You are on page 1of 149

FIKIH USL

Prof. Dr. Muhsin KOAK

1.1 1.2

MANTIIN TANIMI, TEMEL ZELLKLER VE TARHES MANTIIN TARHES VE NEM

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

NTE 1

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER


Prof. Dr. Muhsin KOAK

Bu ilk haftada fkh usullne ait genel bilgiler ile deliller ve bu delillerden Kitap delili ele alnacaktr. Fkh usul baglamnda u balklara yer verilecektir: Fkh usulnn tarifi Fkh usulnn konusu (Mevzuu) Fkh usulnn gayesi ve faydalar Fkh usulnn dogusu Fkh usulnn tedvini Fkh usul yazmnda takip edilen metotlar (Meslekler)

1.1. FIKIH USLNN TARF


Arapada usll-fkh seklinde ifade olunan bu terim, bir izafet terkibi/isim tamlamasdr. Bu tamlama muzaf/tamlanan konumundaki usl kelimesi ile muzafun ileyh tamlayan konumunda olan el-fkh kelimesinden olusmaktadr. Usl kelimesi asl kelimesinin oguludur. Dildeki karslg zerine baskas dayandrlan sey (mbten)dir. Bu anlamda usl, fkhn kendisine dayandg mesned olmaktadr. Asl kelimesinin kullanmda, baska bir deyisle fkh literatr ierisinde daha baska manalar da vardr. Bunlarn bazlar sunlardr: 1. Delil: Bu meselede aslolan kitaptr dendiginde asl kelimesinden delil kastedilmis olur. Yani bu meselenin esas delili Kurandr, demektir. Bu anlama gre usll-fkh ifadesinden fkhn delilleri anlaslr. Zira fkh delillere dayanr. 2. Rcih/ stn/Tercihe sayan: Kelamda aslolan hakikattr dendiginde asl kelimesi tecih edilen, stn manasnda kullanlms olur.
3

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

3. Kaide/Kural: Bu konuda aslolan sudur veya muzdar (mecbur kalan) kisiye etin helal olmas asln hilafnadr ifadelerinde asl kelimesi kaideanlamna gelmektedir. 4. Mstashab: Beret-i zimmet asldr cmlesinde asl kelimesi mstashab, yani aksine bir delil olmadka varlg devam eden esas kural/ilke anlamnda kullanlmstr. Buna gre bu ifadeden rnegin aksine bir delil olmadka, kisinin gnahsz, susuz ve borsuz olmas anlaslr. Fkh kelimesi ise, lgatte bilmek, anlamak manasna gelmektedir. Ancak bu bilmek, mutlak manada bilmeyi degil, bir seyi iyi ve tam anlamay, derinlemesine kavramay, onun hakikatine vakf olmay ifade eden bir bilmedir. Terim olarak fkh, Mecellede syle tarif edilmistir: lm-i fkh mesail-i seriyye-i ameliyyeyi bilmektir. Kelimenin daha yaygn olarak kullanlan bir tarifi de syledir: Ser amel hkmleri tafsil delillerinden alarak bilmektir. Tarifi ksaca aklamak gerekirse sunlar sylenebilir: Burada hkmden maksat farz, mbah, haram, mekruh gibi mkelleflerin fiillerine iliskin ilh hitabn sonucudur. Tarife gre bir hkm bilmeye fkh denmesi iin, o hkmn ser yani dine ait olmas gerekir. Bu mnasebetle, dine ait olmayan akl ve hiss yani duyusal hkmleri bilmek fkh kapsamnda degerlendirilmez. Ayn zamanda o hkmn, amel yani ibadetler, su ve cezalarla ve muamelelerle ilgili olmas icap eder. Dolaysyla, din olmalarna ragmen inanlarla ve ahlakla ilgili hkmleri bilmek fkh olarak adlandrlmaz. Yine, bu bilginin tafsil delillerden yani zel ve muayyen/belirli meselelere iliskin cz delillerden itihat/nazar ve istidlal yoluyla elde edilmesi gerekir. Bu hkmleri bu sekilde bilen kimseye fakh denir. ogulu fukahdr. Dolaysyla bir kimseye hakiki anlamyla fakih denmesi iin onun mtehit olmas gerekir. Mtehit olmayana, fkh bilgisi ne kadar ok olursa olsun, kelimenin hakiki anlamyla, fakih denmez. Onlar ancak mecazi anlamnda fakih olarak adlandrmak mmkndr. Usll-fkh/Fkh usul teriminin para para manalar, aklanan sekilde olmakla birlikte, bu terkip bir btn halinde, tek kelime imiscesine, muayyen bir ilim dalnn zel ismi/ alemi olmustur. Bu terimin bu zel anlamyla tarifi de syledir: Ser amel hkmleri tafsil delillerinden karmay mmkn klan kurallar btndr. Bu tariften anlasldgna gre fkh usul ilmi, kurallar ilmidir. Uygulamada ihtiya duyulan ser hkmler bu kurallar yoluyla ortaya karlabilir. Mtehit bu hkmlere fkh usulnn belirlemis oldugu kurallar sgnda ulasabilir. rnegin bir mtehit namaz klmann ve zekat vermenin hkmn tespit etmek istediginde bunlarla ilgili olan tafsil yani cz delilleri arastrr. Kuranda namaz dosdogru kln, zekat verin emirlerini grnce, fkh usulnden grendigi emir siygas vcup (farziyyet) ifade eder kuraln buraya uygular ve namaz klmann, zekat vermenin farz oldugu hkmne ulasr. Yine mtehit, haksz yere adam ldrmenin veya zina yapmann hkmn grenmek istediginde bunlarla ilgili olan tafsil/cz delilleri arastrr. Kuranda

: Haksz yere Allahn yasakladg cana kymayn (Enm, 6/151), sr, 17/32) nehiylerini grnce fkh usulnde tespit : zinaya yaklamayn ( 1.2. FIKIH USLNN KONUSU (MEVZUU)
Bir ilmin konusu dendigi zaman, o ilim dalnda kendinden/zatndan, hal ve sfatlarndan bahsedilen sey(ler) anlaslr. Bu tanma gre fkh usulnde kendinden, hal ve sfatlarndan
4

edilmis olan nehiy siygas tahrim (haramlk) ifade eder kuralndan hareketle, haksz yere adam ldrmenin ve zina yapmann haram oldugu sonucuna ular.

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

bahsedilen seyler ise, ogunlugun tercih edilen grsne gre er deliller ile er hkmlerdir. Zira usulc tesri ve hkm karma asndan delillerle mesgul olur ve ser hkmlerin nasl karlacagn gsterir. Yani usulc ncelikle hkm karlacak delilleri tespit eder ve bu delillerin durumlarndan, zel ve ortak vasflarndan bahseder. Daha sonra bu delillerden hkm karrken uyulmas gereken kurallar belirler.

1.3. FIKIH USLNN GAYES VE FAYDALARI


Fkh uslnn, yukarda verilen tarifinden de anlaslacag zere, gayesi ser amel hkmlerin, yine ser delillerden nasl karlacagn gretmektir. tihat artlarn haiz olan, yani mtehit olan kimse bu ilim sayesinde ser nasslardan hkmler  karabilir. Hakknda nass bulunmayan meselelerde ise nasslardaki hkmlere kyasla yahut tesriin hikmetini, seriatn genel maksatlarn dikkate alarak meselelere zmler retebilir. tihat sartlarn tasmayan, diger bir deyisle mtehitlik mertebesine erismemis olan kimsenin de bu ilim sayesinde elde edecegi pek ok faydalar vardr: 1. ncelikle bu sahs, mtehitlerin kendi sahsi grs ve arzularna gre hkm vermediklerini, verdikleri hkmlerde bir takm kural ve prensiplere bagl kaldklarn ve bir takm ser kaynaklara dayandklarn grr ve onlarn karms oldugu bu hkmleri gnl huzuru ile kabullenir. 2. Kisi bu ilim sayesinde mtehit imamlarn grslerinin kaynaklarna ve delillerine, mezheplerinin dayandg prensiplere vakf olur. Onlar arasnda mukayese yapma, gl grdgn tercihte bulunma imkanna sahip olur. 3. Mtehitlerin hkm karmada takip ettikleri usul ve metotlar kullanarak, tahri yoluyla yeni meselelerle ilgili ihtiya duyulan yeni hkmler elde edebilir. 4. Allah Tealann din hkmleri koyarken gzettigi gayeleri (hikmet-i tesri) bu ilim sayesinde grenebilir. Sonu olarak diyebiliriz ki, usul ilmini bilmeyen bir kimse, ser delillerden hkm karmayacag gibi, ser delillerden karlms mevcut hkmleri de btn derinlik ve incelikleriyle kavrayamaz. Bu konuda tefsir, hadis gibi diger din ilimlere vakf olmak ve Arap dilinde ihtisas sahibi bulunmak da sonucu degistirmez. Usul ilmi, ser delillerden hkm karmann/istnbatn olmazsa olmazdr. Ayrca ser hkmleri hakkyla anlayp kavramann da tek yoludur. Usul ilmini bilmeyen veya usul kurallarna uymayan kimselerin kendilerine ait grslerinde hataya dsmeleri genellikle kanlmazdr.

1.4. FIKIH USULNN DOUU


Fkh usl, mstakil bir ilim dal olarak Hicr II. Asrn sonlarnda ortaya kmstr. Bu dnem, Hz. Peygamber, Sahabe ve Tbin devirlerinden sonraki mtehit imamlar devrine karslk gelmektedir. Ancak bu tespit, daha nceki dnemlerde usul kurallarnn olmadg, o dnem mtehitlerinin herhangi bir kaide ve kurala dayanmadan hkm verdikleri anlamna gelmemektedir. Onlar da bir takm kaide ve kurallar erevesinde hkmn istnbatnda bulunmus ve problemleri zme kavusturmuslardr. Ne var ki, onlar zihinlerinde tasarlayp, pratikte yararlandklar kurallar teorik olarak ifade etmemisler, istnbat ettikleri hkmn dayandg kural aka sylememislerdir. Bununla birlikte istnbat ettikleri hkmlerin izahnda zaman zaman kullandklar ifadelerden, dayandklar kurallarn ipularn tespit etmek mmkn olmaktadr. rnegin Sahabenin nde gelen fakihlerinden Abdullah b. Mesud kocas len hamile kadnlarn iddetinin dogumla sona erecegini sylerken, vefat iddetinin belirlendigi : Sizden lenlerin geride braktklar esleri, kendiliklerinden drt ay on gn beklerler (Bakara, 2/234) ayetini degil de, dogum iddetinin belirlendigi : gebe olanlarn bekleme sresi ise, yklerini brakmalar, dogum yapmalardr. (Talak, 65/4) ayetini dikkate alms, bunun sebebini ise, tercih ettigi ayetin yer aldg Talak suresinin, dogum iddetini belirleyen ayetin yer aldg Bakara suresinden

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

daha sonra nazil olmasyla aklamstr. Bu istidlal ile o, usul kurallarndan bir kurala isaret etmektedir ki, o da sonra gelen nassn, nce gelen nass nesh edecegi kuraldr. Ancak o, bunu aka ifade etmemistir. Sahabe itihatlarnda bunun baska rnekleri de vardr. Bu bize gstermektedir ki, fkh usul fkhla birlikte dogmustur. Hatta muasr s  lam hukukularnn nde gelen simalarndan Abdlkerim Zeydann ifadesiyle, fkh usulnn, fkhn dogusundan nce mevcut oldugunu sylemek de mmkndr. Zira fkh usul, hkm istnbatnn kurallarn belirlemektedir. Dolaysyla hkmlerin istnbatnn mmkn olabilmesi iin kurallarnn daha nceden mevcut olmas gerekir. Ancak fkh usulnn tedvini, yani meselelerinin bir araya toplanp kitap haline getirilmesi fkhn tedvininden sonra olmustur. Bunun sebebini, ihtiyalarla izah etmek mmkndr. Syle ki: Bilindigi zere Hz. Peygamber devrinde hkmlerin grenildigi fetvalarn alndg tek kaynak Hz. Peygamberin (sav) kendisi idi. O da bunlar vahiy yoluyla alyordu. Bir hkm kaynag olarak itihada ihtiya yoktu. Bu durumda bir takm kaide ve kurallar koymaya ve kullanmaya da ihtiya olmuyordu. Hz. Peygamberin ahirete irtihal buyurmalarndan sonra toplumda meydana gelen olaylar halletme, ortaya kan problemleri zme grevini fakih sahabler stlenmisti. nk bu devrin fkh otoriteleri onlard. Bu dnemde vahiy de kesildigi iin, onlar herhangi bir olayn hkmn tespite ihtiya duyduklarnda, ister istemez elde mevcut kaynaklara, yani Kitap ve snnete basvuruyorlar, onlarda bulamadklar meselelerde ise o devirde hkm kaynaklarndan bir kaynak haline gelen itihat etme yoluna gidiyorlard. Onlar bunu yaparken herhangi bir zorluk da ekmiyorlard. Zira Sahabe fakihleri Kuran ve Snnetin dili Arapay btn incelikleriyle biliyorlard. Onlar ayetlerin nuzl ve hadislerin vrud sebeplerine,  slam tesriinin btn inceliklerine, maksat ve hedeflerine hakkyla vakf idiler. nk onlar, keskin zek, kavrama gc ve ahlak meziyetler bakmndan sekin insanlard. Ayrca onlar, uzun sre Hz. Peygamber ile birlikte yasams, ona arkadaslk etme serefine nail olmus mstesn kisilerdi. Btn bu durumlarn kendilerine kazandrdg fkh kavrays sayesinde ser kaynaklardan hkm istnbat ederken kullanlacak kurallar teorik olarak ortaya koymaya ihtiya duymuyorlard. Sahabe neslinden sonra gelen Tbin fakihleri de hkm istnbatnda Sahabenin usuln takip ettiler. Zamanlarnn Hz. Peygamber zamanna yakn olmas, fkh ilmini Sahablerden alms olmalar gibi sebeplerle, onlar da hkm istnbat srasnda kullanlacak kurallar teorik olarak ele almaya ihtiya duymadlar. Tabin asrnn sona ermesinden sonra, daha nceki dnemlerde mevcut olma an yeni durumlar ortaya kms, Mslman ordularn fetihleriyle i slam lkesinin snrlar genislemis, degisik milletlerden insanlar Mslman olmus, Araplarla Arap olmayanlar birbirine karsms ve Arap dili eski safiyetini kaybetmisti. Toplumda itihat yoluyla zmlenmesi gereken pek ok olay oraya kms ve problemler de ogalmst. Diger taraftan mtehitlerin says artms, buna paralel olarak da hkm istnbatnda kullanlan metotlar, mtehitler arasndaki mnazara ve mnakasalar ogalmst. Btn bunlar, fakih ve mtehitleri, itihat faaliyetinin disipline edilmesi ve keyfi hkm verme ihtimaline kars tedbir alnmas iin harekete geirdi ve onlar ser delillerden hkm istnbat edilirken esas alnacak prensipler ve kurallar belirlemeye sevk etti. Onlar bu kurallar, nasslarda yer alan ifadelerin kullanls tarzlar ve Arap dilinin sluplar zerinde tmevarm metodunu uygulama yoluyla elde etmeye alstlar. Sonra bu kurallar tedvin ettiler ve usll-fkh adn verdikleri mstakil bir ilmi disiplin haline getirdiler. Pek ok arastrmacnn tespitlerine gre bu ilim, dnyada Mslmanlar tarafndan icat edilen zgn bir ilim daldr.

1.5. FIKIH USLNN TEDVN


6

Fkh usul sahasnda ilk kitap yazan sahsiyetlerin, m  am Ebu Yusuf (.182) ve mam Muhammed (.189) olduklar sylenmisse de, bunlarn bu konudaki kitaplar, gnmze kadar ulasmamstr. Bugn bize kadar

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

intikal etmis bulunan ilk usl kitab, mam Sfinin (.204) er-Risle adl kitabdr. Sfi bu kitabnda, Kuran ve onun hkmleri aklama metodu, Snnet ve Kuran ile mnasebeti, nsih-mensuh, haber-i vahid, hadislerin gizli kusurlar (illet), icma, kyas, istihsan, itihat ve ihtilaf gibi nemli konulara yer vermistir. fiden sonra baska limler de bu sahada eser vermede birbirlerini takip etmisler, bylece bu ilim geliserek devam etmistir.

1.6. FIKIH USL YAZIMINDA TAKP EDLEN METOTLAR (MESLEKLER)


Bu sahada tedvinde bulunup eser veren limler, eserlerinin yazmnda ayn metodu takip etmeyip farkl metotlar kulanmslard. Syle ki:

1.6.1. Mtekellimn Metodu:

Mtekellimn, mtekellim kelimesinin oguludur. Mtekellim ise, kelamc/kelm limi anlamnda kullanlan bir terimdir. Bu metodu asl uzmanlk alan kelm olan limler, fkh uslne dair eser yazarken kullandklar iin, bu isimle anlmstr. Bu metotla en ok eser veren limler, Sfi mezhebi limleri olmas hasebiyle, bu metot Sfiiyye metodu diye de isimlendirilmistir. Ayrca bu metodu Mutezile ile Sfilerin dsnda Mlikler ve Hanbeller de kullanmslardr. Bu metodun zelligi, usul kurallarnn, deliller ve burhanlarn gsterdigi ynde belirlenmesidir. Bu metodu kullanan limler, tespit ettikleri usul kurallarnn, mezhep imamlarndan nakledilmis olan itihatlara uygun olup olmadgn dikkate almadan, delillerin destekledigi kurallar kabul etmisler, aykr olanlar ise reddetmislerdir. Nazar olan bu metodu takip eden limler, kitaplarnda furu- fkha dair hkmlere fazla yer vermemisler, bunlar sadece rnek ve izah baglamnda zikretmislerdir. Bu metoda gre yazlms baz nemli usul kitaplar: a. Kad Abdulcebbr (.415), el-Umd(e) b. Ebul-Hseyn el-Basr (.463), el-Mutemed. Bu kitap el-Umd(e)nin serhidir. c.  mmul-Harameyn el-Ceveyn (.487), el-Burhn d. Gazal (.505), el-Mustasf. Yukarda isimleri geen drt eser, Mtekellimn mesleginin drt diregi saylmstr. e. Fahruddin er-Rz (.606), el-Mahsl. Bu eser, yukarda isimleri geen drt kitabn zetidir. f. mid (.631), el-hkm fi Uslil-Ahkm. Bu eser de, el-Mahsul gibi, yukarda isimleri geen drt kitabn zetidir.

1.6.2. Fukah Metodu:

Fukah, fakih kelimesinin oguludur. Fakih, fkh bilgini karslgnda kullanlan bir terimdir. Adndan da anlaslacag zere bu metodu, asl uzmanlk alan fkh olan limler kullandg iin bu isimle anlmstr. Bu metot Hanef limler tarafndan ortaya konulmus ve takip edilmis oldugu iin de Hanefiyye metoduolarak adlandrlmstr. Bu metodun zelligi, mezhep imamlarndan nakledilmis bulunan fkh zmlerden hareketle usl kurallar olusturmaktr. Yani bu metoda gre usl yazan limlerin bu kurallar tespit ederken, dayandklar malzeme mezhep imamlarndan nakledilen itihat ve fetvalardr. Haneflerin bu metodu takip etmelerinin sebebi olarak mezhep imamlarndan kendilerine, derli-toplu bir usul kitab braklms olmamas gsterilir. Onlar imamlarndan nakledilen fkhn degisik alanlarna iliskin ok saydaki itihat ve fetvalar inceleyerek, onlarn itihat ederken ve fetva verirken, takip ettiklerine kanaat getirdikleri usul kurallarn tespit etme cihetine gitmislerdir. Amel olan bu metot, diger metoda nispetle daha zor, fer meselelerle daha uyumluve fkhla daha i iedir.

Bu metoda gre yazlms baz meshur usul eserleri:

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

a- Casss (.370), el-Fusl fil-usl b- Debs (.430), Takvml-edille c- Pezdev (.482), el-Usl d- Serahs (.483), el-Usl e- Semerkand (.533), Miznl-usl f neticil-ukl f- Abdulaziz Buhr (.730), Kesfl-esrr. Bu eser, Pezdevnin Usulnn serhidir. g- Nesef (.710), Menrul-envr h-  bn Melek (.885), Serhu Menril-envr

1.7. K METodu BRLESTREN (MEmZC) METoT


Fkh usulne dair eser yazmnda, Hicri VII. Asrdan itibaren, bu iki metodu birlestiren yeni bir metot daha ortaya kmstr ki, bu metoda memzc meslek dendigi gibi mteahhirn meslegi veya mteahhirn metodu da denmektedir. Bu metodu takip eden limler bir yandan delillerle destekledikleri mcerret usul kaidelerini tespit ederken, diger yandan mtehit imamlardan nakledilmis furu-i fkha ait meseleleri de gz ard etmeyip bu fer meselelere dayanan usul kurallarn aklama, onlara kaideleri nasl uygulandgn, aralarndaki irtibatn ne oldugunu gsterme cihetine gitmislerdir. Muhtelif mezheplerden pek ok lim bu metodu takip etmislerdir. Gnmzde telif edilen eserlerde de genel olarak bu metot takip edilmektedir. Bu metoda gre yazlms baz nemli eserler: a-  bns-Sat (.694), Bedun-nzm. Bu eser, yukarda ad geen Pezdevnin el-Usl ile midnin el-hkam adl eserleri birlestirilerek yazlmstr. b- Sadrs-Sera (.747), Tenkhul-usl. Bu eser, Pezdevnin el-Usl ile Rznin el-Mahsul ve  bn Hcibin el-Muhtasarn zetlenerek meydana getirilmistir. Bu eser daha sonra mellif tarafndan et-Tavzh adyla serh edilmis, bu serhe de Allme Teftazn et-Telvh adyla bir hasiye yazmstr. c- Tcddn b  ns-Sbk (.771), Ceml-cevmi. Mellif bu eserini yaklask yz eserden derledigini belirtmistir. d-  bnl-Hmm, (.861), et-Tahrr e- Molla Hsrev (.885), Mirtl-vusl il ilmil-usl f- Muhibullah b. Abdissekr (.1119), Msellems-sbt. Bu eser, et-tahrir adl eserin kopyas olarak degerlendirilmistir. Ancak olusan metnin daha anlasr oldugu dikkate alnrsa sz konusu eserin sadelestirilmesi olarak degerlendirilmesi de mmkndr.

1.8. SER DELLLER (SLAM HUKUKUNUN KAYNAKLARI)


Bu ksmda ser deliller baglamnda su konular ele alnmaktadr: - Delilin tarifi - Delilin esitleri - Delillerin tertip ve sras

A. DELLN TARF

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Szlkte delil rehber ve klavuz manasna gelir. Usulclere gre delil, zerinde dogru dsnmek suretiyle haber trnden istenen seye (matlb- haber) ulasmay mmkn klan seydir. Haber trnden istenen sey (matlb- haber) ise ser hkmdr. Buna gre delil, daha ak bir ifadeyle ser ve amel bir hkme gtren sey seklinde tarif edilebilir. Baz usulcler delilin kat bir sekilde hkme ulastrc olmasn sart kosmuslar, zann bir sekilde ser hkme ulastran seye delil degil emre adn vermislerse de usulclerin ogunlugu tarafndan byle bir sart ileri srlmemistir. B. DELLN ESTLER Ser deliller degisik alardan taksime tabi tutulmustur. Bunlardan bazlar syledir: 1. Nakl ve Akl Deliller Nakl deliller, baskasnn szn nakletmeye dayanan delillerdir. Bunlarn olusmasnda mtehidin herhangi bir katks yoktur. Bunlar Kitap, Snnet, icm, rf, seru men kablen ve sahab kavlidir. Akl deliller ise olusmasnda mtedin katks bulunan delillerdir. Bunlar kyas, istihsan, istshb, meslih-i mrsele ve sedd-i zeridir. Akl ve nakl delillerden her birisi, digerleriyle baglantldr. Nakl delillere dayanmakszn yaplan itihat geerli degildir. nk nakilden bagmsz akl ser hkmler alannda deger tasmaz. Nakl deliller zerindeki alsmalar da akl araclgyla derinlemesine dsnmeyi gerektirir. 2. Asl ve Fer Deliller (ttifak Edilen ve htilaf Edilen Deliller) Asl delil, birinci derecede temel olan delil demektir. Bunlar, Kitap, snnet, icm ve kyastr. Bunlardan Kitap ve Snnet delil olmalarnda Mslman alimler arasnda tartsma bulunmamas icm ve kyas da alimlerin byk ogunlugu tarafndan delil olarak kabul grmesi hasebiyle ittifak edilen deliller seklinde de isimlendirilmistir. Fer veya tal delil, yukardaki drt delile bagl onlardan karlms ikinci derecede olan delil demektir. Bunlar da istihsan, meslih-i mrsele, rf ve adet, sedd-i zeri, istshab, sahab kavli ve seru men kablen (Hz. Peygamberden nceki ilh dinlerin hkmleri)dr. Bu deliller tartsmal oldugu yani kimi alimler tarafndan delil olarak kabul edildigi halde, kimi alimler tarafndan delil olarak kabul edilmedigi iin ihtilaf konusu olan deliller diye de adlandrlmstr. C. DELLLERN TERTP VE SIRASI slam hukukunda hkmler yukarda adlar geen delillerden karlr. Bir mtehit bir meselenin ser hkmn grenmek istediginde bu delillerden birine mracaat etmek durumundadr ve bu basvuruda da belli bir sray takip etmek zorundadr. nk  slam hukukunun kaynag konumundaki deliller hiyerarsik yap, ncelik sras itibariyle birbirinden farkldr. Bu delillerin ncelik sras syledir: 1. Kitap (Kuran- Kerim) 2. Snnet 3. cm 4. Kyas 5. Diger Deliller

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Bu sralamann dayanag Hz. Peygamberden ve sahablerden yaplan nakillerdir. Hz. Peygamber Muaz b. Cebeli Yemene kd olarak gnderirken ona sordu: - Sana bir dava getirildiginde neye gre hkm vereceksin? - Allahn kitabndakine gre. - Allahn kitabnda bulamazsan? - Allah Raslnn snnetine gre. - Allah Raslnn snnetinde de bulamazsan? - Reyimle itihat ederim (itihattan) geri durmam. (Meseleyi zmsz brakmam.) Bunun zerine Hz. Peygamber eliyle Muazn ggsne vurarak Allah reslnn elisini, Allah Raslnn hosnut oldugu (cevaba) muvaffak klan Allaha hamd olsun. buyurdu. Meymn b. Mihrann rivayetine gre, Hz. Ebu Bekir, kendisine bir problem arz edildiginde nce Allahn kitabna bakar, onda zm bulursa, buldugu sonuca gre hkm verirdi. Eger Kitapta bulamazsa, snnete bakar, hkm bulursa uygulardr. Eger snnette de bulamazsa, sahabenin nde gelenlerini toplayp onlarla istisare eder ve grs birligine varrlarsa, kan sonuca gre hkm verirdi. Hz. mer de byle yapard. Yine Hz. mer, Kfede kd olarak grevlendirdigi Surayha sunlar sylemistir: Sana getirilen meselelerde Allahn kitabyla hkmet. (Onda) bulamazsan, Allah Raslnn hkm (yani onun snnetiyle) hkm ver. (Onda da) bulamazsan dogru yol zerindeki imamlar(n grslerin)dan sana (dogrulugu) asikar olanla hkmet. (Aradgn hkm orada da) bulamazsan reyinle itihat et. lim ve istikamet sahibi kisilerle istisarede et. Delillerle ilgili bu genel bilgilerden sonra, her bir delil zerinde ayrntl olarak duralm.

1.9. ASL DELLLER


Bu ksmda asl delillerden Kitap baglamnda su konular ele alnmaktadr: Kitabn tarifi Kitabn zellikleri Kurann Mushaf haline getirilmesi ve Teksri/ogaltlmas Kurann noktalanmas ve harekelenmesi Kitabn kaynak degeri Kurann ihtiva ettigi hkmler Kurann hkmleri aklama tarz Kurann hkmlere delaleti Kurann hkmleri aklamada kullandg ifade sekilleri

1.9.1. I. KTAB (KURAN)

A. KTABIN TARF Kitap kelimesinin lgat manas mektuptur. Fkh usl ilminde ise Kitab tabiri Kuran tabiriyle esanlaml olarak kullanlmstr ve syle tarif edilmistir: Kuran, Arapa olarak Hz. Peygambere indirilen, Mushaflarda yazl, ondan tevatr yoluyla nakledilen, okunmasyla ibadet edilen, Fatih Sresiyle baslayp Ns Sresiyle biten, beserin benzerini getirmekten aciz kaldg Allah kelamdr.

10

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

B. KTABIN ZELLKLER Yukarda verilen tariften Kuran Kerimin zelliklerini tespit etmek mmkndr. Bunlar syle sralanabilir: 1. Kuran, metni ve manasyla Allah kelamdr. Bu zelligiyle Kuran, Hz. Peygamberden sadr olan hadislerden ayrlr. Bunlar kuts hadis de olsa netice degismez. nk hadislerin manalar Yce Allahtan olsa da lafzlar Hz. Peygambere aittir. Hz. Peygamberin szleri ise Kuran degildir. 2. Kurann tamam Arapadr. Kurann meali ve tefsiri, Kuran olarak isimlendirilemez. Meal, tercme veya tefsire dayanarak hkm istinbat edilemez. nk, Kurann yanls anlaslma ihtimaline baska dile tercmesinde hata yapms olma ihtimali de eklenmektedir. Kuran lafz ve manasyla Allahtan geldiginden, tefsir, tercme veya mealin, ayetin manasyla birebir uyumlu olmas da bu durumu degistirmez. Kurann Arap dilinde indirilmis olmas, onu Tevrat ve  ncilden ayran temel zelliklerdendir. Kurann dili Arapa oldugundan, Arapa okumay bilen kisinin, namazda dua ve surelerin kendi dilindeki tercmesini okumas durumunda, namaz sahih olmaz. nk tercme, Kuran degildir. Hanefiler, Kuran Arapa metniyle okuyamayan kimsenin okumay greninceye kadar, Kuran tercmesiyle kldg namazn geerli oldugunu sylerler. Buna karslk alimlerin ogunlugu, Kuran tercmesiyle namaz klmann caiz olmadg grsndedirler. Bunlara gre her mkellefin, Fatih Sresini grenmesi ve yapabildigi kadaryla Ftihy Arapa okuyabilmek iin btn gcn kullanmas gerekir. Malikler, btn abasna ragmen Fatih Sresini grenemeyen kisinin Arapa okuyabilen kisiye uymas gerektigini, eger uyacak bir kisi bulmazsa Fatih okuma vecbesinin zerinden dsecegini ve baslama tekbiri ile rk tekbiri arasnda Allah zikretmesinin kendisine mendup olacagn sylerler. Kurann baska dile tercmesiyle namazn sahih olmayacag dz bir mantkla da anlaslabilir. Syle ki; Kuranda Kurandan kolaynza geleni okuyun. (Mzzemmil Sresi 73/20.) buyrulmaktadr. Buna gre, namazda okunmas istenen sey Kurandr. Kurann tercmeleri ise Kuran degildir. O halde namazda Arapa olan Kurandan baskasnn okunmas caiz olmaz. 3. Kuran muciz, yani beserin benzerini getirmekten aciz kaldg bir kitaptr. Kuran, ona kars kan herkese, bir benzerini ortaya koymalar (sr Sresi 17/88), ona benzer on sre getirmeleri (Hd Sresi 11/13), nihayet ona benzer bir sre getirmeleri (Bakara Sresi 2/23) konusunda meydan okudugu halde bunu yapamamslard. Halbuki bunu yapmak iin son derece hrslydlar ve bunun iin nlerinde bir engel de yoktu. Hrslydlar, nk onlar Hz. Peygamberin davasn bosa karmak iin btn gleriyle aba sarf ediyorlard. nlerinde bir engel yoktu, nk onlar, fesahat, belagat vb. edeb sanatlarda zirve yapms ediplerdi. Ayrca siyasi g ve otorite de kendi ellerindeydi. s  te btn bunlara ragmen, bunu yapamamslard. Bu da gstermektedir ki, Kuran Allah kelamdr. 4. Kuran, nesilden nesile tevatr yoluyla nakledilmistir. Kuran, Cebrail tarafndan Hz. Peygambere indirilisinin ardndan gnmze kadar btn devirlerde tevatr yoluyla aktarlmstr. Hz. Peygambere gelen vahiyler, vahiy katipleri tarafndan yazlms, sahabeden tevtr yani, yalan zere birlesmesi aklen imkansz bir topluluk tarafndan ezberlenerek bir sonraki nesle aktarlms, gnmze kadar bylece devam edegelmistir.
11

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Tevatr yoluyla nakil, nakledilenin dogrulugu konusunda kesin bilgi ifade eder. Bu bakmdan Kuran nasslarnn subtu kesindir. Bu konuda Mslmanlar arasnda hibir grs ayrlg yoktur. Tevatr yoluyla nakledilmeyen metinler Kuran degildir. Bunlara sz kraatler denir. Sz kraatler Kuran olmadg iin, namazda okunmalar caiz degildir. Sz gelimi bey b. Kabn orucun kazasyla ilgili Tutamadg gnler saysnca baska gnlerde tutar. (Bakara Sresi 2/184) pes pese ayetine ilavesi yer alan kraati sz kraattir. Abdullah b. Mesdun yemin kefretiyle ilgili Kim (bu imkan) bulamazsa, onun kefareti gn oru tutmaktr. (Mide Sresi 5/89) ayetine pes pese ilavesi yer alan kraati de byledir. Yine Abdullah b. Mesdun, annelerin nafakas ile ilgili Miras da (yukarda) belirtildigi sekilde nafaka ile mkelleftir. (Bakara Sresi 2/233) ayetine Evlenilmesi yasak yakn akrabadan olan ilavesini tasyan kraati de sz kraattir, Kurandan saylmaz.

1.10. MTEVATR OLmAyAN KIRAATN KAyNAK DEgER


Mtevatir olmayan kraatin Kurandan saylmayacag konusunda btn  islam alimlerinin fikir birligi ierisinde olduklarn yukarda ifade etmistik. Bu tr kraatlerin kaynak saylp saylmayacag konusu ise alimler arasnda tartsmaldr. Fukahhn ogunlugu Kurana veya snnete dhil olmamas gerekesiyle sz kraatlerin delil olmayacagn savunmuslardr. Buna karslk Haneflere gre sz kraatler, zann delildir. nk sz kraati yazan sahabi, bunu ya Hz. Peygamberden isitmis ya da kendisi itihat etmistir. Ancak birinci ihtimal daha kuvvetlidir ve sahab bu ifadeyi, Kurann tefsiri sadedinde yazmstr. Dolaysyla sz kraat, Allahn kitabn aklayan snnettir. Snnet ise hkmn asl kaynaklarndandr. Sz kraatlerin delil olarak kabul konusundaki farkl yaklasmlarn, uygulama zerinde farkl sonular olmustur. Hanefler, b  n Mesud kraatinde yemin kefareti iin yer alan pes pese olma kaydn delil olarak kabul etmis ve yemin kefareti olarak oru tutacak olan kisinin pes pese gn oru tutmas gerektigini sylemislerdir. Buna mukabil ogunluk, aralkl olarak kefaret niyetiyle tutulan gn orucun yeterli olduguna hkmetmislerdir.

1.11. KURANIN MUSHAF HALNE GETRLMES VE TEKSR


Kuran toplu olarak indirilmeyip, yaklask yirmi yllk sre ierisinde ksm ksm indirilmistir. Bylece ayetler Mslmanlarn gnllerine yerlesmis, kolayca ezberlenmis ve yazlmstr. Hz. Peygamber kendisine gelen vahyi ncelikle Cebraile ardndan da etrafnda bulunan Mslmanlara okuyor ve okudugu ayetlerin ezberlenmesini istiyordu. Mminler de ayetleri ezberledikten sonra Hz. Peygamberin huzurunda kuyarak, onun onayn alyorlardr. Ayrca Hz. Peygamber gelen vahiyleri vahiy katiplerine yazdryordu. Cebrail, gelen ayetlerin hangi sureye dhil oldugunu bildiriyor, Hz. Peygamber de ona gre yazdryordu. Hz. Ebu Bekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Zeyd b. Sbit, Abdullah b. Mesud ve Ubey b. Kab, vahiy katiplerinden bazlardr. Vahiy katipleri ayetleri, hurma dallarna, beyaz yass taslara, tahta levhalara, bezlere ve derilere yazyorlard. Yazlan ayetler, Hz. Peygamberin evinde, gvenilir bir sekilde korunuyordu. Ramazan aynda arz yntemiyle ncelikle Cebrail, o zamana kadar inen ayetleri Hz. Peygambere okur, ardndan da Hz. Peygamber Cebraile okur ve bylece o zamana kadar

12

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

gelen ayetler her ramazanda tekrar edilirdi. Hz. Peygamber, hayatnn son ramazannda, tamamlanms haliyle Kuran iki defa Cebraile arz etti. Ardndan, tamamlanms haliyle Kuran Mslmanlara okudu. Aralarnda Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Mesd, Zeyd b. Sbit, Ubey b. Kab, Muaz b. Cebelin de bulundugu birok sahab, son okuyus zerine Kuran ezberlediler. Tamamlanms olarak Kuran, Hz. Peygamber hayattayken hafzalara kaydedilmis, gnllerde korunmus ve esitli malzemelere yazlms halde bulunmaktayd. Hz. Peygamber hayattayken, bir Mushaf halinde toplanms olmayan ayetler, Hz. Ebu Bekir dneminde kitap haline getirilmistir. Hz. mer, Yemme savasnda ok sayda hafzn1 sehit edilmesi sonrasnda halife Hz. Ebu Bekire giderek, hafzlarn sehit edilmesi sebebiyle ortaya kan kayglarn dile getirdi ve Kurann unutulup zayi olmamas iin bir kitap haline getirilmesi gerektigini syledi. Hz. Ebu Bekir, baslangta Hz. Peygamberin yapmadg bir is oldugu gerekesiyle bunu yapmaktan ekindiyse de daha sonra ikna oldu ve Zeyd b. Sbitin baskanlgnda, aralarnda Hz. Osman, Hz. Ali, Ubey b. Kab gibi gl hafzlarn bulundugu bir komisyonu, Kuran ayetlerinin kitap haline getirilmesiyle grevlendirdi. Nihayetinde Kuran ayetleri Hz. Peygamberin gsterdigi tertibe gre yazld ve bylece hem szl hem de yazl tevatr ortaya kt. Bu sahifeler Halife Hz. Ebu Bekirin yannda kald. Onun vefatndan sonra Hz. mere intikal etti. Ondan sonra onun kz, mminlerin annesi Hz. Hafsaya, onun vefatndan sonra da Abdullah b. mere intikal etti. Fetihlerle  slam topraklar genislemis, dilleri ve kltrleri farkl toplumlar i slama girmislerdi. Kitap haline getirilmis sekliyle Kuran ayetleri, devletin ynetim merkezinde bulunuyordu. Uzak slam diyarlarnda bir kitap halinde Kuran bulunmuyordu. Mslmanlarn ellerinde, sahabenin veya okuma yazma bilen diger mminlerin kendi abalaryla yazms olduklar baz ayet veya sureler vard. Ayrca, Kuran farkl sahablerden grenen Mslmanlar kraat farkllklarndan dolay tartsyorlar ve her biri digerini Kuran hatal okumakla itham ediyordu. Azerbaycan ve Ermenistann fethi srasnda Irak ve Suriye gibi farkl blgelerden gelen ve kraati farkl sahblerden alan Mslmanlar arasnda kraat farkllgndan kaynaklanan anlasmazlklar ileri boyutlara ulast. O srada orduda bulunan ashbn nde gelenlerinden Huzeyfe b. el-Yemn, bundan kaygland ve hemen Medineye dner dnmez dogruca Hz. Osmann yanna gidip durumu kendisine anlatt ve ondan tedbir almasn istedi. Hz. Osman, sahabeyi toplayp onlarn grslerini ald. Neticede Mslmanlarn bir mushafta bir araya getirilmesini ve bunun dsnda kalan yazlarn imha edilmesini kararlastrdlar. Hz. Osman, Hz. Hafsada bulunan ve Hz. Ebu Bekir dneminde kitap haline getirilmis olan mushaf isteyerek, Kurann ogaltlmas grevini baskanlgn Zeyd b. Sbitin yaptg, Abdullah b. ez-Zbeyr, Sad b. el-s ve Abdurrahman b. el-Haris b. Hisamdan olusan drt kisilik kurula verdi. Yazama isi bitince, Hz. Ebu Bekir dneminde olusturulan Mushaf Hz. Hafsaya geri verildi. Hz. Osman, Mushaflardan birka nsha yazlmasn emretti. Yazlan nshalar, kraati dzgn kisilerle birlikte Mekke, Kfe, Basra ve Dimeske gnderildi. Bir Mushaf da Medinede brakld. Hz. Osman, ogaltma isleminin ardndan, zerinde Kuran ayetlerinin yazl bulundugu diger btn malzemelerin yaklmasn emretti. nk sahabenin kendi zel abalaryla yazdklar Mushaflarda eksikler bulunuyordur. Bu eksiklerin nesih haberini duymamak veya srekli Hz. Peygamberin yannda bulunamamak gibi esitli sebepleri vard. Neticede farkl sehirlerde kraat farkllklar ortaya kmst. Bundan dolay o sahslara ait diger Mushaflar imha edildi. Bu ogaltma isleminden itibaren Mslmanlar Kuran Hz. Osman zamannda yazlan bu Mushaflara gre okumaya ve bunlara gre yazmaya basladlar.
13

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Gnmze kadar gelen Kuran nshalarnn tamam, Hz. Osman zamannda ogaltlan Kuran nshalarna dayanmaktadr. Hz. Osmann emriyle yazlan Mushaf, el- mm ve Mushaf- Osmn isimleriyle bilinmektedir.

1.12. KURANIN NOKTALANMASI VE HAREKELENMES


Gerek Hz. Eu Bekir dneminde bir kitap haline getirilen asl nshada gerekse Hz. Osman zamannda ogaltlan nshalarda hareke ve nokta bulunmuyordu. Araplar buna ihtiya duymuyorlard. Fakat Arap olmayanlarn  slama girmelerinin ardndan okuma yanlslklar yaygnlasmaya baslad. Bu durum, Kurann noktalanmas ve harekelenmesi ihtiyacn dogurdu. Bu ihtiya da dnemin idarecilerini harekete geirdi. Emeviler dneminde Irak Emri olan Ziyd b. Ebh, bu is iin, kraatte ehliyetiyle tannan Ebul-Esved ed-Delyi grevlendirdi. Ebl-Esved ed-Del Mushaftaki kelimelerin sonlarna hareke koydu. Onun koydugu harekeler, noktalar seklindeydi. Mesel fetha isaretini harfin zerine bir nokta, kesre isaretini harfin altna bir nokta, zamme isaretini harfin yan tarafna bir nokta, tenvin isaretini de iki nokta ile gsterdi. Bu uygulama sonraki dnemde yaygnlastysa da hatal okumalar tamamyla engelleyemedi. Dolaysyla harflerin noktalanmas ve kelimelerin yeniden harekelenmesi ihtiyac ortaya kt. Bu defa da Irak Emri Haccc b. Yusuf es-Sekaf bu ise el att ve meshur Arap edebiyatlarndan Nasr b. sm el- Leys ile Halil b. Ahmedi bu is iin grevlendirdi. Nasr b. sm noktalama islemini, Halil b. Ahmed ise harekeleme islemini gereklestirdi. Halil b. Ahmed, harflerin harekelenmesinde bu isi ilk defa yapan Ebul-Esved ed-Delden farkl bir uygulamada bulundu. Mesel fetha isaretini harfin zerine koydugu yatay bir elif () ile, kesre isaretini harfin altna koydugu bir y ( ) ile, zamme isaretini de harfin st tarafna koydugu bir vav ( ) isaretiyle gsterdi, medd ve sedde isaretleri koydu. Neticede Halil b. Ahmedin harekeleme sistemi esitli gelismelerle bu gnk sekline ulast.

1.13. KTABIN KAYNAK DEGER


Kuran, btn insanlarn tab olmalar gereken birinci derece kaynaktr. Onda mevcut hkmlerle amel etmek farzdr. Aranan hkm kendisinde bulundugu srece, onu brakp baska delil aramak caiz degildir. nk o, Allahn sahih bir sekilde nakledilen, sek ve sphe iermeyen kelamdr, engin hikmet sahibi Allah tarafndan insanlar hakikate ve dogru yola ileten bir rehber olsun diye indirilmistir.

1.14. KURANIN HTVA ETTG HKMLER


Kuran pek ok degisik hkmler ihtiva etmektedir. bunlar grupta toplamak mmkndr: 1. itikad hkmler Bunlar, insann inanmas gereken Allahn varlg, birligi, melekler, kitaplar, peygamberler ve ahiretle ilgili hkmlerdir.  tikad hkmler, kelam ilminin konusudur. 2. Ahlk hkmler Bunlar insann sahip olmas gereken faziletler ve kanmas gereken ktlklerle ilgili hkmlerdir. Bunlar da ahlk ve tasavvuf ilminin konusuna girer.
14

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

3. Amel hkmler Bunlar, mkellefin szleri, fiilleri ve tasarruflaryla ilgili hkmlerdir. ste fkh ilminin konusu olan hkmler bunlardr. Bu hkmler ikiye ayrlr: a. badet Hkmleri Bunlar, insann yaratcs ile iliskilerini dzenleyen namaz, oru, hac, zekat, kurban, yemin, adak gibi ibadetlerle ilgili hkmlerdir. b. Muamelat Hkmleri Bunlar, sosyal hayatn dzenlenmesine iliskin hkmlerdir. Szlesmeleri, tasarruflar, cinayetleri, cezalar vb. tasarruflar kapsar. Sahs hukuku, aile hukuku, miras hukuku, borlar hukuku, esya hukuku muamelat hkmleri kapsamndadr. zel hukukun diger dallarn da kapsamnda barndran muamelat hkmleri, kamu hukukunun dallarn da kapsamna alr. Anayasa hukuku, idare hukuku, ceza hukuku, maliye hukuku, devletler hukuku, hulasa, bugnk hukuk sistematiginde yer alan btn konular muamelat hkmleri kapsamna dhildir.

1.15. KURANIN HKMLER AIKLAMA TARZI


Kuran- Kerimdeki aklamalardan anlasldgna gre2 Kuranda hibir sey eksik braklmamstr, btn ser hkmler iin bir aklama bulunmaktadr. Ne var ki; btn hkmlerin aklamas ayn tarzda degildir. Bir ksm hkmler, genel ilkeler, umm kideler seklinde ve mcmel olarak aklanmstr. Sz gelimi sra prensibi (li m  ran Sresi 3/159, Sr Sresi 42/38), adalet ilkesi (Nahl Sresi 16/90, Nis Sresi 4/58), sorumlulugun sahs olusu (Enam Sresi 6/164) ile ilgili nasslar, akitlerle ilgili dzenlemeler vb. hep genel prensipler seklindedir. Yine namaz, zekat, hac ibadetiyle ilgili nasslar; ksas, hadler, faiz vb. ile ilgili ayetler hep mcmel tarzda gelmistir, bunlarla ilgili ayrntl aklamalara Kuranda yer verilmemistir. Bunlarla ilgili detaylar ve aklamalar, Hz. Peygamberin snnetiyle olmustur. Kuranda yer alan hkmler genellikle byle icml (toplu tarzda)dir. Kuran- Kerimde hkmlerin bu tarzda yer almasnn hikmeti, Kuran-Kerimin kyamete kadar btn toplumlarn ihtiyalarn karslayacak nitelige sahip klnmasdr. Kuran bir ksm hkmleri de tafsl bir sekilde yani detayl olarak aklamstr. Sz gelimi mirasla ilgili hkmler, hadlerin miktarlaryla ilgili hkmler, aile hukukuna iliskin konular Kuranda hep byle tafsilatl bir sekilde yer almstr. nk bu hkmler ya teabbuddir, yani aklla kavranabilecek nitelikte degildir. Ya da aklla kavranabilecek hkmler olmakla beraber, zaman ve muhit degisikligi ile degisiklige ugramayacak, sabit mesalih ihtiva eden, insanlarn daha iyisini bulamayacaklar nitelikte hkmler olmasndandr.

1.16. KURANIN HKMLERE DELALET


Daha nce de ifade olundugu gibi, Kurann sbtu, yani aslna uygun olarak bizlere ulastg katdir. nk bizlere tevatr yoluyla nakledilmistir ve mtevatir nakil, nakledilen seyin dogrulugu hakknda kesin bilgi saglar. Fakat Kurann hkmlere delaleti kimi zaman kat, kimi zaman zann olabilir. Yani baz ayetlerin delaleti kat iken; bazlarnn delaleti zann olabilir. Bu durum, Kurann lafzlarnn ihtimalli, yani birden fazla manaya ak olup olmamasna gre belirlenir. Eger lafz, yalnzca bir manaya delalet ediyor ve baska manaya delalet ihtimali bulunmuyorsa, o lafzn delaleti katdir. Miras, had cezalar ve keffretlerle ilgili ayetlerde yer alan hss lafzlar bunun rneklerdir.
15

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Allah, size, ocuklarnz(n alacag miras) hakknda, erkege iki disinin pay kadarn emreder. (ocuklar sadece) ikiden fazla kz iseler, (lenin geriye) braktgnn te ikisi onlarndr. Eger kz bir ise (mirasn) yars onundur. lenin ocugu varsa, geriye braktg maldan, ana babasndan her birinin altda bir hissesi vardr. Eger ocugu yok da (yalnz) ana babas ona varis oluyorsa, anasna te bir dser. (Nis 4/11)

Zina eden kadn ve zina eden erkekten her bir/ine yzer degnek vurun. Allaha ve ahiret gnne inanyorsanz, Allahn dini(nin koymus oldugu hkm uygulama) konusunda onlara acyacagnz tutmasn. Mminlerden bir topluluk da onlarn cezalandrlmasna sahit olsun. (Nur 24/2.)

Namuslu kadnlara zina isnat edip sonra da drt sahit getiremeyenlere seksen degnek vurun. Artk onlarn sahitligini asla kabul etmeyin. ste bunlar fsk kimselerdir. (Nr 24/4.) Bu ayetlerde geen yar te bir te iki altda bir yz ve seksen lafzlarnn delaleti katdir. Bunlar gibi tasdg manaya kat olarak delalet eden ve tevil kabul etmeyen diger hss lafzlar da bu gruba girer. Bu tr lafzlarn delaleti hususunda itihada ve mtehitler arasnda anlays ve istinbat farkllklarna yer yoktur. Bunlar degistirilemez. Eger Kuranda yer alan lafz birden ok manaya muhtemelse, ayetin delaleti zann olur. Bosanms kadnlar kendi baslarna (evlenmeden) kur beklerler. (Bakara 2/228.) Ayetinde geen kur lafz bunun rnegidir. nk bu kelime Arap dilinde hem det (hayz) hali hem de temizlik (tuhur) halini ifade iin kullanlan msterek bir lafzdr. Dolaysyla kelimenin, bu iki halden birisine delaleti kat degil, zanndir. Burada itihada ve mtehitlerin anlays farkllklarna yer vardr. nitekim baz mtehitler lafzn hayz manasn tercih ederken, bazlar da tuhur manasn tercih etmislerdir.

1.17. KURANIN HKMLER AIKLAMADA KULLANDIGI FADE SEKLLER


Kuran- Kerim, muciz (muhataplarn aciz brakan) bir kitap olmas, hidayet ve irsad rehberi bulunmasnn geregi olarak, hkmleri aklarken, sz gelimi bir davransn vcib (farz) oldugunu bildirmek iin bazen bildigimiz emir siygas kullanlms (Bakara 2/194, Mnfikn 63/10, Talak 65/2) bazen, fiilin farz klndg (Tahrim 66/2) veya yazldg (Bakara 2/183, 187) bildirilmis; bazen, fiilden bahsedilip failine gzel bir karslk ve sevap verilecegi (Nis 4/13) ifade olunmustur.

16

FIKIH USUL

FIKIH USLNE DAR GENEL BLGLER

Yine bir fiilin haramlk hkm bazen nehiy siygasyla aklanms (Enam 6/151, Bakara 2/195), bazen fiilin haram klndg bildirilmis (Nis 4/23), bazen fiilden bahsedilmis, o fiili isleyen tehdit edilmis veya onun cezalandrlacag ifade olunmustur. (Nis 4/10, 14.) Bazen fiil sonucunda ortaya kacak ktlk veya serden bahsedilmistir. (Rum 30/10)  ste Allah Tel, kh tesvik etmek kh sakndrmak zere ve hkmlerini kullarnn idrakine yaklastrmak iin Kitabnda bu ve benzeri pek ok degisik slup kullanmstr. Kurandan hkm istinbat etmek isteyen kimsenin, btn bunlara vakf olmas, hkm istinbatnda bunlar gz nnde bulundurmas gerekir. Konuya iliskin baz istnbat kurallar syledir: a. Sriin emrettigi, ycelttigi, failini veya kendisini vdg, failini veya kendisini sevdigini ifade ettigi, mkafat vaat ettigi, dogru olarak nitelendirdigi veya zerine yemin ettigi her fiil mesrdur, ayn zamanda vacib (farz) veya menduptur. b. Allahn terk edilmesini istedigi, yerdigi, lanetledigi, failini hayvanlara veya seytanlara benzettigi, ceza ile tehdit ettigi, rics veya fsk olarak nitelendirdigi her fiil gayr mesrudur. c. Allahn, helal kldgn, izin verdigini, kendisinden gnah, vebali, yk veya sknty kaldrdgn bildirdigi her fiil mubahtr.

