay icap ettirmektedir. Buna ramen, her ne kadar sol ve slam balamnda tartmak, kavramlarn biraradalnn yarataca gerilimi de gz nne almay gerektirse de, Goethenin dedii zere Btn teoriler gridir, yeil olan ise hayatn canl aacdr. Bazen insann kapitalizmin kuyusunda Yusuf gibi hapsolmu vicdan feryat eder, sahibini uyandrr ve onu kurtarmak ister25 diyen Ali eriati ve Kuran- Kerimi devrimci bir deiim kayna olarak alglayan Mahmud Tahann umduu mmin ve mmin olmayan devrimciler arasndaki yeni kardelik, kurtulu ve zgrlk dinamii iinde kuvveden fiile getiinde O zulmedenler, nasl bir devrimle ba aa edileceklerini yaknda bileceklerdir (uara, 227).
25 Ali eriati, slam ve Snfsal Yap, Ankara, 2008.

36

Mminin celadetine ne oldu?


SIRRI SREYYA NDER

Evinde ekmek bulunmad halde knndan syrlm klcyla isyan etmeyen adama aarm ben. Ebu Zerr ffari

Yukardaki szlerin sahibi, slama inanan ilk 10 kiiden birisi olan Cndb ibnu Cnnedir. Gfarl Ebu Zerr olarak bilinecektir. Ali eriati tarafndan dnyann btn yoksullarna ve mazlumlarna yeniden hatrlatlp ihya edilmesiyle birlikte gnmz mslmanlar arasnda anti-kapitalist bilincin bayra ve mmetin yitik vicdan olmutur. EBU ZERRN SYANI, EBU ZERR NSYANI Mekkenin zenginleri ondan hi hazzetmezlerdi. Kap kap dolap onlara, Altn ve gm biriktirip gizleyerek, onlar Allah yolunda harcamayanlar elem dolu bir azapla mjdele diyerek Tevbe Suresinin 34. ayetini hatrlatrd. Muaviyenin akllara zarar servetini ve onlar elde edi biimini eletirdiinde, Halife Osmana ikayet edildi. Szn Halifeden ve onun yntemlerinden de saknmaynca Rebezeye, ln en cra ve ssz yerine srld. Olu ve kz alktan ve bakmszlktan ldler. Kendisi de hastalanmt. Kars mm Zerr, bir kefen bezleri bile olmadn syleyip ne yapmas gerektiini sorduunda yoldan geen kervanclardan yardm isteyebileceini syledi Ebu Zerr. Gelen kervanclara son nefesinde yle seslendi:
Hanginiz Osmann hizbi ise, yardmcs ise, subay ise, bana karmasn. Halifenin grevlisiyse-

niz, beni kefenlemeyin, topraa gmmeyin.. Yalnz hanginizde bir para kuma varsa onu bana kefen yapmak iin versin. Eer benim veya karmn kuma olsayd, size ihtiyacmz olmayacakt. Ne are ki yoktur.

Kendisi iin O yalnz yaayacak yalnz lecek ve yalnz harolunacaktr diyen sevgili dostu peygamberin lmnden 22 yl sonra Rebeze lnde ld... Celadet bahsine Ebu Zerrle balamamn iki nemli gerekesi var: Birincisi, Trkiyede bir makam vardr ve memleketim Adyamandadr. IV. Murat, Badat seferinden dnerken bir trbe yaplarak ihya edilmesini istemitir. Kitabesindeki tarih 1136 ylnda kurulduunu gstermektedir. Adyaman erkek nfusunun yarsndan fazlas Abuzer adn tar. Yani Ebu Zerr, bu topraklara hi uramad halde, yoksul halkn gnlnde, Onun bezirgan dzenine kar haykr yer bulmu ve gnllerindeki makama yerlemitir. Bugn trbesini ziyaret edenler, trbeyi restore (!) eden belediye bakannn kendi kendisine teekkr ettiini gsteren devasa bir tabela greceklerdir. kincisi ve daha nemlisi, Ebu Zerr ad ve dnceleri artk statkocu mslmanlar tarafndan bir hor grme slubuyla anlmaktadr. Kuran Kerimi referans alarak, slamda servet, biriktirme ve infak (datma-paylama) bahislerinde

37

yoksullardan yana sesini ykselten ve Ebu Zerrin lkemizdeki en nemli izleyicilerinden olan hsan Eliaka yaplan muamele bunun timsalidir. Bir lokma, bir hrka felsefesine inanmam, esas burjuva da biziz diyerek servet bahsinde hep mahup davranan mslman yeni zenginleri ataa kaldrmaya soyunan MSAD kurucu bakan Erol Yarar, bir televizyon programnda hsan Eliaka Komnist komnist konuma! diye kmt. te mslmanlarn yaad krlmay ve gelinen yol ayrmn en iyi zetleyen durum budur. Peki niin byle olmutur? Buna cevap verebilmek iin ksaca, tarihsel olan bilmek gerekiyor. Kerbelada yaanan zulm, slamn yoksullarn elinden alnp, zenginin insafna terk edilmesi sonucunu dourmutur. Bu terk edi ncelikle tefsir eliyle tahkim edilmitir. SLAMDA ARTI BR DN YORUMU Genel hatlaryla slamda ayr din yorumu vardr. Birincisi Haimi Abbasi din yorumu: Drt ameli mezhep bu balk altnda anlabilir. Ehli Tasavvuf, Earilik, Maturidilik ve Selefilik. Bunlarn hepsine birden Ehli Snnet denir (Snnilik). kincisi ran ia din yorumu: Caferiler, smaililer, Zeydiler. Bunlarn hepsi ia olarak anlr. Haimi, mam Ali ve oullarnn taraftarlardrlar. Fkhta delilleri Kitap ve Snnettir. Kelami itikadlar, Mutezile itikaddr. ncs Endls Emevi ulemasnn din yorumudur: Haimi-Abbasi ve Hz. Ali ile evlatlarnn aleyhtarlardrlar. amda kurulan Emevi Devletinin ve kurucularnn taraftardrlar. Arap Emevi milliyetiliini devam ettirirler. Yani bir nevi aireti ve rkdrlar. Kelam tikadlar; Mutezile ve Aristo mantna dayanan ar aklclktr. Fkhda deliller, Kurann zahirine dayandrlr. Snnete itibar etmedikleri gibi saygszdrlar. Hadisleri referans kabul etmezler. Yukarda anlanlarn yannda mutlaka saylmas gereken bir yorum daha vardr ki bu da Osmanl ulemasnn din yorumudur. Haimi-Abbasi din yorumu olan Earilik ve Maturidilik, Endls Emevi din yorumu ile telbis edilerek (kartrlarak), Osmanl ulemasnca yeni bir din yorumu gelitirilmi; adna da Ehl-i Snnet itikad

denmiti. Hilafet Abbasilerden alnd iin Emevi etkisi ve argmanlar Osmanl ulemas zerine olanca arl ile kmt. Bu o kadar byleydi ki selatin camilerinde yllarca Ali, Hasan ve Hseyin adlar anlmad. Dikkat edildiinde grlecektir ki bilinen bu drt ana din yorumunun hepsinin arkasnda da imparatorluklar, donanmalar, ordular ve mstekbirler vardr. Yaygn olarak bilinenler de bunlardr. Buna mukabil bir de bilinmeyen, unutturulmaya mahkum edilen, arkasnda ah, melik, saltanat bulunmayp kendi vadisinde akan sylemiyle grkemli ama varlyla mtevaz bir rmak vardr. Bunlardan geriye hanlar, kervansaraylar, byk yaplar kalmamtr. Geriye kalan sadece Ebu Zerr rneinde grld gibi yoksullarn gnlndeki makamlardr. YOKSULLARIN MAKAMI VE ZENC HAREKET Bu mtevaz rman en nemli rnei Zenc Hareketidir. Bu yitik tarihi bize yeniden hatrlatan hsan Eliakn anlattklarndan nakledeceim. Tarih, Hicri 250, miladi 863 civardr, yani Hz. Muhammedden 250 yl kadar sonra. Abbasi mparatorluunun zirve dnemi. Bu yllara gelinceye kadar Emevilere ve ardndan Abbasilere kar yzlerce isyan olmutur, onlarca da kle isyan. Zenc hareketi bunlarn en sonuncu ve kapsaml olandr. Zenc kelimesi Etiyopyal ve Habeistanl anlamna gelen Zeng kelimesinin Farsaya Zenc olarak gemesinden tretilmi. Zengibar da buradan geliyor. Abbasi tarihileri genellikle Zenc diye yazdklar iin Zenc hareketi olarak geiyor. Hind kkenlilere Zutt, Pers aslllara da Esavira demiler. ehirlerde yaadklar varolara da Ahmas adn vermiler. Abbasilere 14 yl kk sktren Zenc hareketinin ekonomi-politik arka plann anlatalm nce... ran-Irak savanda ok anlan attul-Arap su yolu, Dicle ile Frat nehirlerinin Basra krfezine dklmeden nce birleip 193 kilometre boyunca akt yere denir. Arap sahili, kys anlamna gelir. Buralara daha nce att- Osman (Osmann kylar) deniyordu. nk bu toprak-

38

lar Halife Osman zamannda Osman b. Ebil-As es-Sakafiye ikta olarak verilmiti. Hz. Osman, kendinden nceki Hz. merin toprak politikasnda iki nemli deiiklik yapt: Kureyin Medine dna kamayacaklar ve toprak sahibi olamayacaklar yasan kaldrd.Yasan kalkmas ile birlikte Emev oullar gzn Basra krfezindeki bataklk arazilere diktiler. Buralar bataklk olduu iin l arazi (mevat) hkmndeydi. Bu nedenle de vergi olarak onda bir (r) alnyordu. Bu bataklklar kurutma ve ekilebilir hale getirmek iin, nce sava ganimetlerinden elde ettikleri gelirleri devletten takasla buralara yatrdlar. Yani l hazine arazilerini sava ganimetleri karl mlkiyetlerine geirdiler. Hz. Osmann izin verdii buydu. Bu bataklklar kurutmak yani slah ve ihya etmek iin de Afrikadan kle getirdiler. Kleleri youn emek isteyen bataklklarda ar artlarda altrarak oralar iftlik arazisi haline getirmek istiyorlard. Bylece byk Bahe sahiplerinden olacaklard. Bylece geni toprak sahibi ailelerin ortaya k-

masnn n ald. Sonraki iki asr boyunca feodalite slam topranda alabildiine boy att, onlarca, yzlerce Kurey kabile aas byk arazi, iftlik ve bahe sahibi haline geldi. Bataklklar kurutup bahe/iftlik haline getirmek iin binlerce kle altrmaya baladlar. Klasik arazi fkhnda bile toprak klelii olmamasna ramen Roma toprak dzenine dnerek toprak klelii (pleb/serf dzeni)) ihdas ettiler. Ve bunu byk bir ihtirasla yaptlar. Batakl kurutma ii tuzlar temizleme ve sprme eklinde oluyordu. Bu nedenle buralarda alan klelere urciyyun (tuzcular) ve Kesshun (sprcler) deniyordu. Bu iten byk tuz tccarlar ortaya kmt. Elde ettikleri tuzlar d pazarlara, hatta Dou Afrikaya satarak bunun karlnda kle, abanoz aac ve altn alyorlard. Bylece tuzu temizlenerek ziraate elverili hale getirilen araziler, kendi mlkleri oluyordu. Bataklklar bylece iftlik ve bahe hale getiren klelerin ii burada bitmiyordu tabii. Kurulan byk iftliklerde eker kam, pirin ve pa-

mslmananarist / ANT-POP

39

40

muk bata olmak zere imparatorluk ehirlerinin hububat, sebze ve meyve ihtiyac karlanyordu. zellikle eker kamnn yetitirilmesi; ekimi, bymesi, sulamas, bakm, hasadn toplanmas, ekerin karlmas ve imal edilmesi, yln oniki ay sren ve youn emek isteyen olduka nazl tropikal bir bitkiydi. Bunun iin youn bir kle emei gerekiyordu. lgintir Gney Amerikaya Afrikadan gemilerle gtrlen kleler de rnein tropikal bir iklime sahip Brezilyadaki eker kam tarlalarnda altrlmt. Buralarda da 400 yl boyunca klelik kaldrlana kadar youn bir ekilde kle istihdam edilmiti. Kapitalizmin en sevilen ocuu eker kam tarlalardr sz bouna sylenmemi. Ancak attul-Osmanide altrlan kleler o kadar ansl olamadlar. Blgede ksa srede ortaya kan yeni Bahe sahiplerinin tarlalarnda lesiye, gece gndz almak zorundaydlar. mparatorlukta kleliin kaldrlmasna dair hibir iaret de yoktu. Kurann klelii knayan ayetlerini bayraklarna yazp mehule kl ekmekten baka yol grnmyordu. Nitekim yle yaptlar. Bayraklarna Fekku ragabe (klelere zgrlk!), Allah mminlerin cann ve maln cennet karlnda satn almtr yazl ayetleri yazarak bakaldrdklarnda, modern kapitalizmin domasna daha bin yl vard... Sahibuzzenc (Zenci dostu/ lideri) diye anlan Ali b. Muhammed, Abbasilerin bakent olarak kullandklar zamanlarda Samarrada yayordu. Abbasi halifesi Mustan dneminde slam dnyasnda bata iler olmak zere muhalif dnya Mehdi gelecek, vahet bitecek beklentisi iindeydi. mparatorluun drt bir yannda mehdi iddiasyla ayaklanmalar birbiri ardnca patlak veriyordu. Zenci lideri Ali b. Muhammed bylesi bir zamanda ortaya kt. Ali b. Muhammed, bataklklarda amur deryas iinde alan kleleri ziyaret ediyor, okulu konumalar yapyordu. Kleliin sona ereceini, efendilerinden kaarak harekete katlanlarn zgr olacan sylyor ve Kurandan ayetler okuyordu. En ok ne kard Allah muminlerin canlarn ve mallarn cennet

karl satn almtr (Tevbe; 9/111) ayetiydi. Bu ayeti okuyarak Allahn kullarnn insanlar tarafndan alnp satlamayacan, yegane satn alann Allah olduunu sylyordu. Keza Beled suresindeki Fekku Ragabe (klelere zgrlk!) gibi ayetlere sk sk gndermede bulunuyordu. Efendilerinden kaarak harekete katlan klelerin tekrar iade edilmesi iin teklif edilen kle bana be dinar tekliflerini reddediyor ve bu maceraya herhangi bir dnyevi gaye iin girmediini, amacnn Allah rzas, zgrlk, adalet ve dindeki bozulmann nne geme olduunu sylyordu. Bylece giderek glenen hareket korsan eylemlere balad. Abbasi kuvvetlerine basknlar dzenliyor, gemilere el koyuyor, efendilerin konaklarn basyor, ele geirdikleri ganimetleri klelere ve yoksullara datyorlard. En iddetli arpmalar zengin toprak sahibi efendilerinin yaad Basra ehrinde oldu. Binlerce zenci kle ehre girerek her yan yakp ykt. Zengin konaklar, atafatl evler, lks villalar atee veriliyor, kendilerine engel olmak isteyenler kltan geiriliyordu. fkenin pimi ekilmiti. Siyah fke dalga dalga byd, byd... Batakln ortasnda kendilerine bir ehir kurdular: El-Muhtare... zgrlk kenti anlamna gelen el-Muhtare ayn zamanda onlarn merkeziydi. mparatorlukta efendilerinden kaan ve zgrlk isteyen binlerce kle buraya geliyordu. Zenci lideri el-Muhtarede oturuyor, hareketi oradan ynetiyordu. syan giderek yaylnca blgedeki ehir, kasaba ve kyler teker teker onlara geti. Basra, Ahvaz, bulle, Abadan gibi ehirleri de hakimiyetleri altna aldlar. Ksa srede onbinlerce zenci klelnin katlm ile Sahibuzzenc (zenci klelerin dostu/lideri/ kurtarcs) haline gelen ancak kendisi bir beyaz olan Ali b. Muhammed liderliindeki bu hareket bataklk ortasna kurduklar zgrlk ehri elMuhtarede 14 yl hkm srd. Vergi toplayp civar ehir, kasaba ve kyleri kendilerine baladlar. Efendilerinden kaan binlerce kleden oluan birlik ve ordular ile kurduklar ehirlerde ortaklaac bir retim ve paylam dzeni yaratma-

ya altlar. Byk toprak sahipleri ve onlarn siyasi ve askeri koruyucusu merkezi imparatorluk (Abbasiler) ile defalarca zerlerine kuvvet gnderilmesine ramen lesiye savatlar. Kendi kurduklar ehirlerde ksm zgrlklerine kavumular ama dzenli bir programdan yoksun olduklar iin tam bir ynetim de tesis edememilerdi. El-Muhtarede kurduklar dzen ortaa slam dnyasnn feodal geleneklerini tam aamamt. El-Muhtarede kurulan yeni dzenin ksa srede asl amalarndan uzaklaarak, kar ktna benzeme kadim hastalna yakalandn gryoruz. Liderlerinin Abbasi sultanlarna zenerek atafatl hayat srmeye balamas zerine bu sefer ilerinden kan efendilere fke ve isyan sesleri ykselmeye balad. Bir kez daha aclar iinde doan dinler ve devrimler, iktidara gelince rahat ve konfora gmlr ve yozlar kural ilemekteydi... Sonra yine yeniden... Zenc hareketinin devam mahiyetindeki Karmatilerin el-Ah sada kurduklar ehre baktmzda ise daha gelimi bir proram ve eitliki, ortaklaac bir dzen abas gryoruz. yle ki Karmatilerin dini, siyasi ve felsefi programlar slam tarihinde hvan- Safa adyla tannmtr. Gelelim Zenc hareketinin ve liderleri Ali b. Muhammedin akibetine... Abbasiler, Saffari ve Tolunoullar tehdidi ile uramakta olduundan, Zenc hareketine kkl bir zm retememilerdi. Nihayet el-Muvaffak komutasnda dzenli bir ordu ile zencilerin eline geen ehirleri bir bir kuatmaya baladlar. nce ambargo uyguluyor, a ve susuz brakyor, iyice gten d-

rdkten sonra kyleri yakyor, ehirleri tarumar ediyorlard. Byle byle Zenc ehirleri el-Mania, El-Mansura ve Ahvaz dt. Abbasi kuatmas Zenc bakenti el-Muhtareye yneldi. ehre giri klar kestiler. Ambargo btn iddeti ile gnlerce devam etti. Var gcyle aslan Abbasi ordusu ehri yok etmek, kleleri tekrar efendilerine teslim etmek ve kle liderini idam etmeyi kafaya takm ve bunu bir devlet gururu haline getirmiti. Batakln ortasnda kurulan hareketin bakenti el-Muhtarede gnlerce gs gse arpmalar oldu. Onbinlerce kle zincirlerinden baka kaybedecek bir eyleri olmad iin lmne arpyor, vuruuyor, lyorlard. Abbasi ordular adeta ldre ldre bitiremediler. Drt bir koldan ehre son bir saldr dzenlediler. Ta stnde ta brakmamacasna zenci kleleri kltan geirdiler. Liderleri Ali b. Muhammedin etrafnda vurua vurua lyorlard. Nihayet Ali b. Muhammed, mer Muhtarn yalnz kalma sahnesi gibi tek bana kald bir anda yakaland. Kendisine emn verilmesine, isyan boyunca ok cazip teklifler yaplmasna, malubiyetin ucu grnnce yakn adamlarndan kendisini terk edenler olmasna ramen Ali b. Muhammed teslim olmad ve vuruarak lmeyi tercih etti. ldrldnde 48 yandayd. Kellesi kesilerek mzran ucuna takld. Badata getirilip meydanlarda gnlerce tehir edildi. Badatn yeil sarkl olu hocalar, klelerin ve cariyelerin hizmet ettii yeil saraylarda vatan, millet ve servet dmanlarn kahreyle ya Rabbi! diye dualar etti. Bahe sahipleri huzura garkoldu.

41

Klelerin kurduu el-Muhtarede ise gkyzne ykselen dumanlar akbabalara kart. Kan ve ceset kokusundan ehre girilemez oldu. ehri batan aa yktlar. Cesetleriyle birlikte cayr cayr yaktlar. Geride hibir kalnt kalmasn istemediler. 14 yl sren isyanda bnul-Esire gre 500 bin kii ld. Bugn zenci klelerin Dicle ile Fratn birleip Basra krfezine akt yerde, altrldklar eker kam ve pirin tarlalarnn ortasnda kurduklar ve adna zgrlk kenti (el-Muhtare) adn verdikleri ehirden kalma hibir kalnt yoktur. Zenc hareketini takip eden bir dier nemli eitliki hareketi de Karmatilerdir. Bunlar 930 ylnda Kabeyi fethedip orada bulunan Hacer-l Esvedi karmlardr. Abbasiler 14 yl boyunca baedemedikleri Karmatileri imha etmek iin Seluklu Sultan Melikahtan yardm istemek durumunda kalmlardr. TEOLOJ DEL ANTROPOLOJ Bu hikyatn nda unlar dnmek mmkndr... Sol ve din ilikisinin bozucu alan sanld gibi materyalist bakla metafiziin birbirine demedii ve deemeyecei alanlar zorlamak deildir. Yol da bu deildir. Burada sol yaklam kelam red etmekle balar. Tarih boyunca yaygnlaabilen tefsirler, hep egemenlerin maniplasyonuyla teolojik alana hapsedilmitir. Din hep gklerde gezdirilmi, bir trl yere indirilememitir. Msrl ilahiyat Hasan Hanefi, teoloji yerine antropoloji temel alndnda dinin egemenlerin boyunduruundan kurtulacan vazeder:
Teolojinin antropolojiye evrilmesi aslnda dinin ideoIojiye evrilmesinin bir girii mahiyetindedir. Aslnda bizim bir ideolojiye ihtiyacmz vardr. Bu terimin, belki deeri gittike azalan bir manas vardr. lk anda ideoloji ilme kar kabilir, fakat amzda, kalknmakta olan lkelerde bu terim, gerei ynetecek bir fikirler topluluunu hatra getirmektedir. deoloji, bilhassa

sk sk teorik akla kavuamamann skntsna dtmz iin, bir teorinin aratrlmasn ve teorik bir metafizik ihtiyacn karlayacaktr. TeoIojinin antropolojiye ve antropolojinin de ideolojiye evrilmesi, gnmzn ihtiyacn karlayabilir. Bu manada ideoloji, topran kurtarImas ve lkenin kalkndrImas olacaktr. O zaman msImanIar veya slam lkeleri olmayacak, fakat gelimekte olan Ikeler, Afrika-Asya lkeleri, yeni hrriyete kavumu Ikeler, balantsz (bloksuz) lkeler, fakir Ikeler, nc blok, nc dnya vs. olacaktr. Bunlarn hepsi eski gereklere iaret etmek iin yeni terimlerdir. Gnmzde isIam dnyas bu terimIerle iaret ediIecek bir durumdadr. O, kolonize edilmitir, kalknma yoIundadr, bloksuzdur, Afrika ve Asyada bulunur ve hyk ounIuu ile nc dnyay tekil eder. Halbuki hristiyan dnyas kalknm, zengin, smrgeci, balantl yani slam lkelerinin karsnda yer alan Ikelerden meydana gelmektedir. Biz mslman deiI, smrge ve fakiriz; buna karlk Batllar hristiyan deil fakat smrgeci ve zengindirler. u halde iki dnya arasndaki iliki mslman ve hristiyanIar aras bir iliki deil, fakat smrgeci ve smrlen, balantl ve baIantsz, fakir ve zengin, kalknmakta olan ve kalknm lkeler aras bir iliskidir. Onlar arasnda mmkn oIan tek diaIog, tek tanrclk ve teslis (leme), sann gerekten veya zahiren armhlanmas, manevi ile geici arasndaki birlik veya ayrlk, sadece kitap veya kitapIa beraber gelenek, kitabi metnin doruluu veya tahrifi gibi dogmalar aras bir dialog deil fakat zengin ve fakir, smrgeci ve smrge ilikisidir. Bu manada antropoloji gelecein teolojisidir zira insann bilimi gelecein bilimidir. Her teoloji dogmatik (kelam) basarszla mahkum edilecektir. ayet teoloji yasamn srdrmek istiyorsa, klasik manas ile ortadan yok olup antropoloji olarak tekrar dogmak durumundadr.

Meseleye Hanefinin bakt yerden dnlmeye balandnda bu alann zannedildii gibi maynl olmad, tam tersine temel ittifaklar zaviyesinden bakmann mmknl grlecektir. Zira Mmkn, gerekten ok daha fazla gerektir!

42

Ayn trende: slam ve sosyalizm


MURAT UTKUCU

Hikye mehur... Belh ehrinin ehzadesi brahim Ethem, bir gn hizmetilerinden birini, muhteem yatanda uyurken yakalar. Hizmeti ehzadenin yatak odasn temizlerken yorulmu, bir dakikalk istirahat ise uzun bir uykunun kapsn aralamtr. ehzade, bu densiz hizmetiyi, o halde grnce fkeden deliye dner ve elindeki asa ile kz dvmeye balar. Kz acyla frlar yataktan, kendine gelince de balanmak iin yalvarmaya balar: Etme beyim! der, dinletemez, aman diler, durduramaz. Gzyalarna karan lklar sarayn kubbelerinde yanklanr. Kz, nice zaman sonra alamay keser, glmeye balar. Gldke, brahim Ethem hiddetlenir; hiddetlendike zalimleir. Kz zalimin elinde eli yz kan iinde oradan oraya savrulurken glmesine ara vermez. Nihayet ehzade, dvmekten yorulur elindeki asay frlatr atar, sedef kakmal sandalyesine ylr kalr ve sorar. Ne zamandr dvyorum seni, sense glmeye devam ediyorsun. Dayaktan akln m kardn yoksa? Kz, kanlar iinde, kt yerden dorulur. Ama bu kez glmez. brahim Etheme diker, gzlerini. Gzlerinde nefret deil, rlplak bir acma... Balar konumaya: u gzelim ku ty yatakta, be dakika uyudum uyumadm; ektiim u azaba bak... Sense hayatn bu yatakta geirdin, belki son nefesini de zerinde vere-

ceksin. br alemde neler ekeceini dnyorum da ona glyorum ehzadem... der susar. ehzadenin iinden bir ate topu kopar, bir da yklr, bir gne batar, bir kainat doar. Sr kendini ak eder. Ne yapacan bilmez halde kalkar ayaa, sonra dizst kverir olduu yere, sonra koup Hizmeti Kz kucaklar. Sebep olduu yaralarna elleriyle merhem srer... Sonra ku ty yatak, sedef kakmal sandalye, inci ilemeli kaftan ve asaletini, kirli bir gmlek gibi stnden karp atar. Rivayet o ki yoldan geen bir garibe balar. Sonra, yoksullarn, yani ayak takmnn, yani halkn arasna karr. Karrken, berrak bir zerre gibi ayrr. Bir kopu hali, nihayetinde metamorfozdur bu. ehzade Ethem, bylece sufiye, yani brahim Ethem Hazretlerine dnr. Hikye, dilden dile, ktadan ktaya, adan aa yaylr, bugnlere gelir. Neredeyse bin iki yz yllk bu menkbenin doruluu, pheli... Sradan bir ehzadenin sufiye dnmesi, belki bu ekilde olmad. Belki, uzun bir tefekkr safhas gerekti. Ama hikyenin ana fikri, tpk bin yl nce olduu gibi, bugn de ounluk olan yoksullar cezp ediyor olmal ki gemite dilden dile nakledilen bu menkbe, bugn sadece basl eserlerin sayfalarnda deil, internet sitelerinde de can bulmaya devam ediyor. Bu ana fikir, ilk bakta tacn taht-

43

44

n, Allah yoluna terk eden bir sufinin naifliine duyulan hayranlk gibi gzkyor. Sen kalk, onca ihtiam, mal mlk rahat hayat brak, yollara d... Olacak i mi? Elbette deil. Zaten ounluk, bu tavra sadece gpta ile bakarken kendileri iin bir model olarak da almyor. Sufilik ile naiflik arasnda kurulan iliki de tam burada... Ama menkbenin ikinci ve perde arkasnda kalm gibi gzken ana fikri var ki Sufiyi ve hikayesini devrimciletiriyor: Mlkiyet kirlidir. Mmini kirletir. Yatan, sadece ku ty olmas deil, ayn zamanda sarayn demirba olmas anlamnda bir kirliliktir bu. Mlkiyet, rahat getirir ve bu kadar rahat, cezay hak eder, aslnda etmelidir de... Hizmeti Kz, hikyede vahyin temsilcisi sfatyla Kurana tercman olmaktadr... Menkbeyi bin yldr nakledenler de Allahn byle dndn dnmektedirler. Hikyede olduu varsaylan konfor-mlkiyet ilikisinin zorlama olduu; mlkiyet ve zenginlikten te hikayenin rahatlk eletirisi ierdiini iddia edenler Mtevaz Kapitalizmi slamn kalbine yerletirilebilir. Ama bunu yapmadan nce u temel soruya cevap vermeleri gerekiyor: Saraydaki yatan kenarna iliebilmek iin aslnda neye sahip olmak gerekir? O zavall hizmeti kz, brakn bir gece geirmeyi, ilimenin bile ne anlama geldiini vcudundaki krba izlerine bakp renmedi mi? brahim Etheme ise o, retecek! Evet... Siyasi ktidar, mlkiyet ve temerkz olmadan, o ku ty yatakta, ehzade brahim Ethem bile yatamazd. Rahat bir hayat herkes ister, lakin ok az insan, maddi dnyann nimetlerinden yararlanr. Bu, bin yl nce de byleydi. Krlma dnemlerini saymazsak bugn de byle... Rahat hayatn srr ise snf piramidinin tepesine yaklamakta sakl... Hizmeti kz, sekizinci yzyl Hindistannda bunu biliyor ve dinsel inancnn piramite dman olduunu o zor annda sylemekten ekinmiyor. in ilginci, bir ehzadeyi ikna edebilecek kadar salam bir praksis ile hem de... Aradan bin ksur yl geiyor. Hikye internet zerinden milyonlarca mslmana ulayor. htimal, gzyalar iinde ve tazelenmi imanla hikyeyi okuyanlar, sonrasnda, kendilerine ortopedik ve ihtimal hi de ihtiyalar olmad halde,

en pahalsndan yatak aldklarnda, akllarna o hizmeti kzn szleri gelmiyor. Bir piyango bileti alp zengin olma hayalleri kurarken de gardroplarnda duran sr sepet gmleklerine yenilerini eklerken de televizyon karsnda akamlar azlarn hi bo brakmadklarn fark ettiklerinde de brahim Ethemin srra kadem basmas, akllarnn ucuna dahi gelmiyor. Sebebi, kullarn gnaha temayll, bir tr hedonist olmalar, deil herhalde. Peki ne yleyse? Birincisi, mevcut dnya dzeninin rettii sosyo ekonomik terbiye, yani uygarl, tketim miktar ile zdeletiren kapitalist kltr. kincisi dindarlarn Marxla arasn aan u nl afyonlu vecizesinde anlatlmak istendii gibi, mevcut dzene ramen, ama o dzenle birlikte yaayabilmek iin yeniden dzenlenmi ve bu haliyle retilmi slam. Revize slamn talebeleri, reddi mlk hikyesini, masal tadnda ve bir ermi yaarm, zamannda duygusuyla okurken dervi praksisinin slamn kendisi olduuna dair bir inan tamyorlar. ahsi bir tercih olarak grdkleri dnyevi keyifle araya mesafe koyma tavrn, slamn temeliyle ok da ilikilendirmiyorlar. Naif bir ermiin, kendisinden de naif bir tavrdr bu. Sadece gzleri yaartacak, ama asla uygulanmayacak bir Tarz- iman. Ama farz- slam deil. Yine de ortada bir terslik var sanki... Menkbedeki mlkszlk gzellemesini, en azndan naif bir eylemcinin tercihi olarak bu lkede can gnlden onaylayanlarn komnizme ve sola, en hafif deyimle, bu denli mesafeli durmalar tuhaf deil mi? O halde u Mesafenin sebepleri zerinde biraz dnelim: Tartmaya girmeden nce, iki temel kavram daraltarak kullandmz, slam derken Snnilii; sol kavram ile de sosyalizmi kastettiimizi belirtelim. 1. lk olarak Trkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulu felsefesini not etmek gerekiyor. Aslnda stiklal Harbi srasnda, 1920 Kurucu Meclisine ramen, Cumhuriyetin, kurulu felsefesinin olmad doru. Bu meclis, kurmaktan nce kurtarma hedefine kitlenmi grnyor. Gelecein nasl hakknda ortak bir fikir henz yok yirmi-

lerin ilk ylnda. Bu anlamda 1920 Meclisi ile ilk anayasay kabul eden 1924 Meclisi ve mesela 1937 Meclisinin felsefeleri de birbirini tutmuyor. Devletin ne olacann zaman iinde, iktidar mcadelesiyle biimlendii grlmekle birlikte, zellikle saltanat kurumunun Malaya Zrhls ile birlikte itibarn da beraberinde gtrmesinin etkisiyle, nispeten siyaseten uygun artlarda ilan edilen Cumhuriyet ve sonrasnda ileme konan siyasi projenin hzla netletii grlyor: Balkan tipi ulus-devlet inas. Bu modelin zellii, btn zellikleriyle tek tip standart yurtta yaratmak, olmayanlar standarda uygun hale getirmektir. Ayn etnisitiye mensup, ayn dili konuan ve ayn dine inanan insanlar topluluu... Yani sadece Tek Millet, Tek Dil deil, ayn zamanda Tek Din ve hatta Tek Mezhep. Mesela bu erevede Din ve devlet ilerini ayrmakla yetinmeyen laik cumhuriyet, yurttalarn dinlerinden ne anlamas gerektii hususuna da mdahil oldu. Elmall Hamdi Yazra sipari edilen Kuran tefsirinde, dnemin Diyanet leri Bakanl, mfessirden inan meselelerinde Ehli Snnete, pratik konularda ise Hanefilik mezhebine uymasn talep ediyordu.1 Laik Devlet, standart yurttanda sadece Trk ve Mslman kimlii aramyor ayn zamanda Hanefi mezhebinden olmasn istiyordu. Bylece dinler arasnda slam, slam iinde Snnilik, Snni mezhepler iinde ise Hanefilik tercih edilirken sadece Aleviler deil rnein afiiler de bu tercihin dta braklm unsurlar olmaktaydlar. Bu ekilde Laik Cumhuriyetin sadece dini deil mezhebi de -Hanefiliin Laik/Kemalist versiyonu- biimlendi. Bir devlet dini olarak, slam, Kemalizmin otuzlu yllarda netleen ideolojik karakteriyle btnleti. Bu ideolojinin oklarndan biri olan halklk, toplumu snfsz imtiyazsz bir kitle olarak kurgularken Cuma fetvalarnda can bulan Resm slam da uhrevi hayatta sadece takva ile ayrlan kullarn dnya hayatnda eitmi gibi yapp sosyo ekonomik farkllklar gz ard ederek Marxn afyonlu din tanmna yerel katksn
1 http://tr.wikipedia.org/wiki/Elmal%C4%B1l%C4%B1_Muhammed_Hamdi_Yaz%C4%B1r Sz konusu protokol ve ieriine ilikin yazl kaynaa ulalamam ancak protokoln varl ifahen teyit edilmitir.

sunmu oldu. Bu srete anti-komnizm, Resm slam zerinden Mslmanla yedirilirken daha yirmi yl ncesine kadar (Birinci Dnya Sava, Sultan Galiyef, Dou Halklar Kurultay vs.) sosyalizm ile slam arasnda uyum arayanlarn siyaset yapt geni corafya hafzadan silinerek eitliki fikirlerin slama olan uzakl anlatlmaya alld. nsafl Kapitalizm, bu dinin olabilecek, en sol yorumu olurken, mevcut mlkiyet ilikileri, zenginlik-yoksulluk ve mevcudun ekonomi politii, takdiri ilahiden saylarak kader niyetine sahiplenildi. Kadere ve buradan yola karak dzene isyan, tarih boyunca, Resm lhiyat tarafndan Allaha isyan olarak tanmlanmt. Bu gelenek, yeni cumhuriyete de miras olarak geti. Bylece, devlet dininin cemaatini oluturan Mslmanlar, zihniyet olarak san doal kitlesi haline gelmi oldu. 2. Kemalizm, kendi dinini yaratrken Snni slam, yeni rejim ve bu rejimin slamcl karsnda bir anlamda yaam mcadelesi veriyordu. Belki bu sebeple, rejimin tehlikeli muhalifi Said-i Kurd (Nurs),* itikad meselesini mlkiyet ilikilerinin kahredici gndelik sonularna tercih edecek, eserlerinde pozitivist argmanlar da kullanarak kullar arasndaki snf farkll ve iktisadi eitsizliin kaldrlmasna deil de Allahn ve dolaysyla slamn varlna ilikin tartmalara yer verecekti.** Halbuki, bilinenin aksine, sosyalizme ilikin dikkate deer deerlendirmeler yapan da kendisiydi:
(*) Said-i Kurdnin Nurslemesi sreci ile imparatorluun ulus devlete dnme sreci arasnda paralellik grnyor. mparatorluk yllarnda yazlarnn altna Said-i Kurd imzasn atan mtefekkir Tek millet ideolojisinin herhalde basksyla Nurs adna dnyor. Ardllar, sorgusuz bu ad kullanyor. Kurd sfat, bu srele birlikte, Krtlerle birlikte yok hkmnde kabul ediliyor. (**) Trkiyede Snni slam Gelenei ile sol arasndaki tarihsel krlgan iliki hususunda deerli grlerinden yararlandm Mazlumder zmir ube Bakan Sayn Mustafa Kaylya; ayrca sosyalizme ilikin Said- Kurd Klliyatn tarayarak ulat sonular benimle paylama nezaketini gsteren ve fikirlerini esirgemeyen Mazlumder Genel Ynetim Kurulu yesi Sayn Sphan Erkana ve gndelik hayatta slam ve solun temas hususunda deerli fikirlerinden yararlandm Sayn Harun Ciciye teekkrlerimi sunuyorum. Saolsunlar.

