You are on page 1of 36

Atei Kvlcmken Sndrmeli Tolstoy Lev Nikolayevi Tolstoy Sunu.7 Atei Kvlcmken Sndrmeli .................................................. ...........

9 Ryamda Neler Grdm .................................................. ................... ....... 30 Mum .................................................. ................... .................................................. ........... 52 Balodan Sonra .................................................. ................... ................................... 66 mlek Alyoa .................................................. ................... .................................. 83 lyas .................................................. ................... .................,................................ ............ 93 Minik Afacanlar Byklerden Akll kt ............................ 100 Sunu Tolstoy'un yaratcy ararken yaad sre son derece dikkate deer. Henz kck bir ocukken, saf bir imanla dua eden Tolstoy, ilk darbeyi aabeyinden alacaktr. Aabeyinin etkisiyle dt materyalizm batandan byk straplarn sonunda kendini kurtaran Tolstoy, Tanr'y bulur. Fakat bulduu Tanr, hristiyanln Tanrs'ndan ok daha farkldr. Bu yzden, tahrif edilmi bu dine getirdii hakl eletiriler, o yllarda byk grltler koparmtr. Tolstoy'daki aray hayatnn sonuna kadar srmtr. Geldii noktann ise, var noktas olarak kabul edilemese bile hristiyanln bulunduu noktadan ok daha ileride olduu apak ortadadr. 7 Byk romanc Tolstoy, Sava ve Bar, Anna Karenina gibi aheserleri verdikten sonra, yazarlnn en olgun dneminde hikye yazmaya balamtr. Tolstoy, din ve ahlk felsefesini, zellikle bu hikyelerinde net bir ekilde ortaya koymutur. nsan Ne le Yaar adl kitabmzda drt hikyesini sunduumuz Tolstoy'un, bu kitabnda da yine sizi etkileyeceine inandmz yedi hikyesine yer veriyoruz. ule Yaynlan, sizleri Tolstoy'u daha yakndan tanmaya davet ediyor. ule 8 ATE KIVILCIMKEN SNDRMEL Kyn birinde, van Serbakov adl bir kyl yayordu. Hali vakti yerinde, gl, kuvvetli ve kyn en alkan adamyd. olu vard. Bunlardan biri evli, dieriyse nianlyd. Yeni yeni yetimekte olan nc oluysa, tarlada atlarn peinde ift srmeye balamt. van'n kars, ev ilerini adamakll yrten becerikli bir kadnd. Byk gelini de yine ayn ekilde akll ve alkand. Aile dzenleri gayet iyi, ileriyse yolundayd. Ev halkndan sadece, van'n ihtiyar babas almyordu. nk bu adamcaz yedi yldr nefes darl yznden yataa mahkum bir ekilde yayordu. van'n hayvanlar kendilerine yetecek kadar fazlayd: at, bir tay, bir danal inek ve onbe tane de koyun. Kadnlar, ev halknn

elbiselerini dikip tarlada ahyor9 lard. Erkeklerse kendi ileriyle meguldler. Ekmeklik budaylar yetiyor da artyordu bile. Yetitirdikleri yulaf satp, hem vergilerini dyorlar hem de masraflar karlyorlard. Szn ksas, bu halleriyle rahat bir hayat srebilirlerdi. Fakat yan komular Gordey vanov'un olu Topal Gavrilo ile aralarnda bir hrgr ve dmanlk kmt. htiyar Gordey hayattayken ve van'm babas da ilerinin bandayken bu iki komu gayet iyi geinirlerdi. Kadnlar elek ya da kova; erkekler de uval ya da acil deitirilmesi gereken bir araba tekerlei lazm olduu zaman iki taraf da birbiri iin elinden gelen her eyi yapard. Diyelim ki birisinin danas dierinin harman yerine girdi; beriki dana sahibine sadece: "Harman henz kaldrmadk, u danay -kartver" derdi. Hayvan alkoymak yahut da birbiriyle kavga etmek akllarnn ucundan bile gemezdi. htiyarlar mrlerini ite byle geirmilerdi. Fakat evlerin idaresi oullara geince iin rengi deiivermiti. ncir ekirdeini doldurmayan eylerden kendilerine sorun kardlar. van'm gelininin tavuu erken yumurtlamaya balamt. Gelin de, Paskalya bayram iin yumurta biriktirmeye karar verdi. Her gn gidiyor, sandktan yumurtay alp biriktiriyordu. Bir gn ocuklar tavuu rkttler, tavuk da itin zerinden atlayp komunun avlusuna kat. Orada yumurtlad. O esnada kulbede bayram te-mizliiyle uraan gen kadn, tavuun gdaklad-n duydu fakat "sonra alrm" diyerek ilgilenmedi. 10 Akam ambara uradnda sandkta yumurta olmadn grd. Kaynanasna, kaynna sordu, onlar almamt. Kk kayn Taraska ona dedi ki: "Senin tavuun komunun avlusuna yumurtlad; orada gdaklayp sonra da dnp buraya geldiini grdm." Gen kadn, gzlerini yumdu ve horozun yanma km olan tavua bakt. Adeta ona, nerede yumurtladn sormak istiyordu. Fakat hayvan pek cevap verecek gibi grnmyordu! Bunun zerine, o da komusunun evine gitti. Onu ihtiyar kadn karlad: - Buyur kzm, ne istiyorsun? - Benim tavuk sizin avluya girmi, buraya m yumurtlad acaba nine? - Tavuunun yzn bile grmedik kzm. Bizim tavuklar da uzun zamandr yumurtluyorlar. Biz kendi yumurtalarmz biriktiriyoruz, bakasnn yumurtasna ihtiyacmz yok. Kzm biz bakasnn avlusundan yumurta toplamaya kmyoruz. Gen kadn ok sinirlendi ve ar konutu. Komu kadn da ona ar ar cevaplar verdi. Derken kavgaya baladlar. O srada sudan dnmekte olan van'n kars da kart kavgaya. Darya frlayan Gavrilo'nun kars, doru yanl bir sr olay sayarak komularna sylemedik laf brakmad. Ortalk bir anda curcunaya dnmt. Herkes birbirine baryor; kim, kime, ne diyor belli olmuyordu. Yok sen sylesin, yok sen bylesin, sen hrszsn, sen pissin, ihtiyar kaynatan alktan ldryorsun, dinsizsin diyerek birbirlerine sylemediklerini brakmal dlar. - Ya sen, sen de dilencinin tekisin, eleimi alp paralamadn m! Bizim srmz da aldn, geri versene! Sr kapaym derken suyu dktler, bartlerini yrttlar, sa saa ba baa kavgaya giritiler. Bu arada tarladan dnen Gavrilo da karsndan yana karak kavgaya kart. van ve olu da evden koa koa gelip kavgaya girdiler. van gl kuvvetli birisiydi. Herkesi saa sola savurup Gavrilo'nun sakalndan yakalad ve bir avu kl kopard. Allah'tan halk hemen yetiti de daha byk bir kavga nlenmi oldu. te aralarndaki dmanlk byle balad.

Gavrilo, koparlm sakallarn bir kada sarp: - Ben bu sakal, u il suratl Vanka yolsun diye uzatmadm ya, diyerek bucak mahkemesine bavurdu. Kars da herkesin yannda vnyor, van' mahkeme edip Sibirya'ya srdreceklerini anlatyordu byk bir zevkle. Aradaki dmanlk bylelikle gnden gne artyordu. Yataktaki hasta ihtiyar, batan beri onlarn barmalarn sylyor: "Bo yere kavga kardnz. Dnsenize, bir yumurta yznden birbirinize dtnz. Alt taraf yumurta bu, belki de ocuklar almtr, ne kar bundan canm? Herkesin rzkn Allah verir. Biri size kt konutuysa, ona kzmayn, 12 iyi konumasn retin. Kavga ettiniz de ne oldu sanki? lk defa m oluyor byle bir ey? Hadi canm barn artk. Dargnl uzatmak iyi deildir." diyerek srekli aralarn bulmaya alyordu. Genler ihtiyarn samaladm dnerek ona hi aldrmadlar. van komusuyla barmaya yanamad: - Ben onun sakaln yolmadm, o kendisi bilerek yoldu. stelik, onun olu benim stm bam yrtt, dmelerimi kopard. Bakn u gmleime, dedi. van da mahkemeye bavurdu. Hem sulh mahkemelerinde hem de bucak mahkemelerinde davalarna baklmaya baland. Ayn gnlerde Gavrilo'nun arabasnn, nn arkaya balayan tahtas kayboldu. "Tahtay van'n olu almtr, onu geceyars pencerenin nnden geip arabann yanna gittiini grdk." dedi kadnlar. Baka bir akraba kadnsa, o tahtay van'n olunun alp meyhaneciye sattn iddia etti. Bylece onlara yine mahkeme yolu grnd. Her geen gn evler arasnda kavga grlt daha da artt. ocuklar da byklerden rendikleri gibi birbirlerine kfr etmeye baladlar. Kadnlar rmak kenarnda amar ykarken srekli az dala yapyorlard. nceleri erkekler birbirlerine iftira atyorlard fakat zamanla gerekten bilerek hrszla baladlar. Kadnlar, ocuklar da kkrttlar. Hayat gn13 den gne daha da ekilmez oluyordu. Ivan Serba-kov ve Topal Gavrilo, gerek ky heyetinde, gerek bucak ve gerekse sulh mahkemelerinde birbirlerinden davac olarak herkesi bktrp usandrdlar. Her gn biri dierini bir cezaya arptryordu. Birbirlerine ktlk yaptka aralarndaki dmanlk da gittike byyordu. Kpekler birbirleriyle dalarken, ne kadar birbirini srrlarsa o kadar kzarlar. Bu arada kpeklerden birine arkadan bir sopa vursanz, teki kpek yapt sanarak berikinin kzgnl daha da artar. Bu kyller de adeta bu iki kpek gibi olmulard. Mahkemeye bavuruyorlar, biri dierini cezaya arptryor, teki de hemen "Bak gr, ben bunun acsn senden nasl kartacam" diyerek kinini daha da artryordu. Bu ekilde tam alt yl geti. Yataktaki ihtiyar srekli tler veriyordu: - ocuklar, beni dinleyin. Sizler ne yaptnzn farknda deilsiniz. Birbirinizle kavga edeceinize, ilerinizle ilgilenseniz daha iyi olur. Brakn artk bu eski hesaplar. Sonunda yine olan her ikinize olacak. Fakat yine ihtiyar kimse dinlemedi. Kavgann yedinci ylyd. Bir dnde, van'n gelini, Gavrilo'ya herkesin nnde alenen hakaret etti. Onun, atlar alarken nasl yakalandn anlatt. Zaten iyice sarho olan Gavrilo, kadna yle bir yumruk sallad ki kadn bir hafta yerinden kmlda-yamad. stelik bir de hamileydi. Bu durum van iin bulunmaz frsatt, hemen soluu sorgu yargcnn yannda ald. Onu ikayet edecek ve ondan kurtulacakt. Ya hapse atarlar ya da Sibirya'ya srerler diye dnyordu. Fakat hevesi kursanda kald,

14 bundan bir sonu alamad. nk muayene ettiklerinde kadn iyilemiti. Ortada mahkeme iin bir delil kalmadndan sorgu yargc davay geri evirdi. van buradan fayda olmadn anlaynca sulh mahkemesine bavurdu. Oras da davay bucak mahkemesine havale etti. van, bucakla urat, didindi; bakana, ktibe arap iirdi ve nihayetinde Gavrilo'ya meydan daya cezas verdirebildi. Mahkeme ktibi karar yle okudu: Gerei dnld: "Kyl Gavrilo Gordeyev, bucak idaresinin huzurunda, srtna yirmi denek vurularak cezalandrlacaktr." van, karar okunurken Gavri-lo'nun halini grmek iin ona bakt. Karan dinledikten sonra, Gavrilo'nun yz bembeyaz olmutu. Kendini koridora glkle att. van da hemen arkasndan kt. Atlarn almaya gidiyordu. van yolda giderken, Gavrilo'nun: - O bana yirmi denek vurduracakm. Varsn vurdursun. Srtm yaktracakm, yaktrsn. Greceiz bakalm, onun neresi yanacak, diye konutuunu duydu. van bu szleri duyar duymaz hemen mahkeme salonuna dnp: - Sayn yarglar, evini yakacam diye beni korkutmaya alyor, ahitlerim de var. Gavrilo'yu tekrar geri arp: - Syle bakalm, byle bir ey syledin mi? diye sorguya ektiler. 15 Gavrilo: - Hayr, dedi ben hibir ey demedim. Beni istediiniz kadar dvebilirsiniz nk yetkiniz var. Grnen o ki sadece ben hakszla urayp eziyet ekeceim, o istedii gibi konuup hareket edebilecek. Gavrilo baz eyler daha syleyecekti fakat syleyemedi, yz titremeye balad. Yzn duvara dnd. Yarglar onun bu halini grnce ardlar. Gerekten de kt bir ey yapmasndan korktular. htiyar yarg: - Beni dinleyin kardeler. Sizin iin en hayrls barmaktr. Gavrilo syle, sen bir kadn dvmekle iyi mi ettin? Allah'tan kadncaza bir ey olmad, yoksa katil olmutun. Doru mu imdi bu? Gel sulu olduunu kabul et, nnde eilerek selamla onu. O seni affeder, biz de kararmz deitiririz. Mahkeme ktibi hemen itiraz etti: - Bu i kanunlara uygun deil. 117. maddeye gre iki taraf da anlamay reddetmiti. Karar verilmitir, tasdik etmemiz gerekir. Yarg ktibe aldrmad: - Kes sesini, dedi, itiraz istemem. Birinci madde: Allah' unutmamalyz, O bar emrediyor. Yarg bouna urayordu. Kyllerin barmaya niyeti yoktu. Gavrilo: - Ben krk dokuz yama geldim, evli barkl ocuum var, mrmde dayak nedir bilmem. imdiyse 16 illi Vanka bana meydan daya attrmak istiyor. Varsn attrsn. Ben ondan zr mzr dilemem. Fakat bunun acsn ondan karmazsam bana da Gavrilo demesinler, diye kestirip att. Gavrilo'nun sesi yine titreyip ksld. Arkasn dnp kt salondan. Bucaktan evine kadar on verstlik bir mesafe vard. van eve ge kald. At arabadan zp yerine balad. Evde kimse yoktu. ocuklar tarlada, kadnlarsa hayvanlarn yanndayd, onlar toplayp getirmeye gitmilerdi. van tahta sedire kp dnceye dald. Mahkeme karar okunurken Gavrilo'nun yznn ald ekli gznn nne getirdi. Can skld. Eer kendisine bir ceza verirlerse ne kadar kzacan dnd. Gavrilo'ya acd. Tam bu esnada ihtiyar ve hasta babasnn ksrk sesi duyuldu. htiyar bin bir glkle yatandan dorulup

srne srne tahta sedire kadar gelip kt. Bu kadarck bir hareket bile onu halsiz brakmt. ksrd ve zorlukla masaya dayanarak: - Ne oldu oul, mahkm etiler mi? diye sordu. van: - Evet, dedi, yirmi denee. htiyar ban sallad: - van kt yapyorsun, ok kt! Ona deil asl kendine ktlk ediyorsun. Ne geecek eline sanki ona meydan daya attrnca? - yi bir ders olur bu ona, bir daha da byle ey17 ler yapmaz. - Bir daha yapmayacakm! Onun yaptklar senin yaptklarndan daha m kt? - Daha m kt de ne demek! Az daha kadn ldryordu. imdi de evini yakacam diye tehdit ediyor. O bunlar yapsn, ben de gidip onun nnde eileyim yle mi? Yok yle yama! htiyar yle bir i ekti ve: - van, dedi. Sen srekli gezip dolayorsun fakat ben yllardr u yatakta yatyorum. Her eyi grdn ve benim bir eyden haberim olmadn sanyorsun. Hayr olum, hayr. Asl sen hibir eyi grmyorsun, gzlerini kin brm. Bakalarnn en kk bir hatas bile gzne geliyor fakat kendi byk hatalarn gremeyecek kadar da krsn. O kt bir ey mi yapyor? Eer ktl yapan yalnz o olsayd, ortada ktlk falan kalmazd. nsanlar arasnda ktlk bir kiinin bann altndan m kar? En az ldren kadar len de suludur derler, doru. Her ikiniz de sulusunuz. Sadece o kt olsayd btn bunlar bamza gelmezdi. Onun sakaln yolan kim peki? Ot ynn alan, onu mahkemelerde srndren kim? Sen sanyorsun ki sadece o sulu. Asl sulu sensin, ite felaketin kayna burada. Bak olum, ben byle deildim, sana da byle retmedim. Biz onun babasyla iki karde gibiydik, yllarca birbirimize tek kelime kt laf etmeden komuluk ettik. Onlarn unlar bitse, kars gelir: "Biraz un verebilir misiniz?" derdi. Ben de: "Git ambara, istediin kadar alabilirsin" diye cevap ve18 rirdim. Atlarm getirecek kimseleri yoktu, ben sana: "Haydi Vanka, komumuzun atlarn getiriver" derdim. Bizde bir ey eksik olunca da gidip onlardan ister: "Gordey amca, sizde u var m, bu var m?" derdin. O da: "Elbette, ne nemi var?" diye getirip verirdi. te biz byle yaamtk. O zamanlar sizin de rahatnz yerindeydi. Peki ya imdi? Az nce bir asker Plevne Sava'ndan bahsediyordu. Sanki sizin kavganz bu savatan daha m etin? Sizinkisi de hayat m? stne stlk bir de gnaha giriyorsunuz. Sen ailenin reisisin, her eyden sorumlusun. Kadnlara yahut ocuklara kavgadan, kfrden baka ne rettin. Az nce kk Taraska, Arina teyzeye nasl da kfrediyordu. Annesi de sadece dinleyip, gevrek gevrek gld. Bu gzel bir ey mi yani? Bunun sorumluluu sana ait, bilesin. Elini vicdanna koy Allah akna, byle yaanr m hi? Sen ona bir kfret o sana iki, o sana bir yumruk atsn sen ona iki yumruk... olmaz byle ey! sa bize byle mi yol gstermiti! Sana birisi kfrederse sen karlk vermeyeceksin, elbette bir gn o adamn da vicdan szlar ve piman olur. sa bize byle retti. Anlyor musun oul, sana birisi tokat atarsa teki yanan evireceksin, isterse bir daha vursun. Onun da vicdan vardr, vicdan azabn bilir. sa ite bize bu yolu retti, gururlanmay deil. Niye susuyorsun, haksz mym? van susuyor, sadece dinliyordu. htiyar, iddetli bir ksrkten sonra zorlukla kendine gelerek devam etti: - sa'nn bize kt eyler mi rettiini san19 yorsun. O daima bizim iin, iyiliimiz iin urat. Sen, nce kendi hayatna bir bak, aranzdaki bu kavgadan nce mi daha rahat

