You are on page 1of 64

1

Deneme nceleme Dizisi

MODERNTE VE ALEGOR |Deneme-nceleme|

YAYIN NO: 05

Yazar Beyaz Arif AKBA Editr& Kapak tasarm B. Arif AKBA

Kapak

Henri Matisse; View of Notre Dame. Paris, quai Saint Michel, spring 1914

Modernite ve Alegori/ Beyaz Arif Akba; Editr B. Arif Akba Edirne: Yalnzgz Yaynlar, 2013 272 s: 20x28 cm (YGY Deneme nceleme Dizisi; Yayn no: 05) ISBN: 978-1492377504 1. Edebiyat, Karlatrmal Edebiyat Deneme.

Bask tarihi: Eyll 2013 Yalnzgz Yaynlar letiim beyazarifakbas@hotmail.com

3
Beyaz Arif Akba, (d. 1979 stanbul) Trk eletirmen air/yazar. 2005 ylnda Ahmet Yesevi niversitesi Hukuk Fakltesi Sosyoloji Blm'n bitirdi. lk iirini 1995 ylnda yaymlad. 1998 -2000 yllar arasnda arkadalaryla birlikte ahdamar dergisini kard. eitli gazetelerde (Radikal, Birgn, Yeniafak, Star) kitap eletirileri yapmaktadr. iir kitab iin bkz: Amerika Portland Devlet niversitesi Trkiyat Enstits (Portland State Center for Turkish Studies) Ayrca "Virgl"dergisinde de bir sre yazmtr. 1995 ile 2012 arasnda yaymlanan kitaplar: Kayp lke Hakasya/iirler (Ala Orda Yaynlar, 1995) Sevgilim Sibirya (Calameo, 1997) Trakya (Art Kitaplar, 2008) A Special Albm of Davetname (Sanat Yazlar, 2002) Bir Ayekadn Masal Kad Bedrettin (Edirne, 2008) Sagalassos: City of Fairies (Edirne, 2010) Ak Defterleri (Yalnzgz Yaynlar, 2010) Hayalet Evler: Trk-Yahudi Mimarisinden rnekler (Yalnzgz Yaynlar, 2010) Aysz Karanlk Ya Da Ryalarn Syledikleri (Yalnzgz Yaynlar, 2011) Bamszlk Sonras Kazakistanda Sosyal ve Ekonomik Dnm (Kum Saati, 2012).

4 NDEKLER
Modernite ve Alegori Kapitali Sahnelemek Modernlik Deneyimleri: Fragmanlar Sahilsiz bir deniz: bn-i Arabi Benjamin ve Seyr-i Sluk Mektup Yazma: Kayp Bir Sanat Eletirinin Edebi Eletirisi Trkiyedeki Etnik Politikalarn Arka Plan Osmanl Sosyalist Frkas Karanln Yreinde Yldzlara Yolculuk Bir Kurbaann Tasvir Edildii Malzeme Kutusu Sokak sanat ve Graffitinin Dnya atlas Krt Faistleri ve Trk Faistleri Yalnzlk Salgn Be para etmez bir yaz! Aleksandr Pukinin Maa Kz Wittgensteinn Kart Felsefesi Edirne'de Mimesis'i Anlatmak Byl Anlatlar: Ulysses Molla Nasreddin Tefrikas; Makaleler Post-Sekler Dnyada Din ve Siyaset Kadnln Gizemi ntihar ve Sanatsal Yarat Sevgisizler a Kresel Bellek: Kltrn letiimi zerine Dnceler Solun Din Alerjisi ehir Sakinlerinin El Kitab Herkes arzulad aka katlanr! Rus Biimcilii ve Nesir Teorisi Walter Benjamin'in Mezar Rimbaud ve Yaral Bilin Arivler Allaha Emanet! Parya Liberalizmi Kim Bu Gzel Radu? Fotoraf ve Rya Bulutlarn stnden braktm ben kendimi.. Niteliksiz Adam Radikal Felsefenin Baz Metinleri lmszln Yedi Rengi (I. Yaz) Proust ve arlo Nietzsche'de Yaama Sorunu Lanetli bir air: Baudelaire Dostoyevskinin Temsili Dnyas Altn Gzl Kz Bulduuma Dair Beyanmdr Entelektel Bir Moda: Tanpnar

Modernite ve Alegori
Modernite, kta Avrupa'snda yaklak olarak 17. ve 18. yzyl civarnda ortaya kan, zamanla tm dnyaya yaylan toplumsal deerler sistemi veya organizasyonu olarak da tanmlanabilmektedir. Genel anlamda gelenek ile kartlk ve ondan kopuun; bireysel, toplumsal ve politik yaam alanlarnn tamamndaki dnm ya da deiimidir. Bu konuda Karl Marx, Emile Durkheim ve Max Weber gibi tannm entelekteller uzunca metinler kaleme almtr. Alegori (Yerine); ise bir grnt, bir yaant veya bir davrann daha iyi kavranmasn salamak iin gz nnde canlandrp dile getirme sanatdr. Szlklerde ise soyut bir dnceyi heykel ya da resim ile gstermek, rnein adalet dncesinin gz bal ve elinde terazi bulunan bir kadnla (Themis) anlatlmas gibi geebilmektedir. Benim bu konuda aklma birde Walter Benjamin gelmektedir. Benjamin, Brecht'i Anlamak (Metis, 1984), Moskova Gnl (Metis, 2001), Tek Yn (Yap Kredi, 1999), Parltlar (Belge, 1990), Son Bakta Ak (Metis, 1993) ve Pasajlar (Yap Kredi, 1995) gibi eserlerinin tamam modernlik balamnda Jrgen Habermas, Jacques Derrida ve Giorgio Agamben dhil olmak zere eitli yeni felsef dnrler zerinde etkili olmutur. Berkeley niversitesi'nin Karlatrmal Edebiyat hocas Robert Alter, Benjamin'i modernite balamnda; 'Necessary Angels: Tradition and Modernity in Kafka, Benjamin, and Scholem', (Harvard University Press, 1991) Zaruri Melekler: Kafka, Benjamin ve olem'de Gelenek ile Modernite diye evirebileceim bir eser yazmtr. Alter, drt zarif blmden oluan kitabnda bu modern ustalar tarafndan oluturulan 'prismlike' (Prizmatik) ltsn aklar. Benjamin, modernizmi bir kaleydoskop (iek drbn) iinden grr gibi farkl yansmalaryla alglayabilmitir. zellikle modernizm grntsne Benjamin pheyle yaklam; geleneksel din ve modern sekler kltrn dayatmalarn ham bir ekilde kabul etmemi, hatta tarafsz kalmaya abalamtr diyebiliriz. Benjamin modernizmi anlatrken bu yaklam erevesinde alegorik bir ekilde Paul Klee'in yeni melek" (angelus novus) metaforundan yararlanmtr. Alter'in de belirttii gibi modernizm bir frtna eklinde hayatmza girdii andan itibaren tarih alegorik bir ekilde silik, soyut bir melee dnmtr. Bu konudan dolayl bir ekilde bahseden dier bir alma ise Jane O. Newman'n "Benjamin's Library: Modernity, Nation, and the Baroque", (Cornell University Press, 2011) Benjamin'in Ktphanesi: Modernite, Ulus ve Barok isimli kitaptr. Benjamin'in Ktphanesi, Onun okuduu kitaplar zerinden trajik alman dramasnn kkenini edebi ve kltrel balamlarn sorguluyor. Barok dnemdeki alegorik anlatmn Weimar yllarnda nasl bir politik teoriye dntn ve edebiyatn ideolojik kullanm gstergelerinin izini sryor. zellikle 17. yzyldan itibaren mecazi anlamda tarih yeniden inaa edilmi bir eydir. Sonrasnda bu alegori tm uluslar ve ulusuklar tarafndan hsn- kabul grmtr. Benjamin, Frankfurt nv. sunulan "The Origin of German Tragic Drama", (1925) isimli doktora tezinde Barok dnemdeki Alman dramalarndan 600 civarnda alnt yapm ve dnemin benzersiz kltrel ve tarihsel iklimini yanstmtr. Tezi incelediimizde bu ismlerin balcalarnn Martin Opitz , Andreas Gryphius , Johann Chiristian Hallmann , Daniel Caspar von Lohenstein ve Austos Adolf von Haugwitz olduu grlmektedir. Bunlar yine ayn dnemdeki Pedro Calderon de la Barca ve William Shakespeare gibi sanatlar ile mukayese ederek incelemitir. Benjamin, zellikle bu sanatlarn 'iddet' temasna eilmi, onlarn Hristiyan eskatologya's karsnda belirgin bir ekilde saraydaki soylularn entirika ve klasik efsane geleneini krmak dorultusunda rnler ortaya kardklarn ne srmtr. Sunuta bu sanatlar kilise ve soylular arasndaki rekabetler dorultusunda trajedi ve gerginlik etkileimine dayal yeni bir estetik yaratmlardr. Siyasi iktidar zerinde oynanan bu saygsz mcadele ideolojik edebiyatn ve modernizmin alegorik elerine dnmtr. Modernite ve alegori konusunda Benjamin balamnda okunabilecek dier eserler ise unlardr: Rainer Ngele; Theater, Theory, Speculation: Walter Benjamin and the Scenes of Modernity (The Johns Hopkins University Press, 1991), David Frisby; Fragments of Modernity: Theories of Modernity

6
in the Work of Simmel, Kracauer, and Benjamin (The MIT Press, 1988), Gillian Piggott; Dickens and Benjamin: Moments of Revelation, Fragments of Modernity (Ashgate Pub Co, 2012), Graeme Gilloch; Myth and Metropolis: Walter Benjamin and the City (Polity, 1997), Bu kitaplardan David Frisby'in "Modernlik Fragmanlar" hatrlanaca gibi yaknlarda evrilmitir. Burada son bir kitaptan daha ksaca bahsetmek istiyorum; Kathleen Kerr-Koch'un; Romancing Fascism: Modernity and Allegory in Benjamin, de Man, Shelley (Bloomsbury Academic, 2013), Romanslarn Seyrinde Faizm: Shelley, de Man ile Benjamin'de Modernite ve Alegori, almasnda bu yazarn iir ve felsefe ile ilgili metinlerinden hareketle tarihsel olaylarn seyrine dair alegorik geleri rafine bir ekilde zmlemitir. Tarihin kabaca indirgeyici ve deforme grnts yerine bu yazarlardan entellektel tarih anlayn ve imdiki zamann tarihsel etkilerini renebilirsiniz. Bu yazarn tarih konusundaki alegorik yaklamlar ve teorileri muhafazakr antagonistlerin (kurguda, ana karakteri [protagonist], engellemekle ykml kiidir. Kar kii ya da Muhalif dman olarak da bilinir. Asl karakterin zttdr. Gothenin Faust'unun ztt Maphisto olmas gibi) tepkisini ektii bir gerektir. Koch, entellektel sorumluluun bu sylemlerin zgrce savunulabilmesiyle ilintili olduunu bize gsteriyor. Modernliin bir fonksiyonu olarak doan alegori gnmz entellektel eilimlerinin soy ncleri olan bu dnrlerce deifre edilmitir. Klasik ulus anlats ve modernlik balamnda gelien tekiletirici ve dlayc bu pernicious (zararl) dnce Shelley, Paul de Man ve Benjamin tarafndan tedavi edilmeye allmtr. rnein Paul de Man'n "Okuma'nn Alegorisi" Rousseau, Nietzsche, Rilke ve Proust'un dilinin biimsel yapsn ve zmlemesini anlamak asndan esiz bir metin gibidir. Bu konu hakknda daha anlatlabilecek bir ok muazzam eser var fakat imdilik deinebileceklerim bunlar...

Kapitali Sahnelemek
Marksist dnr Fredric Jameson'n en son bu hafta "Kapital'i Sahnelemek" (Representig Capital) kitab dilimize Cenk Saraolu tarafndan evrilerek kazandrld. Jameson, zellikle de postmodernizm eletirileri konusunda Dnya'da olduka byk bir hrete sahiptir. Takip edebildiim kadaryla birok eseri de Trkeye evrilmi olup lkemizde de bir hayli tannmaktadr. Postmodernizm ya da Ge Kapitalizmin Kltrel Mant, topya Denen Arzu, Siyasal Bilin, Modernizm deolojisi, Marksizm ve Biim, Dil Hapishanesi, Kltrel Dneme, Biricik Modernite derken bu son kitapla neredeyse tm klliyat motomot evrilmi durumda. Sada solda evrilmi olan makalelerini ise burada hi saymyorum, yeknu olduka fazla.. Bir dnr takip ederken kendi adma o entelektelin fikirlerine kar gelitirilen eletirel baklar de dikkate almay olduka faydal buluyorum. Aslnda felsefik manada her fikrin diyalektik bir okumasnn gerekletirilmesi elzemdir. imdi burada kenarda kede kalm pek fazla dikkat ekmeyen bir kitap ismi vermek istiyorum. Alan Yaynclktan km olan; (Ahmet Fethi evirmi) "Teoride Snf, Ulus, Edebiyat" ta [Jameson, Salman Rdi, Edward Said Eletirisi+ gmen entelektellerin metinlerini ayrntl bir ekilde deerlendiren grleriyle Aijaz Ahmad'in son derece dikkat ekici bir yaptdr. Her kriz, beklentisini beraberinde getiriyor! rnein bu son krizde kapitalizmin yapsn amas gerektii dnld/varsayld iin tekrar bir takm teorisyenler tarafndan, Marks'n Kapital'inin yeniden gndeme getirilmesi gerekiyordu. (Time kapaklarndan birisi gibi; 2 ubat 2009) Bu bildik bir oyunun tekrar sahneye srlmesi gibiydi. Jameson'a gre; "Kendi elikilerini ve krizlerini, ancak bunlar geniletme yoluyla 'aan' bu karmak varl resmetmeye girien Marx, eserini ina ederken inceledii yapya ayak uydurur: Sermayenin her esinin kendi iinde bir problem olarak ele alnd, ortaya kartlan her karakteristik zelliin zlmesi gereken baka bir bulmacaya dntrld, kavramlarn srekli hareket halinde olduu bir metin ortaya koyar. yle ki Ernst Mandel gibi gnmz kapitalizminin 'Kapital'deki 'soyut' modele, Marx'n Birinci Cildin dzeltmelerini bitirdii 1867'deki

7
'somut' kapitalizmden ok daha yakn" olduunu iddia etmek pek ala mmkndr. Tabiki bu da en nihayetinde bir iddiadr.. Geri bunun Michel Pablo [Mandel, yine de ge kapitalizmi irdeleyen kitaplaryla olduka takdirimi kazanmtr.+ile birlikte Drdnc Enternasyonal'i kurmas kadar kolay olmayaca kanaatindeyim. En azndan nmde in gibi vahi bir 'devlet kapitalizmi' modeli varken bu kadar rahat konuuyorum. Belki Kapital bir daha ve bir daha sahnelenir fakat yle beklendii gibi devrim falan olmaz. imdi 'Arap Bahar'nn kim sosyalist bir devrim olduunu iddia edebilir ki? Arap lkelerindeki devrimleri bile kapitalist dnyann Gene Sharp gibi sosyoloji profesrleri masa banda kurguluyorlar. Her halde sosyalist bilince hitap etmek iin de bir takm reeteler hazrlamlardr diye dnyorum. (Sahte Sosyalist oluumlar ve istihbarat uzantlar gibi duran devrimci rgtler vb.) [Arap ayaklanmalar iin Mete ubuku'nun; Yklsn Bu Dzen! / Fel Yaskut Ennizam! kitab okunabilir.] "Dnya bir tiyatro sahnesidir" diyen Shakespeare'in ifade gcne gerekten hayranm. "Kapital'i Sahnelemek"te Fredric Jameson; "hem eser zerine tartmalar yeniden ele alyor hem de metne sadk kalarak yeni bir eviri srecine giriiyor ve Kapital'in aslnda isizlik zerine bir kitap olduu gibi arpc sonular karyor: 'Kapitalizmin her aamas bir yandan onun zyle ve yapsyla uyumlu iken (kr gds, birikim, genileme ve cretli emek smrs) ayn zamanda kltr ve gndelik hayatta, toplumsal kurumlarda ve insan ilikilerinde bir bakalamaya iaret ediyor. Bugn Kapital'e ynelik yaplacak yaratc bir okuma, bir tr eviri sreci olarak grlebilir." Jameson'n bu eseri Socialist Review'de tantlrken stadn Marx'n Hegel'i nasl dntrd ve onunla hesaplat hususuna dikkat ekilmitir. Bazlarna gre dnya apndaki genel yoksullama ve isizlik ile kapitalizmin ke srklenmi olduu gerei Marx'n teorisinin haklln gstermi olabilir. Fakat ben kendi adma Marx'n teorisinin birok iyi yanlarn kabul etsem bile onun ngrd sisteminde ok insanla bir fayda getirdiini dnmyorum. (Belki Sovyetler ve baz Dou Bloku lkeleri Marx'n tam olarak kastettii dnya cenneti deillerdi fakat bu zalim dzenlerini ina etmek iin yine de Marx'tan ilham almlard.) Ekonomik retimin bir meta formu olarak en az kapitalizmin elikileri kadar sosyalizminde bu elikilere sahip olduunu dnyorum. Yine de karmak Marxist dncenin pratikte geni bir gelenei olduu gereini kabul etmemiz gerekir. Ve Shakespeare'den mlhem bu sahnede herkese yer olduunu sylemek icap eder. Aijaz Ahmad, Jameson'un * Dnya Teorisine -dolaysyla salt "smrgecilik ve emperyalizm deneyimi" asndan tanmlanan bir "nc Dnya"ya- inanlrsa, bir Sol entelektel iin ncelikli ideolojik formasyonun ulusalclk ideolojisi] (Ahmad, s.119) olacan syler. Ve bu konuda Trkiye gibi kendi lkemdeki sol aydnlarn metinlerinin zorunlu olarak ulusal alegoriler olduklarn kabul etmek daha yerinde olurdu. Burada iki farkl tercih sz konusudur ya bir kesim gibi 'ulusalclklar' benimseyeceksin (CHP algs) ya da 'kresel Amerikan post modernist kltr' (A.g.e.) erevesinde (Liberal sol algs) taklacak ve arada Marxist sylemden dem vuracaksn. (Bu ikinci model iin bizim medya da yazp izen, zel niversiteler de bol maala ders veren eski tfek bir iki solcu arkada aklma geliyor ama isim vermek istemiyorum) Aijaz Ahmad'ten alntlayacam son bir cmle ile bugnk yazm bitirmek istiyorum: "Marxist sylemde, bir zamanlar ne ulusalc ne de postmodernist olan ve 'sosyalist ve/veya komnist kltr' denilen bir ey vard." (Ahmad, s.120) Bir hayal gibi bir ey bu galiba ama sevgili Marx'n hayaleti olan bir ideolojiyi vurguluyor. Sahne sizin beyler!
Kaynaklar: 1-Fredric Jameson, (2013), "Kapital'i Sahnelemek", Sel Yaynclk. 2-Aijaz Ahmad, (1995), "Teoride Snf, Ulus, Edebiyat", Alan Yaynclk.

Modernlik Deneyimleri: Fragmanlar


David Frisby'in 'Modernlik Fragmanlar' isimli kitab, Almanya kkenli yirminci yzyln en orijinal dnrlerinden olan Georg Simmel, Siegfried Kracauer ve Walter Benjamin'in almalarna eletirel bir giri niteliindedir. Farkl bir ekilde de olsa her dnr; ondokuzuncu yzyl balarndaki Paris veya daha sonralar Weimar Cumhuriyet'inin bir nc kenti olarak gelien Berlin hakknda yazlar yazmlar ve kentsel yaamdaki modernlik deneyimlerine bir k tutmaya almlardr. rnein, Simmel'in 'Metropolis ve Mental Yaam' ve 'Modern Kltrde atma' ya da 'Modern Kltrn Krizi' gibi eserleri o yzyln banda yaanan toplumsal dnmn mantn kavrama asndan son derece nemli metinlerdir. Frisby'in ifadesince Weber'in kat modernlik teorisine gereinden fazla nem verildii iin; ayn kuaktan olan Tnnies ve Durkheim gibi dnrlerdeki modernlik paradigmas daha yeni kefedilmeye balanmtr. Frisby, ounlukla Simmel'in 'Para'nn Felsefesi' kitab erevesinde baz temel temalarn gelitirmitir. Modern toplumda kanlmaz bir ekilde ortaya kan yeni olan deneyimlime arzusundan hareketle ebedi bir imdi olan modernliin algs olumutur. Bilindii gibi post-modernizm ise bu aamann bir sonras ya da tesidir. Dikkat edilirse burada bile bir ilerlemeci yahut Bat'y merkeze koyan bir 'izgi' mevcuttur. Kanaatimce ebedi olan bir imdi yoktur ya da bunun bir almas gibi durum (Post-modernizm) sz konusu deildir. Tabiatta ve toplumda sadece bir "dng" vardr. Yalnzca baz mevsimlerin daha farkl gemesi gibi zaman zaman grnt farkllklar oluabilmektedir. Gayriihtiyar bir ekilde tm insanlk olarak bu kurguya neden tahamml etmek zorunda olalm? Zamannda modernlik konusunda yeni olabilecek tezahrleri dikkate alarak bir ekilde Baudelaire, Marx ve Nietzsche gibi aydnlar kendi eletirel bak alarn gelitirebilmilerdir. Sanyorum ki bizim itimaiyat geleneimiz iinde de Ziya Gkalp'a ideolojik saplantlar yznden gereinden fazla nem verilmitir. Cumhuriyetin derin ideolojik aygtndan, bir Gkalp'le kyaslandnda, Cevdet Paa'y ya da ne bileyim grleri ok daha insani olan Prens Sabahattin'i referans olarak kabul etmesini beklemek biraz afakdir. Gkalp'in yaratt dnce etrafnda ekillenen modernlik algs bireysellik yerine Durkheim'e eklemlenerek cemiyeti Fransz ekoln benimsemi ve farknda olarak veya olmayarak Cumhuriyet nomenklaturas toplumu Durkheim'in arptlm bir alglay erevesinde (Gkalp izgisinde) malum ideolojisiyle tek tipletirmeye almtr. te yandan Cumhuriyet ideolojisi o eilmez bklmez brokratik yaps nedeniyle de Weber'le gbek bandan baldr. Frisby, almasnda szn ettiimiz dnrn spesifik metinlerindeki asli modernlik unsurlarn analiz etmeye alrken ayn zamanda modernlemenin baz metodolojik sorunlarna da deinmitir. Aslnda Frisby ile paralel bir ekilde szn ettiim dnrler zerinden Trk Modernlemesi'nin gecikmi bir muhtasar eletirisinin de yaplabilecei kanaatindeyim. Bu konuda hemen ilk elden akla gelen kitap 'Trk Modernlemesi'dir. Szn ettiimiz bu kitap; nemli bir metodolojik zemine oturmakla birlikte milliyetilik, laiklik, demokrasi, merkez-evre gibi klie kavramlar tesinde gnmz sosyolojik kavramsallatrma dzeyine ve zmleme yetkinliine pekte sahip deildir. Yazarn ele ald bir dier dnr de Siegfried Kracauer'dir. Kracauer, tm dnya da bir sosyolog olmasnn yannda Frankfurt Okulu ve nemli bir eletiri teorisyeni olarak bilinmektedir. Bizzat Georg Simmel'in kendisi onun dncelerini gelitirmesinde esin kayna olmutur. Modernlik konusunda Kracauer'in 'Berlin ve Baka Yerlerde Sokaklar' isimli bir almas vardr ayrca dnr eitli sinema yaptlar zerinden kendine has bir modernlik eletirisi gelitirmitir. rnein Modern Alman Sinemas hakknda yazm olduu 'Caligari'den Hitler'e: Alman Sinemasnn Psikolojik Tarihi' ya da 'Film Kuram: Fiziksel Gerekliin Kurtarlmas" gibi yaptlar onun modernlik kuramnn yap talardr. Onun lmeden nce en son yazd 'Sondan Bir nceki Son eyler: Tarih' adl yapt ise sanyoruz ki Anglosakson Dnya'ya yaknlamas neticesinde (Bu srada Clombia niversitesinde ders vermektedir.) Frankfurt Okulu'ndan bir nebze olsun ayrt bir almasdr. Bu son kitabn ad bende Benjamin'in 'Tarih Melei' metaforunu artrmaktadr.

Frisby'e gre; Kracauer'in ilk dnemlerinde 'varoluuluu' artran bir konumu vardr. O yllarda dnr zerinde Kierkegaard'n bir etkisinin olabilecei varsaylabilir. Daha sonralar Kracauer'de gl bir Marksizm ile birlikte Realizm etkisi de grlmektedir. Kracauer'in modernlik eletirisinin ilk dnemleri kapitalizm zerinde iken sonraki yllarda Almanya'da Nasyonal Sosyalizmin artmasyla birlikte Faizme kar sistemli bir eletiriye dnmtr. Bize gre; modernliin en kusurlu rnekleri Faizm, Kapitalizm ve Sosyalizm'dir. nk bu ideolojinin de dnce evrenlerinin merkezinde rklk, para ve devlet (Kamusaln yceltilmesi) vardr fakat insan yoktur. Aslnda insanln sahip olduu bu karanlk ideolojilerin acilen terk edilmesi ve tasviye edilmesi gerekmektedir. Kendini belli bir iktidara yaslamam her namuslu aydnn da bunu sylemesi elzemdir. Bir lkedeki liberal, faist ya da sosyalist aydnlarn o lkenin iyiliini dnd asla iddia edilemez. Bu lke liberallere, faistlere ya da sosyalistlere braklmayacak kadar nemlidir. Belki bazlarnn iinde gerekten de iyilik tohumu vardr fakat bir iyilik gibi dnlen bu yansmalar neticesinde her daim milyonlarca insan lmtr. Bu bizi yanltp ta anarizm felsefesine de gtrmemelidir. Bunu farkl bir adan syleyecek olursak; toplumun yapaca ey "ideolojik bedensizletirme" olmaldr. Bedensizletirilmi dnce ise rahatsz edici deildir ve bir aacn tohumlar kadar doaldr. nsanlara bir yn deli samas ve menfaat ilikileri yerine domates fidesi dikmek ya da Epikr misali bir dilim kuru ekmek ve peynirle mutlu olmas pek ala retilebilir. nsan denen bu tuhaf canlnn sonsuz kinatn geleceindeki akbeti bedensizleerek zne katmasna baldr. Damla, deryaya karmak istiyor nk para her zaman btne meyyaldir. Tohumun iindeki ekirdek ruh'tur. "Ben, onun yaratln tamamladm ve ona ruhumdan flediim zaman, siz hemen onun iin secdeye kapann." nsan, bir ynyle Hallac'n ya da Cneyd'in syledii eydir. Kitabn son blmlerinde Walter Benjamin ve Modern'liin tarih ncesine deinilmitir. Benjamin, 'Tek Ynl Yol' ve 'Pasajlar' kitaplaryla kendi sosyal modernlik teorisini gelitirmi Avrupa'nn yetitirmi olduu en komplike beyinlerden biridir. Frisby'e gre; "Weber'in modernlik teorisine (bu teori nemli sosyolojik boyutlar ortaya karm olsa da) hibir ey borlu deildir. Aslnda bu yapta ilikin notlarda sk sk ad geen tek bir sosyolog vardr: Georg Simmel. Pasajlar'n ardndaki itici g, Aragon'un Le Paysan de Paris (Paris Kyls) romannda, Opera Pasaj'n gerekstc bir bak asyla ele aldr." (s.13) Benjamin'in metinlerindeki 'pasajlar' ondokuzuncu yzylda Pariste'ki kapitalizmin rya lemini ifade etmektedir. Bu rya lemi daha sonralar evrilerek gnmzn kapitalist mabetleri olan dev alveri merkezlerine dnmtr. Weber, kapitalizmin ortaya k sreciyle ve nedenleriyle ilgilenirken (Protestan Etik ve Kapitalizmin Ruhu) szn ettiimiz bu dnr kapitalizm ile birlikte hayatn iinde oluan yeni alg ve deneyim tarzlaryla ilgilenmitir. Benjamin muhteem eseri olan Pasajlar' fragmanlar eklinde yazmtr. Frisby'in kitabnn giri ksmndan da anlalaca gibi; Benjamin ve dierleri tarafndan modernlik fragmanlar konusunda ilgilenilen asl "husus zamann, meknn ve nedenselliin geici, ele avuca smaz ve tesadf ya da geliigzel, sreksiz bir biimde deneyimlenmesidir: Metropoldeki toplumsal, fiziksel evreyle ve gemile ilikilerimiz de dhil, toplumsal ilikilerin dolaymnda konumlanm bir deneyimdir bu." (s.14) Benjamin'in Pasajlar' hakknda yazan Susan Buck-Morss "Grmenin Diyalektii"nde; dnrn ilgin kavramsal imgelemini: ilerleme fikri, kapitalizmin ve modernizmin ekirdek bakentleri, fuarlar, mimarlk, ykntlar, kolektif ryalar, metalama, mitik tarih ve doa alglamas zerinden deerlendirmeye (grmeye) almtr. Benjamin Pasajlar'da kendi modernizm algsn "mozaik" diye bilinen nevi ahsna has bir metodu kullanarak fragmanlar eklinde anlatmtr. Bu fragmanlar genelde gndelik hayatta dikkat etmediimiz alelade ayrntlardan olumutur. (Bouna dememiler eytan ayrntlarda gizlidir.) te asl Modernlik Fragmanlar bunlardr. Benjamin, baz metinlerinde ise modernizm algsyla oluan daha farkl sorunlara ynelmitir. nsanlar hep birlikte ak kavramnn iini boaltmlardr rnein. Modernleen dnyamzda insan giderek yalnzlamtr. Modernizm balamnda konu ile alakal bir

10
baka Benjamin kitab da "Son Bakta Ak"tr. Ac ekmi ruhlarn tamamlanmaya ve mutlulua hakk vardr. Modernizm aknda iine etmitir. "Son Bakta Ak" gelecei ve midi olmayan bir aktr. Grrsn ve daha banda vazgeersin. Hepsi bu. Kalabalk bir caddeyi gzmzn nne getirelim. Kalabalk caddedeki insanlar benliin tek bir unsuru iine hapsolmutur ve dier hemcinslerini yabanclamadan tr grmezden gelirler. Grrsn ve tekrar vazgeersin, insanlardan kaarsn. Yaadmz gnmz dnyas yapaydr, yapay; yani sahte. likileri de sahtedir kanlmaz olarak. Ve sormak gerekir aksz bir dnya ne kadar gerektir? Princeton niversitesi karlatrmal edebiyat blmndeki hocalardan Michael Wood kitap iin yazd bir eletiri yazsnda sanat tarihisi Erwin Panafosky'e gndermede bulunarak Modernlik Fragmanlarn modernizm yapsndaki iaretleri grmeyi amalayan bir aba olarak deerlendirir. Panafosky'in 'konografi: Rnesans Sanatnda Hmanist Temalar' bizce en nemli eseridir ve Albert Drer'i inceler. Panafosky, Rnesans sanat teorisinin bir konseptini kurmaya alan ilgin bir adamdr. Bu aba aslnda farkl bir ekilde modernizm ikonografisi zerinden Benjamin'in fragmanlarla yapt eye benzemektedir.

Sahilsiz bir deniz: bn-i Arabi


Bu yln balarnda ilgin bir kitap zerinde alyordum. Hazrladm kitabn bal "Hayalet Evler: Melez Trk-Yahudi Mimarisinden rnekler" idi. Bu almama yazdm ksa giri metninde yle bir ifade vard; *Orhan Pamuk aka yollu olarak 'Kara Kitap'ta bni Arabi'yi "tm zamanlarn en byk varoluusu. ." diye anmaktadr. (s.11) Bu zalim nisan aynda yaptm okumalarm srasnda Derrida stne younlamtm. Sufizm ve Derrida arasnda kurmaya altm karmak iliki neticesinde bir kitap dikkatimi ekti. Boazii niversitesi ngiliz Edebiyat hocas lan Almond'un; Sufism and Deconstruction: A Comparative Study of Derrida and bn 'Arabi, (Sufizm ve Yapbozum: Bir bni Arab ve Derrida Karlatrma almas) bu konuda yazlm ilgin bir eser. Ayrca yeni oryantalistlerden erifslam 'Monthly Rewiev' de Almond'u ven bir tantm yazs yazmtr. Kitap dilimize evrilmi olsa sanyorum daha da bir ilgi olacaktr. erif slam'a gre; 'teacher' Almond'un amac bylesine karmak karlatrmal bir almaya sufi-mistik bir etiket vererek dikkat ekmek deildir. Aksine onun amac, farkl sufi sylemle Derridac hermnetii harmanlayarak benzerlikleri ortaya koymaktr.+ (a.g.e; s.8) daha sonra bahsettiim kitabn Ayrnt Yaynlar tarafndan evrilmesi beni baya sevindirdi. nemsediiniz bir almann ok yakn bir zaman sonra evrildiini grmek insana tuhaf bir haz veriyor ve kitabi daha nceden fark etmi olmann tatl sevincini yayorsunuz. Almond Hoca'nn bu kitabndan nce yaymlanm olan en az bu kitap kadar nitelikli olduunu dndm iki almas daha var; 'Yeni Oryantalistler: Post-modern slam'n Temsilleri' ve dieri ise 'Nietzsche'den Leibniz'e Alman Dncesinde slam Tarihi'dir. stat 'bni Arabi ve Derrida' kitabn Trkiye'de yaad gnlerde yazmtr. Bunu yaparken eyh'l Ekber'in izinde Sivas, Malatya ve Kayseri gibi ehirlerde bizzat bu mutasavvfn kendisi gibi bir seyyah olarak dolamtr. Kitab yazmaya balamadan nce bni Arabi'nin eserlerini orijinalinden okuyabilmek iin Arapa da renmitir. (Kolaycla kamamtr.) Bu metinleri orijinalinden okurken yle bir dnceyle karlamtr: "Cennetin mutluluu daima tehdit altndadr, ite cennet byle bir yerdir." (s.9) Almond 'un bu gzlemi aslnda btn hakikat mutluluklarnn pek yakndaki sonun hep var olan ihtimalin iine ina edilmesi gerektii ile ilintilidir. Derrida'nn aslnda slam ve Yahudi ezoterizmi ya da mistisizmi ile o kadar yakndan bir alakas yoktur fakat Derrida Almond'un doktora tezinde alt Meister Eckhart hakknda ok sz etmitir. Eckhart ise bni Arabi ve Hallac- Mansur'un mustarip olduu benzer yanl anlalmalar ve sorunlarla fikren hemhal olmutur. Almond, Derrida'nn Eckhart zerine fikirlerinden hareketle bni Arabi'ye yaklamaktadr. Yoksa Almond'un da belirttii gibi Derrida Yahudi ve Mslmanlk hakknda Wittgenstein Tractatus'un nl son satrna gndermede bulunarak; 'Konuamadmz ey, ona sra gelince, skut daha yerinde deil midir?' der. (s.14)

11
Kitabn muhtevas son derece ilgintir. lk ksmda akln zincirleri, ikincide hayrete dmenin drstl, nc ksmda; kitabn oluma srecindeki bilgilerin oklu anlam katmanlarndan bahsedilmitir. Sonu blmnde ise bni Arabi ve Derrida'daki srra ve sihire deinildikten sonra znenin post yapsalc zmlemeleri, znenin dalmas Blanchot, Benjamin ve Foucault gibi nemli entelektellerden hareketle aklanmaya allmtr. Almond'un bni Arabi'ye bu kadar geni bir perspektiften bakm olmas ne yalan syleyeyim beni bir hayli kskandrmtr. Bu kitab neden ben yazmadm diye de hayflanmtm. Almond, Derridac kanondaki farkl Neo-Platoncu dnceyi; Blanchot'ta yarp geme ve 'ecrire' (yazmak), Benjamin'de bir'e dn olarak 'bersetzen' (tercme etmek), Foucoult'ta 'ecriture' (merkez) merkez deildir eklinde okumaktadr. (s.145) Yine bu farkl bak alarndan hareketle Allah'n sr olan ynne dair bir takm eyler sylemektedir. Almond, kitabn akln zincirleri blmnde; 'Batl rasyonel dnce kartlarndan sz edecek olsak Gazali, Eckhart, Blake, Nietzsche ve Levians gibi filozoflardan bahsetmemiz gerekirdi' (s.19) der. Eer bu noktadan hareket edilseydi rzgr, nefes, ruh, zgrlk metaforlaryla dolu bir imgeleme gndermede bulunmak gerekirdi. Bunlar yerine Almond bni Arabi'nin anahtar bir kavram olan "ftuhat" kelimesine gndermede bulunmutur. ( Arapa olan bu kelime allar manasna gelmekte ve Sufi'ye ihsan edilen manevi bilgiyi simgelemektedir.) Kitabn bu blmnde rasyonel bilgi ile manevi bilgi (metafizik) kartlndan sz edilirken Derrida'dan hareketle 'differance' kavramna ynenilmi ve Tanr kavram bu erevede yeniden anlalmaya allmtr. bni Arabi de ayn Derrida gibi yaad dnemde daraltan isimlerden ve rasyonalitenin kategorilerinden kurtulmayla meydana gelen bir zgrlk neticesinde ounlukla bir hayret ve kafa karkl yaratmtr. (s.55) Aslnda Derrida ve bni Arabi'nin tam olarak yapt ey akl zincirlerinden zgrletirme projesidir. bni Arabi harfi ruhun zincirlerinden azat etmek ister. Ve burada olan ey; differance aynasnda: grnenin grnmez retimidir. Almond, bunun gibi birok ilgin kavramdan yola karak bni Arabi ve Derrida arasndaki ilikiyi ortaya koymaya almaktadr. Aslnda sufi ve yapskmc hermentikte sonsuzluun anlam iinde bu tarz metinlerin tevillerinin farkl okumalar gerekletirilerek iki dnrn ilikilendirilmi olmas bizce son derece ilgintir. Kutsal kitap Kur'an da biz hibir eyi eksik brakmadk der. Almond, eyh'l Ekber'in sahilsiz bir deniz (Aslnda umman olmalyd.) iinde srekli oalan bir anlam katmanna sahip metinler yazdn ima eder. Bu konuda Almond W. G. Chittick'ten u ilgin alnty yapar: " Kuran sahilsiz bir ummandr nk O'na ait bir sz, yaratlmlarn sznn aksine, szn kendisinin talep ettii btn anlamlar kastetmektedir." (s.92) bni Arabi, Kur'an'n literal muhtevasndaki suretlerin snrszln ve sembollerin denizini dnerek oklu anlam katmanlarn aacak bir okuma nermesi ve bu dorultuda metinler retmesi kutsal metinden karlabilecek mnasip anlamn bir'den oalarak sonsuzlua ulamasna olanak verir. 'Bir bakma Derrida, bni Arabi'nin Kur'an iin sylediklerini btn kitaplara yaymaktadr: Hibir metnin tek, "mnasip" bir anlam yoktur, aksine yakn anlamlarn snrsz ihtimaline ve metin radikal olarak farkl yollarda hep mevcut olan okunabilme ve yeniden okunabilme kapasitesine sahiptir.' (s.93) Kitap hakknda bu ksa yazy kitaptan setiim u ilgin cmlelerle bitirmek istiyorum; "Kur'an'n yazar gerekten insanda toplanan btn eyann bilgisine sahipse, yorumlama her eyden te kefedilmemi eylerin hatrlanmas ve var olan fakat rtl duran bir eylerin ortaya kmasdr. Kur'an' anlamak onun yaylmasna itirak etmektir." (s.97) Sahilsiz bir denizin kylarn grmek mmkn mdr diye sorarsak kendimize. Cevab eyh-l Ekber daha kk bir ocukken bize sylemitir: Hem evet, hem hayr.