45

Sosyalistlik desatiri, slmiyetin esstn bozamaz; u medeniyet-i sefihe bozuyor, hem ok pahal dyor. Zira maddiyyunluk ve engizisyonluk myesiyle nev nema bulan medeniyet-i hzra, pek ok aldatc ve mevvik vesait ile mcehhez ve cazibedardr. O sehhre, din ve namus ve fazilet mukabilinde kendini satyor. aaal bir hayat gsterip takdim ettiinden dinden, namusdan fazla rvet alyor. Sosyalistlik ise; basit, sade bir hayat takdim ediyor. Ona mukabil kimseyi dininden, imanndan, namusundan byk bir hisseyi feda etmek icbar etmedii gibi, kimse de kendinden mecburiyet hissetmez.2

si medeniyet, ikincisi sosyalistliktir. (Tuluat)... imdi arkda mthi bir silah imal ediliyor. Bunun hak ksmna sahip olmal. Yoksa yine kssek, onu da Hristiyanlk, slmiyet aleyhinde istimal edecektir. Buna kar, husumetle dayanmak pek gtr.4

Sosyalizmin slamn zn bozmayacan bilakis mevcut medeniyet yani kapitalizmin maddeci ve engizisyoncu zihniyetiyle kuvvet bulan gsterili cezp edici hayatn Mslmanlarn dinine zarar verdiini sosyalizmin nerdii sade hayatn ise Mslmanlarn din namus imanna dokunmadn bizzat Said-i Kurdi dillendiriyor. Bu kadar da deil... Derdinin sadece imanl Mslmanlar deil mutlu bir insanlk yaratmak olduunu aka sylyor:
Medeniyet-i hzra; beerin yzde seksenini meakkate, ekavete atm; onunu, mmevveh saadete karm; dier onu da, beyne-beyne brakm. Saadet odur ki; klle ya eksere saadet ola. Bu ise ekalli kalilindir. Nev-i beere rahmet olan Kuran, ancak umumun, lakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder.3

Kapitalist hayat tarz, Mslman cemaatinden snnet ve namazdan uzaklatrrken, sade bir orba tadnda Sosyalizmin ahlak, slama zarar vermez. Douda imal edilen (Sovyet devrimi ve sonras) sosyalizm silahnn hak ksmna sahip olmak ve onu da Hristiyanla kaptrmamak Said-i Nursi iin nemli. Ama bu kadar deil. Said, sosyalizmi nemsemekle kalmaz ona yol da gsterir. nk sosyalizm slamla uyumlu keskin bir fikirdir ve bu keskin fikir halkla kucaklamak iin son tahlilde slama ihtiya duyacaktr:
Cumhur-u avama mteveccih olan bir fikir kudsiyet almazsa, sner. O yeni desatire kudsiyet verecek iki muazzam rakib din var. u keskin fikir, gzn at vakit, hasmn Hristiyan ve hasmnn elindeki silahn Hristiyanlk dini bulmutur. yle ise, o fikir, yaamak ve kudsiyet almak iin slmiyete dehalet etmeye mecburdur. (Rumuz)5

Said-i Nursinin Sovyet Devrimi dahil dnya tarihinin devrimci okumasn yapt blm merakls iin dipnotlarda yer alyor.6 Fakat Trkiyede
4 timai Dersler (Hakikat ekirdekleri I-II; Tuluat, Rumuz), Said-i Nurs, Zehra Yaynclk, stanbul 2009, s. 235. 5 A.g.y. 6 KNC NKTE: u Vehhabi meselesinin lem-i slmn ananesi itibariyle nasl ki esas var, yle de lem-i insaniyet itibariyle dahi esas vardr. Birincisi: Ehl-i dnyann ve madd tarihin nazaryla, nev-i beerin hayat- itimaiyesi noktasnda baklsa grlyor ki, hayat- itimaiye-i siyasiye itibariyle beer bir ka devir geirmi. Birinci devir vahet ve bedevilik devri, ikinci devir memlukiyet devri, nc devir esir devri, drdncs ecir devri, beincisi malikiyet ve serbestiyet devridir. Vahet devri dinlerle, hkmetlerle tebdil edilmi, nim-medeniyet devri alm. Fakat nev-i beerin zekileri ve kavileri, insanlarn bir ksmn abd ve memlk ittihaz edip hayvan derecesine indirmiler. Sonra bu memlklar dahi bir intibaha dp gayrete gelerek o devri esir devrine evirmiler. Yani memlkiyetten kurtulup, fakat el-hkm lil-galib olan zalim dsturuyla yine insanlarn kavileri zaiflerine esir muamelesi yapmlar. Sonra ihtill-i kebir gibi ok inklblarla o devir de ecir devrine inklb etmi. Yani zenginler olan havas tabakas, avam ve fukaray cret mukabilinde hizmetkr ittihaz etmesi, yani sermaye sahipleri ehli say ve ameleyi kk bir crete mukabil istihdam etmeleridir. Bu devirde su-i istimalt o dereceye vard ki bir sermayedar, kendi yerinde oturup bankalar vastasyla bir gnde bir milyon kazand halde, bir biare amele sabahtan aka-

nsanln yzde seksenbeini berbat koullara mahkum eden mevcut medeniyete (Kapitalizm) kar Said-i Nursi, Kurann herkesi (hi olmazsa ekseriyeti) mutlu edecek bir medeniyet talebinden bulunduunu belirtiyor. Bu mutluluun hakikat olmasnda sosyalizm hem ahlak hem de siyasi adan Said iin nemli:
nsann gdaya ihtiyac gibi, zevke de bir ihtiyac var. Nefs ve hev cihetinde tatmin edilmezse, ruh ve hd canibinde zevkini arayacaktr. ki adam... Birisi seni, maa, czibedar, elenceli bir ziyafete teriflerle davet eder. Dieri, sade bir yerde, basit bir orbaya seni arr. Birincisine, deil cemaat, snnet, belki namaz da terk edersin gidersin. kincisine, snneti de terk etmezsin. Birinci2 timai Dersler (Hakikat ekirdekleri I-II) Said-i Nurs, Zehra Yaynclk, stanbul 2009, s. 234. 3 timai Dersler (Snuhat, Said-i Nurs, Zehra Yaynclk, stanbul 2009, s. 262.

46

Snni slamn bu byk mtefekkir ve eylem insannn zengin yoksul ve aka snf eksenli duruunu beyan ettii szleri Said-i Kurdiyi tanmak iin nemli:
Evet, ben neseben ve hayata avam tabakasndanm. Ve mereben ve fikren, msavat- hukuk mesleini kabul edenlerdenim. Ve efkaten ve slmiyetten gelen srr- adaletle, burjuva denilen tabaka-i havassn istibdat ve tahakkmlerine kar eskiden beri muhalefetle alanlardanm. Onun iin, btn kuvvetimle adalet-i tamme lehinde, zulm ve tagallbn ve tahakkm ve istibdadn aleyhindeyim. Fakat nev-i beerin ftrat ve srr- hikmeti, msavat- mutlaka kanununa zttr.7

Bu szlerin bu lkede anti-komnizmin her dnem salam bir mttefiki olan din hareketin liderine ait olmas artc. stelik bu szler, din aliminin Yeni Said dnemi iinde yani 1930lu yllarn banda syleniyor. Said-i Kurd, burjuvaziye (istibdat ve tahakkm) kar mr boyunca muhalefet ettiini zaten ayak takmnn paras olduunu sylerken mutlak eitlie dinen itiraz ediyor. Gerekte sosyalizmin mutlak msavat m kuraca ayr bir tartma konusu. Ama Saidi Nurs iin slam ile sosyalizm arasnda ak bir yol var. Ama bu yol aklnn Yeni Said olarak kabul edilen 1925 sonras dnemde siyasete tahvil edilmedii de hakikat... Sonrasnda takipileri bu siyasi duruu tamamen silmeyi uygun grecek, solla brakn temas etmeyi, zellikle Souk Sava dnemiyle birlikte rejimle bu ortak dmana kar ittifak edeceklerdir. Sonuta Cumhuriyet dneminden gnmze takipilerinin ekseriyeti, kullar arasndaki eitsizliin son bulmas iin siyaset yapmak yerine Nur itikadnn yaylmas iin, Yeni Said dma kadar tahtel-arz madenlerde alp kut-u lyemut derecesinde on kuruluk bir cret kazanyor. u hl mdhi bir kin, bir ibirar verdi ki, avam tabakas havassa iln- isyan etti. u asrn tabiriyle sosyalistlik, boleviklik suretinde, evvel Rusyay zir-u zeber edip geen harb-i umumden istifade ederek her yerde kk saldlar. u bolevizmin perdesi altndaki kyam- avam, havassa kar bir kin ve bir tezyif fikrini verdiinden byklere ve havassa ait medar- eref her eyi krmak iin bir cesaret vermi. Mektubat (28.Mektup), Saidi Nurs, Zehra Yaynclk, stanbul 1997 s. 415. 7 Lemalar (22.Lema) Said-i Nurs, Zehra Yaynclk, stanbul 2008, s. 210.

neminden kalma altm yllk metinleri okumaya devam ediyorlar. stelik tpk, Nursi gibi modernizmin aralarn kullanarak, dinin kaynaklarn dnyeviletiriyor, laboratuvarlarda dinsel argmanlara delil bulmaya alrken Pozitivist bir din yaratmaya alyorlar. Bugn Nursi takipilerinin ulat kapitalist g, iman meselesini ne karmak konusunda mridlerini aka mridinden ayryor ve sermaye aklnn paras haline getiriyor. Sonuta seksen yllk srete Nurcu olsun, olmasn, Snni slamn bo brakt dier alandan resm dinin iktisadi yorumlar dinsel alana girmi bulunuyor. stelik Snni slamn bu kesimiyle Devlet arasnda bir hassasiyet ve nefret ortakl da aka grlmekte. Nur Ekolnden Halit Erturulun Kendini Arayan Adam adl bestsellerkitab, bu nefretin tipik bir tezahr... Yazarn ihtimal byk sayg duyduu stadn sosyalizm fikirlerini onaylamad anlalyor. Kitapta, yazar tarafndan ikna edilerek doru yolu bulan rgt yneticisi bir komnistin hikyesi, izgi roman tadnda, parodiletirilerek anlatlrken komnizm de hak ettii sfatlarla yerden yere vuruluyor. Kitabn bir yerinde geen u ifade sahiden ilgin:
O adam, konuyu bir ara felsefi ve ekonomik sahaya ekmek istedi. Ben ise hemen tevhid konusuna dnmtm. nk bylesine gl bir adamla kendi sahasnda tartabilmek iin nce inan meselesinin halledilmesi gerektiini biliyordum.8

Aslnda bu bir itiraf: Yazar, bir komnistle iktisadi meseleleri tartmaya, gcnn yetmeyeceini, yani dnyadaki eitsizlik meselesinde Komnist ideolojinin slama gre daha salam argmanlara sahip olduunu dnyor, bu nedenle elinin gl olduuna inand tevhid yani teizm zerine tartma bal aarak hasm karsnda etkili olmaya alyor. Burada akla taklan soru u: Sahiden slamn felsefi ve iktisadi meselelere yaklam bir komnistle mnazara edemeyecek kadar zayf m? Yani, yoksulluk, alk, herkese bedava salk, bedava eitim, asgari ihtiyalarn bedelsiz karlan8 Kendini Arayan Adam, Halit Erturul, Nesil Yaynlar, stanbul 2005, s. 53.

47

mas vb. hususlarda iki ift laf yok mu slamn? Said-i Nursnin olduu grlyor... Peki, bir Mslmann amac, muhatabn tevhid meselesinde ikna m etmek, yoksa dnyay iyilik, adalet ve (akrabalara) yardm (Nahl: 90)* temelinde yeniden mi ina etmek? Herkesin Mslman olduu, ama smrnn; aln; yoksulluun; dilenciliin alp ban gittii bir dnya m tahayyl edilen, yoksa yeryznn halifesi (Bakara: 30) gibi yaayan insanlardan oluan bir hayat m? Bir Mslmann, sz konusu halifelik makam iin baka fikirlerden mttefik bulmas m anlamldr, yoksa ayetin aka knad Ebu Lehep gibi, hrs kp sermaye sahiplerinin iktidarnda yaamak m? Bu noktada, slam hayat denilen idealin sahiden kimlerin kafasnda ne anlama geldiine bakmak ve bu anlamn ideolojik arka plann grmek gerekiyor. Bu arka planda Snni slam, yoksulluk ve smr iktisadn, bu hayatta ortadan kaldrlacak bir ktlk hali deil, aksine sevap vesilesi hayrl bir sistem olarak grd srece, sol ile arasndaki mesafe asla kapanmayacak. te tam da bu nedenle belki, bir kez daha genellersek Cumhuriyet tarihi, Snni slam iin, rgatlarla beraber zm yemeye niyetlenmek deil, ba sahipleri ile ittifak tarihidir. 3. Snni slamn tavr byle de solun yaklam ok mu farkl? Kemalizm, son tahlilde bir modernizm projesi olmas hasebiyle, sol tarafndan doal mttefik olarak grld. Hatta bu mttefiklik hali, Komintern raporlarna da yansd. Tabii burada tek tarafl bir aktan sz etmek daha doru olacak. Hatta Mustafa Kemalin komnizme ilikin 7 Austos 1929 tarihinde, Eskiehir Garnda TKP davasna bakan hakimlere syledii ... Trk aleminin en byk dman komnistliktir. Grld yerde ezilmelidir.9 s(*) Kurandan yaplan alntlarn tamam iin Kuran Kerim ve Trke Aklamal Mealinden (Heyet, Kral Fehd Mushaf- erif Basm Kurumu, 1992, Medine, Suudi Arabistan) yararlanlmtr. 9 Fabrika, say, 63, Aralk 2006, s. 107. TKP Tarihinde lk Byk Krlmaya Doru, Sinan Derviolu. (Yazdaki bilginin, 1929 TKP Tevkifat, derleyen E. Akbulut Tstav Yaynlar s. 133ten alnd dipnotta yer almaktadr.)

48

zyle hz kazanan komnist avndan sonra bile bu destek devam etmitir. Modern devletin kurulu srecine neredeyse kaytsz artsz destek veren; dindarlarn ve Krtlerin hak taleplerini gericilik olarak yaftalayan, bu erevede rejimin, hem kendisine hem de tekilere hayat zindan etmesini mazur gren sol, slamla arasndaki kprleri daha temel aamasnda berhava etmi olsa gerek. Denebilir ki Cumhuriyet solunun tarihi, slam karsnda Kemalizme yedeklenme tarihidir ... slam evreler de ne ilgintir, bu anlamda Kemalizme yedeklenmilerdir. Rejim, iki hasmyla da tek tek hesaplarken dierini, kendine mttefik klabilmitir. Yoksul Mslmanlar iin de, o yoksullar adna politika yapan sosyalistler iin de trajik olan budur. Bugn, slam etiketli sermayenin iktidar olduu ve bu iktidarn yoksul Mslmanlar adna IMF politikalarn ayn kararllkla uygulanmaya devam ettii bir ortamda, iki hasmn trajik kartlndan, hayatn asgarileri hususunda ortakla evrilecek bir olgunluk siyaseti kabilir mi? Belki yakn gelecein siyasi gndemini, bu sorunun gndelik hayattaki karl belirleyecek. Sebebi ne olursa olsun, sonuta doksan yldr, Snni slamn saa iman etmesine tanklk ediyoruz. Yoksullarn inanc, ne hikmetse, onlar san kolay kitlesi haline getirdi. slam corafyas, randan Msra oradan Sudana sol eilimli ya da dpedz solcu mtefekkirler karabildii halde, Trkiyede slam dnce hayatn soldan dalgalandrm bir dnr ve eylem insan henz kamad. Bu hakikat, bir yandan eyh Bedreddin gibi Snni slam geleneinden geldii halde bu nitelii yok saylan stelik ulemadan st dzey brokrat iken Osmanlya asi olmu bir mtefekkiri yetitirmi topraklarn yaratclna, te yandan sola sempati duyan dindarlarn varlna ramen byle... Peki, bunun msebbibi, slamn ideolojik kimlii mi? Yoksa slam, emek-sermaye atmasnda, sermayeden yana tavrn, bin drt yz yl nce belirlemi bir din mi? Kemalizmin snfsz, imtiyazsz resm dini, slamn zn m temsil ediyor yoksa? Peki, itikad meselesini, yoksulluk alk ve smrnn nne koyan cemaatler sahiden Kuranda bu meselelere ehemmiyet

verilmediini mi kefetmiler yoksa. Ve son olarak, slam, mlk sahiplerinin, sermayedarlarn dini mi? slam sac bir din mi yoksa? Konu, incelemeye deer olmakla birlikte ncelikle bu ekilde kurulan bir soru cmlesinin doru olmadn sylemek gerekiyor. Birileri kalkp da Hira Da kadar mslman iken araya Tanr dalarn sktryor; bir de stne, rkla bulanm mmetilik an mslmanlara yedirebiliyorsa, dinde her trl yorumun mubah olduu sonucuna ulamak gerekiyor. stelik on drt asrlk tarihi boyunca, yaplmadk yorum, girilmedik tarik kalmam bir dinden sz ediyoruz. Bylesi geni al okumalar mevcut bir dinin sol tefsiri mmkn m diye tartmak herhalde abesle itigal. kinci nokta ise insanlar neye inanrsa inansnlar, ayn sosyo-iktisadn tahakkm altnda, ayn sokak ayn kahve ve ayn atlye ve broda, ayn metro, ayn gkdelen, ayn AVM ayn sevgi yolu ve meydanda, ayn cami, ayn adrvan ayn kapal ar ve ayn okulda bir araya gelmek durumunda. Bunun anlam ise ister Allahsz olsun ister mtedeyyin kim siyasi iktisat hiyerarisinin en alt katnda yer alyorsa ayn muameleye maruz kalacadr. aa ama be yukar deil. Bir iinin dindar, agnostik, ateist, Musevi, Budist, Mslman olmas kapitalist retim ilikilerinde, hele sol siyaset dk bir profil veriyorsa hi nemli deil. Hepsi ayn cretli sistemin vidas olmaya devam eder. Tabii sistemi sorgulayan bir muhalif hareket ykseldiinde iin rengi deiecek, kllar ekilecektir. ncelikle mslman iilerin emek eksenli mcadeleden ekilip alnmas iin teki dinlere mensup olanlardan ayrtrlarak kefedilmeleri, bu arada mslman iiler arasnda dindarlarn gze grnr hale gelmeleri, -statkonun korunmas iin ara olarak kullanldklar srece- byle bir siyasi konjonktrde gerekleecektir. Kriz dnemlerinde ise solun mcadele tas yksek olmasa dahi etnik din farkllklarn aslnda dmanlk kayna olduu propaganda edilebilir. Yoksulun yoksulluk nedenine kr olmas iin bugne kadar denenmemi yol kalmad herhalde. Buna, i ve d sava kartmak dahil...

Konuyu datmadan, soruyu yeniden ve esastan soralm ve kklere dnelim: slam, sol olabilir mi? Sol slam, mmkn m? Sol, ayak zerinde ykseliyor: zgrlk, eitlik, dayanma... Terimlerde srar yok. Belki mlkszlk, kollektivizm, paylam ya da akla gelmeyen ama bu anlamlar ieren kavramlar da yazmak mmkn. Otoriter tahayyllere meyyal sol akmlar olsa da kiinin zn grletirme hakk; her eyden nce dnyevi ya da uhrevi her trl kutsaln dokunulmazln ykan eletiriyi iermesi bakmndan Sosyalizmin olmazsa olmaz... Eitlik; hukuksal, siyasi ve elbette bu ikisine de can vermek anlamnda iktisadi eitlik... Ve dayanma! Sosyalizmin ahlak, belki bu kavramla temsil ediliyor. Bakasnn derdini, derdi edinen; gemisini kurtaran kaptann yzne tkren ve kendi bacandan aslan koyunlara, neden orada olduklarn sorup kendi bann aresine bakanlar ahlakszlkla itham eden bir anlaytan sz ediyoruz. Tek bana kurtulmann, kurtulu anlamna gelmediini vazederken, ruhu kirleten bir davran olduunu da byk harflerle dillendiren bir anlay... Ama asl nemlisi bireylerin ortak eylemi olan dayanmay, ahsi tercihler olmaktan karp siyasi programa dntren bir anlay. Sol Teslisin slamdaki karl ne peki? Tartmaya girmeden nce dayanma maddesinin apriori slamla sol arasnda ortak bir deer olduunu not deceiz. Cemaat toplumlar ile kollektivist toplumlarda ortak bir damar olarak dayanma duygusunu tespit edeceiz. Dier iki madde zerinde ise dnmek gerekiyor. zgrlk, popler kltrde, kiinin dilediini, diledii zaman ve meknda eylemesi anlamnda asosyal bir tanm mevcut. Ama bu tanm hakiki deil. nk insan eylemin hakikati, aslnda bir bakasndaki izdmne bal. Tpk, ssz bir adada ans eseri tant bir yerlinin (neden kabile ad deil de yerli?) adn renmeyi reddeden Robinson Crusoenun Avrupal kimliinin Cuma ile (neden bu kadar sama bir isim?) grnr olmas gibi. zgrlk, asgari iki kiilik bir ilikiyi tanmlar nk... Sol, hem bu hakikati bilir, masallar aleminden zgrl ekip alr, hem de insann varlk snrlarnn ularna yolcu-

49

lua kar. Reel sol siyasetin, ou pratikte, brakn tekine yaam hakk tanmay kendi snrlarna bile tahammlsz bir dnya yaratt vaka olsa da teorik ve hayl edilen hakikatin, bu reel sapmann dnda yer aldn, stelik hayali gerek klan tecrbelerin de mevcudiyetini samimiyetle iddia etmek mmkndr. slamn zgrlk meselesine bak, her inan sistemi gibi din olmann darlatrc etkisiyle bklyor. Toplum ve doa yasalarn yaratan bir varlktan ve karsnda bir yaratlmtan sz ediyoruz. Senaryo, sahne, dekor ve karakterleri bir kalemden (Ol! emri) km bir kukla tiyatrosu tanmladktan sonra oyunda zgrlk aramak biraz zor grnyor. Mehur czi irade kavramnn kuklalara zgrlk kapsn aralayan bir serbest eylem alan yaratt teorik olarak doru gibi... Ama davranlara tam bir sorumluluk ykleyecek kadar geni bir zgrlk alan tanmladn iddia etmek de biraz zorlama olmuyor mu? nsann snfn, ailesini, yurdunu, milletini, kyn, ehrini hatta bedenini belirleyemedii bir dnyada, kaderiyle yzlemesinden yani eyleminden sorumlu olmas hakszlk gibi duruyor. Yine de czi iradenin, klli iradeye ramen kendini var edebildii bir eylem alan var. nsann iman dahil her konuda tercihlerinin kendisine braklm olmas, ayn zamanda, bu tercihlere gre hayatn -gnahkr dahi olsa- yaama hakkn da beraberinde getiriyor. Tabii bedelini demek kaydyla... Peki bu deme iin birilerinin kendine vazife karmas Kurana uygun mu?
Ve de ki: Hak rabbinizdendir. yle ise dileyen iman etsin dileyen inkr etsin. Biz zalimlere yle bir cehennem hazrladk ki onun duvar kendilerini epeevre kuatmtr. man edip de gzel davranlarda bulunanlar... ite onlara alt taraflarndan rmaklar akan And cennetleri vardr. (Kehf: 29, 30 ve 31)

50

Ayetlerin anlam ak. Tercihini baka trl kullananlara kar Allah, bu dnyada hkm verilmesinden yana deil. stelik bu dnyada ecirleri ziyan olmayanlarn kazanmlarndan da sz edilmiyor. Allahn yolundan gidiyorsunuz diye bu dnyada mkafatlandrlacaksnz diye bir mjde yok yani. Mslim ve tekiler (gayrims-

lim) iin bir serbest braklma hali sz konusu... stelik dinde zorlama yoktur! (Bakara: 256) ifadesi, tekinin teki olma hakkyla ilgili bir durum tespiti ieriyor. Onlar seni yalanlarlarsa de ki benim iim bana sizin iiniz de size aittir. Siz benim yaptklarma uzaksnz ben de sizin yaptklarnzdan uzam. Onlardan sana bakan da vardr. Fakat hala gerei gremiyorlarsa krleri sen mi doru yola ileteceksin? phesiz ki Allah insanlara hibir ekilde zulmetmez fakat insanlar kendilerine zulmederler. (Yunus: 41, 43, 44). Eer bir din, iman gibi temel bir meselede dahi ileri ayrdn beyan ediyor ve zorlamaya itirazn ak bir dille sylyorsa Kuran snrlarna dahil olan ve olmayan iin bir zgrlk alan tanmlanabilir. Buradaki zgrlk kavramnn tekine hayat hakk tanmaktan teye gemedii, bunun ise bir zgrlk hali deil, ufuksuz bir eylem hakk olduu doru. Bununla birlikte, gerek Allahn ruhundan fleyerek canlandrd bir varln (Hicr: 29) tanrsall gerek yeryzne halife tayin edilmi bir canlnn seilmilii, bir zgrlk alanna iaret ediyor. stelik kutsal anlatya gre, zgrlk, dalarn bile korkarak srtlamad bir yk iken sadece insan bana bela olarak emaneti kabul ediyor. Cehalet ve zalimlik insann gzn karartyor herhalde. Biz, emaneti gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar bunu yklenmekte ekindiler, korktular. Onu insan yklendi. Dorusu o ok zalim, ok cahildir. (Ahzab: 72) Burada emanetin gerekte irade olduu ynnde aklamalar var. Ancak insana verilen bir armaan gibi de dnmek mmkn. nk slam paradigmada insan, ancak bu emaneti srtlamakla yeryznn halifesi olma sfatna hak kazanyor. Fakat hem yeryznn halifesi olarak ilan edilen, ayn anda hrsna yenik, acz iinde, riyakr, zalim, cahil ama yine de stn ve neredeyse ilah bir varlk olarak tarif edilen insann Kitaba gre tam bir kafa (ruh?) karkl iinde olduu vaka iken dorusunu bulmak adna ufuk tesine almak hakkn da ieren bir zgrlk alan verilmi olduu neden sylenmesin? Eitlik, slamn sorunlu alan. Nisa Suresinin 34. ayeti, belki de bu alanda sol ile slam arasn-

daki mesafeyi tanmlamakta: Allahn insanlardan bir ksmn dierlerine stn klmas sebebiyle ve mallarndan harcama yaptklar iin erkekler kadnlarn yneticisi, koruyucusudur. Burada iki trl eitsizlik hali grlyor. lk olarak insanlarn bir ksmnn tekilerine stn yaratlmas ve bunun sonular, ikinci olarak birinciyle ilikili olmak zere kadnn erkee tabi olmas... Her iki durumda da stnlk, yaratltan gelen deimez mutlak bir hal gibi grnyor. Kadn erkek eitsizliini bu yaznn konusuna almayarak snfsal eitsizlik zerinden tartmaya devam edelim. Ancak kadn-erkek ilikileri erevesinde evlilik, ahitlik, aile reislii gibi konular bata olmak zere toplumsal hayatta edilgen klnan ve nihayetinde erkein sorumluluuna verilen kadnn takva, gnah ve sevap hususunda erkekle eitlii belki kadn zgrl iin slamdaki ak kaplardan biridir.10 Snfsal eitsizlie ilikin bu ayete ramen Kuranda tpk klelii yasaklayan bir ayet olmad halde her frsatta kle azad etmeyi tledii gibi bu stnlk halinin iktisadi ve ahlaki sonularn gidermek zere emirler vermekten de imtina etmedii grlyor. Maln sadece zenginler arasnda dolaan devlete itiraz (Har: 7); mala mlke ata davara ekine altna gme dknln takva karsnda kmsenmesi (Ali mran: 14-15), altn gm yp bu serveti Allah yolunda harcamayanlara verilen elem verici azap mjdesi, bu biriktirilen servetin atete kzdrlp servet sahibinin srtna yaptrlacak olmas (Tevbe: 34-35) birka rnek... Ama Tevbe Suresinin 59. ayeti gerekten dikkat ekici:
Eer onlar Allah ve Resulnn kendilerine verdiine raz olup Allah bize yeter yaknda Allah da ltfundan verecek Resul de. Biz yalnz Allaha rabet edenlerdeniz deselerdi (daha doru olurdu).

tenenler, bu ganimetin kazanld savata daha dn hayatlarn ortaya koymulard halbuki. Bir baka dzenin lafzna fena halde benziyor bu szler deil mi? Herkesin ihtiyacna gre ald ama yeteneine gre verdii bir dzene. Kald ki komusu aken tok karna uyumann mahkum edildii bir dinden sz ediyoruz. Chenin on drt asr sonra baka ocuklarn ayaklar plakken kendi ocuunun ayakkabyla dolamasn ahlaki dknlk olarak tanmladn hatrlatrsak arada bir dil ve tekinin derdiyle yanma hususunda bir yrek ortakl olduunu sylediimizde herhalde abartm olmayz. Ama hayal de kurmamak, ubuu bir tarafa bkerken snr bilmek gerek. Mesela, Zariyat Suresinde, dnyada gzel davrananlardan sz edilirken mallarndan muhta ve yoksullarn da pay olduunu bilenleri (19); Mearic Suresindeyse servet yanlara cehennem atei mjdelenirken mallarndan isteyene ve hatta istemeyene pay ayranlarn vlerek cennetle dllendirildii (24-25) ayetleri sosyalizmin iktisat programnn yanna m yazmak gerekiyor yoksa dayanma duygusunu u noktalara tayan bir dinden mi sz etmek gerekiyor? Cimriler ve Servet toplayp yanlara kar sava, sadece yardmlama duygusunun yansmas mdr? Ama yle olsa peygamber zenginlerin cennete girebilmek iin yoksullar krk bahar beklemeleri gerektiini syler miydi?
Dostum Ebul-Kasm dedi ki: Allahm, beni yoksul olarak yaat, yoksul olarak ruhumu kabzet, kyamet gn de yoksullar zmresiyle birlikte haret. ie sordu: Niin ey Allahn Resl? nk, dedi, Onlar cennete, zenginlerden krk bahar nce girecekler. Ey ie! yoksullar sev ve onlar meclisine yaklatr, t ki Kymet gn Allah da sana yaklasn. (Aieden; Tirmiz, Zhd (2353)11

Ganimet paylam srasndaki bir tartmaya mteakip bildirilen bu ayetin mesaj ak: Herkes ihtiyacna gre alsn. Hatta almasn. nk daha fazla ihtiyac olanlar var. Allahn ltfu, maldan mlkten tedir. htiyacna gre almas is10 Bu konuda Malezyal yazar Amine Wedud-Muhsinin z Yaynclktan kan Kuran ve Kadn kitab merakls iin ilgin olabilir.

sann szn hatrlarsak arada anlay ve hatta slup olarak benzerlik olduu grlecektir: Zenginlerin cennete girmesi devenin ine deliinden gemesinden daha zordur. Hz.Muhammedin sz Hazreti saya gre daha mutedil grnse de slam Peygamberinin halefinden pek de farkl dnmediini u ayet gsteriyor:
11 Yazda yer alan hadislerin tm iin http://ihsaneliacik.wordpress.com/2009/11/08/dinle-ebul-kasimdan-yeni/

51

Dostum Ebul-Kasm dedi ki: (Mira srasnda) cennetin kapsnda durup ieri baktm. Oraya girenlerin byk ounluunun yoksullar olduunu grdm. Zenginlerin cehennemlikleri atee gitmeye emrolunmulard, geri kalanlar da mahpus idiler... (sme bn Zeydden; Buhr, Rikk 51, Mslim, Zhd 93, 2736).

Bu hadislerin amacnn pekl zenginlerin yardmseverliini arttrmak olduu sylenebilir. Ama peygambere atfedilen yle szler var ki burada bir tercih yapld ortaya kyor:
Dostum Ebul-Kasm dedi ki: Bir adam, Allahn Resulne urad. Peygamberimiz yannda bulunan zta: u gelen kimse hakknda grn nedir? diye sordu. Adam: O, halkn zengin erafndandr, bir kza tlib olsa hemen verirler, birisi lehine efaatte bulunsa, hemen kabul ederler dedi... Derken az sonra bir adam daha urad. Peygamberimiz Peki bunun hakknda grn nedir? dedi. Adam: Ey Allahn Resl! Bu, mslmanlarn fakir takmndandr. Bir kza tlib olsa vermezler, efaatte bulunsa itibar etmezler, bir ey sylese dinlemezler? cevabn verdi. Bunun zerine dedi ki: Bu, onun gibilerin bir arz dolusundan daha hayrldr? (Sehl ibn Saddan; Buhr, Rikk 16, Nikh 15, bn Mce, Zhd 5, (4120).

Zenginlii neredeyse knayan, karsnda paylam ycelten (ben yalnz bltrcym) cennet yolunda fakirleri avantajl ilan eden anlayn, buna ramen mlkiyeti yasaklamad ayrca zenginlii veri kabul ettii de hakikat! Bu nedenle Mustafa Akyol unu diyor:
zel mlkiyeti ve miras hakkn gvence altna alan, ticareti srarla tevik eden, fiyatlara narh koymayp serbest pazarn nn aan slamiyet, ahlaki normlara sahip bir kapitalizmle son derece uyumludur.12

Mlkiyetin ahlak olsayd en azndan Hz. Muhammed cehennemin zenginlerle dolu olduunu sylemezdi herhalde. Bu arada Akyol, slam ile sosyalizmin ezilenler hakknda taban tabana zt aralara bavurduunu sylerken zzetbegoviten alnt yapar: slam vermeyi, sosyalizm el koymay emreder. Zekt bir tr el koyma olarak grmedii anlalyor Akyolun.

52

12 Sosyalizm slama Uyar m?, Mustafa Akyol, 29 Aralk 2006 tarihli Radikal gazetesi.

Ama ortada bir eliki var sanki... Hayat dzenlemek ve yeryznn halifesine, kim olduunu hatrlatmak iin gelen tebli, yoksullua are olmam, komusu aken umuru olmadan yatan knarken komunun alna zm bulmam olsun yle mi? nsanlar inanp inanmamakta serbest brakan dinin, zenginliin paylalmasn da bir tercih olarak grd sylenebilir tabii. Ama bu durumda zekt messesesini neye dayandracaz? Bir denge halinin korunmasna m? Yani yoksullar da zenginler de olacak. Ama fakirlerin o malda hakk da olacak. O hak, zekt orannda aktarlacak. A komunun karn guruldarken dierini de uyku tutmayacak. Gece kalkp, komu kebapya gtrlecek! Ama zengine bu hassasl emreden din iin yoksulluk kader olacak! Bu kadar basit yani... Mlkiyetin ahlakna Kurann da pek inanmad, ayetlerden anlalyor. Akyol ise Kurandaki yardmlama emirlerine riayet eden vicdanl sermaye sahiplerinden sz ediyor. Meselenin pf noktas, zenginliin vicdanla talandrlmas belki de. Rahmetli Babam, oullarna terzi ustasnn bir szn hatrlatrd frsat bulduka: Bu dnyada zengin olmak varm! Hem rahat bir hayat yayorlar hem keselerinden verip sevap iliyor, cennete girmeye hak kazanyorlar. Fakirlik iki cihanda da baa bela! Babam ve ustas, ihtimal brahim Ethem Hazretlerinin hikyesini bilmiyorlard. Rahat bir yatakta yatmann bedelini de! Szlerinde daha ok ahlakl kapitalizmi sindirmi dine bir eletiri var sanki. Aslnda bu trl dinin de retilmi olduunu bilmeden bir eletiri. Konfeksiyon iisi Mehmet Ali Usta ile Mustafa Akyolun slamdan anladklar kesinlikle ayn deil. Sac Mslman bir entellektele ideal grnen dinsel model bir Mslman ii iin hakszl temsil ediyor. Tm bu tartmalara ramen son tahlilde slamn sahiden Ahlaki Kapitalizm mi yoksa Metafizik Sosyalizm mi olduu bir okuma sorunudur. Burada Kurann ruhunda tam olarak ne olduu, peygamberin kiilii ve szlerini tartmaktan te gnn meselelerine gre ortaya kacak farkl ekonomi politik yaklamlarn dinsel siyasetteki izdmn sorgulamay neriyoruz.