yayordun yoksa imdi mi? Mahkemeye git, bucaa git, vra harca, zvra harca, bir hesapla bakalm. Oullarn bydler, imdiye kadar oktan ilerini bytmtn, fakat elinde para brakmyorsun ki. Peki niye byle? Hep ayn sebepten elbette, senin gururun yznden. oluk ocuunla tarlaya gidip alacana mahkemelerde, surda burda oyalanyorsun. Zamannda srp ekmezsen sonra ne bieceksin bu tarladan. Bu yl yulaf yok. Niye? Ekmek iin vakit bulamadn ki. ehre gidip gelmekten iine mi bakabildin? Peki mahkemede ne elde ettin? Dmanlktan baka ne kazandn? Yok olum, bu ilerin sonu yok, sen kendi iine bak. Tarlanda ailenle al, birisi senin kalbini krarsa bala, byklk sende kalsn. Bylelikle hem Allah'n emrine uymu hem de ilerini zarara uratmam olursun. u dnyada az tadyla hayrl bir mr srersin. van susuyordu. - Bana bak Vanka! u ihtiyar baban dinle. Hemen araban hazrla, gidip btn ikyet dilekelerini geri al. Sabaha da doruca Gavrilo'ya git, onunla gzelce bar, evimize davet et. Yarn mbarek bayram (Meryem'in doum gnyd). Semaverin ateini yakarsn, bir ie de votka karrsn, btn dargnlklarnz unutur gidersiniz bylece. Bu kararn karna ve ocuklarna da syle. van, derin bir i ekti. htiyarn szlerinin doruluunu biliyordu. Birdenbire rahatlayp, ku 20 gibi hafiflediini hissetti. Ancak bu ii nasl yapacan, nasl baracan bir trl bilemiyordu. htiyar sanki onun iini okumu gibi: - Haydi Vanka, dedi, git ve bu ii daha da uzatma. Atei kryjjcmken sndrmeli, sonra yangnn nn alamazsn. htiyar birka ey daha syleyecekti fakat syleyemedi; ieriye doluan kadnlar zr zr konuup grlt karmaya balamlard. Onlarn olanlardan haberi vard. Gavrilo'nun denek cezas aldn ve evlerini yakmak iin tehditler savurduunu biliyorlard. Btn bunlara bir de kendi marifetlerini ekleyip Gavrilolarn kadnlaryla nasl kavga ettiklerini anlatp durdular. Anlattklarna baklrsa, Gavrilo'nun gelini sorgu yargcn ileri srerek onlar korkutmak istemi. Sorgu yargc Gavrilo'nin tarafn tutacakm, ileri deitirecekmi. Kyn ret-meniyse, van'm aleyhine ar'a ikinci bir dileke daha hazrlam. Bu dilekedeyse arabadan alnan tahta ile bostan meseleleri anlatlyormu. Bundan sonra, tarlalarn yars Gavrilo'ya geecekmi. van, kadnlarn bu anlattklarn dinleyince barmaktan vazgeti. Ev reisinin ileri biter mi hi? van, kadnlarla konumay brakp dar kt, nce harman yerine ardndan da ambara urad. lerini bitirip dnmeye hazrlandnda gne batyor, oullar da tarladan dnyorlard. van onlar karlayp ilerin nasl gittiini sordu, takmlar yerletirmelerine yardm etti. Hamutu tamir etmek zere bir kenara brakt, srk21 lan ambara gtrmeyi dnd fakat hava karardndan ertesi gne brakt. Hayvanlar yemledi. Gece otlatmak iin, Taraska atlar dar karacakt, onun iin byk kapy ak brakt. Sonra da kapy kilitledi. "Artk yemei yiyip yatmal" dedi kendi kendine. Tamir edilecek hamudu alp ieri girdi. Gavrilo'yu da babasnn dediklerini de unutmutu. Fakat sofraya oturur oturmaz, itin arkasndan komusunun sesi geldi. Gavrilo ksk bir sesle birisine kfrediyor: "Cehennemin dibine kadar yolu var, gebertmeli onu" diyordu. Bu szleri duyar duymaz van'm yreine bir ate dt. Gavrilo'nun btn kfrlerini dinleyip odaya girdi. Ate yaktlar. Gelin yn eiriyor, kars sofray kuruyor, byk olu ark dikiyor, ortancas kitap okuyor, Taraska da gece hayvan otlataca iin hazrln yapyordu.

Bu kck yuvann iinde her ey iyi, gzeldi fakat bir de u belal, kavgac komular olmasa... van fkelenmiti. Kediyi sedirden frlatp att. Tekne yerinde deil diye kadnlar azarlad. Sinirinden ne yapacan bilemiyordu. Oturup hamudu tamir etmeye koyuldu. Fakat Gavrilo'nun mahkemedeki tehditleri ve az nce ksk sesle syledii "gebertmeli onu" sz hi aklndan kmyordu. htiyar kadn Taraska'nm yemeini hazrlad. Taraska yemeini yedi, stn giydi ve ekmeini de alarak dar kt. Dars karanlkt ve iddetli rzgr vard. van, olunun ata binmesine yardm etti, arkasnda kalan dier atlara bard. Taraska'nm at stndeki rgalann ve kyn dier ocuklarna katln seyretti. Kapnn nnde durdu. 22 Gavrilo'nun: "Ben ona gsteririm bana denek vurdurmay, bakalm onun neresi yanacak!" diye homurdanmas kulanda yanklanp duruyordu. "Deli herif kendi canna da acmayacak. Ortalk kurak, stelik rzgr da var. Arka taraftan gizlice yanap ateleyiverir. Sonra da kaar. Yakacak hepimizi bu katil. Hem sonunda kendini temize de karr. Bir elime gese, derhal temizleyeceim!" Bu fikir bir anda van'a ok cazip geldi. Kulbeye dnmedi, sokaa kp keyi d.*d ve "yle bir dolaaym avlunun etrafnda, ne var ne yok bakalm" diyerek ar ar yrd. Keyi dner dnmez itin br tarafnda bir ey grnp kayboldu. van hemen dikkat kesildi. Her tarafta derin bir sessizlik vard. Sadece rzgr asma yapraklarn oynatyor, saplar hrdatyordu. nce karanlkta grmeyen gzleri, yava yava almt. Artk her yeri iyice grebiliyordu. Durup bakt. Kimsecikler yoktu. van: "Galiba bana yle grnd, fakat ben yine de itin etrafn bir dolaaym" dedi ve yoluna devam etti. Ambar duvar boyunca yrd. Yere parmak ulanyla basyordu. Keye vard, br tarafa doru bakt, itin yanbamda bir eyin parladm grd yine. Yrei hop etti. Hemen orada duraklad. O an, ayn yerde bir eyin daha iddetle parladm farketti. Orada melmi bir adam vard. Srt kendinden yana dnkt ve banda da apkas vard. Elindeki sap demetini tututuruyordu. van'n kalbi gp gp atmaya balamt. Alelacele yrd. Heyecandan kendi ayaklarn bile hissetmiyordu. "Artk elimden kurtulamaz, sust yakalayacam onu" 23 diye dnyordu. van, daha yaklamamt ki kk bir ate aniden parlayp byyverdi. atnn alt, ardndan st ksm tutuup alev ald, Gavrilo iyice aydnland. van, topal herifin stne vahi bir hayvan gibi atld. "Her tarafn balarm, kaamaz artk" diye dnyordu. Fakat onun ayak sesini duyan topal, ban evirdi, ondan hi beklenmeyecek bir atiklikle itten atlayp tavan gibi komaya balad. van da "kaamazsn" diye bararak zerine atlad. Yakasndan tutmaya alt, fakat Gavrilo kurtuldu, eteini kapt, etek yrtld, van yere kapakland. Hemen ayaa kalkp "mdat! yakalayn u herifi" diye bararak peinden komaya balad. O daha yeni kalkmt ki Gavrilo kendi avlusuna yaklat, yine de van ona yetiti. Tam tutacakt ki bana ta gibi sert bir ey indi hzla. Gavrilo, bir mee kazn alp o yaklarken var gcyle kafasna indirmiti. van deliye dnd, gzlerinde imekler akyordu; sonra da gzleri karard, bacaklarnda derman kalmamt, oraya ylverdi. Kendine geldiinde Gavrilo ortadan kaybolmutu. Her yer sanki sabahm gibi aydnlkt. Evinin olduu yerden malana sesini andran bir trt, bir uultu geliyordu. van ban arkaya evirdiinde ambarn tamamyla yandn, alevlerin yandaki ambara sradn, rzgrn

ate ve duman dalgalaryla beraber sap 24 paralarm kulbeye doru savurduunu grd. Ellerini kalalarna vurarak barmaya balad: - Aman Allah'm bu ne byle! Eer yanan ilk sap demetini sndrverseydim imdi bunlaFoIma^ yacktr~Ben mKvoldum. Tekrar barmak istediyse de nefesi yetmedi, sesi kmaz oldu. Komak istedi, bacaklarnda derman yoktu. Birka adm att, sendeledi, yine nefesi kesildi. Durdu, biraz dinlendi, yine yrd. Ambar dolanp yangn yerine gelinceye kadar yandaki ambar da tamamen alevler iinde kald. Ate kulbenin bir kesiyle d kapy da tututurmutu. Kulbeden alevler fkryordu adeta, avluya girecek yol yoktu. Byk bir kalabalk toplandysa da ellerinden gelen bir ey yoktu. Komular, eya ve hayvanlarn darya karyorlard. van'n evinden sonra Gavrilo'nun evi de alev ald. Rzgr giderek iddetleniyordu, alev sokan br yanna geti. Sonunda aa yukar kyn yars yanmt. van'n ailesi sadece ihtiyar babay ve kendi canlarn kurtarabildiler. Gece otlatlmaya gtrlenler dnda btn hayvanlar, tavuklar, eyalar, arabalar, kara sabanlar, kadnlarn sandklar, erzak, her ey yand, kl oldu. Gavriolar da sadece hayvanlarla beraber baz eyalarn kurtarabildiler. Yangn sabaha kadar srd. van avlusunun karsna gemi bakyor ve 25 sadece: "Aman Allah'm bu nasl i byle? O ilk sap demetini atdan karp sndr eydim!" diye sylenip duruyordu. Kulbenin tavan da yanmaya balaynca oraya gitti, bir kt yakalayp kendine doru ekmek istedi. Kadnlar onu grnce barmaya baladlar, aldrmad, kt atdan ekip kard. Baka bir kt de yakalad fakat dengesini kaybedip atein stne dt. Hemen olu yetiip kurtardysa da sa, sakal, elbisesi yanmt. Hibir ey duyacak halde deildi. Halk onun iin "felket onu sersemletti" diyordu. Yangn bitmek zereydi artk. van hep ayn eyi tekrar edip duruyordu: "Aman Allah'm, bu nasl i byle? Keke tutuan ilk sap demetini sndr eydim." Sabahleyin kyn muhtar, olunu gnderip van' artt. - van amca, baban lmek zere, seninle vedalamak istiyor. van babasn filan unutmutu. Ne demek istediini anlamamt. Gelen ocua sordu: - Ne babas? Kim istiyor? Muhtarn olu: - Baban seni istiyor van amca, vedalamak iin seni armamz istedi, diyerek elinden ekti. van onunla beraber gitti. htiyar baba, yangndan kurtarlrken zerine ateli bir ey dm ve yanmt. Onu alp kyn dier ucundaki muhtarn evine gtrmlerdi. Oras yangndan uzaktayd. van, babasnn yanma geldiinde orada, muh26 tarn ihtiyar kars ve ocuklar vard. Herkes yangn yerine gitmiti. htiyar adam, elinde bir mumla yatakta yatyor, yzn yana evirmi, kapya bakyordu. Olu ieri girince kmldar gibi oldu. htiyar kadn, olunun geldiini syledi. htiyar yaklamasn istedi. van yaklanca: - Nasl, dedi. Vanyatka ben sana dememi miydim? Ky atee veren kim? van: - O, baba, o. Her eyi gzmle grdm. Gzmn nnde atei atya soktu. Eer nce onun tututurduu sap demetini karp; ayaklarmn altnda sndrverseydim bunlarn hibiri olmayacakt. - Bak van, ben artk lyorum, sen de bir gn leceksin. Syle, su

kimin? van, babasna bakyor ve susuyordu, tek kelime bile konumuyordu. - Allah iin syle, su kimde? Ben sana nceden dememi miydim? van ancak imdi kendine gelebilmiti. Burnuyla hzl hzl nefes alarak: - Su bende baba, dedi. Babasnn nnde diz kp alaya alaya: - Affet beni baba. Hem sana hem de Allah'a kar suluyum, dedi. htiyar, ellerini oynatt, mumu sol eline ald ve sa elini alnna uzatt, ha karmak istedi ama ya27 pamad, durdu. - Byksn Allah'm, byksn! diye bir dua mrldand. Sonra da gzlerini oluna dikip: - Vanka, ey Vanka! - Evet baba, buyur! - Ne olacak imdi? van alyordu: - Bilmiyorum baba. Bundan sonra nasl yaayacaz bilmiyorum. htiyar gzlerini yumdu, kuvvet topluyormu gibi, diliyle dudaklarn slatt. Gzlerini tekrar ap: - Yaarsnz olum, yaarsnz, dedi ve biraz sustuktan sonra glmseyerek: - Bak Vanka, yangn kimin kardn sylemeyeceksin. Sen bakasnn bir kabahatini gizlersen Allah da senin iki gnahm affeder, diye ekledi. htiyar, mumu iki eliyle tutarak kalbinin altna gtrd, i ekti ve ld. * * # van, Gavrilo'yt ele vermedi. Bylelikle kimse de yangn kimin kardn renemedi. Artk bundan sonra van, Gavrilo'ya kzmyordu. Gavrilo ise, van'n neden kendisini ele vermediine ap kalmt. nceleri ondan korkan Gavrilo, zamanla yava yava alt. Hem erkekler hem de kadnlar kavgadan vazgetiler. Ky yeni batan ku28 ruldu ve iki aile ayn avlunun iine yerleti. Ivan'la Gavrilo yine birbirine komu oldular. Tpk babalar gibi iyi birer komu olarak yayorlard. van Scrbakov babasnn sylediklerini ve Allah'n tlerini hibir zaman aklndan karmyordu; atei kvlcmken sndrmek gerekti. Ona birisi ktlk etse, intikam almaya deil ii dzeltmeye alyordu. Birisi ona kfredince kfrle karlk vermiyor, karsndaki adam gzel konumaya tevik ediyordu. Kadnlara ve ocuklara da ayn terbiyeyi veriyordu. van Serbakov ite bu ekilde hayatn yeni bir dzene koydu ve eskisinden daha rahat bir hayata kavutu. RYAMDA NELER GRDM I Artk o, benim kzm deil, anlyor musunuz; onu kzm saymyorum, fakat ellere yk olarak da brakamam. stedii gibi yaayabilmesi iin elimden geleni yaparm, fakat onu tanmak bile istemem. Evet, evet! Krk yl dnsem bama byle bir ey gelecei aklma gelmezdi... Feci, pek feci! Omuzlarn yle bir sarst, ban sallayp gzlerini havaya kaldrd. Prens Mihael vanovi bunlar, merkez illerinden birinde vali olan elli alt yandaki kk kardei Prens Pyotr vanovi'e anlatyordu. Bu konuma, bir yl nce evden kaan kznn, imdi ocuuyla beraber bu ehre yerletiini renmesinden sonra, Mihael vanovi'in gittii

