Professional Documents
Culture Documents
Yazar
Doç. Dr. Mustafa ŞENYEL
Yrd. Doç. Dr. A. Şenol AYBEK 2
Amaçlar
Bu üniteyi çalıştıktan sonra, çağdaş fiziğin temellerini oluşturan;
• Siyah cisim ışımasını,
• Foto elektrik olayı,
• Işığın elektronlar tarafından saçılmasını,
• Atomlarda elektronların belli enerji düzeylerinde bulunabilece-
ğini,
• Işığın dalga ve parçacık özelliklerinin olduğunu öğreneceksi-
niz.
İçindekiler
• Giriş 23
• Siyah Cisim Işıması 23
• Fotelektrik Olay 27
• Compton Olayı 30
• Frank-Hertz Deneyi 32
• Işığın Parçacık-Dalga İkilemi 34
• Özet 34
• Değerlendirme Soruları 35
• Ek Okuma Kaynakları 37
Çalışma Önerileri
• Bu üniteyi çalışmadan önce 1. Üniteyi bir kez daha gözden ge-
çiriniz.
• Ünitede çok kısıtlı olarak bahsedilen kavramları daha iyi anla-
yabilmek için Ek okuma kaynaklarındaki kitaplara müracaat edi-
niz.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 23
1. Giriş
20. yüzyılın başlarında ileri sürülen özel relativite ve kuantum teorisi bu güne kadar
yapılan varsayımların yeniden gözden geçirilmesine hatta yeni varsayımlara ihti-
yaç olduğunu ortaya koymuştur. Özel relativite ve kuantum kuramları bu yüzden
modern fiziğin doğuşu olarak kabul edilmektedir.
Isıtılan bir cismin ışınım yaptığı biliniyordu, fakat yayılan enerjinin ışımanın dalga-
boyuyla olan bağlantısı tam olarak açıklanamıyordu.Çünkü sorun klasik fizik kura-
mından kaynaklanıyordu. Bu sorunu sezen Planck; yazdığı “Normal Spektrumun
Enerji Dağılım Yasası” adlı makale ile yayılan enerjinin ışımanın dalgaboyuyla deği-
şimini tam olarak açıkladı. Planck; ısıtılan cisimden yayılan enerjinin sürekli olma-
yıp kesikli değerler alabileceğini öne sürerek olayı açıkladı.
Bu ünitede kuantum kuramına giriş olarak kabul edilebilecek, klasik fizik kuramıy-
la açıklanamayan sıcak cisimlerin yaydığı enerjinin ışımanın dalgaboyu ile değişimi
siyah cisim ışımasından yararlanılarak, ışığın madde ile etkileşimi fotoelektrik olay
yardımıyla, yüksek enerjiye sahip ışınların elektronlarla etkileşimi Compton saçıl-
masıyla ve Frank-Hertz deneyiyle açıklanacak , ışığın dalga-parçacık ikilemi hak-
kında bilgi verilecektir.
Q= ε σ A t T4 2.1
Doğadaki her cisim ışıma enerjisini yaymasının dışında, aynı zamanda ışıma enerji-
sini soğurur. Bu nedenle eşitlik 2.1 de ε sabiti için “ısıyı soğurma yada yayma yete-
neği” ifadesi kullanılmıştır. Isıtılan bir cismin yaydığı enerjinin dalgaboyuna göre
değişimini açıklamak için siyah cisim tanımından yararlanılır.
ÖRNEK 2.1: Güneşin yüzey sıcaklığını 5700K kabul ederek birim za-
manda güneşin yüzeyinden yayılan enerjiyi hesaplayınız.
(Güneşin çapını R=1,4.1010 m alınız).
Isıtılan bir cismin yaydığı enerjinin bilinmesinin yanı sıra, hangi dalga boylarında
ışıma yaptığının bilinmesi de önemlidir. Bu soruyu Stefan-Boltzmann yasasına ba-
karak cevaplamak mümkün değildir. Bu ifadeyi siyah cisim ışımasının tanımını ya-
parak açıklayalım.