Yine de altn izelim: Peygamberin tccar kimlii zerinden slamn ticaret dini olduu sylense de gerek peygamberin bir mlksz ve yetim olarak dnyaya gelmi olmas gerek sonradan ei olacak bir tccarn yannda yllarca cretli sfatyla almas, gerekse ahs araclyla tebli edilen dinin mlk kart sylemi de iermesi, peygamberi yeni bir gzle okumay zorunlu klyor. En alttakilerin peygamberi olarak bir Hazreti Muhammed okumas... Mesele u: Durduunuz nokta; bak ve okuma anz etkiliyor. Okumann ieriine mdahale eden bir adan sz ediyoruz. Kendisi de ideoloji olan dinsel alan, farkl siyasal dncelerin prizmasndan geerken krlyor. ou ideoloji, bu ekilde dini kendine benzetiyor. deolojilerin snfsal kkenini dndmzde ayn dine mensup olduu halde birbirinden o denli uzak dini yorumlarn ayn ana balk altnda nasl toplandn daha rahat anlayabiliriz. ktidar ve snf mcadelesi, kutsal okumalar, birbiriyle neredeyse ilgisiz ulara savurabiliyor. Ayn din adna kl sallayan, ayn Allaha iman eden taraflarn birbirlerinin canna kastetmelerini baka trl aklamak mmkn m? Bunun belki de en trajik rnei vefatndan ksa saylabilecek bir sre sonra peygamberin kendi sulbnden torunlarnn, maiyetiyle birlikte, bir baka siyasi hizip taraftar Mslmanlarca katledilmesidir. Dile kolay, kainatn varlk sebebi olduuna inanlan bir peygamberin ailesinden sz ediyoruz. stelik cinayete sebep olanlar slam Devletinin iktidarnda uzun sre sz sahibi oldular. Mlkiyet meselesinde Kitabn kimin tarafnda yer ald nemli. deolojilerin iddialarna ilahi onay anlamna gelecek bir tarafgirlik bu. Ama daha ok, kitabn bizatihi taraf olmasndan te taraf klnmasndan sz etmek gerekiyor. Hemen hemen Kitapn ne dediine bakmadan tarih boyunca okumalar byle bir seyir izliyor. Mesela yazar Mustafa Akyol kitaba sa taraftan bakarken gerekte bir snf adna yorumda bulunuyor. Yzyllar nce Torlak Kemal de bir baka snf ittifak iin sz syleyip kl kuanmt. Mezhep ve cemaat ayrmasn da bu erevede dnebiliriz. Tarihsel olarak btn kltrlerde yoksulla-

rn dini ile varsllarn dini hep ayr oldu. Ayn dine inandklarn sanyor olsalar dahi yaratcy tanmlama biimleri bile ayrld. Zalimin zulmne kar mazlumun Allahnn olmas byle bir ayrm noktasnn mihenk tadr. Peki kim bu Zalimler? Ateistler mi, sosyalistler mi? Yoksa zenginlerin yaad kar mahalle sakinleri ya da ehrin bir ucundaki sitesinde sefa sren hemehriler mi? Hakikat u ki Zalimlerle birlikte Cuma namazn klmak iin camide saf tutan; pazar gnleri kilisede nl arkal da olsa ayn sralarda buluan dindalara, lah Kitabn szlerini, mevcut rejimin egemenlerinin ekonomi politik ihtiyalarna gre otantik anlamn bir kenara brakarak yorumlayan lhiyat Snf, Allah ile Mevcut Rejimin amalarn aynlatrmak gibi bir misyonla davrandlar. 16. asrda, Ebussuud Efendinin Alevilerin imhasn dinen caiz gren fetvasndan ok daha ncesine dayanan ve bugn her hafta Trkiye camilerinde cuma hutbelerinin tek merkezden dikte ettirilmesine uzanan sre, mevcudun dinselletirilmesine hizmet eden siyasi programdan baka bir ey deil. Szgelimi Aralk 2009da, nsan haklar haftas nedeniyle Trkiyenin hemen btn camilerinde cuma hutbelerinde insan haklar kavram ilendi. Yl iinde ihtiyalara bal olarak Diyanet leri Bakanl ile bal birimleri Mslmanlarn dnme tarzna hutbeler zerinden mdahale ediyor. Bu mdahalenin slam ve devletin resm mezhebi olan Hanefilikle ne kadar ilikili olduu temel sorudur. Devlet kurumu olan Diyanetin aklnn son tahlilde Devlet akl, dininin de Devlet dini olacan tespit iin Ali eriati olmaya gerek yok. lkenin siyasi gndemine gre belirlenen hutbe gndemi dinin sosyal gcn iaret etmekte. Bu sosyal g, egemen snflar blokunun ihtiyalarna gre ayar ediliyor. Mslmanlarn devlet ve mevcut siyasi yap iinde tevekkl sahibi kul yurttalar olarak kontrol altnda tutulmas meselenin temelidir. Ancak meselenin bir dier yan var ki devlet kavramna yaplan vurgunun arl altnda gzden kaacak kadar silikleiyor: Mlk sahibi yani burjuva Mslmanlarn durumu... Laik devletle atma iinde grnen ve dinsel basklardan nasiplerini aldklar iin dier ma-

53

54

durlarn yanna kendi adlarn da yazdran byk mlk sahibi kapitalist Mslmanlarn, siyaseten alk tokluk meselesinden nerede durduklarnn fotorafn ekmek nemli... nk devletin temel iktisadi politikalarna (fonlarn dalm dnda) pek bir itiraz olmayan bu kesimler tpk Nurcu cemaatlerin ekseriyeti gibi, yoksullukla sava yerine ya ateistleri (Aziz Nesin) gndemlerinin birinci maddesine yerletiriyorlar ya da Darwini ipe ekmek iin daraalar kuruyorlar... Halbuki ne ateistler, iyi bir savadrlar ne de evrim rtlse, alk ve mesela bebek lmleri azalr. stelik evrim yasa dzeyinde kantlansa bile, bu durum Kuran yanllamaz. nk Kuran pozitivist cemaatlerin tezlerinin aksine biyoloji kitab deildir. Tekamliyenin varl ya da yokluu kitaptan karlamaz. Tpk corafya astronomi bilgisinin karlamayaca gibi... Din, insanlarn kalplerine egemen olduu mddete zenginle yoksul arasndaki tarihsel mcadelede ara olarak kullanlmaya devam edecek. Kimi zaman mlkszlerin elinde mlkllere kar ama ou kez mlk sahiplerinin elinde mlkszlere kar... Marx, iki asr nce tam da zenginlerin elinde oyuncak olan dini tarif ediyordu. Dayanlmas zor, kalpsiz, vicdansz ve ruhsuz bir dnyay katlanlr klan, ama direnmek yerine tevekkl talep eden ve bu nedenle en alttakilerin kurtuluu iin rehber olmak yerine onlar uykuya yatran bir dindi bu. Marx, 19. yzyl Avrupasnda, Rahip Munzerin devrimci hatrasna ramen klliyen dini bu parantez iine alyordu. Pozitivizmin en parlak dneminde, byk umutlar asrnda, stelik tarihsel materyalizmin kurucu filozofuna, dinsel dncenin anti-kapitalist direni cephesine dahil olmas fikri herhalde ok da cazip gelmiyordu. Sosyalizmin dnyann te birinde kendini realize edip sonrasnda kurtarlm topraklarn reel komnist partiler iradesiyle ancient regimelere teslim edildii bir adan getik. Teslim sonras din, bu topraklarda sosyalist idealin dman olarak yeniden dirildi. Belki bu durum, -reel hatalar bir yana- tarihin hibir dneminde kilisenin Rusyada yoksulun yannda yer almamas ile ilgiliydi. Ama Latin Amerikada bu nedenle

bal bulunduklar merkezden kopup kendi kiliselerini kuran ve hayatlar pahasna Tanrnn sol gzyle dnyaya bakp mdahil olan rahipler de var. Han hamam size din iman bize. Bu sz, ihtimal, bir imam tarafndan sylenmemi olsa da bu corafyaya ait. stelik bu vecizede biz ve siz kapsamna giren herkes mslman. Dinin ekonomi politii zerine, ieriden bir okuma bu: Mlkiyeti zerine geiren Mslmanlar tekilere din-imanla yaamay nerirken aslnda kendilerinin Allahsz olduklar yok! Ama bir din okumas yaparak, yoksul mlkszlere, tevekkl ve azla yetinmeyi, rejime kar mutedil ve itaatkr olmalar gerektiini vazediyorlar. Bu ekonomi politii deifre edenler de, mlksz Mslmanlar tabii ki. Bu sz, aslnda afyonlamaktan usanm bir din talebini de ortaya koyuyor. Buradaki amaz ise u: Onbirinci tezle yorulmu bir dinsel alan yaratabilmek iin dnyaya Onbirinci Tezin felsefesinden bakmak gerek. Belki de Onbirinci Tezi yle yazmak: Bugne kadar inananlar, adalet, eitlik, iyilik, ve paylam cennete gtren ahsi tercihler olarak grdler. Aslolan dnyay cennete evirmektir. Ve elbette bunun iin siyaset retmek... Dinsel alan, ancak solla temas halinde sevab siyasetin paras haline getirebilir. Bu mmkndr. Cehennemde yanmamak iin namaz klan ama namaz kld camide austos aynda terlememek iin klima taktran zengin ile yoksul cami cemaatinin bir ve btn olduunu kim syleyebilir. Yine Nur cemaatlerinden birisinin sohbet toplantsnda bana ibadet ve dua ile isizlikten kurtulabileceimi tm samimiyeti ile syleyen kendisi de yoksul imam sahiden kimin ekonomi politiini savunuyordu. Aklna sradan kapitalizmden baka bir ekonomik dzen gelmeyen, o yoksul imam, mevcudu veri olarak alyor ve klasik bir Nurcu gibi tevhidi tek tarz siyaset olarak gryordu. Belki de bu nedenle, cemaat dayanmasn da katalizr olarak kullanarak hedefe kitlenen slami kesim, aralarndan ok sayda tekel seviyesinde sermaye sahibi zengin aile kartarak eski MSAD Bakan Erol Yarar gibi bunu mthi bir baar olarak kaydettiler. Halbki ahlakn btn-

sel tutarl olmas gerekmez mi? Tek bana kurtulmak yerine btn bir cemaat ya da insanln kurtuluunu amalamas... Ama olmuyor. nk iyilik ve yardmn ahlak da snfsaldr. Hatta gecekondularn Allah ile Residancelarn Allah da birbirine benzemez. Hakikat u ki tarih boyunca saraylar kendi ilahi ideolojisini kulbelere dayatm ve benimsetmitir. Trkiye corafyas, bunun istisnas deildir. Gecekondular ve yetmi metrekarelik apartman dairelerinde yaayanlar iin hayatn anlam din iman ayrm yapmaz. Ama din bir ayrm noktas olarak ortaya atlabilir. Bedava salk hizmetinin neo-liberal politik propaganda ile hakszlk ve ekonomiyi batran bir durum olarak lanse edildii dnyada ii bo teolojik tartmalarn, hasta yoksullar ve sosyal gvencesizler iin bir anlam var m? Gndelik hayatta, ayn ipin zerinde durma mcadelesi verip ayn ahlak benimseyen insanlar iin tevhid tartmas dpedz hayat d bir akademik tartmann paras deil midir? slamn sol taraf kendine komunun aln dert edinme duyarll zerinden bir hareket sahas bulacaktr. Bu duyarllk, inanl ya da deil btn mlkszler iin eylem birliini kuracak gtedir aslnda. Ama slam ve solun ortak siyasi proje zerinde bulumalar bu lkenin tarihi boyunca engellenmitir. nk mlk sahibi snflar, ulemay kullanarak ahlakl mlkiyet, vicdanl kapitalizm zerinden bir baka dini kuruyorlar. Bu din, bin drt yz yldr mevcut rejimleri merulatrmak iin yeniden ve yeniden retiliyor. Gemite yapld, bugn de mlkszlerin kendi ilhiyatn egemenlerin ilhiyatndan ekip almas gerekiyor. Mlkszlerin karlarn gzeten her kimse ona iyi gzle bakan ve bu karlarn ahlakn savunan, bu ahlak iin yorum kaplarn aan bir ilhiyat... Bedava salk bedava eitim, barnma, yemek i hakkn ilahiletiren, zgrl sadece kendi dininin ayrcal olarak grmeyip yeryznn halifesi olan btn insanlar iin dileyen bir ilhiyat... Kadn ve erkek eitliini, takva eitlii zerinden yeniden kuran ilhiyat. Dinde zorlama yoktur. (Bakara: 256) yleyse dileyen iman etsin, dileyen inkr etsin. (Kehf: 19). Eer

Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin tm, topluca iman ederdi. O halde inanmalar iin insanlar sen mi zorlayacaksn? (Yunus: 99) ayetlerinden bar iinde bir arada yaamann ifresini karabilen bir ilhiyat... Eletiriyi cihad sebebi deil insan varlnn gerei kabul eden ilhiyat. Farkl olann farkn ancak anlatarak, yazarak izerek ve rgtlenerek gerekletirebileceini kendi tarihsel gemiinden bilen bir ilhiyat. tekine hayat hakkn, Allahn szlerinden karabilen bir ilhiyat... Din hayat dntrmek amacyla bu dnyada ve bu dnya iin retiliyor. ster kendini tarafsz tanmlasn ister bir partiyi destekleyecek kadar gndelik siyasete mdahil olsun, ister kamusal alanda egemenlik kurmay hedeflesin ister kendini bireyin vicdanna hapsetsin btn bu durularn yoksul zengin ii burjuva ve snf mcadelesinde karl bulunuyor. Dinsel inancn bireysel alana hapsedilmesi ilk bakta kulaa ho gelse de bu durumun dahi dini mevcut rejimin onaylaycs haline getirmek gibi bir ilevi olduu da ortada. Din, imdiyi gelecek iin sadece bir gei aamas olarak grdn iddia etse de dnyay gelecein kurgusuna benzetmek gibi bir amac var. Ama bu benzetme srecinin; kimin iin, ne ve hangi snflar adna ileyecei ak ki ilhiyat da kuatan tarihsel elikilere bal. O elikiler ki kleliin ilgasn diledii halde, Kurann kayt dmesini engelleyebildi. O elikiler ki peygamberin baz hadislerini gz ard edebilecek kadar dine mdahil olabildi. O halde elikilerin zmnde mlkszlerden taraf bir ilahiyata ihtiya var. Burada solun da dilini ve dnme biimlerini yenilemesi en azndan zerine dnmesi gerekiyor. Din z itibariyle solun hasm olamaz. Ama hasm edilebilir. Din, felsefenin sonsuz dnce kulvarnda bir tartma maddesi olabilir. Allahn varl ya da yokluu meselesi, laboratuvarda kantlanmad srece ki bu imkansz, tartlmaya devam edecek. Ama bu tartma, gndelik hayatta benzer siyasal syleme sahip snfdalar yani iileri, mlkszleri birbirine dman ettii srece din, en alttakilerin ittifakn engellemek iin en sttekiler tarafndan bir frekans kartrma arac ola-

55

rak kullanlmaya devam edecek. Ama bunda sadece dindarlarn deil mlkszler adna politika reten solcularn da pay olacak. nsanlarn alktan ld bir dnyada, ahlak teorisi ya da din bilim tartmas yapmak yerine vicdan ve ahlak sokakta grnr klmak gerekiyor belki de. Adornonun Auschwitzden sonra iir yazlmayacana ilikin szn dnn. Saidi Nurs de szlerindeki ideolojik rkeklie ramen amacnn ortak bir programla bu dnyaya mdahil olup bir eyler yapmak olduunu sylemiyor mu?
Sosyalistlik, slmiyete iliemez ve dinimize zarar veremez. Hem bizi sosyalistlie sokamaz. Fakat garbllamak, ngiliz ve Franszn medeniyetinin fena ksm, bizim dinimizi ksmen terketmee mukabil, zararl bir medeniyete bizi mecbur edecekler. Onun fenalklar iyiliklerine galebe eden byle medeniyete, bizim mttefikimiz olan Almann sosyalistlii, dinimize ilimedii ve bizi sosyalistlie sevk etmedii iin tercih ediyoruz13

13 timai Dersler (Makaleler), Said-i Nurs, Zehra Yaynclk 2009, s. 581.

56

AYDAN ELK

Dinin, kainat d ve ayn zamanda dnyaya ikin bir yaratc-iktidar kurumu zerinden yabanclamaya yol at vaka... Solun Trkiyede dine ve dindarlara yabanclat da bir baka vaka. Tarihsel ve kitlesel bir kurum olarak dinle kurulan ilikinin siyasi sonularn dnrsek bu yabanclamann herkes iin hayrlara vesile olmad da ortada. ... Yl 1989. Gen bir niversite talebesi, scak bir yaz akam, Ankara Garnda, peronda beklemekte olan trene biniyor. Anadolu Ekspresinin pulman vagonuna giriyor, biraz yrdkten sonra ikili sralanm koltuklardan birine yerleiyor. Vagonda kimsecikler yok. Camdan dar bakyor. ehir ve gar sakin, tren tenha... Biraz sonra, nee iinde bir aile vagona giriyor. Gen bir kar koca, iki ocuk. Kadn trbanl. Ksa ve telal bir

aramadan sonra koltuklarn buluyorlar. Kadn ve ocuklar, yandaki ikiliye geerken erkek, niversitelinin yanna oturuyor. Tecrbeli gz, koltuk arkalna yerletirilmi sosyalist dergi ve kitaplara iliiyor. Yznde glmseme. Merhabalayorlar scak. Sonra yol boyunca koyu bir muhabbete dalyorlar. Ama Allahn varl ya da yokluu deil ilgilerini eken. Baka eyleri, mesela kapitalist hayat tarznn gndelik etkilerini, yoksulluu, paylam, tketmenin ykc felsefesini, sonra ev eyalarnn gereksizliini evrenin bu konudaki basklarn konuuyorlar. Anlaamadklar bir konu yok. Birisi ateist teki dindar ama dilleri ne kadar da benzer. Bu hikaye gerek ve ihtimal birok kiinin bunun gibi hatralar mevcut. Yllar sonra Anadolu Ekspresindeki yoldamla aramzdaki scakln sebebini dnyorum? Herhalde ahlakl kapitalist bir slam anlayna sahip olmas deil yol arkadamn. Belki soldan dnyaya bakan ve bunun teorisini yapacak kadar donanml bir Mslman olmas. Sebep ne olursa olsun,ortaklmz hayata dairdi... nemli olan da buydu ite. slam ile sol arasndaki hayata dair ortakln siyasi sonular tam olarak ne olur bilinmez. Ama byle bir durumda mlk ve iktidar sahipleri, dinsel alan, mlkszlerin aleyhine bu denli kolay kullanamazlar. Balang iin hi de fena saylmaz! Deil mi?

mknlar, mesafeler, yzlemeler


MUSTAFA TEKN

slma soldan yaklam

Son birka yzyldr din balamnda yaanan gelimeler, zerinde durulmay hakedecek bir genilik ve tecrbeyi iinde barndryor. Hi phesiz bunun felsefi ya da kelami snrlar iinde ifa ettii en nemli soru(n); Tanr-insan ilikisinin neliine dairdir. Erken dnem modernleme teorileri, byk bir heyecanla dinin devrini tamamlayaca gnlerin yakn olduunu sylyordu. Yzyllardr vahiy yardmyla ayakta duran insann, Kantn deyiiyle bu reit olmam haline son verilmesi gndemdeydi. Kant, Separa Aude derken, bir yandan insani imkan ve enstrmanlara gnderme yapyor, dier yandan da, Tanr-insan ilikisini aslnda tarihin yabanc olmad ancak modern zamanlarn formunu alm yeni bir konsepte oturtmay teklif ediyordu. Esasnda bu teklifin sadece Kant tarafndan yaplmadn, Aydnlanmac dnrlerin farkl boyutlardaki katklaryla buna ynak yaptklarn bilmekteyiz. Aydnlanma ile beklenen en nemli iki hasladan biri, insann Tanr aleyhine bilgi ve iktidar alanlarn geniletmesi ise, bir dieri de kendi imkan ve enstrmanlarnn farkna varmas ve onu kullanabilmesi idi. Bylece insann bilgi ile temellk ettii alanlar arttka, metafizikletirme eilimleri azalacak, Weberin ifadesiyle bysnden arnarak her ey rasyonelleecekti. Bu rasyo-

nelleme en bata Tanr-insan arasndaki ilikide gerekleecekti. Artk Tanrnn, kendisinden ltuf dilenen, her zaman istediini yapan, nerede ne zaman ne yapaca belli olmayan konumu, tenzil-i rtbeye urayarak kozalitenin snrlar ierisine alnmaktayd. Bir baka deyile, Tanr da ngrlebilir, hesap edilebilir oluyordu. Ortaa Avrupasnda yzyllar boyu din adamlar zerinden devam eden Tanrnn sk, sert, pazarlk edilmez otoritesi, bir mddet sonra Tanr ile insann iktidar alanlar konusundaki uzlamalar ile yeni bir biim ald. Aslnda Tanr artk dnyevi iktidar alanndan geri ek(tir)iliyordu. Ancak Aydnlanmann rasyonel akl, dnyann geride brakt iki dnya savanda sarsld ve 1960lara doru gelindiinde dnya leinde gerekleen din merkezli hareketler, Tanrnn iktidar alanlarn terk etmeye raz olmadn gsterdi. Bu durum Gilles Kepeln ifadesiyle Tanrnn ntikam1 olarak tartld. Kepel, tam da Aydnlanmac rasyonalitenin hakim olduu Avrupa ve Amerikada meydana gelen olaylarda dinin sosyal hayatn merkezinde yer aldn ifadelendirmek zere ironi de tayan Allahn Batsnda2 kitabnda da bu meseleyi ayrca tartt. Hasl
1 Gilles Kepel, Tanrnn ntikam-Din Dnyay Yeniden Fethediyor, ev. Salih Krmz, st., letiim Yay., 1992. 2 Gilles Kepel, Allahn Batsnda, ev. Ik Ergden, st., Metis Yay., 1995.

57

Aydnlanma aklclnn dine ynelik ngrleri gereklemezken, her seferinde Tanry yaam alanlarnda yeniden hissetmek, ister istemez dinle ilintili yeni tartma ve konumlandrmalar da beraberinde getirecektir. DNN NSAN HAYATINDAK Dinin insan hayatndaki varl, bir aknlk fikrinden beslenir ve insann kendine yeterlii tartmasn sorunsallatrr. Tanrnn, yaratt insan ile kendi arasndaki ontolojik farklla dikkat ekerek kurduu hiyerari, hidayetin meruiyet kaynana tekabl eder. Bu balamda dinin temel iddias, insann iine bir ekilde geldii bu dnya hayatnda, ona rehberlik etmek ve yol gstermektir. nsan, kendi erekliliinin bilincinde olmad gibi, tarihin de byle bir ereklilii yoktur. ou kere dillendirildii gibi din, bir kurallar manzumesi demek deildir sadece. Bu balamda altnn izilmesi gereken husus, Tanr-insan ilikisinin mahiyetidir. Tanr, insana, tarihe ve topluma her an mdahildir. Deist inantakinin aksine, bir kere yarattktan sonra kenara ekilmemitir. O, salih kullarnn yeryzne miras olmalarn ister.3 Ancak bu, insan zneyi devreden karak garantilenmi bir galibiyeti de ifade etmez. Yani tarih, Tanrya srtn dayam bir galibiyet zinciri olarak gereklemez. Tanr, rehberlii erevesinde hareket edildiinde, Bedir Savanda melekleriyle mminlere yapt yardmla tarihe mdahale eder. Tersi bir durumda ise, mminlere ayrcalk tanmaz. Bu balamda Snnetullah denilen ileyi yasalarnn, tabiat ve tarihte hakim olduunu belirtir. Dolaysyla Kuran asndan tarih, kendi ierisinde bir ereklilik tamadndan, her trl zne faillik durumlarna aktr. Temel sorun, Tanr-insan ilikisinin mahiyetine dairdir. Zeus-Promete mitinden balayarak Aydnlanmac dncenin dinlerinde ya grev blm yaplarak tanrlar panteonu olumu; ya da Tanr baz alanlardan el ektirilerek ilevlerinde azalmalar olmutur. Deistik dncede Tanrnn tarihe herhangi bir mdahalesi yoktur. Politeistik inancn hakim olduu dnyaya gzle3 Kuran- Kerim, 21/Enbiya, 105.

rimizi evirdiimizde, orada antropomorfist dncenin kol gezdiini grrz. Orada Tanrlar panteonu, insan ve toplumlarn birbirleriyle ilikileri ve bu ilikilerin sonularna gre ekil almaktadr. ki toplum savamakta, yenilenlerin tanrs da yenen milletlerin Tanrsnn hkm altna girmektedir. Ya da Tanrlarn fonksiyonlarn deiip statlerinde ykselme meydana gelebilmektedir.4 Tanr-insan ilikisinin mahiyeti gerekten nemlidir. Zeus-Promete mitolojisinde temsil edilen Tanr-insan arasndaki atmac iliki, toplumsal dzeyde insan-insan arasndaki ilikiyi de atmac bir temelde konumlandrmaktadr. te bu Tanrnn yol gsterici olmasndan daha farkl bir mahiyette insanla iliki kurduunu gstermektedir. Hayata dair gelitirilen perspektif ya da hayat tarz, ona yklenilen anlam ve durulan yerle sk bir ekilde balantldr. Modern zamanlarda evrimci dncenin ileri-geri antagonizmas erevesinde dinin kestirmeden en fazla zdeletirildii kelime gericilik oldu. Bylece din, tarihin ereklilii iinde engelleyici bir sre olarak da okunageldi. Dinin geri ve reit olmamlk hali ile zdeletirilen ierii, ounlukla onun modern zamanlarda paranteze alnmasn ya da grmezden gelinmesi sonucunu da beraberinde getirmitir. Fakat te yandan dinin hayatn kendisine ilgisiz bir ruhbaniyet iinde alglanmas da bir baka bak asdr ve sadece Hristiyanla zg deildir. Birok farkl din anlaylarn burada tartmak mmkndr. Fakat biz slam zerinden dinin baz niteliklerine vurguda bulunmak istiyoruz. Kuran- Kerim, Hz. Muhammede (SAV) yirmi sene gibi bir zaman dilimi ierisinde inmitir. Bu ncelikli olarak vahyin toplum ya da hayatla diyalojik bir iliki iinde indirildiini ima eder. Bir baka deyile vahiy, insan ve hayatn iinde oluan problem ve soru(n)lara bir cevap retmitir. Vahiy, ilk inme srecinden itibaren Mekkede ciddi bir gndem oluturmu; aslnda yerleik deerlere de eletirilerde bulunmutur. Bunun
4 Gustav Mensching, Dini Sosyoloji, ev. Mehmet Aydn, Konya, Tekin Kitabevi, 1994, s. 56-57.

58

karsnda Mekkenin st snf, aristokratlar bata olmak zere yerleik deerleri arkalarna alarak, Hz. Muhammed zerinden Kuran- Kerime itirazlarda bulunuyorlard. Kuran- Kerim bu itirazlar hi ciddiye almamazlk yapmad. Bunlara cevap verdii oranda da etkinliini arttrd. Dolaysyla bir din, kendisine yneltilen soru ve meydan okumalar absorbe edebildii oranda yeterli olabilecektir. Kuran- Kerimin cevaplarnda altnn izilmesi gereken iki nokta vardr: Birincisi, Kurann cevab, indii toplumun sosyal muhayyilesine hitap ediyordu. Ancak bu hitap, evrensel bir sramaya imkan tanyacak tarihsellikler ierisinde gelgit yapyordu. Dolaysyla Kurann verdii her bir rnek ya da tartma, toplumun hafzasna yabanc unsurlar tamyordu. Dier yandan vahiy, soyut bir tartmadan ziyade var olan pratikler ve gndelik sosyal yaam ile iieydi. Bu diyalojinin insan, tabiat ve sosyal ilikilerin mahiyetine dair

olduunu Kuran- Kerimin nzul srecine bakarak gzleyebiliyoruz. Tm bunlarn bugn iin anlam udur: Kuran- Kerim de bugn bu diyalojik ilikinin bir taraf olmaldr. Kuran- Kerim, nce gnmzde yaayan insann anlam dnyasna oturmal, hayatla diyalojik ilikisi kurulmaldr. Bu da tpk Hz. Muhammede sorar gibi Kuran- Kerime hayatn iinde sorular sormak ve cevaplar retmekle olur. Hasan Hanefi, (slami Solun nemli isimlerindendir) metinden gereklie deil, gereklikten metne gitme yntemini vurgularken, Kuran- Kerime sorular sormakla bu gncellii yakalamay nermektedir. Hanefiye gre, Kuran- Kerime indii dnemde sorular sorulmaktayd. Mesel; sana sava ganimetlerini soruyorlar. Deki:...5 bunlardan birisidir. Bugn de biz Kuran- Kerime gncel sorular sormalyz. Szgelimi; Sana Smrgecilikten so5 Kuran- Kerim, 8/Enfal, 1.

TURGUT YKSEL

59

ruyorlar. Deki:...6 te bunun cevab bugnden retilecektir. phesiz bu sorular isizlik, emek, kapitalizm, vb. eklinde eitlendirmek mmkndr. te Mslmanlarn, kendileri dndaki perspektif ve dnceleri okuma ve deerlendirme zorunluluklar tam da bu noktada balamaktadr. Kuran- Kerim ve gncel soru(n)lar arasnda bugn bir diyalojik iliki gelitirilmelidir. Bu balamda, slam ve sol arasndaki diyalojik ilikiye gemeden nce, dinin rollerine deinmek gerekmektedir. DNN KL ROL slam asndan dinin temel ilevi, bir hidayet rehberi olarak insanlar ve toplumlar kendi zerine kapanmak, kadercilie saplanmak, donukluk ve statkoculuktan kurtararak amak olmaldr. Tanrnn farkl toplumlara birbiri ardnca peygamberler gndermesi, her eyden nce bu anlama gelmektedir. Kuran- Kerim peygamberlerin mesaj karsnda statkonun, st snflarn direndiini sklkla dillendirir. Fakat din, bu diriltici, ac, kendi kaderini sahiplenici fonksiyonunu grmedii zaman, artk statkonun ifade dili olmaya balamaktadr. Bylece din bir uyuma ya da uyuturma mekanizmas olarak ilev grmektedir. Dinin bu ikili rol ya da kart fonksiyonlar Ali eriatide dine kar din kavramsallatrmasyla ifade edilmektedir. eriatiye gre din, hem ldren hem dirilten, hem uyutan hem uyandran, hem kleletirip uysallatran, hem zgrlk ve dik ball reten bir kelimedir. Bu balamda insanlk tarihi hep dinlere kar dinin savann hikayesidir, dinsizliklere kar dinin deil.7 eriati, bu mcadelenin temeline tarihin erken dnemlerinden Habil ile Kabili yerletirerek8 bir tarih felsefesi oluturmaya alr. eriati dinin diriltici, zgrlk, almc karakterinin yannda dururken, Hz. Muhammedden sonra oluan hkmet slamna eleirel bir ekilde yaklamaktadr.
6 Hasan Hanefi, Gelenei Yenilemek Zorundayz, Umran, s. 91, st., 2002, ss. 24-27. 7 Ali eriati, Ne Yapmal?, ev. Feyzullah Yusuf Budak, Ankara, Fecr Yay., 2005, s. 72. 8 Ali eriati, Toplumbilim zerine, ev. Kenan Skmen, 2. bask, st., Bir Yay., 1988, s. 97 vd.

Dinin bu ikili roln vurgulayanlardan birisi de, phesiz Marxtr. Marx, bir yandan dinin kalpsiz bir dnyann kalbi ve vicdan olduunu vurgularken, dier yandan onu kitlelerin aclarn dindiren, onlar uyuturan bir afyon olmasna dikkat ekmektedir. Marx, burada dinin zgrletirici, aktive edici olmaktan ziyade pasifletirici zelliini tartr. Ayn ekilde Feuerbachn Tanr insan deil, insan Tanry yaratt sz bu balamda da dnlmelidir. Bu erevede dinin nelii, mahiyeti, kurallar manzumesi nemli olmakla birlikte, anlatlan/yrrlkte olan/yaanan dinin diriltici ve zgrletirici mi, yoksa pasifletirici ve uyuturucu niteliklere referansta bulunduu zerine odaklanlmaldr. Bu durum, slama yaplan yklemeler iin de geerlidir. Nitekim insanlarn sosyal, ekolojik, ekonomik her trl sorunlarna srtn dnerek, kaderciliin tarifsiz hazlarna kendisini brakm, tarihe aktif olarak katlmayan, mevcudu veri olarak kabul ederek cenneti garantilemeye alan bir slam anlaynn zgrletirici deil pasifletirici olduunu sylemeye bile gerek yoktur aslnda. Bugn trafik kazalarndan, enflasyon ve isizlie kadar birok sosyal yaray Allahn kaderi ile ilikilendirme abalar, hem kitleleri bunlara are bulma konusunda hantallatrmakta, hem de iktidarlar tabiri caizse aradan syrlmaktadrlar. Bu durumda slam, salt kurallar manzumesi sunan deil, insanlkta bir st dzeye sray imkan veren din olarak konumlandrlmaldr. SLAM SAA MI EKT? TRKYEDE SLAMIN SERENCAMINA KISA BR BAKI Osmanl Devletinde din, gndelik hayatn metafiziinde younluunu hissettirmekteydi. Saraydan bir st snf hareketi olarak balayan modernleme, bu karakterini gnmze dein srdrmtr. Modernleme karsnda Osmanlda temel eilimin olutuunu bilmekteyiz. Bunlar, slamclk, Batclk ve Trklktr. Her eilim de Osmanlda bir deiimin olmas konusunda hemfikir olmakla birlikte, deiimin mahiyeti, yn (paradigma) ve derinlii asndan farkllamlardr. Aralarndaki tartmann ana

60

konularndan birisi de, slamn nasl konumlandrlacadr. Bu balamda Batclk, hem ierik hem de form olarak deiimi savunurken, paradigmal bir dnme vurgu yapmaktayd. slamclk ise, slam btncl ve holistik bir ekilde dnmeye devam etmekteydi. Cumhuriyet Dneminde olduka ge bir dnemde temel eilim saclk, solculuk ve slamclk biiminde tebellr etti. Solculuk, Batcln temel tezlerini en azndan din balamnda devam ettirirken, saclk temelde modernleme tezlerini kabul etmekle birlikte, bunun toplumun yap ve yerleik deerlerinde ani krlmalara yol amamas gerektii fikrini ilemekteydi. Bir bakma altra altra modernleilmeliydi. Bu ise pratikte, geleneksel dini alglayn tm ierimleriyle birlikte srdrlmesi anlamna gelmekteydi. Netice itibaryla slam, Trkiyede saa daha yakn olarak algland ve bu politik tavr allar da belirledi. Zaten 1970lerde slamclk ayr bir blok olarak kendisini ayrtrncaya kadar, sa onu btn eitlilii iinde absorbe etmekteydi. Bu konumlandrmada sa ve solun din zerine sosyal ve siyasal tezleri tabii ki etkili idi. Sa, mevcudun veri kabul edilmesi ve korunmas snrlar iinde hareket ederken, resm din sylemini de vitrinine yerletirmitir. Zaten Durkheimn temel tezlerinin sosyal ve politik tavr allarn merkezine yerletirildii bu eilim, Ziya Gkalp zerinden Trklemek, slamlamak ve Muasrlamak parolasyla genetik yapsnda ierilmekteydi ve bu haliyle heterotopik zellikler arzetmekteydi. Saclk 1970lere kadar Trk, muhafazakar, geleneksel, slamc vb. birok kategorileri iine alacak bir genilikte tanmlanmaktayd. Bugn bile Ak Parti sac, yeni slamc eklinde nitelenmektedir. Ak Parti ise kendisini, muhafazakar Demokrat kategorisine yerletirmitir. eriine bakldnda saclktan mhafazakarla kadar bu kategoriler arasnda geirgenlikler olduu anlalmaktadr. Saclk son kertede modernlemeci ynelimlere sahip olmakla birlikte, keskin ve ni deiimlerle arasna mesafe koymakta; toplumsal direnlerin gzetilmesini nermekteydi. Bu balamda saclk iin din, kendisi olarak deil, toplumun mevcut deerleri arasnda bu-

lunmas sebebiyle konumlanmaktayd. Bu ise etnik bir kolektivizmi, Durkheimn tezlerinden de beslenerek bytmekteydi. Bugnde devam edegelen bu alglay, saclk ile slam arasnda daha yakn balantlar grmektedir, hatta etnik kolektivizm slamn alglanlarna saclktan bakiye kalmtr. Trkiye tarihinde solculuk ile slam arasnda anatagonizmik bir iliki ile(n)mitir. Solculuk genelde dini, zelde slam gericilik eklinde yaftalayp kendi varlk dnyasna ve analizlerine sokmamtr. Zaten teoride bir st yap kurumu olarak din, retim aralar ve ilikilerinin pasif belirleneni olarak konumlandrlmtr. Hem solun teorisinin hem de solcularn dine ynelik bu tavrlar, saclk ile slam arasnda daha yakn ilikilerin olumasn sonulamtr. Fakat sacln gelenekselci, muhafazakar ve istikrardan yana olan genetik yaps, dorusu Trkiyedeki slam anlaynn ekillenmesinde nemli bir pay sahibidir. Zaten Trkiyede bir din olarak slamn ne dedii deil, ne demesi gerektii tartlmtr ki, saclk bu izgi ve snrlarla rtmekteydi. Bu da Trkiyede slamn kendi ncllerinden hareket eden iddia ve nerilerini, sac ve muhafazakar dil ve snrlar iinde ifade etmesi gibi bir toplumsall da ortaya karmtr. 1970li yllarn Trkiyesinde yaznlar ve politik tavr allara dair nemli bir noktaya dikkat ekmeliyiz. O yllarda slamclar siyasal dzlemde, henz tebellr etmiti. Dolaysyla sa ya da muhafazakarlk, sol dndaki kesimleri toparlayc bir kategori olarak ilev gryordu. Btn bu kesimleri komnizm kartl, ortak alanda toparlayabiliyordu. Bunu en net bir ekilde dnemin yaznlarnda izlemek mmkndr ki, hepsi anti-komnizm ortak syleminde bulumaktayd. Anti-komnizm sylemi, Trkiyenin sosyal muhayyilesinde o dnem, bu kesimlerin gndelik pratik tavr allarn berkitmek zere kavramsal snrlarndan taan bir kullanma da sahiptir. Sol ve din arasnda var olan antagonizmik iliki, eitli sylem ve yorumlarla pekitirilmitir. Sz gelimi; dinde hayrl ilerin sa elle yaplmas, hayrl yerlere sa ayakla girilmesi kural; siya-