merkez il30 lerden birinde geiyordu. Prens Mihael vanovi yakkl adamd. Yznde arbal, ekici bir ifade tayan, ak sal, boylu poslu, din bir ihtiyard. Ailesi; ar sinirli, geimsiz, her frsatta kavga karan, aalk ruhlu kars ile zevk ve elenceye dkn, mflis, hayrsz fakat babasna gre "namuslu" bir olu ve iki kzndan oluuyordu. Kzlarndan by, karsna kan iyi bir ksmetle evlenip Petersburg'a yerlemiti. Onun k olan sevgili kz Liza ise, bir yl nce evden kaan, imdi uzak ehirlerin birinde ocuuyla beraber ortaya kan kzyd. Prens Pyotr vanovi, Liza'nn niye katn ve ocuun babasnn kim olduunu ok defa sormak istedii halde bir trl cesaret edememiti. Daha bu sabah kars, kaynbiraderine acynca, Prens Pyotr vanovi, kardeinin yzndeki strab hissetmi ve onuruna yediremeyerek bu strab ne zorluklarla gizlediini, laf deitirmek iin hemen baldzna evin kirasn sormaya baladn grmt. Mihael vanovi, sabahleyin kahvalt masasnda, btn ailenin ve misafirlerin yannda her zamanki gibi zehir zemberek alayl konuuyordu. Sadece ocuklara kar efkatli ve sayglyd. ocuklardan baka herkese kar marur davranrd. Bu hal onda ylesine doal duruyordu ki herkes onun gururlu olmay zaten hakettiini kabul eder gibiydi. Akam kardeiyle vint(1) oynadlar. Daha sonra onun iin hazrlanan odaya ekildi. Takma dile(1) Bir eit kt oyunu. 31 rini kard srada oda kaps iki defa hafife vuruldu: - Kim o? Franszca olarak: - C'est moi, Michel.(1) Prens Mihael vanovi, gelininin sesini tanmt, yzn ekitti. Kendi kendine homurdand: "Ne istiyor, acaba?" Yksek sesle, Franszca: - Entrez<2), dedi. Gelin, ufak-tefek, sakin yapl, kocasna kar itaatliydi. Fakat herkesin de dedii gibi biraz tuhaf bir kadnd. (Hatta ona deli diyenler bile vard). Gzel saylabilirdi, fakat salar daima dank durur, giyimine kuamna dikkat etmezdi. Her zaman dalgnd. Daha da tuhaf, bir asilin karsna yakmayacak bir ekilde, abuk subuk fikirlerini ulu orta sylemesiydi. Bylelikle ou zaman, hem kocasn hem de btn tandklarn hayretten hayrete srkl-yordu. Bu defa da yine o kendine has slubuyla, mantkszca konumaya balad: - Vous pouvez me renvoyer, mais jene m'en irai pas, je vouz le dis d'avance.l3) Kaynbirader: (1) Benim, Mihael. (2) Giriniz. (3) Siz beni kovabilirsiniz ama ben gitmeyeceim. Bunu size imdiden sylyorum. 32 - Diev preserve (1) diyerek her zamanki gibi ar saygl bir ekilde koltuu ona doru ekti. Sonra sigarasn karp ekledi: - a ne vous derange pas? (2) - Baknz, Misel, hoa gitmeyecek bir ey sylemek iin gelmedim. Sadece Liza hakknda konumaya geldim. Mihael ivanovi, duyduu straptan olsa gerek yle bir iini ekti. Sonra da kendini hemen toparlayp yorgun bir tebessmle: - Seninle zaten tek bir konuda konuabilirim. O da senin bana

sylemek istediin bir eydir ancak, dedi. Bunlar sylerken gelininin yzne bakmyordu bile, belli ki konuulan eyin adn bile sylemekten ekiniyordu. Fakat ufak-tefek imanca gelin hi aldrmadan, mavi gzlerinin ayn merhametli, yalvaran bakyla Mihael vanovi'e bakmay srdrd. Ayn onun gibi, belki daha da derinden bir i ekti: - Michel, mon bon ami(3), dedi. Ona merhamet ediniz! -Kaymbiraderiyle konuurken her zaman olduu gibi ara sra "siz" diye kayordu azndan. -Djinnzj o da bir insandr nihayetinde: - Ben bundan hi phe etmemitim ki zaten. (1) Allah korusun. (2) Bu sizi rahatsz etmez mi? (3) Mihael, benim sevgili dostum. 33 - O sizin kznz... - nceden yleydi. Fakat sevgili Alin, bu szlere ne gerek var? - Sevgili Michel, onu gidip grnz. Yalnz size unu syleyeceim ki her eyde o adamn suu var!.. Prens Mihael vanovi, kzard bozard, yz dehetli bir hal ald. - Allah akna, artk bu konuda konumayalm! Ben yeterince strap ektim. Artk onu, ele gne muhta etmeyecek bir duruma getirmekten baka hibir arzum yok. O benim ayama dolamamal, kendi kendine yaayabilmelidir. Biz de kendi ailemizle ayr yaarz. Bunun baka yolu yok. - Michel, sen hep "ben" diyorsun. Onun da "ben" demeyeTakk yok m? ~" - Elbette var, sevgili Aina. Ltfen artk bu konuyu bir kenara brakalm. Rahatsz oluyorum. Aleksandra Dimitriyevna ban sallad, biraz sustu, sonra: - Maa (Mihael vanovi'in kars) da m byle dnyor? diye sordu. - Evet, o da ayn fikirde. Aleksandra Dimitriyevna, dilini aklatt. Mihael vanovi Franszca: - Brisons la-dessus. Et bonne nuit(1), dedi. (1) Sz burada keselim, iyi geceler. 34 Fakat Aleksandra Dimitriyevna gitmiyor, susuyordu! Petya bana, paralar evinizde yaayan kadna brakmak istediinizi syledi. Adresini biliyor musunuz? - Evet, biliyorum. - O halde bunu bizim elimizle yapmaynz. Onun yanna kendiniz gidiniz. Nasl yaadn kendi gzlerinizle bir kere grnz, yine de istemiyorsanz grmezsiniz. tekine gelince, orada deildir. Zaten hi kimse yoktur imdi orada. Mihael vanovi, gerilmi tir tir titriyordu. - Ah! Niye, niye eziyet ediyorsunuz bana? Bu konukseverlie aykrdr. Aleksandra Dimitriyevna ayaa kalkt, szleri alamaklyd. Kendi kendine acyarak: - O ok acnacak bir durumda, yle de iyi bir kalbi var ki... dedi. Mihael vanovi de kalkt. Onun szn bitirmesini bekliyordu. Gelin, elini uzatt ona doru. - Michel, bu yaptn doru bulmuyorum, diyerek dar kt. Aleksandra Dimitriyevna gittikten sonra, Mihael vanovi kendisine yatak odas olarak hazrlanan bu odada uzun uzun gezinip durdu. Yzn buruturuyor, titriyor, arada bir "of, of diye inliyordu. Sonra da sessizliin iinde ykselen sesinden rkp 35 susuyordu. Krlan onuru ona byk bir strap yaatyordu. Kendi kz, annesinin, yani imparatorieleri evinde arlayan Avdotya Barisovna'nm evinde bym bir insann kz, onunla ahbap olmann

byk bir eref sayld, mr boyunca kahraman bir valye gibi yaayan bir insann kz... Bir Fransz karsndan doan, yabanc bir lkede yerletirdii gayrimeru bir ocuu olmasna ramen onun hakkndaki yksek kanaati sarslmamt. Ve ite onun kz! yle bir kzd ki kendisine bir babann verebilecei her ey verilmiti. yi bir terbiye verilmi, Rusya'nn en yksek sosyetesinden kendisine koca seme imkn salanmt. Hem btn isteklerini karlam hem de onu btn kalbiyle sevmiti. Onunla gurur duymutu. Fakat ite bu kz, onu rezil etmiti. nsan iine kacak yz kalmamt, herkesten utanyordu. Onu sadece ailenin bir ferdi gibi deil bambaka bir efkatle sevdii, ona bakarak mutlu olup vnd gnleri hatrlad. Sekizdokuz yalarndaki hali gznn nne geldi. Siyah parlak gzleri, sapsar gr salar, kk kemikleri srtna dalm, ok akll, syleneni hemen anlayan, hareketli ve zarif bir kzd. stne srayp iki eliyle boynuna sarldn, gdklayp kahkahalarla gldn, babasnn barmasna ramen hi oral olmayp gdklamaya devam ettiini, ardndan da yznn her tarafndan pt gnleri hatrlad. Mihael vanovi ne olursa olsun taknla karyd. Fakat kznn bu taknlklar houna gidiyordu. Bazen de tamamen ae yenilgiyi kabulleniyor, kendini kznn eline brakyordu. imdi, onu okamann ne kadar gzel bir ey olduunu hatrlyordu. Bir zamanlar bylesine sevimli olan bir yarat, imdilerde nefretle titreyerek hatrlayaca kimin aklna gelirdi!.. Onun ilk genlik yllarn hatrlad sonra da: Erkekler, ona bir kadna bakar gibi bakt zaman duyduu korku ve hakareti dnd. Kznn, kendinden son derece emin bir ekilde balo kyafetini giyip baloya geldiinde, insanlarda meydana gelen kskanlk krizlerini gznn nne getirdi. O, erkeklerin hi de masum olmayan baklarla kzn szmesinden tedirgin olurken, kz, bunlar anlamyor, hatta holanyordu bile. "Kadnn saf ve temiz olduu aslsz bir efsane, aksine onlar utanmay bilmezler. Utanma duygusu yoktur onlarda" diye dnrd sk sk. Bir trl akl erdiremedii sebepler yznden ok iyi iki erkei reddetmesini, sosyeteye girdikten sonra her geen gn hi kimseye ilgi gstermemesini ve yalnzca kendi baarsnn esiri olarak nasl devam ettiini hatrlad. Fakat bu uzun srmedi. ki- yl sonra artk herkes onu grmeye almt. Gzel olmasna yine gzeldi fakat eski krpelii kalmamt. Balolarn deimez simalarndan birisi olup kmt. Mihael vanovi, kznn bu gidile evde kalacan grerek, eskisi kadar mkemmel olmasa da ona uygun bir insanla evlendirmek istedii gnleri hatrlad. Fakat kz ar kibirliydi. Bu aklna geldike, kzna olan kininin daha da arttn hissetti. 37 O kadar iyi ksmetlerini tepmiti, ite imdi de byle bir rezalet!... - Of, of! diye inledi yine. Ayakta durarak bir sigara yakt, baka bir ey dnmek istiyordu. Yzn grmeden ona paray nasl gnderebileceini planlad. Sonra yine, kznn yirmi yandayken, kydeki evlerinde misafir bulunan on drt yandaki bir ocukla aralarnda geen olaylar dnmeye balad. Delikanly nasl lgna evirdiini, nasl gzya dktrdn, btn bunlara son vermek iin delikanly evden uzaklatrmca da kznn nasl ciddi ve hatta kabaca cevaplar verdiini hatrlad. Bunun zerine hem onun kzma olan soukluu artm hem de kz bu soukluu ciddi ciddi hissetmeye balamt. Sanki babasnn hakaretine uram gibi bir hali vard. - Oysa ben ne kadar haklymm diye dnd. Bu kz zaten utanmaz, ahlkszd.

te Moskova'dan gnderdii mektuba ait son bir hatra daha! Mektubunda, artk eve dnmesinin mmkn olmadn nk mahvolmu bir kadn olduunu yazyor, onu affetmelerini ve unutmalarn rica ediyordu. Bunun zerine karsyla yaptklar tartma ve tahminlerin sonucunda bu rezilliin, onu misafir olarak gnderdikleri teyzesinin evinde, Finlandiya'da meydana geldiini hatrlad. Hem de bu rezillie sebep olan, be para etmez, sefil, bo kafal bir sveli talebeydi. stelik herif evliydi de... Mihael vanovi, btn bunlar hatrlayarak odada bir o yana bir bu yana gezinip duruyor, eski38 den kzna kar duyduu sevgi ve gururu hatrlyor, sebebini zemedii bu dten dehete kaplyor, kalbinde at yaralar yznden ondan nefret ediyordu. Gelininin sylediklerini hatrlad, onu nasl affedeceini tasarlamaya alt. Fakat "o adam" aklna gelir gelmez kalbi mthi kin ve nefretle doluyor, kendini hakarete uram gibi hissediyordu. Tekrar "of, of diye inleyerek baka eyler dnmeye alt. - Hayr! Hayr, bunu yapamam. Paray ona vermesi iin Petro'ya veririm, Petro da her ay ona verir. Fakat benim yle kzm yok, yok!.. Hi nefes alamadan tekrar kendini o bunaltc kark dncelere kaptrd. Bir yandan kzna kar eskiden duyduu sevgi ve efkat, bir yandan da kznn sonradan ona ektirdii straptan doan nefret duygular iinde yeniden arpmaya balad. 39 II Liza'nn son on ylda ektii ac, yirmi be yllk mrnde ektii acdan daha fazlayd. Son bir yl iinde, o gne kadar geen hayatnn btn anlamszl, btn irenlii gznn nne gelivermiti. Kendi evlerinde, Petersburg'un yksek sosyetesinde nasl hayvani bir hayat yaadm, sadece st tabaka ile ilgilendiini, onun nimetlerinden faydalandn, fakat asl derinlere inemediini gayet iyi anlamt. lk iki- yl her ey ok iyiydi. Balolar, suareler, konserler, akam yemekleri, vcudunu insanlara tehir eden balo elbiseleri, sa tuvaletleri, etrafnda hep birbirine benzeyen, tecrbeli, alayc, her eye haklarirelduuna inanan gen ve yal sosyete mensuplar... Yazlklarda ha3?atm yalnz elence ksmyla geen gnler, elenceden baka bir eyle ilgilenmeyen mzik ve kitaplar, dardan ok atafatl 40 fakat iine girince alabildiine monoton olan faaliyetler gn getike gzelliini kaybediyordu. Bu byle yedi-sekiz sene devam etti ve sonunda dt mitsizlik, bunalm onu intiharn eiine getirdi. Arkadalar onu, sosyal yardmlara ve hayr ilerine tevik etmilerdi. Burada da toplumun gerek yzn, insana tiksinti veren sefaletini gryor ve kendi uydurma sefaletinden daha da ireniyordu. Son model lks araba ve pahal elbiselerle gelen patron kadnlarn souk tavrlar onun iin hayat daha da ekilmez bir hale getiriyordu. O, doal bir hayat istiyordu. Onunla oynamak istemiyordu. Fakat hibir ey bulamyordu. En gzel ans, harp okulu rencisi Koko'ya ak olduu zamanlara ait olanyd. te o, gerek ve temiz bir sevgiydi. Artk bundan sonra byle bir ey olamazd. Her geen gn biraz daha hznleniyordu. te bylesine kederli bir halde Finlandiya'ya teyzesine gitti. Yeni bir hayat, yeni bir iklim, yepyeni insanlar ona ok cazip grnyordu. Bunun ne zaman baladn kendisi de tam bilmiyordu. Teyzesinin evinde sveli bir misafir daha vard. Kendi ilerinden, milletinden ve yeni sve romanndan bahseden bu genle aralarndaki gz gze

gelmenin, elektriklenmenin ne zaman baladn bir trl bilemiyordu. Aralarndaki bakmalarn mnsn kelimelerle anlatmak mmkn deildi. Bu, sylenebilecek btn szlerden daha kuvvetli bir duyguydu. Karlkl bakmalar ve glmsemeler, onlarn karlkl hislerini anlatmaya yetiyordu. Bjuyle bir eydi^kiJ_sankiJissettikleri btn insanla ait nenLL^e^hykJbir srrn zlmesi gibiydi. Syledikleri her sz, bu glmsemeler yznden fe41 rah, mutluluk verici bir mn kazanyordu. Birlikte syledikleri ya da dinledikleri arklarda da ayn mny buluyorlard. Ayn ekilde, yksek sesle okuduklar kitaplardaki szlerin mnlar da byleydi. Bazen farkl dndkleri konularda tarttklar olurdu. Fakat bir kere gz gze geldiler mi tartlan konu ok aalarda bir yerlerde kalyor, onlar beraberce adeta gkteki yldzlar fethetmeye kyorlard. Bu bakmalarn, glmsemelerin ardndan Liza, ikisinin de ensesinde nefesini hissettiren eytann nasl ve ne zaman ortaya kverdiini anlayamamt. Fakat iinde eytana kar korku duymaya balad zaman, artk onlar birbirine balayan balar ylesine i ie gemiti ki Liza, bu adan kendini kurtarabilecek gc kendinde bulamyordu. Artk btn midini ona, onun onur ve merhametine brakyordu. Karsndaki erkein hibir zaman kuvvetinden faydalanmayacan dnyordu, fakat bir yandan da bunu pek istemiyordu. Artk tutunacak bir dal, bir destei olmadn anladka aczi bsbtn artyordu. Sosyetede yaad, o ii bo hayattan bkmt. Annesini sevmiyordu. Babas ise, Liza'ya kalrsa onu kendinden uzaklastrmst. imdi,havatla ovnamak deil hayat tam mansyla yaamak istiyordu. B~ardgl Hayata "da ancak bir erkei sevmekle ulaabileceini dnyordu. htirasl ve gl yaps onu oraya srkl-yordu. stedii gibi bir hayat sevgilisinin gl kollarnda ve o muhteem glmsemesinde olmalyd. Dnyadaki btn gzellikler sevgilisinde toplamt. 42 O glmsemeler, o baklar, o hayaller, onu, uzun sredir korktuu ve uursuzca bekledii sonuca srkledi. Gzel, ilhi, sevinli, gelecee dair mit dolu eyler birdenbire, iren, hayvani, kederli ve hatta mitsiz bir eye dnvermiti. Liza, hl onun gzlerine bakyor, glmsyor, konumaya alyor, adeta hibir eyden korkmadn, btn bu olanlarn gayet doal olduunu gstermeye alyordu. Fakat ii byle sylemiyordu. Kalbinin derinliklerinde, artk her eyin mahvoldu-unu, arad eyin kendinde, Koko'da olan eyin de onda olmadn anlyordu. Babasna mektup yazp evlenme teklifinde bulunmasn istemi, o da yazacan sylemiti. Fakat ikinci bulumalarnda, imdilik bunu yapamayacan sylemiti. Gzlerinde korkuyla ekingenlik karm anlalmaz bir ifade vard. Liza, artk bsbtn phelenmeye balamt. Koko ertesi gn gnderdii mektubundaysa evli olduunu, karsnn kendisini oktan terkettiini, imdi bu yzden onun gznde mahvolduunu, af dilediini yazyordu... Liza, onu arp kendisini sevdiini, evli olmasnn bir eyi deitirmeyeceini, sonsuza kadar kendini ona bal sayacan ve onu brakmayacan syledi. Daha sonraki bulumalarndaysa adam, hibir eyi olmadn, akrabalar da dahil etrafndaki herkesin fakir olduunu ve evlenirlerse ona fakir bir hayattan baka bir ey veremeyeceini syledi. Liza, hibir eye ihtiyac olmadn, onunla dnyann her yerine gitmeye raz olduunu syledi. 43

