You are on page 1of 406

nsz

Bu kitapta nemli olan Oblomov deil, Oblomovluktur. Dobrolyubov Rus edebiyatnn hibir kahraman, ne Raskolnikov, ne Miskin, ne Prens Andrey, eski Rus insann, hatta btn Doulular Oblomov kadar aklkla, en zl yanyla temsil etmez. Dou, belki de ilk defa olarak Gonarov'un bu byk eserinde kendi kendini tanmaya, Bat'dan farkn anlamaya balamtr. Oblomov klasik kahramanlar gibi genel bir tip, Don Kiot gibi, Tartuffe gibi insanln bir halini gstermekle birlikte, zamanna, evresine sk skya bal bir insandr. Oblomov, yklmakta olan bir toplum dzeninin, Rus derebeyi snfnn ocuudur. iftlii vardr, kleleri vardr; ama kendisi, btn kklerinden kopmu derebeyleri gibi, onlar bir khyaya brakp byk ehre, devlet kapsna snmtr. Oblomovka, yaay, gelenekleri, inanlar, aile kuruluu, alma dzeniyle eski Rusya'dr. Oblomov'un ryasnda grd bu iftlii anlatrken, Gonarov, eski Rusya'nn, yeni bir grle, destann yazmtr. Ama 1850'de Oblomovka o kadar snm, o kadar clzlamtr ki, Oblomov bile orada barnamam, Rus ehirlerinde yeni balayan, fakat Oblomovka'da yetien bir adamn kavrayamayaca, benimseyemeyecei bir hayata doru srklenmitir. te, bu iki dnya arasnda akta kalan bir insan, Rusya'da o tarihte yaayan saysz insann temsilcisidir. Oblomovka'da kyllerin hazrlayaca ekmei yemek iin bytlm Oblomov, ekmeini kendi kazanan insanlar arasnda ne yapacan arr; byle bir hayat iin ta kkten hazrlanmam olan iradesi yava yava sner, hayatla aras her gn biraz daha alarak, sonunda toplumd bir insan, kendini tayamayan bir yk olur. Toplumsal bir kaderin Oblomov'u iine drd bu kanlmaz uyumay rastgele bir tembellikle kartrmamak gerekir. Tembel, iten kaan ve isizlikte mutluluu bulan adamdr. Oblomov'sa hibir zaman ie giremeyen, isizlikten de zevk alamayan bir adamdr. Zaman zaman kendi durumunu aka gren Oblomov, stne ken, hayatn bir batakla eviren bu durgunlua ac ac isyan bile eder: "Yarm kalm bir adam olduunu, ruh glerinin gelimeden kaldn, hayatna bir arln ktn dndke ii paralanyordu. Bakalarnn zengin ve hareketli hayatn kskanyor; kendi hayatnn yolunu ar bir kaya parasyla tkanm, darack zavall bir patika gibi gryordu. inde hi uyanmadan kalm, biraz kurcalanm, fakat hibiri sonuna kadar ilenmemi birok imknlar olduunu ac ac seziyordu... " ok eskiden atalarnn kazand mlke ve isme hibir ey eklemeden rahata yaamak imknn bulan derebeyleri iin mutluluk almakta deil, isizlikte; deer, alanda deil, almayanda idi. Toplumun yeni gelimesinde hibir rol kalmayan

derebeyleri, ocuklarn yeni hayata, Rusya'ya yeni giren endstrinin yaratt alma yollarna sokamyorlard. Avrupa'dan gelen bilgilerin, yeni hayatta gittike artan gereini duyuyor, hatta ocuklarn Alman retmenlere gndermeye raz oluyorlard. Ama gene de bunun iin eski rahatlklarndan bir ey feda edemiyorlard. Oblomov ite bu deien hayat koullarnn ve bu kararsz aile eitiminin kurbandr; annesinin ryalarna byk bir devlet adam olarak giren Oblomov, kk bir memur bile olamamtr. Oblomovka'nn ve eski Rusya'nn ykntlar zerine kurulmaya balayan yeni hayatn mmessili toltz'dur. Oblomov'un ruh zenginlii yannda pek kuru, basit bir kukla gibi kalan toltz, derebeyi, hatta Rus bile deildir. Yeni hayata ocukluundan beri hazrlanm olduu iin, domaya balayan bir hayat grnn, Rusya'y Avrupallama yoluna gtrecek insanlarn temsilcisi olduu iindir ki, Oblomov'un kendi lkesinde kazanamad mevkii, mutluluu, refah kolayca elde ediyor. Oblomov lme benzeyen uyuuklua gmldke, toltz'un yldz her gn biraz daha fazla parlyor. Oblomov'un ruhu toltz'unkinden daha zengin, daha derindir. Gonarov bunu bilmiyor deil; fakat Gonarov imdilik bu derinlikten, bu ruh soyluluundan vazgemeye hazrdr. Rusya'nn toltz gibi biraz baya, ama gl, alkan insanlara ihtiyac vardr. Byk Petro'dan beri Rusya'da devam eden byk Rusya-Avrupa kavgasnda, Gonarov hi gzn krpmadan Avrupa'nn tarafn tutuyor. Dier byk Rus romanclar bu yolda o kadar ileriye gidemiyorlar. Gogol, Dostoyevski, Tolstoy Avrupa'dan ekiniyorlar, Rusya'nn manevi bykln kuran deerleri korumaya alyorlar. Zenginleen, byk bir iadam olan toltz, Dostoyevski'nin, hele Tolstoy'un nefret ettii insanlardan biridir. Gonarov, toltz-Oblomov kartlnda eski ve yeni Rusya'y, Dou'yla Bat'y kar karya koymutur. Karde gibi sevien bu iki ocukluk arkada hibir zaman birbirini anlayamayacak, toltz Oblomov'a, Oblomov toltz'a her zaman aarak bakacaktr. te btn durgunluuna ramen Oblomov'un romann bir dram haline getiren, bu iki ayr insan, iki ayr dnya karlamasdr. Gonarov kendinin ve lkesinin yaad bu dram anlatrken bir i dkme aclna, bir ktleme ya da t verme tatszlna debilirdi; fakat gzlemci olduu kadar da sanat olduu iin, romann en ac yerlerinde bile sakin, hatta babacan bir hikyeci glmsemesini yitirmiyor. Ancak Cervantes, Rabelais, Gogol gibi byk romanclarda grlen bu dram karsnda glmseme, bu humor olmasayd, Oblomov btn nemine ramen okunamayacak kadar skc bir kitap olabilirdi. Gonarov sk sk konusunu, kahramann unutarak, bir sahneyi, bir konumay hatrda tutulamayacak kadar ince, nemsiz ayrntlaryla anlatmak zevkine kaplyor. Bu yzden dt tekrarlar,

uzunluklar, Fransz evirmeninin amansz sansrne uram olmakla birlikte, kanmzca romann en deerli taraflar arasndadr. zellikle "Oblomov'un Ryas"nda marazi denebilecek bir incelemeye varan bu ikinci plan tasvirlerinde realist edebiyatn her zaman veremedii doyulmaz tablolar vardr. Gemi zaman, adeta be duyunun birden yardmyla dirilten bu "Rya"y Marcel Proust okumu olsayd, Gonarov'u kendine en yakn romanclardan sayabilirdi. Proust da onun gibi anlatt lemden hibir eyin kaybolmasna raz olmuyor, ilk bakta tekrar gibi grnen belirsiz renkleri biriktirerek canl bir btn yaratyor. Tpk toltz gibi Avrupal okuyucu da Oblomov'un hikyesini hibir zaman hakkyla anlayamayacaktr. Geri Oblomov'u ancak Avrupal bir kafa, Gonarov'un Avrupallam kafas edebiyata sokabilmiti. Ama Avrupa edebiyatnda bu tipin benzerine bile rastlamak imknszdr. Ona benzese benzese Don Kiot, Hamlet, Werther, Adolphe, Rene gibi hasta kahramanlar, isiz beyzadeler benzeyebilirdi. Ama onlar isizlikten bile i karmann, hayallerini u ya da bu ekilde yaamann, hatta hayalleri urunda lmenin yolunu buluyorlar. Avrupa, hayallerini, gerekletirmek iin kuran insanlarn lkesidir. Orada gerekleemeyen hayal bir ac kayna, bir tragedya konusudur. Dou'da ise hayal bir keyif, bir gerekten kama vesilesidir. Doulu, gevi getirir gibi, kendi iinde balayp kendi iinde biten, hedefsiz, babo hayaller kurar. Oblomov'da gerein yerini tutan hayal, toltz'da bir teebbsn hazrl, ilk admdr. Rusya'da en ok okunmu, anlalm, gnlk konumalara karm olan bu romann, Avrupa'da en aydn okuyucular tarafndan bile anlayszlkla karlanmas mukadderdi. Bizde ise Oblomov'un byk bir anlay bulmas beklenebilir; nk Oblomov'u yaratm olan koullar bizde de pek yakn zamanlara kadar vard. Hatta Trk okuyucusu tandklar arasnda Oblomov'a benzeyen insanlar grebilecektir. Konya'daki iftliinin geliriyle Beyolu'nda, bir trl gereklemeyen hayaller iinde yaayan isiz, yar aydnlar ve memurlar az deildir. Kald ki hepimizde, i hayatna karanlarmzda bile, Oblomovluk vardr. Avrupallama yolunu tutan her Dou milletinde Oblomovluk kolay kolay ruhlardan kmayacaktr. Oblomovluktan kurtulmak iin onun tam zddn rnek tutmu olan, dnya grn i zerine kurmu olan yeni Rusya'da bile Oblomov'lar kuann bsbtn kuruduu ileri srlemez. Nitekim Lenin diyor ki: "Rusya devrim geirdi, ama gene de Oblomov'lar kald; nk Oblomov'lar yalnz derebeyler, kyller, aydnlar arasnda deil, iiler, komnistler arasnda da vardr. Toplantlarda, komisyonlarda nasl altmza bakarsanz, eski Oblomov'un iimizde olduunu grrsnz. Onu adam etmek iin daha ok zaman ykamak, temizlemek, sarsmak, dvmek gerekecektir." Bu eviriyi Rusa, ngilizce ve Franszca metinleri karlatrarak yaptk. Asl metinden baka en ok bavurduumuz metin ngilizce evirisi oldu. Franszca evirisi Oblomov'un Fransa'da ne kadar az anlaldn gsteren bir laubalilikle

yaplmtr. Eserin yarsndan fazlas ve belki de en renkli paralar atlmtr. Bu eviride metinden hibir para karlm deildir. Rusa metinden uzaklam grnecek cmleler genel olarak rahat okunmak kaygsndan domutur. van Aleksandrovi Gonarov (1812-1891) Simbirsk'te domutur. Zengin bir tccar ailesinin ocuu olan Gonarov, Oblomov'unkine benzeyen bir ocukluk geirmi; asilzadelerle, gelecein Oblomov'laryla birlikte zel bir pansiyonda okumutur. Moskova niversitesi'ni bitirdikten sonra Gonarov, Petersburg'da otuz yl srecek ve kendisini yksek bir greve kadar getirecek memurluk hayatna balyor. Gonarov, 1847'de ilk eserini, Alelade Bir Hikyeyi karyor. 1849'da da "Oblomov'un Ryas" bir dergide baslyor. Ama Oblomov son ekliyle ancak 1857'de, Marienbad'da bir aylk srekli bir alma iinde yazlmtr. "Bu byk romann bir ay iinde yazlmas belki de imknsz grnr. Ama unutmayn ki, bu eseri yllarca kafamda tadm ve onu ancak kda geirmek kalmt." Roman Rusya'da bir bomba gibi patlad. Zaten zaman da pek elveriliydi. Kleliin kaldrlmasna yl kalm, btn edebiyatta, uyuuklua, hareketsizlie, aknla kar bir sava almt. Bunun iindir ki, bir adan yazd gibi, "Btn okuma yazma bilenler Oblomov'u heyecanla okuyorlar. Hi mbalaa etmeden denilebilir ki bu anda Rusya'da en kk, en kenarda kalm bir kasaba yoktur ki orada Oblomov okunmasn, zerinde tartlmasn. Oblomov ve Oblomovluk kelimeleri btn Rusya'ya yaylm, ebedi olarak dilimize girmitir." Bu eserden baka, Gonarov'un, 1856'da kan ve yllk bir dnya yolculuunu anlatan Fregat Pallada isimli bir eseriyle birka eletirisi ve hikyesi vardr. Oblomov'dan sonra yazd Uurum adl byk roman 1869'da km ve Gonarov'u on yl uratrmtr.

Birinci Blm
lya lyi Oblomov, bir sabah Gorohovaya Caddesi'nde btn bir kasaba halk kadar kiracs olan byk evlerin birinde yatana uzanmt. Otuz iki, otuz yalarnda bir adamd bu. Orta boylu, dzgn yapl, ho grnl idi; fakat yznde, dnce gayretinin, ak seik hibir kaygnn belirtisi yoktu. Dnce bu ehrede serseri bir ku gibi dolayor, gzlerinden yle bir gelip geiyor, yar ak dudaklarnda biraz duraklyor, alnnn kvrmlarnda saklanyor, sonra iyice silinip gidiyordu. O zaman btn ehreyi kaytszln tek renkli kaplyordu. Sonra bu kaytszlk btn vcuduna geiyor, hrkasnn kvrmlarna kadar yaylyordu. Zaman zaman gzleri skntya, yorgunlua benzer bir eyle bulanyordu; ama yalnz ehresinin deil, btn varlnn hkim ve devaml ifadesi olan rehaveti, ne yorgunluk, ne de sknt bir an olsun bozabiliyordu. Gzlerinde, glnde, bann, ellerinin her hareketinde rahat, ak, temiz bir ruhun ifadesi parlyordu. Kaytsz ve sathi bir gz Oblomov'a yle bir bakar ve "yi yrekli, kuzu gibi bir adamcaz olsa gerek" derdi. Ona daha yakndan, daha anlayl bir gzle bakan biriyse yzn bir mddet szer, sonra garip bir tereddt iinde glmser geerdi. lya lyi'in teni ne pembe, ne esmer, ne de soluktu; rengi yok gibiydi ya da yz adaleleri yana uygun olmayan bir geveklik yznden renksiz grnyordu. Bu hali belki de havaszlktan, hareketsizlikten ya da her ikisinden ileri geliyordu. Boynunun dmdz ve bembeyaz derisi, kk yumuak elleri, dk omuzlar bir erkekte az grlr incelikteydi. Hareketleri ekingen ve nazikti; telal anlarnda bile durgun bir incelii vard. Bir kaygs olursa gzleri bulanr, aln buruur, yznde tereddt, sknt ve korku birbirine karrd; fakat bu kayg binde bir belli bir fikir halini alr, ok daha nadir olarak da bir niyete kadar varrd. Sadece iini ekmekle kalr ve tam bir durgunlua, bir uyuklama haline derdi. Oblomov'un ev kyafeti durgun ehresine ve yumuak vcuduna ne kadar da yarayordu. Acem ii bir hrkas vard; bu hrka her bakmdan Doulu, hibir bakmdan da Avrupal deildi: Ne pskl, ne kadifesi, ne beli vard; o kadar da geniti ki Oblomov'u iki defa sarabilirdi. Tam Asya biimi kollar, bileklerinden omuzlarna doru geniliyordu. Hrkas ilk tazeliini kaybetmi olmasna, kendi parlakl ile deil de zamann kazandrd bir cila ile parlamasna ramen yine de gz alc Dou renklerini koruyor, kuma hl eskisi kadar salam duruyordu. Oblomov iin bu hrkann paha biilmez saysz deeri vard; yumuakt,

uysald, vcut onu hi duymuyordu, efendisinin en kk hareketine uysal bir kle gibi boyun eiyordu. Oblomov evinde hi yelek giymez, kravat takmazd; rahat, serbest olmak isterdi. Uzun, yumuak, geni terlikleri vard: Yatandan kalkar kalkmaz ayaklarn iine sokard. Uzanmak lya lyi iin ne hastalarda ya da uykusu gelmi insanlarda olduu gibi bir zaruret, ne yorgun bir kimsedeki gibi geici bir ihtiya, ne de uyuuk bir insandaki gibi bir zevkti; bu onun tabii hali idi. Evde olduu zamanlar -evde olmad zaman da yok gibiydi- hep uzanrd; hem de hep ayn odada. Kendisini ilk defa iinde grdmz bu oda onun hem yatak, hem alma, hem de konuk odas idi. odas daha vard. Ama onlar yalnz sabahlar, hizmeti alma odasn temizlerken -ki bu da her gn olmazd- yle bir grrd. Bu odalarda eyalar rtl, perdeler inikti. lya lyi'in yatt oda ilk bakta pek zengin grnyordu: Maun bir yazhane, ipek rtl iki sedir, zeri grlmedik meyveler, iekler ilenmi gzel bir paravana, ipek perdeler, hallar, birka resim, tun heykeller, in porselenleri ve birok gzel tablo. Ama zevkli, grgl bir adamn gz daha ilk bakta btn bunlarn srf det yerini bulsun diye teye beriye konmu olduunu fark edebilirdi. Oblomov alma odasn derken baka bir ey dnmemiti. Ar kaba akaju sandalyeler, bu ireti etajer, ince bir zevki tatmin edebilecek eyler deildi. Sedirlerden birinin arkas iine gm, yer yer tahtalar birbirinden ayrlmt. Resimler, vazolar, biblolar da ayn halde idi. unu da syleyelim ki Oblomov'un kendisi bile bu odann eyasna kaytsz ve yabanc gzlerle bakar, btn bu vr zvr buraya kimin getirdiini merak eder gibi grnrd. Oblomov'un kendi eyasna kar kaytszl ya da hizmetisi Zahar'n efendisininkini aan kalenderlii yznden oda o kadar kark bir halde idi ki, insan, biraz dikkat edince hayrete derdi. Duvarlardaki resimlerin drt yanndan pskl pskl rmcek alar sarkyordu. Aynalar, eyay yanstmaktan ok zerlerindeki toza teberi yazmaya yarayabilirdi. Hallar leke iindeydi. Divann stnde bir pekir unutulmutu. Hemen her sabah, ekmek krntlaryla dolu masann stnde bir nceki akam yemeinden kalm bulak bir tabak, bir tuzluk, bir kemik paras grlrd. Bu tabak, u yatan kenarnda duman hl tten pipo ve yatakta uzanan adam olmasa insan buray oktan terk edilmi sanrd: O kadar tozlu, o kadar soluk, o kadar insan izinden yoksundu her ey. Geri etajerin stnde iki ak kitap, bir gazete, yaz masasnda hokka kalem vard; fakat evrilmi yaprak sararm, tozla kaplanmt; kim bilir ne zaman alp braklmt. Gazete geen ylnd. Hokkaya bir kalem batracak olsanz iinden mrekkep yerine rkm bir sinek vzldayarak kaard. O sabah, lya lyi, nedense erken uyanmt: Saat sekiz buuktu. Dnceli

grnyordu. Yznde kh bir endie, kh bir keder ve sknt ifadesi vard. inde bir kavga olduu belliydi; ama zihni henz bu kavgaya karmyordu. Evvelki sabah Oblomov, iftliinin khyasndan keyif karan bir mektup almt. Bir khyann mektubunda keyif karacak neler bulunabileceini herkes bilir: rnn ktl, alacaklarn geri kalmas, gelirin azalmas gibi eyler. Geen yl da, daha nceki yl da khya tpk bunun gibi mektuplar yazmt; ama bu ylki mektup Oblomov'u bsbtn artm, rktmt. Bu iler kolay halledilecek cinsten deildi. Ciddi tedbirler almak gerekiyordu. lya lyi'e hakszlk etmeyelim: Birka yl nce khyann ilk mektubunu ald zaman, iftliinde baz deiiklikler, yenilikler yapmay dnmeye balamt. dare, iktisat ve daha baka bakmlardan yeni bir dzen tasarlamt; ama bu tasar henz kafasnda olgunlamamt. Khyann mektuplar her yl onu yeniden dnmeye zorluyor, rahatn karyordu. Oblomov tasarsnn olgunlamasndan nce kesin tedbirler almak gerektiini anlyordu. Uyanr uyanmaz, hemen kalkp yzn ykamaya, ayn itikten sonra her eyi inceden inceye dnmeye, bir eyler tasarlamaya, dncelerini yazmaya niyet etmiti. Yarm saat kadar bu niyetle savaarak yatanda kald; sonra da kahvaltsn her gnk gibi yatanda yapmaya, hemen ardndan ilerini uzun uzun dnmeye karar verdi: nsan yatakta da pekl dnebilirdi. Dedii gibi yapt. ayn itikten sonra yatanda doruldu; kalkacak gibi oldu; terliklerine bakt; hatta bir ayan yataktan aaya sarktmaya yeltendi ve hemen geri ekti. Saat dokuz buuu alyordu. lya lyi telaland. Yksek sesle, sinirli sinirli, "Nedir bu yaptm," dedi; "bu kadar da olmaz; kalkp ie balamal. Kendimi brakrsam sonra bir daha... " - Zahar! diye bard. lya lyi'in odasndan kk bir koridorla geilen bitiik odadan ilknce bir oban kpeinin homurdanmasna benzer bir grlt, sonra demeye yksekten den iki ayan sesi geldi. Zahar, her zaman uzanp uyuklad yerden, sobann stnden atlamt. Yalca bir adam odaya girdi. Koltukaltlarndaki yrtklardan kirli bir gmlek grnen uzun bir gri ceket, sar bakr dmeli gri bir yelek giyinmiti. Kafas damdazlakt; ama kulaklarnn nnde, her birinden sakal kabilecek, krlam iki favori sarkyordu. Zahar ne stn ban, ne de Allahn kendisine verdii ehreyi deitirmeye hi yeltenmemiti. Elbiseleri, Oblomovlar iftliinden getirdii rnee gre yaplmt. Uzun gri ceket ve gri yelek giyiyordu; nk bu yar askeri elbise, vaktiyle efendilerinin ardndan kiliseye ya da konuklua giderken giydii livreyi hatrlatt

iin houna gidiyordu. Bu livre Zahar'n hatralar arasnda Oblomovlarn bykln temsil ediyordu. Bir zamanlar efendilerinin iftliinin sessizlii iindi srdkleri rahat ve zengin hayattan ihtiyarn hafzasnda yalnz bu kalmt. htiyar efendileri lmt; aile resimleri de iftlikte, kim bilir hangi at arasnda srnyordu; bu eski hayatn, bu anl ailenin efsanesi de oktan kaybolmaya yz tutmutu; ya da yalnz birka ihtiyar kylnn hafzasnda kalmt. te Zahar bunun iin uzun gri ceketten ayrlmyordu. Onda gemi gnleri hayal meyal gryordu; bu hayatn izlerini gen efendisinin, eski efendilerini hatrlatan ehresinde, hareketlerinde, geici heveslerinde gryordu. Zahar bu geici heveslere kar kh iinden, kh aka homurdand halde, onlara, efendi hakknn ve iradesinin belirtisi olarak sayg duyuyordu. Bu geici hevesler olmasa Zahar gen efendisinin stnln nasl duyabilirdi? Onlar olmasa Zahar'n genliini, oktan ayrld kyn, ihtiyar uaklarn, stninelerin hizmetilerin kuaktan kuaa tarihini naklettikleri bu eski aileyi hatrlatacak ne kalrd? Bir zamanlar Oblomov ailesinin byk servetleri ve bulunduklar yerde hretleri vard. Fakat her naslsa, bu aile gittike fakirlemi, dalm, nihayet yeni zenginler arasnda kayboluvermiti. Yalnz ak sal uaklar kutsal bir hatra gibi bu uzak gemii saklyor ve birbirine aktaryordu. te Zahar, bunun iin uzun gri ceketinden ayrlamyordu. Favorilerine bu kadar bal olmas da belki ocukluunda bu aristokrat ssn tayan bir sr uak grd iindi. Dncelere dalm olan lya lyi uzun zaman Zahar'n geldiini fark etmemiti. nnde sessizce duran Zahar nihayet ksrd. lya lyi: Ne var? diye sordu. ardnz ya beni! ardm m? Ne zaman? Hatrlamyorum. Git yerine; elbet hatrlarm. Zahar gitti. lya lyi olduu yerde uursuz mektubu dnmeye devam etti. Bylece bir eyrek saat geti. Ee, yeter bu kadar yatmak! Kalkmal artk... Ama dur, u khyann mektubunu bir daha dikkatle okuyaym da sonra kalkarm. Zahar! Tekrar ayn srama, daha kuvvetli bir homurdanma. Zahar gene geldi; Oblomov yeniden dncelerine dalmt. Zahar bir iki dakika efendisine yan gzle, kt kt baktktan sonra kapya doruldu. Oblomov birdenbire: Nereye gidiyorsun? diye sordu. Zahar bir hrltya benzeyen bouk sesiyle: Bir ey sylediiniz yok, ne diye duraym, dedi. Zahar'n sesi hep byleydi. Anlattna gre, ihtiyar efendisiyle srek avna gittii bir gn boazna yel kamt. Zahar odann ortasnda yar dnm, Oblomov'a yan gzle bakyordu.

Bacaklarn m kurudu senin? Ayakta duramyor musun? Gryorsun ki megulm; sabretsene biraz! Uykunu mu alamadn? Dn khyadan gelen mektubu bulsana bana! Nereye koydun? Hangi mektup? Ben mektup falan grmedim. Postac sana vermiti ya. Kirli bir zarf, canm! Zahar masann stndeki ktlar, vr zvr kartrarak: Nereye koydunuz, ben ne bileyim, dedi. Senin zaten bir eyden haberin olmaz ki? Kt sepetine bir bak! Belki kanepenin arkasna dmtr. Hani kanepenin arkas tamir edilecekti? Gidip marangozu getirmek pek mi zor geliyor sana? stelik kran da sensin. Hibir eyi dndn yok. Ben krmadm; kendi kendine krld. Eya bu, yz yl durmaz ya; elbette gnn birinde krlacak. lya lyi cevap vermeye lzum grmedi. Yalnz: Hani, buldun mu? diye sordu. te bir sr mektup. Bunlar deil. Baka da yok. lya lyi sabrszlkla: Peki git, dedi. Ben kalkar mektubu kendim bulurum. Zahar yerine gitti fakat sobann stne atlamak iin hz ald srada efendisi tekrar bard: Zahar, Zahar! Zahar efendisinin odasna gelirken mrldanyordu: Ah, yarabbi! Ne ikencedir bu! Allah canm alsa da kurtulsam... Zahar bir eliyle kapnn tokman tutuyor, kzdn anlatmak iin de efendisine o kadar yan bakyordu ki onu ancak gz ucuyla grebiliyordu. Oblomov'sa kocaman bir favoriden baka bir ey gremiyordu. Neredeyse favoriden birka ku havalanacakt. lya lyi serte: abuk mendilimi getir. Kendiliinden dnebilirdin bunu. Grmyor musun burnumu? dedi. Zahar bu emir ve sitem karsnda ne memnuniyetsizlik, ne de aknlk gsterdi, herhalde bunlar pek olaan buluyordu. Peki ama ben ne bileyim mendilinizin nerede olduunu? diyerek odann iinde dolayor ve zerlerinde hibir ey olmad aka grlen sandalyeleri birer birer yokluyordu. Mendili salonda aramaya giderken kapdan:

10

Her eyinizi kaybediyorsunuz, dedi. Nereye gidiyorsun? Burada ara. gndr salona gitmedim. Haydi abuk ol. Nerede mendil? Yok mendil! diyerek Zahar elini kolunu sallyor, drt tarafa bakmyordu. Birdenbire: Hah, ite kr olas! dedi. Altnzda, nah, ucu grnyor. stne yatmsnz, bir de bana soruyorsunuz! Zahar, cevap beklemeden kapya doru yrd. Oblomov biraz utand. Hemen Zahar' kabahatli karmak iin baka bir bahane buldu. Nedir bu pislik, nedir bu toz? Aman yarabbi! Bak, bak u ke bucaa. Hibir i yaptn yok. Zahar, krgn: Ben mi bir ey yapmyorum?, diye sordu. ten mi kayorum? Daha ne yapaym? Gcmn yettii kadar alyorum. Tozu alyorum, ortal hemen her gn spryorum... Zahar demenin ortasn ve Oblomov'un yemek yedii masay gsterdi. Bakn, ite, dedi. Her ey sprlm, derlenmi toplanm; dn varm gibi... Daha ne istiyorsunuz? lya lyi szn kesti ve parmayla duvar, tavan gstererek: Ya bu! Bu ne? una bak! uraya da bak, diyerek dnden unutulmu pekiri, taba, ekmek parasn gsteriyordu. Zahar, taba kaldrarak: Eh! Bu kadar da olur. Dzeltirim, dedi. Oblomov duvarlar gsterdi: Yalnzca bu kadar m? Ya duvarlarn tozu, ya rmcek alar?.. Onlar bayrama: O zaman tasvirleri temizlerim, rmcek alarn alrm... Ya kitaplar, resimler?.. Kitaplar, resimler Noel bayramna. O zaman Anisya ile dolaplar dzelteceiz. Hem imdi nasl dzeltelim? Hi evden ktnz yok ki! Bazen tiyatroya, konuklua gidiyorum ya! Hi gece temizlik olur mu? Oblomov Zahar'a kskn bir gzle bakt, ban sallad ve iini ekti. Kaytszca pencereye bakan Zahar da iini ekti. Efendisi galiba iinden, "Ah dostum, sen benden de Oblomov'sun," diye dnyordu. Zahar'sa yle bir eyler dnyordu: "Atyorsun! Sen yalnz byk ve ac szler sylemekte ustasn. Yoksa, tozmu, rmcek aym, senin yle eylerle alveriin yok."

11

lya lyi bard: Tozdan gve kyor, anlamyor musun? Duvarda tahtakurusu bile grdm oluyor. Zahar kaytszca: Benim odamda da pire var, dedi. Oblomov: Eh! Peki houna m gidiyor? ren eyler bunlar, diye bard. Zahar glmsedi; kocaman glmsemesi yzne yayld, kalarna uzad, oradan favorilerine girdi, favoriler kabard, yzn alnna kadar bir krmzlk sard. Masum bir aknlkla sylendi: Dnyada tahtakurusu varsa, ben ne yapaym. cat eden ben deilim ya bunlar. Pislikten oluyor, pislikten. Samalayp durma. Pislii de ben icat etmedim. Senin odanda sanlar da var. Btn gece kouup duruyorlar, iitiyorum. Sanlar da ben yaratmadm. Btn bu hayvanlar, kediler,tahtakurular yerde bol bol var. Hi de yle deil! Bakalarnn evinde yok. Zahar inanmam gibi, daha dorusu byle bir eyin olmayacana inanmyormu gibi bakt ve srarla: Benim odamda her eidinden var. Ayr ayr her tahtakurusunun peinden koamam ya! Saklandklar yere giremem ya! dedi. Zahar herhalde iinden, "Tahtakurusuz da uyku olur mu?" diyordu. Oblomov ders verir gibi: Keyi buca siler sprrsen bir ey kalmaz, dedi. Evet, kalmaz, ama yarn gene kar. Hayr kmaz, kmamas gerek. kmaz olur mu? Siz bana sorun. karsa gene temizlersin. Ne?.. Tanrnn gn temizlik mi? Ben dnyaya bunun iin mi geldim? lrm daha iyi. Peki, niin bakalarnn evi tertemiz oluyor? Bak u kardaki akortunun her

12

evine, baktka insann ii alyor. Btn ileri eviren bir tek hizmeti kz. Zahar kzarak: Almanlarn evinde ne diye erp olsun? dedi. Baksanza hallerine. Bir kemik parasn bir hafta kemiriyorlar. Redingot babadan oula, ouldan babaya gidip geliyor. Karlar kzlar ksa ksa entariler giyip, bacaklarn kaz gibi eteklerinin altna ekiyorlar... erp nereden bulsunlar? Bizim gibi yaamyorlar ki onlar. Dolaplarnda yn yn eski elbiseleri, btn k birikmi ekmek kabuklar yok ki... Onlarn evinde u kadarck bir ekmek krnts bile ie yaryor. Galeta yapp bira ile yiyorlar. Th! Byle hayat m olur? Haydi, yeter. Drlanp duracana temizlik yaparsan daha iyi edersin. Bazen temizlik yapmak istiyorum, ama brakmyorsunuz ki... Ya! Benim yzmden demek? Elbette ya! Sizin yznzden. Evden ktnz yok. Siz varken nasl temizlik yapaym. Bir gn olsun kn, bakn nasl temizlerim. te buna diyecek yok. kaym, gideyim, ha? Byle sama eyler syleyeceine haydi git odana. Sahi sylyorum, sahi sylyorum. Mesela bugn kverseniz, Anisya ile beraber eve bir sprge vururuz. Ama ikimiz de yetmeyiz bu ie. Gndeliki kadnlar tutup her taraf ykamak gerek. Bir de bu kt: Gndeliki kadnlar! Haydi git bamdan. Oblomov, Zahar'la konutuuna oktan piman olmutu. Bu nazik konuya daha dokunur dokunmaz karsna bin trl zorluk kyordu. Oblomov evinin temiz pak, dayal deli olmasn istiyordu, ama btn bunlarn, Allah bilir nasl, hi farkna varlmadan olup bitmesi gerekti. Bir temizlik, ekidzen isteyecek olursa Zahar'n istekleri bitip tkenmek bilmiyordu. Btn evi altst etmeyi art kouyordu; ok iyi biliyordu ki daha bunu syler sylemez efendisi telaa dp istediine isteyeceine piman olacak. Zahar dar kt; Oblomov da tekrar dncelere dald. Bylece birka dakika geti. Saat on buuu vurdu. Oblomov adeta dehete derek: Ne, o kadar oldu mu? diye haykrd. Nerede ise on bir olacak. Hl ne kalktm, ne yzm ykadm... Zahar, Zahar! Yandaki odada her zamanki grlt ve bir i ekii: Aman yarabbi! Suyumu hazrladn m?

13

oktan. Niin kalkmyorsunuz? Gelip vaktiyle haber verseydin ben de oktan kalkm olurdum. Haydi git, ben imdi geliyorum. alacam... Yaz yazacam. Zahar gitti; az sonra tekrar geldi. Elinde yazdan kapkara olmu yal bir defter ve kt paralar vard. Yaz yazmak niyetinde iseniz bari u benim hesaplara bakverin. Borlarmz var. lya lyi can sklarak: Hangi hesaplara? Ne borcu? dedi. Kasab, manav, amarcs, frncs para istiyor. Oblomov: leri gleri para, diye homurdand. Ne diye bu hesaplar bana teker teker vermiyorsun da byle toptan getiriyorsun? Baktnz yok ki; her seferinde, yarn, yarn deyip atlatyorsunuz. E peki, bugn de yarna kalamaz myd? Kalamaz. Adamlar fazla sktryor; pein para istiyorlar artk; bugn ayn biri. Aman, bu vr zvr iler. Peki, peki, ne duruyorsun orada? Brak defterini masann stne. Hemen kalkyorum; yzm ykar, hesaplara bakarm. Su hazr deil mi? Hazr. Eh, haydi bakalm. Oblomov ksre ksre, iini eke eke yatanda doruldu. Zahar: Ha, dedi, az daha unutuyordum, siz uyurken ev sahibinin vekili geldi, mutlaka kacaksnz, dedi. Kendilerine gerekmi. Anlald. Mademki klacak, kacaz. oldu hep ayn hikye ile bam artyorsun. Ama beni sktryorlar. kacaz desene sen de. Diyorlar ki, bir aydr hep byle sylyorsunuz, ama gitmiyorsunuz. Karakola bildireceklermi. Brak, bildirsinler. Havalar biraz snsn, gideriz. ki haftay gemez. hafta m dediniz? Vekil on be gn sonra iiler girecek diyor. Duvar ykacaklarm. Yarn, en ge br gn kmalymz.

14

Vay, vay! Amma da aceleci herifler! Yarn! Lafa bak! Neredeyse hemen k diyecekler. Sen bana baksana, bir daha bu ev iinden sz amayacaksn. Katr sylyorum sana bunu, hl stme varyorsun. Kendine gel. Ama ben ne yapaym? Ben ne yapaym? Ne biim konuuyorsun benimle! Sorduu eye bak. Benim iim mi bu? Bam artma da ne istersen yap. Nasl halledersen et. Beni kap dar edilmekten kurtar. Ama sen efendin iin hi zahmete girmezsin ki. Peki ama, lya lyi, efendiciim, ben nasl halledeyim? Ev benim deil ki. Kovarlarsa ne yapaym? Ah, keke ev benim olsayd! O zaman seve seve... Peki bunlara laf anlatmann bir aresi yok mu? Eski kiraclaryz. Kiralarn tkr tkr veriyoruz. Ben de yle syledim. Peki ne dediler? Ne diyecekler, hep ayn nakarat: "Tann da tann." Bizim oturduumuz odalar hekiminki ile birletirip byk bir daire yapacaklarm; mal sahibinin olu evleniyormu da... Oblomov, "Ah yarabbi! Ne budala insanlar var! Evleniyorlar," diye iini ekti ve srtst yatt. Efendim, mal sahibine bir ey yazsanz, belki bize dokunmaz, syler de ilkin hekimin evini ykarlar. Zahar bunu sylerken elini saa doru kaldrmt. Peki, yle olsun. Kalknca bir mektup yazarm. imdi yalnz brak beni de rahat rahat dneyim. Senin elinden hibir ey gelmiyor. Btn bu vr zvr benim dnmem gerek. Zahar kt. Oblomov yeniden dncelere dald. Artk hangisini nce dneceini bilmiyordu. Khyann mektubunu mu? Ev iini mi? Dkknclarn hesaplarn m? Bir sr dnce iinde kendini kaybediyor, kh bir yana, kh te yana dnerek, oflayp pufluyordu: Ah yarabbi, hayat bir trl yakam brakmyor, nereye gitsem peimde! Kim bilir daha ne kadar, bu kararszlklar iinde bocalad durdu. O srada kapnn ngraklar alnd. Oblomov hrkasna sarnarak: te bir konuk, dedi. Bense hl yataktaym. Ne ayp ey; kim olabilir bu kadar erken? Yerinde hi kmldamadan, merakla kapya doru bakt...

15

eriye yirmi be yalarnda, yznden salk fkran bir delikanl girdi. Yanaklarna, dudaklarna, ii glen gzlerine baktka kskanyordu insan. Kl kyafeti, sa ba kusursuzdu. Yznn tazelii, gmleinin, eldivenlerinin, elbisesinin yenilii adamn gzn kamatryordu. Cicili bicili bir saat zinciri takmt. Cebinden ince, keten bir mendil kard, koklad; sonra edal edal, yznde, parlak apkasnda, yeni boyanm ayakkablarnn zerinde gezdirdi. lya lyi: Merhaba Volkov, dedi. Parlak delikanl: Merhaba Oblomov, diye cevap verdi. Aman yaklama, darnn btn souunu ieriye dolduruyorsun. Volkov apkasn koyacak bir yer aryor, bulamyordu, her yer toz iindeydi. Amma nanemollasn, dedi. Oturmaya yeltendi. Eteklerini kaldrd, ama koltuu bir muayene edince vazgeti, ayakta kald. Oblomov'a kt: Hl kalkmadn m? Hem bu sabahlk nedir byle? Bunlarn modas oktan geti. Oblomov hrkasnn geni kvrmlarna sarnarak: Sabahlk deil ki bu. Bir hrka, dedi. Delikanl: Naslsn, iyi misin? diye sordu. Oblomov esnedi: Ah, bana salmdan sz etme, iyi deilim. Bu souk algnl berbat ediyor. Ya sen naslsn dostum? Hi de fena deilim. Teekkr ederim. Neeliyim, ok neeli. Nereden byle, bu kadar erken? Terzimdeydim. Elbisemi nasl buldun? Fevkalade. Zevkine diyecek yok. Yalnz u srtndaki yrtma ne oluyor? Bu, at gezintilerinde giyilecek bir frak. Ya, sahi mi, ata m biniyorsun? Sanrm. Bu elbiseyi de srf bugn giymek iin smarladm. Bugn maysn biri ya. Gorionov'la beraber Ekaterinenhov'a gideceim. Ay, senin olup bitenlerden haberin yok mu? Gorionov subay oldu. Bugn tam kendimizi gstereceimiz gn. Delikanl heyecan iinde. Sahi mi? Onun at doru; alaynn btn atlar gibi. Benimki yaz. Sen nasl gidiyorsun? Yayan m, arabayla m?

16

Ben mi? Ne yayan, ne de arabayla. Ne? Bir maysta Ekaterinenhov'a gitmiyorsun ha? Ne oluyor sana Allah akna, lya lyi? Herkes orada olacak. Oblomov tembel tembel: Herkes mi? Yok canm, dedi. Mutlaka git, azizim. Sofia Nikolayevna ile Lidya arabada yalnz olacaklar. Arabann n taraf bo. Onlarla gidebilirsin. Ben nde oturmam; hem orada ne iim var canm? Arabada gitmezsen Gorionov sana bir at verir. Oblomov, "Bakalm daha neler yumurtlayacak!" diye dnd ve: Gorionovlarla neden bu kadar ilgileniyorsun? diye sordu. Volkov kzard: Ah, anlataym m? Anlat tabii. Volkov kanepede Oblomov'un yanna oturdu: Ama kimseye sylemeyeceksin, sz m? Elbette. Lidya'ya m. Maallah! Ne zamandan beri?.. Ho bir kza benziyor. Volkov derin derin iini ekti: hafta kadar oluyor. Mia da Daenka'ya k. Daenka da kim? Sen hangi lemdesin, Oblomov? Daenka'y tanmyor musun? Btn ehir bu dansze bitiyor. Bu akam baleye gidiyoruz. Mia sahneye bir demet iek atacak. Ne yapp yapp onunla tanmas gerek; kendisi sklgan, tecrbesiz... imdi iekiye gidip kamelya almam gerek... Ne? Daha dolaacak msn? Gel birlikte yemek yiyelim, konuuruz. Bama iki felaket geldi ki... mkn yok! Bu akam Prens Tiemenevlerde yemee gidiyorum. Gorionovlar hep orada olacak. Alak sesle: O da, Lidya da, diye ilave etti. Sen prensi pek ihmal ediyorsun. Ne gzel ev! Ne yaay! Ya yazlk kk? iekler iinde... Gotik bir galeri de yapmlar. Yazn orada dans edilecekmi, canl tablolar olacakm... Gideceksin deil mi?

17

Sanmyorum. Aman ne ev, ne ev! Bu k, arambalar en az elli kii, hatta yz kii oluyorduk. f, f! Kim bilir ne skntl olmutur. Skntl m? Olur mu hi! Ne kadar kalabalk olursa insan o kadar iyi elenir. Lidya da sk sk geliyordu; ilkin aldr etmiyordum ona, ama bir gn... Volkov durdu ve bir arkya balad: Ne mmkn ah! Ne mmkn unutmak Ne mmkn ak aklla yenmek... Bo bulunarak bir koltua oturdu; fakat srayp kalkt, mendiliyle elbisesini sprd. Bu ne toz her tarafta... Oblomov iini ekerek: Ah bu Zahar, dedi. Volkov: Eh, artk kamal, dedi. iekiye gidiyorum, au re-voir." Balodan sonra bana aya gel. Olan biteni anlatrsn. Gelemem; Mussinskilere sz verdim. Bugn kabul gnleri; gelsene, hem seni onunla tantrrm. Yok canm, ne iim var orada? Mussinskilerde mi? Azizim, oraya gitmeyen yok. Gidilmez olur mu oraya? Her eyden sz edilen bir yer. te asl beni skacak olan da bu ya! Volkov szn kesti: yle ise Mezdrovalara gel. Orada yalnz bir eyden, sanatlardan sz edilir: Venedik resmi, Beethoven, Bach, Leonardo da Vinci... Oblomov esnedi: Hep ayn laflar, felaket! Bir sr ukala desene. Aman, birader, sana da bir ey beendirmek mmkn deil. Ama gidilecek yer ok. imdi herkesin kabul gn var. Perembeleri Savinovlarda, cumalar Maklainlerde, pazarlar Viaznikovlarda, arambalar Prens Tiemenev'de. Ve marur bir eda ile ekledi: Btn gnlerim dolu. Byle salon salon dolamaya nasl da katlanyorsun? Katlanmak da sz m? Bundan daha elenceli ne ola bilir? Sabahlar okuyorum: Olan biteni bilmem gerek, Allaha kr yle bir iim var ki daireye hi

18

uramasam da oluyor. Haftada iki defa urarm, genel mdrle yemek yerim, sonra da uzun zaman grmediim birka kiiyi ziyaret ederim. Rus veya Fransz tiyatrosuna yeni bir aktris gelir... Nihayet opera mevsimi balar, abone olurum. imdi ise m... Yaz geldi; Mia'ya izin verecekler. Deiiklik olsun diye onlarn kyne gideceiz. Av var, pek ho komular var, kr balolar var. Lidya ile ormanlarda gezeceiz, sandala bineceiz, iekler toplayacaz... Volkov, "Ah!" diye bararak, frl frl dnd. Haydi, imdilik allahasmarladk, kayorum. Bunu sylerken tozlu aynada boyunu bounu grmeye alyor, bir trl gremiyordu. Oblomov: Dur, dur, diye bard. Seninle biraz benim ilerden konumak istiyorum. Pardon, kaybedecek bir dakikam yok. Baka bir zaman. Benimle istiridye yemeye gel. Rahat rahat konuuruz. Gel sahi, paralar Mia'dan. Hayr, hayr, brak. yle ise, allahasmarladk. Kapya yolland, sonra tekrar dnd. Giydii przsz, buruuksuz eldiveni gstererek: una bak, dedi. Oblomov ararak: Neymi o? diye sordu. Yeni balar eldiveni ne kadar gzel balyor, bak. Artk iki saat dme ile uramaya gerek yok. yle bir ektin mi, tamam. Paris'ten geliyor. stersen sana bir ift getireyim de dene. Olur. Bir de una bak, diyerek saat zincirindeki sslerden birini kard. Kenar kvrk minimini bir ziyaret kart. Yazy okuyamyorum. Pr... Prens, M... Misel. Soyad Tiemenev smam. Onu bana kendisi paskalyada hediye etti. Paskalya yumurtas yerine. Haydi allahasmarladk, au revoir, daha gidilecek on yerim var. Ah, Tanrm yaamak ne gzel ey! Sonra kt gitti. Oblomov dnd: "Bir gnde on yer, vah zavall! Bu da hayat m?" Omuzlarn silkti. "Btn bunlar arasnda insanda hal mi kalr? Byle bin para olmann anlam var m? Lidya'ya kur yaplr... Ho kz. Onunla kyde iek toplamak, gezmek, hi de fena deil! Ama bir gnde on yere gitmek! Vah zavall!" Oblomov bunlar dnerek

19

srtst yatt. Onun byle bo dnceleri, istekleri olmadna, yok yere sokaklarda dolamadna, odasnda uzanp insanlk onurunu ve rahatn kaybetmediine krediyordu. Kapnn ngra yine dncelerini kesti. Baka bir konuk geldi. Nefti frak giymi bir adam; armal dmeler; zene bezene kesilmi siyah favoriler; sinekkayd tral bir yz; yorgun fakat sakin, dnceli gzler, ypranm bir ehre, hlyal bir glmseme. Oblomov neeli neeli: Merhaba Sudbinskiy, dedi. Nihayet eski meslektan grmeye geldin. Yaklama, yaklama! Darnn souu stnde. Merhaba lya lyi. oktandr seni grmek istiyordum. Ama dairede ne ok i var, bilsen. Bu anta azna kadar rapor dolu. Bakanlkta hademeye syledim, ararlarsa buraya gelip haber verecek. Bir dakika bile serbest deilim. Nasl? Bu saate kadar dairede kalyor musun? Eskiden saat onda... Evet eskiden yle idi; imdi iler deiti. Daireye on ikide gidiyorum. Araba ile. Ha anlyorum! ube mdr oldun! Ne zamandan beri? Sudbinskiy ban anlaml anlaml sallayarak: Paskalyadan beri, dedi. Ama ne i, ne i! Sekizden on ikiye kadar evde alyorum. On ikiden bee kadar Bakanlk'ta, akam da evde alyorum. nsan yz grdm yok. Ya, demek ube mdr oldun! Kutlarm. Yolunu tuttun artk. Kk memurlua ikimiz beraber balamtk! Sen bir yla kalmaz mavir olursun. O da bir ey mi? Mavirlii bu yl alabilirim; asillik unvan bir defa garanti. Takdirname iin de adaylm koymay dnyorum; ama yeni bir grev aldm. ki yl arka arkaya terfi olmuyor yoksa... Bu akam bana yemee gelsene; terfin erefine bir iki kadeh ieriz. mkn yok. Bu akam genel mdr yardmcsna davetliyim. Raporumun perembeye kadar hazr olmas gerek. Tara haberlerine gvenilmiyor, btn listeleri kendim gzden geiriyorum. Foma Fomi yle ince eleyip sk dokuyor ki... Her eyi kendi grmek istiyor. Yemekten sonra oturup alacaz. Oblomov inanmad: Ne, yemekten sonra ha? Tabii... Hatta erken kp Ekaterinenhov'a gidebilirsem ne mutlu bana! Sana

20

da onun iin geldim zaten. Benimle gel diyecektim. Gelirsen sana urarm... Oblomov yzn buruturarak: Biraz rahatszm, gelemem, dedi. stelik iim de var. Hayr gelemeyeceim! Vah, vah! Hava da ne kadar gzel! Benim serbest olabildiim gnler o kadar az ki... Dairede daha ne var, ne yok? Bir hayli deiiklik var; artk mektuplarda, "Arz tazimat ederim," denmiyor, "Sayglarm sunarm," deniyor. Sicil dosyalar da iki nsha yaplmyor. Kadro geniledi. Bize masa ve iki cretli memur eklendi. Komisyonu dattlar... Velhasl ok ey deiti. Arkadalar ne lemde? Bildiin gibi. Ah, Svinkin bir dosya kaybetti! Oblomov eski gnlerin korkularn yeniden duyarak, titrek bir sesle sordu: Yok canm! Mdr ne yapt? Dosya bulunmadka ikramiyesini vermeyeceini syledi. nemli: Vergi meselesi. Sudbinskiy sesini alakt: Mdrn dncesine gre, dosyay mahsus kaybetmi... Olur mu yle ey? Sudbinskiy, yukardan ve arkadan koruyormu gibi: Hayr, hayr, olamaz elbet, dedi. Ama iin dorusu Svinkin de dalgacnn biri. Yapt bilanolar yenir yutulur gibi deil; her eyi karmakark ediyor. ok ektim ondan. Ama iin dorusu ondan byle eyler umulmaz. Hayr, hayr, bunu yapmamtr. Dosya bir yere tklm olacak; gnn birinde bulunur. Eh, demek sabahtan akama kadar hep iler iindesin; durmadan alyorsun. Sorma kardeim, sorma! Ama Foma Fomi gibi bir adamla almak iyi ey. Kimseyi mkfatsz brakmyor; almayanlar bile. Terfi zaman gelenlerin hemen inhasn yapyor; terfi zaman gelmeyenlere de ya takdirname karyor, ya bir yerden para uyduruyor.

Senin eline ne geiyor?

Fazla bir ey deil. Bin iki yz ruble maa, yedi yz elli ruble tayin bedeli; be yz ruble denek; be yz ruble konut paras; bin ruble kadar da ikramiye.

21

Oblomov yatandan frlad: Vay canna, gzel sesin mi var, nedir? Hi de fazla deil, vallahi, Peresevetlov'un maan artrdlar; oysa benden daha az alyor. Ama tabii benim kadar itibar yok. (Alakgnlllkle gzlerini indirerek) Bakan geen gn dairenin gzbebei olduumu syledi. Yaa be! Ama sekizden leye, leden bee kadar mesai, akam da evde almak. Vay babam vay! Dairede i olmazsa ne yapacaktm sanki? Ne bileyim ben, insan bir eyler okur, yazar. Btn yaptm i de bu zaten. ylesi deil canm, yaz yaymlardn demek istiyorum. Herkes yazar olamaz ya. Senin de bir ey yazdn yok. Oblomov iini ekti: Ben iftlikle urayorum. Birok yenilikler tasarladm; iftlie yeni bir dzen vereceim. lerim bitip tkenmek bilmiyor... Neler ekiyorum. Ama sen bakalar iin alyorsun. Eh, ne yaparsn. Aldmz paray hak etmek gerek. Yazn dinleneceim. Foma Fomi sz verdi; beni ile bir yere gnderecek, saat ve verst zerinden yolluk alacam; ruble gndelik; tabii ikramiye de verecekler. Oblomov kskanlkla: Sokaa atacak paralar var, dedi; sonra iini ekerek dnceye dald. Paraya ihtiyacm var; sonbahara evleniyorum. Oblomov dosta sordu: Sahi mi? Kiminle? Vallahi Murainlerin kzyla. Geen yaz tatilinde komuyduk. Hatrlyor musun bana aya geldiin zaman grmtn? Hatrlamyorum. Gzel mi bari? Eh, ho kz. Yemee birlikte gidelim istersen. Oblomov bocalad: Peki... Olur... Ama... Haftaya. Oblomov ferahlayarak: Evet, evet, haftaya, dedi. Elbiselerim hazr deil. Kzn hali vakti nasl, zengin mi? Evet, babas general; bize on bin ruble veriyor. Evin kiras devletten. On iki odann yars bizim olacak; mobilyalar, sobalar, lambalar hepsi iinde... Fena deil.

22

Oblomov imrenerek: Fena olur mu hi, dedi. Yaadn, desene. Nikhta sadcm olacaksn, unutma. Elbette, unutur muyum hi! Kuznetsov, Vasiliev, Mahov ne alemdeler? Kuznetsov oktan evlendi. Mahov benim eski yerimde. Vasiliev'i Polonya'ya gnderdiler. van Petrovi Sen Vladimir nian ald. Olekin'e artk ekselans deniliyor. yi adamdr. Evet, iyidir; laykt dorusu. yi huylu, nazik, sakin. nsan adamdr. Hi kendini ne srmez. Hibir arkadaa zarar verdii, bakasnn iine engel olduu grlmemitir... Herkes iin elinden geleni yapar. Bulunmaz adamdr. Hata ilersin, bir ey unutursun, tarihi, ynetmelii arrsn, hi azn amaz. Sadece raporu bir arkadaa yeniden yazdrr. Ei yoktur dorusu. Bizim Semiyon Semiyonevi'e gelince, adam olaca yok. gzarlk etmeden duramyor. Yine ne yapt, biliyor musun? Hkmet bize ait binalara birer kpek kulbesi yaptracak oldu. Hrszl nlemek iin. Bizim mimar, akl banda, iini bilir, namuslu bir adamdr. Kulbeler iin makul bir masraf gsterdi. Seninki bunu fazla bulmu, sormu soruturmu; bir mteahhide fiyat krdrm; bula bula otuz kapik fark bulmu ve oturup bir rapor denmi. Kapnn ngra ald. Sudbinskiy: Allahasmarladk, dedi; gevezelie dalp saati unuttum. Dairede ararlar. Dur biraz; sana baz eyler danmak istiyorum: Bamda iki bela var... Hayr, hayr; baka zaman urarm. Ziyareti bu szlerden sonra odadan kt. Arkasndan bakan Oblomov kendi kendine konutu: Zavall dostum, batmsn sen, boazna kadar batmsn bataa, gidiyorsun. Biare, iinden baka hibir ey gremez, duyamaz, konuamaz olmu. Ama bylesinin yolu aktr, yaknda byk iler baarr, en yksek mevkilere ykselir... Bizde buna meslek sahibi olmak diyorlar. Bunun iin zekya, iradeye, ruha gerek yok; btn bunlar lks. Bu adamn hayat byle geip gidecek ve ruhunun birok yan hibir zaman almayacak... On ikiden bee kadar dairede i, sekizden on ikiye kadar da evde, vah zavall! Oblomov, btn gn uzanp yatabileceini dnerek ferahlk duyuyordu.

23

Rapor hazrlamaya, evrak yazmaya mecbur olmad, duygularn, hayallerini serbest brakabildii iin de gurur duyuyordu. Oblomov yle dalmt ki, yatann baucuna kadar gelip duran ince, uzun, esmerce bir adamn farkna varmamt. Bu ziyaretinin yz, favorileri, by ve kei sakal ile kapl idi. stnde banda yapmack bir ihmal grnyordu. Merhaba lya lyi. Merhaba Penkin; aman yaklama, darnn souunu getiriyorsun... Hep ayn garip adam. Hep eskisi gibi tembel, gamsz... Ben mi gamsz? Dur sana khyadan aldm mektubu gstereyim. Durmadan kafa patlatyorum, sen gelmi bana gamsz diyorsun? Nereden byle? Kitapdan geliyorum. Dergiler kt m diye bakmaya gittim. Yazm okudun mu? Hayr. Sana gndereyim de oku. Oblomov bir kar esneyerek: Ne stne? diye sordu. Ticaret, kadnn zgrl, bu canm nisan havas ve yangn sndren yeni bir bulu stne. Nasl olur da gazete, dergi okumazsn. Btn hayatmz onlarda. Ben artk edebiyatta realizm yolunda alyorum. in ok mu? Eh, epeyce. Her hafta gazete iin iki makale, kitap eletirisi; imdi de bir hikye yazdm. Konusu ne? Bir kasabada kaymakamn bir esnafa dayak atmas... te edebiyatta realizm buna derler. Edebiyat memnun: Deil mi ya? dedi. Sana bu hikyenin ana fikrini anlataym. Yeni ve cretli bir fikir dorusu. Yolcunun biri kasabadan geerken dayak olayn grm ve valiye ikyet etmi. Vali kasabaya resmi grevle giden bir memura bu ii de incelemesini ve ayrca kaymakamn kiilii ve davranlar stne bilgi toplamasn emretmi. Memur ticaretten konumak bahanesiyle esnaf arm, sz arasnda bu meseleyi de sormu. Esnaf ne yapsa beenirsin? Gerdan krp glmler. Kaymakam vmler, gklere karmlar. Memur baka yerlerde de soruturma yapm. Esnafn korkun birer hrsz olduunu, bozuk mal sattklarn, eksik lp tarttklarn,

24

hkmeti bile aldattklarn, hibirinde namus olmadn ve yedikleri daya hak ettiklerini renmi. Szn ksas kaymakamn att dayak eski trajedilerdeki fatum'a benzer bir ey oluyor. yi buldun. ok ince bir zekn var. lya lyi; keke yaz yazsaydn sen de! Bylece hem kaymakamn zorbaln, hem de halkn ahlak bozukluunu gstermi, kk memurlarn kullandklar usullerin ktln, sert fakat yasal tedbirlerin gerekliliini belirtmi oluyorum. Olduka yeni bir fikir deil mi? Evet, zellikle benim iin; o kadar az okuyorum ki... Sahi yle; odanda hi kitap grnd yok. Ama yalvarrm sana, yaknda kacak bir eser var, onu mutlaka oku. Muazzam bir destan denebilir: Rvet yiyen bir adamn dm bir kadna ak. Yazann kim olduunu syleyemem, imdilik gizli. Ne var iinde? Toplum dzenimizin ileyiini olduu gibi ortaya koyuyor, hem de iirli bir biim iinde. Toplumun btn glerine deiniyor. Toplumsal merdivenin btn basamaklarn ele alyor. Yazar bu eserde zayf, kt ruhlu devlet adamn, evresindeki dalkavuk rvetileri, ahlakszla dm Fransz, Alman, Fin ve daha baka uluslardan kadnlar sanki bir mahkeme nne karyor. Her eyi yle yaman, yle yrek paralayan bir gerekilikle anlatm ki... Baz paralarn dinledim. Byk yazar: Kh Dante'yi kh Shakespeare'i andryor... Oblomov hayretle dorularak: Amma da yaptn ha! dedi. Penkin hemen, gerekten ok ileri gittiini anlayarak durdu, daha az taknlkla: Oku da bak, dedi; deerini kendin daha iyi anlarsn. Hayr, Penkin, okuyamam. Peki ama niin? Olay yaratacak bir eser; daha imdiden herkes ondan sz ediyor. Brak sz etsinler! Birtakm adamlarn ii gc bu! Merak edip okuyuver canm. Nesini merak edeyim? Ne diye yaz yazar bu adamlar? Gnl elendirmek iin herhalde. Hakszlk ediyorsun. Hayata o kadar yakn ki, o kadar yayor ki bunlar. Portreler canl gibi. Tccar, memur, subay, jandarma, hepsi. Tpk yaayan insanlar gibi.

25

Evet, btn yaptklar bu kadar. Bir insan alp kopyasn karyorlar. Geree uygun oluyor diye vnyorlar. Ama, hayat ne oluyor? Eserlerinde o yok ite, dnyay kavray, insanl gerektenanlay yok. Bo eylerle vnyorlar. Hrszlar, dkn kzlar, yolda yakalayp hapse atar gibi edebiyata sokuyorlar! Nerede sanatkrn "gizli gzyalar";' sadece kaba, zalim, alayc bir gl! yi syledin. Bu coup taan fke, bu ktlklere amanszca saldr, alalm insanlar kepaze edi, ite asl edebiyat budur. Oblomov birden parlad: Hayr, hi de deil! Hrsz, dm kadn, aldatlm bir budalay anlatn, anlatn ama insan da unutmayn. Sizin iin insan diye bir ey yok mu? Yalnz kafanzla yazmak istiyorsunuz. Dnmek iin kalpsiz olmak gerekir, sanyorsunuz. Hayr, dnmeyi besleyen sevgidir. Den adama el uzatn, mahvolan bir adamn haline alayn, onunla alay etmeyin. Sevin onu! Onda kendinizi grn ve ona kendinizmi gibi bakn. Oblomov, tekrar kanepeye sakin sakin uzand: te o zaman yazdklarnz okurum, nnzde eilirim. Hrsz, dm kadn anlatyorlar da insan unutuyor veya anlatmyorlar. Bu mudur sanat, bu mudur bulduunuz byk edebiyat? Ktl, amuru gsterin ama, rica ederim, buna edebiyat demeyin. Ya! Demek hatrnz iin tabiat tasvirleri yapalm, glden, blblden, bir k sabahnn gzelliinden sz edelim yle mi? evremizde uuldayan, kaynaan hayat grmeyelim... Biz yalnz toplumun fizyolojisini aryoruz; iirle, ark ile iimiz yok... nsan, yalnz insan anlatn bana, insan sevin. Penkin cotu: Faizciyi sevelim, softay sevelim, budala veya hrsz memuru sevelim, deil mi? Laf m bu? Edebiyatla uramadn belli! Hayr, bu adamlar cezalandrmal, toplumdan kovmal... Penkin'in nnde ayaa kalkan Oblomov birdenbire bir peygamber tavryla: Toplumdan kovmal ha? dedi. Bu bozulmu amurda yksek bir prensip olduunu, bu dm insann gene de insan, yani kendin olduunu, unutuyor musun? Onu kovmal m eledin? Ama ne yapsan, onu insanlktan, tabiattan, Tanrnn rahmetinden dar kovabilir misin? Oblomov bu szleri sylerken gzleri parlyordu. aran Penkin: Amma da cotun! dedi. Oblomov gerekten pek ileri gittiini grd. Birdenbire sustu, bir dakika kadar ayakta durdu, esnedi ve yava yava kanepeye uzand.

26

kisi de bir sre sustular, Penkin: Sen neler okuyorsun? diye sordu. Ben mi... Daha ok yolculuk stne yazlm kitaplar. Tekrar sustular. Penkin: Dediim kitap knca okuyacaksn deil mi? stersen getireyim sana. dedi. Oblomov bayla istemem der gibi bir iaret yapt. yle ise sana hikyemi gndereyim... Oblomov bayla peki, dedi. Matbaaya gidiyorum, ge kaldm. Bak sana niin geldiimi sylemeyi unuttum. Ekaterinenhov'a gidelim diyecektim. Arabam var. Bugnk enlik iin bir makale yazmam gerekiyor. Birlikte bakarz. Benim grmediim eyleri sen grr bana sylersin, iyi olur, gidelim... Oblomov yzn buruturup stne rtleri ekerek: Hayr, biraz rahatszm, dedi. Rutubet dokunuyor, gne henz etraf iyice kzdrmad. Ama sen bana yemee gel; konuuruz; yle iki dert var ki bamda... Hayr, bizim yazar arkadalarla Sen-Georgi lokantasnda toplanyoruz; oradan Ekaterinenhov'a gideceiz. Btn gece de alacam; gn doarken makalem matbaada olmal. Hoa kal. Gle gle, Penkin. Oblomov yine dnmeye dald: "Btn gece alacak! Hi uyumayacak! Herhalde ylda en az be bin ruble kazanr. Fena para deil; ama yaz yazmak, bouna kafamz, ruhumuzu harcamak, hayallerimizi, dncelerimizi satmak, tabiatmz zorlamak, durup dinlenmeden hareket iinde olmak, hep bir ama peinde komak... Sonra da yazmak, yazmak, dnen bir tekerlek gibi, bir makine gibi yazmak! Yarn, br gn, daha br gn hep yazmak! Tatil yok! Bayram yok! Ne zaman duracak, ne zaman dinlenecek bu adam? Vah zavall!" Oblomov bo masann stne, kalemsiz, mrekkepsiz hokkaya bakt ve yine kendisinin, yeni domu bir ocuk gibi gamsz, kaygsz uzanp yatabildiine kretti. Ne saadet! Yz para olmamak, ruhun ve vcudun glerini tede beride harcamamak! Birdenbire: Ya khyann mektubu? Ya apartman ii? dedi ve dnceye dald. ngrak yine ald.

27

Oblomov yeni ziyaretiyi beklerken: Nedir bu? Kabul gnne dnd bugn! dedi. Odaya ya ve yz belirsiz bir adam girdi. Ne gzel, ne irkin, ne byk, ne kk, ne sarn, ne esmerdi bu adam. Tabiat ona ne iyi, ne kt, gze arpan hibir zellik vermemiti. Kimi ona van vani derdi, kimi van Vasiliyevi, kimi de van Mihayilovi. Soyad zerinde de anlama yoktu: Bazlar iin Vasiliyev veya Andriyev, bazlar iin de Aleksiyev'di. smini ilk defa duyan adam hemen unutuverirdi. Adyla birlikte yz de, szleri de hatrdan kard. Geldii yerde bir ey deimez, gittii yerden bir ey eksilmezdi. Vcudu gibi zeksnn da hi rengi, zellii, kiilii yoktu. evresindekileri grd ve iittii eylerle de elendiremiyordu, nk Petersburg'da domu ve bir yere gitmemiti; bu yzden bakalarnn grd ve iittii, bildii eylerden baka bir ey bilmiyordu. Byle bir insan sevilir mi, sever mi, nefret eder mi, ac eker mi? Herhalde sever de, nefret de eder, ac da eker; nk hi kimse bunlarsz edemez. Fakat nasl oluyor da bu adam herkesi sevmenin kolayn buluyor? Bu eit, insanlarda bir tr dmanlk ve alma duygular uyandrr. Onlara ne ktlk etseniz gene gelir size sokulurlar. Ama u da var ki, duyduklar sevgiyi scak, souk diye lmeye kalkarsak, bunlarnki hibir zaman ortay amaz. Herkesi sevdikleri iin iyi insan saylrlar; oysa kimseyi sevmezler ve kt olmadklar iin iyidirler. Byle bir adamn nnde bir fakire sadaka verirseniz o da verir; ama kfredin, alay edin, o da ayn eyi yapar. Ona zengin denemez; nk zengin deil, fakirdir; ama tam fakir de denemez, nk ondan daha fakirleri oktur. Yllk kk bir geliri vardr; yz ruble kadar. Bir kk memurluktan da be on ruble alr. Ama darlk ekmez, kimseden bor almaz, ondan bor almak da kimsenin aklndan gemez. alt dairede srekli ve belli bir grevi yoktur; nk ne arkadalar, ne amirleri, hangi ii daha iyi, hangisini daha kt yaptn grp neye istidad olduunu kestirememilerdir. Kendisine u ya da bu i verildii zaman onu o ekilde yapar ki, amiri ne syleyeceini bilemez; bakar, bakar, okur, okur, sonunda der ki: "Brakn bana, sonra bakarm... Aa yukar buydu istediim." Yznde hibir zaman bir tasa, bir dnce belirtisi grnmez; iinde bir hayat var m, yok mu anlayamazsnz. Gzleri hibir ey zerinde dikkatle durmaz, hibir ey onda bir merak uyandrmaz. Sokakta bir arkada ona rastlar da nereye gittiini sorarsa, "Daireye, arya veya birisini geirmeye," der. Arkada, "Brak canm, benimle postaneye, terziye veya gezmeye gel," derse, hemen kabul eder, terziye, postaneye girer ve gittii yerlerin tam tersine bir tarafa gezmeye gider.

28

Doduunu herhalde annesinden baka kimse fark etmemitir; yaadn da pek az kimse bilir; fakat lmn kimse fark etmeyecek, ldne kimse sevinmeyecek, kimse acmayacaktr. Onun dman, dostu yoktur. Yalnzca birok tand vardr. Belki bu silik kiinin yalnz cenazesi bir ilgi uyandracak, yolda adamn biri sayg ile durup selamlayacak, belki baka bir meraklda cenazenin nne koacak, lenin adn soracak ve hemen unutacak. Bu Aleksiyev, Vasiliyev, Andriyev ya da ne derseniz deyin, insanolunun yarm, donuk, bulank, bir hayali, bir glgesiydi. Zahar evin kaps nnde yada kedeki bakkalda ahbaplaryla konuurken, efendisinin konuklarn anlatmaktan holanrd; ama sra ona -Aleksiyev'e diyelimgelince ne syleyeceini bilemezdi. Uzun uzun dnr, vcudunda, hareketlerinde onu bakalarndan ayran yanlar arar, bir trl bulamazd. Elini, "Adam sen de... " der gibi sallayarak: Ne eti var, ne kemii. Bir adam ite, derdi. Oblomov: A, siz misiniz, Aleksiyev? dedi. Merhaba. Nereden ktnz? Aman yaklamayn, ellerinizi skmayacam, souktan geliyorsunuz. Amma da yaptnz, souk yok ki!.. Bugn bu taraflara gelmek niyetinde deildim. Ovinin'e rastladm da o zorla evine getirdi. Sizi almaya geldim, lya lyi. Ne yapacaksnz beni? Ovinin'e gidelim. Matyev Andreyi Alyanov, Kazimir Albertovi Phaylo, Vasiliy Sevatyan Kolimiyagin oradalar. Ne yapyorlar orada, benden ne istiyorlar? Ovinin sizi yemee aryor. Oblomov, hi aldrmadan: Hm. Yemee aryor, diye tekrarlad. Sonra da hep birlikte Ekaterinenhov'a gidilecek; sizin de bir araba kiralamanz istiyorlar. Peki ne yapacaz orada? Ne mi yapacaz? Bugn herkes oraya gidiyor. Bugn bir mays, bilmiyor musunuz? Hele bir oturun; dnrz. Aman kalkn! Daha stnz bile giymemisiniz. Durun biraz canm, daha erken. Erken olur mu? Sizi on ikide bekliyorlar; erken yemek yiyeceiz, ikide. Ondan

29

sonra gezintiye. Haydi abuk olun, gidelim. Syleyeyim de elbiselerinizi getirsinler. Nasl giyineyim? Daha yzm ykamadm ki... Haydi, ykann yle ise. Aleksiyev odada dolamaya balad; belki yz defa grd bir resmin nnde durdu, pencereden yle bir bakt, raftan kk bir ey ald, her yanna gzgezdirdi, tekrar yerine koydu, sonra slk alarak teye beriye gitti, geldi. Ama ne yapsa bouna. Oblomov bir trl kalkp ykanmaya gitmiyordu. Bylece on dakika kadar geti. Birdenbire Aleksiyev sordu: E? Ne var? Hl yatyor musunuz? Kalkmak m gerek? Tabii ya! Bekliyorlar sizi. Gidecektiniz ya! Nereye gidecektim? Benim bir yere gitmeye niyetim yok... Aman, yapmayn, lya lyi! Az nce Ovinin'e, oradan da Ekaterinenhov'a gideceiz dememi miydik? Hi olacak ey mi bu rutubetli havada? Grlecek ne var sanki orada? Zaten yamur yaacaa benziyor, hava kapal. Gkte bir tek bulut yok, yamuru da nereden kardnz. Hava size kapal grnyor. nk pencereleriniz aylardr ykanmam. stlerindeki toza bak! Allahn ieri giremez, stelik perdenin biri de inik. Ne yapaym; Zahar'a sylesem, hem kadnlar getirmeye, hem de beni de btn bir gn dar atmaya kalkar. Oblomov dncelere dald. Aleksiyev ise masann bana oturmu, parmaklarn tkrdatyor, dalgn dalgn duvarlara, tavana bakyordu. Birka dakika sonra tekrar sordu: Ne oluyor? Gidecek miyiz, gitmeyecek miyiz? Giyinecek misiniz, giyinmeyecek misiniz? Ne olacak giyinirsem? Ekaterinenhov'a gideceiz. Amma da uzattnz, brakn u Ekaterinenhov'u! Otursanza oturduunuz yerde; nedir bu aceleniz? Kokusu mu kt burann, oda souk mu yoksa?

30

Hayr, buras ok houma gidiyor; ok rahatm. Burada rahatsnz, ne diye baka yere gitmek istiyorsunuz? Benimle kaln, birlikte yemek yeriz, sonra akama istediiniz yere gidersiniz! Bakn, az kalsn unutuyordum. Ben zaten gidemem. Tarantiyev yemee gelecek; bugn cumartesi. Ha, yle ise... pekl... yle yapalm... Ben size ilerimden sz ettim mi? Aleksiyev, gzlerini drt aarak: Hangi iler? Bilmiyorum, dedi. Ka zamandr ne diye yerimden kalkmyorum, dnmediniz mi? Ben burada iin iinden nasl kacam diye yatm dnyorum. Aleksiyev telal grnmeye alarak: Nedir mesele? diye sordu. ki felaket. Ne yapacam ardm. Nedir bu felaketler? Beni evden kap dar ediyorlar. Dnn bir kere: kp gidecekmiim buradan. Grlt patrt; bir sr i. Dnmeye bile cesaretim yok! Sekiz yldr burada oturuyorum, biliyorsunuz. Ev sahibi bana yle bir oyun oynad ki. "Hi durmayn, kn," diyor. Hem de acele ediyor, ha! Demek ki eve ihtiyac var. Tanmak bir beladr; yle iler kar ki... Krlan, kaybolan... Skntl eydir. Eviniz de gzel dorusu... Kiras ne kadar? Bir daha byle ev nerede bulurum, hem de abucak? Odalar scak, rutubetsiz; sonra emniyetli ev de. Topu topu bir hrszlk oldu. Tavan da pek salam grnmyor, svalar nerede ise dklecek gibi ama bir ey olduu yok. Aleksiyev, ban sallayarak: Olur ey deil, dedi. Ne yapmal da evden kmamal? Aleksiyev btn oday gzden geirerek: Kontratnz var m? diye sordu. Evet, ama sresi bitti; bilmem ne kadar zamandr kiray aydan aya veriyorum. Ksa bir sessizlikten sonra Aleksiyev sordu: Peki, neye karar verdiniz, kacak msnz, kalacak msnz? Hibir kararm yok. Dnmek bile istemiyorum. Zahar bir aresine baksn. Biliyor musunuz, yleleri vardr ki tanmaya baylrlar. Tek zevkleri ev deitirmektir...

31

Onlar tanadursunlar. Benim hibir deiiklie tahammlm yoktur. Ama asl kts ev meselesi deil. Bakn khyam bana ne yazyor. Size mektubu gstereyim... Nerede acaba? Zahar! Zahar! Zahar sobann stnden srad: f, aman yarabbi! Allah ne zaman canm alacak? eri girdi ve alk alk efendisine bakt: Hani o mektup... Bulamadn m? Nasl bulaym? Okuma bilmiyorum ki... Zarar yok, sen gene ara. Dn akam bir mektup okuyordunuz; ondan sonra grmedim. lya lyi kzarak: Nerede yle ise? diye sordu. Yutmadm ya! ok iyi hatrlyorum, elimden aldn, urada bir yere koydun. Nah ite, burada, bak! Yorgan sallad, mektup arasndan yere dt. kisi birden konutu: Hep de ben kabahatli karm!.. Haydi, haydi, ek git! Zahar kt. Oblomov mektubu okumaya balad. Mektup koyu krmz balmumu ile mhrlenmi boz bir kt zerine kvasla yazlm gibi idi. ri solgun harfler birbirine dokunmadan, bir zafer alay halinde, kdn sol st kenarndan sa alt kenarna doru yryordu. Yer yer iri soluk bir mrekkep lekesi alay durduruyordu: "Muhterem efendimiz, babamz, velinimetimiz, lya lyi..." Burada Oblomov birok salk ve esenlik dileklerini atlad ve ortalarndan devam etti: "Yksek zatnza haber vereyim ki, iftliinizde her ey yolundadr. Be haftadr yamur yamad: Cenab Hak bize kzm olsa gerek. htiyarlar bile, byle kuraklk grmedik, diyorlar. Bahar ekinleri yand, kavruldu. K ekinlerinin de bir ksmn kurtlar yedi, bir ksmn da vakitsiz don mahvetti. Tekrar kazp ektik ama ne kacak bilinmez. Cenab Hakkn zatnz korumasna dua ediyoruz. Kendimizi dndmz yok; lsek bile ne kar... van yortusunda kyl daha kat! Laptev, Baloov ve Vaska, demircinin olu. Karlarn arkalarndan gnderdim ama bir daha dnmediler; duyduuma gre olki'de yerlemiler. olki'ye de Verhliov'daki hemerim gitti. Orann Ba khyas onu yabanc lkelerden olki'ye gelen bir saban grmek iin olki'ye gndermiti. Ona, kaan kyllerin

32

yerlerine aramasn syledim. Gitmi, komiserle konumu, komiser, 'Bir dileke ver,' demi; 'kaan kyllerin iadesi iin gereini yaparz.' Ben gittim; komiserin ayaklarna kapandm, ama komiser Nuh dedi, peygamber demedi; var gcyle bard: 'Defol git, dedim ya sana, bir dileke yaz, icabna bakarz.' Ben de dileke yazmadm. Burada aylk bulamyorum: Herkes Volga'da, mavnalarda almaya gitti. Burada millet pek budalalat, babamz lya lyi. Bu yl pazara keten gnderemeyeceiz; kurutma, temizleme makinelerini kapayp kilitledim. Suciga'y gece gndz kapda bekletiyorum: Azna iki koymaz, ama gene de, efendilerimin maln almasn diye gece gndz ben de onu gzetliyorum. teki kyller ha bire iiyorlar, sizin iin almak istemiyorlar; para verelim diyorlar ama para da veremiyorlar; bu yl eer kuraklk btn rn harap etmezse efendimiz velinimetimize geen yldan iki bin ruble kadar eksik para gndereceiz. Kuraklk olmazsa bu paray zatnza ulatracaz." Bundan sonra ballk yeminleri ve imza geliyordu: "Khyanz ve sadk kleniz Prokofiy Vitiyagukin kendi eliyle imza etti." Okuryazar olmad iin mektubun altna bir ha izmiti. "bu mektubu, mezkr khyann kaynbiraderi, Diomka Kriyov yazmtr." Oblomov mektubun sonuna bir gz att. Ne ay var, ne yl, dedi. Bu mektup herhalde khyann elinde bir yl srnmtr. van yortusundan sz ediyor, sonra da kuraklk diyor. Kim bilir ne zaman aklna geldi de gnderdi... Oblomov dnceye dald. ki bin ruble eksik gnderecekmi. Ne dersiniz buna? beriye ne kalyor? Geen yl ne kadar almtm? Oblomov, Aleksiyev'e bakarak sordu: O zaman size sylememi miydim? Aleksiyev gzlerini tavana dikti ve dnmeye balad. Oblomov: toltz gelsin de ona soraym, dedi; yedi bin mi, sekiz bin mi ne idi... Bir tarafa yazmamak ne fena! Demek imdi beni alt bine indirecek. A kalrm vallahi; yaanr m bu parayla? Ne diye tela ediyorsunuz, lya lyi? Hibir eyden umudu kesmemeli. nsan kendini bir brakt m yand! Ama iittiniz mi ne diyor? Bana para gnderecei, beni teselli edecei yerde, benimle alay ediyormu gibi hep kt haberler veriyor. Her yl byle; ardm artk. "ki bin ruble kadar eksik." Evet, byk bir zarar. aka deil, iki bin, Aleksey Login de bu yl on yedi bin yerine on iki bin alm diyorlar.

33

Hi olmazsa on iki bin, alt bin deil. Bu khya beni allak bullak etti. Gerekten kuraklk varsa, rn kt ise vaktinden nce insan zmenin anlam var m? Evet, doru... gerekten anlam yok. Ama bir kylden yle incelikler de beklenemez. Bu adamlar hibir eyden anlamazlar. Oblomov, belki yreine ferahlk verecek bir eyler bulur umuduyla Aleksiyev'e bakarak sordu: Peki, siz benim yerimde olsanz ne yapardnz? Dnmeliyim lya lyi, hemen karar veremem. Oblomov derin derin dnerek: Acaba valiye mi yazsam? diye mrldand. Valiniz kim? lya lyi cevap vermeden dnmeye dald. Aleksiyev de sustu; o da bir eyler dnyordu. Oblomov, mektubu buruturdu; ba ellerinde, dirsekleri dizlerinde, bir sre zntl dnceler iinde kald. Ah, toltz bari abuk gelse! Yaknda geleceini yazd; ama Allah bilir nerelerde dolayor... Bir gelse, her eyi hallederdi... Tekrar kederli bir hal ald. Uzun sre sustular. Nihayet Oblomov kendine geldi. Kesin bir karar vermi, yatandan kacakm gibi konutu: Yaplacak ey udur: Hemen harekete gemeli, bouna vakit kaybetmemeli... ilknce... Tam o srada kapnn ngra var gcyle ald. Oblomov'la Aleksiyev rperdiler. Zahar da birden sobasndan atlad. Dardan yksek, kaba bir ses: Evde mi? diye sordu. Zahar, daha byk bir kabalkla: Nerede olabilir bu saatte, diye cevap verdi. Odaya giren adam krk yalarnda vard. riyar, gs ve omuzlar geni, koca kafal, geni ehreli, ksa ve kaln boyunlu, patlak iri gzl, kaln dudakl idi. yle bir bakta insan kaba ve derbeder bir adam olduunu anlyordu. stne bana bakmad belli idi. Onu temiz, tra olmu grmek gt. Ama onun umurunda deildi. stnden bandan utanmak yle dursun, bu haliyle vnyor gibiydi. Mihey Andreyevi Tarantiyev'di bu, Oblomov'un iftlik komusu. Tarantiyev dnyaya ktmser ve kmser bir gzle bakyor, evresindekilere

34

aka kin besliyordu. Her eye ve herkese atmaya hazrd; sanki bir felakete uram, deeri bilinmemi, talihine ksm gl bir kiiymi gibi. Hareketleri cretli ve kaba sabayd. Hep yksek sesle, abuk abuk, fke ile konuurdu. Uzaktan sesi geldii zaman bir kprden geen bo arabann grltsne benzerdi. Hi kimseden sklmaz, hazrcevapt; herkese, hatta dostlarna bile kaba davranrd. Konutuu, hatta yemeini yedii bir kimseye eref veriyormu gibi tavrlar taknrd. Tarantiyev cin fikirli, kurnaz bir adamd. Gnlk bir meseleyi ya da kark bir mahkeme iini kimse onun kadar ustalkla halledemezdi. u ya da bu halde neler yaplacan hemen syler, ince ince kantlar getirir, sonunda da hemen her zaman t verdii adama kt szler sarf ederdi. Byle olmasna ramen Tarantiyev yirmi be yl nce bir daireye ktip girmi, salar aarncaya kadar ayn memurlukta kalmt. Ne kendisi ne de bakalar onun daha yksek bir mevki sahibi olabileceini dnmt. Dorusu u ki, Tarantiyev'in gc laflarnda kalyordu. Konuurken bilhassa bakalarnn ilerini kolayca hallederdi; fakat elini kolunu kmldatmaya, harekete gemeye, yani teorisini uygulamaya, ii ele alp yrtmeye gelince Tarantiyev baka bir adam oluveriyordu. i karsnda klyor, anszn bir arlk, bir halsizlik duyuyor, ya baka bir ie giriiyor, onu da bir trl ele alamyor ya da baaramyor, baarmaya kalksa bsbtn berbat ediyordu; bir ocuk oluveriyordu. Kk eyleri unutur, savsaklar, sz verdii yere ge kalr, sonunda ya ii yar yolda brakr, ya da yle kt bir yerinden balar ki her ey altst olur, bir daha da kimse altndan kamazd. Ama Tarantiyev gene de leme svmekten geri kalmazd. Babas, eski bir tara adliye memuru, oluna i takibindeki ince maharetini ve tecrbesini vermek, adliyede kendisinin ykseldii erefli mevkii kazandrmak istemiti; ama kader yle istemedi. Vaktiyle derme atma bir renim grm olan bu adam, olunun akranlarndan geri kalmamasn istemi, ona i takibinden, bu nemli sanattan baka eyler de retmek gereini duymutu. Onu yl bir rahibe Latince renmeye gnderdi. Yaradltan kabiliyetli olan ocuk, yl iinde Latin gramerini ve sentaksn skm, hatta Cornelius Nepos'u okumaya balamt. Ama babas bu kadarnn yeterli olduuna, olunun eski kua fersah fersah atna, daha fazla renimin belki de adliye ilerine zarar vereceine inanmt. Mihey on alt yanda evinde Latinceyi ne yapacan bilmiyor, yava yava unutuyordu. le veya il mahkemelerinde bulunmak erefine erecei gnleri beklerken, babasnn iki meclislerini karmyor, her eyin konuulduu bu yeni okulda delikanlnn zeks hzla geliiyordu. Gen ruhun btn merakyla babasnn ve ahbaplarnn anlattklar eitli, ilgin

35

hikyeleri, bu eski adliye kurtlarnn ellerinden geen trl davalar dinliyordu. Fakat btn bunlar bir ie yaramad. Babasnn btn abalarna ramen Mihey ne adliyeci, ne de iadam olabildi. Talih ihtiyarn emellerini suya drd. Mihey babasndan sanatn btn teorik tarafn alm, i sadece uygulamaya kalmt. Fakat mahkemeye bir defa olsun girmeden babasn kaybetti; bir baba dostu onu Petersburg'a gtrd, bir bakanla ktip olarak yerletirdi ve orada unuttu. Bylece Tarantiyev btn hayat boyunca teoride kald. Petersburg'daki memuriyetinde ne Latincesi, ne de hakl haksz davalar istedii gibi evirmek sanatndaki ince fikirleri ie yaryordu. Hlbuki kendisi, iinde uyuklayan, elverisiz artlar altnda hi meydana kmayan bir g duyuyordu. Bu g, masallarda sihirli duvarlar arasna kapatlarak ktlk etmelerine meydan verilmeyen habis ruhlara benziyordu. te, iindeki gizli gleri kullanamayan Tarantiyev, belki bunun iin kaba, nobran, sinirli, kfrc bir adam olmutu. Yapt i, yaz temize ekmek, dosya tutmak vs. pek arna gidiyordu. Ona ok uzaktan glmseyen son bir umudu kalmt: Tekel mdrlne gemek. Yalnz bu i, babasnn ona hazrlayp da kendisinin ulaamad mevkiinin yerini tutabilirdi. Bu i bekleyedursun, imdilik babasnn hayat ve i felsefesini, rvet ve dalavere sistemini, tarada kendisine layk bir alanda kullanamad iin, Petersburg'daki zavall hayatnn kysnda bucanda, resmi iler yerine dostluk ilikilerinde harcyordu. Rvetilik Tarantiyev'in kafasna, kanna ilemiti. Ne davas, ne de mterisi olduu iin, akl erdirilemeyecek yollardan eini dostunu kafese koyuyordu. Her frsat kollayarak kendini kurnazlkla ya da srarla davet ettirir; herkesten layk olmad bir sayg bekler, kimseyi rahat brakmazd. Eski psk elbiselerinden hi sklmazd, ama gnn programnda mkellef bir yemek, bol votka ve arap olmad m bir trl rahat edemezdi. Ahbaplar arasnda byk bir beki kpei roln oynar, herkese havlar, kimseyi korkutmaz, fakat nasl atlrsa atlsn, hibir et parasn karmaz, yere dmeden yakalard. Bunlar Oblomov'a en sk gelen konuklard. Bu iki Rus proleteri niin ona giderlerdi? Anlarsnz: Yemek, imek, puro tellendirmek iin. Burada scak, rahat bir ke buluyorlar, pek scak deilse de her zaman kaytsz bir yzle karlanyorlard. Oblomov'a da onlar niin kabul ettii sorulsa kolay kolay cevap veremezdi, lkenin uzak iftliklerinde, btn hali vakti yerinde kimselerin evinde parasz, isiz gsz, mesleksiz olmakla beraber mideleri mkemmel ileyen kadn erkek bir sr hazrc vard. Tpk onlar gibi, Aleksiyev'le Tarantiyev de Oblomov'un evinden ayrlmyorlard. Keyiflerine dkn insanlar byle takntlar edinmeden yaayamazlar;

36

evrelerinde gereksiz kimseler olmadan rahat edemezler. Tabakay kim arayp bulacak? Yere dm bir mendili kim kaldrp verecek? Derdimizi kime anlatp kendimizi andracaz? Kt ryalarmz kime anlatp yorumlatacaz? Kim bize, yatarken bir eyler okuyup uykumuzu getirecek? Hazrc, bazen teberi almak iin en yakn kasabaya gnderilir, ev ilerine de yardm eder. Bu ileri ev sahibi yapacak deil ya! Tarantiyev grlt patrt eder, Oblomov'un durgunluunu, can skntsn giderirdi. Barr, arr, mnakaa eder, bylece lya lyi'i konumak, bir i grmek mecburiyetinden kurtarrd. Uykunun ve rahatn hkm srd bu odaya, Tarantiyev, hayat, hareket, bazen de havadis getirirdi. Oblomov kln bile kprdatmadan nnde kmldayan, konuan canl bir varl grmek ve dinlemek frsatn bulurdu. stelik Oblomov Tarantiyev'in kendisine yararl tler verebileceine inanacak kadar da saft. Oblomov'un Aleksiyev'in ziyaretlerini ho grmesinin baka, ama daha az nemli olmayan bir sebebi vard. Oblomov istedii gibi vakit geirmek, yani uzanp sessizlie ve hayale dalmak, odada dolamak isterse, Aleksiyev varln hissettirmez, o da susar, uyuklar, kitap kartrr, gzlerinden ya gelecek kadar esneyerek, resimlere, una buna bakard. gn bu halde kalabilirdi. Ama Oblomov kendi kendine kalmaktan bezer de konumak, okumak, tartmak, heyecanlanmak isterse, karsnda her zaman dinlemeye hazr, susuunu, konumasn, heyecann paylaacak, dncelerini kabul edecek uysal bir dinleyici bulurdu. teki konuklar, ilk konuk gibi az gelir, ok kalmazlard; zaten Oblomov'un onlarla olan ilikileri gittike tavsyordu. Oblomov bazen bir havadise taklr, be dakika konuur, sonra bu kadar ilgiyi yeter grerek susard. Oysa kendisinin de konuklarna bir eyler sylemesi, onlarla ilgilenmesi gerekirdi. Onlar insanlar iinde har neir oluyorlard. Her biri hayat bir trl anlyordu; hibiri Oblomov gibi anlayamyordu, ama gene de onu kendi hayatlarna kartrmak istiyorlard. Btn bunlar Oblomov'un houna gitmiyor, onu tiksindiriyordu. Bir tek adam houna gidiyordu; o da Oblomov'u rahat brakmyor, o da havadisleri, kalabal, bilimi, hayat seviyordu; ama onun sevii daha derin, daha canlyd. Oblomov herkese kar iyi idi. Fakat yalnz bu adam gerekten sever, yalnz buna gvenirdi; belki birlikte bydkleri, okuduklar, yaadklar iin. Bu adam Andrey Karlovi toltz idi; yolculua kmt. Oblomov onun bir an nce dnmesini bekliyordu. Tarantiyev, kirli elini Oblomov'a uzatarak, kabaca: Merhaba komum, dedi. Bu saate kadar da l gibi yatyorsun be! Oblomov, battaniyeyi stne ekerek:. Yaklama, yaklama, souktan geliyorsun! dedi.

37

Tarantiyev bard: Bu da ne demek? Souktan geliyormuum! Elimi uzatyorum sana, sksana! Neredeyse saat on iki olacak, seninki hl yataklarda. Oblomov'u yataktan ekip karmak istedi ama Oblomov meydan vermedi, hemen ayaklaryla terliklerini buldu. Esneye esneye: Tam kalkmak zereydim, dedi. Ben bilirim senin nasl kalktn; yemee kadar yataktan kmazsn sen. Hey, Zahar, neredesin? Bunak herif! abuk gel de efendini giydir. Zahar ieri girdi. Tarantiyev'e yan yan bakt: nce kendinize bir Zahar bulun da ondan sonra kfr edin, dedi. Ortal nasl da berbat etmisiniz; sanki odaya bir satc girmi. Tarantiyev: Hl konuuyor, sersem herif! diyerek Zahar'a geerken bir tekme atmaya kalkt; ama Zahar durdu, dnd ve kapya doru yollanrken fkeyle: Daha neler, hele bir dokunun, dedi. Ben gidiyorum. Oblomov: Yeter yeter, Mihey Andreyevi, amma da kavgac adamsn, dedi. Ne diye adam rahat brakmazsn? Haydi Zahar, getir u elbiseleri. Zahar arkasn dnd, Tarantiyev'e yan yan bakarak nnden hzla geti. Oblomov, Zahar'a dayanarak istemeye istemeye kalkt, srklene srklene byk koltua geti, iine gmlp hareketsiz kald. Zahar kk masadan pomat, tarak, sa fras ald; Oblomov'un bana pomat srd; salarn ayrp fra ile yatrd. Ykanacak msnz imdi? diye sordu. Biraz sonra, sen istersen odana git artk. Zahar Oblomov'un salarn tararken Tarantiyev Aleksiyev'e dnp, birdenbire: A, sen de burada msn? dedi. Ben seni grmemitim. Ne yapyorsun burada? u senin akraban amma da domuz herifmi. Ka zamandr sylemek istiyordum sana... Aleksiyev, arm bir halde gzlerini Tarantiyev'e dikerek, ekingen bir sesle: Hangi akrabam, benim akrabam yok ki, dedi. Canm, burada memur olan,neydi ad? ey... Afanasyev akraban olmaz olur mu! Akraban ite!

38

Benim adm Afanasyev deil ki, Aleksiyev. Hi akrabam filan da yok. Nasl akraban deil? Senin gibi mendeburun biri; ad da seninki gibi Vasiliy Nikolayevi. Yemin ederim benimle ilgisi yok! Hem benim adm van Aleksiyevi. Her ne ise, sana benziyor ya! Ama, domuzun biri; grdn zaman kendisine syle. Aleksiyev tabakasn aarak: Tanmyorum ki, hi grmlm yok, dedi. Biraz ttn versene bana... A! Fransz ttn deilmi, adi ttn. Ttn alp kokladktan sonra: Evet, dediim gibi, dedi ve Aleksiyev'i adeta azarlayarak: Ne diye Fransz ttn kullanmyorsun? Diye sordu, cevap beklemeden devam etti: u senin akraban kadar domuzunu grmedim. ki yl nce kendisinden elli ruble almtm. Elli rublenin laf m olur? nsann hatrnda bile kalmaz, deil mi? Hayr, herif hatrlyor: Aradan bir ay gemedi, her rastlad yerde bana, "Ne oldu bizim alacak?" diye tutturur. Bktm usandm. Bu kadar skt yetmiyormu gibi dn daireye geliyor,diyor ki: "Maa alm olacaksnz, u borcunuzu verseniz." Maam verdim ama onu yle utandrdm ki kapy zor buldu. Yoksul bir adamm, paraya ihtiyac varm! Sanki benim yokmu gibi! Ben ona birden elli ruble verecek kadar zengin miyim? Hey, komu, versene bir puro. Oblomov raf gstererek: Purolar urada, kutunun iinde, dedi. Oblomov, her zamanki zarif, tembel haliyle koltuunda oturmutu; evresinde olup biteni fark etmiyor, konumalar dinlemiyordu. Kk beyaz ellerini hazla seyrediyor, okuyordu. Tarantiyev, kutudan ald bir puroya bakarak Oblomov'a sert sert: E? Bunlar hep eski purolar, dedi. Oblomov, hi dnmeden: Evet yle, dedi. Ama ben sana baka purolar al demitim, ecnebi purolar. Byle mi aklnda tutuyorsun sana sylediklerimi? Gelecek cumartesiye mutlaka isterim, yoksa gelmem ha! ilir ey deil bu. Puroyu yakt, dumann yarsn savurdu, yarsn iine ekti. Oblomov, esneyerek: Bugn erken geldin, Mihey Andreyevi, dedi. Ne oluyor, bktn m benden?

39

Yoo, laf olsun diye syledim; sen hep yemek vakti gelirsin de onun iin. Saat daha on iki. Mahsus erken geldim ki ne yemek var reneyim. Hep kt eyler yediriyorsun bize. Bakalm bugn ne yaptrdn. Mutfaa git de sor. Tarantiyev dar kt. Az sonra dnd ve haykrd: Aman yarabbi! Srla dana!.. Ah, Oblomov, kardeim, sen yaamasn bilmiyorsun. Bir de iftlik sahibi olacaksn! Bu bir kiizade hayat deil, bir esnaf hayat. Bir dostuna doru drst yemek yediremiyorsun. Bari Madera arab aldn m? Oblomov pek kulak asmadan: Bilmiyorum, Zahar'a sor, dedi. Belki kalmtr. u Almandan aldn arap m? Brak canm, arab ngiliz maazasndan alacaksn. Nesi var canm? imdi sana arap m aldralm? Sen paray bana ver, ben bir iki yere daha urayacam: Maazann nnden geerken bir ie alrm. Oblomov ekmeceyi kartrd, krmz bir on rublelik kard. Madera yedi ruble, bozuk yok. Hepsini ver ite; stn verirler korkma. Oblomov'un elinden paray ekip ald, cebine indirdi. apkasn giydi: Eh, ben gidiyorum, dedi. Bee doru gelirim. Grlecek bir iim var; Tekelde bir yer vaat ettiler, gidip ona bakacam. Ha, lya lyi, bugn Ekaterinenhov'a gitmek iin bir araba tutacak msn? Beni de gtrebilirdin. Oblomov ban sallad. Tembelliinden mi, yoksa cimriliinden mi? Bu ne lapaclk. Haydi, imdilik allahasmarladk. Dursana biraz, Mihey Andreyevi, sana bir eyler danacam. Nedir? abuk ol, ge kalacam. Bama iki dert birden geldi. Beni bu evden kovuyorlar. Herhalde kiray vermedin; oh olsun! Tarantiyev kapya doru yrd. Hayr, canm. Ben kiray hep pein veririm. Hayr, burasn bir daire yapmak

40

istiyorlarm... Dur yahu, ne kayorsun! Sylesene ne yapmal? Sktryorlar, bir hafta iinde kmalymm. Ben senin avukatn mym?.. Sanma ki... Bir ey sandm yok... Barp aracana ne yapacam syle. Sen ileri bilirsin... Tarantiyev onu dinlemiyor, bir eyler dnyordu. apkasn karp oturdu: Eh, yle olsun, dedi. Haydi bana dua et gene, yemee de ampanya aldr. in oldu demektir. Nasl? ampanya aldracak msn? Verecein akl ie yararsa... e yaramayan sensin. Sana bedava m akl reteceim? Aleksiyev'i gstererek: Buna sor istersen ya da akrabasna, dedi. Haydi, yeter artk, syle bakalm. Syleyeceim u: Yarn tanabilirsin. Amma da akl! Bunu ben de bilirim senin kadar. Tarantiyev bard: Dur, szm kesme! Yarn Viborg tarafnda bildiim bir eve tanacaksn... Daha da neler? Viborg tarafnda! Kn oraya kurtlar geliyormu. Evet, kn bazen inerler. Ama sana ne? Oras snk, l, skntl bir yer. Kim yaar orada? Yalan! Orada tandk bir kadn oturuyor:Kendi evi var,byk bir sebzebahesi iinde. Namuslu bir kadndr; dul; iki ocuu var; bekr kardei ile beraber oturuyor. ok akll bir adam. Aleksiyev'i gsterdi: u kede oturan gibi deil. Senden benden daha akll! Oblomov sabrszland: Btn bunlardan bana ne? Gitmem oraya. yle bir gidersin ki... Madem akl danyorsun, sz de dinleyeceksin. Gitmem dedim ya, gitmem. Tarantiyev apkasn bana koydu, kapya doru yrrken:

41

Ne halin varsa gr, dedi. Giderken tekrar geri dnd: Ne biim adamsn! Ne var seni burada tutan? Ne mi var? Buras her yere yakn, maazalara, tiyatroya, ahbaplara... Merkezi bir yer... Her tarafa... Tarantiyev onun szn kesti: Ne dedin? Senin bir yere gittiin var m ki? Son defa tiyatroya gideli ne kadar oldu? Hangi ahbaplara gidiyorsun? Merkezde oturmak ne iine yaryor, rica ederim? Ne iime mi yaryor? ok! Ne bileyim... Bak, grdn m? Sen de bilmiyorsun; her ne ise, dn tan: Orada benim ahbabm olan namuslu bir kadnla rahat rahat yaayacaksn. Kimse seni tedirgin etmeyecek; grlt patrt yok; her ey tertemiz. Baksana, nedir bu hal? Bir handa yayor gibisin. Bir de beyzade, iftlik sahibi olacaksn. Orada her ey iek gibi sakin; cann skld zaman da konuacak biri var. Benden baka hi kimse gelip seni rahatsz etmeyecek. ki ocuk da var; istediin kadar oynarsn. Daha ne istiyorsun? Sonra krn da dn. Burada ne kadar kira veriyorsun? Bin be yz. Orada aa yukar btn ev iin bin ruble vereceksin. stelik ne gzel, ne kl odalar! Kadncaz teden beri sessiz, dzenli bir kirac aryordu; ben seni uygun gryorum. Oblomov dalgn dalgn ban sallad. Tarantiyev: Samalyorsun, dedi; tanacaksn! Bir dnsene. Masraflarn yarya inecek; bir defa kiradan be yz ruble kazanyorsun. Yemeklerin de iki kat daha iyi, daha temiz olacak; ne a kadn, ne de Zahar bir ey akmayacak... Yandaki odadan bir homurtu geldi. Hayatn da dzene girecek. imdi sende yemek yemek hi de ho bir ey deil. Biber istersin yok; sirke istersin, almamlar; baklar temizlenmemi. amarlarnn kaybolduunu kendin sylyorsun. Her ey toz iinde, insan ireniyor. Hlbuki orada her eye bir kadn bakacak; ne sen, ne de o aptal Zahar... erideki homurtu artt. O bunak eek artk bir eye karmayacak; her eyine baklacak. Bunda dnecek ne var? Tan, bu i de bitsin... Peki ama, byle durup dururken insan kalkp ne diye Viborg semtine gitsin. Tarantiyev yzndeki terleri sildi: Bak yedii naneye! Mevsim yaz: Yazla gitmi gibi olacaksn. Gorohovaya

42

Caddesi'nde pineklemenin anlam var m? Orada Bezborodkin balar var, Ohta yan banda, Neva iki adm tede. Kendi sebze bahen var, toz yok, scak yok; hi dnme: Ben yemekten nce oraya giderim, bana araba parasn verirsin, yarn da tanrsn... Ne adam yarabbi! Birdenbire Viborg Mahallesi diye tutturdu... Nereden de kard bunu... Evet sylemesi kolay. Sen zekn gster de bana kalmak iin bir are bul. Sekiz yldr burada yayorum, kolay kolay deitirmek istemem... Bu i bitti, tanyorsun. Ben hemen oraya gidiyorum, iimi bir baka gne brakrm. Tarantiyev kapya yrd: Dur, canm, dur. Nereye gidiyorsun? Bir ey daha var, ok daha nemli. Al u khyamdan gelen mektubu, oku da bana ne yapacam syle. Ne tuhaf adamsn? Kendi kendine hibir i yapamaz msn sen? Hep ben, hep ben. Neye yararsn bilmem? nsan deilsin sen: Pelte gibi bir eysin. Mektup nerede? Zahar, Zahar! Gene soktu bir yere. Aleksiyev burumu mektubu yerden alarak: te, dedi. Oblomov: te bu mektup, diyerek, yksek sesle okudu. Bitirdii zaman: E, ne dersin? diye sordu, Ne yapaym ben imdi? Kuraklk, toplanmam paralar... Sen iyiden iyiye hap yutmusun. Ne diye hap yutmu oluyorum? Yutmusun, yutmu... Peki, yutmusam, yaplacak eyi syle. Sylersem, ne vereceksin? ampanya vaat ettik ya! Daha ne istiyorsun? ampanya ev iindi; sana iyilik ediyoruz, anlamyorsun, stelik tartyorsun, amma da nankrsn! Kendin bir ev bul bakalm! Hem, ev bir ey deil. Asl kazancn, sakin bir hayat olacak. Kz kardeinin evindeymisin gibi yaayacaksn. ki ocuk, bir bekr karde, ben de her gn urayacam. yi, iyi; anlald. imdi syle bakalm, khyamla ne yapacam? Hayr, sen nce yemek iin biraz ngiliz biras aldr, o zaman sylerim. imdi de bira istiyor. Yetmedi mi? Tarantiyev tekrar apkasn bana koyarak:

43

Eh, yle ise allahasmarladk, dedi. Aman yarabbi! Khyam iki bin ruble eksik gndereceini sylyor, bu da tutmu benden bira istiyor. Haydi, peki, biray da aldk. Biraz daha para ver yleyse. On rublenin stn alacaksn ya! Ya Viborg'a gitmek iin araba paras. Oblomov bir ruble daha kard ve istemeye istemeye verdi. Tarantiyev rubleyi cebine yerletirerek: Senin khya hrszn biri;sana diyeceim bu, dedi. Sen de enayi gibi her dediine inanyorsun. Baksana neler yutturuyor. Kuraklk, kt rn, toplanmam para, kam kyller. Hepsi yalan! Ben bizim taraflardan, umilovo'dan rendim: rn geen ylki kadar iyiymi, btn borlar verilmi; hlbuki senin tarafta kuraklk olmu, rn yetimemi, umilovo sizden bilemedin elli kilometre; ne diye orada rn yanmam? Bir de alacaklar uydurmu. Kendisinin orada ii neymi? Ne diye alacaklar vaktinde toplamam? Ne diye alacakl olsun? lkemizde i mi yok, pazar m yok? Ah, haydut! Ben gsteririm ona! Kyllere gelince, onlardan bir eyler alp brakmtr. Komisere filan da ikyet etmemitir. mkn yok. Mektubunda komiserin verdii cevab aynen sylyor. O kadar tabii ki... Haydi canm sen de! Bir eyden anladn yok. Btn hrszlar gayet tabii yazarlar. nan bana. Bak mesela u Aleksiyev'e. Namuslu adam, kuzu gibi oturuyor... Fakat yaz yazsn da bak. Hi tabii olmaz. Ama akrabas, domuzun, belal herifin biri; o yazar. Sen de tabii yazamazsn. Demek ki, sadece akllca ve tabii mektup yazmas senin khyann bir hrsz olduunu gstermeye yeter. Grmyor musun ne kadar iyi, her kelimeyi yerine oturtmu: "Kaan kyllerin yerlerine iadesi". Peki ne yapaym bu adama? Hemen deitir. Yerine kimi bulaym? Ben kylleri ne bilirim? Baka biri daha kt olabilir. On iki yldr oralardan uzakta yayorum. Kendin git kye. Baka are yok. Yaz orada geir. Sonbaharda da yeni eve gel. Ben sana evi hazrlarm. Yeni bir eve tanmak, iftlie gitmek! Bana ne olmayacak eyler teklif ediyorsun! Byle arlklara gideceine ikisinin ortas bir yol... Kardeim, bu byle yrmez. Ben senin yerinde olsam oktan bu iftlii rehine vermi, baka birini almtm ya da ehrin iyi bir yerinde bir ev sahibi

44

olmutum. Bu bir kere senin iftlie deer. Sonra evi de rehine koyar, baka bir ev alrdm... Ver bana iftliini de gr bak, ne adam oluyorum. Brak u palavralar da bana are bul. Evden kmayaym, kye gitmeyeyim, iler yoluna girsin... Sen hi kmldamayacak msn? u haline bak: Ne ie yararsn sen? Vatana ne faydan var senin? iftlie gidemezmi! Dur bakalm. Daha iftlie gitmenin zaman deil. iftlikte yapacam yeniliklerin plann bir bitireyim... Baksana Mihey Andreyevi! Sen gitsene benim yerime. i biliyorsun, o taraflar da tanrsn; yol masraflarn bol bol veririm. Ben senin vekilharcn mym? Hem zaten benim epeydir kyllerle uratm yok. Ne yapacam bilmem ki... Peki yleyse, komisere yaz. Sor bakalm, khya kaan kyllerden ona sz etmi mi? iftliine gitmesini rica et, ayrca valiye de yaz. Komisere khyann hareketleri hakknda rapor vermesini emretsin. yle yaz: "Efendim hazretleri, beni olunuz soyup, dtm korkun felakete merhamet nazarlarnz eviriniz. Khyann hyaneti yznden feci bir duruma, tam bir sefalete dm bulunuyorum. Karmla kk yata on iki ocuum ekmeksiz sokaklarda kalacaklar... " Oblomov gld: Hani ocuklarn derlerse, nereden bulup gstereyim? Samalama! On iki ocuk de; kimse dikkat etmez, soruturma yapmaz, ama mektubun "tabii" olur. Vali mektubu ktibine verir, ayrca ktibe yazarsn, tabii bir eyler de eklersin. Ktip gerekeni yapar. Komularndan da yardm iste. Kim var orada? Dobrinin yaknda oturur, burada onu sk sk grrdm. imdi kyde. Ona da yaz; ricalarda, istirhamlarda bulun; de ki: "Bana byk bir iyilik edeceksiniz; gerek bir Hristiyan, gerek bir dost, gerek bir komu olarak size minnettar kalacam." Mektupla Petersburg'dan bir hediye gnder... Mesela bir kutu puro. Yaplacak ey ite bunlar. Ama senin akln bir eylere ermiyor ki... Mahvolmu bir adamsn. Ben olsam gsterirdim o khyaya. Kaacak delik arard. Posta ne zaman gidiyor? br gn. Haydi, otur hemen yaz. br gn gidiyor dedim ya. Ne diye imdi yazaym. Yarn da yazabilirim. Ya da dur Mihey Andreyevi, bir iyilik ettin, bari sonunu getir. Ben de yemee sana balk ya

45

da tavuk aldraym. O da neymi bakalm? Otur da u mektuplar yaz. Senin iin mektup bir dakikalk i. Oblomov glmsemesini zor tutarak: Sen her eyi ok tabii anlatrsn. van Aleksiyevi de temize eker, dedi. Daha da neler! Bana yaz yazdrmaya kalkyor. ki gndr dairede yaz yazamyorum. Daha masaya oturur oturmaz sol gzm yaarmaya balyor; ttm herhalde, eilince bam dnyor... Ah seni tembel, bu gidile senin iin harap, lya lyi... Ah, Andrey bir yerden ksa da gelse! Her eyi hallederdi... Tam buldun iyiliksever adam. Elin Alman... Serseri herif! Tarantiyev'in yabanclara kar iten bir nefreti vard. Onun iin ngiliz, Fransz, Alman isimleri dalavereci, yalanc, dolandrc veya haydut kelimeleriyle birdi. Milletler arasnda ayrm yapmazd: Onca hepsi ayn soydand. Oblomov serte: Sen bana baksana, Mihey Andreyevi, dedi; sana ka defa syledim, szlerine biraz dikkat et diye, hele yakn ahbaplarmdan bahsederken. Yakn m, dedin? Akraban deil herhalde. Alman olmadn biliyoruz. O bana akrabamdan daha yakn: Birlikte bydk, okuduk, kimsenin ona dil uzatmasn... Ya! Eer bana bir Alman tercih ediyorsan, bir daha evine ayak basmam. apkasn bana koydu, kapya yrd. Oblomov hemen yumuad: Ona dostum diye sayg gster ve szlerini kolla. Sen den istediim bu kadar. Fazla bir ey olmasa gerek. Tarantiyev byk bir kmsemeyle: Bir Almana sayg gstermek ha! dedi. Ne diye gsterecekmiim? Dedim ya, birlikte bydk, okula gittik. Sadece bunun iin. Amma da gereke! Kim kiminle okumam ki. Ama ite imdi burada olsayd ne bira, ne ampanya istemeden beni btn bu skntlardan kurtarrd. Ya! Bunu da bama m kakyorsun? Senin birana da, ampanyana da lanet olsun. Nah, al paran... Nereye koydum u paray? Allah Allah, nereye koydum! Cebinden yal, st yazl bir kt paras kard. Hayr, bu deil. Nereye koydum acaba?

46

Tekrar ceplerini aramaya balad. Oblomov: Arama canm, yorma kendini, dedi. Sana sitem etmiyorum. Yalnz bana bunca iyilikler etmi, yaknm olan bir insan hakknda daha nazike konuman rica ediyorum. Bunca iyilikler! Sen dur hele, daha neler yapacak sana. Onun dediinden kma sen. Ne diye byle konuuyorsun? Bu Alman seni kafese koyduu, zaman bir Rusu bir serseriye feda etmenin ne demek olduunu anlarsn... Dinle, Mihey Andreyevi... Ne dinleyeyim artk, yeterince dinledim. Az m derdini ektim senin. Ne hakaretlere katlandm, ben bilirim. Eminim, bu herifin babas Saksonya'da ekmek yz grmemitir; gelmi bize alm satyor. lleri rahat brak bari. Babasnn ne kabahati var? Babasnn da, olunun da Allah belasn versin. Bouna deil, babam bana, "Bu Almanlardan sakn," derdi. nsan sarrafym babam. Peki toltz'un babasna ne diye kzyorsun? unun iin kzyorum: Bu adam bizim lkeye geldii zaman stnde banda bir ey yoktu. Eyll aynda paltosuz geziyordu. Sonra lmnde oluna para brakt. Bu ne demektir? Babas ona yalnzca krk bin ruble brakt. Bu parann bir ksm karsnn eyizi idi; bir ksmn da ocuklara ders vererek, iftlik idare ederek kazand. yi bir maa vard. Gryorsun ki babasnn bir kabahati yok. ocuun kabahati ne imi? Onu syle bakalm. Amma da ocuk! Babasnn krk binini bir hamlede yz bine kard. Yksek bir memur oldu. Okumu bir adam oldu. imdi de gezip tozuyor. pini satm bir kurt. zbez bir Rus yapar m bunlar? Rus dediin, yle pek stne dmeden bir i bulur, sonra bu ii sakin sakin, rahat rahat yapar. Pek fazla da ykselmez. Bir de ona bak. ki iinden zengin olsayd anlardm. Herifin sermayesi laf, dalavere. Ben olsam bylelerini mahkemeye verirdim. imdi de hep yabanc lkelerde. Allah bilir ne yapyor! Ne aryor oralarda? Okumak, grmek, bilmek istiyor. Okumak m? Hl bitiremedi mi okumay? Ne renecekmi orada? Bunlar hep laf, inanmam. Seni bir ocuk gibi aldatyor. Yksek bir memur okumaya gider

47

mi? Amma da yutturmu!.. Sen de okula gittin. Artk okuyor musun? Aleksiyev okuyor mu? Akrabalar okuyor mu? Doru drst adamlar arasnda var m okuyan? Orada bir Alman okuluna gitmi, ders mi dinliyor? Uydurma hepsi, uydurma! Ben haberini aldm: Bir makine grmeye gitmi, sipari edecekmi. Herhalde Rus paras bastracak. Hapse atmal keratay... Kim bilir, esham karyordur belki de. Ah u eshamlar! yle ierliyorum ki... Oblomov gld: Ne glyorsun? nanmyor musun sylediklerime? Peki, peki bu konuyu kapayalm. Sen gene kendi iine git. Ben mektuplar van Aleksiyevi'le yazarm. u plan da abucak karalayveririm; ikisini bir arada karrm. Tarantiyev kt, fakat hemen geri dnd. Az kalsn unutuyordum. Tatl bir sesle ekledi: Sana bir i iin gelmitim. Yarn bir dne davetliyim. Rokotov evleniyor. Bana frakn versene; benimki biraz eski de... Bu yeni istek karsnda Oblomov kalarn att: Nasl olur? Benim frak sana gelmez ki! Gelir, gelir. Hatrlyor musun geenlerde senin bir ceketini giymitim. Tam bana greydi. Zahar! Zahar! Gelsene buraya, bunak herif! Zahar ierden, bir ay gibi homurdand, fakat gelmedi. ar unu lya lyi. Ne kt altrdn bu herifi. Oblomov Zahar' ard. Sray grlts ile beraber Zahar'n sesi iitildi. Hay Allah mstahaknz versin. Odaya girince Tarantiyev'e dnerek: Syleyin, ne istiyorsunuz? diye sordu. lya lyi: Siyah frakm getir, dedi. Mihey Andreyevi giyip bakacak; yarn dne gidecekmi... Zahar: Frak vermem, diye kesip att. Tarantiyev bard: Nasl vermezmisin, efendin emrediyor sana? lya lyi, ne diye bu adam slahevine gndermiyorsun? Amma da yaptn! Byle bir ihtiyar slahevine gnderilir mi? Haydi Zahar, inad

48

brak, getir u frak. Zahar diretti: Getirmem. nce yeleinizi ve gmleinizi geri getirsinler; be aydr kendilerinde konuk kalyor. Gene yle, birisinin isim gnne gideceim diye almlard, o gn bugndr yzlerini grmedik. Yelek kadifeden, gmlek de ince Hollanda mal, yirmi be rublelik. Frak vermem. Tarantiyev kzd. karken Zahar'a yumruunu uzatt: Peki, ben gidiyorum. Cannz cehenneme! Unutmak yok, lya lyi, evi tutacam, iitiyor musun? Oblomov yakasn kurtarmak iin sabrszlkla: Peki, peki, dedi. Mektuplar da yaz. Valiye de birbirinden kk on iki ocuun olduunu yazmay unutma. Bete de sofra hazr olsun. Niin brek yaptrmadn? Oblomov bir ey sylemedi. Artk dinlemiyordu; oktan gzlerini kapam, baka eyler dnmeye dalmt. Tarantiyev gidince, odada on dakika kadar tam bir sessizlik oldu. Oblomov'u khyann mektubu ve tanma kaygs bir hayli zm, Tarantiyev'in gevezelikleri de yormutu. Nihayet iini ekti. Aleksiyev sakin sakin: Yazmayacak msnz? diye sordu. Size bir kalem yontaym. Haydi yontun, siz de gidin. Ben yalnz alrm. Siz gelir, yemekten sonra temize ekersiniz. ok iyi... Size engel olurum, doru... Gideyim de Ekaterinenhov'a gelmeyeceimizi syleyeyim. Allahasmarladk, lya lyi. lya lyi'in onu dinledii yoktu. Ayan altna alm, ba ellerinde, koltukta adeta yatm, dncelere dalm, belki de uyuyakalmt. V Doutan soylu olan ve ktiplie kadar ykselmi olan Oblomov on iki yldan beri hibir yere kmldamadan Petersburg'da yayordu. lk zamanlar, anas babas saken, daha mtevaz yayor, iki odal bir daire ile iftlikten getirdii ua Zahar ona yetiyordu. Anas babas lnce, Asya snrlarna yakn bir ilde yz elli klenin sahibi olmutu. Yllk geliri be binden sekiz, on bin rubleye km, hayat da ona gre deimiti. Oblomov daha geni bir daireye gemi, bir a tutmu, hatta iki de at satn almt. Oblomov henz genti. O sralarda da kendisine hareketli bir adam denemezdi ama, ne de olsa bugnknden daha hareketli saylrd.

49

Gelecee ait dnceleri, umutlar vard; talihine ve kendine gveniyordu. Bir meslee, esasl bir memuriyete girmeye, mesela bakanlklarda bir i bulmaya hazrlanyordu. Petersburg'a da bu amala gelmiti. Niyetleri arasnda salon hayatna girmek bile vard; daha sonralar iin de -olgunluk ana girerken- mutlu bir aile hayat tasarlyordu. Fakat gnler geti, yllar geti; yzndeki tyler sertleti; gzlerinin parlakl gitti; vcudu irileti; salar dklmeye balad. Ya otuza varm, hl on yl nce dnd meslein eiinde duruyordu; hibir ynde tek adm atmamt. Hep hayata balamaya hazrlanyor, kafasnda gelecein plann iziyor; fakat her yl bu plandan bir eyler atyordu. Ona gre hayat iki blmd: Bunlarn birinde i ve sknt vard -ki Oblomov iin bu iki kelimenin anlam birdi-, tekinde ise sakin, rahat, sessiz gnler vard. Memurluk hayat daha batan ona pek kt geldi. Oblomov, iftlikte, tara hayatnn rahat ve yumuak detleri iinde bym, yirmi be yl ailesinin, dostlarnn kucanda yaamt. Aile mutluluuyla o kadar yorulmutu ki memuriyet hayatnn, aile hayatnn bir devam olacan, orada, olsa olsa, babasnn tembel tembel hesap defterleri tutmasna benzer bir i greceini sanyordu. Ayn dairedeki memurlar bir ailenin fertleri gibi birbirinin rahatn, mutluluunu dnen insanlar olacak, dairenin ileri btn gnlerini almayacakt. Fena havalarda, scaklarda ya da sadece insann can almak istemedii gnlerde ii asabilecekti. Bunlar meru, yasal nedenler olacakt. Sal yerinde bir memurun bir deprem olmadka ie gelmemezlik edemeyeceini grd zaman Oblomov'un fena halde can skld. Aksi gibi Petersburg'da da hi deprem olduu yoktu. Sel de bir zr saylabilirdi, ama o da krk ylda bir olurdu. Oblomov dosyalarda, "acele", "ok acele" kaytlarn grnce, amirlerinden unu yap, bunu yap, bilgi topla, rapor yaz emirlerini almaya balaynca, zet ad altnda cilt cilt defterler tutunca, bsbtn afallad. En kts, her eyin abuk abuk yaplmas, herkesin tela iinde, durup dinlenmeden teye beriye gidip gelmesiydi. Bir i biter bitmez bir bakasna sarlyorlar, o da bitince, hibir ey yapmam gibi bir ncsne balyorlard. ler bitip tkenmek bilmiyordu. ki defa onu gece yataktan kaldrmlar, rapor yazdrmlar, ok defa bir arkadann evinden artmlard. Btn bu grlt patrt onu rktm, canndan bezdirmiti. Umutsuzluk iinde, "Ne zaman yaayacam ben?" deyip duruyordu. lkesinde mdrlerin memurlarna bir baba gibi davrandklarn duymutu. Dncesinde bu mdrler aile ocann tatl havasndan ayrlmyordu. Onlar memurlarn rahatn, zevkini, elencesini dnen ve yaptklarna bakmadan her birinin ayr ayr mkfatlarn veren, salklarn, gece iyi uyuyup uyumadklarn, balarnn aryp armadn, gzlerinin niin bulank olduunu soran baba gibi insanlar sanyordu. Fakat ilk gn ac bir umut krklna uramt. Mdr gelir gelmez dairede bir koumadr, bir telatr balad. Herkes endie iinde birbirini

50

itiyor, stlerinin balarnn dzgn olup olmadn soruturuyordu. Oblomov sonradan anlad ki, baz mdrler koa koa nlerine gelen memurlarn yzndeki aknla varan korkuda hem kendilerine sayg, hem de deve ballk, hatta yetenek gryorlard. lya lyi'in mdrden korkmas iin hibir neden yoktu: Sevimli iyi bir adamd. Kimseye bir ktlk etmemiti. Memurlar ondan ok memnundular: Daha iyisi bulunmaz, diyorlard. Azndan kt bir sz, bir azarlama, bir barma iitilmemiti; hibir eyi buyurmaz, rica ederdi. Bir i yaptrmak iin rica eder, evine arrken rica eder, memurlarn hapse attrrken rica ederdi. Memurlarna hibir zaman, "sen" dememiti. Ama nedense memurlar onun karsnda st dkm kediye dnyorlard; nazik sorularna her zamanki sesleriyle deil, deiik bir sesle cevap veriyorlard. Mdr odaya girdii zaman lya lyi de nedenini bilmeksizin rkerdi; o da her zamanki sesini kaybeder, mdr onunla konutu mu azndan incecik, bozuk sesler kard. lya lyi byle iyi yrekli, geimli bir mdrn maiyetinde bile korkudan, skntdan ok ekmiti. Sert, mzmz bir mdrn eline dseydi, Allah bilir ne hale gelirdi. Oblomov iki yl ii idare etti, bir yl daha katlansa belki bir kdem alabilirdi, fakat bir olay onu istifaya mecbur etti. Bir gn nemli bir yazy Astrahan'a gnderecek yerde Arhangelsk'e gnderdi. anlald; sorumluyu aramaya baladlar. Herkes merakla bekliyordu: Mdr, Oblomov'u nasl aracak, souk ve sakin bir eda ile nasl, "Kd Arhangelsk'e siz mi gnderdiniz?" diye soracak, Oblomov nasl bir sesle cevap verecek. Hep birbirlerine bunlar soruyorlard. Bazlar, hi cevap vermez diyorlard. Herkesin hali lya lyi'i de korkutmutu; hlbuki memurlar da, kendi de pek iyi biliyordu ki, mdr bir ihtarla yetinecekti. Fakat Oblomov iin vicdan azab ihtardan ok daha korkuntu. Verilecek cezay beklemedi, izinsiz eve gitti, bir doktor raporu gnderdi. Bu raporda unlar vard: "Tarafmdan muayene edilen ktip lya lyi Oblomov dahamei kalp ve buteyni eyser tevess ile iltihab kebete merbut mzmin hemevi evcadan muzdarip olup hastal kendisinin salk ve hayatn tehdit etmekte ve her gn vazifeye devam bu hacmelerin teedddne neden olmaktadr. Binaenaleyh bu mvecca hacmelerin tekerrr ve tekmllerine mni olmak iin lya lyi Oblomov'un daireye gitmekten, zihni mesai ile itigalden meni ve her trl bedeni yorgunluktan tevakki etmesi icap ettiini mbeyyin ibu rapor tarafmdan tanzim klnd." Fakat bu, geici bir tedbirdi. Sonunda bir gn iyileip daireye gitmek gerekecekti. Oblomov'un artk bu hayata tahamml kalmamt. stifasn verdi ve bylece memurluk hayat sona erdi.

51

Oblomov'un dar hayat balangta daha umutlu grnyordu. Petersburg'daki ilk yllarnda durgun ehresi sk sk canlanyor, gzlerinde zaman zaman hayat, umut ve kudret parlyordu. O da herkes gibi coabiliyor, ufak tefek eylerde sevin ya da keder bulabiliyordu. Ama o zamanlar oktan gemiti; genliin bu anda insan her grd adama candan balanr, her rastlad kadna k olur, hemen evlenmeye kalkar, bazen de evlenip mr boyunca pimanlk eker. O mutlu yllarda Oblomov da gzel kadnlardan ili, tatl, hatta arzulu baklar, vaatli glmsemeler, ucuz birka pck elde etmi, gzyalarna varan bir cokunlukla skt eller olmutu. Ama lya lyi hibir zaman gzel kadnlara tutulmam, srekli olarak hibir kadnn esiri ya da hayran olmamt. Bunun nedeni de, daha ok, byle bir balanmann douraca zahmetler, klfetlerdi. Oblomov kadnlar uzaktan sevmekle yetinirdi. Bir tankl birka gn srdrp de kendini k sand zamanlar pek azd; ak servenleri hibir zaman tutku haline gelmiyordu. Sevgisi daha balarken bitiyor ve bir okul ocuunun ak gibi, masum, temiz ve basit bir halde kalyordu. Oblomov'un en ok korktuu, kara gzl, soluk ve mahzun yzl kzlard. nsana "heyecanl gnler ve ihtirasl geceler" dndren bu meum gzellerin bir halleri bir hallerine uymaz, dostlarna hep ilerini dkmek, bir eyler anlatmak isterler, anlatrken de birden gzleri ya dolar, kollarn boynunuza dolayp kh gzlerinizin iine, kh gklere bakar, talih yldzlarndan bahseder, bazen de dp baylrlard. lya lyi'in temiz ve bakir kalan ruhu belki de daha derin, daha zl bir ak bekliyordu; fakat zamanla artk bir ey beklemez olmutu. lya lyi dostlarndan, zntsz kedersiz ayrld. Khyasndan ilk fena haberleri ald zaman mutfana bakan adama yol verip bir kadn hizmeti tuttu, atlarn satt ve nihayet ahbaplar lemini de datt. Oblomov'un artk daryla ilgisi kalmam, gn getike evine kk salmaya balamt. lk zamanlar evde btn gn elbisesiyle oturmaktan bezdi; daha sonra darya, yemee gitmeye de enir oldu. Yalnz evlerinde, kravatn karp yeleinin dmelerini zebilecei, hatta uzanp bir saat kestirebilecei bekr ahbaplarna zaman zaman gidebiliyordu. Akam toplantlarna gitmekten abuk usand: nsann her gn tra olup frak giymesi gerekiyordu. Btn bunlara ramen dostu toltz onu zaman zaman karp teye beriye gtrebiliyordu; ama o da sk sk Petersburg'dan ayrlyor; Moskova'ya, Nijni'ye, Krm'a, yabanc lkelere gidiyordu. O gidince Oblomov evine ve kendi iine yle kapanyordu ki, ancak gnlk hayatnn dnda byk olaylar onu yerinden oynatabilirdi: Byle olaylarn da ne olduu, ne olaca vard. Zaten Oblomov yalandka, kendisine bir ocuk utangal geliyordu. Dar ile balants azala azala kendi hayatnn dnda kalan her eyden rkyor, ekiniyordu. Ama odasnn tavanndaki atrtlardan korkmuyordu; onlara almt. Odasndaki kapank havann, btn gn drt duvar arasnda oturmann salna gece

52

rutubetinden daha zararl olacan, durduu yerde yemek stne yemek yemenin insan yava yava kerteceini dnmyordu; nk bunlara almt; alt eylerden korkmuyordu. Almad ey, hareket etmek, hayata karmak, adam grmek, teye beriye komakt. Fazla kalabalkta boulur gibi oluyordu; bir kaya binse, bir daha karaya ayak basamayaca kuruntusuna kaplyordu; arabaya binse atlar gemi azya alp kaacaklar sanyordu. Bazen delice korkulara dyor, evresindeki sessizlikten rkyor, arp kalyor, vcudunu souk rpermeler saryordu. Gzleri karanlk bir keye saplanyor, oradan bir hayalet kverecek sanyordu. te Oblomov'un dar hayat da bylece sona erdi. Yava yava btn genlik hlyalar dalp gitti; ihtiyarken bile dnp cotuumuz o ili, hznl, tatl servenlerden elini ekti. VI Oblomov byle eve kapanp ne yapyordu? Okuyor mu, alyor mu, yaz m yazyordu? Evet, eline bir kitap, bir gazete geerse okurdu. nemli bir eser ktn duyunca da okumaya heveslenirdi; kitab elde etmeye alr, ondan bundan ister, abuk getirirlerse okumaya koyulurdu. Konuyu yle byle anlad m, zihni ilemeye balard; biraz daha gayret etse eseri kavrayabilirdi; ama sabr tkenir, yataa uzanr, gzlerini tavana diker, yle bakakalrd. Kitap da yannda bitirilmemi, anlalmam dururdu. abuk uyanan hevesi hemen geiverirdi. Bir defa kapad kitab da bir daha at olmazd. Oysa lya lyi de herkesin ocuu gibi bymt. On be yana kadar yatl bir okulda kalm, sonra da babas onu, bir hayli duraksamadan sonra renimini bitirmek zere, Moskova'ya gndermiti. Oblomov'un utanga ve durgun huyu, okulda, aile farklar gzetilmeyen ocuklar arasnda, tembelliinin ve mark heveslerinin aka ortaya kmasn nlemiti. Snfta retmenin dediklerini uslu uslu dinlerdi; nk bundan baka yapabilecei ey yoktu. Derslerini ter dkerek, uflaya puflaya, g bela reniyordu. Zaten btn bunlar Tanrnn insanlar cezalandrmak iin icat ettiine inanrd. retmenin trna ile iaret ettii yerden fazlasn renmek, bir eyler sormak, Oblomov'un aklndan bile gemezdi. Snfta tuttuu notlar yle bir okur geer, iyice anlamad yerleri anlamak merakna dmezdi. statistik, tarih ya da iktisat adn tayan kitaplardan baz paralar harfi harfine ezberledii zaman pek keyiflenirdi. Ama toltz onu derslerin dnda bir kitap okumaya zorlaynca iini ekerek, "Sende mi Brutus?" derdi. Bu kadar kitap okumak ona tabiata aykr bir ikence geliyordu. "Bunca kt, vakit, mrekkep harcanarak doldurulan bu yapraklar ne ie yarayacak? Btn bu ders kitaplarndan ne kacak? Ne diye alt yedi yl bir yere kapanp programlar, azarlar, dersler iinde lesiye didinmek? Ne diye komaktan, oynamaktan, elenmekten zorla kendini yoksun etmeli? Bunun sonu yok ki...