Benjamin ve Seyr-i Sluk


Eletirmen, felsefeci ve estetiki Walter Benjamin'in esrar, afyon ve meskalin (Fenetilamin grubundan halsinojenik bir alkoloiddir ve kzlderili ay olarak ta bilinir.) zerine yazlar bize Lukacs tarafndan estetik deneyim zerine giydirilen bilisel gmlein adeta bir panzehirini verir. te yandan Benjamin'in bu deneyimleri topik mesiyanik dncenin snrlarnda gezmekle ilintilidir. imdilerde

12
yaygn olarak ne kan 20. yy. edebi ve estetik eletirmenlerinin ou Freiburg, Mnih, Berlin ve Bern gibi ehirlerde felsefe okumuaydnlardr. (Frankfurt Okulu dncesinin temel yaklamn oluturan ekirdek kadro) Hepsinin dncelerini klasik Alman Romantizmi derin bir ekilde etkilemitir. Benjamin iin esrar deneyimlerinin dipsiz gizemin ve karanln aratrlmas gibi bir fonksiyonu olmutur. Bu deneyimler aslnda Kant'n metinlerinde pek ok kez geen 'tecrbe' kavram ile birlikte gerekliin yeniden ve farkl bir ekilde tasavvur edilmesi ile aklanabilir. Bu noktada Benjamin'e arkada Ernst Joel'in alternatif bir nerisi; 'deneysel psikopatoloji' olmutur. Benjamin'in nl szyle bu durumu ifade edersek; 'Bu bize verilen umut; umudu olmayanlar iindir.' Aslnda ruhu kefetme deneyimi bir baka manada bir sarholuk deneyimidir. Benjamin, beklide olaylar yeterince net gremedii anlarda bu yolla farkl bir bak as gelitirmi olabileceini de dnmtr. Ya da deneyimlerden elde edebilecei bilgi hatrna kontroll uyuturucu yolculuuna km olabilir. Kesin nedenini tam olarak sylemek olduka g. Benjamin'in yaad bu deneyimler daha sonra arkadalar tarafndan da yaymlanmtr. mge yaynlar Benjamin'in bu tuhaf ve ilgin dnemini kapsayan yazlar "Esrar zerine" isimli bir kitapta bu yaknlarda yaymlamtr. Aslnda nl dnr hayattayken bu almas pek fark edilmemi ve gerekli ilgiyi grmemitir. Hayattayken bu malzemenin olduka snrl bir ksm yaymlanabilmitir. Kitap hakkndaki ksa tantm yazsnda yle denmektedir: "Bu kitabn gvdesi, 1927 ile 1934 yllar arasnda Berlin'de, Marsilya'da ve biza'da gerekletirilen bir dizi uyuturucu deneyi srasnda? Ya da sonrasnda? Kaleme alnan Uyuturucu Deneylerinin Tutanaklar'ndan olumaktadr. Bu kaytlar, esrarn etkisi altnda Benjamin ve arkadalar (felsefeci Ernst Bloch, yazar Jean Selz, doktorlar Ernst Joel ile Fritz Frankel ve Egon Wissing ile Egon'un kars Gert Wissing) tarafndan tutulan notlardr." Notlar bu edebiyat eletirmenin son yzylda ne kadar fazla bir nem kazand dnlrse deeri anlalacaktr. Aslnda bu metinler Benjamin'in yazlarnda geen "aura", "sarholuun aydnl", "benzerlik/aynlk", "taklit", "empati" ve "flneur" gibi kavramlarn daha ok akla kavumas iin son derece yararl olmutur. Bilindii gibi air Baudelaire'den yazar Hermann Hesse kadar edebiyat dnyasnda pek ok aydn bu tarz ila ve uyarclardan zaman zaman kontroll bir ekilde kullanmlardr. Aslnda etik adan hi ho bir durum olmasa da birok kii bu yola inisiyasyon (Seyr-i Suluk) iin bavurmaktadr. Sanyorum ki Benjamin, Yahudi ve Hristiyan mesiyanizmi yerine slam tasavvufunu kefetseydi asla byle bir yola bavurmazd. Burada bu ok nemsediim dnrn sradan dnya iin yeni bir balant yolu olarak grmek istedii durum aslnda sadece basit hayaller ve grntlerden ibarettir. Zaman'n, uzayn ve dncenin esrar deneyimleri ile pek ayrlacan zannetmiyorum ben. Benjamin belki de yanl bir noktadan inisiyasyona girdii iin intihar etmitir. Bazen ne yaz ki ok zeki olmak bile bu tarz duygusal krizleri atlatmada pek etkili olmuyor sanrm. nisiyasyon insan benliinin sonsuza yneltilmesidir ve bunun iin illa bu tarz uyarc maddelere de ihtiya yoktur.

Mektup Yazma: Kayp Bir Sanat


Yazma ii yazarn i dnyasnda srekli tekrar eden bir eylemdir. Psikolog Freud, yazma ve kurgu arasndaki ilikiyi betimlerken; Yaratc bir yazar, oynayan ocuk gibi ayn ii yapar. demitir. Kendi hazrlam olduum bir mektubu bitirdiimde yeni bir rya grm gibi hissetmem aslnda bu eylemin gelecekte de tekrar edebileceini bilmemle ilintilidir. Her yazar kendi fantezisinde (hayal leminde) oluturduu dnyay ok ciddiye alr ve tahmin edilebilecei gibi yaratc yazarlk bu iin duygusal yatrmyla yakndan ilgilidir. Basit manada yazlan bir mektup bile hislerimizi tad iin son derece deerlidir.

13
Yazmann da pek ok farkl sanatl tr vardr. rnein yukardaki ilk paragraftaki gibiyse eer yazma ii biz bir sanat yapt olarak mektup yazmay oktan terk ettik. Bizim edebiyatmz bir edebi tr olarak mektubun nadide rnekleriyle doludur. Edebiyat ve sanatlarn mektuplar, yaadklar an zelliklerini yanstt iin, birer belge nitelii de tarlar. Her neyse iin teknik boyutu bir tarafa gnmzde artk kimse mektup yazmyor. En son ne zaman bir tandmdan mektup aldm hatrlamyorum. (Tabi burada bankalardan gelen bildirimleri ve faturalar saymyorum.) Bazlar diyecek ki mektubun yerini artk mailler ve smsler ald. Fakat saydmz bu teknolojik vastalar bir mektubun hissiyatn ve zenini ne kadar verebilir ki? ounlukla bu tarz mesajlar alakalem yazlm ve zensizdir. Duygu yoktur. Bir iletiim vardr ama ne derece samimidir bu da tartmal bir konudur. El yazs, kat, mektup.. Tm bunlar hayatmzdan kopuyor. Kayp duygusu tm bu nesneleri hayatmzdan yavaa koparp ald. Bu eskiden hi byle deildi. Tuhaftr ama ben son gnlerde tekrar yazmaya baladm. Sanki unutulan eski bir riteli icra ediyormu gibi. Bir arkadam vard. Biraz uzak bir memlekette yayor. Muzip bir tabirle sylersem; zamanmza gre analog kalm ve teknoloji zrl. Ama ona yazdm metinle, kiisel bir ekilde onu dndm hissetmesini istedim. Bu yzden kdn dokunmadaki hissiyatn ve mrekkebin kokusundaki gzellii bildiim iin, enmedim ona mektup yazdm. imdi cevabn bekliyorum. Bu konuda Kk Prensin yazar Saint-Exuperyin muhteem bir hikyesi vardr. Bahvan hikyesinde Exupery, birbirinden ayr dm iki arkadan mektuplamalarndan bahseder. Bu bahvana birgn Bu sabah, gllerimi budadm. Diye bir mektup gelir. Drt kelimelik ilk bakldnda pek bir ey anlatmayan bir ifade gibidir bu cmle. Aradan uzun zaman geer mektubu alan arkada uzun abalardan sonra yine ayn ksalkta bir cevap gnderir arkadana: Bu sabah, ben de gllerimi budadm. Aslnda bu basit ifade mahrem bir ekilde birok eyi anlatmtr. Aslnda mektup yazmak ortak hissiyat dile getirmek ve paylamaktr. Exuperyinde dedii gibi; Sevmek birbirine deil, birlikte ayn noktaya bakmaktr. Yazdmz mektuplarda byle bir eydir. Fransz yazar Andre Gorzun sevgilisi, hayat arkada, hayatnn anlam Dorinee yazm olduu Son Mektup bir n hikyesini yeniden kurmak adna yaplm en anlaml abalardan biridir. Andre Gorzun Son Mektupu mr boyu srm olan bir szlemenin metni gibidir. zntleri ve skntlaryla elli sekiz yllk bir akn hznl hikyesidir anlatlan. Gorz ve Dorine birlikte yazmlar, birlikte yaamlar ve birlikte var olmulardr. Kar-koca, Dorinein uzun sren hastal srasnda inanlmaz bir karar alrlar. Birisi lrse hi ayrlmamak iin dieri de ayn ekilde son yolculua katlacaktr. Ve bylece dierinin yokluunda yaama zorunluluuna katlanlmayacaktr. Her ey gibi ak kavramnn da iinin boaltld, tketim nesnesine dnt bir ada umut, hatta bir isyan l gibi karmza kyor Gorzun Son Mektupu. nsanlarn yreine ileyen bir lk. Hznl bir ak hikyesi olan Son Mektup u satrlarla balyor: Yaknda seksen iki yanda olacaksn. Boyun alt santim ksald, olsa olsa krk be kilosun ve hl gzel, ekici, arzu uyandrcsn. Elli sekiz yldr birlikte yayoruz ve ben seni her zamankinden ok seviyorum. Gorz bu yakc szleriyle kahredici bir boluk tayordu gsnn tam ortasnda. Sevgilisine olan balln, yaama arzusuyla dolmasna frsat veren bir dnm noktas olduunu gsteren belgedir Son Mektup. Gorzu byleyen ey neydi, bunu anlamas uzun yllarn almt. Gorz bunu yle aklyor: Biz birbirimizi anlamak iin yaratlmz. Gorz hayatn yaam olmadnn, ona hep belli mesafeden baktnn, sadece tek bir yann gelitirdiinin ve insan olarak yoksul kalm olduu duygusunun straplaryla boumutu bir mr boyu. Bu ise sevgilisine doyamam olduunu gsteriyordu. Georges Bataillen forml uyarnca, hayat sonraya ertelemek istemiyordu Gorz. lk zamanlardaki gibi Dorinein mevcudiyetine ihtiya duyuyordu. Geceleri bazen, bo bir yolda ve ssz bir manzarada bir cenaze arabasnn ardndan yryen bir adamn karaltsn gryorum. O adam benim. Olmaz ya eer ikinci bir ans verilseydi, o hayat da birlikte geirmek isterdi Gorz ve Dorine. Ayrnt yaynlarndan kan Son Mektup hznl

14
bir ak hikyesini anlatyor. Hemen belirtelim; Dorine lnce 2007 Eyllnde Gorz da ayn gn intihar ediyor. Son Mektup iin sylenebilecek daha ok sz var. Gorz, uzun yllar Les Temps Modernes dergisinde Jean Paul Sartren evresinde oluan ekipte exsiztansiyalist bir dnce iinde yer almtr. Hayat Onu varolu sancsndan ezoterik (Batni) bir dnceye srklemitir. Bu satrlar defterime karalarken Edirneye pamuk gibi bir kar yayor. Lapa lapa yamakta olan kar seyrederken Gorzun, Bir d kadar gzeldin... sz kulaklarmda nlamakta. Bir d kadar gzel sevgilinin varl midiyle...

Eletirinin Edebi Eletirisi


Trkiye'de eletirmenlik gerekten zor bir uratr. Neden byle sylediime gelince; herhangi bir yaayan yazar yahut kimse hakknda bir tenkit (critic) yaptnzda bu durumun ounlukla ho karlanmamasdr. Tabi bu srete size zerinde uratnz metnin sahibinin geri dn daha trajik bir ekilde olabilmektedir. Yazdnz eletiri metni; suya sabuna dokunmuyorsa ve genelde gereinden fazla bir vme yapyorsa malum evrelerce makul erevede hsn- kabul grmektedir. u an ismini hatrlayamadm bir eletirmenimiz bu konuda biraz sitemvari bir ekilde 'yahu hi dostum kalmad' demitir. Ve hatta eletirdii kimselerden selam sabah kesenler bile olmutur. Bu bizim edebiyat evrelerimizin hala yeterli eletiriyi kaldrabilme olgunluuna sahip olmadklarnn da bir gstergesi olarak alglanabilir. Hlbuki Bat yaznsal geleneinde eletiri kolaycla kamadan metni estetik prensiplere gre inceleyip tekst'i yeniden ve yeniden reterek onu bir sonraya tayabilen ciddi bir uratr. Bu konuda ii laykyla yapanlar deyince benim aklma ilk elden Jale Parla, Orhan Koak, Nurdan Grbilek, Nemciye Alpay, Sibel Irzk, Hilmi Yavuz, Ahmet Oktay ve Nket Esen gibi bu ie mrn vakfetmi eletirmenlerimiz gelmektedir. Gnmzde edebiyatn gerek doasna nfuz edebilmek iin stilistik, (slup bilimi) fenomenoloji, yorumsama, Marksist eletiri, yeni-tarihselcilik, psikanalitik eletiri, yapsalclk vb. daha pek ok nemli kuramsal yaklam yntemi vardr. Eer szn ettiim kuramsal boyutta ve metodolojik bir ekilde eletirme eylemi gerekletirildiinde, gerekten yazlan metne fazladan bir eyler katmaktadr. Bu ksa yazda edebiyat eletirisinin daha komplike sorunlarna deinmek her halde eletirinin edebi eletirisini yapmakta bir lde daha zordur. Edebiyat eletirisi balamnda ilgiyle takip edilebilecek bir dizi tetkik kitabn letiim Yaynlar son derece zenli bir ekilde hazrlamaktadr. Bu seriden benim bu aralar olduka dikkatimi eken birka kitaptan ksaca sz etmek istiyorum. Blent Aksoy ve Nazan Aksoy'un hazrlam olduu 'Berna Moran'a Armaan' kitab olduka kaliteli yazlar bir araya getirmitir. Bildiiniz gibi Berna Moran Trk Edebiyat'nda eletiri konusunda Batl metodolojinin lkemizde tannp, kullanlmasna ve ok-ynl eletirinin gelimesine nayak olmu ender edebiyatlarmzdandr. Gncel eletiri konusunda daha yakn bir dnemdeki Nobel dll yazarmz Orhan Pamuk iin Sayn Nket Esen; 'Kara Kitap zerine Yazlar'dan oluan bir derleme hazrlamtr. Tabi merakls hemen demin bahsettiim ekinceler yznden eletiri geleneimizin 'tantmclk' karsnda niin sindiini bu yazlardan ok daha iyi anlayacaktr. Bizim geleneimizde eletirilmek, belki biraz abartm olacam ama neredeyse kfr yemekle bir tutulur hale gelmitir. Buda ister istemez birka kalem namusu olan eletirmen dnda ou tenkitimizi sindirmitir ve yazmaktan korkar hale getirmitir. Eletiride aslolan eip bkmeden dorusu neyse onu sylemektir. Tabi ki siz doruyu syledike krlanlar ve kzanlar olacaktr fakat eletiri eyleminin doru dzgn yaplmas birazda suya ve sabuna dokunmak deil midir? rnein salt olumlu noktalardan hareket eden metinlere kimse ses karmamaktadr. Fakat yaptnz eletiri azda olsa olumsuz bir bak as getirmise ite o zaman kyamet kopmaktadr. Ancak biraz hafif merep (light) eletirmenlerimiz bu konudan hi rahatsz olmamaktadr. Eletiri, gerekten hakk verildiinde ancak sanat mertebesine dnebilen bir trdr.

15
Buradaki kilit nokta bir eseri bol bol verek yorumlanmas deil ama belki de ok daha iyi bir ekilde tamamlanmak istenmesidir. nsanolunun ortaya kard hibir yapt asla tamamlanmamtr. Ne yazk ki gnmzde eskiden "erh" denilen ey gibi deerlendirme yaplan metin biraz ssleyip psleyip olumsuz ve kart grlere nispeten daha az bir yer vererek tartlmaktadr. Bu ise eletirinin hakikatini bulanklatrmakta ve metnin iine nfuz edebilmeyi ve edebi zmlemeyi engellemektedir. nsana eksik yanlarnn anlatlmasnn daha faydal olabilecei kanaatindeyim. Kiiye eksiini bilmekten byk bir irfan olmazm. Eletiri yaparken birazda metne bu adan odaklanmamz gerekir. Bu aralar Hece Dergisi'nin eski saylarndan tandm Laurent Mignon'un bir kitabn okuyorum. 'Ana Metne Tanan Dipnotlar' benim gibi ayrntlarn tutkunu olan kiilerin zevkle okuyaca eserlerden biridir bu kitap. Mignon, gen denilebilecek yata bir hoca, ahsen benim onun yazlaryla tanmam kltrel essentialism ve milliyetilikten uzaklaan grece birazck daha yeni bir bak asyla edebiyat tarihi iinde pek fazla okunmayan ve unutulmu konular hakknda yazp izmesinden tr oldu. Ayn oranda ilgilendii konular mer Erdem'inde dikkatini ekmi olacak ki O'da sz konusu kitap iin bir yaz yazmt. Mignon, bizim edebiyatmzda daha yeni saylabilecek bir bak asyla karlatrmal bir ekilde edebiyat tarihi almalarnda ismine yalnzca dipnotlarda rastlanan edebiyat ve dnrleri kendi ana metnine tayor. Yazar Ercment Behzat Lav, Baha Tevfik, Yahya Kemal, Nazm Hikmet, Behet Necatigil gibi modern edebiyatmzn kurucu babalar yannda Garbis Fikri, Hovsep Vartanyan, ve Avram Naum gibi unutulmu kiilerle de tantryor. Bugne kadar hi sorgulanmadan kabul grm doru'larmz yeniden tartmaya ayor. Her ne adan bakarsak bakalm Trk Edebiyat ve kltrleraraslk zerine son denemde yazlm ciddi bir eser bu kitap. Selim leri bugnk 'Danklk, Darmadan" isimli ke yazsnda evinin yllardr biriken gazete ve kitaplar yznden adeta bir p eve dndnden sz etmi. Bu aslnda yazma ve okuma uran kendisine ciddi bir megale edinmi hemen herkesin yaad bir sorundur. Ev adeta kitaplar tarafndan istila edilir. Ve kitaplar insan yalnzlatrr. Kendimde bu sorunla kar karya kaldm iin artk her heveslendiim kitab alamyorum. Eskiye gre ok daha seici davranmaya baladm. Hatta bazen kendi kendime; "Kitaplar benim yalnzlm dindirmiyor, hepsiyle vedalasam m?" dediim ok oluyor. Ama insan, bir nevi ocuklar gibi grd kitaplarna kyamyor. Wittgenstein'n Oxford'daki kire sval odasnda sadece ahap bir masa ve sandalye varm. nsan ruhu aslnda eyann tabiatndan pek holanmaz. Kendi adma syleyeyim ne kadar ok eya varsa o kadar mutsuzluk var demektir. Ve insan sadelii daha ok sever. Geri kimileri dankl ve karmaay daha ok seviyor. rnein Karl Marks'n odas tam olarak byleymi. Ya da stanbul'a zaman zaman gittiimde uramay sevdiim "Balam Yaynlar" da byle bir yer fakat mekna gittiinizde Sabit Bey'in o kendine has tatl sohbeti hemen mekn baka yere dntryor. O sohbeti ve yaynevini bu yzden olacak kolay terk edemiyorsunuz. Aslnda Selim leri'nin dedii gibi bu danklk bizim yoldamz da olmayabilir. nk bu bir tercih meselesidir. rnein kitaplarnz gvendiiniz ve korunacandan emin olduunuz bir yere balayabilirsiniz. Bo bir ev! Hayali bile gzel. Fakat bunu da bir ak gibi grmek lazm, insan bir kere sevince sevdiini brakmas ya da ondan vaz gemesi pek kolay olmuyor. 'Bir sabah uyandnz da sevgilinizin evde olmadn grseniz ne hissedersiniz?' diye bir soru bir soru geliyor aklma cevap veremiyorum. Sadece susuyorum.

Trkiyedeki Etnik Politikalarn Arka Plan


Melezleme, en basit manada katk-kark anlamna gelen bir kavramdr. Terim nceleri biyolojide deiik trden hayvan veya bitkiden remi (hayvan veya bitki), krma, azma, hibrit, metis olarak adlandrlan ekilsel formlar imgeliyordu. Daha sonralar dilbilimi ve on dokuzuncu yzyl balarnda ise rk teorisindeki anlamyla kullanlmaya balanmtr. Melezlik teorisinin gelitirilmesindeki temel metin Homi Bhabha'nn "The Location of Culture", (Routledge; 1994) 'Kltrn Konum u' isimli almasdr. Bhabha, bu eserinde Bat tarihinde melezliin anksiyete bir paradigma olarak ortaya

16
kmasndan bahseder. Bir kltrel form olarak melezlik smrge ustalar tarafndan kararszlkla retilen bir kavramdr. Melezler ou zaman geleneksel ve etnik merkezli toplumlarda dlanm, o ok sevilen ifadesiyle sylersek "teki"letirilmitir. Bhabha ncesinde bu anlat Edward Said tarafndan, "arkiyatlk; Bat'nn ark Anlaylar" ile smrge ustalarnn klieleri ciddi bir ekilde sorgulanmtr. Post-kolonyal dnemde kltrel emperyalizm anlatlar ile ilgili tezini gelitiren Bhabha'nn ncesinde bu melezlik anlayna yakn bir entelektel olarak Mihail Bahtin'i sayabiliriz. Bahtin, edebiyat ve felsefe dnyasna, armlar olduka fazla olan "okseslilik" kavramn armaan etmitir. Melezlik konusunda Bahtin dnda; Stuart Hail, Gayatri Spivak ve Paul Gilroy gibi anahtar teorisyenlerin isimlerini zikretmek yerinde olur. Bu yazarlarn eserleri son dnemde ok kltrllk konusunda bir farkndalk yaratmay baarabilmitir. Jamaika'da bir ngiliz kolonisinde doan Stuart Hail melez bir toplumun iinde bym olmann getirdii tecrbeyle sosyolojide rksal nyarglar temsil eden rnekler zerinde durmutur. Hail iin kltr sadece okunarak kazanlan ya da takdir edilen bir ey deildir, kltr ayn zamanda hkim sistem tarafndan zenle kodlanm ve zaman zaman g ilikileri kurmada faydalanlan bir unsur olarak dlad topluluklarda potansiyel bir tedirginlik kayna olabilen bir eydir. Gramsci, ise kltrel retimi teorik olarak, "zorlama" kart olarak "rza" esasna dayal bir zemine oturtmaya alr. Kltrel kodlardaki hkim unsurun eitlilii dier bir manada melezlii artt oranda bu karlkl kabullenme toplumsal uyumu da glendirebilecektir. Melezlik sylemi genelde post-kolonyal dnemde emperyalizm ve milliyetilikler balamnda dile getirilen yeni bir eletirel anlayn sonucudur. Spivak; baka bir manada; smrgeciliin miras olan bir anlayla baskn Bat kltr tarafndan dlanm olanlarn kltrel metinlerine odaklanmtr. Dnr, Jacques Derrida'nn "De la Grammatologie" deki dekontsrksiyonist bir zmleme mekanizmasndan hareketle modern toplumun melezleri olan "madun" kesimleri (rnein gmenler, feministler vb.) inceler. O'nun yaymlanan ilgin bir almas olan "Post-kolonyal Akln Eletirisi" inde; "Bat'daki kimi entelekteller, Avrupa merkezi dncesinin byk beyinlerinden olan Kant ve Hegel gibi filozoflarn yeniden retilen tartmalarnda madunlar dlamak eilimindedirler" der. Bu noktada Spivak'n Deleuze ve Foucault gibi dnrleri baz konularda reddetmesi anlalabilir bir eydir. Spivak, madunlarn haklarnn savunulmas balamnda sosyal bir eylem amacyla "stratejik zclk" diye bir kavram gelitirmitir. rnein ok farkl beklentilere sahip kadn gruplar etkili hareket edebilmek iin geici olarak nc bir pozisyonu benimseyebilirler. Anti-zc bir sylem olarak melezlik teorisinin geliimine bakldnda "melezlik tartmalar"nn akademik dzeyde poplaritesinin arttn belirtmek gerekir. Ancak zc dnce ve uygulamalar (yani rklk) teoride ortadan kaldrmak iin melezlik argmanlarn kullanmak yine kanlmaz olarak bizi ayn zc paradigmalara indirgeyebilme tehlikesi ile kar karyadr. Bu ekirdek argmanlarn dnce dnyasnda yerine oturmas kltrleraras geikenliin artmasyla mmkn olabilir. Gnmzde kullanlan melezlik kresellemenin kltrel mant iinde yine de rk sylemden daha ileri bir anlay temsil etmektedir. rnein Amerika, Kanada, vb. neo-subetnik devletler kltrel eitliliin artmasn kan tazelemek olarak grebilmektedir. Her daim gerekleen katm ve karmlarla daha farkl trler ve yeni melezler ortaya kmaktadr. Melez kltrlerin artmas; homojenletirme modernizasyonu ve batllama arac olarak grlse de bu kavramn muhtevas hzla gelimektedir. Entelektel hayatta Bhabha'nn deeri, Bat'nn kendisini en tepede gren ilerlemeci, aydnlanmac ve mesiyanik anlaytan kurtard lde daha iyi anlalacaktr. Onun almalarnda ada metropoldeki gn kltr siyaseti asndan konsepti gelitirilmitir. Bu alanda (metropol) sadece orada farkl kltrlerin bir ak vardr. "Ulus ve Anlat"da aka hiyerarik tasnife dayal ok kltrllk anlayna kar kmtr. Melezlik politikalar hem vermek hem almak esaslarna sahip bir ekilde insani bir boyutta srdrlebilmelidir.

17
Tarihte bu ortak yaanabilirlik konseptini oluturabilmi hem Dou'da hem de Bat'da birok kent olmutur. Farkl kltrlerin karlkl msamaha balarn kullanarak zellikle snr ehirlerindeki (gmen nfustaki hareketliliin ok olmas nedeniyle) hibritleme zelliklerinin canllndan sz edebiliriz. rnein Trkiye'deki Edirne- Hatay gibi kentlerin bir dnem bu tip melez armlara ve kltrlere sahip olduunu sylemek mmkndr. Ortak yaam alan karlkl etkileimi ve kimi zamanda birletirici bir sentezi beraberinde getirmitir. Mzikten, edebiyata, folklordan mimariye kadar eitli sanat eserlerinin estetiinde bu doal sentezden kaynaklanan melezlii pek ala grmek mmkndr. Edirne, bir kltr imparatorluu olan Osmanl dneminde Hristiyan, Mslman ve Yahudi gibi pek ok tebaay bnyesinde barndrabilmitir. Gnmz Trkiye'sindeki karlkl etnik iddet reten gruplarn temelde benzer zellikleri bnyelerinde bulundurduu bilinen bir gerektir. Krt milliyetileri kendilerini Trk milliyetilii karsnda konumlandrmakta ve her manada iki grup benzer politikalarla hareket etmektedirler. Tm bu samalk yllardr bizim halkmza zarar vermektedir. Melezleme politikalar ile olaylara yaklaldnda iki kltrn birbirini daha iyi anlayaca kanaatindeyim. Yllar nce Martin King'in 'Bir hayalim var' diye balayan o mehur konumasndan aklmda kalan baz paralar gnmz Trkiye'si iinde geerlidir. King'in de dedii gibi; "nsanlar genellikle birbirlerinden nefret ederler nk birbirlerinden korkarlar; birbirlerinden korkarlar nk birbirlerini tanmazlar; birbirlerini tanmazlar nk iletiim kurmazlar; iletiim kurmazlar nk snflara ayrlmlardr" cmlesini tekrar dnmeliyiz. nk 'hepimiz kardeler gibi yaamay renmeliyiz veya aptallar olarak rmeyi. Herhangi bir yerdeki adaletsizlik, her yerdeki adalet iin bir tehdittir.' Bu szleri iki karde halkn daha iyi anlamas gerekiyor, karlkl etnik milliyetilik bu topraklarda asla bir are olmamtr ve olmayacaktr.

Osmanl Sosyalist Frkas


Trkler tarafndan II. Merutiyet zamannda kurulan ilk sosyalist parti; Osmanl Sosyalist Frkas'dr. nceleri zellikle Osmanldaki Rum, Bulgar ve Ermeniler arasnda yaygn olan sosyalist fikirler sonralar Trkler tarafndan da benimsenmeye balanmtr. 1908 sonrasnda Trk aydnlar arasnda sosyalist dnceler hzla yaylmaya balamtr. Bu dnemde zellikle tirak (1910) dergisini karan Hseyin Hilmi'nin bu partinin kuruluuna olan katklar yadsnamaz. Peki kimdir bu Hilmi Bey? Hseyin Hilmi'nin tam olarak hangi yl doduu bilinmese de zmir'de doduu bilinmektedir. Genken babasndan miras kalan evi satarak Romanya'ya gitmi ve buradaki sol harekette etkilenerek sol siyaset ile ilgilenmeye balamtr. Bir ara Sinop'a srgne gnderilmitir. Kendi kard dergi olan tirak 1912 ylnda tekrar almtr. Bu dergi Hseyin Hilmi Bey ile o kadar zdelemitir ki, Hilmi Bey artk "tiraki Hilmi" olarak bilinmeye balanr. Daha sonra Hseyin Hilmi Bey ve evresi genileyerek Partinin kurulu ve ynetiminde Baha Tevfik, Sosyalist gazetesi sahibi Namk Hasan, Hamit Suphi ve nsaniyet gazetesi sahibi bnttahir smail Faik de grev almtr. Daha sonralar bu evre kardklar eitli yaynlarla siyasi hayatta daha etkili olmaya balamtr. Aslnda bu parti bilinen anlamda sosyalist bir parti deildir. tirak yine kapatlnca kendilerine ait bir baka yayn organ olan 'nsaniyet ve Medeniyet' dergisinde sosyalist kurama ait yazlardan ok sosyolog Prens Sabahaddin'in bireysel giriimcilii savunan tezlerine yakn bir takm eyler sylyorlard. Parti evresi nispeten snrl kalm Hseyin Hilmi'nin II. Enternasyonal'de Fransz sosyalist nder Jean Jaures ile kurduu ilikiler daha ileriye gtrlememitir. Osmanl Sosyalist Frkas, baarsz bir projedir fakat yine de toplumumuzda ki dnce ve siyasi tarihin geliiminde farkl bir izginin olumas bakmndan son derece nemlidir. Bu konu hakknda yakn dnemde Hamit Erdem,"Osmanl Sosyalist Frkas ve tiraki Hilmi" (2012) diye gzel ve kapsaml bir alma hazrlad. Osmanl dneminde kapatlan bu partinin yerine yine

18
ayn evre benzer bir ekilde TrkiyeSosyalist Frkasn Kurmutur. Hamit Erdem bu konuda; "sz konusu partiler, 1910 ? 1922 yllar arasnda stanbul'da faaliyet gstermi; dnemin btn ideolojik ve siyasi rzgrlarndan etkilenmi, hem ttihat diktatrlne direnmi hem de igal ordularnn denetimindeki stanbul'da sosyalizmin 'Osmanl amele snfyla' bulumasna nclk etmi zgrlk hareketlerdir" demektedir. Bizce de Osmanl Sosyalist Frkasnn nemi komitac ttihat Parti diktatrlne kar dik durmas ve ekinmeden fikirlerini savunmasyla alakaldr. Hamit Erdem, almasnda hareketin nde gelenlerini, baslm yaynlarn, parti programlarn ve dier partilerle sz konusu olan ilikilerini kapsaml bir ekilde deerlendirmitir. Aslnda tm bu almayla fail-i mehul bir ekilde ldrlen Hseyin Hilmi Bey'in hatras yd edilmitir. Gnmzde hala benzer durumlarn tartlmas ve yine fail-i mehullerin srmesi sorunlarmzn hala pek deimediinin gstergesidir. Aslnda milliyeti, liberal ve ya sosyalist olsun hala demokratik bir olgunlua eriemedik. Bir manada sosyolojik olarak kaliteli bir demokratik bilinci yakalayamadk. Toplumumuzun vicdan ve fikri hr bir ekilde yaamas iin en azndan birbirimizi tekiletirmeden anlamay renmemiz gerekiyor.