Siyah cisim, teorik bir cisim olup üzerinde küçük bir delik bulunan içi boşaltılmış
herhangi bir şekle sahip, cisim olarak kabul edilir. Böyle bir cismin içine giren ışın-
lar, cismin iç duvarları tarafından ardışık yansımalar sonucu soğurulur. Bunun ak-
sine eğer kutunun içi aynı sıcaklıkta ise, küçük delikten dışarıya yayılan ışıma bu sı-
caklığa bağlıdır. Bu durum siyah cisim ışımasının elektromagnetik dalga yayılımı
olduğu sonucunu göstermektedir. Şekil 2.1 de bir siyah cisim şematik olarak göste-
rilmiştir.
ışık
Ifl›k
Şekil 2.1: Siyah Cisim İçinde Ardışık Yansımalar Sonucu Soğurulan Işık
Siyah cisim ışıması ile ilgili yapılan deneyde, üç faklı sıcaklıkta, ışıma enerjisinin ya-
yınlanan ışınımın dalgaboyuna göre değişimi Şekil 2.2’de görülmektedir. Şekilden
de görüleceği gibi, her sıcaklığa ait ışıma enerjisinin maksimum değeri farklı dalga-
boylarında meydana gelmektedir. Sıcaklık arttıkça ışıma enerjisinin maksimum de-
ğerlerine karşılık gelen dalgaboyu küçülmektedir. Bu durum Alman Fizikçisi W.
Wien tarafından;
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 25
4000 K
3000 K
2000 K
● ● ● ● ● λ
2,898 . 10-3 m K
T= = 4830 K
6 . 10-7 m
olarak bulunur.
Wien kayma yasası,siyah cisim ışımasının kısa dalgaboyları için deneysel verilerle
uyumlu olmasına rağmen dalgaboyu büyüdükçe bu uyum ortadan kalkar. Bununla
birlikte Rayleigh ve Jeans, Maxwell kuramından hareketle, kendi adlarıyla anılan
Rayleigh-Jeans ışıma yasasını bulmuşlardır. Bu yasada Wien ışıma yasasının tersine
yalnızca uzun dalgaboyları için doğru sonuç vermekte, kısa dalgaboylarına gidil-
dikçe son derece yetersiz kalmaktadır.
Yukarıda verilen yasaların hiçbiri siyah cisim ışımasını tam olarak açıklayamamak-
tadır. Stefan-Boltzmann yasası ışımanın sıcaklığın dördüncü kuvvetiyle değiştiğini
gösterirken, Wien yasası şiddetin maksimum değerine karşılık bir dalgaboyu bulu-
nabileceğini göstermektedir. Rayleigh-Jeans yasası ise büyük dalgaboylu ışımalar
için anlamlı olmaktadır. Bu noktada Alman fizikçisi Max Planck, sorunun elektro-
magnetik ışımanın tanımından kaynaklandığını farketti.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
26 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
En = nhν 2.4
Planck’ın ileri sürdüğü termik ışıma yapan bir cismin yaydığı enerjinin kesikli de-
ğerlere sahip olması, ışımanın veya ışığın tanecikli yapıya sahip olduğunu ortaya
koyan deneylerden biri olarak kabul edilmektedir.
ÖRNEK 2.3: Frekansı 6.1014 Hz’e eşit olan ışığın enerjisini hesaplayınız.
eV: Bir elektronun bir
voltluk gerilim altın- ÇÖZÜM: E= hν denkleminde ν=6.1014 Hz değeri yerine konulursa;
da sahip olduğu enerji
değeridir ve birimi
1eV= 1,6.10-19 J'dür. E= 6,625.10-34 J. s × 6.1014 s-1
E= 3,98.10-19 J
E=2,49 eV
şekliyle söylenir.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 27
3. Fotoelektrik Olay
Bir elektromagnetik dalga, metal üzerine düşürüldüğünde metalden elektron ko-
parır. Bu olay ilk kez Hertz tarafından farkedildi. Hertz yaptığı deneylerde havası
boşaltılmış ortamda bulunan metal üzerine ışık düşürüldüğünde kıvılcımların çık-
tığını gözledi, ancak bunun üzerinde detaylı bir çalışma yapmadı.
