You are on page 1of 433

ABC Amber LIT Converter

http://www.processtext.com/abclit.html

Yaþar Kemal

Binboðalar Efsanesi

Roman

Aðlar bu mezarlýkta yörükler her gece

Býkýp iri yýldýzlarý davar sanmaktan

Düþünür eski günleri... iskandan önce

Geride kalmanýn hüznü yamanmýþ yaman.

MELÝH CEVDET ANDAY

Aladaðýn ardýnda, uzun bir koyak var. Koyak baþtan ayaða ormanlýk. Ýçinden

yüzlerce pýnar kaynýyor. Dört yanlarý naneli, pürenli, içleri çakýl taþlý, soðuk,

aydýnlýk pýnarlar. Pýnarlardan su yerine aydýnlýk kaynýyor, oluklardan su yerine

ýþýk þakýrdýyor. Çok eski zamanlardan bu yana burasý, Aladaðýn ardý Türkmenin,

Yörüðün, Aydýnlý Yörüðünün yaylaðý. Çukurova ne zamandan bu yana bu

insanlarýn kýþlaðýysa, o zamanlardan bu yana da Aladaðýn koyaðý bunlarýn

yaylaðýdýr. Yörükleri ne bu kýþlaktan, ne bu yaylaktan kolay kolay ayýramazsýn,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ölürler. Bir kayanýn doruðunda bitmiþ bir ot nasýl inatla köklerini sert çinke

taþlarýna sarmýþ, tutunmuþsa, Aladað Yörüðü de öyledir.

Demirci Haydar Usta yürürken zýnk diye duruverdi. Sað elini bakýr kýzýlý uzun

sakalýna götürdü, sakalýný tam çenesinin altýndan sertçe tutamladý. Sol eli de

kendinde olmadan sað elini izledi. Haydar Ustanýn adýmlarý gittikçe

yavaþlýyordu. Sonra aðýr aðýr gittiler, durdular. Haydar Usta bir süre olduðu

yerde öylece kaldý. Baþýný kaldýrdý, havayý koklar gibi boynunu uzattý, saðýna

soluna bakýndý, sonra gene daldý gitti. Elleri sakalýndan çözülüp iki iri külünk

gibi yanlarýna düþünce gene yürüdü. Gittikçe hýzlanýyordu. Ceviz rengi bir þayak

þalvar giymiþti. Sýrtýndaki yelek sýrmalý, eski bir aba ya da cepken bozmasýydý.

Baþýnda kendi eliyle keçi tüyünden ördüðü altýn renginde bir börk vardý. Börk

ona iki kat heybet veriyordu. Kaþlarý da püskül püskül, geniþ alnýna, altýn, uzun

börküne, çaðýldayarak akmýþ gitmiþ bakýr sakalýna uyuyordu.

Uzun bir süre böyle hýzlý, soluk soluða yürüdükten sonra gene ayaklarý

yavaþladý, sonra aðýr aðýr durdu, elleri gene sakalýný tutamladý, gene dehþet bir

düþünceye vardý. Gölgesi mor topraða düþmüþtü. Gölgesi de dehþet bir

düþüncedeydi. Yandaki kayalýklara dökülen oluðun sularý þakýrdýyor, yere daha

düþmeden parça parça, tuz buz oluyordu. Dökülen sularla birlikte, sularýn

þakýrtýsýna düþüncesini uydurmuþ, gözlerinin önünden, aklýndan dünyalar

geçiyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bre koca Allah, hay bre koca Allah... Çukurda bir kýþlak ver bana kýþlayým.

Aladaðda bir yaylak ver yaylayým. Eskiden vermiþtin ne oldu? Eskiden

vermiþtin neden geri aldýn? Hay bre boz atlý, yeþil donlu Hýzýr senden de imdat

umarým. Bu gece varýr huzurunda dururum, yardýmýný dilerim. Ala gözlerini

görürüm.

Yorulmuþtu. Yandaki kayaya týrmandý, kayanýn aralýðýndan bir çam

fýþkýrmýþtý, vardý sýrtýný ona dayadý. Çam da Demirci Haydar kadar yaþlanmýþtý.

Gövdesi domur domur yarýlmýþ, dallarý bükülmüþ, yere sarkmýþtý.

Bu gece onu göreceðim, hiçbir çaresi mümkünü yok. Varýp huzuruna yüz

süreceðim. Hiçbir çaresi mümkünatý yok. Padiþahlar için yaptýðým kýlýcý ona

vereceðim, hiçbir mümkünatý çaresi yok.

Gene sakalýný sýký sýkýya tutamlamýþtý. Öðle güneþinde, altýn ýþýltýsýndaki

börkünün altýndaki bakýr sakalý, püskül kaþlarý yýldýrdýyordu. Çimeni yeþil

gözleri bir ýþýltýda ikide bir çakmak çakýyor, kararýveriyordu.

Bak, diyordu, koca Allah, güzelim, yiðidim, dost, aslaným, yeri göðü, inni

cinni; seni beni yaratansýn deðil mi? Ýþte böyle kardaþým. Ben onlara, þu

cehennemin dibine batasýca obaya dedim ki, bu Hýdýrellezde ben onunla

konuþurum, mümkünatý hem de çaresi yok, konuþurum, dedim. Demedim ya,

onlara azýcýk umut verdim. Ýþim yok da o deyyuslara, o alçaklara, o sürüngenlere

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çukurda kýþlak, Aladaðda yaylak veresin diye sana mý yalvaracaðým, senin o

gülden ince, gülden nazik yüreciðini mi inciteceðim, iþim yok da...

Baþýný göðe kaldýrdý, gözlerini uzaklara, derinlere, bir ak bulutun salýndýðý

yerin arkasýna dikti:

Söyle bakalým, verecek misin? diye sert söylendi. Vermezsin! diye de

hemen ekledi:

Vermezsin aslaným. Hiç vermezsin. Ben seni bilmez miyim, sen bizi býraktýn.

Sen gökleri, yýldýzlarý, ormanlarý sularý býraktýn, sen camilerden çýkmaz oldun.

Sen kendine ýþýklý, büyük kentler kurdun. Sen kendine gökte uçan demir kuþlar

yaptýn. Sen kendine topraðý yiyen, yerken uluyan canavarlar yaptýn. Sen, üst üste

evler, yedi denizler yaptýn. Bize Çukurda bir kýþlak, Aladaðda bir yaylak ver

desem, vermezsin ki... Ben de bu gece sana kýþlak için yalvarmam, mümkünatý

çaresi yok yalvarmam. Bu oba da sürünsün senin sayende. Varsýn ölsünler, kýrým

kýrým kýrýlsýnlar. Senin yüzünden.

Çukurovayý getirdi gözünün önüne. Bir güz gecesini... Karanlýkta tekmil ova

yýldýz yýldýz yanýyordu. Tarlalarda homurtularla akýp giden koca demir yýldýzlar,

koskocaman, demirden yýldýz böcekleri... Gem vurulmuþ akarsular, yollar,

yollarda akýp giden, insanýn baþýný döndüren yýldýrým gibi beygirler... Toz

duman, sýcak, ter, sýtma, bela... Bir acayip kurumuþ adamlar... Yarý çýplak

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yanmýþ kadýnlar. Hele kadýnlar, hele çýrýlçýplak...

Çimeni yeþil gözlerinin aký gittikçe çoðalýyordu.

Aþaðýdan bir ayak sesi geldi, bir taþ derin uçuruma aþaðý yuvarlandý, yanýna bir

sürü daha taþý katarak gürültüyle aþaðýya inmeye baþladý. Burnuna taze, ezilmiþ,

ince, güneþte buðulanmýþ çiçek kokusu geldi. Caný sýkýldý. Nerdeyse þimdi, þu

anda iyice dalacak, þurada, þu taþýn baþýnda eski günlere gidecek, Çukurovaya,

Adana þehrine, Mersine inecek, güneþten bacaklarý yanmýþ kýzlarý, uzun bacaklý

kýzlarý görecek, oradan gerisin geri eski günlere, Çukurda koyun sürüsü gibi

ceren dolaþtýðý günlere varacaktý.

Ayak sesine baþýný kaldýrdý, sakalýný býraktý, aþaðýdan arkadaþý Müslüm

geliyordu. Saçý, sakalý, elleri, kaþý, býyýðý, her bir yaný apaktý. Aþaðýdan yukarý

bir pamuk yumaðý gibi aðýyordu.

Kardaþlýðým, kardaþlýðým, hay yiðen Haydar, Haydar, sabahtan beri seni

arýyorum.

Elindeki kirmeni hem eðiriyor, hem geliyordu.

Geldi soluk soluða Haydar Ustanýn yanýna oturdu. Çarýðýnýn içine küçücük

sümüklüböcekler girmiþti, çarýðýný çýkardý, iyice temizledi, geri giydi, sýký sýkýya

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

baðladý. Küçücük, bir topak bir adamcýktý Müslüm.

Gözlerini Haydar Ustanýn gözlerine dikti, baktý baktý, iki bakýþ derinden derine

þimþeklendi, çakýþtý:

Bu yýl bu iþi obamýz için yapacaksýn Haydar. Yeter torunun için yaptýðýn. Bu

yýl Hýzýrlan Ýlyas buluþtuklarýnda, sen bizi, obayý unutmayacaksýn. Biz öldük

Haydar, biz rezil olduk. Kanadýmýz kolumuz kýrýldý Haydar... Koca Allah

imdadýmýza yetiþmezse bizde hayýr kalmadý Haydar.

Haydar Usta gene sakalýný tutamladý, dirseklerini dizine dayadý, düþündü, daldý,

sonra birden çimeni yeþil gözleri açýldý, parladý: Para eder mi Müslüm? diye

sordu. Allah bizi býrakmadý mý?

Bizi býrakýp daðlardan koca kentlere inmedi mi? Biz de Allahýn gittiði, indiði

yere inmeliyiz Müslüm.

Müslüm:

Hay yiðen, dedi; senin soluðun keskin, Hýdýrellez gecesinde bir istekte

bulunursan koca Allah bizim dileðimizi verir. Muradýmýzý verir. Yeter ki sen bu

yýl bizim için iste, torunun için deðil.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ayaða kalktýlar, Haydar Usta önde Müslüm arkada, yola indiler. Bahar gözünü

daha yeni açýyordu. Çiçekler yarý açmýþlar, yarý tomurcukta. Kuþlar, arýlar ýlýk

gün altýnda yumuþacýk uçuþuyorlardý. Yarý uykulu. Toprak geriniyordu. Kayalar,

aðaçlar, sular, börtü böcek, geyikler, tilkiler, çakallar, koyunlar, kuzular bir

sabah buðusu içinde uykulu geriniyorlardý.

Oba buraya, bu koyaða gelip konalý üç gün olmuþtu. Altmýþ çadýrlýk bir obaydý

bu. Karaçullu obasý derlerdi adýna. Obanýn en yaþlý adamý demirci Haydar

Ustaydý. Demirciliði ne iþe yaramýþtý, yarayacaktý? Bir gün bir iþe yarayacaktý

ama!..

Bu kýþ Çukurovada analarýndan emdikleri burunlarýndan gelmiþti. Þimdiye

kadar, þu dünya dünya olalý beri, bu oba Çukura ineli beri böyle bela bir kýþ

geçirmemiþler, Çukurova adamýndan böyle bir düþmanlýk görmemiþlerdi. Daha

dehþet bir þaþkýnlýk içindeydiler.

Oba eskimiþ, yozlaþmýþ, yoksullamýþtý ama geleneklerinin bir kýsmýný daha

yitirmemiþti. Oba koyaða iner inmez, çadýrlar kurulur kurulmaz derimevi çadýrý

da kurulmuþtu. Derimevi çadýrý öyle öteki çadýrlar gibi uzunlamasýna deðildi.

Derimevi çadýrlarý hep yuvarlak olur. Ve kubbelerini keçelerle, kilimlerle

örterler. Kapýlarý görülmedik nakýþta bir kilimle örtülmüþtür. Ýç duvarlar eski,

nakýþlý kilimdendir. Yer baþtan ayaða turuncu keçelerle döþelidir. Uçta, kapýnýn

saðýnda köz dolu bir taþ ocak vardýr. Derimevi otuz yýldýr ayný yere kurulur.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çadýrlarýn ortasýnda, koyaðýn tabanýnda düz, üç harman yeri büyüklüðünde

mermere benzer ak bir taþ vardý. Taþýn üstüne sabahtan bu yana keçeler,

kilimler, döþekler, yastýklar taþýnýp seriliyordu. Ak taþýn üstü, ýlýk bahar

güneþinin altýnda bir renk cümbüþündeydi. Büyük kazanlarda güzel kokulu

yemekler piþiyordu. Yaþlý kadýnlar büyük sinilere yemekler boþaltýyorlar,

kazanlar dolduruyorlardý. Bir duman, bir buðu içinde yitip geri, ortaya

çýkýyorlardý. Büyük toy hazýrlýðýnda, sevincindeydi herkes. Bir de, bir de Haydar

Usta bir olur dese, deðme keyfine o zaman. Toy, bir toy daha olacaktý.

Ne olur Haydar Usta... Bir seferlik bir seferlik de bizim için iste. Sen bu

obanýn en yaþlýsý, babasý deðil misin? Bir yýl, bir bu yýl bizim isteðimizi yap,

ondan sonra her yýl ne istersen yap. Allahýn yýlý mý yok Haydar Usta? Nolursun

Haydar Usta... Gözüm Haydar Usta. Bak, bir obanýn çoluðu çocuðu, yaþlýsý

genci senin aðzýnýn içine bakýyorlar. Ne dersin Ustam?

Ulan ne biliyorsunuz Allahýn benim her isteðimi yapacaðýný?

Allah senin her istediðini yapar.

Ulan ne biliyorsunuz?

Biz biliriz, o seni kýrmaz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta ortada, bütün oba dört bir yanýný çevirmiþ. Haydar Ustanýn elleri

sakalýný kavramýþ, ellerinden sakal fýþkýrmýþ, bakýr kýzýltýsýnda; göðsünden

aþaðýya kayýyor.

Ulan etmeyin, ulan köpekler, diyor Haydar Usta. Ulan etmeyin, ulan beni

ele aleme, ulan beni Allaha rezil etmeyin. Ulan Allah benim babamýn oðlu mu?

Çadýrlar solmuþ, yýrtýk, eðmeleri saçaklamýþ... Çocuklarýn yüzlerinde kan

kalmamýþ, gözlerinin feri kaçmýþ. Haydar Usta þimdiye kadar, bunca yaþ yaþadý,

böyle bir yoksulluðu, bu kýþki rezilliði hiç görmedi.

Ah elimden gelse, diye inliyor. Aaaah elimden gelse... Aaah, bir gelse

elimden.

Gelir, diye baðýrýyorlar; hepsi bir yerden.

Bu gece kimse uyumasýn. Hiç kimse. Bu gece bir tek kiþi uyursa büyü

bozulur, büyü... Ben de görür görmez, görürsem eðer...' Görürsün! diye

kalabalýk hep bir aðýzdan baðýrdý. Aladaðýn, derin, uzun ormanlýklý, kayalýklý

koyaðý tepeden týrnaða yankýlandý. Ben de onu görürsem, sizin isteðinizi

isteyeceðim. Kim görürse onu bu yýl, obanýn isteðini isteyecek... Tamam mý?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Tamam, diye baðýrdýlar hep bir aðýzdan.

Kim hile yapar da bir baþka þey isterse iþ bozulur... Nekes olmayýn. Çok

sýkýþtýk. Bu yýl da ayaðýmýzýn üstünde duracak bir yer bulamazsak, yandýk

bittik.

Yandýk bittik, dediler hep bir aðýzdan.

Toy baþladý. Kavalcýlar gelmiþler, sessiz, hiç konuþmadan, kýpýrdamadan orada

turuncu keçelerin üstünde öyle dimdik oturuyorlar. Baðdaþ kurmuþlar. Uzun,

bakýr renkli, çimen yeþili gözlü adamlar, bilinmezden, güneþin ya da ayýn

oralardan bir yerlerden gelmiþler. Herkes onlara saygýyla, hayranlýkla, bir çeþit

korkuyla bakýyor. Onlar yandaki kayalar gibi, saðlam, topraða yapýþmýþlar,

bekliyorlar. Bir büyünün gerçekleþmesini bekliyorlar. Toy baþladý. Çiçekler

döküldü turuncu sofraya, yufka ekmeklerin yanýna. Kokulu yoðurtlar, ayranlar...

Bakýr sinilerde kýzarmýþ bütün koyunlar, keçiler, kuzular, oðlaklar... Tepeleme

ak pirinç pilavlarý...

Gülbenkler çekildi, demeler söylendi, Halil Ýbrahim Peygamber üstüne nefesler

çekildi. Yemeye baþlanýldý. Kadýn erkek, genç yaþlý, çoluk çocuk, bütün oba

sofradaydý. Koyaðýn ortasýnda, ak taþýn üstünde, turuncu, güneþ, kazayaðý nakýþlý

sofrada bir sevinç çaðýldýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Derken bir davulcu çýktý ortaya, tek baþýna. Davulunu çalaraktan, davuluyla alt

alta üst üste dönmeye baþladý. Dehþet bir devinimde hýþým gibi dönüyor, kolu

uðunurcasýna tokmaðý sallýyor, davuldan inanýlmaz çeþitte sesler çýkýyordu.

Yalvarmalar, aðlamalar, gülmeler, öfkeler, alaylar, direnme, baþkaldýrma.

Davulun sesi birden kesildi. Davulcu iki dizinin üstünde topraða niyaza durdu.

Eðildi üç kere topraðý öptü. Sonra toydan teker teker kalkýp davulcunun yanýna

geldiler, yere diz çöktüler, topraðý üç kere öpüp niyaza durdular. Herkes geldi.

Hastalar, sayrýlar, çocuklar da gelip topraða niyaza durdular.

Gün kavuþmadan az önce sofranýn aþaðýsýna çok büyük bir ateþ yaktýlar. Ateþin

kýzýltýsý koyaðýn dibine baþýna, yamaçlarýna vurdu. Karanlýk orman aydýnlandý.

Kavalcýlar hep bir aðýzdan uzak, bin yýllýk türküler çaldýlar. Ýnsanlar gittikçe

kendilerinden sýyrýlýp baþka bir dünyaya giriyorlardý. Kavalcýlarýn ardýndan

sazcýlar çýktýlar ortaya. Görülmedik, duyulmadýk bir semah çaldýlar. Hiç kimse

bu semaha mümkünatý yok ayak uyduramazdý. Çünkü bu semahý yüzünü geçmiþ

Koyun Dede çalýyordu. Bu semahý duyunca Haydar Ustanýn gözleri ýþýldadý.

Ayaða kalktý, dönmeye baþladý. Bir süre tek baþýna döndü... Bir dað gibi ateþ

harmanýnýn üstüne yürüyor, ýþýða gelince bütün göðsünü almýþ sakalý yýldýr yýldýr

ediyordu. Sonra ince, uzun, dal gibi, yanýk, iri gözlü, uzun saçlý bir kýz çýktý

ortaya. Haydar Ustayla, kendilerinden geçip döndüler. Sazcýlara davul da katýldý,

sonra kavalcýlar da katýldýlar. Toydakiler birer ikiþer ayaða kalkýyorlar, semaha

giriyorlardý. Bütün toy yediden yetmiþe ayaða kalktý. Mengü baþladý. Gün kavuþtu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Davulcu kalabalýðýn ortasýnda coþkun bir sel gibi ateþ harmanýnýn yöresinde
dönüyordu.

Renkler, ýþýklar, orman, ses, sular, koyak, yýldýzlar, insanlar, hýþým gibi bir devinimde

dönüyorlardý.

Birden sesler kirp diye kesiliyor, kalabalýk, ateþ harmanýnýn dibine oturmuþ saz

çalan Koyun Dedeye, ateþe, ikisine birden niyaza duruyorlardý. Yatsý vakti

mengü bitti. Koyun Dede uzun bir kayalýðýn baþýna çýktý. Gülbenk çekti:

Allah, Allah, Allah... Sairi Selman, mülke Süleyman, kör olsun Mervan,

yardýmcýmýz on iki imam. Hýzmatýn kabul, yüzün ak olsun. Kalabalýk hep bir

aðýzdan:

Hýzmatýn kabul, yüzün ak olsun, dedi.

Hýzmatýndan þefaat bulasýn.

Koyak yankýlandý.

Þefaat bulasýn.

On iki imamýn, Selmaný Pakýn himmeti hazýr ve nazýr ola...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hazýr ola.

Ya Allah, ya Muhammed, ya Ali.

Ya Ali.

On iki imam nur oldu.

Nur oldu.

Kalabalýk coþtu. Uzun bir süre yankýlandý dünya. Sultan Hatam sýrroldu.

Sýrroldu.

Sýrrý Hüda için baðýþla.

Destimiz deman, küfrümüz iman, yardýmcýmýz on iki imam, on iki imamýn

katarýndan, didarýndan ayýrmasýn, gerçeðe hüüüü... Gerçeðe hüüüü, gerçeðe

hüüüü...

Kayalýklar:

Gerçeðe hüüü, diye inledi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Koyun Dede kayalardan indi kalabalýða karýþtý. Kýsýk sesiyle:

Dünyada her þey var. Aðaç, kuþ, toprak, türlü kokular, nimetler... Toprak

bereketli, toprakta yüz bin, bir milyon doðurganlýk... Akla hayale sýðmaz. Sular,

yýldýzlar... Hepsi de insan için yaratýlmýþtýr, dedi. Bu gece yüreðinizi iyice

temizleyecek, arýtacaksýnýz... Eðer içimizden bir insaný aþaðýlýyorsanýz,

aþaðýlanacak insan yoktur, bunu böylece bilin. Eðer bir insan için kötülük

düþünüyorsanýz, kötü düþünülecek insan bu dünyaya gelmemiþtir, bunu böylece

bilin. Dünyada kötülük yoktur. Kötülük uydurmadýr. Dünyada iki türlü iyilik

vardýr. Iþýktan bir deðnek alýn elinize, uzun bir deðnek... Deðneðin bir ucu çok

parýltýlý, bir ucu daha az parýltýlýdýr. Ýþte iyilikle kötülük arasýndaki fark bu

kadardýr. Bunu böylece bilesiniz. Mervan kendince kötü deðildi. Biz onu kötü

yaptýk. Bizim kötümüzdür. Yüreðinizi bu gece sabaha kadar arý tutun. Gerçeðe

hüüü, dostlar... Dostluða hüüü...

Haydar Usta geldi, Dedeyi kucakladý, sonra onu omzundan öptü. Dede güldü:

Sen de yüreðini arýt erenler, dedi. Bu gece senin gecen: Bu gece sen

kurtaracaktýn bu obayý.

Haydar Usta:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ben mi kurtaracaðým? diye þaþkýnlýkla sordu.

Sen de mi Dede? Dede onun elini yakaladý, sýktý:

Hangi suyun baþýnda sabahlayacaksýn sultaným?

Alagözü bekleyeceðim.

Himmetin hazýr olsun, dedi Dede, ayrýldýlar. Ve kalabalýk aðýr aðýr ormana,

sulara, pýnarlara, kayalýklara daðýldý.

Bu gece beþ mayýsý altý mayýsa baðlayan gecedir. Bu gece denizlerin ermiþi

Ýlyasla karalarýn ermiþi Hýzýr buluþacaklar. Dünya kurulduðundan bu yana bu iki

ermiþ her yýl, yýlýn bu gecesinde buluþurlar. Eðer bir yýl buluþmayacak olsalar,

denizler deniz, topraklar toprak olmaktan çýkar. Denizler dalgalanmaz,

ýþýklanmaz, balýklanmaz, renklenmez, kururlar. Topraklar çiçeklenmez, kuþlar,

arýlar uçmaz, ekinler yeþermez, sular akmaz, yaðmurlar yaðmaz, kadýnlar,

kýsraklar, kurtlar, kuþlar, börtü böcek, tekmil yaratýk doðurmaz. Eðer onlar

buluþamazlarsa... Kýyametin habercileri Hýzýrla Ýlyas olacaktýr.

Hýzýrla Ýlyas her yýl dünyanýn bir yerinde buluþurlar. Onlar o yýl hangi yerde

buluþmuþlarsa orada bahar bir baþka türlü patlar, o yýl çiçekler daha bol, daha

büyük, her yýlkinin birkaç misli iri açarlar. Arýlar daha renkli, daha kocaman

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

olurlar. Ýneklerin, koyunlarýn sütleri daha bol, daha besleyici olur. Gök daha arý,

daha baþka mavilenir. Yýldýzlar daha irileþir, daha parlaklaþýrlar. Saplar

baþaklarý, aðaçlar çiçekleri, meyveleri götüremezler. Ýnsanlar o yýl daha saðlýklý

olurlar, hiç hastalanmazlar. O yýl ölüm de olmaz. Ne bir kuþ, ne bir karýnca, ne

arý, ne kelebek ölür.

Hýzýrla Ýlyasýn buluþtuðu an, biri maðrýptan, biri maþrýktan iki yýldýz doðar,

yýldýzlar Hýzýrla Ýlyasýn buluþtuðu yerin üstüne kayarak gelirler, tam Hýzýrla

Ýlyas birbirlerinin elini tutarlarken onlar da birleþirler, tek bir yýldýz olurlar.

Hýzýrla Ýlyasýn üstüne ýþýk olup saðýlýrlar. Hýzýrla Ýlyasýn el ele tutuþtuðu,

yýldýzlarýn gökte birleþtiði an dünyada her þey durur, akarsular kirp diye

olduklarý yerde donmuþçasýna durur kalýrlar, yeller esmez, denizler dalgalanmaz,

yapraklar kýpýrdamaz, damarlardaki kan akmaz, kuþlar uçmaz, arýlarýn kanatlarý

titremez. Her þey durur, hiç, hiçbir þey kýpýrdamaz. Yýldýzlar akmaz, ýþýklar

yürümez. Dünya bir an için ölür. Sonra her þey birden uyanýr, dehþet bir yaþam

patlar.

Ýþte bu gece sabaha kadar insanlar birleþen yýldýzlarý görmek için evlerden

dýþarýlara uðrarlar, yüksek yerlere, dam baþlarýna, minarelere, tepelere, dað

baþlarýna çýkarlar. Bir de su baþlarýný beklerler. Çeþmelerin, pýnarlarýn, çaylarýn

baþlarýný beklerler. Gözlerini sudan ayýrmazlar.

Kim ki gökyüzünde yýldýzlarýn birleþtiðini görür, o anda ne isterse olur. Ama

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ne isterse. Bir keresinde, Kul Hüseyin adýnda bir çiftçi yýldýzlarý bekliyormuþ.

Ýki yýldýzýn geldiðini görmüþ, yýldýzlar birleþmiþler, ýþýk olup gökten aþaðý

süzülmüþler. Kul Hüseyin bu durumdan o kadar þaþýrmýþ ki, ne isteyeceðini o an

bir türlü aklýna getirememiþ, eli ayaðýna, dili diline dolaþmýþ:

Ya Allah, demiþ. Ya Allah, ya Hýzýr... Ya Ýlyas... Vakit geçiyor. Hemen bir

þey istemeli... Hiçbir þey gelmiyor aklýna. Ya Allah, ya Hýzýr, ya Ýlyas... Þu

altýmdaki tepeyi al da þu ýrmaðýn öte geçesin götür. Asýl isteði az sonra gelmiþ

aklýna ama, çoktan iþ iþten geçmiþ. Ve Hüseyin orada, tepenin üstünde uyumuþ

kalmýþ. Sabahleyin gözünü açmýþ bakmýþ ki ne görsün, tepeyle birlikte ýrmaðýn öte

geçesindeki düzlükteler.

Haydar Usta koyaðýn yamacýndaki kýrmýzý, çakmaktaþý kayanýn dibinden çýkan

Alagöz oluðunun baþýna geldi, kepeneðini yere atýp üstüne oturdu: On iki

yaþýndaki torunu Keremi de yanýnda getirmiþti. Keremi elinden tutup oturttu.

Yýldýzlarýn ýþýðýnda, gecenin donuk aydýnlýðýnda kayanýn oyuðuna doðru

yürümüþ pýnarýn göleðinin dibindeki çakýltaþlarý parýldýyordu. Suyun yüzündeki

ince halkalar kýyýlarda sönüyordu. Pýnarýn ucuna kalýn bir çam oluk oturtulmuþ,

uzun oluðu yosun baðlamýþtý. Oluðun altý geniþ bir yarpuz tarlasýydý. Kýrmýzý,

büyük, baþýný almýþ göklere gitmiþ kayalýk, pýnarýn suyu, gece, yýldýzlar, toprak

yarpuz kokuyordu. Derinden, kýrmýzý kayalýðýn ta dibinden gelir gibi bir çaðýltý

gittikçe büyüyordu. Orman da uzaktan, yoðun uðulduyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çam kokusu, türlü çiçeklerin, daha yenice topraðý yarmýþ otlarýn kokusu

birbirine karýþýyor, ýlýk esen yel bir hoþ, ince, serin koku getiriyordu.

Kerem coþkuyla, sevinçle:

Bak dede, diye baðýrdý. Dede bak! Suyun içine bak. Balýklar parlýyor,

kaçýþýyorlar. Bir balýk, iki balýk, üç balýk... Üç balýk. Iþýktan...

Pýnarýn içinde alabalýklar, birbiri ardýnca uçar gibi, suyun beri kýyýsýndan

parlayýp öte kýyýsýnda, kýrmýzý kayanýn oyuðunda yitiyorlardý.

Yaþlý adam hiç konuþmuyordu, dalýp gitmiþti. Sonunda baþýný kaldýrdý:

Kerem, dedi, dedem, dedi en yumuþak sesiyle. Seni bu gece yanýmda

mahsustan getirdim. Dedem, bu gece, gecelerin içinde birinci gecedir. Bu gece

çok þeyler olacak... Bak, dedem, bu gece Hýzýrlan Ýlyas buluþacaklar. Bak,

dedem, ikisi de ermiþ, ölmezlere karýþmýþ kiþilerdir. Onlar buluþmazlarsa yýlda

bir gün, hem de bu gece, bu dünyanýn dölü, bereketi kesilir. Anladýn mý dedem?

Anladým, dedi Kerem. Zaten ben Hýdýrellezi biliyorum. Geçen yýldan da,

öteki yýllardan da...

Öyleyse bak dedem. Þu oluktaki durmadan akan su var ya, iþte o duracak,

donup kalacak. Bir de þu yücede, gün gibi, iki yýldýz buluþacak... Buluþunca

þimþek gibi bir ince ýþýk üstümüze inecek. Bak dedem, sen suya bakacaksýn,

uyumadan, hiç gözünü kýrpmadan, ben yýldýzlara...'

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Olur dede, hiç gözümü kýrpmam.

Keremim, yavrum, baktýn ki þu þakýrdayan oluk duruverdi, su olduðu gibi

dondu kaldý, o zaman isteyeceksin isteyeceðini. Ýþte o zaman ne istersen Hýzýr

sana verir. Sularýn akmadýðý o an ne istersen, ne dilersen Hýzýr onu sana verir.

Sen ne isteyeceksin dedem?

Kerem düþündü, dedesi gibi eliyle çenesini tutamladý, düþündü: Bilmiyorum

ki, dedem, dedi. Hiç bilmiyorum ki... Ne isteyim acep dedem?

Haydar Usta:

Keremim, dedi, sen daha çok pýnar, çok yýldýz bekleyecek, çok dileklerde

bulunacaksýn, bu yýl suyun akmadýðýný görürsen, görür görmez, ya Hýzýr, bize

Çukurda kýþlak, Aladaðda yaylak ver de. Olur mu?

Olur dedem. Suyun durduðunu, yýldýzlarýn kavuþtuklarýný görür müyüm?

Herkes göremez yavrum. Yalnýz günahsýzlar, iyilikseverler görür

onlarý. Kötü insanlara, kuþlara, arýlara, insanlara zulüm yapanlara gözükmez

onlar. Sana gözükür yavrum. Belki bana da... Onun için obalý bana güveniyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Beni günahsýz, ermiþ biliyorlar tosunum. Ermiþ deðilim ama çok az günahým

var. Doðdum doðalý hiçbir yaratýða kötülük etmedim. Þimdiye kadar da üç kere

yýldýzlarýn çakýþtýðýný gördüm. Üç keresinde de dileðimi yerine getirdi Hýzýr

kardaþlýk.

Kerem susmuþtu konuþmuyordu. Oluðun ucundan dökülen suya, suyun

döküldüðü çakýl taþlarýna, çakýl taþlarýnýn üstünde paramparça olarak ak ak

köpükleniþine bakýyordu. Bakýyor, çok derin düþünüyor, eyvah, eyvah ki eyvah

bana, diyordu.

Aradan epeyi bir süre geçti. Haydar Usta:

Neden konuþmuyorsun hay þahaným? dedi. Hay benim þahaným.

Kerem dalýp gitmiþti. Suya, balýklara... Þu oluðun ucundan balýklar þu

aþaðýdaki çakýllarýn üstüne düþerler miydi, düþünce de ölürler miydi? Kim bilir,

dedi, kendi kendine. Düþerler, hem de ölmezler. Yoksa aþaðýdaki derede balýk

olur muydu? Kerem suyun kökünün burada olduðu gibi, balýðýn kökünün de

burada olduðunu sanýyordu.

Kýþlak, yaylak istemem, diyordu. Ben kýþlak, yaylak istemem. Toprak istemem.

Ben suyun durduðunu görünce bir þahin yavrusu isterim. Onu Hýzýr bana getirir,

ben de onu büyütürüm. Ok gibi gökyüzüne salarým, ok gibi. O da bana kuþlarý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

keklikleri, üveyikleri, çavuþkuþunu, ibiliyi, sýðýrcýðý, ördekleri yakalar bana

getirir. Tavþan da yakalatýrým istersem. Ama tavþan olmaz. Tavþana el sürülmez.

Bir de yapalaða... Kör yapalaða... Þahin dediðin de bir küçük kuþtur. Yeþile

çalan. Bir taþ kadar aðýr, sert, gagasý uzun, çelikten.

Kerem ne düþünüyorsun?

Sesi duyunca Kerem birden irkildi, bir þeyler söyledi, ne dediði anlaþýlmadý.

Anlamadým, hay Kerem, dedi Haydar Usta. Senin baþýnda bir hal var.

Kerem birden içindekini dýþarýya salýverdi:

Güzel dedem; dedi, ben hiçbir zaman durmuþ suyu, kavuþan yýldýzlarý

göremeyeceðim. Eyvah, eyvah ki eyvah, göremeyeceðim. Haydar Usta þaþkýn:

Neden Kerem, yavrum, þahaným neden?

Ben, dedi Kerem sesi titreyerek, boðulurcasýna... Ben dedem... Ben...

Neredeyse aðlayacaktý. Büyük bir fýrsatý kaçýrýyordu. Ýþte þimdi yýllar yýlý

istediði þahin yavrusu kendisinin olacaktý. Keþki yapmasaydý o iþi. Þahin

yavrusunu dedesinden istemiþti, sana yakalarým demiþti dedesi, yakalamamýþtý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Babasýndan, aðasýndan, avcýlarbaþý Kel Kamilden, Kavalcý Musacýktan istemiþti,

sana bir þahin yavrusu yakalarýz demiþlerdi, hiç yakalamamýþlardý. Öteki obanýn

bir Kemali vardý. Burnu yanmýþ, sarý saçlarý kirpi oku gibi dimdik. Ýþte o

Kemalin bir þahini vardý. Dedesi, yüz on beþ yaþýndaki dedesi, sarp kayalýða

çýkmýþ da ona o þahin yavrusunu yakalayývermiþ. Kemalin þahininin ayaðýnýn

birisinde küçücük bir zil vardý. Küçüçük, bir nohut kadar. Sonra Kemalin sað

bileðinde bir deri bilezik vardý. Þahin gelip bileðindeki o deri bileziðin üstüne

konuyordu. Þahin uçuyor, ta göðün ötelerine gidiyor, halkalar çize çize gelip

Kemalin koluna konuyordu. Kemal onu çaðýrýyordu, yaa, adam çaðýrýr gibi

çaðýrýyordu. Göðün neresinde olursa olsun o da Kemalin sesini duyar duymaz,

koþup geliyordu.

Sonra isterse eðer, þahin bir adam üstünde uçuyordu. Nereye giderse

gitsin, þahin bir adam boyu onun tepesinin üstünde dönerek, onunla

birlikte gidiyordu. Ne güzel, ah, ah ah... Keþki yapmasaydým o iþi...

Aaah!

Haydar Usta:

Ne ah çektin öyle, yavrum, aslaným? Ahýna hayran deden senin...

Hiç, dedi Kerem.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Söyle yavrum, dedi Haydar Usta.

Kerem birden çok sert, baðýrýr gibi:

Ben suyun durduðunu da, yýldýzlarýn kavuþtuðunu da hiç göremeyeceðim. Ben

burada boþuna bekliyorum dedem, boþuna.

Neden tosunum?

Göremeyeceðim.

Neden yavrum?

Kerem bir türlü söyleyemiyordu.

Sebebini söyle bakalým. Belki senin dediðin deðildir.

Kerem susuyordu. Birden pýnarýn ortasýndan irice bir balýk suyun

yüzüne fýrladý, cup diye gerisin geri dibe düþtü. Dibe düþerken de

gümüþ karný yýldýzlarýn ýþýðýnda parýldadý. Kerem ona daldý:

Dedem, dedi, güzel dedem. Ben bir kýrlangýç yuvasý bozdum.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýçindeki üç yavrusunu da öldürdüm. Ana kýrlangýcý da ayaðýndan

baðladým üç gün böyle uçurdum. Sonunda o da öldü. Þimdi bana yýldýzlar

gözükür mü? Þimdi þu akan oluðun suyunun durduðunu görebilir miyim?

Haydar Usta da:

Görebilirsin, diye baðýrdý.

Kerem:

Hani günah iþleyenler göremez dediydin ya... Kýrlangýç öldürmek

günah deðil mi?

Günah, dedi Haydar Usta. Çok günah, ama... Belki Allah

günah yazmamýþtýr. O iþ olduktan sonra sen Allaha, hay Allah benim

günahýmý baðýþla dedin mi? Demedim. Haaa... O zaman iþ baþka iþte. Ýþte

þimdi iþ baþkalaþtý.

Ýkisi de iki yerden düþünceye vardýlar. Bir bölük kuþ geldi karþýdaki ulu çýnar

aðacýnýn üstüne kondu. Arkasýndan bir bölük daha... Karanlýkta kuþlar akýn akýn

gelip, durmadan aðacýn dallarýna doluþuyorlardý. Kuþlarýn aðýrlýðýndan çýnarýn

dallarý bükülüyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Neden sonra Haydar Usta:

Bak, dedi, dedem, bu dünyada günah iþlememiþ hiç kimse yok, öyle

bakarsan. Þimdi gelecek olan Hýzýr da günah iþlemiþtir. O Hýzýr olmasa bu

dünya dünya olamaz. Bahar gelemez, analar doðuramaz. Dünyada taþ, toprak,

kurt kuþ, börtü böcek, yýlan çýyan, suda balýk, havada kuþ, yerde insan, karýnca,

gökte yýldýz, her þey uyur... Bütün dünya uykuya varýr. O Hýzýr ki, o Hýzýr

dünyanýn kanýdýr. O Hýzýr aðaçlara yaprak, çiçektir, kokudur. Iþýktýr. Dünyanýn

sýcaklýðýdýr. O bile günah iþlemiþtir. Yürürken bir karýncaya basmýþ, bilmeden

bir böceði öldürmüþtür. Onun için çocukluktan iþlediðin günah belki: günah

sayýlmaz, dedem. Þimdi sen uyuma, hiç uyuma. Gözlerini de þu oluðun

suyundan ayýrma. Dalýp gitme. Dalgýnlýða gelmez bu iþ. Bir daldýn mý, bir an

daldýn mý, o an onlar buluþmuþ olurlar ki, iþ iþten geçmiþ olur. Suyun sesi kesildi

mi, çaðýltýsý, þýrýltýsý... Kuþlarýn, bak þu aðaçlarda dallara çokuþmuþ kýpýr kýpýr

ediyor, ötüþüyorlar, kirp diye sesleri kesilir. Kesildi mi... Kuþlara bakma, onlar

uykuya varýrlar belki... Gözünü suyun akýþýndan, kulaðýný suyun sesinden

ayýrma.

Olur, dedi Kerem.

Kýrlangýcý öldürmek günah sayýlmazsa, kavuþan yýldýzlarý, duran, donup kalan

suyu görecek. Sevindi. Þahin yavrusunu, yarýn erkenden kayalýða gidip, öz eliyle

yakalayacak. Þahin civcivleri bu anda acaba yumurtadan çýkmýþlar mý? Ýsterse

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çýkmasýnlar. Hýzýr çýkarýr. Ne dilersek dileðimizi yerine getirmeyecek miydi?

Dedem öyle demedi miydi?

Dilinin ucuna geldi, hemen dedesine: Daha yumurtadan çýkmamýþ þahin

civcivini de Hýzýr hemen verir mi? Yoksa civcivlerin yumurtadan çýkmasýný mý

bekler? diyecekti. Ýyi ki sormadý. Dedesi onun Çukurda kýþlak, Aladaðda

yaylak yerine þahin isteyeceðini anlar, kýyameti koparýrdý. Yok yok, kýyameti

koparmaz, ama konuþmaz, küser. O küsen bir adamdýr. Çok küsen...

Hiç uyumayacaðým dede. Gözlerimi bile kýrpmadan suya bakacaðým. Kulaðým

da suyun sesinde olacak. Sen de dede, gözlerini yýldýzlardan ayýrma olur mu?

Ayýrmam, dedi Haydar Usta.

Yýldýzlarýn kavuþtuðunu bana hemen söylersin deðil mi?

Söylemez olur muyum hiç dedem? Nasýl olur da söylemem. Yýldýzlarýn

birbirine kavuþmasý çok güzeldir. Ýnsan o an çok baþka bir insan olur. Ýnsan o

anda kendini cennette sanýr. Ýnsan o anda ýþýk gibi olur. Ýnsanýn o anda içi

sevinçten pýr pýr eder, dedem. Ýnsan bir ömür o aný unutamaz. Ýnsan bir ömür o

aný anýmsadýkça esrikleþir dedem, Keremim, sana hiç haber vermez miyim?

Dede, dedi, sustu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Söyle Kerem, dedi Haydar Usta.

Kerem gene ben bir þahin isteyeceðim, toprak yerine, diyecekti, vazgeçti.

Hiç, dedi. Gözüm suyun akýþýnda, kulaðým sesinde.

Aþaðýda, obadan hiçbir ses seda gelmiyordu: Ortada doðanýn seslerinden baþka

ses yoktu. Ceren kýz, üç kardeþin bir bacýsýydý. Uzun boylu, yanýk, büyük ela

gözlüydü. En güzel Türkmen kýlýðýndan giyinirdi. Taþbuyduran pýnarýnýn

baþýnda oturuyordu. Bu pýnar, taþlarý topraðý mavi bir yamaçtan, kayalýklarýn

ortasýndan doðuyor, gene kayalýklarýn kuyu gibi derininde gölleniyordu. Bir taþ

oluktan sularý aþaðý, yarpuzlu bir düzlüðe iniyordu. Ýki kayanýn ortasýna oturmuþ

Ceren, düþ kuruyor, düþten düþe geçiyordu. Gözlerini de oluktan ayýrmýyordu.

Oluktan dökülen sular ta aþaðýda geniþ, kalýn bir kayayý oymuþ, durmadan dört

bir yana taþýyordu. Geçen yýl da, daha önceki yýl da bu Taþbuyduran pýnarýnýn

baþýnda, gene þimdiki oturduðu yerde, gene yanýnda sessiz Pembeyle Hýdýrellezi

beklemiþ, ama bir türlü kavuþan yýldýzlarý, donup kalan suyu görememiþ, benim

günahým, benim günahým çok, demiþti. Sabahlara kadar gözlerini kýrpmamýþtý.

Eðer kavuþan yýldýzlarý, kirp diye duran suyu görseydi, bir kere Halilin yüzünü

görmek isteyecekti.

Bu sefer göreyim hay Allah, diyordu. Bu sefer nolur... Hazinenden nen

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

gider? Güneydeki iri, parlak yýldýza gözünü dikmiþ yalvarýyordu. Güzel yýldýz,

bu sefer yoldaþýnla buluþtuðunu göreyim. Bu sefer göreyim. Göreyim de

Hýzýrdan Halilimi isteyeyim.

Oba karar vermiþti. Bu sefer kim görürse yýldýzý, suyu, Çukurdan toprak,

Aladaðdan yayla isteyecekti. Ceren, içinde büyük bir cebelleþmeyle gelmiþ

Taþbuyduranýn baþýna: Toprak moprak isteyemem Halilim dururken... Ben

Halilimi isterim: Bütün ömrümde elime bir fýrsat geçecek, onu da bir karýþ

toprak için zayi edemem, demiþti. Ne kendi kendimi kandýrayým!

Uzun, ince, altýn tüylü bir tazý yatýyordu yanýnda. Bu tazý, gitmezden önce

Halilin tazýsýydý. Halil baþýný alýp gittikten sonra tazý da gelmiþ, Cerenlerin

çadýrýnýn önünde durmuþ, bir daha da oradan ayrýlmamýþtý. Tazýnýn dert çekmiþ

insan gözleri gibi kederli gözleri vardý. Ýnsan gibi gülüyor, hasret çekiyor,

umutlanýyor, caný sýkýlýyor, geceleri kendi kendine insan gibi aðlýyordu.

Allahým o aný bana göster. Halili bir kere, o da uzaktan olsun, bir kere

görmeyi isterim. Bir kere... Bir ömür boyu bir daha göstermesen de olur.

Mavi kayalarda su çaðýldýyor. Ortalýk yýldýz ýþýðýnda gündüz gibi. Gün ne

zaman battý? Yoksa daha batmadý mý? Ceren bütün bir yýl her gün Halilin

yolunu beklemiþ, bugünü de iple çekmiþti. Bu gecenin, Hýzýrla Ýlyasýn

buluþtuklarý gecenin çok kerametleri görülmüþ, çok hasretlik birbirine

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kavuþmuþtu. Yeter ki yýldýzlar gözüksün... Yeter ki dalmasýn bekleyen, yeter ki

yüreðinden bir kötülük geçmesin bekleyenin.

Ceren, sular, ýþýklar, tepede, karþýda kararan, gittikçe de büyüyen, aydýnlanan,

kokulanan daðýn ortasýnda, yalnýzlýðýnda,tepeden týrnaða istek kesilmiþti. Sýcak

basýyordu, delirten, ürperten, yüreðini çarptýran... Bütün bedenini sýcak basýyor,

ateþ içinde yanýyor, geriniyordu.

Durmadan geriniyor, Halili düþünüyordu. Tetikteydi. Gözlerini yýldýzlardan,

kulaðýný suyun sesinden ayýrmýyordu. Eti yanýyordu. Birden:

Pembe, dedi,

ben yanýyorum.

Ayaða kalktý, kayadan kayaya gitti geldi.

Ben yanýyorum, ben yanýyorum.

Hemen soyundu. Bedeni yýldýz ýþýðýnda taze, biçimli, doðurgan

parýldadý. Suya atladý. Su soðuktu. Arkasýndan Pembe de soyundu,

suya atladý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bir süre suda kaldý. Suyun içinde fýrsatý kaçýracaðýndan korkmuyordu. Nasýl

olsa suyun durduðunu duyacaktý.

Sudan çýktýðýnda kendisini yunmuþ, arýnmýþ sayýyordu. Anadan yeni doðmuþ

gibi tertemizdi. Yýldýzlarýn kavuþtuðunu görecekti. Ondan sonra da Halili

isteyecekti.

Halil, onun kendisini sevdiðini bilmiyordu. Bunca yýl bir kere olsun durup da

Halilin yüzüne bakamamýþtý. Bir kere olsun onunla gözgöze gelememiþti. Halili

görünce bütün bedeni çýmgýþýyor, kendinden geçiyordu. Göz göze gelince

coþkudan ölürüm diye korkuyordu.

Halil ne bilsin. Bilse de yüzüne bakar mý ki... Halil yakýþýklý adam. Yüzüne

þöyle durup da bin yýl baksan gene doyamazsýn. Onu bir kere olsun, þöyle

uzaktan da olsa olur, göreyim, sonra da öleyim Allahým.

Pembe kýz:

Ben de öleyim, dedi. Benim de dileðim bu. Halil, Yusuf kadar güzeldir.

Yakubun Yusufu kadar. Öyle deðil mi Ceren?

Ceren içini çekti.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gökte yýldýzlar durmadan oradan oraya akýyor, bazýsý Aladaðýn üstüne

saðýlýyordu, Aladaðýn doruðu yýldýz ýþýðýndan parýl parýldý. Her yýldýz akýþta

Cerenin yüreði hop ediyor, akan yýldýz kayýp gidinceye kadar gözleriyle onu

izliyordu. Yýldýz yitip gidince de, büyük bir umutsuzluða düþüyordu:

Derken batýdan iri, dönen, dönerken ýþýklarý savrulan bir yýldýz çýktý, kaymaya

baþladý. Cerenin yüreði aðzýna geldi. Yýldýz bir mavileþiyor, bir turuncuya

çevriliyor, dönüyor, ýþýklanýyor, savruluyor, göðü bir uçtan bir uca akýyordu.

Derken doðudan birkaç yýldýz birden koptu, ardýndan bir küme yýldýz daha...

Onlar da, her biri her yerden, bir ýþýk ocaðý gibi savruldular. Cerenin yüreði

aðzýnda, bir onu, bir onu izliyor. Yýldýzlarýn ýþýðý suya düþtü. Kayalarýn

ortasýndaki Taþbuyduran pýnarý taþtý, kaynadý, köpürdü, yýldýza kesti. Gökyüzü

de silme yýldýza kesti. Oradan oraya binlerce yýldýz durmadan kaydýlar, gökyüzü

yýldýzdan çalkanýyordu. Pýnarýn suyu yýldýzdan taþmýþ çalkanýyordu. Binlerce

yýldýz gökte, ormanda, daðda, sularda birbirine girmiþ kaynaþýyordu. Halili

isterim.

Oradan oraya binlerce yýldýz kayýyorlar, uçuþuyorlar, Cerenin baþý dönüyor,

gözlerinin önünde yýldýzlar, sular patlýyor, yýldýzlar, ýþýklar köpürüyor, altýndaki

kayalar çatýrdýyordu.

Halili isterim.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Dünyadaki bütün karýncalar, kuþlar, böcekler, aðaçlar, kumlar yýldýz olmuþlar

uçuþuyorlar. Bütün çiçekler, bütün insan gözleri... Halili isterim.

Müslümün beli bükülmüþtü. Elleri titriyordu. Aðzýnda bir tek diþi bile

kalmamýþ, alttan kuzu diþleri sürüyordu.

Müslüm Sazlýk pýnarýnýn baþýnda oturuyordu tek baþýna. Pýnarýn içine yýldýz

dolmuþtu. Yýldýzdan taþýyordu. Müslüm çok acýkmýþtý. Akþamdan bu yana beþ

keredir aptes alýyordu. Aptes alýyor, boyuna kendi kendine söyleniyordu:

Vakt eriþti güzelim. Vakt eriþti dünya güzelleri... Ben biliyorum.

Yaþýtlarýmdan hiç kimse kalmayalý yirmi yýl oluyor. Ýþte geldik gidiyoruz. Þen

olasýn Halep þehri, demiþler. Þu pýnar kadar, þu yýldýz kadar, þu çýnar aðacý kadar

bile olamadýk. Hay koca Hýzýr, hay koca Allah siz kendinizi ölmez yaptýnýz da

benim, bizim, hepimizin suçumuz ne? Ýþte geldim gidiyorum. Yüz yaþadým,

ömrüm tamam oldu. Vallahi bir göz açýp kapayýncaya kadar geçti gitti. Bir göz

açýp kapayýncaya kadar... Bir ancýk yaþadým, iþte þimdi. Ýþte þimdi yaþýyorum.

Selmaný Pak gibi beni gençleþtirmeni isterim. Hýzýr gibi beni ölümsüzleþtirmeni

isterim. Gün bugün, dakka bu dakka... Bir ömür bir anlýk soluktur. Þu oluktan

akan sudur. Bir an. Su bir duracak, akmayacak. Ben gökyüzüne bakacaðým,

gökte iki yýldýz çatýþacak. Ýþte bütün bir ömür bu bir andadýr.

Bir de Lokman Hekim var. O kendi gücüyle ermiþ, ölümsüz olmuþtur. Altmýþ

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yýl bütün yeryüzünü taþ taþ, ova dað dolaþmýþ, çiçeklerle, otlarla, bitkilerle

konuþmuþ, her çiçek kendini, marifetini Lokmana söylemiþ. Lokman da

çiçeklerin dilince söylediðini yazmýþ defterine. Her çiçek bir hastalýða þifaymýþ.

Lokman bütün hastalýklarýn çiçeðini bulmuþ, bir ölümün çiçeðini bulamamýþ.

Onu da ararmýþ. Duymuþ ki Lokman... Duymuþ ki Lokman, ölümün çiçeði,

ölümün suyu, ölümün otu Aladaðýn bir koyaðýnda. Lokman koþmuþ buraya, yurt

tutmuþ Aladað ardýný, koyaðýný. Her otlan, her çiçeklen, her suynan, pýnarlan,

her böceklen, kurtlan kuþlan, karýncaylan konuþmuþ. Esen yelle, doðan günle,

gelen ýþýkla, yaðan yaðmurla konuþmuþ. Sonunda ölümün dermanýný bulmuþ.

Bu gece kavuþan yýldýzlarý, akarken duran suyu, uçamayan kuþu, yaðamayan

yaðmuru, gelemeyen ýþýðý göreceðim. Lokmanýn ilacýndan bana da ver, ya Hýzýr,

diyeceðim. Vermesin bakalým. Vermesin de oyunbozanlýk etsin de, ben de onu

Hýzýr gibi bir Hýzýra benzeteyim, anasýndan doðduðuna doðacaðýna yetmiþ iki

bin yýl piþman olsun. Ermiþ olduðu da; ölmezliðe durduðu da fitil fitil

burnundan gelsin.

Müslüm kardaþ, tam otuz yýldýr her Hýdýrellez gecesi sular baþý, yýldýzlar altý

beklerim. Söylemem, söylemem, söylemem. Demem, vay benim emeklerim, demem.

Daðlar baþý; yýldýzlar altý, sular yaný beklerim.

Her çiçek herkese konuþmaz. Yaþam çiçeði hiç kimseye, Hýzýra bile, Lokmana

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bile konuþmaz. Ermiþler ermiþi Taþbaþoðluna bile konuþmaz. Yaþam çiçeði,

yani ölüme çare olan çiçek bir kere Lokmana konuþmuþ, Lokman varmýþ onun

altýna, koklamýþ çiçeði, koklayýnca çiçeði, Lokmanýn gözlerinin önünde ýþýklar

patlamýþ, baharlar, çiçekler patlamýþ, dünya bir baþka dünya olmuþ, sevinç içine

batmýþ Lokman, bir sevinç düþünde kendinden geçmiþ, ölmezliðe kavuþmuþ. O

kendinden geçtiði an öyle tatlý, öyle tatlý, öyle tatlýymýþ ki dünya, Lokman dize

gelmiþ, ya Allah, demiþ, bana bir daha koklat þu çiçeði, ben ölmezlikten

vazgeçiyorum. Öyleymiþ, çiçeði bir koklayan ölmezliðe ulaþýr, bir daha

koklayan yeniden ölümlü olurmuþ. Lokman da bunu bilirmiþ ama, o çiçeði

kokladýðý anýn tadýna doyamazmýþ, nasýl bir tatsa o tat.

Çiçek, iri güneþ rengi yapraklý, ýþýktan, her bir yapraðý üç kavak boyunda,

azman bir çiçekmiþ. Gölgesine düþen yüz yýldan fazla yaþar, onu koklayan

ölmez olurmuþ. Çiçeðin dibinde de bir su kaynarmýþ. Bu sudan kim içerse, hangi

hastalýða tutulmuþ olursa olsun, hemen iyi oluverirmiþ.

Müslüm:

Bu çiçek burada, iþte bu Aladaðýn ardýndaki koyakta... Ama kimseciklere

gözükmez. Bir görmek umutlarý olsa, alimallah yerin göðün insaný gelir de

burada ölünceye kadar mekan tutar.

Hay koca Hýzýr üstüme bu çiçeðin gölgesini düþüren, bana yüz

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yýldan fazla ömür baðýþlayan sensin. Þu çiçeði de bana koklat nolursun. Ölüm

Allahýn emri, ölümden korkuyorum. Ölümden, ölümden, ölümden korkuyorum.

Ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum, ölmek istemiyorum.

Koyak baþtan baþa Müslümün ölmek istemiyorum sözleriyle

yankýlandý. Gür ses kayalardan kayalara çarpa çarpa eridi, duyulmaz

oldu.

Duymuyor musun, ölmek istemiyorum. Yok olacaðým, yok olacaðým, hiç

olacaðým. Ot gibi, böcek gibi. Kimse þu dünyaya gelip gittiðimi bilmeyecek.

Bilseler de ne olacak. Þu dünyaya, bir an içinde gelmemiþ gibi olacaðým.

Ölmek istemiyorum.

Müslümün beklediði oluk bir aðacýn karnýndan çýkýyordu. Arkadaki pýnarýn

yataðýný getirmiþler ulu çýnar aðacýnýn beþ adam el ele verse çeviremez

gövdesine dayamýþlar, sonra da gövdeyi ortasýndan delmiþler, suyu o delikten

dýþarýya akýtmýþlardý.

Bak koca Hýzýr, bir acayip suyun baþýnda durmuþum, yüreðimi sana

açmýþým... Ölmek istemiyorum demiþim.

Müslüm ayaða kalktý. Dizlerinin kemikleri çatýrdadý, beli aðrýyordu. Elleri

ayaklarý uyuþmuþtu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ölmezlik isterim ama, gençlik de isterim. Böyle yaþamýþým ki ne

olacak!

Müslüm son gününü yaþar gibiydi. Aðzý yukarý, yýldýzlara karþý

yattý. Elini de oluðun altýna koydu. Eli bir süre sonra üþüdü, elini

çekti. Bütün gücünü gözlerine, kulaklarýna topladý.

Ulan sizi göreceðim kavuþurken yýldýzlar! Sizi göreceðim çiftleþirken arýlar.

Sizi göreceðim...

Çukurovada, bir yaz Çukurda kalmýþ, sýcaktan, sinekten gebermiþti. Ýþte orada,

sert, yaldýzlý kabuklu, kabuklarý yanardöner, kabuklarý yeþil ýþýk benekli, kýrmýzý,

kara, mor, sarý, altýn, gümüþ ýþýltýsýnda, benekleri bin bir ipiltide böcekleri hep

üst üste binmiþler çiftleþirler görmüþtü. Böcekler ölmez, otlar da, çiçekler de

ölmezler. Kýyamete kadar böcekler, çiçekler, otlar ardý ardýna ulanýrlar, öylece

ölmezleþirler. Çiçekler uzun bir halkadýr...

Yaa, uzun uzun bir halkadýr... Uyurlar, her yýl gene uyanýrlar. Ölmezler.

Ama insanlar ölürler, insanlar, çünküleyim ki insan bir tektir: Her insan bir tek

doðar, bir tek ölür. Ama böcekler kýyamete kadar doðarlar, sayýsýz, ölmezler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Dünyada ölen bir tek yaratýk vardýr. Dünyada ölümlü bir tek canlý vardýr, o da

insandýr, o da insandýr, insandýr.

Ýnsandýr! haykýrýþý bütün koyakta derinden derine yankýlandý. Ne biçim

çiçektir bu? Ne biçim çiçektir ki insaný ölümsüzleþtirir? Koklayaný

ölümsüzleþtirir? Ölümsüzlük çiçeði olduðundan dolayý hiç kimselere, ermiþlere

bile gözükmez. Yoksa yok mu böyle bir çiçek? Yoksa, yoksa, yoksa? Olmaz

olur mu? Böyle bir çiçek yoksa Lokman nasýl yaþýyor? Böyle bir çiçek yoksa,

þimdi, þu dünya alemin yolunu gözlediði Hýzýrlan Ýlyas nasýl yaþýyor? Olmaz

olmaz.

Gözüne bir yýldýz iliþti gökte. Yýldýzlarýn arasýnda, o yýldýzdan bu yýldýza vurup

duruyor, dolaþýyor.

Bu olmasýn?

Üstündeki aðacýn dallarý arasýndan yýldýzlarý iyice göremiyordu. Dallarýn dýþýna

çekildi, gene aðzý yukarý yattý.

Bu son, bugün her þeyi, yýldýzý, ölümsüzlük otunu görmeliyim. Yüz yaþýndan

daha çok insan ne kadar yaþar ki... Ölümün soluðunu ensemde duyuyorum.

Soðuk, yýlan gibi, iþe yaramaz, mendebur soluðunu. Mendebur soluðunu...

Ölmek istemiyorum.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýçini çekiyor, gözünü yýldýzlardan ayýrmýyor, bir umut sende kaldý, ya Hýzýr,

diyordu. Bazý derin bir umutsuzluða düþüyor, gözlerinden gökyüzünün

kaynaþan, uçuþan bütün yýldýzlarý siliniyor, ortalýk kapkaranlýk oluyor, Müslüm

boðuluyordu. Sonra birden umuda düþüyor, yýldýzlar gökyüzünde çaðýldýyor,

coþuyor, Müslüm ölümsüzlük çiçeðini koklamýþ gibi kendinden geçiyordu.

Yeter kýz, on altý yýldýr, gurbete gitmiþ Yunusu bekliyordu. Niþanlanmýþlar,

baþlýk parasý için Yunus kendini gurbete atmýþ, bir daha da dönmemiþ, imi timi

bellisiz olmuþtu.

Yeter:

Ölmeden mezara koydular beni, gel. Tez gel... Ben Çukurda kýþlak; Aladaðda

yaylak istemem, sen gel. Genç yaþýmda kocadým, tez gel! Daha gecikirsen iþ

iþten geçiyor, ömrüm bitiyor, tez gel... diyordu. Çabuk gel.

Yeterin oturduðu su baþý bir harman yeri büyüklüðünde, mavi, yarýsý kýrmýzýya,

sarýya çalan, altýndaki taþlarý gözüken iki insan boyu derinliðinde bir gölektir.

Bu göleðe her bir yerden pýnar sularý dökülür.

On altý yýl dile kolay... Bugün, bu sabah çýkýp gelmezsen, ya da

birbirine kavuþan yýldýzlarý, donup kalan sularý göremez de dileðimi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

dileyemezsem ben bilirim yapacaðýmý.

Yýldýzlar gölcüðün üstüne düþüyorlar. Ýri, azman çiçekler açmýþ gölün

kýyýsýnda, kokuyorlar. Gölcüðün sularý gittikçe aklaþýyor, ýþýk gibi aydýnlýðý

koyaðýn yamaçlarýna vuruyor. Gittikçe ortalýk aðarýyor.

Ben bilirim yapacaðýmý!

Biri Hüseyin, yaþý yedi, biri Veli, yaþý dokuz, birisi de Dursun, yaþý on bir.

Hüseyin:

Ben, dedi, Toprak istemem. Ben, dedi, o ýþýklý þehirde çalýþacaðým,

eniþtem Fahrettinin yanýnda. Ben, ben, ben o arabalardan alacaðým. Ben iþte

beni o þehire kaçýrmasýný isterim, eðer olursa...

Olur, dedi Veli. Olur. Seni þehire götürür. Ben de, dedi Veli, ben de... O

yol üstündeki konakta bir gece uyumak isterim. Baþka bir þey istemem. Otelde.

Dursun:

Babam hapisten çýksýn, diye baþladý, babasýnýn baðýrta yalvarta Bekiri nasýl

öldürdüðünü anlattý. Yeter ki babam hapisten çýksýn, bana her istediðimi yapar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ben yýldýzý görürsem, babamýn hapisten çýkýþýný isteyeceðim...

Hüseyin:

Baban hapisten çýkacak, dedi:

Sonra, yarýn sabah, karþýdaki köye gidecekleri üstüne konuþmaya baþladýlar.

Sonra bir oyun oynadýlar. Oyun bitti; hayal kurdular. Çukurovadaki þehirler

üstüne. Þehirleri uzaktan görmüþler, develeri, eþekleri, koyunlarý, keçileriyle

þehirlerin kýyýlarýndan geçmiþler, hiç içine girmemiþlerdi. Þehirlerde karýnca gibi

insan kaynaþýyordu. Þehirlerde... Þehirlerde... Þehirler korkulu, þu ormanýn

derinlikleri gibi büyülü... Bir ormanýn derinlikleri, bir þehirler, peri kýzlarý, sýrça

saraylar, evler... Devler, cinler...

Konuþa konuþa uyudular...

Kel Osman çayýn içinde alabalýk avlýyordu. Suyun kovuklarýna elini sokuyor;

her delikten, her taþ dibinden birkaç alabalýk çýkarýyordu. Gökyüzüne baktýðý

zaman, gördü ki ortalýk aydýnlanýyor, yýldýzlar, silinmiþ gitmiþ.

Alabalýklarý yakalamýþ ince çubuklara dizmiþti. Kýrmýzý benekli alabalýklar

doðan gün altýnda donuktular.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kel Osman:

Zararý yok, dedi. Hýzýr bana balýk gönderdi. Gelecek yýl da kýþlak isterim

ondan. Þimdi ben bu balýklarýn yarýsýný götürür aþaðýdaki yerlilere satarým.

Yarýsýný da közleme yapar yerim. Sað olsun Hýzýr.

Meryem bekliyordu. On yedi yaþýndaki kýzý yatalaktý. Yýldýzlarý görürse bir þifa

dileyecekti. Aliþ oðlan bekliyordu, her ikindi sýtma tutuyordu onu. Sýtmadan

kurtulmayý isteyecekti. Süleyman Dede bekliyordu. Çadýrdan, bu konup

göçmeden býkmýþtý. Þöyle insan gibi bir evde ölümü bana nasip et, diyecekti.

Sultan Karý bir torun istiyordu. Onun ocaðýndan kimse kalmamýþtý kýzýndan

baþka. Kýzý da doðurmazsa ocaðý sönecekti. Aþkla þevkle ocaðýný yeþertecek

birisini istiyordu.

Aþaðýdaki bozkýrda kasabanýn bütün insanlarý damlarýn üstüne çýkmýþlar,

yýldýzlara dikmiþlerdi gözlerini. Köyler, obalar, oymaklar su baþlarýna

dökülmüþlerdi. Bu gece kasabalar, köyler, tekmil insanlar gözleri yýldýzlarda,

sularda bekliyorlardý.

Mustan bekliyordu. Geçen güz Çukurovaya indiklerinde kýþlaklarýndan Yeryurt

köylüleri onlarý kovmuþlar. Yeryurtlularla aralarýnda mübalaða bir kavga

olmuþtu. Kavgada Karaçullulardan dört, Yeryurtlulardan altý kiþi ölmüþtü.

Mustanýn kafasý çok kýzmýþtý. Tam evinin eþiðinde Osman Aðanýn oðlu Fahriyi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

öldürdü. Ala kaný avlumun tozlarýna göllendi. Bütün öldürenler, sanýklar

tutuklandýlar. Mustan daðlara kaçtý. Yakalansaydý eðer, Osman Aða onu

adamlarýna öldürtürdü içerde. Mustan bunu bildiði için candarmalarýn elinden

kaçtý.

Mustan Kozpýnarýnýn yanýnda tek baþýnaydý. Ve peþinde silahlý altý kiþi vardý,

onu yollarda bellerde adým adým izliyorlardý. Nerede olduðunu da hemen

buluveriyorlardý. Ama Mustan gibi saklanan, kaçan bir insan yoktu. Gene de

korkuyordu Mustan. Osman Aða ne yapýp edecek, Mustaný mümkünü çaresi yok

öldürtecekti. Mustan bunu biliyor, bir kurtuluþ yolu arýyordu. Ne yapsa, nereye

gitse, kuþun kanadýnýn altýna sýðýnsa, yýlanýn deliðine girse öldürülecekti. Kaçtýðý

günden bu yana Çukurovanýn bütün candarmalarý ardýnda... Hakkýnda gazeteler,

neler neler yazmýyorlar. Kasabadaki Kör Murat bütün bu gazeteleri biriktiriyor,

bir fýrsatýný bulup da buluþtuklarýnda hakkýndaki yazýlanlarýn hepsini teker teker

ona okuyordu. Ve Mustan þaþýp kalýyordu. Nerden uyduruyorlardý bütün bunlarý,

nasýl... Onun en zoruna gideni Gülek Boðazýnda bir otobüsü durdurup

içindekilerin hepsini soyduktan sonra, otobüsteki dört kadýný daða kaldýrýp bir

hafta ýrzýna geçtiðiydi. Daðda salt kaçmýþtý, ardýna bakmadan. Kýz kaçýracak, yol

kesecek, adam soyacak, öldürecek zamaný olsa... Kaçmaktan kovalamaya eli

deðmemiþti. Mustan kuduruyordu. Sýrtýna yükletilen bunca aðýrlýðýn altýnda

eziliyordu.

Ceren kýz bütün yazýlanlarý duyuyor muydu acaba? Duyuyor, inanýyor muydu?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ceren kýz ona hiçbir zaman yüz vermemiþti. Þimdi hiç vermeyecekti... Mustan,

Osman Aðanýn oðlunu çok derinden bir tepkiyle, Ceren kýz için öldürmüþtü.

Çünkü Osman Aðanýn oðlu onu atýna çiðnetmiþ, atýnýn üstünden onu

kýrbaçlamýþ, obanýn içinde böylece kýrbaçlayarak dolaþtýrmýþ, kan içinde

býrakmýþ, üstüne gülmüþ, aþaðýlamýþtý. Cerenle göz göze gelinceye kadardýr ki

Mustan bütün bunlarý yutmuþ, elini kaldýrmamýþtý. Cerenin gözlerini görünce,

Cerenin gözlerini okuyunca, ben mi Halil mi, ben mi Halil mi? Halil, Halil, sen

olur musun, Halil böyle kaçar mý sümüklü deyince... Artýk bundan sonra

Mustanýn gözü hiçbir þeyi görmemiþ, tabancasýný almýþ, bir ata atlamýþ, Osman

Aðanýn oðlunu evlerinin kapýlarýna kadar kovalamýþ, kapýlarýnýn eþiðinde

öldürmüþ, kellesini kesmiþ, getirip Cerenin önüne atmýþtý.

Kozpýnar, çam aðaçlarýnýn tükendiði doruða yakýn bir yerden, duvar gibi bir

kayanýn ortasýndaki delikten kaynýyordu.

Mustan:

Hiçbir þey demem, diyordu, iþte görüyorsun halimi. Hiçbir þey söylemeye

hacet yok. Bu gece yýldýzýný göremezsem... Bu gece bu su þu kayada donup

kalmazsa, benim sonumu artýk sen biliyorsun. Halimi sana arz etmenin hiçbir

gerekliði yok.

Yýldýzlar Aladaðýn doruðunda balkýyorlardý. Gecede, daðýn doruðuna yakýn bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yerde, üst üste kartallar dönüyorlardý, binlerce. Mustan:

Bu gecede bir þeyler var, dedi. Yoksa bu kadar kartal bir araya nasýl gelir?

Birden aþaðýdan yedi sekiz tane insan karartýsýnýn çýktýðýný gördü... Birisinin

ayaðýnýn altýndan bir taþ kaymýþtý. Üst baþtan da kütürtüler geldi. Orada da bir

sürü silahlý adamlarý karanlýkta seçti. Saðýna soluna baktý, birtakým sesler,

fýsýltýlar, öksürükler duydu. Birkaç kiþi çakmak çakýp sigara yaktýlar. Anladý ki

Mustan; dört bir yandan sarýlmýþ. Gülümseyerek:

Bu gecede, Hýdýrellez gecesinde bir þeyler var, yoksa bu kadar kartal bir araya

gelir miydi?

Gelir miydi?

Bu gecede bir þeyler var.

Tüfeðini kavradý. Kaçaklýðýna bir yýl oluyordu, daha bir tek kurþun sýkmamýþtý.

Bu gece dövüþ var, dedi gülerek. Hýdýrellez gecesi... Bu gece... Þimdiye

kadar her candarma görüþünde eli ayaðý kesilirdi. Þimdi hiç korkmuyor, ölümü

hiç düþünmüyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yýldýzlara baktý. Gökyüzü yýldýzla döþeliydi. Hiçbir yýldýz da yerinden

kýpýrdamýyordu. Oraya, gökyüzüne çakýlýp kalmýþlardý.

Birkaç kartal, kartal kalabalýðýndan ayrýldý, Kozpýnarýn üstüne geldi. Mustan

bir tüfeðin patlamasýný bekliyor, çýt çýkarmýyordu.

Bu gecede bir iþ var Mustan kardaþ, koca Hýzýr imdadýmýza yetiþti. Kurþun

torbasýna baktý, torba aðzýna kadar doluydu.

Kendi kendine sonsuz bir acýmayla doldu içi. Çok kaçtým, burada, bu daðýn

doruðunda bile buldular.

Eli tetikte karþýdan en küçük bir kýpýrdama bekliyordu. Adamlar karþýda

oturmuþlar, hepsi her yerden sigara içiyorlardý.

Uyuma Kerem.

Uyumuyorum dedem.

Bak Kerem...

Uzun, çangal boynuzlu bir geyik inmiþti pýnara. Geyik baþýný kaldýrdý, þöyle bir

yöreyi kuþkuyla kokladý, baþýný pýnarýn suyuna eðdi, eðer eðmez de bir sýçradý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

aktý, gözden yitti gitti.

Haydar Usta:

Bizden korktu Kerem,dedi. Gördü bizi.

Keþki görmeseydi, dedi Kerem. Keþki bu kadar karanlýk olmasaydý, kimbilir

ne güzeldi geyik...

Bir de geyik isterim, diye geçirdi içinden:

Az sonra, bir tilki, koskocaman kuyruðunu sallayarak pýnara geldi. Her aðaç

kökünü, her izi, her taþý durmadan kokluyordu.

Tilki, dedi Haydar Usta. Bu da su baþý beklemeye gelmiþ. Tilki gitti, bir

dað keçisi, bir sürü çakal, sonra bilmedikleri birtakým baþka hayvanlar indi suya.

Uyuma Kerem, gözünü de sudan ayýrma.

Ayýrmam dedem.

Ýçinden geçiriyordu Kerem: Bir de tilki, bir de... O demirden böceði, o ýþýk

gözlü, tarlalarý süren böceði, iþte o bir hoþ kokan, ondan isterim. Bir de...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýstekleri o kadar çoðalmýþtý ki utandý. Bir kýsmýndan vazgeçmeye kalktý. Sonra

da bu düþüncesinden caydý...

Herhal gece yarýyý geçiyordu. Aþaðýlardan, bozkýrdan Haydar Ustanýn kulaðýna

horoz sesleri gelir gibi oldu.

Bak koca Allah, böylecene huzuruna gelmez, Hýdýrellezini böyle kendim için

beklemezdim. Bak arkadaþ, aramýzda biz bize, insanca konuþalým. Oba çok

sýkýþtý. Bu Aladaðýn koyaðý dünya kurulduðundan bu yana bizim yaylaðýmýz

deðil mi? Öyleyse nereden çýkardýn Hükümeti, ormancýyý? Bize bir soluk

aldýrmaz. Canýmýzý burumuzdan getirir. Bak arkadaþ, dünya kurulduðundan bu

yana Çukurova bizim kýþlaðýmýz deðil miydi? Þimdi bir çadýrlýk yer kalmadý

bize, ne diyorsun? Yerleþmek için bir çadýrlýk yerimiz yok. Torosta yaylak,

Çukurda kýþlak yok. Biz gökyüzünde mi oturalým, gözünü sevdiðim, aslaným,

öyle mi? Bak kardaþ, obalý beni saydý, sana niyazda bulundu, beni de sana bu

gece elçi olaraktan gönderdi. Biliyorsun hepsi iyi adam deðil, içinde hýrlýsý

hýrsýzý, namussuzu arsýzý var, amma velakin topraklarý yok. Yarýn sabah olunca

benden isteyecekler. Beni mahcup etme þu deyyuslarýn karþýsýnda. Ne çýkar, þu

yýldýzlarý göster, sonra da bize topraðýmýzý ver. Bu topraklar çok önce bizimdi.

Ne dersin? Kýrma beni bu yaþta...

Konuþma böyle uzadý gitti.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta yýldýzlarý birbirine karýþtýrýyordu. Öylesine çok oradan oraya

yýldýz kayýyordu ki... Saðdan soldan, güneyden kuzeyden, batýdan doðudan,

karmakarýþ.

Nasýl bulacaðým bu kadar kayan yýldýz içinde 'Hýzýr yýldýzýný? Taþkýn bir ses:

Dede, dede, diye baðýrdý. Bak!

Bir balýk havaya fýrladý. Gümüþ karný donuk donuk parladý, sonra yeniden suya

cup diye düþtü.

Sabah aðýrdan aðýrdan açýlmaya baþladý. Bulutlarýn kýyýlarý usul usul

sýrmalanýyordu. Gökyüzünde bir ýþýk kuþaðý parlak bulutlarý, daðlarýn baþýný

çeviriyordu.

Abdal Bayram davulunu çekti, ak taþýn üstüne geldi. Tan davulu havasýný

koygun, aðýr çalmaya baþladý. Ortalýk aðardýkça davulun sesi de hýzlanýyordu.

Sonra daðlardan yorgun, sararmýþ, uykulu, uzun yüzler indiler. Bütün yüzler

ýþýklarýný söndürmüþler, umutsuzluklarýnýn altýna sýðýnmýþlardý. Gelen taþýn

kýyýsýna baðdaþ kurup oturuyor, gelen oturuyordu. Sonunda, çoluk çocuk, genç

yaþlý, bütün oba bir tamam geldi.

Bir Yeter yoktu ortada, bir kaçak Mustan, bir de torunuyla Haydar Usta.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sonunda Haydar Usta da, torununun elinden tutmuþ gözüktü. Kalabalýða gelince

gülümsedi. Abdal Bayram davulunu ölgün ölgün çalýyordu. Kalabalýk taþ

kesilmiþ, orada kýpýrtýsýz öyle oturup kalmýþlardý. Herkesin baþý önündeydi.

Soluk bile almýyorlardý dersin öyle sessiz.

Haydar Usta hep gülümsemesini sürdürüyordu:

Üzülmeyin millet, dedi. Hiç üzülmeyin. Müslüm ayaða kalktý:

Biz üzülmeyelim de kimler üzülsün! dedi. Biz üzülmeyelim de... Bu güz

oturacak bir karýþ topraðýmýz var mý? Bu yaz burasý, Aladaðýn koyaðý,

Hükümetin, ormancýnýn, kolcunun elinden elaman mý? Biz üzülmeyelim de

kederimizden kimler ölsün?

Haydar Usta dikleþti, sesine bir güven havasý geldi:

Biz üzülmeyelim, dedi. Ýyi iþler oldu. Güzel iþler oldu.

Bir anda herkes canlandý, umutsuzluk duvarý aþýldý, yüzler ýþýldadý.

Müslüm:

Çabuk söyle, diye taþtý. Çabuk söyle Haydarým, yýldýzlarý gördün mü?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Görüp de dileðimizi dileyecek zamaný buldun mu?

Haydar Usta:

Ben görmedim yýldýzlarý, dedi. Ben azýcýk dalmýþým ki, Kerem

beni can havliyle uyandýrdý, bak, dede, diye baðýrdý. Baktým ama iþ iþten

geçmiþ, yýldýzlar kavuþup bir olmuþtu. Hemen Kereme sordum

istedin mi, diye. Kerem, istedim dede, dedi. Anlat Kerem.

Kerem, baþý yerde, gözleri yumulu anlatmaya baþladý:

Hiç gözümü kýrpmadým, dedi. Hiç mi hiç. Ne gözümü kýrptým, ne de

gözümü bir an yýldýzlardan ayýrdým. Sabaha karþýydý. Gün doðdu doðacak... Ýþte

öyle, iþte, yaa, gün doðdu doðacak, ortalýk ýþýyor, bir baktým þu yandan yalp yalp

eden kocaman; baþým kadar bir yýldýz koptu, mavi çakan bir yýldýz... Bir baktým,

bir de þu yandan týpký öyle bir yýldýz koptu. Biri bir yandan, öteki öbür yandan

aktý geldi, tam üstümüzde birleþtiler. Akarsu da kirp diye kesildi, dondu kaldý.

Sonra bir ýþýk saðýldý, bir ýþýk... Dünya ýþýða boðuldu. Gözüm kamaþtý. Ben de

hemen istedim.

Ne istedin? diye Müslüm soruyordu. Tam öyle görülür, bu çocuk doðru.

Bütün kalabalýk canlanmýþ, coþkuyla ayaða fýrlamýþtý. Keremin aðzýna umutla

bakýyorlardý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem önce þaþýrdý, sonra elleri titredi, unuttuðu bir þeyi anýmsar gibi yüzü,

gözleri deðiþti:

Ýstedim, dedi. Aynen dedemin bana öðrettiðini istedim.

Müslüm özlemle üsteledi:

Nasýl istedin? diye sordu. Ne söyledin?

Kerem dudaklarýný kemirdi, bir türlü söyleyemiyor, boðulur gibi oluyor.

Onu istedim, sözünü boyuna yineliyordu.

Keremin yöresini aldýlar, kalabalýk Keremin yöresinde sýkýþtýkça sýkýþýyor, ne

istedin, nasýl istedin? diye durmadan soruyorlardý.

Kerem bu kadar baskýya dayanamadý, bozuldu:

Ýþte onu istedim,:dedi sustu.

Haydar Usta:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Neyi isteyecek? diye torununun sözünü tamamladý. Kerem neyi isteyecek?'

Baþka ne isteyebilir ki... Çukurda toprak, Aladaðda yaylak. Öyle deðil mi

Kerem?

Kere duyulur duyulmaz:

Öyle, dedi. Ýstedim.

Kalabalýðýn yýkkýn yüreðini bu da doðrultmadý. Gene oraya, taþýn üstüne

çöküverdiler. Bu güzü düþündüler hep birden. Düþünüp ürperdiler. Bu güz

Çukura gene inince, konacak hiçbir yer yok... Bir yere konunca yerliler atýyla

itiyle üstlerine saldýracaklar, gene zulüm edecekler. Gene öldürecek, kýzlarýný

ellerinden alacaklar. Yaðmur, çamur yollarda perperiþan... Hiçbir umutlarý

kalmamýþtý. Bir tek umutlarý bu Hýdýrellezde, kavuþan yýldýzlarda, akmayý

kesecek sulardaydý. O da olmadý iþte. Keremden baþka kimse görmedi. Kerem

kalabalýktan ayrýlmýþ, aþaðýda ak taþlarýn orada, çocuklarý baþýna toplamýþ

anlatýyordu:

Dedem bana dedi ki, uyuma, dedi. Dedem bana dedi ki... Bu sefer yýldýzlarý

görmeyince olmaz. Dedem bana dedi ki... Bu sefer... Bu sefer... Yýldýzlar

süzüldü, süzüldü, süzüldü...

Haydar Usta kalabalýðýn üzüntüsüne dayanamadý, ayaða fýrladý: Bana bakýn,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

diye gürledi. Eðer Keremin dileði yerine gelmezse, ben size kýþlak alacaðým.

Alacaðým! Bir tamam alacaðým. Kýlýcým yakýnda bitiyor. Kýlýcýmýzý Ýsmet

Paþaya, Adnan Menderese, Temir Aðaya vereceðim, size toprak alacaðým...

Umutsuz kalabalýk gene canlanmadý. Gittikçe herkes karanlýða gömülüyordu.

Haydar Usta da üstüne üstüne gidiyor, þu yýlgýn kalabalýðýn yüreðine azýcýk su

serpmeye uðraþýyordu:

Bakýn kardaþlar, bakýn yiðitlerim. Umutsuz olmayýn, umutsuzluk kötüdür,

beladýr. Umutsuzluk diri, canlý, soluk alan insana yakýþmaz. Umutsuzluk ancak

ölülere mahsustur. Kýlýcýmýn bitmesine az kaldý.

Hiç kimse konuþmuyor, suskun dinliyordu Haydar Ustayý. Haydar Usta belki

otuz yýldýr bu kýlýç hikayesini anlatýyordu. Önce Mustafa Kemal Paþaya

yapýyordu kýlýcý, sonra Ýsmet Paþaya, Menderese... En sonunda Çukurdaki Temir

Aðada karar kýldý. Kýlýcý Temir Aðaya verecek, Temir Aða da onlara toprak

verecekti. Ama kýlýcýn üstündeki oyma, altýn yazý otuz yýldýr bir türlü

bitmiyordu. Haydar Usta bu yazýyý çok eskiden kalma kýrýk bir kýlýçtan olduðu

gibi kendi yaptýðý kýlýca aktarýyordu.

Padiþahlýk zamanýnda Çebi obasý Yörüklükten býkmýþ; obanýn demircisi

Rüstem Usta varmýþ ki, þu dünyada onun üstüne kýlýç yapan, kýlýca altýn yaldýz

vuran kimse yokmuþ. Rüstem Usta on beþ yýl bir kýlýca çalýþmýþ, altýn kabzalý.

Haydar Usta o kadar altýný nereden bulacak? Derken Rüstem Usta kýlýcý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Padiþaha götürmüþ vermiþ. Padiþah çok sevinmiþ kýlýca:

Dile benden ne dilersen Usta, demiþ. O da:

Saðlýðýný dilerim, demiþ.

Benim saðlýðýmdan sana ne fayda, dile dilediðini, demiþ Padiþah. Ustadýr,

bozulmuþ, üzülmüþ; dilinin altýndaki baklayý çýkarmýþ:

Bizim aþiret yollarda selsebil oldu. Ayaðýmýzý basacak bir karýþ topraðýmýz

yok.

Padiþah ferman buyurmuþ. Rüstem Ustanýn aþiretine bir koca ovayý vermiþler.

Þimdi istedikleri zaman konuyorlar, diledikleri zaman göçüyorlar. Haydar

Usta:

Kerem gördü görmeye yýldýzý, diledi dileðini ya... Yok farz edelim. Kýlýcýn

bitmesine az kaldý. Bir altýnýný dökeyim... Bir ova verecek Ýsmet Paþa bize...'

Haydar Usta konuþuyor, kalabalýk birer ikiþer daðýlýyordu.

Haydar Usta bir baktý ki, ak taþýn üstünde kimse kalmamýþ. Abdal Bayram da

baþýný davulun üstüne koymuþ uyuyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yana döne kederle döndü baktý, döndü baktý, o da çadýrýna doðru yöneldi.

Ertesi gün sabahleyin kara haberler geldi daðdan. Candarmalar, Osman Aðanýn

adamlarý kaçak Mustaný daðda Kozpýnarýnýn baþýnda yýldýz beklerken

kuþatmýþlar. Mustan on bir candarmayý yaraladýktan sonra, kendi de yaralý

kaçmýþ kurtulmuþ.

Yetere gelince, onun da ölüsünü pýnarýn göleðinde bulmuþlar.

1876'da Türkmenle Osmanlý arasýnda Çukurovada bir savaþ oldu. Osmanlý

Türkmeni yerleþtirmek, topraða çakmak, ondan vergi almak, onu asker etmek

istiyordu. Türkmense buna karþý koyuyordu. Dövüþ beter oldu, bu dövüþte

Türkmen yenildi ve iskan edildi. O gün bugündür bu yenilginin acýsý, iskanýn

kepazeliði hiçbir Türkmenin yüreðinden çýkmaz.

Savaþta yenilmelerine, zorla iskan edilmelerine, sürülmelerine karþýn

Türkmenin hepsi buna boyun eðmedi. Ýskandan, sürgünden kaçanlar gene eski

yaþamlarýný, konup göçmeyi sürdürdüler. Ama gittikçe Yörüklük zorlaþarak

bugüne kadar geldi, hele bugünlerde çekilmez bir hal aldý.

Aþaðýdan Ýskenderun, Payas yörelerinden, Gavurdaðlarýndan top sesleri

geliyordu. Vakit bahara doðruydu, þubat yeli kýþ yelini çoktan kovmuþtu. Bu kýþ

Yozgattan, Sivastan, Kazovadan, Tokattan, Gündeþli ovasýndan, Harrandan,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kamýþlýdan, Halepten, tekmil diyarý Rumdan ve baþka ellerden ne kadar kara

çadýrlý varsa, Osmanlýya bayrak açmýþtý. Dövüþün bayraktarlýðýný Torosun

varsaðý Kozanoðlu yapýyordu. Daha aþaðýlarda Payas kalesinin düzünde

Osmanlýnýn yolunu Küçükalioðlu, Payaslýoðlu, Gavurdaðlarýnýn arkasýndaki

Barak aþireti, Elbeylioðlu kesiyordu. Gülek yolunu da Menemencioðlu

kesiyordu. Cadýoðlu, Çapanoðlu, Sunguroðlu da dövüþe girmiþti.