17

FIKIH USUL
Prof. Dr. Muhsin KOAK

2.1. SNNETN TARF 2.2. SNNETN ETLER 2.2.1. Yaps Bakmndan Snnet 2.2.1.1. Kavl Snnet 2.2.1.2. Fiil Snnet 2.2.1.3. Takrr Snnet 2.2.2. Rivayet Bakmndan Snnet 2.2.2.1 Haneflerin Snflamas 2.2.2.1.1. Mtevatir Snnet 2.2.2.1.2. Mehur Snnet 2.2.2.1.3. had Snnet 2.2.2.2. Cumhurun Snflamas 2.2.3. Mctehid mamlarn had Haberle Amel Etmedeki Metotlar 2.2.3.1. ttifak Edilen artlar 2.2.3.2. htilaf Edilen artlar 2.2.3.2.1. Hanefiler 2.2.3.2.2. Mlikler 2.2.3.2.3. filer 2.2.3.2.4. Hanbeller 2.3. SNNETN KAYNAK DEER 2.3.1. Kuran 2.3.2. cma 2.3.3. Akl Delil 2.4. SNNETN HKMLERE DELLET 2.5. SNNETN KURAN KARISINDAK KONUMU 2.5.1. Kaynaklk Vasf Asndan Snnetin Kuran Karsndaki Konumu 2.5.2. htiv Ettii Hkmler Asndan Snnetin Kuran Karsndaki Konumu 2.5.2.1. Kuranda Mevcut Hkmlere Uygun Hkmler Getirmesi 2.5.2.2. Kuran Aklayan Hkmler Getirmesi 2.5.2.2.1. Mcmelin Beyan 2.5.2.2.2. mmn Tahsisi 2.5.2.2.3. Mutlakn Takyidi 2.5.2.3. Kuran Hkmlerini Nesheden Hkmler Getirmesi 2.5.2.4. Kuranda Olmayan Hkmnler Getirmesi 2.6. HZ. PEYGAMBERN FLLER 2.6.1. Tabi Beer Fiilleri 2.6.2. Kendisine Mahsus Fiilleri 2.6.3. Ter Kapsamndaki Fiilleri 2.6.3.1. Hz. Peygamberin Kurann mcmelini aklamak iin yapt fiiller. 2.6.3.2. Hz. Peygamberin herhangi bir ayeti aklamak iin deil de mstakil olarak (ibtiden) yapt fiiller. 2.6.3.2.1. Vcb, nedb veya ibha gibi er vasf bilinen fiiller. 2.6.3.2.2. er vasf bilinmeyen fiiller.
2

FIKIH USUL

SNNET

NTE 2

SNNET
Prof. Dr. Muhsin KOAK

Bu nitede asl delillerden Snnet balamnda u konular ele alnmaktadr: 1. Snnetin tarifi 2. Snnetin eitleri 3. Snnetin kaynak deeri 4. Snnetin hkmlere delaleti 5. Snnetin Kuran karsndaki konumu 6. Hz. Peygamberin fiilleri

2.1. SNNETN TARF


Szlkte snnet allm yol demektir. Buna gre kelime, mesela falancann snneti eklinde insana nispet edilerek kullanldnda, iyi veya kt srekli yapa geldii davranlar kastedilmi olur. Hz. Peygamberin u hadisinde snnet, lgatteki anlamnda kullanlmtr: Kim gzel bir snnet (det) balatrsa, kendisine hem o davrann, hem de kyamete kadar onu rnek alan kimselerin sevab verilir. Yine kim kt bir snnet (adet) balatrsa, kendisine hem o davrann hem de kyamete kadar onu rnek alanlarn gnah yklenir. (Mslim, lim, 15.) Fkhlarn stlahnda snnet, deiik anlamlarda kullanlmtr: Bazlar onu Hz. Peygamberden farz ve vacib deil de nafile olarak nakledilen ibadetler iin kullanrken, bazlar bunu sadece ibadetlerle snrl tutmam, Hz. Peygamberden mendub olarak nakledilen btn davranlar iin kullanmlardr. Bazlar da bu kelimeyi bidatn kart olarak kullanmlardr. Buna gre mesela bir kimse snnet zeredir dendiinde, o kimsenin Hz. Peygamberin davranlarna uygun davranla ierisinde olduu, falanca bidat zeredir dendii zaman da onun, Hz. Peygamberin davranlarna muhalif davranlar ierisinde

FIKIH USUL

SNNET

olduu kastedilir. Fkh Usl terimi olarak ise snnet, Hz. Peygamberden nakledilen sz, fiil ve takrirlerdir.

2.2. SNNETN ETLER


Snnet, bir mahiyeti yani yaps, bir de bize ulatrl ekli yani senedi de denilen rivayeti bakmndan ksmlara ayrlmtr.

2.2.1. Yaps Bakmndan Snnet 2.2.1.1. Kavl Snnet

Yaps bakmndan snnet, kavl, fiil ve takrr snnet olmak zere ksmdr.

Kavl snnet, Hz. Peygamberin, farkl yerlerde, farkl amalar iin syledii szlerdir. Kavl snnet, pek oktur. : Ameller niyetlere gredir. : Zarar vermek de zarara zararla karlk vermek de yoktur. : Varise vasiyet yoktur ifadeleri, kavl snnet rnekleridir. Deniz suyuyla abdest : Onun (denizin) suyu temiz, ls helaldir. sz konusunda sylemi olduu de kavl snnet rneidir. Kavl snnet, hadisle e anlaml olarak da kullanlmaktadr.

2.2.1.2. Fiil Snnet

Fiil snnet, Hz. Peygamberin yapm olduu fiillerdir. Be vakit namazn edas, hac grevlerinin yerine getirilmesi, bir ahit ve mddeinin yeminiyle hkm vermesi vb. davranlar gibi.

2.2.1.3. Takrr Snnet

Takrr snnet, Hz. Peygamberin huzurunda gerekleen veya gyabnda gereklemekle birlikte, kendisinden haberdar olduu bir sz veya fiil karsnda skt etmesi, ona kar kmayp onaylamasdr. Hz. Peygamberin bu sktu, o sz veya fiilin caiz ve mubah olduunu gsterir. nk Hz. Peygamberin, meru olmayan bir sz veya davran karsnda susmas dnlemez. Takrr snnet iki eittir: Hz. Peygamberin bir sz veya davran karsnda, herhangi bir sevin veya rza iareti olmakszn susmas ve reddetmemesi eklindeki takrridir. Mesela, bir gn Hz. Peygamber kabir banda alarken rastlad bir kadna, Allahtan korkmas ve sabretmesi hususunda telkinde bulunmusa da kabri ziyaret etmesine ses karmamtr. te bu, onun kadnlar iin de kabir ziyaretinin caiz olduuna iaret eden takrirdir. Yine Hz. Peygamberin, mescitte mzraklaryla harp oyunlar oynayan klelere ses karmamas da bu trn baka bir rneidir. Hz. Peygamberin bir sz veya davran karsnda sevinli bir ekilde susmas ve davran ho karladna iaret eden fiillerin kendisinden sadr olmas eklindeki takrridir. Bu trn baz rnekleri: sme b. Zeydle babas Zeyd arasndaki renk farkndan dolay, mnafklar smenin nesebine dil uzatyorlard. Bu da Hz. Peygamberi zyordu. Bir gn sme ve babas Zeyd mescitte ayaklarndan baka yerleri grnmez bir vaziyette uyurlarken, onlarn ayaklarn gren bir kif: Bu ayaklar birbirinden olma (yani ayn soydan kiilerin ayaklar) dedi. Bunu duyan Hz. Peygamberin yznde sevin belirtileri grld. ste bu durum, kyafet bilgisi ile nesebin belirlenebilecei hkmnn takrr snnetle sabit olduunu gsterir.

FIKIH USUL

SNNET

ki sahab, teyemmmle namazlarn kldktan sonra su grmler ve sahabilerden birisi suyla abdest alarak namazn iade etmiti. Dier sahabi ise namazn iade etmemiti. Hz. Peygamber namazn iade etmeyen kiiye snnete gre hareket ettiini, dierine de iki kat sevap kazandn sylemitir. Yine Hz. Peygamberin, Muaz b. Cebelin ifade ettii deliller hiyerarisini onaylamas takrir snnetin bu trnn bir dier rneidir. Bu tr takrrin meriyet ve cevza delaleti birinciden daha gldr.

2.2.2. Rivayet Bakmndan Snnet 2.2.2.1. Haneflerin Snflamas 2.2.2.1.1. Mtevatir Snnet

Snnetin rivayet asndan snflandrlmasnda Hanefiler ile cumhur arasnda farkllk vardr. Hanefiler, rivayet asndan snneti mtevatir, mehur ve had olmak zere e ayrrlar.

Tanm Mtevatir snnet, ilk devirde yani Sahbe, Tbin ve Tebeut-Tbin devirlerinde yalan zere birlemeleri aklen mmkn olmayacak sayda bir topluluun rivayet ettii snnettir. Dinin iar olan abdest, namaz, oru, hac, zekat, ezan, ikamet ve benzer konulardaki rivayetler, mtevatir snnetin rnekleridir. Tevtrde, yalan zere birlemeleri aklen mmkn olmayacak sayda topluluk art, yukarda ismi geen devir iin sz konusudur. Daha sonraki devirlerde bu artn gereklemesi dikkate alnmaz. Bir snnetin mtevatir olduuna hkmetmek iin belirlenmi bir say yoktur. Bu konuda temel lt, haber verenlerin szleri konusunda kesin bilginin hsl olmasdr. eitleri Mtevatir snnet, lafz mtevatir ve manev mtevatir olmak zere iki eittir. Lafz mtevatirde btn ravilerin rivayetinin lafz ve manalar ayndr. : Kim bilerek bana yalan sz isnad ederese, cehennemdeki yerine hazrlansn. (Buhari, : Vay bu topuklarn cehennemde ekeceine! lim, 38) hadisi byledir. Yine hadisi de lafz mtevtirin bir baka rneidir. Manev mtevatirde ise lafz farkllklar olsa da btn ravilerin rivayetlerinin ortak bir manada birlemesi halindeki mtevtir haberdir. Dua srasnda ellerin kaldrlmas hadisi bunun rneidir. Yine amellerin niyetlere gre deer ifade edecei hadisi de manev mtevtir olan snnetlerdendir. Amel snnetlerde ok miktarda mtevtir snnet bulunmasna karn, kavl snnetler iinde mtevtir olanlarn says azdr. Hkm Mtevatir snnetin, Hz. Peygambere nisbeti (sbtu) kesin (kat)dir, kesin bilgi ifade eder. ( ) Mtevtir snnetle amel etmek farzdr. Mtevatiri inkar eden kii, dinden kar. Mtevatir snnetin delaleti zann olmadka, bu eit snnetin delalet ettii hkmlerde ihtilafa yer yoktur.

2.2.2.1.2. Mehur Snnet

Tanm Mehur snnet, tevatr saysna ulamam bir topluluun Hz. Peygamberden rivayet ettii, sahabe dneminden sonraki Tbin devrinde yaygnlk kazanan ve bu dnemden itibaren yalan zere birlemeleri imknsz bir topluluk tarafndan rivayet edilen snnettir.
5

FIKIH USUL

SNNET

: Ameller niyetlere gredir. : slam, be esas zerine kurulmutur. : Zarar vermek de zarara zararla karlk vermek de yoktur. hadisleri mehur snnet rneklerindendir. nc asrdan yani Tebeut-tbin devrinden sonra yaygnlk kazanan snnet, mehur snnet kapsamnda deerlendirilmez. Mtevatir snnette tevatr says asrda da gereklemitir. Buna karlk mehur snnette birinci asrda tevatr says gereklememitir. Buna gre mtevtir snnetin ravilerine nisbeti kesin olduu gibi Hz. Peygambere nisbeti de kesindir. Mehur snnetin Hz. Peygamberden rivayette bulunan raviye nisbeti kesinse de Hz. Peygambere nisbeti kesin deildir. Hkm Haneflere gre mehur snnet, kesin bilgiye yakn bir bilgi salar. Buna : ilmut-tumanne derler. Kendisiyle amel etmenin gereklilii asndan mtevtir snnet menzilesindedir. Mehur snneti inkar eden kii fask olur. Mehur snnetle, Kurann mm tahsis edilir, mutlak takyit edilir. Mutlakn takydine rnek: Miras paylaryla ilgili olan : (Btn bu paylar lenin) yapm olduu vasiyet (yerine getirildik)ten ve borc(un ifasn)dan sonradr. (Nis Sresi 4/11.) ayetinde vasiyet lafz mutlaktr. Maln bir ksm ile snrlandrlm deildir. Ancak Hz. Peygamberin : te bir mi? te bir de ok! eklindeki mehur hadisi, vasiyeti, mirasn te biriyle snrlandrmtr. : Allah, ocuklarnzn miras pay hakknda yle mmn tahsisine rnek: davranmanz istiyor. (Nis Sresi 4/11) ayetinde ocuklarnz (evld) lafz mmdr. Btn ocuklara mildir. Ancak Hz. Peygamberin : Ktil miras olamaz. eklindeki mehur hadisi, mrisini ldren ocuu bu umum dnda brakm, ayetteki mm lafz, katil olmayan ocuklar eklinde tahsis edilmitir.

2.2.2.1.3. had Snnet

Tanm hd snnet, her tabakadaki ravi saysnn tevatr derecesine ulamam olduu snnettir. Snnetin ounluu haddr. had snnete, haber-i vhid de denilmektedir. Hkm had snnet, kesin bilgi deil, zan ifade eder. Bu yzden, itikd hkmlerde delil olarak kullanlamaz. Ancak, amel hkmler konusunda had habere uyulmas gerekir.

2.2.2.2. Cumhurun Snflamas

limlerin ounluu, snneti ravi says asndan mtevatir ve had olmak zere ikiye ayrmaktadrlar. Onlara gre mehur snnet ayr bir ksm olmayp, had snnet kapsamndadr. Snneti mtevatir ve had eklinde ikiye ayran alimler, had snneti de garb azz ve mstefz eklinde e ayrmlardr. Garb, her tabakada veya tabakadan birinde bir ravi tarafndan rivayet edilen had snnettir. Azz, her tabakada veya tabakadan birisinde ravi says iki olan had snnettir. Mstefz, her tabakada da veya daha fazla ravi tarafndan rivayet edilen had snnetlerdir.

2.2.3. Mctehid mamlarn had Haberle Amel Etmedeki Metotlar

Haber-i vahidin slam hukukunun kaynaklarndan olduu ve onunla amelin vacip olduu konusunda sahabe, tbin ve sonraki alimler gr birlii ierisindedirler. Ancak bunun iin aradklar baz artlar vardr:
6

FIKIH USUL

SNNET

2.2.3.1. ttifak Edilen artlar

Ravinin ergenlik ana ulam ve akl melekeleri yerinde olmas gerekir. kl ve bli olmayann rivayeti kabul edilmez. Ravinin Mslman olmas gerekir. Mslman olmayan kiinin rivayetine dayanlarak hkm verilemez. Ravi adalet sahibi olmaldr. Burada adaletten kastedilen ahlk adalettir. Bu terim kiinin takv, istikamet ve ahsiyet sahibi olmasn ifade eder. Bu zellikleri tayan kimselere dil denir. dil olmayan kiinin, yani faskn rivayeti kabul edilmez. Ravi zabt sahibi olmaldr. Yani rivayeti iyi iitip, manasn tam olarak kavramal ve onu bakasna nakledinceye kadar hafzasnda salam bir ekilde koruyabilme yeteneine sahip olmaldr. Bu durumda olan kimselere zbt denir. Zbit olmayan kiilerin rivayeti makbul deildir. te btn mezhepler, haber-i vhidle amel edilebilmesi iin bu artlar tamas gerektiinde fikir birlii ierisindedirler. Ancak, baz mezhepler, bunlara ilaveten birtakm artlar daha ileri srmlerdir. Aada bunlara temas edeceiz.

2.2.3.2. htilaf Edilen artlar 2.2.3.2.1. Hanefiler

Hanefiler haber-i vahidle amel konusunda yukarda bahsi geen ittifakl artlara ek olarak art daha ileri srmlerdir: Ravi, rivayetine aykr amel etmemelidir. Eer ravi rivayetine muhalif amel ederse, rivayeti deil ameli esas alnr. Muhalif amelinin, rivayet ettii hadisi nesheden bir delile dayand dnlr. Aksi takdirde bu hareket, onun adlet vasfn zedeler. Bu sebeple Hanefiler, Ebu Hureyrenin, kpein yalad kabn birisi toprakla olmak zere yedi defa ykanmas gerektii ynndeki rivayetiyle amel etmemilerdir. nk Ebu Hureyre kendisi, kpein yalad kab defa ykamakla yetinmitir. Rivayetin konusu ummul-belvolmamaldr. ayet hadis oka gerekleen ve herkesin grebilecei bir konuyla ilgili olursa, bir kii tarafndan deil, ok sayda ravi tarafndan rivayet edilmesi dolaysyla byle bir rivayetin mtevatir veya en azndan mehur olmas gerekir. Ummul-belvnn had haber olarak rivayeti, o hadisin shhatinde pheye sebep olur. Bu sebeple Hanefiler, rukya eilirken ve rkdan dorulurken ellerin kaldrlmas gerektiini belirten had haberle amel etmemilerdir. nk namaz, ok tekrarlanan ve herkesin hkmn bilme durumunda olduu bir ibadettir. ayet bu hususta bir snnet sabit olsayd, bu genel olarak uygulanr ve ok sayda ravi tarafndan rivayet olunurdu, diye dnmlerdir. Hadisi rivayet eden ravi fakih deilse, haber kyasa ve er esaslara, slam hukukunun genel kurallarna aykr olmamaldr. Bu artn ileri srlmesinde temel dnce udur: Hz. Peygamberden hadisi ayn lafzla rivayet mmkn olduu gibi, mana ile rivayet de mmkn ve caizdir. Bu da yaygn olarak uygulanmtr. Bu durumda eer ravi fkha vukfu ve ictihad ehliyetiyle bilinen biri deilse, Hz. Peygamberin kulland kelimenin yerine baka bir kelime kullanmas durumunda, bunun Hz. Peygamberin kulland kelime ile ayn manay tadndan emin olunamaz. Farknda olmadan gzden kard eyler olabilir. Bu durumda, onun rivayet ettii hadise gre deil, kyasa ve slam hukukunun genel prensiplerine gre hkm verilir. te bu arta bal olarak Hanefler, fakih sahbilerden saymadklar Eb Hureyreden rivayet edilen ve musarrt hadisi diye bilinen hadisle amel etmemilerdir. Musarrt hadisi yledir:
7

FIKIH USUL

SNNET

Develerin ve koyunlarn memelerinde st biriktirerek olduundan fazla verimli gstermeye almayn. Birisi bu durumda bir hayvan satn almsa ve stn samsa, iki eyden birini semekte serbesttir: 1. Bu haliyle raz olursa hayvan kendisinde tutar. (Szleme, olduu ekilde kalr.) 2. Raz olmazsa hayvan iade eder ve ayrca bir s hurma verir. (Mslim, Buy, 11.) Onlar bu hadise iki adan itiraz etmilerdir: Bu hadis, tazminin misl mallarda misliyle, kyem mallarda kymetiyle olaca genel kuralna aykr dmektedir. nk hadis, mterinin hayvandan ald stn karlnda bir s hurma vermesini ngrmektedir. Halbuki hurma stn ne mislidir, ne de kymetidir. Bu hadis ayn zamanda yine Hz. Peygamberin snnetiyle belirlenmi : Gelir, tazminat ykmll karlndadr. genel kuralna da uymamaktadr. Bu kurala gre, bir eyin tazmin sorumluluu kim aitse, o eyin geliri de ona ait olur. Buna gre, mterinin sad st, herhangi bir bedel demeksizin kendisine ait olur. nk hayvan satcdan teslim almasndan itibaren ona gelecek olan zarar kendisi ekmek durumundadr.

2.2.3.2.2. Mlikler

mam Mlik, haber-i vhidle amel etmek iin, yukarda geen ittifakl artlara ilaveten iki art daha ne srmekteydi. 1. Haber-i vhid, Medine ehlinin ameline aykr olmamaldr. nk Medinelilerin ameli, onlarn Hz. Peygamberden yaptklar rivayet konumundadr. Toplumun rivayetiyle amel etmek, bireylerin rivayetleriyle amel etmekten daha doru ve isabetlidir. Mlikler, bu arttan dolay, Medine ehlinin icmana aykr olduu gerekesiyle meclis muhayyerliine iaret eden : Alc ve satc birbirlerinden (akit yaptklar meclisten) ayrlncaya kadar (al veriten vazgeip gememe hususunda) muhayyerdirler eklindeki hadisle amel etmemilerdir. mam Mlik Bizde bu muhayyerlik iin tayin edilmi bir mddet, snr yoktur. Ayn zamanda, bunun uyguland bir i de mevcut deildir. demitir. 2. Mliklerin ileri srdkleri ikinci art, had haberin kesin er esaslara aykrlk tamamasdr. slam hukukunun temel ilkelerine aykr haber-i vahidle amel edilemez. nk temel ilkeler kat, haber-i vahid zanndir. Bu gerekeyle, Mlikler, Haneflerin de amel etmedikleri yukarda zikri geen musarrt hadisiyle amel etmemilerdir. Onlar da bu hadisi, Haneflerin dile getirdii genel ilkelere aykr bulmulardr.

2.2.3.2.3. filer

mam fi, hd snnetle amel edilebilmesi iin sadece senedin sahih ve kesintisiz (muttasl) olmasn art komutur. Genel ilke olarak fi, mrsel hadisle amel etmez. Ancak o, u be arttan birisinin bulunmas durumunda mrsel hadisle amel edilebileceini syler. Bundan dolaydr ki; Mrsel hadis,Sad b. el-Mseyyeb, Zhr, Hasan- Basr, ab, bn Srn gibi tabinin nde gelen alimlerinden rivayet edilmi olmaldr. Baka bir msned hadis, mrsel hadisin manasn teyit etmelidir. Alimlerce makbul saylan baka bir mrsel hadisle desteklenmelidir. Bylece iki rivayet birbirini kuvvetlendirmi olur. Mrsel hadisi, sahabi kavli teyit etmelidir. Bu suretle Hz. Peygambere ulam saylr. Alimlerin ounluunun fetvalaryla desteklenmi olmaldr. fi, bu artlar tamayan mrsel hadisle amel edilemeyecei eklindeki grn yle delillendirir. Rivayetin kabul edilmesi, ravinin adalet vasf tamas artna baldr. Mrsel hadiste ravi bilinmedii iin adalet vasf tespit edilemez.

FIKIH USUL

SNNET

Byle olunca da mrsel hadisin reddedilmesi gerekir. Ancak yukarda saylan be arttan birisi bulunduunda, ravinin doru szl olma ihtimali tercih edilerek mrsle hadisle amel edilir.

2.2.3.2.4. Hanbeller

Ahmed b. Hanbel, mam fi gibi, haber-i vahidle amel iin sendin sahih olmasndan baka bir art ileri srmemitir. O ayn zamanda, hadisin mrsel olmasn da amel edilebilirliine engel grmemi; bunlar da kyasa tercih etmitir.

2.3. SNNETN KAYNAK DEER


Snnetin er hkmlere kaynakl konusunda alimler gr birlii iindedirler. Snnet, din hkmlerin ikinci kaynadr. Snnetin kaynak olduunu gsteren birok delil vardr. Bunlar Kuran, icm ve akl delil olarak ifade etmek mmkndr.

2.3.1. Kuran

Yce Allah, Kuranda Hz. Peygambere itaat etmeyi mminlere farz klm, Hz. Muhammede (sav) itaati kendisine itaat saym; mminler bir konuda anlamazla dtklerinde, zm iin Allaha ve reslne mracaat edilmesini emretmi; Allahn ve reslnn verdii bir hkm karsnda, herhangi bir mminin seim hakknn olmadn bildirmi; Hz. Muhammedin (sav) verdii hkm kabul etmeyenin imansz olduunu ifade etmi; ona muhalefet edenleri iddetli bir ekilde tehdit etmitir. Btn bunlarla ilgili rneklerden bazlar yledir: Kim peygambere itaat ederse, Allaha itaat etmi olur. Kim yz evirirse, (bilsin ki) biz seni onlara beki gndermedik. (Nisa Sresi 4/80) o Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan ulul-emre (idarecilere) de itaat edin. Eer bir hususta anlamazla derseniz, Allaha ve ahiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allaha ve Resle gtrn. Bu, hem hayrl hem de sonu bakmndan daha iyidir. (Nisa Sresi 4/59.) Allah ve Resl bir i hakknda hkm verdikleri zaman, hibir mmin erkek ve hibir mmin kadn iin kendi ileri konusunda tercih kullanma haklar yoktur. Kim Allaha ve Reslne kar gelirse, phesiz ki o apak bir ekilde sapmtr. (Ahzab Sresi 33/36.) Hayr! Rabbine andolsun ki onlar, aralarnda kan ekimeli ilerde seni hakem yapp, sonra da verdiin hkme, ilerinde hibir sknt duymakszn, tam bir teslimiyetle boyun emedike iman etmi olmazlar. (Nisa Sresi 4/65.) (Ey inananlar!) Peygamberin (sizi) armasn aranzda birbirinizi armanz gibi tutmayn. inizden biribirini siper ederek svp gidenleri Allah gerekten bilir. Artk onun emrine muhalefet edenler, balarna bir belnn gelmesinden veya elem dolu bir azaba uramaktan saknsnlar. (Nr Sresi 24/63) Bu ayetler, kesin bir ekilde, Hz. Peygamberin sahih snnetine tabi olmann vcbuna delalet emektedir.

2.3.2. cm

Sahabe, snnetin Kurandan sonra ikinci kaynak olduu konusunda ittifak etmilerdir.
9

FIKIH USUL

SNNET

Sahabenin bu ittifak, Hz. Peygambere itaati emreden ayetlere dayanmaktadr. Sahabe bir problemle karllatklarnda, nce Kurana bakmlar, onda bir zm bulamadklarnda snnete bakmak suretiyle meseleyi zme kavuturmaya almlar, fetva ve kaz sreci bu ekilde ilemitir. Sahabeden sonra tbin ve sonraki nesiller bu yntemi benimsemi ve kullanmlardr, ayn anlay nesilden nesile aktarlarak zamanmza kadar ulamtr.

2.3.3. Akl Delil

Akl da snnetin kaynak olduu gereini kabul eder. yle ki; Hz. Peygambere iman, iman esaslarndandr. Bu durum, ona uymay, itaat etmeyi, emirlerine ve yasaklarna riayeti de gerekli klar. Aksi taktirde peygambere imann bir anlam kalmaz. Dier taraftan Kuranda pek ok hkm mcmel olarak gelmi, bunlar Hz. Peygamber aklamtr. Mesela namazn nasl klnacan, zektn nasl verileceini, ramazan orucunun nasl tutulacan, sahih al veriin artlarn, haram faizin eitlerini hep Hz. Peygamber aklamtr. Hz. Peygambere bu aklama yetkisini veren de Allah Teldr. Konuya ilikin bir ayet yledir: nsanlara, kendilerine indirileni aklaman ve onlarn da (zerinde) dnmeleri iin sana bu Kuran indirdik. (Nahl 16/44.) ayet snnetin aklamalar dikkate alnmayacak olsayd sz konusu hkmlerin tam anlamyla uygulanmas mmkn olmaz, bu nasslar ilevsiz kalr, insanlar dinin bir blm hakknda bilgi sahibi olamaz ve o hkmleri uygulayamazlard. O halde snnetin kaynak saylmas ve ona gre amel edilmesi zorunludur. Kuran- Kermi aklayan snnete uymak gerekli olduuna gre, Kuranda bulunmayan hkmler getiren snnete uymak da gereklidir. Kurandaki hkmleri aklamayla Kuranda olmayan yeni hkmler getirilmesi arasnda fark yoktur. nk neticede snnet de vahye dayanmaktadr. Bu geree iaret eden ayet yledir: O, nefis arzusu ile konumaz. o(nun konumas kendisine) vahyedilenden bakas deildir. (Necm Suresi, 53/3-4.)

2.4. SNNETN HKMLERE DELLET


Snnetin hkmlere delleti Kuran gibidir. Yani Kuran gibi, onun da hkmlere delleti bazen kat, bazen de zanndir. yle ki; eer snnet, yoruma ak olmayan lafzlar ihtiva ediyorsa, snnetin hkmlere delleti katdir. Mesela Hz. Peygamberin : Her be devede bir koyun zekat gerekir. Hadisindeki ( Hams): be lafznn baka bir manaya ihtimali olmad iin, bu hadisin manaya delati katdir. Eer snnetin lafz birden ok mana ihtiva ediyor ve yoruma ak bulunuyorsa o zaman snnetin hkmlere delaleti zanni olur. Mesel Hz. Peygamberin : Fatiha suresini okumayann namaz olmaz. hadisi yoruma aktr. Burada Fatihay Okumayann namaznn geerli olmayaca kastedilmi olabilecei gibi Fatihay okumayann namaznn tam olmayaca da kastedilmi olabilir. Nitekim Hanefiler hadisi byle yorumlam ve namazda Fatihann okunmasnn farz olmad kanaatine varmlardr. Sbt bakmndan snnet Kurandan farkldr. Zira Kurann tamamnn sbtu kat olduu halde, mtevatirin dndaki snnetlerin sbtu kat deildir. Buna gre snnet sbtu kat ve sbtu zann eklinde ikiye ayrlr.
10

FIKIH USUL

SNNET

2.5. SNNETN KURAN KARISINDAK KONUMU


2.5.1. Kaynaklk Vasf Asndan Snnetin Kuran Karsndaki Konumu
Snnet, deliller hiyerarisi ierisinde Kurandan sonra ikinci srada yer alr. nk Kurann sbtu kat iken, snnetin sbtu genellikle zanndir ve kat olan, zann olana takdim edilir. Snnet, Kurann aklamasdr. Aklayan, aklanana tabi olmaldr. Daha nce geen Muaz b. Cebel hadisi ile sahbilerin uygulamalarnda bu sralama aka grlmektedir.

2.5.2. htiv Ettii Hkmler Asndan Snnetin Kuran Karsndaki Konumu


Bu adan snnetin Kuran karsndaki konumu drt madde halinde ifade edilebilir:

2.5.2.1. Kuranda Mevcut Hkmlere Uygun Hkmler Getirmesi

Snnet, bazen Kurandaki hkmlere uygun hkmler getirir. Bu durumdaki snnetin hkm, Kurandaki hkm teyit edici, destekleyici kabul edilir ve ayn hkm iin iki delil bulunmu olur. Namazn klnmas, zekatn verilmesi, ramazan orucunun tutulmas, hac grevinin yerine getirilmesi konularndaki emirler; irkin, yalan ahitliin ve haksz yere cana kymann yasaklanmas konularndaki nehiyler byledir. Bunlar, hem Kuranda hem de snnette yer alan hkmler cmlesindendir.

2.5.2.2. Kuran Aklayan Hkmler Getirmesi 2.5.2.2.1. Mcmelin Beyan

Kimi zaman snnet, Kurann aklanmas, beyan edilmesi ilevini yerine getirir. Snnetin Kuran aklamas ekilde olur: Snnet, Kuranda mcmel (kapal) olarak gelen ifadeleri aklar. Namaz, oru, zekat ve hacc gibi ibadetlerin nasl yerine getirilecei konusundaki kavl ve fiil snnetler bunun rneidir. Yine muamelat alannda da Kuranda mcmel olarak gelen hkmler, snnetle aklanmtr.

2.5.2.2.2. mmn Tahsisi

Snnet bazen, Kuranda mm (genel) olarak bulunan ifadeleri tahsis eder. Mesela Kuranda nikh haram olanlar bir bir sayldktan sonra, Bunun dndakiler size helal klnd. (Nisa Sresi 4/24) buyrulmutur. Bu, mm (genel) bir ifade olup, ayetin ba tarafnda nikh yasaklanan kadnlarn dndaki kadnlarn tamamn kapsar. Bu yasaklar arasnda hala ile yeenin; teyze ile yeenin bir nikah altnda birletirilemeyecei hkm yer almamaktadr. Dolaysyla bunlar da ayetin kapsamna, yani nikh haram olmayan kadnlar kapsamna girer. Ancak Hz. Peygamber : Kadn, halas, teyzesi, erkek kardeinin kz ve kz kardeinin kz zerine nikhlanamaz. . buyurarak, bu ayetin ummunu tahsis etmi ve bunlar kapsam dna karmtr.

2.5.2.2.3. Mutlakn Takyidi

Snnet, bazen Kuranda mutlak (kaytsz) olarak gelen ifadeleri takyit eder. Mesela miras paylarn belirleyen ayette: : (Bu paylar, lnn) yapt vasiyet(in yerine getirilmesin)den ve borlar(n ifasn)dan sonra ifadeleri yer almaktadr. Buradaki vasiyet kelimesi mutlak olarak, yani herhangi bir miktarla snrl olmakszn yer almaktadr. buna gre kii, malndan istedii kadarn vasiyet edebilir. Ancak Sad b. Eb Vaskkstan rivayet edilen mehur, : te bir mi? te bir de ok! hadisi ile Hz. Peygamber, vasiyeti maln te biriyle snrlam, te biri geen vasiyetlere izin vermemitir.
11

FIKIH USUL

SNNET

Snnet, bazen Kuranda yer alan hkmleri nesheder. Mesela Sizden birinize lm gelip att zaman, eer geride bir hayr (mal) brakmsa, anaya, babaya ve yakn akrabaya meru bir tarzda vasiyette bulunmas -Allaha kar gelmekten saknanlar zerinde bir hak olarak- size farz klnd. (Bakara Sresi 2/180) ayeti, : Varise vasiyet yoktur. hadisiyle nesh edilmitir.

2.5.2.3. Kuran Hkmlerini Nesheden Hkmler Getirmesi

2.5.2.4. Kuranda Olmayan Hkmnler Getirmesi

Bazen snnet, Kuranda yer almayan yeni bir hkm getirebilir. nk snnet de Kuran gibi mstakil bir hkm kaynadr. Bu tr hkmlerin rnei oktur. Bir tek ahit ve davacnn yeminine dayanlarak hkm verilmesi, erkeklerin altn ve ipek kullanmalarnn yasaklanmas, ftr sadakasnn vacib oluu, diyeti kilenin demesi, ehl eek etlerinin haraml ve ninenin miras hakkna sahip olduu gibi hkmler, bu rneklerden bazlardr.

2.6. HZ. PEYGAMBERN FLLER


Hz. Peygamberin fiilleri ksma ayrlr:

2.6.1. Tabi Beer Fiilleri

Hz. Peygamberin, bir insan olmas hasebiyle yapm olduu i ve hareketler: Reslllahn yemesi, imesi, uyumas, yrmesi, oturmas vb. bu trden fiillerdir. Bunlarn, mkelleflere mubah olular dnda teri vasflar yoktur. Bu tr fiiller, bir hkm kayna tekil etmez. Bu fiillerde mmetin Hz. Peygambere tabi olmas gerekli deildir. nk bu tr fiiller, Hz. Peygamberden bir peygamber olmas sfatyla deil, bir insan olmas sfatyla sadr olmutur. Ancak, bu tr davranlarda Hz. Peygambere uymak da gzel bir eydir. Nitekim Abdullah b. mer gibi baz sahbiler, bu tr davranlarda da Hz. Peygambere uymular, Onu izlemiler, Onu rnek almlardr. Hz. Peygamberin hayat tecrbesine dayal olarak yapt ticarete, ziraata, sava taktiklerine veya hastalklarn tedavisine ynelik fiilleri de bu kapsamda deerlendirilir. nk bunlar vahiyden deil, Hz. Muhammedin (sav) ahs tecrbelerinden kaynaklanr. Mesela Hz. Peygamber, Bedir Savanda Habbb b. Mnzirin nerisiyle, ordunun konumlandrld yeri deitirmitir. Habbb, bu yerin kendi itihad m yoksa vahiy mi olduunu sormu, vahiy olmadn renince, orduyu konumlandrmak iin farkl bir yeri iaret etmi, Hz. Peygamber de Habbbn nerisini kabul etmitir.

2.6.2. Kendisine Mahsus Fiilleri

Bunlar, Hz. Peygamberin sadece kendisine mahsus olduu er delillerle sabit olmu fiillerdir. Visal orucunun, teheccd namazlarnn Hz. Peygambere farz olmas, drtten fazla kadn ayn anda nikah altnda bulundurmas gibi. Bunlara : Hz. Peygambere has (fiiler) denir. Bu konularda hibir Mslman Hz. Peygambere uyamaz. Sz konusu fiiller ona zgdr.

2.6.3. Ter Kapsamndaki Fiilleri

Bu fiiller, Hz. Peygamberin ter balamnda yapt fiillerdir. Bunlar iki ksmda mtalaa olunur:

2.6.3.1. Hz. Peygamberin Kurann mcmelini aklamak iin yapt fiiller.

12

Bunlar Kurann tamamlaycs saylrlar ve akladklar mcmelin hkmn alrlar. Hz. Peygamberin fiillerinin beyan niteliinde olduu ancak delillerle anlalr. Delil bazen ak ifade bazen de karne-i hl eklinde olur. Mesela : Beni nasl namaz klyor : Hac ibadetinin usullerini benden aln. grmseniz siz de yle namaz kln ve hadisleri, ak beyan niteliindedir. nk, namazla ilgili birinci hadis, Hz. Peygamberin namazla ilgili fiillerinin : Namaz dosdoru kln (Bakara Sresi 2/43, 83, 110) ayeti

FIKIH USUL

SNNET

: Oraya kim girerse, gven iinde olur. iin; hacla ilgili hadis ise Yolculuuna gc yetenlerin haccetmesi, Allahn insanlar zerinde bir hakkdr. (li mran Sresi 3/97) ayeti iin bir aklama olduunu ifade etmektedir. Onun teyemmmde ellerini dirseklere kadar meshetmesi ise : Yzlerinizi ve ellerinizi meshedin ayetini karine-i hal yoluyla beyandr. Zira Onun dirseklere kadar meshetme eklindeki fiili, bu ayette, kastedilenin kollarn tamamna deil dirseklere kadar mesh verilmesi olduunu gsterir. Ancak burada u hususa iaret etmeliyiz ki; bu rnek, teyemmm ayetini mcmel sayanlarn grn yanstmaktadr. Bu ayetin mcmel deil de mutlak olduunu syleyen limler de vardr. Onlara gre Hz. Peygamberin dirseklere kadar mesh verme uygulamas mcmelin beyan deil, mutlakn takydidir (snrlanmasdr). Daha nce de getii zere, bu da bir beyan trdr. Beyan niteliindeki fiil, vcb, nedb veya ibha ynnden beyan edilen hkme tabidir. ayet Kurandaki mcmelin hkm vacib ise, Hz. Peygamberin onu aklayan fiilinin hkm de vacibdir. Kurandaki mcmel hkm mendub ise, onu aklayan fiil de mendub; aklanann hkm mubah ise, onu aklayan fiil de mubah olur.

2.6.3.2. Hz. Peygamberin herhangi bir ayeti aklamak iin deil de mstakil olarak (ibtiden) yapt fiiller.
Bu fiiller de iki ksma ayrlr: Bu fiiller karsnda dier Mslmanlarn durumu Hz. Peygamberinki gibidir. Bunlarda mminlerin Hz. Peygambere uymalar ve onu rnek almalar gerekir. nk Kuran- Kerimde yle buyrulmutur: Size Peygamber ne verirse artk onu alnz ve sizi neden men ettiyse hemen ona nihyet veriniz.(Har Sresi 59/7) Andolsun, Allahn Reslnde sizin iin; Allaha ve ahiret gnne kavumay uman, Allah ok zikreden kimseler iin gzel bir rnek vardr. (Ahzab Sresi 33/21) Sahbler de karlatklar olaylarda Hz. Peygamberin fiiline bavurmular, Ona uymaya zen gstermiler; Onun uygulamasn delil ittihaz ederek, Onun yapt gibi yapmlardr. Mesela tavaf yaparken Hz. mer Hacerul-Esvedi per ve yle derdi: Ben biliyorum ki sen zarar vermeyen, faydas dokunmayan bir tasn. ayet Raslllahn seni ptn grm olmasaydm seni pmezdim.

2.6.3.2.1. Vcb, nedb veya ibha gibi er vasf bilinen fiiller.

2.6.3.2.2. er vasf bilinmeyen fiiller.

Bunlar da iki ksmdr: Hz. Peygamberin devaml olmakszn yapt baz ibadetler gibi Allaha yaknlamak (kurbet) maksadyla yapt anlalan fiiller. Tercihe ayan kabul edilen bir gre gre, bu fiillere uymak mstehabdr. Al-veri, kira, ziraat ortakl gibi Allaha yaklama maksadnn olduu anlalmayan fiiller. Bunlar da Mslmanlar iin mubahlk ifade eder.

13

FIKIH USUL
Prof. Dr. Muhsin KOAK

3.1. CMNIN TARF 3.2. CMNIN GEREKLEMESNN ARTLARI 3.2.1. Gr birliine varanlar mtehit olmaldr. 3.2.2. Bir asrda yaayan mtehitlerin tamamnn fikir birlii etmi olmas gerekir. 3.2.3. Mtehitlerin, Mslman olmalar gerekir. 3.2.4. cm, Hz. Peygamberden sonraki bir devirde gereklemelidir. 3.2.5. cmnn konusu vcb, hurmet, shhat, fesat gibi er bir hkm olmaldr. 3.2.6. cmya katlan mtehitler, er bir delile dayanmaldrlar. 3.3. CMNIN ETLER 3.3.1. Sarih cm 3.3.2. Skt cm 3.4. CMNIN KAYNAK DEER 3.4.1. Sarih cmnn Kaynak Deeri 3.4.1.1. ounluun (Cumhurun) Delilleri 3.4.1.2. Aznlkta Kalanlarn Delilleri 3.4.2. Skt cmnn Kaynak Deeri 3.5. HAKKINDA BRDEN FAZLA GR BULUNAN BR MESELE DE YEN BR GR LER SRME MKNI 3.6. CMNIN SENED 3.7. CMANIN GEREKLEME MKNI

FIKIH USUL

CMA

NTE 3

CMA
Prof. Dr. Muhsin KOAK

Bu nitede asl delillerden cm balamnda u konular ele alnmaktadr: cmnn tarifi cmnn gereklemesinin artlar icmnn eitleri cmnn kaynak deeri Hakknda birden fazla gr bulunan bir meselede yeni bir gr ileri srme imkn cmnn senedi cmnn gerekleme imkan

3.1. CMNIN TARF


cm szlkte bir eyi yapmaya azmetmek, kesin karar vermek ve ittifak etmek : Siz de ortaklarnzla beraber toplanp yapacanz ii manalarna gelir. Mesela kararlatrn. (Yunus 10/71) yeti ile Hz. Peygamberin : Fecirden nce oruca kesin karar vermeyen (niyet etmeyen) kimsenin orucu yoktur eklindeki hadisinde icm bu anlamda kullanlmtr. Usl terimi olarak icm, slam mtehitlerinin, Hz. Peygamberin vefatndan sonraki herhangi bir devirde, er bir hkm hakknda gr birliine varmalardr.

3.2. CMNIN GEREKLEMESNN ARTLARI


cmnn gereklemesi iin ileri srlen artlar unlardr:

3.2.1. Gr birliine varanlar mtehit olmaldr.

ctihat ehliyetine, yani er amel hkmleri, tafsl delillerinden karma yeterliliine sahip olmayanlarn ittifk ile icm gereklemez.

FIKIH USUL

CMA

Uslcler, ittifaklar ile icmnn gerekleecei mtehitlerin says konusunda farkl dnmlerdir. Usulclerden bir ksm bunlarn saysnn tevatr saysna ulamasn art koarken, bazlar bu saynn olmasn yeterli bulmu, bir ksm usulc de bir asrda sadece iki mtehit varsa bunlarn ittifakyla da icm gerekleir demilerdir. Bir asrda sadece bir mtehidin bulunmas halinde onun grnn icma saylamayaca konusunda ise usulcler arasnda gr ayrl yoktur. Yine zerinde ittifak edilen bir hkmn icm ile sabit olmu saylmas iin, mtehitlerin yaadklar devrin sona ermesinin gerekip gerekmedii konusunda usulcler fikir ayrlna dmlerdir. Bazlar, zerinde fikir birliine varlan bir hkmn icm ile gereklemi saylabilmesi iin, mtehitlerin yaadklar asrn sona ermesini art komulardr. Bunlar, hayattaki mtehitlerden bazlarnn icmya katld grnden vazgeme ihtimalini gz nne almlar, bu durumda icmann bozulacan savunmulardr. Uslclerden bazlar da bunun art olmadn; mtehitlerden bazlar grlerinden dnse bile icmnn bozulmayacan, bir anlk fikir birliinin bile icm olduunu sylemilerdir.

3.2.2. Bir asrda yaayan mtehitlerin tamamnn fikir birlii etmi olmas gerekir.

Muhaliflerin saysnn az olmas durumu deitirmez. cmnn gereklemesi iin, slam diyarndaki btn mtehitlerin ittifak etmeleri gerekir. Baz usulcler, ounluun grnn de icm saylacan savunmulardr. Bazlar ise ounluun grnn, icm saylmasa bile hccet olacan sylemilerdir.

3.2.3. Mtehitlerin, Mslman olmalar gerekir.

Dier din mensuplarnn ittifaklar icm olarak kabul edilmez. nk icm, slam hukukunun temel kaynaklarndan birisidir. Ayrca, slam hukukularnn ounluuna gre mtehitlerin adalet vasfn tamalar da gerekir. Adalet, itikd bakmdan ithama elverili ak bir kusur tamama ve bidatlerden kanma anlamnda kullanlan bir terimdir. Buna gre, hev ve fsk ehli olarak bilinen kiilerin, icmya katlma ehliyetleri yoktur.

3.2.4. cm, Hz. Peygamberden sonraki bir devirde gereklemelidir.

Hz. Peygamber yayorken icm gereklemi olamaz. nk Hz. Peygamber hayattayken bir hkm zerindeki ittifak onaylamsa, o artk snnet haline gelmitir. Aksine bir hkm zerindeki ittifaka muhalefet etmise, o ittifakn slam hukuku asndan deeri kalmamtr.

3.2.5. cmnn konusu vcb, hurmet, shhat, fesat gibi er bir hkm olmaldr. 3.2.6. cmya katlan mtehitler, er bir delile dayanmaldrlar.

er meselelerde delilsiz gr beyan etmek ayetlerle yasaklanmtr.

Hakknda kesin bilgi sahibi olmadn eyin peine dme. nk kulak, gz ve kalp, bunlarn hepsi ondan sorumludur. (sra 17/36)
4

FIKIH USUL

CMA

3.3. CMNIN ETLER


cm, gerekleme ekline gre sarih icm ve skt icm olmak zere iki eittir.

3.3.1. Sarih cm

Sarih icm, herhangi bir devirde btn mtehitlerin, bir meselenin hkm ile ilgili grlerini ak bir ekilde ortaya koymalar suretiyle oluan fikir birliidir. Sarih icm, mtehitlerin bir yerde toplandktan sonra meseleyi inceleyerek ayr ayr grlerini beyan etmeleri; yahut, mtehidiler farkl yerlerde olduklar halde mesele her birine ayr ayr sunulup, onlarn da gr aklamas; bir mtehit meselenin hkm hakknda grn aklayp, o devirdeki mtehitlerin her birinin ayn ynde gr aklamas, onun gryle hkm vermesi veya fetva vermesi gibi deiik yollarla ortaya kabilir.

3.3.2. Skt cm

Bir asrda baz mtehitlerin ortaya attklar gr karsnda dier mtehitlerin bu gre kar kmakszn sessiz kalmalar suretiyle ortaya kan icmya skt icm denir. Skt icmnn artlar: Skt, kabul veya redde iaret eden emareler tamamaldr. Sz konusu gr iitildikten sonra, bir dnme ve deerlendirme sresi gemi olmaldr. zerinde icm edilen konu, itihada ak olmaldr.

3.4. CMNIN KAYNAK DEER


3.4.1. Sarih cmnn Kaynak Deeri
slam hukukularnn kahir ekseriyeti artlarna uygun bir ekilde gerekleen sarih icmy kesin delil olarak kabul etmilerdir. Buna gre icmya uymak vcip (zorunlu) ona aykr davranmak haramdr. cm ile sabit olan hkm kesin hkm olduu iin, hkmnde ittifak edilen mesele itihada ve ihtilafa konu olmaktan kmtr. Buna karlk Mutezileden brahim en-Nazzm ve Kn ile Hriclerin bir ksm ve Rfizlerin ounluu icmya kar kmlar ve onun delil olamayacan savunmulardr. Her iki gr sahipleri grlerine dayanak olarak baz deliller ileri srmlerdir.

3.4.1.1. ounluun (Cumhurun) Delilleri

ounluu tekil eden limler u delillere dayanmlardr: Kuranda yle buyrulmutur:

Kim, kendisine hidayet (doru yol) besbelli olduktan sonra peygambere kar kar, mminlerin yolundan bakasna uyarsa, onu yneldii yolda brakrz ve cehenneme sokarz. Oras ne kt bir var yeridir. (Nis, 4/115) Bu ayet, mminlerin yolunda bakasna uyanlarn cezalandrlacaklarn bildirmektedir. Bu duruma gre, mminlerin yolu doru yoldur ve kendine uyulmas vciptir. Bu yoldan bakas ise batl yoldur, terk edilmesi vciptir. Mminlerin yolundan maksat, mtehitlerin yoldur ki; bu da icmdr.

FIKIH USUL

CMA

Baka bir ayette de yle buyrulmutur:

Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan ulul-emre (idarecilere) de itaat edin. Herhangi bir hususta anlamazla dtnz takdirde, Allaha ve hiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allah ve Raslne arz edin. Bu, daha iyidir, sonu bakmndan da daha gzeldir. (Nis, 4/59) Bu ayette yce Allah, Mslmanlarn, Allaha, Raslne uymalarn emrettii gibi, emir sahiplerine uymalarn da emretmitir. tihat ve fetva alannda emir sahipleri mtehitlerdir. Buna gre, mtehitler bir ite gr birliine vardklarnda, o hkme uymak ve onu uygulamak vcip olur. Bunun delili de u ayettir:


Hlbuki onu peygambere ve ilerinden yetki sahibi kimselere gtrselerdi, elbette bunlardan, onu deerlendirip sonu (hkm) karabilecek nitelikte olanlar onu anlayp bilirlerdi. (Nis, 4/83) Hz. Peygamberden rivayet edilen pek ok hadiste de Mslmanlarn hatada birlemeyecekleri ifade olunmutur. : mmetim hata zerinde birlemez. : mmetim dalalet zerinde birlemez. : Rabbimden mmetimin dallet (sapklk) zerinde birlememesini istedim. Rabbim istediimi bana ihsan buyurdu. : Mminlerin iyi grdkleri Allah katnda da iyidir. Btn bunlar Mslmanlarn ittifaknn hak ve doru olduunu gstermektedir. Mslmanlarn ittifakndan maksat, mtehitlerin ittifakdr. nk onlar, ilim ve rey (gr) sahibidirler. Dier Mslmanlar da onlara tabidirler. Dolaysyla mtehitlerin ittifak, btn Mslmanlarn ittifak saylr. Bu hadisler, farkl lafzlarla rivayet olunmusa da hepsinin birletii ortak bir mana vardr. Bu da onlarn lfz mtevtir deilse de manev mtevtir olduunu gsterir. Manevi mtevtir de lafz mtevtir gibi kesin bilgi salar. Bu hadislerin birletii ortak mana ise mmetin hep birden hataya dmekten korunmu olduudur. Dier taraftan akl da icmnn kesin delil olduunu kabul eder. yle ki; biliyoruz ki Hz. Peygamber en son peygamberdir. Onu getirdii eriat (ilah kanun) da kyamete kadar baki kalacak, yani varln srdrecektir. Buna gre ilah kanunun, kyamete kadar insanlarn ihtiyalarn karlayacak durumda olmas gerekir. cm delil kabul edilmezse, buna imkn kalmaz. Zira yeni ortaya kan, hkm Kuran ve snnette yer almayan, hakknda kyasa da imkn bulunmayan meseleler, icm da delil kabul edilmeyince, zmsz kalacak, bu durumda ilah kanun kesintiye urayacak, onun kyamete kadar varln srdrmesi imknsz hale gelecektir. Bu da riin ilah kanunun kyamete kadar bak kalaca vaadine ters der ki; bu kabul edilemez bir durumdur. Zira ri-i Mbn olan Allah Tel vaadinden asla dnmez.

3.4.1.2. Aznlkta Kalanlarn Delilleri

Bunlar da grlerini desteklediini dndkleri baz deliller ileri srmlerdir. Kuranda yle buyrulmaktadr:

FIKIH USUL

CMA

Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere itaat edin ve sizden olan ulul-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlamazla dtnz takdirde, Allaha ve ahiret gnne gerekten inanyorsanz, onu Allah ve Raslne arz edin. Bu, daha iyidir, sonu bakmndan da daha gzeldir. (Nis, 4/59) Ayette ayrla dlen meselelerin Allaha ve elisine arz edilmesi emredilmi, mtehitlerin ittifaknn kaynak olduundan bahsedilmemitir. Dolaysyla icm kaynak deildir. Bu ayeti kendi grlerine delil olarak serdeden ounluk fukah bu ayetin, aznlkta kalanlarn grleri aleyhine delil olduunu ve kendi grlerini desteklediini sylemilerdir. yle ki; ayette ihtilafa dlen meselelerin Allaha ve Raslne gtrlmesi istenmektedir. Allaha gtrmekten maksat Kurana, Raslne gtrmekten maksat ise snnete bavurmaktr. Bu konu da aramzda tartmal olduuna gre Kitba ve snnete bavurmak gerekir. Snnete bavurduumuzda da icmnn kaynak olduunu gsteren delillerin bulunduunu grrz. Dolaysyla biz bu grmzle ayetin hkmn yerine getirmi olurken; siz ayetin hkmne aykr davranm duruma dersiniz. Hz. Peygamber Muza (r.a.) ne ile hkmedeceini sorduunda, Muz limlerin ittifakn zikretmemi. Ancak bu haliyle Hz. Peygamber onun kaynak sralamasn onaylamtr. Bu hadis de bu gre delil olacak nitelikte deildir. Hadiste icmy engelleyen bir durum yoktur. Zira hadis, rey ile itihada onay vermektedir. Rey ise sahblerin kullanmnda, icmy da iine alacak ekilde ok geni bir kapsama sahiptir.