53

Ne zaman yaayacam ben? Bunlardan ou hayatta hibir ie yaramayacak. iftlikte iktisadn, cebirin, geometrinin bana ne yarar olacak?" Tarih ona yalnzca insanln ne kadar zavall olduunu retmiti: Bir dnemde insanlk felaketlere uruyor, mutluluunu yitiriyordu; sonra btn gcyle alp abalamaya koyuluyor, iyi gnlere kavumak iin trl cefalara katlanyordu. Nihayet tarihin bir dneminde insanlk rahata kavuacak gibi oluyor; artk tarihin kendisi de rahat edecek, diyorsunuz. Nerede? Tekrar iler bozuluyor; her eyin alt stne geliyor; insanolu yeniden alp abalamaya balyordu... Gzel gnler bir trl srmyor; hayat deiiyor, her ey durmadan bitip yeniden balyordu. Ciddi eserler Oblomov'u usandrmt. Feylesoflar ona gerei aramak sevgisini bir trl vermemilerdi; ama airler btn genler gibi onu da sarmt. O da btn genler gibi airlerle comu, iyi bir insan olmak, almak, dnyada bir iz brakmak isteini duymu, kalbinin hzl att gnlerde o da cokun szler sylemi, mutlu gzyalar dkmt. Zeksyla duygularnn birletii zamanlar olmu, uyuukluktan kurtulup var gcyle yaamak sevdasna kaplmt. toltz Oblomov'un bu hayat hamlelerini elden geldii kadar srdrmeye alrd. Oblomov'un iire olan sevgisini bu yolda kullanm, bir buuk yl kadar onu dnce ve bilgi sevgisiyle yaatmt. Dostunun genlik cokunluunu iir dnyasndan daha olumlu abalara evirmek istemi, gelecek iin onu daha olumlu, daha verimli bir hayat tasarlamaya armt. kisi birlikte comu, alam, akln ve gerein gsterdii yoldan ayrlmamaya yemin etmilerdi. toltz'un taknl Oblomov'a da gemi, ona almak, pek uzak bir lk urunda didinmek isteini alamt. Ne yazk ki bu hayat iei alp dkld ve meyve vermedi. Oblomov'un ruhu yava yava soudu. Artk toltz'un verdii kitaplar eskisi gibi sabrszlkla, heyecanla okumuyor, tembel tembel kartrp duruyordu. Okuduu sayfalar ne kadar ekici olursa olsun, yemek ya da yatmak zaman gelince Oblomov kitab hemen kapayp brakyordu. Bir kitabn ilk cildini almsa, bitirdii zaman, ikinci cildini istemiyor; verilirse de zorla okuyordu. Zamanla birinci cildi okumak da ona g gelmeye balad; toltz'un ona zorla okutmak istedii bir kitap zerinde, dirsei masada, ba kolunun stnde uyuyakald zamanlar ok oldu. Oblomov'un okul hayat da byle bitmiti. Son dersi dinledii gn, renim hayatnn da son gn oldu. Tpk ilkokulda retmeninin, okuyaca yere koyduu trnak iareti gibi, kolej mdrnn diplomasna koyduu imza da renimine snr izmiti. Artk alacan almt. Dima, birok tozlu dosyann, rakamn, eski dinlerin ve bilimlerin, birbirini tutmayan bir yn belgenin topland bir ambar durumuna gelmiti. lya lyi'in kafas bir kitaplkt; ama ayr ayr ve hibiri tamam olmayan ciltlerle dolu bir kitaplk. renim hayat lya lyi'i garip bir dne gtrmt: Onca hayatla bilgi arasnda bir uurum vard; bu uurumu kapamaya girimek bile istemiyordu:

54

Kafasnda hayat ayr ey, bilgi ayr eydi. lya lyi, zamanmzn ve gemi zamanlarn kanunlarn okumu, pratik adliyecilii renmi ama, bir gn nceki bir hrszlk dolaysyla, polise bir dileke yazmak gerekince, kalemi eline alm, dnm, dnm, en sonunda bir yazc arp yazdrmt. iftliin hesaplarn khya tutuyordu. "Grdm renimin bununla ne ilgisi olabilir?" diye dnr dururdu. Babo, tembel, hlyal dncelerine bir yn verebilecek hibir bilgi edinmeden eski yalnz hayatna dnmt. Ne mi yapyordu diyeceksiniz? Boyuna hayatna bir yol izmeye alyordu. Bu hayat, hakl olarak, ona okuduu kitaplardan, edindii bilgilerden ok daha zengin bir bilgelik ve iir kayna gibi grnyordu. ini ve dar hayatn braknca Oblomov hayatn anlamn baka yerde aramaya balad. mrn nasl harcayacan uzun uzun dnd; sonunda kendi kendine yaamakla yeterince i grecei kansna vard. Anlad ki, aln yazs bir aile iinde mutlu olmak ve iftlikle uramakt. O zamana kadar iftlik ilerini hi bilmiyordu. Onun yerine bu ilere toltz, zaman zaman bakard. Ne gelirinden haberi vard, ne giderinden; hibir zaman bir btesi olmamt. htiyar Oblomov iftlii babasndan nasl almsa oluna yle brakmt. mrn iftlikte geirmi ama bugnn iftlik sahipleri gibi zeksn iletmeye, yeni yeni deneylere bavurmaya yeltenmemiti. Topran verimini artrmak, yeni gelir kaynaklar bulmak gibi tedbirler aramamt. Tarlalar tpk bykbabasnn zamanndaki gibi ekiliyordu; rn satma yolu eskisinin ayn kalmt. rn bir yl ncekinden fazla oldu mu, fiyatlar ykselip gelir biraz artt m, ihtiyarn keyfine diyecek yoktu: Bunu Tanrnn bir ltf sayard. Ama para kazanmak iin baka yollar aramaktan, aba harcamaktan holanmazd. Kendine akl retenlere hep yle derdi: Babalarmz, dedelerimiz bizden budala deillerdi ya! Pekl yaadlar; biz de yaarz. Allah ne verdiyse yer, karnmz doyururuz. Hi kendini yormaz, geliriyle, ailesi ve dostlar arasnda bol bol yiyip ier; Tanrsna krler eder, zenginlemek dileini bir gnah sayard. iftliin khyas ona iki bin ruble getirir, binini cebine atar, gzleri yaararak doludan, kuraklktan, rnn ktlnden sz ederdi; ihtiyar Oblomov da iini ekerek ha karr ve: Allahn dedii olur, elimizden ne gelir; Allah ne verdiyse kredip oturalm, derdi. Oblomov'un anas babas ldkten sonra iler dzelmemi, hatta -khyann mektubundan da anlald gibi- daha da ktlemiti. lya lyi'in oktan iftliine gidip gelirinin her yl biraz daha azalmasnn nedenlerini aramas gerekirdi. Bunu dnmemi de deildi; ama bugn, yarn derken yola kamamt. Bu yolculuk ona

55

yepyeni, karanlk bir serven gibi geliyordu. Hayatnda bir tek yolculuk yapmt; o da posta arabasyla deil, kendi arabasyla; yastklar, yataklar, bavullar, sandklar, beyaz ekmekler, kzarm ve halanm tavuklar, etler, birok hizmeti arasnda. te Moskova'ya byle gelmiti; yolculuk deyince o ancak bylesini dnebiliyordu. Oysa, dediklerine gre, artk byle yolculuk yaplmyormu; her tehlike gze alnp drtnala gidiliyormu. lya lyi'in yolculuunu geri brakmasna baka bir neden daha vard: Kendini henz ilere yeteri kadar hazrlanm bulmuyordu. lya lyi dedesine, babasna benzemiyordu. renimi vard, dnya grmt: Onlarn aklna bile gelmeyen birok dnce edinmiti. Anlamt ki, zenginlemek gnah olmak yle dursun, her yurttan grevi idi. Namusuyla alarak para kazanan, ulusunun rahatn da artrm oluyordu. Onun iin Oblomov'un kendi kendine kurduu yaama plannda, iftliinin ynetimine yeni bir dzen vermek, kylleri zamann gereklerine gre kullanmak byk bir yer tutuyordu. Plann z, ana izgileri kafasnda oktan beri hazrd. Geriye ayrntlar kalyordu; masraflar, rakamlar falan. Yllarca durup dinlenmeden bu plana alm, yatarken, yrrken, bakalaryla konuurken hep onu dnmt. Birok noktay tamamlyor, deitiriyor, dn kurduu ve gece unuttuu eyleri yeniden kuruyordu. Bazen de yeni, beklenmedik bir dnce kafasnda imek gibi akyor, zihnini sarsp harl harl iletiyordu. Oblomov, bakalarnn hazr, basmakalp dncelerinin ua olamazd; dncelerini kendi yaratacak, kendi gerekletirecekti. Sabahleyin yataktan kalkp, kahvalt edip, divanna uzannca ban ellerine alr, gcn kuvvetini esirgemeden dnceye dalard. Sonunda kafas bu sk almadan yorulur ve rahat bir vicdanla kendi kendine, "Eh, bugn insanlk iin yeterince altm," derdi. O zaman Oblomov biraz dinlenmeye karar verir, alma yatn deitirerek daha rahat, hlyalara daha elverili bir yatla uzanrd. Ciddi ileri bir yana brakarak iine kapanmak, kendi yaratt bir hayal dnyasnda yaamak Oblomov'un en byk zevki idi. Yksek dncelerin zevkine varmt; insanln dertlerine ortak olmutu. Zaman zaman yrei derinden derine szlayarak insanln ektiklerini dnr, zlrd; bazen de iine garip, nedensiz bir kasvet ker, uzak bir lemin, belki toltz'un bir zamanlar ruhunu srkledii lemin zlemini duyar, gzlerinden tatl gzyalar akard. Baka bir gn insanlarn ahlakszlklarna, sahteliklerine, iftiralarna, dnyay saran ktle kar bir isyan duyar, insanlara rk yanlarn gstermek dileiyle yanard. inde bir yn dnce, denizin dalgalar gibi birbirini kovalar, niyet haline gelir, kann coturur; damarlar ier; bedeni esrarl bir gle gerilir, niyetler takn birer tutku halini alrd. inden gelen bir itkiyle dakikada yz kere yerini deitirir; gzleri parlayarak yatanda dorulur, elini uzatr, bir peygamber haliyle evresine bakard... Birazck daha gayret etse, istekler hareket haline geebilirdi ve ite o zaman insanlk grrd lya lyi'in neler yapacan! Ah yarabbi, bu kadar cokun bir atl ne mucizeler, ne hayrl eserler yaratabilirdi...

56

Ama sabah gelir geer, gn bitmeye yz tutar; Oblomov'un ypranm iradesi yorgun akam saatleri gibi sessizlii ve rahat arar; ruhunda frtnalar, heyecanlar diner, dnceleri durulur, kannn ak yavalard. Oblomov ar ar, dertli dertli srtst dner, gzlerini pencereye diker, drt katl bir evin ardna doru ihtiam iinde batan gnei hznle seyrederdi. Ka kez, ka kez batan gnein ardndan byle bakakalmt. Sabah olur, hayat yeniden gelir; heyecanlar, hayaller dirilirdi. lya lyi bazen kendini, deil Napolyon'un, Yeruslan Lazarevi'in bile eline su dkemeyecei yenilmez bir cihangir olarak grmekten holanrd. Bir sava tasarlar; bir neden icat ederek Afrikallara Avrupa'y istila ettirir; yeni bir Hal Seferi kurar, kendisi de savaa katlr; uluslarn kaderini deitirir; ehirleri yama eder; canlar balar, alr, iyilik, mertlik mucizeleri yaratrd. Bazen de bir fikir adam ya da byk bir sanat olurdu: Herkes ona tapar; grnd yerde alklar kopar; halk evresini sararak, "Bakn, bakn Oblomov geiyor! Byk lya lyiimiz geiyor!" diye barrd. ine kasvet kt, aclar iinde kvrand zamanlar da olurdu; saa sola dner, yzkoyun yatard. Bazen bu aclar bsbtn artar, iini fenalk basard. O zaman yataktan kalkar, diz kp, masum ve cokun bir ruhla dua eder, iindeki frtnann gemesi iin Tanrya yalvarrd. Kendini Tanrya emanet ettikten sonra yatr ve artk her eyi oluruna brakrd. te lya lyi gnlnn gcn byle harcyordu. ok kez btn gn derin bir heyecan iinde geiyordu. Akama doru gne karki drt katl evin damnda batarken ya gzel bir ryadan ya bir kbustan uyanyordu. Her defasnda gnee hlyal gzlerle, hznl bir glmsemeyle bakar, ruhundaki frtna yava yava dinerdi. Oblomov'un iinde olup bitenlerden kimselerin haberi yoktu. Ei dostu sanyordu ki onun btn derdi yemek imekten ve uyumaktan ibaret. Ne bilsinler? Herkes onu akll uslu bir insan diye tanyordu. Oblomov'un iinden geenleri bir toltz bilirdi. Yalnz o lya lyi'in yeteneklerinin, cokun ruhundaki atlarn farkndayd; fakat toltz Petersburg'da pek fazla durmazd. Btn hayatn efendisinin yannda geiren Zahar'a gelince, Oblomov'un iyzn en iyi bilen o idi. Ama Zahar'a gre efendisinin ve kendisinin hayatlarnda olaanst hibir ey yoktu, her ey yolundayd. VII Ellisini gekin olan Zahar eski Caleb'lerden*( Walter Scott'un bir romannda sadk bir uak tipi) deildi. Onlar, efendilerine canla bala balanan, korkusuz ve kusursuz fedakr uaklard. Zahar'sa korkak ve kusurlu bir uakt. O, iki an birden adamyd; ruhunda her iki an da izleri vard. Bu alarn birinden ona miras olarak Oblomov ailesine kaytsz artsz bir ballk kalmt; daha yeni olan tekindense bir

57

eit kurnazlk ve ahlak dknl almt. Efendisine canla bala balyd ama ona hemen her gn bir yalan sylemekten ekinmezdi. Eski zaman uaklar efendilerini taknlktan, israftan alkoyarlard; oysa Zahar, efendisinin kesesinden ahbaplaryla iki imeye baylrd; eski zaman uaklar birer haremaas gibi namusluydular; oysa Zahar olduka kt hretli bir kary sk sk grmeye gidiyordu. Eski zaman ua efendisinin parasn herhangi bir kasadan daha iyi saklar; Zahar'sa her frsattan yararlanp efendisinden be on kapik rpar, masada unutulmu bozuk paralar mutlak cebine atard. lya lyi verdii parann stn istemeyi unutmusa Zahar kendiliinden dnyada vermezdi. ald paralar pek nemli deildi; ama bu da Zahar'n namusundan deil, sadece ufak paralarn btn ihtiyalarna yetmesinden ya da yakalanmak korkusundand. Eski zaman ua, iyi yetitirilmi bir av kpei gibi kendisine emniyet edilen yiyeceklerin yannda alktan lrd; Zahar'sa efendisinin yiyecek ieceklerini bir frsat bulup attrmaya can atard. Eski zaman ua efendisinin yiyebildii kadar yemesini ister, yemedii zamanlar da zlrd; Zahar'sa efendisinin nndeki yemei sonuna kadar yemesine kzard. Btn bunlar yetmiyormu gibi Zahar'n dedikoduculuu da vard. Mutfakta, bakkalda, kap komularnda her gn hayatndan ikyet eder, efendisinin dnyann en kt efendisi olduunu sylerdi. Oblomov huysuz, pinti, kavgac, titizdi; ona hizmet etmektense lmek daha iyiydi. Zahar bunlar ktlnden ya da Oblomov'a zarar vermek isteiyle deil, sadece babasndan, dedesinden byle grd iin sylerdi. Efendisine her frsatta svmek ihtiyac kannda vard. Bazen can skntsndan, konuulacak sz olmayndan ya da dinleyicilerinde merak uyandrmak hevesinden, durup dururken efendisi hakknda olmayacak eyler anlatrd. Ahbaplarna gizli gizli: Bizimki boyuna o dul kadna gidiyor; daha dn mektup gtrdm, derdi. Bazen de efendisinin ei benzeri grlmemi bir ayya, bir kumarbaz olduunu, gece gndz kumardan, ikiden ayrlmadn sylerdi. Bu anlattklarnn bir kelimesi bile doru deildi: lya lyi'in dul kadna filan gittii yoktu, gecelerini rahat rahat uyumakla geirir, eline kt almazd. Zahar pisti. Pek seyrek tra olur, elini yzn de yalnz i olsun diye ykard; zaten pislikleri hangi sabunla temizlenebilirdi? Hamama gittii zaman simsiyah elleri bir iki saat iin kzarr, sonra tekrar siyaha dnerdi. ok beceriksizdi. Amak istedii kapnn bir kanadn anca teki kapanr; yere dm bir mendili almak iin drt be kere eilir, alamaz; alsa da tekrar drrd. Odadan tabak mabak gtrecek olursa daha ilk admda sttekiler kaymaya balard. nce biri der; Zahar tutaym derken iki tane daha karr, afallar, tuttuklarn unutur, drdklerine az ak bakarken, eilen tepsiden tekiler de birer birer dmeye balar, bylece Zahar odann bir bandan teki bana gelinceye kadar elinde bir kadeh ya da bir tabaktan baka bir ey kalmazd. O zaman Zahar kfr basar, elinde kalan da yere atard.

58

Odann iinde dolarken ayayla, baka bir tarafyla masaya, iskemleye arpmadan yryemezdi. Kapdan geerken de ok defa omzu kapnn bir kanadna arpar, bu vesile ile kapya da, ev sahibine de, marangoza da kfrler savururdu. Oblomov'un alma odasndaki eya, zellikle dikkat isteyen krlacak eya, Zahar'n sayesinde krk dkkt. Zahar byk kk her eyi, aralarnda hibir fark gzetmeksizin ayn kol gcyle kullanrd. Demir bir amdan temizlemek ya da bir barda doldurmak iin bir kap ayormu gibi kuvvet harcard. Zahar anszn aka gelip efendisini memnun etmek iin her eyi arabuk temizleyip dzeltmeye karar verdi mi, maazallah krlmadk, dklmedik ey kalmazd; bir dman askeri eve girse bu kadar zarar veremezdi. Tabak, anak ne varsa der, sandalyeler devrilir; sonunda Zahar' odadan kovmak gerekir ya da kendisi bara ara kar giderdi. Bereket versin, Zahar'n her zaman byle alkanl stnde olmazd. Btn bu felaketler baka bir hayat evresinde yetimi olmasndan geliyordu: Byle ssl fakat dar, mobilyalar, biblolarla dolu dairelere alkn deildi. O, krlarda, ak havada bymt. Ar kocaman aletler, kazmalar, krekler, demirler, yerinden kmldamayan ar iskemleler arasnda sana soluna bakmadan i grmeye almt. Yllarca dayanm bir amdan, bir lambay, bir bibloyu bir dokunuta paralyordu. akn akn Oblomov'a: Allah Allah, ne tuhaf, diyordu; elime almamla krlmas bir oldu! Bazen hibir ey sylemeden krk eyay yerine koyar, sonra da efendisinin krdna yeminler ederdi. Bazen de, hikyemizin banda grdmz gibi, "Eya bu, yz yl durmaz ya; elbette gnn birinde krlacak," diyerek kendini temize karrd. Bu son kant kulland m artk tartlmaz, mesele ister istemez kapanrd. Zahar i programn hi deitirmemek zere izmi bitirmiti. Bu programdan bir adm darya kmak niyetinde deildi. Sabahleyin semaveri yakar, ayakkablar boyar, efendisinin giyecei elbiseyi fralar, dolaptakilere, on yl asl kalsa, dokunmazd. Sonra, baz gnler, odann ortasn sprr; ama kylara dokunmaz; eya kaldrmak zorunda kalmamak iin yalnz bo duran masay silerdi. Bunlar yaptktan sonra geni yrekle gidip sobann stnde yatmak, mutfakta Anisya ile ya da kapnn nnde hizmetilerle ene almak hakkn kazanrd. Kendisine baka bir i sylenince bunun gereksiz ve imknsz olduunu uzun uzadya ispat etmeye alr; istemeye istemeye yapard. Ona gnlk ilerine yeni bir ey katmay benimsetmek imknszd. Grlecek, getirilecek, ykanacak, temizlenecek eyleri, bir defalk olunca, homurdana homurdana yapar, fakat bunlarn her gn yaplmas istenilirse dnyada raz olmazd. Her gn ayn eyi tekrar tekrar sylemek, tartmalara girimek gerekirdi. Zahar, iki imesine, dedikodu yapmasna, Oblomov'un ufak paralarn armasna, eyay krp dkmesine, tembel olmasna ramen gene de efendisine candan bal bir uakt. Oblomov iin gzn krpmadan kendini atee atabilir ve

59

bunu dnmeden, hibir karlk beklemeden, igdsyle yapard. Bunun neden byle olduunu kendisi de bilmezdi. lya lyi'e kar duyduklarn zmlemek aklna bile gelmemiti. Bu duygular anasndan, babasndan, kardelerinden, yaad evreden kanna gemi, iliklerine ilemiti. Zahar ormanda vahi bir hayvann stne atlan kpek gibi, nedenini sormadan, tartmadan efendisi iin lme atlr, bu ii ne diye efendisinin yapmayp kendisinin yaptn dnmezdi. Ama Oblomov'un sal, hayat iin btn gece yan banda uyumadan kalmak gerekse Zahar mutlaka uyuyakalrd, o da baka. Dardan baknca Zahar hi de efendisine kar derin bir sayg gstermiyor, tersine onunla senli benli, hatta kaba konuuyor, kk eyler zerinde ona baya kzyor, kapnn nnde aleyhinde atp tutuyordu. Fakat btn bu saygszlklarn altnda Zahar'n lya lyi'e, daha dorusu Oblomov adn tayan ve kendisine yakn olan herkese, her eye kar duyduu derin, candan ball saklyd. Belki bu duygu Zahar'n Oblomov hakkndaki dncesine aykr idi, efendisini pek yakndan tanmas kanlarn deitirmi olabilirdi; ona ok bal olduunu syleseler Zahar belki de itiraz ederdi. Zahar, Oblomovka'y, bir kedinin tavan arasn, bir atn ahrn, bir kpein doup byd kulbesini sevdii gibi seviyordu. Gnln dolduran bu iftlikte birok eye balanmt. Mesela Oblomovka'da arabacy adan, hayvanlara bakan Varvara'y her ikisinden daha ok, lya lyi'i ise hepsinden daha az severdi; bununla birlikte Oblomovka'daki a onca dnyann en iyi as, lya lyi'se btn efendilerin en iyisi idi. Uak Taraska'dan tiksinirdi. Ama Oblomovka'dan olduu iin onu da kimselere deimezdi. Bir aman putunu nasl saygszca severse, Zahar da Oblomov'u yle seviyordu. aman da onun gibi putunu kirletir, yerlere drr, bazen de fkesinden dver. Ama gene de onun kendisine stnln hibir zaman aklndan karmaz. Zahar, ruhunun derinliklerinden fkran bir hayranlk duygusuyla efendisinin nnde eilir, gzyalar iinde ona balln gsterirdi. Zahar baka birisini efendisinden stn grmek yle dursun onunla bir saymaya bile raz olmazd. Baka bir kimsenin de Oblomov'u kk grmesine dnyada dayanamazd. Oblomov'a gelen btn konuklara Zahar biraz yukardan bakar, onlara ay filan verirken efendisinin davetlileri olmann bir eref olduunu hissettirirdi. Konuklara kapy aarken bazen kaba muamele eder, geleni tepeden trnaa szerek, "Efendim uyuyor," derdi. Zahar, bazen bakkalda, kap n konumalarnda dedikodu ve iftiralarn brakarak efendisini vmeye balar ve o zaman taknl snr bilmezdi. Efendisinin erdemlerini, zeksn, iyiliini, cmertliini sayp dker, vlecek yanlar az gelirse hi asl olmayan birok deer daha eklerdi: hret, zenginlik, stnlk, byklk. Kapcy, ev sahibinin vekilini, ev sahibini bile korkutmak gerekirse Zahar efendisini ileri srer, "Sen dur, efendime bir syleyeyim de grrsn," derdi. Dnyada efendisinden daha stn bir g tanmyordu.

60

Bu byle iken grnte Oblomov'la Zahar'n aralar her zaman akt. Bir arada yaadklar iin birbirlerinden bezmilerdi. Her gn yan yana, ba baa oturmak kolay i deildir. Birbirinin iyi yanlarndan zevk alp kt yanlarna kzmamak iin byk bir yaama deneyi, akl olgunluu ve insan sevgisi gereklidir. lya lyi'in Zahar'da grd erdem, kendisine ball idi. Ama buna oktan almt; o da, Zahar gibi, bunun baka trl olabileceini dnemezdi. Bu erdemi artk grmez, ondan zevk almaz olmutu. Buna karlk Zahar'n saysz kk kusurlarna, btn aldrszlna ramen, dayanamyordu. Nasl Zahar iinin derinliklerinde eski uaklarn balln duyduu halde yeni birtakm kusurlarla onlardan ayrlyorsa, bu balla deer veren Oblomov da uana kar eski efendilerin dosta sevgisini, yaknln duymuyordu. Zaman zaman Zahar'a iyiden iyiye atyordu. Zahar da efendisinden bkm usanmt artk. Genliinde konan ayak hizmetlerinde alm olan Zahar, ykselerek gen efendisinin lalas olmutu. O gnden beri kendisini ie yarar bir adam olarak deil, bir ss, ailenin ann, erefini temsil eden bir niforma olarak gryordu. Bunun iin de kk beyin elbiselerini sabahleyin giydirip, akamleyin kardktan sonra yapacak bir ii kalmyordu. Doutan tembel olan Zahar, ald yetkili uak eitimiyle bsbtn tembellemiti. teki hizmetilere yukardan bakar ve hibir zaman semaveri yakmak, odalar sprmek zahmetine katlanmazd. Ya sofada uyuklar ya hizmetilerle gevezelik eder ya da kapnn nnde kollarn kavuturup saatlerce durur, uykulu gzlerle dalgn dalgn evresine bakard. Byle bir hayattan sonra birdenbire evin btn ileri Zahar'a yklenmiti. Efendisine o bakacak, ortal o sprecek, teye beriye o koacakt. Btn bunlar onu canndan bezdirmi, huyunu tersletirmiti. te bunun iin efendisinin sesi onu sobann stnden zplatnca homurdanr dururdu. Zahar btn bu tersliklerine ramen olduka iyi yrekli, yumuak bir insand. ocuklarla dp kalkmaktan holanrd. ok defa kapnn nnde ocuklar etrafn alrd. Onlarn kavgalarn yattrr, onlara taklr, oyunlar bulur ya da iki dizine iki ocuk oturturdu; baka bir yumurcak da srtna aslr, favorileriyle oynard. Oblomov, Zahar'n hayatn, bitip tkenmeyen ileriyle, her zaman ie hazr olmasn istemesiyle zehirliyordu. Zahar'n yrei, gevezelik ve tembellik sevgisi, durmadan aznda bir eyler gevelemek istei onu ya kadn dostuna ya mutfaa ya bakkala ya da kapya ekiyordu. Zahar'la Oblomov yllardr birlikte yaayp ilidl olmulard. Zahar efendisini kollarnda bytmt. Oblomov da onu doymaz itahl, evik ve kurnaz bir delikanl olarak hatrlyordu. Aralarndaki eski ba zlemeyecek kadar glyd. lya lyi Zahar' armadan yatamaz, yataktan kalkamaz, san tarayamaz, yemeini yiyemezdi; Zahar da giydirecek, yedirecek, tersleyecek, aldatacak, yine de bir Tanr gibi sevip sayacak baka bir efendi dnemezdi.

61

VIII Zahar, Tarantiyev'le Aleksiyev'in arkalarndan kapy kapadktan sonra, sobann stne kmakta tereddt etti: Yaz yazmaktan filan sz eden efendisi her an kendisini arabilirdi. Fakat Oblomov'un odasnda bir mezar sessizlii vard. Zahar kapdaki yark yerden ieriye bir gz att. Ne grse beenirsiniz? lya lyi, enesi avucunda, yan banda da ak bir kitap, sedire uzanm yatyor. Zahar kapy ap sordu: Niin yattnz yine? Oblomov, sert bir sesle: Beni rahat brak, dedi; kitap okuyorum, grmyor musun? Vakit geiyor, kalkp yaznz yazmanz gerek. Oblomov irkildi: Hakkn var; haydi sen git de ben biraz dneyim, diye mrldand. Zahar sobasnn stne karken iinden syleniyordu: Ne abuk da gitmi yatm; olur ey deil; bu ne eviklik? Oblomov, bir aydan beri ak durmaktan sararm sayfay okudu bitirdi. Kitab kapad, esnedi, sonra "iki byk derdini" dnmeye dald. Ayaklarn kh uzatp, kh altna alarak: Aman ne sknt, diye mrldand. Dlere, tatl hayallere dalmak ihtiyacn duyuyordu. Pencereden bakt, sevgili gneini arad. Bakt le olmu, gne oktan ykselmi; Oblomov'un akamlar batan gnei seyrettii kar evin beyaz duvar gz kamatrc bir kla parlyor. Oblomov, kendi kendine: nce i, dedi, sonra... Sabah hayat krlardan oktan ekilmi, Petersburg'dan da ekilmek zere idi. Sokaktan karmakark sesler geliyordu. Bir sr panayr oyuncusu, kpek sesleri arasnda, arklar syleyerek halka bir deniz canavar gsteriyorlard. portaclar bin bir eit eya satyordu. lya lyi, srtst dnd, ellerini ensesinde kenetleyerek, kafasnda, iftliini yeni bir dzene sokacak planlarn tasarlamaya balad. Kendi kendine birok esasl noktay lt biti: leri, borlar, kylleri, verecekleri kiray, tembelliklerine, kap gitmelerine kar alnacak sert nlemleri, hepsini birer birer aklndan geirdi; sonra iftlikte nasl yaayacan dnmeye balad. Hayalinde bir ev kurdu. Odalarn biimini, yemek odasyla bilardo salonunun geniliklerini kararlatrd; alma odasnn pencerelerinin ne yana bakacan dnd, hatta iine koyaca eyalar,

62

hallar beendi. Ondan sonra evin selamlnn nerede olacan, ka kii konuk edeceini, ahrlarn, ambarlarn, hizmeti odalarnn nerede bulunacan tasarlad. Oradan baheye geti; meelerle hlamur olduu gibi kalacakt, yalnz elmalarla armutlar kestirecek, yerlerine akasya dikecekti. Bir de park dnmeye balamt, ama masrafl olur diye abuk cayd. Bunu baka bir zamana brakt, limonluklarla urat. Meyveler zerinde o kadar istekle durdu ki birdenbire birka yl ileriye atlayarak, kendini, planna gre kurmu ve iine iyice yerlemi olduu iftliinde buldu. Derken, kendini, bir akamst, taraaya kurulmu grd; nnde bir ay masas, bann stnde gn n geirmeyen dallardan bir kubbe, aznda uzun bir pipo vard; gzlerinin nnde serilen manzaray hayran hayran seyrediyor, sessizliin hazzn tadyordu. Uzakta sararm bir buday tarlas grnyordu. Bir kayn ormannn arkasndan batan gne, gln uykuya dalm, durgun sularn tututuruyordu. ayrlar hafif bir sis kaplyordu. Serinlik kmaya balamt. Karanlk her yan saryor, kyller alay alay kye dnyorlard. Evin adamlar kaplarn nnde tembel tembel oturuyorlard. arklar, kahkahalar, uzaklarda balalayka seslerine karyordu. Gen kzlar saklamba oynuyorlard. evresini saran minimini yavrular, dizlerine trmanyor, boynuna atlyorlard. Semaverin yannda btn iftliin kraliesi, tanras bir kadn, kendi kars oturuyordu. O srada yemek odasnda da klar yanmt. Sade bir zarafetle denmi olan bu odada byk bir yuvarlak masa kuruluyordu. Majordomluk katna ykselmi olan Zahar'n favorileri iyice beyazlam; masann rtsn seriyor, gm ve billur takmlar ho sesler kartarak masann stne yerletiriyor; boyuna atallar, bardaklar dryordu. Mkellef bir akam yemeine oturuyorlard; Oblomov'un ocukluk arkada, sadk dostu toltz ve daha baka tandk ehreler de oradaydlar. Sonra hep birlikte kalkp yatmaya gidiyorlard... Oblomov'un ehresinden birdenbire mutluluk fkrd; hlyas ona o kadar canl, o kadar renkli, o kadar iirli geldi ki, yzn yasta evirdi. inde anszn aka, sakin bir mutlulua, doduu yerin krlarna, tepelerine, evine, karsna, kendi ocuklarna kar derin ve belirsiz bir zlem duydu... Be dakika kadar ba yastkta kald, sonra yeniden srtst dnd. Yznde tatl efkat duygular parlyordu: Mutluydu. Ayaklarn yava yava, haz duyarak uzatt ve pantolonun paalarnn yukarya doru ekilmesine aldr etmedi. Uysal muhayyilesi, onu uurur gibi gelecein uzak dnyasna gtrmt. En ok sevdii hayale kendini brakmt. iftliin, on be, yirmi fersah civarnda bir iftlik ve kylerde oturan kk bir dostlar lkesi... Her gn bir bakasn ziyaret, yemekler, danslar... Parlak gnler, skntsz, tasasz, glen yzler, kat kat eneli, doymak bilmez itahl, ablak yzl insanlar; bitmeyen bir yaz mevsimi, sonsuz

63

elenceler, doyulmaz yemekler. Tatl bir uyuukluk... Mutluluun son katna ykselerek: Ah yarabbi, dedi ve kendine geldi. O srada sokaktan be ayr ses ykseldi: "Patates! Kum isteyen! Kmr!.. Kmr! Hayr sahibi bayanlar, baylar, yaplacak bir kilise iin para!" Yanndaki yeni yaplan evden, balta ve ii sesleri geliyordu. lya lyi ac ac iini ekti: Ah! Ne hayattr bu! ehrin grlts ne berbat ey! zlediim cennete ne zaman kavuacam? Ne zaman doduum krlara, ormanlara kavuacam? Bir aacn altnda otlar stnde yatp, yapraklarn arasndan gnee bakmak, dallara konan kular saymak istei iine doldu. Pembe yanakl, gneten yanm boyunlu, plak dolgun kollu bir hizmeti kz yemeini getiriyor, apkn gzlerini utanga utanga nne dikerek glmsyordu... Ah, btn bunlara ne zaman kavuacakt? Birdenbire hatrlayarak iinden bard: "Hani plan? Khyaya ne yazacam? Ev ii ne olacak?" lya lyi, kendi kendine, abuk abuk: Peki, peki, lya lyi, imdi, dedi. Hemen doruldu, kanepeye oturdu, sonra ayaklarn indirdi, hi aramadan terliklerini ayaklarna geirdi, bu durumda bir sre oturdu, ayaa kalkt, bir iki dakika dnd, masaya ve hokkaya bakarak: Zahar, Zahar, diye bard. Zahar'n sesi, atlayyla birlikte duyuldu: Ne var gene? Bilmem artk ayaklarm tutacak m? lya lyi dalgn gzleri hl masaya dikili: Zahar, diye seslendi; bana baksana karde... Oblomov hokkay gsterdi, cmlesini bitirmeden, tekrar dnmeye dald. Kollar yukar, dizleri aa gitti, gerinip esnemeye balad... Kesik kesik: Peynirimiz kalmt... dedi. Biraz da Madera arab getir; yemee daha ok var, biraz kahvalt edeyim... Peynir mi kalm? Hibir eyin kald yok. Kalmt elbet, ok iyi hatrlyorum; yle bir para idi. Hayr, hayr; hibir para kalmad. Kald! Kalmad. Peki, git al yleyse.

64

Para verin ltfen. urada bozuk para var, al. Burada bir ruble altm kapik var. Peynir iin bir ruble altm kapik gerek. Orada ufak paralar da vard. Zahar ayak deitirerek: Grmedim, dedi. Gm para vard, o da ite burada. Ufak para yoktu. Vard, dn iportacdan elimle aldm. Ben de oradaydm; size gm para verdi, ufaklk grmedim... lya lyi pheye dt, acaba Tarantiyev mi ald diye dnd. "Yok, yok, alsayd gm paray da alrd." Peki, yiyecek hibir ey kalmam m? Hibir ey. Belki dnden bir para jambon kalmtr, Anisya'ya soraym. Varsa getireyim mi? Ne varsa getir. Ama nasl oluyor da hi peynir kalmyor, anlayamyorum? Ne yapalm, kalmam ite. Zahar kt. Oblomov ar admlarla, dne dne odann iinde dolat. Kendi kendine sknetle: Evet, yaplacak ok ey var, diyordu. Mesela plan dn; daha ok taraflar eksik... Ama mutlaka biraz peynir kalm olacakt canm... Zahar yemitir, yalan sylyor! Oblomov masann stn kartrarak: Bozuk paralar buradan nereye gidebilir? dedi. On be dakika sonra Zahar, iki eliyle tuttuu bir tepsi ile kapy iterek ieri girdi; arkasndan kapy ayayla kapamak isterken aya boa gitti; bir arap barda, srahinin kapa ve bir rek yere dt. Oblomov bard: Her admda bir zararn olacak! Haydi topla unlar bari! Alk alk ne bakyorsun? Zahar elinde tepsiyle, yerden rei almaya yeltendi, ama iki elinin de dolu olduunu fark ederek durdu. lya lyi alay etti: Haydi alsana, ne duruyorsun? Zahar drd eylere bakarak fkeyle homurdand:

65

Hay yere batascalar!Ama, canm, yemek vakti kahvalt etmek de olur mu? Tepsiyi yere koyarak denleri toplad. rein tozlarn fleyip masann stne koydu. lya lyi kahvaltya balad. Zahar biraz uzanda durmu, yan yan efendisine bakyordu. Herhalde syleyecek bir eyi vard. Ama Oblomov hi aldr etmeden yemee devam ediyordu. Zahar bir iki defa ksrd; para etmedi. Nihayet ekine ekine: Ev sahibinin vekili genehaber gnderdi, dedi. Mteahhit geldi. Daireye bakacakm. Biliyorsunuz ya, gene o ykmak meselesi... lya lyi hi cevap vermeden yemek yiyordu. Zahar biraz sustu, sonra daha hafif bir sesle: lya lyi, dedi. lya lyi duymazlktan geldi. Gelecek hafta kmamz sylyorlar. Oblomov bir bardak arap iti, bir ey sylemedi. Zahar, geveleyerek: Ne yapacaz lya lyi? diye mrldand. lya lyi kalkp Zahar'a doru yryerek sert sert: Bana bundan sz etmeyeceksin demitim sana, dedi. Zahar geriledi. Oblomov iten bir zntyle: Zahar, sen ne zehirli bir adamsn, dedi. Zahar alnd: Zehirliymiim! Ne diye zehirli olaym? Kimi ldrdm? Zehirlisin ya. Benim hayatm zehirliyorsun. Ben zehirli deilim. yleyse ne diye bu ev meselesini bama kakp duruyorsun? Benim elimde ne var? Ya benim elimde ne var? Ev sahibine yazacam dememi miydiniz? Evet, evet, yazacam; dur bakalm. Her ey birden olmaz ki. te imdi yazabilirsiniz. imdi, imdi mi? Yaplacak ok nemli ilerim var. Sen bu ileri odun kesmek gibi mi sanyorsun yahu? Bir vuruta olsun bitsin! Oblomov kalemi, kurumu hokkann iinde evirerek: Bak, ite bak! Mrekkep de yok. Nasl yazaym? dedi.

66

Zahar: Durun, iine biraz kvas koyaym, diyerek hokkay ald; Oblomov kt ararken abucak odadan kt. Oblomov masann stn, ekmecelerini aratrd. Eyvah, kt da yok!.. Evet, yok. Ah, u Zahar! Nedir bu adamdan ektiim? Zahar odaya girince: Elbette, zehirli bir adamsn! dedi. Hibir eye baktn yok ki. Bak, evde hi kt yok... Biraz insaf edin, lya lyi. Ben de Tanr kuluyum. Bir zehirli laf tutturdunuz. Ben ihtiyar efendimin zamannda dodum, bydm. O bana kpek yavrusu derdi, kulaklarm ekerdi. Fakat hibir zaman byle szler sylemezdi. Gnahtr byle kelime kullanmak. te kt, buyurun. Raftan yarm sayfalk gri bir kt alp Oblomov'a uzatt. Oblomov, kd yere att: Bu kda nasl yazaym? Dn gece onunla barda m kapadm; iine... zehirli bir ey dmesin diye. Zahar geri dnd ve duvara bakt. Peki, haydi neyse; ver bana; bir karalama yapaym da akam Aleksiyev temize eker. lya lyi masaya oturdu. arabuk yazmaya balad: "Sayn bay..." Ne pis mrekkep, dedi. Bir daha akln bana topla da iini temiz yap. Biraz dnd, sonra yeniden yazmaya koyuldu: "Evinizin ikinci katnda igal etmekte bulunduum ve sizin, iinde baz tadilatlar yapmak niyetinde bulunduunuz daire, benim yaay tarzma ve uzun zaman bu evde oturmakla edindiim alkanlklara uygundur. Uam Zahar Trofimi'ten rendim ki, siz kendisine sylemisiniz ki, igal ettiim daire... " Oblomov durdu ve yazdn okudu: Olmad, dedi. ki defa "bulunmak", iki defa da st ste "ki" kullanmm. Biraz mrldanp kelimelerin yerini deitirdi: gal ettiim eve aitmi gibi oldu... Gene olmad... Oblomov onu bir ekle soktu, sonra "ki"leri bire indirmenin aresini arad. Bir kelimeyi sildi, tekrar koydu. "Ki"nin yerini defa deitirdi. Bu sefer de cmlenin anlam bozuluyor ya da karsna baka bir "ki" daha kyordu. Oblomov sabrszland: Bu "ki"lerden kurtulmak imkn yok. Allah kahret sin bu mektubu; byle

67

sama eylerle kafam patlatacak deilim ya. mektuplar yazamyorum artk. Bak saat e gelmi, al mektubunu Zahar. Oblomov mektubu drt para ederek yere att: Grdn m? diye sordu. Zahar paralar toplayarak: Grdm, dedi. Gr de bir daha bana evden bahsetme. Nedir o elindekiler? Bunlar m? Hesap pusulalar. Ah, Allah mstahakn versin! Sen beni ldreceksin. Nedir bunlar abuk syle? Kasabn hesab: Seksen alt ruble elli drt kapik. lya lyi hayretle ellerini arpt. Akln m kaybettin? Yalnz kasaba bu kadar bor olur mu? Tabii, ay para vermezseniz, bor birikir. Her ey burada yazl. Yalan yok. Zehirlisin, zehirli. Ne kadar da sr eti almsn! Bir iine yarasa bari. imanladn da yok. Ben yemedim ya! Yoo! Hi yer misin? Yediimi de ok gryorsunuz, deil mi? te aln, kendiniz bakn. Zahar hesaplar Oblomov'a uzatt. lya lyi yal defterleri eliyle iterek, can skntsyla: Daha ne borcumuz var? diye sordu. Ekmeki ile manava yz yirmi bir ruble on sekiz kapik. Oblomov, akl bandan giderek: Mahvolduk! dedi. Rezalet! kz msn nesin! Bu kadar sebze yenir mi? Zahar iyice srtn evirerek ac ac: Hayr, ben zehirli bir insanm. Mihey Andreyevi'i bu kadar konuk etmeseydiniz, masrafnz daha az olurdu... , diye cevap verdi. Peki ne ediyor hepsi? Hesapla. lya lyi kendisi de hesaplamaya balad. Zahar hesab parmaklaryla yapyordu. Oblomov: Ne oluyor bu hesaba? dedi. Her sefer baka bir ey kyor. Sen ne buldun? ki yz deil mi?

68

Zahar: Durun, bekleyin biraz, diyerek gzlerini kapad ve mrldanmaya balad: Sekiz onumuzla on onumuz, on sekizle iki onumuz... Senin dnyada bitirecein yok. Haydi git de bana hesaplar yarn getirirsin. Kd, mrekkebi de unutma... Bu ne kadar bor? Ka defa syledim, borlar sk sk deyelim diye, illa da hepsini birden verecek. Ne adam! Zahar, hesaplarn bitirdi: ki yz be ruble yetmi iki kapik. Ltfen paray verin. Ba stne, derhal! Beklesin biraz be! Yarn veririm. Aman lya lyi, istiyorlar. Haydi, haydi, git bamdan. Yarn dedim, yarn alrsn. Git yerine otur, alacam. Yapacak daha nemli ilerim var. lya lyi, koltukta, ayaklarn altna alp oturdu. Tam dnceye dalmak zereyken, kapnn ngra ald. eriye ksa boylu, gbekli, sar benizli, tepesi ayaz, fakat ensesi sk siyah salarla kapl bir adam girdi. Yuvarlak, tertemiz ba fildii gibi parlyordu. Gzlerinde ekingen bir ifade, glnde anlaml bir incelik vard. Her eye alakgnll bir resmilik ve derin bir dikkatle bakyordu. Bir dokunuta bir cmle kaps gibi alan rahat, geni ve yepyeni bir elbise giymiti. amarlar da ba gibi, prl prld. Sa elinde siyah tal, iri bir yzk vard. Oblomov bir elini konua uzatt, br eliyle de bir iskemle ekip: Buyurun doktor, sizi byle hangi rzgr att? dedi. Doktor, alayl alayl: Baktm ki hep iyisiniz, beni aracanz falan da yok, kalktm kendim geldim, dedi. Yok, yok, mahsus sylyorum. Sizin st kattaki komuya gelmitim; geerken uradm. Teekkr ederim. Komum nasl? Eh, drt be hafta dayanabilir, belki de sonbahara kadar. Cierler bitmi, sonu belli. Siz naslsnz? lya lyi, mazlum mazlum boynunu bkp: ok fenaym doktorcuum, diye cevap verdi. Ben de sizi armak niyetinde idim. Ne yapacam bilmiyorum... Midemde bir arlk hissediyorum, yanmalar duyuyorum; zor nefes alyorum. Oblomov szland durdu. Doktor nabzn tutarak: Verin bakaym elinizi, dedi. Sonra bir an gzlerini kapad:

69

ksryor musunuz? Geceleri, zellikle yemekten sonra. Hm... arpnt, ba ars falan hissediyor musunuz? Buna benzer birtakm sorular daha sorduktan sonra, doktor ban yere edi ve derin bir dnceye dald. Birka dakika sonra ban kaldrarak kesin bir ifade ile: Eer bu artlar iinde ay daha yaayacak olursanz, bu iklimde, byle boyuna yatarak, bu yal, ar yemekleri yemekte devam edecek olursanz, ok srmez, kalp sektesinden lrsnz, dedi. Oblomov rperdi: Ne yapaym yleyse? Syleyin Allah akna! Herkes ne yapyorsa onu... Yabanc lkelere yolculua kn. Oblomov aknlkla: Yolculua m? diye bard. yle ya, ne var? nsaf doktor, yolculuk yapmama imkn var m? Oblomov, "Yolculua, yolculua!" diyerek evresine baknd. Ne gibi bir engel var? Ne gibi mi? Her trls var. Paranz m yetmiyor? Oblomov bu kadar gzel bir bahaneyi dnyada bulamazd; hemen stne atld: Elbette, diye haykrd, baksanza u khyann yazdklarna... Mektup nerede? Hey, Zahar! Doktor szn kesti: O beni ilgilendirmez... Benim devim, size gerekli olan hava deiimini salk vermek. Gzel, ok gzel t. Ama beni nereye gndermek istiyorsunuz? Ne yapacam orada? Ya Kssngen'e ya Ems'e, imelere gidin. Haziranla temmuzu orada geirin; sonra yukarlara doru karsnz. Mesela svire'ye ya da Tyrol'e; zm kr iin. Orada eyll, ekimi geirin... lya lyi, yavaa: Tyrol'e, diye tekrarlad.

70

Ondan sonra artk kurak bir iklime gidebilirsiniz. Mesela Msr'a. Oblomov iinden, "Daha da neler," dedi. Sklmak, zlmek yok... Evet, dile kolay. Sizin khyanzdan mektup aldnz yok. Fazla dnmek yok... Dnmek de mi yasak? Ya iftliin dzenlenme plan ne olacak? Odun muyum ben? Ben orasna karmam. Grevim yalnzca sizi uyarmaktr. Kendinizi hibir eye fazla vermemelisiniz. yilemeniz gecikir. At gezintileri, dans, ak havada yormayacak beden hareketleri, ho konumalar, zellikle bayanlarla... Kalbiniz yalnz tatl, hafif duygularla arpmal. Oblomov, ban emi dinliyordu: Daha, daha? diye sordu. Sonra, okumadan, yazmadan vazgemelisiniz. Gneye kar bir kk kiralayn, evrenizde bol bol iek, mzik, kadn olsun. Yemeklerim nasl olacak? Et yemeklerinden, hamur ilerinden kanmalsnz. Hafif orbalar, sebzeler. Yalnz dikkat etmelisiniz; kolera var... Gnde sekiz saat yryebilirsiniz. Bir tfek aln... Oblomov: Aman Allahm! diye haykrd. Sonra kn Paris'e gidin; orann lgn hayatna karp elenin; hibir ey dnmeyin; tiyatrolara, danslara, maskeli balolara gidin; ehir dna kn; evrenizde dostlar, grltler, kahkahalar eksik olmasn... Oblomov, fkesini zor tutarak: Baka emriniz? dedi. Doktor biraz dnd: Deniz havasn da deneseniz fena olmaz; ngiltere'den bir gemiye binerek Amerika'ya gidersiniz... Doktor ayaa kalkt, gitmeye hazrland. Btn bu dediklerimi har harfine yaparsanz... Oblomov onu uurlarken, alayc bir eda ile: Oo, hi pheniz olmasn, hibirini karmayacam, dedi.

71

Doktor gidince Oblomov pek acnacak bir hale dt. Gzlerini kapad, ellerini yzne gtrerek, sandalyesinde bzld; hibir ey grmeden, hibir ey duymadan bylece oturdu kald. Arkasndan rkek bir ses ard: lya lyi. Ne var? Ev sahibinin vekiline ne syleyeceim? Ne hakknda? Tanma meselesi canm! Oblomov hayretle: Yine mi tutturdun, dedi. Peki ama ben ne yapaym, lya lyi. nsaf edin. Zaten yaamam yaamak deil; bu skntlar beni ldrecek... Hayr, sen bu tanmaktan bahsetmeye devam edersen asl lecek benim. Duymadn m doktorun sylediklerini? Zahar syleyecek bir ey bulamad, ama yle bir of ekti ki, gsndeki atknn ular havaland. Oblomov tekrarlad: Maksadn beni ldrmek, deil mi? Benden bezdin artk deil mi? Sylesene? Konumann ald bu ackl durumdan aran Zahar: Allah saklasn! dedi. Doyasya yaarsnz inallah! Sizin ktlnz isteyen kim? Sen! Ben sana tanmaktan bahsetmeyeceksin demitim; oysa sen gnde be defa bunu bana hatrlatyorsun. Anlamyor musun? Salm bozuyorsun. Zaten berbat bir durumdaym. Zahar heyecandan titreyen bir sesle: Hayr, efendim, benim demek istediim, yani... ne diye tanmayalm? dedi. Oblomov koltuu Zahar'a doru evirdi: Ne diye mi tanmayalm? Senin dnyadan haberin yok. Tanmann ne demek olduunu acaba hi dndn m? mkn yok dnmemisindir. Zahar bu konumann ac sahnelere dklmesinden ekinerek efendisinin her sylediini kabul etmeye raz idi. Yumuak bir sesle: Hayr, herhalde dnmemiimdir, dedi. Dnmedinse dinle; o zaman tanabilir miyiz, tanamaz myz anlarsn.

72

Tanmak ne demektir, biliyor musun? Tanmak demek, efendinin btn gn sokaklarda dolamas; sabahtan akama kadar elbisesini srtnda tamas... Peki ne olur karsanz? Niin btn gn darda kalamazmsnz? Evde oturmak sala zararl bir ey. Durumunuza baksanza! Evvelce bir salatalk gibi taze iken imdi evde otura otura neye dndnz! Biraz sokaklarda dolasanz, insanlara, teye beriye bir baksanz... Haydi, brak bu samalar da ben sana ne sylyorsam onu dinle. Sokaklarda dolaacam... Syledii sze bak! Zahar atelenerek devam etti: Tabii ya! Sahi sylyorum. Korkun bir canavar gelmi diyorlar. Gidip onu grebilirsiniz. Tiyatroya, bir maskeli baloya gidebilirsiniz. Biz de siz yokken evi tarz... Brak bu budalaca laflar. Demek ki sen efendinin rahatn byle dnyorsun? Btn gn sokaklarda dolaacakmm! Nerede yemek yiyeceim? Yemekten sonra nerede uzanp kestireceim? Bunlar dndn yok... Bensiz tanabilirlermi. Ben bakmayacak olursam her eyin alt stne gelir. Ben bilirim tanma ne demektir. (Oblomov gittike artan bir cokunlukla konuuyordu.) Tanmak demek grlt patrt demektir; btn eya demenin stne ylr: Bavullar, pipolar, resimler, kitaplar, hi ortada yokken meydana km ieler, kanepe arkal, daha neler... Aman u krlmasn, aman bu kaybolmasn diye her eyin stne titreyeceksin... Eyann yars burada, yars arabada veya yeni evde. Ttn imek istersin, pipoyu eline alrsn, bakarsn ttn gitmi... Oturmak istersin, oturacak yer bulamazsn; her ey toz iindedir, neye dokunsan stn ban berbat olur. Ykanmak istersin, ykanamazsn; senin gibi elleri kirli dolarsn... Zahar, kseleye dnm ellerini uzatarak: Ellerim temiz benim, dedi. Oblomov yzn evirdi: Dur, gsterme bari unlar. nsan susayacak olur; srahiyi bulur, bardak bulamaz... Zahar sakin sakin: Srahiden de pekl iilebilir, dedi. Evet, sana gre hava ho: Ortal sprmesen de olur; her eyi toz iinde braksan da olur; hallar silkmesen de olur. Tanacamz evde en aa gn perianlk devam edecek; hibir ey yerinde olmayacak; resimler yerde srnecek; lastikler yatan stnde; ayakkablar, ay kutusu, krem kutusu bir arada. Koltuun biri paralanm, bir tablonun cam krlm, kanepe lekeler iinde... Aradn hibir

73

eyi bulamazsn, kimse nerede olduunu bilmez; ya kaybolmutur ya da teki evde kalmtr; haydi bakalm, git orada ara... Evet, be on defa gidip gelmek gerek, doru. Ya, bak, sen de biliyorsun. Yeni evde sabahleyin kalkmak bir felakettir; su yoktur; kmr yoktur; kn donarsn; odalar hep buz gibidir, yakacak odun bulamazsn, gidip tekinden berikinden odun istersin. O da komusuna bal, Allah ktsne drrse, insana bir bardak su bile vermezler; nerede kald ki odun verecekler... Grdn m ya! Sana kalsa tanma bir gnde olur biter; hayr, bunun sknts en az on be gn srer. Her ey yerleti bitti sanrsn, bir de bakarsn gene i kar: Perdeler taklacak, resimler aslacak... ldrr insan bunlar; hayatn zehir eder. Ya masraflar? Sekiz yl nce tanmak iin iki yz ruble harcamtk; bugnm gibi hatrlyorum. ocuk oyunca deil bu i, sen ne sylyorsun! Sonra yeni evde insan kendini ne kadar yabanc bulur; alncaya kadar bir hayli zaman geer. Yeni bir yerde en az be gn uyku uyuyamam ben. Kalktm zaman kardaki marangoz dkknnn yerinde baka bir ey grnce ne fena olurum, kim bilir! Yemekten nce bizim kesik sal ihtiyar kadn penceresinde grnmezse iimde bir eksiklik duyarm... Anladn m imdi efendini ne hallere drmek istediini? Anladm, anladm. Ne diye atn bu konuyu yleyse? Hi kimse dayanamaz bu skntya. Bakalarnn can da bizimki gibi can deil mi canm? Onlar nasl tanyorsa biz de yle tanrz. lya lyi sandalyesinden frlayp hayretle bard: Ne? Ne? Ne dedin? Zahar efendisinin niin bu kadar afalladn anlamayarak utand, sustu. lya lyi dehet iinde tekrarlad: Bakalarnn can da bizimki gibi canm! unun syledii lafa bak. Demek sen beni bakalarndan hi ayrt etmiyorsun, yle mi? Kendini hakarete uram sayan Oblomov, bunu sylerken Zahar'n nnde alayl alayl eiliyordu. Aman, lya lyi, ben bakalarndan farknz yok demedim ki... Oblomov kapy gstererek:

74

Defol karmdan, diye bard. Gzm grmesin seni! Bakalar ha? Zahar derin bir ah ekerek kt. Odasna ekilip yerine otururken, "Ne hayat yarabbi!" diye homurdand. Oblomov da kendi kendine syleniyordu: Ah Tanrm! Sabahm yararl bir ie vereyim dedim; btn gnmden hayr kalmad. Kimin yznden? Kendi uamn yznden. Sadk emektar uamn yznden. Syledii sze bak. Nasl syler bunu? Oblomov'un fkesi bir trl yatmyordu. Yatt, kalkt, odann iinde gitti geldi, tekrar yatt. Zahar'n onu bakalaryla bir tutmasn bir trl hazmedemiyordu. "Bakalar" szn evirdi evirdi; kendisini bakalaryla karlatrd ve Zahar'n szndeki hakaretin arln tartt. Acaba Zahar bu sz bile bile mi sylemiti? Gerekten efendisini bakalarndan farkl grmyor muydu? Yoksa bu sz dnmeden mi sylemiti? Evet, olabilir; ama, ne olursa olsun bu sz onuruna dokunuyordu. Zahar'a bakalaryla kendi arasndaki fark gstermeye, ona syledii szn arln anlatmaya karar verdi. Vakarl bir sesle, "Zahar!" diye bard. Zahar sesi iitince yerinden her zamanki gibi grltyle atlamad. teye beriye srtnerek yavaa indi. Kabahati kefedilmi bir kpek gibi azar iitmeye hazrlanarak, istemeye istemeye kapya yrd. Kapy yar at, ieriye girmeyi bir trl gze alamyordu. lya lyi: Gir! dedi. Kap kolayca alabilirdi; ama Zahar ieriye giremiyormu gibi haller taknarak kap aralnda durdu. Oblomov yatan kenarna oturmutu. Tekrar ard: Buraya gel! Zahar glkle ilerledi; arkasndan kapy hemen kapad, srtn dayayp durdu. lya lyi yannda bir yer gstererek: Buraya! diye bard. Zahar yarm adm daha atarak efendisinin gsterdii yerden be alt adm uzakta durdu. Oblomov: Daha yakna gel, dedi. Zahar adm atar gibi yaparak vcudunu oynatt, aya ile yere vurdu, yine olduu yerde kald. lya lyi Zahar' daha yakma getiremeyeceini anlaynca sustu; bir sre ona sitem dolu gzlerle bakt. Bu sessiz baktan sklan Zahar, efendisini grmezlikten geliyordu. Yzn her zamankinden daha fazla yana evirmi, efendisine gz ucuyla bile bakmyordu. Sol tarafta bir yere gzlerini dikmiti. Orada, oktandr tand bir ey grd: Resimlerin evresinde bir rmcek, ann iinden ona canl bir sitem halinde bakyordu. lya lyi sakin, vakur bir eda ile:

75

Zahar, dedi. Zahar cevap vermedi. "Peki ne istiyorsun? Baka bir Zahar' m aryorsun? te ben buradaym!" der gibi bir hali vard. Efendisine bakmadan gzlerini soldan saa evirdi. Orada, toz iinde bir aynada kendini grd. Somurtkan ve irkin bir yz, sanki sisler arasndan kendisine sert sert bakyordu. ok grd bu kasvetli manzaradan gzlerini ekti; bir an efendisine bakmaya karar verdi. Gzleri karlat; Zahar efendisinin gzlerindeki siteme dayanamad; nne bakt; nnde de toz ve leke iindeki halda efendisinin hizmetine gsterdii abann hznl bir eserini daha grd. lya lyi iten gelen bir sesle: Zahar, diye tekrarlad. Zahar, yar duyulur bir sesle: Buyurun efendim, dedi ve dokunakl bir sylevin balayacan sezerek rperdi. lya lyi: Bana biraz kvas getir, dedi. Zahar geni bir soluk ald. Bir ocuk sevinciyle bfeye atld, kvas getirdi. lya lyi kvas itikten sonra barda elinde tutarak, tatllkla: Ne dnyorsun bakalm? dedi. Yaptn beenmedin, deil mi? Zahar'n yzndeki somurtkanlk bir an zld; yzn bir pimanlk ifadesi aydnlatt. inde efendisine kar iyi duygular uyanmaya balad ve birdenbire gzlerinin iine bakt. lya lyi sordu: lediin kusurun farknda msn? Zahar, "Ne yaptm acaba? Herhalde kalbini kracak bir ey. Byle konumaya balad m insann alayaca geliyor! " diye dnerek en alak sesiyle: Vallahi, lya lyi, dedi; ben bir ey sylemedim; sadece... Oblomov, szn keserek: Dur, dedi. Yaptn gerekten anlamyor musun? Al, u barda masaya koy da cevap ver. Ne yaptn anlamayan Zahar, bir trl cevap veremedi, ama efendisine saygyla bakt; hatta hatasn anlam gibi ban nne edi. Zehirli bir adam olduunu artk nasl inkr edebilirsin? Zahar yine bir ey sylemedi, yalnz gzlerini iki defa krpt.

76

lya lyi Zahar'n perian halinden zevk duyarak ona dik dik bakt ve yava yava: Efendinin kalbini krdn, Zahar, dedi. Zahar, znt iinde, ne yapacan bilmiyordu. Krdn, deil mi? Krdn... Bu dokunakl szle bsbtn akna gnen Zahar: Evet, krdm, diye mrldand. Kaacak bir delik arar gibi, sana soluna baknd; yine rmcek alarn, tozlar, aynadaki aksini ve efendisinin yzn grd. Bu dram sahnesinden kurtulu olmadn anlaynca iinden, "Ah, yerin dibine girsem! lsem de kurtulsam!" diyordu. Gzlerini gittike daha ok krpyordu, neredeyse gzyalar boanverecekti. Sonunda efendisine: Sizi nasl krdm lya lyi? diyebildi. Oblomov: Nasl olacak, dedi; bakalar sznn ne demek olduunu dnmedin mi sanki? Durdu; Zahar'a bir sre bakt: Syleyeyim mi sana bu szn ne demek olduunu? Zahar, ininde dolaan bir ay gibi dnd ve derin bir ah ekti. Bakalar dediin, tavan aralarnda pislik ve sefalet iinde yaayan kaba, cahil, allahlk insanlardr. Bu gibileri yol kysnda bir kilimin stnde rahat rahat uyurlar. Hibir ey umurlarnda deildir. Tuzlu balkla, patatesle karnlarn doyururlar. Fakirlik belas, oradan oraya gider, btn gn dolar dururlar. Onlar iin yeni bir eve tanmak iten deildir. Lagayev mesela; cetvelini koltuunun altna ald m, iki gmleini de bir mendile sard m, eker gider... Nereye gidiyorsun? Tanyorum! te bakalar bu trl adamlardr. Sen beni onlar gibi mi gryorsun? Zahar efendisine bir gz att, ayak deitirdi ve bir ey sylemedi. Oblomov devam etti: Anladn m neymi bakalar? Onlar ayakkablarn kendileri giyerler; bazen efendiye benzerler ama sadece gsteritir. Uak nedir bilmezler; darya gnderecek kimseleri yoksa kendileri giderler. Sobaya odun atmaktan, hatta toz almaktan ekinmezler... Zahar surat ast: Almanlarn birou byledir. yi buldun. Ya ben? Ben yle miyim?

77

Zahar, hl efendisinin ne demek istediini pek anlamadan ackl bir eda ile: Siz ok bakasnz elbet, dedi. Ah yarabbim, ne oldu size, bilmem ki! Ben ok bakaym, deil mi ya? Biraz dur da dn ne sylediimi? Bakalarnn nasl yaadna bir bak? Durup dinlenmeden alrlar, konuurlar; almadlar m yemek yiyemezler. Herkesin nnde eilir, alalrlar... Ya ben? Bir dn de syle bakalm, ben onlar gibi miyim? Zahar yalvard: Ah, efendiciim, bu ackl szlerle yreimi paralamayn, ne olursunuz? Beni bakalarna benzetmek ha! Benim altm, didindiim var m? Az m yemek yiyorum? Clz, perian bir halde miyim? Bir eyim mi eksik? Bana bakacak, ilerimi grdrecek adamlarm var sanyorum, Tanrya kr, hayatmda hibir zaman oraplarm kendim giymedim. Ne diye kendimi derde sokacakmm? Ne diye? Bu szleri kime sylyorum? ocukluumdan beri bana sen bakmadn m? Btn bunlar biliyorsun; beni nasl byttler, souktan, scaktan nasl korudular, biliyorsun. Beni ekmek paras kazanmaya m gnderdiler? Kaba iler mi yaptrdlar bana? Nasl olur da beni bakalarna benzetebilirsin? Benim salm onlarnki gibi mi? Onlarn yaptklar ileri yapabilir miyim ben? Onlarn katlandklar skntlara katlanabilir miyim? Zahar artk Oblomov'un szlerini anlamak gcn iyice yitirmiti. Ama dudaklar heyecandan titriyordu. Kafasnda bu dokunakl sahne bir frtna gibi kabaryordu. Bir ey syleyemedi. Zahar! itilmez bir ses: Buyurun efendim, dedi. Bana biraz kvas getir. Zahar kvas getirdi; lya lyi iti, barda geri verdi. Zahar hemen odasna kamaya hazrland. Dur, dur, gitme. Sana soru sordum: Efendine bu kadar ac bir sz nasl sylersin? Sen ki onu bebekken kollarnda tadn, sen ki ona mrn boyunca hizmet ettin, sen ki, onun ekmeini yedin! Zahar dayanamad; bu son sz artk pek fazla gelmiti. Gz krpmalar artt. lya lyi'in heyecanl szlerinden bir ey anlamamak zntsn bsbtn artryordu. Pimanlk duydu: Balayn, lya lyi, bir aptallk ettim, sizi... Zahar ne yaptn bilmedii iin cmlesini nasl bitireceini kestiremedi. Oblomov, krlm, deeri bilinmemi bir adam edasyla:

78

Ben burada btn gn, btn gece alyorum, bazen ba arlaryla uyanyorum, kalbim durur gibi oluyor, saa dnyorum, ileri nasl dzelteceim diye kafa patlatyorum, dedi. Btn bunlar kimin iin? Kimin iin olacak? Hep kyller iin, yani sizin iin, senin iin. urada battaniyeyi bama ekip bir ktk gibi yattm zaman beni uyuyor mu sanyorsun? Hayr, uyumuyorum, dnyorum: Nasl edeyim de kyllerim yoksulluk ekmesin, gzleri bakalarnda olmasn, kimseyi kskanmasnlar, kyamet gnnde Tanrya benden ikyet etmesinler, hayr dualarn alaym?.. te benim arpac kumrusu gibi dndm bu. Oblomov szlerini bitirirken ac ac: Nankr insanlar! dedi. Zahar bu son dokunakl szlerle bsbtn perian oldu. Hkrmaya balad. Ksk nefesleri, bouk sesi birbirine karyor, gsnden inlilerin gongunu, Hintlilerin tamtamn hatrlatan sesler kyordu: lya lyi, sevgili efendim, etmeyin byle; etmeyin Allah rzas iin, etmeyin! Neler sylyorsunuz? Ah, ulu Tanrm, nedir durup dururken bama gelenler?.. Oblomov, onu hi dinlemeden szlerine devam etti: Hele sen, senin byle bir ey sylemeye nasl dilin vard. Meer koynumda bir ylan beslemiim! Zahar ellerini rparak, hngr hngr alamaya, odaya sanki yirmi maysbcei birden girip vzlamaya balam gibi zrlamaya balad ve haykrd: Ylan! Ben ne zaman ylan, dedim? Benbu uursuz hayvan ryamda bile grmedim. Artk birbirlerini de, kendilerini de anlamaz olmulard. lya lyi devam etti: Byle bir sz sylemeye dilin nasl varr? Bense hazrladm tasarda sana bir ev, bir sebze bahesi, aylk erzak ve maa dnyordum: Khyam, ba uam, vekilim olacaktn. Kyller sana yerlere kadar eilip selam verecek, herkes seni Zahar Trofimi diye aracakt. Ama ne yapsam bouna. yilik bilmiyorsun, beni bakalarna benzetiyorsun. Bu mu benim mkfatm? Bu mu efendisine sayg ve kran? Zahar hkrmaya devam etti. lya lyi de artk kendi szleriyle heyecana gelmiti. Zahar' azarlarken kyllere ettii iyiliklere kendisi de inanm, sonra ac sitemlerini gzlerinde yalarla, titrek bir sesle sylemiti. Nihayet gnl alc bir sesle: Haydi git, Allah taksiratn affetsin, dedi. Ha, baksana, biraz daha kvas getir bana. Boazm kurudu. Kendiliinden dnmezsin: Efendinin sesi ksld, iitiyor musun? Gr beni ne hallere soktuunu...

79

Zahar kvas getirince lya lyi: Umarm ki, yaptn anladn, dedi. Bir daha beni bakalarna benzetmeyeceksin. Suunu balatmak iin ev sahibiyle bir yolunu bulup anla da rahat braksn beni. Efendinin rahatn sen byle mi dnrsn? Beni yle bir hale soktun ki, yeni, yararl hibir ey dnemez oldum. Bundan zarar grecek kim? Sizler. Ben btn hayatm size verdim, sizin iin iimden ayrlp bu drt duvar arasna kapandm... Ne ise, bir itir oldu. Bak, saat e geldi. Yemee iki saat kald. ki saatte ne yaplabilir? Hi. Oysa yaplacak ne kadar i var. Ne yapalm, mektubu gelecek postaya brakrm artk; plan da yarn yaparm. imdi biraz uzanaym; bitkin bir haldeyim. ndir u perdeleri, kapy da kapat, kimse gelip rahatsz etmesin. Belki bir saat kadar uyurum; beni drt buukta kaldr. Zahar efendisini iyice sard sarmalad, stne bir battaniye rtt, kenarlarn altna soktu; sonra perdeleri ekti, kaplar sk sk kapad, odasna ekildi. Gzyalarn silerek sobann stndeki yerine karken: Geberirsin inallah, eytan! diye mrldand. eytan vallahi! Ev verecekmi, sebze bahesi verecekmi, maa balayacakm. nsana bak gibi batan szler sylemekte ei yok... Nah ite benim evim, sebze bahem; son nefesimi de burada vereceim. Zahar fkesinden yatt yeri tekmeledi. Maa verecekmi! Vaktinde birka kapik biriktirmemi olsaydm, ttn imeye, ee dosta bir ey smarlamaya param olmazd. Allah canm alsn benim! lp de kurtulamyorum ki! lya lyi srtst uzand. Ama hemen uyuyamad. Dndke dnd, can skld. Battaniyeyi kafasna ekti: ki bela birden! nsan nasl kalkabilir altndan? Aslnda bu iki bela, yani khyann o uursuz mektubu ile ev tanmas Oblomov'u artk zmyordu. Bunlar yalnzca birer skc hatra olmaya balamt. Khyann, gzn korkutmak iin ileriye srd tehlikeleri henz pek uzak sayyordu. O zamana kadar kim bilir neler olurdu. Belki yamur yaar, ekin kurtulurdu; khya aklar kapar, kaan kyller, yazd gibi, yurtlarna dnerlerdi. Nereye gidebilirdi bu kyller? Bu son meseleyi hikyeletirerek dnyordu: "Herhalde geceleyin, yamurda, yanlarna ekmek bile almadan kap gitmilerdir. Nerede uyuyorlardr kim bilir? Herhalde ormanda? Ne garip insanlar, evlerinde duramyorlar. Evet, evleri kt kokabilir, ama ne de olsa scaktr. Hem ne diye zlyorum sanki. Planm yaknda hazr olacak... nceden tela etmeye ne gerek var? Budalalk! Tanma ii onu daha ok zyordu. Bu en yeni, en yakn felaketti; ama

80

Oblomov'un uzlatrc dncesi onu da bir hikye ekline sokmutu. Tanmaktan kurtulamayacan iin iin seziyordu, hele Tarantiyev ie kartktan sonra... Ama bu belal ii dncesinden en az bir hafta ileriye atm, bylece bir haftalk rahatn salamt. "Belki Zahar tanmamann bir aresini bulur; belki de beni karmazlar; ii gelecek yaza brakrlar ya da bsbtn vazgeerler. Neyse, bir are bulunur elbet. Olacak ey mi canm... Tanmak da ne oluyor?.. " te byle kh sklarak, kh ferahlayarak sonunda her zamanki gibi, Oblomov, "inallah, belki, herhalde" gibi yumuak, ferahlatc kelimelerle trl trl avuntular, umutlar buldu; atalarnn yadigr olan bu szler bandaki iki belay birden defetti. stne hafif, tatl bir rehavet kt; uyku btn duygularn bir bulut gibi sard; tpk sabah krasnn sulan hafife kaplamas gibi... Az sonra dncesi kim bilir nerede yzecekti? Ama birdenbire lya lyi kendine geldi, gzlerini at. Olur ey deil! Daha yzm bile ykamadm; hibir ey yapmadm! Plan yazacaktm, yazmadm; polis mdrne, valiye mektup gnderecektim; ev sahibine baladm mektubu bitirmedim; hesaplara bakmadm, paralar vermedim, btn sabah boa gitti. Durdu, dnd: "Nedir bu hal? Bakalar olsa btn bunlar yapard, deil mi? Bakalar... Kimdir bu bakalar?" lya lyi kendisini "bakalar" ile karlatrd. Dnd, dnd; Zahar'a sylediinden ok baka bir dnce zihninde geliti. Kabul etmek zorunda kald ki, bakalar btn mektuplar yazmaya, "ki"leri ve "ne"leri birbirine kartrmadan cmle yapmaya vakit bulabilirler. Bakalar yeni bir eve tanabilir, plan gerekletirebilir, iftlie gidebilirdi... "Ben ne diye yapmayaym bunlar?" diye dnd. "Ben de pekl mektup yazabilirim; mektuptan ok daha zor eyler yazdm. Ne oldu bana? Tanmak da ne imi; istemekten ibaret. Bakalar hi hrka giymez... Onlar... (burada Oblomov esnedi) uyumak nedir bilmezler... Hayatn tadn karr, her yere gider, grlecek her eyi grrler, her eyi merak ederler. Ya ben? Ben... baka trlym." Bu son sz hznle sylemiti. Yeniden dncelere dald, hatta bir aralk ban battaniyenin altndan kard. O an Oblomov'un hayatndaki en aydn, en bilinli anlardan biri oldu. Kendi hayat yannda insan hayatnn nelerle dolu olduu dncesi btn plaklyla karsna dikilince, iinde birikmi meseleler uyanp, karanlk bir harabeye giren gn nn anszn rktt kular gibi uumaya balaynca, lya lyi'i bir korku sard. Yarm kalm bir adam olduunu, ruh glerinin gelimekten kaldn, hayatna bir arln ktn dndke ii paralanyordu. Bakalarnn zengin, hareketli hayatn kskanyor; kendi hayatnn yolunu ar bir kaya parasyla tkanm, darack, zavall bir keiyolu gibi gryordu.

81

inde, hi uyanmadan kalm, biraz kurcalanm, fakat hibiri sonuna kadar ilenmemi birok yetenek olduunu ac ac seziyordu. i yanarak anlyordu ki onda gml kalm iyi ve gzel bir eyler vard; belki oktan lm ya da bir dan derinliklerindeki altn gibi sakl kalm olan bu hazine oktan meydana km olmalyd. Ama yle derinlerde kalm, zerine yle pislikler ylmt ki... Sanki dnyann ve hayatn ona verdii nimetleri birisi alm ve yine kendi ruhunun derinliklerinde bir yere gmp brakmt. Sanki bir g onu hayat meydanna atlmaktan, iradesini ve zeksn alabildiine alp harcanmaktan alkoyuyordu. Sanki gizli bir dman daha yola karken onu ar eliyle yakalam, insanln doru yolundan uzaklara frlatmt... Dt ssz ve vahi ormandan kurtulup da doru yola kmas imknsz grnyor; evresindeki ve gnlndeki orman gittike sklayor, karanlklayor; dar geitler kapandka kapanyordu; zeksndaki uyanklk gittike azalyor ve artk iindeki snm gleri bir an iin uyandrabiliyordu. Dnme ve isteme gc oktan ve belki de umutsuz olarak felce uramt. Hayatndaki iler kldke klmt. Ama Oblomov bu kk ilerin de hakkndan gelemiyordu: Birinden tekine geemiyor, dalgalar gibi ondan buna, bundan ona gidip geliyordu. Onlara ne iradesiyle kar koyabiliyor, ne de aklyla bir yol aabiliyordu. Btn bunlar kendisine itiraf etmesi pek ac oldu. Gemiine ait bo pimanlklar, yakc vicdan azaplar ona ine gibi batyor; bu ikenceden kurtulmaya urayor, suu ykleyecek birini bulmaya alyordu. Kim olabilirdi? Hep Zahar yznden, diye mrldand. Deminki sahneyi btn ayrntlaryla hatrlad ve utancndan yz kzard. "Ya birisi bizi dinlediyse!" diye dnd ve korktu. "ok kr, Zahar gidip bunlar kimseye syleyemez; zaten kimse de inanmaz ki! Tanrya kr!" ini ekti, kendine svd, bir saa, bir sola dnd, atacak baka birini arad, bulamad. Ahlar oflar Zahar'n kulana kadar gitti. Zahar fkeyle: Bu kadar kvas kaldramaz elbet, dedi... Oblomov nerede ise alayarak kendi kendine, "Ben niin byleyim?" diye soruyor, ban yeniden battaniyenin altna saklyordu. "Niin?" Kendini bakalar gibi yaamaktan alkoyan kt kuvvetin ne olduunu bouna aradktan sonra iini ekti, gzlerini kapad; birka dakika sonra uyuukluk yeniden vcudunu sarmaya balad. Arlaan gzlerini amaya alarak: Ben de... istedim... gzel eyler... Tabiat bana pek mi cimri davrand?.. Yo!.. Tanrya kr, ikyet etmeye de hakkm yok. Sonunda tevekklle iini ekti. Btn bu heyecanlardan sonra her zamanki

82

durgun ve rahat haline dnyordu. Kaderim byle imi, ne yapabilirim? Uyku artk iyice bastryordu. Birdenbire ryasnda konutu: "Geen yldan iki bin ruble daha az... " Yar uyanarak, "Dur, dur, bekle... Evet ama... merak ediyorum... nasl oluyor da... ben byleyim?.. " dedi. Kirpikleri iyice kapand. "Evet niin? Belki ben... bunun nedenini... " Daha fazla bir ey syleyemedi. Nedenini artk bulamad; dili ve dudaklar bir kelimenin ortasnda durdu, az yar ak kald. Kelime yerine bir "Ah!" daha iitildi, sonra rahat bir uykunun horultusu balad. Uyku, dncelerinin ar ve tembel akn durdurdu ve lya lyi'i anszn baka bir zamana, baka insanlar arasna, baka bir diyara gtrd. Okuyucularla gelecek blmde onun gittii yere gideceiz... IX Oblomov'un Ryas Neredeyiz? Oblomov'un ryas bizi dnyann hangi mutlu kesine getirdi? Ne canm lke buras. Ne deniz var, ne yksek dalar, ne kayalar, ne derin uurumlar, ne kapkara ormanlar... Heybetli, vahi, kasvetli hibir ey yok. Zaten tabiatn vahisini, heybetlisini ne diye severler bilinmez. Vahilikten, heybetten ne kar? Mesela deniz. Allah eksik etmesin ama bizden uzak olsun daha iyi! nsana hzn vermekten baka eye yaramaz. Baktka alayacanz gelir. Bu usuz bucaksz su kitlesi nnde ruh ezilip bzlr; hi deimeden, alabildiine uzayp giden bu gzel manzarada yorulan gz, dinlenecek bir yer bulamaz. Dalgalarn azgn atllar, vahi grleyileri insann zayf kulaklarn incitir; dnyann ilk gnnden baladklar esrarl, hznl arklarn tekrarlayp dururlar; hep ayn inilti, hep ayn ikyetler; ikence edilen bir ejderin ikyetleri; bir de bunlara katlan keskin, uursuz, kimin olduu bilinmeyen barmalar. Etrafta ku cvltlarndan eser yoktur; yalnzca sessiz martlar, birer mahkm gibi kh kyda, kh sular stnde dertli dertli uuurlar. Vahi bir hayvann kkremesi, tabiatn bu ac haykrlar yannda hi kalr. nsan sesi duyulmaz olur; bu geni tablonun kvrmlar arasnda insann kendisi de kldke klr, kaybolur gider. Denizi seyretmenin insan skmas belki de bu yzdendir. stemem denizi, eksik olsun; onun sakinlii, hareketsizlii bile insan rahatsz eder. Suyun ince, belirsiz rperileri iinde insan, hep ayn snrsz gc grr; o anda uyuklayan bu g, bazen insann marur iradesiyle ne insafszca elenir, onun en sevgili umutlarn, abalarn, eserlerini ne dipsiz derinliklere gmer. Dalar ve uurumlar da insann gnlne ferahlk veren eyler deildir. Onlar da stmze yryen bir vahi hayvann dileri ve peneleri gibi korkulu, belaldr; aczimizi yle yzmze vururlar ki, hep lm tasas iinde yaarz. Kayalklar ve

83

uurumlar zerindeki gk de sanki insanlar brakp uzaklara gitmi, eriilmez bir lkedir. Kahramanmzn birdenbire iine dt sakin yer bambakayd. Orada gk, tersine, topran stne abanm gibiydi; ama yakp kavurmak iin deil, onu daha byk, daha yakn bir sevgiyle kucaklamak iin. Bu gk, bir baba ocann dam gibi, sevdii bir yurdu her trl felaketten korumak ister gibi alaklara inmiti. Gne oray ylda alt ay kadar parlatp str, sonra oradan sanki, istemeye istemeye uzaklar; giderken, bu sevdii yeri bir iki defa daha grmek iin dnp bakar, yamurlu ve kapal sonbahar ortasnda ona lk, aydnlk bir gn daha balar. Tepeler orada insan dncesini rperten uzak ve korkun dalarn ancak kk birer kopyas gibidirler. Tatl yamalarla ykselirler; stlerinden aaya doru srtst yatp kaymak ya da oturup gnn batn hayal iinde seyretmek ne hotur. Irmak sevin iinde hoplaya zplaya koar; kh bir gl halini alr, kh ince bir erit gibi hzla akar, kh dnceye dalar gibi duraklar, akllar stnde yava yava srnr, her tarafna oynak kk kollar uzatr; bu kollarn cvltlar iinde kestirmek ne tatldr. Bu topraklara, on be, yirmi fersah telere kadar, prl prl glmseyen neeli grntler serpilmitir. Duru rman kumlu, hafif meyilli kylar, tepeden suya doru inen kk fundalklar, kvrm kvrm uzanan derin su yata, kayn aalar, btn bunlar sanki birbirine yaktrlm, usta bir elle izilmi gibidir. Dertlerle ypranm ya da dert nedir bilmeyen bir gnl; kimsenin bilmedii bu kede saklanp mutluluk iinde yaamak dileine kaplr. Orada her ey, salar aarncaya kadar uzayan bir mr ve uykuya benzeyen sakin bir lm vaat eder. Orada hibir ey yln dzenli akn bozmaz. Bahar, takvimdeki gibi, martta gelir; tepelerden amurlu sular akar, toprak zlp yumuar, yerden lk bir buu duman halinde ykselir; kyl srtndan postunu karr, ak havaya gmlekle kar, eliyle gzlerini ktan koruyarak gnee doya doya bakar, omuzlarn hazla silker, gnlk almalarna hazrlanr: Srtst yatan arabay, bir taraftan bir tarafa eker, dam altnda tembel tembel yatan sabanna bir tekme atar. lkbaharda ani frtnalar olmaz, kar tarlalar kaplayp aalar krmaz. K, yanna yaklalmaz, souk bir gzel kadn gibi huyunu hi deitirmeden scaklarn gelecei belli gnlere kadar uzar; ne umulmadk gneli havalarla insanlar artr, ne de grlmemi souklarla bellerini bker. Her ey tabiatn izdii yolda, dzenli dzenli yrr gider. Kasmda kar ve don balar; ylbanda souk yle iddetlenir ki, kyl izbesinden biraz kacak olsa mutlaka sakalnda buzlarla dner; ubatta ise hassas bir burun havada, yaklaan ilkbaharn tatl kokusunu alr. Ama buralarda en tatl mevsim yazdr. Hava serin, kuru ve kokuludur; ama bu koku limon ve defne kokusu deil, pelin, akdiken ve am kokusudur. Gnler aydnlk, yakan fakat kavurmayan bir gnele dolu, gk hemen

84

ay bulutsuzdur. Gzel gnler bir geldi mi drt hafta aralksz srp gider, akamlar lk, geceler scaktr. Yldzlar gkten birer dost gibi sevgiyle gz krparlar. Bereketli yaz yamuru yad m, abuk ve bol yaar, yerde sevinle zplar, anszn sevinmi bir insann iri ve lk gzyalarna benzer. Durur durmaz da gne yine kl ve tatl sevgisiyle tarlalar, tepeleri kucaklayp kurutur, btn lke mutlulukla glmseyerek ona kollarn aar. Kyl yamuru sevinle karlar: "Yamur slatr, gne kurutur," der ve lk yamur suyuna yzn, omuzlarn, srtn seve seve verir. Orada frtnalar korkun deil, yararldr. Hep belli gnlerde olur, hemen hibir yl lyas gnn* ( lyas gn 20 Temmuz'dur. O gn Hazreti lyas gkte ateten bir araba iinde dolarm. Frtnalar, yldrmlar bu yzden olurmu) geirmez; kyllerin bugne olan inancn glendirmek ister gibi, gklerin hazinesinden bu lkeye belli bir elektrik pay veriliyormu gibi, gk grltlerinin says ve gc her yl ayndr. Bu lkede korkun ykc kasrgalar olduu iitilmemitir. Tanrnn gzdesi olan bu lkede afete benzer eyler olduunu gazetelerde kimse okumamtr. Marina Kulkova adnda yirmi sekiz yanda bir dul kyl kadn drt ocuk birden dourmam olsayd buras hakknda hibir ey duyulmam, yazlmam olacakt. Byle bir havadisi gizlemek de olmazd. Tanr oralara, Msr falan gibi lkelere gnderdii musibetlerden hibirini gndermemiti. Orallardan hibiri, gkten ate paralar gemesi, anszn karanlk kmesi kabilinden gk afetleri olduunu bilmez. Oralarda zehirli ylanlardan, ekirgelerden eser yoktur. Orman olmad iin ne bren aslan, ne baran kaplan, ne ay, ne kurt vardr. Tarlalarda, kyde yalnz gevi getiren inekler, meleyen koyunlar, gdaklayan tavuklar dolar. Bu sessizlik lkesindeki tabiat bir air, bir hayal adam elbette sevemezdi. Herkesin bildii gibi bu baylar dalgn dalgn aya bakmaktan, blbllerin dem ekmesini dinlemekten holanrlar. Sar bulutlar arasna giren, dalarn stnden esrarl bir grnle szlen ya da gm klarla hayranlarnn gzlerine dolan nazl mehtab severler. Bu lkede mehtabn ne olduunu kimse bilmezdi. Herkes aya, dpedz ay derdi. Orada ay krlara ve kylere iri, babacan bir gzle bakar, kalayl bir bakr tasa ok benzerdi. airin ona hayran gzlerle bakmas bouna olurdu: Yuvarlak yzl bir ky gzeli, bir ehirli Don Juan'n ateli ve anlaml baklarna nasl saf saf krtrsa, o da aire yle bakard. Belki etrafta fundalklar ve gller bol olmad iin hi blbl de yoktu; ama bldrcn istediiniz kadar. Yazn, hasat zamannda ocuklar elle tutarlard onlar. Ama sanmayn ki, bldrcn orada gzel bir yemek diye sofraya konur. Hayr, orallarn ahlak byle bir sefihlie izin vermezdi. Orada bldrcn eti yemek det deildir. Bldrcnn ii, insan kulan arklaryla okamaktr. te onun iin hemen her evde saaklarn altnda kendirden bir kafeste bldrcn vardr. airler ve hayalciler bu alakgnll, bu iddiasz topraklarn genel

85

grnnden bile holanmazlard. Orada svire ya da skoya slubu akamlar gremezler; ormann, derenin, kulbe duvarlarnn, kumlu tepelerin, her eyin ate gibi yand ve kzllkta sanki atllar bir prensesi kumlu, dolambal bir yoldan kasvetli bir harabeyi gezmeye gtrrler, sonra drtnala bir atoya dnerler. Orada onlar bekleyen bir ihtiyar vardr. ki Gl Sava'ndan bir hikye anlatr, yemekte bir yabankeisi yenir, bir gen kz harp alarak bir balad syler. Walter Scott'un hayalimize doldurduu birok sahne ufku doldurur. Hayr, buralarda yle akamlar olmaz. Bu lkenin drt kk kynde her ey ne kadar durgun, ne kadar uyuuktur. Birbirine yakn kyler orada bir devin eliyle serpilmi ve olduklar yerde hi kprdamadan ylece kalm gibidirler. Uurumun kenarna dm bu izbe, Nuh zamanndan beri direk stnde yars havada durakalm, drt kuak bu izbenin iinde sakin ve mutlu bir mr geirmitir. Belki bir tavuk bile iine girmekten korkar, ama gene de Onisim Suslov, odasna smayacak kadar uzun boylu, iriyar bir adam orada karsyla birlikte yaamaktadr. Onisim'in izbesine nasl girileceini herkes bilemez. Yabanc bir ziyaretinin oraya girebilmesi iin izbeyi, srtn ormana, yzn de kendisine evirmeye raz etmesi gerekir... Kap uurum stnealr; ieri girmek iin bir elle otlar, teki elle de izbenin direi tutulur, sonra ieriye ayak atlabilir. Baka bir izbe, tepeye bir krlang yuvas gibi yapmt; tanesi naslsa yan yana gelmi, iki tane de derenin ta dibinde kalmt. Kyde her ey uyku iinde: Sessiz izbelerin kaplar azlarna kadar ak, ilerinde in cin yok. Yalnz sinekler, karabulut gibi, kzgn havann iinde uuup vzldyor. zbeye girip de baracak olursanz bir lm sessizlii ile karlarsnz. Binde bir, sobann banda son yllarn yaayan bir ihtiyar kadn, hastalkl bir hrltyla bouk bouk ksrerek karlk verir ya da, blmenin arkasndan yalnayak, uzun sal, yalnz bir gmlek giymi yanda bir ocuk grnr, yabancya alk alk bakar, sonra utanarak saklanr. Krlarda ayn durgunluk, ayn derin sessizlik. Yalnz, tede beride, kan ter iinde bir kyl, eli sabannda, yakc gne altnda bir karnca gibi kara topra srer. Halkn yaaynda da hep o rahatlk, hep o deimez durgunluk. Haydutluk, katillik gibi olaylar olmaz. Hibir gl tutkunun, hibir korkusuz teebbsn oradaki insanlar bir yana ekip gtrd grlmemitir. Zaten onlarn gnlnde hangi tutku, hangi giriim barnabilirdi? Orada herkes haddini bilirdi. Bu lkede oturanlar teki insanlardan ayr yaarlar. En yakn kyler ve ile merkezi yirmi be, otuz fersah uzaktadr. Yln belli zamanlarnda kyller budaylarn Volga'nn en yakn iskelesine tarlar; bu iskele onlar iin Kafda, Herakles stunlardr. Ylda bir defa da bazlar panayra gider; dnya ile alverileri bundan ibarettir. Kendi ilerinden baka tasalar yoktur; karlar bakalarnn karlaryla hi atmaz. l merkezinin seksen fersah tede olduunu bilirler. Ama oraya pek az gitmitir. Saratov'la Nijni'nin de oralarda bir yerde olduunu da bilmez

86

deillerdir; bir Moskova, bir Petersburg, daha telerde Franszlar ya da Almanlar olduunu bilirler, ama daha telerde artk ilka insanlar gibi onlar iin de esrarl bir lem, ejderhalarn, iki kafal insanlarn, devlerin oturduu bilinmez lkeler balar; daha tede zifiri karanlklar ve nihayet dnyay srtnda tayan balk gelir. Kendi kelerine hemen hi gelip giden de olmad iin yeryznde olup bitenden haberleri olmaz. Tahtadan kap kaak satclar onlardan yirmi fersah uzakta otururlar ve dnyay onlardan fazla bilmezler. Yaaylarn karlatracak baka insanlar olmad iin iyi mi, kt m yaadklarn, zengin mi, fakir mi olduklarn bilmezler; kendilerinde olmayp da bakalarnda olan eylerde gzleri yoktur. Bu mutlu insanlarn inancna gre hayat olduundan baka trl olamaz, olmamaldr; zaten herkes de onlar gibi yayordur, baka biimde yaamak gnahtr. Birisi gelse de onlara, baka biimde ift srmek, tohum ekmek, hasat yapmak, buday satmak vardr, dese dnyada inanmazlar. Byle insanlarda ne diye tutku, heyecan olsun. Herkesin olduu gibi onlarn da dertleri, tasalar ve kusurlar var: Vergi, iftlik sahibine verilecek pay, tembellik, uyku dknl. Ama btn bunlar onlara ar gelmez, heyecan vermez. u son be yl iinde birka yz kii arasnda kaza ile deil, eceliyle bile len olmamt. Kazara birisi ihtiyarlktan ya da mzmin bir hastalktan lecek olursa, herkes bu kadar garip bir olay karsnda akna dner. Bununla beraber demirci Taras'n hamamda kendi stne dkt scak sudan halanp lm haline gelmesine ve souk sularla gbel aylmasna hi kimse hayret etmemiti. Yalnz bir eit su; bezelye, havu ve turp hrszl, kyde sk sk ilenir. Bir gn iki domuz yavrusu ile bir tavuk kayboldu; bu olay btn evre halkn kplere bindirdi. Ama bu cretli hrszl herkes, bir gn nce oradan gemi, tahta kap kaak satclarna ykledi. Baka bir gn de kpr banda bir hendein iinde bir adam yatar buldular. Herhalde ehre giden ii kafilelerinden ayrlm kalmt. Onu ilkin ocuklar grd, korku iinde kye kotular. Hendekte korkun bir ylan, bir canavar yatyor diye bir yaygaradr kopardlar; szde arkalarna taklm, az kalsn kk Kuska'y yiyecekmi. Kyn en kabadaylar ellerine yaba, balta alp cmbr cemaat hendee gittiler. Yallar: Nereye gidiyorsunuz? diyorlard; ldrdnz m? Kendinizi o kadar gl m sanyorsunuz. Brakn, dokunmayn, zorunuz ne? Ama kyller gene gidiyorlar ve canavarn yatt yere yz elli adm kala trl seslerle barmaya balyorlar; hibir cevap alamaynca duraklyor, tekrar yryorlar. Ban hendein kenarna dayayp yatm bir mujik gryorlar. Yan banda bir anta, bir denek, denee takl arklar. Kyller ne dokunmaya, ne de yaklamaya cesaret edebiliyorlar. Kimi srtn, kimi ensesini kayor: Hey! Baksana! Kimsin sen? Adn sann nedir? Ne istiyorsun?

87

Adamcaz ban kaldrmaya alyor, ok yorgun ya da hasta olduu belli. Kyllerden biri onu yabasyla drtmeye kalkyor. Arkadalar: Dokunma! diye baryorlar. Allah bilir neyin nesidir? Bir ey sylemiyor. Belki de bir... Aman dokunmayn ocuklar. Birou da: Brakn gidelim, diyor. Bu adam bizlerden deil. Ne olur ne olmaz; bamza bir bela getirir. Kye dnyorlar, ihtiyarlara hendein iinde uzanp yatm, azndan laf kmayan bir yabanc grdklerini anlatyorlar; ne yaptn Allah bilir diyorlar. Kulbenin nnde dirseklerini dizlerine dayayp oturmu ihtiyarlar, son hkm veriyorlar: Mademki bural deil, dokunmamal. Ne yaparsa yapsn. Zaten gitmemeliydiniz. te Oblomov'un ryasnda birdenbire kendini bulduu yer byle bir lkeydi. Oradaki drt kyden biri Sosnovka, teki Vavlovka idi; bu kyler arasnda bir fersah uzaklk vard. Bu iki ky Oblomov ailesinin babadan kalma iftlii idi; ikisine birden Oblomovka deniliyordu. Oblomovlarn asl iftlikleri ve konaklar Sosnovka'da idi. Oradan be fersah tede kk Verhliyovo ky ve ona bal birka kulbe vard. Bu ky nceleri Oblomovlarnd; ama oktan beri bakalarnn eline gemiti. Orasn zengin bir iftlik sahibi satn almt; hi gelip grmedii topraklar bir Alman khyaya brakmt. te birka kelime ile bu lkenin btn corafyas. lya lyi sabahleyin kck yatanda uyanyor. Daha yedi yanda. Ku gibi hafif; keyfi yerinde. Ne sevimli ey! Pembe, tombul tombul yanaklar yle toparlak ki, haar bir ocuk mahsus azn iirse o kadar olmaz. Dads baucunda uyanmasn beklemiti. imdi ayana oraplarn geirmeye alyor; ocuk brakmyor, trl maskaralklar ediyor, bacaklarn oynatyor; dad yakalamaya alyor, sonra ikisi birden katla katla glyorlar. Nihayet dad ocuu ayaa kaldrabildi, yzn ykad, salarn tarad, annesinin yanna gtrd. Oblomov ryasnda, oktan lm annesini grnce, sevin ve sevgiyle rperdi; uykuda olmasna ramen kirpiklerinin arasndan iki damla scak ya szld ve yanaklarnn stnde kald. Annesi onu scak plere bodu, sonra gzlerinde donukluk var m, yok mu diye ocuuna dikkatli, endieli gzlerle bakt; anlayp dinledi; dadya, "Rahat uyudu mu, gece hi uyanmad m, atei var myd?" diye sordu. Sonra elinden tutup, onu Meryem'in nne gtrd. Diz kt; olunu kolunun altna ald, duann szlerini fsldad. ocuk szleri dalgn dalgn tekrarlarken ak pencereden bakyor, odann iine serin bir hava ile leylak kokusu doluyordu. ocuk duann ortasnda anszn:

88

Anne bugn gezmeye gidecek miyiz? diye soruyor. Annesi ban Meryem'den evirmeksizin duasn bitirmeye alrken abuk abuk: Evet cicim, diyor. ocuk duay istemeye istemeye kekeliyor, ama annesi kendini btn yreiyle duasna veriyor. Sonra babasna gidiyorlar; daha sonra da ay iiyorlar. Kahvalt masasnda Oblomov, onlarda oturan seksenlik ihtiyar teyzesini gryor; teyze iskemlesinin arkasnda duran ve ba yallktan sallanan kocam hizmeti kz durmadan tersliyor. Masada bakalar da var; babasnn uzak akrabasndan yal kz. Onlarda konuk kalan annesinin kaynbiraderi, ekmenev; yar deli, zrt bir beyzade. Daha birok ihtiyar konuk. Oblomovlarn evini dolduran btn bu kalabalk lya lyi'e saldryor; onu okamalara, pohpohlara bouyor. ocuk, zorla ptkleri yeri silmeye zor vakit buluyor. Bu trenden sonra kk beyzadeyi beyaz ekmeklerle, biskvilerle, kaymaklarla tka basa doyuruyorlar. Sonra annesi onu bir defa daha kucaklyor, baheye avluya, ayra gezmeye gtryor. Sert bir yzle dadya ocuu yalnz brakmamasn, atlardan, kpeklerden, tekeden korumasn, evden fazla uzaklamamasn, hele byk hendee hi gitmemesini birer birer tembihliyor. Bu byk hendek o tarafn en korkun yeri idi ve ok kt bir n vard. Bir gn orada bir kpek bulmular; yabalarla, baltalarla stne giden kyllerden kat iin ve dalarda kaybolduu iin kuduz olduuna hkmetmilerdi. Leleri bu hendee atarlard; oras haydutlarn, kurtlarn, ne orada ne de dnyann baka bir yerinde grlm garip mahlklarn yaad sanlan yerdi. ocuk annesinin szlerini sonuna kadar dinlememi, oktan avluya frlamt. Sevin dolu bir aknlk iinde, hayatnda ilk defa gryormu gibi, baba evini seyrediyor, drt yannda kouyordu. Evin birok eklentileri vard. Giri kaps bir yana doru gm, dam ortasndan km, ince bir yosunla rtlmt. Merdivenin tahta sahanl iyice gevemi; bahe kendi haline braklmt. lya lyi evini saran ahap balkona kmaya can atyor; oradan dereye bakacak. Fakat balkon o kadar khne ki yalnz hizmetilerin kmasna izin veriliyor, ev sahipleri hi ayak basmyordu. Annesini dinlemeyerek balkonun byl basamaklarna atlyor; fakat dads sahanlktan koup yakalyor. O zaman ocuk yulaf ambarna kayor, dik merdivene trmanmaya kalkyor; dad gene karsna kyor, gvercinlie kmasna, ahra girmesine ve hele, Allah esirgesin, hendee inmesine engel oluyor. Ah yarabbi, ne ocuk! Ne yaramaz ey. Rahat duramaz msn sen, kk bey? Ne ayp! Dadnn hayat her gn her gece telal koumalarla geerdi. Byk sevinlerden, byk skntlara der, bazen ocuk decek, burnunu kracak diye d kopar, bazen ocuun candan sarllaryla ii alr, bazen de, "Byynce bu

89

ocuk ne olacak?" diye zntlere derdi. htiyarn yrei hep bunlarla arpard. Kann coturan ve uyuuk mrn uzatan bu heyecanlard; onlar olmasa belki oktan sner giderdi. Ama ocuk her zaman byle yaramaz deildi; bazen birdenbire durgunlar, dadnn yannda oturup kck kafasyla olup bitenleri anlamaya alrd. Grdkleri, duyduklar gnlnn derinliklerine girer, onunla birlikte byr, geliirdi. Gzel bir sabah; hava serin, gne daha ykselmemi. Evin, aalarn, balkonun, gvercinliin glgeleri daha pek uzun. Bahede, avluda insan hlyaya, uykuya eken serin keler var. Yalnz uzakta arpa tarlalar prl prl yanyor. Gnein parlatt dere de gzleri kamatryor. ocuk soruyor: Niin buras byle karanlk da, oras o kadar aydnlk? Sonra niin buras da aydnlk oluyor? nk yavrum, gne ay aryor, bulamaynca kederlenip somurtuyor; uzaktan bir grd m hemen yz glyor. ocuk dnceli dnceli evresine bakyor, su ekmeye giden Antip'i gryor, arkasnda kendinden on kat byk bir glge, fnn glgesi, ev kadar byk; atnki ise btn ayr kaplyor. Antip daha avludan kmadan glge iki admda tarlay ap tepenin ardnda kayboluyor. ocuk da kalkp iki adm atyor, bir adm daha atsa o da dan arkasnda kaybolacak. Daa komak, araba ne oldu diye bakmak istiyor. Kapya kadar gelmiken pencereden annesinin sesi iitiliyor: Nine, nine! ocuk gnee kt, grmyor musun? Scak bana vuracak, midesi bulanacak, itah kapanacak. Glgeye gtr onu. Byle brakrsan hendee kadar gidecek. Nine ocuu sahanla ekerek: Ah, seni yumurcak! diye mrldanyor. Bu arada kk lya byklerin neler yaptn, sabahlar nasl geirdiklerini hi gzden karmyor. En kk eylere dikkatle bakyor, ev hayatnn trl gelenekleri hafzasna silinmeyecek gibi yerleiyor; ya zeks grd canl rneklerle besleniyor ve iin iin evresindeki insanlarn hayatna benzer bir hayat hlyas kurmaya balyor. Oblomovlarn evinde sabah saatlerinin bo getii sylenemez. Mutfakta et ve sebze dorayan satrlarn sesi kye kadar gider. Hizmetilerin odasndan bir kyl kadnn ince sesi krn hafif grltsne karr; yank bir trk m sylyor, alyor mu, belli olmaz. Antip, su dolu fsyla avluya dner dnmez kyl kadnlar ve arabaclar ellerinde kovalar, testiler, leenlerle drt yandan stne rler. Yal bir kadn un dolu bir leen ve bir yumurta sepetiyle ambardan mutfaa geer; a pencereden anszn Arapka'nn srtna su atar. Zavall Arapka ise btn sabah

90

mutfan altnda, gzleri pencerede, azn yayp kuyruunu keyifli keyifli sallayarak yiyecek beklemiti. htiyar Oblomov da isiz durmaz. Btn sabah pencerenin nnde oturup avluda olup biteni inceden inceye gzetler. Avludan geen bir kylye barr: Hey Ignaka! Nedir o gtrdn, sersem? Kyl efendisine bakmadan cevap verir: Bilenecek baklar ieriye gtryorum. Peki, peki. Dikkat et de iyi bilesinler. Sonra bir kyl kadna seslenir: Hey, bana bak! Nereden geliyorsun? Kadncaz durur, elini gzlerinin stne gtrp pencereye bakar: Mahzenden geliyorum, beyefendi; le yemei iin st getiriyorum. Peki, peki. Dikkat et de dklmesin. Ya sen Zaharka? Pis yumurcak, nereye kouyorsun yle? tr gryorum kotuunu. Gir bakalm ieriye. Zaharka ieriye girip tekrar uykuya dalar. nekler otlaktan dnnce su iip imediklerine ilk bakan odur. Pencereden bir kpein tavuklara saldrdn grd m hemen bu kargaaln yattrlmas iin sert emirler verir. Kars da hi isiz durmaz. Saatlerce terzi Everka'ya, kk lya'ya babasnn eski gmleinden nasl bir ceket karacan anlatr. Tebeirlerle modeli izer ve Everka'nn kumatan para almamasna dikkat eder. Sonra hizmetiler tarafna geer; her hizmeti kzn o gn ne kadar dantel yapacan gsterir. Bu i bitince, Nastasya vanovna'y, Stepanida Agopovna'y ya da baka bir yaverini peine takarak bahede bir i iin dolamaya kar. Falan elmalar bakalm oldu mu? Dnk olgun elmalar bakalm dt m? u aac alamak, bu aac budamak gerek, vesaire. Ama onun asl ii, byk derdi, yemein hazrlanmasdr. Btn ev halk, ihtiyar teyze de dahil, bu nemli meseleyi grrd. Herkes bir yemek teklif eder: Tavuk orbas, ehriye orbas, krmz sala, beyaz sala, ikembe. Her teklif zerinde uzun boylu konuulur, dnlr; nihayet bykhanm son sz syler ve karar verilir. Nastasya vanovna ve Stepanida Agopovna sk sk mutfaa gnderilir, emirler hatrlatlr, yeni emir gtrlr; u ilave edilsin, u kaldrlsn, abaya eker, bal, arap verirler, verilen her eyin tam olarak kullanlp kullanlmadn da kontrol ederler. Oblomovka'da yemek meselesi her eyin stndeydi. Yortular iin semirtilen bir sr dana, eit eit kmes hayvanlar. Her birini beslemek iin ne hesaplar, tedbirler! sim gnlerine ve dier aile trenlerine ayrlan hindiler ve tavuklar fndkla beslenir; kazlar kesilmeden birka gn nce torbalar iinde aslp dinlenmeye braklr. Ne yiyecekler, ne reeller, ne pastalar, ne turular, ne ikiler yaplmazd!

91

Oblomovka'da leye kadar btn ev halk durmadan alrd; karnca yuvasndaki gibi, hareketli, hummal bir hayat. Pazar ve yortu gnleri bu alkan karncalara tatil yoktur. Mutfakta bak sesleri bsbtn artar, kyl kadn ambardan mutfaa daha sk gider gelir; yumurta ve un miktar iki katna kar. Kmeste her zamankinden fazla lklar duyulur, kan dklr. Mutfakta kocaman bir pasta hazrlanr; ev sahipleri bu pastay ertesi gne kadar bitiremezler; nc, drdnc gnler pastann artklar hizmetilere gnderilir. Cuma gn bayatlam, kayma kalmam son para, Antip'e iltimas olarak ikram edilir. Antip istavroz kararak, bu garip, kaskat hediyeyi ktr ktr yer bitirir. Nasl baz arkeologlar bin yllk bir kap iinde bulduklar bir kt arab kokusuna falan bakmadan zevkle ierlerse o da pastann tadna madna aldr etmez, efendilerinin elinden gelmesine deer verir. lya lyi, btn bunlar, hibir eyi karmayan ocuk baklaryla seyreder; gayretli, dzenli sabah saatleri gzleri nnden geer; nihayet le olur. Yakc bir gne; gkte bir tek bulut yok. Tam tepede hareketsiz gibi duran gne kuru otlar kavuruyor. Kmldayan hibir ey yok. Hava olduu yerde duruyor. Ne suda, ne aalarda hibir kmlt yok; krlarn ve kyn zerine derin bir sessizlik km, her ey l gibi. nsan sesi bu boluk iinde ok uzaklara gidebilir, her yerden ayn kuvvetle iitilebilir. Krk elli metre uzaktan bir maysbcei vzlts duyuluyor. Sk otlarn arasndan, bir adam rahat rahat uyuyormu gibi bir horultu geliyor. Evin iinde de ayn lm sessizlii var. le uykusu zaman. ocuk babasnn, annesinin, ihtiyar teyzesinin ve btn ev halknn birer birer kelerine ekildiklerini grr. ekilecek yeri olmayanlar samanla, baheye gider, kimi sofada serinlemeye alr, kimi de, tka basa yedii yemekten ve scaktan, dt yerde kalarak, sineklere kar yzne bir mendil rtp uyur. Bahvan bahesinde, fundalklarn glgesinde, grgenin yannda uzanr, arabac da ahrda kestirir. lya lyi hizmeti odasna bir gz atar; herkes, rastgele yere, sralar stne uzanm; kk sofada da yatanlar var. Babo kalan ocuklar avluda yerlerde srnp kumlarla oynuyorlar. Kpekler de yerlerine bzlp yatmlar; nasl olsa hibir yabancnn gelecei yok. Evin bir ucundan teki ucuna gidilebilir; bir hrsz gelse her eyi toplar, bir arabaya doldurup gtrebilir, ama Oblomovka'da hrsz yoktur. Tpk lme benzeyen dayanlmaz bir uyku evi sarm. Hibir yerde hayat izi yok. Yalnz her keden bin bir eit horultu ykseliyor. Bazen uyananlardan biri ban kaldryor, evresine alk alk bakndktan sonra br yanna dnyor; ya da uykusu iinde gzlerini amadan tkryor, azn aprdatyor, burnundan bir eyler mrldanarak horlamaya devam ediyor. Bir bakas sanki deerli dakikalar kaybetmek korkusuyla durup dururken yatt yerden frlyor, kvas testisine sarlyor, iinde yzen sinekleri kenara doru flyor, ikinin stnde o zamana kadar kmldanmadan duran sinekler, durumlar iyileiyor umuduyla abalamaya balyorlar. Adam bir yudum iiyor, sonra yeniden kurunla vurulmu gibi yatana yklyor.

92

ocuk btn bunlara bakar. Yemekten sonra ninesiyle darya kar. Hanmnn sk tembihlerine ve kendi isteine ramen nine uykuya dayanamazd. O da Oblomovka'y kaplayan bu algna yakalanrd. lkin ocuu dikkatli gzlerle kollar, yanndan ayrmaz, haylazlklarna kzar; sonra hastaln ilk alametleri belirince, ocua kapdan darya kmamas, tekeye dokunmamas, gvercinlie, balkona kmamas iin yalvarmaya balar. Kendi glgede, sahanln, mahzenin eiinde ya da ayrda oturmu, orap dokuyup ocuu kolluyormu gibi durur. Fakat azarlamalar gittike yumuar, uykusu arasnda ban sallayarak, "kacak, mutlaka balkona kacak; ya hendee de giderse!.. " diye mrldanr. Sonra ihtiyarn ba nne der, rgs elinden kayar, ocuu grmez olur. Yar ak azdan bir hrlt duyulur. ocuk bu an sabrszlkla beklemitir, artk her istediini yapabilir. Dnyada kendi basnadr; hemen ayaklarnn ucuna basarak kaar, uyuyanlarn nne giderek uyanmalarn, tkrmelerini, ryalarnda konumalarn seyreder, sonra yrei gm gm ederek balkona kar. atrdayan tahtalarn stnde koar, gvercinlie trmanr, bahenin dibine kadar gider, peygamber bceklerinin vzltsn dinler, uularna bakakalr. Otlar arasna gizlenen bceklerin seslerine kulak verir, sessizlii bozan bu yaramazlar arar bulur; bir peygamber bceini tutar, kanatlarn koparr, ne hale geldiini seyreder ya da hayvan bir saman pyle ortasndan deler, ple birlikte nasl utuuna bakar. te bir rmcek! Bir sinein kann emiyor... ocuk, nefesi kesilerek, dmann kollar arasnda rpnan, vzlayan sinee bakar bakar nihayet zalimi de, mazlumu da gebertir. Sonra bir ukura girer, orada yetien baz kkleri kazp karr, soyar ve itahla yer. Bu kkler ona annesinin verdii elmalardan ve reellerden daha tatl gelir. Kapdan dar koar; biraz uzaktaki kk kayn ormanna kadar gitmeye can atar; byk yoldan gidecek yerde hendei, iti, ukurlar aacak olsa be dakikada orada; ama korkuyor. Oras cinlerin, haydutlarn, korkun hayvanlarn yatadr. Ah bu hendek! Oraya da bir gidebilse. Baheden yz metre tecikte. ocuk hendein kenarna kadar gelir, korka korka iine doru bir bakmak ister... Ama hendek hakkndaki trl sylentiler birden hatrna gelir, korkuyla irkilerek kaar ve titreye titreye ninenin kollarna atlr, ihtiyar kadncaz uyandrr. rkilerek kendine gelen nine, bandaki atky dzeltir, kr salarn altna sokar ve sanki hi uyumam gibi yaparak bir lyua'ya, bir efendisinin, hanmnn pencerelerine rkek gzlerle bakar, sonra titreyen elleriyle ilerini dizleri stndeki oraba sokmaya balar. O srada scak yava yava azalmaktadr; tabiatta her ey diriliyor gibidir; gne ormana doru inmitir. Ev de yava yava canlanmaya balar; bir kap gcrdar; avluda ayak sesleri iitilir; samanlkta birisi haprr. ok gemeden mutfaktan bir hizmeti kar; iki bklm, byk bir semaveri tamaktadr. Ev halk yava yava aya toplanr. Kiminin yz imi, gzleri yaarm, kiminin yana ve aka, zerine yatmaktan kzarm. Bir bakasnn sesi de bir tuhaf olmu. Herkes oflar, puflar,

93

esner, kanr, gerinir, kendine gelmeye alr. Yemekle uyku boazlarn kurutmutur. Bir dzine ay ierler, gene de susuzluklar gitmez. Oflamalar, puflamalar devam eder; kzlck uruplar, armut sular, kvaslar, trl trl ikiler ierler. Bazlar susuzluklarn gidermek iin ilalara bavurur; hastalktan beter bir beladr bu susuzluk! Arabistan llerinde kaybolmu bir kervann susuz yolcular gibi herkes teye beriye kouur. ocuk, annesinin yannda, gz kulak kesilir: evresini saran garip ehrelere bakar; uykulu, uyuuk konumalar dinler. Grd anlamsz eylerin, duyduu budalaca szlerin hepsi ona ho gelir. aydan sonra herkes iine gider. ocuk dere kysnda gezer, ayayla kk talar suya iter. Bazen pencere kysnda oturup dary seyreder: Bir kedinin avludan koa koa gemesine, bir akbabann umasna, ban saa sola evirerek, burnunu ileri uzatarak bakakalr. Tpk kpeklerin bazen pencereden, balarn gnee verip btn gn geleni geeni dikkatle szmeleri gibi. Annesi lyua'nn ban dizlerine koyar; yava yava salarn tarar; yumuaklklarna hayran olur; Nastasya vanovna'y Stepanida Agopovna'y da hayran olmaya zorlar; onlarla lyua'nn gelecei stne konuur, onu kendi uydurduu parlak bir destann kahraman yapar ve kadnlar lyua'nn geleceinde uval uval altn grrler. Karanlk kmeye balar. Mutfakta yeniden ate yanmaya, baklar ilemeye balar: Akam yemeine hazrlk. Hizmetiler byk kapda toplanr; balalayka sesleri ve glmeler iitilir. Ke kapmaca oynanr. Gne ormann arkasna szlr; son lk nlar bir ate eridi gibi btn ormandan geer, amlarn tepesini yaldzlar. Sonra nlar birbiri ardndan sner; son n biraz duraklar, sk dallar ine gibi deler; sonunda o da kaybolur. ekiller silinmeye balar; her ey ilkin boz, sonra siyah bir leke haline gelir. Kular birer birer tmekten kalr; ok gemeden hi sesleri kmaz olur. Yalnz birisi inat eder; dnyay kaplayan sessizlik iinde zaman zaman tekdze bir sesle ter; fakat bu tn de aras gittike alr, nihayet zayf bir tten sonra o da susar, yapraklar arasnda bir silkinir ve uykuya dalar. Ses seda kesilir. Yalnz crcrn sesi her zamankinden daha fazla kar. Topraktan beyaz bir sis ykselir; ayrlarn, derenin stn kaplar. Derenin sesi yumuar; biraz sonra o da son bir defa alkanr ve kmldamaz olur. Havaya slak bir koku yaylr. Gkler karardka kararr. Aa kmeleri birer dev eklini alr. Orman bir korku diyar olur: Anszn duyulan bir atrt, yerini deitiren bir devin ayaklar altnda krlan dallarn sesi gibi gkte parldar; o srada evin pencereleri de klanr. imdi artk tabiat ruhani bir sessizlik iindedir; insann yaratc dncesi hzlanr; iir dnyas zenginleir, gnlde sevgiler daha ateli, dertler daha ac olur. Kt ruhlarda gnahkr dnceler daha abuk geliir. Oblomovka ise bu saatte derin bir uykuya gmlr. lyua:

94

Anne, haydi kp gezelim, der. ldrdn m sen? Bu saatte hi gezmeye gidilir mi? Bu slak havada. Ayaklarn r. Hem nasl gideriz? Ormanda cinler cirit oynuyor imdi; kk ocuklar alp gtrrler. Nereye gtrrler? Nasl ey bu cinler? Nerede otururlar? O zaman annesi hayal krn alabildiine iletir. ocuk, gzlerini aa kapaya dinler, dinler ve uyuyakalr. Nine gelir, onu annesinin dizinden alr, ban omzundan arkaya sarktarak yatana gtrr. Oblomovka halk yataa girerken dualar, niyazlar balar: Bugn de bitti; Tanrya krler olsun. Rahat bir gn yaadk. nallah yarn da bugn gibi geer. Yarabbi ok kr! Yarabbi ok kr! Rya Oblomov'u ocukluun baka bir devresine gtryor: Uzun bir k gecesi... htiyar nine lya'ya masal anlatyor: "Uzak, ok uzak, mehul bir lke varm; orada ne karanlk geceler, ne de dondurucu souklar olurmu. Her gn trl mucizeler grlr; derelerden ballar, stler akarm. Btn yl hi kimse bir eycikler yapmazm; lya lyi gibi zarif beyzadelerle dnya gzeli hanmlar btn gn gnl elendirir dururlarm. Orada her dilediini yapan iyi yrekli bir peri otururmu. Bu peri, herkesin alay ettii saf, uysal, biraz kafadan sakat bir delikanly korur; ona bin bir hediye verirmi. Delikanl hibir i grmez; doyasya yer ier, gzel elbiseler giyermi. Nihayet dnya gzeli Militrisa Kibiteyevna* (Eski bir halk masalnn kahraman,) ile evlenmi... " ocuk kulak kesilmi, masal heyecanla dinliyor. Nine, daha dorusu masal gelenei, insan hayattan ne byk bir ustalkla uzaklatryordu! lya lyi'in dncesi ve hayali mr boyunca bu uydurma dnyalarn klesi kalmtr. Nine ona saf Amelya'nn masaln, atalarmza ve belki de bize kar dnlm olan bu ac ve kurnazca talamay yle rahat bir yrekle anlatrd ki... lya lyi byyp de bal ve st akan rmaklarn, iyi yrekli perilerin var olmadn rendikten sonra ninesinin masallarn glmseyerek dinler, fakat candan olmayan bu glmseme gizli bir i ekiiyle karrd. Peri masallar onun kafasnda gerekle yle karmt ki, bazen farkna varmadan niin masaln hayat, hayatn da masal olmadna zlrd. Militrisa Kibiteyevna'y dnmekten kendini alamazd; insanlarn gamsz, kasvetsiz, elenmekten baka bir ey yapmadklar masal lkesini zlerdi; btn hayatnca iinde ocak stnde yatmak, aln teriyle kazanlmam elbiseler giymek, iyi yrekli perinin kesesinden yiyip imek arzusu kalmt. Oblomov'un babas da, bykbabas da hep bu, yzyllar boyunca ninelerin, babalarn kuaktan kuaa hi deitirmeden tadklar masallar dinlemilerdi. Nine ocuun hayaline baka bir resim izmeye balyor. Ona bizim Akhilleus'larla Odysseus'larn maceralarn, lya Muromets'lerin, Dobrini Nikiticin'lerin, Alyoa Popovi'lerin, pehlivan Polkane'lerin, gezgin Koleite'lerin

95

kahramanlklarn, Rusya'y nasl dolatklarn, kfirlerin saysz ordularn nasl darmadan ettiklerini, bir dikite bir testi arap ierek nasl iki yar yaptklarn anlatyor. Zalim haydutlar, uyuyan ar kzlar, ta kesilmi ehirler ve insanlar; nihayet bizim eytanlar, cinler, periler, ruhlar, ejderhalar... Nine bir Homeros sadelii ve tatll ile, her anlatt eye bir canllk vermek gcyle, ocuun hafzasn ve hayalini Rus hayatnn lyada'syla dolduruyor; o lyada ki, insann, tabiatn ve hayatn tehlike ve srlaryla uyuamad, orman eytanlarnn, hayvanlaan insanlarn korkusuyla titredii,etrafndaki tehlikeler karsnda Alyoa Popovi'e snd, havada, suda, ormanda, ayrlarda her yerde mucizeler grld zamanlar, bizim destanclarmzn kafasndan yorulmutur. O zamanlar insan hayat gvensizlik ve korku iinde geerdi. Kapsnn eiini amak bile tehlikeli idi. Vahi bir hayvan zerinize saldrabilir, bir haydut sizi ldrebilir, insafsz bir Tatar her eyi alp gtrebilirdi; ya da insan hibir iz brakmadan ortadan kayboluverirdi. Anszn gklerde bir eyler olur, alev stunlar, ate glleri grlr; yeni bir mezarn stne nur iner ya da ormanda, elinde garip bir fenerle, gzleri prl prl parlayan bir adam karanlkta, korkun bir sesle glerek dolard. O zaman insanlarn da garip halleri varm; bir adam yllarca mutluluk iinde yaar, sonra birdenbire tuhaf eyler sylemeye, vahi bir sesle barmaya, uykusunda gezinmeye balarm. Bir bakas hi nedensiz, kvrana kvrana yere dermi. Bu olaydan biraz nce de bir tavuk horoz gibi barr, damda bir karga termi. Aciz insanolu dehet ve hayret iinde evresine bakar, hayalinde tabiatn ve kendi varlnn srlarn aacak anahtar ararm. Belki uykulu ve uyuuk bir hayatn sonsuz sessizlii, hareketsizlii, maceralarn, tehlikelerin, korkularn yokluu, insan gerek hayatn ortasnda bir hayal dnyas yaratmaya gtryor ve isiz dncesi bu hayal dnyasnda istedii gibi at oynatyor ya da olann bitenin nedenini onun dnda arayarak en tabii olaylar, onlarla hi ilgisi olmayan nedenlere balyor. Zavall atalarmz hayatta yollarn el yordamyla aryorlard; iradelerine ne bsbtn hkim olabiliyorlar, ne de onu bsbtn serbest brakyorlard. Ama gene de hayatn zorluklar ve tehlikeleri karsnda safa bir hayrete dyorlar ve bunlarn izahn tabiatn dilsiz ve belirsiz hiyerogliflerinde aryorlard. Bir lmn nedeni onlarca, bundan nceki lnn evin kapsndan karken bann ayaklarndan nce kmasyd; bir yangnn nedeni, bir kpein gece pencerenin altnda ulumas idi. Bu yzden llerin evden daima ayaklar nde kmasna dikkat ederler; ama ayn yemekleri ayn oburlukla yerler; eskisi gibi ot stnde uluyan kpei dverler veya kovarlar ama gene de rann kvlcmlarn rm demenin aralklarna karmaktan geri kalmazlard. Rus halk bugn bile evresindeki sert ve ak geree ramen eski zamanlarn sihirli masallarna inanmay sever. Belki daha ok zaman bu inantan kurtulamayacaktr. Ninenin anlatt Altn Yapra, Ate Kuu hikyelerini, esrarl sarayn tehlikelerini ve gizli oda efsanelerini dinlerken ocuk kendisini kahramann yerine koyar; kan kaynar ya da tyleri rperir ya da kahramann felaketleriyle derde

96

derdi. Hikye ardndan hikye. Anlattklarna biraz da inanan nine kendi masallarnn heyecanna kaplr, baz paralar bir sanat gcyle canlandrarak anlatrd. O zaman gzleri parlar, ba heyecandan yerinde durmaz olur, sesi her zamankinden fazla ykselirdi. Derin bir korkuya den ocuk, gzlerinde yalarla ninesine sarlrd. Gece yars mezarlarndan kan ller, devlerin zindanlarnda ryen insanlar, kesilen ayan diyar diyar aramaya kan tahta ayakl ay... ocuk bunlar dinlerken salar dimdik olur, hayal gc kh donar kalr, kh alabildiine ilemeye balard; iine hem ac, hem tatl duygular dolar, sinirleri birer tel gibi gerilirdi. Nine aynn szlerini heybetli bir eda ile tekrarlard: "Gcrda, gcrda, odun bacam; kasabalardan getim, kylerden getim; btn kadnlar uykuda, bir tek kadn uyumuyor, benim postumun stnde oturuyor, benim etimi piiriyor, benim ynm eiriyor." Nihayet ay kulbeye girip de ayan alan yakalamaya alrken, ocuk artk dayanamaz, titreye titreye lklar kopararak ninesinin kollarna atlr, korkudan alar, sonra aynn penelerinde deil, ninesinin yannda olduu iin sevincinden glerdi. ocuun dncesi garip hayaletlerle doluydu. Korku ve hzn, ruhuna yllarca, hatta belki de mr boyunca hkim oldu. evresine hep kskn kskn bakar, hayattaki her eyi skntl, eziyetli grrd. Akl fikri hep o Militrisa Kibiteyevna'nn yaad, bedava yiyip imenin, giyinip kuanmann mmkn olduu tehlikesiz, dertsiz, kaygsz masal lkesindeydi. Oblomovka'da masallar yalnz ocuklar iin deildi; bykler de mrleri boyunca onlarn etkisi altndaydlar. Evde ve kyde, efendisinden, hanmndan iriyar demirci Taras'a kadar herkes karanlk gecelerde belirsiz bir korkuya derdi. Her aa bir dev olur, her alnn arkasna bir haydut saklanrd. Kapanan bir panjurun sesini, ocakta rzgrn ulumasn iitince kadn erkek, oluk ocuk hep birden sapsar kesilirdi. Epifani'de hi kimse akam saat ondan sonra kapdan dar kmazd, paskalya gecesi, cin korkusundan kimse ahra gidemezdi. Oblomovka'da hortlaklara, arplmalara inanmayan yoktu. Bir yulaf demeti tarlada oynamaya balad deseler, hepsi birden inanverirdi. Kolardan birinin ko deil, baka bir ey olduu, Marfa'nn ya da Stepanida'nn cad olduu sylense herkes kotan da, Marfa'dan da korkard. Kazara biri ksa da ko ne diye baka bir ey olsun ya da Marfa niin cad olacakm, diye sorsa, Oblomovka'nn mucizelere inanc o kadar salamd ki, herkes bu pheciye dman kesilirdi. Oblomov sonralar dnyada her eyin pek basit olduunu, llerin mezarlarndan kmadklarn, dev csseli insanlarn eninde sonunda panayrlarda halka gsterildiini, haydutlarn hapse atldn grd; ama hortlaklara inanmaz olduktan sonra bile iinde bir korku ve kasvet perdesi kald. lya lyi canavarlardan hibir ktlk grmedii gibi dnyada hi de yle byk dertler, skntlar geirmedi; ama yine de her an korkun bir eyler olacak kuruntusuna kaplr ve korkuya derdi. Hl bugn bile karanlkta ruhuna ilemi olan korku canlanverirdi; ertesi sabah geri bu korkusuna glerdi; ama gece olunca yine rpermekten kendini alamazd.