Gavurdaðlarýndan baþlayan savaþta Türkmen boyuna yeniliyor, düþüyor,

çekiliyordu. Osmanlýnýn topu, tüfeði vardý. Türkmenin birkaç çakmaklý

tüfeðinden baþka silahý yoktu elinde... Türkmen iki aydýr yeniliyor çekiliyordu.

Osmanlý askerinin bir kýsmý da yukardan, Haçýn, Feke, Göksün üstünden gelmiþ,

ulu yollarýn aðzýný kesmiþti. Ulu yollarýn aðzýný kesmiþ, Türkmeni ovaya,

Akdenize daðlar arasýna doldurmuþ, sýkýþtýrmýþtý. Türkmen sinmiþ, dövüþmüyor,

bekliyordu. Beþ mayýsý altý mayýsa baðlayan geceyi bekliyordu. O gece bütün

Türkmen ovaya, sular baþýna daðýlacak, aðaçlar, tepeler üstünde kavuþan

yýldýzlarý, duran sularý gözleyecek, kavuþan yýldýzlara, donmuþ sulara dileðini

dileyecekti.

Allah þu Türkmenin kýlýcýný keskin, Osmanlýnýn gözünü kör eyle... Þu halime,

þu günüme bak benim. Þu halimizi, þu günümüzü, þu halimizi bize baðýþla

Yaradan... Çukurun topraðý kendilerinin olsun, bizi konup göçmekten geriye

koyma Yaradan. Bizi soðuk sulu, mor yarpuzlu pýnarlardan geriye koyma

Yaradan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

O gece aðzýna kadar insanla, üst üste dolu Çukurovada kimse uyumadý,

canlarýný diþlerine takýp kavuþacak yýldýzlarý beklediler. Hýzýrdan dilek dilediler.

Ve gün ýþýrken Osmanlýyla büyük dövüþ baþladý. Türkmenden kýrýlan kýrýldý,

kýrýlmayan teslim oldu. Öteki, Anadoludaki Türkmenlerin çoðunu da toparlayýp

Çukurovaya doldurdular. Sýcaða, sineðe dayanamayan Türkmene kýrfacan girdi.

Çoðu öldü, geriye kalaný da sýtmadan yattý. O kadar ki ölüler, açýkta koktu,

ölüleri gömen bulunmadý. Koyunlar, develer, küheylan atlar da Çukurovaya

dayanamayýp öldüler. Çukurovada, o zamanlar, bataklýktan, büklükten

geçilmiyordu.

Bir sabah, Türkmen hasta, yaralý gene ayaða kalktý. Osmanlý askeri gene üstüne

yüklendi. Bir daha belini doðrultamamasýya Türkmen düþtü.

Bu böyle sürüp gidemezdi. Türkmen bu yaz burada kalýrsa toptan kýrýlýp

gidecekti. Baþka yollar bulmak gerek.

Ýþte bu Haydar Ustanýn babasý da, dedesi de demirciydi. Yörüklerin

Horasandan beri kýlýçlarýný dökerlerdi. Nakýþlý, dualý, saðlam. Haydar Ustanýn

babasýnýn elinde bir Mýsri kýlýç vardý. Bir damla su gibi duran bir kýlýçtý.

Aydýnlýk süzülmüþ ince...

Haydar Ustanýn babasý kýlýcýný alýp Binbaþý Ali Beye gitti. Ali Bey kýlýcý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

görünce dili boðazýna aktý, gözleri fal taþý gibi açýldý.

Usta:

Binbaþým al bu kýlýcý, dedi. Al bu kýlýcý da salýver bizi de daðlarýmýza

gidelim. Bir aya kalmaz hepimiz ölürüz bu Çukurda. Kurtar bizi.

Binbaþý düþündü, sonra diz çöküp söze geldi:

Bu kadar güzel kýlýç yapan bir soy bu hale layýk deðildir, dedi. Git aþiretine

söyle, yarýn sabah bu yoldan daðlara yürüsünler. Haydar Usta:

Kýlýç artýklarýný bir kýlýç kurtardý, der övünür. Babamýn kýlýcý. O kýlýca

lanet olsun, der obanýn bazý kiþileri de... O kýlýç olmasaydý, biz de

Anavarzanýn insan eksen biter topraðýna yerleþir, adam gibi toprak sahibi, ev

sahibi, yer yurt sahibi olurduk þimdi. Ölen ölür, kalanlar da sýcaða alýþýrdý.

Kalanlarýn hepsi ölmedi ya...'

Bunu kimse Haydar Ustanýn yüzüne karþý söyleyemezdi. Söyleyemezdi ya,

Haydar Usta onlarýn böyle düþündüklerini, böyle konuþtuklarýný bilir:

Bir kýlýç da biz götüreceðiz Osmanlýya, Osmanlýdan bu sefer bize toprak

vermesini isteyecek, babamýzýn kusurunu baðýþlatacaðýz, derdi. Sözünü ortaya

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

söylerdi.

Sonra, kýlýçtan sonra Türkmen kesenin aðzýný açtý. Çil çil altýnlar, gün ýþýðýna

çýkýp Osmanlý zabitlerinin avucuna, Çukurova mahpushanesinden býrakýlsýnlar

diye doldular.

Bir de güzel Yörük kýzlarýný aldýlar Osmanlý askerleri. Bir obadan bir kýz alýp

daðlarýn yolunu Yörüklere açtýlar. Bu Osmanlý askerlerine gönülsüz verilmiþ

Yörük kýzlarýnýn aðýtlarý, destanlarý daha dillerdedir. Bir yenilginin en acý

destanýyla birlikte söylenirler.

Eðer bu altýnlar, bu kýzlar olmasaydý, þimdi daðlarda çadýr kuran, konan göçen

bir tek kiþi kalmayacaktý. Çoktan Türkmenin, Yörüðün kökü kurumuþ olacaktý.

Ýskandan önceyi, Türkmen bir altýn çað gibi anýmsar.

O baharý, o yazý Karaçullular Aladaðda bin bir sýkýntý içinde geçirdiler.

Ormancýlar aman vermiyordu. Ormanda bir keçi görmesinler, kýyamet

kopuyordu. Bir dal kopmasýn bir aðaçtan, candarmalar Yörüklerin baþýna hýþým

gibi iniyorlardý. O yaz çok rüþvet verdiler ormancýlara, çok kuzu þöleni çektiler.

Üstlerindeki dönen bir zulümdü. Bu iþin hiç tadý kalmamýþtý. Obabaþý Süleyman

Kahya Ankaraya tel üstüne tel çekti. Ya bizi öldürün, ya bize yerleþecek bir

toprak parçasý verin, diye. Koyunlara hastalýk girdi. Çok koyun öldü.

Candarmalar Mustan yüzünden beþ kere obayý bastýlar, tekmil erkekleri,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Müslüm de içinde sopadan geçirdiler. Veli çocuk, kuzu güderken Ortabelde

vuruldu. Kimin vurduðu bir türlü belli olmadý. Veli çocuk parça parça kan

kusarak öldü.

Haydar Ustanýn kafasý iyice kýzmýþtý. Bu yýl kýlýç bitmezse olmaz, diyordu

kendi kendine. Bu yýl bu kýlýç bitmezse, bizim Yörük de kýþlayacak yer

bulamaz. Ya burada buyar, kar altýnda kalýr ölür, ya da Çukurda yer bulamaz.

Haydar Usta beþ besili koyunu önüne katýp Adanaya indi. Koyunlarý epeyce

pahalý satýp paralarý kuþaðýna yerleþtirdi, Altýnbükenin kuyumcu dükkanýna

vardý, onlardan bir altýn varak istedi. Uzun bir pazarlýk oldu ve Haydar Usta altýn

varaðý alýp Aladaða döndü. Hemen obanýn gençlerini çaðýrdý:

Gelin, dedi, çocuklar gelin. Þuraya, bana bir demirci evi yapalým.

Mor kayanýn dibine bir demirci evini birkaç günde yaptýlar. Ýçine ocaðý, körüðü

koydular. Örsü taþ yere uzun uzun uðraþarak çaktýlar. Haydar Usta, bir þey eksik

kalmýþ mý, diye sakalýný iki eliyle kavrayýp düþündü, her þey tamamdý.

Sað olun, dedi. Haydi gidin de ben iþime baþlayayým. Kerem, sen kal.

Hemen iþe koyuldu, aþkla þevkle çalýþmaya baþladý. Bu kýlýç bu sonbahara

muhakkak bitmeliydi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Birkaç gün sonra Haydar Ustayý, Keremi görenler tanýyamadýlar. Haydar

Ustanýn yüzü gözü kapkara kesilmiþ, ellerine, sakalýna, kapkara olmuþ yüzüne

altýn tozlarý yapýþmýþtý. Haydar Usta öteki kýlýçtaki ayetleri, týpký, bu kýlýca ince

ince oyuyor, içini de altýnla yaldýzlýyordu. Ne kadar çalýþsa, ne kadar elini çabuk

tutsa iþ çok aðýr gidiyordu.

Derken güz geldi çattý. Aþaðýdaki, baþýný almýþ göðe gitmiþ ulu çýnar sapsarý

kesildi. Sarýnýn üstünde inceden kýzýltýlar dolaþýyordu.

Ulu çýnar bu hale gelince artýk Çukurovaya göç etme zamaný gelmiþ

demektir.

Haydar Usta demirci evinde yatýp kalkýyor, gün doðumundan gün batýmýna

kadar elleri durmadan iþliyordu. Sararmýþ çýnarý görünce içinden geçirdi:

Eyvah, dedi. Eyvah ki eyvah, kýlýç bitmedi. Bu yýl da oba Çukurovada

sürünecek. Çalýþmasýný daha da hýzlandýrdý.

Kerem, diyordu, ikide birde. Kerem, bak bakalým çýnara, yapraklarýný

döküyor mu? Üstündeki kýzýltýlar gitmiþ mi?

Kerem bakýyor, bakýyor:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yok dedem, diyordu. Aðacýn yapraklarý öyle sarý sapsarý duruyor. Sarýnýn

üstünde de kýzýltýlar uçuþuyor. Yaprak yaprak uçuþuyor, dedem.

Bir sabah, baþta Müslüm, obanýn ileri gelenleri demirci evinin kapýsýna

dayandýlar.

Süleyman Kahya:

Haydar Usta, Haydar Usta, diye içeriye baðýrdý. Haydar Usta hemen dýþarý

fýrladý:

Buyur Kahya, dedi.

Süleyman Kahya:

Güz geldi geçiyor, neredeyse kýþ bastýracak. Koyunlar, kuzular kýrýlmaya

baþladý. Senin kýlýç daha bitmedi mi? Nasýl olsa biteceði de yok. Bitse bile, bu

devirde kim kýlýca itibar eder de bize bir karýþ toprak verir?

Haydar Usta öfkeden zangýr zangýr titredi:

Bu kýlýca ha? dedi, içeriye girdi, elinde yanardöner kýlýçla çýktý. Kýlýcý iki

parmaðý arasýnda tutuyor. Bu kýlýca kimse bakmayacak, öyle mi? Baksana, bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

damla su gibi bu kýlýç. Bu kýlýca ha!.. Baksana þu kýlýca Süleyman. Ýki gözü kör

bile görür bunun güzelliðini. Deliler, ahmaklar bile varýr bunun güzelliðinin

farkýna. Babam gününde olsaydý, ben de bu kýlýcý böyle yapsaydým, götürseydim

Valiye, Sadrazama, Vezire, Padiþaha tekmil Çukurovayý bize verirlerdi.

Dedemin yaptýðý kýlýç bunun yüzde bir güzelliðinde deðildi. Sen dur Süleyman,

ileri geri çok konuþma. Sen dur, ben bu kýlýcý götürecek yeri biliyorum. Kadir

kýymet bilen bir kiþiyi þavalladým, biliyorum, hay yiðen. Sen dur hele: Ben

bitireyim þunu. Az kaldý. Bu kýlýç bize Çukurda bir yurtlak getirmezse, ben de...

Ben de... Ben de... Ben de... Süleyman...

Sen kýlýcýný bitir, yarýn sabah oba göçüyor Haydar. Haydar Usta sapsarý

kesildi:

Etme Süleyman kölen olam, ayaklarýnýn turabý olam. Etme Süleyman, gözünü

sevem. Bana üç gün daha mühlet ver. Belki üç günde bitiririm. Az kaldý

Süleyman. Çukurovaya gideceðiz de ne olacak, yurt tutacak bir karýþ toprak mý,

ekilmemiþ bir dað, bir tepe, bir hüyük baþý mý bulacýðýz? Saban girmemiþ bir

karýþ yer var mý Çukurovada? Nereye gideceðiz Süleyman? Bana üç gün daha

ver, belki þu üç gün içinde bitiririm kýlýcý.

Haydar Usta doðru söylüyordu. Nereye gideceklerdi? Çukurovayý gözünün

önüne getirdi þöyle bir. Sürülmedik hiçbir yer kalmýyordu. O demir böcekler

topraðý yiyor, yutuyor, bir günde kocaman bir alaný sürüyor, altýný üstüne

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

getiriyordu.

Süleyman Kahya boynunu büktü:

Haydi üç gün daha bekleyelim. Ne olacaksa... Senin þu bin yýldýr uðraþtýðýn

kýlýcýn ne iþe yarayacaksa...

Haydar Usta sevindi, sakalý, gözleri hemen o anda aydýnlandý: Haydi siz gidin

gayrý, ben çalýþacaðým. Hemen içeriye koþtu. Kerem! Kerem altýn çanaðýný

getir.

Çalýþmaya koyuldu.

Oradan ayrýlan Süleyman Kahya acý acý gülümsüyor:

Fýkara, diyordu, garip... Kýlýcýna beþ para verirler sanýyor. O devirler geçeli

yüz yýl oluyor. Kýlýcýna bir karýþ toprak vereceklerini sanýyor. Müslüm kýzdý:

Yanlýþ konuþuyorsun Süleyman, dedi. Asýl senin dünyadan haberin yok. O

kýlýç deðil mi bizi iskandan kurtaran? Ölümden, zulümden kurtaran? Sen yanlýþ

konuþuyorsun. Haydarýn kýlýcýný görenin dili boðazýna akar. Haydarýn kýlýcýný

gören kiþinin gözleri kamaþýr. Haydarýn kýlýcýný görenin tebdili þaþar. Dünya

dünya olalý hiç kimse böyle güzel bir þeyi görmemiþtir. O kýlýcý Ýsmet Paþa

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

görsün, bütün varýný verir de alýr o kýlýcý. O kýlýcý görsün Ýsmet Paþa, deðil

Çukurovayý, üstüne Amik ovasýný da bize verir. Hiç, hemen verir! Yanlýþ

konuþuyorsun. O kýlýç bir bitsin, görürsün, Çukurda topraðýmýz olacak, o kýlýç

nedir, bir Mýsri kýlýçtýr. Þahlara padiþahlara layýk, hay yiðen.

Süleyman Kahya, yanýndakiler hem þu yaþlý kiþilerin inadýna, imanýna acý acý

gülümsüyor, ister istemez de onlara katýlýyorlardý.

Belki, diyordu Rüstem: Belki.

Rüstem otuzunda gösteriyordu. Askerliðini Çanakkalede Geliboluda yapmýþ,

çavuþ olaraktan terhis edilmiþti. Belki... Kim bilir? Haydar kocanýn bir bildiði

vardýr. Bu çaðda da belki bu kýlýcý anlayan, deðerini bilen bulunur. Kim bilir?

Tam otuz yýldýr bu kýlýç deliliðine alýþmýþlar, ona gülmüþler, acýmýþlar, ama ta

derinlerden de, kendi kendilerinden bile saklayarak, Haydar Usta kadar deðilse

de, ona yakýn umut baðlamýþlardý. Çok þükür kýlýç bugünlerde bitiyordu. Bu

yazki gibi iki yaz çalýþsaydý Haydar Usta, kýlýç çoktan bitmiþti. Onlara öyle

geliyordu ki Haydar Usta umudu uzatýyordu.

Derimevine gidip oturdular.

Süleyman Kahya obanýn baþý, kahyasýydý, etine dolgun, orta boylu, kýr sakallý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þayak þalvar giyip, þalvarýn üstüne dize kadar nakýþlý çorap çeken, yeþil gözlü,

hep gülen bir kiþiydi.

Üç gün sonra Çukurovaya ineceðiz, nereye konacaðýz? Rüstem:

Akmaþat bizim yurtlaðýmýz deðil mi, dünya kurulduðundan bu yana? diye

sordu.

Bizim yurtlaðýmýz, dedi Süleyman Kahya. Bizim yurtlaðýmýz ama tapusu

Beylerin elinde. Derviþ Beyin elinde. Derviþ Bey iyi bir adam. Çocuklarý,

kardeþleri birer zulüm.

Zulüm, dedi Müslüm. Vakt eriþti, diye de ekledi. Siz kendi baþýnýzýn

çaresine bakýn.

Komþular birer ikiþer derimevine geliyorlar, evin içine herkes yaþýna göre

sýralanýyordu.

Süleyman Kahya:

Haydar Ustayý da çaðýrýn gelsin, diye yanýndaki Mustafaya söyledi. Bu

mühim toplantýda o da bulunsun.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Az sonra Haydar Usta da geldi. Aþaðý yukarý obanýn bütün yaþlý erkekleri

derimevine gelmiþlerdi. Ellerindeki kirmende kara keçi kýlýný, keçi tüyünü ve

renkli yünleri eðiriyorlar, susuyorlardý.

Haydar Usta gelip yerine yerleþtikten sonra Süleyman Kahya sözü açtý:

Çukura birkaç gün sonra ineceðiz. Buralar soðudu. Yakýnda neredeyse kar

düþer. Bu dað baþýnda daha fazla duramayýz. Çukurda da adýmýný atacak boþ yer

yok. Bir köylerin meralarý kalmýþ; o da köylerin kendilerine yetmiyor. Çok

köylerin merasýný bile sürmüþler. Bir büyük çiftliklerin bir kýsmýný, bir bazý

tepeleri, hüyükleri, bir de büklükleri, bir de çeltik tarlalarýný ekmemiþler. Baþka

konacak yer kalmamýþ Çukurova düzünde. Biz bu kýþ ne yapacaðýz, nereye

konacaðýz? Bir de bütün Çukurova bize düþman gözüyle bakýyor. Bir kýl çadýr

görmesinler, cin ifrit oluyorlar.

Rüstem uzun, sarý býyýklarý düþmüþ:

Akmaþat bizim ezelden beri yurtlaðýmýz. Ta ezelden beri. Oraya gidip

konalým. Derviþ Bey ne derse desin. Ýsterse bizi öldürsün. Sakarcalý Ali:

Rüstem doðru söylüyor, dedi, dövüþelim. Yurtlaðýmýzý silah zoruyla alalým,

ya da toptan kýrýlalým. Öldürsünler bizi. Böyle yaþamaktansa, çoluk çocuk,

öldürsünler hepimizi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Müslüm:

Zulüm, dedi. Vakt eriþti, ben karýþmam.

Tanýþ Aða söze karýþtý. Çok uzun boylu, yay gibi öne doðru bükülmüþ bir

adamdý. Yüzü de uzundu. Köseydi. Çenesinin ucunda ancak dört beþ tane sakalý

vardý. Kýþ yaz nakýþlý kepeneðini sýrtýndan çýkarmazdý.

Uzun sözün kýsasý, diye söze baþladý. Uzun sözün kýsasý. Uzun sözün kýsasý,

biz Akmaþatý, kendi dede yurtlaðýmýzý para verip almalýyýz. Baþka hiçbir

mümkünatý yok. Hükümet kurmuþlar, onlarýn. Askeri, candarmasý, polisi

onlarýn. Havada uçan uçaklarý, topraðý yaran traktorlarý, kamyonlarý, yalým gözlü

kara trenleri, evleri, saraylarý, içine girince insanýn yittiði þehirleri var. Toplarý,

tüfekleri, her bir þeyleri var. Onlarla biz baþa çýkamayýz. Ne yapýp yapýp para

bulup buluþturup, mademki Derviþ Bey Akmaþatý satýyor, almalýyýz.

Murat Koca:

Geçen yýl da, öteki yýl da, daha önceki yýl da hep para bulmaya, Çukurdan

toprak almaya kalktýk; topladýðýmýz para, iki çadýrlýk yere yetmedi. Kadýnlarýn,

kýzlarýn altýnlarýný, devemizi koyunumuzu, atýmýzý itimizi, çadýrlarýmýzý,

kepeneklerimizi, her þeyimizi satsak bile yerleþecek bir yer alamayýz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Rüstem: Alamayýz, dedi.

Kiralasak? dedi Sakarcalý Ali.

Kiraya verseler, dedi Murat.

Ne yapalým öyleyse? dedi Mustafa...

Vakt eriþti, dedi Müslüm. Siz kendi baþýnýzýn çaresine bakýn. O gün

akþama kadar konuþtular, bir çare bulamadýlar. Akþam oldu gün battý;

yoruldular. Önlerine çadýrlardan yemek geldi, lokmalar aðýzlarýnda büyüdü,

yemek mi yediler, zýkkým mý yuttular, bilemediler.

Gece yarýsýna doðru Kel Musa bir düþünce sürdü ortaya:

Hasan Aðanýn oðlu yangýndý Cerene. Hasan Aðanýn yüz bin dönümden fazla

topraðý var. Hasan Aðanýn oðlu bana dedi ki, eðer Cereni bana verirseniz, ben de

size çiftliðin bir köþesinde bir yer veririm, köy kurarsýnýz. Babama da size

verdiðim tarlalarýn bedelini yirmi yýlda ödersiniz. Ben geldim size söyledim;

olmaz dediniz. Sanki Meryem Ana mübarek Ceren. Sanki Fatma anamýz. Hatice

anamýz mübarek Ceren... Ne olurdu yani? Þimdiye kurtulmuþ gitmiþtik.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Abdurrahman ayaða kalktý, boynu kalýn, tane tane konuþan, dudaklarý çok

kalýn, çocuksuluðunu iyice gösteren sünen dudak bir adamdý:

Kýzým kimi isterse, kimi gönlü çekerse ona varýr. dedi. Ben Cerene teklif

etmedim mi, kýzým bizi, elini aþiretini kurtar, þu adamla, Oktay Beyle evlen de

demedim mi? Gözünüzün önünde kýz istemedi.

Bütün oba; kýzlý erkekli, karýlý kocalý Cerene yalvarmadý mý? Benim elimden

baþka ne gelir?

Çok þey gelir, dedi Kel Musa. Kýz çocuðu deðil mi, sormazsýn bile.

Olur mu? dedi Abdurrahman. Bir kýzý zorlan verelim, yerleþelim topraða,

kýz da kaçsýn bir gece yarýsý baþkasýna! Ya da kendisini öldürsün. O zaman

topraðýndan atmaz mý bizi Oktay Bey? Olur mu, böyle olur mu?

Olur mu? dedi Süleyman Kahya. Gönülsüz kýz, çürük iþ. Gene bir tartýþma

baþladý, gün atýncaya kadar sürdü. Bu arada Cerenin anasýný çaðýrdýlar.

Süleyman Kahya acýklý bir dille durumu, çaresizliklerini anlattý. Bir imdat olursa

Cerenden olurdu.

Ceren bizi öldürmesin, dedi. Çok da güzel bir oðlan Oktay. Elleri yumuþak,

azýcýk da kadýna benziyor ama, o kadarlýk kusur padiþah oðlunda da olur.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çukurun yarýsý Oktay Beyin, ne diyorsun bacým?

Cerenin anasý, acýsýndan, durumlarýnýn çaresizliðinden, Kahyanýn aðýt söyler

gibi dalgalanan yangýlý sesinden aðlamaya baþladý:

Gider söylerim Cerene, öldürsün kendini, girsin Çukurovalý avrat yapýlý

herifin koynuna da bizi kurtarsýn. Kara yazýlý kýzým... Sabah oldu, gün açýldý.

Hiçbir çare bulamamýþlardý. Haydar Usta iki eliyle sakalýna sarýlmýþ, sabaha

kadar öyle düþünmüþ kalmýþtý. Sabah olunca ellerini sakalýndan çekti, elleri

uyuþmuþtu. Ayaða kalktý:

Üzülmeyin, dedi. Kýlýcý üç gün içinde bitireceðim. Ondan sonra korkmayýn.

Kýlýçtan baþka hiçbir mümkünatý çaresi yok. Siz hiç üzülmeyin.

Demirci evine yollandý, körüðünün baþýna geçti.

Dýþarda develer, atlar, eþekler, koyunlar, keçiler... Birkaç çadýrýn önünde, bir

aðacýn üstüne tünemiþ, ayaklarýndan kayýþla baðlý, çýngýrak takýlmýþ doðanlar,

karakuþlar. Büyük; her biri bir at iriliðinde çoban köpekleri...

Haydar Ustanýn soylu, yaþlý küheylan atý kiþnedi. Usta:

Keremim, dedi, benim atý suladýn mý?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sulamadým, dedi Kerem dýþarý fýrladý. Kerem bu atý çok severdi. Hýzýr ona

þahin verdiðinde, þahini koluna konduracak, bu ata binip ava öyle gidecekti.

Bundan yýllar önce bir Türkmen Aðasýndan Haydar Usta bu atý tay olarak

almýþtý. Bu tay için üç deve, on bir koç, iki çoban köpeði vermiþti. At da attý,

rüzgar gibiydi.

Haydar Ustanýn anlamadýðý, hiçbir zaman da anlayamayacaðý bir þeyler olup

bitmiþti. Ýnsanlar, Çukurova, sihirbazýn çubuðu deðmiþ gibi bir deðiþmiþ, ak

kara, kara ak oluvermiþti. Ama bu iþ bir anda oluvermiþti. Kimse kimseyi

tanýmýyordu. Sular, aðaçlar, tepeler, ormanlýklar da deðiþivermiþti. Bir

bakmýþsýn uçsuz bucaksýz bir gölün, bir bataklýðýn, bir büklüðün yerinde bir

orman gürlemiþ çýkmýþ. Göz açýp kapayýncaya kadar, ekini biçip döven,

çuvallayýp tarlanýn ortasýna atan dev böcekler... Demirden, ateþ yutan böcekler.

Vesuphanallah... Süphanallah, süphanallah!

Eritilmiþ altýný ince, tel tel çekti. Ocaðýn ýþýltýsý kýrmýzý sakalýna vuruyor, sakalý

biraz daha kýrmýzýlaþtýrýyordu. Düþünceli gözleri ta karanlýk bir çukurda canlý,

þaþkýn ýþýldýyordu.

Düþünüyordu. Kürt Ali Aða, Türkmen Beyi... Bozulmamýþ, Kozpýnarýn suyu

kadar temiz. Sað olsaydý bize baþýmýzý sokacak, çadýrýmýzý kuracak bir toprak

verir miydi? Kürt Ali Aðayý gözlerinin önüne getirdi, ince, uzun, sivri sakalý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ipekten mintaný, þalvarý; ceketi, bir okka çeken aðýr, altýn köstekli saati, incecik,

dal gibi bedeni, büyük, kederli ceren gözleri.

Haydar Ustanýn gözleri doldu, içini çekti:

Verirdi, dedi. O kadar çok topraðý vardý ki Ceyhanýn öte geçesinde,

Ceyhanbekirli köyünün ilerisinde... Ýnsan bilir insanlýðýn kýymatýn, dedi, ah

çekti, iþine koyuldu. Düþündükçe içi olaný biteni götürmüyordu.

Süleyman Kahya da düþünüyordu. Tarsusta, diyordu, Ali Paþanýn oðlu, çok

topraðý var. Topraðýný da hiç ekmez, sürmez. Varsak ona, ver þu topraðýný bize,

çalýþýp kazanalým, ödeyelim sana yýl yýl. Verir mi? Belki verir.

Abdurrahman, dedi, Ali Paþanýn oðlu Rahmi Beyi anýmsadýn mý?

Anýmsamaz olur muyum, dedi Abdurrahman. Avcýlýk arkadaþýmýz.

Sað mýdýr dersin?

Geçen yýl Tarsustan gelen birisine sordum, saðmýþ, evlenmiþ, kocaman

kocaman altý çocuðu olmuþ. Beþ tane çiftliði, iki tane bez dokuyan, içinde üç bin

kiþi çalýþan fabrikasý varmýþ, Ermeniden kalma. Ankaraya gitmiþ, büyük adam

olmuþ. Rahmi Bey paþa olmuþ.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bir zamanlar Rahmi Bey þehri, evini býrakmýþ Yörüklere katýlmýþtý. Bütün

dileði Yörük olmaktý. Bir çadýr yaptýracaðým, yedi direkli. Develer, atlar,

koyunlar alacaðým, helal süt emmiþ bir de Yörük kýzýyla evleneceðim. Ýþte bu

kadar, demiþti.

Süleyman Kahyanýn evinde bir yýl kalmýþ, Süleyman yememiþ ona yedirmiþ,

içmemiþ ona içirmiþti. Ata binmeyi, silah kullanmayý, av avlamayý ona

Süleyman öðretmiþti: Kýz kardeþi Senemi bile Rahmi Beye verimkar olmuþtu.

Bir gün, bir sabah uyanmýþ bakmýþlar ki Rahmi Bey ortalýkta yok. Bu yaþamdan

da býkýp çekmiþ gitmiþ. Süleymaný merak sarmýþ, adamlar göndermiþ Ali

Paþanýn konaðýna. Adamlar konakta Rahmi Beyi bulmuþlar, bizi Süleyman

gönderdi, demiþler. Rahmi adamlarýn yüzüne bir þey anýmsar gibi bakmýþ

bakmýþ da hiçbir þey söylememiþ, hiç konuþmamýþ, oradan ayrýlmýþ.

Þimdi ona varsak, gitsek, þu saati ona göstersek bizi tanýr mý? Saati çýkardý,

altýn köstekli altýn saat ýþýladý.

Bize bir çadýrlýk bir yer verir mi? O, o zaman, o öyle yaþamaktan býkmýþtý. Biz

de þimdi böyle yaþayamýyor, ona sýðýnýyoruz. Abdurrahman büyük bir

coþkuyla, elleri titreyerek:

Verir verir, dedi. O çok iyi bir çocuktu. Hem de akýllý. Verir. Rüstem:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Benim bir askerlik arkadaþým var, dedi. Yenicenin Kargýlý köyünden. Deli

Ýbrahim. Ýnsanoðlu þu yeryüzüne geldi geleli böyle cömert bir adam

görmemiþtir. Eðer azýcýk bir topraðý varsa bile bizi oraya yerleþtirir.

Süleyman:

O da var, dedi. Askerden geldiðinden bu yana onu dilinden düþürmezsin.

Müslüm Koca:

Ben koca Ramazanoðluna kaval çalmýþ kiþiyim. Vakt eriþti. Ýþim bitti benim.

Bak, kuzu diþi çýkarýyorum. Ramazanoðlu kavalýmý dinledi dinledi gözyaþý

döktü, dile benden ne dilersen, Müslüm, dedi.

Ben de, sað ol dedim. Ne verdiyse almadým. Çaldýðým kavalýn karþýlýðýnda ben

hiçbir þey almazdým. Kaval hak için; gönül için çalýnýr. Ramazanoðlu gök gibi

gürledi. Varýp Çukura inince, gideceðim Adana kasabasýna, varacaðým

Ramazanoðlunun huzuruna, Ramazanoðlu gök gibi gürler, bize yurtlaðýmýzý geri

ver diyeceðim. Vermesin bakalým.

Herkes Çukura inince geçen yýlki gibi sürünmemek, rezil periþan olmamak

için bir þey düþünüyor, bir çare arýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yörükler biz kýþý Çukurovada insanca geçirebilmek, köpekler gibi

kovalanmamak için türlü yollara baþvururlar. Çareler ararlar En akýllýca çare

Ceren çaresidir. Çünkü çok örneði görülmüþtür. Obalar, Yörükler güzel kýzlarýný

bir yerliye vermiþler, gitmiþler, o yerlilerin evlerinin yanýna evler kurmuþlardýr.

Bir Ceren kýz bir yerliyle evlenirse bütün oba toprak bulacak, yerleþecektir.

Cereni bu iþe razý edebilmek için bütün oba, yediden yetmiþe çalýþýrlar. En

keskin çareyi sonunda Kel Musa bulur.

Ýnce kum, sel yataðý deðil, akarsu yataðý... Su yitip gitmiþ, buralardan bir

yerlerden akýyor deðil, su kurumuþ, yerin altýna çekilmiþ. Gözün kaynadýðý yer

de kupkuru. Çakýl taþlarý yarý yosunlu, kurumuþ, çakýl taþlarýnýn üstünde ince

gümüþ rengi bir çamur tabakasý kurumuþ. Sarý yapraklar kurumuþ gözün

çukurunu, çakýl taþlarýnýn üstünü doldurmuþlar. Buruþmuþ, kýzýl çizgili, mora

çalan... Kumun üstüne, dümdüz yapýþmýþ. Kýrmýzý damarlar el gibi. Ýri bir eli

kumun üstüne basmýþlar, kýrmýzý, mor damarlar. Çýnar yapraðýnýn yanýnda bir

baþka iz. Ayý pençesi gibi. Belki daha büyük. Ýz az ilerde daha büyüyor. Yan

yana üç iz. Bir püren çalýsýný, çiçekli, ince bir çalýyý kýrmýþlar. Aðýr, okkalý, sert

bir çarpma çalýyý ikiye ayýrmýþ.

Düzlükten, sarý topraðýn ortasýndan bir su sýzýyor. Suyun kýyýsýnda binlerce irili

ufaklý iz. Koca iz burada dövünmüþ durmuþ. Bütün gün, bütün gece

harmanlamýþ. Burada, sarý, altýn ýþýltýlý, temiz, arýnmýþ, sularýn süzdüðü, ay ýþýðý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

vurunca daha da altýnlaþan, par par eden... Kocaman gövdesiyle aðnamýþ yatmýþ.

Ýri, tüylü, uzun gövdenin kalýbý çýkmýþ altýn topraða... Süzülmüþ; çok ince, tane

tane arýnmýþ. Aðnamýþ kalýbýn yanýnda bir çarýk izi. Bir tek iz. Baþka iz yok. Tek

ayaklý bir adam. Öteki ayaðýný bir canavar kapmýþ. Hiç kimsenin bilmediði,

göremediði bir canavar. Adam çarýklý, çarýklarý ayaðýný yýkýyor, belli. Adam

canavarýn aðzýnda, kopmuþ, kan damlayan bacaðýný arýyor. Çok eski bir Yörük

masalýnýn içinden çýkýyor. Kara çadýrlar. Kapkara, keçi kýlýndan... Topraða

yakýn, uzun, topraða sererek dokumuþlar. Öylesine kara keçi kýlý. Uzun, kara

çadýrlar. Yedi göbekli en makbulü. Yanardöner, yeþillenen kapkara... Aðýr,

göçebe. Bilinmeyen, hiçbir zaman bilinmeyen öðrenilmeyen, öðrenilmeyecek

bir yerden bir yere. Uyurgezer gibi. Kuzular, develer, otlar, iri çoban köpekleri,

davudi sesli, sesini dinlemeyen yok, usta, nasýl üreteceðini, etkisini tartarak,

aðzýný döneceði yönü bilerek, içinde derinde duyarak... Ýnce belli, uzun, sallý

tazýlar, koyu, al, mora çalan, ayaklarý þekil, alýnlarý, sýrtlarý benli.

Çok eski, belki bin yýl önceden, kundaðýný kurt yemiþ, iþlemeli, kurt yemiþ

daha iþlenmiþ, bir terkeþ asýlý çadýrýn iþlemeli; hem de bir el ayasý kadar yerinde

gümüþ iþlemeli, savatlý direkte. Bir saz yanýnda, iki teli kalmýþ, ama ötüyor. Bir

de kaval, bir de davul... Davulun derisi kurumuþ. Çatýr çatýr. Dokununca

dökülüyor. Bir de ak ipekten sancak. Som ipekten. Eni iki karýþ, boyu on yedi

karýþ. Üstünde bir kýrmýzý el baskýsý var: Belki el basmamýþlar kýrmýzýya, mora

batýrýp... Belki baþka bir þey. Sancaðýn ucu sararmýþ, orta yere kadar: Týlsým

gibi. Obanýn baþý sýkýlýnca sancaða gelirler. Sancaðýn destaný vardýr. Yüz yýldýr

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

söylemeye utanýr oldular. Bir tek söz kaldý o günlerden, o görkemli destandan:

Osmanlý bizim yiðenimiz olur.

Bu kötülüðü Osmanlý bize etmemeliydi. Horasandan geldik omzumuzda uzun

þelfeler. Uzun kargýlar. Uzun yollar, uzun kara çadýrlar. Üstümüzde uzun kara

kartallar. Ve Suriye çölü, Harran ovasý, Harran öreni... Gözlerini süzenler,

uykulu, taþtan adamlar, uzun, yanýk; öfkeli, kederli, þikayetli türküler. Kacaklar

ve kan... Ve izler, Osmanlý bunu yapmamalýydý. Horasana sýðmamýþ, yedi iklim,

yetmiþ iki bucaðýn kapýsýný beklemiþ, uzun boyunu söbe ala gözlü, uzun

adamlar. Omuzlarýnda tay derisinden sýrmalý abalar uzun keçe külahlar... Uzun

kargýlar, uzun yollar... Uzun kaval sesleri. Gece karanlýðý... Verimli Harran

ovasý. Hazreti Ýbrahim. Hazreti Ýbrahimin camisinin kapýsýnda baðlý, ter ter

tepinen yaðýz atlarý. Bir kara çadýr, yetmiþ iki direkli, yetmiþ iki, yetmiþ iki,

yetmiþ iki göbekli. Maraþýn bedesteni gibi. Al yeþil. Bir kanadý dünyayý örter.

Eli tor þahinli Aydýnlý Beyleri, Yörük Beyleri, Hacý Ahmetli ocaðý. Ve Hüseyin.

Oymaklarýn, obalarýn, ellerin, koyun sürülerinin, deve katarlarýnýn, al yeþil

iþlemeli. Ýþlemeli ceviz sandýklar, aynalý, bakýr cezveler, saplarý kýrýlýr, nakýþlý,

kýrmýzý, çok kýrmýzý. Altýn fincanlar. Horasandan geldik, yol boyunca, Acem

Saraylar, Þah Ýsmail, daha öncesi savaþlar, kýrýk temrenler, Dadaloðlu, tutsaklýk,

sürgün, Çukurova, korku... Uzun korkular. Çukurova tutsaklýðý. Zalim bir ok

vurdu kýrdý belimi. Þu halime, þu günüme bak benim. Müslüm bir bulut kadar

her bir yaný ak bir adam. Horasandan geldik, bir ucumuz Horasanda, bir ucumuz

Kenan elinde. Bir ucumuz Harranda Hazreti Ýbrahim makamýnda. Uzun koyun

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sürüleri, deve katarlarý, Arap at yýlkýlarý. Bir ucumuz Horasanda, sýtmada,

Çukurova sýcaðýna, sarý ölümüne, sýtmasýna tutsak. Horasanda bir ucumuz, bir

ucumuz Türkmenistanda. Bir ucumuz. Kýlýçlarýmýz kýrýk. Ustalar ölmüþ.

Kývýlcýmlar kabarýp kabarýp patlýyor. Biri kýrmýzý, bakýrdan sakallý, uzun, uzun

kýlýçlý Haydar Usta. Uzun boyunlu. Boynu kýrýþ kýrýþ, Haydar Usta. Dün geceden

bu yana, baþparmaðýnýn üstünde Semah dönüyor. Daha da dönecek: Durmuyor.

Semah dönüyor, ocakta patlayan, saçýlan, pervazlanan kývýlcýmlara niyazda

bulunuyor. Horasandan geldik sýrtýmýzda uzun þelfeler. Ya Allah, ya

Muhammed, ya Ali, ya Ali, ya Ali. Uzun kargýlar. Her biri bir kan potasý, uzun

kýlýçlar. Önünde niyaza durulan, can alan can veren uzun kýlýçlar. Seksen bin

Anadolu erleri, doksan bin Horasan pirleri, Ahmedi Yesevi Tekkesi, bir altýn

posta oturan küçücük, sakalý uzun, ýþýk yüzlü yaþlý bir koca. Ya Allah, ya

Muhammed, ya Ali... Kökünden koparýlmýþ, dallarý dünyayý örten ulu bir aðaç...

Adamýn fitnesi. Yatmaya kaya gölgesi eðer þahmaran olmasa, öpmeye güzel

kýsasý eðer fitnekar olmasa. Kel Musa Horasandan gelmedi. Boyu kýsa, bücür,

alçak, sürüye nereden karýþtýðý belli olmayan yoz, kel keçi. Tüyleri dökülmüþ.

Tek ayaðýn izi, ak çýnarý, Yedi Kardeþleri aþtý, Üç Uyura geldi. Uyurkayanýn

ardýnda yitti.

Hay çoban yiðen, Halili gördün mü? Ya da Mustan? Uzakta bir tütün tütüyor.

Uzun, göðe aðmýþ.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Cýk. Baþka söz yok.

Sen beni bilemedin mi çoban? Kel Musa, Kel Musa... Kel Musa.

Cýk. Allah gözünü kör eylesin senin. Mustan, Mustaan, Mustaaan! Sesimi

aldýn mý? Ben Kel Musayým, Kel Musa, Kel Musa, Kel Musa... Kel Musa

koyakta yankýlandý, dalgalandý. Kel Musa.

Uzun, sivri, benekli mor kayanýn dibinde bir inilti duyuldu. Bir de kurþun

atýldý. Musa oraya koþtu. Mustan çam pürlerinin üstüne yatmýþ. Bir bacaðý

þiþmiþ, insan gövdesi kadar olmuþ. Zayýflamýþ, bir deri bir kemik Mustan. Yarasý

kurtlanmýþ. Kokuyor.

Ölüyorum Musa. Kalkamýyorum. Nasýl buldun beni? O çoban mý yerimi sana

gösterdi? Olamaz.

Ben buldum, dedi Kel Musa. Düþündü. Bunda hiç umut yok. Hiç. Ölecek...

Ben buldum.

Belki iyileþirse dediðimizi yapar. Halil ona güvenir. Bir gece uyurken.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aaaah, o çoban... Her gün geliyor. Karþýma geçiyor, seni öldüreceðim, diyor.

Dur hele. Benimle oynuyor. Beni yalvartýyor. O zaman yarým çamçak süt

veriyor. Sen benim tutsaðýmsýn, diyor, ben sana ne istersem yaparým.

Burnu havaya kalkýk, sarý saçlarý dimdik, burnunun, yüzünün derileri soyulmuþ,

çakýr ela gözleri kanlý, inatçý, kötü.

Elinde bir çamçak sütle her gün Mustana geliyor, yalvar Mustan Aða, diyor,

ayaklarýnýn altýný öperim çoban çocuk de bakalým, diyor. Alýþmýþ Mustan,

söylüyor. Sonra, söyle, diyor, bu daðlarýn padiþahý kim? Çoban Resul. En yiðit

adamý kim? Çoban Resul. Çoban Resul isterse can verir can alýr. Mustan bir

aðýzdan bütün bunlarý, gözleri dýþarý fýrlamýþ, hemen sayýþtýrýyor. Sonra da:

Ver südü, diye elini uzatýp yeniden yalvarmaya baþlýyor. Çoban elinde süt

çamçaðý ona aðýr aðýr, on adýmlýk yolu yarým saatte alarak, çamçak tepesinin

üstünde, Mustanýn, ayaðý bir yere takýlýr da düþer diye ödü koparak, geliyor

çamçaðý uzatýyor, Mustan gözleri dýþarý fýrlamýþ, çamçaðý baþýna dikiyor.

Bugün baðýþladým seni, tatlý diline, güzel sözüne. Seni yarýn öldüreceðim,

diyor çoban Resul, gidiyor.

Öksüz, el elinde büyümüþ, ezilmiþ. Bu yaþa gelmiþ hep toprakta, otlar üstünde

yatmýþ. Giydiði her þey kendi dokumasý, örmesi. Bir dost eli görmemiþ, bir tatlý

söz duymamýþ. Eline bir Mustan geçmiþ.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Beni saðýlt, Musa kardaþým. Ne istersen yaparým.

Obanýn baþýndaki belayý bir bir anlattý Musa. Zaten Mustan her þeyi ondan iyi

biliyordu.

Söyle. Seni iyi edersem, Halili öldürür müsün? Öldürürüm.

Ceren de senin olur. Önce Çukurovalý Aðanýn oðluna veririz, birkaç ay sonra

da sen kaçýrýrsýn.

Ýyi, sen benim yaramý iyileþtir. Bin sýrtýma. Yaran da çok kokuyor.

Þimdi deðil. Bu çoban yerimizi bilmemeli. Hemen candarmaya gider. Yerimi,

bana her gün iþkence etmek için kimseye söylemiyor, ölmemem için de bana süt

veriyordu.

Ýyileþir iyileþmez, diye geçirdi içinden Mustan, bu kavlaðý, þu derisi yüzülmüþ

mendebur suratlýyý öldüreceðim. Halili deðil. Halil öldürülmez. Otuz yýldýr, kýrk

yýldýr, yýlýný kimse çýkaramaz, o kadar yýldan bu yana, Halilin Beylik çadýrý

kurulur. Ýçine kimse girmez çýkmaz. Horasandan gelen sancak, hem de tuð, hem

de davul, hem de sikkeler, hem de teber, hem de demirden iki taç hem de...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kimse Halile kýyamaz. Ben yapamam onu Kel Musacýk. Halile azýcýk buðuz

besledim de iþte bu iþler geldi baþýma. Kel Musacýk, cýngýrý cýk kösecik, Kel

Musacýk, Kel Musacýk, Kel Musacýk.

Ateþler içinde yanýyordu.

Kel Musa sevinçliydi. Gökte testekerlek bir ay vardý. Mustaný yüklendi.

Mustanýn kokmuþ bacaðýnýn yöresinde sinekler dönüyordu, arý oðul verir gibi.

Sinekler de birlikte geldiler. Kaþýnýyordu durmadan yara. Mustan kaþýnmaktan

deli oluyordu.

Gün doðarken Göktaþýn maðarasýna geldiler. Musa ona peryavþandan bir yatak

yaptý.

Sen burda kal. dedi. Ben obaya gidip merhem getireyim sana. Bir de yem

yiyecek.

Akþama geldi. Yarasýný iyice kurtlardan, irinden, çürümüþ etlerden temizledi.

Merhemledi, sardý. Tüfeðine kurþun da getirmiþti. Tüfeði doldururken: Bu

Halilin. Tam yüreðinin baþýna. Bu da, Halilin, tam alnýnýn ortasýna. Bu da,

Halilin. Sað gözünden... Bu da Halilin. Aðzýnýn ortasýndan...

Kimse Musacýðýn, bu kel, bu cüce boylunun Halile bu kadar düþman olduðunu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bilmiyordu. Halil herkese yaptýðý iyiliðin çoðunu Musaya yapmýþtý. Musa niçin

bu kadar, ölümüne Halile düþmandý? Mustan bir bunu anlayamýyordu.

Halil Çukurovada kýþlak yüzünden gene birinde çarpýþtýklarýnda, iþte bu belayý

baþýna almýþtý. Beþ yýldýr daðlarda geziyor, kaçaklýk ediyordu. Kimsenin kýlýna

dokunmamýþtý. Nerede saklandýðý, ne yaptýðý belli deðildi. Yalnýz arada bir, oba

Aladaða çýktýðýnda, birkaç saatliðine obaya uðruyor, dedesinin kurulmuþ boþ

çadýrýna giriyor, ak, som ipek sancaðýn önünde niyazda bulunuyordu. O kadar.

Köylüler, saldýrmýþ, çadýrlarý yýkýyorlardý. Candarmalar da yardýmcýlarý. Bir

yandan da bazý çadýrlara gülerek ateþ veriyorlardý. Derken candarmalarla

köylüler yýrtýk pýrtýk Halilin boþ, Dede çadýrýna geldiler. Halil, Müslüm, Haydar

Usta, Süleyman Kahya, hem de Döne Ana, hem de Ceren çadýrýn önüne

gerildiler. Halil:

Ölümün üstünden geçmeden, bu çadýra varamazsýnýz, dedi. Aðanýn oðlu

altýndaki azgýn atýný üzengiledi. Kalabalýðý yardý, çadýrýn üstüne atýný sürdü,

yýktý. Halil sapsarý kesildi, dondu kaldý.

O gece Arif Aðanýn köyü, esen ulu poyrazda cayýr, cayýr yandý. Halil: Kimse

deðil, bu köyü ben yaktým, dedi.

Bütün obayý kasabaya götürdüler. Aç susuz, çoluk çocuk, genç yaþlý

doldurdular camiye durmadan hepsini bir hafta dövdüler, Sultan Karýnýn, Halilin

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

nenesi olurdu, belini orta yerinden kýrdýlar. Bir gece, bir gündüz Sultan Karý

kuþlar gibi çýðýrarak can verdi.

Halili un ufak eylediler. Her bir yaný dayaktan kapkara oldu. Aðzý, dudaklarý,

burnu; kulaklarý þiþti. Ýnsan azmaný bir þey oldu Halil. Suna kýzýn ýrzýna geçtiler.

Kýz bir yolunu bulup minareye çýktý, kendisini kasabanýn çarþýsýnýn ortasýna attý.

Ölüsü iki gün çarþýnýn ortasýnda öyle sere serpe kaldý.

Halil altý ay hastanede yattý ve oradan kaçtý.

Horasandan geldik omzumuzda uzun þelfeler, elimizde uzun Mýsri kýlýçlar,

temreni çelik kargýlar. Gururlu, onurlu, ezilmemiþ, göç eden, bir sel gibi bent

tanýmadan akan, aþýlmaz daðlar aþan, gidilmez yollar giden, ordular bozan,

kaleler yýkan. Altýn dibeklerde kahveler döven... Bir konuk gelince diz boyu

halýlar seren, ayaðýnýn altýna... Horasandan geldik.

Bir gün yolda, Gülek Boðazýnýn oralarda, gök gibi kayalarýn, göðe aðmýþ,

uçsuz bucaksýz kaya ormanlarýnýn düzlüðünde, hem de uzun, yaygýn, keskin,

çakmaktaþýndan, hem de som mavi, mavisinde pul pul altýn ýþýltýlarý, hem de

kýrmýzý, kýrmýzýsýna, keditaþaklarý yalým gibi daha kýrmýzý kök salmýþ, sarvan

kurmuþ oturmuþ; hem de sarý, sarýsýnda pul pul gün ýþýltýsý, hem de yeþil, hem de

mor, keskin morunda, býçak aðzý moru, yanardöner, çaðýldayan mor

kayalýklarýn, yeþil, sulu düzlüðünde oba konakladýðýnda, Kel Musa Halilin

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

anasýna bir kanlý gömlek götürdü. Yanýnda Rüstem, bir de Süleyman Kahya...

Konuþmadýlar. Hiçbir söze varmadýlar. Kadýna kanlý gömleði uzattýlar, geriye

döndüler baþlarý yerde. Kadýn her þeyi anladý. Birden kuþlar gibi çýðýrmaya

baþladý. Bir anda bütün oba haberlendi. Halillerin çadýrý önünde, kanlý gömleði

ortaya alýp aðýtlar yaktýlar sabaha kadar. Ceren bu aðýtlarda bütün yüreðini

çýrýlçýplak ortaya koydu. Büyük sevdasýný aðýtlarda coþkun, güzel, eriþilmez

söyledi. Herkes Cerenin Halile tutkusunu biliyordu ama, bu kadar olduðunu

bilmiyorlardý. Kýz kendini öldürecek diye korktular, o zaman bütün çaba hiçbir

iþe yaramayacaktý.

Ceren kendini öldürmedi ama, dünyaya, insanlara küstü, bir daha aðzýný

býçaklar açmadý. Yarý ölü gibi, uyurgezer, cansýz dolaþýyordu. Duran Alinin kýzý

Eþeyi aþaðýya Leçenin oradaki bir köyün Aðasýna verdiler. Dünya güzeliydi Eþe.

Üç yýl sonra bir gün ölüsünü su kuyusundan çýkardýlar. Kuyuya kendini

çýrýlçýplak atmýþ. Memeleri on bir yaþýnda bir kýzýn memeleri gibi dimdikti.

Çukurovalý kadýnlar buna çok þaþtýlar. Teni de kar gibi apaktý. Çukurovalý

kadýnlar buna daha çok þaþtýlar. Eþenin ölüsüne kimse aðlamadý, aðýt yakmadý.

Hiçbir þey olmamýþ gibi, mezarlýðýn uzaðýnda tek baþýna bir hendeðin yanýna

gömdüler Eþeyi. Orada yalnýz, çatýr çatýr sýcaðýn altýnda yatar durur.

Ýbrahim kýzý Zeliha, gönlü düþüp sevdalanarak Çukurköprüden Mazlum

Efendiye kaçtý. Ýki yýl sonra delirip daðlara düþtü. Aladað, Aladað, Aladað,

diyerek, yol yol, köy köy tüm Çukurovayý dolanýp duruyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hacý Salman dünya güzeli kýzý Yeþili kendi eliyle kasabadaki deðirmen sahibi

Salih Beye verdi, çadýrýný da götürdü deðirmenin bahçesine kurdu. Yeþil bir yýla

varmadan, ince hastalýktan can verdi. Çukurovaya çok Yörük kýzý gelin gitti.

Çukurovada çok tel duvaklý ölü var.

Ve Ýmrana, Hacý Kerimli oymaðý bir kýz verdi. Akraba oldular. Sonra satýp savup
gittiler.

Ýmraný yurt tuttular. Usul usul, önce mayýs ortalarýna, sonra mayýs sonuna, temmuz

ortalarýna, aðustosa kadar kalarak, her yýl kendilerini Çukurun sýcaðýna, sineðine,
havasýna,

zehirine, tozuna, benzin mazot kokusuna alýþtýrarak... Yerleþtiler. Traktörü,

biçerdöverleri, kamyonlarý, otomobilleri var. Çadýrlar kiremitli evlerin

köþelerinde çürümeye terk edildiler. Bir kýz yüzünden. Ceren gibi dünya güzeli

de deðil...

Tanýþmanlar oymaðýnýn güveyleri büyük bir adam çýktý. Aðba ovasýna,

hüyüðüne zorla yerleþtirdi Tanýþmanlarý Orada mutlu. O topraðý yiyen

böceklerden, demir böceklerden, aðýzlarýndan yalým fýþkýrtan demir

þahmaranlardan her evde bir tane var. Onlarýn çadýrlarý çürümedi. Her yaz Gülek

yaylasýna, Tekir üstüne çadýrlarýný kuruyorlar.

Cerenin baþýnda ölüm kartallarý dönüyor. Hele Halilin ölümünden sonra. Ceren

ne yapacaðýný bilemiyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aman Cereni gözden ýrmayýn. Aman ha, amaný bilir misiniz! Gürümüz

güvencimiz Ceren. Hele Cerene Cerene... Kurban olayým verene: Çeker gider

Bozörene, göçleri Yörük kýzýnýn. Hele Cerene Cerene. Mukayyet olun Cerene.

Horasandan geldik, Horasan erenleri. Ellerimizde teber kýlýç. Yiðit türküler,

yýlký yýlký atlar, mýsri kýlýçlar, altýn eyerler. Horasandan geldik sýrtýmýzda tay

derilerinden, kaplan postlarýndan sýrma abalar. Horasandan geldik...

Çok eskiden Deliboða hüyüðünün dört bir yaný çepeçevre bataklýktý.

Bataklýklardan sonra gene çepeçevre karaçalýlýklar baþlýyordu. Ne hüyük, ne

bataklýklar, ne çalýlýklar hiç kimsenin deðildi. Uzak köylerin sýnýrlarý ta

ötelerden baþlýyordu. Yörüklerin mezarlarý vardýr da mezarlýklarý yoktur. Yolda

belde, kim nerede ölürse, öldüðü yere gömüverirler onu. Yalnýz bu Deliboða

hüyüðü tepeden týrnaða yörük mezarlýðýdýr. Kadim kýþlaktýr. Ýþte Karaçullular bu

yýl buraya konup, sonradan baþlarýnýn çaresine bakmayý uygun buldular.

Deliboðada baþlarýna olmadýk iþler geldi.

Çadýrlarý hüyüðün günden yüzüne kurdular. Karaçalýlýk, karaçalýlýðýn ardýndaki

Ceyhan ýrmaðýna kadar uzayan sel yataðý, sel yataðýnýn iki yanýndaki ekilmemiþ,

çakýrdikeniyle sývalý, gene sellerle yer yer yarýlmýþ verimsiz tarlalar ortak olarak

kullanýlacaktý. Hiç yoktan da iyi... Buradaki otlak yetmezse koyunlarý, keçileri

kýraç Hemite daðýna, Bozkuyu, Cýðcýk, Köyleri tepelerinin üstüne çekerlerdi.

Süleyman Kahya böyle düþünüyordu. Ýçinde de bir korku vardý. Burada da bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þeyler çýkaracaktý Çukurovalý. Yörük sýkýþmýþtý. Bunu bilen Çukurovalý da

Yörüðün sýrtýna bindikçe biniyordu. Yorulduk, öldük bittik, diyordu Süleyman

Kahya, bir bu kýþý rahat geçirsek, öteki kýþa bir yolu bulunur, Allah kerim

bundan sonra, diyordu.

Gavurdaðlarýnýn üstü ýþýdý. Bir tarlanýn firezine akþamdan ateþ býrakmýþlardý.

Duman göründü. Sonra dumanýn altýndan bir kalkan, bir uzayan, sonra yitip

giden yalýmlar gözükmeye baþladý.

Kuzularýn; oðlaklarýn; deve daylaklarýnýn sesleri ovayý doldurdu. Önü al

önlüklü, saðlýklý, alvala baðlamýþ, altýn saçlý kýzlar saðýma baþladýlar. Ýlk güzün

seherini taze, buðulu bir süt bir koyun kokusu doldurdu. Yumuþak, iç açýcý.

Seher vaktinde esen ince yelde insan bir cennete girer, bütün bedeni, seher yeli

yüzüne çarptýkça uçar gibi olur. Ýçini tarifsiz bir sevinç doldurur, ne kadar kötü

durumda, ne kadar dert bela içinde olursa olsun. Hele ilk güzde, hele

Çukurovada, hele Ceyhan ýrmaðý ovaya serilmiþ, kendini ilk gün ýþýðýna

býrakmýþken, hele taze süt, hele güneþte kavrulmuþ yanmýþ, kurumuþ çiçek,

kurumuþ ot kokularý içinde, dalga dalga gelen... Samana, toza karýþmýþ: Toz

seher vaktinde, kuru samanla, çiçek ölüleriyle karýþmýþ, çiy yaðmýþ topraða, güz

yapraklarýna. Güz yapraklarýnýn güz otlarýnýn, sarý sýðýrkuyruklarýnýn,

devedikenlerinin ince toz tabakalarý çiyden çamur olmuþ, iri çoban köpeklerinin

uzun havlamalarý, gür sesleri, Çukurovada, hele seher ýssýzlýðýnda çýn çýn eden...

Yayýk sesleri, yað kokusu, ekþimiþ yoðurt, süt, yanmýþ Çukurova topraðýnýn

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kokusuna karýþmýþ. Uzun boyunlu, kederli, birçoðu artýk yaþlanmýþ kederli gözlü

Arap atlarý.

Süleyman Kahyanýn yüreðindeki korku ona rahat vermiyor. Ýçinde kusmaya,

iðrence benzer gittikçe azýtan bir korku. Her an bir þey, bir olumsuzluk, bir

kötülük bekliyor.

Ve sabahýn içinde, buðunun, ýlýk, dalga dalga gelen bin bir kokunun, bulut gibi

yoðunlaþan dumanýn ortasýnda kadýnlar, uzun boylu, yakýþýklý, yanýk, bakýr rengi

erkekler, kederli. Bütün kadýnlar güzel bir mavide. Arada sýrada bir kýrmýzý, bir

yeþil, bir sarý çakýveriyor. Mor, nakýþlý feslerde altýn ýþýltýlarý... Burunlarda

hýrýzmalar, altýn, mercan... Çekirdekler. Ayaklarda altýn, deðerli, kara, yeþil, sarý

taþlardan halhallar... Tanyerinin buðulanan ýþýðýna durmuþlar, ýþýðýn içinden, ot,

aðaç, toprak, toz direkleri, iri, alýmlý, buðulu, tozlu çiçekler gibi süzülüyorlar.

Ýzleri saðlam toprakta uzun, kalem parmaklarý. Çobanlarý çok eski belki Kenan

devrinden kalma havalarýný çalarlar, Urfada Hazreti Ýbrahim, güzel Arap atlar

yetiþtiricisi, çok oðullu... Çok eski, Orta Asya, Horasan bozkýrý, yüz bin yýllýk,

büyük maceralar, binlerce yüz binlerce maceralar, sevinçler sesi. Mert,

alçakgönüllü, sevgi dolu, dost, üzgün, kötülük bilmeyen, insanca bir gelenek...

Bütün belalarýn üstesinden gelen bir mutlu dünyanýn sesi... Ýnsan soyunun kendi

kendine, sularla, daðlarla; seslerle, aðýtla, sevinçle, ulu yýldýzlarla oluþturduðu,

doðayý iliklerine kadar bellemiþ, kavramýþ, sevmiþ, Onu bir parça, dost bilmiþ,

gelenek olmuþ sesi... Türküsü, insanýn insana davranýþýnýn en incesi...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Ustanýn çadýrýnýn önünde bir yaðýz, yaþlý Arap atý baðlý duruyordu.

Arka sað ayaðýný karnýna çekmiþ, hiç kýpýrdamadan öyle duruyordu.

Ýçerde, Keremin yattýðý keçenin baþucunda çakýlmýþ kazýðýn üstünde yavruluktan

yeni çýkmýþ, bu yýlýn bir þahini duruyor, gözleri fýldýr fýldýr yuvalarýnda

dönüyordu. Kerem gece sabaha kadar belki altý kere uyanýyor, þahinine bakýyor,

ona bir iki söz söyleyip geri uyuyordu. Keremle þahin dost olmuþlardý. Bu þahini

ona Deli Aptullah yakalamýþtý. Deli Aptullah durmadan gece gündüz kayalýklarý

dolaþýr, kartal, þahin, doðan, atmaca yuvalarýný bulur, onlarla uðraþýrdý. Hiçbir

kuþa, yavrusuna, yumurtalarýna dokunmazdý. Keremin þahin isteðini, tutkusunu

biliyor, en çok da dünyada Haydar Ustayý seviyordu. Haydar Usta onun uzaktan

dayýsý olurdu. Zaten bütün oba birbirinin akrabasý olurdu. Eðer iþin içinde

Kerem olmasaydý, Kerem de bu kadar þahini istemeseydi Deli Aptullah

mümkünü yok bu þahin yavrusunu yakalayýp Kereme vermezdi. Dünyada en

sarp, çýkýlmaz, varýlmaz kayalýklara yuvasýný iki kuþ yapar, birisi karakuþ, öteki

de þahindir.

Süleyman Kahya gün atýncaya kadar çadýrlarýn arasýnda dolaþtý. Obada herkes

çoktan uyanmýþ ayaktaydý. Bekliyordu. Þu andaki mutlu sonuç, yerleþecek bir

toprak bulmuþken böyle sürecek miydi? Bu endiþe içinde gün kuþluk oldu. Daha

görünürlerde kimsecikler yoktu. Anavarza yönüne, Hemite daðýnýn dibinden

gelen yola, Hürüuþaðý yöresine baktý. Yollarda ne bir atlý, ne bir otomobil,

traktör, hiçbir þey yoktu. Yollar bomboþtu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Birden Karabacak yöresinden, tarlalar içinden hüyüðe doðru gelen bir cip

gördü. Yüreði hop etti. Bir iyice baktý, içi çiðsidi. Ýnanmak istemedi, ama cip

doðru hüyüðe geliyordu. Obanýn ileri gelenleri, Müslüm, Rüstem, Haydar Usta,

Zekeriya, Göde Yusuf, daha baþkalarý hüyüðün alt baþýna indiler, cipe karþýcý

çýktýlar. Cip geldi karþýcýlarýn önünde durdu. Cipten ilk önce uzun boylu, beyaz

elbiseli, yakasýna bir kýrmýzý mendil sokmuþ, uzun boyunlu, geniþ hasýr

þapkasýnýn altýndaki küçücük, ince yüzü, düðme gibi hiç aký gözükmeyen

gözleriyle Derviþ Hasan indi, elini cakalý uzattý:

Ben, dedi, ben Derviþ Beyim. Beþoðuzlu aþireti Beyi, bu topraklarýn sahibi,

Harun Beyin en büyük oðlu. Süleyman Kahya nerde?

Süleyman Kahya bir adým attý ileriye. Azýcýk güven gelmiþti içine. Adam

kendine gelmiþti.

Buyur Bey, benim, dedi. Alçakgönüllü, temiz... Merhaba, dedi öteki, elini

uzattý.

Arkadan, cipten iki kiþi daha indi. Ýkisinin de belinden kocaman tabancalar

sarkýyordu. Ýkisi de zayýf, yüzleri kýrýþýk içinde, güneþ yanýðý yüzlü adamlardý.

Derviþ Hasan arkasýna döndü:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bu Çiçekli Durmuþ, bilirsiniz Ayaðý kýrýk devrinin büyük eþkýyasý, þimdi

bizim yanýmýzda çalýþýyor, bizim silahþorluðumuzu yapýyor. Çünkü efendim biz,

onu daðdan aldýk getirdik, ona daðdakinden daha büyük imkanlar saðladýk. O da

bizim silahþorluðumuzu, hem de þövalyeliðimizi þerefle kabul etti. Bu da Deli

Muzaffer ki, efendim, uçan turnayý gözünden, kaçan tavþaný art ayaðýndan vurur.

Evet, Muzaffer on beþ silahþorumdan birisi. Ýki en yiðit þövalyemle sizi ziyarete

gelmiþim ki, o biçim. Rahmetli babam Zal Tahir Aða derdi ki, o biçim,

Süleyman Kahya, ondan önceki büyük kahya, hele hele, benim en yakýn

dostlarýmdýr. Oðlum Derviþ Hasan, sana vasiyetimdir ki Karaçullu obasýný çok

sýkýþtýrmayasýn, olur mu? Olur dedim. Hem de vasiyetini tuttum, þimdiye kadar

size iliþmedim, hem de gözünüzün üstünde kaþýnýz var demedim.

Süleyman Kahya her þeyi anlamýþ, öfkelenmiþti, öfkeden dudaklarý titreyerek:

Buyurun çadýra Derviþ Hasan Bey, dedi. Gülüþü, yüzündeki her zaman ona

tatlý bir hava veren iyimserliði, iyiliði donup kalmýþtý. Çadýra çýktýlar. Derviþ

Hasan derimevindeki kilimlere, halýlara, derimevinin oymalý orta direðine,

yerdeki turuncu, iþlemeli keçelere hayran kaldý. Bunlar çok zengin, diye içinden

geçirdi.

Kahve geldi, hoþ kokulu bir kahve. Kokusu uzun zaman havada aþýlý kaldý,

daðýlmadý. Derviþ Hasan kahveyi içtikten sonra dehþet sert bir hava takýndý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

küçücük yüzünün kýrýþýklarý sertleþti, yüzü kapkara kesildi:

Siz, Süleyman Bey, bana sormadan gelip hüyüðüme yerleþtiniz. Bu biraz ayýp

deðil mi? Buna çok gücendim, üzüldüm. Siz Dokuz Oðuzdan olursunuz, biz On

Bir Oðuzdan... Bizler ki yalnýz dinimiz ve de geleneklerimiz için yaþarýz.

Demokrat Parti Dokuz Oðuz boyuyla, On Birinci, On Yedinci Oðuz boyunun

geleneksel, örgütlü, aynen Osmanlý gibi, bir aþiretten bir devlet çýkaran...

Aynen seçimlerde nutuk çeker gibi yapýyordu. Süleymanýn, ötekilerin onun el

kol hareketleri tuhaflarýna gidiyordu. Böyle acayip bir adamý hiç görmemiþlerdi.

... partimizdir. Biz de üç kiþi, Celal Bey, Adnan Bey ve de ben bir devlet

çýkardýk bir aþiretten. Evet, iþte böyle. Hem de ben büyük bir devletin ali

mensubini bulunaraktan biiznillahitaala, çok üzüldüm bu hareketinize... Daha

sertleþti, sesi baðýrtý halini aldý. Ve de ben, Celal Bey, Adnan Bey, sizi

görgüsüzlüðünüzden, hem de, alçaklýðýnýzdan dolayý baðýþlýyorum,

baðýþlýyorum, baðýþlýyorum. Baðýþlýyorum derken boynunun damarlarý oklava

gibi þiþiyor, dýþarý fýrlýyordu. Yalnýz bir þartla baðýþlýyorum. Sesi yumuþamýþtý.

Burada kaç ay kalacaksýnýz? Bahara kadar, mayýsa kadar, öyle mi?

Parmaklarýyla saydý. Sekiz ay. Bana burasý için... Tane tane söylüyordu. Evet,

burasý için sekiz aylýk... biner liradan sekiz biri lira vereceksiniz. Bir kuruþ aþaðý

almam, diye baðýrdý. Hemen þimdi bana sekiz bin lirayý trink vermezseniz,

derhal ve de derhal toparlanýn, topraklarýmdan çýkýnýz. Derhal çýkýnýz efendim.

Babamýn yüksek vasiyeti uðruna size gayet insanca, hem de dostça davrandým.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Derviþ Hasanýn sesine bütün oba, yediden yetmiþe derimevinin ardýna

birikmiþler, yürekleri aðýzlarýna gelmiþ, bu korkunç sesi dinliyorlardý.

Siz olmasaydýnýz, Süleyman Bey, biiznillahitaala ben, buradan bir kýþ için yüz

bin lira alýrdým. Çünküleyim ta ezelden dedem Sultan Hazreti Halid Ýbni Talat

bin Þahtan bu yana, dedelerinin saray yaptýðý bir yerdir. Ayaðýný yere vurdu:

Bakýn þu topraðý bir karýþ deþin, altýndan þüheda fýþkýracak, þüheda... Dedem

bin Þah, ol bin Talat, Ýbni Yektaza bin Halit Ýbni Zülalin sarayýnýn temeli iþte

buradadýr. Bu mukaddes topraklara hiçbir zaman biiiz... Bir Yörük çadýrý gelip

de konamaz, konduðu zaman, bu kutsal bin yýllýk mukaddes topraklarý kirlettiði,

atýna itine murdar ettirdiði zaman biiiz... Biiiz, biiiiiz, atalarýna layýk evlatlar kan

dökeriz, kan, kaaan!..

Þövalyelerin hemen o anda elleri tabancalarýna gitti. Bu da Yörüklerin

gözlerinden kaçmadý.

Süleyman Kahya:

Derviþ Hasan Efendi, dedi, durgun, hiçbir þey olmuyor gibi,

biz aramýzda bir konuþalým. Az sonra geliriz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Derimevini boþalttýlar.

Üçü üç yerden soluklarýný kesmiþler, dýþarda verilecek kararý bekliyorlardý.

Derviþ Hasan:

Vermesinler istediðimi, bir vermesinler de göreyim onlarý... Ortalýk kav gibi

zaten. Þu tepe, otlar, karaçalýlýk tutuþmaya can atýyor zaten. Bir gece, bir kibrit,

tamam. Çadýrlarý, koyunlarý, atlarý itleriyle yanarlar. Ortalýk kav gibi, diye

arkadaþlarýný yüreklendirdi.

Muzaffer:

Hele bir sekiz bini bir tamam vermesinler. Hele bir... Bütün dünya ateþe keser

de dýþarý çýkacak delik bile bulamazlar. Hele bir... Çiçekli Durmuþ:

Hele bir, dedi durdu. Hele bir... Arkadaþýndan geride kalmak istemiyordu.

Veririm ateþi, veririm ateþi, çeviririm onlarý... Veririm ateþi, çeviririm onlarý...

Veririm ateþi... Yirmi silahlý adam, gözü kanlý. Çeviririm etraflarýný, efendime

söyleyim... Ateþten kaçaný vururum. Vururum ha vururum.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem koþarak Süleyman Kahyaya geldi. Elinde þahini. Titreyerek:

Ýçerde konuþuyorlar, parayý vermezsek, hepimizi yakacaklar. Konuþuyorlar...

Süleyman Kahya:

Sað ol Keremim, dedi. Sen git çadýrýn arkasýndan ne diyorlar, dinle. Sonra

hepsini bana bir bir söylersin.

Söylerim, dedi Kerem, koþtu.

Ben bu adamý biliyorum, dedi Süleyman Kahya. On beþ yýldýr Yörüklerin

sýrtýndan geçinir. Adanadan Tarsusa, Amik ovasýndan Ýslahiyeye, Maraþ altýna

kadar Yörüklerden para kopartýr. Bütün Akdeniz çevresindeki topraklar

onundur. Bin lira vereceðiz, kabul etmezse iki bin... Onu da kabul etmezse

cehenneme kadar yolu var.

Haydar Usta:

Vermeyin, vermeyin bu kadar parayý vermeyin, diye çýrpýnýyordu. Yazýk

deðil mi, yazýk? Kýlýç bitti, ben kýlýcý yarýn deðilse de öbürsü gün, yarýn deðilse

de... Ýsmet Paþaya götüreceðim. O da bize toprak verecek.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya önde, ötekiler arkada derimevine geldiler. Derviþ Hasanýn

beklemekten, heyecandan gözleri yuvalarýndan fýrlamýþtý, ter içindeydi de...

Bin lira vereceðiz sana, dedi Süleyman Kahya.

Öteki yayýna basýlmýþ gibi hopladý, baðýrdý çaðýrdý, tehdit etti, candarma,

Hükümet, dedi. Baþýnýza ateþ yaðacak, dedi. Kutsal topraklar, saraylar, dedem

kemikleri, babam vasiyeti, dedi. Süleyman Kahya sanki onun konuþtuklarýný hiç

duymamýþtý.

Bin lira olur mu? Olmazsa canýn sað olsun, güle güle, dedi: Derviþ Hasan

gene tehdit etti, baðýrdý, Süleyman Kahya gene, bin lira dedi.

Derviþ Hasan yumuþadý, yalvarmaya, sýzlanmaya baþladý:

Zaten, diyordu, herkes bana yükleniyor. Bu hüyükten baþka da geçimim

kalmadý. Onun da parasýný, kirasýný alamazsam ben ölürüm. Beni ölmüþ bilin!

Bir yandan yalvarýyor, bir yandan tehdit ediyordu.

Ben ölmüþüm, ölmüþüm. Ölmüþ ne demek? Ben ölmüþüm. Ölmüþ eþek

kurttan hiçbir zaman, binanaleyhazalýk, binani zatýmalazýk, korkmaz,

korkamaz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahyanýn yüzüne iðrenme, kusma bir karasinek kirinde geldi

yerleþti.

Al þunu da git, Derviþ Hasan Bey, dedi. Sana iki bin. Daha fazla konuþma.

Derimevinden dýþarýya kusacakmýþ gibi öðürerek öksürerek çýktý itti.

Derviþ Hasan on beþ gün sonra kasaba kulübüne döndüðünde kulüpteki

kumarcýlarý bir bayram sevinci aldý. Baþýna biriktiler, bu yýlki avýný sormaya

baþladýlar. Kimi yüz, kimi iki yüz, kimi bir milyon diyordu bu yýlýn ganimeti

için.

Derviþ Hasan:

Gittikçe fýkaralaþýyor Yörükler, diye içini çekti. Ýki yerde beþ on kuruþ için

nerdeyse öldürüyorlardý beni. Olur mu, tekmil Çukurova, Akdeniz yöresi bizim

þah dedemizin topraðý deðil mi? Gene de öldürüyorlardý beni. Deriyi ramak

kaldý tuzlayacaktýk. Vahþi adamlar. Ben onlara gösteririm. Zaten obalardan

birisinin baþýna öyle bir iþ açtým ki, daha þimdiden kýyamete kadar altýndan

kalkamazlar. Kendi düþen aðlamaz. Biz ki topraklarýmýzýn kirasýný toplarýz,

hakkýmýzý... Haydi pokere oturalým.

Kaç bin?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Söylenmez.

Kaç bin?

Yüz yirmi. Dedim ya gittikçe fakirleþiyorlar. Gelecek yýl, Allah bilir elli bine

bile çýkaramayacaðýz. Daha gelecek yýl avucunu yala Derviþ! Öteki yýl...

Tamam! Haydi baþlayalým...

Elleri makine gibi kaðýdý karýyordu.

1876 yazý, Fýrkai Ýslahiye Kumandaný Cevdet Paþa Binbaþý Mustafa Ali Beye

dað yollarýný tutmak ödevini veriyor. Binbaþý Ali askerleriyle Çukurovayý

çeviren tekmil yollarý tutuyon Ne daðlardan içeriye bir tek kiþiyi sokuyor, ne de

Çukurovadan dýþarýya. Koca ova Türkmene bir ölüm hapishanesi oluyor.

Ali Bey önce kýlýcý aldý. Sonra da Türkmene çok acýdý. Sinek gibi kýrýlýyorlar

zavallýlar, diyordu. Bir kýsmýný yaylalara salýverdi.

Bir de Ali Bey köyler, kasabalar kuruyordu. Ölçüyor biçiyor, yerli yerince

caddeleri; sokaklarý, alanlarýyla kasabalar kuruyordu. Kurduðu kasabalar ya

Türkmenin eski kýþlak pazaryerleri, ya da eski Grek, eski Roma, Ermeni

þehirlerinin kalýntýlarýydý. Köylerin yerlerini de iyi buluyordu. Köylerin her biri

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kýþlaklara kurulmuþtu. Türkmen kýþlaklarý en elveriþli yerlerdeydi.

Sivrisinek amansýzdý, sýtma belaydý. O yaz görülmedik salgýn hastalýklar kastý

kavurdu ortalýðý. Çukurova hayvan, insan iskeletleriyle doldu. Bütün yaz ova

leþlerle koktu.

Ali Beyin insan yüreði buna dayanamazdý. Bir de Ali Bey biliyordu ki böyle

zorla yerleþtirme olamazdý. Osmanlý koca bir tümeni sonuna kadar Çukurovada

tutamazdý. Bir iki yýl içinde karakollar kalkacak, ya da gevþeyecekti. Ali Bey

görmüþ geçirmiþ, akýllý bir adamdý. Sarýþýn, uzun boylu, mavi gözlüydü. Ancak

otuzunda gösteriyordu. Hýrslýydý. Ýstanbulun fakir bir mahallesinden, fakir bir

ailesinden çýkmýþ, yükselmek, para kazanmak için yanýp tutuþuyordu.

Daha þimdiden Türkmenler asker çemberini yarýp daðlara ulaþmanýn yollarýný

buluyorlardý. Çukurovada ölümler, salgýnlar, sýtmalar arttýkça daðlara sýzmalar

da artýyordu.

Bir sabah kararýný verdi. Türkmeni daðlara kendi eliyle, izniyle gönderecekti.

Kurduðu köylerde Türkmene toprak, köy yeri, deðirmen yeri, kasabada evler, ev

yerleri vermiþ, Türkmeni az da olsa azýcýk topraða baðlamýþtý. Gerisini zamana,

eriþip gelen koþullara býrakacaktý.

Bozdoðan aþireti Beyini çaðýrdý. Þimdiki Endelin köy yeriydi kýþlaðý. Kalabalýk

bir aþiretti. Bozdoðanýn yaþlý Beyi sýtmadan iki büklüm titriyordu karþýsýna

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

geldiðinde.

Ali Bey:

Seni daðlara koyvereceðim Bey, dedi. Eline de bir ferman vereceðim.

Yalnýz bunun karþýlýðýnda sen bana kaç altýn vereceksin?

Bey sevindi:

Ne istersen veririm, dedi.

Senin eline bir kaðýt vereceðim. Hiç kimse sana dokunamayacak. Daðýttýðým

topraklar, köyler sizin olacak. Yerleþeceksiniz ovaya. Ama istediðiniz zaman

daðlara çýkacak, istediðiniz zaman düze ineceksiniz.

Bozdoðan Beyinden beþ yüz altýn aldý. Rüþveti sevmiyordu ama ne yapsýn.

Türkmenin torbalar dolusu hiçbir iþe yaramayan altýný çoktu. Parayý aldý, eline

sonradan Binbaþý Ali Paþa Fermam dedikleri kaðýdý tutuþturdu.

Evet, Osmanlý zayýfladý, diyordu: Altýna, gümüþe çok ihtiyacý var. Bu

altýnlar da Türkmenin kirli daðarcýðýnda hiçbir iþe yaramýyor.

Bunu öbür Türkmen Beyleri, Türkmen oymaklarý duydu. Binbaþý Ali Paþa

Fermaný'ný almak için sýraya girdiler. Parayý verip bu Çukurova cehenneminden

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tatlý canlarýný daðlara attýlar. Ali Bey sayýsýz, daðarcýklar doluþu altýna sahip

oldu. Þimdi birçok Türkmen obasýnýn elinde bir Binbaþý Ali Paþa Fermaný

vardý. Ali Bey, Fýrkai Ýslahiyeyle birlikte Ýstanbula çekildi gitti. Ama

Çukurovada Binbaþý Ali Paþa Fermaný uzun, çok uzun yýllar geçerliliðini

sürdürdü. Ali Bey, paþa oldu bu parayla Ýstanbulun en büyük konaklarýndan,

yalýlarýndan birkaçýný yaptýrdý.

Ali Bey akýllý adamdý. Türkmeni topraða bulaþtýrmýþtý. Artýk göçebelik bundan

sonra iflah bulmazdý. Zamanla Türkmenler kendilerine ayrýlan köy yerlerine

evler yapmaya baþladýlar. Evlerini Çukurovada çok bol olan cilpirti çalýlarýndan,

kamýþlardan, sazlardan yapýyorlardý. Uzun cilpirti çalýlarýný kesiyorlar, aðýl örer

gibi örüyorlar evlerin duvarlarýný, sonra çamurla sývýyorlardý. Bu evlere bir kapý,

kapýnýn her iki yanýna taka dedikleri küçük pencereler yapýyorlardý. Çit duvarýn

üstüne ön kamýþlarý döþüyorlar, sonra kamýþlarýn üstüne sazlarý kalýn, deste deste

seriyorlar, baðlýyorlardý gene sazlarla. Köyler birer ot yýðýnýydý. Bu saz evlere

huð dediler. Çukurovanýn eski yerlileri de bu evlere bu adý veriyorlardý.

Onlardan öðrenmiþlerdi.

Türkmen obalarý bahar burnunu gösterir göstermez gene daðlara çekiliyorlar,

kýþýn huðlarýna dönüyorlardý. Ýlk önceleri, nedense, huðlarýn avlularýna

çadýrlarýný kuruyor, gene çadýrlarýnda yaþýyorlardý. Derken, çadýrlarý kurmaz

olup huðlara girdiler. Yazýn Türkmen köylerinde bir tek canlý kalmýyordu. Bütün

köyler, kasabalar, birkaç dükkancýdan baþka, bomboþ kalýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sonralarý Türkmen topraðý ekmeye baþladý. Artýk bahar burnunu gösterince

kadýnlar, çocuklar daðlara göçüyor, erkekler ürünü kaldýrýncaya kadar Çukurun

sýcaðýnda kalýyorlardý. Sonra pamuða bulaþtýlar. Kadýnlar da kalmaya baþladý.

Aðýr aðýr sýcaða alýþtýlar.

Huðlarýn arasýnda tek tük taþ evler de yapýlmaya baþlandý. Ýkinci Dünya

Savaþýna kadar bu huðlar sürdü. Ýkinci Dünya Savaþýndan sonra Türkmende,

Çukurovada, sihirbazýn çubuðu deðmiþ gibi hemencecik þaþýrtýcý bir deðiþiklik

oldu. Huðlar birkaç yýl içinde yerlerini taþ duvarlý, kiremitli, çinko damlý evlere

býraktý. Çünkü ovada ne çit yapacak cilpirti çalýsý tarlalarý, ne kamýþ, ne saz

yetiþen bataklýklar kalmýþtý. Bir de Türkmenin yetiþtirdiði toprak ürünleri para

ediyordu. Türkmenler daðlarý, hayvancýlýðý çoktan unutup gitmiþler, topraða dört

elle sarýlmýþlardý. Toprak kavgalarý da çoktan baþlamýþ, sürüp gidiyordu.

Yalnýz, bu arada Aydýnlý dedikleri, elleri Ali Paþa Fermanlý göçebeler kara, kýl

çadýrlarýyla hiçbir þey olmamýþ gibi göçebeliklerini sürdürüyorlar, kýþýn

kýþlaklarýnda, yazýn yaylaklarýnda yaþayýp gidiyorlardý.

Olan 1949 kýþýnda oldu. Aydýnlýlar Çukurovaya inince ne görsünler,

sürülmemiþ bir karýþ bir toprak parçasý bile kalmamýþ. Deðil hayvan otlatacak,

bir tek çadýr kuracak yer bile kalmamýþ. Aydýnlý göçebesi, Türkmeni gün gün

sýkýþmýþtý ama, böyle bir þeyle karþýlaþacaðý hiç aklýna gelmemiþti. Artýk Ali

Paþa Fermaný sökmez olmuþtu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aydýnlý Yörüðü, yüreðinde eski özgür günlerin hasreti, öteki Türkmenler gibi

Çukurovaya yerleþmediðine çok piþmanlýk duydu. Þaþkýnlýðý yýllar geçtikçe

piþmanlýðýyla birlikte büyüdü. Aydýnlý çok süründü, periþan oldu, çok zarýlýk

duydu. Baþýný Aladaðdan Mersin ovasýna, Antalya, Gediz ovasýna, Çukurovadan

Amik ovasýna vurdu durdu. Dalgalar örneði ovadan ovaya çalkalandý durdu.

Nakýþlý kilimler, saray gibi kara çadýrlar eskidi, güneþten soldu, çürüdü.

Gelenekler, görenekler, kadim türküler, aðýtlar, bu dert bela içinde unutuldu

gitti. Yörük çok zareyledi. Eski kýþlaklarýna sahip çýkmaya, kýþlaklarý için

dövüþmeye baþladýlar. Kýþlaklar çoktan sürülmüþ, çiftlikler olmuþtu. Döktükleri

kan boþa gitti. Birkaç yýl köy meralarýna sýðýndýlar. Köylerden kiraladýklarý

meralarýn bir kýþlýðýna bir servet verdiler. Sonralarý meralar da sürüldü.

Yaylaklarý da ormancýlar tutmuþlar, orada da barýnamaz olmuþlardý. Ali

Paþaya, onun fermanýna çok alkýþlarda bulunup, Ali Paþanýn kemiðine çok

sövdüler.

Kösecik köyünde Muhtar Fehmi saray gibi on dört odalý bir konak yaptýrmýþtý.

Konak iki katlýydý. Fehmi, dedesi Türkmen Beyinin Arap atlarýyla övünmüþtü

on yýl öncesine kadar. Dedemin atlarý ceren tutan ünlü atlarý, diyordu da baþka

bir þey demiyordu. Eve Adanadan mobilyalar halýlar buzdolaplarý geliyor, eski

Türkmenden kalan kilimler, iþlemeli ceviz sandýklar, hýzmanlar, iþlemeli

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

daðarcýklar, at koþumlarý dýþarýya atýlýyor, fýkara köylüler bunlarý kapýþýyorlardý.

Sapý kýrýlan güzelim Türkmen cezveleri, delinmiþ siniler, ibrikler, leðenler,

iþlemeli dibekler... Türkmenin kadýnlarý bu dibeklerde kahve döverken, dibek

seslerinden dünyanýn en nazlý türkülerini yaparlardý.

Fehmi, yüzünü buruþturup bütün bu Türkmenden kalan öteberiye ayaðýnýn

ucuyla dokunup: Atýn atýn, atýn þunlarý, gözüm görmesin, diyor, Adanadan

gelen yaldýzlý koltuklarý, yaldýzlý karyolalarý aþkla þevkle okþuyor, göðsü

kabarýyordu. Dedesinin atlarýný, geleneklerini unutmuþtu. Onlardan kim yanýnda

söz açarsa buruluyor, ona düþman kesiliyordu. Þimdi traktörleri, biçerdöverleri,

özel otomobili, kamyonlarý, parti baþkanlýðý, radyolarý, teypleri, çeltik tarlalarý,

çiftliðiyle övünüyordu. Kösecik köyünün muhtarý, Aðasý, parti baþkaný Fehmi,

Ankaraya gidince oteline kadar ayaðýna gelen bakan arkadaþýyla övünüyordu.

Oðullarý, kýzlarý özel liselerde, üniversitede okuyordu.

Bu gece karyolasýnda, yaldýzlý mobilyalar arasýnda rahat, mutlu bir uyku

uyuyacaktý. Adanadan, Ankaradan konaðýna dostlarýný, Hükümet, parti ileri

gelenlerini çaðýrmayý, onlara bu saray gibi konaðýný göstermeyi düþlüyordu. Bu

konak onu epeyce sarsmýþtý. Çok kazanýyor, çok gidiyor, bir türlü para

dayanmýyordu.

Kedi Veli en güvendiði adamýydý. Kedi Velinin dedesi de onun dedesinin en

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

güvenilir adamýydý. Kedi cipten ter içinde indi: Yörükler Deliboða hüyüðüne

konmuþlar, Derviþ Hasan da onlardan para koparmýþ. Ben para istedim, hýk mýk

ettiler. Söyle aðam, ne yapayým? Alý al, moru mor, öfkeli, ondan bir emir

bekliyordu. Ýcabýna bak, dedi Fehmi Aða.