3.4.2. Skt cmnn Kaynak Deeri

Sarih icmnn delil olduunda gr birliine varm olan ulemann ounluu, skt icmnn kaynakl konusunda fikir ayrlna dmlerdir. Mlikler ve filer skt icmy kaynak olarak kabul etmemektedirler. Bunlara gre skt halinde icm gereklemez ve bylece ortaya kt sylenen icm er hkmlere kaynak olamaz. Bu gr savunanlara gre mtehitlerden bazlarnn iittikleri hkm karsnda sessiz kalmalar, onlarn bu hkm kabul ettiklerine karine tekil etmez. nk mtehitler; Henz itihad meseleyle ilgili itihad bir kanaate varmadklarndan, Zarar grmekten ekindiklerinden, tihat eden mtehide kar sayglarndan, Baka bir mtehidin ona itiraz ettiini dndklerinden, Gr beyan edenin mtehit olduuna ek olarak, her mtehidin de gr aklamada hr ve kendi grnde isabetli olabileceini dndklerinden dolay sessiz kalabilirler. Btn bu ihtimaller varken, sktun rzaya dellet ettiini sylemek imknszdr. Onaylamaya dair delilin bulunmad yerde icmdan sz edilemez. Hanefler, Hanbeller ve dier uslclerin ounluu, skt halinde icmnn gerekleeceini ve skt icmnn kat delil olduunu sylerler. Bunlar da grlerini yle delillendirirler: Mtehidin sktunun rzaya ve muvafakate hamledilmesini gerektiren karine bulunmas ve gr aklamaya dair bir engelin de bulunmamas durumunda skt muvafakate hamledilir. Bu balamda tihd grn yaygnlap hret bulmas, Dier mtehitlere ulap onun da mesele hakknda dnme ve incelemede bulunacak kadar vaktin gemesi,

FIKIH USUL

CMA

Bask sahibi bir otoritenin bulunmay Gibi hususlar, muvafakata karne saylr ve mtehidin kendisine ulaan gr hakknda kendi dncesini beyan etmesine engel bir durum olmadn gsterir. Buna karlk Mtehidin bakasnn bu gr reddettiini dnmesi, Redde gerek grmemesi, Gr aklamas durumunda kendisine herhangi bir zararn geleceinden endie etmesi gibi hususlar ise, zanna dayanan ve gr aklamaya engel olabileceini savunacak kadar gl gerekeler deildir. Dier taraftan, skt icmnn artlarnn gereklemesinden sonra, mtehitlerin hatal bir sonu karsnda susmu olabileceklerini dnmek, onlara fsk ve taksr izfe etmek olur. nk btl gr karsnda susmak haramdr. Nitekim : Hakk sylemekten geri duran, dilsiz eytandr. buyrulmutur. Sahbe ve dier mtehitlerin byle bir eyle itham edilmeleri asla kabul edilebilir bir husus deildir. Tarihen de sabittir ki; sahbler ve Mslmanlarn itibar ettikleri dier mtehitler hibir durum karsndan doru olarak bildiklerini aklamaktan ekinmemilerdir. Baz rnekler: Bir defasnda Hz. mer minberden halka kimin kz olursa olsun, kadnlara drt yz dirhemden fazla mehir vermemelerini, bu miktardan fazla vereceklerin verdikleri fazla ksm beytlmle aktaracan sylemiti. Bunu duyan bir kadn Hz. mere bunu sylemeye hakknn bulunmadn, nk Kuranda;

Eer bir ein yerine baka bir e almak isterseniz, brne (mehir olarak) yklerle mal vermi olsanz dahi ondan hibir eyi geri almayn. ftira ederek ve ak gnaha girerek mi verdiinizi geri alacaksnz? (Nisa, 4/20) buyrulduunu syleyince Hz. mer: Allahm beni bala! Btn insanlar merden (r.a.) daha fakh, evlerdeki kadnlar bile demi, grnden vazgeerek, isteyenin istedii kadar mehir vereceini sylemitir. Ebu Hanfe ve Ahmed b. Hanbel gibi mtehitlerin grleri yznden defalarca hapse atldklar, orada ikence grdkleri halde grlerinden dnmedikleri, bilinen gereklerdendir. Suriye blgesi fakihlerinden Abdurrahman el-Evzanin, kendilerine emn vermi olmalarna ramen, ilk Abbs halfesi Seffh b. Alinin amdaki Emevleri ldrmesi zerine gsterdii cesaret de kayda deer arpc rneklerden biridir. yle ki: Abdullah b. Ali, yannda kllar ekilmi vaziyette bekleyen askerleri olduu bir durumda Evzayi huzuruna getirtir ve ona sorar: - Emevlerin kanlar hakknda ne dersin? Bunlar ldrmede bir gnah var m? - Onlarla aranda birtakm ahitler vard. Ahitlere sadk kalman gerekir. - Ne mnasebet! Ben kendimle onlar arasnda byle bir ahit tanmyorum. (Evzanin anlatmyla devam edelim: Bu sz zerine) lmle kar karya geldiimi, lmek istemediimi, fakat o srada ahiret gn Yce Allahn huzuruna kacam, uhdemde tadm manevi sorumluluu dnnce ona yle cevap verdim: - Emevleri ldrmek ve onlarn kanlarn aktmak sana haramdr. Bu cevaptan son derece fkelendi, fkesinden boyun damarlar iti ve gzleri yuvalarndan frlad ve yle dedi: - Vay zavall! Neden onlar ldrmek bana haram olacakm? - nk Raslllh yle buyurmutur: : Mslmann kan ancak eyden birisiyle helal olur: Bekr olmad halde zin eden, adam ldren ve dininden dnen.

FIKIH USUL

CMA

Bunun zerine Abdullah : - Halifelik dinen bizim hakkmz deil mi? - Nasl dinen sizin hakknz olur? - Raslllah halifelik meselesi hakknda Hz. Ali iin tavsiyede bulunmad m? - Eer Raslllahn Hz. Aliye bir tavsiyesi olmu olsayd, o, hakemler iine girimezdi. Son derece hiddetlenen Abdullah konumasn kesti. Ben de bamn hemen uurularak nme dmesini beklemeye baladm. nk kllar ekilmi vaziyette parlyordu. Bir ara bir sessizlik o sahaya hkim oldu. Biraz sonra eliyle iaret ederek bunu huzurumdan karn demek istedi. Ben de ktm. Btn bunlar, ortaya atlan bir gre kar skt eden bir mtehidin, o grn hak olduunu kabullendiinden dolay sustuunu gsterir. Ayrca unu da ilave edelim ki, icmnn gereklemesi iin itihada ehil olanlarn her birinin szl aklamasnn ve muvafakatnn art koulmas halinde hibir zaman icmnn gereklemesi deten mmkn olmaz. nk slam hukuk tarihinde ortaya kan det u ekildedir : Baz alimler fetva verirler ve bu fetvalar yaylr, dier alimler de bu fetvalar karsnda skt ederler. Her asrda, byk mtehitler fetva verir, dier mtehitler skt etmek suretiyle zmn olarak bu mtehitlerin fetvalarn kabul etmi olurlar. Dier bir gre gre ise skt icm kat delil deil, zann delildir. nk ileri srlen artlar gereklemi olsa bile, skt eden mtehidin, dierlerinin grlerini onayladnn kesin delili yoktur. Skt, sz konusu gr kabul ihtimalini ierdii gibi, baka ihtimalleri de ierir. Ancak kabul ihtimali daha yksek olduu iin kaynak kabul edilmesi gerekir. Kerh ve mid bu grtedir. Netice olarak bu gr sahiplerinin yukarda zikredilen her iki grn ortasn bulmaya altklar anlalmaktadr.

3.5. HAKKINDA BRDEN FAZLA GR BULUNAN BR MESELE DE YEN BR GR LER SRME MKNI
Bir konu hakkndaki gemi ihtilaf daha sonra o konu hakknda icmnn meydana gelmesine engel deildir. Yani konu hakknda ileri srlen farkl grlerden biri zerinde daha sonra ittifak salanrsa icm meydana gelmi olur. Ancak bir konuda henz yerlememi bir ihtilaf varsa, o konuda yeni bir gr ileri srlebilir. Bir konu hakkndaki ihtilafn belli grler halinde yerlemi olmasndan sonra o grlerin dnda bir gr ortaya atmann mmkn olup olmad ise tartmaldr. 1. Usulclerden bir ksm, bu durumda bir baka gr ileri srlemez. Zira o konudaki ihtilafn sadece ortaya konan grlerle snrl olmas, dolayl (zmn) veya mrekkep bir icmdr. Dolaysyla yeni gr ortaya atmak tamamlanm bir icmy bozmak olur ki; bu caiz deildir demilerdir. 2. Baz usulcler buna mutlak manada cevaz vermilerdir. Bunlar, bir meselenin mtehitler arasnda tartmal olmas, o meselede icm meydana gelmediini gsterir, nk icm btn mtehitlerin gr birliiyle oluur, byle bir ittifak meydana gelmediine gre, o konuda yeni bir gr ileri srmeye engel bir durum yoktur demektir, bu durumda icmnn bozulmasndan sz edilemez diye dnmlerdir. 3. Baz usulcler ise ihtilafn yerine gre durumun deieceini, baz durumlarda yeni
9

FIKIH USUL

CMA

bir gr ileri srmenin mmkn olduunu, baz durumlarda da mmkn olmadn sylemilerdir. Eer ihtilaf halinde olan mtehitler arasnda, ittifakl bir nokta varsa ve yeni grte o ittifakl noktaya denk geliyorsa, bu meydana gelmi icmy bozmak saylacandan, byle bir gr ortaya atmak caiz deildir. ayet yeni gr, bu ittifakl noktaya denk gelmiyorsa, bu durumda yeni bir gr ileri srmede bir saknca yoktur. Baz rnekler: Sahbler erkek kardele birlikte bulunan dedenin, miras hissesi konusunda ihtilafa dmlerdir. Bazlar bu durumda dedenin, kardeleri mirastan drerek mirasn tamamn kendisinin alacan, bazlar da kardelerin de dedeyle birlikte varis olacaklarn sylemilerdir. Bu iki gr arasnda ittifaka konu olan ortak nokta kardelerle birlikte miras olan dedeye her hal- karda mirastan pay verileceidir. Buna gre bu durumdaki dedenin mirastan pay alamayaca eklinde nc bir gr ortaya atlrsa, bu ittifakl noktaya ters deceinden, oluan icmy bozmak saylr ki, buna cevaz verilemez. Yine sahbler lenin miraslarnn sadece anne ve baba ile ein olmas durumunda annenin miras hissesi konusunda fikir ayrlna dmlerdir. Bazlar bu durumda anne mirasn tamamnn te birini alr, sonra ee hissesi verilir, geriye kalan da babann olur demilerdir. Bazlar da bu durumda anneye maln tamamnn te biri deil ein hissesi verildikten sonra geriye kalann te biri verilir, geriye kalan da babann olur demilerdir. Tbin limlerinden Muhammed b. Srn bu iki gre karlk yeni bir gr ortaya koymu ve yle demitir. Eer anne babayla birlikte miras olan e kadnsa, yani adam lm, miras olarak anne ve babasyla birlikte hanm kalmsa, bu durumda anne mirasn tamamnn te birini alr. Eer anne ve baba ile birlikte kalan e erkekse, yani kadn lm, miras olarak anne ve babasyla birlikte kocas kalmsa, bu durumda da anne mirasn tamamnn deil, eten geriye kalnn te birini alr. Grlyor ki; bu gr, sahbeye ait iki grn ortak noktasna denk gelmemektedir. Dolaysyla bu, olumu bir icmy bozmak olarak nitelendirilemez. Bu gr ortaya koymaya bir engel bulunmamaktadr.

3.6. CMNIN SENED


Burada, mtehitlerin icmda dayanak olarak kullandklar delil konu edinilmektedir. Daha nce de ifade edildii gibi, delilsiz icm batldr. nk bu durum, Allahn dininde ahsi gre gre hkm vermeye ve Hz. Peygamberden sonra yeni bir din ihdas etmeye gtr ki bu, asla kabul edilemez bir durumdur. Dier taraftan gerekli bir sebep bulunmakszn ittifakn ortaya kmas, mtehitlerin uygulamalarna da aykrdr. cm iin senedin bulunmas gerektii konusunda gr birlii ierisinde bulunan fukahnn byk ounluu hangi delillerin senet olabileceinde gr ayrlna dmlerdir. Ayet ve hadislerin icmya senet olacanda gr ayrl yoktur. Nineyle evlenmenin haram olduuna dair ittifak, ayete dayal icm rneidir. Bu icmnn dayana : Anneleriniz, (ile evlenmek) size haram klnd. (Nis, 4/23) ayetinde geen mm (anne) ifadesidir. mmden maksat, kk : dr. Bu ise kiinin dorudan veya dolayl olarak kendisine baland kimsedir. Bu anlamda kelime nineyi de kapsamaktadr. Senedi Hz. Peygamberin snneti olan icmya da henz teslim alnmam gda

10

FIKIH USUL

CMA

maddesinin satlamayacana dair ittifakla, nineye altda bir miras hissesi verileceine dair ittifak rnek olarak verilebilir. Burada bir hususa iaret etmek faydal olacaktr: ayet icmnn senedi kat bir delil olursa, o icm mstakil bir hccet olmaz. Bu durumda hkm, icmnn dayand o kat delille sabit olmu olur. Mesela namazn, orucun, zektn farziyeti Kitab ve snnetle sabit olduu gibi, icm ile de sabit olmu olur. Bu durumdaki icmnn fonksiyonu ise kat delilin manasn glendirmek, onun yorumlanabilme ihtimalini ortadan kaldrmaktr. Kat bir delil hakknda byle icm meydana geldikten sonraki devirlerde herhangi birisi kp da o delili baka trl yorumlayamaz ve o delilden karlan hkm tartmaya aamaz ve ona muhalefet edemez. Kyasn icmya senet olup olamayaca konusunda gr ayrl vardr. Baz limler, kyasn zann, icmnnn kat olmas ve katnin zann zerine bina edilemeyecei gerekesiyle, kyasn icmnn dayana olamayacan sylemilerdir. ounluu tekil eden dier bir grup lim ise kyasn da er delillerden birisi olmas sebebiyle, icmnn senedi olabileceini savunmulardr. Bunlar grlerini sahblerin uygulamalar ile de desteklemilerdir. Baz rnekler: Hz. Peygamberin vefatndan sonra Hz. Eb Bekirin halife olarak seilmesi kyasn icmya dayanak olduunu gstermektedir. nk Mslmanlar, Hz. Peygamberin hastal arlanca yerine namaz kldrmak zere Hz. Eb Bekiri grevlendirmesini dikkate almlar ve immeti hilfete kyaslayarak Hz. Eb Bekirin halifelii zerinde icm etmilerdir. Dier bir rnek de iki ime suundan dolay uygulanacak cezann belirlenmesidir. yle ki; iki imek Kuranla yasaklanmsa da bu kaynakta bu su iin belirlenmi ceza yer almamtr. Hz. Peygamberin uygulamalar da tam belirleyici olmamtr. O, iki ien birisi kendisine getirildiinde yanndakilere ona vurmalarn emreder, onlar da kimi eliyle kimi pabucuyla kimi yannda bulunan deneiyle kimi de elbisesinin sarkan ksmyla ona vururlard. Hz. Peygamber, Hz. Eb Bekir ve Hz. mer dneminin ilk yllarnda uygulama bu ekilde devam etmiti. Fakat bu cezann hafife alnp iki ienlerin oaldn am valisi Halid b. Valid bir mektup yazarak Hz. mere bildirince Hz. mer konuyu sahablerle istiare etti. Toplantda bulunan Hz. Ali: ki ien sarho olur. Sarho olunca hezeyana balar. Byle sama sapan konuurken iftirada bulunur. ftirann cezas ise Allahn kitabnda seksen denek olarak belirlenmitir. dedi. Hz. mer ve dier sahbler Hz. Alinin bu nerisini yerinde buldular ve iftira suu cezasna kyas yaparak iki ime suunun cezasn seksen denek olarak belirlediler. Kyas gibi maslahat- mrselenin de icmya senet olmas tartmaldr. Kyasn icmya senet olacan savunanlar maslahat- mrselenin de icmya senet olacan sylemilerdir. Bunlar grlerini sahbe uygulamalaryla desteklemilerdir. Baz rnekler: - Sahabe, Kurann bir mushafta toplanmas konusundaki icm etmilerdir. Hz. merin teklifi sonrasnda Hz. Ebbekir, Kuran ayetlerinin bir kitap haline getirilmesi konusunda hfz kuvvetli hafzlar grevlendirmi ve Kuran ayetleri bir mushafta toplanmt. nk Yemme savanda yaklak ok sayda hafz ehit edilmi ve Kurandan ayetlerin zayi olmas konusunda kayglar olumutu. Hz. mer, kayglarn dile getirerek Hz. Ebubekire Kurann bir Mushaf haline getirilmesi teklifini yaptnda, Hz. Ebubekir, Allah Raslnn yapmadn ben nasl yaparm diyerek bu ie kar kmsa da Hz. mer: Vallhi bu i hayrldr diyerek grnde srar ile Hz. Ebbekiri ikna etmi, dier sahblerden de buna kar kan olmam, bylece sahbenin ittifkyla Kuran yetleri bir kitap haline getirilmiti. Hz. merin sz bu uygulamann maslahata dayandn aka ifade etmektedir.

11

FIKIH USUL

CMA

- Hz. Osman dnemine kadar Cuma namaz iin cami ierisinde bir ezan okunmaktayd. Ancak Mslmanlarn saylarnn artmas, ve Medinenin snrlarnn genilemesi zerine bu i ezann duyulmamas sebebiyle ezan duyamayan Mslmanlarn Cuma namazn eda etmelerinde zorluklar yaanmaktayd. Bundan dolay Hz. Osman maslahat gerei Cuma namaz iin bir ezann daha okunmasn istedi. Mescit dnda okunan bu ezanla, namaz vaktinin yaklat haber veriliyordu. Hz. Osmann maslahata dayal olarak balatt ikinci ezan zerinde, Mslmanlar arasnda icm olumutur. Burada unu da ifade etmeliyiz ki; maslahata dayal icm, nass veya kyasa dayal icmlar gibi deimez delil deildir. Maslahata dayanan bir icm, o maslahat gerekletirdii srece kaynak olma zelliini korur. Fakat maslahat deitiinde, maslahata dayal icmya muhalefet caiz olur. Maslahat deitiinde, maslahata uygun yeni bir hkm konabilir. Bunun baz rnekleri yledir: Sahabe, Hz. Peygamberin sz ve fiillerini dikkate alarak, narh koyma uygulamasndan uzak durmulardr. Fakat Tbin dnemde, Sad b. Mseyyeb gibi mehur hukukular, maslahat gerei narh koyma uygulamasn kabul etmilerdir. Hz. Peygamber dneminde mdahaleyi gerektirecek dzeyde olmayan pahallk, sonraki dnemde insanlar madur edecek dzeye ulam, maslahat gerei narh koyma uygulamasna cevaz verilmitir. Sahabe, Hz. Peygamberin sz ve fiillerini dikkate alarak, narh koyma yani fiyatlar dondurma uygulamasndan uzak durmulardr. Fakat Tbin dnemde, Sad b. Mseyyeb gibi mehur hukukular, maslahat gerei narh koyma uygulamasn kabul etmilerdir. Hz. Peygamber dneminde mdahaleyi gerektirecek dzeyde olmayan pahallk, sonraki dnemde insanlar madur edecek dzeye ulam, maslahat gerei narh koyma uygulamasna cevaz verilmitir. Ayrca belirtmek gerekir ki; icm, bir olayn hkm zerinde olabilecei gibi, bir nassn tevili veya nassn hkmn talili konusunda da olabilir.

3.7. CMANIN GEREKLEME MKNI


cmnn gereklemesinin mmkn olup olmad ve fiilen meydana gelip gelmedii hususu limler arasnda tartmaldr. slam hukukularnn byk ounluu, icmnn gereklemesinin mmkn olduunu fiilen de meydana geldiini savunurlarken; Mutezileden brahim en-Nazzm ile tbileri ve ia ise icmnn gereklemesinin mmkn olmadn sylemilerdir. Aznlkta kalan bu grup grlerini u delillere dayandrmlardr: cmnn gereklemesi iin herhangi bir asrdaki mtehitlerin bir meselenin hkm zerinde ittifak etmeleri gerekir. Bunun iin, meselenin ortaya kt zamanda yaayan btn mtehitlerin kimler olduunun tespit edilmesi ve her mtehidin grnn ne olduunun bilinmesi gerekir. Bu ise imknszdr. nk mtehitler tek bir lkede ve blgede bir arada olmayp, deiik lke ve ehirlerde dank haldedirler. Onlar bir yerde toplayp grlerini almak veya her birinin grne gvenilir yoldan ulaabilmek mmkn deildir. cmnn dayana ya katdir ya da zann. Kat olduunda, icmya gerek yoktur. nk meselenin hkmyle ilgili kat delil mevcuttur. Kat delille sabit olan bir hkm hakknda icm tahsll-hsl yani var olan bir eyi yeniden elde etmek iin bouna aba sarf etmek kablinden olur. Dayana zann olduunda ise icmnn gerekleme ihtimali yoktur. nk zann delil bal bana ihtilaf sebebidir. Mtehitlerin yaklam farkllklar, anlay dzeyleri, mensubu bulunduklar mezhebin ilkeleri ve benzeri etkenler, zann delil zerinde icmnn olumasna engeldir.

12

FIKIH USUL

CMA

cmnn gereklemesinin mmkn olduunu savunan byk ounluk ise icmnn fiilen gereklemi olmasn delil olarak ileri srmlerdir. Onlara gre vaka en gl delildir. - Mslman kadnn gayr-i Mslim erkekle evliliinin haraml, - Mehir belirtilmeksizin yaplan nikhn sahih olmas, - Neneye mirastan altda bir hisse verilmesi, - Domuzun i yalarnn haram olmas, - Gasp edilen maln misli veya kymetiyle tazmininin vcbu, - Bir kadnla halas veya teyzesinin ayn anda ayn kii tarafndan nikhlanmasnn haraml, meydana gelmi icm rneklerindendir. Btn bunlar, icmnn meydana geldiini aka gsteren delillerdir. cmnn gerekleme imknnn bulunmadn savunanlarn yukarda geen delilleri tartmaya aktr. ncelikle ifade edelim ki, bu gr sahiplerinin, mtehitlerin tespiti ve her mtehidin grnn ayr ayr bilinmesinin imknszl ynndeki iddialar geerli deildir. zellikle Hulef-i Ridn dneminde mtehitler biliniyordu ve tannyordu, onlarn grlerinin bilinmesi de imkansz deildi. nk o dnemde hem mtehitlerin says azd hem de bunlar belli merkezde bulunmakta idiler. Dolaysyla ihtiya duyulmas halinde kendilerine bavurmak ve grlerini renmek zor deildi. Nitekim bu devirde meydana gelmi pek ok icm rnei bulunmaktadr. - Hz. Eb Bekir dneminde Kurann bir Mushaf haline getirilmesi, zekt vermeye kar kanlara sava almas, - Hz. mer dneminde fethedilen Irak ve Suriye topraklarnn savaa itirak edenlere datlmayp hara karlnda eski sahiplerine braklmas, - Hz. Osman dneminde Cuma gn i ezana ilave olarak bir de d ezan okutulmas bunlardan bazlardr. Ayrca bir hadisi renmek iin yaya olarak aylarca yol kat etmeyi gze alacak kadar ilme dkn olan insanlarn, her frsatta bir araya gelerek gr al veriinde bulunduklar ve ortaya kan hkm ve itihatlar tartma konusu yaptklar, varsa muhalefetlerini sylemekten ekinmedikleri gibi hususlar da gzden rak tutmamak gerekir. Yine icmnn meydana gelmesini mmkn grmeyenlerin, icmnn delilinin kat olmas durumunda, icmnn hsl- tahsl kablinden olaca, delil zann olunca da zerinde ittifakn salanamayaca iddialar da geerli deildir. Bir defa kat delil zerinde oluan icm hsl- tahsl, yani faydasz bir ey deildir. nk bu icm delilin gsterdii anlam glendirir ve o delilin farkl bir ekilde yorumlanmas ihtimalini ortadan kaldrr. Bylece sonraki devirlerde o hkmn delilini zel olarak aratrmaya ihtiya kalmaz. Dier taraftan zann delil zerinde fikir birlii de imknsz deildir. Zira baz zann delillerin hkme delaletleri gr ayrlna imkan vermeyecek kadar aktr. Nitekim zann deliller zerinde gereklemi pek ok icm rnei bulunmaktadr. Hz. Peygamber yle buyurur: : Her kim bir gda maddesi satn alrsa, teslim alncaya kadar onu satmasn. (Buhari, Byu, 54.) Bu hadis, haber-i vahid olmas sebebiyle zann bir delildir. Ancak hukukular, henz teslim alnmam gda maddesinin satnn yasakl konusunda icm etmilerdir. Hz. Ebu Bekirin halifelii konusunda icm edilmitir. Bu icmnn delili de zann bir delil olan kyastr. Mslmanlar, Hz. Peygamberin Hz. Ebu Bekiri namazlar kldrmak zere grevlendirmesine kyasla, onun halife olmas zerinde icm etmilerdir.

13

FIKIH USUL
Prof. Dr. Muhsin KOAK

4.1. KIYASIN TARF 4.2. KIYASIN KAYNAK DEER 4.2.1. KIYASI KAYNAK OLARAK KABUL EDEN OUNLUUN DELILLERI 4.2.1.1. KITAP 4.2.1.2. SNNET 4.2.1.3. SAHABENIN UYGULAMALARI VE OLUAN CM 4.2.1.4. AKL DELIL 4.2.2. KIYASI KAYNAK OLARAK KABUL ETMEYENLERIN DELILLERI 4.2.2.1. KITAB 4.2.2.2. SNNET 4.2.2.3. SAHABEDEN YAPILAN NAKILLER 4.2.2.4. AKL DELIL 4.3. KIYASIN RKNLER 4.4. KIYASIN ARTLARI 4.4.1. ASLIN HKM ILE LGILI ARTLAR 4.4.1.1. ASLIN HKMNN KITAP VE SNNETLE SABIT OLMASI GEREKIR 4.4.1.2. ASLIN HKM AKIL TARAFINDAN ANLAILMASI MMKN OLAN BIR LLETE SAHIP BULUNMALIDIR 4.4.1.3. ASLIN HKM BAKA BIR NASSLA SADECE ASLA MAHSUS KILINMI OLMAMALIDIR 4.4.1.4. ASLIN HKM KIYASA AYKIRI OLARAK KONMU STISN BIR HKM OLMAMALIDIR 4.4.2. FER ILE LGILI ARTLAR 4.4.2.1. FER LLET BAKIMINDAN ASLA EIT OLMALIDIR 4.4.2.2. FER HAKKINDA NASS VEYA CMA LE BELIRLENMI BIR HKM BULUNMAMALIDIR 4.4.3. LLET VE LLETLE LGILI ARTLAR 4.4.3.1. ILLET 4.4.3.2. HIKMET 4.4.3.3. HKMLERIN TEMELLENDIRILMESINDE (TAL) DIKKATE ALINMASI GEREKEN VASIF 4.4.3.4. LLETLE LGILI ARTLAR 4.4.3.4.1. LLET ZHIR (AIK) OLMALIDIR 4.4.3.4.2. LLET MUNZABIT (ISTIKRARLI) OLMALIDIR 4.4.3.4.3. LLET HKME MNASIP (UYGUN) BIR VASIF OLMALIDIR 4.4.3.4.4. LLET MTEADD (GEEBILIR, SIRAYET EDICI NITELIKTE) OLMALIDIR 4.4.3.5. LLETI BELIRLEME YOLLARI () 4.4.3.5.1. NASS 4.4.3.5.2. ICM 4.4.3.5.3. MNASEBET () 4.4.3.5.4. SEBR VE TAKSIM () 4.5. KIYASIN KISIMLARI 4.5.1. KIYS-I EVL () 4.5.2. KIYS-I MSV () 4.5.3. KIYS-I EDN ()

FIKIH USUL

KIYAS

NTE 4

KIYAS
Prof. Dr. Muhsin KOAK

Bu nitede asl delillerden Kitap balamnda u konular ele alnmaktadr: Kyasn tarifi Kyasn kaynak deeri Kyasn rknleri Kyasn artlar Kyasn ksmlar

4.1. KIYASIN TARF


Kyas lgatte bir eyi bir eyle lmek, karlatrmak ve iki eyi birbirine eitlemek anlamlarna gelmektedir. Fkh usl stlahnda ise kyas, bir meselenin Kitap, snnet veya icma ile belirlenmi olan hkmn, aralarndaki ortak illet sebebiyle, hkm bu kaynaklarda belirtilmemi baka bir meseleye vermek demektir. Bu tarifi biraz aklamak gerekirse unlar sylenebilir: Bir mtehit, hkmn bilmedii bir mesele ile karlayor. Onun hkmn bilmek istiyor. Bunun iin Kitap, snnet ve icmya bavuruyor. Oralarda arad hkm bulamyor. Bu defa mtehit, bu kaynaklarda hkmn arad meselenin benzerini aratryor, bunu bulduunda, bunun hkmn, aratrma konusu yapt yeni meseleye veriyor, yani o hkmn konmasna sebep olan vasfta birbirine eit olan bu iki meseleyi hkmde de birbirine eitliyor. te usulclerin stlahnda buna kyas ad veriliyor. Esasen kyas, mevcut olmayan bir

FIKIH USUL

KIYAS

hkm isbat ve icat etmiyor, aslnda mevcut olup, mtehidin itihadna kadar gizli kalm bir hkm ortaya karm oluyor. Burada bu iki meselenin birbirine benzerliini ve ikisinin ayn hkmde birlemesini salayan temel unsur illet, yani hkmn konmasna sebep olan vasf olmaktadr. te mtehit, iki olay arasndaki benzerlii, bu vasf l alarak belirlemi oluyor. Bir kyas ileminde, hkm Kitap, snnet veya icma ile belirlenmi ve kendisine kyas yaplan meseleye : asl veya : maksun aleyh (kendisine kyas edilen) yahut : mebbehn bih (kendisine benzetilen) ; hkm belirlenmemi olup hkm belirlenmie benzetilen meseleye : Fer veya : maks (bakasna kyas edilen) yahut mebbeh (bakasna benzetilen); hkmn konmasna sebep olan ve iki olayn hkmde birlemesini salayan ortak vasfa : illet veya : ment; Kitap, snnet veya icma ile sabit olan hkme : asln hkm kyas yoluyla belirlenen hkme de : ferin hkm ad verilir. Baz rnekler: 1. Kuran- Kerimde : Ey iman edenler! Hamr/arap, kumar, diki talar (putlar) ve ans oyunlar birer eytan ii pisliktir. Bunlardan kann ki, kurtulua eresiniz.(Maide, 5/90) ayeti ile hamr ime yasaklanmtr. Yasaklanmasnn illeti iskar, yani sarholuk verici olmasdr. Hanefilere gre hamr, zm suyundan atete kaynatlmakszn elde edilen ikinin addr ki, Trkede buna arap ad verilmektedir. Bu yoruma gre arap dndaki dier alkoll ikiler, bu ayetin kapsamna dahil deildir. Ancak arabn haram klnmasna sebep olan sarholuk verici olmas (iskar) zellii, arap dndaki ikilerde de mevcuttur. Bu durumda, arapla ayn illeti tayan bu ikilere de, kyas yoluyla arabn hkmnn uygulanmas gerekir. Bu olayda: arap asl, dier alkoll ikiler fer, arho edici olma (iskar) illet, arabn haram olmas asln hkm, dier ikilerin haram olmas ise ferin hkmdr. 2. Yine Kuran- Kerimde : Ey iman edenler! Cuma gn namaza arld ezan okunduu zaman, hemen Allah zikretmeye koun, al-verii brakn. (Cuma, 62/9) ayeti ile Cuma namaz ezan vaktinde al-veri yaplmas yasaklanmtr. Bunun illeti, al-veriin namaza gitmeyi engellemesi ve namazn karlmas ihtimalidir. Bu yasak, kyas yoluyla al-verile ayn illeti tayan al-veri dndaki dier tasarruflar iin de geerlidir. Bu olayda da: al-veri asl, dier tasarruflar fer, namaza gitmeyi engellemesi ve namazn karlmas ihtimali illet, Cuma ezan esnasnda al-veriin haram olmas asln hkm, Keza Cuma ezan esnasnda dier tasarruflarn haram olmas ise ferin hkmdr.
4

FIKIH USUL

KIYAS

3. Hz. Peygamber (sav) bir hadislerinde : Ktil miras olamaz. buyurmutur. Bu hadis, murisini/miras brakann ldren kimsenin, o mirastan mahrum kalacan hkme balamtr. Bu hkmn illeti, kiinin haram bir fiille kendisine menfaat salayacak bir hukuk sonucu, zamanndan nce oluturmaya almasdr. u halde onun bu kt kast kendi aleyhine evrilerek, acele ettii eyden, yani bir an nce konmak istedii mirastan mahrum braklmaldr. Miras hakknda sabit olan bu hkm kyas yoluyla vasiyet olayna da uygulayabiliriz. yle ki: kendisine vasiyet yoluyla bir ey braklan kimse/ ms leh, kendisine vasiyette bulunan ahs/mssini ldrrse, ayn ekilde kendisine yaplan vasiyetten mahrum braklacan syleyebiliriz. Zira, her iki olaydaki illet ayndr. O halde hkmlerinin de ayn olmas gerekir. Bu kyas metodunun bir sonucudur. Bu olayda: ktil miras asl, ktil ms leh fer, kiinin haram bir fiille kendisine menfaat salayacak bir hukuk sonucu, zamanndan nce oluturmaya almas illet, ktil mirasnn mirastan mahrum olmas asln hkm, ktil ms lehin mirastan mahrum olmas ise ferin hkmdr.

4.2. KIYASIN KAYNAK DEER


Kyasn kaynakl konusunda iki farkl gr bulunmaktadr. Bunlardan biri slam hukukularnn byk ounluuna aittir. Bunlar kyasn slam hukukunun kaynaklarndan bir kaynak; er-amel hkmlerin elde edilmesi iin bavurulan bir delil olduunu savunmulardr. Dieri de Mutezile mezhebi limlerinden brahim en-Nazzm, Zhirler, Hricler ve mmiyye mezhebi mensuplarna aittir. Bunlar da kyas bir delil olarak kabul etmemilerdir. Her iki grup da savunduklar grleri bir takm delillere dayandrmlardr.

4.2.1. Kyas Kaynak Olarak Kabul Eden ounluun Delilleri

Byk ounluu tekil eden slam hukukular grlerini Kitap, snnet, sahabe gr (icma) ve akl delili ile desteklemilerdir.

4.2.1.1. Kitap

Kyasn hccet olduuna delil olarak gsterilen baz ayetler unlardr: : Ey akl sahipleri ibret aln. (Har, 53/2) bu ifadenin yer ald ayette Allah Tel, Allah inkar etmelerinin, Hz. Peygambere ve mminlere tuzak kurmalarnn karl olarak Medinedeki Yahudi kabilesinden biri olan Nadroullarnn bana gelen durumu bildirmekte, bunun peinden de : Ey akl sahipleri ibret aln. buyurmaktadr.

Bu ayette anlatlmak istenen udur: Ey akl sahipleri dnn, eer onlar gibi davranrsanz, onlarn bana gelen felaket sizin de banza gelir. Zira siz de onlar gibi insansnz. Birbirinin benzeri olan iki eyden biri hakknda cereyan eden uygulama, dieri hakknda da cereyan eder. Yani birbirinin benzeri olan iki durum iin ayn sonular terettp eder. Kyasla kastedilen de budur.
5

FIKIH USUL

KIYAS

: Eer bir hususta anlamazla derseniz, onu Allaha ve Rasle gtrn.(Nis, 4/59) Grlyor ki, ayet anlamazla konu olan meseleleri Allaha ve Rasle gtrmeyi emrediyor. Bu emir, ancak hakknda nass bulunmayan meseleler iin sz konusu olabilir. nk Allah ve Raslnn aklad, yani hakknda nass bulunan meselelerde mminlerin ihtilaf etmesi dnlemez. O halde bu emirle Allah Tel, hakknda nass bulunmayan meseleyi, hakknda nass bulunan meseleye ilhak etmeyi istemektedir. Fkh kyas ilemi de bundan ibarettir. : De ki, onlar ilk defa yaratm olan diriltir.(Ysn, 36/79) Grlyor ki, bu ayette yce Allah, mahlkatn ldkten sonraki diriltilmesinin mmkn olmasn, onlar ilk yaratma olayna benzetmi yoktan var etmeye kdir olann tekrar diriltmeye de kdir olacan belirtmitir. Bu da bir kyastr.

4.2.1.2. Snnet

Hz. Peygamber (sav), ashabndan Muz b. Cebeli Yemene kad olarak gnderirken, kendisine getirilen meselelerde ne ile hkm vereceini sormu, o da, Allahn Kitabna, orada bulamad meselelerde de Raslullahn snnetine bavuracan bildirmi; Raslullahn (sav) Kitap ve snnette bulamamas durumunda ne ile hkmedeceini sormas zerine de Reyimle (grmle) ictihad ederim, vazgemem (davay hkmsz brakmam) diye karlk vermiti. Raslullah (sav), bundan ok memnun olmu ve Raslnn elisini, Raslnn raz olduu cevaba muvaffak klan Allaha hamdolsun buyurmutu. (Eb Dvud, H.no:3594) eer kyas er bir delil olmasayd, Hz. Peygamber, Hz. Muzn bu cevabndan honut olmaz, onu tasdik etmezdi. nk itihat eden yeri geldiinde kyasa da bavuracaktr. Kyas da rey itihadnn bir eididir. O halde kyas, er bir delildir. Ayrca Hz. Peygamber, birok meselede, bizzat kyas yapma yoluna giderek aklamalarda bulunmutur. Kendisine bir meselenin hkm sorulduunda dorudan hkm aklayan bir cevap vermeyip, soruyu sorana, baka bir meselenin hkmn sorar, o bunun cevabn verince de bu iki meselenin birbirine benzediini, hkmlerinin de ayn olduunu sylerdi. Baz rnekler: Bir gn bir adam Hz. Peygambere gelip Benim babam ileri bir yata Mslman oldu. u anda hayvan srtnda bile yolculuk edemeyecek kadar yal. Hac ibadeti de ona farz olmu durumda. Onun yerine ben haccetsem olur mu? diye sordu. Hz. Peygamber: Sen onun en byk evlad msn? dedi. O da: Evet cevabn verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber: Ne dersin, babann bir borcu olsayd ve sen onu deseydin, onun borcu denmi olur muydu? diye sordu. Adam: Evet cevabn verince Hz. Peygamber: O halde onun yerine hac edebilirsin. buyurdu. Bu hadisten anlalyor ki, Hz. Peygamber, vekleten hac yapmay, vekleten bor demeye kyas etmitir. Bir bedev Hz. Peygambere gelerek Karm siyah bir ocuk dnyaya getirdi ve (bu ocuk benden deildir diye) o ocuu reddettim dedi. Hz. Peygamber Senin develerin var m? diye sordu. Adam: Evet dedi. Hz. Peygamber: Develerin ne renk? diye sorunca, bedev Koyu kahverengidirler cevabn verdi. Hz. Peygamber: Aralarnda grileri de var m? diye sorduunda da bedev: Evet, var karln verdi. Bu defa Hz. Peygamber : Sence bu renk develere nereden gelmitir? diye sorunca da, bedev : Y Raslallah, belki de soya ekmitir. karln verdi. Bunun zerine Hz. Peygamber: Belki senin ocuunun rengi de soya

FIKIH USUL

KIYAS

ekmitir. buyurdu.

4.2.1.3. Sahabenin Uygulamalar ve Oluan cm


Karlatklar pek ok meselede Sahabe fakihlerinin kyas metodunu kullanarak hkm verdikleri manev tevatr derecesine ulaacak kadar ok sayda rivayetle sabit olmutur. Baz rnekler: Sahabe Hz. Ebu Bekri hilafet makamna seerken, Hz. Peygamberin hastal srasnda cemaate namaz kldrmas iin onu grevlendirmesini dikkate almlar ve Raslullah, dinimize ait bir i iin onu tercih edip seti(ine gre) dnyamzla ilgili bir ite neden biz de onu tercih etmeyelim ifadeleriyle, Hz. Ebu Bekri tercih gerekelerini dile getirmilerdi. Grlyor ki, Sahabe bu olayda, hilafet grevini, namaz imaml grevine kyas yaparak bu sonuca varmtr. Hz. merin, Basraya kad olarak tayin ettii Ebu Musal-Earye yazd mehur mektubunda onun kyas metodunu kullanmasn istediini gryoruz. O, bu mektubunda unlar sylemektedir: : Kitap ve snnette olmad iin mtereddit olduun (hkmler) de ok uyank ve kavrayl ol, sonra benzerlikleri bil de ona gre kyas yap ve Allah katnda en makbul ve doruya en ok benzediini dndn se. Yine Hz. mer, vergi memurlarndan Semre b. Cndebin, zimmlerin arabn satp parasn r vergilerine karlk olarak aldn renince: Allah Semrenin mstehakn versin, Raslullahn Yahudilere lnet olsun; onlara i yalar haram klnm, onlar da onu eritip satyor ve parasn yiyorlar buyurduunu bilmiyor mu? demitir. Grlyor ki, Hz. mer burada arab i yana kyas etmi, Yahudilere haram olan i yalarnn parasnn da onlara haram olmas gibi, biz Mslmanlara haram olan arabn parasnn da bize haram olmas lazm gelir, demek istemitir. Sanal bir kadn dostu ve hizmetisiyle birlikte kocasnn olunu ldrmlerdi. Yemen valisi Yal b. meyye, kendisine getirilen bu olay hakknda bir karara varamad iin, bir mektup yazarak durumu Hz. mere sordu. Hz. mer de Sahabeyi toplayp meseleyi onlarla istiare etti. Hz. merin kendi gr bir kiiye karlk birden fazla kiinin ldrlmesinin uygun olmayaca eklindeydi. Bu istiare toplantsna katlanlar arasnda bulunan Hz. Ali ona yle dedi: Syle bakalm, bir grup bir deveyi almak iin onu mtereken boazlasalar ve her biri bir para alsa, her birine hrszlk cezas uygular mydn? Hz. mer Evet deyince, Hz. Ali : te bu da onun gibidir. karln verdi. Bunun zerine Hz. mer ikna oldu Yalya ldrme olayna itirak edenlerin ldrlmesini yazd. Grlyor ki, bu olayda Hz. Ali ldrme suundaki itirak halini, hrszlk suundaki itirak haline kyas etmitir. Sahabeden verilen bu rneklere benzer daha pek ok nakiller yaplmtr. Meselelere kyas yoluyla zmler retilmesine sahablerden herhangi birinin kar kt da bilinmemektedir. Bylece bu konuda Sahabe icms olumutur.
7

FIKIH USUL

KIYAS

4.2.1.4. Akl Delil


lir:

Kyasn mer bir delil olduuna dair akl deliller cmlesinden olarak unlar sylenebi-

Biz biliyoruz ki, Allahn koymu olduu btn hkmler, kullarn maslahat ve iyilikleri iindir. Bu maslahatlar da, mazbut illetlere dayandrlmtr. Eer hakknda nass bulunan bir hkmn illeti, hakknda nass bulunmayan bir olayda da bulunursa, ayn hkm, dier olayda da uygulamak gerekir. Bu hikmet ve adaletin gereidir. Aksi takdirde maslahat ve iyilik her olayda gzetilmemi olur ki, bu dinde benimsenen bir yol deildir. Bilindii zere Kitap ve snnetin nasslar snrldr. Olaylar ise snrszdr. Snrl nasslarla snrsz olaylara zm bulmak, ancak nasslarn ihtiva ettii yahut nasslardan karlmas mmkn olan illet ve manalar dikkate alarak, nassla sabit olan hkm, bu hkmle ayn illeti tayan btn olaylara uygulamakla mmkndr. Aksi takdirde pek ok olayn zmsz kalmas sz konusu olacaktr ki, bu durum slam hukukunun evrensel bir hukuk sistemi olma zellii ile badamad gibi, slam dininin son semav din olmasn takdir buyuran ilah irade ve hikmetle de badamaz.

4.2.2. Kyas Kaynak Olarak Kabul Etmeyenlerin Delilleri

Kyas kabul etmeyen brahim en-Nazzm ve onun grn paylaanlar da grlerini desteklemek zere bir ksm deliller getirmilerdir. Bu delilleri de ylece sralamak mmkndr:

4.2.2.1. Kitab

Bunlarn kyas aleyhine delil olarak serdettikleri baz ayetler unlardr: : Ey iman edenler, Allah ve Raslnn huzurunda ne gemeyin. (Hucurt, 49/1) Onlara gre kyas taraftarlar bu ayetin delalet ettii manaya aykr hareket etmektedirler. Zira kyas, Kitap ve snnette hkm bulunmayan bir olaya hkm vermek suretiyle Allah ve Raslnn nne gemek anlamna gelmektedir. Grlyor ki, bu yorum hi de tutarl bir yorum deildir. Zira bu ayetle yasaklanan ey Allah ve Raslne itaatsizliktir. Kyasta byle bir mana yoktur. nk kyas, hkm hakknda ak nass bulunmayan olaylarda Allahn hkmn ortaya karmaktr. Yani kyas, mevcut olmayan bir hkm koymak deil, mevcut olan ama henz akta olmayan hkm ortaya karmaktan ibarettir. Ayrca bu ayetten Allah ve rasulne ait bir hkm olduu zaman bu hkmn nne gemenin yasakland da anlalabilir. Oysa kyas yaplan meselede Allah ve raslne ait ak bir hkm bulunmad iin, ne gemek sz konusu deildir. stelik, hkm belirlemeye alan mtehit de Allah ve Rasul tarafndan hkm belirlenen benzer meseleleri aratrarak kyas yoluyla onlara uygun hareket etmeyi hedeflemitir. Bu da ayete uygun davranmak anlamna gelir. : Hakknda blgin bulunmayan eyin ardna dme.(sr, 17/36), : Zan, hi phesiz hakikat bakmndan bir ey ifade etmez.(Necm, 53/28)

FIKIH USUL

KIYAS

Bu ayetler zanna uyulmasn zann ile amel edilmesini yasaklamaktadr. Kyas da kesin bilgi deil, bir eit zandr. Zira hakknda nass bulunan hkmn illeti belirlenirken kesin bilgiye deil, zanna dayanlmaktadr. O halde kyas da kanlmas gereken zann kapsamna girmektedir. Bu delile kar da unlar sylenebilir: Allahn uyulmasn yasaklad zann, itikad konularla ilgilidir. nk inan konular kesin bilgiye dayanmak durumundadr. Amel hkmlerde ise bu art deildir. Nitekim, iki erkek veya bir erkek ve iki kadnn ahitlikleri de zann olduu halde, Kuran baz amel hkmlerin bunlara dayandrlmasn istemitir. Ayrca haber-i vahid ile bilinen Kitap ve snnetin zahirinden karlan hkmler de balayc hkmlerdir. Hlbuki bu bilgiler de kesinlik tamamaktadr. te btn bunlar dikkate alan limler amel hkmlerde zann bilginin yeterli olaca konusunda gr birliine varmlardr. : Biz kitapta hibir eyi eksik brakmadk.(Enm, 6/38) : Bu kitab da sana, her ey iin bir aklama olarak indirdik. (Nahl, 16/89) Bu ayetler bize gstermektedir ki, Kuranda hibir ey eksik braklmam, Kuran her eyi akla kavuturmutur. Dolaysyla kyasa ihtiya yoktur. Bu yorum da kabul edilebilir deildir. Zira Kuranda her eyin aklanmas, icmal bir tarzda, yani kll kaideler, umum prensipler eklinde olmutur. Yoksa her ey iin mnferiden bir nass ihtiva etmesi eklinde bir aklama sz konusu deildir.

4.2.2.2. Snnet
Bir hadislerinde Hz. Peygamber (sav) yle buyurmulardr: Bu mmet, bir sre Allahn Kitab ile amel eder, sonra bir sre Raslullahn snnetiyle amel eder, daha sonra bir sre de rey (baz rivayetlerde kyas) ile amel eder. Rey ile amel ettikleri zaman, onlar hem kendileri sapar, hem de bakalarn saptrrlar. Bu delile de yle cevap verilmitir: Bu hadis, kyas reddetmek iin yeterli bir delil deildir. Zira bu hadisin ravilerinden bazlar mehur hadis limi bn Man tarafndan yalanlanm/tekzib edilmi, Eb Zra da bu hadisin zayf olduunu sylemitir. Dier taraftan, bu hadisin sahih olduu kabul edilse bile, sonu deimez. Zira buradaki rey veya kyas, herhangi er bir delile dayanmayan veya nass ve icm ile atan, dolaysyla geersiz saylan kyas (kyas fsidl-itibar) olarak anlamak mmkndr. Byle bir kyas, zaten hibir lim tarafndan kabul edilememitir. Sahih kyas ise byle deildir.

4.2.2.3. Sahabeden Yaplan Nakiller


Sahabenin ileri gelenlerinden bazlar kyas veya rey ile ictihad ktlemilerdir. Bu balamda kendisine Kuran- Kerimde geen Kelle lafznn anlam sorulduunda Hz. Eb Bekrin : Allahn Kitab(ndaki bir hkm) hakknda kendi grme gre konuursam, hangi gk beni glgesinde barndrr, hangi toprak beni stnde tutar dedii; Hz. merin: Dikkatli olun rey taraftarlarndan saknn. Zira onlar snnetin dmandrlar. Hadisleri ezberlemek onlara zor geldii iin reylerine gre hkm verirler. Hem kendileri doru yoldan sapar, hem de bakalarn saptrrlar. dedii nakledilmitir. Bu iki rivayette

FIKIH USUL

KIYAS

yer alan rey: grten maksat ise kyastr. Hz. Alinin de yle dedii rivayet edilmitir: Eer din reye gre hareket etmek olsayd, (reyimce) mestin altnn meshedilmesi, stnn meshedilmesinden daha evla olurdu. Btn bunlar gsteriyor ki, Sahabenin ileri gelenleri kyasa kar km, dier Sahablerden de bunlara itiraz eden olmamtr. Bylece kyasn er bir kaynak olmad hakknda Sahabenin icma meydana gelmitir. Bu iddialara kar da unlar sylenebilir: Sahabenin ileri gelenlerinden yaplan bu rivayetler, kyasn merluu konusunda onlardan nakledilmi bulunan mehur rivayetlere aykr dmektedir. Mesel Hz. Ebu Bekr Kelle konusu kendisine sorulduunda Bu konuda kendi grm syleyeceim. Doru ise Allahtan, yanl ise benden ve eytandandr. demi ve kellenin aklamasn kyas metodunu kullanarak yapmtr. Hz. mer, Hz. Ali ve dier sahablerin de pek ok olay kyas metodunu kullanarak zdkleri nakledilmitir. Bu rivayetler daha mehur ve daha salam rivayetler olduu dikkate alnrsa, kyasa kar kanlarn, kendilerini desteklemek zere bu sahablerden yaptklar rivayetlerin shhatinin pheli olduu sylenebilir. Bunlarn sahblerin ileri gelenlerinden naklettikleri bu rivayetlerin sahih kabul edilmesi de onlarn grlerinin doruluunu gstermez. Zira rivayetlerin onlarn anlad gibi yorumlanmas halinde dier rivayetlerle bu rivayetler arasnda bir teruz (atma) ortaya kar. Bu durumda da grnteki bu elikiyi gidermek iin, sahbenin vd ve yerine gre uygulad kyas ehli tarafndan yaplm, shhat artlarn tayan sahih kyas; kar ktklar kyas ise hev ve arzuya gre yaplm, nasslara dayanmayan, shhat artlarn tamayan, bilakis nasslara ve eriatn gayelerine aykr den, ehil olmayan kiilerce yaplm fsit kyas olarak deerlendirmek mmkndr. stelik yukarda geen rivayetler dikkatle incelendiinde bu sahblerin kar kt reyin kyas deil, hev ve hevesten kaynaklanan ahs gr olduu kolayca anlalacaktr. Bu da Sahabenin kyasa kar ktklarna dair kesin delil olmadn, yaplan yorumun zan ifade ettiini gsterir. Zan ise kyasa kar kanlara gre itibar edilmeyen bir delil olmaktadr.

4.2.2.4. Akl Delil


Kyas Mslmanlar arasnda ihtilaf ve ekimeye sebep olur. Zira kyasn ilerliini salayan temel unsur, hkmlerin talili, yani asln hkmnn illetinin belirlenmesi ve ayn illetin kyas yoluyla hkm bulunmayan meselede de gerekletiinin tespit edilmesi gibi hususlardr. Bunlar zanna dayanan eylerdir. Dolaysyla farkl gr sahibi mtehitlerin bu kyaslarda ihtilafa dmeleri kanlmazdr. Mslmanlarn ihtilafa dmesi ve ekimesi ise dinde yasaklanmtr. Bir ayet-i kerimede yle buyrulmaktadr: : Birbirinizle ekimeyin, sonra korkuya kaplrsnz da devletiniz (olan gcnz elden) gider.(Enfal, 8/46) Bu delile kar unlar sylenebilir: slam tarafndan ho karlanmayp yasaklanan ihtilaf ve ekime, inanlarla ve dinin

10

FIKIH USUL

KIYAS

temellerini tekil eden hkmlerle veya sava ve devlet ynetimi gibi ilerle ilgili olan ihtilaf ve ekimelerdir. Amel hkmlerdeki tartmalar yasak kapsamna girmez. nk bu tr ihtilaflar her hangi bir ktle yol amaz. Bu yzden ta Sahabe devrinden balayp gnmze kadar devam eden srete bu sahadaki ihtilaflar hep olagelmitir. Buna kar kan, yadrgayan her hangi bir gr de bulunmamaktadr. Bu hep tabii karlanmtr. Nitekim kyasa kar kanlar da pek ok meselede kendi mezhebi mensuplaryla bile ihtilafa dmlerdir. Bu tr ihtilaflar Allahn kullarna salad bir genilik, kolaylk vesilesidir. Bu yzden bu tr ihtilaflar Hz. Peygamber tarafndan bir rahmet olarak deerlendirilmitir. Btn bu tartmalar ve deliller deerlendirmeye tabi tutulduunda kyasn slam hukukunun kaynaklarndan olduunu savunanlarn grlerinin daha isabetli olduu grlr.

4.3. KIYASIN RKNLER


Bulunmad zaman kyasn gereklemesinin mmkn olmad temel unsurlarna kyasn rknleri denir. Bu rknler unlardr: 1. Asl: Hkm nass veya icma ile belirlenmi meseledir. Buna :el-maksu aleyh (bakas kendisine kyas edilen ey) veya : el-mebbeh bih (bakas kendisine benzetilen ey) de denir. 2. Fer : Hkm hakknda nass veya icm bulunmayan meseledir. Buna : el-maks (bakasna kyas edilen ey) veya : el-mebbeh (bakasna benzetilen ey) de denir. 3. Asln hkm: Asl hakknda nass veya icma ile sabit olan ve kyas yoluyla fere de uygulanmak istenen hkmdr. 4. llet: Asln hkmnn kendisine dayandrld vasftr. Buna hkmn menat da denir.

4.4. KIYASIN ARTLARI


Kyasn varlndan sz edebilmek iin yukarda belirlenen rknlerin bulunmas gerektii gibi kyasn geerli olabilmesi iin de, bu rknlerin bir takm artlar tamas gerekir. Usulclerin bunlar hakknda belirledii artlar unlardr:

4.4.1. Asln Hkm ile lgili artlar 4.4.1.1. Asln Hkmnn Kitap ve Snnetle Sabit Olmas Gerekir
Bu konuda usulcler arasnda herhangi bir ihtilaf yoktur. Hkmn icm ile sabit olmas durumu ise tartmaldr. Usulclerin bir ksm tarafndan bunun kyas yoluyla baka bir olaya uygulanamayacan savunurken dier bir ksm uygulanabileceini sylemitir. Uygulanamayacan savunanlar, icmda, icmnn senedinin zikredilmesinin art olmad dncesinden hareket etmiler, icmnn senedi zikredilmeyince, hkmn illetinin bilinmesinin de mmkn olmayacan, illet bilinmeyince de kyasn mmkn olmayacan, nk kyas ileminin hkmn konmasna sebep olan illetin bilinmesine bal olduunu sylemilerdir. Asln hkmnn icm ile sabit olmas durumunda da kyas yaplabileceini syleyenler
11

FIKIH USUL

KIYAS

ise grlerini yle savunmulardr: bir icm ileminde, icmnn senedinin zikredilmemi olmas hkmn illetinin bilinmesine engel bir durum deildir. Zira illeti belirlemenin birok yolu vardr. Bu yollardan biriyle icm ile sabit hkmn illetini belirlemek ve bu hkm ayn illeti tayan baka olaylara uygulamak mmkndr. cm ile sabit olan hkm hakkndaki bu tartma, kyasla sabit olan hkm hakknda yaanmam, kyas yoluyla hkm belirlenmi bir meselenin baka bir meseleye asl yaplamayacanda usulcler gr birliine varmlardr. Mesel raknn hkm, bu konuda asl olan araba kyasla tespit edilmise, birann hkm de araba kyasla belirlenmelidir. Burada birann hkm araba deil de rakya kyasla belirlenmeye allrsa bu doru bir kyas olmaz. Bu durumda asl olan arabn feri durumundaki rak, birann asl yaplm olur ki, bu geerli bir kyas deildir.