97

Oblomov ryada kendini on , on drt yalarndaki halinde grd. Oblomovka'dan drt be fersah uzakta Verhliyovo kynde okuyordu. Okulun mdr toltz, iftlie bakan bir Almand; o blgenin zengin ocuklarn okutmak iin kk bir yatl okul amt. Olu Andrey, Oblomov'la hemen bir yatayd. Bir baka ocuk daha vard; bu ocuk hemen her zaman hastayd, pek iyi okuyamyordu. Btn ocukluunu gzleri kulaklar sargl geirmiti; hep bykannesinden ayrld, yabanclar, kat yrekli insanlar arasnda yaad, kimse onu okamad, sevdii rekleri yapmad iin gizli gizli alard. Okulda bunlardan baka ocuk yoktu. Oblomov'un anas babas, istemeye istemeye sevgili yavrularn okutmaya karar vermilerdi. Tabii alayp szlamalar, barp armalar oldu. Ama lya lyi sonunda toltz'un eline dt. toltz, Almanlarn ou gibi dzenli, isever ve sert bir adamd. Oblomovka Verhliyovo'dan ancak elli fersah uzakta olmasayd Uyua bu Almandan birok ey renebilirdi; ama Oblomovka'nn ekicilii, gelenekleri, yaay tarz, vaktiyle Oblomovlarn iftlii olan Verhliyovo'ya kadar uzanyordu. Orada toltz'un evinden baka her eye ayn ezeli tembellik, saflk, sessizlik ve durgunluk ilemiti. ocuun yrei ve kafas, kitap okumaya balamazdan nce o hayatn etkisiyle yorulmutu. Kim bilir, ocuk ruhu ne kadar erken gelimeye balyor? Kim bilir bir ocuun kafasnda ilk dnceler, ilk kavraylar ne zaman douyor? Belki de bir bebek; daha konumay ve yrmeyi bilmezden nce, byklere bo gibi grnen sabit gzlerle evresine alk alk bakarken, olup bitenlerin anlamn seziyor, bunlar arasnda anlamad ve anlatamad birok iliki gryor. Belki lyua evresinde olup bitenleri oktan anlamt; babasnn kadife pantolonunu, pamuklu kahverengi ceketini giyerek, elleri arkasnda, isiz gsz btn gn odann iinde dolatn, enfiye ekip burnunu temizlemekten baka bir ey yapmadn, annesinin kahveden aya, aydan kahveye komaktan baka ii olmadn, yulafn, budayn hesabna bakmayan, tembel iileri ie srmeyen babasnn, mendilini hemen bulamadlar diye evin altn stne getirdiini grmt. ocuun dncesi belki de pek erkenden, evresindeki byklerin, dnyann en iyi hayatn yaadklar yargsna varmt; varmayp da ne yapacakt? Oblomovka'da bykler nasl yayordu? Acaba niin yaadklarn bir an olsun dnmler miydi? Tanr bilir. Dnseler de bu soruya ne karlk verirlerdi? Herhalde hi karlk vermezlerdi. Her ey o kadar basit, o kadar akt ki! Yaamann g olaca, baz insanlarn dertten, kaygdan bunalaca, mrlerinin bitmez tkenmez almalar iinde geecei hatrlarna bile gelmezdi. Oblomovkallar gnl aclarna da pek inanmazlard; hayatn uzak bir ama peinde komakla geebileceine akl erdiremezlerdi; takn duygulardan nefret ederlerdi; bakalarnn vcutlar ilerini kemiren ruh ateiyle hzla yanadursun, Oblomovka'da oturanlarn ruhlar rahat vcutlar iinde durgun ve sakin bir hayat sryordu. Hayat onlar bakalar gibi vakitsiz aln buruuklar ile, skntlarla, insan altst eden ruh bunalmlaryla sarsmyordu. Bu iyi insanlar hayat zaman zaman hastalk, para kayb, kavga, bazen

98

de i gibi tatsz olaylarla bozulan bir dinlenme ve uyuukluk lkesi olarak gryorlard. e, atalarmzn gnahlarnn bir cezas diye katlanyor, onu bir trl sevemiyor, ondan elden geldii kadar kanyorlard; dncelerine gre dorusu da bu idi. Gam, kasavet nedir bilmiyorlar, zihinlerini derin fikir ve ahlak sorunlaryla yormuyorlard. Onun iin salklar, keyifleri her zaman yerinde idi ve uzun yayorlard. Krk yanda erkekler hl birer delikanl gibiydi. htiyarlar g, acl bir lmle penelemiyor, uzun uzun yaadktan sonra farkna bile varmadan yava yava snyor, rahat bir son nefesle lyorlard. Tevekkeli deil, eski insanlarn daha salam olduunu sylerler. Eskiden bir ocua hayatn ne olduu erkenden anlatlmaz, yaamann ileli, etin bir i olduu dncesi verilmezdi; ocuu kitaplarla yormazlard. nk kitaplar trl sorunlar karr, bunlar da insann yreini, kafasn kemirir, hayat ksaltrd. Yaama dzeni oktan ve herkes iin kurulmu bitmiti; bu dzeni insana anas babas retirdi; onlar da bunu bykbabalarndan, bykbabalar da bykbabalarndan hazr olarak almlar, onu Vestalarn atei gibi hi deitirmeden, kutsallna leke srmeden korumaya ant imilerdi. lya lyi'in babasnn zamannda Oblomovka'da yaplan eyler ok eskilerde neyse gene oydu, belki hl da odur. Byle olunca ne diye sklsn, eziyet eksinler? renilecek, peine dlecek ne vard? Hibir eye ihtiyalar yoktu. Hayat uslu bir rmak gibi akp gidiyordu: Yaplacak ey kyda oturup, birer birer herkesin bana gelen kanlmaz olaylar seyretmekti. Oblomovlarn ve yaknlarnn hayatlarnda olay denebilecek balca ey vard: Doum, evlenme, lm. Uyuyan lya lyi'in hayalinden bu olay birer resim gibi geti. Bunlarn arkasndan kimi sevinli, kimi kasvetli, alaca bulaca kk trenler; vaftizler, isim gnleri, aile toplantlar, ziyaretler, tebrikler, taziyeler, gzyalar, glmsemeler. Btn bunlar ince bir dikkat, vakar ve arballkla yerine getiriliyordu. Trl hallerde aile ehrelerinin ald ifade, herkesi saran tela Oblomov'un gz nne geldi. En nazik grclk ilerinde, en parlak dnlerde, isim gnlerinde her ey gelenee uygun biimde, iinde hibir aksama olmadan baarlrd. Oblomovka'da hi kimse hibir zaman konuklarn oturacaklar yer, verilecek yemek, bayramlarda yaplacak ziyaretler, gzetilecek detler bakmndan en kk bir hataya dmemiti. ocuk bytmede neler neler bilmezler? Burada analarn kucaklarnda tadklar veya elinden tutup gezdirdikleri tostoparlak, kpkrmz ocuklara bakmak yeter. ocuklarn tombul, grbz, gl gibi olmalar Oblomovkallarn balca kayglar idi. Dokuz martta ku eklinde pasta yapmadka ilkbahar gelmi saymazlard. Byle bir eyin ihmal edilmesi mmkn myd? Btn hayatlar, bilgileri, sevinleri ve kederleri bu trl eylere balyd. Bunlarn dnda her trl kaygdan, dertten uzaktlar; baka sevinleri yoktu; hayatlarn, yreklerini ve kafalarn durmadan besleyen bu olaylar btn hayatlarn dolduruyordu. Heyecandan nefesleri kesilerek bir treni, bir leni beklerler; sonra vaftiz ettikleri, evlendikleri ya da gmdkleri insan ve hayatn toptan unuturlar, tekrar her zamanki

99

uyuuklua dalarlard. Bu uyuukluktan da onlar ancak yeni bir isim gn, yeni bir dn kurtarrd. Bir ocuk doar domaz anann babann ilk ii, gelenein istedii btn trenleri hibir ey ihmal etmeden yerine getirmek ve vaftizden sonra bir ziyafet vermekti; ondan sonra ancak bebee zenle bakmaya balarlard. Anne ve ocuun ninesi ie giriirler, grbz bir ocuk yetitirmek, onu souktan, nazardan ve daha baka ktlklerden korumak tek amalar olurdu. ocuun her zaman gler yzl olmasna, bol bol yemesine ok dikkat ederlerdi. ocuk erginlie ayak basp da ninesinden ayrld m hemen annesi kendisine kpkrmz, tostoparlak bir e aramak hevesine derdi. Tekrar trenler, ziyafetler ve sonunda dn gnleri gelir atard; hayatlarnn btn heyecan ite bundan ibaretti. Sonra tekrar ayn terane. Yeni doan ocuklar, yeni trenler, yeni lenler ve dekoru biraz deitiren cenaze treni. Ama bu deime uzun srmezdi: Gidenlerin yerini gelenler tutar, ocuklar byr, nianlanr, evlenir, kendilerine benzeyen ocuklar olur ve bylece hayat hep ayn minval zerine srer gider ve hi farkna varlmadan mezarn tam yan banda biterdi. Geri zaman zaman daha baka kayglar da olurdu, fakat Oblomovka halk bunlar ok defa kahramanca bir uyuuklukla karlard; dertler, balar zerinde biraz dolatktan sonra, tpk bir duvarda konacak yer bulamayan, bouna kanat arptktan sonra uzaklaan kular gibi uup giderlerdi. Mesela bir gn evin bir tarafndaki balkon anszn kvermi ve bir tavuk civcivleriyle birlikte yknt altnda kalmt. Antip'in kars Aksinya da rts ile balkonun altnda bulunuyordu, ama bereket versin o srada biraz yn almaya gitmiti. Evde kyametler koptu, byk kk herkes o yana koutu. Dehet iinde idiler; Ya kazara, tavuklarla civcivlerin yerine hanmefendiyle lya lyi balkonun altnda gezinselerdi. Nasl oldu da bunu nceden dnmediler diye birbirlerini azarlyorlard: "Sen ne diye bana hatrlatmadn?" "Sen niin gereken emirleri vermedin?" "Ya sen niin tamir etmedin?" Herkes bir gn evvel balkonun bu kadar zaman nasl dayandna hayret ederken, bugn de nasl olup da ktne ayordu. Tamir ileri zerinde uzun uzun grld, konuuldu; kuluka ile civcivlere vahlanld, sonunda yava yava herkes geldii yere dnd ve lya lyi'in balkona yaklamamas iin sk emirler verildi. drt hafta sonra, Andriuka'ya, Petruka'ya ve Vaska'ya, dm keresteleri, ktkleri yoldan kaldrp ambara gtrmeleri sylendi. Keresteler, ktkler ilkbahara kadar olduklar yerde kald. htiyar Oblomov, pencereden onlar her grdke tamir iini dnmeye balard. Doramacy arr, acaba balkonu yeniden mi yapsak, yoksa kalan ksm da yksak m diye sorard. Sonunda marangozu evine gndererek: Haydi sen git de ben bir dneyim, derdi. Bu hep byle srd gitti. Bir gn ya Vaska ya Motka efendisine geldi, bir haber verdi. O sabah balkonun salam tarafna km, bakm ki keler duvardan iyice

100

ayrlm, ha kt, ha kecek. O zaman doramac son bir konumaya arld ve konumann sonucunda balkonun yklmam tarafn ken tarafn keresteleriyle desteklemeye karar verildi ve bu karar ayn sonlarna doru yerine getirildi. htiyar Oblomov karsna: Bak, grdn m, balkon yepyeni oldu, diyordu. Fadot ktkleri yle gzel koymu ki, tpk saray stunlar gibi mkemmel oldu; daha ok zaman dayanr. Bu arada, ihtiyara, byk kapy ve merdiveni de frsat gelmiken tamir edelim, derlerdi. Basamaklarn aras yle almt ki, deil kediler, domuzlar bile aralarndan geip mahzene gidebiliyordu. lya vanovi bu ii ciddiye alm gibi: Evet, evet, dorudur, bu i yaplmal, der ve hemen basamaklara bir gz atmaya giderdi. Merdivenleri ayayla bir beik gibi sallard: Sahi yle, baksanza, ne kadar gevemi. Oradakilerden biri: Evet, ama yapld zaman da byleydi, deyince, Oblomov: Doru, sallanp da ne olacak! derdi. Tevekkeli deil, on alt yldr tamir grmeden dayanyor. Luka ne gzel de yapm... Ah! ite doramac o idi... ld. Allah rahmet eylesin. Nerede eski doramaclar, imdikilerin elinden byle i kar m! htiyar Oblomov brakr giderdi, dediklerine gre merdivenler hl sallanr ve bir trl kmezmi. Dorusu, bu Luka gerekten iyi doramacym! Oblomovlara o kadar da hakszlk etmeyelim: lerin bozuk gittii zamanlar telaa dtkleri, kzdklar, kmldadklar olurdu. Nasl olur da bu i bu kadar ihmal edilirdi? Hemen tedbir almak gerekti. Bazen her eyi brakr sebze bahesindeki kk kprnn tamirinden, yklan bir itten giren hayvanlarn aalara zarar vermemesi iin bahenin bir tarafna yaplacak engelden sz ederlerdi. Hatta lya lyi'in babas bir gn bahede dolarken o kadar ileri gitti ki, ahlaya oflaya kendi elleriyle topraktan iti kaldrd ve bahvana, bunu iki tarafndan desteklemesini emretti. Beyefendinin bu igzarl sayesinde it btn yaz dayand, kn kardan yklmasayd daha da dayanacakt. Antip at ve fsyla sebze bahesine yuvarlandktan sonra kprye yeni kereste akacak kadar gayrete geldiler. Daha Antip'in yaralar iyilemeden kpr yepyeni gibi olmutu. neklerle keiler baheye yaplan itin kmesinden pek fazla yararlanamamlard. Frenkzmlerini iyice budamaya ve onuncu hlamur aacnn kabuunu kemirmeye vakit bulamadan itin doru drst yaplmas ve bir hendek kazlmas emredilmiti. Bu sayede elma

101

aalarna kadar varamadlar. Sust yakalanan iki inekle bir keiye de esasl bir dayak attlar. Oblomov ryasnda baba evinin karanlk byk salonunu, stleri rtl eski koltuklar, geni ve kat divan, gk mavisi sediri ve byk mein koltuu grd. Uzun bir k akam balyor. Annesi sedirde, bir ayan kvrp stne oturmu, sakin sakin bir ocuk orab ryor; kh esniyor, kh iiyle ban kayor. Nastasya vanovna'yla Pelagea gnatyevne de yan banda oturmu, lyua'ya, babasna ya da kendilerine bayramlk bir eyler dikmeye dalmlar. Babas, keyfi yerinde, elleri arkasnda oday bir aa bir yukar arnlyor; zaman zaman mein koltua kyor, sonra yeniden kendi ayak seslerine kulak kabartarak dolamaya balyor. Ara sra enfiye ekiyor, burnunu temizliyor, tekrar ekiyor. Oday tek bir byk mum aydnlatyor: Bu tek mum bile yalnz sonbahar ve k akamlar iindir. Yaz akamlar herkes gn yla birlikte yatmann ve kalkmann kolayn arard: Hem det yerini bulsun, hem de iktisat olsun diye. Oblomovlar iftlikte yaplmayan, dardan alman nesneler zerinde son derece cimriydiler. Bir konuu arlamak iin kocaman bir hindiye, bir dzine pilice kydklar halde ree biraz fazla zm koymaya raz olmazlar; konuk, bardana kendi kendine arap dkmeye kalknca sapsar kesilirlerdi. Byle bir israf zaten pek az grlrd, ancak ahlak bozulmu, itibarn kaybetmi bir adam byle bir gnah ileyebilirdi; byle bir konua de kimse kapsn amazd. Yooo, orada bu eit gelenekler yoktu; bir konuk kez srar edilmeden bir eyi nasl kabul edebilirdi? Bir yiyecek ya da bir iki bir defa ikram edildi mi konuun kabul etmemesi beklenirdi. Her konuk iin iki mum yaklmazd: Mum ehirden para ile satn alnr ve her satn alnan eya gibi evin hanm tarafndan kilit altnda saklanrd. Mum dipleri dikkatle saylr ve bir tarafa konurdu. Oblomovka'da kimse para harcamay sevmezdi, zaruri masraflar iin gerekli olan para bile istemeye istemeye karlr, ar bir para ise dnyada verilmezdi. Her byk masraf iniltiler, homurtular, kfrlerle karlanrd. Oblomovlar para harcanmaktansa birok tatsz eye katlanmaya, hatta onlar ho grmeye raz olurlard. te onun iin salondaki divan yllardr leke iinde, lya vanovi'in mein koltuu da yalnzca szde meindi. Gerekte koltuktan kalan ipler ve rglerdi. Yalnz arkasnda bir para mein kalm, st taraf anp gideli be yl olmutu. Belki gene ayn nedenden byk kap yana yatm, merdivenler yerinden oynamt. Ne kadar zaruri olursa olsun herhangi bir ey iin iki yz, yz, be yz rubleyi birden vermek onlara bir eit intihar gibi gelirdi. Gen bir komularnn Moskova'da dn iin yz rubleye bir dzine gmlek, yirmi be rubleye bir ift ayakkab, krk rubleye bir yelek aldn duyunca, lya lyi'in babas ha karm ve dehet iinde, "Byle bir hovarday hapse tkmal," demiti. Oblomovlar sermayenin abuk devir yapmas, verimin artmas ve rnlerin mbadelesi gibi ekonomik olaylara tamamen kapal idiler. Bu temiz yrekli insanlar sermaye kullanmakta tek bir yol biliyor ve uyguluyorlard: Sermayeyi sandkta saklamak.

102

Ev halk ve gedikli konuklarn salondaki koltuklarda trl trl oturular vard. Aralarnda derin bir sessizlik hkm srerdi; birbirlerini grmedikleri gn yoktu; fikir hazineleri oktan bitmi tkenmiti. Dardan havadis geldii de pek olmazd. Ses seda iitilmezdi; yalnz lya vanovi'in ar, yerli pabularnn grlts, klfnn iindeki duvar saatinin sar tik tak, Pelagea gnatyevna'nn ya da Nastasya vanovna'nn dileri veya elleriyle kopard ipliin sesi derin sessizlii bozard... Bylece yarm saat geer, sonra biri haykrr gibi esner ve az stnde ha kararak, "Yarabbi, ok kr!" der. Sonra yanndaki de esner, sonra bir bakas sanki bir buyrua uyar gibi, azn yava yava aar, bylece bu salgn nefes oyunu herkese geer, gzlerinden ya gelinceye kadar esneyenler olur. lya vanovi bazen pencereye gider, darya bakar ve hayretle: Saat daha be, her taraf kararm! der. Birisi sze karr: Evet, bu mevsimde hep byle karanlktr; geceler uzamaya balyor. Baharda gnler uzaynca gene herkes aar ve sevinir. Ama bu uzun gnlerin ne ilerine yaradn sorarsanz kimse cevap veremez. Yeniden bir sessizlik. Birisi kalkar, mumu temizleyeyim derken sndrverir; herkeste bir rperme. Birisi mutlaka: Vakitsiz bir konuk gelecek, der. Bu da bazen bir konuma konusu olur. Evin hanm: Kim olabilir? der; Nastasya Fadeyevna olmasn? Keke o olsa; ama olamaz ki. Bayramdan nce gelmez. yle greceim geldi ki... Ne gzel kucaklar, alardk; sabah duasna, len duasna beraber giderdik. Ama ben onunla nasl yar ederdim? Ben daha gencim ama onun kadar dayanamam. lya vanovi: Dur bakalm, ne zaman gitmiti? Diye sorar. lyas gnnden sonra galiba. Hi olur mu, lya vanovi. Hep byle kartryorsunuz. Gl yortusuna bile kalmamt. Piyotr bayramnda buradayd gibi geliyor bana. Sen hep bylesin. te; bir tartmaya girdin mi, rezil olursun. Piyotr bayramnda buradayd elbette. Sever diye mantarl brekler yapmtk. Canm, o Mariya Onisimovna idi: Mantarl brei seven odur. Nasl hatrlamyorsun, hayret ediyorum! Hem Mariya Onisimovna da lyas gnne kadar

103

deil, ProhorNihanor gnne kadar kalmt. Oblomovlar zaman hi gnlerle aylarla lmez, bayramlara, mevsimlere, aile ve ev olaylarna bavururlard. Bu belki, Oblomov'dan baka herkesin aylar ve gnleri kartrmasndan ileri geliyordu. Bozulan lya vanovi susar ve herkes tekrar uyuklamaya dalar. Annesinin arkasna yaslanan lyua'nn gzleri kapanr, bazen de uyuyakalr. Bir sre sonra konuklardan biri derin bir ah ekerek: Evet, Mariya Onisimovna'nn kocas Vasiliy Fomi ne kadar salam bir adamd. Allah rahmet eylesin, gene de ld. Altm yana bile varmad. Oysa yz yl yaayacak, derdiniz. Pelagea gnatyevna iini eker: Vademiz yerince hepimiz leceiz, Tanrnn emri. len lyor; ama Khlopovlar ocuklar vaftiz etmeye vakit bulamyorlar. Anna Andreyevna bir tane daha dourmu; altncs. Evin hanm: Bylesi yalnz Anna Andreyevna'ya mahsus deil ya, der. Hele, bir kardei evlensin, ocuklar olmaya balasn da sen o zaman gr. ocuklar da bir yandan byyor, neredeyse evlenecek aa gelecekler. Kzlar koca bekliyor, nerede bulacaklar? Zamanmzda herkes eyiz istiyor, hem de pein para... lya vanovi konuanlara yaklaarak: Neden sz ediyorsunuz? diye sorar. Diyorduk ki... Ve her ey yeniden anlatlr. lya vanovi, ciddi bir eda ile: Hayat bu, hayat, der; kimi lr, kimi doar, kimi evlenir. Biz de boyuna yalanyoruz. Deil yllar, gnler bile bir birine benzemiyor. Ne itir bu. Keke bugn tpk dn gibi, dn de tpk yarn olsa, ne gzel olurdu... nsan dndke kt oluyor... Odann kesinden biri uykulu bir sesle: htiyarlar yalanyor, genler byyor, der. Evin hanm ciddi ciddi: nsan Allahna dua edip oturmal, baka ey de dnmemeli, der. lya vanovi daha fazla felsefe yrtmekten ekinerek: Doru, doru, der. Tekrar odada aa yukar gezinmeye balar. Tekrar uzun bir sessizlik; yalnz

104

gidip gelen inenin ektii ipliin sesi iitilir. Zaman zaman evin hanm sessizlii bozar: Evet, dars karanlk, der. nallah ylbanda bizimkiler gelir de ev enlenir; akamlarn nasl getiini fark etmeyiz. Hele Malanya Petrovna da gelse ne eleniriz! Neler yapmaz o! Fala bakarken ne diller dker... Bizim kzlarn akllarn balarndan alr. Ne oyunlar da bulur... Ei yoktur dorusu. Hem tam bir salon kadn. Hatrlyor musunuz, iki yl nce dadan kayalm diye tutturmutu? Luka Savi'in ba yarlmt? Birden herkes canlanr; Luka Savi'e bakar, kahkahalarla glerler. lya vanovi glmekten katlarak: Nasl oldu bu i, Luka Savi? diye sorar. Anlatsana bize. Glmeler uzar, uyanan lyua da kahkahay basar. Luka Savi utanarak: Ne anlataym canm, der; hep Aleksey Naumi'in uydurmalar. Hibir ey olmad. Hepsi bir azdan: Ne? derler. Nasl bir ey olmad? Hepimiz orada idik, gzlerimizle grdk. Alnnda hl izi duruyor... Glmeler uzar; Luka Savi arada bir eyler sylemeye alr. Ne glyorsunuz? Ben... hi der miydim... O Vaskar hnzr... Bana verdii kzak ok eski idi... Altmda para para oluverdi... Ben de. Herkesi saran kahkahalar szn keser. Dme hikyesini bitirmeye bouna alr. Kahkahalar azdka azar, ta sofaya, hizmeti kzlarn odasna kadar yaylr, btn evi kaplar. Herkes bu elenceli olay hatrlar ve btn ev halk Olympos tanrlar gibi, uzun uzun ve hep birden glerler. Glmeler tam biterken birisi tekrar balar ve kahkahalar yeniden alabildiine ykselir. Nihayet gbela dururlar. Biraz sonra lya vanovi: E, Luka Savi, bu ylba kayacak msn yine? diye sorar. Tekrar on dakika kadar sren topluca bir glme. htiyar Oblomov: Antipka'ya sylesek de ylbandan nce kaylacak bir er hazrlasa, der. Luka Savi kaymay ok sever, beklemeye de hi gelmez. Kahkahalar tekrar bastrr. Glmekten konuamayacak hale gelen biri sorar: Ama, kzan... tutar yeri kald m acaba? Tekrar glmeler... Nihayet glme salgn derece derece diner: Kimi gzyalarn, kimi burnunu siler, bir bakas ksre ksre, grtlan temizleye

105

temizleye konuur: Ah yarabbim! ksrk beni ldrecek. Allah mstahakn versin, amma da gldrdn bizi. Ne dmeydi ama: Bacaklar havada, paltonun bir etei bir tarafta, br bir tarafta... Son bir glme daha. Hepsinden daha uzun srer ve nihayet ses seda kesilir. lerinden biri iini eker, bir bakas bir eyler mrldanarak grltyle esner ve odaya tam bir sessizlik ker. Gene deminki gibi duvar saatinin tik takndan, Oblomov'un ayakkablarnn grltsnden ve dile koparlan ipliin sesinden baka bir ey iitilmez olur. Anszn lya vanovi odann ortasnda durur ve burnunun ucunu telala tutarak: Felaket! der. Burnumun ucu kanyor. Mutlaka birisi lecek... Kars, ellerini rparak: Aman yarabbi, der. Hi burun ucunun kanmas lm demek olur mu? Burnun kemeri kannca lm vardr. Olur ey deilsiniz, lya vanovi! Hibir ey hatrnzda kalmyor. Gnn birinde yabanclar yannda byle bir sz syleyip kepaze olacaksnz. lya vanovi utanarak sorar: Peki ama, ya burnun ucu kanrsa ne demektir? Bir arap bardann dibini greceksiniz! lm olur mu hi; daha da neler... lya vanovi: Hep birbirine kartryorum, der. Nasl hatrlayaym: Burnun yan kanrsa baka ey, ucu kanrsa baka ey, ka kanrsa baka ey, nasl aklmda tutaym canm! Pelagea gnatyevne sze balar: Burnun yan kanrsa, haber; kalar kanrsa, gzya; aln kanrsa, birini greceksiniz; sa taraf kanrsa erkek, sol taraf kanrsa kadn; kulak kand m yamur var; dudaklar, pme; byk kanrsa ekerleme yiyeceksiniz, dirsek kanrsa yer deitireceksiniz; ayak alt kanrsa yolculuk... lya vanovi: Aferin sana Pelagea gnatyevne, der. Ya ucuzlaynca insann ensesi kanr deil mi? Bayanlar glp birbirlerine bir eyler sylerler; erkeklerin bazs glmser, yeni bir glme tufan balamak zere; fakat o srada kedi ile kpein karlatklar zaman kardklar seslere benzer bir grlt iitilir: Saat alacak. lya vanovi sevin dolu bir hayretle:

106

Ne, saat dokuz mu oldu? der. Olur ey deil! Zaman ne abuk gemi. Hey, Vaska! Vanka! Motka! uykulu ehre kap aralndan gzkr. Oblomov sinirli sinirli: Sofray niin kurmuyorsunuz? diye sorar. Hi efendilerinizi dndnz yok. Ne duruyorsunuz? Haydi, abuk votka getirin. Pelagea gnatyevne atlarak: Ha, ite bunun iin burnunuzun ucu kanyordu. Votkay iip dibini greceksiniz, der. bardan

Yemek yenir. pmelerden, ha karmalardan sonra herkes yatana gider ve rahat balarna uyku hemen iniverir. lya lyi'in grd rya bir akamn ryas deil, haftalar, aylar, yllarca hep byle gemi akamlarn ryas idi. Zamann tekdzeliini hibir ey bozmuyordu. Oblomovka halk bu hayattan bezmiyordu; nk baka trl bir hayat dnemezlerdi. Dnseler bile rpererek balarn evirirlerdi. Baka bir hayat ne isteyebilirler, ne de sevebilirlerdi. Yaaylarn herhangi bir rastlant deitirecek olsa keyifleri kaard. Yarn bugne, br gn de yarna benzemezse derde derlerdi. Bakalarnn arad deiiklikler, servenler onlarn ne iine yarayabilirdi? Bakalar ne isterse yapsn, Oblomovka halknn bir ey yapmaya niyeti yoktu: Herkes istedii gibi yaasn. Yeni giriimler hayrl da olabilir, ama insann rahatn karr; hayat altst eder, kayglar getirir. teye beriye ko, satn al, sat, yaz, yaz, yani durmadan hareket... Hayatla bu kadar oynamaya gelmez. Onlar yllar esneyerek, uyuklayarak, ky arklaryla, katla katla glerek, oturup birbirlerine grdkleri ryalar anlatarak geirirlerdi. Korkulu rya grmlerse, herkesi bir dncedir alr; ryadan gelecee ait bir anlam kyorsa, bu anlama gre gerekten kederlenir ya da sevinirlerdi. Rya baz tedbirler almay gerektiriyorsa derhal bu tedbirler alnrd. Baka bir ileri de kt oynamakt. Sradan gnler basit oyunlar, bayram gnleri konuklarla Boston oynanr, pasyans alr, kupa papaz ya da maa kzyla fala baklrd. Bazen de Nastasya Fadeyevna bir hafta, on be gn iin Oblomovka'ya gelirdi. O zaman bayanlar oturup komularn ekitirirler, nasl vakit geirdiklerini, nasl yaadklarn gzden geirirlerdi. Aile hayatlarn, dar hayatlarn ortaya dkmekle kalmaz, gizli dncelerini, maksatlarn, duygularn bulup karrlard. Deersiz erkekleri ve hele karlarn aldatan kocalar ayplar, ktlerlerdi. Trl toplantlar, doum, vaftiz, bayram gnleri stne sz alr, kimlerin arld, kimlerin unutulduu, ne yemekler yendii hatrlanrd. Bunlardan bezince herkes birbirine elbiselerini, mantolarn, gmleklerini, hatta oraplarn, amarlarn gsterirdi. Evin hanm Oblomovka'da yaplm kumalar, dantellar, ipliklerle vnrd. Bu konu da tkenince ay, kahve, reel fasl balard. Nihayet odaya bir sessizlik ker, arada bir, derin derin ilerini ekerek, saatlerce birbirlerine bakar dururlard. Derken birisi

107

alamaya balard. "Neniz var iki gzm?" diye sorulur ve konuk derdini dkerdi: "Ah, iim rahat deil, karde. Tanrnn fkesi zerimizde. Biz gnahkr kullarz. lerin sonu ktye varacak..." Evin hanm szn keserdi: "Aman iki gzm, korkutma beni!" teki devam ederdi: "Evet, evet; kyamet gn yaklayor. Uluslar uluslara, krallar krallara saldracak. Kyamet gn geliyor." Nastasya Fadeyevna bylece kesip att m kadncazlar hep birden alamaya balarlard. Nastasya Fadeyevna'nn byle bir dnceye varmasna hibir neden yoktu; nk o yl hibir ulus ayaklanmam, bir kuyruklu yldz bile grlmemiti; ama bu ihtiyar kadnlarn zaman zaman byle esrarl bir duygular vardr. Oblomovka'nn bu rahatl beklenilmedik baz olaylarla bozulurdu: Mesela btn ev halk gnn birinde sobalarn ttmesi yznden ba arsna tutulurdu. Ne evde, ne de kyde baka eit hastalk olduu da yoktu zaten. Belki bazen kylnn biri karanlkta bir diree arpar, yuvarlanr ya da damdan kafasna bir mertek derdi. Bu eit kazalara urayanlar hemen kocakar ilalaryla iyi edilirdi: Ezik yerler dere sngeriyle ovuturulur; yaralya okunmu su iirilir, yara okunur, flenir ve bir eycikler kalmazd. Ama soba dumanndan ba arsna tutulmak pek sk olurdu. O zaman herkes yataa der; ahlamalar, inlemeler balard. Kimi alnna hyar turusu sarar, kimi kulaklarna otlar koyar, ruhlar koklar, kimi tek bir gmlekle soua kar, kimi de baygn baygn yerde yatard. Ayda bir iki defa bu belaya katlanrlard. nk Oblomovka halk scakln havaya gitmesine raz olmaz, sobann iinde, "eytan Robert"deki mavi alevler oynarken bile anahtarn kaparlard. Yalnz bir defa Oblomovlarn sakin hayatn gerekten beklenmedik bir olay allak bullak etmiti. Bir gn ev halk mkellef bir yemekten sonra, detleri zere, biraz kestirdikten sonra ay masasnn bana toplanmlard. ehirden dnen Oblomovkal bir kyl anszn odaya girdi; kaputunun cebinden lya vanovi Oblomov'a yazlm buruuk bir mektubu gbela kard. Herkes arp kalm, hanmefendi sapsar kesilmiti. Mektubun evresine p gzlerini diktiler. Hanmefendi sonunda kendine gelerek: Garip ey! Kimden olabilir? dedi. Kocas mektubu ald, evirdi evirdi, ne yapacan ard. Kylye sordu: Nereden aldn bunu? Kim verdi sana? Kyl: Bakn, nasl oldu, dedi. ndiim hana postaneden bir adam iki defa geldi: "Oblomovka kyls var m burada? Efendilerine bir mektup var," dedi. Sonra ne oldu? Ne olacak, ilkin sesimi karmadm, adam da mektupla geri gitti. Ama Verhliyovo'nun papaz beni grd, haber verdi. Bir daha geldiler, bu defa bana

108

kfrler edip mektubu elime tututurdular; stelik benden be kapik de aldlar. ' Ne yapacam bunu dedim, zatnza vermemi sylediler. Bayan Oblomov kzarak: Ne diye alrsn? dedi. Ne yapaym, ben almak istemedim. Biz ne yapalm bunu; istemiyoruz, dedim; bize mektup getirin demediler, almaktan korkarz, aln gidin mektubunuzu, dedim. Ama asker fena kfretmeye balad; kumandana ikyet edeceim dedi, ben de aldm, ne yapaym! Ahmak! Oblomov dnceli dnceli adrese bakarak: Kimden olabilir? diyordu. Yaz bana yabanc gelmiyor. Mektup elden ele geti. Mektubun ne olaca, kimden gelebilecei zerinde herkes bir fikir yrtt. Kimse iin iinden kamyordu. lya vanovi gzlklerini istedi; bir buuk saat aradlar. Nihayet gzlklerini takt ve mektubu amaya davrand. Kars onu telala durdurdu: lya vanovi, sakn ama! Kim bilir neyin nesidir bu mektup. Belki de korkun bir ey, bir felaket haberidir. nsanlar ok deiti, biliyorsun. Vakit var, yarn ya da br gn okursun; mektup elinden kaacak deil ya... Mektup gzlklerle beraber dolaba kilitlendi; herkes de aya oturdu. Bu kadar beklenmedik bir olayla herkesin zihni allak bullak olmasayd mektup dolapta yllarca bekleyebilirdi. ayda ve btn ertesi gn yalnz mektuptan sz edildi. En sonunda dayanamadlar, drdnc gn bir araya gelerek mektubu heyecanla atlar. Oblomov derhal imzaya bir gz att, okudu: Radev... Allah Allah! Filip Matyevi'ten. Her taraftan sesler iitildi. Ya! Demek ondan! Hl yayor demek? Olur ey deil, hl lmemi. Maallah! Ne diyor? Oblomov yksek sesle mektubu okudu. Anlald ki Filip Matyevi, Oblomovka'da pek iyi yaplan bir birann reetesini istiyormu. Hep birden: Gnderelim, gnderelim, dediler; hemen mektup yazalm. ki hafta geti. lya vanovi ikide bir karsna: u mektubu yazaym, artk yazaym, diyordu. Ama reete nerede? Nerede olabilir? Ne bileyim ben? Arasam bulurum, ama acelesi ne? Hele u perhiz gesin, bayram gelsin, Allah izin verirse yazarsn, bol bol vakit var... Sahi, bayramda yazmak daha iyi.

109

Bayramda bu konu tekrar ald. lya vanovi artk yazmaya iyice karar vermiti. alma odasna ekildi, masasnn bana geti ve gzlklerini takt. Evi derin bir sessizlik kaplad; hizmetilere hi grlt etmemeleri tembih edilmiti. Evde bir l varm gibi herkes ekingen, saygl bir sesle, "Beyefendi mektup yazyor!" diyordu. Beyefendi tehlikeli bir ie girimi gibi ar ve ihtiyatl, titrek, eri br bir yaz ile, "Sayn baym," kelimelerini yazd srada, kars odaya girdi. Reeteyi her tarafta aradm, bulamadm, dedi. Yatak odasndaki dolaba da bir bakaym. Peki ama mektubu nasl gndereceksin? Postayla. Posta creti ne tutar? Oblomov eski bir takvime bakt. Krk kapik, dedi. Bouna masraf. Bekleyelim de ehirden birisi o tarafa giderken gndeririz. Kyllere syle, baksnlar. Evet, elden gndermek daha iyi olur. lya vanovi kalemini masada kurulayarak hokkaya koydu ve gzlklerini kard: Elbette daha iyi olur, diye tekrarlad. Acelesi yok, ne vakit gndersek olur. Filip Matyevi reeteyi ald m, almad m, orasn Allah bilir. lya vanovi bazen eline bir kitap alrd, ama ne kitab olursa olsun. Okumann esasl bir ihtiya olabilecei aklndan bile gememiti. Bu ii bir lks sayyordu: Olsa da olur, olmasa da. Nasl ki insan, duvarna bir resim assa da olur, amasa da; gezintiye ksa da olur, kmasa da. Byle olunca hangi kitab okuyaca mesele deildi: Maksat gnl elendirmek. Can skld zaman yapacak daha iyi bir ey bulamaynca kitaba bavururdu. oktandr kitap okumadm, derdi. Bazen bu cmleyi deitirerek: Bir kitap okusam, derdi. Bazen de kardeinden kalm birka kitap gzne iliir, hibir ey sylemeden bir tanesini ekiverirdi. Artk Golikov( (1735 - 1801): Rus tarihisi) mu olur, rya yorumlar kitab m olur, Heraskov'un(Rosiyada adl destanyla n kazanm bir Rus airi) Rosiyada's m olur, Sumarokov'un(XVIII. yzyln byk Rus airi ) bir tragedyas m olur, iki yllk gazete mi olur, ne karsa bahtna; hepsini ayn zevkle okur ve zaman zaman: Bak, neler de dnmler. Vay kpolu! Hay Allah layn versin, derdi. Oblomov yazarlara byle hitap ederdi. Onlara kar hibir sayg beslemezdi. Hatta eski zaman adamlar gibi o da yazarlar kk grrd. Onca bir yazar mutlaka hovardann, serserinin, sarhoun, soytarnn biriydi. Bazen iki yllk gazetelerden yksek sesle bir yaz okur ya da birtakm havadisler bulup karrd.

110

Lahey'den bildiriliyor: Kral hazretleri ksa bir yolculuktan sonra sa salim saraya dnm. Bunu sylerken de, gzlklerinin altndan dinleyicilerine bakard: "Filan lkenin elisi Viyana'ya itimat mektuplarn sunmu. Bayan Genlis'in(Fransz yazar. Birok ahlaki hikyeler ve romanlar yazmtr) eserleri Rusaya evrilmi... " Kk bir mlk sahibi: Bana kalrsa bu evirileri bizim asiller takmndan para ekmek iin yapyorlar, der. Bu arada zavall lyua toltz'un okuluna gider gelirdi. Pazartesi sabahlar uyanr uyanmaz iine bir hzn kerdi. Kapdan baran Vaska'nn keskin sesini iitirdi: Antipka, kr at arabaya ko da kk beyi Alamana gtr. Yrei burkulur, kederli kederli annesine giderdi. Annesi derdini anlar ve olundan bir hafta ayrlacana iin iin hayflanmasna ramen durumu idare etmeye alrd. Giderken ona ne yiyecekler vereceini bilmez olurdu: rekler, biskviler, kurabiyeler, reeller, peynirler, trl trl tatllar, yemiler... Btn bunlar Almann ona iyi yemek vermedii dncesiyle hazrlanrd. Oblomovka halk: Orada yiyecek kt, derdi. leyin orba, kzarm et, patates, ayda ekmekle tere ya verirler. Akam da morgenfri* ( Sabah kahvalts) ile karn doyururlar. Ama lya lyi ryasnda daha ok Vaska'nn, "Kr at koulsun!" diye baran sesini duymad pazartesi gnlerini gryordu. O sabahlar annesi onu kahvaltda glmseyerek karlar ve mjdelerdi: Bugn gitmeyeceksin. Perembe gn bayram. gn iin gidip gelmeye demez. Bazen de: Bugn ders mers yok, derdi; kabristana gideceiz; brek var. Byle eyler olmad m annesi pazartesi sabah ona dikkatli dikkatli bakar ve ban sallayarak yle derdi: Bu sabah gzlerinde bir arlk var senin. Bir eyin mi var? Kurnaz ocuk sapasalamd ama gene de sesini karmazd. Annesi: Bu hafta gitmesen daha iyi olur, derdi. Gelecek hafta dnrz. Evde herkes derslerle kabristan ziyaret gnlerinin bir araya gelemeyecei ve perembe gn bayram olunca, btn hafta ders yaplamayaca kansndayd. Yalnz bazen kk bey yznden papara yiyen bir uak veya bir hizmeti kz homurdanrd: Of, amma da mark ocuk! Almanna gitse de kurtulsak...

111

Bazen de Antip, o mahut kr atyla haftann banda veya ortasnda Almann evine lya lyi'i almaya giderdi. Mariya Savyina ya da Nastasya Fadeyevna ya da Kuzovkinler ocuklaryla konuklua geldiler, eve geleceksiniz. lyua bylece hafta evde kalr; sonra zaten paskalya da gelmek zeredir. Paskalya gelir. Aileden birisi, paskalyadan sonraki hafta allmaz, diye ortaya bir sz atar; derken yaza iki hafta kalr, artk gitmeye demez. Yaznsa Alman bile dinlenir. Bylece dersler sonbahara kadar kesilir. lya bu alt ay iinde toplanrd. Boyu uzar, grbzleir ve ok gzel uyurdu. Ailesi, Almandan geldii cumartesilerdeki sararm ve incelmi halini dnerek Allaha krederdi. Anas derdi ki: Ortaklkta bin trl bela dolayor; ders her zaman olur, ama salk para ile satn alnmaz. Hayatta en deerli ey salktr. Baksanza, okuldan dnerken hastaneden dnme benziyor; bet beniz kalmyor, szlyor. stelik ahlak da bozuluyor. Btn gn komadan duramyor. Btn bilgileri ve sanatlar rendiini gsteren bir diploma elde etsin, yeter. Oblomovlarn bu retim sistemi toltz ynnden sert bir mukavemetle karlat. ki cephe arasnda etin bir sava oldu. toltz hasmlarna aktan aa ve inatla saldryor, kar tarafsa yukarda anlattmz cinsten ve daha baka hilelerle yan izmeye alyordu. Hibir taraf zafere ulamyordu. Almann direnii Oblomovlarn inadn ve dar kafalln belki yenerdi. Ama toltz kendi tarafnda bir dman daha buldu ve bylece zafer sallantda kald. toltz'un olu, Oblomov'u koruyor, ona kopya veriyor, evirilerini kendi yapyordu. Ryada, evdeki ve toltz'daki yaay lya lyi'in gzlerinin nnden geiyordu. Sabahleyin uyanr uyanmaz baucunda Zaharka'y, sonradan Zahar Trofimi olacak nl uan gryor. Zahar, eskiden ninesinin yaptn yapar, ona oraplarn, ayakkablarn giydirirdi. On drt yana basm olan lyua, ona ayaklarn birer birer uzatmaktan baka bir zahmete girmezdi. Bir eye can sklnca da ayayla Zahar'n burnuna vururdu. Zahar kzp dert yanmaya kalkarsa byklerden dayak yerdi. Yataktan knca Zahar, lya lyi'in salarn tarar, ceketini giydirir, giydirirken de efendisinin kollarn incitmemeye dikkat ederdi. Ancak o zaman ona sabahleyin yaplmas gerekli ileri hatrlatrd; ykanmak, silinmek falan gibi...

112

lya lyi'in bir eye ihtiyac oldu mu bir iaret eder, drt hizmeti birden istediklerini yapmaya koard. Bir ey drd, almak istedii bir eye uzanamad ya da bir yere kadar gidip bir ey getirmesi gerektii zaman lya lyi bazen her grbz ocuk gibi iini kendi yapmak, istediini kendi kendine baarmak isterdi; ama annesi babas, teyzesi, be kiilik bir koro halinde barmaya balarlard: Niin? Nereye? Ne var? Vaska, Vanka, Zaharka ne ie yarayacaklar? Hey! Vaska, Vanka, Zaharka! Ne bakyorsunuz yle alk alk? Gsteririm ben size! Bylece lya lyi hibir eyi kendi kendine yapmak frsatn bulamazd. Sonralar kendisi de byle daha rahat olduunu anlad. O da bykleri gibi barmay rendi. Hey! Vaska, Vanka! Ver bana unu, getir bana unu. Bunu deil, tekini istiyorum, haydi ko getir. Zaman zaman ailesinin bu kadar stne dmesi cann skard. Merdivenlerde, avluda komaya kalksa hemen on ses birden telala barrd: "Aman, aman! Tutun kolundan, durdurun. Dp bir yerini incitecek. Dur, dur!" Kn aklna sahanla kmak, bir pencereyi amak esti mi yine bir barmadr kopard. Aman, aman, nereye kyorsun? Olmaz, koma. Gitme oraya. Ama pencereyi: Hasta olursun, souk alrsn. lyua somurta somurta evin iinde, k bahesinde bytlen bir scak lke iei gibi kalyor ve onun gibi ar ar, cansz cansz byyordu. Harcanmak isteyen gleri harcanamaynca iinde kalyor ve yava yava krleniyordu. Bazen ne kadar sevinli, canl ve taze uyanrd. inde bir eyler oynuyor, kaynyor, bir eytan drtyor gibi olurdu. eytan derdi ki ona: k u dama; bin arabaya da sr u ayr biilen yerlere, atla u itin zerinden; kyn kpeklerini kztr... Bazen de durup dururken kyn yolundan aa komak, krlara gitmek, kayn ormanndan gemek, srayta hendein dibine varmak ya da ky ocuklaryla kartopunda boy lmek isterdi. eytan onu byle drter durur, lya lyi kar koyabildii kadar koyar; sonunda dayanamayarak k ortasnda paltosunu bile giymeden avluya atlr; iki elinde kartopu, byk kapdan kar, ocuklara doru koard. Souk rzgr yzn kamlar, kra kulaklarn diler, souk hava azna, boazna dolar, yreini bir sevintir kaplard. Alabildiine koar, barr, glerdi. te ocuklar; bir kartopu atar, vuramaz; almam ki... Bir kartopu daha yapaym derken suratna mthi bir tane yer, yuvarlanr. Hi byle bir ac tatt olmamtr. Ama yine de sevin iinde; gzleri yala dolu, kahkaha ile gler.

113

O srada evde mthi bir velvele kopar: "lyua ortalarda yok!" Barmalar, armalar... Zahar'n peinden Vaska, Mitka, Vanka avluya srar, akn akn teye beriye kouurlar. ki kpek arkalarna der paalarn diler; malum ya kpekler kimseyi koar grmeye tahamml edemezler. Uaklar bara bara, kpekler havlaya havlaya kyden geerler. Nihayet ocuklar bulurlar ve ceza fasl balar. Kiminin salar, kiminin kulaklar ekilir, kimi tokat yer; hepsinin babalarna tehditler yadrlr. Sonunda kk beyi yakalar, yanlarnda getirdikleri kaputa, babasnn krkne, battaniyelere sarp sarmalayarak kollar stnde, bir zafer kazanmasna eve getirirler. Evdekiler kaybolduuna karar vermi, bir daha yzn grmekten umutlarn kesmilerdir. Onu sa salim grdkleri zaman nasl sevinirler, anlatlamaz. Tanrya krler ederler, lyua'ya nane ruhlar, hlamurlar iirirler; akam scak erbetler verirler, gn yataktan karmazlar. Oysa ona iyi gelecek bir tek ey vardr: Yeniden kartopu oynamak... X lya lyi'in horultusu kulana gelir gelmez, Zahar usulcack sobann stnden atlad, koridorda ayaklarnn ucuna basarak yrd; efendisinin kapsn anahtarlad; evin kapsna indi. Kapda arabaclar, uaklar, kadnlar, ocuklar Zahar' trl seslerle karladlar: Vay, Zahar Trofimi, ho geldin! Ka zamandr seni gremez olduk! Efendin ne lemde? Dar m gitti? Zahar ask suratla, dertli dertli cevap verdi: Kp gibi uyuyor. Bir arabac: Yok canm! dedi. Pek de erken yatm dorusu; gnn bu saatinde... Rahatsz m yoksa? Zahar sanki buna kendi de inanyormu gibi: Ne rahatsz! dedi. Szd. nanr msnz tek bana bir buuk ie Madera arab, iki ie kvas iti! Szmasn da ne yapsn?.. Arabac imrenerek: Allah versin! dedi. Kadnlardan biri sordu: Nereden esmi bu hovardalk? Zahar kadn yan gzle szd: * Yalnz bugn deil ki, Tatyana vanovna. Artk bir ie yaramaz oldu; szn bile etmek istemiyorum.

114

Kadn iini ekti: Bizim hanm gibi desene! Arabac sordu: Hanm bugn bir yere kyor mu, Tatyana vanovna? urada bir yere gitmek istiyordum. Tatyana: Ne cehenneme gidecek? dedi. Sevgilisi ile oturmular, gzlerini birbirlerinden ayrmyorlar. Kapc: Bu adam pek sk gelmeye balad, dedi. Geceleri bir ba belas, Allah kahretsin. Herkes evine gelir, konuklar kar gider. O hep sona kalr, bir de kap kapal diye svme ye kalkar... Beyefendi iin kapda nbet bekleyecek deilim ya! Tatyana: Aman karde, byle budalasn grmedim, dedi. Aramakla bulunmaz. Hanma neler getiriyor, neler! O da tavus gibi kabaryor, grseniz ne haller taknyor! Ama siz bir de i amarlarna, oraplarna bakn. Boynunu on be gn ykamaz. Yzne srer srtrr. Allah taksiratn affetsin. Bazen kendi kendime dnyorum da diyorum ki: "Hay kr olas kadn! Bana bir atk atsan da dua iin bir manastra gitsen bari." Zahar'dan baka herkes gld. Ah u Tatyana vanovna, hi akas yoktur. Allah kimseyi onun azna drmesin. Tatyana devam etti: Ama doru sylyorum. Efendiler bu kadnla nasl konuuyorlar ayorum. Birisi: Nereye gidiyorsun? diye sordu. Nedir o zembil? Terziye bir elbise gtryorum. Bizim rk, gtr dedi. ok bolmu. Oysa Dunyaa ile birlikte bu elbiseyi bizim devanasna giydirmeye altk m gn elimiz kolumuz tutmaz olur. Neyse, gideyim artk, ge kaldm. imdilik allahasmarladk. Haydi gle gle. Arabac: Gle gle Tatyana vanovna. Akama ura, dedi. Vallahi allahasmarladk. bilmem gelebilir miyim, belki. Ama gelemem... Haydi

115

Hepsi birden: Gle gle, dediler. Tatyana vanovna uzaklarken: Allahasmarladk, hoa kaln, dedi. Arabac peinden bir daha: Gle gle Tatyana vanovna, diye bard. Tatyana'nn uzaktan sesi geldi: Allahasmarladk. O gittikten sonra Zahar konumak frsatn kollar gibiydi. Kapnn nndeki demirin stne oturdu; ayaklarn sallayarak dalgn dalgn, yoldan geenlere bakyordu. Kapc sordu: Eee, efendin ne yapyor bugn, Zahar Trofimi? Hep ayn hikye, rahatlktan rahatsz. Ne olduysa hep sizin yznzden; Evden kma iiyle bam belaya soktunuz. Kesti att: kmam, diyor. Kapc: Benim ne suum var? dedi. Bana gre hava ho, mrnn sonuna kadar otursun. Ev sahibi deilim ki ben. Ne derlerse onu yapyorum. Ev benim olsayd baka; ama deil, ne yaparsn... Arabaclardan biri Zahar'a sordu: Ne yapyor? Kfr m ediyor sana? yle kt sylyor ki, nasl katlanyorum, Allah bilir. Uaklardan biri yava yava, gcrdayan enfiye kutusunu aarak: O bir ey deil canm, efendinin kfredeni makbuldr, dedi. Zahar'dan baka hepsi birer tutam enfiye ektiler. Haprmalar, smkrmeler, tkrmeler... Uak szlerine devam etti: Kfretmesi hepsinden iyi. Ne kadar kfrederse o kadar iyi. Kfrettikleri zaman dvmezler. Ama benim bir efendim var, insan daha kusurunu anlamadan salarn yakalar, eker. Zahar kmser bir tavrla, uan szn bitirmesini bekledi, sonra arabacya dnerek: Hi neden yokken insan yle insafszca kryor ki, dedi. Kapc sordu: Memnun edilmesi g, deil mi? Zahar gzlerini kapayarak, anlaml anlaml: Evet, gerekten ok g, dedi. unu yaparsn yanl, bunu yaparsn kt. Yrmesini bilmem, yemek getirmesini bilmem, her eyi krarm. Ortal temizlemem, alarm. Peynirini yerim. Byle belal grlmemitir. Bugn yine yle

116

att ki, dayanlr gibi deil. Nedeni de ne? Geen haftadan bir para peyniri kalmm! Vallahi kpee atsan yemez. Ama olmaz; hizmeti dokunmayacak. "Nerede peynir?" dedi. Peynir meynir yok, deyince at azn, yumdu gzn. "Asmal seni," dedi. "Kaynar katrana atmal seni, didik didik etmeli seni, ie geirmeli seni," dedi. Sonra stme yrd. Bana tekme atmaya kalkt. Aman birader, geen gn nasl oldu bilmem, scak su ile ayan yakmm, yle bir yaygara kopard ki kendimi g geriye attm. Az kalsn gsme yumruk atacakt... Atar m atar vallahi, niyeti oydu. Arabac ban sallad. Kapc: Sinirli bir adam olmal, soluk aldrmyor sana demek, dedi. Deminki uak tecrbeli, soukkanl bir adam haliyle: Vallahi dedim ya, svdne gre iyi bir adam olacak, dedi. Svmeyeni ok daha berbat: Sana yle iyilikle bakar bakar, sonra birden sana sarlr, neye uradn bilmezsin. Zahar sylenene hi aldrmadan devam etti: Ama ne oldu sanki? Aya bir trl iyilemedi, hl merhem srp duruyor. Brak Allah akna! Kapc: Geimsiz bir adam, dedi. Sorma. Bir gn adam ldrecek, vallahi, ldrecek. Yoktan yere bana kel kafal... tekrarlamaya dilim varmyor syledii laf. Bugn de yeni bir ey kard: "Zehirli ylan," diyor bana. nsann dili varr m byle ey sylemeye? Uak yine sze kart: Canm bu da bir ey mi? Kfr eder, olur biter; salk olsun, ama azn amad m, yanndan geerken yle bir bakar, birden dalar insann sana. Benim byle bir efendim vard... Kfrden bir ey kmaz... Zahar, sze karmasna kzarak: Sana ne yapsalar haklar var; efendinin yerinde olsam daha ktsn yapardm sana, dedi. On be yalarnda bir uak sordu: Zahar Trofimi, ne dedi sana? Kel kafal m? eytan m? Zahar ar ar ban evirdi ve ocua dik dik bakt; sert bir sesle: Bana baksana, olum, dedi; bu yata bu kadar akl sana ok fazla. General yannda alabilirsin; ama yolarm senin salarn sonra. Haydi git iine.

117

Uak bir iki adm geriledi, durdu ve glmseyerek Zahar'a bakt. Zahar fkeyle bard: Ne srtyorsun ulan. imdi yakalar kulaklarn ekersem, anlarsn srtmay. O srada izmeler giymi iriyar bir uak, iliklenmemi ceketiyle kar kapdan dar frlad. ocua doru kotu: "Eek seni!" diye bararak suratna bir amar att. ocuk akn ve mahcup, yanan tutarak, afallam gzlerle: Ne oldu, Matyev Mosei, ben ne yaptm? diye szland. Bir de karlk veriyorsun ha? Ben evin drt bucanda seni aryorum, sen km burada duruyorsun. ocuu salarndan yakalad, ban aa edi ve ensesine defa ar ar, sindire sindire vurdu. Sonra ahlak dersi olarak ekledi: Beyefendi be defa ard. Senin yznden beni azarlyorlar, sersem. Haydi, def ol! Bir komutan tavryla ocua merdiveni gsterdi. ocuk bir sre akn akn uaa bakt; sonra, ondan dayaktan baka bir ey elde edemeyeceini kestirerek, salarn dzeltti ve merdivene kotu. Zahar'n keyfine diyecek yoktu. Bir hn alma sevinciyle baryordu: Vur, Matyev Mosei, vur! Bir tane daha! Yaa, Matyev Mosei. Eline salk! Haddini bilmez kerata. Grdn m imdi? Kel kafal eytan diye yine alay et bakalm herkesle. ocuun dayak yemesi, Zahar'n hnla sevinmesi pek holarna giden uaklar, glmekten katldlar. ocua acyan yoktu. Demin Zahar'n szn kesen uak gene atld: te, eski efendim tam byle yapard. yle biraz oturup keyfime bakaym dersin; herif sanki aklndan geeni anlar, gelir salarna yapr. Tpk Matyev Mosei'in Andryuka'ya yapt gibi. Bir efendinin kfretmesinde bir ktlk yoktur. "Kel kafal eytan," derse ne karm sanki. Arabac Zahar' gstererek: Onun efendisi de senin salarn pekl ekebilir, dedi. yle bir ekilecek salarn var ki. Zahar Trofimi'in nesini tutsun. Kafas damdazlak... Olsa olsa yan sakallarndan tutar; bir orada tutulacak yer var. Herkes gld, yalnz Zahar, o zamana kadar dosta konutuu arabacnn szlerine fena halde ierledi. fkeyle ban sallad. Efendime sylersem grrsn; bulur senin tutulacak bir yerini. O kvrck sakallarn dmdz eder senin.

118

Bakalarnn arabacsna atacak kadar aptal m senin efendin? Hele bir arabacnz olsun da sonra sakallarn ekersiniz. imdilik acele etmeyin. Senin gibisini tutmayz, merak etme. Benim efendim seni at yerine bile kullanmaz. Allah efendini sana balasn. Nereden bulup kardn bu yaman efendiyi? Arabac gld. Kapc da, berber de, uak da, kfr usuln savunan adam da gldler. Zahar homurdand: Siz gln bakalm. Ben bilirim efendime syleyeceimi. Kapcya dnerek: Siz de orada glecek yerde bu haydutlar sustursanza. in ne senin burada? Evdekileri korumak deil mi? Seninse yaptna bak? imdi gidip syleyeceim efendime. Grrsn sen! Kapc Zahar' yattrmaya alarak: Yeter artk canm, Zahar Trofimi, dedi. Ne yapt sana bu adam? Ne cesaretle efendimden byle sz ediyor? Biliyor mu benim efendimin kim olduunu? Sen ryanda bile gremezsin byle efendiyi be! yi yrekli, akll, yakkl. Seninki clz bir beygire benziyor. O kr ksrakla dilenciler gibi gezmeye kmaktan insan utanr. Turpla kvastan baka yiyip ieceiniz yok. u stndeki kaputa bak hele; delik deik olmu. Dorusunu ararsanz arabacnn kaputunda hibir delik yoktu. Arabac hemen Zahar'n kolunun altndaki yrtktan grnen gmlei dar ekti: Ama herhalde bunun kadar deil. Kapc aralarna girerek: Haydi, haydi vazgein artk, dedi. Zahar gmleini bsbtn darya ekti: Vay, elbiselerimi yrtyorsun ha! Dur gstereyim efendime. Bakn dostlar, bakn ne yapt, ceketimi paralad!.. Arabac biraz korkmaktan kendini alamayarak: Ben mi yaptm bunu, dedi. Herhalde efendin kolundan ekerken yrtmtr. Zahar bard: Efendim yapar m byle ey ulan? Var m onun kadar iyi adam? Efendilerin ahdr benim efendim. Allah nazardan saklasn. Onun yannda yaamak cennette yaamak demektir. Hibir ikyetim yok. Bana hibir zaman aptal bile dememitir. Gamsz, kasavetsiz yayorum, onun yedii yemei yiyorum, istediim zaman darya kyorum. Daha ne olacak? Kyde de ayr bir evim, ayr bir sebze bahem var; has ekmek yiyorum. Kyller nmde eilir; ben hem khya, hem garsoncu baym, ben. Ya sen, efendinin yannda...

119

fkesinden sesi kesilerek hasmn iyice yere seremedi. Kuvvet almak, ac bir kelime bulmak iin duraklad, ama o kadar fkelenmiti ki, bir ey bulamad. Sonunda unlar syleyebildi: Sen dur, elbisemi yrtmann ne olduunu anlarsn; gsterirler sana... Zahar'n efendisine atmak da Zahar'a atmak demektir; onuruna, kibrine dokunuyordu bu. Efendisine ball uyanm, btn gcyle kendini gstermiti. Yalnz hasmna deil, hasmnn efendisine, varsa da yoksa da, akrabalarna, dostlarna saldrmaya hazrd. Daha nce arabacyla efendisi hakknda yaptklar dedikodular bir bir sralad: Sen de, efendin de, Almandan beter birer ft, birer baldr plaksnz. Senin efendinin bykbabasnn ne olduunu bilirim. Dkknn birinde satc imi. Dn akam sizin evden kan konuklara baktm da, acaba eve hrszlar m girdi dedim. Ne perian haldi o. Anas, alnm ya da bitpazarndan alnm elbise satarm. Kapc yeniden araya girerek: Haydi, yeter, yeter artk, dedi. Zahar devam etti: Allaha kr benim efendim halis bir soyludur. Arkadalar arasnda generaller, kontlar, prensler vardr. Hem yle her konta da yz vermez. Bazlar gelir de sofada beklerler... Boyuna edebiyatlar gelir bize... Kapc tartmay durdurmak umuduyla: Bu edebiyatlar da kimmi, karde? diye sordu Memur mu nedir bunlar? Hayr, bunlar yksek efendiler; canlar ne isterse onu dnr yazarlar. Peki sizde ne aryorlar? Ne mi aryorlar? Kimi likr, kimi ttn... Zahar hemen hemen herkesin alayl alayl glmsediini grnce sustu. Hepsini yle bir yandan szerek: Siz hepiniz aalk heriflersiniz, dedi. Sonra hzl hzl yryp eve giderken: Gsterirler sana lemin elbisesini yrtmay, dedi. Doru gidip efendime syleyeceim. Kapc: Dur canm, yeter artk, diye bard. Gel Allah akna Zahar Trofimi, gel urada bir iki kadeh ielim. Zahar yar yolda durdu, birden geri dnd ve uaklara bakmakszn sokaa frlad. Hi arkasna dnmeden kardaki meyhanenin kapsna kadar yrd; orada

120

geriye dnd, kapdakilere ciddi ciddi bir gz att ve daha ciddi bir eda ile onlar bir el iareti yapp ararak kapdan ieri girdi. Toplant dald. Kimi meyhaneye, kimi evine gitti. Yalnz kfr taraftan uak kald. Ar ar enfiye kutusunu aarken dnceli dnceli mrldand: Peki, ne olurmu efendisine sylerse sanki?.. Besbelli ki efendisi iyi bir adam. Olsa olsa kfr eder. Ederse ne olur? yleleri var ki yle bakar, bakar da insann salarna bir sarlverir... XI Saat drd biraz gemiti. Zahar evin kapsn grlt etmemeye alarak at ve ayaklarnn ucuna basa basa odasna gitti. Dnp efendisinin kapsna geldi, nce kulan kapya dayad, sonra anahtar deliinden ieriye bir gz att. erden, dzenli bir ekilde horultu sesleri geliyordu. Uyuyor, diye mrldand. Uyandraym bari; saat drt buua geliyor. ksrerek odadan ieriye girdi. Oblomov'un yatana yaklaarak yavaa: lya lyi; lya lyi, hit,diye seslendi.Horlama devam etti. Amma da uyuyor yahu; uyanaca yok. lya lyi! Zahar, Oblomov'u kolundan ekti: Kalksanza. Saat drt buuk. lya lyi anlalmaz sesler kard, ama gene uyanmad. Zahar, sesini ykseltti: Haydi, kalkn, lya lyi,ayp vallahi! Gene cevap yok. Zahar tekrar kolunu ekerek, "lya lyi!" diye bard. Oblomov ban biraz evirdi, Zahar'a tek gzle bakt. Bu donuk gzde hibir hayat eseri yoktu. Bouk bir sesle: Kim o? dedi. Benim, kalkn. lya lyi'in, "Def ol!" demesiyle tekrar uyumas bir oldu. Bu sefer horlamyor, burnundan ince sesler karyordu. Zahar tekrar hrkasnn kolundan ekti. Oblomov iki gzn birden aarak, sert sert: Ne istiyorsun? dedi. Beni uyandr, demitiniz. Evet, dedim. yi ettin, haydi imdi git. Karma artk. Zahar, gene kolundan ekerek: Gitmem, dedi.

121

lya lyi yumuayarak: Peki, peki, brak beni; imdi kalkarm, diye szland ve yzn yasta srerek tekrar horlamaya balad. Zahar inat etti: Olmaz, lya lyi, kalkn. Rahatnz bozmak istemezdim ama imkn yok. Oblomov gzlerini aarak yalvarr gibi: Haydi ne olur, brak beni, dedi. Ya, evet, sizi brakaym, sonra niye beni uyandrmadn diye barn!.. Oblomov bard: Aman ne adam, yarabbi! Brak bir dakika uyuyaym yahu. Bir dakikadan ne kar? Ben de biliyorum... Uyku lya lyi'in szn kesti. Zahar efendisinin artk iitmeyeceinden emin olarak sylendi: Bu ne uyku be! Le gibi yatm aa. Byle bir insan ne diye dnyaya gelir, bilmem ki. Oblomov anszn ban kaldrd: Ne dedin? Ne dedin? Zahar yumuak bir sesle cevap verdi: Niin kalkmyorsunuz diyordum. Evet ama ne biim syledin? Bu cret nereden geliyor sana be? Hangi cret? Byle kabak gibi konumak creti. Herhalde rya grdnz... Vallahi rya grmsnzdr. Sen beni uyuyor mu sandn? Uyumuyorum ben; her eyi iitiyorum... Tekrar uyku bastrd. Zahar ne yapacan bilmeyerek szland: Ah yarabbim, ne yapsam? nsan nasl byle yatar le gibi? Bakmak bile insana tiksinti veriyor. Bakn una Allah rzas iin... Th! Birden telal bir haykrla: Kalkn lya lyi, bakn ne oldu? dedi. Bakn ne oluyor burada? Oblomov birden ban kaldrd, evresine baknd, sonra derin derin iini ekerek yeniden yatt ve vakarl bir sesle:

122

Beni rahat brak, dedi. Sana beni uyandr demitim, imdi emri geri alyorum. ittin mi? Canm ne zaman isterse o zaman uyanrm. Bazen Zahar: Peki, zbar! Allah belan versin! diyerek brakr giderdi.Ama bazen de inat ederdi. Bugn de inad tutmutu. Oblomov'u eliyle kolundan ve hrkasndan ekerek var gcyle tekrar bard: Kalkn, kalkn diyorum size! Oblomov anszn yerinden srad ve Zahar'n stne yrd. Dur ben sana gstereyim.Efendini renirsin. zorla rahatsz etmek ne demektir

Zahar tabanlar kaldrd, ama daha nc admda Oblomov'un uyku sersemlii geti; esnemeye, gerinmeye balad. ki esneme arasnda, Zahar'a: Kvas... getir bana, dedi. Tam o srada Zahar'n arkasnda duran birisi kahkahay kopard. kisi de birden etraflarna bakndlar. Oblomov sevinle: toltz, toltz! diyerek dostuna doru kotu. Zahar srtarak: Andrey vanovi! dedi. toltz hl glmekten katlyordu. Btn sahneyi grmt.

123

kinci Blm
I toltz yalnz baba tarafndan Almand; annesi Rus; dini Ortodokstu. Ana dili Rusayd; onu anasndan, kitaplardan, niversiteden, kyl ocuklaryla babalarndan ve Moskova pazarlarndan renmiti. Almancay da babasndan ve kitaplardan. toltz, babasnn iftlik mdr olduu Verhliyovo kynde byd. Sekiz yandan sonra babasyla haritalar nnde oturmu, Herder'den, Wieland'dan, Kutsal Kitap'tan beyitler hecelemi; kyllerin, dkknclarn, iilerin getirdii yalan yanl rakamlar toplam, annesiyle din kitaplar okumu, Krilov'un masallarn ezberlemi, Telemakhos'u gevelemiti. Dersleri bitince kyl ocuklaryla ku yuvas bozmaya gider, derslerde, dualarda sk sk cebinden ku yavrusu cvltlar iitilirdi. Bazen leden sonralar, babas bahede bir aacn dibinde oturmu piposunu ierken, annesi rgleriyle, naklaryla urarken, darda bir grltdr kopar, bir sr insan evin iine dolard. Annesi telala: Ne oluyor? diye sorar; babas soukkanllkla: Yine Andrey'i getiriyorlar herhalde, diye cevap verirdi. Derken kaplar iki yana alr; kadn, oluk ocuk, bir kyl kalabal baheye dolard. Gerekten Andrey'i getirirlerdi; ama ne halde; yalnayak, elbiseler yrtlm, kendinin veya baka bir ocuun az burnu kan iinde... Andryua yarm gn iin dar gitti mi annesinin d kopar, kocasnn ak emri olmadka olunu hi yanndan ayrmazd. Olunu ykar, stn ban deitirir, Andryua yarm gn iin tertemiz bir kk bey oluverirdi. Ama akam, bazen de sabaha doru gene onu toz toprak iinde, salar karmakark, tannmaz bir halde eve getirirlerdi. Bir yulaf arabasnda, bir balk kaynda uyuyakalm olarak getirildii de olurdu. Annesi alar, babasnn kl kprdamaz, hatta glerdi. Bazen: Yaman bir olan olacak, derdi. Annesi: Ne sylyorsunuz van Bogdanovi, diye szlanrd. Her gn yara bere iinde, geen hafta burnunu ezdi. Kocas glerek: Burnu kanamayan, burun kanatmayan ocuklardan ne hayr gelir? derdi. Kadncaz alar, alar, sonra piyanoya oturur, Herz'in mziinde derdini unutur, ama gene de gzyalar damla damla piyanosunun tular zerine derdi.

124

Andryua eve geldii ya da getirildii zaman yaptklarn annesine o kadar gzel anlatrd ki kadn glmekten kendini alamazd. Ne akll ocuktu! Ne kadar ksa zamanda Telemakhos'u kendisi gibi okumaya, onunla drt elle piyano almaya balamt! Bir defa btn bir hafta kayboldu: Annesi iki gz iki eme alarken babas gene de istifini bozmadan bahede piposunu tttrp gerinmi; karsnn, git Andrey'i ara, demesine karlk: Oblomov'un olu kaybolsayd btn ky ve hkmeti aya kaldrrdm; ama Andrey kendisi kar gelir; Andrey iyi bir olandr, demiti. Ertesi gn Andrey'i yatanda rahat rahat uyur buldular. Yatanda bir tfek, bir torba da barut vard. Annesi ocuu sorulara bodu: Nerelerdeydin? Bu tfek nereden kt? Niin konumuyorsun? Btn cevap uydu: Bilmem. Babas Cornelius Nepos'tan Almancaya eviri devini yapp yapmadn sordu. Hayr. O zaman babas yakasna yapt, kapnn dna srkledi, bana kasketi geirdi, arkasna bir tekme atp yere yuvarlad: Nereden geldiysen oraya git; ama bir para yerine iki parann evirisiyle dn. Annenin verdii Franszca komedideki rol de ren; bunlar yapmadan gzme grnme. Andrey bir hafta sonra dnd; eviri yaplm, rol renilmiti. Byd zaman babas onu yayl arabasnda yanna alr, dizginleri eline verir, fabrikaya, krlara, ehre, tccarlara, resmi dairelere srdrrd. Baka bir gn killi topraklar grmeye giderler; parmana biraz kil srer, koklar, diliyle tadar, oluna da tattrr, ne biim kil olduunu, neye yaradn anlatrd. Baka bir gn, potasla, katranla uraan, domuz ya kaynatan iileri grmeye giderlerdi. On drt, on be yana gelince ocuk ok defa tek bana arabaya, ata biner, yanna bir heybe alarak ehirde babasnn ilerini grmeye giderdi. Hibir zaman bir eyi unuttuu, kt yapt, savsaklad olmazd. Babas yapt ileri dinledikten sonra, geni eliyle srtn okayarak: Recht gut, mein liber Junge,* (ok iyi, sevgili olum) der, siparilerin nemine gre oluna iki ya da ruble verirdi. O zaman... O zaman Andryua'nn stndeki yalar, killeri, amurlar, pislii temizlemek iin annesi saatlerce urard. Annesi olunun grd bu pratik i eitiminden holanmyordu; onun da babas gibi bir Alman burjuvas olmasndan korkuyordu.

125

Onca btn Alman milleti kknden kk burjuva idi. Yzyllar nce kazandklar haklar ilan etmekle Alman halknn gsterdii kabal, bbrlenmeyi sevmez, onlar boynuzlarn saklayamayan birer inek gibi grrd. Ona sorarsanz btn Alman milleti iinde bir tek kibar adam yoktu ve olamazd. Alman karakterinde yumuaklk, incelik, uysallk gibi toplum hayatn tatllatran deerlerden hibirini grmyor, ayrca, onlar bir kuraln dna kmaktan, bir deti bozmaktan da aciz sayyordu. Hayr, bu yaratklar her eyin stnde inatla dururlar, tuttuklarn koparmaya alrlar, dzene uygun hareket etmi olmak iin kr krne, kafalaryla bir duvar delmeye bile kalkarlard. Bayan toltz zengin bir aile yanna mrebbiye olarak girmi, bylece yabanc lkeleri ve btn Almanya'y gezmek frsatn bulmutu. Almanlar ksa pipolar ien, dileri arasndan tkren dkknclar, zanaatlar, tccarlar, sopa gibi dimdik subaylar, baya suratl memurlar olarak grmt. Btn bu sert davranl, kocaman elli, kaba szl, kanl canl, baya suratl kk burjuvalar, ona gre ancak aalk iler grebilir, hayatlarn kazanmak iin esir gibi alabilir, devlerini ukalaca bir dzen, skntl bir gelenek iinde yerine getirirlerdi. Kendi kendine yle dnrd: "Bir Almana istediin kadar beyaz, ince gmlekler, gzel ayakkablar, hatta sar eldivenler giydir, hepsi onun stnde kseleden yaplm gibi grnr; beyaz manetlerden kaba, kpkrmz eller kar, zarif bir elbisenin altnda ya bir frnc ya bir lokantac vardr. Bu kaba eller sanki ekecek bir ip ya da ok ok, bir alg yay aryor gibidirler." Oysa olunu bir kibarlk rnei olarak yetitirmeyi tasarlyordu; babas her ne kadar halktan bir adamsa da annesi bir Rus soylusuydu. Olu beyaz tenli, gzel endaml, kk elli, kk ayakl, temiz yzl, berrak gzl bir ocuktu. Byleleri ancak zengin Rus ailelerinde ya da Almanya'dan baka yabanc lkelerde bulunurdu. Byleyken, olunun babas gibi deirmenden, dkknlardan, krlardan, toz toprak, ya ve gbre iinde, kzl, pis, kaba ellerle ve bir kurt alyla eve dnmesi ne felaketti! Hemen oturur, Andryua'nn trnaklarn keser, salarn tarar, ona gzel yakalar, gmlekler diker, ehirden ceketler smarlard. Onu hlyal mzik paralar dinlemeye altrr; iekler stne, hayatn iirli yanlar stne arklar syler; subaylarn, yazarlarn parlak hayatndan sz eder, olu iin de byle, az insana nasip olan erefler hayal ederdi... Kyllerin yal ellerinden kan hesap pusulalar, iilerle dp kalkmalar, alveriler, bu gzel hayalleri ykacak myd? Andryua'y ehre gtren yayl arabaya, babasnn ona hediye ettii muambaya, mein eldivenlere, i hayatnn bu kaba sembollerine tiksintiyle bakard. in kts Andryua iyi alyordu. Babas onu kk pansiyonunda kendine yardmc yapmt. O kadarla da kalmam, ona, Alman usulne uyarak, bir aylk balamt: Ayda eline on ruble verir ve makbuz imzalatrd.

126

zlme, iyi yrekli anne; olun Rus topraklarnda byd, deirmen eviren ellerle, inek boynuzlaryla alan insanlar arasnda deil. Oblomovka yakn; orada her gn bayram. Orada i omuzdan bir yk gibi atlr; orada iftliin sahibi afakla beraber kalkmaz, tekerlekler, yalar arasnda iyerlerini gezmez. Verhliyovo'da yln birok ay bo duran byk bir ev var; yaramaz Andryua oraya sk sk girer; uzun salonlar, sofalar, duvarlarda kara portreler grr. Yzlerinde Almanlarn o kaba canll yoktur; elleri byk ve sert deildir. Mavi baygn gzler, pudral salar, beyaz, nazik yzler, dolgun gsler, bembeyaz manetler arasndan kp klcn kabzas zerinde marur duran ince damarl zarif eller... ocuk, orada lks, kadife, dantel iinde gzel yaam ama hibir ie yaramam birok kuan portrelerini grr. Bu ehreler ona anl gnlerin, savalarn, kahramanlarn efsanelerini sylyordu; orada okuduu eski zaman hikyesi babasnn pipo iip yere tkrerek yz defa anlatt hayata, Saksonya'da patatesler, turplar iinde, pazaryeriyle sebze bahesi arasnda geen hayata hi benzemiyordu... ylda bir, kk birdenbire insanlarla dolard; lenler, balolar verilir, gece olunca uzun sofalar klarla donanrd. Prens ve prenses maiyetleriyle beraber gelir yerleirlerdi. Prens seyrek kr sal, mein yzl, donuk patlak gzl idi; gsnde yldz biiminde madalya parlard. Kadife izmeleri, altn bir tabakas, zmrt kabzal bir bastonu vard. Prenses gzellii, boyu bou ile gz kamatran bir kadnd. nsana yle gelirdi ki, be ocuk anas olmasna ramen hi kimse, hatta prens bile onun yanna yaklaamaz, hi kimse onu kucaklayamaz, pemezdi. Sanki ylda bir indii dnyadan ok yukarlarda bir yerde yayordu. Kimseyle konumaz, hibir yere gitmezdi. Btn gnlerini yeil oturma odasnda, ihtiyar kadnla birlikte geirirdi. Darya yalnz kiliseye gitmek iin kar, oraya da baheden geerek gider, bir paravann arkasna oturur ibadetini, yapard. Ama kkte, prens ve prensesten baka herkes neeliydi, hayat doluydu. Andryua yeil ocuk gzleriyle trl trl insanlara bakyor, evik zeksyla kendisi de farkna varmadan sanki bir maskeli baloda imi gibi eitli tipleri zihnine yerletiriyordu. Bunlar arasnda prensin ocuklar Piyer'le Misel vard. Piyer Andryua'ya hemen svaride ve piyadede kalk borusunun nasl alndn gstermi, dragonlarla husar alaylarnn kllar ve mahmuzlar arasnda ne farklar olduunu anlatm, her alayda at renklerinin nasl deitiini retmi, okulu bitirince hayatta baarl olmak iin hangi meslee girmesi gerektiini sylemiti. Misel de Andryua'y tanr tanmaz karsna gemi ve yumruklaryla mthi oyunlar gstermeye girimi, Andryua'nn burnuna, midesine yumruklar indirmi; sonunda, "Buna ngiliz usul dvme derler," demiti.

127

gn sonra Andrey, hi ders de almadan srf bilek gc ve kyl grbzlyle Miel'in, hem ngiliz, hem de Rus usulleriyle burnunu ezmi, iki kk prensin de saygsn kazanmt. Kkte, biri on bir, biri on iki yanda iki prenses vard; bu uzun boylu gzel kzlar, ssl elbiseler giyinir, hi kimseyle konumaz, kimseye selam vermez ve mujiklerden korkarlard. Mrebbiyeleri Matmazel Ernestine, Andryua'nn annesine kahve imeye gider ve ona Andryua'nn salarn nasl kvracan retirdi. Bazen ocuun ban dizlerine koyar, salarn ktlarla actncaya kadar kvrrd, sonra beyaz elleriyle iki yanan tutar ve onu sevgiyle perdi. Bir de Alman hoca vard; btn gn tornada enfiye kutusu ve dme yapard. Musiki hocas pazardan pazara sarho olan bir adamd. Bunlardan baka bir alay hizmeti, irili ufakl bir sr kpek vard. Bu kalabalk, kk ve ky grltye, patrtya, lklara ve mzie board. Bir yandan Oblomovka, bir yandan da kkn lks hayat, Andryua'nn Almanlyla birlemi ve onun tam anlamyla dar kafal bir Alman burjuvas olmasna engel olmutu. Andryua'nn babas bir ziraat, bir teknisyen, bir retmendi. Kendi babasnn iftliinde ziraat pratik olarak renmi, Saksonya fabrikasnda teknoloji bilgileri edinmiti. Krk profesr olan yakn bir niversitede bu krk bilginden yle byle edindii bilgileri retmek hevesini kazanmt. Bu kadar yeter diye iftliine dnm ve i hayatna girmeye karar vermiti. Babas ona yz thaler (Almanya da kullanlan gm para) ve yeni bir yol antas vermi, istedii yere gitmekte serbest brakmt. O gn bugn van Bogdanovi ne babasn, ne de doduu yeri bir daha grmt. Alt yl svire'de ve Avusturya'da dolamt; yirmi yldan beri de talihine krederek Rusya'da yayordu. niversitede okumu olduu iin kendisi gibi olunun da niversitede okumasn istemiti. Ama Rus niversitesinin Alman niversitesi olmadn, olunun hayatn altst edeceini, onu kendi izdii yoldan karacan dnmemiti. Kendi izdii yolsa basitti. Dedesinden kendisine gelen izgiyi torununa kadar dmdz uzatyor ve baka bir ey dnmyordu. Fransz bestecisi Herz'in paralar, annesinin masallar ve hlyalar, kkn salon ve sofalar bu dar Alman yolunu ne dedesinin, ne babasnn, ne de kendisinin dnebildii geni bir yola evirecekti. Babasnn buna bir diyecei yoktu, kendi izdii yolda srar edecek deildi; ama onun kafas, bildiinden baka bir yolu almyordu. Zaten Andrey'in geleceiyle pek fazla da ilgilenmiyordu. Olu niversiteden dnnce evde iki ay geirdikten sonra ona, artk Verhliyovo'da ii kalmadn, Oblomov'un Petersburg'a gittiini, kendisi iin de oraya gitme zamannn geldiini syledi. htiyar adam, Andrey'in Petersburg'a niin gitmesi gerektii, niin Verhliyovo'da kalp iftliin ynetimine yardm etmeyeceini kendi kendine sormamt bile: Sadece kendisi renimini bitirdii zaman babasnn onu darya gnderdiini hatrlamt.

128

O da yle yapt; Alman deti byle idi. Kars da ld iin hi kimse gitmesine engel olmamt. Andrey'in gidecei gn van Bogdanovi ona yz kt ruble vermi ve unlar sylemiti: l merkezine kadar atla gidersin, orada Kalinnikov'dan otuz be ruble alr ve atn ona brakrsn. Kendisi yoksa at satarsn. Panayr neredeyse kurulur; su iinde drt yz ruble eder. Moskova'ya kadar krk, oradan Petersburg'a kadar yetmi be ruble yeter; elinde bir miktar para kalr. Sonra ne istersen yaparsn. Benimle birok iler yaptn, elimde yle byle bir sermaye olduunu biliyorsun. Ama ben lmeden buna gvenme; bama bir ta dmezse, daha yirmi yl yaamaya niyetliyim. Kandilin parlak! inde daha bol bol ya var. Sen iyi bir renim grdn; nnde btn yollar ak; ister hkmet hizmetine girersin, ister i yaparsn, istersen yazar bile olursun; neyi seeceksin, neye hevesin var, bilmem... Andrey: Bakalm, belki hepsini birden yaparm, dedi. Babas kahkahayla gld ve olunun omuzlarna yle vurdu ki bir at olsa dayanamazd. Andrey'in kl kprdamad. Yok, eer akln az gelirse, kendi yolunu birdenbire bulamazsan, birisine akl danmak istersen, Reinhold'a bavur, o sana yol gsterir. (Ellerini kaldrp ban sallayarak) Bu adam bir... bir... (vmek iin arad parlak kelimeyi bulamad.) Onunla Saksonya'dan beraber geldik. imdi drt katl bir evi var. Sana adresini veririm. Andrey: stemez, brak, dedi. Benim de drt katl bir evim olunca gider kendisini grrm, imdilik onunla iim yok. Babas tekrar olunun omzuna vurdu. Andrey ata bindi. Eyere iki yol antas balamt: Birinde babasnn sraryla ald muamba, alt ivili izmeler, Verhliyovo dokumas birka gmlek vard; tekinde annesinin tlerini hatrlayarak ald ince kumatan zarif bir frak, tyl bir palto, Moskova'dan smarlanp getirilmi bir dzine ince gmlek ve bir ift potin vard. Ee? Ee? Tamam m? Tamam. Sessizce baktlar, sanki gzleriyle birbirlerinin iini anlamak istiyorlard.

129

O srada bir alay merakl komu toplanm, khyann olunu gurbete yollamasn azlar ak, seyrediyorlard. Baba oul el sktlar, Andrey hzl hzl uzaklamaya balad. Komular: Bak u kpek yavrusuna, gznden bir damla ya kmad, dediler Ama yolun stnde kargalar baryor, hayra alamet deil. Aklm bana alsn... Haydi canm, kargalar ona vz gelir, van Kupala gecesinde ormanda yalnz bana gezmeye gider. Rus olsayd bana mutlaka bir bela gelirdi. Bir kadn: htiyar gvur da yle, dedi. Sanki bir kedi yavrusunu sokaa atyor. Alamak yle dursun olunu kucaklamad bile. htiyar birdenbire bard: Andrey, dur, dur!.. Andrey atn durdurdu. Seyirciler, memnunlukla: Bakn, bakn, dayanamad! dediler. Andrey: Ne var? diye sordu. Kaylar sksaydn, gevek duruyorlar. amevka'da skarm. imdi vakit kaybetmeye gelmez. Karanlk basmadan orada olmalym. Babas elini sallayarak: Haydi hayrls! dedi. Olu: Haydi hayrls! diye tekrarlad ve biraz ne eilerek at mahmuzlamaya hazrland. Komular: Bakn u domuzlara! dedi. Sanki birbirlerine yabancymlar gibi! Birden, kalabalk arasndan bir hkrk sesi ykseldi. Bir kadn dayanamam, mendiliyle gzlerini silerek alyordu: Vah, yavrum! diyordu. Zavall kszck! Anacn ld gitti; arkandan dua edecek kimse yok. Bari ben sana dua edeyim yavrum! Andrey atn ona doru srd, yere atlad; ihtiyar kadnn boynuna sarld ve kadn istavroz karp onu perken o da birdenbire alamaya balad. Kadnn sevgi dolu szlerini iitince, annesinin sesini duymu gibi oldu; annesinin hayali gzlerinin nne geliverdi... Kadn tekrar kucaklad, gzyalarn abuk abuk sildi, eyere

130

srad, atn mahmuzlayp bir toz bulutu iinde kayboldu. Yolun iki yanndan kpek umutsuzca havlaya havlaya arkasndan kotu. II toltz, Oblomov'la bir yatayd; o da otuzunu gemiti. Memur olmu, ekilmi, ie girimi, gerekten bir ev, bir de sermaye sahibi olmutu... Darya mal gnderen bir ticaret irketinde hissedard. Hep yolculuktayd; irket Belika ve ngiltere'ye birisini gnderecek olsa o giderdi; yeni bir plan hazrlamak ve uygulamak gerekse ona bavurulurdu. Ama toltz gene de salonlara devam etmeye, bir de okumaya vakit bulurdu; nasl bulurdu Allah bilir... Safkan bir ngiliz at gibi batan ayaa kemik, adale ve sinirdi. Zayfayd; yanaklar yok gibiydi; yznde yadan, imanlktan eser yoktu. Teni dz, hafif esmerdi, hibir yerinde krmzlk grnmyordu; gzleri yeile alyordu ama gene de anlamlyd. Fazla hareket etmezdi. Oturduu zaman rahat oturur, i yaparken de ne kadar hareket gerekiyorsa o kadar hareket ederdi. Vcudunda fazla hibir ey yoktu; hayatnda manevi taraflarla pratik taraf arasnda bir denge kurmaya alrd. ki taraf birbirine paralel yrr, bazen birbirine karr, fakat hibir zaman, bir krdm haline gelmezdi. Yolunda sebatla, evkle yrrd; parasna gre yaar, dakikalarnn da, rublelerinin de hesabn bilir, harcad heyecan, ruh gcn dikkatle lp bierdi. Sevinlerini, kederlerini ellerinin, ayaklarnn hareketleri gibi kontrol eder ya da onlar iyi hava, kt hava gibi grrd. Derdi olduu zaman duyduu znt yamurda emsiye amak kabilindendi. zlmesi de uyuuk bir tevekklden ziyade bir fkeye benzerdi. Istrabna sabrla katlanrd, nk nedenini bakalarnda deil, kendinde arard. Sevinleri de yoldan iek toplar gibi koparr ve daha solmadan atard; bylece her zevkin dibindeki ac tortuyu tatmazd. Onun istedii, hayat basit grmek ve olduu gibi almakt. Hayat sorunlarn ze ze zorluklarn daha iyi takdir ediyor ve yolunun yanl ynde gittiini grp de doru yolu bulunca iinden bununla vnyor ve mutlu oluyordu. Kendi kendine ok defa, "Basit yaamak ok zor, ok kark bir i," diyordu. Hayat yolunun nerede dmlendiini, iin nerede bozulduunu abucak grrd. En ok korktuu ey hayaldi. Bu ikiyzl yol arkada, bir bakma dost, bir bakma dman; inanmadn zaman dost, tatl akna kaplp gittiin zaman dman. Hlyadan kaard; kamad zaman da stnde, "Ma solitude, non hermitage, mon repos"* (Yalnzlm, inzivam, huzurum) yazl bir maaraya girdiini, iinden saat ka ka gee kacan bilirdi. Ruhunda ryalara, muammalara, srlara yer yoktu, deneyimin szgecinden gemeyen her ey onun iin yanl grme, bir gz boyanmas ya da henz kantlanmam bir gerekti. Mucizeler dnyasnda dolamak merak ya da bin yl sonra yaplacak keifler iin varsaymlar kurmak donkiotluu yoktu. Ne ocuka bir inan, ne de gereksiz bir phe gstererek esrarl eylerin eiinde inatla durur ve bu esrar aacak olan anahtarn bulunmasn, yeni bir kanunun ortaya konmasn

131

beklerdi. Kalbini de hayal gc gibi dikkatle kullanrd. Fakat kalp ilerinde sk sk faka bastndan duygular leminin kendisi iin bir terra incognita* (Bilinmeyen toprak) olduunu itiraf etmek zorunda kalrd. Bu alamad lkede ssl yalan soluk gerekten ayrt edebildii zaman Allahna krler ederdi; ssl yalanlara aldand zamanlar, hi deilse sendelemekle kalp dmediine, kalbinin arpmakla kalp kanla dolmadna, alnna souk terler kmadna ve birka ylnn berbat olmadna sevinirdi. Belirli bir dzeyde kalabildii zaman kendini mutlu sayard. Hibir zaman gerek heyecan sahte duygulardan, samimiyi glnten ayran izgiyi amaz ya da geri dner, kalpsizliin, kurnazln, gvensizliin, bayaln kurak toprana dmezdi. htiras iinde olduu zamanlarda bile ayaklarn yerde hisseder ve i sarpa sarnca kendini kurtarmak imknn elde tutard. Gzellik karsnda gzleri kararmaz, erkek onurunu hibir zaman brakmazd; hibir zaman sevgilinin ayaklarna kapanan bir kle olmaz, bu yzden de derin sevinler duyamazd. toltz kimseye tapmyordu. Ruh ve beden kuvvetlerini kendine saklyordu; tedbirli bir gurur iinde kalyordu. Kendindeki bu deerlerin deerini bilir, o kadar cimrilikle kullanrd ki, onu herkes duygusuz ve bencil sanrd. Kendine hkim olmasna, dnme zgrlne kzarlar, kendilerinin ve bakalarnn hayatlarn atee atan insanlar beenir ve kskanrlard. evresindekiler: htiras her eyi affettirir; siz ise, bu bencilliinizle hep kendinizi dnyorsunuz; bakalm kendinizi hangi gzele saklyorsunuz, derlerdi. toltz, dnceli dnceli, sanki uzakta bir yere bakyormu gibi, "Birisini buluruz elbette," derdi, gene de ihtiraslarn iirli gzelliine inanmaz, grltl, tehlikeli sonularn ho grmezdi. deali her zamanki gibi ciddi bir hayat ve ona bal ilerdi. Dostlar stne vardka bsbtn inat eder, zaman zaman da, zellikle tartmalarda softaca bir ahlak tarafn tutard... Derdi ki: "nsan hayatnn normal amac drt mevsimde de, yani hayatn drt anda da fazla hoplayp zplamadan yaamak ve son gne kadar hayat kadehinin hibir damlasn israf etmemektir: Ar ar yanan bir ate, ne kadar airane olursa olsun iddetli bir yangndan daha iyidir." Sonu olarak da unu eklerdi: "Bu dndklerimi gerekletirmekle mutlu olacam, fakat fazla umudum da yok, nk bu ok zor bir i." Kendine izdii yoldan hi amazd. Hi kimse onun ackl ve marazi hallere dtn grmemiti; vicdan azaplar iinde kvranmad belliydi; ruhunda hibir bunalm yoktu, kark ve zor durumlarda hi kendini kaybetmez, her yeni sorun karsnda sanki eski bir tandkla karlam gibi, bildii bir yoldan geiyormu gibi davranrd. Kuanda anahtarlar asl bir kadn nasl her kapnn anahtarn armadan bulursa, o da her durum karsnda kullanaca metodu bulmakta hi armazd.

132

Tuttuu yoldan dnmemek onun iin btn deerlerden stnd, adam dediin bundan belli olurdu ve amalar ne kadar kk olursa olsun direten insanlara sayg duyard. te asl insan bunlardr, derdi. Amacna doru yrrken engelleri cretle aar ve ancak nne almaz bir duvar veya bir uurum karsa geri dnerdi. Gzlerini kapayp uuruma atlmak ya da belki deviririm diye duvara saldrmak onun harc deildi. Duvar veya uurumu ler, bier, hakkndan gelemeyeceinden emin olursa, kim ne derse desin srtn dner giderdi. Byle bir karakteri belki de ancak toltz'un yetitii yaayn kark eleri yaratabilirdi. Bizim iadamlarmz hep ayn kalplardan kmadr; etraflarna yar ak bir gzle tembel tembel bakarak ellerini devlet makinesine atarlar ve onu kendilerinden ncekilerin yrttkleri yoldan uykulu uykulu yrtrlerdi. Ama uykulu gzlerin alaca gnler yakn; cretli, hzl admlar, canl sesler geliyor... Rus adlar tayacak nice nice toltz'lar yoldadr. toltz, Oblomov'la nasl dost olabilmiti? Oblomov ki btn varlyla toltz'a kar bir isyand! Artk anlamaya balyoruz ki kartlk bir sevgi yaratmyorsa bile ona hi de engel olmuyor. stelik onlar ocukluklarn beraber yaam, okula beraber gitmilerdi. Daha birok balar: Alman ocuun Oblomov ailesinde grd scak samimiyet; Oblomov'un tabiatnn gerekten samimi oluu, vefal, sade, temiz her kalbe aina k. Bir insan, ne kadar kat yrekli, kt niyetli olursa olsun bu saf ocuk ruhuyla bir defa karlat m onu sever ya da koullar dostlua imkn vermeyince ondan ho, unutulmaz bir an saklar. Andrey, sk sk i yorgunu ya da balo dn Oblomov'un geni kanepesinde oturmaya gelir ve tembel bir konumada endieli veya bitkin ruhunu dinlendirirdi. Bu evde her zaman muhteem salonlardan kendi mtevaz evine dnen veya scak ve gzel lkelerden gelip ocukken gezdii kayn ormannda dolaan bir insann kalp rahatln duyard. III toltz sordu: Naslsn lya? Ne sevindim seni grdme! Syle bakalm, iler nasl gidiyor? yi misin? Oblomov iini ekti: Ah, nerede, ok fena Andrey karde. Salm berbat. toltz ilgiyle: Yok canm, neyin var?

133

Bu arpacklar beni ldrecek. Geen hafta bir tane sa gzmde kt, imdi de sola geiyor. toltz gld: Bu kadarck m? diye sordu. ok uyuyorsun da ondan. Bu kadarck olur mu? imde yanmalar var. Biraz nce doktorun sylediklerini iitmeliydin: "Ya Avrupa'ya gidersin," diyor, "ya da iler fena: nme gelebilir!" Peki, gidiyor musun? Yok, gitmeyeceim. Neden? Nasl giderim canm? Neler syledi neler, bilsen; dalarda yaayacakmm. Msr'a gidecekmiim, Amerika'ya gidecekmiim. Peki ne var bunda? Msr'a iki haftada, Amerika'ya haftada gidersin. Sen de mi yahu! Akl banda adam olarak bir seni biliyordum, sen de sapttn. Amerika'ya, Msr'a kimler gider? ngilizler... Allah onlar byle yaratm. Zaten kendi lkelerinde oturacak yerleri de yok. Bizden kimin aklna eser gitmek. Belki hayatndan bezmi umutsuz bir zavall... Sahi, ok zor i: Bir arabaya, bir vapura binmek, temiz hava almak, yabanc lkeler,, ehirler, detler, acayip eyler grmek... Ah, seni, seni. Neyse brakalm. lerin nasl? Oblomovka'da ne var ne yok? Oblomov umutsuzca kolunu sallayarak: Sorma, dedi. Ne var, ne oldu? Ne olacak, hayat hi yakam brakmyor. yi ya, daha ne istersin? yi mi? Evet hep yzm okasa iyi. Nasl yaramaz ocuklar okulda kendi halinde bir insan rahat brakmazsa, nasl onu habersizden imdikler, yzne gzne kum atarlarsa hayat da beni yle zyor... Bittim artk. Bu kadar rahatlk da fazla. Ne oldu, anlat bakalm? ki felaket. Ne imi bu iki felaket? Be param kalmad, mahvoldum. Nasl olur? Dur sana khyann mektubunu okuyaym... Nerede mektup? Zahar! Zahar!

134

Zahar mektubu buldu. toltz okudu ve herhalde khyann slubundan olsa gerek, glmeye balad. Ne hnzr herif bu khya, dedi. Kylleri kendi brakm, sonra da ikyet ediyor. Brak unlar serbest, istedikleri yere gitsinler. Nasl olur, ya hepsi gitmeye kalkarsa? Gitsinler. Kimin iine geliyorsa kalr. Onlarn iine gelmiyorsa, senin iine de gelmez zaten. Ne diye tutasn adamlar? Amma da dnce! Oblomovka'nn kylleri evine barkna bal, rahat adamlardr. Ne diye orada burada dolasnlar? Senin bir eyden haberin yok; Verhliyovo'dan ose geecek, orada bir durak yaplacak, bylece Oblomovka byk yola yakn olacak, ehirde de panayr kurulacak. Ah yarabbi! Bir bu eksikti. Dnyadan uzakta ne rahattk. imdi panayr, istasyon kt bamza. Kyller hep ehre gidecek, tccarlar rahatmz karacak. Felaket! toltz gld. Oblomov devam etti: Felaket ya! Kyllerin bir drstl vard, rahat rahat oturuyorlard, sesleri kmyordu, ilerini yapmaktan baka dnceleri yoktu. imdi akllar balarndan gidecek, ahlaklar bozulacak. ay, kahve, kadife pantolon, mzka, boyal izme isteyecekler... Fena olacak bunun sonu. toltz: Haklsn, dedi; sen kyde bir okul asana. Byle eylerin zaman m imdi? Kyllere okuyup yazmay retmek tehlikeli; topra kazmaz olurlar. Okuyup yazmay renince topra daha iyi kazarlar; ne garip dncelerin var senin. Bana bak lya, sen bu yl artk sahiden iftlie gitmelisin. Doru, doru, gitmeliyim; ama planlarm daha bitirmedim. Gerek yok. Bir defa Oblomovka'ya git; yaplacak eyi yerinde grrsn. Bu plan ii ok uzun srd gibi geliyor bana. Ah, Andrey, yalnz bu iftlik ii olsa! Daha ne dertler var... Ne var baka? Evden karyorlar beni. Neden? kacaksn diyorlar, ite o kadar.

135

Peki ne var burada? Ne mi var burada? yle canm skld ki bu ie, yatakta bir saa bir sola dnmekten belime arlar girdi. Unutma ki ben yalnz bir adamm: Her eyi dnmem gerek. Hesaplara bak, ona para ver, buna para ver, bir de stelik evden tan. Para nasl eriyip gidiyor, bilmiyorum. Yaknda meteliksiz kalacam. Ah seni mark ocuk! Bir ev deitirmek bu kadar zor i mi yahu? Paraya gelince, ben senden para isteyecektim; ne kadar verebilirsin? Be yz ruble ver; hemen gerek. Ben burada yarn para alacam. Dur bakaym; geenlerde kyden bin ruble gelmiti, ne kadar kald acaba? Oblomov ekmeceleri aramaya koyuldu: On, yirmi, iki yz, iki yz yirmi ruble... Ufak paralar da olacakt... Zahar! Zahar! Zahar yine yerinden srayp geldi. Masann stndeki kapikler ne oldu? Ne arayp duruyorsunuz bu kapikleri! Size syledim ya masann stnde para yoktu diye. Samalama, portakallarn parasn dediin zaman stn vermilerdi. Herhalde birisine verdiniz, unuttunuz. Zahar kapya doru yneldi. toltz bir kahkaha atarak: Sizi dalgaclar, dedi; cebinizde ka para olduundan bile haberiniz yok. Zahar birden hatrlayarak: Mihey Andreyevi'e ka para vermitiniz? Ha sahi; Tarantiyev on ruble ald. Unutmuum. toltz sordu: Ne diye bu hayvan evine sokarsn? Zahar sze kart: Sade eve sokmakla kalsa. Adam buras kahveymi gibi girip kyor. Efendinin gmleiyle yeleini ald, bir daha yzlerini greceimiz yok. imdi de frak istiyor. Ah Andrey vanovi, biraz azarlasanz... Oblomov sert sert: Sana ne bu ilerden? Haydi git iine, dedi. toltz: Biraz kt versene bana, dedi; bir ey yazacam. Zahar, bak Andrey vanovi kt istiyor. Zahar dardan bard: Kdmz yok ki. Canm bir tek yaprak istiyorum. Oblomov masann stn arad; yok olu yok.

136

Bir kartvizit de yok mu? Epey zamandr kullanmyorum. Brak canm sen de; bir de ilerinle uratndan, planlar yaptndan sz ediyorsun... Sen dar kmyor musun Allah akna? Ee dosta gitmiyor musun ara sra? Hi ktm yok, hep evde oturuyorum. Hep bu plan yznden. Sonra da bu ev ii kt... Bereket Tarantiyev bir eyler aryor... Sana gelenler yok mu? Var... Tarantiyev, Aleksiyev, biraz nce doktor buradayd... Penkin, Sudbinskiy, Volkov... Burada hi kitap da grmyorum. Oblomov masada duran kitab gstererek: te bir kitap, dedi. toltz kitab alp bakt: Ne imi bu! Bak hele, "Afrika'da Seyahat". Kaldn sayfa da kflenmi. Gazete de yok... Gazete de mi okumuyorsun? Hayr, harfleri kk, gzleri bozuyor... Zaten ne gerek var? nemli bir havadis olunca gelip anlatrlar. Olur ey deil, lya. Kanepenin stnde hamur gibi kvrlp kalmsn. van Gonarov Oblomov, mahzun mahzun: Evet, doru, hamur gibi, dedi. tiraf etmek bir zr mdr? zr olsun diye sylemiyorum; sadece sorduklarna cevap veriyorum. Evet ama artk bu uykudan uyanmalsn. Denedim ama olmad... Bir daha da deneyemem artk. Hibir ey beni ekmiyor, hibir isteim yok, bu konuyu kapayalm. Sen nereden geliyorsun bakalm, onu syle? Kiev'den. ki hafta sonra Avrupa'ya gideceim. Sen de gelsene benimle... Peki; belki gelirim... yleyse otur, pasaportun iin bir dileke yaz. Yarn gtrr verirsin... Oblomov kendine gelerek: Yarn m? dedi. Ne aceleci adamlar bunlar; arkalarndan birisi kovalyor sanki... Dnrz, konuuruz; ksmetse gideriz. Belki nce kye gitmeli, Avrupa'ya daha sonra... Niin sonra? Bir defa u gbei erit de kafan uykusundan uyansn. Senin hem

137

bedenine, hem ruhuna hareket gerek. Yok Andrey, ok yorar bunlar beni. Salm ok fena, biliyorsun. Sen beni brak, daha iyi, yalnz git. toltz uzanm yatan Oblomov'a bakt. Oblomov da ona bakt. toltz ban sallad, Oblomov iini ekti. toltz: Hayatndan bezmie benziyorsun, dedi. Evet, doru sylyorsun, bezmiim, Andrey. Andrey onu neresinden, nasl sarsabileceini dnp duruyordu. Oblomov'a uzun uzun bakt, sonra anszn bir kahkaha att. Oblomov'un ayaklarn gsterdi: oraplarn biri baka, teki baka. Gmleini de ters giymisin. Oblomov oraplarna, gmleine bakt, utana utana: Ah, sahi, dedi. Bu Zahar benim bamn belas. Bilmezsin, neler ekiyorum. Dr dr sylenir, iini de yapmaz. Ah, lya, lya! Ben seni bu halde brakamam. Bir haftaya kalmaz deiir, baka adam olursun. Bu akam sana ne yapacam, btn ayrntlaryla anlatrm. imdi giyin bakalm. Bak, ben seni nasl canlandrrm. Zahar; lya lyi'in elbiselerini ver. Ne sylyorsun, Allah akna? Tarantiyev'le Aleksiyev bana yemee gelecek. Sonra da niyetimiz... toltz onu dinlemeden: Zahar, ver elbisesini, dedi Zahar, memnun: Peki, Andrey vanovi, imdi, dedi. Ayakkablarn boyayvereyim. Ne? Saat be oldu, daha boyamadn m? Geen hafta boyamtm, ama giymediniz, boyalar gitti. Peki, boyal, boyasz getir. Bavulumu salona brak. Ben burada kalacam. Gidip elbise deitireyim, sen de hazr ol lya: Darda bir yerde yeriz, sonra bir iki yere urarz... Ama dur bakalm... Byle acele... Dur dneyim. Daha tra olmadm baksana. Dnmeye, kafan kamaya gerek yok. Darda tra olursun... Seni berbere gtrrm. Oblomov zntyle: Sonra kime gideceiz? diye sordu. Hi tanmadmz insanlara m? Nereden kardn bunu? van Gerasimovi'e gidelim; ona gitmeyeli gn oldu. Bu van Gerasimovi de kim?

138

Dairede beraber almtm ya! Ha u kr sal ktip mi? Onunla ne iin var? Bu budala ile ne diye vaktini ldryorsun? nsanlara kar bazen ne kadar da insafszsn, van Felemenk keteninden gmlek giymez, ama iyi adamdr. Ne iin var onunla? Onunla ne konuabilirsin? Ne bileyim, insan orada evindeymi gibi rahat hissediyor kendini. Odalar kk, kanepeler yle derin ki insan iine gmlp kayboluyor. Pencereler sarmaklarla, kaktslerle dolu; bir dzineden fazla kanarya, kpek, hepsi de yle sevimli hayvanlar ki. Masasndan yiyecek eksik olmaz. Duvarlarda aile hayatna ait resimler. nsan bir oturdu mu kalkmak istemez. Oturursun, bir ey dnmez, sklmak nedir bilmezsin. Yannda oturduun adam pek yle parlak zekl bir adam deildir, onunla fikir tartmas yapmazsn, ama ho, iyi yrekli, konuksever, iddiaszdr; insann arkasndan laf etmez. Anladk ama, orada ne yapyorsun? Ne mi? Gider, kar karya kanepede otururuz; o sigara ier... Ya sen? Ben de ierim, kanaryalar dinlerim. Derken Marfa semaveri getirir. toltz, omuzlarn silkti: Tarantiyev'ler, van Gerasimovi'ler: Peki, peki; abuk giyin. Zahar'a dnerek: Tarantiyev geldii zaman yemei darda yiyeceimizi syle. lya lyi btn yaz hep darda yiyecek; sonbaharda da ok ii olacak, kendisini grmeye vakti olmayacak dersin. Zahar: Hepsini sylerim, hi merak etmeyin, dedi. Ya yemei ne yapaym? Bir arkadala yiyin. Afiyet olsun. Emredersiniz. On dakika sonra toltz, yandaki odadan giyinmi, tra olmu, salarn taram olarak geldi. Oblomov'u yatanda dertli dertli oturmu, yava yava gmleinin dmelerini iliklemeye urar buldu. Zahar nne diz km, elinde yemek uzatr gibi boyasz bir ayakkab tutmu, gmlein iliklenmesini bekliyordu. toltz hayret iinde: Daha ayakkablarn giymedin mi? dedi. Haydi lya, abuk,abuk! Oblomov zntyle:

139

Peki ama, nereye gidiyoruz? diye sordu. Niin? Ne var orada grlecek? Benim artk daryla iliiim yok, istemem... toltz: Haydi, abuk, abuk! IV Vaktin bir hayli ge olmasna ramen bir i ziyareti yaptlar; sonra toltz bir altn madeni sahibini yemee davet etti, yemekten sonra onun yazlna aya gittiler, orada birok kimseye rastladlar. Oblomov tam bir yalnzlktan kalabaln ortasna dm oldu. Gece eve ge vakit dndler. Ertesi gn, daha ertesi gn ve btn hafta byle geti. Oblomov diretiyor, yaknyor, tartyor, gene de dostunun arkasndan her yere gidiyordu. Bir akam bir yerden gene ge vakit dnnce Oblomov'un bu grltl hayata itirazlar bsbtn artt. Hrkasn giyerken homurdanyordu: Btn gn potinlerim ayaklarmdan kmyor: Ayaklarma karasular indi. Kanepeye uzand: Sevmiyorum bu sizin Petersburg hayatn, vesselam! Senin houna giden hayat hangisi? Herhalde bundan baka trls. Ama bu hayatta sevmediin ey ne? Onu syle. Her ey; durmadan teye beriye komalar, kk ihtiras oyunlar, hele de agzllkler, rekabetler, dedikodular, birbirine elme atmalar, birbirini tepeden trnaa szmeler. Konumalarn dinledike insan budalalayor. lk bakta zeki adamlar sanrsn, yzlerinde ciddilik okunur, ama btn syledikleri u biim eyler: "Falanca veya filanca, bilmem ne satn ald, bilmem neresini kiralad." Baka birisi: "Aa! olur ey deil; niin acaba?" Ya da: "Falanca dn akam kulpte mthi para kaybetti, bir bakas yz bin kazand." llallah bunlardan. Bunlar arasnda insanlk nerede? nsanln ycelii, btnl nerede kald? nsanlk ufak paralar haline gelmi. Ama toplumun bu ilerle uramas gerekli. Herkes bir eyin peinde. Hayat bu... Toplum! Senin beni bu adamlarn iine gtrmen, onlardan iyice nefret etmem iin herhalde. Hayat; amma da hayat ha. Ne bulabilir insan orada? Fikir meseleleri mi var? Duygu meseleleri mi var? Bu hayatn bir ekseni yok: Derin, hayati hibir yan yok. Btn bu salon adamlar benden ok daha uyuuk, benden ok daha l. Hayattaki gayeleri ne? Benim gibi yatakta uzanmyorlar, ama btn gn sinekler gibi aa yukar inip kyorlar. Ne kyor bunlardan? Bir odaya girersin, bakarsn herkes karlkl oturmu, ciddi ciddi duruyor. Yaptklar nedir?

140

skambil oynuyorlar... Diyecek yok, gzel bir hayat dorusu. Yaamak isteyen bir ruh iin ne yaman bir rnek! l deil mi bu adamlar? Oturduklar yerde uyumuyorlar m? Ben yatakta yatyorum, kafam valeler ve aslarla doldurmuyorum diye kabahatli mi oluyorum? Bunlar laf, yz bin defa da sylenmi. Sylenecek daha yeni szlerin yok mu? Ya deerli genlerimiz ne yapyor? Nevskiy Bulvar'nda araba ile gezerken, dans ederken uykuda deiller mi? Gnleri bo bir cokunluk iinde geiyor. Ama gene de bu genler kendileri gibi giyinmeyen, mevki sahibi olmayan kimselere yukardan bakarlar. Zavalllar kendilerini halktan stn sanyorlar: "Bizim altmz yerlerde ancak biz alrz; biz tiyatronun n srasna otururuz, Prens N...'nin balolarna yalnz biz gideriz... " derler. Byle derler ama bir araya geldiler mi sarho olurlar, vahiler gibi kavga ederler. Bunlar m gerek, uyank insanlar? Yalnz genler mi byle? Bir de yallara bakalm. Buluurlar, birbirlerini yemee davet ederler, ama aralarnda ne konukseverlik vardr, ne nezaket vardr, ne de karlkl sevgi. Toplantlarna daireye gider gibi souk souk, neesiz giderler. Btn maksatlar alarnn ustaln, salonlarn gstermek, alay etmek, birbirlerinin ayan kaydrmaktr. Geen gn yemekte orada bulunmayanlarn aleyhinde sylenenleri dinlerken utancmdan yerin dibine getim: Falanca budalaym, filanca aalkm, bilmem kim hrszm, bilmem kim glnm. Bu dpedz insanlar arkasndan vurmak. Btn bunlar sylenirken birbirlerine sanki baklaryla, "Hele sen de bir dar k, senin hakknda da neler syleyeceiz, grrsn! " diyorlar. Mademki byle, niin buluuyorlar? Bir temiz gl yok, candan bir sevgi yok. sim iin, hret iin birbirlerine gidiyorlar. Bbrlene bbrlene, "Falanca bana geldi; filancay grdm... " diyorlar. Ne biim hayat bu? stemem, eksik olsun. Benim oradan alacam bir ey yok. Biliyor musun lya, sen tpk eskiler gibi konuuyorsun? Eski kitaplarda da byle yazarlard. Ama neyse, buna da kr. Hi olmazsa kafan iletiyorsun, uyumuyorsun. Syle, syle bakalm; daha neler dnyorsun? Daha ne syleyeyim? Bu insanlara bir bak: Aralarnda bir tek grbz, taze ehre yok. klimden. Bak senin yzn de iyi deil, oysa hi evden ktn da yok; hep yatyorsun. Bir tekinde bile sakin, berrak bakl gz yok. Herkes birbirine hastalklarn korkuncu olan can skntsn alyor, herkes dertler iinde bir eyler aryor. Bari bir geree varsalar da, ya kendilerine ya bakalarna yarasa. Nerede bir arkadalar baar kazansa, betleri benizleri soluyor. Kimisinin de tek ii her gn mahkemeye gitmek. Dava be yldan beri devam ediyor, kar taraf kaybedecek, o da be yllk bir didinmeden sonra hlyasna kavuacak. Be yl bekleme odalarnda oturup iini

141

ekmek: te size gre hayatn amac. Kimisi her gn dairede saat bee kadar oturuyor diye dert yanar, kimisi de byle bir mutlulua kavumad iin ahlar, oflar eker. Sen bir feylesofsun lya. Herkesin bir derdi var, senin yok. O gzlkl, sar suratl adam tutmu bana filan milletvekilinin nutkunu okuyup okumadm soruyor. Gazeteleri okumadm deyince yzme alk alk bakt. Louis-Philippe'i kendi babasndan bahseder gibi uzun uzun anlatt durdu. Sonra bana Fransz elisinin Roma'dan acaba niin ayrldn sordu. Aman yarabbi! nsan kendini, her gn dnya haberlerini dinleyip btn hafta birisi hakknda ene almaya nasl mahkm eder? Mehmet Ali Paa stanbul'a bir gemi yollam. Acaba niin yollam? Dndur. Baka bir gn Don Carlos bir ite baarya ulaamam, seninki znt iinde. Bilmem nereye kanal aacaklarm, Dou'da bir yere ktalar sevk ediliyormu; aman yarabbi, yangn varm gibi adamcaz telaa der. Ktalar sanki onun peinden kouyormu gibi yaygaray basar. Her duyduklar ey zerinde inceden inceye fikir yrtrler, ama aslnda hibir eyle de candan ilgilendikleri yoktur. Ha byle grlt patrt etmiler, ha uyumular, hepsi bir. Konutuklar eyler kiralanm elbiseler gibi, kendi mallar deildir. Yapacak ileri olmad iin glerini teye beriye harcarlar. Her eye sarlan ilgileri, ruhlarnn boluunu ve sevgi yoksulluklarn kapayan bir rtdr. Ama orta halli bir yol semek ve orada derin bir iz brakarak yrmek; ilerine gelmez; nk bylesi can skar, gze arpmaz; ok ey bilmek o zaman ie yaramaz, gsterie yer kalmaz. Evet, lya, senle ben glerimizi bo yere harcamadk diyelim, ama hani bizim orta halli yolumuz? Oblomov birdenbire sustu, sonra sknt iinde: u plan bir bitirsem, dedi. Ama bana ne, ne yaparlarsa yapsnlar. Ne halleri varsa grsnler. Ben bir maksatla konuuyorum; sadece onlarn yaadklar hayatn tabii olmadn sylyorum. Hayr, bu yaamak deil, tabiatn nmze koyduu yasaya, ideale ihanet etmek. Nedir bu yasa, bu ideal? Oblomov cevap vermedi. toltz srar etti: Sylesene senin hayatna izdiin yol nedir? Ben izeceimi izdim. Nasl, syle bakalm? Ltfen anlatr msn? Oblomov srtst yatarak tavana bakt ve: Nasl m? dedi. Kye gideceim. Niin gitmiyorsun? Planm bitirmedim. Hem de yalnz deil, evlenip gideceim. Ya yle mi? Allah versin. Ne bekliyorsun yleyse? drt yl sonra kimse

142

seninle evlenmez... Oblomov, iini ekerek: Ne yapalm, ksmet deilse? dedi. Evlenecek param da yok. Ya Oblomovka ne oluyor? yz kyln var. Neye yarar? Bir insan karsyla geindirmeye yetmez. ki insan geindirmez ha? Ya ocuklarmz olursa? yi yetitirsen, kendi kendilerini geindirirler; yle eitirsin ki... Oblomov serte: Hayr, hayr, dedi. Soylu insanlar zanaata m altracam? Zaten ocuklar bir tarafa braksak bile kendi bamza kalamayz. nsan, yalnz karmla yaarm der ama bu laftr. ok gemeden trl trl kadnlar eve dolar. Kimdir bu kadnlar? Akraba desen deil, dad desen deil; evde oturmasalar bile her gn yemek yemeye, kahve imeye gelirler...nsan byle bir oteli yz kyl ile nasl geindirir? toltz, byk bir merakla: Pekl, farz et ki biri sana yz bin ruble daha verdi, ne yapardn? diye sordu. Bankaya koyar, faiziyle geinirdim. Banka fazla faiz vermiyor; niin bir irkete, mesela bizim irkete koymazdn? Yo, Andrey, beni kafese koyamazsn. Neden, bana da m gvenin yok? Sana var tabii, ama her ey olabilir: irketiniz iflas eder, be parasz kalrm. Banka daha salam. Peki, sonra ne yapardn? Ne yapacam, daha yeni, daha rahat bir eve tanrdm... yi komularm olurdu... Mesela sen. Ama sen hibir yerde duramazsn ki... Ya sen hep ayn yerde mi kalrdn? Hibir yere gitmez miydin? Asla! Hayatn ideali bir yerde oturmaksa ne diye insanlar her tarafta demiryollar yapyor, gemiler iletiyorlar? Bu adamlara teklif edelim, lya, dursunlar: Bizim bir yere gitmeye niyetimiz yok, diyelim. Bizden baka bir sr insan var. Oturacak yeri olmayan memurlar, tccarlar, komisyoncular, avare turistler ok. Brakalm, onlar istedikleri gibi gezsinler.

143

Peki ya sen nesin? Oblomov sustu. Kendini toplumun hangi snfna koyuyorsun? Zahar'a sor. toltz, Oblomov'un szn ciddiye ald. Zahar' ard, Zahar uykulu gzlerle odaya girdi. toltz sordu: Kimdir urada yatan? Zahar birden uyand, kukulu gzlerle yan yan bir Oblomov'a, bir toltz'a bakt: Ne demek istiyorsunuz? Grmyor musunuz? Hayr, grmyorum. Amma da tuhaf. Bizim efendi ite, lya lyi. Peki, git artk. toltz, "Efendi," diye tekrarlad ve kahkahayla gld. Oblomov, can sklarak: Bey, demek istiyor, dedi. toltz glmeye devam ederek: Hayr, hayr, sen bir efendisin, dedi. Peki, ne fark var? Ha bey, ha efendi. Bey yle bir efendidir ki oraplarn kendi giyer, izmelerini kendi karr. Evet, ngilizler yle yapar, nk Ruslar gibi birok uaklar yoktur. Peki, devam et bu ideal hayat anlatmaya... yi komularn, dostlarn olacak; sonra? Gnlerini nasl geireceksin? Oblomov ellerini ensesine koydu, yznde bir rahatlk belirdi; artk kendini kyde gryordu. Sabahleyin kalkarm. Hava gzel, gk gz alabildiine mavi, bir tek bulut yok. Planma gre evin bir tarafndaki balkon, douya, bahelere, krlara bakar; br taraftan da ky grnr. Karmn uyanmasn beklerken, hrkam giyip bahede sabahn serin havasn ie ie gezinirim. Orada bahvan bulur, onunla iekleri sular, aalar, allar budarm. Karma bir demet iek toplarm. Sonra ykanmak iin banyoya ya da dereye giderim. Dnmde balkonun kaps almtr; karm sabahln giymi, bana her an uacakm gibi duran hafif bir barts atm, beni bekliyor. "ay hazr," der. Bir p, ama ne p! Bir ay, ama ne ay! Bir koltuk, ama ne koltuk! Masaya otururum; rekler, kaymaklar, taze tereyalar... Sonra?.. Sonra rahat bir elbise giyerim. Karm belinden tutar, onunla uzun glgeli bir yola girerim; sessizlik iinde, hlya iinde ar ar yrrz ya da hayallerimizi

144

birbirimize syleriz, mutlu anlarmz, nabzmz sayar gibi sayarz, kalplerimizin sesini dinleriz. Ruhlarmz tabiatla kaynar... ve farknda bile olmadan dereye, krlara karz... Dere rl rl akar... stnde meltem hafif rpertilerle gezinir. Hava scak, kaya bineriz, karm krekleri hafif hafif eker... Ho, ho! lya sen airmisin be! Evet, hayat konusunda airim, nk hayat bir iirdir. Onu insanlar berbat ediyor. Oblomov tasarlad hayatn sarholuu iinde devam etti. Hi ara vermeden, hayalinde tekrar tekrar izdii sahneleri anlatt: eftalilere, zmlere bir gz atarz. Sofraya gnderilecekleri seeriz, sonra dnp hafif bir yemekten sonra konuklar bekleriz... O arada karma Marya Petrovna ya da ona benzer ad olan bir dostundan kitap veya nota ile bir mektup gelir ya da hediye olarak bir ananas gelir. Ben de k bahemde yetien kocaman bir karpuzu iyi bir ahbaba yarnki yemek iin gnderir, kendim de giderim... Gene o srada mutfakta bir almadr balar; aba kar gibi beyaz bal ve nlyle tela iindedir; ocaktaki tavalarn birini kaldrr, birini koyar, bir tencereyi kartrr, hamur aar, muslua su dker... Baklar iler, sebzeler doranr... Baka bir yerde dondurma evrilir... Yemekten nce mutfaa uramak, tencerenin kapan ap yemei koklamak, breklerin sarlmasn, kremann yaplmasn seyretmek ne hotur! Sonra gider sofada uzanrm. Karm yksek sesle yeni bir kitap okur; zaman zaman durup zerinde konuuruz... Derken konuklar gelir; sen ve karn mesela. Oho, beni de mi evlendiriyorsun? Tabii. ki ahbap daha gelir. Hep ayn ahbaplar. Dn braktmz yerden konumaya balarz; akalar ederiz, bazen de susar, bir eyler dnrz. Ama dndmz eyler filancann iini kaybetmesi ya da Dantay'daki bir dava gibi eyler deil, muradna ermi insanlarn mutluluk dolu dnceleridir... Kimse orada olmayan bir dostun aleyhinde sylemez; kimse sana, "Hele bir kapdan k, seni de ekitiririz!" der gibi bakmaz. Sevmediin, saymadn kimselerle ayn masada yemee gitmezsin. Dostlarn gzlerinde yalnz sevgi grrsn. akalarnda ktlk yoktur... Her ey saf ve temizdir. Dnceleri neyse, szleri de odur. Yemekten sonra bir Mekke kahvesi gelir ve taraada Havana purolar tttrlr... Senin bu anlattn, babalarmzn, bykbabalarmzn hayat. Bu sz Oblomov'un gcne gitti: Hayr, hi de deil, ondan ok baka. Karm btn vaktini reel ve turu yapmakla geirmeyecek. Yumak sarp durmayacak, hizmeti kzlara tokat atmayacak, iitmedin mi sylediimi? Mzik, piyano, kitaplar, zarif mobilyalar... Ya sen ne yapacaksn?

145

Ben de geen ylki gazeteleri okumayacam. Kt arabalarda gezmeyeceim, ehriye orbas ve kaz kzartmas yemeyeceim, am ingiliz kulbnde veya bir elilikte yetimi bir a olacak. Peki, sonra? Sonra scak geer gemez semaveri, yiyecekleri araba ile kayn ormanna ya da ayra yollarz, yeil otlar stne hallar serdiririz, souk orba ve biftek vaktine kadar orada keyfederiz. Kyller omuzlarnda oraklaryla tarlalardan dnerler; yulafla tklm tklm bir araba ar ar geer; yulaflarn arasndan iekli bir kyl apkasyla bir ocuk kafas grnr. Baka bir taraftan yalnayak bir sr kadn, oraklaryla ark syleyerek geer... Birdenbire efendilerini grp susarlar ve yerlere kadar eilip selamlarlar. Kollar sval ve ensesi gneten yanm bir kz, kendisini okamak isteyen efendisinden, kurnaz ve mahcup gzlerini eerek kanr. Ama aslnda efendisinin okay onu mutlu etmitir... Aman, karm grmesin. Allah saklasn! Oblomov'la toltz glmekten katldlar. Oblomov devam etti: Artk ayr slaktr; hava kararmtr; tarlalar stne sis bir deniz gibi kmtr; atlar tepinmeye balar; dnme vakti gelmitir. Evin pencerelerinde klar yanm; be uak mutfakta alyor: Mantar kzartmas dolu bir tava, kfteler, ilekler... O srada mzik de balar... Casta Diva... Casta Diva... Oblomov Norma operasnn bu havasn sylemeye balad. Casta Diva'y hatrladka fena oluyorum, dedi. Paralanan bir kadn kalbi; bu mzikte ne derin bir ac vardr; hi kimse derdini bilmez... Yapayalnzdr... Srr omuzlarn kertir... ini aya dker... Bu havay seviyorsun demek! ok memnun oldum. Olga lyinski onu ok gzel syler. Seni onunla tantraym. ok gzel bir sesi var. Kendisi de ne sevimli insandr. Belki de bana yle geliyor; ona kar bir zaafm var... Ama brakalm, sen devam et. te bu kadar, daha ne syleyeyim. Konuklar odalarna, dairelerine ekilirler; ertesi gn bir ksm ava ya da bala gider; bir ksm da evde oturur... Sadece otururlar m, ellerine bir ey almazlar m? Ne alsnlar ellerine? Bir mendil belki... Syle, sen byle yaamak istemez misin? Asl yaamak bu deil midir? Btn hayat boyunca m? htiyarlayncaya kadar. Hayat budur ite. Hayr, bu deildir. Deil mi? Nesi eksik? Dn bir kere. Bir tek solgun, zgn ehre grmeyeceksin; hibir derdin olmayacak, ne Dantay davalar, ne borsa, ne irket,

146

ne rapor, ne bakan, ne rtbe, ne terfi... Btn konumalar candan olacak. Evden tanma derdin olmayacak... Yalnz bu nelere demez! Bir de buna hayat deil diyorsun. Deil, kardeim, deil. Nedir, yleyse? toltz bir dnd, bu hayata bir isim arad: Bu... bir eit Oblomovluktur, dedi. lya lyi bu garip kelimeyi heceleyerek: Ob-lo-mov-luk... Ob-lo-mov-luk, dedi ve toltz'a acayip bir bakla dik dik bakt, rkek bir sesle sordu: Peki, sence en gzel hayat nedir? Niin Oblomovluk olmasn? Sanki herkes bu benim hayalimdeki hayat iin uramyor mu? Sizin btn komalarnz, tutkularnz, ticaretleriniz, siyasetleriniz hep sonunda rahat etmek iin, kaybolmu bir cenneti bulmak iin deil mi? Senin hayallerindeki Oblomovka... Herkes rahat ve sknu arar. Hayr, herkes deil, sen de on yl nce bambaka eyler aryordun. Ne aryordum sanki? Dn, hatrlamaya al. Kitaplarn, evirilerin nerede? Zahar kaldrd; bir kede kalm olacak. Bir kede! Dncelerin de o kede kalm. "Var gcmzle almalyz, nk Rusya'nn bitmez tkenmez kaynaklarn iletmek iin kollara ve kafalara ihtiya var; daha mutlu bir dinlenme iin almak; dinlenmek de bir eit yaamak, daha sanatkrca, daha gzel yaamak, airlerin, sanatkrlarn hayatn yaamak olmal." Bunlar senin szlerindi. Btn bu fikirleri de Zahar m keye att? Hatrlyor musun, kitaplar okuduktan sonra kendi lkeni daha iyi tanmak ve sevmek iin yabanc lkelere gitmek istiyordun. "Hayat, dnmek ve almaktr," diyordun. "hret aramadan, durmadan almak ve iini yaptn grerek lmek." Hangi kede unuttun bunlar, sylesene? Oblomov, toltz'un szlerini zntyle dinleyerek: Evet, evet, dedi; hatrlyorum. Evet, syledim sanyorum bunlar... yle ya, Andrey, seninle btn Avrupa'y dolamay kararlatrmtk; svire'yi yaya gezecektik; Vezv'de ayaklarmz yanacakt, Herkulaneum'a inecektik. Amma deli eylermiiz o zaman! Ne budalaca eyler dnmz!