Kedi Veli sevinçle:

Baþ üstüne, dedi, nagant tabancasýný yokladý, hemen yanýna beþ kiþi daha

aldý, beþi de silahlýydý, geri döndü.

Karaçullular, baþlarýnda Süleyman Kahya, gözleri büyümüþ, gelecek felaketi

bekliyorlardý.

Kedi Veli, kýsacýk, kurumuþ, insafsýz, cipten yýldýrým gibi atladý, sýçrayarak,

arkasýnda adamlarý, çadýrlara vardý.

Size yirmi dört saat mühlet veriyorum. Aða emreyledi, hemen hüyüðümüzden

kalkacaksýnýz. Ya da, ya da ya da... Daðarcýklardaki çil altýnlarý önüme

sereceksiniz. Fehmi Aða böyle emreyledi. Ulan býktým sizden. Ulan öldürdünüz

beni. Ulan babanýzýn malý mý bu hüyük? Ulan sorgusuz sualsiz gelip

konuverirsiniz. Oooh, efendiler yazýn yaylada, soðuk sular baþýnda, çam, yarpuz

kokularý arasýnda... Biz burada sýtmanýn, sineðin, sarý sýcaðýn, ýlýk kan gibi

sularýn içinde... Ulan bir bana, bir de kendinize bakýn... Bir fiske vursam þýp þýp

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

diye yanaðýnýzdan kan damlayacak. Ulan biz insan deðil miyiz? Üç çocuðum

var, üçü de hasta. Avrat iki yýldýr yatakta. Çamurlu, sýtma suyunu içe içe

karnýmýz Hüt daðý gibi þiþer. Ulan siz insansýnýz da biz deðil miyiz? Size yirmi

dört saat izin. O kadar! Tamam.

Geriye döndü, hýzla cipe yöneldi: Ýþte o kadar, o kadar...'

Süleyman Kahya, Haydar Usta, Müslüm Koca, Rüstem, kadýnlar, çocuklar,

Ceren, Kerem orada kurudular kaldýlar.

Süleyman Kahya arkasýndan koþtu:

Dur, dedi. Dur Aðam, sana bir kelamým var. Veli cipe binerken:

Yirmi dört saat izin, hemen kalkacaksýnýz. Biz topraðý sizin için besleyip

büyütmedik. Kan dökmedik. Yirmi dört saat izin, ya da altýn daðarcýklarýnýn

aðzýný açacaksýnýz. Fehmi Aða böyle emreyledi. Baþka söz istemem.

Cip bir toz bulutu içinde yitti gitti, gözlerden ýradý. Süleyman Kahya orada,

öylece kalakaldý.

Müslüm Koca:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ben bu Fehmi Aðanýn babasýný, dedesini iyi tanýrým. Ýçtiðimiz su ayrý

gitmezdi. Babasýna üç yaþýnda bir küheylan armaðan eylemiþtim, bu Fehmi Aða

o zaman çocuktu. Hep gelir kucaðýma oturur, kösteðimle oynardý. Bir gün de

kösteðimi boynuna takmýþtým. Çerkez iþi. Fehmi Aðaya gider, ona halimizi arz

ederim.

Git, dediler.

Müslüm Koca Haydar Ustanýn atýný istedi. Çünkü obada kalan en güzel at

onundu. Yaþlýydý ama, gene soylu, güzel bir attý. Atý süslediler, en güzel eyer, en

güzel sýrmalý dizginler, iþlemeli üzengilerle donattýlar, Müslüm Koca da

bohçadan en güzel, çok eski zamanda Maraþ bedesteninden alýnmýþ sýrmalý

þalvarýný, cepkenini takýndý, ata bindi yola düþtü. Biri saðýnda, öteki solunda iki

delikanlý da onu yediyordu.

Yeni konaða bir ikindiüstü vardýlar. Müslüm Koca atýnýn baþýný tutmalarýný,

onu içeriye buyur etmelerini bekledi. Konuk gelmemiþ miydi? Konukluðun

göreneði bu deðil miydi? Konaðýn kapýsýnda bekledi bekledi, atýnýn üstünde

dimdik, beli býkýný kýrýlarak öylece uzun bir süre durdu, ne gelen vardý, ne

giden... Ne yapmalýydý? Aþaðýlamanýn en büyüðüne uðramýþ, bu yaþa varmýþ,

baþýna böyle bir iþ gelmemiþti. Çekip gitmekten baþka hiçbir çaresi yoktu ama,

çekip gidemezdi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yanýndaki delikanlýlardan birisine ölü bir sesle:

Þu konaða var da Fehmi Aðayý sor bakalým, orda mý? Ordaysa, babanýn

dedenin dostu Müslüm Koca sana konuk geldi de... Delikanlý gitti, Müslüm

Koca kendini öyle dimdik atýn üstünde zor tutuyordu.

Az sonra delikanlý sararmýþ geldi: Gelsin diyor, dedi.

Müslüm Koca zorla, kemikleri çatýrdayarak attan indi. Bütün bedeni

uyuþmuþtu. Zor soluk alýyordu. Yeni, mermer merdivenlerden delikanlýlarýn

kolunda çýktý. Ürkerek, halýlara basmaktan korkarak, çarýklarýný merdiven

baþýnda uzun uzun çözüp çýkardýktan sonra, utangaç, salona girdi. Fehmi Aða

yaldýzlý bir koltuða gömülmüþ oturuyor, kocaman sigarýný tüttürüyordu. Müslüm

Kocayý görünce gülmeye baþladý:

Bu ne kýlýk, bu ne kýlýk, ne komik, ne komik! diye durmadan gülüyor,

kahkahalarý savuruyordu.

Müslüm Koca koca salonun ortasýnda kalakalmýþtý. Gözleri hiçbir þeyi görmez

olmuþ, dünya yöresinde fýr dönüyor, ayaklarý, tekmil bedeni titriyordu. Daha

fazla dayanamadý, yere çöküverdi. Yere çökünce de son bir gayretle toparlandý.

Koltuðun yanýnda bir sürü kadýn, erkek gördü, durmadan gülen.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ben senin babanýn dostuyum, dedi. Hani söylemesi ayýp... At... Bir de...

Týkandý.

Fehmi Aða:

Bu ne kýlýk? diye gülmesini kesip sordu. Ýki bin yýl öteden gelmiþ, tarihten

çýkmýþ gibi. Þu baþýndaki süslü baþörtü ne? Gene gülmeye baþladý.

Müslüm Koca gene toparlandý:

Konuk geldim sana, dedi. Bir de dileðim var. Tanrý konuðu... Ben senin

babanýn dostuyum. Sen çocuktun. Saat kösteði severdin, altýn saat kösteði...

Altýn, hem de gümüþ. Anýmsadýn mý? Yarý anlaþýlýr, yarý anlaþýlmaz çabuk

çabuk söyledi.

Fehmi Aða bir ara gülmeyi kesti, yüzüne ince bir keder kondurdu,

yanýndakilere döndü:

Ýþte atalarýmýz böyleydi, dedi. Ama böyle komik deðildi herhalde...

Fýkaralar.

Atalar, atalarýn geriliði, gelenekleri üstüne yanýndakilere uzun bir nutuk çekti:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bu adamý hatýrlar gibi oluyorum. Yazýk, geride, çok geride kalmýþlar. Ýþte

Avrupalýlar bunlarý görüyor, bunlarý bizim geriliðimiz olarak yüzümüze

vuruyorlar. Ne zaman kökleri kesilecek bunlarýn?

Orada çökmüþ kalmýþ, saçý sakalý gibi apak kesilmiþ, elleri uçarcasýna titreyen

kocaya döndü:

Bir þey mi istiyorsun? diye sordu. Müslüm Koca:

Senin deden, baban bizi severdi. Bizim obanýn akrabasý olurdu.

Fehmi Aða kýpkýrmýzý kesildi:

Haþa! diye baðýrdý. Haþaa.

Yanýndaki, Ford otomobilleri acentesi Sabahattin Beyden çok utanmýþtý.

Bütün dünya bize akraba çýkmaya uðraþýyor. Haþa. Söyle ihtiyar, ne

istiyorsun?

Ýzin ver de hay yiðen, bu yýl Deliboða hüyüðünde kýþlasak...' Olamaz, dedi

Fehmi Aða. Komik adamým, olamaz. Bu yýl bu konaða yüz binler harcadým.

Daðarcýðýn aðzýný açýn bir kere, ne olursunuz efendim?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Döndü misafirleriyle konuþmaya baþladý. Bir daha da orada çökmüþ kalmýþ

adamýn yüzüne bakmadý. Delikanlýlar Müslüm Kocayý kaldýrdýlar, koluna girip

aþaðýya indirdiler. Ata zorla bindirip, ayaklarýndan atýn üstünde durabilmesi için

tuttular.

Müslüm Koca:

Aaah, aaaah, aaah, zamane, diyordu. Aah! Durup durup inliyordu, bir aðýt

gibi...

Yörükler Çukurovaya aðýr aðýr yerleþtikten sonra ve yerleþirlerken baþlarýna

çok iþler geldi. Sýcaktan, sinekten, hastalýklardan, salgýnlardan çok çektiler Bir

de yöneticilerden çok çok çektiler. Birkaç olay var ki hiç unutulmadý. Bir tanesi

bir Adana Valisinin huðlarý yaktýrma iþidir. Harpler, kýrgýnlar. Bir de Trablus

Harbi. Bir de Fransýz iþgali...

Biz neler gördük, neler, dedi Köse Ali Aða. Biz ki nelerden geriye kalmýþýz.

Ýnsan gibi bizi hiçbir zaman yaþatmadý Çukurova... Þu daðlarý delip geçen

demiryolu var ya, Alamanlar yaptý. Þu uzayýp giden çifte demirler var ya, her

karýþýnda bir insan yatar. Biz neler gördük bugüne gelene dek. Biz neler, neler

gördük!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Köse Ali Aða diline pelesenk etmiþti.

Geriye dönüp bakmaya yüreðim götürmüyor. Hiçbir zaman. Hiçbir Türkmen

kocasýnýn da yüreði götürmez eski günleri. Ýskandan önce dünya, hem de

yeryüzü, hem de Binboðalar, hem de Aladað, hem de Düldüldaðý, Kayranlý,

Berit daðlarý, hem de Payas üstü, Gavurdaðlarý, hem de Anavarza ovasý, hem de

Dumlukale yöreleri bir cennetti bizim için... Olan iskandan sonra oldu. Þimdi

bunlar gelmiþler... Yüz yýl þu kanlý ovayý, þu güzelim ovayý cennet yaþamýþlar,

þimdi de gelmiþler sýzlanýrlar. Sýzlansýnlar. Biz burada sýcaktan, sinekten,

sýtmadan, salgýndan, harplerden, vergiden sinekler gibi kýrýlýrken, onlar ak

pýnarlý yaylalarda, mor sümbüllü, yarpuzlu, alaçamlý daðlarda yan geldiler

yattýlar. Yönlerini dönüp de þöyle bir halimize dirliðimize bakmadýlar. Onlar

bizden koptular, ayrý bir millet oldular. Onlar böldüler töreyi, onlar böldüler,

onlar ikiye biçtiler bizi... Çekin atýmý, diye baðýrdý konaktan aþaðýya, çekin de

onlara birkaç sözüm var.

Hemen iki yanaþma atýný çektiler. Çok yaþlý Ali Aða çatýrdayan tahta

merdivenlerden indi, iki kiþi kaldýrarak onu atýna bindirdiler. Köylüler de bir

traktöre biniþtiler, sürdüler.

Vali Paþa emir verdi, bu ot evlerde yaþanmaz. Bu insanlýk dýþý bir yaþamdýr.

Üstü ot, duvarlarý kamýþ, çalý... Bütün köyler ot yýðýný. Vali Paþa köylülere emir

verdi, kerpiçten, taþtan, kiremitten, tuðladan evler yapacak, köylerinizi tertemiz

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tutacaksýnýz. Vali Paþa çok sert emirler verdi. Emri verdikten bir yýl sonra

köylere çýktý, baktý ki ot evler olduðu gibi yerinde duruyor. Köylerde de

delikanlýlar. Süzülmüþ, sarý benizli delikanlýlardan baþka, köylerde kimsecikler

kalmamýþ. Artýk Türkmen yaylaya göçerken köylerde ürünü toplasýnlar diye

delikanlýlarýný Çukurda sýcaða, sineðe, sýtmaya, salgýna býrakýyordu. Baþka

çaresi yok. Her Türkmen evi delikanlýlarýný Çukurda býrakýrken kefenliklerini de

yanlarýna veriyordu. Baþka çaresi yoktu. Çukurun ürünleri, buðdayý, pamuðu

olmayýnca yaþamalarý olanaksýzdý. Delikanlýlar ve yanlarýnda kefenleri...

Yaylaya bir aðýt gibi göçüyorlar, bir aðýt gibi iniyorlardý. Yürekleri, gözleri

arkada kalýyordu. Döndüklerinde kimini ölü, kimini onmaz hasta, kimini kaçmýþ

bulacaklardý. Bu yýllarda baþýný alýp Çukurovayý býrakmýþ gitmiþ çok delikanlý

vardýr. Ýmleri timleri belirsiz olmuþtur. Sonralarý bazý analar, sevgililer,

yavuklular, sevdiklerini tek baþlarýna Çukurda býrakmayýp onlarla birlikte sarý

sýcaðýn içinde kaldýlar.

Vali Paþa köy köy dolaþtý, delikanlýlara sordu: Bu evleri neden yýkmadýnýz?

Sýtmalý, konuþacak mecalleri kalmamýþ delikanlýlar Vali Paþaya hiçbir karþýlýk

veremediler. Onun karþýsýnda bir aðaç gibi, bir kaya, bir toprak parçasý gibi

dilsiz kalakaldýlar. Bu sessizlik Vali Paþayý deli divane etti. Þu pis Türkmenler

ona karþý koymuþlar, onu, sessiz direniþlerle aþaðýlamýþlardý. Öfkesi boydan aþtý,

baþka; delice, çýlgýnca emir verdi: Bütün köyleri, köylerdeki ot evleri yakýn.

O yaz çok köyler yandý. Köylerden kaçýp bir tepeye, hüyüðe, bataklýklara,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

akarsulara sýðýnmýþ gençler Çukurovanýn yalým yalým yandýðýný görüyorlardý.

Yangýn köylerden tarlalara, tarlalardan çalýlýklara, oradan küçük ormanlara

atlýyor, bütün ovayý tutuþturuyordu. Çukurova bir feryadü figandý.

Bu yangýndan sonra Çukurovada gene bir karmaþa baþladý. Baþladý ama, hiçbir

þey de deðiþmedi. Ot evlerin yerine gene ot evler yapýldý. Vali Paþa baktý ki

çaresiz. Belki de Vali Paþa hýrsýndan öldü. Belki de çýldýrdý. Belki de Hükümet

onu baþka yere atadý. Huðlar Ýkinci Dünya Savaþýna kadar sürdü.

Köse Ali Aða atýnýn baþýný Deliboða hüyüðünün dibinde çekti. Traktördekiler

daha önce obaya eriþmiþler, Köse Ali Aðanýn atýna binmiþ gelmekte olduðu

haberini Süleyman Kahyaya vermiþlerdi.

Yörükler koþuþarak Köse Ali Aðanýn atýnýn baþýný tuttular, onu derimevi

çadýrýna buyur ettiler. Hemen bir kuzu kesip, ona çok izzette ikramda

bulundular. Köse Ali Aða bunlarýn kendisine karþý davranýþlarýndan çok kývanç

duydu. Onlara eski günleri, yangýný, çektiklerini anlattý.

Ýþte bu dünya böyle, diyordu. Yerleþmekten baþka çare yok, diyordu.

Dolanýp dolaþtýrýp Türkmenin iskandan öncesini, Türkmenin cennetini

anlatýyordu. Ballandýra ballandýra...

Siz yaþadýnýz, diyordu. Biz kýrýldýk kýrfacanlar gibi, sinekler gibi. Siz de

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yerleþeceksiniz. Sizin de baþýnýzdan geçecek bizim baþýmýzdan geçenler. Ýþte

böyle...'

Köyden onunla birlikte gelenler hiç söze karýþmýyor, saygýlýca, kurnaz, bir þey

bilir de söylemez, oraya oturmuþlar, öyle duruyorlardý. Sabaha karþýydý, evde

uyuyordum, çardakta. Uyandým ki her yaným yalýma kesmiþ. Bir baktým dört

yanýmý ateþ çevirmiþ. Ateþin içinde oradan oraya, oradan oraya don gömlek

koþup duruyorum. Oradan oraya... Ateþ almýþ dört yanýmý, çýkacak bir delik yok.

Ben can havliyle dönmekte, yalýmlar üstümde savrulmakta... Tutuþtum ha

tutuþacaðým. Bir candarma geldi. Aðlýyordu. Yüzü yaþ içinde parýl pacýl... Beni

köyün içinden çekti çýkardý. Biz de iþte buraya göçtük. O zaman köyümüz

Yüreðir ovasýndaydý. Buraya yerleþtik. Bu hüyük de, bu çalýlýk da, bu bataklýk

da o zaman bu zamandýr bizim. Ýþte öyle, bizim... Þimdi aðalar, Yörük kocalarý

size geldim ki...

Uzun bir pazarlýða giriþtiler. Pazarlýk üç gün sürdü.

Kasabada parti baþkaný, Kaymakam, Meclis üyesi... Her iki parti de bize

muhtaç. Onun için bu Deliboða hüyüðünü çabucak sizin üstünüze yaparýz. Ve de

tapusunu bilumum size veririz. Ne diyorsunuz?

Önce yüz elli bin lira istedi. Süleyman Kahya bir:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Abooov! çekti. Eskiden olsaydý, on on beþ yýl önce yüz elli bin deðil...

Þimdi bütün koyunlarýmýzý satsak, atlarýmýzý, develerimizi, atýmýzý itimizi,

çadýrlarýmýzý, gene yüz elli bin etmez.

Köse Ali Aða:

Siz ne gördünüz ki! diye baþladý. Aaah insanoðlu ne gördü ki... Biz kaldýk

belalardan yangýnlardan... Ben sizin gibi olsaydým, Deliboða hüyüðüne, bak adý

da ne güzel, buraya yerleþince köyünüzün adý da Deliboða hüyüðü köyü olur,

beþ yüz bin lira verirdim. Eskiden Çukurova böyle miydi, bir sivrisineði vardý,

kemikli. Bir saz, bir ot, bir çalýlýk olurdu göðe aðmýþ, öyle sýktý ki içinden

yürürken göðü göremezdin. Siz ne gördünüz ki, insanoðlu ne gördü, ne çekti:

Onun için, haydi mademki paranýz yok, yüz bin olsun.

Sonunda Köse Ali Aða on beþ bine Deliboða hüyüðünü Karaçullu aþiretine

satmaya, tapusunu ellerine vermeye razý oldu. Pey parasý olaraktan derhal üç bin

lirayý aldý.

Süleyman Kahya parayý verirken ikide bir:

Ya tapunuz yoksa, ya sizin köyün deðilse bu hüyük? diye utana utana

soruyor, öteki de güvenli, inandýrýcý, tepeden tok bir sesle, çýkýþýrcasýna:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ver parayý sen, karýþma gerisine. Yeter ki say parayý elime. Verdiðin para da

ne ki? Köylüye pay etsem adam baþýna on lira düþmez. Verdiðin para da ne ki...

diyordu.

Duruyor, düþünüyor:

Verdiðin para da ne ki... Vallahi ben bu paraya bir dönümü bile vermem.

Bugün Çukurda bir karýþ toprak kan pahasý. Ben neden bu kadar ucuza verdim

sana bu topraðý? Neden, neden, neden? Söyle neden, ne için? Bilemezsin, hiç

düþünme, hiçbir vakit bunun sebebini bilemezsin... Çünküleyim, bunun sebebini

hiçbir tarihler yazmaz... Amma velakin benim insan yüreðimin baþýnda bunun

acýklý bilsebebi yazýlýdýr. Çünküleyim, ben de sizler gibi çok belalardan geriye

kalmýþ, yangýnlardan, seferberliklerden geçmiþ bir yangýlý kiþiyim. Hem de Kör

Memedin kireç ocaðý gibi yüreðimin içi sizin için yanar da göyünür. Yanar da,

yanar da, yanar da göyünür kardeþliðim Süleyman Kahya. Yanar da göyünür.

Yoksaaa, bu bir karýþý kan eden toprak bu paraya verilir mi?

Verilir mi? diye ilk olaraktan yanýnda gelen köylüler konuþtular. Köse Ali

Aðayý onayladýlar.

Süleyman Kahya ikircikliydi. Ya bu hüyüðün tapusu yoksa ellerinde? Olmasa

ne yapacaklardý? Çaresizlerdi. Toplandýlar uzun uzun konuþtular, sonunda Köse

Ali Aðanýn eline üç bini saydýlar. Bir hafta sonra kasabaya inecekler, hüyüðün

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tapusunu alacaklardý.

O gece obada, çolukta çocukta, yaþlýda, hastada sayrýda inanýlmaz bir sevinç

sabaha kadar çalkandý durdu.

Müslüm Koca, dudaklarýný yalanýp:

Güzel, güzel, diyordu. Çok güzel! Çoook. Ben ölürsem benim sinimi

þuraya, þu ,ak taþýn, þu yazýlý taþýn dibine kazarsýnýz. Ustüne murt çalýsý koyar

topraðý örtersiniz, olur mu? diye yarýsý topraða gömülü mermer bir eski Yunan

taþýný gösteriyordu. Tepenin baþý, etekleri eski Yunan taþýyla silme doluydu.

Topraðý bir karýþ deþince yazýlý bir Yunan taþýyla karþýlaþýlýyordu.

Kavalcýlar kaval çaldýlar, kýzlar, oðlanlar türküler söylediler. Sevinçten hiç

kimsenin gözüne o gece hiç uyku girmedi. Topraklarý üstüne olmadýk düþler

kurdular. Evler, saraylar, traktörler, sýrça pencereler, otomobiller, giyitler düþü

gördüler.

Bir hafta sonra kararlaþtýrdýklarý günde, saatte kasabaya vardýlar. O gün akþama

kadar beklediler. Ne Köse Ali Aða geldi, ne de bir haber gönderdi.

Arzuhalci Kör Kemali salýk verdiler onlara. Kör Kemal incecik, üfürsen

yýkýlacak, uzun bir delikanlýydý. Dertlerini söylediler, hal böyle böyle, dediler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kör Kemal her þeyi onlara bir bir söyledi. Köse Ali Aða on beþ yýldýr

Yörüklere Deliboða hüyüðünü ayný minval üzre satýyordu.

Ne yapalým öyleyse? dediler. Bu böyle, dedi Kör Kemal.

Yolu yordamý? dediler. Kör Kemal:

Gene iyi, size insaflý davranmýþ, size acýmýþ, dedi, Köse Ali. Arzuhalci

bundan sonra baþlarýna gelecekleri onlara bir bir söyledi.

On beþ yýldýr Deliboða hüyüðüne konan Yörüklerin maceralarý buydu,

böyleydi.

Ne yapalým? Ne yapalým?

Kör Kemal:

Derviþ Hasan geldi mi? diye sordu.

Geldi, dediler.

Zalýmoðlu Veli geldi mi?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gelmedi,dediler,

O da gelecek... Yozoðlu Osman?

Gelmedi.

O da gelecek... Bozduvar köyü?

Gelmedi.

O da gelecek.

Ne yapalým?

Yalnýzaðaç karakolu uzatmalý onbaþýsý Nuri Daðlaryolu geldi mi?..

Gelmedi.

O da gelecek.

Ne yapalým?

Altýndiþ Rýza?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gelmedi.

O da gelecek.

Ne yapalým?

Arzuhalci hiçbir þey söyleyemiyor, hiçbir yol gösteremiyordu onlara.

Süleyman Kahya Bu hüyük kimin? diye sordu.

Kör Kemal:

Hiç kimsenin, dedi. Ya da sizden baþka herkesin.

Bu sözlerden hiçbir þey anlamadýlar.

Bize bir arzuhal yaz ki, halimizi arz et, Kemal Efendi, dedi Süleyman Kahya.

Öyle yaz ki, gören duyan bizim ahvalimizi anlasýn.

Hiçbir yere bir arzuhal yazamam, dedi Kör Kemal.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yaz, dediler. Sen yeter ki yaz. Böyle olmaz diye yaz. Yazamam, dedi

Kör Kemal.

Yalvardýlar, zarýlýk ettiler.

Nereye, kime yazayým, dedi, kocaman, kederli tek gözü biraz daha

kederlenip ýþýlayarak, acý içinde. Nereye, kime?

Nereye, kime istersen yaz, dediler. Ankaraya, büyük paþalara, Ýstanbula

Padiþaha, Adanaya Valiye. Yaz da kime istersen yaz. Arzuhali yazdýrmadan

oradan ayrýlmadýlar.

Güz yaðmurlarý baþladý. Uzak gökler uzun uzun gürledi. Ortalýk sel sele gitti.

Tarlalar, Deliboða hüyüðü dizboyu çamur oldu. Delik, eskimiþ solmuþ; kavlamýþ

kýl çadýrlarýn üstünü, içini uzun bacaklý yaðmurlar dövdü. Kilimleri, keçeleri

ýslattý. Çok belalar geldi baþlarýna. Yörükler hüyüðün yamacýna yapýþmýþlar,

kalkmýyorlar, oradan hiçbir bela onlarý kopartamýyordu. Kör Kemalden sonra,

Teloðluna, Hacý Ali Çavuþa gidip onlara da arzuhal yazdýrdýlar. Sekiz kere

Kaymakama çýkýp ona taze yað götürdüler. Avukat Murtaza Beye de gittiler.

Ona çok para verdiler. Parti baþkanlarýna da gittiler... Dertlerine hiç kimse bir

derman olmadý. Çok yaðmur yaðýyordu. Kasaba çarþýsýnda yaðmur altýnda,

ellerindeki arzuhalleri abalarýnýn altýnda saklayarak oradan oraya dolaþtýlar.

Uçan kuþtan car umuyorlardý. Bugünlerde olan Kerem çocuða oldu. Çok koyun,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yün, yað kýl keçi, yoðurt, halý, turuncu sim iþleme kilimler sattýlar...

Gece yarýyý geçiyordu. Yaðmur sabahleyin durmuþ, güneþ açmýþtý. Kurþun

seslerine uyandýlar... Aþaðýdan, sel yataðý dereden üstlerine kurþun yaðýyordu.

Köpekler ürüþmeye, çocuklar aðlamaya, kadýnlar çýðlýk çýðlýða dövünmeye

baþladýlar. Süleyman Kahya baðýrdý:

Kimse yataðýndan çýkmasýn, kýmýldamasýn. Çocuklar, siz silahlarý alýn.

Sürünerek, hüyüðün tepesine çýkýn. Ben de geliyorum.

Az sonra tepedeki çukurun içinde on altý kiþi olmuþlardý. Onlar da aþaðýya, sel

çukuruna ateþe baþladýlar. Karþýlýklý ateþ aralýklarla sabaha kadar sürdü.

Sel yataðýndan baðýrdýlar:

Ya on bin lirayý sabahleyin Bozduvar köyüne götüreceksiniz, ya da hepiniz

burada can vereceksiniz.

Sabah açýldý, gün doðdu, günün doðmasýyla birlikte de sel yataðýndakiler

ciplerine bindiler; çekip giderlerken:

Yarýn gece gene geliyoruz, dediler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Köpekler ürüþüyor, koyunlar meleþiyor, atlar kiþneþiyorlardý. Þahin yavrusu

ýslanmýþtý. Kerem yavruya þöyle bir baktý, boynunu içine çekmiþ, gözlerini

yummuþtu. Islak tüyleri domur domur kabarmýþtý. Keremin boðazýna bir þeyler

geldi saplandý. Tüy gibi, bir hoþ olmuþtu. Aþaðýdaki aðýnaðaçlarý dolu dolu

pembe, kabarmýþ çiçeklerini doðan güne sermiþti. Bir de devedikenleri...

Durmadan keçilerin, katýrlarýn, erkeçlerin boðazlarýndaki çanlar ötüyordu.

Çadýrlar, koyunlar, insanlar, develer ýslanmýþlardý.

Kapýnýn önündeki kazýðýn üstüne tünemiþ, boz bir yeþile çalan þahin yumulmuþ

bir gözünü açtý.

Obanýn yaþlýlarý hüyüðün yamacýndaki ak, iþlemeli taþlarýn üstüne oturmuþlar

konuþuyorlardý: Süleyman Kahya:

Silahlarý saklamak gerek, diyordu. Þimdi Uzatmalý beþ candarmayla gelir,

silahlarýmýzý toplar. Resul silahlarýn hepsini alsýn, saklansýn bir kovukta.

Ýlerde, aþaðýda bir kocaman, at gibi iri bir çoban köpeði yatýyor, ayaklarýný

germiþ, uzatmýþ, hep uyur gibi. Köpeðin baþucuna, çukura, ak bir taþýn yöresine,

iþlemeli köpeðin kaný göllenmiþ. Hüsne köpeðin yanýna oturmuþ, belli bellisiz

uðunarak ýrgalanýyor, aðýt söylemekten utanarak, aðýt söyler gibi aðlýyordu.

Kerem kadýnýn yanýna vardý. Köpeði çok eskiden beri tanýyordu. Bir kurþun

boynundan girmiþ sol kulaðýnýn altýndan çýkmýþtý. Kerem kadýnýn karþýsýna

oturdu. Ýki damla yaþ hiç istemeden yanaklarýndan aþaðýya süzüldü. Kerem bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þeyi boyuna söylemek istiyor, söyleyemiyordu. Kendini zorluyor, zorluyor bir

türlü söz dilinin ucuna gelmiyordu.

Aðlama Hüsne aba, dedi. Ne olur aðlama.

Hüsne durmadan, hiçbir yana bakmadan ýðranýyordu. Az sonra yanlarýna Ceren

geldi. Büyük gözleri kýsýlmýþ bir çizgi olmuþtu. Bütün bunlar hep benim

yüzümden Hüsne, dedi. Aðlama anam. Beni öldürsünler.

Hüsnenin yanýna, çamurun üstüne oturdu. Yaðmur sonu güneþi kýzdýrdýkça

kýzdýrdý. Yeþil, iri sinekler geldiler, kan çukurunun üstüne dolandýlar. Köpeðin

kara gözlerine de küçücük sinekler üþüþtüler.

Aðlama Hüsne, suç benim. Periþanlýk benim yüzümden. Ölsem de kurtulsam,

dedi, ayaða, topraða dayanarak kalktý. Sallanarak yürüdü. Beni öldürsünler,

diyordu boyuna. Beni öldürsünler, suç benim.

Günlerden beri kendini tutan Keremin aðzýndan sözler bir çýðlýk gibi çýktý:

Suç benim, suç benim, suç benim! diye baðýrdý, sonra da kirp diye sustu.

Ötedeki, oturmuþ, konuþan yaþlýlar Keremin çýðlýðýný duydular, baþlarýný ondan

yana döndürdüler. Keremin yüzü uzamýþ, sapsarý olmuþtu. Yanýk otlara vurmuþ

güneþ buðulanýyor, güneþ kýzdýrýyordu. Koyunlarýn, develerin, keçilerin,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

topraðýn, insanlarýn sýrtlarýndan bulut gibi yoðun buðular çýkýyordu. Ölü köpek

de, kaný da buðulanýyordu.

Kerem baþýný aldý sel yataðýna indi.

Keþki, diyordu içinden, keþki o þahini isteyeceðime Çukurda kýþlak isteseydim.

Þahini veren kýþlaðý vermez miydi? Ama, diyordu, ben çatýþan yýldýzlarý, duran

suyu duydum mu ki, gördüm mü ki?.. Görmesem, bunca yýl istediðim þahin

hemen gelir de avucumun içine konar mýydý? Demek ki uykuda; yarý uykuda

yarý uyanýk yýldýzlarý görmüþüm, görmüþüm ki... Ýþte böyle. Þahin batsýn. Þimdi

ne yapacaðýz? Ayaðýmýzý basacak bir karýþ toprak yok. Bu Çukurovalý da

hepimizi öldürecek. Her þeyimizi elimizden alacaklar, sonra da bizi

öldürecekler. Müslüm Koca da iþte bin yaþýnda dayanamadý da hastalandý.

Ondurmaz, bu dert onu götürür. Arkadaþýnýn oðlu Fehmi Aða onu çok, çok

aþaðýlamýþ. O da ölüm döþeðine düþtü.

Þahin batsýn! Aaah, þahin batsýn...

Sel yataðýndan aþaðý iniyordu. Çarýðýný çýkarmýþ, eline almýþtý. Yerde iki tane

yan yana fýþek kovaný duruyordu. Az ilerde birkaç tane daha buldu. Fiþek

kovanlarýna daldý. Yürüdükçe, oraya buraya, yataktaki kumlarýn üstüne

serpilmiþ kovanlarý buluyor, kokluyordu. Bir hoþ yanýk, acý kokuyordu kovanlar.

Sel yataðýnda kuþ, adam izleri... Aþaðýlara doðru gurruk kuþlarý yuvalarýna elini

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sokarak, öteki kuþ yuvalarýný yoklayarak iniyordu. Öðleye doðru arkasýna döndü

baktý ki oba, hüyük çok uzaklarda kalmýþ. Ayýktý, kendine geldi. Güneþ çok

kýzdýrmýþtý. Ortalýk bir anda kurudu. Ayak bileklerine kadar sývanmýþ çamurlar

da kurudu. Islak giyitleri de kurudu, takýr takýr etti. Ayaðýndaki çamurlarý

ufaladý, çarýðýný giydi. Hüyükten çok korkuyordu. Bu Deliboða hüyüðü hep

mezarlýk. Eski, çok eski, yaþlý, Müslüm Kocadan da yaþlý. Bir de bazý geceler bu

hüyük var ya, bu hüyük ayaða kalkar yürürmüþ. Boðalar gibi sabaha kadar

böðürerek yürürmüþ. Sabaha kadar böðürür yürürmüþ... Tepesi kýzýnca... Bu

hüyük bir eski, Müslüm Koca yaþýnda bir boðaymýþ, öldürmüþler... Ýþte bu

köylüler ona kurþun sýkmýþlar, o da buraya düþüp kalmýþ. Buraya yýðýlmýþ. Ýþte,

o da köylü görünce, kendisini öldürenleri görünce uyanýr, böðürerek yürürmüþ

köylülerin üstüne. Köylüler de kapýlarýný kapatýr, korkularýndan donlarýna...

Boða þimdi kalksa, delirse, bir böðürse, bir böðürse, yeri göðü sallasa, sallasa...

Köylüler de... Dün gece kurþun sýkanlar da...

Boða yürüyecek, diye baðýrdý. Bu boða bir kýzmaz, iki kýzmaz, yaaa, hiç

kýzmaz, sonra bir ayaða kalkar, dað gibi yürür köylülerin üstüne. Ortalýðý

birbirine katar. Görsünler onlar görsünler. Hem de bu gece. Köyleri altüst eder.

Altüst, altüst... Bu gece de gelsinler... Hele bir gelsinler. Gelsinler de hüyüðü

bir daha kurþunlasýnlar...

Hüyüðe doðru yaklaþýyor, duman içinde katmýþ hüyük gözünde gittikçe

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

canlanýyor, kalýn derisi öfkeden seðiriyordu. O bizim boðamýz, dedi Kerem. O

bizim dedemiz. O bizi böyle periþan kor mu ki... Heeyt!

Hüyüðe geldi. Kadýnlar, çocuklar köpek ölüsünün yöresini almýþlar, suskun,

öyle durmuþ kalmýþlardý. Kerem sevinerek, gülerek onlara baktý. Onlar bir

bilseler, bir bilseler, bir bilseler! Bir bilseler ki þu hüyük bu gece ayaða kalkýp

köylülerin üstüne yürüyecek... Bir bilseler!

Þahinine geldi. Þahin gözlerini açmýþ, kazýðýn üstünde ikide bir kanatlarýný

açýyor, uçmaya çalýþýyor, baðlý olduðu ipin yöresinde dönüyor, gerisin geri

kazýða konuyor, denge saðlamak için kanatlarýný geriyor, denge saðlanýncaya

kadar gerilmiþ uzun kanatlar açýlýyordu.

Görsünler onlar! Gelecek Hýdýrellezde ben ne isteyeceðimi bilirim... Gububuk,

Gububuk aslan, Gububuk hey, duydun mu?

Sýrtýný boðaya, gelecek Hýdýrellez gecesine dayayýnca bütün piþmanlýklarý gitti,

þahini gözüne eskisinden de daha güzel gözüktü. Þahinini kazýktan çözüp eline

aldý. Ak taþýn orada obanýn büyükleri, kocalarý oturmuþlar, daha durmadan

konuþuyorlardý. Uzun bir süre susuyorlar, sonra dövüþür gibi baðýrarak

konuþuyorlardý.

Süleyman Kahya:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Buradan göçelim, burasý bize hayretmez, diyordu. Burasýnýn sahibi çok.

Daha kimler gelecek, kimler! Daha hangi köyler sahip çýkacak bu hüyüðe...

Neyimiz varsa, hepsini versek, bu kýþ burada oturtmazlar bizi. Kudurmuþlar...

Kalkalým buradan.

Kalkalým ama nereye konalým? diyordu bu ölgün ses. Baþka ölgün sesler de o

sesi izliyordu:

Kalkalým ama nereye konalým?

Süleyman Kahya da sonunda onlara katýlýyordu:

Kalkalým ama nereye konalým? Her yer buradan beter... Her yer... Konulacak

bir yer kalmamýþ. Bir karýþ ekilmemiþ yer yok, kýraç daðlardan baþka... Ne

yapalým, nereye gidelim?

Kerem içinden onlara karþýlýk veriyordu: Bilseniz, bir bilseniz, bir bilseniz, ah

bir bilseniz sevincinizden þimdi göt atardýnýz emmiler! Bir bilseniz ki boða

kalkýp yürüyecek. Yürüyecek de þu köylerin üstünden bir geçecek, onlarý yerle

bir edecek. Bu gece, hem de bu gece... Acaba bunu, þu kederden neredeyse ölüm

haline gelmiþ korkak kiþilere söylese, ne olurdu? Korkarak, usul usul onlarýn

topluluðuna yaklaþýyordu. Cebindeki kovanlarý çýkardý Süleyman Kahyanýn

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

önüne koydu:

Ben bunlarý aþaðýdaki yataktan topladým, dedi. Coþkudan, sýkýntýdan bir anda

bütün bedenini ter bastý.

Süleyman Kahya kovanlarý eline aldý, evirdi çevirdi, çakýr ela gözlerini hüzünle

Keremin üstüne dikti, acýmayla, ondan özür diler gibi:

Bu kovanlar, gece sýkýlan kovanlar...

Keremin eli ayaðý titriyordu. Bir ter boþandý. Sonunda:

Boða bu gece ayaða kalkacak, onlarýn üstüne yürüyecek, dedi boðularak,

kýpkýrmýzý kesilmiþ. Oradan ayaklarý birbirine dolanarak uzaklaþtý.

Keremin sözleri Süleyman Kahyanýn yüreðine bir býçak gibi kiþlendi.

Aaah, dedi, ah Kerem, aaah Kerem... Boða bu gece yürüyecek mi? Hýzýr

gelecek mi? Bizim semtimize bundan böyle ne boða, ne Hýzýr, ne de Ali uðrar.

Hepsi ellerini bizim elimizden çektiler. Ah Kerem, aaah!

Kerem elinde þahini çadýrlarýn arasýnda yitti gitti. Kadýn kalabalýðý aðýr,

yorgun, bir ölüyü gömmenin hüznünde birer ikiþer çadýrlara gelip içerlere

kapanýyorlardý. Hiçbir yerden en küçük bir yel bile esmiyordu. Topraktan çýkan

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

buðular az yükseliyor, havada öyle donmuþ salýnýp kalýyorlardý.

Buðunun içinden birden önce bir gürültü duyuldu, sonra köpek havlamalarý aldý

ortalýðý, daha sonra da:

Heeey Yörükler, köpeklere bakýn, diye bir ses geldi aþaðýdan. Ses tok ve

yüksekten emrediciydi. Bu arada hayal meyal buðunun ardýndan cipi gördüler.

Dört silahlý candarma indi cipten. Bir de sivil giyinmiþ kiþi. Önde Uzatmalý

Onbaþý, arkada candarmalar, candarmalarýn yanýnda sivil giyinmiþ kiþi,

durmadan konuþarak, yukarý çýktýlar.

Onbaþý durdu, kaykýldý, elini beline dayadý:

Süleyman gelsin, dedi.

Süleyman Kahya ona doðru yürüyordu:

Buyur komutaným, geliyorum, diye soluk soluða söylendi. Onbaþý biraz daha

kaykýlýp ona doðru sert birkaç adým atýp durdu:

Nedir bu rezalet, diye baðýrdý. Býktým sizin elinizden. Hükümet de, devlet de

býktý elinizden. Býktým elinizden. Muharebe meydanýna çevirdiniz Çukurovayý.

Eþkýya mýsýnýz, hýrsýz mý, bela mýsýnýz? Ne yapacaðým. elinizden? Çýkarýn

silahlarý. Verin bana. Dün gece bütün Çukurova silah seslerinden uyuyamadý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Nedir bu yaptýðýnýz? Hem suçlu; hem güçlüsünüz. Gelip zorla herkesin

topraðýna yerleþiyor, sonra da kurþuna tutuyorsunuz Çukurovayý. Lam cim

istemem, derhal silahlarý isterim! Ya silahlarý teslim edeceksiniz, ya da hepinizi

toplayýp kasabaya götüreceðim. Evet, ben de sizin gibi Yörüðüm, anam da

babam da Yörük, ama sizin þu yaptýðýnýz yabanlýk bizde yok. Yok, yok, yok...

Süleyman Kahya:

Onbaþý paþam, dedi; öfkelenme, buyur otur da konuþalým. Sana yanlýþ

duyurmuþlar. Kurþunlarý biz sýkmadýk bu gece. Ýki cipe binmiþ adamlar geldiler,

sabaha kadar. bizi kurþunladýlar. Biz þikayetçiydik ama, ha baþýný aðrýtmayalým

dedik...

Onbaþýnýn gözleri dýþarýya fýrladý, boyun damarlarý þiþti:

Ne? Ne diyorsun sen?

Süleyman Kahyanýn üstüne yürüdü. Bu Çukurova köylüsünde hiç silah

bulunamaz, olamaz. Mümkünati yok olamaz. Demek burada asayiþ bozuk mu?

Biz Çukurovayý idare edemiyor muyuz demek istiyorsun? Demek bir de iftira?

Yaz, tel çek Ankaraya, ne istersen söyle, þikayet et. Hem suçlu, hem güçlü.

Hasan, çýkar kelepçeleri, tak Süleymanýn eline...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kelepçeler þakýrdadý, Süleyman Kahya ellerini uzattý:

Tak ama, takýn ama, yavrum, hele azýcýk durun, bir yanlýþlýk olmasýn. Dur

hele, paþa efendim, hay yiðen, yanlýþ anlaþýldý. Biz seni çok sayarýz.

Onbaþý baðýrdý; Beni sayarmýþ! Beni sayarmýþ! Beni sayarmýþ Süleyman

Aða! Bütün Çukurovayý paraya boðdun be... Bize gelince... Biz sayenizde çoluk

çocuðumuzla acýmýzdan öleceðiz be! Ulan vicdansýz, imansýzlar, bir de her gece

sabaha kadar kurþun sýkýp bölgemi lekeliyorsunuz. Candarmalara hýþýmla

döndü:

Toplayýn herkesi, yediden yetmiþe, çoluk çoluk, hasta sayrý, hepsini

toparlayýn, doðru karakola. Hepsini, mahkemeye çekeceðim. Þu yolda, geçende

ölü bulunanlarý da siz öldürdünüz: Ýki adamý, fýkarayý. Benim bölgemdeki hiçbir

adamda çaký bile yoktur ki cinayet iþlesinler. Bir de bu hüyüðü her gece sabaha

kadar kazýp antika çýkarýp çil çil altýnlarý turistlere satýyorsunuz. Bütün bu

suçlarýnýzý ben bilmiyor, bilmiyor, bilmiyor muyum? Ulan bütün Çukurovayý

paraya boðdunuz. Önünüze gelene para daðýtýyorsunuz, bize gelince, bu

memleketin asayiþ kuvvetlerine, sizi geceleri uyumayýp koruyanlara, efendim...

Evet efendim!

Soluðu taþmýþtý. Azýcýk durdu, soluklandý. Çizmesindeki kýrbacý çýkardý, onunla

oynadý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Evet, evet, evet! diye var gücüyle baðýrdý. Evet efendim! Biz buralarýn

kahrýný belasýný çekelim, sonra Yörükler gelsinler bölgemize, babalarýnýn

malýymýþ gibi hüyüðümüze konsunlar, el aleme paralar daðýtsýnlar, gündüz

akþamlara, gece sabahlara kadar durmadan ovamýzý kurþunlayýp bütün

Çukurovayý korkusundan altýna iþetsinler... Olamaz, olamaz, olamaz efendim!

Toplayýn hepisini, hepisini, hepisini...'

Haydar Usta ileri atýldý:

Güzel paþam, dedi, Süleyman ne dedi ki de böyle celallendin.

Celallenmek yüksek paþalarýn yüksek bir göreneðidir ama azýcýk dur. Biz seni

çok severiz. Hele buyur, bir acý kahvemizi iç.

Olamaz! diye baðýrdý Onbaþý. Sizin gibi saygýsýz insanlarýn kahvesini

içemem. Biz de Yörüðüz ama, hiçbir zaman bizler sizler gibi konuklara böyle

saygýsýz olmadýk.

Haydar Usta hemen koþarak verdi eline yapýþtý, öpecekti. Onbaþý elini çekti.

Þu yaþlýlýðýma baðýþla kusurumu. Ben kutsal Demirciler Ocaðýyým. Yörüksen

bilirsin. Sana bizim kusurumuzu baðýþla diyorum. Onbaþý birden çözüldü, yüzü

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sarardý:

Demirciler Ocaðý mý? diye sordu. Horzumlu Demirci Ocaðý mý?

Horzumlu Demirci Ocaðý, dedi Haydar Usta sevinçle.

Buyur bir kahvemizi iç de, kusurumuzu baðýþla.

Onbaþý bir süre öyle durdu kaldý, düþündü, sonra candarmalara Süleyman

Kahyayý gösterdi:

Süleyman Kahyanýn elinden kelepçeyi alýn, dedi. Candarmalar kelepçeyi

aldýlar.

Ben de Horzumluyum,' dedi Onbaþý.

Sen bu Karaçullularýn içine nereden geldin de düþtün?

Çok uzun, dedi Haydar Usta. Kýssasý uzun sürer. Belki yüz yýldýr biz

bunlara sýðýnmýþýz. Bunlar iyi adamlar, has adamlar...

Sizin ateþ ocaðýna dokunan kimse onmaz, dedi Onbaþý. Kutsal ocaktýr.

Öyledir, dedi Haydar Usta. Ama þimdi millet bizi yol etti. Üstümüze tüküren

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tükürene... Hele buyur içeriye.

Önde Haydar Usta, arkada Onbaþý, candarmalar, þehirli kýlýklý adam,

derimevine girdiler, oturdular.

Onbaþý duygulanmýþtý:

Evime geldim, dedi. Allah bizi periþan eyledi.

Kahveler geldi, içtiler. Þehirli kýlýklý adam somurtuyordu. Haydar Usta

sevinçliydi, gülüyor, þakalar ediyordu. Çok uzun konuþtular. Yörükler

çýkmazlarýný anlattýlar.

Þimdi biz ne yapalým, nereye gidelim, paþam? dedi Süleyman Kahya. Ne

diyorsun paþa kardeþimiz? Sizin de baþýnýzdan geçti, bu bizim baþýmýzdakiler.

Bir akýl ver de öyle yapalým?

Onbaþý düþündü, derin düþüncelere vardýktan sora:

Valiye gidin, dedi. O bizi, Yörükleri sever. Þimdilik ben sizi burada tutmaya

çalýþýrým ama zor. Bu Çukurova Aðalarý zalim, her birisi bir canavar. Ellerinden

kurtuluþ yok. Bize de, Yörüklere de çok düþmanlar, nedense. Amanýn benim

Yörük olduðumu, size yardým ettiðimi kimseye söylemeyin!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Söylemeyiz, dediler, hep bir aðýzdan sevinçle.

Haydar Usta Süleyman Kahyayý dýþarýya çaðýrdý. Dýþarda kulaðýna eðildi:

Bunun cebine biraz, az biraz koyalým. Bizden, ama insanoðludur, çið süt

emmiþtir.

Süleyman Kahya bütün bunlarýn oyun olduðunu, her iþin parayla biteceðini

biliyordu. Vereceði parayý çoktan hesaplamýþtý. Hemen evine yollandý, geri

döndüðünde Onbaþýyý çadýrýn kapýsýnda kendini bekler buldu. Ona yaklaþtý,

elindeki parayý usulca cebine indirdi. Onbaþý:

Sað ol emmi, dedi.

Hepimiz sürünüyoruz þu Çukurda. Öldürdüler bizi, bitirdiler hepimizi, aah, ah

ki aah! dedi.

Kadýnlar, çocuklar, önde de Kerem, uzakta durmuþlar, kocaman olmuþ

gözlerle, soluklarýný kesmiþler, olaný biteni izliyorlardý.

Onbaþý içeriye seslendi:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydiyin arkadaþlar, dýþarýya çýkýn da gidelim.

Hep birlikte dýþarýya çýktýlar. Aþaðýya, eteðe doðru cümbür cemaat yürürlerken

Onbaþýnýn gözüne Keremin elindeki þahin iliþti, durdu onu seyreyledi,

gülümsedi:

Gel hele, gel hele buraya eli boz þahinli çocuk, dedi Onbaþý. Kerem koþarak

geldi. Onbaþý kuþu okþadý, gözlerine, çýrnaklarýna baktý. Evirdi çevirdi baktý:

Bu gerçek bir boz þahin, dedi. Sonra birden gözleri ýþýladý. Bunu bana versene,

senin adýn ne? dedi.

Kerem, dedi Kerem ürkerek, dehþet korkarak.

Onbaþý kuþu almak için elini uzattý, ne oldu, ne olmadý, Kerem kalabalýktan

sýyrýldý aþaðýya doðru koþmaya baþladý. Onbaþý bozuldu. Onun bozulduðunu

orada bulunanlar anladýlar.

Haydar Usta:

Ýt soyu, it soyu, diye can havliyle baðýrdý. Kerem bir çuval inciri berbat

etmiþti. Varýn þunun elinden þahini alýn getirin. Onbaþý þaþýrmýþ, dil ucuyla:

Ziyaný yok, ziyaný yok, kalsýn. Ha dedim ki o her zaman daðlarda þahini

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yakalar. Bir tane de, beþ tane de... Ha dedim ki bizim oðlana götürseydim bunu

çok sevinir, Yörüklüðünü unutmazdý. Ziyaný yok, ziyaný yok, kalsýn, dedi

yürüdü.

Haydar Usta onun önüne geçti:

Dur paþa, dedi. Dur sen azýcýk. Þimdi þahin gelir, sen dur. Bir konuk bir

Yörükten ne istemiþ de alamamýþ? Sen duydun mu böyle þey Horzumluoðlu

Onbaþý paþam.

Gülerek kývançlý: Duymadým, dedi Onbaþý:

Onlar burada sohbete daldýlar, Onbaþý anasýnýn babasýnýn nasýl yerleþtiðini

anlatmaya baþladý.

Aþaðýda, sel yataðýnda üç delikanlý uzun bacaklarýyla Keremi kovalýyorlardý.

Kerem canýný diþine takmýþ koþuyordu. Düþüyor kalkýyor, elinde þahini, þahin

öfkeden deliriyor, kanatlarý savruluyor, Keremin elini çýrnaklýyor, kaçýyordu.

Delikanlýlar bir türlü arkasýný býrakmýyorlardý.

Onbaþý anlatýyordu:

Çok güzel bir bacým vardý, diyordu. Dünya güzeli. Meryem. Biz gene böyle,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ayný sizin gibi Çukurovaya indik. Konacak bir yer yok. Konduðumuz yerde bir

gün bile oturtmuyorlar, köylüler bizi. Nereye gitsek atlarý itleriyle, silahlarla

sopalarla köylüler üstümüze hücum ediyorlar, bizi kaldýrýyorlardý. Hiçbir yere

konamadan tam iki ay Çukurda dolaþtýk durduk. Obada ne kadar çocuk, ne kadar

yaþlý varsa, bu dolaþmaya dayanamadýlar öldüler.

Sel yataðý ikiye ayrýlmýþ, ortada ada gibi bir toprak parçasý býrakmýþ, yeniden

aþaðýda yatak birleþmiþti. Kerem adanýn yöresinde dönüyordu. Sonra sel

yataðýný býraktý bir karaçalý kümesinin içine düþtü. Delikanlýlar onun izini

yitirdiler.

Koyunlar, keçiler, yollardan geçerlerken bir tutam ekin koparmasýnlar.

Koparmaz olurlar mý, yollar daracýk... Haydi ziyan... Köylüler bizden bir tutam

ekin karþýlýðýnda üç koyun alýyorlardý. Bahara doðru, yaylaya göçüm zamanýna

doðru elimizde ne koyun, ne keçi, ne eþek, ne at kaldý. Çukurovanýn ortasýnda

çýrýlçýplak kaldýk bir kýþta.

Ýþte bahara doðruydu ki gene köylülerle aramýzda bir dövüþ çýktý. Beþ kiþi

bizden, üç kiþi onlardan öldü. Bu dövüþte bir delikanlý bizim Meryemi görmüþ,

istedi. Bu kýzý bana verin, gelin size, evimin yanýnda evlek, tarlamýn yanýnda

tarla vereyim.

Delikanlýlar çalýlýðýn içinde de buldular Keremi. Kerem gene aldý yatýrdý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Soluðunu toparlamýþtý ve bir türlü delikanlýlar ardýndan yetiþemiyorlardý.

Meryeme söyledik. Meryem bir türlü oðlaný istemez. Aðlar durur, beni ona

verirseniz kendimi öldürürüm, der. Ben, babam, anam, kardeþlerim Meryeme bir

yalvardýk, dil döktük. Ýþte görüyorsun Meryem, yer gök bizi kabul etmiyor

ölelim mi? Ölsek bile ölümüzü kabul etmez. Ölümüz köpeklere leþ olur.

Sonunda Meryem kabul etti. Biz de yerleþtik eniþtemin yanýna. Bize ev yeri

verdi: Az biraz da tarla verdi. Meryem yaþamadý. Bir yýl sonra öldü. Eniþte de

bizi yanýndan kovdu. Kötü bir adammýþ.

Onbaþý alnýnýn terini ak bir mendille sildi. Obanýn öteki insanlarýnýn

Çukurovadaki maceralarýný anlatmaya baþladý.

Kerem yoruldu. Dizleri titremeye baþladý. Nasýl, nasýl, nasýl olur da þahinini

elinden alýrlardý? Gözleri karardý, boylu boyunca yere yuvarlandý, bayýldý kaldý.

Delikanlýlar geldiler, Keremin elinden þahini çözdüler, aldýlar yola düþtüler.

Þahin darmadaðýn olmuþ, tüyleri kabarmýþ, karmakarýþ... Þahinlikten çýkmýþ.

Neden sonradýr ki Kerem kendine geldi. Baktý ki delikanlýlar epeyi

uzaklaþmýþlar. Kalktý, içinde azýcýk bir umut ýþýðýyla arkalarýna düþtü.

Delikanlýlar hüyüðü týrmanýp þahini bekleyen Onbaþýya verdiler. Kerem son bir

umutla ötedeki Onbaþýya bir daha baktý, Onbaþý cipe doðru elinde þahin yürüdü,

Keremi görmedi bile.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Cipe bindiler, buðu içinde yittiler gittiler. Kerem olduðu yere dizleri

kýrýlmýþçana çöktü kaldý.

Oba gittikçe sýkýþýyordu. Daha kimler gelecek, daha neler isteyeceklerdi.

Koskocaman bir karanlýkta yordamlýyorlardý. Hiçbir yerden en ufak bir umut

ýþýðý sýzmýyordu. Bir karanlýk duvarýna gelmiþ dayanmýþlardý. Çukurovanýn

hiçbir yerinde oturulabilecek bir yer yoktu. En iyisi gene de Deliboða

hüyüðüydü. Burada tutunmak, burada ölmek zorundaydýlar. Bir de onlarýn eski

konaklarý Akmaþat vardý. Ama oraya yaklaþamýyorlardý bile, Karadirgenoðlu

bunlarý Akmaþatýn yakýnýndan bile geçirmiyordu:

Fethullah, belinde tabancasý, üç direkli çadýrýn içinde bir baþtan bir baþa

durmadan gidip geliyordu. Ne yapmýþlardý da bu köylülere onlara bu kadar

düþman olmuþlardý? Onlar da eskiden kendileri gibi deðiller miydi?

Öldüreceðim, diyordu kendi kendine. Dövüþeceðim. Dövüþmek gerek.

Dövüþmekten baþka hiçbir þeyin çaresi yok. Bir karýnca sürüsü gibi üþüþmüþler

üstümüze, parçalýyorlar, yiyorlar, bitiriyorlar... Bir yandan da kokuyu alan

karýncalar geliyorlar. Katar katar olmuþlar.

Birkaç yýl öncesini, birkaç ay öncesini düþündü. Koyunlar, keçiler, develer,

eþekler, kilimler durmadan eksiliyordu. Her þey yarý yarýya inmiþti. Birkaç yýl

içinde, böyle giderse, çýrýlçýplak kalacaklardý. Ýþte o zaman aç, yoksul sürün ha

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sürün. Sürünmeye can kurban, kýrýlacaklardý. Ellerinden hiç baþka bir iþ

gelmezdi ki... Hiç baþka bir iþ. Ellerinin hiçbir hüneri yoktu. Obada hiç kimsenin

elinin hüneri yoktu, Haydar Ustadan baþka...

Öldüreceðim, öldüreceðim. Þu köylüler, biz yassýldýkça üstümüze biniyorlar.

Yassýldýkça. Ýþte bu Deliceboða kimsenin deðil, herkes sahip çýkýyor. Bütün

dünya. Herkes onun için bizi soyuyor. Öldüreceðim.

Yüreðinde bir acý, kedi kendini küçük görme, aþaðýlama, dayanýlmaz bir

yalnýzlýk, çaresizlik. Kendini tutmasa aðlayacaktý. Bir kere aðlamýþtý. Çok

eskiden. Ýki gün durmadan ninesinin ölümüne aðlamýþtý. Þimdi bir türlü

anýmsayamýyordu, ninesinin mezarý nerdeydi, nereye gömmüþlerdi onu? Bir ulu

çýnar geliyor aklýna, bir suyun kýyýsýndaki tepe. Serin, yarpuzlar çiçek dökmüþ,

mor kokulu, esen... Yarpuz çiçeklerinde renk renk, her birisi el kadar parlak güz

kelebekleri yaðmur gibi. Neresiydi orasý? Obada gelenekti, ölülerin mezarlarý

sorulamazdý. Ne kötü. Sorulsa bile kimse ölüsünü nereye gömdü, bulamazlardý

ki... Kötü, pis, alçaklýk...

Fethullah:

Herkesin, herkesin ayaðýný basacaðý bir yeri var, biz yollardan bile

geçemiyoruz. Aaah, babam.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Fethullah Süleyman Kahyanýn oðluydu ve iki kýþ, Telkubbenin yanýnda

kýþladýklarýnda uzak bir köydeki ilkokula gitmiþ, okuryazar olmuþtu.

Aaaah, babam...

O zamanlar çýkýn çýkýn altýnlarý vardý ve toprak su gibi ucuzdu. Ýstediði kadar

toprak alabilirler, yerleþebilirlerdi. Ne bilirsin, her yer boþ ve Yörükler ulu

kartallar gibi. Yerliler deðil üstlerine yürümek, selam vermeye bile korkarlardý.

Oba o zamanlar isteseydi, beþ köylük, on köylük yer bile alabilirdi. Sarýhacýlýlar,

almamýþlar mýydý? Þimdi köyleri köy deðil, kocaman ýþýklý bir þehir. Þimdi

Yörüklüklerini Yörük sözü ettirmek istemiyorlar.

Bileðine güveneceksin þimdi. Vurup kýrmanýn zamaný geldi. Halil gibi,

Mustan gibi. Halili de öldürmüþler. Mustan yaralý; topal olmuþ.

Obada kaç delikanlý var? Çýkar bir otuz kiþi. Hepsi silahlansa hepsi. Obayý

basýp da kurþunlayanlar kim? Hangi köyün adamlarý, o köyü bassalar...

Üç yýl önce öyle olmuþtu. Yörükler de kendilerini basan köylülerin köylerini

basmýþlardý. Ne oldu, o sabah, yediden yetmiþe bütün obayý aldýlar götürdüler

kasabaya, bastýlar içeri. Dayak mý, hakaret mi, kýzlarýn, kadýnlarýn ýrzýna

geçmekler mi...

Çobanlarý bile götürmüþler, yüz yaþýndaki hasta, titrek kadýnlarý bile... Çadýrlar

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bomboþ kalmýþ, sürüler, develer, atlar baþýboþ ovaya dökülmüþlerdi. Ýki ay sonra

býrakýldýklarýnda çadýrlarýný yerle bir buldular, çamura, toza bulanmýþ,

yaðmalanmýþ. Çadýrlarda bir kibrit çöpü bile býrakmamýþlar. Ne yatak, ne

yorgan, ne de kap kaçak... Sürülerin hepsini köylüler paylaþmýþlar, kesen

kesene, satan satana. Karakolun o zamanki uzatmalý çavuþu bir sürüyü kapmýþ,

satýp þehirde bir ev almýþ, on odalý. Bu daha dillere destan.

O yýl bütün oba topalladý. Süründü. Bir lokma ekmek için dilendiler. Adanaya,

Valiye þikayet edip hallerini bir bir anlattýlar. Vali güldü. Hükümet konaðý da

güldü üstlerine, candarmalar, yazý yazan adamlar, hükümet konaðý da güldü.

Sokaklar adam almýyordu. Fethullah babasýnýn yanýnda biraz þaþkýn, öfkeli,

utanmýþ, korkulu, delirmiþ gibi babasýna sokulmuþ, bu akan insan seline

bakýyordu. Akan insan seli onlara gülüyordu. Þehri çýktýlar, gece oldu. Þehir

þýkýr þýkýr ýþýk içindeydi; onlara gülüyordu. Tozlu yollara düþmüþler, yolun

tozlarý da onlara gülüyordu. Aðaçlar, kuþlar, arýlar, çiçekler, onlara gülüyorlardý.

Baba, baba, baba gülüyorlar.

Fethullah bir aðacýn altýnda ateþler içinde kývranýyor, yanýyor, titriyordu.

Baba, baba, baba, bize gülüyorlar...

Babasýnýn ýpýslak sakalýný, kýz kardeþlerinin sapsarý olmuþ yüzünü, anasýnýn

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

büyümüþ, fýrlamýþ, birkaç misli olmuþ gözlerini anýmsýyor, sonra hiçbir þeyi

anýmsayamýyor. Uzun bir süre...

Sonra Musalý obasý Beyini anýmsýyor. Uzun, kederli yüzlü... Kara kýrçýl sakallý.

Yüzü kýrýþýk içinde kalmýþ: Tatlý tatlý, yüreðe su serpen bir gülümseyiþle

gülümsüyor:

Canýný sýkma hay Süleyman, hay dost, diyor. Bizde biraz koyun, deve kaldý,

biraz at kaldý. Biraz da para... Þimdi size bunlardan vereceðim. Bizim obadan

her ev sizin obadan her eve verecek. Eskiden görenek böyleydi. Ne yapalým? Ta

ezelden beri görenek böyledir.

Öyle yaptýlar.

Bir Haydar Ustanýn atý. Soylu bir at... Oba hapiste dayak yer, ölümle

cenkleþirken, at kimseye teslim olmamýþ, yakalanmamýþ. Oba kasabadan

dönerken, Haydar Usta yaþlý, ayaklarý da yara içinde geride kalmýþ, tek baþýna

sürünürken, daha günün ucu yeni çýkmýþ, Gavurdaðý ýþýk içinde tepeden týrnaða

balkýmýþ, Haydar Usta ensesinde bir sýcak soluk duymuþ, geriye dönmüþ ki ne

görsün, atý... Atý onu yedekliyor. Atý tutmuþ, ela gözlerinden üç kere öpmüþ. At

belini eðmiþ, Haydar Usta binememiþ. At tutmuþ diþleriyle Haydar Ustayý almýþ

üstüne...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Öldüreceðim, öldüreceðim, öldüreceðim. Aaah, babam.

Ateþler içinde yanýyordu Fethullah. Çok kurþunu vardý nagantýnýn. Belki iki

yüz tane.

Gir bir köye, bu ucundan baþla, öbür ucundan çýk... Öbür ucundan... Yalnýz

erkekleri. Çocuklara, kadýnlara yazýk. Sonra da kendi alnýna son kurþunu.

Fethullah kendinden geçmiþ, köyün içinde yakaladýðýnýn alnýna kurþunu

sýkýyordu. Kendine geldiðinde suya batmýþ çýkmýþ gibi ter içinde kalmýþtý.

Öteki obalýlar, yaþlýlar, hüyüðün yamaçlarýna öbek öbek oturmuþlar hiç

konuþmuyorlardý. Kýpýrdamýyorlardý. Öteden, uzaktan çan sesleri, arada bir de

köpek havlamalarý duyuluyordu.

Ve Sandal köyünde, suyun kýyýsýndaki Cennetoðlunun bahçesindeki ulu çýnar

aðacýnýn altýnda köylüler toplanmýþlar, öfkeli, köpürmüþler, Karaçullu obasýna

atýp tutuyorlardý.

Doðru, diyordu Cennetoðlu. Hepiniz doðrusunuz ve de hepinizin yerden

göðe kadar hakkýnýz var. Deliboða hüyüðü bizimdir, bizim kýþlaðýmýzdýr. Daha

düne kadar, belki elli yýl biz her yayla dönüþünde oraya konardýk. Demek ki

Deliboða hüyüðü bizimdir. Ol sebepten Süleyman Kahya neden paralarý saða

sola daðýtýr da bizi görmez?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Neden? diye sordular köylüler. Cennetoðlu:

Çünküleyim, vedeleyim biz adam deðiliz! Vedeleyim beþ para etmeyiz, hem

de küffar mangýrýylan.

Öyle, dediler.

En uçtaki, çok uzun boylu, aðzý burnu toza, kýlçýða batmýþ, yýrtýk pýrtýk giyitli,

kapkara, kösele yüzlü, küçücük gözlü bir adam, kocaman ellerini uzatarak ayaða

kalktý:

Biz burada yanalým. Biz burada bir lokma ekmek peþinde ölelim, biz burada

sýtmadan, sinekten kýrýlalým, sonra onlar yayladan, soðuk sulu, mor menekþeli,

hem de yarpuzlu, hem de ak çaðþaklý pýnarlarýn baþýndan gelsinler, buuuz gibi,

buuuz gibi, buuuuz gibi sularý içerekten, sonra bizim kýþlaðýmýza otursunlar,

paralarý da...

Gözleri büyüdü, kývýlcýmlandý, dýþarý pörtledi. Boyun damarlarý da þiþti.

Çýkýn çýkýn, torba torba, çuval çuval altýnlarý var, onu da herkese daðýtsýnlar,

bize de bir zýrnýk koklatmasýnlar. Olmaz, olamaz arkadaþlar! Üstelik de bunlar

Kýzýlbaþ, arkadaþlar. Üstelik de bunlar Kýzýlbaþ! Bunlar öyle Kürt Kýzýlbaþý

deðil, arkadaþlar. Bunlar hem bizim gibi, hem de Kýzýlbaþ arkadaþlar. Olmaz,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

olmaz arkadaþlar...'

Öteden birisi oturduðu yerden:

Demokrat Baþkaný Halil gibi konuþuyorsun, dedi. Týpký onun gibi. Seni bu

seçimde milletvekili yapmazsam bana da ben demesinler.

Uzun boylu:

Köpek, dedi. Þaka etme de konuþalým. Ýþte ne diyeceðimi unutturdun, it

oðlu it, dedi. Sizinle yola çýkýlmaz ki...

Sonra sesini bir perde daha yükseltip:

Olmaz, olmaz, diye gürledi. Deliceboðayý, bizim kutlu kýþlaðýmýzý, hem de

dedemizin yattýðý yurdumuzu bu Kýzýlbaþlar kirletemezler. Üstelik bunlar Kürt

Kýzýlbaþý da deðiller:

Doðru söylüyorsun, dedi birkaç ses birden.

Doðru söylüyorum, hem de dosdoðru, hem de dedelerimizin oklarý gibi

doðru... Öyle, cihad arkadaþlar! Kafýr üstüne, Kýzýlbaþ üstüne, hakkýmýzý almak

için cihaaad!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Biraz önceki adam:

Demokrat Halil Bey gibi týpký. Ama bir þeyi unuttun. Gomonist üstüne cihad

demedin.

Uzun boylu yerine otururken:

Ulan köpek, bunlar gomonist deðil, Yörük, dedi. Gomonist þehirlerde olur:

Çadýrda ne gezer.

Öteki bindirdi:

Sen ne bilirsin, onlarýn büyüðü çadýrda oturur. Gülüþtüler.

Aðýrbaþlý Cennetoðlu:

Þimdi Süleymaný çaðýrdým, ondan hakkýmýzý isteyeceðiz. Ýstediðimiz parayý

vermezse, iþte o zaman dananýn kuyruðu kopar.

Bir delikanlý:

Ne yaparýz onlara? diye safça sordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Uzun boylu adam hala öfke içinde, göðsü öfkeden inip inip kalkýyor:

Siz durun, diyor, her sözcükte bir soluk alarak, siz durun. Ben bir yýldýr

düþünüyorum. Onlarý nasýl kaçýracaðýz göreceksiniz... Felek de maþallah diyecek

benim aklýma.

Cennetoðlu:

Onlarý kovmak... dedi. Hele Süleyman Kahya bir gelsin. Eskiden iyi

adamdý. Bana uðramadan hiçbir yere gitmezdi. Þimdi burnu büyüdü itin

herhalde. Bir selam bile saldýðý yok. Vedeleyim, çünküleyim, Uzatmalý Onbaþý

Yörük, duydum ki ona bir þahin armaðan eylemiþler, bir de Arap atý... Bir de

altýn vermiþler. Hele gelsin Süleyman... Hele bir gelsin.

Köylüler toz, kýlçýk içindeydiler. Hepsinin de yüzü güneþten kapkara yanmýþ,

kurumuþtu. Hepsinin de avurdu avurduna geçmiþti. Gözleri donuktu, insafsýz,

bir noktaya bakýyorlar. Durmadan da kendilerini öfkelendirmeye çalýþýyorlardý.

Deliboðanýn yamacýna yapýþmýþ suskun insanlar, orada bitmiþler, taþ gibi

oturmuþçasýna yerleþmiþler... Belki de günün alnýnda uyumuþlardý. Belki de

ölmüþler. Yukardaki çadýrda bir bebe viyaklýyor, bir hasta inliyordu. Yalnýz

onlarýn sesi vardý ortalýkta. Baþkaca hiçbir þey yok. Çýt yok. Ölü bir dünya...

Günbatýsý; Anavarza yaný uçsuz bucaksýz, yeþil bir çeltik tarlasý, tarlanýn

ardýnda üstünde her zaman bir toz bulutu salýnan anayol... Güneyde pamuk

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tarlalarý, tarlalarda üçüncü aðýzý toplayan, uzak uzak, azalmýþ ýrgat yýðýnlarý,

teker teker, leylekler gibi pamuk tarlalarýna düþmüþ baþakçýlar. Doðuda fýrezler,

fýrezlerin içinde durmadan çalýþan, ta Yassý tepenin dibine kadar tarlalarý altüst

eden traktörler. Gece sabahlara kadar uçuþan, yürüyen traktör, traktörcülerin bir

tuhaf türküleri... Kuzeyde de göz alabildiðince uzayan fýrezler. Firezlerin

ortasýnda bir top meþe aðacý... Meþe aðaçlarýnýn dibindeki derin, kuru, çakýl taþlý

dereden çýkan büyük bir çaygara...

Koyunlar, sýðýrlar, keçiler, eþekler, develer bu meþeliðin yöresine sýkýþmýþ

kalmýþlardý. Çobanlar ne saða, ne sola adým atamýyorlardý.

Bir tek kiþinin fýrezine bir hayvan girmesin, hemen silahlý iki kiþi ortaya

çýkýyor, bir koyun, beþ koyun, yüz koyun, güçlerine göre köylere alýp

götürüyorlar, Yörüklerden ziyanlarýný almadan hayvanlarý bir türlü

býrakmýyorlardý. Çobanlarýn hepsinin yüzleri yara bere içindeydi. Kiminin kaþý

patlamýþ, kiminin burnu kýrýlmýþ, kiminin baþý yarýlmýþ, kimi yere basamýyor.

Giyitleri yýrtýlmýþ, kan içinde.

Cennetoðlu ayaða kalkmadan, uzun býyýklarý biraz daha sarkmýþ, asýk yüzü

cehennem gibi öfkeden kudurmuþ:

Hoþ geldin Süleyman, dedi yarým yamalak. Yanýnda bir yer gösterdi. Otur

þuradan bakalým.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Köylüler de Cennetoðluna öykünmüþler, býyýklarýný düþürüp, yüzlerini öfke

yapmýþlar.

Süleyman Kahya köylülerin bu halini çok iyi bilirdi ama gene de ürperdi.

Durum kötüydü. Usulca vardý Cennetoðlunun yanýna oturdu. Yüzünde aðý gibi

bir gülümseme. Keskin bir acýya benzer, bir hoþ, allak bullak...

Herkes sýradan bir merhaba çekti. Süleyman Kahya: Cümleten merhaba!

dedi. Merhabalarýn sonu kesildi. Ortalýðý bir sessizlik aldý. Cennetoðlu:

Sana çok gücendim Süleyman Kahya, dedi. Bizi unuttun. Sesi kurnaz, hileci,

çok görmüþ, etkilemiþ, kötü, zalimdi.

Süleyman Kahya:

Kusuruma kalma, dedi aðýrbaþlý, korkusuz, bir çocuk gibi utangaç, aðlamaklý,

yýlgýn, yorgun, çaresiz, bitmiþ.

Cennetoðlu gene ayný tavýrla:

Bre Süleyman Kahya, sen bizim kýþlaða vardýn oturdun, bizim köyün

vedeleyin çünküleyim, benim öz malým Deliboða... Sonra Deliboðada bütün

Çukurovayý paraya, kuzuya, kilime, þahine, Arap ata boðdun. Bizi de unuttun.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sen bizi ne zamandan bu yana adamdan saymaz oldun?

Sustu, çivi gibi çakýr, yeþilimsi gözlerini kýrpmadan ona dikti. Sakalý üç beþ

teldendi. Aþaðýlara kadar uzanýyor, öfkeleniyordu. Süleyman Kahya yutkundu,

ne dediðini bilemeden bir süre konuþtu, sonunda da:

Bir bilsem ki, dedi, bu Deliboða hüyüðü kimin? Önüne gelen benim diyor.

Yerdeki karýnca, sudaki balýk, çoluk çocuk, kim önüne gelirse benim diyor.

Cennetoðlu, öldürdüler bizi. Ölümden de daha beter eylediler.

Cennetoðlu kükredi:

Sen kendi kýþlaðýný kaptýrdýn elinden, sonra da gelip benim kýþlaðýmý... Olmaz,

olmaz, olmaz Süleyman. Ben daha ölmedim Süleyman!

Süleyman gene konuþtu. Sonra Çennetoðlu konuþtu. Sonra köylüler hep bir

aðýzdan konuþtular.

Süleyman Kahya:

Sizin istediðiniz parayý bütün obanýn koyununu, devesini, atlarýný, çadýrlarý,

keçeleri, kilimleri, giyitlerimizi satsak bir araya getiremeyiz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Cennetoðlu kestirdi attý:

O zaman da hemen bugün Deliboðayý býrakýp gideceksiniz. Gitmezseniz

gerisini siz düþünün...'

Süleyman Kahya küçüldü, eridi. Etmeyin eylemeyin, çaresizim, kesildi bütün

mümkünümüz çarelerimiz diyemedi. Oturduðu yerden de hemen kalkamadý.

Orada, öylece kurudu kaldý. Aðzý kurumuþ, dudaklarý yarýlmýþtý. Artýk öldürseler

konuþamazdý. Dizlerine çöke çöke doðruldu, baþý önünde, yalpalayarak yürüdü,

atýna vardý. Atýnýn baþýný tutan iki delikanlý onu zorla ata bindirdiler. Süleyman

Kahya atýn boynuna doðru yumuldu, delikanlýlar önde, o arkada Deliboðaya

yöneldiler.

Akþama Deliboðaya vardý. Onu umutla karþýladýlar. Hiç konuþmadý. Doðru

çadýrýna gitti, yataðýna uzandý, baþýný elleri arasýna gömdü. Bir yel esiyordu

kuzeyden. Hýzlý, kurutan, adamýn iliklerini kurutup, canýndan usandýran, dünyayý

kapkaranlýk gösteren. Çukurova poyrazý insaný hasta eder, elini ayaðýný keser...

Hele alýþkan olmayanlarý ölüm döþeðindeki hastaya çevirir. Çukurovada

delirenler hep bu deli poyraz estiðinde delirmiþlerdir.

Gece, poyraz daha da azýttý. Yas içinde bekleþen Yörükler kuzeyden bir ateþin

patladýðýný gördüler. Bir de baktýlar çeltik tarlasýnýn önünden de bir ateþ çýkmýþ,

týrmanýp Deliboðaya geliyor. Pamuk tarlasýnýn, sürülmüþ nadaslarýn kýyýlarý da

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

tutuþtu. Deliboðanýn çemberi bu dört bir yandan gelen yalýmdan daralýyordu.

Obadan bir çýðlýk koptu. Köpekler ürüþmeye, koyunlar melemeye, çocuklar

aðlaþmaya baþladýlar. Sonra silahlar patladý. Çadýrlarýn üstünden cýv cýv

kurþunlar aktý. Bir telaþ, bir hayuhuy aldý ortalýðý.

Süleyman Kahya:

Yýkýn çadýrlarý, göçeceðiz. Bizi yakacak bunlar, dedi.

Fethullah elinde tabancasý yürüyüp gelen ateþe doðru delicesine koþtu.

Kerem çocuk yangýnda uyandý, çarýklarýný giydi, yanýna yönüne bakmadan

kendini Deliboðadan aþaðýya koyverdi. Yangýn çemberinde kendisine bir delik

bulup çeltik tarlasýnýn kýyýsýna düþtü. Çeltik tarlasý boyunca nereye gittiðini

bilemeden karanlýkta yürüdü. Gün açýldý. Kerem Deliboðaya döndü baktý.

Deliboða kapkara bir dumana batmýþtý. Daha tarlalar yanýyordu. Herkesi, hepsini

yaktýlar, diye geçirdi içinden. Aaaah dedem, kýlýcý da nasýl parlýyordu. Kýlýcý da,

kendi de yandý. Keþki þahini istemeseydim de; dedemin sözünü tutsaydým da, bu

iþler gelmeseydi baþýmýza, diye geçirdi içinden. Keþkiii... Ala þafakta, uzayan,

uzayýp kopan bir parça da yalým gördü. Ata ne oldu acaba, katýp kurtuldu mu,

diye de geçirdi içinden. Yönünü top aðaçlara döndü. Oradan otobüsler,

otomobiller geçiyordu. Büyük yol orada olmalýydý. Ýyi ki kaçýp kurtuldum. Ama

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

neylerim ki bu zalim dünyada yanýmda altý Arap atlý dedem olmayýnca...

Yangýn dört bir taraftan kuþatmýþ, çatýr çatýr geliyor, yalýmlar çýðlýk çýðlýða bir

su gibi durmadan tepeye doðru yükseliyordu. Kýrmýzý uzun yýlanlar, tavþanlar,

tilkiler, kurbaðalar, kuþlar, böcekler birbirlerine girmiþler yangýnýn önünde

Deliboðaya, çadýrlara akýyorlardý. Yeryüzü gökyüzü bir yangýndý. Koyunlarýn,

atlarýn, develerin, insanlarýn, köpeklerin sesleri kulaklarý saðýr edercesine gecede

uðulduyordu. Uzun, kocaman, kýpkýrmýzý kesmiþ, birbirine dolanmýþ yýlanlar,

dillerini uzatmýþlar, þaþýrmýþlar, dönüp dönüp yangýna hýrlýyorlar, hýrlayýp

kaçýyorlar. Bir at kapkara, uzadý uzadý, yalýmlarýn üstünden karanlýða, ta ötelere

uçtu gitti. Kurþun sesleri de výzýldamaya baþladý. Çeltik tarlasý karanlýkta azýcýk

aydýnlanmýþ, bir taþtý, fýþkýrdý, sonra yere seriliverdi. Yer sallanýyordu. Kocaman

bir ateþten gümbürtülü demir böcek aðzýný açmýþ kükremiþ, yerleri sarsarak

tepeyi sallýyor. Durmuyor. Kayalar yalýmdan dökülüyorlar. Dünya bir ara

kapkaranlýk kesiliyor, bir an aydýnlanýyor. Yün kokusu, at kokusu, yaðlý, burun

direklerini düþüren, dayanýlmaz, kusturan yanýk kokularý. Yýlanlar üst üste

uçarken havada yanýp, köz gibi kýpkýzýl yere dökülüyorlar. Ulu kartallar, kuþlar,

serçeler köz olup gökten kýrmýzý yere saçýlýyorlar.

Kerem:

Ýyi ki þahinimi Onbaþý elimden aldý, diye sevindi. Yoksa þimdi o da

yanardý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Develeri, atlarý, uzun kulaklý eþekleri yüklüyorlar. Koyun sürüsü oradan oraya,

yalýmýn bu kýyýsýndan o kýyýsýna koþuyor. Bir top olmuþ, üst üste binmiþ

koyunlar:

Þimdi ben ne yapacaðým? Þahinimi bu adamýn elinden nasýl kurtaracaðým?

Herkes korku içinde. Výzýldayan kurþunlardan herkes korkuyor. Karanlýkta

herkes baþýnýn derdine düþmüþ. Arka arkaya çadýrlar yükleniyor. Herkes uykulu.

Herkes ayakta uyuyor. Uykuda elleri iþliyor.

Uyuyor muyum daha? Burasý neresi? Nereye gidiyorum? Onbaþý nerde?

Gitsem yalvarsam þahinimi verir mi? Elini öpsem... Ýyi, yumuþak bir yüzü

vardý.

Ayaklarý yolun tozlarýna gömülüyordu. Ötedeki karartý da üstüne üstüne

geliyor, geldikçe de büyüyordu. Büyüyor, büyüyor, koþuyor, hýþým gibi. Nedir

bu gelen acep? Boyuna yolun üstüne dört bir yandan kurtlar gibi, çok iri kurtlar

önüne, yolun üstüne üþüþüyorlar. Kerem titredi, kendini yandaki hendeðe attý,

oraya büzüldü. Gözlerini sýký sýkýya kapattý.

Herkes can derdinde, ben de þahinin ardýna düþmüþüm. Dedem ne oldu, anam,

babam, Döne, Hasan, Mustafa? Aaaah kardaþým Mustafa... Ýlle de Mustafa... Ýlle

de anam... Ben adam olmam, ben hiçbir vakit adam olamam. Olamam arkadaþ,

olamam. Þu þahin yerine, toprak isteseydim ya! Þahini veren Hýzýr Aleyhisselam,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

topraðý da verirdi. Vermez miydi? Þahini nasýl buldu da verdi?

Þahini istedim, þahini verdi. Topraðý isteseydim, onu da verirdi. Bir þahin

vermekten, bir kýþlak vermek daha da kolay... Yer gök toprak dolu. Her yer,

bütün dünya kýþlak... Ucu yok, bucaðý yok. Þahin tek tük. Bir þahini arar,

bulur verir de, kýþlaðý vermez miydi kolaycacýk? Hiç de, hemen verirdi. Ýþte biz

de böyle cayýr cayýr yanmazdýk. Aaah, aaah, aaah, ben yaktým herkesi, yýlanlarý

da, tilkileri de... Topraðý bu yýl isteseydim, þahini de gelecek yýl isterdim. Kimse

de yanmazdý. Aaah, eþþek kafa, yanmazdý! Þahin de gitti, toprak da gitti. Þimdi

kurtlar...

Gözlerini açtý, ayaða kalktý, yola baktý. Kurtlar yolda üst üste, büyümüþler,

koþuyorlar. Hemen yere oturup, gene gözlerini yumdu. Arkasýndaki yarýn

duvarýna yapýþtýkça yapýþýyordu. Gene korkudan eli ayaðý titremeye baþladý.

Korktukça yara yapýþýyor, diþleri birbirine çarpýyordu. Titremesi birden durdu,

eli çözüldü. Hiçbir þey duymadý. Ne korku, ne ses, ne sýcak, ne koku...

Ýþte kurtlara yem olduk. Yem olduk kardaþlar... Ah anam, dedem! Aaah

dedemin atý. Aaah Mustafa... Fýkara babam... Yandý da kül oldu.

Kurtlar geliyorlar, üstünden geçiyorlar. Bir yangýn baþladý. Keremin her yaný

yanýyordu. Kurtlar karanlýk, ulu, uzun ak diþleri kana bulanmýþ. Yanýyor her yer...

Kurtulamam, yanarým. Buralarda su da yok.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Birden yattýðý yerden fýrladý, kendini yolun soðuk tozlarýnda buldu. Arkasýndan

yangýn aðzýný açmýþ koþturuyordu. Kýv eyliyordu. Dünya bir uðultuydu. Bir

iniyor bir kalkýyordu. Her þey karanlýk, yangýn, koyunlar, boðalar, develer,

çocuklar, þahinler birbirlerine geçmiþler, gecede debeleniyorlar. Keremin

ardýndan geliyorlar. Uzun akarsu yalým olmuþ çalkanýyor, Uzun akýyor.

Çadýrdan yalýmlar. Dedesi, elinde güneþ gibi parlayan uzun kýlýcý yangýnýn

ortasýnda. Bütün insanlar, lenger þapkalý, boðazý kolanlý Çukurova Aðalarý cayýr

cayýr yanýyorlar. Dedesi, kýrmýzý sakalý yalýmýn içinde yýldýr yýldýr, elinde kýlýcý,

Çukurova Aðalarýnýn, Onbaþýnýn baþlarýný kesiyor. Onlar kaçýyorlar, çýðlýk

çýðlýða, dedesi elinde kýlýcý, kýlýcý, sakalý ýþýl ýþýl, gözleri kör eden bir balkýmada

upuzun, gittikçe de uzuyorlar, yetiþtiðinin kellesini kesiyor. Dedesi öfkelenmiþ

ki amanallah... Aman Allah ki aman Allah! Boynunun damarlarý þiþiyor, terli,

bakýr gibi parlayýp terliyor. Habire kýlýç sallýyor. Onbaþý, Onbaþý, Onbaþý yalçýn

kayalýklara vurdu. Aðaçlar, orman, kayalar, sular, otlar, dünya som yalýma

kesmiþ, yanýyor. Bir yalým Onbaþýnýn arkasýnda, o kaçtýkça yalým kovalýyor. Bir

dedesi öne geçiyor, bir büyük yangýn ummanýndan kopan yalým öne düþüyor,

Onbaþýyý kovalýyorlar. Karþý Binboða daðý som yalýma kesti. Koca dað güneþ

gibi oldu. Yýldýzlar savruluyorlar. Binboða daðý tepeden týrnaða kaynaþýyor,

balkýyor, ta göðün yedinci katýna kadar yýldýz yýldýz kaynaþýp savruluyor.

Binboða daðý yalým yalým kalktý yürüdü Çukurovanýn üstüne. Bin tane yalýmdan

boða oldu. Dedesi Onbaþýnýn kellesini bir kýlýçta kesiverdi, hemen yýldýrým gibi

Çukurovanýn düzüne düþtü. Binboða daðý birden bin tane boða oldu, görülmemiþ

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

irilikte, güzellikte, balkýyarak, iri, gözleri dönmüþ, sivri kýlýç gibi boynuzlarý

parlayarak, yalýmdan, Çukurun üstüne yürüdüler. Çukurun topraðý yalýma kesti.

Yalým boðalar köylere saldýrdýlar. Köyleri, evleri, þehirleri, otomobilleri,

kamyonlarý, trenleri boynuzladýlar, yýktýlar, yaktýlar, sonra gerisin geri yerlerine

döndüler, Binboða daðý oldular.

Þahini gökte dönüyor, kanatlarý savruluyor, geniþliyordu.

Aaah, dedem, anam, babam. Mustafa, Hasan kardaþlarým! Þimdi neredeler,

yandýlar mý? Kurtuldularsa nereye gittiler? Ben bundan sonra nasýl bulurum

onlarý? Nereye giderler de konarlar? Bu köylüler öldürür onlarý. Canlarýný alýrlar.