Fotoelektrik olayı açıklamakta kullanılan basit bir deney düzeneği Şekil 2.3’te gös-
terilmiştir. Şekilde havası boşaltılmış bir cam tüp içinde anot (pozitif yüklü) ve katot
(negatif yüklü) iki elektrot bulunmaktadır. Devrede iki elektrot arasındaki voltajı
değiştirmek için bir ayarlanabilir voltaj kaynağı konmuştur. Eğer katot üzerine ye-
terli enerjide ışık düşürülürse katottan elektron kopacaktır. Katottan kopan elekt-
ronların bir kısmı anoda çarptığında devreden geçen akımı oluşturacaklardır.
K A
● ● e ● A
●
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
28 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
hν = W + K
eşitliğiyle ifade edilir. Burada katot üzerine düşen fotonun enerjisi hν ,W kato-
dun iş fonksiyonu, K ise katottan salıverilen fotoelektronların kinetik enerjisidir.
1 Å: Uzunluk ölçüsü biri- ÖRNEK 2.3: Dalgaboyu 3000 Å olan bir foton potasyum üzerine düşürülü-
mi olup atomik düzeydeki yor. Potasyumun iş fonksiyonu 2,3eV olduğuna göre, fotoe-
büyüklüklerde daha çok
kullanılır ve büyüklüğü lektronların kinetik enerjisini hesaplayınız.
1.10-10 m'ye eşittir.
ÇÖZÜM: hν = W + K
K = hc - W
λ
olarak bulunur.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 29
ν0 ν
Fotoelektronların kinetik enerjisi ile katot üzerine düşen fotonun frekansı arasında-
ki değişim Şekil 2.4’te verilmiştir.
İş fonksiyonunun katot olarak kullanılan metalin cinsine bağlı olduğu ifade edil-
mişti, bu metallerden bazıları Tablo2.1’de verilmiştir.
Fotoelektrik olayı özetlemek gerekirse, fotoelektrik olay, ışığın doğasında var olan,
ışığın parçacık özelliğini ortaya koyan deneylerden biridir. Işığın metal yüzeyinden
elektron koparabilmesi için, frekansının belirli bir değerden daha büyük olması ge-
rekir. Metal üzerine gönderilen ışığın enerjisinin bir kısmı elektronları yüzeyden ko-
parmaya harcanırken, geri kalan kısmı kopan elektronların kinetik enerjisinde kul-
lanılır.
Metal İş Fonksiyonu
Altın 4.82
Bakır 4.70
Gümüş 4.33
Lityum 2.50
Kalsiyum 3.20
Sodyum 2.30
Platin 5.30
Potasyum 2.3
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
30 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
4. Compton Olayı
Işığın foton denilen hν enerjili parçacıklar olduğunu ortaya koyan deneylerden
biri de Compton olayıdır. Eğer fotonların parçacık özellikleri varsa, siyah cisim ışı-
masında ve fotoelektrik olayda ifade edildiği gibi, fotonların madde ile etkileşimle-
rinde momentumun ve enerjinin korunumu ilkelerinin de sağlanması gerekir. Bu
olayı ilk kez gözlemleyen Amerikalı Fizikçi A.H. Compton olmuştur. Compton x-
ışınlarının elektronlarla çarpışmalarını, iki katı maddenin birbirine çarpışmasına
benzeterek olayı açıklamıştır. Şekil 2.5’de bir fotonla bir elektronun çarpışması şe-
matik olarak gösterilmiştir.
saçılan
x-ışını
E' , P'
x-ışını θ
ϕ
E,P
-
●
e E e , Pe
E2 = p2 c2 + m0c2
E = pc 2.6
p=E 2.7
c
p=hν 2.8
c
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 31
y-ekseni için;
Ee = p e2 c 2 + m02 c 4 2.12
eşitliği elde edilir. Eş 2.11’de verilen ifadesini yalnız bırakıp karesini alırsak;
2
Ee2 = pc 2 2 2.15
+ p'c + m0 c 2 + 2 m0 c 2 pc - p'c - pc p'c
eşitliği elde edilir. Öte yandan 2.12 ve 2.14 denklemlerinden yararlanarak Ee2
değerleri yerine yazılarak;
p - p'
= 1 1 - cosθ 2.16
p p' m0 c
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
32 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
λ ' - λ = h 1 - cosθ
m0 c
λ ' - 2Å = 0,0243 Å 1 - cos450
λ ' = 2,0071Å
olarak bulunur.