4.4.1.2. Asln hkm Akl Tarafndan Anlalmas Mmkn Olan Bir llete Sahip Bulunmaldr.
Zira kyasn esasn illet tekil eder. Bu illet aklla kavranabilmelidir ki, bu illete dayandrlan hkm, ayn illeti tayan baka olaylara da uygulanabilsin. ayet akl, aslnn hkmnn illetini kavrayamazsa, bu durumda kyas yapmak da mmkn olmaz. Bunun iindir ki, limler, teabbud/ibadetlerle alakal olan hkmlerde kyas yaplmaz, demilerdir. Bu hkmler, niin konulduklarn, sadece onlar koyan riin bildii hkmlerdir. Mesel, namaz rekatlarnn says, zekata tabi mallarn nisap miktarlar, hacda Kabenin etrafnda dn (tavaf ) ve bunun yedi defa yaplmas, kefaretlerin miktarlar, bu kabil hkmlerdendir.

4.4.1.3. Asln Hkm Baka Bir Nassla Sadece Asla Mahsus Klnm Olmamaldr.
Asln hkmnn sadece kendisine mahsus olduu durumlarda, bu hkmn baka olaylara (fere) geirilmesi mmkn deildir. Zira bu durumda kyas, hkmn asla mahsus olduu nassa aykr bulunacaktr. Nassa aykr olan kyas ise batldr. Mesel Hz. Peygamberin, drtten fazla hanmla nikhlanmasnn mbah klnmas ( Ahzb, 33/50), kendisinden sonra hanmlaryla evlenmenin yasak klnmas (Ahzb, 33/53) bu kabil hkmlerdendir. Yine Sahbeden Hz. Huzeyme b. Sbitin tek bana ahitliinin, yani onunla birlikte baka bir ahsn ahitliine ihtiya duyulmakszn, Hz. Peygamber tarafndan makbul saylmas da byledir.

4.4.1.4. Asln Hkm Kyasa Aykr Olarak Konmu stisn Bir Hkm Olmamaldr.
Eer asln hkm kyasa aykr olarak sabit olmu bir hkmse, buna baka olaylar kyas yaplarak hkm belirlenemez. Bu art Mecellede, genel bir kural olarak yle ifade edilmitir: Al hilfi kys sabit olan ey, sire maksun aleyh olamaz.(md.15) Mesel unutarak yemek-imek orucu bozmaz. Bu hadisle sabit olmu istisn bir hkmdr ve kyasa aykrdr. yle ki, orulunun unutarak yiyip imesiyle kastl olarak yiyip imesi arasnda ekil itibariyle bir fark yoktur. Her iki durumda da orucun rkn olan imsak (orucu bozan eylerden saknmak) ortadan kalkmak-

12

FIKIH USUL

KIYAS

tadr. Dolaysyla kastl olarak yeme imenin orucu bozduu gibi, kyas itibariyle unutarak yeme imenin de orucu bozmas gerekir. Ancak unutarak yeme ime ile ilgili olarak Hz. Peygamber yle buyurmutur: Orulu iken unutarak yiyip ien kimse orucunu tamamlasn, zira onu Allah yedirip iirmitir. te hkm kyasa aykr olarak bu hadisle sabit olmu bulunan unutarak yeme-ime olayna bakalar kyas edilerek ayn hkme tabi klnamaz. Mesel hat, unutmaya kyas edilerek, hata ile yiyip imenin de orucu bozmayaca sylenemez. Yine oruca kyasla namazda unutarak konumann namaz bozmayacana hkmedilemez.

4.4.2. Fer ile lgili artlar 4.4.2.1. Fer llet Bakmndan Asla Eit Olmaldr.
Hkmn illeti bakmndan fer asla eit olmazsa, onun hkm bakmndan aslla eitlenmesi, yani ayn hkme tabi klnmas da mmkn olmaz. Zira asldaki hkm fere geirerek, iki meseleyi hkmde eitleme ii, iki olayn illet bakmndan birbirine eit olmas esasna dayanr. Bunun olmad yerde hkmde eitleme mmkn deildir. Bu artn kendisinde gereklemedii kyasa : kys meal-frk (farkl iki olay arasnda yaplm kyas) denir. Mesel, Hanef fakihlerin, bulu ana gelmi ve temyiz kudretine sahip bir kzn, mal konusundaki tasarruf yetkisine kyasla velinin iznine ihtiya olmadan, kendi iradesiyle evlenebileceine hkmetmeleri, yani ahs hakkndaki tasarruf yetkisini, mal hakkndaki tasarruf yetkisine kyas etmeleri, dier mezhepler tarafndan kys meal-frk olarak deerlendirilmitir. Onlar, kadnn malla ilgili tasarruflar sadece kendisini ilgilendirir, ama nikah gibi ahsna ait tasarrufu kadnn kendisiyle ilgili olduu kadar, onun ailesiyle de ilgilidir, demilerdir.

4.4.2.2. Fer Hakknda Nass Veya cma le Belirlenmi Bir Hkm Bulunmamaldr.
nk kyas, hakknda nass veya icma bulunmayan meseleler iin sz konusu olabilir. Hakknda nass veya icma bulunan meselelerde kyasa ihtiya yoktur. Bunu ifade etmek zere slam hukukunda yle bir genel kural gelitirilmitir: Mevrid-i nassda ictihada mesa yoktur.(Mecelle, md.14) Yani nassn bulunduu itihada yer yoktur. Kyas da bir eit itihat olduuna gre, nassn bulunduu yerde kyas yapmak da caiz deildir. Bu itibarla hakknda nassn bulunduu bir meselede baka bir meseleye yaplan kyasa : Kys fsidl-itibr (Geersiz kyas) denir. Mesel (Nis, 4/32) ayetinde belirtil diine gre yanllkla bir mmin ldrmenin kefreti olarak azat edilmesi gereken klenin mmin olmas gerekir. Mslman olmayan klenin azat edilmesiyle kefret yerine getirilmi olmaz. Bu hkm, kyas yoluyla yemin kefretinde de uygulanmak isenir, yemin kefretinde de Mslman bir klenin azat edilmesi gerekir, gayr-i Mslim klenin azat edilmesiyle yemin kefreti de denmi olmaz denirse bu kyas geeli bir kyas saylmaz, zira yemin kefretini be lirleyen Bunun da (yemin) keffreti, ailenize yedirdiiniz yemein orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onlar giydirmek, yahut da bir kle azat etmektir. Bunlar bulamayan gn oru tutmaldr. Yemin ettiiniz takdirde yeminlerinizin keffareti ite budur(Mide, 5/89) ayetinde, azat edilmesi gereken kle (rakabe) her hangi bir vasfla kaytlanmadan mutlak olarak zikredilmitir. Bu hem Mslman olan, hem de Mslman olmayan kleyi kapsamna

13

FIKIH USUL

KIYAS

almaktadr. Dolaysyla bu ayete gre yemin kefretinde, Mslman olmayan bir klenin azat edilmesi de yeterli olmaktadr. Nassla belirlenmi bu hkme aykr bir sonuca gtren kyas dinen geerli olan bir kyas saylmaz.

4.4.3. llet ve lletle lgili artlar


llet kyasn temelini tekil eden en nemli rkndr, onun belkemii durumundadr. Zira kyas ileminin yeplabilmesi onun varlna ve bilinmesine baldr. Bu mnasebetle, dorudan artlarna gemeden nce ve illetle yakn ilikisi bulunan hatta ilk zamanlar illeti de kapsayacak ekilde kullanlan hikmet kavramlaryla, hkmlerin bunlardan hangisine dayandrlaca (tali) konusunda bilgi vermek uygun olacaktr.

4.4.3.1. llet
llet szlkte, bulunduu yerde deiiklik yapan ey anlamna gelir. Bundan dolaydr ki, hastala da illet denmitir. nk hastalk kiinin vcudunda deiiklie yol amaktadr. llet ayrca zafiyet, sebep ve gereke karlnda da kullanlr. Istlahta illet iin deiik tarifler ileri srlmtr. Bunlardan bazlar yledir: Nassn hkmne alamet olan vasf, Asldaki hkmn, zerine bina edildii vasf, Hkmn amacn genellikle gerekletirdii kabul edilen ak ve munzabt (istikrarl)

vasf.

Usulcler, illet karlnda : ment, : sebep, : delil, : Bis, : el-vasful-cmi (toplayan vasf ) gibi terimler de kullanmlardr.

4.4.3.2. Hikmet
Dini, felsefi, ahlaki ve edebi literatr de ok geni bir kullanm alanna sahip olan hikmet kelimesi lgatte de ok deiik anlamlarda kullanlmtr. Bilmek, anlamak, gemvurmak, sakndrmak, alkoymak ve yargda bulunmak bunlardan bazlardr. Hikmet usulclerin terminolojisinde iki anlamda kullanlmtr: 1. Hkmn konulmasna uygun den durum. Mesel Ramazanda yolculuk eden kimsenin oru tutmamasna msaade edilmitir. Bu msaadeye uygun den durum sknt ve meakkattir. Zira sknt ve meakkatin bulunmas kolaylk hkmnn konmasn yerinde gsteren bir durumdur. Yine, slam hukukunda alm-satm caiz klnmtr. Bu cevaza uygun den durum ise insanlarn sahip olduklar mallar bakalaryla deime ihtiyac iinde olmalardr. 2. Hkmn konulmasnda amalanan sonu veya hkmn korumak istedii menfaat. Mesel Ramazanda yolculuk halinde bulunan kimsenin oru tutmamasna msaade verilmesi hkm ile amalanan sonu veya hkmn korumak istedii menfaat sknt ve meakkatin giderilmesidir. Yine alm-satmn caiz grlmesiyle amalanan sonu, alc ve satcnn menfaatlerinin salanmas ve ihtiyalarnn giderilmesidir.
14

FIKIH USUL

KIYAS

4.4.3.3. Hkmlerin Temellendirilmesinde (Tal) Dikkate Alnmas Gereken Vasf


Bir meselenin hkmn kyas metoduna gre belirlemek iin hkmlerin temellendirilmesi (tall) zorunludur. te bu temellendirmede hangi zelliin (vasf ) dikkate alnaca uslcler arasnda tartmaldr. Baz uslcler kyasta esas olarak hikmetin alnacan ve hkmlerin talilinin hikmete gre yaplacan savunurken, byk ounluu tekil eden usulcler kyasta esasn illet olduunu hkmlerin illetle talil edilmesi gerektiini sylemilerdir. Bunlar grlerini yle savunmulardr: Hkm tespiti kolay, karkla yer vermeyecek ekilde zhir/ak ve ahslara veya durumlara gre deiiklik gstermeyen munzabt bir vasfa balanmaldr. Hikmet bu zellikleri tayan bir vasf deildir. O, baz hkmlerde zhir, baz hkmlerde de munzabt deildir. Mesel yukarda da ifade olunduu gibi, bir alm-satm szlemesinin mbah klnmasnn hikmeti, insanlarn ihtiyalarnn gidermek, gl ortadan kaldrmaktr. Hlbuki al-veri szlemesinin ihtiyaca binaen yaplp yaplmadn tespit etmek kolay bir durum deildir. nk ihtiya, ak deil, gizli bir durumdur. Yine mesel yolculuk halinde oru tutmama ruhsatnn verilmesinde hikmet meakkattir. Hlbuki meakkat vasf munzabt/istikrarl bir vasf deildir. nk meakkat ahslara ve artlara gre deien bir durumdur. Bugn deiik vastalarla yaplan yolculuklarn meakkatleri birbirinden farkldr. Fakat btn yolcular bu ruhsattan istifade edebilmektedirler. Hikmette durum bu olduuna gre, hkm yle bir vasfa balamaldr ki, o vasf hem zhir, hem munzabt olsun, hem de onun hikmeti de gerekletirecei kuvvetle muhtemel bulunsun. te, yukarda verdiimiz rneklerden alm-satm akdinde, hkme esas olarak, ihtiyalarnn giderilmesiyle insanlara kolaylk salanmasn deil de, irade beyann, yani icap ve kabul alrsak, hkme medar olan vasfta aranan zhir, munzabt olma ve hem de bu hkmdeki hikmeti de kuvvetli ihtimalle gerekletirme artlarn tamaktadr. Zira irade beyann tespiti hem kolaydr, bu vasf kiilere ve artlara gre deimezdir. Hem de hkmden gzetilen hikmeti gerekletirme ihtimalini kuvvetli bir ekilde tamaktadr. Yine oru tutmama ruhsatnn verilmesinde hkme esas olarak, meakkati gidermeyi deil de, yolculuk halini alrsak, hkme sebep olan vasfta aranan btn artlar gereklemi olur. nk yolculuk, tespiti kolay, kiiden kiiye ve durumdan duruma gre deimeyen, ruhsat hkmnden gzetilen hikmeti gerekletirme ihtimalini de kuvvetli bir ekilde tayan bir vasftr. te bahsi geen rneklerden alm-satm akdindeki irade beyan oru olayndaki sefer/ yolculuk hali illettir ve bu olaylardaki hkmler bu illetlere bina edilmitir. Usulcler, hkmlerin hikmetlerine deil de, illetlerine balanmas gerektii konusunda yle bir kural gelitirmilerdir: : er hkmlerin varl da, yokluu da hikmetlerinin deil, illetlerinin var olup olmamsna baldr. Bir baka ifadeyle illet varsa hkm de vardr, hikmete aykr dse bile; illet yoksa hkm de yoktur, hikmeti mevcut olsa bile.

4.4.3.4. lletle lgili artlar


Usulcler arasnda kimi ittifakl, kimi tartmal illet iin pek ok art ileri srlmtr.
15

FIKIH USUL

KIYAS

Bunlarn en nemlileri unlardr:

4.4.3.4.1. llet Zhir (Ak) Olmaldr


Yani illet aka anlalabilir ve muayyen bir l ve duygu ile zapt edilebilir bir vasf olmaldr. Zira, illet hkmn alameti ve varlnn belirleyicisidir. llet ak olmazsa tespiti mmkn olmaz. Dolaysyla kyas da yaplamaz. Mesela, arabn sarho edicilik zellii onun haram klnmasnn illeti olmaya elverili bir vasftr. Zira bunun, hem arapta, hem de dier sarholuk verici ikiler de tespiti mmkn ak bir durumdur. Buna karlk alm-satm szlemesinde bu szlemenin hukuki sonucunun domasnda akdi yapanlarn karlkl rzalar illet olmaya elverili deildir. nk rza kalple alakal gizli bir durumdur. yleyse burada, ona delalet eden zhir (ak) bir eyin bulunmas gerekir. Bu olayda bu zellikleri tayan vasf irade beyan, yani icap ve kabuldr. cap ve kabul genellikle, akdi yapanlarn rzalarnn olduunu gsterir.

4.4.3.4.2. llet munzabt (istikrarl) olmaldr


Yani kiilere durumlara ve evrelere gre deiiklik gstermeyen bir vasf olmaldr. Zira kyas, asl ile ferin illet asndan birbirine eitlii esasna dayanr. ayet illet kiiden kiiye, halden hale, yerden yere deiiklik gsterirse bu eitlii salamak mmkn olmaz. Bu durumda kyas da yaplamaz. Mesel, yolculuk halinde oru tutmamaya msaade edilmesinin illeti meakkat olamaz. Zira meakkat kiilere, artalara gre deiiklik gsterebilir bir durumdur. Burada illet olabilecek vasf yle bir vasf olmaldr ki, hem bu deiiklikleri gstermesin, hem de ayn zamanda bu meakkati de ihtiva ettii kuvvetle muhtemel bulunsun. Bu rnekte bu zellikleri tayan vasf sefer/yolculuk halidir. Hkm de buna balanmtr.

4.4.3.4.3. llet Hkme mnasip (uygun) bir vasf olmaldr


Hkme mnasip olmaktan maksat, hkmn kendisine bina edildii vasfn, hkmden gzetilen gayeyi, dier bir ifade ile hkmn hikmetini gerekletirir nitelikte olmasdr. Mesel, kasten adam ldrme ksas hkm iin mnasip bir vasftr. nk bu sayede ksas hkmnden gzetilen, insanlar kasten adam ldrmekten alkoymak ve insanlarn can gvenliini salamak gayesi gereklemi olmaktadr. Yine iskar (sarho edicilik) vasf, arabn haram klnmas hkm iin uygun bir vasftr. Zira bu vasfa binaen konan haramlk hkm ile hkmn konmasndaki akln korunmas hikmeti gereklemi olmaktadr.

4.4.3.4.4. llet mteadd (geebilir, sirayet edici nitelikte) olmaldr


Bundan maksat, illetin sadece asla mahsus (ksr) bir vasf olmamasdr. llet ksr, yani sadece aslda bulunan ve baka olaylarda grlmeyen bir vasf olursa, kyas yapma imkan bulunmaz. Mesel Ramazanda oru tutulmamasna msaade edilmesi hkmnn illeti yolculuk ve hastalktr. Bu illet sadece yolcu ve hastaya mahsustur, onlardan bakasna sirayet etmez. Bu yzden ar ilerde alp byk meakkatlerle karlaan kimseler bu ruhsattan yararlanamaz. nk burada hkmn illeti mevcutsa da illeti mevcut deildir. Halbuki daha

16

FIKIH USUL

KIYAS

nce de ifade olunduu gibi, illet varsa hkm de vardr, hikmete aykr dse bile; illet yoksa hkm de yoktur, hikmeti mevcut olsa bile bir usul kuraldr.

4.4.3.5. lleti Belirleme Yollar ()


Usulcler hkm iin illet olacak vasf belirlemek amacyla takip edilecek bir takm metotlar belirlemilerdir. Bunlarn en nemlileri unlardr:

4.4.3.5.1. Nass
Bir hkmn illetini belirlemek iin bavurulacak ilk kaynak nasslar, yani ayetler ve hadislerdir. ayet Kuranda yer alan bir ayet veya bir hadis, her hangi bir vasfn bir hkmn illeti olduunu gsteriyorsa, artk baka bir kaynak aramaya gerek yoktur. Bu ekilde sabit olan illete : nassla belirlenmi illet denir. Nasslar illeti bazen sarahaten, yani ak bir ekilde bazen da ima yoluyla aklar. Nassn illeti Arapada sebep ya da ilet bildiren lafzlarla gstermesi durumundan sarih delalet bahis mevzuudur. Arap dilinde sebep ve illet bildiren balca lafzlar unlardr: Baz rnekler: Kuran- Kerimde fey (ganimet)in yetimler, yoksullar gibi sarf yerleri zikredildikten son : Tki (o mallar) iinizden yalnz zenginler arasnda dolaan bir servet ra olmasn(Har, 59/7) buyrulmaktadr. Bu ayet ( )ifadesi ile feyin deiik yerlere taksimindeki illeti aka belirtmektedir. Hz. Peygamber, bir ara kurban etlerinin biriktirilmesini yasaklamasnn gerekesini aklarken yle buyurmutur: : Kurban etlerini biriktirip saklamanz, o srada (Medineye) gelen muhta kafileden tr yasaklamtm. Artk (dilerseniz) yiyin, (dilerseniz) biriktirip saklayn. Bu hadiste geen ( )ifadesinden kurban etlerinin saklanmas yasann illeti ak olarak anlalmaktadr. Yukarda da ifade olunduu zere nasslarda illet bazan da m yoluyla belirlenmi olur. Yani nasstaki bir lafzn gsterdii vasfn illet olduu bir karine yardmyla anlalr. Szgelimi bir nassda hkm bir vasfla birlikte zikredilir. Bu birlikte zikredili, bu bir arada bulunu, hkmde bir arada bulunan vasfn o hkmn illeti olduuna delalet eder. rnekler: : Hrszlk yapan erkek ve hrszlk yapan kadnn ellerinin kesin(Maide, 5/38) ayetinden hrszlkla, hrszln cezasn ieren hkmn birlikte zikredilmesi, hrszln belirtilen cezann illeti olduunu ima etmektedir. Hz. Peygamber bir hadislerinde yle buyurmulardr: : Hkim kzgn olduu halde iken hkm vermesin. Bu hadiste kzgnken hkm vermekten yasaklama hkmnn kzgnlk hali ile yan yana zikredilmi olmas, bu yasaktaki illetin, kzgnlk hali olduuna iaret eder. Yine Hz. Peygamber bir hadislerinde : Ktil miras olamaz. buyurmutur. Bu hadiste ldrmenin mirastan mahrumiyet hkm ile bir arada zikredilmesi, ldrmenin mirastan mahrumiyet hkmnn illeti olduuna iaret etmektedir.

17

FIKIH USUL

KIYAS

4.4.3.5.2. cm
Hkmn illetini tespit metotlarndan biri de icmadr. Herhangi bir asrda, mctehidler bir vasfn illet olduu hususunda ittifak ederlerse, o vasfn illet olduu hususunda icma meydana gelmi olur. Mesel ana-baba bir erkek karde mirastaki sralamada baba bir kardeten nce gelir. Bunun sebebi ana-baba bir kardein, miras brakana hem anne hem de baba tarafndan yaknldr. Yani anne-baba bir karde nesep asndan, sadece baba bir kardeten daha yakndr. te bu yaknln, ana-baba bir erkek kardein mirasta sadece baba bir kardee takdim edilecei hkmnn illeti olduu icm ile sabit olmutur. Buna kyasla velayet konusunda da z kardein, baba bir kardeten nce gelecei sonucuna ulalr. Yine ocuun mal zerindeki velayet hkmnn illetinin : kklk olduu icm ile sabit olmutur.

4.4.3.5.3. Mnasebet ()
Burada mnasebetten kastedilen hkm ile illet arasndaki uygunluktur. Yani hkmn zerine bina edildii dnlen vasf hkmle amalanan maslahat gerekletirecek, yani insanlar iin bir faydann temin edilmesi veya onlardan bir zararn giderilmesini salayacak nitelikte olmaldr. Mesel ikinin haram klnmas hkm iin iskar: sarho edicilik vasf mnasip bir vasftr. Zira bu vasfa binaen haram hkmnn konmasyla bu hkmden amalanan sonu, yani akln korunmas maslahat gereklemi olmaktadr. Burada unu ifade edelim ki, bu metoda, hkmn illetini gsteren bir nass veya icm bulunmamas durumunda bavurulur. Ayrca hkmle illet arasndaki uygunluu tespit metoduyla illet olduu belirlenen vasf Hz. Peygamber ve Sahabeden nakledilen illetlere ve illet tespitine uygun olmaldr. Burada mnasip vasftan bahsetmiken, mnasip vasfn ksmlar hakknda bilgi vermemiz de uygun olacaktr. Mnasip Vasfn Ksmlar ri tarafndan muteber saylp saylmas asnda mnasebet u ksmlara ayrlr: Messir Mnasib () ri tarafndan muteber kabul edildiine dair er bir delil bulunan vasfa, messir mnasib denir. Mnasip vasflarn en stn budur. Bu vasfla talil yaplabilecei konusunda limler fikir birlii ierisindendirler. Mesel : Sana kadnlarn ay halini sorarlar, de ki: o bir ezadr. (Bir eit hastalktr.) ay halinde olan kadnlardan uzak durun (onlarla cinsel ilikide bulunmayn)(Bakara, 2/222) ayetinde adet zamanlarnda kadnlardan uzak durma, yani onlarla cinsel ilikiyi kesmenin vcubu/gereklilii hkmnn illeti olarak ez vasf gsterilmitir. Bu vasf nassla belirlenmi bir illettir. Mlg Mnasib ()
18

Mlg mnasib, ri tarafndan muteber kabul edilmediine dair er delil bulunan

FIKIH USUL

KIYAS

vasf iin kullanlan bir terimdir. Bu, mtehide maslahat gerekletiriyormu gibi grnyorsa da, ri tarafndan dikkate alnmam, geersiz saylmtr. Bu vasfa gre talil yaplama : Allah yaca konusu da limler arasnda ittifakldr. Mesela size ocuklarnz hakknda erkee, kadnn paynn iki misli (miras vermenizi) emreder.(Nisa, 4/11) ayetinde, erkek ocua iki kz pay verilmesini istemitir. Yaknlk bakmndan ikisi de birbirine eit olmalarna ve bu eitlik vasfnn mirasta da eitlik hkmne uygun vasf gibi gzkmesine ramen ri bunu dikkate almam ve miras konusunda bu vasf ilga etmitir. Bu sebeple miras paylamnda erkee kyasla kza da ayn payn verilmesine hkmedilemez. Mrsel Mnasip () Bu, ri tarafndan muteber sayldna dair de, geersiz sayldna dair de her hangi bir delil bulunmayan vasftr. Bu vasfa gre talil yaplp yaplamayaca mtehitler arasnda tartmaldr. Mlikler ile Hanbeller meslih-i mrsele adyla bunu hccet kabul ederken, Hanefler ve filer kabul etmezler. Bu konu ileride Meslih-i Mrsele bal altnda detayl olarak ele alnacaktr.

4.4.3.5.4. Sebr ve Taksim ()


Sebr, denemek, tecrbe etmek, (bilhassa derinliine) lmek gibi anlamlara gelir. Taksim ise talile uygun dt tahmin edilen vasflarn belirlenip derlenmesi demektir. Bir meselenin hkm nassla belirlenmi, fakat nass ve icm bu hkmn illetini gstermemise, mtehit bu hkmn illetini bulmak iin sebr ve taksim metoduna bavurur. yle ki: illet olmaya uygun olduunu dnd vasflar bir araya toplar, illetlii bu vasflardan her birine teker teker uygulayarak, hkmdeki etkisini ve illet artlarn tayp tamadklarn inceler. llet olmayacaklar ayklayp illet olacak vasfa ulancaya kadar illet olmayacak vasflar ayklama ilemine devam eder. te bu ilem sebr ve taksimdir. Mesel arabn haram klnmasnn illetini tespit etmek isteyen bir mtehit, nce bu hkmn illeti olma ihtimali bulunan, arabn zmden yaplm olmas, akc olmas, sarholuk verici olmas gibi vasflar bir araya getirir. Sonra illetin artlarn da dikkate alarak bunlardan her birini deerlendirmeye tabi tutar. Bu deerlendirme sonunda, zmden yaplm olmas u sebeple, akc olmas bu sebeple illet olamaz diyerek sarholuk verici olmas vasfn tespit ederse bu metodu kullanm olur. Burada unu ifade edelim ki, bu metoda illet olabilecek vasf tespit ii itihatla yapld, itihad konularda da genellikle ittifak salanamad iin, ayn hkm hakknda her bir mtehit farkl vasfn illet olduuna hkmedebilir ve sonuta bir meselede farkl grler ortaya kabilir. Mesel aralarnda riba (faiz) cereyan ettii bildirilen maddelerden, budayn budayla satmnda deerlerden birinin fazla olmalarnn haram klnmas hkmn illeti olarak Hanefler cins birliiyle llebilir olmasn, filer ise yenebilir olmasn tespit etmilerdir. Buna gre, szgelimi yumurtann yumurta karlnda, elmann elma karlnda pein olarak satmnda Hanefler karlklardan birinin fazlalna cevaz verirken, filer vermemilerdir. nk Haneflere gre bu maddelerde faizin illeti olan llebilir olma zellii yoktur. Onun iin budaya kyas edilerek bu mbadelenin haram olduuna hkmedilemez. filere gre ise faizin illeti olan yenir olma zellii bulunduundan budaya kyasla bunlarn da haram olmas gerekir.

19

FIKIH USUL

KIYAS

llet konusunu bitirmeden nce illetle ilgili olup, bir ksm usulclerce illeti tespit yollarndan saylan dier baz terimleri de aklamamz uygun olacaktr. Tahrcul-Ment () Tahric, lgatte karmak anlamna gelir. Menat ise illet demektir. Usulclerin stlahnda tahrcul-ment nass veya icm ile belirlenmi bir hkmn bunlarda yer almayan illetini ortaya karmak zere yaplan itihat demektir. yle ki: Mesela ri bir ey hakknda haram diye hkmediyor, hkm ve yeri bildiriyor, fakat hkmn illetini bildirmiyor. Burada hkmn baka olaylara da uygulanmas iin, onun illetinin karlmas gerekiyor. Mtehit de illeti belirleme yollarndan birini kullanarak bu illeti tespit ediyor. te bu ileme tahrculment ad veriliyor. Mesel Kuranda arabn (hamr) haram olduu bildirilmi, ancak illeti belirtilmemitir. te mtehit istidll yoluyla onun sarholuk verici olmas (iskr) vasfn bu hkmn illeti olarak belirlerse, tahrcl-ment ilemi gereklemi olur. Tenkhul-Ment () Tenkihin dildeki karl ayklamak ve arndrmaktr. Ment ise illet demektir. Bir usul terimi olarak tenkhul-ment, bir hkme illet olabilecek vasflardan, uygun olmayanlar ayklayarak, en uygun vasf belirlemek demektir. yle ki: Szgelimi bir meselenin hkm nassla belirlenmitir. Bu nass ayn zamanda hkme illet olan vasf da ihtiva etmektedir. Ancak nass bunu aynen gstermemi, nassta bununla birlikte illet olmaya elverili bulunmayan bir takm vasflar da yer almtr. te mtehidin bu uygun olmayan vasflar ayklayarak asl illet olan vasfa ulamas ilemine tenkhul-ment ad verilir. Mesel bir gn bir bedev Hz. Peygambere (sav) gelir ve Ramazanda gndz, yani orulu iken bile bile eiyle cinsel ilikide bulunduunu syler. Hz. Peygamber Bir kle azat et buyurur. te bu hadis olayn hkmn gsterdii gibi, hkmn illetine de iaret etmektedir. Ancak hangi vasfn illet olduuna birebir delalet etmemektedir. Yani nass illeti ihtiva etmekteyse de belli bir vasf illet olarak gstermemektedir. te burada mtehide den grev, bu olay incelemek ve hakiki illeti kendisiyle birlikte zikredilen, ama hkmn illetini tekil etme asndan rol bulunmayan dier vasflardan ayklamaktr. Bunlar, bu fiili yapan kimsenin bedev olmas, kendi eiyle ilikide bulunmas, ilikinin Medinede olmas ve o senenin Ramazan aynda vuku bulmas gibi hususlar olabilir. Mtehit btn bu vasflar ayklayp atarak nihayet kefret hkmnn hakiki illetinin Adamn ramazan gnnde bile bile cinsel ilikide bulunduu kanaatine varr. te bu ilem bir tenkhul-menttr. Bu olaydaki tenkh ileminin, burada belirtilen snrda bitirilmesi gr filerle Hanbellere aittir. Hanefler ve Mlikler bu olaydaki tenkh ilemini daha ileriye gtrerek, olayn cinsel iliki ile ilgili olan vasfn da ayklarlar ve kefreti gerektiren durum olarak daha kapsaml bir vasf olan orucu bozan ilerden birini bile bile yapmak suretiyle Ramazann saygnln ihlal etmek vasfn tespit ederler. Dolaysyla Hanefler ve Mliklere gre oruta kefret gerektiren hareket sadece cinsel ilikiyle snrl kalmaz bile bile yeme ime gibi, dier orucu bozan eyleri de kapsamna alr. Bu olayda da grld gibi, tenkhul-ment ilemiyle, illet belirlemede mtehitlerin grleri farkllk gsterebilir. Kiminin illet olarak setii vasf, dierleri benimsemeyebilir ve farkl bir vasf illet olarak kabul edebilir.
20

FIKIH USUL

KIYAS

Tenkhul-Ment ile Sebr ve Taksim Arasnda ki Fark Sebr ve taksim ile tenkhul-ment ilem olarak benzerlik arz ediyorsa da ikisi ayn ey deildir. Yukardaki aklamalardan da anlalaca zere tenkhul-mentta, hkm belirleyen nassta bu hkme illet olabilecek vasflara da yer verilirken, sebir ve taksimde buna yer verilmemitir. Dolaysyla tenkhul-mentta mtehit nassla belirlenmi vasflar arasndan bir tenkh (ayklama) yaparken, sebir ve taksimde, nce illet olabilecek vasflar belirlemekte, sonra da bunlar arasndan bir tenkhte bulunmaktadr. Tahkkul-Ment () Tahkik lgatte gerekletirme, uygulama, belirleme gibi anlamlara gelir. Tahkkulment ise bir mesele ile ilgili hkmn nass, icma veya baka yolla (itihatla) belirlenmi illetinin, baka hangi meselelerde bulunduunu tespit etmek iin yaplan inceleme ve aratrma demektir. Mesel arabn haram klnmasnn illeti iskar (sarholuk verici olmas)dr. Mtehit bu illetin dier hangi ieceklerde bulunduunu inceler. Hangisinde bu illetin tahakkuk ettiini grrse, asln hkm olan haraml ona da uygular. Yine hrszlk suuna ceza gerektiren illetin, nebb (kefen soyucu)da da bulunup bulunmadn aratrp, bulunduuna kanaat getirirse, ayn cezann ona da uygulanmasna hkmeder. Kez, adet halindeki kadnlarla cinsel ilikide bulunmann yasak olmas hkmnn illeti olan eza (hastalk)n lohusalk halinde de bulunup bulunmadn inceler, bulunduu kanaatine ularsa bu hkm ona da uygular. te btn bu ilemler birer tahkkul-menttr. Bu aklamalardan ve rneklerden de anlalaca zere, mtehidin buradaki ii, bir hkmn kyas yoluyla fere uygulanabilmesi, asln illetinin, hkm belirlemek istenen ferde de bulunup bulunmadn aratrp, aynen bulunduundan emin olunca, o hkm fere de uygulamaktr.

4.5. KIYASIN KISIMLARI


Bilindii zere kyas uygulamas, aslla fer arasndaki illet birliine dayanr. Asldakine nisbetle ferdeki illetin kuvveti itibariyle kyas ksma ayrlr.

4.5.1. Kys- Evl ()


Evl kyas, aslla fer arasndaki ortak illetin ferde asldakinden daha ak ve kuvvetli olduu kyasa denir. Bu durumda asl iin sabit olan hkm, fer iin evleviyetle/ncelikle sa : Onlara (anne ve babana) f bile deme; onlar bit olmu olur. Mesel azarlama(sr, 17/23) ayetinde anne ve babaya f bile demek ve onlar azarlamak haram klnmtr. Bu hkmn illeti ez (eziyet)tir. Bu illet anne ve babann dvlmesinde asldakinden daha ak ve kuvvetlidir. Bu mnasebetle anne ve babann dvlmesi daha ak ve kuvvetli bir kyasla haram klnm olur. Hz. Peygamber bir hadislerinde buyururlar ki: : Allah mminin kann, rzn ve onun iin iyi zandan bakasn haram klmtr. Bu hadisten mmin iin iyi zandan bakasnn yasakland anlalyor. Kyas yoluyla mmin hakknda iyi olmayan bir sz sylemenin de yasak olduu anlalr. nk mmin iyi olmayan bir zanna sahip olmak yasak edilince onun hakknda iyi olmayan bir sz sylemek de elbette/evlevi-

21

FIKIH USUL

KIYAS

yetle yasaklanm demektir.

4.5.2. Kys- Msv ()


Msavi kyas, aslla fer arasndaki ortak illetin, ferde asldakine eit olduu kyastr. Mesel, : Hakszlkla yetimlerin mallarn yiyenler, phesiz karnlarna ancak ate tknm olurlar. Zaten onlar alevlenmi atee gireceklerdir.(Nis, 4/10) ayeti yetimlerin mallarn haksz olarak yemeyi haram klmtr. Bu hkmn illeti yetimin maln telef etmektir. Bu illet yetimin maln haksz yere yakmada da eit ekilde bulunmaktadr. Buna gre yetimin maln haksz yere yakmak da haksz olarak yeme gibi haram olur.

4.5.3. Kys- Edn ()


Edn kyas, illetin, ferde, asldakinden daha az aklkta, daha zayf olarak gerekletii kyastr. Ancak bu durum, kyasn doruluuna ve bu tr kyas yoluyla asln hkmnn fere de verilmesine engel bir durum deildir. Zira asldaki hkmn dayandrld vasf, asl itibariyle ferde de bulunmaktadr. Dolaysyla, bu vasfn mevcudiyeti asndan aslla fer bir birine eittir. Bu eitlik, hkmde de eitlii gerektirir. Mesel arabn haram klnmasnn illeti olan iskar (sarho edici olma) vasf baz ikilerde araptakinden daha zayf olabilir. Ancak haram klan bu vasfn varl asndan aralarnda bir fark olmad iin, arabn hkmnn kyas yoluyla bu tr ikilere de uygulanmas gerekir.

22

FIKIH USUL
Prof. Dr. Muhsin KOAK

5.1. STIHSAN () 5.1.1. TARIFI 5.1.2. STIHSAN EITLERI 5.1.2.1. NASS SEBEBIYLE STIHSAN 5.1.2.2. CMA SEBEBIYLE STIHSAN 5.1.2.3. ZARURET SEBEBIYLE STIHSAN 5.1.2.4. KAPALI KIYAS SEBEBIYLE STIHSAN 5.1.2.5. RF SEBEBIYLE STIHSAN 5.1.2.6. MASLAHAT SEBEBIYLE ISTIHSAN 5.1.3. STIHSANIN KAYNAK DEERI 5.1.4. STIHSANIN KIYASTAN FARKI 5.2. MRSEL MASLAHATLAR () 5.2.1. MASLAHATIN TARIFI 5.2.2. MASLAHATIN KISIMLARI 5.2.2.1. MUTEBER MASLAHATLAR () 5.2.2.2. GEERSIZ (ML) MASLAHATLAR () 5.2.2.3. MRSEL MASLAHATLAR () 5.2.3. MESLIH-I MRSELENIN KAYNAK DEERI 5.2.3.1. KABUL EDENLERIN DELILLERI 5.2.3.2. KARI IKANLARIN DELILLERI 5.2.4. MESLIH-I MRSELENIN KAYNAK OLMA ARTLARI 5.2.4.1. MASLAHAT ER BIR DELILE AYKIRI OLMAMALIDIR. 5.2.4.2. MASLAHAT MAKUL OLMALIDIR. 5.2.4.3. MASLAHAT GENEL OLMALIDIR. 5.2.4.4. MASLAHAT, HAKIKI BIR MASLAHAT OLMALIDIR. 5.2.5. MASLAHAT PRENSIBINE DAYANAN BAZI TIHATLAR 5.2.5.1. HANEFLER 5.2.5.2. MLIKLER 5.2.5.3. FILER 5.2.5.4. HANBELLER 5.2.6. MESLIH- MRSELENIN KIYAS VE HTIHSANDAN FARKI 5.2.6.1. KIYASTAN FARKI 5.2.6.1. STIHSANDAN FARKI

FIKIH USUL

FER DELLLER

NTE 5

FER DELLLER
Prof. Dr. Muhsin KOAK

er delillerin asl ve fer olmak zere iki ksmda mtalaa edildiin daha nce ifade etmi, asl delil olan Kitap, snnet, icm ve kyas hakknda malumat vermitik. Burada ise fer delillere yer vereceiz. Fer delil, asl delillerden karlan, onlara dayal, tal delil, ikinci derecede delil demektir. Bu delillerin says hakknda farkl deerlendirmeler varsa da burada bunlardan Fkh Usulne dair eserlerinde yaygn olarak yer verilen istihsan,mesalih-i mrsele, rf ve det, sedd-i zeryi, gemi eriatler (eru men kablen), sahb kavli ve istishab delilleri incelenecektir.

5.1. STIHSAN ()
Tarifi stihsan eitleri stihsann Kaynak Deeri stihsann Kyastan Fark

5.1.1. Tarifi

stihsan lgatte bir eyi gzel bulmak, gzel saymak anlamna gelir.

Terim olarak istihsan iin birok tarif yaplmtr. Biz bunlardan deiik mezhebe mensub usulcler tarafndan yaplm baz tariflere yer vereceiz. Bu terimi teknik olarak ilk defa tanmlayan Hanef alimlerden Ebul-Hasen el-Kerhnin tarifi yledir: Mtehidin bir meselede daha kuvvetli bir sebepten dolay, o meselenin benzerlerine verdii hkmn dnda bir hkme meyletmesidir.

FIKIH USUL

FER DELLLER

Yine Hanefilerden emsleimme el-Halvannin tarifi ise yledir: Kitap yahut snnet veya icma gibi daha kuvvetli bir delilden dolay kyas terk etmektir. Malikilerden Ebu Bekr ibnul-Arab de istihsan yle tarif etmitir: stihsan rf, maslahat, icma ya da kolaylk salama sebebiyle delilin gerektirdiini terk etmek, iki delilden kuvvetli olanla amel etmektir.(DA) Yine Malikilerden bn Rdn tarifi ise yledir: Hkmde arla yol aan kyas brakp, bu ekildeki kyastan istisna yapmay gerektiren meselelerde baka bir hkme gemektir. Hanbeli mezhebinden Tf de istihsan yle tanmlamtr: zel bir er delil sebebiyle, bir meselenin hkmnde o meselenin benzerlerin(e verilen hkm)den vazgemektir. Bu farkl mezhep mensubu alimlere ait farkl tariflerin birletii ortak noktay fkh bir meseleye zm arayan mtehidin, (daha) gl (grd) bir gerekeye dayanarak bu meselenin benzerlerine balanan sonutan vazgeip baka bir sonuca ynelmesi oluturmaktadr. Bu, mtehidin bir delile istinaden ya ak (cel) kyastan vazgeip gizli (hafi) kyasa ynelmesi. Ya da umumi bir kaideden veyahut kll bir asldan cz bir meseleyi istisna etmesi eklinde gerekleir. Her iki durumda da mtehit, kalben mutmain olduu bir delile dayanr. Mesel mtehide bir mesele getirilir. Bu mesele, bir, muayyen bir hkm gerektiren ak kyas, biri de baka bir hkm gerektiren gizli kyas olmak zere iki kyasn kapsamna da girmektir. Mtehit vicdanen tatmin olduu bir delile dayanarak, ak kyas brakr da meseleyi gizli kyasa gre zerse istihsan yapm olur. Ak kyastan gizli kyasa ynelmeyi gerektiren delile vechl-istihsan yani istihsann senedi denir. Cel kyas hilafna istihsan yolu ile sabit olan hkme de el-hkml-mstahsen denir. Yine mtehide bir mesele getirilir. Bu mesele aslnda sabit olan genel bir kaidenin veya kll bir asln kapsamna dahil olan bir meseledir. Ancak mtehit, vicdanen tatmin olduu zel bir delile dayanarak, bu meseleyi o genel kaide yahut kll asldan istisna etme cihetine giderse istihsan yapm olur. Bu istisnay gerektiren delile vechl-istihsan yani istihsann senedi, kyasn aksine istihsan yoluyla sabit olan hkme de el-hkml-mstahsen ad verilir. Buradaki kyastan maksat kapsam itibariyle genel nitelikli er nass yahut fkhta veya baz mezheplerce kabul edilmi ve yerlemi genel kuraldr.
4

FIKIH USUL

FER DELLLER

Aklamalardan da anlald zere, istihsan aklamalarnda geen kyas terimi iki farkl anlamda kullanlmaktadr. Birincisi, fkh usulnde bilinen terim anlam; ikincisi ise kapsam itibariyle genel nitelikli nass yahut fkhta veya baz mezheplerce kabul edilmi ve yerlemi genel kural anlamdr. Mtehidin kalben veya vicdanen tatmin olduu delil yani istihsann senedi, nass olabilecei gibi, icma, zaruret, kapal kyas, rf ve maslahat da olabilir. te mtehit bu gibi delillere istinaden istihsan yapma yoluna bavurur. Btn bu aklamalardan kan sonuca gre bir istihsan tarifi yapmak gerekirse unlar sylenebilir: stihsan, mtehidin, bir meselede kendi kanaatince o meselenin benzerlerinde verdii hkmden vazgemesini gerektiren nass, icma, zaruret, gizli kyas, rf veya maslahat gibi bir delile dayanarak, o hkm brakp baka bir hkm vermesidir.

5.1.2. stihsan eitleri

Burada istihsann eitlerinden kastedilen, mtehidin istihsan yaparken dayand delillerdir. Yukardaki aklamalardan ve verilen tanmlardan da anlald zere istihsan alt eittir:

5.1.2.1. Nass Sebebiyle stihsan

Bir nassn, bir olay hakknda, onun benzerlerine verilen hkmden farkl bir hkm ihtiva etmesi nass sebebiyle istihsan adn alr. Burada bir meseleyle ilgili olan bir nassn, ayn meseleyi de kapsamna alan genel nitelikli nassn yahut nasslardan karlm olan genel kuraln dnda kalan istisn bir hkm getirmesi sz konusudur. Byle istisna hkm getiren zel nass Kuran ayeti olabilecei gibi, snnette de olabilir. Ancak zel nassn genellikle snnet olmasndan dolay bu eit istihsana istihsanussnne: snnet sebebiyle istihsan ad da verilir. Baz rnekler: a. slam hukukuna gre vasiyet ilemi caiz ve geerli bir tasarruftur. Halbuki vasiyet lmden sonrasna yani mlkiyetin ortadan kalkaca bir zamana balanm bir temlik ilemidir. Dolaysyla geersiz olmas gerekir. nk bu konudaki yerleik genel kural temlikin, mlkiyetin ortadan kalkaca zamana balanamayaca eklindedir. Ancak vasiyet konusundaki zel nasslar, bu kurala istisna getirmi ve vasiyetin caiz ve geerli olacan hkme balamtr. Mesela Kuran- Kerimde : (Btn bu paylar lenin) yapaca vasiyetten ve bortan sonradr.(Nisa, 4/11) buyrulmutur. Hz. Peygamber de bir hadislerinde yle buyurmutur: : Allah, amel defterinizin hayr-hasenat ksmna eklemek zere (hayatnzda yaptnz) iyiliklerden ayr olarak (hayrda bulunabilmeniz iin) size vefatnz srasnda mallarnzn te biri zerinde tasarruf yetkisi bahetmitir. b. slam hukukular, selem akdine cevaz vermilerdir. selef de denilen selem akdi, para pein mal veresiye eklinde gerekleen bir al-veri trdr. Hz. Peygamberin Hkim b. Hizama hitaben syledii : Sahip olmadn eyi satma. Hadisinden kar-

FIKIH USUL

FER DELLLER

lan mevcut olmayan eyin alm-satmnn batl olmas kuralna aykr olmas sebebiyle selem akdinin geersiz olmas gerekmektedir. Ancak Hz. Peygamberin zel nitelikli baka bir hadisi bunun caiz olduunu gstermektedir. Bu hadis yledir: Hz. Peygamber, Medineye hicret ettiinde, Medinelilerin bir veya iki yllna selem yoluyla meyve al-veriinde bulunduklarn grnce yle buyurmutur: : Selem yoluyla sat yapan, bunu belirli lye, belirli tartya gre ve belirli bir sre tayin ederek yapsn. c. art muhayyerlii de nass sebebiyle istihsann bir baka rneidir. art muhayyerlii akit yaplrken, aktin taraflarna veya taraflardan birine yahut bir nc ahsa belirli bir sre iinde akdi bozma veya onaylayarak yrrle sokma hususunda muhayyer olma imkannn tannmas demektir. Byle bir muhayyerlik aslnda, szlemede asl olan, meydana geldii andan itibaren szlemenin lzum, yani balayclk ifade etmesidir genel kuralna aykrdr. Dolaysyla geersiz olmas gerekir. Ancak Hz. Peygamberin al-verilerinde genellikle aldanan Habbab b. Munkza syledii : Al-veri yaptnda de ki: Aldatmaca yok ve benim gn muhayyerlik hakkm olacak. szn dikkate alan fakihler, art muhayyerliini, bu genel kuraldan istisna etmi ve bunu geerli saymlardr. d. Unutarak yiyip-imenin orucu bozmayaca hkm de nass sebebiyle istihsan yoluyla ulalm bir hkmdr. Aslnda bu davran, orucun rkn olan imsak (orucu bozan eylerden saknma)y ortadan kaldran bir durumdur. Bir eyin rknlerinden birine halel geldiinde o ey yok kabul edilir. genel kuralna gre kastl yeme-ime ile olduu gibi unutarak yeme-ime ile de orucun bozulmas gerekir. Zira her iki durumda da rkn ihlal edilmitir. Ancak Hz. Peygamber : Orulu iken unutarak yiyip-ien kimse orucunu tamamlasn. Zira onu Allah yedirip iirmitir. Btn bu rneklerde geen istihsan yoluyla varlan hkmlerden her birini deerlendirirken Hanefiler, bunlarn kyasa aykr olmakla birlikte istihsanen caiz olduunu sylemilerdir. Onlarn bu rneklerdeki kyastan kastettikleri, genel nitelikli nass veya yerleik kuraldr. stihsandan kastettikleri ise zel nasslara dayanan istisnai hkmlerdir.

5.1.2.2. cma Sebebiyle stihsan

Bir devirde yaayan btn mtehitlerin, bir meselede ittifakl olarak hkm vermelerine icma dendii daha nce gemiti. ayet bu icma, bir meselede o meselenin benzerlerine uygulanan genel kuraln dnda hkm vermeleri eklinde gerekleiyorsa, buna icma sebebiyle istihsan denir. Mesela: a. stsna/sipari akdinin caiz olmas byle bir istihsana dayanr. stisna akdi, bir kimsenin, bir sanatkarla belirli bir bedel karlnda kendisine bir ey yapmas iin szlemesi demektir. Akit esnasnda, akdin konusu olan ey, i/eser mevcut olmad iin, alm-satm konusundaki mevcut olmayan ey (madum)un sat batldr. kuralna gre bu szlemenin geersiz olmas gerekir. Fakat insanlar teden beri bu tr bir akdi yapa gelmiler, mtehitlerden de buna kar kan olmamtr. Bylece icma meydana gelmi ve bu akit, icmaya dayal istihsan yolula geerli saylmtr.
6

FIKIH USUL

FER DELLLER

Bunu izah ederken Hanefiler, istsna szlemesi kyasa aykr olmakla beraber, istihsanen caizdir, demilerdir. Onlarn burada kyastan kastettikleri mevcut olmayan eyin satnn batl olduu genel kuraldr. stihsandan kastettikleri ise sz konusu genel kurala aykr olduu halde istisna akdinin geerli kabul edilmesidir. b. Belirli bir cret karlnda hamamlarda ykanma szlemesinin caiz olmas icma sebebiyle istihsann bir baka rneidir. Aslnda byle bir szlemede, kullanlacak su miktar, hamamda kalma sresi gibi hususlar belli deildir. Bu sebeple byle bir szlemenin geersiz olmas gerekir. nk szlemenin konusu ile ilgili olan hususlarda belirsizlik vardr. Bu tr belirsizlik ile genel kurala gre szlemeyi fasit klan durumlardandr. Ancak, her lkedeki Mslmanlarn bu tr uygulamay rf haline getirdii halde mtehitlerden hibir kimse buna kar kmam ve bylece icma meydana gelmitir. Bu icmaya dayanlarak da bu tr uygulamalara cevaz verilmitir. Hanefiler bu muamele kyasa aykr olmakla istihsanen caizdir demilerdir. Onlarn burada kyas ifadesiyle kastettikleri, szlemenin konusu ile ilgili hususlardaki bilinmezliin szlemeyi geersiz klaca genel kuraldr. stihsan ile kastettikleri ise mtehitlerin icmasna dayanan bu akdin geerli saylaca hkmdr.

5.1.2.3. Zaruret Sebebiyle stihsan

Mtehidin, bir zaruret veya ihtiya sebebiyle genel kural veya kyas terk edip zaruret veya ihtiyac karlamaya ynelmesi eklinde gerekleen istihsan zaruret sebebiyle istihsan olarak deerlendirilmitir. Mesela: a. Pislenen kuyularn ve havuzlarn temizlenmesinde bu eit istihsandan yararlanlmtr. Yerleik kurallara gre herhangi bir necasetle pislenen kuyular veya havuzlar, suyun bir ksmnn veya tamamnn boaltlmasyla temiz hale gelmez. nk suyun bir ksmnn boaltlmas halinde kuyuya veya havuza gelen yeni su kuyuda kalan dier pis su ile karacak ve pislenecek, suyun tamamnn boaltlmas halinde de kuyuya veya havuza gelen yeni su bunlarn duvarlarnda veya dibinde kalan pislikle temas edecek ve pislenecektir. Dolaysyla bunlarn hibir durumda tam olarak temizlenmesi mmkn olmayacaktr. te buradaki zarureti dikkate alan fakihler, bu meselede temizlikle ilgili esas kural terk edip, suyun bir miktarnn veya pislenme srasnda mevcut olduu tahmin edilen su miktarnn boaltlmas ile kuyunun temiz hale geleceine hkmetmilerdir. Bu hkm de kyasa aykr olmakla birlikte istihsanen sabit bir hkm olarak deerlendirilir. Burada kyastan kastedilen, bu ekilde pislenmi kuyularn asla temizlenemeyecei genel kural, istihsandan maksat ise bu tr kuyu ve havuzlarn temizlenemeyecei hkmden vazgeip, belirli miktarda suyun boaltlmasyla temiz hale geleceine hkmedilmesidir. b. Yrtc kularn art sularn temiz saylmas hkm de byle bir istihsana dayanr. yle ki: Esasen kartal, doan, akbaba gibi yrtc kular le yiyen hayvanlardr. Bunlar su ierken salyalarnn suya akmas mmkn olduu gibi, gagalarnda kalan pisliklerin suya bula-

FIKIH USUL

FER DELLLER

mas da mmkndr. Dolaysyla aslan, kaplan vb. dier yrtc hayvanlarn art sular gibi, bunlarn art olan suyun da pis olmas gerekir. Fakat bu yrtc kular dier yrtc hayvanlardan farkl olarak suya havadan indikleri iin zellikle llerde fazlaca meskun olamayn yerlerde yaayanlarn bunlardan kanmalar mmkn deildir. Bu sebeple Hanefiler bu zarurete binaen, dier yrtc hayvanlarn art olan sular hakkndaki hkm brakp, bu yrtc kularn art olan sular istihsanen temiz saymlardr. Bu rnei kapal kyas sebebiyle istihsan rnei olarak deerlendirenler de vardr.

5.1.2.4. Kapal Kyas Sebebiyle stihsan

Bir meselenin zmnde, biri ak (cel) kyas, dieri kapal (haf) kyas olmak zere birbiriyle elien iki kyas bulunmas halinde, bu iki kyastan kapal kyasn tercih edilmesiyle gerekleen istihsana kapal kyas sebebiyle istihsan ad verilir. Mesela: a. Bir sat ileminde maln tesliminden nce fiyat zerinde ihtilaf meydana gelse, istihsan yntemiyle hem mteriye, hem de satcya yemin der. Halbuki ak kyas sadece mterinin yemin etmesini gerektirir. nk yeminin inkar edene, ahidin de iddia edene gerekecei genel bir kuraldr. Burada da alan, yani mteri satann iddia ettii fazla paray inkar ediyor durumdadr. Dolaysyla yemin ykmll mteriye dmektedir. Ancak bu ilk bakta gze arpan bir durumdur. Biraz daha ince dnld zaman grlr ki, satan da iddia ettii fazla para verilmedike akdin gerektirdii maln teslimi borcunu inkar etmektedir. u halde bunun da yemin etmesi gerekecektir. b. Hanefi mezhebindeki yerleik kurala gre szleme srasnda zel kayt koymadka zirai arazinin satmyla bu araziye ait irtifak haklar alcya gemez. Yine Hanefi mezhebindeki yerleik kurala gre kira szlemesinde, byle bir zel kayt konmasa da, irtifak haklarndan faydalanma szlemeye dahil saylr. Hem satm hem de kira szlemesine benzeyen vakf ilemindeki duruma gelince, vakf ilemi vakf yapan asndan bakldnda, mlkiyet elden kt iin satm akdine, vakfn lehtar asndan bakldnda ise maln mlkiyetinin kar tarafa gemeden maldan faydalanma imkan salad iin, kira szlemesine benzemektedir. Eer vakf ilemi sat szlemesine kyas edilirse vakf yapan tarafndan zel kayt konmadka irtifak haklar vakfa dahil olmayacaktr ki bu akla ilk gelen kyas yani ak kyastr. nk burada maln mlkiyeti vakfedenin mlkiyetinden kmaktadr. Eer vakf ilemi kira szlemesine kyas edilirse zel kayt olmasa bile irtifak haklar vakfa dair olacaktr ki bu da kapal kyastr. Burada tercihe ayan olan da budur. nk vakfn amac mlkiyet nakli deil, lehtara maldan yararlanma hakk salamaktr. Bu ama da ancak vakfn kiraya kyas ile gerekleir. Zira irtifak haklar sabit olmadan zirai araziden faydalanma da mmkn olmaz.