Kýzlarýn da hepsini alýrlar. Onlar bizim kýzlar için ölür de geberirler...

Önüne uçsuz bucaksýz, karanlýk bir duvar gibi bir karanlýk, orman gibi, dað

gibi, kamýþlýk, çalýlýk gibi bir karanlýk duvarý çýktý. Koþarak duvara vardý

dayandý. Geri suyun kýyýsýna geldi. Neden, niçin, hiç bilmeden bir karanlýk

duvarýna gidiyor, bir suyun kýyýsýna geliyordu. Soluk soluða kaldý. Tere battý.

Bacaklarý feldirdedi. Toz koktu. Gene acý bir yanýk kokusu genzini yaktý.

Gözlerinin önünden bir þeyler uçuþtu. Pul pul kýrmýzý, sarý, aydýnlýk deliði,

þimþek gibi ýþýklar uçuþtu, kývýlcýmlandý, baþý döndü.

Gün ýþýrken kendini yolun tozlarý içine oturmuþ buldu. Ne olmuþtu bütün gece

böyle? Kulaklarý uðulduyor, aðýr aðýr, ne olduðunu þimdi bir türlü kestiremediði

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bir düþün içinden sýyrýlýyordu. Bedeninin her bir yeri havanda dövülmüþ gibi

acýyordu.

Herkes baþýný aldý gitti. Ben kaldým ortalarda. Dedem nerede? Bizimkilere ne

oldu? Þahine ne oldu? Ne oldu, ne oldu?

Olup biteni uzun bir süre anýmsayamadý. Sonra birden her þey gözlerinin

önünden yýldýrým gibi geçti. Kendini toparladý, ayaða kalktý. Acýyla kývrandý.

Keþki þahini istemeseydim. Keþkiii, keþkiii... Öldürdüm milleti. Ocaðýný

söndürdüm herkesin. Bir bilseler, bir bilseler benim Hýzýrdan þahin istediðimi,

kemiklerimi kýrarlar da un ufak ederler. Bir bilseler yerler beni, yerler! Yerler

arkadaþlar, yerler beni. Ulan þahin batsýn! Vay akýlsýz eþþek kafa vay! Ne

yapacaksýn þahini? Bir küçücük serçe bile yakalamadý daha. Uçuramadýk bile.

Sonra da babasýnýn kuþu gibi Onbaþý aldý götürdü. Ölsem yitsem bile,

kemiklerim bile unutmaz yaptýðým kötülüðü. Ben kötü, kötü bir adamým. Þahin

kadar taþ düþsün baþýma.

Ýki yýldýz gökyüzünde tokuþtu mu? Sularýn akmasý durdu mu? Çiçekler,

yapraklar, böcekler, kurtlar kuþlar, insanlar birden ölüp, sonra geri dirildiler mi?

Doðru mu? Her yýl dünya hep birden, bir anlýk, yýldýzlarýn tokuþtuðu sürece

ölüyor, sonra geri diriliyor mu? Her yýl, her yýl.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Dedem öyle diyor. Dedem kýlýç ustasý, ocaklar piri Haydar Usta. Her þeyi

biliyor.

Nereye gittiðini bilmeden, kamýþlýðýn ardýný döndü. Küçük bir çeltik arkýný

atladý, geçti. Deliboða hüyüðü birden karþýsýna çýktý. Usul usul dumaný

tütüyordu, kapkaraydý. Güneye doðru yangýn kapkara, Ceyhan ýrmaðýna kadar

uzamýþ gitmiþti.

Hüyüðe bir gitmek istiyor, bir korkuyor, cayýyordu. Seherin yelleri esiyor, içini

ürpertili bir sevinç dolduruyor, sevinci kapkara kesiliyordu sonra da.

Hüyükte çöreklenmiþ yýlan ölüleri yanmýþ, kömür olmuþ. Köpek, insan, koyun,

kurt, tilki ölüleri kurumuþ, kömür... Burnuna dehþet, öldürücü bir yanýk kokusu

geldi. Kustu, kustu, öðürdü, hiçbir þey çýkaramadý. Karný aðrýdý, kývrandý,

gözleri karardý.

Zýnk diye durdu. Yanýk, tüten hüyük burnunun dibindeydi. Birden geriye

döndü koþmaya baþladý. Ölüler, yanýk, kömürden yýlanlar, kurtlar, atlar,

adamlar, dedesi, babasý, Fethullah, Onbaþý, herkes herkes onu kovalýyordu.

Birkaç kere yere kapaklandý, yeniden doðruldu. Son soluða kadar koþtu, yolun

kýyýsýna çöktü. Gün bir minare boyu kalktý, daðlar ýþýklandý. Uzaktaki hüyük

uzun, dalgasýz dimdik tütüyordu. Yoldan hep otomobiller geçiyor, Kerem

boyuna toz bulutlarý içinde kalýyor, aðzýna burnuna tozlar doluyordu: Ne

yapacaðýný bilemez, öyle, elleri yerde kalakalmýþtý. Büyük gözleri biraz daha

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kocamanlaþmýþtý. Sonunda, yan yana, bitiþmiþ gibi geçen iki adamý gördü.

Baðýrarak, dövüþür gibi çabuk çabuk konuþuyorlardý. Kerem onlar önünden

geçince, onlara baðlýymýþ gibi kalktý, arkalarýna düþtü. Hem yürüyor, hem de

uzun uzun tüten hüyüðe dönüp bakýyordu.

Ölmediler, yanmadýlar, kurtuldularsa, ben onlarý nerede bulurum? Nereye

giderler acaba? Yer gök kabul etmiyor ki bizi. Nereye konarlar?

Kondurmuyorlar ki... Ayaðýný yere bassan, ver para, ver para... Nereden

bulalým parayý? Arkadaþ, siz bu topraklara sahip olurken, Allahýn topraðýna

sahip olurken para mý verdiniz? Biz bir karýþ bir toprakta, hem de kýraç, hem de

ot bitmez bir kýrda, hem de kimsesiz bir hüyükte kalabilmek için avuç dolusu

paralar döküyoruz.

Adýmlarýný hýzlandýrarak, öndeki adamlara yetiþti: Selamünaleyküm aðalar;

dedi.

Adamlar döndüler, karþýlarýnda kýrmýzý yanaklarý terden biraz daha kýzarmýþ,

ter içinde kalmýþ elmacýkkemikleri fýrlak, büyük gözlü, gözleri korku içinde

çocuðu gördüler. Kocaman adamlar gibi tok selam vermiþti. Dönüp de küçük

çocuðun aðýrbaþlý halini görünce yürekten gülümsediler.

Aleykümselam birader, dedi uzun boylusu. Böyle nereden gelip ne canibe

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

gidiyorsun? Ve aleykümselam. Adýný baðýþla.

Yan yana yürüyorlardý.

Adým Kerem. Demirciler piri Haydar Ustanýn torunuyum. Benim adým da

Abdi. Bu da Hacý...

Kerem:

Ben, dedi, Yalnýzaðaç karakoluna gidiyorum. Onbaþý bizden olur da... Ona

gidiyorum. Onu göreceðim. Dün gece bizim hüyüðü yaktýlar da...

Kim yaktý? dedi Abdi.

Kim bilir, dedi Kerem. Köylüler yaktýlar. Bizden para istiyorlar. Bizde de

hiç para kalmadý ki... Hepsini verdik köylülere. Öteki köylülere de kalmayýnca

para, öteki köylüler de dün gece geldiler, herkesi kurþunla öldürdüler, sonra da

bir iyice yaktýlar. Bir ben kaçtým.

Daha konuþacaktý, aðlamamak için sustu. Boðazýna bir yumruk týkanmýþ, aðýr,

soluk aldýrmaz, bastýrýyor. Kendini tutuyor, çözülmemek, aðlamamak için

dudaklarýný kanatýrcasýna ýsýrýyor. Gözleri dolu dolu, akamayan yaþlar gözlerini

yakýyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Abdi:

Bak Kerem, dedi, sen korkmuþ, gece kaçmýþ olacaksýn. Hüyük yandý ama,

Yörüklere hiçbir þey olmadý, kimsenin de burnu kanamadý. Göçlerini aldýlar,

karþýya geçtiler. Yakýnda bir yer bulur konarlar.

Hacý da:

Sen hiç canýný sýkma Kerem, onlar bir yer bulmuþ, konmuþlardýr bile

þimdiye, dedi.

Keremin yüreðine azýcýk su serpildi. Boðazýndaki düðüm çözüldü: Aaah,

dedi, aah aaah, onlar hiç yer bulamazlar. Böyle yollarda perperiþan olar,

yollarda ölürüz biz. Aaah, aaah, aaah, ben ettim bu kötülüðü obaya.

Yüzünde, sesinde öylesine ölürcene bir keder vardý ki, Abdiyle Hacý uzun bir

süre Kereme bir þey söyleyemediler. Sonra Kerem onlarýn bir þey konuþmasýný

beklemeden, baþýný da yerden kaldýrmadan boþandý. Her þeyi, yýldýzlarýn

tokuþtuðu geceyi; dedesini, dedesinin söylediklerini, kendisinin kýþlak yerine

þahin istediðini, dedesinin kýlýcýný, þahinin getiriliþini, her þeyi, her þeyi bir bir

anlattý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýþte, dedi sonunda, olan oldu. Herkesi, hepimizi cayýr cayýr yaktýrdým.

Aðlamaya baþladý. Hem aðlýyor hem de: Beni öldürmeliler, ben ölmeliyim,

diyordu. Bütün bu iþler baþýmýza bir þahin yüzünden oldu, þahini de Onbaþý

elimden aldý.

Abdi:

Aðlama kardaþ, dedi. Onbaþý da, bütün zulmedenler de belalarýný bulacaklar.

Aðlama kardaþ.

Hacý da:

Aðlama kardaþ, dedi.

Kerem uðunarak aðlamasýný sürdürüyor, adamlar çocuðun aðlamasýný nasýl

durduracaklarýný bilemiyor, üzülüyorlardý.

Hem þahin gitti, hem kýþlak. Hem þahin...

Abdi:

Bak arkadaþ, dedi. Abdi her þeyi, Keremin aðýdýnýn sebebini çakmýþtý. Bak

Kerem kardaþ, þimdi buradan doðru karakola gideriz. Yol karakolun önünden

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

geçer. Sana karakolu gösteririm. Sen de bir yolunu bulur þahinini karakol

onbaþýsýndan çalarsýn. Aðlama o kadar kardaþ.

Kerem her þeyi hemen o anda unuttu, gözleri birden parladý, aðlamasý durdu.

Yüzü güldü, sevinçle:

Nasýl çalarým Onbaþýdan, onun kocaman tüfeði var. Ya öldürürse beni? diye

sordu.

Abdi:

Gece çalarsýn, dedi. Seni nerden görecek de öldürecek?

Gece, kuþlar, karýncalar bile duymadan...

Duymadan, diye gülümsedi Kerem. Her þeyi, bütün acýsýný unutmuþtu.

Yol boyunca üçü, ta karakola kadar þahini çalma düzenleri kurdular. Kerem

onlardan sevinçle, ellerini öperek ayrýldý.

Abdi:

Vay çocuk, dedi. Allah vere de baþýna bir iþ gelmese þahini çalarken... Keþki

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bu aklý vermeseydim çocuða, çalma aklýný. Vurursa ya Onbaþý çocuðu?

Hacý:

Yeme kendini, dedi. Çocuk karakolu nasýl olsa bulacak, þahini çalmaya

kalkacaktý. Çocuðun baþka çaresi yoktu. Nasýl olsa çalmayý akýl edecekti. Sen

hiç üzülme. Çocuk yaðdan kýl çekercesine þahinini alýp götürecek.

Abdi:

Ýnþallah, dedi, Ýnþallah ama, korkuyorum. Vay Kerem. Ne de tatlý, can, akýllý

bir çocuk! Allah vere de baþýna bir kötülük gelmeye...

Göç Ceyhan köprüsünü geçtiðinde gün kuþluktu. Hemite köyünün üstüne boz

bir duman çökmüþtü. Hemite daðý kayalýk, mosmor, kýraç, ot bitmez keskin,

hüzünlü, karanlýk ovanýn üstüne binmiþ yükseliyordu, bir top. Kayalar bir

kopkoyu morarýyor, bir mavi mavi tütüyor, bir ortadan siliniyordu, boz duman.

Göç Sakarcalýðýn top, karanlýk dutlarýnýn aþaðýsýna vardý durdu. Çocuklarýn bir

kýsmý, analarýnýn sýrtýnda, daha büyücekleri develerin, eþeklerin üstünde.

Develer gene her zamanki gibi nakýþlý kilimler, mavi boncuklarla, ak deve

boncuklarýyla, bin bir çeþit, ebemkuþaðý gibi kolanlarla donatýlmýþtý. Göçün her

þeyi, hiçbir þey olmamýþ, sanki bir yangýndan kaçýp kurtulmamýþlar gibi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

düpdüzgündü. Develerin, erkeçlerin boðazlarýndaki çanlar aðýrdan ötüyordu. Bir

anda sabahýn alacakaranlýðýnda, yangýn hüyüðü sarmýþken, böylesine düzgün bir

göç yapmak, yüzlerce yýlýn alýþkanlýðýydý. Horasandan bu yana bu göç her gün

çözülür yeniden baðlanýrdý.

Göç Sakarcalýðýn kumluðunda dolandý kaldý. Ceyhan suyu kayalýðý yarmýþ,

ortadan hýzlý akýyordu. Kumunu bu geçeye sermiþ. Sakarcalýk köylüleri Yörük

göçünü görmüþler, bekliyorlardý. Onlar kumluða konar konmaz, tepelerine alýcý

kuþlar gibi inecekler, paradan para, koyundan koyun, keçeden keçe, kilimden

kilim alacaklardý. Köyün içini usuldan bir fýsýltý dolaþtý:

Aydýnlýlar geldiler. Üstelik de zengin, kalabalýk bir oba. Kumluða konarlarsa

çok iþ çýkacak bunlardan.

Yörükler bekliyorlardý. Nereye gideceklerini bilmiyorlar; orada kalakalmýþlar,

ne yapacaklarýný þaþýrmýþlar, öyle durup duruyorlardý.

Bir de yaðmur çiselemeye baþladý. Koyunlar birbirlerine sokulup bir top

oldular. Eþekler kulaklarýný düþürdüler, iri çoban köpekleri boyunlarýnda sivri

uçlu tohlarý yörede dolanmaya baþladýlar. Yaðmur yoðunlaþýyordu. Hemite

daðýnýn üstünde kapkara koca bir top bulut balkýyýp duruyor, þimþekleniyordu:

Süleyman Kahya çaresizlikle Haydar Ustaya:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ne yapalým? diye sordu.

Haydar Usta hiçbir karþýlýk veremedi, bir iki kekeledi, aðzýndan çýkan sözlerin

ne olduðu anlaþýlamadý.

Müslüm Koca da sordu:

Bir þey söyle Haydar, ne yapalým?

Haydar Usta ona da bir þey söyleyecek oldu, gene sözleri anlaþýlmadý.

Herkesler bilirdi, Haydar Usta çok öfkelendiðinde, öfkelenip derin düþüncelere

daldýðýnda hep böyle olurdu. Haydar Ustanýn öfkesinden karanlýðýndan ürktüler.

Ne yapalým, Kamil? Kamil:

Bilemem Süleyman Kahya, dedi. Bu köy Sakarcalýk köyüdür. Biz kumluða

daha konar konmaz üstümüze hemencecik çullanýrlar. Analarýnýn nikahýný

isterler. Geçen yýl dövüþmedik mi? Dövüþmek için can atýyor bunlar. Sonra

buraya konsak ne olur? Bir damla ot yok bu kumlukta. Mallar acýndan ölürler...

Süleyman Kahya:

Yaðmur yaðýyor, diye inledi. Bakýn þu yukarýya, daðýn üstüne. Hýþým gibi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

geliyor.

Kamil:

Hýþým gibi... dedi.

Haydar Usta göçten uzaklaþmýþ, ötede, suyun kýyýþýnda durmuþ, iki eliyle kýzýl

sakalýný tutamlamýþtý. Hep birden, bir umut gibi ona baktýlar.

Ne yapalým? Murat Koca: Gidelim, dedi. Süleyman Kahya: Nereye?

Fethullah patlar gibi, gözleri pörtlemiþ:

Cehennemin dibine... Biz böyle olursak, biz böyle olur da pusarsak bizi

yollardan bile geçirmezler, deðil kondurmak. Dövüþmeliyiz. Bir münasip yere

konmalý, oraya yapýþmalý, yediden yetmiþimize, ölünceye dek oradan

ayrýlmamalýyýz.

Süleyman Kahya:

Aaah oðlum, dedi, aaah Fethullah, ölüm bizi kurtarsa, öldürmek bizi

kurtarsa, þimdi ölürüz. Hem de toptan... Ölüm bizi kurtarmýyor, öldürmek de...

Yer gök, kurt kuþ, yaðan yaðmur, esen yel, bil tekmil yaratýklar, böcekler bize

düþman. Hiçbir þey bizi kurtarmýyor. Þimdi ne yapalým?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Fethullah daha da hýþýmlandý, deli gibi olmuþtu:

Baba, dedi, baba dayanamýyorum. Aðýrýma gidiyor. Ýþte su þurada akýp

duruyor, toptan kendimizi içine atýp, gidelim. Ya da dövüþelim þu köylülerle...

Dövüþe dövüþe ölelim.

Ölelim, dedi Süleyman Kahya, küçücük kalmýþ, iki büklüm. Atýlalým suya,

ölelim hepimiz.

Bir baktýlar, Haydar Usta çabuk çabuk, canlanmýþ geliyor. Bir umut gibi ona

yeniden baktýlar. Kadýnlarýn, çocuklarýn yüzleri ýþýdý onu böyle görünce.

Yaðmur bir fýrtýnayla geldi. Develer, eþekler, koyunlar, köpekler, çocuklar,

kadýnlar birbirlerine sokulup bir kara yýðýn oldular. Her yer kapandý, bir karanlýk

bastý ortalýðý.

Haydar Usta aðýrdan gülümsedi; Kel Osmana döndü:

Atýmý getir! Osman, dedi. Sen de benimle geleceksin Adanaya kadar.

Süleyman Kahyaya doðru iki adým attý, elini onun omuzuna koydu:

Saðlýcakla kalýn, dedi umutla gülerek. Kalýn kaþlarý kalkmýþ ýþýltýlý yeþil

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

gözleri ortaya çýkmýþtý. Bir þey yapacaðým, Adanaya Ramazanoðluna, o da

olmazsa Ankaraya Ýsmet Paþaya, o da olmazsa Ýstanbula kadar gideceðim... O da

olmazsa... Olmazý olur edecek, ayaðýmýzý basacak bir toprak parçasý bulacaðým.

O da olmazsa... Saðlýcakla kalýn, ben dönüþte sizi bir yerde bulurum. Keremi bir

arayýn. Bir adam gönderin Yalnýzaðaca... Karakolun önündedir o. Þahinini

bekliyordur. Siz de buradan Akdeniz kýyýlarýna gidin. Belki bir yer bulursunuz.

Osman atý getirmiþti. Haydar Usta gitti, deveden kýlýcýný aldý, oðlunu, gelinini,

torunlarýný kucakladý:

Kerem Yalnýzaðaçta. Varýn da onu getirin, dedi. Beni hiç merak etmeyin.

Ben ünü büyük Ramazanoðluna gidiyorum. Gecikirsem, bilin ki Ankaraya,

Ýsmet Paþaya varmýþým. Daha da gecikirsem bilin ki Ýstanbuldayým: Hiç küþüm

etmeyin, Çukurda kýþlaðýmýz, Aladaðda yaylaðýmýz olacak.

Gözleri derinden kederli, titreyen dudaklarýnda büzülmüþ, ince, titreyen bir

gülümseme, gene yaþlýlar topluluðuna geldi:

Saðlýcakla kalýn, dedi yeniden. Hiç küþüm etmeyin.

Ýki kiþi üzengiyi tuttu. Haydar Usta umulmadýk bir çeviklikle alýþkýn ata atladý,

sürdü.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya arkasýndan:

Dur Haydar, diye koþtu. Az daha unutuyordum.

Haydar Usta durdu, atýnýn baþýný ona çevirdi bekledi. Süleyman Kahya elini

kuþaðýna sokmuþ, elleri titreyerek bir tutam parayý ona uzatýyordu.

Al bunu Haydar, sana gerek olacak. Haydar Usta:

Sað ol Süleyman, var bende, dedi. Tedarikliyim. Bunun için uzun yýllar para

biriktirdim. Çok var.

Gene ýþýk gibi, dudaklarý, sakalý, altýn sarýsý börkü, sakalýndaki ýslak kýzýltýlarla

güldü.

Osman önde, o arkada, atýn üstünde dimdik yola düþtüler. Fethullah

arkasýndan:

Çocuk, diye söylendi sýkýlmýþ diþlerinin arasýndan. Çocuk! Þu akla bak.

Otuz yýl bir kýlýca çalýþ, onu da beylere, paþalara götür, sana toprak verecekler...

Öyle mi? Ne akýl. Senin kýlýcýna deðil bir avuç toprak, som altýn olsa yüzüne

bakmazlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Birden kara bulutlar aþaðýya, deniz üstüne çekilip gitti, yaðmur dindi, ortalýk

açýldý, gün doðdu.

Haydar Usta ýrayýp gözden yittikten sonra Süleyman Kahya gene sorusunu

yeniledi:

Ne yapalým? Tanýþ Aða:

Buraya konamayýz, dedi, kesin. Buranýn adamý yaban, canavar, kana dövüþe

susamýþ, deli. Burada bir gece bile kalsak, iki ölü vermeden kurtulamayýz. Ýki

ölü. Þafaklayan Durmuþ þimdi hemen damlar... Baþýný kaldýrdý: Ýþtecik

geliyor.

Susup Þafaklayan yýlýk gözlü Durmuþu beklediler. Fethullah kýpkýrmýzý kesildi,

tir tir titremeye baþladý, gözleri biraz daha yuvalarýndan dýþarýya fýrladý.

Süleyman Kahya oðluna:

Geliyor o, dedi. Fethullah oðlum, sen durma burada. Þuna aþaðý suyun

kýyýsýna git. Ben onun hakkýndan gelirim.

Fethullah hýzlý hýzlý, koþarcasýna oradan uzaklaþtý.

Þafaklayan geldi, derisinden öfke taþýyordu. Elini gözlerine siper edip þöyle bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahyaya baktý:

Oooo, Süleyman sen misin, hoþ geldin, sefalar getirdin. Ben de seni

bekliyordum. Sökül toprakbastý parasýný. Köy Ýhtiyar Heyeti karar aldý, hemi de

beni gönderdi. Kasýðýnýn üstünde kocaman bir tabanca asýlýydý, elini aðýrca,

güvenli onun üstüne koydu. Üç koyun, þöyle yaðlýsýndan, burada kalýp

gecelemeyecekseniz yüz elli lira da para... Yok eðer geceleyecekseniz, iþte o

zaman iþ baþka, þimdi benimle geleceksiniz, pazarlýðý yapacaðýz.

Süleyman Kahya:

Hemen þimdi gidiyoruz, dedi. Hemen þimdi. Hiçbir þey veremem Durmuþ

Aða.

Neden? diye küçümser, aþaðýlayýcý bir tavýrla sordu Durmuþ, inceden alay

ederek. Gün kuþluktan bu yana iþgal ettiðiniz bu topraðýn parasý ne olacak?

Süleyman Kahya:

Sizin topraðýnýza basmadýk. Onun için toprak parasý veremem. Biz Allahýn

yolunda azýcýk eðlendik, yol geçti parasý da daha icat olmadý, onun için

veremem.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Verirsin, dedi Durmuþ. Hem de bal gibi, aða aða verirsin. Vermezsen benim

ölümün üstünden geçip öyle gidersin. Baþkaca gidemezsin, diye sýrnaþtý. Sen

bela mý arýyorsun Süleyman? Git belaný baþka köyden ara. Hakkýmý vermezsen

sizi buradan baþka yere bir adým attýrmam.

Göreyim, dedi Süleyman Kahya.

Bir anda oradakilerin yüzü korkuya kesti. Arkasýna döndü. Fethullah uðunmuþ

geliyordu.

Dur Fethullah, diye ona koþtu Süleyman Kahya. Dur oðlum. Durmuþ o

anda tabancasýný çekti, aðzýna kurþunu verdi:

Gelsin, dedi. Gelsin de üç koyun için beni öldürsün. Üç koyun da deðil, bir

koyun da olsa olur. Gelsin de bir koyun için beni öldürsün.

Tabancasý elinde Fethullaha doðru yürüdü. Süleyman Kahya oðluna yapýþmýþ,

yalvarýyordu.

Býrak Süleyman, býrak onu, býrak da gelsin bir koyun için beni öldürsün. Bir

tek koyun... Siz zaten insanlýk, adamlýk bilmezsiniz, bir tek koyun için bir adam

öldürürsünüz. Ýþte böylece de bütün Çukurovayý kendinize düþman eyler, þu bol

dünyayý baþýnýza dar eylersiniz... Bir tek koyun için benim gibi bir adam

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

öldürülür mü?

Konuþa konuþa, daha birbirleriyle cebelleþen baba oðula yaklaþtý. Durun hele,

durun arkadaþlar... Ne yapýyorsunuz? Süleyman, býrak Fethullahý. Dur Fethullah,

öfkelenme. Sok tabancaný beline. Dur caným. Ben de sokuyorum iþte. Al sana.

Tabancasýný beline soktu. Al iþte. Bir tek koyun istedim. Hepsi bir tek. Bir

koyuncuk için beni öldüreceksen, iþte burdayým: Býrak onu Süleyman.

Fethullah býkmýþ, iðrenen bir yüzle:

Baba býrak, dedi. Öfkem geçti. Kusacaðým geliyor. Süleyman Kahya

oðlunu býraktý.

Gel, gel Fethullah, öldür beni kardaþ. Herkes gelir, bu kadar toprakbastý için

yüz koyun ister, ben bir tek, bir tekçik koyun istiyorum. Bakýn sabahtan beri

topraðýmýza basýyorsunuz. Revayý hak mý kardaþ, adam dostuna düþman gibi

davranýr mý?

Fethullah:

Bir tek koyun deðil, bir tüy bile alamazsýn. Alýrým, dedi Durmuþ.

Al bakalým, dedi Fethullah. Durmuþ yalvarmaya baþladý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

O kadar çok koyununuz var: Biz yýlda bir kere bile et yüzü görmeyiz, sizler

topraklarýmýzdan, yollarýmýzdan geçersiniz de, iþte o zaman, Allah sizden razý

olsun, bir parça et yüzü görür çoluk çocuðumuz.

Olmaz dedi Fethullah.

Olur, dedi Durmuþ. Ya alýrým bir tek koyunu, ya da beni burada

öldürürsünüz. Ýþte o zaman da baþýnýza belayý alýrsýnýz. Vermem, dedi

Fethullah.

Alýrým, dedi Durmuþ. Sen beni böyle görme Fethullah. Sen kendini Hazreti

Ali sanma. Ben askerdeyken çavuþtum. Bu köyde bana yan bakan bir adam

çýkamaz. Herkes benim belamdan korkar. Ben bugüne bugün on dört yýl hapiste

yatmýþ, üç kiþi öldürmüþ, sekiz kere affa uðramýþ adamým. Ben bugüne bugün

sekiz tane affý umumi görmüþ adamým. Sen beni ne sanýyorsun Fethullah? O

beline soktuðun tabancandan korkar mý sanýyorsun? Çek tabancaný, çek öyleyse!

Ben de çekeyim, bir tek, bir tekçik koyun için birbirimizi öldürelim. Haydi! Ben

çekiyorum. Sen de çek. Ya Allah... Tabancasýný çekti. Haydi, ya Allah sana

verir, bir koyun için, ya bana. Haydi, haydi, haydi ne duruyorsun?

Obanýn bütün kadýnlarý, çocuklarý, erkekleri halka olmuþlar, uzaktan olaný biteni

seyrediyorlar, sýrtlarýndan kýzgýn yaðmur sonu güneþi altýnda buðular

yükseliyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya oðlunun yeniden kýzdýðýný, gözlerinin dýþarýya uðradýðýný

gördü, endiþelendi, hiç yoktan bir bela çýkacaktý neredeyse. Durmuþ sus, dedi.

Susmam, dedi Durmuþ. Altý üstü bir koyun. Fethullah diþlerini sýkmýþ, kusar

gibi:

Baba, baba, þuna bir koyun ver de gitsin. Ayaðýný öpeyim baba, diye

yalvardý.

Durmuþ güldü, sevindi. Süleyman Kahyanýn ellerine Sarýldý.

Sað ol Süleyman Kahya, sað ol Fethullah kardaþ, sað olun. Az, bir koyun bu

kadar toprakbastý için az ama, gene de sað olun.

Fethullah ter içinde kalmýþtý.

Baba ne olursun, çabuk ver de þu koyunu bu adam baþýmdan gitsin. Ne

olursun baba, çabuk ol.

Ne o Fethullah, diye diklendi Durmuþ. Ne o? Ne demek istiyorsun?

Dilenmiyorum ben, hakkýmýzý istiyorum. Bu toprak da bu yollar da, þu köy de,

þu yerdeki ot da, bu aðaçlar, þu akan su da bizim. Anladýn mý? Sen beni dilenci

yerine koyma... Anladýn mý?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Fethullah inler gibi:

Baba, baba, nolursun baba, dedi.

Kaç gün, kaç geceden bu yana yüklerini çözmemiþler, Çukurovada bir baþtan

bir baþa dolaþmýþ durmuþlardý. Yýllardan bu yana Çukurda kýþlak yüzünden,

otlak yüzünden kavga etmedikleri, aralarýna kan girmemiþ hemen hemen köy

kalmamýþtý. Bir Akdeniz kýyýsýna, bir Nurbak daðlarýna, bir Leçe kepirine vurup

duruyorlardý. Durmadan yaðmur yaðýyordu. Koyunlarý, develeri, köpekleri,

eþekleri, atlarý, çocuklarýyla çamura batýp çýkmýþlardý. Giyitleri yapýþmýþ, ýslak;

dumanlý. Çamurdan bir göç ne yapacaðýný bilemiyordu. Bu arada koyunlarýný,

öteki hayvanlarý yeni göceklenmiþ ekinlere geceleri sokuyorlar, arkalarýnda

ezilmiþ, bitirilmiþ tarlalar, düþmanlýklar, öfkeler býrakýyorlardý. Bu yüzden

birkaç büyük kavga da çýktý. Çamura batmýþ insanlar bir de kana bulandýlar.

Obada yaralanmamýþ çok az kimse kalmýþtý. Çaresizlerdi. Koyunlar, öteki

hayvanlar açlýktan yürüyemez hale gelmiþti. Bir de geceleri geniþ ekinlere salýp

hayvanlarýný yaymasalar, toptan açlýktan kýrýlacaklardý. Gecenin içinde

Karaçullu obasý bir aðýt, bir ahuzar gibi, nereye gittiðini bilmiyordu.

Gün burnuna Telkubbeyi geçtiler. Yaðmur yavaþlamýþ, gün burnuna diniyordu.

Islak yol, ýslak, kaygan, pýrýltýlý uzayýp gidiyor, geçen otomobillerin,

kamyonlarýn, traktörlerin tekerleklerinden saða sola sular fýþkýrýyordu.

Toprakkale altýnda Horzumlu obasýyla karþýlaþtýlar. Onlar da çamura batýp

çýkmýþlardý. Ýki eski, soylu büyük obanýn karþýlaþmasý bir keder gibiydi. Ýki oba

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

düzlükte karþý karþýya öylece sessiz durdular kaldýlar. Ne ondan en küçük bir ses

çýkýyordu, ne ötekinden... Susan bir türkü gibi bitkin karþý karþýya beklediler.

Birbirlerinin inanýlmaz hallerine bakýyorlardý.

Sonunda Horzumlu aþireti Beyi atýný Süleyman Kahyanýn yanýna sürdü:

Selamünaleyküm Süleyman, dedi. Sesi boðuktu. Sanki birden piþman olmuþ

gibi, selamýný bitiremedi.

Hoþ geldin Bey, dedi Süleyman Kahya. O da ona doðru atýný bir iki adým

yürüttü. Bakýþtýlar. Tepeden týrnaða birbirlerini süzdüler. Ýkisi ayný anda, birden

gülümsediler, acý, yorgun.

Horzumlu Beyi:

Bitirdiler bizi Çukurovada, dedi duyulur duyulmaz. Bitirdiler bizi

Süleyman.

Süleyman Kahya:

Bitirdiler, diye karþýlýk verdi. Bir tek sözcük daha söylese boþanacak, çocuk

gibi aðlayacaktý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bey:

Süleyman, dedi, sonumuz geldi. Bütün obalar bizim halimizde. Herkes

periþan. Kýrfacan gibi kýrýlýyorlar. Çocuk kalmadý Türkmende, Aydýnlýda.

Koyun kalmadý. Bitirdiler bizi Çukurovada. Kökümüzü kestiler Süleyman bizim

bu zalým toprakta. Ne yapacaðýz þaþýrdým. On gündür at sýrtýndayým. Bir yer bile

bulamadýk, bir gececik göçümüzü çözecek. Ýtiyle atýyla, kurdu kuþu karýncasýyla

bütün Çukurova bize düþman.

Düþman, diyebildi Süleyman Kahya. Ve usul usul, belli belirsiz hýçkýrarak

aðlamaya baþladý. Yaþlar yanaklarýndan aþaðýya sakalýna ip gibi iniyordu.

Horzumlu Beyi de bozulmuþ, o da aðlamak üzereydi. Kendini zor tutuyor,

tuttukça da titriyordu.

Ne yapalým Süleyman?

Süleyman Kahya karþýlýk veremedi; bir daha onun yüzüne bakamadý. Gözleri

atýnýn boynunda, aðlýyordu.

Bir süre konuþamadan öylece çamur topraðýn üstünde, doðan günün dumaný

içinde kalakaldýlar. Eskiyi anýmsadýlar, eski görkemli günleri. Ýkisinin de

aklýndan büyük günler, mutluluklar su gibi akýp geçiyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bey:

Saðlýcakla kal Süleyman Kahya, dedi. Saðlýcakla kal...

Atýnýn baþýný çevirdi gitti. Süleyman Kahya atýnýn üstünde duramayacak

gibiydi. Baþýný kaldýrýp da arkasýndan bakamadý bile. Azalmýþ, fýkara düþmüþ

Horzumlu obasý, çamura batmýþ, periþan, sessiz uzaklaþtý gitti.

Horzumlu Beyi bin yepyeni kara çadýrla Çukurovaya bir kartal sürüsü gibi inerdi

eskiden. Koyununu, keçisini, kýrmýzý yakut gözlü soylu atlarýný, develerini

Çukurava alamazdý. Horzumlu Beyinin çadýrý dillere destandý. On dört göbekli

çadýrý, otuz odaydý. Bu çadýrý Yörükler o alýþkýn elleriyle ancak bir haftada

kurar, bir haftada yýkarlardý. Kilimleri, halýlarý, keçeleri göz kamaþtýrýrdý. Her

halýsý kilimi bir servetti. Çadýrýn her direði paha biçilmeyecek bir güzellikte

iþlenmiþti. Sedef, gümüþ, altýn kakýlmýþtý direklerdeki nakýþlar arasýna. Hiçbir

saray böylesine görkemli olamazdý. Horzumlu Beyinin kapýsýndan kimse eli boþ,

dönemezdi. Süleyman Kahya orada, atýnýn üstünde oturmuþ kalmýþ, kendi

kendisiyle cenkleþiyordu. Eski günleri düþünmemek için, var gücünü harcýyor,

düþünmeden de edemiyordu. Baþ döndürücü bir tattý eski günleri düþünmek bu

dar, ölümlü zamanda. Kendinin eski günlerini hele hiç düþünmek istemiyordu.

Övünme gibi geliyordu ona, utanýyordu. Horzumlu Beyini görünce eski anýlar

baþýna bir çaðlayan gibi dökülmüþtü.

Yanýna gelen oðluna, Toprakkaleyi eliyle gösterdi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ta þu kalenin yamacýna göçü çözelim, dedi. Çözelim de þu çocuðun ölüsünü

gömelim.

Durancanýn çocuðu bundan üç gün önce ölmüþ, çocuðu bir yere gömecek kadar

bir yerde mola verememiþlerdi. Ölüyü üç günden beri anasý sýrtýnda taþýyordu.

Vay Horzumlu Beyi vay! Kendimi, kendi derdimi unuttum da sana yandým,

adý güzel, kendi büyük Horzumlu Beyi. Obasýna Sultan Mutadýn indiði, Ýran

Þahýnýn kapýsýna geldiði, Mýsýr Hazinesi kadar hazinesi olan, Horasandan kopup

gelen, önünde tuðlarýn, kalelerin eðildiði... Vay Horzumlu Beyi vay, senin de

sonun buymuþ demek... Vay vay vay...

Fethullah, dolu dolu, boyun damarlarý þiþmiþ:

Çok kötü halleri baba, dedi, Horzumlunun. Senden ayrýlýp da giderken

aðlýyordu.

Horzumlu Beyi, Süleymanýn kendisi, ulu Horzumlu için aðladýðýný anlamýþtý.

Bizden kötü onlar, dedi. Baksana obaya, kaç kiþi kalmýþlar... Beþ yýl önce

gene karþýlaþmýþtýk. Üç yüzden fazla çadýrdýlar, ne olmuþ bunlara böyle? Kýrk

çadýr var yok.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bize olanlar onlara da olmuþ oðul, dedi Süleyman Kahya. Vay Horzumlu

vay!

Atýnýn baþýný çevirdi, aðýr aðýr Toprakkalenin kapkara, insanýn içine ölüm

kasveti veren uzak, korkulu örenine sürdü. Kalenin yamacýna varana kadar da

arkasýna bakmadý, atýnýn baþýný çekmedi.

Göç hemen yamaca kondu. Bir anda çadýrlar dikildi. Çadýrlarýn önüne ateþler

yakýldý, saçlarda yufka piþirilmeye baþlandý.

Fethullah:

Bu kýraçta bir gece bile kalamayýz baba, dedi. Ot yok, ocak yok. Hayvanlar

açlýktan yürüyemez oldu. Kýrým baþlayacak böyle giderse...

Süleyman Kahya:

Ekinlere sürün bu gece hayvanlarý... Þu kafirlerin ekinlerine... Yayýn, bozun,

ne yaparlarsa yapsýnlar oðlum, ölümden öte köy var mý?

Yok, dedi Fethullah.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yalnýz gene de obanýn sürüsünü beþ parçaya ayýrýn. Uzak uzak ekinlere

sürün...

Olur, dedi Fethullah. Bu sabaha kadar koyunlarý yayarsak birkaç gün,

konacak bir yer buluncaya kadar onlara yeter.

Ekmekler piþirildikten sonra biraz su kaynattýlar, kadýnlar ölü çocuðu çabucak

yýkadýlar, Müslüm Koca bir kýsacýk dua okudu. Hep birden ölüyü götürüp

kalenin surlarýnýn dibine gömdüler. Çocuðun babasý mezarýn baþucuna uzun bir

çoban deðneði dikip döndü.

Akþam oldu, gün kavuþtu. Kadýnlar koyunlardan süt saðdýlar. Fethullah acele

ediyordu. Erkeçlerin boyunlarýndaki bütün çanlarý çýkarttýrdý. Sürüyü gün

batarken yamaçtan aþaðý sürdüler.

Yolda hemen hemen hiç konuþmamýþlardý. Cerenin babasý Süleyman Kahyanýn

çadýrýna geldi, el kavuþturup huzurunda divan durdu. Yukarda eski, cinlerin cirit

attýðý, ýssýz, uðultulu, uluyan, korkulu, yýlan dolu kale, aðýr, üstlerine çökmüþtü.

Çok yalvardým Cerene, diye baþladý. Karþýsýnda çok zarýlýk ettik. Obanýn

bütün kadýnlarý, delikanlýlarý ayaðýna düþtü Cerenin, olmaz diyor.

Ýþte görüyorsun halimizi Ceren demedin mi?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Dedim, dedi Abdurrahman. Bana mýsýn demiyor. Kýzým, dedim, bu gidiþle

hepimiz öleceðiz. Bak, dedim, Oktay Bey ardýmýza düþmüþ, o da bizimle

birlikte, yaðmur altýnda sürünüyor. Bak, kaç gündür içimizde, sevdasý baþýnda

tütüyor... Sana sevdalanmýþ ölüyor. Ne var, güzel de bir delikanlý. Çok da

yakýþýklý. Nesi var? Sana sevdalanmýþ. Çukurovanýn yarýsý onlarýn. Oðlan sana

sevdalý olmasaydý, ölürdüm de senin yüzüne çýkmazdým, dedim. Kýzým kurtar

bizi... Anasý da, tekmil oba da baþýna birikti, Ceren kurtar bizi, dediler. Bak

kýzým, dedim, sen Oktay Beye varýnca, bütün oba da her kýþ gelip onun

çiftliðinde kýþlayacaðýz. Ölümden, böyle sürünmekten kurtulacaðýz. Kurtar bizi

ölümden kýzým, dedim. Gene eski görkemli günlerimiz baþlayacak. Senden de

ayrýlmayacaðýz. Bütün oba sana hayýr dua edecek. Halil de öldü, dedim. Bak kaç

yýldýr oðlan senin ardýnda sürünüyor, dedim. Yoksa... Halil de öldü.

Ne dedi? diye sordu Süleyman Kahya. Halil de öldü deyince? O ölmedi,

dedi. Öldüyse bile Halilden sonra, dedi... Dünya bana haram.

Aralarýnda bir sessizlik oldu. Sonra:

Demek Halil de öldü dedin de gene olmadý ha? diye içini derinden çekerek

sordu Süleyman Kahya. Oktay Bey nereye gitti? Adanaya, dedi.

Abdurrahman. Ben sizi bulurum. dedi de gitti.

Tedarike gitti. Yüzük, altýn alacakmýþ. Ben dönünceye kadar siz Cereni

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kandýrýrsýnýz, dedi. Kandýrýnca, göçü bizim çiftliðe çekersiniz, orada düðünü

yaparýz, dedi.

Öteki durmadan konuþuyor, Süleyman Kahya artýk dinlemiyordu. Ýçine

kapanmýþ, düþünüyordu.

Abdurrahman sözünü bitirip sustu. Neden sonra Süleyman Kahya onun

sustuðunu anladý.

Eeee, sonra Abdurrahman? dedi.

Senden bir dileðimiz var, obalý toplandýk, beni sana gönderdiler.

Söyle Abdurrahman.

Obalý dedi ki... Abdurrahman yutkundu, sonra çabuk çabuk, ter içinde

kalmýþ:

Obalý dedi ki, Süleyman Kahya Cereni çaðýrýr da söylerse Ceren onu kýrmaz,

dediler.

Süleyman Kahyanýn yüreðinin baþýna aðýr bir taþ oturdu. Afalladý, þaþýrdý. Olan

bitenden, þu duyduðu sözlerden zaten utanýyordu. Aðýr, gece gibi ýslak, yapýþ

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yapýþ, sümüklü, kirli bir utanç bataklýðýna battý. Silkindi, kurtulamadý.

Her þey olurdu da bu olmazdý. Obada kýzlar, yalnýz sevdaya gönüle giderdi. Bir

can için, para pul için kýzlara, onlarýn gönüllerine karýþýlmazdý. Ýnsan soyu bu

kadar yozlaþamaz, aþaðýlaþamaz, küçülemezdi. Kýzý kandýrmak için Halili öldü

göstermiþler, kanlý gömleðini getirip obanýn önüne atmýþlardý. Her þey, her þey

yok oluyor, tükeniyor, bitiyordu. Çok þey gördüm, çok aþaðýlýk durumlarda

bulundum. Ezdiler, aþaðýladýlar, karakollarda sakalýmdan tutup sürüdüler, dayak

attýlar, bu benim elimde deðildi, yüzüme tükürdüler, bu benim elimde deðildi...

Eller aþiret, aþiretler oba, obalar yok oluyor. Töreler kalmadý. Yedi direkli

çadýrlar üç direðe, sonra iki, sonra tek, sonra da... Her þey eskidi, her þey bitti...

Abdurrahmanýn sesi kulaklarýnda çýnlýyordu.

Ben de seni Oktay Beye zorlan veririm kýz, dedim. O da bana, ben de kendimi

öldürürüm babam, dedi. Ben de ona madem kendini öldüreceksin, Oktay Beye

var da, onunla evlen de, böyle ölmüþ ol... Ceren bana, Oktay Beyin karýsý olmak

pis, ölüm güzel, dedi. Bütün oba çoluk çocuk ayaðýna kapandýk, görüyorsun

halimizi dedik. Kendimi öldürürüm dedi de baþka bir þey demedi.

Ceren diretiyor, yaþasýn Ceren. Demek ki daha bitmedik. Demek ki daha

kanýmýz sulanmadý. Demek ki daha...

Kaç yýl oldu Oktay Bey Cerene sevdalanalý?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Tam altý yýl oldu. Ceren de bunu biliyor. Ýlk gördüðünde yüreðine bir alev

düþmüþ. Ýþte o gün bugündür Süleyman Kahya, sen de biliyorsun, oðlan

ardýmýzda sürünür durur. Sevdasý yaman sevda, acýyorum Oktay Beye... Canýmý

isteyin canýmý vereyim diyor, yeter ki Ceren benim olsun. Ceren benim olmazsa

kendimi öldürürüm, diyor: Bir umut sende Süleyman Kahya... Bizim töremizde,

þimdiye kadar hiç kimse seni kýrmadý, kýramaz. Ceren de seni kýramaz.

Kýramaz, dedi Süleyman Kahya, aðý yutmuþ gibi güldü.

Bunu yapamam, Cerene gidemem, her þeyi yaptým, eþik yaladým, Çukurluya

yalvardým oba için, ayaklarýný öptüm, iþte bunu yapamam. Horasandan geldik,

atlarýn sýrtýnda... çok iþler geçti baþýmýzdan.

Kadýnlara, çocuklara dokunmadýk. Sevdalara, gönüllere dokunmadýk.

Ýncitmedik analarý. Budur bizim töremiz. Ömür geldi gidiyor, bunu yapamam.

Bunu da yaparsam bu son olacak. Her þey bitecek. Ýnsanlýðýmýz gidecek.

Hele Cerene Cerene, kurban olayým verene.

En sonunda Süleyman Kahya baþýný kaldýrdý, hiç kýpýrdamayan, bir çelik

ýþýltýsýnda öyle donmuþ kalmýþ gözlerini Abdurralýmana dikti baktý, kýrpmadan

baktý:

Ýþte bunu yapamam Abdurrahman, dedi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ama böyle hepimiz öleceðiz Kahya, dedi Abdurrahman. Bir kýz koca bir

obadan iyi mi?

Ölelim, diye dizleri üstüne kalktý Kahya, Ölelim ama, kendimiz gibi. Adam

gibi. Bir kýzý öldürdükten sonra ölmeyelim. Koca Horzumlu ölmüþ gitmiþ. Biz

onlardan iyi miyiz? Ölelim Abdurrahman ama, onurumuzla. Kendimiz gibi.

Abdurrahman öfkeyle ayaða fýrladý:

Kendimizden ne kaldý ki Süleyman Kahya? dedi. Ne kaldý bizden ki

kendimiz gibi ölelim diyorsun. Bundan sonra, bu kadar sürünmeden sonra ne

kaldý bizden? Artýk hiçbir zaman kendimiz gibi ölemeyiz. Ýzin ver de eller gibi

yaþayalým.

Eller gibi yaþatmazlar bizi Abdurrahman. Ölürsek biz, ancak kendi kýrýntýmýz

gibi ölürüz. Hiç olmazsa bunu almayýn elimden. Bu yaþýmda...

Geri, olduðu yere, yüzü sapsarý çöktü kaldý.

Hele Cerene Cerene, kurban olayým verene. Ak baþörtüler, kýnalý saçlar, yeþil,

uysal iri gözler, dal, sýrmalý fesler, al yanaklar, büzülmüþ aðýzlar, kalýn, biçimli

kýrmýzý dudaklar, gümüþ tepelikler, hýrýzmalar, altýn küpeler, uzun entariler,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kýrmýzý, nakýþlý, mavi iþlemeli önlükler, iþlemeli, sim kemerler, kolanlar,

karmakarýþ dalgalandý.

Hele Cerene Cerene... Halil de öldü, Halil de öldü...

Yýlanýn, karayýlanýn sevdasý beterdir. Sevdalý yýlan kýpkýrmýzý uzun bir köze

keser. Yýlan kýzlara sevdalanýr. Karayýlan sevdadan kýpkýrmýzý kesilir. Kýz

nereye, ne yana gitse yýlan kýpkýrmýzý karþýsýnda dikilir. Kýpkýrmýzý, mercan

kýrmýzýsý, nar zamaný, nar çiçeði kýrmýzýsý... Bir yurtta, bir yolda, bir çalý

arkasýnda, bir ören içinde, çadýrda uyurken, düðünde oynarken, koyun saðarken,

çocuk uyuturken yýlan kýpkýrmýzý karþýsýna dikilir. Yeþil otlarýn, derin sularýn,

ulu ormanlarýn, tozlarýn, karanlýk bataklýklarýn içinden karþýsýna çýkar,

kýpkýrmýzý. Hiçbir þey yapmaz. Önce kuyruðunun üstüne dikilir, sonra kýzýn

önüne boylu boyunca kýrmýzý köz gibi upuzun serilir. Elindeyse, yüreðin var ise

öldür sevdalý yýlaný. Yýlan kýrmýzýyý, nar çiçeðini sever. Nar çiçeðine, kýrmýzý

giymiþ kýzlara sevdalanýr.

Ak karayýlan, çekil yolumdan.

Karayýlan boyun büker, karayýlan, soðuk yýlan, kýrmýzý olmuþ, daha kýpkýrmýzý

olaraktan yoldan çekilir. Gece gelir koynuna girer, incitmez, dokunmaz.

Karayýlan çýk koynumdan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ceren Toprakkalenin karanlýk surlarýna baktý. Binlerce karayýlan sývanmýþlar

surlara. Gecede kýpkýrmýzý parlayarak surlardan akýyor, dört bir yanýný

sarýyorlar. Saða dönüyor, yýlan, sola dönüyor yýlan... Halil, Halil. Haliiiil!

Surlar yankýlanýyor, Haliiiil, Haliiiil.

Ne güzel... Büyük, ak sývalý konak. Elini ýlýktan soðuða vurmayacak, böyle

yalýnayak, baþýkabak sürünmeyeceksin aç susuz, kir içinde, yaðmur altýnda. Beþ

çocuðum oldu, beþi de üþütmeden, yaðmurdan öldü. Çocuklarýn ölmeyecek,

çocuklarýn ölmeyecek. Kapýnda otomobiller, yanýnda hizmetçiler, traktörler,

topraklar, tarlalar, ýþýklý büyük kentler senin olacak. Varýp da, yanýndan geçip de

hiçbir vakit içine giremediðimiz, güneþ gibi þavkýnýn, ýþýðýnýn altýnda

duramadýðýmýz.

Bir güneþ oturtmuþlar ovanýn ortasýna, ýþýðý buðulanýr, ýþýðý kaynar bütün gece,

bir ýþýk ormaný tüter bütün gece, sabahlara dek. Yanýna varamadýðýmýz.

Kýl çadýr, kýl çadýr batsýn. Dünyada ne kadar yel eserse, ne kadar yaðmur

yaðarsa içinde. Bir topak þekeri bulamadýðýmýz. Ceren, Ceren, Ceren çocuklarýn

ölmeyecek. Ne doðurursan yanýnda kalacak. Ceren, Ceren...'

Kendimi öldürürüm, dedi Ceren. Hiçbir þey istemiyorum. Hiç kimse

konuþmuyor Cerenle. Çocuklar, kardeþleri, tekmil oba... Koyunlar, köpekler,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

nazlý develer bile düþman kesilmiþler Cerene. Kimse yüzüne bakmýyor.

Çocuðumu sen öldürdün Ceren. Ben öldürmedim aba. Allah öldürdü.

Allah öldürmedi, sen öldürdün. Yedi yýldýr sana karasevdalý Oktay Bey.

Varsaydýn ona, biz de gitsek onun çiftliðine konsaydýk çocuðum böyle yaðmur

altýnda kalmazdý, buyup da ölmezdi. Çocuðumu sen öldürdün.

Ben kimseyi öldürmedim. Siz beni öldürdünüz.

Halil de, Halil de öldü. Halili de sen öldürdün. Sen yedi yýl önce Oktay Beye

varsaydýn Halil de o köyü yakmazdý, böyle de daða çýkmazdý, vurulup da

ölmezdi. Kanlý gömleði de böyle bize gelmezdi. Halili, Halili, Halili de sen

öldürdün.

Halil ölmedi.

Kocam Çukurköprü dövüþünde öldü.

Oðlum Dumlukale dövüþünde bir adam öldürdü. Kerem kaçtý gitti.

Kardaþým baþýný aldý da gitti.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Senin yüzünden Ceren. Senin yüzünden.

Senin.

Soluk alamýyor Ceren.

Nesi var Oktay Beyin. Dal gibi uzun, býyýklý, iri kara gözleri var. Soylu bir

Türkmen Aðasýnýn oðlu. Yabancý deðil, bizden olurlar. Ayný bizim gibi

konuþuyorlar. Daha yeni yerleþmiþler. Çadýrdan konaða geçeli dahaca yirmi yýl

bile olmamýþ. Koyunlarýný, çadýrlarýný, altýnlarýný satmýþlar, toprak almýþlar.

Akýllýlýk etmiþler. Huylarý suylarý bizim huyumuz. Yürüyüþleri, gülüþleri bizim

gibi. Töreleri bizim töremiz.

Oktay Bey seni altýna boðacak. Atlasa, ipeðe, kutnu kumaþa, lahuri þala

boðacak seni. He de, Ceren.

He demezsen býrak obayý, baþýný al da nereye gidersen git.

Oktay Bey gitti, hazýrlýk için... Diyor ki, yedi davullu, yüz köçekli, ulu toylu

düðün kuracaðým ki bütün Çukurun parmaðý aðzýnda kalacak. Ben Yörüðüm,

diyor Oktay Bey. Adým Yörük, saným Yörük. Çaresizlikten yerleþtik topraða...

Sizin gibi çaresiz kodular bizi de... Ama töremizi bozmadýk. Yolumuzu yol

eyledik, atalarýmýzý, Yörüklüðümüzü inkar etmedik. He de Ceren.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kaný çekmiþ. Kan kaný çeker. Bir yerli, bir köylü, bir Çukurovalý böylesine

yanar mý bir Yörük kýzýna. Kan kaný çeker. Oktay Bey bizden. Hemi de Bey

oðlu Bey.

Sen öldürdün hepimizi, sen söndürdün yuvamýzý, ýssýz koydun ocaðýmýzý.

Sabah oldu. Sabah acý haberlerle geldi. Gece köylüler sürüyü, çobanlarý

ekinlerde yakalamýþlar. Dövüþ olmuþ. Yüzlerce köylü sabaha kadar çobanlarý,

Fethullahý dövmüþler. Hüseyinin kolu kýrýlmýþ, Duran yürüyemiyor,

sürünüyormuþ. Fethullah kan içinde bir tarlanýn ortasýnda yarý canlý yatýyor,

durmadan aðzýndan burnundan kan boþanýyormuþ. Köylüler, sürüyle çobanlarý

Toprakkale karakoluna götürmüþler.

Ceren, Ceren, Ceren... Olmaz ol Ceren! Sen ettin bu iþi... Kýrmýzý, uzun, uzun

dilli yýlanlar. Toprakkalenin kara, benekli, yüksek surlarý... Ölüm gibi dikiliyor.

Ceren, Ceren...

Yalnýzaðaçtan ta Anavarzaya kadar çeltik tarlalarý. Çeltikler sarý baþaklarýný

dolu, verimli saçaklanmýþlar. Irgatlar bellerine kadar çemrek, tarlalarýn

ortasýnda; binlerce. Kimi çeltik biçiyor, kimi biçilenleri sýrtlanarak harman

yerine götürüyor. Irgatlar çamura batmýþ bir karýnca katarý gibi harman yerinden

tarlaya, tarladan harman yerine çekiliyorlar. Tarlalarda traktörler, batoslar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Batoslar bir yandan tane, bir yandan sap kusuyorlar. Kerem önce merakla bu

tarlalarý dolaþtý. Bir kedi merakýyla batosu, traktörü, kamyonlarý, harmaný,

ýrgatlarý yokladý. Öðle oldu, sýcak kýzdýrdý. Sonra Kerem acýktý. Bir arkýn

göleðinde, göleði çepeçevre sarmýþ salkýmsöðütlerin altýnda çocuklar

oynuyorlardý. Kerem güvenli bir içgüdüyle çocuklarýn yanýna gitti.

Karakol köyün dýþýnda tek baþýna kalmýþ yayvan, han gibi bir toprak damdýr.

Önünde, içinde yalnýz kadife çiçekleri dikili, o da toz içinde kalýp yarý yarýya

kurumuþ bir bahçesi vardýr. Bayrak gönderinde iyice solup bozarmýþ, ayý yýldýzý

belirsizleþmiþ bir bayrak dalgalanýp durur. Anayol köyle karakol arasýndan

geçer. Yol, karakola elli adýmdýr. Yolun kýyýsýnda tek tük cilpirti çalýlarý nasýlsa

kalmýþtýr. Cilpirti çalýsý topluluklarýný böðürtlenler, yabanýl otlar sarmýþtýr.

Yaðmur yaðýyordu. Kerem cilpirti çalýsýnýn içine sinmiþ, gözlerini de karakolun

kapýsýna dikmiþti. En küçük bir devimini kaçýrmýyordu. Karný da çok açtý.

Karakola elleri birbirine kelepçelenmiþ bir delikanlýyla bir kýz getirdiler. Kýzýn

yüzü ýpýslaktý. Saçlarý darmadaðýn birbirine dolanmýþtý. Delikanlý candarmalarýn

önünde baþý yerde karakola girdi.

Az sonra karakoldan kýzýn bitip tükenmeyen çýðlýðý duyuldu. Kerem ürktü.

Buradan kaçýp gitmeyi birden istedi. Ama þahin... Þahini gönlünde bir

havalandý, geri Çukurovanýn düzüne indi. Anavarza kayalýklarý gün ýþýðý altýnda

sýrça saraylar gibi ýþýldadý. Kerem öyle gördü. Çok yýlan varmýþ þu Anavarza

kayalýðýnda da, diye düþündü. Yýlanlarýn baþý orada yaþarmýþ. Yýlanlarýn baþý

üstüne bir hikaye anýmsamaya çalýþtý ama olmadý. Bölük pörçük bir þeyler geçti

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

gözlerinin önünden ama, birden silindi. Candarmalar yaþlý, erkeði çok þiþman,

kadýný çok uzun, zayýf, savanlara sarýnmýþ iki insaný yüzlerine tükürerek dama

soktular.

Keremin birden gözleri acýdý, boðazý kurudu:

Aaah, dedem, diye inledi. Aaah, soylu dedem, kim bilir neredesin þimdi. Ya

kara topraðýn altýnda, ya da hastasýn. Ya da bu alçak Çukurovalý yatýrmýþtýr seni

sopanýn altýna dövüyordur.

Dedem aðlamaz. Hiç mi hiç aðlamaz. Onun gözünden yaþ geldiðini

kimsecikler yüz yýldýr görmemiþtir. Dedem, Haydar Usta, ulu Haydar Ustanýn

torunu... Keþki benim adýmý da Haydar koysalardý. Ulu Haydar Usta, dedemin

dedesi ta Horasandan gelmiþ. Avþarlýnýn koca Beyi, üç tuðlu vezir dedemin

kapýsýnda bir kýlýç almak için tam bir yýl beklemiþ. Büyük Haydar Ustanýn

kýlýcýný kullanýrlarmýþ þahlar, padiþahlar. Yaaa, iþte öyle.

Þimdi de benim dedemi karakollara sokup iyice döverler. Kan iþetirler. Ama

dedem saðlamdýr. Horasan topraðýdýr, ölmez. Demirciler Ocaðý bizim ocaðýmýz.

Bu ocaða gelip de eþiðine yüz sürene kurþun geçmez, kýlýç iþlemez. Olur mu?

Olur ya, Allah böyle yapmýþ. Beyler, padiþahlar, yiðitler, paþalar, þahlar gelmiþ

eþiðimize yüz sürmüþ. Her gelen, eþiðe yüz sürmeye her gelen kiþi, bize,

eþiðimize yeþil gözlü, yaaa, yemyeþil, zümrüdü yeþil gözlü, boynu uzun,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kulaklarý kalem, soylu Arap atlar getirirmiþ. Atýn en soylusu yeþil gözlü olur.

Yeþil gözlü at bulunmaz. Bulunursa þahin gibi olur. Öyle uçar. Çadýrýmýzýn

kapýsýnda don don bir at yýlkýsý... Dedem her gün birisine biner.

Aaah, dedem, Þu Ceren kýz da... Ne olur kýz varýversene Oktay Beye... Bak

yýllar yýlý ardýnda sürünüyor. Boynu bükük.

Birden Oktay gözlerinin önüne geldi, sarkýk dudaklarý, öküz gözleri, küt

parmaklarý... Öfkelendi. Ceren, ya Ceren? Dünya güzeli, sýrma saçlý... Ýç geçirdi.

Bir büyük olsaydý Cereni alýr kaçýrýrdý. Þimdi bile kaçýrýrým, bu cehennemden

kurtarýrým Cereni. Þahini aklýna düþtü. Aaaah, þahini onu buraya böyle

baðlamamýþ olsaydý Cereni kaçýrýrdý. Hem de nasýl! Fýkara Ceren, bütün oba,

anasý babasý, soyu sopu herkes ona düþman. O pis adama varmýyor diye, varýp

da obayý onun pis tarlalarýna yerleþtirmiyor diye...

Ben Cerene düþman deðilim, diye söylendi.

Öyleyse þimdiye kadar neden konuþmadým onunla, ötekiler gibi? Korktum,

utandým. Ne var utanacak? Þimdi þahinimi alýr almaz, obayý bulur bulmaz doðru

Cerene. Nasýlsýn Ceren aba? Ýyiyim Kerem. Aðlar. Aaah, Kerem, soylu,

Demirciler Ocaðý piri, dal boylu dedeni yaktýlar. Cayýr cayýr yaktýlar... Son

solukta, aaah Kerem, diye inledi. Sen yoktun. Þahinimi aldým geldim aba. Seni

buradan, bu cehennemden Aladaðýn ardýna kaçýracaðým aba. Kaçýracaðým! Seni

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bu cehennemden kurtaracaðým. Halile götüreceðim. Birden durdu. Olmaz, dedi.

Halil öldü, dedi. Ben senin yanýndan hiç ayrýlmayacaðým.

Karakoldan kýzýn çýðlýklarý iniltiye dönüþerek daha geliyordu. Öldürdüler,

dedi Kerem. Aaaah; öldürdüler.

Birden ürperdi. Ceren de yandý o gece, bütün oba, anam da yandý. Herkesi

yaktýlar. Ben ne yapayým þimdi tek baþýma? Kimsiz kimsesiz. Kimse bilmez ki

ben ocaklý soyuyum. Benim eþiðime yüz sürene kýlýç iþlemez, kurþun geçmez.

Ýlaçlar kaynar koca kazanlarda Demirci Ocaðý çadýrýnýn önünde, her derdi

iyileþtiren. Her bir derdi. Akýn akýn köylüler, fýkaralar, sýracalýlar, yaralýlar,

sýtmalýlar gelir kapýmýza, iyileþirler, ilaç alýrlar, anadan doðduklarý gibi tertemiz

olurlar.

Aaah, Ceren, aaah, dedem, aaah... Beyimiz kötü. Süleyman Kahya hiç

konuþmayan korkak bir adam. Eski Beylerimiz, Süleyman Kahyanýn dedesi,

gözü kanlý kartallar gibi. Ulu Haydar Usta kartallar gibi... Aaah, ah, yaktýlar!

Yaktýlar Kerem, yaktýlar.

Þu þahini nerde bulmalý? Üç gündür bu çalýnýn içinde beklerim, bir de hýrsýzlýk

yaptým. Elalemin yüzüne nasýl bakarým? O da gece. O da fýkara çamur içinde

çeltik ýrgatlarýnýn ekmeði... Ya aç kalýrlarsa fýkaralar? Benim yüzümden...

Birden gözlerine inanamadý. Þahini, þahini, kendi þahini, bir sarý, ince, üfürsen

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yýkýlacak çocuðun elinde. Ooooh, þahini gördü ya... Gerisi kolay... Çocuk elinde

þahin karakola girdi. Kýzýn inlemeleri, baðýrtýlar, küfürler geliyor damdan.

Çocuk, elinde þahin, bir candarmayla dýþarý çýktý. Þahine bir þeyler yedirmek

istiyorlar. Þahin yemiyor. Birden Keremin yüreðine taþ gibi bir acý oturdu. Ya,

ya þahini öldürürlerse, bakamayýp, ne yiyeceðini bilemeyip öldürürlerse... Yaa!

Gözlerini bir an þahininden ayýramýyor, göðsünde yüreði demircinin çekici gibi

bütün bedenini dövüyor, sarsýyordu.

Yedi, diye sevindi. Ayaða fýrladý, hemen de geri çalýlýðýn içine pustu. Az sonra

da çocuk, elinde þahini, karakoldan uzaklaþtý, köye doðru yollandý, evlerin

arasýnda yitti.

Kýzýn iniltileri kesildi. Karakola kan içinde dört beþ adam daha geldi. Hepsinin

de baþý kanlý ak bezlerle sarýlýydý. Üçü topallýyordu. Bunlar Aydýnlý, dedi

Kerem. Kim bilir hangi obadan. Baþý sarýlý adamlardan sonra bir kamyon dolusu

köylü geldi karakola. Baðýrýyor, çaðýrýyorlar, ne dedikleri anlaþýlmýyor. Çok

öfkeliler. Öldürecekler, dedi Kerem. Zaten döve döve öldürmüþler.

Aaaah, dedem, keþki dilim kuruyaydý da þahini o gece istemeseydim. Yerine

kýþlak isteseydim, ne güzel... Aaah, dedem, onu da böyle karakollarda

öldürüyorlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bir dillidüdük sesi duyuldu. Kulak verdi dinledi. Dillidüdük sesiydi gelen ama

kim çalýyorsa çalamýyordu. Ýçine bir hoþ, umutlu, bilen bir duygu yayýldý.

Cilpirti çalýsýnýn içinden yýlan kayar gibi kaydý, yola çýktý, ayaða kalktý.

Düdüðün sesi söðütlerin oradan geliyordu. Oraya yöneldi. Dört beþ çocuk

söðütlerin altýnda kýrýk bir düdüðü öttürmeye çalýþýyorlardý. Bir o deniyor, bir

öteki, bir türlü beceremiyorlar.

Kerem karþýya, bir kamýþ kökünün sekisine oturdu, onlarý seyretmeye baþladý.

Çocuklara gitmek istiyordu ama çekiniyordu. Bu çocuklarýn da yüzü ne asýk.

Uzun boylu, ip gibi, bükülmüþ çocuk sinirli, kamýþlarý kesiyor, uðraþýyor,

düdüðe dilini takýyor, bir türlü öttüremiyordu. Çaldýklarý düdük de bozuldu. O

da bir türlü ötmüyor. Çocuklar çalýþtýlar çalýþtýlar, kamýþlar kestiler, kýrdýlar,

öfkelendiler, bir türlü düdüðü öttüremediler. Kerem, beceriksizler, beceriksizler,

diyor içinden gülüyordu. Çocuklar iyice öfkelendiler, ellerinde ne kadar kamýþ

varsa kýrdýlar suya attýlar. Uzun boylusu elindeki çakýyý hýrsla söðüdün köküne

sapladý, geldi yarýn baþýna oturdu. Ötekiler de gelip onun yanýna oturdular.

Öfkelerinden hiç konuþmuyorlardý.

Adam mý bunlar, diye içinden geçirdi Kerem. Çocuk mu bunlar! Ellerinden bir

düdük yapmak bile gelmiyor. Bir de þahin besleyecekler de, av yapacaklar, þahin

uçuracaklar da... Aah, aah, karakolun paþasý Nuri ah! Ah, dedem, aaah, aaah,

gurbet el ah!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çocuklar oturmuþlar, birbirine küsmüþler gibi, ne birbirlerinin yüzlerine

bakýyorlar, ne de konuþuyorlar. Taþ kesilmiþler orada, öylecene, feleklerine

kahretmiþler, duruyorlar. Birisi fýkara, þalvarý bozarmýþ, yýrtýlmýþ, mintaný

çizgili, solmuþ, o da yýrtýk. Birisinin kara þalvarý yeni, parýl parýl ediyor, çizgili

mintaný kýrmýzý, sarý, yeþil, mor çizgili... O da yeni. Ayaðýnda da sarý bir

ayakkabý var, kundura. Ne güzel. Ötekiler hep yalýnayak. Bu Aðanýn oðlu

olacak. Ya da ocaklarý var. Kimbilir ne ocaðý. Belki onlarýn da ocaðý Demirciler

Ocaðý, kim bilir.

Kerem ayaða kalktý, çocuklara doðru birkaç adým attý. Çocuklar onu çoktan

görmüþler, aldýrmamýþlardý. Kerem onlara yaklaþýnca baþlarýný çevirip baktýlar.

Kerem birkaç adým daha atýp durdu. Göz göze bir süre bakýþtýlar. Önce Kerem

gülümsedi; sonra çocuklar. Kerem onlarýn yanýna vardý oturdu. Bir süre hiç

konuþmadýlar, bakýþtýlar. Sonra bakýþýp gülüþtüler. Kerem cebinden çakýsýný usul

usul çýkardý, çaký çocuklarýn gözünden kaçmadý. Uzun boylusu:

Keskin mi kardaþ? dedi.

Kerem en sýcak, azýcýk yaltaklanan gülümsemeyle gülümsedi: Çok keskin,

dedi, azýcýk da utanarak. Bizim soyumuz Demirciler Ocaðý soyu da, onun için

bizim yaptýðýmýz býçaklar çok keskin olur, çoook. Bu býçaðý, dedem Haydar

Usta yaptý. Hiç duydunuz mu Haydar Ustayý? Herkes bilir de... Kýlýç yapar. Bir

kýlýç yaptý þimdi, onu da Ýsmet Paþaya götürecek, o da bize toprak verecek.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sizin topraðýnýz yok mu? diye sordu sarý kunduralý, kara gözlü çocuk.

Uzun boylusu karþýlýk verdi:

Bunlar Aydýnlý Yörüðü, dedi. Bunlarýn hiç topraklarý olmaz. Herkeslerin

topraðýna konarlar göçerler. Herkeslerin ekinlerini yayarlar. Adam da öldürürler.

Karakollarda da hýrsýzlýk yaptýklarýndan ötürü, bunlarý öldüre öldüre döverler,

parça parça ederler. Avratlarýný da ellerinden alýrlar. Bunlarýn mezarlarý bile

olmaz. Babam öyle dedi. Bu Yörükler, dedi, mezarsýz millet...

Sarý kunduralý:

Yalan, diye dikeldi. Senin baban zaten hep yalan söyler. Mezarsýz millet

olmaz. Olamaz. Karakolda Yörükleri çok dövüyorlar, onlar kimsesiz de ondan.

Onlarýn hükümetleri yok da ondan. Yaaa... Onlarýn mezarlarý yok da, nereye,

nereye, nereye gömüyorlar ölülerini? Öteki çocuklar:

Onlar ölülerini kayalarýn baþýna býrakýyorlar. Yüce daðlardaki kayalýklarýn.

Kartallar yiyor ölülerini... Babam öyle dedi iþte.

Senin baban bilmez. Senin baban bizim traktörü bozdu. Hemi de benim

gözümün önünde. O, hiçbir þey bilmez. Benim babam da onu iþten attý. Ýnsan hiç

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ölüsünü hiç kartallara yedirir mi?

Yedirir, dedi öteki çocuklar inatla, bozulmuþ.

Keremin çakýsý elden ele dolaþýyordu. Uçtaki küçük çocuk:

Bakýn bakýn, diye baðýrdý. Kýlý kesiyor. Kýlý, kýlý, kýlý...'

Þaþkýnlýktan gözleri büyümüþtü. Teker teker, çakýyý alýp kýlý kesip kesmediðini

denediler, kesiyordu. Kereme saygýlarý arttý. Uzun boylu çocuðun konuþmasý

Keremin aðýrýna gitmiþti.

Bizim mezarýmýz olur. Ama biz bir yerde duramadýðýmýzdan ölülerimizin

mezarlarý nerdedir, bilemeyiz. Bizim obada hiç kimse de hýrsýzlýk etmez. Ama

karakolda nedense candarmalar bizi çok dövüyorlar. Üç gün önce de Deliboðada

bizim obayý yaktýlar. Herkes, dedem, anam, kardaþlarým, cayýr cayýr yandý.

Atlar, eþekler, koyunlar da yandý. Çocuklar da yandý. Ceren de yandý. Çadýrlar

da yandý. Köpekler de yandý. Bir ben kaçtým da kurtuldum.

Çocuklar sustular, gözlerine yaþ doldu. Nerdeyse aðlayacaklardý. Uzun boylu

çocuk:

Bana küsmedin ya, dediklerime? Kerem:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Küsmedim, dedi.

Benim babam herkese kýzýyor. Kýzýyor da böyle sözler söylüyor, deðil mi

Hasan?

Sarý kunduralýsýnýn adý Hasandý. Hasan:

Öyle, dedi, ama babam diyor ki o kötü bir adam deðil. Demek sizi yaktýlar,

öyle mi?

Yaktýlar, dedi Kerem. Kül oldu bütün oba...

Sen ne yapacaksýn þimdi? dedi Hasan.

Bilmem, dedi Kerem.

Adýn ne? diye sordu uzun boylusu.

Kerem, dedi Kerem. Benim adýmý önce Haydar koymuþlar, sonra anam

Kerem yapmýþ. Yandý gitti anacýðým.

Þimdi sen nereye gideceksin, ne yapacaksýn? dedi Hasan yeniden.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hiç bilemiyorum, dedi Kerem. Ne bileyim ben. Kimin kimsem kalmadý ki...

Hepsi yandý.

Yandý, dedi uzun boylu çocuk. Çok yazýk. Bir baþýna kalmak kötü.

Yandýlar, dedi Hasan.

Öteki iki çocuk da söze karýþmak istiyor, sesleri bir türlü çýkmýyordu. Týkanmýþ

kalmýþlardý. En sonunda en küçüðü boðuk bir sesle: Cayýr cayýr, dedi. Kim

bilir yanarlarken nasýl baðýrdýlar. Bir de karakolda dövdüler onlarý. Onlar da

yandýlar.

Gözyaþlarýný tutamadý. Ýri iri damlalar yanaklarýndan aþaðý indi. Aðlama

Osman, dedi Hasan. Ölenle ölünmez. Yanmak kötü. Acý... Kerem yalnýz

kalmýþ. Üstelik aç da þimdi.

Osman: Ben þimdi gider ona yiyecek getiririm, dedi fýrladý. Kerem:

Dur Osman, dedi arkasýndan koþtu. Dur kardaþ. Azýcýk bekle. Osman

bekledi. Kerem:

Buraya gelin hele, dedi duyulur duyulmaz.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çocuklar bir araya gelip birbirlerine korkuyla sokuldular. Kerem sesini daha da

alçaltarak:

Baþýma gelenleri kimseye söylemek yok: Bizi yaktýklarýný... Büyükler

duyarlarsa düþmanlarýmýza da duyururlar, onlar da beni bulurlar yakarlar, dedi.

Hasan:

Doðru, dedi. Yakarlar. Kimseye duyurmak yok.

Uzun boylusu:

Babama bile söylemem.

Kimseye, dedi küçüklerden birisi. Dursun.

Yakarlar Keremi de...

Þimdi beni yakmak için arýyorlar. Üç gün bir atlý, kara bir atlý beni üç gün, üç

gece kovaladý. Saklandým. Elinde de bir yangýn, arkamdan geliyor, daðý taþý

yakýyordu. Sularýn içine girdim, kurtuldum. Birinde ben bir hýltanlýða girdim.

Atlý hýltanlýðý dört yandan alýþtýrdý; ben yanmadým. Bir tek büyük benim burada

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

olduðumu duyarsa, öteki büyüklere söyler, düþmanlar da beni duyarlar, kara atlý

da gelir beni burada bir iyice yakar, kül eyler, dedi.

Kül eyler, dedi Hasan.

Sen çabuk eve git, kimseye görünmeden peynir, ekmek, domates, ne varsa al

gel, biz de yeriz Keremle. Kimse bilmeyecek.

Osman:

Nerede yatar Kerem? diye sordu. Hasan:

Sen git gel hele, bir yolunu buluruz. Büyük tavrý takýndý. Bu kadar adam bir

çocuðu mu saklayamayacaðýz, öyle deðil mi?

Saklarýz, hem de hiç kimse bulamaz! Bulamaz Keremi...

Osman koþarak uzaklaþtý.

Kerem sevinçliydi. Çocuklarla iyice arkadaþ olacak, ondan sonra onlara þahin

iþini açacaktý. Hep birden þahini çalmanýn bir yolunu nasýl olsa bulurlardý. Yeter

ki büyükler duymasýn kendisinin burada olduðunu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem:

Bir de beni öldürmek için Oktay Bey arýyor. Oktay Bey sevdalandý Cerene.

Ceren de Halile sevdalý. Oktay Bey Halili öldürdü. Kanlý gömleðini getirdi

Cerene verdi. Al Ceren, dedi. Ceren Halilin kanlý gömleðini alýnca çok aðladý.

Kendini kayanýn baþýndan aþaðý atýyordu, tuttular. Oktay Beye dedi ki Ceren,

beni de Halil gibi öldürsen sana varmam, dedi. Oktay Bey de tabancasýný çekti,

her yere, herkese kurþun sýktý. Ýþte, yaaa, öyle oldu. Oktay Bey sevdadan

delirmiþ dediler. Dedem dedi ki...

Hasan sabýrsýzlanmýþtý:

Oktay Bey seni neden öldürecek? diye coþkuyla, acýyla sordu. Kerem þaþýrdý.

Sahi neden öldürecekti onu Oktay Bey? Bocaladý, bir þey bulamadý.

Ýþte öldürecek, deli deðil mi? Deli o. Sevda delisi. Deliler adamý öldürürler.

Baktý ki deli sözüne Hasan kanmadý. Onun gözlerinde inançsýzlýk çaktý. Her

þeyi berbat edecekti.

Bak, dedi, Hasan, sen gel hele þuraya. Kulaðýna eðildi. Gel de sana

söyleyim, kimse bilmemeli senden baþka.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýki çocuk yan yana, ötekilerin meraklý bakýþlarý altýnda söðütlerin arkasýna

gittiler. Kerem Hasanýn kulaðýna aðzýný dayadý:

Babam, dedi, Oktay Beyin kardeþini öldürdü. Onlar Halili öldürdüler ya,

Halil de babamýn arkadaþý olurdu, sen nasýl benim arkadaþýmsan, babam da

Halilin öcünü almak için Oktay Beyin kardeþini yakaladý, iþte þu görünen

Anavarza kayalýklarýnda yatýrdý, boðazladý, koyun boðazlar gibi kesti. Kimseye

söyleme olur mu? Ýþte babam yanýnca da Oktay Bey öcünü almak için beni

arýyor. Beni yakalayacak, oraya, iþte þu kayalýklara götürecek, orada beni

yatýracak, boðazlayacak. Kaným da fýþkýracak üstüne baþýna. Kimseye söyleme

olur mu? O kara atlý var ya, beni üç gün kovalayan, Oktay Beydi o. Beni

yakýyordu. Boðazlamak için yakmadý.

Öteki çocuklar söðütlerin arkasýna sinmiþler, büyümüþ gözlerle, kulak

kesilmiþler, Keremin ne anlattýðýný duymaya çalýþýyorlardý. Hasan onlarý gördü:

Kerem, dedi, Bunlara da söyleyelim. Ayýp olur. Çocuklardan kimseye,

büyüklere laf çýkmaz. Süllü iyi bir çocuktur. O uzun boylusu...

Kerem:

Mademki sen onlara güveniyorsun. Arkadaþlarýn. Söyleyelim. Hasan zaferle

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ötekilere seslendi:

Gelin çocuklar, sizlere de anlatacak.

Kerem baþtan baþladý, bire bin katarak, Oktay Beyi, Cereni, babasýný, kesilen

adamý onlara anlattý. Çocuklar dehþet içinde kalmýþlar, korkuya kapýlmýþlardý.

Hasan:

Korkma Kerem, dedi: Burada seni kimse öldüremez, kimsecikler

yakamazlar. Biz var iken... Öyle deðil mi Süllü?

Süllü kabardý, bükük bedeni doðruldu, yüzü karardý, sertleþti, Keremin elini,

titreyen eliyle sýmsýcak tuttu, güvenli bir sesle:

Sen hiç korkma Kerem, dedi.

Keremin yüzü korku, yýlgýnlýk, piþmanlýk içindeydi. Nerdeyse aðlayacaktý.

Hasan, Süllü, öteki çocuklar bunu gördüler.

Süllü, durgun, korkusuz:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bize güven, dedi. Seni bütün dünyadan saklarýz. Seni elimizden Vali bile,

Onbaþý bile, Kaymakam bile, Hasanýn babasý bile alamaz.

Hasan:

Babam bile, diye övündü. Korkma sen. Biz yanmadan seni cayýr cayýr

yaktýrmayýz.

Yaktýrmayýz, dedi öteki çocuk.

Ýçlerinde derin bir kahramanlýk, koruma, fedakarlýk duygusu kabarmýþtý.

Keremin birden yüzü ýþýdý, güldü, çakýsýný Hasanýn elinden aldý. Öyleyse,

Osman gelinceye kadar ben de size düdük yapayým. Hem de size düdük

çalmasýný öðreteyim.

Kamýþlara yürüdü, hemencecik kalýn, uzun bir kamýþý kesti, yere oturdu,

soymaya baþladý.

Aladaðýn koyaðýnda, Mordelik kayasýnda, maðaranýn içinde Mustanýn

yaralarýný Meryemin merhemleri iyileþtirdi. Kel Musacýk ona hep yað bal,

yoðurt, et ekmek taþýdý. Mustan onun tek umuduydu. Halili neden öldürmek

istiyordu? Yalnýz Ceren, yalnýz toprak için mi, deðil. Oktay Beyle el altýndan bir

anlaþmasý mý var? Ne vermiþ de ona Oktay Bey, Kel Musacýk Halile böylesine

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

can bir düþman olmuþ? Ya da çocukluktan kalma Halille bir alýp veremediði mi

var? Kimsenin bilmediði, Halili öldürtmek hýrsý olmasa Musacýk Mustana

böylesine bakmazdý. Kitaba el basarým ki bakmazdý. Ulan Kel Musacýk alacaðýn

olsun. Mustan ayaða kalktý. Yarasýnýn yerinin izi bile kalmadý. Þiþmanladý,

býyýðýný uzatýp burdu. Eski halinden þimdi daha iyiydi.

Gel bakalým Resul Aða, geeel!

Resul Mustaný karþýsýnda görünce birden bir irkildi, sonra kaçmak için yöresine

bakýndý, gözleri fýr döndü. Sarardý. Dudaklarý, boðazý, burnu kurudu. Birden

terledi, su içinde kaldý. Dizlerinin baðý çözüldü.

Gel geeel, Resul Aðam, geeel, bu daðlarýn padiþahý da, Köroðlusu da sensin.

Çoban Resul inliyordu. Mustan karþýda durmuþ, eli tetikte, tüfeðin namlusu tam

Resulun alnýnda, gülüyordu.

Yahu, çok da korkakmýþsýn Resul Aða...

Resul yere oturmuþ kalmýþ, baþý göðsüne düþmüþ, taþ gibi, topraktan bir parça

gibi hiç kýpýrdamýyordu. Mustan da konuþmayý kesmiþ, eli tetikte, öyle dikilmiþ,

duruyordu. Aradan böylece uzun bir süre geçti. Mustan bir taþa sekilenip oturdu.

O da öteki gibi hiç konuþmuyor, susuyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sonra Mustan birden baðýrdý, baðýrmasýyla birlikte tetiðe bastý.

Çoban Resul ok gibi yukarý fýrladý geri düþtü. Mustan onun ayaklarýnýn dibine,

saðýna soluna kurþun döþüyordu. Her kurþunda Resul bir yukarý sýçrýyor, sonra

yere yýðýlýyordu.

Eeee, Resul Aða efendimiz, senin gibi bir aða efendi tekmil Toros ülkesinde,

Binboðalarda, güneþi çok Anadoluda, bütün Çukurovada yok. Eeee, beni tutsak

kýlýp da iþkence yaptýklarýnýn hesabýný nasýl vermek istersin? Yanýndaki çinke

taþa bir de kurþun sýktý. Taþýn kýrýklarý Resula deðdi, Resul sýçradý ama, bu sefer

yere yýðýlmadý. Mustana doðru birkaç adým attý, durdu. Yalým gibi gözlerini

kýrpmadan Mustanýn gözlerinin içine dikti. Gözleri ýþýl ýþýl yanýyordu. Mustan

þaþýrdý, ürktü, korktu. Kendisini hemen toparlayamadý. Ölü birden dirilmiþ,

canlanmýþ gibiydi. Neden sonra kendini toparlayan Mustan yürekten

bir kýzgýnlýkla baðýrdý:

Söyle ulan, bana hakaretlerini, iþkencelerini nasýl ödeyeceksin?

Senin gibi yalvararak, ayak öperek deðil... Ödesem ödesem ölerek öderim,

dedi, sert tok, bütün sonucu þimdiden kabullenmiþ.

Mustanýn öfkesi birden geçti. Þaþkýnlýðý daha da büyüdü. Bunu hiç

beklemiyordu. Daha önce; böyle böyle olacak, Resul bunu söyleyecek deseler

ona düþ gibi gelirdi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yaaa, öyle ha, Resul Aða? Ben de sana boþuna aða dememiþim. Demek sen

benim gibi yalvarmazsýn?

Yalvarmam, diye dikeldi Resul.

Sana her bir kötülüðü yaptým ama, canýný da ben kurtardým.

Sesi ölümü þimdiden kabul etmiþ, bütün olacaklara boþ veren bir sesti.

Yalvarmazsýn ha?

Yalvarmam, diye diretti Resul.

Mustan birden hançerini çekti, ayaða fýrladý. Deli gibi olmuþtu. Resulun üstüne

atladý, kalçasýna hançerini sapladý. Resulun tüyü bile kýpýrdamadý, of bile

demedi.

Soyun ulan, dedi. Resul aldýrmadý, kýpýrdamadý bile. Mustan onun belli

belirsiz titrediðini sezince sevindi.

Soyun ulan! Öteki cansýz gibi kalmýþtý. Ýnceden bir titreme.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Soyun, soyun, soyun ulan.

Mustan bir anda onun bütün giyitlerini hançeriyle parçaladý,

Resul ortada bir anda çýrýlçýplak kaldý: Bütün bedeninde seðirmeler vardý.

Kalçasýndan kanlar bacaðýna aþaðý süzülüyordu.

Þu aðacýn yanýna yürü. Seni öyle birden öldürürüm mü sanýyorsun? Yürü!

Yürü ulan!.

Resulu elinden tutup aðaca sürükledi, beline dolalý, uzun, keçi kýlýndan

yapýlmýþ örmeyi çözdü. Hiç kýpýrdamayan çoban çocuðu aðaca dolaya dolaya,

sertçe, sýkýca sardý. Örme, çocuðun bedenine oturdu.

Bundan sonra da benim gibi yalvarma. Yalvarma bakalým, dedi. Resul baþýný

kaldýrdý. Gözleri hiç deðiþmemiþ, yýlmamýþtý. En küçük bir korkunun izi bile

yoktu gözlerinde.

Yalvarmam, dedi. Ben adamým. Bir can için kimseye yalvarmam. Ben senin

gibi bir adam deðilim.

Yalvarma bakalým, dedi Mustan. Senin yiðitliðini þimdi göreceðim.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Oradan ayrýldý gitti, öteden kocaman bir diken kesti geldi. Dikeni usul usul

çocuðun bedenine vurmaya baþladý. Resulun bedeni azdan azdan kanýyordu.

Öðleye kadar bedeni dikenle kamçýladý. Ta ki bütün beden kan içinde kalýncaya

kadar. Sonra gitti, belindeki kabaðý suyla doldurdu, getirdi Resulün üstüne

boþalttý. Süt saðdý, sütleri de Resulun bütün bedenine sürdü.

Þimdi yalvarma bakalým, dedi diþlerini sýkarak. Ben gidiyorum. Seni

sineklere býrakýyorum. Ben yarýn sabaha gelirim.

Resul karþýlýk vermedi.

Mustan aþaðý indi, Resulun kepeneðini aldý, sürüyü aþaðýya, koyaðýn dibine

çekti götürdü.