147

Budalaca ha! Raphaelin "Meryem'lerine, Corregio'nun "Gece"sine, Velvedere'in "Apollon"una bakarken gzleri yala dolan sen deil miydin? Sen deil miydin unlar syleyen: "Ah yarabbi! Bu resimlerin asllarn grmem nasip olacak m? Michelangelo'nun, Tiziano'nun eserleri nnde, Roma'nn topraklar stnde hayranlktan rperecek miyim? Burada ancak k bahelerinde grebildiimiz o defneleri, servileri, limon aalarn kendi topraklarnda gremeyecek miyim? talya'nn havasn, gklerinin maviliini doya doya iemeyecek miyim?" O zaman kafann iinden ne ahane havai fiekler ykselirdi. Budalaca eyler, ha! Evet, evet; hatrlyorum. Hatta, bir gn elimden tutmu ve bana, "Btn bunlar grmeden lmeyeceimize yemin edelim," demitin. Hi unutmam; bir isim gnmde bana J.-B. Say'den yaptn bir eviriyi getirmi, bana ithaf etmitin. Hl durur bende. Hatrlyor musun? Matematik retmeniyle snfta kapanp uzun uzun konuurdun... emberleri, drtgenleri bilmenin ne gerei olduunu anlamak isterdin. Sonra matematikten vazgetin, ngilizce renmeye baladn. Onu da yar yolda braktn. Avrupa'ya gitmeyi, Alman niversitelerini grmeyi tasarladm zaman frlayp beni kucaklayan, ellerime sarlp, "Seninle beraberim Andrey, sen nereye ben de oraya," diyen sen deil miydin? Sen her zaman biraz aktrdn, biliyor musun? te ben iki defa Avrupa'ya gittim, bizim niversitenin btn basamaklarn ktktan sonra orta halli bir renci olarak Bonn, Jena, Erlangen niversitelerine gittim; Avrupa'y kendi evim gibi tandm. Diyeceksin ki Avrupa'da seyahat etmek bir lkstr, herkesin harc deildir. Ya Rusya? Ben btn Rusya'y da dolatm. lerim... Oblomov Bir gn brakrsn bu ileri. Hibir zaman. Ne diye brakaym? Sermayen iki katna kt zaman brakrsn. Drt katna kt zaman da brakmam. Mademki para kazandktan sonra kye gidip rahat etmeyeceksin, ne diye alyorsun yleyse? Bu da ky Oblomovluu. Ya da bir mevkiye ykseldikten sonra hak edilmi erefli bir dinlenmeye ekilmek... Bu da Petersburg Oblomovluu. Peki insan ne zaman yaar yleyse? Ne diye hayatmz berbat etmeli? in kendisi iin; baka bir ey iin deil. almak hi deilse benim hayatmn gayesi, ii, d, her eyidir. te sen hayatndan almay attn; ne oldun

148

sanki? Ben son defa olarak seni kurtarmaya alacam. Bundan sonra gene de Tarantiyev'lerle, Aleksiyev'lerle oturursan, bsbtn yok olur gidersin. Ya imdi kurtulursun ya da hibir zaman... Oblomov endieli gzlerle dinliyordu. Dostu sanki ona bir ayna tutmu, iinde kendini grp korkmutu. ini ekerek: Andrey, bana sitem edeceine yardm et, dedi. Halim den ben de ikyetiyim. Bu sabah nasl talihime aladm, nasl kendi mezarm kendim kazdm, grseydin bana yle sitem etmezdin. Her eyi biliyorum, anlyorum, ama gcm, iradem yok. Bana iradeni, zekn ala, o zaman istediin yere gtr. Belki senin peinden gelebilirim, ama yalnz bama yerimden kmldayamam. Hakkn var: Bu i ya imdi olur ya da hibir zaman olmaz. Bir yl sonra i iten geer. Sen misin bunlar syleyen lya? Preistinki'den Kodrino'ya yrdn zamanlar ne evik bir ocuktun, hatrlyor musun? Orada bir bahe vard... ki kz karde hatrn da m? Onlara gtrdn Rousseau'lar, Schiller'leri, Goethe'leri, Byron'lar, ellerinden aldn Cottin'leri, Genlis'leri unuttun mu? Onlara nderlik etmek, zevklerini dzeltmek istiyordun. Oblomov kanepeden frlad: Ne? Sen bunu da hatrlyorsun ha Andrey? Unutur muyum hi. Onlarla ne hayaller, ne umutlar, ne planlar kurmutum. Hatta onlara kalbimden de sz ederdim; ama sen yokken... Glersin diye korkardm... ld ve bir daha dirilmedi. Nereye gitti btn bunlar, niin bu ate snd? Anlamyorum. Bamdan yle byk felaketler, kasrgalar da gemedi. Hibir ey kaybetmedim. Vicdanmda hibir leke yok, ayna gibi tertemiz, gururumu kracak hibir ey olmad. Allah bilir niin hayatm byle harcand gitti. Oblomov bir ah ekip devam etti: Biliyor musun Andrey, benim iimde ne yakc, ne de kurtarc hibir ate yanmad. Hayatmda hibir zaman bakalarnnki gibi gittike renklenen, parlak bir gne evrilen bir sabah olmad; bir sabah ki yakc lesi getikten sonra yava yava solsun ve kendiliinden akama karsn. Hayr, benim hayatm, snm balad. Tuhaf, fakat byle. Kendimi bilir bilmez snmeye baladm hissettim. Snm dairede, evrak banda oturduum zaman balad; sonra kitaplar okuyup da onlarda hayatta kullanamayacam gerekler bulduka, dostlar arasnda dedikodular, alaylar, souk, kt, bo gevezelikler dinledike, gayesiz, sevgisiz toplantlara katldka daha da kt oldum. Mina ile de hayatm, kuvvetlerimi harcadm; onu sevdiimi sanarak gelirimin yarsndan fazlasn israf ettim. Nevskiy Bulvar'nda krkl mantolar arasnda bir aa bir yukar dolatm zamanlar; evlenecek iyi bir ksmet olduum iin akam toplantlarna arldm zamanlar; ehirden yazla, yazlktan Gorohovaya Caddesi'ne tandm zamanlar, hayatm, kafam bou bouna harcyordum. lkbahar benim iin stakoz ve istiridye mevsimiydi; sonbahar ve k kabul gnleriyle doluydu; yaz gezintilerle geerdi... Btn hayat tembel ve rahat bir uyku idi.

149

Gururumu da nelerde kullandm? nl bir terziye elbise smarlamakta; tannm aileler iine kabul edilmekte; Prens R'nin elini skmakta... Gurur hayatn tuzudur derler; gururum nereye gitti? Ya ben yaadm hayat anlayamadm ya da bu hayatn hibir deeri yoktu. Daha iyisini de bulamadm, gremedim, kimse de gstermedi. Sen bir gelip, bir kayboluyordun, kuyrukluyldz gibi; bense her eyi unutuyor, ar ar snyordum... toltz artk alayl glmsemesini brakm, Oblomov'u kaygl bir sessizlik iinde dinliyordu. Oblomov devam etti: Demin bana yzmn porsumu, tazeliini yitirmi olduunu syledin. Doru; ben ypranm bir elbise gibiyim; nedeni de ne iklim, ne de i yorgunluu. On iki yldr iimdeki ate, yakacak hibir ey bulamaynca kapal kald, kendi zindann yakt ve snd. On iki yl geti, sevgili Andrey; artk bu uykudan uyanmak isteini bile duymaz oldum. toltz sabrszland: Niin kendini karmadn bu bataktan? Niin, susup oturmakta ayak direyecek yerde, kendini kurtarmadn? Kurtarp da nereye gidecektim sanki? Nereye mi? Hi deilse Volga'ya, kyllerin yanna. Orada yaplacak daha iyi eyler var. Hayatnn bir anlam olurdu; bir amacn, bir iin olurdu; Sibirya'ya, itka'ya bile giderdim ben olsam... Sen de insana her zaman yle etin yollar teklif edersin ki. Hem sonra yalnz ben mi byleyim? Mihailov, Petrov, Semyonov, Stepanov... Saymakla bitmez; bir alay insan, hepsi byle. Oblomov'un itiraflar toltz'a dokunmutu. Bir ey sylemedi, iini ekti; biraz sonra: Evet, dedi; zaman insanlar deitiriyor; ben seni bu durumda brakmam artk, alp gtreceim seni. lkin Avrupa'ya, sonra da kye. Bu gbei eriteceksin, kendine geleceksin, sonra da bir i bulacaz sana. Oblomov bard: Sahi, gidelim, gidelim buradan! Yarn pasaportlarmz iin dilekeleri yazar veririz, sonra da hazrlanrz... Seni yalnz brakmayacam artk, lya, itiyor musun? Oblomov birden ard: Yarn m olacak btn bunlar? Bugnn iini yarna brakma, demek istiyorsun. Bu ne enerji; ama bugn

150

artk ok ge. aka bir yana, on be gn sonra burada deiliz artk. Ne sylyorsun birader; on be gnde olur mu hi?.. Bir defa iyi kt bir araba satn almak... Brak beni dnp tanaym, iyice hazrlanaym... ay sonra gideriz. Araba m satn alacaz? Daha neler, snra kadar posta arabasyla gideceiz; ya da belki gemiyle Lubek'e geeriz, evet yle daha iyi. Avrupa'daysa ok yerde tren var. Ya ev, ya Zahar, ya Oblomovka? Btn bunlar bir yoluna koymalym. toltz glerek: Oblomovluk! Oblomovluk bunlar! dedi. amdann ald, iyi geceler deyip odasna gitti. Kapdan karken Oblomov'a dnd: Ya imdi ya hibir zaman, unutma, dedi ve kapy ardndan kapad. V Oblomov ertesi sabah uyanr uyanmaz zihninde, "Ya imdi ya hibir zaman," szlerini buldu. Kalkt, odann iinde bir aa bir yukar yrd; sonra konuk odasna girdi: toltz yaz yazyordu. Oblomov: Zahar! diye bard. Fakat Zahar sobasndan atlayp gelmedi. toltz onu postaya gndermiti. Oblomov tozlu masasnn bana oturdu, kalemi hokkaya batrd; mrekkep yok. Kt arad; kt da yok. Dnmeye dald; masann tozlar zerinde parmaklar kendiliinden bir eyler yazd. Oblomov yazdn okudu: Oblomovluk. Hemen yazy kolu ile sildi. Bu kelime, gece ryalarna girmi, onu, Baltazar gibi, duvarlara ateten harflerle yazl grmt. Zahar geldi, Oblomov'u yatakta bulamaynca ard, efendisine alk alk bakt. Bu alk bakta da "Oblomovluk" yazlyd. lya lyi, "Bir tek kelime, ama ne kadar zehirli," diye dnd. Zahar her gnk gibi tara, fray, havluyu ald, lya lyi'e yaklat. Oblomov, fkeyle: ekil oradan, dedi ve Zahar elinden fray drd. Tabii tarak da arkasndan dt. Zahar: Tekrar yatmayacak msnz? dedi. Yata biraz dzelteyim. Bana ktla mrekkep getir. Oblomov, "Ya imdi ya hibir zaman," szlerini dnyordu. Aklnn ve iradesinin bu umutsuz ar karsnda kendisinde artakalan gc lyor, onunla

151

ne yapabileceini hesaplyordu. Birka dakika kvrandktan sonra, kalemi eline ald; keden bir kitap kard ve bir saat iinde on yldan beri okumad, yazmad, dnmedii eyleri okumak, yazmak, dnmek isteini duydu. imdi ne yapmalyd? leri mi atlmalyd, yoksa olduu yerde mi kalmalyd? Bu soru, Oblomov iin Hamlet'inkinden daha derindi. leri atlmak, hrkasn yalnz omuzlarndan deil, zihninden ve ruhundan atmak, tozlar ve rmcek alarn yalnz duvarlardan deil, gzlerinden de silmek, dnyay yeniden grmek demekti. "lk adm nasl atmal? Bu ie nasl balamal? Bilmiyorum... Olmuyor... Hayr... Kendi kendimi aldatyorum... Kurtulmak elimde. Zaten toltz da burada; ne yapacam syler. Ne syler acaba? Ne syleyecek: Bu hafta birisini bul, tafsilatl emirler yaz ve kye gnder. Oblomovka'y rehine koy, biraz daha toprak al, yeni inaat planlar gnder. Evini brak, pasaport al ve alt ay iin Avrupa'ya git. Orada gbeini erit, bu arlktan kurtul, bir zaman, beraber dndmz hava iinde ruhunu temizle, hrkasz, Zahar'sz, Tarantiyev'siz yaa; oraplarn kendin giy, izmelerini kendin kar; yalnz geceleri uyu, herkesin gittii yere git; trene bin, vapura bin, sonra... Sonra Oblomovka'da otur, ekimle hasadn ne olduunu ren, kyllerin niin fakir, niin zengin olduklarn anla; tarlaya git, seimlere gir; ilerin bana, deirmene, pazarlara git. Bir taraftan da gazete ve kitap oku; ngilizler Dou'ya niin bir gemi gnderdiler diye dn... te syleyecei eyler. leriye atlmak bu demektir... Btn mrnce bunu yapmak. Elveda benim iir dolu gayem. Bu hayat deil ki, krek mahkmluu. Boyuna grlt, alev, ate... Peki ama ne zaman yaayacam? Otursam oturduum yerde daha iyi olmaz m acaba? Yerimde oturmak, gmleimi ters giymek, Zahar'n sobadan atlamasn iitmek, Tarantiyev'le yemek yemek, her gn biraz daha az dnmek, Afrika'ya Seyahati hibir zaman bitirmemek, Tarantiyev'in ahbab kadnn evinde sakin sakin ihtiyarlamak... Ya imdi ya hibir zaman! Var olmak ya da yok olmak! " Oblomov koltuundan kalkt, ayaklar terliklerini hemen bulamaynca tekrar oturdu. On be gn sonra toltz ngiltere'ye gitti; Oblomov'dan da dosdoru Paris'e gitmek vaadini ald. lya lyi'in pasaportu hazrd, kendine bir seyahat paltosu ve apkas smarlamt. Bylece iler bir hayli ilerlemiti. Zahar, bir ift ayakkab smarlayp bir iftine de pene vurdurmak yeter, diyor ve birok kantlar sayp dkyordu. Oblomov bir battaniye, bir yn fanila, bir valiz satn alm, bir de yiyecek antas almak istemi, fakat biroklar ona Avrupa'da hi kimsenin yannda yiyecek tamadn sylemiti. Zahar dkkndan dkkna soluk solua kouyor, bu arada bir hayli ufak paray da i ediyordu; ama gene de toltz'a ve onunla beraber seyahatleri icat edenlerin hepsine kfr basyordu. Dkknlarda ona buna:

152

Tek bana ne yapacak bu adam orada? diyordu. Hizmetiler hep kzm, diyorlar. Bir kz nasl izme karabilir? Beyin plak ayaklarna nasl orap giydirir? Ban sallyor, favorilerini yana aan glmsemesi yzn kaplyordu. Oblomov gayrete gelip, neleri alp neleri brakacann bir listesini karmt. Tarantiyev mobilyalar Viborg tarafnda oturan tandk kadnn evine gtrecek, Oblomov'un Avrupa'dan dnne kadar odaya kapatacakt. Oblomov'un dostlar, kimi inanmayarak, kimi glerek, kimi de telaa derek, "Gidiyor be, olur ey deil; Oblomov ayakland!" diyorlard. Fakat bir ay geti, ay daha geti; Oblomov gitmedi. Gidecei gnn arifesi duda imiti. Bir sinek srm olacak; byle bir dudakla insan gemiye binemez ya, dedi ve gelecek gemiyi beklemeye karar verdi. Austos geldi. toltz oktan beri Paris'te idi. Oblomov'a umutsuz mektuplar yazyor, cevap alamyordu. Niin acaba? diye dnyordu; belki de hokkadaki mrekkep kurumutur, kt yoktur. Ya da belki cmlelerinde "ki"lerle "dolay"lar birbirine girmitir; ya da "imdi ya da hibir zaman" kelimelerinin sonuncusunu semi, ellerini bann altna koyup uzanm, Zahar da onu uyandramamtr. Hayr Oblomov'un hokkas mrekkep doluydu; masasnda kendi el yazsyla mektuplar, ktlar, hatta dilekeler duruyordu. Hi "ki" kullanmadan birka sayfa doldurmutu; rahat, hatta bazen gzel bir slupla yazyordu; toltz'la seyahat ve alma hlyalar kurduu zamanlarda olduu gibi. Sabah saat yedide kalkyor, okuyor; dardan kitaplar getirip gtryordu. Yznde ne uyuukluk, ne yorgunluk, ne de can sknts grnyordu. Hatta yanaklarna kan, gzlerine k, cesaret ya da hi deilse, kendine gvene benzer bir ey gelmiti. Artk hrka giymiyordu. Tarantiyev onu dier eyalarla birlikte, bahsettii kadna gtrmt. Oblomov srtnda hafif bir ceket, boynunda bir mendil, oturup kitap okuyor ya da yazyordu; kravatnn altnda gmleinin yakas kar gibi beyazd; sokaa karken gzel bir elbise, zarif bir apka giyiyordu... Neesi yerinde idi, kendi kendine ark sylyordu... Neden acaba? Oblomov ehrin birka kilometre tesinde, bir yazlkta oturuyor. te imdi pencerenin nnde; yan banda bir demet iek. Acele acele bir eyler yazyor, ikide bir fidanlar arasndan patikaya bir gz atyor, tekrar yazmaya koyuluyor. Birdenbire patikann kumlar stnde hafif admlar iitiliyor; Oblomov kalemi atyor, demeti yakalyor, pencereye kouyor: "Siz misiniz Olga Sergeyevna? imdi geliyorum," diyor; paltosunu, bastonunu kaparak kapya kouyor, gzel bir bayana kolunu verip, byk amlarn glgesi iinde kayboluyor... Zahar bir keden kyor, efendisinin ardndan bakyor, sonra kapy kapayp mutfaa gidiyor, Anisya'ya: Gitti, diyor.

153

Yemee gelecek mi? Zahar uykulu uykulu: Allah bilir, diyor. Zahar hep eski Zahar: Hep o kocaman favoriler, trasz sakal, o kl rengi yelek, ceketinde hep o yrtk. Ama artk Anisya ile evli: Ya eski dostu ile aras alm ya da bir erkein evlenmesi gerektiine inanm. Evlenmi ama, atasznn tersine, hi deimemi. Oblomov'a Olga'y ve teyzesini toltz tantmt. Onu ilk defa Olga'nn teyzesinin evine gtrd zaman orada konuklar vard. Oblomov her zamanki gibi skld, ezildi, bzld. inden, "Ah u eldivenlerimi karabilsem, oda pek scak. Amma da yabanilemiim yahu!" diyordu. toltz, Olga'nn yanna oturmutu. Olga tek bana lambann yannda, ay masasndan uzakta, bir koltua gmlm, evresinde olup bitenlere ilgisiz grnyordu. toltz'u grdne pek memnundu: Onu grd zaman gzleri parlamam, yanaklar kzarmamt ama yz tatl bir glmsemeyle aydnlanmt. Olga toltz'a, dostum diyordu; kendisini her zaman elendirdii iin ona pek balyd; ama yannda kendisini pek ocuk hissettii iin ondan biraz ekiniyordu. Aklndan geenleri hemen sormaya cesaret edemiyordu: toltz ondan ok uzakta, ok ykseklerde idi. Aralarndaki ya ve zek fark gen kzn gururunu eziyordu. toltz da onun zek ve ruh tazeliine hayran olmakla kalyordu. Olga onun iin sevimli ve yetenekli bir ocuktan baka bir ey deildi. Bununla beraber Olga ile her kadndan fazla konuuyordu. nk bu gen kz farknda olmakszn sade ve tabii bir hayat sryordu. Huyunun iyilii, grd terbiyenin salaml sayesinde btn dnceleri, duygular, arzular, en kk gz, dudak ve el hareketleri tabii idi. Belki de hayatta bu kadar gvenle yrmesi, yan banda inand bir dostun bulunmasndan, admlarn onun salam admlarna uydurmasndan geliyordu. Szlerindeki, dncelerindeki, hareketlerindeki sadelik ve doallk pek az gen kzda grlebilirdi. Hibir zaman gzlerinde yle bir dnce okunmazd: "imdi dudaklarm biraz kvrp dnceli duracam, bana byle yakyor. Karma bir bakp rkeceim, hafif bir lk koparacam, herkes stme koacak. Piyanoya oturup ayamn ucunu gstereceim... " Olga'da hibir gsteri, hibir yapmack, sahtelik, nazllk, hesapllk yoktu. Bu yzden de onu toltz'dan baka beenen yok gibiydi. Danslarda ok defa can sklr, tek bana otururdu; en cerbezeli delikanllar bile onun karsnda susar, ne syleyeceklerini, nasl syleyeceklerini arrlard. oklar onu basit, dar kafal, sathi grrlerdi: nk Olga hayat ve ak stne byk laflar etmez, beklenmedik gzel szler sylemez, mzik ve edebiyatla ilgili kitaplarda okuduu veya iittii cmleleri

154

tekrarlamazd. Az konuur ve yalnz kendi basit dncelerini sylerdi. Onun iin parlak zekl ve konukan erkekler ondan kaarlard; durgun genler ise tersine onu fazla zeki bulur ve ondan ekinirlerdi. Yalnz toltz onu gldrr ve durmadan konuurdu yannda. Olga mzii ok severdi ama arklarn ya kendi kendine ya toltz'a ya birka okul arkadana sylerdi. toltz'a gre de herhangi bir artistten aa kalmazd. toltz yanma oturur oturmaz odada Olga'nn tatl, iten ve herkesi, nedenini bilmeden saran gl nlamt. Ama toltz onu gldrmekle kalmyordu. Yarm saat gemeden Olga onu merakla dinliyor, daha byk bir merakla da zaman zaman Oblomov'a bakyordu. Bu baklar karsnda Oblomov utancndan yerin dibine geiyordu. Onlara yan gzle ve endieyle bakarak, "Neler sylyorlar acaba benim hakkmda?" diye dnyordu. Tam gitmeye hazrland srada Olga'nn teyzesi onu masaya ard, yanna oturttu. Oblomov btn konuklarn baklar altnda kald. Gzleri toltz'u korku ile arad; toltz gitmiti. Olga'ya bakt; hep ayn merakl baka rastlad. "Hl bana bakyor!" dedi ve yz kzararak stne bana bakt. Belki burnunda bir ey vardr diye mendilini karp yzn sildi. Belki zlmtr diye boyunban yoklad: Sk sk zlrd kr olas! Hayr, her ey yerli yerinde idi, ama o hl bakyordu. Bir uak ona bir bardak ay ve bir tabak kurabiye getirdi. Oblomov utancn yenmek, rahat ve serbest grnmek istedi, bu gayretle kurabiyelere yle bir sarld ki yannda oturan bir kk kz glmeye balad. Dier konuklar eline ald bir sr kurabiyeye merakla bakyorlard. Oblomov ard: "O da herhalde kurabiyelere bakyor, ben imdi ne yapaym bunlar?" Gzlerini kaldrmadan, Olga'nn yerinden kalkp odann br ucuna gittiini grd. Biraz ferahlad. Kk kz ise kurabiyeleri ne yapacak diye, gittike artan bir merakla ona bakyordu. "Bunlar yiyip bitirmeli," diyerek attrmaya balad. Bereket versin kurabiyeler aznda eriyiveriyordu. ki tanesi kalmt; geni bir soluk ald ve Olga'nn gittii yere bir gz att. Aman yarabbi! Heykelin yannda durmu, ona bakyordu. Galiba daha serbeste bakabilmek iin mahsus o keye gitmiti. Onun kurabiye almaktaki beceriksizliini fark etmiti. Yemekte Olga masann br ucuna oturdu, onunla hi ilgilenir grnmedi. Ama Oblomov, artk bakmyor umuduyla gzlerini o yana evirdii zaman gene Olga'nn merakl fakat tatl bakna rastlad. Yemekten sonra Oblomov Olga'nn teyzesiyle acele acele vedalat; teyze onu ertesi gn iin yemee ard, toltz'a da sylemesini rica etti. lya lyi eildi, gzlerini kaldrmadan btn salonu geti. te piyano, yannda kap... Ama gzlerini biraz kaldrnca Olga'nn piyanoya oturmu kendine dikkatle baktn grd. Galiba glmsyordu.

155

"Andrey herhalde ona dn oraplarmn tek tek olduunu ya da gmleimi ters giydiimi sylemitir... " diye dnd; bu tahminle can sklm bir halde eve dnd. Daha byk bir sknt yarnki davetti: Teyzenin nnde bir ey sylemeden eilmekle daveti kabul etmi oluyordu. O geceden sonra Olga'nn sabit baklar Oblomov'un zihninden kmad. Beyhude srtst uzanyor, en rahat, en tembel yat ile yatyor, bir trl uyuyamyordu. Hrkasndan nefret ediyor, Zahar'a, tozlara, rmceklere kzyordu. Fakir ressamlar koruyan birisinin kendisine zorla satt birka kt resmi duvardan indirtti; oktan beri kapal duran bir storu kendi eliyle kaldrd, Anisya'y arp pencereleri temizlemesini syledi; rmcekleri sprd, sonra yan yatp bir saat Olgay dnd. lkin onu d grnyle hayalinde canlandrd. Olga, kelimenin tam anlamyla gzel saylamazd; cildi bembeyaz deildi, dudaklarnda, yanaklarnda canl renkler yoktu, gzlerinde hibir alev yanmyordu. Dudaklar mercan, dileri inci, elleri be yanda ocuk eli, parmaklar salkm salkm deildi, ama bir heykel olsayd ahengin ve zarafetin timsali olabilirdi. Boyu uzun saylrd; ba, yz, omuzlar, beli, her eyi boyu ile mtenasipti. Dalgn bir insan bile yolda bu kadar soylu ve ince yapl bir vcuda bir an olsun bakmadan geemezdi. Burnu ufak ve hafif kvrkt; dudaklar zihninin ilediini gsterir ekilde ince ve ou zaman kapalyd. Koyu mavi gzlerinin, canl ve hibir ey karmayan baklarnda bir dnce gayreti okunuyordu. Kalar da bu gzlere ayr bir gzellik veriyordu; ince birer yay gibi gzleri saran cinsten deildiler; hayr, ayn hizaya pek gelmeyen iki dz ve kaln izgi gibiydiler. Biri yukarda iken teki bir dnceyi saklyormu gibi aada kalyordu. Olga'nn ba soylu ve zarif bir arlkla omuzlarna basyordu; boynu dimdikti; yrrken hafife ne doru eiliyor, btn vcudu birden hareket ediyor, iitilmeyecek kadar hafif admlarla yryordu. Oblomov dnyordu: "Niin dn bana byle dikkatle bakt? Andrey orap ve gmlekten bahsetmediine yemin ediyor. Ona dostluumuzu, birlikte bydmz, ayn okulda okuduumuzu anlatm. Ne kadar mutsuz olduumu, hareketsizlik ve sevgisizlik yznden iimdeki gzel eylerin ldn, hayatmn ne kadar snk kaldn sylemi... Bunlarda glnecek ne var? Kalbi olsa, merhamet duyar ve bana... Aman canm, ne yaparsa yapsn; onu dnmeyeceim artk. Bugn de yemee giderim, sonra evlerine ayak basmam." Gnler geldi geti. Oblomov Olgalara ayak basmakla, kalmayp temelli oraya tand. Bir sabah Tarantiyev btn eyalarn Viborg'daki ahbabn evine gtrd. Oblomov gn, yllardan beri ilk olarak yataksz, divansz kald ve Olgalarda yemek yedi. Kar tarafta kiralk bir villa bulundu. Oblomov iini bile gezmeden evi tuttu ve

156

yerleti. Sabah akam Olga'yla beraberdi. Ona kitap okuyor, iek gnderiyor, onunla gle gidiyor, tepelere kyordu. Oblomov'du bunlar yapan! Neler olmuyor u dnyada? ler nasl bu hale gelmiti? imdi onu grelim... toltz'la beraber Olgalarda yemek yedikleri gn Oblomov gene sofrada bir nceki akam gibi ecel terleri dkt. Yemek yerken, konuurken hep o bak, gne gibi, yzn yakyor, iini kartryor, sinirlerine, iliklerine iliyordu. Yalnz balkonda puro ierlerken bu sessiz ve inat baktan bir an iin kurtulabildi. Bir o yana, bir bu yana gidiyor, kendi kendine soruyordu: "Ne demektir bu? ekilir ey deil. Acaba benimle alay m ediyor? Hi kimseye byle bakmyor, bakamyor. Beni herkesten yumuak grd diye... Gidip konuacam onunla. Baklaryla beni ne hale soktuunu syleyeceim!" Tam o srada Olga balkonun kapsnda karsna dikildi. Bir sandalye ekti ve yanna oturdu: Siz sahiden hayat pek anlamsz m buluyorsunuz? Evet, ama o kadar da deil... Baz ilerim var. Andrey vanovi baz planlar hazrlayacanz sylyordu. Evet, iftlie gidip orada yaamak niyetindeyim. Hazrlklarm yapyorum. Avrupa'ya gidiyorsunuz, deil mi? Evet... tabii; Andrey vanovi'in ileri bitince gideceiz. Gideceiniz iin memnun musunuz? ok... elbette... Oblomov Olga'ya bakt; yznde bir glmseme dolayor, gzlerini parlatyor, yalnz dudaklar kapal duruyordu. Gz gre gre yalan sylemeye dili varmad: Yalnz biraz tembelim de... Olga'nn ona durup dururken tembelliini itiraf ettirmi olmas onuruna dokundu. "Kim oluyor bu kadn? Korkuyor muyum ondan, neden sanki!" diye dnd. Olga kurnazca bir eda ile: Tembel mi? dedi Olur mu hi? Bir erkek nasl tembel olur, anlayamyorum. Oblomov kendi kendine, "Bunda anlalmayacak ne var?" dedi. "Pekl oluyor ite!.." Sonra Olga'ya: Ben daha ok evde otururum da, dedi Andrey benim tembel... Herhalde ok okur, yazarsnz. eyi okudunuz mu? Oblomov bir imtihan geirecei korkusuyla:

157

Hayr, okumadm, deyiverdi. Olga glerek: Neyi okumadnz? dedi. Oblomov da gld: Bir romandan sz edeceksiniz sandm. Roman okumam. Tahmininiz yanl, bir seyahat kitabndan sz edecektim. Oblomov ona dikkatle bakt: Dudaklar hari btn yz glyordu. Oblomov iinden, "Bu kz yaman! Tedbirli olmak gerek," dedi. Neler okuyorsunuz peki? Daha ok seyahat kitaplar, dorusu... "Afrika Seyahatleri" deil mi? Oblomov kzard. Anlad ki Olga yalnz okuduu kitab deil, nasl okuduunu da biliyordu. Olga onu kurtarmak iin: Mzikle urar msnz? diye sordu Tam o srada toltz geldi. lya, dedi; Olga Sergeyevna'ya senin mzii ok sevdiini syledim, ve bize neyi sylemesini rica ettim biliyor musun?.. Casta Diva'y. Oblomov homurdand: Ne diye bana iftira ediyorsun? Mzii pek o kadar sevmem... Ne adam yarabbi! Onuruna dokunacak bir eymi sanki. Ben onu kibar bir adam olarak tantmaya alyorum, o ise beni yalanc karyor! Mzik merakls geinmek istemiyorum da ondan. Bu rol oynamak hem g, hem tehlikeli. Olga sordu: En ok hangi mzii seversiniz? Vallahi ne bileyim; her eidini. Bazen bildiim bir havay laternada iitince holanrm. Bazen de operay yarsnda brakp giderim. Bazen Meyerbeer houma gider; bazen de gemici trkleri: nsann iine bal. nsan bazen Mozart' bile dinlemek istemiyor... Siz mzii gerekten seviyorsunuz da ondan. toltz: Haydi, bir ey syleyin bize, Olga Sergeyevna, dedi. Ya Bay Oblomov dinlemek istemiyorlarsa?.. Oblomov: Bu szlerinize karlk bir iltifatta bulunmam gerekiyor, ama elimden gelmez ki... Gelse bile cret edemem, dedi. Niin?

158

Ya kt sylerseniz? O zaman g bir durumda kalrm. Dnk gibi deil mi? Kurabiyeleri alrken... Olga bu sz istemeyerek azndan karmt. Kpkrmz oldu. Pimanlkla: Affedersiniz... Sylememeliydim bunu, dedi. Oblomov hi beklemedii bu durum karsnda iyice armt. Hafif bir sesle: Pek zalimsiniz, dedi Hayr, belki sadece kk bir intikam almak istedim. Hi istemeden azmdan kat. Bana hi iltifat etmediniz de onun iin. Dinledikten sonra belki edecektim. Sylememi istiyor musunuz? Oblomov toltz'u gstererek: O istiyor, dedi. Ya siz? Oblomov ban sallayarak: Hayr, bilmediim bir eyi isteyemem, dedi. toltz: Pek kabasn lya, dedi. te insan byle evde yata yata, oraplarn... Peki Andrey, sanki zor mu: "Aman efendim, pek duygulanrm, phesiz pek gzel sylersiniz... " Olga'ya dnerek: "Beni minnettar edersiniz, efendim," filan gibi eyler sylemek? Ama ne gerek var bunlara? dedi. Ama insan merak eder, nasl sylyor diye. Buna cret edemem, aktris deilsiniz. Olga toltz'a dnerek: Peki, sizin iin syleyeceim, dedi. lya, kompliman hazrla. O srada akam olmutu. Lambann dardaki sarmaklar arasndan ay gibi szlyordu. Glgeler Olga'nn yzn ve vcudunu saklyor, tllere saryordu. Karanlktan kan sesi tatl fakat gl, titrek ve duyguluydu. toltz'un isteiyle birok ark, arya syledi. Bazlarnda belirsiz mutluluk umutlaryla kark bir ac, bazlarnda sevin vard. Fakat bunlarda da bir ac tohumu vard. Szlerde, mzikte, Olga'nn temiz, din ve taze sesinde dinleyeni saran, gzlere ya getiren, kalbi kuvvetle arptran bir by saklyd. nsan dinlerken lmek, bu seslerle sonsuz bir uykuya dalmak istiyor, ama ok gemeden tekrar yaamak hrsyla yanyordu. Oblomov bitmiti. Kzaryor, bozaryor, gzyalarn tutmaya alyordu. Bir ara sevinten hay krmamak iin kendini zor tuttu. ine doan heyecan gsn kabartyor, ona byk

159

iler grmek, kahramanlara benzemek arzusu veriyordu. O anda braksalar kalkp yolculua kabilirdi. Olga en sonunda Casta Diva'y syledi. Oblomov'un iine biriken hazlar ve dnceler zihnini aydnlatm, vcudunu batan ayaa bir cokunluk sarmt; kendini zor tutuyordu. Olga arksn bitirince, birdenbire toltz'a sordu: Nasl buldunuz beni bugn? Oblomov'a sorun bakalm, ne diyor? Oblomov kendini tutamad: Ah, dedi, Olga'nn elini yakalad, ama hemen utand, elini brakt. Affedersiniz, zr dilerim, dedi. toltz: Bu ne hayranlk, dedi. Sylesene lya, ne zamandan beri byle olmamtn? Olga alayc fakat tatl bir edayla: Bu sabah penceresinin nnden bir laternac gemise ayn heyecan duymutur, dedi. Oblomov, Olga'ya sitem dolu gzlerle bakt. toltz: Oblomov'un pencereleri ifte camldr; dardan ses gelmez, dedi. Oblomov, toltz'a da ayn gzlerle bakt. toltz, Olga'nn elini tuttu: Bilmem neden, Olga Sergeyevna, bu akam sylediiniz gibi hibir zaman sylememitiniz. Ben kendi payma, yllardr bu kadar gzel eyler dinlememitim. te benim iltifatm bu, diyerek parmaklarnn ucunu pt. toltz gidiyordu. Oblomov da gitmek istedi; fakat toltz da, Olga da kalmas iin srar ettiler. toltz: Benim grlecek ilerim var, dedi. Sen nasl olsa gidip yatacaksn... Hem daha erken. Oblomov yalvarr gibi: Andrey, Andrey! Hayr kalamam; gitmeliyim, dedi ve ktlar. Oblomov btn gece uyuyamad. Dertli ve dnceli odasnda dolat durdu. afakla evden kt; Neva boyunda, sokaklarda yrd. Neler dnyor, neler duyuyordu, Allah bilir. gn sonra tekrar Olgalara gitti ve akama doru, konuklar oyun masasna oturduklar zaman kendini Olga'nn piyanosunun banda buldu. Teyzesinin ba aryordu. Bir kede oturmu, nane kokluyordu. Olga sordu:

160

Andrey vanovi'in bana Odesa'dan getirdii resim albmn gstereyim mi size? Kendisi gstermedi, deil mi? Konuklarnz elendirmeye kendinizi mecbur hissediyorsunuz; buna gerek yok. Niin? Sklmanz istemiyorum. Burada kendi evinizdeymi gibi rahat ve serbest olmanz istiyorum. Yoksa gider... yatarsnz! Oblomov, onun her halini beenmekten kendini alamayarak, iinden, "Ne zalim kz, nasl alay ediyor benimle!" dedi. Olga'ya sordu: Benim rahat, serbest olmam, sklmamam istiyorsunuz yle mi? Olga her zamanki bakyla, fakat daha byk bir merak ve tatllkla: Evet, dedi. yleyse, bana geen gnk ve bugnk gibi gzlerinizi dikmeyin. Olga bsbtn artan bir merakla bakt. te beni rahatsz eden bak bu... apkam nerede? Olga bakn deitirerek, dosta ve tatl bir sesle sordu: Niin rahatsz oluyorsunuz bakmdan? Bilmiyorum, bu bak sanki iimden, hi kimsenin, hele hele sizin grmemenizi istediim eyleri karyor. Niin byle sylyorsunuz? Andrey vanovi sizin dostunuz, benim de dostum. Byle olunca...Byle olunca Andrey Ivanovi'in hakkmda btn bildiklerini, sizin de bilmeniz art deil. art deil, ama bir frsat. Demek ki dostumun gevezelii sayesinde... Doru deil bu yapt. Neden? Srlarnz m var? Sular, cinayetler belki... Belki. yle ya, tek tek orap giymek byk bir su dorusu! Oblomov apkasn ald: Durmam artk, dedi. Bir de rahat olmam istiyorsunuz. Andrey'i sevemeyeceim artk... Onu da m syledi size? O kadar gldrd ki beni! Hep gldrr zaten. Kusuruma bakmayn, bir daha sylemem; hem artk bakm da deitireceim. Olga yzn ciddiletirdi ve devam etti: Bitti artk. Bakn imdi dnk gibi bakmyorum; rahat edebilirsiniz. Cannzn

161

sklmamas iin baka ne yapabilirim? Oblomov, Olga'nn koyu gzlerine dik dik bakt. imdi de siz bana bir tuhaf bakyorsunuz. Gerekten Oblomov gzlerini Olga'dan ayramyordu; ona gzleriyle deil, btn dncesi, btn iradesiyle bakyordu. "Yarabbi, ne kadar gzel!" diyordu, iinden; "nsan nasl bu kadar gzel olabilir? Bu beyaz ten, bu havuzlar gibi derin gzler, bu ilerinde ruhun parlayan gzler; insan, glmsemesini bir kitap gibi okuyabilir. Ne gzel dileri var... Hele ba... Omuzlarnn stnde ne gzel duruyor, bir iek gibi sallanyor... gzel kokular sayor sanki. te, kalbim yerinde durmaz oldu gene... Yepyeni bir eyler duyuyorum... Ah yarabbi, bakmaya doyamyorum! Soluum kesiliyor!" Bu dnceler zihninden geerken gzleri, uzaklar seyreder gibi, dipsiz bir uuruma dalm gibi, haz iinde Olga'ya dikili duruyordu. Olga bu gzlerin yznden ayrlmasn hi de istemiyordu ama akaya vurarak: Grdnz m, Bay Oblomov, nasl bakyorsunuz bana? dedi. Oblomov duymad bile. Kendinden gemi, iinden geenlerin akna kaplmt. Elini bana gtrd. Dncelerini toparlayamyordu! Dnceler bir ku srs gibi kafasnda uup datyorlard. Sol tarafna, kalbinin stne bir ar girmiti. Olga tekrarlad: Bakmayn bana tuhaf tuhaf; ben de sklyorum... Yoksa siz de mi benden bir eyler karmak istiyorsunuz? Ne karabilirim ki? Benim de balanm ve bitmemi planlarm var. Ne tuhaf; zalimsiniz ama gzleriniz iyilik dolu. Bouna dememiler kadnlara gvenmemeli diye. Dilleriyle bile bile yalan sylerler, gzleriyle, glmsemeleriyle, yanaklarnn rengiyle, hatta baylmalaryla da bilmeden... Olga bu izlenimin daha fazla kuvvetlenmesini istemedi; elinden apkasn ald, bir sandalyeye oturdu: Sylemem, bir daha sylemem, dedi. Gene azmdan kat, affedin. Ama yemin ederim, alay etmiyorum sizinle. Bunlar sylerken Olga'nn sesi adeta ark syler gibi heyecanla titriyordu. Oblomov yatt: Ah bu Andrey! dedi. Peki sylesenize, cannzn sklmamas iin baka ne yapabilirim? ark syleyin. Hah, ite beklediim kompliman buydu! Biliyor musunuz, o akam ark syledikten sonra o "ah!" deyiiniz olmasayd, gece uyku uyuyamayacaktm?

162

Neredeyse sevincimden baracaktm... Oblomov hayretle sordu: Niin? Olga biraz dndkten sonra: Ben de bilmiyorum niin? dedi. Marursunuz da ondan. Olga dalgn dalgn ve bir eliyle piyanonun tularna dokunarak: Evet, ondan olacak, dedi. Fakat gurur herkeste vardr, hem de ne kadar... Andrey vanovi'e gre insanlar harekete getiren hep odur. Belki sizde olmad iin byle... Olga szn bitirmedi. Ne dediniz? Hayr, bir ey sylemedim. Andrey vanovi'i severim. Yalnz beni elendirdii iin deil, bazen alatt bile olur... Beni sevdii iin de deil... yle sanyorum ki beni bakalarndan daha ok sevdii iin seviyorum. Bakn gurur nasl ie karyor. Oblomov gzlerinin iine dikkatle bakarak sordu: Andrey'i seviyor musunuz? Olga ciddiyetle: Elbee. Beni bakalarndan daha ok seven bir insan elbette severim, dedi Oblomov ona sessizce bakt. Olga da onu ak, saf gzleriyle szd. Anna Vasilyevna'y da seviyor. Zina'y da, Mihayilovna'y da seviyor, ama benim kadar deil. Yanlarnda saatlerce oturmaz, onlar gldrmez, kalbini amaz onlara; iten, tiyatrodan, haberlerden sz eder. Oysa kz kardeiyle konuuyormu gibi konuur benimle... Hayr, daha dorusu, kzyla. Bir ey anlamadm, dediklerini kabul etmediim zaman beni azarlar. tekileri azarlamaz, ite asl bunun iin seviyorum onu. Gururdan! Ama bu gurur meselesi, ark sylememe, bilmem nereden kart? Herkes bana iltifat ederken siz dinlemek bile istemediniz, adeta zorla dinlediniz. Bitirdikten sonra bana bir sz sylemeden gitmi olsaydnz, yznzde bir eyler fark etmeseydim hasta olurdum... Evet, mutlaka gururdan olacak. Neler grdnz yzmde? Tutulmu gzyalar. Ne fena bu erkeklerin duygularndan utanmalar. Sahte bir gurur. Zeklarndan utansalar daha iyi ederler. Zek daha ok aldanr. Andrey vanovi bile kalbinden utanyor. Ona syledim, kabul etti. Siz ne dersiniz?

163

nsan, sizin yznze bakarken neleri kabul etmez!.. Oho! Bir kompliman daha. Hem de... Olga arad kelimeyi bulamad. Oblomov gzlerini ondan ayrmadan: Baya cinsinden, diye ilave etti. Olga glmseyerek tasdik etti. te bundan korktuum iin sizden ark istemedim... nsan ilk defa dinledii birisine ne syleyebilir? Oysa bir eyler sylemek de gerek. nsann hem nazik, hem de iten olmas pek zor; hele derin bir heyecan, o akam benim duyduum gibi bir heyecan duyduu zaman. Demek o akam her zamankinden daha iten sylemitim... Artk istemeyin, bir daha yle syleyemem... Ama durun, bir tek para syleyeyim. Olga'nn yz ve gzleri birden parlad, piyanoda bir iki akort aradktan sonra balad. Neler neler vard bu arkda! Gittike yaklaan umutlar ve sonunda patlayan bir frtna; mutlulua doru atl... Btn bunlar arkda deil, Olga'nn sesindeydi. Bir ark, bir ark daha... Olga zaman zaman lya'ya dnp, bir ocuk gibi, "Yeter mi? Peki, yleyse bir tane daha syleyeyim," diyor, bitince bir bakasna balyordu. Heyecandan yanaklar ve kulaklar kzarmt; bazen yz heyecann yanstyor, gelecekteki bir tutkuyu imdiden yayormu gibi oluyordu. Bu taknlk birden snyor ve ses tekrar gmten tazeliini buluyordu. Oblomov da ayn hallere dyordu. Bu halleri, yalnz dinlerken deil, oktan beri yayormu gibiydi... kisi de, hareketsiz durmalarna ramen, ilerine dolan bir atele yanyor, ayn rpertiyi duyuyorlard; gzlerinde ayn duygularn biriktirdii yalar vard. Bunlar Olga'nn ruhunda geici duygular, atllar, uykudan uyanmalar halinde kendini gsteren ve bir gn alacak olan tutkularn belirtileriydi. arksn uzun bir akortla bitirdi ve sesi bu akort iinde kayboldu. Olga birdenbire durup ellerini dizlerine koydu ve heyecan iinde Oblomov'a bakt. Neler duymutu acaba? Oblomov'un gzleri ruhunun derinlerinden kan bir mutlulukla parlyordu; yal gzleri Olga'ya dikilmiti. Bu sefer Olga Oblomov'un elini tuttu. Ne var? dedi. Niin byle bakyorsunuz? Olga niin byle baktn biliyordu. Kendi gcnn bu etkisini grmekle iinde mtevaz da olsa bir zafer sevinci duyuyordu. Glmseyerek ona aynadaki yzn gsterdi: Bakn kendinize, dedi. Gzleriniz parlyor. Ne? Ya da var ilerinde. Mzii ne kadar derinden duyuyorsunuz!

164

Oblomov hafif bir sesle: Hayr, mzik deil bu duyduum, dedi. Bu duyduum ak. Olga elini ekti ve birdenbire rengi deiti. Gz gze geldiler, Oblomov'un Olga'ya dikilen bak lgn bir bakt. Bakan Oblomov deil, tutkunun ta kendisiydi. Olga bu kelimeyi Oblomov'un istemeyerek azndan kardn anlad. Gerekten de byle olmutu. Oblomov kendine geldi, apkasn ald ve arkasna bakmadan odadan kat. Olga bu sefer arkasndan merakl gzlerle bakmad. Piyanonun yannda bir sre hareketsiz, gzleri yere dikili durdu; kmldayan yalnz gs idi. VI Oblomov tembel tembel uzanp hlyalara dald zaman, uyuukluk veya cokunluk anlarnda gzlerinin nne hep bir kadn dikilirdi: Bu kadn ou zaman kars, zaman zaman da sevgilisi olurdu. Hayallerinin kadn uzun boylu, dzgn endaml, sevimli fakat marur bakl, hlyal ba edal edal omuzlarna eilmi, kollar sarmaklara karm, rahat rahat oturur ya da hallar, kumlu yollar zerinde salma salna yrrd. Bu kadn onun ideali, sakin bir hayatn timsali, rahatln ta kendisiydi. Onu ilk nce kilisede uzun duva iinde iekler arasnda, sonra zifaf odasnda gzleri utancndan yere eilmi, nihayet bir anne olarak ocuklar arasnda grrd. Gl, bak hayallerine karrd. Bunlarda tutku ve arzu deil, Oblomov iin, kocas iin anlayl bir sevgi ve bakalar iin de cmert bir efkat vard. Onda hibir zaman rpermeler, takn arzular, birdenbire boanan gzyalar, can sknts, sevin frtnalar grmek istemezdi. Ay ndan, hznden nefretle kayordu. Sevdii kadn birdenbire sararp solmamak, baylmamak, bunalmlar geirmemeliydi. Bu gibi kadnlarn, diyordu, bir sr klar, dertleri olur: Doktorlar, kaplcalar, bitip tkenmek bilmeyen esintiler... nsan rahat uyuyamaz.Oysa insan mtevaz, arbal, sakin bir hayat arkadann yannda ne rahat uyur. Akam yatarken, sabah uyanrken ayn sevimli bak bulacandan emindir. Yirmi otuz yl sonra insan, kendi scak bakna cevap veren uysal, scak, sevgi dolu bir bak grr, lnceye kadar da hayat byle geer. Her kadnla erkein gizli amac da bu deil midir? Dostunda deimez bir huzur, ak bozulmayan bir ruh bulmak. Akn temeli budur ve bundan uzaklatk m strap balar: Demek benim idealim btn insanlarn idealidir. Kadnla erkek arasndaki ilikilerin en yksek ekli de bu olsa gerekir. Tutkuya meru bir yol amak, onu btn lkenin faydalanaca bir rmak gibi en iyi yne evirmek, ite insanln yapaca, ite George Sand'larn ve btn ileri dnceli insanlarn ulamak isteyip de ulaamadklar son ykseli basama. Oraya varldktan sonra artk ne hyanet

165

kalr, ne dargnlk. Yrekler hep ayn mutlulukla arpar. Hayat her zaman o salam, bereketli zle dolar, insann ruhu tertemiz bir salk kazanr. Byle bir mutluluun rnekleri vardr; ama ne kadar az; onlara birer mucize gibi baklr. Bu mutluluk insann douundadr, derler. Ama belki de insan ona kendini hazrlayabilir, ona bilinle gidebilir... Tutku! Tutku yalnz iirde, sahnede gzeldir; orada aktrler, hanerlerle, geni mantolara brnp gezerler, ldrenler lenlerle birlikte gidip akam yemei yerler... Tutkularn sonu byle gelse iyi; oysa her sefer arkalarnda duman ve yangn kokusu brakp giderler, mutluluk deil. nsan onlar hatrladka utanr ve salarn yolmak ister. Bamza bir bela gelince, atn ayan kaydran, svariyi tketen yaln dalardaki yolda ne yaplrsa yle yapmalyz; uzaklarda grlen kymze gzlerimizi dikerek ona doru koup bu tehlikeli yerden bir an nce kmaya bakmalyz. Evet, tutkulara gem vurmal, onlar evlilik hayat iinde bomal. Oblomov kendisine ateli gzlerle bakan, ahlar oflarla gzlerini kapayp gsne den, sonra kendisine gelip kollarn boynuna saran kadnlardan korkar kaard... Bu bir havai fiein ykselii, barut fsnn parlay idi. Sonunda ne olur? nsann gzleri grmez, kulaklar iitmez olur, salar tutuup yanar. Olga nasl bir kadnd? stemeyerek syledii szden sonra bir zaman ba baa kalmadlar. Oblomov Olga'y grr grmez bir ocuk gibi saklanyordu. Olga da deimiti, ama ondan kamyor, souk da davranmyordu. Sadece daha sakin, daha dnceli olmutu. Oblomov'u merakl bakyla daha fazla zmesini, onun yatakta yatmasyla, tembellii, beceriksizliiyle alay etmesini nleyen bu olaydan can sklm gibiydi. Oblomov'la elenmek Olga'nn houna gidiyordu; ama bu bir annenin olunu garip kyafetler iinde grd zamanki akalar kabilinden bir eydi. toltz gitmiti, kimseye de ark syleyemedii iin can sklyordu; artk piyanosu kapal duruyordu. kisi birden skntl bir duruma dmlerdi. Halbuki balangta iler ne iyi gidiyordu. Birbirlerini tanmalar ne kadar tabii olmutu. Ne kadar kolay dost oluvermilerdi. Oblomov, toltz'dan daha sade, daha iyi kalpliydi; geri Olga'y onun kadar elendiremiyordu, ama halleri houna gidiyordu, alaylarn kolay affediyordu. Zaten toltz giderken Oblomov'u ona brakm, ona gz kulak olmasn, evde oturmasna engel olmasn rica etmiti. O da zeki, ince, gzel kafasnda Oblomov'u evden karmak, yemekten sonra uyutmamak, gpegndz srtst yatrmamak iin ayrntl bir plan hazrlamt; Olga, Oblomov'dan sz almak istiyordu. Onu nasl toltz'un brakt kitaplar, her gn kan gazeteleri okumaya, kendisine havadis vermeye, iftlie mektup yazmaya, plann bitirmeye, Avrupa yolculuuna hazrlanmaya, ksaca onu uyumamaya mecbur edebileceini

166

dnmt. Ona bir hedef gsterecek, artk sevmez olduu eyleri ona tekrar sevdirecek ve toltz dnd zaman onu tanmayacakt. Btn bunlar Olga, o utanga, sessiz ocuk, kimsenin dinlemedii, o henz yaamaya balamam olan gen kz yapacakt. Byle bir mucizenin kayna yalnz kendisi olacakt. e balamt bile: Oblomov arksn dinler dinlemez deimiti... Artk yaayacak, alacak, hayat sevecek ve ona dua edecekti. Bir insan yeniden hayata kavuturmak! Bunun yannda bir doktorun umutsuz bir hastay kurtarmas ka para ederdi? Bu i Olgay marur bir sevinle rpertmiti. Bu ii, ona Tanrnn verdii bir dev sayyordu. Hayalinde imdiden Oblomov'a okuma yazma ilerinde rehber olmutu. imdi ise her ey yarda kalyordu. Ne yapacan bilmiyor, bu yzden Oblomov'u grnce susuyordu. Oblomov da Olga'y krdn sanarak azap iinde yayor, ondan sert baklar, souk tavrlar bekliyor, onu uzaktan grr grmez korkuyor, yolunu deitiriyordu. O arada Oblomov yazla yerlemiti. gn kadar tek bana ormanda, su kanallarnda dolat, kye gitti; ky evlerinin kapsnda oturup konuan ocuklar, danalar, havuzda yzen rdekleri seyretti. Evinin yannda kk bir gl ve byk bir aalk vard: Olga'ya rastlarm diye o tarafa gitmekten korkuyordu. "Ne halt ettim de bu laf syledim?" diyordu ve bu laf gerekten duyarak m, yoksa mziin etkisiyle mi syleyiverdiini dnyordu. Utanlacak bir ey, kendisinin dedii gibi, "ayp bir ey" yapm olmann azab o anda neler duyduunu, Olga'nn kendisi iin ne olduunu zmlemesine engel oluyordu. Kalbinde olup biteni, evvelce duymad bu garip hali dnemiyor, btn duygular bir utanma duygusu iinde kayboluyordu. Fakat Olga'nn hayali gzlerinin nne gelir gelmez huzur ve mutluluk umutlar birdenbire iinde canlanyor ve Olga ile birleiyordu. Bu iki hayal birbirine yaklatka yaklayor ve Oblomov onlar birbirinden ayramaz oluyordu. Ah, ben ne yaptm! Her eyi mahvettim. Bereket versin toltz gitti; ona anlatmaya vakit bulamad, yoksa yerin dibine geerdim. Ak, gzyalar benim neyime? Yakr m bana bunlar? Olga'nn teyzesi de artk beni armyor. Herhalde ona da anlatmtr... Aman yarabbi! Parkn iine dald srada bunlar dnyordu. Olga'ya g gelen, onunla nasl buluacan, bu bulumann da nasl geeceini kestirmekti: Acaba hibir ey olmam gibi mi hareket etmeliydi, yoksa bir eyler sylemeli miydi? Ama ne syleyebilirdi? Ona surat asarak yukardan m bakmal, yoksa hi bakmadan sert sert, "Sizden bunu beklemezdim; beni kim sandnz da byle bir cret gsterdiniz?" mi demeli idi? Bir mazurka oynarken arkada Sonika bir temene yle sylemiti, oysa temeni batan karan da kendisiydi.

167

Olga kendi kendine soruyordu: "Bunda gerekten bir saygszlk var m? Bunu gerekten duyduysa niin sylemesin? Ama nasl olur, byle birdenbire, beni daha doru drst tanmadan... Hi kimse hayatnda ikinci veya nc defa grd bir kadna byle bir ey syleyemez. Kimse bu kadar abuk k olamaz. Ancak Oblomov olmal ki... " Fakat Olga kitaplarda okuduu, arkadalarndan duyduu ani aklar hatrlad. "Kendisini kaybetti; duygular iinden tat, imdi de benden kayor, utanyor. Demek ki bu sz bir saygszlk deildi. Hem sonra kabahat kimde? Tabii zoltz'da; bunu sylettiren o oldu." Oblomov ilkin ark dinlemek istememiti, bunun zerine kzm ve... mahsus evet, mahsus, Oblomov'u coturmak istemiti. Bu dnce ile Olga kpkrmz oldu. toltz, onun uyuuk olduunu, hibir eye merak kalmadn, iinde her eyin sndn sylemiti... Acaba gerekten yle mi diye merak etmi ve onun iin arksn o kadar yrekten sylemiti... "Yarabbi! Kabahat benim. zr dilemeliyim. Ama ne diye? Ne syleyeyim ona: Bay Oblomov, kabahat bende, sizi ben batan kardm... Ne ayp ey... " Sonra kzarak, ayayla yere vuruyor, "Hayr," diyordu, "ne mnasebet! Ben byle olacan ne bilirdim? Peki ama byle olmasayd, o sz sylemeseydi ne olacakt? Onu da bilmiyorum." O akamdan beri Olga'nn kalbi rahat deildi... Krlm olduu muhakkakt... Dndke baya ate basyor, yanaklar kzaryordu... Doktor: Hafif bir sinir bunalm... Atei var biraz, demiti. "Hep Oblomov'un yznden. Ona bir ders vereyim de akl bana gelsin! Teyzeme syleyeceim, onu bir daha eve almasn. nsan kendini kaybeder mi byle... Ne kstahlk!" Olga bu son szleri gzleri fkeden parlayarak, dolat parkta sylyordu. Anszn birisinin ayak seslerini duydu. Ayn anda Oblomov da, "Biri geliyor," diye dnd ve birdenbire karlatlar. Oblomov bir hazan yapra gibi titreyerek: Olga Sergeyevna! dedi. Olga da mahcup mahcup: lya lyi! dedi. Durdular: Gnaydn. Gnaydn. Nereye byle? Olga gzlerini kaldrmadan cevap verdi: Hibir yere. Size engel olmayaym... Yo, hi deil...

168

Sizinle gelebilir miyim? Aal yolda sessizce yrdler. Ne hocasnn cetvel tahtas, ne mdrnn atk kalar Oblomov'un kalbini bu kadar kuvvetle arptrtmt. Bir eyler sylemek istedi. Bir trl dili dnmyordu: Yalnz kalbi bir tehlike karsnda imi gibi kabna smyordu. Olga sordu: Andrey vanovi'ten mektup aldnz m? Evet, aldm. Ne yazyor? Beni Paris'e aryor. Gidecek misiniz? Gideceim. Ne zaman? Biraz sonra... Belki yarn... Hazrlm bitince. Ne diye bu kadar abuk? Cevap yok. Villanz beenmediniz mi yoksa?.. Syleyin, ne diye gitmek istiyorsunuz? Olga iinden kzd: "Kstah! bir de brakp gitmek istiyor." Oblomov, Olga'ya bakmadan mrldand: imde nedense bir znt, bir azap var; rahat deilim. Olga sustu, bir leylak dal kopard, koklayarak yzn kapad. Ne gzel kokuyor! Durun size biraz kr iei toplayaym... Onlar daha iyi kokar. Krlarn, ormanlarn kokusu tabiata daha yakn. Leylak hep evlerin nnde byr, dallar pencerelere uzanr, fazla tatl bir kokusu vardr. Bakn, kr ieklerinin stnde ki iyler hl duruyor. Birka tane koparp Olga'ya verdi. Olga: Muhabbet ieklerini sever misiniz? diye sordu. Hayr, ok sert kokar; onlar da sevmem, glleri de. Zaten ben iekleri sevmem; kurlardaki yabani ieklere diyeceim yok; odada insann bana i karrlar... Dklrler, salrlar... Olga ona kurnazca bakt: Odanzn temiz olmasn istersiniz deil mi? Pislie tahamml edemezsiniz.

169

Evet, ama yle bir uam var ki... Oblomov, iinden, "Ah, irret kz," dedi. Dosdoru Paris'e mi gideceksiniz? Evet, toltz bir hayli zamandr bekliyor. Ona bir mektup yazacam, gtrr msnz? yleyse bugn verin; yarn ehre tanyorum. Yarn m? Ne diye bu kadar abuk? Sizi buradan karan bir ey mi var? Evet, var. Nedir? Utan... Olga: Utan, diye tekrarlad ve dnd: "imdi balamal: Oblomov sizden bunu beklemezdim... " Oblomov cesarete gelerek: Evet, Olga Seygeyevna, dedi; herhalde pek hayret ettiniz, kzdnz... Olga iinden, "te tam zaman, tam zaman..." diyordu. Kalbi arpyordu. "Ama syleyemiyorum, syleyemiyorum!" Oblomov yzne bakp neler dndn anlamaya alyordu. Fakat o iek kokluyor ve neler duyduunu, ne yapacan kendisi de bilmiyordu. "Ah, Sonika olsa hemen bir ey bulurdu, ne budalaym ben. Hibir ey yapmasn bilmiyorum... Ne fena ey!" Oblomov Ben oktan unuttum, dedi. nann bana, kendimi tutamadm, azmdan kat. Bama yldrm dse, kayalar stme yklsa gene sylemeden duramazdm. Allah aknza isteyerek yaptm sanmayn... O sz syledikten bir dakika sonra geri almak iin neler vermezdim. Olga ban emi, iekleri kokluyordu. Oblomov: Unutun, unutun bunu, dedi. Doru bir ey deildi zaten... Olga birdenbire ban kaldrp ieklerini drerek sordu: Doru deil miydi? Nasl doru deildi? Gzleri alm, hayretle dolmutu. Allah akna unutun bunu, darlmayn bana. Sizi temin ederim, bir an kendimi

170

unutmutum, mzik yznden. Yalnz mzik yznden mi? Olga'nn rengi deimi, yanaklarndaki krmzlk, gzlerindeki k kaybolmutu. "yi yleyse. Bu i bitti. Szn geri ald, kzlacak bir ey kalmad! O halde her ey dzeldi... Gene eskisi gibi glp syleyebiliriz..." Olga byle dnrken bir taraftan da aatan bir dal kryor, dudaklaryla daldan bir yaprak koparyor, sonra birdenbire dal da, yapra da yola atyordu. Oblomov ona doru eildi: fkeniz geti artk; unuttunuz deil mi? Olga sinirli sinirli, hatta biraz da fkeyle: Ne sylyorsunuz, Allah akna? dedi. Ne istiyorsunuz benden? oktan unuttum diyorum size; hafzam o kadar kuvvetli deildir. Oblomov sustu. Ne yapacan bilmiyordu. Olga'nn birdenbire kzdn fark etmi fakat nedenini anlayamamt. Olga dnyordu: "Allah Allah, her ey dzeldi ite; o sahne oktan silindi gitti. yleyse... neden byle... Olur ey deil... Ah, ne mutlu Sonika'ya." Birdenbire admlarn sklatrarak baka bir yola sapt: Ben eve gidiyorum, dedi. Boazn bir ey tkyordu. Neredeyse alayacakt. Oblomov: Yol buradan deil, u taraftan daha yakn, dedi. Sonra iinden, "Budala! Ne gerek vard bundan sz etmeye. imdi bsbtn cann sktn. Ona hi hatrlatmamalydn. kendiliinden unutulup gidecekti. imdi yaplacak tek ey af dilemek." Olga da yle dnyordu: "Herhalde byle kzmama neden, ona, Bay Oblomov, bunu sizden beklemezdim, cmlesini diyemeyiim. O benden nce konutu. Doru deilmi. Demek stelik yalan da sylemi; kstahla bak." Oblomov, daha hafif bir sesle: Sahiden unuttunuz mu? diye sordu. Olga eve doru hzla yryerek: Evet unuttum, dedi. yleyse bana elinizi verin, kzmadnza inanaym. Olga yzn evirmeden ona parmaklarnn ucunu uzatt ve Oblomov dokunur dokunmaz geri ekti.Oblomov iini ekerek: Hayr, kzgnsnz, dedi. Sizi nasl inandraym ki bu bir lgnlkt, byle bir eyi aklmdan bile geirmemitim... Hayr, bitti artk, bir daha arklarnz

171

dinlemeyeceim... Buna beni inandrmaya lzum kalmad. Benim de zaten ark sylemeye niyetim yok. Peki, artk hibir ey sylemeyeceim. Ama ne olur, byle ayrlmayalm. Yoksa ok fena olacam... im rahat etmeyecek. Olga yzne bakarak birdenbire sordu: Neden? Ben de bilmiyorum. Utancm geti; sylediim szden utanmyorum artk... Hem bana yle geliyor ki bu sz... Tekrar kalbinde bir rperme duydu; tekrar boaz tkand; tekrar Olga'nn merakl ve okayc bakyla heyecanland. Birdenbire Olga ne tatl bir eda ile ona dnm, cevabn ne derin bir endie ile beklemeye balamt. Sabrszlkla sordu: Evet, bu sz? Hayr, sylemeye cesaretim yok. Tekrar kzacaksnz bana. Olga emreder gibi: Syleyin, dedi. Oblomov bir ey syleyemedi. Evet? Size baktka tekrar alayasm geliyor... Gryorsunuz ya, nazlanmyorum; duygularm saklamyorum. Olga: Niin alayasnz geliyor? diye sordu ve yanaklarna tekrar eski renk geldi. Sesiniz hl kulaklarmda, tekrar iimde o duygu... Hangi duygu? Olga'nn boaz tkanmyordu, ama sabrszlkla cevap bekliyordu. Eve yaklamlard. Oblomov szn bir an nce bitirmek istiyor, bitiremiyordu. imde... Olga ar ar ayak srterek merdivenleri kyordu. Ayn mzik... ayn heyecan... ayn duygu... Affedin... affedin beni... Vallahi elimde deil. Olga serte: Bay Oblomov, diye balad. Fakat birdenbire yz glerek tatl tatl: Kzmyorum size, affediyorum; yalnz ilerde...

172

Ban evirmeden elini ona uzatt. Oblomov avucunu pt, Olga elini Oblomov'un dudaklarna hafife bastrd ve caml kapnn arkasnda kayboldu. Oblomov aknlktan donakald. VII Oblomov az sonra akn gzlerini aala evirmiti. Yoldan yabanclar geti. Bir ku srs havaland. Bir kyl kadn ona, "Yaban ilei almak ister misiniz?" diye sordu. Oblomov'un aknl bir trl gemiyordu. Ayn yoldan ar ar geri dnd, yar yolda Olga'nn kzarak att leylak daln ve iekleri buldu. O an iyice hatrlamaya alarak,"Niin acaba?" diye sordu kendi kendine. Birdenbire dal ve iekleri yerden alarak, koar gibi yrd, yksek sesle: Ah; ben ne aptalm, dedi. Ben ondan af diliyorum, halbuki o... Ah, mmkn m? yle mi acaba? Mutluluk ve sevin iindeydi. Dadsnn dedii gibi, "Alnnda ay domutu." Eve dnd, kanepenin bir kesine oturdu ve masann tozlar stne, "Olga," yazd. Birdenbire kendine gelerek: Ah bu ne toz, dedi ve "Zahar Zahar!" diye bard. Ama Zahar kk sokaa alan kapnn nnde arabaclarla oturuyor, efendisinin sesini iitmiyordu. Anisya, Zahar' kolundan ekip azarlar gibi: Gelsene be! dedi. Efendi deminden beri seni aryor. lya lyi fkelenemiyordu; tatl bir sesle: Bak uraya Zahar, dedi, Nedir bu? Burada da m tozlar, rmcekler. Yo, msaadenle buna raz olmam artk. Olga Sergeyevna bana imdiden rahat vermiyor. "Siz pislikten holanyorsunuz," diyor. Zahar kapya doru yolland: Onlara gre hava ho. Be hizmetileri var. Nereye gidiyorsun? Bir sprge getir de oday temizle. nsan burada oturamaz, masaya dayanamaz. ren bir ey bu... Bu bir... Oblomovluk! Zahar kalarn atarak yan yan bakt: "Hoppala! Bir laf daha icat etti. Ama yabanc bir lafa benzemiyor." Haydi, dediimi yapsana. Ne diye spreyim? Daha bu sabah sprdm. Peki bu toz nereden geliyor sprdysen? Baksana uraya. stemiyorum byle ey, anlyor musun? Hemen temizle ortal. Temizledim diyorum size. Gnde on defa ortal spremem ya. Toz

173

geliyor... Krlar yakn. Yazlk buras. Yol toz iinde... Anisya birden kapdan ban uzatt: Zahar Trofimi, ben ne dedim size? Oday sprdkten sonra eyann tozunu almak doru deil. Tekrar her taraf toz olur. lkin... Bana ders vermeye mi geldin? Haydi git iine. Hi byle ey duymadm: lkin demeyi spr, sonra da masann tozunu odaya ser. Elbette kzar beyefendi. Zahar dirseiyle Anisya'nn gsne vurarak: Hl duruyor musun? diye bard. Anisya glmsedi ve kat. Oblomov Zahar' kovdu. Ban ilemeli yasta dayad; elini gsne koyarak kalbinin atn yoklad: Bir bozukluk var kalbimde; ne yapmal bilmem ki. Doktora sorsam Habeistan'a git diyecek. Zahar'la Anisya, evlenmezden nce birbirlerinin iine karmazlard. Anisya yemek piirir, arya gider, ylda bir defa da, tahtalar silinirken, temizlie yardm ederdi. Evlendikten sonra efendisinin odalarna daha kolay girip kmaya balad. Zahar'a yardm ediyor ve ortalk daha iyi temizleniyordu. Kocasnn ilerinden bazlarn onun rzasyla, bazlarn da zorla zerine almt. "Gel, u haly dv... unlar bir keye yerletiriver; gerek olmayan eyleri mutfaa gtr." Bu mutlu gnler, bir ay kadar srd. Odalar tertemizdi; beyefendi memnundu; gnl kracak szler sylemiyordu; Zahar'a yapacak i kalmyordu. Ama bu mutluluk uzun srmedi; bakn niin. Anisya, Oblomov'un odalarna bakmaya balaynca, Zahar'n yapt ilerin samal ortaya kt. Her att adm yanlt. Halbuki o elli be yl, yapt ilerin baka trl yaplamayacana inanarak yaamt. imdiyse Anisya on be gn iinde ona hibir ie yaramadn ispat etmi, insan ileden karan bir nezaketle, bir ocukla ya da bir deliyle konuur gibi ona akl retmeye kalkmt. "Zahar Trofimi, pencereleri soba kzdktan sonra aarsan oda souyuverir?" "Peki ne zaman aalm dersiniz?" "Sobay yakarken. Hem durmu hava daha abuk kar, hem de oda daha abuk snr." "Haydi ordan sersem! Otuz yldr yaptm ii senin sznle mi deitireceim." Zahar dolapta ekeri, ay, limonu, bardaklar, ayakkab boyasn, fralar ve sabunu hep ayn gze koyard. Bir gn eve dnnde, sabunu muslukta, boyalarla fralar mutfan penceresinde, ayla ekeri de ayr bir kede buldu. Zahar tehditkr bir tavrla sordu: Ne kartryorsun benim ilerimi? Ben bunlar mahsus bir araya koydum ki kolayca bulaym, sen tutmu her birini bir tarafa datmsn. Anisya tatl tatl:

174

ay sabun kokmasn diye, dedi. Baka bir gn Anisya, Oblomov'un elbiselerinde iki gve delii gsterdi ve elbiseleri haftada bir fralamak gerektiini syledi. Peki ben fralarm, dedi. Zahar, Anisya'nn elinden elbiseyi de, fray da ekip ald, eski yerine koydu. Baka bir gn Zahar efendisinin hamambcekleri yznden kendisini azarladn anlatp, her zamanki gibi ondan ikyet etti. "Ben getirmedim ya bu bcekleri," diyordu. Anisya hibir ey sylemeden raflarda kim bilir ne zamandan kalm ekmek krntlarn temizledi, dolaplar, ana mlei ykad ve hamambcekleri iyice azald. Zahar hl anlamak istemiyor ve btn bunlar Anisya'nn gayretkeliine veriyordu. Bir gn bir tepsiden iki barda drp her zamanki gibi kfrederek btn tepsiyi atmaya kalkt srada, Anisya tepsiyi elinden ald, bardaklarn yanna ekmekle eker kabn koydu, hepsini yle bir yerletirdi ki hibir ey kmldamaz oldu. Zahar'a tepsinin nasl bir elle tutulup bryle destekleneceini gsterdi, odann iinde tepsiyi saa sola evirerek yrd, bir kak bile yerinden kmldamad. te Zahar o zaman Anisya'nn kendisinden daha akll olduunu aka grd. Tepsiyi elinden ald, bardaklar gene drd ve artk Anisya'ya iyice dman oldu. Anisya hi istifini bozmadan: Bak, yle tutmal, dedi. Zahar ona budalaca bir fkeyle bakarken o gene glmsyordu. Hele u kyl karsna bak; bana akl retmeye kalkyor. Sen Oblomovka'nn ne olduunu bilir misin? Orada her ey benden sorulurdu: Emrimde on be uak ve ufak tefek hizmetiler vard. Senin gibi kadnlar o kadar oktu ki adlar bile bilinmezdi... Sen imdi tutmu bana... Hey Allahm... Senin iyiliin iin syledim. Haydi bakalm... Brak beyefendinin odalarn da mutfaa git... Elinin hamuruyla erkeklerin iine karma. Anisya glmsedi ve gitti. Zahar peinden fkeli gzlerle yan yan bakt. Btn bunlar onuruna dokunduu iin karsna fena muamele ediyordu. Ama lya lyi bir ey isteyip de Zahar bulamad m ya da krlm olarak buldu mu, havada ac kelimelerle birlikte bir frtna balangc hissedildi mi, Zahar Anisya'ya bir gz krpar ve parmayla Oblomov'un odasn gstererek hafif ama emre kaan bir eda ile: Bak bakalm beyefendi ne istiyor? derdi.

175

Anisya, Oblomov'un odasna girer ve frtna bir iki kelime ile dinerdi. Oblomov "ac perdeden" konumaya balar balamaz, Zahar, "Anisya'y araym," derdi. Anisya olmasa Oblomov'un odalar tekrar eski haline dnecekti; Anisya artk kendini Oblomov'un evine bal hissediyor, farkna varmadan kocasnn bu eve, zellikle lya lyi'e ilgisini benimsiyordu. Kadn gzleri, evik kadn elleri bu perian odalar canlandryordu. Zahar srtn evirir evirmez, Anisya masalarn, kanepelerin tozlarn alr, pencereyi aar, storlar kaldrr, odann ortasna atlm ayakkablar, bir koltuk stne atlm pantolonu yerine koyar; ktlar, kalemleri, aky toplar, bezleri dzeltir; yata yapar, yastklar yerletirir; btn bunlar bir anda bitirince odaya bir gz atar, bir sandalyenin yerini deitirir, yar ak kalan bir ekmeceyi kapatr, masadan peeteyi kaldrr ve Zahar'n izmelerinin gcrtsn iitir iitmez mutfaa koard. Anisya krk yedi yalarnda, canl, igzar bir kadnd, yznde her zaman tatl bir glmseme vard; gzleri fldr fldr dnerdi. Gs, gerdan salam yapl, kzarm elleri hep hareket iinde idi. Dmdz bir yz vard. Yalnz burnu biraz belli oluyordu; bu burun ufackt ve sanki yzne sonradan beceriksizce yaptrlmt, ucu kvrkt, insan baknca yalnz onu gryor, silik ve solgun yzne bakmaya vakit kalmyordu. Dnyada Zahar gibi kocalar oktur. Bir diplomat da zaman zaman byle karsnn szlerine kulak vermez, omuzlarn silker fakat ondan duyduu szleri gizli gizli yazlarna kartrr. Bazen bir mstear, karsnn nemli bir i hakkndaki gevezeliine yzn buruturur, fakat ertesi gn bu gevezelii vekile ulatrr. Geri o baylar karlarn Zahar gibi hor grp kaba muamele etmezler ama onlar i hayatlarnn yorgunluunu gidermek iin evlerinde duran bir ss sayarlar. Parlak le gnei oktan beri parkn yollarn kavuruyordu. Herkes glgelikler altna ekilmi, yalnz dadlarla ocuklar gne altnda yryor, oturuyorlard. Oblomov hl kanepede uzanm, bu sabah Olga ile konutuklarna bir olumlu, bir olumsuz anlamlar veriyordu. Beni seviyor, benimle ilgili. Niin olmasn? Hep beni dnyor. ark sylerken benim iin cotu, ikimiz de ayn eyleri duyduk. Bu dnce gururunu tatl tatl okuyor, hayat birdenbire k ve renk kazanyor, nnde sihirli bir yol alyordu. Kendisini Olga ile beraber Avrupa'da svire'nin gllerinde, talya'da, Roma harabelerinde, gondollarda, Paris'in, Londra'nn kalabal ortasnda ve nihayet... nihayet, onun dnya cennetinde, Oblomovka'da gryordu. Olga sevimli konumasyla, beyaz ve temiz yzyle, zarif gerdanyla bir tanra gibiydi. Kyller mrlerinde bylesini grmemilerdir; bir melek grm gibi

176

olacaklar, nnde diz kecekler. Hayalinde onunla otlar zerinde, aalarn glgeleri altnda yryor, arklarn dinliyor... Oblomov hayatn rahat, tatl akn duyar gibi oluyor, gereklemi arzularnn mutluluu iine gmlyordu. Birdenbire yz deiti. Kanepeden kalkarak, odann iinde bir aa bir yukar gezindi ve yksek sesle: Hayr, buna imkn yok, dedi. Benim gibi anlamsz, gzleri uykulu, yanaklar sarkm, uyuuk bir insan sevmek... Benimle alay ediyor herhalde... Aynann nnde durdu, kendine bakt. lkin kendini beenmedi sonra gzleri parlad ve glmsedi: ehirdekinden daha iyiyim, daha gen duruyorum. Gzlerim o kadar donuk deil. Bir arpack kmaya balamt, kayboldu. Burann havasndan olacak. Bir hayli de yryorum, arap imiyorum, gndzleri yatmyorum. Msr'a gitmesem de olur. Bir uak Olga'nn teyzesinden onu yemee armaya geldi. Oblomov: Geliyorum, geliyorum, dedi. Ua giderken geri ararak: Dur; al unu bakaym, dedi ve eline biraz para sktrd. Keyifliydi. i almt. Ne gzel bir gnd. Herkes sevimli, rahat, mutlu grnyordu. Yalnz Zahar ask suratla efendisine yan yan bakyordu. Anisya da tatl tatl glmsyordu. Oblomov bir karar verdi: "Bir kpek alacam... Hayr, kedi daha iyi... Kediler daha tatldr, mrmr eder dururlar." Olga'ya kotu. Yolda dnyordu: "Peki ama nasl olur? Olga beni seviyor ha! O gen, o taze kz! Hayalinde imdi kim bilir ne iir dolu bir hayat vardr. Uzun boylu, siyah kvrck sal, marur gll, gzlerinin ii prl prl yanan, sesleri n n ten, yzlerinde gizli bir kudret ve cesaret okunan genleri dnse gerek. Ama tabii bir kadn bir erkekte genlik, cesaret, dans ve binicilik hnerlerinden baka eyleri de sevebilir. Olga herhangi bir kz deil... Kalbini bir bya, bir kl akrtsna kaptrmayabilir. Ama o zaman da insanda baka eyler olmal... Mesela kuvvetli bir zek. Herkesin hayran olduu bir kafann karsnda o da eilir... Ya da insan nl bir artist olur... Ben neyim ki? Oblomov, ite o kadar. Halbuki toltz mesela, yle mi ya: Zeks var; kendini, bakalarn idare edebiliyor; hayatna dzen verebiliyor. Nereye gitse, rastlad insanlar kazanyor, onlara her istediini yaptrabiliyor... Halbuki... ben... Ben daha Zahar' idare edemiyorum... Ben bir Oblomov'um! toltz! Aman yarabbi! toltz'u seviyor! Kendisi de syledi ya. Onu bir dost gibi seviyorum diyor, ama yalan. Ya da farknda olmadan... Kadnla erkek arasnda yle dostluk falan olmaz."

177

Kuku iinde admlar yavalad. "Ya benimle alay ediyorsa! Bana kar yalnz... "Birdenbire durdu. "Ya bu bir oyunsa, bir dolapsa... Beni sevdiini de nereden karyorum! Byle bir ey sylemedi. Btn bunlar onun oyunlar. Andrey'i mi seviyor acaba? Hayr sevemez. O yle bir kz ki... " Tam o srada Olga'y grerek sevin iinde, "Bak ite byle bir kz," dedi. Olga neeli bir glmseme ile elini uzatt. Oblomov kararn verdi: "Hayr, olamaz, Olga aldatc bir kadn olamaz. Aldatc kadnlar insana bu kadar candan bakmazlar. Bu kadar iten glleri olmaz. Yapmack sesler karrlar... Ama beni sevdiini sylemedi..." Telaland yeniden. Bu sevgiyi kendisi kuruyordu. "Peki ama o halde; ne diye kzd? Ne muammadr bu?" Olga sordu: Nedir o elinizdeki? Bir dal. Ne dal? Gryorsunuz ya, leylak dal. Nerede buldunuz? Geldiiniz yolda leylak yok. Siz koparp atmtnz. Niin aldnz? Hi... Onu kzp atnz houma gitmiti de. Kzmam hounuza gitmiti demek. Bu da yeni bir ey. Neden? Syleyemem... Ne olur syleyin... Dnyada sylemem. Yalvaryorum size. Oblomov ban sallad. Ya ark sylersem? O zaman belki... Demek kalbinizi yalnz mzik yumuatyor, yle mi? Evet ama sizden dinlediim zaman. Peki yle ise Syleyeyim... Casta Diva, Casta Di... diye balad ve durdu. Haydi syleyin imdi, dedi. Oblomov biraz tereddt etti, sonra kararn vererek: Hayr, hayr, dedi; syleyemem, hibir zaman. Ya doru deilse, ya sadece bir kuruntu ise... Hayr, hayr! Olga Oblomov'u, dikkatle szd: Ne doru deilse? Korkun bir ey mi?

178

Olga'nn yz daha anlayl bir hal ald; dncenin yznn her izgisinde birdenbire parlad. Artk kefetmiti. Sanki gne bir bulutun arkasndan kvermi, ilkin bir fundal, sonra bir tekini, evin damn ve nihayet btn peyzaj aydnlatmt. Olga artk Oblomov'un ne dndn biliyordu. Oblomov hl tekrarlyordu: Hayr, hayr, sylemek elimde deil, bouna sormayn. Olga kaytszlkla: Sormuyorum ki, dedi. Nasl olur: Biraz nce... Olga onu dinlemeden ciddi ciddi: Haydi eve gidelim, dedi. Evde teyzem bekliyor. Olga nden yrd. Evde Oblomov'u teyzesiyle yalnz brakarak odasna ekildi. VIII O gn Oblomov gittike artan bir umut krkl iinde yaad. Gn Olga'nn teyzesi ile geirdi. Mariya Mihaylovna zeki, anlayl bir kadnd. Her zaman gzel, kendisine yakan yeni ipek elbiseler, dantelli yakalar giyerdi. Ya elliye yaknd ama tazeliini kaybetmemiti. Boynunda altn bir gzlk asl dururdu. Her halinde bir vakar vard. stne gzel bir al alr, dirseini zaman zaman kibarca yasta dayayarak kanepenin stne ihtiamla otururdu. Kimse onun i grdn, yere eildiini, diki diktiini, kk eylerle uratn grmemitir. Bunlar onun ciddi yzne yakmazd. Hizmetilerine sert ve kaytsz bir eda ile emirler verirdi. Bazen kitap okur ama hi yaz yazmazd. Gzel ve ou zaman Franszca konuurdu. Oblomov'un Franszcay rahat konumadn hemen fark etmi ve daha ikinci gn onunla Rusa konumutu. Konuurken fazla dnmez, kendini zeki gstermeye almazd. Sanki zeksna bir snr izmi de dna kmak istemiyordu. Hayatnda duygularn, sempatilerin, akn fazla bir yer tutmad her halinden belli oluyordu. Halbuki baka kadnlarda ak, hi deilse konumalarnda hayatn her cephesine karr, baka meseleler ikinci planda kalr. Bu kadn iin en nemli mesele, yaamasn bilmek, kendisine hkim olmak, dnce ile karar, kararla gerekletirme arasnda bir denge kurmakt. Bir dman gibi insan daima gz hapsinde bulunduran bu kadn artmak mmkn deildi. Salon hayat onun asl hayat idi; bunun iin her dnce, her sz ve her davran zerinde byk bir dikkatle dururdu. Hi kimseye yreini amaz, gizli duygularn sylemezdi; ihtiyar bir dostla oturup kahve itii, gizli gizli konutuu olmazd. Yalnz Baron von Langvagen'le ok defa ba baa kalrd. Baron bazen gece yarlarna kadar oturur, ama Olga da her zaman bu konumalarda bulunurdu. Uzun zaman susarlard. Fakat susmalar anlaml ve zekice idi; sanki aralarnda bakalarnn bilmedii srlar vard.

179

Onlar bir arada grnce insan yalnz unu dnrd: Bu iki insan bir arada bulunmaktan holanyorlar, ite o kadar. Mariya Mihaylovna herkese nasl davranyorsa barona da yle davranyordu. Hali hi deimez, her zaman sevimli ve sakin grnrd. Kt diller bu dostluu yorumlamaya kalkp eski ilikilerden, hatta beraber yaptklar Avrupa yolculuundan sz etmilerdi; ama Mariya Mihaylovna'da barona kar en kk bir sevgi belirtisi grmeye imkn yoktu. Baron Olga'nn kk iftliinin vasisi idi. iftlik naslsa rehine konmu, baron bir dava amt... Yani bir memura birtakm evrak yazdrm, gzlklerini takp okumu, imza etmi ve ayn memurla resmi dairelere gndermiti. Kendisi de yksek evrelerdeki dostluklarndan yararlanp davaya iyi bir yn vermiti. Davann pek yaknda kazanlacan umuyordu. Bu dava dedikodulara son vermi ve herkes baronu bu evde bir akraba gibi grmeye almt. Baron elli yalarnda vard, ama gen kalmt. Yalnz byklarn boyuyor ve biraz topallyordu. Pek kibard, kadnlarn yannda sigara imez, bacak bacak stne atmazd. Salonlarda koltuklara yaslanp ayaklarn kadnlarn burnuna uzatan delikanllar tiksintiyle karlard. Odalarda bile eldivenle oturur, yalnz yemek yerken karrd. Son modaya gre giyinir, yakasna nianlar takard. Daima kapal bir arabada gezer ve atlarnn stne titrerdi. Arabaya oturmazdan nce atlarn koumlarn, hatta nallarn yoklar, bazen de mendilini karp tmarn iyi yaplp yaplmadn anlamak iin atlarn bana srerdi. Tand kimselere byk bir nezaketle glmser; henz tantrlmad insanlara ise pek souk davranrd. Tantrlr tantrlmaz souk tavr bir glmsemeye evrilir ve tant insan da artk her zaman iin karsnda glmsemeye hak kazanm olurdu. Baron her eyden ayn titizlikle sz ederdi. Fazilet, hayat pahall, bilim, salon hayat gibi konularda dncelerini ak ve kesin cmlelerle ifade ederdi; bu cmleler sanki herkese datlm bir ders kitabndan karlm gibiydi. Olga'nn teyzesiyle ilikileri o zamana kadar pek basit ve sakin olmutu: Birbirlerini arla gitmeden seviyorlar ve aralarnda hibir geimsizlik kmyordu. Byle olmas biraz Mariya Mihaylovna'nn mizacndan, biraz da kavga etmelerine hibir neden bulunmamasndand. Olga'nn hi raz olmayaca bir eyi istemek teyzesinin aklndan bile gemez, Olga da teyzesinin arzularna ve dncelerine kar koymay ryasnda bile grmezdi. Teyzesinin istedikleri de nihayet elbise ve sa tuvaleti semekte ya da opera ile Fransz tiyatrosundan birine karar vermekte bir mesele olurdu. Olga bunlarda her zaman teyzesinin dediine uymutu. Mariya Mihaylovna da isteklerinde hibir zaman bir teyzenin haklarn amamt. likileri o kadar renksizdi ki Olga'nn teyzesine ne eit bir sevgiyle bal olduu kestirilemezdi. Dier taraftan

180

da insan ilk bakta onlarn bir ana kz deil bir teyze ile yeen olduklarn anlayabilirdi. Teyze sorard: Ben arya gidiyorum, bir ey ister misin? Olga: Evet, ma tante; terziye uramak istiyorum, der ve birlikte giderlerdi. Ya da: Hayr, ma tante, baka gn giderim, daha yeni gittim, derdi. Teyzesi iki parmayla yanan tutar ve alnndan perdi; o da teyzesinin elini per; biri gider, biri evde kalrd. Teyze, sanki kendi kendisiyle konuuyormu gibi, ne bir soruya, ne de bir karara benzeyen bir eda ile sorard: Geen yaz oturduumuz yazl m tutacaz? Olga: Evet, oras ok gzeldi, der ve yazlk tutulurdu. Ya da Olga: Ah teyzeciim, o ormandan, kumlardan bkmadnz m? Baka bir tarafa baksak nasl olur? diye sorard. Teyzesi: Peki bakalm, derdi. Bazen teyzesi: Olenka, tiyatroya gidelim; bu piyesi ok vyorlar. Olga ne byk bir istek, ne de byk bir uysallk gstererek: yi olur, derdi. Bazen aralarnda ufak tefek anlamazlklar olurdu. Yeil kurdele sana hi yakmyor ekerim. Sar olsun. Ah, ma tante, altnc defadr sar kullanyorum. Herkesi bezdireceim. Peki meneke olsun. Ya unlar nasl? Teyze Olga'nn gsterdii kurdelelere dikkatle bakar ve ban sallard. Sen bilirsin ma chere, ama ben olsam, ya sar alrdm ya da mor. Olga kibarca: Hayr ma tante, derdi; ben bunlar tercih ediyorum, bunlar alacam msaadenizle. Olga teyzesinden fikir sorduu zaman sylediklerini emir saymaz, sadece kendinden daha tecrbeli bir kadnn szleri diye dinlerdi.

181

Teyze u kitab okudunuz mu? Nasl? Teyze kitab iter, fakat Olga'nn okumasna engel olmak da istemeksizin: Aman, ne iren kitap! derdi. Byle bir szden sonra Olga'nn o kitab okuduu olmazd. kisinin de bilmedii bir kitap olunca Baron von Langvagen'e ya da orada ise toltz'a sorarlar ve onlarn hkmlerini kabul ederek kitab okur veya okumazlard. Bazen teyze: Ma chere Olga; Zavadskilerde sana pek sokulan gen hakknda dn bana olmayacak eyler anlattlar, derdi. Teyze bu kadarla kalrd. Artk bu genle fazla grp grmemek Olga'nn iiydi. Oblomov'un gelii evde ne teyze iin, ne baron iin, ne de toltz iin bir mesele oldu. toltz Oblomov'u yle bir eve gtrmek istemiti ki orada yemekten sonra uzanmak imkn olmasn. Hatta bacak bacak stne bile atlmasn, temiz giyinilsin, konuulan eylere dikkat edilsin, olan biten hakknda canl konumalar olsun ve insann kolay uykusu gelmesin. Bundan baka toltz dnmt ki Oblomov'un uykulu hayatna zeki, sevimli, canl ve biraz da alayc bir kz sokmakla karanlk bir odaya bir lamba koymu, iini aydnlatm, stm, canlandrm olacakt. Halbuki Oblomov'un hayatna bir lamba deil, bir havai fiek sokmutu. Bunu ne kendisi, ne de tabii Olga ve Oblomov tahmin etmilerdi. lk ziyaretinde lya lyi bacak bacak stne atmadan teyze ile iki saat kadar oturdu; birok eylerden akll uslu konutu; hatta iki defa ayaklarnn altna byk bir tabure bile koydu. Baron da geldi, ona nezaketle glmsedi ve elini skt. Oblomov bsbtn ciddileti; de birbirinden pek holandlar. Teyzenin, Olga ile Oblomov'un gezintileri, ba baa konumalar hakkndaki dncesi... Hayr, daha dorusu bu hususta hibir dncesi yoktu. Olga gen bir zppe ile ksayd i deiirdi; ama o zaman da gene bir ey sylemezdi, sadece her zamanki ustalyla ii aktrmadan yoluna koyard: Birka defa onlarla birlikte kar ya da birisini gnderir ve gezintiler kendiliinden suya derdi. Bay Oblomov'la gezmek, salonda ya da balkonda bir keye ekilmek... Bunlardan bir ey kmaz... Oblomov otuzunu gemiti. Olga ile sama sapan eyler konumaz, ona mnasebetsiz kitaplar vermezdi elbette... Byle bir ey kimin aklna gelebilir. Zaten toltz seyahate kmadan nce Olga'ya Oblomov'u uyuukluk iinde brakmamasn, gndzleri uyutmamasn, ona eziyet etmesini, i yaptrmasn, ksaca onunla yakndan ilgilenmesini rica etmiti. toltz Mariya Mihaylovna'dan da Oblomov'u gznden uzak tutmamasn, sk sk evine armasn, Avrupa'ya gitmezse onu bir eylerle oyalamasn istemiti.

182

Oblomov o gn teyze ile otururken Olga hi grnmedi ve saatler pek ar geti. Oblomov yine renkten renge giriyordu. Olga'daki yeni deimenin nedenini artk anlyor, ilk defakinden daha fazla zlyordu. lk beceriksizlii onu sadece rktmt. imdi ise kalbi eziliyor, kendini karanlk, yamurlu bir havada perian ve zavall hissediyordu. Ona onu sevdiini kefettiini sylemiti. Bu kefinde belki de aldanmt. Bu sz bir hakaret saylrd, hem de kolay kolay tamir edilmez bir hakaret. Doru kefetmi olsa bile, bu kadar beceriksizlik olur muydu? Bu dpedz kendini beenme deil miydi? Olga'nn gen ve temiz kalbinde rkek rkek uyanan duyguyu, kk bir grltnn daldaki kuu karmas gibi karvermiti. znt iinde yemee gelmesini bekledi: Acaba ne syleyecek, ona nasl bir gzle bakacakt? Olga indi, Oblomov ona hayran hayran bakakald. Birdenbire deiivermiti. Yz, hatta sesi bile baka trl idi. Saf ve ocuka glmsemesi dudaklarndan gitmiti. Oblomov'a bir defa olsun, ne merakla, ne de tereddtle bakt. Sanki artk sorulacak, renilecek, alacak hibir ey kalmamt. Gzleri eskisi gibi Oblomov'a dikilmiyordu. Ona sanki yllardan beri tand, baron kadar bile ilgilenmedii bir adamm gibi bakyordu. Aradan bir yl gemi, Olga bir yl daha yalanmt sanki. Dnk skntsndan, sinirliliinden eser kalmamt: aka ediyor, glyor, evvelce karlk vermeyecei sorulan uzun uzun cevaplandryordu. Belliydi ki artk Oblomov'a kar herkes gibi olmaya karar vermiti. indekini olduu gibi sylemek serbestlii ve rahatl kayboluvermiti. Nasl olmutu bu i? Yemekten sonra ona yaklaarak: Gezintiye gidecek miyiz? diye sordu. Olga cevap bile vermeden teyzesine dnd: Gezmeye gidelim mi? Teyze: Evet, biraz gezelim, dedi; syle emsiyemi getirsinler. Hep birlikte ktlar. Uyuuk uyuuk gezindiler; uzaktan Petersburg'a baktlar; ormana kadar gittikten sonra balkona dndler. Oblomov, bu skc durumun devam edip etmediini anlamak, bir kelimeyle, bir glle ya da belki bir arkyla olsun eski Olga'y bulmak umuduyla sordu: Bugn ark sylemeye niyetiniz yok galiba? stemeye cesaret edemiyorum. Teyze: ok scak, dedi. Olga:

183

Zarar yok, sylemeye alrm, dedi ve bir ark syledi. Oblomov kulaklarna inanamyordu. Olga deildi bu. Ne olmutu o eski tutkulu ses? Syleyii dzgn ve gzeldi ama salonlarda kendilerinden ark istenen gen kzlarn arklar gibi duygusuzdu. Sesinden ruhunu ayrm, dinleyene hibir heyecan vermez olmutu. Alay m ediyor, numara m yapyor, fkeden mi yapyor belli deildi. Oblomov'a dosta bakyor, onunla rahat rahat konuuyordu, ama arks gibi szleri de duygusuzdu. Ne demekti bu? Oblomov ay beklemeksizin apkasn ald, veda etti. Teyze: Sk sk gelsenize, dedi. Hafta iinde hep yalnzz; sklmazsnz, gelin. Hele pazarlar konuklar ok oluyor; hi sklmazsnz. Baron nazike ayaa kalkt ve Oblomov'u selamlad. Olga bir eski dosta bakar gibi ban dndrerek uzaklaan admlarn kaytszca dinledi. Bu iki saat ve sonraki drt gn, en ok bir hafta Olga'da derin bir etki yapm, onu ok olgunlatrmt. Byle abuk bir deime, bu kadar derin bir ruh gelimesi ancak kadnlarda grlebilir. Hayatnn akn gnler iinde deil, saatler iinde duyuyordu. Bir erkein gnlnden, hi farkna varmadan gelip geen eyleri bir gen kz inanlmaz bir abuklukla yakalar; gzleri, onlarn peine taklr, geerken izdikleri yol, hafzalarnda silinmez izler brakr. Erkee gereklerin apak gsterilmesi gereken yerde, kadna hafif bir rzgr, iitilmez bir hava rpermesi yeter. Bir gen kzn bir hafta nceki saf ehresini, kaytsz hallerini birdenbire ciddi dncelerle arlatrveren ne olabilir? Nedir bu dnceler? Niin? Bunlarda sanki bir erkein btn mantn, nazariyelerini, tecrbelerini aan pratik bir felsefe, btn bir hayat gr vardr. Bir gen kz daha dn bir ocuk olarak brakan kuzeni, okulunu bitirip subay olunca ona yine eskisi gibi neeyle koar, omzuna vurmak, elinden ekmek, onunla iskemlelerin, kanepelerin stne atlamak ister, bir de yzne dikkatle baknca arr; hayretle irkilir: Kendinin ocuk kaldn, onunsa artk bir kadn olduunu anlar. Ne vard acaba? Bir dram m olmutu? Bana bir felaket mi gelmiti? Btn ehrin bildii bir olay m kmt? Hayr; ne annesinin, ne teyzesinin, ne amcasnn, ne dadsnn, ne hizmetisinin bir eyden haberi vardr. Zaten bir ey olacak kadar vakit gememitir. Bir iki defa dans etmitir, ba armtr ve gece uyuyamamtr, ite o kadar. Bunlar gelip gemitir, fakat kzn yznde yeni bir ifade belirmitir. nsana artk baka trl

184

bakar, kahkahayla glmez, armudu soymadan azna atmaz, okulda u oldu, bu oldu demez... Halbuki o da kuzeni gibi okulu yeni bitirmitir. Ertesi ve daha ertesi gn Oblomov byle bir kuzen gibi Olga'y tanyamaz olmu, ona utanarak bakmt. Olga'nn baklar ise ak ve rahatt; ona, herkese bakar gibi meraksz ve sevgisiz bakyordu. Kendi kendine. "Ne oluyor bu kza? Neler dnyor? Bir ey anlyorsam Kr olaym," diyordu. Sahiden de nasl anlayabilirdi? Olga'da olan deiiklik bir erkekte ancak yirmi be yanda, yirmi be profesrn, kitaplklarn yardmyla, dnyay dolatktan sonra, hatta bazen ruh ve fikir tazeliini kaybetmek pahasna olabilirdi. Bu deiiklik, bu bilince var Olga'ya ne kadar ucuza mal olmutu. Oblomov: "Hayr, bu skntl, belal bir i, diye dnd. Viborg tarafna tanmal, almal, okumal, sonradan Oblornovka'ya gitmeli... Yalnz gitmeli... Onsuz. Elveda benim cennetim! Benim sakin, kl hayat idealim..." Oblomov drdnc ve beinci gn de Olga'y grmeye gitmedi; ne okudu, ne de bir ey yazd. Gezip dolamak istedi, fakat tepeye doru giden tozlu yola kar kmaz gevedi: "Bu scakta ne iim var oralarda?" dedi. Eve dnp kanepeye uzand ve Gorohovaya Caddesi'ndeki tozlu, perdeleri inik odasndaki gibi derin bir uykuya dald. Karmakark ryalar grd. Uyand zaman masa kurulmu, stne kvas, orba ve bir et yemei konmutu. Zahar uykulu uykulu pencereden dar bakyordu. Bitiik odada Anisya tabaklar yerletiriyordu. Oblomov yemeini yedi ve pencereye oturdu. Her ey tatsz, anlamsz, Oblomov yapayalnzd. Gene eskisi gibi hibir ey yapmaya, hibir yere gitmeye istei yoktu. Anisya Oblomov'u elendirmek iin getirdii bir kediyi dizlerine koydu: Komular bir kedi getirdiler, alalm m? Dn istemitiniz. Oblomov kediyi okamaya balad; ama artk kediden de holanmyordu. Zahar, diye bard. Buyurun efendim. Belki ehre tanacam artk. Nereye? Evimiz yok ki. Viborg Mahallesi'ne canm. Bir yazlktan baka bir yazla ne diye tanalm? Ne var sanki orada? Yoksa Mihey Andreyevi'i mi greceiniz geldi? Buras rahat deil. Gene tanma derdi, ama yarabbi! Daha yeni kendimize geldik, hl iki

185

fincanla bir sprgeyi bulamyorum. Mihey Andreyevi teki eyalarla gtrmediyse kayp demektir. Oblomov bir ey sylemedi; Zahar kt ve bir sandkla bir valiz getirdi. Sanda bir tekme atarak: Peki, bunlar ne yapacaz? dedi. Satalm bari. Akln m kardn sen? Birka gn sonra Avrupa'ya gideceim. Zahar birden kahkahay basarak: Avrupa'ya! dedi; lafn ettiniz geri, ama gitmek nerede... Ne var bunda olmayacak? Gidiyorum artk, kesin... Pasaportum hazr. Zahar alayl alayl: Peki, ayakkablarnz kim karacak orada? dedi. Kadn hizmetiler mi? Brakn canm, siz bensiz edemezsiniz. Tekrar glmeye balad ve favorileri geniledi. Oblomov kzd: Haydi, samalama! Gtr unlar, ekil git. Ertesi sabah saat dokuzda uyand zaman Zahar kahvaltsn getirdi ve frna giderken yolda gen bayana rastladn syledi. Hangi gen bayan? Hangisi olacak canm, Olga Sergeyevna. Peki, ne oldu? Ne olacak, size selam gnderdi, ne yapyor, nesi var, diye sordu. Ne syledin? yidir, dedim; ne derdi olabilir, dedim. Ne diye laf kartrrsn kendinden, budala? Ne derdi olabilirmi! Sen ne anlarsn dertten? Peki sonra ne oldu? Dn leyin nerede yemek yediinizi sordu. Evet? leyin de, akam da evde yediinizi syledim. Akam da yemek yiyor mu dedi, yalnz iki tavuk yediinizi syledim. Hay sersem herif! Ne diye sersem oluyorum, yanl m syledim? Kemiklerini gstereyim isterseniz... Sersem! Sersem! Peki, ne syledi?

186

Gld. "O kadarck m?" dedi. Hay alk herif! Gmleimi bana ters giydirdiini de syleseydin bari. Sormad, ben de bir ey sylemedim. Baka ne sordu? Bugnlerde neler yaptnz sordu. Peki, ne dedin? Hibir ey yapmyor, yatyor, dedim. Oblomov ellerini akaklarna vurarak fkeyle bard: Ah yarabbi!.. Defol, defol! Bir daha benim hakkmda byle eyler anlatrsan, sana ne yapacam grrsn. Ne zehirli mahlukmusun sen! Bu yamda bana yalan m syletmek istiyorsunuz? Defol! Zahar bu kadarna fazla alnmad, efendisi henz en ac szleri sylememiti. Viborg Mahallesi'ne tanmak istediinizi de syledim. Defol! Zahar derin derin iini ekerek dar kt. Oblomov ayn imeye balad. Tepsideki yn yn ekmeklerden yalnz bir dilim yedi; Zahar yine gider syler diye korktu. Bir puro yakp masann bana oturdu, bir kitap at; bir sayfa okudu, teki sayfay evirecekken bakt, kesilmemi; parmayla yrtt, sayfann kenarlar pskl pskl oldu. Kitap da aksi gibi kendinin deil, toltz'undu. toltz her eyini, hele kitaplarn ne kadar temiz tutar, bu gibi eylerde ne sama bir titizlik gsterirdi. En kk eyleri, kalemi, kd tam koyduu yerde olduu gibi bulmak isterdi. Bir kitap aaca da olacakt herhalde, ama kim bilir nerede? Bir bak isteyebilirdi ama vazgeti; kitab yerine koyarak kanepeye gitti. Tam yastklar dzeltip rahata uzanaca srada Zahar odaya girdi. Gen bayan sizi eye ard, neydi orann ad... Ne diye sylemedin bunu iki saattir? Odadan kovdunuz, szm bitirmeye brakmadnz. Zahar, sen benim bamn belassn. Zahar efendisine sol yann evirip duvara bakarken kendi kendine: "Balad gene... Tpk o gnk gibi; yine ar eyler syleyecek," dedi Nereye gelsin dedi? Ad neydi orasnn canm, bahe midir nedir ite...

187

Parka m? Tamam, parka. Gezmek isterse gelsin, ben oradaym, dedi. Elbiselerimi getir. Oblomov parkta drt dnd, her taraf arad. Olga yoktu. Geen gnk aal yolda yrrken, Olga'y iekleri att yere yakn bir srada oturmu buldu. Olga: Gelmeyeceksiniz diye korktum, dedi. Sizi parkta aradm. Arayacanz biliyordum, mahsus buraya oturdum. Bu yoldan geeceinizden emindim. Oblomov, "Niin emindiniz?" diye sormak zereyken Olga'ya bir gz att ve bir ey sylemedi. Bak orada evvelce yrdkleri zamanki bak deil, son defa evde kendisini artm olan bakt. Gler yzl halinde bile bir ekingenlik, bir durgunluk vard. Oblomov anlad ki artk onunla duygu oyunlar, masumane konumalar olamazd; o sevinli, ocuka devirler gemiti. Sylenmeden kalan, ince bir soruyla syletilmesi mmkn olan birok ey aralarnda hi konuulmadan kararlamt, o kadar ki artk geri dnmek de imknszd. Olga sordu: Neden ka zamandr grnmediniz? Oblomov bir ey sylemedi, ona aralarndaki ilikilerin o gizli cazibesinin kalmadn, durgun ve dnceli tavrnn kendisini sktn, o byle bir bulut arkasna saklandka ne yapacan bilmediini anlatmak isterdi. Ama hissediyordu ki bunlar ne kadar kapal da sylese Olga hayretle karlayacak, daha souk davranacak ve kendisinin daha balangta beceriksizce berbat ettii yaknl belki de bsbtn sndrecekti. Bu yaknl sezdirmeden diriltmek gerekiyordu. Belli belirsiz anlyordu: Olga birdenbire bym, olgunlamt. ocuka bir itenlie brnemezdi. Artk, aralarnda bir rmak, bir Rubico Nehri vard. Kaybolan mutluluu teki kyda idi; ona varmak iin nehri amak gerekti. Ama nasl? Ya tek bana kalrsa? Olga Oblomov'da olup bitenleri ondan daha iyi anlyordu. Bu yzden stnlk onda idi. i ona akt; duygularnn douunu, gelimesini, almak isteyiini gryordu. Anlyordu ki onunla kadn cilvelerini, nazlarn, Sonika'nn btn marifetlerini kullanmaya gerek yoktu: nk aralarnda bir sava olmayacakt. Biliyordu ki daha gen olmasna ramen harekete gemek kendisine decekti. Oblomov'dan derin bir duyarlk, ateli fakat iradesiz bir ballk dnda bir ey

188

beklenemezdi: Nabzn Olga'nn nabzna uyduracak, kendiliinden hibir duygusu, dncesi olmayacakt. Oblomov'un zerindeki etkisini bir anda anlam, ona yol gsteren bir yldz, durgun sular aydnlatan ve iinde kendini gren bir k olmaktan zevk duymutu. stnln trl trl yollardan kullanarak bir zafer sevinci iinde yayordu. Ak komedyasnda veya tragedyasnda iki oyuncu vardr; hemen her zaman biri ezer, biri ezilir. Ezen rolnde bulunan her kadn gibi, ama ondan daha az, daha bilinsiz olarak, Olga bu kedi fare oyunundan kendiniyoksun brakmyordu; bazen imek gibi bir duygu iinden frlamak istiyor, fakat hemen kendini tutuyor, iine kapanyordu. Oblomov'u kendi haline brakt zaman hibir adm atamayacan bildii iin onu hep yrtmeye alyordu. Elindeki ile urar grnerek sordu: Bir eyler yaptnz m? Oblomov kendi kendine, "Ah, bu Zahar olmasayd imdi evet, diyecektim," dedi. Kaytsz bir eda ile: Kitap okudum, diye cevap verdi. Olga nasl yalan syleyeceini grmek iin gzlerini dikerek: Ne okudunuz, bir roman m? diye sordu. Hayr roman pek okumam, catlar ve Keifler Tarihi'ni okudum. inden, "yi ki bu sabah bir sayfasn okudum," dedi. Rusadan m? Hayr, ngilizceden. ngilizce okuyor musunuz? Biraz zorlukla ama gene de okuyorum. Sonra baka konuya gemek iin hemen sordu: ehre gittiniz mi? Hayr, hep evde oturdum. Sk sk da el iimle buraya geliyordum. Buraya m? Evet, bu aal yolu ok seviyorum, bana buray gsterdiiniz iin size minnettarm: Kimseler gelmiyor... Ben gstermedim ki size buray, unuttunuz mu? Burada tesadfen bulumutuk. Evet, yle olmutu. kisi de sustu, Olga sa gzne bakarak: Arpacnz iyice geti mi? dedi. Oblomov kzard: Evet, ok kr geti.

189

Gznz kanmaya balad m arapla ykayn; arpack olmaz. Dadm yle derdi. Oblomov kendi kendine sordu: "Ne diye hep arpacktan sz ediyor?" Olga ciddi ciddi szlerine ekledi: Akamlar da yemek yemeyin. Oblomov, "Ah bu Zahar!" diye barmak istiyordu. Olga gzlerini kaldrmadan devam etti: nsan bol bol yemek yiyip, srtst birka gn yatt m, mutlaka arpack karr. Oblomov iinden Zahar'a, "Sersem!" dedi. Olga dizlerinde sarl duran iini at ve naklarn gsterdi: Bir anta; baron iin. Gzel mi? ok gzel; nak ok ho. Bir leylak dal deil mi? Evet... galiba; rastgele bir ey setim. Hafife kzararak nak tekrar sard. Oblomov dnyordu: "in bu hale gelmesi hi de garip deil; ona hibir ey syletemiyorum ki. Bakalar, mesela toltz olsa neler yapard imdi; ben yapamyorum ite." Kalarn atarak dalgn dalgn evresine baknd. Olga yzne bakt ve iini sepete koyarak: Haydi ormana kadar yryelim, dedi. Sepetini Oblomov'a verdi; stn ban dzeltti, emsiyesini at ve yrd: Niin byle dertlisiniz? Bilmem ki, Olga Sergeyevna. Mutlu olmama da neden yok; nasl olaym? aln, insanlarla daha fazla dp kalkn. nsann bir gayesi olmal ki, alsn. Benim gayem ne? Hibir ey. Gaye yaamak. nsan niin yaadn bilmezse gn gnne yaamakla kalyor; gnn gemesini, gecenin gelmesini beklemekten baka zevki olmuyor. Bugn nasl yaadm? sorusuna cevap vermeden uykuya dalyor, ertesi gn gene ayn hayat. Olga susmu, ciddi bir yzle dinliyordu. Hafife kalarn att, dudaklarnda bir inanmazlk, kmserlik ifadesi belirdi. Siz ne iin yaadnz? nsann hayat hibir eye yaramaz olur mu? Olur; benimki ite. Hayatnzn gayesini hl bulamadnz m? nanamyorum buna, kendinize iftira ediyorsunuz; yle olsayd yaamaya layk olmazdnz.

190

Gayemi bulacak zaman geirdim, imdi artk nmde hibir ey yok. ini ekti, Olga glmsedi; bu sze inanmaz gibi akac bir eda ile: Yok canm, sahi mi? dedi. Alay edebilirsiniz, ama yle. Olga ban hafife eerek yrd. Oblomov arkasndan yetiti: Kim iin yaayabilirim, hangi gaye iin? Neyi arayacan? Ne iin savaacam? Neyin ryasn greceim? Hayatn iekleri dkld, sade dikenleri kald. Yava yava yryorlard. Olga dalgn dinliyordu. Bir leylak dal kopard, hi yzne bakmadan Oblomov'a verdi. Oblomov ararak: Ne var? diye sordu. Bir dal, grmyor musunuz? Ne dal? Leylak. Evet... ama ne demek bu? Hayatn iei... ve... Oblomov durdu, Olga da durdu. Ve? Benim fkemin iei. Olga ne yaptn bilen bir insann glmsemesiyle Oblomov'un gzlerine bakt. Etrafndaki koyu bulut dalmt. Gzlerindeki anlam akt. Sanki mahsus bir defterin ortasnda bir sayfa am, en gizli bir yerini okumasna msaade etmiti. Oblomov sevinten deli gibi olarak: Demek umut edebilirim? diye bard. Elbette... fakat... Olga bu kadarla kald. Oblomov yeniden hayata gelmi gibiydi. imdi de Olga Oblomov'u tanyamaz olmutu. O uykulu, kapank yz birdenbire deiivermiti. Gzlerine k, yanaklarna kan gelmiti. Baknda dnceler, arzular, niyetler doluydu. Olga Oblomov'un hayatna anszn bir gayenin girdiini aka grd. Oblomov bir ryada konuur gibi: Hayat tekrar alyor nmde, dedi. te hayat: Gzlerimizin iinde, glmzde, u leylakta, Casta Diva'da... Btn hayat ite bu. Olga ban sallad: Hayr, btn hayat deil, yars.

191

En iyi taraf... Belki. teki yars nerede? Bundan baka ne olabilir ki? Onu siz bulmalsnz. Niin? Olga koluna girip eve doru yryerek: Bu yarsn kaybetmemek iin, dedi. Oblomov byk bir haz iinde Olga'nn yzne, salarna bakt ve leylak daln avucunda btn gcyle skt. Hl mutluluuna inanmayarak tekrarlad: Yeniden hayat ve umut! Olga eve girerken: Viborg Mahallesi'ne tanyor musunuz? diye sordu. Oblomov gld ve artk iinden Zahar'a, sersem demedi. IX O gnden sonra Olga'da beklenmedik deimeler olmad. Teyzesiyle ve dostlaryla rahat ve sakindi. Fakat yalnz Oblomov'la beraberken yaadn hissediyordu. Artk kimseye soracak bir eyi kalmamt. Nasl hareket edeceini kestirmek iin Sonika'y dnmeye ihtiyac yoktu. Hayat gelitike iinde doan duygular karsnda olan biteni dikkatle inceliyor, iinin sesini dinliyor, birka tecrbesine dayanarak, bast yeri iyice yokluyor, kendi yolunda kendi kafasyla yryordu. Zaten dertleecek kimsesi yoktu. Teyzesiyle mi konusun? Her eyi o kadar hafife alyordu ki, Olga bir trl onun fikirlerini kavrayamyor, aklnda tutamyordu. toltz da yoktu. Oblomov'a gelince, onunla kendisi Pygmalion oluyor ve Galathe'yi yaratyordu. Hayat, hi kimse farknda olmadan o kadar sessizce dolmutu ki kendi kesinde, kimseye heyecanlarn, tasalarn gstermeden yayordu. Eskiden ne yapyorsa imdi de ayn eyleri yapyordu, ama tarz deimiti. Gene Fransz tiyatrosuna gidiyordu ama bu sefer grd oyun hayatna balanyordu. Okuduu kitaplarda kendi dncesinin ve duygularnn yanklarn, bir gn nce syledii kelimeleri buluyordu. Sanki yazar onun kalbinin atlarn dinlemi de yazmt. Ormandaki aalar hep o aalard, ama imdi hrtlar baka bir anlam kazanmt. Kendisiyle onlar arasnda canl bir kaynama vard. Kular sadece cvldamyor, birbirlerine de bir eyler sylyorlard. evresindeki her ey konuuyor, her ey kendi haline uygun geliyor, alan ieklerin nefesini dinliyordu. Ryalarna yeni bir hayat girmiti. Grd bir sr yeni ekilde ve hayalde yksek sesle konuuyordu... Onlar Olga'ya bir eyler anlatyorlard ama bunlar o kadar belirsiz eylerdi ki anlayamyordu: Kendisi bir ey sormak istiyor, fakat onun

192

syledikleri de anlalmyordu. Sabahleyin Katya uykuda konutuunu sylyordu. toltz'un sylediklerini hatrlad. toltz ona ok defa yaamaya daha yeni baladn sylemi ve Olga yirmi yanda bir ocuk muamelesi grd iin kzmt. imdi toltz'un hakl olduunu anlyordu: Hayata yeni balyordu. toltz: inizdeki g canland zaman, derdi, evrenizdeki hayat da yeni bir anlam kazanacak, imdi grmediiniz eyleri grecek, iitmediiniz eyleri iiteceksiniz: Sinirleriniz birer tel gibi ses verecek, dnyalarn mziini duyacaksnz, otlarn bydn iiteceksiniz. Bekleyin, acele etmeyin, bir gn kendiliinden olacak bu. te o gn gelmiti. Olga toltz'un szlerini kullanarak, "imdeki g meydana kyor, tabiatm uyanyor," diyerek ruhundaki garip kmldanlar can kulayla dinliyor, uyanan gcnn her yeni grnn ekingen fakat keskin bir bakla seyrediyordu. Hlyalara kaplmyordu. Gece kulaklarna gelen garip ve belirsiz sesleri dinlemiyor, esrarl fsltlara kulak vermiyor, hayaletlerin peine taklmyordu. Byle eylerle karlanca: Sinirden olacak, der, gzleri yalar iinde glmser, korkusunu yener, iinde doan glerin sinirleriyle sava zaferle biterdi. Yatandan frlar, bir bardak su ier, yzn mendiliyle serinletir ve kbuslarndan kurtulurdu. Oblomov, her sabah uyanr uyanmaz, Olga'nn, elinde bir leylak dal tutan hayalini karsnda gryordu. Uykuya dalarken, yrrken, okurken, hep onu dnyordu. Gece gndz hep onunla konuuyordu. Olga'nn halinde ve tabiatnda yapt yeni keifleri catlar ve Keifler Tarihi'ne ilave ediyordu. Ona rastlamak iin trl areler aryor, kitap gnderiyor, srprizler hazrlyor, onunla buluup konutuktan sonra evinde kendi bana konumalarna devam ediyor ve Zahar odaya girince, Olga ile konuuyormu gibi tatl bir sesle: Ah, seni dazlak kafal, gene ayakkablarm boyamamsn. Dikkat! diyordu. Fakat Olga ona ilk arky syledii gnden beri rahat kamt. Artk eski hayatn yaamyordu. Eskiden ister srtst uzanr, ister duvara yzn evirir yatard; ister odasnda Aleksiyev'le oturur, ister Gerasimovilere giderdi. Ne gndzden, ne geceden bekledii hibir ey yoktu. imdi ise gecenin, gndzn, sabahn, akamn ayr anlam vard. Her saat Olga'nn varlna veya yokluuna gre kl ve renkli ya da kasvetli ve renksizdi. i iine smyor, durmadan faraziyeler, tahminler, pheler iinde ecel terleri dkyordu: Bugn onu grebilecek mi, gremeyecek mi? Ne syleyecek? Ne yapacak? Bak nasl olacak? Ne isteyecek? Birlikte olmaktan holanacak m, holanmayacak m? Bu sorular Oblomov iin byk bir nem kazanmt. "Ah yarabbi, ne olur insan hi bu skntlar duymadan yalnz ak duyabilse! Bu ne belal ey! Ate gibi yakyor iimi. Rahat yok, kurtulu yok bundan. Birdenbire iime dolan bu kayglar, tasalar nedir? Ak bir hayat okulu, ama ne zor bir okul!" Birok kitap okudu. Olga inanlmaz bir sabrla ona her okuduunun zetini

193

yaptryordu. iftlie birok mektup yazd. Khyasn deitirdi ve toltz'un tantt komularndan biriyle mektuplamaya balad. imdi artk Olga'dan ayrlsa bile Oblomovka'ya gidebilirdi. Akam yemeklerini kaldrd. On be gndr gndzleri hi uzand olmamt. ki haftadr Petersburg'un drt bir yann gezmilerdi. Olga, teyzesi, baron ve Oblomov, kr konserlerine, balolara gidiyorlard. Finlandiya'da Smatra alayanna gitmekten bile sz etmilerdi. Geri Oblomov'a kalsa parktan bir adm uzaklamak niyetinde deildi. Ama Olga durmadan projeler kuruyordu. Oblomov bir yere gitmekte biraz tereddt gsterdi mi inadna gidiyordu. te o zaman Olga'nn keyfine diyecek yoktu. Yazln evresinde birka defa kp inmedikleri tepe kalmamt. Bu arada Olga'yla Oblomov arasndaki kaynama artm, kendiliinden gelimiti. Olga, duygular glendike vcuta da geliiyordu. Gzleri daha kl, hareketleri daha edalyd. Gs bir hayli ilerlemi, daha dzenli inip kmaya balamt. Teyzesi glmseyerek, "Olga sen buraya geleli baya gzelletin," diyor, baron da ayn glmseyile yzne bakyordu. Olga kzaryor, ban teyzesinin omzuna koyuyor ve teyzesi yanaklarn sevgiyle okuyordu. Oblomov, gezintiye kmak zere bulutuklar tepenin eteinden fsldar gibi ard: Olga! Olga! Cevap yok. Saatine bakt. "Olga Sergeyevna!" diye bard. Ses seda yok. Olga tepede oturmutu. arldn iitmiti, ama ses vermedi. Oblomov'un tepeye trmanmasn istiyordu. Oblomov fundalklar arasndan tepeyi yarsna kadar kt. evresine baknd. Tekrar seslendi: Olga Sergeyevna! Sonra kendi kendine sylendi: "Be buukta," demiti. Olga glmekten kendini alamad. Oblomov koa koa yanna gitti: Olga, Olga! Burada mydnz? Uf! Tepenin banda gizlenmek de nereden aklnza geldi? Beni yormak iin kendi kendinizi yoruyorsunuz. Nereden geliyorsunuz? Evden mi? Hayr. Size uradm, kt dediler. Neler yaptnz bugn? Bugn... Zahar'la kavga ettiniz mi? Oblomov olmayacak eymi gibi gld: Hayr, dergi okudum. Size bir ey syleyeyim mi Olga? Bir ey syleyemedi. Yanna oturdu. Profiline, bana, gergefin bir altna bir

194

stne giden eline bakakald. Gzlerini ondan ayramyor, kmldamyordu. Yalnz bak Olga'nn eliyle bir aa bir yukar, bir saa bir sola gidip geliyordu. inde gittike kabaran bir ey vard. Kan damarlarnda drt dnyor, yerinde duramyordu. Daraacnda ya da son haddine varan bir zevk iindeki insanlar gibi yava yava ve derin derin nefes alyordu. Hibir ey seyretmeye, hibir ey yapmaya gc yoktu. Olga zaman zaman ona bir bakyor, yznden dncesini anlyordu: "Ne kadar seviyor beni! Ne kadar seviyor!" Ayaklarnn ucunda serili erkee gururla bakyor, gcne hayran oluyordu. Nkteli szlerin, glmsemelerin, leylak dallarnn zaman oktan gelmiti. Ak ciddilemi, arlam, bir eit dev haline gelmiti. Birbirleri zerinde haklar vard artk. Gizli kapakl yanlar kalmamt. Anlamazlklar, kukular gittike azalyor ya da daha ak, daha kesin sorulara yol ayordu. Olga hl Oblomov'un bou bouna geirdii yllar iin onunla hafiften alay ediyordu. Ona toltz'dan daha etkili olarak dncesini sylemi, uyuukluunu yzne vurmutu. Onunla senli benli olmaya baladka alay brakarak hayatna istedii ekli zorla vermeye balamt. Ona insan hayatnn amacn ve sorumluluklarn apak sylemi, almann lzumunu anlatmt. Kafasn bir an bo brakmyor, bazen onu iyi bildii bir meselede tartmaya srklyor, bazen de kendi bana anlamad bir eyi sorup cevap istiyordu. Olga btn kadn oyunlarn bir anne efkatiyle yapyordu; kendini beendirmeye alan Oblomov'un abalarysa tutku doluydu. Fakat en ok yapt ey, Olga'nn ayaklar dibine oturmak, elini kalbine koyup sesini dinlemek ve hayran baklarn ona dikmekti. Olga bu baklardan holanr, "Ne derin sevgi," diye vnrd; ok iyi tanmaya balad Oblomov'un ruhunda en kk bir geveme, bir uyuma grd m hemen sitemlere balard. Bu sitemlere zaman zaman ac bir yeis, bir hata etmi olma korkusu da karrd. Arada bir Oblomov tam esneyecekken Olga'nn akn bakyla karlar ve hemen eliyle azn kapard. Yzndeki en ufak uyku belirtisi Olga'nn gznden kamazd. Ona her zaman sadece ne yaptn deil, ne yapacan da sylemek zorunda kalrd. Oblomov'u asl korkutan, sitem iitmekten ok kendi skntsnn ona da gemesi, souk ve kaytsz davranmas tehlikesiydi. ine bu korku girince hemen kendini toplar, harekete geerdi; o zaman araya giren glgeler dalr, ilerinde domaya balam olan sevgi tekrar klanr, glenirdi. Fakat bu didinmeler akn sihir evresinden teye gemiyordu. Oblomov'un btn yapt eski halini deitirmekten ibaret kalyordu. Uyumuyor, kitap okuyor, iftlie mektuplar yazyor, yol yryor, arabalara biniyordu; ama gelecekte ne olaca, hayatnn nereye varaca hl belli deildi. Oblomov yemekten sonra gzlerini kapamamaya alarak dnyordu: "Andrey benden hayat iin baka nasl bir i bekliyor? Hayat bu deil mi? Ak bal bana bir i deil mi? Kendisi bu kadarn yapsn bakalm? Gnde on kilometre yol yryorum. Dn gece ehirde elbiselerimi karmadan berbat bir otelde yattm;

195

yalnz ayakkablarm karabildim, yanmda Zahar yoktu. Btn bunlar hep Olga'nn yznden." Oblomov'un en fazla azap ektii zamanlar, Olga'nn kendisine iyice bilmedii eyleri sorduu ve bir mesele hakknda ondan bir profesrn verebilecei olgun cevaplar bekledii zamanlard. Olga bunu ukalalndan deil, dorudan doruya renmek isteiyle yapyordu. Hatta ok defa Oblomov'u altrmak amacn bile unutur ve yalnz sorduu eyin ardna derdi. Kadnlarn renmesi gereksiz grlen eyler konuulduu zaman byk bir merakla dinler ve yeisle: Ne diye bunlar bize retmiyorlar? derdi. Bir gn Oblomov'a ift yldzlar meselesini sormutu; Oblomov Herschelden sz etmek ihtiyatszlnda bulunmu ve bir kitabn bulmak iin ehre gitmeye, kitab okuyup Olga'ya anlatmaya mecbur olmutu. Baka bir gn baronla konuurken gene bir ihtiyatszlk ederek resim okullarndan sz etmi ve bana bir haftalk i kmt: Okumak, anlatmak, birlikte Hermitage Galerisi'ne gitmek ve sylediklerini yerinde kantlamak gerekmiti. Ne sylese Olga hemen stne atlr ve bir trl yakasn brakmazd. Syledii bir sz onu btn hafta gravrler, resimler aramaya mecbur ederdi. Zavall Oblomov kh bildii eyleri anlatmak iin yeni kitaplar aramaya gider, kh btn bir geceyi okumakla, bilgi toplamakla geirir ve ertesi gn Olga'nn bir gn nce sorduu suale eskiden bildii bir eyi hatrlam gibi cevap verirdi. Olga sorularn bir kadn kaytszlyla, geici bir hevesle deil, srarla, sabrszlkla sorard; Oblomov cevap veremedi mi onu bir bakla cezalandrrd. Bu bak Oblomov'u nasl rpertirdi! Olga: Niin cevap vermiyorsunuz? Cannz m sklyor? diye sordu. Oblomov sanki bir baygnlktan sonra kendine gelmi gibi: Ah, sizi ne kadar seviyorum! dedi. Yok canm! Sormasam bir ey sylemeyecektiniz. imde neler olduunu hissetmiyor musunuz? Anlamyor musunuz? Konumakta bile glk ekiyorum. Tam uramda... verin elinizi, tam uramda bir ey, ta gibi ar bir ey duruyor, derin bir ac duyuyormuum gibi. Garip deil mi, ac da, sevin de insanda ayn etkiyi yapyor; soluumuz kesiliyor, insann alayas geliyor. Alasam belki rahatlarm; tpk byk aclarda olduu gibi... Olga ona, szleriyle yznn ifadesini karlatryormu gibi sessizce bakt ve glmsedi. Bu sonutan memnundu. Onun yznde de bir mutluluk, hibir eyin deitiremeyecei bir mutluluk okunuyordu. Belliydi ki Olga'nn kalbi o sabahki tabiat kadar rahatt. Oblomov kendi kendisiyle konuur gibi hayretle sordu: Ne oluyor bana?