1. Sahibine hakkn konusu tanmaz mal zerinde, gei ve sulama gibi haklardan kullanma ve yararlanma yetkisi veren snrl ayni haklara irtifak hakk denir.

FIKIH USUL

FER DELLLER

Bu meselede vakfn satma benzetilmesine kyas, satma kyasn terk edilip kiraya kyas edilmesine ise istihsan denmitir. Kapal kyas sebebiyle istihsanda kapal kyasn ak kyasa tercih edilmesinin sebebi bunun etkisinin dierine nispetle daha kuvvetli olmasdr.

5.1.2.5. rf Sebebiyle stihsan

Kyasla belirlenen bir hkme veya genel bir kurala aykr den bir uygulama insanlar tarafndan rf haline getirilir, mtehitler de bu uygulamaya kar kmazlarsa rf sebebiyle istihsan sz konusu olur. Mesela: a. Hanefi mezhebindeki yerleik kurala gre vakfn ebedi olmas gerekir. Bu kural kitap gibi menkul/tanabilir mallarn vakfedilmesine imkan vermez. nk menkul mallarda ebedilik vasf yoktur. Onlar bir sre sonra yok olup gider. Ancak Hanefilerden mam Muhammed, insanlarn kitap, kapkacak vb. eylerin vakfedilmesini rf haline getirmelerini dikkate alarak bu tr mallarn da vakfedilmesinin istihsanen caiz olduunu sylemitir. b. Hanefiler, taraflardan birine fazladan bir menfaat salayan art, faizli akitlere benzedii gerekesiyle akdi bozucu ve muteber olmayan art olarak deerlendirmelerine ramen rf-det haline gelmi olanlar bundan istisna etmi ve istihsanen bunlar caiz grmlerdir. Mesela gnmzde meyvenin toplanp teslim edilmesi artyla satlmas, kuman dikilip teslim edilmesi artyla alnmas gibi pek ok rnek rf-det haline geldii iin Hanefilerce meru saylmtr.

5.1.2.6. Maslahat Sebebiyle istihsan

Bir meselenin bir maslahat (yarar) sebebiyle kapsamna girdii, genel nitelikli nass veya genel kuraln hkmnden istisna edilip aksi ynde hkm verilmesi durumunda maslahat sebebiyle istihsan yaplm olur. Baz rnekler: a. Herkese cretle i yapan terzi vb. sanatkarlarn (ecr-i mterek) yanlarndaki bakalarna ait mallarn telef olmas veya zarar grmesi durumunda bunlar tazminle sorumlu tutulmas bu tr bir istihsan ile varlm bir hkmdr. Zira fkhtaki yerleik kurala gre kendisine bir ey emanet edilen kimsenin (emn) kendi kast ve kusuru olmakszn yanndaki emanet mallarn telefinden sorumluluunun olmamas gerekir. nk onlarn nezdindeki bakalarna ait mallar onlarn yanlarnda emanet, kendileri de emn konumundadrlar. Ancak, zamanla toplumlarda meydana gelen ahlaki zafiyet, mesuliyet duygusunun zayflamas mala hyanetin artmas gibi sebeplerle, fakihler insanlarn mallarnn korunmas, bo yere zayi olup gitmemesi maslahatna dayanarak yangn, soygun gibi kendisinden kanlmas veya nlenmesi mmkn olmayan mcbir bir sebep dnda sanatkarlarn bu mallar tazminle sorumlu olacana hkmetmilerdir. te burada kyas adyla terk edilen, bahsi geen genel kuraldr. stihsann sebebi ise maslahattr. b. Kira szlemelerindeki genel kurala gre taraflarn veya taraflardan birinin lm ile szleme sona erer. Mzaraa (ziraat) ortaklnda da genel kural bunu gerektirirken, fakihler emek sahibinin yararn (maslahat) koruma dncesiyle bu akdi bu genel kuraldan istisna ederek, baka bir ifadeyle burada kyas terk ederek mahsuln kaldrlmasna kadar szlemenin devam edeceine hkmetmilerdir.
9

FIKIH USUL

FER DELLLER

c. Fakihler Hz. Peygamberden nakledilen ( ) : Zekat Muhammede ve Muhammedin ailesine helal deildir. hadisine dayanarak Haimoullarna zekat vermenin caiz olmadna kail olmulardr. Ancak Ebu Hanife ile mam Malik istihsanen Haimoullarna zekat vermenin caiz olduuna hkmetmilerdir. Onlarn istihsan gerekeleri kendi zamanlarndaki uygulamalardan kaynaklanan hak kayplardr. Onlar Haimoullarnn yararn (maslahat) korumak iin istihsan yoluna bavurmulardr. Bilindii zere Kuran- Kerimdeki ganimet gelirlerinin sarf yerlerini belirleyen ayette (Enfal, 8/41) bunlarn bete birinin bete biri (1/25) Hz. Peygamberin akrabalar (li)ne tahsis edilmitir. Bu gelirin onlara yetecei dncesiyle onlara zekat vermenin caiz olmad hkmne varlmtr. Nitekim Hz. Peygamber zekatn Muhammede ve Muhammed ailesine helal olmadn gerekelendirirken : phesiz bete birin bete biri (1/25)nde onlara yetecek ve bakalarna muhta olmayacak bir hak verilmitir. buyurmutur. Ancak mam Ebu Hanife ve mam Malik kendi devirlerinde Haimoullarna ganimetlerden ayrlmas gereken payn onlara verilmediini grnce onlarn yararn (maslahat) korumak iin byle bir cevaza hkmetmilerdir. d. Hz. Peygamberin artl al-verii yasaklamasna ramen, Hanefilerin ounluu vadeli satlarda satcnn alacana teminat olarak rehin braklmasn art komasn satcnn yararn (maslahat) koruduu gerekesiyle istihsanen caiz ve geerli saymlardr. e. Mali tasarruflarnda hukuki kstllk altnda bulunan (mahcr) sefihin hayra ynelik vasiyetinin geerlilii de istihsan yoluyla verilmi bir hkmdr. Aslnda kyasa, yani genel kaideye gre hacr altndaki sefihin bu tasarrufunu geerli olmamas gerekir. Zira bu durumdaki sefih ba yapma (teberru) ehliyetine sahip deildir. nk burada da maln salp savrulmas sz konusudur. Ancak byle bir hayra ynelik teberrusu bu genel kuraldan istisna edilerek geerli saylmtr. nk sefihe mali konulardaki tasarruflarndan hukuki kstllk getirilmesinden maksat maln korumak, onun zayi olmasn engellemektir. Hayr amacyla yaplan vasiyet ise bu maksada aykr bir durum deildir. Zira vasiyet, lmden sonra mlkiyet ifade eden bir tasarruftur. Bu durumda sefihin hali hayatnda kendisine zarar dokunmadan sevap kazanmasna ve hayra nail olmasna imkan salanm olmaktadr. f. mamlk, mezzinlik, Kuran retme gibi dini hizmetler karlnda cret alnmasna, nceleri cevaz verilmezken, bu hizmetlerin ifasnda meydana gelen aksamay dikkate alan mteahhirun alimler, bu tr hizmetler karlnda cret alnmasna istihsanen cevaz vermilerdir. Bu cevaz bu tr hizmetlerin ifasn salamaya ve halkn genel yararn korumaya ynelik bir tedbir niteliinde bir hkmdr.

5.1.3. stihsann Kaynak Deeri

stihsann slam hukukunun kaynaklarndan saylp saylmayaca alimler arasnda tartmaldr. Bata Hanefiler olmak zere pek ok alim er hkmlerin belirlenmesinde istihsann delil olduunu savunmulardr. Bunun muteber bir delil olduunu kabul edenler arasnda Malikiler ve Hanbeliler de vardr.

10

2. Burada ayette geen Peygamberin akrabalarnn Haimoullar olduunu syleyenler bulunduu gibi, Haim ve Muttalib oullar olduunu syleyenler de vardr. Bu konuda baka grler de bulunmaktadr.

FIKIH USUL

FER DELLLER

Bata filer olmak zere, Zhirler, Mutezile ulemasnn ounluu ise istihsann er bir delil olmayaca kanaatindedirler. El-mm adl kitabnda btll-stihsan adyla istihsan redde zel bir blm ayran mam fi, istihsan taraftarlarn ok sert ifadelerle tenkit etmi ve : Kim istihsan yaparsa kendiliinden eriat getirmi olur. demitir. Ayrca istihsann bir telezzzden yani zevke gre hkm vermekten ibaret olduunu sylemitir. Aslnda Hanefilerin istihsan yoluyla ulatklar pek ok sonuta mam afi de onlarla ayn kanaati paylamtr. Mesela selem akdinin, istisna akdinin caiz olduu, unutarak yiyip ienin orucunun bozulmayaca, iine pislik den kuyu ve havuzlarn iindeki sularn bir miktarnn veya tamamnn boaltlmasyla temizlenmi olaca, kalma sresi, kullanlacak su miktar batan belirlenmeksizin hamamlarda ykanmann caiz olaca vb. daha pek ok hkm mam fi tarafndan da benimsenmitir. Ayrca mam afinin baz meselelerde bizzat istihsan adn kullanarak hkm verdii de olmutur. Mesela mta konusunda mtann otuz dirhem olmasn uygun gryorum, gzel buluyorum (), ufa hakknn kullanlmasnda da ufa hakk sahibinin ufa hakkn gn iinde kullanmasn uygun gryorum, gzel buluyorum ( )dedii nakledilmitir. Yine mam fi, hrszlk suunun cezas uygulanrken sulunun sa elini deil de sol elini karmas ve sol elinin kesilmesi durumuyla ilgili olarak da kyasa gre sa elinin de kesilmesi gerekir, fakat istihsana gre kesilmez demitir. Btn bunlardan istihsan taraftarlaryla istihsana kar kanlarn arasndaki tartmann, istihsana yklenen anlamdan kaynakland istihsana kar kanlar, bu terimi istihsan taraftarlarnn anlad anlamda deil, baka anlamda kullandklar anlalmaktadr. Nitekim mam afii, bn Hazm gibi istihsan kartlar istihsan kesin bir dille reddederken onun her hangi er bir delile dayanmadan, heva ve arzuya gre hkm vermek olduu noktasndan hareket etmilerdir. Bu anlamda, yani herhangi bir delile dayanmadan nefsi arzularna gre hkm vermek anlamnda bir istihsan anlaynn hibir slam alimi tarafndan kabul mmkn olmadna gre bu konudaki tartmalar sadece isim etrafnda ve lafz bir ey olmaktan ibaret olduu sylenirse mbalaa yaplm olmaz. Nitekim Gazzl ve mid gibi fi alimler de nass, icma ve zaruret gibi bir delile dayanan istihsanlarn ihtilaf konusu olmayacan, ancak buna istihsan denmesinin kabul edilemez olduunu sylemilerdir. stihsann bu denli tartma konusu yaplmas da ve istihsan taraftarlarna bu denli sert eletirilerin yneltilmesinde bu metodu ilk kullanan Ebu Hanife ve rencilerinin bu tabir3. Muta, mehir kesilmeyen hakikaten veya hkmen birleme gereklemeden boanm olan kadna verilmesi gereken maldr.

11

FIKIH USUL

FER DELLLER

den neyi kastettiklerini aklamamalarnn da byk pay bulunmaktadr. Fakat istihsann tarifi yaplp bunu bir delil olarak kullananlarn maksatlar anlaldktan sonra, btn slam hukukularnn baka isimler altnda bu delil ve metodu kullandklar grlm ve buna yneltilen tenkitlerde de bir yumuama gzlemlenmitir. Sonu olarak, stihsnn, baka isimler altnda da olsa btn mctehidler tarafndan kullanld istihsan anlaynn slam hukuk tefekkrne neli bir alm getirdii, bu metot sayesinde bir yandan doktrinde i tutarlln kontrol edildii, bir yandan da yerleik hukuk kurallaryla realite adalet dncesi ve hukuk idesi arasnda kpr kurduu grlr.

5.1.4. stihsann Kyastan Fark

Kyas ve istihsan hakkndaki aklamalrdan anlald zere, kyasta iki olay bulunur. Bunlardan birisinin hkm nass veya icma ile belirlenmi, ikincinin hkm ise belirlenmemitir. Ama birinci olaydaki hkme dayanak tekil eden illet ikinci olayda da bulunmaktadr. Bu mnasebetle, birinci olayn hkm ikinciye de uygulanmaktadr. stihsanda ise hkm aratrlan meselenin, kapsamna dahil olup, hkmn alabilecei benzer bir mesele veya kendisine uygulanabilir genel bir kural bulunmakla birlikte, bundan vazgeilip istisnai bir hkme gidilmesi sz konusu olmaktadr. Sonu olarak, kyasta bir meseleyi benzerlerine katmak sz konusu iken, istihsanda onu benzerlerinden veya dahil olduu genel bir kuraldan ayr tutmak (istisna) bahis mevzuudur.

5.2. MRSEL MASLAHATLAR ()


Maslahatn Tarifi Maslahatn Ksmlar Meslih-i Mrselenin Kaynak Deeri Meslih-i Mrselenin Kaynak Olma artlar Maslahat Prensibine Dayanan Baz tihatlar Meslih- Mrselenin Kyas ve htihsandan Fark

slam hukukunun bir kayna olarak esas konumuz mrsel maslahatlar olmakla birlikte, burada konunun btnl asndan n bilgi olarak maslahatla birlikte maslahatn eitleri hakknda bilgi vermemiz uygun olacaktr.

5.2.1. Maslahatn Tarifi

oulu meslih olan maslahat kelimesi szlkte, yarar, menfaat ve iyilie vasta olan ey anlamna gelir. Maslahatn ztt mefsedettir. Mefsedet, ktlk, bozukluk demektir. Mazarrat kelimesi de bu anlamda kullanlr. Fkh literatrde terim olarak maslahat : celb-i menfaat ve def-i mazarrat: yani faydal olan elde etmek/almak ve zararl olan gidermek baka bir ifadeyle yarar salamak, zarar gidermek anlamnda kullanlr.

12

FIKIH USUL

FER DELLLER

Mrsele ise szlkte salverilmi, ba bo braklm, kayt ve arta balanmam ey anlamna gelir. Bu durumda meslih-i mrselenin dildeki karlnn herhangi bir kayda bal olmayan maslahatlar olduunu sylenebilir.

5.2.2. Maslahatn Ksmlar

ri tarafndan muteber saylp saylmamas bakmndan maslahatlar ksma ayrlr.

5.2.2.1. Muteber Maslahatlar ()

Bunlar, hkm koyarken ri tarafndan dikkate alndna dair er delil bulunan maslahatlardr. Dinin, cann, akln, namusun ve maln korunmas gibi maslahatlar bu trdendir. ri dinin korunmas iin cihad mer klm; cann korunmas iin adam ldrmeyi yasaklam, kastl adam ldrene ksas hkm koymu, akln korunmas iin ikiyi haram klm ve ienlere ceza ngrm, namusu korumak iin zinay ve iffete iftiray (kazf ) haram klm, bu haram ihll edenlere ceza tertip etmi, maln korunmas iin hrszl yasaklam, yasaa uymayana (hrsz) ceza koymutur. Bu tr maslahatlara gre talil yaplp, buna hkm bina edileceinde herhangi bir tartma yoktur. Mesela akln korunmas, ri tarafndan gzetilmi ve dikkate alnm bir maslahattr. arabn yasaklanmas ve arap ienlere ceza ngrlmesi bunu gstermektedir. nk arap, sarho edici vasfyla akla zarar verici ve onu ifsat edip ilevsiz hale getirici bir maddedir. te ri akl korumak iin arab haram klmtr. Ayn maslahat, sarholuk verici dier ikilerin haram klnmasnda da mevcuttur. Dolaysyla onlarn haram olmas da bir muteber maslahat gereidir. Fukahnn ounluuna gre bu tr maslahatlar kyas kapsamna girmektedir.

5.2.2.2. Geersiz (Ml) Maslahatlar ()

Bu tr maslahatlar, ri tarafndan dikkate alnmadna, yani geersiz sayldna dair delil bulunan maslahatlardr. Bu tr maslahatlara gre talil yaplp hkm verilemeyeceinde alimler arasnda gr fark bulunmamaktadr. Bir vasfn hem maslahat olmas hem de dikkate alnmamas nasl izah olunacaktr? Bunun iin unlar sylenebilir: 1. Ya bunlar hakk manada maslahat olmayp vehme dayanan maslahatlardr. 2. Ya da onun dikkate alnmas halinde ondan daha stn bir maslahatn yitirilmesi sz konusu olmaktadr. Mesela, faiz yoluyla malnn artmas faizci iin bir maslahat olabilir. Ancak ri : Allah alverii helal, ribay ise haram klmtr. (Bakara 2/275) ayetiyle bu masla

13

FIKIH USUL

FER DELLLER

hat ilga etmitir. Yine cihattan geri durup dmana teslim olmakta da maln, cann korunmas gibi baz maslahatlar bulunabilir. Ancak ri bu maslahatlar dikkate almam, dmanla savalmasn ve lkenin savunulmasn emretmitir. nk bu, Mslmanlarn varlk ve erefinin korunmas gibi daha stn bir maslahat gerekletirmektedir. Ramazanda kasten orucunu bozan Endls hkmdarlarndan Abdurrahman b. elHakem, fakihleri toplayp bunun kefretini nasl deyeceini sorduunda, mam Mlikin talebesi ve Endlsn en ileri gelen fakihlerinden Yahy b. Yahy kendi mezhebine gre, bu durumdaki mkellefin, bir kle azat etmek, altm gn oru tutmak ve altm fakiri doyurmaktan birisini seme serbestisi olduu halde, hkmdara altm gn oru tutmas gerektiini sylemitir. bu grn de, hkmdarn servetinin ok olmas sebebiyle kle azad ve fakirleri doyurmann onun iin kolay, dolaysyla onun hakknda caydrc olmayaca gerekesine dayandrmt. Grlyor ki; Yahy b. Yahy bu grn maslahat prensibine bina etmi, orucu, hkmdarn bir daha oru bozmaya kalkmamas iin bir caydrclk vastas yapmtr. Halbuki ri kle azad, oru ve fakirleri doyurma yollarndan birini seme serbestisi ile bu maslahat ilga etmitir. zira seim hakknn verilmesinde, klelerin hrriyete kavuturulmas ve fakirlerin doyurulmas gibi daha stn bir maslahat sz konusudur. Hkmdar hakkndaki fetva ile korunmak istenen maslahat sadece hkmdar ve benzeri kiilerle snrl kald halde, kle azad, fakirlerin doyurulmas gibi maslahatlar ise, daha geni kitleleri ilgilendiren maslahatlardr.

5.2.2.3. Mrsel Maslahatlar ()

Mrsel maslahatlar (meslih-i mrsele) bir fkh usl terimi olarak yle tarif edilmitir: Hkmn kendisine balanmas ve zerine hkm bina edilmesi, insanlara bir fayda salayan veya onlardan bir zarar gideren, fakat muteber veya geersiz sayldna dair belirli bir delil bulunmayan manalardr. Tariften anlald zere bu tr maslahatlar, ri tarafndan hkm aklanmam, kendisine kyas yaplabilecek, hkm nassla belirlenmi bir benzeri de bulunmayan, fakat kendisinde, insanlara bir yarar salama veya onlardan bir zarar giderme asndan, zerine hkm bina edilebilecek mnasip bir vasf bulunan maslahatlardr. Mrsel maslahatlara gre hkm verme yntemine istislh ad verilir.

5.2.3. Meslih-i Mrselenin Kaynak Deeri

Burada ncelikle ifade edelim ki; illetlerinin aklla anlalmas mmkn olmayan ibadetler sahasnda meslih-i mrseleye gre hkm verilemeyecei hususunda alimler arasnda herhangi bir gr ayrl yoktur. Muamelt sahasnda meslih-i mrselenin, islam hukukunun kaynaklarndan olup olmad, yani meslih-i mrseleye gre hkm koymann mmkn olup olmad tartmaldr. Mtehitlerin byk ounluu bu prensibe gre hkm verme noktasnda birleir.

14

FIKIH USUL

FER DELLLER

Ancak, mam Mlik bunu mstakil bir delil kabul ederken, dier mezhep imam bunu kyas, istihsn, rf dikkate alma gibi dier itihat metot ve ilkeleri kapsamnda deerlendirmilerdir. Baz alimler ise, meslih-i mrselenin hccet olmad, bunlar zerine hkm bina edilemeyecei grndedirler. Zhirler, filerden mid, Mliklerden de bn Hcib bu gr benimsemilerdir. Her bir grup, savunduklar grleri birtakm delillere dayandrmlardr:

5.2.3.1. Kabul Edenlerin Delilleri

Bunlar grlerini desteklemek zere u delilleri ileri srmlerdir.

a. er nasslar ve bu nasslara dayanan muhtelif hkmlerden anlaldna gre, er hkmler kullarn maslahatlarn gerekletirmek zere vazolunmutur. Bu tespit, limlerin tmevarm metoduyla ulatklar bir sonutur. Konuya ilikin olarak baz limlerin ifadeleri yledir: Mekasd konusunda derin aratrmalar olan tb der ki: eriat sadece kullarn cil ve mstakbel menfaatlerini (meslih) gerekletirmek ve onlardan zararlar (mefsedet) gidermek iin gnderilmitir. Fakih zz b. Abdisselam da yle demitir: ster zararlarn (mefsedet) giderilmesi, isterse menfaatlerin (meslih) temin edilmesi eklinde olsun, eriatn tamam meslih(ten ibaret) tir. bnl-Kayyim de unlar sylemitir: eriatn esas ve dayana hikmetler ve kullarn dnya ve ahretteki menfaatleri (meslih)dir. Onun tamam adalet, tamam yararlar (meslih) ve tamam hikmettir te mrsel maslahata gre hkm vermek de eriatn bu gayesiyle badamaktadr. b. Olaylar say ve eit bakmndan pek fazla, her olayn gerekletirdii maslahat da baka baka ve deiiktir. Deien ve hakknda msbet veya menf bir er delil bulunmayan maslahatlar (el-meslihul-mrsele) hkme esas olarak kabul edilmezlerse, bu noktalarda ter durur, birok olay da hkmsz kalr. Ancak maslahat ve ihtiyalar deerlendirmek sayesindedir ki slam, her asrn ihtiyalarna cevap verme imkn ve canlln kazanr. c. Hz. Peygamberden sonra fkh otorite kendilerine gemi olan sahbler de, verdikleri pek ok hkmde bu esas dikkate alm; ilerinden buna kar kan da olmamtr. Dolaysyla meslih-i mrseleye gre hkm vermenin merluu konusunda sahbe icms gereklemitir. Bunun pek ok rnei bulunmaktadr. Bazlar unlardr: 1. Hz. Peygamber dneminde sahifeler halinde bulunan Kuran- Kerim Hz. Ebubekir dneminde bir Mushaf halinde bir araya getirilmitir. Bu tamamen maslahat dncesine

15

FIKIH USUL

FER DELLLER

2. 3.

4. 5. 6. 7. 8. 9.

dayanmaktadr. Sahbiler bir kiiye karlk birden ok kiiye ksas uygulamlar, bundan da masum kanlarn boa gitmesini nlemeyi hedeflemilerdir. kesin olarak boanan ein, normalde boayana miras olmamasna ramen sahbe, ei mirastan mahrum etme ihtimalini dikkate alarak, lm hastasnn, hastalk halinde kesin olarak boad einin kendisine miras klnmasna hkmetmiler ve bylece boanan ein maduriyetinin giderilmesini amalamlardr. Hz. mer, halkn kendisine mracaatn gletirdii dncesiyle Sad b. Eb Vakksn (hkmet kona olarak) yaptrd binay yaktrmtr. Yine Hz. mer, iine su katlm bir st yere dkmtr. Bununla o, ste su katanlar yola getirmeyi ve insanlarn aldatlmasnn nne gemeyi hedeflemitir. Kez Hz. mer, henz iddeti dolmam bir kadn nikahlayp onunla zifafta bulunan bir adam, o kadndan ayrm ve bakalarnn byle bir ie teebbs etmemesi iin, kadnn o adamla evlenmesini ebed olarak yasaklamtr. Tayin ettii idarecilerin, devlet otoritesini ktye kullanarak mal elde etmelerini engellemek iin Hz. mer, onlarn idarecilie atanmadan nceki mallarndan fazla olan mallarnn yarsn ellerinden alr ve beytl-mle aktarrd. Hz. Osman kendi zamanna kadar bir ezan okunan Cuma gnlerinde, Medinenin nfsunun oalp mecitte okunan o ezann duyulmaz olmas zerine Medine arsnda bir ezan daha okunmas uygulamasn balatmtr. Hz. mer, kendisine herhangi bir zarar dokumad halde arazisi zerinden, Dahhk b. Halfenin tarlasna su getirme izni vermeyen Muhammed b. Meslemeyi buna zorlam ve Dahhkn tarlasna su geirmesini salamtr.

d. Daha nce de ifade olunduu gibi, er, hkmler kullarn maslahatlarn gerekletirmek zere vaz olunmutur. Bu itibarla er maslahatlar eidinden olan bir maslahat kabul etmemek, hem ariin maksadna aykr der, hem de mkellefi sknt ve glk iinde brakmaya sebep olur. Halbuki nasslar, dinden zorluk ve skntnn deil, kolayln esas olduunu ifade etmektedir. Mesel Kuranda : O, din hususunda zerinize hibir zorluk yk lemedi. (Hac 78/22) buyrulmutur. Baka bir ayette de yle buyrulmaktadr: : Allah sizin iin kolaylk diler, zorluk dilemez. (Bakara 2/185) Hz. Aiede demitir ki; : Hz. Peygamber, iki ey arasnda muhayyer brakld zaman, gnah olmad srece, kolay olann tercih ederdi.

5.2.3.2. Kar kanlarn Delilleri

Meslih-i mrseleyi hccet olarak kabul etmeyenler grlerini u delillerle desteklemilerdir. a. Hikmet sahibi ri kullarn yararn (maslahat) gerekletirmek zere hkmler koymu, tek bir maslahat bile ihmal etmemi ve onu hkmsz brakmamtr. Mrsel maslahatlar hccet kabul etmek, riin kullarn baz malahatlarn terk ettii, onlar gerekletirecek hkmler koymad anlamna gelir ki bu caiz deildir. Zira bu : nsan,

16

FIKIH USUL

FER DELLLER

kendisinin babo braklacan m sanyor? (Kyme 75/36) ayetine ters dmektedir. nk ayet riin kullarnn hibir maslahatn ihmal etmediini ifade etmektedir. Bu delile kar unlar sylenebilir: eriatn, kullarn menfaatlerini (meslih) gzettii, onlar gerekletirecek hkmler koyduu bir gerektir. Ancak maslahatlarn bir ksm hakknda nass sevkedilmise de kyamete kadar meydana gelecek maslahatlardan her biri iin bir nass sevk edilmi deildir. eriatn, btn hkm ve esaslaryla, riin hkm koymadaki maksat ve gayesinin kullarn yarar (maslahat) olduuna delalet etmesi hasebiyle, eriatta btn maslahatlardan her biri iin nas bulunmamas, onun iin bir eksiklik deil, mkemmeliyettir, onun ebedliinin ve ummliinin delillerindendir. Zira maslahata riayet ilkesi, sabit ve deimez olsa da cz maslahatlar deiebilir. u halde btn cz maslahatlarn nceden belirlenip her biri iin zel bir hkm getirmek hem imkanszdr, hem de zarr deildir. Buna gre, hkm eriatta belirlenmemi bir maslahat ortaya kar, bu da riin tasarruflarna ve onun maslahata riayet hususundaki ilkelerine uygunsa, yine onun hkmlerinden herhangi bir hkmne de muhalif deilse, bu maslahat gerekletirecek bir hkm vermek caizdir, kabul edilebilir b ir eydir. Bu davran, riin terdeki hakkna tecvz olmayaca gibi, yaratcnn yarattklarn babo brakt anlamna da gelmez. nk maslahatlar dikkate almaya ve onunla amel etmeye bizi ynlendiren odur. b. Mrsel maslahatlar, itibar edildiine de, ilg edildiine de delil bulunmayan maslahatlar olmas hasebiyle, itibar edilenlere de, itibar edilmeyenlere de ilhak edilmeleri mmkndr. Herhangi bir delil bulunmadan bunlar itibar edilenlere katmak, tercihi gerektiren bir gereke olmadan tercihte bulunmak (terch bil mreccih) olur ki bu doru deildir. Bu delil de tartmaya aktr. yle ki; eriatn zerine bin edildii temel ilke (asl) maslahata riayettir. Maslahatn ilgs ise istisn bir durumdur. Dolaysyla hakknda delil bulunmayan maslahatlar, istisn olarak ilg edilenlere deil de, genellikle dikkate alnan maslahatlara ilhk etmek daha uygun gzkmektedir. Bu durumda mtehit, bu tr maslahatlar inceleyip, iyiliinin (salh) aikar olduuna kanaat getirerek bunlar dikkate alnan maslahatlara katarsa, bu delisiz tercih yani tercihi gerektiren bir gereke olmadan tercihte bulunmak olmaz. Ayn mantktan hareket edildiinde, mrsel maslahatlar dikkate almayanlarn da tercihi gerektiren bir gereke olmadan tercihte bulunduklarn sylemek mmkndr. Zira onlar da bu tr maslahatlar dikkate almamakla, onlar dikkate alnmayan (mlg) maslahatlar grubuna ilhk etmi olmaktadrlar. Grlyor ki bu delil, onlarn lehine deil, aleyhine olacak nitelikte bir delildir. c. Maslahat- mrseleye gre hkm verilmesi, dinde keyflie yol aar. Kendi keyfine gre hkm vermek isteyenlerin ve cahillerin de hkm koymaya cret etmelerine sebep olur. ahs menfaatlerini n planda tutan hakimler ve idareciler, bundan istifade ederek, maslahat kisvesi altnda kendi arzu ve isteklerine gre, kendi menfaatlerini koruyan hkm-

17

FIKIH USUL

FER DELLLER

ler koymaya kalkarlar. Bu da pek ok karkla ve islam hukukunun snrlarnn ihlline sebep olur ki, buna cevaz verilemez. Bu delile kar da unlar sylenebilir: bir maslahat hakknda er delilin bulunup bulunmadna ve onun muteber veya mlg maslahatlardan olduuna karar vemek, er delillere vkf olmay gerektirir. Bu da, cahil veya kendi heveslerine uyma eilimindeki kiiler yle dursun, itihat derecesine ulamam alimlerin bile yapabilecekleri bir i deil, ancak mtehitlerin yapabilecekleri bir itir. Eer cahil olan bir kimse byle bir eye kalkrsa, mtehitler onun cehaletini ortaya karrlar, halk da onun errinden emin olur. ayet kt niyetli idareciler byle bir eye kalkrsa, bunu nlemenin yolu, maslahatlarn nn kesmek deildir. Bunun yolu, halkn grevini yapp onlarn keyfliine bir ekilde engel olmasdr.

5.2.4. Meslih-i Mrselenin Kaynak Olma artlar

Meslih-i mrseleyi slam hukukunun kaynaklarndan biri kabul edenler, bunun mutlak manada, yani herhangi bir kayt ve arta tabi tutulmakszn delil olacan sylememilerdir. Aksine, onun keyflie ve ktlklere vesile yaplmasn nleyecek birtakm artlar ileri srmler; bu artlar tamayan mrsel maslahatlarla hkm vermemilerdir. Bunun iin ileri srlen artlar unlardr:

5.2.4.1. Maslahat er bir delile aykr olmamaldr.

Belirli bir er delile aykr olan ve er delil tarafndan geersiz saylan maslahata gre amel edilemez. Bu tr maslahatlarn rnekleri, geersiz (mlg) maslahatlar blmnde gemiti.

5.2.4.2. Maslahat makul olmaldr. 5.2.4.3. Maslahat genel olmaldr.

Yani selim akl sahiplerince kabul edilebilir bir nitelikte olmaldr.

zel maslahatlara gre hkm verilemez. Bu arta gre, bir maslahata gre hkm verilebilmesi iin o maslahatn insanlarn ounluu hakknda bir fayda salyor veya onlarn oundan bir zarar gideriyor olmaldr. Byle deil de, bir kiinin veya az saydaki kiilerin fayda veya zararyla ilgili ise o maslahat, zel maslahat sayld iin dikkate alnmaz. Geersiz maslahatlar blmnde detay verilen Endlsn nde gelen fakihlerinden Yahy b. Yahynn hkmdar hakkndaki fetvas, bu tr maslahatn gzetildiine rnek olabilir. Zira o fakihin gzettii fayda, srf hkmdara ait bir faydadr.

5.2.4.4. Maslahat, hakiki bir maslahat olmaldr.

Gerekte varlndan emin olunmayan, vehme dayanan maslahata gre hkm verilemez.
18

Maslahata gre verilecek hkmn ya bir fayday gerekletirecei veya bir zarar gide-

FIKIH USUL

FER DELLLER

receinden emin olunmaldr. zerinde hi dnlmeden, fayda ve zarar mukayesesi yaplmadan, akla estii gibi hkm vermek, hakik olmayan, vehme dayanan bir maslahat olur.

5.2.5. Maslahat Prensibine Dayanan Baz tihatlar

Daha nce de ifade olunduu gibi, meslih-i mrsele prensibi, mnhasran Mliklere izafe edilirse de, dier mezhep imamlar da, deiik isimlerle, maslahat prensibine gre hkm vermilerdir. Burada bunlara dair baz rnekler verilecektir.

5.2.5.1. Hanefler

a. Bir kimse btn malm sadakadr dese, bu sz o kimsenin sadece zekata tabi mallar iin geerli olur. Zira eer bu sz, btn mallarn kapsadna hamledilecek olursa, kendisinin dilenci durumuna dmesi gerekir ki bu, dinin sadaka messesesinin ruhuna aykrdr. b. Mslmanlar ele geirdikleri ganimet mallarn beraberinde gtremezlerse, bu mallarn dman eline geip, onlarn bundan istifade etmemeleri iin imha olunabilir.

5.2.5.2. Mlikler

a. Hileli mal satmak, haram mal almak gibi fiilleri ileyen kimselere, amme menfaatini temin iin, bu mallarn tasadduku gibi mal cezalar verilebilir. b. Baka kaynak bulunamadnda, devletin zarr ihtiyalarn karlamak iin zengin kimselere vergi konabilir.

5.2.5.3. filer

a. Yalanc ahitlik yaparak bir kimsenin eini talak ile boadn iddia ederek hakimin eleri ayrmasna sebep olanlarn yalanclklar anlalnca, madura, einin mehr-i mislini vermeye mecbur klnrlar. b. Savata ihtiya bulunmas halinde, dmann mallar telef edilebilir.

5.2.5.4. Hanbeller

a. Bulunduu yerde fesat karan kimseler, erlerinden emin olunaca bir yere srgne gnderilebilirler. b. dareciler, vatandalarn zarretini dikkate alarak, istifileri (ihtikarc) istif ettikleri mallar, gerek fiyat zerinden satmaya zorlayabilirler.

5.2.6. Meslih- Mrselenin Kyas ve htihsandan Fark 5.2.6.1. Kyastan Fark


Kyas, Kitab, Snnet, icm gibi belli bir er delile dayanan hkmn, bu hkmn konmasna sebep olan vasf (illet) tayan, yani aralarnda illet ortakl bulunan bir olaya tanmasn ifade ederken; meslih-i mrsele, hkm belirlenmek istenen olayn, er delillerle hkm belirlenmi bir benzerinin bulunmamas ve olayn hkmnn slam hukukunun genel prensiplerine gre belirlenmesini ifade eder.

19

FIKIH USUL

FER DELLLER

Baka bir ifadeyle, kyasta hareket noktas nasslar (veya icm) iken, meslih-i mrselede, nasslardan tmevarmla elde edilen prensipler ve bunlarn genel erevede nasslara uygunluu, en azndan aykr olmad tespiti nem kazanr. Kyasla meslih-i mrsele, her ikisine de Kitb, snnet veya icmda zel hkm bulunmayan meselelerde bavurulmas noktasnda birleirler.

5.2.6.2. stihsandan Fark

stihsanda, hkm belirlenmek istenen olayn er delillerle hkm belirlenmi benzerleri varken, daha kuvvetli grlen bir delile istinaden, bu olayda benzerlerine uygulanan hkmden vazgemek yani, hkm belirlenmek istenen olay, benzerlerinden istisn etmek sz konusu iken; meslih-i mrselede, hkm belirlenmek istenen olayn, hkm belirlenmi benzerleri yoktur. Hkmn dorudan doruya maslahat dncesine dayandrlmas sz konusudur.

20

FIKIH USUL
Prof. Dr. Muhsin KOAK

6.3 RF () 6.3.1. RFN TARF 6.3.2. RFN KISIMLARI 6.3.2.1. YaPs BakmnDan rf 6.3.2.2. YayGnl BakmnDan rf 6.3.2.3. GEErlilii (tibar) BakmnDan rf 6.3.3. RFN KAYNAK DEER 6.3.4. RFN DKKATE ALINMASININ ARTLARI 6.3.5. UYGULAMADA RF 6.3.6. RFE DAYANAN HKMLERN DEMES 6.4. SEDD- ZER () 6.4.1. SEDD- ZERN TARF 6.4.2. KTLE (MEFSEDET) YOL AAN FLLERN KISIMLARI 6.4.3. SEDD- ZERN KAYNAK DEER 6.4.3.1. AyEtlEr: 6.4.3.2. HaDislEr: 6.4.3.3. SahbE UyGulamalar: 6.4.3.4. Akl 6.4.4. SEDD- ZERN MESLH- MRSELE LE KARILATIRILMASI 6.5. ERU MEN KABLEN ( ) 6.5.1. TARF 6.5.1.1. KISIMLARI VE KAYNAK DEER 6.6. SAHB KAVL () 6.6.1. TARF 6.6.2. KAYNAK DEER 6.7. STSHB () 6.7.1. STSHBIN TARF 6.7.2. STSHBIN ETLER 6.7.3. STSHBIN KAYNAK DEER 6.7.4. STSHBA DAYANDIRILAN BAZI FIKIH KURALLARI

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

NTE 6

RF () SEDD- ZER () ERU MEN KABLEN ( ) SAHB KAVL ()


Prof. Dr. Muhsin KOAK

6.3. RF ()
* rfn Tarifi * rfn Ksmlar * rfn Kaynak Deeri * rfn Dikkate Alnmasnn artlar * Uygulamada rf * rfe Dayanan Hkmlerin Deimesi

6.3.1. RFN TARF

rf, insanlarn benimseyip alkanlk haline getirdii iler veya duyulduunda hatra baka anlam gelmeyecek derecede zel bir anlamda kullanmay det edindikleri lafzlar eklinde tarif edilmitir. Bu tarif rfn adetle ayn anlama geldiini deerlendirenlere gre yaplmtr. Bu iki terimi birbirinden ayrarak rf akl veya din ynnden iyi grlen, selim akl sahipleri tarafndan kt karlanmayan eydir eklinde, deti ise halk tarafndan alkanlkla yapla gelen eydir eklinde tarif edenler de olmutur.

Bu ikinci grup rf ile det arasnda fark bulunduunu, detin iyisinin de ktsnn de bulunabileceini, rfn ise iyi-kt ayrmna tabi tutulamayacan, bu itibarla kt olana rf denemeyeceini sylemilerdir. Buna da u ayette rfn emredilmi olmasn delil ge ( Ey Muhammed!) Sen aff (kolaylk) yolunu tut, rf tirmilerdir:

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

(iyilik)i emret ve cahillerden yz evir. (Arf, 7/199) Biz buradaki aklamalarmz bata verilen tarife gre srdreceiz.

6.3.2. RFN KISIMLARI

rf deiik alardan taksime tabi tutulmutur. Bunlar yle sralanmaktadr:

6.3.2.1. Yaps Bakmndan rf

Yaps bakmndan rf, kavl rf ve amel rf olarak ikiye ayrlr.

a. Kavl rf: Bir kelimeyi veya kelimeler grubunu szlk manasndan baka bir manada veya szlk anlamlarndan sadece birinde kullanlmas ve bu manann herkes tarafndan anlalr olmasdr. Mesela bir kimse falancann evine ayam basmam diye yemin etse, bu sz rfte girmek anlamnda kullanld iin, bu eve binekle de girse yemini bozulur. Yine bo ol (talk) sznn eler arasndaki evlilik ban sona erdiren bir ifade olduunu herkes bilir. b. Amel rf: ve amelle ilgili bir eyin, dier bir anlatmla, belirli bir uygulamann halk arasnda yaplmasnn alkanlk haline gelmesidir. Mesela kira szlemelerinde, kira bedelinin, kiralanan eyden henz istifade etmeden nce denmesi; yine satn alnan eyann satc tarafndan, mterinin evine gtrlerek teslim edilmesi; keza halkn birok eyi irade beyanna delalet edecek herhangi bir ifade kullanmakszn alp satmas (beyut-tet) bu tr rfn baz rnekleridir.

6.3.2.2. Yaygnl Bakmndan rf

Yaygnl bakmndan rf de genel rf ve zel rf ksmlarna ayrlr.

a. Genel (Umm) rf: Btn Mslman lkelerde bir sz veya fiilin zel bir anlamda kullanlmas, det haline gelmesidir. Mesela kalma sresi ve kullanlacak su miktar belli olmakszn hamamlarda ykanmann det haline gelmesi; yine sipari (istisn) szlemesinin det haline gelmesi; keza talk lafznn evlilik bann sona erdirilmesi iin kullanlmas bu tr rfn rneklerinden bazlardr. b. zel (Hs) rf: Belirli bir lke veya blge halknn veya belirli bir evrenin yahut belirli bir meslek grubunun bir davran veya sz det haline getirmeleridir. Mesela Irak halknn hayvan dabbe lafzn sadece atlar iin kullanmalar; yine ticaret erbabnn mal verdikleri kiilerle olan bor ilikilerinde zel ticari defterleri ispat vastas olarak kullanmalar bu tr rflerdendir.

6.3.2.3. Geerlilii (tibar) Bakmndan rf

Geerlilii bakmndan rf, sahih rf, fsit rf ksmlarna ayrlr.

a. Sahih (Mer) rf: er bir nassa muhalif olmayan, muteber bir maslahata engel tekil etmeyen ve mefsedet (mazarrat)a yol amayan rftr. Mesela dnlerde davetlilere yemek ikram edilmesi sahih rftr. b. Fsit (Gayri Mer) rf: Bu eit rf, er bir nassa muhalif olan, faydal eyleri engelleyen ve zararlara (mefsedete) yol aan rftr. Mesela iki imek, piyango, loto gibi ans

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

oyunlar, faizli muamelelerin det haline getirilmesi fsit rf trndendir.

6.3.3. RFN KAYNAK DEER

Fakihler naslara, slam hukukunun temel ilkelerine ve evrenin veya detlerin deimesiyle deimeyen er hkmlere aykr olan rfn dikkate alnmayacanda gr birlii ierisindedir. Bunun dnda kalan sahih (mer) rf ise muteber saym, hkm karlrken bavurulan kaynaklardan biri olarak kabul etmilerdir. rfn kaynak olduu u delillere dayandrlmtr: 1. : Onlar (anneler)in maruf vech ile (rf ve dete gre) yiyecei ve giyecei ocuk kendisine ait olana (babaya) aittir. (Bakara,2/233) Bu ayetle ein nafakas ile ilgili bir miktar belirlenmemi, onun miktarnn belirlenmesi maruf ifadesiyle rfe braklmtr. : Af yolunu tut, rf emret, cahillerden yz evir. (Arf, 2. 7/199) Bu ayette geen rf kelimesinin insanlarn adetleri ve teamlleri eklinde anlalmas da mmkndr. Bu durumda rfn bavurulacak hkm kayna olduu Kuran tarafndan ifade edilmi olur. Aksi halde rf ile emrin bir anlam kalmaz. 3. : Mslmanlarn iyi grd ey Allah katnda da gzeldir. Hadis Mslmanlarn iyi grd eyin Allah katnda da makbul sayldn ifade etmektedir. rf de Mslmanlarn iyi grp alkanlk haline getirdikleri ey demektir. Buna gre bu hadis rfn muteber bir kaynak olduuna delalet etmi olur. 1 4. slam ter tarihine baktmz zaman, rin slamdan nceki Arap detlerinden kendi ilkelerine ters dmeyenleri, onlarn rflerine riyeten kaldrmadn, ayrca baz kurumlar koruduunu grrz. Mesela slamda, mevcut olmayan eyin satlmas yasakland halde, Hz. Peygamber Medinelilerin rfn dikkate alarak, pein para karlnda, maln zimmette sabit bir bor olduu kabul edilerek ve ileride teslim edilmek zere satlmas anlamna gelen selem akdine izin vermitir. Yine slamda yasak olduu halde daldaki ya hurmann kuruduunda ne kadar gelecei tahminine dayanlarak o kadar kuru hurma karlnda satlmas demek olan ary akdine (beyul-ary) onlarn rflerini dikkate alarak msaade etmitir. Yine Hz. Peygamber, slamdan nce mevcut olan kile 2 ve kasme 3 sistemlerini ilga etmemitir. 5. nsanlarn er delillere ve slam hukukunun temel kurallarna aykr olmayan rflerini dikkate almamak, onlara itibar etmemek glk ve skntya sebep olur. Halbuki Kuranda Allahn kullarna sknt ve glk yklemedii ifade olunmutur. : (Allah) din hususunda zerinize hibir zorluk yklemedi. (Hc, 22/78) ayeti bunlardan biridir.

6.3.4. RFN DKKATE ALINMASININ ARTLARI

slam hukukular rfn muteber saylp zerine hkm bina edilebilmesi iin bir takm artlar ileri srmlerdir.

1. Bu ayetlerle bu hadisin rfe delaletinin zayf olduunu syleyenler de vardr. Bkz. Zeydan, el-Vecz, s.254. ? 2. Akile kastsz olarak ilenen cinayet diyetini veya gurre denilen mali tazminat yklenip deyen asabe, airet, divan yeleri, meslek kurulular anlamnda kullanlan bir terimdir. 3. Kasme katili mehul olan ve zerinde katl eseri bulunan bir maktln bulunduu mahal ahalisinden seilen elli kiinin, onu ldrmediklerine, ldreni bilmediklerine dair yemin etmeleridir.

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

1. rf, nassa veya slam hukukunun genel ilkelerine aykr olmamaldr. Bu art tamayan rfe itibar edilmez. Mesela bir toplumda iki imek, onun ticaretini yapmak, kumar oynamak, faizli ilemler yapmak yaygnlk kazanp rf halini alsa bile ona itibar edilmez. nk bunlar artlarn deimesi ile deiebilecek hkmlerden deillerdir. 2. rf irade beyan ile atmamaldr. Bir konuda rfe ramen akdin taraflar bu rfn aksini art koarlarsa, rf deil, irade beyan dikkate alnr. Mesela bir yerde gayri menkul alverilerinde tapu masraflarnn mteriye ait olduuna dair rf bulunmasna ramen, alc ve satc, bu masrafn satcya ait olacan kararlatrrlarsa artk rfe itibar edilmez. Tapu masraflarn anlama artlarna uyarak, satcnn demesi gerekir. Yine bir lkede, iilerin sabahtan akama kadar almalar det olduu halde, iverenle ii ikindiye kadar almak zere anlasalar, iveren lkenin deti byledir diye onu akama kadar altramaz. nk burada rf irade beyan ile atmaktadr ve irade beyan dikkate alnr. 3. rfn devaml (muttarid) veya galip olmas gerekir. Bu art Mecellede det ancak muttarid veyahut galip oldukta muteber olur. (Mecelle, md.41) eklinde ifade edilmitir. rfn devaml (muttarid) olmasndan maksat, onun deimemesi, yani insanlarn o hareketi ayn ekilde ve devaml surette yapyor olmas, galip olmasndan maksat ise, baskn ounlukla yapyor olmasdr. Byle deil de hkmn verilecei yer halk ayn konuda bazen yle, bazen byle yapyor yani deiik uygulamalarda bulunuyorsa, bu durumda o rf hkme temel tekil edemez. Mesela bir lkede rf nikh akitlerinde mehrin tamamnn pein denmesi eklinde olur, halk da btn uygulamalarnda veya ekseri uygulamalarnda bunu esas alrsa bu rf muttarid veya galip olma niteliini tayor demektir. Yok eer uygulama bazen tamamn pein deme, bazen de bir ksmn pein bir ksmn vadeli deme eklinde cereyan ediyorsa, bu rf muttarid veya galip olmad iin geerli olmaz. 4. rfn, kendisine bavurulaca srada mevcut olmas gerekir. Bu arta gre, rfn olumas, ilgili hdise ve tasarruftan nce olmal ve tasarruf zamannda da yayor bulunmaldr. Gemite bulunduu halde tasarruf zamannda mevcut olmayan veya sonradan ortaya kan rf geerli deildir. Mesela bir kimse, bir gayr-i menkuln gelirini ulemaya sarf edilmek zere vakfetse, bu vakfn gerekletii sradaki rfe gre de ulema ifadesi sadece din alimleri iin kullanlyor olduu halde, sonradan rf deiip ulema ifadesi baka sahadaki alimler iin de kullanlr hale gelse, o vakfn yaplmasndan sonra ortaya kan rfe itibar edilmez. Yine bir lkede ay takvimi (kamer) kullanlrken, bu det deiip gne takvimi (ems) kullanlr hale gelse, yaplan akitlerde sz konusu edilen tarih ve takvimler ems kabul edilir. nceki takvime itibar edilmez. Zira nceki takvim tasarrufun gerekletii zaman artk mevcut deildir.

6.3.5. UYGULAMADA RF

rfn kaynak olduunu kabul eden slam hukukular, itihatlarnda rfe geni yer vermi, birok olayda hkm ve fetvalarn rfe dayandrmlardr. Ayrca rfn kaynak deerini ifade eden birok genel kural gelitirmilerdir.

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

1. Fakihlerin rfe Dayanan tihatlarndan rnekler a. mam Mlik, baz Hanbeller ve Haneflerden emsleimme el-Hulvn ve Muhammed b. Fadl, bir bahedeki bir ksm meydana km bir ksm ise henz olmam rnn satlmasna cevaz vermilerdir. Halbuki bu sat, sat srasnda mevcut olmayan eyin (madm) satnn caiz olmayaca kuralna aykrdr. Ama onlar burada halkn temln dikkate almlardr. Bu hususta Muhammed b. Fadl yle demitir: bu meselede halkn temln dikkate alarak istihsn yapyorum. Halk zm satnda bu ekli benimseyip teml haline getirmitir, ortada ak bir rf vardr. Halkn detlerinden sklp karlmas ise onlara byk sknt verir. b. mam Muhammed halknn rfnn bulunmas halinde menkul (tanabilir) mallarn vakfedilmesine cevaz vermitir. Halbuki bu Haneflerce benimsenmi olan vakfn ebed olmas kuralna aykrdr. c. rf sebebiyle istihsn blmnde de getii zere Hanefler, genel kurala aykr olduu halde rfen benimsenmi her artn geerli olduuna hkmetmilerdir. 2. rfe Dayandrlan Baz Genel Kurallar a. : det, muhakkemdir (Mecelle md.36) Yani det er bir hkmn karlmasnda (ispatnda) hakem klnr (ona bavurulur). Baka bir deyile, insanlarn aralarnda cereyan eden akit vb. cz olaylar er olarak zmleme ve ortaya kan anlamazl giderme konusunda nas yok ise rf ve dete bavurulur ve olay rfe uygun olarak zme kavuturulur. b. : Nsn istimali bir hccettir ki; nnla amel vacib olur (Mecelle, md 37) Bu kural yukardaki kuraln mana cihetiyle ayndr. Buna gre mesela bir kimse ayakkabcya vasflarn aklayarak kendisine ayakkab yapmasn istese de o da kabul etse, rfte olduu iin bununla bir sipari (istisna) akti meydana gelmi olur ve gereini yapmak icab eder. c. : rf ile tayin, nass ile tayin gibidir. (Mecelle md.45) Yani taraflar arasnda cereyan eden hdiselerde szl veya yazl kaytlar (nas) olmad halde, o konuda rf bulunuyorsa, tpk szl veya yazl belirtilmi (nas) gibi bu kayt var demektir. Mesela bizim rfmzde ekmek denince buday ekmei anlald iin, biri ekmek al dese, dieri de buday ekmei ald halde niye avdar ekmei almadn diyemez. d. : rfen marf olan ey, art klnm gibidir. (Mecelle md.43) Yani rfen bilinen bir ey art klnm gibidir. Bu art szl veya yazl olarak beyan edilmese bile geerlilik tar. Mesela bir beldede iilere le yemei verildii biliniyor (maruf ) olsa, aralarnda yemek verilecei konusu gememi olsa bile, rf bu art tad iin ii le yemeini talep edebilir. e. : deten mmteni olan ey, hakkaten mmteni gibidir. (Mecelle md 38). Yani adeten imkansz olan bir ey, gerekten imkansz gibi kabul edilir. Bu kurala gre mesela bir kimse, bir ahsa borcu olduunu ikrar etse, bu ikrar ile borlu olur. nk klbli olan kimsenin kendi aleyhine bakas iin hak iddia etmesi, deten imkanszdr.
7

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

6.3.6. RFE DAYANAN HKMLERN DEMES

rfe dayanan hkmler, dier er delillerle sabit olan hkmler gibi deimez deildir. Bu hkmler insanlarn rflerinin zaman ve artlara gre deimesine bal olarak deiiklie urar. nk asldaki deiimin ferde de deiiklii gerektirmesi kanlmazdr. Mecellede bu husus yle ifade olunmutur: Ezmnn tegayyri ile ahkamn tegayyr inkar olunamaz. (Mecelle, md.39) Bu olgunun tabii bir sonucu olarak, fakihler, hatta ayn mezhebe bal limler rfteki deiiklik sebebiyle farkl hkmler vermiler ve sonraki limler nceki imamlarn grlerine aykr grler ortaya koymulardr. Bu eit ihtilaf hakknda fakihler bu, zaman ve devir ihtilafdr, delil ve hccet ihtilaf deildir derler. Konuyla ilgili baz rnekler yledir: 1. Bir olayda ahitlik yapacak olan kimselerin (ahit) tezkiyesinin yani durumlarnn onu tanyanlardan sorulup anlalmasnn gerekli olup olmad Eb Hanife ile onun rencileri Eb Yusuf ve mam Muhammed arasnda tartmaldr. Eb Hanife kendi zamanndaki toplumun ahlaki durumunu gz nnde bulundurarak, ksas ve hadler dndaki olaylarda ahitlerin tezkiyesine gerek olmadn sylerken, Eb Yusuf ve mam Muhammed kendi zamanlarndaki toplum ahlakndaki deimeleri, toplumda yalancln yaygnlamasn, bu durumda zahiri adaletle yetinmenin hak kayplarna yol aacan dikkate alarak, btn olaylarla ilgili ahitlerin tezkiyesinin gerekli olduunu savunmulardr. 2. lk dnem Hanef fakihleri, bir taat ve ibadet olduunu dikkate alarak Kuran retme karlnda cret alnmasn caiz grmezken, daha sonraki fakihler buna cevaz vermilerdir. nk bunlar kendi zamanlarnda, bu grevleri ifa eden kimselere daha nceki dnemlerin aksine, hazineden yaplan yardmlarn kesildiini dikkate alm ve Kuran retiminin sekteye uramamas, Kurann unutulmamas iin byle bir tedbirin uygun olacan dnmlerdir. 3. Yine ilk dnem Hanef imamlara gre evin dn ve baz odalarn grmek, grme muhayyerliini 4 drr. nk onlarn zamannda evlerin btn odalar ayn tarzda yaplyordu. Dolaysyla bunlardan birini grmek yeterli idi. Fakat zamanla rf deiip de evin odalar farkl farkl yaplr olunca sonraki fakihler, evin btn odalarn grmedike grme muhayyerliinin dmeyeceine hkmetmilerdir. Bu konuyu sonlandrrken unu tekrar ifade etmeliyiz ki, slam hukukunda deimesi mmkn olan hkmler sahih rfle sabit olup, rfn deimesine bal olarak deime durumunda olan hkmle snrldr. slam hukukunun dier deimez delilleriyle sabit olan hkmlerin deimesi sz konusu deildir.