Karanln Yreinde Yldzlara Yolculuk


Gene Roddenberry tarafndan yaratlan ve ocukluumuzun unutulmaz klt filmlerinden olan "Uzay Yolu" tam anlamyla bir bilim kurgu bayaptdr. Bir dnem bu yapt hatrlanaca gibi televizyon dizisi olarak ta byk bir beeni kazanmt. Uzay Yolu; insanlarn yaadmz galakside dier bilinli canllarla birleerek bir federasyon kurduklar dnemi ve kurgusal olarak gezegenler aras gerekleen savalarn sonrasnda olumu bir gelecei tasvir eder. Kahramanlar genelde fedakrdr ama bazen sava kazanabilmek adna baka yollara da bavurabilirler. Bu film arka plannda Joseph Conrad'n mehur eseri olan "karanln Yrei"ndeki smrgecilik ve bilinmeze yolculuk armlarna sahiptir. Aslnda insanlar tarafndan yaratlan emperyalizmin gezegenler aras boyuttaki etkilerini ve dier (teki) trler aras iddete tanm halini yeniden ve yeniden grrz her blmde. Bir nevi snf kavgasnn, rkln, insan haklarnn ve gelimi teknolojinin etkilerinin uzaydaki kurgusal hali canlandrlr. Uzay yolu insanlarn aya seyahatten (Jules Verne) sonra gerekletirmeyi dledii yldzlara yolculuk serencamdr aslnda. Bu film o kadar ok beenilmitir ki sonradan ocuklar iin animasyon versiyonlar bile kmtr. Uzay Yolu'nun TRT tarafndan gzel bir ekilde yaplan eviri ve seslendirmeleri, o dnemlerde pek az kiinin kulland tarayc, alnga, derin uzay, bilgisayar gibi kelimelerin halk tarafndan benimsenmesine vesile olmutur. nsanlarmz o yllarda pek fazla bilinmeyen Lazer, nlama, k hz vb. gibi birok bilimsel kavram ve terim ile bu dizi sayesinde tanlmtr. Uzay Yolu'ndaki Kaptan Kirk'n kararllnn, Mister Spak'n sarslmaz mantnn birok kiinin hayaldnyasnda tad kalmtr. Bizde bir dnem bu filmin yerli rnekleri de yaplmtr. Hulki Saner'in ynettii ve Sadri Alk'n oynad "Turist mer Uzay Yolunda" (1973) son derece fantastik ve bize zgdr. 2013 yl mays aynda gsterime girecek olan yeni "Star Trek Into Darkness" in ilk fragman nihayet yaymland. Uzay Gemisi Atlgan mrettebat bir grev iin eve (dnyaya) arlmtr. Onlar grevdeyken federasyon iinde terr konusunda bir zafiyet sz konusudur. Bu gvenlik zafiyeti dnyada byk bir patlamaya ve ykma neden olmutur. Kaptan Kirk kitle imha silahlarna sahip bir adam yakalamak iin dnya adna bir insan av balatr. Kahramanlarmz yaam ile lm arasnda epik bir satran oyununa itilmi gibidir. Senaryo ak ve arkadalk ilikileri ile geride braklan aile balar zerine kurulmutur. Filmi ekmek iin ynetmen koltuuna sevilen dizi "Lost"un yaratclarndan J. J. Abrams oturmutur. Filmin kadrosunda Chris Pine, Zachary Quinto, Alice Eve ve

19
Zoe Saldana gibi baarl oyuncular yer almtr. Bakalm yeni Uzay Yolu'da eski baarsn yakalayacak m ya da klie bir tekrar m olacak film bittiinde hep birlikte greceiz.

Bir Kurbaann Tasvir Edildii Malzeme Kutusu


Klasik antropolojinin en nemli isimlerinden olan ve birka yl nce vefat eden Claude Lv i-Strauss'un dilimize evrilen yeni bir kitabyla karlatm kitap raflarnda. Okuyuculara yapsal yntemin srlarn aklamaya adanm bir mrn neticesinde hazrlanm bu yapt; "Yapsal Antropoloji" isimli eserdir. ou kimse Strauss'un Descartes ve Sartre'a iddetle kar karak yapsalcln asl kurucusu olduunu pek bilmez. Bu filozofa gre biz aslnda ncelikle bilin deil de, dilin, kltrn ve eitimin rn olan toplumsal yaratklarz ve klasik bilinen masaldaki gibi bir pckle bu dnyada asli surette var olmayz. Gerei sylemek gerekirse yapsalclkta en az antropoloji ve sosyoloji kadar dntren bir bilimdir. Bizi o malum hikyedeki prenses yerine toplum gzelce per ve yaratmak istedii ekilde biimlendirir. Yapsal Antropoloji, var olan nesneleri klasik tarihsel boyutlaryla betimlemekle yetinmez. Toplumsal dediimiz olgunun yapsal ve karmak niteliklerini hatta insan ilikilerini bile aklamaya alr. Strauss, bu eseriyle antropolojinin kabuk deitirerek farkl bir eye dnmesini de salamtr. Toplumun kozas iinde yaayan insan denen bu mehul yaratn nasl muhteem bir kelebee dntn anlatmtr. stat antropoloji ile dilbilimi ve psikoloji arasnda yapsal manada bir iliki olduunu aklamtr herkese. Bu yntemin uzun yllara yaylarak gelimesinden sonra toplumsal rgtlenme, akrabalk, din, mitoloji ve sanata bakmz deimitir. Benim insan dediim bu kurbaann tasvir edildii malzeme kutusu olan Pandora'nn kapa nazike almtr. Tm gizemiyle Pandora'nn Kutusu aslnda insandr, insann kendisidir. Yapsal Antropoloji insan biraz daha derinlemesine zmlemede ve anlamada bir frsattr diyebilirim. Strauss'un bundan nce eitli zamanlarda 'Hznl Dnenceler', 'Irk, Tarih ve Kltr', 'Modern Dnyann Sorunlar Karsnda Antropoloji' gibi yaptlar dilimize evrilmitir. Bahsettiim bu eserleri temel bir altyap olmadan okumak hite kolay deildir. Kendi adma sylemek gerekirse, benim stadn en ok sevdiim kitab 'Yaban Dnce' oldu. Kitab okuduktan sonra bu byk beyni kim doru dzgn eletirmitir diye tekrar ktphane raflarna daldm. Ve karma bir by gibi muhteem bir eser kt. Jack Goody'nin yazd 'Yaban Akln Eletirisi', antropolog Claude LviStrauss'un nl eseri 'Yaban Dnce'ye kar belki de yaplm en sistematik ve deerli eletiridir. Jack Goody, usulca insann kurbaa gibi bir malzeme kutusuna konularak (Burada antropolojik kabullenmeleri ve nyarglar kastediyorum. Ne yazk ki Strauss bile fikirleri zaman zaman Bat'nn bu ilerlemeci ve tekiletirii grlerinden yaral szntlar tamaktadr.) anlalamayacan sylyor. Benim iin en az Goody'de Strauss kadar deerli bir dnr. Tekrar bahsetmek istediim kitaba gelecek olursak; Yapsal Antropoloji ile Strauss, ncelikle tarih ve etnoloji arasndaki ilikiye deinmitir. Bunun yannda kitapta; dil ve akrabalk ilikileri, toplumsal rgtlenme, by ve din, sanat, yntem ve eitim sorunlar gibi konulara deinilmitir. Ben kitapta en ok by ile ilgili olan ksmlar sevdim. Aslnda ileride bir gn yapsal antropoloji nda Anadolu Resim Sanatnn yegne rneklerinin yer ald Malik Aksel kitaplarna deinmek isterim. Malik Aksel halk resimlerini genellikle bizim byc, cinci diye tabir ettiimiz insanlarn yazm olduu kitaplardan toplamtr. Strauss'ta benzer ekilde; simgelerin etkililii, efsanelerin yaps, bydeki yap ve diyalektik, ii balk dolu ylan gibi bana son derece ilgin ve iirsel gelebilecek konularla ilgilenmitir.

20
Dil, tasvir ve toplum arasndaki karmak iliikler a ilk elden bu tarz halk edebiyatnn birincil kayna olan hikyelerde ve resimlerde gizlidir. Tpk Strauss gibi tm bu malzemeyi biz gstergeler sistemi alarak ele alp kltr olgusu ierisinde inceleyebiliriz. Burada u gerei iddetle unutmamamz gerektiini de hatrlatmadan geemeyeceim; Antropoloji kkne kadar smrgeci bir bilimdir. Smrenlerin mantn anlayalm ki bir daha smrlmeyelim. La Pense sauvage'e onlarn gzleriyle baktmz zaman bir kurbaa olarak kutunun dndakileri grebiliriz. Bylece acdan yanan bedenimizin sesini iiterek belki 'vrak!' yerine 'brak!' diyebiliriz. Bu tasviri en iyi ekilde aslnda bir baka filozof olan Jacques Lacan yapmtr.

Sokak sanat ve Graffitinin Dnya atlas


Son dnemde dnyadaki protesto ve kan olaylar neticesinde sokak sanat ve graffiti unsurlarda bir patlama yaanmtr. Graffiti duvar yazlar ve resimler yoluyla kendini ifade etme uygulamas biiminde anlalsa da aslnda genel geer toplumsal yaam anlayna bir tr tepkiyi de ifade etmektedir. Arap Dnya's, Brezilya'daki ve Trkiye'deki olaylarda yer alan genler ska bu ifade biimini kullanmlardr. Duvarlar gnllerinin istedii her renge boyamlardr. Bu sokaklar fotoraflanarak gzel bir kitap bile oluturulabilir. Bu olay yalnzca duvar boyamak deil de sokaktaki aa, kaya, karton vb. malzemenin farkl bir biimde kullanlmas olarak ta okuyabiliriz. Tm bu toplam sokan sesi'nin sanatsal bir ifadesi gibidir. Yaplan eserler aslnda sanat yapma niyetinden ok protesto etmek ve farkl bir dil oluturmak iin kullanlmtr. Grsel bir yn olduu iin ise tabii ki yaplan eylem bir sanattr. Sokak sanat aslnda siyasi iklim ve yolsuzluklara kar pasif bir bakaldrdr. Demokrasinin tanmna ve ileyiine dayal problemler ve ekonomik meseleler bir araya geldii noktada Trkiye ve Brezilya'da yaayan insanlarn ynetimlere olan cevab sokaklar ve sokak sanat olmutur. Bu bir direni midir? Pasif ynyle bir sanatsal direnitir. Fakat aktif ynyle bir direniten ok sosyal medya tarafndan organize bir ekilde yrtlm ve sonrasn da ise genlerin yzne gzne bulatrlm bir harekettir. Kamusal alann biimine, yzeyine yaplan sanatsal her trl mdahale bu samimiyetsiz kitleye karn sahicidir. Gezi olaylar baarsz olmutur, nk niyet sahici deildir. Alt kltrn kendisini farkl bir ekilde ifade etmesi iktidarlar iin her zaman illegal olmutur. Sokak sanatn ve graffiti'yi gerekten sanat olanlar yapabilir, vandallar sadece yaptn iddia ederler. Bu sanatn bir parti eliyle, ya da bir ideoloji eliyle yahut bir baka devlet eliyle yaptrlan gerek sanat eseri olarak kabul edilemez. Graffitinin z kiisel olmas ve muhalif kimlii yanstmasdr. Yoksa kaz korosunun syledii lakrdy tekrar etmek hi deildir. Ben kendi adma sokak sanatnn dnce ve bak amzn yanllna dair bir eyler sylediine inanyorum. Bunun yannda sapla saman da bir birine kartrmamak gerekiyor. Sokak sanat ayr bir ey vandallk apayr bir ey. Tekdze bir vatanda kimliine bir renk ve yaratclk katabilme potansiyeli asndan sokak sanatn olumlu buluyorum. Yalnz bu sanatn uygulama mekn olarak irkin bir trafo binas yahut bo bir duvar seilirse mutlu olurum. Yoksa tarihi bir emeye yaplan graffiti cami avlusuna pislemekten farksz duruyor. Gerek sokak sanats ve graffiti artistleriyle lkemizde az da olsa karlayorum. Ve bu kiilerin eserlerini grmek beni mutlu ediyor.

Krt Faistleri ve Trk Faistleri


Trk faistlerin yllardan beri Krtlerden nefret eden sylemine gndelik hayatta her zaman ahit oluyorduk ta son gnlerde hemen hemen her konutuum (istisnalar hari) Krt kkenli vatandata

21
bir tr Krt faist sylemine rastlamaya baladm. Sohbet aras sze balayan Krt kkenli bir arkadam Trklerin nasl aalk eyler yaptn anlatrken bile farknda olsun veya olmasn ayrmc, nefret dolu bir sylem kullanyordu. Trkler de Krtleri anlatrken yine ayn dili kullanyordu. Yalnz Krt kardeler belli ki Trk aabeylerini rnek almlard. Krtlerin kendilerini Trk milliyetilii karsnda konumlandrmalar kesinlikle doru bir ey deil. Bu konuda Trk milliyetilerinin teorisyeni olan Nihal Atsz' ve Krt milliyetiliinin gzbebei olan smail Beiki'yi mukayese eden bir yaz Zaman yazar Prof. Dr. Mmtaz'er Trkne tarafndan getiimiz gnlerde 'Krtlerin Nihal Atsz': smail Beiki' balyla yaymland. Trkne bu konuda sanrm Ziya Gkalp ve smail Beiki arasnda bir mukayese yapsa daha doru olurdu. Zira Ziya Gkalp, Diyarbakrl bir Krt ise ayn modelin bir baka adan versiyonu olan ve Krt milliyetiliinin teorisyeni saylabilecek smail Beiki ise orumlu bir Trk'tr. Burada asl sama sapan olan ey ise kendilerinden bile olmadklar bir millet adna konumalar ve faistlik yapmalardr. Bu kraldan daha fazla kralclktr. Trk faistliini bu lke en az seksen yldr tanyor da kimse bana bu lkede Krt faistlii yoktur demesin, u an itibariyle bal gibi de var. Yahu nereye gitseniz Trk kimliinizi aklamaktan utanr hale geldik. (Burada kimlik olarak kastettiim ey bir aidiyet unsuru olup 'millet' kavramyla ilintilidir.) Bundan 3?5 sene kadar nceydi sanrm. Elaz-Malatya snrnda isimini vermeyeceim bir kazaya memur olarak atanmtm. Daha kasabaya geldiim ilk gn orann memuru olan bamdaki Krt kkenli amir 'Keke buraya gelmeseydin, burada gece olur bakarsn kapn alnr..' gibi sama sapan laflar etmiti. Geliimin ikinci gnyd bir bakas 'Burada ikinci bir dil konuuluyor, sen kar msn?' diyerek kendi apnda tekiletirmek iin azm arad. Ve hatrladm kadaryla 'Bat'dan gelen herhangi sivil bir 'Trk' olarak her an psikolojik bir biimde defalarca szl satamalar oldu. O Anadolu misafirperverlii var ya kelimenin tam manasyla koca bir yalan ve bir zrvadr. Artk glgesi yoktur bu topraklarda. rnein, bir Trk olarak Hakkri'ye, Diyarbakr'a gidip gnl rahatlyla alamazsnz, brakn almay dolaamazsnz sizi ne faist devlet yetkilileri ne de faist Krtler rahat brakr. Faizm bir zulmdr. Ahlakszlktr. Hatrlarsnz yllarca Alman faizminden eken, soykrma urayan Yahudiler bugn tecavzcsnden rendiklerini Filistin halkna yapyorlar. Korkarm ki bir gn smail Beiki'nin teorileri gerekleirse Krtlerde bunu bir baka mazlum halka yapacaktr. Sayn Trkne yazsnn bir yerinde; "Ulusuluk temelde ok basit bir duyguya dayanr. Bu duygu, benzerlerinize duyduunuz kr krne ballk ve aidiyet hissidir. 'Kr krne ballk' dediimiz ey 'taassup'tur. Ulusuluu en iyi karlayan kelime budur ve bu karlk ilk defa sosyal bilimlerin gerek kurucusu olan bn Haldun tarafndan bulunmutur." demitir. Bende artk Krt halknn ve aydnlarn bu kr krne saplandklar taassubu ne yazk ki iten ie benimsediklerini gryorum. Geri bu gre kar kanaatte olan Ruen akr bugn yine ayn konuya deinen "Krt rkl" diye bir ey sahiden var m? Diye bir yaz yazd. akr, sz geen yazsnda; "Krt milliyetiliinin ykseliinden rahatsz olan ok kii, bir sredir bu saptamayla kendilerini rahatlatmaya alyor ve bu sayede sorunla sahici bir ekilde yzlemekten kaacan dnyor. Hlbuki ykseli hlindeki Krt milliyetiliinde 'rk' olarak tanmlanabilecek pek fazla motif yok. O kadar yok ki Krt siyasi hareketinde ne kan, sosyalist sol gemie sahip olan, dolaysyla milliyetilie antipatik bakan kiiler kolaylkla 'biz milliyeti deil yurtseveriz' diyebiliyorlar." Demitir. Aslnda bu tartmann fitilini son gnlerde CHP zmirMilletvekili Birgl Ayman Gler'in demeleri fitillemitir. Gler'in grleri ise kelimenin tam manasyla ipe sapa gelmez eylerdir. Kendi adma Trkne'yi ounlukla pek sevmesem de bu konudaki fikirlerine katldm syleyebilirim. Trkne yazsnda ayrca bu konuya delil getirmek iin u tespitlerde bulunmutur. "smail Beiki, 'ulus devleti atk' diyen Krt siyasetilere, Atsz'nkine benzer hamaset kokan bir slupla zlgt ekiyor: 'Youn bir asimilasyon politikasna hedef olmusun' dedikten sonra, 'nasl milliyeti olmazsn, nasl kendi ulus-devletini kurmazsn' diye hesap soruyor." Ziya Gkalp ve smail Beiki gibi kimselerin kendi mensubu olmadklar milletlerin rkln savunmalar gerekten byk

22
bir ahlakszlktr. Bu konuda hani Yusuf Akura'nn nl ' Tarz- Siyaset' makalesinde bahsettii mmetilik, batclk ve milliyetilik fikirlerinden ncs ve en kof olannn her iki toplum tarafndan benimsenmi olmas gerekten dndrcdr. Cumhuriyet bu sylemle 10 ylda 10 milyon gen yarattk her yatan diyordu. Krtler ka tane kknden koparlm gen yaratacak byle merak ediyorum. Belki her iki toplumun da gerek aydnlar bu saplantl kltr izofrenliklerinden kurtulup Anadolu'nun irfanna snsalar gnmzde bu hastalkl dnceler yaygnlk kazanmayacak. Trklere ve Krtlere nerim Fransz htilali rn olan bu hastalkl dnceyi terk edip biraz da kendi slami geleneklerine ve irfanlarna sarlmalar olacak.

Yalnzlk Salgn
Engellilik ve hastalk bata olmak zere; ekirdek ailenin k ile birlikte insanlar giderek yalnzlamaya balad. Bazen kendime; ne oluyor bu insanlara yahu, diye soruyorum. zellikle yallar derin bir toplumsal izolasyon neticesinde yalnzl daha trajik bir ekilde yayor. Genleri ise bata 'Facebook' olmak zere eitli sosyal alar ve bilgisayar dnyas yalnzlatryor. Ve bylece yalnzln modern dnyada byk bir sorunsala dntn gryoruz. Peyami Safa'nn "Yalnzz" diye muhteem bir roman var. Romann prolog ksmnda yle ilgin bir diyalog geiyor. Satrlar yavaa ve sessizce okuyorum: "- Seni sevmek istedim bir an iin. Byle bir his gelip geti. Gemedi daha. Fakat geer. Byle birok hayallerim var: Simeranyam var. - Kim o? Sevgilin mi? -Hayr, sevgilim baka. O bir memleket, Simeranya, dnyada olmayan bir yer. Benim icadm. skldm m, kendimi oraya atarm. - Ne hosun. Beni de gtr oraya. - Simeranya'da yalan yoktur. - Kadn yok mu? - nsanlar glgelerdir. Konumadan anlarlar. Birbirlerinden hibir ey saklamazlar. Seni grr grmez bir Simeranya kadnna benzettim. Elbisenin iinde yalnz ruhun var. Yzn bir rmcek a. Gzlerinde sen dolusun. Gurur ve yalan yok. Seni sevmek istiyorum. Bu bir hayal. Simeranya gibi sen de yoksun. Yaratyorum seni ben, kendi arzuma gre, ismini sakn syleme bana. Birbirimizi bir daha grmeyeceiz." Peyami Safa, yalnz anlarda belki snmak iin romanda byle olmayan bir dnya kurguluyor. Benzer bir ekilde gl yalnzlk duygusu Tanpnar'n 'Huzur' romannda da ileniyor. Aslnda bu yalnzlk duygusunu insan her an her yerde hissedebiliyor. Ve yalnzlk bir salgn gibi histerik bir ekilde dalga dalga yaylyor. Artk "hepimiz irkinleen bir dnya da yalnzz!" Yine ayn romanda bu tema daha ilgin bir ekilde "Yalnzm, evet yalnzz. Yani, bak, byk kalabalklarn ortasnda, insan denilen sosyal varlk kendi i dnyasnn mahpusu halinde, ifasz bir yalnzla mahkum. Yalnzm, evet herkes yalnzdr, yalnzz. Btn ihtilaflarmzda yalnzlklarmz arpyor. Hatta kendi kendimizle mcadelelerimizde bile kendilerimiz birbirine kar yalnzdr" denilerek dile getiriliyor. Yalnzlk salgn hakknda birka deyi: "Bunca insan yalnzken neden bunca insan yalnz. Madem hepimiz yatyoruz neden yalnz yatalm?" (Kaybedenler Kulb) "Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnzlk m krkleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ate olmak m yoksa yanan atee dokunmak m?" (ems-i Tebrizi) "Sevmek; gzel birinde ak aramak deil. O kiide, bilmediin bir zamann beklenmedik bir annda, kendini bulmaktr." (Dostoyevski) "Bir derin kuyuya benzer yalnz. Ta atmak kolaydr iine: ama bu ta dibe inecek olursa, deyin bana, kim karabilir? Yalnz incitmekten saknn! Ama incitecek olursanz, eh, artk ldrn de!" (Friedrich Nietzsche) "Bakmayn etrafmda ok insan dolandna; srlsklam yalnzm

23
aslnda." (Edip Cansever) "Kendini yalnz hisseden kimse iin her yer ldr." (Anton ehov) Yalnzlk hakknda daha pek ok sz iitilir aslnda... Yeni yaplan aratrmalara gre getiimiz son 10-15 yl iinde insanlarn kronik yalnzl en az % 20 orannda artmtr. nsanlarn artk kimseden habersiz yalnz ldklerine dair haberlere gazetelerde sk sk rastlyoruz. Aslnda bu insanln knn trajik bir habercisidir. Yava yava ve yalnz kalarak lyoruz da bundan bi haberiz... Bugnlerde hibirey yapmak istemiyorum. Caddeler de yrmek te istemiyorum. ounlukla insanlar da bir zaman kayb olarak gryorum. Daha dorusu grmek istemiyorum. Bu k gnlerinde darda kar yaarken sadece odamda yalnz kalp huzurla uyumak istiyorum. Sadece yalnz kalmak iin dua ediyorum. Ve u an farkediyorum ki bende yalnzlk hastalna tutulmuum. Muhayyel mekanlar kadar benim iimdeki yalnzlktr trajik olan. "Yalnzlk, bir sigara kl kadar yalnzlk." (S. Karako)

Be para etmez bir yaz!


Yazl medya ya da kat baskya dayal gazetecilik gayet garip ve zor bir dnemden geiyor. nsanlar evlerindeki bilgisayardan internete girerek gazetelerin web sayfalarna yle bir gz atmakla yetinirken bayiden para vererek bir gazete alma alkanlklar nispeten gn getike azalmaya balamtr. Bunun yannda ileride web gazetecilii iinde byle bir durumun var olabilecei ngrlebilir. Medyann i yaam baznda yeni bir dnyaya evrildii de sylenebilir. Bu durum medyay besleyen kaynaklarn (Reklm, ilan vb.) insan ilgilerinin younluuna gre ekil ve renk deitirmesiyle de ilintilidir. Hele 'sosyal medya' gibi oldularn sahiplerine milyarlarca dolar gelir getirildii dnlrse durumun vahameti daha iyi anlalacaktr. Hasan Blent Kahraman, gazeteciliin haber almak ve haber aktarmak gibi bir grevi olduunun altn izerken, gazetecilik mesleinin teknolojinin geliimi ile birlikte byk bir deiim geireceini belirttii bir konumasnda ilgin bir ekilde "Yeni medya, yeni aralarla bambaka grntlerle karmza kacak" diyor. (Kobi Postas) The New York Times, The Guardian vb. gazeteler artk yeni konjonktr iinde yerlerinin nasl olmas gerektiini ciddi bir ekilde tartyorlar. Bir de bu durumun kitap sektr asndan bir baka vahameti var ki o da dijital kitap basksnn (Amazon vb.), klasik kt teknolojisini ezme noktasna geldii gereidir. Bizim basnda da Milliyet, Radikal gibi kimi gazeteler bu gerei ngrerek 'blog' sayfalar gibi yaplanlara giritiler. Dnyadaki 'blog' yazarl mefhumu incelendiinde ahslarn yazdklar bu sayfalara okunma artlar orannda reklm aldklar ve hatr saylr bir gelir elde ettikleri sylenebilir. Bizim Trkiye'deki 'blog' yazarlnn o noktaya evrilmesi iin sanyorum ki biraz daha zamana ihtiya var. Bir de bu 'blog' yazarl denen durumda yeterli editoryal fonksiyon icra edilemedii iin yeni bir takm skntlar douyor. Yalnz her zaman niceliin (okunma saysnn) ok olmas niteliin de iyi olaca anlamna gelmiyor. Bazen de rnein adam, kendi (Wordpress, vb.) blog sayfasn oluturup yle yorumlar ve fikirler yazyor ki bu entelektel dzeye basnmzda kt israf yapan birok 'baba' yazarda bile rastlayamyorsunuz. Yapt bu iten bir para kazanyor mu? Hayr. Be kuru dahi kazanamaz! nternet bydke gazetecilik daha az deerli hale gelmektedir. Artk lkemdeki her kiiden ikinin air olmas gibi herkes 'blogger' ya da eski tabirle sylersem 'gazeteci' olmutur. Bunun da iyi olan ve olumsuz olan ynleri vardr. Ayr bir tartma konusunu gerektirir. Bende bir 'blog' yazar olmama ramen yaanan tm bu duruma 'aptal popler eylerin tiranl' diyorum. Klasik medyadaki magazin haberlerinin arl gibi dijital medyada da bu ucuz poplaritenin igali durumu sz konudur. Artk Baudrillard ifadesiyle gerekliin tam olarak gerek olmad hayalden bir simlasyon dnyasnda yayoruz. Web medyasnda haddinden fazla bir kirlilik durumu var. Ve tahminime gre; gazetelerin bu ksmyla uraan editrlerinin son 35 senede online olarak harcadklar zaman pay yaklak yzde

24
40 orannda artmtr. Bu kirlilik iinde haberi ve nitelikli yazy yakalamak gerekten zordur. Blog yazarl olsa olsa insan "kanser" eder.

Aleksandr Pukinin Maa Kz


Souk bir k gnyd. Hznl bir gnd. Dar kp yapraklar dklm, iki taraf kavak aalaryla kapl yolun donmu toprak zemininde ilerlerken aslnda manzum bir trajediyi de beraberimde kalbimde gtryordum. Gne, bulutlardan olumu atlas misali gkyznde bir kp bir kayboluyordu. Bazen kendimi sebepsizce brakp yola yklmak istiyordum. Sessiz bir lk vard etrafta. Nedenini bilmeden her eyden korkuyordum. Dedim ya hznl ve matemli bir gnd. Tpk dier btn gnler gibi. Kazakistan'n 'imkent Eyaleti'nde yayordum o zamanlar. Sene 2000'li yllard sanrm. Hatrladm hayatmn karanlk fragmanlaryd bunlar. Patika yolda ilerlerken zihnimde belli belirsiz bir ekilde baz dnceler belirmeye balad. air Pukin'i dnmeye baladm. Pukin, 16 yanda soluk yzl Natalia'ya hemen hemen benim gibi 20'li yalarndayken falan k olmalyd. Natalia, Onu budala George Charles d'Anths adnda bir Fransz delikanls iin terk etmiti. Sonra zihnim baka bir olaya yneldi: kendi kendime dedim ki Tolstoy'un 'Yalanc likileri' u an bulunduum durumu ifade etmeye daha uygun olurdu. Sonra aniden kendimi Eski Sovyet propaganda filmlerin izlendii bir stadyum kadar byk bir sinema salonunda buldum. Perdeye vuran kla birlikte grntler bir nehir gibi akyordu. Bilincim akyordu. Yeryzndeki tm hayat ve ben bu bilinte yayordum. Salonun iinde hemen kar kemde oturan bir kza gzm taklmt. Sonra bir daha baktm ona. Ve bir daha bakmaktan kendimi alamadm. Bu beyaz yzl kzn simsiyah gzleri vard. Ve neredeyse bu gzler bir lm kadar souktu. Ben kz sessizce seyrederken Pukin'in hafife omzuma dokunduunu hissettim. Yarm kalan hikyesini bitirmek istiyordu sanki. Birlikte salonun dna ktmzda tekrar bana son anlarn anlatmaya baladn hatrlyorum. 27 Ocak 1837'de St. Petersburg yaknlarnda Kara Dere'nin bir kesinde dellonun yaplmasna karar verilir ve Fransz d'Anths'in yznde bir dilim ekmein alnmas kadar bir doallk vardr Natalia'nn gnln ald iin. Pukin'in ahidi arkada Danzas'tr. Bu adam pek tanmyorum. Pukin'in Dello'da kullanaca silah almak iin gmlerini satt iddia etmi sonradan duyduuma gre. Delloda Pukin karnndan, kalbine yakn bir yerden yaralanr. Ve biliyordum ki kalp bir kez yaraland m iyilemez artk. Byk bir soukkanllkla iki gn boyunca can ekien Pukin, tpk bylesine souk bir Ocak aynn leden sonras hayata gzlerini yumar. Sonra tekrar patikada olduumu hatrladm ve bir Pukin iirini sadece kendim duyabileceim ekilde okumaya baladm. "Seviyordum sizi ve bu ak belki imde snmedi btnyle. Fakat zmesin sizi artk bu sevgi stemem zlmenizi hibir eyle. Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi. Bazen ekingenlik, bazen kskanlkla zgn. Bu yle iten, yle candan bir sevgiydi ki Dilerim bir bakasnca da byle sevilin." (ev; Ataol Behramolu) Yava ve kararl admlarmla patika bittiinde karma eski bir bina kmt. Bu benim okuduum niversite idi. Dardan bakldnda bu bina da en az hava kadar souktu ve bir akl hastanesini andryordu. eride bir anfinin nnde durdum. Anfinin kapsna sadece dardan ierisi grlebilecek ekilde aynadan bir cam konmutu. 70-80 yalar civarnda olan yal bir profesr

25
zaman unutmuasna Berthold Brecht'in bir epizodunu konu alan dersi anlatyordu. Sesindeki kaybolmuluu duyabiliyordum. Sonra arka tarafta bir kede oturmakta olan sinemada grdm siyah gzl kz tekrar fark ettiimi anmsyorum. Elinde bir deste ktla fal ayordu. Ktlar kartrrken bir tanesini yere drmt. Den oyun kdnn 'maa kz' olduunu grdm. Sonra ani bir kararla kapy ap anfiden ieriye girdim. Brecht'i anlatan yal profesrden nazike dersi bldm iin zr diledim. Ve en arkalarda oturan kz sevdiimi ve onunla anfi dnda yalnz konumak istediimi syledim. Yal adam nce bir duraksad fakat sonra fazla uzun srmemsi artyla izin verdi. Anfi dnda kapnn hemen yanndaki banka yan yana oturup konumaya baladk. Nereli olduunu sorduumda Sibirya'nn bir kynden geldiini ve yazlar yal babas ile birlikte patates yetitirdiklerini, annesinin yandayken ldn, kelebekleri sevdiini ve kynn ok gzel olduunu syledi. Ona o an neler anlattm tam olarak hatrlayamyorum. Sonraki gnlerde sebepsiz bir ekilde ondan katm. Hala kendimi anlayamyorum/ galiba bir mr boyunca da anlamayacam. Aklmda sadece onun gzellii ve bu tatl hikye kald.

Wittgensteinn Kart Felsefesi


Bat dnce tarihi iinde 'Anti-Felsefe' diye tabir edilen bir nevi felsefe eletirmenlii diye adlandrabileceimiz bir gelenek bulunmaktadr. Bizde de bir dnem slam felsefe tarihi iinde yer alan 'Reddiye' tr metinler de bir baka adan byle okunabilir. Aslnda tez, antitezini dourduka felsefe kendi mecrasn bulmaktadr denilebilir. Alain Badiou, felsefesinde birok dncenin tekrar kullanmn gerekletirirken dier filozoflar kendi felsefesi iinde bir takm dnglere oturtarak tekrar ve tekrar yaratr. Onun amalarndan biri gerein bu kategorilerinin her trl felsefe eletirisi iin kullanl olduunu gstermek ve bu nedenle, bunlar sanat ve tarih kadar ontoloji ve bilimsel keifler iin de kullanmaktr. Ve bu manada Badiou'un, drt diskur'u (Sanat, Politika, Bilim ve Ak) iinde felsefik bir maraz olarak nitelendirdii filozofun kendi felsefesini dayatmas hastal hemen her nemli entelektel iin kanlmaz bir gerekliktir. Burada Badiou, felsefi gelenekteki farkl diskur'lar tarafndan retilen birleme noktalarn bulmaya abalar. Bu konuda 'Felsefe ile Politika Arasndaki Gizemli liki' (Monokl) bu abasna bir rnek olarak gsterilebilir. Badiou, bir baka adan da anti-postmodernist kta felsefesinin dnyada tannmasnda rol oynayan en nemli temsilcilerinden birisidir. Bu konuda salam bir eseri olarak "L'tre et l'vnement" (1988) Varlk ve Etkinlik'i grlebilir. Bu kitabyla filozof siyasi dnceyi, kme teorisini ve Lacan'n psiko dilbilim teorisini birletiremeye uramtr. Avrupa kta felsefesinde analitik bir yaknsama ve ayrntl sylemiyle opak terminolojisini gelitirmeye almtr. Ayn erevede Badiou'un bu yaknlarda (Wittgenstein's Anti-Philosophy) Wittgenstein'n Kart Felsefesi, diye nemli bir kitab yaymland. (Verso, 2013) *Trke'ye daha evrilmedi.+ Bu seminal metin (Gelecekteki fikirlere temel oluturan.) onun anti-felsefe kavramna yeterli bir argman salayan farkl bir Wittgenstein okumasdr sanki. Fransz filozof Badiou, Wittgenstein' modern bir sofist gibi deerlendirir. Bundan sonra Wittgenstein (Tractatus Logico-Philosophicus'unda yazar olarak, Wittgenstein) Sokrates, Kierkegaard, Rousseau, Pascal, Nietzsche ve Lacan, Badiou tarafndan temsil geleneinde, bir prototip anti-filozof olarak kabul edilir. stat bu kitabnda Wittgenstein'n 'Felsefi Soruturmalar'n sevmediini gstermekten imtina etmez. Ve bu minvalde zellikle onun dil felsefesine kalc bir eletiri getirmeye alr. Bence Wittgenstein'n felsefesinin temel amaz her eyi kanlmaz bir ekilde mantk terazisine koymasdr. Hlbuki felsefe de ve hayatta mantk dairesine oturmayan o kadar farkl eyler/tezahrler vardr ki bunlar anlatlsa insann ne kadar akl ynnden kusurlarla herme-her olduu

26
grlebilecektir. Wittgenstein, nl Tractatus'unda "Buna karlk, burada bildirilen dncelerin doruluu bana sorgu-sual edilemez ve kesin-kes grlyor. *Bu cmle bile kendi bana bir felsefe kartl deil midir? Ukalalk.+ Bylece, u kandaym ki, sorular zlerinde sonuna dek zdm. Ve bunda da yanlmyorsam, ite, bu almamn deerinin bulunduu ikinci nokta, bu sorunlarn zlmesiyle ne denli az eyin baarlm olduunu gstermesidir." (Metis Yay., ev: Oru Aruoba, 2005, s.13) Peki bu eser o kadar manta ve felsefeye uygunsa "Felsefi Soruturmalar'da yine kendisi tarafndan niin ciddi bir ekilde eletirilmitir? (Eletirilmeye allmtr.) Bu kitap Wittgenstein' felce uratan eseridir. Tractatus, dndaki Wittgenstein tarafndan ortaya konan btn metinler; Felsefenin Mant'nn yazl tefsirleri gibi grlebilir. Ya da Felsefi Soruturmalar, kiisel bir talmud rnei olarak okunabilir. Wittgenstein, Tractatus'u o nl deyiiyle bitirir: "zerinde konuulmayan hakknda susmal." (s.173) Peki zerinde konuulmayan eyler nelerdir? Bunlar mantk erevesine dhil olmayan dnceler ve duygulardr. Belki sistematik bir yapya dnmemi her trl dilsel form'lardr. Belki bir iir bile byle olmayan bir teorik yapya sahip anlayn rn olabilir. Bence felsefi almalar iin teorik olmayan konuma eylemlerine referans ilgin bir bak as getirebilir. rnein, Sokrates'in Devlet'e Atina'ya kar gelitirdii tavrda felsefi mantk kadar var olan otoriteye gck olmasnn hi mi pay yoktur? Bu tavr; mantk kstasna vurulsayd uzlama pek ala daha karl ve akllca olmaz myd? Hayatn kendisi koca bir samalk, dnya denen bu yerde var olan tm olgularda bir mantk aramak daha da byk bir samalk. Wittgenstein' tam manasyla anlamak udur; *ki kendisi de Tractatus'un 6.54'nc pasajnda benim sylediimi itiraf etmek zorunda kalmtr.+ "Benim tmcelerim *Burada 'cmle' kullansa evirmen sanki lrd.+ u yolla amlaycdrlar ki, beni anlayan, sonunda bunlarn sama olduklarn grr, onlarla ?onlara trmanarak- onlarn stne ktnda. (Sanki stne trmandktan sonra merdiveni ykmas gerekir.) Bu tmceleri *Sayn evirmen senin bu 'tmce'ni hi ama hi sevmedim.+ amas gerekir, o zaman dnyay grr." (s.173) Bence Wittgenstein felsefe mant kurmak yerine bu aklyla Tevrat' notlandrp Gemara (Aklaycyorumlayc, dpe dz erh eden.) etseydi daha iyi olurdu. Kendi adma zerinde konuulmayan eyler hakknda konumay seviyorum. Bu manada New-Wittgensteinc bir balang yapsak fena m olur? Ben dncelerin dile getiriliine bir snr izmek istemiyorum, New-Wittgensteinc fikirde snrn tesinde kalan olmak istiyorum. Snrn tesinde kalan belli ki 'samalk' ama kime gre samalk oras pek mehul. Wittgenstein'in akl yrtme hattn Tractatus boyunca takip ettiinizde karnza yine o yce kap kyor: 'Samalk'. Peki, bu ne demektir? Tractacus, tm metin boyunca btnlkl olarak dnldnde gereklii tahtndan etmek iin yazld anlalacaktr. Gerekliin olmad bir gereklik! Felsefe kartlndaki baat sylem gereklik zerinde bir anlam kaymas yaratmaktr. Tractatus'u o anlayarak okuyan tek kii (Bu filozofun kendisi oluyor.) bunun ne demek olduunu ok iyi biliyordu. Hayat ancak bir oyun, elence trnden tutkulu bir oyalama gibidir; bizim bu hayattan ve felsefeden anladmz ey gerekliin sonsuza dek srmediidir. nsan, Tanr'nn elindeki bir oyuncaktan baka bir ey deildir!