61

sal dzleme aktarlarak sa ve solun meruiyet dzeylerine referansla yorumlanmtr. Yine Kuran Kerimde Vaka Suresinde dnyada iyi amel yapp cenneti hakedenlerin amel defterinin sa tarafndan, cehennemi hakedenlerin amel defterlerinin ise sol tarafndan alaca haber verilir. Bu iki kategori, yani amel defterini sandan ve solundan alanlar, baz Kuran evirileri ve din yorumlarda saclar ve solcular eklinde politik dile gndermelerde bulunacak ekilde okunmaktayd. Tm bu anlay ve alglaylar, solun dine mesafeli durmas da buna eklenince olduka yaygnlk kazanmtr. SLAM VE SOL phesiz Marx 19. yzyl Avrupasnda zamann koullarn ok iyi okumaktayd. Bunun iin Marxn okumas, zamanmza kadar nemli dnsel bakiyelerle gelebilmitir. Trkiyede sola kar gelitirilen sylemlerde, solun din hakkndaki tezleriyle birlikte iki alglama ya da zdeletirmenin etkili olduu sylenebilir. Geri bunlar birbirini besleyen geler olarak da grlebilir. Bunlardan ilki, solun ulusal dzeyde CHP (tm trevleriyle birlikte), uluslararas dzeyde Sovyetler Birlii ile zdeletirilmesidir. CHPnin tek bir yaam biimini dayatmac yaps ve hl zgrlklere mesafeli durmas, solun Trkiyede entellektel seviyede tartlmasnn hep nnde durmutur. Bu balamda sol denilince, dindar muhafazakar kesimlerde CHP zerinden sosyal muhayyilede negatiflik ifade eden semboller akla gelir olmutur. stelik kendisini refere ettii genetik deerler mucibince, ezilmileri mobilize etmesi beklenirken, ftratna ramen davranan iktidarn yamacnda ya da merkezinde durmay tercih etmitir. Sovyetler Birlii ise komnizm uygulamasnn doruk noktas olarak grldnden, sosyal, siyasal, konjonktrel farklar ayrt edilmeksizin sol, Sovyetler Birlii zerinden okunmaya allmtr. Bu bakta ksmi hakllk pay olmakla birlikte, Trkiye insannn kafasnda ABDSovyetler Birlii antagonizmasnn iletilmesi sonucu, krk katr m krk satr m tercihi sunulmutur. Trkiyenin NATOya girmesi, Amerikan

yardmlar vb. sebepler Amerikaya Trkiyede bir sempati olumasn kolaylatrmtr. Dorusu Amerika sempatisi, CHPye kar Demokrat Partinin iktidar sreciyle de akmtr. Demokrat Partinin genetik yaps ise, AK Partiye gelinceye kadar sa, muhafazakar iktidarlarda farkl formlarda ete kemie brnecektir. Bylece ABD, sa ve slam arasnda kurulmaya allan zdelik, Trkiyede sosyal ve siyasal tarihin genetiiyle oynanm kromozom yapsna eklemlenmi olacaktr. Aka sylemek gerekir ki; dindar, muhafazakar denilen kesim solla yeniden iliki kurup, onlar dinlemeye isteksizdir. Aslnda solcular iin de ayn eyi sylemek mmkndr. Brakn u dinsizleri ile brakn u gericileri etiketlemeleri, olduka byk bir mesafeye iaret eder grnmektedir. Her ikisinin de bir entellektel yzlemeye ciddi ihtiyalar vardr. MSLMANLARIN KRZ slamn btncl, kendine yeterli ve holistik bir dnya gr olduunu ncelikle tekrar belirtelim. Peki bu durumda slama soldan yaklam, sol ilahiyat gibi tartmalar niin yaplyor? Aslnda bu tartmalar solun ilahiyata (slam ve Mslmanlara) ynelik sorular iin nemsiyorum. nce Asr- Saadet dolaylarna geri dnelim. Kuran- Kerimin yirmi sene gibi bir zamanda toplumla diyalojik iliki iinde indiini sylemitik. Bunun konumuz asndan en spesifik anlam; Kuran- Kerimin kendisine yneltilen farkl dnya grnden sorular absorbe edip yantlyor olmasdr. Nihayetinde pagan bir kltre, o kltrn yaad topluma hi demeden soyut bir anlatm olsayd, hayatn iinde olmazd. Bugn ilahiyatn temel kriz noktalarndan birisi budur. Genelde bugnn zelde solun soru(n)laryla kendi arasna mesafe koyarak, vazi bir slupla kendisini ifade etmeye devam etmektedir. Akas hl bu soru(n)lar ilahiyatlar ciddiye almakta isteksiz grnmektedirler. Halbuki bu sorular ciddiye almakla balayan sre, cevap retimini tevik ederken, aslnda ilahiyatn ufuk ve snrlarn geniletecektir. Hz. Muhammedin

62

irtihalinden sonra, genileyen corafyaya paralel olarak slam dnyas, ok farkl kltr, gelenek ve felsefelerle karlamtr. Bu karlamadan son derece byk bir birikim ortaya kmtr. Fakat gnmzde bu karlamalardan bir yzleme ve retimin ktn sylemek olduka zordur. Hz. Muhammed slamn mesajlarn topluma duyurunca, ciddi bir reaksiyonla karlat ve ardndan gittike arlaan protestolu ve maduriyeti arttran gnler balad. Paylam ve adalet, Paygamberli gnlerin iki temel anahtar kavram olarak ortaya kmaktadr. Mekke Dneminde Erkamn Evi ve Medineye hicrette Ensar-Muhacir kardelii paylamn st dzeydeki tezahrleridir. Medine toplumunda imkanlar geniledike zenginliklerin adaletli datm sz konusuydu. Hz. Muhammedden sonra slam corafyasnn genilemesi, yeni zenginlik ve kaynaklarn da bu corafyaya dahil olmas anlamna geliyordu kukusuz. Hz. Muhammed bizatihi mmetine gelecek zamanlara dair paylam ve adalet konusundaki endieleri dolaysyla uyarlarda bulunmutu. Nitekim Emevilerden balayarak birok rnek bu endielerin ne kadar hakl olduunu ortaya koymutur. 1980ler sonras Trkiyesi, daha ncekinden farkl olarak, dindar, muhafazakar, slamc diye isimlendirilen kategorilerin ehirlemesi, merkeze daha fazla mobilize olmasn getirmitir. Bugn gelinen noktada, Ak Parti iktidarnda somutlaan ve kimi zaman neo-slamc olarak da isimlendirilen dindar muhafazakarlarn ynetimi vardr. Fakat bundan daha nemlisi, merkeze mobilize olmaya devam eden muhafazakar, dindar kesimlerin elinde dinin snfsal zellikler kazanmaya balamasdr. Bu kesimler, tketim kalplar ve alkanlklarndan gndelik yaam tarzlarna kadar daha ok kapitalizmin ruhunu yeniden retiyor grnmektedir. Hl devam eden bu srecin, ikinci kriz noktas olduunu belirtmeliyiz. TV NDRML MSLMANLIK(!) Bilhassa 1980den sonra, btn din ve ideolojilerin merkezinde kapitalist ve liberal boyutlu bir

virs belirdi. Aslna baklrsa bu, din ve ideolojileri merkezsizletirerek girilebilir mmkn yollar oaltp, konformizmi ve konjonktrellii ne olsa giderin metodolojidi yapt. Liberal ve kapitalist deerler ve yaam biimleri, muhafazakarlk da dahil olmak zere farkl kategorilerin korumas, eperi ve etiketi altnda kendisini gizlemeyi baarm; bu deerlerin tm aparatlar ideolojik ve dinsel kmelerin ortak elemanlar haline gelebilmitir. Hz. Muhammedin sade, paylamc ve adalet zerine dayal yaam, Mslmanlarn teoride referanslar olmaya devam ederken, pratikte snfsal yaam tarz slami etiketli olarak tketime sunulmu bulunmaktadr. Reklamlarda markal barts zerinden insanlar snflanarak sirklasyona sokulmakta; Tekbir bir manifestoyu ifade eder olmaktan karlarak, st snflara dindarca trmanmann risksiz yolu haline gelmekte; tketim alkanlklar dntrlmektedir. Mahallenin birbirine fiziksel temas mmkn klan yaps daldktan bu yana, imdi gvenlikli, berkitilmi evler snfsal ayrmlar pekitirir grnmektedir. Halbuki kendisini Altn aa referans yapanlarn, gndelik yaam dili farkl olmalyd. Gnmzde, 1980lere kadar yaanan maduriyetten nimet deil, adalet ve paylam kmas beklenebilirdi. Ancak tm yollar Romaya kartan bu yeni sre, hazcla, dnyevilie, konformizme din aromalar vererek Mslmanl durmadan yeni kampanyalarla pazarlamaya almaktadr. ktidar da bu ykselen trende TV indirimiyle (!) yardm etmektedir. Snfsalln eletirildii, paylamn yceltildii retorik, gndelik yaam iinde, giyimde, kuamda, ev dizaynnda, markette bir baka yaam biiminin pratiine dnmektedir. Bylece yeni deerlerle uyumlu hale getirilmi, paketlenmi indirimli Mslmanlk(lar) piyasaya sunulmaktadr. stelik de her kapya uyar. Tanl Borann dedii gibi, kapitalizmin numaras maymuncuunu her kapya uydurmaktr. Galiba daha dorusu, btn kaplar maymuncuuna uydurmak.9
9 Tanl Bora, Sorarak lerlemenin Yolunu Sormak, Birikim, S. 244-245, s. 39.

63

Tm bunlarn meruiyet zeminleri de hazr: Fkhn caizdir kapsndan getikten sonra merulayor. Fakat fkhlarmz tketime dayal byle bir yaam tarznn dnyann geri kalanlar (Mslman olsun ya da olmasn) aleyhine nasl gelitiini hl tart(a)mamlardr. Yoksa eriati, fakihleri kapitalistlerden yana grrken acaba hakl myd?10 ndirimli faizlerle araba ve evlerini deitirme yarndaki Mslmanlk, kresel devleri semirtirken, dnyann br tarafnda gnde 1 veya 2 dolarla alan gayr- mslimlere slamn hangi mesajn nasl verecek? Tanr kimin yanndadr sorusunu nasl cevaplayacak? Reklam kampanyalarnn en nemli zellii, mal satmak iin beeniye sunmak zere ambalajlamak ve tketiciyi risksiz bir ekilde krl kacana ikna etmektir. Ambalajlanm, her trl yaam biimine uygun slamlar artk tketime hazrdr. man garantili, stelik de TV indirimli. SLAM(CILAR)A SOLDAN SORULAR Gncel soru(n)lara slamn iinde cevaplar retilmesinin nemini sylemitik. Bu, ayn zamanda Blochun terminolojisiyle ifade edilirse, bilincin ve insan eyleminin halihazrdaki var olana kslmayp, var olann kulukasndaki imkanlara, srece ve kuvveye ak olmasndan baka bir ey deildir.11 Bu balamda soldan gelen soru(n)lara bakmann tam zamandr. Dilek Zaptolu, Dietrich Bonhoeffer ve Ali eriatide sol ilahiyatn izlerini arad, Tanrya Aadakilerin Penceresinden Bakmak adl yazsnda, stanbulda yaplan Sapphire Tower sorunsallatrmaktadr. Zaptoluna gre Sapphire Tower, tek-mekanlaan dnyaya eklemlenme srecinin hzla srdn, Anadolunun dindar burjuvazisinin hrsla alp eski kentli-laik evreye yetitiini, yoksul mahallelerden bir ta atm mesafedeki yeni Mslman zengin evini gstermektedir. Zaptolu, Sapphire Towern dinin snfsallna atfta bulunduunu ifade ederken, bu snfsalln ilahiyata yansdn; dolay10 Ali eriati, slam ve Snfsal Yap, ev. Doan zlk, Ankara, Fecr Yay., 2008, s. 46. 11 Tanl Bora, Peygamberne ve Geveze? Ernst Bloch ve Eletirel Teori: Akrabalklar ve Mesafeler, Toplum ve Bilim, s110, st., 2007, s. 147.

syla mminin politik duruuna gre dinin sa ya da sol terimleriyle aklanabilir olduunu sylemektedir.12 Yeni ykselen snf olarak dindar burjuvazinin kapitalist refleksler vermesi, Mslman kimliin kendisini nasl ayrtedici bir tarzda kuracan/kuramadn gstermektedir. Sapphire Tower, ekolojik evre, hayat alglay, dnya gr asndan slamn verebilecei bir cevab temsil ediyor mu? Sapphire Tower ile evresindeki gecekonduda yaayanlar arasndaki fiziksel temasszlk nasl kapatlacak? Aslna baklrsa Sapphire Tower, gemiin maduriyet ve ezilmiliini frsat bulunca kapitalizmin diliyle bir ifade; bir g gsterisi olmann tesinde anlam tamamaktadr. Zaptolunun da yerinde vurgulad gibi, Sapphire Tower gibi ezen snfa ait olduu tartlmaz bir proje kendisini ezilenlerin projesi olarak sunabilmektedir.13 Fakat ezilenlerden grnp ezenler iine yerlemek, ezenlerin de ezilenlerin de olmad nc yolu teet geerek mecburi istikamete dnyor. stanbuldaki plazalar ve nihayet geenlerde en yksek bina olma namn kazanan Burj Dubai (Halife Kulesi), bu dilin tipik sembolleridir. Bu kuleler, Mslmanlarn ge endeksli perspektif ve cevaplarn gstermesi asndan ilgin deil mi? Sapphire Tower ve Burj Dubai, dinin snfsallat iddiasn yalanla(ya)mazken, soldan sorular da anlaml hale getirmektedir. Zaptolunun dinin neliine dair sorusu da dorusu zikre deer. Zaptolu, temelde dinin te dnyalatrlmasnn kapitalizmin hedefleri ile uzun vadede nasl rttn sorunsallatrmaktadr. Ona gre, kapitalizm, inanc bu dnyadan alp te dnyaya tad oranda onu hayatmzdan uzaklatryor; muhafazakarlatrp saclatryor.14 Dinin te dnyalamas/uhrevilemesi, yani bu dnyadaki ilevlerinden koparlarak ruhaniletirilip snrlanmasnn, kapitalizmin ilerini kolaylatrd, muhafazakar, dindar kesimlerde gzden karlan ya da paranteze al12 Dilek Zaptolu, Dietrich Bonhoeffer ve Ali eriatide Sol lahiyatn izleri-Tanrya Aadakilerin Penceresinden Bakmak, Birikim, s. 244-245, s. 56-57. 13 Dilek Zaptolu, a.g.m., s. 59. 14 Dilek Zaptolu, a.g.m., s. 57.

64

nan noktalardan birisidir. Dorusu sonunda din, Zaptolunu neliini sormaya gtrecek denli dnyaya, topluma, insana yabancla(trl)yor. Geceleri Teheccde kalkan, abdestsiz gezmemeye zen gsteren ama yoksullua, insani sorunlara, dnyaya, topluma ilgisiz Mslman kapitalizmi oalmaya balyor. lgin bir biimde Trkiyedeki serveni ierisinde slama eklemlenen kapitalist sa deerlerin slamn doal yapsnda bulunduuna dair kanksanm tavrn, dorusu bir dekonstrksiyona ihtiyac vardr. Dinin te dnyalatrlmas, dinin snrlar iinde gezinerek dindarlk etiketini de riske etmeden kapitalist bir ruhanilie kap amaktadr. Bu, aslnda Hristiyanln bana gelen eyin ta kendisidir. Nietszchenin umutsuzluu da, arad muktedir ve insanla ilgili Tanry bulamamasdr. Dine dnyadan el ektirilmesi, insann kadercilie terk edilmesi, Tanrnn kesine ekilerek insan ve topluma ilgisinin sona ermesi demektir. te bu vakum da kapitalizmin ilerlikleri ile doldurulmaktadr. Dolaysyla almak, vermek, temellk etmek, paylatrmak vb. kapitalizmin insafna terkedilmitir. Kapitalizmin sinsi ileyii, tm muhalefeti de sisteme dahil ederek, din ve ideolojilerin merkezine yerlemektedir. Bu balamda din formatl kapitalizm(ler), meakkatsiz Mslmanln mmkn yollarn da gstermektedir. Zaptolunun deindii bir baka soru(n) da, Bonhoeffer zerinden tartt Tanrnn ne kadar merkezde olduu meselesidir. Buna gre dindarlar, Tanrdan hep insann snrlarnda sz etmektedirler. Ya dnce tembelidirler ya da dertlerine are bulamamlardr.15 Bu soru, ilgin bir ekilde sekler dncelerin Tanry insann snrlarna itmeye alan anlaylarndan mesafe almaktadr ki, Mslman zihnin nce sormas gerekirdi. Nihayetinde Aydnlanmadan balayan sre, insann kapsama alannn srekli artarak Tanrnn bir gn dnyay terkedeceini ngrmekteydi. Tam da bu noktada Tanrdan snrlarda deil merkezde, zaaflarda deil kuvvette, yani lmde ve suta deil hayatta ve insann sa15 Dilek Zaptolu, a.g.m., s. 65.

lnda konumak16, hem muhafazakar, geleneksel dindarl hem de Aydnlanma Projesini sorgulamak demektir. Sadece hakkndan gelemedii sorunlarda Tanrya mracaat, gndelik hayatta gizli bir ateizmi kurumsallatrmaktadr. Bylece Tanr, sorunlu zamanlarn varl olarak insann imkanlarnn snrlarnn dna telenmektedir. levselletirilmi, al glm ver glm ilikisine dntrlen bir Tanr-insan mutabakat, giderek insann temellerini de dinamitlemektedir. Aka itiraf etmeliyiz ki, byle bir soru(n)un, soldan ifade edilmesi, paradoksal zellikler tayor grnmektedir. Yani bu soruyu Mslmanlarn sormas gerekiyordu. Ancak sadece sosyolojinin snrlar iinde deil, gndelik hayata tm boyutlaryla nfuz eden ilevsellik ya da Durkheimc teori, dinin neliini deil ilevlerini manete ekmektedir. Bylece din, insann varolusal gereini kavrayarak yol gstermek yerine; sadece hastalktan kurtulmak, koca bulmak vb. durumlarn fenomeni haline geliyor. Gnmzde dnya leinde yaanan kreselleme, gittike yoksullarn aleyhine genileyen bir sre izlemektedir. statistiklere bakacak olursak yle bir manzara ile karlarz. Dnyadaki milyarderin geliri, en az gelimi lkelerin ve buralarda yaayan 600 milyondan fazla insann gayr- safi milli haslasndan fazladr. Yine 1820 ylnda yaklak 3 fakir lkeye karlk bir zengin lke varken; 1992 ylnda 72 fakir lkeye karlk bir zengin lkenin bulunmas sz konusudur.17 Trkiyeye dnecek olursak, isizlik, enflasyonla birlikte alan kesimin yoksunluklar da dikkat ekicidir. u anda hkmet eden Ak Parti de, muhafazakar dindarlarn bir iktidar olarak bu ynde ciddi iyiletirmeler yapacak hibir adm atmamtr. Hl bir maa dneminde % 2.5 mu yoksa % 3 m zam verelim tartmas, IMF ile yaplan antlamalar, giderek artan d bor gibi sorun ve tartmalar st kelami ve felsefi dilde Tanr kimin yannda? sorusunun sorulmasn beraberinde getirmektedir. Bu soru(n)lar ounlukla Allahn kaderine snlarak geitiril16 Dilek Zaptolu, a.g.m., s. 65 17 Anthony Giddens, Sosyoloji, ev. Kurul, Ankara, Ayra Yay., 2005, s. 68.

65

meye allmaktadr. Son kertede, iktidarn halk nezdinde st rtk referans olduu dnlen dine, cevaplanmas iin tevdi edilmektedir. Yani fatura yine slamn zerinde kalmaktadr. Akas evrensellik iddiasnda olan slamn kresel lekteki yoksullua kar somut nerisi nedir? 828 metreyle dnyann en byk kulesini yapan Mslmanlar nasl bir islam imaj vermektedirler? Sadece camlarnn temizlii iin 7.5 milyon dolarlk btenin ayrld Kule ile Afrikadaki insan manzaras arasnda var olan giderilmesi imkansz elikiye bakanlar slamn adalet ve paylam ilkesinden neleri grecekler? Mslmanlara niye gvenecekler? Ve en nemlisi slama neden inanacaklar? Bu noktada soldan gelen topya, sol ilahiyat ve hakikate dair bir tartmay da zikretmeliyiz. Kabul etmek gerekir ki, Burhan Snmezin hakikate dair tartmay Marquezin roman zerinden yapmas etkileyici bir rnek18. Olay ksaca yle geliiyor: Marquez, son roman Benim Hznl Orospularm kitabn son haline getirip yaynevine veriyor. Yaymlanmak zere iken korsan yaynclarn eline geiyor. Bunun zerine Marquez, basm durduruyor ve kitabn son blmne eklemelerde bulunarak en son deiikliklerle roman yaymlyor. imdi asl kitap hangisiydi? Korsanlarn elinde olan m yoksa deiiklikler yaplan m? Snmez buradan bir sray yaparak imdi hakikat hangisi? diye sorarken, bir yandan hakikatin kart yeniden yazmlar, dier yandan metnin ak ululuunu sorunsallatrr. Snmezin bunlar zerinden Tanr-eytan, Tanrinsan (Adem ve Havva) ilikisini yeniden okuyuu olduka ilgintir. Bu okuma biimine baz rezervlerim olmakla birlikte (bunu anlatmak yaznn hacmini artrr), temelde Snmezin dinin te dnyalatrlmas ve insann Tanrnn doasndan uzaklatrlmasna olan itiraz olduka nemlidir. Bu, akas gerici sulamasndan uzakla18 Burhan Snmez, topya: Sol lahiyat!, Birikim, Say 246, s. 34-41.

arak modern zamanlarn tm retimlerini sesli ya da sessiz onaylayan insanlar ve zelde muhafazakarlar aklma getiriyor. SONU YERNE Bilge kral Aliya zzetbegoviin efsane eseri Dou ve Bat Arasnda slam, daha giri ksmnda bir alm paylar: slam sosyalizmle Hristiyanln hakikat paylarn sadece tanmakla kalmyor, bilakis zerinde srarla duruyor. nk, eer sosyalizm yalansa, o zaman slam da tam hakikat deildir. slamn doruluunu ispat etmek sosyalizm ve Hristiyanln doruluunu ve ayn zamanda hakikatlerinin noksanln da ispat etmek demektir.19 Ayn dnyada yayoruz. Brakn dinsizleri ile brakn gericileri antagonizmasnn at konforlu yol, hakikate dair sorular, hakikat araylarn berhava edip bir st dile sray engellerken, yolun ival ve kkrtc manzaras madurlar ve hep ayn hayal krklnn sonucu olan sorular brakyor. Herkesin inan ve ideolojisi kendine. Ama slamn evrensellik iddias, smet zelin ifadesiyle kulak kesilmedii dnyaya sar olmamay, onlarn soru(n)larn cevaplayabilmeyi gerektirir. Sol da bu hayatn iinden sorular gelitirmektedir. slamn bu sorulara cevap vermesi, Mslmanlarn bir zne olarak tarihte olmalar anlamna gelir. Bunun da tesinde konformizmin mutlak ilan ettii yegane yolu da geersizletirir. Peki Mslmanlar bu soru(n)lar kendileri ifade edemezler mi? Tabii ki sorabilirler. Ama sorun u ki; sormuyorlar. Trkiyede son yzyldr yazlan tefsir ve fkh kitaplarnda byle soru(n) ve tartmann bulunmamas olduka ilgintir ve dorusu zel sosyolojik bir aratrmay hakedecek derecede nemlidir. Din ise, kitlelerin vicdan olacak yerde, bize hiret yeter sylemiyle kitlelerin afyonu yaplyor.
19 Aliya zzetbegovi, Dou ve Bat Arasnda slam, ev. Salih aban, st., Nehir Yay., 1994, s. 21-22.

66

Halkn sesinde Hakkn sesini aramak


CHAN AKTA

L ya da srekli devrim

Burhan Snmezin Birikimin 246. saysnda yaynlanan topya: Sol lahiyat! balkl, sa ya da sol kavramlar ve bu kavramlarn slamiyetle ilikileri balamnda ezberlenmi kabullerin tesine gemeyi denedii ilgi ekici yazsn okurken sklkla Komusu aken tok yatan bizden deildir mealindeki hadis-i erif ile, Levinasn, Tanrnn insana komusunun yzyle grndne dair szlerini hatrladm. Hadisi erifin bildirdii komu, ihtiyacn bildirmekten ar edenlerin gizlendii kaplarn ardnda olmaldr. Snmezin yazsn okurken aldm notlar etrafnda dnrken, kiisel tecrbelerimden de yararlanarak sol bir ilahiyat balamnda akla gelebilecek kelime ve kavramlar zerinden toplumsal sorumluluu ve kul hakkn nceleyen bir duyarl yeniden anlama abasna dtm. nsan olarak hakikate doru srdrdmz yolculuu toplumsal sorumluluklarmzn zerinden deerli klarz. Muhta ve istismar edilen insan grebilme ve onunla ilgili sorumluluk stlenebilmeye ilikin hassasiyetimizle insan olma yolunda ilerlemeyi hakediyoruz. Halk Hakktr diye bir dnceye sahip olmusam ok erken bir yata, bunun sebepleri muhtelif. Bakalarn kendinden daha ok dneceksin, derdi dinibtn dedem. nsanlar grne gre yarglamayacaksn, derdi babam ki ben o-

cukken, TPliydi. Bazen nemli ayrlk olarak gsterilen, byk bir ortak payda olarak ileri kar. Bir zamanlar, lise rencisiyken lkcydm; nk iinde bulunduum ortamda solcu olmak demek, Hazreti Muhammede kfretmekle ayn eydi. Bense duvarlara gizlice Bamsz Trkiye yazanlarn arasna katlrdm, lkclme hi de halel gelmeyecei inancyla. Din, Snmezin terimiyle salt gerein zerindeki tlden ibaret grnmyordu bana. Grnmeyen lemi, btn sebepleri aklyordu. Tmdengelimci bir duyarlkla imani meselelere, fkha ve tarihe akyordu benliim, Allahn rzasna uygun bir ekilde kendimi yaplandrmay umarak... Gerek, hakikatin sadece bir yzn tekil ederdi. Gncel ve geici olan her ey snavn bir parasyd. Bir bilgin, bir air, bir sinema yldz hayatmzn anlam konusunda sorularmza cevap ararken bizi yanltabilir, ama Hazreti Muhammed yanltmaz, yar yolda brakmazd. lmle ilgili sorularn cevabn kim verebilmi sanki, kim kul hakknn bir gelecek vaad etmeyen karanlklarda yitip gitmesini engelleyen bir kelam dile getirmi... Her ey bazen byk bir hzla bazen de ar bir akla kayboluyor, siliniyor, tarihe karyordu grnte. Gerek varolu tedeydi, te dnyada, te insanda. Hi bir ktlk sakl kalmayacak, kulun ine ucu ka-

67

dar hakknn bile hesab sorulacakt.) An, sonsuzu iinde barndran ilahi kapsamyla bir ycelme imkn sunar, hayat imdide sren bir imtihandr. Octavio Pazn deyiiyle:
Ben yalnzm ve ben seninleyim, her zaman burada olan bir ne-bileyim-neredede. Seninle ve burada. Sen kimsin, ben kimim, nerelerdeyiz biz, buradayken? Kar durulmaz, kaak; tanmlanamaz, ngrlemez ve srekli olarak hayatlarmzn iinde mevcut tekilik, dinle, iirle, akla ve benzeri baka deneyimlerle karyor. te sadece te dnyada da deildir, buradadr, gerek varlmzn olmas gerektiini dndmz her yerdedir.1

ku nedeniyle de koruma abasna karlk, devrimci bir zihinde srekli kendinde olan/olmayanlara ynelik tartmann yol at, vazgemelerle, yeniden kurmalarla ilikili bir tedirginlik hali hakimdir. NSANLII KURTARACAK UYARI Ktln iyiliin yerini gaspettii, kahramanln soytarlkla yer deitirdii, asaletin salt bir soy-sop miras olarak tanmland, gzelliin sadece bir gsteri metas sayld, erdemin ise irkin karanlk sularnda tannmaz hale geldii bir toplumda, kararl bir tavrla kalabalklarn arasndan syrlarak iyilie, saf gzellie, adalete ve hakikate ulamaya alan emin gen adam, peygamber olarak tannmadan nce bazen mecnun olarak isimlendirilmiti, bazen de air. Onun yolundan gidenlerin sfatlar zaman zaman deise de hedefleri (niyetleri) ayn kalacak: Toplumunu cahili alkanlklarndan uzaklaaca bir bilin sahibi olmas konusunda uyarmak. Burada pekl kurtarma fiiline uygun bir cmle de kurabilirdim. 70lerin sloganlarla rtlm duvarlarnda ne de ok rastlanrd kurtulu kelimesine! Siyasetle ilgilenen genler de her biri bir taraftan iileri, kylleri, esir Trkleri, mazlum halklar, z kimliine yabanclam Mslmanlar kurtarma hayallerini daha ziyade iirle ve duvar yazlaryla besleyerek, manifestolar oluturuyorlard. Osmanlnn dalmasnn getirdii travmann izlerini hl zerimizden atabilmi deiliz. Devletin halk vesayet edilecek bir tebaa gibi grmesi, kurtarc olma iddiasndaki hareketlere yansyor. Kurtarma amac o kadar her eyin nne geiyor ve ufuklar rtyor ki kurtarlacak olan kayboluyor gz nnden. Timur Seluk gibi sol duyarla sahip sanatlarn namaz kldklarn mitinglerine katldklar kitlelere ifade etmekte glk ektii yllardr, 70ler. niversite renciliim 12 Eylln ncesine ve ertesine denk dyor. Gzel Sanatlar Akademisine bal olan okulumuzun Beiktata deniz kenarnda bulunan binas, kendi haline terk edilmi eski bir ttn deposundan uyarlamayd. Okula Dev-Sol hakimdi. Dev-Solun bana souk ve otoriter, yabanc gelen sylemlerine

MMNN HUZUR(SUZLU)U Dert, huzursuzluktur; Snmezin bu tespiti, antikonformist bir bilince zg bir duyarln altn iziyor. Cennete zg saylan mkemmelliin salad bir sknet, bir yatmlk hali, bu imtihan dnyas iinde nereye kadar mmkndr... Dnya hayatn bir snav yeri olarak kabulmz, bir iskana (veya skunete) izin vermeyebilir. Emin olduumuz bir eyler de vardr ki huzursuzluumuzu bizi zehirleyen bir kaynak olmaktan uzak tutacak ekilde arndrr. Yakn sahibi olmaktr, bunun bir dier ad. Gvenilecek, ama srekli dalgal bir gereklik; bir yazsnda Ali eriati kendisini bu ekilde tanmlyordu. Hazreti Ali dert ykl kelimelerini kuyulara haykrmt, gen slam toplumunda kargaa meydana gelmemesi iin. nsan, bunun bedelini ile ekerek deyecek olsa bile, kelimeleri seti, yani bilmeyi veya farkndal. Bu nedenle de cennete zg o huzuru aramann yollarna dt dnyada. Fakat onu beer olmaktan ayrarak insan klan da artk dnya hayat tecrbesinin getirdii bir derinlikten bamsz grlemeyecek bu araynn kendine zg nitelikleri olacaktr. Kpr kpr bir vicdann huzuru anlam araynn bedel demeyi gerektiren tal dikenli yollarnda bulmas niye artc olsun: Muhafazakr zihnin kendinde var olan belki bu varln duyurduu memnuniyet, belki sahip olunanlarn direnci konusunda bir kor-

68

1 Octavio Paz, Modern nsan ve Edebiyat, s. 53, ev. Turhan Ilgaz, Remzi Kitabevi, 1993.

karlk, kendime nispeten yakn hissettiim, daha Anadolulu ve bizdenliini hissettiren Halkn Kurtuluu fraksiyonundan rencilere katlrdm zaman zaman. Saatlerce sren yry ve mitinglerde devrim kelimesinden yaylan cokuya kaplrken, bu kelimenin arkadalarmn dilinden dinin bana grnen hakikatlerine kendini kapatan bir tonda ykselmesinin getirdii yalnzlk ve anlalmazlk duygusuyla iime kapanr ve ilk dnemete eve dnmek zere mitingden ayrlrdm. Trkiyenin solu, uzun zaman belirsiz bir ii snfnn gmleini giydirmeye alt kyl halkta bulmaya alt, ideolojik sebebini. Bunu yaparken de Batc ve sekinci duruunu hakim ideolojiyle (CHP sylemleriyle) btnletiren bir siyasal/kltrel hegemonik zeminden srdrd sylemlerini dillendirmeyi. Toplum yok, kamu vard bu seslenmede. rtica tehlikesi, halk bir karakalabala dntrrd. Sol o dnemlerde halk kurtarmak isterken kolundan bacandan etmeye alan Prokrustes gibi grnrd bana. Prokrustes Yunan mitolojisinde, dzenledii basknlarda yakalad yolcularn boylarn yataklarna uydurmak iin kollarn ve bacaklarn kran ya da ekerek uzatan bir hayduttur. Solcu arkadalarmn bazen hi tanmad, bazen de iinden kt halde yabanclat halk karakteristik zelliklerini paranteze alarak kurtarmaya altn dnrdm. Benzeri bir dardanlk duygusunun daha farkl hallerini dindar Mslman kadnlarn evlerde dzenledikleri, yeni kelimelerin (romann, modern iirin) kukuyla karland din toplantlarda da duyduum olurdu. Bu toplantlarda konuulan balca konu, tesettrd. nsanl ilgilendiren gncel konularn uzanda durulur, siyasi meselelerin kadnlar ilgilendirmeyecei dnlrd. Kadn olmaya biilen anlam, slamda Kadn kitaplarnn kapaklarnda sklkla grlen krmz gllerde ifadesini bulurdu. Kadn her halde, mutlaka, babasnn velayetinden erkeinin velayetine gei yaparak hayatn srdrecek, bylelikle de o gl hassasiyetini ve nahifliini bir zedelenme yaamadan koruyacakt. Ama bunlar yaln kat dileklerdi ve insani bilin kazanm asndan bakldnda bu dilekler, ne hayatn gerek-

leriyle uyuuyordu, ne de kadn veya erkek olarak ayrlamayacak (Kalubelda bilin emanetini stlenmi, bu emaneti ne kadar hakettiini kantlamakla mkellef) insann ufkunun ihtiyalar ve taleplerini hesaba katyordu. Geen yllar iinde daha fazla tartma gtrecek olan, dier insanlarn haklar konusundaki tahakkmc baktr. Onlar biz iyi edeceiz, onlar adam etmenin yollarn biz biliriz... 90l yllarn balarnda tesettrl bir arkadamla Kadky minbsnde Alevilik zerine tartyorduk. Ben, laik bir rejimde devlete bal bir kurumun halkn vergileriyle eline ulaan btesini btn vatandalarna eit hizmet verecek ekilde ynlendirmesi gerektiini savunuyordum, arkadam ise Alevilerin bir bteyi hakedecek btnsellie sahip, kendini kantlam bir inan sistemine sahip olmadklarn, bu nedenle de byle bir bte ayrlmasnn hi de gerekmeyeceini ispat etmeye alyordu bana. Aklmda kalm, ayn dnemlerde Osmanlcllk duyarlna sahip hizmet ehli bir hanm da Gneydou olaylarn deerlendirirken Krt nfus iin, Akll olsalar-