O, Liza'y srekli caydrmak iin urayor, beklemesini tavsiye ediyordu. Liza da beklemeye raz oldu. Ama herkesten kamalar, tesadfi bulumalar, gizli mektuplamalarla geen bir hayat, Liza'y ok sktndan kap gitmek iin srara balad. Liza Petersburg'a gelince, ondan sadece bir mektup almt. O mektupta geleceini sylyordu. Fakat ondan sonra, ne bir mektubu geldi ne de kendisi. zini kaybettirdi. Liza yine eskisi gibi hayat denemeye alt, fakat olmad. Hastaland, ne kadar tedavi edilse de gn getike durumu ktye gitti. Gizlemesi gereken eyin vakti gelince intihar etmeye karar verdi. Fakat bunu nasl yapmalyd ki lm doal grnsn? Evet, intihar edecekti, buna kesin karar vermiti. Zehiri de elde etti. Bir kadehin iine att ve imeye hazrland. O anda, be yandaki yeeni koup gelerek ninesinin hediye ettii oyunca gstermeseydi hazrlad zehiri imi olacakt. Fakat ocuu grnce dur aksad, onu okad ve birdenbire gznden yalar boand. Eer o adam evli olmasayd anne olmaya hakk olacan dnd. Bu annelik dncesi, onu ilk defa bakalarnn syleyeceklerine aldrmakszn yalnz kendi geleceini dnmek zorunda brakmt. Bakalarnn kanaati iin kendini ldrmek kolayd, ya kendi nefsi iin kendini ldrmek? te bu imknszd. Hemen zehiri dkp intihar etmekten vazgeti. Artk sadece kendisi iin yaayacakt. Bu, znt verici bir eydi fakat hayatn ta kendisiydi ite, ondan ayrlmak istemiyor, ayrlamyordu da. Bu arada uzun sredir yapmad bir eyi de yapmaya balamt: Dua ediyordu. Fakat bu dualar onun strabn azaltmyor44 du. Liza, en ok da babas iin zlyor, ona acyordu. Babasnn strabnn sebebi kendisiydi, bunu biliyordu. Birka ay hep byle eylerle cebelleerek geti. Tam bu esnada, hi kimsenin -hatta kendisinin bile- fark edemedii yle bir ey oldu ki hayat bsbtn deiiverdi. Oturmu, elinde battaniye ryorken, aniden iinde garip bir hareket hissetti: - Yoo! Hayr!.. Bu olamaz!.. Elindeki iiyle dona kalmt. Birden yine o garip hareket... Acaba kz m yoksa olan myd? Liza o anda her eyi, o adamn btn ktlklerini, yalanlarn, annesinin kzmalarn, babasnn strabn unuttu ve yznde tatl bir tebessm parlad. Bu glmseme, o hayrsz sevgilisine glmsedii glmsemelerine de benzemiyordu. Aydn, temiz ve mutlu bir glmsemeydi bu. Liza, kendisiyle beraber ocuunu da ldrmek istediini dnerek dehete kapld birden. imdi btn dncelerini sadece bu noktada toplad. Acaba nasl evden gidecek, nerede anne olacakt? Talihsiz, zavall bir anne de olsa, nihayetinde anne olacakt ite!.. Her eyi uzun uzun dnd. Kurduu plana gre uzak, tara ehirlerinden birine yerlemek zere kap gidecekti. Onu artk hi kimse bulamayacakt. Bylece akrabalarndan da uzaklam olacakt. Fakat kr talih yakasn bir trl brakmad. Ebe Maria vanovna'nn evine geleli drt ay olmutu ki amcasnn o ehirde vali olduunu rendi. Bunu hi beklemiyordu. Derhal daha uzak bir yere gitmek zere hazrlanmaya balad. 45 Ill Mihael vanovi erken kalkt. Ayn gn sabahleyin kardeinin yazhanesine gitti. Kzna her ay dzenli olarak para demesi iin hazrlad eki verdi. Bu arada Petersburg'a kalkacak trenin saatini de sordu. Tren akam, saat yedide kalkyormu. Mihael vanovi, gitmeden nce erkenden yemeini de yemeye vakit bulabilecekti. Geliniyle kahve itikten sonra (gelini kendisine byk strap veren o meseleyi artk amyor, yalnz sklgan bir ekilde onu gzucuyla szyordu) Mihael vanovi, her zaman yapt sabah kousuna kt.

Aleksandra Dimitriyevna onu hole kadar kard: - ehir parkna gidiniz, hem orada dolamak zevklidir hem de oras her yere yakndr, diyere"k hznl bir ekilde onun kzgn yzne bakt. 46 Mihael ivanovi onun szn dinledi ve ehir parkna gitti. Gerekten de oras her yere yaknd. Can skntsyla kadnlarn aptallklarn, inatlklarn, kalpsizliklerini dnyordu. Gelinini hatrlayarak, bana hi acmyor, dedi kendi kendine. Zaten benim ektiim strab anlayamaz da!.. Ya o! diyerek kzn hatrlad sonra. Bunun bana nasl da byk bir ac verdiini biliyor stelik!.. mrmn u son demlerinde bu ne byk, bu ne feci bir darbe! mrm tketti benim. Byle yaamaktansa lmek daha iyidir. Ah! Ah! Btn bu bamza gelenler "pour les beaux yeux d'un chenapan" (1). Ah! diye inledi yksek sesle. Herkes olup biteni renince ehir bizim dedikodumuzla alkalanacak... Byle dndke iindeki fke sonsuza kadar uzayan bir nefrete dnyordu. (Artk herkes bu rezaleti biliyordu herhalde). i yle bir kinle kabard ki ona her eyi, bu yaptklarnn nereye varacan sylemek istiyordu. Birden: "Oras her yere yakn" szn hatrlad, dnd, not defterini kararak kznn adresini okudu: "Kuhannaya soka, Abramov'un evi. Vera vanovna Seliverstova." Kz, bu takma isimle yayordu. Parktan kp, ofre seslendi. Ksa bir sre sonra izbe bir binann nne gelmilerdi. Dik ve pis merdivenin dar sahanlna ktnda onlar karlayan ebe Maria vanovna: - Kimi aramtnz beyefendi? diye sordu. - Madam Seliverstova burada m yayor? dedi. - Vera vanova m? dedi. Burada, buyurunuz. (1) Bir serserinin gzel gzleri iin. 47 Az nce kmt, bakkala kadar gitti. Neredeyse gelir. Mihael vanovi, iman Maria vanovna'nn arkasndan kk bir misafir odasna geti. Az sonra yan odadan gelen bir ocuk sesi ruhuna bak gibi sapland. yle iren, yle irkin bir sesti ki bu!... Maria vanovna zr dileyerek yan odaya gitti. Ev sahibesinin orada ocuu nasl susturmaya alt duyuluyordu. ocuk nihayetinde sustu, kadn da tekrar ieri geldi. - Bu, onun ocuu. O da neredeyse gelir. Siz kimsiniz? - Ben mi? Ben... Bir tandk. En iyisi ben imdi gideyim biraz sonra yine gelirim, diyerek Mihael vanovi gitmek zere ayaa kalkt. Onunla karlamak iin hazrlk yapmak ne kadar da strap vericiydi. Bir uzlamaya varabileceklerini de hi sanmyordu. Tam gitmek zereydi ki merdivenlerden hafif, hzl ayak sesleri duydu. Liza'mn sesini hemen tand: - Maria vanovna, ben yokken ok barmad ya? Ben de... Birdenbire babasnn farkna vard. Elinde tuttuu kesekad pat diye yere dverdi. - Baba! diye bard. Yz sapsar kesilmi, tir tir titremeye balamt. Kapda ylece kalakalmt. Mihael vanovi de ona bakyordu, adeta donup kalmt. Kz ne kadar da zayflamt! Gzleri 48 bym, burnu sivrilmi, elleri incelmi, bir deri bir kemik kalmt. Mihael vanovi ne yapacan, ne syleyeceini unutmutu. imdi her eyi, hatta onun yznden dt durumu bile unutmutu. Kzna acyordu. Onun zayflna, perian haline, yalvaran gzlerine bakt. Kznn zavalll iini paralamt. - Baba, bala beni, diyerek ona doru ilerledi. Mihael vanovi: - Beni... Sen de beni bala, dedi. Ve hemen ardndan bir ocuk

gibi hkrmaya balad. Kznn yzn, ellerini pyor, onlar gzyalaryla slatyordu. Kzna kar iinde uyanan merhamet duygusu ona kendi kendini tantmt. Kendisinin geek halini grpjkzna kar neTfdar ilu olduunu anlad. ururuTn7^^X^avrand iin ve hatta kzna duyduu fke iin suluydu. Sulu oluuna, bakasn deil de kendini affetmek zorunda oluuna seviniyordu. Kz onu kendi odasna gtrp nasl yaadn anlatt. Fakat babasna ocuunu gstermedi, gemiten de hi bahsetmedi. nk bunun babasna ac vereceini biliyordu. Mihael vanovi ona, artk yeni bir hayata balamas gerektiini syledi. Liza: - Evet, ky olursa daha iyi olur, dedi. Mihael vanovi: 49 - Bunu sonra geni bir ekilde dnrz, diye cevap verdi. Anszn kapnn arkasndan bir vzlt; sonra da ocuun alama sesi duyuldu. Liza'nn gzleri yuvasndan frlayacak gibi oldu, baklarn babasna kilitledi, adeta donakalmt: Mihael vanovi kendini zorlayarak: - Galiba emzirme zaman geldi, dedi, kalarn oynatarak. Liza ayaa kalkt, aklna delice bir fikir geldi. Sevgili babasna, dnyada her eyden ok sevdii ocuunu gsterecekti. nce babasnn yzne bakt. Acaba kzacak myd? Babasnn yznde herhangi bir kzgnlk yoktu, fakat yznde derin bir strabn ifadesi vard. - Haydi git, git, dedi. Yarn yine geleceim naslsa, o zaman kararmz veririz. imdilik Allah'a smarladk yavrucuum, Allah'a smarladk. Bir ey sanki boazna taklp kalmt. Gz yalarn tutmakta glk ekiyordu. Mihael vanovi, kardeinin evine dndnde Aleksandra Dimitriyevna hemen sordu: - E, nasl? - yle ite. Bir eyler vard. Bunu yznden anlamt: - Onu grdnz m? diye sordu. 50 - Evet, der demez gzlerinden oluk oluk yalar boanmaya balad. Bir ocuk gibi hngr hngr alyordu. Kendine geldikten sonra: - Evet, dedi. Hem aptallatm hem de ihtiyarladm. - Hayr, akllsnz. Hem de ok akllsnz. Mihael vanovi kzn affetmi, her eyiyle af-fetmiti. Bunu yapmak iin insanlarn yapacaklar dedikodulardan duyduu korkuyu bile yendi. Liza'y kyde yaayan kzkardei Aleksandra Dimitriyev-na'nn yanma yerletirdi. Sk sk gryorlard. Onu eskisinden de ok seviyordu. Sk sk kye gidip ona misafir oluyordu. Fakat bir trl ocuu grmek istemiyordu. Ona duyduu nefreti ve tiksintiyi iinden atamyordu. Bu durum, kz iin byk bir strap kaynayd. Mum "Gze gz, die di" denildiim iitmisi-nizdir. Fakat ben size: "Ktle kar koyma ve senin bir yanana kim vurursa tekini de evir," derim. (Matta, V, 38-39) Bu olay, toprak kleliinin hkm srd zamanlarda gemitir. O zamanlar eit eit derebey-ler vard. Bunlarn iinde, Allah korkusu olup insanlara acyanlar olduu gibi bir kpekten farksz olanlar da vard. Derebeylerin en ktleri de sonradan grme, aa seviyelerden gelenlerdi. Kyllere en ok onlar eziyet ediyordu. Bir derebeyin iftliinde bir khya vard ki insanlara illallah

dedirtmiti. Burada herkes bey iin alrd. Toprak gayet bol ve iyiydi. Su, ayr, orman her ey vard. Yani bu topraklar hem beye hem de kyller'e rahat rahat yeterdi. Hal byleyken bey, bir baka iftlikte uaklk yapan aalk birisini getir52 tip kyllerin bana khya olarak dikti. Khya derhal iftlii kontrol altna ald, kylleri ezmeye balad. O da oluk ocuk sahibi birisiydi; kars ve evli olan iki kz vard. ok paras vard, rahata geimini salayabilirdi. Ama kskanlk ve hrs onu srekli gnaha srklyordu. Kylleri tatil gnlerinde bile altrmaya balad. Bir tula fabrikas kurdu; kadn erkek demeden herkesi canna okurcasna altrd. Tula ticaretine balad. Kyller Moskova'da yaayan beylerine ikayet ettiler fakat bir sonu karamadlar. Bey, khyay iten karmad. stelik khya, kyllerin kendisini beye ikyet ettiini renince ok kzd ve kyllerden intikam almaya karar verdi. Bylece kyllerin durumu eskisinden de kt bir hale geldi. Bu arada, kyllerin iinde baz kt insanlar da vard. Khyaya yaranmak iin birbirlerini jurnalliyorlard. Halk arasnda tam bir geimsizlik, huzursuzluk ba gstermiti. Khya sinirinden kahroluyordu. Her geen gn durum daha da ktye gidiyordu. yle ki artk kyller, khyadan sanki vahi bir hayvandan korkar gibi korkmaya balamlard. Kyden geenler ona grnmemek iin her eyi yapyorlard. Khya karlarna ksa belki de ku olup uabilirlerdi. Durumun farkna varan khya ise iyiden iyiye kuduruyordu. Halk, dayak atarak, bir sr angarya i yaptrarak canndan bezdiriyordu. Bazen kylerde, bu khya gibi zorbalar ortadan kaldn veriyorlard. Bu iftlikteki kyller de ite byle bir eyi kafalarna koydular. En cesurlarndan birka kyl biraraya gelip: "Bu cani herife da53 ha ne kadar katlanacaz? Biz zaten lmz, byle-lerini ldrmek gnah bile deildir" diyerek khyay ldrmeye karar verdiler. Paskalya gelmeden, bir gn ormanda toplandlar. Khya aalar kesmelerim emretmiti. Yemekte bir araya gelince konumaya baladlar: - "Ne yapsak acaba? Bu herif hepimizi gebertecek. Hep i, hep angarya! Gece demiyor, gndz demiyor; al, al al!.. Ne bize ne de kadnlara rahat yz yok. Houna gitmeyen en kk bir eyde dayak. Bizim Semyon onun sopasnn altnda can verdi. Anisim'i zincirlere vurarak ldrd. Daha ne bekliyoruz ki? Akam st yine buraya gelip baracak aracak. Onu ekip atndan indirelim. Baltayla bir gzel ortadan ayrrz, olur biter bu i. Sonra da kpek lei gibi gmeriz bir yere. Sanki hibir eyden haberimiz yokmuasna davranrz. Yalnz hepimiz birlik olmalyz. Kimse kimseyi ele vermemeli." Bu szler Vasiliy Minayev'e aitti. Khyadan en ok o nefret ediyordu. nk khya onu her hafta dvyordu. stelik karsn da zorla evine a olarak almt. Kyller bu ekilde kendi aralarnda konutular. Akam st khya atnn stnde geldi. Hemen kylleri azarlamaya balad. Aalar ok kt kestiklerini syledi. Kesilmi aalarn arasnda bir hlamur aac grnce: "Size hlamur aalarn kesmeyin dememi miydim? Syleyin kim kesti bunu, yoksa hepinizi d54 veceim" diye bard. Sordu soruturdu. Sidor'u gsterdiler. Khya yz kan revan iinde kalana dek Sidor'u dvd. Az aa kestii iin Vasiliy'i de krbalatt. Sonra dnp evine doru gitti.