Vay ananý avradýný oðlan, diyordu. Vay ananý avradýný. Adamýn da böylesi

görülmüþ deðil. Vay ananý avradýný... Bu çocuk bir canavar. Bunu öldürmeyince

olmaz. Bu, bu iþkenceden bir kurtulursa, kökümüzü kurutur. Ya þimdiden dönüp

bunu býrakmalý, ya da öldürmeli. Vay ananý avradýný çocuk, bana mýsýn demiyor!

Böyle bir it oðlu it dünyaya gelmemiþtir. Bir de içi sýzlýyordu. Böylesi bir

adama kýyýlýr mý? Keþki ben senin gibi deðilim ben bir can için sana

yalvarmam dediðinde, çocuðu bu yiðitliðinden dolayý býraksaydým. Bunu

söyleyen bir insana dokunulmaz, býrakýlýr, elleri de öpülürdü. Ulan, ne

aslanmýþsýn sen Resul! Resuldan bütün çektiklerini unuttu. Öyleyse böylesi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yaradýlýþta, yiðit bir adam bana onca iþkenceleri nasýl yaptý?

Birden yüreðine týp etti. Bu çocuk oynuyordu benimle, diye düþündü.

Vallahi oynuyordu. Ýþkence filan bilmiyor, eline düþürmüþ bir adamý,

oynuyordu. Sonra da: Böyle de oyun olur mu? diye geçirdi kafasýndan. Olur

mu? Bu çocuk kimsiz kimsesiz. Çok iþkence etmiþler ona. Çocuklara çok

iþkence ediyorlar. Hele öksüzlere... Bu da beni bulunca öcünü benden aldý.

Döneyim de þu garibi býrakayým.

Mustan böyle böyle düþünerek akþamý etti. Poyraz esiyordu, ayazdý. Soðuk eli

ayaðý donduruyor, ortalýk buz kesiyordu. Bu çocuk sabaha kadar böyle kalýrsa

donar ölür. Donsun ölsün, diye baðýrdý kendi kendine. Varsýn donsun deyyus.

Zalim hayvan. Ýt. Donsun!

Bugünlerde Halil de buralarda geziyormuþ. Ýki gün önce Üç Kardeþlerde

candarmalarla çarpýþmýþ, üç candarmayý yaralamýþ. Mustan: Keþki, diye

geçirdi içinden; Kör Aliye burada olduðumu söylemeseydim. Çocuðu bulup

hemen öldüreceðimi sanýyordum. Þimdi ne yapalým? Halil; parmak kadar bir

çocuða bunu yaptýðýmý görürse ne der, ne düþünür benim hakkýmda? Çocuðu

býrakayým. Zavallý, fýkara bir çocuk...

Sonra hemen vazgeçti. Yalvarmayacak mý bu it oðlu it? O yalvarmazsa, Halil

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

de görse, sülalesi de, Ýsmet Paþa da görse výz gelir. Halil görürse onun yaptýðý

alçaklýklarý... Bir bir anlatýrým Halile. Sonra Halil nereden görecek çocuðu? O

zamana kadar çocuk ya yalvarýr, ya da ölür gider. Ya sürünün sahipleri?

Aramazlar mý çocuðu? Bir çobaný kim arar, aylarca arayýp sormazlar. Hele

böylesi gözü pek, Allahýn bin belasý çocuklarý...

Sürü önünde. Otluyor. Soðuk azýttýkça azýtýyor. Ay doðmuþ, testekerlek. Ayaz

kemiðe iþliyor. Mustan uyuyayým, diyor. Þu çocuðu gözümün önüne

getirmeyeyim, diyor, olmuyor. Çocuk geliyor, geliyor, gözünün önüne dimdik,

kan içinde gülerek, çivi gibi gözleri ýþýltýda karþýsýna dikiliyor. Mustan çocuða

yalvarýyor. Etme eyleme Resul, bir kere, azýcýk yalvarýver de senin ayaðýna turab

olayým. Haydi Resul... Bir de bakýyor ki Mustan, çocuktan süt isterkenki gibi

baþlamýþ yalvarmaya.

Nedir bu? Onun, bir parmak çocuðun yaptýðý da, benim gibi eþþek kadar bir

adamýn yaptýðý da... Ne istiyoruz böyle birbirimizden? Ne kadar tat alýyoruz

böyle birbirimizi aþaðýlamadan! O beni hiçbir sebebi yokken günlerce bir çanak

süt için yalvarttý, aþaðýladý. Beni aþaðýlar yalvartýrken zevkten tiril tiril titriyordu

it. Buna karþýlýk o yalvarýp aþaðýlanmayýnca ben öfkeden kudurdum. Neden

aþaðýlýyorlar insanlar böyle birbirlerini? Neden, neden, neden? Birbirlerini

aþaðýlamaya can atýyorlar, deli divane oluyorlar. Þimdi aþaðýda Çukurovalýlar

kim bilir bizimkilere neler yapýyorlardýr. Onlarýn onurlarýný kýrmak, onlarý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

küçültmek, kötülemek için neler yapýyorlardýr, neler! Bir baþkasýný aþaðýlayan

insan önce kendisini aþaðýlamýyor mu? Bunun kimse farkýnda deðil mi? Aðacý,

kuþu, akarsuyu, börtü böceði, yerdeki karýncayý, en alçak insaný kutsayan,

yücelten, güzelleþtiren inþan güzelleþir, öyle deðil mi?. Niçin insanlar azýcýk

akýllý, azýcýk daha güçlü deðiller? Neden Mustan, neden? Bir çocuk, parmak

kadar, taþ yürek bir çocuk aþaðýlanmýyor diye deli divane oluyorum, neden,

neden, neden Mustan? Herkes, uçan kuþ bile þimdiye kadar seni aþaðýladý da

ondan mý? Neden Mustan? Ceren, Halil, tekmil oba, seni aþaðýladý da ondan mý?

Topunun öcünü bir çocuktan almaya kalkýyorsun, öyle mi Mustan?

Ertesi gün öðleye doðru Mustan Resulun yanýna gitti. Resul aðacýn gövdesine

yapýþmýþ kalmýþtý. Uzaktan bakýnca hiç soluk almýyordu. Çocuðun bedeninde en

küçük bir can eseri yoktu. Mustan uzakta durmuþ, bu ölü bedeni seyreyliyordu.

Çocuðun kurumuþ küçülmüþ, kan içinde kalmýþ, tepeden týrnaða sinek sývanmýþ

bedeninden küçücük bir kýpýrtý bekliyordu. Bekliyor, çocuða bir türlü

yaklaþamýyordu. Sonunda canýný diþine taktý, gözlerini yumdu, bir atýlýþta

çocuðun yanýna vardý, ipi hemencecik çözdü, çocuk yere yuvarlandý. Mustan

onu dinledi. Yüreði atýyordu. Sevindi. Resulu aldý, öteye yumuþak otlarýn üstüne

götürdü. Belinden sukabaðýný çýkardý, yaðlýðýný da boynundan aldý, bir iyice

çocuðu ova ova temizlemeye baþladý. Kabaðýn suyu yetmedi, çocuðu sýrtlayýp

yakýndaki pýnara götürdü, onu tertemiz yýkadý. Sýrtýndaki torbasýnda Musacýðýn

getirdiði merhemler, çamaþýrlar vardý. Resulu iyice merhemledi. Çamaþýrlarýný

giydirdi, kepeneðe sardý. Çocuk daha rahat soluk alýyordu þimdi, ama gözlerini

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

açamýyordu. Karþýya hemencecik bir ateþ yakýp, çocuðu ateþin yakýnýna çekti.

Baþýnda bekledi. Ýyi ki ölmedin Resul, dedi. Aslan Resul. Dayandýn ulan.

Helal olsun. Kendine geldiðinde istersen öldür beni. Baðýrdý: Aslan, aslan,

aslan Resul. Resul gözlerini açtý geri kapadý. Mustan neredeyse kalkýp

sevincinden oynayacaktý.

Çarçabuk gitti, bir mor koyundan süt saðdý. Mor koyunlarýn sütleri þifalý olur,

Mustan bunu ezelden beri biliyordu. Yeni saðýlmýþ, buðulanan sýcak südü

getirdi.

Resul, Resul kardaþ, kalk kardaþým. Kalk aslaným. Ha þöyle. Azýcýk doðrul

hele. Haydi yiðidim, aç gözlerini. Haydi aslaným, açýver güzel gözlerini.

Resulun saçlarýný okþuyor, onu incitmekten korkuyordu. Resulum, caným,

kalk yavrum, ne olur. Resul bu okþayýcý sözleri duyuyor, daha çok söylemesini

istediði için gözlerini açmýyordu. Mustan gittikçe sesini daha da tatlýlaþtýrarak

Resula sesleniyordu.

Resul gülümseyerek gözlerini açtý, sevgiyle, dostlukla, gözlerinin çeliði

yumuþamýþ, Mustana baktý. Mustan ona güldü. O da güldü. Bir süre karþýlýklý

gülüþtüler.

Ýç þunu Resul. Sýcak sýcak... Daha þimdi saðdým. Þimdi ben aþaðýya inip Kör

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aliye gideceðiz. Bir de Halil adýnda arkadaþým var buraya gelecekti gelmedi,

onu soracaðým. Ýç þunu. Sana Kör Aliden merhem de, pekmez de getiririm.

Þeker de getiririm.

Resul hep gülüyordu. Aðzýna kadar dolu çamçaðý bir dikiþte bitirdi.

Sana bir de kuzu, yaðlý kuzu getireceðim. Ben gelinceye kadar sürüye kim

göz kulak olur?

Resul nazlý nazlý, duyulur duyulmaz bir sesle:

Ben göz kulak olurum, iyiyim, dedi. Köpekler, biz olmasak bile bir hafta

çevirirler sürüyü. Sen hiç küsümlenme aðam... Çabuk git, çabuk gel.

Gene göz göze gelip gülüþtüler. Mustan elini uzatýp Resulun elini tuttu. Epey

bir süre böyle el ele kaldýlar.

Mustan:

Saðlýcakla kal. Ben yarýn sabaha, geriye dönerim. Halil de gelirse bir yere

gitmesin. Baþýmýza gelenleri, birbirimize yaptýklarýmýzý Halile anlatma, olur

mu?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Olur, dedi Resul usulca.

Uçar gibi koyaktan aþaðý indi. Gece yarýsýna doðru Kör Alinin köyünün

kýyýsýndaydý. Az sonra da kendini evde buldu. Kör Ali korkuyla kapýyý açtý.

Halili anlattý.

Senin yerini tarif ettim. Dün sana doðru yola düþtü. Gelmedi mi?

Gelmedi, dedi Mustan. Bulamadý herhalde, dedi Kör Ali.

Bulur nasýl olsa, sen canýný ona sýkma Ali, dedi Mustan.

Sonra oturdu. Resulla arasýnda geçenleri bir bir Aliye anlattý. Ali:

Kötü yapmýþsýn, dedi. Öldürmeliydin onu. Bu çocuktan bu dünyanýn çok

çekeceði var. Bundan sonra da onu hiç öldüremezsin. Öldüremem, dedi

Mustan. Öldüremem ya. Þimdi ona, pekmez, þeker, yaralarýna ilaç bulacaðýz.

Buluruz, dedi Kör Ali. Onlar kolay ya, o seni öldürecek. Yüzüne gülecek, ilk

fýrsatta seni öldürecek. Bunu böylece bilesin. Ben bu cins adamlarý iyi bilirim.

Öldürsün, dedi Mustan gülerek. Kör Aliye inanmamýþtý. Ayrýlýrlarken göz

göze gelip gülüþtüklerini, birbirlerinin ellerini sýkarlarken kenetlenen dostluðu,

kardeþliði anýmsadý. Büyük dostluklar hep böyle büyük çatýþmalardan sonra

gelirdi. Öldürsün.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sen bilirsin, dedi Kör Ali. Söylemesi benden. Sen onu biliyor musun?

Mustan onu biliyordu. Karþýlaþtýklarý ilk günler Mustanýn daha o zamanlar ayaðý

þiþmemiþ, Mustan daha elden ayaktan düþmemiþti. Ýþte o zaman Resul kendisini,

arada sýrada gözleri yaþararak anlatmýþtý. Babasý ölmüþ, anasý öteki köyde bir

adama kaçmýþ, Resul amcasýnýn baþýna kalmýþtý. Amcasýnýn sekiz oðlu vardý ve

çok fýkara bir adamdý. Üç yaþýndaydý. Buzaðýlarý koyduklarý küçücük bir ahýrda

otlarýn arasýnda yatýyordu. Orada yiyor içiyor, orada büyüyordu. Beþ yaþýna

kadar hiçbir giyit geçmedi sýrtýna. Çýrýlçýplaktý o zamana kadar. Bir komþu kadýn

ölmüþ oðlunun soykasýný verdi ona beþ yaþýnda. Altý yaþýnda amcasýnýn evine ilk

olaraktan girebildi. Girince de çok sevindi. Sýcak bir çorba içti, bulgur pilavý

yedi. Yedi yaþýnda bir kuru soðaný bulgur pilavýnýn yanýna katýk eyledi. Soðan

çok lezzetliydi, tadýna bayýldý. Üç kere geðirdi soðaný yedikten sonra. Yedi

yaþýndayken amcasý onu çok dövdü. Sonra amcasýnýn karýsý, sonra amcasýnýn

çocuklarý sýrayla keyif için durmadan dövmeye baþladýlar. Hiç sebepsiz on

ikisine kadar her gün dayak yedi, ahýrda buzaðýlarla birlikte uyudu. On ikisinde

ilk olaraktan tatlýyý öðrendi. Bir kaþýk pekmezi aðzýna sürdü. Dünyada

pekmezden daha lezzetli bir þey olamayacaðýna gözleri üstüne yemin etti. On

dördünde çoban oldu. Baþka bir çoban çocuðu bayýltýncaya kadar, bir gece

sabaha kadar dövdü. Bir yýl içinde çobanlýkta öylesine bir ün yaptý ki, büyük bir

sürüyü Davutoðullarý ona teslim ettiler. Bir yýl içinde ne bir kurt, ne çakal, tilki,

ne hýrsýz sürüye yaklaþamamýþ, sürüden bir tek koyun bile eksilmemiþti. On

dördünde amcasýnýn ortanca oðlunu bir dövdü, bir dövdü canýný çýkardý, kolunu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

da kýrdý. Bu da yetmedi. Amcasýnýn baþýný yardý. Amcasý altý ay hastanede yattý.

Çarýk giydi, parayý tanýdý, kaval çalmayý öðrendi. Çoban kýzlarýn memelerini

tutmayý, daha baþka þeyleri de öðrendi: Uzun bir süre insanoðluyla konuþmadý.

Ýnsanlardan çok çekiniyor, korkuyor, utanýyordu. Ýri bir çoban köpeði vardý. Hep

onunla konuþuyordu. Resul yemin etti ki köpeðe ne söylemiþse, köpek her

dediðini anlamýþ; karþýlýðýný da vermiþti.

Kör Ali:

Bu çocuk, kuþun kanadýnýn altýna saklansan da, karýncanýn deliðine girsen de

seni öldürecek. Çabuk dön maðaraya, öldür çocuðu. Mustan bozuldu, içine

korku girdi. Þu Toros köylüklerinde, bilirdi ki, Aliden daha akýllýsý yoktur.

Doðru mu söylüyorsun, benimlen alay etmiyorsun ya? Bu çocuk seni

öldürecek, diye güvençle söyledi Ali.

Ona yaptýðým bunca iyilikten, kurtardýðým ölümden sonra da mý?

Seni öldürecek. Þimdi ona yetiþecek, hemen öldüreceksin. Hiç fýrsat

vermeden.

Ya Halil varmýþ onu bulmuþsa? Halilin yanýnda onu nasýl öldürürüm?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ne yap yap, öldür.

Mustan pekmez hýzmanýný, þeker torbasýný, merhemi Aliden aldý, yola düþtü.

Ali gecenin karanlýðýnda ardýndan:

Öldür onu, diye seslendi.

Mustan, öldüreyim, diye içinden geçiriyordu. Onu ben ölümden kurtardým.

Býraksaydým þimdiye çoktan ölüp gitmiþti. Ölümden kurtardýðým, kardeþim gibi,

çocuðum gibi bir adamý nasýl öldüreyim? Ali akýllý adam ama yanýlýyor. Resul

yiðit adam, nasýl kýyýlýr? Ali de çok bilir ama, þimdiye kadar ne söylemiþse

çýkmýþtýr ama... Çocuðu öldürmekten baþka çare yok.

Yürüdükçe hýzlanýyor, hýzlandýkça daha çok, daha çok hýzlanmak istiyor, daða

yukarý koþarcasýna týrmanýyordu. Ýçindeki korku da gittikçe azýtýyordu. Ben de

taktým kafama. Ne olacak bir çocuk, sýkarsýn kurþunu beynine, atarsýn ölüsünü

köpeklere, iþ biter gider. Halil olsun, ne olur? Ondan sonra da bir yolunu,

bulacaðým, anasýný satayým Halili de öldüreceðim. Maðaraya kadar hep Halili,

Cereni düþündü. Halili, Cereni, baþýna gelenleri... Baþýna bütün gelenler þu Halil

yüzünden geldi. Daha da Halil yaþýyor. Halil olmasa alýrdý Cereni, kimsenin de

kafasýný kesmezdi. Kesip de bu daðlarda böyle rezil olmazdý. Nasýl olsa bir

candarma kurþunuyla gideceðim... Ben gitmeden þu Halili öldüreyim de...

Ondan sonra da Çukurovalýya karý olmuþ Cereni kaçýrayým da, ondan sonra

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ölüm hoþ geldi sefalar getirdi. Halil ölmeden olmaz. Hem de Mustana hiçbir

zaman kurtuluþ yok. Ýlle de Halil ölecek.

Uzaktan, içi dolmuþ kabararak:

Resul, diye baðýrdý. Resul gülerek maðaranýn kapýsýna çýktý:

Pekmezi getirdin mi? diye sordu.

Mustan:

Getirdim, deyince, çocukta bir sevinç. Mustanýn boynuna sarýldý. Mustanýn

içinden geçti:

Þunu hemen öldürmeliyim. Þimdi öldürmezsem, bir daha öldüremem. Hem

de pekmezi yemeden öldüreyim iti.

Resulu boynundan silkeledi, üç adým öteye fýrladý, silahýný çekti, tetiðe

basacaktý, göz göze geldiler... Mustan usuldan tüfeðini indirdi. Rahatlamýþtý.

Resul gözleriyle bir yalvarmýþtý ki...

Hani ulan yalvarmayacaktýn?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Resul kýrgýn, kýzgýn, üzgün, gözleri þimþeklenerek, kendinden, Mustandan, þu

koyunlardan, köpeklerden, aðaçtan, sudan, uçan kuþtan utanarak, yerlerin dibine

geçerek:

Caným bir pekmez çekti ki... Pekmezi yemek istedim, dedi. Kokladý hýzmaný.

Oooh, ne güzel kokuyor. Hýzmaný aldý, maðaranýn kapýsýna gitti, yufka

ekmeðini çýkardý pekmeze yumuldu. Uzun uzun, tadýný çýkararak pekmezi yedi.

Of, dedi. Mustan Aða, ölülerinin canýna deðsin... Bir yedim, bir yedim. Niye

hep beni öldürmek istiyorsun?

Aldýrma, dedi Mustan çaresiz, kederli. Olmayacak, yapamayacaðým.

Yandaki çam aðacýnýn altýna geçtiler. Mustan Resulun yüzüne hiç

bakamýyordu. Baþýný kaldýrmadan Resula Cereni, baþýna bu yüzden gelenleri,

Halili anlattý. Halili öldürmeden Mustan iflah olmayacaktý.

Ne diyorsun Resul?

Halil yakýnda buraya gelince onu hemen öldürmelisin, baþka çaren kalmamýþ

senin, arkadaþ. O buraya gelir gelmez bir, yolunu bulup hemen öldüreceksin.

Ýstersen bana ver silahýný, ben onu öldürüvereyim. Resul onu böylece öðütledi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Halili beklemeye baþladýlar.

Ýkinci günün sabahý Halil, aþaðýdan iki arkadaþýyla göründü. Mustan bozuldu:

Geliyor ama iki kiþiyle birlikte geliyor. Þimdi ne yaparýz Resul?

Üçünü birden...

Olur mu Resul? Yazýk deðil mi ötekilere?

Bilmem, dedi Resul.

Belki bir yolunu buluruz. Belki arkadaþlarýndan ayrýlýr. Bak, arkadaþlarýnýn

silahlarý da yok.

Yok, dedi Mustan. Belki onlar Halili buraya kadar getirecek, geriye

dönecekler. Ayaða kalktý, sevinçle: Halil, diye baðýrdý. Halilin de sesi

sevinçle çýnladý:

Mustaaan, geliyorum.

Az sonra da geldi. Ýki arkadaþ kucaklaþtýlar. Halil yere oturup belini çam aðacýna

dayadý. Yorulmuþtu. Mustan, öteki arkadaþlarý, Halil otur demeden bir türlü

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

oturamýyorlardý. Bu durum Resulun gözünden kaçmadý. Sonunda Halil onlara,

oturun demeyi akýl etti. Ondan sonradýr ki ötekiler oturdular.

Halil yanýndakileri tanýþtýrdý:

Bunlar Oymaklý obasýndan, dedi. Ýkisi de... Çukurovalýlarla bütün obalar

birbirlerine düþmüþler, dövüþüyorlarmýþ. Bu kardeþler de bir tarla dövüþünde

ikiþer Çukurovalýyý öldürmüþler, bana gelmiþler. Silahlarý da yok. Ama paralarý

var. Bunlara silah bulacaðýz. Hemen yarýn.

Mustan içinden geçirdi, senin silahýný birine veririm, ötekini de Allah kerim.

Bir de benim ölüm haberimi, kanlý gömleðimi götürmüþler obaya... Güya ki

sen beni öldüreymiþsin.

Gelenler Oktay Beyi, Cereni, Cerenin Halile olan dillere destan aþkýný

anlatmýþlardý. Zaten Cerenin Halile, Oktay Beyin Cerene aþkýný bütün obalar,

bütün Çukurova biliyordu.

Mustan:

Sen bunun böyle olduðunu biliyor muydun Halil? diye sordu. Halil:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Biliyordum, biliyordum ama, bu kadar olduðunu bilmiyordum.

Gelenlerden daha uzun boylusu:

Ceren kendisini mutlaka öldürecek diyorlar, dedi.

Beyi de, Halil Beyi de ölü biliyor. Obalýlar da Oktay Beye varmýyor diye

onunla konuþmuyorlar, onun yüzüne bakmýyorlar.

Halil Cerene sevdalýydý, deli divaneydi ama, anlatýlanlarý duyunca bir ateþ daha

düþtü yüreðine, yerinde duramaz oldu. Sözü deðiþtirmek için:

Bizimkiler daha konacak yer bulamamýþlar Çukurda... Dolanýp

duruyorlarmýþ.

Mustan:

Biz ikimiz inelim Çukura. Bir çare buluruz belki.

Haklýsýn, dedi Halil.

Çok kötü durumdalar. Ceren kendini öldürmeden de ulaþmalýyým. Ben Cereni

bilirim. O kendini öldürür. Ben de Cereni bilirim, dedi Mustan. O kendini

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

öldürür. Ama sen Cereni göremeyeceksin, aslaným. Bu gece deðilse yarýn gece

cartlaðý çekeceksin aslaným. Resulla göz göze gelip ayný þeyi düþündüklerinden

dolayý birbirlerine gülümsediler.

Oktay Bey obayý Payasýn altýnda, denizin kýyýsýndan Ýskenduruna aþaðý

yürürken buldu. Yaðmur yaðýyordu. Yaðmur bütün obanýn, kadýn erkek, çoluk

çocuk, at, eþek, deve, iliklerine iþlemiþti. Oktay Beyin de iliklerine iþlemiþti.

Dört gündür yoldaydý, onlarý sora sora bulmuþtu.

Payas Kalesi bir düzlüðün ortasýnda yapayalnýz kalmýþ köþeli bir kaya parçasý

gibidir. Doðusunu çepeçevre sarmýþ Gavurdaðlarýndan Akdenize kadar esen

yeller çam kokar. Dörtyolda yaþlý portakal bahçeleri, Payasta yaþlý Türkmen,

Yörük Beyleri eski günlerin öldürücü özleminde. Kalede prangalý, boyunlarý

laleli, sivri sakallý, çimen yeþili gözlü Beyler. Uzun özlem türküleri. Türkmen,

Yörük Beyleri bu kaleye bir yýldan daha çok dayanamazlar. Kalenin yani yönü,

topraðýn altý Türkmen. Beylerinin kemikleriyle dolu. Bir dert çýðlýðý gibi bu

ovadan, hala þangýrtýlý aðýr zincirleri, boyunlarýndaki aðýr lalelerle sürgünler,

tutsaklar gelir geçerler. Uzun aðýtlar, uzun övgülerle. Osmanlý tutsak kýldý,

Osmanlý yaktý yýktý hapseyledi. Osmanlý talan eyledi; Osmanlý mecbur eyledi.

Uzun alkýþlar, ilenmeler...

Karaçullu obasýnýn çocuklarý sinekler gibi kýrýlýyordu. Bu sabah bir çocuðu

daha Payas kalesinin dibine gömdüler, üstüne birkaç avuç Osmanlý topraðý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

attýlar. Zulüm topraðýný, kadir kýymet, töre gelenek bilmezin, insanlýk bilmezin,

kýlýç kabzasýný keser mi, soy asýl bilmezin topraðýný attýlar üstüne.

Koyunlar da kýrýlmaya baþladý. Köpeklerden üçünü de Erzin köylüleri, canlarý

istedi diye yoldan geçerlerken vurdular. Süleyman Kahyaya her þey, böyle

sürünmeleri, çocuklarýn ölümü, koyunlarýn kýrýlmasý, her þey olaðan geliyordu.

Süleyman Kahyanýn bir türlü yutamadýðý köylülerin durup dururken at gibi

nazlý, iri köpeklerini vurmalarý oldu. Göçü büyük dalgalý Akdenizin kýyýcýðýna,

tarlalarla deniz arasýndaki kumluða çözdürdü. Fethullahý çaðýrdý.

Bu kadarý fazla, dedi. Olmaz! diye gürledi. Köpekleri vuraný bana bulup

getirin.

Bu, öfkeden kuduran delikanlýlarýn canýna minnetti. Hemen köye daldýlar,

adamlarý köyün kahvesinden alýp Süleyman Kahyaya getirdiler. Yolda köpek

öldürücülerine bir fiske bile vurmadýlar...

Süleyman Kahya karþýsýnda dikilip duran, hiç umursamayan köylü delikanlýlarý

tepeden týrnaða süzdükten sonra, öldürücü bir sesle: Neden öldürdünüz

köpekleri? O köpekler size ne yaptý, behey alçaklar? dedi.

Delikanlýlar yaþlý adamýn öfkesi altýnda sindiler, ezildiler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Söyleyin, diye gürledi Süleyman Kahya.

Delikanlýlar daha da sindiler.

Süleyman Kahya onlara biraz daha yaklaþtý. Çelik gözlerini onlarýn gözlerine

dikti, baktý baktý:

Haktuu, birincisinin yüzüne tükürdü. Sonra ikincisinin, sonra üçüncüsünün...

Salýverin þunlarý gitsinler evlerine, dedi. Yoz köpekler. Adamlarda insanlýk

kalmamýþ ki. Köpek derecesine inmiþler, köpek öldürücüleri... Köpek soylular.

O gün orada, denizin kýyýsýnda, dalgalarýn gümbürtüsünde gecelediler ve

kendilerine saldýracak köylüleri sabaha kadar beklediler. Kimsecikler gelmedi.

Sabaha karþý ölen bir çocuðu yaðmur altýnda, yeþil bir tarlanýn hendeðine

gömdüler. Sabahleyin göç yüklendi. Nereye gideceklerini bilemiyorlardý.

Ekilmemiþ en küçük bir toprak parçasý bile yoktu.

Giyitleri üstlerine yapýþmýþ, kilimlerin renkleri birbirine karýþmýþ, keçelerin

nakýþlarý silinmiþ, her bir yaný boyayan, develerin, atlarýn, eþeklerin

bacaklarýndan boyalý sular süzülüyor. Öðleye kadar yaðmur altýnda Payas

kalesinin önünde nereye gideceklerini bilemeden döndüler durdular.

Oktay Bey Süleyman Kahyaya geldi. Çizmelerine su dolmuþtu. Soylu atý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

üþümüþ, kulaklarýný düþürmüþ, büzülmüþtü.

Oktay Bey büyük gözlü, ortadan uzun boylu, azýcýk þiþmanca, kara býyýklý,

alnýndan yukarý saçlarý dökülmüþ, hep kederli gözüken, yirmi beþ yaþlarýnda

gösteren bir delikanlýydý.

Bu böyle olmaz, böyle yaðmur altýnda... Yaðmur da hiç dinmiyor ki... Herkes

ölecek... Konacak bir yer bulmalýyýz. Ben Cerenden vazgeçtim. Sizden hiçbir

þey istemiyorum. Göçü bizim çiftliðe çekelim. Babam hiçbir þey söylemez. Bu

kýþý bizim çiftlikte geçirirsiniz, sonrasýna Allah kerim.

Süleyman Kahya bu teklife hiçbir karþýlýk vermedi, sadece sustu kaldý. Neler

düþünüyordu, kim bilir. Oktay Bey Süleyman Kahyadan olumlu ya da olumsuz

bir karþýlýk alamayýnca atýný baþka insanlarýn, Müslüm Kocanýn yanýna sürdü.

Müslüm Koca zor soluk alýyordu ama ayaktaydý. Yüzü sarý bir yeþile kesmiþti.

Ona da çiftliðe gitme teklifini yeniledi. O da ona hiçbir karþýlýk vermedi.

Ceren, Ceren, Ceren ne kötülük var bu uþakta?

Sultan Karý konuþuyordu. Yaðmur altýnda Cereni göçün uzaðýna çekmiþ,

durmadan söylüyordu.

Süleyman Kahya Fethullahý çaðýrdý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Göçü, dedi, Dumlukale yöresine çekelim. Orada çatýþmadýðýmýz,

dövüþmediðimiz, düþman etmediðimiz insanlar var daha. Belki bir yolunu, belki

üstüne ayak basacak bir toprak parçasý, bizi kabul edecek bir kýraç buluruz.

Yüzü bir umutsuzluk karanlýðýndaydý. Avurdu avurduna geçmiþ, kamburu iyice

dýþarý fýrlamýþ, baþý omuzlarý arasýna gömülmüþ gitmiþti. Sakalýndan yapýþ yapýþ

bir su durmadan göðsüne sýzýyordu. Sakalý mintanýna serilmiþ, yapýþmýþtý.

Fethullah:

Oktay Beyin çiftliði... diyecek oldu. Süleyman Kahyanýn derinden, yýlgýn,

umutsuz bir bakýþý onun susmasýna, bir daha Oktay Beyin çiftliði lafýný aðzýna

almamasýna yetti.

Fethullah göçün yönünü kuzeye, Dumlukale yönüne çevirdi. Göç

þaþkýnlýðýndan kurtuldu, uzaða, bilinmeze, Dumlukale yönüne doðru yürümeye

baþladý. Dumlukale çok uzaklardaydý. Bir göç yürüyüþüyle buradan Dumlukale

en az dört beþ günlük bir yoldu.

Ölen hayvanlarýný boðazlýyorlar, etlerini, derilerini köylerde ucuza satýyorlardý.

Kýzým Ceren, bu oðlan sana böyle candan sevdalanmasa hiç yýllar yýlý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

aramýzda gelir de böyle sürünür müydü? Al sana on tane beþibiryerde, al sana

altýn küpeler, al sana altýn bilezikler getirmiþ. Al sana...

Fethullah yolda, bütün obanýn kadýnlarýnýn kýzlarýnýn tepeliklerinden,

gerdanlýklarýndan birer altýn topluyordu. Obada hiç para kalmamýþtý. O gece

demiryolunun altýnda, eski bir bahçenin içinde konakladýlar. Fethullah altýnlarý

getirdi babasýna verdi. Belki de kadýnlar son altýnlarýný veriyorlardý. Süleyman

Kahya önüne getirilen kulplu altýnlarý ateþin ýþýðýnda saydý. Ýþte son servetleri de

buydu. Bu servetle de ne yapýlabilirdi? Hiç. Oba daðýlsa, herkes baþýný alsa da

bir yana gitse, kendilerine bir sýðýnca bulsalar daha iyi olmaz mý? Oba

birbirinden ayrýlmýyor diye de düþündü. Ayrýlýnca toptan öleceklerini sanýyorlar.

Ayrýlýp daðýlmadansa ölmeyi yeð görüyorlar. Þimdiye kadar obadan ayrýlan,

gidip bir köye, bir kasabaya yerleþen yok mu? Baþýný alýp da yitiklere karýþýp

gidenler yok mu? Böyle toptan ayrýlmayý, birden daðýlmayý kimse göze

alamýyor, obadan birer ikiþer koparak, azala azala tükenecekler. Bir de

bakmýþsýn ki Karaçullu obasý ortada kalmamýþ.

Birer ikiþer, birer ikiþer... Geçen gün Yeryurtoðlu gecenin karanlýðýna karýþtý

gitti. Karýsýný, çocuklarýný, koyunlarýný aldý, geceye karýþtý gitti. Ýþte böyle böyle

diye acý gülümsedi Süleyman Kahya. Bir koca dünya ölüyor, içinde ben de

varým, sen de... Birlikte ölüyoruz hay yiðidim. Belki benim elimde can veriyor

koca bir Türkmen. Dünya kurulduðundan bu yana dikili duran Türkmen soyu

aðýr aðýr bitiyor. Þimdi de bizim ellerimizde can çekiþiyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya o gece çadýrýnýn içinde, ateþin baþýnda, önünde parýldayan

altýnlar, sabaha kadar düþündü durdu.

Ceren kýzým, anam, oðlan seni saraylarda yaþatacak. Ýstersen bize de

karýþacak. Biz, kýþýn çiftliðinde kýþlayacaðýz onun, yazýn yaylaðýnda. Çukurun

yarýsý onun.

Ne dedi Ceren, teyze?

Gönderdiðin altýnlara elini bile sürmedi. Al kaçýr onu. Al kaçýr derim ama, o

kendini öldürür. Ýnatçý.

Ceren bir gölge gibiydi. Caný kalmamýþ gibiydi. Hiçbir þey konuþmadan, hiçbir

þeye bakmadan, hiç kimseyi görmeden, yürüdüðünü gezdiðini, yediðini, içtiðini

bilmeden ortalýkta öylece dolaþýyordu. Hiçbir þey de düþünmüyordu. Yok gibi

bir þeydi. Ama Ceren süzülmüþ yüzü, gamzesinin çukurlarý, yüzü soldukça

kýrmýzýlaþan dudaklarý, uzun kirpikleriyle gittikçe güzelleþiyordu. Böyle bir

güzelliðe, genç olsun, yaþlý, çocuk, kadýn olsun hayranlýkla uzun uzun bakmadan

edemiyordu. Yüzünde, dudaklarýnýn kývrýmýnda, soylu ince yürüyüþünde,

bedeninin inceliðinde insaný büyüleyen, allak bullak eden bir hava vardý.

Cerenin yüzü acýlaþtýkça, yüzündeki bu etki de artýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya arada sýrada Cereni düþünüyor, onun güzelliðini gözlerinin

önüne getiriyor: Hiçbir soyda böyle bir incelik görülemez, o yalnýz bize,

Yörüklere has. Ýki bin yýlýn, on bin yýlýn ötesinden, yeraltýndan süzüle süzüle

gelmiþ, aydýnlanmýþ bir su gibi, birden ortaya çýkmýþ bir güzellik. Ýþte o da

bitiyor. Ben ölmeyim de kimler ölsün. Þu Oktayda da amma göz var. Yaþasýn

oðlan, Ceren gibisi þu dünyaya gelmemiþtir, biliyor. Benden car umuyor. Ben

dünyada herkese kýyarým da, þu aþiret gözümün önünde, þurada, baðýra baðýra

ölse gene Cerene, bu güzelliðe kýyamam. Þimdi þu anda seni, çocuklarýný,

hepinizi öldüreceðiz deseler, yalnýz sizi Ceren kurtarabilir, Oktayla evlenmeye

razý olursa ölümden kurtulursunuz. Ceren de razý oluyor. Yalnýz senin iznini

istiyor deseler, veremem, veremem, Cereni veremem. Ýnsan soyunun en

güzelini.

Süleyman Kahya utana utana düþündü. Kendi düþüncesini kendinden bile

gizleyerek: Cerene aþýk mýyým acaba? dedi. Bu yaþta, yaþ gelmiþ geçmiþken, bir

ayaðýmýz sindeyken... Sonra gülümsedi kendi kendine, düþüncesini hoþ gördü.

Cerene kim aþýk olmaz ki, onu gören her göz kendinden geçer, baþý döner,

büyülenir.

Sabah erkenden Cereni bir kere daha görmeye karar verdi.

Teyze, teyze, teyze, iyi teyzem, babamýn tek oðluyum. Çukurovanýn yarýsý

bizim. Bu oba gibi beþ on oba bile sýðar, geçinir gider. Bu kýz bunu bana neden

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

böyle yapar? Hiç mi sevemez beni? Varsýn sevmesin. Ben onu severim. Göz

görmüþ bir kere gönül katlanmýyor. Þimdi git ona, bugün razý olmazsa, hemen

obayý þimdi býrakýp gidiyorum. Bir daha da ölsem, sevdadan derim yarýlsa, bir

daha da Cerene dönüp bakmam. Söyle ona bunu. Söyle bunu Süleyman

Kahyaya, söyle herkese, ilan ver obaya, ben gidiyorum, ölsem de bir daha gelici

deðilim. Oldu mu?

Oktay Bey bunlarý söylerken içinden kendi kendine gülüyordu. Böyle çok

haber göndermiþti Cerene. Bir daha dönmemeye ant içmiþ, kendi kendini bir

iyice inandýrmýþ, hýnçla obadan ayrýlmýþ, ancak on beþ gün dayanabilmiþ, on beþ

gün sonra oba neredeyse arayýp bulmuþ, ilenmelerine, çabalarýna yeniden

baþlamýþtý. Her an artan bir inançla Oktay Bey:

Bu kýz benim olacak, diyordu.

Sabahleyin atýna bindi hýþýmla sürdü:

Bu Yörükler de kendilerini bir þeyler sanýyorlar. Alçaklar, sürünsünler.

Müstahak bunlara. Bu alçaklara... Daha, daha daha neler yapacak bu canavarlara

Çukurlular, görsünler onlar. Onlar bir yere konsunlar, otursunlar bakayým. Ben

de onlarý ölüm gibi izleyeceðim.

Hem gidiyor, uzaklaþýyor, hem de arkasýna boyuna dönüp dönüp bakýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yüreðini koparýyorlarmýþ gibi içinde bir acý, yangýn, yenilgi gittikçe büyüyordu.

Oktay Bey içinden lanetler okuyordu bu obaya, insanlara, Cerene, baþýna gelen

iþlere, Cereni ilk gördüðü güne.

Sevdasýný Çukurovada duymayan kalmamýþtý. Þimdi, bunca yýldan sonra, yüz

bulamamýþ bir insan olarak kimsenin yüzüne bakamayacaktý. Babasýnýn,

anasýnýn, akrabalarýnýn yüzüne nasýl bakacak, onlara ne söyleyecekti? Üstelik de

yüz vermeyen bir Yörük kýzýydý. Ýþin en kötüsü kendisini yenemeyecek, yine

gerisin geri dönecek, bu obanýn ardýnda sürünecekti. Ýnsanlýðýný, onurunu, her

þeyini ayaklar altýna alarak. Herkes, obanýn çocuklarý bile ona acýyarak

bakýyorlardý. Ceren yüzüne bile bakmýyordu. Kaç yýl oldu, bunca yýl gözlerini

kaldýrýp bir kere bile bakmamýþtý. Belki Ceren ömründe bir kere olsun onu

görmemiþti. Kýza da, kendine de kötülük etmiþti. Salt kendisi yüzünden,

oturacaklarý toprak yüzünden bütün oba Cerene düþman olmuþtu. Atýnýn baþýný

çevirdi, hýzla geriye sürdü, obadan çok uzaklaþmýþtý, az bir sürede obaya eriþti.

Ceren göçün en arkasýnda, küçük erkek kardeþinin elinden tutmuþ, baþý önünde

sallanarak yürüyordu. Uykuda gibi. Oktay onun yüzünü görünce soluðu tutuldu,

gözleri karardý. Neredeyse atýn üstünden düþecekti. Eyerin kaþýna iki eliyle

yapýþtý. Yüreði bütün bedenini, altýndaki atý sarsacak kadar küt küt atýyordu. Bir

süre Cerenle yan yana gitti: Ceren ne onun, ne dünyanýn, hiçbir þeyin farkýnda

deðilcesine yürüyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Oktay:

Ceren, dedi durdu. Sesi titriyordu. Ceren, sana çok kötülük ettim. Kusuruma

kalma. Elimde deðildi. Seni müþkül durumlara soktum. Seni satýn almaya

kalktým. Kötü, kötü bir iþ... Olmamalýydý. Kýrýk dökük, soluðu kesilircesine,

ölürcene bir kesinlikle, zorla konuþuyordu. Þimdi gidiyorum. Bir daha hiç hiç

gelmeyeceðim. Sana son olarak söylüyorum. Son, son, son... Bir daha yüzünü

görmeyeceðim. Yeter ki beni baðýþla. Yaptýðým küçüklüklerden dolayý, sana

çektirdiklerimden dolayý beni baðýþla. Ne olursun baðýþla.

Ceren ilk olarak gözlerini kaldýrdý, ona insanca, belki biraz da dostça baktý bir

an, sonra kirpiklerini indirdi, eski cansýz haline geldi. Oktayýn içinde fýrtýnalar

koptu Cerenin baktýðýný görünce. Ne yapabilirdi, kývancýný, mutluluðunu nasýl

anlatabilirdi? Çalýþtý çalýþtý, hiçbir þey söyleyemedi kýza. Hiçbir zaman da

söyleyemeyecekti. Atýný hýzla sürdü, obaya geldi:

Siz de beni baðýþlayýn, diye baðýrdý. Çok tuzunuzu ekmeðinizi yedim, helal

edin.

Sonra sürdü, Süleyman Kahyanýn yanýna geldi, hemen elini aldý öptü.

Hakkýný helal et, baba, dedi. Beni de baðýþla.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Atýný doldurdu. Atýn ayaklarýndan çamurlar ta saðrýya kadar fýþkýrýyordu. Oba

onun arkasýndan yýkýlan, uçup giden son bir umut gibi baktý. Yaðmur yaðýyordu.

Koyu, yoðun, sel gibi bir yaðmur. Ayak bileklerine kadar çamura batýyorlar,

çobanlar çok yavaþ yürüyen koyunlarýn yandaki, yeþil ekinlere taþmamalarý,

baþlarýna bu yüzden belalar gelmemesi için uðraþýyorlardý. Dar yolda koyun

sürüsü arka arkaya sýralanmýþ turna katarlarýna benziyordu. Göç çok uzamýþtý.

Bir ucu ta arkalarda, Payasýn berisinde, bir ucu Erzine doðru... Kadýnlarýn

sýrtlarýndaki, develerin, eþeklerin üstlerindeki bebeler aðlýyorlardý. Kýsýlmýþ,

aðlamaktan yorulmuþ sesleriyle...

Kerem Yalnýzaðaç köyüne yerleþti. Yalnýzaðaç köyünün demircisi Sadi

Demirtoku tanýdý. Onu dükkanýnda sabahlardan akþamlara dek seyrediyordu.

Sadi Demirtok pulluk demirleri dövüyor, traktör parçalarý yapýyor, kamyonlar,

biçerdöverler, batoslar onarýyordu. Keremin kanýnda demire karþý usul usul

vazgeçilmez bir sevda uyanýyordu. Sadi Demirtok bu dükkana gelip,

kýpýrdamadan onun ellerini seyreden çocuðun kim olduðunu, neci, nereli

olduðunu hiç sormuyordu. Bu da Keremin mutluluðunu artýrýyordu. Köylüler de

demircideki çocuðu yadýrgamadýlar, onun neci olduðunu sormadýlar Sadi.

Ustanýn yeni bir çýraðý sandýlar.

Bütün köy sabahlardan akþamlara dek düdük sesleriyle çýnlýyordu. Uzun, kýsa,

dilli dilsiz düdükler, sipsiler çocuklarýn ellerinde, çocuklar durmadan

çalýyorlardý. Ta þafaktan gece yarýlarýna kadar. Her çocuðun, kýz olsun erkek

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

olsun, elinde bir düdük vardý. Kerem Hasana, öteki sevdiði, ilk karþýlaþtýklarý

çocuklara düdük çalmayý öðretiyordu. Onlardan da türküler öðretiyordu. Bu

köyün insanlarý ne kadar çok türkü, ne kadar çok aðýt biliyorlardý! Kerem hayran

kalýyordu. Çocuklar Keremin Yörük olduðunu hiç kimseye söylemediler. Büyük

gizlerini kutsalcana büyüklerden saklayýp, Keremin yöresinde kenetlendiler.

Kerem köye geliþ sebebini yalnýz Hasana açtý. Artýk biliyordu ki Hasan

güvenilir, yiðit bir adamdýr. Hasan bu iþte kendisine yardým edebilir.

Hasan ona dedi ki:

Þahini çalmak kolay. Kolay ama bu Nuri Onbaþý var ya, ödü kopuyor.

Sabahlara kadar uyumaz. Eli tetikte bekler. Bu Onbaþý var ya, onlarý çok

dövüyor, bir de kaçakçýlara ortak, onlarý da, ortak olmayanlarý da vuruyor.

Kaçakçýlar da onu öldüreceklermiþ. O da korkuyor. Nasýl eder de þahini çalarýz?

Hele sen dur.

Hasanla ikisi günlerdir þahini çalmak için bir akýl düþünüyorlardý.

Düþünüyorlar, bulamýyorlardý.

Kerem, Muslunun bostanýndaki saðlam, su geçirmez ev gibi alaçýðýnda kalýyor,

çocuklar ona bol bolamadý yiyecek taþýyorlardý evlerinden. Yumurta, peynir

getirip ondan bir düdük alýyorlardý. Analarý babalarý: Bu düdükleri kim yapýyor

size? dediklerinde, Hasan yapýyor, diyorlardý. Hiç sürçmeden. Hep bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

aðýzdan. Hasan bir çingene çocuðundan öðrenmiþ. Bir öðrenmiþ, bir öðrenmiþ...

Çalmasýný da öðrenmiþ. Düdüklere dil döktürüyor.

Hasan gerçekten Keremden birkaç günde düdük çalmasýný öðrenmiþ, kýrk yýllýk

kavalcý gibi türküleri sese dökmeye baþlamýþtý.

Hasanýn da Keremin de þahin içlerinde büyük dertti. Onbaþýnýn oðlu üç kere

þahini dýþarý çýkarmýþ, ondan sonra bir þeylerden kuþkulanmýþ, bir daha da þahini

evden dýþarý çýkarmýyordu. Onbaþýnýn oðlunun adý Selahattindi. Sarýþýn, çok

zayýf, kalkýk burunlu, az konuþan, öteki çocuklara tepeden bakan bir çocuktu.

Çocuklar da onu aralarýna almýyorlar, onu uzaklarda tutuyorlardý. Düdüklerin

yapýldýðý, köye yayýldýðý günden sonra, o da çocuklara yanaþmaya çalýþýyor,

onlara güleç yüz gösteriyor, yaltaklanýyor, ama çocuklar, o ne yaparsa yapsýn

ona bir türlü güvenemiyorlardý.

Kerem:

Niye korkuyorsunuz, çekiniyorsunuz ondan? diye sordu. Kemal:

O kötü bir adam. Babasý ona bir þahin yakalamýþ daðda... O þahinini bize bir

kere göstermedi. Hep bizden uzaða gidiyor, dedi. Kerem derinden içini çekti.

Sonra babasý da herkesi dövüyor. O da babasý gibi bizi dövüyordu ilk

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

zamanlar. Biz de korkuyorduk.

Süllü söze karýþýp:

Mustafa onu bir gün bir dövdü, bir dövdü. Mustafanýn kafasý bir kýzdý. Sonra

da onu altýna aldý. Karnýna karnýna, yer misin yemez misin, bir dövdü. Selahattin

bir hafta kan iþedi. Mustafa da kaçtý gitti, öteki köye, teyzesinin evine saklandý...

Onbaþý da Mustafanýn babasýný dövdü. Mustafanýn babasý da Valiye gitti. Onbaþý

da çok yalvardý.

Mustafanýn babasýna... Ondan sonra Selahattin evinden çýkmaz, bizimle

oynamaz oldu. Babasý ona bu þahini yakalayýnca da bizim yüzümüze hiç bakmaz

oldu, dedi.

Kerem alaçýktan çýkýp yavaþ yavaþ köyün içine daldý. Bu iþ öyle usuldan,

alýþtýra alýþtýra oldu ki büyükler bir yabancý çocuðun gelip de köyde çocuklarýna

karýþtýðýný fark etmediler bile. Sanki Kerem bu köyde doðmuþ, büyümüþtü.

Sonra Kerem Sadi Ustanýn demirci dükkanýný buldu. Bir gün akþama kadar onun

yalým fýþkýran köresini, hünerli, kocaman ellerini seyretti. Ýkinci gün dükkana

biraz daha yanaþtý, üçüncü gün dükkanýn içine girdi. Sadi Usta çocuðu çoktan

görmüþ, aldýrmýyordu. Kendi de bir demirci dükkanýna ayný bu çocuk gibi

usuldan usula sokulmuþ, sonra bir gün bakývermiþti ki ellerinde çekiç demir

dövüyor. Az zamanda Keremle Sadi usta kaynaþýverdiler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem:

Benim dedem, benim soyum, diyordu, Demirciler Ocaðý soyu. Büyük

Haydar Usta, dedemin dedesi. Padiþahlara kýlýç dövermiþ ki... Dedem diyor ki

Afþar Beyi gelmiþ de dedemin kapýsýnda bir kýlýç için bir yýl beklemiþ, bir kýlýca

bir yük altýn dökmüþ...

Demirci Sadi Usta Keremin bütün anlattýklarýný biliyordu. Anlattýklarýndan

daha da çok þeyler biliyordu. Demirci ocaklarýnýn kutsallýðý üstüne Türkmende

yerleþmiþ bütün gelenekleri, efsaneleri biliyordu. Türkmen, demirciye bir kutsal

adammýþ gibi bakýyordu.

Sadi Usta bu çocuk neden obadan tezikmiþ anlamaya çalýþýyor bir türlü

anlayamýyordu. Sonunda Kerem büyük gizini, þahin sorununu, aðzýndan kaçýrdý,

kendini ele verdi. Sonra bir korktu, ürktü, bir piþmanlýk duydu ki olmaya gitsin.

Sadi Usta bunu sezdi:

Korkma Kerem, dedi. O iþ kolay. Sen hiç korkma. Yakýnda þahini oradan

alýrýz. Hasaný çaðýrdý: Siz, dedi, bu gece Kör Ýbrahimin damýnýn üstüne

gizlice çýkacak bekleyeceksiniz. Ben de uyumaz, sizi beklerim. Onbaþýnýn

penceresi açýk, Hasan sen, onlar uyuyunca gece yarýsý pencereden eve girersin,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þahini alýr kaçarsýn. Kerem girmesin. Kerem girer de yakalanýrsa, onu

öldürünceye kadar döverler. Sen yakalanýrsan seni biz kurtarýrýz. Eðer

yakalanýrsan, beni eve Selahattin çaðýrdý, dersin: Ava gidecektik, düdük

yapacaktýk, dersin.

Öyle yaptýlar. Hasan gece, damýn üstünden kaydý, pencereden içeriye sýzdý,

sýzmasýyla birkaç el tüfeðin atýlmasý bir oldu. Hasan pencereden girdiði gibi geri

dýþarýya süzüldü, karanlýða karýþtý. Onbaþý dýþarý çýkmýþ, beni öldüreceklerdi

diye baðýrýyor, durmadan karanlýða kurþun sýkýyordu. Derken karakoldan

candarmalar geldiler.

Onbaþý:

Þu yana, þu yana gitti katil, diye candarmalara emir veriyordu. Þu yana

kaçtý, diye aþaðý deðirmen arkýný gösteriyordu.

Köylü uyandý. Don gömlek, uykulu kadýnlar, çocuklar, erkekler dýþarýya

fýrladýlar. Kerem, Sadi Usta, Hasan hiçbir þey olmamýþ gibi köylülerle birlikte,

Onbaþýnýn avlusuna gittiler.

Candarmalar sabaha kadar köyün içini, deðirmen arkýnýn yörelerini aradýlar bir

türlü kaçan katili ele geçiremediler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Onbaþý bu olaydan sonra daha da çok korktu, kuþkulandý, kapýsýna nöbetçi

dikmeye baþladý.

Bütün çocuklar Onbaþýnýn evine þahini çalmak için Hasanýn girdiðini

öðrendiler. Þahinin Keremin þahini olduðunu, Allahýn bu þahini Kereme nasýl

verdiðini, Onbaþýnýn varýp bu Allahýn verdiði þahini nasýl aldýðýný öðrendiler.

Öfkeleri, hýnçlarý bilendi. Bu haksýzlýk karþýsýnda yüreklerindeki ayaklanma

istemi güçlendi. Sadi Ustadan baþka köyde hiçbir büyük o gece kaçan katilin

Hasan olduðunu, þahin iþini duymadý, bilemedi.

Kaçakçýlar, zulüm görenler, Yörükler bugün deðilse de yarýn Onbaþýyý

öldürecekler dediler: Adamda ne yürek var! Adamdaki yürek demircinin örþü

gibi, koskocaman! Onbaþýyý öldürmek için gece yarýsý evine giriyor! Pravo

böyle yiðitliðe, dediler.

Çocuklar birleþti, kenetlendi, þahini çalmak için yollar aramaya baþladýlar.

Gece sabahlara kadar Onbaþýnýn evini beklediler. Pencere kapatýlmýþ,

açýlmýyordu. Kapýyý da arkadan sürgülemiþlerdi. Avluda da bir candarma bir

baþtan bir baþa gidip geliyordu.

Hasan:

Bu böyle olmayacak, dedi. Gece evi beklemeyi býrakalým. Gecede iþ yok,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

dedi, Sadi Ustaya gitti. Sadi Ustayla birlikte baþ baþa verip iki gün düþündüler.

Hasan sevinçle söðütlükte kendisini bekleyen çocuklarýn yanýna vardý:

Sanýrsam çocuklar, bu iþ oldu, dedi. Bu iþi bize Kemal becerecek. Kemaller

onbaþýnýn komþularý, Kemal de Selahattinin arkadaþý. Kemal Selahattine

gidecek... Þahinle ava gidelim diyecek, biz de hep birden büklüðe gideceðiz...

Anladýnýz mý?

Kemal:

Anladým, dedi. En kolayý bu. Hemen bugün yaparým. Siz beni burada

bekleyin. Zaten Selahattin aramýza girmeye, þahinini bize göstermeye, bir de

düdük çalmaya can atýyor.

Hasan, Kereme:

Selahattin gelince seni görmesin. Sen Memetle büklüðe git, orada bir

kamýþlýðýn içine saklanýn. Biz gelir sizi buluruz.

Az sonra Kemal Selahattini almýþ geldi. Çocuklar Selahattinin etrafýný aldýlar.

Hasan vardý, þahinin tüylerini okþadý, gagasýna, kanatlarýna baktý: Bu, dedi,

soy bir þahin. Nereden buldun bunu Selahattin? Selahattin kendisine, þahinine

verilen önemden kývançlý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bunu, dedi, babam sarp kayalýklarda, daðlarýn yücesinde yakaladý. Babam

diyor ki, bu þahin milleti yuvasýný en yüksek sarp kayalara yapar ki, ne insan,

ne baþka kuþ, ne de yýlan, hiçbir þey bu yuvaya varamaz.

Baban nasýl varmýþ? diye sordu bir çocuk, Selahattin kabardý:

Babam, dedi, babam bir Yörük diyecekti, çocuklar küçümserler diye bundan

caydý. Babam, dedi, bir onbaþý. Onbaþýlara sarp daðlara çýkmayý Hükümet

öðretir.

Doðru, dedi Hasan. Sarp kayalara yalnýz onbaþýlar çýkar da þahin yuvalarýný

yalnýz onlar bulur. Bu þahin var ya, böyle bir þahin hiçbir dünyada bulunmaz. Bu

þahinin tüyü yeþil... Bu þahin yalnýz kuþ deðil, tavþan, tilki, kurt bile avlar.

Dedem diyor ki, bu þahinler kurtlarýn boynuna binerlermiþ, kurt kaçar þahin

üstünde, kurt kaçar þahin üstünde... Þahin, þu sivri gagalarý var ya, býçak gibi

bakýn, iþte bu sivri gagalarýyla kurdun gözlerine gözlerine arkadan vururmuþ.

Her vurdukça da kurdun gözünden bir parça alýrmýþ. Kurt baþýný, boynunu sallar,

kývranýr, silkinir, üstünden, iþte þu çýrnaklarýyla yapýþmýþ þahini hiç

düþüremezmiþ. Þahin kurdun gözünü yiye yiye kör edermiþ. Kurt da kör olunca

hiçbir yere kaçamaz, olduðu yerde döner dururmuþ. Döner, döner, döner

dururmuþ. Tilki de öyle, tavþan da öyle...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hasan coþmuþ, kendinden geçmiþ anlatýyordu.

Dedem dedi ki, dedem eski bir yaylacý, dað adamý. Dedem bu Çukurovalý

deðil; þu sarp, þahinlerin yuva kurduðu daðlardan olur. Dedem þahinlerin

memleketinden olur. Dedem diyor ki, ben iki bin, iki bin, on bin þahin gördüm.

Amma Selahattinin þahini gibi güzel bir þahin görmedim. Dedem diyor ki, bu

soy þahinleri kimse yakalayamaz. Onbaþý nasýl yakalamýþ acep, diyor.

Selahattin coþtu:

Benim babam, dedi, benim babam da senin deden gibi o þahinlerin

memleketi, sarp kayalýk yerlerden olur.

Hasan sözünü sürdürdü:

Bu þahin var ya, havada bir kuþ gördün, çok yücelerde uçuyor ya, iþte bu

þahini býrak hemen varýr o kuþu yakalar, alýr sana getirir. Bu þahinle bir günde

yüz tane turaç, üveyik, býldýrcýn, ibibik, gurruk kuþu, kartal, ne istersen, hangi

kuþ olursa olsun, yüz tane yakalarsýn. Yeter ki gökte, yerde bir kuþu gör, þahini

salýver...

Fal taþý gibi açýlmýþ gözlerle çocuklar Hasaný dinliyorlar, þahinin yöresinde

daha çok sýkýþýyorlar, parmaklarýnýn ucuyla usuldan þahine dokunuyorlardý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hasan sonunda:

Bu böyle olmaz, dedi. Mademki elimizde böyle bir soy þahin var, biz de

bugün büklüðe gidelim, birkaç turaç avlayalým. Közleme yapýp yaðlý yaðlý

yiyelim.

Bütün çocuklar dudaklarýný yaladýlar.

Yiyelim, dediler. Mademki elimizde böyle bir þahin var. Selahattin

düþünüyordu.

Hasan:

Haydi Selahattin, dedi. Gidelim. Gidelim de þu þahin nasýl kuþ yakalýyor, bir

görelim.

Selahattin:

Babama sormadan olmaz, dedi. Hasan:

Babana sorarsan sana hiçbir zaman izin vermez. Sen de hiçbir zaman bu

güzel, bu soy, bu aslan þahinin yýldýrým gibi uçup bir kuþ yakaladýðýný

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

görmezsin. Þahin senin deðil mi? dedi.

Selahattin:

Ya þahini býrakýnca uçup gider de bir daha gelmezse?.. O zaman ben ne

yaparým? Bu þahin daha bebek, diye Hasana yalvardý.

Hasan:

Böyle soylu þahinler dedem der ki hiçbir zaman uçup gitmezler. Yoksa senin

þahinin soylu deðil mi? Söyle, bu bir soy þahin deðil mi? Selahattin susuyordu.

Söyle, bu þahin bir soy þahin deðil mi? Soy bir þahin deðilse varsýn uçsun

gitsin. Soy bir þahin deðilse zaten ne iþe yarar ki... Ne iþe yarar. Sen bana söyle

bu þahin soy bir þahin mi, deðil mi?

Selahattin:

Soy, hem de çok soy bir þahin, dedi. Yoksa babam o sarp kayalara çýkar da

bu þahini bana yakalar mýydý? Ya düþüp ölseydi babam? Soy þahin olmasa

babam ölümü bir þahin için göze alýr mýydý?

Hasan:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Zaten belli, dedi. Þahin gibi duruþundan belli. Usuldan þahini okþadý.

Öyleyse haydi büklüðe gidelim de avlanalým.

Selahattin direniyor, Hasan da seziyordu ki onun direnci yavaþ yavaþ kýrýlýyor.

Sonunda Hasan konuþtu konuþtu, þahini övdü, övdü:

Sen korkuyorsun arkadaþ, dedi. Sen þahinin bir þahin deðil, bir deldellicedir

diye korkuyor, ava gelmiyorsun. Kim bilir, bu elindeki kuþ soy bir þahin donuna

girmiþ bir deldellicedir. Onu da baban þu aþaðýdaki örenden candarmalara

yakalatmýþ, sana da þahin diye yutturmuþtur. Haydi çocuklar biz gidelim,

Selahattin gelmesin. Biz de onun gibi bir deldellice yakalar, biz de þahindir diye

elimizde gezdiririz.

Hasan önde, öteki çocuklar arkada büklüðe yöneldiler, söðütlerden epeyce

uzaklaþtýlar. Selahattin ortada dikilmiþ kalmýþtý. Tepeden týrnaða ikircik

kesilmiþ, bir þahinine, bir büklüðe doðru giden çocuklara bakýyor, çocuklarla

birlikte gitmeye can atýyor, bir de þahini kaçar diye korkuyordu.

Hasan birden durdu, sert, ona döndü. Çocuklar da döndüler. Hasan:

Bak oðlum, dedi. O senin elindeki kuþ soy bir þahinse gelir av avlatýrsýn.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Þahinler süs için deðil, av avlatmak içindir. Dedem senin babanýn sarp kayalar

memleketinin yedi kat daha yüce sarp kayasýndan olur. Dedem der ki... Yok,

senin elindeki kuþ bir deldelliceyse, kal orada kuþunla birlikte, gelme.

Selahattin onlarla gitmeye can atýyordu. Gitse de þahin uçsa bir daha gelmese

ne olur? Gitmezse, bütün köy þahinine deldellice diyecek, soy þahinin ünü,

güzelliði yok olacak...

Birden:

Geliyorum, dedi. Görün siz, bu þahin nasýl bir soy þahinmiþ.

Sabah ezaný okunmadan az önce Haydar Ustayla Osman Adanaya girdiler. O

kadar çok ýþýk, o kadar çok ýþýk... Iþýklar kurþun gibi aðýr Haydar Ustanýn baþýna

düþtüler. Haydar Usta bir kere Ceyhana, bir kere Osmaniyeye, bundan önce bir

kere de Adanaya gelmiþ ama, gece hiçbir þehirde kalmamýþ, elektrik ýþýðýný

görmemiþti. Amma da çok ýþýk, ortalýk gündüz gibi. Güneþi yüz bin parçaya

bölmüþler getirmiþler bu þehrin her bir evine asmýþlar. Bu bir köy deðil, þehir

deðil ýþýk tarlasý. Vay ananý avradýný Adana gibi. Vay senin ananý avradýný. Vay

senin... Bir de uzun evler, gecenin içinden heyula gibi çýkan... Bir de bin gözlü

devlere benzeyen üç kavak boyu evler. Baþýný kaldýrýp da tepesine bakamazsýn.

Baksan göremezsin. Haydar Usta bu evlerden, bu ýþýklardan, bu devlerden,

uzayan, her an bambaþka olan, sallanan, koþan, dövüþen, her an yiten, sonra

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

geriye gelen gölgelerden basbayaðý ürktü. Þehrin sokaklarýnda birkaç adam

yürüyorlardý. Haydar Usta onlara daldý. Yürümüyor koþuyorlardý. Bir hoþ mavi

çuvallar içinde. Bunlar da çuval giymiþler diye geçirdi içinden Haydar Usta.

Iþýklý, kocaman, Fok yüksek olmayan, bir dað gibi geniþlemesine yayýlmýþ

oturmuþ bir yapýnýn önünden geçtiler. Yapýnýn içinden bir gürültü, bir þakýrtý,

uðultu, gümbürtü geliyordu ki, aman Allah, kulaklarý saðýr eden. Haydar Usta

atýný üzengiledi, gürültülü yapýdan hýzla uzaklaþtý. Gürültü geride kalýnca atýnýn

baþýný çekip rahat bir soluk aldý. Osman gerilerde kalmýþ, kaldýrýmda var

gücüyle ona doðru koþuyordu. Haydar Usta, elektrik ýþýðýnda kýrmýzý sakalý

yalbýrdayarak, neye uðradýðýný bilemeden atýnýn baþýný çekmiþ koþup gelen

Osmaný bekliyordu. Osman gelince durdular, birbirlerine ürküntüyle baktýlar.

Osman askercilikte böyle çok yapý görmüþtü. Durdu, Haydar Ustaya ne

olduðunu anlattý. Vay ananý avradýný senin fabrika gibi. Fabrika, fabrika öyle

mi? Amma da baðýrýp inliyor, gürültü çýkarýyor, hay yiðen, hay kardaþ! Gün

atýncaya kadar nereye, ne yöne gittiklerini bilmeden þehrin içini dolaþtýlar. Gün

doðarken kirp diye bütün ýþýklar söndü. Haydar Usta artýk bu ýþýklarýn sönmesine

þaþmadý. Ramazanoðlunun evi bu kocaman evlerden hangisiydi ola? Hangisi

olacak, en büyüðü tabii. En kocamaný. Ünü büyük Ramazcýnoðlu bu evlerden en

yücesinde oturmaz da kim oturur. Sabah olup gün atýnca, bu evlerden en

büyüðünü arayacaklar, elleriyle koymuþ gibi ünü büyük Ramazanoðlunu

bulacaklardý. Bu kocaman evleri görünce Haydar Ustanýn umudu artmýþtý. Böyle

kocaman evleri olan bir Bey, onlara bir küçücük toprak parçasýný çok görecek

deðildi ya... Gün atýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Caddeler, sokaklar, gittikçe kalabalýklaþýyordu. Gün kuþluða doðru o kadar

insanla dolup taþtý ki ortalýk, Haydar Usta iþte bu kadar kalabalýða þaþtý. Bu

Ramazanoðlu çok büyük bir Bey diye düþündü. Karný da çok acýkmýþtý. Bir

yerde yemek yemek istemedi. Bu kadar kocaman þehrin Beyi Ramazanoðlu kim

bilir ona ne kadar güzel bir yemek çýkaracaktý. Tanrý konuðu deðil miydi, hem

de Demirciler Ocaðý piri deðil miydi? Kim bilir kaç Ramazanoðlu Demirciler

Ocaðýnýn kutsal kýlýcýndan kuþanmýþ, yüreklilik kazanmýþtý. Kim bilir ünü büyük

Ramazanoðlu, Adana Beyi, kendisini nasýl sevgiyle, dostlukla karþýlayacaktý.

Göl yerinde su eksik olmazdý. Yiðit kocamaylan vermez avýný, ta ezelden kurt

eniði kurt olur.

Bu kadar büyük þehrin Beyi, Türkmenin baþ dostu. Demirciler Ocaðýndan sapý

altýn kýlýçlar kuþanan Ramazanoðlu neden elini onlardan çekmiþ, bu ovada onlarý

yapayalnýz býrakmýþtý, neden? Ýçine azýcýk da bir þüphe girmiþti. Ramazanlý da

Osmanlý gibi olmasýn, o da Türkmene düþman kesilmesin, kýlýç kabzasýný, balta

sapýný kesmesin? Osmanlý, iþte yiðenimiz, dostumuz, kanýmýzla beslediðimiz,

yoluna can verdiðimiz Osmanlý, Türkmeni ve Yörüðü perperiþan


etmemiþ

miydi? Osmanlý dönüp kendi sapýný kesmemiþ miydi? Ýþte en sonunda Al

Osman topraðý da elinden gitmemiþ miydi? Alma fýkaranýn, dostun, ananýn,

babanýn, soyun sopun ahýný, çýkar yavaþça yavaþça... Osmanlý köküne hayýnlýk

edince, iþte sonu da bu olunca, ünü büyük Ramazanoðlu da bu akýbeti görünce

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bunun üstünde hiç düþünmez miydi? Ramazanoðlu Osmanlýya benzemez. O,

büyük dövüþte Türkmenden yana olmamýþ mýydý? Asýl azmaz, yol tezikmez.

Osmanlýnýn belasý aslýnýn azmasýndandýr, yolunun tezikmesindendir. Ala gözlü

Türkmenin ahýný alan, azmýþ Osmanlý, sonuna kadar tahtýnda kalabilir miydi?

Atýndan inmiþ, atýný yediyor; bir elinde kýlýcý, bir elinde dizgini, yanýnda da

Osman, kalabalýðý yara yara, insanlara çarpa çarpa ilerliyorlardý. Kalabalýk bu

iri, kýrmýzý sakallý, bir tuhaf kýlýklý, eli kýlýçlý, kilim heybeli yaþlý adama

þaþkýnlýkla bakýyordu. Haydar Usta onlarýn bakýþlarýný seziyor hiç aldýrmýyordu.

Kendine güveni sonsuzdu. Kalabalýðýn ortasýnda bir dað parçasý gibi ilerliyordu.

Osman, 'dedi dalgýnlýðýndan sýyrýlýp, Osman, Ramazanoðlunu nasýl

bulacaðýz? Onun konaðýný?

Osman:

Bilmem, dedi. Osman þehirleri biliyordu. Ýstanbulda dört yýl askerlik

yapmýþtý. Birisine sormak gerek onun konaðýný.

Haydar Usta:

Kime soralým? Ünü büyük Ramazanoðlunun konaðýný birisine sormak ayýp

olmaz mý kendi Beyliðinde.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Osman:

Ayýp olmaz dayý, dedi.

Süre süre dört yol aðzýna gelmiþler, durmuþlardý. Otomobiller, faytonlar,

traktörler, otobüsler üst üste, evler, bahçeler, körelerine sýcak su dökülmüþ

karýncalar gibi oradan oraya telaþla koþuþan insanlar...

Bu Ramazanoðlu iþi çok ilerletmiþ, çok büyümüþ, þehrini, Beyliðini çok

büyütmüþ, zenginlemiþ, diye düþündü Haydar Usta. Böyle düþündükçe de

umudu artýyordu.

Çok seviniyorum Osman, dedi. Ünü büyük Ramazanoðlunun bu kadar

ilerlemesine çok seviniyorum. Böyle büyük, zengin bir Bey bizden bir parça

topraðý esirger mi dersin?

Osman ona karþý çok saygýlýydý. Osman her þeyi biliyordu. Biliyordu ki bu

anda hiçbir þeyi ona anlatamazdý. Otuz yýldýr çalýþa çalýþa yaptýðý, bugünü otuz

yýldýr beklediði...

Kalabalýðý, evleri, bahçeleri, insanlarý gördükçe Haydar Ustanýn yüzü

deðiþiyor, güzelleþiyor, kýzýl sakalý sevinçten titriyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bir iyi adam bulalým da soralým Osman... Bu ev kalabalýðýnda, bu koca

saraylar içinde, her birisi baþýný almýþ gitmiþ, gökyüzüne aðmýþ bu saraylarda

ünü büyük Ramazanoðlunu bulmak kolay olmayacak. Birisine soralým.

Kara kaþlý, kaytan býyýklý, düz çizgili bir giyiti olan, kunduralarý parýl parýl

eden bir delikanlý geçti yanlarýndan. Dört yol aðzýnda durmuþ, bir adam seçmeye

çalýþýyorlardý. Osman bu adama doðru bir hamle eyledi. Haydar Usta:

Dur, dedi, benim bu adamý gözüm tutmadý.

Osman saygýlýca geriye çekildi. Bir daha da hiçbir þeye karýþmadý. Haydar Usta

orada, yedeðinde atý, yanýnda Osmaný dört yol aðzýnda durmuþ, kayalýklardan

kopup gelmiþ eski, çok çok eski bir Hitit Tanrýsýna benziyor, görende hayret,

ister istemez de saygý uyandýrýyordu. Çok eski bir kan gibi, her þeyini yitirmiþ

bu karmakarýþýk þehrin damarlarýnda dolaþýyordu.

Saçý kýz gibi uzun, pantolonu bacaklarýna yapýþmýþ, alacalý bir mintan giymiþ,

dudaðýnda bir ýslýkla bir delikanlý gelip yanlarýnda durmuþtu. Onlarla konuþmak

ister bir hali vardý. Haydar Usta þöyle göz ucuyla onu süzdü. Yüzü saf, temiz bir

yüzdü. Ýyi bir çocuða benziyordu. Buna sorulurdu ama, bu çocukta da onu iten

bir þeyler vardý. Haydar Usta bu çocuk üstüne düþünürken birden buldu, bu

çocuk ne kadýn, ne erkektir. Bu çocuk bir hünsadýr. Ünü büyük Ramazanoðlunu

bir hünsaya soramam, yakýþýk almaz, dedi kendi kendine. Olur mu caným,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

koskocaman Ramazanoðlu herkese sorulur mu?

Bir yaþlý adamý gördü. Þalvar giymiþ, saçlarýný, býyýðýný kapkara boyamýþtý.

Bunu, boyasýna bakmadan, azýcýk gözü tuttu. Dertli bir yüzü vardý. Adam gitti,

ilerde küçük bir arabada mýsýr satan bir çocuðu tokatladý. Çok dövdü. Yandan

yöreden geçenler bu küçük fýkara çocuðu döven adama hiç karýþmýyorlar, onlara

bakmýyorlardý bile. Haydar Usta bu hali görünce Ramazanoðluna azýcýk kýrýldý.

Onun Beyliðinde kocaman bir adam küçücük bir çocuðu dövememeliydi.

Olmaz, dedi Haydar Usta, böyle bir insaniyetsizlik olmaz. Çocuðu kulaðýndan

tutmuþ sürükleyip götüren adama düþmanca baktý. Azýcýk umudu üzüldü. Ünü

büyük Ramazanoðlu da, bu kadar zenginleyip kalabalýklaþýnca ipin ucunu

kaçýrmýþtý. Kim bilir ne kadar yaþlý bir adamdý da bu Beyliði bu hale düþmüþ,

baþ ayak belli deðildi. Bir faytoncu atýný öldüresiye kýrbaçladý. Bir oðlan

dalgündüz bir kýzý; bu kadar kalabalýðýn ortasýnda mýncýkladý. Kadýnlar yarý

bellerine kadar çýplaktý. Bir öfkeli adam Allaha kitaba söverek geçti. Yerin

dibine geç adam, dedi Haydar Usta. Çok kýzdý. Sen de yerin dibine geç ünü

büyük Ramazanoðlu, diyecekti, dili varmadý: Kim bilir, yüz yaþýnda bir fýkara

Beyin baþýnda ne gaileler vardý: Müslüm Koca, o Müslüm Koca ki eskiden yüce

dað kartalý gibiydi, kocayýnca elden ayaktan düþtü. Çocuklara bile taþkala oldu.

Bu korkunç curcunadan kaçmak, kurtulmak istedi. Elindeki kýlýcý aklýna gelince

vazgeçti. Tek umutlarý, ne olursa olsun buydu. Dünya deðiþiyor, aah dünya

deðiþiyor, biz kalýyoruz, dedi. Bu kadar kalabalýkla tek baþýna, bir ünü büyük

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ramazanoðlu nasýl baþa çýksýn, dedi. Fýkara kocacýk, dað kartalý, düþmüþler

sýðýncasý Ramazanoðlum.

Osman durmuþ kalmýþ, hiç konuþmuyor, Haydar Ustanýn hiçbir davranýþýný

kaçýrmýyor, ona yürekten acýyordu.

Öðle oldu, gün iyice kýzdýrdý. Haydar Usta o kadar insan içinde

Ramazanoðlunu soracak þöyle düz, insanca, dostça, insana yakýn bir can

bulamamýþ, hiçbirisini gözü tutmamýþtý... Soluna döndü, birden bir yüz gördü.

Þiþman, sarkýk býyýklý, kara yaðýz, büyük bir yüz bir tezgahýn arkasýna, bir

dükkanýn içine oturmuþ gülümsüyordu. Gülümsüyor, onlara tatlý tatlý;

alçakgönüllü bakýyordu.

Haydar Usta Osmana onu gösterdi:

Ýþte þu adamý gözüm tuttu. Þu dükkancýyý... Onun yüzünde adamlýk var. Ona

gidelim de soralým.

Osman da çoktan o adamý görmüþtü. Geniþ caddeyi, otomobillerin, insan

kalabalýðýnýn, faytonlarýn, kamyonlarýn, þeytanarabalarýnýn arasýndan geçerek,

gülen adama vardýlar. Adam gibi, insan gibi gülüyor, dedi, bu adam, Haydar Usta.

Güzel gülüyor, dedi Osman.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Selamünaleyküm, dedi gür, tok güvenli sesiyle Haydar Usta. Benim adým

Haydar Usta. Demirciler Ocaðýnýn son adamýyým. Kýlýç döverim Beylere

paþalara. Belki adýmý duydun. Uzun, iri, gülen gövdesiyle ayaða kalktý adam:

Buyur baba, dedi. Benim adým da Kerem Ali. Belki duymuþsundur.

Kerem Ali, dedi Haydar Usta, bana ünü büyük Ramazanoðlunun konaðýný

salýk ver. Onun sarayýný çýkaramadým. Beyliði çok büyümüþ maþallah, dedi

gülerek.Hay maþallah, bin kere maþallah! Kerem Ali:

Hangi Ramazanoðlunu soruyorsun baba?

Beyi, dedi Haydar Usta. Büyük Beyi... Ona gideceðim...

Çok Bey var Ramazanoðlunda, hepsi Bey. Sen hangisini istiyorsun?

Büyük Beyi... Þimdi Beylik kimin elindeyse, onu istiyorum. Kerem Ali acý

acý býyýk altýndan güldü.

Ne yapacaksýn büyük Beyi? diye sordu.

Bir hacetim var, dedi Usta. Elindeki kýlýcý sýký tuttu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem Ali her þeyi anlamýþtý. Hem düþünüyor, hem acýyordu. Düþünmesi uzun

sürdü. Yüzü de kederden aðý gibi acý olmuþtu.

Haydar Ustanýn içine kuþku girdi:

Yoksa büyük Bey bu yenilerde mi öldü? Öldü de bizim haberimiz olmadý

mý?

Baþýný sallayarak:

Yok, dedi Kerem Ali. Bey öleli yüz yýl oluyor. Büyük Bey. Onun yerine

bakanýn sarayýný göster bana; dedi Haydar Usta. Kimse onun yerine gelen...'

Onun yerine kimse bakmýyor.

Ýyi adam, diye gürledi Haydar Usta, benimle eðlenme, Ramazanoðlunun

yeri boþ kalamaz.

Öyle, dedi Kerem Ali. Öyle ama... Haklýsýn ama... Çok Bey var, seni

hangisine göndersem?.. Birden Hurþit Bey aklýna geldi. Seni, dedi, koca,

Hurþit Beye göndermeliyim. Hurþit Bey seni aðýrlar, derdine derman olur.

Yandaki delikanlý çýraðýna döndü: Aðalarý Hurþit Beyin evine götür de gel.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sað ol, dedi Haydar Usta: Sað ol, dedi minnetle.

Delikanlý onlarýn önlerine düþtü. Bahçeler, evler, uzun saraylar geçtiler. Bir

bahçenin ortasýndaki küçük bir eve geldiler. Delikanlý:

Ýþte burasý Hurþit Beyin evi, dedi.

Ramazanoðlunun mu? dedi Haydar Usta. Bu mu Beyin konaðý?

Bu küçücük evi gözü hiç tutmamýþtý. Ama baþka bahçeler içinde, ayný, ona

benzer bir sürü baþka evler de vardý. Haydar Usta merakýný yenemedi:

Þu evler de hep onun öyleyse? diye sordu. Delikanlý:

Onlar baþkalarýnýn, yalnýz bu ev Ramazanoðlu Hurþit Beyin. Bir yanlýþlýk

olmasýn, dedi Haydar Usta. Bir yanlýþlýk. Kusuruma kalma.

Bu, dedi delikanlý. Kapýyý çalýn, diye de zili gösterdi, oradan acele ayrýldý.

Osman kapýyý çaldý, bir kýz çocuðu çýktý. Haydar usta buna daha çok þaþtý. Ne

demek, koca bir Beyin kapýsýný bir çocuk açar mý? Nerde askerler, adamlar,

kullar?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Güvensizlikle Osmana baktý, kulaðýna eðildi: Osman, dedi, bizi yanlýþ bir

yere getirmesinler?

Þimdi sorarým. dedi Osman. Bacým, dedi, bu konak Ramazanoðlunun

konaðý mý?

Ünü büyük, diye ekledi Haydar Usta. Hurþit Beyin, dedi kýz.

Hah, biz de onu arýyorduk, dedi Haydar Usta. Beye haber ver, Demirciler

Ocaðý piri Haydar Usta gelmiþ de. Ünü büyük Ramazanoðlunu görmek ister.

Tanrý konuðu olaraktan...

Kýz koþarak gitti, az sonra da geri döndü: Buyursunlar diyor Bey, dedi

kapýyý açtý.

Haydar Usta atý Osmanýn eline verdi. Üstünü baþýný düzenledi. Dimdik konaða

yürüdü. Kýlýcý elinde bir umut gibiydi. Saðlamdý.

Kýz bir odayý açtý. Odada bir masanýn baþýnda, kafasý dazlak, küçücük, yüzü

solgun, yaþlýca, sakalsýz býyýksýz birisi oturuyordu. Gene Haydar Ustanýn içinden

yýldýrým gibi geçti, bir yanlýþlýk olmasýn. Oda da küçücüktü. Küçücük. Bir

koltuk, yerde eski bir halý. Masanýn üstünde kitaplar, kalemler, darmadaðýnýk

kaðýtlar... Bir de duvarlara baktý, duvarlar baþtan ayaða kitaptý. Bu kadar kitabý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bir arada görünce Haydar Ustanýn içine güven girdi. Odanýn kapýsýnda durup:

Sormak acep olmasýn, dedi. Ünü büyük Ramazanoðlu sen misin? diye

sordu.

Hurþit Bey aðýr, yorgun, gözlerinin altý þiþmiþ, baþýný kaldýrdý; ölü bir sesle:

Benim, dedi.

Haydar Usta bir iki adým attý, sað dizini yere koyup huzurunda niyazda durdu.

Baba kalk, þuraya otur, diye koltuðu gösterdi Hurþit Bey. Haydar Usta geri

geri giderek, saygýlýca koltuðun ucuna iliþti. Hurþit Bey:

Rahat otur, baba, dedi, alçakgönüllü.

Bu adam mümkünü yok Bey deðil, Bey gibi gür sesi yok. Bey gibi de

konuþmuyor.

Haydar Usta kýlýcý dizinin üstüne koydu. Ellerini de kýlýcýn üstünde birleþtirdi.

Gür kaþlarýný kaldýrdý, soru dolu çelik yeþili gözlerini onun gözlerine dikti:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sormak acep olmasýn; sahiden sen ünü büyük Ramazanoðlu musun? diye

yerin dibine geçerek sordu.

Öyleyiz, dedi Hurþit Bey.

Haydar Usta baþladý anlatmaya. Bütün çektiklerini, Çukurovalýlardan,

Hükümetten, candarmalardan, ormancýlardan obanýn, Yörüklerin bütün

çektiklerini, gördükleri zulmü, salgýnlarý, sahipsizliklerini, kýþlaklarýnýn

yaylaklarýnýn nasýl ellerinden alýndýðýný bir bir söyledi. O konuþurken Hurþit Bey

durmadan, enteresan, enteresan, diyor, onun konuþtuklarýný elleri makine gibi

iþleyerek önündeki kaðýda yazýyordu. Sözlerinin bir tamam yazýlmasý Haydar

Ustanýn hoþuna gidiyor, kendisine böyle bir önem verilmesine seviniyor, içinden

durmadan, göl yerinde su eksik olmaz, eskiden de kurt eniði kurt olur sözlerini

geçiriyordu. Yol tezikmez, asýl azmaz. Sözlerinin aðzýndan çýkar çýkmaz hemen

yazýlmasý ilk önce Haydar Ustayý þaþýrttý, tekledi, sonra her þeyi unutup kendini

acýsýna, coþkunluðuna, umuduna kaptý koyverdi.

Þunu bil ki Bey, dedi gürleyerek, ünü büyük Ramazanoðlu tekmil kýlýçlarýný

bizim ocaktan kuþanýrdý bin yýl boyunca. Övündü. Biz, bin yýl ünü büyük

Ramazanoðluna kýlýç dövdük...

Enteresan, enteresan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta bu enteresan sözcüklerinin ne anlama geldiðini bilmiyordu ama,

iyi bir þey olduðunu da sezinliyordu. Bu Beylerin de ta ezelden beri huyudur.

Hep anlaþýlmaz sözler konuþurlar. Anlaþýlmaz sesler çýkarmak Beylerin

þanýndandýr.

Ýþte böyle, dedi Haydar Usta. Bundan yüz yýl önce mi ne, Çebi obasýnýn

demircisi Rüstem Usta... Rüstem Usta bizim gibi ocaktan demirci deðil. Kökten

demirci deðil, sonradan öðrenme. Çýraklýktan demirciliðe geçme...

Enteresan, enteresan...

Ýþte bu Rüstem Usta bir kýlýç yapýyor on beþ yýl çalýþýp, on beþ yýl

Ramazanoðlum, ünü büyük Beyim... On beþ yýl! Rüstem Usta kökten sürme,

ocaktan yeþerme deðil, daldan eðme, çýraklýktan gelme... Kýlýcýný Padiþaha

götürüyor, Padiþah bakýyor kýlýca, hayran kalýyor. Dile benden ne dilersen

Rüstem Usta diyor... Rüstem Ustadýr, dize gelip senin canýnýn saðlýðýný dilerim

Padiþahým diyor. Padiþahtýr, benim canýmýn saðlýðýndan sana ne fayda, diyor,

dile benden ne dilersen... Rüstem Ustadýr utanýyor, o kýlýcýnýn karþýlýðýnda hiçbir

þey istemez, kýlýcýn pahasý yoktur. Padiþah emrediyor, anlýyor iþi de emrediyor,

kýlýcýna fiyat biçmiyorum, bu kadar güzel kýlýcý yapan adama hürmette kusur

etmemeliyim, dile benden ne dilersen... Rüstem Ustadýr, Padiþahým, diyor, bize

kýþlak gerek, yerliler bizi periþan ediyor. Padiþahtýr, bir ferman haykýrýyor, yürü

git Aydýn elini senin obana verdim, diyor...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Enteresan, enteresan...

Þimdi padiþah yok diyorlar... Ben seni deyi geldim. Ünü büyük Ramazanoðlu,

bizim Beyimiz, koca Çukurovanýn Beyi deyi geldim. Sen bize babasýn.

Soyumuzsun, kanýmýzsýn, töremizsin. Ramazanoðlusun, Yüreðirlisin,

Horasandan geldik hep beraber... Sana geldim, sana þikayetim var. Sesini

yükseltti, alnýnda domur domur terler: Bizi periþan ettiler. Bu Çukurda bizi

yalnýz buldular, insanlýðýmýzý, oðlumuzu kýzýmýzý, yiðitliðimizi, törelerimizi,

güzelliðimizi, arýmýzý namusumuzu ayaklar altýna aldýlar payýmal ettiler.

Bitirdiler bizi, sürdüler bizi elden ellere. Biz sen, sen biz demeðiz

Ramazanoðlum, ünü büyük. Bize yapýlanlar sana yapýlmýyor mu dersin? Sen

bizim baþýmýz koruyucumuz deðil misin? Bir sen kalmadýn mý derdimizi

anlayacak? Ya derdimize derman, ya katlimize ferman ol Ramazanoðlum.

Enteresan, enteresan... Enteresaaan...

Ya öyle... Öyle iþte ünü büyük Beyim. Ýþte ben de otuz yýl bir kýlýç yaptým.

Otuz yýl... Rüstem Usta daldan eðme, çýraklýktan gelme... Biz ocak piriyiz.

Bizim kýlýcýmýzý kuþanmayan... Kýzardý, utandý, az daha cayacaktý, kendini

zorladý: Bizim kýlýcýmýzý kuþanmadan ta Horasan'dan bu yana padiþah, Bey

olamazdý. Ben otuz yýl çalýþtým bu kýlýca, tam otuz yýl, sana getirdim... Bir karýþ

topraðýmýz da yok. Ayaðýmýzý basacak bir karýþ toprak yüzünden insanlýðýmýzý,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

onurumuzu elimizden aldýlar, bir karýþ toprak için bizi bitirdiler. Öyle bir ülke

büyüklüðünde, Aydýn ovasý geniþliðinde topraðý kimse istemiyor. Ýstemiyor

Ramazanoðlum... Þöyle ayaðýmýzý basacak kadar bir toprak parçasý... Ben bu

kýlýcý otuz yýl döverek, nakýþ nakýþ, ayet ayet iþleyerek yaptým. Horzumlu Þahý

olsaydý bu kýlýcý yapana bir ülke baðýþlardý. Kaný çürük Osmanlý bile bir ülke

verirdi, bu kýlýcý yapanýn þanýna...