6.4. SEDD- ZER ()


*- Sedd-i Zeriin Tarifi *- Ktle (Mefsedet) Yol Aan Fiillerin Ksmlar *- Sedd-i Zeriin Kaynak Deeri *- Sedd-i Zeriin Meslih-i Mrsele ile Karlatrlmas
4. Grme Muhayyerlii (Hyr- Ruyet): Bir ey hakknda grlmeden yaplan akitten dolay, akdi yapanlardan biri iin grld zaman sabit olan muhayyerlik.

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

6.4.1. SEDD- ZERN TARF

Zeri Arapa zeria kelimesinin ouludur. Zeria, szlkte yol, sebep, vesile anlamlarna gelir. Bu kelime bir usul terimi olarak daha ok, dinen yasaklanm bir sonuca gtren vasta anlamnda kullanlr. Sedd ise szlkte kapamak, tkamak, engel olmak demektir. Buna gre sedd-i zeri yollarn kapatlmas, vastalarn engellenmesi anlamna gelmektedir. Bir fkh usul terimi olarak ise sedd-i zeri aslnda yasak olmayan, mbah olan bir fiilin eran sakncal bir sonuca gtreceinden emin olunmas veya bunun kuvvetle muhtemel bulunmas sebebiyle yasaklanmasn ifade eder.

6.4.2. KTLE (MEFSEDET) YOL AAN FLLERN KISIMLARI

Usulcler bunlar, ktle yol amasnn kuvvet derecesine gre bir ayrma tabi tutarak drt ksmda mtalaa etmilerdir. 1. Ktle yol aaca kesin olan fiiller. Mesela kamuya ait yol ortasna veya karanlk bir gzergah olan kapnn arkasna kuyu kazmak gibi bakalarnn hayat iin tehlike oluturacanda tereddt bulunmayan fiiller byledir. Bunlarn yasak olduu hususunda herhangi bir tartma yoktur. 2. ou kez ktle yol aan fiiller. Bunlar ktle yol aaca hakknda zann- galip bulunan fiillerdir. Mesela, arap imalatsna zm satmak, kargaa zamanlarnda silah satmak bu kabil fiillerdendir. Baz alimler bunlarn nlenmesi konusunda da fikir birlii olduunu sylerler. Zira zann- galibin katiye ilhak edilmesi gerekir. Ayrca bunda gnah ve dmanlkta yardmlama sz konusudur. Dolaysyla yasaklanmas gerekir. 3. Nadiren ktle yol aan fiiller. Mesela, genellikle kimseye zarar vermeyen gdalarn satlmas, arap imalatnda kullanlma ihtimali de bulunan zm yetitiriciliinin yaplmas gibi fiiller byledir. Alimler bunlarn yasaklanmamas gerektiinde de gr birliine varmlardr. nk bunlarn salad yarar, yol aabilecei muhtemel zarardan daha stndr. r de hkmlerinde stn maslahat dikkate almtr. 4. Yukardaki gruptan birine girmeyen, fakat mefsedete gtrdne ska rastlanan fiiller. Mesela, lm hastasnn hastalk halinde eini, evlilik ban kesin olarak sona erdiren (bin) talkla boamas; bir mal bakasna, vadeli olarak yksek fiyatla satp da, daha parasn teslim almadan, ayn mal satt ahstan daha dk bir fiyata satn almas (beyul-ne) bu

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

trn rneklerindendir. Sedd-i zeriin bu tr fakihler arasnda tartmaldr. Mlikler ve Hanbeller, burada mefsedete (ktlk) ynelmi bir kast aa km olsun veya olmasn bu tr vastalarn nlenmesi gerektii grndedirler. Onlara gre maksat aklandnda zaten yasaklanmas gerektii bellidir. Maksat aklanmadnda da bu sonuca hkmedilmelidir. Zira bu tr meselelerde hayat olaylarnn normal akna gre genellikle yasaklanan sonuca ynelme iradesinin bulunduu grlr. Bundan dolaydr ki Malikiler ve Hanbeller, lm hastal srasnda eini bin talakla boayan kiinin vefat halinde, kocann eini mirastan mahrum etme niyetini dikkate alarak, kadnn ona miras olacana hkmetmilerdir. Onlara gre aslnda boama tasarrufu caiz olmakla birlikte hastalk halinde boamak onun kt niyetine bir karine tekil eder. Bu durumda onun amalad sonucun engellenmesi gerekir. Yine Malikler ve Hanbeller bir maln vadeli satlp sonra satc tarafndan daha aa bir fiyatla pein olarak satn alnmasn da dinen yasaklanan ribya ulama kastna hamlederek btl saymlardr. filer, yasaklanan sonuca erime maksadnn aklanmas durumunda vastann nlenmesini kabul etmekle birlikte bu tr meselelerde niyet aratrmasna girilmeksizin, fiilin asl hkmnn korunmas gerektii kanaatindedir. Bundan dolaydr ki filer yukarda geen rneklerin asl hkmn dikkate alarak, boanan kadnn boayan eine miras olmayacana; bahsi geen alveri trnn de geerli olacana hkmetmilerdir. Hanefler ise yasaklanan sonuca ulama maksadnn aklanmas veya bu sonuca erime iradesine kuvvetli bir ekilde delalet eden karinelerin bulunmas durumunda, bu sonuca erimeye vasta olan fiilin nlenmesi grndedirler. Bu sebeple onlar da yukarda geen rneklerde Mliklerle Hanbellerin grn paylamlardr. Ancak bahsi geen beyulneyi btl deil fsit saymlardr. Ksaca ifade etmek gerekirse bir fiilin ktle yol amas her zaman, ou zaman, ska ve nadiren eklinde gerekletii grlr. Buna gre her zaman ve ou zaman mefsedete yol aan eylerin yasaklanmas, nadiren ktle yol aann caiz grlmesi konusunda ittifak olup, ska ktle yol aann ise ihtilafldr.

6.4.3. SEDD- ZERN KAYNAK DEER

Bu prensip, bu isimle mstakil bir delil olarak Malikler ile Hanbeller tarafndan kullanlmtr. Bununla birlikte, bu delille ulald sylenen baz sonular, bunu zel bir delil olarak kabul etmeyen mezhepler tarafndan da benimsenmitir.

10

te bunu dikkate alan baz aratrmaclar bu delilin sadece Mliklere ve Hanbellere

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

has olmadn, dier mtehidlerin de mefsedete gtren vastalarn nlenmesi konusunda onlarla birletiklerini, dolaysyla onlarn da itihadlarnda bu delile yer verdiklerini sylerler. Konuya ilikin olarak Mlik limlerden Karfnin ifadeleri yledir: Sedd-i Zeri sadece Malike zg deildir. Fakat o bu delile dayanarak bakalarna gre daha fazla hkm vermitir. Gerekte (mefsedete gtren) yollarn nlenmesi, zerinde icma edilmi bir ilkedir. Sedd-i zeri u delillere dayandrlmtr:

a. : Ey iman edenler! Rin (bizi gzet) demeyin, unzurn (bize bak) deyin ve dinleyin. (Bakara, 2/104) Hz. Peygamber, ashabyla konuur, onlara dini konularda aklamalarda bulunurken, bizi biraz bekle, acele etme manasna rin derlerdi. Yahudiler, kendilerinde svmek manasna gelen bu sz Hz. Peygambere hakaret etmek amacyla kullanmaya balaynca Allah Tel Mslmanlara rin demeyi yasaklayarak onun yerine, bizi gzet, bizi bekle anlamna gelen ve suistimale ak olmayan unzurn ifadesini kullanmalarn emretti. Aslnda Mslmanlarn, kullanmnda kt bir manas olmayan, mbah olan bu szn sylenmesinin yasaklanmas, bir yanlla, bir ktle sebep olmamas (sedd-i zeri), Hz. Peygamberi incitmeye vasta klnmamas iindir. b. : Onlarn, Allah bir tarafa brakarak taptk larna (putlarna) svmeyin; sonra onlar da bilmeyerek Allaha sverler. (Enam, 6/108) Grlyor ki bu ayette Allah, putlara svlmesini yasaklamtr. Onlar deerli ey olmadklar ve btl olduklar halde, onlara svlmesinin yasaklanmas, onlara tapanlarn da Allaha svmelerine sebebiyet verilmemesi (sedd-i zeri) iindir.

6.4.3.1. Ayetler:

6.4.3.2. Hadisler:

a. Hz. Peygamber faize yol aan bir durum olmasn diye alacaklnn borludan hediye kabul etmesini yasaklamtr.

b. Hz. Peygamber dmana iltihak etmesine sebep olaca dncesiyle, sava srasnda hrszlk yapanlarn cezalarn uygulamamtr. c. Hz. Peygamber, Allah yolunda verdii eye gz koymas veya hileli yollarla fakire verilen sadakay ucuza geri alma gibi bir duruma vesile olabilir diye kiinin sadaka olarak verdii eyi satn almasn yasaklamtr. d. Hz. Peygamber nifak ve bozgunculuk kardklar ve lm cezasn hak ettikleri halde, daha byk bir zararn meydana geleceini dikkate alarak mnafklarn ldrlmesi cihetine gitmemi; kendisinden bunlarn ldrlmesi taleplerine de yle karlk vermitir: nsanlarn Muhammed kendi yakn evresindekileri ldryor diye dedikodu etmelerinden endie ediyorum. e. Hz. Peygamber insanlarn, bir an nce mirasa konabilmek iin, murisinin hayat hakkn ihlal edecei dncesiyle, murisini ldren kiinin mirastan mahrum edilmesine hk-

11

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

metmitir. f. Hz. Peygamber hakszlklara ve kamu imkanlarnn ktye kullanlmasna yol aaca dncesiyle, devlet otoritesini kullanan kamu grevlilerinin hediye almasn yasaklamtr.

6.4.3.3. Sahbe Uygulamalar:

a. Baz Sahbler, mirastan mahrum etmek maksadyla kar boamak gibi bir uygulamann nne gemek iin, lm deinde iken kocas tarafndan boanm kadnn kocasna miras olacana hkmetmilerdir. b. Ehl-i kitap olan kadnlarla evlenmek caiz olduu halde Hz. mer, bir takm olumsuzluklara yol aaca dncesiyle baz zamanlarda bu evlilie msaade vermemitir. c. Yine Hz. mer, dinen yasak olmasna ramen bu yasa ihlal ederek kadnn baka kocadan bekledii iddet esnasnda evlenip ilikide bulunan kar ve kocay, bir ibret vesilesi olmas ve fesat kapsnn kapanmas iin ayrm ve onlarn birbirleriyle evlenmelerini ebediyen yasaklamtr.

6.4.3.4. Akl

Bilinmektedir ki; hedeflere birtakm aralarla ulalr. Aralar ise ulalmak istenen sonucun hkmne tbdir. Bu mnasebetle harama vasta olan eyler de haram saylr. Zir haramdan ancak bu ekilde saknmak mmkn olur. ayet ri harama vasta olan eyleri mbah klacak olsayd bu durum, haram klma ile eliir ve haram bir eit tevik olurdu ki; bu Allahn hikmetiyle asla badamazd. Ayrca harama vasta olan eylerin yasaklanmas, onlarn ilenip ilenmeyecei konusundaki tereddd de ortadan kaldrr.

6.4.4. SEDD- ZERN MESLH- MRSELE LE KARILATIRILMASI

Baz aratrmaclar sedd-i zeriin mstakil bir delil olmayp maslahat deliline balanmas gereken bir delil olduunu savunmulardr. Onlar bu grlerini delillendirme balamnda unlar sylemilerdir: Sedd-i zeri mefsedete (ktle) gtren yollarn kapatlmas demektir. Mefsedetin nlenmesi ise celb-i menfi (yararl olann salanmas) ve defi mefsid (zararn savlmas) anlamn ieren meslih-i mrselenin bir trdr. u halde sedd-i zeriin dikkate alnmas meslih delilini tamamlamaya ve onun eksiksiz bir biimde iletmeye almak demektir. Baz aratrmaclar ise bu prensibin maslahat ilkesiyle bu denli irtibatnn onun mstakil bir delil olmasna engel bir durum oluturmadn, meslih-i mrsele dndaki delillerin de birbiriyle bir ekilde irtibatl olduu halde bamsz olarak da kullanldn, dolaysyla sedd-i zeriin de slam hukukunun her alanna kaynaklk etmi mstakil bir delil olduunu sylemilerdir. Her iki dncedekilerin birletikleri ortak nokta ise, sedd- zeri prensibinin toplumun birtakm ktlklerden korunmas, slam hukukunun hedeflerinin gerekletirilmesi asn-

12

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

dan byk bir nemi haiz olduu gereidir.

6.5. ERU MEN KABLEN ( )


* Tarifi * Ksmlar ve Kaynak Deeri

6.5.1. TARF

Lugat anlam itibariyle eru men kablen bizden ncekilerin dini demektir. Bir usul terimi olarak ise, Allah Telnn Hz. Muhammedden nceki peygamberler aracl ile gnderdii eraitler karlnda kullanlr.

6.5.1.1. KISIMLARI VE KAYNAK DEER

Burada nceki eraitlerin ksmlaryla, fukahann her bir ksm hakkndaki grlerini birlikte vereceiz. slamdan nceki semav dinlerin hkmleri u ksmlara ayrlr: 1. slamdan nceki semav dinlere ait kitaplarda bulunduu halde, Kuran- Kerimde ve Hz. Peygamberin snnetinde hi bahsi gememi hkmler. tur. Bunlarn, Mslmanlar iin bir delil olmayaca konusunda herhangi bir tartma yok-

2. Kuran ve snnette bahsi gemekle birlikte Mslmanlar asndan yrrlkten kaldrld (mensuh olduu) bildirilen hkmler. Bu tr hkmlerin de Mslmanlar iin bir delil olmayaca ve geerliliinin bulunmad hususunda da Mslman limler arasnda her hangi bir gr ayrl yoktur. Mesela Kuran- Kerimde, Yahudilere haram klnan baz yiyeceklerin Mslmanlara mbah olduu bildirilmitir. Konuya ilikin ayetler yledir: De ki bana vahyolunan (Kuran)da onu yiyecek kimse iin, le veya aktlm kan, yahut domuz eti ki pisliin kendisidir- ya da Allahtan bakas adna kesilmi bir hayvandan baka haram edilmi bir ey bulamyorum.. (Enam, 6/145146-) : Yahudilere (deve, yrtc hayvanlar ve kular gibi), btn trnakl hayvanlar haram ettik. Srtlarnn yahut barsaklarnn tad ya da kemie karan yalar hari, sr ve koyunun i yalarn da haram kldk. Bylece onlar zulmleri yznden cezalandrdk. Biz elbette doru syleyenleriz. (Enam, 6/146) Grlyor ki bu ayetlerin birincisinde, ikinci ayette bahsi geen Yahudilere ilikin yasaklarn Mslmanlar iin geerliliinin bulunmad yani mensuh olduu ifade olunmutur.
13

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

Bu tr hkmlerin bir baka rnei de Hz. Peygamberin snnetinde yer almaktadr. O bir hadislerinde yle buyurmutur: : Bana ganimetler helal klnd. Halbuki benden nce hi kimseye helal klnmamt. Bu hadis slamdan nceki toplumlar hakkndaki dmandan sava srasnda alnan mal anlamndaki ganimet alma yasann Hz. Peygamber ve mmeti hakknda kaldrldn (nesh edildiini) ifade etmektedir. Yine Yahudilerle ilgili olan Cumartesi gnleri avlanma yasa (Arf, 7/163) da bu tr (mensuh) hkmlerdendir. 3. Kuran ve snnette yer alan, ayn zamanda bizim iin de geerli olduu bildirilen hkmler. Bu trn de Mslmanlar iin er bir hccet olaca konusunda herhangi bir gr ayrl yoktur. slamn onlar kabul ve tasdik etmesi ile onlar da slamn bir hkm haline gelmitir. Mesela, orula ilgili hkm byledir. Konuya ilikin ayet-i kerime yledir: : Ey iman edenler, oru, sizden nceki mmetlere yazld gibi sizin zerinize de yazld. Umulur ki korunursunuz (Bakara, 2/183) Ayet, orucun nceki dinlerde farz olduu gibi Hz. Muhammedin (s.a.v.) mmetine de farz klndn bildirmektedir. Yine Kurbanla ilgili hkm de bu trdendir. Hz. Peygamber buyurmutur ki : Kurban kesiniz, nk o, atanz brahim aleyhisselmn snnetidir. Bu hadis, kurbann Hz. brahim hakknda konmu bir hkm olmakla birlikte, ayn zamanda Hz. Peygamberin mmeti iin de getirilmi bir hkm olduunu ifade etmektedir. 4. Kuran veya snnette zikri gemekle birlikte, kaldrldna ya da kabul edildiine dair delil bulunmayan hkmler. Mesela Kuran Tevratta srailoullar hakknda konulan ksas hkmn haber vermekte, ancak bunun Mslmanlar iin de geerli olup olmadn bildirmemektedir. Bu durum Kuran- Kerimde yle ifade olunmutur: : Tevratta onlara yle yazdk: Cana can, gze gz, buruna burun, kulaa kulak, die di (karlk ve cezadr), yaralar da ksasdr. (Mide, 5/45) Yine Kuranda Hz. Salihin (s.a.v.) devesi ile kavmi arasndaki suyun paylam ile ilgili olarak yle buyrulmaktadr:
14

: Onlara, suyun aralarnda paylatrldn haber ver. Her

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

biri kendi ime srasnda gelsin. (Kamer, 54/28) Gemi eraitlerdeki hkmlerin bu trnn delil olup olmad fkhlar arasnda tartmaldr. Earler, Mutezile ve ia limleri bunun Mslmanlar hakknda bir geerliliinin bulunmadn sylemilerdir. Bir ksm Haneflerle Ahmed b. Hanbelin bir gr ve fi mezhebinde tercih edilen gr de budur. Haneflerle Mliklerin ounluu, baz filer ve Ahmed b. Hanbelin mezhepte tercih edilen grne gre gemi eraitlerdeki bu tr hkmler Mslmanlar iin de geerlidir. Bu gr sahiplerinin eru men kablena kuralna bal olarak yaptklar itihatlara unlar rnek verilebilir: a. Hanefler, yukarda kaydettiimiz, Tevratta srailoullar iin konulmu ksas hkm bildiren ayeti dikkate alarak kleyi ldren hr kimseye ksas uygulanacan sylemilerdir. b. Fakihler, Hz. Salih ile ilgili ayeti dikkate alarak, ortak bir maln paylamnda her birinin ortak olduklar maldan sra ile yararlanma anlamna gelen muhyee yoluna bavurulabileceine hkmetmilerdir. c. Ahmed b. Hanbel, Hz. uaybn kzyla evlendirme art olarak Hz. Musaya sekiz yl obanlk yaptrmasna (Kasas, 28/27) dayanarak kadna ait olan mehrin dnda, babann da belli bir miktar mal alma hakknn olduunu sylemitir. Burada son olarak iaret edelim ki, bir ksm usulcler gemi eraitleri mstakil bir kaynak olarak grmemi, Kuran ve snnetin kapsamnda deerlendirilmesinin daha doru olacan sylemilerdir.

6.6. SAHB KAVL ()


* Tarifi * Kaynak Deeri

6.6.1. TARF

Hz. Peygambere yetimi, ona iman etmi ve rfen arkada denilebilecek kadar uzun bir sre onunla birlikte bulunmu ve hayatnn sonuna kadar bu imann muhafaza etmi kimseye sahb denir. Bu tarif usulclerin ounluuna aittir. Hadisiler ile baz usulcler ise Hz. Peygamberle birlikte olma sresini dikkate almakszn onu gren ve ona iman etmi olan herkese sahb demilerdir. Sahbnin oulu sahbe ve ashbdr. Kavl ise szlkte sz anlamna gelir. Burada sahb kavlinden kastedilen, sahbenin itihat ve fetvalardr.
15

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

6.6.2. KAYNAK DEER

Sahb kavlinin hccet olup olmamas o kavlin ilgili olduu alan, Sahabler arasnda ittifakl olup olmamas gibi hususlar itibariyle deiiklik arz eder. yle ki: 1. Sahb kavli, rey ve ictihad ile idrak olunamayacak bir konuda ise, bunun hccet olduu ve onunla amel etmenin gerektii konusunda alimler gr birliine varmlardr. nk bu konuda ictihada yer olmad iin sahbnin bunu, Hz. Peygamberden duyduuna hamledilir. Bu ise snnet kabilindendir. Snnetin kaynak olduunda da herhangi bir tartma bulunmamaktadr. Hanefler buna rnek olarak, det (hayz) sresinin en az gn olacana dair Abdullah b. Mesuddan rivayet edilen gr ile, hamilelik sresinin azami iki yl olacana dair Hz. Ayeden rivayet edilen gr gsterirler. 2. Sahb itihad, dier sahblerin de o gre katlmalar ile zerinde ittifak meydana gelmi bir gr ise, bu da er bir kaynaktr. Bu konuda da herhangi bir tartma yoktur. nk bu icma eklini alm bir gr olmutur. cmaya muhalefet ise caiz deildir. 3. Bir sahbnin ictihada dayanan grnn, dier sahbleri balamayaca konusunda da herhangi bir tartma bulunmamaktadr. Nitekim sahbler pek ok konuda ihtilafa dmlerdir. ayet bir sahb gr dieri iin hccet olsayd ihtilafn meydana gelmesi mmkn olmazd. 4. Gr ve ictihada dayanan sahb kavlinin onlardan sonra gelenler iin kaynak olup olmad konusu ise tartmaldr. Earler, Mutezile ve ia ile mam finin zerinde karar kld ve afilerce tercih edilen gre ve Ahmed b. Hanbelden yaplan bir rivayete gre sahblerin byle bir gr hccet deildir. Onunla amel etmek zorunlu deildir. Sonraki (Mteahhirn) Hanefler ile Mliklerden bir grup da bu gr benimsemilerdir. Bunlar grlerini yle savunmulardr: Biz kitap ve snnet ile onlarn gsterdii delillere uymak durumundayz. Sahb kavli bunlardan deildir. Sonuta sahbler de dier mtehitler gibi mtehittirler. Onlarn grlerinde olduu gibi, sahblerin grlerinin de doru ve yanl olmas ihtimal dahilindedir. u halde dier mtehitlerin grleri gibi sahb kavli de hccet deildir. Bu gre mukabil baz fakihler ise kitap, snnet ve icmada hkm bulunmayan konularda sahb kavli er bir hccettir ve kyastan nce gelir demilerdir. Bu gr Hanef imamlarna aittir. Bu gr mam Malikten de nakledilmitir. mam fi ile Ahmed b. Hanbelden yaplan bir rivayet de byledir. Bunlar da grlerini yle delillendirmilerdir: Her ne kadar hatal olma ihtimali varsa da, sahb grlerinin doru olma ihtimali hatal olma ihtimalinden ok daha fazladr. nk onlar uzun zaman Hz. Peygamberle beraber

16

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

bulunmular, onun hareketlerini bizzat grm, szlerini bizzat dinlemiler, ayetlerin nzul, hadislerin vrd sebeplerine ve hikmet-i tere vakf olmulardr. Btn bunlar, sahblerin ictihadlarnn, dier mtehitlerinki ile mukayese edilemeyeceini ve onlarn grlerinin stn olduunu gsterir. O halde sahblerin gr bir kaynaktr ve dier mtehitleri balar.

6.7. STSHB ()
* stishbn Tarifi * stishbn eitleri * stishbn kaynak Deeri * stishba Dayandrlan Baz Fkh Kurallar

6.7.1. STSHBIN TARF

Szlkte bir arada bulunma, arkada olma anlamna gelen sohbet kknden treyen istishb kelimesinin dildeki karl beraber olmay istemek, bir eyi beraberine almak veya beraberinde bulundurmaktr. Istlah olarak manas ise evvelce var olan bir eyin aksini ortaya koyan bir delil olmadka u anda da var olduuna hkmetmektir. Bu tarifle arasnda zde bir fark olmayan baka bir tarif de gemite var olan bir eyin varlnn devam etmesi, yok olan bir eyin de yokluunun devam etmesi eklindedir. Tariflerden de anlald zere, daha nceden var olduu bilinen bir eyin, devam edip etmedii konusunda bir tereddt sz konusu olursa bu delile dayanlarak o eyin daha nce var olmasndan hareketle, imdi de varln koruduuna hkmedilir. Yine daha nce yok olduu bilinen bir eyin daha sonra meydana gelip gelmedii konusunda bir tereddt oluursa, yine bu delile dayanlarak, bu eyin gemite yok olmasndan hareketle imdi de mevcut olmadna hkmedilir. Mesela belli bir vakitte hayatta olduu bilinen bir kimsenin, vefat ettiine dair bir delil bulunmadka yaadna hkmedilir. Bir kimse ayptan salim, yani kusursuz olmas artyla bir mal satn alsa, sonra da onun kusuru bulunduu iddiasyla onu geri vermek istese, bu prensibe gre onun kusurlu olduuna dair delil getirmedike, szne itibar edilmez. nk asl olan maln kusurdan (ayptan) salim olmasdr. Yine bir kimse, avclk eitimi ald sylenen bir kpek satn alsa, sonra da onun byle bir eitim almad iddiasyla kpei geri vermek istese, yine bu prensibe gre ondan herhangi bir delil istemeksizin, szne itibar edilir. Aksini ispat etmek satcya der. nk kpekte asl olan onun avclk iini bilmemesidir.
17

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

6.7.2. STSHBIN ETLER

Kaynaklarda yaygn olarak yer verilen istishb trleri unlardr:

1. Beret-i asliye istishb: Bu istishb, delil bulunmadka kiinin ykmllk ve sorumluluunun bulunmadna hkmedilmesi demektir. Bir kimse zerinde er bir mkellefiyetin veya ahs bir hakkn bulunduu ancak delille ispat edilmesi durumunda sz konusu olur. Mesela bir Mslmann keffretle sorumlu olmas, ancak bu ynde bir delille sabit olur. Yine bir kimse, baka birisinde alaca olduunu iddia etse, onu bir delille ispat etmedike davalnn borlu olmadna hkmedilir. nk beret-i zimmet asldr yani kural zimmetin sorumluluktan arnmldr. Onun borluluu ancak delille ortaya kar. Onun iin bu durumda davacnn iddiasn ispat etmesi gerekir. Yine bir kimse, baka birine herhangi bir su isnd etse, iddiasn ispat etmedike o ahsn sululuuna hkmedilemez. 2. bhay-i asliyye istishb: Bu tr istishb aksine delil bulunmadka bir eyden faydalanmann veya bir davranta bulunmann mbah olduuna hkmedilmesini ifade eder. nsana faydal olup da hakknda er bir hkm bulunmayan eylerde ve ilerde asl hkmn mbahlk ve izin olduunu kabul eden fkhlar grlerini, yeryznde bulunanlarn insan iin yaratldn ve onlarn emrine verildiini (Bakara, 2/29), zel olarak yasaklanan hari zinet ve gzel yiyeceklerin (rzk) haram olmadn (Arf, 7/32) ifade eden ayetlere dayandrmlardr. Buna gre herhangi bir yiyecein veya davrann hkmn aratran bir mctehid, ncelikle bavurmak durumunda olduu kitap, snnet, icma, kyas ve maslahat delillerinde herhangi bir ey bulamamas ve bunun faydal olduuna kanaat getirmesi durumunda ibhay-i asliyye prensibine gre hkm verir ki bu hkm mbahlk ve izindir. 3. er hkm istishb: er hkmn istishab, bir sebebe istinaden sabit olmu er bir hkmn, aksini gsteren bir delil bulunmad srece, devam ettiine hkmedilmesi anlamnda kullanlr. stishabn bu tr, er bir hkmn konmasna sebep olan bir vasfn deitiine dair delil bulunmadka, ona bin edilmi hkmn de devam ediyor saylmas dolaysyla vasf istishb olarak da adlandrlmtr. Mesela satn alma, miras gibi sebeplerle birisinin mlkiyetine getii bilinen bir mal, o mal satma, vakfetme ve hibe etme gibi herhangi bir tasarrufla o kiinin mlkiyetinden ktna dair delil bulunmadka, bakasnn mlkiyetine gemez. Yine bakasna ait bir mal telef etmek, kefil olmak gibi herhangi borlandrc bir ilem sebebiyle zimmette bor domas, onun dendiine dair delil bulunmad srece devam eder.
18

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

stishbn bu tr, er bir hkmn konmasna sebep olan bir vasfn deitiine dair delil bulunmadka, ona bin edilmi hkmn de devam ediyor saylmas anlamnda da kullanlr. Bu tr istishba vasf istishb da denir. Keza kaybolup, l veya diri olduuna dair delil bulunmayan bir ahsn, ldne dair bir delil bulunmadka, yaadna hkmedilir. lir. Yine temiz olan bir suyun, pislendiine dair delil bulunmadka, temizliine hkmedi-

Keza nikh akdi sebebiyle eler arasnda meydana gelen helallik, ayrldklarna dair delil ortaya kncaya kadar devam eder.

6.7.3. STSHBIN KAYNAK DEER

stishbn kaynak deeri konusu limler arasnda tartmaldr. Bu konudaki grleri grupta toplamak mmkndr. 1. stishb mutlak manada delil deildir. Bu gr ilk dnem Haneflerle kelam limlerine ve baz filere aittir. Onlar grlerini yle savunmulardr. Bir hkmn ilk nce mevcudiyeti bir delile dayanmak durumunda olduu gibi, onun varln srdrmesi de bir delile dayanmak zorundadr. nk o hkmn daha nceki mevcudiyeti onun devam etmesini gerektirmez. Bunun iin yeni bir delil aranr. Byle bir delil olmadan nceki hkmn devam ettiine hkmedilirse, bu delilsiz hkm verme olur ki bu caiz deildir. 2. stishb sadece def hususunda yani mevcut hkm ve haklar korumada hccettir. spatta ise yani yeni haklar elde etmede hccet deildir. Bu gr sonra gelen (mteahhir) Haneflerin ounluuna aittir. Bunlara gre istishb yeni bir hkm icat etmez. Konulmu bir hkmn baland sebebin mevcudiyetine binaen hkmn devamn salar. Dolaysyla bir hkmn bulunduu gibi devam etmesi, o hkm deitiren bir delilin bulunmamasndan deil, o hkmn mucibinin bulunuyor olmasndandr. Mesela beret-i zimmette istishb onun gerekten bereti iin hccet deil, sadece delilsiz olarak o zimmetin herhangi bir eyle megul olduu iddiasn bertaraf etmek iin hccet olmaya elverilidir. Yine daha nceki bir akitle sabit olan mlkiyet istishb o mlkiyetin devam iin hccet deil, sadece herhangi bir delile dayanmadan, bu mlkiyetin ortadan kalkt iddiasn bertaraf etmek iin hccettir. 3. stishb hem defde, yani mevcut hkm ve haklar korumada, hem de ispatta yani yeni haklar elde etmede hccettir. Bu gr Mlikler, filerin ounluu, Hanbeller, Zhirler ve iaya aittir. Bunlar, nceden mevcut olan hkmn devam etmesini, yeni bir delille sabit olmas gibi deerlendirmemilerdir. nk istishb, bir eyin varln korumas hususunda tercihe ayan (rcih) bir zann ifade eder. Byle bir zann ise er amel hkmlerde muteberdir diye dnmlerdir.
19

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

stishbn kaynak deeri konusundaki bu grlerin izah sadedinde, usl kitaplarnda genellikle mefkd rneinden yararlanlr. Mefkd kaybolan, yeri ve yaayp yaamad bilinmeyen kimse demektir. Kaybolan kiinin (mefkd) len bir yaknna varis olmas veya malnn yaknlarna paylatrlmas hususu yukardaki grler erevesinde deerlendirildiinde u sonularn ortaya kt grlr. stishb hem defde, hem de ispatta hccettir diyenlere gre, mefkd, len yaknlarna vris yaplr, mal da ld kesinleinceye kadar varislerine paylatrlamaz. Defide hccettir, ancak ispatta hccet deildir diyenlere gre ise, mal olduu gibi korunur, varislerine paylatrlamaz, ama kendisi de vefat eden bir yaknna varis olamaz. Hayatta olup olmad ortaya kncaya kadar, bu ayrlr ve mefkdun hakk askda tutulur. Burada unu da ifade etmeliyiz ki; istishb mstakil bir delil olarak kabul edenler, onun, delillerin en sonuncusu olduunu, istishba ancak baka bir delil bulunmad zaman bavurulabileceini sylemilerdir. Ancak, teorik adan bu deerlendirmeyi isabetli bulmakla birlikte, pratik adan bunun delillerin ilki olarak dnlmesi gerektiini syleyenler de vardr. Buna ilikin olarak Prof. Dr. Ali Bardakolunun ifadeleri yledir: Pratik adan istishbn delillerin ilki olarak dnlmesi, ibhay-i asliye prensibinin salkl iletilmesine olumlu katk salar. Bir baka anlatmla, alann yetkilileri tarafndan kar delil gsterilerek sakncas ortaya konmadka bu ilkenin n planda tutulmas gerekir; nk eyadan yararlanma ve davranlarda mubahln esas alnmas, toplumlarn ilerlemesi ve gelimesi bakmndan hayat bir nemi haizdir ve bu ilke de ancak bu sonucu gerekletirdii lde anlam kazanmaktadr.

6.7.4. STSHBA DAYANDIRILAN BAZI FIKIH KURALLARI


1. : ek ile yakn zil olmaz (Mecelle mad. 4.) Bu kaide, varl kesin olarak bilinen bir eyin, mcerret phe ile yokluuna hkmedilemeyeceini ifade eder. Mesela abdest aldn kesin olarak bilen bir kimse, abdestinin bozulduu konusunda pheye derse, bu phe sebebiyle onun abdestsiz olduuna hkmedilemeyip, daha nce varl kesin olarak bilinen abdestinin varlna hkmedilir. 2. : Bir eyin bulunduu hal zere kalmas asldr. (Mecelle mad. 5) Bu kural, aksine delil olmadka, bir eyin nceden sabit olan durumunun deitiine hkmedilemeyeceini ifade eder. Mesela sa olduu bilinen bir kiinin, bir delille ispatlanncaya kadar lmne hkmedilemez. 3. : Eyada aslolan mbahlktr. Bu kurala gre Kitb, snnet ve dier kaynaklarda hkm bulunmayan yiyecek, iecek ve giyeceklerin mbah olduuna, yine fasit veya batl olduuna dair delil bulunmayan b-

20

FIKIH USUL

RF-SEDD - ZER - SAHB KAVL ERU MEN KABLEN

tn szlemelerin veya hukuk ilemlerin geerli olduuna hkmetmek gerekir. 4. : Beret-i zimmet asldr. (Mecelle mad. 8) Bu kurala gre, aksine bir delil bulunmadka, ahslarn borsuzluu ve susuzluuna hkmetmek gerekir. Mesela bir kimse baka birisinden alaca olduunu iddia etse, iddiasn ispat etmedike, o ahsn borluluuna hkmedilemez. Yine bir kimse, bir bakasna bir su isnat etse, iddiasn ispat edinceye kadar o ahsn susuzluuna hkmetmek gerekir. Bundan dolaydr ki; phe sann lehine yorumlanr denmitir. 5. : Sft- rzada aslolan ademdir. (Mecelle mad. 9) Sft- rza, bir eyin aslnda var olmayp sonradan ortaya kan (rz olan) durumlar anlamnda kullanlr. Bu kurala gre sonradan ortaya kan eyler hakknda itiraz vaki olsa, meydana geldiini savunann ispatlamas gerekir. nk esas olan onun yokluudur. Buna gre, mesela emek-sermaye ortaklnda (irket-i mdrabe) kr olup olmadnda ortaklar ihtilafa dseler, sz sermayeyi altrann, yani emek sahibinin olur. Sermaye sahibi, kr olduunu ispat etmek mecburiyetindedir. nk asl olan krn edilmemesidir. Kr rz, yani sonradan ortaya kan bir durumdur.

21

FIKIH USUL
Yrd. Do. Dr. Ayhan AK

7.1. HKMLER

FIKIH USUL

HKMLER

NTE 7

HKMLER

Yrd. Do. Dr. Ayhan AK

7.1. HKMLER
Derslerimizin haftasn er hkm tanmaya ayrdk. Bu blmde ncelikli olarak Yce Allah ya da sevgili Peygamberinin mesajlarnda fiillerimizle ilgili olarak yer alan er hkm tanyacaz ve eitlerini zellikleriyle birlikte kavrayacaz. kinci olarak, hkme konu olan fiili tanyacak, ykml tutulmak iin ilgili fiilde bulunmas gerekli olan zelliklerin neler olduunu greceiz. Sonrasnda ise; hkmn muhatab olan kii olarak mkellef de bulunmas gereken zelliklerin neler olduunu tespit etmeye alacak ve hangi durumlarda ykmlln deceini ya da daralacan greceiz.

7.1.1. Hkm 7.1.1.1. Hkm Kavram


Hkm kavram, szlkte iyiletirmek amacyla menetmek; nlemek; hukuk deer yargs; kural gibi anlamlarla aklanmaktadr. Fkhta ise hkm; szlk anlamyla da balantl olarak, gerek vahiy gerekse rey kaynakl olsun bir konudaki hukuki deer yargsn, kural, ilikilendirmeyi ve nitelendirmeyi ifade iin kullanlr. er hkmn sdr olduu bir kaynak vardr; o da Yce Allahtr. Bir de hkmn baland yer vardr; o da mkelleften sdr olan fiillerdir. Bu nedenle fiillerdeki vasflar tam bir ekilde
3

FIKIH USUL

HKMLER

bilmek nem arz eder. Hkm, usulcler ve fakihler arasnda farkl birer terim anlamn ifade etmektedir. Usulcler (afiiler), hkm tanmlarken, Allahtan sdr olduu ve Onun fiilleri arasnda bulunduu noktasndan hareket etmiler ve bylece er hitabn bizzat kendisini hkm kabul etmilerdir. Yani mtekellimn metoduna gre eser veren usulclere gre hkm; riin iktiza, tahyir ve vaz bakmndan mkellefin fiilleriyle alakal hitabdr. Fakihlerse (Hanefiler), ikinci noktay, yani hkmn baland, mkellefin fiillerini esas almlar ve hitabn sonucunu hkm kabul etmilerdir. Yani fukaha metoduna gre eser veren usulclere gre hkm, riin iktiza, tahyir ve vaz bakmndan mkellefin fiillerine ilikin hitabnn eseridir; hitap ile sabit olan eydir. Yukarda verilen tanmlar biraz aklamak faydal olacaktr. Usulclerin tanmnda riin bizzat hitab, yani ilahi mesajn/nassn metni hkm olarak tanmlanrken; fukahann tarifine gre er hkm, riin hitabnn yani ilgili nassn vcup ve hurmet cinsinden eseridir. Buna gre afii usulcleri asndan hkme bakldnda hkm ariin hitabnn vasfdr; Hanefi usulcler asndan tanma bakldnda hkm, baland mahal olan mkellefin fiilinin vasfdr. Buna gre rnein; Namaz dosdoru kln, zekat verin (Bakara 2/110) ayetinde ifadesini bulan namaz klma gerei eklindeki hitab- ilahi afiilere gre hkm iken, Hanefilere gre, bu ayetten anlalan namaz klmann vcubu hkm olarak nitelendirilmektedir. Bir baka ifadeyle; hkmn, biri icab (gerektirme) ve tahrim (haram klma) gibi dorudan doruya rin hitab, dieri vcup ve hurmet gibi riin hitabnn eseri olarak iki anlamda kullanld anlalmaktadr. Buna gre Hanefiler ilahi mesajla kullarn fiilleri arasnda bir ba kurarak, afiiler ise r ile Onun hitab arasnda balant kurarak hkm tarif etmeye almlardr. Bir baka rnek: Ey iman edenler! Akitleri ifa ediniz (Maide 5/1) ayeti usulclere (afiiler) gre bir hkmdr. Fukahaya (Hanefilere) gre ise bu ayetten kan sonu, yani akitlerin gereini yapma hkmdr. Gnmzde hkm lafznn vcub, hurmet, ibaha ve kerahet gibi manalarda kullanlmas limler arasnda yaygnlk kazandndan artk bu anlamda hkm lafz hakikat niteliini kazanmtr. Her iki bak asna gre de er hkm kullarn fiilleriyle ilgili olup eya ve nesnelere ait deildir. Buna gre, Bu fiil vaciptir veya u i haramdr denirse de, Bu ey vaciptir veya haramdr denmez. (. Kafi Dnmez, Hkm, DA, XVIII, 466). Tanmlarda geen rii lafz ile Yce Allah ya da Hz. Peygamber kastedilmektedir. Buna gre riin hitabndan maksat, dolaysz olarak Kuran- Kerimdeki mesajlar, dolayl olarak ise Hz. Peygamberden sahih olarak nakledilen hadislerdir. Bilindii gibi, Hz. Peygamber de hkm koyma yetkisine sahiptir. Ancak onun koyduu hkmler son tahlilde Yce Allahn ilgili olan konudaki maksadn beyandr ki, beyan yetkisini ona bizzat Allah vermitir. Nitekim Hz. Peygamberin din adna konutuu eylerin hepsinin vahye dayand bizzat ayetle sabittir. O hevasndan konumaz, onun konutuu ey, kendisine gelen vahiyden baka bir ey deildir (Necm 53/3-4).
4

FIKIH USUL

HKMLER

Tanmlarda geen iktiza; mkelleften bir eyi yapmasn ya da yapmamasn talep anlamnda olup, bu ifadeyle mkellefe sorumluluk ykleyen hkm eidi kastedilmektedir. Tahyir ifadesiyle de; mkellefin yapp yapmamakta muhayyer brakld fiillerle ilgili hkm eidi kastedilmektedir. Vaz ifadesiyle de; mkellefin bir iiyle ilgili olarak sebep, art, mani trnden konulmu bir kural kastedilmektedir. Biraz sonra verilecek olan detay bilgiden de anlalaca gibi, er hkm; Mkelleflerden bir eyi yapma ya da yapmama ynnde bir talep eklinde olabilecei gibi (namaz kln , faiz yemeyin ) Mkellefi iki ey arasnda yapp yapmama hususunda muhayyer brakma (rn. hramdan knca avlanabilirsiniz ) veya Mkellefin fiilleriyle ilgili konulmu bir ksm kurallar eklinde (Namazn shhati iin abdestli olma art haccn vcubu iin g yetirme : istita art) hayli geni kapsaml bir anlam rgsne sahiptir. Hkmn tanmndan anlalaca gibi, er hkmn bir ksmnda mkellefe sorumluluk yklenip ondan bir eyler yapmas ya da saknmas istenirken, dier ksmnda mkelleften direkt olarak bir ey talep edilmemektedir. Hkmn kapsamna giren bu manalar hkmn eitleri alt balnda ele alnarak rneklendirilecektir. Hkmle ilgili aklamalara son vermeden u hususa da dikkat ekilmelidir: Usl limleri mkelleflerin fiilleri dndaki konularla ilgili olan Allahn hitabna hkm demezler. rnein Allah her eyi bilendir ayeti ne metin olarak ne de metinden anlalan sonu itibariyle hkm ad ile anlmaz. Artk o namaz klnnca yeryzne daln ayeti ise er bir hkmdr. nk cuma namaznn edasndan sonra yeryzne dalmay mbah klmakla alakal, ariin hitabdr.

7.1.1.2. Hkmn eitleri


er hkm, iktiz ve tahyir ifade ederse buna teklif hkm; iki eyi birbirine balarsa vaz hkm ad verilir. Bir baka ifade ile mkelleften bir talepte bulunup bulunmamas asndan hkm, teklif ve vaz diye ikiye ayrmak mmkndr:

7.1.2. Teklif Hkmler 7.1.2.1. Tanm - Kapsam


nsanlar iin er bir mkellefiyet gsteren, iktiza ve tahyir bakmndan bir iin yaplmasn veya yaplmamasn bildiren hkmlerdir. Bir baka deyile: riin, mkelleften bir eyi yapmasn ya da saknmasn istemesi veya onu yapp yapmamada serbest brakmasdr. Namaz klmann , hacca gitmenin emredildii ya da haksz yere yetim malnn yenmesinin yasakland ayetlerde teklifi hkm mevcuttur. Grld gibi, bu hkm eidinde r, mkelleften bir ey talep etmekte; ona bir sorumluluk yklemektedir. Bu talep, olumlu manada ise, bir eyin yaplmasn; olumsuz manada ise bir eyin yaplmamasn istemek eklinde gereklemektedir. Her iki ekilde de muhataba bir teklif yklendii iin bu hkm,

FIKIH USUL

HKMLER

teklif ieren hkm anlamnda teklif hkm olarak isimlendirilmitir. Bir eyi yapp yapmamada serbest brakmann da teklifi hkm iinde mtalaa edilmesi, o fiilin mkellefe has bir fiil oluundandr. rnein, hramdan ktnz vakit (isterseniz) avlann ayetinde mkellefe bir ykmllk/teklif sunulmayp, ihramdan knca avlanma yasann kalkt, dilerlerse avlanabilecekleri eklinde bir hkm bulunuyor. lk bakta ayetteki hkmn teklifi hkm dnda kalmas dnlebilirse de, limler, avlanma fiilinin insanlarn fiillerinden birisi olmas ve ayette bu fiilin mkellef tarafndan yaplp yaplmamas hususunda bir serbesti getirilmesi sebebiyle, bu tr hkmlerin de teklifi hkm ierisinde deerlendirilmesi gerektiine hkmetmilerdir. Teklif hkmn eitleri ayr bir balk altnda ele alnacaktr.

7.1.2.2. Teklif Hkmn eitleri


Yukarda belirtildii gibi, teklifi hkm mkelleften olumlu ya da olumsuz talepte bulunmay iermektedir. Buna gre olumlu talep kesin ya da tavsiye eklinde; olumsuz talep de kesin ya da tavsiye eklinde olacandan, buna gre teklifi hkm drde ayrlmak zorundadr. Bir de muhayyer brakmay ilave edince teklifi hkmn eidi be olacaktr ki imdi bunlar greceiz:

7.1.3. Vacip/Farz
riin, mkelleften yaplmasn kesin ve balayc tarzda istedii fiildir. riin, kesin ve balayc talebine icab, bu talebe balanan sonuca vcub, bu tarzda yaplmas istenen fiile ise vacib denir. Vacib hkm nasl bilinir? Naslarda vacipler tek tek sralanm deildir. Bir eyin vacip oluu bazen bizzat vecebe aleykm, vcibe aleykm gibi lafzlardan aka anlalsa da ou kez vacip ifadesi aka kullanlmaz. Bu takdirde istenen eyin vacib olduu; o fiili terk edene ar ceza nerilmesi, terk edenin knanmas gibi ifadeler yardmyla anlalabilir. Vacib olarak ifade ettiimiz hkm Hanefi evrelerde, farz olarak bilinmektedir. Klasik kaynaklarda kesin hkm ifade etmek iin geni kapsaml bir kavram olarak genelde vacip kullanlsa da, vacib olarak ifade ettiimiz hkm Hanefi evrelerde, farz olarak bilinmektedir. Hanefler, farz ve vacibi eran eanlamda grmezler. Hanefilerin dilinde vacib; rin mkelleften yapmasn balayc tarzda istedii ancak bu balaycln sbut ya da delalet ynnden zann delil ile sabit olduu fiildir. Bir baka deyile Hanefilerin vacip algsn yle tarif edebiliriz: Sbut veya delalet asndan zanni olan bir delille sabit olan kesin ve balayc talep, vaciptir. Kesin ve balayc taleple gelen ve sbut ve delalet asndan kesinlik bulunan talep ise farzdr. rnein delaletteki zannlikten dolay Namazda Fatihay okumak ve bayram namazlar vaciptir. Eer

FIKIH USUL

HKMLER

yasaklanan bir fiile ilikin delil kat ise, bu fiilin terki de farzdr. nemli husus: ounlua gre ise delilin kat ya da zann oluu talebin kesin olmas halinde er hkm, ayr terimlerle ifade etmeyi gerektirmez; e anlamldr. Grlecei gibi, limlerin ounluuna gre bir fiilin farz/vacib saylmas iin o fille ilgili riin talebinin kesin ve balayc olmas yeterlidir. Ancak Hanefiler bu arta ilave olarak, ilgili nassn sbut asndan da kesin olmasn art komaktadrlar. Hanefler farz ve vacibin kesin olarak yaplmas gerektii konusunda cumhurla birleirler; ancak vacip olarak tanmladklar fiillerin kesinlii farzn kesinliinden azdr. Bu hususu ylece rneklendirebiliriz. Namaz klnz, oru tutunuz gibi emirlere bakldnda rii bu her iki ifade de de mkelleflerin namaz klmalarn ve oru tutmalarn kesin bir ekilde istemektedir. Buna gre namaz klma ve oru tutma ile ilgili hkm vaciptir ki, ounluk limler buradaki talebin kesin oluuyla yetinmilerdir. Hanefiler ise bu vacibe farz derler. nk onlara gre ilgili emirleri bize ileten nassn sbutu da katidir. Onlara gre, sbut kesin olmadnda balayc taleple gelen emir vacib olur. rnein, namazda Fatiha okumak byledir. Hz. Peygamberden Fatiha okumakszn namaz olmaz eklinde nakledilen rivayete gre, namazda Fatiha okumak vacip/farz olarak grlmeliyse de, sz konusu hkm ieren hadis mtevatir olmad iin, zan ifade etmekte, neticede ise Hanefilere gre bu kesin emir farz deil vcub ifade etmektedir.

7.1.3.1. Vacibin Hkm


Cumhura gre farz anlamnda olan vacip, eran yaplmas kesin olarak istenilen ey olup; mutlaka yerine getirilmesi gerekir. Hanefilerin ounluu da vacip ile amel etmeyi zorunlu grrler ve buna amel farz adn verirler. Yani Hanefilere gre, farzn iki ksma ayrld sylenebilir: hem itikad hem amel olan farz ve sadece amel farz. Bu da yine delilin katzann oluuna gre deiiklik arz eder. yle ki, Haneflere gre itikad ve amel farz kat bir delille sabit olan farzdr; amel farz ise zann bir delille sabit olan farzdr. Amel farz amel bakmndan kesinlik arz etse de itikat bakmndan kesinlik ifade etmez. Vacibi yerine getiren sevab hak eder; zrsz olarak yerine getirmeyen ise cezay hak eder. Vacibi inkr edene gelince; kat delil ile sabit olan bir vacibi inkr kfr gerektirirken, zanni delil ile sabit olan bir vacibi inkr etmek kfr gerektirmez. te bu noktada limlerin ounluu ile Hanefiler ayn dnmektedirler. Zira hepsine gre zanni delile sabit olan vacibi inkr kfr deildir. yleyse her vacibi inkr kfr deildir, diyebiliriz. Ancak her farz inkr kfrdr denmelidir. Zira farz hkm, sbut ve delalet asndan kesinlik arz etmektedir. Buna gre, okuduumuz kitap metnini anlamada, karkla meydan vermemek iin, mellifin hangi mezhebe sahip olduu ve vacip kavramn hangi anlamda kulland konularna hassasiyet gstermek gerekmektedir. Hanef fkh usul eserlerine gre farz ve vacibin sonularn sralamak gerekirse: Her ikisi iin; Allahn buyruuna uyma amacyla yerine getiren, vgye layk olur, Mazeretsiz terk eden kii fask olur,

FIKIH USUL

HKMLER

er bir ite farz terk edilirse; Bu i, batl olur. Mesela Arafatta vakfe yapmayan kimsenin hacc batl olur. nkr eden kii, dinden kar, Vacibi inkr eden; Dinden kmaz, Yorumlardaki itihat farkll nedeniyle sz konusu hkm yerine getirmeyen fask saylmaz. Farz ve vacip arasndaki ihtilaf grnte nazar gibiyse de fru fkhta bu ihtilafn etkisi grlr. Ancak Hanef mezhebinin fruna bakldnda ihtilafn etkisi grlr. yle ki, namazda Fatih okunmazsa, Hanefilere gre namaz batl olmaz; afiilere gre olur.

7.1.3.2. Vacibin Ksmlar

Vacibi farkl alardan ksmlara ayrmak mmkndr. imdi bunlar grelim:

7.1.3.2.1. Eda Edilecei Vakit Asndan


Vakte bal olmayan vacip (Mutlak vacib): riin yerine getirilmesi iin belirli bir zaman tayin etmedii vaciptir. Kefaretler, zaman belirtilmeden yaplan adaklar byledir. Bu vacibin hkm, mkellefin istedii zaman bunu yerine getirebilmesidir.rnein, yeminini bozmu olan kimse, yemin kefaretini diledii zaman yerine getirebilecektir. Ayn ekilde, Ramazan orucunu kazaya brakan kimse, bu orucu istedii zaman tutabilir. Bazlarna gre hac da byledir; derhal yaplmas vacip deildir. Haccn, dier ibadetlerden farkl olarak, hac aylar ierisinde yaplmas, baz rknlerinin belli zamanlarda yaplmas gibi farkl cihetleri olsa da mkellef, istedii hac mevsiminde onu eda edebilecektir. Baz yazarlar ise hac ibadetini bu zel durumundan tr nc bir grupta deerlendirmi ve hem mutlak hem mukayyet olarak tanmlamlardr. Vakte bal olan vacip (Mukayyet vacib): riin yerine getirilmesi iin belirli bir zaman tayin ettii vaciptir. Bu vacib iin balang ve biti vakti belirtilmitir. Be vakit namaz klmak, ramazanda oru tutmak bunun rnekleridir. rnein, Ramazan ay girince oru vacip olur. nk Allah Tel: Sizden kim Ramazan ayna kavuursa, onda oru tutsun buyurmutur. Bu vacibin hkm, mkellefin riin belirledii vakit ierisinde bu fiili yerine getirmesidir. Vaktinde bu fiil yerine getirilirse buna eda denir. Vakti iinde eksik olarak yerine getirilip hemen akabinde tekrarlanrsa buna iade denir. Belirlenen vakit ierisinde yerine getirilmediinden sonraki herhangi bir zaman dilimi ierisinde bu fiilin yerine getirilmesine ise kaza denir. Vakte bal vacipler de geni vakitli ve dar vakitli vacip olmak zere ikiye ayrlr. Geni vakitli vacibe le namazn rnek gsterebiliriz. Baz limlere gre, geni vakitli vacipte vcub, vaktin belirli olmayan bir parasna taalluk eder ve bu vaktin hangi annda eda edilirse sahih ve zamannda eda edilmi olur. Bir ksm usulclerse yle der ki, geni vakitli vacipte emir, vaktin ilk parasna taalluk eder ve bu anda eda edilirse yerine getirilmi olur; eda edilmezse onu takip eden paraya taalluk eder ve bylece vakit daralncaya kadar srer. Nihayet vaktin
8

FIKIH USUL

HKMLER

son parasnda vcub kesinleir. Dar vakitli vacibe gelince, bunun vaktinde baka bir vacip eda edilemez. Mesela Ramazan ay byledir. Bu ayda baka oru tutulmaz. Bunun iindir ki, Hanefilere gre bir kimse Ramazanda nafile bir oruca niyet etse, bu yine Ramazan orucundan saylr.