Edirne'de Mimesis'i Anlatmak


Hayat dediimiz ey geride braktmz bir toz bulutundan farkszdr. Edirne, ortaa mimarisinin tipik rneklerini bnyesinde barndran esiz bir ehirdir. Bu eski ehrin ryasn tayan gzlerimde her daim bir hzn bulunurdu. Edirne'de akam saatlerinde ken yalnzln eliinde tandm hayat. Karanlk gecelerde Edirne semalarndan yldzlar seyrederdim. Hani Tanpnar; 'Yldzl gece beni bylerdi sanki. Sonsuzluk dalga dalga vcudumu ve ruhumu doldururdu. Bir Smer rahibi gibi muhayyilem hep yldzlarla meguld. Srrn iinde yzerdim.' dedii gibi bylenmiesine sokaklarda dolardm. Sonra bir yldz gzlerimle iaretleyip kayp sevgilimin orada bulunduunu dlerdim. Hayatta nemli olan aka kavumak deildir, nemli olan hi kavuulmayan akn kendisidir. Bylece kaybettim ruhumu. Ve kaybettiimi bilerek her eyi yayorum.

27

imde tadm yalnzlk duygusu ylesine derindi ki bu duygudan kurtulmak iin uzak diyarlara yolculuklara kyordum. Kendimi bu hissiyatta ancak var edebiliyordum. Gnll bir srgnlk hayat gibi.. Sonra benim durumumda olan ve ya olmayan zorunlu srgnleri aratrmaya baladm. Hz. Muhammed, Dostoyevski, Mehmet Akif, Leo Spitzer, Erich Auerbach, Nazm Hikmet, Aleksandr Soljenitsin, Edward Said, Joseph Conrad, Karl Marx. Bu yaknlarda NaziAlmanya'sndan srgn edilen Erich Auerbach hakknda, Kader Konuk'un 'Dou Bat Mimesis' (ev: Can Evren, Metis Yaynlar, 2013) isimli kitab yaymland. Sayn Konuk'un kitab daha evrilmeden nce deerini fark etmi ve kendisine bu gzel eseri hazrlad iin teekkr etmitim. Aslnda yine bu lde ilgin bir eserde Martin Violan'n 'Yabann Tuzlu Ekmei' idi. Bu iki almaya ramen Auerbach'n Mimesis'inin hala Trke'ye evrilmemi olmas gerekten dndrcdr. nk zannediyorum ki bizzat Auerbach Mimesis'e temel olacak olan 'Roman Filolojisine Giri' kitabnstanbul'da yazarak dnyada ilk kez karlatrmal edebiyat biliminin temellerini atmtr. Auerbach, 1936 yaznn sonuna doru stanbul'a gelmitir. Dou Bat Mimesis, Nazilerin 'Alman olmayanlar' kategorisine soktuu Alman-Yahudi bir filoloun, ounluun Mslman olduu bir toplumda nasl bir srgn deneyimi yaadn sorguluyor. Bu tecrbe nda Kader Konuk kkrtc bir sav ortaya atyor: Modern Trk kimliinin yalnzca Kemalist kadrolar tarafndan kurulmadn, Nazi zulmnden kap lkeye gelen Alman-Yahudi snmaclarn, yani Trkiye toplumu ierisindeki ayrcalkl yabanclarn bu kimliin inasnda nemli bir rol oynadn ne sryor. Kitabn merkezinde Auerbach'n stanbul Dar-l Fnun'unda filoloji konusunda verdii dersler ve bu dnemde kaleme ald r ac eseri Mimesis: Bat Edebiyatnda Gerekliin Temsili var. Daha dorusu Auerbach'n bu eseri nasl yazmaya balad zerinde duruluyor. Ayrca Cumhuriyet dnemi zerinden dou-bat yaklamna yepyeni bir boyut getiriyor. Mimesis'in Trkiye'nin hmanist reform hareketini bir tr kltrel mimesis erevesinde anlamamz salayacak yeni argmanlar ve tezler ortaya atyor. Cumhuriyet Trkiye'si kelimenin tam anlamyla aslnda basit bir Bat taklidi ve karikatrnden baka bir ey deildir. Ne yazk ki bizim ideolojik ve kltrel tezlerimiz hep bu kof zemin zerinden oluturulmutur. Yaadmz u trajikomik hayat bile terkibinde tamamyla bir mimesistir. Konuk'a gre; zaman ilerledike, srgnn gzerghnn daha kapsaml olan bir dizi tarihsel kuvveti dourduunu ve bir yanda onlar faist Almanya'dan kovan, dier yanda da onlar Trkiye'de bir kltrel yenilenme program iin ilevsel hale getiren kuvvetleri temsil ettiini gstermeye almtr. Bu ilevsel hale getirme mefhumu zannediyorum ki sadece Alman muhacirler ile snrl deildir. rnein Rusya muhacirleri (Zeki Velidi Togan vb.) iinde geerlidir. Konuk'un da belirttii gibi; "Hkmetin ve yksekretim kurumlarnn lkenin modernleme reformlarn desteklemek adna filologlara, felsefecilere, tarihilere, mimarlara, doa bilimcilere, iktisatlara ve mzisyenlere i teklifi gtrd Trkiye, 1933'ten itibaren, Alman niversitelerinden kovulan ?Leo Spitzer, Alexander Rstow, Ernst von Aster ve Hans Reichbach gibi? nice biliminsan iin bir snak olmutur. Yksekretimde laiklemeyi ve modernlemeyi desteklemek iin, tek bana stanbul niversitesi bile farkl disiplinlerden krk Alman bilimci istihdam etmitir. Auerbach bu kafileye 1936'da, lkenin en nde gelen Yabanc Diller Okulu'nun bana geerek katlmtr. Auerbach'n stanbul'da grev yapt on bir yl boyunca, Trkiye siyaset, kltr ve eitim alanlarnda ok nemli deiiklikleri yrrle sokmutur. Ayn dnemde Avrupa ise savan getirdii ykmlarla sarslmaktadr." (s.16) Kitapta ayrca reformlar, mbadele, arndrma, vatanda birlii, dou bat sorunsal gibi konulara da deinilmitir. Bu konular; Hmanizmin Dou'ya Yolculuu, Trk Hmanizmi, Modern Trkiye'de Taklitilik: Alman ve Trk Yahudilerin Yeri, Boaz'daki Almanya: Nazi Komplolar ve Snmac Siyaseti, stanbul'da Mimesis'i Yazmak, Trkiye'nin Hmanist Miras blmlerinde etraflca anlatlmtr. Kitabn ekler ksmnda ise Erich Auerbach'n Trkiye'de verdii dersler, 19. yzylda Avrupa'da gerekilik, edebiyat ve harp ile illstrasyonlar vardr.

28

nl Marksist dnr Fredric Jameson, doktorasn O'nun yannda hazrlamtr. Mimesis, Auerbach'n tam anlamyla bayaptdr. Jameson, (Sartre: The Origins of a Style) Mimesis'in stilistik kkenlerini filozof Sartre zerinden tartmtr. Auerbach'n dncelerinin kalc etkisi en az Edward Said kadar Jameson'da da vardr. Jameson, Jean-Paul Sartre'n iir, tarih, filolojik ve felsefe eserlerini inceleyerek oluturduu artiklasyonu yazlarn biimsel, politik ve etik analizini yaparken kullanmtr. Kkl Alman filoloji gelenei bir manada Auerbach zerinden Said ve Jameson'da edebi biimlerin ve toplumsal tarihin stilistik analizine dnmtr. Bu zellikle Avrupa ve Anglosakson Amerika'da hkim olan mantksal pozitivizm felsefesi ve deneycilikten farkl bir kltrel analiz geleneinin olumasna yol amtr. Daha sonraki dnemde postkolonyal almalarn (rnein: arkiyatlk, Kltrel Lokasyon) temelinde stilistik okumalarn olduu yadsnamaz bir gerektir. Demin sade bir yamur yad. Darda karanlk bir gece var. Sevdiim yldzlar da alp ban gitmiler. Mimesis'i elimde szlk okumaya alyorum. Edirne'nin geceleri uzun. Hayat ksa.

Byl Anlatlar: Ulysses


Mihail Bahtin gibi bende uzun yllar Kazakistan'da yaadm. Hayatm bir karnaval gibi geti diyebilirim yani. Bu usuz bucaksz memlekette dolatm gnlerde kaldm mikrayonun (kk sanayi kenti) Sibirya souu gecelerinde Sovyetlere zg tek gzl eski tip evimde nice saatler Dostoyevski, Tolstoy, Dante, Proust gibi yazarlarla hasbhal ettim. Sonra bir gn, haziran ayyd sanrm Joyce'un "Ulysses" adl eserini okumaya baladm. Bazen evimdeki radyodan dinlediim mzik (ounlukla Rus operalar) ve romann kurgusal atmosferi beni byl diye tarif edebileceim bir dnyaya sokuyordu. Her neyse, Joyce'tan ne derece etkilendiimi u an tam olarak kestirebildiim sylenemez fakat yine de yaanmas gzel gnlerdi. Fredric Jameson'dan devirdiim bir ifadeyle syleyecek olursam "Ulysses" benim iin o gnlerde gerekten de byl bir anlat idi. Neden byle sylyorum nki bazen yaam olduum tek bir gn bile uzun bir romans tadnda oluyordu. Birka hafta nce Kadky'de damla sakzl ac kahvemi ve sigaram itikten sonra hemen yaknlardaki Kabalc Yaynevine uradm. Raflara gz atarken Joyce hakknda olduka hacimli ve sk hazrlanm bir biyografi eserine rastladm. Kitabn fiyat cebimdeki son paray da bitirecei iin korktum, bir anlk alp almamakta tereddt yaadm. Sonra eski gemite kalan gzel gnlerin hatrna paraya kyp kitaptan bir adet edindim. Richard Ellmann'n 'James Joyce' kitab bana gre yazar hakknda yaplm olan almalarn en nitelikli olanlarndan biridir. stada gre; Ulysses'in byk yazar, kelimelerle gnlk dildeki sadelii ileyerek, anlatmna yksek bir deerde zenginlik katm ve her olguyu net bir bak asyla irdeleyerek sui generis bir slup yaratmtr. Aslnda bu sadelik diye anlatlan ey benim bir nceki paragrafta dile getirdiim zlemlerimle ayn eydi. Epikrvari sade bir yaam eminim birok kiiye bende olduu gibi tatl bir huzur verebilir. "Ulysses"i bir byl anlat olarak kabul etmem sadece benim duygusal i dnyamla alakal bir durum. Eseri farkl ekillerde okuyup, deerlendiren pek ok Batl eletirmen ve edebiyat var rnein. lk elden aklma gelen birka; Gordon Bowker, Stuart Gilbert, Anthony Burgess, Morris Beja, Andrew Gibson, Harold Bloom vb.. daha pek ok dilimize evrilmemi Joyce biyografisi vardr. nl entelektel Uberto Eco'nun da bizde pek bilinmeyen "Joyce Konumalar" diye bir kitab vard. Frank Budgen ise 'Ulysses Yapt ve James Joyce' diye apayr bir alma hazrlamtr. Joyce'un Zrih yllarnda (Yaklak olarak 1918-19 civar) geen olaylar anlatr. ngiliz ressam Budgen ve yazar; yrmek, konumak vearap imek iin neredeyse her gn bir araya gelirlermi. Budgen, bu dostluun neticesinde kaydettii kaytlar sayesinde bu kitab oluturmutur. Joyce'un nemrut torunu yaymlanmasna nasl izin verdi tam olarak bilemiyorum. Bunun gibi Joyce stne yazlm

29
sayamayacam kadar ok kitap var. Ne demiler; Sanat uzun, yaam ksa.. Okumakla da pek bitecek gibi gzkmyor bunlar. Ar misali tad, kokusu houmuza gidenden semek gerekiyor yleyse. rlanda edebiyatn bizde Murat Belge okumaya baladktan sonra kefettim/sevdim desem yeridir. Joyce'un kimi eserlerini de usta bir ekilde evirerek dilimize kazandran yine Sayn Belge'dir. lk nce Ellmann'n bu biyografisini okuyup sonra Joyce'un kimi eserlerini Belge evirisinden okursak sanrm daha ok yararl olur. Ellmann, biyografisinde bu konuda "Onun szdizimi, kendine has bir matematiksel kurgu niteliindedir; yapskm bilinmeden Joyce metinlerinin anlam derinliine vkf olunamaz. Satrlarn arasndayken birden kendinizi rlanda vadilerinin melodik glgelerinde bulabilirsiniz" diyerek dikkatli bir ekilde uyaryor. Ellmann, biyografisini kronolojik bir ekilde bolca resim ve ariv malzemesi ssleyerek/kullanarak hazrlam. Yazar, Joyce'un Dublin, Pola, Roma, Trieste, Zrih ve Paris gnlerini ayrntl bir ekilde anlatyor. Kendi adma benim en ok ller'in, Hayal Gcnn ve Ulysses'in dayand zemin ksmlar houma gitti. Bu arada biyografinin tamamn okumadm itiraf etmeliyim. Nasl tamamn okuyacaksn ki zaten, 966 sayfalk mr trps bir eser. Bu tip kitaplar bir kaynak eser olarak gerekli ksmlar farkl zamanlarda okumak daha iyidir. Burada vnerek syleyeyim ki bu biyografiyi deil ama Ulysses'in kendisini batan sona okuyarak bitirmeyi baardm. (Nevzat Erkmen evirisinden) Bu arada geen hafta Ulysses'in bir baka evirisine rastladm. Armaan Ekici kitabn yeni bir evirisini yapm (Norgunk) fakat grmek nasip olmad. Benim byl bir anlat ve kendisine aran bir eser olarak grdm Ulysses, rivayet olunur ki Vladimir Nabokov'un uykularn karrm. Benimde karyor. in dedikodusu bir yana gerekten kskanlacak kadar gzel bir eser yazmtr Joyce. Kitap baz kimselerce 'entel' ii olarak grlm ve anlalmaz bulunmutur. Bu eseri daha rahat bir ekilde okumak iin Nevzat Erkmen'in ayrca hazrlam olduu "Ulysses Szl" faydal bir metin. Bizde bu kitaba en ok benzeyen eser rahmetli Ouz Atay'n "Tutunamayanlar" kitabdr. Tutunamayanlar'da benzer ekilde/teknikle yazlm bir yapttr diyebiliriz. Her neyse yaz ok uzun oldu skldm. Joyce 'un diliyle sylersem 'Okuyucumdan beklentim, btn hayatn yaptlarm okumaya adamasdr.' Kimse anlamyor mu? Son szleri.

Molla Nasreddin Tefrikas; MAKALELER


(Tadmlk) Byk Azerbaycan yazar, nl mizah dergisi 'Molla Nasreddin'in nairi ve ba redaktr olan Celil Mehmedguluzade'nin eserlerinin iinden nemli makaleleri seilerek hazrlanm olan bu kitapta ('Molla Nasreddin' Tefrikas; MAKALELER) yazarn ilk dnem (1906?1914 yllar) almalar dikkate alnmtr. Dnyaca tannm yazarn makaleleri ilk defa Trkiye'li okura takdim edilmitir. Azerbaycan entilijansiyas iinde mstesna bir yere sahip olan Mehmedguluzade'nin toplu makaleleri hatrlanaca gibi daha nceden "Mehmedguluzade Celil Mehmedgulu Olu Toplu Eserleri" (IV Cilt) eklinde sa Habib Beyli tarafndan yaymlanmtr. Hazrladmz bu almada hem bu kitaptan hem de T. Hasanzade'nin on ciltlik 'Molla Nasreddin' dergisi tercmesinden faydalanlmtr. Ayrca derginin faksimileden yaplm tpkbasm baz kopyalarna da Dr. Mevlt Yaprak koleksiyonundan ulalmtr. Bu makaleler; 1900'lerin banda, Azerbaycan tefekkr tarihinin geliim seyrini grmek ve entelektel hayat kavramak asndan nemlidir. 'Molla Nasreddin', yaym hayat boyunca Azerbaycan'n meselelerine deinmekle birlikte tm Mslman dnyann sorunlaryla da ilgilenmitir. Dergi Osmanl ve Orta Asya corafyasnn dhil olduu geni bir kitleye hitap etmitir. Dergi tm Mslman ziyallar etrafna toplamay baarabilmitir. Baz dnemler kapatlm olsa da Mehmedguluzade'nin abalaryla uzun yllar yayn hayatn srdrebilmitir. Dergi bir ara o kadar nlenmitir ki kimi saylar daha o yllarda ngilizce, Franszca gibi dillere evrilmitir. Mehmedguluzade'nin makaleleri okunduunda milliyeti bir anlayn (smail Gaspral) etkisi de grlmektedir.

30

Mehmedguluzade, dergide yer alm felyeton'lar ve makaleleri ile dnemin toplumsal sorunlarn hicvetmi ve ironi yoluyla konulara deinmitir. Felyeton tr iinde bu yazlar olduka mstesna bir yere sahiptir. Baz zellikleriyle yazarn metinleri Sebahattin Ali'nin 'Marko Paa' dergisindeki fkralarna benzetilebilir. Mihail Bahtin'in kavramyla sylersek Mehmedguluzade'nin 'Molla Nasreddin'in yapraklarnda yer alan felyeton ve makaleler edebi bir 'karnaval' gibidir. Zaten baka bir manada edebiyatta byl bir karnavaldan baka bir ey deildir. Her ne kadar Celil Mehmedguluzade ve Sebahattin Ali'nin dnya grleri farkl olsa da hayatlar benzer ekilde noktalanmtr. 'Molla Nasreddin' 1931 ylna kadar tam 740 say kmtr ve Azerbaycan'da bir ekol olmutur. Molla Nasreddinciler, milli kimliin ve bilincin olumasna katkda bulunmutur. Mehmedguluzade, 1937 ylnda Rus istihbarat rgt KGB tarafndan halk dman ilan edilip kuruna dizilmitir.

Post-Sekler Dnyada Din ve Siyaset


Uzun bir sredir liberal projenin srdrlmesi neticesinde 21. yzyldaki din ve siyaset kurumu arasndaki ayrm kapitalizmin ilk dnemlerinde iyice belirgin hale gelmi olmasna ramen gnmzde kresellemeyle birlikte yeniden muhafazakr kimlikler n plana kmaya balamtr. Sosyalizm ve faizm gibi siyasi sistemlerin bile ilk balarda teolojik temelleri dini kurumlar ile (cami, kilise vb.) devlet ilerinin ayrlna dayanmaktayd. Gnmzde din ve siyaset arasnda deien bir iliki sz konusudur. rnein "post-sekler" dnm anda Trkiye'deki laiklik; tabanda iyice zayflam, bunun karsnda dini uygulamalar yeni sivil formlara brnmtr. Byk bir cemaatin siyasete ve devlet mekanizmasna dhiliyesi ilk balarda tepkiyle karlansa da bir sre sonra devletin bnyesine rahata eklemlendii grlmtr. TDK, seklerizm yerine 'dnyaclk' kelimesini nermitir. Seklerizm veya dnyaclk; toplumda ahiretten ve dier din, ruhan meselelerden ziyade maddi hayata odaklanlmas gerektiini syler. Bu grn fikri kklerine Yunan ve Roma filozoflarndan Marcus Aurelius ve Epikr; Ortaa Mslman filozoflarndan bn Rd; Aydnlanma dnemi dnrlerinden Diderot, Voltaire, Baruch Spinoza, John Locke, James Madison, Thomas Jefferson ve Thomas Maine'den baka agnostik diye tabir ettiimiz Robert Ingersoll ve Bertrand Russell'de ska rastlanr. Nilfer Gle, Sekler-Dinsel Snrlar: Benlik, Devlet ve Kamusal Alan, kitabnda (Metis, s. 19.) "seklarizmin hikyesi herhangi bir ulus-devletle snrl deildir; bilakis, farkl kltrler ile medeniyetler arasndaki karlamalarn, arpmalarn, sekler ile dinsel arasndaki tartmalar ekillendirmek, ayrmlar bozmak ve karlkl dn allar hzlandrmak asndan son derece nemli hale geldii ulustesi dinamiklerin bir sonucudur" diye syler. Hindistan ve Trkiye gibi rnekler Bat d seklerizmin bir deneysel modelidir. Yeni seklerizm hem kendi dndaki dnya hem de kendi iindeki grler ile zaman zaman atmalara girmektedir. rnein AKP ve Cemaat arasndaki ilikiye bile bir adan da yaklalabilir. Yani btnlkl dnldnde artk bir tek deil birden ok tartlan bir seklerizm modeli sz konusudur. Son dnemde ise devlet mekanizmas tm 80 yl dnldnde her zamankinden fazla bir ekilde Ortodoks Snni yapya kaymtr. Bu durum muhafazakr evrelerce devletle dinin barmas olarak grlrken dier laik ve sol kesimce ise ar bir sapma olarak grlmekte ve bu kitlede bir rahatszlk duygusu olumaktadr. erif Mardin bu durumu 'mahalle basks' kavramyla biraz daha farkl bir ekilde izah etmeye almtr.

31
Getiimiz gnlerde Balam Yaynlarndan Gabriel Martinez-Gros Lucette Valensi'nin "Bakaldran slam" diye bir eseri kt. Aslnda slamclk gr, monolitik deildir. Ve 20. yzyl komnist hareketi gibi, pek ok tezahr vardr. Bu iki yazar slamn farkl yaplarndan sz ederken; "El Kaide tipi iddet yanls ve radikal olanlarndan, Trkiye ya da Fas'taki slam partiler gibi uzlamac ve bar olanlarna kadar... Amalar ayn olsa da (Mslman toplumlar yeniden slamletirmek, Mslman lkelerde slamn egemenliini ve Bat ile slam arasndaki g dengesini yeniden kurmak), bu amaca nasl ulalaca konusunda farkl rgtlerin farkl yaklamlar vardr. slamclk ayn zamanda dinamiktir de; ayn grup, deien koullarla birlikte, daha radikal bir projeden daha lml bir projeye kayabilir. Bu dinamizmi -ve hatta deikenlii- aralksz bir blnme ve oalma srecinde de grlebilir. Bir rgt iddet eylemlerinden yasal dzleme kaydnda (Msr'daki Mslman Kardeler gibi), yeni bir u grup ortaya kar ve radikal yaklam o stlenir. Ya da ayn rgtn (Filistin'deki Hamas gibi) bir yandan terrist yntemleri kullanmaya devam eden askeri bir kanad varken, dier yandan siyasallamaya hazr bir siyasal kanad olabilir" derler. Trkiye'deki AKP eski slami izgiden ok Post-Sekler DnyadaAmerika'daki Obama ynetimi gibi bir rol ve fonksiyona sahiptir denilebilir. Nilfer Gle kitabnda Fransa ve Trkiye'nin sekler gemiini ilgin bir ekilde mukayese eder. "ki lke de Cumhuriyeti seklarizm ilkesinin zerine titremekte, dinsel gstergelerden azade bir kamusal hayat idealletirmektedir; ama son otuz yl zarfnda iki lke de kamusal hayatta slami grnrln artna, sekler ile dinsel arasndaki yerleik snrlarn bozulmasna ve bunlarn sonucunda ikisi arasnda bir arpma, ekime ve taklit srecinin yaanmasna tanklk etmitir."(s.18) rnein her iki lkede de barts olgusunun sorunsal boyutta ilenmesi benzer bir sekler arma sahiptir. Yalnz buradaki durum bizim karlkl olarak birbirimize yknmemiz sz konudur. Eer bizdeki laiklik gemii ngiliz- Anglo Sakson (Seklerizminden) dnyadan mlhem olsayd ayrmann ve kimi zamanda atmaya varan krlmalarn daha az olabilecei ngrlebilirdi. Gle'nin ifadesinden mlhem bir ekilde sylersem bizdeki cumhuriyeti milliyetiliin kurucu ideolojisi olan laiklik yerine ngiliz seklerizmi dikkate alnmalyd.

Kadnln Gizemi
Betty Friedann Kadnln Gizemi isimli eseri yaygn olarak 20. yzyln en etkili kurgusal olmayan yaptlarndan biri olarak kabul edilir. Bu kitap Birleik Devletlerdeki ikinci dalga feminizm hareketinin kvlcmn balatan bir yapt olarak ftrist Alvin Toffler tarafndan tarihin tetiini eken bir kitap eklinde grlmtr. Kitap 1963te yaymlandktan sonra 2013 itibariyle buuk milyondan fazla kopya satm ve uluslararas kadn derneklerinin her zaman dikkatini ekmitir. Friedan, 1957 ylnda Smith Collegede kadnlarn sorunlar hakknda bir aratrma yapmak istemitir. Yapt bu aratrma sonucunda zellikle birok orta snf mensubu kadnn olduka mutsuz olduu sonucuna varmtr. Aslnda bu gerek u an tm dnyada ve zellikle lkemizde de geerlidir. Friedan, aratrmasn banliy ev hanmlar ile yapt grmeler neticesinde ortaya karmtr. Yazd eseri feminist teori balamnda psikolojik, medya ve reklam materyalleri zerinden de desteklemitir. lk balarda bir makale ilgisiyle balayan bu aba hummal bir alma neticesinde bylesine ilgin bir kitaba dnmtr. Yazar Kadnln Gizemine 1950ler ve 1960larn bandaki kadnlarn yaygn honutsuzluk olarak ifade edilebilecek ve genellikle ad konmayan sorun dedii aklayc bir giri ile balar. Bu eserde belli bir maddi konforu yakalam, evli ve ocuklar olmasna ramen mutsuz olan birka ev hanmnn hayat etrafnda kadnlarn sorunlar anlatlr. Bizim feminist ablalardan okuyan var m bilemiyorum.. lk ksmdaki tez udur Amerikann geni refah toplumuna ramen hsn- kabul grm bir evlilik ve ev idaresi yaps bulunmamaktadr. Doum oranlar *1950lerin Amerikas iin+ artmakta ve evlilik ya

32
ortalamas gn getike dmektedir. (Bizdeki gibi douya gittike yaygnlk kazanmyor.) te bu blmde kadnlarn yaygn honutsuzluk durumu ilan ediliyor ve kadnlarn kocalar ve ocuklar dnda bir hayat sahas bulunmad bunun ise onlarn iindeki sesi her geen gn bastrd iddia ediliyor. Ki bu olduka hak verebileceim bir grtr. Kadn kocalar ve ocuklar dnda en nihayetinde bir insandr ve bireydir. kinci ksmda kitap daha ilgin bir hale gelmeye balyor. Yazar zellikle kadn dergileri ve TVdeki kadn programlar editrlerinin kararlarnn ounu Kadns Gizem dncesi yaratma kaygsyla aldklarn ve sahneye bylesine yapay ve ideal bir kadn grnts koyduklarn sylyor. Bu dorultuda hazrlanan makaleler ve ykler zellikle n plana karlyor. Bu ise bence Batnn Douyu icat etmesi gibi erkeklerin kadn tekrar icat ettikleri teorisini aklma getiriyor. Bundan hareketle bizdeki ismini vermek istemediim birok kadn dergilerini dnyorum benzer durumun bizim kadn imgemiz iinde geerli olduu konusu pekl dile getirilebilir. nc ksmda; ocuk yetitirme ve umut verici kariyer olgusuna dikkat ekiliyor. Bazen kadnlar toplumun beklentilerine uymak iin kendi kararlarn sonraya erteliyorlar. Gen bayanlar zellikle bu tip sorunlarla mcadele etmek durumunda kalyorlar. Bu konuda aklma dedemin annemi hemirelik okuluna yollamamas gibi bir hikye geliyor ama hala bu bylemi pek bilemiyorum. Toplumumuzda baz kadnlar saf bir ekilde ok uzun beklersem ya da ok eitimli olursam uygun bir koca bulamayabilirim gibi bir saplantya dahi kaplabiliyorlar. imdi byle syledim diye bana belki kzan olacaktr fakat dilimizde kz kurusu diye bir deyim olmas bir para da olsa bunun gstergesi olamaz m? evremde evlenmek iin okulunu ya da iini brakan pek ok kadn tanyorum. Friedan, 4. Blmde kadnn sadece bir e ve anne olduu varsaymna kar kmak iin Amerikadaki feministlerin kadna nasl bir rol uygun grdklerini ve yaplan mcadeleleri anlatyor. Bu mcadeleler neticesinde kadnlar eitim, kariyer ve oy hakk dhil olmak zere pek ok gvenceler elde ediyorlar. 5. Blmde Sigmund Freuda gnderme yapan u cmlenin altn izmiim: Doal gzellik, ekicilik ve tatllk araclyla kadnn kaderi belirlemitir. Bu teori zerinden kadnlarda bulunan baka bir anahtar kavram olan penis kskanl mefhumu nevrotik bir dzlemde ele alnyor. Bana gre bu durumu bu ekilde absrt bir dzeyde tanmlamak; kariyer isteyen kadnlar etiketlemek demektir. Kadn kariyer yerine evlendiinde ne yani biz diil gizeminin yksek olduunu mu anlamalyz? Freudun alma ve fikirleri poplerlik kazandndan beri bilimsel bir din haline gelmitir. Komu teyzelerin erkek ocuun anneye dkn olur dediklerini imdiden duyabiliyorum. Freudu baz noktalardan kabul edebiliriz fakat bir kadn penis kskanl zerinden deerlendirmek hususunda sanki yanl bir eyler var gibime geliyor. En azndan kadnn ben hala mistik bir taraf olduunu dnmek istiyorum. Bence kadn cinsel ve biyolojik rollere hapsedilemez. Yazara gre toplumun kadna bitii rol olan; eine ve ocuuna bakma ykmll yznden onun yaam ya da duygusal byme ilgisi kaybolmutur. Gnmzde birok kadn Abraham Maslovun ihtiyalar piramidinde bulunduu gibi kendi cinsel rol sayesinde kurnazca kazanmlar elde etmektedir. Ben kendi adma en az erkekler kadar kadnlarnda bu konuda sulu olduklarn dnyorum. Kadnn kendi kimliini bulmas iin sadece diil gizemini kullanmas onu erkekler kadar sabk yapar. Kadnlar toplumda hakl yerlerini kazanmak istiyorlarsa cinsel drtlerinden nce zihinsel kapasitelerini kullanmas gerektiini dnyorum. imdi diyecekler ki bir adam ne anlar kadn sorunlarndan. Gerekten pek fazla bir ey anladm syleyemem fakat benimki Jacobun Odasndaki gibi bir ynyle Virginia Wolofun erken yata len sevgili erkek kardei Thoby Stephenin bir kadn gznden erkein dnyasn anlama abas olarak bir erkein gznden kadn anlamak abas eklinde dnlmesini tercih ederim..