196

Syleyeyim mi size? Syleyin. Siz ksnz. Oblomov Olga'nn elini gergeften ekti, ama pmedi, sadece parmaklarn dudaklar stne tuttu, sonra: Ona phe yok, dedi. Olga elini ekmeye alt, Oblomov brakmad. Haydi, yeter artk. Ya siz? Siz k deil misiniz? k m? Hayr... Ben bu kelimeyi sevmiyorum, sizi seviyorum. Biraz durakladktan sonra gerekten sevip sevmediini anlamak ister gibi Oblomov'a dnceli dnceli bakarak, "Sizi seviyorum," dedi. Seviyorum! Ama insan anasn babasn, dadsn, hatta kpeini de sever; btn bu sevgileri, "seviyorum" szyle hep ayn uvala doldururuz, hepsine ayn eski... Hrkay giydiririz, deil mi? Sahi size sormay unuttum; hrkanz ne oldu? Hangi hrka? Benim hrkam yok ki. Olga'ya sitemli bir glmsemeyle bakt: imdi bana hrkadan sz etmenin sras m? Ben sabrszlkla duygularnzn adn renmek isterken, btn ruhumla... Peki, yle olsun. Ben size m. Baka trl bir duyguyla ak olmaz; insan anasna, dadsna, kpeine k olmaz, onlar sadece sever. Olga iindeki duyguyu anlamaya gayret ederek, kendi kendisiyle konuur gibi: Bilmiyorum, dedi. Size k olup olmadm bilmiyorum; deilsem belki daha sonra... Ama sizi babamdan, annemden, dadmdan baka trl sevdiim de su gtrmez. Nasl baka trl? Aradaki fark ne? Bunu sahiden bilmek mi istiyorsunuz? Evet, evet, evet. Kendiniz de bunu bilmek istemiyor musunuz? Niin bilmek istiyorsunuz? Her an bununla yaamak iin. Bugn, bu gece, yarn sabah... sizi tekrar grnceye kadar... Ben yalnz bunun iin yayorum. Siz sevginizi her gn yeniden duymak istiyorsunuz: Sevmekle k olmak

197

arasndaki fark bu olsa gerek. Ben... Evet, siz? Olga tekrar oturup bulutlara bakarak: Ben baka trl seviyorum, dedi. Sizi aryorum. Gittiiniz zaman keyfim kayor. Uzun zaman ayrlsak fena oluyorum. Sizin beni sevdiinizi bir defa rendim, buna inanyorum ve mutluyum. Tekrar sylemeseniz de olur. Ben bundan baka trl ve daha fazla sevemem. Oblomov Olga'ya tutkuyla bakarak iinden, "Cordelia (Shakespeare'in Kral Lear dramndaki bir kadn) konuuyor sanki," dedi, Olga sesi titreyerek devam etti: Kazara... lecek olsanz mrmce yasnz tutarm; bir daha yzm glmez. Baka bir kadn sevecek olsanz size darlmam, beddua etmem; iimden yine mutlu olmanz isterim. Ak benim iin... hayat; hayatsa... Hayat nedir sizce? Hayat bir dev, byk bir devdir. Ak da yle. Tanr yaamam ve sevmemi istedii iin yayor ve seviyorum. Oblomov yksek sesle: Cordelia konuuyor! dedi. Daha da yirmi bir yanda; ak sizin iin bu demek? Evet, mrm olduka da kendimde yaamak ve sevmek gcn bulacam... Oblomov ona neredeyse saygyla bakarak dnyordu: "Ona kim bunlar retmi olabilir? Herhalde bu basit, bu aydn hayat ve ak anlayna kendi yaants, kendi alaryla varmamtr." Olga'ya sordu: Peki bu akn iinde byk sevinlere, tutkulara da yer var m? Bilmiyorum, yle eyler duymadm; nasl olduklarn da bilmiyorum. Ah, ben imdi yle biliyorum ki! Ben de belki sonradan ayn eyi duyabilirim; sizin heyecanlarnz ben de yaarm; belki o zaman ben de sizi grnce hayretle bakar, gzlerime inanamaz olurum. Olga glerek szlerine ekledi: Tuhaf bir hal olsa gerek. yle baklarnz var ki bazen... Teyzem de farkna varm olacak. Benim duyduum sevinci duymuyorsanz, sizin akta bulduunuz mutluluk nedir? Olga eliyle Oblomov'u, kendini ve etraf iaret ederek:

198

Mutluluk ite... bu, dedi; mutluluk deil mi bu? Evvelce byle yaadm m hi? Evvelce burada, bu aalarn arasnda kitapsz, notasz bir eyrek saat oturamazdm. Erkeklerle konumak -Andrey vanovi bir yana- beni skard; onlara syleyecek hibir eyim yoktu... Oysa imdi... konumadan durmak bile bana ho geliyor. Aalara, ayrlara, sonra Oblomov'a bakt, glmsedi, elini uzatt: Bilmiyor musunuz sizden ayrlmann bana zor geldiini, sizden ayrlnca yatp uyumak, bo geceyi grmemek istediimi, yarn sabah size haber gndereceimi? Her syledii dolduruyordu: kelime Oblomov'un yzne mutluluk, gzlerine k

Biliyorum, biliyorum, dedi; ben de sabah bekliyorum, ben de geceyi bo buluyorum. Ben de sabahleyin srf adnz sylemek, adnz duymak iin size haber gndereceim; gnderdiim adam, sizi benden nce grd iin kskanacam... Ayn eyleri dnyoruz, ayn eyleri bekliyor, umuyor ve yayoruz. phelerimi affedin Olga. imdi inanyorum, bana olan sevginiz ne annenizi sevmenize benziyor, ne teyzenizi, ne de... Kpeimi! O halde bana gvenin; benim size gvendiim gibi. Tereddtlere dmeyin, mutluluumuzu bo kukularla bulandrmayn, yoksa kaar gider. Ben elime geen bir eyi kolay kolay brakmam; yeter ki zorla elimden almasnlar; kendime gveniyorum. Geri henz gencim ama... Biliyor musunuz, sizi tandm zamandan beri ok eyler duydum ve dndm. Kendi kendime, byk bir kitab yaprak yaprak okumu gibiyim. Benden phe etmeyin. phe etmemek elimde deil; bunu benden istemeyin. Siz yanmdayken her eyden eminim; Sesiniz, baknz bana gerek duygularla dolu geliyor. Gzleriniz benimle konuuyor sanki; kelimelere ihtiyacm yok, her eyi yznzden anlyorum; ama sizden ayrlr ayrlmaz, iimde yle kukular, yle sorular uyanyor ki tekrar yznze bakmak, inancm tekrar bulmak iin yannza komak istiyorum. Neden byle oluyor? Ama ben sizden phe etmiyorum; bu fark niin? Siz ne diye phe edesiniz? nnzde aka tutulmu, deli divane bir insan var. Siz kendinizi benim gzlerimde bir aynada grr gibi gryorsunuz. Hem siz yirmi yandasnz. Bakn kendinize; hangi erkek size uzaktan bile hayran olmaz? Sizi tandktan, dinledikten, yznze saatlerce baktktan, size k olduktan sonra deli olmak bir i mi? Halbuki siz ne kadar sakin, ne kadar rahatsnz; bana, "Sizi seviyorum," demeden bir iki gn gese benim kalbime arlar giriyor. Olga, sradan kalkarak:

199

Sizi seviyorum, sizi seviyorum, sizi seviyorum, dedi. te size gnlk yedek sevgi! Oblomov, Olga'nn arkasndan tepeyi inerken iini ekti: Siz hep iin alayndasnz, bense neler ekiyorum. te bu oyun, aralarnda, kk deimelerle tekrar tekrar oynand. Bulumalar, konumalar, uzun bir ark, geni bir aydnlkt. Bu aydnln nlar etrafa dalp havada krlyor, pembe, kzl ve yeil renklere brnyordu. Her gn, her saat onlara yeni sesler, yeni nlar getiriyor, fakat aydnlk da, mzik de hep ayn kalyordu. Onlar ba baa verip bu sesleri dinlerler, iittiklerini birbirlerine sylerler, ertesi gn duyacaklar sesleri, grecekleri renkleri hesaba katmazlar ve ertesi gn, dn dinledikleri mziin baka bir mzik olduunu unuturlard. Olga heyecanlarn hayalinin bir andaki renklerine brnm gryor, onlar iinden gelmi sanyor, masum bir kadn cilvesiyle kendini dostuna bu haliyle tantyordu. Oblomov bu sihirli seslere ve a daha fazla inanyor, Olga'ya kendini akn btn cokunluu iinde gstermeye gayret ediyor, iinde yanan, ruhunu yakan atein gcn ve n onun nne sermek istiyordu. Ne kendi kendilerine, ne de birbirlerine yalan sylyorlar; kelimelerine yreklerinden geleni koyuyorlar, seslerine hayallerinin gcn katyorlard. Oblomov artk Olga'nn Cordelia'ya benzeyip benzemediini, hep byle kalp kalmayacan dnmyordu; istedii Olga'nn hep byle renkli bir hale iinde karsnda durmas, kendine hep ayn mutluluu vermesi idi. Olga, takn dostunun kendisi iin bir uuruma atlayp atlamayacan, bir aslann azna ataca eldivenini almaya koup komayacan dnmyor, sadece kendi istedii erkek, kendi yaratt erkek olarak kalmasn istiyordu. Gzleriyle, glmsemesiyle onu coturabilmeyi, hayatnn gayesi olmay yeter gryordu. Cordelia'nn hayali, Oblomov'un tutkusunda ancak geici bir an, ak sabahnn bir rzgr, bir naks olmutu. Ertesi gnn sabah baka bir kla aydnlanacak, belki daha gzel, ama baka trl olacakt. X Oblomov, bir yaz akamn seyrettikten sonra pembe gklere dalm bir insan gibiydi; btn dncesi o gnk n ve scakln yarn da devam etmesiydi; gzlerini batdan bir trl eviremiyor, gecenin indiini grmek korkusuyla arkasna dnemiyordu. Srtst yatarak Olga ile son konumalarn zihninden zevkle

200

geiriyordu. "Sizi seviyorum, seviyorum, seviyorum," cmlesi hl kulaklarnda nlyor, ona Olga'nn arksndan daha gzel geliyordu; hl Olga'nn derin bak zerine dikili duruyordu. Bu bakn anlamn aryor, Olga'nn seviyesini lyordu. Tam uykuya dalaca srada... Ertesi sabah Oblomov solgun ve ask bir yzle kalkt. Alnnda uykusuz bir gecenin izleri vard; gzleri donuk ve durgundu. Onda artk i g sahibi bir adamn marur, neeli ve canl bak, kararl ve abuk hareketleri kalmamt. ayn isteksiz isteksiz iti. Masa bana oturmadan, bir kitap amadan kanepeye oturarak bir puro yakt. Eskiden olsa uzanrd, ama artk bu alkanl yitirmiti; ban yasta koymak bile istemedi. kide bir omuzlarn silkiyor, ban sallyordu. inde yaman bir kavga vard; ama bu ak deildi. Olga'nn hayali gzlerinin nndeydi ama uzak ve dumanl idi; Oblomov ona dertli dertli bakt ve iini ekti: "nsann kendi diledii gibi deil, Tanrnn emrettii gibi yaamas doru bir yol ama... " Oblomov dnd: "Hayr, insan istedii gibi yaayamaz, dorudur." inden vakur, isyan dolu bir ses ykseliyordu: "Yoksa insan en derin zeknn bile iinden kamayaca bir elimeler karanlna der. Bir gn bir eyi istersin, ertesi gn tutkuyla, lesiye ona balanrsn, daha ertesi gn onu istediinden utanrsn, arzun yerine geldii iin hayata lanet edersin. te insan hayatta kendi isteinin peinden serbeste giderse byle olur. Bastmz yeri yoklayarak yrmeliyiz; baz eylerden gzlerimizi evirmeliyiz, mutluluk hlyalarna kaplmamalyz, mutluluk elimizden kaarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur ite... Kim demi hayat zevk ve mutluluktur. Ne sama dnce! Hayat hayattr, bir devdir, dev dediin de etin bir itir. O halde devimizi yapalm... " Oblomov iini ekti. Olga'y grmemeliyim artk... Allahm! Benim gzlerimi atn, bana yolumu gsterdin, ama bu gc nereden alacam? Bam alp gitmeliyim. imdi ac da eksem bunu yapabilirim. Sonradan yapmadm diye kendi kendime lanet etmem... Neredeyse Olga'dan haber de gelir, yle sylemiti... Ne kadar aracak... Btn bunlarn nedeni ne idi? Oblomov'un ruhunda birdenbire hangi rzgr esmiti? Bu bulutlar nereden gelmiti? Kendine bu kadar azap vermek dncesi nereden kmt? Daha bir gn nce Olga'nn kalbini yoklam ve bu kalbin iinde dnyay ve btn hayatn klar iinde grm, orada kendinin ve onun kaderini okumutu. Ne olmutu? Herhalde akam fazla yemek yemi, srtst yatm ve iir lemi bir kbus oluvermiti. ok defa insan sakin, bulutsuz bir yaz gecesi yldz klar altnda, yarn sabah krlarn ne kadar gzel grneceini, scaktan kap ormanlarn derinliklerine dalmann ne tatl olacan dnerek uyur ve ertesi gn damda yamur grltleriyle, kasvetli bulutlarla, slak ve souk bir gn iinde uyanr. Dn akam Oblomov her zamanki gibi kalbinin arpmasn dinlemi, sonra

201

mutluluunun tahliline dalmt; tam o srada iine bir kurt dp hayatn zehirledi. Zehrin etkisi pek abuk olmu, birdenbire btn hayatn sarsmt. Gemiine ait pimanlklar ve zntler yreini doldurmutu. Hayatta cesaretle yrm olsayd imdi nasl bir adam olacan, ne kadar canl, ne kadar deiik yllar geireceini dnd ve imdiki haline bakt. Olga onu nasl sevebilirdi? Niin severdi? Bu bir aldanma olmasn? Bu dnce kafasnda birdenbire parlam ve bir yldrm gibi iine girerek yreini paralamt. "Bu bir aldanma, evet, baka bir ey deil," diye inlemiti. Birdenbire, "Sizi seviyorum, seviyorum, seviyorum," cmlesini hatrlad, bir an iin yrei snr gibi oldu. Fakat tekrar soudu. Olga'nn "seviyorum"lar ne demek olabilirdi? Bir gz boyamasndan, henz bo olan bir yrein aldatc bir fsltsndan baka ne olabilirdi? Bu ak deil, sadece akn bir esintisiydi. Bir gn Olga'nn sesi ayn kelimeleri o kadar gle syleyecekti ki herkes iitecekti. Onu teyzesi de, baron da duyacaklar ve yanks ok uzaklara gidecekti. Duyduu his otlar arasnda gizlenen ve arlts glkle iitilen kvrm kvrm ufack bir dereye benzeyecekti. Olga'nn sevgisi imdi elindeki naka benziyordu; onu ar ar, tembel tembel iliyordu. Bitirdii zaman bu naka daha byk bir tembellikle bakacak ve bir tarafa atp unutuverecekti. Evet, bu ak deil sadece ak iin bir hazrlk, bir deneme idi. Tesadf Oblomov'un bu denemeye ilk elverili konu olmasn istemiti... Zaten bulumalar ne kadar tesadfle olmutu. Olga onun farkna bile varmazd: toltz ie karm ve Olga'nn gen kalbinde bir ahbaplk sevgisi uyandrmt. lkin Oblomov'a acm, sonra da uyuuk ruhunu uyandrmak arzusuna kaplmt. Bu onun gururunu bir sre okayacak, sonra Oblomov'u brakacakt. Yatandan frlayp titreyen elleriyle mumu yakt ve dehet iinde: Evet, bu byledir, dedi. Bunun dnda hibir ey yoktur. Olga sevmeye hazrd, kalbi sabrszlkla ak bekledii srada ben tesadfle, yanllkla hayatna girdim... Asl sevecei adam gelir gelmez aldandn grecek ve benden irenecek. O zaman nasl bakacak bana, nasl kaacak benden! Aman ne feci ey! Ben bakasnn maln alyorum! Ben bir hrszm! Ne yapyorum ben? Yarabbi, ne kadar krmm! Aynada kendine bakt: Sararm solmu, gzleri donuklamt. br mutlu genci dnd: Yznde emin bir glmseme, evik bir yry, grbz bir ses! Olga'nn gzleri gibi ryal, slak fakat her an prl prl yanmaya hazr, derin ve kudretli gzler. Bu delikanl er ge karsna kacak, Olga birdenbire kzaracak, Oblomov'a bakacak ve kahkahayla glecekti. Tekrar aynaya bakt. Hayr, benim gibi bir adam kimse sevemez, dedi. O zaman ban yasta dayayarak kararn verdi: "Allahasmarladk Olga, mutlu ol." Sabahleyin Zahar' ard: lyinskilerden bir hizmeti beni armaya gelirse ev de yok, ehre gitti

202

dersin. Peki efendim. Oblomov kendi kendine: Hayr... mektup yazmak daha iyi olacak, dedi. Birdenbire ortadan kaybolursam tuhafna gider. Anlatmam gerek. Masann bana oturdu ve ateli bir hzla yazmaya balad. Mays banda ev sahibine mektup yazarken hi de bu halde deildi. Cmleler rahata kaleminin ucuna geliyor, "ki"ler falan birbirine girmiyordu: "Bu kadar sk grrken benim yerime mektubumun gelmesi sizi herhalde artacak, Olga Sergeyevna. Fakat sonuna kadar okuyunca greceksiniz ki baka trl yapamazdm. Bu mektubu ok daha nce yazm olmalydm; o zaman ikimiz de sonradan duyacamz birok vicdan azabndan kurtulmu olurduk. Ama gene de ge kalm deilim. Birbirimizi o kadar abuk, o kadar umulmadk bir ekilde sevdik ki anszn hastalanm gibi olduk. Bu yzden kendime daha erken gelemedim. Zaten sizi bir sre grp dinledikten sonra kim kendi isteiyle bynzden kurtulmaya alabilir? Kim sizinle yrrken kendini inie brakacak yerde adm banda durup geriye bakmak iradesini gsterebilir? Her gn kendi kendime diyordum: 'Daha ileri gitmeyeceim artk, olduum yerde duracam; bunu yapmak benim elimde.' Ama gene de srkleniyordum... imdi ise yle bir sava iindeyim ki sizin de yardmnza muhtacm. Ne kadar derine srklendiimi ancak bu gece anladm; ancak bu gece, iine dtm uurumun derinliini grdm ve durmaya karar verdim... Yalnz kendimden sz ediim bencilliimden deil, sadece undan: Ben uurumun dibine yuvarlandm zaman siz bir melek gibi yukarlarda kalacaksnz ve belki bana bir gz atmaya bile lzum grmeyeceksiniz. Dinleyin, size apak ve kaamaksz bir ey syleyeceim: Siz beni sevmiyorsunuz, sevemezsiniz. Tecrbeme gvenin, bana inann. Benim yreim yanmaya balayal ok zaman oldu: Geri yreim evvelce aldanarak yand ama bu sayede insan yreinin gerek ateiyle, aldatc ateini ayrt etmeyi rendim. Siz yanl dorudan ayramazsnz, ben ayrabilirim ve ayrmalym. Doruyu henz bulamam olanlara yardm etmek devimdir. te size haber veriyorum: Siz yanl bir yoldasnz, geriye dnn. Akn bize hafif ve glmser bir hayal iinde grnd, Casta Diva'nn seslerine, leylak kokularna brnd, kelimelerle deil, utanga baklarla kendini anlatt srece ak olduuna inanmyor, onu bir hayal oyunu, bir gurur okay sayyordum. Ama bu oyunlar bitti artk; ak benim iin bir hastalk oldu; kendimde bir tutkunluun baladn hissettim; siz de daha dnceli, daha ciddi oldunuz; btn bo zamanlarnz bana verdiniz; sinirleriniz gerginleti; huzurunuz kayboldu. imdi korkuyorum ve anlyorum ki bu ii durdurmak, size onun iyzn anlatmak bana den bir grevdir.

203

Sizi sevdiimi syledim, siz de beni sevdiinizi sylediniz. Aradaki ahenksizlii fark etmediniz mi? Etmediniz deil mi? O halde sonra edeceksiniz; ben uuruma dtm zaman. Bakn benim halime, dnn kim olduumu. Beni sevmeniz mmkn m? Beni gerekten seviyor musunuz? Dn, 'Seviyorum, seviyorum, seviyorum,' dediniz, ben de size kesin olarak sylyorum: 'Hayr, hayr, hayr.' Beni sevmiyorsunuz ama unu hemen belirteyim ki yalan da sylemiyorsunuz. Beni aldatmyorsunuz. Hayr denecek yerde evet diyecek insan deilsiniz. Benim size anlatmak istediim, duyduunuz eyin gerek ak deil, sadece bir ak umudu olmasdr. inizdeki bilinsiz ak ihtiyac asl gdasn bulamaynca, hararetsiz ve sahte bir alevle yand; bu eit ateler kadnlarda bir ocua veya bir kadna gsterdikleri sevgide ya da nedensiz dktkleri gzyalarnda, histeri bunalmlarnda grlr... Ben batan size bunu aka sylemeliydim: Siz yanl bir yoldasnz; karnzdaki erkek, ryalarnzda grdnz adam deildir. Greceksiniz, bir gn o adam karnza kacak; o zaman kendinize geleceksiniz; yaptnz hatadan utanacak, bana kzacaksnz; ben de bunun azabn duyacam. Daha keskin bir zekm, daha iyi bir kalbim olsayd, daha samimi olsaydm size bunlar daha nce sylerdim... Sylememi de deilim, ama nasl sylediimi hatrlarsnz: Bana inanmamanzdan korkarak, beni ciddiye almamanzdan korkarak; bakalarnn sonradan syleyecei eyleri ben size nceden syledim, sizi erkekleri dinlememeye, onlara inanmamaya hazrlamak istedim. imden dndm uydu: 'Asl bekledii adam daha gelmedi, o gelinceye kadar mutlu olurum.' te insan tutuldu mu, mant byle iler. imdi baka trl dnyorum. Kendi kendime unu soruyorum: Ona iyice balandm zaman, yanmda olmas benim iin bir zevk deil bir zorunluluk olduu zaman, ak yreime iyice yerletii zaman ne olacak? O zaman kendimi nasl ondan ayrabileceim? Bu acya dayanabilecek miyim? in sonu ktye varacak. Daha imdiden bunu dnmek beni rpertiyor. Daha yal, daha tecrbeli olsaydnz, mutluluuma kreder ve size hayatm seve seve verirdim; ama... Peki ama bu mektubu niin yazyorum? Niin dorudan doruya yannza gelip sizi her gn daha fazla grmek istediimi, halbuki sizi grmemem gerektiini sylemedim? fakat kendiniz dnn; bunu yznze kar sylemek cesaretini nasl bulabilirdim? Bazen buna benzer eyler sylemek zereyken birdenbire baka eyler sylyordum. Belki sylesem zlrdnz ya da benim iyi niyetimi anlamayarak bunu bir hakaret sayardnz. Bense buna dayanamazdm, szlerimi geri alrdm, iyi niyetlerim toza topraa karr ve sonunda ertesi gn bulumak iin szleirdik. imdi, sizden uzakken durum ok farkl! Tatl gzleriniz, sevimli, gzel yznz karmda deil; nmdeki kt sessiz ve sabrl. Size u cmleyi rahat rahat yazyorum (yalan; hi de rahat deilim): Artk birbirimizi grmeyeceiz (bu doru). Baka birisi olsa unu da eklerdi: 'Bu satrlar gzyalar iinde yazyorum.' Ama ben size yalan sylemiyorum, acmn bir gsteri olmasn istemiyorum, nk dertleri, pimanlklar artrmak neye yarar? Bu eit yalanlarda sevgiyi daha fazla

204

kkletirmek umudu sakldr. Bense bu duyguyu sizde ve bende kknden kazmak istiyorum. Zaten gzyalar ya bo hayalcilere ya da bir kadn szle batan karmak isteyenlere yarar. Ben size bunlar uzun bir yolculua kan iyi bir dostla vedalar gibi sylyorum: drt hafta daha beklesem ok ge olurdu. Ak bir ruh kangreni; o kadar abuk ilerliyor ki. Daha imdiden ne haldeyim. Zaman saatlerle, dakikalarla deil, gnein doup batmasyla deil, sizinle lyorum: 'Onu grdm, grmedim, greceim, grmeyeceim, gelecek, gelmeyecek... ' Btn bunlar, genlikte gzel; nk genlik heyecanlarn tatlsna, acsna kolayca dayanr; benim yamda insan, huzuru aryor, ben uykulu ve uyuuk huzura almm; frtnalara tahammlm yok. oklar benim bu hareketime aarak, ne diye kayor? der; oklar da glecek. Glsnler, umurumda deil. Sizi grmemeye katlandktan sonra nelere katlanamam ki? Derin kederim iinde bir tesellim u ki hayatmzn bu ksa devresi hafzamda her zaman temiz ve kl bir hatra olarak kalacak ve beni tekrar eski ruh uyuukluuma dmekten koruyacak. Bu hatra size de hibir zarar vermeyecek ve gelecekte gerek ak bulmanza yardm edecektir. Allahasmarladk meleim, abuk uup gidin; yanllkla kt bir dala konduunu grerek rken bir ku gibi evik, neeli ve hafif, uup gidin... " Oblomov ilham iinde yazyordu; kalemi ktlar zerinde uuyor, gzleri parlyor, akaklar yanyordu. Mektup btn ak mektuplar gibi uzadka uzad: Aklarn gevezelii korkuntur. Oblomov hayretle dnd: "Garip ey; iimde artk znt yok; baya mutluyum... Neden byleyim? Herhalde ruhumdaki arl mektuba boalttm da ondan." Mektubu okudu, katlad ve mhrledi. Zahar, hizmeti geldii zaman unu gen bayana gnder. Ba stne. Oblomov gerekten keyifliydi. Kanepe stnde bada kurup oturdu. "Kahvalt yok mu?" diye sordu. ki yumurta yedi ve bir puro yakt. Kalbi dolu, kafas ilekti; yayordu, Olga'nn mektubu nasl alacan, nasl okuyacan, okuduktan sonra nasl aacan, ne hale geleceini dnyordu. Sonra ne olacak? nndeki gnn imknlar, yenilikleri ona haz veriyordu... Kalbi sabrszlkla arparak kapnn alnmasn bekliyor, acaba hizmeti geldi gitti mi, Olga mektubu okudu mu diye sabrszlanyordu... Hayr, darda ses seda yoktu. Endielenmeye balad: "Bu da ne demek? Kimse gelmedi. Nasl olur?" inden gizli bir ses ona fsldad: "Ne diye merak ediyorsun? Senin beklediin de bu deil mi? Kimse gelmezse sen de ilgini kesersin." Oblomov bu sesi dinlemedi. Yarm saat sonra avluda arabac ile oturan Zahar'a sesini duyurabildi. Kimse gelmedi mi? Bir haber yok mu? diye sordu.

205

Geldi. Ne syledin? Evde olmadnz, ehre gittiinizi syledim. Oblomov'un gzleri fal ta gibi ald. Ne diye byle syledin? Uak geldii zaman ne yapman sylemitim? Uak gelmedi ki, hizmeti kz geldi. Mektubu verdin mi? Hayr, vermedim. Siz bana ilk nce evde olmadnz sylememi, sonra da mektubu vermemi emrettiniz. Uak gelince mektubu vereceim. Vay ahmak herif! Sen benim katilim olacaksn. Mektup nerede? Ver bana. Zahar mektubu getirdi. Bir hayli kirlenmiti. Oblomov fkeyle mektubun zerindeki kirleri gstererek: Ellerini ykasana be herif! dedi. Zahar yan yan bakarak cevap verdi: Ellerim temiz. Oblomov Anisya'y ard, Anisya'nn ba kapdan gzkt. Bak u Zahar'n yapt ie. Al u mektubu, lyinskilerin uana ya da hizmeti kza ver, gen bayana gtrsn. Anladn m? Evet efendim. Verin mektubu; dediiniz gibi yaparm. Ama Anisya kar kmaz Zahar mektubu elinden ald: Defol oradan kar, sen kendi ilerine bak! Az sonra hizmeti kz tekrar geldi. Zahar kapy aarken Anisya da yaklat. Zahar fkeyle sordu: Ne aryorsun burada? Ne olur canm, bakmaya geldim... Zahar karsna dirseini kaldrarak: ekil git, daha da neler, dedi. Anisya glmseyerek uzaklat fakat kapnn aralndan Zahar'n efendisinin emirlerini yerine getirip getirmeyeceini gzetlemeye hazrland. lya lyi, grlty duyarak darya kt. Ne var Katya? Olga Sergeyevna nereye gittiinizi renmek istedi. Ama bir yere gitmemisiniz. Gidip haber vereyim. Oblomov:

206

Evdeyim; Zahar'n uydurmalar bunlar, dedi. Al u mektubu Olga Sergeyevna'ya ver. Peki, ba stne. Kendisi nerede imdi? Kye gitti; dedi ki kitab bitirdiyseniz saat ikiye doru parka geleceksiniz. Katya gitti. Oblomov biraz sonra kye doru yrd; iinden, "Hayr gitmeyeceim," diyordu. "Her eyin bitecei bir srada ne diye heyecanlanaym?" Uzaktan Olga'nn tepeye doru yrdn grd. Katya yanna gitti, mektubu verdi. Olga bir an durdu, mektuba bakt, biraz dndkten sonra Katya'y gnderdi ve parkn yollarndan birine girdi. Oblomov tepenin etrafnda yrd. Olga'nn yrd yolun br ucundan parka girdi. Yolun ortalarna doru, fundalklar arasnda ayra oturup Olga'y bekledi. "Buradan geer herhalde," diye dnd. "Kendimi gstermem, sadece onu grrm ve artk ebediyen ayrlrm." Olga'nn ayak seslerini beklerken kalbi yerine smyordu. Ses seda yoktu. Tabiat kendi leminde idi. Her tarafta gze grnmeyen ufak tefek bin bir hareket var, fakat tabiat gene de muhteem bir huzur iinde. ayrn iinde canl yaratklar kmldanyor, srnyor, hepsi tela iinde. Karncalar itie kaka drt bir yana kouuyor. Yksek bir yerden bir pazaryeri de tpk byle grnrd. Ayn birikmeler, ayn kaynamalar, ekimeler. Bir iein stnde bir eekars vzldyor, iein anana doru girmeye alyordu; te yanda bir sr sinek bir aa ierisinden szan zn evresinde kaynayordu. Dallarnda bir ku hep ayn sesle tyor, belki de eini aryordu. ki kelebek, birbirinin evresinde vals eder gibi aa gvdeleri arasnda dolayordu. Otlardan kuvvetli gzel bir koku ve srekli bir vzlt geliyordu. Oblomov tabiatn bu gayretli hayatna seslere kulak vererek dnyordu: "Neler oluyor u tabiatta! Ama dardan her ey ne kadar sakin, ne kadar rahat grnyor!" Hl ayak sesi yoktu. Nihayet Oblomov yavaa dallar aarak, "te geliyor!" dedi... "Ah, o da ne? Alyor! Aman yarabbi!" Olga ar ar yryor ve bir mendille gzyalarn siliyordu; fakat siler silmez tekrar yalar boanyordu. Gzyalarn durdurmak, onlar aalardan bile saklamak istiyordu, ama elinde deildi. Oblomov Olga'nn aladn hi grmemiti. Byle bir ey beklemiyordu. Bu gzyalar iini yakyor fakat bir ate deil, tatl bir scaklk duyuyordu. Arkasndan kotu. Tatl bir sesle: Olga, Olga! dedi. , Olga durdu, arkasna bakt, Oblomov'u hayretle szd, sonra ban evirip

207

yrmeye devam etti. Oblomov yanna gelerek: Alyorsunuz, dedi. Olga'nn yalar bsbtn artt. Artk kendini hi tutamyordu. Mendilini yzne tutarak hkrklar iinde yoldaki ilk srann stne oturdu. Oblomov Olga'nn elini tutup yznden uzaklatrmaya alarak, aknlk iinde mrldanyordu: Ah! Ben ne yaptm! Olga: Brakn beni! dedi. Gidin. Ne iiniz var burada? Alamamam gerek, biliyorum. Ne diye alyorum? Haklsnz: Hayatta her ey olabilir. Oblomov nnde diz kerek, sordu: Gzyalarnz durdurmak iin ne yapaym, syleyin; emredin, her eyi yapmaya hazrm... Beni alatmak elinizdeydi, ama gzyalarm durdurmak artk elinizde deil... Her eyi yapacak kadar gl deilsiniz. Brakn beni! Olga mendiliyle tekrar yzn kapad. Oblomov ona bakt ve iinden kendine lanet ederek: Kr olas mektup! dedi. Olga sepeti at, iinden mektubu kararak: Aln, dedi; bende kalmasn. Onu grp tekrar alamak istemiyorum. Oblomov mektubu cebine koyup sustu; ban nne edi: Ama niyetlerimin iyi olduunu herhalde kabul ediyorsunuz, Olga. Mutluluunuzun benim iin ne kadar deerli olduunu ispat etmi olmuyor muyum? Olga iini ekerek: Evet, mutluluum sizin iin pek deerli, dedi. Hayr lya lyi, siz benim mutluluumu kskandnz, bozmak istediniz. Bozmak m? O halde siz benim mektubumu okumadnz? Tekrar anlataym... Sonuna kadar okumadm; yalar gzlerimi kapad; budalalmdan. Ama sonunda neler olduunu tahmin ettim: Alamam istemiyorsanz tekrar anlatmayn... Olga tekrar alamaya balad. Ben gelecekteki mutluluunuz iin sizi serbest brakyorum, kendimi feda ediyorum... Sanyor musunuz ki bunu iin iin alamadan, rahata yapyorum? Ne diye yapyorum bunu? Olga alamay keserek Oblomov'a dnd:

208

Ne diye mi? Fundalklar arasnda benim aladm grmek iin. Acaba alayacak m, alamayacak m, nasl alayacak? Ne diye saklandnz? Bunun iin ite. Mektupta yazdklarnz doru olsayd, benden ayrlmaya gerekten raz olsaydnz, beni grmeden Avrupa'ya giderdiniz. Oblomov sitemle: Ne diyorsunuz! diye balad ama cmlesini bitiremedi. Olga'nn sz onu artmt; nk doru olduunu birden anlayvermiti. Olga: Evet, dedi; dn size benim seviyorum demem gerekiyordu; bugn alamam istediniz; yarn da belki lmm grmek istersiniz. Olga, bana nasl bu kadar ar szler syleyebiliyorsunuz? Sizin alamanz deil, glmenizi grmek iin hayatmn yarsn verebileceimden emin deil misiniz? Evet, imdi belki glmemi istersiniz... nk bir kadnn sizin iin aladn grdnz. Hayr, siz kalpsizsiniz. Alamam istemediinizi sylyorsunuz; yle olsa beni alatmazdnz... Oblomov ellerini gsnde kavuturarak: Ama ben nereden bileydim? diye haykrd. Seven bir kalp bilir: Ne istediini, neler olabileceini nceden kestirir. Ben dn buraya gelecek durumda deildim; konuklarm vard; ama beni beklemek sizi zer diye, uykunuzu karrm diye geldim; size ac vermek istemedim. Sizse... siz beni alar grmekten zevk alyorsunuz. Peki grn ite; rahat edin; gzleriniz doysun! Olga tekrar alamaya balad... Olga, ben yine de uyumadm; btn gece ac ektim. Rahat olmam bana ok grdnz. Eer ben bugn alamasaydm, sizin uykunuz kaacakt. Oblomov uysal bir efkatle: Peki ne yapaym imdi, af m dileyeyim sizden? dedi. Olga tekrar yzn sildi: nsan ocukken af diler, ya da kalabalkta birinin ayana bast zaman. Byle ilerde af dilemekten bir ey kmaz. Fakat Olga, ya sylediklerim doruysa, ya ben haklysam, ya akmz bir hata ise? Ya baka birini severseniz? Bana baknca yznz kzarrsa? Peki, ne olur?

209

Olga bunu sorarken ona yle derin, yle alayc ve keskin gzlerle bakt ki Oblomov bocalad. Kendi kendine, "Senden bir ey renmek istiyor; dikkat et lya lyi," dedi. Aklar bir hata olunca hibir bakmdan mdafaa edilemeyeceine gre Olga'nn sorduu soruya ne anlam vereceini bilmiyor, neler dndn bir trl kestiremiyordu. Ona endie ile bakarak sorusunu tekrarlad: Nasl ne olur? Olga ne demek istediini bilen bir insann emin ve azimli bakyla Oblomov'u szd; kurnazca: "Uuruma dmekten" korkuyorsunuz, dedi. Sizi artk sevmeyeceim zaman ekeceiniz acdan korkuyorsunuz. Bu iin sonu kendiniz iin fena olacak diye korkuyorsunuz. Oblomov gene ne demek istediini anlamad. Fakat unu dnmyorsunuz: Baka birini sevecek olursam ben mutlu olacam. k olacak olursam benim iin her ey yolunda gidecek. Mademki siz benim mutlu olmam istediinizi, hayatnz bile benim mutluluum urunda feda etmeye hazr olduunuzu sylyorsunuz... Oblomov gzlerini krptrarak Olga'ya dikkatle bakt ve iinden, "Demek buymu dnd. Dorusu bunu beklemiyordum... " dedi. Olga, zehirli bir bakla onu tepeden trnaa szd ve devam etti: O kadar tasasna dtnz mutluluum, bu sabahlar, bu akamlar, bu park, benim sizi seviyorum deyiim, btn bunlarn hibir deeri yok mu? Btn bunlar fedakrla, acya demez mi? Oblomov Olga'nn ne demek istediiniz kavrayarak, perian bir halde kendi kendine, "Yer yarlsa da yerin dibine gesem," dedi. Olga daha fazla coarak devam etti: Ya siz kitaplardan, iinizden, insanlardan bezdiiniz gibi bu aktan da bezerseniz ne olacak? Gnn birinde rakip bir ak olmakszn yan bamda, kanepenizdeki gibi uykuya dalarsanz ve benim sesim sizi uyandramazsa, kalbinizde ki... dalverirse, bana baka bir kadn deil, sadece hrkanz tercih ederseniz? Oblomov ondan biraz uzaklaarak, azap iinde szn kesti: Olga, buna imkn yok. Niin olmasn? Benim yanldm, baka birine k olacam sylyorsunuz. Ben de sizin bir zaman sonra beni sevmez olacanz sanyorum. O zaman ne olacak? imdi yaptm eye o zaman nasl bir zr bulacam. Bakalarn bir yana braksak bile kendi kendime ne syleyeceim? Bu dnce zaman zaman benim de uykumu

210

karyor, ama ben gelecee ait phelerimle sizi zmyorum; nk ben umutlarn en iyisine balanyorum. Bende mutluluk korkuyu bastryor. Ben sizin gzlerinizin parlamasna, beni aramak iin tepeleri trmanmanza, uyuukluktan kurtulup bana bir kitap ya da bir iek getirmek iin ehre komanza, benim iin glmenize ve hayata balanmanza deer veriyorum. Bir hata iliyorsam, sonradan buna vahlanacaksam (elini kalbine koyarak) hi olmazsa uramda duyuyorum ki, gelecek gnler benim yzmden fena olmayacak. Demek kader bana engel oldu, Tanrnn istei bu deilmi diyeceim. Gelecekte gzya dkmekten korkmuyorum... Ah, ne kadar mutluydum... bugne kadar. Oblomov yalvard: Tekrar mutlu olun, ne olur. nnzde karanlktan baka bir ey grmyorsunuz. Mutluluun sizce bir deeri yok... Nankrlk bu sizinki, ak deil; buna... Oblomov Olga'ya bakmaya, onunla konumaya, ondan af dilemeye cesaret edemeyerek cmlesini tamamlad: Bencillik denir... Olga tatl bir sesle: Baladnz yolda devam edin, dedi. Oblomov ona bakt, gzleri kurumutu. Dnceli dnceli yere bakyor, emsiyesiyle kumun stne bir eyler iziyordu. Gidin, tekrar srtst yatn. Hata ilemek ya da uuruma dmek tehlikesi kalmaz. Oblomov vicdan azab iinde mrldand: Kalbimi mutlulua brakacak yerde hem kendimi hem de sizi zehirledim. Bir kvas iin, zehirlenmezsiniz. Olga, pek zalimsiniz. Ben bu kadar ac ekerken... Evet, szde ac ekiyorsunuz, uurumlara dyorsunuz, hayatnzn yarsn veriyorsunuz, derken pheler ve uykusuz geceler balyor. Oblomov iinden, "Syledikleri ne kadar doru, ne kadar ak," dedi, ama bunu yksek sesle sylemekten utand. Ne diye bu gerei kendisi bulmamt da daha yeni yaamaya balayan bir kadn ona anlatmt. Olga ne kadar abuk byyvermiti: Daha pek az nce bir ocuk gibiydi. Olga ayaa kalkarak: Artk birbirimize syleyecek szmz kalmad, dedi. Allahasmarladk lya lyi, gidin ve... rahat olun; sizin iin mutluluun anlam bu. Oblomov elini tutarak:

211

Olga durun, dedi; Allah akna durun, her eyin byle yeniden aydnland bir srada beni kovmayn... Ne istiyorsunuz benden? Sizi sevmemin bir hata olmasndan phe ediyorsunuz; bu phenizi nleyemem. Belki de gerekten bir hatadr, ne bileyim. Oblomov Olga'nn elini brakt; iini yine ate sarmaya balamt. Yine eskisi gibi pheyle Olga'ya bakarak sordu: Nasl, bilmiyor musunuz? Hissetmiyor musunuz? iniz size bir eyler sylemiyor mu? Hibir ey sylemiyor. Size dn neler duyduumu syledim. Ama bir yl sonra ne olacan bilemem ki... Fakat bir mutluluun arkasndan baka bir mutluluk gelebilir mi? Siz ki, benden daha tecrbelisiniz, syler misiniz? Oblomov Olga'nn dncesini daha fazla kuvvetlendirmek istemeyerek sustu, elinde bir akasya dal sallyordu. Dersini tekrarlayan bir renci gibi: Hayr, ak bir defa gelir, dedi Ya, grdnz m, ben de yle diyorum. Belki size olan akm biter, belki hata ilediim iin ac ekerim; belki ayrlrz, ama iki defa, defa sevmek... Hayr, hayr buna inanmak istemem. Oblomov iini ekti. Belki kelimesi iini kemiriyordu. Dalgn ve sessiz Olga'nn arkasndan yryordu. Fakat her admda kalbi biraz daha aydnlanyor, o gece icat ettii hata kelimesi ona artk ok uzak grnyordu... Birdenbire, "Ne yapalm, yalnz ak deil, btn hayat byle," diye dnd... "nsan her nne kan bir hata diye atacak olursa, doruya ne zaman rastlayacak? Ben ne biim adamm? Gzlerim kr m oldu benim?" ki parmayla Olga'nn eline dokundu, Olga durdu: Olga, dedi, siz benden daha zekisiniz. Olga ban sallad, marur bir gvenle: Hayr daha basit ve daha cesaretliyim, dedi. Sizin korktuunuz nedir? Sizi endieye dren gerekten akn bitecei dncesi midir? Oblomov gvenle: Artk korkmuyorum, dedi. Sizinle birlikte gelecekten korkum yok. Olga ona dnerek, alayla: Geenlerde bu cmleyi bir yerde okumutum, dedi. Sue'de galiba... Yalnz orada bu cmleyi bir kadn bir erkee sylyordu. Oblomov kpkrmz kesildi ve yalvard:

212

Olga; brakn her ey dnk gibi kalsn. Artk hatalardan korkmayacam. Olga bir ey sylemedi. Oblomov rkek rkek sordu: Ne diyorsunuz? Olga gene cevap vermedi. Madem bir ey sylemiyorsunuz, bari bir iaret...bir leylak dal... Leylaklar geti artk; bakn hepsi solmu. Leylaklar geldi geti; mektup da yle olsun. Olga ban sallad. Oblomov arkasndan mektubu, dnk mutluluu solmu leylaklar dnerek yryordu. "Gerekten leylaklar soluyor. Ne diye bu mektubu yazdm? Beni dn gece uyutmayan, bu sabah mektubu yazdran ne idi? imdi artk iim rahatlaynca... (esnedi) mthi uykum geliyor. Mektubu yazmam olsaydm btn bunlar olmayacakt: Olga alamayacakt, her ey dnk gibi kalacakt; bu aal yolda rahata oturacaktk, birbirimize bakp mutluluktan sz edecektik. Bugn yarn hep byle geecekti... " Azn gere gere esnedi. Birdenbire aklndan baka bir dnce geti. Ya mektup dedii etkiyi yapsayd. Olga fikrini kabul edip bana geleceklerden onun gibi korksayd, onun szde tecrbesini, saduyusunu dinleyerek ayrlmaya, onu unutmaya raz olsayd? Allah korusun! Buraya veda etmek, ehre gitmek, yeni binaya tanmak! Geceler bitip tkenmek bilmeyecek, gnler birbirinden tatsz, birbirinden skntl, renksiz geecekti... Nasl yaayacakt? lmden beter bir hale decekti; hasta olacakt. Ondan ayrlmak istememiti, buna dayanamazd; tekrar ona dner, grmek iin yalvarrd. Kendi kendine, "Ne diye yazdm bu mektubu?" diye sordu. Olga Sergeyevna! Ne var? Size bir ey daha itiraf etmek istiyorum. Nedir? Bu mektuba hi gerek yoktu. Hayr, bu mektup gerekliydi. Olga ona ban evirdi, yznn halini grnce gld. Oblomov'un uykusu birden dald ve gzlerini hayretle at: Gerekli miydi? Oblomov akn akn Olga'nn srtna bakt; fakat yeldirmenin pskllerinden baka bir ey gremedi. "Peki ama bu gzyalar, bu sitemler ne idi? Bir hile mi acaba?" Ama Olga'nn hile yapmad belli idi. Yalnz dar kafal kadnlar hileye bavurabilir. Zeklar doru ilemedii iin hile yolu ile gnlk meselelerini zmeye alrlar, hayatn byk yollarnn nereye gittiini gremeden kendi kk

213

dncelerini bir dantela gibi rerler. Hile bozuk para gibidir: Onunla byk eyler satn alnmaz. Bozuk para ile bir insan ancak birka saat yaayabilir. Hile ile bir eyi gizleyebilirsiniz, bir adam aldatabilirsiniz, ama onunla geni bir ufka varamazsnz, byk olaylar bir sonuca gtremezsiniz. Hile ksa grldr: Burnunun ucundakini iyi grr, fakat ok defa insan bakalar iin hazrlad tuzaa drr. Olga ise kurnaz deil, zeki bir kzd. Mesela bugnk meseleyi ne kadar rahata ve aka zmt. Her zaman da byle deil miydi? Her eyin gerek anlamn derhal gryor, parman tam yarann stne basyordu. Halbuki hile bir fare gibi her eyin evresinde gezinir ve saklanr... Byle ey Olga'nn karakterinde de yoktu. O zaman bu szlerin anlam da neydi? Oblomov bu dncelerden sonra sordu: Mektup niin gerekliydi? Olga her an ona stn olmann verdii bir zevkle, neeli neeli: Niin mi? dedi. nk benim iin btn gece uykusuz kaldnz ve bu mektubu yazdnz. Ben de bencil bir insanm. Birinci neden bu... Mademki bana hak veriyorsunuz, demin niin bu kadar sitemler ettiniz? nk siz bunu mesele yaptnz. Bu olay ben istemedim; olan oldu, imdi getii iin mutluyum. Ama siz bunu nceden hazrladnz, hazrlamaktan zevk aldnz. Siz kat yreklisiniz, bunun iin sitem ettim. Sonra bir de... Mektubunuzda bir fikir ve duygu oyunu var... Dn gece, bu sabah, her zamanki hayatnz deil, dostunuz toltz'un ve benim istediim hayat yaadnz: Bu da ikinci neden; nc nedene gelince... Olga, Oblomov'a o kadar yaklat ki kalbine ve bana kan hcum etti; heyecanndan g nefes alyordu. Olga gzlerinin iine dik dik bakt. nc neden de u: Bu mektup bir ayna gibi sizin iyi yrekliliinizi, inceliinizi, bana olan ilginizi, mutluluum hakkndaki endienizi, temiz vicdannz, velhasl Andrey vanovi'in sizde grd ve bana anlatt deerleri tayor. Ben sizi bunlar iin sevdim; uyuukluunuzu, tembelliinizi bunun iin ho grdm. Bu mektupta kendinizi istemeyerek aa vurdunuz. Siz bencil deilsiniz lya lyi. Bu mektubu benden ayrlmak iin, beni aldatmaktan korktuunuz iin yazdnz... Onu yazdran namusunuzdu. yle olmasayd bu mektup beni krard ve alamazdm, gururum engel olurdu. Gryorsunuz ya sizi niin sevdiimi biliyorum; bir hata ilemekten korkmuyorum. Hakknzda aldanmyorum. lya lyi bu szleri syleyen Olga'y sanki bir k halesinin ortasnda gryordu. Gzlerinde akn zaferi ve kendi gcn bilmenin aydnl vard; yanaklar kzarmt. Btn bunlarn nedeni kendisiydi, Oblomov'du. Kalbinin temiz bir cokunluu onun ruhunda bu atei yakm, bu parlakl, bu renkleri, bu aydnl yaratmt. Oblomov kendinden gemiesine:

214

Olga siz dnyadaki kadnlarn en iyisi, en ince ruhlususunuz, dedi ve ona kollarn uzatt. Size yalvaryorum, bu anlatlmaz mutluluu bir ple... Olga derhal irkildi. Yzndeki renk ve aydnlk kayboldu, gzleri fkeyle doldu. Tela ve korku iinde haykrd: Asla! Asla! Yaklamayn bana! Kollarn ve emsiyesini siper ederek olduu yerde ta kesildi. Oblomov derhal kendine geldi. Karsndaki artk o sevimli Olga deil, skm dudaklar ve parlayan gzleriyle bir gurur ve fke tanrasyd. Utan ve aknlk iinde: Affedersiniz, diye mrldand. Olga yavaa dnd ve yrd. Omzunun stnden rkek bir bakla Oblomov'un hareketlerini kolluyordu. Fakat Oblomov'un korkulacak hibir ey yapt yoktu. Azarlanm, kuyruunu ksm bir kpek gibi yryordu. lkin abuk abuk yryen Olga, Oblomov'un halini grnce glmekten kendini alamad ve daha rahat yrmeye balad. Fakat zaman zaman heyecanlanyor, yanaklarnn rengi bir gidip bir geliyordu. Yrdke yz alyor, nefesi rahatlyor, admlar dzgnleiyordu. "Asla" sznn Oblomov iin ne kadar kutsal olduunu grerek, fkesi yava yava pimanla dnmt. Admlar gittike yavalad... Sert davrann mazur gstermek istiyor, konumak iin bir bahane aryordu. Oblomov solan ieklere bakarak iinden, "Her eyi berbat ettim," dedi; "ite imdi asl hatay iledim. Asla... Ah yarabbi! Leylaklar geti artk. Dnk gzel gn de geti, mektup da geti, bu gzel an da geti; hayatmn en gzel an, bir kadnn bana iinden gelen bir sesle bende gzel olan eyi ilk defa syledii an, geldi geti... " Olga durdu, gzlerini eerek onu bekledi. Tatl bir sesle: Mektubu bana verin, dedi. Oblomov mektubu vererek, hznle: Mektup da leylaklar gibi geti artk, dedi. Olga Oblomov'a iyice yaklat, ban nne edi. Gzleri nerede ise kapanm, titriyor gibiydi. Mektubu aldktan sonra ban kaldrmad, uzaklamad. Tatl bir sesle: Beni korkuttunuz, dedi. Affedin beni. Olga sustu; Oblomov iini ekti: Bu korkun "asla" sz... Olga kzararak, zor iitilir bir sesle: O da geecek, diye fsldad. Olga Oblomov'a ekingen ve efkatli bir yzle bakt; iki elini tutup hararetle

215

skt ve kalbine gtrd: Duyuyor musunuz, nasl arpyor? Beni korkuttunuz. Brakn gideyim. Oblomov'a bakmadan geriye dnd ve eteini hafife kaldrarak kotu. Oblomov: Nereye kayorsunuz? dedi. Yorgunum; arkanzdan yetiemem... Brakn beni. Ben gidip ark syleyeceim. Kalbim o kadar doldu ki, gsme smyor. Oblomov yerinde durarak ona, uup giden bir melee bakar gibi, hayran hayran bakakald. Kendi kendine hznle: "Demek u an da solup gidecek," dedi. Yryor mu, yrmyor mu farknda deildi. "Leylaklar geti, dnk gzel gn, hayallerle, skntyla dolu gece de geti... Evet! Bu an da geecek! Dn gece geldi geti, fakat yepyeni bir sabah dodu... " Oblomov yksek sesle kendi kendine: Bu ne itir? dedi. Demek ak da geiyor. Bense yle sanyordum ki klarn hayat scak bir le vakti gibi rzgrsz, hareketsizdir. Halbuki sevgide de rahat yok. O da deiiyor, durmadan deiiyor... Btn hayat gibi. Ama Yeua gibi gnee, "Yerinde dur!" diyecek adam daha domad. Oblomov kendi kendine kaygyla sordu: Yarn ne olacak? Sonra dalgn dalgn evinin yolunu tuttu. Olga'nn pencereleri nnden geerken kalbinin nasl Schubert'in mziiyle dolduunu, sevin ve saadetten nasl tatn duydu. Allahm! Yaamak ne kadar tatl! XI Oblomov eve dnnce toltz'dan bir mektup buldu. Mektubun banda ve sonunda, "Ya imdi ya hibir zaman," szleri vard. toltz ona uyuukluu iin bir sr sitem ediyor, nce svire'ye, sonra talya'ya gideceini, Oblomov'u svire'de mutlaka bekleyeceini yazyordu. svire'ye gidemezse bari kye gidip ilerini dzeltmesini, kylleri ie srmesini, gelirini salama balamasn, yeni evini yaptrmaya balamasn yazyordu. Sonunda, "Szmz unutma; Ya imdi ya hibir zaman!" diyordu. Oblomov, "imdi, imdi, imdi!" dedi; "Andrey hayatma nasl bir macerann girdiini bilmiyor. Bundan fazla ne bekliyor? Ben bundan fazla hareketli olabilir miyim? Kendisini benim halimde grmek isterdim. Kitaplarda Franszlarn, ngilizlerin hep i banda, hareket halinde olduklarn yazarlar, ama bu adamlar Avrupa'y, Asya'y, Afrika'y srf kendi keyifleri iin dolarlar. Albmlerine resim izmek; topran altndan antikalar karmak, aslan avlamak, maymun yakalamak gibi ilerle urarlar. Ya da soylu bir tembellikle evlerinde oturur, dostlaryla,

216

bayanlarla le yemekleri, akam yemekleri yerler. Btn yaptklar bundan ibaret. Ben ne diye yorucu ilere mahkm olacakmm? Bir insann beygir gibi almas yalnz Andrey'in dncesi. Ne diye alacakmm? Yemek yemek, srtna elbiselerini geirmek i olarak yeter. imdi Olga bana Oblomovka'ya gidip gitmeyeceimi soruyor..." Oblomov yazlar yazarak, hesaplar yaparak ateli saatler geirdi ve sonunda bir mimara bavurdu. Birka gn sonra evin ve bahenin planlar masann stnde duruyordu. Evin odalar boldu; iki de balkonu vard. Glmseyerek dnyordu: "Buras benim odam, buras Olga'nn odas; buras ocuklarn odas; buras yatak odas. Fakat kyller, ah u kyller... " Dudaklarndaki glmseme kayboldu. "Komum mektubunda bin trl iten sz ediyor. Srlen tarlalar, her arn topran verimi... Aman ne skntl iler! lek bir kye kadar yol yapmak masrafn gze almalymz. Derenin stne de bir kpr kurmalymz. bin ruble gndermeliymiim. Oblomovka'y da rehine vermeliymiim. Peki ama ben ne bilirim bunlar? Gerekten gerekli mi bunlar? Bir kr kar m bunlardan? Benimle alay m ediyor bu adam? Drst bir adam olduunu dnelim - toltz onu tanyor; ama aldanabilir, o zaman paralar da havaya gider. bin ruble az para deil. Nereden bulabilirim? Hayr, bu ite fazla tehlike var. Son mektubunda kyllerin bo araziye yerletirilmesini yazyor, derhal de cevap istiyor. Amma da aceleci adam! Rehin ii iin gerekli btn vesikalar gndereceini vaat ediyor. Ona bir vekletname gnderecekmiim; noterde tasdik ettirmeliymiim; daha da neler! Noterin nerede olduunu bile bilmiyorum. Kime bavuracam?" Oblomov mektubu on be gn kadar cevapsz brakt. Bu arada Olga, kendisine notere gidip gitmediini sordu. toltz'dan bir mektup geldi. Olga da bir mektup ald. toltz ona Oblomov'un ne yaptn soruyordu. Fakat Olga Oblomov'un ilerini pek uzaktan izleyebiliyor, ancak kendine ait taraflaryla uraabiliyordu. Oblomov mutlu grnyor mu? Her gn vaktinde evden kyor mu? Kayn ormanna saatinde geliyor mu? Gnlk havadislerle megul oluyor mu? Olga'nn bildii yalnz bunlard. Onun asl endiesi, Oblomov'un hayatnn balca amacndan, kendisinden uzaklamasyd. Ona noteri sormas da sadece toltz'un sorusuna cevap vermek iindi. Yazn en scak zaman, haziran sonlaryd. Hava ok gzeldi. Oblomov Olga'dan hemen hi ayrlmyordu. Gzel gnlerde parkta idiler. le scanda kayn ormannda aa glgelerine smyorlard. Oblomov Olga'nn ayak ucuna oturup kitap okuyordu ona. Olga bir baka naka balamt. Bu seferki Oblomov iindi. Yreklerinde yazn scakl vard. Olga Oblomov'un yan banda koruyucu bir melek gibi duruyordu. Ikl gzleriyle Oblomov'un yzne bakyor, aklndan geenleri kefediyor, btn hayatlar, duygular, deien bulutlar yanstan bir rmak gibi sakin, akp gidiyordu. Olga'nn hayat, ak ve her ey hakkndaki gr daha ak, daha kesindi. Kendine gveni artm, gelecekten korkmaz olmutu. Dncesi yeni yeni

217

yollarda geliiyordu. Kiiliine yeni deerler katlyordu. Ruhu derin, airane duygulardan kurtuluyor, daha dz, daha gvenilir bir yola giriyordu. yle bir sebat vard ki yalnz mukadderata deil, Oblomov'un uyuukluuna ve hareketsizliine de galip geldi. Olga bir fikrin zerinde durdu mu iler arabuk yrrd. Artk hep onu konuurdu. Konumasa bile hep onu dnd belli olurdu. Bilirdiniz ki, unutmayacak, ihmal etmeyecek, gevemeyecek, her eyi dnecek ve ne yapp yapp amacna ulaacakt. Oblomov Olga'daki gcn, hangi durumda olursa olsun yapaca eyi bilme igdsnn nereden geldiini anlamyordu. "Bunun nedeni herhalde kalarndan birinin hep eri ve tekinden daha yukarda olmas... Bu kan stnde incecik, zor grlr bir krk var... te iradesinin sakland yer oras olacak." En rahat, en mutlu zamanlarda bile kalar dz durmaz, o krk hibir zaman silinmezdi. Hareketlerinde hibir katlk, sertlik yoktu. Kararl ve sebatl olmas kadnln hi de azaltmyordu. Bir dii aslan kesilmek, mnasebetsiz erkeklere haddini bildirmek, zeks ile evresindekileri hayran edip salonun bir kesinde duran bir kimseye, "Bravo!" diye barmak onun harc deildi. Birok kadn gibi o da rkekti. Geri fare grd zaman korkmaz, bir sandalye devrildii zaman baylmazd ama, evden fazla uzaklamaktan ekinir, garip bakl bir kyl grd zaman yolunu deitirir, geceleri btn kadnlar gibi, hrszlar gelir diye penceresini kapard. Kalbi abuk yumuar, kolayca merhamete gelirdi. Onu alatmak hi de zor deildi; kalbinin yolunu bulmak ok kolayd. Sevgisinde pek efkatli idi. Herkese nazik ve dikkatli davranrd. Ksacas Olga tam bir kadnd. Zaman zaman konumasnda bir alay kvlcm parlard; fakat o kadar zarif, o kadar sevimli bir zeks vard ki onun alayna uramak houna giderdi insann. Esintiden falan korkmaz, akamst hafif giyinir, bir ey de olmazd. Sal, itah her zaman yerinde idi. Sevdii yemekleri piirmesini bilirdi. Btn bunlar kadnlarn ounda vardr; fakat onlar u ya da bu durumda ne yapacaklarn bilmezler, bilseler de bakalarndan renmilerdir. Kendi hareketlerinin hesabn veremezler, ya teyzelerini ya kuzenlerini ileri srerler... oklar ne istediklerini bile bilmez, bir eye karar verdikleri zaman o kadar yumuaktrlar ki insan gerekten bu ii isteyip istemediklerini kestiremez. yle olmalar herhalde kalarnn yolunmu iki yay gibi bir hizada durmas ve alnlarnda buruuk bulunmamas yzndendir. Olga ile Oblomov arasnda bakalarnn grmedii gizli bir anlama vard. Bakalarnn yannda her baklarnn, her kelimelerinin ayr bir anlam vard. Sonra, her eyde aklaryla bir iliki gryorlard. Olga btn soukkanllna ramen, yemekte biri kendisininkine benzeyen bir ak hikyesi anlatsa kzarrd, btn ak

218

hikyeleri de birbirine benzedii iin bu kzarma sk sk olurdu. Oblomov da aktan sz edilince aknlktan ayda reklere yle bir saldrrd ki mutlaka birisini gldrrd. kisi de pek ihtiyatl ve dikkatli olmulard. Olga bazen teyzesine Oblomov'u grdn sylemez, Oblomov da parkta gezmeye giderken evdekilere ehre gittiini sylerdi. Zeksnn ve anlaynn aklna, tazeliine, salamlna ramen Olga'da marazi baz haller belirmeye balamt. Zaman zaman nedenini bir trl anlayamad rahatszlklar geiriyordu. le scanda Oblomov'un koluna girip yrrken bazen omzuna tembel tembel yaslanyor, bitkinlik iinde susuyordu. O zaman btn canll gidiyor, yorgun ve perian gzlerini bir noktaya dikip bakakalyordu. stne bir arlk basyor, gs daralyor, bunalyordu. Pelerinini, bartsn atmak kr etmiyor, iindeki sknt gemiyordu. Kendini bir aa altna atp saatlerce yatmak istiyordu can. Byle anlarda Oblomov ne yapacan arr, bir dalla yzne yelpazelerdi; Olga sabrszlkla elini iter, bir trl rahat edemezdi. Sonunda birden derin bir ah eker, evresine sevinle bakar, gzlerini Oblomov'a evirerek elini skard. Neesi, canll ve kendine gveni tekrar yerine gelirdi. Bir akam yine stne fenalk gelmiti. Uykuda gezenlere benziyordu. O akam Oblomov onun yeni bir tarafn grd. Hava scak ve boucu idi. Ormandan lk bir rzgr pfr pfr esiyordu; gk ar bulutlarla kaplyd. Hava gittike kararyordu. Baron: Yamur yaacak, dedi; eve dndler. Mariya Mihaylovna odasna ekildi. Olga bir sre dalgn dalgn piyano aldktan sonra birdenbire durdu; Oblomov'a: alamyorum, parmaklarm titriyor, boulacak gibi oluyorum. Baheye gidelim, dedi. Aalar arasnda el ele verip yrdler. Olga'nn elleri ya ve yumuakt. Parka girdiler. Aalar ve fundalklar bir karalt haline gelmiti. nsan iki adm ilerisini gremiyordu; yalnz kumlu yollar kvrm kvrm belli oluyordu. Olga karanlklara doru dikkatle bakt ve Oblomov'a sokuldu. Sessizce dolatlar. ki siyah duvar haline gelen aalar arasndan adeta el yordamyla ilerledikleri srada Olga birdenbire: Korkuyorum! dedi. Oblomov: Neden korkuyorsun, yannda deil miyim? diye sordu.

219

Senden de korkuyorum; ama bu ho bir korku. Kalbim arpyor. Ver elini, bak nasl arpyor! Olga rpermeler iinde evresine bakyordu. Birdenbire iki eliyle Oblomov'un omzuna sarlarak: uraya bak, gryormusun;karanlkta bir eyler parlyor? dedi. Oblomov'a iyice sokuldu. Oblomov: Bir ey yok, dedi; ama o da srtnda souk bir rperti duydu. Olga fsldar gibi: Gzlerimi kapa abuk... yice kapa, dedi. imdi daha rahatm. Bir ey deil; sinirden olacak... Bak, gene grnyorlar, bak. Kim var orada? Bir sraya oturalm. Oblomov: Eve gidelim Olga, dedi, iyi deilsin. Olga ban omzuna koydu: Hayr, burada hava daha serin, iim daralyor. Oblomov yananda Olga'nn scak nefesini duyuyordu. Eliyle ban tuttu; ba da scakt. Gittike daha zor nefes alyor, ikide bir iini ekiyordu. Oblomov telala: Eve gitsek daha iyi deil mi? dedi. Biraz uzansan... Olga zor iitilir bir sesle, baygn baygn: Hayr hayr, brak beni... im yanyor, dedi. Haydi eve gidelim... Hayr, dur, imdi geer. Tekrar Oblomov'un elini skyor, durup durup gzlerinin iine bakyordu. Bir mddet konumad, sonra birdenbire alamaya balad. lkin yava yava, sonra hkrklarla. Oblomov ne yapacan arm: Allah akna Olga, abuk eve gidelim, diyordu. Olga hkrklar arasnda: Bir ey yok canm... brak beni, dedi. Alamak istiyorum... Gzyalar serinletir. Sinirden oluyor bu... Oblomov karanlkta Olga'nn ar nefeslerini iitiyor; elinde scak gzyalarn duyuyordu. Olga'nn sinirli elleri ellerini skyordu. Oblomov'un nefes almaya, parmaklarn oynatmaya cesareti yoktu. Ba omzundan, scak nefesi yanandan gitmiyordu. O da titriyor fakat bir trl dudaklarn Olga'nn yanana dokunduramyordu. Olga nihayet sakinleti; nefesi dzeldi, sustu. Oblomov acaba uyudu mu diye merak ediyor ve kmldanamyordu...

220

Olga, diye fsldad. Ne var? Geti artk, iyiyim. Rahat nefes alyorum. Oblomov: Gidelim, dedi. Olga istemeye istemeye kabul etti: Peki, gidelim. Eve doru ekingen admlarla yrrken Olga ban omzuna koyup elini skarak: Sevgilim, dedi. Eve girdikleri zaman Oblomov Olga'ya bakt; bitkin grnyordu ama, yznde, ryada imi gibi, garip bir glmseme vard. Onu divana oturttu, yanna diz kt ve birka defa derin bir sevgiyle elini tekrar tekrar pt. Olga hep ayn glmseme ile ona ellerini brakt ve giderken gzlerini kapya kadar ondan ayrmad. Oblomov kapya gelince ban evirdi: Olga, yznde hep ayn baygn ifade, dudaklarnda ayn glmseme ile ona bakyordu; bu glmseme sanki Olga'nn iradesi dnda idi... Oblomov dnceli dnceli kt. Bu glmsemeyi baka bir yerde grmt. Zihninde byle glmseyen bir kadnn resmini bulmaya alyordu. Bir yerde byle bir resim grmt... Cordelia m idi acaba? Hayr o deildi. Ertesi gn Olga'nn saln sordurdu. ok iyi olduu cevabn getirdiler. Kendisini yemee bekliyormu, akam da havai fiekleri grmek iin be verst tede bir yere gideceklermi. Bu habere Oblomov inanmad ve kendisi grmeye gitti. Olga gerekten bir iek gibi tazeydi; gzleri parlak, yanaklar krmz, sesi canlyd. Ama Oblomov yanna gelip dn geceden sonra nasl olduunu sorunca ard, kzard ve acele acele: Hafif bir sinir bunalm geirdim, dedi. Teyzem geceleri daha erken yatmam sylyor. Son zamanlarda sk sk byle... Cmlesini bitirmedi; bu konunun kapanmas iin neredeyse yalvaracakt. Niin byle ardn kendisi de bilmiyordu. Niin dn akam hatrlamak onu zyor, iini yakyordu? Bir eyden utanyor, kendine mi, Oblomov'a m kzdn bilmiyordu. Oblomov ona gittike daha yakn, daha sevimli geliyordu; onu alayasya seviyordu; dn gece sanki esrarl bir el onlar birbirine balamt... Uzun zaman uyuyamad. Sabahleyin parkla ev arasndaki yolda heyecanla bir aa bir yukar gitti geldi; hep dnyor, kalarn atyor, anszn kzaryor, bir eylere glmsyor, fakat hibir sonuca yaramyordu. "Ah ne mutlu Sonika'ya! O olsa hemen kararn verirdi!" Peki Oblomova ne oluyordu? Niin dn gece nefesi yzne dedii, scak gzyalar eline dkld halde, eve kadar adeta kollar arasnda gittii halde, kalbinin gizli sesini stt halde sessiz ve hareketsiz kalmt? Baka erkekler de

221

insana bu gzlerle mi bakarlard? Oblomov genliini her eyi bilen ve hibir eye inanmayan, btn hayat meselelerini oktan zm, her eyi soukkanllkla incelemi genler arasnda geirdii halde, hal dostlua, aka erefe inanyordu. Btn aldanmalarna ramen gene de inancn yitirmemiti. Hl kadnlarn saflna inanyordu. Byk bir deer verdii bu safla ok eyler feda etmeye hazrd. Fakat yreindeki bu temiz inanc aka syleyecek kadar da iradeli deildi. Erdemi gizliden gizliye tadyor, fakat konuurken erdemi kmseyip alaya alanlara katlyor, onlarla birlikte her eyi inkr ediyordu. Bir laf kalabal ortasna atlan iyi, gerek ve temiz bir szn ne kadar ar bastn, konumalar nasl baka bir yne evirdiini hi fark etmemiti. Bilmiyordu ki sahte bir utanmayla deil, cesaretle ve uluorta sylenen bir sz dedikodularn iren grltleri arasnda kaybolmaz, toplum hayatnn derinliklerine bir ac gibi iner, kendisine her zaman bir sedef bulabilirdi. Birok insan iyilikten utanarak sz ettii halde, kendilerini lekeleyebilecek bo ve kt szleri yksek sesle ve cretle sylerler. Fakat Oblomov'un hareketleri drstt; vicdannda bile bile ilenmi hibir gnah yoktu. Hibir erdemi ayak altna alm deildi. Gnlk konumalarda kadnlardan parayla alp verilen bir matah gibi sz edilmesine dayanamazd. Bir erkein erefini kaybetmesine, bir kadnn amura dmesine her zaman vahlanr, fakat evresindekilerin yarglarndan korkarak bir ey sylemezdi. Onun duygularn birisinin kefetmesi gerekti: Olga kefetti. Erkekler bu eit duygularla alay ederler, kadnlarsa onlara deer verirler: Temiz ve erdemli olanlar hemen bu duygulara aina karlar; bozuk ruhlu olanlarsa bu duygularla ktlklerini temizlemek abasna derler. Yaz artk sona eriyordu. Sabahlar da, akamlar da slak, karanlk olmaya balamt. Deil leylaklar, meyveler bile gemiti. Olga ile Oblomov her gn buluuyorlard. Oblomov yeniden hayata kavumu, yllardan beri brakt eyleri yeniden bulmutu. imdi artk Fransz elisinin Roma'y neden braktn, ngilizlerin niin Dou'ya sava gemileri gnderdiini biliyor, Fransa ve Almanya'da yaplacak demiryollar ile ilgileniyordu. Fakat Oblomovka'dan bucaa yaplacak yolu dnmyor, ileriyle uramak iin kimseye veklet vermiyordu. toltz'a da cevap yazmyordu. Oblomov'un bildii eyler yalnz Olga'nn evindeki gnlk konuma konular, gazete haberleri ve Olga'nn srar ile izledii yabanc edebiyat yaynlar idi. Geri kalan her eyi ak silmi sprmt. Glpembe havadaki sk deiikliklere ramen ufukta hi bulut yoktu. Bununla birlikte Olga zaman zaman Oblomov hakknda endieye dmeye balar, akndan artan vakit ve duygularla sevgisini tahlil eder; sorduu sorulara Oblomov tam ve rahat bir cevap veremedii, duygular birbirine uymad, kendisinin cokunluuna

222

sadece ateli ve durgun bir bakla karlk verdii zamanlar, iine kasvet kerdi. O zaman yreine ylan gibi souk bir ey girer, onu gzel ryalarndan uyandrr ve akn scak, byl dnyas sisli bir sonbahar gnne dnerdi. Kendi kendine, iinin neden rahat edemediini, mutluluunun neden yarm kaldn sorard. Eksik olan ne idi? Daha fazla ne istiyordu? Kaderinin istedii Oblomov'u sevmek deil miydi? Oblomov'un iyi kalbi, dorulua inan ve bilhassa efkati, hibir erkein gznde grmedii efkati bu ak hakl karmaya yeterdi. Gzlerindeki anlam her zaman kavramas, sesinin her zaman ryalarnda ve belki de gerekte duyduu sese benzemesi o kadar nemli miydi?.. Bunlar herhalde kuruntuydu. Ne diye stnde durup rahatn bozuyordu? Zaten bu aktan kurtulmak istese bile kurtulabilir miydi? Olan olmutu. ine dt ak bir elbise gibi karp atamazd. "nsan iki defa sevemez, ahlakszlk saylr," diyordu. Bylece Olga ak reniyor, kendini deniyor, ruhundaki her ilerlemeyi glerek, alayarak, derin derin dnerek seyrediyordu. Bu yzden bazen glmesine de, alamasna da perde eken ve Oblomov'u telaa dren dnceli bir tavr taknrd... inde olup biteni Oblomov'a sezdirmek bile istemezdi. Oblomov ak stne kafasn iletmiyordu. Kendini toltz'a anlatt tatl hlyalara kaptrmt. Bazen hayatn her zaman bulutsuz olacana inanyor, kendini Oblomovka'da, sevimli dost ehreler arasnda, tam bir mutluluk iinde verandaya oturmu gryordu. Hatta bazen kendini bsbtn unutuveriyordu; iki defa Olga'y beklerken ormanda uyuyakalm, fakat Olga'ya bir ey sylememiti. Derken havada bir bulut gzkt. Bir gn bir gezintiden sessiz ve rahat dnyorlard. Tam byk yola girecekleri srada tozu dumana katarak geen bir araba grdler. inde Sonika, kocas ve bir baka ift vard: Olga, Olga! Olga Sergeyevna! diye bardlar. Araba durdu. Olga'nn etrafn sardlar. Muhabbetli szler, pmeler arasnda hepsi bir azdan konuuyorlard. Oblomov'un farknda bile olmadlar. Birden ona dndler, baylardan biri tek gzl ile bakt. Sonika yavaa sordu: Kim bu? lya lyi Oblomov. Hep birlikte eve doru yrdler. Oblomov sknt iindeydi. Arkalarndan yrrken, Olga onu baklaryla durdurmasayd yolun kenarndaki itin stnden atlayp evine yollanacakt. Cann skan ey, bu baylarn, bayanlarn kendisine tuhaf tuhaf bakmalaryd. Buna da katlanabilirdi; nk eskiden de herkes, uykulu ve bezgin hali, zensiz giyinii dolaysyla ona hep byle bakard. Fakat bunlar Olga'ya da ayn gzlerle bakyorlard. Bu kukulu baklar anszn keyfini karmt. inde

223

yle ezici bir sknt duydu ki dayanamad, ayrld. Evine gaml kasvetli dnd. Ertesi gn Olga'nn tatl konumalar ve akalar skntsn gidermedi. Olga'nn srarl sorular karsnda bir ba ars bahane etmek zorunda kald ve bana bir ie dolusu kolonya dklmesine katland. Daha ertesi gn ge vakit eve dnerken Olga'nn teyzesi onlara ve bilhassa Oblomov'a anlaml anlaml bakt. Hafife imi ar gzkapaklarn indirerek bir yandan gz ucuyla onlar szyor, bir yandan da dnceli dnceli ruh kokluyordu. Oblomov sessiz bir azap iindeydi: phelerini Olga'ya sylemeye cesaret edemiyordu. Onu telaa drmekten korkuyor, daha dorusu hibir ciddi meselenin, yaadklar rahat ve bulutsuz hayat bozmasn istemiyordu. oktan beri artk Olga'nn onu sevmekle hata edip etmedii meselesi ortadan kalkmt. imdi mesele ormanda ge vakitlere kadar ba baa kalmalaryd. Oblomov dehet iinde dnyordu: "Onu pmeye niyetlendim; bu bir su; hem de yle ufak tefek bir su deil. pmeye gelinceye kadar nice aamalardan gemek gerek: El skmalar, iltifatlar, mektuplar... Btn bunlar da olmad deil. Hem sonra benim niyetlerim drst; onu... " Birdenbire sknts dald, Oblomovka'nn kl hayali, parlak gnei, yeil tepeleri, gm deresi gzlerinin nne serildi. Olga ile beraber aal bir yolda hlya iinde yryorlar. Kolunu beline dolam; verandada, aa dallar arasnda oturuyorlar... Herkes hayran hayran onlara selam veriyor. Tam toltz'a anlatt hayal. Tekrar endie ile dnd: "e burasndan balamalydm. defa tekrarlanan seni seviyorum sz, leylak dal, itiraf, btn bunlar bir mrlk mutluluun teminat saylmaz m? Temiz bir kadn bunlar hayatnda ancak bir defa yapabilir. Ben neyim o halde, neyim ben? Ben bir Don Juan, bir kadn avcs mym? Neredeyse ekik gzl, krmz burunlu roman klar gibi, bir kadndan aldm gl yakama takp dostlarma zaferimden bahsedeceim... Aman yarabbi, ben ne hale dtm! Gerekten bir uurumun stnde deil, dibinde. Niin? Niin? Olga bu hale decek bir kz myd?" Oblomov renkli hayallerinin solduunu,Olga'nn bir felakete kurban gideceini dnerek ocuk gibi alad. Ak bir sutu, vicdan karartan bir lekeydi. Ruhundaki frtna bir dnceyle anszn durdu. Btn bunlar meru bir sonuca varabilirdi: Olga'ya evlenme teklif edilebilirdi... Sevinten rpererek: Evet, en dorusu bu, dedi; bana utanga bir bakla evet diyecek... Bir tek kelime sylemeyecek, kpkrmz kesilecek, btn yreiyle glmseyecek, sonra gzleri yalarla dolacak... Gzyalar ve glmsemeler, ona sessizce uzanan bir el, hayat dolu bir sevin, btn hareketlerinde takn bir mutluluk, iki hayat birbirine balayan gizli bir anlama, uzun tatl bir konuma, fsldayarak iini dkme. evresindeki her eyden, gnlk konumalarndan bir ak fkracak, bu ak onlardan baka kimse grmeyecekti. Hibir bak onlara evrilmeye cret edemeyecek... Birdenbire yz

224

ciddileti. Kendi kendine, "Evet, erefli, drst ve gvenli bir mutluluk dnyasna bu yoldan gidebilirim, dedi. "imdiye kadar iek toplamakla, bir ocuk gibi akn konusu ile sarho olmakla, ay nda gezinmekle, buluma saatlerini beklemekle, onun gen yreini dinlemekle, hlyalarnn peine dmekle uram olmak ne ayp... Allahm!" Yz kzard. "Bu akamdan tezi yok Olga akn gerektirdii grevleri renecek; bu akam onunla son yalnz bulumamz olacak; bugn... " Elini gsne koydu. Yrei, kuvvetli fakat erefli bir insann yrei gibi dzenli arpyor; heyecan iinde dnyordu: Olga'ya, "Bir daha bulumayacaz," diyecek, Olga kederlenecek, Oblomov onun aknln, telan zevkle seyredecek, sonra skla skla niyetini syleyecekti. Hayalinde Olga'nn skla skla evet deyiini, glmsemesini ve gzyalarn, sessizce uzanan elini, gizli fsldaylarn, hatta herkesin nnde pecekleri an gryordu. XII Olga'y bulmaya kotu. Evden ktn sylediler. Kye gitti; orada da yoktu. Nihayet onu, uzakta, bir tepenin stnde grd, yry ve hareketleri o kadar hafif ve gzeldi ki, gklere kan bir melee benziyordu. Arkasndan kotu, Olga'nn sanki ayaklar yerden kesilmi, uuyordu. Tepenin yarsna kadar knca ona bard. Olga bekledi, fakat Oblomov on be, yirmi adm yaklar yaklamaz tekrar yrmeye balad ve bir hayli uzaklat. Nihayet durdular, gltler. Oblomov artk kamayacandan emindi. Olga ona doru kotu, elini verdi ve onu gle gle ardndan ekti. Ormana girdiler; Oblomov apkasn kard. Olga mendiliyle alnn sildi ve onu emsiyesiyle yelpazelemeye balad. Olga her zamankinden ok daha canl, neeli, evikti. Zaman zaman iinde takn bir sevin duyuyor ve hemen arkasndan dnceli bir hale dyordu. Glgeye oturur oturmaz sordu: Bil bakalm dn ne yaptm? Kitap m okudun? Olga ban sallad. Yaz m yazdn? Hayr. ark m syledin? Hayr; falma baktrdm. Dn kontesin khya kadn bizde idi; iskambil kd ile fala bakmasn biliyor. Benim falma bakmasn rica ettim. Peki neler syledi? Hi. Yolculuk, bir sr insan ve hep yanmda dolaan sarn bir adam... Katya'nn yannda, kupa papaznn hep beni dndn syleyince kpkrmz oldum. Benim de kimi dndm syleyecekken ktlar kartrdm ve katm.

225

Beni dnyorsun deil mi? Ah, daha az dnmek isterdim. Olga dnceli, dnceli: Ya ben... Ben artk baka trl yaamay unuttum, dedi. Geen hafta bana krlmtn, iki gn gelmemitin hatrlyor musun? O iki gn yle deitim ki; huysuz bir kz oldum. Sen Zahar'la kavga ettiin gibi ben de Katya ile kavga ettim: Gidip bir kede aladn grdm zaman zlmedim bile. Teyzemin sylediklerine cevap vermedim; ne sylediini duymadm bile; hibir ey yapmadm, hibir yere gitmedim. Sen gelir gelmez deitim. Leylak renkli elbisemi Katya'ya verdim. te buna ak derler, Olga. Neye? Leylak renkli elbiseye mi? Hayr, hepsine birden. Bu sylediklerinde kendimi buluyorum. Benim iin de sensiz gnlerin ve hayatn anlam yok. Gece ryamda hep iekli vadiler gryorum. Seni grr grmez iyi bir insan oluyorum, bir eyler yapmak istiyorum. Sensiz sklyorum, tembelleiyorum. Srtst yatp hayale dalmak istiyorum. Sen beni... beni sevmekten utanma... Birdenbire sustu. "Neler sylyorum? Ben bunun iin mi geldim buraya?" diye dnd ve kalarn atarak ksrd. Olga birdenbire: Ben lrsem ne yaparsn? diye sordu. Bu da nereden kt? Evet, bir gn souk alrm, ateim ykselir; buralara gelir beni bulamazsn; eve gelirsin, hasta derler; ertesi gn gene yle. Odamn panjurlar kapanr; doktor ban sallar; Katya ayaklarnn ucuna basarak gzyalar iinde dar kar, senin yanna gelir: Olga ar hasta, Olga lyor, der... Oblomov birdenbire: Allah gstermesin, diye bard... Olga gld. Gzlerinin iine bakarak sordu: Ne yaparsn o zaman? Ne mi yaparm? Deli olurum, kendimi ldrrm, sen de iyileirsin. Olga sinirlenerek: Aman, brakalm bu konumay, dedi. Sakn byle bir ey yapma. lrsen sakn hortlayp yanma gelme; hortlaklardan korkarm. Gltler. Olga ciddileti: Ah sevgilim, ne kadar ocuklatk! Oblomov tekrar ksrd:

226

Bak, ben sana bir ey syleyecektim. Olga birdenbire ona dnerek: Ne syleyecektin? dedi. Oblomov rkerek sustu. Olga kolunu tutup ekti: Haydi sylesene. Hayr, bir ey yok. Var, bir eyler dnyorsun. Oblomov sustu. Olga: Kt bir ey herhalde, sylememen daha iyi. Hayr, hayr, syle. Ne olur, syle, dedi. Yok bir ey canm, yok bir ey. Var, var, dndn bir ey var, syle. Olga onu ceketinden kendine doru ekiyor, Oblomov da yzn pmemek iin ban bir saa bir sola eviriyordu. Byle kanmazd ama o korkun "asla" kelimesi hl kulanda nlyordu. Sylesene... Syleyemem... Gerek yok. Bir de dersin ki: "ini dkmek mutluluun temelidir; insann kalbinden geen hibir ey dostundan sakl kalmamal." Bu szleri sen sylemedin mi? Sadece demek istiyorum ki... Seni o kadar seviyorum ki, eer... Evet? Evet? Eer baka birini sevecek olursan ve o seni benden daha fazla mutlu edebilecekse, acm iime gmer ve yerimi ona brakrm. Olga birden ceketini brakt, hayretle: Ne demek istiyorsun? dedi. Anlamyorum. Seni kimseye deimem. Baka bir kadnla mutlu olman da istemem.ok derin eyler sylyorsun, anlamyorum. Olga dalgn dalgn aalara bakt, sonra: Yoksa beni sevmiyor musun? diye sordu. Tersine, seni deli gibi seviyorum, senin iin kendimi feda etmeye hazrm. Peki ama niin? Kim istiyor bunu senden? Baka birisini sevdiin zaman demek istiyorum... Baka birisini mi? Deli mi oldun sen? Mademki seni seviyorum, niin baka birisini seveyim? Sen baka bir kadn sevebilir misin? Dinleme benim sylediklerimi. Ne sylediimin farknda deilim. Sen de

227

hemen inanyorsun. Sylemek istediim hi de bu deil... Peki nedir yleyse sylemek istediin? Demek istiyorum ki sana kar kabahatliyim... Hem de oktan beri. Ne demek istiyorsun, sylesene? Beni sevmiyor musun? Alay m, ediyorsun benimle? abuk syle. Hayr, hayr; bunlar deil. Demek istiyorum ki... Seninle bulumalarmz... gizli... Gizli mi? Ne gizlisi? Seninle hemen her grtke teyzeme sylyorum. Oblomov endieyle: Her zaman m? diye sordu. Ne var bunda? Kabahat bende; sana bunun doru olmadn oktan sylemeliydim. Sylemitin ya... Syledim mi? Ha, sahi, sylemitim. Peki, yleyse grevimi yapm saylrm. Oblomov neelendi. Olga sorumluluunu stnden byle kolayca ald iin memnundu. Olga: Peki, sonra? diye sordu. Sonra m? Hepsi o kadar. Hayr, bu kadar deil. Bir ey daha var. Her eyi sylemedin. Oblomov kaytsz grnmeye alt: Bir de dnmtm ki... Sustu, Olga bekledi. Daha az grmemiz gerek. Olga biraz dndkten sonra: Niin? dedi. Vicdanm rahat deil. Uzun uzun birlikte kalyoruz. Heyecanlanyorum, kalbime arpnt geliyor, sen de yle... Korkuyorum. Neden korkuyorsun? Sen daha gensin: Dnyada ne tehlikeler olduunu bilmiyorsun. nsan her zaman nefsine hkim olamaz. Bazen eytana kaplr, gzleri kararr, ne yaptn bilmez olur, kafasn duman brr. Temizlie ve masumlua olan saygs bir girdaba srklenir. Bir tutku insan sarar, o zaman kendimize hkim olamayz artk. Ayaklarmzn altnda bir uurum alr. Bu szler Oblomov'u sahiden rktt; Olga gzlerini gererek:

228

Eh, peki ne olur? Alrsa alsn, dedi. Oblomov sustu; syleyecek bir ey kalmamt. Olga bir sre ona dik dik bakt, alnndaki buruuklarda dncesini okuyor, imdiye kadarki szlerini ve baklarn hatrlyordu. Aklarnn byk hikyesini kafasndan geirdi; bahedeki karanlk geceye gelince anszn kzard, gzlerini Oblomov'dan ayrarak: Sama eyler sylyorsun, dedi. Ben hi senin gzlerinin karardn grmedim. Sen bana ou zaman Kuzmnna'nn bakt gibi bakyorsun. i akaya dkyorsun Olga; bense ciddi konuuyorum... Zaten sylenmedik daha neler var. Daha ne var? Gene mi uurum? Oblomov iini ekerek: Artk seninle yalnz kalamayz, dedi. Niin? Olga dnceye dald. Doru deil... Evet, herkes de yle diyor; ama niin? renilince, dedikodu drt yana yaylnca ne derler? Kim ne diyecek? Benim annem yok. Olsayd seninle niin grtm ancak o sorabilirdi. Ben de yalnz ona, alayarak, kt bir ey yapmadm sylerdim; bana inanrd. Baka kim bana karabilir? Teyzen. Teyzem mi? Olga zntyle ban sallad. Teyzem bana hibir ey sormaz. Evi brakp gitsem beni ne arar ne sorar. Ben de ona ne yaptm sylemem bile. Baka kim o halde? Bakalar, herkes... Geen gn Sonika bize nasl bir glmsemeyle bakt: teki kadnlar, erkekler de yle. Oblomov ona o gnden sonra ne kadar zldn anlatt. Sadece bana baksa aldrmazdm; ama ayn glmsemeyle sana da baktn grnce elim ayam kesildi. Olga souka: Peki sonra ne oldu? diye sordu.

229

Ne olacak, ite o gn bugndr ikence iinde yayorum. Aramzdaki ilikinin duyulmamas iin bir are aradm. Seni de telaa drmek istemiyordum. oktandr seninle bunlar konumak istiyordum. Bouna zlmsn. Ben zaten bunlar biliyordum. Oblomov hayretle sordu: Ne demek istiyorsun? Gayet basit: Sonika benimle konutu, beni sorguya ekti. Alay etti, hatta sana nasl davranacam bile retti. Oblomov sitemle: Bana bundan hi sz etmedin, dedi. Ya sen bana kayglarndan hi sz ettin mi? Syle peki, Sonika'ya ne cevap verdin? Hi; ne cevap vereyim? Sadece kzardm. Aman yarabbi, ne hale dtk! Bakalarndan utanyorsun. Ne kadar dncesiz davranyoruz. Ne olacak bunun sonu? Bilmem. Oblomov Olga ile kayglarn paylaarak, onun ak szlerinden ve baklarndan g alarak rahata kavuacan sanmt. Onun da tereddt iinde olduunu grnce cesaretini kaybetti. Yzne bir kararszlk ifadesi kt, baklar alklat. inde hafif bir rperme duyuyordu. Olga'y unutmu gibiydi. Sonika, kocas, tekiler, hep gznn nnde idi; glmeleri, konumalar kulanda nlyordu. Her zaman o kadar becerikli olan Olga ona souk bir sessizlikle bakyor, daha byk bir souklukla da, "Ne bileyim?" diyordu. Oblomov bu "Ne bileyim?" sznn anlamn kavramyor kavramaya da almyordu. Susmaktan baka are bulamad. Onun dnceleri ve niyetleri bir bakasnn yardm olmadan geliemiyordu. Tpk kendiliinden olup yere dmeyen elmalar gibi. Olga ona bir sre bakt, sonra pelerinini giydi, daldan bartsn ekti, yava yava ban sard, emsiyesini ald. Oblomov kendine gelerek: Nereye? Daha ok erken, dedi. Olga dalgn ve skntl: Hayr ge oldu, dedi. Hem hakkn var: Fazla ileri gittik, bir kmaza girdik. Bir an evvel ayrlmamz, her eyi unutmamz gerek. Olga sert ve ac bir sesle, "Allahasmarladk," diyerek ban nne edi ve yola doru yrd. Olga, Allah akna, ne oluyor sana? Nasl ayrlabiliriz?

230

Olga dinlemeden daha abuk yrd, fotinleri altnda kumlu yol gcrdyordu. Oblomov bard: Olga Sergeyevna! Olga yine dinlemedi, yrd. Oblomov alar gibi bir sesle konutu: Allah akna, gitme. nsan bir su bile ilese onu dinler... Ah yarabbi! Hi mi kalbi yok? te kadnlar byledir. Oblomov oturdu, elleriyle yzn kapad. Artk ayak seslerini de duymuyordu. Oblomov, korku iinde: Gitti, diyerek ban kaldrd. Olga karsnda duruyordu. Sevinle eline sarld. Gitmedin, gitmeyeceksin, deil mi? dedi. Gitme; ve bil ki gidersen ldm gndr. Ama, lya, gitmezsem ikimiz de sulu saylacaz deil mi? Hayr, hayr. Nasl hayr? Sonika ile kocas bizi bir defa daha grrlerse mahvolurum. Oblomov rperdi; kelimeleri birbirinden ayrarak telala sze balad: Dinle, dedi, daha... her eyi sylememitim. Szne devam edemedi. Evde iken ona o kadar tabii, basit, zaruri gelen, glmseyen, mutluluk gibi grnen hayat birdenbire nnde bir uurum oluvermiti. Bu uurumu amaya cesareti yoktu. Atlacak admnsa kesin ve korkusuz olmas gerekiyordu. Olga: Birisi geliyor, dedi. Yandaki patikadan ayak sesleri duyuldu. Oblomov, gzlerini korkuyla aarak: Sonika olmasn sakn? dedi. Yabanc iki erkekle bir kadn geti. Oblomov rahat bir nefes ald. Tekrar telala Olga'nn elini tutarak: Gel u sraya gidelim; oradan kimse gemez, dedi. Olga'y sraya oturttu, kendisi de yan bana, ayrn stne meldi. Birdenbire parladn, kalktn gittin; daha szlerimi bitirmemitim. Eer yine benimle oyun oynarsan giderim, bir daha da dnmem. Geen gn beni alatmaktan zevk aldn. imdi de belki ayaklarna kapanmam, senin klen olmam istiyorsun. Demek her aklna eseni yapacaksn, bana ahlak dersi vereceksin,

231

alayacaksn, korkacaksn, beni korkutacaksn, sonra da ne yapacaz diye soracaksn. Olga birdenbire gururla ayaa kalkarak ekledi: Seni tandktan sonra bir hayli akllandm, benimle nasl bir oyun oynadn anlyorum... Ama artk bir daha aladm grmeyeceksin. Yemin ederim, seninle oynamyorum. yle ise daha kt. Senin btn bu korkularna, muammal szlerine, skntlarna kar unu syleyeceim: Bugne kadar seni sevdim ve ne yapacam da hi dnmedim; imdi artk ne yapacam biliyorum. Olga gitmeye hazrlanarak: Senin fikrini de sormayacam, dedi. Oblomov onu elinden tutup tekrar sraya oturtarak bir an cesaretini toplad: Ben ne yapacam biliyorum, dedi. nanr msn kalbimde bir tek arzu, kafamda bir tek dnce var. Ama iradem ve dilim dinlemiyor beni. Konumak istiyorum, kelimeleri bulamyorum. Oysa sylemek istediim ey o kadar basit... Bana yardm et Olga. Ne dnyorsun, bilmiyorum ki? Ah, Allah akna, byle konuma benimle. Bu marur bakn beni kahrediyor. Her sylediin sz beni bir buz paras gibi donduruyor. Olga gld, elini Oblomov'un bana koyarak: Seni deli seni, dedi. Oblomov, nnde diz kt: Ha yle, imdi dncemde, dilim de ald. Olga, benim karm ol! Olga sustu ve ban evirdi. Olga, elini ver bana. Olga elini vermedi. Oblomov zorla ald ve dudaklarna gtrd. Olga elini ekmedi. Eliyumuak ve hafif nemli idi; Oblomov yzne bakmak istedike Olga ban daha fazla eviriyordu. Elini perek telala sordu: Susuyor musun? Olga yzne bakmadan alak bir sesle: Kabul ediyorum da ondan, dedi. Oblomov hayalinde yaratt teklif sahnesini hatrlayarak sordu: Neler duyuyorsun? Neler dnyorsun? Olga ormana bakmaya devam ederek:

232

Senin duyduklarn, dedi. Heyecann tutmaya alt, yalnz ar nefes alndan anlalyordu. Oblomov, "Acaba gzlerinde ya var m?" diyordu, "Bir trl gzlerini yerden ayrmyor." Olga'y kendine ekmeye alarak: Ne kadar rahat, ne kadar ilgisiz grnyorsun! dedi. lgisiz deilim, ama rahatm. Niin? nk bunu oktandr bekliyordum. Bu sahneye kendimi hazrlamtm. Oblomov hayretle: oktan m? dedi. Evet, sana leylak daln verdiim zamandan beri. O gnden beri seni... O gnden beri mi? Oblomov kollarn ap onu kucaklamak istedi. Olga kollarndan kurnazca kaarak ve emsiyesiyle onu iterek alayc bir eda ile: Dikkat et, nmzde bir uurum alyor, dedi; cehennem alevleri... Oblomov yine korkun "asla" kelimesini hatrlad ve daha ileri gitmedi. Ama sen kendi dncelerinden bana hi sz etmedin. Evlenen kadn deildir ki, bizimle evlenirler ya da bizi kocaya verirler. Oblomov dalgn dalgn: Demek o gnden beri ha? dedi. Olur ey deil. Peki, maksadn anlamasaydm seninle buralarda yapayalnz nasl dolardm? Nasl akamlar ardaklarda seninle ba baa otururdum? Seni nasl dinler, sana nasl inanrdm? Oblomov'un rengi deiti, Olga'nn elini brakarak, "Demek ki... diye sze balad, bitiremedi. ini garip bir dnce kemiriyordu. Olga ona sakin, kendinden emin bakyor, syleyeceklerini gvenle bekliyordu. Oblomov'un ondan u anda bekledii gurur ve cesaret deil, gzya, tutku, bir an iin olsun cokun bir mutluluktu. Ondan sonra artk btn mr boyunca sakin yaayabilirdi. Nerede o birden boanacak gzyalar? Utana utana, "peki" deyiler? Ne anlalmaz eydi bu! Kalbinde phe ylan uyand... Olga onu gerekten seviyor muydu? Yoksa sadece onunla evlenmek mi istiyordu? Ama mutluluun bir baka yolu daha vardr. Hangisi?

233

Ak bazen beklemez, insann iini bir ate sarar, btn varl rpertir; yle derin bir sevin ve keder verir ki... Hangi yoldan sz ettiini anlayamyorum. O yolda kadn her eyi feda eder. Ruhunu, hayatn, kendine saygsn, erefini, her eyi. Btn bunlarn yerine ak koyar. Bizim bu yolu mu tutmamz gerek? Hayr. Mutluluu benim rahatlm ve erefim pahasna m elde etmek istiyorsun? Yo, hayr, hayr, Allah gstermesin. O halde niin bundan sz etmiyorsun? Bilmem vallahi... Ben biliyorum. Senin bilmek istediin u: Acaba senin iin rahatm feda edip o yolu tutabilir miyim? Bu deil mi? Evet, galiba yle... Buna cevabn ne? Olga, kesin bir eda ile: Hibir zaman, hibir ey iin bu hale dmeyeceim, dedi. Oblomov dnmeye dald ve iini ekti. Evet, o yol korkun bir yoldur; bir kadnn o yoldan gidebilmesi iin byk bir aka dmesi, lmeye raz olacak kadar sevmesi gerekir. Oblomov Olga'ya dikkatle bakt. Yznden hibir ey okuyamyordu; sakindi; yalnz ka hafife kmldyordu. Mesela Sonika, senin parman kadar deeri olmayan Sonika seninle konuacak olsa... Olga glmsedi. Gzleri klanmt. Oblomov'un gururu Olga'dan bir fedakrlk koparmaya zorluyordu onu. Bundan duyaca zevk pek byk olacakt. Farz et ki erkekler senin yanna artk ekingen bir saygyla gelmiyorlar, yzne cretli ve anlaml bir glmsemeyle bakyorlar. Oblomov Olga'ya bakt. emsiyesiyle kumlarn arasnda bir akl ta ile oynuyordu. Bir odaya giriyorsun, hanmefendiler nefretle balarn eviriyorlar, bir tanesi kalkp senden uzakta bir yerde oturuyor... Ama senin gururun hi incinmiyor, onlardan daha iyi, daha stn bir insan olduundan phe etmiyorsun. Olga sknetle:

234

Ne diye bana bu korkun eyleri anlatyorsun? dedi. Ben hi bir zaman o yolu tutmayacam ki. Oblomov dnceli: Evet, senin utanmaya kar koyacak kadar gcn yok, dedi. lmden korkmayabilirsin. Korkun olan insann lmesi deil, lmeden nce geirdii acl saatlerdir. Sen onlara dayanamazsn, kendini kaybedersin, deil mi? Oblomov Olga'nn dndklerini anlamak iin gzlerinin iine bakyordu. Olga ise neeli grnyordu. Oblomov'un anlatt korkun sahneler onu hi rahatsz etmedi; dudaklarnda hafif bir glmseme geziniyordu. Ne kendimi kaybetmeye, ne de lmeye niyetim var. Btn bunlar hep yanl. nsan bu dediin yola hi girmeden de pekl sevebilir... Hatta belki daha fazla... Oblomov tekrar etti: Korkun yoksa, niin bu yola gitmem diyorsun? nk bu yolun sonunda insanlar mutlaka birbirinden ayrlr; bense senden... Olga sustu, elini omzuna koydu, ona uzun uzun bakt sonra birdenbire emsiyesini bir tarafa att, takn bir atlla kollarn boynuna dolad, onu pt; sonra kzaran yzn gsne bastrarak, yavaa: Hibir zaman ayrlmayacam, dedi. Oblomov sevinten bard ve Olga'nn ayaklarnn dibine, otlarn stne kapand.

235

nc Blm
I Oblomov eve dnerken sevin iindeydi. Kan kaynyor, gzleri parlyordu. Ona salar bile tutumu gibi geliyordu. Odasna bu halde girdi, fakat girer girmez de cokunluunu kaybetti. Gzleri sevinle parlarken birden honutsuzlukla, hayretle donmu, kendi koltuunda oturan Tarantiyev'e bakakalmt. Tarantiyev kll elini uzatarak sert sert sordu: Amma da bekletiyorsun insan! Nerelerde dolayorsun? Senin bunak herifin elinden artk hibir i gelmiyor. Yemek istedim, yokmu; votka istedim vermedi. Oblomov byle bir anda Tarantiyev'i grmekle dt aknlktan kurtulamayarak batan savma bir cevap verdi: Koruda biraz dolamaya gitmitim. Oblomov yllardr yaad karanlk lemi unutmu, o boucu havadan kurtulmutu. Tarantiyev onu bir anda gklerden batakla indiriyordu. Niin geliyor bu adam? Ne kadar oturacak? Yemee kalmak isteyecek mi? Ya lyinskilere gidemezsem? Bu dnceler iinde kvranan Oblomov ondan ne pahasna olursa olsun kurtulmak niyetindeydi. zgn bir sessizlikle Tarantiyev'in konumasn bekledi. Tarantiyev sordu: Eee, ahbap, niin gelip tandn evi grmyorsun? Oblomov ona hi bakmamaya gayret ederek: htiyacm yok artk, dedi. Ben orada oturmayacam. Ne? Oturmayacak msn? Kiraladn evde oturmayacak msn? Ya kontrat ne olacak? Hangi kontrat? Unuttun mu yahu? Bir yllk kontrat imzaladn. Sekiz yz rubleyi ver, ondan sonra istediin yere git. Evi drt kii istedi, vermediler. Birisi yllk kontrat yapmaya bile razyd. Oblomov birden hatrlad, yazla tanaca zaman Tarantiyev bir kt getirmi, o da hi okumadan imzalayvermiti. Hay Allah kahretsin... Ama benim eve ihtiyacm yok; Avrupa'ya gidiyorum. Avrupa'ya m? Ha, u Almanla! Yok canm, sen hi bir yere gidemezsin.

236

Niin gidemezmiim? Pasaportum hazr, gstereyim istersen. Bir bavul bile aldm. Gidemezsin. Sen bir defa bana alt aylk kiray pein ver. Param yok ki. Bir yerden bul. Ev sahibinin kardei, van Matveyevi bo laf dinlemez. Gider seni mahkemeye verir, urar durursun. Hem ben ona kiray verdim, sen paray bana vereceksin. Nereden buldun bu kadar paray? Sana ne canm. Eski bir alaca aldm. Ver paray, haydi. Onun iin geldim zaten. Peki, peki; bir gn gelirim de evi bir bakasna kiraya veririz. imdi brak beni, acele bir iim var. Ne biim bir ev istiyorsun? Daha iyisini bulamazsn. Hem evi daha grmedin ki. Grmek de istemiyorum. Ne diye oturaym orada? ok uzak... Nereye uzak? Merkeze. Hangi merkeze? Sana ne merkezden? Yatakta yatacak deil misin? Hayr, yatmyorum artk. Nasl yatmyorsun? Yatmyorum ite. Ben bugn... Ne olmu bugn? Yemei evde yemeyeceim. Sen paray ver de hangi cehenneme gidersen git. Ne paras? Bugnlerde gelir ev sahibi kadnla grrm. Hangi ev sahibi kadn? Ha u ahbabm olan kadn. O ne anlar canm? Kadnn kardeiyle konuman gerek; o zaman da anlarsn sen... Pekl, onunla konuurum. Evet, seni bekleyip duralm. Hayr, sen paray ver de ondan sonra istediini yap. Param yok; bor alacam. Bari araba parasn ver; gm ruble.

237

Araba nerede? Neden bu kadar pahal? Arabacy savdm. ruble ok mu? Buna da zor raz oldu. Yol kt dedi. Dn iin de gm ruble vereceksin. Yirmi iki ruble eder. Yarm ruble verir, belediye arabasyla gidersin. Haydi, neyse, al unu. Oblomov drt gm ruble verdi. Tarantiyev paray cebine atarak: Yedi ruble daha borlusun. Yemek iin de para ver, dedi. Ne yemei? Artk ehirde yemee yetiemem. Yolda bir lokantaya girip yiyeceim. Bu taraflarda yemek ok pahal. En az be ruble ister. Oblomov bir ey sylemeden bir gm ruble kard, Tarantiyev'e att. abuk kalkp gitsin diye hi oturmuyordu; ama Tarantiyev hi oral deildi. Syle uaa da bana yiyecek bir ey versin. Lokantada yiyeceim dedin ya. O akam yemei canm; imdi saat daha iki. Oblomov Zahar'dan yiyecek istedi. Zahar Tarantiyev'e sert sert bakarak: Hibir ey yok; yemek piirmedik, dedi. Mihey Andreyevi, beyefendinin gmleini, yeleini ne zaman getireceksiniz? Hangi yelek? Hangi gmlek? oktan getirdim. Ne zaman getirdiniz? Tandnz srada eline vermedim mi? Denklerin birine sokmutum. imdi de tutmu benden soruyorsun. Zahar hayretten donakald. Oblomov'a dnerek: Allah kuru iftiradan saklasn, dedi. Ne ayp ey deil mi, lya lyi? Tarantiyev: Evet, evet, bu masallar biliriz, dedi; herhalde iki iin sattn; bir de bana... Ben efendimin hibir eyini iki iin satm deilim. Siz... Oblomov szn kesti: Peki, peki, yeter artk. Zahar sordu: Bizim sprgemizle iki bardamz alan kimdi? Hangi sprge? Ah seni moruk ah. Brak bunlar da bana yiyecek getir, haydi. Bakn, lya lyi, bana nasl hakaret ediyor. Evde hi yiyecek yok. Bir dilim

238

ekmek bile yok; Anisya da dar kt. Zahar bunlar syleyip odadan kt. Tarantiyev sordu: Peki, sen nerede yemek yiyeceksin? ok garip; Oblomov koruda gezmeye gidiyor, evinde yemek yemiyor. Ne zaman yeni evine tanacaksn? Sonbahar geldi demektir. u evi bir gelip grsene. Peki, peki; bugnlerde gelirim. Para getirmeyi de unutma. Peki, peki, peki. Evden bir ey istiyor musun? Ha, dostum, evin tavanlarn, demelerini, kaplarn her eyini boyattlar. Yz rubleden fazla para harcadlar. Peki, peki; iyi etmiler. Oblomov birden hatrlayarak: Ha, bak, sana bir ey sylemek istiyordum, dedi; benim yerime adliyeye gidip bir vekletname yaptrabilir misin? Ben senin avukatn mym? Canm, yemek iin sana daha fazla para veririm. Senin verecein para ayakkablarm eskitmeye demez. Arabaya bin, parasn veririm. Adliyeye gidemem ben. Neden? Dmanlarm var; beni mahvetmek iin bin bir dolap eviriyorlar. Peki, kendim giderim. Oblomov kasketini ald. Evi grmeye gittiin zaman, van Matveyevi bu iini de grr. ok yaman bir adamdr, senin sonradan grme Almanna benzemez. Otuz yl ayn sandalyede hizmet grm; daireyi tek bana idare ediyor; zengin adam da; ama yle arabaya falan binmez, giyinii de benimkinden farkl deildir. Ne etliye karr, ne stlye; fsldar gibi konuur; yle yabanc lkelere gidip senin Alman... Oblomov yumruunu masaya indirerek: Tarantiyev, aklnn ermedii eylere karmasan daha iyi edersin, dedi. Tarantiyev'in gzleri aknlktan fal ta gibi ald. Oblomov'da grd bu umulmadk fke ona toltz'dan aa grlmek hakaretini unutturmutu. Homurdana homurdana apkasn ald:

239

Sana bir eyler oluyor, birader; bu ne sinirlilik byle? Dirseiyle apkasn sprd, evirdi evirdi, sonra Oblomov'un dolaba atlm bir apkasna bakt: Sen bu apkay giymiyorsun galiba; kasket almsn. Ver de bu yaz ben giyeyim unu. apkay alp banda denemeye koyuldu. Oblomov hibir ey sylemeden apkay ekip ald; dolaba att, sonra kollarn gsnde kavuturarak Tarantiyev'in kp gitmesini bekledi. Tarantiyev aknlktan kapy zor buldu, sylene sylene kt: Allah mstahakn versin. Sen bir tuhafsn bugn. Hele van Matveyevi'le bir konu bakalm. Paray getirmezsen karmam. II Tarantiyev gidince Oblomov sknt iinde koltuuna oturdu; bu kt ziyaretin brakt boucu havadan kolay kolay kurtulamad. Nihayet sabah hatrlad ve Tarantiyev'in souk hayali zihninden silindi, tekrar yz gld. Aynann nnde durdu, uzun zaman kendi kendine glmseyerek kravatn dzeltti, yananda Olga'nn ateli pnn izlerini arad. Kendi kendine, "ki asla! Ama birbirinden ne kadar farkl. Birisi oktan soldu, teki ise ne gzel iek ayor." Sonra gittike derinleen dncelere dald, iinde yle bir his vard ki akn kl ve bulutsuz bayram sabah gemi, ak artk bir dev olmaya, hayatna karmaya, gndelik ileri arasna girmeye ve taze renklerini yitirmeye balamt. Belki bu sabah onun son pembe n grmt, bundan sonra artk parlamayacak, sadece hayatn gizliden gizliye stacakt. Ak, hayatn iinde kaybolacak, onun gl fakat gizli kayna olacak, basit gndelik bir hale gelecekti. iir bitmi, hikye balyordu. Mahkemelere komak; Oblomovka'ya gitmek, evi yaptrmak, iftlii rehine vermek, yolu yaptrmak, kyllerle bitmez tkenmez konumalara girimek, ii idare etmek, hasat yaptrmak, buday ttrmek, hesaplar kitaplar, khyann telal yz, seimler, mahkeme ileri... Bu kargaalk iinde zaman zaman Casta Diva tekrar duyulacak, acele bir p, sonra haydi gene tarlalara, ehre, khyaya, hesaplara... Konuklar gelecek, ama onlardan da hayr yok. Konumaya balayacaklar: Kim ne kadar arap karm, hkmete ne kadar kuma satm falan filan. Nasl olur? O, bunlarn m hayalini kurmutu? Bu muydu hayat? Halbuki herkes sanki hayat buymu gibi yayor; Andrey de byle yaamaktan holanyor... Fakat dn, evlilik hayat ne de olsa hayat iirinin bir parasyd; iyice alm bir iek de gzel olabilirdi... Kendini Olga ile birlikte kilisede grd. Olga beyazlar giymi, bana portakal ieklerinden bir elenk takm. Halk arasnda hayranlk mrltlar. Olga, heyecandan kabaran gs, bann her zamanki marur duruuyla ona doru eiliyor, utanarak elini uzatyor, herkese nasl bakacan bilmiyor. Bir

240

glyor, bir gzleri yaaryor, kann stndeki dnce izgisi kmldyor... Evde, konuklar gider gitmez, gelinlik elbisesiyle, bugnk gibi kollarna atlyor... inden karar verdi: "Hemen Olga'ya gitmeliyim; bunlar yalnz bama dnemem. Herkese syleyeceim, herkese... Hayr, ilkin teyzeye, sonra barona. toltz'a yazarm. Kim bilir ne kadar hayret eder. Sonra Zahar'a sylerim. Ayaklarma kapanp sevinten haykracak, ona yirmi be ruble veririm... Anisya gelip elimi pmek isteyecek, ona da on ruble veririm... Sonra... Sevinten yle baracam ki herkes sesimi duyacak. 'Oblomov mutlu... Oblomov evleniyor,' diyecekler. Haydi imdi Olga'ya. Ba baa konuuruz, hayatlarmz birletirecek olan gizli yemini tekrarlarz. " Olga'ya kotu. Olga onun hayallerini glmseyerek dinledi. Fakat Oblomov koltuundan frlayp teyze ile konumaya gitmek istedii zaman Olga kalarn yle bir att ki, Oblomov telaa dt. Olga parman azna gtrerek yandaki odada oturan teyzenin duyamayaca bir sesle: Kimseye tek kelime sylemeyelim, daha vakit var, dedi. Aramzda her ey kararlatktan sonra niin bekleyelim? Ne yapacaz yleyse? e neresinden balayacaz? Kollarmz kavuturup oturamayz ya? Yapacamz birok i var. Ciddi hayat balyor. Evet, balyor. te ben ilk adm atmak iin teyzeye gitmek istiyorum ya. Bu i, son adm olacak. lk adm hangisi? Adliyeye gitmek. Bir vekletname yaptrman gerekli deil miydi? Peki yarn giderim. Niin bugn gitmiyorsun? Bugn m? Seni byle bir gnde nasl brakrm Olga? Peki yarn. Ya sonra? Sonra teyzemize syleriz, toltz'a da yazarz. Hayr, sonra Oblomovka'ya gitmek gerek... Andrey vanovi size kyde neler yaplacan yazmt; orada ne iiniz var ben bilmiyorum, bina falan yaptrmak gerekiyor galiba, deil mi? Ah, sevgilim, toltz'u dinlersek, dnyada teyzemize hibir ey syleyemeyiz. toltz'a kalsa ben nce evi yaptrmalym, sonra bir yol yaptrmalym, sonra okullar amalym. Bir insann mr bunlar yapmaya yetmez. Olga, oraya beraber gideriz...

241

sonra... Ama nereye gideriz? Bir ev var m orada? Evet, yok; eski evde oturulmaz. n taraf perian bir halde. O halde nerede otururuz? Burada, ehirde bir ev bulmamz gerek. yle ise ehre gidip ev aramal. kinci adm bu. Sonra... lk adm yeter; ondan sonra... Oblomov tasa iinde dnyordu. Bu ne iti? Hani fsltl konumalar, hani iki hayat birletirecek gizli anlamalar? Her ey ne kadar baka trl oldu? Bu Olga da ne garip kz. Bir hali bir haline uymuyor. Bu kadar gzel bir ann tadna varamyor, sanki hi hayal gc yok; bir trl kendini hlyalara brakamyor. nce vekletname alnacak, ev aranacak... Tpk Andrey! kisi de sanki acele yaamak iin anlamlar! Ertesi gn Oblomov, elinde bir dileke, istemeye istemeye ehre gitti. Yolda esneye esneye etrafna bakmyordu. Mahkemenin nerede olduunu doru drst bilmiyordu. Dilekeyi nereye vermek gerektiini sormak iin van Gerasimovi'e urad. htiyar adam Oblomov'u grdne pek sevindi ve yemee alkoydu. van Gerasimovi sonra, iin nasl yaplacan sormak zere bir dostunu artt; kendisi uzun zamandr bu ilerle uramyordu. Yemek ve konuma saat e kadar srd. Mahkemeye gitmeye vakit kalmad. Ertesi gn cumartesiydi; mahkeme kapalyd; bylece iler pazartesiye kald. Oblomov, Viborg tarafndaki yeni evini grmeye gitti. ki yan itle kapal uzun yollardan araba ile geti. Nihayet bir polis kendisine arad evin ilerdeki mahallede olduunu syledi. Oraya gitmek iin, stn amur ve ot kaplam itli bir yoldan gemek gerekiyordu. Oblomov yolun iki yanndaki ieklere hayranlkla baka baka yoluna devam etti. Polis bir avlunun ortasndaki eski bir evi gstererek: te, buras, dedi. Kapnn stnde u yaz vard: Mteveffa Ktip Penitsin'in zevcesinin evi. Oblomov arabay avluya srdrd. Avlu bir oda kadard; arabann oku bir keye arpt; rken bir sr tavuk gdak gdak diye barp uuarak drt yana kat. Kocaman bir kara kpek zincirini koparrcasna saa sola atlyor, var gcyle havlyor, atlarn ban srmaya alyordu. Oblomov, pencerelerin hizasnda duran arabann iinde oturuyor, bir trl inmeye karar veremiyordu. Sakslarla dolu pencerelerden birka ba grnd.

242

Oblomov arabadan gbela indi. Kpek, bsbtn azd. Oblomov, evin sahanlna kan, ba krmz bir yazma ile rtl ihtiyar, buruuk yzl bir kadnla karlat. Kimi istiyorsunuz? Ev sahibi Bayan Penitsin'i. htiyar kadn akn akn ban sallad. Belki van Matveyevi'i grmek istiyorsunuz. Evde yok. Daireden daha dnmedi. Ben ev sahibi bayan grmek istiyorum. Bu arada evin iinde bir telatr gidiyordu. Pencerelerin kh birinden, kh tekinden balar uzanyor; ihtiyar kadnn arkasnda kap alp kapanyor, aralktan yzler grnyordu. Oblomov etrafna baknd: Avluda biri kz, biri erkek iki ocuk onu merakla szyordu. Bir taraftan tulum giymi, gzlerinden uyku akan bir mujik kt. Elini gnee kar gzlerine koyarak Oblomov'a ve arabasna tembel tembel bakt. Kpek durmadan havlyordu. Oblomov yerinden kmldar kmldamaz ya da ayan oynatr oynatmaz bsbtn azyordu. Oblomov sada, itin zerinden usuz bucaksz bir lahana bahesi grd; solda birka aa ve bir yeil kameriye vard. htiyar kadn sordu: Demek siz Agafya Matveyevna'y istiyorsunuz. Ne yapacaksnz? Syle, kendisiyle grmek istiyorum. Burada birka oda tuttum. Ha, siz yeni kiracsnz demek; Mihey Andreyevi'in arkada. Biraz bekleyin, haber vereyim. Kapy at, birka kii birden kapdan kap odalara daldlar. Gerdan ak, dirsekleri plak, ba ak, beyaz tenli, imanca bir kadn grnd; utana utana gld ve kat. Biraz nceki ihtiyar kadn geri dnerek, "eri buyurun," dedi. Oblomov'u ufak bir antreden geirerek geni bir odaya gtrd. Beklemesini syledi. "Ev sahibi hanm imdi gelir," dedi. Oblomov oday gzden geirerek kendi kendine, "Allah Allah! Kpek hl havlyor!" dedi. Birden gzne tandk eyalar iliti. Btn oda kendi eyasyla dolmutu. Masalar toz iindeydi, iskemleler yatan zerine ylmt; ilteler, dolaplar, anak mlek karmakarkt. Oblomov kzd: "Hibir ey yerli yerinde deil, bu ne rezalet!" Anszn arkasndaki kap hafife gcrdad ve biraz nce grd ak gerdanl, plak dirsekli kadn girdi. Otuz yalarnda vard. Dolgun yz o kadar beyazd ki, krmzlk yanaklarna geemiyor gibiydi. Gzlerinin stnde ka yerine hafif bir

243

knt ve seyrek ak renk birka ty vard. Kl rengi gzlerinde ve btn yznde sade, masum bir ifade vard. Elleri beyaz, fakat kabayd; stlerinde mavi damarlar grnyordu. Elbisesi vcuduna yapkt. Kalalarn iirmek, belini daraltmak iin hibir ey yapmad belliydi. Tek etekli bir elbise giyiyordu. Gs o kadar gzel, o kadar kusursuzdu ki, hi soyunmadan bir heykeltraa modellik edebilirdi: Sadece aln karsa yeterdi. Elbisesi alnn ve balnn tersine eski ve ypranm grnyordu. Konuk beklemedii iin Oblomov gelince gndelik elbisesinin stne pazar gnleri kulland al atm, bana bir balk geirmiti. Odaya rkek bir tavrla girdi ve Oblomov'un karsna utana skla oturdu. Oblomov ayaa kalkp selam verdi: Bayan Penitsin'le mi merref oluyorum? Evet, Belki kardeimle grmek isterdiniz. Daireden beten nce gelmez. Hayr, ben sizi grmek istiyordum. Kadn Oblomov'dan mmkn olduu kadar uzak bir yere oturdu, ayaklarna kadar den geni alna bakt. Ellerini alnn altnda tutuyordu. Burada birka oda kiralamtm; ama imdi durum deiti. ehrin baka bir tarafnda bir yer arayacam; onun iin sizinle konumaya geldim. Kadn dalgn dalgn dinliyor ve Oblomov'a anlamsz bir ifade ile bakyordu. Bir zaman sonra: Kardeim evde yok, dedi. Ama ev sizin deil mi? Evet. te ben de sizinle anlamaya geldim. Kadn ilk defa olarak Oblomov'un gzlerinin iine bakt, sonra hemen ban nne edi. Hep ayn sesle: Ama kardeim evde yok; ilere o bakar, dedi. Oblomov iinden, "Basit, ama ho bir yz var," diye dnd; "iyi bir kadn olsa gerek." Tam o srada kapdan kk bir kzcazn ba grnd. Agafya Matveyevna, Oblomov'a fark ettirmeden korkutmak ister gibi ban sallad ve kk ba kayboluverdi: Kardeiniz ne i yapar? Dairede alr. Hangi dairede? u kyllerin kaydolduu dairede. Adn hep unuturum.

244

Tatl tatl glmsedi. Sonra yz gene her zamanki halini ald. Oblomov sordu: Burada kardeinizle yalnz oturmuyorsunuz galiba? Kadn: Hayr, rahmetli kocamdan iki ocuum var: Yedi yanda bir erkek, be yanda bir kz, diye sze balad ve yzne bir canllk geldi. Bir de bykannemiz var, hasta; eskiden Akulina ile pazara gidebilirdi. imdi ayaklar tutmuyor, kiliseye bile zor gidiyor. Kilisede de ayakta duramyor. Baka kimse yok. Baz baz grmcem gelir, bizde kalr; bazen de Mihey Andreyevi... Mihey Andreyevi sk sk gelir mi buraya? Bazen gelip bir ay kalr. Kardeimin ok iyi dostudur, birbirlerinden ayrlmazlar. Bu szlerden sonra kadnn artk syleyecek sz ve dncesi kalmad iin sustu. Buras ne kadar sakin. Kpek de havlamasa insan kimseler yok sanacak. Kadn cevap yerine glmsedi. Sk sk dar kar msnz? Yazn bazen karm. Geenlerde Baruthane tarafna gittik. Oblomov, kadnn alan alnn arasndan bir yastk gibi rahat ve sakin duran gsne bakarak: O taraflara ok giden olur mu? diye sordu. Hayr, bu yl ok olmad. Sabahleyin yamur yamt, sonradan hava at. Yoksa ok giden olurdu. Baka nerelere gidersiniz? Baka yere pek gitmeyiz. Kardeimle Mihey Andreyevi balk avlamaya giderler, gittikleri yerlerde balk orbas piirip yerler. Biz hep evde otururuz. Hep evde mi oturursunuz? Evet, hep evde. Geen yl bir defa Kolpino'ya(Leningrada yakn bir kasaba) gitmitik. Yakndaki ormana da gittiimiz olur. Yirmi drt haziran kardeimin isim gndr; o gn kardeimin dairesindeki arkadalar bize gelirler. Siz hi misafirlie gitmez misiniz? Kardeim gider. Ben de ocuklarmla paskalya ve Noel gnleri kocamn akrabalarna yemee giderim. Baka konuulacak ey kalmamt. Bahede iekler gryorum. iekleri sever misiniz?

245

Kadn glmseyerek: Hayr, dedi; iek yetitirmeye vaktim yok. ocuklar Akulina ile kontun bahesine gitmilerdi, bahvan vermi. Bazlar da kocamn zamanndan kalma. O srada Akulina paldr kldr odaya girdi. Elinde kocaman bir horoz ha bire rpnp baryordu. Bakkala bu horozu mu vereyim? diye sordu. Brak imdi, git! Grmyor musun, konuk var! Akulina horozu ayaklarndan ba aa tutarak: Sorup gidecektim. Bakkal yetmi kapik veriyor, dedi. Agafya Matveyevna: Haydi git, mutfaa git; il horozu vereceksin, bunu deil, dedi. Utancndan kzararak, ellerini aln altna soktu ve yere bakt. Oblomov: Ev ileri, dedi. Evet, ok tavuumuz var. Yumurta ve pili satarz. Buraya yazla gelenler ve kontunkiler hep bizden alrlar. Bunu sylerken Agafya Matveyevna Oblomov'a daha rahat bakt. Yz i sahibi insanlarn ifadesini ald. Bildii eylerden konuurken yzndeki alklk kayboluyordu. Aklnn ermedii eyler sorulunca sadece glmseyip susuyordu. Oblomov eyasn gstererek: Bunlar dzene koymak gerek, dedi. Bu defa kadn Oblomov'a sklmadan bakt: Biz dzeltmek isterdik ama kardeim brakmad. Kim bilir dolaplarnda, ekmecelerinde neler vardr, dedi. Bir ey kaybolursa bize kzarlar, dedi. Kadn bunlar sylerken Oblomov'a hi sklmadan bakabilmiti. Szn bitirince glmsedi. Oblomov: Kardeiniz pek ihtiyatlym, dedi. Kadn tekrar glmsedi. Glmsemesi ne syleyeceini bilmediine alametti. Oblomov: Onu bekleyemeyeceim, dedi. Siz ltfen kendisine syleyin. Durum deiti. Bu eve artk ihtiyacm yok. Bakasna kiralayabilirsiniz. Ben de size bir kirac bulmaya alacam. Kadn gzlerini krptrarak alk alk dinledi: Ama kardeim imdi evde yok, diye tekrarlad; yarn gelseniz daha iyi olur.

246

Yarn cumartesi, daireye gitmez. ok megulm. Bir dakika vaktim yok. Siz ltfen kendisine syleyin. Verdiim depozito sizde kalsn, bir kirac da bulacam. Ama kardeim imdi evde yok. Daha gelmedi. (Yola doru bakarak) Gelse uradan gelir. Daha grnrlerde yok. O halde ben gidiyorum. Peki, geldii zaman ben kendisine ne syleyeyim? Size sylediklerimi syleyin. Durum deiti... Yarn kendiniz gelip syleseniz daha iyi olmaz m? Yarn gelemem. Peki, br gn? Pazar gn gelin. Kiliseden sonra votka iip yemek yiyeceiz. Mihey Andreyevi de gelecek. Sahi gelecek mi? Evet, gelecek. Hayr, ben br gn de gelemem. O halde gelecek hafta buyurun. Tahtalar ykarm, odalar temizlerim. Ben burada oturacak deilim. Ama nasl olur? Eyalarnz ne yapacaz? Rica ederim, kardeinize durumun deitiini syleyin. Buraya... Bugn ge kald nedense; daha grnrlerde yok. Onu ayak seslerinden tanrm. Yoldaki tahtalara bast iitilir. Buradan ok insan gemez. Oblomov odann kaps nnde kadn selamlayarak: Kardeinize sylersiniz, deil mi? dedi. Kadn byk bir telala Oblomov'u alkoymaya alarak: Yarm saate kalmaz gelir, diyordu. Hayr, bekleyemem. Oblomov kapda grnr grnmez, kpek zincirini koparmaya alarak havlamaya balad. Dirseine dayanp uyuyakalan arabac uyand; atlar geri geri ekti. Tavuklar tekrar katlar ve pencerelerden birok ba birden gzkt. Oblomov arabaya oturunca Agafya Matveyevna telala: Geldiinizi kardeime sylerim, dedi. Evet, evi tutmama imkn olmadn, baka bir kiracya devredeceimi,

247

kendisinin de isterse bir kirac aramasn syleyiniz. Hep bu saatte gelirdi... Kendisiyle grmek istediinizi sylerim. Peki, bugnlerde tekrar gelirim. Araba kpek havlamalar arasnda avludan kt ve kuru amurlarla rtl yolda ilerlemeye balad. Yolun sonunda eski paltolu, koltuunun altnda bir tomar kt, orta yal bir adam grnd. Elinde kaln bir baston, havann gzelliine ramen ayaklarnda lastikler vard. Sana soluna baknarak, acele acele ve ayaklarn tahta kaldrm kertecek gibi yere vurarak yryordu. Oblomov dnp bakt. Adamn Bayan Penitsinlerin kapsndan girdiini grd: "Kardei olsa gerek," dedi, "ama brak canm; imdi bir saat da onunla m konuacam. Karnm a, hava ok scak. Olga da bekliyor. Baka zaman gelirim." Arabacya daha abuk srmesini syledi. Yolda saa sola, itlere bakarken dnd: "Acaba baka bir ev mi arasam? Tekrar Morskaya ya da Konyuenni Soka'na m gitsem... Hayr baka bir gn..." Ve arabacya: Sr! dedi. III Austos sonlarna doru yamurlar yamaya, sobas olan yaz evlerinin bacalar ttmeye balad. Sobasz evlerde oturanlarsa nezleden imi yzleri sarl olarak dolayorlard. Yava yava btn evler boalyordu. Oblomov bir daha ehre inmemiti. Bir sabah pencerenin nnden lyinskilerin eyas geti. Oblomov geri odasn brakp ehirde lokantada yemekten, btn gn uykusuz kalmaktan korkmuyordu artk, ama gene de geceyi geirmek iin bir yer gerekliydi. Park ve orman tenhalatktan, Olga'nn evi kapandktan sonra yazlkta yalnz bana oturmak ok skntl olacakt. Bo odalarda dolat, parkta gezdi, tepeye kt indi; iine bir znt kt. Anisya'y ve Zahar' Viborg Mahallesi'ne gnderdi. Yeni bir ev buluncaya kadar orada kalmaya karar vermiti. Kendisi de ehre indi; bir lokantada abuk abuk yemek yedi ve akam Olgalarda geirdi. Fakat ehirde sonbahar akamlar, parkta ve kayn ormanndaki gneli gnlerden ve akamlardan ok farklyd. Artk Olga'y gnde defa gremiyordu. Katya onu armaya gelemez, Zahar da be kilometrelik yere mektup gtremezdi. Bylece yazn iek am olan ak, zn yitirmi gibi yavalam, durgunlamt. Bazen yarm saat sustuklar oluyordu. Olga dikileriyle, naklaryla urarken Oblomov karmakark dncelere dalyor ve uzak bir gelecekte yayordu. Yalnz zaman zaman Olga'ya bakarken birdenbire heyecanlanyor ya da Olga ona bakp da gzlerinde efkatli bir uysallk ve sessiz bir mutluluk grnce glmseyiveriyordu. Bir

248

hafta iinde yeni bir eve tanacan ve bunun iin Viborg'daki evini dzenlemediini bahane ederek gn st ste ehre indi ve Olga'da yemek yedi. Ama drdnc gn gitmekten skld ve lyinskilerin evi etrafnda bir hayli dolatktan sonra iini ekerek evine dnd. Beinci gn lyinskiler baka bir yere davetliydiler. Altnc gn Olga ona bir maazada randevu verdi. Oradan eve yryerek dndler, araba arkalarndan geldi. Btn bunlar ho eyler deildi; yolda ikisinin de tandklar karlarna kyor, selamlayor, bazen de durup konuuyorlard. Oblomov bu rastlantlardan fena halde sklarak kpkrmz kesiliyor, "Yarabbi, ne irkin durum!" diyordu. Olga'nn teyzesi ona iri ve dalgn gzleriyle bakyor, Oblomov kendisine ba ars veriyormu gibi boyuna ruh kokluyordu. Kilometrelerce yoldan kalkp gelmek de ekilir ey deildi. Viborg Mahallesi'nden gelip gitmek tam saat sryordu. Oblomov Olga'y zorluyordu: Teyzene syleyelim artk; her gn birlikte oluruz, kimse de bir ey syleyemez. Mahkemeye gittin mi? Oblomov, "Evet, btn ileri bitirdim," demek isteiyle yanyordu, fakat Olga'nn keskin baklar yalann yznden okuyuverirdi. ini ekip susmaktan baka are yoktu: Ah, bilsen bu iler ne kadar zor, diyordu. Olga gzlerini kaldrmadan: Ev sahibi kadnn kardeiyle konutun mu? diye soruyordu. Baka bir ev buldun mu? Sabahlar adam hi evde olmuyor, akamlar da ben buradaym. Oblomov iyi bir zr bulduuna seviniyor, Olga iini ekip susuyordu. Yarn sabah muhakkak konuacam. Yarn pazar, daireye gitmez. Btn iler bitmedike teyzeme bir ey sylemeyelim; o zamana kadar da daha seyrek grelim. Peki, peki; haklsn. Bize pazarlar gel; yani kabul gnleri; bir de aramba diyelim; o gn baka konuk gelmez. Tiyatroda da grebiliriz. Bizim ne zaman gittiimizi renir, sen de gelirsin. Oblomov, Olga'nn ileri dzene sokmasna sevinerek: Evet, ok doru, dedi. Gzel havalarda yaz bahesine giderim, sen de gelirsin; bizim park

249

hatrlarz. Oblomov, Olga'nn elini pt ve pazara kadar gelmeyeceini syleyerek ayrld. Olga onun arkasndan zgn zgn bakt; sonra piyanosuna oturarak kendini mzie verdi. Gzlerinde nedenini bilmedii yalar vard. ark sylemek istedi, syleyemedi. Oblomov ertesi gn yataktan kalknca yazn giydii hafif pardsy ald. Hrkasn oktan brakm, hatta dolaptan karlmasn emretmiti. Zahar kahvalt tepsisiyle beceriksizce masaya yaklat; Anisya her zamanki gibi kapnn aralndan Zahar' gzetliyordu. Her ey yolunda giderse, hemen kayboluverecek, ama tepsiden bir ey decek olursa tekilerini kurtarmak iin hemen koacakt. Zahar da bunun zerine den eylere, karsna kfredecek, ona dirseini kaldracakt. Oblomov sordu: Ne gzel kahve, kim yapt bunu? Ev sahibi. Be gnden beri o yapyor. "Siz ok ikore(Baz lkelerde ikore bitkisinin kk toz haline getirilip kahveye kartrlr) katyorsunuz, az da kaynatyorsunuz; brakn ben yapaym," dedi. Oblomov bir bardak daha doldurarak: Enfes; ona teekkr ettiimi syle, dedi. Zahar yandaki odann aralk kalm kapsn gstererek: Kendisi orada, dedi. Kiler gibi bir yerdi oras. Kadn orada alrd; ay, eker, kahve, anak mlek de oradayd. Oblomov ev sahibi kadnn srtn, beyaz gerdannn bir ksmn ve plak dirseklerini grebiliyordu. Ne yapyor orada yle dirseklerini oynatarak? Bilmem, belki dantela ryordun. Oblomov oynayan dirseklerine, eilip kalkan srtna bakyordu. Eildii zaman beyaz bir etek, temiz oraplar ve dolgun, diri bacaklar grnyordu. Oblomov iinden, "Ufak bir memur kars ama dirsekleri bir kontesin dirsekleri gibi," dedi. yleye doru Zahar, ev sahibi kadnn gnderdii brekten yemek ister mi diye sormaya geldi: Bugn pazar, brek piiriyorlar, dedi. Allah bilir nasl brektir; havulu, soanl... Oblomovka'daki brekten aa kalmaz. ine pili etiyle taze mantar koymular.