5. Frank-Hertz Deneyi
Bohr atom modeline göre, bir atomdaki elektronlar çekirdek etrafında belirli enerji
seviyelerinde hareket ederler. Elektronların enerjilerini arttırarak, temel durumda
bulunan (çekirdeğe en yakın elektronlar) elektronu daha üst enerji seviyelerine çı-
karmak veya atomdan koparmak mümkündür. Temel durumda bulunan elektronu
daha üst enerji seviyelerine çıkarmak için yeterli enerjiye uyarma ve atomdan uzak-
laştırmak için gerekli enerjiye ise iyonlaşma enerjisi denir. Frank Hertz atomların
uyarma gerilimlerini Şekil 2.6’da verilen deney düzeneği yardımıyla ölçmüştür.
Düşük basınçta gaz bulunan bir tüp içinde, katodun karşısına elek biçimindeki bir
anodun arkasına toplayıcı elektrot konmuştur. Toplayıcı elektrot ile anot arasına,
katot ile anot arasına uygulanan gerilimin tersi, sabit bir V0 voltajı uygulanmak-
tadır. Bunun nedeni elektronlar için bir potansiyel duvarı veya engeli oluşturmak-
tır. Katot ile anot arasına bir voltaj uygulandığında aradaki elektronlar Coulomb
kuvveti nedeniyle anoda doğru hareket ederler. Anottan geçen elektronların enerji-
si yeteri kadar büyük değilse, elektronlar bu potansiyel duvarını geçemeyecekler-
dir. Elektronların enerjileri yeteri kadar büyükse, potansiyel duvarını aşıp toplayıcı
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 33
K ● ● A ●
TE
e
● A
●
●
V V0
Katot ve anot arasına uygulanan voltaj V0 değerinden küçük olduğu sürece, elekt-
ronların enerjileri toplayıcı elektroda ulaşmasına yetmeyeceğinden devreden akım
geçmez. V0 değerinden daha büyük V değerlerinde elektronlar potansiyel duva-
rını geçerek toplayıcı elektroda ulaşacaklarından devreden geçen akım sıfırdan baş-
layarak artmaya başlayacaktır. Bu durumda elektronlar ile tüp içindeki gaz atomları
arasındaki çarpışmalar, enerji kaybı olmadığından, esnek çarpışmalardır, ancak uy-
gulanan gerilim arttıkça elektronların kinetik enerjileri artar.
4,9V
i
(µA)
4,9V
cıva buharı
(c›va buhar›)
4,9V
4,9V
V
0
10 20 30 V(volt)
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
34 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
Elektronların kinetik enerjileri uygulanan voltaja bağlı olarak öyle bir değere gelir
ki, gaz atomunda temel durumunda bulunan bir elektronu bir üst seviyeye çıkarta-
bilecek değere ulaşır. Bu durumda atomdaki elektronlar hareketli elektronların
enerjilerini soğurarak bir üst enerji seviyesine çıkar ve devreden geçen akım değeri
azalır. Akımın bu değerine karşılık gelen voltaj, gaz atomunun birinci uyarılma
enerjisine denktir. Uygulanan voltaj arttırılmaya devam edildiğinde hareketli elekt-
ronların kinetik enerjileri yine artmaya başlar ve buna bağlı olarak devreden geçen
akım da artmaya başlar. Akımda gözlenen artış ikinci iyonlaşma enerjisine kadar
devam edecek, ikinci iyonlaşma enerjisinden sonra akım tekrar azalarak olay bu sı-
rayı izleyecektir.
Max Born’un maddenin de ışık gibi dalga özelliğini gösterebileceği fikri ve de Brog-
lie’nin “hareketli her taneciğe bir dalganın eşlik edeceği” varsayımı ışığın hem dalga
hem de tanecikli yapıda olacağı düşüncesini geliştirdi. Niels Bohr bütünleme ilkesi-
ne göre “dalga ve parçacık karakterleri bütünleyicidir, ikisi aynı anda gözlenemez.