33

ntihar ve Sanatsal Yarat


Bugn her zamankinden daha hznlym.. Ben tm airlerin anatomisinde derin bir melankoli olduuna inanyorum. Yazar Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Stefan Zweig, Walter Benjamin, air John Milton, Sylvia Plath, ressam Vincentvan Gogh ve mzisyen Kurt Cobain gibi birok sanat intihar etti. Sanatsal yaratclk ve ruhsal hastalklar arasnda gerekten bir ba var m bilemiyorum. ou sanat akl hastas deildir ve ou akl hastas insan da sanat deildir. Ancak ou akademik alma vastasyla anlyorum ki sanatlarn dier insanlara gre ruhsal hastalklardan mustarip olma riskinin daha yksek olduu bilinen bir gerektir. Bu aslnda bir nevi 'duygudurum bozukluu' diye tabir edebileceimiz enteresan bir yaratc gtr. Kendim de bir air olarak ruhumun son derece hasta olduuna inanyorum.. Proust'un sevdiim bir sz vardr: "Ben sadece atan bir kalptim" der. Atan bir kalp olmak, kalbinizi tam manasyla duyumsamak ve hissetmektir. Burada sanat kendi kalbini sava meydanndaki tek bir yree indirgemitir. Nilgn Marmara, bu indirgeyii tarif ederken; yrekle gz birletirerek onlarn tek bir pencereden baktklarna inanr. Yaz yazarken kelimenin tam manasyla delirdiimi syleyebilirim. Bu sadece benim gibi silik bir ruha ait zellik deildir oysa. rnein romanc Virginia Woolf'un ruhsal bozukluu ile onun yaratcl arasnda karmak bir ilikinin bulunduu bilinen bir gerektir. Woolf'un romanlarna ondaki derin hipomani yansm ve girdii depresyon hali bu byk yazar 59 yanda intihara srklemitir. ntihar hali evlerinin yaknndaki bir nehre bilinli olarak yryerek gereklemitir. Bipolar spektrum onda II. bozukluk safhasna yani akl dalmas diye tabir edilen snra ulamtr. Aslnda hastalk evrelerinde Woolf daha az ey yazmtr. Fakat bu sre veya yaad deneyim onun romanlar iin esrarengiz bir malzemeye dnmtr. ntihar deyince aklma ilk Trk pozitivist ve natralisti Beir Fuad geliyor. Daha sonra Ahmet Mithat Efendi bu esiz deneyimi 'Mezardan bir seda!' balyla gazetesinde neretmitir. Son cmleleri kanla yazlm bu evrak- metruke yledir: 'Ameliyatm icra ettim, hibir ar duymadm. Kan aktka biraz szlyor. Kanm akarken baldzm aaya indi. Yaz yazyorum, kapy kapadm diyerek geriye savdm. Bereket versin ieri girmedi. Bundan tatl lm tasavvur edemiyorum. Kan aksn diye hiddetle kolumu kaldrdm. Baygnlk gelmeye balad.' Bu aslnda son derece soukkanl bir tasvirden baka bir ey deildir. Tanpnar, bu souk satrlara ramen stada byk bir 'lm mistii' diyordu. Beir Fuad'n kendi materyalizm grleri ile bu mistik sz pek gitmiyor ama her neyse.. Demin zikrettiim Nilgn Marmara'nn 'Sylvia Plath'n airliinin intihar balamnda analizi' (Everest Yay. ev: Dost Krpe, 2006) isimli son derece zgn bir almas vardr. Oradan baz alntlar yapmak istiyorum. "lm hakknda yazdka, hayal dnyas giderek glendi ve bereketli hale geldi. Bylece yaamak iin her trl sebebi oldu, der Alvarez. Her trl sebebi oldunun yerine hibir sebebi olmady koyabiliriz, nk Plath bunu bizzat yapmtr. Her eyin yerine hibir eyi koymutur. Ona gre stimlasyon iki ulu bir denekti; bir ucu yaama, dier ucuysa lme dnk. O 'rien' (hilik) ucunu seti." (s.29) Galiba bir gn bizimde sanat yahut insan olarak olacamz yegne ey bir hi'liktir, bunu anladm. Marmara, kitabndaki bir pasajda olduka dikkat ekici bir alnt yapmtr. ".lmek bu dnyada yeni bir ey deildir, ama yaamak daha az yenidir."(s.21) der Rus air Yessenin "Elveda" adl iirinde. Marmara'ya gre bu gibi insanlar yrekleriyle zihinlerinin sentezinin dzenini deitirmeye alm, ancak umutsuzlua kaplarak pes etmilerdir. Bu ksa yazy yine Marmara'nn szleriyle bitirmek istiyorum; "Sartre'a gre intihar dnyada var olmann bir baka yoludur, nk kii bir eylem olarak lm setiinde kendi varlnn farkna vararak, varlnn tanmn hilikle yapar." (s.19) ntihar benimsemiyorum fakat saydm bu isimlere gizliden gizliye byk bir hayranlk duyuyorum.

34

Sevgisizler a
Bu soysuz asr kelimenin tam manasyla bir soytarlar ve sevgisizler adr. Cemil Meri, 'Jurnal'lerinde "esasen bir airin btn ahali tarafndan anlalmasna lzum yok. Bu, dnya iin de byle... Tefekkrle ilgili eserlere gelince, Kant' ka Alman anlar? [Marx'in cevab...+ Yani, halkn anlayaca kitaplar vardr, halkn, yani geni kalabalklarn, ilk mektep tahsili yapanlarn. Onlarn dnda aydnlanmak isteyenlerin okuyaca kitaplar vardr."(1) Bu satrlar okurken bir yandan Metin Erksan'n 'Sevmek Zaman' hakknda dnyorum. Film'in balarndaki bir sahnede boyac Halil; "Ben senin fotorafna k oldum. Resmin sen deilsin ki. Resmin benim dnyama ait bir ey. Ben seni deil resmini tanyorum. Belki sen benim btn gzel dncelerimi ykarsn" diyor. Bu filmdeki kurgu uzunca zamandr Sebahattin Ali'nin 'Krk Mantolu Madonna'sndaki Raif Efendi gibi iine kapank, melankolik ve d dnyaya uyum salayamam bir halin yansmas gibidir.(2) Osmanl lirik iirinin de Halil'in ak gibi anlalamam bir dnyann tezahr olduunu dnyorum. Osmanl iiri de evlerin i sslemeleri gibidir iine girmeyince pek anlalmaz. Walter G. Andrews, 'iirin Sesi, Toplumun arks' adl almasnda bu konudan olduka teferruatl bir ekilde bahsediyor.(3) Andrews, Divan iirinin 'gerek' hayattan, toplumdan kopuk, retildii zaman ve meknla ba olmayan, 'soyut' bir iir olduu edebiyat tarihinin yerleik yarglarndan biri olduunu fakat iin aslnn pek yle olmadn sylyor. Bu noktada iirin Sesi, Toplumun arks'nda Walter Andrews, Cemil Meri'ten olduka farkl dnyor. "Osmanl gazel geleneini incelerken bu yargnn tam tersi bir yaklam getiriyor. Gazellerin, Osmanl toplum ve kltr hayatn hem yansttn, hem de ekillendirdiini gsteriyor. Cemaati dnya grnn, tasavvufun etkisinin, istikrarl iktidar yapsnn, meclis, bezm gibi etkinliklerin, duygulara yklenen akn anlamlarnn, gerek Osmanl toplumunu, gerekse gazelleri anlamak ve yorumlamak iin nemini belirtiyor. Gazellerdeki anlam zenginliinin, Osmanl toplumunun karmaklna uygun ok katmanl okumalara olanak yarattn vurguluyor." Daha sonra Andrews'in bu kitab hakknda arkada olan Hilmi Yavuz'da ('Kenara ekilmek': W. Andrews'in Trk iirini Okuma Denemesi) ayrca birka blmden oluan uzun bir yaz yazmtr. Trk iiri hakknda yazp izen bu iki mnevverin ayrca "Seasons of the Word: Selected Poems" (4) adl ortak bir almalar da vardr. Rahmetli Cemil Meri, 'iirin Sesi, Toplumun arks' kitabn okusayd neler sylerdi diye dnmekten kendimi alamyorum. Bu konu hakknda kelam etmi kim var diye baktmda Hasan Blent Kahraman ile karlatm. Sayn Kahraman, Radikal'deki eski bir yazs "Divan edebiyatnda ak" baln tayor.(5) Kahraman, bu yazda ilgin bir ekilde konuya Glpnarl-Ata tartmas zerinden deiniyor. Bana gre hem Ata hem de Glpnarl divan edebiyatna olduka ciddiyetsiz bir ekilde yaklamlardr. zellikle Glpnarl yapt evirilerle bu okyanus boyutundaki edebiyat katletmitir. Ata bile Glpnarl'nn 'Divan Edebiyat Beyanndadr' (6) isimli kt paavrasna "Ayp derler senin yaptna. Abdlbaki!" diyerek isyan etmitir. Yalnz bu sylediine ramen Ata divan edebiyatnn devrinin getiine inanmakta ve konuyla gznn ucuyla belki de dilim varmyor ama i olsun diye ilgilenmitir. Aradan geen yllar sonra insan arkiyat Andrews'in muazzam almasn grnce bizim kendi edebiyatn hor ve hakir gren aydnlarna dair utanmadan edemiyor. Tekrar Hasan Blent Kahraman'n yazsna dnecek olursak; Kahraman, Andrews ve Mehmet Kalpakl'nn "Age of Beloveds" (Sevgililer a) isimli almasna deiniyor. Mahbuplar an yazarlar cinsellik asndan inceliyor. Ve bu balamda metin okumalar ve poetik zmlemeler yapyorlar. Yine bu kitap hakknda daha sonralar Laurent Mignon, "Ad Vard Akn" diye ksa bir tantm yazs yazmtr. Eybolu'nun da bu minvalde "Divan iirinde Sapk Sevgi" diye hezeyanlarla dolu bir almas vardr. Hlbuki istisnalar rnek olmaz bizim bu dnemdeki iirin Dante gibi sembolik bir dili ve metaforik ssl bir yaps vardr. 200 kelime daarcna sahip bir nesille bu iiri biz kendimiz ne lde anlayabiliriz? Byle yaklamak gerekir. Biz her daim sevgililer an tu kaka ederken elin Victoria R. Holbrook gibi akademisyenleri ba tac ederek "Akn Okunmaz Kylar" gibi kitaplar

35
yazyorlar. Biz elimizdekinin kymetini bilmediimiz iin Bat bizden daha iyi sahip kyor bu deerlere. nyargsz ve svmeden samimi bir ekilde anlamaya alyor. Azizim dnyada her ey sevgiyle ilintilidir, bu sevgisizler anda her eye ramen sevgi uruna gayret gstermek yine bizim elimizdedir. Holbrook'un tabiriyle sylersem divan iiri sevgililer anda bir okyanussal benlik denemesidir.
Kaynaklar 1-Cemil Meri, (2012), "Jurnal 1.Cilt 1955- 1965", stanbul: letiim Yaynlar. 2-Sebahattin Ali, (1943), "Krk Mantolu Madonna", stanbul: Remzi Kitabevi. 3-Walter G. Andrews, (2000), "iirin Sesi, Toplumun arks", stanbul: letiim Yaynlar. 4- Hilmi Yavuz, Walter G. Andrews, (2007), "Seasons of the Word: Selected Poems", Syracuse University Press. 5- Hasan Blent Kahraman, (2005), "Divan edebiyatnda ak", Radikal Gazetesi. 6-Abdulbaki Glpnarl, (1945), "Divan Edebiyat Beyanndadr", stanbul: Marmara Kitabevi 7-smet Zeki Eybolu, (1991), "Divan iirinde Sapk Sevgi", stanbul: Broy Yaynlar.

Kresel Bellek: Kltrn letiimi zerine Dnceler


Daniel Dafoe'nun 1917 tarihli "Robinson Crusoe" isimli roman Avrupa kolonyalizmin mekanizmalarn ve Crusoe ile Cuma arasnda temsil edilen smrgeci ilikiyi anlamak asndan olduka zengin bir metindir. Crusoe, ncelikle bir adaya gelir; mlk'nn snrlarn izer ve ard sra kolonisini gelitirmeye ynelik bir takm abalara giriir. Dafoe, iinde bulunduu toplumun smrgeci yaam biimini Crusoe'in temsili karakterinde enkarnasyon bir ekilde yanstmtr. ngiliz Adam, toprak meselesini zdkten sonra ada ahalisinden bir yerli (indian) ile karlar ve ona Cuma ismini verir. O'na ngilizce retir. Koyu tenli yerli yava yava Allah'n kelimelerini rendike Crusoe'un gznde azda olsa medeni'leir. Edward Said, bu konuya "Kltr ve Emperyalizm" balamnda olduka uzun bir ekilde deinmitir. Bu edebi metinlerden hareketle postkolonyal dnemde baz entelekteller deiik analizlere dnk kimi abalara girmilerdir. Cuma'nn serveni asndan olaya yaklaldnda Homi Bhabha'nn tabiriyle 'Taklitilik', 'Belirsizlik' ve 'Melezlik' gibi bir durumun varlndan sz edilebilir. (Kavramlarn orjinalleri: Mimicry, Ambivalence, and Hybridity) Aslnda Cuma, Crusoe ile bir mcadeleye giritii an Crusoe'un medeniyetini taklit eder. Roman boyunca yle fark edersiniz ki baz taklitilik ve melezlik unsurlarnn metinde gsterimi anlam da etkiler. Kolonize olmu Cuma'nn bu tecrbesinin ruhunda derin etkileri vardr. Buradaki mimicry biyolojideki bir bcein kendini gizlemesi ya da diyelim ki savunmas iin renk deitirerek bulunduu ortam taklit etmesinden daha farkldr. Cuma, kendisini savunma argman olarak Crusoe'un metotlarn kullanmas kltrel bir form olarak hibrid bir yaam alglaynn olumasyla neticelenmitir. Melezlik, terimi postkolonyal kltrel eletiri balamnda yaygnlk kazanm bir kavramdr. Bu ise zc kurumlar iinde saflk dnda farkl biimlerin ve belirsizliklerin de bulunabileceini vurgular. Aslnda kolonyal sylemin doasnda bulunan tekiletirici ve dlayc sylemler pek ala bugn iinde geerlidir. Birok ulus-devlet belleinde bir ekilde bu smrgeci ve insan onuruna yakmayan anlayn izlerini tamaktadr. Hibridlik kavram smrgeci ya da ulusallatrc mutlak otorite veya tartlmaz zgnlk iddiasn bozan kararszln yeterli kantdr. eitli rklarn esrarengiz gleri gemite ve gnmzde her daim melezlemekten ve oklu kltr algsndan rahatszlk duymulardr. Ulusalclk ve milliyetilik sylemi byk lde smrgecilik discource'un kamuflaj olduu iin. Kresel bellekte en azndan imparatorluklar dneminden beri yaayan melezlik smrgeci glerin egemen kltr anlatlarn sarsan bir unsurdur. Hkim kltrn anlayna gre yerel z dilsel ve rksal farkllklar ile kirletilmektedir. Melezlik ise bunun byle olmadn aksine

36
kltrn oklu bir zenginleme boyutu olduunu vurguluyor. Smrge dnemi hem bir taklit srecini hem de kararszl ve melezlii retmitir. Gnmzde yeni oluan enformasyon a ile birlikte yava ve derinden bir kresel bellek olumaya balamtr. Kresel aktrler bu balamda ulus-devletlere yeni bir takm roller bimektedir. Gelien iletiim teknolojisi hzla kendi etkileim ve dntrc alarn kurmaktadr. Kanaatimce kolonyal dnem gememi aksine farkl bir tezahryle yine devam etmektedir. Bu ise artk sadece otoriter komutlar ve kltrel kodlar kresel bellein bir uzants olarak yaayacamz anlamna gelir. Yaadmz a yapay ve melez bir adr. Kltrn iletiimi de Mattelart'a gre; "Uluslararas iletiim, topra bir egemenliin ve topluluun temeli yapan ada ulusulukla birlikte domutur. Evrenselci Aydnlanma a ve liberalizm, gelecee inancn bir ideali olan iletiimin uluslararaslamasn salamtr. nsan haklar temeline dayanan ve snrlar nemsemeyen 'dncenin ve grlerin serbest iletiimi' bu srece ivme kazandrm, evrensel iblm olgusundan, deiik alanlarda younlaan glerin -haber, sanat, ekonomi, kltr ve reklm teknolojileri vb.- evrenselleerek, byk rekabetlere yol amas sonucu, gezegenin tek biimlenmesi evresine ulalmtr." Homi Bhabha'nn kolonyal ve rk sylem eletirilerin de kulland "mimic" kavram arda olan ya da bir geit zneyi ima eder. Kolonize edilmi olann taklidi basit bir znenin tekrarndan te ayn- ben'e dn imknsz hale getiren bir sretir. Bu yzden Crusoe ile iletiime geen Cuma ayn Cuma deildir. Bizim de Bat ile mnasebetimiz tam olarak bu ekildedir.Trkiye ne tam Dou ne de Bat'dr. Belki arafta kalan bir kltr olarak tahmin edebileceimizden ok daha melezdir.

Solun Din Alerjisi


Rahmetli Mehmet Ali Aybar, Trkiye'deki sol hareketin nde gelen isimlerinden biriydi. Aybar yllarca "Trkiye'ye zg sosyalizm" eklinde ifade edebileceimiz bir sosyalizm anlayn savunmutur. Aybar'la ilgili bizim yerel bir gazetecimiz olan Hamdi kte'den ilgin bir anekdot dinlemitim. Bir gn Aybar'n Trkiye i Partisi'nin (TP) lideri olduu gnlerde baz solcu genler stad ziyarete gelmilerdi. Aybar'n evinden ieri girerken bu genler, ayakkablarn karmadan hallarn stne basarak ieri dalmlard. Bunun zerine Aybar genleri uyarm ve evin bir Mslman evi olduunu belirterek genlerden ayakkablarn karmalarn istemiti. Bu ksa hikyecikten anladm kadaryla Aybar'n sosyalizm fikirleri halkn deerleriyle uyumakta ve ayn hassasiyetleri sergilemekteydi. Aybar, Trkiye'de sosyalizm tarihinin son zgn kiiliklerinden biridir. Trkiye'deki sol kesim iinden gelip lkenin manevi deerleriyle barabilmi kiileri akla getirdiimizde Cemil Meri, dris Kkmer ve Kemal Tahir gibi orijinal grlere sahip mnevverlerimizi zikretmemiz gerekir. Bunun yannda klasik kemiklemi ve ii bo sol entelekteller bu saydm isimler dnda Kemalizm ile rtm ve dine kar ounlukla hnla dolu olmutur. Sosyolojik adan hibir ideoloji halkn manevi deerleri ile bark olmad srece asla geni kitleler tarafndan hsn kabul grmez. nsan merkezli bir sosyalizm iar isteniyorsa; halkn manevi deerlerine saygl olmay reneceksin. Gya sol tandansl CHP, ilk kurulduu dnemden beri halkla din konusunda atmal olmu ve halka her zaman elitist bir tavrla yaklamtr. CHP hibir zaman halkn partisi olmam her zaman statkocu olup insanlarn inanlaryla ilgili olarak Kemalist dnyagr dndaki insanlar 'gerici' yaftasyla itham etmitir. Dersimde katliamn yapan bir zihniyet ya da apka muhalefeti nedeniyle insanlar acmaszca infaz eden bir dnce nasl sol veya sosyalist olur anlamak mmkn deildir. Bunun ad sol falan deil olsa olsa Franco tarz bir diktatrlk rejimidir. Bugnk CHP'de zaman zaman yine ayn anlay srdrdn dil srmesi olarak olsa bile itiraf etmektedir.

37

dris Kkmer'in ortann solu denen kesimi eletirmek iin yazd; 'Dzenin Yabanclamas'ndaki fikirlerine bakldnda, Trkiye'nin "solcu"larnn neden 'gerici' olduklarn geni halk kitlelerinin manevi deerleriyle bark olmamalarna ve halkn deerlerine yabanc kalmalarna balar. Hatta fikirlerini o hadde gtrr ki Trk Milli Kurtulu Savann antiemperyalist deil, bir Yunan-Trk sava olduunu syler. Ortann solu yeri geldike hani biz sizi kurtardk sylemine yatar ve alttan alta dindarlar aalamak iin bir frsat kollar ya ite buna yakn dnem tarihinin yeniden yazlmas gerektiini syleyerek kar kar Kkmer. Ya hu kurtarmasaydnz keke diyesim geliyor, bir smrge ynetimi olsayd eminim bundan kat be kat daha az can yakc olurdu. Yllarca Trkiye'de 'sivil toplum' ilikilerinin kurulmasnn nndeki en byk engel hep bu sol kisvesine brnm din dman, faist ve saldrgan, tekiletirici, dlayc Paretto sosyolojisi tabiriyle sylersek 'elit kesim' olmutur. zlerek sylyorum dnyadaki sol hareketler dnldnde Trk solu bir yn duyarszdan ibarettir. Kemal Tahir izgisi ise yllarca sola gre yeterince ve hakkyla solcu olmamakla itham edilmi, saa gre ise din konusunda yeterince hassas olmamakla sulanmtr. Kemal Tahir, yazd btn eserlerinde Trk halkn yaatan ne varsa, ona sahip klmas gerektiini syler. Bu kapsamda din, gelenek, inan, adetler, retim ilikileri, dil vb. konusunda daha insancl yaklalmas gerektiini vurgular. Kemal Tahir'in yerli sosyalizm araylar onu kanlmaz bir ekilde yalnzla srklemitir. Kargalarn arasnda blbln sesi kslmtr. nsan Trkiye'deki sol adna yaplanlar dndke sol dnceden deil belki ama solcu geinen insanlardan souyor.

ehir Sakinlerinin El Kitab


Bir kitap yazmak istiyorum, dedi iimdeki ses. Sz gelii bir byc deilim ben! Karnaval'da babo gezen bir ruh'ta deilim ben. Herkesin kolayca kabullenebilecei ve sayg duyulan ayn zamanda hretli bir bilge hi deilim. Bugnk yazm bir tek kii okusun yeter. Belki de sadece szlerimi ksk bir ekilde ben dinlemeliyim. yi dinle beni 'ben' ve muhatap kii: lk sorumu Nietzsche'den duyduum ekliyle soruyorum o zaman; kii nasl kendisi olur? -Bir ey ne ise o demektir. Faust'tan dinlemitim sonuta neysen o'sun! Yani Ecce homo.. nce kendime kar drst olarak anlatmaya balayacam. "Kendini beenmi saygszlarn, ok bilgi geinenlerin, kark kafalarn yazd iren, biimsiz, dnce bilgisine (mantk) zg samalklar ieren nesneler okunmaz: Onlar orada dpedz dnce bilgisi kurallarna, birdenbire ve geliigzel sylenmi her nesnenin bolukta yapld yere bavuruyor. *'Byle' der onlar: 'Sen, okuyucu denen eek! Senin iin 'byle' yoktur, ancak benim iin var.' -Verilen karlk yledir: 'Sen yazar denen eek, neden yazyorsun yleyse?'+(1) Aslnda gerekte kendimin ne olduunu bilmediim iin yazyorum. Tutsak bir ruh gibi her gece ehrazat'n kollarnda uyanyorum. Ben bu masal dinlemeyi ok seviyorum. Baha Tevfik, Nietzsche'nin Felsefesini anlatrken yle bir alnt yapar: "...Gzellik gce dayanr. G, hayatn biricik ilkesi, tavlayan olmaldr. Yaamak iin insanlar yalnzca ona dayanmaldr. Ksaca insansal kurtulu iin gzellik ve g zerine temellenmi olan hayat ak gerekir.."(2) Bu koca bir samalk! Mikro ve Makro kozmosu kaplayan varln en iten z sadece ak'tr. "Ak imi her ne var ise lemde."(Fuzuli) imdi byle sylediim iin 'ben' ne biim bir felsefeciyim? Buradan sonraki yapraklarn (kt) paralar ne yazk ki gemi zamann izinde kayboluyor. Deneysel bir metin! Okuyucunun beklentisine dnk deiiklikler bu sayfada grlmeyebilir. Nasl olsa ikimizde ne olduumuzu biliyoruz.. Ben bir ehir sakiniyim. Bamdaki arlar geirmek iin yazyorum. "imdi, bir bayaptn bir peri masalnn tadn karmaya giriiyoruz. Madame Bovary, bu dizideki peri masallar arasnda en

38
romantik olandr. Biem asndan, iirden beklenen etkiyi dzyazda yaratr. ocua bir yk okursunuz, ocuk size 'gerekten olmu mu' diye sorar. Gerek deilse, ocuk srarla gerek bir yk ister sizden.."(3) Bu satrlarn arkasndan sana ok gzel byleyici bir masal anlatabilirim, ama yapmayacam. nk hava ok souk ve gecenin bir yarsnda ne yapmaya altm anlamaya alyorum. *Bir itiraf: Senden nefret ediyorum ey okuyucu! Ama kendimden nefret ettiimden daha ok deil.+ Bu ksmdan sonrasn bir Epik Tiyatro'da kullanabilirsin. ehir sakinlerinin el kitab ne olur? Bulmaca, ucuz romanlar yahut polisiyeler, tuvalet kd bile olarak kullanmaya demeyecek birka gazete, veremli bir an notlarndan oluan bir defter.. Bakn imdi nasl ilgisiz bir ekilde Brecht'e geiyorum. Seyredin, iyi seyredin! Dostum Brecht'in kitabm hakknda yazd bir iir;
"Ayrl arkadalarndan istasyonda Smsk ilikli paltonla sabahleyin kente dal Bir oda bul ve bir dost alarsa kapn: Sakn, sakn ama, uzak kal rt izlerini! kinci kez syleme bir kez sylediini Bir bakasnda grdnde unut hemen dncelerini Bir ey imzalamam ve tek bir resim brakmamsan Orada bulunmam ve hi konumamsan Nasl yakalayabilirler seni? rt izlerini! lmek getiinde aklndan yi bak, bir ta olmasn banda yatt yeri gsteren stnde bir yazt, kimliini belirtip lm tarihinle seni ele veren. Yineliyorum: rt izlerini!"

(4) Walter Benjamin, bu iiri tahlil ederken gizli bir g unsurundan (Krypto-Emigration) bahseder. Bu kendi lkesinde bir insann srgn ve yalnz olmasyla ilintili bir durumdur. Brecht'in benim balmla ayn ad tayan el kitabndaki iiri ehir, varolu ve hayat mcadelesinin bir arenas olarak gzkr. Bu iiri politik bir balamda sylemi olmasna ramen ben srarla farkl bir balamda okumak istiyorum. Kim bilir belki de herkesten uzaklamak istediim iin byledir. ehirle tek balantm olan her gn iten eve dnte sokan banda grdm kedi bu akam yoktu. Ne yalan syleyeyim iim burkuldu. tiraf ediyorum apolitik bir insanm. Benim yoldam sadece kediler.. Brecht'i Anlamak kedileri anlamaktan daha m elenceli sanki? Ya Nietzsche denen o umutsuzluk abidesine ne denmeli? Marx, Hegel ile hesaplamak iin ktk gibi kitap yazm. Banaz ve sayg gerektiren bir aba.. Benim tek bildiim ey kedileri sevmek ve insanlardan kormak. Kafka'nn kalbimde yeri byk. ehrazat'tan bir masal her gece dinlerim. Masaln tamamlamas ertesi gn.. imdi rt izlerini!
Kaynaklar: 1-Friedrich Wilhelm Nietzsche, (2012), "Gezgin ile Glgesi", eviren: smet Zeki Eybolu, zgr Yaynlar. 2-Baha Tevfik, (2001), "Nietzsche: Hayat ve Felsefesi", Kar Ky Yaynevi. 3-Vladimir Nabokov, (2000), "Edebiyat Dersleri", ev: Fatih zgven-Nihal Akbulut, Ada Yaynlar, s.11 3-Walter Benjamin, (2007), "Brecht'i Anlamak", ev: Haluk Barcan-Gven Isa, Metis Yaynlar, s.80-81. 5-Brecht ve Benjamin Satran Oynarken; Erdmut Wizisla, Brecht-Benjamin Archive, Berlin.http://derbeo.tumblr.com/post/448553225/brecht-and-benjamin-this-time-is-not-my-time.

39

Herkes arzulad aka katlanr!


The Waste Land'n al dizesi 'aylardan en zalmidir nisan' ile balar. Nisan aynda gelmiim bu zalim karanlk dnyaya.. Hayata dair bildiklerimi zihnimden geirdike daha bir tuhaf oluyor hava, mevsimler. Deil mi ki yanl anlamm bu hayat ve tekrar hissetmeye alyorum yeniden doan bahar. Sonra William Shakespeare'den bir soneyi sessizce fsldyorum boynu bkk yeni amakta olan bir papatyaya..
"Vazgetim bu dnyadan tek lm paklar beni, Demez bu yangn yeri, avu amaya demez. Deil mi ki inenmi inancn en sekini, Deil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz, Deil mi ki ayaklar altnda insan onuru, O kzolan kz erdem dalara kaldrlm, Ezilmi, horgrlm el emei, gz nuru, dlekler gemi baa, derken mertlik bozulmu, Deil mi ki korkudan dili bal sanatn, Deil mi ki lgnlk sahip km dzene, Doruya doru derken eriye km adn, Deil mi ki ktler kad olmu Yemen'e Vazgetim bu dnyadan, dnyamdan getim ama, Seni yalnz komak var, o koyuyor adama." (66. Sone, ev Can Ycel)

Gerekten vazgetim bu dnyadan. Bir kahraman olmaya gelmedim bu dnyaya. Kimsesizce yalnz yaamay tercih ettim. Pencerenin hemen dnda gkyznde bulutlar var. Ellerim dokunacak sanyorum. Bulutlardan yatamda J. D. Salinger misali uyumak ve uyanmamak istiyorum. avdar Tarlasnda ocuklar' yazan Salinger toplumun ilgisinden kamay seviyordu. nsan, katka insan msveddeleri bulamadan yapamyor. Herkesten kamak iin salam sebeplerim var. nzivaya ekilmek, rahatsz edilmemek gerek zgrlk ve huzurdur. nsann kapal ve gizli kalmas bir samimiyet gstergesidir. Toplumun nasl bir fahie olduunu en derin ekilde hissetmektir. Salinger, Peter Pan'larn en iyisi ve en sonuncusuydu. Geliimin, bende olmayan asi genliimin baka bir ifadesiydi mavi melodiler. Her naslsa bende var olmayan bir dnyada yayorum naslsa. Uzun yllar boyunca unutulmu bir yazar olarak kalmam gerekiyor anlalan. Herman Melville'in Moby Dick'i gibi sonsuz edebiyat okyanusunda kayboluyor yazdm iirler. Hayat geiyor, zaman geiyor acmaszca.. Arzuladmz hayyallerin peinden koarz. Ak bile artk katlanabileceim bir ey deil. Peinden koacak bir hayal yok artk. Bu aralar Rusa'dan Dostoyevski'yi okumaya alyorum. Belki ruhumdaki bu kasvet bu yzden. Dostoyevski, dnce ve sanat deneyimimizi srekli arttran bir yazar. Bazen ona bile tahamml edemediim anlarm oluyor. yle demi bir keresinde; "Sevmek, gzel birinde ak aramak deil. O kiide, bilmediin bir zamann beklenmedik bir annda, kendini bulmaktr." Aslnda bu sz bana sevdiimiz insann da bir yalan olduunu hatrlatyor. nsann acabalarnn bir sonu yok! Bir arkada espiriden anlamadm ve hayat olduka ciddiye aldm syledi. Ben mutsuz biriyim. Biliyorsun Cahit Zarifolu'nun dedii gibi sekin bir kimse deilim. ounun 'beyaz' dediine ben 'kara' diyorum. Arzulamadm bir ekilde arzuladm bir aka katlanyorum. Daha ne olsun? Herkes ve herey stme geliyor. Joyce'den rendiim; "Ak aslnda hi doal olmayan bir olgudur ki kendini nadiren tekrar eder; ruh yeniden bakire kalamayacak hale gelir ve bir bakasnn ruhundaki okyanusa dalacak gc yeniden kendinde bulamaz.."

40

12 yl nce bir rya grmtm. Azatl Ky'nden ve ailemden ayrlmm. Sonra bir hlamur aacndaki son kahverengi yapran dtn ve elimdeki eski bozuk paralar kuru bir dere yatana satm grdm. (nk parann beni mutlu etmeyeceini biliyorum.) Bir anda bu grnt kayboldu ve okyanusun ortasnda bir petrol platformu zerindeyim. Karanlk, ksz bir karanlk ve saanak halde yamur yayor. Platformun zerinde beyaz elbiseli ve siyah gzl bir kz beni seyrediyor. Emily Bronte'nin Uultulu Tepeler'indeki gibi bir kz. Sadece hayalimsi bir grnts var. Birden suya dtm anladm. Okyanusun derinliklerinde kaybolurken huzura kavutuumun ayrmna vardm. Uykudan uyandmdan beri bu ryam sryor.. Hayat sryor...

Rus Biimcilii ve Nesir Teorisi


Edebiyat biliminde dzyaz sanat olarakta anlan 'nesir' kavram; dil kaideleri erevesinde bir anlatm yolu eklinde de dnlebilir. Yahya Kemal'e gre ise asl edebiyatn kendisi nesir'dir. Dzyaz anlamnda kullanlan bu szck Osm. nesir, ina, mensur, mensure, seili nesir, msecca gibi kelimelerle karlanrken Fr. prose, prose perle yahut ng.'de yine benzer biimde prose kullanlr. Nesir; genel olarak l, uyak gibi koullara bal bulunmayan bir yaz eididir. rnein manzume gibi msralardan olumaz. nl Rus edebiyat eletirmeni Victor Shklovsky bizde pek duyulmayan 'Nesir Teorisi' kavramn ilk kez yazd; Theory of Prose ( O Teorii Proz; Rusa) 1925, almasnda kullanmtr. Shklovsky'i bizim okurlar daha ok Zoo "Hayvanat Bahesi" *Akla Hi lgisi Olmayan Mektuplar ya da nc Heloise+ isimli mektuplardan oluan yaptyla tanyorlar. Bu ilgin dnrn dilimize bu kadar az evrilmi olmas gerekten bence byk bir eksikliktir.

Shklovsky, geen yzyln balarnda en az bir Mihail Bahtin ve evresi kadar Rus dnce hayatnda nemli bir figrdr. Aslnda o Rus Ftrizm Hareketinin nemli bir kuramcs ve Rus Biimcilii ekolnn ncs saylabilir. Hatrlanaca gibi bu sanat aksiyomundan (zamannda talyan Marinetti'nin bildirgesinden) etkilenerek Vasily Kamensky, Velimir Khlebnikov, Aleksey Kruchenykh ve Vladimir Mayakovsky bu gruba katlmtr. klovskiy'ye gre, sanat, her zaman iin, kendi kendine yeterli ar (saf) biimler sorunu olmutur. Ftrizm bu gerei grerek ilk kez sanatn biimsel balamn anlamaya alan bir sanat eylemine dnmtr. Zhirmunskiy, Jacobson tarafndan da benzer ekilde ilenen bu konu baz Bolevikler tarafndan burjuvavari bulunmu ve dlanmtr. rnein Khlebnikov'un iiri uzun yllar Sovyet sanat evrelerince grmezden gelinmitir. Bu olgun sanat anlay kimi benimsenenlerince pragmatist bir ekilde bazen ideolojinin hizmetine de sunulmutur. (Bu konuda Mayakovsky ve Nazm Hikmet rnekleri son derece yeterlidir.) Burada klovskiy'nin bilinmeyen baz Rusa eserleri konu balamnda sanyorum ki olduka nemlidir. lk elden hatrlayabildiklerim; "Klasik Rus Nesri ile ilgili Notlar"(1955), "Dostoyevski ile lgili Notlar"(1957),"Tarihsel Roman ve Ksa yk"(1958), "Edebiyat ve Sinematografi"(1923), "iir ve iirin Dili zerine"(1940), "Dzyaz Teorisi"(1925), "Nesir Teorisi zerine"(1983), "Masal: Dnceler ve Eletiriler"(1966), "Tristram Shandy ve Stern'in Roman Teorisi"(1921) bunlarn dnda yazarn daha sanyorum ki 30 civarnda Rusa'da yazlm irili ufakl kitab vardr. Bu andm eserler yalnzca nesir teorisi kapsamnda deerlendirilebilecek incelemelerdir. Ayrca yazar nl Rus romanc Tolstoy hakknda da olduka nitelikli bir biyografi yazmtr.

41
Rus Biimciliinin kurucu babalarndan biri olan klovskiy'nin "Nesir Teorisi" kitab edebiyat teorisi tarihinin en nemli eserlerinden biridir. Bu eserde klovskiy, nesiri stilistik bir metodla Von Humboldt, Mihail Bahtin, Voloinov ve Leo Spitzer izgisinde/etkinliinde inceler. klovskiy, ayrca bir dilin sosyo ekonomik koullardan etkilendiini arpc bir ekilde aklar. Yazar bu konuda "beyaz bir somon arayan adam"n hikayesi gibi ilgin bir anektoddan bahseder. Bu en az Mobby Dick kadar imkansz bir eydir. Fakat ayn blgedeki insanlara farkl renklerdeki canllar ya da rnein inekler hakknda benzer sorular ynelttiinizde dilde pek ok zellii gsteren kelimelerle karlarsnz. Bildiim kadaryla sadece Kazaka'da at'n 40 kadar farkl ismi mevcuttur. Bu kelimeleri bire bir evirmek neredeyse imkanszdr. Bununla birlikte szckler bir glge deildir. Kullanldklar eya ve soyut simgeler vastasyla anlam kazanrlar. Kelime, dar manada eyay ifade eden bir eydir. Bu konuma ve benzeri durumlarn fizyolojisini yneten dil yasalarna gre deiir. Bazen kelimeler tarihsel bir ekilde de deiir. Fakat bu deiim her zaman maddeyi karlayan manaya gre de olmayabilir. klovskiy, bir edebiyat eletirmeni olarak, edebiyat yneten i yasalarla ilgilenmitir. Nesrin tarihsel geliim seyri iinde bu deiim srecinin nasl ve hangi artlarda gerekletiini anlamaya almtr. "Nesir Teorisi" edebiyat ve dil zerindeki stilistik deiimlerin zerinde durmutur. Nesir Teorisi gelecekte yapsalclk ve post-yapsalclk gibi akmlarn beklendii bir dnemin ncesinde kurgu doas hakknda sorular sormay baarabilmi bir yapt. Eserde kurgu doasn aklamada Cervantes, Tolstoy, Sterne, Dickens, Bely ve Rozanov gibi yazarlara bolca gndermeler vardr. Shklovsky ve 1930'larn dier Rus Formalistleri Sovyet diktatrl tarafndan bask altna alnm ve bu muhteem eserin dnyada tannmas olduka gecikmitir. Bizim lkemizde bu ilgin entelektelin ne zaman laykyla evrileceini dorusu merak ediyorum. Kitaptan houma giden bir alntyla bu ksa yazy bitirmek istiyorum. "zellikle iir gibi grnt (imagery) olmayan hibir sanat yoktur. Nesir gibi iir de her eyden nce dnme ve bilme biimidir."