250

yi yleyse. Biraz getir bakalm. Kim piiriyor bunu? O pis kyl kars m? O deil canm. Hanm olmasa o hamur bile youramaz. Ev sahibi hep mutfakta. Brei Anisya ile beraber piirdiler. Be dakika sonra yandaki odann kapsndan, Oblomov'un evvelce grd alla yar rtl bir kol uzand. Elinde, bir tabak iinde duman tten kocaman bir brek paras duruyordu. Oblomov tatl bir sesle: ok teekkr ederim, dedi. Kapdan taba alrken kadnn dolgun gsne ve omuzlarna bakt. Kap hemen kapand; kadn ierden sordu: Biraz votka ister misiniz? Hayr, votka imem, teekkr ederim. Votkanz ne cins? Kendimiz yaptk. Frenkzm yapraklarndan ektik. Bu cinsinden hi imedim. Biraz ltfederseniz... plak kol tekrar kapdan grnerek, bir tabakta bir kadeh votka uzatt. Oblomov votkay iti ve ok beendi: ok teekkr ederim, dedi; kapdan ieriye bakmaya alt. Ama kap smsk kapanmt. Oblomov sitem eder gibi: Sizi grp bir gnaydn dememe niin izin vermiyorsunuz? diye sordu. Ev sahibi kadn kapsnn arkasndan glmsedi: Hep i kyafetiyleyim. Daha hi mutfaktan kmadm. imdi giyinirim. Kardeim de neredeyse kiliseden gelir, diye cevap verdi. Oblomov: Ha, kardeim dediniz de hatrma geldi; onunla konumak istiyorum, dedi. Peki, gelince sylerim. Kim ksryor byle? Ne kuru ksrk. Nine ksryor. Sekiz yldr byle ksrr. Odann teki kaps kapand. Oblomov kendi kendine, "Ne kadar sade bir kadn. Ama yle bir hali var ki... Sonra ne kadar da temiz... " dedi. Ev sahibinin kardeiyle hl konumamt. Yalnz bir iki sabah, daha yatakta iken bir adamn koltuu altnda kocaman bir kt tomaryla itin arkasndan geip yolda kaybolduunu grmt. Saat bee doru ayn kt tomaryla pencerenin nnden geip karki kapdan kaybolduunu da grmt. Evde hi sesi duyulmazd. Bununla beraber, bilhassa sabahlar, evde bir canllk olurdu. Birok ses gelir,

251

pencereden hizmeti kadnn bir kede amar ykad grlr, kapc ya odun yarar, ya da iki tekerlek stnde bir su fs getirir; duvarn arkasnda ocuklarn alamalaryla ihtiyar kadnn devaml ksrkleri iitilirdi. Oblomov evin en iyi drt odasnda oturuyordu. Ev sahibiyle ailesi arkadaki iki odada, kardei de tavan arasndayd. Oblomov'un alma odasyla yatak odas avluya, konuk odas baheye, sofa ise, iinde lahana ve patates yetitirilen sebze bahesine bakyordu. Konuk odasnn perdeleri rengi umu bir basmadand. Duvarlar boyunca ceviz taklidi tahtadan iskemleler diziliydi. Aynann altnda bir oyun masas, pencere kenarlarnda iek sakslar, tavana asl drt kanarya kafesi vard. Ev sahibinin kardei ayaklarnn ucuna basa basa yryerek ve Oblomov'u defa eilip selamlayarak odaya girdi. niformas boazna kadar ilikliydi; altnda gmlei olup olmad belli deildi. Kravat tek dmd; ucu niformasnn altna sokulmutu. Krk yalarnda vard. Bir tutam sa alnna, iki tutam sa da kpek kulaklar gibi akaklarna dyordu. Kurun rengi kk gzleri hibir eye dorudan doruya bakmyor, ancak drt yan kaamakl baklarla szdkten sonra bir noktaya dikilebiliyordu. Ellerinden utanyor gibiydi; konuurken ya ikisini birden arkasnda tutuyor, ya da birini arkasnda tutup tekini ceketinin altna saklyordu. Dairede mdrne bir kt uzatrken de bir elini arkasna koyar, teki elinin baparmayla istedii kelimeyi zenle gsterdikten sonra hemen elini geri ekerdi. Belki parmaklar kaln ve krmz olduu, biraz da titredii iin pek fazla gstermemeye alyordu. Kaamak bakn Oblomov'a evirerek: Sizi grmemi arzu etmisiniz, dedi. Evet, kira ii iin grmek istiyordum. Buyurun, oturun, ltfen. van Matveyevi ancak ikinci bir srar zerine oturmaya raz oldu. ne doru eilip ellerini ceplerine soktu. Oblomov: lerim dolaysyla yeni bir ev aramak zorundaym; burasn baka bir kiracya devretmek istiyorum, dedi. Adam elinin iine ksrd: Bu mevsimde ok g olacak, bendenize yaz sonunda bir haber gndermeliydiniz, o zaman birok mteri vard. Sizi kendim aradm; fakat evde yoktunuz. Evet, kz kardeim sylemiti. Fakat ev iin merak etmeyin; burada rahat edersiniz; yoksa hayvanlardan m ikyetisiniz? Hangi hayvanlardan?

252

Tavuklardan. Geri Oblomov sabahlar kulukann ve pililerin eitli gdaklamalarn iitiyordu, fakat buna pek aldrmyordu. Gzlerinin nnde Olga'nn hayali durduka evresinde olup biten eylerin farknda bile deildi: Hayr, bu bir ey deil; ben kanaryalardan sz ediyorsunuz sandm. Gn doar domaz tmeye balyorlar, dedi. Baka yere alrz. Bunun da nemi yok. Ama burada kalabilecek durumda deilim. Siz bilirsiniz. Ama baka bir kirac bulmazsanz kontrat ne olacak? Tazminat vereceksiniz. Size olduka pahalya mal olur. Ne kadar? imdi hesab getiririm. van Matveyevi kontratla beraber bir hesap getirdi. Evin kiras sekiz yz ruble. Siz yz ruble depozito verdiniz, geriye yedi yz kalr. Sizde daha iki hafta bile oturmadm; benden bir yllk kira m almak istiyorsunuz? van Matveyevi nezaketle: Ne yapaym, dedi. Kz kardeimin zarar etmesi doru olmaz. Zavall bir dul kadn; evden ald para ile geiniyor. Tavuklardan ve yumurtadan ald para ile de ancak ocuklarna elbise yapabiliyor. yi ama, ben bu paray veremem. nsaf edin; burada iki hafta bile oturmadm. Bu kadar paray ne diye vereyim? van Matveyevi ortaparmayla kontrattan iki satr gstererek: Bakn burada ne diyor: "Ben Oblomov, kontratn bitmesinden nce evden ktm takdirde ayn artlarla bir kirac bulmay ya da Bayan Penitsin'e gelecek hazirana kadar olan kiray vermeyi taahht ederim." Nasl olur? Doru bir ey deil bu. Kanuna uygun. Kendiniz imzaladnz. Buyurun; ite imzanz. Ka para diyorsunuz? Yedi yz ruble. Ahr ve araba yeri iin de yz elli ruble. Ne? Benim atm arabam yok ki. Ahr, araba yerini ne yapaym? van Matveyevi parmayla bir satr daha gstererek:

253

Kontratta var, dedi. Mihey Andreyevi atlarnz olduunu syledi. Mihey Andreyevi yalan sylemi. Verin bana kontrat. van Matveyevi kontrat katlayp tatl bir sesle: te bir kopyas, dedi. Kontrat kardeime aittir. Bundan baka sebze bahesi, lahana, turp ve dier sebzeler iin iki yz elli ruble. Ne sebze bahesi? Ne lahanas? Nelerden sz ediyorsunuz, anlamyorum? te, kontratta var. Mihey Andreyevi evi sebze bahesiyle beraber istediinizi syledi. Daha neler! Benim yiyeceim eyler hakknda ne hakla size emir veriyor? Ben sizden ne lahana istiyorum, ne turp. van Matveyevi sandalyesinden kalkt: Nasl istemezsiniz? te imzanz, dedi. Tekrar parmayla imzay gsterdi. Oblomov sabrszlkla sordu: Hepsi birden ne ediyor bunlarn? Kap ve pencerelerin boyas, mutfak penceresinin deimesi, yeni duvar kd iin yz elli drt ruble, yirmi sekiz kapik. Ne? Bunlar iin de mi para vereceim? Bunlar ev sahibi yapar. Yapmazsa kimse o eve tanmaz. Bu da kontratta yazl. Hepsinin tutar bin yz elli drt ruble, yirmi sekiz kapik. Peki ama ben bu paray nereden bulaym? Param yok ki. Sizin lahananz, turpunuz benim umurumda m? Nasl isterseniz. Bana gre hava ho; ama burada rahat edersiniz. Paraya gelince, kz kardeim bekleyebilir. Kalamam, ilerimden dolay burada kalamam, anlamyor musunuz? Peki efendim, siz bilirsiniz. Dneyim. Bir kirac bulmaya alacam. ok g bulursunuz... Ama siz bilirsiniz. van Matveyevi bu szlerden sonra Oblomov'u birka defa selamlayp odadan kt. Oblomov czdann kard; parasn sayd; yz be rublesi kalmt. Birden kafas allak bullak oldu. Hayret ve korku iinde kendi kendine sordu; "Ne yaptm paralar? Yaz banda kyden bin iki yz ruble gndermilerdi, yz ruble kalm!"

254

Hesaplara, kitaplara giriti; masraflarn hatrlamaya alt; ancak iki yz elli rublenin hesabn bulabildi. "Ne oldu bu paralar?" deyip duruyordu. Zahar, Zahar! Buyurun, efendim. Biz paralar ne yaptk? Hibir ey kalmam. Zahar ceplerini kartrmaya koyuldu, bir ruble ile on kapik kard; masann stne koydu: te, size bunlar vermeyi unutmutum; tanma parasndan artmt, dedi. Ufak paralar kim soruyor sana? Sekiz yz rubleyi ne yaptk diyorum? Ben ne bileyim nereye harcadnz? Arabacya ka para verdiinizi bilmiyorum ki... Evet, arabaya epey para gitti. Yazlkta arabacya ka para verdik, hatrlyor musun? Nasl hatrlayaym? Bir defa otuz ruble verdiniz galiba. Hesap tutmasn bilsen byle olmazd. Senin okuma yazma bilmemen yznden. Bugne kadar okuma yazma bilmeden yaadm. Tanrya kr kimseden daha kt halde de deilim. Oblomov iinden, "toltz'un hakk var, kyde bir okul amalym," dedi. Zahar devam etti: lyinskilerin okuma yazma bilen bir adamlar var, hizmetiler diyor ki, gm takmlarn alp alp satyormu. Oblomov, fikrinden cayd: "Bo hayaller bunlar; biraz okula gidenler bsbtn ahlaksz oluyor; kahvelerde oturup mzka almakla, iki imekle vakit geiriyorlar. Hayr, hayr, okul amay ok sonraya brakmal." Zahar'a sordu: Peki, baka ne masrafmz oldu? Ben ne bileyim? Yazn Mihey Andreyevi'e bir para vermitiniz. Sahi vermitim; otuz ruble arabacya, yirmi be ruble de Tarantiyev'e galiba... Baka? Oblomov dalgn ve endieli gzlerle Zahar'a bakt; Zahar dertli bir yzle efendisini yan yan szyordu. Oblomov sordu: Acaba Anisya hatrlar m? Nereden hatrlayacak budala? Bir kadn ne anlar byle eylerden?

255

Bir trl hesaplayamyorum. Acaba yankesicilere mi arptrdm? Zahar: Yankesici arpsa hepsini alrd, diyerek odadan kt. Oblomov koltuuna gmlp dnceye dald. Souk terler dkerek, "Nereden para bulacam," diyordu; "kyden kim bilir ne zaman gnderecekler ve ne kadar gnderecekler?" Saate bakt; iki olmutu. Olga'ya gitme vakti. Bugn yemee davetliydi. Yava yava kendine geldi; bir araba getirtti; Morskaya Soka'na yolland. IV Olga'ya ev sahibinin kardeiyle grtn ve hafta iinde evi baka birine kiraya verebileceini, kelimeleri aznn iinde geveleye geveleye anlatt. Olga, yemekten nce teyzesiyle beraber bir ziyarete gitti. Oblomov da civardaki evleri grmeye kt. ki eve bakt; bir tanesi drt odalyd, drt bin ruble istiyorlard. teki be odalyd, ona da alt bin ruble istiyorlard. Kulaklarn tkayarak perian bir halde, "Korkun! Korkun!" diyerek akn akn kapclarn nnden geti. Bayan Penitsin'e verecei bin u kadar rubleyi de hesaba katp dnnce yle bir korku dt ki iine, bsbtn pusulay ard ve bir an nce Olga'y grmek iin kotu. Evde konuklar vard. Olga'nn keyfi yerindeydi. Konuuyor, ark sylyor, herkesi hayran brakyordu. Yalnz Oblomov dalgnd; Olga ise onun iin konuuyor, onun iin ark sylyordu. Onun byle ask suratla oturmamasn, kendisi gibi coup tamasn istiyordu. Oblomov'a: Yarn tiyatroya gel, bir locamz var, dedi. Oblomov iinden, "Akam karanlnda, o amurlu yollarda, bu kadar uzaktan..." diye dnd; fakat baklar Olga'nn gzlerine rastlaynca glmsediini grd ve bir glmsemeyle cevap verdi. Olga: Her hafta iin nceden bir koltuk tutsana, dedi. Gelecek hafta Mayevskiler gelecek; teyzem onlar bizim locaya davet etti. Bunlar sylerken Oblomov'un ne kadar sevineceini grmek iin gzlerinin iine bakyordu. Oblomov'sa korku ile iinden, "Ah yarabbi, cebimde yz ruble var!" diyordu. Barona syle, o herkesi tanr; yarn bir koltuk bulur. Olga tekrar glmsedi. Oblomov da glmsedi. Baronla konutu. Baron da glmseyerek bir bilet bulacan syledi. Olga: imdilik koltuk alrsn; ilerini yoluna koyunca locamzdaki yerine gelirsin, dedi. Olga mutlu gnlerinde olduu gibi hep glmsyordu. Bu glmsemeler, iek ynlar gibi, geen gzel gnleri rtyordu, Olga bu rty hafife kaldrnca,

256

Oblomov'un iine sevin doluyordu. Artk paray maray unutmutu. Ertesi gn van Matveyevi'i kt tomaryla penceresinin nnde grnce vekletname iini hatrlad. van Matveyevi'e vekletnameyle megul olmasn rica etti. van Matveyevi vekletnameyi okudu; iinde bir noktann belirsiz olduunu syledi ve dzeltme iini zerine ald. Evrak yeniden temize ekildi, tasdik edildi ve nihayet postaya verildi. Oblomov bunu koltuklar kabara kabara Olga'ya haber verdi ve uzun bir zaman iin rahata kavutu. Kyden bir haber gelinceye kadar ev aramaya gerek olmadn dnerek sevindi; bylece bir yllk kira borcunu da biraz olsun azaltm olacakt! "Bu kadar uzak olmasayd burada pekl kalnabilirdi. Her ey derli toplu; ev ileri de yolunda," diyordu. Gerekten ev ileri yolundayd. Oblomov yemeini ayr yaptrmasna ramen Agafya Matveyevna onun yemek ilerine bakyordu. lya lyi, bir gn mutfakta Anisya ile Agafya Matveyevna'y neredeyse birbirini kucaklayacak halde grd. Ruhlar arasnda bir yaknlk varsa, akraba ruhlar birbirini uzaktan tanyabilirlerse Agafya Matveyevna ile Anisya arasndaki sevgi buna ak bir rnek olabilirdi. lk bakta, ilk szlerde, ilk hareketlerde birbirini anlam ve beenmilerdi. Anisya'nn alma tarz, kollarn svay, masay ve sprgeyi eline alarak alt aydr kullanlmam mutfa batan baa temizleyii, raflarn, duvarlarn, masann birka sprgede tozlarn al, ocan kllerini arabuk kar, btn bunlar Agafya Matveyevna'ya Anisya'nn nasl bir insan olduunu ve kendisine ev ilerinde ne byk bir yardmc olabileceini anlatvermiti. O gnden sonra ona kalbinde bir yer ayrmt. Anisya da Agafya Matveyevna'nn mutfaa nasl hkim olduunu, kirpiksiz ahin gzleriyle hantal Akulina'nn her beceriksiz hareketini fark etmesini, durmadan yemekler iin, unu kar, bunu koy, st, tuz at diye emirler vermesini, pazarda bir bakta, yle bir dokunuta tavuun ka aylk olduunu, baln sudan ne zaman ktn, maydanozun veya marulun ne zaman koparldn anlayvermesini grerek ona hayran olmutu. O kadar ki Anisya, istidadn bouna harcadn, alaca yerin Oblomov'un mutfa olmadn, burada onun btn el abukluunun sadece Zahar'n drd bir taba veya barda yakalamaktan ibaret kaldn, bunca grgsnn ve ustalnn kocasnn kskanl ve sahte vakar yznden hie sayldn dnp zld. ki kadn birbirlerini anladlar, birbirlerinden ayrlmaz oldular. Oblomov darda yemek yedii zaman Anisya ev sahibinin mutfanda alyor, srf i sevgisiyle drt yana atlyor, yemekleri ocaa koyup kaldryor, dolab bir anda ap kapyor, istenen eyleri Akulina daha laf anlamadan bulup veriyordu. Anisya'nn bunlara karlk grd mkfat bol bol yemek, akam sabah kahve imek, Agafya Matveyevna ile uzun uzun konumak ve zaman zaman onun srlarna

257

ortak olmakt. Oblomov evde yemek yedii zaman da Agafya Matveyevna, Anisya'ya yardm ediyor, yemein iyice piin pimediini, salaya arap ya da krema katlp katlmayacan, baln yle deil byle piirilmesini sylyordu. Ev ilerinde birbirlerine neler retmemilerdi. Yalnz mutfak ilerinde deil, amar, dokuma, ykama, elbise, dantel temizleme, eldivenlerden, eitli kumalardan leke karma, trl ilalar, otlar kullanma gibi asrlk insan tecrbelerinden kalma her ite... lya lyi sabah dokuza doru kalkar, beyaz itin arkasndan elinde evrak tomaryla daireye giden van Matveyevi'i grr, sonra kahvesini ierdi. Stl kahve her zaman mkemmel, kayma boldu; ekmek lezzetliydi. Sonra purosunu yakar, kulukann, pililerin, kanaryalarn, sakalarn eitli seslerini dikkatle dinlerdi. Onlarn hibirinin uzaklatrlmasna raz olmamt. "Bunlar bana kym, Oblomovka'y hatrlatyor," diyordu. Daha sonra yazn yazlkta okumaya balad kitaplara devam ediyor, bazen de okumak niyetiyle uzand kanepede uyuyakalyordu. Etraf son derece sakindi; zaman zaman bir asker ya da baltalarn bellerine asm birka kyl sokaktan geerdi. Binde bir de bir seyyar satc bu uzak yerlere kadar gelerek itin br tarafna yakn bir yerde yarm saat kadar durur ve: "Elma! Karpuz!" diye yle barrd ki insan ister istemez bir eyler satn alrd. Bazen ev sahibinin kz Maa, annesi tarafndan Oblomov'a gnderilir, satlk mantar olduunu syler, alp almayacan sorard. Ya da Oblomov, kzn erkek kardei Vanya'y arr, neler rendiini sorar, onu okutup yazdrr, imtihan ederdi. ocuklar girip karken kapy iyi kapamadlar m Oblomov, aralktan ev sahibinin plak boynunu, hareketli srtn ve dirseklerini seyrederdi. Kadn durmadan alr, bir eyler tler, havanda bir eyler dverdi. Oblomov'un kap aralndan baktn fark edince artk fazla sklmyor, hemen alna sarlmyor, sadece glmseyip iine devam ediyordu. Oblomov bazen elinde kitabyla kilere girip onunla konuurdu. Bir gn ona: Durmadan alyorsunuz, dedi. Kadn glmsedi ve kahve deirmeninin kolunu var gcyle evirmeye koyuldu. Dirsekleri yle abuk gidip geliyordu ki Oblomov'un ba dnd: Kendinizi fazla yoruyorsunuz, dedi. Hayr, alknm. Peki, iiniz olmad zaman ne yaparsnz? olmad zaman ne demek? Her zaman i vardr. Sabahlar yemek hazrl, le yemeinden sonra da akam yemei.

258

Akamlar da yemek yiyor musunuz? Tabii, akam yemei yemeden olur mu hi? Yalnz bayram akamlar kiliseye gideriz. Hangi kiliseye gidersiniz? Rojdestvo Kilisesi'ne. Bizim kilisemize. Bir eyler okur musunuz? Kadn alk alk bakt, cevap vermedi. Kitaplarnz var m? Kardeimin var, ama hi okumaz. Kahveden gazete alrz, bazen yksek sesle okur, Vanya'nn ok kitab var. Sizin hi almadnz olmaz m? Hayr, pek olmaz. Tiyatroya gitmez misiniz? Kardeim yortularda gider. Siz? Benim vaktim olmaz. Yemei kim hazrlar sonra? Hizmeti. Akulina m? Olur mu hi! Bensiz ne yapabilir o! Sabaha kadar bitiremez. Zaten btn anahtarlar bende durur. Bir sre sustular. Oblomov kadnn dzgn, dolgun kollarna bakyordu. Birdenbire: Ne gzel kollarnz var, dedi; insann resmini yapaca geliyor! Kadn biraz kzarp glmseyerek: Kollar syrmadan olmuyor, dedi. Entariler imdi yle fena ki. Kollarn geni yapyorlar, kirleniyor. Sustu. Oblomov da syleyecek baka bir ey bulamad. Kadn kendi kendine fsldayarak konutu. Kahveyi bitirip biraz eker krmal. ikore aldrmay da unutmasam bari. Oblomov: Sizin evlenmeniz gerek; ev ilerini ne kadar iyi yapyorsunuz! dedi. Kadn glmsedi ve kahveyi byk bir kavanoza boaltmaya balad. Oblomov srar etti: Sahi sylyorum.

259

Beni iki ocuumla kim alr ki? Agafya Matveyevna bu cevaptan sonra zihninde hesaplar yaparak dnmeye koyuldu. Dalgn dalgn bir eyler sylyordu: Yirmi kadar olacak; sakn hepsini iine atmasn bu kz! Kahveyi dolaba yerletirdi ve koa koa mutfaa gitti. Oblomov odasna dnp kitabn okumaya devam etti. inden, "Ne taze, ne salam kadn, ne mkemmel bir ev kadn! Sahiden evlenmesi gerek," dedi ve Olga'y dnmeye balad. Gzel havalarda Oblomov kasketini giyer, civarda gezmeye kard. Bir yerde, amura batar, bir yerde kpeklerle ba belaya girer, can sklr, eve dnerdi. Evde yemek hazrlanm, sofra kurulmu olurdu. Yemekler her gn ne kadar iyiydi. Zaman zaman da plak bir kol kap aralndan bir tabak brek uzatrd. Oblomov artk opera iin yola kt zamanlar, "Bu mahalle ne kadar rahat, ne kadar iyi, fakat biraz kasvetli," demeye balamt. Bir gece tiyatro dnnde arabacyla bir saat kapy aldlar; kpein havlamaktan can kt. Oblomov fena halde kzd ve ertesi gn bu evden kmaya karar verdi. Ama, ertesi gn, daha ertesi gn geti, bir hafta geti, gene kamad. Olga'y grmedii, sesini iitmedii, gzlerinde hep ayn sevgiyi, efkati, mutluluu okumad gnler onu ok aryordu. Bulutuklar zaman ise yaz gnlerindeki hayat geri gelirdi. Evde Olga'nn bakalarna kaytszca, fakat kendisine anlaml anlaml bakan gzleri onu mutlu etmeye yetiyordu. Fakat k yaklatka birbirlerini daha seyrek grr oldular. lyinskilerin konuklar o kadar oald ki Oblomov, Olga ile iki kelime konumak frsatn bulamyordu. Ancak baklaryla konuabiliyorlard. Olga'nn baklarnda sknt ve sabrszlk okunmaya balyordu. Konuklara kalarn atarak bakt oluyordu. Bir defa Oblomov artk iyice skld ve yemek biter bitmez apkasn alp gitmeye davrand. Olga kotu, apkasn elinden ald: Nereye gidiyorsun? Brak, eve gideyim. Niin? Ne yapacaksn evde? Bunu sylerken Olga'nn bir ka yukar kalkmt. Oblomov uykulu gzlerini zorla aarak: Bir ey yapacak deilim, dedi. Bakalm, gitmene izin var m? Olga, Oblomov'un gzlerine sert sert bakarak devam etti: Yoksa uyumak m istiyorsun?

260

Yok canm, ne uykusu. Gpegndz uyumak olur mu? Canm skld sadece. Bugn operaya gidiyoruz. Nasl olsa locada beraber deiliz. Ne demek? Birbirimizi grmek, perde aralarnda bulumak, operadan sonra konumak, beni arabaya gtrmek sence bir ey deil mi? Mutlaka geleceksin. Baka bir diyecein var m? Baka bir diyecei yoktu. Operaya gitti, sahneyi yutacakmasna esnedi, ensesini kad, bacaklarn bir o yana, bir bu yana oynatt. inden, "Ah, bitse artk bu iler, Olga'nn yanna oturmak varken ne diye buralarda srnyorum? Byle bir yaz geirdikten sonra hl grmek iin frsat aramak, gene k bir ocuk rolnde kalmak olacak ey mi? Evli olsaydk bugn tiyatroda ne iimiz olurdu? Bu operay altnc defadr gryorum," diyordu. Perde arasnda Olga'nn locasna gitti, tanmad iki zppenin arasnda gbela bir yer bulabildi. Be dakika sonra kt, salona giren kalabaln arasnda durdu. kinci perde balam, herkes telala yerine gidiyordu. Locada grd iki zppe de oradaydlar, aralarnda konuuyorlard: lyinskilerin locasna gelen adam kimdi? Hi canm, Oblomov adnda biri. Neci bu adam? Bir iftlik sahibi, toltz'un arkada. Ya, toltz'un arkada ha? Burada ne yapyor? Dieu sait (Franszcada Tanr bilir) ki zppe yerlerine oturdular. Fakat bu havadan konuma Oblomov'u allak bullak etmiti. "Kim bu adam? Oblomov adnda biri, Allah bilir... " szleri kafasn tokmaklyordu. "Burada ne yapyormuum! Ne yapacam, Olga'y seviyorum ya! Onun emrindeyim. Ama artk herkes dedikoduya balad, demek farkna vardlar. Ah yarabbi, ne yapmal? Bir eyler dnmeliyim." Artk sahnede olup bitenin hi farknda deildi. Gz sahnedeki kadnlar, valyeleri grmez olmutu. Orkestra alabildiine alyordu, ama Oblomov'un hibir ey duyduu yoktu. Etrafna bakyor, tiyatrodaki tandklar sayyordu. "Olga'nn locasndaki adam kimdi? Oblomov adnda biri." Oblomov utan ve sknt iinde dnyordu: "Evet, ben buyum ite. Herkes beni toltz'un dostu olarak tanyor. Olga'nn nesiyim? Dieu sait. te gene zppeler bir Olga'nn locasna, bir bana bakyorlar."

261

Oblomov locaya bir gz att. Olga'nn opera drbn ona evrilmiti. "Aman yarabbi, hep gz bende! Ne buluyor bende acaba? Yaman bir ksmet Allah iin! imdi de bana bayla iaret ediyor... Sahneyi gsteriyor... Zppeler de galiba bana bakp glmsyorlar. Ah yarabbi!" Oblomov tekrar ban kad, bacaklarnn yerini deitirdi. Olga perde arasnda zppeleri opera bittikten sonra evine ard. Onlara ark syleyecekti. Oblomov'a da gel demiti. Oblomov iinden, "Hayr, bugn artk gitmem," diyordu. "leri bir an nce bitirmeliyim. Bu kydeki adam ne diye hl cevap vermiyor? Keke kendim kye gitseydim, gitmeden nce de Olga ile nianlamaydm. Ah yarabbi, gene bana bakyor, tahamml edilir gibi deil!" Operann sonunu beklemeden eve dnd. Zamanla o gecenin kt hatralar silindi. Yalnz kaldktan sonra Olga'ya gene mutluluk heyecanlaryla bakt, bakalarnn yannda arklarn dinlerken gene gzyalarn zor tuttu. Eve dnnce Olga'nn gznden uzakta, kanepesine uzanyordu; uyumak, odun gibi yatmak iin deil, Olga'nn hayaliyle oyalanmak, gelecek mutlu gnleri, Olga'nn yla aydnlanacak rahat ev hayatn dnmek iin uzanyordu. Fakat gelecee doru evrilen gzleri kh bile bile, kh iradesi dnda kap aralndan ev sahibi kadnn hareketli, plak kollarna gidiyordu. Bugn ierde, darda her ey tam bir durgunluk iindeydi. Ne araba geiyor, ne kap alnyordu. Yalnz saatin ve kanaryalarn sesleri duyuluyordu. Bu sesler de sessizlii bozmak yle dursun, bsbtn artryordu. lya lyi tam bir ilgisizlikle kanepeye uzanm, terlikleriyle oynuyordu. Terlikleri yerden ayana geirip, havaya atyor, ayayla yakalamaya alyordu. Zahar girdi, kapnn eiinde durdu. Oblomov kaytszca sordu: Ne var? Zahar bir ey sylemedi; sadece ona bakt; ama yan yan deil, hemen hemen dosdoru bakt. Oblomov hayretle tekrar sordu: Sylesene! Brek mi hazr, ne var? Ev buldunuz mu? Hayr, daha bulamadm, niin sordun? Daha her eyi karp yerletirmedim: anak mlek, elbiseler, sandklar aada duruyor. karp yerletireyim mi? Daha dur, kyden bir mektup bekliyorum. O halde dn Noel'den sonraya kalacak. Hangi dn? Oblomov birden ayaa frlad. Zahar sanki oktan kararlatrlm bir eyden konuuyormu gibi:

262

Sizin dnnz canm, dedi. Evleniyorsunuz ya. Oblomov hayretten donakald: Evleniyor muyum? Kiminle? lyinskilerin kzyla. Nereden kardn bunu? Kim soktu kafana bunu? Uursuz herif! Oblomov sesini bir dram aktr gibi ykselterek, burun buruna gelinceye kadar Zahar'a yaklat. Zahar kapya doru gerileyerek: Ne diye uursuz oluyorum? dedi. Tanrya kr hi de uursuz deilim. Kim mi syledi? Daha yazn lyinskilerin hizmetisi sylemiti. Oblomov parman kaldrp sallad: Susss! Bir daha byle laf istemem! Ben uydurmadm ya. Hl konuuyor! Oblomov, Zahar'a sert sert bakt ve kapy gsterdi. Zahar kt, yle bir ah ekti ki btn evden duyuldu. Oblomov dt hayretten kendini alamyordu. Olduu yerde durakald. Zahar'n biraz nce durduu yere bakt: Umutsuzca ban sallad ve kendini koltua att. "Hizmetiler bile biliyorlarm. Mutfaklarda, hizmeti odalarnda bunu konuuyorlar demek! Bak i ne hale geldi! Bana dnn ne zaman olacan sormaya kalkyor, herif! Halbuki daha teyze bile bir ey bilmiyor, ya da biliyorsa bile baka trl biliyor, belki kt eyler dnyor. f, f, f... neler dnyor kim bilir? Olga da, ben de ne duruma dyoruz, yarabbi. Kalkp kanepeye uzand. Yzn yastklarn iine soktu. "Dn... Btn sevienlerin hayatndaki en iirli an; mutluluun kutsal elengi, uaklarn, arabaclarn aznda dolayor. Hem de daha bir ey kararlamadan! Ne kyden cevap geldi, ne para buldum, ne ev buldum... " Oblomov, Zahar'n aznda btn bysn kaybeden o iirli an tahlil etmeye balad. Madalyonun ters tarafn grd. Bir o yana, bir bu yana dnd. Birden ayaa kalkt, odann iinde birka adm att, tekrar yatt. Sofrada oturan Zahar kendi kendine, "Ne geveze herifim ben de; keke azm amasaydm," diyordu. Oblomov dnd: "Nereden biliyorlar? Olga bir ey sylememitir. Bense kendi kendime bile bir ey sylemi deilim. Hizmetiler odalarnda her eyi kendileri kararlatrmlar. te ba baa kalmalarn, airane akam ve sabah gezintilerinin, ark dinlemelerin, ateli bakmalarn sonu budur. Ah, zaten bu ak maceralar byledir. Bunlardan

263

hayr gelmez. nsan bir defa evlenmeli, ondan sonra akn sihirli bulutlarna gmlmeli. Ah yarabbi! Yarabbi! Hemen Olga'nn teyzesine gitsem, Olga'nn elinden tutup, 'te benim nianlm,' desem. Ama bir ey hazr deil ki. Kyden cevap yok, para yok, ev yok. Hayr, nce Zahar'n kafasndan bu fikri karmalym. Dedikodular bir yerde kesmeliyim; yoksa yangn gibi drt yan saracak... Dn, dn de ne oluyormu?" Birden glmsedi; dn sznn bal olduu hayaller gznn nne geldi. Uzun bir duvak, portakal iekleri, halk arasnda fsltlar! Ama birden her ey deiiverdi; halkn arasnda kaba, pis Zahar', lyinskilerin hizmetilerini grd. Bir sr araba, souk bir merakla bakan yabanc yzler... Gzlerinin nne yle skntl, kasvetli hayaller geldi ki... "Zahar'n aklndan bunu karmal; onu bu fikrin sama olduuna inandrmal!" diyordu. Kh takn, kh dertli dncelere dald. Bir saat sonra Zahar' ard. Zahar duymazlktan geldi. Mutfaa doru sessizce yrd. Kapy grltszce aralad, tam girecei srada omzu kapnn kenarna arpt, kapnn iki kanad da grltyle alverdi. Oblomov sert bir sesle ard: Zahar! Ne istiyorsunuz? Buraya gel. Bir ey mi emrettiniz? Syleyin getireyim. Buraya gel diyorum. Zahar, "Nedir benim ektiim!" diye mrldanarak girdi. Buyurun, ne istiyorsunuz? Oblomov ar ve esrarl bir sesle: Buraya gel, dedi. Zahar'a o kadar yaknda bir yer gsterdi ki gelse hemen hemen efendisinin dizlerine oturacakt. Oraya gelemem, yer yok. Buradan pekl syleyeceklerinizi duyabilirim. Buraya gel diyorum sana. Zahar bir adm att ve bir heykel gibi durdu. Efendisine yan dnerek gzlerini pencereden tavuklara dikti. Oblomov onun yalnz kabarm favorisini gryordu. Oblomov'un yz zayflam gibiydi, gzleri tasal tasal bakyordu. Efendisini bir saat iinde bu kadar deimi gren Zahar gittike dertlenerek, "Oldu bana olanlar!" diye dnd. Sen efendine byle sama bir eyi nasl sorabildin? Zahar ac szlere kendini hazrlayarak iinden, "te balad," dedi.

264

Soruyorum sana, bu kadar gln bir eyi nasl dnebildin? Zahar bir ey sylemedi. itmiyor musun? Byle bir eyi nasl syleyebilirsin? Bakalarnn sylemesine bile nasl izin verirsin? Zahar kapya doru bir adm atarak: Msaade ederseniz Anisya'y araym, dedi. Ben seninle konumak istiyorum, Anisya ile deil. Bu gln hikyeyi niin uydurdun? Ben uydurmadm; lyinskilerin hizmetileri syledi. Onlara kim sylemi? Ben ne bileyim? Katya Semyon'a sylemi, Semyon Nitika'ya sylemi. Nitika Vasilisa'ya sylemi, Vasilisa Anisya'ya sylemi, Anisya da bana syledi. Aman Allahm! Hepsi biliyor! Btn bunlar sama, yalan, iftira, anlyor musun? Olacak ey mi bu? Niin olmasn? Dnn olmayacak nesi var? Bir siz deilsiniz ya evlenen, herkes evleniyor. Herkes! Beni herkese benzetmek senin eski detin. Byle bir eye imkn yok ve hibir zaman da olmaz. Dnn olmayacak nesi varm! unun syledii lafa bakn. Sen bir dn ne demektir bilir misin? Zahar, Oblomov'a bir bakt, ama fkeli bakn grnce dnd ve sa tarafta bir keye bakt. Dinle bak, sana anlataym ne demek olduunu. i gc olmayan birtakm insanlar, kadnlar, ocuklar, hizmetiler arda pazarda, "Dn var, dn var!" diye barmaya balarlar. Bir insan lya lyi ya da Piyotr Petrovi olmaktan kar ve gvey adn alr. Bir gn nce kimse yzne bakmazken o gn herkes onu bir ekya gibi szmeye balar. Yolda, tiyatroda bana rler. "te gidiyor, ite o!" diye fsldarlar. Her gn bir sr adam gelip ona bir sr sama sapan ey sorar, budalaca suratlar taknrlar tpk senin gibi. (Zahar hemen ban tekrar avludan yana evirdi.) te havadis byle karlanr. Daha sonraki gnlerde ilk i nianlnn evine gitmektir; durup dinlenme yoktur; hep yeni eldiven, yeni elbise giymek, hep neeli grnmek zorundasn. Doru drst yemek yiyemezsin. Karnn havayla, bir de iek buketleriyle doyurursun ve drt ay hep byle gider. Anladn m imdi? Ben nasl yapabilirim bu ii? Oblomov izdii bu kt evlenme tablosunun Zahar zerindeki etkisini grmek iin durdu. Zahar kapdan yana dnerek:

265

Artk gidebilir miyim? diye sordu. Hayr, daha dur; ortala yanl bir haber yayyorsun; bari niin yanl olduunu ren. Bunun niin doru olamayacan sen pekl bilirsin. Nereden bileyim? Sonra sen bir eyi unutuyorsun. Evlenecek insanlarn grecekleri bir sr iler vardr: Terziye, ayakkabcya, mobilyacya kim gidecek? Ben her yerde olamam ya. Benim yerime sen mi gidersin? Sonra btn ehir haberi duyar. "Oblomov evleniyormu, duydunuz mu?" "Yok canm, kiminle? Dn ne zaman?" Herkes iini gcn brakp bunu konuacak. Yalnz bunlar beni hasta etmeye yeter, sen tutmu dnden sz ediyorsun. Tekrar Zahar'a bakt, Zahar sordu: Anisya'y araym m? Niin aracaksn? Bu sama sz Anisya'dan kmad ki, senden kt. Zahar omuzlarn kaldracak kadar iini ekerek mrldand: Allahm, bugn bana ettiklerin nedir! Oblomov devam etti: Ya masraflar? Para nereden gelecek? Ne kadar az param olduunu grdn. Ya ev meselesi? Buraya bin ruble vermek gerek, baka bir ev tutmak iin de bin... Evi demek iin harcanacak para da ayr. Araba, a, gnlk masraflar. Nereden bulacam bu kadar paray? Zahar: Peki ama yz klesi olan baka insanlar nasl evleniyorlar? dedi. Fakat dediine piman oldu. nk efendisi neredeyse koltuunun stne srayacakt. Ona parmayla gzda vererek: Gene bakalarndan sz ediyorsun, dedi. Akln bana topla. Bakalar iki ya da ok ok odada otururlar. Yemek odas, konuk odas hep ayndr. Hatta bazlar hep bu odada yatar. ocuklar da yandaki odada yatar. Btn ileri bir hizmeti kz grr. arya da evin hanm gider. Olga Sergeyevna arya gidecek! Senin akln alyor mu bunu? Canm, bu ii ben yapabilirim. Oblomovka'dan bize ne kadar para geliyor biliyor musun? Khyadan gelen mektuptan haberin yok mu? ki bin ruble eksik alacaz. Yol yaplacakm, okul yaplacakm, ben Oblomovka'ya gidecekmiim. Bir defa orada oturacak yer yok. Ev daha yaplmam. Sen nasl byle bir ey dnebilirsin?

266

Oblomov sustu. izdii bu korkun tablodan kendi de rkmt. Gller, portakal iekleri, bayram klar, halk arasndaki mrltlar, btn bunlar hep birden silini vermiti. Oblomov'un rengi utu ve dncelere dald. Sonra yava yava kendine geldi, evresine baknd ve Zahar' grd. Sinirli bir sesle sordu: Ne var? Ne istiyorsun? Siz dur dediniz ya! Oblomov sabrszlkla elini sallayarak: Haydi git, dedi. Zahar hzl hzl kapya yolland. Oblomov onu tekrar durdurdu: Hayr, dur. Zahar kapnn tokman tutarak yavaa homurdand: Bir git dersiniz, bir dur dersiniz. Benim hakkmda bu kadar sama dedikodular yapmaya nasl cret edersin sen? Ama ben ne zaman dedikodu yaptm, lya lyi? Evlenme szn eden ben deilim ki, lyinskilerin hizmetisi. Susss... Bir tek kelime istemem. Peki efendim. Bir daha byle eyler sylemeyeceksin, anladn m? Sylemem. Bundan sonra dikkat et, buna dair bir eyler duyarsan, buna dair bir ey sorarlarsa, onlara, "Btn bunlar sama, byle bir eyin ne olduu var, ne olaca," diyeceksin. Zahar zor iitilir bir sesle: Ba stne efendim, dedi. Oblomov Zahar'a dnd, gene parmayla gzda verdi ona; Zahar rkek rkek kapya doru gidiyordu. Oblomov yetierek: Bunu ilk defa kim sylemiti? diye sordu. Katya Semyon'a sylemi, Semyon Nikita'ya, Nikita da Vasilisa'ya. Sonra sen de herkese yaydn. Gsteririm ben sana. Efendine iftira edersin ha!

267

Bana niin bu ac szleri sylyorsunuz? Anisya'y araym size, o her eyi biliyor. Ne biliyor? Syle! Hemen syle! Zahar hemen darya frlad ve korkun bir hzla mutfaa girdi. Anisya'ya baparmayla kapy gstererek: Brak o tavay da efendinin yanna git, dedi. Anisya, tavay Akulina'ya verdi, etekliini dzeltti, ellerini kalalarna vurdu, iaret parmayla burnunu silerek efendisinin odasna gitti. Hi kimsenin dnden bahsetmediini syleyerek, be dakika iinde lya lyi'i yattrd. Bu sz ilk defa iittiine yeminler etti; bilakis onun duyduuna gre gen kz isteyen, baronmu... lya lyi koltuundan frlad, deil yalnz yrei, elleri ayaklar da buz kesilmiti: Ne? Baron mu? diye sordu. Anisya yamurdan kaarken doluya tutulduunu anlayarak: Bu da sama bir ey, dedi; Katya, Semyon'a byle bir ey sylemi, Semyon da Marfa'ya, Marfa da yalan yanl Nikita'ya anlatm. Nikita da demi ki: Sizin efendiniz lya lyi kkhanm isterse ne iyi olur. Ne aptal ey bu Nikita. Aptaldr efendim. Araba ile kt zaman uykuda gibidir. Zaten Vasilisa ona inanmam ya. On be austos bayramnda bana dedi ki: Stnine ona demi ki, kkhanmn hi evlenmeye niyeti yok, lya lyi beyefendi de evlenmek isteseymi oktan birini bulurmu, birka gn nce Semyon'la da konumu, o da glm, "Ne dn," demi, "bu evde dn deil, cenaze merasimi olacak!" Teyze hanm hep ba arlar iinde, kkhanm hep alar ve susar; evde de hibir eyiz hazrl yok. Kkhanm oraplarn bile tamir edemiyormu; geen hafta gm takmlarn rehine koymular... Oblomov, "Rehine mi koymular? Demek onlarn da paralar yok," diye dnd. Fal ta gibi alan gzleri duvarlar dolatktan sonra duracak yer bulamayp Anisya'nn burnuna dikildi. Zaten Anisya da azyla deil, burnuyla konuuyor gibiydi. Oblomov Anisya'y da parmayla tehdit ederek: Dikkat edin, bir daha byle zevzeklikler istemem, dedi. Zevzeklik eder miyim ben? Byle eyleri dnmem bile. ki gzm kr olsun ben ilk defa byle bir ey duyuyorum. Sylediiniz zaman korkudan rperdim, titredim. Nasl olur? Dn ne demek? Kimsenin aklna byle ey gelmez. Ben zaten hep mutfaktaym, kimseyle konutuum yok ki. lyinskilerin hizmetilerini bir aydr grmedim, adlarn bile unuttum. Burada da kiminle konuacam? Ev sahibiyle yalnz ev ilerini konuuyoruz. Bykanne ile zaten konuulmaz. Durmadan ksrr,

268

stelik sar da. Akulina budalann biri; kapc da ayya. Bir ocuklar kalyor, onlarla da ne konuulur? Kkhanmn yzn bile unuttum. Oblomov sabrszlanarak eliyle gitmesini iaret etti: Peki, peki, dedi. Anisya odadan karken: Nasl da bu olmayacak eyleri syleyebiliyorlar, ayorum, dedi. Nikita'nn ileri. Budalalarn az durmaz ki. Ben kendi hesabma byle bir eyi aklma bile getirmem. Olacak ey mi bu? Bizim almaktan vaktimiz mi oluyor? Tanr ahidimdir. Konuan burun bylece kapdan kt. Ama konumas kapnn arkasnda hl devam ediyordu... Oblomov ellerini ovuturarak dnd: "te bak, Anisya bile, olacak ey mi diyor. Ah mutluluk! Mutluluk! Sen ne kadar zayf, ne kadar clz bir eysin! Duvak, portakal iekleri, ak... Bunlar gzel ama para nerede? Ey akn meru ve temiz mutluluu! Demek seni de satn almak gerek?" O andan itibaren Oblomov'un rahat kat. Gzel hayaller kuramaz oldu. Uyuyamyor, az yiyor ve her eye kaytsz gzlerle bakyordu. Zahar' korkutmak istemi, fakat kendisi korkmutu; evlenmenin parlak tarafn anlatrken, bir dnn, btn airane taraflarna ramen, ciddi ve souk bir geree, bir sr zorunlulua doru atlacak ilk adm olduunu grd. Olga ile evlenmeye karar verdii zaman Zahar'la baka trl bir konuma tasarlamt. Ona haberi merasimle verecek, Zahar da sevincinden haykracak, ayaklarna kapanacakt. Ona yirmi be, Anisya'ya da on ruble verecekti. Duyduu mutluluk heyecanlarn, Olga'nn scak elini, ateli pn, btn hayallerini dnd ve birden her taraf buz kesildi. inden bir ses, "Btn bunlar bitti, geti," diyordu. Ne olacakt imdi? Oblomov Olga'ya ne gzle bakacan, onunla ne konuacan bilmiyordu. aramba gnk bulumalarn pazara brakmaya karar verdi; o gn konuklar ok olur; ba baa kalmak frsat kmaz, diyordu. Hizmeti dedikodularn ona sylemeyecekti; bo yere cann skmann anlam yoktu; fakat buluurlarsa sylememek zordu. Olga, bir eyi sakladn anlar, kalbinin en derin yerine kadar girip ne varsa dar karrd. Verdii karar Oblomov'u biraz yattrd. Kyde ilerine bakan komuya bir mektup daha yazd; bir an nce olumlu bir cevap vermesini rica etti. Sonra ruhlarnn sessiz sessiz konumasyla, Olga'nn havas ve arklaryla geen aramba gnn imdi nasl geireceini dnd. Zahar cann skmak iin ok kt bir zaman semiti. arambay elden geldii kadar skntsz geirebilmek iin van Gerasimovilere yemee gitmee karar verdi. Pazar gn iin baka eyler

269

dnecekti; o zamana kadar kyden mektup da gelirdi. Ertesi gn kpein havlamalar arasnda uyand. Avluya birisi girmi, bir eyler soruyordu. Kapc, Zahar' ard. Zahar, Oblomov'a ehirden postaya verilmi bir mektup getirdi: lyinskilerin gen hanmndan, dedi. Nereden biliyorsun? Ondan deil ite. Yazn size gnderdii mektuplar hep byleydi. Oblomov iinden, "Hasta olmasn sakn? Ne olabilir?" diye dnerek mektubu at: "arambaya kadar bekleyemeyeceim. Seni ok zledim, yarn saat te yaz parknda bekleyeceim." Hepsi bu kadard. Oblomov, Olga'ya nasl bakacan, neler syleyeceini dnmeye balad, tekrar rahat kat. "Ne yapmal, bilmem ki? Gidip toltz'a soramam ya," diyordu. Fakat, Olga belki de teyzesiyle ve ondan bir trl ayrlmayan Marya Semyonovna ile beraber gelir diye dnerek biraz ferahlad. Onlarn yannda skntsn saklayabilir, ii nazike konumalara vurabilirdi. Tembel tembel parka doru giderken, "Tam da yemek zaman, ne diye bu saati semi?" diyordu. Parkn byk yoluna girer girmez bana tl rtm bir kadn, oturduu sradan kalkt; ona doru yrd: "Yalnz olmasna imkn yok! Buna cesaret edemez, evden hangi bahaneyle ayrlabilir? Ama... onun yryne benziyor. Bu, kayar gibi abuk ve hafif yryen ayaklar, yere bakar gibi eilen ba, bu boyun... " Baka bir erkek Olga'y elbisesinden veya apkasndan tanyabilirdi; ama Oblomov btn bir sabah Olga ile dolar, gene de ne giydiini fark etmezdi. Parkta kimse yok gibiydi. htiyar bir bay hzl hzl geziniyordu, iki kadn, bir stnine, yzleri souktan morarm iki de ocuk. Yapraklar iyice dklm dallar arasndan gkyz grnyordu. Aalarda cyak cyak baran kargalar vard. Gn ak ve parlakt. nsan iyi giyinmise scak bile diyebilirdi. Tll kadn yaklayordu. Oblomov korku iinde gzlerine inanmayarak durdu: "O!" dedi. Elini skt: Naslsn? Ne var? Seni grdme ne kadar sevindim. Gelmeyeceksin diye korktum, fena olmaya baladm. Nasl gelebildin buraya? Nasl bir bahane buldun? Brak, bir ey sorma; o taraf nemsiz. Bo szlere ne gerek var? Seni grmek istedim, geldim! te bu kadar. Oblomov'un elini hararetle skt, ona sevinli, mutlu gzlerle bakt. Felekten ald bu an o kadar ak bir sevinle yayordu ki Oblomov bu cokunluu kskand, bu duyguyu kendisinin de duyamadna zld. Fakat btn tasalarna ramen

270

onun karsnda bir an kendini unutabildi. Olga'nn yznde hibir dnce belirtisi yoktu, kalar ve alnnn izgileri oynamyordu. Oblomov'u ok defa artan o fazla akll grnnden eser yoktu. Btn yznde, hayata, mutlulua ve Oblomov'a ocuka bir inan okunuyordu. Bir kelimeyle ok sevimliydi. Olga ona bakp glmsyordu: Oh! Ne kadar memnunum, ne kadar memnunum! Seni bugn gremeyeceim diye ne kadar korkmutum. Dn birdenbire o kadar fena oldum ki... Niin bilmiyorum. He men sana yazdm. Memnun musun? Oblomov'un yzne dikkatle bakt: Bugn niin byle suratn ask? Bir ey sylemiyorsun. Memnun deil misin? Bense sevincinden deli olacaksn sanmtm. Uykuda gibisin. Uyansana. Olga ile berabersin... Sitemle onu hafife iterek: yi deil misin? Nen var? diye sordu. Oblomov kalbindeki srrn aa kmasn nlemek iin abuk abuk: Yok canm. ok iyiyim, mutluyum, dedi. Sadece, yalnz geliinden biraz endie ettim de... Bu benim iim. Teyzemle gelsem daha m iyi olurdu? Daha iyi olurdu, Olga. Olga elini brakarak, kskn kskn: Bilseydim ona da sylerdim, dedi; ama ben yle sanmtm ki senin iin benimle olmaktan daha byk bir mutluluk olamaz. Evet, olamaz tabii. Ama, yalnz nasl... Bu da bir mesele mi? Baka bir eyden konualm. Dinle bak, sana ne syleyeceim... Unuttum. Nasl geldiini anlatacaksn herhalde. Yok canm, ne diye srar ediyorsun? Bkmadn m bunu sormaktan? Ne diyecektim? Her ne ise nemi yok. Sonra hatrlarm. Ah, buras ne kadar gzel! Den yapraklar... Victor Hugo'nun Feuilles d'Automne'um hatrlyor musun? Neva'ya gn vurmu... Haydi gidelim bir kaya binelim. Allah esirgesin! Neler sylyorsun. Dehetli souk var. Ben de hafif bir pards giydim. Ben de yle. Ne nemi var? Haydi gidelim.

271

Olga konuuyor, onu da kolundan ekiyordu. Oblomov arkasndan homurdanyor, elinden kurtulmak istiyordu. Fakat ister istemez kaya bindi. Hl Olga'ya endieyle soruyordu: Yalnz nasl gelebildin? Nehrin ortasna geldikleri zaman Olga kurnazca bir tavrla: Peki, syleyeyim mi? dedi. imdi syleyebilirim. Korkudan kap gidemezsin. Demin kaabilirdin... Oblomov korkuyla: Ne diye kaacakmm? diye sordu. Olga cevap yerine sordu: Yarn bize geliyor musun? Oblomov iinden, "Aman yarabbi, gelmek istemediimi anlad galiba!" diye dnd. Sonra yksek sesle: Evet, dedi. Sabahtan geleceksin, akama kadar kalacaksn, deil mi? Oblomov tereddt edince Olga: O halde sylemeyeceim, dedi. Peki gelirim. Olga ciddi ciddi balad: Niin biliyor musun? Seni bugn buraya armaktaki maksadm bunu sylemekti... Neyi? Yarn bize gelmeni syleyecektim. Aman yarabbi! Buraya nasl geldin onu syle. Buraya nasl m geldim? Basbaya geldim ite. Peki ama bundan ne diye sz edelim? Irmaktan avucuna su ald ve Oblomov'un yzne att. Oblomov irkildi, gzlerini kapad, Olga gld: Su ne souk. Elim dondu. Aman her ey ne kadar gzel, ne kadar mutluyum! Yarn da gelelim. Ama bu sefer dpedz evden kp gelelim. Bugn evden gelmedin mi? Neredeydin? Maazada. Ne maazasnda? Ne maazas m? Parkta syledim ya... Sylemedim mi? Ne tuhaf.

272

Unutmuum. Bizim uakla kuyumcuya gittim. Sonra? Sonras, bu kadar. Uzakta bir kiliseyi gstererek, kaykya sordu: Bu ne kilisesi? Kayk: Hangisi? uradaki mi? diye sordu. Oblomov sabrszlkla: Smolniy Kilisesi, dedi. Peki kuyumcuya gittin, sonra? Orada yle gzel eyler vard ki... Ah, yle bir bilezik grdm ki... Canm brak u bilezikleri. Sonra ne oldu? Olga dalgn dalgn etrafna bakarak: Hepsi bu kadar, dedi. Peki, uak ne oldu? Olga kar kydaki binalara bakarak: Eve gitti, dedi. Ya sen? Olga emsiyesiyle kar kyy gsterdi: Ne kadar gzel u kars. Oraya gidemez miyiz? Sen orada oturuyorsun, deil mi? Evet. Hangi sokakta, gster bana. Uak ne olacak? Bileziimi almaya gnderdim, ben de buraya geldim. Oblomov ona hayretle bakarak: Nasl olur? dedi. Yzn tela kaplad. Olga bu telan taklit etti. Ciddi konualm Olga, brak akay. aka etmiyorum, doru sylyorum. Bileziimi mahsus evde brakmtm. Halbuki teyzem bilezii kuyumcuya gtrmemi rica etmiti. Sen byle eyleri akl edemezsin. Olga byk bir i yapm gibi marurdu. Peki, ya uak geri dnerse?

273

Kuyumcuya, beni beklemesi iin haber braktm. Baka bir maazaya gidiyorum, dedim ve buraya geldim. Ya Mariya Mihaylovna hangi maazaya gittiini sorarsa? Terziye gittim, derim. Ya terziye sorarsa? Ya Neva'nn btn sular birdenbire denize giderse? Ya kayk batarsa? Ya Morskaya ve bizim ev kerse? Ya birdenbire benden soursan... Olga tekrar Oblomov'un yzne su att. Oblomov yzn silerek: Uak dnmtr artk, dedi. Kayk, sahile ek. Olga kaykya bard: Hayr, hayr, ekme. Sahile ek. Uak dnmtr artk. Brak canm, nemi yok. Fakat Oblomov srar etti. ktlar. Parkta hzl hzl yrmeye balad. Olga ise yava yryor, kolundan ekip onu durdurmaya alyordu. Ne acele ediyorsun? Dur, seninle biraz kalmak istiyorum. Oblomov'un yzne deecek kadar yaklat. O hl skntl bir yzle ona devlerden, zorunluluklardan sz ediyordu. Olga hlyal bir glmseme ile onu dalgn dalgn dinliyor, kh ban yere eiyor, kh baka eyler dnerek Oblomov'un yzne dikkatle bakyordu. Oblomov nihayet ciddi bir yzle: Dinle Olga, dedi. Biraz cann skacam, biraz da bana darlacaksn; ama artk sana sylemeliyim. Biraz fazla ileri gittik. Bunu sana sylemek devimdir. Olga, yava yava kzmaya balad: Neyi? diye sordu. Gizli gizli bulumamzn doru olmadn. Bunu yazn da sylemitin. Evet ama, o zaman kendime hkim deildim. Seni bir elle itiyor, bir elle tutuyordum. Sen bana inanyordun, bense... Seni kandryor gibiydim. Yepyeni duygular iindeydim. imdi ise yeni duygularn yok, sklmaya balyorsun artk. Yoo Olga, hakszlk ediyorsun. Yeni demekten maksadm, yani... Makul olmaya vakit bulamyorduk. Vicdan azaplar iindeyim. Gensin, dnyay ve insanlar bilmiyorsun, stelik o kadar da temizsin ki, sevgin o kadar saf ki, yaptmz iler

274

yznden... Benim yaptm iler yznden bakalarnn ne kt eyler syleyebileceini dnmyorsun. Peki ama ne yapyoruz ki? Ne mi yapyoruz? Teyzeni kandryorsun, gizli gizli evden kyorsun. Bir erkekle tek bana buluuyorsun. Btn bunlar pazar gn konuklarn nnde syle bakalm. Niin sylemeyeyim? Belki de sylerim. Syle de grrsn. Teyzen dp baylr, kadnlar erkekler kstaha yzne bakarlar. Canm biz nianl deil miyiz? Evet, evet, ite onun iin her admmz dikkatle atmalyz ya. Ben herkesin sana anlaml anlaml bakmasn deil, karnda gzlerini saygyla yere emesini, aal yoldan gizli gizli deil, alnmz ak olarak gememizi istiyorum. Kimse senin arbal bir kz olduundan pheye dmemeli. Batan ktn, utan ve terbiye snrlarn atn, doru yoldan saptn... Olga elini Oblomov'un elinden ekerek gururla szn kesti: Ben ne terbiyemi, ne doru yolu, ne de gururumu unutmu deilim, dedi. Biliyorum meleim, biliyorum. Ama herkes yle diyecek. Byle eyleri de dnyada affetmezler. Allah akna, ne demek istediimi anla. Ben senin herkesin gznde temiz ve lekesiz kalman istiyorum. Gerekten olduun gibi. Olga, dalgn dalgn yryordu. Oblomov devam etti: Benim demek istediim u: Sonunda sen mutsuz olacaksn. Bundan ben sorumlu olacam. Herkes benim seni kandrdma, sana tehlikeyi mahsus haber vermediime hkmedecek. Sen temiz ruhunla bana gveniyorsun, ama herkes yle dnmez ki. Kimi inandrrsn? Doru sylyorsun. Madem yle, teyzeme her eyi syleyelim. znini ve hayr duasn alalm. Oblomov birden sapsar kesildi: Ne diyorsun? Aman Olga, bu kadar aceleye ne gerek var? Oblomov'un dudaklar titriyordu. Olga ona dikkatle bakarak: Canm, geen gn acele eden sen deil miydin? diye sordu. O zaman her eyi uzun, derin dnemiyordum. Yaplacak o kadar ufak tefek iler var ki... Bir defa kyden gelecek mektubu beklemek gerek. Ne diye bekleyelim? Bu mektup kararn deitirebilir mi? derhal odadan kar;

275

Olga'nn baklarndaki dikkat bir kat daha artt. Sorduun eye bak. Elbette deitiremez; fakat onu da hesaba katmalyz. Teyzene dnn ne zaman olacan syleyebilmeliyim. Ona aktan deil, daha hibiri hazr olmayan birok eyden bahsetmem gerek. Peki, mektup gelince teyzemle bunlar konuursun. Ama o zamana kadar herkes nianl olduumuzu rensin. Biz de her gn birbirimizi grelim. Seni greceim geliyor. Gnler bitmiyor. Herkes skldmn farkna varyor. Bana bir yn soru soruyorlar. mal imal senden sz ediyorlar. Bktm artk. Benden sz ediyorlar ha? Sonika'nn yznden. Ya, grdn m? Sylediim zaman bana kzmtn. Neyi grdm m? Grdm bir ey var, o da senin korkakln. Ben bu imalardan korkmuyorum ki. Ben korkak deilim, tedbirliyim... Allah akna gel kalm uradan. Bak bir araba geliyor. Ya iinde bir tandk varsa? f, iime fenalk geliyor. Haydi, abuk kalm uradan! Oblomov'un korkusu Olga'ya da gemiti! Peki, kalm; haydi abuk, dedi ve parktan koarcasna ktlar. Artk bir kelime konumadlar. Oblomov skntl skntl etrafna bakmyor, Olga tln yzne rtm, ban nne emi yryordu. Uan bekledii maazann nne geldikleri vakit Olga: O halde yarn grrz, dedi. Hayr, br gn daha iyi... Hayr, cuma ya da cumartesi. Niin? ey, canm, Olga... Hep u mektubu dnyorum. Belki o zamana kadar gelir. Belki, fakat sen yarn yemee geleceksin, anlyor musun? Oblomov abuk abuk:. Peki, peki, gelirim, dedi ve Olga maazaya girdi. Oblomov kendi kendine syleniyordu: "Ah yarabbi, ne hallere dtk! Nedir birdenbire u bama gelenler! imdi ben ne yapacam? Ah o Sonika! O Zahar! Hele o zppeler!" Oblomov Zahar'n getirdii yemein buz gibi olduunu fark etmedi. Yemekten sonra kendini yataa dar att ve derin bir uykuya dald. Ertesi gn Olga'ya gideceini

276

hatrlaynca rperdi. Herkesin anlaml baklarn gznn nne getirdi. Kapc onu her zamanki gibi zel bir ilgiyle karlyor, Semyon, Oblomov'a bir bardak su getirmek iin telala kouyor. Katya ile stnine onu dosta bir glmseyile szyorlar, yzlerinde, "Kkhanmla evlenecek," cmlesi okunuyor. Halbuki o, daha teyze ile konumamt. Cebinde metelik yoktu. iftliinden ne kadar para geleceini bilmiyordu. iftliinde de oturulacak evi yoktu. Tam da evlenecek sray bulmutu! Kyden mektup gelinceye kadar Olga'y yalnz pazarlar konuklarla bir arada grmeye karar verdi. Bylece o gn Olga'ya gitmek fikrine yaklamad. Ne tra oldu, ne stn giydi. Bir hafta nce Olgalardan getirdii Franszca gazetelerde tembel tembel gz gezdirerek durmadan saate bakyor, yelkovann yava ilerlemesine kzmyordu. Zahar'la Anisya onun darda yemek yiyeceini sanarak bir hazrlk yapmadlar. kisini de azarlad. Her aramba lyinskilerde yemek yemediini, bunun bir iftira olduunu, hep van Gerasimovilere gittiini, bundan byle de baz pazarlar hari hep evde yemek yiyeceini syledi. Anisya, Oblomov'un sevdii ikembe orbasn hazrlayabilmek iin arya kotu. Ev sahibinin ocuklar Oblomov'un odasna geldiler. Vanya'nn hesap devlerine bakt; iki yanl buldu. Maa'nn defterine byk harfler yazdrd. Sonra kanaryalar dinledi. Kapnn aralndan ev sahibi kadnn kollarna bakt. Saat bire doru kadn kapnn arkasndan bir ey yemek isteyip istemediini sordu. Yourtlu rek yapyordu. Bir kadeh votka ile yourtlu rek geldi. lya lyi'in kayglar yava yava dald. Yemek vaktine kadar uyuuklua benzer bir hal iinde kald. Yemekten sonra tam kanepede uykuya dalaca srada kap ald ve Agafya Matveyevna ellerinde iki yn orapla ieri girdi. oraplar iki sandalye stne koydu. Oblomov srayp kadna bir sandalye uzatt. Fakat kadn oturmad. Byle bir deti yoktu; hep ayakta dururdu. Daima yaplacak bir ii vard. Bugn sizin oraplarnz kardm, dedi. Elli be ift. Ama hemen hepsi delik. Oblomov ona yaklat, dirseine dokunarak akalat: Ne kadar naziksiniz, dedi. Kadn glmsedi. Oblomov: Niye bu kadar zahmet ediyorsunuz, dedi. Vallahi pek mahcubum. Ne nemi var, bizim iimiz bu zaten. Sizin bu ileri grecek kimseniz yok. Bense bu ilerden holanrm. Yirmi ifti bir eye yaramaz, tamir etmeye demez. Rica ederim, zahmet etmeyin; atn gitsin. Ne diye bu anlamsz ile vaktinizi kaybedeceksiniz. Yeni orap alrm.

277

Atmak m? Niin atacaksnz? unlar pekl tamir edilebilir. Agafya Matveyevna abuk abuk oraplar ayrmaya balad. Otursanza rica ederim, ne diye ayakta duruyorsunuz? Hayr, ok teekkr ederim. Vaktim yok. Bugn amar gnm. imdi gidip amarlar hazrlamam gerek. Oblomov, kadnn gerdanna ve gsne bakarak: Siz ei bulunmaz bir ev kadnsnz, dedi. Kadn glmsedi: Peki bunlar tamir edeyim mi? Makara smarlayalm. htiyar bir kadn var; kyden getiriyor. Buradan satn almak doru deil. ok kt mal veriyorlar. Madem bu kadar istiyorsunuz, yle yapn. Fakat beni bu zahmetlerinizle gerekten mahcup ediyorsunuz. Bir ey deil canm. unlar kendim yaparm; tekileri bykanneye veririm. Yarn grmcem bize konuk olacak. Akamlar yapacak iimiz yok. Benim Maa da rg rendi. Yalnz ileri dryor; eline byk geliyor. Demek Maa byle ileri beceriyor ha? Vallahi beceriyor. Nasl teekkr edeceimi bilemiyorum. Size ok, ok minnettarm. Ama bu iyiliinizin altnda kalmayacam. Hele Maa'ya ipekli elbiseler alacam. Onu bir bebek gibi giydireceim. Oblomov bunlar sylerken, kadna sabahki scak yourtlu reklere bakt gzlerle bakyordu. Aman sakn byle bir ey yapmayn. Ne yapacak ipekli elbiseleri? Ona basma elbise bile ok. Hibir ey dayandramyorum. Hele ayakkab yetitirmek mmkn deil. Agafya Matveyevna oraplar alp gitmeye hazrland. Niin acele ediyorsunuz? Biraz kalsanza, hi iim yok. Baka bir gn. Bir bayram gn. Siz de ltfen bize kahve imeye gelin. imdi amarm var, gidip bakaym, Akulina balam m? Oblomov: Peki, ne yapalm; srar edemiyorum, dedi. Kadnn srtna ve dirseklerine bakt. Kadn giderken:

278

A, unutuyordum, dolaptan hrkanz da aldm; onu ykayp tamir etmek mmkn, kuma ok gzel. Daha yllarca dayanr, dedi. Bouna zahmet etmeyin. Ben artk hrka giymiyorum. Eskiden giyerdim, vazgetim, ihtiyacm yok artk. Peki, zarar yok, gene ykasnlar. Belki bir gn giyersiniz... Evlendiiniz zaman. Kadn glmseyerek arkasndan kapy kapad. Oblomov'un rahat kat. Kulaklar, gzleri birden ald. Kadn iin hazrlad sandalyeye derek, "O da biliyor, herkes biliyor!" dedi. Zahar, Zahar! diye bard. Zahar yeniden "ac szler" yamuruna tutuldu. Anisya gene burnundan konuarak, ev sahibinden hi evlenme lafn iitmediini, onunla hi byle bir ey konumadn, evlenmenin imknsz bir ey olduunu syledi. Bunu herhalde iblisin biri uydurmutu. nallah yerin dibine girerdi. Ev sahibi kadnn lyinskilerin gen kzndan haberi bile olmadna yemin edebilirdi. Baka birisini kastetmiti. Anisya o kadar konutu ki, lya lyi elini sallayarak onu susturdu. Ertesi gn, Zahar, eski oturduklar Gorohovaya Caddesi'ndeki ahbaplarna gitmek iin izin istedi. Fakat Oblomov ahbap lafn iitince ona yle bir kt ki Zahar kendini zor kurtard. O ahbaplarn daha bir ey bilmiyor. Gidip iftiralarn onlara da syleyeceksin. Otur oturduun yerde. aramba byle geti. Perembe gn Oblomov Olga'dan bir mektup daha ald. Ne olduunu, niin gelmediini soruyordu. Akama kadar alam, btn gece uyuyamamt. "Zavall meleim, alam, uyuyamam. Allahm, ne diye seviyor beni? Ben ne diye seviyorum onu? Keke tanmasaydk. Hep Andrey'in yznden. Bize bu ak o alad. Bu ne biim hayat? Hep tela, hareket iinde yaamak. Sakin, rahat bir mutlulua ne zaman kavuacam ben?" Uflayp puflayarak uzanyor, kalkyor, sokaa bile kyor, hep yeni bir hayat dzeni aryordu. yle bir hayat ki, kaygsz, sessiz, ar ar geecek; sakin bir tabiat iinde hareketli fakat ancak hayatnn kk olaylaryla dolu, rahat bir ev hayat. Oblomov, toltz gibi hayat grltl dalgalarla akan bir rmak olarak dnmek istemiyordu. "Bylesi bir hastalk, bir stma," diyordu; "bentleri paralayan bir sel!" Olga'ya yazd mektupta park gezintisinde souk aldn, hlamur iip bir iki gn evden kamadn, ama, artk iyiletiini ve pazara geleceini umduunu bildirdi.

279

Olga cevabnda, kendine iyi baktna memnun olduunu, gerekirse pazar gn de kmamasn yazd. Keke iyilese, btn bir hafta sklmaya razyd. Bu mektubu Nikita getirmiti. Olga, gnderdii kitaplar Oblomov'un okumasn ve bulutuklar zaman okunmaya deer olup olmadklarn kendisine sylemesini istiyordu. Ayrca salnn nasl olduunu soruyordu. Oblomov bu mektuba bir cevap yazd. Nikita'ya verdi. Onu kapya kadar geirdikten sonra sokaa kncaya kadar arkasndan bakt. Mutfaa girip iftiralarn tekrarlamasndan, ya da Zahar'n onunla sokakta bulumasndan korkuyordu. Olga'nn, kendisine bakmasn, pazar gn kmamasn salk vermesi houna gitmiti. Olga'ya, gerekten iyilemesi iin birka gn daha evde kalmas gerektiini yazmt. Pazar gn ev sahibini ziyaret etti. Kahve iti; scak brek yedi. Zahar', Neva'nn br kysna, ocuklara dondurma ve eker almaya gnderdi. Zahar geri dnmek iin kayk tutmutu. Kprleri kaldrmlard. Neva donmak zereydi. Oblomov, arambaya Olga'ya gidemeyecekti. Tabii hemen br kyya gemek, birka gn van Gerasimovi'e konuk olmak ve Olga'y her gn grmek, hatta onlarda yemek yemek mmknd. Ama, yerinde bir zr bulmutu. Neva br kydan donmaya balam, gemeye vakit kalmamt. Geri Oblomov bir an Neva'y gemeyi dnm, hatta ayaa bile kalkmt. Fakat biraz dndkten sonra kaygl bir yzle iini ekerek tekrar yerine yatmt. "Hayr, dedikodular kesilsin; Olga'nn konuklar beni biraz unutsun. Nianlandktan sonra isterlerse bizi her gn grsnler. Byle beklemek skntl ama ne yaparsn?" Olga'nn gnderdii kitaplardan birini at, on be sayfa okudu. Maa ieri girerek: Nehrin donmasn grmeye gitmez misiniz? diye sordu. Herkes oraya gidiyordu. Oblomov da gitti ve ay zaman dnd. Gnler bylece geti. lya lyi sklyor, kitap okuyor, sokaa kyor, eve dnyor, evde de kapya bakp ev sahibiyle birka kelime konumak frsatn aryordu. Hatta bir gn ona yardm etmek iin bir kilo kahveyi tt, kan ter iinde kald. Oblomov, Agafya Matveyevna'ya okumas iin bir kitap vermek istedi. Kadn dudaklarn oynatarak kitabn adn okudu. Oblomov'a geri verdi. Noel'de tekrar alacan ve Vanya'ya yksek sesle okutup bykannesiyle beraber dinleyeceini, imdi vakti olmadn syledi. O arada Neva zerine ireti kprler kuruldu. Bir gn kpein bouk bouk havlamas, Nikita'nn ikinci geliini haber verdi. Nikita bir kitapla Oblomov'un saln soran bir mektup getirdi. Oblomov, ireti kprlerden gemek zorunda kalrm korkusuyla Nikita'ya grnmedi. Cevap olarak, boaznn itiini, sokaa kamadn ve "kt talihinin sevgili Olga'sn bir sre daha grmesine imkn brakmadn" yazd. Zahar'a Nikita ile gevezelik etmemesi iin sk tembihlerde bulundu. Kapdan kncaya kadar gene arkasndan bakt; Anisya Nikita'ya bir ey

280

sormak iin mutfaktan burnunu karnca Oblomov onu parmayla korkuttu. VII Bir hafta geti. Oblomov her sabah kalkarken ilk ii kprler kuruldu mu diye sormak oluyordu. Hayr, daha kurulmad, diyorlar. O da saat tik taklarn, kahve deirmeninin tkrtsn, kanaryalar dinleyerek rahat bir gn geiriyordu. Pililer artk susmutu. oktan tavuk olmular, artk kmesten kmyorlard. Oblomov, Olga'nn gnderdii kitaplar da okumaya vakit bulamyordu. Bir tanesini beinci sayfaya kadar okumu, sonra srtst evirip brakmt. Buna karlk ev sahibinin ocuklaryla daha fazla urayordu. Vanya zeki bir ocuktu. derste Avrupa'nn balca ehirlerinin adlarn renmiti. lya lyi br kyya geer gemez ona kk bir kre almay vaat etmiti. Maenka ise Oblomov'a mendil dikmiti. Pek gzel olmamt ama kk elleriyle bu ite almas ve yaptm koa koa gelip gstermesi ok hotu. Oblomov, ev sahibinin dirseklerini kap aralnda grr grmez onunla konumaya balyordu. Artk dirseklerin hareketinden, t m yapyor, kahve mi tyor, anlyordu. Bykanne ile bile tanmay denemiti. Ama ihtiyar kadn doru drst konuamyordu. Bir kelimeyi yarda kesiyor, duvara dnp iki bklm oluyor ve ok etin bir i yapar gibi ksrmeye balyor, sonra bir ah ekiyor ve konuma bylece bitiyordu. Yalnz ev sahibinin kardeini hi grd yoktu. Daha dorusu pencerenin nnden sadece evrak tomarn gryor adamn sesi evin iinde hi duyulmuyordu. Bir gn Oblomov yanllkla ev sahiplerinin odalarna girmi ve hepsini bir arada yemek yerken grmt. Adam abucak azn parmaklaryla silmi ve odasna svmt. Oblomov bir sabah rahat rahat uyanm kahvesini ierken Zahar birdenbire kprlerin kurulduunu haber verdi. Oblomov'un kalbi duracakt neredeyse. "Yarn da pazar," diye dnd. Olga'ya gitmek, konuklarn anlaml, merakl baklarna tahamml etmek, sonra teyzesiyle ne zaman konuacan Olga'ya sylemek gerekirdi. Halbuki kendisi hep ayn kmazn iindeydi. Nianllklarnn nasl ilan edileceini, ertesi gnler kadn erkek bir sr ziyaretinin nasl geleceini, kendisinin birdenbire nasl bir aktr olup kacan, resmi ziyafetleri, erefe imeleri gznn nne getiriyordu. Btn bunlardan sonra nianllk grev ve zorunluluu olarak Olga'ya bir hediye gtrmesi gerekecekti. Telala kendi kendine, "Bir hediye, bir hediye!" dedi ve ac ac gld: Cebinde yalnz iki yz ruble vard. Kyden para gelse bile ancak Noel'e doru gelirdi, belki de daha sonra, budaylar satlnca... Ne kadar buday olduunu, ka para edeceini mektuptan renecekti. Mektup da bir trl gelmiyordu. Ne yapmalyd? ki haftalk rahat hayat bozuluyordu. Btn bu skntlar ortasnda Olga'nn gzel yzn, anlaml kalarn, zeki mavi gzlerini, ban,

281

zarafetini tamamlayan rglerini dnyordu. Ama iine akn rperileri dolar dolmaz, bir dnce btn arlyla zerine ykleniyordu: Ne yapacakt? Nasl evlenecek, nasl para bulacak, sonra ne ile yaayacakt? "Biraz daha bekleyeyim," diyordu, "belki yarn ya da br gn mektup gelir." Mektubunun kye ne zaman vardn, komunun ne zaman cevap verebileceini, postann ka gnde geleceini hesaplad. "Nihayet drt gn sonra gelmesi gerek. O zamana kadar Olga'ya gitmem. Kprlerin kurulduunu belki de duymamtr." Olga o sabah uyanr uyanmaz hizmetisine sormutu: Katya, kprler kuruldu mu? Bu soruyu her sabah sorard zaten. te Oblomov buna hi ihtimal veremezdi. Bilmiyorum hanmcm, bu sabah ne arabacy grdm, ne de kapcy. Nikita da bilmiyor. Olga, yatanda, boynundaki gerdanla bakarak, skntyla: Sana da ne sorsam bilmezsin, dedi. Gidip reneyim. Uyanrsnz diye bir yere kmadm. Yoksa oktan etraf dolardm. Katya, bunun zerine odadan frlad. Olga masann gzn at. Oblomov'un son pusulasn kard. "Zavallck, hasta," diye dnd. "Orada yapayalnz can sklyordur. Aman Allahm, ne kadar srecek bu byle?" Daha dncesini bitirmemiti ki, Katya, yanaklar kpkrmz, odaya dald. Sevinle: Kurulmu, kurulmu, dn gece kurulmu! dedi. Olga yatandan frlad, Katya'nn kollarna dt. Katya ona hrkasyla kk terliklerini verdi; Olga masann gzn abucak at, bir ey karp Katya'ya uzatt. Btn bunlar bir an iinde olmutu. "Oh, yarn da pazar, ne tesadf! Mutlaka gelir." arabuk giyindi, kahvaltsn etti ve teyzesiyle arya kt. Olga teyzesine: Yarn Smolniy Kilisesi'ne gidelim, dedi. Mariya Mihaylovna gzlerini krptrarak dnd, sonra: Olur ama, ok uzak deil mi ma cherie dedi. K ortasnda nereden aklna geldi? Olga, Oblomov'un kendisine o kiliseyi gsterdiini hatrlam, orada dua etmek hevesine kaplmt. Onun iyilemesi, kendisini sevmesi, onunla mutlu olmas, bu kararsz gnlerin gemesi iin dua edecekti. Zavall Olga! Pazar geldi. Olga zene bezene, Oblomov'un sevdii yemekleri hazrlatt. Beyaz elbisesini giydi. Oblomov'un verdii bilezii danteller altna saklad. Salarn onun

282

sevdii gibi tarad. Piyanosunu bir gn nce akort ettirmiti. Sabah sabah Casta Diva'y denedi. Yazdan beri sesi hi bu kadar gzel olmamt. Sonra bekledi. Bu arada baron geldi. Olga'ya yaznki gibi gzelletiini fakat biraz zayfladn syledi. Havaszlk ve dzensiz hayat size hi yaramyor. Kr havasna ihtiyacnz var, sevgili Olga Sergeyevna. Baron boyuna Olga'nn elini pyordu; o kadar ki boyal byklar parmaklarnda leke brakt. Olga dalgn dalgn: Evet, kr hayat, dedi. Kr dedim de hatrma geldi. Gelecek ay davanz bitecek. Nisanda iftliinize gidebilirsiniz. Byk bir iftlik deil ama yeri ok gzel. ok hounuza gidecek. Ev de, bahe de pek sevimli. Tepenin stnde bir de kk var. Baylacaksnz. Uzaktan rmak grnyor. Siz hatrlayamazsnz, babanz oradan ayrld zaman be yandaydnz. Olga: Herhalde ok seveceim, dedi ve "Artk karar! Oraya gideriz. Fakat ona ne zaman sylemeli acaba?" diye dnd. Hemen barona sordu: Gelecek ay m dediniz? Kesin mi? Sizin her zaman, hele bugn her zamankinden fazla gzel olduunuz ne kadar kesinse o kadar kesin. Olga oturduu yerde kalarak, yakn mutluluunun hayaline dald. Fakat havadisi, kurduu planlarn Oblomov'a sylememeye karar verdi. Olga, onun tembel ruhunda akn yapaca deiiklikleri sonuna kadar seyretmek, eski alkanlklarnn boyunduruundan nasl kurtulacan grmek istiyordu. Oblomov'un kyden iyi haberler alaca, mutlulua kavumann sevinciyle koup ayana kapanaca umuduyla cotu. O zaman ikisi birlikte teyzesine koacaklar ve... Birdenbire ona kendisinin de bir iftlii, bahesi, rmaa bakan bir pavyonu olduunu syleyecekti. nce orada yaayacaklar, sonra Oblomov'un kyne gideceklerdi. Anszn dncesini deitirdi. "Hayr, kyden iyi haber gelmesin, daha iyi. Kendine fazla gvenecek ve benim de bir iftliim, evim, bahem olduuna fazla sevinmeyecek. Hayr, ilerin kt gittiini, kendisinin de oraya gitmesi gerektiini bildiren bir mektup alsn, zlsn, daha iyi. O zaman Oblomov hemen kye gider, gereken tedbirleri abuk abuk alr, birounu unutur, ilerini dzeltmez, drtnala geriye dner. Birdenbire renir ki byle komasna gerek yokmu. Oblomovka'dan baka oturulacak bir evimiz, bir bahemiz, gzel manzaral bir kkmz varm." Hayr, hayr, ona hibir ey sylemeyecek, sonuna kadar bekleyecekti. "Gitsin, urasn, canlansn. Btn bunlar da benim iin, ileriki mutluluumuz iin gerekli... Ama onu ne diye kye gndermeli? Ne diye ayrlmal ondan? Hayr, tam seyahat iin giyinmi,

283

soluk bir yzle bana veda etmeye geldii zaman birdenbire, gelecek yaza kadar kye gitmesine gerek olmadn, birlikte ilk gideceimiz yerin... " Bu hayallerden sonra barona kotu. imdilik bu havadisi kimseye sylememesini rica etti. Kimseden maksad Oblomov'du. Baron: Hayr, sylemem. Ne diye syleyeyim? dedi. Yalnz belki laf arasnda Bay Oblomov'a sylerim. Olga kendini tuttu ve kaytszca: Hayr, ona da sylemeyin, dedi. Sizin arzularnz benim iim emirdir. Olga ince oyunlar bilmez deildi. Bakalarnn nnde Oblomov'a bakmak istese ilknce birbiri ardndan drt kiiye, ondan sonra Oblomov'a bakard. Olga Oblomov'u beklerken neler neler kurdu. Ka defa yzne ate bast. Ka defa piyanoya oturup akordu yoklad. Syleyecei arknn baz paralarn ald. Fakat Oblomov bir trl gelmiyordu. Ne demekti bu? Saat oldu, drt oldu, gelmedi. Saat drt buukta Olga'nn rengi umaya, gzellii snmeye balad. Yemee oturduu zaman sapsar ve bitkindi. Ama tekilerin umurunda deildi. Oblomov'un yokluunu hi fark etmediler. Onun iin hazrlanm yemekleri gle syleye yediler. Yemekten sonra da, akamst de Oblomov gelmedi. Fakat Olga saat onlara kadar umut ve merak iinde bekledi. Sonra odasna gitti. lkin yreinde birikmi olan btn acl Oblomov'a dkt. Oblomov'a iinden sylemediini brakmad. Sonra vcudu ate gibi yanarken birden buz kesildi. "Hastadr muhakkak. Yapayalnz... Yaz bile yazamyor." Bu dnce birden zihnini sard ve sabaha kadar uyumad. ki saat kadar dalar gibi oldu. Uykusunda konutu. Fakat sabahleyin sakinleti. Yz gene soluktu, ama kararlyd. Sal sabah Agafya Matveyevna, Oblomov'un odasna girdi: Sizi bir kz aryor, dedi. Beni mi? mkn yok; nerede? Burada. Yanllkla bizim tarafa gelmi. araym m? Oblomov ne diyeceini dnrken Katya grnd. Ev sahibi darya kt. Katya! Nasl olur? Ne aryorsun burada? Katya alak sesle: Hanmm burada, dedi. Beni yollad ki... Oblomov'un eli aya kesildi. Dehet iinde: Olga Sergeyevna, dedi. Olamaz Katya, aka ediyorsun.

284

Vallahi doru. Kahvenin nnde, arabada bekliyor, buraya gelecek. Zahar' yollamanz syledi. Yarm saat sonra buraya gelecek. Ben gideyim daha iyi. Buraya nasl gelir? Vakit yok, belki de hemen gelir. Sizi hasta sanyor. Ben koa koa gidiyorum. Allahasmarladk. Orada yalnz kald, beni bekliyor. Katya gitti. Oblomov grlmemi bir abuklukla ayakkablarn, ceketini giydi ve Zahar' ard: Zahar, dedi, geen gn Gorohovaya Caddesi'ndeki ahbaplarna gitmek istiyordun deil mi? Haydi bugn git. Zahar hi duraklamadan: Gitmem, dedi. Git, git. Hafta arasnda konuklua gidilir mi? Gitmem canm. Git, biraz elen. Efendin sana bir ltufta bulunduu zaman nazlanmay brak. Haydi ahbaplarn grmeye git. Ahbaplarmn can cehenneme. Grmek istemiyor musun? Hepsi serseri canm, suratlarn grmeye tahammlm yok. Peki, k gez yleyse. Hayr, bugn evde kalacam. Pazar gn giderim. imdi git. Peki ama ne diye bu kadar yolu bou bouna yryeyim? Canm git, bir iki saat dola. Baksana u yzne. Uyuya uyuya alklamsn. Yzmn bir eksii yok. Benim gibiler hep byledir, ne yapalm. Zahar tembel tembel pencereden darya bakyordu. Oblomov alnndan akan terleri silerek,"Ah yarabbi, ya imdi geliverirse?" diyordu. Haydi Zahar, git biraz gez. Ben yle istiyorum. Al sana yirmi kapik. Bir ahbabnla iki iersin. Gider merdivende otururum. Bu soukta ne diye gezeyim. Kapnn n daha iyi. Oraya giderim. Peki. Hayr kapda olmaz. Canm, baka bir sokaa, u tarafa, parka doru git...

285

Nehrin br kysna ge. Zahar kendi kendine, "Gezmeye yolluyor beni; ne garip ey; hi byle ey grmedim," diyordu. lya lyi, efendimiz, brakn, pazar gn giderim. Oblomov dilerinin arasndan: Gideceksin, diyerek Zahar'a doru yrd. Zahar kat. Oblomov Anisya'y ard: Pazara git, yiyecek al, dedi. Her eyi aldm, yemek neredeyse hazr olacak. Sus, ben ne diyorsam onu yap. Oblomov yle bard ki Anisya korktu. Git biraz kukonmaz alver! Aman efendim, imdi kukonmazn mevsimi deil. Hibir yerde bulunmaz. Haydi, defol. Koa koa git, yle drt yanma da bakma. Gelirken yava yr, iki saatten nce gzme grnme. Zahar kapda Anisya'ya rastlad: Ne itir, anlayamadm. Beni gezmeye yolluyor, yirmi kapik de verdi. Nereye gideyim? diye sordu. Anisya anlayl kadnd: Beyefendi ne yaptn bilir, dedi. Kontun arabacs Artemi'ye git, bir ay smarla. Hep o sana smarlyor. Ben de pazara gidiyorum. Olur ey deil, bizim efendi bana yirmi kapik verdi, git gez, dedi. Herhalde kendisi de biraz kafay ekecek, kskanmayasn diye yapmtr, gel gidelim. Zahar'a gz krparak bildikleri bir soka iaret etti. Zahar da: Haydi gidelim, dedi. Ama gene de kendi kendine, "Gezmeye yolluyor beni, olur ey deil," diye syleniyordu. Anisya bir ke bana kadar kotu, orada yolun kysna oturdu ve ne olacak diye gzetlemeye balad. Oblomov kulak kesilmi bekliyordu. Birisi sokak kapsn ald. O anda kpek de feryad bast. Oblomov dilerinin arasndan, "Allah kahretsin bu kpei!" diye kfretti. Kasketini alarak kapya kotu. At ve Olga'y merdivenlere kadar neredeyse kollarnda getirdi. Olga yalnz gelmiti. Katya kapdan biraz uzakta arabada bekliyordu. Odaya girdikleri zaman Olga mantosunu, apkasn karmadan Oblomov'u batan aa szerek:

286

Hasta deilsin. Yataktan kalkmsn. Neyin var peki? diye sordu. imdi iyiceyim, boazm iyileti gibi. Oblomov boazn tutarak hafife ksrd. Dn niin gelmedin? Olga, byle bir maceraya nasl giritin? Ne yaptn biliyor musun? Olga sabrszlkla: Bunu sonra konuuruz, dedi. Ben sana niin gelmediini soruyorum. Cevap yok. Gznde arpack m kt? Cevap yok. Hasta deildin, boazn da imedi, deil mi? Oblomov bir renci gibi: Hayr imedi, dedi. Olga akn akn Oblomov'un yzne bakt. Demek beni kandrdn? Niin ama? Her eyi anlatrm, Olga. ok nemli bir neden beni on be gn senden ayrd... Korkuyordum... Olga mantosunu ve apkasn karp oturdu: Neden korkuyordun? Oblomov apkay, mantoyu kanepenin stne koydu: Dedikodulardan ve... Ama benim uykusuz kalmamdan, trl kayglara dmemden, hasta olmamdan korkmuyordun deil mi? imde neler oluyor bilmiyorsun. Meraktan, zntden bittim. Neler oldu bilmiyorsun. Olga souk bir eda ile: Ne oldu? diye sordu. Hakkmzda sylenenler nerelere vard. Seni rahatsz etmek istemedim, sana grnmeye cesaret edemedim. Zahar'la Anisya'dan duyduklarn, tiyatrodaki zppelerin konumalarn, o gnden beri uyku uyumadn, her bakta bir soru, bir sitem, bir ima grdn anlatt. Teyzeme sylemeye karar vermitik, o zaman dedikodular kesilecekti. Evet ama ben mektubu alncaya kadar teyzenle konumak istemiyordum. Teyzen bana akm soracak deil ya, iftliimi, hesaplarm soracak elbet. Mektup gelmeden ne cevap verebilirdim?

287

Olga iini ekti: Seni tanmasaydm Allah bilir neler dnrdm. Hizmeti dedikodularnn beni zmesinden korkuyorsun da beni bu kadar meraka drmekten korkmuyorsun. Artk anlamyorum seni dorusu. Dedikodularn seni ok skacan sanmtm. Katya, Marfa, Semyon ve o sersem Nikita neler anlatyorlarm... Ben hepsini biliyordum. Ne? Biliyor muydun? Tabii. Katya ile stninem bana ka ay nce sormular, beni tebrik bile etmilerdi... Tebrik mi ettiler? Sahi mi? Sen onlara ne syledin? Hi... Ne syleyecektim, teekkr ettim. Stnineme bir al verdim. O da Aziz Sergey Kilisesi'ne yryerek gidip dua edeceini syledi. Katya'y ekerci ustasyla evlendirmeyi vaat ettim, onun da bir ak maceras var. Oblomov dehetten bym gzlerle Olga'ya bakyordu. Olga devam etti: Her gn bize geliyordun. Hizmetilerin konumalar pek tabii idi. Zaten hep hizmetiler konumaya balar. Sonika'ya da yle oldu. Bunda tela edecek ne vard? Demek bundan kt dedikodu? Ama aslsz da deildi; doru sylyorlard deil mi? Oblomov ne kabul, ne de reddettii belli olmadan: Doru, dedi; haklsn, ama bulumalarmz bilmelerini istemiyordum, onun iin korkuyordum. Hep korkuyorsun ocuk gibi; tir tir titriyorsun... Anlamyorum. Beni karmyordun ya... Oblomov pusulay ard. Olga ona gzlerini dikmiti: Dinle, dedi, bu ite bozuk bir taraf var. Gel bana btn dndklerini syle. Benden ihtiyaten bir gn, iki gn, bir hafta uzaklaman anlarm; ama bunu bana haber verebilirsin, yazabilirsin. Ben ocuk deilim, yle kolay kolay dedikodulara da zlmem bilirsin. Nedir bunlarn anlam, syle? Oblomov duraklad, elini pt ve iini ekti: Sana dndklerimi syleyeyim, Olga, dedi. Son gnlerde senin iin o kadar tela ettim, kafam tedbir tasarlamaktan, kalbim boyuna umut ve bekleme iinde rpnmaktan o kadar yoruldu ki, btn iradem sarsld. Uyutum sanki. Bir sre iin dinlenmek...

288

Niin ben uyumadm, niin ben dinlenme ihtiyacm ancak senin yannda gidermek istiyorum? Sen gen ve salamsn, beni sakin, rahat bir gnlle seviyorsun. Bense... Seni nasl seviyorum, biliyorsun... Oblomov iskemlesinden kayarak elini pt. Dorusu biliyorum diyemem. O kadar tuhafsn ki anlamyorum. Aklm duruyor, umutsuzlua dyorum. Bir sre daha geince birbirimizi hi anlayamayacaz. O zaman ok kt olacak. kisi de sustu. Sonra Olga ilk defa evresine baknarak sordu: Btn bu gnlerde ne yaptn peki? Buras hi de gzel deil. Tavan ne kadar bask. Pencereler kk. Duvarn kd eskimi. Baka odalar var m? Oblomov cevap vermekten kurtulmak iin hemen Olga'ya evi gezdirdi. Sonra Olga kanepeye oturunca kendisi de ayaklarnn yanna, yere oturdu. Olga tekrar sordu: Anlatsana, ne yaptn on be gn? Okudum, yazdm, seni dndm. Kitaplar bitirdin mi? Nasl buldun? Alp gtreceim. Olga masann stndeki kitab ald, ak sayfaya bakt, toz iindeydi. Hayr, okumamsn, deil mi? Hayr. Olga eskimi yastklara, tozlu pencerelere, yaz masasna bakt. Ktlarn tozunu silkti. Kurumu hokkadan kalemi kard ve hayretler iinde Oblomov'a dnd. Peki, ne yaptn? Yaz da yazmamsn! Hi vakit olmuyor ki. Sabah kalknca odalar temizlemeye giriiyorlar, rahat vermiyorlar insana. Sonra yemek stne konumalar balyor. Ev sahibinin ocuklar giriyor, bana devlerini dzelttiriyorlar. Derken yemek vakti geliyor. Yemekten sonra da... Ne zaman okuyacaksn? Yemekten sonra da uyuyorsun. Olga o kadar kesin olarak sylemiti ki, inkr edemedi. Evet, dedi. Niin uyuyorsun? Vaktin nasl getiini bilmemek iin. Sen yoktun Olga. Sensiz de hayat yle

289

bo, yle ekilmez oluyor ki. Sustu. Olga gene gzlerini ona dikmiti. lya, dedi. Hatrlyor musun, bir gn parkta bana hayatnn gzelletiini, artk senin iin bir ama, bir lk olduumu sylemitim. Elimi eline alm ve "Bu el benim olacak," demitin. Ben de kabul etmitim, hatrlyorsun deil mi? Nasl unutabilirim? O el benim hayatm batanbaa deitirdi. Ne kadar mutlu olduumu grmyor musun? Hayr, grmyorum. Beni aldattn. Tekrar tembelleiyorsun. Seni aldattm m? Ne kadar zalimsin. Sana yemin ederim ki u anda kendimi bir uuruma atabilirim. Evet, uurum u anda nnde olsa atarsn. Ama bir iki gn sonra korkarsn, vazgeersin. Hele Zahar'la Anisya bundan konumaya balarsa... Byle ak olmaz. Akmdan phe mi ediyorsun? Ben kendim iin mi korkuyorum sanyorsun? Ben senin erefini dnyorum. Seni bir anne gibi dedikodulardan koruyorum. Senin bir bakasyla mutlu olabileceine inandm anda hi ikyet etmeden senden uzaklaabilirim. Gerekirse senin iin seve seve lebilirim. Oblomov'un gzleri yala doldu. Buna gerek yok. Senden bunu isteyen yok. Ne diye hayatn feda etmeni isteyeyim? Sadece kendi iini yapman istiyorum. Ancak drst olmayan insanlar kendilerinden istenen eyi yapmamak iin istenmeyen ve yaplmayacak fedakrlklardan sz ederler. Sen geri drstsn, biliyorum, ama... Btn bu endielerin, heyecanlarn salm ne hale koyduunu bilemezsin. Seni grdm andan beri senden baka dncem yok. Evet, tekrar ediyorum, benim hayatmn amac sensin, yalnz sen. Seni kaybedersem aklm kaybederim, lrm. Nefesim, bakm, dnm, duyuum hep seninle dolu. Senden uzak kaldm gnler kendimi kaybediime, uykuya dalma niin hayret ediyorsun? Her eyden bezmi, bkmm. Bir makine gibiyim. Bir ey yaparken, ne yaptm bilmiyorum. Sen bu makinenin atei, hareket gcsn. Oblomov, Olga'nn nnde diz kt ve belini dorulttu. Gzleri eskisi gibi, parktaki gibi gvenli ve kararl bir kla parlyordu. imdi her dediin yere gitmeye, her dediini yapmaya hazrm. Ben yalnz senin baknla, senin sesinle hayata kavuuyorum. Olga bu cokun szleri ar ve dalgn dinliyordu. Dinle lya, dedi. Beni sevdiine, szm dinleyecei ne inanyorum. Peki ama niin bu kararszlklarnla beni korkutuyorsun? Niin beni senden phe etmeye srklyorsun? Hayatmn amacsn, diyorsun, ama bana doru yava yava, korka

290

korka ilerliyorsun. Daha gidecek epeyce de yolun var. Sen benden stn olmalsn. Senden bunu bekliyorum. (Olga iini ekerek devam etti.) Ben mutlu insanlar bilirim. Nasl sevdiklerini grdm. Ruhlarndan hayat ve hareket taar. Onlarn dinlenmeleri de seninkinden baka trldr. Balarn nlerine emezler. Gzleri hep ak durur. Pek uyku da uyumazlar. Hep bir ie koarlar. Halbuki sen... Hayr sen ne ak, ne de beni ama edinmi grnyorsun. Olga phe ile ban sallad. Oblomov derin bir heyecan iinde Olga'nn elini pt. Ayaklarna kapand: Benim amacm sensin. Yalnz sen. Yarabbi ne kadar mutluyum! nsan seni nasl aldatabilir? Senin uyandrdn bir insan nasl tekrar uykuya dalabilir? Nasl bir kahraman olmaz? Greceksin, Andrey de grecek. Senin gibi bir kadnn ak bir insan nerelere kadar ykseltir, greceksiniz. Bak, bak bir kere bana. Bir lmden syrlp kurtulmu bir insan deil miyim? u anda herkesten ok yaamyor muyum? Kalk gidelim buradan artk, duramam buralarda! (Etrafna gerekten irenerek bakt.) Beni uyuturdu buras. Nefret ediyorum. Brak btn gn bu duygularla yaayaym. Ah u iimdeki ate yarn, br gn, her zaman yansa. Ne yazk ki sen olmaynca snyor, ben de uyuup kalyorum. u anda yeniden dirildim. Bir mezardan ktm. yle geliyor ki bana... Olga, Olga, sen dnyann en gzel kadnsn. Btn kadnlarn stndesin. Sen... Sen... Olga'nn elini kendi yzne koydu ve sustu. Artk tek kelime sylemiyordu. arpntsn durdurmak iin elini kalbine bastrd. Yal ve ateli gzlerini Olga'ya dikti ve hareketsiz kald. Olga kendi kendine, "Cokun, efkat dolu bir kalp," dedi. Ama bunu parktaki gibi deil, iini ekerek syledi. Derin derin dnd. Sonra tatl bir sesle: Gitmem gerek artk, dedi. Oblomov birden kendine geldi: Sen burada, benim odamdasn ha? lham dolu cokunluk gemiti. Oblomov etrafna utanarak bakt. Syleyecek ateli szler bulamad. Telala Olga'nn mantosunu, apkasn ald. Yanllkla az kalsn mantosunu bana koyacakt. Olga gld. Benim iin tela etme. Teyzem btn gn evde olmayacak. ktm yalnz stnine ile Katya biliyor. Haydi bana yolu gster. Olga, Oblomov'un koluna girdi. Kendine hkim ve gnl temiz olmann gururu iinde, sakin sakin avluya geti. Kpek tabii alabildiine havlad. Zincirini koparmaya alt. Arabaya kadar yrdler. Olga bindi, gitti. Ev sahibinin pencerelerinden balar sarkm, Anisya'nn ba ke bandaki hendein iinden kalkmt. Araba baka bir sokaa sapnca Anisya eve dnd. Hibir yerde kukonmaz bulamadn syledi. Zahar saat sonra dnd ve yirmi drt saat uyudu.

291

Oblomov bir sre odann iinde gezindi. Ne deme gcrtlarnn, ne de kendi ayak seslerinin farkndayd. Havada yryor gibiydi. Arabann tekerlekleri hayatn, mutluluunu alp gtrnce skntlar dald. Yz yeniden sevimli halini ald. Gzleri sevin ve heyecanla yaard. Btn vcudunda bir scaklk, bir kudret, bir tazelik duyuyordu. Tekrar buradan kalkp uzaklara gitmek dileiyle yand. Olga ile birlikte toltz'u bulmak; kye, krlara, ormanlara gitmek; bir odaya kapanp durmadan almak; Ribinski istasyonunda yolu yaptrmaya balamak; yeni kan ve herkesin aznda dolaan kitaplar okumak; operaya gitmek... Mesela bu gece! Evet, madem Olga onu grmeye gelmiti, o da kalkp Olga'ya giderdi, oradan da birlikte operaya! Gn ne kadar doluydu. Olga'nn gen kz parlts, sal, saf fakat keskin, salam zeksyla tazelenen hava ne rahat teneffs ediliyordu. Odann iinde uuyor gibiydi. Olga ona sanki, "leri, ileri!" demiti. "Yksee! daha yksee!" Olga hayat ne kadar ak gryordu. Bu karmakark dnyada hem kendinin, hem de Oblomov'un yolunu nasl buluyordu. kisinin hayat rmaklar gibi birbirine karacakt. Oblomov onun rehberi, nderi olacakt. Olga ondaki gizli gleri, yetenekleri grmt. Neler yapabileceini biliyor, hayatn, ona balayaca zaman, sessiz sessiz bekliyordu. "Ah Olga! Harika kadn! Sakin, sade, fakat cesaretli, kararl, hayat gibi tabii." Oblomov etrafna bakt: "Sahi, ne pis yer buras. Bir melek bu batakla indi ve iine nur serpti." Olga'nn oturduu sandalyeye sevgiyle bakt ve birden gzleri parlad. Yerde, sandalyenin yannda kck bir eldiven grd. Alp dudaklarna gtrerek, "Bu eldiven gelecein bir mjdesi, bir sembol!" deyip bsbtn cotu. Ev sahibi kadn kapdan gzkt. Satlk bez getirdiklerini, grmek isteyip istemediini sordu. Oblomov souk souk teekkr etti; dirseklerine bakmak bile aklndan gemedi. ok ii olduunu syleyerek zr diledi. Sonra gemi yaz gnlerini dnd. En ufak eyleri, grdkleri bir aac, oturduklar her sray, konutuklar her sz hatrlad. Ve her eyin imdi o zamankinden daha da gzel olduunu dnd. i iine smyordu. ark sylyor, Anisya ile dosta konuuyor, ocuu olmad iin ona taklyor, ilk ocuunun isim babas olacan vaat ediyordu. Maa ile o kadar grltl bir oyuna giriti ki ev sahibi tekrar gzkt ve "alrken beyefendiyi rahatsz etme," diyerek Maa'y kovdu. Ertesi gn cokunluu daha da artt. Olga da neeliydi. ark syledi. Birlikte operaya gittiler. Operadan sonra ay itiler. ayda Olga, teyzesi, baron, Oblomov o kadar iten, o kadar candan konutular ki, Oblomov kendini aileden biri gibi grd. Yalnzlk bitmiti. Artk bir evi, hayatta tutunacak salam bir dal vard. ine scaklk ve k dolmutu. Hayat ne gzeldi! O gece az uyudu. Olga'nn kitaplarn bitirmek istiyordu. Bir buuk cilt okudu. Kalbi arparak dnd. Yarn kyden mutlaka mektup gelecek! Nihayet...

292

VIII Ertesi gn Zahar oday temizlerken yaz masasnn stnde kk bir eldiven buldu. Bir sre eldivene bakt, sonra glmseyerek Oblomov'a verdi. lyinskilerin kkhanm brakm olacak, dedi. lya lyi eldiveni elinden kaparak grledi: eytan suratl herif! Yalan sylyorsun! Nereden karyorsun bunu? Gmleklerin provasn yapmaya gelen terzi kadn brakt. Ne cesaretle byle hikyeler uyduruyorsun? Niin eytan oluyormuum? Neyi uyduruyorum? Ev sahipleri sylyor. Ne sylyor? Canm, lyinskilerin kkhanm hizmetisiyle buraya gelmi. Allah kahretsin! lyinskilerin kkhanmn nereden bilecekler? Ya sen gevezelik etmisindir ya Anisya. Anisya birdenbire sofann kapsndan uzanarak: Allahtan korkmuyor musun, Zahar Trofimi? Ne diye byle samalar sylyorsun? Siz onu dinlemeyin efendim. Kimsenin, ne dedii bir ey var, ne de bildii. Size yemin ederim... Zahar dirseiyle. Anisya'y korkutarak: Sen sus, diye bard. Her yere burnunu sokma. Kim soruyor sana? Anisya ekildi. Oblomov iki yumruunu Zahar'a kaldrd, sonra birdenbire ev sahiplerinin tarafndaki kapy at. Agafya Matveyevna yere oturmu, eski bir sand boaltyordu. Drt yan kuma paralar, eski elbiseler, dmeler, pamuklar, kesik kesik krklerle doluydu. Oblomov tatl fakat heyecanl bir sesle: Bakn, dedi; hizmetilerim birok sama syler. Allah akna siz hibirine inanmayn. Ben bir ey duymadm. Ne sylemiler? Dnk konuk iin. Szde bir hanm gelmi. Kiracmza gelen konuklar bizi ilgilendirmez. Ama, rica ederim inanmayn. Bu bir kuru iftira. Gelen bir hanm deildi. Bana gmlek yapan bir terzi kadn. Prova iin gelmiti. Ev sahibi ilgiyle sordu: Gmleklerinizi kime yaptryorsunuz? Fransz maazasna. Bittii zaman bana gsterin. Ben iki kz tanyorum. Franszlardan ok daha iyi

293

dikerler. lerini grdm. Kont Melinski iin diktikleri gmlekleri bana getirdiler. Kimse daha iyisini yapamaz. Sizin giydikleriniz de onlarn yannda hi kalr. Peki, bu tavsiyenizi unutmayn; fakat Allah rzas iin buraya bir bayan geldi sanmayn. Sizin konuklarnzdan bana ne? Bir bayan da olsa... Hayr, hayr, Zahar'n dedii bayan dev gibi bir kadndr. Sesi de kalndr. Terzinin sesi ise incecik, ok gzel bir ses; iittiniz herhalde. Rica ederim inanmayn. Bunlar benim iim deil. Gmlek yaptrmak istediiniz zaman bana sylemeyi unutmayn. Aman ne gzel dikiyorlar! Bir tanesinin ad Lizaveta Nikolayevna, tekinin ad Maria Nikolayevna. Peki, peki, unutmam. Yalnz ltfen siz de inanmayn. Oblomov odasna girdi, giyindi ve Olga'ya gitti. Akam eve dnd zaman masann stnde Oblomovka iftliinin ilerine bakan komusunun mektubunu buldu. Lambann altna kotu. Okudu ve elleri yanna dt. Komusunun mektubunda unlar vard: "iftliinizin ilerini bir bakasna devretmenizi rica ederim. Benim yaplacak o kadar iim var ki iftliinize gerektii gibi bakamadm itiraf ederim. Sizin bizzat gelip ilerinizi yoluna koymanz doru olur. Hatta burada oturmanz tavsiye ederim. iftlik ok gzel. Fakat fazla ihmal edilmi. lknce ekim ilerini daha iyi bir dzene koymak gerekiyor. Bunlar siz olmadan yaplamaz. Kylleriniz marm. Yeni khyay dinlemiyorlar. Eskisi ise dzenbazn biri. Kollanmas gerek. Gelirinizin miktarn sylemeye imkn yok. Bugnk durumda bin ruble ancak alabilirsiniz, buraya gelmek artyla. O da sadece budaydan. nk kyllerin verecei yllk paraya gvenilemez. Kylleri elinize almak, paranz toplamak iin ay kadar bir zaman gerek. rn iyidir. Fiyatlar da yksek. Sata kendiniz bakarsanz paray martta ya da nisanda alrsnz. imdilik kasada be para yok. Verhliyovo yoluna ve kprsne gelince: Cevabnz o kadar ge geldi ki, Odontsov ve Belovodor'la birlikte yolu benim itliimden Nelki'ye kadar yapmaya karar verdik. Oblomovka yoldan bir hayli uzakta kalacak. Szn ksas bir an nce buraya gelmenizi rica ederim. ay sonra, gelecek yln hesaplarn yapabilirsiniz. Ayrca haber vereyim ki seimler yaklayor. le yarglna adaylnz koymak istemez misiniz? Bir an nce gelin... " Ek olarak da unu sylyordu: "Evinizin durumu da kt. Ahra bakan hizmetiye, arabacya, iki ihtiyar kadna evden kp hizmeti kulbesine gemelerini syledim." Mektuba ek olarak, toplanm, ambara veya sata gnderilmi budaylarn hesaplar vesaire, vesaire vard. Kasada be para yok! ay iin kye gitmek! Kyllerin ilerini dzene

294

sokmak! Para ilerine bakmak! Seimlere girmek! Btn bunlar Oblomov'u bir sr hortlak gibi sard. Birdenbire kendini karanlk bir ormanda sand. Her aacn, her fundaln arkasnda ekyalar, hortlaklar, vahi hayvanlar vard. Korkan bir insan nasl grdklerine kalbi durarak, eli aya kesilerek, gzleri yar kapal bakmaya alrsa, Oblomov da yle yapyor, kendi kendine, "Bu bir rezalet! Ben bu iin arkasn brakmam," diyordu. Oblomov neler neler umuyordu! Mektup ona bu yl alaca paray bildirecek, bu para da tabii bol tarafndan olacakt: Mesela alt yedi bin ruble. Ev hl salam kalm olacak, yeni ev yaplncaya kadar iinde oturulabilecek; imdilik kyden drt bin ruble gelecek, mektup Olga'nn mektuplar gibi nee, hayat ve ak dolu olacakt. Artk sevinten umuyordu. Anisya ile akalamyor, mutluluk umutlaryla kanatlanmyordu. Btn bunlar ay sonraya brakmak gerekti. Hayr daha da sonraya. nk ayda ancak ilerini dzenleyecek, iftliinin ne durumda olduunu renecek ve ondan sonra evlenme iini... Korku ile dnd "Bir yldan nce evlenmekten bahsedemem, evet bir yl. nce plan bitirmek, mimarla her eyi konumak, sonra, sonra... " Oblomov bir ah ekti. Birdenbire aklna bir are geldi: Bor almak! Sonra bu fikri kovdu: "mkn yok. Vaktinde deyemezsem ne olur? ler kt giderse borlular dava aar, ve bugne kadar temiz kalm olan Oblomov ad... " Allah saklasn, o zaman ne erefi kalrd, ne rahat. Bakalar bor alr ama, sonra skntya girer, alr, uyku uyumaz, rahat etmezler. lerine bir eytan girmi gibi olurlar. Evet, borlar eytandr; yle bir kr eytan ki insan onu ancak para ile skp atabilir. Btn hayatlar boyunca hep bakalarnn srtndan geinen, sadan soldan para alp kln bile kprdatmayan yaman adamlar da vardr. Nasl rahat uyku uyurlar? Nasl yemek yerler? nsann akl almaz. Bor! Bu iin sonu ya bir krek mahkmu gibi mr, boyunca almak ya da erefsiz yaamaktr. Oblomovka'y rehine vermek: Fakat bu da bir eit bor. Hem yle bir bor ki insann yakasn brakmaz, hi geciktirmeye de gelmezdi. Her yl bir para demek gerekir ve insana belki de yaamak iin para kalmaz... Mutluluk gene bir yl geriye atlmt. Oblomov dertli dertli homurdanarak kendini yataa att. Fakat birdenbire kendine geldi ve kalkt. Olga ne diyecekti? Kz ona erkek bir adam diye bakmt. Gcne gvenmiti. Onun ileri atlmasn, ykseklere ulap oradan kendisine elini uzatmasn, onun elinden tutmasn, ona yol gstermesini bekliyordu. Evet, evet, ama ie nereden balamal? Bir sre dnd. Sonra elini alnna vurdu ve ev sahiplerine gitti. Ev sahibi kadna: Kardeiniz evde mi? diye sordu. Evde ama uyuyor.

295

O halde ltfen syleyin; yarn bana gelsin. Onunla grmek istiyorum. IX Ev sahibinin kardei ilk geldii gibi odaya girdi. Gene dikkatli dikkatli bir sandalyeye oturdu. Ellerini ceketinin kollar iine ekti. lya lyi'in konumasn bekledi. Oblomov: Hani bir vekletname gndermitik, hatrlyor musunuz? O i iin kyden ok zc bir cevap aldm. te, okur musunuz ltfen? Ivan Matveyevi mektubu ald, okumaya alkn gzleri satrlar zerinde koarken mektup elinde hafife titriyordu. Okuyup bitirince mektubu masaya koydu ve ellerini arkasna gtrd. Oblomov: imdi ne yapmal dersiniz? diye sordu. van Matveyevi: Dostunuz oraya gitmenizi tavsiye ediyor, dedi. Bin iki yz verst, o kadar korkulacak bir yol deil. Bir hafta sonra yollar kzakla gidilebilir hale gelir. Gitseniz daha iyi edersiniz. Yolculuk alkanln iyice kaybettim. stelik k ortasnda yolculuk... Dorusu bana zor gelecek. Pek gitmek niyetinde deilim. Zaten tek bama kyde kalmak bir hayli skntl olacak. Size icar veren ok kylnz var m? Vallahi bilmiyorum. iftlie gitmeydi ok zaman oldu. Bilmeniz gerek. Yoksa ii nasl yrtebilirsiniz. Gelirinizin ne tutacan karamazsnz. Evet bilmem gerek Ama k da geldi att. Verdikleri icar ne kadar tahmin edersiniz? Ne kadar m? Galiba... Durun bakaym. Bir liste vard bir yerde. toltz yazmt. Ama nereden bulaym? Zahar bir yere sokmutur. Sonra gsteririm size. Aile bana otuz ruble sanyorum. Kylleriniz nasl insanlar? Nasl yayorlar? Fakir mi, zengin mi? Kendi hesabnza ka kyl altryorsunuz? Oblomov ona doru yrd. niformasnn iki yakasn birden dosta tutarak: Bakn bana, dedi. van Matveyevi derhal ayaa kalkt, fakat Oblomov onu oturttu. Fsldar gibi yava bir sesle:

296

Bakn bana, dedi; ben icar ilerinden, toprak ilerinden, kylnn fakirinden, zengininden hi anlamam. Yulafn, avdarn kilesi ne demektir, ka para eder, hangi ayda ekilip biilir, ne zaman, nasl satlr, farknda deilim. Kendim de zengin miyim, fakir miyim, bir yl sonra yiyecek bir ey bulabilecek miyim, yoksa dilenecek miyim, bilmiyorum. Hibir ey bilmiyorum. van Matveyevi'in yakalarn umutsuzca brakt. Biraz geri gitti. Ksacas, dedi, benimle konumanz, bana t vermenizi istiyorum, bir ocua t verir gibi... van Matveyevi bir elini ceketinin dmeleri arasna, bir elini arkasna koyarak, saygl bir glmseme ile: yle ey olur mu? Btn bunlar sizin bilmeniz gerek. Yoksa hibir eyin hesabn bulamazsnz. iftlik sahibi itliini nasl kullanmak gerektiini bilmez olur mu? dedi. Evet ama ben bilmiyorum. Siz biliyorsanz bana retin. Ben bu ile hi uramadm. Bilenlere danmak gerek. Hem, bakn mektupta ne yazyor: Seimlere girmek. Bu herhalde iyi bir ey olur. Orada yaarsanz mahkemede grev alrsnz. Bu arada iftlik ilerini de renirsiniz. Ben mahkeme nedir, iinde ne yaplr, ne i tutulur bilmem. Alrsnz. Burada Bakanlk'ta altnz ya. her yerde ayndr. Yalnz ekiller biraz deiir. Her yerde ynetmelik, rapor, tutanak gibi eyler vardr. yi bir ktibiniz olursa mesele kalmaz. Yalnz bir imza atarsnz. Hkmet dairelerinde ilerin nasl yrdn bildikten sonra... Hkmet dairelerinde ilerin nasl yrdn de bilmem. van Matveyevi Oblomov'a tuhaf tuhaf bakt ve bir ey sylemedi. Sonra ayn saygl glmseme ile: Galiba hep kitap okumakla vakit geiriyorsunuz, dedi. Oblomov ac ac: Kitap... dedi ve sustu. Bu kk memurun nnde iini amaya cesaret edemiyordu. Buna gerek de yoktu. "Kitapla da ilgim yok," sz dilinin ucuna geldi. Fakat bir ey sylemeden dertli dertli iini ekti. van Matveyevi, Oblomov'un kitaplar hakkndaki cevabn yznden okumu gibi: Herhalde grdnz bir i var, baka trl olmaz ki... dedi. Olur, van Matveyevi, olur. Ben bunun canl rneiyim. Ben neyim? Kimim? Gidin Zahar'a sorun. Size, "Beyefendi," diyecek, evet ben bir beyefendiyim. Hibir i elimden gelmez. Siz benim iin bir ey yapabilirseniz yapn. Bana yardm edin. Buna

297

karlk ne isterseniz aln. Bilgisi olann para kazanmak hakkdr. Oblomov odann iinde gidip gelmeye balad. van Matveyevi olduu yerde duruyor, sadece vcudunu Oblomov'dan yana eviriyordu. Bylece bir zaman geti. Oblomov tekrar karsna dikilerek: Siz nerede okudunuz? dedi. Bir lisede okumaya baladm. Ama babam renimimin yarsnda beni okuldan alp bir daireye yerletirdi. Fazla bir ey renmedim. Okuma, yazma, gramer, hesap, o kadar. Naslsa iime gre kendimi ayarladm. yle byle yaayp gidiyorum. Siz tabii baka. Siz gerek bilimlerle uramsnz. Oblomov iini ekerek: Evet doru, yksek matematik, ekonomi, hukuk okudum, dedi. Ama hibir ie yaramad. Gryorsunuz ya, btn yksek matematik bilgilerimle gelirimi bir trl hesaplayamyorum. Kye gittiim zaman evde, iftlikte, etrafta olup bitenlere baktm, hibirinin okuduum hukukla ilgisini grmedim. Buraya geldim, ekonomi bilgisi belki iime yarar, dedim. Ama, dediler ki, bu bilgi ok sonra, ihtiyarlnda iine yarayabilir. imdilik bir mevki sahibi olmak gerek; bunun iin de resmi mektup yazmasn bilmek tek art. Bylece hibir eyi benimseyemedim. Sadece bir beyefendi olarak kaldm. Sizse bir meslei iyice kavramsnz. Onun iin bana ilerimi nasl yoluna koyacam syleyebilirsiniz. Evet olabilir... Oblomov karsnda durarak szne devam etmesini bekledi. van Matveyevi: iftlik ilerinden anlayan bir adama bu iler devredilebilir. Vekletname de ona verilebilir, dedi. Byle bir adam nereden bulabilirim? Bir meslektam var: say Fomi Zatiyortiy. Biraz kekemedir ama tecrbeli bir iadamdr. yl byk bir iftlii idare etti. Ama kekeme olduu iin iftlik sahibi iten kard. O da bizim daireye geldi. Ama kendisine gvenilebilir mi? Bundan yana hi merak etmeyin. ok namuslu bir adamdr. Kendisine i vereni memnun etmek iin cebinden para bile harcar. On bir yldr bizim dairede alyor. yi ama, memursa kye nasl gider? Drt aylk bir izin alr. Kabul ederseniz kendisini buraya getiririm. Tabii bu i de bedava olmaz. Elbette.

298

Kendisine yolluk, gndelik verirsiniz. i bitince de toptan bir para alr. Mutlaka gider. Oblomov elini uzatarak: Size ok minnettarm, dedi. Beni byk bir skntdan kurtardnz. smi ne idi? van Matveyevi: say Fomi Zatiyortiy, dedi; elini elbisesinin koluna silerek Oblomov'un elini tuttu, sonra hemen ekerek tekrar elbisesinin koluna soktu. Yarn kendisiyle konuurum; alr gelirim. Peki, yemee gelin. Konuuruz. Size ok, ok teekkr ederim. Oblomov van Matveyevi'i kapya kadar uurlad. X Ayn gnn akam van Matveyevi'le Tarantiyev, bir yz Oblomov'un sokana, br yz nehre bakan iki katl bir evde oturuyorlard. Buras, lokantaya benzer bir yerdi. nnde birka bo araba durur, arabaclar aa katta oturur, ay ierlerdi. st kat, Viborg Mahallesi'nde oturan efendilere mahsustu. van Matveyevi'le Tarantiyev'in nnde ay, bir ie de rom vard. van Matveyevi titreyen elleriyle bardana rom dkerek: Hakiki Jamaika romu, dedi. Haydi nazlanma, i. tiraf et ki bu ikram hak ettim. Senin ev rynceye kadar byle bir kirac bulamazdn. Doru, doru. Eer iler yoluna girer, Zatiyortiy de kye giderse, krl bir i olur. Birader, sen de pek cimrisin. Seninle pazarlk etmek gerek. Dn, byle bir kirac iin bana elli ruble veriyorsun. Ama korkarm evi brakacak. Gideceim diye tutturmu. Senin biraz daha akll olduunu sanrdm, nereye gidecek yahu? imdi artk kovsan da bir yere gidemez. Ya dn? Evlenecek diyorlar. Tarantiyev gld: Evlenecekmi! Bahse girerim evlenemez. Sen ne sylyorsun? Bu adam Zahar'sz uyku bile uyuyamaz. Nereden evlenecek? imdiye kadar onu hep ben idare ettim. Ben olmasaydm ya alktan lr ya da hapse girerdi. Ne polise cevap verebilir, ne de ev sahibine. Bir ey sordular m akl bandan gider. Hep ben kurtarrm. Hibir

299

eyden akt yok... Sahi yle. Ne mahkemeden anlarm diyor, ne hkmet ilerinden. Ne kadar kyls olduunu bile bilmiyor. Ne biim adam bu? nsann glecei geliyor. Kontrata ne dersin, kontrata? Vallahi u yaz ilerinde yamansn. Bana rahmetli babam hatrlatyorsun. Ben de yazda iyiydim ama sonradan alkanlm kaybettim, iyice kaybettim. Bir yazmaya oturdum mu gzlerim sulanmaya balyor. Herif de okumadan imza etti. Neler vard iinde! Sebze baheleri, ahrlar, araba yerleri... Evet, Rusya'da ktlar okumadan imza eden budalalar olduka biz a kalmayz. Yoksa halimiz nice olurdu? Eskilere bakarsan hayat baka trlym. Yirmi be yl altktan sonra elime ne geti? Viborg Mahallesi'ne tklm kalmm. Yiyecek bol, geri; bundan yana ikyetim yok. Ama kibar bir mahallede bir ev, arabalar, zengin bir kar, iyi yetimi ocuklar; bunlar bizden uzak! Bendeki surat bunlara gre deil. Parmaklarm maallah kpkrmz. Niin votka iiyorum? mezsin de ne halt edersin? Bana, uaktan betersin, diyorlar. Hizmetiler bile bugn byle izme giymezlermi. Her gn de gmlek deitirirlermi. yi terbiye grememiim. Zamane zppeleri bizi glgede braktlar. stn tavrlar taknyorlar; okuyorlar, Franszca konuuyorlar... Ama hibir iten aktklar yok. Yoo, akmasna akyorlar. ler eskisi gibi deil. Her eyin basit olmasn istiyorlar. Bize i kalmyor. Byle yaz yazlmaz, diyorlar. Bouna zahmetmi bu; vakit kaybetmekmi; daha kolay yolu varm. Btn ileri bozuyorlar. Ama kontrat imzaland. Sen ona bak. Bu ii bozamazlar. Evet, bu artk oldu. Haydi gel ielim. Bir de u Zatiyortiy'i Oblomovka'ya gnderebilsek biraz tylenir. Ondan sonra da miraslar hava alr. Alsnlar. Zaten esas miras yok. Uzak birka akraba. Btn korkum evlenmesinde. Korkma diyorum sana, inan ki evlenemez. Sahi mi diyorsun? van Matveyevi fsldayarak devam etti: Biliyor musun, kz kardeimde de gz var? Tarantiyev hayretle: Yok canm? dedi. Vallahi yle. Ama hi sesini karma. Tarantiyev hayretini g yenerek: Vallahi birader, ryada grsem inanmazdm, diye sylendi. Peki, kz kardein ne diyor bu ie?

300

O mu? Canm bilmez misin? (Eliyle masaya vurarak) Nah, vurdumduymazn biridir. ini bilmiyor ki. nekten fark yok. Vursan da, sevsen de gevi getirir durur. Onun yerinde baka kadn olsa, hey Allahm! Neler yapmazd. Ama ben gzlerimi drt ayorum. Bu iten ok eyler kabilir. XI Oblomov, lyinskilerin merdivenlerini karken, "Drt ay daha," diyordu, "drt ay daha bu eziyete, bu gizli bulumalara, bu tuhaf baklara, glmsemelere katlanmak gerek. Ah yarabbi, ne olur bitse artk! Olga da beni hep byle sktrp duracak. Bugn, yarn, br gn, hep bu. yle kararl, yle inat ki." Oblomov, Olga'nn odasna kadar kimseye rastlamadan gitti. Olga yatak odasnn yanndaki kk konuk odasnda bir kitaba dalmt. Oblomov, o kadar ani olarak karsna dikildi ki Olga nce ard, sonra glmsedi ve ona sevgiyle elini uzatt. Ama gzleri hl kitapta gibiydi. Dalgn grnyordu. Oblomov: Yalnz msn? dedi. Evet, teyzem Tsarskoye Selo'ya gitti. Beni de gtrmek istiyordu. Yemekte hemen hemen yalnz olacaz. Yalnz Marya Semyonovna gelecek. Yoksa seni kabul edemezdim. Bugn de teyzemle konuamayacaksn. Nedir bu aksilik? Ama yarn... Ya ben de teyzemle gitseydim ne yapardn? Oblomov bu akaya cevap vermedi. Olga sordu: Bir eye mi cann skld? Kyden bir mektup aldm. Ne diyor? Getirdin mi? Oblomov mektubu verdi. Olga mektuba yle bir bakarak: inden kamyorum, dedi. Oblomov mektubu alp okudu. Olga dnceye dald. imdi ne olacak? diye sordu. Bu sabah ev sahibinin kardeiyle konutum. Bana say Fomi Zatiyortiy diye birini tavsiye etti. i ona vereceim. Yabanc bir adama? Gidip kyllerden para alacak, kavgalar grltleri bastracak, buday satna bakacak ha? Zatiyortiy ok namuslu bir adamdr, diyor. On iki yl ayn dairede birlikte almlar. Yalnz biraz kekemeymi. Peki ya ev sahibinin kardei nasl bir adam? Onu tanyor musun?

301

Hayr ama becerikli bir adama benziyor. Hem de evinde oturuyorum. Beni aldatmaktan utanr. Olga yere bakt, bir ey sylemedi. Ne yapaym? Bu adam gndermezsem benim gitmem gerekecek. Dorusu benim de hi niyetim yok. Yolculua hi alk deilim. Hele k ortasnda. Hi yaptm i deil. Olga, hl yere bakyor, ayakkabsnn ucunu bir ileri, bir geri sryordu. Gitsem bile bir ie yaramaz. leri dzeltemem. Kyller beni kandrr. Khya her istediini syleyip beni inandrr. Cannn istedii kadar para verir. Ah, Andrey'in burada olmamas ne fena, ne fena! O her eyi yoluna koyard. Olga glmsedi ama yalnz dudaklaryla, kalbiyle deil. Kalbinde aclk vard. Pencereden darya bakyor, bir gzn hafife kapayarak geen arabalar seyrediyordu. Zatiyortiy byk bir iftlii idare etmi. Ama kekeledii iin iinden atmlar. Vekletnamemi ve planlar ona vereceim. Ev iin yap malzemesini alr; paralar toplar; buday satar; paray getirir. O zaman... Oblomov, Olga'nn elini perek szlerine ekledi: Senden ayrlmayacama ok memnunum Olga. Sen siz tek bama kyde ne yapardm? ok feci olurdu. Ama imdi dikkatli davranmalyz. Olga ona gzlerini dikip sustu. Evet, birbirimizi daha seyrek grelim. Dn gene ev sahiplerinde bizden sz etmiler. stemiyorum bunu. Bu adam ileri dzeltip paray getirince... Birinci yl iinde her ey halledilir. O zaman artk hi ayrlmayz. Teyzene her eyi anlatrz... ve... Olga'ya bakt. Olga baylmt. Ba bir yana dm, moraran dudaklarnn arasndan dileri grnyordu. Kurduu tatl hayaller iinde kendini kaybeden Oblomov, "Bu adam ileri dzeltip paray getirince..." dedii zaman Olga'nn sapsar kesilip kendisini iitmez olduunu fark etmemiti. Olga! Aman yarabbi! Baylm! ngra ald. Koa koa ieri gelen Katya'ya: Olga Sergeyevna bayld, abuk su getir!.. Nane ruhu getir, dedi. Vah vah! Bu sabah ne kadar neeliydi. Ne oldu? Katya, teyzenin masasndan getirdii ruhlar ve bir bardak su ile Olga'nn etrafnda fr dnmeye balad. Olga kendine geldi, Katya'nn koluna girerek yerinden kalkt ve yatak odasna doru yrd.

302

Bir eyim yok; sinirden. Gece iyi uyuyamadm. Katya kapy kapa. Sez de beni bekle, imdi iyileir gelirim. Oblomov yalnz kald. Kapya kulan dayad. Anahtar deliinden bakt, ama bir ey grmedi. Ses seda yoktu. Yarm saat sonra sofaya kp hizmetilerin odasna kadar gitti. Katya'ya Olga'y sordu. imdi iyi, biraz uzand. Beni dar kard. Biraz sonra baktm, koltukta oturuyordu. Oblomov tekrar konuk odasna geldi, tekrar kapya sokuldu, bir ey duymad. Kapya tk tk vurdu. Ses yok. Oturup dnmeye balad. Bu bir buuk saat iinde kafasndan birok ey geti. Birok dncesi deiti, birok yeni karar ald. Son karar uydu: Kye Zatiyortiy ile gidecek, ondan nce teyzeden evlenme iznini alacak, nian ilan edecek, van Gerasimovi'i bir ev bulmaya memur edecek, dn iin de bir yerden bor alacakt. Borcu budaydan gelecek para ile deyebilirdi. O halde ne diye bu kadar zlmt? Bir an iinde insan nasl her eyi baka trl grmeye balyor. Kyde Zatiyortiy ile paralar toplayacakt. Son are olarak toltz'a da bavurabilirdi. Ona bir miktar para verebilir, hem de gelip Oblomovka'y yeniden yoluna koyabilirdi. O zaman kendisi de artk her tarafa yollar yaptrr, kprler kurar, okullar aard. Olga da yan banda olurdu... te istedii mutluluk bu deil miydi? Ne diye bunlar daha nce dnmemiti? Birden yle sevindi, ii yle aydnland ki odann iinde parmaklarn krdatarak, keyfinden barmak isteyerek bir aa bir yukar dolamaya balad. Olga'nn kapsna gitti. Anahtar deliinden sakin, tatl bir sesle: Olga, Olga, dedi; sana bir ey syleyeceim; hi tahmin etmediin bir ey... Teyze gelinceye kadar kalmaya karar vermiti. "Bugn konuuruz ve eve Olga ile nianlanm olarak dnerim." Kap yavaa ald ve Olga gzkt. Oblomov'un, onu grnce maneviyat bozuldu, btn neesi kat. Olga ihtiyarlam gibiydi. Solgundu, fakat gzleri parlyordu. Kapal dudaklar, yznn her izgisi gergin bir ruh hali iinde olduunu gsteriyordu. Fakat bu halini zoraki sakinlii ve hareketsizlii bir buz gibi rtyordu. Oblomov onun gzlerinde bir karar okudu: Ne olduunu henz bilmiyordu ama kalbi her zamankinden daha hzl arpmaya balad. Hayatnda hi byle bir an yaamamt. Ah Olga, dedi. Bana byle bakma. Korkuyorum. Fikrimi deitirdim. leri ok baka bir ekilde tertipleyeceim. (Sesini alakt, durdu, Olga'nn gzlerinde, dudaklarnda, anlaml kalarnda beliren bu yeni ifadeyi kavramaya alt.) Kye vekilimle birlikte gitmeye karar verdim... Bylece... Oblomov'un son kelimeleri artk duyulmaz olmutu.