Enteresan, enteresan... Bunun bu kadar olduðunu bilmiyordum.

Bil iþte, diye gürledi Haydar Usta. Bil iþte, bil iþte... Ramazanlý da, Osmanlý

da bizim yiðenimiz olur, bitirdiler bizi, hay yiðen...,Bitirdiler bizi, sizin

insanlýðýnýza dokunmuyor mu bey?

Enteresan, enteresan...

Bizim bitmemiz, yok olmamýz, sizin de bitmeniz yok olmanýz deðil mi? Bu

koskocaman, güneþ gibi parlayan þehrine, malýna mülküne güvenme. Sen çok

alçakgönüllü bir Beysin ama, gene de bu þehire, dünya kadar malýna güvenme.

Dünyada seni ayakta tutacak bu koca þehir deðil, malýn mülkün deðil, elin

aþiretindir. Malýný mülkünü bir gün gelir yel alýr, sel alýr, el alýr, yaðý alýr...

Amma, ünü büyük Ramazanoðlum, elin aþiretin sana kalýr... Onu kimse elinden

alamaz, alamaz, alamaz... Derde derman deðil imiþ mal, demiþ atalar. Sen bizi

býraktýn, öyle görünüyor ki sen mala mülke düþmüþsün... Malýn mülkün sonu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yok Ramazanoðlu.

Enteresan, enteresan... Bunun bu kadar böyle olduðunu bilmiyordum.

Bil iþte, diye gürledi gene Haydar Usta zaferle. Bil iþte, bil iþte! Ýyi ki

geldim de sana halimizi dirliðimizi söyledim. Kusura kalma Bey, beni baðýþla.

Sana öðüt verecek deðilim ama, senin de suçun var.

Ýnsan eliyle aþiretiyle hiç ilgilenmez mi? Benim adamlarým ne oldular, halleri

dirlikleri nasýl, demez mi? Böyle yürür mü sanýyorsun bu Beylik? Yürümez, iþte

böyle çöker gider. Çýk da bu þehriyin içine, bir gör olaný biteni... Azýcýk insanlýk

kalmýþ mý? Doðru, þehrin büyümüþ, her bir evi bir saray olmuþ, ama insanlýðý

kalmamýþ bu þehrin. Ýnsaný yozlaþmýþ gitmiþ. Benden önce hiç kimse gelip de

kocaman; dev gibi adamlarýn bir deri bir kemik kalmýþ çocuklarý dövdüklerini,

koca kalabalýðýn da bu hale bön bön baktýklarýný söylemedi mi?

Hiç kimse söylemedi, dedi Hurþit Bey, biraz gülen, biraz aðlayan bir yüzle.

Ýþte ben söylüyorum. Ýþte burada, huzurunda söylüyorum. Koca adamlarýn

çocuklarý dövdüðü, ötekilerin de bön bön baktýðý bir ülke çürüktür, ölmüþtür.

Enteresan, enteresan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta ayaða kalktý, kýlýcý kýnýndan çekip ona uzattý.

Bak þuna Beyim, dedi. Tam otuz yýl... Padiþah demiþ ki Rüstem Ustaya...

Aman Allah, demiþ, kýlýcýn göz kamaþtýrýyor, demiþ. Dile benden, demiþ...

Rüstem Usta kýlýcýna yalnýz on beþ yýl çalýþmýþ. Üstelik de daldan eðme. Ben

otuz yýl çalýþtým. Kökten sürme, ocaktan bitmeyim. Padiþah ona demiþ ki,

ferman haykýrmýþ ki, Aydýn ovasý senin. Ýþte ben de sana geldim ünü büyük

Ramazanoðlum... Al!

Hurþit Bey kýlýcý aldý, uzun uzun baktý, hayran kaldý. Haydar Usta onun

yüzündeki kýlýca baktýkça artan hayranlýðý izliyor, sonsuz bir sevince batýp

çýkýyordu.

Hurþit Bey kýlýcý uzun uzun süzerek baþladý konuþmaya... O konuþtukça

Haydar Ustanýn yöresindeki dünya dönüyor; odanýn duvarlarý bir kavuþup

açýlýyor, tavan iniyor çýkýyordu. Gözlerinin önünde de bir zifiri karanlýk, sonra

gözleri kör eden bir ýþýk... Patlýyor, açýlýyor, kararýyor.

Hurþit Bey uzun konuþmasýný bitirirken derinden içini çekti: Ýþte böyle

Haydar Usta, dedi. Türkmen kocasý Haydar Usta. Ýþte böyle, elimizi ayaðýmýzý

kýrdýlar. Ýþte böyle bu dünyayý bir zulüm haline getirdiler. Ýþte böyle, bu dünyayý

kendilerine de, bize de cehennem yaptýlar. Ýþte böyle... Bu koca þehir þimdi

bizim deðil. Zenginlerin, Aðalarýn, Kayserililerin. Her þey onlarýn.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Ustaya Aðalarý, Kayserilileri, toprak, fabrika sahiplerini de anlattý.

Adlarýný verdi.

Bir el Haydar Ustanýn boðazýný tutmuþ sýkýyordu. Hiç farkýna varmadan elleri

sakalýna gidip yapýþmýþlardý. Ýnanýlmaz bir hýzla Haydar Usta, elleri, sakalý,

gözleri, börkü, ayaklarý, çarýklarýyla düþünüyordu. Titriyordu. Kan ter içinde

kalmýþtý. Ayaða kalktý:

Demek sizi de bizden kötü eylediler Ramazanoðlum, dedi. Demek böyle ha?

Demek sizin de bizim gibi gidecek yollarýnýz, kýlýç kuþanacak belleriniz, dost

diye kucaklayacak kollarýnýz kalmamýþ. Sizi bizden çoook önce öldürmüþler

demek ha, Ramazanoðlum?

Öldürdüler, dedi Hurþit Bey. Haydar Ustanýn yýlgýsý, acýsý onu da içine almýþ

yakýyordu. Aðalar, zenginler, bezirganlar... Her þey onlarýn elinde. Onlar da

yalnýz paraya tapýyorlar. Allahlarý para. Enteresan, enteresan, çok enteresan...

Artýk Haydar Ustanýn yanýnda enteresan sözcüðü büyüsünü yitirmiþti. Kýlýcýný

masanýn üstünden aldý, kýnýna elleri titreyerek soktu, bir bebe gibi kucakladý,

incitmekten korkarak, Hurþit Beye doðru bir iki adým attý, Sað dizini yere koydu,

sað elini göðsüne bastýrdý, boyun kýrdý, niyazda bulunduktan sonra ayaða kalktý.

Arka arkaya kapýdan çýkarken, ölmüþ bir sesle:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Saðlýcakla kal ünü büyük Ramazanoðlum, dedi. Sesinde kendi kendisiyle

alay eden bir hava seziliyordu.

Demek her þey deðiþiyor, bitiyor, yerine yepyeni bir þeyler, anlamadýðýmýz,

bilmediðimiz bir zulüm geliyor, diye düþündü Haydar Usta. Demek ölen ölüyor.

Bizi ölümden hiç kimse kurtaramayacak demek. Biz de Ramazanoðlu gibi

olacaðýz. Demek bizim de gelecek kuþaklarýmýz böyle Ramazanoðlu gibi bir

avuç içi kadarlýk bir odada kukumav gibi düþünecek. Enteresan, enteresan

demekten baþka söz bilmeyerek. Hüdüdük yuvasý kadarcýk bir oda. Ýyi ki onu da

bulmuþ ünü büyük Ramazanoðlu, bizimkiler bu kadarlýðýný da bulamayacaklar.

Bir basacak... Bir karýþçýk... Toprak... Ölüm... Hemi de zulüm... Baþka da hiçbir

þey düþünmedi bir süre. Bir acayip, yok eden bir duman içinde, havada yüzer

gibiydi.

Osmanýn yanýna geldi, ona bakmadý bile. Dört yaný görmüyor, yalpalayarak

yürüyordu, kýlýcýný sýký sýkýya göðsüne bastýrmýþ. Osman içerde ne olup bittiðini

aþaðý yukarý biliyordu. Þehrin ortasýna doðru yollandýlar. Nereye gittiklerini

gideceklerini bilemeden þehrin içerlerine yürüdüler.

Yürüdükçe Haydar Usta kendine geliyor, yeniden, kýrýk dökük düþünmeye

baþlýyordu.

Ne demiþti, ha? Ne demiþti ünü büyük Ramazanoðlu? Ölü.... Her þey... Her

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þey... Aðalar... Beyler öldü. Zulüm... Aðalar, insanýn piçi... Ya Temir Aða? Ya

Deli Mehmet Aða? Her birisi on tane soylu soplu Bey eder, öyle dememiþler

miydi? Dirayette, hem de cömertlikte, hem de insanlýkta... Temir Aða eskiden

bir Kürt Beyiymiþ, gelmiþ Çukurda Aða olmuþ. Bir fermanlýk da toprak elde

etmiþ. Hem de bileðinin zoruyla.

Haydar Ustanýn yüzü usul usul açýlýyordu. Bu hal Osmanýn gözünden kaçmadý.

Önce, o, Ramazanoðlunun evinden çýktýðýnda ölecek sanmýþ, korkmuþtu.

Osman, gene o iyi adama gidelim. Hani adý bizim oðlanýn adý olana...

Gidelim, dedi Osman.

Ýkindiyi geçiyordu ki Kerem Aliye geldiler. Kerem Ali bu kýzýl sakallý devi

görünce içten sevindi. Güldü, þadýmanlýk eyledi.

Eeee, gördünüz mü ünü büyük Ramazanoðlunu? diye sordu. Haydar Usta bir

uykudan uyanýrcasýna, kýrgýn bir sesle: Gördüm, dedi. Onunla konuþtum. Sen

bana bir iyilik daha ediversene kardaþ.

Hiçbir þeye kýrýlmamýþtý da Hurþit Beyin, Ramazanoðlu gibi bir

Ramazanoðlunun çýkar da þu kýlýcý bir göreyim dememesine kýzmýþtý. En

sonunda kýlýcý kendisi, o istemeden, yüzünü kýzdýrmýþ, kýnýndan çekivermiþ,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

önüne koyuvermiþti. Nasýl da hayran bakmýþtý kýlýca Hurþit Bey... Nasýl da

þaþkýn, gözleri dýþarý pörtlemiþ, kurbaða gözleri gibi... Kýlýca baktýkça gözleri

dýþarý uðruyordu. Þu iyi adama, þu Keremin Alisine de þu güzel kýlýcý bir

göstersem diye yandý.

Baþ üstüne, dedi Kerem Ali. Buyur emmi.

Sað ol, dedi Haydar Usta. Buyurunla bin yaþa. Sen bana bir de Temir

Aðanýn evini göstersene... Onu da göreceðim. Þu kýlýcý da ben yaptým. Tam otuz

yýlda dövdüm. Çabuk çabuk, her sözcüðü kaçýrmaktan korkarak. Benim

ocaðým pir ocaðý... Horasandan bu yana... Bana Demirciler Ocaðý, piri Haydar

Usta derler. Þahlar, padiþahlar, ulu kartal gibi Beyler hep kýlýçlarýný bizim

ocaktan kuþanýrlardý. Çebi aþiret demircisi Rüstem Usta bir kýlýç dövdü on beþ

yýlda: Üstelik de ocak uþaðý deðil Rüstem. Kökten sürme deðil, daldan eðme...

Götürdü Padiþaha kýlýcý... Padiþah kýlýcý görünce dili boðazýna aktý

hayranlýðýndan... Dile benden ne dilersen dedi Padiþah da... Ben bu kýlýcý, ben bu

kýlýcý, ben bu kýlýcý bin yýldýr döverim. Bin, iki bin, on bin... Bu ocak

kurulduðundan bu yana... Padiþah da Rüsteme Aydýn topraðýný verdi. Bir

kýlýca... Al, al bak! Ýyi adam... Kýlýcý kýnýndan çekti, Kerem Aliye uzattý:

Bir damla su gibi günün ortasýnda aydýnlanýyor. Tanyerinde bir damla su gibi,

þafaðýn ortasýnda balkýmýyor mu? On bin yýlda dövdük biz bu kýlýcý... Al bak,

bak... Bak! Sen iyi adamsýn... Eline deðsin. Ýyi gelir. Al bak bak! Al bak!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kýzýl sakalý coþkudan titriyordu.

Kerem Ali kýlýcý görünce orada, olduðu yerde büyülendi kaldý. Gözlerini böyle

bir güzellikten ayýramadý. Bir baktý, bir daha baktý. Baktýkça bakýyordu. Evirip

çevirip bakýyor, her bir yerine bir baþka hayran kalýyordu.

Baþlarýna bir kalabalýk birikti. Yoldan geçenler kýlýcý görüp geliyorlar, kýlýcý

görünce hayran kalýyorlardý. Övgüler, sevinçler, kýlýcý göklere çýkarmalar...

Haydar Usta da insanlarýn sevgisi, hayranlýðý ortasýnda ulaþýlmaz bir tatta

kývançlanýyor, sevincinden uçuyor. Kalabalýk gittikçe çoðalýyor.

Sonunda Kerem Ali, ancak böyle temiz bir adamýn eriþebileceði cömert

övgülerle kýlýcý Haydar Ustaya uzattý:

Yüz bin yýlda da bundan sonra böyle bir kýlýç yapýlamaz, dedi. Eline saðlýk.

Haydar Usta kýlýcý kýnýna koyarken: Beni Temir Aðaya gönder, dedi. Kerem

Ali:

Temir Aða öleli çok oldu, dedi. Çok oldu. Deli Memet Aða?

O da öldü, dedi Kerem Ali.

Oðullarý yok mu? Onlar gibi baþka bir Aða yok mu?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Oðullarýna boþ ver, dedi Kerem Ali. Sen Hasip Beye gitsene. Hasip Bey de

sizden olur. Yörük o... Belki hýsmýnýz olur.

Biz Ramazanlýylan, Osmanlýylan hýsým oluruz. Hasip Bey nereli ola?

Bilmem orasýný, dedi Kerem Ali. Ama Yörük o... Adananýn da en zengin

Aðasý. Bütün Yüreðir topraðý buradan Akdenize kadar onun.

Belki Yüreðirli o...

Belki, dedi Kerem Ali. Seni ona göndersem iyi olacak.

Ýyi olur, dedi Haydar Usta daha da kendisine gelmiþ. Ona da bir gidelim.

Mademki yörük, mademki Yüreðirli, adam kýymeti bilir.

Kýymeti bilir, dedi Kerem Ali. Yanýndaki delikanlýya döndü: Nolursun, þu

ihtiyarý bir de Hasip Beye götürüver, dedi.

Delikanlý Haydar Ustanýn önüne düþtü. Hasip Beyin evine geldiler. Haydar

Usta evi görünce içinden, hah iþte, dedi, konak dediðin de, saray dediðin de

böyle olur. Ev geniþ bir bahçe ortasýnda büyük bir alana yayýlmýþ koskocaman,

yaldýzlarla, renkli sýrçalarla, nakýþlarla bezenmiþ... Peri köþkü; dedi Haydar

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Usta, peri köþkü. Tüm sýrçadan, zebercetten... Sýrçadan, inci mercandan bir

köþk. Aða da, paþa da, padiþah da böyle olur. Fýkara Ramazanoðlu... Öfkesinden

deli divane olmuþ, Aðalara karþý ateþ püskürüyor. Sahiden, sahiden ünü büyük

Ramazanoðlu ölmüþ. Hakký yok mu ateþ kesmeye?. Sarayý görünce onun

öldüðünü, yerine bunlarýn geldiðini iyice anladý. Ýçindeki sevinç yeniden uyandý,

umudu depreþti. Þu sarayýn sahibi, Temir Aðanýn oðlu Hasip Bey elindeki su

damlasý kýlýcý mutlaka alacak, Haydar Ustaya dile benden ne dilersen diyecek...

Canýyýn saðlýðýný dilerim sultaným, aslaným, ulu soylum. Canýmýn saðlýðýndan

sana ne fayda, dile benden ne dilersen... Bir parça toprak, bir parça, bir parça...

Biz bu kýlýcý bin yýl, on bin yýl dövdük. On bin yýl on bin kiþi, yüz bin kiþi,

ocaklar, kuþaklar boyunca dövdük... On , bin yýl daha döveceðiz. Dünya böyle

bir güzellikten geriye kalmayacak... Kadir kýymet bilenler bir dünyadan hiçbir

zaman eksilmeyecek. Yaaa, iþte böyle ünü büyük Hasip Beyim, Ramazanoðlu

çok öfkelenmiþ, size sövdü. Onun kusuruna kalmayýn. Siz de adamý öldürmüþ

yerini almýþsýnýz. Kusuruna kalmayýn onun... Kýlýcýný çýkar da bir bakayým bile

demedi... Yaaa, demedi. Ben çýkarýp göstermeseydim, iþte bu kýlýcý bile

görmeyecekti. Yaaa, ünü büyük Hasip Beyim, iþte böyle...

Kýzýlý daha artmýþ, parýltýsý kývýlcýmlanan uzun sakalý, püskül püskül kaþlarý,

çelik yeþili gözleri, altýn sarýsý börkü, elindeki kýlýcýyla tepeden týrnaða Osmana

gülümsedi.

Kerem Alinin çýraðý Hasip Beyin kapýsýný çaldý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gelen adama Hasip Beyi sorun, dedi, oradan uzaklaþtý.

Haydar Usta dimdik önde, kýlýcý elinde, Osman arkada kapýya yürüdüler.

Konaðýn kapýsý açýldý, bahçe kapýsýna, Haydar Ustayla Osmanýn durduklarý yere

sýrmalar içinde, pýrýl pýrýl bir uþak geldi. Oktava yutmuþ gibi dimdik durdu

önlerinde.

Ne istiyorsunuz? Sesi sertti, tepedendi. Bu ses bile hoþuna gitti Haydar

Ustanýn. Bey, Aða uþaðý da olunca böyle olmalýydý.

Þýkýr þýkýr, aydýnlýk bir sesle:

Hasip Aða efendi evde mi? Evdeyse ona de ki, Yörük kocasý, Demirciler

Ocaðý piri Haydar Usta Tanrý konuðu olaraktan seni görmeye gelmiþ diye söyle.

Yörük kocasý, demirciler, has, mýsri kýlýçlar ocaðý piri... Haydar Usta... On bin

yýlda bir tek kýlýç dövenler, þahlarý padiþahlarý kuþatanlar...

Ýþte iþtecik... Bey dediðin de, paþa, þah, sultan dediðin de böyle olur. Ýþte böyle,

böylecik... Hay Ramazanoðlum, hay... Adam, hiçbir söze varmadan hemen eve

döndü, içeriye girdi kapýyý ardýndan kapadý.

Hasip Bey pencereden bu elinde kýlýç, börklü, ayaðý çarýklý, ardýnda yaþlý atý,

bu tuhaf adamý seyrediyor, kendisini niçin aradýðýný merak ediyor, acaba gene

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

eski Hititlerden kalma Yörük akrabalardan mý diye düþünüyordu. Düþünüp

kýzýyordu. Yeryüzündeki tekmil Yörükler birkaç yýldýr ona akraba çýkýyor, akýn

akýn eve geliyorlardý. Uþaða:

Git sor bakalým, beni neden görmek istiyorlarmýþ? Akraba falan mýymýþlar?

Sor, diye emir verdi.

Uþak geldi, Hasip Beyin söylediklerini Haydar Ustaya tekrarladý. Haydar Usta:

Akraba olmayýz onlarla, Yüreðirliyle biz akraba olmayýz. Bize Ramazanlý, bir

de Osmanlý akraba olur. Biz onun adýný sanýný duyduk da geldik. Bana Haydar

Usta derler... Çebi Ustasý Rüstem, hem de daldan eðme... On beþ yýlda... Bu

ocak, on bin...

Saydý döktü, her þeyi bir daha bir daha söyledi. Uþak yarý anladý, yarý anlamadý.

Hasip Beye geldi:

Size akraba olmazlarmýþ. Onlar Ramazanlýya, bir de Osmanlýya akraba

olurlarmýþ. Bu adam pirmiþ. Bin yýlda bir kýlýç yapmýþ... Onu size verecekmiþ.

Siz de ona, dile benden ne dilersen, diyecekmiþsiniz...

Hasip Bey güldü. Elini pantolonunun sað cebine attý, otadan bir deste para

çýkardý, iki onluðu ayýrdý, uþaða verdi:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Götür bunu o ihtiyara ver, dedi. Hasip Bey kýlýç mýlýç görmek istemiyor,

dersin.

Haydar Usta soluðunu tutmuþ kapýyý gözlüyor, uþaðýn dönmesini bekliyordu.

Uþak geldi, hiçbir þey demeden elindeki iki onluðu Haydar Ustaya uzattý:

Bey kýlýç mýlýç istemiyor. Alsýnlar da bu parayý gitsinler, diyor, dedi.

Haydar Usta boþ bulundu, uþaðýn kendisine uzattýðý parayý aldý; uþak o anda

arkasýný döndü, döner dönmez de eve girdi. Eve girmesiyle ardýndan kapýnýn

kapanmasý bir oldu.

Çarpýlmýþa dönen Haydar Usta bir silkindi, iki silkindi, bir türlü kendisini

toparlayamadý. Elindeki onluklar parmaklarýnýn ucundan kaydýlar, sert esen

garbi yeli kaðýt parçalarýný aldý götürdü, yoldan yola, bahçeden bahçeye savurdu.

Osman, Ustanýn koluna girdi. Ustanýn ayaklarý birbirine dolanýyordu. Sokaklar,

caddeler, evler geçtiler. Bahçeler geçtiler. Haydar Usta hiçbir þeyi artýk

görmüyordu. Bir bakkalýn önünden geçerlerken Osman ekmekle helva aldý. Gün

kavuþurken kendilerini Seyhanýn kýyýsýnda buldular. Haydar Usta eðildi suyu

avuçladý. Bir güzelce yüzünü yýkadý. Düþmü görmüþtü? Bir düþten usul usul

uyanýyordu. Acýktým Osman, dedi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Osman gazete kaðýdýný yere serdi, ekmeði, helvayý, üstüne koydu, yemeye

koyuldular. Haydar Usta iþtahlý, çabuk çabuk yemeðini yedi. Günün son ýþýklarý

kýzýltýlarla sakalýnda dolaþýyordu. Daldý, sonra birden Osmana döndü:

O yangýndan sonra, köylüler bizi ateþe verdikleri gecenin sabahý torunum

Kerem ortada yoktu. Sonra da hiç görünmedi. Ne oldu acaba çocuða?

Osman:

Çocuklara bir þey olmaz, dedi. Korkup kaçmýþtýr. Ýki gün sonra obayý

bulur.

Bulur, dedi Haydar Usta. Þu Kerem Ali ne de iyi, deðil mi Osman? Ne iyi

adam. Bir tek. Ne güzel adamca gülüyor, ne iyi, hatýr bilir bir kiþi.

Osman: Öyle, dedi. Haydar Usta:

Her þey bitecek, her þey deðiþecek, her þey bozulacak, yön, yol deðiþtirecek

her þey ama, adamlýk bitmeyecek. Bir yerde, bir köþede Kerem Ali gibi, orta

direk gibi, böyle dimdik kalacak. Þu adamý bir daha görmek, ona bir iki söz

söylemek isterdim.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gün ýþýðý yitti gitti, ortalýk karardý, ortalýðýn kararmasýyla da birden þehrin

ýþýklarý patladý. Haydar Usta irkildi.

Bin yýl, on bin yýl dövdük biz bu kýlýcý... Aydýnlýðýn ortasýnda bir damla su

gibi... Asýlý kalmýþ. On bin yýl daha dövecekler... On, on bin, yüz bin...

Osman içinden, bu adam deliriyor, dedi. Fýkara... Bütün bu olan biten ona aðýr

geldi. Götüremiyor.

On bin, on bin... Yüz bin yýl daha... Rüstem Usta... Çebi obasý... Rüstem Usta

kökten sürme deðil, çýraklýktan gelme. Daldan eðme... On beþ yýl... Otuz yýl, on

bin, yüz bin yýl... Dile benden ne dilersen...

Halilin babasý öldü. Dedesi de çok eskiden ölmüþtü. Mustan hiç anýmsamýyor,

Halil o zamanlar çocuktu. Bir anasý kalmýþtý. Bütün oba onun sürüsüne

elbirliðiyle baktý. Çadýrý imeceyle bütün çadýrlardan önce kurulur, bütün

çadýrlardan önce sökülür develere baðlanýrdý. Her bayramda, Hýdýrellezde

obalýlar Halilin çadýrýna gelirler niyazda bulunurlardý. Davula, tuða, uzun,

solgun bayraða yüz sürerlerdi. Bu davul, bu tuð bu bayrak, bu teber nedir, kimse

bilmezdi. Türkmenin kutsal emanetleriydi. Ta uzak, eski, adý saný duyulmadýk

günlerden geliyordu, bu belli. Görkemli, Yörüðün Yörük olduðu mutlu

günlerden geliyordu, bu belli. Bu tuð ellerinde, bu bayrak altýnda, omuzlarýnda

uzun þelfeler, yedi iklim, dört köþeyi dolaþmýþlar, boyun bükmemiþlerdi. Bu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Halil neydi, kimdi? Cerenin, bu sevdasý nedendi? Canýný verecek, obasýný

ayaklarýnýn altýna alacak kadar.

Kýran döken, aðaçlarý birbirine çalan, kayalarý kökünden sökercene kuduran bir

poyraz esiyordu. Deli bir poyraz. Halil uyumuþtu. Öteki iki adam, Resul

uyumuþlardý. Bir ulu kayanýn kovuðunda kuru otlarýn üstünde iþlemeli

kepeneklerine sarýnmýþlar, derinden soluk alarak uyuyorlardý.

Uyuyan adama yýlan bile dokunmaz, düþman bile dokunmaz. Uyuyan adamý er

olan öldürmez. Neden? Mustan elinde tüfeði, Aladaðýn doruðuna yakýn yerde,

Halili öldürmek istemiyle yanarak bir aðaçtan pýnara, bir pýnardan aðaca gidip

geliyor, pýnarda yüzünü yuyup yanan etini serinletiyordu. Þimdi Halili öldürsem

ne olur, diye düþünüyordu. Onu mutlak öldürmeliyim. Ta ezelden bu yana,

aklým yetti yeteli bu adam beni iflah etmedi. Herkes onu gördü, ona baktý,

onunla uðraþtý. Daha da herkes ona kutsal bir yaratýkmýþ gibi bakýyor. Onu

görünce, kocalar, kadýnlar, çocuklar, dedeler, ocak pirleri bile susuyorlar, ayaða

kalkýyorlar. Kim, ne, neci bu Halil? Bir güzel adam ki, mavi gözleri haktan

sürmeli. Bir uzak gök gibi, derin, çocuksu saf... Uzun boylu, suna gibi. Bütün

oba, öteki obalar hep Halile sevdalý. Bu Halili öldürmeyince olmaz. Ne olur,

ölür müyüm? Ben onu öldürünce ne olur? Ölür müyüm? Onu öldüreyim de, ben

de öleyim.

Kovuða geliyor, gecede, karanlýk altýnda Halile yaklaþýyor, Halil uyuyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Arada bir soluðunu kesiyor. Gölgeler, yýldýz ýþýklarý, kayalar, aðaçlar sel gibi

akýyor, yürüyor. Dað çatýrdýyor. Bas tetiðe Mustan.

Halil köyü yakýyor. Boyu uzamýþ, tüyleri dimdik olmuþ. Bir heybet gibi...

Çukurova köyünün bir ucundan giriyor, öteki ucundan çýkýyor. Halil bir top

yalým olmuþ, Halil bir yangýn gibi. Halilin adý bütün obada, öteki Yörük

obalarýnda, tekmil korkak Çukurovada bir korku, bir yürek, bir ölüm, bir dost,

bir güzellik gibi dolaþýyor. Dünyada bir Halil var, baþka kimse yok.

Çök tetiðe Mustan. Tüfeðin namlusu Halilin alnýnýn tam bir parmak gerisinde,

baþý parça parça olacak. Çök tetiðe Mustan. Bas! Mustanýn elleri uyuþuyor:

Bütün bedeni karýncalanýyor. Gölgeler uçuþuyor, korkudan çont oluyor. Sonra

geçiyor, yürekleniyor, gidiyor, geliyor, namluyu alnýnýn ortasýna dayýyor.

Ceren ne Halilin olacak, ne kimsenin. Ceren Oktay Beyin olacak, oba, çok

sýkýþmýþ, verecekler Cereni. Kalk Halil kalk. Doðrul kardaþým. Ama Halil

ölmeli. Çocukluðunda yüzüne bakmazdý. Kurt yavrusu gibi. Herkes onun

kuluymuþ gibi. Bütün çocuklar. Hem de Mustaný döverdi, küçümserdi: Ýþte

Mustan da daða çýkmýþtý, Halil de... Mustanýn adýný kimse anmýyor, Halili kimse

dilinden düþürmüyordu. Çök Mustan tetiðe.

Mustan gidiyor geliyor, deli poyrazýn içinde dört dönüyor. Elini çabuk tut

Mustan, bu gece bu iþi yapamazsan bir daha hiç. Bir daha hiç.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Halili öldürürsen, bütün oba, dünya sana lanet etmez mi? Ceren kýz, öteki

obalar, bu dünyayý sana dar etmezler mi? Halil ölsün, baþka bir þey istemez.

Yeter ki Halil ölsün.

Çök Mustan tetiðe.

Bir sabah uzun bir minareden sabah ezaný geliyordu. Çukurovada,

Çukurköprüde, Sumbas suyunda... Halil al bir atýn üstünde, elinde mavzeri.

Mustan yayan yürüyor, it gibi, Halil atlý. Halil onunla hiç konuþmuyor. Derviþ

Beyin evine varýyorlar, onu uyandýrýyorlar. Gür sesli Halil: Uyan Bey, diyor,

vaktin geldi. Yiðit, gözü pek. Akmaþat bizim kýþlaðýmýz. Ver bize

kýþlaðýmýzý, senin ne hakkýn var? Derviþ Bey, gözleri korkudan yuvalarýndan

fýrlamýþ: Canýma kýyma Halil, diyor. Soylular, senin gibi soylular cana

kýymaz. Bir Akmaþat için. Bilmiyordum Akmaþatýn sizin kýþlaðýnýz olduðunu.

Varsýn sizin olsun. Öldürme beni. Çoluk çocuðum var. Yarýn sabah göçü çekin,

yerleþin Akmaþata.

Göçü Akmaþata çekiyorlar. Göç gümbür gümbür konuyor Akmaþata. Halil

üstüne türküler söylüyorlar Çukurovalýlar. Bizimkiler türkü söylemeyi

bilmezler. Onlarýn da türkü gibi yüzü gülüyor. Kimse Mustanýn yüzüne

bakmýyor. Halilin yanýnda ha var, ha yok. Çök Mustan tetiðe: Bas! Bas gitsin...

Halil'in kaný yere gölleniyor. Uzun bir çukur. Çukurda Halilin upuzun ölüsü. Dal

gibi. Ölü gibi deðil. Tepeden, insaný karþýsýnda yok eden, güvenli, ölü gibi deðil,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

alay eden. Sürmeli gözleri kapalý, ölü gibi deðil, Çukurda yatýyor. Murt çalýlarý

üstüne... Aðýr kokulu. Onun üstüne taþ toprak. Halil topraðýn altýnda. Halil

gülümsüyor. Al kaný topraðýn altýndan fýþkýrýyor. Mezarýnýn üstünde binlerce

arý... Altýn arýlar. Kanatlarý výzýltýlý. Parlak, ýþýlayan, titreyen, titreyen ýþýklar.

Çelik yeþili. Çelik ýþýltýsý sarý...

Haydar Usta, Demirciler Ocaðý piri... Kimsenin önünde, dedelerin, ermiþlerin

önünde niyaza varmaz, ama Halilin önünde yerlere kapanýr, kimdir, nedir bu

Halil? Çök Mustan tetiðe. Bas gitsin!

Elleri titremiyor. Yüreði bir kuþ gibi kafesinde çýrpýnmýyor. Açýk seçik

düþünüyor. Halil sað oldukça herkes ölü. Ben de, sen de ölüyüz. Çök Mustan

tetiðe.

Poyraz üþütüyor. Gün ýþýdý ýþýyacak. Namlu Halilin alnýnda. Halil Cereni

kucaklamýþ, bir yandan bir yana dönüyor. Halil bütün kýzlarý, en güzellerini

kucaklamýþ. Bütün kýzlar, Yörük kýzlarý, Çukurovalý kýzlar, þehir kýzlarý Halil

nereye gitse durur bakarlar, sevdalý... Hayran kalýrlar, gözlerinden aþk akar.

Aðlarlar.

Mustan, Mustan, Mustan...

Mustan gitti Resulu uyandýrdý, usuldan:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gel hele kardaþ, dedi. Benim gücüm yetmedi Halili öldürmeye. Gel hele

þuraya.

Resul uyuyan Halilin yanýndan usulca sýyrýldý, Mustanýn arkasýna düþtü,

pýnarýn baþýna geldiler.

Yüzünü yuda uykun açýlsýn. Resul yüzünü yýkadý.

Neredeyse gün ýþýdý ýþýyacak. Çok dövüþtüm kendimle, Halili öldüremedim.

Uyumuyordum, gördüm, dedi Resul. Gittin geldin, gittin geldin.

Öyle, dedi Mustan. Elim varmadý. Hani ya, eski arkadaþ. Amma velakin, o

yaþadýkça ben ölüyorum. Amma Halil senin kimsen olmaz. Bilmez tanýmazsýn.

Sen de bundan böyle benim öz bir kardeþimsin, al þu tüfeði, çök tetiðe. Benim

gücüm yetmedi. O yaþadýkça ben ölüyüm. Herkes de ölü. Sen de ölüsün. O

yaþadýkça bütün gençler ölü. Bir o dolduruyor yeryüzünü. Bütün dünya ölü.

Resul onun Halili niçin bu kadar öldürmek istediðini bir türlü anlayamamýþtý. O

anlatmýþ anlatmýþ, Resul bir türlü anlayamamýþtý. Ver þu tüfeði de öldürelim,

dedi, soðukkanlý, þu kuþu, karýncayý, arýyý, sineði öldürelim dercesine.

Tüfeði aldý. Mustan da onun kepeneðini aldý, kovuðun yanýna uzanýp kepeneðe

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sarýndý, yüreði kulaðýnda, gözleri kapalý bekledi. Resul birden içinde acý,

bilmediði, bütün bedenini, yüreðini titreten bir duyguyla sarsýldý. Ne oluyordu?

Ona hiç böyle bir þey olmamýþtý. Elleri yandý, elindeki tüfeðin kundaðý yandý.

Deli gibi orada birkaç kere fýr döndü. Tetiðe çöktü. Mustan baðýrarak kendini

yerden yere attý. Kývrandý, çalýlarý, kayalarý çýrmaladý. Resul iki el daha ateþ etti

Mustana. Halil, þaþkýn uyandý, tüfeðine sarýldý. Resul bir kayanýn ardýna kendini

attý ...

Dur Halil, diye baðýrdý. Beni öldürme. Mustaný ben vurdum. Mustan

kendisini oradan oraya atýyor, ellerini, topraðý ýsýrýyordu. Halil onun üstüne

kapanmýþ:

Kardaþ, kardaþ, Mustan, nasýl kýydýlar sana! diye onu kucaklýyordu.

Mustan inliyor, baðýrýyor, kan içinde kalmýþ, topraðý, kayalarý, çalýlarý, ellerini

diþliyor çýrpýnýyordu.

Senin öcünü, öcünü alacaðým. Senin öcünü kimsede býrakmam, kardaþým

Mustan.

Gün ýþýrken Mustan üç kere, kopacakmýþ gibi gerindi, diþleri diþlerine geçmiþ,

bir harman yeri kadar toprak kana bulanmýþ, deþilmiþ çýrmalanmýþ. Kaskatý

kesildi kaldý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Öteki yeni gelmiþ adamlar, durmuþlar, uzaktan ölü Mustaný, kanlanmýþ

kayalarý, kan göllenmiþ topraðý, Mustanýn eti sýyrýlýp lime lime olmuþ, ak

kemikleri dýþarý fýrlamýþ ellerini seyreyliyorlardý.

Halil ölünün yanýnda oturmuþ kalmýþ, kanlý sað elini topraða dayamýþ,

susuyordu. Gözlerini de Mustanýn ölüsüne dikmiþti. Gözlerini kaldýrdý,

karþýsýnda Resulu gördü. Þaþýrdý. Ne yapacaðýný bilemedi. Sonra birden ayaða

fýrladý, tüfeðini kaptý.

Resul hiçbir þey olmamýþ gibi, dudaklarýnýn kýyýsýndaki kývrýmda belli belirsiz

bir gülümseme, soðukkanlý:

Dur Halil, dedi.

Sesi öyleydi ki, öylesine bir güven taþýyordu ki Halil olduðu yerde durmak

zorunda kaldý. Þaþkýnlýðý daha da artmýþ orada kalakaldý. Dur kardaþ, Halil.

Döküle döküle Sarýçama geldiler. Sarýçamýn ot bitmez kepirliðine kondular.

Süleyman Kahya ala, þafakta þöyle bir durup kurulmakta olan çadýrlara baktý.

Yorgun, bitkindi herkes ortalýkta çýt yoktu. Çakýlan çadýr kazýklarýnýn boðuk küt

kütü ala þafaðý dolduruyordu. Ne bir çocuk aðlýyor, ne köpek ürüyordu. Sevinçli

bir gülüþ bu obadan baþýný almýþ çoktan çekmiþ gitmiþti: Gün ýþýdý. Yýrtýk,

yarým, solmuþ, kirlenip çamurlanmýþ, eðri büðrü dikilmiþ çadýrlara Süleyman

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kahya bakamadý. Ýçi götürmedi. Bir de bu çadýrlar gözüne az gözüktü. Yanýnda

Koca Tanýþ vardý. Küçük, yaþlý, kirpiksiz gözlerini durmadan doðan güne karþý

kirpiþtiriyordu. Islak, buruþ buruþ olmuþ çadýrlar gittikçe kýzdýran gün altýnda

buðulanýyor, kuruyordu. Keçeleri, kilimleri, yataklarý çadýrlarýn önüne

sermiþlerdi. Süt çoktan saðýlmýþ, çadýrlarýn önünde kara kazanlarda kaynýyor,

ortalýk ýlgýt ýlgýt süt kokuyordu. Her þey ekþimiþ bir ýslak, bir ter kokuyordu. Her

üç dört çadýrýn önüne saclar kurulmuþ, kadýnlar hamur yoðuruyorlar, yufka

açýyorlar, küçücük saclarda piþiriyorlardý çabuk çabuk. Öðleye doðru uzaktaki

su sýzaðýnda çamaþýra gittiler. Çýrýlçýplak çocuklar sýcakta sevinçsiz, gülmez,

baþýboþ, oyunsuz dolaþýyorlardý. Tokaç sesleri ta uzaklardan duyuluyordu. Bir

tek kadýn, o da Ceren, çadýrdan burnunu dýþarý bile çýkarmamýþ, süzgün, yaþlý,

ölü, yeni kurulmuþ çadýrýn köþesine, eðmesinin dibine yumulmuþ, orada

kalakalmýþtý. Süleyman Kahya yanýndaki Koca Tanýþa çadýrlarda bir eksiklik.

olup olmadýðýný sordu. Altmýþ çadýr yolda döküle döküle kýrk dokuza inmiþti.

Sakarcalý Ali evini barkýný almýþ, Dumluda, kime kimseye bir þey söylemeden,

obadan ayrýlýp gitmiþti. Koca Ali Anavarzada kaldý. Kepenekli Mustafa,

Ayýdöven Hýdýr, Azapoðlu Hacý, Kürdoðlu Durmuþ Anavarza yörelerinde Lek

Kürtlerinde kaldýlar... Salman, Hemite köprüsünü geçtikten sonra çoluk çocuk

aðlaþarak, yollarýný çevirip Bahçe üstüne gittiler. Bütün bu olanlarý Süleyman

Kahyaya söylemeye kimsenin dili varmýyor, gücü yetmiyordu.

Ýþte böyle böyle, dedi, derinden içini çekerek Süleyman Kahya. Ýþte böyle

böyle, azala azala küçüldük Koca Tanýþ. Ýki bin çadýrdýk, bin kaldýk. Bin

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çadýrdýk beþ yüz, beþ yüz çadýrdýk, yüz, yüz çadýrdýk altmýþ. Ýþte þimdi de... Ýþte

böyle böyle tükeneceðiz. Gidenlerden birisi geri gelmedi. Nereye gittiler, ne

oldular? Hiç kimseden bir ses soluk çýkmadý bir daha.

Çýkmadý, dedi Koca Tanýþ.

Böyle böyle, bir gün kimse kalmayacak. Kalmayacak, dedi Koca Tanýþ.

Gün gibi ortada.

Koca eli, obayý, koca Türkmeni, Yörüðü, Aydýnlýyý, Horzumluyu, ulu þanlý

günleri böyle rezil gömmek de, ardýnda bir aðýt yakmadan, ölümüne bir destan

düzemeden, mezarýnda sazlar çalamadan, it ölüsü gibi gömmek de bize kaldý.

Bizde, bizim elimizde can veriyor Koca Türkmen, dedi Koca Tanýþ.

Ne kara günlere doðurmuþ bizi anamýz. Doðurmaz olasýlar. Bir aðýt gibi

konuþuyorlardý.

Türkmenin anlý þanlý günlerinde türküler, aðýtlar, destanlar vardý. Toylar,

düðünler, gelenekler vardý. Ulu semahlar, mengiler vardý. Üç gün üç gece süren

cemler vardý. Aþýklar, kavalcýlar, destancýlar vardý. Her evde masal söyleyen,

aðýt yakan bir yaþlý Türkmen anasý vardý. Kilim, halý dokuyanlar, keçe dövenler,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kýlýç yapanlar, pirler, ocaklar vardý. Kök boya yapanlar, gümüþ, eyer, palan

yapanlar... Ünü Ýrandan Turana, ünü Umurdan Þama ulaþmýþ ustalar vardý.

Beyler vardý ki, ulu þanlý kartallara benzer. Bir ovaya inince velilerin, paþalarýn

karþý çýktýðýný...

Azala azala, tükene tükene gelmiþ bitivermiþti her þey. Söz daha önce bitmiþti:

Türkü, oyun, destan, aðýt, Nastettin Hoca, Koca Yunus, semah, cem daha önce

bitmiþti. Kýrk yýldýr can çekiþiyordu tekmil Türkmen maðrýptan maþrýka kadar.

Her þey daha önce bitmiþti.

Neye inat ediyoruz? diye sordu Süleyman Kahya. Bir ölü var kokmuþ, yüz

yýllýk bir ölü, biz ille de bu kokmuþ ölüyü gömmeyeceðiz, diyoruz.

Koca Tanýþ:

Ölüyü çoktan gömmeye gömerdik ama Süleyman Kahya, ölüyü gömecek bir

mezarlýk toprak bulamýyoruz da kýrk yýldýr sýrtýmýzda taþýyoruz bu ölüyü, dedi.

Kýrk yýldýr, dedi Süleyman Kahya.

Ýçine bir acý çökmüþtü. Acýyla birlikte dayanýlmaz bir korkudan da içi

titriyordu: Sarýçam dedikleri hiç tekin bir yer deðildi. Buralarýn adamý sertti,

açgözlüylü, yabanýldý. Hangi Türkmen obasý buraya konmuþsa baþýna onulmaz

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

belalar almýþtý. Gün kuþluk, daha görünürlerde kimsecikler yoktu ya... Yoktu

ya...

Süleyman Kahyayla Koca Tanýþ çadýrlarýn arasýnda dolaþýyorlar, gördükleri

Yörüklerle þakalaþýyorlardý. Sürü aþaðýdaki kýrlýkta üst üste binmiþ, sözüm ona

yayýlýyordu. Süleyman Kahya böyle üst üste binip ovada kalmýþ sürüyü,

kepenekli çobanlarý görünce yüreðinde bir aðýrlýk, içinde hiçbir zaman yuyup

arýtamayacaðý bir kir duyardý. Payas altýndan ta buraya kadar bu sürüye

Çukurovalýlarýn yeþil, göcek olmuþ ekinlerini yaydýrmýþlardý. Öçle, öfkeyle,

Payas altýndan buraya kadar bu sürü bir yangýn gibi, bir talan ordusu gibi

ekinleri yiyerek, yok ederek gelmiþti.

Koca,Tanýþ, dedi inledi Kahya, þu bizim yaptýðýmýz da iþ mi? Geçtiðimiz

yerleri, tarlalarý yangýn yerine çeviriyoruz. Çukurovalý bize düþman olmasýn da

ne yapsýn. Fakir fýkaranýn, düþkünün, yetimin hakkýný koyun sürülerimize

yediriyoruz. Çukurovalý ne yapsýn? Bizi, ekin hýrsýzlarýný baþlarýna taç mý

etsinler?

Koca Tanýþ:

Süleyman Kahya. Süleyman Kahya, dedi. Koyunlarýn yayýldýðý, girdiði

ekinler iki üç misli gür biter. Koyun kutsal bir yaratýktýr. Ta Adem babamýzdan

bu yana. Çukurovalý bunu bilmiyor. Üstelik de Allahýn göð ekinini bize

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

satýyorlar.

Biz hýrsýzlýyoruz.

Koca Tanýþ kýzdý:

Onlar da bize ayaðýmýzý basacak bir toprak parçasý býraksýnlar. Biz

Çukurovaya bin yýldýr inip çýkýyoruz. Bizim hiç mi hakkýmýz yok bu

Çukurovada?

Hiç hakkýmýz yok, hiç kimsemiz yok.

Bu sulara biz ad verdik, bu daðlara, bu yerlere... Çukurovanýn her taþý, topraðý,

kayasý bir Yörük obasýnýn adýný taþýr. Þu Çukurova bizim deðil miydi? Nerden

sahip oldular, ne için, nasýl sahip oldular kýþlaklarýmýza, ne zaman, nereden

geldiler? Kimden istediler, kimden aldýlar, ne kadar para döktüler, ne kadar

koyun verdiler de sahip çýktýlar kýþlaklarýmýza? Biz Çukurovada var iken bunlar

nerdeydiler? Süleyman Kahya güldü:

Bizimleydiler. Oðlumuz, kýzýmýz, elimiz obamýzdý bunlar. Tükene tükene

nereye gittik, ne olduk, dersin? Onlar biziz. Biz bize zulmediyoruz Çukurovada.

Kýnýný kesen kýlýcýn kendisidir. Kýnýný kesen, aramýzdan tezikip gidenlerdir. Beþ

yýl sonra, beþ yýla kalýrsak, varýrsak köyünün yakýnýna Sakarcalý Alinin, elinde

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sopasý ilk kovalayan bizi o, olacak. Bize ilk vuran o, o olacak.'

Süleyman Kahya birden vurulmuþ gibi, öfkeli, heybetle ortada durdu: Gözlerini

yýkýlmýþ, kurulmamýþ, telekleri yolunmuþ, tüyleri karmakarýþ olmuþ, baþý bir

yanda, baþ mý olduðu belli olmayan, ayaklarý, kanatlarý bir yanda, belli olmayan,

bir kartal ölüsüne benzer çadýra dikti.

Çabuk kurun Halilin çadýrýný, diye baðýrdý. Çabuk kurun Beylik çadýrýný.

Çabuk çabuk... Bu çadýrý böyle benim gözüm görmesin. Ben daha ölmedim.

Baðýrýyor, ileniyor, çadýrlarýn arasýnda bitmiþ, son bir kutsal öfke gibi dolanýyor,

fýr dönüyordu.

Delikanlýlar hemen koþtular, çadýrý kurmaya baþladýlar.

Ben daha ölmedim, ölmedim, ölmedim! Ben ölürsem Beylik çadýrýný

kurmayýn, tuðu, davulu, damgamýzý taþýyan bayraðý da, benim ölümü de suya, ya

da köpeklerin önüne atýn. Köpeklerin, köpeklerin, köpeklerin önüne...

Birden bir çadýrýn içinde, bir maðara aðzý gibi karanlýðýnda Cerenin baþýný

gördü. Baþ bir an düþte gibi bir göründü, sonra yitti. Süleyman Kahya daha çok

köpürdü:

Ben saðken bu Cerene de, Cerene de dokunmayacaksýnýz. Bir karýþ toprak için

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bu oba bu kadar alçalamaz, alçalamaz. Ceren bir obanýn en güzel kýzý. Son

güzelliðimiz, gönülsüz kimseye verilemez. Býrakýn kýzýn yakasýný, býrakýn. Ben

sað iken Cerene, Cerene, Cerene, Cerene kimse dokunamaz. O oðlan da, o

Oktay da bir daha bu obaya adýmýný atarsa yüzsüz, alçak, onursuz, karý, adýmýný

atarsa bu yaþýmda, kendi elimlen öldürürüm onu. Herkes Cerenle konuþacak.

Herkes... Emrediyorum.

Bunca yaþ yaþamýþ, bunca yýldýr Karaçullu obasýna kahyalýk etmiþ Süleyman

Kahya þimdiye kadar bir kere olsun emrediyorum sözcüðünü aðzýna almamýþtý.

Ceren giyinip kuþanacak, hemen, bugün, þimdi obanýn ortasýna bir gün gibi

doðacak.

Ceren ölüp giden eski Yörüðün, son çakan en güzel ýþýðýydý. Sönerken,

biterken Ceren gibi bir ýþýkla birlikte sönmek, ölürken böyle bir güzellikle

bitmek...

Yorulmuþtu. Bacaklarý titriyordu. Neredeyse yere düþecek, boylu boyunca bu

kadar kiþinin önünde kara topraða serilecekti. Eðer bu iþ olsaydý, Süleyman

Kahya böyle bir rezaletten sonra topraktan bir daha doðrulamazdý.

Herkes Süleyman Kahyanýn bu öfkesine þaþtý. Kýrk yýldýr onu böyle

görmemiþlerdi. Süleyman Kahya kendisini çadýrýna zor attý. Yüzü sararmýþ,

boncuk boncuk terlemiþ, körük gibi soluyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Koca Tanýþ onun yanýnda:

Dur hele Süleyman, dur hele kardaþ, dur hele hay yiðen, diyordu. Dur hele,

dur hele...'

Ölümü, ölümü, ölümü istiyorum. Derin bir soluk aldý, yeþil, koyu, aydýnlýk

gözleri kocaman kocaman açýldý: Kadir mevlam nasip eyle ölümü, ölümü,

dedi. Bundan sonra yaþamýþým ki neye yarar. Onuru, insanlýðý elinden alýnmýþ,

çürük bir ören gibi her gün duvarýndan bir taþ düþen, bir çadýr eksilen... Her gün,

her gün tükenen. Ýnsanlýðý da, onuru da, mertliði, yiðitliði de beraber tükenen...

Gözlerini kapadý. Koca Tanýþ bir çocuk ölüsüne bakar gibi ona bakýyordu.

Koca Tanýþ onun baþýnda ne kadar bekledi, belli deðil... Süleyman Kahyanýn

yaþlý bir adamýn derin uykusuna daldýðýný, derin derin soluk aldýðýný gördü.

Usulca yanýndan çadýrýn dýþýna kaydý.

Çadýrýn kapýsýnda, Ceren de içinde, oba bir soluk kesilmiþ bekliyordu.

Uyudu, dedi Koca Tanýþ. Böyle büyük öfkeden sonra yaþlýlar hep uyurlar.

Ya da ölürler. Süleyman içerde uyuyor. Gürültü etmeyin. Güldü. Ben de

uyumaya gidiyorum.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Obayý çoktan beri ulaþamadýklarý, tadamadýklarý taze, yeni bir hoþ bir sevinç

sardý. Ta eski günlerden kalan. Eski günler, Yörüðün Yörük olduðu günlerden

bir gün gelmiþ gibi oldu ortalýk.

Biraz sonra Ceren giyinmiþ kuþanmýþ; ortaya çýktý. Herkesle konuþtu. Herkes

onunla konuþtu. Bütün oba gülüyor, eðleniyor, þakalaþýyorlardý. Koyunlar

kesildi, yemekler piþirildi, sýcak yufka, sofralar kuruldu. Çoktan beri yemek mi,

dert mi yediklerini bilemeyenler, boðazlarýndan lokmalar aþamayýp dizili

kalanlar, iþtahla yemek yediler, eski günlerdeki gibi.

Süleyman Kahya uyuyordu. Onu uyandýrmamak için obadan çýt çýkmýyor, aðýr

ölçülü, birikmiþ bir sevinç topraðýn altýndan akan duru bir sýr gibi obanýn

yüreðinden akýyordu.

Birden sevince büyük bir sevinç daha eklendi. Avcýlarbaþý Kamil:

Duydum, diyordu. Bir köylü söyledi bana... Haydar Usta kýlýcý ünü büyük

Ramazanoðluna götürmüþ. Ramazanoðlu kýlýcý görünce, bir bakmýþ, bir, bir daha

bakmýþ. Sabahtan akþama kadar bakmýþ. Hayran kalmýþ. Þu yýkýlasý dünyada

demiþ, böyle güzel kýlýç yapanlar da kalmýþ mý, demiþ, dize gelip Haydar

Ustanýn önünde niyaza durmuþ. Eeey, Demirciler Ocaðý piri Haydar Usta,

ellerin, oban, aþiretin dert görmesin, demiþ. Beni düþünüp de bu kýlýcý Ýsmet

Paþaya götürmeyip de bana getirdiðinden dolayý sað ol, demiþ. Sað ol, var ol,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sað al, var ol, demiþ. Ýþte böyle demiþ. Bu kýlýç benim Ramazanlý Beyliðimi

deðil, koca Osmanlý ülkesini deðer, demiþ. Var git, sana Yüreðir topraðýnda,

Aladenizin kýyýsýnda, suyu bol, ekini gür, otu çok bir kýþlak verdim. Var git

obaný al götür oraya, beðendiðin yere kon. Büyük toyluk eylemiþ. Haydar

Ustaya koyunlar kuzular, bir de iri bir dana kesmiþ. Baklavalar döktürmüþ,

davullar çaldýrmýþ. Haydar Ustaya demiþ ki bir hafta benim konuðumsun,

Demirciler Ocaðý piri evime gelirse, evimin, ulu konaðýmýn beti bereketi artar.

Uðuru artar. Bir hafta kal ki ulu konaðýmda üstümüze ýþýk yaðsýn, demiþ.

Oba dinliyor, oba söylüyor, oba bir aðýz olmuþ konuþuyordu. Akþama kadar

türlü türlü rivayetler çýktý. Her söylenti her obalýyý sevinçten titretiyordu.

Yok, yok, Ramazanoðluna deðil de Temir Aðaya, Aða paþaya gitmiþ. O da

çok sevinmiþ, kýlýcý görmüþ, görünce dili tutulmuþ, hayran kalmýþ, üç gün üç

gece yemeden içmeden kýlýcý seyreylemiþ, sonra Haydar Ustanýn huzurunda

niyaza durmuþ. Bu kýlýcý iyi ki Ramazanlýya, benim can bir düþmanýma

götürmedin, götürüp de ulu Türkmenin onur bildirisini ona vermedin, bana

baðýþladýn, demiþ. Ýyi ki Ýsmet Paþaya götürüp de ulu Türkmenin baðlýlýðýný

onun ayaklarýnýn dibine sermedin. O bir Osmanlýdýr. Ben kökü derinde bir Kürt

fýkarasýyým. Bizim kökümüz kutsal topraklý Horasandadýr. Biz de Aða olduksa,

adamlýktan çýkmadýk. Biz de al yeþil bayrak çektik Horasandan bu yana...

Ramazanlý olsaydým bu kýlýca iller verirdim. Osmanlý olsaydým ülkeler

baðýþlardým. Amma velakin benim de topraðým çok. Topraðýmýn beðendiðiniz

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yerine konun. Sizin olsun. Kýlýcý öpüp öpüp aðlýyormuþ.

Oba bölük bölük toplanmýþ, her bölükte ayrý bir hikaye.

Yok, yok Ýsmet Paþa demiþ ki böyle kutsal bir kýlýç elime geçmiþ olsaydý,

daha eskiden, ben Yunanla harp ederken, vataný kurtarýrken, ben, hem de Kemal

Paþa, hem de padiþahýmýz, ulu Kayýhanlý soyu. Horasan eri, Hacýbektaþý Velinin

el verdiði, deðil Yunaný, Çini Maçini, Hindi Horasaný, þol Arabistaný, Ýngilizi,

Fransýzý tüm alt eder, zapt ederdim. Benim belimi büken elimde böyle bir kýlýcýn

olmamasý oldu. Gene de geldin, gene de yetiþtin Haydar Usta. Dar zamanda...

Urus üstüne seferim var. Al sana nereden, nereden istersen bir kýþlak. Haydar

Ustanýn önünde koca Ýsmet Paþa niyaza durmuþ.

Hikayeler kýzýþtýkça kýzýþýyor. Ýþler gittikçe karýþýyor, hikayeler gittikçe karman

çorman oluyor; hangi sözü kimin söylediði belli olmuyordu. Obada bu

hikayelerin hiçbirisine inanmayanlar çoðunluktaydý ama aðýzlarýný açamýyorlar,

coþkun sevinç seline karþý çýkamýyorlardý. Hikayelere en çok inanmayanlarýn

yüreðinde bile bir umut yeþermiþ, bir umut ýþýðý parlamýþtý.

Oldu, diyorlardý. Haydar Usta bu kadar geciktiðine göre bir þeyler becerdi,

diyorlardý. Yoksa deli mi Haydar Usta? Ne sürünüp dursun oralarda? Bir þey

edemeyince dönüp gelirdi. Öyle deðil mi?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Öyle öyle, diyorlardý hiçbir söze katýlmayanlar da...' Süleyman Kahya bu

coþkun sevince uyandý. Olaný biteni ona da anlattýlar. Süleyman Kahya yalnýzca

gülümsedi. Hiç konuþmadý. Hiçbir yorumda bulunmadý. Obanýn sevincine o da

yürekten, candan, her þeyi unutarak katýldý.

Ýki gözü iki çeþme, yollar boyunca yitiðine, Keremine aðlayan Keremin anasý

da acýsýný unuttu:

Oðlum dedesiyle bile gitti, soylu dedesiyle bile gelecek, dedi avundu.

Gelecek ya, gelecek, diyorlar da baþka bir þey demiyorlardý.

O gece en güzel düþlü, en aydýnlýk, kuþkusuz, endiþesiz, korkusuz uykusunu

uyudu bütün oba, yediden yetmiþe.

Haydar Usta, Haydar Usta, ocaklar ocaðý, demirciler piri, can kurtarýcý, Yörük

güvencesi Haydar Usta...

Çoban Ali öteki çobanlarla birlikte fundalýðýn içinde sürüyü yayýyordu. Uzakta,

obanýn çadýrlarýnýn konduðu sekinin oralarda bir atlý karartýsý gördü. Karartý aðýr

aðýr, durmadan obanýn yöresini dolanýyor, geniþ halkalar çiziyordu. Çoban Ali

bu atlý karartýsýný uzun bir süre seyretti: Ne olabilirdi? Bir türlü bulamadý. Gözü

baðlý bir dolap beygiri gibi obanýn dört bir yanýný dolanýp duran bu atlýya bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

türlü akýl erdiremedi. Öteki çobanlara:

Çocuklar, dedi Çoban Ali, siz burada bekleyin, ben þu atlý karartýsýna

gidiyorum. Neymiþ ola bu? Merakýmdan çatlayacaðým. Delirmiþ mi, dolanýp

duruyor.

Koþarak atlýnýn döndüðü çizgiye ulaþtý. Gür sesiyle: Selamünaleyküm, dedi.

Atlý atýnýn baþýný çekti, yavaþça, duyulur duyulmaz: Aleykümselam, diye

karþýlýk verdi:

Atlý bir cana hasretti. Atýnýn baþýný çekmiþ bekliyordu: Çoban Ali ona yaklaþtý:

Sen kimsin atlý? diye sordu. Bu gece vakti buralarda ne dönüp durursun?

Atlý:

Yaklaþ hele kardeþ, diye inledi. Beni tanýrsýn. Kim olduðumu bilirsin.

Çoban Ali ölü sesin sahibinin kim olabileceðini aklýndan geçirdi.

Oktay Bey sen olmayasýn? diye sordu. Atlý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Benim kardeþ, dedi. Sen kimsin? Ben de Çoban Aliyim.

Yan yana durdular. Çoban Ali:

Sana kötü bir haberim var. Seni öldürecekler. Süleyman Kahya sana çok

kýzmýþ. Obaya emir verdi, seni severim. Sana yüreðim acýyor. Durma. Durma

kaç. Seni birisi görmesin. Obanýn adamýnýn caný burnunda. Seni görmesinler,

bütün hýnçlarýný senden çýkarýrlar. Durma, durma, durma buralarda. Durma

kardeþ, durma kardeþ, hiç kimsenin gözüne gözükme. Seni görürlerse bir iki

demez, hemen öldürürler.

Öldürsünler, diye inledi Oktay Bey. Bundan sonra yaþamýþým ki, neye yarar.

Öldürsünler, aaah öldürseler de kurtulsam bu dertten. Durma, durma, bizim

baþýmýza bir de sen bela olma. Canýmýz burnumuzdan çýkýyor, kaç! Kaç,

diyorum sana ulan, kaç! Deðneðini çekip karartýnýn üstüne yürüdü: Kaç ulan,

durma kaç!

Baðýrma kardeþ, dedi Oktay Bey yýlgýn. Herkes uyanacak, rezil rüsvay

olacaðýz. Gidiyorum.

Gitme, durma git, dedi Çoban Ali, sesi titreyerek, acý. Saðlýcakla kal kardeþ,

saðlýcakla kalýn. Demek böyle ha! Gidiyorum!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Atýný sürdü, dereye doðru indi. Çalýlarýn ardýnda bir yitti, bir çýktý. Ýyice ýradý.

Çoban Ali onun karartýsýný görünmez oluncaya kadar izledi.

Bunun hali en yaman. Yaman, fýkara. Ölümden de beteri Yangýlý, sevdalý.

Allah kimsenin baþýna vermesin. Sevda sevda derler behey yarenler, bilmeyene

bir acayip hal olur.

Gün attý, oba cývýl cývýl uyandý. Koyunlar saðýldý, yayýklar dövüldü. Her çadýrýn

önünde bir ateþ... Sütler kaynadý, tarhana çorbalarý piþti. Eþekler anýrdý, develer

kükredi, atlar kiþnedi. Neþeli kadýn gülüþleri çadýrdan çadýra gitti geldi. Süt,

tarhana buðularý, kokulu, ýlýk Sarýçamýn topraðýna çöktü. Aðýr, uykulu. Bebeler

aðladý. Boðuk, koygun uzun sesleriyle iri köpekler ürüþtüler. Karþý köyden

sabahýn horoz sesleri geldi. Çanlar öttü. Uzun bir türkü duyuldu, dümdüz ovanýn

yollarýna serilmiþ.

Süleyman Kahya dimdik, dudaklarýnda bir çocuk gülüþünün saflýðý çadýrdan

çadýra dolaþýyor, kadýnlarýn yað topaklarýný iþlemeli, renk renk, kara hýzmanlara

dolduruþlarýný seyreyliyordu: Keçi derisinden, ince elenmiþ çam kabuklarýna

bulanmýþ yayýklarýn kokusunu, eski, alýþkan, özlemli bir burunla içine çekti.

Yýrtýk çadýrlar aðaran tanýn ýþýðýnda bir güzelleþmiþler, görkemli eski çadýrlar

olmuþlardý. Þimdi Süleyman Kahya þu anda kendisini gençliðinde bulmuþ, bin

çadýrlýk bir obanýn Beyi olmuþtu. Akmaþatýn topraðýnda, Narlýkýþlada sayýyordu

kendini. Beklediði korkuyu, Sarýçamýn kepirinde baþlarýna gelenleri, gelecekleri

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

unutup gitmiþti.

Cana geldik, diye düþündü. Oba yekindi ayaða kalktý. Haydar Usta

yüzünden, Ceren yüzünden. Acaba öyle mi? Sebebi bunlar mý? Sebebi ne olursa

olsun... Ne olursa olsun. Þimdi görsün Çukurovalý. Tavþan gibi pýsan Yörüðü.

Þimdi görsünler. Nicolursa olsun! Olsun, olsun, olsun...

Dimdik gülümsedi.

Kuþluk vakti, bir çoban koþarak geldi. Güneyden tatlý, okþayan, insanýn kanýný

coþturan ýlýk bir yel esiyordu. Çukurun en güzel yeli buydu. Bu yel içinde

giyinmiþ kuþanmýþ Ceren bir sevinç gibi çadýrdan çadýra gidip geliyordu.

Çoban: Geliyorlar, dedi. Süleyman Kahya:

Biliyordum geleceklerini, diye güldü. Gelsinler.

Halilin yaktýðý köyün köylüleri olacaklar. Konuþtuklarýný duydum. Biz de

onlarý Sarýçamda yediden yetmiþe yakacaðýz, diyorlardý.

Gür, tok bir sesle:

Yaksýnlar bakalým, diye bir kaya gibi durup söyledi Kahya. Hazýrlanýn. Taþ,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sopa, silah, býçak. Bu sefer Çukurlunun önünden kaçmak yok. Övündü:

Görsünler Horasanýn Yörüðünü.

Yoldan aþaðý tozu dumana katmýþ, atlý, eþekli, traktörlü, kamyonlu, yaya, elleri

nacaklý, sopalý, silahlý bir köylü kalabalýðý hayuhuyla sarmýþlar ovayý

geliyorlardý. Bunlar da hazýrlanmýþlardý. Ýki insan bölüðü bir cenkte gibi karþý

karþýdaydýlar. Bir bölük durup bekliyor, bir bölük öfkeli, hýnçlý, bir öcün

ateþinde yürüyordu.

Horasanýn Yörüðü bin yýllýk dövüþmenin alýþkanlýðýnda, deneyindeydi.

Gelenler baðýrýp çaðýrýyor, sövüyorlar, bekleyenler görüp geçirmiþliðin

durgunluðunda susuyorlardý.

Gelenler bir sapan atýmý yaklaþýnca baðýrmalarý göðe çýktý. Bu yandan, hünerli,

bin yýllýk ellerin sapanýndan baðýranlarýn üstüne taþlar yaðmaya baþladý.

Baðýrtýcýlar neye uðradýklarýný bilemediler. Sustular, kaçtýlar, yaralanýp düþtüler.

Kurþunlar patlattýlar, sövdüler. Çok sövdüler. Daðýldýlar, toplandýlar ama obaya

yaklaþamadýlar. Gün akþam oldu, yorgun sapancýlar zaferlerini birer çamçak

sütle kutladýlar. Yerlerinden ayrýlmadýlar. Ötekiler çekildiler gittiler. Yaralýlarýný

Kozan memleket hastanesine taþýdýlar.

Süleyman Kahya sapanlý saflarý dolaþýyor, bir meydan savaþý kazanmýþ

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

komutan gibi konur:

Geldiler gördüler, geldiler gördüler, diyor, baþka bir þey demiyordu.

Gelecekleri varsa, görecekleri de var.

Çadýrlarýn önünde sabaha kadar ateþler yandý.

Ala þafak tüter, gün aðardý aðaracakken, köylüler birkaç misli

kalabalýklaþmýþlar, gürültüleri birkaç misli büyümüþ gene saldýrdýlar. Gene bir

sapan taþý yaðmuruna tutulup saflarý pare pare edildi ama, traktörler, traktörlerin

arkasýna takýlmýþ naylon arabalar, naylon arabalarda dövüþçü yenilmiþ

kalabalýðýn erleri, üstlerine gene elleri sopalý insanlar doluþmuþ kamyonlar

çadýrlarýn üstüne yürüdüler. Sapan taþlarý para etmedi. Traktörler, kamyonlar

çadýrlarýn üstlerine, aralarýna yürüdü. Fethullah iki traktör sürücüsünü

traktöründen alýp yere attý. Traktörler, naylon arabalar içlerindeki adamlarla

aþaðýdaki hendeðe yuvarlandýlar, devrildiler. Fethullah yetiþti, üç kamyonun

lastiklerini býçakladý. Kadýn erkek, çoluk çocuk yaþlý kadýnlar gelenleri aralarýna

aldýlar. Mübalaða bir dövüþ oldu. Onlar da öðleye doðru püskürtüldü. Yakýn

köylerden duyanlar bu yaman dövüþe gelmiþlerdi. Kimi seyreyliyor, kimi de

köylülerin yanýnda dövüþe giriyordu.

Obadan çok çocuk, çok kadýn, çok adam yaralandý. Cerenle Fethullah yýrtýcý

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kaplanlar gibi, ellerindeki sopalarla köylülerin sel gibi akan kalabalýðýný pare

pare eylediler.

Dövüþ biterken Kozandan candarmalar yetiþtiler. Onlarý gören dövüþçüler,

zaten yorulmuþlar, çok yaralý vermiþlerdi, hemen durdular. Yörük çadýrýna dolan

candarmalar, ne kadar sopa, býçak, sapan varsa topladýlar. Hiç silah bulamadýlar.

Köylülere bakmadýlar bile, aramak deðil... Devrilmiþ traktörleri kaldýrmaya

köylülere yardým da ettiler. Kamyonlarýn lastikleri þiþti, traktörlere, kamyonlara

binenler, yumruklar sallayarak oradan ayrýldýlar.

Kaymakam da gelmiþti. Candarma Komutanýyla Yörükleri sorguya çektiler.

Süleyman Kahya:

Bir daha bizim üstümüze gelemezler. Gelirlerse de böyle olur iþte, dedi.

Onlar gelsinler gelmesinler, siz buradan kalkacaksýnýz. Kalkamayýz, dedi

Süleyman Kahya her þeyi göze alarak. Bizi burada, bir tekimizi komadan

öldürsünler, öldürün ama kalkamayýz.

Kalkacaksýnýz, diye baðýrdý Candarma Komutaný. Her iþi býraktýk, yýllardýr

sizinle uðraþýyoruz. Biz bu bölgenin asayiþini korumaya mecburuz. Dövüþünüze

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

eðer yarým saat daha müdahale etmemiþ olsaydýk beþ yüz kiþi öldürülmüþ

olacaktý. Hem sizden, hem onlardan. Ben sizi buradan kaldýracaðým. Hükümet

kuvvetlerine karþý mý koyuyorsunuz?

Yok, dedi. Süleyman Kahya. Haþa. Karþý koymak ne demek! Hükümet

bizim baþýmýzdan yücedir. Kalkýp nereye gidelim?

Ben ne bileyim, dedi Kaymakam. Size yer temin etmek de bana mý düþtü?

Nereye isterseniz oraya gidin. Siz hür, serbest, demokratik bir memleketin hür

vatandaþlarýsýnýz. Canýnýz nereye isterse oraya gider konarsýnýz. Yalnýz adam

dövmek, hýrsýzlýk yapmak, adam öldürmek yok. Siz hür vatandaþlarsýnýz ama...

Biz hür vatandaþlarýz... diyecek oldu Süleyman Kahya, Candarma Komutaný

sözü aðzýndan aldý. Çok sert konuþtu:

Siz ne olursanýz olun. Ben burada asayiþsizlik gördüm. Siz burada bir

rahatsýzlýk kaynaðýsýnýz. Ben hemen þimdi sizi buradan. kaldýrýrým. Çadýrlarýnýzý

baþýnýza yýkarým.

Yýk ama, dedi Süleyman Kahya, biz nereye gidelim?

Türkiye çok büyüktür, diye sesi çýn çýn öterek konuþtu komutan. Çok

büyük. Dünya kadar ekilmemiþ boþ toprak var. Gidin yerleþin.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Burasý da boþ, dedi Kahya.

Burasý da boþ ama, burasýnda siz vukuat çýkardýnýz. Vukuatsýz bir yer bulun.

Biz mi çýkardýk? Biz mi hücum ettik onlara?

Kim çýkarýrsa çýkarsýn. Haydi sökün çadýrlarý: Hemen, acele, çabuk. Söz

anlamýyor musun be adam? Siz çadýrlarý sökmezseniz... Ben, ben, ben... Çavuþ!

Buyur komutaným.

Çadýrlarý yýkýn. Hemen þimdi yüklesinler.

Önde Kaymakam, arkada komutan, astsubay, en arkada da eli sarýlý Süleyman

Kahya dýþarý çýktýlar, Süleyman Kahyanýn çadýrýndan. Süleyman Kahya:

Kahvemizi bile içmediniz, dedi ezilip büzülerek. Bir ayranýmýzý, bir

südümüzü. Konuklara bir þey ikram etmeyi akýl edemediðinden dolayý

tedirgindi. Bir acý kahvemizi... Sesinde bir özür dileme, bir utanma vardý.

Hani bu kavgada dövüþte konukluðunuzu unutuverdim.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Komutan:

Çok konuþma, dedi. Dýrdýr istemez. Siz çadýrlarý yýkýyor musunuz?

Nereye gidelim, nereye konalým Paþa Efendi? dedi Süleyman Kahya.

Komutan kýzmýþtý:

Cehennemin dibine, diye baðýrdý. Cehennemin dibine... Bela oldunuz

milletin baþýna, baþýmýza. Bela, bela, bela...

Yalnýz sizinle uðraþýyoruz yýllardan beri, dedi Kaymakam. Ýþi gücü,

kalkýnmayý býraktýk, þu cennet Çukurovada yalnýz sizinle uðraþýyoruz.

Dýþarda hiç kimse kalmamýþ, herkes çadýrlara çekilmiþti. Candarmalar bir uçtan

çadýrlarý yýkmaya baþladýlar. Kaymakamla komutan uzakta durmuþlar, elleri

pantolonlarýnýn ceplerinde, çadýrlarýn içerdeki insanlarýn üstüne yýkýlýþlarýný

seyreyliyorlardý. Çadýrlar yýkýlýyor, çadýrlardan ne bir ses duyuluyor, ne de bir

kimse dýþarýya kaçýyordu.

Candarmalar yoruldular, çadýrlarý yýkmakla baþa çýkamadýlar. Komutana gelip

durumu açýkladýlar.

Komutan emir verdi:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süngü tak, çadýrlara marþ. Çadýrdakileri dýþarý çýkar ve çadýrlarý onlara yýktýr.

Süngüler takýldý, çadýrlardan kadýnlar, çocuklar, erkekler, yaþlýlar, hastalar

sürüklenerek dýþarýya çýkarýldýlar. Candarmalar onlarý yerde sürüklüyorlar,

ayaða dikiyorlar, ötekiler hemen yere düþüyorlardý. Komutan:

Bir yandan da sökün, diye emir verdi. Bir kýsmýnýz bu sürüngenleri dýþarý

sürükleyin, bir kýsmýnýz da çadýrlarý yýkmaya devam edin.

Ortalýkta çýt yoktu. Ne bir soluk, ne bir inilti.

Süleyman Kahya, Kaymakam, Komutan birden bir çadýrýn dört yanýný

kadýnlarýn, çocuklarýn çevirdiðini gördüler. Candarmalar çalýþýyorlar,

çabalýyorlar, dipçikliyorlar, söylüyorlar, çadýrýn dört bir yanýna kenetlenmiþ

kadýnlardan birisini koparamýyorlardý. Cebelleþme diþe diþ sürüp gidiyor,

candarmalar bitiþmiþ, birbirine yapýþmýþ bir insan olup erimiþ kalabalýðý

sökemiyorlardý. Onlar çalýþtýkça ötekiler daha çok yapýþýp kenetleniyorlardý.

Süleyman Kalýya titreyen sakalý, dudaklarý, dumanlanmýþ gözleriyle:

Durdur komutan candarmalarý, diye haykýrdý. Bu çadýra dokunulamaz. Bu

çadýra dokunmayýn, hemen kalkýp gideriz.

Komutan candarmalara:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çekilin, dedi. Çekilin bakalým oradan. Ne varmýþ bu çadýrda?

Candarmalar çekildiler. Süleyman Kahya kadýnlara:

Siz de çekilin, dedi. Çekilin de çadýrlarý yýkýn, gidiyoruz.

Kaymakam:

Bu çadýra gireceðim, dedi.

Komutan:

Girmeliyiz, diye kuþkulu söylendi.

Süleyman Kahya önlerine düþtü. Çadýra girdiler. Çadýr bomboþ, delik deþikti.

Yerde güneþ nakýþlý turuncu bir keçe seriliydi. Çok eski. Renkler canlý canlý

parlýyordu yýrtýk keçede. Güneþ damgasý þahlanýyordu, ýþýklý. Bir köþede derisi

büzülmüþ bir davul, onun yanýnda dikili bir teber, bir tuð, tuðun yanýnda bir

uzun bayrak gibi bir þey... Çadýrýn direðinde de som ipekten iþlenmiþ, boncuklu

bir kapta bir Kuranýkerim asýlýydý.

Kaymakam:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bunlar ne? Neden bu kadar önemli bu çadýr? Kutsal mý? diye sordu.

Bizim Beylik emanetleri, dedi yerin dibine geçercene Süleyman Kahya. Çok

eski. Horasandan bu yana getiririz. Kimse dokunmaz bunlara.

Komutan da, Kaymakam da gülüyorlardý. Süleyman Kahya da onlara katýlýp

gülümsedi. Dýþarýya çýktýlar. Yörükler çadýrlarýný sökmüþler, develere

yüklüyorlardý.

Kamýþlýk derin, uzun bir dere boyunca, geniþ bir yol boyunca

büklüðe kadar gidiyor, büklüðün yakýnlarýnda kamýþlýk bir alana yayýlýyor, bir

orman gibi oluyordu. Kara çalýlardan, cilpirtilerden kalýntýlar. Bir iki tane de

kars aðacý... Ötede, uzakta, günbatýda Anavarza kayalýklarý, Anavarza

kayalýklarýnda yýkýk örenler. Yýkýk örenlerde yýlanlarýn, bir de cinlerin, bir de

perilerin padiþahlarý... Anavarza kayalýklarýnda kocaman kartallar, þahinler,

doðanlar, atýnacalar. Her bir kartal bir uçak kadar kocaman. Kartallarýn ölümsüz

padiþahlarý da burada oturur. Yüz kartal büyüklüðünde. Uçamaz. Kanatlarý

demirdendir. Yüz kartal, belki de beþyüz kartal padiþahýn demir kanatlarýnýn,

gövdesinin altýna girerler, caný isteyince, onu bütün Çukurovanýn, Binboða

daðlarýnýn, bütün dünyanýn üstünde uçururlar. Bir ay, iki ay, bin yýl... Sonra

getirirler onu sarayýna koyarlar. Kartallarýn þahý çok akýllýdýr. Kartal þahýnýn

tükürüðü çaresi bulunmayan dertlere devadýr. Ulu Çukurovada bir küçücük þahin.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ne olacak yani... Kartal þahýnýn sarayý öyle sarpta, öyle yüce dedir ki, onun

sarayýna kimsecikler varamaz. Bir kiþi, ancak bir kiþi çýkabilmiþ o saraya, o da

Gülenoðlu Hacý. Kartal þahýnýn gözlerine bakýnca bayýlmýþ düþmüþ Öteki

kartallar da gelmiþler baygýn adamý alýp aþaðýya düze indirmiþler, yere usulca

incitmeden koymuþlar.

Hasan önde kamýþlýða doðru yürüyor, elinde þahini, ikircik içinde Selahattin de

arkasýndan geliyordu. Suskun, düþünceli, tetikteki çocuklar dalmýþlar, hiç

konuþmuyorlardý. Selahattin korkuyor, çekiniyor, ikircikleniyordu. O yürüdükçe

adýmlarý onu geri geri çekiyordu.

Ya þahini uçar da, gider de geriye dönmezse? Ya gider, döner de gelirken kuþu

kapýp getirmezse... Tor þahin bu, tor! Tor þahinler nasýl alýþtýrýlýr? Selahattin ne

þahin görmüþtü bu zamana kadar, ne de þahin alýþtýrmýþtý.

Bu þahin kaçarsa, diye düþündü Selahattin, babam bir Yörük deðil mi,

memleketi sarp kayalarda, þahinler yurdunda deðil mi, bu þahin kaçarsa birisini

daha, onunu, on beþini daha getirir... Gene de içi götürmüyordu. Þu elindeki

þahin güzel bir þahindi. Keskin gözleri vardý. Her bir sözü anýyor, her bir söze

insan gözleri gibi gözleriyle karþýlýk veriyordu.

Hasan, dedi, azýcýk dursana. Hasan durdu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Selahattin, onun yanýna gelince:

Bu þahin tor þahin, babam dedi ki... Tor, alýþkýn olmayan þahinleri býrakýrsanýz

giderler de gelmezler, dedi. Bir tek þahin geçti elimize onu da kaçýrmayalým. Bu

þahini alýþtýralým, seninle ikimiz her gün ava çýkar, kuþ yakalatýr, o kuþlarý da

kebap eder yeriz, her gün, her gün... Ya þahin þimdi uçar da þu Anavarza

kayalýklarýna baþýný alýr giderse; ne yaparýz?

Hasan, doðru, diye düþündü. Bir an þahini Kereme vermekten caydý. Þahin

burada kalýrsa, bir de alýþtýrýrlarsa, her gün, her gün kuþ yakalarlardý. Keremse

þahini alýp götürecekti. Ne bir daha þahini, ne de bir daha Keremi göreceklerdi.

Bir daha... Þahin kaçýrýlýnca Onbaþý da kýyameti koparýp bütün çocuklarý

dayaktan geçirmeyecek miydi? Þahin hýrsýzlarýný mahpusa atmayacak mýydý?

Çocuklardan bir çocuk Selahattine kurulan tuzaðý, dayaða dayanamayýp

Onbaþýya söylemeyecek miydi? Hasanýn yüzü karardý, olduðu yerde durdu.

Yüzü andan ana deðiþiyor, bir ýþýlýyor, bir kapanýyordu. Kerem geldi gözünün

önüne... Þahin için süründükleri... Anasýnýn, babasýnýn cayýr cayýr yanýþý...

Sabahtan beri kamýþ kökünün içine sýðýnmýþ, yüreði aðzýnda, dokuz doðurarak

þahinini bekleyiþi... Kereme çok acýdý.

Yok, yok Selahattin, dedem der ki þahinler tor olmazlar.. Onlar alýþkýn

kuþlardýr, kaçmazlar, gider gerisin geri gelir insanýn koluna konarlar. Ne güzel.

Þimdi þu þahin gidecek, havalanacak, ta yücelere, yýl dýzlarýn yanýna çýkacak,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

oradan kocaman sarý kanatlý güzel, güzel bir kuþu kapacak, bize getirecek.

Selahattin yalvardý:

Yarýn, dedi, yarýn uçuralým þahinimizi. Yarýn daha iyi, yarýn çok güzel.

Biliyor musun, babam dedi ki yarýn çok kuþ gelecek buraya... Ýbibik, gurruk

kuþu, üveyik, sarýasma, ne kadar kuþ varsa gelecek buraya. Bugün býrakýrsak bir

iki kuþ ancak alýr þahinimiz. Yarýn býra kýrsak bize bir dolu kuþ getirir. Sabahtan

akþama kadar bize kuþ taþýr gökten... Biz de... Dudaklarýný þapýrdattý, yaladý...

Biz de bir kocaman ateþ yakýp kuþlarý közde piþirir yeriz. Bak, bugün kuþlarý

tuzlayacak tuz da almadýk yanýmýza, yiyecek ekmeðimiz de yok. Bir de çok

çocuk var. Ýki kuþ hangimize yeter. Yarýn ikimiz birlikte çýkarýz.

Hasan bütün bu sözlere kanýyor, doðruluðunu biliyor, bir an kurduklarý

tuzaktan vazgeçiyor, sonra Kerem aklýna düþünce durup kalýyordu. Hasanýn

yüzündeki bu deðiþmeler, ikircikler, yumuþamalar Selahattinin gözünden

kaçmýyor, onu kandýrmak için dil döküyordu.

Kamýþ kökünün içinde Kerem de oturmuþ, büzülmüþ onlarý izliyor, Hasan

vazgeçmesin diye Allaha, Hýzýra yalvarýyordu. Adý güzel, saný güzel, deryalar

yüzünde boz atýyla geçen Hýzýr Beyim, diyordu, sen verdin bu þahini bana.

Elinle yakalayýp verdin. Kim bilir, bu þahini sarp kayalarda yakalamak için

baþýna neler gelmiþtir. Ellerini kayalar yemiþ, dizlerini ayaklarýný kayalar

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

parçalamýþtýr. Salt verdiðin sözü yerine getiresin diye bütün bu cefalara katlanan

sen deðil misin? Koca Allahýmýz da sana yardým etmedi mi? Yoksa bu þahin

yavrusu kolay kolay yakalanýr mý? Senin bana bunca cefayla yakalayýp verdiðin

þahini elimden aldýlar. Aldýlar da beni þahinsiz býraktýlar. Bir kere olsun

uçuramadým, onun güzel gözlerine doya doya bakamadým. Bak, sana söyleyim,

anamý, babamý, demirciler piri dedemi de yaktýlar... Obamýzý da yaktýlar kül

ettiler... Bir þahinim kaldý, bir de ben. Senin verdiðin þahini aldýlar, aldýlar iþte.

Hýzýra öfkelendi: Ver þahinimi dedi.

Þahini bana verdin ama, onu elimden aldýrdýn. Sözünü sanki yerine mi

getirdin? O kadar pýnar baþý, yýldýz çatýþmasý bekledim. Senden fazla bir þey

istemedim. Toprak bile istemedim de herkes benim yüzümden yandý kül oldu.

Keþkiii þahin yerine kýþlak isteseydim. Aaah, aaah, ah eþek kafa.

Gözleri yaþ içinde kaldý. Yanýndaki çocuk gözlerini görmesin diyede baþýný

öbür yana çevirdi. Acaba çocuk onun Hýzýrla yaptýðý aðýz dalaþýný duyuyor

muydu? Mýrýl mýrýl, elini kolunu sallayarak, öfkelenerek, bir ayaða kalkýp bir

oturarak...

Ýþte fýrsat bu fýrsat. Selahattini, Hasaný kandýr, þahinimi al bana ver. Yoksa

seni kýyamete kadar sözsüz ilan ederim. Herkesler de sana inanýp, kimse seni bir

daha, hiç bir daha gece sabahlara kadar ulu gökler altýnda, þýkýr þýkýr sular

baþýnda beklemez. Bunu böylece bilesin. Seni þu koca dünyaya sözünde durmaz,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

istekleri vermez, verirse de bir yolunu bulup geri alan bir adam ilan ederim.

Tokuþan yýldýzlarýný görmedim mi, gördüm. Saðýlan ýþýklarýn gözlerimi

kamaþtýrmadý mý, gün gibi, kamaþtýrdý. Ýþte ben, hemen o anda senden þahini

istemedim mi, istedim. Ver o zaman, ver o zaman þahinimi. Þahinimi senden þimdi,

hemen, þu anda isterim. Al, al, al getir þahinimi.

Bir anda, koskocaman, korkuyla büyümüþ bir çift göz gördü. Bu yandaki

çocuðun gözleriydi. Aldýrmadý. Hýzýrla kavgasýný sürdürüp götürdü. Al, al, al

getir! Nerdeyse Hýzýra açacaktý aðzýný, yumacaktý gözünü. Bu sözünde durmaz

adama... Ama Hýzýrdan korkuyordu da...

Öteki çocuklar uzakta, kamýþlýðýn kýyýsýnda durmuþlar Selahattinle Hasanýn

konuþmasýnýn bitmesini bekliyorlar, onlarýn ne konuþtuklarýný da merak

ediyorlardý.

Yarýn da uçururuz. Þahin yarýna hemen ölmeyecek ya. Bak, çocuklar da bizi

dört göz olmuþ bekliyorlar. Bugün uçurmazsak olmaz. Çocuklar bizi düdüðe

koyarlar da çalarlar. Bir daha da ne bizim, ne de þahinin yüzüne bakmazlar.

Ya kaçarsa, diye boyun büküp sýzlandý Selahattin. Ya kaçarsa... Babam beni

öldürür.

Bir an Hasan Selahattinin þu yýkkýn haline Keremden de çok acýdý. Sonra

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

hemen toparlandý.

Kaçmaz. Þahinler kaçmazlar, kaçamazlar. Bak, gökyüzü de kuþlan dopdolu!

Havada uçan bir kuþu gösterdi. Ýþte, þimdiye, þu kuþu almýþ getirmiþti. Burada

durup böyle konuþacaðýmýza þimdiye kocaman bir kuþumuz olur, þahinin de ne

güzel uçtuðunu görürdük. Aceleyle kamýþlýða yürüdü. Selahattin de büyülenmiþ

gibi onun ardýnca sürüklendi.