Akam olunca kyller tekrar toplandlar. Vasiliy sze balad: - Ne halk be! nsan deil sere srs sanki. "Hakkmz koruyacaz, inetmeyeceiz" diye barp duruyordunuz. Ama herif gelince hepiniz st dkm kediye dndnz. Sereler de ahinlere kar sizin gibi konuur. Ama ahin gelince kaacak yer arar. ahin ilerinden birini alp gtrr. Daha sonra sereler ortaya kp "cik cik" diye tmeye balarlar: "iimizden biri kaybolmu. Eyvah, Vankasere gitmi. Neyse canm zaten o bunu haketmiti" deyip kendilerini avuturlar. Khya Sidor'u dverken neden atlp temizlemediniz o lanet olas herifi? "Dveceiz, hakkmz inetmeyeceiz" diyorsunuz ama bir yandan da adam gelir gelmez kaacak delik aryorsunuz." Y Bu ekilde kyller, sk sk toplanp tarttlar, nihayetinde khyay temizlemeye karar verdiler. Paskalya'ya bir hafta kalmt ki khya, bey iin o hafta iinde yulaf ekeceklerini syledi. Oysa Paskalya haftasnda almak gnaht. Kyller Vasiliy'in kulbesinin arkasnda toplanp konumaya baladlar: - Herif Allah' filan unutmu. Derhal gebertmek gerekir onu. Biz zaten lmz. 55 Sessiz, kendi halinde bir kyl olan Pyotr Mi-hayev de bu srada oradayd. O, dierleri gibi dnmyordu. Sylenenleri dinledi ve sonra dedi ki: - Sizler byk bir gnah ilemek zeresiniz. Bir insan ldrmek korkun bir ey. Bakasn ldrmek kolay, ya sizler ne olacaksnz? Eer o ktlk yapyorsa kendi ktlndendir. Bize bu durumda sabretmek der. Vasiliy bu szlere fkelendi ve yle karlk verdi: - Yahu kardeim, sen de bir ey renmisin, onu syler durursun. Fakat insandan insana fark var. yi insan ldrmek gnahtr, tamam; gel gr ki byle birisini ldrmek gnahtan da te belki sevaptr bile. Bu herif kpein teki. nsanlarn yarar iin kuduz kpekleri ldrmezler mi? ldrmemek daha gnah! Daha ne kadar ezecek bu adam bizleri? Biz sadece insanlarn yarar iin bu cinayeti ileyeceiz. Bak gr, insanlar bize minnettar kalacak. Bu herif varolduka hepimizi gebertecek. Miheyi sen bou bouna eneni yoruyorsun. Peki, u mbarek bayram gn almak gnah deil mi? Sanki sen almayacak msn? Mihayev: - Niin almayaym, dedi. Emrederse ift srerim, kendim iin yapmyorum ya! Allah gnahn kimde olduunu bilir, yeter Jri biz O'lu^ujautmaya-lm. Eer her ktle ktlkle karlk verilecek olsayd, Allah bize bunun kanununu verirdi. Halbuki O, bize baka bir yol gstermitir. Ktl yok 56 edeyim derken, ktlk iinize ileyecek. Adam l-d^rmeTTkbTyT^na kanla kirlenen ruhunuz ne olacak? Kt birisini ldrdm, ktl yok ettim dergiiL_SQnra bir de bakarsn.M.daha berbat bir ktlk senin iinden fkryor. Ama eersen "felakete boyun eersen7 felaket de saha boyun eer. Kyller yine anlaamadlar. Bir ksm Vasi-liy'in, bir ksm da Mihayev'in szlerini doru buluyordu. Kyller Paskalya'nn ilk pazar gn, bayram ettiler. Akam olunca, muhtar ve beyin kydeki ktipleri, Mihael Semyoni'in yani khyann emrini duyurdular: Yarndan itibaren herkes yulaf ekecektir! Muhtar ktiplerle beraber btn ky dolat. Kim nerede alacaksa, herkese yerini sylediler. Kyllerin sinirleri iyice bozuldu, fakat emre boyun emekten baka da bir ey ellerinden gelmiyordu. Sabah erkenden kara sabanlara sarlp ift srmeye baladlar. Kilisede Paskalya treni vard, her yerde halk bayram ediyordu, kyllerse tarlada alyordu. Mihael Semyoni, ge vakit yatandan kalkp ev

ilerine bakt. Evdekiler yani kars ve bayram iin eve gelen dul kz hazrlanp bayramlklarn giydiler. Uak onlar arabayla kiliseye gtrd. Kiliseden dndklerinde uak semaveri hazrlamt. Oturup hep beraber ay itiler. Sonra da khya piposunu yakp, muhtar yanna artt: - Nasl, kylleri ie kotun mu? - Evet, Mihael Semyoni. 57 - Herkes iinin banda alyor mu? - Evet, hepsi alyor. Onlar kendim gtrdm. - Gtrdn, iyi gzel ama ift sryorlar m bakalm? Git bak unlara; bu arada, leden sonra ben de geleceim, syle onlara. ki saban bir dnm yer srecek, hem de iyi srmeli! Eer bir kusur grrsem, bayram filan demem gebertirim. - Emredersiniz efendim. Muhtar tam gidecekken Mihael Semyoni onu durdurdu. Bir ey sylemek istiyor fakat syleyemiyordu. Biraz duraksad, bocalad. Nihayet iindekini syleyiverdi: - Bana bak, anlyor musun? Bu haydutlar acaba hakkmda neler dnyorlar? Hangisi kfrediyor, hangisi bilmem ne diyorsa tek tek bana syleyeceksin. Bu haydutlar ok iyi bilirim ben. Hibiri almak istemez. Yan gelip yatmay dnrler. Yiyip iip, gezecekler, baka bir ey istemez canlar. ift srmesi gecikmi, yok efendim ekim vakti yetime-yecekmi, umurlarnda deildir. Beni anlyor musun? Sen btn konutuklarn dinle, bana birer birer anlat. Her eyi bilmeliyim. Haydi imdi git. Yalnz dikkatli ol, bana her eyi eksiksiz anlatacaksn, tamam m! , Muhtar atma binip kyllerin alt yere gitmek zere yola koyuldu. Muhtarla konutuklarn duymu olan kars, hemen kocasnn yanna koup yalvarmaya balad. 58 Yumuak huylu, iyi kalpli bir kadnd. Elinden geldiince kocasn dizginlemeye alr, kylleri dnrd. Bu defa da yine kocasna: - Mienka, kuzum, ne olur; sa namna yalvaryorum sana, u mbarek bayram gnnde bari kylleri rahat brak, diye yalvarmaya balad. Mihael Semyoni karsnn bu szlerine yalnzca gld: - Galiba uzun sredir seni dvmedim. Baksana cesaretin artm. Bakalarnn iine sen ne karyorsun, diye azarlad onu. - Mienka, kuzum, senin zerine ok kt ryalar gryorum. Ne olur kylleri rahat braksan! - Bak sana sylyorum, fazla yal yemek yediin iin sana artk krba da kr etmiyor. Akln bana al! yice kzan khya, yanan piposuyla karsnn dizlerine vurdu. Bandan kovarak sofray hazrlamasn emretti. Mihael Semyoni pelte, brek, lahana orbas, domuz kzartmas, stl erite yedikten sonra stne bir de tatl bir brekle vine likr iti. Sonra a kadn arp ark sylemesini emretti, kendisi de bir kitara (1) alarak ona elik etti. Artk Mihael Semyoni'in keyfine diyecek yoktu. Kitara alyor, a kadnla glp eleniyordu. Tam bu srada ieri giren muhtar ne grdyse anlatmaya balad. (1) Gitar. 59 - Nasl, sryorlar m? ileri zamannda yetitirebilecekler mi? - Yansndan ounu srmler. - Kusurlar var m? - Kusurlarm grmedim, iyi sryorlar, korkuyorlar. - Peki, toprak tavnda m? - ok tavnda. Yumuack, sanki kna gibi. Khya biraz sustu. Sonra:

- Ee, syle bakalm. Peki, benim iin ne sylyorlar? Svp sayyorlar m, diye sordu. Muhtar, ezildi, bzld, yz kzard. Ama Mi-hael Semyoni gerei olduu gibi sylemesini emretti: - Hepsini syle. Syleyeceklerin, senin deil onlarn szleri. Gerei sylersen seni memnun ederim, yok eer sylemezsen gerisini sen dn. Ben adam yle bir dverim ki! (A kadna doru) Hey Katyua, una biraz votka ver de cesareti yerine gelsin. A kadn muhtara votkay getirdi. Muhtar onlarn bayramn kutlayarak iti. Dudaklarn ku-rulayp konumaya hazrland. Bu arada iinden: "Herkes onun hakknda atp tutuyorsa benim suum ne! Madem srar ediyor, ben de her eyi anlatrm" diye dnd ve cesaretini toplayp yle dedi: - ikyetiler, Mihael Semyoni, ikyetiler. 60 - Ne diyorlar, abuk syle! - Allah'a inanmyor, diyorlar. Khya glerek sordu: - Kim dedi bunu? - Kim olacak, herkes. eytana uyuyor, diyorlar senin iin. Khya yine gld: - Bu iyi. Sen ayr ayr anlat bakalm. Ayr ayr ne diyorlar? Mesela, Vaska ne diyor? Aslna baklrsa muhtar isim vermek istemiyordu. Fakat Vasiliy ile aralar da uzun sredir akt. - Vasiliy hepsinden fazla svp sayyor. - Ne dedi, sylesene be adam? - Korkun! Nasl sylesem bilemiyorum. "lmden de kaamaz ya" diyor. - Gzeeel! Peki imdiye kadar ne bekliyormu? Cesareti mi yokmu? Peki, Vaska tamam. Ya o, Tri-ka kpei ne diyor? - Hepsi de kt eyler sylyor. - Neler diyorlar, neler? - Tekrarlamak bile kt. Sylemek istemiyorum. - Niye kt olsun yahu? Bover syle, korkacak ne var ki? 61 - Onun gbei atlayacak, karnnda ne var ne yok dklecek, diyorlar. Bu szler khyann pek houna gitti, tekrar gld: - Grrz bakalm, kimin karnndakiler nce dklecek. Kim syledi bunu, Trika m? - Aslnda hibiri doru drst bir ey sylemedi. Herkes azna geleni sylyor; kfrler, tehditler grla gidiyor. Ya Petruka Mihayev ne diyor? O da serserinin teki, kimbilir nasl kfretmitir. - Hayr Mihael Semyoni, Piyotr kfretmedi. ok tuhaf biri Mihael Semyoni, atm kaldm. - Niin acaba? - Bilemiyorum. Btn kyller de ardlar ona, size tek kelime bile kfr etmedi. - Peki ne yapt? - ok tuhaf bir ey. Yanna gittim, Turkin tepesinin kenarndaki yamata ift sryordu. Yaklatm, ark sylyordu. Sabannn zerinde bir eyler parladn grdm. - Ee, sonra? - Sonras efendim, ate gibi parldyor. Biraz daha yaklanca bir de grdm ki sabannn zerinde be kapiklik bir mum yanyor, rzgrdan filan da snmyor. O ise, yeni bir gmlek giymi; hem Paskalya ilhileri sylyor hem de tarlay sryordu. 62 Saban eviriyor, silkiyor fakat mum hi snmyordu. Btn bu

sylediklerim gzmn nnde oldu, mum gerekten snmedi. - Ne dedi? - Bir ey demedi. Beni grnce bayramm kutlad ve ilhi sylemeye devam etti. - Peki konutun mu onunla? - Konumadm ama kyller srekli onunla alay ediyordu. Mihayev, Paskalya gn alt iin Allah onu asla affetmeyecek, diyorlard. - Ya o ne dedi? - O sadece "Dnyada bar, insanlarda sevgi olmal" dedi. Kara saban tutarak atlar yrtt, ince bir sesle yine ilhisini sylemeye devam etti. Mum ise bu arada yanyor fakat bir trl snmek bilmiyordu. Khya artk glmeyi brakmt; kitaray bir kenara koyup ban edi, dnceye dald. Oturduu yerde kalakalmt. A kadn ve muhtar bandan savd, sonra yatana uzand, ardndan da zerine bir sap arabas yklmasma i ekip inlemeye balad. Yanma yaklap konumak isteyen karsna cevap vermedi. Yalnzca: - O beni yendi. Ben de anlamaya balyorum imdi. - Git, dedi kars, git onlar serbest brak en iyisi. Belki de gnahn o kadar byk deildir. Hatrla63 sana nceleri neler yapmtn; imdi birdenbire iini bir korku sard, yle deil mi? - Mahvoldum, bittim ben. O beni yendi. Kars kt: - "Beni yendi, beni yendi" deyip duracana gidip kylleri serbest braksan daha iyi deil mi? Ben imdi hemen atn eyerlemeleri iin emir vereceim. At getirdiler. Bu arada kars, khyann kanna girip kylleri serbest brakmas iin ikna etmiti. Mihael Semyoni, atma binip tarlaya gitti. Kyn itine doru yaklatnda bir kadn ona kyn byk kapsn at. Ky halk khyay grr grmez il yavrusu gibi dald. Kimisi avluya, kimisi ke arkalarna, kimisi de baheye sakland. Khya kyn iinden geerken dier taraftaki k kapsna vard. Kap kapalyd. At stnde olduundan kendisi kapy aamazd. Etrafa seslendi, kapy amak iin kimse gelmedi. Atndan inip kapy at. Kapda tekrar ata binmek iin ayan zengiye koydu, tam atn zerine atlayaca srada at, bir domuzdan rkerek ite doru geriledi. Khya iman birisi olduundan eyere tam oturamamt, karnnn stne ite doru yuvarland. itin iinde dierlerinden biraz daha uzun, sivri bir kazk vard. Bu kazn zerine den khyann karn delindi, yere yld. Kyller tarladan kye dnerken, atlan kapda rkt, solumaya balad. Atlar ieri girmek istemi64 yordu. Kyller bir de baktlar ki, elleri ak gzleri dik bir vaziyette khya yerde yatyor. Barsaklar darya frlayan khyann phtlap kalm kann toprak bile kabul etmemiti. Bu grntlerden iyice korkan kyller kye arka yoldan girdiler. Yalnzca Piyotr Mihayev atndan indi ve khyaya yaklat. Eilip bakt, khya lmt; gzlerini eliyle rtt, olunun yardmyla cesedi arabasna koydu ve doruca beyin evine gtrd. Bey ise khyann yaptklarn duyunca her yl bir miktar vergi vermek artyla kylleri serbest brakmaya karar verdi. Sonunda kyller, Tanr kudretinin zorbalkta deil, iyilikte kendini gsterdiini anladlar. 65 Balodan Sonra - Size kalrsa, insan neyin iyi, neyin kt olduunu anlayamaz; her

ey evreye baldr. evre insan etkisi altna alr... Oysa; bence her ey tesadfe baldr. sterseniz size biraz kendimden bahsedeyim... nsanlarn, iyi bir kii olup olgunlaabilmeleri iin nce yaadklar evrenin artlarn deitirmelerinin gerektii konusunda aramzda geen tartma, sayn van Vasilyevi'in bu szleriyle hararet-lenmiti. Aslna bakarsanz; kimse, bir eyin iyi veya kt olduunu anlamann mmkn olmadn sylemi ya da bu konudan sz etmi deildi. Fakat van Vasilyevi, bir konuma srasnda zihnine taklan sorulara cevap bulmay ve bu vesile ile bir ansn anlatmay det haline getirmiti. Anlatrken yle66 sine kendinden geer, ylesine havaya girerdi ki ou zaman sze niin baladn unutur fakat son derece samimi bir ekilde gerein ta kendisini anlatrd. te imdi yine yle yapyordu: - Size kendimden sz edeceim, diye sze balad, btn hayatmn dzeninin yle deil de byle kurulmu olmasnn sebebi evrenin etkisi deil, tamamen baka bir eydir. - Nasl yani? diye sorduk. - Bu ok uzun bir hikye, dedi. Anlamanz iin hepsini anlatmam gerek. - yleyse anlatn ltfen. van Vasilyevi biraz dnd, ban sallad: - Evet, dedi. Btn hayatm bir gecede hatta sadece bir sabah vakti deiti. - Peki, ne oldu kuzum? - Bir kza srlsklam ak olmutum. Gemite de pek ok aklar yaamtm ama bu, dierlerinden daha kuvvetli bir akt. Olayn zerinden yllar geti, imdi o oluk ocua kart. Ad B... idi; evet Va-renka B... (van Vasilyevi soyadn syledi). Elli yandayken bile ok gzeldi. Hele onsekiz yanda, gen bir kzken olaanstyd. Uzun boyu, dzgn vcudu, kendine has edasyla muhteem, evet tek kelimeyle muhteemdi. Sanki baka trl yapamyormucasna ban biraz arkaya atarak dururdu. Gzellii, uzun boyu ve bu hareketleri ona, bunca 67 zerafetine ramen bir arie havas veriyordu. Dudaklarnda, o byleyici gzlerinde ve hatta bu sevimli yaratn o krpe vcudunda bile hissedilebi-len o efkatli, eksilmeyen glmseme olmasayd, belki de ondaki bu arie edas insan korkutabilirdi. - van Vasilyevi, ne gzel anlatyorsunuz! - Ben ne kadar anlatrsam anlataym, yine de onun gzelliini tam olarak anlatm olamam. Fakat anlatacam mesele onun gzelliinden ziyade 1840'larda gemi bir olaydr. Ben o zamanlar bir tara niversitesinde renciydim. Bunun iyi ya da kt bir ey olduu konusunda bir ey diyemem ama, bizim zamanmzda niversite dernekleri, fikir akmlar filan yoktu. Bizler sadece gentik ve genliimize yakr bir ekilde hayatmz yayorduk. Hem okuyor, hem de gnmz gn ediyorduk. Ben son derece neeli, atak biriydim. stelik de baya zengindim. Mthi bir atm vard, gen kzlarla beraber dalara kzakla kaymaya giderdik (bu o zaman iin lks bir eydi), arkadalarla bazen iki de ierdik (Ama ampanyadan baka hibir ikiyi azmza srmezdik, paramz yoksa eer, hibir ey imezdik. yle imdiki gibi votka filan imezdik). Ben en ok suarelerden ve balolardan holanyordum. ok gzel dansederdim, pek yle irkin de saylmazdm. Dinleyen kadnlardan birisi: - Hadi canm, o kadar da mtevazi olmayn, diye szn kesti. Sizin Dagairre yntemiyle yaplm portrenizi grmtk. irkin saylmazdm