Yapılan ölçümün cinsine göre bu iki karakterden biri gözlenir”. Bu durumda hiçbir
model tek başına ışığın bütün özelliklerini belirlemede kullanılamaz. Ancak iki mo-
del birbirinin tamamlayıcısı olarak birleştirilirse gözlenen ışık davranışlarının ta-
mamını anlamak mümkün olur.
Özet
Planck siyah cisim ışımasıyla, yayılan veya soğurulan enerjinin sürekli biçimde olmayıp, ke-
sikli enerji değerleri aldığını ortaya koyarak siyah cisim ışımasındaki ışıma enerjisinin dalga-
boyuna ne şekilde bağlı olduğunun gösterdi. Böylece klasik fiziğin cevaplayamadığı bir prob-
lem çözülmüş oldu.
Fotoelektrik deneyi ile Einstein ışığın tanecikli yapıda olduğunu kanıtlamıştır. Einstein’a
göre ışık foton denilen taneciklerden oluşmaktadır. Işığın soğurulması veya yayınlanması
süresince fotonların oluşması veya kaybolması, fotonun tümünü kapsayacak biçimde meyda-
na gelir. Fotoelektrik olayda hν enerjili fotonlar metal üzerine düşürüldüğünde enerjilerinin
bir kısmı metaldeki elektronların bağlı oldukları atomlardan sökmek için kullanılırken bir
kısmı kopan elektronların hareketlerinde kullanılır. Bu olay metal üzerine düşen fotonların
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 35
hν= K + W
eşitliğiyle verilir.
λ ' - λ = h 1 - cosθ
m0 c
kadar olduğunu göstermiştir. Bu durumda materyaldeki elektronlar atoma sıkı bir şekilde
bağlanmışlarsa ∆λ küçük, zayıf şekilde bağlanmışlarsa ∆λ büyük olacaktır. Compton
saçılma deneyini açıklarken fotonlarla elektronların çarpışmasını iki katı maddenin birbiriy-
le çarpışması gibi düşünmüş ve sonuçta ışığın tanecik karakterinde olduğunu ifade etmiştir.
Huygens ve Fresnelin yaptıkları kırınım, girişim deneylerinde ışığın dalga karakterinde ol-
duğu ifade edilmiştir. Ancak daha sonra siyah cisim ışıması, fotoelektrik olay ve Compton sa-
çılması gibi deneylerde ışığın tanecik karakterinin de olduğu ortaya konulmuştur. Bohr bu
ikilemi “dalga ve parçacık hareketleri bütünleyicidir, ikisi ayna anda gözlenemez. Yapılan öl-
çümün cinsine göre bu iki karakterden biri gözlenir” ifadesiyle ortadan kaldırmıştır.
Değerlendirme Soruları
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi siyah cismi tanımlar?
A. Işığın tamamını soğuran cisimlerdir.
B. Işığın tamamını soğuran veya yayan cisimlerdir.
C. Işığın tamamını yayan cisimlerdir.
D. Işığın tamamını soğuran veya yansıtan cisimlerdir.
E. Işığın tamamını yansıtan cisimlerdir.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ
36 MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU
5. İş fonksiyonu 4,8 eV olan altın plaka üzerine 2000 Å dalgaboylu fotonlar dü-
şürüldüğünde, altın plakadan kopan fotoelektronların kinetik enerjileri kaç
eV’tur?
A. 1,9
B. 1,4
C. 2,4
D. 1,0
E. 3.0
6. Bir metal için eşik frekansı, ν0 , 6.1013 hertz olarak ölçülüyor. Bu metalin iş
fonksiyonu kaç eV’tur?
A. 0,20
B. 0,25
C. 0,30
D. 0,35
E. 0,40
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
MODERN FİZİĞİN DOĞUŞU 37
Ek Okuma Kaynakları
Beiser A., Concepts of Modern Physics, McGraw-Hill Book Company, 1967.
Eisberg R., Resnick R., Quantum Physics, John Wiley & Sons,1976.
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