Çocuklar kamýþlýða daldýlar. Hasanla Selahattin de daldý. Hasan baðýrdý:

Ýþte, iþte, ver þahini. Aman çabuk, çabuk. Kuþ gidiyor, kaçýyor.

Öteki çocuklar da baðrýþtýlar: Gidiyor, kaçýyor!

Þahin Selahattinin elinden Hasanýn, eline geçti, onun elinden en yakýn çocuða...

Ondan ona, ondan ona...

Hasan gökyüzünü gösterdi:

Bakýn bakýn, bakýn ulan... Bakýn þahin kuþu nasýl kovalýyor! Baðrýþmalar,

çýðlýklar, el çýrpmalar...

Bakýn, yaklaþtý... Yakaladý, yakaladý. Tüylerini tozuttu. Vay anasýný, ne

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

þahin!

Selahattin de gözlerini gökyüzünden ayýrmýyor, gözlerini dört açmýþ, þahinle

öteki kuþun cebelleþmesini görmeye çalýþýyor, o da öteki çocuklarla birlikte

baðýrýyordu.

Yakala, yakala, yakala onu.

Vay anasýný, bir vurdu, tüyleri uçuþtu kuþun. Ayrýldýlar. Yaklaþýyor,

yaklaþýyor, yaklaþýyor. Yakaladý...

Selahattin sevinç içinde:

Nerde, nerde göremez oldum, nerede? diyor çýrpýnýyordu. Süllü Selahattini

kolundan tutmuþ:

Ýþte orada bak, bak, bak. Kuþ bir tüy yýðýný gibi. Þahin tüylerini yoluyor.

Hasan:

Vay, diye hayýflandý. Neden býraktý þahin bu kuþu? Süllü birden baðýrdý:

Bak Hasan, Hasan; bir daha, bir daha daldý. Þimdi üç kuþa birden dalýyor.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Selahattin:

Üç kuþa birden dalýyor, diye sevindi.

Uzaklara, uzaklara, uzaklara, Anavarzaya doðru kovalýyor üç kuþuda, diye

baðýrdý Hasan. Haydiyin, haydiyin þahini gözden yitirmeyelim.

Bütün çocuklar kamýþlýktan çýktýlar, önde Hasan, arkada Selahattin, daha

arkada öteki çocuklar Anavarzaya doðru, gözleri gökte koþuþmaya baþladýlar.

Havada bir kuþ sürüsü gördüler. Kuþ sürüsü hýzla kamýþlýðýn üstünden Ceyhan

ýrmaðýna doðru uçuyordu.

Hasan:

Daldý, daldý, kuþ sürüsüne daldý, diye var gücüyle telaþla, el çýrparak baðýrdý.

Kuþ sürüsünü darmadaðýn etti. Kuþlar kaçýþýyorlar. Daðýldýlar. Birisini

yakaladý. Bak, bak Selahattin. Ulan ne þahin, ne þahin!

Çocuklar, akýp giden kuþ sürüsünde gözleri, durmadan gülüþüyorlar, gülmekten

kýrýlýyorlar, çýrpýnýyorlardý. Birden bir çýrpýnma, bir gülüþmeler, baðrýþmalar

tufaný doldurdu ovayý, bir sevinç...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kaptý getiriyor, yaþasýn! Yaþasýn þahin. Yeniden kamýþlýða girdiler.

Birden çocuklar dondular kaldýlar. Gözlerini havadan yere, yerden havaya

kaldýrdýlar. Hasan hüzünlü, aðlamsý bir sesle:

Yitti, dedi. Nereye gitti bu þahin? Kuþu pençesine almýþ, tüylerini tozutarak

geliyordu.

Süllü:

Ýndi, dedi. Gözümle gördüm. Þu çalýlðýn içine girdi. Þimdi kuþu yiyordur.

Yiyip bitirmeden ulaþalým.

Çalýlýða doðru koþuþtular. Bu sefer önde Selahattin. Yüzü kapkara kesilmiþ,

dokunsan aðlayacak. Çalýlýða vardýlar, uzun bir süre kök kök, dal dal çalýlðý

aradýlar. Ortalýkta ne þahin vardý, ne de öteki kuþ... Ne de en küçük bir tüy.

Aþaðý çalýlýða inmiþ olacak, dedi Mustafa. Ýnerken ben de gördüm, dedi

Hasan. Öteki çocuklar:

Biz de, biz de gördük, dediler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Daðýldýlar, çalý çalý aramaya baþladýlar. Akþam oldu gün battý, çocuklar þahini

daha inatla çalýlýklarda, kamýþ köklerinde arýyorlardý. Kimsenin de aðzýný býçak

açmýyordu. Sonunda Selahattin aðlamaya baþladý:

Ben size demedim mi, bu þahin tor bir þahindir, diye, alýþkýn deðildir diye. Ýþte

kaçtý gitti. Þimdi babam beni döve döve öldürür. Bir þey yapmaz, dedi Hasan.

Aðlama. Belki þahin þimdi eve gitmiþtir. Kaptðý kuþu almýþ eve götürmüþtür.

Soy þahinler öyle olurlar, derdi dedem. Dedem... Yaaa, dedem...

Selahattin artýk konuþmuyor, baþý önünde usuldan usuldan aðlýyordu. Bütün

çocuklar ona acýdýlar.

Memet:

Aðlama Selahattin, dedi. Sen hiç aðlama. Yarýn da öbür günde, ta Anavarza

kayalýklarýna kadar her yeri arar, senin soy þahinini buluruz.

Bulur muyuz? diye sordu Selahattin. Buluruz, diye ona güven verdi Hasan.

Bir uçuyordu ki þahin; vay anam yay! Vay anam vay, ok gibi... Kurþun gibi,

dedi Mustafa.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bir yakaladý havada kuþu, kuþ þahinin üç misli büyüklüðündeydi. Kuþun

tüyleri bütün göðe yayýldý.

Gökyüzünde yedi o kuþu, dedi Osman. Vay anam vay. Böyle bir þahin hiç

görülmüþ deðil. Çak soy bir þahin.

Çok soy, çok çok... Bin tane kuþun içine daldý, kuþlar korkularýndan sapýr

sapýr yere döküldüler, dedi Süllü.

Hasan:

Þimdi oturmuþtur bir yere, hepsini yiyordur. Onun için gelmedi yanýmýza

þahin, dedi.

Selahattin bütün bu olanlarý görmediðine, þahini yitirdiðinden daha çok

üzülüyor, kimseye söyleyemiyordu. Bir kere, bir kere olsun görseydi onun

kuþlara, daldýðýný, yitip gittiðine bu kadar üzülmeyecekti.

Köye yaklaþtýlar, karanlýk da çöktü. Kerem þahinini almýþ, yola düþmüþ

sevinçle, uçarcana gidiyor, duruyor, þahini okþuyor, öpüyordu.

Hasan:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Selahattin, yarýn sabah daha gün atmadan bize gel, siz de gelin çocuklar, gelin

de þu soy þahini arayalým da bulalým. Bir daha böyle bir þahin elimize geçmez.

Vay anam vay! Ne þahin bre... Gökyüzünü zapt etti.

Sabahleyin erkenden baþta Selahattin, bütün çocuklar Hasanlarýn avlusuna

gelmiþler bekliyorlardý. Hasan hemen geldi, kalabalýða katýldý.

O gün akþama kadar, her þeyi, Keremi, Sadi Ustayý, kurduklarý tuzaðý unutup

caný gönülden þahini aradýlar. Ertesi gün de, daha ertesi günde aradýlar, þahini

koydunsa bul. Umutlarýný yitirmiyorlardý. Kaçan þahini birgün nasýl olsa

bulacaklardý. Böylesi soy kuþlar hiçbir zaman yitip gitmezler, bir gün nasýl olsa

geri gelirlerdi.

Adana þehrinin üstüne yaðmur yaðýyordu. Karanlýk, gökten bir sel

boþanýrcasýna, kýzgýn saca düþmüþ gibi hemen buðu oluveren bir yaðmur.

Yaðmur yaðarken alanlarda, sokaklarda, caddelerde kimsecikler yoktu. Haydar

Ustayla Osmaný yaðmur Seyhan kýyýsýnda sabah ezanýnda yakaladý. Orada

kalakalmýþlar, ne yapacaklarýný, nereye gideceklerini bilemiyorlar, Haydar Usta

kýzýl sakalýný tutamlamýþ; yere diz çökmüþ kýpýrdamadan, gözlerini akýp giden

suya dikmiþ düþünüp duruyordu. Yaðmur baþlayýnca doðruldu, kemikleri

çatýrdadý. Yýllarca gece dememiþ gündüz dememiþ, gençlik yaþlýlýk dememiþ

çabalamýþ, hiç böylesine yorulmamýþtý. Günümüz yaklaþýyor, diye düþündü.

Demirciler Ocaðýnýn da günü yaklaþýyor. Bu ocaktan, bu örsten, bu çekiçten, bu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

güçlü kollardan bir daha kývýlcýmlar dünyaya saçýlmayacak. Bu koca þehrin

horozlarý yok, ötmüyor. Köpekleri yok, ürmüyor. Ya telaþla koþuþuyorlar ya da

durmadan, gürültülü horuldayarak uyuyorlar. Adana þehrinin üstüne karanlýk,

sel gibi bir yaðmur yaðýyor. Kirli, boðucu, yaðmura; suya benzemeyen, ýþýksýz...

Haydar Usta, Haydar Usta oldu olalý ne böyle bir yaðmur görmüþlüðü var, ne de

böyle sarý benizli, insanýn gözünün içine hiç bakamayan, hep gözlerini kaçýran,

saman altýndan su yürüten, ürkek, içi içine sýðmayan, ele avuca gelmeyen,

kaypak görünüþlü insanoðlunu tanýmýþlýðý var, Kaþýný kaldýrýp da ünü büyük

Ramazanoðlu bile þöyle dimdik, insan gibi, hilesiz çocuksu bir kere yüzüme

bakamadý, diye düþündü. Her kimi gördümse ürkek karacalar gibi gözlerini

saklýyor. Bu soy, bu göz kaçýranlar kavmi iflah olmaz. Ünü büyük

Ramazanoðlu, Paþalar Paþasý Ýsmet, Mustafa Kemal netseler neyleseler bu soy

iflah olmaz. Atýna bindi. Osman önde, yaðmurlu ýslak Adana þehrine sürdü.

Evleri bile yüzlerini kapamýþ, gözlerini ka çýrýyorlar. Ýnsanlarýn yüzlerine

bakamýyorlar. Çok suçlarý var. Elleriyle yüzlerini kapamýþlar.

Caddeden Hurþit Bey geçiyordu. Ýnce kaddi, soyluluðunu yitirmiþ, titreyen

adýmlarla... Koltuðunda bir sürü kitap. Hurþit Bey kitaplar yazýyordu. Kerem Ali

onu gördü. Çaðýrmak istedi. Merak etmiþti. Yörük kocasý bir tuhaf adamdý,

acaba ondan ne istiyordu? Dimdik bedeninin altýnda, kýzýl güçlü sakalýnýn her

telinde bir çaresizlik, bir keder, bir aðýt pýr pýr ederekten ne istiyordu acaba?

Hurþit Bey, Hurþit Bey...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bütün Adana Kerem Aliyi tanýrdý. Herkesle bir sýcak, insanca, sevgi dolu bir

dostluðu vardý.

Hurþit Bey durdu, Keremi gördü, yüzü ýþýdý: Ne o Kerem Ali?

Gel hele Bey, ðel hele bir kahvemizi iç.

Hurþit Bey döndü. Keremin dükkanýna doðru aðýr, düþünceli yürüdü. Kerem

yer gösterdi. Çýraðýný kahve için koþturdu. Sevinçten iri göbeðini hoplattý.

Göbeði, býyýklarý, iri gövdesiyle, büyük baþý, saygýlý gözleriyle sevinçle güldü.

Sonra yüzü birden kederlenip sordu:

Sana, dedi, kocaman, bir çýnar gibi, kýrmýzý sakal, belki yüz yaþýnda bir

Yörük kocasý gönderdim dün. Merak ettim. Bir acayip adama benziyordu.

Senden ne istiyordu, Allahýný seversen?

Sen mi gönderdin onu bana? diye sordu Hurþit Bey. Çok, çok enteresan. Hiç

sorma, daha Ramazanoðlu Beyliði duruyor sanýyor. Beni de bu koca Adananýn

sahibi sanýyordu. Çok çok enteresan Kerem Ali, çok. Bir kýlýç yapmýþ, otuz

yýlda.

Gördüm, dedi Kerem Ali. Hayran kaldým bu kocanýn ellerinin hünerine. Bu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çaðda böyle bir kýlýcý kimsecikler yapamaz, deðil mi Bey?

Kimse, kimse yapamaz, dedi Hurþit Bey. Yeryüzünde artýk, dünyanýn hiçbir

yerinde böyle bir kýlýç yapýlamaz.

Ne istiyordu?

Bu kýlýcý bana verip, yerleþecekleri bir toprak parçasý istiyordu.

Çok sýkýþmýþlar. Bitiyorlar Yörükler. Bir karýþ topraða can atýyorlar ama,

ellerine geçmiyor.

Ne olacak? diye sordu Kerem Ali. Ne olacak bu adamlara böyle selsebil

tükenip gidecekler mi?

Bizim gibi, dedi Hurþit Bey. Onlar bizimle birlikte bitti.

Siz bitmediniz, dedi Kerem Ali. Kökünüzü bir yerden çýkarsalar, baþka bir

toprakta boy atýyorsunuz. Kendinize baþka bir toprak buluyorsunuz.

Kahveler geldi. Karþýlýklý birer cýgara da yakýp içmeye baþladýlar.

Konuþmuyorlar, karþýlýklý düþünüyorlardý. Hurþit Bey derebeyler, böyle soylu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

aileler üstüne çok, düþünmüþ, çok okumuþ, çok öðrenmiþti.

Herkes, her soy bitmiþ, nedense, her ne hikmetse Ramazanoðlu bitmemiþti. Beþ

aþaðý, beþ yukarý þimdi gene Adananýn, Adana politikasýnýn, hiç olmazsa bir

kýsmýnýn hakimi gene Ramazanoðluydu. Gene çiftlikleri, bankalarda ortaklýklarý,

ithalatlarý ihracatlarý, fabrikalarý sinemalarý vardý. Ankarada milletvekilleri,

bakanlarý vardý... Her zaman ön saftalardý.

Sývasta Cadýoðlu, Gavurdaðlarýnda Payaslýoðlu, Kozanoðlu, Orta Anadoluda

Sunguroðlu, Aydýnoðlu, Karamanoðlu, Daniþmendoðlu, dahacýk dün Çapanoðlu

bitmiþlerdi. Menteþoðullarý, Hamidoðullarý, Dulkadiroðullarý bitmiþti. Son

Dulkadiroðlu Hacý, Andýrýn kasabasýn da saraçlýk ediyor. Fýkara bir adamdý.

Ama Ramazanoðlunda böyle yoksullaþmýþ bir kiþi yok. Bu nedendir? Bunun

üstünde de durmak gerek; diye düþündü Hurþit Bey. Bu çok enteresan. Bizden

baþka ayakta kalan bir de Manisada Karaosmanoðullarý var. Ýki köklü ailenin

macerasý birbirine ne kadar benziyor.

Selçuklulardan kökünü Osmanlýya kaydýrdý Ramazanoðlu. Selçuk topraðý

yozlaþmýþ, kurumuþ, ot bitirmez olmuþtu. Ramazanoðlu yaðdan kýl çeker gibi,

bu çürümüþ topraktan kökünü, verimli Osmanlý topraðýna aktardý. Osmanoðlu

Osmanlý topraðýnda kaldý. Vaktaki Mýsýrlý Mehmet Ali Paþanýn oðlu Ýbrahim

Paþa genç topraðýnda bitmiþ askerleriyle gelip Adanayý iþgal edinceye kadar.

Ramazanoðlu bir anda Ýbrahim Paþayla anlaþtý, kökünü Osmanlýnýn çürümekte

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

olan topraðýndan Mýsýrlýnýn gür topraðýna aktardý. Ne acayip bir iþ, bir kader, bir

benzerlik, bir birlik, ayný iþi Osmanlý topraðýna Karaosmanoðlu da yaptý. O da

Ýbrahimle anlaþtý.

Cumhuriyet geldi, Halk Fýrkasý kuruldu, bu sefer Ramazanoðlu kökünü aldý

taze Cumhuriyet topraðýna dikti. Cumhuriyetin ilk yýllarýnda Ramazanoðlu

hiçbir þey olmamýþ gibi gene Cumhuriyetçilerin önündeydi. Onlar milletvekili,

onlar Fýrkanýn umumi katibi oldular. Demokrat Parti kuruldu, onlar gene

köklerini çýkarýp yeni topraða diktiler. Hurþit Bey, topraklar çürüyor,

Ramazanoðullarýnýn kökü çürümüyor, diye kendi kendine övündü. Þimdi de bir

fýrtýna belirip gelir. Bir tufan gibi. Þimdi de ýrgatlar homurdanýyorlar. Irgatlarýn

topraðýnda da Ramazanoðlu kökü yeþeþir mi? Kim bilir? Kendi kendine güldü.

Kim bilir, öyle saðlam bir kök ki; öyle her topraða uyan bir acayip aðaç ki, belki

burada da yeþerir.

Sonra gülerken birden kederlendi. Ne kaldý, ne kaldý Ramazanlýdan, dedi. Bir

tek Kayserili, daha dünkü hamal bir tek toprak aðasý, daha dünkü yanaþma,

tekmil Ramazanlýyý taþýyla topraðýyla satýn alýr. Kerem Ali:

Çok daldýn Bey, dedi. Çok derinlere.

Biz de bittik Kerem Ali. Öyle görünüyor ya, ayakta duruyoruzya bizde bittik

Kerem Ali. Onlarla, o Yörüklerle birlikte can çekiþiyoruz Kerem Ali.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haþa Bey, diye üzüldü Kerem Ali. Haþa. Olur mu öyle þey! Haslar

yaþýyor, dedi Hurþit Bey. Talip Bey yaþýyor Sabuncu yaþýyor, Ömer Aða

yaþýyor; Þadi Bey yaþýyor, dedi Hurþit Bey. Biz öldük. Biz can çekiþiyoruz.

Onlar da topraklarýný çürütünceye kadar yaþayacaklar. Onlarýn topraðý çok

çürük, çok çürük... Biz topraðýmýzý bin yýlda eskittik, onlar yirmi yýlda

topraklarýný çürütecekler. Bu belli. Onlar topraklarýný çabuk yiyorlar. Ya da

kökleri topraðýn derinliðine varamadý. Hiçbir zaman da ulaþamayacaklar derin

bir topraða Kerem Ali. Baksana, bir tufan dünyayý yerinden oynatýp geliyor.

Baksana þu ýrgat kalabalýðýna, karýnca sürüsü gibi. Çalýþmak, kazanmak, yemek

içmek, rahat etmek isterler. Bunlar böyle yoksul, elsiz ayaksýz, çaresiz kalýrlar

mý sonuna dek, kalýrlar mý Kerem Ali? Senin aklýn bunu alýyormu? Bu yüzden

bunlarýn topraklarý þimdiden çürüdü.

Sularý þimdiden ýsýndý mý diyorsun Bey? dedi Kerem Ali. Hemen hemen,

dedi Hurþit Bey. Onlarla birlikte bizim de... Biz de kökümüzü halkýn içinden

alýp onlarýn yeþerdiði topraða soktuk. Bizim de, bizim de...' Kerem Ali.

Haþa Bey, dedi. Haþa.

Hurþit Bey kitaplarýný topladý, koltuðuna aldý:

Allahaýsmarladýk Kerem Ali, dedi; çýktý gitti. Bizim de, bizim de suyumuz...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Onlarýn suyuyla, onlarýn çürümüþ topraðýyla birlikte...

Yaðmur geceden baþlamýþtý. Kerem Ali asfalta pat pat diye düþen damlalara

bakýyor, kafasýndan türlü, karmakarýþ düþünceler geçiyordu. Karþýsýnda Yörük

kocasýný buluverdi. Yaðmurun içinden bir düþ gibi çýkývermiþti. Yaþlý adam onu

gördü, candan gülümsedi. Atý, yanýndaki adamý, kendisi, kýzýl sakalý ýpýslak

olmuþtu.

Gel, gel, gel ihtiyar, gel baba, diye Haydar Ustayý çaðýrdý. Gel bir çayýmý,

kahvemi iç. Islanmýþsýn, gel!

Yaðmura, dükkanýn kapýsýna çýktý. Haydar Usta da asfaltý aþmýþ, ona

yaklaþmýþtý. Ustayý kolundan tuttu içeriye soktu.

Çok ýslanmýþsýn baba... Çok ýslanmýþsýn. Hasta olursun sonra. Osmaný da

içeriye aldý. Atý kapýya, dükkanýn kepenginin kilit yerine baðladýlar. Atýn

saðrýsýndan, keçesinden sular sel gibi aþaðýya sýzýyordu.

Haydar Usta Kerem Alinin gözlerinin ortasýna, gözbebeklerine bakarak:

Söyle iyi adam, dedi sýkýlarak, bir çocuk gibi kýzarak, Ýsmetin yanýna

nereden, nasýl, kiminle, neyle gidilir? Oraya gitmeliyim. Baþka hiç mümkünü

çaresi yok.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem Ali, Ýsmet Paþa senin kýlýcýna bakmaz bile, Ankaraya varýrsan onu

göremezsin, görsen bile derdine bir derman bulamazsýn, Ýsmet Paþa hükümetlik

yapmýyor, diyemedi. Hiçbir þey diyemedi. Ýçine þimdiye kadar duymadýðý,

bilmediði, her duygulu adamý yerinden hoplatan bir acý saplandý kaldý.

Ankaraya nasýl, neyle gidebileceðini, Ýsmet Paþayý hangi yoldan bulabileceðini

bir bir ona söyledi.

Yolun açýk olsun, talihin yaver gitsin, diye dualar mýrýldanarak, inanmayarak

yaþlý adamý dükkanýndan uðurladý.

Hemite daðý Çukurovanýn ortasýna doðru bir hançer gibi uzanmýþtýr. Önünden

Ceyhan ýrmaðý akan Aþaðýda Akdenize kadar uzanan Çukurova düzlüðü...

Hemite daðý Çukurova düzlüðünden birdenbire çýktýðý, yükseldiði için ulu bir

dað gibi gözükür. Sýrtýný Torosa dayamýþ bir küçük daðdýr. Kýraçtýr. Kayalýðýnda

tek tük kesme çalýlarý, koca yemiþ çalýlarý, alýç aðaçlarý bulunur. Hemite daðý

baþtan ayaða çiriþ, nergis açar. En kokulu nergis Hemite daðý neresidir. Bir de

keditaþaðý çok kýrmýzý açar. Hemite daðý kayalýklarý keskin, mor, ak, yeþil

benekli kýrmýzý damarlý çinketaþýndandýr. Çinketaþý çakmaktaþýna yakýn


sertliktedir.

Bu daðdan hiç mi hiç su kaynamaz. Kurudur. Ýnce, yarým parmak

kalýnlýðýnda bir su Hemite köyünün üstündeki kayalýðýn dibinden sýzar. Bu

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çeþmenin çok eskilerden, Hititlerden kaldýðý söylenir. Bu ot bitirmez Hemite

daðý hiç kimsenin iþine yaramaz. Sarp kayalýklarýnda eskiden kartal yuvalarý

vardý. Öylesine çoktu ki kartallar, kapkara, kayalýklarý örterlerdi. Þimdi onlar da

çekip gitmiþler, nereye gitmiþlerse...

Yorgun obaya artýk Çukurovada ayaðýný basacak bir toprak parçasý yoktu.

Düþman olmayan bir köy, bir kiþi de kalmamýþtý. Þu on yýldýr Çukurovada

konulmadýk en küçük bir açýklýk, yayýlmadýk tarla, dövüþülmedik köy, köylü

kalmamýþtý. Bu oba deðilse, öteki oba mutlaka bir köyle çatýþmýþtý.

Süleyman Kahya Çukurovanýn ortasýnda durmuþ, avucunun içi gibi bildiði bu

toprakta konacak bir açýklýk onlarý dostça kabul edecek bir köy bulamamýþtý.

Nereye gitmeli, kime sýðýnmalýydý? Kýþ da gelip çatýyordu. Dün gece de Akça

Veli çadýrýný, çoluðunu çocuðunu almýþ, kimseye haber vermeden; obayý býrakýp

gidivermiþti. Otuz sekiz çadýr kalmýþtý altmýþ çadýrdan bu yýl. Geçen yýl yüz

çadýrdý Karaçullu obasý. Daha önceki yýl, daha, daha önceki yýllar... Karaçullu

obasý Çukurovaya indiðinde, ovanýn yüzü çadýrdan kapkara kesilir, ortalýk

büyük þehrin kaynaþmasýnda canlanýrdý.

Bahara kadar oba toptan daðýlacak mýydý? Herkes baþýný alýp alýp bilinmeze

gidecek miydi? Keþki gitseler, tükenseler, diye düþündü Süleyman Kahya. Bir

an önce daðýlsalar da bu kepazelik de son bulsa.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gün doðumundan bu yana, þu çeltik arkýnýn açýklýðýnda durmuþlar, bekliyorlar,

bir karara varamýyorlardý.

Akmaþata, Narlýkýþlaya gidelim, gidelim de oralarýný zapt edelim. Ya ölürüz,

ya da toptan bizi öldürürler, dedi Fethullah.

Müslüm Koca ondan yana çýktý:

Bizim baba dede kýþlaðýmýzý elimizden aldýlar onlar, biz de þimdi burada

durmuþ, nereye konacaðýz diye kuþ gibi düþünüyoruz. Gidip kýþlaðýmýza

konalým. Ya ölelim, ya öldürelim. Bakýnsana þu obaya, zaten bitmiþ. Bir iyice

bitelim ama, kýþlaðýmýzýn üstünde ölelim. Böylece bitelim.

Obanýn bütün erkekleri Fethullahla Müslüm Kocanýn düþüncesindeydi. Onlar

hemen göçü Akmaþata, ya da Narlýkýþlaya çekmek, dövüþe dövüþe bu eski

kýþlaklarýna yerleþmek istiyorlardý. Ortada kararsýz, öyle susup kalmýþ Süleyman

Kahya baþý çatlayacak kadar düþünüyor, bir çýkýþ yolu bulamýyordu. Gittikçe de

yüzü deðiþiyor, öfkeleniyordu.

Narlýkýþlada elli yýldýr köy var... Elli yýldýr oraya köy kurulmasýna,

kýþlaðýmýzýn elden gitmesine gözyumduk, þimdi baþýmýz sýkýþýnca Narlýkýþla

bizim kýþlaðýmýz mý oldu? Karadirgenoðlu Derviþ Bey bize Akmaþata konalým,

orasýný yurt edinelim, köy kuralým diye azmý söyledi, yalvardý, adamýn sözünü

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

dinlemedik bile. Bütün Çukurova hep öyle bizim kalacak sandýk. Dilediðimiz

yerde dilediðimiz kadar oturabiliriz sandýk. Þimdi baþýmýz sýkýþýnca da ölmeye,

öldürmeye gitmek için can atýyoruz. Hepimiz ölsek, bütün Çukurovayý öldürsek

bir karýþ topraðýmýz olur mu sanýyorsunuz?

Fethullah:

Ýþte kalakaldýk Çukurovanýn ortasýnda, bacaklarýmýzýn üstünde. Bir yolunu sen

göster hay babam, dedi.

Müslüm Koca:

Sen göster Süleyman, dedi.

Obanýn öteki erkekleri de, ayaðýmýzý basacak bir yer bul bize, dediler.

Süleyman Kahya sýkýþmýþtý. Akmaþata, Narlýkýþlaya gitmeleri köylülerle,

Derviþ Beyin adamlarýyla çatýþmalarý demekti. Oba çok kýzgýndý. Çatýþmanýn

sonucuysa öldürme, öldürülme demekti.

Süleyman Kahya baþýný kaldýrýp kaldýrýp karþýdaki mor, kýraç daða gözlerini

dikiyordu. Vakit öðleyi geçiyordu. Gün attýðýndan bu yana burada durmuþlar

kalmýþlar, düþünüyorlardý. Bir karara varmak gerekti. Süleyman Kahya yýlmýþtý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Oba da yorgundu. Birkaç gün için bir yere konmak zorundaydýlar. Hemite

daðýný gösterdi:

Oraya, dedi. Þimdilik, birkaç gün için oraya konalým da...' Baba, diye

inledi Fethullah, orada kayadan baþka bir þey yok. Bir tek dal yeþil ot bile yok.

Su yok, bir þey yok. O daðda ölelim mi?

Oraya, dedi Süleyman Kahya kaþlarý çatýlmýþ. Müslüm Koca:

Süleyman, dedi, oðlum sen delirdin mi? Oraya konulmaz ya, köylüler

bizden, o kýraca, kayalýða konsak bile toprakbastý parasý alýrlar.

Daðbastý parasý alýrlar, dedi Fethullah.

Vermem, dedi Süleyman Kahya. Göçü çekin daða. Elbet bir düþündüðüm

var.

Ýstemeye istemeye göçü Hemite daðýnýn ot bitmez kýracýna çektiler.

Haydar Ustayý bekliyor, dedi Fethullah. Beklesin bakalým. Haydar Usta

kýlýcý Ýsmet Paþaya, Ramazanoðluna verecek de, onlar da bize kýþlak verecekler

de... Vay akýl vay... Vay akýl vay!

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Müslüm Koca:

Vay akýl vay, dedi, onu onayladý. Kelin týrnaðý olsa baþýný kaþýr. Ýsmet Paþa

toprak bulsa kendisi kýþlak yapar. Ramazanoðlu toprak bulsa kendisi yaylak

yaparda ak çaðþaklý pýnarýndan, öz bir kendisi içer...

Suss, dedi Abdurrahman. Sizi dinliyor, duymasýn.

Yaþlý kadýnlar, çocuklar, kýzlar, gelinler yolda konuþuyorlardý:

Hemite daðýna konacak, orada Haydar Ustayý bekleyeceðiz. Ýsmet Paþa

Yüreðir topraðýnýn en güzel yerini bize vermiþ. Üç gün burada Haydar Ustayý

bekleyip, sonra hep birlikte Yüreðir topraðýna gidecekmiþiz.

Sultan Karý yaþlý, uzun parmaklý, buruþ buruþ elini gökyüzüne açtý: Çabuk,

çabuk gel, kurban olduðum pirler piri Haydar Usta, dedi. Bütün mümkünümüz

çarelerimiz kesildi, çabuk gel kul olduðum. Sen de Haydar Ustamýzý, dili

muþtulu, salýðý güzel yiðidimizi çabuk gönder güzel Allahýmýz. Kapalý yollarýný

aç, yollarýna güller döþe, tez gönder Ustamýzý, Allahýmýz... Çok sýkýþtýk.

Ýnsanlýktan arýttýlar bizi. Vallahi sýkýþtýk. Bir umudumuz sende Haydar Ustamýz,

güzel Allahýmýz.

Bir de Haydar Ustaya yürekler sarýldýkça sarýlýyor, kadýnlar, gelinler, kýzlar,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çocuklar dört göz olmuþlar onu bekliyorlar, bir yanda da erkekler arasýnda da

ikircik, güvensizlik geniþliyordu.

Ertesi gün sabaha karþý Hemite daðýna, Alýçlý koyaða kondular. Bütün gece,

develerin üstündeki çocuklarýn dýþýnda kimse uyumamýþtý. Yükler çözüldü,

çadýrlar dikildi, çobanlar koyunlarý alýp Ceyhan nehrine çektiler. Süleyman

Kahya birden obanýn sürüsünün yarý yarýya azalmýþ olduðunu gördü. Yüreðine

ateþ düþtü. Demek yolda döküle döküle, hem de döke döke geliyorlardý.

Bütün obayý baþýna topladý:

Herkes, herkes, çocuklar da yaþlýlar da, obada soluk alan kim varsa

gelsinler... Koynundan altýn kesesini çýkardý: Bu, dedi, sizin toplayýp bana

verdiðiniz altýnlar. Bununla hiçbir þey olmaz. Haydar Usta da gitti gelmedi.

Þimdi sizden ne kadar altýnýnýz, yüzük, baþlýk, hýrýzma, gerdanlýk, ne kadar

gümüþünüz, ne kadar paranýz varsa istiyorum. Karadirgenoðlu Derviþ Beye

gideceðim, bütün varýmýz bu, diyeceðim, al bunlarý bize kýþlaðýmýzý, Akmaþatý

ver, diyeceðim. Yiðit bir adamdýr, belki içinde kadýn süsleri görünce hiçbirisini

almadan Akmaþatý bize verir.

Kadýnlar, kýzlar süslerini sökmeye, söküp getirip Süleyman Kahyanýn önünde

serili mendilin üstüne atmaya baþladýlar. Ceren de nesi var, nesi yok topladý

Süleyman Kahyanýn önüne koydu. Obanýn bütün kadýnlarý ona hýnçla baktýlar.

Üç günden beri gene obanýn kadýnlarý ona düþman kesilmiþler, birçoðu gene

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Cecenle konuþmamaya baþlamýþtý.

Süleyman Kahya:

Bu kadar mý? diye sordu.

Saða sola bakýndýlar. Hiç kimseden bir ses çýkmadý. Sultan Karý topallayarak

yumulmuþ geliyordu. Getirdi Süleyman Kahyanýn önüne bir çýkýn attý:

Al Süleyman, bunu da al da bize bir kýþlak bul. Olmaz böyle. Bu da benim

kefenlik altýnlarým. Al bunlarý da bize bir kýþlaklýk toprak versinler. Ne bu,

periþan olduk Süleyman. Haydar Usta da gelmedi. Ýsmet Padiþah belki onun

yaptýðý kýlýcý beðenmedi. Ýsmet Padiþah belki onu zincire vurdu. Bizim Haydarýn

da dili durmaz ki, kim bilir Ýsmet Padiþaha ne dedi de Ýsmet Padiþah onu zindana

attý. Al bunlarý da kýþlak sahibi olunca, ben de ölünce, siz de beni kefensiz

gömmeyin, olur mu? Aaah, o Ýsmet Padiþaha kýlýcý ben götürmeliydim!

Süleyman Kahya Sultan Karýnýn getirdiði çýkýný açtý, onun altýnlarýný da

ötekilerin üstüne attý. Sonra hepsini derledi topladý, mendile sardý, koynuna

koydu. Atýný çekmiþ getirmiþlerdi, ata atladý, yamaçtan aþaðý sürdü. Bütün oba

arkasýndan düzlüðe kadar indiler. Düzlükte durup onu uðurladýlar. Hep birden

yere diz çöküp, eli boþ dönmesin diye Tanrýya niyaz eylediler. Ýçlerinden

alkýþlar ettiler, dualar, demeler söylediler. Süleyman Kahya gözden ýrayýp da

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ortadan yitip gidinceye kadar orada topraða diz çöküp beklediler.

Aðýr aðýr, isteksiz topraktan doðruldular, çadýrlara çýktýlar. Çýkar çýkmaz da

karþýlarýnda on beþ kadar köylü delikanlýsýný buldular. Fethullah delikanlýlarýn

yanýna gitti:

Hoþ geldiniz kardeþler, dedi. Hoþ bulduk, dediler.

Fethullah onlarý çadýra çaðýrdý, kahve söyledi, ayran yaptýrdý. Delikanlýlar

Fethullahýn gösterdiði konukseverlikten çok kývanç duydular. Ýsteklerini

söylemeye utandýlar. Sonra Tazý Memet ortaya atýlýp, tepeden inme, taþ gibi

düþtü:

Fethi Aða geldik ki, bize de hakkýmýzý veresiniz. Ne hakký? diye þaþýrdý

Fethullah.

Dað hakký, diye dikeldi Tazý.

Daðýn ne hakký olurmuþ? diye alaylý sordu Fethullah. Bu alaya çok içerlediler

delikanlýlar. Büyük umutlarla gelmiþlerdi buraya. Çok büyük bir para

koparacaklarýný sanýyorlardý.

Bakýn, diye yalvardý Fethullah. Bakýn kardeþler, huzurunuzda Kurana el

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

basýp yemin ediyorum, bir tek kuruþumuz kalmadý. Az önce babam kadýnlarýn

altýnlarýný, yaþlýlarýn kefenlik paralarýný, tek kuruþ býrakmadan obada, aldý

götürdü. Eski kýþlaðýmýz Akmaþatý bize satýn alacak alabilirse... Biz de sizin gibi

yerleþip köy olacaðýz.

Tazý Memet onu hiç dinlememiþ gibi:

Bize gelince kalmaz. Bize gelince... Bu daðý da biz koruruz arkadaþ. Bu dað da

bizim mülkümüz arkadaþ... Biz olmasaydýk arkadaþ... Fethullah:

Siz olmasaydýnýz bu dað yerinde durmaz mýydý demek istiyorsun arkadaþ?

Güldü.

Sen bizimle alay ediyorsun, diye barut gibi ayaða fýrladý Tazý Memet,

dimdik, ince, eðri bacaklarý üstünde yaylanarak. Kalkýn arkadaþlar. Bunun

hesabýný Fethi Aðadan sormak gerek. Haydiyin arkadaþlar.

Sert, gücenmiþ, alýnmýþ, aþaðýlanmýþ, öç almaya yemin etmiþ yüzlerle

yamaçtan aþaðý çabuk çabuk inmeye baþladýlar.

Fethullah ettiði þakaya bin piþman:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yahu arkadaþlar, etmeyin eylemeyin, ha bir þaka edelim dedik. Aman

arkadaþlar olur mu böyle? Olur mu böyle gücengenlik, diyor önlerine geçiyor,

onlarý durdurmaya çalýþýyor, ötekiler ne konuþuyorlar, ne de duruyor, ne de

dinliyorlar. Yüzlerinde, biz sana bundan sonra yapacaðýmýzý biliriz, hele bekle

havasý, hýzlanarak aþaðý iniyorlardý.

Fethullah çalýþtý çabaladý, yalvardý, özür diledi, önlerine geçemedi, gönüllerini

edemedi. Oraya, bir taþtýn üstüne oturup gidenlerin, küçük daðlarý biz yarattýk

dercene gidiþlerine baktý baktý, içini derinden çekti.

Ah, dedi, aah, bu Yörüklük batsýn. Bu Yörüklüðü icat eden her kimse, hangi

dedemizse yerinde yatamasýn. Aaah, aaah, Yörüklük yerin dibine geçiyor ya,

yerin bin kat dibine geçsin. Þunlara, þu serçe gibi heriflere, þunlarýn afur

tafurlarýna bakýn hele... Ellerini göðe açtý, gözleri dolu dolu: Allah, diye

yalvardý. Þu Derviþ Beyin yüreðine bir iyilik koy, iyilik koy da þu Akmaþatý

babama satsýn. Yoksa bu gece hepimizi, genç, yaþlý, çoluk çocuk hepimizi öldür.

Bu zulüm yetsin artýk. Aþaðýda, düzde köylü delikanlýlarý durmuþlar,

konuþuyorlardý.

Sonra birden sevinçle ona, sana gösteririz, bekle, dercene yola düzüldüler.

Fethullah gün batýncaya kadar oturduðu taþýn üstünden kalkamadý. Her bir yaný

havanda dövülmüþ gibi aðrýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aþaðýdan, yoldan bir atlý ürkek, yumulmuþ, atýnýn ayaðý birbirine dolanarak

geçiyordu. Fethullah onu gördü, kim olduðunu anladý, içini de bir aþaðýlama

duygusu kapladý:

''Pis adam, dedi. Aþaðýlýk adam. Sevda demezler bunun adýna, alçaklýk derler.

Bin yýl da sürünsen, þurda yurtsuzluktan bütün oba gözümüzün önünde kýrýlsa

ölse, Cereni gene alamazsýn, alçak. Sen gerçek sevdalý olsaydýn, sýkýþmýþ obanýn

sýkýþmýþlýðýnýn üstüne varmayaydýn, belki de Ceren senin olurdu, alçak.

Sonra Oktay Beye acýdý. Belki de çok sevdalýydý. Sevda sevda derler, behey

yarenler, bilmeyene bir acayip hal olur. Kýzmý yok dünya da? Cerenden güzeli

de belki bulunur. O zaman neden sürünsün böyle? Cereni getirdi gözünün

önüne. Yok yok, dedi, Cerenden daha güzel bir kýz olamaz bu dünyada, Oktay

Beyin hakký var. Bu kýzýn ardýnda ne kadar sürünse o kadar hakký var.

Iþýktan gölgeler uçuþuyor. Kýrmýzý, yeþil, mavi, turuncu ýþýklar. Iþýða da

benzemez öyle birþeyler. Bu þehri ýþýklarla döþemiþler. Yýldýzlar, ýþýklý

pencereler, kapýlar, dað gibi yapýlar. Mustafa Kemal Paþanýn türbesi... Sabaha

kadar ýþýða batýp çýkýyor. Bir tepenin üstünde, öyle durup duruyor, kýpýrtýsýz.

Iþýklar, ýþýklarýn, iri, dev yapýlarýn gölgeleri... Gölgeler, ýþýklar birbirlerine

girmiþler kovalaþýyorlar, sarmaþýp dolaþýp açýlýyorlar. Otomobiller, otobüsler,

kamyonlar, ýþýklar, ýþýklarý uçup giden, inleyen, konuþan, baðýran... Ankara,

büyük ýþýklý... Gittikçe de her gece baþýný alýp gidiyor. Tekmil Ankara ovasýna

yayýlýyor. Yüksek yapýlar birbirine geçiyorlar, geçiyor, ayrýlýyor, kavuþuyorlar...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Iþýklar, ulu gölgeler, kýrmýzýlar pul pul olup daðýlýyor, serpiliyor, sonra top top

oluyor, kavuþuyorlar Sonra gene bir fiskede darmadaðýn. Sonra gene ýþýklar

kýrmýzý, mavi, ak, yeþil, turuncu göðe savrulu, pul pul düþüyorlar. Kurþun gibi

aðýr.

Haydar Usta bir akþamüstü Ankaraya otobüsten yorgun indi. Yanýnda, yol

boyunca konuþup geldiði güler yüzlü delikanlý da vardý: Bir þey soracaktý, saðýna

döndü, delikanlý yitip gitmiþti. Bir süre durdu, kalabalýðýn içinde gözleriyle

delikanlýyý aradý bulamadý. Bu teresler de hep birbirine benziyor, dedi. Hýk

demiþler birbirlerinin burnundan düþmüþler. Soluk yüzlüler. Kansýzlar, yüzleri

gülmezler.

Kalabalýðýn aktýðý yöne doðru aktý, geniþ, alan gibi yapýnýn içinden dýþarýya

çýktý. Dýþarda otomobiller üst üsteydi. Haydar Usta baþýnda turuncu, ýþýlayan

börkü, kýzýltýlar uçuþan heybetli sakalý, çarýklarý, iri uzun gövdesi, elinde bir

kutsal emanet gibi, yeni doðmuþ bir bebe gibi nazlayarak, incitmekten

korkarcana tuttuðu kýlýcý, uzun parmaklý elleri, püskül püskül, gözlerini örten

kaþlarýyla elektrik direðinin altýn da durmuþ daha da heybetleniyor, onun bu

duruþu, kýlýðý gelip geçenin gözünden kaçmýyordu. Haydar Usta da onlarýn

kendisine bir hoþ baktýklarýný biliyordu. Biliyor, öfkeleniyordu. Zaten günlerden

beri öfkeliydi. Öfkesi burnundan çýkýyordu. Teresler, teresler, bak hele

gözlerini nasýl açmýþlar da bakýyorlar. Bak hele. Aç kurtlar gibi, yiyeceklermiþ

gibi. Ulan sizi, ulan adam olmazlar, siz adam olsaydýnýz, biz böyle olmazdýk.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Saðýna soluna böyle öfkeli, kýzgýn bakýnýrken az önce kalabalýkta yitirdiði

yolculuk arkadaþý delikanlýyý gördü, sonra hemencecik de gözden yitirdi. Vay

ocaðýný, bucaðýný Ankara! Bir insan seli ki, bir anda kiþiyi yutuveriyor.

Burada böyle dura dura ne olacak? Bu akþam Ýsmetin evine gitmeli mi?

Obadan çýkalý beri aradan ne kadar, ne kadar bir süre geçti? Þimdiye kadar

fýkaralarý o alçak Çukurovalýlar periþan eylemiþlerdir. Ceren kýzý da belki o

yüzsüze, meymenetsize, elleri avrat elleri gibi pembeye, kel kafalýya da

vermiþlerdir. Gözleri dört olmuþ da yolumu bekliyorlardýr. Fýkaralarý otuz yýl

kandýrdým. Þu kýlýç bitsin de, vereyim de paþalara, size bir kýþlak alayým, diye.

Fýkaralarý otuz yýl çocuk gibi avuttum. Otuz yýl bir umut olup benim kýlýcý

beklediler. Kýlýcýn bir kýþlak getirip getirmeyeceðini otuz yýl tartýþtýlar. Ýnandýlar,

inanmadýlar ama, otuz yýl bir tek umut olup da bu kýlýcý beklediler. Þimdi de dört

göz olup kýlýcýn yolunu gözlüyorlar. Ya Ýsmet de boþ çýkarsa? Ýsmet, yavuz

Ýsmet, Yunanýn gözünü çýkaran, eli tor þahinli Ýsmet, akýllý, ferasetli, kurnaz,

ardýnda bin tilkiyle dolaþýp binine de kurnazlýk, akýl öðreten Ýsmet...

Ýnansalar da, inanmasalar da Haydar Usta Karaçullu obasýnýn son umuduydu.

Ýnansa da, inanmasa da Ýsmet Paþa da onun son umuduy du. Ýsmet Paþadan öte

oy yoktu. Bir de Menderes. O da kim?

Ýsmet Paþaya haber veriyorlar, eski adam, eski toprak. Ramazanoðluna

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

benzemez, bozulmamýþ, yüz yaþýndaki bir konuðun, hem de kendisine niyaz

eden bir konuðun, masasýnýn arkasýna saklanýp, aval aval yüzüne bakmaz. O eski

adam, harp görmüþ, Yunaný kýrmýþ. Gözünün önünden ölümler, kýrýmlar geçmiþ

Ýsmet Paþa Ramazanoðluna benzemez. Ýsmet Paþa ulu þanlý Muhammed

Mustafanýn makamýnda oturuyor. Ramazanoðluysa Ýsmetin makamýnda

oturuyor. Ýsmet Paþaya haber verdiler. Yörük kocasý, Demirciler Ocaðý piri

Haydar Usta otuz yýldýr senin için dövdüðü kýlýcý bitirmiþ, diye haber verdiler.

Çok sevindi Ýsmet, sevincinden kýr býyýklarý výzýladý. Bir ocak Demirciler Ocaðý,

piri, en son, ocak sönüp giderken, on bin, yüz bin yýl sonra, Pir Haydar, son pir

ona bir kýlýç yapýyor, on bin yýllýk ellerin hünerinden sonra... Bu kýlýç otuz yýlda

deðil, on bin, yüz bin yýlda dövüldü. Bir daha da dövülmeyecek. Demir, demir

olduðundan bu yana bu kýlýcý biz Ýsmet için döveriz. Bu son kýlýç da ona nasip

oluyor. Daha ne ister! Kerem kýlýç dövmeyecek, Kerem kýlýç dövmeyecek, bunu

böylece bilesiniz, Kerem kýlýç dövmeyecek! Tepeden týrnaða, eti çekilerek,

bütün bedeni arý sokmuþ gibi sýzýlayarak, dökülerek titredi.

Þu akýp giden kalabalýðý durdurmak, onlara baðýrmak, baðýrmak, baðýrmak...

Farkýnda deðilmisiniz, Kerem kýlýç dövmeyecek. Kerem baþýný aldý da gitti.

Bana bir saðlýcaðýlan kal demeden gitti. Kerem kýlýç dövmeyecek, duydunuzmu

hay insanlar?

Kalabalýk ýþýða battý çýktý. Gölge oldu her þey. Iþýklar, uzun yapýlar, kýrmýzýlar,

maviler, turuncular, yeþiller, morlar, uzun ýþýk direkleri, ýþýk tarlalarý, ýþýk

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ormaný, er ormaný, her þey gölgeleþti, uçuþtu, yundu arýndý. Gölgeler, uzun, kýsa,

ýþýktan, heybetli, ta göðe aðan, sonra ufalan, taþ gibi aðýr, düþen... Dönen, dönen,

dönen... Kerem bir daha kýlýç yapmayacak. Kýlýç, kýlýç dövmeyecek. Elindeki

kýlýcý gözlerine kadar kaldýrdý. Ýsmet, Ýsmet, Ýsmet þunu bir iyicene bilesin ki bu

son. Son, son, son... Þu dünyanýn bundan böyle görüp göreceði son güzel kutsal

kýlýç bu! Budur Ýsmet!

Ýsmet kýlýcý görünce sevinir. Haydar Ustaya baðýrýr.

Kalk, der. Kalk ayaða. Sen deðil, biz senin huzurunda niyaza gelmeliyiz.

Kalk, kalk, kalk ayaða. Bizim gibi bin tane paþa her zaman gelir, her zaman

gider, ama bir Haydar Usta dünyaya bir kere gelir, o da gidince bir daha hiç

gelmez. Hele Kerem de demir dövmeyince, kýlýç sevmeyince, bir koca ocak

Haydar Ustayla þu yeryüzünden çekip gidince... Kalk, kalk ayaða! Biz sana

niyaza duralým.

Ýsmet akýllý, paþa, büyük, eski gün görmüþ. Ýnsan bilir insanlýðýn kýymatýn.

Sonradan sonraya Beyliðe yeten, zalým olur, el kadrini ne bilir. Varýp gübreliðe

konan kargalar, has bahçada gül kadrini ne bilir!

Otur hele yanýmda Haydar Usta. Ne güzel, ne hünerli ellerin var Haydar Usta.

Demek siz, bir ateþ denizinden on bin yýldýr bu kýlýçlarý, süzme, çýkarýrsýnýz ha?

Öyle mi Haydar Usta, demirden deðil, yalýmdan süzersiniz bu kýlýçlarý, öyle mi

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta? Bu kýlýcý, þu elindeki kýlýcý on bin yýlýn yalýmýndan süzdün ha,

öyle mi? On bin, yüz bin yýldýr dünyanýn bütün yalýmlarýný toplayýp onlardan bir

tek kýlýç süzdünüz, öyle mi?

Demirciler Ocaðý kimse bilmez ne zamandan bu yana yanar. Bir köz, bir

kývýlcým, bir yalým selidir ki, gözü, kaynaðýdýr ki bu ocakta dünya

kurulduðundan bu yana þu ulu topraklar üstünde akar gelir, akar gelir. Yalýmdan

kýlýç süzerler. Kerem kaçtý gitti. Kerem demir dövmeyecek. Kývýlcýmlardan kýlýç

süzerler, ýþýklardan, þimþeklerden, yýldýrým çekirdeðinden kýlýç süzerler. Kerem

ýþýk dövmeyecek.

Coþkulu, bitkin, umutsuz, umutsuzluðunu umut, ölümü dirim yaparak Haydar

Usta Ankarada, demiryolu istasyonunun karþýsýndaki elektrik direðinin altýnda

durmuþ, Ýsmet Paþayý, torunu Keremi düþünüyordu. Umutsuzluðu arttýkça, bu iki

insana karþý güveni, sevgisi çoðalýyordu. Sonucu biliyor, kötü akýbeti semtine

uðratmýyor, düþüncelerinden kovuyor, sevinçli, Ýsmetin kendisini nasýl, ne güzel

karþýlayacaðýný düþünüyor, umutlanýyordu.

Iþýktan yalým süzeriz, döveriz. Yalýmdan kýlýç. On bin yýldýr, yüz bin yýldýr.

Kýlýçtan ýþýk süzeriz.

Kalabalýk seli yavaþ yavaþ seyrekleþiyor, koþuþmalar telaþlar azalýyordu. Bu

þehirde insanlar, oðul vermiþ arýya benziyorlar. Birikmiþler kovanýn aðzýna,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sývanmýþlar üst üste. Yiyorlar birbirlerini. Kanatlarý durmadan titreyen, ipileyen,

korkak... Bu þehirlerde insanlar bir hoþ. Ve karýncaya benziyorlar. Körelerine

yaðmur suyu dolup da, dýþarýya uðramýþ, ýslak güneþin alnýnda kurulanan,

donmuþ gibi, yüzü sarý karýncalara benziyorlar.

Haydar Usta oldum olasý kendisini olaðanüstü bir varlýk sayardý. Þimdi

yüreðindeki duygular, þu anda bambaþkaydý. Þimdi þu anda bir yandan kendini

Torosun yücesinden inmiþ bir ermiþ, bir yarý Tanrý sanýyor, bir yandan da

ayaklar altýnda sürüklenen bir yaprak gibi, kimsiz kimsesiz, eli kolu tutmaz bir

bebek gibi çaresiz sayýyordu. Aaah Kerem! Aaaah!

Ýri bir adam geçiyordu önünden. Uzun, makas görmemiþ kara býyýklarý onun

çocuksu yüzünü sertleþtiremiyor, aslýnda daha da çocuklaþtýrýyordu.

Haydar Usta onun önüne geçti: Dur kardaþ, dedi.

Adam durdu:

Buyur erenler, dedi. Bir isteðinmi var?

Birbirlerini anlamýþlardý. Yan yana yukarý doðru yürüdüler. Nereden erenler?

Bir hizmet mi?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta baþtan aþaðý ona her þeyi anlattý. Soluk aldý, yorulmuþtu.

Bakanlýklara dönmüþler, yürüyorlardý.

Ýþte böyle bizim dirimiz dirliðimiz Hasan Hüseyin kardaþ. Hasan Hüseyin:

Hele þurada bir yere oturalým da iyice konuþalým, dedi. Bir kahveye

yürüdüler.

Hasan Hüseyin:

Paþayý bulmak zor, dedi.

Karaçullu obasýndan, Demirciler Ocaðý piri diye haber salsak... Hasan

Hüseyin bir þey söyleyemiyor, Ýsmet Paþa Demirciler Ocaðý pirini takmaz,

diyemiyordu. Haydar Ustanýn olaðanüstü coþkusuna katýlmýþ, bir çare

düþünüyordu. Sonunda:

Hak erenler, dedi. Maþallah Horasandan geldiðin gibi duruyorsun. O günkü

gibi... Bin yýl önceki gibi...

Bu sözler Haydar Ustayý çok sevindirdi:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Asýl azmaz, yol tezikmez, diye gürledi. Hasan Hüseyinle karþýlaþmasý onu

yavaþ yavaþ kendine getiriyordu.

Bu gece bizde kalalým da, yarýn Paþayla görüþme yolunu ararýz. Ne dersin

erenler?

Sabah ola hayýr ola, dedi Haydar Usta.

Kýzýlayda bir dolmuþa bindiler, gecekondulara vardýlar. Haydar Ustayý

görenler, birbirlerine hemen haber vermeye baþladýlar. Horasandan ulu bir pir

gelmiþ Hasan Hüseyinin evine.

O gece Hasan Hüseyinin evi doldu doldu taþtý. Gelenler Haydar Ustaya niyaza

duruyorlardý. O kadar çok insan gelip Haydar Ustaya niyazda bulundu ki, Usta

bütün þehir kendisinin Ankaraya geldiðini haber almýþ sandý. Bu kadar insan

duyar da, gelir niyaza dururlar da Ýsmet duymaz mý?

Asýl ölmez, yol tezikmez.

Horasandan kalktýk sökün eyledik, düþürdüler bizi tozlu yollara...

Haydar Usta o gece rahat, ince tüy gibi bir çocuk uykusuyla uyudu. Sabahleyin

de yirmi yaþýndaki bir gencin çevikliðiyle yataðýndan kalktý. Kahvaltý getirdiler,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

iþtahla yedi. Akþamdan duymayanlar, gelip de Horasandan gelen eri

göremeyenler akýn akýn Hasan Hüseyi'nin evine gelmeye baþladýlar. Arkalarý

ancak gün kuþluk olduktan sonradýr ki kesildi.

Haydar Usta tok, gür, çýn çýn eden sesiyle baðýrdý:

Yavrum Hasan Hüseyin þimdi artýk beni Ýsmete götür. Bir Horasan eri gelmiþ

seni görmek diler, de. Haydi kalkalým.

Dolmuþa bindiler, Ulusta indiler. Haydar Usta sevinçten uçuyordu. Þimdiye

kadar baþýna böyle güzel bir devlet kuþu konmamýþtý. Her þey, her þey yerli

yerine oturacak, bunca çektiklerini unutacak, iyi günlere kavuþacaklardý. Biraz

daha, biraz daha bekle Karaçullu, biraz daha, diye yönünü Çukurovaya dönüp

içinden geçirdi. Biraz daha. Kerem, sen de obadan kaçtýðýna, Demirciler Ocaðýný

öksüz koyup gittiðine iyi etmedin, yavrum.

Hasan Hüseyin Haydar Ustayý Halk Partisinin merkezine götürdü, Haydar

Ustayý, onun isteðini anlattý. Bekleyin, Paþa gelecek; dediler.

Beklediler. Öðle oldu, Hasan Hüseyin peynir aldý yediler, beklediler. Ýkindi

oldu, çay içtiler, beklediler. Akþam oldu, beklediler.

Sarý benizli adamlar odadan odaya girip çýkýyorlar, þöyle durup bir Haydar

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ustaya bakýyorlar, sonra hemen yürüyorlar. Bir durup bakýyorlar, donuk

yüzleri gene de donuk, yitip gidiyorlar.

Demirciler piri Haydar Usta gelmiþ, seni görmek diler diye haber saldýn mý

Hasan Hüseyinim? Sana da çok zahmet verdik. Estaðfurullah, dedi.

Söyledim onlara, Haydar Usta bekliyor dedim.

Ýçeriye gitti. Birtakým odalara girdi çýktý, geri geldi. Yüzü asýlmýþtý.

Bizi boþuna beklettiler, dedi.

Paþa gelmeyecekmiþ. Yarýn da, öbür gün de gelmeyecekmiþ.

Evine gideriz, dedi Haydar Usta.

Baþka çare yok, dedi Hasan Hüseyin. Burada bir ay bekleyemezsin.

Ne diyorsun, diye gözleri parladý Haydar Ustanýn. Sen ne diyorsun, benim

burada bir dakka bile kalmam onlar için bir ölüm dakkasý... Ölüm. Onlar orada

her an ölüyorlar. Çukurovalýnýn zulmü altýnda her an, her an can veriyorlar.

Yarýn Paþayý görüp, fermanýný almalýyým.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hasan Hüseyinin dili varýp da iþin aslýný bir türlü Haydar Ustaya

söyleyemiyordu. Söylese ne olurdu, hiç. Kafasýna takmýþtý, Haydar Usta Ýsmet

Paþayý görecek, ondan da boyunun ölçüsünü alacaktý. Baþka türlüsü, bunu

yolundan çevirmenin mümkünü yoktu. Ne söylesin de yüreðini incitsin.

Ustam, dedi Hasan Hüseyin, ben yarýn Çoruma gidiyorum, iþim var. Senin

yanýna iki delikanlý veririm. Seni Paþanýn evine götürürler.

Daha iyi olur, dedi Haydar Usta. Ýsmeti evinde görmek, ona Tanrý konuðu

olmak daha iyi olur. Biz burada beklemekle hata iþledik. Ýsmet belki alýndý bu

iþe. Hakký da var. Evi dururken insan buraya gelir mi?

Hasan Hüseyin bir þey söylemedi. Eve gittiler. Ev dün geceden daha çok dolup

taþýyordu. Horasandan bir demirci pirinin, ulu bir erin geldiði Ankaradaki bütün

canlara duyurulmuþtu.

Bu sabah dünkü sabahtan da daha dinç kalktý Haydar Usta. Yanýna verilmiþ

delikanlýlarla yola düþtüler. Üç kere dolmuþ deðiþtirip, beþyüz metre de

yürüdükten sonra Pembe Köþkün kapýsýna vardýlar. Delikanlýlar Horasan piri

Haydar Ustanýn karþýsýnda el pençe divan duruyorlar, saygýdan nasýl

davranacaklarýný, ne edeceklerini þaþýrýyorlardý.

Haydar Usta kapýya dayandý. Ýki asker geldi, arkasýndan bir de sivil kiþi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ne istiyorsun baba? Ýsmeti göreceðim. Ne için?

Ona dersin ki Horasan erlerinden... Bu Horasan eri sözünü burada, Ankarada

kendine yakýþtýrmýþlar, bundan dolayý ona görülmedik hürmeti göstermiþlerdi.

Oda bunu benimsemiþti. Horasan erenlerinden, iyi dinle oðul, Demirciler

Ocaðý piri Hasan Usta gelmiþ, Tanrý konuðu olarak, iyi dinle, sözlerimi

kulaðýnýn arkasýna atma, Demirciler Ocaðý piri Haydar Usta, bin yýllýk kutsal

emanetiyle gelmiþ, Tanrý konuðu... Seni görmek diler, de.

Adam gitti, gelmedi. Haydar Usta bir bekledi, iki bekledi ne gelen var, ne

giden. Delikanlýlar utançtan büzülmüþler. Horasan pirinin, karþýlaþtýðý bu

kabalýktan dolayý yerin dibine geçiyorlar, içlerinden Ýsmet Paþaya atýp

tutuyorlardý. Kim oluyor, kim oluyordu da bir Horasan erini kapýsýnda

bekletiyordu! Sen bir yýllýk Ýsmet Paþasýn, o on bin yýllýk Demirciler Ocaðý piri

Haydar Usta. Haydar Ustaya o kadar saygýlarý olmasa, kolundan tutup: Gel

pirim gel! Gel de gidelim bu adamýn evinden kim oluyor o! diye sürükleyip

götüreceklerdi.

Haydar Usta incelikle gene kapýya vardý:

Askerler, yavrum askerler, yiðitlerim, o adam Ýsmete beni haber verdi mi

acaba?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Askerlerden birisi:

Baba hiç bekleme, dedi. Sana açýkçasýný söyleyim. Her gün bu kapýya yüz

kiþi gelir. Paþa kimseyi görmek istemiyor.

Ne demek o, ne demek? diye gürledi Haydar Usta. Ben otuz yýldýr ona

varmayý dilerim.

Öðle oldu, delikanlýlar ona gidip ekmek içinde kebap alýp geldiler. Haydar Usta

duvarýn dibine çöküp kebabýný yedi. Birkaç sefer daha kapýya gitti. O adam daha

gözükmemiþti. Derken ikindiye doðru köþkün kapýsýnda bir otomobilden gözü

gözcekli, baþý kelleþmiþ, kalkýk kaþlý, kalýn çeneli bir adam indi. O adama kapý

ardýna kadar açýldý. Haydar Usta az daha davranmasa, gaflete gelse fýrsatý

kaçýrýyordu. Haydar Usta hemen adamla kapý arasýna fýrladý:

Dur kardaþ, dedi. Dur arkadaþ. Sen Ýsmetin evine mi gidiyorsun?

Oraya, dedi adam alýþkýn bir yüzle. Bekledi.

Bana Horasan erlerinden, Demirciler Ocaðý piri Haydar Usta derler.

Kýlýcý, topraðý, nasýl geldiðini, bu gece kimlerde, hangi canlarda kaldýðýný

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yarým yamalak, coþkudan týkanarak anlattý. Burada ona canlar nasýl

davranmýþlar, onu nasýl yüceltmiþlerdi...

Tam otuz yýl. Otuz yýlda... Onu görmek dilerim: Hem de Tanrý konuðu

olaraktan kapýsýna geldim.

Adam acele ediyordu.

Bekle, bekle, burada bekle... Paþayla þimdi geleceðiz. Konuþur kýlýcýný ona

takdim edersin. Toprak iþine gelince çok zor o. Paþa bu iþle ömrü boyunca

uðraþtý, uðraþtý ama...

Adam hýzla yürüdü gitti. Haydar Ustanýn yüreðine su serpildi. Demek Paþa

onlarýn kýþlak meselelerini bütün ömrü boyunca dert edinmiþti. Baþka bir zaman

olsa, Haydar Usta Tanrý konuðu deyip de içeri alýnmamasýna çok içerlerdi.

Þimdi kýzmak, öfkelenmek aklýna bile gelmiyordu.

Az sonra önde Ýsmet Paþa, arkada o adam evden çýktýlar. Delikanlýlardan birisi:

Pirim, dedi, o önden gelen var ya, iþte Ýsmet Paþa o. Hemen geriye, karþý

kaldýrýma çekildi. Vay vay, dedi Haydar Usta. Bu tin tin, serçe gibi sekerek

gelen, bir avuç, saçlarý dökülüp, buruþ buruþ olmuþ kocayý hiç gözü tutmadý.

Ýnsanýn iþe yaramazýnýn, zulüm etmiþinin yüzü kocayýnca iþte böyle buruþ buruþ

olur, daðarcýk gibi kötü kýrýþýr... Karþýsýna geldi, önünde durdu. Gözleri

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yuvalarýnda korku, telaþ içinde fýldýr fýldýr döndü. Haydar Usta kýlýcý ona kutsal

bir emanet gibi elleri üstünde uzattý.

Al Ýsmet, dedi, otuz yýlda yaptým bunu sana. Hani Rüstem Usta, Çebi

obasýnýn demircisi, bundan çok önce, senden önceki Paþa ya on beþ yýlda...

Padiþah ne demiþ, ne, ne demiþ o kýlýcý görünce? Dile benden ne dilersen

Rüstem Usta, demiþ... O da kýþlak, demiþ, padiþahtýr bu, Aydýn elini bir kýlýca

baðýþlamýþ: Rüstem Usta kökten sürme demirci deðil, daldan eðme, çýraklýktan

yetme... Ben, ben, ben bu kýlýcý otuz yýlda... Tam otuz yýlda senin için dövdüm.

Rezil olduk Çukurovada, çok rezil... Al bunu... Al þu kýlýcý...'

Haydar Ustanýn Paþaya uzattýðý kýlýcý yanýndaki gözlüklü adam aldý, kýnýndan

çekti, belli ki bu iþlerden anlýyordu. Kýlýcý görünce gözleri parladý.

Bakýn Paþam, bakýn ne güzel, dedi. Bizim Toros Yörükleri böyle kýlýçlar

yaparlar hala... Ne kadar, ne kadar haklýsýnýz... Ne kadar...

Kýlýcý evirip çevirip inceliyordu.

Paþa durmuþ, bir kýlýca, býr Haydar Uþtaya bakýyordu, gözlerini kirpiþtirerek.

Haydar Usta akan bir sel gibi durmadan obasýnýn Çukurda çektiðini anlatýyordu.

Paþa öfkeli mi, küsmüþ mü, kýzgýn mý, kývançlý mý belli olmayan bakýþlarla bir

kýlýcý, bir Haydar Ustayý süzüyordu. Sonunda kýlýcý dazlak kafalý adamýn elinden

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

aldý, bir süzdü, gülümsedi. Haydar Ustaya uzatýrken:

Çok güzel, çok güzel, dedi. Çok güzel.

Kýlýç Haydar Ustanýn elinde kalakaldý. Ýsmet Paþa bu arada tin tin; sekerek

yürüdü gitti; kendini bekleyen otomobile bindi, otomobil hareket etti. Haydar

Usta sallandý. Otomobilin arkasýndan koþmak, onu yakalamak, ona daha bir

þeyler, bir þeyler söylemek istedi. Yerinden kýpýrdayamadý. Saða sola

rüzgardaki kavak aðacý gibi sallanýyordu.

Sýký sýkýya tuttuðu kýlýç ellerinden kaldýrýmýn taþlarýna kaydý, çýnladý.

Çok güzel, çok güzel.

Kýlýcýn hasý, suyunu tam kývamýnda almýþý iþte böyle olur. Sert bir yere

çarpýnca gerilmiþ çelik tel gibi, iþte böyle çýn çýn öter. Ýþte böyle pürüzsüz bir

sesle çýnlamasý uzun uzun dalgalanarak, azalarak biter. Çok güzel, çok güzel.

Camlar, kýrmýzýlar, yeþiller, aðaçlar, mýzraklar, topraklar, otomobiller döndü,

kýrýldý, parça parça oldu, gökten aþaðý kýraðý gibi, pul pul, paramparça, tuz buz

döküldü, saçýldý savruldu.

Haydar Ustanýn bacaklarý büküldüler. Kaldýrýma çöküverdi. Kýlýcýnýn yanýna.

Bir buðu, ýþýklar, bölük pörçük, gölgeler, uzayan, kýsalan, dönen, kýrýlan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Savrulan bir fýrtýna... Uzun yollar, ayak kokularý, kayalar, otobüsler. Çukurova

düzlüðü, akan kanlar, Hasan Hüseyin, ilerde sinmiþ kalmýþ, iki elleriyle yüzlerini

örtmüþ delikanlýlar. Kerem Ali, aðaçlar, yangýnlar; karanlýklar, ýþýklar, lime

lime, yol yol, tuz buz, karmakarýþ, savrulan. Ýki eliyle yüzlerini kapamýþlar,

kapamýþlar. Ýsmet Paþa kaçýyor, ince bedeni, yaþlý, bükülmüþ bedeni, bacaklarý

uzuyor, uzun uzun, Ýsmet Paþa soluk giyitinin içinde upuzun, incele incele

koþuyor, kopacak gibi.

Kýlýçlar düþüyor kaldýrýmlara, çýn çýn, çýn çýn, çýn çýn... Çok güzel, çok güzel;

çok...

Ýþte kýlýcýn hasý böyle olur. Bir sert yere deðmeyegörsün, düþmeye görsün...

Çýn çýn öter, çýn çýn... Çýnlamasý uzun uzun dalgalanýr. Çýýnnn!

On yýl mý oluyor, on beþ yýl mý, Beydili obasý Beyi Himmet Bey bir gün Sabit

Aðaya geldi. Sabit Aðanýn kaç dönüm olduðunu kendisinin de bilmediði büyük

bir çiftliði vardý. Himmet Bey Sabit Aðanýn önüne bir kocaman torba altýn attý:

Bunlarý alda bize yerleþeceðimiz biraz toprak ver, dedi. O kadar çok topraðýn

var ki üstüne bizim gibi yirmi oba daha yerleþse, sana dua gene bir devletlik yer

kalýr. Sabit Aða ona: Doðrusun Himmet Bey, haklýsýn, dedi, altýnlarý

saymaya baþladý. Uzun uzun sayýp bitirdikten sonra: Siz; dedi, bu kadar

altýna benim topraðýma yerleþemezsiniz. Himmet Bey: Bütün varýmýz bu. Ne

varsa topladým getirdim. Gerisi senin vicdanýna kalmýþ. Pazarlýða tutuþtular.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Beydililer topraða yerleþecek, ekip biçecekler, hayvanlarýný otlatacaklar, geriye

kalan parayý da beþe bölecekler, beþ yýl içinde borçlarýný ödeyip topraðýn

tapusunu alacaklar. Kasabaya gidildi, senetler yazýldý, tanýklar önünde, noterden

imzalar onaylandý. Beydililer Sabit Aðanýn topraðýna köy kurmaya baþladýlar.

Beþ yýl doldu, altýncý yýl oldu. Sabit Aða onlardan senedi gösterip gene para

istedi. Yedinci yýl oldu. Sabit Aða gene para istedi. Artýk bu parayý ödeyemez

hale gelmiþler, neleri var neleri yok satmýþlardý. Sekizinci yýl Sabit Aðanýn

istediði parayý veremediler. Aða bunun üstüne ekinlerine, hayvanlarýna haciz

koydurdu. Harmandan ekini, kamyon kamyon, ovadan sürüyü çekti götürdü.

Beydililer o yýl çok zorluk çektiler. Az daha açlýktan kýrýlý yorlardý. Himmet Bey

Hükümete, mahkemeye gitti. Beþ yýl deðil, ayný parayý elli yýl ödeyecekti.

Kanuna baþvurdular, baþka hiçbir yolu yoktu, senet saðlamdý, parayý

ödeyeceklerdi. Dokuzuncu yýl oldu, gene haciz. Gene yoksulluk. Açlýktan

ölmemek için çoban durdular, yanaþma oldular. Topraða yerleþtiklerine de

yerdeþeceklerine de bin piþman oldular. Çok ahuzar ettiler.

Süleyman Kahya attan indi. Atýnýn baþýný uzun boylu, paramparça giyimli bir

yanaþma tuttu.

Derviþ Bey evde mi? Evde, dedi yanaþma. Süleyman Kahya geldi dersin.

Yanaþma atý götürdü ahýra baðladý, koþarak konaða çýktý, geri döndü.

Merdivenden baðýrdý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bey seni bekliyor.

Süleyman Kahya, dimdik, merdivenlere yürüdü. Selamünaleyküm.

Derviþ Bey onu kapýda karþýladý:

Aleykümselam, dedi, kucakladý. Kaç yýl, kaç yýl oluyor görüþmeyeli

Süleyman Kahya? Unuttun gittin bizi. Unuttun gittin. Biz kardeþlik, deðilmiyiz?

Kan kardeþi, hem de soy kardeþi... Daha elli yýl öncesine kadar biz de sizinle

birlikte konup göçmez miydik?

Derviþ Beyin babasý o devrin okuryazarýydý. Din adamýydý. Maraþ

medresesinde okumuþ, büyük müderrislerden icazet almýþtý. Ýsyandan önce de

gidip Kozanoðluna kapýlanmýþtý. Kozanoðlu ayaklanmasýnda onun da parmaðý

vardý. Ayaklanmadan önce burasý onun kýþlaðýydý. Ayaklanmadan sonra bütün

kýþlaðý aldý, buradan ta Anavarzanýn dibine kadar çiftlik yaptý. Tapusunu çýkardý.

Sonra da karþýdaki bataklýk Akçasaz yýllar geçtikçe küçüldü. Bataklýk

küçüldükçe Derviþ Beyin çiftliði büyüdü. Gün geçtikçe de büyüyordu. Çiftliðe

kaçýp giden Ermenilerin tarlalarý, çiftlikleri de katýlmýþtý, sessizce. Her geçen

gün, çiftliðin biraz daha büyümesi için bu sebep getiriyordu.

Süleyman Kahya:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Halimiz çok kötü, dedi. Bu yýl ayak basacak bir yer bulamadýk...

Derviþ Beyin gösterdiði sedire oturdu. Derviþ Beyin kalýn dudaklarý, çýkýk

elmacýk kemikleri, iri gözleri, ak saçlarý, düþük býyýklarýyla yüzü sert, zalim,

merhametsizdi. Yanýk, kara, tunç yüzünün bir yaný habire seðiriyordu.

Duydum, dedi. Ýyi dövüþ vermiþsiniz Sarýçamda. Çok sevindim, kývandým.

Kaç para etti ki Bey, neye yaradý ki dövüþümüz? Hazreti Ali, Mustafa Kemal

olsan ki, ne iþe yarar? Öldürdüler bizi Bey. Ben de seni deyi geldim. Baþka bir

mümkünümüz çaremiz kalmadý.

Derviþ Beyin iri gözleri biraz daha büyüdü. Kravatýný düzeltti, pantolonunun

ütüsünü sývazladý.

Benim elimden ne gelir ki, ne iyilik yapabilirim size?

Süleyman Kahya kuþaðýnýn arasýndan aðzýna kadar dolu altýn torbasýný çýkardý

götürdü saygýlýca Derviþ Beyin önüne koydu.

Bu ne?

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Bu, dedi Süleyman Kahya, birden çýpýldak tere batmýþ, bu, dedi. Bu... Bu

bizim neyimiz var, neyimiz yoksa odur. Hepsini topladým, aldým getirdim. Bize

eski kýþlaðýmýz Akmaþatýn azýcýðýný ver de þu topraða biz de basalým.

Derviþ Bey torbayý açtý, içindekileri halýnýn üstüne boþalttý. Bilezikler,

yüzükler, halhallar, gerdanlýklar... Hepsi de güzel iþlenmiþ. Altýnlar... Altýn

küpeler, hýrýzmalar. Beþibiryerdeler, Reþat, Cumhuriyet altýnlarý...

Süleyman Kahya gene elini kuþaðýna daldýrdý, oradan bir deste de kaðýt para

çýkardý. Onu da altýnlarýn yanýna koydu. Derviþ Bey göz ucuyla para destesine

de baktý. Düþündü. Kravatýyla, saçlarýyla, býyýðýyla oynadý. Yüzü üst üste beþ

kere seðirdi. Kalktý sofayý bir uçtan bir uca yürümeye baþladý. Süleyman Kahya,

o gidip geldikçe gözlerini ondan ayýrmýyor, gözleriyle onun her bir devinimini

izliyor, ona bir kurtarýcý gibi bakýyordu. Derviþ Bey þimdi ya onun derdine

derman bulacak, ya da katline ferman diyecekti.

Derviþ Bey de yürürken arada bir duruyor, baþýný yerden kaldýrýyor, gözlerini

delercene Süleyman Kahyaya dikiyor, bakýyor bakýyor, sonra gene baþý yerde

yürümeye baþlýyordu.

...Ve onuncu yýlda da haciz geldi. Beydililer neredeyse çýrýlçýplak, köylere

düþüp dilenecekler. Erkekler kazma kürek, týrpan orak, ürünleri daha harmanda

hacze gelmiþ candarmalara karþý koymak için tarlalara gitmiþlerdi. Beydili

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

köyünde hiçbir erkek kalmamýþtý. Kadýnlar çýrpýnýp duruyorlar, ölü gibi olacaðý

bekleþiyorlardý. Tam bu sýrada köye Sabit Aða geldi. Otomobilden indi:

Erkekler nerde? diye sordu. Harmanlara gittiler, dedi kadýnlar. Sabit Aða

baðýrdý: Söyleyin onlara çocuklarýnýzý öksüz koymasýnlar. Candarmaya karþý

gelinmez. Hükümete karþý gelmesinler. Þurada kaç yýllýk borcunuz kaldý ki?...

Otuz dokuz yýl sonra bu köy, bu topraklar sizin. Birden bir þeyler oldu.

Kadýnlarda bir deðiþiklik, bir kaynaþma. Sabit Aða her þeyi anladý. Otomobiline

doðru kaçmaya baþladý. Arkadan taþlar yaðýyordu. Önünü de kadýnlar kesti.

Sabit Aða tabancasýný çekti. Ne kadar kurþunu varsa kadýnlarýn üstüne yaðdýrdý.

Beþ kadýn düþtü. Yaralý Kara Melek onu arkadan kavradý, çelmeledi, gelen taþlar

da Sabit Aðayý sarsmýþtý. Boylu boyunca yere serildi. Saðdan soldan bir taþ

yaðmurudur baþladý. Kadýnlar sessiz, ama hepsi bir el olmuþlar, yüzlerce taþý

Sabit Aðanýn üstüne yaðdýrýyorlardý. Taþ yaðmuru ne kadar sürdü kimse

farkýnda deðil... Sabit Aðanýn üstündeki taþ öbeði apak gittikçe büyüdü,

geniþledi. Kadýnlar býkmamýþ, usanmamýþ, yorulmamýþlar, durmadan öbeðe taþ

atýyorlar, öbek büyüyordu...

Derviþ Bey baþýný kaldýrdý gene Süleyman Kahyayý süzdü: Duydun mu Sabit

Aðanýn baþýna gelenleri Kahya? Yörük avratlarý... Ben gittim gördüm. Avratlar

Sabit Aðanýn üstüne bu konak boyunda taþ yýðmýþlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya içinden geçirdi: Eyvah, eyvah, dedi, eyvah... Gözü kör

olasýcalar öldürecekleri zamaný buldular, o iti. Eyvah, eyvah ki gözü korktu

bunlarýn. Daha Yörük korkusundan on beþ yýl akýllarýný baþlarýna toplayamazlar.

Yolda gelirken bir kamyon candarma gidiyordu o yana. Köylülere sordum,

böyle böyle, dediler. Kötü, çok kötü.

Zulmetti onlara Sabit. Avratlar da iyi yaptýlar. Yaptýlar ama... Sonu ne

olacak?

Süleyman Kahya bir aðýt söyler gibi dövünüyordu:

Aaah, aah Bey, nesini iyi yaptýlar, nesini iyi yaptýlar? Zaten adýmýz çýkmýþ

dokuza, inmez sekize... Nesini iyi ettiler, nesini?

Derviþ Bey geldi yerine oturdu. Altýnlarý karýþtýrdý, kaðýt paraya baktý:

Bu parayla kaç dönüm yer alabilirsiniz sanýyorsunuz Akmaþattan?

Biliyorum Bey, dedi, bu parayla Akmaþattan çok az yer alýnýr.

Sen bu parayý al da, gerisini de senet verelim. Yýl be yýl kazanýp ödeyelim. Yap

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bize bu iyiliði. Nolursun Bey. Soyumuz bir, sopumuz bir. Bizim birbirimize

kötülüðümüz dokunmaz. Yýl be yýl öderiz. Ýstersen kýyamete kadar öderiz. Yeter

ki ayaðýmýzý basacak bir topraðýmýz olsun.

Derviþ Bey gene gözlerini ona dikmiþ bakýyordu. Baktý baktý: Olmaz

Süleyman, dedi. Size yüreðim yanýyor ama, olmaz. Olmaz kardeþ. Ben yalnýz

deðilim, oðullarým var. Ödleri kopmuþtur þimdi. Sabit Beyin ölümü deliye

çevirmiþtir onlarý... Vallahi verirdim bu topraðý size ama... iki gün önce

geleydin... Þimdi olmaz. Topraðýn aðýrlýðýnca altýn yýðsan þuraya, þu avluya,

gene olamaz. Beni öldürür Çukurova Aðalarý, oðullarým, bütün Çukurova bana

düþman kesilir, aaah, Süleyman, aaah!

Süleyman Kahya artýk duymuyor, görmüyordu. Atýna nasýl bindi, atýný nasýl,

nereye sürdü, gittiði yol yol muydu, bataklýk mý, dað mýydý bayýr mýydý, gece

miydi gündüz müydü? Obaya ne zaman geldi, hiç farkýnda deðildi.

Hemite daðýnýn tam doruðunun ortasýnda bir top aðaç vardýr. Kesme aðaçlarý da

öteki aðaçlar kadar, dut, çýnar, çam kadar büyürler mi? Hemite daðýnýn

doruðundaki üç kesme aðacý büyüktür. Kayalarýn arasýndan çýkmýþtýr. Bu

aðaçlarýn altýnda bir mezar vardýr. Toprak mezarýn üstü topak taþlarla örtülüdür.

Bir de derin bir kaklýk vardýr aðaçlarýn yakýnýnda. Derince, bir kulaç

uzunluðunda, üç karýþ geniþliðinde bir kaklýktýr bu. Hýdýrellezlerde, düðünlerde

bayramlarda, adaklarda köylüler buraya kurban kesmeye geldiklerinde sularýný

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bu kaklýktan içerler. Burada bir ermiþ kiþi yatar tek baþýna. Adýna Hamit Dede

derler. Ne kerameti, ne iyiliði, ne kötülüðü, ne de bir efsanesi vardýr Hamit

Dedenin. Orada, daðýn doruðunun ortasýn da, ulu kesme aðaçlarýnýn altýnda

rahat, kaygýsýz yatar durur. Bazý günler top aðaçlarý bulutlar örter, iþte o zaman

daðýn üstünde ikinci bir doruk gibi duran top aðaçlar gözükmez olur. Hamit

Dedenin türbesinin çevresi nergisliktir. Kaya nergisleri koyu, baþ döndürücü

kokarlar.

Kerem sonunda obayý araya araya bulmuþtu. Aþaðýdan Körmezardan çýkmýþ

Hemite daðýnýn Alýçlý koyaðýna doðru geliyordu. Sevinç içindeydi. Yürürken

böceklerle, kuþlarla, kaplumbaðalar, arýlarla oynuyordu. Þahinini de arada bir

uçuruyor, þahin epeyce uzaklara gidiyor, sonra geliyor, üstünde dönüyor,

çaðýrýnca da gelip eline konuyordu. Her zaman elinde taþla vurduðu bir serçe,

bir tarla kuþu, bir çobanaldatan bulunuyordu. Þahinin böyle uçuþundan, gelip

üstünde dönüþünden, o yürüdükçe üstünde onunla birlikte uçuþundan çok

kývançlýydý. Þimdi obaya varýnca þahini býrakacak, þahin gidecek, gözden

ýrayacak, yitecek, herkes de þahin gitti, bir daha gelmez sanacak, sonra þahin

gelecek, obanýn üstünde dönecek, çaðýrýnca da süzülüp gelecek, eline konacak.

Obaya hiçbir þey olmamýþ gibi girdi. Onu anasý, babasý, kardeþleri gördüler.

Anasý bir çýðlýk kopardý. Babasý, ötekiler ona hiçbir þey sormadýlar. Kerem

anasýndan kurtulur kurtulmaz, þahinini havaya salýverdi. Kuþ gitti, gözükmez

oldu, az sonra döndü, obanýn üstünde akan bir su gibi dolanmaya baþladý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Çaðýrýnca da geldi. Keremin koluna kondu. Kerem þahini üç kere böyle býraktý.

Onun kuþuyla önce birkaç çocuk ilgilendi, sonra kimse ilgilenmedi. Bütün oba

soluðunu tutmuþ, yay gibi gerilmiþ, bir göz olmuþ, yürekleri durduran bir

beklemedeydi. Çadýrlarýn önüne, taþlarýn üstüne sekilenmiþler, gözlerini de

aþaðýdaki yolun görünen en son ucuna dikmiþlerdi. Hiç kimseden çýt

çýkmýyordu. Az aþaðýda sürü, çobanlar, çoban köpekleri de bir araya gelip

birbirlerine sokulmuþlar, sýkýlmýþ tortop olmuþlar, onlar da bekliyorlardý.

Güz güneþi mor kayalýklý kýraç Hemite daðýný tepeden týrnaða, durmadan akan

bir su gibi yýkýyordu. Bir hoþ arýlar, baþparmak büyüklüðünde sert, yanardöner

mavi, çakmak gibi arada bir çakan, výzýldayarak sessiz, oturup kalmýþ insandan

insana dolaþýyorlardý. Ýnanýlmaz gürültüler çýkararak.

Ne oldu, ne olmadý kalabalýk hep birden bir kalktý, sonra oturdu. Uzaktan

Süleyman Kahya görünmüþtü.

Avcýlarbaþý Kamil birkaç kere ayaða kalkýp oturdu. Elini gözüne siper edip

edip baktý:

Kötü geliyor Kahya, dedi. Eli boþ dönüyor. Bir þey elde etseydi, þimdi onun

atýnýn ayaklarý sevinçten oynardý. Kötü geliyor Süleyman Kahya...

Kamile hýþýmla, düþmanca baktýlar. Sevinçli binicisi olan at böyle yürümez.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sultan Karý:

Dillerin kurusun avcýlarbaþý Kamil, diye ona alkýþ tuttu. Birkaç kiþi daha:

Dillerin kurusun, dillerin kurusun, kurusun, dediler.

Bunca uzaktan atýn ayaðýnýn oynadýðýný, ya da aðladýðýný nasýl sezdin?

Yalanýn kadar yaþayasýn hay Kamil!

Kamil sustu, konuþmadý.

Süleyman Kahya ayný hýzda, atýnýn üstüne yumulmuþ geliyordu. Onlar da

biliyorlardýya, böylesi geliþte hayýr yoktur. Ama can çýkmayýnca umut çýkmaz.

Süleyman Kahya Körmezarýn orayý dönünce bunlar da ayaklandýlar, aðýr aðýr

kayalýklardan aþaðý inmeye baþladýlar. Düze indiler, beklediler, biraz sonra da

Süleyman Kahya geldi, atýnýn baþýný kalabalýðýn içinde çekti. Kalabalýk ondan

bir söz bekliyordu. Baþlarýný kaldýrmýþlar, atýn üstündeki adama bakýyorlardý.

Süleyman Kahya eyerin kaþýna dayanýp öne doðru uzandý:

Olmadý, dedi. Altýnlarýmýzý, paramýzý, canýmýzý alýp da bize kýþlaðýmýzý,

dede yurdumuzu, Akmaþatý vermedi. Derviþ Bey korkuyor. Akmaþata yerleþince

bütün çiftliði elinden alýrýz diye korkuyor. Taa orada bir Yörük köyünün

avratlarý köyün Aðasýný taþlan öldürmüþler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yorgun atýndan indi, kayalýktaki çadýrlara doðru týrmandý. Oba da arkasýndan

týrmanmaya baþladý.

Süleyman Kahya çadýra geldi, kendini keçenin üstüne attý. Fethullah:

Baba, dedi, ne yapacaðýz? Bu kýraç daða hapsedildik. Ne ot, ne ocak, ne de

su. Yaðmur suyu içiyoruz kaklýklardan...

Süleyman Kahya:

Ne bileyim, ne bileyim, ne bileyim ben, diye inledi. Ne bileyim ben.

Burada bir süre daha kalýrþak bütün koyunlar ölecek.

Derviþ Bey bana dedi ki, Süleyman, dedi, sen benim kardaþlýðýmsýn, býrak

obayý, oba baþýnýn çaresine baksýn, sen gel, sana ev yeri, istediðin kadar toprak,

gel yanýma otur.

Fethullah babasýna kuþkuyla baktý: Ya sen ne dedin, ya baba?