Walter Benjamin'in Mezar


Eletirel Kuram ve yapsalck sonras dnceden etkilenen Avustralyal antropolog Michael Taussig (d.1940)Marx'n fikriyatndaki meta fetiizmi konusundan hareketle Walter Benjamin hakknda olduka nitelikli yorumlar yapabilen bizim pek fazla tanmadmz bir entelekteldir. Taussig, devletin insanlar zerindeki gcn pekitirmek iin ne gibi yntemleri uygulad konusunda da bir hayli kafa yorarak Bat'da olduka dikkat ekmitir. Taussing'in ilk almas Gney Amerika'da eytan veBorsa Fetiizmi isimli eserdir. Yazar bu almasnda Bolivya ve Kolombiya rneklerinden hareketle polemik antropoloji diyebileceimiz bir yntemle kapitalizme eletirel bir yaklam sergilemitir. Bu ilgin dnrn ayrca; amanizm, Smrgecilik ve Vahi Adam: Terr ve bir ifa almas, Sinir Sistemi (Benjamin'in kulland manada hastane sisteminin soluk dnyasn inceler), Mimesis ve Bakalk, Devletin Bys, Benim Kokain Mzem ve Walter Benjamin'in Mezar (Walter Benjamin's Grave, 2006) gibi bir dizi ilgin almaya imza atmtr. Theodor W. Adorno, Benjamin hakknda yazd biyografide; "Benjamin'in dnce sistemi yoktan yaratmak deil, var olandan kucak dolusu armaan vermekti... '1940 ylnn sonbaharnda, New York'ta lm haberini aldmda, gerekten ve kelimenin tam anlamyla, byk bir eserin yarm kalmasna neden olan bu lmn, felsefeyi hayal edilebilecek en iyi eyden yoksun braktn hissettim." (ev; Dilman Muradolu, Cogito:2012) diyerek onun lmnn felsefe asndan nasl byk bir kayp olduunu zenle vurgulamtr. Bernd Witte'de kendi hazrlad biyografide Benjamin'i intihara srkleyen srece etraflca deinmitir. Benjamin'in intihar; bir kltr/dnce adamnn d krklklar ve hznle dolu hikyesidir. Jay Parini'in kaleminde ise Benjamin, bu hznl yksyle dar geitteki bir aydna dnmtr.

42
Benjamin, hayat boyunca talihsiz ve yalnz bir adamdr. Port Bou'da ldnde Yahudi olmasna ramen trajik bir ekilde Katolik mezarlna gmlmtr. Mezarlkta bile yalnz kalmtr. Ad da kitabeye ilk bata Katolik olduu dnlerek ters bir ekilde Benjamin Walter olarak yazlmtr. Mezarlk kiras bir tanyan/bileni olmadndan ve denmedii iin bir sre sonra na yaknlardaki bir kimsesizler ukuruna atlmtr. Bugn dahi aslnda Benjamin'in mezar'nn yeri tam olarak belli deildir. Sonradan oraya hatrasn yd etmek iin bir ant dikilmitir. Brecht, onun bu trajik lmn "Hitler'in Alman edebiyatna verdii ilk ciddi kayp" olarak yorumlamtr. Aslnda en byk zarar diye yorumlamak lazm. Bu kayba ramen lmnden sonra Benjamin'in braktklar, kltrologlarn, felsefecilerin, sosyologlarn ve estetikilerin, bavurduu nemli bir kaynak olarak hl tazeliini korumakta, uzun uzun incelenmekte ve tekrar retilmektedir. Benjamin lmnden sonra, Bat dnce tarihini hemen hemen her alanda etkilemeye balamtr. Michael Taussig'in Walter Benjamin'in Mezar isimli kitab bu hafta Bur dem Dinel evirisiyle YKY tarafndan okuyucunun beenisine sunuldu. Kitabn tantm ksmnda; Walter Benjamin'in mezarn aramaya gelen Hannah Arendt hibir ey bulamadndan bahseder. Arendt bu konuda; "Hibir ey; grp grd en gzel yerlerden biri hari. 'Yoktu' diye yazmtr. Bir sre sonra ise Gershom Scholem'e, "ad hibir yerde yazmyordu" der. "Oysa belediye dairesince salanan kaytlara gre, Benjamin'in seyahat arkadalarndan biri olan Frau Gurland, be yllna bir 'ni' kiralamak iin yetmi be peseta demiti 28 Eyll 1940'da; Benjamin'in, (...) genel itibaryla ar dozda morfin sonucu intihar olarak bilinen lmnden iki gn sonra. 'Yannda cann defalarca alabilecek kadar morfin tayordu' diye yazyor onu dalardan geirip spanya'ya getiren Lisa Fittko." Benjamin yksek dozda morfin kullanarak intihar etmitir. Bir sre nce yazm olduum 'Benjamin ve Seyri Slk' yazmda da deindiim gibi Benjamin'in asl lmne sebep etken morfin kullanma alkanl ve krlgan kiiliidir. ntihar zerinde ok eitli speklatif sylentiler vardr. Bu intihar Taussig geni bir perspektiften ele alarak incelemeye alr. Baka baz sylentilere gre ise Benjamin'in Stalin'in ajanlar tarafndan morfin verilerek ldrlm olabilecei varsaylr. Troki iin bu durumun geerli olduu varsaylsa bile ben kendi adma Stalin'in bu tarz bir giriimde bulunmak iin fazla nedeni olduunu dnmyorum.

Rimbaud ve Yaral Bilin


Bugn, genellikle modernizm ad verilen gndelik yaamn geerliliini yitirdii fikrinden hareketle, Arthur Rimbaud'nun iirsel dnyasna yaklamaya alacam. ncelikle burada 'yaral bilin' kavramna deinmek istiyorum. "Biz periferi insanlar, farkl bilgi bloklar arasndaki elikilerin zamannda yayoruz. Birbirlerini iten ve karlkl olarak biimsizletiren badamaz dnyalar arasndaki atlaa dmz."(1) Bir ergen olgun olan Rimbaud, 'ben bir bakasdr' derken bu durumu ok iyi biliyordu. Yaral bilin, bir ontolojik uyumsuzluktan kaynaklanmaktadr. Ve bu uyumsuzluk yaad an ok tesinde olmakla ilintilidir. Gerek ise hep baka yerlerde aranmaldr.(2) Shayegan'n geleneksel toplumlar iin ngrd kltrel izofreni durumu byk oranda Rimbaud'nun yaad dnem ve bugn iinde geerlidir. Ki Rimbaud'nun btn o Paris gece hayatndaki izoid hali ve dostlarna yaatt straplar, tatszlk ve fke durumu kayda deerdir. Daha sonra ise "modern dnemde sanat yahut air kavramnn arlnn olumasnda belki de en byk pay sahiplerinden biri olan Rimbaud, istenmeyen bir yk gibi grd tm iirlerini geride brakarak"(3) uzak lkelere kaarcasna uzun bir seyahate kmtr. 'Cehennemde Bir Mevsim' bu yaral kalbin tad hissiyat yanstr bir para. Paul Claudel'e gre Arthur Rimbaud yabanl halde bir mistik, doymu bir topraktan yeniden kan bir kaynakt. Aslnda bir manada yaad acy haykran bir sestir. Bu ses ok derinlerden onun yreinden gelmektedir. Illuminations'ta grd belli belirsiz parltlar (aydnlklar) zamanla bir cennet bahesinden ok cehennemde bir mevsime dnmtr. Peki, ama neden byle olmutur?

43
"Bir yanl anlama'dr yaam. Bir ses var, onu arp kendine eken, yakasn brakmayan, ama o bo yere kaarak kurtulmaya alr bu sesten, tanmak, bilmek istemez. Ama sonunda bir gn, kolu kanad krlm, baca kesilmi, Marsilya'da bir hastane odasnda tanr o sesi?"(4) Dnya biz insanlarn deildir. Dnyada deiliz biz. Etten kemikten dnyayz ama ruhen deiliz. "Yrekler acs mutsuzluk!" iinde yaral bir bilincin bir anda insanlardan yz evirip duyduu yegne ses Tanr'nn sesidir. lrken son sz Arapa orijinal ifadesiyle 'Allah Kerim' olmutur. Arthur Rimbaud'nun iirinde kendini amaya, kkten yeniye, gerek dnme ve Novum'a gemeye alr. zellikle dzyaz iirlerinde ortaya kan sorunsal; 'Kkten yeni bir bedeni nasl bulmal ya da yaratmal?' biiminde deil, daha ok 'Dnyann sonu ne olacak?' biiminde zetlenebilir.(5) Jameson, "Rimbaud ve Meknsal Metin" isimli olduka nemli bulduum yazsnda bu sorunsal Metropolitain, Gece Toplantlar ve Bit Arayan Ablalar iirleri zerinden zorlama bir yorumla Marksist meknsal bir dzleme oturmaya alr. Dnyann dnmne dair Arthur Rimbaud adn tayan o benzersiz eyin farkl bir iirinden hareketle bataki ikinci soruyu cevaplamaya alacam.
Avrupa, Asya, Amerika, yerin dibine Batn. Yryoruz dolu, yakp ykarak Kyleri ve kentleri! ?leceiz birlikte Lav kusacak volkanlar! Denizler tutuacak! Oy! Dostlar! Oy! ?Yreim: Bizler kardeiz" diyor: Uzak dostlar, siyahlar, durmayalm burada Gidelim! abuk! Eyvah! Eski toprak eriyor, Beni yutup sizlere akyor dalga dalga. (6)

Bu iki drtlk Rimbaud'nun "Dert mi bize yreim" iirinin son ksmndan alntdr. Dnyann sonu ne olacana dair bize bir takm ngrler sunmakta. iirin genel karamsar yaps dnya ile ilgili Rimbaud tasavvuruna son derece uygundur. iir ilk planda Marksist bakcsyla Afrika'y anmamas ynnden ve "siyahlar, durmayalm burada" diyerek meknsal balamda bir smrge kartl olarak okunabilir. Fakat bu kesinlikle zorlama bir yorumdur. Tam da bu noktada Rimbaud bizi iirin sonuna dt ksa bir notla uyaryor, diyor ki: "Neyse, geti, benim yine, eski ben." Aslnda airin ne meknsal ne de snfsal balamda bir sorunsal yoktur. yle olsayd Rimbaud kle tacirlii yapmazd. Bu iirde btn mekn kapsayan bir kyamet metaforu vardr, baka bir ey deil. Dnyann sonunda olacaklar bir 'felaket' eklinde tasvir eder air. airi yutan ey ise kelimenin tam manasyla bu maddi dnyadr. iir insanln hep birlikte yok olacan simgeler. airin yrei bizler kardeiz dese de smrenler kadar smrlenlerden de uzaktr. Dnyann sonunda iyisiyle ktsyle her ey yok olmaktadr sonuta yani herkes cezalandrlr. Bu iirde Rimbaud, tm insanla bir ykm ve yok oluu reva grr. Kendi azyla kyameti arr. Bir zaman sonra ise air bu grlerinden "Kt Kan" isimli iirinin bir ksmnda vaz geer. "Toparladm kendimi. Dnya iyi. Kutsayacam yaam. Seveceim kardelerimi. Artk bu verdiim szler ne ocuk sz, ne de yallk ve lmden kurtulu umudu. Tanr bana g veriyor ve Tanr'ya krediyorum."(7) diyerek vazgeer. Shayegan'n 'Yaral Bilin'inden bir pasaj alntlamak istiyorum: "Gerek hep baka yerdedir. Gerek bile deildir; nk gereklik diye bir ey olduunu farzetsek bile, katksz ve basit bir yanlsamadr bu. nsan hibir ey deilken, merkezdir de."(8) Burada asl sormamz gereken ey Rimbaud'nun tand gerek dnya nasl bir yerdir? Bat'nn modernist kalesinde doan Rimbaud nasl bir gereklik deneyiminden sonra Dou'nun cra bir kesinde Allah'a ynelmitir? Bu sorularn cevaplarn yine Rimbaud'un bir iirinden hareketle cevaplamaya alacam. Rimbaud, 'Parltlar'da yle sylyor: "Bir ambarda tandm dnyay, on iki yamda kapatldm; sergiledim insanlk gldrsn. Tarihi bir araphanede rendim. Rastladm tm kadnlarna eski ressamlarn, bir Kuzey kentindeki u ya da bu trende. Eski bir arsnda Paris'in bana eski bilimler retildi. Yan yresi Dou grkemli bir evde

44
tamamladm sonsuz yaptm ve nl keme ekildim. Kanm mayaladm. Grev bitti. Bunu dnmeye gerek bile yok. Artk tam tamna mezar-tesindenim ve grevler yok." Bu satrlar yazd kitap 'Les Illuminations' kontrol ettim, 1873 ylnda daha Rimbaud 19 yanda gencecik bir delikanlyken yazlmtr. Kitab ecinsel ak Paul Verlaine, Paris'in sanat camiasn karsna alma pahasna yaymlatmtr. Aslnda bu satrlar dikkatle okunduunda Rimbaud'un neden Paris'ten ayrld da daha iyi anlalabilmektedir. Rimbaud, burada tm ilesiyle ve sefahatiyle yaad hayat artk yapacak bir eyi kalmad iin terk etmitir. Rimbaud iin gidecei Dou'daki dnya; yeni ykmlarn aydnlk arksdr. Neye mal olursa olsun, nerede olursa olsun, kaca fiziktesi yolculuklar artk yreindeki bu lemden kurtulu gereini deitirmeyecektir. Tm bu gnah ve ile dolum yaamn yzleecei tek bir gerek vardr; o da bizzat Tanr'nn kendisidir. Allah Kerim'dir.
Kaynaklar 1-Daryush Shayegan, (2010), "Yaral Bilin", ev: Haldun Bayr, stanbul: Metis Yaynlar, s.7. 2-Daryush Shayegan, (2010), A.g.e., s.41. 3-Kemal Yanar, (2012), "Bir lendi Yaamm", Kitap Zaman, 15 Austos. 4-Arthur Rimbaud, (2003), "Btn iirler", ev: Erdoan Alkan, stanbul: Varlk Yaynlar, s. 7. 5-Fredric Jameson, (1999), "Rimbaud Ve Meknsal Metin", Defter Dergisi, Bahar, Say: 36, s. 117. 6-Arthur Rimbaud, (2003), A.g.e., s.124. 7-Arthur Rimbaud, (2003), A.g.e., s.232. 8- Daryush Shayegan, (2010), A.g.e., s.42

Arivler Allaha Emanet!


Zaman Gazetesinde yazan Sayn Mustafa Armaan bu haftaki Pazar Ekinde Adalet mlkn temelidir, deyiinin aslnn Hz. mere ait olduuna dair son derece ilgin bir yaz yazm. bn-i Kesirden orijinal bir nakille de konuya delil getirmitir. Ksaca bu yazy hemen herkes Trkiyedeki mahkeme salonlarnda grmtr. Buradaki mlk szyle ise devlet kastedilir. Geri devletimizin adaletini on ksur yl sren mahkemelerden ok iyi anlyoruz. Yanlmyorsam Mecelle-i Ahkm- Adliyede geen bir deyii de ben hatrlatmak isterim: Gecikmi adalet adalet deildir.. Buraya kadar metni zevkle okudum. Sonra hemen yaznn altnda yer alan bir haber dikkatimi ekti. Hani gazetenin bu sayfas tarih sayfas ve tarihe verilen neme binaen hazrlanm gibiydi. Altta yer alan haberin bal yle: 500 yllk ariv belgelerine nkleer gvenlik! Konu aslnda birka aydr tartlan gncel bir mesele; dnyann en kapsaml arivlerinden birisi olan Osmanl Arivlerinin Kthane Deresine tanmasyla ilgili. Herhalde sizde benim gibi sormusunuzdur bir dere yatana tanan, hele stanbulun bir dere yata ise sz konusu olan, bu ne kadar gvenlikli olabilir. Belli ki birileri bu proje iin byk miktarlarda para harcam ve oraya ariv binas dikilmi. Bunu getimMurat Bardak, srf bu meseleye hasrettii bir program yapmt. Bizim brokratlar nasl oluyor bilemiyorum ama bu tip kt ve kitap konusunda zellikle alerjili oluyorlar. Brokraside demirbatan dlmek diye bir tabir var ve ounlukla toz, toprak olarak grlen evrak- metruke, kitap velhasl kt vb. eyler iinde bu bazen yaplyor. Ne hazindir ki sonu bu tip eylerin ounlukla kazan dairesi ya da p oluyor. Ya da baka ne oluyor syleyeyim; sizde benim gibi stanbulun sahaflarn dolayorsanz birok kez lise, niversite vb. damgal kitaplara sahaflarda rastlamsnzdr. (Ben Galatasaray Lisesinden tutunda, bilmem hangi okulun mektep damgalsna, stanbul nv. kadar birouna rastlammdr. Artk personel mi satyor yoksa harlksz kalan bir renci yolumu bulurum diye mi getiriyor pekiyi bilemiyorum.)Biraz zorlarsanz saray damgalsna bile rastlarsnz. (Yldz Saraynn tanmasn ve bu belgeleri kurtarmak iin bn-l Eminin

45
kapda durduunu ve bu olaya kar kt hususunda bir anekdot hatrlyorum) Ama nafile! Vilyt- Mmtaze Kalemi Mdr Kemal kar ksa da ariv tanyor ve bu tanma esnasnda baz kitaplar hatta mobilyalar kayboluyor. Sonra antikaclarda bir ksm satlyor. Bu o gnlerde eski rejime duyulan bir kinle, biraz da para kazanma maksadyla yaplyor. Hatta bir dnem Osmanl Arivinin 3/1i kadar Bulgaristana kt balyesi olarak be kurua veriliyor. Bu ie en iyi tabirle yama denir, hem de tm milletin mlknn yamas denir. Fakat o gnn koullaryla kimse pek ses karmyor/karamyor.. Yldz Saray arivi tanrken 50.000 civarnda vesika/belge ve binlerce kitap vb. kymetli deerli kt Devlet Arivleri Genel Mdrlne bal Babakanlk Osmanl Arivine (Bab- Ali/Caalolu) tanyor. (Arivimizin merkez ekirdeini oluturur.) Tam kesin bilmesem de bu hazine-i evraka sonradan Ali Emiri Efendinin ktphanesindekilerin de bir ksm ekleniyor. Bundan baka Osmanlya ait ok eitli ariv malzemesi; Genelkurmay, Diyanet, Tapu Kadastro Arivleri, Vakflar Genel Mdrlne ait olanlar, Topkap Saray Arivleri, Tekel, Ziraat Bankas ve Osmanl Bankas vb. dnldnde nasl zengin bir malzeme muhtevasna sahip olduu daha iyi anlalacaktr. (Tahminime gre hepsi dhil edildiinde 150 milyon civarnda bir belge.. Belge dediysem bu olsa olsa bir okyanustur. )Arivler bir devletin namusu ve en kymetli hazinesidir. Altn, mcevher vb. hazine deildir; gerek hazine yaratm olduunuz medeniyettir. imdi ben gemite yaanan bu kt olaylar anlattm fakat diyelim ki bu kymetli hazine gerekli tm titizlik gsterilerek tanacak bunu da kabul ettim diyelim. Fakat Bardaknn tm uyarlarna ramen; Devlet Su lerinin, (DS) zeminden 5,5 metre yukar yaplmas raporu olmasna ramen, ariv yerin kat altna ina edilmi! bu tehlike dikkate alnmaz m? (M. Bardak; 02.01.2013, Sel bir geldi mi tarih falan dinlemez!, Habertrk) Ben, Petersburgdaki Rusya Federasyonu Arivini de biliyorum. Bu ariv arlk zamannda, S.S.C.B. dneminde de, bugnde ayn yerdedir. Birok tarihide dnyann byle imparatorluk gemii olan lkeleri asla arivin yerini bu tip tehlikeleri ve evrakn zarar grecei endiesiyle deitirmezler. zellikle ngilizler bu hususta olduka dikkatlidir. Brakn ariv deitirmeyi Kralie bile emretse Ariv in kapsndaki bir tokmaa bile dokunamazsnz! Madem byle bir bina yaptnz, belgelerin bu dank yaps yerine bir araya toplamaya karar verdiniz ve aratrmaclarn hizmetine sunmay dnyorsunuz, o zaman arivler yerinde kalsn sadece buraya belgelerin kopyalarn (Mikrofilm, fotokopi, cd, sesli ve grsel vb. malzemeyi) tayn derim. Eer maksat hizmet etmekse, aratrmaclara bir kolaylk ve katk salamaksa, yaplacak en gzel hizmet budur. Bu olay iin bizim brokratlar son derece uygun bir tarih belirlemiler: 29 Mays! Zamann o haberine gre bina 150 milyon liraya mal olmu. (brahim Doan; 10.02.2013, 500 yllk ariv belgelerine nkleer gvenlik, Zaman, Pazar Eki) Ve arive gya nkleer gvenlik standartlarnda bir koruma getirilmi. Bu gvenlik standartnn ne derece yksek olduu sanrm yeni arivin yerini gsteren eski bir Kathane Deresi fotorafndan da anlalmaktadr. (nsanolu her zaman doa ile bir mcadele iinde olmu fakat bu demolunun ounlukla kazanamayaca bir mcadeledir. En azndan dere yataklarnda!) Yeni binann takn kotu 12 metre olarak ina edilmi. Yahu stanbulun yamurunu/selini bilmesek bende bu kota baya yksek olmu, gayet gvenlikli diyeceim. Bunu deyince aklma baka bir yksek takn kotuna sahip bina geliyor; Fukiima Nkleer Santrali, hazin sonu herkes biliyor.. Aslnda ehir planclarmza ve st dzey brokratlarmza sormak lazm brakn o dere yatana ariv binas yapmay, insanlar iin konut yapmaya nasl ruhsat verdiniz? Bardaknn o programndan sonra baka bir lkede olsa bu projeyi hazrlayanlar, planlar onaylayanlar, bu ie devlet yatrm salayanlar, hatta arivlerden sorumlu bakan herhalde istifa ederdi. Ama biliyorum ki bizde byle bir gelenek yok. Zaten bu szlerimin de bir dikkat ekeceini pek sanmyorum. Devlet byklerimiz bir kere karar vermi. Birileri Sayn Babakan bence fazlasyla yanltyor. Samsundaki sel olayn hatrlyorum. Yanl yaplan iler yznden baz vatandalar da madur olmu hatta lmt. Konutlarn yer seiminde hata yok deniyordu. Fakat binalarn yapld yer besbelli bir dere yata idi. Zaman Gazetesi tm bu

46
endielere ramen ariv iin bu meskn mekn nkleer gvenlik! standart sebebiyle gayet uygun grm. Ya da insan byle bir haber smarlanm diyecek oluyor dilim varmyor. Herhalde muhafazakr yaps ve Osmanl Medeniyetine ve de Tarih hazinemize verdikleri kymetten tr bylesine gzel bir haber yaplmtr. Ben yine de Bardaknn popler ve magazinsel tarih anlayn pek sevmesem de bu konuda ona katlyorum..
Kaynaklar: 1-http://www.zaman.com.tr/pazar_500-yillik-arsiv-belgelerine-nukleer-guvenlik_2051829.html 2-http://www.haberturk.com/yazarlar/murat-bardakci/808083-sel-bir-geldi-mi-tarih-falan-dinlemez 3-http://www.zaman.com.tr/pazar_adalet-mulkun-temelidir-sozu-hz-omere-aittir_2051843.html

Parya Liberalizmi
"Postmodernizm, slam ve Akl" kitabnn yazar Ernest Gellner, Orta Avrupa'nn son dnem nemli mtefekkirlerinden biri olarak grlmektedir. Bu yaknlarda "Dil ve Yalnzlk" (Kabalc; 2013) diye bir kitab daha; Aysu Ouz tarafndan gzel bir ekilde evrilerek dilimize kazandrld. Kitabn giri ksm sevgili olu David Gallner kaleme alm. Hemen hemen otobiyografik zellikler tayan bu kitap, Ernest iin uygun bir son almadr. 1959 ylnda Wittgenstein'cilia yapt eletirilerle ismini duyurduu 'Words and Things' almasndan balayarak 'Uluslar ve Ulusuluk' (1983) ve 'Nationalism' (1997) almalarnda kapsayan, bunun iine yllar yl Malinowski hakknda yazd makaleleride kapsayacak bir z alma niteliinde. Ksaca "Dil ve Yalnzlk" Wittgenstein, Malinowski ve Habsburg ikilemini inceliyor. Birka gn boyunca bu esiz kitaptan edindiim izlenimler nda Trkiye'nin baz meselelerine deinmeye alacam. Her ne kadar demin bahsettiim konular kkrtc bir entelektel duyarlla hitap etse de Gellner'in kendimce farkl bulduum baz kavramlarn dn alarak Trkiye'nin bu son dnemdeki histerik, hasta grntsn analiz etmeye alacam. Bu noktada szm daldan budaktan da esirgemeyi dnmyorum. Kitab okurken baz kavramlarn altn izmiim. Gallner'in zellikle "Parya Liberalizmi" dedii kavrama takldm. Bir alnt yle ki; "...Kendi abalaryla ykselmi olan yeni insanlar, zellikle de toplumsal kabul ve tanmlamalar ksm, sallantda ve kararsz olduu iin doal olarak liberalizme kapldlar. Yeni milliyetiliin ayrcalkl ve komnalci eilimlerinden korunmak iin iyi bir nedenleri vard. Etnik oulculukla etno-ovanist olmann nne geen imparatorluun var olmaya devam etmesini ve ak, etnik olmayan bir devlet ve bireyler toplumu dorultusunda hareket etmesini istemek iin her trl nedene sahiptiler."(s.72) Bu aslnda son 28 ubat darbesinin neticesinde tersine dnen bir srecin ilikisi balamnda da okunabilirdi. Trkiye'deki modernist slami izgi AKP iktidaryla birlikte evreden merkeze ynelmi ve evre bizzat merkezin kendisine dnmtr. Belki halka hizmet hakka hizmet karinesiyle kurulmu bu partinin "akil"leri bile ilkin byle bir eyi tahayyl edemiyordu. Bugn lkeyi yneten ve kendini muhafazakar demokrat kimlii ile n plana karan kesim aslnda bir parya liberalizminden baka bir ey deildir.*Burada parya'y olumsuz bir ekilde kullanmyorum; ezilmileri temsil eden snf gibi] Mslman klndaki sahte Mslmanlar aldklar ihalelerle ve yeni ayak uydurduklar kapitalist dnya cenneti ile huzurlu ve mutlu olacaklarn sanyorlarsa aldanyorlar. Mslmanlk batan aa dnyevileen bir din deildir. Bnyesi bylesine irkin bir alglay asla kaldrmaz. Yllar nce Ankara'da karlatm Mehmet Kk'n Vadi Yaynlarndan kan "Modernite, Versus, Postmodernite" isimli derleme kitabn okurken ilgin bir cmleye rastlamtm: "Bir padiah gitmi, yzbinlerce brokrat (Bugn iin parya liberalisti desek daha iyi olur) kisvesinde minik padiahlarmz

47
gelmi. Burada itiraf etmek istiyorum en az Kemalist elitler kadar yeni burjuva Mslmanlara da kzyorum. Ne tuhaf! eytan Mslman klnda da karma kyor. arkn hznl sesi Muhammed kbal gibi diyesim geliyor; "Sndm Mslmanlardan Mslmanla..." Resulullah (sav) Tekasr suresini okurken yanna birisi gelmi. Ona: "nsanolu malm malm der. Halbuki ademolunun yiyip tkettii, giyip eskittii ve salnda tasadduk edip gnderdiinden baka kendisinin olan neyi var? Gerisini lmle terk eder ve insanlara brakr." demitir. Babakan'n bir konumasnda belirttii gibi bizler "fani" olan kullarz. yleyse Mslmanlna oka vurgu yapan bu toplumdaki mal ve madde sevgisi niin zirve yapyor? Kul hakk gzetmeden neden insan onuru ayaklar altna alnyor? Madde, dnya hayatnn ekici ssdr. Ksaca bo bir hevestir ve asla saadet getirmeyecek bir zihniyet kirlenmesi/arldr. Gallner, kitabnda bir nceki pasajda yer alan szleri o marur Avusturya mparatorluu dnemi iin sylyor. Trkiye'deki parya liberalizmi ve Mslmanlarn irkin durumlar ortadr. 300-500 liralk ipek earb takan Mslman kadnn, bilmem ka bin liralk otomobil deitirmenin hayalini kuran muhafazakar sacnn, ellinci evine bir tane daha katmay dnen hac amcann bana gre elitist CHP anlayndan bir fark yoktur. Her ikisi de kirli ve niteliksizdir. "Nitekim doal olarak kapldklar felsefe, bilgi edinimini, servet kazanmn, gzellik yaratmn ncelikli bireysel baar olarak gren bireyciliberal bir kltre asimilasyonlarna, eski kklerinden ayrllarna deer verir." (A.g.s.) Bugn Mslmanlar iin parya liberalizmi dediimiz ey hangi adan baklrsa baklsn etik olarak eksik bir gelimeyi ifade etmektedir. Neticede bu da bir geliim fakat baya ve merkezinde Mslmanln olmad bir dnyay temsil eder. Bouna eyh-l Ekber sizin taptnz tanr benim ayamn altndadr dememitir. Taplan bu tanr tm ihtiamyla "para"dr. Unutmamak gerekir ki Mslmanlar bu 'Tanr'ya deil Allah'a taparlar.

Kim Bu Gzel Radu?


Gzel Radu, ya da tam adyla Radu cel Frumos, (1435?1475) Karanlk Prens Vlad Tepe'in en kk kardei idi. Bu prenslik bugnk Romanya snrlar iinde olup bizim tarihimizde "Eflak" olarak geiyordu. Voyvoda III. Vlad Tepe (1431?1476) ise Kont Drakula ya da bizim tarihilerin tabiriyle Kazkl Voyvoda Eflak beyliinin voyvodas (prens) olup Osmanl'y bir hayli kzdrm bir kiidir. "Voyvoda III. Vlad dmanlarn (zellikle esir ald Osmanl askerlerini) kazklara akarak ikenceyle ldrmesiyle tarihe gemitir. Bu faaliyetlerinden tr ldrlen III. Vlad'n kesilen ba ldrldn ispat etmek iin stanbul'a II. Mehmet'e gnderilmitir."(1) Sonradan Tepe, Bram Stoker'n Drakula romanna ve Drakula filmlerine konu olmutur. Buraya kadar anlattm ksm ounlukla zaten bildik hikye olup defalarca Hollywood tarafndan klie bir ekilde ilenmitir. Geenlerde "teki Gndem" isimli programa katlan 'gzel Pelin Batu' birtakm imalarda bulunmutur. Aslnda Pelin Batu'nun dillendirdii bu durum uzun yllardr divan iirindeki baz sembolist airler iin (Smblzade Vehbi, Enderunlu Fazl) olduka bilinen ve oryantalistler asndan klie bir konuydu. Ayn iddialar Hz. Mevlana ve ems iinde sylenmekteydi. Batnn bir ark tasavvuru vardr. Bu bizzat retilmi bir eydir. Edward Said, "arkiyatlk"ta bu konuyu etraflca anlatmaktadr. Dou, deyince byle sefahat, her trl zevk ve elencenin, zenginliin var olduu bir lem hayal ediliyordu. Binbirgece Masallar yine Batl fantazyalarn rn olan bir dnyayd. Ayn mekanizma Vlad Tepe'ten Drakula karakterini yaratmtr. Sz Geen Programda; "Kazkl Voyvoda'nn konuulduu srada Drakula'nn kardei Yakkl Radu'dan bahsedilirken 'Dedikodulara sebep veren Radu' diyen Pelin Batu, Pelin ift'in 'Ne gibi dedikodular?' sorusunu sormasna u yant verdi: 'Fatih ile ilikisi olduu iddia edilen Radu, ama kaynaklarda rastlanmamakla beraber byle dedikodularn olduu bir kii.' Sonra 'Nerede bu

48
kaynaklar' sorusu zerine Pelin Batu yle konutu: 'Tabi ki deiik kaynaklarda daha sonra ortaya km dedikodular. imdi insanlar tarihi karakterlerle ilgili byle eyler sylenince ok infial yaratyor. Dikkati konumak lazm. Tabi ki bu dedikodular Fatih'ten sonra retilmi hikyeler." (2) diyordu. Gzel Radu, Trke adyla Osmanl'da "Radu Bey" olarak biliniyordu. Radu Bey'in annesi Moldavya Prensesi Cneajna ve babas ise Tepe'ten nceki Kral Vlad II'dir. Radu Bey'in Mircea II ve Vlad Calugarul isimli iki kardei daha olduu bilinmektedir. Radu Bey, aslnda bu drt kardein en k olup devirmedir. Yani bir anlama karlnda Osmanl'ya verilmitir. 1436 ylnda, Vlad II Eflak Prensi olarak tahta kmtr. Vlad II, Macaristan'da kan i karklklar nedeniyle tahtn kaybetmi ve bu kt durumdan kurtulmak iin Osmanl Sultan'na sadakatini bildirmek maksadyla rehin olarak olu Radu'yu gndermitir. Ayrca "hara" demeyi kabul ederek kendi gvenliini Osmanl desteini alarak salamaya almtr. Radu'ya tam olarak bir devirme demek ne kadar doru bilemiyorum. Radu, Romanya'dan ilkin Edirne'ye gelmi ve eitli Osmanl Askeri tekilatlarnda (Ocak) eitim almtr. Daha sonra Saray'da mantk, felsefe, Trk ve Fars Dili Edebiyat, Kuran Okuma, Hadis vb konular renmitir. Ald bu eitimler neticesinde ve kendi isteiyle Osmanl hizmetine girmi ve Mslman olmutur. Eer isteseydi karlkl gven durumu tekil ettii iin babasnn yanna da dnebilirdi. nk bu srada Osmanl desteini kazanan babas tahtn geri almay baarmtr. Fakat daha ilgin bir durum vardr Radu; Fatih Sultan Mehmet ile birlikte stanbul kuatmasna da katlmtr. Radu, 22 yana geldiinde Osmanl Saray'nn nde gelen simalarndan birisidir. Bu dnemde yine Fatih tarafndan Fars snrndaki kk bir isyan bastrmak iin Yenieri komutan olarak buraya gnderilmitir. Ayrca yine Uzun Hasan'a kar yaplan Otlukbeli Sava'na da katlmtr. Daha ilgin bir ey sylemek istiyorum, Radu 1462'de Tepe'e kar yryen Osmanl Ordu'sunun iinde bir komutan olarak bulunuyordu. Sava'ta Radu Bey'e onun Yenieri taburuna kardeinin lmcl saldrlarn pskrtmek sorumluluu verildi. Radu Bey'in sorumluluundaki sipahiler bu grevi laykyla gerekletirememi ve Sadrazam Mehmet Paa baarsz olmutur. Demoralize olan Osmanl birlikleri bu yenilgiden sonra Tuna Boyu'na kadar ekilmilerdir. Radu Bey'in ok ksa bir sre (1473 ve 1475'te olmak zere iki kez)Osmanl himayesinde tahta kt da bilinmektedir.(3) Fatih Sultan Mehmet'in annesi Hma Hatun'un da devirme olduuna dair baz sylentiler bulunmaktadr. Bunu dile getiren tarihiler babasnn isminin bilinmemsi konusundan hareketle byle bir ey sylemektedirler. Kaytlarda Fatih'in Annesinin ismi 'Hatun binti Abdullah' (Allah'n kulu kz) olarak gemektedir. O yllarda bu gelenek yaygn olup Sultan'nda baka milletlerden biriyle evlenmesi gayet doal bir durumdur. Fatih iin eer byle bir durum Anne tarafndan var idiyse Saraya gelen gayri mslim insanlara kar bir ilgi ve alakasnn olmas son derece normaldir. Bu belki uzaktan bir akrabalk ilikisi olarak'ta alglanabilir. Vlad'n Osmanl Saray'nda hzla ykselmesi ounlukla kardeleri tarafndan ve birok soylu Avrupa prensi tarafndan kskanlmtr. Fakat Osmanl sistemi iinde eer baarl iseniz Padiah dnda her trl makam ve mevkie gelebilirdiniz. Radu Bey, (1475) Mslman olarak lm ve Mslman adetlerine gre defnedilmitir.(4)Pelin Batu bu iddialarn sanyorum ki yenik Bizans'n Laonikos Halkokondiles sylentilerine dayandryor. Fakat iin asl yoktur. Sadece Batl'larn sonradan uydurduklar bir takm fantaysa rn bulank eylerin iddia/ima etmek bize en basit tabirle aynadan kendimizi onlarn gzyle seyretmek deimlidir? Batl bilin; Dou'ya ilikin ideolojik nyarglar ve perspektiflerin hkim olduu, dzenlenmi bilgileri sever. Ve yeni yetme aydn taklan kimseler bir dedikodu gibi bu eylerin mukallitliini pek severler. imdi ben byle sylediim iin Bat'ya ynelik Doulu nyargs anlamnda bir Oksidentalistim deil mi? Varsn yle olaym..