ne de68 mek, ok yakklymsnz. - Peki, madem yle diyorsunuz tamam. Varsn yle olsun; zaten asl mesele benim yakkllm deil. Onu ilk grdm yer, ehirdeki asil bir insann evinde dzenlenen bir balo salonuydu. Ev sahibi ok iyi kalpli, zengin ve misafirperver bir ihtiyard. Biz, tpk kocas gibi iyi birisi olan ev sahibinin kars tarafndan karlanmtk. zerinde pel kadifeden bir tuvalet, alnnda da prlanta bir tak vard. Adeta Elizaveta Petrovna'nm (1) Portreleri gibi ak, tombul beyaz omuzlar ve gs vard. Balo harikayd. Balkonlu salon tek kelimeyle muhteemdi. Mzisyenler zamann en tannmlaryd ve mziksever birisi olan derebeyinin klelerinin arasndan seilip yetitirilmiti. Bfe gayet zengin, ampanya ise su gibi gidiyordu. ampanya imeyi ok sevdiim halde o gece hi imedim. nk ak beni yle bir hale getirmiti ki sarho olmak iin imeme lzum yoktu. Fakat nefesim kesilinceye kadar hem polka hem de vals yaptm ve elbette mmkn olduu kadar Va-renka ile dans etmeye altm. Geni pembe bir kemerle sslenmi tuvalet, zayf sivri dirseklerine kadar varmayan yumuak deriden yaplm beyaz eldivenler ve beyaz atlas ayakkablar giymiti Varenka o akam. Yalnz mazurka dansn, benden atik davranan Anisimov adl iren bir herifle yapmt. Hl bu davrann affedemiyorum. O, salona girer girmez dans teklifini yapmt, bense o arada berbere eldivenleri almaya gittiim iin ge kalmtm. te bu yzden mazurkay onunla deil de daha nce(1) Byk Petro'nun kz. Rus ariesi (1709-1762). 69 leri kendisine biraz kur yaptm bir Alman kzla yaptm. Fakat korkarm ki zavall kza o gece biraz kt davrandm; ne tatl birka sz ettim ne de yzne baktm. nk o srada gzm Varenka'nn o muhteem gzelliinden baka bir ey grmyordu. Yalnz ben mi? Herkes, kadm-erkek, herkes Varenka'nn gz alc gzelliinin karsnda bylenmiti. Evet, kadnlar bile -glgede kalmalarna ramen-ona olan hayranlklarn gizleyemiyorlard. Zaten ona hayran olmamak mmkn myd? Belki dans kurallarna gre mazurkay onunla yapmyordum ama aslnda onunla neredeyse sadece ben dans ettim. O, ekinmeden btn salondakileri geip bana geliyordu. Ben de onun armasn beklemeden yerimden frlayp yanna gidiyordum. Benim bu ataklma gzel bir tebessmle teekkr ediyordu. Yanna birka kavalye yaklanca, dans kurallarna gre, benim dndklerimi bulamaynca elini bakasna uzatrken, o zayf omuzlarn silkiyor, buna zldn belirterek teselli iin bana glmsyordu. Mazurkann figrlerini valsle yaptmz zaman, onunla uzun uzun dans ediyordum, o da sk sk nefes alarak glmsyor ve bana Franszca "encore" (1) diyordu. Ben de dans figrlerini bir daha, bir daha yapyor, adeta kendi vcudumu hissetmiyordum. Misafirlerden birisi: - Olur mu hi! Onu belinden tutarken vcudunuzu nasl hissetmezsiniz? Bana kalrsa siz, sadece (1) Bir daha, tekrar. 70 kendi vcudunuzu deil onun vcudunu da gayet rahat hissediyordunuz. van Vasilyevi, birden kzard, sinirlenerek adeta banrcasma: - Evet, siz imdiki genler vcuttan baka ne dnrsnz ki! Bizim zamanmzda yle deildi. Benim iin, ak iddetlendike sevgili gzmde daha da kutsal bir hale gelir. Oysa sizler, bacaktan, undan bundan baka bir ey dnemezsiniz. Siz sevdiiniz kadnlar soyarsnz bile... Ama bana gre; Alfons Kar'n da dedii gibi dorusu iyi bir yazard-bizim sevdiimiz kadnlarn stnde tuntan

elbiseler olur. Biz, brakn onlar soymay, Nuh'un olu gibi, plaklklarn daha da rtemeye alrdk. Hadi canm siz de, nasl anlayabilirsiniz ki bunlar!.. imizden birisi: - Siz ona bakmayn. Ne oldu sonra? dedi. - Evet, ite! Btn gece onunla dans ettim. Vaktin nasl getiini anlayamadm. Mzisyenler yorgunluun verdii bezginlikle (balolarn sonlarna doru nasl olur, bilirsiniz) mazurkann bir motifini bulmular, tekrar tekrar alp duruyorlard. Anneler ve babalar salondaki iskambil masalarndan kalkm, yemei bekliyorlard. Uaklar oraya buraya bir eyler tayorlard. Gece saat ikiyi geiyordu. Hi deilse bu son anlardan faydalanmak gerekti. Onu bir kere daha dansa davet ettim, salon boyunca yznc defa getik. Onu yerine gtrrken: - Akam yemeinden sonra kadrili de benimle 71 oynar msnz? diye sordum. - Beni eve gtrmezlerse mutlaka, dedi glmseyerek. - Sizi kimselere vermem, dedim. - O halde yelpazemi verir misiniz, dedi. - Vermek yazk olacak ama, diyerek beyaz, u-cuz yelpazeyi uzattm. - Belki size teselli olur diyerek, yelpazeden bir ty koparp bana uzatt. Ty aldm. Ona olan hayranlk ve minnettarlm ancak gzlerimle anlatabilirdim. Kendimden geircesine bakyordum ona. Artk sadece neeli deildim. Mutluluun verdii bir sarholukla iim iime smyordu. yi olduumu hissediyordum, ama ben, sanki ben deildim. Dnyada hibir ktl bilmeyen ve sadece iyilik yapmak iin yaratlm bir yaratk gibiydim. Adeta baka bir dnyann insanydm. Yelpazenin tyn eldivenimin iine sakladm; Varenka'nm yanndan ayrlacak gc bir trl kendimde bulamyordum. - Bakn babam dans etmeye davet ediyor, diyerek, teki bayanlarla kapnn yannda ayakta duran, boylu poslu, dzgn yapl, omuzlarnda beyaz gm albay apoletleri bulunan babasn gsterdi. - Biraz gelir misiniz Varenka, diyen, omuzlar ve alnndaki prlanta taksyla arie Elizabeth'i andran ev sahibi bayann sesini duyduk. Varenka kapya doru yrd. Ben de hemen arkasndan onu takip ettim. 72 Ev sahibi bayan ona: - Ma chere (1), ltfen biraz sizinle dans etmesi iin babanz ikna ediniz. Sonra albaya dnenerek ekledi: - Ltfen buyrun, Pyotr Vladislavovi. Varenka'nn babas, boylu poslu, yakkl ve gayet din bir ihtiyard. Yz kpkrmzyd. Nikola (2) biimi kvrlm byklar, byklarna kadar uzam beyaz favorileri vard; akaklarndaki salar ne doru taranmt. Ayn kz gibi onun da gzlerinde ve dudaklarnda neeli bir glmseme vard. O askerlere zg arbal hali, birka nianla sslenmi geni gs, kuvvetli omuzlar, uzun, dzgn bacaklaryla fevkalde bir endama sahipti, kendisi, ar 1. Nikola devrinin asker tiplerinden bir ube reisiydi. Biz kapnn yanma geldiimizde, albay, artk dans etmeyi unuttuunu syleyerek daveti reddediyordu. Yine de glmseyerek elini sol tarafa uzatt, klcn kuak asksndan karp oradaki nazik bir gence uzatt. Gderi eldivenini sa eline geirdi. "Her ey yerinde olmal" diyerek glmsedi, sonra kznn elini tuttu, mzii beklemek zere yarm bir dn yapt. Mazurkann alnmas iin biraz bekledi, daha sonra ayann biriyle hzlca yere vurdu, dierini ileri att, iri vcudu bazen yava yava, dzenli, yksek bir figr yaparak kayyor; bazen ta-banlaryla yere vurup ayaklarn birbirine arpyor-

(1) Azizim. (2) 1. Nikalo, Rus ar. 73 du. Grltl sesler kartarak salonun evresinde ilerliyordu. Varenka'nn ince, zarif vcudu onun yannda bir ty gibi adeta uuyordu. Beyaz atlas iskarpinlerinin iindeki minicik ayaklarnn ne zaman yavalayp hzland belli olmuyordu. Btn salon byk bir dikkatle bu ifti izliyordu. Bense heyecanla, hayran hayran onlara bakyordum. Beni en ok, albayn supyeyle evrilmi izmeleri duygulandrm-t. Bu gzel vidal izmeler, imdi moda olduu gibi sivri burunlu deil, drt ke burunlu ve topuksuzdu. Sanrm izmeleri taburun kunduracs yapmt. Demek ki, dedim kendi kendime, o, sevgili kzn ssleyip psleyip sosyeteye karmak iin yeni moda izmeler almyor, bu eski moda izmeleri giyiyor. izmelerin bu drt ke burunlar beni hznlendir-miti. Albayn bir zamanlar ok gzel dans ettii belliydi, ama artk yal ve iri vcudu dans figrlerini yapacak kadar evik deildi. Buna ramen ustalkl iki daire yapt. Ardndan ayaklarn hzla ap birletirdi, sonra ar bir hareketle bir dizinin zerine kt. Tam bu srada Varenka da tatl bir tebessmle babasnn ayana taklan etekliini dzelterek evresinde yzercesine bir daire izdi. Salonda iddetli bir alk tufan balamt. Albay biraz glkle kalkt; efkat ve sevgiyle kznn alnndan pt. Ardndan kznn benimle dans ettiini sanm olmal ik bana doru getirdi. - Varenka'nn asl kavalyesi(1) ben deilim, dedi tatl bir tebessmle. (1) 19. yzyl dans kurallarna gre, dam ile ilk dans edene asl kavalye denirdi. 74 - nemli deil, dedim, onunla beraber dolaabilirsiniz. Klcn kemerine takt. Nasl, ki bir isa- den bir damla aktktan sonra iindeki sv da hemen ardndan" dklverirse, Varenka'nn ak da ru-humdaki btn sevme kabiliyetini ortaya karverdi. Ben o anda akmla btn dnyay kucaklyordum. Prlanta tal, arie Elizaveta vcutlu evin hanm, onun kocas, misafirler, uaklar ve hatta dargn duran mhendis Anisimov bile ylesine sevimli geliyordu ki bana!.. Ayandaki o basit izmeleriyle duran, efkatli tebessmyle kzn hatrlatan Varenka'nn babasna kar sevgiden kanm kaynyordu. Mazurka bitti. Ev sahipleri misafirleri akam yemeine davet ediyorlard. Fakat albay ertesi sabah erken kalkmas gerektiini syleyerek izin istedi ve gitti. Bir an Varenka'y da gtrecekler diye korktum fakat o annesiyle kald. Akam yemeinden sonra Varenka'yla sz verdii gibi kadrili beraber oynadk. Mutluluum snrsz olduu halde, gittike artyor, artyor, artyordu... Oysa biz ak hakknda tek kelime konuma-mtk. Beni sevip sevmediini ne ona ne de kendime sormamtm bile. Ama olsun, benim onu sevmem yetiyordu. Herhangi bir eyin bu mutlulua glge drmesinden korkuyordum. Eve dnnce hemen yatp uyumak istedim fakat bu pek mmkn grnmyordu. Elimde onun yelpazesinin bir ty ve eldiveninin teki vard. Ben, onlar uurlarken arabaya bindikleri srada bana vermiti. Bunlara bakyor, bir yandan da Varen75 ka'nn beni o iki kavalyenin arasndan farkedip setii andaki halini gzmn nne getiriyordum. "Sizi dierlerinden ayran zelliiniz gurur, yle deil mi?" diyerek sevinle elini uzatmt bana. Sonra akam yemeindeki ampanya kadehini dudaklarnn ucuna dedirip kalarnn altndan okarcasma bana bakt an dndm. Tabii daha ok, babasyla yaptklar o mkemmel dans esnasnda evre-dekileri gurur ve sevinle szd anlar... Ben de elimde olmadan babasyla

onu efkatli ve sevimli bir ekilde dnyordum. Biz o zamanlar, imdi len kardeimle beraber oturuyorduk. Kardeim zaten sosyete dnyasn sevmez, pek yle baloya filan gitmezdi. O gnlerde memur olabilmek iin snavlara hazrlanyordu, dolaysyla dzenli bir hayat sryordu. Eve geldiimde yatmt. Yasta gmlm, battaniyeyle yarsna kadar sarlm bana baktm. Ona kar sevgiyle kark bir acma duygusu hissettim. nk benim duyduum mutluluu duymuyordu, hibir zaman da duymamt. Elinde bir mumla gelen uak Petruka, beni karlayp yardm etmek istedi. Onu, yardma ihtiyacm yok, diyerek gnderdim. Uan uykulu yz ve dank salar bana ok dokunmutu. Grlt etmemeye alarak, bir kedi gibi odama szldm, yatamn stne oturdum. ylesine mutluydum ki gzme uyku girmiyordu. Biraz stlm olan oda, bana ar scak geliyordu. niformam karmadan yavaa hole ktm. Kaputumu giyerek sokak kapsna yneldim, sessizce dar ktm. Balodan dndmde saat drd geiyordu, iki 76 saat kadar da dndmde evde oyalanmtm. Sokaa ktmda ortalk aydnlanmt. Tam bir karnaval havasyd sanki. Sis vard. Yollar eriyen karlarn sularyla kaplanmt, saaklardan su damlyordu. O zamanlar Varenka'nm ailesi, ehrin bittii yerde, byk bir tarlann civarnda oturuyorlard. Tarlann bir ucunda gezme yeri, dier ucundaysa kz enstits vard. Issz bir sokak olan bizim sokaktan ana caddeye ktm. Burada hem yaya yryen insanlara, hem de odun tayan kzaklara rastlyordum. Kzaklarn kayaklar yer yer kaldrm talarna srtnyordu. Cilal hamutlarn altnda, slak balarn srekli sallayarak koan atlar; ykl arabalarnn yannda byk izmeleriyle amur ineyen, omuzlarna hasr atm arabaclar ve sislerin ardndan epey yksek grnen evler benim iin ylesine sevimli, ylesine anlamlydlar ki.. Onlarn evinin bulunduu tarlaya vardmda, gezinti yerinin bulunduu tarafta bir karalt grdm. Trampet ve flt sesleri geliyordu oradan. Ruhumda srekli bir ark yanklanyor, mazurkann melodileri hl iitiliyordu. Oysa imdi duyduum ses bambaka bir eydi; hem sert hem de hoa gitmeyen bir mzik... "Bu da ne?" diye dndm, tarlann ortasndan geen kaygan yoldan seslerin geldii yere doru yrdm. Yz adm kadar gittikten sonra, yava yava sislerin arasndan insan karaltlarn semeye baladm. Galiba askerler talim yapyor, diye dndm. nnde nlk ve srtnda yal bir gocukla nmde yryen, o tarafa doru yk gtren bir de77 mirciyle kalabala yaklatk. Siyah niformal askerler, iki sra halinde karlkl silahlaryla hazr ol vaziyetinde duruyor, hi kmldamyorlard. Arkala-rndaysa trampetilerle, fltler o sinir bozucu havay tekrar tekrar alp duruyorlard. Yanmdaki demirciye: - Ne yapyor onlar byle? diye sordum. Demirci sra sra duran askerlerin gerisine bakarak, kzgn kzgn: - Askerden kaan bir Tatar' cezalandryorlar, diye cevap verdi. Ben de ayn yere bakmaya baladm. Sralarn ortasnda bana doru yaklaan korkun bir ey grdm. Beline kadar rlplak soyulmu, kendisini gtren iki askerin tfeklerine balanm bir adamd bu. Onun yannda da uzun boylu, srtnda asker kaputu, banda resmi kasketiyle bir subay yryordu. O, bana hi de yabanc gelmeyen birisiydi. Cezal adam, btn vcuduyla sarslarak, eriyen karlara p p basarak, bir taraftan da dayak yiyerek bana doru geliyordu; bazen arkaya doru dyordu, o zaman kendisini gtren silahl avular onu ne doru itiyorlard. Bazen de ne doru kapaklanyordu, o zaman da avular dmesin diye tutup arkaya