Ben de dedim ki ona, sað ol, ben ölünceye, oba daðýlýncaya kadar ben

içindeyim. Obada son kalan kiþi ben olmalýyým. Bir gün yanýma yönüme

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bakmalýyým, bakmalýyým ki kimse kalmamýþ, iþte o zaman baþýmýn çaresine

bakarým. Ýþte o zaman ben de baþýmý alýr bir yana giderim, dedim.

Þimdi ne yapalým?

Süleyman Kahya hiçbir þey düþünemiyordu.

Dýþarda kalabalýk sarsýlmýþ, þimdi aðýr aðýr kendisine geliyordu. Konuþmaya

baþlamýþlardý. Kerem þahinini uçuruyor, obalýnýn bakmasýný istiyor, hiç kimse

oralý olmuyordu.

Sonunda býktý:

Bu þahin de baþýma bela oldu, dedi. Hiçbir iþe de yaramýyor. Keþki bunun

yerine kýþlaðýmýzý isteseydim. Ýþte o zaman bu kayanýn yamacýna sinekler gibi

yapýþýp kalmaz, böyle ölü gibi düþünmezdik. Þahini götürdü çadýrlarýnýn

önündeki kazýða baðladý:

Kal burada dedi, hiçbir iþe yaramaz. Senin yüzünden az daha yanýyordum.

Senin yüzünden bütün oba da yanýyordu, cayýr cayýr. Kal burada uðursuz.

Kalabalýða geldi, aralarýna karýþtý. Kulak kabarttý, herkesin aðzýnda bir Haydar

Usta sözüdür gidiyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Olur mu, hiçbir þey olmasa Haydar Usta bu kadar uzun kalýrmýydý?

Ya, iþte Süleyman Kahya, dün gitti, eli boþ dönünce bugün geldi.

O kýlýç var ya, o kýlýç, gören göz hayran kalýr, sevdalanýr.

Kutsal bir kýlýçtýr o. Bir bilseler o kýlýcýn böyle bir kýlýç olduðunu, deðil bir

kýþlaklýk yer, tüm Anadoluyu verirler. Bütün Çukurovayý. Týlsýmlý bir kýlýç.

Hiç korkmayýn. Haydar Usta her þeyi bir bir anlatýr Ýsmet Paþa Ýsmet Paþa

kýlýca bakmýþ, bakmýþ, bakmýýýþ, Yörük kocasý eðer sen yaptýysan bu kýlýcý,

ellerin dert görmesin; demiþ. Eðer bu kýlýç harpler de benim elimde olsaydý, sen

o zamanlar, ben harp ederken bu kýlýcý bana yapýp getirseydin, ben de bütün

düþmanlarý bu kýlýçlan alt eder, topraklarýmýzý iki, üç, on misli büyütürdüm. Ýþte

siz de bir karýþ toprak için böyle sürünmezdiniz. Neden, neden, neden bu kýlýcý

ben harp ederken bana getirmedin? Getirmedin de ben düþmanýn belini kökten

kýramadým? Hay akýlsýz Haydar!

O gece sabaha kadar Haydar Ustayý uyumadan konuþtular. Endiþelendiler,

korktular, sevindiler. Bir aydýnlýktan, umuttan karanlýða, umutsuzluða, bir

umutsuzluktan aydýnlýða geçtiler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Yediden yetmiþe göz göz olup yollara baktýlar. Üç gün sonra, köprü yönünden

bir atlý gözüktü. Atlýnýn önünde de bir adam, atý yediyordu. Gelenin Haydar

Usta olduðu belliydi. Onu karþýlamaya düzlüðe indiler. Osman, Haydar Ustanýn

atýný çekti getirdi. Haydar Usta dalgýn, atýn üstünde, eyerin kaþýna yapýþmýþ, kýzýl

sakalý eyerin önünü örtmüþ, yüzü buruþmuþ, küçücük kalmýþ, uzun parmaklý

elleri, geniþ omuzlarý, alný da küçülmüþ, daralmýþ. Atýn üstünde Haydar Usta bir

avuç kalmýþ. Püskül kaþlarý sarkmýþ, çözülmüþ, tüm gözlerini kapatmýþ. Börkü

baþýna iyice geçmiþ. Kýlýcý atýnýn terkisinde sallanýyor.

Haydar Usta obalýnýn kendisini karþýladýðýný hayal meyal sezinledi. Kaþlarýný

kaldýrdý, acýlý gözlerle onlarý þöyle bir süzdü, sað elini havada üç kere, sinek

kovar gibi salladý, sonra kaþlarý gözlerini gene örttü. Eli de vardý eyerin kaþýna

yapýþtý.

Osman atý çekti kayalýklara götürdü. Haydar Ustanýn çadýrý kuruluydu. Onu

çadýrýnýn önünde Osman atýndan indirdi. Koluna girdi, içeriye çoktu. Süleyman

Kahya, Müslüm Koca, obanýn ileri gelenleri Haydar Ustanýn yanýna geldiler.

Hoþ geldin, dediler. Haydar Usta cansýz bir:

Hoþ bulduk,' dedi, sonra içine kapandý.

Süleyman Kahya, ötekiler baktýlar ki Haydar Ustanýn aðzýný býçaklar açmýyor:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sen yorgunsun uyu, dediler. Yarýn konuþuruz.

Onlar gider gitmez Haydar Usta hemen o anda uyudu. Günlerden beri

uyuyamýyordu.

Ýsmet Paþa Haydar Ustayý kovmuþ. Sana toprak deðil, bir taþ parçasý bile

vermem hay Haydar, Haydar, demiþ.

Demiþ ki Ýsmet, beni düþman periþan ederken, kemiðimi kýrarken, sen bu

kýlýcý nerede saklýyordun? Þimdi istemem gayrý, hiçbir gerekliði kalmadý

kýlýcýnýn... Haydar Ustanýn suratýna fýrlatmýþ kýlýcý. Haydar Usta da ona, altýnda

kalýr mý, açmýþ aðzýný yummuþ gözünü.

Koranoðlu, Ramazanoðlu, Temiroðlu, Payaslýoðlu, Mursaloðlu... Hepsi hepsi

kýlýcý geri vermiþler Haydar Ustaya...'

Haydar Usta da kýzmýþ, siz Allaha deðil, topraða, taþa topraða tapýyorsunuz,

demiþ.'

Öyle demiþ de þahin gibi karþýlarýna dikilmiþ.

Haydar Usta, siz bu kýlýçtan da, insanlýktan da, adamlýktan da, hiçbir þeyden

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

anlamazsýnýz, siz yoz olmuþsunuz yoz, yoz, yoz, demiþ.

Haydar Usta onlara bir sözler söylemiþ ki! Köpek yese kudurur.

Haydar Usta, bu kýlýç demiþ, bu kýlýcý adamlar takar. Sizin böyle adamlar

olduðunuzu bilseydim, topunuzu bu kýlýcýn ucuna kurban ederdim. Sizin böyle

yoz olduðunuzu bilseydim, deðil tüm Çukurovayý, Anadoluyu, Arabistaný da

bana verecek olsaydýnýz, gene bu kýlýcý size göstermezdim bile...

Haydar Usta demiþ ki...'

Sabah oldu, gün doðdu. Kerem dedesinin yanýna vardý. Haydar Usta örsünü

kayalýklarýn arasýndan bir yarýk bulup topraða çakmak istiyordu, Kerem de ona

yardým etti. Ocaðý yapýyor, körüðü kuruyordu. Kerem de ona yardým etti.

Keremden baþka Haydar Ustanýn çadýrýna kimsecikler giremiyordu. Tekneyi de

yere indirdiler. Kerem kaklýklardan tekneye su taþýdý. Ýkindiye doðru demirci

çadýrý her þeyiyle çalýþmaya hazýr, tastamamdý.

Haydar Usta kömürleri ocaða doldurdu, kibriti çaktý, çalý çýrpýyý tutuþturdu.

Kereme:

Çek bakalým körüðü, dedi. Kerem körüðü çekti. Kömürler alýþtý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Usta:

Gel bakalým Kerem, dedi, onu kucakladý, saçlarýný okþadý, öptü. Haydi git

bakalým artýk Kerem, dedi Ben çalýþacaðým. Gülümsedi. Kýzýl sakalý da acý

acý gülümsedi. Kerem çadýrdan çýkýncaya kadar arkasýndan baktý, birden

anýmsadý: Þahinini geriye aldýn mý Kerem? diye sordu. Kerem, dedesinin

þahini anýmsamasýndan kývançlý:

Aldým getirdim, dedi. Bir de uçuyor, sonra uçup uçup bana geri geliyor.

Gökte de ne kadar kuþ varsa toplayýp getiriyor. Yaman bir þahin oldu, yaman bir

þahin, Hýzýrýn þahini... dedi.

Bu þahini ona Hýzýrýn verdiðini dedesine o zamandan beri anlatmak istiyor, bir

türlü yolunu bulamýyordu. Baþýný çadýrýn kapýsýndan yeniden uzattý:

Hýzýrýn þahini, Hýzýrýn bana verdiði þahin, dedi.

Dedesi duymadý bile. Körüðün sapýna yapýþmýþ, habire durmadan çekiyor,

çektikçe güçleniyor, irileþiyor, kýzýl sakalý canlanýyor, parlýyor, kaþlarý

gürleþiyor, pazularý þiþiyor, dev gibi bir adam oluyordu. Þehirlerden gelen

yýkkýn, küçülmüþ, bitik adam gitmiþ, onun yerine Hýzýr gibi kocaman, canlý,

yaratan güzel bir insan gelmiþti. Ýnsan güzeli, insanlarýn en güzeli, büyüðü.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kerem korkmasa, dedesinden ürkmese burada, bu çadýrýn kapýsýn da durur,

gözünü kýrpmadan ateþle karman çorman olmuþ, kývýlcýmlar içine batmýþ

dedesini günlerce seyrederdi. Dedesi bir farkýna varsa ki onu seyrediyorlar,

kýyameti koparýrdý. Ýþte bundan çekiniyordu. Son bir kere daha baktý

kývýlcýmlara batýp çýkmýþ dedesine, oradan istemeyerek ayrýldý.

Haydar Usta bütün gücü, bütün uscalýðýyla körüðü çekiyor, kömür kýzýl kor

oluyor, kýzýl kor bir kývýlcým bulutu altýnda kalýyordu.

Kömürlerin hepsi yandý, kýzýl kor oldu. Kývýlcýmlar tane tane yöreye saðýlmaya

baþladý. Haydar Usta kýlýcýný kýnýndan çekti, arada sýrada çatýrdayan kývýlcýmlarý

uçup giden, havada çoðalan ocaðýn ýþýðýna getirdi hayranlýkla baktý. Sonra kýlýcý

topraða saplayýp önünde boyun kýrýp niyaza durdu. Kýlýcýn önünde baþý yerde,

teslim, þimdiye kadar hiç kimsenin bilmediði, kendinin de bilmediði bir hoþ bir

duayý kendinden geçerek okudu. Eðildi kýlýcý topraktan çekti, üç kere öpüp

baþýna götürdü. Sonra kalktý, kýlýcý sað elinin avucu üstünde tartýyordu. Kýlýç

avucundan yavaþça, nazlý kýzýl kora kesmiþ ocaða kaydý. Haydar Usta gözlerini

yumdu. Bir süre bir dua daha okudu. Çok eski, demir, ateþ, su üstüne bir duaydý

bu. Dua bitince derinden içini çekti. Demeler mýrýldandý. Sonra birden yýrtýcý bir

kaplanýn avýna atýldýðý gibi körüðünün üstüne atýldý, çekmeye baþladý. Ocaktaki

közler havalandý, kývýlcýmlandý. Ocaktaki közler bir apak kesiliyor, bir

kýpkýrmýzý oluyordu. Birdenbire de her yan bir kývýlcým buðusu içinde kalýyordu.

Közler aðardý, kýzardý, kývýlcým olup yaðdý, külledi, tükendi, Haydar Usta ocaða

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

hiç bakmadan kömür doldurdu, körüðün kulpuna asýldý. Gece yarýsýna doðrudur

ki yumuþamýþ, erimeye yüz tutmuþ, bir yalým parçasý kýlýcý ateþten aldý örsün

üstüne koydu, dövmeye baþladý. Kýlýç deðiþti, önce iki kat, sonra üç, dört kat,

sonra tostoparlak oldu. Haydar Usta tostoparlak demiri yeniden ocaða soktu,

körüðe asýldý, var gücü, var hüneriyle körüðü çekmeye baþladý.

Bütün oba dýþarý, çadýrlarýn önüne çýkmýþlar, gözlerini demirci çadýrýnýn üstüne

dikmiþler, bilmedikleri, beklemedikleri bir büyünün gerçekleþmesini

seyrediyorlardý.

Demirci çadýrýnda önce derin bir sessizlik oluyor, sessizlik yürürken çadýrýn

kapýsýndan, üstünden, eðmelerinden geceye kývýlcýmlar, ýþýklar yayýlýyordu.

Demirci çadýrý bir derin bir karanlýða gömülüyor, bir, gözün bakmaya

dayanamayacaðý kadar gür bir ýþýða batýyordu.

Çekiç sesleri geliyordu. Tok, aðýr, üst üste... Alýçlý koyak, tekmil Hemite daðý

kayalýklarý delicene üst üste inen, çýldýran çekiç seslerinden yankýlanýyor,

deliriyor, sarsýlýyordu. Yeryüzüne inmiþ ulu bir dev, yeri göðü sarsarak, sanki

dünyanýn bütün kýlýçlacýný, demirlerini dövüyordu. Çekiç sesleri gittikçe

hýzlanýyor, üst üste sesler zamanla bir birine ulanarak bir uzun ses oluyordu. Bu

sýrada herhalde Haydar Ustanýn içerde çekiç sallayan eli uðunuyor, uðunuyor,

çadýr karanlýða kesiyor, birden çekiç sesleri duruyor, bir süre de yankýlanan

kayalýklar çýn çýn ötüyor, çekiç sesleri çok uzaklarda azala azala yitip gidiyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sonra birden çadýr ýþýða boðuluyor, göz kamaþtýrýcý bir ýþýk çadýrdan geceye

taþýyor, savruluyor, kayalýklarda balkýyor, bu sýrada da aðýr, tek tek, temkinli

çekiç sesleri tok kayalýklara derin çarpýyordu. Bir süre böyle sürüyor, büyüyor,

hýzlanýyor, kesiliyor, kayalýklarda uzun bir çýnlama, sürüp gidiyordu.

Gün atar, tanyerleri ýþýrken, dað derinden sarsýldý: Çekiç sesleri hýzlandý,

hýþýmladý, sertleþti, çadýr tepeden týrnaða ýþýða kesti, ýþýklar, sesler yükseldi,

yükseldi doruða vardý. Birden dorukta kesiliverdi. Uzun bir çýnlama, sonra her

þey sustu. Beklediler beklediler bir daha demirci çadýrýndan hiçbir ses seda

gelmedi.

Gün ýþýrken obalýlar ürkerek, ayaklarýnýn ucuna basarak demirci çadýrýna

yaklaþtýlar, kulak verip içerisini dinlediler. Ne bir ses, ne bir soluk, ne de en

küçük bir çýtýrtý. Kimse baþýný uzatýp da çadýrýn kapýsýndan içeriye

bakamýyordu. Sonunda Süleyman Kahya doðruldu ayaða kalktý çadýra yürüdü,

içeriye girdi. Ýçerde Haydar Usta örsünü geniþ kollarýyla kucaklamýþ, sol yüzünü

örsünün üstüne yatýrmýþ, kýzýl sakalý örsten aþaðý, birer altýn tel gibi saçaklayýp

dökülmüþ, öyle uyur gibiydi. Aðýr, iri demirci balyozu ayaklarýnýn ucuna

düþmüþtü. Bir de örsün üstünde, Ustanýn burnuna yakýn bir yerde yeni

dövülmüþ, tekerleðe, bir saate, obanýn eski damgasýna benzeyen, kilimlerdeki,

keçelerdeki güneþ yuvarlaðýný andýran, þimþekli oldar salan bir hoþ bir demir

parçasý duruyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya dýþarý çýktý, üzgündü. Onu merak kesilmiþ bekleyenlere:

Haydar Usta sizlere ömür, dedi.

Çýt çýkmadý. Kimse aðlamadý, of demedi, sessizce, orada, öyle kalakaldýlar.

Sonra canlandýlar, sýra oldular çadýra girmeye baþladýlar. Usta mutlu, azýcýk da

küskün, belki birazcýk da öfkeli, kýrýlmýþ onlara gülüyordu.

Onu örsünden ayýrmadýlar. Örsüyle birlikte topraktan söküp bir sala olduðu

gibi koydular. Hemite daðýnýn doruðuna týrmandýlar. Ölüsünü Hamit Dedenin

toprak mezarýnýn yanýna koyup, az ileriye, kesme aðacýnýn dallarýnýn ucunun

geldiði yere, gündoðuya derin bir mezar kazdýlar, bir adam boyunda. Haydar

Ustayý olduðu gibi, örsü ne sarýlý mezara indirdiler. Balyozunu, öteki demircilik

aletlerini yanýna koydular. Üstüne aðýr kokulu mersin çalýsý dalý, yapraðý

döþediler, toprakladýlar. Yöresine taþlar dizdiler. Haydar Ustanýn ölüsünü yumadýlar.

Ermiþlerin ölüsü yunmak istemez. Ona aðýt yakmadýlar, aðlamadýlar, türkü

söylemediler. Haydar Usta bunlarýn hiçbirisini istemez. Ermiþ kiþiler bunlarýn

hiçbirisini istemezler.

Daðdan aþaðý hýzla indiler. Haydar Ustanýn çadýrýný, giyitlerini, onun nesi

kalmýþsa, soykasýný bir araya topladýlar, büyük ateþ yaktýlar, Kereme: Bunlarý

ateþe ver, dedenin soykasýný ateþe vermek sana düþer, görenektir, dediler.

Kerem dedesinin soykasýný ateþe verdi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Haydar Ustanýn atý da kalmýþtý. Göreneðe göre atý da torununun öldürmesi

gerekti. Kerem bu yaþlý atý dünyada en çok seviyordu. Babasýna yalvardý:

Baba, baba atý bana öldürtme. Nolursun sen öldür, diye yalvardý.

Babasý:

Olamaz; dedi. Bizi ele güne rezil etme, senin öldürmen gerek.

Tabancayý eline verdi, atýn yularýný da. Kerem bir ata, bir obaya, bir babasýna

baktý, atý çekti koyaktan aþaðý indi, ulu bir kayanýn kuytusuna baðladý. Atýn

baþýný niþan aldý, gözlerini kapadý, tetiði düþürdü. At yere düþtü. Bir iki çýrpýndý.

Bacaklarý, boynu gerildi, öyle kas katý kalakaldý. Kaný yere göllendi, baþýnýn

altýna.

Keremin kusacaðý geliyordu. Gözleri kan çanaðýna dönmüþtü. Babasýnýn

yanýna vardý, yüzüne bakmadan tabancayý ona uzattý, verdi. Çadýrýn kapýsýndaki

kazýðýn üstüne tünemiþ þahin huysuzlanmýþtý. Kanatlarýný çýrpýyor, uçmaya

çalýþýyor, ayaklarýný, baðýný gagalýyor, dönüyor, çýrpýnýyor, dolaþýyor... Þimdiye

kadar hiç yapmadýðý þeyler. Kerem gözlerine baktý, onun da gözleri kýpkýrmýzý.

Þahini çözdü, eline aldý, hiç kimseye bir þey söylemeden Alýçlý koyaðýn

yamacýndan aþaðý indi. Arkasýna dönüp dönüp bakýyor, þu yamaca yapýþmýþ,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

orada tutunmaya çalýþan çadýrlar ona gittikçe bir tuhaf gözüküyordu. Düzlüðe

indi, düzlükte de bir süre durdu, yamaca yapýþmýþ, eski, bitkin, kirli, aþaðýlanmýþ

çadýrlara baktý. Dedesi bütün gece bir demir dövmüþtü. Kýlýcý bozmuþ, kýlýcýn

demiriyle güneþe benzer, her yanýndan oklar savrulan, damga gibi bir þey

yapmýþtý. Yaptýðý þey bir þeye benzemiyordu, yarým kalmýþtý. Neydi acaba? Bu

kýlýcý bozup da yapacaðý þey ne olacaktý acaba? Bir týlsým mý, bir büyü mü?

Haydar Usta týlsýmý, büyüyü hiç sevmezdi. Son gittilik insanlara bir þeyler

söyleyecekti ama ne söyleyecekti? Bütün gece canýný diþine takýp bunun için

uðraþtý ama sözünü bitiremedi.

Dedem de öldü, diye içini çekti Kerem. Yamaçtaki obaya bir daha baktý,

arkasýný döndü yürüdü. Büklüðün yanýna gelince durdu, þahinine baktý, þahin

þimdi uslanmýþtý. Oba þimdi uzaktaydý.

Þahinin baþýna parmaðýyla dokundu:

Heeey, anladýn mý? dedi. Dedem de öldü, dedem de öldü. Ünü büyük

Haydar Usta. Demirciler Ocaði piri... Bir ben kaldým. Bir ben... Ben de obayý

býrakýp gidiyorum. Seni de azat buzat ediyorum.

Azat buzat sözünü.söyleyince yüreði cýzzz etti. Þahinin sýrtýný okþadý.

Gözlerine baktý, öptü.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Akýllý, iyi, dost, yiðit bir þahindin. Selametle git, dedi. Buralar da durma,

doðru daðlarýna uç. Sen küçük bir þahinsin, þahin olsan da bu yaban ellerde

baþýna bir iþ gelir.

Þahini okþuyor, öpüyor, onunla konuþuyor, ama bir türlü býrakamýyordu.

Ayaðýndaki düðme kadar zili, deri baðý çözdü, kaldýrdý, þahinle göz göze

geldiler, havaya salýverdi.

Güle güle git. Dedem de öldü, ben de gidiyorum.

Þahin havalandý. Kerem o havalanýr havalanmaz, hemen vardý bir çalýnýn içine

saklandý. Þahin az sonra dönüp onu arayacak, gelip koluna konacaktý.

Düþündüðü gibi de oldu. Þahin önce havalandý, havada bir iki döndü, sonra ok

gibi Anavarza yönüne doðru uçtu gitti, gözden yitti. Az sonra da geriye döndü,

havada dönmeye, Keremi aramaya baþladý. Kerem hem onun kendisini

görmesini, görüp gelmesini, hem de uçup gitmesini istiyordu. Þahin birkaç kere

de Ceyhan nehri yönüne uçtu, geri geldi. Havada uzun bir süre halkalar çizerek

yükseldi, yükseldi, sonra da Hemite daðýna doðru süzüldü gitti.

Kerem orada, çalýnýn içinde uzun bir süre onu bekledi, þahin bir daha

gözükmeyince bu da çok aðýrýna gitti, aðlamaya, aðlayarak Yalnýzaðaç köyüne

doðru yürümeye baþladý. Durmadan durup durup gökyüzünü araþtýrýyor, bir

þeycikler göremiyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Gün akþam oluyordu. Gölgeler uzamýþtý. Tarlakuþlarý ötüyorlardý. Arýlar

výzýldýyordu. Gökten takým takým kuþ sürüleri geçiyordu, dünyayý cývýltýya

boðarak. Kerem bir daha döndü Hemite daðýna baktý. Dað soluk bir mavide usul

usul geceye karýþmýþ eriyordu.

Baykuþ çoðunlukla uðursuz bir kuþ sayýlýr. Kimin evinin yanýna, üstüne

konmuþ orada ötmüþse bilki o evin baþýna bir kötü iþ gelecektir. Bir þehre, bir

memlekete bela gelmeden önce baykuþlar gelirler. Baykuþ da türlü türlü irili

ufaklýdýr. Kimisi uzun boylu, koyu kahverengidir. Gözleri de çok büyük, bütün

yüzün iki yanýný almýþ, ortada yalnýzca kývrýk bir gaga, þaþkýn, dünyaya

doymamýþ bakar. Boz tüylüsü kýsa, küttür. Daha yýrtýcý, daha büyük gözlü, sivri

kulaklýdýr. Gündüzleri hiç uçamaz, azýcýk uçarsa da nereye gittiðini bilemez.

Saþkýn þaþkýn bir süre havada dolaþýr, sonra bir örene küt diye düþer. Hemite

daðýnda türlü türlü baykuþ vardýr. Kayalýklarýn kovuklarýnda yaþarlar. Kartal

gibi büyükleri, güvercin gibi küçükleri vardýr. Üç günden bu yana Alýçlý koyaðý,

Karaçullu obasýnýn yöresini çepeçevre baykuþlar almýþlar ötüp duruyorlar.

Uðursuz, tüyler ürperten seslerle. Obadaki herkes bu bet seslerden dolayý

huzursuzluk içinde. Uyku dünek kalmamýþ. Taþlarla, sopalarla gecenin

karanlýðýna düþüyor, baykuþlarý kovalýyorlar. Geniþ, gergin kanatlarýyla

baykuþlar karanlýða uçup gidiyorlar, bir de bakmýþsýn ki gene gelmiþler,

kayalarýn sivrisine tünemiþler, yönlerini de obaya dönmüþler bet sesleriyle daha

kötü ötüyorlar. Buradan, bu Hemite daðýndan kaçýp kurtulmanýn bir yolu? Bütün

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yollar kapalý. Git gidebilirsen, kaç kaçabilirsen. Koyunlar açlýktan hastalanmaya

baþladýlar. Yakýnda teker teker ölecekler. Bir gece sürüyü çekip þu aþaðýdaki

yemyeþil, dümdüz, ta buradan Dumluya, Akdenize, Akdenizden Toroslara kadar

serilmiþ ekinlerden bir parçacýðýný yaymak, yayýp da koyunlarý kurtarmak gerek.

O zaman da al baþýna belayý.

Bir kýskaç içindesin yiðidim. Kurtulmak için çýrpýn dur. Sonu ölümdür

kardaþým.

O gün elinde tulum, Ceren, daðýn bir sürü kaklýðýný dolaþtý, tulumunu suyla

aðzýna kadar doldurdu. Zayýflamýþ, zayýflayýnca yüzü solmuþ, iri gözleri biraz

daha irileþmiþ, boyu daha uzamýþ, saçlarý gürleþmiþti. Durgun bir su gibiydi

Ceren.

Çadýrýn bir köþesini boþalttý, yere otlar serdi. Kazaný ocaða koydu, suyu ýsýttý.

Sabunla bir iyice yýkandý. Çok eskiden, ne zamandan olduðunu kimse bilmiyor,

kalma bir fistan vardý bohçada, sim iþleme, ipekli, mor, incecik kadifeden, onu

çýkardý, giyindi. Her günkü giydiði ham çarýðýnýn yerine parlak bir kundura

giydi. Saçlarýný taradý, bir tutam saçýný kaþýnýn üstüne düþürüp kývýrdý.

Küpelerini, gerdanlýðýný, baþlýðýný Süleyman Kahyaya vermiþti. Baþýna yeþil

ipekli bir baþörtü baðladý, sonra obaya çýktý. Obayý çadýr çadýr dolaþtý, çocuklarý

öptü, okþadý, büyüklere tatlý sözler söyledi, konuþtu. Akþam oldu, soyunmadan

yataða girdi. Herkes uyuyup ortalýktan el ayak çekilince yataktan kaydý, daða

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

yukarý koþmaya baþladý. Ýçini bilinmez acý bir korku, bir acýma sardý. Korktukça

soluðu sýklaþýyor, daða yukarý koþuyor, koþtukça korkuyordu. Birden bütün

bedeninden ter fýþkýrdý. Kulaklarý uðuldamaya baþladý. Kayalar, dað uðuldadý,

çatýrdadý. Baykuþlar ötüþtüler, ardýna düþtüler, binlerce, kanat þapýrtýlarý göðü

aldý. Kockunç, açýlmýþ iri gözler, kanlý gagalar. Gök kanattan inip inip kalkýyor,

çýðlýklar, uðultular, çatýrtýlar, dünya sarsýlýyor. Karanlýk atlýlar geçiyor...

Karanlýk atlarýnýn nallarý kayalarý deðen, kývýlcýmlayan... Nal sesleri baykuþ

seslerine, baykuþ sesleri kurt ulumalarýna karýþýyor. Uzun gölgeler, at gölgeleri

uzayýp kýsalarak, geniþleyip daralarak ovadan, aþaðýdan geliyorlar, daða, doruða

sayýsýz akýyorlar. Kayalýklarda kývýlcýmlar. Kurtlarýn ak diþleri keskin... Geceye

gerilmiþ uluyan, ak diþleri uzayan bir kurt ölüsü. Uluyor, kulaklarý saðýr ediyor.

Tilkiler, kartallar, þahinler, Keremler... Keremler bin tane, ellerinde bin tane

þahin, kaçýyorlar. Þahinler Keremlerin ellerini yiyorlar, parça parça kan

damlýyor, uðultu. Taþlar akýyor doruktan aþaðý, yüzlerce iri taþ... Atlýlar,

kartallar, baykuþlar, Keremler, þahinler, kurt ölüleri, ak sivri diþler, yýlanlar,

kýrmýzý yýlanlar birden ortadan siliniyorlar, kaçýyorlar. Taþlar akýyor Alýçlý

koyaða yukardan aþaðý... Erkek sesleri, gülüþleri, küfürleri yankýlanýyor kayadan

kayaya... Paldýr küldür taþlar çýnlayarak, uzun yankýlanarak, daðý yerinden

sarsarak akýyorlar. Sonra yeniden karmakarýþ, gökte kanat þapýrtýlarý, uðultular,

nal sesleri...

Ceren kayanýn, bu daðdaki en keskin, en yüksek, iki minare kadar uzun

kayanýn sivrisine týrmandý. Kollarýný açtý, bütün uðultular dindi, dünya ýpýssýz

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

oldu. Ceren kendi soluðunu duyuyordu. Yüreðinin atýþlarý kulaklarýndaydý.

Halil, Halil, Halil, gelmedin Halil. Seni bir daha göremedim, Halil... Bir daha,

bir daha seni göremeden... Ýþte Halil...

Kendini uçuruma aþaðý atacakken bir sarsýldý, dizleri aðýrlýðýný çekemedi.

Kayanýn üstüne saðýlýverdi. Gözlerinin önünde bir ýþýk patladý. Iþýk üç kere

söndü, üç kere patladý. Sonra gene baykuþ sesleri, kartal sesleri, uzun atlýlar, nal

sesleri, kývýlcýmlar, kývýlcýmlar, örsüne sarýlmýþ Haydar Ustanýn gülen ölüsü,

kýlýç gibi kanlý ak diþleri uzamýþ, uluyan ölü kurt. Yýlanlar, yýlanlar... Gece

delirmiþ, esiyor, kayalar yerinden kopup savruluyor. Bütün dað aþaðýya, ovaya

iniyor, kökünden kopuyor, sallanýyor.

Ceren bir daha ayaða kalktý, kuþ kanadý gibi kollarýný açtý, kendini boþluða

býrakýyordu, gene birden sesler kesildi, Ceren ortada yapayalnýz kaldý. Kendine

acýdý.

Ben, ben, ben böyle mi olacak, bu hallere mi düþecektim? Ceren, Ceren,

Ceren...

Aðlamaya, titremeye baþladý. Kollarý yanýna düþtü. Gene yere ölü gibi usulcana

saðýldý. Açýk seçik düþünüyordu her þeyi, her zamandan daha iyi. Daha olaðan.

Ýçinde korkuya benzer, umuda, ölüme, ürküntüye benzer bir sevinç baþ gösterip

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sonra birden sönüyordu. Bir sevincin ucu gözüküyor, gözüküyor, Ceren yakaladý

yakalayacak, kaçýrýyordu. Oktay Bey, atlýlar, Halil, baykuþlar... Taþlar gene

koyaðý sarsmaya, koyun melemeleri, insan baðrýþmalarý... Uðultular, uðultular,

uðultular... Dünya sarsýlýyor. Aþaðýda akan Ceyhan suyu, ýþýklar. Taþlarý bile

yerinden oynatan bir kuzey yeli, deli poyraz, azýttýkça azýtýyor. Binlerce kanat

sesi... Kanlý gagalar. Poyrazýn önüne düþmüþ, bitmez tükenmez bir hýþýrtýyla

gelen, akan yýlanlar. Islýklar, ýslýklar, soðuk, üþüten, ürperten ýslýklar. Topraðýn

her karýþýndan, her çalýdan, her ottan, her kayadan taþtan yükselen ýslýklar...

Gökten yerden gelen... Ceren kulaklarýný elleriyle kapattý: Sýkýyor, sýkýyor,

ýslýklar, uðultular durmuyor.

Gece kaynaþýyor; sarsýlýyor, gecenin içinde kývýl kývýl kollar, bacaklar, atlar,

kuþlar, yýlanlar, Cerenler, Keremler, þahinler, köyler, yangýnlar, Oktay Bey,

sünen yüzleri pörtlemiþ bir sürü gözleri at dudaðý gibi sarkmýþ dudaðý... Gecenin

içinde aðaçlar, kýrmýzý yýlanlar, sümüklü böcekler, kýrmýzý baykuþlar, kýrmýzý

kurtlar, ak diþleri gözleri, týrnaklarý, kýrmýzý gagalarýyla akbabalar... Uðultu

uðultu, kaynaþma, üst üste kývýl kývýl. Gece akýyor.

Ceren gene ayaða kalktý. Gene kývýl kývýl gece bir sel gibi aktý, duruldu, sesler

kesildi. Her þey gene apaçýk oldu, Ceren gene apaçýk düþünmeye baþladý. Halil

ölmedi. Halil ölmedi, beni kandýrdýlar. Halil de beni aramadý. Getirdikleri kanlý

gömlek yalan. Yalan, yalan, yalan...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Kollarýný açtý: Halil, Halil, Halil...

Aþaðýdan obadan sesler geldi. Gene dað, birden sarsýldý. Gene yukardan aþaðý

iri kaya parçalarý ardý ardýna yuvarlanmaya baþladýlar, gene yukardan

gülüþmeler, küfürler geldi.

Halil oynadý bu oyunu bana. Halil oynadý, Halil oynadý, Halil oynadý. Ben o

kadar yas tuttum, kendimi öldürmek istedim, bütün oba bana düþman oldu da

Halil duymadý mý? Halil oynadý bu oyunu bana...

Kollarýný açtý. Poyraz deliriyor, kuduruyordu. Birden gözlerinin önünden

þimþekler çaktý. Bir daha, bir daha her yan aydýnlandý. Diþlerini sýktý:

Halil, Halil! Halil sözcüðü aðzýndan ýslýk gibi çýktý.

Ýçinde çakýp sönen sevince benzer þey gene çakacak oldu, gene kaçtý. Ceren o

çakacak sevinç ýþýðýný bir yakalasa, her þey bitecek, her þeyden kurtulacaktý.

Uðultular, gecenin kaynaþmasý gene baþlarsa, içindeki ýþýk gene kaçacaktý.

Acele ediyordu: Sevinç üst üste çakacak oluyor, hemen kaçýyordu. Ceren birden

yakaladý, dünya aydýnlandý, iliklerine kadar bir sevinçle titredi. Uðultular,

gecenin kaynaþmasý, kývýltýlar, her þey silindi gitti. Yalnýz koyaktan aþaðý

yuvarlanan kaya parçalarýnýn sesleri, sarsýntýlarý, aþaðýdan, obadan gelen

çýðlýklar, baðýrtýlar...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ceren uzun kayanýn üstünden indi, nerdeyse içinden taþýp gelen, türküyü

söyleyecek, geceyi türküyle dolduracak, aþaðýya böylece yürüdü. Burnuna

kurumuþ kekik, güneþten yanmýþ ot, nergis kokusu geldi. Yanmýþ toprak da,

kayalýklar da kokuyordu. Ekþi, terlemiþ.

Halil, diye düþünüyordu, Halil, eðer dedikleri gibi saðsan, bir daha gözüm

gözünü görürse, görürse Halil... Sen ettin bu iþi Halil. Halil dedikçe cana

geliyor, kaný kýzýþýyor, içi gene sevdayla, Halille yaþamakla dolup taþýyordu.

Ceren sabaha kadar geceyi dinledi. Esen poyrazý, yelin yavaþ yavaþ diniþini

dinledi. Kuru otlarýn çatýrdarken çýkardýklarý kokuyu kokladý. Kayadan kayaya

dolaþtý. Sevinci gittikçe büyüyordu. Bir sevinç ýþýðý içinde yüzüyordu. Ötekiler

gibi sevinci uçup gitmesin diye de yüreðine sýký sýkýya sarýlmýþtý.

Bir kaklýktan soðuk sabah suyu içti, upuzun uzanýp kaklýða dudaklarýný

uzatarak... Baþka, derin bir kaklýkta da çarpa çarpa yüzünü yýkadý. Suda sarý bir

kurumuþ çiçek yüzüyordu, aldý kulaðýnýn ardýna soktu.

Gün ýþýdý. Gece birden çekildi. Iþýklar bir anda tepeden týrnaða Çukurovanýn

üstüne boþalýverdi. Aydýnlýk; topraðýn kabuðundan içeriye ta derinlere kadar

iþledi.

Ceren aþaðýda Oktay Beyi gördü. Atýnýn boynuna yumulmuþ Ceyhan nehrine

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

doðru gidiyordu. Aðýr, ölü gibi. Belki de atýn üstünde uyuyordu. Ceren bu adamý

her ne zaman görmüþse içi derin bir tiksintiyle ürpermiþti, þimdi aldýrmadý bile.

Azýcýk acýmayla, azýcýk sevgiyle, azýcýk inadýna hayranlýk duyarak onu izledi.

Ben onun kadar olamadým, diye içinden geçirdi. Ben onun týrnaðý olamadým.

Ben Halili yitirdim. Dað dað arkasýndan gidemedim. Yol yol onunla birlikte

sürünemedim. Kovuk kovuk onunla birlikte kaçamadým. Ben bu sevdanýn

hakkýný veremedim. Halil, Halil, senin bir suçun yok, ben bu sevdanýn hakkýný

veremedim. Kusuruma kalma Halil! Halile bir kere olsun candan bakmýþ

gözlerim, ona deðmiþ ellerim, ona gözükmüþ boyum, dudaklarým, kirpiklerim,

kaþlarým, gözlerim, siz de kusuruma kalmayýn.

Obaya geldi, oba kaynaþýyordu. Fethullah köpürmüþ, elinde tabancasý, boyun

damarlarý þiþmiþ, azgýn bir boða gibi ortalýkta dolaþýyordu:

Öldüreceðiýn, öldüreceðim! Hepsini öldüreceðim. Köylerine ateþ vereceðim.

Gözlerini kör edeceðim...

Kadýnlar bir araya gelmiþler aðlaþýyorlardý. Erkekler susmuþlar taþlarýn üstüne

tünemiþler, gözlerini yere dikmiþler, aðýzlarýný býçaklar açmýyordu. Bir sürü

çadýr yýkýlmýþ, üstlerinde kocaman kaya parçalarý... Baþlarý parçalanmýþ, kan

içinde kalmýþ, biri kýz, biri erkek sekizer, onar yaþýnda iki çocuðun ölüsü de

kana bulanmýþ bir kayanýn dibinde yatýyordu.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Sultan Karý dizini dövüyordu. Ne oldu, ne oldu, ne oldu?

Sen duymadýn mý, sen görmedin mi baþýmýza gelenleri? Sen bu gece burada

deðil miydin? Ýyi ki görmedin, iyi ki duymadýn... Gece sabaha kadar daðdan

çadýrlarýn üstüne kayalar yuvarladýlar. Çadýrlar kayalarýn altýnda kaldý.

Musacýðýn çocuklarý da kaçamadýlar. Bak fýkaracýklar kaçamamýþlar. Sabaha

kadar gökten taþlar yaðdý üstümüze. Kocaman kayalar. Bak, bak... Hep bu

kayalar bu gece geldi.

Alýçlý koyaðýn çukuru üst üste taþlarla, kaya parçalarýyla dolmuþtu. Fethullah:

Olmaz, diyordu. Beþ on kuruþ için insanlýða bu zulüm yapýlmaz, diyordu.

Kudurmuþ, gözleri kan içinde oradan oraya dolaþýyordu.

Süleyman Kahya çadýrýndaydý. Ceren çadýra girdi. Süleyman Kahya farkýna

bile varmadý. Yumulmuþ, kollarýyla bacaklarýný kucaklamýþ, çenesini de

dizlerinin üstüne koymuþ, sakallarý titreyerek dalmýþ gitmiþti.

Emmi, emmi, Süleyman emmi, diye seslendi Ceren. Sesi pürüzsüz, saðlam,

güvenliydi.

Süleyman Kahya durumunu bozmadan gözlerini açtý. Sana bir diyeceðim var.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Süleyman Kahya onun gözlerindeki ýþýltýyý gördü, þaþýrdý. Onu hiç böyle

görmemiþti.

Söyle kýzým, Cerenim.

Ben Oktay Beye varacaðým. Kendi gönlümle. Bu adamýn adamlýðýna hayran

kaldým. Kimse onun gibi olamaz.

Olamaz, dedi Süleyman Kahya, ayaða kalktý. Yaman bir inat, yaman bir

sevda. Allah hayýrlý eylesin Cerenim.

Aþaðýda dolanýp duruyor, söylede çaðýrsýnlar onu. Biliyorum, her gece

görüyorum, dedi Süleyman Kahya.

Cerenin kararý bir anda obaya yayýldý. Oba ölüleri, gökten yaðan taþlarý, ezilmiþ

çadýrlarý, öteberileri unutup bir top sevinç gibi uðundu. Alýçlý koyakta.

Kalktýk Horasandan sökün eyledik. Parlar omzumuzda uzun þelfeler. Kurt

sürüleri gibi daðýldýk dünyaya, yayýldýk maðrýptan maþrýka dek. Kýrmýzý yakut

gözlü, uzun boyunlu atlarýmýzý Sind suyuna, Nil suyuna sürdük. Memleketler,

kaleler, þehirler aldýk, devletler kurduk. Haran ovasýna, Mezopotamyaya,

Arabistan çölüne, Anadoluya, Kafkas daðlarýna, geniþ Rus bozkýrlarýna, on bin,

yüz bin kara çadýrla kartallar gibi indik. Uzun, yedi direkli, keçi kýlýndan kara

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

çadýrlarýmýz... Her birinin içi insan hünerinin en büyük, en güzel, en ince

renkleri, nakýþlarýyla iþlenmiþti. Ya þelfelerimiz, ya kýlýçlarýmýz, hançerlerimiz

fýldiþi saplarý altýn iþleme tüfeklerimiz, dibeklerimiz, hýrýzma, gerdanlýk,

tepeliklerimiz kilim, keçe, çullarýmýz... Haran ovasýnda binlerce kiþi ceylanlara

karýþýp semah döndük. Ulu þahinler gibi. Þölenler tuttuk, kutsal cemler

büyüttük... Ulu denizlerden ulu denizlere dalgalarca çalkalandýk. O kýyýdan bu

kýyýya vurduk. Kaleler, þehirler, memleketler, ýrklar, soylar karþýmýzda boyun

eðdi. Tutsak kýldýk bir çaðý. Çok þey yaptýk insanoðluna. Ama onlarý hiçbir

zaman aþaðýlamadýk. Ýnsanlarý aþaðýlamak geleneðimizde yoktu. Yoksula,

yetime, düþmüþe, kadýna, hangi soydan, hangi dinden, hangi ülkeden olursa

olsun dokunmadýk, saygýda kusur etmedik. Dost olsun, düþman olsun onlarý

bizim düþkünümüzden, yaþlýmýzdan, çocuðumuzdan, kadýnýmýzdan ayýrt

etmedik. Elaman demiþin kýlýna dokunmadýk. Kalýn, iþlemeli, türlü damgalý

yurtlar yaptýk keçelerden, sýcak saðlam. Hiçbir saray böylesine bu yurtlar gibi

görkemli olamazdý. Dünyanýn üstünde konduk kalktýk, özgür, tutsak, yenilmiþ,

yenmiþ... Yüzyýllar geçti, parça parça bölündük, küçüldük, kara çadýrlar soldu.

Ulu daðlara, sulara, topraklara, ovalara, ülkelere ad verip, damgamýzý bastýk.

Anadoluda karþýmýza çýktý Kayseri daðý, Aðrý, Süphan, Nemrut, Binboða, Cilo

daðý... Vardýk Anadoluda da karþýmýza çýktý Kýzýlýrmak, Yeþilýrmak, Sakarya,

Seyhan, Ceyhan suyu... Anadolu ovasý, Tuz gölü, kehribar sarýsý üzümleriyle

Ege ovalarý... ve adlarýmýzý verdik sulara, ovalara, daðlara. Anadolunun her karýþ

topraðýna damgamýzý bastýk. Her karýþ topraðýna bir ad bulduk, obamýzýn adýný

koyduk. Unutulmasýn, bir ulu toprakta soyumuz boy versin diye... Düþürdüler

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

bizi tozlu yollara, aþýrdýlar bizi karlý daðlardan. Düþürdüler bizi halden hallere...

Anadolunun taþýyla topraðýyla akan suyu, esen yeliyle, binlerce yýldan bu yana

iþlenmiþ geliþmiþ, yeþermiþ, boy atmýþ kervansaraylarý, saraylarý, tapýnaklarý, ulu

þehirleri, türküleri, gelenekleri, görgüsü, bilgisiyle bir olduk kaynaþtýk. Etle

kemik gibi... Yaðmurla toprak gibi... Her bölüðümüz bir ilde, bir ülkede, bir

toprak parçasýnda kaldý... Çadýrýmýzýn her bir parçasý bir yerde unutuldu, bir

toprakta çürüdü. Gür, sonsuz, ulu, kaynayan bir su gibi bir kökten çýktýk. Göz

göz olduk... Daðýldýk, ufaldýk, azala azala tükendik, bittik. Artýk türkülerimiz

belki de hiç söylenmeyecek, semahlarýmýz dönülmeyecek, dostlar, canlar,

erenler bir yürek olamayacak. Ay gün bizim baktýðýmýz gibi doðmayacak

batmayacak. Usumuz geleneðimiz, göreneðimiz, aðacýn tomurcuklanmasý, yelin

esmesi, insanýn doðmasý, büyümesi, ölmesi üstüne düþüncelerimiz duygularýmýz

bilinmeyecek, anýlmayacak. Çiçeðin açmasý, kaplanýn heykirmesi, yaðmurun

yaðmasý üstüne, topraðýn yeþermesi, bir kartalýn yumurtlamasý, bir tor þahinin,

uzun boyunlu tor atlarýn alýþtýrýlmasý, dünyaya, her yaratýða sevgimiz,

dostluðumuz, onlardan bir parça olma gücünün harkulade saðlamlýðý hiç

bilinmeyecek, namýmýz insan soylarýnca söylenmeyecek. Birdenbire deðil,

binlerce yýldan bu yana azala azala, ufalana, küçüle, her toprakta bir parçamýzý

býrakarak tükendik... Bir aydýnlýk su gibi bu topraðýn üstünden aktýk. Geldik

Anadoluda da karþýmýza çýktý Kayseri daðý. Ulu, temiz alýmlý, yakýþýklý,

ýþýða batmýþ. Kýrmýzý yakut gözlü, uzun boyunlu atlarýmýz... Haran ovasýnda,

Mezopotamyada yüz bin ulu kartal konmuþ gibi kýl kara çadýrlarýmýz. Binlerce

kiþi, binlerce ceylanla birlikte semah tuttuk üç gün üç gece, kýrkgün, kýrkgece...

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hasan Aða ayaða kalktý. Süleyman Kahyayý karþýladý. Uzun boylu, azýcýk köse,

yüzünden kurnazlýk, hile akan, bunu da durmadan gösteren birisiydi. Þimdi sana

gülüyorum, az sonra canýna okuyacak, seni sýrtýndan hançerleyeceðim der

gibiydi her an. Sivri yüzü bir tilkinin yüzüne çok benziyordu ama, çok sevimsiz,

yýlgýn, buruþ buruþ, ezilmiþ, kötü acýlar içinde yoðrulmuþ, sonunda da baþarmýþ

ama, lanet olsun böylesi baþarýya, diyen bir yüz.

Hoþ geldin Kahya kardaþým, derecesiz sevindim, dedi, kapýdan giren

Süleyman Kahyayý eski Türkmen usulünce kucakladý. Sesi yaþlý bir kadýnýn

çatlak, kartalmýþ, gýrtlaktan çýkan sesiydi. Çok iyi oldu bu iþ, çok iyi, çok iyi.

Oðlumun sizin gibi soylu bir obadan evlenmesine sevindim. Kahyayý elinden

tuttu, sedire oturttu, kendi de yanýna oturdu, ellerini dizine koydu. Ya iþte

böyle, sen yapmýþsýn bu iþi... Sað olasýn. Karasevdanýn da böylesini bu dünya

görmemiþtir. Ancak soylu, yiðit, köklü kiþiler böylesine sevdalanýrlar. Sevda

yüzünden canlarýna kýyarlar. Hiçbir zaman alçak bir kiþinin sevdalandýðý görülmüþ

deðildir. Gönlü yüce kiþiler, gönüllerinin yüceliklerince sevdalanýrlar. Bu,

iþte bu yüzden bizim Oktayý çok sevdim, ona hürmet baðladým. Çürümedi,

erimedi. Doludizgin sevdalanacak kadar bizden oldu. Kýz da ne kýzmýþ yani,

pardon arkadaþ, aslan derim o kýza ben. Hem de bir diþi kaplan.

Üç günden beri Hasan Aða Süleyman Kahyayý konaðýna çaðýrýyor, onu böyle

kucaklýyor, önce Cereni, sonra Oktayý övüyor, sonra da baþýna gelmiþ ne kadar

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

iþ varsa bir bir saymaya baþlýyordu.

Benim anam hem de Yörük. Ünü büyük Horzumlu Beylerinin kýzý. Benim

babam hem de Kürt... Kartal gibi Çukurovaya inmiþ, yýllarca Çukurun üstünde

tünemiþ bir kartal soy, gözü kanlý Lek Kürdü Beyleri... Benim dedem soylu

Avþar Türkmeni, Horasandan bu yana yedi iklim dört köþeyi haraca baðlamýþ.

Üç yüz yýl, dokuz yüz altmýþ altý berent tutmuþ. Benim soyum, iþte öyle bir

soydan böyle bir Oktay çýkar... Bir sevdanýn ardýnca yýllar yýlý ölürcesine

sürünür...

Oba gelmiþ Hasan Aðanýn çiftliðine, sýra sýra dut aðaçlarýnýn yöresine konmuþ,

bir çizgi gibi kapkara sýralanmýþ, bu da Hasan Aðanýn gözünden kaçmamýþtý.

Köy karma usulunca kondular, diyor, endiþeleniyordu.

Büyük bir niþan töreni yapmýþtý Hasan Aða. Tek oðlunun niþan törenine yakýn

bütün köylerin ileri gelenlerini, her iki partinin baþkanlarýný, milletvekillerini,

kasabadaki dostlarýný çaðýrmýþtý. Ýki deve, üç tosun, sayýsýz koyun, keçi

kestirmiþti þölene. Öyle bir þölen ki yýllarca dillerden düþmeye... Raký su gibi

akmýþtý. Cerene Adanadan, ünlü terzilerden son moda giyitler ýsmarlamýþtý.

Vakitleri bol olsaydý Ýstanbuldan getirtecekti giyitlerini Cerenin. Doðan yýldýz

gibi Cerenin güzelliði doðdu sabahtan. Görsünler, görsünler de parmaklarý

aðýzlarýnda kalsýn. Cerenin güzelliði, görkemi önünde lalü ebkem kesilsinler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Evet kardeþim Süleyman Kahya... Ben çok zor kazandým bu çiftliði. Ben bir

saracýn oðluyum. Çok zor kazandým. Bu topraklarý benim alýnterimlen karacak

olsan, alimallah çamur olur þu koskoca topraklar. Her zerresinde bir damla terim

var. Bu tarla eski bir Türkmen Beyinindi. Bey içkici, eline geleni savuran... Bir

eliyle alýp, öteki eliyle ardýna atan, delimsek, keyifçi bir adamdý. Bana borçlandý.

Ben çalýþtým, yemedim içmedim, uyumadým onu borçlandýrdým. Onun yoluna

iki tane dükkan kapattým. Birincisi bakkaliye, ikincisi manifatura... Onun yoluna

üç otomobil sattým. Ýki de kamyon, bir de batos... Sayýsýz traktör... O gak

dedikçe su, guk dedikçe et verdim. Hýk dedikçe para, zýk dedikçe yað bal, mýk

dedikçe raký, hük dedikçe ne istediyse verdim. Çalýþtým, çalýþtým, çalýþtým...

Yirmi yýl hiç uyku dünek görmedim. Çalýþtým çalýþtým... Borçlarýnýn karþýlýðý

çiftlik ipotek... Bir daha, bir daha, bir daha ipotek... O yetmedi, bir daha ipotek.

Sonunda aldým çiftliði... Türkmen Beyini de ölünceye kadar çiftlikten

çýkarmadým. Ona gene istedikçe raký, az da olsa para verdim. Bey burada

ömrünü tamamladý. Ölürken de beni çaðýrdý, sen sað olasýn Hasan, dedi, beni bu

dünyada hiç sýkmadýn, ölünceye kadar, iþte ölüyorum, senden son bir isteðim

var. Söyle onu da son gittilik yerine getirelim, dedim. O iri dut var ya, aþaðýda,

dallarý uzun, gerilmiþ, ben, dedi, o dutu iskanda kendi elimle diktim. Ýncecik bir

fidandý. Kocaman oldu. O daha yaþýyor, bense ölüyorum. Beni onun dibine göm,

dedi. Olur, dedim, sað ol, dedim. Öldü.

Hasan Aða üçüncü karýsý olaraktan da Türkmen Beyinin dul kýz kardeþini

almýþtý. Onun da çiftliðin bitiþiðinde bu kadar büyük bir çiftliði vardý. Hasan

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Aða evlendiði gün çiftliði birleþtirdi. Bu çiftlik beþ büyük çiftlikten kuruludur.

Gittikçe de büyüyor.

Hasan Aðanýn dilinin altýnda bir þeyler var. Söyleyecek oluyor, bir türlü yüzü

tutup da söyleyemiyor. Sözü döndürüp dolaþtýrýyor, bir yere getiriyor, gözleri

parlýyor, ýkýnýyor sýkýnýyor, ter içinde kalýyor, sonunda da susuyor,

somurtuyordu.

Bu çiftlik benim kaným. Bu çiftliðin her taþý benim yüreðimden de kýymetli.

Nen çalýp da bebecikler gibi kucaðýmda büyüttüðüm bu çiftlik... Ya, bu çiftlik...

Bu çiftlik diyor, susuyor, somurtuyordu. Yaaa, caným, kaným, emeciklerim bu

çiftlik...

Süleyman Kahya sözün nereye varacaðýný çok iyi biliyor, sabýrla bekliyordu.

Horozlar ötünceye, konuþmaktan yorulup Hasan Aðanýn baþý önüne düþüverip

otururken horlamaya baþlayýncaya kadar sürüyordu. Süleyman Kahyanýn bu

iþkencesi. Þu herif þu dilinin altýndakini söylese de o da kurtulsa, Süleyman

Kahya da...

Gene horozlar ötmeye baþladý. Hasan Aðanýn baþý önüne düþtü düþecek,

Süleyman Kahya:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Hasan Aða, Hasan Aða, diye baðýrýrcana onu sesledi. Buyur Kahyam, diye

irkildi Hasan Aða.

Süleyman Kahya alttan alaylý, dik, tok, durgun bir sesle:

Dilinin altýndakini bana bu gece söyleyeceksin. Yeter kendine de, bana da

yaptýðýn zulüm.

Hasan Aða piþkin, hiçbir þey olmamýþ gibi, tilki gözlerinde bir kandýrmanýn

zaferi, kurnazlýðý, sesini etkili, sýcak, yüreðe iþleyen, indirip yükselterek:

Sizin Yörüklerin buraya, benim çiftliðime iskaný hakkýnda Oktay size neler

dedi, onu merak ediyorum. Oktay bu çiftliði kimseye hibe edemez, bu bir.

Kiraya veremez bu iki.. Satamaz, bu üç... Bu çiftlik benim... Bu çiftliði yarýcýya

verir, verir ama, o da akrabalarým olan, çiftlikten hiç anlamayan Yörüklere

veremez. Yörükleri, öz bir akrabalarýmý çiftliðimde yarýcý, ýrgat olarak

çalýþtýramaz, dedi. Bu, dört. Hasan Aða þu Yörüklere çok acýyordu. Yüreði

kan aðlýyordu onlarýn þu periþan, sürüm sürüm hallerini gördükçe,

serencamlarýna vakýf oldukça... Nedir, nedir, nedir bu insanlarýn çilesi,

ayaklarýný basacak saðlam bir karýþ toprak için? Öyle deðil mi efendim?

Geldikleri gün çiftliðe bakmýþlar bakmýþlar, kendi mallarý gibi bakmýþlar,

sevinmiþler, bir odaya yeni girmiþ kedi gibi çiftliðin her bir yerini yoklamýþlar,

sevinmiþler. Sevinçlerinden uçmuþlar. Çiftliði satýn almýþlar gibi... Taþkýn bir

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

sevinçte deli divane uyumuþlar, niþanda olmadýk oyunlar, icatlar çýkarmýþlar.

Oktay ne derse desin, ne söz verirse versin, bu kýz deðil Ceren, Meryem Anamýz

olsa, topraðýma Yörüðü sokmam. Girerler bir daha çýkmazlar. Hiçbir zor onlarý

yapýþtýklarý topraktan ayýramaz, kopartamaz. Çýrnaklarýný bir bir topraða

geçirmeyegörsünler. Tilkiii, tilkiii tilki Süleyman, tilkiii...

Baharda düðün yapacaðým Süleyman Kahya... Kýrk gün kýrk gece. Eski

Türkmen düðünleri gibi, görkemli, þanlý söhretli. Türkmen, hem de Kürt, hem

de Yörük soyumuza layýk. Senin oba o zamana kadar burada kalsýn. Yani bahara

kadar. Bir bu yýl izin verebilirim burada kýþlamanýza... Bir bu yýl, o da oðlumun

düðününün hatýrý þenliði için. Benim kan ter dökerekten elde ettiðim çiftliðim

hiçbir zaman Yörüklere kýþlak olmaya müsait olmayacaktýr. Olamaz da... Oktay

öyle bir þey söylemiþse, bu çiftlik benim öz bir canýmýn çiftliðidir. Kimse

karýþamaz. Belimden düþmüþ öz bir yürekli, yiðit, saðlam, Ceren gibi bir kýzýn

niþanlýsý da olsa oðlumu karýþtýrmam. Karýþamaz. Onun için ancak burada

bahara kadar oturabilirsiniz. Bahar burnunu gösterir göstermez de torlarsýnýz

toplarsýnýz çadýrlarý çeker gidersiniz. Bu kýþ için sizden hiçbir ücret talep

etmiyorum, Süleyman Kahya...

Birkaç kere onun dizine vurdu. Dizini, omuzlarýný okþadý. Sözü açabildiðinden,

Süleyman Kahyanýn da buna fýrsat hazýrladýðýndan dolayý kývançlýydý.

Þimdi bak kardaþýný, iki gözümün tek çiçeði, hem de ýþýðý... Þimdi bak

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kardaþým, oraya yalnýz bu kýþ burada oturacaklarýný söyleme. Hep burada

otururuz sanýyorlar. Bizim Oktay ne demiþse onlara... Fýkaralar, bir duyarlarsa ki

yalnýz bu kýþ kalacaklar burada, sevinçleri kursaklarýnda kalacak. Senden ricam,

hiçbir þey anýmsatma onlara, sezdirme. Yazýktýr. Yüreðim paralanýyor hallerine.

Hiç olmazsa gönül rahatlýðýyla bu kýþ otursunlar burada. Gelecek kýþa da Allah

kerim: Olur mu? Söz ver bana, obaya hiçbir þey söylemeyeceðine söz ver. Olur

mu?

Olur, dedi Süleyman Kahya, bilgiç, olgun, acý deneylerden geçmiþ bir

insanýn telaþsýzlýðýyla, anlayýþýyla.

Sana gelince, yalnýz sana ve oðluna buradan ucuzca bir elli dönümlük bir tarla

satarým. Hem de ucuza. Senin oðlun yürekli bir adam. Beni de burada çok

sýkýþtýrýyorlar. Býrakýrsýnýz obayý gelecek yýl, gelir satýn aldýðýnýz yere ev

yaparsýnýz. Cerenin babasýna gelince, onunla konuþtum. Neyi varsa, devesi,

koyunu, atý kilimleri satacak, ben de ona þu dutlarýn olduðu yerden bir evlik yer

vereceðim...

Sað ol, dedi Süleyman Kahya. Bizi düþünmüþsün Hasan Aða. Allah senden

razý olsun.

Kalktý, kucaklaþtýlar. Birbirlerinin omuzlarýný öptükten sonra ayrýldýlar. Gün

neredeyse doðdu doðacak. Son horozlar tek tük ötüyorlar. Çadýrlara doðru,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

karanlýða daldý, yürüdü. Bu gece çadýrlarda bir baþkalýk vardý. Bütün çadýrlarda

saklý, incecikten ipileyen çýra ýþýltýlarý. Yanýp sönen... Çadýrlara yaklaþtýkça

kulaðýna fýsýkýlar gelmeye baþladý. Gizli, duyulur duyulmaz konuþmalar. Bir

ihanet konuþmasý gibi belirsiz, alttan.

Çadýrýnýn önünde oðlunu kendini bekler buldu. Fethullah: Baba, dedi

korkulu, öfkeli, hýnçlý bir sesle. Gördün mü baþýmýza geleni? Halil geldi.

Süleyman Kahya dümdüz bir sesle:

Hoþ geldi sefalar getirdi. Deli oðlaný da bir göreceðim gelmiþti ki... Nerede?

Ýçerde mi?

Kendi çadýrýnda, dedi Fethullah bozulmuþ. Çaðýr da buraya gelsin.

Onunla hiç kimse konuþmadý, dedi Fethullah. O gelince kimse aðzýný

açmadý. Kimse yüzüne bakmadý. Herkes onu tanýmazdan geldi. O da çadýrýna

girdi, geldiðinden beri de bir daha çýkmadý.

Neden böyle etmiþler? Halile ayýp etmiþler. Daha o bizim obanýn Beyi. Beylik

etmiyor ama sancak, davul, tuð, teber daha onun çadýrýn da. Neden öyle yaptýnýz

Halile?

Yaptýk, dedi Fethullah. Ne yapalým, hem de iyi yaptýk. O da Cereni almaya

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

gelmesin. Bilmiyor mu ki Ceren niþanlý?

Süleyman Kahya sertleþti:

Git çaðýr onu bana, dedi. Hemen gelin. Dur, dur, dur... Düþ önüme. Ben

gidiyorum onun çadýrýna. Beyimiz deðil mi?

Uzun, sert adýmlarla Halilin çadýrýna yollandý. Ardýnda da Fethullah. Çoban

köpekleri hep bir aðýzdan ürüþüyorlardý. Gür, koygun, aðýr, olgun seslerle.

Soylu adamlar böyle uzun boylu, ince olurlar. Halilin sakalý, býyýðý kývýrcýktý.

Gözleri dalgýndý. Arada bir çakmaklaþýyor, yýrtýcý bir kurdun gözü kesiliveriyor,

her an baþkalaþýyor, deðiþiyor, renkten renge, ýþýktan ýþýða giriyordu. Yepyeni

bir Alaman filintasý takmýþtý omzuna. Sað omuzdun bir koþar, sol omuzdan bir

koþar fiþek indirmiþti. Belinden göðsüne, ta koltuklarýnýn altýna kadar dört koþar

fiþek baðlamýþtý. Uzun Çerkes hançeri, gümüþ savatlý, sol kalçasýnýn üstünden

sarkýyordu. Sýrmalý Maraþ abasý, mor çizgili abanýn üstünden palaskayla belini

sýktýrmýþ. Baþýnda dal fes, el dokumasý, kalýn kahverengi yün þalvar, yün

þalvarýn üstüne çekilmiþ dizleme, iþlemeli çoraplar. Soylu adamlarýn omuzlarý

biçimli, çeneleri çukur olur. Halil kýr ata binmiþ geldi. Uzun boylu, kýrmýzý

yakut gözlü bir attý bu.

Fethullah gene köpürmüþ, obanýn içinde dolaþýp duruyordu. Çadýrlarýn önüne

birikmiþ, ellerinde nakýþlý, oymalý kirmenleri sinirli sinirli yün eðiren erkekler,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

küskün, nerdeyse patlayýverecek kadýnlar, yýkkýn suratlarý bir delilikte.

Ne iþi var? Söyle Hýdýr emmi, bu adamýn, bir eþkýya kiþinin ne iþi var

obamýzda? Daha yerleþeli bir ay olmadý. Çektiðimizden haberi yok mu, ne iþi

var? Zaten yaktý köyü... Köyleri yananlar bizi yiyorlardý. Onun yüzünden. Ne iþi

var, arkasýnda bir tabur candarma... Çukurovanýn ortasýnda ne iþi var? Zaten

Ceren de hasta, ölüyor, onun geldiðini duyunca daha da kötüleþmiþ... Ne iþi

var?

Hiçbir iþi yok, dedi Hýdýr. Hiçbir iþi yok. Cereni almaya geldiyse, Karaçullu

obasý son erkeðine kadar ölür de ona Cereni vermez. Ceren Allah huzurunda

niþanlanmýþtýr: Ne iþi var onun burada? Bir kaçak adamýn, bir eþkiyanýn, bir kan

içicinin? Bir niþanlý kýza adam dolanýr mý? Kýz seni istememiþ, baþkasýna

varmýþ, hem de kendi gönlüyle... Oðlum Fethullah sen öfkende haklýsýn... Biri

þimdi gider de seni candarmaya ihbar ederse... Sen bu Çukurovada nasýl edersin,

nasýl kurtulursun, hay Halil? Öldürürler Halili.

Biri gider de ihbar ederse... Ýhbar ederse...

Halil burda derse... Halil...

Halil sözü yüreklerde gizli, utançlý bir ihanet gibi dikildi kaldý. Müslüm Koca

çok kýzdý:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ýt südükleri, diye baðýrdý. O bizim Beyimiz. Tuð da onda, davul da onda...

Olsun, olsun, dedi Hýdýr. Beylik mi kalmýþ paþalýk mý? Kuru bir davul, güve

yemiþ bir tuð, yýrtýk bir sancak.

Sus! diye baðýrdý Müslüm Koca. Sus mendebur. Sus ölü herif. Susss....Oba

ölmeyince böyle söz edilmez sancaðýmýza.

Sus Hýdýr, dedi ötekiler de. Varma üstüne Kocanýn. Biri ihbar ediverirse...

Ne olur, ne olur!

Hükümet gelirse, yer götürmez asker ile... Ýþte o zaman, ne olur, ne olur...

Halil daðlara kaçmaz mý?

Benim iki çocuðum taþ altýnda kaldý, Halil yüzünden. Çukura bizi

sýðdýrmýyorlar Halil yüzünden.

Bir de Cereni kaçýracak, bizi böyle elsiz ayaksýz, desteksiz, belsiz koyacak

Çukurovanýn ortasýnda.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Halil yüzünden.

Halilin haberi yoktu. Süleyman Kahyanýn haberi yoktu. Bir de Cerenin haberi

yoktu. Ýnanýlmaz kötülükler düþünülüyordu, Halil için. Bütün oba, birkaç kiþinin

dýþýnda, kadýn erkek, çoluk çocuk bir beden, bir kafa olmuþ düþünüyorlar,

açýklamýyorlar, düþünüyorlar Halil için tuzaklar kuruyorlardý.

Bu gece, o beylik çadýrýnda uyurken, baþýna kocaman bir taþ, hýnk diye caný

çýkar. Kim bilir kim öldürdü. Ne dersin Kamil?

Ýyi olur Fethullah.

Gitsek karakola böyle böyle desek... Halil bizim obada... Halili

de gece uyurken kýskývrak baðlasak... Teslim etsek... Biz bir obayýz, o

tek adam. Nasýl olur Osman?

Ýyi olur Rüstem, iyi olur. Sen daha iyi bilirsin bu iþleri...

Konuþma, gizli tartýþma gece yarýsýndan sonraya kadar sürdü.

Gece yarýsý bir karar kendiliðinden ortaya çýktý. Üç kiþi, Fehullah,

Rüstem, Osman, üçü bir araya gelip gece Halil uyurken baþýna çökecek elini

ayaðýný baðlayacaklar candarmaya teslim edeceklerdi. Niye öldürmeli Halili...

Nasýl olsa candarmalar onu öldürürlerdi. Az iþ mi, bir koskoca Çukurova

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

köyünü yakmýþtý.

Halil tetikteydi. Eli her an tabancasýndaydý. Havayý hemen sezmiþ,

baþýna geleceði anlamýþ, bekliyordu. Kapýdan içeriye bir karartý süzüldü, Halil

ayaða fýrladý. Karartý birden uzandý, geldi, Halilin boynuna sarýldý.

Halil, Halil, Halil, dedi. Seni dünya gözüyle bir daha görmeyi

nasip edene þükrolsun. Seni bana öldü, dediler. Kanlý gömleðini

önüme serdiler. Kimsenin eli...

Biliyorum, dedi.

Bir süre öyle kaldýlar. Konuþamadýlar. Ceren terliyordu. Titriyordu. Uçar gibi...

Eli Halilin elindeydi. Hiçbir þey düþünemiyordu. Bir korkuda göðünüyordu. Ne

olacaktý? Aklý durmuþtu. Halili görünce, geldiðini duyunca her þeyi, dünyayý,

kendini unutmuþtu. Her þey, bütün dünya, elleri, gözü, kulaklarý, saçlarý hep

Halil olmuþtu. Halil düþünüyor, Halil soluk alýyordu.

Halil:

Ceren, dedi. Her þeyi biliyorum. Olaný biteni... Baþýna gelenleri. Senin

yaptýklarýný... Her þeyi.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ceren ona sokuluyor, sýðýnýyor, titriyordu.

Çabuk olalým Ceren. Obalý beni öldürecek. Süleyman Kahya söyledi.

Bana da söyledi, dedi Ceren.

Ne iyi adam, dedi Halil. Ne yürekli bir adam.

Halil kalktý, titreyen Cereni kucakladý. Dýþarý çýkardý. Dýþarda gölgeler

kaçýþtýlar. Halil önce Cereni ata bindirdi, sonra kendisi bindi, sürdü. Atý sürer

sürmez de birden ona doðru kurþunlarýn výzýldadýðýný duydu. Atý döndürdü. Bu

gece sabaha kadar daðlarý tutmazsa hali yamandý. Þimdi obalýlar da

candarmayla birlik olacaklar, onu en büyük can alýcý düþmanlarý gibi

kovalayacaklardý.

Halilin atý gün burnuna Kýrmacýlýyý aþtý, Akyola düþtü. Dikenliyi geçip,

Karatepenin kayalýklarýný tutunca Halil ardýna yarým döndü:

Ceren, dedi. Ceren...

Bu gece beþ mayýsý altý mayýsa baðlýyan gecedir. Bu gece Hýzýrla Ýlyas

buluþtuklarý an gökyüzünde bir çift yýldýz tokuþur. Yýldýzýn birisi yalp yalp

ederek maðrýptan, öteki pervazlanýp dönerek maþrýktan gelir, tokuþurlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Tokuþur tokuþmaz da büyürler, çoðalýrlar, yeryüzüne top top ýþýk olur saðýlýrlar.

Tam bu sýrada da yeryüzünde ne varsa, o an için durur, ölür. Damarlardaki kan

durur. Yeller esmez, sular akmaz, yaprak kýpýrdamaz kuþlarýn, böceklerin,

kanatlarý kalkmaz. Her þey, kirp diye kesilir. Ses durur, uyku durur. Çiçeklerin

açmasý, otlarýn büyümesi durur. Tekmil canlýlardaki, cansýzlardaki devinme,

yaþam durur, ölür. Bir an için her þey ölür. Ýþte bu anda bir insan gökteki

yýldýzlarýn tokuþtuðunu, tokuþup yeryüzüne saðýldýðýný görürse, iþte bu an bir

insan akan suyun kirp diye kesildiðini görürse, tam o an, ne isterse olur. Ýsterse,

isteði hiçbir vakit olamaz bir istek olsun, olur... Eðer beþ mayýsý altý mayýsa

baðlayan gece Hýzýrla Ýlyas buluþmazlarsa, buluþtuklarý an dünya ölmezse, bir

daha çiçekler açmaz, bir daha doðanlar doðmaz doðuranlar doðurmazlar. Onlar

buluþtuklarýnda topraktaki her þey birden ölür, sonra, bir an sonra yeniden daha

gür, daha canlý, yaþam yenilenir, fýþkýrýr.

Karaçullu obasý Aladaðýn koyaðýna gelip konalý üç gün olmuþtu. Oba güzün

buradan Çukurovaya altmýþ çadýr gitmiþ, otuz beþ çadýrla geri dönmüþtü.

Çadýrlar biraz daha eskimiþ, solmuþ, yýpranmýþtý. Bugün gene toy kurulacaktý.

Sabahtan koyunlar kesilmiþ, büyük kazanlar ocaða konmuþtu. Kollarý çemrek,

ak baþörtülü yaþlý kadýnlar ocaklarý yakýyor, kazanlara etler, kokulu, kurumuþ

sebzeler, dað baharatý koyuluyordu. Bir yandan da pilavlar piþiyordu. Ak taþýn

üstüne turuncu, güneþ, hayat aðacý iþlemeli keçeler serilmiþti.

Bu yýl gene Koyun Dede gelmiþti. Ýri sazý sakalýnýn altýna kadar,

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kucaðýnda. Ýnsan azmaný ermiþ Dost Dede gelmiþti. Karanlýklarda

ýþýklanarak yürüyen, hem de bundan hiç haberi olmayan... Sümbül

Dede gelmiþti, gür avazlý, sesi üç günlük yoldan duyulan... Genç Ali

Dede gelmiþti, üç kere Hýzýrla karþýlaþmýþ, yürü git yolunaya Hýzýr,

benim senden hiçbir dileðim yok, ben insaným, kendi dileðimi kendim yerine

getiririm, demiþ. Kavalcýlar gelmiþlerdi. Sultan Pirler davulcusu, Davulcular

Ocaðý piri Abdal Bayram gelmiþti.

Toy baþladý. Yenildi içildi, sofralar kaldýrýldý.

Toydan sonra Dedeler gülbenkler çektiler. Aladaðýn koyaðý güravazlarla

yankýlandý. Sazlar, demeler baþladý. Sonunda da semah baþladý. Kadýnlar

erkekler, yaþlýlar gençler semaha kalktýlar. Akar bir suyu muþaklýðýnda, eski

topraðýn, taþýn üstünde, semah dönenlerin ayaklarý aktý. Bedenleri dost, sevgi

sýcak inceden dalgalandý, uçar gibi kollar havalandý usuldan, indi.

Tam bu sýrada daðdan, Dedeler dalmýþ saz döverlerken, coþkun

semah aydýnlýk bir su gibi gün görmüþ topraðýn üstüne düþmüþ akarken,

yumuþacýk, kýr atýna binmiþ, Cereni de terkisine almýþ Halil geldi. Atýndan indi,

atý yandaki çalýya baðladý. Cereni elinden tutup getirdi. Ýkisi birden gelip Koyun

Dedenin huzurunda niyaza vardýlar.

Koyun Dede onlarý kutsadý. Ýkisi birden semaha girdiler.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Semah bitti, Abdal Bayram davuluyla çok eski semahýný tek baþýna

dönmeye baþladý. Bir tepe gibi yýðýlmýþ odun öbeðine ateþ verildi.

Gene dönmeye baþladýlar.

Gün kavuþtu. Sazlarýn sesi kesildi, semah durdu, Abdal Bayram

davulunu kucakladý gitti. Kimse Halile, Cerene bakmadý. Hoþ geldiniz

demediler, nerdeydiniz, ne yapýyordunuz, demediler. Onlar yoklarmýþ gibi, hiç

gelmemiþler gibi davrandýlar. Bir kýsmý kinle, öfkeyle baktýlar. Bir kýsmý da belli

belli topraða tükürdü.

Halille Ceren çadýrlara yollandýlar. Halilin boþ Beylik çadýrý gene

kurulmuþtu. Atý çadýrýn kapýsýna baðlayýp içeriye girdiler. Halil bir çýralýðý

tutuþturdu. Uzun uzun çadýra baktý. Her þey yerli yerindeydi.

Dýþarý çýktýlar.

Oba kaynaþýyordu. Fýsýltýlar Aladaðýn koyaðýný almýþtý.

Olmaz bu kadarý da, dedi Fethullah. Ocaðýmýzý söndürdükten sonra, sen

gene gel obaya... Bizi bütün Çukura rezil rüsvay ettikten sonra...

Olmaz, dedi Hýdýr. Olmaz, dedi Musacýk. Olmaz, dedi kadýnlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Olmaz, dedi çocuklar.

Yalnýz iki kiþi olmaz demedi. Birisi Süleyman Kahya, birisi de Müslüm Koca.

Olmaz, olmaz, dedi Abdurrahman. Olmaz, dedi Sultan Karý.

Olmaz, olmaz, hiç olmaz, dedi Fatma.

Olmaz, dedi Dedeler. Ve Rüstem candarmaya koþtu, Aladaðýn koyaðýndan

bir ölüm yeli gibi eserek aþaðýya indi.

Silahlanýn hepiniz, dedi Fethullah. Belki candarma onu kaçýrýr, bu gece biz

onu haklamalýyýz.

Niçin geldi? diye sordu Müslüm Koca Süleyman Kahyaya.

Bir Bey, Beylik yapmasa da böyle bir günde, Hýdýrellez gecesinde obasýný

býrakamaz. Onun için geldi Müslüm kardaþ. Ýyi de yaptý.

Süleyman Kahya koyaðýn yamacýndaki kýrmýzý, çakmaktaþý kayanýn dibinden

çýkan Alagöz oluðunun baþýna geldi, kepeneðini yere atýp üstüne oturdu. Pýnarýn

içinde yýldýzlar... Silme parýltý. Süleyman Kahya rahat, artýk hiçbir þey

düþünmüyor, istemiyor. Buraya alýþkanlýk yerini bulsun diye geldi. Pýnarýn

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

içindeki balýklarý seyreyliyor. Bir acý, buruk mutlulukta. Olacak gibi deðil. Hava

ýlýk, ortalýk mis gibi kokuyor. Süleyman Kahyanýn geniþ burun delikleri arý

kanatlarý gibi titriyor, açýlýp açýlýp Binboða daðlarýnda bu yýl bahar baþýný almýþ

da yürümüþ diyor.

Baþýný, baþýný almýþ da can içine yürümüþ, yürümüþ hay yiðen...

Müslüm Kocanýn beklediði oluk bir aðacýn karnýndan çýkýyordu. Bu su durursa,

diyordu içinden Müslüm Koca, ben hemen fark ederim. Bu su öyle þar diye

akýyor, öyle çabuk, hýzlý, öyle bir ses çýkarýyor ki, durduðunu kör göz görür,

sesinin kesildiðini saðýr kulak bile duyar.

Bak Hýzýrým, vakteriþti sultaným. Bu yýl yetiþirsen yetiþtin imdadýma,

yetiþmediysen ben gittim giderim. Bak bizim Haydar da gürledi gitti. Çukurda

kýþlak mý, çukurda kýþlak mý, Çukurda kýþlak mý? Kýzgýn:

Onu gençler istesin, diye baðýrdý. Bana göster yýldýzýný, ben Lokman

Hekimin ölüme çare olan çiçeðini isterim. Göster bana yýldýzýný, hiçbir þey

istemem. Dünyayý versen istemem. Ne versen istemem. Þu daðlarý hep altýn

yapsan, þu dünyayý hep kýþlak yapsan gene istemem. Çiçeði, çiçeði, çiçeði,

yaþam çiçeðini isterim. Ne olursun hiç vaktim kalmadý. Ne olursun, þu yýldýzlar

çatýþýrken, þu sular dururken onlarý bana bir göstersen ne olursun! Haydi caným,

haydi kardaþým, ne olursun göster. Koklayan ölmezliðe eriþir. Bir yýlým bile

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

kalmadý, ne olursun. Ben öldükten sonra dünyayý ölümün çaresi olan çiçeðe

boðmuþsun ne fayda! Ben gittikten sonra bir daha gelmem ki...'

Bir ara düþündü; yüreðinin baþý cýzzz etti, sonra kýzdý:

Olmaz, dedi. Bana ne? Ýstemem, istemem, istemem! Ben kimseden kýþlak

istemem.

Yumuþadý, gülümsedi:

Bak, gözünü sevdiðim, o çiçek bu Aladaðýn koyaðýnda, elini uzatsan

koparacaksýn. Hangi çiçek bir söylesene. Haydi.

Aðzý yukarý yattý, gözü yýldýzlarda, kulaðý suyun sesinde.

Bu iþ hiç dalgýnlýða gelmez. Bir dalarsan bakmýþsýn ki yýldýzlar o anda tokuþup

geçip gitmiþler.

Biri Hüseyin, biri Veli, birisi de Dursun. Onar yaþlarýnda. Hüseyin:

Ben kýþlak istemem, dedi. Ben bu obada kalmayacaðým ki... Ben kendime

baþka bir þey isterim.

Bu yýl daha ne isteyeceðini bilemiyordu. O kadar istediði vardý ki, birisini daha

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

seçememiþti.

Veliye gelince o, bu yýl yol üstündeki konakta bir gece uyumayý istemekten

vazgeçmiþti: Yüreðinin baþýnda öyle güzel bir istek saklýyordu ki þimdilik

kendisine bile söylemiyordu. Yýldýzý görür görmez söyleyecekti. Dursun gene:

Bana ne kýþlak! diyordu. Yeter ki babam hapisten çýksýn. O zaman her bir

þeyimiz olur. Kýþlaðýmýz, yaylaðýmýz, topraðýmýz, dünya bizim olur, dünya!

Yeter ki babam bir hapisten çýksýn...

Kel Osman bu yýl alabalýk avlamýyordu. Elinde tüfeði Fethullahýn yanýnda

dikilmiþ duruyordu. Bu yýl çok kiþi sular baþý beklemiyordu. Bu yýl ellerinde

tüfekleri...

Yaþlýlar, kadýnlar, çocuklar bekliyorlardý. Genç kýzlar bekliyorlardý. Gözleyi

gözleyi gözüm dört oldu deyip bekliyorlardý. Hastalar bekliyorlardý, dertliler,

dermansýzlar, kimsesizler, çaresizler bekliyorlardý. Ve Cerenle Halil

Taþbuyduran pýnarýnýn baþýna gelmiþlerdi. Gölgeleri suyun aynasýna düþüyordu.

Su, toprak, çakýl taþlarý inceden bir püren kokuyordu. Yanlarýnda ince, uzun,

altýn tüylü bir tazý yatýyordu, geçen yýl da Ceren bu tazýyla beklemiþti bu pýnarýn

baþýný. Tazý Halilin tazýsýydý. Nerden gelmiþse gelmiþ, onlarý bulmuþtu. Yýldýz

aydýndý. Donuk ýþýkta gülüþtüler. Elleri ellerini buldu. Yýldýzlar, su, dünya

yunmuþ arýnmýþ pýrýl pýrýldý.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Ceren:

Bizim hiçbir isteðimiz yok, kalk gidelim Halil, dedi. Halil:

Dur hele; dedi acele. Vardýr belki. Hele bir yýldýzý görelim. Görelim, dedi

Ceren. Söyler söylemez de ayaklarýnýn dibindeki tazýnýn kulaklarýný dikip

ayaða kalktýðýný gördü.

Halil:

Kýpýrdama Ceren. Þu kayanýn kovuðuna gir, hiç çýkma. Ben sana dememiþ

miydim, bizim obalý bizi baðýþlamaz. Bizimkiler, sardýlar bizi.

Sesler, kýpýrtýlar... Sesler gittikçe, gecede çoðalýyor, yaklaþýyordu. Halil, kulak

verdi dört köþeyi dinledi.

Bu geceyi mi buldunuz, diye baðýrdý Halil. Bu gecede yýlan bile, canavar

bile, kanlý düþman bile dokunmaz insana. Bu geceyi mi buldunuz?

Karþýdan ses soluk gelmiyordu. Bütün sesler bir anda kesilmiþti.

Sonra birden, dört bir yandan kurþun yaðmaya baþladý pýnara, Halilin

bulunduðu yere. Çarpýþma sabaha kadar sürdü. Sabaha karþýydý ki Halilin

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

silahýnýn sesi kesiliverdi. Onun silahýnýn sesi kesilince ötekiler de kestiler. Ceren

saklandýðý kaya kovuðundan çýkýp Halilin yanýna vardý. Halil yüzükoyun

kapaklanmýþ yatýyordu. Ceren onu sýrtladý, kayalýða doðru çekildi, bir kuþ gibi

kaydý gitti.

Gün atýp bir kavak boyu yükselincedir ki ötekiler Halilin düþtüðü yere, pýnarýn

baþýna geldiler. Yerde bir kan göleði pýhtýlaþmýþtý. Kanýn yanýnda kapçýklar,

yeþil sinekler.

Ceren, ölüsünü aldý götürdü, Aladaðýn doruðuna. Dorukta, Halilin kamasýný

çýkarýp kayalarýn arasýna ona bir mezar kazdý. Halili okþadý, öptü, kazdýðý çukura

koydu. Üstünü toprakladý, kaldýrabileceði kadar büyük bir taþý baþucuna dikti.

Bütün bu iþler olup bittikten sonra bir sabah vakti Ceren obaya geldi, Süleyman

Kahyanýn karþýsýna dikildi. Cerenin geldiðini gören obalýlar onun geliþine,

Halilin ölümüne sevindiklerinden daha çok sevindiler.

Halili öldürdüler Kahya... Onu gömdüm de geldim.

Beylik çadýrýna yürüdü. Çadýrýn kapýsýnda Halilin atý öyle baðlý duruyordu.

Ceren elindeki tüfeði doðrulttu, ata niþan aldý. At yere düþtü, debelenirken Ceren

bir kurþun daha sýktý ata.

Süleyman Kahya:

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Odun getirin, þuraya yýðýn, diye emir verdi. Orada susmuþ kalmýþ kalabalýk

kýmýldadý. Ortaya bir anda kocaman bir öbek odun yýðýldý.

Süleyman Kahya çadýra girdi, önce sancaðý getirdi odunlarýn üstüne attý, sonra

tuðu, sonra davulu, sonra çadýrýn öteki öteberilerini, kilimlerini, keçelerini,

heyhelerini, neyi varsa, hepsini getirdi odunlarýn ustüne attý.

Sökün çadýrý.

Çadýrý söküp getirdiler, odunlarýn üstüne attýlar.

Ceren ötede durmuþ, olup biteni kayýtsýz, aðlamadan, kederlenmeden,

kýpýrdamadan seyreyliyordu. Çadýr getirilip odunlarýn üstüne atýlýnca, odunlara

yürüdü. Süleyman Kahya hemen onun önüne geçti:

Dur kýzým, dedi. Bu çadýr Beylik çadýrýdýr. Onu yakmak da bana düþer.

Kibriti çaktý. Odunlar ateþ aldý. Yalým yükseldi. Acý bir kýl kokusu ortalýðý

kapladý.

Odunlar, çadýr, öteberiler yanýp kül oluncaya kadar bütün oba suskun ayakta

dikilip bekledi. Gözlerini de ateþten ayýrmadýlar.

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

Her þey yanýp kül olunca Süleyman Kahya oracýða, bir taþýn üstüne çöküverdi.

Yüzünü elleri arasýna aldý. Yaðmur gibi döküyordu. Bir anda sakalý yaþ içinde

kaldý, ýpýslak oldu.

Ceren uzun boynunu biraz daha uzattý. Bakýþlarýný önce atýn ölüsü üstünde

dolaþtýrdý. Sonra donmuþ kalmýþ suskun kalabalýða derin derin baktý. Sonra da

vardý Süleyman Kahyanýn karþýsýnda dikildi, ona bir þeyler söyleyecek oldu,

vazgeçti. Halilin tüfeðini omzuna vurup koyaktan yukarý doruða doðru yürüdü,

çekildi gitti. Obalýlar orada, olduklarý yerde kalakaldýlar. Cerenin ardýndan

baþlarýný kaldýrýp bakamadýlar bile.

Ýþte her yýl böyle olur. Beþ mayýsý altý mayýsa baðlayan gece Hýzýrla Ýlyas

dünyanýn bir yerinde buluþurlar. Onlar buluþtuklarý an dünyadaki bütün yaþam

durur, tekmil canlýlar ölürler. Hemen sonra da daha gür, daha canlý, daha

doðurgan dirilirler. Ve biri maðrýptan, birisi de maþrýktan kopup gelen iki yýldýz

gökyüzünün ortasýnda tokuþur, birleþirler. Birleþip ýþýk olurlar, yeryüzünün

üstüne top top saðýlýrlar.

SON

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html
ABC Amber LIT Converter
http://www.processtext.com/abclit.html

ABC Amber LIT Converter


http://www.processtext.com/abclit.html

You might also like