49
Kaynaklar: 1-Wikipedia III. Vlad Maddesi. 2-http://www.radikal.com.tr. (Fatih'e einsel imas) 3-Florescu, Radu R. and McNally, Raymond T. (1989). Dracula: Prince of many faces. Little, Brown and Company. 4- Jesse Russell, Ronald Cohn, (2012) "Radu Cel Frumos", Book on Demand,

Fotoraf ve Rya
Dnya geneli dnldnde moda ve gzel sanatlar arasnda bazen bir dlayclk sz konusudur. Amsterdam doumlu fotoraf sanats Viviane Sassen, ift fotoraflama tekniini kullanarak moda elerini bir grsel lene dntryor. O'nun fotoraf tekniinde ounlukla garip ve ultra parlak renkler bir araya getiriliyor. Bu fotorafta kompozisyonu yaratmak iin deniz kenarnda duran bir adamla, ikinci bir fotoraf olarak siyah bir "boa" figrn ayn meknsal dzlemde buluturmu. Renk kartln belirgin hale getirmek iin adam sar bir pards giymitir. Sonuta bylesine rya arm olan bir kare elde edilmitir. Sassen'in fotoraf teknii fotorafta bir eksen kaymas olarakta okunabilir. Ama bu hikyenin sadece bir ksm. Bu teknii daha da gelitiren Sassen, giderek eserlerini genellikle birbirini dlayan konular zerinden yrterek son derece baarl almalara imza atmtr. Ve bu tr malzemelerden elde ettii fotoraflar sanat birer albm olarakta yaymlamaktadr. Neredeyse her almasnda heykelsi bir duraanlk ve rya atmosferi yakalayan sanat kayp lkelerin hznl insanlarn karelerine tamaktadr. Sassen, fotoraflkta bir atlm yakalayabilmek iin 2002 ylndan bu yana Afrika'daki Kenya'da uzun bir sre yaam ve fotoraf ekmitir. Baz almalarnda ise sanat gnmzn birok fotorafsndan daha baarl bir ekilde ac ve yoksulluu fotoraf karelerine tamtr. Sassen, aslnda moday fotoraf sanatna sorunsuz bir ekilde tayabilen ender sanatlardandr. Sanat, genel anlamda fotoraflarnda gerekst bir yaklam belgesel nitelie dntrmeyi baarabilmitir. Aslnda yapt ite dnyann en zor blgesinde grsel bir keif vardr. Sanat bu ileri ortaya karmak iin bize pek te yakn olmayan bir blge olan Cape Town'da derme atma gece kondularda yaayan insanlarla almtr. Ve bylece gerek hayatn kendisinden yakalam olduu dnya tasavvuru da bu resimlere yansmtr. Bence fotoraf ryann grlr klnmas gibi bir eydir. Eer sizin de benim gibi fotoraf meraknz varsa bana yollayacanz fotoraflarnz zevkle eletirel bir ekilde yorumlayabilirim. Tabi bir amatr fotoraf heyecanyla ve gzyle..
Fotoraf ve yaz iin kaynaklar: 1-Waking Dream: Viviane Sassen's Fashion Photography, http://lightbox.time.com/. 2-Sean O'Hagan, Double exposure: the two faces of Viviane Sassen's photography, The Guardian. 3-Viviane Sassen, www.vivianesassen.com/. 4-Fotoraf albmnn tamamn izleyebileceiniz link: http://www.youtube.com/watch?v=rJM5cFGy5R4/. Fotoraflarnz yollayabileceiniz mail adresim: beyazarifakbas@gmail.com

Bulutlarn stnden braktm ben kendimi..


Brenna MacCrimmon'dan dinlediim bir ark eliinde yazyorum bu satrlar. Hayat hzla kayp gidiyor salarndan, yldzlarn kayp gittii gibi. Gzlerindeki n hasreti var yzme arpan yamurda. Dolatm bahelerde bilmediim bir koku/korku ve unutmaya yz tutuum sesin var.

50
Uzaklamak istiyorum buralardan. Uzak bir lkenin souk dalarnda bir yaprak gibi solup giderek, mutluluu batan gnein ufkunda aradm bou bouna! imdi deniz kenarndaym. Kafka misali ruhumu katlediyor bu insanlar. Ellerimden kayp gidiyor bu hayat! Yosunlar, ieklerin kokusu gibi deil. Dalgalarn arks hznm srklyor bilmediim diyarlara. Rzgr esiyor, sahilsiz bir okyanusa dalyorum, dalgalarn sesiyle kendimden geiyorum. Belli belirsiz fsltlar iitiyorum. 'Bulutlarn stnden braktm ben kendimi..' Ryalarda ve ya gerekte sadece ama sadece straplarm var. Ruhumu, yaadm bu yer bouyor. Ak, duygular, mana ve beden nedensiz boluklarda srkleniyor/lyor. Biliyorsun her insan gibi bende yalanyorum. Yllar geiyor daha da yalanyorum. Salarmda zamann tozu. Krlgan duygularm, kalbimdeki yaralar, dokunduum tutunduum her eyi alp gidiyor. Gzlerim hep derinlere bakyor. Ak, her zamankinden ok canm yakyor. Kalbimdeki sakl hissini bastramyorum. Kayp ruhlarn arksn sylyorum. Esirin olmuum ben senin. Balanmay diliyorum, biliyorum senin karln olan biri deilim. Fakat aresizce yine de seviyorum seni. Sonunda en az insanlar kadar kendimden de usandm. Kendimden nasl kaabilirim bilmiyorum. Tm lemin iimde daha byk bir boluk var. Ak, her gl yener diyorlar. Biliyorum yalan sylyorlar! Yenilen tek bir ey var; isteksizce hapsolduum bu beden. Gzlerim sonuna kadar kreldi, artk senden baka kimseyi grmek istemiyorum. nsanlara tahamml edemiyorum tpk kendime tahamml edemediim gibi. Adm unutulsun, glgem bile unutulsun, brak rahata yok olaym. Senin yokluunda gzlerin fsldad var olmadm. Bu gece bir rya grdm. Etrafta hanmeli kokusu ve byk hlamur aalar var. Kk bir patika yolda sana kavuacam midiyle yryordum. Aalarn arasndan belli belirsiz glgeler srkleniyor. Zaman nasl yaadm bile hatrlamadan sadece seni dnerek ilerliyorum. nme kan byk meydanda duruyorum. Meydann ortasndan gkyzne doru kan bir k gryorum. Ik yavaa snyor ve yavaa kaybolup karanlkla eleiyor. Sadece yalnzlmla/ korkumla ba baaym. Derken rzgr esmeye balyor. imdiye kadar dinlediim en gzel arky etraftaki karanlk ormanlarn aalarnn kard seslerden dinliyorum. Sonra seni beyaz bir elbiseyle yanma yaklarken gryorum. Benimle konumuyorsun. Neden hep susuyorsun! Yamur yamaya balaynca hayalim ve grntn oktan kayboluyor. Etrafta 'yamurun narin sesi, imdi baka bir anlam var.' Ben de susuyorum. Dinliyorum. Meydan kayboluyor dnya denen bu hayatta uyanyorum. Yine sonu asla gelmeyen bir patika da yryorum. Hayallere ok daldmda bulutlar stnden seyrediyorum bu kirli/amurdan dnyay. Keke hi uyanmasaydm isterdim ve dilerdim ki ryalardaki hayatm gerek olsun. Anlam olmayan bir hayat yaamaktansa ryalar aleminde senin sesini duymay isterdim.. Ryalarmda bile konumadn bildiim halde.

Niteliksiz Adam
Avusturya Macaristan imparatorluu dnemi yazarlarndan byk romanc Robert Musil'in adn edebiyatla uzaktan yakndan ilgilenenlerin duymayan yok gibidir. 'Niteliksiz Adam', (Der Mann Ohne Eigenschaften) bal bana bir "building" roman. Aslnda modernizmin ismine mal olmu bir yapttr desem yeridir. Bu tarz yeniliki ve nc yazarlar deyince benim aklma hemen Joyce, Kafka, Melville, Woolf, Nabakov, Foulkner, Proust gibi isimler geliyor. stat tpk benim gibi niversite yllarnda zellikle Nietzsche, Dostoyevski, Ralph Waldo Emerson ve Ernst Mach gibi nemli filozof ve edebiyatlarla ilgilenmi. Yirminci yzyln roman sanatna lmsz bir katk yapm yazarlar arasnda Musil'in yeri benim gzmde daha farkl ve biriciktir.

51
Musil, 1921'den lnceye kadar "Niteliksiz Adam" taslaklar stnde alm ilgin bir insandr. Ve daha ilgin olan szn ettiim bu roman asla tamamlanmamtr. Geri tamamlanmadan kalan ksm olan romann son blm bile yazar ldkten sonra yaymlanabilmitir. Asla sonu gelmeyen bir zamanda sonu gittike silikleen bir manzara gibidir 'Niteliksiz Adam'. Baka bir ynyle de Avrupa'da yaklaan felaketi ngrebilen nemli bir edebi baardr bu eser. I.Dnya Sava'nn kmas Musil'in insanlk hakkndaki gelecek ngrlerini ne yazk ki hakl karmtr. Niteliksiz Adam, kelimenin tam anlamyla bir gei dneminde yaayan insan prototipidir. Arada kalm insancklar boluktadr yani araftadr aslnda. Musil'in "mpkralya" diye adlandrd bu dnem; bir k srecindeki imparatorluun ykntlar arasnda yaayan bireyleri ve toplumun modernizm alkantlarn ve lgnlklarn sergilemeyi amalar. Romann bakahraman Ulrich'tir. (Yanl hatrlamyorsam Ouz Atay'n 'Tutunamayanlar' kitabnda da bir yerlerde ismi geiyordu.) Ulrich, tuhaf bir o kadarda ilgin bir karakterdir. Biliyorum ki Ulrich'te insan gibi kat kat elikilerden rlm bir varlktr. Hem gelenei hem de yeniye doru olan anlay temsil eder. Hani Tanpnar; "Ne iindeyim zamann, Ne de bsbtn dnda.." der ya yle bir durum. Aslnda tm sorun Ulrich'in elikilerle dolu yaam ve bu elikileri nasl giderebilecei hususundadr. Musil, "Sanat sanat iindir", anlay yerine "Sanat hayat iindir" anlayn benimsemi/savunmu bir yazardr. Byle sylenmesine ramen O; toplum iin sanatndan en ufak taviz vermeyecek kadar da drsttr. "Bir yazarn mehur olmadan yaamas normaldir; yaamn srdrmeye yetecek kadar okurunun olmamas ise utan vericidir" der stat. Gerektende yle, gerek bir sanat ne para ne de hret peinde koan kiidir. Musil, yaam boyunca paradan nefret etmi ve entelektel ynnden asla taviz vermemitir. Ksacas kolaycla kap parann ve toplumun fahiesi olmamtr. Gerek bir sanat adamdr bu yzden! Musil, yaarken gnmz romanclar gibi ne ok tannm ne de ok para kazanmtr. Yaad dnemde ann insanlarnn nasl niteliksiz ve kalabalklar iindeki glgelerden ibaret olduklarn betimler. Tm dehasna ramen Musil'in yazgs hayatnn son yllarnda Nazizm ve II. Dnya Sava tarafndan domine edilmitir. Sonra Musil'in ad geen yirmi yl boyunca unutuldu. Skut suikastna kurban gitti. Tekrar hatrland ve roman'nn yeniden yaymland tarih 1953'tr. Aradan geen onca zamanda Musil'in bu lmsz yapt sakl bir ak gibi mkemmellemitir. leri'de Robert Musil'in felsefesini konu alan bir yaz yazmak istiyorum. Tabi roman tekrar okumay gze alabilirsem..

Radikal Felsefenin Baz Metinleri


ngiltere'de 1972 ylndan beri yayn hayatnda olan 'Radical Philosophy' (Radikal Felsefe) dergisi gnmz dnyasnda olduka etkili olan baz filozoflar ile eitli zamanlarda, olduka ilgin konular hakknda baz syleiler yapmt. Daha sonra editr Peter Osborne bu metinlerden bir seki hazrlam ve gzel bir kitap olarak okuyucularn beenisine sunmutu. Bu ay bu kitap "A Critical Sense. Interviews with Intellectuals" bir ka gn nce 'Eletirel Bak; Entelektellerle Syleiler' adyla letiim Yaynlar tarafndan evrildi. Kitab Elin Gen baarl bir ekilde evirmitir. Kitaptaki metinler yakn dnemdeki entelektel hayat tanmak asndan olduka nemlidir bence. Kitabn nsznden de anlalaca gibi; "Marksizm, feminizm, post-kolonyal teori, edebiyat teorisi, eletirel teori, radikal siyaset, queer teorisi ve psikanaliz bu "sert" tartmalarn erevesini oluturuyordu. Judith Butler, Cornelius Castoriadis, Drucilla Cornell, Axel Honneth, Istvn Mszros, Edward Said, Renata Salecl, Gayatri Chakravorty Spivak, Cornel West, Slavoj ?i?ek'in Radical Philosophy dergisinin editrleriyle yaptklar syleileri bir araya getiren Eletirel Bak, 21. yzyl iin de geerliliini koruyan sorular yeniden nmze seriyor." Bu syleilerin gncel ve popler felsefi tartmalar erevesinde yrtlm olmas metinleri daha ilgin hale getiriyor.

52
Kitabn tantm yazsnda "sylei yaplan isimlerin fikirlerini en saf, en belirgin ekilde dile getirdikleri; sorularn ekincesizce ortaya koyduklar; dnemin ruhuna kar en serinkanl analizleri olanca sertlii iinde ifade ettikleri bir ruhu da yanstan 'Eletirel Bak', toplumsala dair sorulara verilen cevaplarn yavanlat bir dnemde yeni bir ruh yaratacak asl sorular yan yana diziyor. Felsefe, siyaset, kltrel almalar alanlarnda serbeste dolaarak gnmz entelektel soluna ilikin genel bir bak sunuyor. Genelletirilmi yavanla kar istisnai de olsa zgn dncenin nemini bir kez daha hatrlatyor" denerek te eserin niin bu tarz dnrlerle ilgilenenler iin ekici olabilecei zerinde duruluyor. Metinler her manada olduka kaliteli. Bu entelekteller niin gnmz felsefi paradigmalarnda etkili olduunu anlamamz asndan da bu metinler bize bir takm argmanlar sunuyor. Ksaca kitabn muhtevas hakknda baz eyler syleyecek olursak. Kitapta toplamda dokuz adet metin bulunuyor. Bunlardan ayr olarak eserin bana metinler zerine ksa bir not eklinde bir yazyla Peter Osborne'in 'Felsefe ve Entelektellerin Rol' hakknda bir giri yazs mevcut. Ayrca katlanlara ilikin notlar her syleinin banda yer almaktadr. Dier ksmlarda; Cornelius Castoriadis (Kurum ve zerklik), Slavoj ?i?ek ve Renata Salesl (Slovenya'da Lacan), Istvn Mszros (Marks'n Miras), Edward Said (arkiyatlk ve Sonras), Axel Honneth (Almanya'da Eletirel Kuramn Bugn), Judith Butler (Performans Olarak Toplamsal Cinsiyet), Cornel West (Amerikan radikalizmi), Drucilla Cornell (Feminizm, Yapskm ve Hukuk), Gayatri Chakravorty Spivak (e Koyulmak) gibi konular tartlm. Bu metinler iinde kendi adma en ok Spivak'n ulusar kltrel almalar hakkndaki sylediklerine dikkat kesildim. Gustave Flaubert; 'Yerleik Dnceler Szlnde' (Bu giri yazsnda da dikkat ekici bir ekilde alntlanmtr.) "ELETRMEN Daima 'mmtaz'. Her eyi bildii, her eyi okuduu, her eyi grd varsaylan kimse. Ondan holanmadnzda ona bir Zoilus, bir hadm deyin' diye bir durumdan bahsetmitir. Osborne, 'Syleiler frsatn rnleridir' (s.9) derken bu frsatn kymetini bilmi ve deerlendirmitir. Bu metinleri ustalkla yayn srecine hazrlamtr. Bu filozoflarla yaplan syleilerde ifte bir beklentinin ykmll sz konusudur. Osborne, bunu felsefenin edimsellii ve edimselin felsefilii zerinden belirtir. Aslnda felsefe birikiminin canl tutma abasnn miras budur. Dolaysyla sk eletirmenler iin bir snrlandrma sz konusu olmutur. Osborne'de kendine gre belli bir snrlandrma erevesinde konuyu ele almaya almtr. 19. yzyl gazeteciliinin bir icad olan syleinin daha st bir metin olarak 'Entelektel Bak'a dntn grmek gerekten heyecan verici. Gelecekte bu metinlerin insanln felsefik gemiini grmek asndan esiz bir deneyim olacan dnmekteyim.

lmszln Yedi Rengi (I. Yaz)


Aklar lmez, gklerde yaarlar. lk rengim "Siyah" olsun kk gneim. Kalbimden szlen kan var kelimelerimin altnda. Bir maarada yayorum milyon yldr Kamilla! Uzaklardan alyorsun, gzlerinden szlen bir damla yata zlemin tuzu var. Gzlerimi kapattmda sahilsiz bir okyanusta uyanyorum. Ryalarda kayboluyorum, ryalardan geiyorum. Bunu benden ok daha iyi biliyorsun. klar lmezler, kalplerde yaarlar. Avularm kanyor, bir melein dokunular olmad iin matemden iim ok yanyor. Canm ok ama ok yanyor. Burada aydnlk yok. Sadece karanlk var! Evim karanlktan, glgem karanlktan ve gzlerim sanki karanlktan oyulmu gibi. Ne cenneti biliyorum ne cehennemi. Bu souk gecede karanln yreindeki k ol. Karanln iinde kara szlerimi duymuyor musun Kamilla? Bir lem var ekilleri gremiyorum. lmsz olsun istiyorum bu duygu yalnzca bir lml varlk olarak. Hissediyor musun Kamilla? Karanlk bir yerden kyor, karanlk bir yere giriyorum. Bu ilk aama, ilk douum. lk kez cehenneme iniyorum. Karanlkta kalp, bir gece geirdim. Belki de oktan lmtm o zaman. Ruhum ben kiminleyim ve kimin esiriyim? Tm somut menfiliklerimden

53
arnm olmam lazm o zaman. Okyanusun iinde bir nokta gibi kayboluyorum Kamilla! Hayali varlm, straplarmla srgn olmuum bu bedene ok iyi biliyorsun. Bir ine deliinden seyrediyorum tm lemi. Bir ku kyor gsmden, cansz yatyorum ylece. Gzya var tm kelimelerimin altnda. Bak ok uzaklardan kervanlar geiyor. Esrik varlm, eksik bedenim sensin Kamilla! Bu gn ilk kat. Birden kaplar alsn istiyorum. Kaplar kapal. Grnmez bir lemi gryorum. Uzanmasna bu kinatn boylu boyunca. Karma kan duvarlar birer birer yklyor. imdiki zaman gelecekte de sryor. Seni unuttum, sesini unuttuum iin. Kalbinin atlarn gsne yaslanp tekrar dinlesem bu maarada. Umut ettiim ey dlerim kadar gzel. Bir nehir kenarnda uyanyorum. Konumuyorsun benimle. Beyaz elbiselerinle karanlk ormanlarda kayboluyorsun. Neden konumuyorsun benimle? Yorulduumu biliyorsun oysa. Balanmam diliyorum. Tatan bir heykele dneceimi biliyorsun Kamilla! Hayalimi alan hayalin olmasayd srlarm aklamazdm. kinci aama; sondan bir nceki douum. Cehennemin kavuklarndaki ylanlar besliyorum. Etraftaki bcekleri birer tanr gibi seviyorum Kamilla! Gm bir kseden st iiyorum. Aka alm tm kaplar. Bu lemden de kyorum. Sevdiim hayvanlar rahat brakyorum. nsanlar rahat brakyorum. Geldiim yerde bulunan keskin ekiller gzlerimi kesiyor belki kr oluyorum. Yanmda bir mum beliriyor. Kuyunun iinden imdi koca bir kinat daha rahat gryorum. Uykularndan uyanan insanlar gryorum. Neden grdm bilmiyorum. Tpk neden nefes aldm bilmediim gibi. Kendimi sonsuzlua brakp yere yklmak istiyorum. Seni tekrar bulmak iin. imdi byk dallar sonsuzlua uzanm bir aacn altndaym. Bu aacn bir meyvasym. Meyvann iindeki ekirdeim. Rengim senin bir zeytin tanesi kadar siyah gzlerin. Akn ad Kamilla! Tanrnn rengi siyah. Kaplar asl imdi ald. imdeki sema'a vuran siyah kta renkler oktan kayboldu. Kara sevdama daha ok kat kendini Kamilla!

Proust ve arlo
ngiliz sinema ynetmeni Charlie Chaplin, (arlo) ile 'Kayp Zamann zinde' romann usta yazar Mercel Proust arasnda nasl olupta bir iliki ve balam kurulabilir diye eminim merak edecek olanlar kacaktr. Kayp Zamann zinde, bir buuk milyon civarnda kelimeyle yazlm dnyann en byk ve en karmak (bazlarnca skc) yaptlarndan biridir. Kitapolduka farkl bir zaman metaforu iinde ekillenir ve yaanan macerann pei sra srdrlen yolculuun tm halkalar Swann'larn Taraf'yla, iek Am Gen Kzlarn Glgesinde, Guermantes Taraf, Sodom ve Gomorra, Mahpus, Albertine Kayp ve Yakalanan Zaman ile tamamlanr. Eserin ilk kitab olarak bilinen "Swann'larn Taraf" olduka nl olup Swann'n Bir Ak'n anlatr. Roman byk lde gemiin ayak izlerini takip eder. Romann yirminci yzyl edebiyat zerine byk bir etkisi vardr; birok nl nsz kimse bu byleyici slubu parodik bir ekilde taklit etmeye yeltenmitir. Proust'un yedi ciltlik eseri onun en nemli almasdr. Bizdeki tercmeleri dikkate alndnda; evirinin bir komisyon tarafndan yaplmad dnlrse, (Yakup Kadri ve Roza Hakmen) eksik taraflar yine de maruz grlebilir. Zaten Karaosmanolu'nun tercmesi tek cilt ile snrldr. Bu eser iin tm dnyada kullanlan; 'dev' tanmlamasn sanyorum ki fazlasyla hak eder. Eser bu haliyle (Yazar ld iin tamamlanamamtr yani bitmemitir.) hem uzunluk hem de istemsiz bellek olmann en nl rneidir. Bu durum birazda Bergsoncu sezgisellik ve maddi bellek teoremi ile ilikilendirilebilir. Ayrca Proust, Bergson'un 1891 den 1893 kadar Sorbonne'da verdii derslere katlmtr. Proust'ta Martin Heidegger gibi, Bergson'un baz kavramlarn kullanr. rnein Proust tarafndan istemsiz bellek'in en nl rnei olarak "madeleine" (bir tr kek) epizodu , 'Kayp Zamann zinde' en az yarm dzine kadar yerde geer. Bu kekin tadn ve kokusunu anmsamak gemi zaman anmsamak gibidir. Bu tad yakalayabilmek iin tabi eserin ya orijinalinden ya da revize bir evirisinden okunmas gerekir.

54

Proust, bir su misali kayp giden zaman eserin son ksmnda yakalar. Baron de Charlus'un ana ilham kayna olan Robert de Montesquiou (ecinsel, sembolist air, sanat koleksiyoncusu ve zppe) Combray yaknlarndaki Gilberte evinde kalyordur. Charlus, artk saygn Verdurin ile yapt gece yrylerinde sanatn ve toplumun deien son normlar ile tanr. Mehmet Rifat'a gre 'Zaman'n kronolojisini sarsma teknii, zel adlar dizgesi oluturularak, farkl dnyann katmanlatrlmas vastasyla yaptn yeni eleri giderek kitabn boyutunun artmasna neden olur. Aslnda bence herkesin yava yava "Time" (zaman) iindeki geilerinin nasl muazzam bir ekilde gerekletii olgusu yedinci blmde yazar Proust tarafndan bir akla kavuturulmaya allmtr. Kahramanlarn dnt ve yakalad zaman asri olan zamandr. Yakalanan zamanda ayn kiilerin bir daha yinelenmesi sz konusudur. Rifat'nda tespit ettii gibi roman paral, kesintili anlatmn bir baka rneidir. Buradan hareketle "arlo"nun zaman mefhumu hakknda birka kelam etmeye alacam. Charlie Chaplin, sessiz filmlerinde Byk Depresyon'a yer vererek 'Modern Times' (Asri Zamanlar) filminde iilerin ve fakir halkn kt durumlarna dikkat ekmitir. Chaplin, hayallerinin ve yaratclnn sezgisel boyutta dnp de oluturduu tm filmlerin sinema dnyasna yeni yaklamlar katmtr. Burada tematik ve teknik balamda Chaplin ve Proust ilikisinde Bergsoncu bir sezgisel ve bellek algs dnlebilir. Filmlerinde diyaloglar yazl olarak farkl bir ekrana gei yaparak gsteriyordu bu Proust'un paral kesitli anlatmyla da rtmektedir. Charlie Chaplin'in ilk kez 1914 ylnda yaratt Kk serseri (arlo) tiplemesine dayanan son filmi 'Asri Zamanlar'dr. Ynetmen bu 'sessiz' filmi evirdii tarihte sinemada ses yaklak on yldan beri kullanlmaktayd fakat duygular bu paral tekniin daha iyi yansttn dnen Chaplin bu son filmini yine sessiz ekmeyi yelemitir. Film'de ksaca arlo, bir bantta monoton bir vida skma iinde almaktadr. Yapt sakarlklar yznden buradaki iinden alnarak deneysel bir 'otomatik yemek yedirme makinas'nda kobay olarak verilir. Baz ansz olaylar neticesinde her zaman bilindik hikyedeki gibi ortalk karr. Byk patronlar kan bu olaylardan tr onu deli zannederler ve tmarhaneye yollarlar. Tmarhaneden kan arlo elinde sallad bayraktan tr komnist olarak yaftalanr. Sonra polislerle tartr ve hapishaneye der. Filmin baka bir kesitinde ise sevgilisi (Paulette Goddard) bir elence yerinde dansz olarak almaktadr. O'da ayn meknda garson olarak ie balar. Yine bir dizi komik olay neticesinde ortalk karr. Kzn peine kat yetimhanedekiler der. Ve filmin sonunda; arlo ile bu kz bir yol kenarnda yeni maceralara doru yola km bir ekilde grrz. (arlo'nun ou filminde bu sahne slaytlarn sonunda tekrar eder.) arlo'nun yznde hznl bir glmseme vardr. Bir ekilde filmin tm ak ve kurgusu dnldnde asri zamanlarnda bir kayp zamandan ibaret olduunu ok iyi bir ekilde anlarz. Bu traji-komik sahnelerin asla sonu gelmez ve zaman sisli sinema perdesinin ardnda kaybolur. arlo, Proust'un paral kesitli anlatmn sinema perdesine uyarlayan adamdr. Ve siz bu anlatmn sonucunu Samuel Beckett'in Godot'u misali bekler durursunuz. Godot'un asla gelmeyeceini bildiiniz halde.

Nietzsche'de Yaama Sorunu


Bugn sabahn ilk klar ile birlikte gzel bir kitab okumaya baladm. Kahvemin stndeki duman ve itiim sigarnn eliinde odamda Nietzsche'nin hznl ve ksk sesi yanklanyordu. Sleyman A. rnek'in Belge Yaynlar'ndan yeni kan bir eseri; "Nietzsche'de Yaama Sorunu" adl kitab sessizce okuyorum. Nietzsche'ye gre, insanolu sadece kendini korumak ve yaamak istemez aksine asl istei daha da gl olmak ve her eye kar direnmektir. Bu adam gerekten de elinde bir ekile felsefe yapan bir dnrdr. Yaamn farkl katmanlarnda yer alan din, ahlak, ada kltr, felsefe ve bilim gibi konularda muazzam eletiriler yazmtr.

55
Ayrnt'dan km olan ve eskiden okuduum '90 Dakikada Nietzche' diye bir kitap vard, basit ve sade bir eser, kitapta bu konuda u cmlenin altn belirgin bir ekilde izmiim: "Nietzsche'ye gre, bizler u anki varoluumuz daima tekrar edecekmi ve bizler, yaadmz her an sonsuza dek tekrar ve tekrar yaamak zorunda olacakmz gibi davranmalyz." Tekrar eden sonsuz bir dng gerekte muazzam bir ey. Yaamak bir manada sonsuz dn mitosunda yer alan insanca, pek insanca bir eydir... Bu ilgin filozofun bu konuda bana ok daha ekici gelen kkrtc dnceleri vardr. "Neyi yaamak istiyorsan yle yaa. yle bir hayat yayorum ki, Cenneti de grdm, cehennemi de... yle bir ak yaadm ki, Tutkuyu da grdm, pes etmeyi de, Bazlar seyrederken hayat en nden, Kendime bir sahne buldum oynadm, yle bir rol vermilerdi ki, Okudum, okudum anlamadm. Kendi kendime konutum bazen evimde, Hem kzdm hem gldm halime, Sonra dedim ki 'sz ver kendine' Denizleri seviyorsan, dalgalar da seveceksin, Sevilmek istiyorsan, nce sevmeyi bileceksin. Umay seviyorsan, dmeyi de bileceksin. Korkarak yayorsan, yalnzca hayat seyredersin. yle bir hayat yaadm ki, son yolculuklar erken tandm yle ok deerliymi ki zaman, Hep acele etmem bundan, anladm..." Bu szler kendi hayal dnyamda sonsuz bir zgrlk fikri tahayyl etmeme neden oldu. Toplumumuzda herkes genellikle istedii gibi deil de daha ok istenildii ekilde yayor. Aslnda temelde mutsuzluumuzun da sebebi budur. Eer yaptmz i veya tercihler houmuza gitmiyorsa brakabilmeyi hatta terk etmeyi de renmeliyiz. Ve Nietzsche'den hareketle sylyorum gerekte de insan iin ok deerli bir eydir zaman. Nietzsche, yaad 19. yzyl, teknolojide byk bir ivme kazanm olan bilimsel gelimelerin yannda, sarsc bir deerler krizine de sahne olmutur. Bu konuda Sleyman rnek, demin bahsettiim kitabnda "Sanayi devriminin de balad bu yzylda Avrupa insanl, srmekte olan yaamn deeri konusunda ciddi kukulara kaplmtr. Tm deerlerini stne kurduu geleneksel Bat metefiziine dayal bir inan sistemi olarak Hristiyanlk ve onun ahlak artk Avrupa insannn anlam duygusunu karlayamaz hale gelmi, bu durum da byk bir boluun domasna yol amtr" demektedir. Zaten bu derin boluk neticesinde Nietzsche yerleik Bat Hristiyan yaam biimi anlayna kkten kar kmtr. Yeni yzylda kinatn merkezinde artk tanr yerine insan vardr. Fakat unu da belirtmek gerekir ki insan merkezli anlayn 'yaam' manasnda bizleri pek huzura kavuturduu sylenemez. nsan her daim yaam konusunda bir boluktadr. Kitaba gre; "te filozof Nietzsche'nin nemi de bu bolua kar taknd tavr sayesinde artmtr. nk O, nihilizm ad verilen bu bolua bakp rkmek yerine, boluun alabilmesi iin areler aramtr. O, insan, ok inand antik Yunan'daki insann grkemine kavuturmak istemi, tpk o dnemdeki insann sergileyebileceine benzer bir trajik bilgelik sayesinde yaam, btn ac, zdrap ve hazlaryla onaylamann yollarn gstermeye almtr." nsan yaamn skntlaryla savat iin byk ve grkemli bir varlktr. Bu yzden biz insanlar iin en kymetli ey bizzat yaamn kendisidir. Rusa'da bu konuda gzel bir deyim vardr: 'O yaamak istiyor.' Bu deyimle kastedilen sradan yaam deil hakkn vererek mutlu ve neeli bir yaamdr. Her canl yaamak ister. Nietzsche, bu konuda yaama kar olumlu bir tutum taknan yaam filozofudur. Bu byk filozof son anlarnda polis tarafndan kargaa karmaktan tutuklanmtr. Gerekte orada tam olarak ne olduu bilinmiyor fakat sylentiler, Nietzsche'nin krbalanmakta olan bir ata sarld ve alayarak onu korumaya alt, sonra yere yld zerinedir. Bence burada onu trajik bir ekilde lme gtren ey; onun gllergszler teoremi yerine hayata olan ballnn n plana kmasyla ilintilidir. Bu olaydan sonra filozof gayet karamsar bir ekilde "Mutsuz Mektuplar" olarak bilinen mektuplarn yazmtr. Hayatla gl olanlardan yana olma konusundaki eliki belki de onun son gnlerinde zihinsel yetilerinin tamamn kaybetmesine sebep olmutur. Cenazesinde konuan eski bir arkadann dedii; Yaam gibi ismin kutsal olsun, tm kuaklar iin...