303

Olga susuyor, bir hayalet gibi ona dik dik bakyordu. Oblomov nasl bir hkm giyeceini biraz kefeder gibi olmutu, apkasn ald. Fakat bir trl soramyordu. Temyizi olmayan korkun karar duymak istemiyordu. Sonunda kendini yendi ve deiik bir sesle: Anladm doru mu? dedi. Olga, "Doru," der gibi ban hafife edi. Oblomov, bunu nceden kefetmi olmakla beraber sarard ve hareketsiz kald. Olga ac ekiyordu. Fakat mermer bir heykel gibi umutsuzluk iinde insann bir an iin de olsa kendini tutabilmesinden gelen tuhaf, anormal bir rahatlk iindeydi. Yarasn eliyle tutan bir insan gibiydi. Sylemek istedii eyi syleyip lebilirdi. Oblomov sordu: Benden nefret etmeyecek misin? Olga hafif bir sesle: Niin nefret edeyim? dedi. Her ey iin. Sana yaptklarm iin. Bana ne yaptn? Seni sevdim. Bu bir hakaret saylr. Olga acyarak glmsedi. Oblomov ban edi: Beni baka trl bir adam sanp aldandn iin... Sonradan utan duyacan, piman olacan sana sylediimi hatrlarsan belki beni affedersin. Olga: Piman deilim. Yalnz kendimi bitkin, ok bitkin hissediyorum, dedi ve durup nefes ald. Benim durumum daha kt. Fakat buna laym. Sen niin zlesin? Benimki gurur yaras. Cezam ekiyorum. Kendi gcme ok fazla gvendim. Kabahatim bu oldu. Yoksa senin korktuun ey deil. Benim aradm genlik, gzellik gibi eyler deildi. Seni dirilteceimi sanmtm. Benim iin hayata balanrsn, diyordum. Ama sen oktan lmsn. Bu kadar aldanacam tahmin etmiyordum. Hep umuyor, bekliyordum... imdi ise... Olga iini ekti. Konumaya takati yoktu. Sustu ve oturdu: Ayakta duramyorum. Bacaklarm titriyor. Benim yaptklarmla bir ta bile canlanrd. Artk hibir ey yapmayacam; bir adm atmayacam; parka bile gitmeyeceim. Hepsi bo; sen lmsn. Bana hak veriyorsun, deil mi lya? Senden gururuma, hevesime kaplarak ayrldm hibir zaman sylemeyeceksin deil mi?

304

Oblomov, hayr diye ban sallad. Olga: Hibir umut, yaplacak hibir ey kalmadna eminsin deil mi? diye sordu. Oblomov: Evet... yle... dedi. Ama belki bir yl sonra... Oblomov mutluluuna son darbeyi vurmaya raz olamyordu. Olga: Bir yl iinde ilerini dzeltip hayatn yoluna koyacana inanyor musun? diye sordu. yi dn. Oblomov iini ekti, dnd. Kendi kendisiyle cenkleti. Olga bu cenklemeyi yznden okuyordu. Dinle, dedi, demin odamda annemin resmine bakyordum. Onun gzlerinden cesaret ve t aldm sanyordum. erefli bir insan olarak... Unutma lya, biz ocuk deiliz. Bu i bir aka deil. Btn hayatmzla oynuyoruz. Ak olarak, kendi vicdanna sor ve bana syle. Sana inanrm. Btn mrnce benim istediim gibi yaayabilecek misin? Olman istediim gibi bir adam olacak msn? Beni tanyorsan ne demek istediimi anlarsn. Eer iyice dnp cesaretle evet dersen kararm geri alrm. te elim, istediin yere gidelim, yabanc lkelere, kye, hatta istersen Viborg Mahallesi'ne. Oblomov biraz sustuktan sonra: Seni ne kadar sevdiimi bilsen...dedi. Sevgini ispat etmeni istemiyorum senden. Sadece ksa bir cevap istiyorum. Bana ikence etme, Olga. Syle lya, hakl mym, deil miyim? Oblomov ak ve kesin olarak: Evet, haklsn, dedi. O halde ayrlmalyz. Seni burada kimse grmesin. Benim ne kadar bitkin olduumu fark etmesinler. Oblomov bir trl gidemiyordu. Olga sordu: Evlensek bile ne olacakt? Oblomov cevap vermedi. Her gn biraz daha derin bir uykuya dalacaktn, deil mi? Ben ne olacaktm? Benim nasl bir insan olduumu biliyorsun. Hibir zaman ihtiyarlamayacam. Yaamaktan bezmeyeceim. Halbuki seninle gn gnne bir hayat srecektim. Noel'i, karnaval bekleyecektik, konuklua, dansa gidecektik. Hibir ey dnmeyecektik. Akam olunca, hemen yatacak, gnn bu kadar rahat gemi olmasna kredip ertesi gn uyannca dnk gibi bir gn geirmeyi dileyecektik. Geleceimiz bu olacakt deil mi? Sen buna hayat m diyorsun? Ben kahrolurdum,

305

lrdm. Ama niin? Niye? Bari sen mutlu olur muydun? Oblomov tavana bakt, kmldamak, kap gitmek istedi. Ayaklar ona itaat etmiyordu. Bir ey sylemek istedi, az kupkuruydu; dili dnmyor; sesi boazndan kmyordu. Elini Olga'ya uzatt: O halde... diye balad, fakat devam edemedi. Cmlesini, "Elveda," der gibi gzleriyle tamamlad. Olga da konumak istedi, ama konuamad. Ona elini uzatt. Fakat dokunmadan geri ekti. O da, "Elveda," demek istedi. Fakat azndan sadece bouk bir ses kt. Yz bir tuhaf oldu, elini ve ban Oblomov'un omzuna koydu ve hkrmaya balad. radesini kaybetmi gibiydi. Saduyusu elinden gitmi, ortada strap karsnda aciz, basit bir kadn kalmt. Hkrklar arasnda: Elveda, elveda! diyordu. Oblomov susuyor, onu durdurmaya cesaret edemeyerek, korku iinde bekliyordu. Ne ona, ne kendisine merhamet duyuyordu; ama acnacak bir haldeydi. Olga bir koltua dt. Dirseini masaya dayad ve mendilini yzne kapayarak ac ac alad. Gzyalar parktaki gibi ani ve geici bir kederden doan cokun bir sele deil, bo krlara, sinesine yaan kasvetli sonbahar yamurlarna benziyordu. Oblomov nihayet: Olga, dedi, niin kendine eziyet ediyorsun? Beni seviyorsan benden ayrlma; beni olduum gibi kabul et. yi taraflarm sev. Olga, ban kaldrmadan iki yanna sallad: Hayr, hayr, benim iin merak etme. Ac duyacamdan korkma. Kendimi bilirim. imdi doyasya alarm ve bir daha alamam. Beni durdurmaya kalkma... Git artk... Hayr, dur biraz... Tanr beni cezalandryor. ime bir haner sokuyor; urama; kalbime. Tekrar hkrmaya balad. Oblomov: Ya bu ac srer giderse? dedi. Saln bozulursa? Bylesi gzyalar zehirdir. Olga, meleim, alama. Unut hepsini. Hayr, brak alayaym. Ben gelecek iin deil, gemi iin alyorum. Her ey gitti, uzaklat. Alayan ben deilim. Hatralarm alyor. Yaz aylar... Park... Hatrlyor musun? Aal yolu, leylaklar dnyorum. Bu hatralar kalbimi dolduruyor. Onlar koparmak ac, pek ac! Olga, ya lrsen? Olga dn biraz... Olga ban kaldrd ve gzyalar arasndan Oblomov'a bakmaya alarak: Hayr, lmem, dedi. Ben artk anladm ki sende sevdiim, sende bulmak istediim ey, toltz'un bana gsterdii, onunla birlikte kurduumuz eydi. Olan bir

306

Oblomov'u deil, olacak bir Oblomov'u sevdim. Sen iyisin, drst bir insansn lya. Duygulusun. Ama bir kumru gibi. Ban kanadnn altna sokuyor ve ylece kalyorsun. Btn hayatn tavan arasnda tmekle geirebilirsin. Ama ben yle deilim. Bu kadar bana yetmez. Ben baka eyler istiyorum. Ama nedir bu eyler bilmiyorum. Sense bana neyi aradm syleyemezsin. stediim efkat deil ki benim... Onu herkes verebilir. Oblomov'un bacaklar hi tutmaz oldu. Bir koltua yld. Mendiliyle ellerini ve alnn sildi. Bu son sz ok insafszcayd. Oblomov'u ok derinden yaralad. Birden ii yanm, vcudu buz kesilmi gibi oldu. plakl yzne vurulan bir dilenci gibi mahcup, zavall bir glmsemeyle cevap verdi. Bu hakaret ve heyecan onu ykmt. Umutsuzca glmseyerek oturuyordu. Btn parltlar giden gzleri unlar sylyordu: "Evet, ben zavall, aciz bir garibim... Vurun, vurun bana... " Olga birdenbire szlerinin ne kadar zehirli olduunu anlad. Oblomov'a doru atlarak tatl, efkatli bir sesle: Affet beni dostum, dedi. Ne sylediimi bilmiyorum. Deli gibiyim. Her eyi unut. Gene eskisi gibi olalm. Bir ey deimemi olsun. Oblomov ayaa kalkt, kararl bir tavrla nnde durarak: Hayr, dedi, imknsz. Gerei sylediine piman olma. Ben btn bunlar hak ettim. Ben hayaller peinde garip bir kadnm. Kr olas bir huyum var. Niin baka kadnlar, niin Sonika bu kadar mutlu da... Olga alamaya balad. Nihayet mendilini ekitirerek: Git, dedi, yoksa dayanamayacam. Olga mendilini yzne kapayarak hkrklarn tutmaya alyordu. Birden ban kaldrd. Niin her ey byle berbat oldu? Sana kim beddua etti lya? Ne gnah iledin? yi yreklisin; zekisin; duygulusun, soylusun. Ama gene de eriyip gidiyorsun. Seni iin iin yiyen nedir? Bu hastaln bir ad yok mu? Oblomov zor iitilir bir sesle: Var, dedi. Olga ya dolu gzleriyle sorar gibi bakt. Oblomov: Oblomovluk, diye mrldand. Sonra Olga'nn elini tuttu. pmek istedi, pemedi. Yalnz dudaklarnn zerine kuvvetle bast ve scak gzyalar Olga'nn parmaklarna dkld. Ban kaldrmadan, yzn gstermeden arkasna dnd ve odadan kt.

307

XII Btn gn nerelerde dolat, neler yapt, Allah bilir; fakat eve pek ge dnd. Kapnn vurulduunu, kpein havladn ilk duyan ev sahibi oldu. Zahar'la Anisya'y uyandrp efendilerinin geldiini syledi. lya lyi, Zahar'n kendisini nasl soyduunu, ayakkablarn nasl kardn, omuzlarna hrkasn nasl attn fark etmedi bile. Yalnz gz hrkaya ilierek: Nedir bu? dedi. Bugn ev sahibi getirdi. Ykam, tamir de etmi. Oblomov, bir koltua oturdu ve artk kmldamad. evresinde her ey uykuya ve karanla gmlmt. Ban ellerinin iine alm, ne karanl fark ediyor, ne de saatin seslerini duyuyordu. Zihni belirsiz, garip dncelerin kargaal iinde kaybolmutu. Dnceleri gkte, birbirine balanmadan, babo dolaan bulutlar gibiydi. Hibirine hkim olamyordu. Kalbi lm; bir an iin hayatnn ak durmutu. Eski dzeni bulabilmesi, yeniden yaayabilmesi iin zaman gerekti. Darbe ok iddetli gelmiti. Oblomov ne vcudunu, ne yorgunluunu, ne de herhangi bir ihtiyacn hissediyordu. Bir kaya paras gibi btn gn olduu yerde kalabilir ya da bir makine gibi bilinsiz yryebilir, teye beriye gidebilirdi. nsan byle durumlarda ya kaderine boyun eer ve bnyesi eski dzenini bulur ya da acnn arl altnda ezilir ve belki bir daha belini dorultamaz. Oblomov nerede oturduunu, hatta bir yerde oturup oturmadn bilmiyordu. afan sktn fark etmedi bile. htiyarn kuru ksrn, kapcnn avluda odun krdn, evin iindeki grlt patrty iitiyor, fakat duymuyordu. Akulina'nn pazara gittiini, van Matveyevi'in koltuunda kt tomaryla yoldan getiini hem gryor, hem grmyordu. Ne horozlarn sesi, ne kpein havlamas, ne sokak kapsnn grlts onu derin uyuukluundan uyandrabiliyordu. Evin iinde fincan, bardak ngrts, semaver sesi iitildi. Nihayet saat ona doru Zahar, elinde tepsiyle kapy at. Her zamanki gibi kapy ayayla vurup kapamak istedi. Aya boa gitti ama tepsiyi drmedi. Uzun denemelerden sonra artk eli almt. Hem de Anisya'nn kap aralndan kendisini gzetlediini, bir ey drrse gelip onu utandracan biliyordu. Zahar, koca tepsiye iki eliyle sarlm, enesini gsne ekerek yataa kadar kazasz geldi. Fincanlar yatan yanndaki masaya koyaca srada yatan olduu gibi durduunu, efendisinin iinde yatmadn grd. ard. Bir fincan, arkasndan eker kab yere dt. Onlar tutaym derken tepsi salland. Ne var ne yok hepsi yere serildi. Tepsinin stnde sadece bir ka tutabilmiti. Anisya'nn ekmei, ekeri, fincan paralarn topladn grnce: Nedir bu bamza gelen? dedi. Beyefendi nerede? Beyefendi koltukta oturuyordu. Yz onun yz deildi.

308

Zahar az ak bakakald. Ne? lya lyi, btn gece koltukta m kaldnz? Niin yatmadnz? Oblomov, yava yava ban evirdi. Bir ey grmeden, Zahar'a, dklm kahveye ve ekerlere bakt. Ayaa kalkp pencereye doru yrrken: Ya sen fincan niin krdn? dedi. Darda lapa lapa kar yayordu. Yer bembeyazd. Oblomov iti, sebze bahesini iyice rten karlara dalgn dalgn bakarak: Kar, kar, kar! dedi. Sonra ksk, umutsuz bir sesle mrldand: "Her eyi, her eyi rtm." Yatana yatt ve ar, rahatsz bir uykuya dald. Ev sahiplerinin kap sesiyle uyand zaman le gemiti. Kapdan plak bir kol ve iinde duman tten bir brekle bir tabak grnd. Tatl bir ses sordu: Bugn pazar, kymal brek yaptk, biraz yemez misiniz? Bir cevap kmad. Oblomov ateler iinde yanyordu.

309

Drdnc Blm
lya lyi'in hastalndan sonra bir yl geti. Bu bir yl iinde dnyann drt bir yannda bin bir deiiklik olmutu. Bir lkede kargaalk km, baka bir lke rahata kavumutu. Dnyada birok parlak k snm, birok yeni k parlamt. Bir yerde doann gizli bir gc bulunmu ve yenilmi, baka bir yerde insanlar evleriyle barklaryla yok olmutu. Eski hayat yklp gidiyor, onun yerinde yeni hayat, taze ayr gibi yeeriyordu... Geri Viborg Mahallesi'nde, dul kadnn evinde gnler, geceler apansz ve sert sarsntlar getirmeden rahat rahat gemi, drt mevsim eski yllardan farksz olarak birbiri ardndan gelmiti. Ama hayat yine de olduu yerde kalmamt. Yaay biimleri durmadan deimi, fakat deiiklik dnyamzn jeolojik devreleri gibi duyulmaz bir yavalkla olmutu. Tpk bir dan yava yava anmas ya da denizin yzyllar boyunca ekile ekile yeni bir kara parasn meydana getirmesi gibi... lya lyi'in hastal gemiti. Vekil tayin ettii Zatiyortiy kye gitmi, buday satnn btn hesaplarn gndermiti. Paradan kendisine maa ve masraflar iin bir pay da ayrmt. Kyllerden alnacak paraya gelince, Zatiyortiy bir ey toplamadn, nk kyllerin ya iyice iflas etmi ya da her birinin bir tarafa gitmi olduunu, haklarnda bilgi edinmeye altn yazyordu. Yol ve kprler iin acele etmeye gerek olmadn sylyordu. Kyller bu yolda almaktansa dalar, tepeleri trmanarak amaya raz imiler. Ksacas Zatiyortiy'in gnderdii raporlar da, hesaplar da Oblomov'u avutmutu. iftliine kendinin gitmesine gerek olmad kansna vard, imdilik hesaplardan memnun kald. Zatiyortiy evi yapma iine de balamt. Bucak mimarnn yardmyla malzeme hesaplarn yapm ve khyaya baharda keresteleri tamaya balamasn ve tulalar iin bir baraka yapmasn sylemiti. Bylece Allah ksmet ederse Oblomov baharda iftlie gidip inaata balayabilecekti. O zamana kadar da kyllerden para toplanabilecek ve masraflar kapabilmek iin iftlik rehine verilecekti. lya lyi iyiletikten sonra uzun sre kasvetli gnler geirmi, bazen saatlerce mahzun mahzun oturmu, Zahar'n szlerine, bardaklar krmasna, masay tozlu brakmasna aldr etmez olmutu. Bayram gnlerinde Oblomov'a rek getiren ev sahibi kadn da onu birka defa gzyalar iinde bulmutu. Fakat zamanla ac kaderin yerine sessiz bir uyuukluk gelmiti. lya lyi saatlerce karn yamasn, avluda, yolda birikmesini, kmesi, baheyi rtmesini seyrediyordu. Yine saatlerce kahve deirmeninin horultusuna, kpein havlamasna, Zahar'n ayakkablar boyamasna, saatin tik taklarna dalyordu. Ev sahibi kadn her

310

zamanki gibi ara sra odasna giriyor, bir ey satn almak gerek mi, bir ey yemek ister mi diye soruyordu. Tam o srada ocuklar koarak ieri giriyorlar, Oblomov kadnla nazik bir ilgisizlikle konuuyor, ocuklarn dersleriyle urayor, okumalarn dinliyor, ocuklarn gevezeliklerine dalgn dalgn, isteksiz isteksiz glmsyordu. Ama dalar yava yava anyor, denizler karadan ekiliyor ya da karaya doru ilerliyor ve Oblomov zamanla normal hayatn buluyordu. Yaz, sonbahar ve k tembel ve rahat geirdi. Oblomov bahar bekliyordu. Niyeti kye gitmekti. Mart aynda det olduu zere tarlakuu biiminde rekler piti. Nisanda ift pencerelerin birer teki ald. Oblomov'a Neva'nn buzlarnn zldn ve baharn geldiini sylediler. O da bahede gezinmeye balad. Sonra sebzeler dikildi. Bahar bayramlar, bir Mays her zamanki merasimleriyle geti. Koruda ay iilmeye baland. Yaz banda iki byk bayramdan konuulmaya baland: Biri van Matveyevi'in, teki de Oblomov'un isim gnleri. Bunlar uzun uzun hazrlanlacak nemli gnlerdi. Ev sahibi kadn ardan gzel bir dana eti ald ya da nefis bir brek piirdii zaman "Ah! sim gnlerinde de byle bir dana bulabilsem, byle bir brek piirebilsem... " diyordu. Hdrellez gnnde Baruthane gezintisinde, Kolpinoda Smolensk Mezarlndaki bayramdan uzun uzun sz edildi. Pencerelerin altnda kulukann guluk guluklar ve yeni pili kuaklarnn cvltlar duyuldu. Tavuklu, mantarl brekler piti; taze hyar turular yenildi. Ve nihayet sofrada ilek, ahududu grnd. Ev sahibi Oblomov'a, "kembe artk o kadar iyi deil. Dn iki bana yetmi kapik istediler. Hem de ufack eyler. Ama taze somon bal var, isterseniz her gn souk balk orbas yapabilirim," dedi. Bayan Penitsinlerin evinde yemekler nefisti. Sadece Agafya Matveyevna ideal bir ev kadn olduu iin deil, biraz da kardei yiyecek konusunda zevkine pek dkn olduu iin. van Matveyevi elbisesine, amarlarna hi bakmazd. Yllarca ayn elbiseyi giyerdi, yenisini almak iin para harcamak ona ok zor gelirdi. Elbisesini hibir zaman zene bezene asmaz, uval gibi kaldrp bir yana atard. amarlarn iiler gibi yalnz cumartesi gnleri deitirirdi. Fakat yiyecek konusunda paraya acmazd. Memuriyete girdii zaman kendi kendine yle bir mantk yrtmt: "Kimse insann karnndakini grmez ve dedikodusunu etmez, ama kaln bir saat zinciri, yeni bir ceket, parlak kunduralar herkesin diline der." te bu nedenle Penitsinlerde danann, baln, ilin en iyisi yenirdi. Bazen pazara kendisi gider, bir av kpei gibi drt taraf koklayarak yrr ve horozlarn en besilisini bulup paltosunun altnda eve getirirdi. Hindi iin verdii drt rubleye acmaz, arabn en iyisini satn alr ve kilit altnda saklard. Ama sofrada kimsenin evde yaplm votkadan baka iki grd yoktu. arab yukarda, kendi odasnda

311

ierdi. Tarantiyev'le bala gittii zaman paltosunun altnda nefis bir ie Madera getirir, lokantada aya kendi romunu katard. Irmaklarn getirdii amurlarla deniz dibinin ykselmesi, dalarn anmas, her yerde olduu gibi Anisya'nn hayatnda da oluyordu: Ev sahibi kadnla aralarndaki sevgi zlmez bir ba ve sonunda bir hayat birlii haline gelmiti. Oblomov ev sahibi kadnn candan ilgisini grerek, bir gn ona akadan, yemek ilerini bsbtn kendi zerine almasn ve onu btn bu skntlardan kurtarmasn rica etti. Kadnn yz sevinle parlad. Anlayl bir eda ile glmsedi. Bylece i alan genilemiti. Bir ev yerine iki evi, daha dorusu byk bir tek evi kendisi ynetecekti. Anisya da onun emrine giriyordu. Kardeiyle grt, ertesi gn Oblomov'un mutfa Agafya Matveyevna'nn mutfana tand. Gm takmlar, tabaklar onun dolabna konuldu ve Akulina alktan kmes ve sebze bahesi bakmna verildi. imdi artk her eyin ls genilemiti. ay, eker ve erzak bol bol alnyor, reel, turu ileri alabildiine kabaryordu. Agafya Matveyevna'nn cssesi bile bym gibiydi. Anisya kollarn kartal kanatlar gibi aarak rmak gibi akmaya balamt. Oblomov le yemeini saat te btn aile ile birlikte yiyordu. Yalnz ev sahibinin kardei daireden ok ge dnd iin yemeini yalnz bana ve ok kere mutfakta yiyordu. ay ve kahveyi Oblomov'a artk Zahar deil dorudan doruya ev sahibi kadn getiriyordu. Zahar'a can istedii zaman odann tozunu almak kalyordu. Can istemedii zaman Anisya bir kasrga gibi odaya giriyor ve yar toz beziyle, yar elleriyle ve hatta biraz da burnu ile bir anda her eyi silip spryor, yerli yerine koyup kyordu. Oblomov baheye kt zaman Agafya Matveyevna da bazen odaya giriyor, her eyi yerli yerinde grmezse ban sallyor, kendi kendine bir eyler mrldanyor, yastklar kabartncaya kadar dvyor, yastk yzlerine bir gz atp, bunlar deitirmeli diyerek hemen karyor, pencerelerin tozunu alyor ve odadan kmadan nce kanepenin arkasn yokluyordu. Denizin dolmas, dalarn anmas gibi ar deimeler, Agafya Matveyevna'nn hayatnda da oluyordu. Ama hi kimse ve hele kendisi bunun hi farkna varmyordu. Bu deime ancak trl trl beklenmedik sonularla belli oldu. Acaba niin geen yl ve daha nceleri bugnk kadn deildi? Eskiden kzartma yannca, balk fazla halannca, orbann sebzesi unutulunca Akulina'y soukkanllkla ve kaytszlkla azarlayp geerdi. imdi ise byle bir ey oldu mu derhal sofradan frlayp kalkyor, mutfaa kouyor, Akulina'ya ac ac sitemler ediyor, hatta ona, Anisya'ya ksyor ve ertesi gn sebzelerin orbaya konmasna, baln iyi halanmasna kendisi bakyordu. Niin byle oluyordu? Belki, diyeceksiniz, kadn btn alma gcyle ve gururuyla sarld ev ilerindeki kusurlar bir yabancnn

312

grmesinden utanyordu. ok doru; fakat niin eskiden akam saat sekizi geince gzlerini zor ak tutarken ve saat dokuzda ocuklar yatrdktan, mutfakta ate snm m, bacalar kapanm m, her ey yolunda m diye yokladktan sonra yatp sabahn saat altsna kadar evin iinde top patlasa uyanmazken, imdi Oblomov tiyatroya ya da van Gerasimovilere gidip ge geldii zaman bir trl uyuyamyordu? Bir saa, bir sola dnyor, ha karyor, iini ekiyor, gzlerini kapyor, fakat uykusu bir trl gelmiyordu. Sokakta bir grlt olur olmaz ban kaldryor, bazen yataktan frlyor, pencerenin kanadn ap, acaba gelen o mu, diye etraf dinliyordu. Sokak kaps alnr alnmaz atksn omzuna alp mutfaa koarak Zahar' ya da Anisya'y uyandryor, kapya gnderiyordu. Diyeceksiniz ki, Agafya Matveyevna titiz bir ev kadndr. stemez ki evinde dzensizlik olsun, kiracs sokakta sarho, kapcy uyandrncaya kadar kapy alsn ve ocuklar uyandrsn. Evet, ok doru; fakat acaba niin Oblomov hasta olduu zaman odasna kimseyi brakmaz, demeye hallar, keeler serer, pencereleri kapar, Maa ya da Vanya kahkahayla glse ya da bir yaygara koparsa o kadar nazik, o kadar iyi kalpli olduu halde yaman bir fkeye kaplrd? Niin Zahar'a ve Anisya'ya gvenmeyerek btn gece yannda oturur ve gzlerini ondan ayrmazd? Sabah erken kilisenin anlar alnnca hemen mantosunu giyer, bir kdn stne byk harflerle "LYA" yazarak kiliseye koar ve kd papaza vererek hasta bir adam iin dua etmesini ister, karanlk bir kede diz ker, yzn yerlere kapayarak uzun zaman orada kalrd. Sonra pazara, oradan da acele acele eve koar, Oblomov'un kapsna gelir ve Anisya'ya fsltyla, "Nasl oldu?" diye sorard. Diyeceksiniz ki bu da kadnln tabiatndaki merhamet ve efkat duygularndan geliyordu. ok gzel! Ama Oblomov'un iyiletikten sonra btn k mahzun mahzun durduunu, onunla konumadn, odasna hi bakmadn, ilerine, hareketlerine ilgi gstermediini, onunla glp akalamadn grnce niin zayflad, dnyasndan soudu, hibir eye bakmaz oldu? Kahve trken ne yaptn bilmez ya da iine o kadar ikore katard ki kahve iilmez olurdu. Kendisi aznn tadn kaybettii iin bunun farkna bile varmazd. Akulina, bal yar i yar pimi sofraya getirir, van Matveyevi homurdanarak kalkar giderdi. Agafya Matveyevna ta kesilmi gibi durur, hibir eyin farkna varmazd. Eskiden hi kimse onu dnceli grmemiti. Tabiatnda byle bir ey yoktu. Hep hareket halinde bulunur, her eye gz kulak olurdu. imdi ise, bazen havan kucanda uyumu gibi hareketsiz duruyor, sonra birdenbire havan yle bir kuvvetle dvmeye balyordu ki, kpek kap krlyor sanarak havlyordu. Ama Oblomov biraz canlanp da kibarca glmsemeye, ona eskisi gibi bakmaya, kap aralndan hareketlerini gzetlemeye, onunla akalamaya balar balamaz tekrar zindeleti. Eskisi gibi nee ile, canllkla iine sarld, yalnz kk bir

313

farkla; eskiden salam yapl bir makine gibi btn gn rahat, dzenli alrd; yava yava yrr, sakin bir sesle konuur, kahveyi tr, kelle ekerini krar, elekten bir ey geirir, rgsn ele alr, ii bir saatin rakkas gibi gidip gelir, oturduu yerden ar ar kalkar, mutfaa giderken durur, dolab aar, bir ey alr gtrr ve btn bunlar bir makine gibi yapard. lya lyi'in aileye katld gnden beri ise havan dvmesi, elek elemesi baka trl olmutu. rgsn hemen hemen unutmutu. Oturup rmeye balad zaman, Oblomov Zahar'dan kahve isteyince kendisi hemen mutfaa koar, nian alr gibi dikkatle etrafna bakar, ka kavrayp kak kahve karr, kta iyice gzden geirir, sonra kayman kaln olmasna dikkat ederdi. Oblomov'un sevdii yemek piiyorsa ocaa gider, tencerenin kapan kaldrr, koklar, tadar, nihayet kendi eliyle tencereyi atete tutard. Oblomov iin havanda bir ey dverken ya da rendelerken ie yle canla bala sarlrd ki kan ter iinde kalrd. Btn ev ileri onun iin yeni bir anlam kazanmt. lya lyi'in rahat ve keyfi her eyden nce gelirdi. Eskiden bunlar bir dev, imdi ise bir zevkti. Hayat kendine gre bir deiiklik, bir zenginlik kazanmt. Ama kendisi, iinde olup bitenin farknda deildi. Hibir ey dnmeden bu tatl klelii olduu gibi kabul ediyor, ona kar koymamakla beraber fazla ileri de gitmiyor, heyecana kaplmyor, gelecee ait hayaller kurmuyor, sinirlerini ie kartrmyordu. Sanki birdenbire baka bir dine iman etmi, ne olduunu anlamak, kurallarn bilmek bile istemeden ibadetini yapyor, verilen emirleri kr krne yerine getiriyordu. Bu yeni iman ona naslsa gelmi, hi aramad, beklemedii bir bulut gibi onu sarvermiti. Oblomov'a k olmak, onun iin souk almak ya da zehirli stmaya yakalanmak gibi bir ey olmutu. Kendisi farknda deildi. Birisi ona bunu sylese yeni bir ey duymu gibi olacak, glmseyecek ve kzaracakt. Oblomov'a hizmet etmeyi bir dev olarak kendiliinden sessizce benimsemiti. Gmleklerini ayr ayr tanr, oraplarnn deliklerini sayar, hangi ayakla yataktan ktn, gznde ne zaman arpack kacan, hangi yemekleri sevdiini, bunlardan ka tabak yiyeceini bilirdi. Keyifli midir, dertli midir, az m, ok mu uyumutur, hemen fark ederdi. Sanki btn hayat boyunca onu incelemiti; fakat btn bunlar niin bildiine amaz, Oblomov'un kendisi iin ne olduunu, niin bu kadar zahmete girdiini dnmezdi. Onu seviyor musun diye sorsalar, glmseyerek evet der, fakat Oblomov evinde ancak bir hafta kalm da olsa, yine ayn cevab verirdi. Niin bunca insan arasnda onu sevmiti? Niin aksz evlenmi, otuz yama kadar aksz yaam da imdi birdenbire aka dmt? Her ne kadar akn ele avuca smaz bir ey, insan durup dururken hasta eden bir illet olduu sylenirse de onun da her ey gibi kendine gre nedenleri ve kanunlar vardr. Bu kanunlar henz laykyla incelenememitir. nk aka den bir insann kendi ruhunda filizlenen bu duyguyu, gzlerini kapayan byy, bir bilgin

314

gzyle seyretmeye vakti yoktur. Kalbinin ne zaman ve nasl hzla arpmaya baladn, nasl birdenbire kendini feda edebilecek kadar gl bir bala balandn, nasl kendini unutup sevgisiyle bir olduunu, zeksnn nasl uyutuunu ya da alabildiine inceldiini, iradesinin, dncesinin nasl esir olduunu, dizlerinin nasl titrediini, ateinin nasl ykselip gzlerinin nasl yala dolduunu gremez... Agafya Matveyevna daha nce Oblomov'a benzer kimse grmemi, grse de uzaktan grmt. Onun gibileri sevebilirdi. Ama onlar baka bir lemde yayorlard, kendini onlara yaklatracak bir frsat kmyordu. lya lyi, kocas ktip Penitsin gibi ksa admlarla acele acele yrmyor, durup dinlenmeden evrak yazmyor, daireye ge kalacam diye d kopmuyor, insana hep bir ey bekleyerek, neredeyse semerleyip srtna binecekmi gibi bakmyordu. O her eye ve herkese sanki kendisine sayg gsterilmesini istermi gibi korkusuzca, dosdoru bakyordu. Yz kaba ve krmz deil, yumuak ve gzeldi; elleri kardeinin elleri gibi krmz ve titrek deil, kk ve beyazd. Oturuu, bacak bacak stne at, ban avular iine al ne kadar sakin, ne kadar rahat ve zarifti. Kardeinden, Tarantiyev'den baka trl bir konumas vard. Sylediklerinin ounu anlayamazd ama szlerinin ok derin, ok gzel olduunu hissederdi. Onun anlad eyleri bile Oblomov herkesten baka trl sylerdi. nce ince amarlar giyer, her gn de deitirirdi. Kokulu sabunla ykanr, trnaklarn temiz tutard. Her eyi ne kadar temiz ve sevimli idi. almaya ihtiyac yoktu. Kendisi hibir ey yapmaz, btn ilerini bakalar grrd. Emrinde Zahar ve Zahar gibi yz kii daha vard. O, kibar bir beyzade idi. Parlak ve gsterili idi. Ne kadar da nazikti. Yry, hareketleri ne kadar tatl idi. Eli kadife gibi yumuackt. Halbuki kocasnnkinin dokunuu vurutan farkszd. nsana bakmasnda ve konumasnda yle bir kibarlk, yle bir incelik vard ki... Kadn btn bunlar dnerek, bilerek sevmiyordu. Fakat herhangi bir kimse Oblomov'un onun hayatna girmekle ruhunda yapt etkiyi aklamaya kalksa ancak byle aklard. lya lyi bu eve yerlemesinin, ev sahibinin kardeinden, gnde artk eskisinin misli kemik yemeye balayan kpee varncaya kadar, herkes iin ne demek olduunu anlyordu. Fakat ilerin ne kadar ileri gittiini, ev sahibinin kalbinde ne umulmadk bir yer kazandn fark etmiyordu. Yemek, amar ve oda ilerinde gsterdii telal ilgiyi tabiatnn bir zellii sayyordu. Bu tarafn zaten ilk konumalarnda, Akulina anszn odaya rpnan bir horoz getirip de Agafya Matveyevna'nn asnn bu yersiz igzarlna kzmasna ramen gene de satlacak horozun o deil, kuruni benekli horoz olduunu sylemeye frsat bulduu zaman anlamt. Agafya Matveyevna'nn Oblomov'a cilve yapmasna, iinde olup bitenlerden en byk bir iaret vermesine imkn yoktu. nk bunlarn kendisi de

315

farknda deildi. Son zamanlara kadar bana byle hallerin hi gelmediini dnemiyordu. Ak onda kaytsz artsz bir balanma eklinde kendini gsteriyordu. Oblomov onun kendisine kar taknd tavrlarn gerek anlamn kavrayamyor, bunlar tabiatnn bir zellii olarak gryordu. Kadnn bu kadar tabii, bu kadar feragatli bir balan kendisi iin olduu kadar Oblomov ve bakalar iin de bir srd. Bu balanta bir kar kaygs bulunamazd. nk kiliseye mumlar dikip Oblomov'un iyilemesine dua ederken Oblomov'un bundan hi haberi olmazd. Baucunda oturup sabahlara kadar uyumadn da kimseler bilmezdi. Oblomov'un ona kar davran daha basitti. Agafya Matveyevna durmadan gidip gelen dirsekleri, gayreti, dikkati, mutfaktan kilere, kilerden mahzene gidip gelmeleri, kusursuz ev kadnl ile Oblomov iin ocukluunda baba evinde zihnine yerlemi olan o rahat, o deimez ev hayatnn canl bir rneiydi. Babas, dedesi, btn ailesi ve konuklar, kendileri rahat bir tembellik iinde otururken ve yatarken, evin iinde onlar durmadan kollayan uyank gzler ve durmadan alan, amarlar ykayan, yiyecek iecekleri hazrlayan, onlar giydiren, yatran, ldkleri zaman gzlerini kapayacak olan eller bulunduunu bilirlerdi. Oblomov imdi de kanepesinde rahat rahat otururken onun hayat iin yaplan ileri, didinmeleri, gidip gelmeleri gryordu ve biliyordu ki yarn gne domasa, gkyz grnmez olsa, dnya sele suya batsa gene de sofrasna orba ve kzartma gelecek, amar tertemiz olacak, duvarn rmcekleri alnacak ve btn bunlar onun ruhu bile duymayacakt. Cannn ne istediini dnmek zahmetine bile girmeden bakalar kefedecek ve hazrlayp nne getirecekti. Hem de getiren eller Zahar'n kirli elleri deil, beyaz ve temiz eller, dirseklere kadar plak kollar olacak, karsnda tembel ve kaba bir surat deil, sevimli, neeli bir yz, ballk dolu bir glmseme grecekti. Oblomov'un ev sahibi ile dostluu gnden gne artyordu. Ama ona k olmak aklndan bile gemiyordu. Ak onun iin artk kzama, iee, stmaya tutulmak gibi bir eydi; aklna gelince rperiyordu. Agafya Matveyevna'ya gittike artan bir yaknlk duymas sevgiyle ilgisi olmayan, sadece bir insann ate karsnda yava yava snmas gibi bir eydi. Yemekten sonra bazen onun odasnda bir sre kalr, piposunu ier, sofra takmlarn kaldrmasn, fincanlar, zellikle kendi fincann karp dikkatle ykamasn, kurulamasn, iine kahve dkp herkesten nce kendisine zene zene vermesini seyrederdi. Kap aralk kalnca gzleri dolgun boynuna, yuvarlak dirseklerine taklr, kap uzun bir sre kapal kalrsa gidip ayayla yavaa aar, onunla akalar ya da ocuklarla oynard. Bununla beraber onu grmedii sabahlar hi de aramazd. Yemekten sonra ok defa kendi odasna gidip iki saat kadar uyurdu. Fakat uyanr uyanmaz aynn hazr olacan da bilirdi. Asl mesele de btn bunlarn rahatlk iinde yaplmasyd. Oblomov'un kalbinde hibir znt yoktu. Agafya'y grecek miyim, grmeyecek miyim? Acaba ne dnyor? Ona ne syleyeceim?

316

Filan eyi sorarsa ne cevap vereceim? Yzme nasl bakacak? gibi zntlere, meraklara dmyordu. Uykusuz gecelerden, ac tatl gzyalarndan eser yoktu. Piposunu iip onu seyrediyor, bazen bir ey sylyor, bazen sylemiyordu, iinde znt, karart yoktu. Hibir ey beklemiyor, hibir yere girmek istemiyor, her istediini bulmu gibi yayordu. Agafya Matveyevna onu hibir ie srklemiyor, ondan hibir ey istemiyordu. Oblomov'un ruhunda tutkular, istekler, kahramanlk tasarlar domuyordu. Zamann geiine, mrnn bouna harcanmasna, iyi kt hibir i yapmayna, bir ot gibi yaamasna hayflanmyordu. Sanki grnmez bir el onu deerli bir iek gibi bir saksya koymu, souktan scaktan, yamurdan koruyor ve efkatle besliyordu. Oblomov: neyi burnunuzun nnde amma da abuk iletiyorsunuz, Agafya Matveyevna! dedi. Gmleinizi burnunuza dikeceksiniz diye dm kopuyor. Kadn glmsedi. Kendi kendine konuuyor gibi: imdi dikii bitiriyorum. Yemek yiyeceiz, dedi. Ne yemei var? Lahana turusuyla somon bal. Mersinbal bulamadk. Btn dkknlara baktm. Kardeim de arad. Bir yerde yoktu. Ama Karetni'de bir tccar smarlam. Tutarlarsa balk bize bir para ayracak. Dana kzartmas da var. Ha! Bir de msr tavas... Mkemmel! Bunu dndnze ok memnun oldum, Agafya Matveyevna! nallah Anisya unutmamtr. Hi yakasn brakr mym? (Mutfan kapsn aarak) Bakn kzaryor. Nerede ise hazr olur... Kadn dikiini bitirdi, her eyi toplayp yatak odasna gtrd. Oblomov bu eit konumalarla ona, snmak iin bir atee yaklar gibi, gittike daha fazla sokuluyordu. Bir gn o kadar fazla sokuldu ki az kalsn bir yangn, hi deilse bir tutuma oluverecekti. Odasnda bir aa bir yukar yrrken kapdan Agafya Matveyevna'nn dirseklerinin mthi bir hzla ilediini grd. Yanna giderek: Hep i, hep i! Ne yapyorsunuz? dedi. ikore dvyorum. Oblomov, kolunu tutup onu iinden alkoymaya alarak: Ya sizi brakmazsam? dedi. Brakn. Daha eker de kracam. reiniz iin arap da kacak.

317

Oblomov kolunu brakmyor ve yzn arkasndan boynuna yaklatryordu. Size bir ey soracam. Sizi sevecek olsam ne olur? Kadn glmsedi. Oblomov tekrar sordu: Siz de beni sever miydiniz? Neden sevmeyeyim? nsanlarn birbirini sevmesi Tanrnn emri. Ya sizi persem... Oblomov bunu derken kadna o kadar yaklat ki, Agafya Matveyevna scak nefesini yananda duydu. Daha bayram gelmedi. Hayr, imdi pelim. nallah paskalyaya kadar lmeyiz! O zaman prz. Bunu sylerken halinde hibir tela, hibir aknlk yoktu. Yular taklan bir at gibi dimdik ve sakin duruyordu. Oblomov boynundan hafife pt. Aman dikkat edin. ikore dklecek. reinize ne koyarm sonra? Zarar yok. Hrkanza ne olmu? Bakn, bir leke daha! Zeytinya olacak, nereden damlam acaba, kandilden olmasn? Nereden oldu bilmiyorum. Kapya srndnz herhalde. Dn menteeleri yalamtk, gcrdamasn diye. Hrkanz hemen karn, verin bana. Ykayaym. Yarna kadar kurur. Oblomov tembel tembel hrkasn kararak: Ne kadar iyisiniz Agafya Matveyevna, dedi. Ne yapalm, biliyor musunuz? Sizinle gidip bizim iftlikte yaayalm, orada ev ileri ok daha keyiflidir. Her ey bulunur. Mantar, meyve, reel... Agafya Matveyevna hafife iini ekerek: Gitmem, ne diye gideyim? Biz burada domuuz, burada yayoruz, burada leceiz, dedi. Oblomov ona hafif bir heyecanla bakt. Ama gzleri parlamad, yalanmad. Ruhu ne gklere havaland, ne de byk iler kurarak cotu. Btn istedii kanepeye uzanp onun kollarna bakmakt. II van yortusunu byk bir nee ile geirdiler. Arife gn van Matveyevi daireye gitmedi. Fakat kh bir anta ile, kh bir sepetle durmadan ehirden bir eyler

318

getirdi durdu. Agafya Matveyevna gn kahve ile yetindi. Btn aile hafif eylerle karnlarn doyurdular. Yalnz Oblomov gn bakalarnn yemediini yedi. Anisya, bayram gecesi hi uyumad. Yalnz Zahar iki kiinin uykusunu birden uyudu ve btn bu hazrlklara kmsemeye benzer bir eda ile bakt. Kontun evinden arlan iki abaya unlar syledi: Bizim Oblomovka'da her bayram byle yemek yerdik. Biz be eit pasta, trl trl de sala yapardk. Btn ev halk ve konuklar iki gn yedikten sonra geri kalan da be gn daha idare ederdi. Yemekler bitince de gene konuklar gelir ve tekrar ayn yemekler yaplrd. Burada ise ylda bir defa byle yemek yaplyor. Ziyafette ilk nce Oblomov'a yemek verdi ve boynunda nian asl birine hizmet etmek istedi: "Benim efendim doutan soyludur, bu konuklar hibir ey deil," dedi. Masann dibinde oturan Tarantiyev'e hi yemek vermedi ya da can ne kadar vermek istediyse o kadar verdi. van Matveyevi'in btn daire arkadalar (otuza yakn) oradaydlar. Kocaman bir alabalk, tavuklar, keklikler, kaymakl dondurma ve nefis bir arap ziyafet listesinin banda geliyordu. Yemek bitince herkes birbirini kucaklad, ev sahibinin zevki gklere karld ve kt oyunlar balad. van Matveyevi herkesin nnde eiliyor, teekkr ediyor ve sevgili konuklarna bir yemek yedirmek iin yllk kazancnn te birini harcadn sylyordu. Davetliler sabaha kar yryemez bir halde ktlar ve ev Oblomov'un isim gnne kadar sessizlik iinde kald. O gn Oblomov'un konuklar yalnz van Gerasimovi, bir de Aleksiyev idi, hani u hikyemizin banda lya lyi'i bir maysta Ekaterinenhov'a aran sessiz sedasz adam. Oblomov van Matveyevi'ten aa kalmak istememi ve o taraflarda bilinmeyen nefis yemekler yaptrmt. Yal brekler yerine effaf gibi duran hamur ileri vard. orbadan nce istiridye yendi. Tavuklar daha sslyd, et daha iyi, sebzeler daha nadide idi. orba ngiliz usulnde yaplmt. Masann ortasnda kocaman bir ananas, etrafnda eftaliler, kayslar, kirazlar vard. Masaya iek de konmutu. Tam orbay imeye baladklar ve Tarantiyev'in hamur ilerini pek hafif bularak bu sama brek piirme tarzna lanet okuduu srada kpein her zamanki lgn havlaylar duyuldu. Avluya bir araba girdi, tekerlei ite arpt ve bir adam Oblomov'u sordu. Herkes ard. Oblomov: Eski dostlarmdan biri bugn isim gnm olduunu hatrlam olsa gerek, dedi ve Zahar'a hafif sesle, "Evde yok de, evde yok de," diye emir verdi. Yemek bahedeki kameriyede yeniyordu. Zahar arabaya doru koarken toltz'la karlat, sevinle haykrd: Andrey vanovi!

319

Oblomov, "Andrey!" diye bararak boynuna atld, toltz: Yemek yiyorsunuz ha, talihim varm; bana da yiyecek verin, am. Seni bulmaktan umudumu kesmitim artk. Oblomov: Gel, gel, yle yanma otur, diyerek toltz'u telal telal yan bana oturttu. toltz grnr grnmez, Tarantiyev itten atlayarak mutfan bahesine gemi, arkasndan van Matveyevi de kalkm, tavan arasndaki odasna gitmiti. Agafya Matveyevna da gitmeye kalkt. toltz yerinden srayarak: Sizi rahatsz ettim galiba, dedi. Oblomov: Nereye gidiyorlar? Niin? van Matveyevi! Mihey Andreyevi! diye bard. Agafya Matveyevna'y yerine oturttu; fakat tekileri getirtemediler. Oblomov, toltz'u soru yamuruna tuttu. Nereden geliyorsun? Buray nasl buldun? Ne zaman gidiyorsun? toltz bir i iin on be gnlne gelmiti. Taraya, Kiev'e ve daha baka yerlere gidecekti. Yemekte az konutu, ok yedi, gerekten ackmt. tekiler tabii hep sustular. Yemekten sonra sofra kaldrlnca Oblomov ardaa ampanya ile soda getirmelerini syledi. toltz'la yalnz kald. Bir sre sustular. toltz Oblomov'a uzun uzun baktktan sonra: Peki, imdi sen anlat bakalm lya, dedi. Bunu yle ciddi sylemiti ki Oblomov nne bakt ve cevap vermedi. toltz sordu: Demek "hibir zaman"a karar verdin? Oblomov anlamazlktan gelerek: Hibir zaman ne demek? diye sordu. Unuttun mu: "Ya imdi ya hibir zaman." Ben o zamanki insan deilim artk, Andrey. Allaha kr ilerim yolunda. Tembel tembel yatmyorum. Planlarm nerede ise bitirmek zereyim. ki dergiye abone oldum. Braktn kitaplarn hemen hepsini okudum. Peki Avrupa'ya niin gelmedin? eyin yznden... Olga'nn deil mi? Oblomov kpkrmz kesildi:

320

Ya, demek duydun... Nerede imdi? toltz cevap vermedi ve ona ta iine ileyen bir bakla bakt. Oblomov: Teyzesiyle darya gittiini duymutum... eyden sonra... dedi. Hatasn anladktan sonra... Oblomov'un utanc son haddine vard: Bunu da m biliyorsun? Her eyi biliyorum: Leylak dalna varncaya kadar. Hi zlmyor musun? Mutsuz deil misin lya? Vicdan azab duymuyor musun? Bunu hi ama. Hatrlatma bana. Aramzdaki uurumu grdm zaman, ona layk olmadm anladm zaman derdimden beyin hummasna yakalandm... Of Andrey, beni seviyorsan byle ikence etme. Bana onu hatrlatma. Ona daha banda hatasn syledim. Bana inanmak istemedi... Pek o kadar kabahatli deilim... toltz sevgiyle: Seni kabahatli bulmuyorum lya, dedi. Ona yazdn mektubu okudum. Kabahatin ou bende, biraz Olga'da, en az da sende. Olga imdi nasl? Nasl m? Hibir eyle kendini avutamyor. Gzyalar iinde. Sana lanet ediyor. toltz bunlar syler sylemez Oblomov'un yznde tela, efkat, vicdan azab, korku ifadeleri belirdi: Ne sylyorsun Andrey? dedi. Kalk gidelim. Onu bulalm. Hemen imdi gidip ayaklarna kapanaym, beni affetmesi iin yalvaraym. toltz glerek szn kesti: Otur yerinde. Olga neeli ve mutlu. Sana selamlar gnderdi. Mektup da yazacakt ama ben vazgeirdim. Sklrsn diye. Oblomov'un gzleri yaard: Oh! ok kr. ok sevindim Andrey. Gel seni peyim ve salna ielim. Birer bardak ampanya itiler. Oblomov sordu: Olga nerede imdi? svire'de. Yaz sonunda teyzesiyle kendi iftliine gidecek. Ben de bu i iin geldim. Dzeltilecek baz hukuki iler kald. Baron ii bitirmemi. Meer maksad Olga ile evlenmekmi. Yok canm! Demek doru imi. Peki Olga ne demi? Tabii reddetmi. br de kzm, brakp gitmi. imdi ileri ben

321

dzelteceim. Gelecek haftaya kadar hepsini bitiririm. Peki, sen naslsn? Ne diye gelip bu ssz yere gmldn? Buras ok rahat Andrey; beni rahatsz eden yok. Ne hususta? almak hususunda. Aman dostum. Buras da bir eit Oblomovka. stelik daha da kt. Haydi beraber iftlie gidelim. iftlie... Evet, belki. Yaknda inaat balayacak. Ama imdi gidemem Andrey, biraz dneyim. Yine mi? Ben seni bilirim: Dne dne bunu da iki yl nceki Avrupa yolculuuna evirirsin. Gelecek hafta gidelim. Bu kadar acele nasl gidebilirim? Hemen gelecek hafta? Sen yola kmaya hazrsn, ben deilim. Her eyim burada, nasl brakabilirim. Yola kabilmek iin hibir ey yapm deilim. Yaplacak hibir ey yok, ne olabilir? Oblomov bu soruya cevap vermedi: Andrey hi iyi deilim, nefesim yle abuk kesiliyor ki... Yine arpacklar karmaya baladm; kh bir gzmde, kh teki gzmde... Bacaklarmda da ikinlik var. Uyurken bazen sanki biri anszn kafama ya da srtma bir yumruk indiriyor. Srayp kalkyorum. Bak bana lya, sana ciddi sylyorum, bu yaama tarzn deitirmezsen ya ktrm olursun ya da inme indirirsin. Senin geleceinden umudu kestim. Olga gibi bir melek seni kanatlaryla bu bataklktan kurtaramadktan sonra ben hibir ey yapamam. Fakat sen kendine kk bir i alan bulabilirsin, bulmalsn da. iftliine ekidzen verebilirsin, kyllerinin bana geer, ilerine bakarsn, ev yaptrrsn, aa dikersin... Seni dnyada rahat brakmam. Artk bunu yalnz kendi isteimle deil, Olga'nn da isteiyle yapyorum. leceksin, kendini canl canl gmeceksin diye merak ediyor, anlyor musun? Ben ona seni mezarndan dar karacama sz verdim. Demek beni hl unutmad. Ben buna layk deilim. Hayr, seni unutmad, unutacan da sanma. Olga yle kadnlardan deildir. iftliine gidip onu ziyaret etmelisin. Ama imdi olmaz. Allah akna, imdi olmasn Andrey! Brak onu unutaym. Ah! Hl uramda... Ne var? Ak m diyeceksin?

322

Hayr, utan ve keder. Peki, peki, imdi iftliine gidelim. Hemen evi yaptrmaya balamalsn. Yaz geldi, en elverili mevsim geiyor. Hayr. Bir adamm var imdi Oblomovka'da. Ben hazrlanr, ileri dnr, sonra giderim. Oblomov, toltz'a hi yerinden kmldamadan ileri ne gzel yrttn, tuttuu adamn kaan kyller hakknda nasl bilgi topladn, msr ne kadar krla sattn, imdiye kadar kendisine bin be yz ruble gnderdiini, bu yl kyllerden belki vergileri de toplayp gndereceini uzun uzun anlatt. toltz bu masal dinleyince ellerini birbirine arparak: Seni dpedz yolmular. yz kylden bin be yz ruble! Kim bu memur? Ne biim adam? Bin be yz rubleden fazla idi galiba. Msr satndan kendine kk bir pay ayrm. Ne kadar? Hatrmda kalmad. Ama hesab sana gstereyim. Bir yere koymutum. lya, sen sahiden hap yutmusun. Giyin, bize gidelim. Oblomov bin dereden su getirmeye balad. Fakat toltz onu zorla srkledi. Kendi adna bir vekletname yazd, Oblomov'a imzalatt ve Oblomov iftlie gidip ilere alncaya kadar Oblomovka'y kiralayacan syledi. Aldn paradan misli fazla alacaksn. Fakat Oblomovka'y uzun sre tutacak deilim. Kendi ilerim de var. imdi istersen birlikte gidelim. Ya da sen sonradan gel. Ben Olga'nn iftliinde kalacam. Seninkine yz fersah uzakta. Oradan gider, o adam iten karrm. Her eyi yoluna koyarm. Sen de kalkar gelirsin. Artk rahat brakmam seni. Oblomov iini ekti: Ah! Bu hayat, dedi. Nesi varm bu hayatn? nsana rahat vermiyor. Ban derde sokuyor. Ne olur, yle bir yatp uyuyabilsem... Hi kalkmadan... Yani klar sndrp karanlkta oturmak istiyorsun! Gzel bir hayat dorusu! Ah lya, birazck olsun kafan yorup dnemez misin? Hayat rzgr gibi gelip geiyor, sen yatp uyumaktan sz ediyorsun. Snmeyen bir alev olmalsn. Ah! Keke iki, yz yl yaayabilsem! nsan o zaman neler yapmazd.

323

Sen baka trlsn, Andrey; kanatlarn var senin, yaamyor, uuyorsun. Yetenein, ihtirasn var. Baksana, iman deilsin. Arpack karmyorsun. Ensen kanmyor... Baka bir adamsn vesselam. Haydi canm, samalama. nsan kendi hayatn dzenlemek, tabiatn deitirmek iin yaratlmtr. Sen karnn iirip iirip sonra da kabahati tabiatta buluyorsun. Senin de kanatlarn vard ama kardn. Hani nerede bu kanatlar? Elimden hibir i gelmiyor ki. Gelmesini istemiyorsun da ondan. Elinden hibir i gelmeyen insan yoktur. nan ki yoktur. Benim gelmiyor ite, ne yapaym? Sana sorsalar ne bir dileke yazabilirsin, ne de khyaya bir mektup. Ama Olga'ya pekl mektup yazdn deil mi? Hem de kusursuz cmlelerle. Kd, mrekkebi ngiliz maazasndan alm, mektubu dzgn, okunakl bir yazyla yazmsn. Oblomov kzard. toltz devam etti: Cann istedi mi bir hikayeci gibi fikirler ve cmleler buluyorsun; ama cann istemedi mi hibir ey yapamyorsun. Gzlerin grmez oluyor, ellerin titriyor. Sen i grme gcn daha ocukken, Oblomovka'da, teyzelerin, dadlarn arasnda kaybettin. oraplarn kendin giymeyi bilmiyordun. imdi de nasl yaayacan bilmiyorsun. Btn bunlar doru olabilir, Andrey! Fakat aresi yok, tamiri mmkn deil. Ne demek tamiri mmkn deil. Ne sama ey! Sen imdi beni dinle. Her dediimi yap. Bir hayli eyi tamir edersin. Fakat toltz kye yalnz gitti. Oblomov sonbaharda geleceini vaat ederek ehirde kald. toltz giderken sordu: Olga'ya ne syleyeyim? Oblomov ban edi, mahzun mahzun durdu, sonra iini ekerek: Hi benden sz etme, dedi; beni grmediini, kimseden de bir haber almadn syle. nanmaz. Peki, ortadan kayboldu, ld, yok oldu de. Alar, uykularndan olur; ne diye keyfini karalm? Oblomov derin bir znt iinde dnd; gzleri ya ard. toltz:

324

Peki, peki; bir yalan uydururum, onun hatrasyla yaadn, hayatta gerek ve ciddi bir ama aradn sylerim. Sen de unutma ki hayatn amac kadn deil, hayatn kendisidir, itir. kinizin hatas da bunu anlamam olmakt. Neyse, bunlar duyunca ok sevinir. Vedalap ayrldlar. III lya yortusunun ertesi gn Tarantiyev'le van Matveyevi akamst lokantada bulutular. van Matveyevi dnceliydi. "ay!" diye bard. Garson ay, bir ie de rom getirdi. van Matveyevi rom iesini iterek garsonu tersledi: Bu rom ivi kokuyor, dedi. Cebinden bir ie kard ve garsona koklatt: Bir daha benim nme byle ey getirme! dedi. Garson gidince arkadana: ler fena gidiyor ahbap, dedi. Evet, ie eytan kart. Bu Alman Allahn belas. Vekletnameyi yrtp iftlii kiralyor! Bylesi grlmemi! Vallahi herif parsay toplayacak. Ne yapacan bilen bir adamsa bamz belaya girebilir. Kyllerden parann toplanp da bizim elimize getiini renince bizi mahkemeye verir. Mahkemeye mi? Yama yok! Amma da abuk rkyorsun be ahbap. Zatiyortiy bylelerinin cebine ilk defa el atmyor. z brakmamasn bilir o. Paray senetsiz sepetsiz almtr, emin ol. Alman kplere biner ve barp armasyla kalr. Mahkemeye gidecekmi! Laf! van Matveyevi keyiflendi: Sahi mi sylyorsun yahu? Haydi ielim yleyse! Bardaklara rom koydu. Gittike ii rahatlayarak: Hayat dalyor, dedi. bazen pek ktleir gibi oluyor; ama insan biraz iti mi bulutlar

imdi dinle, sana ne yapacan syleyeyim. Oblomov'un ev ilerini kz kardeine devrettii gnden sonras iin birtakm masraflar gsterir, yakacak odun, lahana filan, ne istersen yazarsn. Zatiyortiy dnnce kyllerden para topladn, fakat bu parann borlara tutulduunu syleriz. Ya hesaplar alr almaz Almana gsterirse; o da ii kurcalayp... Daha da neler! Bu hesaplar yle bir yere sokar ki eytan gelse bulamaz. Almann gelmesi epey srer. O zamana kadar da Oblomov her eyi unutur... Deme yahu! Haydi ielim yle ise! Byle mal ayla israf etmek yazk. Kokla

325

unu: gm ruble! Biraz tuzlu balkla lahana turusu isteyelim mi? steyelim. Hey, garson! Tarantiyev tekrar fkelenerek: Ama, bak u namussuz herife! dedi. "iftliini bana kirala," diyor. Senin benim gibi Rus milletinden olanlarn aklna byle ey gelir mi? Almanlar byle ite. Hep byle iftlikleri kiralar, iletirler. Bak grrsn, bu herif hisse senetleri bile karr. Hisse senetleri nedir Allah akna? Hibir zaman akl erdiremedim bu ie. Bir Alman icad! Mesela serserinin biri yanmaz evler icat ediyor ve bunlarla bir ehir kurmak istiyor. Byk bir para gerek; balyor birtakm ktlar satmaya. Her birine be yz ruble fiyat koyuyor. Bir sr enayi bu ktlar alp birbirine satyor. ler yolunda gidiyor diye bir sylenti kt m, ktlarn fiyat artyor; iler yolunda gitmedi mi btn paralar batyor. Cebinde bir yn kt kalyor; be para etmez artk. ehir nerede? diye sor, yand ya da inas bitirilemedi derler, icad karan herif de paralar alp kamtr. te hisse senetleri. Bu Alman iftlik iin de byle bir ey yapacak, grrsn! imdiye kadar yapmadna ayorum. Yapamad, nk eski komuma iyilik olsun diye ben engel oldum. van Matveyevi hafife sarho olmutu: Evet, olan oldu. Bu iten artk hayr yok. Bir daha Oblomovka kyllerinden para alamayz. Tarantiyev'in de kafas dumanlanmaya balyordu: Canm, Oblomovka cehennemin dibine! Denizde kum sende para. Nasl olsa iin tkrnda. Senin iin daha emin bir yol da var. Yeter ki megul olasn. Haydi ielim. Bunda o kadar kr yok, kardeim, mrn boyunca kuyu kazar gibi birer ikier ruble kvracaksn. Ama yirmi yldr biriktiriyorsun. ikyet etmeye hakkn yok! Yirmi yl! Amma da yaptn! Ktiplie gireli on yl oldu. Ondan nce on kapiklik, yirmi kapiklik mangrlar topladm. Meteliklere bile dtm zamanlar oldu. Byle hayat m olur Allah akna. yle talihli insanlar var ki, bir adamn kulana bir kelime fsldarlar, bir satr yaz yazarlar ya da bir kt parasnn stne bir imza atverirler, birdenbire cepleri paket paket paralarla ier, yastk edip stne yatabilirsin. nsan byle oldu mu, hakkn arayanlar artk yanna bile yaklaamaz. Byleleri arabasna biner, "ek kulbe! "der; orada baka bir kodamanla el skr. Balar kumar oynamaya. Ama yle ufak paralarla deil! (van Matveyevi'in sarholuu gittike artyordu.) Sonra yemekler! Ah o yemekler! Tuzlu baln adn aza almaya utanrlar. yle bir dudak bkp geerler. Bu adamlar mahsus k

326

ortasnda pili, nisanda ilek yerler. Evlerinde karlar dantelalar iindedir, ocuklarnn mrebbiyesi vardr; salar hep taranm, elbiseleri hep yenidir. Ah kardeim, dnyada bir cennet var, ama biz gnahlarmz yznden iine giremiyoruz. Haydi ielim. Tuzlu balk geliyor. Tarantiyev iyice sarho olmu, gzleri kzarmt: Byle dert yanma canm, Allahtan kork! Servet sahibi adamsn. Otuz be bin gm ruble deyip de geme. Aman, yava syle birader. Doru ama, hl otuz be bin. Allah bilir ne zaman elli bin olacak. Olsa bile bununla gene de cennete girilmez. Evlenecek olsam ihtiyatl yaamak, her rubleyi saymak, Jamaika romuna veda etmek gerekecek. Sen buna yaamak m dersin? yi amma, rahatsn be birader! Birinden bir ruble, tekinden iki ruble derken her gn yedi sekiz rubleyi dorultuyorsun. Bu iin tehlikesi, grlts patrts yok. Hlbuki byk ilere giritin mi btn hayatn berbat olabilir; lnceye kadar acsn ekebilirsin. Yok yok, senin ikyet etmeye hakkn yok. van Matveyevi artk dinlemiyor, baka eyler dnyordu. Biraz sonra elini alnna vurdu; aklna gelen bir eye yle sevinmiti ki birden sarholuu geti: Hey, baksana, dedi ve duraklad. Ama, hayr. Tehlikeli, sylemeyeyim daha iyi. Byle bir dnce kafamn iinde kalsn daha iyi. Aklma yle bir ey geldi ki... bir hazine... bir hazine... ekelim birer kadeh daha! Syle be ondan sonra... van Matveyevi kapya bir gz atarak alak sesle: in krls byle olur, dedi. Nedir, syle. yle bir ey buldum ki. Byk bir ie para koymak gibi bir ey, vallahi tastamam yle bir ey. Syle de birader, neymi bu? ? Ne kr var bu ite, ne kr! Syle yahu! Dur, biraz dneyim. Evet, bunu sylemekte mahzur yok. Kanuna uygun bir i. Peki, sana da syleyeyim; ama bu ite sana ihtiyacm var da onun iin sylyorum; sensiz bu i olmaz. Vallahi yle olmasa sylemezdim. Bakalarna sylenecek ilerden deil bu. Ama ben senin iin bakalar deilim ki. Sana az m iyilik ettim! Az m yalanc ahitlik ettim! Az m evrak... Unuttun mu? Vay hain vay! Yava syle be yahu! Top gibi gdyorsun.

327

Kim duyacak burada? Haydi syle, bekletme beni. Bak dinle: lya lyi kolayca rken bir adam. Hibir iten de anlamaz. Kontrat iini konutuumuz zaman, komusu vekletnameyi geri gnderdii zaman akl bandan gitmiti. Gelirinin ne olduunu bile bilmiyor. Kendisi de zaten sylyor ya bir ey bilmediini. Peki sonra? Sonra kz kardeimin odasna pek sk girip kyor. Geen gn saat on ikiye kadar yanndayd. karken sofada karlatk. Beni grmezlikten geldi. lerin nasl bir renk alacana bakalm. Sonra sen kendisine bunun doru olmadn, bir aileyi lekelediini sylersin. Herkes dedikodu ediyor, bu dul kadn artk koca bulamaz, dersin. Bir ksmeti kmt, zengin bir tccard, ama akamlarn onunla geirdiini duyunca vazgemi, dersin. Peki, sonra ne olacak? Bundan rkecek, yataa uzanacak, iini ekecek, domuz gibi saa sola dnecek. te bu kadar. Bu iin krl taraf nerede? Amma adamsn! Hakknda dava aacam... ahitler var, dersin. Sonra? Sonra fazla telaa derse bu iin kk bir para ile halledilebileceini sylersin. Ama paras yok ki. Korkusundan bir para vaat eder. Mesela on bin ruble. Ne kar bundan? O zaman bana bir gz krparsn. Cebimde bir bor senedi hazr olur... Kz kardeimin adna: "Ben, Oblomov, dul Agafya Matveyevna'dan filan tarihe kadar denmek zere on bin ruble aldm... vesaire." Peki neye yarar bu? Anlayamyorum. Para kz kardeine ve onun ocuklarna gider. Bizim kazancmz ne olacak? Kz kardeim de bana bir o kadarlk bir senet verir. Ben imzalatrm ona. Ya raz olmazsa? Kim? Kz kardeim mi? van Matveyevi ks ks gld: dam hkmn imzalatsam bir ey sormadan imzalar ve gler. smini yazacak o kadar. Ktta ne yazl olduunu bilmeyecek ki. Anladn m imdi? Bu ite ne senin adn olacak, ne de benim. Kz kardeimin Oblomov'dan alaca olacak benim de ondan. Alman istedii kadar barsn arsn. Bu i kanuna uygun. van Matveyevi titrek ellerini kaldrarak:

328

Haydi ielim be kardeim, dedi. Evet, kanuna uygun; ielim vallahi. Baarrsak iki yl sonra ayn oyunu tekrarlarz. Kanundan ayrlmyoruz ki. Asla. Haydi, bir daha ielim. elim. van Matveyevi, aklna bir ey gelerek tasaland: Ya Oblomov imzalamak istemez de Almana yazarsa? O zaman i kt. Dava filan aamayz. Kz kardeim bakire deil ki, bir dul nihayet. Oblomov oturup da mektup yazacak, yle mi? ki yl sonra belki. mzalamazsa ona ne yapacam bilirim! Sakn, sakn! Aman Allah korusun! Her eyi berbat edersin. Kendisine kar zor kullandmz syler, dayaktan filan sz eder, o zaman i ar ceza davasna dklr. Hayr, sakn zor kullanma. Ne yap biliyor musun? Onunla yemek yerken ii ikiye dk. Votkadan holanyor. Biraz ba dnd m bana iaret et. Senedi getireyim. Ka para olduuna bakmaz bile, kontrat imzalad gibi bunu da imzalar. Bir de iki ahide imzalattk m ne kadar inkr etse para etmez. Bir beyzade sarholukla imza attn aklamaktan utanr. in kanuna aykr taraf olmaz. Mkemmel! Brakalm o zaman Oblomovka miraslarna kalsn. Brakalm gitsin. ekelim birer tane daha. Enayilerin erefine! IV imdi biraz gerilere, toltz'un Oblomov'un isim gnne gelmesinden nceki bir zamana ve Viborg Mahallesi'nden ok uzak bir yere gidelim. Okuyucu, orada bildii insanlara rastlayacak. toltz, ya Oblomov sormad iin ya da mahsus, kendi hayatnda olup biten her eyi anlatmamt. toltz bir gn Paris'in bir bulvarnda dalgn geziniyor, gelip geenlere, maazalarn vitrinlerine bakyordu. Epey zamandr Rusya'dan mektup almamt. Can sklyordu. Postaya mektup daha atm, eve dnmek zere idi. Birden bire gzleri fal ta gibi ald. Sonra tekrar sakinleti. ki kadnn bulvardan geip maazaya girdiklerini grmt. "Yok canm, ne mnasebet! Onlar olsa haber alrdm. Onlar deildir." Ama yine maazann nne geldi. Camdan ierdeki kadnlara bakt. Bir ey gremiyordu. Arkalarn camekna dnmlerdi. Maazaya girdi ve bir ey sordu. Kadnlardan biri arkasna dnd. toltz karsnda Olga Sergeyevna'y grd. Neredeyse tanyamayacakt. Ona doru atlmak isterken durdu ve bakakald.

329

Aman yarabbi, ne kadar deimiti. Hem Olga, hem deil. Yz onun yz idi ama ne kadar solgundu. Gzleri biraz ieri kam, dudaklarndaki ocuksu glmseme umu, eski kaytszlndan, saflndan eser kalmamt. Kalarnn stnde ciddi ya da dertli bir dnce okunuyordu. Gzleri eskiden bilmedikleri, sylemedikleri bir ey sylyorlard. Dalgnlk m, keder mi anlalamayan bir ifade vard yznde. toltz yanna yaklat. Olga hafife kalarn att. Ona bir an kukuyla bakt, sonra tand. Kalar doruldu. Gzleri sevinle parlad. Bu sevin cokun deil, sakin ve derin bir sevinti. Bir karde sevdii bir kardeini grnce byle sevinirdi. toltz'un iine ileyen ve kalbini efkatle dolduran bir sesle: Olur ey deil! Sahi siz misiniz? dedi. Teyzesi hemen onlara dnd ve birden konumaya baladlar. toltz mektup yazmadklar iin sitem etti. Onlar da zr dilediler. Geleli daha iki gn olmu, onu her tarafta sormular, aradklar bir adresten de Lyon'a gittiini renmiler, ne yapacaklarn armlar. Peki nasl oldu da geldiniz? Niin bana yazmadnz? yle abuk karar verdik ki yazmaya vakit kalmad. Olga size srpriz yapmak istedi. toltz Olga'ya bakt. Teyzesinin szlerini Olga'nn yz dorulamyordu. toltz daha dikkatle bakt ama Olga'nn yznden, hl bir ey anlayamyor; bir trl derine gidemiyordu. toltz iinden, "Bu kza ne oldu?" diye dnd. "Eskiden ne dndn hemen anlardm. imdi... Ne kadar deimi." Yksek sesle: Ne kadar bymsnz, Olga Sergeyevna! dedi. Olgunlamsnz. Sizi tanyamyorum. Grmeyeli bir yl bile olmad. Neler yaptnz? Ne oldu size? Anlatsanza! Olga tezghtaki kumaa bakarak: Anlatlacak bir ey yok, dedi. toltz yeni Olga'y anlamaya alarak sordu: Mzik ne lemde? Olga kaytszca: ki aydr ark sylediim yok, dedi. Oblomov nasl? Hayatta m? Size mektup yazyor mu? Olga tepeden inme soru karsnda artk srrn saklayamayacakt. Fakat teyzesi imdadna yetiti. Maazann ierisinde yryerek: ok tuhaf, dedi, her gn bizi grmeye geliyordu. Birdenbire ortadan kayboldu. Yolculua kmaya hazrlanrken bir haber yolladm. Cevap gelmedi. Hasta olduunu sylediler. Bir daha da gremedik.

330

toltz anlaml anlaml Olga'ya bakarak sordu: Siz de bir haber alamadnz m? Olga elle tutulan tek gzl ile yoldan geen bir arabaya bakarak: Sahiden hastalanm, dedi. Bak teyze, u arabadakiler galiba bizim yol arkadalar... toltz srar etti: Hayr, bana lya'nn hakknda hesap verin. Ona ne yaptnz? Niin birlikte gelmediniz? Olga, Franszca: Mais ma tante vient de le dire,( Teyzem imdi syledi ya ) dedi. Teyzesi u szleri ekledi: Korkun derecede tembel bir adam! O kadar da ekingen ki eve drt konuk geldi mi hemen kalkp gidiyor. Dnn bir kere. Btn mevsim iin operaya abone oldu. Operalarn yarsna bile gelmedi. Rubini'ye (nl talyan Tenr) bile gelmedi. toltz ban sallayp iini ekti: Gelmeye nasl karar verdiniz? ok kalacak msnz? Bu ani seyahat neden icap etti? Olga'ya doktor tavsiye etti. Petersburg'un havas fena gelmeye balamt. K baka bir yerde geirelim dedik. Ama, Nice'e mi, baka bir yere mi gideceiz, daha bilmiyoruz. toltz Olga'nn gzlerinin iine bakarak: Evet Olga; bir hayli deimisiniz, dedi. lyinskiler Paris'te alt ay kaldlar. toltz onlar her gn bulur, gezdirirdi. Tek grtkleri insan da oydu. Olga gnden gne iyileiyordu. Dardan baklnca dalgnlktan durgunlua, kaytszla gemi grnyordu, ama iinde neler oluyordu, Allah bilir. Yava yava, toltz'la eskisi gibi ahbap oldular. Fakat toltz kendisini elendirdii zaman Olga eskisi gibi ocuk kahkahalaryla glmyor, sadece glmsyordu. Glemediine can sklyordu sanki. toltz artk onun elendirilecek ada olmadn anlad. Glnecek bir ey syledii zaman Olga hafife kalarn atyor, ona hi glmsemeden sessizce bakyordu. Bu hafiflikten holanmam gibi grnyordu, ya da toltz'un akasn yle ciddi bir soruyla karlyordu ki toltz bo ve havai konumasndan utanyordu. Olga'nn bu gevezeliklerden skldn grnce, kadnlarla konumaktan ekindii konulara girimek zorunda kalyordu. Olga'nn gzlerindeki bu merak ve hayret parltsn doyurmak iin, bu gzlerin onu brakp

331

baka yerde bir cevap aramamas iin zeksn iletmek, kafasn yormas gerekiyordu. Bir eyi dikkatsizce izah ettii zaman, Olga birdenbire ciddileiyor, souklayor, kalar atlyor, yzne sessiz fakat derin bir memnuniyetsizlik ifadesi geliyordu. O zaman toltz byk bir kaygya dyordu. Olga'nn gzlerine eski canll ve glmsemeyi getirebilmek iin birka gn uramas, btn hnerini kullanmas gerekiyordu. Bazen evine bu savatan yorulmu olarak ya da bir baar sevinciyle dnyordu. "alacak ey! Ne kadar olgunlam! Bir ocuk nasl byle geliebilir? Kimden renmi bunlar? Hayat dersini kimden alm? Barondan m? Ama o sradan bir adamdr. Yapmack cmlelerinden kimse bir ey renemez. lya'dan da bir ey renmi olamaz." Olga'y bir trl anlamyordu. Her bulutuklar zaman baklarn ihtiyatla, korku ile incelemeye koyuluyordu. ok defa byk zorluklarla karlayor ve ancak btn zeks, bilgisi, grgsyle Olga'nn sorularna, kukularna, isteklerine cevap vermeyi baarabiliyordu. Zeksnn, grgsnn yardmyla bu kapal ruhun dehlizlerine giriyor, orada her gn yeni bir eyler seziyordu. Fakat kalbinde olup biteni aka gremiyor, hayattan ne istediini anlayamyordu. Olga toltz'un hayatnda ve ilerinde bir yer tutmaya balyordu. Kendisine iekler, kitaplar, notalar getirince ii rahat ediyor, toltz da dostuna oyalayacak eyleri salam olmann ferahlyla kendi iine gidiyor, yeni bir rnek iftlii, bir maden ocan geziyor, ya da salonlara gidip nemli kimselerle gryor, Olga'ya yorgun argn dnyordu. Piyanosunun yanna oturuyor, onun sesiyle dinleniyordu. Ama birdenbire Olga'nn yznde, gzlerinde srarla cevap isteyen sorular buluyordu. Yava yava iradesi dnda Olga'ya her grdn, her yaptn nedenleriyle anlatmak zorunda kalyordu. Bazen Olga onun grdklerini kendisi de grmek istiyordu. O zaman onunla ayn yere gidiyor, anlatt binay veya makineyi birlikte inceliyorlar, talarda, duvarlarda yazl kitabeleri beraber okuyorlard. Zamanla ve farkna varmakszn toltz dncelerini, duygularn ona amaya balamt. Bir gn anszn farkna vard ki artk hayatta yalnz deildi, ve bu balanma Olga'ya rastlad gn balamt. Onunla, iinden geldii gibi konutu. Hayatnda olan deiiklii, bulduu bu yeni hazinenin deerini ortaya koydu. Hem kendi haline, hem Olga'nn haline bir anlam vermeye alyordu. Sonra Olga'nn gzlerinde hl bir soru kalp kalmadn, yznde rahat bir dncenin aydnl olup olmadn, kendisini beenip beenmediini anlamak iin onu dikkatle szyordu. Onu umduu gibi bulursa evine gururla ve cokun bir heyecanla dnyor, gecenin byk bir ksmn ertesi gnn hazrlamakla geiriyordu. Grecei en skntl i bile kendisine bsbtn anlamsz gelmiyordu. Her eyi bir zorunluluk olarak grmyor, hayata daha derinden balanyordu. Fikirler, grgler, olaylar hafzasnn arivlerinde sessizce birikmiyor,

332

geen her gn parlak bir renge boyuyordu. Baklarndaki istei ve hevesi grmeden ona holanaca yeni iler ve eyalar getirdii zaman Olga'nn solgun yzne scak bir aydnlk geliyordu! Olga'nn sevimli bir uysallkla her szn, her bakn kolayca anlamas toltz'u da mutlu ediyordu. Birbirlerine o kadar anlayla bakyorlard ki toltz onun gzlerinde sorulmam bir soru kalp kalmadn, Olga da onun sylenmedik bir sz brakp brakmadn, dndklerini sonuna kadar kendisine ap amadn sezebiliyordu. Acaba toltz kendini kk grerek belirsiz, anlalmas g bir meseleyi ona sylemeden geiyor muydu? te Olga en ok buna dikkat ediyordu. Konu ne kadar kark, ne kadar nemli ise Olga'nn ilgisi o kadar scak, o kadar derin, o kadar muhabbetli oluyordu. toltz bazen kendi kendine, "Bu Olga, bu ocuk beni ayor, benden daha iyi dnyor," diyordu. Hibir ey onu Olga'nn zorladndan daha fazla dnmeye zorlamamt. Baharda hep beraber svire'ye gittiler. Daha Paris'te iken toltz, Olga'sz yaayamayacan anlamt. Buna karar verdikten sonra Olga onsuz yaayabilir mi, yaayamaz m diye dnmeye balamt. Bu soruya cevap vermek kolay deildi. Anlamak istedii eye doru yava yava, tedbirli, dikkatli admlarla ilerliyor, sk sk kendini amacna yaklam gryordu. nsan aldatmayan bir belirti, bir bak, bir kelime, bir sknt veya bir sevin, Olga'nn kalarnda kk bir kmldama, bir i ekme btn srlar zecek, sevilip sevilmediini anlayverecekti. imdilik yznde okuduu ey, kendine kar ocuka bir gvenme idi. Bazen ona hi kimseye bakmad gibi bakyordu; annesi olsa ona da byle bakard. toltz'un kendisiyle bu kadar megul olmasn bir iyilik, bir sevgi veya bir ak belirtisi olarak deil, bir karde, bir baba, bir koca ilgisi olarak gryordu: Bu da nemli, pek nemli bir eydi. Onunla beraberken syledii her sz, yapt her hareket o kadar rahat, o kadar itendi ki hayatnda toltz'un ne kadar etkisi olduu hemen belli oluyordu. toltz bu etkinin farknda idi. Olga bunu her an ortaya koyuyor, ona gvendii kadar dnyada hi kimseye gvenmediini aka sylyordu. Tabii toltz bundan gurur duyuyordu; fakat bu gururu yal, tecrbeli ve akll bir amca da pekl duyabilirdi. Baron bile zeki ve karakterli bir adam olsa ayn durumda olabilirdi. Acaba toltz'un etkisi aktan m geliyordu? Mesele burada idi. Olga'nn ona balannda akn verdii bir gvenme, kadnlar gaflet iinde bile mutlu eden o kr krne kaplma m vard? Hayr, Olga pek bilinliydi. Geri toltz, ona bir dncesini anlatrken, ruhunu nne sererken gzleri parlyordu, onu bak ile sarp okuyordu. Ama bu hali her zaman aklanabilirdi. Hatta bunu bazen kendisi de toltz'a aklyordu. Akta ise beenme bilinsiz, kr krne olur ve mutluluk bu bilinsizlikten, bu krlkten doar. Olga, darld zaman da ne iin darld hemen anlalrd. toltz onda hibir ani taknlk, korkuyla kark bir sevin, snk veya ateli bir bak grmyordu. Grebildii ey yalnz talya'ya gideceini syledii zaman Olga'nn yznde beliren

333

bir znt idi; fakat bunu grp de kalbi arpmaya balad anda tekrar ortal sis kaplayvermiti. nk Olga safa ve aka yle demiti: "Ne yazk ki ben de sizinle gelemiyorum, o kadar isterdim ki! Ama siz bana anlatrsnz, hem o kadar gzel anlatrsnz ki ben de gitmi gibi olurum!" Hi saklanmadan sylenen bu arzu, sonra anlat ustalna edilen bu kuru iltifat, bir ak bylenmesine yer brakmyordu. toltz en ince ayrntlar toplayp bir dantela rer gibi alr ve amacna doru son admn ataca srada anszn Olga sakin, basit, hatta belki souk bir yz taknrd... Elinde rgsyle onu sessiz sessiz dinler, arada bir ban kaldrp ona ilgilenmi gibi bakard. Bu kaytszl toltz'u bazen o kadar sinirlendirirdi ki bir gn okuduu bir kitab kaldrp atm; baka bir gn anlatt bir eyi yarda brakarak ayaa kalkmt. Bu hale dt zamanlar tam kp gidecei sralarda Olga'nn kendisine hayretle bakan gzlerini grr; kendinden utanr, dnp zr dilerdi. Olga, o ne sylerse tabii karlar ve inanrd Yznde hibir phe, hibir bulank glmseme grmezdi. toltz hep kendi kendine sorard: "Acaba beni seviyor mu, sevmiyor mu? Seviyorsa niin bu kadar ekingen, bu kadar ihtiyatl? Sevmiyorsa niin her szme uyuyor, houma gitmeye alyor?" Paris'ten bir hafta iin Londra'ya gidecekti; tam hareket edecei gn gidip Olga'ya haber verdi. Biraz telalansa, rengi deiseydi mesele bitecek, sr zlecek ve mutluluk balayacakt. Olga hararetle elini skt ve sadece zld; yine umutlar boa kt. Olga: Siz yokken ok sklacam, kendimi imdiden ksz kalm hissediyorum, dedi. Neredeyse alayacam. Bak, teyze, Andrey vanovi bizi brakp gidiyor! toltz perian oldu; kendi kendine, "Bir de teyzesini ie kartryor? Bir bu eksikti," dedi. "Gittiime zlyor, belki de seviyor beni... Fakat sevginin bylesi, bu kadar zaman, bu kadar gayret, bu kadar stne dme pahasna ardan her zaman satn alnabilir... Bir daha dnmeyeceim! Olga, bu ocuk... Olur ey deil! Bir zamanlar avucumun iinde iken... Ne oluyor bu kza?" Uzun uzun dnyordu. Sahi ne oluyordu bu kza? in bir pf noktas vard ki toltz bilmiyordu: Olga ilk ak cokunluunu yaam, gen kzlarn gzleri kapal atl, kendini kaybedi an geirmi, tabiatnn elverdii lde kalp arlar ekmiti. toltz bunu bilseydi muammay zer, Olga'nn kendisini sevip sevmediini anlar ya da hi deilse, iinde olup bitenleri kefetmenin niin bu kadar g olduunu aklayabilirdi. svire'de turistlerin gittii her yere gittiler ama sakin ve tenha keleri tercih ettiler. Kendi ileriyle o kadar meguldler ki, daha dorusu toltz "kendi iiyle" o kadar meguld ki, yolculuk can skyor, ikinci derecede kalyordu. toltz, Olga ile dalara kt, uurumlara, alayanlara bakt. Her manzarann iinde ilk planda Olga vard. Teyzeyi arabada brakp darack patikalarda yrrlerdi. Arkada kalan toltz tepeye varr varmaz Olga'nn nasl durduunu, nasl nefes aldn ve dnp nasl kendisine baktn dikkatle szerdi. Byle bir yerde Olga'nn dnp kendisine bakacandan, herkesten nce ona bakacandan artk emindi. Buraya kadar her ey

334

yolunda gidiyor, kalbine scaklk ve aydnlk doluyordu; fakat Olga, etrafna yle bir baktktan sonra dalgn dalgn gzlerini bir noktaya dikiyor ve girdii hayal leminde toltz artk yok oluyordu. Bir kmldama veya bir kelime ile ona kendini hatrlatnca rkyor ve bazen de bir lk koparveriyordu. toltz yaknda m, uzakta m, dnyada m, deil mi bilmiyor, her eyi unutuyordu. Ama o gnn akam evde, pencerede veya balkonda onunla ba baa uzun uzun konuacak, duyduklarn, dndklerini birer birer anlatacakt. Konuurken heyecanlanr, coard. Bir kelime aramak iin durur, toltz kelimeyi bulunca hemen kullanr ve bu yardm iin ona bir bakla teekkr ederdi. Bazen de yorgun ve solgun, bir koltua gmlr, hi bkmayan, yorulmayan gzleriyle toltz'a, seni dinliyorum, der gibi bakard. Dinlerken hi kmldanmaz, bir ey sylemez, ama hibir ayrnty karmazd. toltz durduu zaman o hl dinler, gzleri hl bir eyler sorar ve toltz sessiz baklarndan taze bir g, yeni bir ilham alarak tekrar konumaya balard. Buraya kadar her ey iyi; toltz'un iine gene scaklk, aydnlk dolar, kalbi gene arpmaya balard. Btn hayatyla Olga karsnda imi, baka hibir istei kalmam, ondan k, ate ve akl alyormu gibi grnrd. Fakat tam bu srada o, ayaa kalkar; yorulmu olur; biraz nce sorularla dolu olan gzleri kendisine git, der gibi bakar; ya da karn ackmtr olur; byk bir itahla yemek yemeye balard. Btn bunlara diyecek yoktu. toltz bir hayalperest deildi. Oblomov gibi fakat baka nedenlerle, o da ar tutkular aramyordu. Ama istiyordu ki sevgileri sakin sakin akmaya balamazdan nce kaynaktan fkrarak ksn, onu bir defa olsun kana kana isinler, sonra mrlerinin sonuna kadar bu mutluluk kaynann nereden ktn bilerek yaasnlar. toltz telatan, sabrszlktan alamakl oluyor, adeta kan ter iinde kalarak kendi kendine soruyordu: "Beni seviyor mu, sevmiyor mu?" Bu soru iini kemiriyor, bir alev gibi dalp geniliyor, elini kolunu balyordu: Bu artk bir ak meselesi deil, bir hayat meselesi olmutu. Ruhunda baka hibir ey yer alamyordu. Bu alt ay iinde, kadnlarla olan ilikilerinde evvelce o kadar hnerle kand btn aclarn, ikencelerin, skntlarn hepsini ekmiti. Dncesi, iradesi, sinirleri bu cendere iinde birka ay daha kalrsa kendi gl bnyesinin bile buna dayanamayacan hissediyordu. Bunca zaman yabanc kald baz eyleri anlam, ruhun tutkuyla savanda ne kadar kuvvet harcadn, insann kalbinde ne derin, ne onulmaz yaralar aldn, acdan nasl alandn, hayatn da bu mcadeleler iinde nasl getiini grmt. Gururundan, kendine gveninden ok eyler yitirmiti. Artk insanlarn birok nedenden, mesela ak yznden, kendilerini kaybetmeleriyle, ileden kmalaryla alay edemiyordu. Korkmaya balamt:

335

"Olmaz," diyordu; "bu hale bir son vermeliyim. Ruhunun iini eskisi gibi grmeye alacam ve yarn ya mutlulua ereceim ya alp bam gideceim!" Aynada kendine bakarak ekliyordu: "nsan klndan ktm. Yeter artk!" Dosdoru amacna, yani Olga'ya gitti. Ya Olga ne halde idi? toltz'un bu halini grmyor muydu? Yoksa onu kaytszlkla m karlyordu? Grmemesine imkn yoktu. Ondan ok daha az zeki bir kadn dostluk gayretini, efkati, baka trl hislerden ayrt edebilir. Cilve yapt da dnlemezdi. nk onda doutan bir gereklik duygusu, tabii drstlk vard. Bu eit adiliklerin stnde idi. toltz gibi bir adamn srekli, cokun ve bilinli ballndan holanmas gerekirdi. Elbette holanacakt. Bu ballk onun yaralanm gururunu okuyor, onu yava yava eski haline ykseltiyor, onurunu diriltiyordu. Fakat bu balln nereye varacan biliyor muydu? toltz'un zmleyici zeks ile onun inat susmas arasndaki sava byle devam edip gidemezdi. Bu savan boa gitmeyeceini, toltz'un btn iradesiyle giritii bir sava er ge kazanacan kestiremiyor muydu? toltz bo yere bu kadar emek, bu kadar zek harcayamazd. Olga'nn ilk ak, Oblomov'un hatras silinip gidecek miydi? Olga kendi ruhunu pek anlayamyordu. Duygular olduka karkt. Btn bunlar eviriyor, eviriyor, kendi kendisiyle cenkleiyor, bu bulank durumdan kurtulmaya alyordu. Hep kararszlk iinde kalamazd. Gnn birinde bu sava, bu gizli duygular kelimelere dklecekti. O zaman Olga gemii hakknda ne syleyecek, eski hale ve toltz iin duyduu hislere ne ad verecekti? Eer toltz'u seviyorsa, ilk ak ne oluyordu? Bir kadn cilvesi mi, bir oyun mu, yoksa daha kt bir ey mi? Bu dnce ile yz kzaryor, iini ate saryordu. Kendine bu kadar ar bir suu ykleyemiyordu. Peki ama, bu ilk ak gerek ve temiz bir aksa, toltz'a kar durumu ne idi? Onunla oynuyor, onu aldatyor muydu? nce hesaplarla onu evlenmeye srkleyip ocuka macerasnn izlerini silmek mi istiyordu? Bu dnce ile bsbtn korkuya dyor, souk terler dkyordu. Peki, bu bir oyun, bir aldatma, bir ince hesap deilse... yeni bir ak myd? Bunu da akl almyordu. Bir aktan yedi sekiz ay sonra yeni bir ak! Buna kim inanrd? Syleyecek olsa hayretle, belki de nefretle karlanmaz myd? Bunu dnmeye bile cesaret edemiyordu. Byle olmasna imkn yoktu! Btn hafzasn yokluyor, st ste iki ak olabileceine dair hibir sylenti hatrlamyordu. Teyzelerinin, ihtiyar kzlarn, akll kadnlarn, yazarlarn, ak uzmanlarnn bu konudaki dncelerini bir bir aklndan geirdi. Her taraftan ald kesin hkm uydu: "Bir kadn gerek ak bir kez duyabilir." Oblomov da bu hkm vermiti. Sonika'y hatrlad. Acaba o ne derdi, diye dnd. Fakat Rusya'dan gelenler onun nc aknda olduunu sylemilerdi... Hayr, toltz'u sevmiyordu, sevemezdi! Oblomov'u sevmiti ve bu ak lmt.

336

Hayatn iei bir daha amayasya solmutu! toltz iin duyduu sadece bir dostluktu; onun parlak deerlerine, kendisine gsterdii dostlua, ilgiye, gvene dayanan bir dostluk... Bylece Olga eski dostu hakknda ak dncesini, hatta imknn zihninden kovmutu. te bu yzden toltz, Olga'nn yznde ve szlerinde ne aka bir kaytszlk, ne de ak, candan, fakat sradan bir dostluu aan bir duygu izi yakalayabiliyordu. Olga'nn yapaca bir tek ey vard: toltz'un kendisini sevmeye baladn grr grmez ondan uzaklamak ve bu akn gelimesine imkn brakmamak. Fakat artk i iten gemiti. Bir de toltz'un sevgisinin bir tutku haline geleceini nereden kestirebilirdi? O bir Oblomov deildi. Elinden kolay kolay kurtulamazd. toltz'dan uzaklamak d hayatnda mmkn olsa bile i hayatnda imknszd. lk zamanlar Olga ancak eski dostluk haklarn kullanyor ve eskisi gibi toltz'u ya zeki, alayc bir dinleyici ya da ilgilendikleri btn olaylar derinden ve doru zmlemesini bilen bir gzlemci olarak gryordu. Fakat sk sk bulutuka aralarndaki balar artyor ve hayatnda toltz'un yeri gittike byyordu. toltz her eyi grmekle kalmayarak ona grdklerini aklamaya da giriiyor ve bylece Olga'nn bir klavuzu haline geliyordu. toltz fark edilmez bir ekilde Olga'nn akl ve bilinci olmutu. Bu ise ona yeni haklar veriyor, aralarnda gizli birok ban daha domasna yol ayordu. Olga'nn ruhunda onun gznden ve yargsndan saklayabildii bir tek gizli ke kalmt. Bunun dnda btn hayat onunla ortak gibi idi. Kalbinin ve dncesinin vasiliini toltz'a brakm, buna karlk kendisi de onun zerinde bir etkinlik kazanmt. Olga ilikilerinin bu hale gelmesine sessizce ve farkna varmakszn msaade etmiti. imdi nasl birdenbire geri dnebilirdi? Hem zaten bu dostlua ne ok ey karmt: Merak; zevk, hareket, hayat. Bunlardan birdenbire yoksun kalsa ne yapard? Zaten uzaklamak dncesi aklndan getii zaman ok ge kalmt. Artk buna gc yetmezdi. Onsuz geirdii her gn, ona amad her dnce renksiz ve anlamszd. "Ah yarabbi," diyordu. "Keke kz kardei olsaydm. Byle bir insanla her zaman birlikte olabilmek, yalnz dncelerine deil, duygularna da karmak, bozuk bir gemie ait itiraflara, fedakrlklara, vicdan azaplarna gerek kalmakszn onunla ak ve meru bir yaknlk iinde yaamak ne byk bir mutluluk olurdu. Halbuki imdi nedir bu halim! Kalkp gidecek olsa gitme diyemem. Hatta ayrlmamz dilesem bile yeridir. Alkoyarsam ona ne diyeceim? Her an onu grmeye, dinlemeye ne hakkm var? Canm sklyor, kendimi yalnz, aresiz hissediyorum; bana ok eyler retiyor, beni elendiriyor, iime yaryor, onunla birlikte olmaktan holanyorum... Bunlar bir neden phesiz, ama bir hak deil. Bunlara karlk ben ona ne veriyorum? Hibir ey beklemeden bana hayran hayran bakacak, akna mukabele etmemi dnmeye bile cesaret edemeyecek, hlbuki nice kadnlar byle bir mutluluu... " Olga bu kmazdan kurtulmaya alyor, hibir karafa varamyor, bir kar yol

337

bulamyordu. Gelecee, toltz'un darlp gitmesi, onu ebediyen terk etmesi korkusuyla bakyordu. Bazen toltz'a her eyi anlatp bir anda hem onu hem kendisini bu gnl kavgalarndan kurtarmaya karar veriyor, fakat daha karar verirken heyecandan nefesi kesiliyordu. Yz kzaryor, znt duyuyordu. in garibi u ki toltz'un ondan ayrlmaya, hayatna hkim olmaya balad gnden beri gemiinden utanmaya balamt. Geirdii maceray, baronun ya da bir bakasnn duymas da onu skard phesiz; fakat toltz'un duymas dncesi ona korkun bir znt veriyordu. Yznn alaca ifadeyi korkuyla dnyordu: Ona nasl bakacak, ne syleyecek, o ne dnecekti? Birdenbire ona ne kadar yalnkat, ne kadar zayf ve ne kadar aklsz grnecekti? Hayr, hayr, dnyada sylemezdi. Kendini tahlil ede ede anlad ki sadece akndan deil, sevdii insandan da utanyordu. Eski dostunun kendisine gsterdii derin balla bu ekilde mukabele etmesi ona vicdan azab veriyordu. toltz'la olan dostluuna hibir arzu, baka hibir duygu karmasayd belki zamanla utancndan kurtulurdu. nsan nelere almazd. Fakat kalbinde gizliden gizliye beliren duygular bosa bile hayal gcnn kanatlarn koparamazd. Bu yeni akn parlak hayali ister istemez gzlerinin nne geliyor, btn derinlikleri, aclar, sevinleri ile yeni ve ok tarafl bir hayat umudu iine doluyor, esiz bir mutluluk d kuruyordu. Oblomov'la bulaca uyuuk mutluluun yannda toltz'la sevinler ve aclarla dolu bir hayatn geni lkesinde bulabilecei hareketli mutluluk onu gittike daha fazla ekiyordu. te o zaman gzyalar akmaya balyordu. Bir trl gemiini iinden skp atamyordu. Hayallerini bir yerde durduruyor ve toltz'u ileden karan o suskunluk ve dosta kaytszlk duvar arkasna gizleniyordu. Kendini unutmak, dostunun yannda eski gamszln bulmak, neeli, samimi olmak istiyordu, fakat meru mutluluk hayallerinin yerine geen gnahkr mutluluk hlyas er ge diriliyor ve ona hayat ieinin solduunu, glpembe umutlarnn utuunu hatrlatyordu. Belki zamanla bu haline alr, gelecekten btn umudunu keser, kalbini souk bir duygusuzlua, isteksiz bir dostlua gmebilirdi. Fakat gnahkr hlyalar birdenbire tehlikeli bir ekil almt. toltz'un azndan kaan birka kelime ona eski dostunu kaybederek ihtirasl bir k bulduunu anlatmt. Dostluk aka gmlmt. Bunu anlad sabah rengi utu, btn gn evden kmad. Hem korku, hem sevinle rperiyordu. Kendini yenmeye alt, ne yapacan, ne yapmas gerektiini dnd. Bir sonuca varamad. Daha batan utancn yenerek toltz'a her eyi anlatmad iin kendi kendine sylemediini brakmyordu. imdi byk bir korkuyu da yenmek zorundayd. O kadar dertli anlar geirdi ki toltz'a komak, ona eski akn anlatmak, ama kelimelerle deil gzyalaryla, hkrklarla anlatmak, bu ak ne ile dediini gstermek istedi; fakat kendinde kuvvet bulamad. Ne yapacakt? Yoksa baka kadnlarn bu gibi hallerde yaptklar gibi rol m oynamas gerekiyordu? Sonika ona bir temenle nasl nianlandn, onunla nasl oynadn,

338

onu nasl soukta beklettiini anlatmt. O olsa hi tereddt etmeden Oblomov'la aka ettiini, onun gln bir adam olduunu, byle lapac bir adam sevmesine imkn olmadn sylerdi. Fakat bu zr Sonika'nn kocas ve daha biroklar ho grse bile toltz ho gremezdi. Olga toltz'a ,Oblomov'u bir uurumdan kurtarmak iin mahsus kendine k ettiini, maksadnn can ekien bir adam diriltip sonra terk etmek olduunu sylemekle daha iyi edeceini biliyordu. Fakat bu da zoraki, hatta biraz da sahte olacakt... Hayr, hayr, kurtulu yoktu. Azap iinde, "Ah yarabbi!" diyordu, "Nasl bir kmaza girdim. Sylesem mi acaba? Hayr. Hibir eyi bilmesini istemiyorum. Ama sylememek de bir eit hrszlk olur. Onu kandrm, aldatm olacam. Allahm, bana sen yardm et." Fakat Allah ona yardm etmiyordu. toltz'la birlikte kalmaktan o kadar zevk ald halde, ok defa onu hi grmemek, sakin ve akll uslu hayatn karlksz bir akla bulandrmamak, hayatnda silik bir glge olarak kalmak istiyordu. Kendisi mutsuz aknn ilesini dolduracak, gemiine alayacak, ruhunu krletecek, her eyi unutacak, sonra... Sonra belki makul bir ekilde evlenecek, akll uslu bir kadn, bir anne olacak, gemiini bir gen kz hlyas gibi defterden silecek, yaamaktan zevk almaya deil, hayata katlanmaya alacakt. Btn kadnlarn yapt da bu idi. Fakat kendi meselesini halletmekle i bitmiyordu. Bir baka insan vard ki hayatnn en gzel umutlarn kendisine balamt. Perian bir halde kendi kendine, "Niin sevdim? Niin sevdim?" diyor, Oblomov'un parkta onu brakp gitmek istedii sabah hatrlyordu. Eer gitmi olsayd hayatnn kitab bir daha almayasya kapanacak sanmt. O zamanlar ak ve hayat meselelerini ne kadar kolay zm, her ey ona ne kadar ak grnmt. imdi ise her ey bir krdm olmutu. Zeksna pek fazla gvenmi, evresine basit bir ruhla bakp dosdoru yrmekle hayatnn bir hal gibi ayaklarnn altna serileceini sanmt. Kimseyi sulamaya da hakk yoktu. Btn su kendinde idi. toltz geldii zaman Olga uzand kanepeden nee ile kalkt. Niin geldiini bilmiyordu. Kitabn bir yere brakarak onu karlad. toltz Olga'nn gle bakan penceresi nne oturdu: Rahatsz etmiyorum ya? Kitap okuyordunuz galiba? Hayr, brakmtm. Hava kararyor. Sizi bekliyordum. toltz pencerenin nne bir sandalye daha ekerek ciddi bir yzle: sabet, ben de sizinle konumak istiyordum, dedi. Olga rperdi ve rengi utu. Koltua der gibi oturdu. Ban zntyle nne eerek yere bakt. Bu anda oradan ok uzaklarda bulunmak isterdi. Btn gemii bir anda imek gibi gzlerinin nnden geldi geti. Bir ses iinden ona, "Hesap verme saati geldi," diyordu. "Hayat ocuk oyunca

339

deildir, akaya gelmez. Cezan ekeceksin!" Birka dakika ikisi de sustu. toltz'un dncesini toparlamaya alt belli idi. Olga, korku ile onun szlm yzne, atk kalarna, karar belirtisiyle skm dudaklarna bir an bakt. i titreyerek kendi kendine, "Nemesis!"*( Eski Yunanllarda intikam tanras) dedi. kisi de bir delloya hazrlanyordu. Olga Sergeyevna. Neden sz etmek istediimi seziyorsunuz elbet. toltz duvara yakn oturmutu. Ik arkasndan geldii iin yz glgeli idi. Olga ise pencereye kar oturduu iin iinden geenleri yznden okumak mmknd: Nereden bileyim? dedi. Olga bu tehlikeli ban karsnda, Oblomov'un yannda her zaman gsterdii soukkanll, keskin zeky ve irade gcn yitirmi gibi idi. Anlamt ki duygularn toltz'un gznden saklayabilmesi ve onunla yenilmeden savaabilmesi, Oblomov'la olduu gibi kendi gcyle deil, sadece toltz'un ekingenlii ve inat suskunluuyla mmkn oluyordu. Byle ak bir karlamada zayf kalyordu. "Nereden bileyim?" sorusunu vakit kazanmak ve hasmnn plann daha iyi anlamak iin sormutu. toltz saflkla: Demek bilmiyorsunuz? Peki o halde syleyeyim, dedi. Olga kendini tutamad: Aman, sylemeyin! deyiverdi ve elini tutarak yalvarr gibi yzne bakt. Gryorsunuz ya, bildiinizi anlamm. Demek sylememi istemiyorsunuz? Olga cevap vermedi. Mademki gnn birinde size iimi aacam biliyordunuz, vereceiniz cevab elbette dnmsnzdr. Olga geri ekilip gzlerini ktan saklayarak, yzn iyice kaplamaya balayan karanl imdadna ard ve: Bugn bekliyordum; onun iin perian bir halde idim, dedi. Perian! Ne korkun kelime. Dante'nin "umut kesme"si gibi. Syleyecek baka bir szm yok. Her ey bitti. Fakat yine de size teekkr ederim. Bylece iinde bulunduum karanlktan kurtulmu oluyorum. Hi deilse ne yapacam biliyorum. Kendimi kurtarmak iin ekip gitmem gerekiyor. Ayaa kalkt. Olga telala zerine atlarak kolunu tuttu: Hayr, Allah akna gitmeyin. Bana acyn. Giderseniz halim ne olur? Tekrar oturdular. toltz serte: Fakat sizi seviyorum Olga Sergeyevna, dedi. Son alt ay iinde ne hallere

340

dtm grdnz. Daha ne istiyorsunuz? Tam bir zafer kazanmak m? yice yklmam, aklmn bamdan gitmesini mi bekliyorsunuz? Bu ltfnze teekkr ederim. Olga'nn rengi deiti. inde birikmi olan ve artk saklayamayaca aclarn verdii bir vakarla: O halde gidiniz, dedi. Beni balayn; kabalk ettim. Bo yere kavga ediyoruz. Bundan kandnz biliyorum. Fakat kendinizi benim yerime koyamayacanz iin benim kamak ihtiyacm garip buluyorsunuz. Bir erkek bazen istemeye istemeye bencil olur. Olga oturduu yerde rahat deilmi gibi kmldad. Fakat bir ey sylemedi. toltz: Peki diyelim ki kalyorum, dedi. Ne olacak? Tabii benden dostluunuzu esirgemeyeceksiniz. Fakat bu dostluu zaten nasl olsa kaybedecek deilim. imdi giderim. Bir iki yl sonra dnnce ayn dostluu bulabilirim. Dostluk gen bir kadnla gen bir erkek arasnda ak olmad zaman ya da ihtiyarlar arasnda bir ak ansna dnt zaman iyi bir eydir. Bir yanda dostluk, br yanda ak olunca felaket! Biliyorum siz benimle sklmyorsunuz, ama benim halim ne olacak? Olga g iitilir bir sesle: Peki yle ise, gidin, sizi zorla tutacak deilim, dedi. Kalmak, keskin bir bak zerinde yrmek, gzel bir dostluk dorusu. Ya benim hayatm daha m iyi sanyorsunuz? Size gre ne var? Siz... sevmiyorsunuz ki. Olga kendi kendisiyle konuur gibi: Bilmiyorum, vallahi hibir ey bilmiyorum. Fakat eer siz... Eer hayatm deiecek olursa ne hale gelirim? toltz saflkla, derin bir itenlikle sylenen bu szlerden kukulanarak sandalyesini Olga'ya yaklatrd: Bir ey anlamyorum ki. Anlatn Allah akna. Olga susuyor, toltz yznden bir anlam karmaya alyordu. Olga onu yattrmak, "perian" szn geri almak ya da toltz'un bu kelimeyi yanl anladn anlatmak istiyor, fakat nasl konuacan bilmiyordu. Belli belirsiz hissediyordu ki ikisi de yanl bir yolda idiler. Uursuz bir anlamazln azab iinde idiler. Ancak toltz, ya da onun yardmyla Olga, gemii ve hali aydnlatp ii yoluna koyabilirdi. Fakat bunun iin de cann diine takarak, olup biteni anlatmas gerekti. Hem verecei hkm merak ediyor, hem de korkuyordu:

341

Ben de bir ey anlamyorum; sizden daha fazla karanlktaym. Dinleyin beni Olga; sizin bana gveniniz var m? Hem ne kadar, biliyorsunuz, bir anneye olan gven kadar. O halde bana geen ylki ayrlmamzdan sonra neler olduunu anlatn. Sizi bir trl anlayamyorum; eskiden dncelerinizi yznzden okurdum. Birbirimizi anlamamz iin bana her eyi anlatmanzdan baka are yok; yle deil mi? Doru, baka are yok... Nasl olsa bu hale bir son vermemiz gerekiyor. Olga iini dkmeyi nleyemeyeceini anlayarak perian bir halde ban nne edi. inden, "Nemesis! Nemesis!" diyordu. Gzlerini yere dikip bir sre sustu. Syledii birka kelime ve sonra bir anlk susma iine korku doldurmutu. toltz, eli aya titreyerek Olga'nn anlataca eylerin korkun olabileceini dnd. Kendi kendine, "Bir derdi var belli! Ah yarabbi, ne oldu bu kza?" diyordu. Olga hl susuyor, kendi kendisiyle cenkletii belli oluyordu? Demek ki... Olga Sergeyevna... Olga yine bir ey sylemedi; karanlkta iyi fark edilmeyen sinirli bir hareket yapt. toltz sade ipek elbisesinin hrtsn duydu. Nihayet: Cesaretimi topluyorum, dedi; ne kadar g olduunu bilseniz... toltz'un her eyi renmesini istiyordu, ama keke bir mucize ile renseydi de kendi konumasayd. Bereket versin hava gittike kararm, yz glgelere brnmt. Ancak sesi ona ihanet edebilirdi. Sze neresinden balayacakt? Kendi kendine, "Ah yarabbi! Ne kadar sulu olmalym ki bu kadar utan, bu kadar perianlk iindeyim!" diyordu. Daha pek az zaman nce hem kendinin, hem de bakasnn hayatn ne kadar gvenle dzenlemeye alyordu; ne kadar kuvvetli, ne kadar akl banda idi. imdi ise bir kk kz gibi korkudan titriyordu. Utanlacak bir gemi, yaralanm bir gurur, u anda iinde bulunduu kt durum iini kemiriyordu... Dayanlacak gibi deildi. toltz da kendini zor yenerek ve szleri ile kendini de yaralayarak: Size yardm edeyim... Siz... k oldunuz deil mi? Olga susarak, evet, demek istedi. toltz yine korku ile rperdi. Dudaklarnn titrediini hisseden toltz, soukkanl olmaya alarak: Kimdi? Bu bir sr deil ya? diye sordu. Olga iin bu bir srdan da beterdi. Bir baka isim sylemek, bir baka hikye uydurmak isterdi. Bir an duraksad, fakat yalan sylemek elinde deildi. Byk bir tehlike annda kendini bir kayalktan aa atan ya da alevler iine atlan bir insan gibi birdenbire, "Oblomov!" dedi.

342

toltz donakald. ki dakika sustular. toltz hayretle tekrarlad: Oblomov! mkn yok. Bir yanllk olacak. Ya kendi duygularnz yanl anladnz ya Oblomov'u ya da ak!.. Olga bir ey sylemedi. Bu bir ak deil, baka bir ey, diyorum size. Evet, onunla elendim, burnundan tutup ektim onu, perian ettim... Size kalrsa imdi de sizinle baladm. Olga bunu kendine hkim olmaya alarak gzya ve fke dolu titrek bir sesle sylemiti. Sevgili Olga, fkelenmeyin, byle konumayn, size yakmyor. Bilirsiniz ki byle bir ey dnmem. Fakat kafam almyor, nasl olur da Oblomov... Olga kendini savundu: Ama dostluunuzu kazanm bir insan... Kt bir insan olduunu da syleyemezsiniz. Niin aka da layk olmasn? Evet biliyorum, ak, dostluk kadar ince eleyip sk dokumaz. ok zaman gz krdr. nsana deerleri iin k olunmaz, dorudur. Fakat k olmak iin de bir ey, belki ok az bir ey, anlatlamayan, ad olmayan bir ey gerektir ki benim esiz fakat uyuuk dostum Oblomov'da o yoktur. Onun iin hayret ediyorum. Bakn bana Olga, byle yaparsak hibir eyi zemeyiz, birbirimizi anlayamayz. Ayrntlara girmekten utanmayn; yarm saat iin kendinizi esirgemeyin; bana her eyi anlatn; ben de size ne olduunu ve daha neler olabileceini syleyeyim. Ben hl yle sanyorum ki... bu ite bir yanllk var... Ah, inallah sylediiniz dorudur; inallah sevdiiniz adam Oblomov'dur, bakas deildir. Oblomov! Artk gemie, aka bal olmadnz, serbest olduunuzu grmyor musunuz? Anlatn, abuk anlatn! Olga krdmlerden bazlarnn zldne sevinerek gvenle: Evet, dorusu bu! dedi. Kendi kendime kalnca, deli olacam sanyorum. Ne kadar perian olduumu bilseniz! Bilmiyorum, byk bir su mu iledim, gemiimden utanmam, yklmam m gerek? Gelecekten bir ey bekleyebilir miyim, bekleyemez miyim, bilmiyorum... Hep kendi dertlerinizden sz ediyorsunuz, benimkilerin farknda deilsiniz. Anlatacam, dinleyin! Ama aklnzla deil, ondan korkuyorum, kalbinizle dinleyin. Kalbiniz hatrlar ki benim bir annem yok, ormanda kaybolmu bir insan gibiyim... Hayr, hayr, bana acyn. Sahiden k olduysam beni brakp gitmeniz daha iyi... Sonra tekrar gelirsiniz, o zaman benim iin dostluktan baka duygunuz kalmaz. Ama eer hoppalk, hafiflik ettiysem beni cezalandrn, beni terk edin, beni unutun. imdi dinleyin. toltz, Olga'nn iki elini ateli ateli skt. Olga btn ayrntlaryla olan biteni

343

anlatmaya balad. ini kemiren, yzn kzartan, bir zaman Onu mutlu ettikten sonra, sonunda en derin kukulara, aclara srkleyen hikyeyi kelime kelime sayd dkt. Gezintileri, park, umutlar, Oblomov'un parlayp snlerini, leylak daln, hatta pme sahnesini anlatt. Yalnz bahedeki boucu akam geti; nk o akam iinde olup biteni kendisi de pek iyi bilmiyordu. Olga balangta iitilmeyecek kadar hafif konuuyordu; fakat devam ettike sesi daha ak, daha az ekingen olmaya balad. Sonunda neredeyse baka birisinin hikyesini anlatyormu gibi konutu. Sanki anszn bir perde kalkm ve gemii, bakmaya cesaret edemedii gemii gzlerinin nne serilivermiti. Konutuka birok eyi kendisi de daha iyi anlad. Karanlk olmasa artk dinleyicisinin yzne hi korkmadan bakabilirdi. Szn bitirdi, toltz'un hkmn bekledi. Hkm yerine mutlak bir susu. "Ne dnyor acaba?" Ne bir ses duyuluyordu, ne bir kmlt, ne bir nefes; odada kimse yok gibiydi. Bu durgunluk yeniden iine kukular soktu. Susu uzad. Bu ne demekti? Dnyann en ho grr, en akll yargc, onun hakknda nasl bir hkm hazrlyordu? Kim olsa onu insafszca mahkm ederdi. Davasna bakacak tek insan olarak toltz'u semiti. O her eyi anlayacak, lp biecek ve onu kendinden daha iyi savunacakt. Ama niin susuyordu? Davay kayp m etmiti? Tekrar korku balad. Kap ald ve bir hizmeti iki amdan getirdi. Oturduklar ke aydnland. Olga, toltz'u utanga fakat merakl bir gzle bir anda szd. toltz kollarn gsne kavuturmu, ona dosta glmseyerek, telal halinden zevk alarak bakyordu. Olga geni bir nefes ald, neredeyse sevincinden alayacakt. Bir anda kendine ve dostuna gveni tekrar yerine geldi. Balanan, avutulan ve okanan bir ocuk gibi mutluydu. toltz: Hepsi bu kadar m? dedi. Evet. Mektup ne oldu? Mektubu ekmecesinden kard, verdi. toltz amdana yaklat, mektubu okudu ve masann stne brakt. Gzlerini, Olga'nn ok zamandan beri grmedii bir bakla ona evirdi. Vaktiyle Olga'y martan soukkanl, hafiften alayc ve son derece nazik eski dost, yeniden karsna gelivermiti. Yznde hibir kuku, hibir znt izi yoktu. Olga'nn iki elini tuttu, birer birer pt ve bir sre dnd. Olga gzlerini am, hareketsiz, toltz'un dncesini yznden okumaya alyordu. toltz birden ayaa kalkt:

344

Ah Olga, iin iinde Oblomov olduunu bilseydim, hi derde dmezdim. Gzlerinde o kadar iyilik, o kadar gven vard ki, Olga, o korkun gemii sanki hi yaamamt. Kalbi bir bayram sevinciyle aydnland. Aka anlad ki, imdiye kadar toltz ne der, diye utanmt. toltz ise onu mahkm etmiyor, brakp gitmiyordu. Bakalarnn hkm artk ne umurunda idi. toltz eski neesini, gcn bulmutu; ama bu Olga'ya yetmiyordu. Beraat ettiini anlamt, fakat hkm kulaklaryla iitmek istiyordu. toltz apkasn ald. Olga: Nereye gidiyorsunuz? diye sordu. Bir hayli zldnz; dinlenin. Yarn konuuruz. Olga elinden tutup ekti ve onu tekrar yerine oturttu: Beni btn gece uykusuz brakmak m istiyorsunuz? Bana ne dndnz sylemeden mi gideceksiniz? Bamdan geene ne diyorsunuz? imdi ne oluyorum? Ne ola cam? Bana acyn Andrey vanovi; bunu bana siz sylemezseniz kim syleyebilir? Hak ettiim cezay bana kim verecek? Ya da... kim balayacak beni? Son kelimeleri sylerken ona o kadar candan bir yaknlkla bakmt ki, toltz apkasn bir tarafa att. Neredeyse ayaklarna kapanacakt. Meleim benim, size meleim dememe izin verin, bo yere kendinizi zmeyin. Ne mahkm olmanza neden var, ne de beraat etmenize. nann, hikyenize eklenecek hibir szm yok. Neden phe edebilirsiniz? Banzdan geen eyin ne olduunu, adna ne diyeceimizi mi bilmek istiyorsunuz? Bunun ne olduunu oktan biliyorsunuz... Oblomov'un mektubu nerede? Bakn ne diyor... Masann stnden mektubu ald ve bir yerini okudu: "Benim size anlatmak istediim, duyduunuz eyin gerek ak deil, sadece bir ak umudu olmasdr. inizdeki bilinsiz ak ihtiyac asl gdasn bulamaynca, hararetsiz ve sahte bir alevle yand. Bu eit ateler kadnlarda bir ocua veya bir kadna gsterdikleri sevgide ya da nedensiz dktkleri gzyalarnda, histeri bunalmlarnda grlr... Ben batan size bunu aka sylemeliydim: Siz yanl bir yoldasnz; (toltz sesini bir aktr gibi ykselterek okuyordu.) Karnzdaki erkek, ryanzda grdnz adam deildir. Greceksiniz, bir gn o adam karnza kacak; o zaman kendinize geleceksiniz; ilediiniz hatadan utanacak, bana kzacaksnz. Bakn ne kadar doru sylyor; sahiden hata ilediinizi grp kzdnz; kendinizden utandnz. Syleyecek baka ey yok. Oblomov'un hakk varm. Ona inanmamsnz. Sizin bir tek hatanz bu. Ondan vaktinde ayrlmalydnz; fakat gzelliiniz onu fazla bylemi... Siz de onun... kumrular gibi saf sevgisine tutuluvermisiniz.

345

Sylediklerine inanmamtm. nsann kalbi bu kadar aldanamaz sanyordum... Aldanr, hem yle aldanr ki bazen! Fakat bu macera sizin kalbinizle ilgili deil: Bir yandan gururunuz ve hayalleriniz, bir yandan zaafnz rol oynam... Hayatnzda artk baka bir sevin olmayacandan, bu soluk k sndkten sonra bsbtn karanla gmlmekten korkmusunuz... Aladm zamanlar gzyalarn kalbimden gelmiyor muydu? Onu aldatm deilim, her zaman itendim. Aman canm, bir kadn her ey iin gzya dker. Leylak dal iin, parkta sevdiiniz ke iin ac ektiinizi kendiniz sylediniz. Buna onur yaranz, kurtarclk rolndeki baarszlnz ve almadan gelen ballnz katarsanz gzyalar iin bir hayli neden toplanm olur. Bulumalarmz, gezintilerimiz hep yalan myd? Sonra... Anlattm ya... odasna da gitmitim. Olga'nn yz kzard; bu szleri yle hafife syledi ki sanki kendisi bile duymak istemiyordu. Maksad kendi kendisini sulayp toltz'un onu daha fazla savunmasna meydan vermek ve bylece vicdann iyice temizlemekti. Bana anlattklarnzdan kim olsa fark eder ki son bulumalarnzda artk syleyecek hibir eyiniz kalmam. Sizin szde aknz artk sarlacak bir ey bulamaz, daha ileri gidemez olmu. Ondan ayrlmazdan ok nce ayrlmtnz. Siz artk aka deil, akn hayaline, kendi yarattnz bir kuruntuya bal kalyordunuz. Olga g duyulur bir fsltyla: Ya pme? dedi. toltz sahte bir ciddilikle: Ha, bakn, bu ok nemli, dedi; bundan dolay... bugn size bir kap yemek eksik verilmeli. toltz'un gzlerinde gittike artan bir efkat ve sevgi vard. Olga onun bu kaytszlndan alnarak sitemli bir eda ile konutu: Byle bir hata bir aka ile rtlemez. Hi deilse beni ac bir kelime ile cezalandrmanz, ilediim kusurun adn sylemenizi isterim. lya'dan baka biri olsayd aka etmezdim ve ilediiniz kusur bir felaketle sonulanrd. Ama Oblomov'u o kadar iyi tanrm ki... Baka birisiyle, asla! Onu ben sizden de iyi tanyordum... Deil mi ya! Peki... ya deiseydi, hayata dnseydi, dediklerimi yapsayd... Onu gene

346

sevmeyecek miydim? Gene aldanm, yanl yola gitmi mi olacaktm? O zaman onun yerinde baka bir adam olacakt demektir. Elbette i deiir, bantnz bir ak olur, kkleir ve belki... Bu ayr bir hikye, ayr bir kahraman, bizimle ilgisi yok. Olga zihnindeki son bulutu da silmiti, geni bir nefes ald. Bir an sustular. Sonra Olga: Oh, artk kurtuldum, ok kr, dedi ve bir iek gibi alarak toltz'a yle derin bir minnettarlkla, o kadar yeni ve cokun bir dostlukla bakt ki toltz bu bakta aylardr bou bouna arad kvlcm nihayet grr gibi oldu. ini bir sevin sard: Hayr, kurtulan benim, dedi. Ah, bu ak hikyesinin kahramannn lya olduunu bilseydim. Boyere ne kadar vakit, ne kadar emek harcadm. Niin? Ne gerei vard? toltz neredeyse kzacakt; fakat hemen kendini toplad, kt hatralarn zihninden kovdu. atlan kalar doruldu ve gzleri parldad: Demek byle olmas gerekmi, ne yapalm. imdi ne kadar rahat... ne kadar mutluyum. Olga her eyin bu kadar abuk deimesine aarak kendi kendine syler gibi: Bir rya grm gibiyim, hibir ey olmam sanki, dedi. Sadece utancm, vicdan azaplarm deil, iimdeki btn kasveti, acl da sildiniz sprdnz... Nasl yaptnz bu ii? Artk unutulmak m diyorsunuz bu hata? toltz ilk defa ona sevgisini gizlemeden bakarak: Bence oktan unutulmalyd, dedi. Peki, hatasz, gerek duygulara dayanan sevgi hangisi olacak? toltz mektubu tekrar alarak: Burada yazl, dedi: "Karnzdaki erkek, ryalarnz da grdnz adam deildir. Greceksiniz, bir gn o adam karnza kacak... " Size k olacak, o kadar olacak ki, bir yl deil, btn bir mr bu aka yetmeyecek. Ama bilmiyorum bu adam... kim olacak? toltz gzlerini Olga'ya dikip sustu. Olga dudaklarn bzerek nne bakt; ama kirpikleri gzlerindeki parlty gizleyemiyor, dudaklar glmsemesine engel olamyordu. Birden o kadar sevinle glmeye balad ki, gzlerine ya doldu. Olga Sergeyevna, ben size ne olduunu ve ne olacan syledim. Ama siz benim soruma cevap vermiyorsunuz. Olga utanarak ona gz ucuyla bakt:

347

Ne cevap verebilirim? dedi. Bana syletmek istediiniz eyi, bu kadar hak ettiiniz eyi sylemeye hakkm var m? toltz baklarnda bir kvlcm daha grr gibi oldu. Tekrar sevinten kanatland: Acele etmeyin, dedi; hak ettiim eyi bana kalbimde ki matem, resmi matem bittii zaman sylersiniz. Bu yl bir iki ey anlar gibi oldum. Ama yalnz u soruma cevap verin: Gidecek miyim... kalacak mym? Olga birden neelenerek: Siz benimle ak oyunu oynuyorsunuz, dedi. Yok, hi deil. Bu sorum deminki soru deil; onun anlam baka idi. Kalacak olursam... ne sfat ve salahiyetle kalacam? Olga utand. toltz glerek: Gryorsunuz ya, ak oyunu oynuyorum, dedi. Bu akamki konumadan sonra birbirimize baka trl bakmalyz. Artk dnk gibi birbirimizden utanmyoruz. Olga daha fazla utand: Bilmiyorum ki... diye fsldad. Ben size bir ey tavsiye edeyim mi? Edin... Ne derseniz yapacam. teki adam geledursun, imdilik benimle evlenin. Olga mutlu bir heyecan iinde elleriyle yzn kapayarak: Cesaretim yok, dedi. toltz Olga'nn ban kendine doru ekerek: Niin yok? dedi. Olga ban bir ocuk gibi onun gsne dayad: Gemiim ne olacak? toltz, Olga'nn ellerini yznden ekti; salarn pt ve gzlerinde beliren ve tekrar kaybolan yalara doya doya bakt. Leylaklarnz gibi solup gidecek! Birok ey rendiniz, onlar yaamak iin kullanabilirsiniz artk. Hayat yeniden balyor: Geleceinizi bana verin ve baka bir ey dnmeyin. Ben her eyi zerime alyorum. Gidip teyzenize syleyelim. toltz evine ge vakit dnd. Aalara, ge, gle, hatta sulardan ykselen sise hayran gzlerle bakarak kendi kendine: "stediime kavutum," diyordu, "nihayet davay kazandm. Ka yldr ak

348

bulmak iin sabrediyor, yreimin sevme gcn harcamyordum. Ne kadar bekledim! Ama ne iyi etmiim: Bir insann varabilecei en byk mutluluk budur!" Mutluluk, hayatnn i tarafn, daireyi, babasnn arabasn, mein eldivenlerini, yal hesap pusulalarn sildi sprd. Hafzasnda yalnz annesinin kokulu odas, Herz'in mzii, prensin resim galerisi, mavi deniz, takma salar ve sonra tatl bir ses, Olga'nn sesi kalmt... "Olga, benim karm! Aradm eyi buldum. Artk aranacak baka bir ey kalmad," diyor ve ii sevin rzgrlaryla doluyordu. Mutluluun sarholuu ierisinde yolunu bile fark etmeyerek yryordu. Olga arkasndan bakt, sonra pencereyi at, bir sre gecenin serin havasn iti. Heyecan yava yava dindi. Nefes al dzeldi. Uzaktan grnen gl huzur iinde seyre dald. O kadar ki onu gren pencerede uyuyakalm sanrd. Ne duyduunu, ne dndn aka bilmiyordu. Dnceleri dalgalar gibi akp gidiyor, kan damarlarnda sakin sakin dolayordu. Mutluydu ama mutluluunun nerede balayp nerede bittiini, nasl bir ey olduunu fark edemiyordu. Bu kadar kaygsz, bu kadar rahat olmasna aarken birden kendi kendine fsldad: "Nianlym artk!" "Nianlym!" Bir kz bu sz ne mutlu bir rpermeyle syler! Onu sylerken btn hayat aydnlanr. O kadar ykseklere kar ki daha dn hi farkna varmadan yalnz bana yrd yolu karanlk iinde ve ok aalarda kalm grr. Acaba Olga niin bu mutlu rpertiyi duymad? Olga da tenha ve mtevaz bir yolda yryorken bir ke banda ona rastlamt. toltz elinden tutup onu yolundan ayrmt. Girdii yeni yol parlak, gz kamatrc deildi ama geni bir rmak gibi dz krlar, dosta glmseyen tepeler arasndan geiyordu. Olga'nn gzleri kamamam, kalbi heyecandan alevlenmemiti. Yeil tepeler ve sonsuz ovalar arasndan geen hayatn akn durgun bir sevinle seyre dalmt. Ne omuzlarnda bir rperme dolam, ne de gzleri gururla parlamt. Sadece krlara, tepelere dalan bak onun, kendine elini uzatan dostunun hayaline dnd, bir damla gzya yavaa yanandan akt... Dald durgun mutluluk dnden uyanmadan pencerede kald. Hi kmldamyor, nefes ald duyulmuyordu. Her eyi unutmu, sessiz, lk, kokulu gecenin mavi ve tatl ltlarna brakmt kendini. Mutluluk hlyas, geni kanatlarn aarak Olga'nn zerinden gkteki bulut gibi kayp gidiyordu. Bu hlya iinde Olga kendini ne bir iki saatlik tller, dantelalar, ne de hayatnn sonuna kadar giyecei gndelik elbiseler iinde grd. Ziyafetler, klar, sevinli kahkahalar dnmedi. Hayalindeki mutluluk o kadar basit, o kadar gsterisizdi ki marur bir rperile deil, derin ve tatl bir heyecanla tekrar fsldad: "Nianlsym!" V Oblomov'un isim gnnden, toltz'un beklenmedii bir srada yemee gelmesinden on sekiz ay kadar sonra Viborg Mahallesi'ndeki evde her ey ne kadar

349

deimiti, ne kadar kasvetli, uyuuk bir hal almt yarabbi!.. lya lyi de ihtiyarlam grnyordu. Sknt, bir hastalk gibi gzlerine ilemiti. Odann iinde gidip gelmekten, yatp tavana bakmaktan, bir kitap alp bir iki satr okumaktan, esnemekten, masann zerinde parmaklarn tkrdatmaktan baka bir ey yapt yoktu. Zahar bsbtn alklam, kendinden gemiti. Ceketinin dirsekleri yamanmt; yememi, uyumam, ar iler grm gibi yorgun ve perian grnyordu. Oblomov'un hrkas eskimiti, yer yer zenle yamanm olmasna ramen diki yerlerinden baka taraflar bile almaya balamt. Yenisini almak zaman oktan gelmiti. Yatan zerindeki battaniye de periand. Perdeler solmu, temiz olmalarna ramen paavra gibi grnmeye balamlard. Zahar eski bir masa rts getirdi. Oblomov'un yanndaki bir masann yarsna kadar serdi. Sonra dilini dileri arasndan kararak ihtiyatla yemek tepsisini getirdi. Masann stne bir srahi votka ile ekmek de koyduktan sonra ekildi gitti. Ev sahibinin kaps ald ve Agafya Matveyevna czrdayan bir tava omletle ieri girdi. O da ok deimi, bozulmutu. Yanaklar eskisi gibi yuvarlak, krmz deildi: nce kalarnn rengi umu, gzlerinin feri snmt. Eski bir pamuklu elbise giyiyordu. Elleri gneten yanm, iten, scaktan, souktan kzarmt. Akulina yoktu, Anisya mutfakta, bahede alyor, kmese, sebzelere bakyor, amar ykyordu. leri tek bana yetitiremiyor, Agafya Matveyevna da mutfaktan kamyordu. tme ileri ok azalmt, nk kahve, ikore gibi eyler pek az alnyordu. Dantela rmeye hi vakit kalmamt. En ok yapt i soan, turp doramakt. Yznde derin bir umutsuzluk okunuyordu. Fakat sk sk iini ekerken kendi dertlerini, artk iemez olduu kahveyi dnmyordu. Daha byk lde iler gremedii, kahve temedii, salaya vanilya koyamad, kaymakl st kaynatamad iin deil, Oblomov btn bunlar bir yldr tatmad, kahvesi en iyi maazalardan bol bol alnacak yerde, yakndaki kk bakkaldan birka kapiklik alnabildii, kaymak, omlete konan sucuk hep ayn bakkaldan geldii iin zlyordu. Btn bunlar ne demekti? u demekti ki, bir yldr toltz'un Oblomovka'dan gnderdii paralar Oblomov'un ev sahibine imzalad senetteki borca gidiyordu. Bu kadnn kardeinin "tamamyla yasal" dalaveresi umutlarnn stnde bir baaryla sonulanmt. Tarantiyev rezalet bahsine dokunur dokunmaz lya lyi kpkrmz olmu, akl bandan gitmiti. Tabii anlatlar. birden iki itiler ve Oblomov drt yl iinde denmesi gereken senedi imzalad. Bir ay sonra Agafya Matveyevna da kardeine buna benzer bir senet imzalad. Tabii ne imzaladnn farknda deildi. Kardei ona bu kdn ev iin gerek olduunu sylemi ve u cmleyi yazdrmt: "Ad, soyad yukarda yazl olan, bu bor senedini kendi eliyle imzalamtr." Agafya Matveyevna sadece bu kadar uzun bir cmleyi yazmaktan kanm ve kardeine bunu Vanya'ya yazdrmasn rica etmi, "Ben ister istemez bir yanllk yaparm; Vanya artk ok gzel yazyor," demiti. Ama kardei srar etmi, o da

350

kocaman, karmakark harflerle yazy yazm, imzasn atmt. O gnden sonra da artk bu senetlerin sz edilmemiti. Oblomov imzasn atarken biraz da Agafya Matveyevna'nn ocuklarnn bundan faydalanacan dnm, ertesi gn aylp da konuulanlar hatrlaynca kendinden utanm, her eyi unutmaya almt. Ev sahibinin kardeine rastlamaktan kayor ve Tarantiyev bu konuyu anca onu, evi brakp kye gitmekle korkutuyordu. iftlikten para gelir gelmez van Matveyevi hemen damlam ve borcu hemen demeye balamasnn doru olacan sylemiti: Bylece bor drt ylda kapanrd; yoksa sre dolar ve iftlik icra yoluyla satlrd; nk Oblomov'un eline baka yerden para geip borcunu demesi ihtimali yoktu. toltz'dan gelen parann ou borca gidip de kendisine yaamak iin kk bir miktar kaldn grnce, Oblomov kimlerin eline dtn anlamt. van Matveyevi beklenmedik mahzurlar ortaya kar korkusuyla borcu iki yl iinde detmeye kalknca Oblomov bsbtn skntya dt. Cebindeki parann hesabn hibir zaman bilmedii iin nceleri bir eyin farknda olmuyordu; fakat van Matveyevi bir tccarn kzyla evlenmek sevdasna dp de baka bir eve tannca Agafya Matveyevna'nn mutfa birdenbire fakirleti. Balklar, dana eti, hindiler, kardeinin mutfanda pimeye balad. Akamlar van Matveyevi'in evinde klar yanyor, mstakbel hsmlar, i arkadalar ve Tarantiyev toplanyorlard; her ey yeni eve g etmi gibiydi. Agafya Matveyevna ve Anisya birdenbire kendilerini bo kavanozlar ve gveler ortasnda bulunca ardlar. Yaplacak i kalmamt: Agafya Matveyevna ilk defa olarak anlad ki sadece ev, sebze bahesi ve tavuklar kendinindi. Vanilya, ikore gibi eyler bahede yetimiyordu. Dkknclar yava yava ona glmsemez, eilip selam vermez oldular. Glmsemeleri, selamlar artk yeni evin iman, iyi giyinmi as topluyordu. Oblomov kendine kalan parann hepsini Agafyaya vermiti. Kadn drt ay eski gidii devam ettirebilmek iin cann diine takt, bol bol kahve, ikore tt, danalar, hindiler kzartt; fakat son metelii harcaynca Oblomov'a gelip para kalmadn haber verdi. Oblomov bu havadis karsnda kanepenin stnde birka defa dnd, kalkp ekmecesini kartrd. Orada da metelik kalmamt. Paray ne yaptn hatrlamaya alt, hatrlayamad. Masann stnde birka kapik olacakt, arad bulamad. Zahar'n bir eyden haberi yoktu. Agafya Matveyevna kardeine gitti ve masum bir eda ile evde para kalmadn syledi. Kardei: Braktm bin rubleyi byk asilzadenle birlikte ne yaptn? dedi. Ben sana nereden para bulaym? Yaknda evleneceim, biliyorsun, iki aileyi birden geindiremem. Asilzadenle beraber ayaklarnz yorgannza gre uzatmalsnz. Agafya Matveyevna: Ne diye onu benim srtma atyorsun? Ne yapt sana? Hibir ktl yok; sakin bir insan. Onu eve ben armadm ki, Mihey Andreyevi'le ikiniz getirdiniz, dedi.