ekiyorlard. Ondan hi geri kalmayan, uzun boylu asker de yeri sarsarcasma sert admlarla yandan geliyordu. Bu krmz yzl, ak bykl, aarm favo-rili adam, Varenka'nn babasyd. Her vuruta cezal adam, sanki bu ie ayor78 mu gibi ektii acdan burumu yzn sopann indii yere eviriyor, beyaz dilerini gstererek hep ayn szleri tekrar ediyordu. Bana iyice yaklanca szlerini duyabildim: "Kardelerim, ltfen acyn, kardelerim, ltfen acyn..." Fakat kardelerinin merhamet etmeye hi niyeti yoktu. Tatar, artk konuamyor sadece hkryordu. Bu ceza alay benimle ayn hizaya geldiinde tam karmdaki bir asker ileri doru sert bir adm att, sopay havada bir slk aldrarak kaldrd ve iddetle Tatar'n srtna indirdi. Tatar ileri doru atld, fakat avular onu skca tuttular; sonra ayn ekilde bir sopa da kar taraftan srtna indi. Bundan sonra bir o taraftan, bir bu taraftan... Albay, Tatar'n yannda yryor, bazen cezalya bazen yere bakarak yanaklarn iiriyordu. Benim olduum yerden geerken bir an cezalnn srtn grdm. Alaca, kpkrmz, slak ve doal olmayan bir eydi bu. Grdmn insan vcudu olduuna inanamadm. Yanmdaki demirci: - Of Allah'm, dedi. Onlar uzaklamaya balamt. Srekli ileri geri sendeleyen, aclar iinde kvranan bu insann zerine hl sal sollu darbeler iniyor, yine eskisi gibi davullar alyor, flt tyordu. Uzun boylu, dzgn vcutlu albay, hi istifini bozmadan cezalnn yannda ilerliyordu. Sonra aniden durdu, hzla askerlerden birine yaklat. Albayn: - Ben sana gsteririm imdi, diyen sinirli sesini duydum. Yine boa vuracak msn? Boa vuracak 79 V msn? Hemen arkasndan, ksa boylu, zayf askerin elinden hzla ekip ald sopay lgnlar gibi Tatar'n kzarm srtna indirmeye balad. Kuvvetsiz vurduu iin, korku iinde ona bakan askere de gderi eldivenli eliyle birka sert tokat atmay ihmal etmedi. - Yeni sopalar getirin, diye kudurmu bir kpek gibi bararak ban evirdi, beni grd. Hi tanmam gibi yapp sert sert yzn buruturdu, somurttu, sonra da hzla arkasna dnd. Utancmdan yerin dibine girecektim. Sanki yz kzartc bir su ilerken yakalanmm gibi gzlerimi yere indirip hzla eve doru yola koyuldum. Yolda srekli kulamn iinde trampetlerin uultusu ve flt slklar yanklanyordu. Bazen kulama: "Kardelerim, ltfen acyn." sesleri doluuyordu. Bazen de: "Boa vuracak msn, boa vuracak msn?" diye albayn sinirli ve kendine gvenen haykrmalar kulamda yanklanp duruyordu. imdeyse midemi bulandran bir keder vard, yle ki birka defa durakladm, o manzaray dndke kusacak gibi oldum. Kendimi eve nasl attm hatrlamyorum. Hemen yatp grdklerimi unutmak istiyordum. Fakat henz yeni uykuya dalmtm ki birden yine o manzaralarn gzmn nne gelmesiyle yatamdan sradm. Albay hakknda: - Demek ki o, benim bilmediim baz eyleri biliyor, diye dnmeye baladm. Belki ben de onun 80 bildiklerini bilseydim, bu grdklerimin ne olduunu anlar, bu kadar zlmezdim. Dndm, dndm ama yine de albayn bildiklerine akl sr erdire-medim. Ancak akamst, bir arkadama gidip sarho oluncaya kadar itikten sonra uyuyabildim. Grdklerimin ok kt bir ey olduuna m kanaat getirdim sanyorsunuz? Hayr, hi de yle deil. "Madem ki bu iler hep byle gvenlikle yaplyor, herkes de bunun gerekli olduunu dnyor.

Demek ki onlar benim bilmediim baz eyler biliyor." diye dnyordum. ok dndm, hatta bunu anlamaya altm. Ama ne kadar urasam da olmuyordu. Btn bunlar anlayamadm iin de eskiden girmek iin can attm askeriyeye de bir trl giremedim. Hatta hibir yerde almadm, sizin de grdnz gibi hibir ie de yaramadm. imizden birisi: - Biz sizin nasl hibir ie yaramadnz biliyoruz, dedi. Ltfen doru syleyin, siz olmasaydnz acaba ka adam hibir ie yaramazd. van Vasilyevi iten gelen bir fkeyle: - E!... Bu tamamen sama, dedi. - Peki ya ak, ak ne oldu? diye sordu, - Ak m, dedi. O gnden sonra yava yava snmeye yz tuttu. Varenka, her zaman olduu gibi yine bana tatl tatl glmsyor, dalgn dalgn bakyordu fakat ben o anda tekrar meydandaki albay hatrlyordum. Ve birdenbire iim skntyla doluyor, rahatsz oluyordum. te bu yzden onunla mmkn 81 olduunca daha az karlamaya altm. Bu ekilde, akm da yava yava yok oldu, gitti. Bakn gryor musunuz, dnyada hangi iler yznden insann hayat tamamen deiiyor, yepyeni bir yola giriyor!.. Siz ise dersiniz ki... diye bitirdi szlerini. 82 MLEK ALYOA Alyoa evin kk ocuuydu. mlek Alyoa diye anlrd. Bunun sebebi: Bir gn annesi, papazn karsna onunla bir mlek st gndermiti. O ise, yolda mlei drp krmt. Bunun iin annesinden dayak yemi, arkadalar da onunla "mlek Alyoa" diyerek alay etmilerdi. Alyoa zayf, elimsiz bir ocuktu, uzun kulaklar adeta bir yelken gibiydi. Olduka iri bir burnu vard. ocuklar, "Alyo-a'nn burnu sanki tepede duran kpee benziyor" diyerek onu kzdryorlard. Kyde okul vard. Fakat okul, Alyoa'ya hibir ey retmemiti. Zaten renmeyi vakit de yoktu. Byk kardei ehirde bir tccar yannda alyor, Alyoa da kk yatan beri babasna yardm ediyordu. Daha alt yandayken kzkardeiyle birlikte koyunlar, inekleri otlatmaya; 83 biraz daha byynce de hem gece hem gndz atlara bakmaya balad. On iki yana geldiinde artk tarlay srebiliyor, araba kullanabiliyordu. Pek yle gl kuvvetli olmamasna ramen becerikli ve daima neeliydi. ocuklar onunla alay etseler de, o, ya susar ya da glerdi. Babas tarafndan azarlansa yine susar, dinlerdi. Azarlamas biter bitmez yine gler, yapt ie devam ederdi. Kardeini askere aldklarnda Alyoa on dokuz yandayd. Babas Alyo-a'y, kardeinin yerine tccarn yanna kapc olarak verdi. Alyoa'ya kardeinin eski izmelerini, babasnn apkasn ve elbisesini vererek ehre gtrdler. Alyoa, bu kyafetlere dnyalar kadar sevindi, fakat tccar onu grnce pek de memnun olmamt. Tccar Alyoa'y yle bir szerek: - Ben de Semyon'un yerine adam gibi birini getireceksin sanmtm; sen bula bula bu smkly m buldun, ne ie yarar ki bu? diye sylendi. - Her ie yarar. Araba komasn da, arabayla bir yere gitmesini de bilir. Yaman ocuktur. Bakma sen yle grndne, gl ve beceriklidir. - Hadi bakalm. yleyse grrz elbet. - En nemlisi de hibir eye itiraz etmez. Verilen her ii isteyerek yapar. - Peki, brak bakalm, kalsn.

Bylece Alyoa tccarn yannda yaamaya balad. Tccarn ailesi pek kalabalk saylmazd. Evin 84 hanm, hanmn yal annesi, babasyla beraber alan az okumu, evli byk olu; tahsilli olan kk oluysa liseyi bitirip niversiteye girmiti, fakat okuldan atld iin imdi evde oturuyordu. Bir de lisede okuyan kk kz vard tccarn. nceleri kimsenin houna gitmemiti Alyoa. Hem st ba rezillik iinde hem de nezaket kurallarndan habersizdi. Herkese "sen" diye hitap ediyordu. Buna ramen herkes ona abucak alver-miti. Kardeinden daha iyi alyor, hibir eye itiraz etmiyordu. Her ie onu gnderiyorlar, o da bkmadan usanmadan kouyor, bir ii bitirir bitirmez dierine geiyordu. Aynen evdeki gibi burada da btn iler onun srtna kalyordu. O, altka daha da fazla i buyuruyorlard. Evin hanm, hanmn annesi, as, ua kh uraya kh buraya koturuyorlar, bir an olsun bo brakmyorlard. Alyoa'nn etrafnda srekli "Ko karde" ya da "Alyoa, bak sakn unutaym deme" gibi szler duyuluyordu. Alyoa srekli oraya buraya kouyor, urayor, hibir eyi unutmuyordu. Her ie yetiiyor, hep glyordu. Kardeinin izmeleri abucak eskiyivermiti. Efendisi, parampara olmu izmelerinin arasndan grnen plak parmaklarna kzm, pazardan yeni bir ift izme alnmasn emretmiti. Hemen yeni izmeler alnd. Alyoa buna ok sevinmiti. Fakat ayaklar yine eski ayaklard. Btn gn oraya buraya komaktan perian olan ayaklar gece ok kt szlyor, kpkrmz kesiliyordu. Bir de babas maan almaya gelince, tccar izmelerin parasn maa85 ndan kesecek diye ok korkuyordu. Alyoa, kn afak vakti kalkyor, odun kesiyor, avluyu temizliyor, ineklere ot veriyor, atlar su-layp yemliyordu. Ardndan sobalar yakyor, efendilerinin izmelerini temizliyor, elbiselerini fralyor, semaverin ateini yakyor, kllerini temizliyordu. Sonra ya vekilhar arp eya tatyor ya da a kadn hamur yourmasn sylyor, tencereleri ovduruyordu. Daha sonra da ya eline bir not verip ehre ya da tccarn kzn okuldan almas iin liseye gnderiyorlard. Sonra hanmn annesi iin neftya almaya gnderiliyordu. Bunlara ramen "Lanet olas, nerelerde kaldn1?" diyerek bir de azar iitiyordu. Fakat bir i karsa "Canm niin siz gidecekmisi-niz, Alyoa imdi gider, halleder. yle deil mi Alyoa?" diye onu buluyorlard. Zavall Alyoa da kouyordu. Kahvaltsn ayakta yapyor, yemeini de ok seyrek herkesle beraber yiyebiliyordu. A kadn hem yemee herkesle beraber gelmedii iin kzyor hem de acdndan len ve akam ona scak yemek ayryordu. En ok da arefe ve bayram gnleri i oluyordu. Fakat Alyoa da en ok bayramlara seviniyordu. nk ona bayram bahii veriyorlard. Bu para ok bir ey saylmazd, altm kapik filan toplanyordu, fakat neticede bu kendi parasyd. Diledii gibi harcayabilirdi. Zaten maann yzn bile grd yoktu. Babas gelip maan alr, Alyoa'ya da "niye izmelerini abucak eskitiyorsun?" diye sylenirdi. Bahilerden iki ruble biriktiinde a kad86 mn tavsiyesiyle krmz, rme bir kazak almt kendine. O kaza giyince dnyalar onun olmutu. Alyoa her zaman az konuur, konuaca zaman da abuk ve ksa sylerdi. Ona bir ey yapmasn emrettikleri zaman ya da u ii yapabilir misin dedikleri zaman, hi ekinmeden: "Elbette, hepsini yaparm" der ve yapard da... Doru drst hibir dua bilmezdi. Eskiden annesinin rettii baz

dualar vard, onlar da zamanla unutmutu. Buna ramen sabah akam, kendi halinde, bilir bilmez dua ederdi. Bu ekilde Alyoa, burada bir buuk yl yaad. kinci yln ortalarnda hayatnda olaanst bir olayla karlat. Bu durum onu hayretler iinde brakm ve u gerei retmiti. nsanlarn birbirle-rine maddi ihtiyatan dolay olan ballndan farkl birbahhk .daEaTxaMTT^EaTbu ballk izme temizlemek, arya alverie gitmek ya da at srmek gibi kiisel menfaate dayanan bir ey deil de baka bir adama hizmet etmek, onu okamak gibi bir eydi. Alyoa, ite bu adamn ta kendisiydi. Bunu a Ustinye'den renmiti. Zavall Ustinyecik ksz ve ok genti. O da ayn Alyoa gibi ok alkand. Alyoa'ya acmaya balamt. Alyoa da ilk defa Us-tinye'ye hizmet deil, kendisinin lazm olduunu anlad. Annesi ona acd zaman bunu tam olarak an-layamyordu. Bunun byle olmas gerektiini sanyordu. Bu, aynen insann kendini dnmesi, acma87 s gibi bir eydi. Bu yakn ilginin baka bir sebebi olduunu anlyordu. nk Ustinye bir yabancyd, buna ramen ona acyor, mlekte yal lapa ayryor, yemek yerken ellerini enesine dayayarak onun yemek yemesini izliyordu. Alyoa da ona bakyor, Ustinye yzne bakp glerken o da glyordu. Bu, Alyoa iin ylesine yeni ve tuhaf bir duyguydu ki balarda onu korkuttu. Bu duygularn alma temposuna engel olacan anlad. Fakat yine de Ustinye'nin yamad pantolonlar giyerken memnun oluyor, glmseyerek ban sallyordu. yaparken ya da yolda yrrken sk sk Ustinye'yi dnyor "Ah Ustinye" diye i ekiyordu. Ustinye ve Alyoa her eyde birbirlerinin yardmna kouyorlard. Ustinye, btn hayatn, bandan geenleri ona anlatmt. ksz kaln, teyzesinin onu alp ehre hizmeti olarak veriini, tccarn olunun aptalca tekliflerini ve ona haddini bildirmesini uzun uzun anlatmt. O, konumay ok seviyordu, Alyoa da dinlemeyi... Alyoa, ehirlerde birbiriyle evlenen uak ve a kadnlar ok duymutu. Bir keresinde Ustinye ona: "Seni ne zaman evlendirecekler?" diye sormutu. Alyoa da bilmediini fakat kyden evlenmeye niyeti olmadn sylemiti. Ustinye: - Dndn biri var m yoksa? diye sordu. - Bana kalsa seninle evlenirdim, varr miydin? - Seni gidi mlek seni; bunu nasl da kolaylkla syleyebiliyorsun, diyerek kevgirle srtna vurdu. 88 Neden varmayaym? Paskalya bayramnda babas maan almak iin ehre gelmiti. Tccarn kars, Alyoa'nm Ustinye ile evlenmek istediini duymu ve buna ok can sklmt. Kocasna: "Hamile kalrsa, ocuuyla ne ie yarar ki?" deyip duruyordu. Alyoa'nm babas tccardan para alrken: - Nasl, olumdan bir ikayetiniz var m? diye sordu. Size sylemitim, hibir eye itiraz etmez, her ie koar, iyi huyludur. - yi olmasna iyi de aptalca eyler dnmeye balad. Bizim a kzla evlenecekmi. Ben evli adam altramam, nk iime uygun deil. - Bak sen u budalaya! Siz zlmeyin. Ben onunla konuup bu fikrinden caydrrm. Mutfaa giderek masaya oturdu. Alyoa'y beklemeye balad. Alyoa ise sada solda i peinde kouyordu, nihayet nefes nefese geldi. Babas: - Ben de seni akl banda bir adam sanmtm. Fakat senin kafanda neler var? dedi. - Benim kafamda bir ey yok.