56

Lanetli bir air: Baudelaire


Yaar Nabi lanetli airler iin "Beddual airler" ifadesini kullanr. Franszca syleyiiyle 'Potes maudits', airleri, yaadklar toplumun dna itilmi ve elitist st snf kltrnn slna nfus edebildikleri iin bu snfn nefretini kazanm kiiler olarak anlmaktadr. Bu deyim ilk defa air Paul Verlaine tarafndan ilk kez yirminci yzyln balarnda ortaya atlm ve aralarnda Arthur Rimbaud, Stephan Mallarme, Jules Laforgue, Charles Baudelaire, gibi airlerin bulunduu kua yahut dnemi betimlemek iin ska dile getirilmitir. (Verlaine'nin ayn ismi tayan ve onu byk bir lde ne kavuturan birde kitab vardr.) Eer kavramn muadili Trkiye iin dnlecek olsa her halde bu kii bana gre Can Ycel olurdu. Bu kavram sarholuun ve insann eytani tarafnn kelimelere brnm hali gibidir. Bu kavram burada ve yaznn devamnda kesinlikle olumsuz bir yaklam dile getirecek biimde kullanmadm da belirtmek isterim. Verlaine, bu ok ses getiren kitabnn ilk basksnda (1884) airin poetikasn uzunca bir ekilde ele alr. Bu air srasyla; Tristan Corbiere, Arthur Rimbaud ve Stphane Mallarm'dir.(1) "lk lanetli air Franois Villon (1431 - 1474)'du. Ama szck Alfred de Vigny'in 1832'de yaymlad dramas Stello'ya kadar kullanlmaya balanmamt, iirinde 'yeryznn her zaman glleri soylu lanetlilerdir' diye bahseder."(2) Baudelaire, bir lanetli air olarak ve geleneksel kurallara uymad lde yaad dnemde uzunca bir sre eletirmenler tarafndan gz ard edilmitir. Ama bariz bir ekilde sembolizm akm ortaya ktktan sonra, iirin bu metruk ve en olmadk yeniliki yaps yava yava toplumda bir yer aldktan sonra Baudelaire de tannmaya balad. Hilmi Yavuz'unda bir yazsnda belirttii gibi "Yahya Kemal'in Charles Baudelaire'den etkilendii, hatta baz iirlerinde Baudelaire'in iirleri ile metinleraras ilikiler kurduu biliniyor."(3) Bu balamda Baudelaire, Trk iirinin de anlalmas asndan nemli bir figrdr. Hilmi Yavuz, bu yazsndan baka yine Baudelaire hakknda; 'Bir eviriyaz perianl: Elem iekleri', 'Elem iekleri ve Alianzade zerine' gibi yazlarda yazmtr. Ayrca Yavuz, Alianzde smail Hakk'nn 1927 ylnda Elem iekleri adyla yaymlanan Les Fleurs du Mal evirisini Osmanlcasndan okuyarak yayna hazrlamtr. imdi burada deindiim 'lanetli airler' kavram balamnda bir yazs daha vard ama adn hatrlayamadm. Ayn konu hakknda yazan Elif afak bir yazsnda Adgar Allen Poe'yu bir lanetli air olarak tanmladktan sonra onun iin 'labirent ruhlu adam' der. Poe, alkol ve haha bamls olup lesiye iki ierdi. afak'a gre air gamszca kaybedebilmeyi hayat pahasna renmiti.(4) Aslnda Poe'nun bir dnya airi olarak tannmasna en byk katky Baudelaire, yapmtr. Onun bu hoyrat ve karanlk tarafn nce Fransa'ya sonra da eviri ve incelemeleriyle tm dnyaya sevdirmiti. "J. P. Sartre, ok yllar nce yapt bir tanmda 'air, kendini yitirmeye adayan adamdr' demiti."(5) Poe'nun kendisini ykma dayan bir hayat olduu herkese malumdur. Yine benzer bir hayat yaayan Baudelaire'de bu durumun ok iyi farkndayd. Oktay Akbal, airi ele alrken; "Kurulu dzenle verili aktre ve dille uzlamayan, sonuna kadar m uhalif kalan air, gnmzn teknolojik biliim toplumunda pek anlam kalmam gibi gzken bir bilicilik grevi stlenmiti sanki. Rimbaud, tam da bu yzden Baudelaire'i 'ilk gren' olarak nitelemiti."(6) diyerek grmeyi stlenen bir airden sz eder. "airler, bunlarn arkasna da apknlar, sapknlar der"(7) der Kutsal Kitap. Aslnda bir manada tm airler lanetlenmi bir topluluktur. Belki air Tanr sz ile boy lmeye kalkt iin lanetlenmitir. Nitekim bir baka yerde ayn konu "O bir air sz deildir, siz ok az inanyorsunuz"(8) diye anlr. Bu durum yani boy lme hali Baudelaire'de yle geer:

57
Vaktaki yce kudretlerin bir kararyla, air, grnr bu can skntl dnya zerinde, Dehet ve lanetler iinde anas Skar yumruklarn haline acyan Allah'a kar.(9)

Aslnda airin grnmesi bu dnya zerinde yine Tanr'nn isteiyledir. Yalnz airi dourma suunu ileyen anne dehet bir ekilde lanetlenmitir. Ve bu lanet karsnda yine de airi douracan ima ederek yumruklarn skar. Bu dizeler 'Kutlama' iirinden alntlanmtr. iirin ilerleyen ksmlarnda Tanr'nn aire snmak iin bir yer vadettii ve bu vesileyle de verilen straplara bu dnya srgnnn dedii ima edilir. Baudelaire'in Elem iekler'inde bundan baka Lanetli Kadnlar diye bir iiri daha vardr. Baudelaire'nin tm almalar youn bir romantizm etkisi tar. Aslnda baka bir manada sanatta doann ar bir ekilde abartl olarak kullanlmas onu giderek bir romantizm etkisine sokmutur denilebilir. Baudelaire, daha sonralar sembolizm akmnn en nemli temsilcisi olduktan sonra bile parnasizm'e ynelmi ve kat toplumcu yaklama her zaman kar kmtr. O, insann ruhsal dnyasnda bir dalgalanma yaratmak iin deiik sesleri ve sembolleri kullanmtr. (iirinde; ou yeni grntlerin kayna olarak tasavvurunda oluturduu yapay cennetleri/cehennemleri kullanr.) Bu ise nadir bulunan yce ktlk imgeleriyle salanr. iirlerini okuduunuzda ideal bir melankolik dnyann sesini/yanksn duyarsnz. Baudelaire de iir geen zamann zlemini tayan sonsuz bir arzunun ifadesidir. Bundan tr de kendi dneminin din ve ikiyzl ahlak anlay sert bir ekilde eletirilmitir. Bu eletiriler ise onu bir czzaml ve lanetli yapmtr. Yapay cennetini ekillendiren o alkol, esrar ve afyon deneyimlerini anlatt eserleri yaad yllarda toplum tarafndan alttan alta 'ruhunu eytana satmak' metaforuyla ilikilendirilmitir. Bu konuda kendisi; 'Her insanda, her zaman, ezamanl iki eilim vardr; Biri Tanr'ya, teki eytan'a doru.' demitir. Belki de Tanr'ya gre eytan ile air ayn kiidir.
Kaynaklar: 1-Pascal Brissette, (2008), "Pote malheureux, pote maudit, maldiction littraire. Hypothses de recherche sur les origines d'un mythe", in Contextes, mai. 2-Potes maudits, Maddesi, Vikipedi. 3-Hilmi Yavuz, (23.01.2013), "Baudelaire ile Yahya Kemal: Bir balamsal okuma denemesi", Zaman. 4-Elif afak, (22.01.2013), "Lanetli airler", Haber Trk. 5-Ahmet Oktay, (2008), "mknsz Poetika", stanbul: thaki Yaynlar, s.242. 6-Ahmet Oktay, (2008), A.g.e., Ayn sf. 7-Kuran- Kerim, "Ve uaru yettebiuhumul gvun(gvune).", Elmall Hamdi Yazr Meali, 26/ uara, 224. Ayet. 8-69/Hakka, 41. 9-Charles Baudelaire, (1966), "Elem iekleri", ev: Vasfi Mahir Kocatrk, Ankara: Edebiyat Yaynevi, s.12.

Dostoyevskinin Temsili Dnyas


Edward Hallett Carr; Dostoyevski hakknda yazd biyografik eserinde Andre Gide'den yle bir alnt yapar, "Bir tanryla karlaacamz sanrz; oysa bir insan; hasta, yoksul, hi durmadan ac eken bir insandr dokunduumuz."(1) Yazarn yaratt yaptlarn olgunlamasn byle bir atmosfer salamtr. Yine Gide'nin kendisinin ayn konudaki eserine gre o "romanlarnda kahramanlarnn i dnyasn, elikilerini, dinsel eilimlerini, bunalmlarn ok etkili bir dille anlatan bir yazardr, Batl lkelerin edebiyat ve dn yaamn byk lde etkilemi, zellikle varoluu akmn temel kaynaklarndan biri olmutur. 'Ruhbilim konusunda bana bir eyler reten tek kii, Dostoyevski'dir' diyen Nietzsche de ondan etkilenen nemli bir filozoftur.(2) Dostoyevski'nin temsili dnyas en iyi

58
ekilde Mihail H. Bahtin'in Dostoyevski Poetikasnn Sorunlar (3) kitabnda ilenmitir. Dostoyevski'nin Temsili Dnyas'n Bahtin'in grleri erevesinde aklamaya alacam. Henri Troyat, Dostoyevski'nin eserlerine konu olan felsefi, ahlaki ve psikolojik tartmalarn, yazarn hayatndaki izdmlerini/k noktalarn zellikle ocukluk ve genlik yllarn karabasana dntren 'zalim baba' figrnn, yazarn hayat boyunca mustarip olduu epilepsi hastalnn, Sibirya srgnn, karsnn baka birisine duyduu imknsz akn (Beyaz Geceler'deki gibi), kumar tutkusunun, dnemindeki Rus edebiyat evreleriyle arasndaki gelgitli ilikinin ekillendirdiini syler.(4) Bu youn yaant deneyimleri yazarn kahramanlarna da temsili bir ekilde yansmtr. 'Dostoyevski hakkndaki devasa literatrle ilk defa karlaan biri, romanlar, ykler yazan tek biryazar sanatyla deil,birok yazar-dnrn? Raskalnikov, Mikin, Stavrogin, van Karamazov, Byk Engizisyoncu ve dierlerinin- eitli felsefi aklamalaryla kar karya olduu hissine kaplr.'(5) Bahtin'in algsyla; Dostoyevski'nin sesi yaratt bu kahramanlarn ya da karakterlerin sesiyle i ie geip kaynar. Dostoyevski'deki karnaval elerin bu kahramanlarda zerk bir taycym gibi bir temsile dnt sylenebilir. rnein Nietzsche, Dostoyevski'nin 19.ve 20. yzyllarn zn ve ruhsuzluunu daha yolun banda sezmesiyle gelitirdii 'budala' kavramnn temsilini Mesih (Hz. sa) kart analizlerini gelitirmekte kullanmtr.(6) Bundan baka Dostoyevski'nin dnyasn ekillendiren lm, korku vebaarszlk gibi daha baka anahtar temel unsurlarda bulunmaktadr.(7) Kaufmann'a gre; bu Dostoyevski'nin karamsar dnyasn oluturan bu kavramlar Rilke, Camus ve Kafka'da zel temsili bir dnyaya dnmtr. Birikim Dergisi'nde Dervi Aydn Akko, "Dostoyevski: 'Yeralt Adam' zerine Ksa Bir Deneme" isimli ilgin yazsnda Dostoyevski'nin dnyas hakknda ilgin baz noktalara deinmitir. "Kurulan karakterler Dostoyevski'nin ilk romanndan son romanna dein kimi zellikleri asndan neredeyse deimeden kalmlardr: Aidiyet duygusu paralanp gururu yaralanm, znellikleri silinip varlklar birer fazlalk haline gelmi, edimleri ktrmleip yaratclklar hadm edilmi, ruhlar paavralam karakterlerdir."(8) Yine Akko yaznn devamnda "Dlarndaki dnyann insanlarnca hrpalanm, aalanm, horgrlm, kimi zamansa tersine varlklar dahi fark edilmemitir. 'Fark edilmeyiin', gurur yarasnn, incinmenin, ynszlk duygusu ve onun yaratt ba dnmesinin etkisi altndadrlar. Ruhlarna dadanan bu yakc duygulardan syrlmak arzusundadrlar"(9) diyerek Dostoyevski'nin dnya algsnn nasl bir grne brndn baarl bir ekilde ifade etmitir. Temsili dnya kavram psikolojik bir algy artran bir ifadedir. Ve bu temsili dnya tekil karakterlerde bile oksesli olarak tezahr eder. Gerekte, Dostoyevski'nin malzemesini oluturan psikolojik kartlklarla dolu ve son derece badamaz elerden rlm bu temsili dnya; muhtelif dnyalar'a ve muhtelif zerk bilinlere datlarak geliir. Bahtin'den mlhem bir ekilde sylersek; bu temsili muhtelif dnyalar, sayesinde malzeme kendisinde en zgn ve en sahici olan, btnn btnln zedelemeden ve onu mekanikletirmeden, en u noktaya kadar gelitirebilir. Pek iyi ama bu karmak yap bize sanat ynnden ne kazandra bilir? Bahtin, benim bu soruma Dostoyevski'den yapt bir alntyla cevap vermitir: "Tam bir gereklik. insandaki insan bulmaya altm iin. psikolog diyorlar bana: Bu doru deil, daha yksek bir anlamda gerekiyim sadece, yani insan ruhunun tm derinliklerini resmediyorum."(10) Diyalojik hayatlar sren biz insanlarn temsil ettii dnyann tahayyllerde ok daha gzel olduunu dnyorum. Dostoyevski, gerekten mthi bir romanc.
Kaynaklar: 1-Edward Hallett Carr, (2010), "Dostoyevski", letiim Yaynlar. 2-Andre Gide, (1998) , "Dostoyevski", Payel Yaynlar. 3-Mihail H. Bahtin, (2002), "Dostoyevski Poetikasnn Sorunlar", Metis Yaynlar. 4-Henri Troyat, (2004), "Dostoyevski", letiim Yaynlar. 5-Bahtin, (2004), A.g.e. s.47. 6-Ziya Meral, (2011), "Nietzsche ve Dostoyevski Kar Karya", Kakns Yaynlar. 7-Walter Kaufmann, (2001), "Dostoyevski'den Sartre'a Varoluuluk", YKY.

59
8-Dervi Aydn Akko, (08.03.2009), "Dostoyevski: 'Yeralt Adam' zerine Ksa Bir Deneme", /www.birikimdergisi.com/. 9-Akko, (08.03.2009) , A.g.m. 10-Bahtin, (2004), A.g.e. s.363.

Altn Gzl Kz Bulduuma Dair Beyanmdr.


Gnlk be-on saat sinir sistemimi kahveyle tahrip ederek bir kei sabryla almaktaym. Kafamda birok proje var. Pitoresk ve arkaik iirler yazyorum. Bu anlarmda gzyalarm yerine i dyor gzlerimden. Sibiryann bakir topraklar gibiyim. Ve halen kendi yaadm bu ehri bile fethedemedim. Peki bu ilekeliim sonuna kadar byle mi gidecek? Mermer gibi gzel, aa gibi zinde bu feragatim ne zaman meyvelerini verecek bunu dnyorum Bu strapl zamanlarmda yegne mutluluum kstl btemle sahaflar dolarken bulduum kitaplar oluyor. Aradm efkat niyeyse insanlardan ok kitaplarn kollarnda var. sterim ki bu heyecan verici an sizde iliklerinize kadar hissedin. Benim yegne sevgilim kitaplarm. Kitaplar insanlardan daha ok dostum oldu yllar yl. Hazin insancklarm benim. stat Balzacn kuklalar gibisiniz niin? Annem merhamet diyordu insan huzura kavuturan ey. Bu ok strapl gnlerimde yegne suskunluum merhamet. Allahn muhteem hediyesi olan merhameti insanlarn gzlerinde grmek istiyorum. Ve diliyorum ki hayatn ihtiam karartmasn kalpleri. Sknt ve melankolinin mahkmiyetiyle cebelleirken merhameti iliklerime kadar hissediyorum: Yamur iseliyor kente Halet-i ruhiyemin kasvetini gidermek niyetiyle bir sahafa giriyorum. Sahaf Rasul Akel, etrafta dank halde bulunan kitaplara yeni bir ey bulma midiyle bakyorum. Sonra bir baka sahaf; ie yarar bir ey bulur muyum diye oray buray didikliyorum. Derken bir kitap bana utanga bir edayla gz krpyor: Altn Gzl Kz Hem de stat Cemil Meriin tercmesini yapt muhteem ve unutulmaz hikye tm albenisiyle karmda duruyor. Ne yalan syleyeyim ocuklar gibi seviniyorum. Yanl hatrlamyorsam stat, Kitab sahaflarda yitirdim diyordu. Bu yitirme hi phesiz kitab kaybetmesinden deildi, insanlarn ilgisizliindendi! Tanpnarn dile getiriiyle skt suikastndan kaynaklanan zalimce bir unutulu serveni. Aydnn gerek ilesi budur dostlarm. Yaad toplumun bilinsizce kurgulad bir suikasta kurban gitmek. Ars longa, vita brevis. Cemil Meriin Balzactan tercme ettii; Altn Gzl Kz, bir nevi Avrupa edebiyatnn ilk rneklerinden Lazarilles de Tormesle balayan, 1618 de Marcos dObregonia ile sona eren picaresque romann bir sonraki dnem rneklerindendir. Bu tr romanlarda muharrir kahraman olduu maceralar bizzat anlatr. Maksad dncelerini, duygularn gz nne sermek deil, olaanst vakalarla dolu bir hayatn eitli sahnelerini tasvir etmektir. Kahramanlar bize tandmz insanlara hi benzemez. Macera alacak ekilde dallanr, budaklanr. letiim yaynlar, Cemil Meriin klliyatn, olu Mahmut Ali Meri Yazgann da gayretleriyle kimi szckler yahut blmlerini kartarak, bazen de baka bir kitabndan alnan paralar ekleyerek yani kitaplarn muhtevasn ve eklini tahrif edip deitirerek ahlakszca yaymlyor. Ki Cemil Meri gibi bir sz ustasna yaplan bu en byk saygszlktr. Dileyen statn kitaplarn orijinalleriyle letiim Neriyatnn fiyasko baslmlarn karlatrarak okuyabilir. Ankaradaki Genel Basmevleri! eskiden beri bu kitap katliamn niyeyse srarla srdryorlar. Burada uzun uzun rnek vererek anlatmak gereksiz. Altn Gzl Kz niversite Kitabevi tarafndan 1943 ylnda Kenan Matbaasnda 184 sayfa (saman kda) olarak cep kitap boyutlarnda gayet intizaml bir ekilde yaymlanmtr. Kitabn kapanda fotoraf yoktur. Hikyenin tercmesi 112 sayfa olup Cemil Meriin Balzac hakkndaki etd ise 72

60
sayfadr. (Aslnda Jurnallerde bu blmn 250 sayfa yazld anlatlyor, hacmi sebebiyle tamam baslmamtr. Ah bu ticari mantalite!) stat kitab deerlendirirken balang diye kaleme ald bu etde;Hayatmzn birka yln eserlerine gmmz dahi romancya kar duyduumuz takdiri ifade edebildik mi? Ummuyoruz diyor. Kiisel kanaatim fazlasyla Balzacn takdirine ayandr bu alma. nk Merie dein hibir kalem erbabmz Honereyi bu derece saygyla onere etmemitir. Bu gn dahi Balzac hakkndaki ettler olduka s ve yzeyseldir. Larussea baktm pek tatsz kaleme alnm. nsanlk Komedyasnn yazarnn kutsiyetine ve ermiliine kar ksz bir tecesss. Honore De Balzac Altn Gzl Kz yazarak cemiyeti ile hesaplayordu. Toplumun irkeflik aynasnda kendi muhteem dnyasn yaratyordu. Otuz iki yanda klliyatnn nsanlk Komedisi olduunu kefettii zaman paralardaki btnl grebiliyordu. rfan Gneimiz bu durumu bahsi geen etdnde; Maksad dncelerini, duygularn gz nne sermek deil, olaanst vakalarla dolu bir hayatn eitli sahnelerini tasvir etmektir eklinde deerlendirir. Balzacn yazd ey tm sefahati ve irkefliiyle Fransayd. Mevzuyu daha da dallandrp budaklandrarak uzatmak Altn Gzl Kzn ahsiyetini ve bysn kefetmemizden bizi alkoyar kanaatindeyim. Yoksa kitabn tamamn anlatmak ve deerlendirmek zorunda kalacam. Bu ise sizin anzdan bir kolaycla sebebiyet verebilir. Bunu da pek istemem. Beklerim ki siz de biraz fedakrlkta bulunarak Altn Gzl Kzla tanmaya heveslenin. Budist bir dua metninde yle bir ibare grmtm: Uzun ve zor yolu tercih kazancndan bizi mahrum etmeyesin nann byle bir niyetim de yoktur. Dcane Cndiolu eserin tercme ynn ise; Cemil Meriin husus ve sslce bir slbu var. Bunu bilhassa tercme tenkitlerinde grdk. Bazen eskimi kelimelere iltifat ediyor. Mesel bugn artk terk ettiimiz muavve kelimesini kullanyor. Bu zaafa mukabil Franszca ekspresyonlara Trke ekspresyonlar bulmakta muvaffakiyeti var. Bunlar da slba bir canllk veriyor ve tercme havasn ortadan kaldryor. eklinde deerlendirmektedir. Bu noktadan baktmzda Cemil Meriin tercme ve tenkit edebiyatmza katklar esizdir. Cemil Meri yazd uzun etdn sonuna Hugodan ilgin bir deerlendirme parac eklemitir. Muhteem ve unutulmaz hikye Esrarn kucandan ehvetin doduunu ve Parisin uykusuz gecelerinde ihtiyar arkn ar gz kapaklarn atn gryoruz. Macera ile eniyet her an kucaklamakta. lmn ve cinnetin engin ufuklarnda ruh bir iek gibi alyor, gnlerimiz bu mealenin altnda eski devirlerin azametli ryalarn hatrlatan bir hal alyor. Ba taraflar Dantenin kaleminden kabilirdi, son ksmlar bin bir gece masallarndan alnma benziyor. Ve btn hikyeyi ancak Balzac yazabilirdi Gzmdeki ate tm benliimi yaknca bir kl oluyor her ey. Evet, yamur kente iseliyorken tm zihinsel direniimden kurtularak ruhumu meleklerin hissiyatna brakyorum. Bir ara yllardr ibadet edercesine sevdiim beyaz meleimin belli belirsiz siluetini grr gibi oluyorum kentin sokaklarnda. Hayatm boyunca tandm tek Altn Gzl Kz. Her neyse onu merak eden okuyucular olursa Davut kardeimin Hicranmzdaki Nameler adl yazsna mracaat edebilir. Siz de fark etmisinizdir, yazlarmn sonunu dnp dolap aka balama istidad var bende. Ki kinatn mayas ak imi. nsanlarda her eyden nce bir ak, evk ve alaka olmal. Gerisi kolaydr

Entelektel Bir Moda: Tanpnar


Ben masal olan bir adamdm diye Ahmet Hamdi Tanpnarn bir sz vardr. nsanlar genelde masal dinlemeyi/sylemeyi olduka severler. Son gnlerde, Tanpnar hakknda yazp izmek konusunda bir moda ald ban gidiyor. En son Milliyet Gazetesinden Zeynep Mira; Tanpnar ve

61
modernlemenin zihniyet dnyas hakknda bir kitap yazm olan Besin F. Dellalolu ile bir sylei yapt. Ben de, son be-on senenin modasna kaplp bu konuya dair bir iki kelam etmeye alacam. Dellalolu, kitabnda biraz Sartre iin sylenen szden mlhem bir ekilde Tanpnar Trkiyedir diyor ve onu anlamann Trkiyeyi anlamak yolunda bir rehber olduunu sylyor. Ama yine kendi ifadesiyle CHPli Tanpnarn Dergh evresince bayraklatrlm olmas olduka ilgin/anlalamayan bir olgu. Buradan hareketle yazar Kltrel Mslmanlk diye bir kavram ortaya atyor ama Tanpnarn hayatnda bunun da yer almadn belirtiyor ve Tanpnar bizi olgunlatran bir unsurdur diyor. (1) Bu tespiti yaparken Tanpnardan yle bir cmle alntlyor: Tam Mslman mym bilmem. Milletimin Mslman olduunu unutmuyorum ve Mslman kalmasn istiyorum. Garplym. Hristiyanln daha iyi, daha zengin miraslarla, daha iyi ilendiine eminim. Bu durum aslnda iki yz yldr aydnlarmzca Batya kar duruumuzun damtlm bir ifadesidir. Tanpnar okumalarm srasnda son yllarda gzme taklan baz eserleri burada zikretmek istiyorum. Handan nci Tanpnar Zaman Son Baklarda bir sempozyumdaki eserleri bir araya getirerek derleme bir kitap hazrlamtr. *Sema Uurcann da byle bir almas vardr.+ Ayrca ayn yazarn Abdullah Uman ile birlikte hazrladklar Bir Gl Bu Karanlklarda kitabnda ise Tanpnarn airlik, romanclk, hikyecilik, denemecilik, dnce adaml ve retim yelii gibi farkl cephelerdeki kimlikleri yanstlmaya allm. Sevim Kantarcolu, Tanpnardan setii baz hikyeleri deconstructionist (yapbozumcu) ve semiotik yaklamlarn nda incelemitir. Kantarcolunun almasnn, ngiliz ve Amerikan yazarlaryla mukayeseli bir almann rn olduunu belirtmekte fayda var. Hece yaynlarndan kan Ahmet Hamdi Tanpnar ve Musiki kitabnda Nesrin Tazade Karaca, meknszln ve kinata almann sarsc atmosferinde tezhr eden musikinin Tanpnar dnce sistemi ve estetiindeki anahtar kavramsall sorguluyor. Mehmet Erdoana gre; Tanpnar, dncesi ve sanatyla Trk edebiyatn etkilemeyi ve beslemeyi srdrmektedir. Erdoan, Bir Eletirmen Olarak A. H. Tanpnar ele alm ve kendinden ncesi ve sonras arasnda bir kpr kurmaya altndan bahsetmitir. Tanpnar, Erdoana gre Trk edebiyatnda kurucu bir ahsiyet misyonuna sahiptir. Ben bu yorumun inasi, Namk Kemal, Recaizade Ekrem, Abdlhak Hamid; Realistleri Samipaazade Sezai, Beir Fuad, Nabizade Nazm, Mizanc Murad, Rza Tevfik, Ahmet Mithad Efendi, Halit Ziya, Mehmet Rauf, Hseyin Cahit vb. dnldnde baya abartl buluyorum. Kald ki sadece Cumhuriyet dnemi dnlse bizdeki eletiri Yahya Kemal yahut Ahmet Haimle balatlmaldr. Tenkit, kavram yaklak 200 yldr Trk edebiyatnda vardr. Tanpnar sadece bu durumu bir st basmaa tamtr. Ki ondan ncesinde Fuad Kprl, ilk tetkik unsurlarn Trk Edebiyat Tarihinde Usl makalesini Bilgi mecmuasnda nerettiinde Tanpnar daha 13 yandadr. brahim ahin, Haz ve Gnah: Bir Tanpnar Yorumunda yazarn iir, roman ve hikyelerinin gerisindeki estetik bilincin nitelii, Tanpnar estetiinin bir dil sanat olarak edebiyattaki grn konusunda bir takm eyler sylyor. Biraz zorlama bir yorumla Tanpnar sanatkrlna ilikin birok sorunun temelinde dilden bir topya/topya dil kurmak abasnn varln iddia ediyor. Ben kendi adma Tanpnardaki estetik abann topik bir unsur olarak grlebileceini pek dnmyorum. Yine de ahinin abasna kayda deer bir fikriyatn tezhr olarak baklabilir. Mehmet Aydn, Proust misali Tanpnarn izini kayp zamanda takip etmeye alan baka bir yazardr. (Ne iindeyim zamann ne de bsbtn dnda) Aydn, Tanpnarn eski-yeni, gelenek, kimlik, zaman, mzik, lm, hayat, medeniyet, kltr gibi konulardaki dncelerini karlatrmal olarak okuma yolunu seiyor. Malraux, Heidegger, Paz, Hegel, Valery, Said, Habermas, Dostoyevski, Bergson, Proust, Weber, Beir Fuat ve Orhan Pamuk gznden Tanpnara bakarak Dou-Bat ile kimlik sorunsaln inceliyor. (Bu arada Pamuk romanda arad eyi *estetii+ Tanpnarda bulmutur diyebilirim.)

62
Bu konuda saydm bunca eser arasnda M. Orhan Okayn Bir Hlya Adamnn Roman Ahmet Hamdi Tanpnar isimli almasnn ayr bir yeri vardr. *Zaman zaman ilgilendiim konularda okuduum kitaplarn yazarlarna bir ekilde yazma ihtiyac duyarm. Bununla ilgili olarak bana cevap verme nezaketini gsteren ender akademisyenlerden birisidir Sayn Orhan Okay. Tam bir stanbul beyefendisidir. ou yazara kitabyla ilgili yazyorsunuz ve Tanpnarn ifadesiyle sylersem skt suikastna uruyorsunuz. Trkiyeden ve yurtdndan olanlar konusunda bir mukayese yapacak olsam bizimkilerin duyarszlna aarsnz. Orhan Hoca ile bir kez de telefon ile grtm hatrlyorum.+ Hoca, kitabn ciddi bir emekle ve samimiyet iinde yazmtr. Bu yzden metnin bandaki ifadeden tenzih ederim. Okay, kitab yazma servenini Mehmet Kaplandan bir rivayet ksa bir anekdotla aklar: Kaplan daha renciyken onlara Trkiyenin en nemli yazarlarndan biri olmasna ramen, ihmal edilmi, stnde durulmam Ahmet Hamdi Tanpnarn btn eserlerini neredin demitir. Hoca ayrca bu kitab hazrlarken olduka kymetli olan kendi arivini kullanmtr. Tanpnarn deerini fazlasyla ifade eden bir kitaptr Bir Hlya Adamnn Roman. aznn gittike uzamasn hesaba katarak burada sadece isimlerini zikrederek geeceim birka alma ise unlardr: Nezahat zcan; Ahmet Hamdi Tanpnarn Eserlerinde Resim, Ali hsan Ko lcu; Tanpnarn Poetikas ve ayn yazarn dier kitab; Zamana Den lk: Tanpnarn iirinin Epistemolojik Temelleri ve Tanpnarn iir Estetii, Nermin Yazc; Ahmet Hamdi Tanpnarn Hikyelerinde Anlatc ve Kahramanlar, Haluk Sunat; Bolua Alan Kap: Ahmet Hamdi Tanpnar ve Yaptlarna Psikanalitik Duyarlkl Bir Bak, Toplumbilim 20; Ahmet Hamdi Tanpnar zel Says, Mehmet Trenek; Baka Hayatlar Peinde: Tanpnarn Romanlar zerine Bir nceleme, Yunus Balc; Tanpnar: Trajik Bir air ve iiri, Turan Alptekin; Ahmet Hamdi Tanpnar: Bir Kltr Bir nsan, Abdullah Uman; Ahmet Hamdi Tanpnar, nci Enginn, Zeynep Kerman; Gnlklerin Inda Tanpnarla Babaa, *Bu aslnda Tanpnarn kendi gnlkleridir fakat nci ve Zeynep hanmn girite uzun ve gzel bir yazs vardr.+, Zeynep Kerman; Tanpnarn Mektuplar, Ouz Demiralp; Kutup Noktas: Ahmet Hamdi Tanpnar zerine Eletirel Deneme, mit Meri Yazan; Ebediyetin Huzurunda: Ahmet Hamdi Tanpnar vb. daha sayamayacam kadar ok kitap Tanpnarn poplaritesini gstermek asndan sanrm yeterlidir. Burada ismini unuttuklarm olabilir muhtemelen dikkatimden kat iin zikredememiimdir. Elimdeki Defter dergilerini kartrrken Tanpnar hakknda kimler ne yazm diye yle bir gz attmda ilgin baz isimlere rastladm; rnein Nurdan Grbilek 5. sayda Tanpnarda Grnmeyen diye ok gzel bir yaz yazm. 19. sayda Evren Erem, modern Trk irinde Tanpnar ve Dranasn yerine deinirken, 23. sayda Ahmet Oktay Tanpnar bir tereddtn adam olarak tanmlamtr. Yine ayn sayda Orhan Pamuk, Ahmet Hamdi Tanpnar ve Trk Modernizmi diye olduka ilgin bir metin kaleme almtr. Bu saydklarm arasnda en ok dikkatimi Nurdan Grbilekin yazs ekmitir. Grbilek, bu yazsnda; Yzmz gemie dnmek, onun yzn bize dnmesi anlamna gelmeyebilir; hatrlanana bakmak, onun dnp bize bakmasn engeller ou zaman. Tanpnar, bu riski ald, sanata dntrd. Sanat maziyi aacak bir anahtar olarak grd; gerekletirdii ise, gemi kaybn sanat besleyen bir kaynaa dntrmekti. Bu yzden Tanpnarda gemiin kendisinden ok yokluu, brakt boluk nem kazanr..(2) diyerek Tanpnar anlamay entelektel bir abaya dntrmtr. Bu yazlardan baka Hece, Yediiklim, Kitaplk, Asklepios, Dergh ve Toplumbilim vb. gibi kkl dergiler onun ansna eitli zel saylar hazrlamtr. stanbul Belediyesi, doumunun 100. ylnda Ahmet Hamdi Tanpnar iin stanbul Bir Terkiptir diye bir sergi hazrlam ve daha sonra bu sergideki karikatrleri ve fotoraflar gayet lks bir baskyla yaymlamtr. Katalogda stanbul resimlerinin yannda Tanpnarn iirleri vardr. Bu yazy yazarken en bata Besin F. Dellalolundan bahsetmitim. Hilmi Yavuzda bu konuya deinen Tanpnar ve yanlglar diye bir yazsn bu hafta balarnda grdm. O yazda Sayn Yavuz, Evet,

63
entelektel moda! Tanpnardan sz etmenin bir entelektel stat kazandrd bir dnem Bizim ilkgenlik yllarmzda, 1950lerin ortalarnda, Varoluuluktan ve Sartredan sz etmenin, iki lakrd arasna, bilir bilmez, Sartre der kiyi yerletirmenin bir entelektel stat kazandrmas gibi!(3) diyerek Dellalolunu baya ciddi bir ekilde eletiriyordu. Hilmi Yavuz, Dellalolunun Tanpnarn rencilerinin, onu muhafazakr bir kimlik olarak sahiplenmesi (a.g.m.) ve solcularn Tanpnar okumadklar vb. grlerini tenkit ediyordu. *Tanpnarn rencilerinin muhafazakrlklarn ve onu da byle grmelerini Dellalolu modernleme sendromu olarak alglyor. Ona gre Tanpnar, Batc deil, Batl. Oysa Kemalizm, ana akm modernleme Batcdr; Batl deil.(4) Bu noktada Tanpnardaki durum iin farkl bir kanaat var. Bence Tanpnar ne Batc ne de Batldr. Tanpnar Dou ve Bat meselesini ele alrken terkip(5) diye bir kavramdan bahseder. (Terkip, Tanpnarn kullanmnda sentezden ziyade bileimi ifade eder.) Toplum, kendi medeniyet minvalinde bazen Doudan, bazen de Batdan deerler alarak kendi terkibini zenginletirir. Son dnemde Batl terkibimizin artt da bir gerektir. Bu ifadelerden anladm kadaryla Tanpnara salt manada Batl demek doru deildir. Tanpnarn bizzat kendisinin terkibi de en az Bat kadar Doudan paralar tar.+ Hilmi Yavuzun grlerinde byk lde hakllk pay bulunmasna ramen biraz ar katn da syleyebilirim. Dellalolunun daha yenilerde tant Tanpnar konusunda baz ince ayrmlar fark edememi olmas mazur grlebilecek bir kusurdur. Dellalolunun Tanpnara hakszlk ettiimi de dnmyor deilim(6) demesi gemiinde kendi adna bir Tanpnar ihmali olduunu gsterir ve bunu bir lde sola genellemesi yanltr fakat bu kitabn bir entelektel moda iin yazld kanaati de bende pek olumad. Gerek sol olsun gerekse sa tarafndan Tanpnarn tartlmas maziyi aacak bir anahtardr. Grbilekin ifadesiyle sylersem; Tanpnarda iimizi stan bir yan var.(7) Son dnemdeki bu kadar yaz da bunun bir delili deil midir? Kaynaklar: 1-Zeynep Mira, (28.01.2013), Tanpnar Batc deil, Batlyd, Milliyet Gazetesi. 2-Nurdan Grbilek, (1988),Tanpnarda Grnmeyen, Defter, Haziran-Eyll, Say: 88, s.97. 3-Hilmi Yavuz, (30.01.2013), Tanpnar ve yanlglar, Zaman Gazetesi. 4-Zeynep Mira, (28.01.2013), A.g. Rportaj. 5-Ali Yldz, (1996), Tanpnara Gre Dou ile Bat Arasnda Terkip, Sosyal Bilimler Enstits Dergisi Say: 7, Erciyes niversitesi, s.415. 6-Besin F. Dellalolu, (2012), Ahmet Hamdi Tanpnar Modernlemenin Zihniyet Dnyas, Bir Tanpnar Fetiizmi, Kap Yaynlar; s.9. 7-Nurdan Grbilek, (1988), A.g.m., s.105.

64

Copyright Material

You might also like