AYDAN ELK

69

70

d, kymetlerini bilirdik gibi bir ifade kullanmt. Barts yasa gibi bir konuda bartl rencilere ululemre, yani devlete itaat ederek balarn amalar tavsiyesinde bulunan cemaatlere zg siyaset anlayyla dar bir alanda da olsa buluan bir yaklamd bu. Baka toplant ve cemaatleme alternatifleri de vard ve ben mizacma, anlayma hitap eden toplantlar arayp buluyordum. Gecekondulardaki trl sorunlarla babaa braklm kadnlar ve ailelerini de iine alan, slami bir bilin kazanma maksadn gden etkinliklere katlyor, bazen derme atma salonlarda kadnlara zellikle gnmz dnyasnda Mslman bir kadn olmann getirdii zorluklarla sorumluluklar etrafnda konumalar yapyordum. slam gelecek, dertler bitecek! Bu slogan 80lerde kltrel faaliyetlerin gerekletirildii kalabalk salonlardan byk bir inanla ykselirdi. Aradaki yzyllar bir reddiyeyle aarak Asr- Saadet iklimini solumaya alyorduk. Derneklerde, MTTB toplantlarnda, ev sohbetlerinde. Hazreti Fatma, be paralk eyizinin gsterdii sadeliiyle tanmay srdrmemiz gereken kadn modeli. Kollantainin Sevgi Yollarnn kahraman Vassilissa, sade kyafetleri, tevekkl ve halka (devrime) hizmet ruhuyla zihnimin bir kenarnda varln koruyor. Sra Gazali okumaya gelip de onun kitaplarnda ideal Mslman kadn olabilmenin mmkn olduu kadar az sokaa kmay gerektirdiini rendiimde, renciydim henz. Bildik anlamyla ev kadn olmak istemiyorum, baka trl bir retimi gerekletireceim, fakat hangi yolla... Bir yanl anlama, eksik aktarm var, ama nerede? Osmanlca bilmiyoruz ki bir medeniyetin eserlerine vakf olalm. Din bilgi alannda yetersizlikten ileri gelen bir eksiklik duygusuyla arnlyorsunuz sokaklar ve bu konuda mazaret bildirmek iin de daha sessiz, daha silik, daha kalabalklarn arasnda bir damla olmaya alyorsunuz. yi ve kusursuz olan muhafazakr zihin asndan gemite, sol zihin asndan ise gelecekte mevcut. slamc ise bir ayan Asr- Saadete basarak bugnn yaantsnda bir yeniden doma abasn nceliyor. Yine de Asr- Saadet rnekli-

inin bugne tanmas, kolaylkla tamamlanmayan bir sreci de iaretliyor. Bilme ve olma yolunda hi bir zaman tamamlanmayan bir sre var, hakikatn bilgisi yakaladnz hissiyle rehavete kapldnzda elinizden kayor. Gelecein topyas bir taraftan gemiin barnda sakl, bir taraftan da verili dnyann zme kavumaya direnen adaletsizlikleri karsnda muzdarip olan ruhunuz topyada sonsuz hayatn (ve hesap gnnn) her eyi yerli yerine koyan adaletini arayp bulmak istiyor. Baka trl ev kadn olabilmeyi baarm ablalarn evlerinde dzenledikleri toplantlarnda Seyyid Kutupun slam ve Kapitalizm atmasn okuyarak tartmaya ayorduk. Hareketin fkhndan veya fkhn hareketinden sz eder, Seyyid Kutup. Bunun anlam hayattan ykselen eletiriye dnk srekli bir dikkattir, kiisel hayatlarda srekli devrimi artran bir teyakkuz hali ya da... Devrim, temsil ettii nice sahneyle ruhumuzda frtnalar koparmaya hazr olan kavram, bir zamandr yeni bir prlt, anlam kazanmt. randa bir slam Devrimi gereklemiti ve bana hi yabanc gelmeyen, elinden Gazalinin Osmanlca kitaplar hi dmeyen eitmen dedemi andran vakur, ak sakall bir adam, Amerikann blgedeki jandarmas olarak bilinen bir rejimin, emperyalizmin ibirlikisi bir hanedanln yklmasna nclk etmiti. Bylelikle de devrim, meru bir kelime olarak gndemine yerlemiti slamclarn. Bense ayn dnemlerde bir taraftan btn stanbulda saylar en fazla yirmiyi bulan bartl niversite rencisi arkadalarmdan, dier taraftan da snfmdaki ranl renciler vastasyla fikirlerine aina olduum Ali eriatinin Fatma Fatmadr isimli eserinin pasajlarndaki eziklikten uzak, muhalefet diline sahip Mslman kadn varlndan g alarak bartl bir hayata hazrlyordum kendimi. 1969 lahiyat Fakltesi boykotundan bu yana barts, yeni bir anlam kazanmaya balamt Mslman kadnlar arasnda. O barts bir adan ninelerimizin bandaki masum beyaz rtlerle bulusa da, modern ve ada kadn modellerinin yaygnlamas

iin srdrlen dayatmalara bir itiraz ve kendi vcuduna (varlna) sahip kma iradesiyle ilgili bir kararll yanstyordu. GECEKONDU HSSYATI 12 Eyll takip eden aylarda ehircilik devleri iin E-5 zerindeki tepelere doru yaylan yolsuz, elektriksiz ve susuz gecekondu mahallelerini dolarken, gebe Anadolunun sahipsiz ve aresiz yzleriyle yeniden tanyordum. Nuri yemin tasalar aln izgilerinde dile gelen sessiz, bana neredeyse bir sebeple ta gibi donup kalm grnen kadnlar, gecekondularda yitmemek iin bir telala ilmihal bilgilerine tutunmaya alyorlard. O yllarda aldm bir karard bu: leride mutlaka bir gecekondu mahallesinde ikmet edecektim ve her halde mimar olarak asla gkdelen, sosyal konut tarznda projelere imza atmayacaktm. Gecekondular henz rant alanlar olarak deil de bir zemine ayan basma, bir at altna snma ihtiyacnn gstergeleri olarak alglanyorlard. Halkn iinde olmann en uygun yolu bu olurdu ve halk da o durumda bana en fazla gecekondu insannn temsilinde sahici ve anlaml grnyordu. Daha sonra Leyla Erbilin Tuhaf Bir Kadnnn benzeri bir kaygyla gecekondu mahallesine tanan kahramannn halkla buluma sahnelerinin yer yer parodi hissi uyandracak ekilde tasvir edildii macerasn okurken, hl bir gecekondu mahallesinde yaamadm iin kendimi eletirmeye devam ettim. (Belki de gecekondu mahallesinde yaama kararma uymadm iin, bir yere de yerleemedim yirmibe ylda yirmibei akn evde yaadm.) Her trl sosyal ve kltrel hizmeti, gelimeye dnk tekniklerin arayn devletten beklemeye altrlm bir toplumda, kendi haline terk edilmi insanlar belirsiz bir kaygnn nnde srklenerek kendilerini ta topra altn ehirlere atyor ve varlklarn geriye pskrten ehrin eteklerinde bir zemine sk sk yapyorlar. ngilterede Tim Jones adl bir rahibin szleri yer ald getiimiz gnlerde basnda. Yoksulun kk iletmeler yerine zincirleme alveri merkezlerinden olmas kaydyla, ihtiya duyduu ka-

daryla hrszlk yapmas halinde bunun makul karlanmas gerektiini syleyen Jones, bu szleriyle byk tepki ald. Benzeri bir ifadeyi sahabe Ebu Zerr de dillendirmiti, 14 asr nce. Yoksulluk ylesine zelil drr ki kiiyi, kfre yol aabilir. Bu, hrszla tevik deil, bize ah damarmzdan daha yakn olan Allah, niyetlerimizi de biliyor elbet. Yoksulluk neredeyse kfr olacakt, mealinde bir hadisi erif var. Jung da bir svire ataszn aktarr: Her zenginin arkasnda eytan, her fakirin arkasnda iki eytan vardr.2 Alk eken, evine ekmek gtrememenin azabn yaayan kiiyi mkellef saymyor slam. Bunun anlam yoksullarn bo bulduklar evleri igal etmesini onaylamak mdr? Kaddafinin Yeil Devrimi balamnda tartlm bir konudur bu. randa slam Devrimi gerekleirken lkeden kaan kardevrimcilerin evleri zamanla bir tr igale uram ya da devlet tarafndan evsizlere, gmenlere verilmiti. (Sonralar bu evlerin bazlarnn sahipleri geri dnerek evlerini geri almak iin hukuki bir mcadele balattlar. lerinden ou evlerine kavutu da.) Bir tr Hakikat An olan devrim gnlerinde btn insanlar mallarndan mlklerinden ve aidiyetlerinden bamszlam olarak, tek vcut halinde ayn dzeyde biraraya gelirler. Bir bakma btn insanlarn Allahn nnde eitlenerek secdeye kapand camilerde de yaanan arnma duygusuyla hafif, arnm; tarih ve toplum karsnda hakl ve gldr devrime omuz verenler. yleyse cami nnde braklm ayakkablar arasnda bulunan, belki de cemaat iindeki pek ok kiinin belki iki- aylk geliri kadar bir fiyat olan markal ayakkablar hakknda ne dnmeliyiz? Erol Yararn savunduu ekilde, vergilendirilmi (zekat, fitresi, sadakas verilmi) gelirin kutsal olduu kanaatiyle yetinmemiz mi gerekiyor? Kukusuz, o ayakkablar gze gsteren nedeni amaya dnk olmal dikkatlerimiz. mit Aktan dedii gibi, ayakkablar gze gsteren snf bak asnn nerelere kadar nfuz ettiidir nemli olan:
2 Joseph Campbell, Yaratc Mitoloji, sf. 370, mge Yaynlar, 1994.

71

Mslman, zengin veya yoksul olabilir, bu varlk dzeylerinden birini de seebilir, zengin sayld varlk durumuna karlk yoksulluk kltrn de benimseyebilir; fakat, snrsz bir ekilde retme ve tketmeyi mbah gren, bu alandaki sorgulamalara kar ise bir tavr gelitiren bir snf tavr kendine yaktramaz.3

Ayetullah Humeyni, bu iki bak arasndaki ayrm u ekilde ifade etmiti: Kt olan sarayda oturmak deil, onun getirdii (kiiyi snrlayan) saray kltrdr. ZGRLK VE ADALET Toplumsal hareketlerde, bu hareketlere kaynak olan ideolojilerin uygulanmasnda u iki kavram birbirinden rol alacak ekilde var oluyor sanki: zgrlk ve adalet. ki kavram esasnda birbirini tamamlyor, biri dieri olmadan sakatlanyor. Salt adalet dediinizde bazen totaliter bir devlet yapsna yatknlaabiliyor, salt zgrlk, dediinizde ise ola ki ekmein fiyatndan yaknan kalabalklarn arasnda yalnzlayorsunuz Hazreti Muhammed mrik kalabalklarn insan sadece sahip olduu metalarla ve soyuyla sopuyla deerli gren ve klelerin teriyle kanndan beslenen kibrinden uzaklamak iin Hira dana, dadaki bir maaraya snyordu. Dncelerini insann doutan sahibi olduu ilahi haklara younlatrrken de vahyin kelimelerine hazrlanyordu bilinci. Da ars Sezai Karakoun duyuunda dirilie aryla ayn eydir. Hicret ya da yeniden douun yolu dadan (kendi iine doru trmanma gerektiren zor bir yolculuktan) geer. Her topyada sol ilahiyattan izler vardr diye yazyor Burhan Snmez. Solun zgrlk, eitlik ve devrim gibi kavramlar temsil ettiini varsayarsak, bu elbette doru. Snmezin de yazsnda atfta bulunduu Kojin Karatani, Marxn dinin znmesini olanaksz klan bir etken olarak gerek zdrapa dair szlerini hatrlatr.4 slami tebli en bandan Mekkeli mustazaflarn Kureyin egemen (mstekbir) snfna ynelik bir isyan olarak balad. Bu snfn vazettii deer

72

3 mit Akta, Liberalizm, Kapitalizm, Burjuvazi, vs, zgn Duru gazetesi, 12 Aralk 2009. 4 Kojin Karatani, Metafor Olarak Mimari, sf. 203, Metis, 2006.

yarglarn btnyle sorgulayan ve yerlerine yeni deer yarglar sunan slam, en fazla kar evreleri tarafndan tepki grrken, yoksullar, kleler ve gmenler tarafndan benimsendi. Dier yanda bu benimseme hr ve varlkl, fakat imani bir arayn zdrabn yaayan kimi sekinlerce de benimsendi. nsanlar kkenlerine, snflarna, renklerine ve cinslerine baklmakszn vahiy yoluyla kul olarak Allah karsnda eitleniyor, kadnlarla erkekler birbirlerinin velisi olarak iln ediliyorlard. Dinde zorlama da kabul edilemezdi, ayrca. Bireysel mlkiyet esas olmakla birlikte, maln (kapitalin) ve mlkn (mesela otlaklarn, su ve enerji kaynaklarnn, madenlerin) belli bir snf arasnda dnp dolamasna kar da tedbirler alnyordu. Lilaheillllahn Ls, hem birey hem de toplum iin mevcut dzen karsnda ciddi, kktenci bir muhasebe yaparak kendini deitirme, kendini yeniden yapma sorumluluunu ifade eder. Bu anlamda l, srekli devrimin anahtar. 60lardan itibaren ykselie geen yeni slamc dalga, bu nedenle de gbek bayla bal olduu sacln bir yanyla grkemli bir maziye doru kklerini salm olmann gururunu da tayan hantal yaps iinden karak bir vcut oluturabilmeyi, tarihe ve topluma kar bir ucu inkra da varan, yer yer anarizmle de buluan bir byk reddiye ile gerekletirmeye alt. Cemil Meri insana bu dnyada bir anlam ve deer, dnyaya ise insan iin bir anlam ve ama kazandrma potansiyeline sahip grd sosyalizmi, slamiyetten haberi olmayanlarn slamiyeti olarak tanmlyordu. Nurettin Topu ise dneminin siyasal konjonktrnn renklerini tayan sosyalizm anlayn tarif ederken kul hakknn zerinde durur. slamclk, ykselite olan solcu sylemlerin de hatrlatmasyla zgrle, adalete ve emee verdii deerle, emperyalizm ve ovenizm kartlyla, evrenselcilii ve kltrel gelimeye ynelik vurgularyla sol mizacn davurmaktayd. Yine de muhafazakakr gvdenin ekimine kaplyordu bazen slamclar, cevapsz kalnan sorular, stesinden gelinemeyen zaaflar, tekfire kadar vardrlan mezhepsizlik, Humeynicilik, Vahhabilik... eklinde uzayp giden sulama-

lar karsnda. Muhafazakr gvde, korunakl bir snak halinde devlete srtn dayam olarak her zaman oradayd. Huzur Soka oralarda bir yerde hep mevcut olacak; ule Ykselin yazd ekilde, bir gelenei olan mahallelere sonradan kondurma apartmanlara, sermayenin tahakkmne, burjuva yknmecilerinin kibrine karlk... Huzur slamda, elbette; nk lnn getirdii teslimiyetle birlikte bir ufuk genilemesinin ardndan bir yatma yaanmtr yreklerde. Fakat, dnyevi ve uhrevi meselelere kaytsz kalamayan Mslmann ruhu srekli kabaran bir deniz gibi deil midir?.. Elbet her zaman hakl bir fke vardr, bir mer fkesi, bir Hseyin bir Zeynep itiraz; ty bitmemi yetimlerin hakknn srekli gaspedildii bir dnyada. Dnya bu haliyle kabuledilemez, bu her zamann genlerine ve idealistlerine, devrimci ruhlarna zg bir seslenitir. Dnyann deitirilemeyeceine dair yarg ise, yal ve bencil, ruhlar kirelenmi insanlarn aptalca, sinik cmlesidir. Mmin iin hayat lmle apayr bir boyuta gese bile mecrasn deitirmeyen, snavlarla dolu, fakat anlamn dnyevi bir zafer hedefiyle belirlemeyen bir yolculuktr. Ali eriatinin dedii gibi: Zafer, yolda olmann ta kendisidir. zgrlk/adalet ikilemi, devrim sylemleri, hiyerari sorgulamas ve eitlie dnk talepler, toptan reddiyeci olmaktan ziyade Bat uygarln anlayarak ama, emperyalizmi sorgulama sorumluluu, kadnlarn konumlarn yeniden tanmlamaya dnk bir kavray, sanat alannda taze atlmlar, sonular yaratlmlarn, tabiatn istismarna sebep olmayan bir bilim aray, resm eitimin sorunlar (ya da okulsuz toplum), rehavet ve konfor korkusu, kapitalizm eletirisi, devletin yeniden tanmlanmas, demokrasinin caizliinin koullar... 80li yllarda slamclarn gndemindeki birka balk. SAIN VE SOLUN SINIRLARI 1988 ylnda yazmaya baladm Tanzimattan Gnmze Klk Kyafet ve ktidar isimli iki ciltlik aratrmamda, boykot, grev ve benzeri protesto tarzlarn en olumsuz tanmyla anaristlikle bir tutan, esasnda anarizmi de klliyen redde-

den, dier taraftan 1969da 6. Filonun stanbula gelii srasnda gerekleen protestolar ya da lahiyat Fakltesi boykotunu Mslman rencilere yaktramayan muhafazakr-sac tutumun Mslmanl ne lde temsil edebildiine dair kukularm yanstan cmleler vardr. Dier taraftan sol, 60 ve 70li yllarda Trkiye ve ran gibi lkelerde kltrel bir Batclk olarak temayz etmitir. Marksist teorinin tanmlad ii snfn kyl halkta ararken, halk topyekn tanmann uzana dmtr. Souk Sava sylemlerinin bir paras olan sol-komnist geleneklerin din eletirileri dorudan doruya slamiyete kar bir mcadeleyi yanstt iin de saclk, dindar kitlelerin kendilerini iinde daha rahat hissettii siyasal kategoriydi. Yllar sonra yaanan nice hadisenin ardndan sa ve sol kavramlar plak halleriyle olgu ve durumlar, hissiyatlar ve eletirel konumlar tamakta, temsil etmekte daha bir zorlanyor. Bugn mcadelenin hatlar yaylmaclar ve snrlayclar arasnda iziliyor, diyor George Monbiot, nsanln Yeniden Tanm balkl yazsnda.

ENOL BEZC

73

Hatlar glendirmek zere mesela yeni sol deniliyor ya da yeni liberalizm. Sovyetler ykldndan bu yana solcu aydnlar kapitalizmin dman olarak belirledii slam terrizm olgusuyla zdeletirildii biiminin tesinde, temsil ettii muhalefeti ve amaya alt eletiriyle tanmaya alyorlar. Sol kkenli Batl eletirmenlerin bu tanma abas, kendini yeniden retirken gndemde olan neredeyse tek ciddi eletirel muhalif kltrden beslenme ihtiyacyla da ilikilendirilebilir. Bu beslenme ihtiyac, global sistem sz konusu olduunda muhalif olan sistem iine ekerken ieriksizletirmeyi de yannda getirir mi? diye soruyor Akif Emre, Sol muhalefet ve slamn eriksizletirilmesi balkl yazsnda.5 Bu soru, Mslman toplumlarn veya nc Dnyann global sistem tarafndan mhendislik almalarna maruz kalarak srekli hrpalanan nfusu asndan bakldnda, sola zg nitelikleri katldklar trl iktidar yaplar iinde tannmaz klan aydnlara yneliyor her eyden nce. Sa ile solun Trkiyede nasl bir toptan reddiye duvar zerinden birbirini yok sayma tavr iinde olduu bilinir. Bu duvarn zerine kmay baaran bir sanat, Aye asa, Kemal Tahirin dostluunun da yardmyla solcu aydnlarn halkla iletiimlerinde bekledikleri verimi gerekletirememesinin nedeninin din olduunu tespit eder. Din sz konusu olduunda sa at altnda bulunan her bilincin sahiden de allagelmi anlamda sac olup olmad tartmaldr, antikomnist cephenin bir mdafaa refleksiyle adeta birbirine kenetlendii yllarda. asa, Mustafa Kutludan u cmleleri aktaryor: Bende adalet fikri o kadar kuvvetliydi ki az kalsn sosyalizme kaptracaktm kendimi!6 Ancak sosyalizm hele Trkiyede almland biimiyle, Marksist yorumuyla, dini toptan reddetme tutumuyla bir kimlik, bir tarih oluturmutur, Cemil Meri gibi kendini sol grl bir Mslman olarak tanmlayan bir dnr, baka hangi caddelere n tutarsa tutsun. Sa ile sol lkemizde, Trkiyede fikirler ve

akmlar balamnda bir soyktksel aratrma, bir gelenee bal olma gibi bir kaygdan sz edilemeyecei iin, yanl veya eksik temsiller halinde var oldular. randa ise 1990l yllarda reformistlerin solcu, muhafazakrlarn ise sac olarak adlandrd bir siyasal tablo ortaya kt. Reformistlerin devrimci, muhafazakrlarn ise statkocu olarak belirdii sahne bir kez daha yaand. HAKKAT NININ HTAMI YA DA DEVRM topya olmayan yer deil, olmas arzu edilen yerdir diyor ya Burhan Snmez... topya ile ufku imdiki zamann ihtiya ve taleplerince belirlenen sade vatandan hayat gr arasnda her zaman bir gerilim var. topya bir bakma ahireti ve hesap gn olmayan ideolojinin hem asr- saadeti hem de cenneti. Yaklaldka uzaa ekilen bir serap topya ki mazlumun aynadaki sureti de srekli deiiyor. Her dnemin mstekbiri, yeni bir suretle ve smr biimiyle yneliyor kitlelere. Bazen devrim kelimesi ile btnleen kii veya yap, srekli devrimin nndeki en sert beki olarak beliriyor. mit Kvann Birikimin 244-245. saysnda yer alan Devrimcilii nkr Suretiyle Feci ekilde Can Verdi... balkl yazsn okurken sklkla, randa geen Haziran aynda gerekleen seimlerde muhaliflere ynelen iddetli slubu hatrlamtm. Pasternak zerine yazlar yazmak, Troki zerine yazlar okumak, Galiyevi daha yeniden tanmak istedim o gnlerde. Kendini bir hareketin asr- saadetine kilitlemi bir devrimcilik, oktan muhafazakrlam demektir. Zaman zaman Trkiyede kimi Kemalistlerin ve solcularn Ahmedinejattan antiemperyalist ve devrimci diye sz ettiklerini duyuyorum. Oysa Ahmedinejat bir devrimin iarlarn yzeysel bir almlamayla ve pratie dnk ciddi bir plan ve projesi olmadan seslendiren, iktidarla yapt ittifakla kalabalklara ynelen bir muhafazakr oktandr. Uluslararas planda ses getiren iarlarn dillendirirken de siyasi hayat asndan bir risk almyor, tersine siyasi kariyerini bu iarlar zerinden srdryor. Bu siyasetiye Haziran (2009) seimlerinde daha nce belediye baka-

74

5 Akif Emre, Sol Muhalefet ve slamn eriksizletirilmesi, Yeni afak, 12 Mart 2009. 6 Aye asa, Bir Ruh Maceras, s. 89, Tima, 2009.

n ve vali olarak grev yapt ilden, Erdebil, Urumiye ve Tahrandan pek az oy kmas nasl aklanmal... Muhafazakrlar zgrlklerin geniletilmesi konusundaki talepler gndeme geldiinde, zgrlklerin geniletilmesine kar tavrlarnn bir aklamas olabilirmi gibi sklkla ehitlerin kanndan, gazilerden sz ederler. randa devrime katlm, cephede yaralanarak bacan yitirmi Haim Agaceri gibi bir devrimcinin, yolunda gitmediini dnd siyasete ynelik eletirileri nedeniyle hapisle cezalandrlmas, yeryznde fesat kartma sulamasyla aklanmt. Musevi gibi ismi devrimin tarihiyle btnlemi ilkeli bir sanat/siyaseti ise ismi Sorosla anlarak hkmsz klnmak istenmekte. Srdrd muhalefetin zgrlk yaps altnda farkl muhalif gruplar da bir varolu, bir temsil bulma umudunu dillendiriyorlar diye hapse atlsn istendi Musevi, zgrl sadece kendi dnme biimleri iin talep eden kesimlerce. Her eye ramen ezilenlerin, yoksullarn ve zgrlk sevdallarn varlnda hakikat ann tebaruz ettiren devrimin bir hakikat vard, bu nedenle de Musevi yirmi yl nce, onu muhafazakrlarn hcumlar karsnda her zaman desteklemi Ayetullah Humeyninin vefatnn ardndan ekildii mimarlk brolarndan siyasete geri dnmeye mecbur hissetti kendini. Hak Yol slamd, yine de yle; ama bu slam dn olduu gibi bugn de sultanlarn, Yezidlerin, Molla Kasmlarn, frndan ekmek alan a ocua eriat adna el kesme cezasn lyk bulanlarn, mmete ait petrol gelirlerini Batnn (ve artk Dounun da) elence merkezlerinde ar ur eden Arap eyhlerinin dini olamazd. Burada aklma, Sovyet tecrbesini zmsemi olan Badiounun u szleri geliyor: yi ancak dnyay iyi klmaya heves etmedii srece iyidir. Bir hakikatn her mutlaklatrlmas bir ktlk retir. Bir yere kadar yorumda bulunup, sonra sessizce, tevazuyla hatta akla dndmz Rahman ve Rahim olan, yayd btn anlamlarla birlikte ah damarmzdan daha yakndr bize. Tabularla ulalmazlk kazandrlan bir kutsall bildirmez

Ondan yaylan anlamlar. Dini bir iktidar arac olarak kullanmak isteyen egemenler, Tanry soyutlatrma yoluyla anlalmaz ve ulalmaz klarlar. Kul, en yakn dostu olsun istedii Allaha derdini amaz, ona krlerini bildirdii kadar, ikayetlerde de bulunmaz m... Vahye muhatap olan peygamber ise kendisini kutsallatrmaya dnk sz ve fiillere kar, insan olduunu hatrlatma gereini duyar. KALABALIKLARIN YRY Kitlelerin ayaa kalkt her konu, insanlarn kardelii asndan bir alm ifadesidir kanmca. nsanlarn kardeliini duyurtan her biraraya gelme abas, slam kardeliini de ieren bir mmknler alannn ifadesi olmaktadr. Bu nedenledir ki Ali eriati, Pariste Afrikal rencilerle birlikte Belika Kongosunun ilk Babakan, Afrikal lider Partice Lumumbann ldrlmesinin protesto edildii, pek ok milletten insan biraraya getiren bir mitingin ardndan, Bir millet, ortak bir sanc duyan btn insanlarn toplamdr diye yazmt.7 inde bulunduumuz dnemde kalabalklar, kuru-kalabalk olarak nitelendirilmelerine izin vermeyecek bir farkndalkla biraraya gelerek protestolarn ve taleplerini dile getiriyorlar. ok farkl grlere sahip olabilen insanlar Gazzenin 2009da Ocak ay boyunca bombalanmas srasnda yaand gibi geceyarlarnda kalkp yollara dyor, srp giden katliam, igali ve uluslararas kurumlarn bu olanlar karsndaki ilgisizliini protesto ediyorlar. Meydanlara akan her bir kiide, Yasin suresinde bahsi geen ehrin en uzak ucundan koarak gelen adam grmeyi umuyorum ben. Apak haktan hukuktan yoksun braklan hemcinsini savunmak zere kalabalklara karan kii, soyut bir sevgiden deil, hakszlklara kar somut bir tepkiyi talep eden bir duyarllkla hareket ediyor. Byle bir duyarl grafik sanats Aye Kalyoncu etik zeka olarak isimlendirdi, bir sohbetimiz srasnda. Yolunda gitmesi gereken niye ncelikle kendi hayatmz olmal... Sanki ni7 Ali eriati, Hubut/Yeryzne ni, s. 113, Birleik Yaynclk, 1999.

75

in birilerinin varl bizim varlmza armaan edilmeli... Etik zeka, ite bu tr sorular sorduran zihinde kendini gsteriyor... 2008 yl yaznda Tnelin banda ikindi zeri katldm Darbeye Kar 70 Milyon Adm yry srasnda unlar dnmtm: te, 70li yllarda birbirine iyice yabanclaan toplumsal adalet ve zgrlkler konusunda hassas kitleler, halk sr olarak telakki eden despotik zihniyet karsnda bir araya gelmi bulunuyor. Trkiyede belki de ilk kez byle bir yry yaplyordu. Bir gece nce ise Taksim meydannda futbol fanatiklerinin enliine (ya da ilesine) tank olmutum. Darbeye Kar 70 Milyon Adm yry srasnda stiklal Caddesine akan elenmi, szlm kalabaln heyecan Trkiye iin yepyeni ve tazeleyen bir imkan dillendiriyordu, ben yle ummak istiyordum. Kalabalklarn yry: Tek tarafl kararlarla srdrlen, igallere ve toplu cinayetlere izin veren bar grmelerinin, ii boaltlan konsensus sylemlerinin reddi... Kalabalklarn yry: Yzyllarn biriktirdii nyarglarn ar yknden kurtulmak zere insan hemcinsiyle benzer bir duyarlkta yzyze getiren vicdann ak. NAKILARA RENK VEREN PARMAKLAR Bir yalana inanmaya yneltiliriz Gzn iinden deil gz ile grdmzde, diye yazm William Blake. Gzn iinden grmek, kalp gzyle grmekle ayn ey deil midir?.. Kalp gzyle grmeyi denediimizde hayat bize gsterilen snrlarn sunduundan daha farkl yollarla da yaanabilir ve vicdan, kurumlarn karmak brokrasisi iinde azap ekmeye, dahas krelmeye terk edilmeyebilir. Kalp gzyle bakldnda bir ran hals sadece gzel bir sanat eseri olarak grnmez; hallarn canl renkleri, gllerin pembesi krmzs, sar renkli kk kz ocuklarnn izbe mekanlarda yitirdii renkleri hatrlatr. Msr gezisi srasnda piramitlere baktnda, orada grkemli bir tarihi miras yerine, o mirasn yapmnda altrlan zavall kleleri ve iileri gren eriati, ahaser bir Erdebil halsna baktnda da bu haly dokuyan

ince parmakl ocuklar hatrlamadan edememitir. yi bir dnr olarak niteledii, Humanite muhabiri Washell Mienin rana yapt bir geziden sonra kendisine anlatt hal dokuma atelyelerindeki izlenimlerini, u ekilde aktarmaktadr:
Ben her zaman odama gzel ve zarif bir ran hals sermeyi dlemiimdir. Fakat randa hal dokuma atelyelerini ve ayak basacam halnn motiflerini grdmde btn vcudumun rperdiini duydum. Hallarn bu gzel krmz renklerini sar renkli kk kz ocuklarnn (tenlerinin) kzllamasndan alyorsunuz. Her hal ilmiinde bu ocuklarn zarif ve ince parmaklarnn izleri var...

Mienin bu anlattklarn desteklemek zere kendisine okuduu, rutubetli bodrum katlarndaki hal dokuyan kzlarn ve kadnlarn alrken mrldandklar bildik bir arknn szleri, bu kez dinlediinde sarsmtr eriatiyi:
randa, hal ehrinde yaayan halk tandn iddia eden ben, bu arky defalarca iittiim, ama ne anlama geldii zerine pek dnme gereini duymadm iin, kendimden utandm. Oysa bu Farsa bilmeyen Fransz kadn, birka gnlk seferinde bu arknn btn szlerini ezberlemiti. te kadnca zgrln, akln, keskin zekann, duyarlln, incelik ve zerafetin anlam budur.8

LMN ENDE TESELL Din fani olan insana dnyevi bir ideolojinin verebileceinden daha fazla vaadde bulunur, kulun hakknn yerine iade edilecei bir gelecek inancnn, bir byk (adil) mahkemenin tesellisini sunar. Bu bazen stn insan ideali adna hor grlen teselliyi ise dinibtn mtevekkil yoksullar ifal bir su kayna gibi duru bir hayat telakkisine dntrr. lmek zere olan bir insan hangi szlerle teselli edebiliriz? Sevgili Aye asa, Bir Ruh Macerasnda bu soruya cevap aryor. Sz konusu olan yoksullar smrclerin ve zlimlerin karsnda itaatkr ve uyumlu olmaya sevkeden bir teselli deildir. Bir kez daha Aye asaya dnyor ve onun Kemal Tahirle ilgili, bir topyann ferdi planda gemite ve gelecekte var olma imknnn snrlarna iaret eden bir anekdotunu aktaryorum:
8 eriati, ze Dn, s. 295-296, afak Yaynlar, Mays 1985.

76

Hapisteyken bir gece mdr tarafndan Kemal Tahirden bir idam mahkmunun son anlarnda yannda bulunmas isteniyor. Kemal Tahir idam mahkmunun yanna gidiyor. Adam iki yahut drt rekt namaz kldktan sonra oturuyor. imdi, diyor Kemal Tahir, Konumamz gerekiyor. Sabaha bu adam idam edilecek. Fakat birden fark ediyor ki, bu dnyada btn konumalar gelecee aittir, gelecei olmayan bir adamla konuacak hibir ey yoktur! dam mahkmuyla doru drst bir laf bulup konuamyor Kemal Tahir.9

AAIDAK PENCERENN III Tevazu kavramna biilen anlam, ounlukla kavram ters yz edecek kadar yzeysel almlamalarla kyor karmza. Herhalde mahrumiyetlerin sergilenmesinin tesindeki derin anlamyla tevazuyu, bir diyalog arayn da yanstacak ekilde kiinin kendi kendisini snrlamas, gerektii ekilde geri ekmesi, bir baka ifadeyle de ne kadar az bildiini bilmesi olarak da anlayabiliriz. Dilek Zaptolunun Birikimin 244-245. saysnda yaymlanan Dietrich Bonhoeffer ve Ali eriatide Sol lahiyatn zleri balkl ilgin ve nemli yazsnda, dindar muhafazakrln gnmzde kar karya bulunduu g ve para kazanma hrsyla birlikte kurcalanan bir kavramd, tevazu. Zaptolu stanbul 4. Leventte yeni zengin bir Mslman iadam tarafndan ina edilen Sapphire Tower isimli bir gkdelenden sz ediyor, szn ettiim yazda. Dinin daima snfsal olduu iddiasn baran bir yapdr bu, yazara gre. Arka plannda ise sahibini zengin eden, muhtemelen Anadolu kkenli bir sermayeye dayal varo marketleri zinciri bulundurur. Kapitalizmin inanc bu dnyadan alp da te dnyaya tayan mantn pekitiriyor, kaytsz artsz g kazanma istei; dini bir iddiayla srdrlse bile. te dnyayla snrl inan ise sahibini muhafazakrlatryor, saclatryor. Bu gkdeleni gren derme atma katl boyalar dklm sar bir binann iinde ise bir takm kadnlar kucaklarnda ocuklarla ocak banda tenceredeki orbay kartrmay srdryorlar. Nurtepe lkadm Kooperatifi, her sabah ehrin drt tarafna yaylarak ba9 Aye asa, a.g.e., s. 105.

kalarnn evlerini temizleyen, ocuklarna bakan, ayn kahvesini getiren mahalleli kadnlarn ocuklarnn bakm iin kurulmutur. Bo zamanlarnda birbirlerinin ocuuna bakmay i edinen bu kadnlar arasnda, mahallenin iddete kar kurslara kapsn cmerte aan imam da vardr. Kim direnecek? diye soruyor Zaptolu. Kim savam verebilir? diye sormutu Abdlkerim Suru, ran devriminin balarnda yaymlanan bir kitabnda. Din, her zaman dinden geni bir eydir, diyor Snmez. Dine kar her zaman bir din vardr, Ali eriatinin de dedii gibi. Zhd ve takva, ne miskinlik gstergesi olarak anlalmaldr, ne de dnya hayatnn topyekn reddini. hsan Eliak, eriatinin devrimci zahitlik olarak isimlendirdii mlk (iktidar ve mal) grn temellendirdii Hadid (Demir) Suresini hatrlatyor: Biliniz ki dnya hayat bir oyun, bir elence, ss, aranzda vnme, g ve zenginlik yarndan ibarettir... G (demir) elimize geince marmamal, gemeyince de karalar balamamalyz. Emvl (mal, mlk) ve evld (adam, g, evre, an hret) hrsndan arnmal ve fakat adalet cokusu ile dopdolu olmalyz.10 Zaptolu yazsnda slami kimliin sunduu imknlarla sahip olduu sermayeyi grkemli, gsterili (kibirli) bir yapya dntren kiinin dnyevi emellerle balanan ufkuyla, muhta mahalle insannn yardmna koan imamn hayr ilemek iin yart katl kooperatifin temsillerinin kartl zerinden bir tartma balatyor ve neticede, topluma, dnyaya aadakilerin perspektifinden bakabilme baarsn, solun dinle bulutuu bir hayat gryle ilikilendiriyor. Bu hayat grnn felsefesinin izlerini ise Alman Protestan ilahiyat Dietrich Bonhoeffer ve ranl slamc dnr, teorisyen Ali eriatinin fikir ve eylemlerinde aratryor. Sanki din meseleler zerine kafa yoran iki teorisyen asndan da, idealleri balamnda hayal krklna uramann nne gemek srekli kaynak metinlere dnmekte ve edinilen gelimi bir kavrayla, tazelenmi bir duyula yeni bir ilahiyat kurmay srdrmekle olasdr. Sol ve direni ilahi10 hsan Eliak, Devrimci Zahitlik, www.kadnnews.com, 13 Ocak 2010.