7.1.3.2.2. Talep Olunan eyin Belirli Olup Olmamas Asndan


Muayyen vacip: Mkellefin yapmas istenen ey tektir ve aka belirtilmitir: Be vakit namaz klma, Ramazanda oru tutma, zekt verme emirleri; gasp edilen eyin elde mevcutsaaynyla iade edilmesinin; borcu demenin, yaplm akde bal kalmann istenmesi, gibi muayyen vacipler bu trdendir. Vaciplerin ou muayyen vaciptir. Belirlenmi olan vacip yaplmadka mkelleften bu ykmllk kalkmayacaktr. Muhayyer vacip: Matlup belli bir ey deil; iki veya eyden birisidir. Mkellef bunlardan birisini yapmas halinde ykmllkten kurtulacaktr. rnein Savata kfirlerle karlatnzda boyunlarn vurun; sonunda onlara stn geldiinizde onlar esir aln; sava sona erince onlar ya karlksz ya da fidye ile salverin. Ayetinde buyrulduu gibi devlet bakannn esirleri karlksz ya da fidye ile salvermesi, iki eyden birinin vacip olmasna rnek olarak gsterilebilir. eyden birinin yaplmasna rnek olarak da, yemin kefareti gsterilebilir. Yeminini bozan kii, ya bir kle azat edecek; ya on kiiyi doyuracak; mali gc bulunmayan ve orucunu bozmu olan kimsenin ise yapmas gereken ey gn oru tutmaktr ki, bu son ekliyle vacib muayyen vacib halini almtr. Zira mkelleften yapmas istenen ey tek bir kalemdir, alternatifi yoktur, dolaysyla bu vacib muayyendir.

7.1.3.2.3. Miktarnn Belirlenmi Olup Olmay Asndan


Miktar ve snr belli vacip (Muhadded vacip): rin miktarn tayin ettii vaciptir. Btn farzlar bu tr vaciptendir. Zekt ve ftr sadakas rneinden yola karak konuyu amak gerekirse, zektta nisap miktar mala sahip olduktan sonra bir yl gemesi; ftrda ise nisap miktar mala sahip olma artlar vardr. Miktar belli olan vacibin hkm, emrin yerine getirilmesiyle kiinin zimmetinden bu ykmlln deceidir. Eda edilmezse zimmete taalluk eden bor olur. Mesela zekt, denmedii takdirde bor olarak kalr. Ancak fakihler arasnda kii lrse bu borcun terekesinden denmesi gerekip gerekmedii tartma konusudur. Miktar ve snr belli olmayan vacip(Gayr-i Muhadded vacip): rin miktarn tayin etmedii vacib trdr. Bu tr vacipte mkelleften bir ey yapmas istenmekteyse de onunla ilgili net bir snrlama getirilmemektedir. rnein, Ey iman edenler! Size rzk olarak verdiimizden (Allah yolunda) infak ediniz emrinden ariin mkelleflerden maddi adan Allah rzas iin uygun yerlere harcama yaplmas istenmekteyse de, ne ayetlerde ne de hadislerde bu infakla ilgili yzdelik oran verilmi deildir. Hlbuki zekt emriyle ilgili olarak hadislerde, krkta bir, onda bir, yirmide bir gibi deiik mallarn zektlaryla ilgili belirli oranlar tespit edilmitir. Abdest alnrken baa yaplan mesh miktar; namazda rk ve secdede bekleme miktar; hkim tarafndan tayin edilmemise yaknlara verilecek nafaka miktar ve

FIKIH USUL

HKMLER

ahsn takatine braklan dier vacipler de yine bu ksma rnektir.

7.1.3.2.4. Mkellefi belli olup olmamas bakmndan (Talebin umm ve huss oluu bakmndan)
ounlukla arii bir eyin yaplmasn istediinde, artlarn tayan btn mkelleflerden bu eyi yapmalarn emreder nitelikte mesajlar gndermiken, bazen rii bir eyin yaplmasn istemekte, ancak bunun kimler tarafndan yaplmasn nemsememektedir. Bir baka deyile bazen Mslmanlar topluluuna hitap edilmekte, bir eyin yaplmas istenmektedir. Bu durumda o eyin yaplmas nem arz etmekte ise de her mkellefin ona itirak etmesi arzu edilmemektedir. Bu adan vacib iki ksma ayrlmaktadr: Ayn vacip (Farz- ayn): riin yaplmasn her mkelleften istedii vaciptir .Mkelleflerin her birisine ayr ayr tevcih edilmi, yaplmas gerekli bir emirdir. Hak sahibinin hakkn verme, yaplm olan akde bal kalma bu trdendir. Bu tr vacibi her mkellef yapmaldr. Birisinin bu vacibi yapmas dierinden ykmll kaldrmayacaktr. nk her mkellef bu vacibi yerine getirmezse, ariin bu vacipten kastettii murat/maslahat yerine gelmez. Kif vacip (Farz- Kifaye):Bu, riin, toplum tarafndan yaplmasn istedii bir emirdir. yle de denebilir: Kifai vacipte fail belirtilmeksizin, bir fiilin ilenmesi/yerine getirilmesi istenmektedir. Toplumun bir ksm bunu yaparsa, tekilerden gnah kalkar; eer bunu hi kimse yerine getirmezse, hepsi gnahkr olur. Allah yolunda cihat, cenaze namaz, Mslmanlar arasnda bir halife seme gibi vacipler byledir. Topluluun fertleri arasnda bir yardmlama niteliinde ve toplumun maslahatyla alakal olan bu trl vaciplerde insanlar birbirlerine veklet etmi saylrlar. Kif vaciplerde teklif umum olup, bir nevi yardmlama eklinde baz insanlarn bunlar yapmasyla dierlerinin sorumluluktan kurtulmas gz nne alnrsa, genel olarak herkesi kapsayan bu vaciplerin bir ksm fertlere ya da zmrelere datlm olduu grlr. Burada nemli olan husus, talep edilen eyin yaplm olmasdr; bu eyleme her bir mkellefin katlmas nem arz etmemektedir. Belki byle bir talep kullar ciddi skntya sokacak ya da stratejik adan mmkn olamayacaktr. Bu sebeple, baz talepler topluma yneltilmitir. rnein din, tbb, zir ilimleri renmek; toplumun ihtiya duyduu i ve sanatlar renmek farz- kifayedir. Toplum da bunlarn imknlarn hazrlamakla mkelleftir. Sonu olarak kif vacibi gerekletirmek herkesin grevidir; ancak herkes gc yettiince bu ie katlacaktr. mkn olan bilfiil yapacak; olmayan tekine imkn hazrlayacaktr. Bazen de kif vacip, ayn vacip olur. yle ki; bir olay gren kii bir kii olduunda, o ahsn mahkemeye giderek ahitlik yapmas ayn vacib/farz olmutur. Zira kendisinden baka ahitlik yapan kimse yoktur ve kendisi mahkemeye giderek ahitlik yapmadnda bir hak ihlal edilecektir ki, buna kendisi sebep olaca iin onun ahitlik yapmas ayni farzdr. Ayn ekilde, cihatta, istenilen hedefe ulalamazsa, ne ekilde olursa olsun, dmanla savama gcne sahip olan her mkellefe cihat ayn vacip haline gelir. Bir yerleim yerinde, sadece bir doktorun bulunmas da bu trdendir. Hastalarn iyilemesi konusunda elinden geleni yapmas, ona ayn vacip olur. Birden ok doktorun bulunduu ortamda hastalar muayene etmek ve tedavi
10

FIKIH USUL

HKMLER

iin gerekli tbbi mdahalede bulunmak kifai vacib ise de; dier doktorlarn olmad ya da o zaman diliminde tatilde ya da baka bir yerde olduklar ortamda, o blgede bulunan tek doktorun, hastalara bakmas ayni vacip haline gelmi olup, doktorun bu durumda hastalara bakmama gibi bir tercihi olamayacaktr. slam limleri ayn ve kif vaciple ilgili sz konusu edilen hkmleri kabul etmilerse de, ayet ya da hadislerde geen baz emirlerin hangi tr vacib gurubuna girdiinde ihtilaf etmilerdir. rnein; emr-i bil-maruf ve nehy-i anil-mnkerin vacib/farz olduunu benimsemekle birlikte, bunun her fert iin talep edilen bir grev mi olduu yoksa belirli uzmanlk yetisine sahib guruplarn grevi mi olduu ya da devletin grevi mi olduu ynnde farkl bak alar bulunmaktadr. in bu taraf farkl kaynaklardan okunarak bilgi edinilmelidir.

7.1.3.2.5. Vcibin Nitelikleri


Varlk Asndan rinin Hitbna Dayanmas Kayna ister mtevatir snnet; isterse icm olsun, btn er vciblerin temelinde rinin hitab, yani Kuran- Kerim bulunmaktadr. Gazl (505/1111) konuyu hsun-kubuh meselesindeki yaklamyla amakta, akl hasen ve kabh olan ayramayaca gibi; nass varid olmadan fiillere mteallk hkmleri de bilemez diyerek konuyla ilgili yaklamn izah etmektedir. nanma Zorunluluu Gerektirmesi Hem fukah, hem de mtekellimin yntemine gre vcibe inanmayan kii din dairesi dna km olmaktadr. Ancak burada aa vurulan durumun, vcibin trlerine gre farkl sonular getirdiini sylemek gerekir. Her ne kadar inanma zorunluluu kat vcib iin sz konusu ise de, zann vcibde durum byle olmayp inanmayan dn aidiyetinde bir deime sz konusu deildir. Korku zerine Bina Edilmi Olmamas Bir fiilin vciblii, mkellefin o fiili terk etmesi durumunda cezlandrlacak olmasndan korkmasna bal veya bununla anlaml deildir. nk kiinin terkiyle korkuya dt, fakat vcib olmayan ok sayda fiil vardr. Reslllahn (s.a.v.) Kendiliinden Deitirememesi Nebinin (s.a.v.) farz kendiliinden deitirme yetkisi bulunmamaktadr. Allah (c.c.), Reslllaha (s.a.v.) kendisine vahyedilene tabi olmay farz klm ve kendiiliinden her hangi bir deiiklik yapmasna msaade etmemitir. Fakat bunun, hkmlerin belirlenmesinde Hz. Peygamberin (s.a.v.) etkisinin bulunmad ynnde bir yoruma gtrmesi makul deildir. nk Reslllhn (s.a.v.) kendisine haccn adet ynnden farziyetini soran kiiye verdii cevap onun hkmlerin belirlenmesindeki rolnn grlmesi bakmndan yeterlidir. Vcibin niteliine ilikin aklamalar, genel bir deerlendirmeye tabi tutulduunda, mkellefi kalplar ierisinde hareketsiz brakan, edilgen hale getiren, emirler zinciriyle balayan bir yaplanmann bulunmad rahatlkla grlebilir. Her eyin tesinde, btnyle yce yaratcnn (c.c.) rahmetinin, taviz imkannn bulunmad alan olan vcib kategorisinde dahi en ileri derecede tecelli ettiini grmek mmkndr.
11

FIKIH USUL

HKMLER

Daha iin balangcnda, vcibin zann-kat biimde ayrlabilirlii de, Yce Allahn (c.c.) rahmetinin bir eit yansmas niteliindedir. Rahmet yansmalarn, farzn niteliine ilikin verilen btn yarglarda grmek mmkndr. Bunun tesinde, farz veya vcib olarak ifade edilen kimi hkmlerin, ter sreci ierisinde neshedilmesi de, mam finin (204/819) de belirttii zere, Allahn (c.c.) rahmetinin rahatlatma ve geniletme eklinde yansmasdr. e. Fiilin cba aret Eden Zati Bir Deerinin Bulunmamas Bir fiil zat itibariyle vcib veya haram olamaz. Fiile eklenen vciblik hkm, konumaya yani hitaba bal, hitaba gre ve bu haliyle greceli bir deerdir. eytan emre isyan ediinden sonra izin alm ve farz klnm bir pay edineceim demiti. Buradan eytana uyan bir grubun bulunmasnn zorunluluk olaca sonucuna ulamak mmkn deildir. nk farz kelimesi, ancak syleyenin irde ve otoritesine gre kesinlik kazanmaktadr. Bir fiilin farziyetinin kuvveti, farz klann kuvvetiyle orantldr. Muktezsnn Yapmak Biiminde Ortaya kmas Bu, vcibi haramdan ayran niteliktir. nk vcibin gerei yapmak, haramn muktezas ise yapmamak eklinde formle edilir. Her ne kadar vcib klma kalb olarak emir ele alnsa ve haram klma tarz olan nehiy iin olumsuz emir denilse de sonu deimemekte, vcibin gerei uzaklamak deil, yaknlamak manasnda belirginlemektedir. Vcbun En st Seviyede Olann fade Etmesi Vcib, gerek zann gerekse kat olsun, dier hkm kategorilerine gre st seviyededir ve balaycl yksektir. Ancak Gazalnin (505/1111) mam Azam (150/767) ve talebelerine atfla vcib iin yapt vcbiyetinde teredddn bulunduu hkm eklindeki tanmn, vcibin dier hkm kategorileri karsndaki stnlyle ilgili bir teredddn yansmas olarak deil de; kat-zann ayrmna iret olarak alglamak gerekecektir. Farz veya Vcibin Neshedilebilir Olmas Bir farz, ancak yerine baka bir farzn ikmesiyle neshedilebilir. mam finin (204/805) zerinde durduu bu zellik, kblenin deitirilmesi hkmyle rneklendirilmitir. Buna gre, farz olan namazda Mescidi Aksya ynelme hkm neshedilmitir. Ancak bu, artk namazda her hangi bir tarafa ynelme artnn kaldrld anlamn dourmam, neshedilen hkmn yerine baka bir hkm getirilmi ve Mescidi Harama ynelmek farz klnmtr. mam afi (204/805), durumun neshedilen dier farzlar iin de ayn olduunu sylemektedir. Vcibin neshiyle, genel kanaate gre, nceden var olan mbahlk hkm geri dner. bn Rd (595/1198) ise, byle bir ifadenin hatal olduunu syler. Ona gre, farz haram arasnda talebe bal sk bir irtibat bulunmasa mbahln geri dnecei sylenebilir. Ancak farz/ vacib ve haram arasnda var olan talebe bal irtibatn gc ortadadr. Dolaysyla verilen iddia geersiz grlmtr. Uzantlar veya Tamamlayclarnn Bulunmas Her vcibin ya kendi kategorisinden ya da dier kategorilerden zel uzantlar veya tamamlayc hkmleri bulunmaktadr. Bunun rneini, mam Muhammedin (189/805) mesbuka ilikin aklamalarnda grmek mmkndr. Namazn kalan reatlarn tamalamak zere ayaa kalkan kadn ve erkek ayn hizada olsalar dahi namazlar bozulmaz. Her ne kadar ayn namaz klyorlarsa da, yaptklar hatadan dolay ayr ayr sehiv secdesinden sorumlu olduklar gibi, burada da ahs sorumluluk ierisindedirler.

12

FIKIH USUL

HKMLER

Bunun baka bir rneini, birinci imamn ayrlmasndan sonra imamla geen kiinin, ilk imamn yapt hatadan dolay sehiv secdesi yapmak zorunda oluunda grebiliriz. Bunu daha nce zikredilen farkl balklar ierisinde ele almak mmkn olduu gibi; vcibin btnl kavramyla da ifade etmek mmkndr. Btn cemaat mesbuk, yani namaza sonradan yetimi ise birinci imamn namaz brakmas gerektiinde, ikinci imam nasl hareket etmelidir? Burada vurgulanmak istenen, meselelerin zlme biimleri deil, nemli olan vciblerin birer btnlk olarak ele alnmasdr.

7.1.3.3. Mkellef Asndan


Otoritenin ncelikli Sorumluluunun Bulunmas Otoriteyi ellerinde bulunduranlarn Allahn (c.c.) farz kldn retme ve alnmasn vcib kldn da alma grevleri vardr. Buna gre mkellefler, rinin kendileri iin neleri farz kldn bilmiyorlarsa, idareyi elinde bulunduran ahs veya grup sorumluluunu ifa etmemi, grevini yapmam demektir. Eb Ysufun (182/798) Kitbl-Harc yazma sebebini izah ederken belirttii, Hrun Reitin idareci olarak zerine vcib olanlar renmek iin mracat etmek zere bir kaynak istemesi ynndeki ifdeler, Eb Ysufun (182/798) da vecbeler bakmndan otoritenin farkl konumda olduuna dair kanaatinin aklanmas mahiyetindedir. mam fi (204/819) ve mam Muhammedin (189/805) idareye ilikin aklamalar incelendiinde, kavramlarn kaynaklarda siys balamda ele aln rneklerinin ilk olarak bylece karmza km olduunu sylememiz mmkndr. Btn meselelerin inan dzlemine karlarak ele alnd, tekfir furyasnn alp ban gittii bir zaman dilimi ve corafyadan bahsedildii de dnlrse; vcib kavramnn siys vey idr balamda ele alnmas kar konulamaz sonu olarak grlmelidir. Ayrca, ayn yaklam biimini sonraki dnemde Serahsde (483/1090) de grmek mmkn olmaktadr. Reslllahn (s.a.v.) Ayrcalnn Bulunmay Farz veya vcibin grev olmas bakmndan Reslllahn (s.a.v.) her hangi bir imtiyaz bulunmamaktadr. mam finin (204/819) ifade ettiine gre Allah (c.c.) Hz. Peygambere (s.a.v.) emirlerine tabi olmasn farz klmtr. Bu haliyle dier mkellefler bir farz yerine getirmek bakmndan hangi konumdaysa, Reslllh (s.a.v.) da o mevkidedir, ayn sorumluluklar tamaktadr. Bu gerein bilinmesini, Allah (c.c.) elisi iin vcib klm, dier mkelleflerden sorumluluk bakmndan farkl olmadnn bilincini vermitir. mmhtl-mminn (Hz. Peygamberin (s.a.v.) hanmlar), gece namaz ve visal orucu gibi meseleler konu ekseni dnda olduu iin deerlendirilmeyecektir. Buna mukabil, her mkellefin btn vcibler karsnda konumunun ayn olduunu sylemek mmkn deildir. Zamana, mekana veya mkellefin durumuna bal olarak vciblerden sorumlu olmak ynnden farkllklar sz konusu olabilmektedir. Erkekle kadnn, yolcuyla mukmin, ocukla yetikinin ayn vciblere muhatap olduklarn syleyemeyiz. mam Muhammedden (189/805)

13

FIKIH USUL

HKMLER

ulaan ky, da ve lde yayan insanlara bayram namazlarnn vcib olmayacana ilikin haber de, bu farklla iaret mahiyetindedir. cretle Yaplamamas Mkellefin kendisi zerine farz olan bir fiilden dolay cret almas btldr. Bunun rneini cihat konusunda grmek mmkndr. ayet cihdn farz- kifye olduu sylenirse, bir kimsenin cretli olarak cihd ciz grlmeyecektir. nk farz olan bir fiili yerine getirmek, itaatin gereidir, bu ynde yaplan akitler btldr.

7.1.3.4. Uygulama Asndan


Niyet

Niyet ve Amel Uyumu Gerektirmesi


Cemaatle ifa edilen vciblerde imama hem niyet hem de amel ynnden uymak gerekir. Cuma namaz klan bir cemaate uyarak o gnn le namazn veya leyi klan bir cemaate uyarak da Cuma namazn klmak mam Muhammede (189/805) gre mmkn deildir. mamn yanlmas durumunda buna bal olarak imamla beraber cemaatin de sehiv secdesi yapma zorunluluu ayn durumun yansmasdr. mam birinci rekatta sehiv secdesini gerektirecek bir duruma dse ve ikinci rekatta yetierek bir mkellef namaza balasa yine de imamla beraber secde yapmas gerekecektir. nk imama uyduu andan itibaren imam iin vcib olan btn hkmler cemaat iin de vcib olur.

7.1.3.5. Yapmaya Azmetmeksizin Terk Edilememesi

Bir fiil mkellef zerine vcib olduu anda yaplmam, terk edilmi veya geciktirilmise, bu artlarda mkellefin sorumluluktan kurtulmas ancak ilk andan itibaren yapmaya azmetmi olmasna baldr. Fakat fiili edaya azmetmek de yeterli grlmemi; azmle vcibin terki ancak, mkellefin o vcibi ifa edebilecei vaktin var olduuna dair zann- galibinin bulunmas artna balanmtr. Bu sebeple mm- Azam Eb Hanfe (150/767), haccn bir sonraki yla tehirinin ciz olmayacan, nk bir yl selamette olunacana dair bir zann- galibin sz konusu olamayacan sylemitir. Ancak oru veya zekatn bir veya iki ay tehiri ise ciz grlmtr. mam fi (204/819) ise genler iin bir sene sonra selamette olunacana dair zann- galibi mmkn grmtr. Ayn ekilde, vaktin sonuna ulamadan namazn eda etmeksizin len kiinin bu durum dolaysyla gnahkr olmayacanda gr birlii bulunmaktadr. Kudret ve Mzeret Bilgi Eksiklii veya Yanlgnn Mazeret Olarak Kabul Edilmemesi Ramazanda fark etmeden gne douncaya kadar yiyen veya gne batmadan iftar eden mkellef iin kabul edilebilir bir zrden bahsetmek mmkn grlmemitir. Bundan kaynaklanmak zere de mam Muhammed (189/805), bu durumdaki ahs zerine kaznn vcib olduunu sylemektedir. Vcible Mkellefiyetin ahsn Kudretine Bal Olmas Sa kolu bir sebeple bulunmayan ahs iin abdestte sa kolunu ykamasnn vcbiyetinden bahsetmek mmkn deildir. nk bu kii, byle bir vcibi eda kudretine sahip
14

FIKIH USUL

HKMLER

bulunmamaktadr.

7.1.3.6. Vakit
Her Vcib/Farzn Muvakkat Olmas Her vcib, muvakkattr, vakite belirlidir. Bu ister namaz veya oru gibi iki taraf, yani balangc ve sonu bilinmek suretiyle muvakkat olsun; isterse zekat, umre veya hac gibi fevr olsun fark etmez. Tevassu ile elimemesi Bir vcibin ifas iin gerekenden fazla zaman aralnn verilmesi, vcbiyet iin eliki deildir. Miktar Vcibin simden karlan En Az Mana Olmas Ban meshedilmesi ve rukda mutmain olmann ls bunun rneidir. mam fi (204/819) de, ayette geen yzlerinizi ykayn emrinin anlalma biimine ilikin olarak ykama-usl fiilinin delalet ettii en az manann l alnacana iaret eder. Vcib terimi, tanmndan da anlald zere, kesinlik ve balayclk iermektedir. Durum byle olunca, serbestiyet, zaman genilii gibi esnek yapya iaret eden durumlar tartma alanlarn oluturmu, slm hukuku bilginleri bu durumdan kaynaklanmak zere abdestte ban meshedilme miktar, namazda ruk ve secdede mtmain olma derecesi, kyam mddeti gibi belirli bir snrla tayin edilmemi vcibler konusunda ihtilaf etmilerdir. nceki konularda izah edildii zere, bu tr fiillerde yaygn kanaate gre vcib, isimden karlan en az mana olduuna gre, bu manann zerinde yaplan ilaveler nasl nitelendirilecek, bunlar vcibe ziyade olarak m deerlendirilecektir? ayet mkellef abdestte ban tamamn meshetse, fiil btn haliyle vcib olarak deerlendirilecek midir? Yoksa, vcib olan miktar isimden kan en az mana olduuna gre, bunun dnda kalan ziyade, nedb olarak m nitelendirilecektir? Bir grup slm hukukusu, btn olarak bu fiilin vcib olacan sylemitir. Onlara gre, klln (btnn) emre nisbeti bir olduu gibi, emir de kendi ztnda birdir ve o da vcbiyet emridir. Buna gre, bir parann dierinden ayrlmas mmkn olmayacak ve abdestte bann tamamn mesheden mkellef bu durumda vcibi ifa etmi saylacak, en az manann vcib kalan ksmn mendub olduunu sylemek, btn paralamak doru grlmeyecektir. Bu gruba kar, vcib olann isimden kan en az mana olduu ve bunun haricinde kalann nedb olaca ynndeki grle cevap verilmeye allmtr. Eer mendub ve vcibin birbirinden ayrlmas iin yeterli iaret bulunmazsa, artsz ve bedelsiz, mutlak olarak, en aza ziyadeyi terk sebebiyle cez gerekmedii iin, burada vcbun snrnn gereklememi olaca ortaya kacaktr. art ve Rknlerin Gerekleme Zorunluluu Her ne sebeple olursa olsun ibadet alannda art ve rkunlarn, muamelat alannda ise inikat

15

FIKIH USUL

HKMLER

artlarnn birisinin veya bir kann bulunmamas durumunda vcib eda edilmi olmaz. Bunun rnei, sonradan hayvan lsnn ierisinde bulunduu anlalan bir kuyudan abdest alarak namazlarnn klan kiinin durumunda ortaya kar. Bu nitelikteki bir su temiz olmayaca iin, bu suyla namazn artlarndan olan ne hadesten taharet ne de necesatten taharet gerekletirilememi olacak ve dolaysyla kaza gerekecektir. Kolaylk Kolaylk zerine Bin Edilmi Olmas Allahn (c.c.) belirlemi olduu kesin snrlar zorluun snrlar deil; aksine kolayln lleridir. Bunlar, farzn nitelikleri olarak deer kazanmaktadr. Ahkm- nikah kapsamnda, evlatln eski hanmyla nikah ba kurmann meriyetini gstermek zere, Zeynep annemizle Hz peygamber (s.a.v.) arasnda tesis edilen evlilik bandan bahsedilmektedir. Buradaki farz klnma, hell klnmak ve emredilmi olmak eklinde tefsir edilmitir. Dinin ve hukuk sistemlerinin temel gayesi olan bireysel ve toplumsal huzurun temelinde, insanlarn kendileri iin belirlenen alanda faaliyet gstermeleri, hadlerini bilmeleri ve snrlarn amamalar gerei vardr. Farzlar, tamamyla bu geree iaret etmektedir. Muhayyerlikle elimemesi Bir vcib klma ileminde mkellefe farkl fiillerden birisini ed ile bu mkellefiyetten kurtulma hakknn verilmesi vcbiyetle elimez. Burada Serahsnin (483/1090) vcibin asl, cebrin varl ve kulun ihtiyrnn bulunmamasdr eklindeki ifadesi, farkl bir yaklam veya aykrlk olarak grlmemelidir. nk muhayyer klnan, vcibi yapmak veya yapmamak deil; verilen seeneklerden birisini tercih konusundadr. Dolaysyla muhayyerlik, vcibi ed konusunda deil, muhtemel fiillerden birisini seme konusundadr. Bu ynde aklamalar, son dnem usl kitaplarnda grlmektedir. Sonu Asndan Cez Terk Edilmesi Durumunda Cez Sonucunun Ortaya kmas Bu, vcibin temel niteliidir. Baylma/im veya hayz gibi vcibi dren bir zr olmakszn terk eden haram snrlarna girer, gnahkr olur. Fakat bir zr veya zaruretin bulunmas halinde, terk edenin cezlandrlmayacana iaret eden deliller bulunmaktadr. Dier taraftan vcibi, mstehap ve mbahtan ayran nitelik de budur. Bu genel duruma karlk, son dnem eserlerinde grlen, vcibin terkinin zann bir delille yasaklanm olduu ynndeki ibareler, vcibin hakkatini yanstmak bakmndan yetersiz kalmakta ve yanl alglamalara sebep olabilmektedir. Bununla beraber, yine son dnemde grlen zann vcibi fa etmeyenin cezasnn kat vcibi fa etmeyene gre daha az olaca ynndeki aklamalar da bn Rde kadar geen dnem ierisinde vcib iin ortaya kan anlam alanyla rtmemektedir. nk aratrmalar ak olarak gstermektedir ki; kat vcible zann vcib arasnda amel sonular bakmndan hibir fark bulunmamakta ve ayrlk tikd sahada kendini gstermektedir. Terke Balanan Ceznn Allah (c.c.) in Zorunluluk Olmamas Her ne kadar vcibi terk eden cez sonucuyla karlaacak olsa da, bu Allah (c.c.) iin bir zorunluluk mahiyetinde ortaya kmaz.
16

FIKIH USUL

HKMLER

7.1.3.7. Ruhsatn Cezya Mni Olmas


Tebarz eden bir ruhsatla hareket eden kimse, cezlandrlmayaca konusunda gven ierisindedir. Yolcu olduu iin orucunu sonra tutmak zere tehir eden mkellef, bu fiili sebebiyle cezlandrlmayacandan emindir. nk ilgili nasslar, mkellefe bu teminat vermektedir. Ayn ekilde, abdestte sz konusu olan ayaklarn ykanmas emri konusunda, ruhsat kullanarak mest giyen kimsenin yalnzca mest zerine meshle bu emri ifa etmi kabul edilecei gerei, ayn ilkenin yansmasdr. Namazn vakti daralmakla beraber kendisinde abdest iin yeterli su bulunmayan kimsenin durumu da konuyla ilikili sonular dourmaktadr. yle ki; mam Muhammed (189/805) konuyu daha ileri boyutuyla ele alm, bu artlarda yanndakinde su bulunduu halde, bunu ar fiyata satmas halinde sergileyei tavr izah etmi ve suyun yksek fiyatla satlmas durumunda ruhsatla hareket edilip teyemmm edileceini ifade etmitir. Burada belirtilen hkm erevesinde teyemmmle namaz klan bir mkellef, ruhsatla hareket etmi olacandan, cezlandrlmayaca konusunda gven ierisindedir. Sevap Yaplmasyla Sevba Ulalmas Burada sevaptan maksadn mkafat olduu ak olmakla beraber, Eb Yalnn (458/1066) yapt aklama ister g, ister lafz, isterse tarih yorum olarak anlalsn; vcibin mkellefin vazifesi olduu, zaten yapmak zorunda bulunduundan, ifas sebebiyle mukafatlandrlmasnn sz konusu olmayaca ynndeki yaklamlara katlmadn gstermektedir. syann Cevaza Bal Olmas Tehirinin kendisi iin ciz olduu durumlarda vcibi eda etmeyen, isyankar olmaz. Buna gre, namazn klmad halde vakit kmadan len kimse, gnahkr olarak deerlendirilmeyecektir. Kurtulu: Kurtulu in Yeterli Olmas Artrma veya eksiltme olmakszn tam olarak yerine getirmesinin mkellefin dnya ve ahirette kurtulua ermesi iin yeterli olduu hadislerden bizlere ulaan mhim bir bilgidir. Burada ayrca sonraki dnemlerde vcib ve dier teklf hkmlerin uhrevlikle tavsif edilmeleri de yine sonular itibariyle ahirete ilikin ynlerinin arlkta olmasndandr.

7.1.3.8. Mendup

rin yaplmasn mecbur brakmadan talep ettii; terk edilmesini zemmettii yani yaplmasnn, kesin ve balayc olmayan tarzda istendii fiil mendup olarak nitelenir. rnein; Ey iman edenler! Belirlenmi bir vakte kadar aranzda borlandnzda onu yazn eklindeki ayette borlarn yazlmas istenmektedir. Ayette kullanlan sluba ve emir kipine bakldnda bu talebin kesin olduu ve borcu yazma isteinin kesin olduu, bunun da usul tabiriyle vacib/farz bir hkm olduu anlalmaktadr. Ancak, ayetin devamna bakldnda eer birbirinize gvenmiseniz bu nedenle borcu yazmamsanz- kendisine gvenilen borlu borcunu eksiksiz ve zamannda desin ifadesinden anlaldna gre, yukarda geen emir tavsiye niteliinde olup, kesin balayclk arz etmemektedir. Buna gre, borlandnzda bor ilemini yazya geirin eklindeki hkm vacib/farz deil mendup demektir.

17

FIKIH USUL

HKMLER

Yukarda grld gibi, ya kesin bir talep gibi grnen emir daha sonrasnda gelen bir karineyle, veya hemen emre bitiik olan bir karineyle, ya da bir baka delil ile netlik kazanmaktadr. rnein; hrriyete kavumak isteyen klelerle ilgili olarak Yce Allah, efendilerin klelerinden gelecek olan bu tr taleplerine olumlu bakmalarn istemekte, ancak yine de kleleri hakknda karar verirken son sz kendilerine brakmaktadr. Bu maksatla; Eer onlarda bir hayr grrseniz, onlarla hrriyete kavumalar ynnde anlama yapn ayetindeki emir kipinin akabinde ayet onlarn bu iten hayrlar olacan umuyorsanz eklindeki ifade efendilerin, hrriyete kavumak isteyen kleleriyle, anlama yapmasn zorunlu klmamaktadr. Mendubun en st derecesi olarak; Hz. Peygamberin hayat boyunca devaml yapt bazen terk ettii mendub ifade edilir. Bu eit menduba; Mekked snnet de denir. Dolaysyla da buradaki talep kesin olmayp, tavsiye niteliinde olduundan, efendilerin zgrle kavumak isteyen kleleriyle anlama (mkatebe) yapmas farz deil, menduptur. Ayrca bu ayetteki mecburiyeti ortadan kaldran akli bir karine vardr: Malik, mlknde diledii gibi tasarruf etmekte serbesttir. Zaruret ve ihtiya olmadka baka bir tasarrufa mecbur edilemez. Buna gre efendiler, kleleriyle hrriyet anlamas yapmaya zorlanmaz. Mendubun Ksmlar Mendup hkme sevap ynnden farkllna iaret etmek iin; snnet, nafile, mstehap, tatavvu, ihsan ve fazilet gibi isimler de verilmitir. Bunlar zde mendup hkme iaret etmekte ve birbirine yakn manal kavramlardr. Mekked Snnet: Bu eit mendubu terk edenlerin knanaca ifade edilmektedir. rnein, sabah namaznn iki rekat snneti bu trdendir. Ezan okunmas da bu tr mendup olup, slam toplumunda bir blge ezan okuma grevini terk edecek olsa devlet zoruyla bu grevin yaplmasnn salanaca kabul edilmitir. Buradan u anlalmaktadr: Baz talep ler fkh usul asndan farz ya da vacib hkm nitelii kazanamasa da uygulama ve nian alamet olma asndan nem arz ettiinden, yaplmamas halinde normalde bir tavsiyenin yaplmamas gibi alglanmamaktadr. Uygulama pozisyonundaki mkellefler ya da grevliler bu tr menduplara zellikle dikkat etmelidirler. Gayr-i mekked snnet: Bu mendubun ikinci derecesidir ki, Hz. Peygamberin yapmaya devam ettii ancak bir nceki kadar zerinde titizlikle durmad mendub eklidir. kindi namaznn snnetini klmak; sadaka verilen ahs gerekten ihtiya sahibi ise, fazladan bir eyler vermek gibi. Zevaid snnet: Bu nc derce mendub eklidir. Buna fazilet, edep de denir. Hz. Peygambere yeme, ime, uyuma gibi normal insani davranlarnda uymak bu tr menduplardandr. Bu hususlarda Hz. Peygamberi takip etmek Mslmanlar iin zorunlu olmayp, sadece mstehaptr. Zira bu tr iler dini alanla ilgili olmayp, ibadet alannn dnda, Efendimizin adetleri kabilindendir. Ancak, iin bu ynn bilmekle beraber, Hz. Peygambere hayranlndan ve ona sevgisinden dolay onun bu durumlarn da takip eden kiinin sevap kazanaca ve bu sayede ahlakn gzelletirecei umulur. Mendubun hkm yledir: Mendubu yapan vgye layktr, kendisine sevap yazlr. Yapmayan ise knanmayp, ceza grmez. Ancak baz menduplar yapmamak knanmaya sebep olabilir.

18

FIKIH USUL

HKMLER

Mendup konusunu bitirirken u hususlara dikkat ekmek isteriz: atb, mendup, vacip iin hazrlayc, hatrlatc, tamamlayc ilev grr demektedir. Vacib bir emri yerine getirirken ilgili menduplarn da yaplmas vacibin mkemmel olarak yaplmasn salayacaktr. rnein abdest alrken ykanacak organlar birer defa ykamak farzdr. Ancak her organ defa ykamak menduptur/snnettir. Dnldnde bu snnet, ilgili vacibin mkemmel yaplmasn salamaktadr.. Aksi halde belki de organlarmz ykama emrini tam olarak yerine getirmemi olabiliriz. Ayrca, menduplara riayet vacipleri yapma hususunda insana kolaylk, alkanlk salar. Buna gre, mendubun ounlukla vacip hkmlere hizmet eden bir hkm olduunu syleyebiliriz. Bu nedenle de ihmal edilmemesi tavsiye edilir. Baz alimlerimiz mendubu, kifi vacibe benzetmilerdir. Benzetme yn ise, her ikisinde de topluca terk edilmeye slam toplumunda msaade edilmemesidir. Yani, bireyler menduplar yaptklarnda sevap kazanmakta, yapmadklarnda ise genellikle knanmamakta ve ceza ngrlmemektedir. Ancak, baz menduplar slam toplumunda toptan terk edilecek olsa buna msaade edilmeyecek, devlet zoruyla da olsa onlarn yaplmas salanacaktr. rnein; ezan okumak, cemaatle namaz klmak, evlenmek bu tre rnek verilebilir. Bir blgede ezan okunmas yasaklanacak olsa, devlet zoruyla ezan okunur. Hi kimse cemaatle namaza gitmeyecek olsa, buna msaade edilmez. Mslmanlardan bir blge ahalisi evlilii terk edecek olsa buna msaade edilmez. Buna gre, baz menduplarn yaplmas tek tek birey itibariyle mecburi deilse de toplum itibariyle mecburidir. Zira baz menduplarn toplum olarak terki milletin, dini kltrn yok olmas demektir. Mendubun vaciple atmas durumunda, ierdii maslahat vacipten daha fazla olduunda mendub ncelenir. rnein; borlunun skk durumda olup borcunu deyemez halde bulunduunda ona bir sre tannmas vacip/farz eklinde bir taleptir. Ancak ayetin hemen sonrasnda, Bu durumdaki borluya borcunuzu tasadduk etmeniz daha hayrldr. buyrularak borcun balanmasnn mendub bir hkm olduu anlalmaktadr. Borlu asndan konuya bakldnda mendub olan hkm ona maslahat salamas asndan vacip olan hkmden daha fazla maslahat iermektedir. Bu durumda mendub hkmn ncelenmesi uygun olup, bu hkm tavsiye ve tevik edilir.

7.1.3.8.1. Mbah
riin, yapp yapmama hususunda mkellefleri serbest brakt fiillerdir. Mbah bir fiili yapp yapmamada mkellef serbesttir. Mbah anlamnda olmak zere helal, caiz kelimeleri de kullanlmaktadr. Bazen mbah ifadesi, aslnda haram olduu halde, ilenirse zarar yoktur, anlamnda kullanlr. Katilin kan mbahtr, ifadesi bu anlamdadr. Yani, normalde bir insan ldrmek haramdr, ancak kasten adam ldrm olan ahsn ldrlmesi mbahtr anlamndadr. Burada bu fiilin yaplp yaplmamasnda ahsn/devletin muhayyer olduu deil, katilin ldrlmesinin meru olduunu ifade etmektedir. Bugn size btn temiz yiyecekler helal klnd. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecei

19

FIKIH USUL

HKMLER

size helal olduu gibi sizin yiyecekleriniz de onlara helaldir Bu ayetten Mslmanlarn ehl-i kitabn yiyeceklerini yemesinde bir mahzur olmad, onlarn da Mslmanlarn yiyeceklerini yemelerinde dinen bir saknca olmad ifade edilmektedir. Mbah hkm tanma yollar: Bir eyin mbah olduu; helal olma, gnah olmama, vebal bulunmama, sknt ve darln olmamas gibi ifadelerle belirtilmitir. Konu banda ifade edildii gibi, ayet ya da hadislerde teklifi hkmler ilim adamlarmzn kulland tabirlerle ve tanmlarla verilmemitir. Bu nedenle, mbah hkmne iaret eden deiik lafzlar tespit edilmi olup, bizler o lafzlarla gelen tafsili delillerdeki hkmn ne tr bir hkm olduunu kavrayabileceiz. rnein; ayetinde mbah hkm gnah yoktur eklindeki ifadeyle sevk edilmitir. Vefat iddeti bekleyen kadnlar nikhlama dncenizi ona tlatmanzda ya da byle bir istei iinizde gizlemenizde bir vebal yoktur ayetinde mbah hkm vebal yoktur ifadesiyle sevk edilmitir. Size toplu olarak ya da ayr ayr yemenizde bir sorumluluk yoktur ayetinde mbah hkm sorumluluk yoktur ifadesiyle sevk edilmitir. Vacib ya da mendub olarak anlalmasna mani bir karine bulunan emirle gelen talep de mbah olarak anlalmaldr hramdan ktnz vakit isterseniz avlannz. Ayetinde avlann eklinde emir kipi bulunmaktaysa da, limler bu emrin bir yasaklama sonrasnda geldii ve bu konumuyla bunun ancak o eyin yaplmasnn mbah olduunu ifade edecei, onun tesinde bir emir ya da tavsiye iermediinde hemfikirdirler. Asl ibaha prensibine gre anlalan mbah hkmdr. Burada kastedilen ey udur: slam limlerinin ou eyada aslolan hkm mbah olmaktr, eklinde bir genel kural benimsemilerdir. Buna gre, zellikle insanlar aras ilikilerle alakal olan hususlarda (muamelatta) yasaklayc bir delil yoksa o husustaki ey/fiil ilem mbah olarak grlr. Buna gre sz edilen alandaki bir eylemin/ilemin hkmnn mbah olduu, hakknda yukardaki naslar trnden bir mesajn varlndan deil, konu hakknda yasaklayc bir hkmn bulunmayndan anlalr. Mbahn hkm: Normal hallerde mbah hkmn yaplmasyla sevap kazanlmayaca gibi, terk edene gnah da yoktur. Bu fert boyutunda ve genellik asndan mbahn hkmdr. Mbahn hkmyle ilgili olarak u hususlar da nemlidir: Kii mbah bir fiili ilerken tayaca iyi niyetine gre sevap alabilecektir. rnein, normalde yeme, ime ve spor yapma mbah iken, birey daha kuvvetli olaym da daha ciddi tahsil yapaym, slama hizmette daha gayretli olaym maksadyla yer ve ierse, spor yaparsa bu dncesi nedeniyle yapt mbah fiillerden sevap kazanm olur. Birey dilediinde n yemek yer, dilediinde ise iki n yer, dilerse tek nle hayatn devam ettirebilir. Ancak, yemediinde salndan olacaksa yemelidir. Yememekte srar ettiinde sal bozulup, lme riski tadnda yemekten kanmas yasak olduu gibi, bu durumda bireyin, normalde mbah olan yeme ilemini gerekletirmesi vacib/farz konumuna ykselir. Temiz ve helal olan eyleri (mbahlar) tamamen terk etmek mekruh bazen de haram olmaktadr. Tanm verilen mbah ve dier hkmler bata konulmu olup, genel ve temel haliyle byle olup, baz olaan d durumlarda mevcut hkm gerek farz ynnde gerekse haram ynnde yeni bir boyut kazanabilmektedir. Meru olan

20

FIKIH USUL

HKMLER

oyun ve elence fiilleri mbah iken, birey onlarla gerektiinden fazla megul olur ve dier grevlerini, farz devlerini ihlal ede cek olursa, temelde mbah olan oyun ve elencenin hkm o ahsa gre ya mekruhtur ya da haramdr. Keza ailevi ilikilerdeki mbahlar da bylece dnlmeli, gerek erkek e gerekse bayan e, bunlardan kanarak mbahn haram halini almasna frsat vermemelidir. Mbahn teklifi hkmler iinde grlmesinin uygun olup olmadnn tartldna daha nce bir nebze deinilmiti. atib mbah farkl adan deerlendirerek; emredilmi ya da yasaklanm bir sonuca ulatrmayan mbah, yasaklanm sonuca gtren mbah ve emredilmi sonuca gtren mbah eklinde tasnif etmitir. Buradan hareketle de u sonuca varmtr: Mbah neye vasta ise onun hkmn alr. Sedd-i zerai konusunda deinildii gibi, harama vesile olaca kesin ya da byk bir ihtimal dhilinde olduunda mbah olan fiil engellenir/yasaklanr ki buna sedd-i zeria denir.

7.1.3.9. Mekruh
riin yaplmamasn mecburi klmakszn talep ettii fiildir. Bir baka deyile yaplmamas yaplmasndan daha evla olan fiildir. Mekruhu Tanma Yollar: Bizzat kerahe lafzyla hkmn sevk edilmesiyle: Allah sizin dedikodu yapmanz, ok soru sormanz ve mal mlk ziyan etmenizi mekruh klmtr (Buhari, stikrad 19). Bu hadiste grld gibi, mekruh hkm kendi lafzyla ifade edilmitir. Mekruhlua delalet eden bir karine bulunduran nehiy sigasyla: Ey inananlar, size aklandnda hounuza gitmeyecek olan hususlar hakknda soru sormayn. Eer siz bunlar Kuran vahyi inerken sorarsanz, size aklanr Bu ayete bakldnda ilk blmnde soru sormak yasaklanyor. Buna gre, aklandnda hoa gidilmeyecekhususlarda soru sorulmas haramdr denebilir. nk buradaki nehiy sigas kesin taleptir, kesin talepten kacak hkmse herkese gre haram demektir. Ancak, ayetin ikinci blmnde ayet vahiy devam ederken sorarsanz ifadesi, nceki yasaklamann kesin olmadna, bir tavsiye olduuna delalet etmektedir. Bu durumda ise bu ayetten kan hkm; vahiy dneminde akla gelen her konuda Hz. Peygambere soru sorulmasnn mekruh olduu; Allah tarafndan ho karlanmaddr. Mekruhun eitleri Talebin kesin olmad mekruh: Mekruh deyince ilk akla gelen bu eit mekruh olup, buna gre, -yukarda ifade edildii gibi- rii mkelleften bir eyi yapmamasn kesin olmayan bir taleple istemektedir. Yaplmamas tavsiye edilmektedir. ounluk limler mekruh deyince bu tr talebi kastetmekteyseler de, Hanefiler bu anlamdaki mekruha tenzihen mekruh demektedirler. Yrtc kularn itikleri su birikintisinden abdest almak, ihtiya duyulmas sebebiyle at etinin yenmesi gibi. Talebin kesin olduu mekruh: Bu eit mekruh Hanefilerin stlahnda olup, onlara gre, riin mkelleften bir fiili yapmamas ynndeki talebi kesin olmakla birlikte, bu talebi ieren nassn sbutu kat olmadnda, bu hkm tahrimen mekruh ismini alr. Halbuki

21

FIKIH USUL

HKMLER

dier limler yasaklama talebi kesin olduunda delile bakmakszn o hkm haram olarak kabul etmilerdi. rnein, bakasnn yapt pazarlk bitmeden ayn mal zerine pazarlk yapmaya almak; bakasnn talip olduu kza, kz taraf evet ya da hayr cevab vermeden dnr gndermek hadislerde kesin dile yasaklanmtr. Ancak, bu hadisler haber-i vahit olduu yani delil zanni olduu iin, Hanefiler bu hadislerde yasaklanan eylemleri mekruh olarak grmlerdir. ounluk ise bu eylemleri haram olarak grr. Mekruhun Hkm Tenzihen mekruhu ileyen kiinin fiili efdal olana aykr ise de, bundan dolay faili knanmaz ve cezaya arptrlmaz. Tahrimen mekruha gelince; bu mekruh cumhura gre haram sayldndan, haramn hkm ile ayndr. Ancak, zanni delil ile sabit olan haram/tahrimen mekruhu inkar onlara gre de kiiyi kafir yapmaz. Ancak byle bir fiili yapan ahs cezaya mstahaktr. Hanefilere gre tahrimen mekruh olan eyden saknlmaldr, bu fiili ileyen gnahkr olur, cezaya mstahaktr, ancak bunun inkar kfr gerektirmez.

7.1.3.10. Haram
Tanm: Haramn tanmnda Hanefilerle ounluu oluturan slam limleri arasnda gr ayrl bulunmaktadr. ounluu oluturan limlere gre haram: riin yaplmamasn kesin ve balayc tarzda istedii fiildir. Hanefilere gre haram: riin yaplmamasn kesin ve balayc bir tarzda istedii ve bu talebin kat delille bize intikal ettii fiildir. Buna gre, bir fiilin yaplmamasn isteyen talep kesin olduunda, bu talebi ieren/tayan nassn sbutunun kati olmasyla zanni olmas arasnda ounluk limlere gre fark bulunmamaktadr, bu fiil haramdr. Buna gre, ounluk limlere gre, gerek mtevatir olsun gerek mehur ya da haber-i vahit olsun, sahih olan snnetle bize intikal eden yasaklayc talep haramdr. nk bu limler haber-i vahit gibi sbutu zan ifade eden deliller itikadi konularda hccet grlmezse de ameli konularda hccet kabul edilirler prensibine gre amel etmektedirler. Ancak, Hanefilere gre, sz konusu talebin kesin olmas yannda bu talebi tayan nassn da kat olmas yani ilgili hadisin mtevatir ya da en azndan mehur olmas gerekmektedir. Aksi halde bu olumsuz kesin talep haram deil, tahrimen mekruh olarak nitelenecektir. Hanefilerin bu titizliinin arkasnda u ayet yatmaktadr: Diliniz yalana alm olduu iin her eye, bu helaldir, bu haramdr demeyin Buna gre, cumhurun haram olarak grd hkmlerin/fiillerin bir ksm Hanefilere gre tahrimen mekruh, Hanefilerin tahrimen mekruh olarak niteledikleri fiilerin bir ksmn cumhurun haram olarak grd unutulmamaldr. Haram belirleme hak ve yetkisi yalnz Allaha aittir. Haram Tanma Yollar Haram u yollarla bilinebilir: Bizzat haram klnd lafzyla; Anneleriniz size haram klnd (Nisa 4/23) ayetinde olduu gibi. Helal olmadnn bildirilmesiyle; Raz olmadka bir mslmann mal baka bir kimseye helal deildir hadisinde olduu gibi. Buna gre, rzasz olarak bakasnn maln almak haramdr diyebilir ve bu hkme sz konusu bu hadisi delil olarak gsterebiliriz.

22

FIKIH USUL

HKMLER

Mutlak olarak gelen nehiy ifadesi ile. Bu durumda akabinde veya baka bir yerde nehyin baka bir manada kullanldna dair bir delil bulunmamaldr. Geim korkusuyla ocuklarnz ldrmeyiniz ayetinde olduu gibi. Buradaki ldrmeyin nehyinden, ocuk ldrmenin haram olduu hkm karlmtr. Byle anlamaya engel bir durum da sz konusu deildir. Sakndrma lafzyla; yalan szden saknn ayetinde olduu gibi. Bu ifadeden yalan szn haram olduu hkmne ulalmtr. Bir fiili ileyene ceza gerekeceinin bildirilmesi yoluyla; Namuslu ve hr kadnlara zina iftirasnda bulunup bu iddialarn drt ahitle ispatlayamayanlara 80 sopa vurun ayetinde olduu gibi. Zina iftirasnda bulunan kimse, iddiasn ispatlayamadnda ona belirlenmi olan cezay nermek, o fiilin haram olduuna delildir. Sz konusu ceza bir nceki ayette belirtildii gibi dnyevi olabilecei gibi, uhrevi de psikolojik bir ceza da olabilecektir. rnein u ayette yerini bulan ceza bir ynyle psikolojik bir ynyle de ahiretle ilgilidir. Yetimin maln ona zulmederek yiyenler, sanki ate yemilerdir ve onlar ahrette ayrca azgn bir atee gireceklerdir. Bu ayette yetimin maln yemek ate yemeye benzetilerek, yetim mal yiyenlere psikolojik ceza nerilmitir. Ayrca, azgn cehennem azabna girecekler ifade edilmitir. Buna gre, rahatlkla yetim mal yemek haramdr, denebilecektir. limler, bir fiilin korunmas amalanan be temel esasa zarar vermesi halini haram klnma sebebi kabul etmilerdir. Bu durumun, hsn-kubuhun aklla bilinmesi konusundaki tartmalarla yakn ilikisi vardr. Yaps tibariyle Haramn eitleri slamda insanlara sknt olsun diye bir eyin yasakland sz konusu deildir. Yasaklanan eyler ya tamamen ya da ounlukla insanlarn zararnadr. Bu zarar da ya bizzat haram fiilin zndendir ya da ona ilien bir baka ey sebebiyle zarar verir hale gelmitir. te bu alardan baklarak haram ikiye ayrlmtr: Haram liaynihi: Bizzat kendisindeki fenalk, zarar sebebiyle haram klnan fiiller. Hrszlk yapmak, iki imek, zina yapmak, murdar hayvann etini yemek, kardele, yeenle evlenmek bu tr haramn rnekleridir. Bakan herkesin grebilecei gibi, bu fiiller bizzat ktdrler, bireylere, ailelere ve sonunda topluma zarar vermektedir. Bu fiiller her bir insann korunmu olan temel haklarn ihlal eden davranlar olup, saduyulu btn insanlar tarafndan yasaklanmas uygun grlecektir. Nitekim slam da bu sebeple bu fiilleri haram klmtr. Haram ligayrihi: Kendisi insanlk iin zararl olmad halde, kendisine bitien baka bir mefsedet sebebiyle yasaklanm olan fiiller bu tr haramn rneklerini tekil etmektedir. Cuma namaz vaktinde yaplan alveri, slamn yasak kld ekliyle boanma, rtl olarak faiz alma dncesiyle yaplan ne alverii bunun rnekleridir. Bu rneklere bakldnda grlecei gibi, alveri mbahtr, ancak Cuma namaz vaktinde alverile megul olmak, Cuma namaz klmas gerekenleri bu grevden alkoyaca iin yasaklanmtr. Mecbur kalndnda, mutlu bir birliktelik yakalanamadnda boanma hakk her iki taraf iin de meru ise de, ayet ya da hadislerde belirlenen boanma art ve srecini kullanmadan boanma hakknn kullanlmas yasaklanmtr. Zira byle bir boanma ekli, taraflardan birine

23

FIKIH USUL

HKMLER

ya da ikisine zarar vermekte; bazen dn haklarn kullanma yolu bilinsizce kapanmaktadr. Bazen ise boanma karar ncesinde yeteri kadar dnme ve evliliin gerek gemiini gerekse geleceini gzden geirme sreci yaanmadndan, boanma karar alndktan sonra pimanlklar yaanmakta, ancak dier taraftan da snrl saydaki boanma hakk kullanlarak bitirilmi olmaktadr. Bu nedenle bid boanma yasaklanmtr. slam faizi, bireylere ve topluma verdii zararlar sebebiyle yasaklamtr. Alverii ise faydalar nedeniyle helal klmtr. Ancak, alveri grnts altnda faiz almay ya da vermeyi de phesiz kabul etmeyecek ve byle bir maksadn bulunduu izlenimi aldnda asl helal olan alverii de yasaklayacaktr. Zira hibir hukuk sistemi haklarn ve kurallarn istismar edilmesine gz yummaz. Haramn Hkm Haram ilemek gnahtr, haram ileyen asi olur ve gnah kazanr. Haramdan kanmak ise byk erdemdir ve haramdan kanan kimse sevap kazanr, vlmeyi hak eder. Haramn hkm haram olduunun bilinmesiyle yakndan alakaldr. Haram, helal zann ile ilendiyse gnah olmayacaktr. Ancak aslen helal olsa da, haram olduu zannyla bir davranta bulunulursa uhrevi ceza hak edilir. Haram olan eyin, haramlnn kabul edilmemesi slamda iman meselesi olarak deerlendirilir. Buna gre, kat delille sabit olan haramn inkr edilmesi kfrdr. Ancak, haber-i vahit gibi bir zann delille sabit olan haram inkr eden kfir olarak nitelenmeyip, fask olur. rnein alk sebebiyle lmle peneleen kimsenin yanndaki murdar eti yemesi helaldir. Hatta bu durumda o eti yemediinde lecek olmas sz konusu ise, murdar eti bu durumda yemesi vacib/farz olur. Yani bunlarn ilenmesinin mbah grlmesi iin liaynihi haram olan haram iin gerekli olan zaruret hali aranmaz. Zaruret ve ihtiya kavramlar da tanm ve ierik itibariyle tartlmaktaysa da, genelde; kar konulduunda lm veya btn malvarln kaybedilmesi gibi risk ieren durumlar zaruret hali; kar konulduunda bireyin glk ve skntyla karlaaca durumlar da ihtiya hali olarak bilinir. Zaruret halleri; kar konulduunda, lm ve tm malvarlnn kaybnn sz konusu olduu durumlar, Bireyin glk ve sknt ile karlaaca durumlar. Yukardan beri sralanan hkmler temel ve genel hkmler olup, olaan haller ve normal insanlar iindir. Buna gre ileride de deinilecei gibi, olaand hallerde bu hkmlerin yumuatlarak yerine geecek ruhsat hkmler konulmutur ki, bunlara da naslarda yer verilmitir. Kadn, hastalanp tedavi olmas gerektiinde, zel blgelerine bakalar tarafndan baklmas yasana ramen, doktorun muayene etmesi ve tedavi iin gerekli mdahaleyi yapmas caiz, helal yani mbah hale gelir. nk bu durumda kadnn birincil maslahat olan saln/cann koruma ncelenmitir.