- Nasl yok? Evlenmek istiyormusun. Zaman gelince ben seni evlendireceim. Fakat ehir srtk89 leriyle deil, sana yakan biriyle evlendireceim. Babas pek ok nasihat etti. Alyoa durdu, derin derin nefes alarak babasn dinledi. Babas szlerini bitirince glmseyerek: - Peki, dediiniz gibi olsun, dedi. - Hah, yle! Babas gidip Ustinye'yle babaa kalnca (Us-tinye zaten btn konuulanlar kapnn arkasndan dinlemiti) dedi ki: - Bizim i olmayacak galiba. Babam duydun deil mi? Kzd, evlenmemize kar kt. Ustinye, ac iinde gzyalarn beyaz nly-le silerek sessizce alyordu. Alyoa dilini aplatt: - Fakat onu dinlememek olmaz ki! Mecburen vazgeeceiz. Akam st tccarn kars panjurlar kapatmak iin ardnda: - Nasl, babann nasihatlerini dinledin mi? Bu-dalalklar skardnjtmjkafandan, diye sordu. - Evet, kardm diyerek gld, sonra da orackta ac ac gzyalarna bouldu. Alyoa, bir daha Ustinye'ye evlilikten sz etmemi, eskisi gibi yaamaya devam etmiti. 90 Oru zaman gelince vekilhar, Alyoa'y damdaki karlar temizlemesi iin gndermiti. O da kp btn karlar temizlemiti. Fakat donmu karlar koparmaya alrken, aya kayd ve elindeki kre-iyle birlikte damdan aa yuvarland. Talihsiz delikanl karlarn stne deil de demir kapnn saann stne dmt. Bunu gren Ustinye ve ev sahibinin kz hemen yanma komu, acyarak sormulard: - Alyoa, bir yerin incindi mi? - Dtm sadece, zarar yok. Kalkmaya alt. Ama kalkacak gc bulamad kendinde. Glmsedi. Kaldrp kapcnn odasna gtrdler. Hastabakc geldi, muayene etti, neresinin en ok ardn sordu. - Her yerim aryor. Fakat zarar yok, geer... Beyefendi kzar diye korkuyorum. Babam haberdar ederseniz iyi olur. Alyoa iki gn iki gece yatt. nc gn papaza gnderdiler. Ustinye ac iinde: - Ne o Alyoa, yoksa lecek misin? diye sordu. - Sonsuza kadar yaayacak deiliz ya Ustinye. Gnn birinde hepimiz leceiz. Alyoa her zaman olduu gibi abuk ve ksa konutu: - Beni dndn iin saol Ustinyeciim se91 ninle evlenmemize izin vermediklerine seviniyorum imdi. Ya evlenseydik senin halin ne olurdu. Bak, imdi byle ne kadar iyi, ne kadar isabetli oldu. Papazla birlikte sadece elleriyle ve kalbiyle dua ediyordu. inden ise unlar geiyordu: "Eer sz dinler, kimseyi zmezsen hem bu dnyada hem de br dnyada senin iin hayrl olur." ok az konuuyordu. Devaml su imek istiyor, bir eye ap duruyordu. at, at. yle bir gerildi ve ld. 92 ILYAS Ufa kentinde yaayan, lyas adl bir Bakr vard. Babas onu evlendirdikten bir sene sonra ld. stelik fazla bir miras da brakmamt. lyas'n o zamanlar yedi ksrak, iki inek ve yirmi de

koyunu vard. Fakat ok becerikli birisiydi. ok gemeden servetini artrmaya balad. Btn gn karsyla beraber alrd. Herkesten nce kalkar herkesten ge yatard. Gn getike zenginleiyordu. Aradan otuz be yl getiinde byk bir servetin sahibi olmutu. lyas'm ikiyz at, yzellibe boynuzlu hayvan, binikiyz de koyuna ulaan mal varl gz kamatrcyd. obanlar srlerini otlatr; ksrak ve ineklerini saan hizmeti kadnlar kmz, ya ve peynir yaparlard. Ev bolluk iindeydi. Herkes lyas'a imrenir ve: "ansl adamm, her eyi var, lm bile vz 93 gelir ona" derdi. Ilyas, pek ok tannm insanla tanr, srekli uzaklardan misafir kabul ederdi. Herkesi kabul eder beraber yiyip imeyi ok severdi. Kmz, ay, erbet ve koyun eti hemen her misafir geliinde hazr edilirdi. Hatta gelen misafirler ok olursa ksrak kesilir, daha byk bir len hazrlanrd. ki olu ve bir kz olan lyas nce ocuklarn evlendirdi. Fakir zamannda onunla beraber alan, zorluklar gsleyen oullar zenginleince kendilerini iyiden iyiye elenceye kaptrdlar. Hatta birisi kt bir ekilde ikiye kapld. Byk olu bir kavgada ldrld. Knn ise ok kt bir kars vard. Bu yzden babasnn szn dinlemez oldu, lyas da ona ayr bir ev amak zorunda kald. Oluna ayr ev amasyla lyas'm serveti biraz , azald. Ksa bir sre sonra koyunlar hastala tutuldu ve ou ld. Ardndan kurak bir yl geldi ve ot-v 1ar yetiemedii iin ktlk oldu. K gelince pek ok hayvan daha ld. Btn bunlar yetmiyormu gibi bir de Krgzlar ekinlerinin byk bir ksmn alp gtrdler. Bylece lyas'n serveti iyice azald. leri gnden gne ktleiyordu. Bundan dolay km ve eski dinliini de kaybetmiti. O ihtiyar haliyle krklerini, hallarn, eyerlerini, arabalarn, btn hayvanlarn, yani nesi var nesi yoksa her eyini satmak zorunda kald. Be parasz kalmt. Gelimeler ylesine hzl olmutu ki o bile farknda olmad. htiyar olmalarna ramen karsyla beraber hizmetilik yapmaktan baka are bulamadlar. lyas'n imdiki serveti sadece stndeki elbiseleri ve kars am emagi'den ibaretti. Evini ayrd olu 94 uzak bir memlekete gitmi, kz ise lmt. Onlara yardm edecek kimse kalmamt. Komular Muhammed ah onlara merhamet etti. Bu adam, orta halli, namusuyla yaayan birisiydi. lyas'm eski misafirperverliini de dnerek ona yardm elini uzatt: "lyas, karnla beraber gel bizde kal. Yazlar bahede alr, knsa hayvanlara bakarsn. an emagi de ksraklar saar, kmz yapar. Btn ihtiyalarnz karlarm" dedi. lyas komusuna teekkr etti. Karsyla beraber Muhammed ah'm evinde hizmetilie baladlar. nceleri zor geldiyse de zamanla altlar. Ev sahibi onlar yanma almakla iyi bir tercih yapmt. nk bu, gn grm, varl da yokluu da tanyan insanlar nasl alldn iyi biliyorlard. Tembellik etmiyor, var gleriyle alyorlard. Muhammed ah ise bu insanlarn gemilerini dnp, dtkleri hale baktka zlyordu. Bir gn Muhammed ah'a uzak bir yerden akrabalar gelip misafir oldular. Kyn hocas da geldi. Muhammed ah, lyas'a bir koyun kesmesini syledi. lyas da koyunu kesti, piirdi ve misafirlere ikram etti. Yenilip iildikten sonra kmz sohbeti balad. Herkes rahat yerlerinde keyifle sohbet ederken, ilerini bitiren lyas kapnn nnden geti. Muhammed ah onu grnce misafirlerden birine: - u geen ihtiyar grdnz m? Misafir: - Grdm, fakat burada nemli olan nedir ki?

95 - Bakn, bu adam burann en zengin insanyd. Ad lyas'tr, belki duymusunuzdur. - Aaa, duymaz olur muyum hi? Kendisini grmedim ama hreti ok uzaklara kadar yaylmt, dedi birisi. - imdi hibir eyi kalmad. Benim evimde hizmet ediyor. Kars da bizim ksraklar sayor. Misafir hayretler iinde kalmt: - Ya, demek ki saadet ite byle bir eymi. Dnmedolap gibi kimini yukarya karr kimini aaya indirir. Bu ihtiyar ok ac ekiyor olmal. - Bilmiyorum. Grdm kadaryla rahata, sessizce oturup iini yapyor. Misafir sordu: - Acaba onunla konuabilir miyiz, bize biraz hayatndan bahsetse. Ev sahibi "elbette" diyerek adrn arkasna doru seslendi: - Babay! (1) Karn da alp buraya gel. Bizimle birlikte kmz i. lyas karsyla beraber adra girdi. Ev sahibini ve misafiri selamlad. Sonra bir dua okudu ve kapnn yanma diz kp oturdu. Kars da perdenin arkasna geip ev sahibi hanmn yanna oturdu. l-yas'a bir tas kmz verdiler. lyas, tekrar ev sahibi ve misafirleri selamlad. Biraz kmz itikten sonra tas (1) Bakrca'da byk baba demektir. 96 yere brakt. Misafir sze balad: - Evet dede, bize bakp eski hayatn hatrlyor musun? Cann sklyor mu. nceleri ok mesuttun, imdi ise sknt iindesin. lyas glmseyerek cevap verdi: - Sana mutluluun, skntnn ne olduunu anlatsam aar kalrsn. stersen kanma sor da ondan dinle. O kadndr, kalbiyle dili ayn eyleri syler. Bu mesele hakkndaki her eyi anlatsn. Misafir bu sefer perdeye dnd: - Nine, eski saadet ve imdiki sknt hakknda ne dersin? am emagi perdenin arkasndan cevap verdi: - unu syleyeyim: Kocamla elli yl yaadk, saadeti aradk, bulamadk. ki yldr hibir eyimiz kalmad, hizmeti olarak yayoruz. Meer gerek saadet buymu, artk baka bir saadet istemiyoruz. Misafirler hayret etti. Ev sahibi bile aknlk iindeydi; kalkt ve ihtiyar kadn grmek iin perdeyi ekti. htiyar kadnn elleri gsndeydi, glmseyerek kocasna bakt. Kocas da ona glmsedi. Bir daha tekrarlad: - Gerei sylyorum, aka deil bunlar. Elli yl saadeti aradk, zengin bile olduk ama onu bulamadk. imdiyse hibir eyimiz kalmad, hizmetilik yapyoruz. Fakat yle bir saadeti yakaladk ki baka 97 bir saadet istemiyoruz. - O halde syleyin bakalm, imdiki bu saadetiniz nasl bir saadettir? - Nasl m? te yle bir saadet: Biz zenginken kocamla bir saat bile rahat yz grmyorduk. Ne konuabiliyor, ne br dnyay dnebiliyor, ne de ibadet edebiliyorduk. ten baka bir ey dnemi-yorduk. Misafir gelir, onu arlamak iin bin bir eit skntya girerdik. Bizi ayplamasnlar diye ne yapacamz, nasl arlayacamz arrdk. Misafir gidince bu defa hizmetilerin derdi balard. Onlar az alp ok yemek isterler, bizse malmz azalmasn isterdik. Bylece gnaha girerdik. br yandan taylar, danalar kurt kapmasn, ekinlere hrsz girmesin diye urar dururduk. Yatardk uyku tutmazd, koyunlarn kuzular ezmelerinden

korkardk. kar geceleyin dolarsn, biraz rahatlar gibi olursun. Fakat bu sefer de k iin yem derdine dersin. Sanki bunlar yetmiyormu gibi bir de kocamla aramzda geimsizlik kmt. O yle olsun der, ben byle... Al sana bir gnah daha. Byle bombo ilerle mrmz geirdik. Gnahtrrgnaha~~^ srklendik, saadete hasret yaadk. ~~~~~~J - Peki ya imdi? - imdi, kocamla kalkarz gzel gzel konuuruz. Mnakaa edip birbirimizi zecek bir eyimiz yok. Tek iimiz ev sahibine hizmet etmek. Elimizden geldiince ev sahibimizin iini grrz, onun mal daha da oalsn diye urarz. ten dnnce yemei hzr buluruz. Srekli yemek var, kmz var. So98 uk gnler iin her trl giysi var. Kocamla sohbet etmek iin, br dnyay dnmek iin, Allah'a ibadet etmek iin bol bol vaktimiz var. Saadeti elli yl aradk ama sonunda bulduk. Misafirler gldler. lyas sze girdi: - Glmeyin kardelerim^ bunlar bo sz deil, aka_deil^JnsanJayatdribu. Eskiden ben de karm da aptalmz meer. Servetimizi kaybettik diye alyorduk. imdi Allah bize gerek saadeti gsterdi. Bunlar size elenin diye deil sizin iyiliiniz iin anlatyoruz. Hoca sze kart: - Bu sz hak szdr. lyas hakikati sylyor. Bunun Kur'n'da da yeri var. Misafirler birden glmeyi braktlar, dnceye daldlar. 99 MiNiK Afacanlar Byklerden Akilli ikti "Dorusu size derim: Siz dnmez ve kk ocuklar gibi olmazsanz gklerin melektuna asla girmeyeceksiniz." Bu yl Paskalya erken gelmiti. nsanlar kzaklar henz yeni brakmt. atlarda ve evlerin bahelerinde karlarn bir ksm hl erimemiti. Eriyen karlarn sular da kyn sokaklarnda birikintiler halindeydi. Karlkl iki avlunun bulunduu bir sokakta da biraz byke bir su birikintisi meydana gelmiti. Karlkl avlulardan kan iki minik kz oynamak iin oraya geldi. Kzlardan birisi dierin(1) ncil, Matta, XVIII, 3. 100 den daha bykt. Her ikisine de anneleri yeni sa-rafanlar (1) giydirmilerdi. Kk olann sarafan mavi, bynnki ise sar ve daha sslyd. kisinin de balannda krmz bartleri vard. nce kilisedeki bayram trenine katldlar. Trenden hemen sonra su birikintisinin yanna geldiler. nce birbirlerine elbiselerini gsterdiler, sonra da bir gzel oynamaya baladlar. Fakat ikisi de suya girmek istiyordu. Kk kz dayanamayp ayakkablaryla suya girecekti ki by hemen atld: "Dur girme, annen kzabilir. Ayakkablarmz kartp ikimiz birden girelim" dedi. Ayakkablarn karp suya girdiler. Karlkl birbirlerine doru yrmeye baladlar. Kk olan neredeyse dizlerine kadar suya girmiti: "Akulika, buras derin galiba, korkuyorum" diye barmaya balad. Dieri: "Korkma, daha fazla derinlemez. Bana doru yakla" diyerek onu yattrmaya alt. Birbirlerine doru yaklamaya baladlar. Akulka: "Dikkatli olmalsn. zerime su sratma, yava yr" diye bard. Daha szn yeni bitirmiti ki kk birden heyecanland. Ayaklarn suya yle bir vurdu ki Akulka'nn sarafan batan aa sland. Sarafan kirlenmi, kzcazn yz pis sularla boyanmt. Sinirlenip kk kza svmeye balad ve dvmek iin zerine yrd.

Kt bir ey yaptn anlayan ufaklk hemen sudan kp evine komaya balad. Bu srada Akulka'nn annesi oradan geiyordu. Kznn stn ban grnce: "Nerde kirlettin elbiseni edepsiz" diye bard. "Kk kz bilerek stme su sratt." diyerek (1) Rusya'da kadnlarn giydii bir eit kolsuz, uzun elbise. 101 Akulka kendini savunmaya alt. Akulka'nm annesini bunun zerine kk kz tutup ensesine bir tokat yaptrd. Hemen kk kzn annesi de sokaa frlad. Komusuna: "Niin kzm dvyorsun?" diye barmaya balad. Komusu da ona karlk verince baladlar az dalana. Ykselen sesleri duyan erkekler de darya frladlar. Sokakta tam bir curcuna balad. Herkes bir eyler sylyor kimse kimseyi dinlemiyordu. Bardlar ardlar, biri dierini itti. Neredeyse byk bir kavga balayacakt. Bu esnada Akulka'nn ninesi geldi: "Sizler ne yapyorsunuz? Bugn bayram, glp eleneceinize birbirinizi kryorsunuz. Bu yaptnz gnahtr" diyerek erkekleri yattrmaya alt. Kimsenin kadncaz dinlemeye niyeti yoktu. Az daha onu bile yere yuvarlayacaklard. Bu arada Akulka ve kk kz tekrar barmlard. Byle olmasa zaten ihtiyar kadn erkekleri zor ayrrd birbirinden. Akulka sarafanmdaki lekeyi temizledi, tekrar su birikintisine dald. Yerden bir ta alp suyu sokaa aktmak iin birikintinin kenarndaki topra kazmaya balad. Kk de ona yardm ediyordu. Eline ald yonga ile kk bir hendek at. Kyller yumruklamaya balamlard ki kk kzlarn at hendekten ihtiyar ninenin durduu yere doru su akmaya balad. Minik afacanlar kendi yaptklar bu sevimli derenin etrafnda koumaya baladlar. Akulka: "Haydi tut Malaa, tut!" diye bard. K de bir eyler syleyecekti ama glmekten ko-nuamyordu ki! Kzlar koup eleniyor, odun paracklarnn 102 sudaki yzne bakarak glyorlard. Byle oynayarak kyllerin yanma kadar geldiler. htiyar nine ocuklar grr grmez, kavga eden byklere: "Koskoca adamlarsnz, Allah'tan korkun. u kzlar iin mi kavga ediyorsunuz! Bakn onlar her eyi unutmular bile, gle oynaya kouuyorlar. Sizden ok daha akll ktlar." dedi. Kyllerin yzleri kzarmt. nce kzlara baktlar. Sonra kendi hallerine bakp glmeye baladlar. Evlerine dnerken btn kyllerin yznden glckler salyordu. 103

You might also like