77

yat da tek bir k noktasna sahiptir yazara gre: Dnyaya aadakilerin penceresinden bakma noktasdr bu. Halkla btnlemenin bir kuramdan ibaret olmaktan kp kiinin zsel bir paras haline gelmesi, sahici bir diyalogla mmkndr. Che Guevarann Sierradaki hastalaryla ilikisinin kendi ifadesiyle Kendiliinden verilmi ve bir bakma iirsel bir karar iken bambaka bir deere sahip ciddi bir g haline gelmesinin sebebi, yoksul, kyl halkla btnleme baarsdr, Freireye gre. Bu baary salayan Chenin alakgnlll, sevgi yetisi ve deta kutsal kitap diliyle betimledii yaln slubu olmutur.11 Gelimeyi, tekaml sadece fiziki anlamda g kazanm ve sahip olma amacna balayan zihin ve irade, toplumsal meseleler zerine bir syleiyi srdrecek ekilde katlm yeteneini yitiriyor bir yerde, zeletiri ve nefis muhasebesi alkanln da yitirdii veya bu alkanlklara hi sahip olmad iin. Zaptolu, diyalog isteini tevazunun bir gstergesi olarak ortaya koyuyor. nk karsndakini dinlerken bir eyleri anlayaca veya deitireceine ilikin kabul, kendinde eksik ya da fazla olana dair bir muhasebeden hi vazgemeyen, bu nedenle de gereksizce biriktirmeyen, anlamszca artrmalar nedeniyle hantallamam durulukta bir bilinle olas grnr. te, Ali eriati de, neredeyse snr tanmayan yeniden anlama (dinleme) arzusuyla diyaloun nkoulu olan alakgnlllk ilkesini iselletirmitir.
11 Paulo Freire, Ezilenlerin Pedagojisi, s. 147, Ayrnt; 1998.

Ezilenlerin davasna adanma ancak iinde devrimci bir insan sevgisini ve saygsn var klmas lsnde diyalog niteliini tar ve Bonhoeffer ile eriati ite bu devrimcilii gerektiren toplumsallk kurucu, eylemci olma iddiasna sahip sevgide buluur; Zaptolunun iki teorisyenle ilgili zmlemesindeki karmna gre. Ve byle bir iddiay sahici klan da, baka insanlarn aalanmasna kendine yaplm gibi bir hassasiyetle gsterilen itirazdr. Sol ilahiyat ezilenlerin, insanlk deerleri gaspedilenlerin tarafnda yer tutma, alt katlarda oturanlarn penceresinin n veya zifiri karanln ayrtedecek bir zene sahip olma, dnyaya kulelerin hijyenik hayat tarzlarnn penceresinden deil de o kuleleri ina eden iilerin arasndan bakma tavrn canl tutan deerlerle bir hayatiyet kazanyor. Yazgmzn ellerimize terkedilmi blmn kendi attmz ilmeklerle, kiisel zevk ve becerimizin naklaryla dokuyoruz. Hidayet denilen aydnlanma bir anda gelmiyor, kendinizi doutan sahip olduklarnzn tesinde yeniden gerekletirmek zere ta stne ta koyarak, kat kat emek vererek bunu hak etmelisiniz. Dnya hayat iinde yol alrken amellerimize ve niyetlerimize gre hakikat bize kendini ayor ve rya (topya) setiimiz malzemeye gre bir gereklik kazanyor. Bu dnyadaki yaantsnda ahiretteki hayatn bir heykeltra gibi biimlendiriyor, insan. Elindeki azck nimeti dahi yoksula, yolcuya pay ederken, yeniden ve yeniden seiliyor.

78

Tanrnn lm, ateizm gelenei ve sol


TUNCAY BRKAN

BR KARKATR: TANRI LD: ALLAH TAKSRATINI AFFETSN! Daha ok yeni bir tarihte, Malezya hkmeti 10.000 ncili, bunlarda Allah kelimesi kullanlyor, Mslmanlar rencide olur gerekesiyle toplatt. Katolik kilisesi de Allah kelimesini Hristiyan Araplarn slam daha ortada yokken de kullandklarn hatrlatarak mahkemeye bavurmu; byk olaslkla da mahkeme onlar hakl bulacak ve bu cahilce hamleden vazgeilerek zr dilenecektir, belki tazminat filan da denir. Mesele sadece bir mizah rnei olarak hatrlanr, bu hdkln btn slam alemine mal edilmemesi iin dinibtn entellekteller dil ve din tarihi ile ilgili bilgilerini devreye sokarak gerekli uyarlar filan yaparlar. in bu yan benim iin ok da ilgin deil. (Yine de Trke Kitab Mukaddeste de Allah deil Tanr ya da Rab kelimelerinin tercih edilmi olduunu hatrlatmadan gemeyeyim. Bunun da sadece filolojik gerekeleri olan bir tercih olduunu zannetmiyorum.) Ama Malezya hkmetinin bu tavrn bir tr semptomatik okumaya tabi tutmak ok daha ilgin olabilir sanki. Zira slam dnyasnda, hi deilse Anadolu topraklarnda yaayan Mslman entellektellerde yaygn olan haleti ruhiyede de bu tavrn aslnda Malezya hkmet yetkililerinin kayglaryla bir ekilde ilikili ama elbette

ok daha sofistike bir baka tezahrn grmek mmkn gibime geliyor. Kabaca her iki anlamda da kabaca yle zetlenebilecek bir tavr bu: Tanr hakikaten ld, ama Allah (h) lmez! Yani, Nietzschenin saldrd, ldn ilan ettii Tanr, Yahudi-Hristiyan geleneinin tanrsyd (bu yzden de son tahlilde hayrl bir i yapmt); slmn Allahyla uzaktan yakndan ilgisi yoktu. Bat fikriyatyla lfeti dolaysyla Cemil Meri bunu ilk telaffuz edenlerdendi bildiim kadaryla. Sonraki yllarda bu fikriyatla temas artan birok Mslman entellektel de bu tesbiti eitli nanslarla tekrarlad. Bunun en u rneini, beklenebilecei gibi, smet zel vermitir bana kalrsa. Ona baklacak olursa Nietzsche La ilahe demi, Heidegger de bunu illallah diyerek tamamlam. Fesuphanallah! deyip gemek de mmkn bu ar indirgemeci tavra, ama zelin bu iddias unu grmemizi de salad iin burada zikretmekte fayda grdm: Heidegger sahiden de Nietzscheyi Bat metafizik gelenei adl o ok sorunlu kavrama, o zc kafese kapatarak din ve ahlak kurumlarna getirdii iddetli eletiriyi tamponlam, Mslmanlarca da kabul edilebilir ve yenir yutulur hale getirmi, ilerini rahatlatm kiidir bence de (Mslman entellektel arkadalar arasnda epey tutulan bir dnr olmas bouna deil Heideggerin).

79

80

Burada uzun uzun Heidegger-Nietzsche ilikisini filan tartmaya niyetim yok, bu ii uzmanlarna brakarak unu sylemek istiyorum sadece: Nietzscheyle ba baa kaldmzda, kitaplarn okuduumuzda o tutkulu ve lmcl saldrsnn hedefinin Hristiyanln Tanrs filan deil, her trl Tektanrcln Tanrs olduunu aka grrz. (Kald ki slamn, brahimi bir din olarak Yahudilik ve Hristiyanlkla ok fazla ey paylatn herhalde kimse inkr edemez.) Bunu grmemek iin ar doz Heideggere maruz kalmak gerekir belki sahiden de ama bu sadece felsefeye zel merak olanlar iin geerli olabilecek bir tesbit. Asl etken slami evrelerde ok yaygn olan kastl yanl okuma ya da ideolojik okuma bana kalrsa: slam (hem de onca Said okunmasna ramen) Batnn dna ya da karsna atan arkiyat gelenei tersinden yeniden reterek Batdan gelen her trl radikal toplumsal eletiriyi sadece onlara ynelik olduu zannyla cokuyla desteklerken bizi otomatikman bu eletiriden vareste tutan bir okuma tarz bu. Kulaklara biraz eski moda gelebilecek bu ideoloji terimi, slami evrelerin Nietzche dahil btn Batl avangard dnrleri ve postmodernizm denen fenomenin eitli ynlerini kullanm tarzlarn anlamak iin vazgeilmez nemde. Tanrnn lm tabiri, aslnda epeydir, Nietzschenin ykledii anlam ok daha geniletilerek, en bata dinin sunduu olmak zere her trl metafizik garantinin ve kaotik anlamlar oulluunu hiyerarik bir dzene sokacak her trl ana gsterenin (Tanr, Devlet, Bilim, Tarih, eref-i mahlukat olarak nsan vs.) ortadan kalkmasn ve insan teklerinin bu katksz olumsallk ortamnda yaad hissiyat, hem youn bir endie ve kayp hissini hem de mthi bir zgrlemeyi beraberinde getiren karmak hissiyat (belki zgrlyle ne yapacan bilememek denebilir btn bu karmaaya. Hani Nietzsche yekten sorar ya insan gck ederek: zgr m olmak istiyorsun, aferin de, neye zgr olacaksn, ne yapmak iin?) nitelemek iin kullanlan bir terim. Ama Mslman entelijansiyamzn Nietzsche ve postmodern sevgisinin bu tr alaca-bulaca hissiyatlarla hibir alakas yoktur: len sade-

ce en byk rakip Hristiyanln Tanrsdr, ama endieye mahal yoktur: Allahn garantrl ilelebet srecektir elbet. Ama bu esnada, -tpk Byk Anlatlarn sonunun ilanyla birlikte esasen Marksizmin tarihin plne atlmasnn iyi olduu gibi- asl byk put Bilime tannan ayrcalkl statnn ortadan kalkmas iyi olmutur tabii (doal alanda her trl hiyerarik ve teleolojik dzen fikrini ykp insann ortaya kn bile olumsal bir fenomen haline getiren o evrim de sama sapan bir teoriden ibaretti zaten!). zetle u Tanrnn lm laflaryla biraz kafa kartran postmodernizm bu gibi cruflarndan arndrldnda karlmas gereken sonu da u eyden ibarettir: 1. Yahudi-Hristiyanlk geleneinin ve Tanrsnn ii bitmitir. Ama bu gelenein enkazn eeleyen Heidegger, Derrida, Levinas vs. hl Mslmanlarn da ie yarayabilecek eyler sylemektedir. 2. Marksizm ilerlemeci ve modernist bir ideolojiden baka bir ey olmad iin lmtr. (Buradan siyasi polemiklerde ok ie yarayabilecek, ne id pek de belli olmayan modernist etiketi imal edilir.) 3. Destursuz evrim ya da bilim lafn azna almaya veya slam eletirmeye cret eden herkese (mutlaka mstehzi bir dudak bkme eliinde ve adeta salak dercesine bir tonlamayla) Pozitivist! denmelidir. SOLA GELNCE: ATEST DEL, LAK Zihinler zerinde verilmekte olan siyasi hegemonya mcadelesinde mevzi kazanmakta olan enteresan bir slami-liberal cephe ittifaknn, dini eletirmeye cret eden herkese kolayca, balamna gre pozitivist veya anti-demokrat, modernist etiketini yaptrmaya balad, darbecilerin ekmeine ya sren demokrasi dmanlar muamelesini layk grd bir kltrel ortamda yayoruz hakikaten de. Bir yandan da, hayatta en hakiki mrit ilimdir, fendir dsturuna iman etmi, dini yeterince aydnlanmamln rn, dindarlar da son kertede kandrlm budalalar olarak, hatta bazen dman olarak gren gerekten pozitivist, Kemalist zihniyet varln srdrmekle birlikte etkisini gittike yitiriyor ve bu da hayflanlacak bir ey deil elbet-

te. Ama bu iki pozisyonu da ahlaken savunulamaz bulan, dini ok gl bir zgrszlk kayna olarak grseler de dindarlara dman filan da olmayan, onlarn maruz kald ve kalabilecei her trl baskya samimiyetle kar durabilecek, yani dinin yksel(til)ii karsnda darbecilerden deil vicdandan ve zgr dncenin eletirelliinden medet uman kesimin sanld kadar az olmadn hatrlamakta ve tekrar tekrar hatrlatmakta fayda var. Evet, tarihsel olarak ounlukla kendini solda tarif eden insanlar oluturuyor bu kesimi genellikle. Bu da artc deil, zira sol tanm din zerinden yaplan bir tanm deildir bilindii zere, aksine sol din gibi (ya da kiinin ait olduu kavim gibi, cinsiyet gibi) verili kimliklerin siyasi bir kimliin zemini haline getirilmesine kar kar. O yzden sol, kiilerin dindar ya da dinsiz olmas (veya u ya da bu kavimden olmas, erkek ya da kadn olmas vs.) karsnda ntrdr. stisnasz herkes iin eitlikzgrlk (Balibarn egalibertsi) ve adalet talep eder ve byk dnr Rancierein hep vurgulad gibi, herkesi bunlarn mcadelesini btn bu verili kimliklerinin dnda ortaklaabilecekleri baka bir ad (mesela proleter tam da byle bir add) altnda vermeye arr. Yani gerekten laik bir konumdur, deist ya da ateist bir konum deil. nk sol bilir ki nasl Mslmanlar, hristiyanlar homojen bir kitle deilse, dinsizler de deil. Sosyalisti var, liberali var, pozitivisti var, anaristi var, otorite sevdals var. Siyasi olarak son derece gerici ve baskc rejimleri (ki bazlar resmen dinsizdi de) cokuyla desteklemi epey bir tutucu, otoriter ateist de grlmtr tarihte. Dinsizlik otomatikman zgrlklkle eitlenemez; lkemizde bir kesimin srekli yapt gibi; ama pozitivizmle ve dini aklszlk olarak kodlayp dindar insanlara kar otoriter bir tavr taknp onlara tepeden bakmakla, onlar dmanlatrmakla, hele hele ahlakszlkla hibir ekilde eitlenemez; giderek genileyen bir baka kesim de bunu yapmakta batan beri sylediimiz gibi. Gnmz siyasal ortamnda sol bir siyasetin grevi ateizm propagandas filan yapmak deil, dinsizlere de dindarlara da ynelik olarak bu ikili hatrlatma ilevini srekli yerine getirmek, btn inan

sahipleriyle olduu gibi dindar ve dinsiz bireylerle saygl, adil ve hakkaniyetli, toplumsal hayat dinsel ve muhafazakr kodlara gre tanzim etmeyi vazeden bir kurum olarak her trl dinle eletirel, ama din ideolojisiyle, yani siyasal kimliin zemini haline getirilen dinle antagonistik bir iliki kurmak olmaldr. Ayrca nasl dindar bireylerin kendi din inanlarn (hem de devlet destekli olarak) tebli etme ve inanlarna gre yaama haklar varsa, ateist bireylerin de bu hakk olduunu srarla vurgulamaldr. Oysa Trkiyede laik devlet herkesin bildii gibi sadece belli bir dinin belli bir mezhebinin tebli edilmesine izin verirken (o dinin kiinin hayatna ne lde yanstlacana da yine laik devlet karar verir ama), dier mezheplere ve dinlere bu hak yalnzca gstermelik olarak tannmtr, yani bizatihi devlet, din konusunda aktif bir taraf alarak dini siyasiletirmitir; ki bu da toplumun eitli kesimlerince hakl olarak sk sk eletiri ve protesto konusu edilmitir. Ama ateistlerin byle bir hakk bile olduu sadece devlet tarafndan deil toplumun byk ounluu tarafndan da iddetle reddedilir, hatta solun nemli bir kesimi bile imdi sras deil yaklamn rahata benimsemektedir. O yzden yaznn sonraki blmnde adna sol dediim ideal kurgu adna deil (evet solda olandan ok, olmas gerekeni betimlediim iin ideal bir kurgu elbette bu anlattklarm. Bu eletiri diye getirilmesin diye altn izerek sylyorum. Yoksa ortodoks Marksizm-Leninizmin ve reel sosyalizmin dini kolayca kurtulunabilecek bir styapdan ibaret gren tavrnn yol at insani felaketler herkesin hatrnda; bu yaklamn birok corafyada solu siyaseten etkisiz kalmaya mahkum ettii de biliniyor), bir ateist olarak kendi adma konumak istiyorum. ATEZMN ALTERNATF MANEVYATI ncelikle bir dizi yalandan kurtulmakla balamak lazm ie: Ateizm pozitivizmden ibaret deildir; ateizm ahlaksz, maneviyatsz kalmak demek deildir; ateistlerin lm, ac, trajedi, aknlk ihtiyac, zgrlk, zorunluluk ve olumsallk, Bakasna bamllk gibi konularda syleyebilecekleri ok ey vardr ve bu syledikleri dinlerin

81

82

sylediklerinden daha anlamldr. (Bir de dindarlarn pek sevdii bir baka karikatre itiraz etmek gerek belki geerken: Ateistler manevi bolua dm, bo yere huzur aramakta olan insanlar filan deildir, baka insanlara kar ahlaki ve siyasi sorumluluklarn elinden geldiince yerine getirmekte, hayatn sunduu hazlardan mmkn olduunca yararlanmakta olmann bilinciyle mutlu ve huzurlu bir hayat sren ateistler de olabilir: Hzn, keder, sknt, ac, zaman zaman her eyin anlamsz ve nemsiz gelmesi ise insan olma hasebiyle ister dindar olalm, ister dinsiz hepimizin yaad hisler zaten.) Ateizm geleneinin en byk temsilcileri pozitivist filan olmak yle dursun aksine dini ve Tanr kavramn derin manevi ve ahlaki saiklerle eletirmilerdir. (Metisten getiimiz aylarda kan ajanda bu konuda iyi bir fikir verebilir: Orada Spinozadan Emma Goldmanna, Lichtenbergden Nietzsche ve Einsteina manevi enerjileri son derece yksek dnrlerin ve Dostoyevski, Pavese, Bilge Karasu, Bunuel gibi vicdan ve ahlak vurgusu ok gl edebiyat ve sanatlarn eletirilerine yer vermeye almtk.) Bu insanlar Tanr kavramn, tam da ahlaken iyi olan tevik etmek iin cennet-cehennem gibi dl ve ceza kategorilerini devreye soktuu iin ve bunun da bir ahlakszlk olduunu dndkleri iin eletirmilerdir ncelikle. Gcnn her eye yettii sylenen bir Tanrnn bunca ktlk ve zulme seyirci kalmasn ve insanlardan her eyden nce kendisine itaat etmelerini ve tapmalarn talep etmesini kyasya eletirmilerdir. Tanry insana ok fazla benzemekle itham etmilerdir. Btn tektanrl dinlerin kadnlara layk grd ikinci snf konumu infialle karlamlar; insanlk tarihinin belli bir dnemine ve belli bir corafyaya zg kurumlar (mesela klelik) ve uygulamalarn ortadan kalkabileceini, baka yerlerde zaten hi olmayabileceini bile hesaba katamam bir Tanr fikri karsnda hayret beyan etmilerdir. Yine bu dinlerin hayatn her alann, hem de ahlaken hi de anlaml saylamayacak bir dolu alann bile kat kurallara balayarak, ahlaki bir zne olmann temel art olan zerklik ve zgrl ortadan kaldrdklarn gstermilerdir. Dinlerin, ha-

yat yaamaya deer klan rastlantya ve olumsalla (bir ara buna zorunsuzluk denmiti, aslnda daha iyi bir karlk) hi yer brakmayacak lde determinist olan hayat tasavvurlarn eletirmilerdir. yiyle ktnn her zaman zaten nceden net izgilerle birbirinden ayrlm olduu fikrinin, insan vicdann devred braktn ileri srmlerdir. Yani zetle ateizm her zaman esasen ahlaki ve manevi bir itiraz olmutur aslnda. (Bilimin evrimle ve insann prehistoryasyla ilgili bulgular ancak 20. yzylda ateistlerce kullanlmaya balanmtr ki evrenin ve hayatn kkenine dair bilimin syledii eyler dinin sylediklerinden ok daha akla yatkn olmakla kalmaz, ok daha hayranlk uyandrc ve insan denen marur mahluka ok daha tevazu telkin edici niteliktedir de. Ayrca bilime yaplan her trl bavuru otomatikman pozitivizm anlamna gelmez. Bilim insanlarnn bilim retme sreci de rettii bilgilere yaklam tarz da gayet kesif bir maneviyatla yorulmu olabilmektedir bana kalrsa; Einstein dnmek bile yeterli. Ayn ey elbette sanat ve sanatlar iin de geerlidir. Hatta Lawrence Durrelln skenderiye Drtlsnde Pursewarden karakterine sylettii gibi, din sanatn ar derecede yozlam biiminden baka bir ey deildir bile denebilir. Dinin bu iki alternatif maneviyat kaynan, bu iki aknlk aray tarzn srekli denetlemek ve kendisine tabi klmak istemi olmas bouna deildir.) zetle unu der ateizm: Ahlak sadece dinle mmkn olan bir ey deildir, ahlk dinden ve Tanrnn icadndan nce de vard sonra da var olacaktr; din ahlakn en temel belirleyeni olan vicdan ar otomatie balayan, nceden belirlenmi kodlarn iinde kontrol ve bask altnda tutmaya alan ve bu yzden de tarih boyu milyonlarca insann katledilmesi dahil her trl vicdanszla cevaz da verebilmi bir kurumdur. O yzden de insanln tarihin belli dnemlerinde son derece ilerici ve zgrletirici ilevler de grebilmi olan ama sekler iktidarlarla her zaman son derece sk fk olmas hasebiyle baskc ve zgrlk dman yan galebe alm ve milyonlarca insann hayatn karartm bu kurumdan kurtulmas son derece hayrl bir gelime olacaktr.

YNE SOL:OLUMSUZLAMA, AKINLIK, ATEOLOJ Hayrl olacaktr olmasna ama Marxn mirasna tarihsel materyalizm geleneinin dnda kalmay tercih ederek sahip kma gibi yaratc ve eletirel bir tavr gelitirdii iin ok daha fazla okunmas gereken ama maalesef memleketimizde yeterli ilgiyi grdn syleyemeyeceimiz Karataninin net bir biimde gsterdii gibi, din basit bir styap kurumundan filan ibaret olmad gibi, tarih boyunca grlen temel mbadele tarzndan (Sermaye-Ulus-Devletin temelindeki mbadele tarzndan) kkten farkl ve bunlarn olumsuzlanmasn temsil eden (ve her trl sol hareketin de iinde yer ald ve hibir zaman btnyle gereklik kazanmam) mbadele tarznn temel bileenlerinden biri olagelmi olduu iin daha ok uzun bir zaman bizlerle birlikte olaca aktr. Karatani tarihsel yknden arndrmak iin buna X adn veriyor, ama kastettii eyi anlamak iin alternatif olarak topyac gelenek, olumsuzlama gelenei, gndelik hayat kafesini ama, aknlk arama gelenei gibi isimler dnlebilir bana kalrsa. Byle baktmzda da dinin, zellikle de kurumsallap tahakkm arac haline gelmi dinlerin olumsuzlama enerjisinin yenilenmesi olarak grlebilecek heterodoks dinlerin, tarih boyunca bu gelenein balca taycs olduunu ve bu bakmdan sol gelenekle akraba olduklarn grmemek mmkn deildir. Dinler insanlarn btn o tahakkm ilikileriyle, kar hesaplaryla ve gndelik olann bouculuuyla dolu verili hayat olumsuzlayp amaya ynelik temel manevi ihtiyacn tarih boyunca karlam olduklar iindir ki neden olabildikleri, ortak olabildikleri onca katliama ve vicdanszla ramen, Tanr fikrinin ierdii bariz elikilere, ald onca yaraya ramen bugn hl ayaktadrlar. Bunu anlamadan ve bu ihtiyac dikkate almadan yaplacak her trl din eletirisi etkisiz kalmaya mahkumdur. Demek ki kendisini ateist olarak adlandran solcularn grevi zaten hep yapageldikleri verili hayat olumsuzlama ve baka

trl olabilire, hatta zaman zaman imknsza iaret etme, tahakkm ilikilerine her yerde koulsuz olarak kar kma mesaisini srdrmenin yan sra, sz konusu ihtiyaca cevap vermenin alternatif ve yaratc yollarn aramak, sizi bir tanrnn yarattna inanmadnz zaman da dnya ve hayatn byleyici, artc ve deerli olabileceine insanlar inandrmak, bu skc ve baskc gndelik hayattan kurtulmann sanat ve bilim (pozitivistlerin tasavvurundaki gibi tek bilgi kanal bilim olduu iin deil, hangi alanda olursa olsun kendimize ve evrene dair sahici bilgiye ve hakikate ulama aray her zaman devrimci olduu iin) gibi alternatif yollarna herkesin ulaabilmesini salayacak politikalar dnp hayata geirmektir. Bu bakmdan din geleneine hem ieriden hem dardan (Ricoeurn adlandrmasyla hem olumlayc hem de olumsuzlayc bir yorumbilgisi gelitererek) bakp buradan kurtarlabilecek malzemeyle zgrlk ve kardelik arayn, Blochun Umut lkesi dedii eyi zenginletirecek bir tr ateist teolojinin, bir ateolojinin gelitirilmesi de ok nemli olacaktr (bu dergide bir zamandr sren tartmada kullanlan Sol lahiyat terimi yerine ben bir ateist olarak Mark Taylorn nerdii bu adlandrmay tercih ediyorum). Batda 20. yzyl balarnda ve ortalarnda ksmen Benjamin, ama esas Ernst Bloch, son dnemlerde Derrida, Badiou, Zizek, Eagleton, Santner, Kovel gibi isimler bunu Yahudi-Hristiyan geleneiyle ilikili olarak yapmaya almlard, alyorlar. (Ama baka bir yerde de belirttiim gibi, Kovel hari bu sonuncular sk sk eletirel ve sekler mesafelerini kaybedip adeta bir Hristiyanlk apolojisi yazabilecek hale gelebiliyorlar.) Bizde de ateist solcularn slam geleneiyle ilgili cahillikten kurtulup bu arayn (elbette daha eletirel) bir muadilini gerekletirmeleri, bu arada da lm, ac, ahlak, sorumluluk konusunda kendi szlerini edebilmeleri hayat nem tayor. Birikimdeki yazlar bu konuda iyi bir balang olur umarm.

83

zgrln teolojiklemesi mi? Teolojinin zgrlemesi mi?


GRKEM ZZMRL
Snf mcadelesine karmadm. Marx da karmad. Snf mcadelesiyle karlamak da istemezdim. Vatikan veya Petionville tepelerini [Haitide zenginlerin yaad lks semtler] terk etmemi biri iin bu mmkn de olabilir. Ama Port-au-Prince sokaklarnda snf mcadelesiyle kim karlamad? O bir tartma konusu deil, fakat bir olgu, somut bir gerekliktir.* Jean-Bertrand Aristide (Haitili devlet bakan, zgrlk teologu) Senin hastaln kendi iindedir, sen bilmezsin; ilacn da kendi iindedir, ama sen grmezsin.** Hz. Ali

Sosyalizm ve din birok corafyada stratejik ittifaklar ierisinde bulundu. Reel-politik gerei yaplan bu ittifaklarn temelinde minimum ortak payday bularak amaca ulalana kadar birlikte almak vard. Sonrasnda ise, hareket baarszlk ile sonulanmadysa tabii ki, kim glyse o kazansn mantnn getirdii gayet sac1 bir iktidar birbirinden alma mcadele ierisine girmek geliyordu. rnein ran Devriminin ardndan TUDEHin tasfiyesi bu duruma rnek olarak verilebilecek en genel-geer rneklerden birisi. Fakat tm bu karamsar perspektifin yan sra dinler ile sosyalizmin bulumas son derece solcuda olabildi. Latin Amerikadaki zgrlk Teolojisi2
(*) Michael Lwy, Marksizm ve Din, ev. rfan Cre, Belge Yaynlar, stanbul 1996 (1. bask), s. 13. (**) Ali eriati, Marksizm ve Dier Bat Dnceleri, ev. Fatih Selim, Bir Yaynclk, stanbul 1988 (4. bask), s. 66. 1 Bilindii gibi sol, iktidar ve tahakkm ilikilerini paylamay amalamaz. Zira bunu amalyorsa ne kadar sol olduu sorgulanmaldr. Solun esas amac tm bu ilikiler an yok etmektir. Bu noktada buna kart olann, yani iktidarn paylamnn ve tahakkmn yeniden ama farkl ellerde retimi kavgas sa bir kavgadr. Sa kelimesi ile bu ereve kastedilmeye allmaktadr. 2 Liberation Theology terimi Trkeye hem Kurtulu Teolojisi hem de zgrlk Teolojisi olarak evrildi. Bu yazda, tpk Mahmut Aydn gibi, kurtulu kelimesi daha ok dini kavram setleriyle kurulmu bir alg yaratt iin ve dier yandan da yaznn sol bir din anlay olabilir mi? sorusuna cevap arama niyetinde tezahr eden karakterinden tr zgrlk Teolojisi evirisini yeliyorum.

akmnn, u an olduka geri ekilmi olmakla beraber ok nemli kazanmlarn olduu bu solcu deneyimlerden biri olduu sylenebilir. Latin Amerikada yaananlar Trkiye sol kltr ierisinde her zaman byk yer tuttu. THKO, THKP-C vb. sol rgtlerin teorik referanslar dnldnde Marighella ile beraber Fokoculuk ve dier gerilla taktikleri gibi asker yntemler merakla izlendi. stne stlk bu yntemler maalesef Trkiyeye birebir uygulanabilir modeller olarak grld. Oysa Latin Amerika her dnemde Trkiyeden farkl bir konjonktre sahip ve insann direnmemek iin neredeyse bir sebebinin olmad blgelerden birisi. Bu noktada sorun, dinin Latin Amerikada halk basklayan bir ara m, yoksa tam tersine yeniden retilen bir direni iin motivasyon mu(ydu) olarak okunaca zerinde gzkyor. zgrlk Teolojisi zerine pek yazlp izilen bir konu deil. Bu akmn akademik tartmalar iin akademik bir sylem deil, Hristiyan syleminin pratik yaama aktarlmasn ngren bir kilise teolojisi olmas3 gerei kukusuz bir kenarda. Fakat te yandan sorulabilecek bir dier soru, Hristiyan syleminin pratik yaama aktarlmas ile beraber pratik yaamn Hristiyan syle3 Mahmut Aydn, 2003. zgrlk Teolojisinin slami zdmleri. Tezkire, no 31-32: 138-139.

84

mine aktarlmas da zgrlk teologlarnn kaygs deil miydi? Kald ki; sz konusu Hristiyanln hangi dnem Hristiyanl olduunu da yaznn ilerleyen blmnde amaya alacam. ZGRLK TEOLOJSN YARATAN ZEMN zgrlk Teolojisinin oluturduu tarihsel zemin aslnda klasik bir tartmaya dayanyor. Latin Amerika lkeleri feodal mi, yoksa smrge dnemlerinin ardndan ortaya kan zgl durumdan dolay aslnda yar baml ve azgelimi kapitalist lkeler mi? Bu sorunun nemi aikr. Trkiyedeki Milli Demokratik Devrim-Sosyalist Devrim anlamazlnn hikyesini ve Trkiye solunun bana neler atn bir an dnelim. u anki iler acs sol sanyorum o gnlerin bize miras. Konumuza dnmek gerekirse, bilindii gibi cevap devrimci stratejiyi ya sosyalizme kilitleyecek ya da gelimi bir kapitalizme. Ezcmle, zgrlk teologlarnn anti-kapitalist bir izgide sosyalizmi setikleridir.4 Milli burjuvazi yaratarak onun devrimciliinde medet aramayan, anti-kapitalist bir sosyalizmin neden seildiini konuyu anlalr klmak adna ksaca aklayalm. Latin Amerika corafyas Avrupann feodal dzeni gibi bir tarihsel aamay kendi toplumsal ve tarihsel koullar gerei yaamamtr. Latin Amerikadaki yoksulluk ve eitsizlik, bu corafyann smrge niteliiyle ilikilidir. Milli bir burjuvazinin olumas imknszdr. Kreselleen dnyada, burjuvazi ancak finanskapitale organik balarla dorudan iliik komprador burjuvazi olabilir. Yani ilerleyen srete yar-smrge ya da baml olarak tanmlanan Latin Amerikann, dnya-sistem bir anlayla, kapitalist sistem ierisinde gelimesi olanakszdr. Eitlik mcadelesi anti-kapitalist olmak zorundadr.5
4 Latin Amerika zerine byle bir tartma bu yaznn kapsam dnda. Fakat ksa bir bilgi sahibi olmak adna bkz: Andre Gunder Frank, Lmpen Burjuvazi Lmpen Geliim, ev. A. Ylmaz, Gkkua Basn Yayn, stanbul 1995 (1. Bask.). Latin Amerika solunun ksa bir tarihi iin bkz: Michael Lwy, Latin Amerika Marksizmi, ev. rfan Cre, Belge Yaynlar, stanbul 1998 (1. Bask). 5 Dnya-sistemci yaklamn hakl eletirilerinin ya da Michael Lwy tarafndan da belirtilen Latin Amerika hareketlerinin yerli egzotizmine saplanma riskinin (ki gnmzde de

zgrlk Teolojisi akmnn byle sol bir raya oturmasnn sebebini; klasik, ortak dmana kar birlikte hareket etme kararn veren bir hareket olmamasnda aramak gerekir. ran rneindeki gibi aha kar ortak mcadele veren komnistler ile Humeyni taraftarlar birliinden te, yani dinin bir yntem olarak kabul edilerek dinsel bir topyann kurulmasndan ok, tarihsel materyalizmin ve snf mcadelesinin bir yntem olarak kabul edilmesi sz konusudur. Hadi biraz iddial olalm: Latin Amerikada zgrlk Teolojisi ile din Marksistlemi ve tm anlam dnyasn Marksist aralarla donatmtr. Kuno Fsselin belirttii gibi zgrlk teologlar, ateizme deil, zamanmzn putu haline gelmi pazar ekonomisi, giriim zgrl ve ulusal gvenlik gibi insann yabanclamasnn sebeplerine ykc eletiriler yneltmektedir.6 Peki, bunun sebebi nedir? Kurumsallam Hristiyanln saray Vatikan tarafndan, Kardinal Ratzingerin azyla, Hristiyanln yoksullar kilisesini, snf mcadelesi ve Marksist yntemleri kabullenmekle yoldan kartan bu szde bilimsel akmn sapkn ilan edilmesine karn Katolik tutuculuu ile mehur Latin Amerikada kitleler nasl harekete geebildi? Bu sorularn cevaplar aslnda ok byl ve etkileyici olacakm gibi duruyor; ama deil. Tek bir kelimeye indirgemek gerekirse yoksulluk diyebiliriz. Yani dnyadaki tm gerek devrimlerin sebebi olan esas byl szck. Ekonomizm tabii ki ld; fakat u an bile insanlarn fakirletike devrimcilemesi, zenginletike devrimcilemelerinden daha yksek bir ihtimal. Latin Amerikada da olan buydu. Lwynin sralad gibi dzenli retim sisteminin dna atlm isizler, yarisizler, mevsimlik iiler, sokak satclar, marjinal tabakalar, fahieler vb. gruplardan oluan geni kitleler, Stalinizmin ve ulusal burjuvaziyle ortak bir aamal devrim ile kalknma anlaynn son derece etkili(!) sonularndan hayal krklzellikle Bolivya deneyiminde bu eletiriler sk sk yneltilmekte) varl aikrdr. Fakat Latin Amerikann zellikle Stalinle egemen olan aamal devrim anlayndan koparak sosyalist bir raya oturmas kendi zgn zmlerini retebilmesinden ileri gelmitir. Doruluu ya da yanllndan te sz konusu olan u aamada realitedir. 6 Lwy, a.g.e., s. 129.

85

na uradlar. Bunun sonucunda da kurtulularnn kendi i dinamiklerinde ve belki de yoksullua nefret kusmay baaran Tanrlarnda olduunu grdler. Bu ise hem aadan halk hareketlerinin yansmalar hem de Latin Amerika teologlarnn 1960lar sonu ile beraber yoksullarn mcadelesine eklemlenmeleri ile kotarld. Papazlar ii snf semtlerinde grdkleri ve yaadklar dolaysyla radikalletiler ve daha sonra toplumsal analizlerinde olduu gibi teolojik grlerinde de sola karar kldlar.7 Bu 1960l yllarnda balarnda ortaya kan Kba Devrimi vb. etkenler altndaki Katolik sol akmn sosyalizme kaymas ile de taban bulmaya balad. te yandan sosyalistler ile inananlar arasndaki gvenilir olmayan mttefiklik algs ve Antik Yunan idealizminden devralnan maddi dnya-ruhani dnya ikilii, biraz da ironik bir ifadeyle, inananlarn da yeryznde cennet arzusuna kavumalar ile ykld. Sandinist devrim rneinde grld gibi sosyalizm ortak hedef haline geldi. Yani esas sebep, dnya zerinde adaletsizlik, eitsizlik, zulm olduu konusunda hemfikir olan sosyalistlerin ve en azndan bir ksm Hristiyanlarn sorunun kayna olarak zel mlkiyet, adil olmayan toprak dalm, piyasa, kurumsallam din ve faist devlet basklar olduunu kabul etme paydasnda anlam olmalaryd. Bu alg ile mcadeleye girien birok papaz ve Cizvit gerilla yntemini benimseyerek silahland ya da mcadelesini kilisesinden srdrmeye devam etti. Fakat birou ldrld.8 Tabii ki bu arada, 1956 ylnda, SSCBde nl 20. Kongre gerekleti ve Destalinizasyon dnemi balad. Bu sayede Stalinin ya bizdensin ya onlardan diye zetlenebilecek Sovyet uydular yaratma amal d politikas da bar iinde birlikte yaama anlay ile beraber komnist partilerin kendi inisiyatiflerini ksmen de olsa ele alma7 Brian H. Smithten alntlayan Lwy, a.g.e., s. 54. 8 Kolombiyal Domingo Lain (1974), Nikaragual Gaspar Garcia Laviana (1978), Brezilyal cizvit Joao Bosco Penido Burnier (1976), Salvadorlu cizvit Rutilio Grande (1977), Monsignore Oscar Romero (1980) katledilen rahipler ve cizvitlerden bazlar. Esas dikkat ekmek istediim nokta; farkl kkenlerden rahiplerin Latin Amerikann her blgesinde etkili olabilmi olmas.