24

FIKIH USUL

HKMLER

Haram liaynihi olan ey akilde ilgili ise, bu akid batl olur. nk akde konu olan eyin haram olmas akdin de haram olmasn gerektirir. rnein, murdar et, iki ya da domuz eti sat iin yaplacak szleme slam fkhna gre batldr, yok hkmndedir. Ayrca, taraflarn evlenmesi slama gre yasaksa/haramsa, kylacak olan nikh da batldr, slam fkh asndan bu nikh bir anlam ifade etmeyecektir. Ancak, bu durumda kadn hamile kalm ise, ocuun nesebinin sahih olup olmayaca; batl bir nikh neticesinde gerekleen cinsel iliki sebebiyle zina haddi uygulanp uygulanmayaca tartlmtr. Haram ligayrihi olan eyin itirak ettii ilemlerin durumunda farkl bak alar bulunmaktadr. yle ki; slam limlerinden bir ksm, bu haram trndeki asln meru oluuna bakarak, bunun beraberinde bulunan ve yasaklanma sebebi olan eyden daha fazla ve kuvvetli oluunu itibara alarak, bu eit haramn eri bir sebep olaca ve eri neticelerinin doaca grn benimsemilerdir. Bu limlere gre, bu eit haram ileyen, fiilinin kendisinden dolay gnahkr olmaz. Ancak, fiilinin beraberindeki haram eyden dolay gnah kazanr. Buna gre, Cuma namaz vaktinde alveri yaplabilir, byle bir alveri makbuldr sahihtir. Ancak alveriin bu vakitte yaplmas sebebiyle fail gnahkrdr. Haram ligayrihi olan fiile bitien olumsuz fiilin fesadnn ayn ilemdeki helal olan fiilden daha fazla ve kuvvetli olduu grnde olanlar ise, bu durumda gerekletirilen ilemin/akdin fasit olaca ve bu ilemden hukuki neticeler domayaca, failin de gnahkr olaca grnde olan limler de vardr. Bunlara gre fiilin olumsuz olan yn, fiilin aslnn meru olmasna tesir etmektedir. Buna gre, gasp edilmi bir arazide klnan namaz ve boanma haklar son bulmu olan kocaya helal dmesi maksadyla bakasnn yapt nikh batldr. Mbah bir fiilin iyi niyet sayesinde sevap kazandran bir fiil haline gelmesinin aksine, iyi niyet haram helal klmaz. Haram belirlemede gerek yetkili Allahtr. Harama gtren yollar da haram kabilinden grlmtr. Haram fiil ilendi; haramlk fiilin kendisinden ise fiil hukuken olmam kabul edilir; Sonu balanmaz, menfaat tannmaz. Zina; nesep ve mirasln sbutu iin sebep tekil etmez. Hanefilerin sonu balamalar, 3. ahslarn haklarn korumaya yneliktir. Haramlk harici bir nedenden kaynakl ise ounluun grne gre ameli btnyle iptal etmez; sonu balanr. 1.2.3. ariin Talebinin Genel Olup Olmayna Gre Teklifi Hkmler 1.2.3.1. Azimet riin btn mkellefler iin batan koyduu genel ve temel hkmlerdir. Namaz klmak, oru tutmak, byle bir hkm olduu gibi, iki imenin yasaklanmas, adam ldrmenin yasaklanmas hkmleri de byledir. Bu fiiller normal artlarda her birey iin ve her zaman iin geerli olmak zere konulmu azimet hkmleridir. 1.2.3.2. Ruhsat riin kullarn asl hkm yerine getirmelerini engelleyen bir zr sebebiyle koyduu geici/ikinci hkmdr. Buna gre, azimet temel ve genel hkm, ruhsat ise geici ve ikinci hkm demektir. Azimette normal ve genel durum sz konusuyken, ruhsatta bir zr, ihtiya yada zaruret durumu sz konusudur. Ruhsatn eitleri Haram ileme ruhsat: Yukarda belirtildii gibi, zaruret ya da zaruret derecesine ulaan ar ihtiya hallerinde kiinin haram bir fiili ilemesi mubah hale dnr. rnein, ldrlme tehdidi ile kar karya kalan kimsenin kalbi imanla dopdolu olduu halde kutsal deerler hakknda hakarete varan szleri, ya da benzeri eylemleri yapmas mubahtr. Hlbuki bu tr eylemler normal halde haramdr. Baz durumlarda ruhsat hkm ile amel edilmesi vacip olur. rnein, kar karya kald tehdit sebebiyle cann ya da bir uzvunu kaybetmekten korkan kimse iin haram bir eyi yemesi ve imesi vaciptir. Bu durumda ruhsat hkmne gre amel etmez ve bu sebepten lrse gnahkar olur. Bu tr ruhsata skat ruhsat denmitir, yani burada azimet hkm olan haramlk hkm tamamen ortadan kalkmtr. Ancak limler, tehdit altnda kalan kimsenin, kutsal deerlere kar hakaret ieren lafzlar sylememede direnerek len kimsenin durumunu farkl deerlendirmilerdir. Buna gre lm tehdidi altnda hakaret ieren lafzlar sylemek ruhsat hkm ise de; bu tehdide direnerek lm tercih etmek de erdemli bir davrantr ve kii bu sebeple byk mkfat kazanr.

25

FIKIH USUL

HKMLER

Vacibi terk etme ruhsat: Mkellef iin ek bir meakkat sz konusu olduunda vacibi terk edebilir. rnein hasta ya da yolcu olan kimse iin ramazan orucunu tutmamak ruhsattr. Ayn ekilde ayakta namaz klamayacak derecede rahatsz olan iin oturarak namaz klmak, kyam terk etmek ruhsattr. Yolculuk halinde drt rekatl namazlarn kasredilerek klnmas ruhsattr. Btn bunlar, vacibi terk etme ruhsatnn rnekleridir. Vacibi terk etme ruhsatnda, azimete gre hareket edildiinde ciddi bir sknt dourmayacaksa bu durumlarda azimete gre amel etmek efdaldir. Bu durumda mkellefin nnde hem azimet hkm hem de ruhsat hkm bulunduundan, bu tr ruhsata kiiyi rahatlatmas anlamnda terfih ruhsat denmitir. Ancak, haram ileme ruhsatnda, azimete gre amel edildiinde cann veya bir uzvun kayb sz konusu olacaksa ancak o taktirde ruhsata gre amel etmek vaciptir. Grlecei gibi, vacibi terk etme ruhsatnda sz konusu olan zr ve meakkat durumlar haram terk etme ruhsat iin olanlara nazaran daha hafiftir. Bunlar dnda, genel kurala aykr baz szlemeleri yapma; nceki semavi dinlerde mevcut olan ar hkmleri kaldran ruhsat gibi iki eit ruhsattan daha bahsedilmekteyse de, bunlar bizim burada ele aldmz ruhsatlardan farkl anlamdadr. Zira genel kurala aykr olarak ilem yapma ruhsat iin rnek verilen selem ve stnsa akdi, kimi limlere gre azimet hkmdr, konulu gerekesi farkl olsa da. nceki eriatlardaki ar hkmlerin kaldrl da bizim anlatmaya altmz manada ruhsat hkm deildir. Bunun iin bunlarla ilgili detay bilgi vermeyi gerekli bulmuyoruz.

7.1.3.11. Vaz Hkmler


Yukarda teklifi hkm ve eitleri hakknda bilgi verildi. imdi ise vaz hkm ve eitleri grlecektir.

7.1.3.12. Tanm - Kapsam


ariin mkellefin fiileriyle alakal olarak bir eyi bir eye sebep, art ya da engel/mni klmasna vaz hkm denir. Bir baka deyile vaz hkm, biri, tekisine art, sebep veya mani olmak zere iki eyi birbirine balayan bir hkmdr. Bu hkm eidinde rii mkelleften bir talepte bulunmuyor, ona bir ykmllk yklemiyor; ancak mkellefin bir fiiliyle ilgili olarak koyduu bir kural/hkm, mkellefe tebli ediyor. Bu tr hkmler, mkellefin hangi durumlarda ne ile ykml klndnn anlalabilmesi, yapacak olduu bir fiilin sahih olup olmadnn tespit edilebilmesi iin nem arz etmektedir. rnein, Allah temiz olmakszn namaz kabul etmez eklindeki hadiste rii namazn kabul iin abdestli bulunmay art komutur. lk bakta ve lafz olarak rii mkelleften bir ey talep etmemi; ancak ona kendi fiiliyle ilgili olarak koyduu bir art haber vermitir. Vaz hkmde kural koyma n plana ktndan; o da Arapada vaz etmek eklinde ifade edildiinden, kural koyan hkmler anlamnda vaz hkm diye isimlendirilmitir. riin koyduu kurallara bakldnda ise bunlar ya sebep, ya art ya da mani eklinde olduu grlmektedir. Ayn zamanda vaz kelimesi yani yapmak manasna gelir. Dolaysyla, vaz hkm teriminde, r dilemeseydi, bu hkm olmayacakt anlam vardr.

26

FIKIH USUL

HKMLER

7.1.3.13. Vazi Hkmlerin eitleri 7.1.3.14. Sebep


Sebebin kelime manas, kendisiyle herhangi bir amaca eriilen eydir. Hkmn vazedilmesi ile aka uygunluk tasn tamasn, rin varln hkmn varlna, yokluunu, hkmn yokluuna alamet kld durum, sebep olarak adlandrlr. Sebep, ayet hkm ile uygunluk tarsa, hem illet hem sebep adn alr; uygunluk tamyorsa, sadece sebep olarak tanmlanr. rnein, Hilali grnce oruca balayn ve hilali grnce iftar edin . Burada sz konusu olan ruyet-i hilal, Ramazan orucu iin bir sebeptir. Ayn ekilde, Ramazan aynda oru tutmamak iin yolculuk (sefer) ve hastalk (maraz) sebep klnmtr. Bunlar, hkme uygun olduklar iin, sebep denilebilecei gibi, illet de denilebilir. Gnein zevalinden (le vaktinde Batya kaymasndan) gecenin karanlna kadar (belli vakitlerde) namaz kl. Bir de sabah namazn kl. nk sabah namaz ahitlidir. ayetinde gnein gnn ortasndan batya doru eilmeye balamas vakti, namazn vcubuna sebep olarak gsterilmitir. Fakat bu sebep ile hkm arasnda akln kavrayabilecei bir uygunluk bulunmamaktadr. nk akl, gnein bu durumu ile namazn vcubu arasndaki balanty idrak edemez. Onun iin vakit, illet deil; sebeptir. Bir baka rnek; Sefer/yolculuk durumunda rii ramazanda oru tutulmayabilecei hkmn koymutur. Kim hasta olur ya da yolculuk halinde bulunursa tutmad gnler saysnca baka gnlerde kaza etsin (Bakara 2/185) Buna gre yolculuk, ramazanda oru tutmamann sebebidir. Bu sebeple hkm arasndaki ilikiyi akl kavrayabilmektedir. yle ki, yolculuk esnasnda insan, normal yaantsnda olmayan baz meakkatlerle karlaabilir, bu durumda bir de oruluysa hayli sknt ekebilir. nsanlardan genelde sknty gidermek isteyen Yce Allah, yolculuk Ramazan gnlerinde yaplacaksa, dileyen kimselerin oru tutmayp kaza etmelerini istemitir. Buna gre, yolculuk ramazanda oru tutmamak iin bir sebeptir; yolculuk ile oru tutmama arasndaki iliki kavranabildii iin bu sebep illet olarak da nitelendirilir. lletle sebebi ayr ayr deerlendirenlere gre yolculuk, ramazanda oru tutmamann illetidir. Baz usulclere gre ise, hkm ile mnasebeti anlalp, bilinebilinene illet; hkm ile mnasebeti anlalamayana ise sebep denilir. Yani her iki terimin anlam rgs farkldr. Buna gre daha dar manasyla sebep, rin, varln hkmn varlna, yokluunu da hkmn yokluuna alamet kld, fakat kendisi ile hkmn vazedilmesi arasnda ak bir uygunluk bulunmayan durumdur. Gnein, gn ortasndan batya doru eilmeye balamasnn, namazn vcubuna sebep olarak gsterilmesi byledir. Sebebin eitleri Sebep, mkellefin fiili olup olmamasna ve msebbebe gre ksmlara ayrlr. Baz sebepler mkellefin gc dhilindedir ve mkellefin fiilidir. Ramazanda oru tutmamann caiz olmas iin gerekli olan yolculuk hali, mkellefin fiili olup, mkellefin gc dahilinde olan sebebe rnektir. Kasten adam ldrme, kesin olarak yasaklanm bir fiildir. Buradaki kesin olarak yasaklama bir teklif hkmdr. Kasten adam ldrme, ksas cezasnn vcup sebebidir ve insann gc dahilinde bir sebeptir. Alm-satm satcnn paraya, alcnn mala sahip olmas iin bir sebeptir ve mkelleflerin gc dhilindedir. Oysaki gnein batya meyletmesi, namazn vcubu iin sebep saylmtr; ancak bu mkellefin gc dhilinde deildir. Bu sebebin olumasnda mkellefin hibir katks bulunmamaktadr. Akrabalk miras iin bir sebeptir; ancak kii, anne ve babasn seme konusunda zgr olmad iin bu sebebin olumasnda, onun hibir etkisi yoktur.
27

FIKIH USUL

HKMLER

Sebebe balanan sonu asndan da sebep ikiye ayrlmaktadr Teklifi bir hkmn sebebi: Nisap miktarna malik olmak, zektn farz olmas ve zekt sorumluluunun domas iin bir sebeptir. Evlenme akdi, birlikte kar koca hayat yaayabilmenin sebebidir. Boanma, birlikte yaama helalliinin ortadan kalkmas iin bir sebeptir. Yani sz edilen rneklerdeki sebepler, sonuta teklifi bir hkm dourmaktadr. Mkellefin fiilinin sonucu olan bir hkmn sebebi: rnein, alm-satm szlemesi mlkiyet hakknn kazanlmas iin bir sebeptir. Bir maln vakfedilmesi, vakfedilen maln mlkiyetten kmas iin bir sebeptir. Gayr-i menkule ortaklk ya da bitiik komuluk, f hakkna sahip olmak iin bir sebeptir. Btn bu rneklerdeki sebepler mkellefin fiilinin bir sonucu olan hkmn sebepleri durumundadrlar. Sebep ve sonular hakknda u hususlara dikkat edilmelidir: Bir ey ancak rknleri ve artlar yerine geldiinde bir mani de bulunmuyorsa sebep olabilir. Byle olmadnda hukuki bir sebepten bahsedilemez. Eer sebep mkellefin gc dhilinde ise ve mkellef bunu rknleri ve artlar ile yerine getirirse, mkellef bu sebebin sonucunu kastetmemi bile olsa sonu (msebbeb) bu sebebe balanr. Hatta mkellef bu sonucun domamasn kastetse bile sonu sebebe balanr. nk sonularn sebeplere balanmas riin hkm ve iradesindedir, burada mkellefin isteyip istememesinin etkisi yoktur. Buna gre, birey bir ey satn aldnda, kendisi istememi bile olsa, mlkiyet hkm sabit olur. Bir kimse bir kadnla nikhlandnda kendisi istememi bile olsa, kar koca ilikisi kurmas helal olur. Bir baka rnek olarak, bir kadnla evlenen kimse, mehir ve nafaka hakknn bulunmayacana dair eiyle anlam bile olsa, erkek mehir ve nafaka ile mkellef olur. Yine einden bir rici talakla boanan erkek, eine daha dnmeyeceini, byle bir hakkn kullanmayacan ifade etse bile, kocann eine dnme hakk bulunmaktadr. (Z. aban, Usull-fkh, s. 229)

7.1.3.15. Rkun
Bir eyin varl kendi varlna bal olan ve onun yapsndan bir para olan eye rkn denir. rnein namazn varl iin namazda rk ve secdede bulunmak gerekmektedir. Rk ve secde hem namazn varl iin gerekli hem de namazn bir parasdr. Bu nedenle rk ve secdeler namazn rknleridir. Sz edilen rknlerle namaz arasnda zorunlu bir iliki vardr. Nikh akdinin sahih olmas iin taraflarn icab-kabul gerekmektedir. Bu nedenle icabkabul nikh iin hem gerekli hem de nikhn bir parasdr, bu nedenle rkn olarak nitelendirilmektedir. Bunlarn yokluu halinde bu rknlere bal olan ey yok saylr

7.1.3.16. art
Bir eyin varl kendi varlna bal olmakla beraber, onun yapsndan bir para olmayan eydir. Namazn sahih olmas iin abdestli olma durumu art iin gzel bir rnektir. Namazn shhati abdestin varlna balysa da abdest namazn bir paras deildir. Ayrca abdest ile namaz arasnda zorunlu bir iliki de yoktur. Yani, her abdestli olann namaz klmas gerekmez. artn yokluu halinde de ona bal olan ey yok saylr. art konusu farkl alardan ele alnabilecek bir konudur. Detaydan kanmak iin burada sadece cali art ve er art kavramlarna yer verilecektir.
28

FIKIH USUL

HKMLER

er art, yukarda anlatld ekliyle riin bir eyin varln kendi varlna balad, ancak kendisinin baland eyin bir paras olmayan artlara; bir baka deyile ayet ya da hadislerde yer alan ve bir eyin varl iin gerekli grlen artlara er art denmektedir. Yani er art, eriatn koyduu, naslarda ad geen artlar anlamndadr. Cal art ise, insanlarn kendi aralarndaki ilikilerde maslahatlar gerei, ihtiya duyduklar iin ileri srdkleri artlar demektir. Szlemelerde insanlar, Allah ya da Peygamberinin koyduu artlar dnda art koyup koyamayacaklar hususu tartlm ise de, ounluu oluturan alimler insanlarn da maslahatlarnn gerektirdii ynde artlar koabileceklerini kabul etmilerdir. Ancak Zahirler cal art kabul etmemektedir. Cal art prensip olarak kabul eden alimler ise, hangi artlarn konulup hangilerinin konulamayaca hakknda farkl grler belirtmilerdir. Cal art kendi iinde ikiye ayrlmaktadr: Muallak art, mukayyet art. Muallak art (e-artul-muallak): Kiinin kendi tasarruf ve iradesiyle meydana getirdii, kendi muamele ve borlanmalarnn varln kendisine balad arttr. mtihanlarda baarl olursam, fakirlere u kadar para vereceim szndeki art talik arttr. Yani, art yerine gelirse para datma ykmll doacak, aksi halde bu ykmllk domayacaktr. Keza, YKn belirledii; dil puan 80 olanlar asistan olabilirler, eklindeki ilandaki 80 puan alma art da talik arttr. Zira, asistanlk kadrosuna geilmesi buna balanmtr. Hangi hukuk ilemlerin talik art kabul edecei; hangilerinin kabul etmeyecei fkh kitaplarndan takip edilebilecektir. Mukayyed art (eartul-mukayyed): Borlanma salayan szleme ve hukuki muameleler esnasnda ileri srlen arttr. Bir yl iinde oturmak artyla evin sat; memleketimden karmaman artyla evlenirim, szndeki art; rencilerin derslerin %70ine devam etmeleri art mukayyed artn rnekleridir. Bu tr art, kendisinin art koulduu akdin, tasarrufun balamasyla ilgili deildir. Bir baka deyile kurucu art deildir, cali artn aksine olarak. rneklere dnecek olursak, bir szleme balar; evlilik kurulur; rencilik balar; ancak bundan sonraki dnemde bu artlar, aleyhinde art koulan kiiyi balar. Talik artn bulunmadnda kendisine bal klnan ey de yoktur; ancak mukayyet art ihlal edilse bile hemen, zorunlu olarak ona bal olan eylem, ilem son bulmaz

7.1.3.17. Mni
Hkmn varlna engel tekil eden durum demektir. Bir dier ifadeyle sylemek gerekirse, varlnda hkmn yokluu, yokluunda hkmn varl sz konusu olan eye mn denir. Kadnlarn hayz ve nifas halleri, o gnlerde namaz klmalar iin bir mndir. Mn, hkmn mn ve sebebin mn diye ikiye ayrlmaktadr. Hkmn mni: Varl, sebebi ve artlar bulunduu halde sebebe hkmn balanmas sonucunu douran durumdur.rnein, vris murisini ldrdnde mirastan mahrum kalr. Bu rnekte, varis ile muris arasnda mirasa sebep olan akrabalk ilikisi var, muris lmtr, ancak buna ramen mirastan pay alamamaktadr. nk varis murisini ldrmtr, ldrme ilemi, mirasn intikali iin bir mnidir. Namazn farz olmasnn sebebi olan vakit bulunsa bile, zel gnnde bulunan kadnn bu hali, namazn ona farz olmasna engeldir mndir. Sebebin mni: Varl sebebin gereklemesini engelleyen durumdur. rnein, nisap miktar mala sahip olan kimsenin zerinde, nisap miktarn aaya ekecek miktarda bir borcun bulunmas, bu tr mni iin rnektir. Bir kiiyi ldrmek, ondan miras almaya manidir. u hadis bunu gsterir: ldrenin mirass olmasa bile katil iin hibir ey yoktur. Bu durumda
29

FIKIH USUL

HKMLER

maktuln mirass ona en yakn olan kiidir. Katil, miras olamaz. Teklif ve Vaz Hkm Arasndaki liki Teklif hkmle vaz hkm arasndaki farklar ylece sralamamz mmkndr: Teklif hkm bir eyin yaplmasn veya yaplmamasn mkelleften istemekte ya da mkellef bir eyin yaplp yaplmamas hususunda muhayyer braklmaktadr. Vaz hkmde ise mkelleften bir ey istenmemekte, ancak ona onun fiiliyle ilgili bir kural (sebep, art veya mani eklinde) konulduu hatrlatlmaktadr. Teklif hkmde mkellefin ykml tutulduu ey onun gc dhilindedir. Mkellefin gcn aan bir eyle mkellef ykml tutulamaz. Ancak, vaz hkmn konusunun mkellefin gcyle orantl olmas koulu yoktur; zira burada mkelleften bir ey istenmemektedir. Bu sebeple, vaz hkmlerden bazlar mkellefin gc dhilindedir, bazlar ise onun gcn amaktadr. rnein, le namaz iin gnein zeval sonrasnda batya meyletmesi, ramazan orucu iin ramazan hilalinin domas art mkellefin gc dndaki kurallardr. Ancak, namaz iin abdestli olma art miras brakacak olan yaknn ldrmesinin alaca miras mani olmas ile ilgili hkm mkelleflerin gc ile orantl vaz hkmlerdir.

30

nite 8 HKM Yrd. Do. Dr. Ayhan AK

LAHYAT LSANS TAMAMLAMA PROGRAMI

HKM
Tanm Kapsam

8.
nite

HKM

8.
nite

Sorumluluun Balamas Asndan Hkimin Bilinmesi Meselesi

Hkim, szlkte kanun koyucu; kanunun kayna slamda hkmlerin kaynann, yani hkimin Allah Teala olduu konusunda icma vardr. Uslde hkim yerine daha ok ri kelimesi kullanlr. Pek ok ayette hkmn kaynann yalnzca Allah olduu ifade edilmitir. Peygamber ve mtehitlerin koyduu hkmlerse, Allahn koyduu temel hkmlere uygun olarak oluturulmu hkmlerdir. Hakiki, mstakil ve esas ri Allah; mecaz, baml ve ikinci derecede ri Hz. Peygamberdir.

Cumhura gre, Allahn hkmlerini bildiren ve aklayan yol Allahn elileri ve elileriyle gnderdii kitaplardr. Akl kendi bana hkm koyamaz; hkmlere ulaamaz; idrak edemez. Mutezileye gre ise Allahn hkmlerini bilmemize imkn salayan esas yol akldr. Dn bir bildirim olmakszn da akl bunlar bilebilir. Ancak bir konuda dini bilgi ve delil olmas halinde, o esas alnr. Bu tartmalarn kayna hsn-kubuh tartmalardr.

HKM

8.
nite

HKM

8.
nite

Sorumluluun Balamas Asndan Hkimin Bilinmesi Meselesi

Sorumluluun Balamas Asndan Hkimin Bilinmesi Meselesi

Earler ve usulclerin ounluuna gre, fiillerin znde hsun ve kubuh vasflar yoktur. Vacip, mendup ve mbahlar iyi (hasen); haram ve mekruhlar kt (kabh)dr. rin emir ve yasaklamasndan nce fiilin iyi veya kt vasf yoktur. Yani hsun ve kubuh akl deil; erdir. r bir ey emrederken bunu fiildeki hikmet ve maslahata gre deil; kendi iradesine gre yapar. Bu grn sonucu olarak Earlere gre Allah, peygamber gndermedike kullarn sorumlu tutmaz.

nk peygamber olmadan insanlar ne yapacaklarn bilemezler. Mutezillere gre, iyilik ve ktlk fiillerin aslndadr. Akl, kendi bana fiillerin byk ounluunun iyi veya kt olduunu idrak edebilir. Akln iyi grd, Allah katnda iyi; kt grd, Allah katnda da ktdr. Bir ey iyi olduu iin Allah onu emretmi; kt olduu iin yasaklamtr. Allah, peygamber gndermese (ya da ilah tebli ona ulamasa) bile akl olan insan Allah katnda sorumludur. Maturdlere gre, fiillerin byk ounluunun iyi veya kt olduu aklla kavranabilir.

HKM

8.
nite

HKM
1. lah rade
lah irade tamlamasnn Allahn herhangi bir zorlayc unsur olmakszn istemesine iaret ettiini belirtmek gerekir.

8.
nite

Sorumluluun Balamas Asndan Hkimin Bilinmesi Meselesi

Ancak bir fiilin (akla gre) iyi ya da kt olmas, dinin onu emretmesini yahut yasaklamasn gerektirmez. Akl kendi bana, helal-haram gibi hkmler veremez. Ayn zamanda akl, arzu ve hrslarn da etkisi altnda kalabilir. Dolaysyla bu, akln verecei karara gvenilmeyeceinin gsterir. Bunlarla beraber, akl, Allahn varln ve birliini vahye ihtiya duymakszn kavrayabilir; bununla da mkelleftir. Dier hkmleri akl tam anlamyla idrak edemeyeceinden, onlarla mkellef deildir. Konunun tam olarak anlalabilmesi iin ilah ve beer iradenin izah edilmesi gerekir.

lah iradenin sahibi ve beer st olan Allah, ezel irade ile dileyendir. radesizlik (cb biz-zt) onun hakknda muhal olduu gibi, kudret sfatna gre imkn bakmndan eit olan durumlardan birisinin seimi, irade sfatyla olmaktadr. rade sfat yalnz aklen caiz ve mmkn olan eylere taalluk eder, vacip ve muhale taalluk etmez.

Allahn iradesi, kinatn ynetilmesi ilevine iaret eder ve Onun iradesi olmadan hibir ey meydana gelemez.

HKM

8.
nite

HKM

8.
nite

lah rade ile lgili Yaklamlar(Mutlak Tefvizcilerin lh rade Anlay)

lah rade ile lgili Yaklamlar(Mutlak Tefvizcilerin lh rade Anlay)

Tefvz Allahn, herhangi bir peygambere veya kiiye, herhangi bir er delile dayanmakszn diledii hkm verme yetkisi tanmasdr. Bu haliyle mutlak tefvizcilerin dncelerinin temelinde, ilah irade aleyhine beer iradenin mutlaklatrlmas, insann eylemlerinde tamamen zgr olduunun savunulmas vardr. Mabed el-Chen (80/699) adyla zdeleen, Kaderiyye ile balayan ve Mtezile tarafndan sistematize edilen bu yaklama gre sorumluluk ve sorgulamann adaletle gereklemesi, ancak insann btn eylemlerinde tamamen zgr olmasyla mmkndr.

Kaderiyyeye mensup olanlar, hukuk adan insanlarn ancak kendi zgr iradeleriyle yaptklarndan sorumlu olduklarn, bu alanda ilah iradenin beer iradeye mdahale etmeyeceini sylemektedirler. Onlara gre ilah iradenin beer iradesine mdahalesi, insanlarn tayamayacaklar yklerle sorumlu tutulmalar anlamna gelir. Bu da adil olan ve kullarna zulmetmeyen Yce Allahn adaletiyle badamaz. Mutezileye gre Allah sonradan meydana gelen bir irade (hdis) ile diler, honut olduu eyi emreder, kt grdn de yasaklar. Allahn, kullar iin en uygun olan kural vaz etmesi zorunluluktur.

HKM

8.
nite

HKM
Mutlak Cebircilerin lh rade Anlay

8.
nite

lah rade ile lgili Yaklamlar(Mutlak Tefvizcilerin lh rade Anlay)

Mutlak tefvizcilerin aklamalarndan hareketle, ilah iradeyle ilgili yle bir sonuca ulalabilir: lh irade, Allahn adalete uygun olarak, hasen olan dilemek ve kabh olan dilememek suretiyle hdis fiil bir sfatla, kullar iin en uygun olan zorunlu olarak isteyip gerekletirmesidir.

Cehm b. Safvn (128/746) adyla zdeleen Cebriyyeye gre irade, yalnzca Allahn sfatdr. nsan, ancak ilah iradeyle takdir edilip yaratlan eylemleri d dnyaya yanstabilir. Bundan dolay, insan iradesinin varlndan sz etmek mmkn deildir. nsann btn eylemleri Allahn dilemesiyle gerekleir, onun, takdir edilen izginin dna kmas ve kendi fiillerini yaratmas imknszdr. Bunun sonucu olarak lemde masiyet (isyan) yoktur. nk insan, ilah iradeye itaat eder. Mutlak Cebircilere gre yalnzca Allahn sfat olan irade, Onun btn eylemleri isteyip gerekletirmesidir.

HKM

8.
nite

HKM

8.
nite

Uzlatrc Metodu Benimseyenlerin lh rade Anlay

Uzlatrc Metodu Benimseyenlerin lh rade Anlay

Ehl-i snnetin ortaya koyduu bu anlaya gre, Cebriyyenin gr, Allahn kullarna zulmettii sonucunu dourmakta iken; Kaderiyenin gr kullar karsnda ilah irade iin acz iermektedir.

Hlbuki ne zulm ne de acz onun anna layk deildir. lah irade er tasarruflarda herhangi bir zorunluluk sz konusu olmakszn, rahmetinin gerei olarak kullarn menfaatlerine en uygun olan var eder.

Kinat Onun ezel iradesine uygun olarak yaratlmtr. Ezel olan iradenin taalluku da ezeldir. lah iradenin ezel veya mutlak oluu konusunda ilah ilim deimedii gibi, ilah irade de deimez ve Allahn diledii ey, Onun ezel iradesine uygun olarak zaman gelince gerekleir. Ehl-i Snnetin irade anlayna genel olarak deindikten sonra, Ear ve Maturdilerin grlerini ayr ayr ele almaya alalm.

HKM
Earler

8.
nite

HKM
Maturdler

8.
nite

lah iradenin mutlakl fikrine glge deceinden korkarak kesb teorisine snan Ear mezhebine gre Allah, mmkn olan her eyi irade eder. Fakat Allahn emriyle iradesi farkl eyler olup; Allah iyiyi de kty de irade eder, iyiyi emreder, kty yasaklar. Her ey Allahn iradesiyle yaratlmtr.

Maturidye (333/944) gre her eylemde irade vardr. Allahn dilemesi, Kuranda irade ve meet kelimelerinin trevleriyle gemekte olup, Onun iradesiyle meeti ayndr. lah irade bilinen eylere (maluma) taalluk eder. Allahn iradesi maluma gre tecelli ettii gibi, kullarn fiillerine bal olarak da tecell edebilir. Her eyi ezel iradesiyle dileyen Allah (c.c.) olduu iin, iyi ve ktnn tayininde onun iradesine ram olmak gerekir.

HKM
Maturdler

8.
nite

HKM
lah radenin Mahiyeti

8.
nite

Verilen zet bilgiler nda ve ehl-i snnetin grleri balamnda u sonuca ulaabiliriz: Maluma veya kullarn fiillerine gre tecell eden ilah irade, Allahn ezel zt sfat ile rahmetinin gerei olarak kullar iin en uygun olan istemesidir. lah irade konusunda buraya kadar verilen tartmalar, sahip olduumuz zihinsel yetinin, onun iradesini tamamyla kavrama konusunda bizleri nih sonuca gtrmekten yoksun olduunu gstermi olmaktadr.

almamzda esas aldmz tanmlamaya gre ilah irade, ilminin ve rahmetinin gerei olarak, Allahn ezelde, kullar iin en uygun olan istemesidir. Dolaysyla ilah irade denildiinde Allahn iradesi kastedilmi olmaktadr. Hz. Peygamberin (s.a.s.) iradesi ise, ilah irade tabirinin kapsamna dhil deildir. nsan iradesine verilen hukuk oluturma yetkisi, Hz. Muhammede (s.a.s.) de verilmitir. Hz. Peygamberin snnetine itaat eden, Allaha itaat etmi olacandan,onun iradesi, kurucu snnet formunda ilah iradeden ayr olarak tezahr edebilir.

HKM
lah radenin Mahiyeti

8.
nite

HKM
lah radenin eitleri

8.
nite

Hz. Peygamberin (s.a.s.) fetv, rislet ve tebli tasarruflar ve bu alanlarda ortaya koyduu snnetlerin mnezzel eriata dahil olmas, Hz. Muhammedin (s.a.s.) iradesinin ilah iradenin ayrlmaz bir unsuru olduu anlamna gelmez. Hz. Peygamberin (s.a.s.) biztih kendi iradesinin hukuka kken olmas, ilah iradenin hukuka kken olmas deil; beer iradesinin hukuka kken olmas konusu balamnda deerlendirilir.

lh irade, tekvn irade ve ter irade olmak zere iki eittir. Tekvn irade ile tabiat kanunlarn belirleyen irade, ter irade ile de sosyal dzen kurallarn belirleyen irade kastedilmektedir. Bu tasnifin temeli, drdnc asrda yaam olan Ebu Bekr Muhammed Bakillnye (403/1031) dayanr.

HKM
Tabiat Kanunlarn Belirleyen rade

8.
nite

HKM
Sosyal Dzen Kurallarn Belirleyen rade

8.
nite

lah iradenin yaratmaya ve var etmeye ynelik olan trne tekvin irade denir. Asl itibariyle tekvn irade, Allah-kinat ilikisini kavramaya ynelik zihinsel abalara iaret eder. lah iradenin bu tr, bir eye taalluk ederse, o ey derhal meydana gelir.

Sosyal dzen kurallaryla ilgili ilah iradeye, ter irade veya din irade denir. Ter irade, Allahn muhabbet ve rzasna delalet eder; Allahn bir eyi sevmesi ve ondan honut olmas anlamna gelir.

Tekvn irade erre de taalluk ettii halde, ter irade yalnzca hayra taalluk eder. Allahn namaz ter iradesiyle emretmesine karlk namaz klmayan nice Mslman vardr. Eer Allah bunu tekvin iradesiyle emretseydi, yeryznde namaz klmayan bir insan olmazd.

HKM
Sosyal Dzen Kurallarn Belirleyen rade

8.
nite

HKM

8.
nite

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Sosyal dzen kurallarn vazetme ve snrlarn belirleme yetkisi mutlak olarak ilah ter iradeye aittir. Hukuk bilginlerinin sorumluluu, bunlar gnn artlarna gre yorumlama ve gerekirse ilh iradeye uygun yeni kurallar koymaktan ibarettir. Buraya kadar, youn olarak kelam eksende verilen bilgiler, fkhla kelamn birbirinden ayrlmazl ve tarih boyunca fkhlarn tamamna yaknnn ayn zamanda kelamc olmalarnn doal bir yansmas olarak da grlebilir.

Hakk ri Allahtr, onun emrini ve iradesini hafife almak, kiiyi er yapnn dna srkler. Hz. Muhammede de meczen ri denilmektedir. Ter faaliyetinde, Hz. Muhammedin iradesi ilah iradeye tabidir, onun kontrolndedir. Hukukun kkenine iaret eden bir kavram olarak, ri kelimesiyle fukahnn kastedilmesi sz konusu deildir. Ancak Ebu shk e-tb (790/1388) ilah iradeyi tebli etmesi ve kendi itihadna gre hkm vermesi dolaysyla mftnn de bir bakma ri sayldn sylemektedir.

HKM

8.
nite

HKM

8.
nite

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Hayatn btn admlarnda ve alanlarnda mutlak anlamda hukukun menei ve hukuk hkmlerin yaratc kayna Allahtr. Bamsz olarak akl, kaynakln bu boyutunda anlam tamaz. Allahn kanun koymas (ter) gerekte, onun lemdeki btn eyaya bir l koyma ileminin (takdir) tamamlanmasdr.

Verilen bilgiler nda ifade etmek gerekirse, Allahn ter iradesinin hukukun kkeni olduu konusunda gr birlii bulunmakla birlikte, ilah iradeden baka bir iradenin gnah veya sevab gerektirecek biimde hkm koyma yetkisinin bulunup bulunmad konusu ihtilafldr ki meselenin temelinde Allaha, elisine ve emir sahiplerine itaati emreden ayet vardr. Allah eyay iyilik veya ktlk nitelikleriyle yaratm ve gerek yazl eriatla gerekse insanlarn zihinlerine prensip olarak verilmi manalarla hukukun douuna dorudan etki etmitir.

HKM

8.
nite

HKM

8.
nite

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Bu meyanda kll irade, hukukun evrensel boyutlarn tespit etmi, cz irade de kll iradenin arac olarak deil, kendi bana zgr olarak hukuksal srelerde yer almtr. Schacht (1969) gibi oryantalistler epistemolojik yaklamla, insan aklnn iyi ve kty anlayamayaca iddiasn btn ekollerin ortak grym gibi sunmak suretiyle, slam hukukunun rasyonel olmadn savunmulardr. Onlara gre ilah iradenin rn olmas sebebiyle slam hukuku, deien artlarda sosyal ihtiyalara cevap retemez.

Bu paralelde Hamilton Gibb (1971), kken asndan ilah iradenin temel alnmasnn, hukukta deimezlikle sonulandn, baka bir otoritenin kabuln imknsz hale getirdiini iddia etmitir. lah iradenin hukuka kken olmasnn, deiim sorunu yannda, ahlk felsefesiyle ilgili boyutlar da vardr. Hukukun ahlaktan ve hukuk felsefesinin de ahlk felsefesinden ayrlmas mmkn deildir; nk z itibariyle adalet, ahlak alannn temel kavramlarndan birisidir.

HKM

8.
nite

HKM
lah radenin artsz Biimde Hukuka Kken Olmas

8.
nite

Hukukun Kkeni Meselesi Balamnda slam Hukuk Anlay

Fkh ise aslen, emirler ve yasaklardan mteekkil bir hukuk yapsna deil, mekruhuyla ve mendubuyla ahlka ve dba da iaret eden bir yapdr. Bu balamda temel sorulardan birisi udur: X, Allah istedii veya emrettii iin mi iyidir, yoksa iyi olduu iin mi Allah onu emretmektedir? Genel olarak Euthyphro Dilemi ad verilen bu probleme ynelik, iki farkl yaklam sz konusudur. imdi bunlar ayr balklar halinde ele alalm.

Ear (324/936) ve onun izinden giden kelamclar euthyphro dileminin birinci alternatifini seerek X, yaratc istedii iin iyidir grn savunmulardr. Bu anlaya gre hukuk alannda belirleyicilik yetkisi yaratcya ve onun yetki verdii glere aittir, yaratc tarafndan istenilen ey dilne ve hakadr. yi ve kt, yaratcnn buyruk ve yasalarna gre tanmlanmaldr. nk objektif bir teorinin benimsenmesi, ilh gcn snrlanmas anlamna gelir. Bu gr, Ehl-i Snnetin hsun-kubuh yaklamn ifade etmektedir. Bu yaklama gre, beer davranlarla ilgili hkmlerin kayna akl deil ilah iradedir.

HKM
lah radenin artsz Biimde Hukuka Kken Olmas

8.
nite

HKM
lah radenin artsz Biimde Hukuka Kken Olmas

8.
nite

Ehl-i snnetin bir dier kolunu tekil eden Maturdilere gre akl her ne kadar iyi veya kty alglayabilecek durumda ise de, bu idrak, balayclk ifade etmez. Dolaysyla akl mucb (emredici) deil, mdriktir (idrak eden). Akl, tek bana emredici (mucb) olmadna gre, hukuk hkmlere kaynaklk etmede yeterli deildir; hukukun kayna ilah iradedir. Bu anlay Ehl-i snnetteki hakim eilimi temsil etmektedir ve ilk kayna da mam fidir

Genel olarak Ehl-i Snnete gre, tabi bir hal iinde tek kanun, kiinin kendi kardr. nsanlar karlarna uygun olan her eyin iyi, karlarna uygun olmayan her eyin kt olduunu dnecekleri iin, Allah vahiy yoluyla neyin iyi, neyin de kt olduunu bildirmek durumundadr. Saf akl hibir ykmllk dourmaz veya akl, yasa koyucu deildir; fakat Ehl-i snnet ierisinde, farkl kanaatte olan limler de vardr. Irak Hanefilerinin de dhil olduu bir ksm usulcye gre akl da tpk eriat gibi bir hkm kaynadr.

HKM
lah radenin artsz Biimde Hukuka Kken Olmas

8.
nite

HKM

8.
nite

lah radenin, Eyann Tabiat Gerei Hukuka Kken Olmas

Earlerin yaklam akln en yksek dzeyde dlanmasn, Mutezilenin yaklam ise en ileri derecede sistem iine alnmasn beraberinde getirirken, Maturdlerin gr ter ile tekvin arasndaki uyumu yanstmaktadr. Nitekim ilh irade alemde tekvn ve ter ile tecelli eder. lah iradenin her eyin lt olduu ynndeki bu dnceyi ifade etmek zere basit teolojizm, etik voluntarizm veya teistik subjektivizm terimlerinin kullanld grlmektedir. Ancak bu ifadelerin, slam dnrlerinin yaklamlarn btnyle yanstt sylenemez.

slam dnyasnda Mutezil dnrler, euthyphro dileminin ikinci alternatifini semiler, Allahn iyiyi emredeceini, kty ise emretmeyeceini sylemilerdir.

Ne var ki; onlara gre, bir eyin iyi veya kt olmas da kan grnmne gre deildir. nsanlarn kt olarak grdkleri, Allahn hikmetine gre iyi olabilir. Dolaysyla Allahn emrettii her fiil, hikmet ynnden iyidir.

HKM

8.
nite

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

lah radenin, Eyann Tabiat Gerei Hukuka Kken Olmas

Bu yaklam benimseyenler iyilik ve ktl nesnelerin tabiatna atfetmiler, insan aklnn vahiyden bamsz olarak ahlk ve hukuk ilkelerinin bilgisine sahip olabileceini kabul etmilerdir. Bu akma gre, hukukun temel kavramlarndan birisi olan adalet, tanrnn keyf olarak emrettii ey deil, ieriinden dolay emretmek zorunda olduu eydir. Mutezilenin tahsn ve takbh teorisine gre hkmler akl veya er olmayp, eyann tabiatndan kaynaklanmaktadr.

phesiz ki; hakk ri Yce Allahtr. Ancak, eriatn ilh ynnn yan sra, bir de insan yn vardr. nk erlik, ilah irade ile balayp beer irade ile devam eden bir sretir. Bundan dolaydr ki Yce Allah, insana, Bismillah diyerek kendi adna hareket etme yetki ve sorumluluunu bahetmitir. Bu balamda beer iradesinin deeri ve er kaynak olmas, ilah irade karsndaki konumuna baldr. Beer iradesinin msbit olarak deil, ancak muzhir veya kif olarak er kaynakln gsteren birok ayet ve hadis vardr.

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

bn Abbs (69/688) Allah, hikmeti dilediine verir. Kime hikmet verilmise, phesiz ona oka hayr verilmi demektir. Bunu ancak akl sahipleri anlar. ayetindeki hikmet kelimesinin, derin anlay/fkh manasna geldiini sylemektedir. Allahn herhangi bir kuluna verdii hikmeti, konuyla ilgili nass bulunmadnda, uslne uygun olarak erlik alannda etkinletirmesine engel olacak bir gereke bulunmamaktadr.

Dier yandan Hz. Peygamberin Allah kimin iin hayr dilerse, onu dinde derin anlay sahibi klar. buyruu da beer iradesinin erlik dzlemindeki deerini ve etkinliini gstermektedir.

Baz aratrmaclar, Muaz (18/640) hadisine gnderme yaparak kiisel grlerin, aranan zmn Kuran veya snnette bulunamamas halinde sz konusu olabileceini ve erlik alannda deer tayacan belirtmektedirler.

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

Karlalan her duruma ilikin somut zmlerin Kuranda yer almayaca aktr. Dolaysyla insan iradesinin erlik alanna dahil olmas kanlmazdr. Hz. Muhammed (s.a.s.) eriatnn ebedlii ancak insan iradesinin erlik alannda var olmasyla mmkndr. Ak nass bulunmayan konularda, eriatn genel amalar dorultusunda beer iradesi etkinletirilerek rey ile sorunlarn zm ortaya konulmaldr.

Cveynnin (478/1085) eriatn ou itihattan sadr olmutur. eklindeki ifadesi de beer iradesinin erlik dzlemindeki konumuna iaret eder. Bu haliyle ilah iradenin izhr/ ortaya karlmas ancak emr sahibi olan ulem ve umr ile mmkn olacaktr. Beer irade ile ortaya kan hukuksal ierikli mahsuln er asllara yani Kuran ve snnete aykrlk tamamas gerekir. Kurana veya snnete aykr bir hukuk formunun erliinden bahsedilemez.

10

HKM
Beer radenin er Kaynak Olmas

8.
nite

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

Hz. Peygamber, eriatn rihi ve rii olarak, kendi uygulamalarnn, karlalan btn sorunlara cevap tekil edeceini dnmemi ve bundan dolay Muaz b. Cebelin (18/640) rey ile amel ynndeki cevabndan memnuniyet duymutur. Bu hadis, ilah iradeden beer iradeye doru halka eklinde dalga dalga genileyen bir hukuk sistematiine iaret etmektedir. Bu sistematik ierisinde, insan iradesi de ibk, slah ve iptal srecine dhil olmakta, geerli ltlerle belirleyicilik tamaktadr.

Hkmn konusu ya yaplmas/kanlmas istenen bir eylem veya aralarnda muhayyer braklan iki eylem ya da bir hkm iin sebep olan; art olan bir durumdur. rnein, namaz klnz hitabndaki talebin konusu olan namazn klnmas hkmn konusudur. El-mahkm- fhtir. Bu ifade elmahkm- bh olarak da isimlendirilir. Hkmn konusu teklifi hkmlerde iin bandan itibaren mutlaka mkellefin fiilidir. Vaz hkmlerde ise, elmahkm- fih bazen mkellefin fiili olur, bazen de olmaz.

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH) yle ki:

8.
nite

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

Namaz klnz hitabnda/hkmnde hkme konu olan fiil namazdr ve bu mkellefin bir fiilidir. Gnein batya meyletmesi sonrasnda le namaznn farz olduu hitabnda hkme konu olan fiil/durum gnein batya meylidir ki, bu bir insan fiili deildir. Hrszlk suuna verilecek olan el kesme cezas hitabnda, ceza hkmnn sebebi olan, yani hkme konu olan ey hrszlk eylemidir ki bu, hrszn, yani bir insann fiilidir.

slam limleri, el-mahkm- fhi artlar ve Meakkatli Fiiller olmak zere iki adan ele almlardr: 1. El-Mahkm- Fhin artlar (Fiille Mkellef Klmann artlar) slam limlerine gre bir fiille mkellef tutulabilmek iin o fiilde u artlarn bulunmas gerekmektedir. 1.1. Fiil mkellef tarafndan tam olarak bilinmeli Mkellef tutulmaktan maksat, kiinin kendisinden istenen grevi aynyla yerine getirmek olduuna gre, mkellef ne ile ykml klndn ak ve net bir ekilde bilmelidir. Alimlere gre buradaki bilmekten maksat, her bir mkellefin mkellef tutulduu eyi tek tek bilmesi deil de; mkellef tutulduu fiili bilme imknna sahip olmas ve o bilgiyi elde edebilir durumda bulunmasdr.

11

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

1.2. Fiil mkellefin gc dhilinde olmal hkme konu olan fiiller mutlaka kiilerin gc dhilinde olmaldr. Bu kurala gre, aklen ve adeten imkansz olan fiiller hkm konusu olmazlar. rnein, nsandan iki zdd birletirmesi istenemeyecei gibi, insandan aletsiz olarak umas da talep edilemez. 1.3. nsann iradesi dnda kalan bir fiil olmamal Mesela, ackmak, yemek, glmek, alamak, kzmak, sevinmek btn insanlarn ortak zelliidir. nsana yeme, ime, kzma gibi bir hitapta bulunulamaz. Byle bir hitap/hkm insann hem gc dnda kalmaktadr; hem de yaratl zellikleriyle elimektedir. Yapamayaca bilinen bir eyin insana teklif edilmesi de teklif kuralna aykrlk tayacaktr.

2. Meakkatli Fiiller Bu balamda fiildeki meakkatin teklif iin bir engel tekil edip etmeyecei ele alnr. Meakkatli fiilleri ikiye ayrarak konuya bakmak uygun olacaktr. Birinci- nsann tahamml edebilecei ve srekli kendisine katlandnda hibir iine zarar getirmeyecek olan meakkat. Bu meakkat, teklife engel deildir. kinci- nsann tahamml edemeyecei, katlandnda birok faydal iin kesintiye uramasna sebep olan meakkatli fiil. slam bu trden meakkatli fiillerle kiileri ykml klmaz.

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

Gnein altnda ayakta durarak oru tutmay nezreden sahabeyi Efendimiz uyarm; her gn orulu geirmek, geceleri namazla geirmek ve evlilikten uzak durmak gibi dncelerle bir araya gelen gen sahabeleri uyarmtr.

3. Hkme konu olan fiilin, isnat edildii ahs asndan ksmlar ayet bir fiilden umumi olarak cemiyetin menfaati kastedilmise bu fiil Allaha izafe edilmekte ve Allah hakk olan hkmler ksmnda deerlendirilmektedir. ayet sz konusu menfaat bireye zelse bu da kul hakk olan hkmler arasnda deerlendirilmektedir. Bazen de sz konusu fiilde hem cemiyetin maslahat hem de bireyin zel maslahat dnlm olur ki, bu durumlarda her iki yn dikkate alnarak Allah hakk ve kul hakk bulunan fiil/hkm olarak ayr bir kategoride ele alnr.

12

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

Tekrar etmek gerekirse burada sz edilen Allah hakk, toplum hakk demektir. Gncel ifadeyle sylemek gerekirse, kamu dzeniyle ilgili hkmler Allah hakk olarak nitelendirilmektedir. imdi bu hkmleri ve sonularn grelim: a. Srf Allah hakk olan Hkmler slam limleri nasslardaki hkmleri inceleyerek, bu snfa giren hkmlerin 8 eit olduunu tespit etmilerdir. Bunlar yledir:

b. Srf kul hakk olan hkmler Bireylerin mal zerindeki haklar ve mal sonular douran haklar bu ksma girmektedir. Alacak hakk, rehin mal zerindeki hapsetme hakk, zararn tazmin ettirme hakk gibi. nemli: Burada hak sahibi dilerse hakkn skat eder, hakknn yerine getirilmesini istemeyebilir.

HKM
HKMN KONUSU (MAHKUMN FH)

8.
nite

TEEKKRLER
Yrd. Do. Dr. Ayhan AK

c. inde Allah Hakkn Galip olarak Bulunduran Hkmler Kazif, yani iffetli ve namuslu kadna kar yaplan zina iftirasnn cezas buna rnektir. Bu ceza bir adan onuru rencide olan kadnn hakkyla ilgilidir; dier adan bu tr iftiralarn toplum ahlakn bozmas, toplum huzurunu sarsmas alarndan bakldnda Allah hakkdr. d. inde kul hakkn galip olarak bulunduran hkmler Kasten adam ldrene verilecek ksas hkm bu trn rneidir. Adam ldrme eylemine, canndan olan bir insan bulunduu iin, buna verilen cezada kul hakknn varl aikrdr, zira ksasta ferde has menfaat bulunmaktadr. Ancak ayn zamanda ldrme eylemine verilen ksas cezasnda Allah hakk da bulunmaktadr.

13

You might also like