86

lar srecini paralel olarak getirdi. zellikle Kba Devriminin zgn karakteri ile beraber Latin Amerika halklarnn kendilerine dn sreci yle ya da byle hzland. Bahsi daha nce de geen milli demokratik devrim anlaynn bir kenara itilmesi, burjuvazinin bamllk teorisi (dependency theory) sonucu byk tekellerle olan organik bann ifa edilmesi ve kuzey-gney ekseninde okunan yeni d politika, ezilenlerin Lwynin deyimiyle gizli, bastrlm ama inanlmaz lde inat geleneini ortaya kard. Bu noktada kendisini SSCB, in ya da Arnavutluk ayrmalarndan syrmay baaran bir takm Latin Amerika komnistleri de zgrlk Teolojisine devrimci bir rol biti. Bu klasik din halkn afyonudur syleminin artk btnyle okunmasnn; yani din, bask altndaki yaratn i geirmesi, ta yrekli bir dnyann duygusu ve ruhsuz koullarn ruhudur, din halkn afyonudur. olarak tamamlanmasnn habercisidir. Bunun yannda, zgrlk teologlarnn Marksist gelenek ierisinde Ernst Blocha ayr bir deer bimeleri de tesadf deildir. Reel imknn lleri iinde, reel mm-

TURGUT YKSEL

kn olann, reel olarak henz gereklememi bulunann (bunun dndaki her ey salt kanaatin dknts ve soytar cennetidir), olumlu Olua revan olmas9 iin Marksist olan Blochla, eitliki bir Hristiyann birleebilecei birok ortak nokta bulunmaktadr. Bahsettiim hat buna benzer bir sol din anlaydr. Stratejik bir ittifak deil. Fakat bunun yan sra Blochvari bir ekilde sadece gelecee dnerek deil; hem gemiteki eitliki tecrbeleri hatrlayarak, hem de gemiteki olumsuz hatralardan ders kartarak...10 nk Hristiyanln ana unsuru, bir kurucuyu sahiplenen her din gibi, bellektir.11 (vurgu orijinalinde) Bir sosyalist ile bir dindarn bulumas ancak ve ancak gemi ve gelecein sentezlendii bir topyann inasndan gemektedir. Hristiyanln kurumsallam haline karlk ilk Hristiyanlarn ekmein blnmesine yaptklar vurgu ve sosyalizmin eitliki gemiinin birletirilmesi ile yaratlacak yeni bir alternatif dnceden sz etmekteyim. Bu adan zaten artc olmayan bir ekilde zgrlk teologlar sk sk ilk Hristiyanlara, onun belleini yaratan ritellere ve saya bavurmulardr. Dier yandan bu benzerlik, Ali eriatinin tevhid anlay12 ile Aziz Pavlusun belirttii gibi her imanlnn vaftiz kutsamas yoluyla Mesihle mistik birletirmeyi gerekletirmesinde de grlr.13 Yani insanlar ne kadar Tanrya yaknlarsa ve onunla bir olursa, o kadar devrimci ve eitliki olmaktadr.
9 Ernst Bloch, Umut lkesi, ev. Tanl Bora, letiim Yaynlar, stanbul 2007 (1. bask), s. 36. 10 Trkiye zelinde sosyalistlere din, daha dorusu dinsizlikleri, zerinden defalarca hunharca saldrld. Gnlk yaamda birok alanda inanszlar hl dlanmakta ve anormal ilan edilmekte. Demek istediim byle gnlk olumsuz hatralar hatrdan karmamak lazm. nk bunda hem sosyalistlerin hem de sosyalistlere saldranlarn pay bulunmakta. te yandan Madmak, orum, Mara katliam gibi olaylar doal olarak olumsuz bir hatra deil; vahet, felaket olarak niteliyorum. O olaylar gerekletirenler kendi politize olma yntemlerini oktan korkun bir ekilde semi durumdalar ve yaznn tamamen kapsam dndalar. 11 Mircea Eliade, Dinsel nanlar ve Dnceler Tarihi, cilt 2, ev. Ali Berktay, Kabalc Yaynevi, stanbul 2009 (2. Bask), s. 386. 12 Ali eriati incelemesinin de yer ald bir sol ilahiyat yazs iin; bkz: Dilek Zaptolu, 2009. Tanrya Aadakilerin Penceresinden Bakmak, Birikim, no 244-245: 56-71. 13 Eliade, a.g.e., s. 395.

SOSYALZM YENDEN RETLMEL. PEK YA DN? slamn kreselleme karsnda bir g olarak ortaya kt ve sol hareketlerin bir ekim gc yaratamayarak kaybettii alt snflar kendi safna ekmeyi baard bir dnya ile kar karyayz. te yandan bu yeni-slamn, neo-liberalizmin yarats Yeni Dnya Dzeni karsnda pek de bir yenilii yok. Ayrca bu yeni biim eitlik, zgrlk gibi taleplerden ok kapitalizmin styapsal bir takm greneklerine kar k ile sylemini retmekte ve en fazlasndan Bat emperyalizmine kar olmak zerine kurulu. Bu olumsuz konjonktrde, zgrlk Teolojisi gibi bir akm Trkiyede mmkn olabilir mi? Bu bir tarihi simlasyon sorusu gibi dursa da aslnda yle olmadn dnyorum. Muhafazakrlamann14 git gide artt bir toplumda yeni bir sol perspektifin yaratlmas, ancak bu muhafazakrln anlalmas ve deitirilebilmesi ile mmkn olabilir. Bu adan, hayalci de olmadan, Mehmet Bekarolu gibi isimlerde rneini grdmz eitlik vurgusu yapan ve kapitalizme meydan okuyan bir slam algsnn Trkiyede solla birlikte hareket etmesi; sosyalistlerin ve dindarlarn Luis Carrionnun deyimiyle companeros, yani btn bir yolu birlikte yryenler-yoldalar haline gelmesi15 mmkn olabilir mi? Sorunun cevabnn mulkl u an iin tek umudumuz. En azndan net bir hayr yerine bizi dnmeye davet eden bir yn var. Kapitalizmi insan hrsnn kresel ekonomik ve siyasal bir sisteme dntrlmesi16 olarak gren bir slami akmn sosyalizmi hedeflemesi mmkn m? Kapitalizme moral deerler ile kar kmak bir ne14 Tabii ki bu muhafazakrlama, ulusalc evrelerin dile getirdii gibi, eriat iin git gide karanl yaratacak kitlelere dnen bir halk imgelemine ait deil. Anadolu corafyas her zaman dindard; fakat bu topraklar hibir zaman eriat ynetimi grmedi. Osmanlda erri hukukun varl rfi hukukun olmad yanlsamasna dmemize yol amamal. Muhafazakrlamadan kastm; dindar, milliyetisi, ulusalcs ile piyasay, mlkiyeti kutsayan; te yandan tamamen kendi anlam dnyasn merkeze alarak kapitalizmin o nl dinamikleri ile kendi duraanl arasnda elikiye den ne olduu belirsiz bir sre. 15 Lwy, a.g.e., s. 87. 16 Mehmet Bekarolu, 2009. Eitlik ve Adalet zerinden Birlik, Doudan, no 10: 68.

87

88

vi ilkel bir zgrlk Teolojisi olarak kabul edilebilir mi? Tabii ki birebir rtmeden bahsetmiyorum. Tpk Latin Amerikada olduu gibi kitleleri harekete geiren ve yntemini snf mcadelesi, sonunu ise devrim olarak belirleyebilecek radikalizme sahip bir hareketin balang aamas olabilir mi sorusundan sz ediyorum. Bu adan benzerliklere ve farkllklara dikkat etmek lazm. Yoksulluk, marjinal gruplar, toprak reformu sorunu, adaletsizlik, eitsizlik dnyann her yerinde benzer sorunlar. Kapitalizmin farkl versiyonlar olduu gerei ise ortada. te yandan Trkiyede milli burjuvazinin geni cephe anlay ierisinde bir demokratik devrim aktr olarak okunmas hl egemen. Latin Amerikadaki gibi d tekellerle bal yar-smrge bir kapitalizm okumas da yaplabilirse de, Trkiyede hl insan haklar, demokratikleme vb. gerekelerle milli burjuvaziye sol bir deer bime ve destekleme gereklii, Gramscinin yaratt anlamyla, hegemonya kurmu durumda. Fakat bu yaznn konusu iktisadi bir Latin Amerika karlatrmasndan ziyade dinler aras benzerlikler olabilir mi sorusu zerine kurulu. En nihayetinde zgrlk Teolojisi bir dinsel hareketti. Mahmut Aydn bu olasl Kuranda geen mustazaf, yani bask altnda tutulan veya zayf ve hibir hakk olmayan vurgusu ile kurmutur. Aydnn dikkat ektii nokta, mustazaf olarak nitelenen kiilerin iine dt durumdan bakalarnn sorumlu olmasdr.17 Mekkenin slam ile beraber adaletin hkm srd bir yer haline geldii; te yandan Roma ve Sasani mparatorluklarnda bask altnda olanlarn da slam ile bu baskdan kurtulmas dncesi de slami bir zgrlk teolojisinin mmkn olabileceinin gemiten gelen gstergeleri olarak grlmektedir. Buna ramen mustazaf zerinden kurulan eitliki ve slami bir sylemin, ran Devriminde Humeyni tarafndan poplizme kurban edildiini de hatrdan karmamak gerekir diye dnyorum. Ksaca slamn yeniden okunmas mustazaf olanlarn yannda yer almann politik bir ara olarak deil; slamn karakteristii olarak kabul edilmesine bal. te yandan Aydnn u szleri de olduka arpc:
17 Aydn, a.g.e., s. 141.

Bask ve zulm altnda olan ve toplumlarnda marjinalletirilenlerle beraber olup onlarla Kurann mutraf (mark/maddi zenginlik sebebiyle marm) veya mustekbir (kibirli/gururlu) diye adlandrd kiilere kar dayanma iinde olmak Allahn her eyi kuatan rahmetine ve Onun peygamberlerinin misyonunun evrenselliine engel deildir.18 (vurgu orijinalinde)

Burada dikkat ekici iki nokta var. Birincisi zgrlk Teolojisinin de sorunu olan dinin btn insanlara hogr gstereceksin emrine ilikin sorun. Bu emir altnda ekillenen bir alg nasl olur da hedefini baka bir snfn alaa edilmesi olarak koyabilir? Snfsal bir okuma Marksizme zg bildiimiz gibi. Sz konusu olan dinsel bir okumaysa, bir burjuva mensubu snfsal varlndan nce insan hatta kul olarak var olduuna gre, ona yani belli bir ksm insan kitlesine nasl kt gzyle baklabilir? Bu soruya zgrlk teologlarndan Gustavo Gutierrez, ezenlerden nefret etmediklerini; onlar kendi yabanclamalarndan kurtarp, hrslarn ve bencilliklerini yok ederek tam olarak insani olmayan durumlarndan kurtarmak istediklerini belirterek cevap vermitir.19 Mahmut Aydnn da benzer moral bir cevap verdii ortada. Fakat esas olarak Latin Amerika deneyimi ile fark baka bir yerde. Latin Amerika deneyiminde, tipik bir sosyalist yaklam ile snf mcadelesi merkeze alnmtr. Yani zenginlerin zenginliklerinden tr kibirlerine ve marklklarna deil; dorudan zenginliklerine yani snflarna kar bir mcadele anlay var. yle ki bu anlay rahipleri gerilla yntemini benimseyecek ve silahl mcadele yntemini seecek kadar ileri bir radikalizme gtrmtr. Fakat slam ierisinde de aslnda bunu merulatrabilecek damarlar bulunabilir. rnein Kuranda ki u ayet ile:
Ve eer ceza ile karlk verecek olursanz, ancak size uygulanan cezann misli ile karlk veriniz. Ve eer sabredersiniz, yemin olsun ki, bu, sabredenler iin kesinlikle daha hayrldr. (Kuran 16: 126)

Tabii ki slamn kurucu metni diyebileceimiz kutsal kitabnda iddeti merulatrabilecek yer18 Aydn, a.g.e., s. 151. 19 Lwy a.g.e., s. 104.

ler var yorumunu yaparken, Usame bin Ladinin de kendi silahl eylemlerini merulatrmak iin bir rportajnda bu ayeti kullandn hatrlamakta yarar var.20 Bahsettiimiz izgi elbette byle bir izgi deil. Sadece zenginlerin marklklarna fke duymann sosyalist bir harekete dnecek bir dinsel alg iin yeterli olup olamayaca. Gustavo Gutierrezin, insan olmann yeni yollar iin yeni projeler ortaya koymann tm insanln evrensel olarak birbirleriyle dayanma iinde olmasn temsil ettii grne Allahn bask ve zulm altnda olanlarn yannda yer alarak onlar tercih etmesi Onun tm lemlerin Rabbi olmasnn bir gstergesidir.21 diyerek katldn belirten Aydn, bu tarz bir yaklamla genel olarak bir mcadele hatt izmekle beraber, dine tamamen ezilenlerin devrimci ideolojisi gr vererek, aslnda tamamen ezenlerin aracdr demekten farksz bir muamele gstermekte midir?
Kurann geldii dnemden mevcut olan sorunlara Kurann verdii yantlardan yola karak gnmzn problemlerini zmek yerine smrgecilik, dnyevileme, geri kalmlk, ekonomik ve sosyal dengesizlikler, toplumsal eitliksizlikler, yoksulluk, alk, medeniyetler atmas gibi gnmzn temel sorunlarndan yola karak metne, yani Kurana gitmek gerekmektedir.22

tek tanrc veya ok tanrc olmak bu durumu deitirmez, nk bu konular, yalnzca dinin tr ve evriminin derecesiyle ilgilidir. 23

Bu yaklamn tarihsel materyalist bir yn olduu ortada. Fakat bahsettiim gibi dinin bir ekilde duraanlatrlmas ve en nihayetinde bir metne balanma ihtiyac kendi karakteristii ile alakal. Sol ile din arasndaki en gerilimli sorunun kayna da bu olsa gerek. Bu balamda zgrlk Teolojisi eitliki bir gemie sadk, fakat ayn metne balanma ihtiyac ile ne kyor. Ayn sorun slam iin de geerli. Ali eriatinin deyimiyle:
Gnlk hayatla ilgili ekonomik, politik, ahlaki vb. hkmleri gz nne almazsak, btn dinlerde bu tek mistisizm kk vardr. Doulu ve Batl,
20 Usama Bin Ladin ile Sylei, 2004. Birikim, no 117: 43. 21 Aydn, a.g.e., s. 152. 22 Aydn, a.g.e., s. 153.

Yani sz konusu olan dinin devrimci bir hale gelip gelemeyecei deildir. Dinin devrimcileebilecei defalarca grdmz zere gereklemitir. te yandan din defalarca grdmz zere ynetenlerin en byk arac da olmutur. Dinin rol ald bir olay biraz da anakronizm ile harmanlayp neden-sonu deil, sonu-neden sralamas ierisinde deerlendirme yanlgs bu adan nemlidir. Ksa yoldan din devrimcidir ya da din devrimci deil, statkocudur diyerek syrlmak pek de etik bir zm olmasa gerek. Bunun yan sra inananlar, yoksulluklarndan ve ezilmiliklerinden kurtulu yolunu sosyalizmde grmeye baladklar zaman, sosyalistlerin de bir eyler yapmalar gerekecek sanyorum. Lwynin belirttii gibi krtaj hakk, boanmann kolaylatrlmas, cinsel basklarn son bulmas gibi ortodoksi dinin tabularn ykmakla ie balayabiliriz. zellikle kadn haklar mcadelesi bu erevede ok nemli yerlere tanabilir. Belki o zaman ezilenler tam anlamyla companeros olabilir. Dini politize olma yntemi olarak kullanan ve kendi topyasn din zerinden kuranlarn sosyalistler ile ittifak kurmas olasdr. Fakat bu ksa yaznn tm derdi onlar deil, esas olarak politize olmadn dnen; oysa daha nce de belirttiim gibi aslnda piyasa, serbest giriim, rekabet gibi tabularn ierisinde yaamaya alanlarn, Adornonun tabiriyle yanl bir hayat doru yaamaya alan ezilenlerin, kendi praksislerini inanlarndan vazgemeden bulmalarnn bir yolu zerine kafa yormaya davetti. Gnlk yaamlarnda yapacaklar bir takm deiiklikler ve bu anlk zaman dilimlerinde alacaklar duru ile dnyay deitirmeye gcne sahip kitleleri anlatmaya abalarken, Heideggerin Ancak bir Tanr kurtarabilir bizi serzeniine biraz da olsa kulak vermeye alarak...
23 eriati, a.g.e., s. 120.

89

Irklk, laiklik, sol


ASLI SMER

Markalarn, biri bizi gzetliyorun, ans oyunlarnn, sanal tehditlerin, faln ve uzayllarn zaferlerini ilan ettii bir ada [karanl] sadece trbanda grmek iin ya miyoptan ya da bir alk eidinden muzdarip olmak lazm. Jol Roman, Le Renouveau de la question laque et les Principaux courants laques daujordhui, 1905-2000: Les Enjeux de la Lacit, LHarmattan, 2005: Paris, s.49

90

Din olsun, etnik olsun, veya her ikisi st ste binmi olsun, aznlklarla nasl ba edilecei her trl siyas dzenin ama en bata da ulus-devletin en can alc meselelerinden biri. ki ucunda soykrm ve okkltrllk olmak zere, hkim unsurun dnda kalanlarla ba etmek iin gelitirilmi birok yntem var. Bunlardan hangisine ya da hangilerine bavurulacan belirleyen en nemli etmen, benimsenen ulusal kimliin lkedeki tm unsurlar kapsayabilme ve toplumda meydana gelen deiikliklere ayak uydurabilme kapasitesi. Bu, iin kurumsal boyutu. Halk boyutuna geldiimizde, bir zamanlar ademoullaryla ademkzlarnn fiziksel zelliklerine gre snflandrlmas ve hiyerarize edilmesi anlamna gelen bir terim olan rkln, gnmzde bizatihi biyolojik anlamndan syrlm ve yepyeni veheler kazanarak tm farkl olanlara duyulan hisleri kapsayacak ekilde genilemi durumda olduunu gryoruz. Hkim kimliin aznlk kimlikleriyle gerilim yaad ortamlarda aznlk kimliklerine bir de snfsal konum ekleniyorsa iler iyice karp rkln boyutlar byyebiliyor. Almanyada nasyonal sosyalizmin en gzde hedefi haline gelen Yahudiler asndan tekilik st ste binmiti. Hem etnik hem de din teki olan Yahudi, stne stlk st snf. Benzer ekilde, Trk milliyetiliindeki Rum/Ermeni/Yahudi imgesinde de bu st

ste oturmay bulabiliriz. Memleketin asl sahiplerini smren Ermeni ya da Yahudi imgesi bir kez eytanlat m, sradan bir Alman ya da Trk asndan karsndaki tekinin ii/isiz/gariban olmasnn hibir nemi kalmaz artk.1 Bugnse zengin lkelerde snfsal konum tersi ynde iliyor, yani bir ya da birka aznlk grubunun alt snf oluturmasnn daha sk rastlanan bir durum olduu rahatlkla sylenebilir. Mslmanlar, Siyahlar ve ingeneler Avrupann alt snflarnda ok youn ekilde temsil edilen gruplar ve rklk byk lde bu gruplara ynelmi durumda. Trkiyede de, zellikle son yllarda, snfsal ve etnik konumun st ste binmesinden doan youn tekiletirmeyi Krtler rneinde gryoruz. AVRUPADA Tanm gerei din bir kimlik olan Mslman, ayn Yahudi gibi, etniklemi ya da rksallam du1 Bu noktada, zengin aznlk imgesinin hakikatle ilikisinin ok fazla nemi olmadn belirtmekte fayda var. Bu nokta bilhassa (yzyl banda) byk ounluu Anadolulu yoksul kyllerden ya da kk esnaftan oluan Ermeniler hususunda geerlidir. Zengin Yahudi mitinden kaynaklanan bir faciaysa 2006 ylnda Fransada yaand. Ailesinden fidye kopartmak iin bir Yahudi genci karan grup, btn Yahudilerin zengin olduuna samimiyetle inanyordu. Hi de zengin olmayan babas fidyeyi deyemeyen Ilan Halimiyi istediklerini elde edememenin hncyla ldrdler.

rumda, bu bir; Mslman kart rklk, nam- dier slamofobi2, ABD ve Avrupadaki en yaygn rklk tr olma erefine ulam durumda bu da iki. Baka bir deyile, gnmzde, Bat dnyasnda Mslmanlar, rklk ve ayrmclklarn bir numaral hedefi. Mslman, Avrupalnn zihn tahayylnde bir zamanlarn gzde tekisi Yahudinin yerini alm, slamofobi de anti-semitizmin yzlerce yllk tahtn kapm vaziyette. Bu gelimede, tarih faktrlerle Batya sava aan slamc terr gruplarnn pay olmakla birlikte, asl baat etmenin slam dinine ve Mslmanlara dair genel bilgisizliin3 yan sra Mslmanlarn son birka onyldr youn ekilde Avrupaya yerlemesi ve zellikle de alt snflarda temsil edilmesinden kaynaklanan skntlar olduu kanaatindeyim. Zir ortalama bir Alevi ya da Snni Trk, ranl bir ii ya da bir Bonakn siyasal iddeti mcadele arac olarak semi bir Mslmanla nasl zdeletirebildiini baka trl aklamak zor. Halbuki ar muhafazakr Evanjelik Amerikallarn varl Protestanlarn dier Hristiyanlara oranla ok daha ak grl olarak alglanmasna engel deildir. Ska rastlanan ve neredeyse hibir sosyolojik karl bulunmayan Mslman cemaatine karlk gelebilecek Protestan cemaati gibi bir tanmlamaya da hibir yerde rastlamazsnz. Bunun sebebi, phesiz, Protestanln Avrupann iinde km olmas ve iindeki ayrmlarn ok daha iyi bilinmesi. nde gelen medya kurulularnn dorudan ya da dolayl ekilde yayd slam ve Mslman imgesinin, bu tahayyln gittike olumsuzlamasnda katks byk. slama dair alglar etkileyen ve tm Mslmanlarn benzer geriliklerden muz2 slamofobi, yaygn ekilde kullanlmaya baladndan beri ok eletirilmi bir kavram. Eletirenlerin ou, Bat dnyasndaki muhafazakr evreler olmakla birlikte, zerinde dnmeyi hak eden akademik tenkitler de mevcut. Ben, kavramn etimolojisini, zerindeki polemikleri vb. bir kenara brakyorum ve her kavramn gnahnn da sevabnn da bulunduunu aklmda tutarak, imdilik Mslman kart rkl tanmlamak iin en yaygn ekilde kullanlan kavram haline gelen slamofobiyi tercih ediyorum. 3 Seim kampanyas esnasnda bir gazetecinin El Kaide savalarnn ii mi yoksa Snni mi olduu sorusuna cevap veremeyip El Kaideyi byle snflandramayz, onlar terrist diye geitirmeye alan Nicholas Sarkozy bu cehaletin ok arpc bir rneini sunmutu.

darip olduu fikrini salamlatran haber ve yorumlar be konu etrafnda younlayor. Bu konulardan birincisi, slamda kadnn konumu. Mslman lkelerde ve Avrupal Mslmanlar arasnda kadnlara uygulanan basklar ve okelilik hem Avrupal basn kurulularnn hem de insan haklar aktivistleri ve feministlerin doal olarak yakndan ilgilendikleri bir mesele. Ancak, erkek egemen yaplardan kaynaklanan ve toplumdan topluma ciddi farkllklar gsteren bu meselelerin balamlarndan tamamen kopuk yorumlanarak slama zgym gibi sunulmas, ciddi bir damgalamaya sebebiyet verebiliyor. Misal; Mslman toplumlarn sadece bir ksmnda ve zellikle Afrikada rastlanan ve uyguland blgelerde Mslman olmayan gruplarca da bavurulabilen, dolaysyla slamdan ok yerel kltrle ilgili olduunu dnebileceimiz kzlarn snnet edilmesi uygulamas, yaygn ekilde slama zg olarak alglanr.4 kincisi, gvenliki sylemlerin ykseliiyle balantl olarak Avrupa lkelerinde su oranlarndaki arta dair bir panik ve bunun gmenlerle ilikilendirilmesi. Bu tr haberlerde dorudan Mslmanlar ya da Siyahlar hedef alnmamakla birlikte, haberi izleyen herkes hapishanelerin kimlerle dolu olduunu zaten biliyor.5 nc mesele, medya kurulularnn en sevdii konulardan olan, uluslararas slamc rgtlerin terr eylemleri. El Kaide militanlarnn saysnn gnmzde bir avu olduu tahmin edilse ve slamc siyasal iddet sonucu hayatn kaybeden insanlarn says, tm insan yapm silahlarla hayatn kaybedenlere oranlandnda bir hayli marjinal olsa da slamc terr dnya zerindeki en byk tehlike olarak alglanmaya devam ediliyor.6
4 Kadnlarn konumu zerinden sren tekiletirmeye dair zihin ac bir alma iin bkz. Sonya Fernandez, The Crusade over the Bodies of Women, Patterns of Prejudice, 43/3-4, Temmuz 2009. 5 Bu hususta da Fransz sosyolog Laurent Mucchiellinin almalar bir hayli arpc. zellikle, 2000li yllarn balarnda Fransada en ok tartlan ve lanetlenen vakalardan olan toplu tecavzlerin, istatistiksel olarak hibir art gstermemesine ramen aniden topraktan frlam gibi Mslman genlerin arasnda yaygnlat eklinde sunulduunu gsterdii La Scandale des Tournantes kitab, ahsmn ezberlerini bozmak asndan son derece nemli olmutu. 6 Bir de znde slamc olmayan meselelerin yleymi gibi al-

91

Drdncs ise, Mslman lkelerde yaanan iddet olaylar. rnein ran seimlerinden sonra yaananlar ve tabii zellikle Devrim Muhafzlarnn uygulad iddet, sanki olup biten kendi lkelerinde geiyormuasna ilgilendiriyor medya kurulularn. te yandan, Irakta veya Lbnanda yaanan iddet olaylarnn neden kaynakland zerine derin analizler yapma gerei duymamak suretiyle, barbarlarn birbirini krmasnn olaanl fikri glenmi oluyor. Son olarak da, Avrupann slamlamas panii geliyor. Bu, sviredeki minare yasana dair tartmalarda oka gndeme getirildi. Mslmanlarn hem sayca hem de grnrlk olarak artmas, bazlarn, slamn Avrupa medeniyetini yutaca gibi bir endieye sevk ediyor. Halbuki sosyolojik almalar, marjinal gruplar dnda, Mslmanlarn btnleme konusunda istekliliklerinin nndeki temel engelin ekonomik eitsizlikler olduunu gsteriyor. 2005 Kasmnda Parisi yakan genlerin byk ounluunun derdi Fransz olmay reddetmekten ziyade, Fransz olarak kabul edilmemek ve dier Franszlar gibi olamamakt. Ama durumun bu ekilde devam etmesi durumunda, kehnetin kendini gereklemesi ve bu genlerin farkl ve muhtemelen daha radikal kimlik arayna girmeleri iten bile deil. slamofobinin varl ve vehameti tm Avrupa iin geerli olmakla birlikte, en zor kabullenildii ve ar ideolojikletii Avrupa lkesi Fransa gibi gzkyor7. slamofobinin slamclarn uydurmas olduu belirli aydn evrelerde uzun zaman ciddi ciddi iddia edildi ve slamofobiyi akademik alma konusu haline getiren isimler sadeglanmas var. rnein, Filistin sorununda gayet marjinal bir konuma sahip olan din merulatrma, meselenin z olarak alglanr. Filistinlerin onyllardr maruz kald korkun yoksunluklar ve hakszlklardan deil, cennetteki hurileri hayal ettii iin kendini ve bakalarn ldren intihar bombacs tiplemesi, ortalama Batlnn zihnine yerlemitir. Sonu olarak, bir yandan bir halkn hayatta kalma mcadelesi olarak Filistin davas meruiyetini yitirmi bir yandan da slam fanatizmin neler yaptrabildii temasyla slamc ve dolayl olarak Mslman imgesi iyice korkunlam oluyor. 7 Vincent GEISSER, Lislamophobie en France au regard du dbat Europeen, iinde, Remy Leveau ve Hatice Muhsin-Finan (der.), Musulmans de France et dEurope, CNRS Yaynlar, Paris, 2005, s.63.

ce youn ekilde eletirmekle kalnmad, getiimiz yln en nemli akademik skandal referanslarna bavurduum, slamofobi alannda alan Vincent Geisserin bana geldi.8 Ayn zamanda Fransann, Mslman nfusun en ok kenarda kald, Zidane ve Raida Dati gibi birka istisna vaka dnda (ki, her ikisi de sonunda duvara toslad), Mslmanlarn varolarndan karak sosyal basamaklar en zor trmanabildikleri Batl lkelerden biri olduu iddia edilebilir.9 Hatrlatmaya gerek yok, Fransa, dnyann en laik lkesi olmaktan dolay son derece gururlu. BZDE IRKILIK YOKTUR Siyahlara kar, Amerikadaki gibi bir rkla rastlanmad iin ska kendini rklktan azde sayan Trkiyede rkln ve ayrmcln hedeflerini ve dzeyini Birikim okurlarna uzun uzadya anlatmaya hacet yok. lkenin en saygn bilim insanlarndan biri olmas gereken Tarih Kurumu bakannn maalesef Ermeniler ifadesini kullanabilmesi; Rum tohumu, Ermeni dl, gvurun kz (bu, babaannemin kafasn kzdran her kadna ettii kfrd), pis Yahudi gibi nadide deyimlerimizin varl; stanbulun sekin niversitelerinden mezun beyaz Trklerin aile gemiini ok da kurcalamaya gerek yok, sonunda sama sapan insanlarla akraba kmak var diye rahatlkla konuabilmesi; bir bakasnn, evine eya tayan Krt hamallar, hem evinde byle aalk bir dilin konuulmasnn fkesi, hem de son derece nemli bir vatan hizmetini yerine getirmenin hazzyla bu evde o dil konuulmaz diye uyarabilmesi gibi birka rnei hatrlataym ben, fazlasn merak eden Tanl Borann, Baskn Orann, Mesut Yeenin ve Rifat Balinin almalarna bakabilir. Trk iktidar sekinleri, Osmanl mparatorlu8 Fransann TBITAK olarak adlandrabileceimiz CNRSde aratrmac olan Geisser, son drt yl iinde, ayn kurumda savunma grevlisi olan bir kiinin eitli tacizlerine maruz kalm, daha sonra olay bymt. Franszca okuyabilenler konunun ayrntlarn http://petition.liberteintellectuelle. net/ sitesinde bulabilir. 9 Birka yl evvel bir metinde Yeniden retim [reproduction] kavramnn teorisyeni Bourdieunn Fransadan kmas tesadf deil gibi bir ifade okumutum ama maalesef kimin sylediini de nerede getiini de bir daha bulamadm.

92

unun kurtarlamayacann idrak edip de Trk milliyetiliini hkim ideoloji olarak benimsediklerinden bu yana, elde kalan topraklar Trkletirmek zere hemen her trl etnik temizlik yntemine bavurdu. Bu yntemlerden gayrmslimlere kitle katliamlar, zorunlu g, ayrmc vergilendirmeler, saldr ve yamalamalar; Mslmanlara ise asimilasyon ve bask dyordu. Bu Trkletirme politikas, hemen hibir krlma olmakszn gnmze kadar geldi ve sonu olarak yzlerce yl boyunca bu topraklarda kesintisiz olarak (ve Trklerden evvel) var olmu olan gayrmslimler, Baskn Orann ifadesiyle kelaynaklar kadar kald. te yandan, Trkiyenin Mslman dnyann tek deilse de en laik lkesi olduu ska tekrarlanagelen bir vaka.10 Gel gr ki, gayrmslimlerin (ve hatta Snni olmayan Mslmanlarn) en ok rkla ve ayrmcla maruz kald Mslman lkelerden biri. LAKLK ASLINDA NE KADAR LAK? Nasl oluyor da otoriter bir rejimle idare edilen Suriyedeki Hristiyanlar Suriyeli kimliiyle gayet btnlemi durumda olabiliyor? Veya nasl oluyor da ran slam Cumhuriyetinde yaayan Yahudi cemaati, ABD ve srailin kendilerini kurtarmak iin yapt onca giriime ramen lkelerinde kalmay seiyorken, Trkiyeli gayrmslimler bazen milyonlar, bazen binler halinde bazen de birer-ikier; evlerini, anlarn, atalarnn mezarlarn geride brakp gidiyorlar? Franszlarn c gibi grdkleri, hl saltanatn mevcut olduu cemaati11 Byk Britanyada Mslmanlarn nisbeten daha az ayrmcla uramasn ve daha kolay entegre olabilmesini nasl aklayacaz? Daha laik ve daha cumhuriyeti olan daha ilerici olmamal m? Sorun sadece sz konusu lkelerdeki uygulamalaryla bu kavramlarn tanmlar
10 Bu ifade doru olmakla birlikte aslnda ok fazla bir anlam ifade etmiyor. Zir, devletin idaresinin din kaynakl olmamasn temin eden tek yntem Fransz usul laiklik deil. Ve devletin ynetiminde kaynan Kuran olmad tek Mslman lke Trkiye deil! 11 Birok Fransza gre, Londra metrosunda patlayan bombalar lkedeki, tm dinlerin en radikal formlarnn geliip serpilmesine imkn veren okkltrl yapdan kaynaklanyordu (Blairin Irak politikasnn ne alkas olabilir ki)?

arasndaki uurumlarda m, yoksa bizzat bu kavramlarda m? 12 Tm bunlara bir de, biz laikiz, bizdeki din dmanl btn dinlere yneliktir gibi pratik hayatta karl pek de bulunmamasna ramen yzszce bavurulabilen bir savunmay eklersek, laikliin ileri kartrd bile iddia edilebilir! Bu sorular da laiklie ve hatt seklerlemeye dair nemli sknt veya eksiklik etrafnda tartacam. Birinci sknt, modern rklk eitlerinin sekler karakterinde. Arthur Herzberg modern anti-semitizmin kkenlerinin Hristiyanlktan ziyade Aydnlanma felsefesinde olduunu 1960larda gstermiti; birok ada sosyal bilimci aynsn islamofobi iin sylyor. rnein Amerikal antropolog Bunzla gre slamofobi ve anti-semitizm temel olarak sekler olgular ... din kayglardan ziyde kltrel kayglara ncelik veren hkim sylem son derece sekler diyor.13 Ben buna, Trkiyedeki bilimum rklk eitlerinin
12 Bu provakatif sorular sorarken aklma, dnyann tartmasz en demokratik lkesi olan svirenin minareleri yasaklamak gibi akllara durgunluk veren bir karar verebildii geliyor. Bu da demokrasi topyasnn formel ksmnn tartlmas iin esiz bir imkan sunuyor. 13 Matti Bunzl, Methods and Politics, American Ethnologist, 32-4, s. 535. Ekonomik boyutu grmezden gelmesinin Bunzlun argmannn eksiklii olduu kansndaym.

NOM DE PLUME

93

94

de ncelikle sekler olduunu ekliyorum. Bu ne anlama geliyor? Tarihten gelen din nefretlerin; Poitierse ya da Viyanaya dayanan Mslman, Hal Seferlerini dzenleyen Hristiyan veyahut da say ldren Yahudi imgelerinin bu olgular desteklediine ve kitlelerce benimsenmelerine yardmc olduuna phe yok. Ancak meselenin z din deil, dnyev ilerde. Trkiyede en ada ve sekler kesimlerin gayrmslim kart rkl anti-emperyalizm sosuyla gayet rahat sindirebilmesi bundan. Kez Fransada da, snflarndaki trbanl kzlarn varlna tahamml edemeyerek lkeyi aylarca megul ettikten sonra okullarda gze arpan din sembollerin yasaklanmasyla sonulanan tartmay balatanlar kktenci Katolikler deil, laikliin ve cumhuriyetin bekisi retmenlerdi. Yani neymi, laiklie inanmak, hogrnn garantisi deil. kincisi, laikliin aslnda pratikte o kadar da laik olmamasndan kaynaklanyor. Fransadaki laiklie Edgar Morinin Katolaiklik demesi gibi, Trk usul laiklii de kolayca Snnilaiklik diye adlandrabiliriz. rnein her iki lkede de resm tatillerin bir ksmnn din tatiller olmas, laikliin tm dinlere eit mesafede durma ilkesine aykr. Bizim laiklik modelinde Snni slama tannm ayrcalklar, dolaysyla bu grubun dnda kalanlarn maruz kald ayrmclklar sayp dkmeye gerek yok, bolca yazlp iziliyor. Fransaya zg bir eitsizlikse, laiklik kanunundan sonra yaygnlam dinlere dair. Zir, laiklik kanununa gre, devlet ibadet yerlerinin inasna destek olmaz ancak kanun esnasnda mevcut olan tapnaklarn bakmn stlenir. Yani 1905 ylnda ibadet yerleri bulunmayan Mslmanlar, camilerini kendi kaynaklaryla yapmak durumundadr. ncsyse, laiklikle lkedeki demokrasi ve demokratik kltrn seviyesinin tamamen bamsz olmas. Trkiyeyle Fransann fark burada ortaya kyor. Fransada laiklik koca bir yzyla yaylm bir mcadelenin rn. Bu mcadelenin ke talarndan sadece biri olan 1905 laiklik yasas laiklerin dincilere kar, otoriter laikliin savunucularnn da daha zgrlk bir laiklii savunanlara kar sava kazanmasndan ziyade tm bu taraflarn bir uzlamasnn eseriydi.

Yasa hem kendisini nceleyen birok sekler yasann devam niteliinde, hem de onyllarca hem Parlamentoda hem de aydnlar tarafndan eitli mecralarda sren etrafl bir tartmann rndr. Trkiyede ise, hem laiklik ilkesi hem de laiklemeye dair tm dier yasalar neredeyse hi tartlmadan, dincilerin de dinsizlerin de fikrine bavurulmadan hayata geirildi. Bu demokrasi a, laikliin elden gitmesinden bu kadar rklmesinin de sebebi olsa gerek. Laiklik ampiyonu her iki lkenin bir baka ortak noktas da laiklik tartmalarnn mill kimlik ve cumhuriyet tartmalarndan azade olmamas. Yani getiimiz aylarda G, Entegrasyon, Mill Kimlik ve Dayanmac Kalknma Bakan Eric Bessonun14 nclnde balayan mill kimlik tartmalarnn barolnde slamn olmas tesadf deil. Vincent Geisser, rnein spanyada slama dair ateli tartmalarn fazlaca yaplmamasn, blgesel zerklik ve zerk cemaatler tecrbesi dolaysyla Fransz usul jakoben ve cumhuriyeti bir dogmatizmin yokluuyla aklyor.15 Burada Fransz usulyle Trk usulnn tpatp benzediini hatrlatmak lazm. Bu iddiay bir adm ileri gtrerek, Trkiye veya Fransada bu meselelerin bu kadar sorunlu olmasnn; kendileri kutsallam olan ulus-devlet, cumhuriyet ve laikliin rakip kutsiyetlere tahammlszlnden kaynaklandn ileri srebiliriz. Eri oturalm, doru konualm. Laiklik ve demokrasinin btn eksikliklerine ve arzalarna ramen, Fransada, insanlar din aidiyetlerine gre devlet tarafndan filenmiyor, Kuran- Kerim datan ya da satanlar boazlanmyor. Byk, byk, byk dedeleri Protastanlar kesen, dedeleri de Yahudileri trenlere doldurup Nazi Almanyasna teslim eden 21. yzyl Fransz faistleri camilerin du14 Sarkozynin en tartmal icraatlarndan olan bakanln kurulmas zgrlk kesimlerce youn ekilde eletirildi. zellikle g ve mill kimlik kavramlarn yan yana kullanarak gn Fransz kimlii asndan sorun yarattnn resmen kabul edilmi olmas, jus solinin mill kimliin esas olduu iddiasn gururla tayan ve Cumhuriyet tarihinin her dneminde farkl lkelerden gmenleri kabul etmi ve onlar baaryla entegre etmi bir lkede bir hayli sorunlu olduunu kabul etmek iin zgrlk olmaya da gerek yok. Azck analiz kabiliyeti yeterli. 15 Vincent Geisser, a.g.m., s.74.

varlarna gamal ha izip Fransa Franszlarndr yazmakla, Mslman mezarlklarn tahrip etmekle yetiniyorlar. Bir ya da birka ruh hastasnn bundan sadece birka yl evvel Hristiyan misyonerlere yaplanlar yapmas durumunda da Fransada laisist kesimin bunu kabul edilemez bulacana phem yok. Bizdeki birok laisistse, iddetin dozunu eletirmekle birlikte kurbanlar provokatr ya da bir takm kt niyetli evrelerin piyonu olarak grebiliyor. Yani laik Trkiyede Hristiyanlk dinini yaymaya almak, bizzat o laikliin en nde savunucusu olan kesimler tarafndan provokasyon olarak deerlendirilebiliyor. HANG LAKLK, HANG SOL? Velhasl, laikliin derecesiyle din aznlklarn (ve hatta ounluun!) mutluluunun derecesi pek de doru orantl olmad gibi, laiklik bekiliiyle zgrlk ve eitlik dknl (bunlar savunmadan solcu olunur mu?) de el ele gitmiyor. Laiklii balbana bir ama haline getiren, topyay bizatihi laikliin kendisi olarak gren kesimlerin kendini solcu olarak tanmlarken iki kere dnme gereklilii buradan kaynaklanyor. zgrlk talebinin elik etmedii bir laiklik bayraktarlnn otoriter/militer yapnn yeniden retimine katk salayaca ve de uzun vadede hibir derde deva olamayaca aikar. Laiklie dair meseleleri durmadan tartma konusu yapmak daha acil sorunlarn glgede kalmasna sebep olmakla kalmaz, balangta gayet marjinal olan kamplarn glenmesine, yani korkularn gereklie dnmesine sebebiyet verme riskini tar. Barole slam koymann asl sorunlar nasl glgelediinin ok arpc bir rnei, 2005te Parisin varolarnda patlak veren isyanlara dair televizyon haberlerinde, sz konusu genlerin her gn maruz kald ayrmclk, dlanma ve eitsizliklerden ziyde, okelilikten (ben ahsen, bu genler okelilik nedeniyle fazla remenin sonucudurdan baka bir sonu kartamyorum

bu balantdan) bahsedilmesiydi. Trkiyede de laiklii, trban, niversiteye girite imam hatiplilere eit davranlp davranlmayacan tartrken neleri grmezden geldiimize kafa yormann, ve gndemi onlarla megul etmenin zamandr. Kk bir anekdotla bir balang noktas nereyim hemen: Ankara, stanbul ve zmirde sokaklar ellerinde Trk bayraklaryla yaasn laiklik ve Ordu greve diye baranlar tarafndan inletilmekteyken, laik cumhuriyetin okullarna gittii taktirde evladnn bir baltaya sap olma ans olmadn gayet iyi bilen yoksul ve dindar Konyal ailenin (zaten teoride parasz olmakla birlikte, kaynaklarnn azlndan yaknan Cumhuriyet okulu ikide bir yok temizlik paras, yok tamir paras bir eyler istemektedir) nnde duran en makul seenek, kendilerinden hibir ey istemeyen, ocuu yediren, iiren, giydiren, modern dnyann tehlikelerinden ve ahlakszlklarndan koruyan ve ona bir gelecek plan yapanlara eti senin kemii benim teslim etmektir. Sonras malum... Sylemde son derece gl olan Laik Trk Cumhuriyeti gerek hayatta ocuklarna sahip kmaktan acizse ve o ocuklara bakalar sahip kyorsa, solcularn nceliklerini belirler ve suluyu ararken bir daha dnmesi gerekir. Muhalif olma hlinin elenceli ksmn seip pankartlarla sokaklar doldurmak bir ey ama Cumhuriyetin, tehlikeli grd bu zel giriimlerle rekabet edebilir hle gelmesini talep etmek daha yapc olmaz m? 16 Bu minvalde, Ordu greve pankartlarn, devlet btesi denilen pastadan en devasa pay alan Orduyu, bu paynn bir ksmndan Mill Eitim Bakanl lehine vazgeme talebi olarak yorumlamak ho olmaz m?
16 Tanl Bora, Birikimin 210. saysndaki Sol, Sinizm ve Pragmatizm balkl yazsnda, memleket solcularndaki uzun vadeyi dnme eksiine iaret ediyor: son zamanlarn popler deyimiyle sylersek, icabnda elini tan altna sokmaktan kanmamak ama ta stne ta koymaya sabr ve inanc olmamak.

95

Zamanmzn bir baehri


YASN DURAK

Milli Grten AKPye Konya

96

slamcln geirdii dnmler bugn artk iyiden iyiye pekimi olan bir hegemonya projesinin tarihine k tutuyor. Sz konusu hegemonya projesi oluum temellerini slamclarn 90lardaki romantik deneyimlerine borlu olmakla beraber, komplocu tek bir sabit plann rn olmaktan ziyade, belirli cemaatlerin atmal ilikilerinin bir rn olarak filizlenmiti. Cumhuriyet tarihinde Kemalist-modernizme kar alternatif muhafazakrlyla nl bir kent olan Konya, bu atmal ilikilerin ev sahibi ve atan cemaatlerin buluma noktas olarak slamcln liberalleme srecinin merkezinde yer ald. 90larn Konyasna baktmzda hzl bir deiim iinde slah edilmi romantik radikalizmin zlme srecini ve lml muhafazakr ynetim uygulamalarnn ilk denemelerini karmzda buluruz. u an gelikin formuna ulam hegemonyann eskizleri buradadr. Bu nedenle AKP iktidarnn ve onun uzanmlarnn gndelik hayata ilikin olarak tevik ettii tecrbe ve iliki biimlerinin oluum temelleri 90lar boyunca Konyadaki dnmler ekseninde okunabilir. Elimizde bulunan somut eyler kaba hatlaryla bir kentsel yaplanmay ya da slami bir sosyal mekn retimini iaret etmektedir. Fakat bunun derinliinde yeeren sarmaklar ve birbirinden ayrks duran dallarn birletii kk, bir he-

gemonya inasnn servenini anlatr. 90lara gelene kadar Konya, Kemalist projelere ayak direyen ve her daim dinci alternatifleri potansiyel olarak barndran bir ehir olarak yaftalyd. Konyallarn dindarl bir tarafa, -Kemalist elitlerin pejoratif ifadeleriyle- siyasal olarak gerici, irticac, dinci en iyi ihtimalle yobaz olmas sz konusuydu. Elbette ki Konyada din bir yaam tarznn srekli hkim olmas phe gtrmez fakat 1969da Necmettin Erbakann buradan bamsz milletvekili olarak seilmesinin de bu ehrin yobaz olduuna ilikin algnn geni bir kanaat halini almasndaki pay byktr. Bu ekilde Konyann yobazl tescillenmi ve siyasal ifadeler iin bir gsterge halini almt. lgin olan udur ki, yukardaki pejoratif ifadeler Konyada yllarca muhafazakrl pekitiren bir etkiye sahip olmu, zaten muhafazakr olan Konyallar bir tr dlanmlk duygusuyla gndelik hayatlarnda kendi zsel motivasyonlar olarak grdkleri din-muhafazakr yaam biimine daha sk sarlmtr. Yani Konyallar yobazlk hretine kavutuunda Konyallk farknda olmakszn marjinalize edilmitir. Bilindii zere zal sonras dnemde Trkiye de slamc siyaset yeniden yaplanmaya balamtr. 90lara gelindiinde slamclarn siyasal aktiviteleri acil ve somut talepler ieren belirgin bir

hal alr. Tam da bu yllarda RPnin ykselii gze arpmakla beraber Konyann yerel gndeminde de baz hareketlenmeler olmutur. 1989 ylnda Konya Bykehir Belediye bakanlna seilen ve 1999 ylna kadar bu makamda bulunan Halil rn ilk i olarak 80 ncesinden kalan bir hayaleti diriltmi, MSPli belediye bakan Mehmet Keecilerin terk ettii1 potansiyeli canlandrmtr. Halil rn belediye bakanlnn ilk yllarnda radikal szleriyle dikkat eker. ki ruhsat vermemek konusundaki srarc tutumlar bir sre sonra belediye otobslerinde haremlik-selamlk uygulamasna2 geilmesini nerecek boyutlara erer. Bu yllarda yeni yaplan parklara ve caddelere Muhammet kbal, Ziya l hak gibi slamc idollerin adlar verilir. Artk ehrin dindar dokusuna uygun davranmak hassasiyetindeki politikalardan mteekkil bir belediyecilik anlay belirginlik kazanmtr. Dindar halk iin din merkezli uygulamalar sz konusudur. Fakat bu yllarda Konya iin olaanst nem tayan bir gelime daha olmutur: Ulamda tramvayn hizmete sokulmas. lk bakta basit grnen bu gelime Konyadaki zihniyet dnmnn temellerinden birini oluturdu. Tramvay muhafazakr ehre tekniin olanaklaryla kucaklamann ehvetini hissettirmiti. Bu yenilik, ehirdeki ulam son derece kolaylatrmasnn yan sra otobs ve minibslere nispeten ok daha rahat ve sarsntsz olmas nedeniyle -zellikle de teknoloji kartln sevap addeden yal kesim iin- kullanma elverili bir gvur icadn gndelik hayata dhil etmiti. Tramvay son derece teknolojik grntsyle Konyada yaayan her bir insann teknolojik yeniliin fayda1 19781980 yllar arasnda Konyada belediye bakanl grevinde bulunan Mehmet Keeciler, 12 Eyll darbecilerinin meruiyet gstergelerinden nl Kuds Kurtarma Mitinginin dzenleyicisi olarak bilinir. Sz konusu miting ulusal marn yere oturarak protesto edilmesi, dine uygun olmad dnlen iletmelerin talanmas gibi eylemler ve eriat ifadelerin yer ald pankartlaryla resm ideolojiye kar tam bir meydan okuma niteliindedir. Mehmet Keeciler 80 sonrasnda izgisini deitirerek ANAPta siyasal faaliyetlerine devam etmitir. 2 Bu ok ksa bir sre yrrle girdikten sonra vazgeilen ve resm kaytlara geirilmeyen bir uygulama olmakla beraber yurt genelinde geni tepkiler uyandrmtr.

sn idrak etmesini ve bunu tecrbe etmesini salad. Zira teknik rasyonalite slamclarn yumuak karnyd ve 90larda slamclar arasnda yeni kabul grmeye balayan bir eydi. Tramvay hizmete sokulduu ilk yllarda ok byk bir ilgi toplad. nsanlar grdkleri her yerde bu ilgin tata dnp bakmaya, ulam iin ncelikle tramvay tercih etmeye baladlar. Bu durum baz mteebbisler tarafndan da fark edilmi olsa gerek ki ksa zaman sonra tramvaylarn d ksmlar kocaman reklm afileriyle donatld. Belediye bnyesinde tramvay ii reklm ofisi kuruldu, artk i ksmlarna da reklmlar ve ilanlar yaptrlan tramvaylar ehrin sakinlerine her trden mesajn iletilebildii panolar haline geldi. Din syleilerin, kutlu doum haftas gibi organizasyonlarn ve baz slamc entellektellerin yapacaklar konumalarn duyurular bu ekilde yaplmaya balad. Hemen akabinde tramvay duraklarna yerletirilen panolar da reklm ve ilan iin en ok tercih edilen yerler oldu. RPli belediyenin ideolojik referanslarna uygun olarak tramvay biletlerinin zerine baz zl szler, hadisler ve tler yazlyordu. slamc yerel ynetimin ilk denemeleri slami olan modernletirmeye deil, modern olan slamlatrmaya ynelikti. Bylelikle modern olanaklarla donanmakta olan gndelik hayatn slami kodlara sahip olmas muhafazakr kitlelere zgn olan yeni bir kamusallama eilimini tetiklemeye balad. Bu yllarda Konya Bykehir Belediyesinin insanlar sokaa karmak amacyla park-bahe yapmna zel bir nem vermeye balad grlmtr. Son derece cinasl bir sloganla balatlan Konya iinde yeil deil, yeil iinde Konya projesi kapsamnda aalandrma almalar balar. slamc belediyenin park-bahe yapmnda dikkat ekici olan zellik yeni yaplan park ve bahelerin o gne kadar alld gibi banklarla deil kapal ardaklarla donatlmasdr. ardaklar sokaa kan ailelere kendi mahrem alanlarn koruyabilme imknn sunuyordu. Bu sayede zellikle kadnlarn sokaa k(arl)masna ilikin problemleri ortadan kaldrmaktayd. ou durumda birbiriyle iliki kurmayan aile ve akraba gruplarnn kullanmna uygun olarak ev ha-

97

98

linin kamusal ortama tanmasn salamaktayd. ardaklar 90larda Konyada tecrbe edilen bir tr kapatlm kamusallamann gstergeleriydi. Halil rn nclnde -bugn slamc belediyeciliin karakteristiini sunan- iftar adrlar, snnet lenleri, gda ve beyaz eya yardm paketleri, din bayramlarda toplu ulamn cretsiz olmas gibi uygulamalarn ou ilk olarak 90larda Konyada sz konusu olmutur. Yerelliin can alc arlnn farknda olan slamc yneticiler taban aktivitelerine zel bir nem vermitir. RP seim almalarnda yz yze ilikileri ncelemi ve kap kap dolaarak yapt taban almalaryla o yllarda yurt genelinde belirgin bir baar salamtr. 90larn banda Konyada belediye projelerinde olmayan bamsz gelimeler de olmutur. slamclarn kurduu Milli Genlik Vakfna ait genlik lokallerinin youn faaliyetleri bunlarn banda yer alr. Baz toplant ve seminerlerin yapld MGV lokalleri yeni bir elence imknn barndrmaktayd ve o yllarda slamc evrelerle ilikili ortaokul-lise rencilerine ek olarak, mesela masa tenisi oynamak isteyen genler de bu lokallere giderdi. Buradaki tanklklarla kurulan iliki alar cemaat evlerine kadar uzanmaktayd. nceleri yeraltna ait bir form olan cemaat evleri 90larda dar daha ak bir hale gelmeye balad. Bu zellikle ehre gelen yoksul niversite rencilerine ok ucuza ya da bedava barnma imkn salayarak gelien ok iyi bir rgtlenme stratejisiydi. Cemaat evlerinde barndrlan niversite rencisi aabeyler ve ablalar araclyla ulalabilen her ortaokul-lise talebesine hayrna ders altrlmaya baland. Trkiyenin ilk yerel televizyon kanal olan Sun TV 1992 ylnda Konyada kuruldu. Pei sra ortaya kan televizyon ve radyo kurulularyla birlikte Konya gelimi bir yerel medya gndemine sahip olan bir ehir haline geldi. Yerel televizyon ve radyolarn yayn politikalarnda grlen belirgin nitelik, ehrin taleplerine uygun olarak din yaynlara ok byk bir nem vermeleri, bazlarnn da srf din yayn yapmasdr. 90larn ortalarna gelindiinde modern olann slamlamasnn yetersizlii ve artk slami olann modernlemesi gereinin ilk sanclar hissedilme-

ye baland. Bu yllar tam da radikal slamc grlerin reformist slamc grlerle atmaya balamasna, dikey hiyerarik cemaat ilikilerinin yatay eitliki dncelerle karlanmasna, sistemle uzlamayan romantik tutkularn uyumcu aklclkla mcadelesine ve baz cemaatler ierisinde yaanan kuak atmalarna tekabl eder. Konyada bu yllarda modern yaam biiminin slama uyguluu hakknda ciddi tartmalar balam, gerek yerel televizyonlardaki programlarda gerekse dzenlenen panel ve toplantlarda zellikle laiklik gibi konular sorgulanmaya balamtr. Konyal hac dedelerin biriktirdikleri kuponlar karlnda Trkiye Gazetesinden aldklar hls marka bisikletleriyle sokaklarda gezmeye balad bu yllarda slamclar dnyevi aktivitelerini romantik bir motivasyonla srdrdler. Bu romantik motivasyon her trden giriim ve organizasyonu din adna kutsayan perspektifi hakim klmtr. Hemen belirtilmelidir ki yeil sermaye olarak adlandrlan byk birikimin ortaya knda da bugn hkim olan neo-liberal rasyonaliteden son derece farkl olan bu romantik radikalizm etkili olmutur. 90larn ortalarnda Konya merkezli olarak faaliyet gsteren holdinglerin says 70i amt. ehrin uzak ara sokaklarnda gezinirken dahi holding tabelalar gze arpyordu ve o yllarda Konya holdingler cenneti olarak n kazanmt. Bu holdingler bir ekonomik cihat ilanyla, byk bir ksm yurtdndaki iilerden toplanarak bavullarda getirilen paralar kullanmay hedefliyordu. Dinin en masum eklinin dahi ekonomi politik mahiyetinin arasal olmasndandr ki bu paralarn topland camilerde verilen vaazlarda, insanlara yeni bir asr- saadetin yan sra %40a varan faizler kr pay ad altnda vaat edilmitir. Bu ekilde Konyaya olaanst bir para ak balad. Holdinglere bal olarak birok yeni iletme ve yeni istihdam alan ortaya kt. Konyada herhangi bir holdingin yneticilerinin din ve ideolojik ynelimini paylaan herkesin yksek cretle alma imkn bulabildii bir bolluk devri balamt. Ayn dnemde slamc sivil toplum rgtleri ve Dost Eli gibi hayr derneklerinin kurulduu, bu kurulular araclyla yoksul kesimler iin hazrlanan yardm paketlerinin datlmasna byk bir nem verildii

grlmekteydi. Bu yllarda zellikle emeki kesimler holdinglere, slamc belediyeye ve cemaat nderlerine sk bir ballk gelitirmitir. nan belki de ilk defa bu kadar abuk ve pratik kazanlara tekabl ederken ehir ekonomisinin byme srecinde ciddi dnmler gerekleti. Televizyon yaynnn nemini kavram olan holdingler adeta birbiriyle yarr gibi kendi bnyelerinde reklm ve film ajanslar ama giriimindeydi. Bu ajanslar o yllardaki en yksek teknik donanma sahipti. Trkiyede TRT haricinde hibir byk televizyon kuruluunda dahi olmayan ok pahal cihazlar holdinglere ait film ve reklm irketlerinde mevcuttu. Bu ekilde ok byk paralar harcanarak yaplan yatrmlarla Konyada bamsz bir film sektr geliti. Din ierikli birok film, dizi, belgesel ve zellikle izgi film retimleri bu ajanslarda yaplmaktayd. Yerel radyo kurulular da bu srece katlmakta gecikmedi. Dorudan din sylevler ve ilahileri yaymlamak yerine pop mzik eliindeki ezgilere yer veren bir yayn politikasn benimseyen Gzya FM ksa srede firmalamay baard. Bu radyo istasyonu kendi sat maazasn kurarak din nitelikli materyaller, ss eyalar, ses kaytlar sat yapmaya balad. Ayn yllarda MGV olarak bilinen genlik lokalleri de yerini farkl isimlerle kurulan bilgisayar salonlarna brakt. Genellikle ocuklar hedef alan bilgisayar salonlarna olan ilgi ok daha fazlayd. Dnemin artlarnda orta boy bir iletmeci iin fazlasyla pahal bir yatrm gerektiren bilgisayar salonlar3 ilk defa Konyada ortaya kmakla beraber genellikle cemaatlere aitti. 90larn ortalarnda nceden Konya merkezli kurulmu olan cemaat dershaneleri SS gibi snavlarda ciddi baarlar elde etmeye balad. Elbet3 Trkiyedeki ilk internet kafe 1995 ylnda bu bilgisayar salonlarndan birinin internet kullanmna balamasyla ortaya kmtr.

te ki bu baarnn ortaya kmasnda cemaat evlerinde rgtlenen aabeyler ve ablalarn pay olduka bykt. Bu dershanelerin rencileri cemaat evlerinde ders alma kamplarna alnarak snavlara hazrlanyordu. Yine bu yllarda zorunlu eitimin sekiz yla kmas kapsamnda imam hatiplerin ilkretimdeki etkinliinin sona ermesine ynelik dzenlemelere kar radikal tepkilerin dile getirildii Cuma eylemleri organize edildi. Her hafta Cuma namaz knda ehrin merkezindeki Hac Veyiszade Camisinin nndeki meydanda yaplan eylemler, slamclarn bu yllarda halen kollukla atabilecek kadar radikal bir uzlamazla sahip olduunu gstermektedir. 28 ubat yaklarken Konyada slamc cemaatlerin siyasal hkimiyeti artk phe gtrmeyen bir hal almt.4 Farkl cemaatlere mensup hatiplerin haftalk konumalar, hayr kurumlar ekseninde gelien sivil toplum kurulular ve kimi zaman yol ortasnda verilen teblilerle ekillenen kamusal ortam ehrin gndemini ynlendirmekteydi. Bu srada Zaman gazetesi, Sznt dergisi gibi sreli yaynlarn abone saysn arttrmak zere hummal almalar balatlmt. Adeta cemaatler arasnda bir hegemonya salama mcadelesi sz konusuydu. Benzer ekilde slami holdingler de kendi aralarnda bir rekabete girimiti ve rakip holdinglerdeki yneticiler arasnda helal kazan hakknda polemikler yaanmaya balad. slamclar bu yllarda dnya ilerindeki baarlarn spor sahalarnda da ispat etmeye girimi, Konya merkezli faaliyet gsteren en byk iki kurulu olan Kombassan Holding ve Endstri Holdinge ait futbol ve basketbol kulplerine ok ciddi yatrmlar yaplmt. Artk iyiden iyiye bur4 Sradan Mslmanlar asndan yneticilerin din btn slamclar olmas gereine ilikin bir kanaat olumu, Konyadaki gelimeler dier ehirlere model olarak sunulmaya balamt. Bu ehir belki de cumhuriyet tarihinde ilk defa dindar kimliiyle birlikte kabul grmeye balamt.

99

100

juvalam olan slamclar, gndelik hayatlarn tketim kltrnn sunduu zevk unsurlaryla donatm durumdayd. ehrin drt bir yanna 1015 katl st-orta snfa hitap eden modern konutlar ina edilmi, sanayi sitelerindeki kk iletmeciler dahi Ortadouya ihracat yapmaya balam ve slamcln snfsal taban ykselmeye balamt. 28 ubat sreci baladnda slamc evrelerde ksa sreli bir panik ortam olutu. Baz cemaat liderleri yurtdna km, bazlar almalarn yeraltnda srdrmek zere Trkiyede kalmt. Bu srete slamc RPnin sonu hazrlanm, cemaatlerin bilhassa mal biriktirimleri tehlikeye girmitir. Holdingler bask altna alnm, yatrmlar sk bir ekilde denetlenmeye balanmt. Vergi numaras uygulamasyla her bir ticari hareket kayt altna alnmaya balad. 28 ubatla birlikte slami holdinglerin en etkili para toplama stratejisi yine kkten dinci jargona sarlmaktan mteekkildi. Fakat bu sefer vaatler iyice abartl bir hal alm, ekonomik vaatlere siyasal vaatler de eklenmi ve 28 ubatn salad ajitasyon imkan en iyi ekilde kullanlmaya allmtr. Bu srete para toplama ii hz kazanm, tm faaliyeti para toplamaktan ibaret olan birok tabela holding meydana km ve bu tabela holdingler ksa srede ortalktan kaybolmutur. 90larn sonlarna gelindiinde artk Kombassan, Endstri ve Sayha gibi byk holdinglerin de k sreci balam, bunun yan sra Konyada slamclarn kendi i atmalar art gstermiti. Bu yatrmlarn k, fikri atmalarn artnn da nedeni ya da en iyi ihtimalle tetikleyicisi olarak grnmekle beraber, bu yllarda slamcln romantik radikalizminin daha liberal ve uyumcu bir nitelie brnmesi gereinin yksek sesle ifade edilir olduu gzlemlenmekteydi. Farkl birok cemaatin arasnda ihtilaflar bulunduu bu dnemde, temel gr kartl Glen cemaatinin uzanmlar ile milli gr cephesi arasndayd. slami yatrmlarn pei sra k, radikal dinci jargonla dolandrlan insanlarn isyan ve milli gr cephesinin legal politikadan tasfiye edilmesinin ardndan, sradan Mslmanlarn kkten dinci jargona ve romantik radikaliz-

me olan gveni iyiden iyiye sarslmt. 90lar sona erdiinde sradan Mslmanlarn yan sra slamclar da artk sadece baka slamclarla mnasebet kurmaktan, sadece slamc kurum ve kurululara gvenerek i yapmaktan vazgemi, ekonomik ilikilerini daha karc ve rasyonel temellerde kurmaya balamtr. zellikle faizsiz kazan sloganyla faaliyet gsteren ve Konyada ok sayda bireysel yatrmcs bulunan hls Finansn k bu alg dnm asndan miladi bir nitelik tamaktayd. 90lar sona erdiinde Konyada slamc hegemonya projesi iin her trden aygt mevcut iken slami cemaatlerin atmalar srmekteydi. Hapisten kan Tayyip Erdoan milli gr gmleini kardn ifade ederek yeni iktidar blokunun oluum srecini balattnda milli grler reformist kanat karsnda malup olmakla kalmam, o gne kadarki tm hegemonik kazanmlarn sava ganimeti olarak AKPye brakmtr. AKPnin kurulu srecinde 90larn Konyasn ina eden aktrlerin rol byk olmutur. 1989 1999 yllar arasnda Konyada belediye bakanl yapan Halil rn AKPnin kuruluunda Tayyip Erdoandan sonra en nde gelen isimlerden biriydi.5 Bunun yan sra Trkiyenin ilk yerel televizyon kanalnn kurucusu olan Konyal iadam Esat Duysak, holdinglere ait vakf ve sivil toplum kurulularnn yneticileri ile Konyadaki birok yatrmc bu partinin kurucu yeleri arasnda yer almaktayd. AKPnin yerel ynetim politikalarnn ve belediyecilik anlaynn ekillenmesinde 90larda Konyada eriilen form olduka etkili oldu. Romantik tutkular lml muhafazakrlk ierisine massedildi. Hegemonyann yeni mmessilleri, aklc temellere oturtulan modern yaam biiminin getirileriyle harmanlanm bir uyumculuun, Batyla kurulacak yakn ilikilerin, statkoyla uzlamac tutumun, serbest piyasada ekonomik amalarla yaplacak teebbslerin ve neoliberal demokrasinin faydalarn dindar tabanna ok ksa bir srede kabul ettirdi.
5 AKPnin ilk dneminde genel bakan yardmcl yapan ve parti iinde ciddi bir karizmatik gce sahip olan Halil rn daha sonra adnn bir skandala karmasnn ardndan partideki grevlerinden uzaklatrlmtr.

2002 genel seimleri ncesinde Konyada SPyi desteklemek zere ihtiaml bir miting dzenlendi. ehir meydann dolduran byk kalabala bu ehrin hala milli grn kalesi olduu, milli gr cephesinin g kazanarak yoluna devam edecei, Tayyipin ve takipilerinin byk bir yanlg ierisinde olduu anlatld. Fakat AKPnin kesin zaferiyle sonulanan genel seimin ardndan SPnin Konyadaki oylarnn, bu ehirdeki kendi kaytl ye saysnn yarsna bile ulaamad grld. Milli grler asndan benzer bir hezimet yerel seimlerde de tekrarland. zelikle kentsel yaplanmaya ynelik gerekletirdii projelerle son derece baarl bir grnm sergileyen SPli belediye bakan Mustafa zkafa, yerel seimlerde ciddi bir oy kaybyla koltuunu AKPli aday Tahir Akyreke brakmak zorunda kald.6 AKPnin Konyas 90l yllarn hasadn toplayan giriimcilerin nn at. ehrin merkezindeki atlyeler byk organize sanayi sitelerine tanrken kk iletmecilik ehir ekonomisine damgasn vurdu. 90larn sonlarndan itibaren g almaya balayan ehirde kaak yaplama6 stelik bu seimde Mustafa zkafaya oy veren kitleler sadece milli grln terk etmeyenler deildi. zkafa bu seimde 4 yllk belediye bakanl dnemindeki uygulamalarn baarl bulan apolitik semenlerin ve ehirde AKPnin iyice kadrolamasn engellemek isteyen baz CHPlilerin de desteini almt.

ya kar denetimler arttrlarak gecekondularn olumas engellendi. Konut projelerine hz verildi, cadde ve sokaklar yeniden yaplandrld, karayollarnda altgeit ve stgeitler yapld, ehrin merkezindeki en ilek caddelerden biri trafie kapanarak heykel ve havuzlarla sslendi, bu yllarda Konya turistik bir grnm kazand. AKPnin Konyasnda Belediye almalarnda kltrel projelere ncelik verildi. eb-i arus trenlerinin yaplmas iin tasarlanan Konevi Kltr Merkezi inaat Tayyipin talimat dorultusunda byk bir hzla tamamland. Kentin ortasndaki eski lunapark alan Kltr Park adyla yeniden yaplandrld. Seyyid Hseyin Nasr gibi nl slamc dnrlerin katlmyla birok konferans ve panel gerekletirildi. Lale enlikleri gibi elenceli organizasyonlar eliinde iir, kompozisyon ve resim yarmalar dzenlendi. 90larn sonlarnda almaya balayan byk alveri merkezlerinin says bu yllarda giderek artt. Her al byk konserlerle ve ihtiaml trenlerle yapld. 2000li yllarda gemiin kktenci radikalleri olan Konyallar artk byk lde neeli Mslmanlar haline gelmiti. AKP iktidaryla birlikte Mevlanaya ynelik vurgularn artt, Konya Bykehir Beledi-yesinin Mevlana imgesini sklkla kulland grlmeye baland. Hogrl ve dindar bir karakter olarak Mevlana, nce Konyada daha sonra yurt genelinde AKP iktidarnn simgelerinden biri haline gel-

ENOL BEZC

101

di. Sermaye birikiminin yol at her trden yenilie kar hogry ve sermaye sahiplerinin hegemonyasna zeval getirmeyecek dindarl ayn anda barndran Mevlana, 90larn sonundan itibaren Trkiyedeki insanlara sunulan model kiilik haline getirilmitir. Artk kamusal alanda kabul grecek vatanda tipi dindar ve liberal olacaktr. slamcln liberter izgiye doru evriminin ekonomi politik nedenleri olmakla beraber, bu dnmn temelinde yatan ey slamcln deien snfsal tabandr.7 Bugn artk romantik ra7 RP nclndeki radikal slamc propagandalar, temelde KAYNAKA Akta, Cihan (2007) Bir Hayat Tarz Eletirisi: slamclk, stanbul: Kap Yaynlar. idem, Ahmet (2005) slamclk ve Trkiye zerine Baz Notlar, Modern Trkiyede Siyasal Dnce Cilt 6 - slamclk, (s. 26-33), stanbul: letiim Yaynlar. Doan, Ali Ekber (2007) Ereti Kamusallk, stanbul: letiim Yaynlar. Erkilet, Alev (2005) 1990larda Trkiyede Radikal slamclk,

dikalizm tamamen arasal akla teslim olmu durumda iken, cemaatilik nostaljik bir iliki formundan ok daha fazlas olarak karmzda bulunuyor. Konya ise; sa omuzlarda biriktirilen sevaplarn vakitlik faizini salk veren ve imann deiim deerini gndelik hayatn merkezine yerletiren trden cemaat ilikilerinin bakenti olmaya devam edecek gibi grnyor.
varolara ve yoksul kesimlere ynelikti ve kurtuluu armlar iermekteydi. AKP nclndeki neo-liberal ynelim ise daha ok kk burjuvaya hitap etmekle birlikte propagandalarnda kurtuluun gerekletii armn baskn klmaktadr. Modern Trkiyede Siyasal Dnce Cilt 6 - slamclk, (s. 682697), stanbul: letiim Yaynlar. ahin, zkan (2009) AKP ve Radikal slamclarn Honutsuzluu: Radikal slamn kinci Raundu, Birikim Dergisi, Say: 243, (s. 86-92), stanbul: Birikim Yaynlar. Yavuz, M. Hakan (2006) The Role of the New Bourgeoisie in the Transformation of the Turkish Islamic Movement, The Emergence of a New Turkey, ed: M. Hakan Yavuz, (s. 1-23), Utah: The University of Utah Press.

GEORGES CORM

21. YZYILDA DN SORUNU


eviren: ule Snmez 246 sayfa Georges Corm, geni bir tarihsel belge birikimini kullanarak, 20. yzyln sonlarndan bu yana postmodern dnyann altst olularn anlamada balca anahtar haline gelecei konuulan dinin yeni konumunu ele alyor. Siyasal alan istila etmeye balayan dinin aslnda bir geri dn yaamadn, politik ve ekonomik karlarn hizmetine girdiini, Avrupada yaanan din savalarna, meruiyet krizlerine, Aydnlanma mirasna bakarak ortaya koyan, bugne k tutan, uyarc ve bilgilendirici bir alma.

102

Sol, Sinizm, Pragmatizm


248 sayfa
Tanl Borann Sol, Sinizm, Pragmatizmde bir araya getirilen yazlar, solun darlk buhranlarn sinizm kavram etrafnda tartyor. Kapitalizmin ve saclarn ktlklerini sayp dkerek rahat eden konformizmin eletirisi... Aleni bir muhafazakrla dnebilen bu sinizme kar, mtevaz hedeflerden yksnmeden ta ta stne koymak (iyi pragmatizm), yeni bir yol aabilir mi? Kitabn ana eksenini, bu sorgulama oluturuyor. Bu eksen etrafnda, sol muhalefetin gelenekleri, mecralar ve yntemleri tartlyor: 68, bar hareketi, iddet, anti-kapitalizm, protesto ve gsteri tarzlar, yoksulluk ve sosyal dayanma... Kitabn bir bal da, solun szle ve aklla ilikisi hakknda; genel olarak zamanmzda entelektel etkinlik, sz, medya ve politika zerine...

OCAK

2010

Medeniyet Kayb
Milliyetilik ve Faizm zerine Yazlar 292 sayfa

Milliyetiliin Kara Bahar


318 sayfa

Trkiyenin Lin Rejimi


72 sayfa

Trk Sann Hli


Milliyetilik, Muhafazakrlk, slmclk 154 sayfa

You might also like