351

Kardei ona on ruble verdi ve baka paras olmadn syledi. Fakat lokantada Tarantiyev'le bu mesele zerinde konutu, kz kardeiyle Oblomov'u bu halde brakmann doru olmayacana karar verdiler. toltz duyarsa zerlerine yrr, dalavereyi anlar, planlarn altst edebilir, "tamamyla yasal" olmasna ramen paray almalarna engel olabilirdi: "Herif Alman, kim bilir ne hinoluhindir!" dediler. van Matveyevi yl sonra Oblomov'un gelirinden denmek zere onlara ayda elli ruble verecekti. Kardeine paray verirken bundan baka metelik vermeyeceine yemin etti. Ne eit yiyecekler almas gerektiini, masraflarn nasl kslacan, tavuklardan, lahanalardan gelecek paray da hesaba katnca bu para ile bol bol nasl geineceklerini anlatt. Agafya Matveyevna, hayatnda ilk defa ev ilerinden baka eyler dnmek zorunda kald. lk defa Akulina'nn tabak krmasndan ya da kardeinin iyi pimemi bir balk iin kendisini azarlamasndan baka nedenlerle alad. lk defa olarak, yoksulluk korkusuyla kar karya geldi. Fakat o, kendisi iin deil, Oblomov iin korkuyordu: Byle kibar bir insan nasl kukonmaz yerine turp, ulluk yerine koyun eti, mercan renkli mersinbal yerine bakkaldan alnm tuzlu morina ya da tuzlu domuz eti yiyebilirdi? Korkun! Bu dnceyi sonuna vardrmaya katlanamayarak abucak giyindi, bir arabaya binerek kocasnn akrabalarna kotu. Bu ziyaret, eskiden yapt yortu ziyareti gibi olmad. Sabah erken, nefes nefese gitti. Onlarla imdiye kadar konumad ekilde konuacak ve para isteyecekti. Onlarda para oktu. lya lyi iin isteyince elbette verirlerdi! Kendi ay, kahvesi ocuklarnn elbisesi ve daha baka lks ihtiyalar iin olsa sesini bile karmazd. Ama bu zorunlu, dayanlmaz bir ihtiyat, lya lyi'e av eti, kukonmaz ya da ok sevdii bezelye alnacakt... Fakat kocasnn akrabalar bu ziyareti hayretle karladlar ve be para vermediler. Bununla beraber lya lyi'in altn ve gm takmlar, krkleri varsa rehine verilebileceini; iftlikten paras gelinceye kadar kendisine eyalarn deerlerinin te biri kadar para verecek kimseler bulunduunu sylediler. Baka bir zamanda byle pratik bir t Agafya Matveyevna'nn bir kulandan girer, tekinden kar, ne kadar anlatsalar bu ilerden bir ey anlamazd; ama imdi kalbinin seziiyle hemen anlyor, stnde duruyordu... eyizinden kalma incilerini rehine verdi. Ertesi gn lya lyi, hibir eyden habersiz, votkasn iti, sofrada sevdii bal, ulluu buldu. Agafya Matveyevna ocuklaryla lahana ve lapa yedi ve srf lya lyi'le oturmak iin iki fincan kahve iti. ncilerden az sonra sandndan elmas inesini, daha sonra gm aynasn, daha sonra krkn kard... Nihayet iftlikten para geldi. Oblomov hepsini ona verdi. ncileri rehinden kurtard, teki borlarn da ancak faizlerini dedi. Tekrar kukonmazlar, av etleri ald ve grn kurtarmak iin onunla beraber kahve iti. Sonra incileri tekrar rehine verdi. ki ucu bir araya getirebilmek iin haftadan haftaya, daha sonra gn gnne urat, aln, en iyi elbiselerini satt ve pamuklu ev elbisesiyle kald. Pazarlar

352

boynuna atacak eski bir atkdan baka bir eyi kalmad. te Agafya Matveyevna bu yzden zayflam, gzlerinin feri snmt. Bu yzden lya lyi'in yemeini kendisi getiriyordu. Oblomov ertesi gn iin Tarantiyev, Aleksiyev ve Gerasimovi'in yemee geleceklerini syledii zaman gene de ona gler yzle bakmak cesaretini buluyor, gzel yemekler hazrlyor, Oblomov'u utandrmyordu. Ama bu yemekler ne heyecanlara, ne koumalara, dkknlarda ne yalvarp yakarmalara, ne uykusuz gecelere, ne gzyalarna mal oluyordu! Agafya Matveyevna birdenbire ne derin hayat kayglarna kaptrmt kendini! Kt gnleri, iyi gnleri birbirinden artk ne kadar iyi ayryordu! Ama bu hayat seviyordu. Btn telalarna, gzyalarna ramen bu hayat eskisine, Oblomov'u tanmadan nce, dolu tencereler, fkrdayan tavalar, kavanozlar arasnda hkm srd, Akulina'ya, kapcya emirler verdii gnlere deimezdi. Bitip tkenmeyen gzyalarna, yorucu gnlerine, uykusuz gecelerine son verecek olan lm hatrna geldii zaman derhal silkiniyor, bu dnceyi korku ile iinden atyordu. Yemeini yedikten sonra lya lyi, Maa'nn Franszca dersini dinledi, sonra Agafya Matveyevna'nn odasnda oturup, Vanya'nn belki on defa tersyz ettii ceketini tamir ediini seyre dald. Agafya Matveyevna ikide bir mutfaa kouyor, koyun kzartmasna bir gz atyor, balk orbasn yapmak zaman gelip gelmediine bakyordu. Oblomov: Niin bu kadar tela ediyorsunuz canm? Aldrmayn, dedi. lere ben bakmazsam kim bakacak? uraya iki yama daha vuraym da orbay piireyim. Ne yaramaz ocuk bu Vanya! Daha geen hafta ceketini tamir ettim; gene yrtm. (Masann banda gmlekle ve bir tek askl pantolonuyla oturan Vanya'ya bakarak) Ne glyorsun? Bu tamir ii yarn sabaha kadar bitmeyecek, sen de kapnn nne kp oynayamayacaksn. ocuklar yrtt bunu deil mi? Kavga ettiiniz muhakkak, saklama. Hayr anne, kendi kendine yrtld. Evet, kendi kendine... Sokaklarda komaktansa evde oturup ders alsaydn daha iyi olurdu. lya lyi, Franszcaya iyi almadn bir defa daha sylerse ayaklarndan potinlerini de karrm. Oturup kitap okursun. Ben Franszcay sevmiyorum. Oblomov: Niin? diye sordu. nk Franszcada birok "fena szler" varm da ondan. Agafya Matveyevna kpkrmz oldu. Oblomov gld. Zaten daha nce de Vanya ile bu "fena sz" hakknda konumutu.Agafya Matveyevna oluna bir mendil atarak:

353

Sil u burnunu haydi, dedi. Vanya burnunu iine ekti, mendille silmedi. Oblomov: Hele iftlikten para gelsin, ona iki ceket birden alacam. Bir mavi ceket, bir de gelecek yl iin ortaokul niformas, dedi. Agafya itiraz etti: Yok canm, eskisiyle idare eder. Evin masraflarna ok para gerek. Size bu yl kavurma ve reel yapacam... Gidip bakaym Anisya kayma getirmi mi? Agafya giderken Oblomov sordu: Bu akama ne yemek var? Balk orbas, koyun kzartmas, brek. Oblomov bir ey sylemedi. Birden darda bir araba sesi duyuldu, kap alnd ve kpek havlamaya balad. Oblomov kasap, sebzeci ya da onlara benzer birileri ev sahibine geliyor sanarak kendi odasna geti. Ekseriya bu konuklar para isterler, Agafya Matveyevna vermez, onlar tehdit ederler, Agafya Matveyevna biraz daha sabretmeleri iin yalvarr, tekiler kfrederler, kaplar vurup karlar, kpek bir yandan feryat ederdi; velhasl ho eyler deildi. Fakat bu sefer gelen bir araba idi. Sebzeci, kasap araba ile gelmezlerdi. Birden Agafya Matveyevna telala odasna girdi. Size bir konuk, dedi. Kim? Tarantiyev mi, Aleksiyev mi? Hayr, hayr, u isim gnnzde gelen. Oblomov kaacak delik arar gibi telala evresine baknarak: toltz? Aman yarabbi, ne diyecek bu hali grnce! Evde olduumu sylemeyin, kt deyin, dedi ve ev sahibinin odasna geti. Anisya kapya koarken Agafya Matveyevna Oblomov'un emrini yetitirdi. toltz inand ve sadece evde olmayna at. Peki, iki saat sonra ben tekrar gelirim, birlikte yemek yeriz, yle syleyin, dedi ve yakndaki halk bahesine gitti. Anisya ieri gelip telala: Yemee gelecekmi, dedi. Agafya Matveyevna, Oblomov'a kotu: Yemee gelecekmi. Oblomov biraz dndkten sonra:

354

Baka bir yemek hazrlayn, dedi. Agafya Matveyevna ona korku ile bakt. Elli kapik para kalmt, ay bana on gn vard, kimseden bor alamazd. ekine ekine: Vakit yok lya lyi, bulduunu yesin, ne yapalm, dedi. Yiyemez, Agafya Matveyevna. Balk orbas, mersinbal ile de yaplsa istemez, hele koyun kzartmasna dnyada dokunmaz. Agafya Matveyevna'ya bir ilham geliverdi: Sucukudan biraz dil alrz, buraya yakn. Peki, yle yapn. Biraz da sebze alrsnz, mesela taze bakla. Agafya, "Baklann kilosu seksen kapik," diyecekken kendini tuttu ve bakla yerine lahana almay kurarak: Peki, alrm, dedi. Yarm kilo da gravyer peyniri alrsnz, yeter. zr dilerim; seni beklemiyorduk, derim. Oblomov kapya doru giderken birden dnp: Ya arap? dedi. Agafya Matveyevna tekrar korku ile yzne bakt. Oblomov gayet sakin ekledi: Laffitte arab aldrrsnz. VI toltz iki saat sonra geldi: Ne olmu sana? Ne kadar deimisin? Sararm, porsumusun. Bir eyin yok ya? ok fenaym Andrey; sol bacam uyuuyor. Nedir bu odann perianl? Bu hrkay ne diye atmyorsun? Baksana, hep yama iinde. Alkanlk, Andrey, bir trl brakamyorum. Ya u yatak, ya u perdeler!.. Bunlar da alkanlk m? Btn bu paavralar deitirmek sana zor mu geliyor? Vah vah! Dostum, u yatakta sahiden uyuyabiliyor musun? Ne oluyor sana Allah akna? toltz dikkatle Oblomov'a, sonra tekrar perdelere ve yataa bakt. Oblomov utanarak: Bir eyim yok, dedi. Odalara pek aldr etmem, bilirsin... Haydi, hemen yemek yiyelim. Hey, Zahar! abuk sofray kur. Peki, sen naslsn? ok kalacak msn?

355

Nereden geliyorsun? Tahmin et bakalm, ne iin geldim, nereden geldim? Burada senin dnyadan haberin olmaz herhalde. Oblomov merakla yzne bakt: Olga nasl? dedi. Ya, demek unutmadn? Ben unuttun sanyordum. Hayr Andrey, nasl unutabilirim? nsan yaad en gzel gnleri, girip kt bir cenneti unutabilir mi?.. Ben artk... (Oblomov iini ekti.) Olga nerede imdi? iftliinin banda. Teyzesiyle birlikte mi? Teyzesiyle ve kocasyla birlikte. Oblomov ararak: Olga evlendi mi? dedi. toltz yumuak, tatl bir sesle: Niin telalandn? Yoksa... Oblomov hemen kendini toplad: Hayr dostum; telalanmadm, sadece ardm. Neden bilmem, bir tuhaf oldum. Evleneli ok oldu mu? Mutlu mu? Syle Allah akna! stmden ar bir yk kaldrdn. Geri beni affettiini sylemitin ama... Bir trl rahat edemiyordum. imi bir vicdan azab kemiriyordu... Sevgili Andrey, sana ne kadar minnettarm. O kadar iten bir sevin duyuyordu ki, yerinde duramyor, bir kalkyor, bir oturuyordu. Bu hali toltz'a dokundu: Ne kadar iyi kalplisin lya! Olga'dan aa kalmazsn. Bu sevincini ona anlatacam. Hayr, hayr, anlatma. Evlendiine sevindiimi duyarsa beni duygusuz bir insan sanr. Sevinmek bir duygu deil mi? Hem de bencil olmayan bir duygu. Onun mutluluuna seviniyorsun. Doru, doru. Ne sylediimi bilmiyorum... Peki kiminle evlendi, mutlu kocas kim? Kim mi? Amma da ar anlaylsn lya! Oblomov birden gzlerini ap dostuna bakt. Birden ta kesildi, sapsar oldu: Yoksa... sen misin? toltz glerek sordu: Yine mi telalandn? Niin? Oblomov heyecanla: aka etme Andrey, dorusunu syle, dedi. Vallahi aka etmiyorum. Olga ile evleneli bir yl geti.

356

Oblomov'un yzndeki tela yava yava kayboldu, dalgn dalgn nne bakt. Gzlerini dostuna kaldrmad, fakat dnceleri kendiliinden derin bir sevince evrildi. Nihayet toltz'a bakarken gzleri sevgi ile yala doldu. Onu kucaklayarak: Sevgili Andrey, dedi ve heyecann yenmeye alarak: Sevgili Olga... Sergeyevna. Allah sizi mesut etsin. Yarabbi, ne kadar mutluyum. Ona de ki... toltz cokun bir muhabbetle szn keserek: Ona Oblomov'un hep eski Oblomov olduunu syleyeceim, dedi. Hayr, ona de ki, hatrlat ki ben ona doru yolu buldurmak iin hayatna girdim. Tanm olmamza da, yeni bir hayata atlm olmasna da seviniyorum. Baka bir erkekle evlense ne olurdu? Artk oynadm rol yzm kzartmyor, kendimi sulu bulmuyorum. stmden ar bir yk kalkt. Her ey dzeldi, aydnland artk. Mutluyum. Tanrya krler olsun. Oblomov kanepeden frlayacak gibi oluyordu, ikisi de sevinten glyor, alyorlard. Cebinde metelik olmadn unutarak Zahar'a bard: Zahar, yemekte ampanya istiyoruz. Olga'ya hepsini, hepsini anlatacam. Seni unutmayna amyorum. Hayr, sen ona layk bir insandn. Ne kadar iyi, ne kadar temiz bir yrein var! Zahar'n ba kapdan gzkt. Efendisine iaret ederek: Biraz gelir misiniz, dedi. Oblomov sabrszlkla: Ne var? Git oradan, dedi. Zahar fsldad: Biraz para verir misiniz, ltfen. Oblomov birden yatarak kapya gitti: Peki, zarar yok! Unuttum dersin, vakit olmad dersin. Haydi git... Arkasndan bard: Dur, buraya gel, havadisi duydun mu Zahar? Andrey vanovi'i tebrik et, evlenmi. krler olsun! Byle gzel bir haberi duyacak kadar yaadma krler olsun! Tebrik ederim, Andrey vanovi; Tanr size uzun mrler versin, bir sr ocuk versin. ok sevindim, ok! Zahar eildi, glmsedi, ahlar oflar ekti. toltz cebinden bir banknot karp ona verdi. Al unu da kendine bir ceket satn al. Dilenciye dnmsn, dedi. Zahar elini pmeye alarak: Kiminle evlendiniz? diye sordu. Oblomov: Olga Sergeyevna ile; hatrlyor musun? diye sordu.

357

lyinskilerin kz? Ah yarabbi! Ne gzel kzd! lya lyi o zaman beni azarlamakta haklymsnz. Ne bunak herifim ben! Affedin, ok ayp etmiim. Size sylediklerim hep yaland, dedikoduyu karan Nikita deil, bendim. Hizmetilere ben sylemitim. Meer size iftira etmiim. Olur ey deil; Allah taksiratm affetsin... Zahar szlerini tekrarlaya tekrarlaya odadan kt. Olga seni iftliine davet ediyor. Artk k deilsin, herhalde beni kskanmazsn, birlikte gidelim. Oblomov iini ekti. Hayr Andrey, aktan, kskanlktan korkum yok ama gidemem. Neden korkuyorsun yle ise? Size hasetle bakmaktan korkuyorum. Mutluluunuzun aynasnda benim harcanm perian hayatm grrm. Baka trl de yaayamam artk. Biliyorsun, elimde deil. Gel, gel dostum, ister istemez evrendekilerin hayatn yaamaya balarsn. Hesaplara bakar, iftliini idare edersin. Okursun, mzik dinlersin. Olga ii ne kadar ilerletti grrsn. Casta Diva'y hatrlyor musun? Oblomov, bunlar bana hatrlatma, der gibi elini sallad. toltz srar etti: Haydi gel, Olga istiyor; seni artk hi rahat brakmayacak. Ben belki yumuarm ama o seni dnyada brakmaz. Onda yle bir ate, yle bir yaama gc var ki beni bile rahat brakmyor. Eski mutluluunu bulur, park, leylak daln hatrlarsn; dirilirsin. Hayr Andrey, hayr! Bunlar hatrlatma, diriltme bunlar Allah akna! Hatrladka iyi olmuyorum ki, daha fena oluyorum. Hatralar mutlu bir hayatn hatralar olursa gzeldir; insana g kapanm yaralar hatrlatnca ac eylerdir. Baka bir konuya geelim. Oblomovka'daki ilerim iin ektiin zahmete nasl teekkr edeceimi bilmiyorum. Karln kendi kalbinde, mutluluunda, Olga Sergeyevna'da bulursun. Ben... ne kadar teekkr etsem azdr. Hl gelip ileri senden alamadm iin beni affet. Ama artk ilkbahar geliyor. Oblomovka'ya mutlaka gideceim. Oblomovka'da neler olup bittiini biliyor musun? Grsen tanyamazsn. Sana bir ey yazmadm. nk cevap vermezsin. Kpr kuruldu. Yazlk evin yalnz dam kald. Eyay sen kendi zevkine gre alrsn, o tarafna karmam. iftlie benim tandm yeni bir khya bakyor. Hesaplar grdn deil mi? Oblomov karlk vermedi. toltz gzlerinin iine bakarak: Grmedin demek, dedi. Nerede ktlar?

358

Dur biraz; yemekten sonra bulurum. Zahar'a sorarm. Ah! lya... lya! Senin bu haline alamak m, glmek mi gerek, bir trl kestiremiyorum. Canm, yemekten sonra bakarm. Haydi yemek yiyelim. toltz sofraya otururken kalarn att. Oblomov'un isim gnn hatrlad: stiridyeler, bldrcnlar, ananaslar... imdi ise eski bir masa rts, mantar yerine ktla kapanm ieler, krk atallar ve tabaklarn iinde birer para siyah ekmek, balk orbas, halanm tavuk, dil ve koyun kzartmas. toltz krmz araptan yarm bardak ald, tadna bakt, sonra barda masann zerine brakp bir daha elini srmedi. Oblomov iki kadeh votka yuvarlad ve itahla koyun kzartmasn yemeye balad. toltz'a: , Kusura bakma, dedi. ehre inmeye vakit olmad. Biraz votka imez misin? Hi fena deil. Bir dene Andrey. Oblomov kendine bir kadeh daha doldurdu ve iti. toltz ona hayretle bakt, fakat bir ey sylemedi. Oblomov hafife sarho olmutu: Bu votkay Agafya Matveyevna kendisi ekiyor. Ne mkemmel kadn, bilsen! tiraf ederim ki iftlikte onsuz nasl yaayacam, bilmiyorum. Ev ilerini kimse onun kadar yapamaz. toltz hafife kalarn atm dinliyordu. Oblomov devam etti: Yemei Anisya m piiriyor sanyorsun? Hayr! Anisya tavuklara, sebze bahesine bakyor, bir de tahta siliyor. Btn yemekleri Agafya Matveyevna hazrlyor. toltz koyun kzartmasn da, brei de yemedi. ataln brakp Oblomov'un itahl yemek yiyiine bakakald. Oblomov bir kemii hazla emerek: Artk zerimde ters giyilmi gmlek gremezsin, dedi. Agafya Matveyevna her eye bakyor, her eyi gryor, oraplarmda bir tek delik yoktur. Her eyi kendi eliyle yapyor. Ne gzel kahve piirir, bilsen. Yemekten sonra iersin. toltz dalgn ve sessiz dinliyordu. Kardei bizden ayrld. Evlenecekmi. O gidince masraflar ksmak zorunda kaldk. Eskiden Agafya Matveyevna'nn ii ok daha fazla idi. Sabahtan gece yarsna kadar drt yana koar, arya pazara giderdi. Sana bir ey syleyeyim: (Oblomov artk szlerini pek kontrol edemiyordu.) Elime iki bin ruble geseydi sana byle dil ve koyun eti yedirmezdim. Soframzda kocaman bir mersinbal ile nefis bonfileler bulunurdu. O zaman Agafya Matveyevna ne hnerler gsterirdi. Bir kadeh votka daha iti.

359

Biraz i Andrey, ne olur. ok gzel bir votka. Olga Sergeyevna sana bylesini yapamaz... Casta Diva'y syler ama byle votka yapmay, tavuklu, mantarl brek piirmeyi beceremez. Onunkiler gibi brek ancak eskiden, Oblomovka'da pierdi. Hem de brekleri ellerinin ne halde olduu bilinmeyen bir a deil, kendi dolduruyor. Agafya Matveyevna temizliin ta kendisidir. toltz bir kelime karmadan dinliyor, Oblomov votkadan iyice ykn tutmu, devam ediyordu: Elleri ne kadar beyazd, insann pesi gelirdi. imdi kabalatlar, nk her ii o gryor. (Nerede ise alayacak gibi) Gmleklerimi o kolalyor. Vallahi o kolalyor; gzmle grdm. Emin ol kimsenin kars onun bana bakt gibi kocasna bakmaz. Agafya Matveyevna esiz bir kadn! Ah Andrey, siz de Olga ile bu tarafa gelseniz, burada bir yazlk ev bulsanz ne gzel olurdu. Beraber ormanda ay ierdik, semaveri, yiyecekleri alr lyas gn Baruthane tarafna giderdik. ayra bir hal serer, stne uzanrdk. Agafya Matveyevna Olga'ya biraz ev ii yapmasn retirdi, vallahi retirdi. u srada ilerimiz biraz fena gidiyor, yoksa... Agafya Matveyevna'nn kardei baka eve tand. , drt bin ruble gelirimiz olsa sana yle hindiler yedirirdim ki... toltz: Benden be bin ruble alyorsun, dedi. Ne yapyorsun bu paray? Oblomov azndan kard: Ya bor? toltz yerinden srad ve Oblomov'a, sert bir retmen sulu bir renciye bakar gibi bakarak: Bor mu? Ne borcu? dedi. Oblomov birden kendine geldi. toltz yanna oturdu: Kime borcun var? Hi kimseye, yalan syledim. Hayr, imdi yalan sylyorsun, beceremiyorsun da. Syle ne var? Ne oluyor sana lya? Demek koyun eti ve kt arap bu yzden? Paran yok demek? Syle, nereye harcadn: Sahi borcum var... Ev sahibine borlandm. Yemek masraflar iin... Koyun eti ve dil yemek iin deil mi? lya her eyi syle bana. Nedir bu hikye? Ev sahibinin kardei baka yere tanyor... iler fena gidiyor... Garip bir eyler oluyor. Kadna ne kadar borcun var? On bin rublelik bir senet... toltz bir kalkp oturdu:

360

On bin ruble yemek masraf! Evet, ok masrafmz oldu. Pek bol keseden yayorduk. Hatrlarsn, neydi o ananaslar, eftaliler! Borlandk ite. Bunu tartmak neye yarar! toltz cevap vermedi. Dnyordu: "Ev sahibinin kardei ayrlm, iler bozulmu, gerekten de bozulmu, eya azalm, her taraf pis, perian; bu ev sahibi ne mene kadn acaba? Oblomov vyor; ona iyi bakyormu. Ne kadar coarak sz ediyor ondan!" toltz birden gerei sezer gibi oldu. Souk bir rperme duydu: lya! Bu kadnla... ne var aranda? Oblomov ban masaya dayam, szmt. toltz dncesine devam etti: "Bu kadn onu soyup soana eviriyor... Hep byle olur zaten... Nasl da imdiye kadar dnemedim?" toltz kalkt, ev sahibinin kapsn birden yle ap ieri girdi ki, kadn aknlktan elindeki kahve kan drd. Nezaketle: Sizinle biraz grmek istiyorum, dedi. Ltfen u odaya buyurun, imdi geliyorum. Agafya Matveyevna boynuna atksn sararak arkasndan odaya geldi. Kanepenin bir ucuna oturdu. al olmad iin kollarn kk atksyla saklamaya alyordu. Demek lya lyi size bir senet verdi? Agafya Matveyevna akn bir bakla: Yo... dedi. Bana hibir ey vermedi. Nasl olur? Kadn ayn akn bakla: Ben senet filan grmedim, dedi. Bir senet imzalam canm! Agafya Matveyevna biraz dndkten sonra: Kardeime sorarsanz daha iyi olur, dedi; benim byle bir senetten haberim yok. toltz kendi kendine, "Acaba hi mi akl yok? Yoksa ok mu akll?" diyordu. Size ne kadar borcu var? diye sordu. Kadn yine alk alk bakt. Fakat birden yznde bir anlay, hatta bir tela ifadesi belirdi. Rehine verdii incileri, gmleri, krk hatrlad; toltz'un bu bortan sz ettiini sand; ama bundan kimin haberi olabilirdi? Srr deil Oblomov'a, her eyi

361

syledii Anisya'ya bile amamt. toltz sabrszlkla sorusunu tekrarlad: Size ne kadar borcu var? Hi borcu yok bana. toltz dnd: "Benden saklyor, utanyor; maln gz! Kurt mu kurt! Ama her eyi meydana karacam." Ya u on bin ruble ne oluyor? Hangi on bin ruble? lya lyi size bir senede on bin ruble borland m, borlanmad m? Bana metelik borcu yok. Kasaba on iki buuk ruble bor vard, hafta nce dedik. Kaymak paralarn da verdik. Kimseye borcu yok. Sizde imzal bir kt filan yok mu? Agafya Matveyevna yine alk alk bakt: Kardeimle konusanz. u yan sokakta, Zamikalovlarn evinde oturuyor. Hemen urackta: Altnda bir meyhane var. Hayr, izin verirseniz ben sizinle konuacam. lya lyi kardeinize deil, size borlu olduunu sylyor. Bana hibir borcu yok. ncileri, krk rehine verdiysem onun iin deil, kendim iin verdim. Kendime, Maa'ya ayakkab, Vanya'ya gmleklik aldm. Sebzecinin parasn verdim! Be parasn lya lyi iin harcamadm. toltz dinliyor, dikkatle yzne bakyor, szlerinde bir ipucu yakalamaya alyordu. Agafya Matveyevna'nn srrna ondan fazla kimse yaklamamt. toltz'un yukardan bak bu son cmleler zerine yava yava deiti. Ona merakla, hatta biraz da sempati ile bakmaya balad. Rehine verilmi incilerde, gmlerde kadnn fedakrlklarn biraz sezer gibi oldu. Ama acaba bu fedakrlklar srf ballndan m, yoksa bir eyler bekledii iin mi yapyordu? lya iin vahlanmak m, sevinmek mi gerek? Kadna hi borcu olmad meydanda idi; bu bor kardeinin bir dalaveresi olacakt. Fakat aydnlanacak birok ey kalyordu... ncilerin filan rehine verilmesi ne demek oluyordu? Demek lya lyi'ten hibir alacanz yok? ok rica ederim, kardeimle konuun. imdi herhalde evindedir. lya lyi'in size borcu yok diyorsunuz, deil mi? Agafya Matveyevna duvardaki haa bakp yemin etti: Tanr ahidim olsun, on para borcu yoktur.

362

Bunu ahitler nnde syler misiniz? Herkesin nnde sylerim, papaza bile sylerim. ncileri, gmleri rehine verdim. Ama kendi masraflarm iin... ok gzel. Yarn iki arkadam ahit olarak getireceim. Onlarn nnde de ayn eyleri sylemenizi rica ederim. Ne olur, kardeimle bir konusanz. Benim klm kyafetim dzgn deil... Hep mutfakta alyorum. Yabanclar beni bu halde grrlerse ne derler? Bir ey demezler, merak etmeyin. Siz kd imzaladktan sonra gider, kardeinizi de grrm. Ben doru drst yaz yazmasn unuttum. Canm, yazacanz bir iki satr ey. Hayr, beni affedin bundan. Benim yerime Vanya yazsn; ok gzel yazyor. Olmaz, reddetmeyin. mza etmezseniz, lya lyi'in size on bin ruble borcu var demektir. Yok vallahi, on para borcu yok bana. O halde kd imzalarsnz. Yarn grrz. Yarn kardeimle konusanz daha iyi olur. Evi tam u kede... Bundan sonraki sokakta. Hayr, ok rica ederim. Ben gelinceye kadar kardeinize de bir ey sylemeyin. Yoksa lya lyi iin ok fena olur... Peki, bir ey sylemem. VII Ertesi gn Agafya Matveyevna, Oblomov'un kendine hibir borcu olmadn yazp imzalad. toltz hemen bu ktla kardeine gitti. van Matveyevi afallad. Senedi kard. Sa elinin titrek baparma ile Oblomov'un tasdikli imzasn gsterdi. Kanuna uygun, dedi. Benim bu ile bir ilgim yok. Ben kz kardeimin menfaatlerini koruyorum. lya lyi'in ona ne borcu olduundan haberim yok. toltz kp giderken gzda verdi ona: Bu i yannza kalmaz, grrsnz. van Matveyevi ellerini ceketinin kollar iine saklayarak: Bu i tamamyla yasaldr. Hem zaten benim de bu ile bir ilgim yok, dedi. Ertesi gn van Matveyevi daireye gider gitmez, bir hademe, genel mdrn acele kendisini ardn syledi. Btn memurlar rkt:

363

Genel mdr m? dediler. Niin? Ne oluyor? Bir dosya m istiyor acaba? Hangi dosyay? Haydi abuk, abuk! Ktlar dzeltilsin; listeleri kartlsn, abuk! Nedir acaba? Akam zeri van Matveyevi lokantaya bitkin bir halde geldi. Tarantiyev saatlerdir onu bekliyordu: Ne oldu yahu? Ne mi oldu? Bil bakalm ne oldu? Sana kfr m etti? van Matveyevi, Tarantiyev'e karak: Kfr m! Dayak atsa daha iyi ederdi! dedi. Sen yaman bir adammsn dorusu! Bana bu Almann kim olduunu sylemek yok muydu? Dedim ya, akgzn biri. Akgzn biri! Lafa bak? Sanki hi akgz grmedik. Bana nfuzlu bir adam olduunu niin sylemedin? Seninle ben naslsak, o da genel mdrle yle. Bunu bilseydim onunla byle ilere girer miydim? Ama i tamamyla kanuna uygun. Tamamyla kanuna uygun! Sen git de bunu orada syle: Genel mdr bana ne dedi, biliyor musun? Ne dedi? "Sen bir dolandrc ile beraber Oblomov'a iki iirip kz kardeinin adna bir senet imzalatmsn, doru mu?" dedi. Bir dolandrc ile beraber dedi mi sahi? Evet, dedi. Kim olabilir bu dolandrc? Sen tanmazsn herhalde! Sakn sen olmayasn? Benim adm bu ie nasl kart? Git Almanla senin Oblomov'una sor. Herif her eyi akm. Peki ama birader, sen baka birinin adn verseydin, benim bu ie karmadm syleseydin. yle ya! Sen hi byle ilere karr msn? Genel mdr bir dolandrc ile birlikte deyince sen ne cevap verdin? Bu sz iin herifi tongaya bastrabilirdin.

364

Tongaya bastrabilirmiim! Sen bir dene bakalm. Bir eyler sylemek isterdim, "Yalan efendimiz, iftira ediyorlar; benim Oblomov'la filan hibir ilgim yok. Bunlar Tarantiyev'in ileri... " diyecektim, ama dilim tutuldu. Ayaklarna kapanmaktan baka bir ey yapamadm. Peki ne olacak, seni mahkemeye mi verecekler yani? Benim hibir ilgim yok bu ite, biliyorsun; senin durumun. lgisi yokmu: Daha da neler! Yoo, dostum; bu ite yanarsak, benden nce sen yanarsn. Oblomov'a iki iiren kimdi? Onu kim korkuttu? Ama bunu bana sen yaptrdn. Sen bunadn m Allah akna? Benim bu ilerden hi haberim yok. Bu seninki nankrlk vallahi! Sayemde bunca paralar kazandn. Benim aldm sadece yz ruble... Ya, btn sorumluluu ben ykleneyim, deil mi? Amma da akgzsn, hayr, asl benim bir eyden haberim yok. Kz kardeim bana senedi tasdik ettirmemi syledi. Kendisi kadn olduu iin bu ileri beceremiyordu. Sen, bir de Zatiyortiy ahit oldunuz. Sorumlu olan sizsiniz. Bari git kz kardeinle konu: Kardeinin bana i amak istemez elbet. Kardeim sersemin biri. Onunla ne yaplabilir? Ne sylyor? Ne syleyecek? Alayp duruyor, lya lyi'in bana borcu yok, diyor. On para vermedim, diyor. Baka bir ey demiyor. Ama sende bir senedi var. Bu ite sen bir ey kaybetmiyorsun. Al, sana hediyem olsun istersen. Ondan ne alabilirim? Evi, sebze bahesini mi? Bin ruble bile etmez, ev zaten para para dklp gidiyor. Hem sonra ben o kadar aalk bir adam mym? Kardeim ocuklaryla gidip dilensin mi? Demek bizi mahkemeye verecekler? Bu iten ucuz kurtulsak bari: Artk bana yardm edersin, karde! Ne mahkemesi? Yok yle ey. Genel mdr, sizi ehirden kovduracam, dedi, fakat Alman brakmad. Oblomov'un ad bu ilere karmasn, dedi. yi yleyse, aman ferahladm. Haydi bir ey ielim. Ne imesi? Kimin cebinden? Senden herhalde? Ne diye senden imiyoruz? Bugn de bir yerden yedi ruble kvrmsndr. Ne kvrmas! Bana olan oldu! Daha genel mdrmzn sylediklerini bitirmedim. Tarantiyev tekrar telaland:

365

Ne var? Ne syledi baka? stifan ver dedi. Deme yahu! Dur, ben gider, o Oblomov'a gsteririm. yle bir kfr ederim ki... Zaten senin iin gcn kfr, baka ey yaptn yok. Yo, ne dersen de, herife bir iyi kfretmeliyim. Ama dur, belki haklsn. Biraz daha sabretmeli. Bak aklma ne geliyor, dinle. Nedir yine, syle bakalm. Mkemmel bir i yaplabilir. Ama senin orda oturmayn ok fena. Niin? Niin mi? Kz kardeinle Oblomov'un mercimei frna verecekleri bir zaman gzetleyip ahitleri de getirdin mi, tamam. Artk Alman da bir ey yapamaz. imdi artk memur filan deilsin. Aleyhine dava aarsn, kanun senden yana olur. O zaman Alman da korkar, seninle anlamaya bakar. Evet, belki byle bir ey yapabilirim. yi bulularn var, ama uygulamaya gelince bo kyor. Zatiyortiy de yle. Ama ben aresini bulurum. Sen dur hele. Benim ay onlarn mutfana gnderirim. Anisya ile ahbap olur; olan biteni anlar. Sonra... Gel ielim imdi. Haydi ielim. Sonra ben Oblomov'a gideyim. toltz, Oblomov'u kye gtrmeye alt. Fakat Oblomov bir ay daha kalmak iin o kadar yalvard ki toltz acd. Oblomov bu ay iinde ilerini dzeltecek, evi bakasna devredecek, Petersburg'daki btn takntlar, skp atacak, bylece bir daha dnmesine gerek kalmayacakt Zaten yaplacak ev iin eya almas da gerekiyordu. Evin ilerine bakacak Agafya Matveyevna gibi birisini bulmak da istiyordu. Onu kandrp gtreceini umuyordu. Evini satp gelir, orada kendisine layk ev ileri bulur, diyordu. toltz szn keserek sordu: Bu ev sahibi konusunda sana bir ey sormak istiyordum lya. Onunla senin aranda ne var? Oblomov kpkrmz oldu. Ne demek istiyorsun? Ne demek istediimi anlyorsun, yoksa byle kzarmazdn. Bana bak lya, seni uyarmak ie yararsa, dostluumuz adna senden ihtiyatl olman rica edeceim. Niin? Neden bahsediyorsun? Ondan yle ateli ateli sz ediyorsun ki, onu... Oblomov zoraki bir glle:

366

Sevdiimi sanyorsun, yle mi? Daha da neler! dedi. O zaman daha fena. Bu ite sevgi yok da, sadece... Andrey, sen benim hi ahlakszlk ettiimi grdn m? O halde niin kzardn? Sen byle bir ey dndn iin. toltz phe ile ban sallad. Dikkat et, ayan kayar, kuyuya dersin, lya. Byle kltrsz bir kadn, bu renksiz hayat, bu baya, bu anlamsz evre... Of! Oblomov bir ey sylemedi. Peki, allahasmarladk. Olga'ya, seni yaknda bizde ya da Oblomovka'da greceimizi syleyeceim. Unutma; seni dnyada rahat brakmaz! Muhakkak, muhakkak! Syle, izin verirse, k sizinle geiririm. Ne iyi olur. toltz o gn gitti. Akamst Tarantiyev geldi. Oblomov'a kfr basmak iin sabrszlanyordu. Ama Tarantiyev dnemiyordu ki, Oblomov, lyinskilerle de kalka onun gibilerle anlamak alkanln yitirmi, kabal, hayaszl, uyuuk bir hogr ile deil, nefretle karlamaya balamt. Oblomov daha yazlkta grtkleri zaman deimiti; Ama Tarantiyev ok seyrek geldii zaman hep bakalar da bulunduu iin aralarnda tatsz atmalar olmamt. Tarantiyev elini uzatmayarak kt bir bakla: Merhaba hemeri, dedi. Oblomov pencereden dar bakarak souk souk: Merhaba, dedi. Velinimetin gitti, deil mi? Evet, gitti; ne olacak? Yaman velinimet dorusu! Beenemedin mi? Nasl beenmem, elimde olsa asarm! Yok canm. Seni de beraber ayn aaca. Niin? nk namuslu olmak zorundasn. nsann borcu oldu mu der, kaamak yapmaya kalkmaz. Sen yaptn beendin mi?

367

Bak bana Mihey Andreyevi, rica ederim, bu numaralar brak. Tembelliimden, kalenderliimden yllarca seni dinledim. Biraz vicdann vardr sanyordum. Yokmu. Sen ve aalk arkadan beni aldattnz. Hanginiz daha fenasnz bilmem ama ikinizden de ireniyorum. Dostum geldi de beni dtm dolaptan kurtard. Dostunu sevsinler. Nianln da elinden alm, seni iftliinde de soyduundan haberim var. Aman ne velinimet! Senin sersemlikte ein yok iki gzm. Ltfen bu iltifatlar kes. Hayr, kesmeyeceim! Benden ne ktlk grdn, nankr? Seni buraya yerletirdim. Sana elmas gibi bir kadn buldum. Seni rahatla kavuturdum. Sana bunca faydalar saladm. Bir de bana dirsek eviriyorsun ha? Bir Almann vesayeti altna giriyorsun. Senin iftliini kiralyor. Sen dur hele. Daha ok soyacak seni. Sana hisse senetleri bile satacak. Bak grrsn. Seni sokaklarda dilendirecek. Enayilik ediyorsun diyorum sana. Hayvann birisin sen, nankr bir hayvan! Oblomov tehditle: Tarantiyev! diye bard. Ne baryorsun be! Baracak olan asl benim. Btn dnyaya senin bir budala, bir hayvan olduunu duyuracam. van Matveyevi'le ben sana iyilik ettik, ilerine baktk. Sana kle gibi hizmet ettik. Her arzunu yerine getirmek istedik. Sen tuttun adamcaz amirlerine jurnal ettin. Onu iinden, ekmeinden ettin. Ayp ey, irkin ey bu senin yaptn! Gelirinin yarsn ona vermelisin. Haydi bari, onun adna bir senet yaz da ver. imdi sarho filan deilsin. Akln banda. Haydi, ver diyorum sana. Yoksa kmam buradan. Ev sahibi ile Anisya kapdan grnerek: Ne baryorsunuz byle, Mihey Andreyevi? dediler. Yoldan geen iki adam durmu sizi dinliyor. Tarantiyev bard: Baracam ite! Budalay leme rezil edeceim. Sen tut bir Alman serserisine soydur kendini. stelik herif metresini de... Odann iinde bir amar sesi nlad. Oblomov'dan yzne bu amar yiyen Tarantiyev derhal kendine geldi. Bir iskemleye dt. Gzleri fal ta gibi almt. Elini yzne gtrd. Sapsar kesilmi, nefesi durmu bir halde: Bu ne demek? dedi. Ne oluyor? Ne demek? Bana hakaret yle mi? Bunun hesabn sorarm sana. Derhal valiye ikyet edeceim. Grdnz deil mi? ki kadn hemen:

368

Biz bir ey grmedik, dediler. Ya! Demek bana tuzak kurdunuz? Buras soyguncu yata. Ekya srs! Toplanmlar, adam ldrecekler! Oblomov fkeden sapsar kesilmi, titreyerek: Defol buradan! Dolandrc herif! Hemen git buradan. Yoksa seni bir kpek gibi gebertirim, dedi, etrafnda bir sopa arad. Tarantiyev baryordu: Katil var! mdat! Adam ldryorlar! Cankurtaran yok mu? Oblomov Zahar' ard: Zahar! Bu aalk herifi at dar. Bir daha da buraya ayak bastrma. Zahar parman uzatarak: Haydi gel bakalm! Bak urada ha var. urada da kap, dedi. Ben senin evine gelmedim. Dostlarmn evine geldim. Agafya Matveyevna: Teekkr ederiz. Sizi istemiyoruz Mihey Andreyevi, dedi; bana deil kardeime geliyordunuz. Sizi gnahm kadar sevmem. Gelip burada yiyip iiyorsunuz, stelik bir de yaygara koparyorsunuz. Ya, demek byle konuuyorsunuz, bayan! ok gzel. Kardein gelir, sana anlatr dnyann ka bucak olduunu. Bu hakaret senin de yanna kalmaz. apkam nerede? Allah belanz versin. Haydutlar! Soyguncular! Ben size gsteririm! Kpek zincirini koparacak gibi drt yana srayp havlyordu. O gnden sonra Tarantiyev'le Oblomov bir daha birbirlerini grmediler. VIII toltz birka yl Petersburg'a gelmedi. Bir aralk Olga'nn iftliine ve Oblomovka'ya urad. lya lyi'e yazd bir mektupta kye gitmesi ve artk yoluna girmi olan Oblomovka'nn ynetimini eline almas iin yalvarp yakarmt. Kendisi Olga ile Krm sahiline gidiyordu. nk Odesa'da bir ii var. Hem de Olga'nn lousalndan beri sal bozulmutu. Sahilde rahat ve sakin bir yere yerletiler. Evleri kk ve gsterisizdi. ve d yapsnn zel bir slubu vard. Denmesinde sahiplerinin zevki, dn belli oluyordu. Oraya birok eya getirmilerdi. Her tarafta Rusya'dan, yabanc lkelerden gnderilmi paketler, sandklar, bavullar grnyordu. Konforu seven bir adam, belki bu birbirine uymayan mobilyalar, eski resimleri, kollar bacaklar krlm heykelleri, ou deersiz fakat birer hatra olarak sevilen ufak tefek ziynet eyasn grnce

369

omuzlarn silkerdi. Ancak zevk sahibi bir insan u ya da bu resme, zamanla sararm bir kitaba, eski bir iniye, eski paralara gzleri parlayarak bakabilirdi. eitli devirlere ait eya, bakalar iin anlamsz, fakat kendilerine mutlu bir an, unutulmaz gnleri hatrlatan vr zvr, yn yn kitaplar ve notalar, scak bir hayat nefesiyle doluydu ve insanda gzel duygular uyandryordu. Etrafta her ey tabiatn gzellikleriyle, evde de her ey insan dncesinin, insan sanatnn gzellikleriyle parldyordu. toltz'un babasna ait olan yksek yaz masas ve mein eldivenler orada idi. Bir kedeki bir dolapta eitli madenler, kabuklar, doldurulmu kular, kil paralar, ticari eya numuneleri vard. Dolabn yannda babasnn eski yamurluu aslyd. Evin eref yerinde byk, altn yaldzl bir piyano duruyordu. Ev batan aa asma, sarmak ve mersin dallaryla kapl idi. Balkonun bir tarafndan deniz, bir tarafndan da ehre giden yol grnyordu. Orada Olga, iine giden toltz'un dnmesini beklerdi. Uzaktan onu grr grmez aa iner, renk renk bir iek bahesinden, uzun kavakl yollar arasndan koar ve hep yeni evli imi gibi yanaklar kzarr, gzleri parlayarak kocasnn boynuna atlrd. toltz'un ak ve evlenme stne dndkleri acayip ve ar grlebilirdi, ama bunlar yalnz kendine ait dncelerdi. Bu konuda da en rahat ve kendine gre en basit olan yolu semiti. Fakat basit olmay renmek iin ne kadar vakit, ne kadar sabr, ne kadar aba gerekmiti. toltz, babas gibi hayatta her eyi, en sama eyleri bile ciddiye alrd. Belki o, Almanlarn her eye ve evlenmeye ukalaca nem verilerine zeniyordu. Fakat annesinin arklar, tatl szleri, prensin evindeki deiik hayat, niversite, kitaplar ve hayat Andrey'i babasnn dmdz, apak yolundan biraz ayrmt. Rus hayat iin iin ona damgasn vurmu, gnlerinin renksiz tablosuna bir genilik, bir canllk vermiti. Andrey duygularna bir ukala gibi set ekmez, hatta kendini hayallere bile kaptrd olurdu. Fakat akl her zaman banda kalrd, aya hi yerden kesilmezdi. Belki tabiatndaki Almanlk ya da baka nedenlerle gerek hayat karsnda dnceleri hep pratik sonulara doru giderdi. Ruha salkl olduu iin vcuta da salkl idi. ocukken hareketliydi, yaramazd, fakat yaramazlk etmedii zaman babasnn nezareti altnda ciddi ciddi alrd. Hayallerle kaybedecek vakti yoktu. Muhayyilesi de, kalbi de fenalk iin ilemiyordu. Annesi her ikisinin de temiz kalmasna dikkat etmiti. Delikanl iken genlik glerini iinde saklam, hayatta erkenden anlamt ki insann neesi de, kudreti de bu taze kalan glerden doar. Ruh bu genlik kuvvetleriyle beslendike hayatn karsnda gevemez, gemisini her rzgrda yrtr, hayat bir yk olarak deil, bir vazife olarak grr. toltz insan kalbinin

370

esrarl kanunlarn derin bir merakla anlamaya alrd. Yalanp etrafa bakmaya balad zaman kendiliinden ya da bilinli olarak gzelliin hayal gc zerinde nasl bir etkisi olduunu, izlenimlerin nasl duygu haline geldiini, duygularn nasl balayp nasl gelitiini grm, akn dnyay Arkhimedes'in manivelas gibi oynattna inanmaya balamt. Anlamt ki ak, geni, inkr edilmez bir iyilik ve doruluk kayna olduu kadar, arlk yada yanl anlama halinde irkinliklerin, sahteliklerin de kaynadr. yi taraf hangisi, kt taraf hangisi idi? ki taraf birbirinden nerede ayrlyordu? Kendine, "Akn sahte olan hangisi?" sorusunu sorunca gemie ve bugne ait saysz yzler, eitli maskeler hatrlyordu: "Kh glmseyerek, kh yz kzararak, kh kalarn atarak gzlerinin nnden geen kadn erkek ak kahramanlarn seyrediyordu: elik eldiven giymi Don Kiot'lar ve elli yl grmeden sadk kaldklar ideal sevgililer; saf, iri gzl, gl renkli obanlar ve kuzular arasndaki sevgililer; zeki bakl, fettan tebessml, ssl psl markizler; kendilerini ldren, asan, boan Werther'ler; sonsuz gzyalar dken, manastrlara ekilen solgun bakireler; uzun bykl, ateli bakl delikanllar; hem saf, hem bilinli apknlar; k olduklarn gstermekten dleri kopan fakat gizli gizli hizmetilerini seven kurnaz budalalar... Daha nice nice klar! "Gerek ak hangisi?" diye sorduu zaman hafzasnda ve evresinde bir kadna basit, drst, derin ve sarslmaz balarla balanm insanlar aryor, bulamyordu. Bulsa bile bu balanmann da bir kuruntu olduunu, er ge bir hayal krkl ile sonulandn gryor ve bu yzden zaman zaman hzne, umutsuzlua dyordu: "Herhalde bu mutlulua tam olarak kavumann imkn yok. Ya da byle bir ak bulmu olanlar korkak insanlardr; aklarndan utanyorlar, k olmayan insanlarn, kurnaz budalalarn karsnda duygularn gizliyorlar; belki, sathi ruhlarnda ak ieinin kk salp bir aa gibi bymesine ve dallarn btn hayata yaymasna imkn olmad iin ak inkr eden, ktleyen bu zavalllara acyorlar, kendi mutluluklar adna affediyorlar onlar." Evlenmelere, kocalara bakyor, hepsinde karlarna kar bir sfenks hali, anlatlamayan, sze dklemeyen bir taraf gryordu. Bununla beraber, bu kocalar evlilik hayatnn yolunda halledilecek hibir mesele, zlecek hibir dm kalmam gibi vakarl admlarla rahat rahat yryorlard. "Belki bu adamlarn hakk var; belki gerekten baka hibir ey aramak gerekli deil!" diyordu. Bu insanlar ak evlenmenin bir alfabesi veya bir salona girerken eilip selam vermek gibi bir nezaket kural olarak abucak reniyor ve daha nemli ilere geiveriyorlard. Hayatn bahar mevsimini bir an evvel arkada brakmak iin sabrszlanyorlar, hayatta biroklar evlendikten sonra btn mrleri boyunca kadnlarna, bir zaman onlar sevecek kadar budala olmalarna kzar gibi, ters ters bakyorlard. Bazlar da yllarca, hatta bazen ihtiyarlkta bile aka bal kalyorlar, fakat dudaklarnda hep apknca bir

371

glmsemeyle yayorlard... Birok insan bir iftlik satn alp iletir gibi evleniyorlard, kadn evine ekidzen veriyor, ileri yapyor, annelik, mrebbiyelik ediyordu. yi bir iadam iftliinin manzarasna nasl bakarsa onlar da aka yle bakyorlar, yani zamanla ona alyor ve artk farkna varmaz oluyorlard. toltz kendi kendine soruyordu: "Niin byle oluyor? Acaba tabiat m byle olmasn istiyor, yoksa kusur eitimimizde, retimimizde mi? Tabii bysn yitirmeyen gln hallere dmeyen, atei snmeden deien ve gelien sevgiyi nerede aramal? Bu dnyay saran rahmetin, bu tabiat kudretinin gerek, tabii rengi nedir?" Gzlerini bir peygamber gibi uzaklara dikiyor ve sisler arasnda ak, onun rengine, na brnm bir kadnla birlikte, basit fakat tertemiz, nurlu bir hayal halinde gryordu. Muhayyilesinin bu avare taknln hemen dizginleyerek glmsyor ve "Bir hayal! Bir hayal!" diyordu. Ama ne yapsa bu hayal kmyordu aklndan. lk zamanlar bu hayal gelecekte rastlayaca mehul bir kadna aitti. Fakat Olga byyp de onda sadece alan bir iein gzelliini deil, hayat savana hazr bir kuvvet, bir anlama yetenei de grnce hafzasnda sakl kalan eski ak hayali nne kt ve Olga'nn ekline brnd; ve ona yle geldi ki birbirlerine kar besledikleri duygular, yapmacklara, gln gsterilere dklmeden, arad gerek ak olabilirdi. toltz ak ve evlenme sorunlar zerinde oyalanmad; para, mevki, aile dncelerini ie kartrmad. Fakat durup dinlenmek bilmeyen i hayat ile aile hayatn nasl birletireceini, seyahatleri, ileri nasl brakp evine bal bir koca olabileceini dnd. Hareketli, grltl i lemini braknca ev hayatn ne ile dolduracaklard? olua ocua karmak, onlar terbiye etmek, hayatlarna yn vermek de phesiz kolay ve nemsiz bir i deildi, fakat ona sra gelinceye kadar bir hayli zaman vard; bu arada ne yapacakt? Bu mesele zerinde teden beri dnr ve bekrlk hayatndan hi de yaknmazd. Gzellik karsnda yrei arpmaya balar balamaz hemen evlilik zincirlerini boynuna takmak hevesine kaplmazd. Onun iin Olga'ya bir kz olarak hep yukardan bakm, onu sadece sevimli, yetenekli bir ocuk olarak grmt. Onunla akalar, sz arasnda onun canl ve ilek dimana cretli bir fikir, hayat hakknda doru bir gr atar ve farkna varmadan olaylar abuk kavramasna, her eyi doru grmesine yardm ederdi. Fakat az sonra hem Olga'y, hem de ona verdii dersleri unutuverirdi. Geri zaman zaman Olga'nn ileri grleri ve ilek bir zeks olduunu, hibir halinde sahtelie dmediini, kendini herkese beendirmek istemediini, duygularnn sade ve iten olduunu, her eyi taklitsiz, zentisiz ve kendiliinden yaptn, dncelerinin cretli, taze ve salam olduunu fark ederdi. Fakat onun nasl olup da bu deerleri kazandn bir trl aklayamaz, bunda kendisinin geliigzel verdii derslerin ne kadar etkisi olduunu bilmezdi. O zaman daha fazla dikkat etseydi anlard ki Olga kendi yolunda tek bana yryordu; teyzesinin yle

372

byle gz kulak olmas onu ancak ar gitmekten koruyor, fakat dad, bykanne, teyze nfuzu, aile, snf gelenekleri, khne detler, kurallar altnda ezilmiyor, inenmi bir yolda zorla itilmiyor, kendi zeks, sezii ve duygularyla bulduu yeni bir yolda yryordu. Tabiat ona bu gc bol bol vermiti. Teyzesi ne dncesine, ne de iradesine despota karyordu. Olga hayata dikkatle bakarak ve dostunun szlerini, tlerini de dinleyerek birok eyi kendi kendine buluyor, kavryordu. toltz bunu anlayamamt. Sadece ondan ilerde, ok uzak bir gelecekte birok ey bekliyor, ama kendinin hayat arkada olacan aklndan geirmiyordu. Olga'nn gururu ve utangal yznden toltz uzun zaman onu anlayamam ve ancak bir yabanc lkede, mthi bir cenkleme sonunda unuttuu ocuun zamanla ne kadar sade, ne kadar salam ve tabii bir insan rnei olduunu hayretle grmt. Ancak o zaman doyurmak zorunda kald, fakat hibir zaman da tamamyla doyuramad bu ruhun ne kadar derin olduunu yava yava fark etmiti. nceleri Olga'nn tabiatndaki canllkla savamak, genlik ateini, cokun atllarn dizginlemek, hayatlarn bir zaman iin de olsa dzgn bir gidie sokmak gerekmiti. Fakat yine birden hareketli dima, yorulmak bilmeyen kalbi yeni meseleler ortaya atyordu. Cokun hayal gcn boyuna yattrmak, gururunu okamak veya doyurmak gerekti. toltz, bir ey zerinde durdu mu hemen ona bir yol bulup gstermese olmazd. Kukular, kuruntular, hayaller, kadere inan Olga'nn hayatnda yava yava silinmiti. Ikl, alabildiine geni bir gelecek serilmiti nne. Berrak bir rmak gibi iine bakabiliyor, akllarn, akn ve salam yatan grebiliyordu. Arkada brakt hayata sevinle bakarak, "Mutluyum!" diyordu. Gelecei dnrken de ocukluundaki mutluluk dlerini hatrlyordu. svire'de, o durgun, mavi gecede kurduu hayaller imdi hakikat olmu, bir glge gibi hayatna inivermiti. Kendi kendine, "Byle bir mutluluk benim payma nasl dt!" diyordu. Dnyor ve bazen bu mutluluun bir sonu olacandan korkuyordu. Yllar geti. Fakat yaamaktan yorulmadlar. Sonunda skn devri geldi. Heyecanl alkantlar geti. Hayatn ini klar onlar artmaz oldu. Hepsine cesaretle, sabrla katlandlar ve yaamalar hi gevemedi. Olga nihayet hayat btn gerekleriyle kavramt. kisinin varl bir olmu, keskin, ihtiraslara yer kalmamt. Aralarnda tam bir bar ve uyum vard. nsana yle gelebilirdi ki bu sakin hayat iinde yatp uyuyacaklar, uzak taralarda oturan evliler gibi durgun bir mutluluk iinde yaayacaklard. O evliler ki gnde defa karlar, konuurken esner, tembel tembel uyurlar; her ey nceden kararlatrlm, sylenmi, tekrar tekrar yaplm olduu, dnlecek, konuulacak, yaplacak bir ey kalmad iin, "Bu dnyada hayat byle geer," dedikleri iin sabahtan akama kadar uyuuk bir halde yatarlar. Dardan bakan birisi iin onlarn hayat bakalarnn hayatndan farkszd. Gn doarken deilse bile erkenden kalkarlar, kahvaltlarn uzatmay severler ve bazen konumaya enir gibi grnrlerdi. Sonra odalarna gider, tek balarna ya da

373

beraberce alr, le yemeinden sonra krlara kp gezerler, herkes gibi mzik dinlerlerdi: Oblomov'un hayal ettii gibi. Fakat onlarda gevemek, durgunlamak yoktu. Bezginlie, uyuuklua dtkleri olmazd. Aralarnda skntl bir bak veya bir sz gemezdi. Konumalar hi tkenmez ve sk sk ateli olurdu. Sesleri odalarnda nlar ve ta baheden duyulurdu. Bazen dncenin anlatlmas imknsz kmldanlarn, ruhun iitilmez seslerini birbirlerine ryalarn fsldar gibi anlatrlard. Sessizliklerini bazen, Oblomov'un can att hlyal mutluluk, bazen de birbirlerine durmadan malzeme yetitiren dncelerinin ayr ayr almas doldururdu. Tabiatn her zaman yeni ve gz kamatrc gzellikleri karsnda da ok defa hayran susarlard. Bu gzelliklerden ruhlar hibir zaman bezmezdi. Yer, gk, deniz, her ey duygularn coturur, yan yana sessizce oturur, bir tek gnlle yaradl mucizesini seyre dalarlar, birbirlerini konumadan anlarlard. Sabah kaytszlkla karlamazlar, lk, yldzl gecelerin karanlna tembelce gmlmezlerdi. Dncelerinin durmadan kmldan, ruhlarnn durmadan alkalan, birlikte dnmek, duymak ihtiyac onlar uyank tutard. Ateli ya da sakin konumalarnn, okuduklar kitaplarn konusu, uzun uzun gezmelerinin amac ne idi? Ne olacak, her ey! Daha svire'de iken toltz kendi kendine almak ve okumak alkanln brakmt. Bunda da dncesini Olga ile paylayordu. Onun dncelerinin, iradesinin cokun hzna ayak uydurabilmek iin elinden geleni yapyordu. Aile evresi iinde ne yapaca meselesi kendiliinden halledilmiti. Olga isizlikten hi holanmad iin toltz onu kendi ilerine kartrmt. Ona sylemeden, yardmn istemeden ne kendi iftliinde, ne Oblomov'un iftliinde hibir ie girimezdi. Hibir mektubunu ona okumadan postaya vermez, hibir dncesini ondan gizlemezdi. Olga her eyi bilir, onu ilgilendiren her eyle ilgilenirdi. Zaten toltz'un ondan bir ey saklamasna imkn da yoktu. Her ey onun yannda konuulur, imzalanrd. lkin bu sadece bir alkanlkt. Sonralar bir zorunluluk oldu. Olga'nn tavsiyelerine olur veya olmaz demesine, hatta ona kar koymasna muhtat Zahar ve onun gibi biroklar kadnlarn bu kadar akll olmasn istemezler ama toltz bu bakmdan mutluydu. ler bitince okumak, bir eyler renmek, dncelerine ziyafet ekmek kalyordu. Olga, toltz'un ona gstermedii her kitab, her makaleyi kskanyor, bir eyi fazla ciddi, skc veya anlalmaz diye ona gstermedii zaman baya kzyor ve ksyordu. Buna ukalalk, kabalk, gerilik der ve toltz'a, "Eski Alman perukas," diye krd. Bu noktada aralarnda sert atmalar oluyordu. Olga kzar, toltz gler, Olga bsbtn kzar ve toltz akay brakp dncesini, kendine saklad bilgiyi ya da kitab apak sylemedike barmazd. Sonunda Olga onun her okumak istediini okur ve anlard. toltz onun, "okumu bir kadn" olmasna zenmez, bunun iin budalaca bir gayret sarf etmezdi. Erkekler iin bilinmesi tabii, fakat kadnlarn bilmesine mutlaka gerek olmayan bir ey sorulduu zaman cevap vermemesinden ok, bilgilik taslar gibi konumasndan, ylesi bir tek kelime sylemesinden utanrd. Onun da, Olga'nn da

374

tek istedii her eyi bilebilmek, her eyi anlayabilmekti. toltz, Olga'ya grafikler, formller izmez, ama ukalala dmeden her eyden sz eder, iktisadi, toplumsal, felsefi konulara girmekten ekinmezdi. Konuurken bildiklerinin geni, canl bir tablosunu izer gibi coard. Olga sylediklerinin ayrntlarn unutur, fakat tablonun konusu, renkleri, hassas zihninde silinmeden kalr, toltz'un onun iin dnyaya tuttuu k hi snmezdi. toltz gzlerinde bu n bir parltsn, szlerinde kendi dncesinin bir yanksn fark edince sylediklerinin onun bilincine, hafzasna ilediini, snk ve cansz kalmayp stelik kadnlara vergi bir incelik de kazandn, btn bunlardan yararl bir dnce doup bir inci tanesi gibi ruhunun derinliklerine dtn grnce gururla rperir, mutluluk duyard. Bir sanat, bir fikir adam gibi Olga'ya makul bir hayat hazrlyordu. Hayatnda hibir zaman, ne renim yllarnda, ne en etin i gnlerinde, zorluklar arasnda rpnrken, ruhunu eitli erkek ilerinde sertletirir, salamlatrrken bile imdiki kadar, kendini karsnn ateli, yorulmak bilmez ruhunu beslemeye verdii kadar hibir ie vermemiti. Balaylardan sonra balayan hayatlarn, gelecek gnlerini dndke toltz da kendi kendine, "Ne kadar mutluyum!" derdi. Gzlerinin nnde Olga'nn yeni bir hayali glmsyordu. Bu hayal tutkulu, bencil bir kadnn, ocuklarn bytmek iin btn saln kaybederek kimseye hayr dokunamaz hale gelen bir annenin hayali deil, bambaka, ok stn, hemen hi grlmedik bir kadnn hayali idi. Btn bir kuan ahlaki, toplumsal hayatnda pay olan yaratc bir anne dnyordu... Byle bir amaca eriecek kadar gc ve iradesi olup olmadn kendine endie ile soruyordu. Onun hayat fethetmesine, zorluklar yenmesine, cesaret kazanmasna yardm ediyordu. Bu ii daha genlik ve grbzlk anda, hayat kendilerini henz korurken ya da yumruunu henz kuvvetle indirmezken, kederleri ak iinde kaybolurken yapmalar gerekmez miydi? Gnlerinin karard zamanlar olmu, fakat uzun srmemiti. Bir iin olmamas, byk bir para kayb onlar fazla zmyordu. Bunlar biraz daha fazla almalarna, yorulmalarna yol ayor ve abucak unutuluyordu. Teyzesinin lm Olga'ya bir hayli gzya dktrm ve alt ay kadar hayatn karartmt. ocuklarn hastalklar birer tela ve tasa kayna oluyordu; fakat tehlike geer gemez mutluluk tekrar yerine geliyordu. toltz, Olga'nn saln ok merak ederdi. Doumlardan sonra kendini g toparlar ve iyiletikten sonra da toltz un merak devam ederdi. nk hibir felaket onu daha fazla korkutamazd. Olga da hayatna hazla bakar ve kendi kendine efkatle "Ne kadar mutluyum," derdi. Bunu sylerken de zellikle evlenmelerinden drt yl sonra derin derin dnrd. Bu insanlar ne garip mahluklar! Olga'nn mutluluu ne kadar tam olursa, dnceleri, hatta kayglar daha ok artard. Kendini dikkatle dinler ve farkna varrd ki onu dndren hayatlarnn hep

375

gzel, mutlu gnlerinin srekli olmasdr. O zaman hemen elindeki ii brakr, hayatn akn hzlandrmaya alrd. Bir grlt koparr, teye beriye koar, kocasn zorlayp birlikte ehre gider, bir sre ehir hayatna girerdi. Fakat bu hayata balanmaz, bir eylere can sklarak tekrar evindeki sakin hayata, kk ilere dnerdi. ocuklar uzun boylu yalnz brakmaz, anne olarak yapacan yapar, sonra Andrey'le bir ey okur, "skc ve ciddi ileri" konuur, bir iir kitab aar ya da bir talya yolculuundan sz etmeye balard. Oblomov'un hayat gibi bir uyuuklua dmekten d kopard. Fakat ruhun hareketsizlie, uykulu bir hale dt anlar kovmak iin elinden geleni yapmasna ramen gnn birinde mutluluk hlyas yine yolunu keser, mavi gece yeniden evresini sarar, onu bir by gibi uyuturur, iinde bir endie, bir znt, garip bir hzn doar, yorulmak bilmeyen dimanda nemli sorular birikmeye balard. Olga bunlar dinler, kendini yoklar, bir sonuca varamazd. Ruhunun ne istediini bulamazd. Ama gene de arar, sylenemeyecek, korkun dncelere kadar giderdi. Mutluluk onu doyurmu gibi bir boluk hisseder; bezginlik duyar, hayatndan yepyeni, taptaze bir eyler bekleyerek gelecee bakard. O zaman korku ile kendine sorard: "Nedir bu hal? Baka bir ey istemek gerek mi? mmkn m? Ne olabilir baka? Hi! Yol daha teye gidemez. Nasl gidebilir? O halde benim hayatmn dnemi tamamland m? Hepsi... hepsi bu kadar m?" Bu sorular kalbinde doar, cevapsz kalr ve Olga, acaba kalbinin fsltsn bir duyan var m diye telala etrafna baknrd. Gzleri ge, denize, ormana bir eyler sorar, karlk alamazd. nnde derin ve karanlk boluklar serili dururdu. Tabiat ona ayn eyleri tekrar sylerdi. Onun iinde ba ve sonu olmayan hayatn tekdze, sonsuz akn grrd. Merak ettii eyleri kime sorup kimden cevap alabileceini bilirdi. Ama bu cevap ne olacakt? Ya derse ki bunlar bouna ileyen bir zeknn yaknmalardr, ya da daha kts, bir kadna yaramayan, sorumluluk duygusu olmayan lgn bir kalbin doyurulmaz istekleridir. Aman yarabbi! Onun bu kadar sevdii bir kadnn kt bir kalbi, doymak bilmeyen ruhu olmas ne demekti? Ne oluyordu ona? Kendisi bilgi kadnlardan myd? Herhalde gzel bir durum deildi bu. toltz'un ok iyi anlayaca bu yeni dertlerini syledii zaman ne kadar gznden decekti. Elinde olmakszn gzlerinin kadife yumuakl kaybolur, feri sner, yzne bitkin bir ifade gelir, ne kadar urasa glmseyemez, konuamazd. En heyecanl politika havadislerini, bilimsel bir bulu, byk bir sanat eseri stne ateli konumalar kaytszlkla dinlerdi. O zaman hastalk bahane ederek halini toltz'dan saklamak isterdi. Fakat sinirleri gerginleince iinde gen kz kuvvetleri uyand zamanlarda olduu gibi alamaz, sinir bunalmlar geirmezdi. Hayr! Mesele bu deildi. Ne idi, o halde? Sakin bir akam vakti ocuunun beii banda otururken ya da kocasnn tatl szlerini dinlerken birdenbire kendisini bezgin ve her eye kaytsz hissederek bu soruyu tekrar sorar kendine, ta kesilip susard. Sonra iindeki garip znty zoraki bir canllkla rtmeye alr ya da bir

376

ba ars bahane ederek yatmaya giderdi. Fakat toltz'un keskin gzlerinden bir eyi gizlemek mmkn deildi. Olga bunu bilir ve ona gemiini anlatt zamanki tela duyarak kendini er ge gelecek olan konumaya hazrlard. Bu konumann sras bir gn geldi. Bir akam aal bir yolda yryorlard. Olga neredeyse toltz'un omzuna aslm, susuyordu. Yine esrarl zgnlklerinden biri iinde idi. toltz'un syledii her eye ksa ksa cevaplar veriyordu. toltz: Olenka bu gece hep ksrd, dedi Acaba yarn bir doktor arsak m? Scak bir ey iirdim. Yarn evden kmaz Sonra dnrz. Yolun sonuna kadar sessizce yrdler. toltz sordu: Sonika'nn mektubuna niin cevap vermedin? Ben de seni bekledim, az kalsn postay karacaktm. Bu nc mektup oldu, cevap yazmyorsun. Olga: Evet. Onu bir an nce unutmak istiyorum, deyip kesti. Andrey tekrar konumaya balad. Biurin'e senden selam syledim. Seni o kadar seviyor ki... Budaylarn gecikmesine ok zlm. Ancak senin selamnla avutabildim. Olga kaytszca glmsedi. toltz sordu: Ne oluyor? Uykun mu var senin? Olga'nn kalbi atmaya balad. toltz ona sk bir soru sorunca hep byle olurdu. Neeli grnmeye alarak: Hayr, daha yok, dedi Niin sordun? yi deil misin? yiyim; niin soruyorsun? Bezgin grnyorsun da... Olga iki eliyle toltz'un omzunu hafife skt. Hayr, hayr, dedi. Fakat belliydi ki, zorla neeli olmak isteyen sesinde skntya benzer bir eyler vard. toltz onu yolun kenarna ekti ve yzn ay na evirdi. Gzlerinin iine bakarak: Bana bak, dedi. yle bir halin var ki... Mutlu deilsin gibi. Gzlerin bir tuhaf bugn.

377

toltz kolunu Olga'nn beline sard ve tekrar yrmeye baladlar. Olga glmeye alarak: Nem var biliyor musun? Am, dedi. Yoo, kaamak yok, sevmem yle eyi. Olga onu durdurdu ve sitemli sitemli: Mutlu deilim, doru, dedi. Mutluluumun ok fazla oluu mutluluk duymama engel oluyor. Son cmleyi o kadar yumuak, o kadar duygulu bir sesle sylemiti ki toltz onu pt. Olga'nn creti artt. Mutlu olmamas ihtimalinden akadan da olsa sz edilmesi ona iini dkmek isteini vermiti. Bezgin deilim ve olamam, biliyorsun; buna sen de ihtimal vermezsin zaten. Hasta da deilim... Bazen... bir hzn kyor stme... Senden bir ey saklamak mmkn deil ki; evet tedirginim ve nedenini bilmiyorum. Olga ban toltz'un omzuna dayad. toltz ona doru eilerek: Ya, demek doru! Neden acaba? dedi. Bilmiyorum. Ama bir nedeni olacak; evrende, bende ya da kendinde. Bazen bu hal bir rahatszln belirtisi olabilir. Bir eyin yok, deil mi? Evet, byle bir ey olabilir, ama ben kendimi ok iyi hissediyorum. Gryorsun ite, yiyorum, iiyorum, uyuyorum, gezmeye kyorum. Ama birden keyfim kayor, bir boluk duyuyorum... Hayat sanki durmu gibi oluyor... Ama brak, bu sama eyleri dinleme daha iyi. Hayr, devam et rica ederim. Evet, hayatta bir eksiin var gibi; baka? Bazen her eyin birden deimesinden, bitmesinden korkuyorum; niin bilmiyorum. Bazen aklma u sama dnce geliyor: Artk daha ne olabilir? Bu mutluluk... btn bu hayat nedir? Sevinler, kederler... tabiat... btn bunlardan baka bir eyler istiyorum. Hibir ey houma gitmez oluyor... Ah sevgilim, btn bu budalalklarmdan baya utanyorum... Benim kuruntularm bunlar... stnde durma... Bu haller gelip geiyor, iim tekrar alyor, imdiki gibi. Olga sahiden utan duydu ve btn bu budalalklarn balamas iin yalvarr gibi rke rke ona sokuldu. Kocas onu sorulara bodu; Olga, bir hastann doktorla konumas gibi ona uzun uzun duyduklarn, dndklerini, derdinin nasl balayp gelitiini, ruhundaki btn karklklar anlatt. toltz kaygl, sessiz, ban dalgn dalgn nne emi yryordu. Olga

378

gzlerinin iine bakt, bir ey gremedi. Yolun sonuna geldikleri zaman, nc defa olarak, Olga onu durdurdu. Bu sefer de o kocasn yolun kenarna ekti ve yzn ay na evirerek dikkatle gzlerinin iine bakt. Ne dnyorsun? diye sordu. Benim dediklerime glyorsun, deil mi? Gerekten bir delilik bu garip haller... toltz bir ey sylemedi. Niin susuyorsun? Sen de bir hayli susmutun, sana baktm bildiin halde bir ey sylemiyordun. imdi brak ben de biraz susaym ve dneyim. Beni etin bir mesele ile kar karya braktn... imdi de seni dnce alacak, bu sefer buna zleceim, acaba ne dnyor diye merak edeceim. Keke hi konumasaydm. Bir ey sylesen ok daha iyi edersin... Ne syleyeyim? Belki bu hal yine sinirden geliyor, o halde karar vermek bana deil, doktora der, yarn aralm gelsin; ama ya sinirden gelmiyorsa? toltz durdu ve tekrar dnmeye balad. Nereden geliyor yleyse, syle dnceni. toltz dalgn dalgn yryordu. Olga kolunu tutup sarst: Sylesene! Fazla hayal kurmaktan da gelebilir. Sende ok takn bir yaama istei var... Ya da yle bir yaa geldin ki... toltz kendi kendisiyle konumaya balam gibi sustu. Syle Allah akna Andrey, senin bu kendi kendinle konumak huyuna dayanamyorum. Ben bir sr sama sapan ey sylyorum; sen de bunlara taklp kendi kendine bir eyler dnyorsun. Vallahi bu karanlkta sahiden sinirlenmeye baladm. Ne syleyeyim? Bilmiyorum, iine kasvet kyor, bir sr dnce seni rahatsz ediyor. Ne yaplabilir? Bunlar tekrar konuur, dnrz: Belki yine deniz banyosuna ihtiyacn vardr. Demin kendi kendine, "Ya da yle bir yaa geldin ki... " derken ne dnyordun? toltz dncesinden emin deildi, o da Olga gibi syledii szden utanyordu. Dalgn dalgn ve yavaa: Dnyordum ki... dedi; nasl syleyeyim... yle bir an gelir ki... Madem

379

bezgin deilsin, salnda da de bir ey yok... belki olgunluk ana geldin; o ada insan artk bymez olur; zlecek hibir dm kalmaz, hayat apak nmze serilir. Olga szn kesti: Korkarm, yalandn demek istiyorsun. Sakn ha; ok kr daha gen ve grbzm. toltz gld: Korkma canm, yalandn demek istemiyorum. Hayr, o deil. Yalannca insan kuvvetten der ve hayatla savaamaz olur. Hayr, senin iine ken kasvet, bezginlik, benim dndm eyse, daha ok bir g belirtisidir. Canl, hareketli bir ruh bazen hayatn snrlarn aar, tatmin edilemez olur; bu yzden umutsuzlua der, bir an iin hayata kser; bu hal, hayatn srlarn arayan ruhun skntsdr... Senin derdin de budur. Anlamsz da bir ey deil. Olga iini ekti, fakat bu i eki daha ok sevintendi; nk korkusu gemi, kocasnn gznden decek yerde daha fazla gzne girmiti. Peki ama, ben mutluyum. Ruhum bota deil, gnm hayallerle geiriyorum. Hayatm dolu, baka ne isteyebilirim? Hayatn srlarn aramaktan ne kar? Bu bir hastalk, bir i sknts... Evet; zayf, uyuuk, karanlk bir ruh iin yle olabilir. Bu hayata ksmeler, bu aramalar insan delilie kadar gtrebilir; kimisi de bu hali korkun bir kbus olarak grr. Hayatm azna kadar mutluluk dolu; yle yaamak istiyorum ki... Sonra birden her eye bir zehir karyor. Ah! Prometheus'un ateini insan byle dyor ite! Bu skntya katlanmakla kalmayacak, onu seveceksin; iinde doan kukulara, sorulara sayg gstereceksin. Bunlar hayatn taan, fazla gelen kuvvetleridir; enok da mutluluun en son snrna vard, baya isteklerin sona erdii zaman ortaya karlar; sradan bir hayat iinde domazlar. htiya ve dert iindeki insanlar onlarla ba edemezler. Halk yn yn phe bulutlarn, anlamak abasnn verdii sknty bilmez. Fakat zamannda cevap arayanlar iin bu sorular bir yk deil, tersine bir nimettir. Ama altndan kalkamaynca insan hayattan bezdiriyor, her eye kar kaytsz bir hale sokuyorlar. Uzun zaman iin deil, sonradan hayat insana daha taze gelir. Bizi yle bir uuruma gtrrler ki orada artk dncemiz sorularna cevap bulamaz, o zaman hayata daha byk bir sevgi ile balanrz. Bu sorular ve pheler kendilerine kar savamak iin denenmi gleri arrlar, sanki bu glerin uykuya dalmasn

380

istemedikleri iin ortaya kmlardr. Dumanlar, hayaller yznden derde dmek! Her ey aydnlk iinde iken birdenbire karanlklara gmlmek! nsan bu belaya kar kendisini koruyamaz m? Tabii koruyabilir: nsanda yaama gc olmas gerek. Bu g olmazsa hayat zaten berbattr. Bu pheler, zntler olmadan da insan sklr. Peki ne yapmal o zaman? Kendini brakp zavall bir insan m olup kalmal? Hi de deil. Kendine cesaret verip yolunda sabrla, sebatla yrmeli. Sen ve ben birer kahraman deiliz; zlmez srlarla Manfred veya Faust gibi savaacak deiliz; onlar gibi byk iddialara girimeyeceiz; bamz eip zorluklar iinde yaamaya, onlar yenmeye alacaz; o zaman mutluluk tekrar bize glecektir ve... Ya bu pheler yakamz brakmaz da iimizdeki kasvet gittike artarsa? Ne yapalm! O zaman bu hali hayatn yeni bir yz olarak kabul ederiz... Fakat byle ey olmaz, bizim bamza byle ey gelmez. Bu yalnz senin derdin deil ki, btn insanln derdi. Bir damlas sana sram... nsann hayatla ba, tutunacak bir dal olmad m bu dert korkuntur. Ama biz yle deiliz... nallah derdin bu dediin cinstendir, bir hastalk belirtisi deildir... yle olmas daha kt. O zaman benim elim kolum balanr, umutsuzlua derdim. Ama belirsiz hznler, pheler, endieler bizim mutluluumuzu nasl karartabilir? Nasl bizim... toltz sustu, Olga var gcyle onun kollarna atld, boynuna sarld. Tekrar btn mutluluunu, neesini, rahatn bulmutu. Cokun bir gnlle fsldad: Ne hzn, ne phe, ne hastalk... ne de lm mutluluumuza dokunabilir. Olga sanki onu hibir zaman bu kadar derin bir akla sevmemiti. toltz efkatli bir yzle ve sanki hurafelere inanrm gibi: Dua et de talih ikyetlerini duymam, seni nankr saymam olsun, dedi. O, verdii nimetlerin deerini bilmeyenleri sevmez. imdiye kadar hayat yalnz okuyarak, dinleyerek rendin. Kendi yaantnla da grp anlayacaksn... Hele bir ortasna d, biroklar gibi aclara, dertlere katlan, o zaman... bu kayglara harcayacak zaman bulamazsn... Glerini sakla! Olga'nn cokun duygularna cevap olarak ve yine kendi kendisiyle konuur gibi syledii bu szlerde bir "keder" gizliydi. Sanki sz ettii "aclar, dertleri" uzaktan gryordu. Olga sesindeki hzn fark ederek sustu. Ona olan gveni sonsuzdu, sesinin tonuna bile inanrd. toltz'un dnceli hali onu da dncelere srkledi. Bir sre yolda sessiz ve dalgn gidip geldiler. Olga, toltz'un koluna girmi, ar ar yryordu. O da kocas gibi gelecee endieyle bakyor, skntlar, dertler, aclarla dolabilecek gnleri dnyordu. Mavi gece dleri silinmiti... Kendisini toltz'la

381

ba baa, mutlu, kl, sevinli bir hayat iinde grmyordu. imdi hayaline en bir sr yoksunluklar, arkasndan gzyalar dklen kayplar, isizlikten domu birok arzudan ister istemez yaplacak fedakrlklar, daha bilmedikleri yeni birtakm duygularn getirecei aclar, ikyetler, hastalklar, fakirlik, kocasnn lm... Olga rperdi, yrei burkuldu, fakat bu yeni hayat tablosuna cesaretle, merakla bakt, btn bu korkun eyler karsnda gcn lt. Yalnz ak bu kuruntulara dayand, bu yeni hayat da eskisi gibi doldurdu; fakat o bile biraz deimiti. Onda da artk cokun anlar, gm klar, mavi gkler yoktu. Gelecekteki ciddi ve tehlikeli hayatn yannda btn bunlar ocuka birer oyun gibi grnyordu. Yllar getike ak baka trl olacakt. pler, gller, aalklarda, hayatn ve tabiatn baharnda hlyal konumalar olmayacak, btn bunlar "solup gidecekti". Fakat solmaz, lmez bir ak, hayat kadar gl bir ak yzlerinde okunacak; ortak acl gnlerinde sessiz baklar bu akla dolu olacak onun verecei sonsuz sabrla hayatn her derdine katlanacak, bu akn gzyalar da, hkrklar da olacakt... Olga'nn dumanl, hznl pheleri uzak, fakat ak, belli ve belal ihtimaller nnde silindi... Kocasnn salam ve gven verici szlerinin etkisiyle Olga hem esrarl derdinden, hem de gelecee ait korkulu ryalarndan kurtulmutu. Artk ileriye doru cretle yryebilirdi. Sisli geceler ardndan gneli bir sabah geldi: Anneliine, ev ilerine, iek bahesine, krlara ve kocasnn yazhanesine ak yrekle dnd. Fakat hayat gamszlk, bencillikle karlamyordu; gizli bir dnceden ilham ve cesaret alarak kendini hayata hazrlyor ve bekliyor gibiydi. toltz eskiden dnd kadnn ulalmaz bir hayal olduunu anlamt. Olga'da bu hayalin soluk bir eini olsun bulmakla mutluydu. nk o bu kadarn da beklemiyordu. Bununla beraber toltz yllarca, hemen btn hayat boyunca, marur, tutkulu Olga'nn gznden dmemek, erkeklik onurunu kurtarmak iin durmadan, dinlenmeden alt. Bu abay adi bir kskanlk duygusuyla deil, Olga'nn billur gibi ak hayatn karartmamak iin gsteriyordu. Olga'nn mutsuz olmas iin, ona olan gveninin biraz olsun sarslmas bile yeterdi. Birok kadnn byle bir derdi yoktur; bir kez evlendiler mi kocalarn iyi ve kt yanlaryla uysalca kabul ederler, bulunduklar duruma boyun eer ya da ilk rastladklar bir byye kaplp giderler. "Kader byle imi! Ak byledir! Kadn zayf bir mahluktur!" diyerek kar koymay imknsz ve gereksiz sayarlar. Kocalar zekca stn bir insan olunca bu eit kadnlar onunla vnrler, onu bir inci gerdanlk gibi grrler. Ama bu zeknn kk kadn oyunlarna, dzenlerine kapal kalmas gerekir. Kazara kocalar onlarn aptalca komedyalarn, anlamszlklarn, ya da gizli hayatlarn grecek olursa kaba ve zalim saylabilir bu zek. Kr talihe boyun emek Olga'nn mantna smyordu. Kk tutkulara, bylere, cazibelere kaplan kadnlar anlamyordu... Setii erkein deerini ve

382

kendisine balln grnce ona inanr, inanc kalmaynca ak da kalmazd. Oblomov'la yle olmutu. Fakat o zamanlar Olga henz emin tereddtsz admlarla yrmeye balamamt. Hayat yeni yeni gryor, zerinde dnyor, kendi ruhunu ve tabiatn yeni yeni anlamaya balyordu. Daha dncesi dnyadan malzeme topluyordu. inde yaratc alma henz balamam, hayattaki yolunu bulmamt. imdi ise Andrey'e kr krne deil, bilinciyle inanm, tasarlad mkemmel bir erkek rnei olarak grmt onu. Olga'nn inanc ne kadar derin ve bilinli olduysa toltz'un ayn seviyede kalmas, yalnz kalbinin deil, muhayyilesinin de her zaman hkim olmas o kadar g olmutu. Olga ona yle inanyordu ki aralarna Tanrdan baka hi kimse giremiyordu. Onun iin, toltz'da bulduu deerlerden hibirinin azalmasna katlanamazd. Ruhunda, tabiatnda fark edecei en kk bir bozuk ses her eyi altst edebilirdi; mutluluu birdenbire yklr ve Olga perian olurdu; ya da gc yeterse, tekrar aramaya koyulurdu. Fakat hayr, onun gibi bir kadn iki defa aldanamazd. Byle bir inan, byle bir ak da boa giderse onun iin hayata yeniden balamak mmkn olmazd. toltz, dolu ve hareketli bir hayat ortasnda alabildiine mutluydu. Hi solmayan bir bahar iinde yayor, bu bahar btn abas, btn zeksyla besliyor, koruyor, srdryordu. Yalnz Olga'y az kalsn kaybedeceini hatrladka rkyordu. Bulduklar doru yolu grmeden geebilir, imdi birlemi olan hayatlar ayr ayr yollara debilirdi. Gzleri alp yollarn grmeselerdi ne felaket olacakt. Oblomov aklna geldike rperiyordu. Aman yarabbi! Ya Olga Oblomov'un hayalindeki hayata dseydi! Her gn bir ncekine benzeyecekti; iftlikte yalnz ocuk bytmekle, ev ilerine bakmakla kalacakt! Olga'nn btn sorular, kukular, btn o ateli enerjisi, ev kayglar, aile toplantlar, ziyafet hazrlklar, konuklar, doum gnleri, bayramlar iinde, kocasnn tembel ve uyuuk hayat yannda snp gidecekti. Evlenmeleri anlamsz bir ekilden ibaret kalacakt, bir ama deil bir ara olacakt; hayatlarn asl ziyaretler, konuklar, ziyafetler, akam toplantlar, bo konumalar dolduracakt. Olga bu hayata nasl dayanabilirdi? lkin savaacak, hayatn srlarn sezmeye alacak, alayacak, ac ekecek, sonunda kaderine raz olacak, yiyip yatarak, imanlayp aptallaarak yaayacakt. Hayr, belki de byle olmazd. Olga alaya alaya solar, bu seven, iyi yrekli, fakat elinden bir ey gelmeyen kocann kollar arasnda can verirdi... Zavall Olga! Bir ihtimal daha vard. Olga'nn iindeki ate snmez, yaama gc srp gider ve zgrlk ister, zayf ellerin bir an iin esir ettii grbz ve keskin grler bir kartal gibi kanatlarn aar ve gklerde grd daha grbz, daha keskin grl bir kartala doru uabilirdi... Zavall lya! Bir gn gene toltz gemii hatrlayarak yksek sesle,"Zavall lya!" dedi. Olga bu ad duyar duymaz birden elindeki rgy brakt, ban arkaya att ve derin bir dnceye dald. inde birok an uyanvermiti:

383

Ne yapyor acaba? diye sordu. Bir haber alabilir miyiz ondan? toltz omuzlarn silkti. Sanki daha postann icat edilmedii, ayrlan insanlarn birbirlerini kaybettikleri gnlerde yayoruz. Dostlarnn birine bir mektup daha yazsan, belki bir eyler renirdin. Hibir ey renemeyiz, gene bildiimizle kalrz. lya yayor ve hl ayn yerde oturuyor. Dostlarm zahmete sokmadan bu kadarn ben de biliyorum. Ama ne yapyor? Hayatn nasl geiriyor? Ruhu iyice ld m? inde ufak bir hayat kvlcm kald m? Bunu bir yabancnn grmesine imkn yok. Andrey, byle konuma; senden byle szler iitmek beni zyor, fena oluyorum. Bir haber almak istiyorum, ama iimde bir korku da var... Olga neredeyse alayacakt. Baharda Petersburg'a gideceiz ya. Gider, kendimiz grrz. Gidip grmek yetmez; elimizden geleni yapmalyz. Yapmadk m sanki? Onu uyarmaya ne kadar altm. lerini dzeltmeye ne kadar zaman harcadm. Bir tek mektup bile yazmad. Yannda olduum zaman her eyi yapmaya hazr; biraz uzaklar uzaklamaz tamam, tekrar uykuya dalyor. Bizimkisi bir ayya ikiden kurtarmaya almak gibi bir ey... Olga sabrszlanarak: O halde sen de onu hi gznden ayrmamaksn, dedi. Onu hemen harekete geirmeli; bir arabaya bindirip gtrmeli. Biz de iftlie gideceiz. Ona yakn oluruz... Bizde de oturabilir. Andrey odann iinde yryerek dalgn dalgn: ok elenceli bir i dorusu! Bunun sonu yok gibi geliyor bana, dedi Sana ar m geliyor bu i? Bu ikyeti senden ilk defa iitiyorum. ikyet etmiyorum; dnyorum. Niin ikyet ediyorsun? Bezdin, skldn artk, onun iin deil mi? Olga ona merakla bakt. toltz ban sallad: Hayr ama faydasz diyorum bazen... Deme, yoksa gene geen ki gibi hep onu dnr, fena olurum. Onu artk bir dost olarak sevmiyorsan, sadece insanca bir duygu ile hareket edebilirsin. Sen yorulursan ben giderim; gelmedike evinden kmam. Benim srarma dayanamaz. Eer iyice sndyse, ldyse ok derin bir ac duyacam. Belki gzyalarn...

384

Onu tekrar yaatabilir mi dersin? Hayr, hareketli bir hayata dnemez, ama hi deilse onu evresiyle ilgilendiririz, daha iyi bir hayata sokarz. O berbat yerden kar, evresinin insanlaryla, bizlerle beraber olur. Evine gittiim zaman kendine gelmi, halinden utanmt. toltz aka ederek sordu: Yoksa onu hl seviyor musun? Olga, dalgn ve ciddi: Hayr, dedi; onu o zamanki gibi sevmiyorum artk. Ama sevdiim bir yan var, o yanna hl balym. Bakalar gibi duygularm kolay kolay deitiremem. Bakalar kim oluyor? Ltfen, haydi syle, beni azarla, seni gidi zehirli ylan! Beni kastediyorsun deil mi? Aldanyorsun. Dorusunu istersen onu sevmeni isteyen bendim, az kalsn ban derde sokacaktm. Ben olmasaydm sen onu hi fark etmeden geerdin. Onun zekca bakalarndan hi de aa kalmadn, fakat zeksnn tembel tembel uyuduunu, pas altnda sakl kaldn sana ben anlatmtm. ster misin sana onu niin sevmi olduunu, hl da niin sevdiini syleyeyim? Olga "syle" der gibi bakt. toltz devam etti: Onda sevdiin ey zekdan daha deerli bir eydi; onun drstln, vefal yreini sevdin. Saf altn gibi tad bu deer onun douunda vard, hayat o yann hi deitirmedi. Birok zorlukla karlat, donuklat, uyutu, neesi, zevki bozuldu, yaama gcn yitirdi. Ama yrei hi bir sahtelie dmedi, lekesiz kald. En ekici ktlk onu ayartamaz, hibir g onu doru yoldan karamaz. Btn ktlkler etrafn alsa, dnyann alt stne gelse Oblomov ktln ardndan gitmez, her eye ramen temiz, drst ve iyi kalr... Ruhu her zaman prl prldr. Onun gibi insanlara dnyada az rastlanr; kalabalklar iinde birer inci gibidirler. lya'nn kalbi bozulmaz, insan her zaman, her yerde ona gvenebilir. Sen onun bu yanna bal kaldn, ben de bu yan iin onunla uramay hibir zaman bir yk saymayacam. Birok deerli insan grdm, ama ondan temizine, ondan iyi kalplisine rastlamadm. Birok insan sevdim, ama hibirini onun kadar candan, derinden sevmedim. Onu bir defa tanyan artk sevmemezlik edemez. yle deil mi? Olga gzlerini rgsne dikmi susuyordu. Andrey biraz dndkten sonra glmseyerek: Hepsi bu deil mi? dedi. Baka ne var? Ha, "kumru gibi sevdal" yann unuttum! Olga gld; rgsn hemen yere brakarak Andrey'e kotu; kollarn boynuna

385

dolad. Bir an gzlerinin iine bakt, sonra ban omzuna dayayarak sustu. Oblomov'un sevimli, dalgn yz, sevgi dolu gzleri, ayrldklar zamanki utanga ve zavall glmsemesi, perianl gznn nne geldi, yrei burkuldu; derin bir acma duygusu sard iini. Kollarn kocasnn boynundan ayrmadan: Onu brakmayacaksn deil mi? Brakmayacaksn? dedi. Hibir zaman! Aramza anszn bir uurum, bir duvar girmedike... Olga kocasn pt: Petersburg'da beni ona gtreceksin, deil mi? Andrey cevap vermedi, tereddt ediyordu. Gtreceksin, gtreceksin!.. Andrey, Olga'nn kollarndan kurtulmaya alarak: Dinle Olga, dedi; ilk yapacamz ey... Hayr, hayr, gtreceim de; yoksa brakmam. Peki ama ilkin ben giderim, sonra seni de gtrrm. nk ikimiz gidip onu gtremeyecek olursak... Syleme, syleme bir ey artk. Beni de gtreceksin, birlikte bu ii daha iyi yaparz. Yalnz yapamazsn, vazgeersin. Pekl! Ama piman olacaksn, grrsn. toltz zorla sz verdiine pek memnun deildi. Olga yerine oturarak: Unutma, dedi; aranza bir uurum girmedike onu brakmayacaksn. Bu szn unutmayacam. IX Viborg Mahallesi, toprak sokaklar, tahta kaldrmlar, verimsiz baheleri, srganl hendekleriyle durgun ve sessizdi. pini koparm bir kei, itin yannda rahat rahat otluyor ya da uyukluyordu. leyin, bir ktibin yksek keleri tahtalar stnde takrdyor, bir pencerenin tl perdesi kmldanyor, sakslar arasndan bir kadnn ba grnyordu. Ya da bahelerin birinde bir itin stnden taze ve sevinli bir gen kz ba birden kp kayboluyor, ardndan yine yle bir ba daha kp kayboluyor, yeniden birinci ba, sonra ikinci ba... Kzlar da salncakta glp baryorlar. Bayan Penitsin'in evinde de her ey durgundu. Avluya girdiiniz zaman bir kaynama grrdnz, horozlar, tavuklar telal telal kelere kaar, kpek zincirini ekip var gcyle havlar, Akulina inek samasn, kapc odun yarmasn brakr, ikisi birden ziyaretiye merakl gzlerle bakarlard. Kapc, "Kimi istiyorsunuz?" der, lya lyi'in ya da ev sahibinin adn duyunca, bayla merdivenleri gsterir ve tekrar odun

386

krmaya balard. Ziyareti, temiz kumlu bir yoldan, stne geni ve temiz bir kilim serili merdivenlere gelir, ngran cilal, prl prl kolunu eker ve kapy ya Anisya ya bir ocuk ya ev sahibi kadn ya da en az bir ihtimalle Zahar aard. Bayan Penitsin'in evinde kardeinin zamannda bile grlmemi bir bolluk ve rahatlk belirtisi vard. Mutfan raflar anak mleklerle, yuvarlak ve uzun tabaklarla bardaklarla, tencerelerle dolu idi. Agafya Matveyevna'nn rehinden kurtulmu ve bir daha verilmemi olan gm takmlar Oblomov'unkilerle birlikte dolapta idi. rili ufakl, yaldzl, resimli ay kutular, byk kahve, tarn, vanilya kavanozlar, kristal ay kutular, zeytinya, sirke kaplar vard. Ev ilalar, otlar, kokular, tuzlar, tozlar, paketler, kutular, ielerle alnmt. Sabunlarn, leke karacak maddelerin bin bir eidi vard. Hasl iyi bir ev hanmnn bir iftlikte bulundurmas gereken her ey alnmt. Agafya Matveyevna dolabn kapsn birden anca kendisi bile bir an btn bu maddelerin kark ve keskin kokularyla fena olup ban yana eviriyordu. Kilerde jambonlar, peynirler, eker klahlar, kuru balklar, kuru mantarlar, torba torba cevizler fare yemesin diye tavana aslmt. Yerde ya ve kat kaymak flar, yumurta sepetleri ve daha birok iyi ey sra sra duruyordu. Ev idaresinin bu kk zafer ant iinde, kede bucakta yl btn teberiyi anlatabilmek iin bir baka Homeros gerek. Mutfak Agafya Matveyevna ile deerli yardmcs Anisya iin gerek bir sava meydan idi. Evin iinde her ey yerli yerindeydi, aranan kolayca bulunabilirdi. Her yer dzenli ve tertemizdi. Yalnz bir yer vard ki oraya hibir zaman ne gn , ne temiz hava girmemiti. Ne Agafya Matveyevna'nn gzleri, ne Anisya'nn evik elleri orann hakkndan gelemezdi. Buras Zahar'n iniydi. Odann penceresi yoktu. Srekli karanlk buray bir insann oturaca yer olmaktan karmt. Zahar bazen ev sahibinin oray dzeltmeye, temizlemeye altn grnce kendinden emin bir eda ile fra, boya ve ayakkablarn nerede, nasl saklanacan bir kadnn bilemeyeceini, elbiselerini yere ymasnn, yatan sobann karsndaki tozlu keye sermesinin kimseyi ilgilendirmeyeceini, elbiseleri giyenin, yatakta yatann kendisi olduunu sylerdi. Odasnda bir sprge, birka tahta paras, iki tula, bir f dibi, iki ktk vard. Bunlarsz i grmezdi ve nedenini anlatmazd. "Tozlar, rmcekler beni rahatsz etmiyor, ben sizin mutfanza burnumu sokuyor muyum? Siz de bana karmayn," derdi. Bir gn Anisya'y odasnda bulmu ve zerine saldrp dirseiyle yle korkutmutu ki kadn bir daha kapdan bakmaya bile cesaret edemiyordu. yksek mahkemeye dp, efendinin kararna balannca, lya lyi btn ciddiyetiyle oday grmeye gitti, fakat kapdan odann iine bir an baktktan sonra sadece yere tkrd ve hibir ey sylemedi. Zahar, bir deiiklik umuduyla lya lyi'in arkasndan gelmi olan Agafya ile Anisya'ya, "ok byk bir i grdnz!" dedi, kalarn ve favorilerini oynatan geni glmsemesiyle ile gld.

387

Btn teki odalar kl ve tertemizdi. Eski soluk perdeler kalkm, konuk odasnn, alma odasnn kaplarna, pencerelerine mavi, gri perdeler, krmz oyal tller aslmt. Hepsini Agafya kendi eliyle yapmt. Yastklar kar gibi beyazd ve tavana kadar da gibi ykseliyorlard. Yorganlar ipekle kaplanmt. Agafya Matveyevna'nn odasnda haftalarca masalar yan yana dizilmi ve zerlerinde bu yorganlarla lya lyi'in yeni hrkas dikilmiti. Agafya Matveyevna kesmi, bimi, bu ileri sert gs stnde gz nuru dkerek, iplikleri dileriyle kopararak yapmt. Byk bir sevgiyle, sonsuz bir sabrla almt. Bekledii karlk yalnzca hametli lya lyi'in, hrkasn, yorganlarn scak, rahat ve yumuak bulmasyd. lya lyi kanepesine uzanm, gnlerce onun ileyen dirseklerini seyretmiti. ok defa Oblomovka'da olduu gibi, kumaa girip kan ipliin sesiyle uyuya kalmt. Bazen Oblomov onu durdurmaya alr, "Haydi, bu kadar almak yeter, yorulacaksn," derdi. O da, gzlerini ve ellerini hi iinden ayrmadan, "Allah kullarnn almasn ister," diye karlk verirdi. Kahve ilk gnlerde olduu gibi gene gzel piiyor ve zenle Oblomov'un nne getiriliyordu. kembe orbas, makarna, parmesan peyniri, brekler, souk balk orbas, evde bym pililer, btn bunlar birbiri arkasndan biteviye geliyor ve kk evin tekdze hayatna ho bir deiiklik veriyordu. Gne btn gn evin iindeydi, kh bir tarafn, kh br tarafn pencerelerinden bol bol giriyordu, nk evin etrafnda yalnz sebze baheleri vard, gnei kapayan hibir ey yoktu. Kanaryalar sevinle tyor, tr iekleri ve zaman zaman ocuklarn kontun bahesinden getirdikleri smbller halis bir Havana purosunun dumanna ya da Agafya Matveyevna'nn gl kollaryla dvd tarn ve vanilyaya kararak kk oday keskin bir koku ile dolduruyordu. lya lyi'in hayat altn bir kafes iinde yalnz gnler, geceler ve mevsimlerle deierek geiyordu. Gnleri hibir olay bulandrmyor, aclatrmyordu. toltz onu van Matveyevi'in hileli borcundan kurtardktan ve Tarantiyev'le ikisi ekip gittikten sonra hayatnda zc hibir ey kalmamt. imdi, evresinde basit, iyi yrekli, sevimli insanlar vard. Hepsi hayatlarn ona balam, onun zahmetsizce yaamasna, hibir ey duymamasna alyordu. Agafya Matveyevna hayatnn en gzel gnlerini yayordu. Hayatn her zamankinden daha dolu hissediyordu, fakat gene eskisi gibi mutluluunu dile getiremiyordu, daha dorusu dnmyordu bile. Sadece Tanrnn lya lyi'e uzun mrler vermesi, onu "btn dertlerden, kederlerden, zorluklardan" korumas iin dua ediyor, kendini, ocuklarn ve evini Tanrya emanet ediyordu. Yznde her zaman bulutsuz, tam bir mutluluun belirtisi vard; fakat bu ifadenin ancak onun tabiatndaki insanlarda grlebilecek nadir bir taraf da vard. Eskisinden daha grbzd. Geni gsnde, omuzlarnda hep ayn rahatlk hali vard. Gzleri iyilikle ve bir ev kadn titizliiyle parlyordu. Uysal Anisya'nn, Akulina'nn ve kapcnn

388

banda eski sakin vakarn bulmutu. Eskisi gibi dolaptan mutfaa, mutfaktan kilere uar gibi gidiyor, ne yaptn bilen bir insan haliyle ar, ll emirler veriyordu. Anisya eskisinden daha canl, daha sevimli olmutu, nk grd iler oalmt. Agafya Matveyevna'nn buyruklaryla durmadan saa sola kouyordu. Gzleri sahiden daha fazla parlyor ve burnu, o anlaml burnu, eskisinden daha fazla grnyordu. Dncelerine, niyetlerine, endielerine gre ekil alyor ve dili durduu zaman burnu konuuyordu. Her iki kadn hayattaki yerlerine uygun elbiseler giyiyorlard. Agafya Matveyevna'nn imdi ipekli elbiselerle, mantolarla dolu geni bir gardrobu vard. Balklarn nehrin br kysnda, Liteyni'de bir yere smarlyordu. Ayakkablarn byk maazalardan, apkasn Morskaya Soka'ndan alyordu. Anisya mutfak ilerini bitirdii zaman, zellikle pazar gnleri ynl bir elbise giyiyordu. Yalnz Akulina yine eskisi gibi sade bir gmlek giyiyor, kapc da yazn bile koyun postundan ceketini karmyordu. Zahar stne ne syleyelim? Eski frakn ceket haline sokmutu. Pantolonunun ne renk olduunu, kravatnn neden yapldn kestirmeye imkn yoktu. Ayakkablar temizliyor, uyuyor ya da kapda oturup dalgn dalgn gelip geen birka kiiye bakyordu. Bazen de en yakn dkkna gidip Oblomovka'da ve Gorohovaya Caddesi'nde yaptklarn tekrarlyordu. Ya Oblomov? Oblomov, evresindeki rahatln, durgunluun ve bolluun canl rneiydi. Yaad hayata alm ve epey dndkten sonra baka bir amac olmad, arayacak baka bir eyi kalmad, hayattaki idealine kavutuu dncesinde karar klmt. Eksik kalan sadece, doduu kyde, kleler arasnda yaanacak gamsz bir hayata hayal gcnn katt iirli taraflard. Zaman ve yer dolaysyla manzarann deiik olmasna ramen imdiki hayatn Oblomovka'nn devam sayyordu. Burada da Oblomovka'da olduu gibi hayatn skntlarndan kolayca kurtulmak ve alabildiine rahat bir hayat srmek mmknd. in iin bir baar sevinci duyuyordu; nk artk hayatn kysna ekilmiti; o hayat ki insan durmadan ie arr, byk sevinlerin yla aydnlanan, byk aclarn yldrmlaryla dolan geni bir gk altnda, frtnalar iinde geer, o hayat ki iinde bo umutlar, parlak mutluluk hlyalar hkm srer ve dnce kendi kendini yakar kavurur; tutkular insan kemirir, zek yener ya da yenilir; orada insan srekli bir savaa giriir, sava sahnesinden yaral, bitkin ama gene de doymam, muradna ermemi olarak ekilir. Oblomov, savala elde edilen hazlar tatmad iin onlardan kolayca vazgeebildi ve sava dndaki sessiz, hareketsiz, kavgasz, hayatsz kesinde rahata kavutu. Zaman zaman hayal gc tekrar alevlenirse unutulmu anlar, kavuulmam hlyalar dirilip nne karsa, hayatn byle harcad iin vicdan azab duyarsa uykusu kaar, gece uyanp yatandan srar, yatarken kadri bilinmemi bir lye alar gibi parlak hayat hlyalar stne ac ve umutsuz gzyalar dkerdi. Sonra

389

tekrar etrafna bakar, gndelik keyiflere kaplr, kzl gklerde batan gnei dalgn dalgn seyreder ve sonunda karar verirdi ki hayat kendiliinden byle snp durgunlamamtr, kader, insan hayatnn rahat tarafn gstermek iin Oblomov'un mahsus byle yaamasn istemitir. Hayatn kasrgal taraflarn gsteren, yaratc ve ykc gleriyle peneleen birok baka insan vard; herkes kendine deni yapacakt. te Oblomovkal Eflatun bu felsefeye vard, kaderinin trl kayglar, sorunlar ortasnda onunla avuttu kendini. O, er meydanna kacak bir pehlivan olarak deil, sakin bir sava seyircisi olarak doup bymt. rkek ve gevek ruhu byk mutluluk kayglarna, dertlerin, talihin rzgrlarna dayanamazd. Onun kendine zg, bambaka hayatn yaamas gerekti; baka ey aramasna, kendini deitirmesine, vicdan azab duymasna gerek yoktu. Zamanla bu eit zntler ve azaplar pek seyrekleti ve yava yava kendi hayatnn, bu dz ve geni tabutun iine yatt, tpk kendi mezarn hazrlayan eski keiler gibi. iftliini yoluna koymak, evini oraya tamak hlyalarndan vazgeti. toltz'un Oblomovka'ya koyduu khya ona belli zamanlarda bir hayli para gnderiyor, Noel'de kyller trl yiyecekler getiriyor, evde bolluk ve nee hkm sryordu. lya lyi bir ift at satn ald, fakat ihtiyaten yle atlar seti ki krba en az defa sallandktan sonra harekete geiyorlard. Birinci ve ikinci krbata, ilkin atlarn biri, sonra tekisi yana doru bir adm atyor, nihayet boyunlarn, klarn ve kuyruklarn zorla oynatp ikisi de birden balarn sallaya sallaya yrmeye balyorlard. Vanya'y, Neva'nn br kysndaki ortaokula, Agafya Matveyevna'y arya teberi almaya onlar gtryorlard. Karnavalda ve yaz yortusunda btn aile lya lyi'le beraber gezintiye ya da panayra gidiyor, bazen de bir loca tutulup yine hep beraber tiyatroya gidiliyordu. Yazn krlara, Hzr lyas gn Baruthane tarafna uzanyorlar ve hayat belli olaylarla geip gidiyordu. Hayatn rzgrlar dnyann en kk kelerine kadar girmeseydi, burada hayatn hibir ykc deiiklii olmad sylenebilirdi. Fakat maalesef, dalarn temelini ve geni gkleri sarsan bir yldrm sesi, daha az gmbrtl, daha az iddetli olmakla beraber bir farenin deliinden de duyulur. lya lyi, Oblomovka'daki gibi gzel yemekler yiyor ve gene oradaki gibi tembel tembel geziyor ve hemen hibir i grmyordu. Yann ilerlemesine ramen arab ve votkay hi dnmeden iiyor, uzun le uykularna yatyordu. Birdenbire btn bunlar deiiverdi. Bir gn le uykusundan uyand, kanepeden kalkmak istedi, kalkamad, konumak istedi, konuamad. Korku iin de, yardm istemek iin elini sallad. Yalnz Zahar'la beraber yaasayd sabaha kadar elini sallar, lr ve lm ertesi gn duyulurdu; fakat Agafya Matveyevna'nn gz, Tanr gz gibi hep onun zerindeydi. Zeksyla deil, sezgisiyle lya lyi'in iyi halde olmadn anlayverdi. Bunun iine domasyla Anisya'nn arabaya binip doktora gitmesi bir oldu. Hemen

390

bana buzlar koydu, dolaptan trl trl ilalar kard, bu gibi haller iin bildii, duyduu btn arelere bavurdu. Zahar bile bu arada izmelerinden birini giymeyi baard, teki izmesini aramadan doktora, ev sahibine ve Anisya'ya yardm etmeye yeltendi. Doktor, lya lyi'ten kan ald ve hasta kendine gelince bir kalp krizi geirdiini, bundan byle hayat tarzn deitirmesi gerektiini syledi. Votka, arap, bira, kahve yasakt. Pek seyrek olarak birazck iebilecekti. Yal, baharl yemekler yemeyecekti. Her gn idman yapacak ve ancak geceleri, o da fazla karmadan, uyuyacakt. Agafya Matveyevna olmasa tabii bunlarn hibiri yaplamazd. Ne yapp yapp rejimi eve soktu ve herkesi bu rejime uymaya zorlad; hileyle, sevgiyle Oblomov'un arap imesine, gzel yemekler yemesine, le uykusuna yatmasna engel oluyordu. Tam uykuya dalaca srada odann iinde bir sandalye devriliyor ya yandaki odada eski bir tabak angur angur krlyor ya da ocuklar mthi bir yaygara koparyorlard. Bu da kfi gelmezse Agafya Matveyevna'nn tatl sesi iitiliyor, lya lyi'i arp bir ey soruyordu. lya lyi sabah akam mutfan nndeki bahede iki saat yryordu. Agafya Matveyevna da onunla birlikte yryor, kendi yryemedii zaman bu ii Vanya'ya, Maa'ya ya da her isteneni yapmaya hazr olan eski dostumuz Aleksiyev'e brakyordu. te lya lyi bahede Vanya'nn omzuna dayanm yryor. Vanya artk bir delikanl olmu, srtnda okul niformas, evik, canl admlarn lya lyi'in yryne uydurmaya alyor. Oblomov inme indii gnden beri bacaklarnn birini g oynatyor. Haydi, artk ieri gidelim Vanya, dedi. Kapya doru yrdler. Agafya Matveyevna eikte gzkt: Nereye byle arabuk? dedi ve onlar ieri sokmad. Amma da abuk ha! Yirmi defa gittik geldik. itten buraya kadar yz elli adm. ki kilometreden fazla yrdk. Vanya, ka defa gittiniz? Vanya duraksad. Agafya gzlerinin iine bakarak: Yalan syleme Vanya, dedi; bak sana syleyeyim; pazara bir yere gidemezsin. Hayr anne, sahi yrdk... on iki defa. Oblomov: Seni klhni seni! dedi. Hep akasya dallar kryordun, saymadn ki! Ben saydm ama. Yok, yok, biraz daha yryn; zaten balk orbas da hazr deil henz. Kap yzlerine kapand.

391

Balk orbas byk bir tencere ile masaya konmu, duman ttyordu. Oblomov her zamanki yerine, kanepeye yerleti; sa tarafna Agafya Matveyevna bir sandalyeye, sol tarafna yanda bir ocuk, bir bebek iskemlesine oturdu. Onun yannda, on yana basm olan Maa, sonra Vanya, daha sonra da, o akamlk, Oblomov'un karsna Aleksiyev oturdu. Agafya Matveyevna Oblomov'a yemek verirken: Durun biraz, size dere bal vereyim, iri bir balk buldum, dedi. Oblomov: Bununla bir brek iyi giderdi, dedi. Unuttum, vallahi unuttum. Dn akam aklmdayd, nasl da unuttum... Bakn van Aleksiyevi, sizin kotletiniz iin lahana piirmeyi de unuttum. Bu da bir kandrmacayd. Aleksiyev: Zarar yok, ben ne olsa yerim, dedi. Oblomov sordu: Sahi, niin Aleksiyev iin biftek ya da etli bezelye piirmedin? Onlar sever. lya lyi, arya kendim gittim, iyi sr eti bulamadm. (Aleksiyev'e dnerek) Ama sizin iin biraz vine urubu ile pelte yaptm, seversiniz, biliyorum. Pelte lya lyi'e dokunmuyordu. Onun iin Aleksiyev ondan yemeye mecburdu ve yedi. Yemekten sonra hibir g Oblomov'u uzanmaktan men edemezdi. ounlukla, oturduu kanepeye srtst yatar, bir saat kadar uyumadan orada dinlenirdi. Uyumamas iin Agafya Matveyevna kahveyi nnde tr, ocuklar halnn stnde oynar, lya lyi de onlara katlmamazlk edemezdi. Vanya ocuu kzdrnca Oblomov: Kzdrma Andriyua'y! imdi alayacak, diye barr, ya da ocuk sandalyenin altna girince Maenka'ya yalvarrd: Maenka, ocua bak, ban sandalyeye arpmasn. Maenka da koar, kk kardeini kurtarrd. O akam bir an odaya bir sessizlik kt. Agafya Matveyevna kahveye bakmak iin mutfaa gitti. ocuklar sustu. Birden odada bir horultu duyuldu. lkin hafiften balad ve gittike grlts artt. Agafya Matveyevna bir arabac klah gibi kocaman bir kahve cezvesiyle duman tte tte ieri girerken horultuyu duydu ve aakald. Aleksiyev'e sitemle bakp ban sallad. Aleksiyev, "Uyandrmak istedim, dinlemedi!" diyerek zr diledi. Agafya Matveyevna hemen kahveyi masann stne koydu, yerden Andriyua'y alp kanepede yatan Oblomov'un stne koydu. ocuk

392

Oblomov'un stnde emekledi, yzne yaklat ve burnunu yakalad. lya lyi telala uyand: Hey, ne var? Ne oluyor? Agafya Matveyevna tatl bir sesle: derin uyudunuz Andriyua kanepeye kp sizi uyandrd, Oblomov ocuu kollar arasna alarak Yok canm, hi uyumadm, dedi. Andriyua'nn stme geldiini duydum. Konuulanlar hep iitiyordum Ah seni yaramaz, burnumu tutarsn ha? Sana vereyim mi burnu mu, ister misin? ocuu sevip okad. Yere brakt ve esnedi: van Aleksiyevi, bir eyler sylesenize. Her eyi konutuk, lya lyi; bir ey kalmad ki... Nasl olur canm! Sen bunca insan gryorsunuz herhalde havadisleriniz vardr. Kitap okumuyor musunuz? Okuyorum, baz baz; ya da bakalar okuyup anlatyor, ben de dinliyorum. Dn Aleksey Spiridoni'in evindeydim. niversiteli bir olu var; o okuyordu... Ne okuyordu? ngilizler stne... Bir yere silah, cephane gtryorlarm. Aleksey Spiridoni bir sava kacak, diyordu. Nereye gtrmler? spanya'ya m, talya'ya m, hatrlamyorum; fakat eli fena halde kzm. Hangi eli? Aleksiyev tavana bakp hatrlamaya alarak: Vallahi unutmuum, dedi. Kiminle sava kacakm? Bir Trk paasyla galiba. Baka ne siyasi haberler var? Dnyann gittike souduunu yazyorlar. Bir gn batanbaa buz kesilecekmi. Bu siyasi haber deil. Siyasetten konuuyorlard; sonunu getirmeden hemen bunu okudular. Biliyorum, bu siyaset deil, edebiyattr.

393

Edebiyat stne ne okudular? ey, en iyi yazarlarn kimler olduunu: Dimitriyev, Karamzin, Batyukov, Jukovski... Ya Pukin? Pukin yoktu. Ben de atm. Pukin gibi bir dhi... Sustular. Agafya Matveyevna, el iini getirip almaya balad. Bir Oblomov'a, bir Aleksiyevi'e bakyor, keskin kulaklaryla darlarda bir grlt, bir dzensizlik var m, yok mu, Zahar mutfakta Anisya ile kavga m ediyor, Akulina tabaklar ykyor mu, hepsini fark ediyor; sokak kaps gcrdaynca kapcnn iki imeye gittiini anlyordu. Oblomov dnceli bir sessizlie gmld. Yar uyank yar uykuda idi. Dncelerini bir noktaya toplamadan babo drt yana gezdiriyor, kalbinin seslerini dinliyor, hibir yere bakmayan gzlerini ap kapyordu. Belirsiz, esrarl, ryal bir hal iindeydi. nsan baz anlarda eskiden yaad eyleri tekrar yayormu gibi olur. iinde bulunduu an bir rya ya da yaanlp da unutulmu bir hal gibidir, ama ayn insanlar sanki yine evresine oturmulardr, onlar tanr ve evvelce duymu olduu szlerini tekrar duyar. Hayal gc, eski sahneyi aynen canlandramaz, hafza gemii bulup karamaz ve insan arp kalr. Oblomov byle bir haldeydi. Evvelce yaad rahat bir an yayordu. Saatin sesleri bildik seslerdi, dile koparlan ipliin sesi, bir fslt halinde duyduu szler bildik eylerdi. neye iplii geiremiyorum, gel sen geir Maa, senin gzlerin keskindir. Dalgn dalgn Agafya Matveyevna'nn yzne bakyor ve bir yerde ok eskiden grd bir ehre, hafzasnn derinliklerinden yze kyor, bu szleri nerede duyduunu aryordu. Oblomovka'daki evin bir amdanla aydnlanan byk ve karanlk oturma odasn grd. Annesiyle konuklar yuvarlak masann evresine oturmular, sessiz sessiz diki dikiyorlar. Babas odann iinde bir aa bir yukar yryor... Bugn ve gemi birbirine kart. Kendini rmaklarndan st ve bal akan, insanlar almadan ekmek yiyen, yaldzl srmal elbiseler giyen bir masal lkesinde grd... Masal anlatln, anak ve bak seslerini duyar gibi oldu. Stninesine sarlm, titrek sesini dinliyordu. Stnine Agafya Matveyevna'y gstererek, "Militrissa Kibiteyevna!" dedi. Sanki ayn bulut, ayn mavi gkten geiyor, ayn rzgr pencereden girip salarn okuyordu. Dardan Oblomovka'daki hindilerin gluk gluklar iitiliyordu. Kpek havlamaya balad; bir konuk olacak. Belki Andrey'le babas Verhliyovo'dan geliyorlar. Ne sevinli bir gn geecek! Evet, Andrey olacak. Admlar yaklat, yaklat, kap ald. Oblomov, "Andrey!" diye bard. Sahiden Andrey karsndayd; ocuk deil, orta yal bir adam olarak. Oblomov kendine geldi. toltz,

394

hayaliyle deil, etiyle kemiiyle nnde duruyordu. Agafya Matveyevna bebei yakalad, masadan dikilerini filan toplad ve kt. Aleksiyev de derhal kayboldu. toltz'la Oblomov yalnz kaldlar. Sessiz ve hareketsiz baktlar. toltz'un gzleri iki bakt sanki. Oblomov uzun bir ayrlktan sonra sevgilisine kavuan bir k gibi heyecandan titreyen bir sesle: Andrey sen misin? dedi. Benim. Sen hayatta msn? yi misin? Oblomov kollarn boynuna dolad ve dostunu gsne bastrd, cevap yerine yle bir "ah!" ekti ki, iinde ayrldklar gnden beri birikmi ve hibir zaman dile gelmemi btn aclar, sevinleri vard. Oturdular ve tekrar uzun uzun baktlar. Andrey sordu: yi misin? imdi iyiyim, ok kr. Nasl? Hasta mydn? Evet Andrey, bir inme geirdim. Ne diyorsun? Vah vah! Bir aksaklk brakmad ya? Hayr, yalnz sol bacam rahat oynatamyorum. Ah, lya! lya! Ne oldu sana? Kendini harap ediyorsun. Ne yaptn bunca zamandr? aka deil, birbirimizi grmeyeli be yl oldu. Oblomov iini ekti. Niin Oblomovka'ya gelmedin? Niin mektup yazmadn? Ne syleyeyim Andreyim? Beni bilirsin, hibir ey sorma. Be yl hep burada, bu evde oturdun ha? Hibir yere kmldamadan? Evet, hep burada oturdum, artk hibir yere de gidemem. Ne? Sahi mi sylyorsun? Evet Andrey... yle. toltz ona dikkatle bakt ve odann iinde dnceli dnceli yrmeye balad. Olga Sergeyevna nasl, iyi mi? Nerede? Hatrlyor mu. toltz szn kesti: yi; seni de daha dn ayrlmsnz gibi hatrlyor. Nerede olduunu imdi sylerim.

395

ocuklarn nasl? Onlar da iyi... Ama burada kalacan ciddi deil lya, deil mi? Seni alp iftlie gtrmeye geldim. Oblomov tela iinde sesini ksp odann kapsna bakarak: Yok, yok, dedi; aman sakn bir ey syleme, sz ama bundan! Niin? Ne var Allah akna? Beni bilirsin; bu devi oktan zerime aldm, kolay kolay brakmam. imdiye kadar birok i engel oluyordu, artk serbestim. Bizimle beraber, yan bamzda yaayacaksn. Olga ile karar verdik, byle olacak. Allaha kr seni daha kt bir halde bulmadm. Korkuyordum ki... Haydi, gidiyoruz. Seni zorla gtrmeye yemin ettim. Hayatn deitireceksin, biliyor musun nasl... Oblomov sabrszlkla dinliyordu Aman yava konu, ne olur. Ne var? Duyarlar... Ev sahibi sahiden gleceim sanr Ona ne canm! Brak onu! Oblomov, toltz'un ondan hi ummad kararl bir sesle Hayr, buna imkn yok, dedi. Dinle Andrey! Beni kandrmaya alma bouna; burada kalacam! toltz, dostuna hayretle bakt. Oblomov sakin ve soukkanlyd. Sen mahvolmusun lya! Bu ev, bu kadn... Bu yaay tarz... mkn yok! Haydi gidiyoruz. Oblomov'u kolundan yakalad ve kapya doru ekti. Niin gitmemi istiyorsun? Nereye? Bu kuyudan, bu bataklktan dar; dnyaya, ak, tabii, salam hayata. Neredesin? Ne oldu sana? Kendine gel! zlediin hayat bu muydu senin? Byle tarla faresi gibi bir delikte mi yaayacaktn? Dnsene... Oblomov azimli bir yz ve ak bir ifadeyle: Hatrlatma; gemii rahat brak; o gnler geti artk, dedi. Beni ne yapacaksn? Beni srklemek istediin dnya ile hibir ilgim kalmad artk. ki ayr paray lehimleyemezsin. Ben bu delie canl tarafmla balym. Beni dar karmak lme gtrmektir. Ama bir etrafna bak. Kimlerle yayorsun? Biliyorum, farkndaym... Ah Andrey, her eyi biliyorum. Yllarca bu hayat yaamaktan utandm. Ama ben senin yolunda yryemem... Belki bundan nceki geliinde olurdu. imdi... (Gzlerini yere dikip bir an durdu.) ok ge... Git ve beni

396

brak. Senin dostluuna laym; ama benim iin zlmene demez. Hayr lya, benden sakladn bir ey var. Ama seni mutlaka gtreceim, sana gvenemediim iin gtreceim... Dinle beni, kalk, elbiseni giy; benim oturduum yere gidelim; akam orada geiririz. Sana anlatacak birok eyim var. Neler oluyor biliyor musun? Duymadn deil mi? Oblomov ne var der gibi yzne bakt. yle ya, kimseyi grdn yok ki. Haydi gel, sana hepsini anlatrm... Arabada beni kim bekliyor biliyor musun? araym m? Oblomov'un beti benzi atarak mthi bir telala haykrd: Olga! Allahn seversen onu buraya getirme. Haydi git, git. Gle gle, Allah akna git. Oblomov dostunu baya darya itiyordu, ama toltz kmldamad. Sen gelmezsen gidemem; ona sz verdim, anlyor musun lya? Bugn olmazsa yarn, mutlaka geleceksin. Beni kovabilirsin ama elimden kurtulamazsn. Yarn deilse br gn. Oblomov ban edi, bir ey sylemiyor, toltz'a bakmaya cesaret edemiyordu. Ne zaman syle? Olga soracak. Oblomov ban dostunun omzuna koydu, onu kucaklad ve tatl bir sesle yalvard: Ah Andrey, ne olur, ikiniz de brakn beni... Unutun beni! toltz kollarndan syrlp hayretle yzne bakt: Nasl? Seni hi aramayalm m demek istiyorsun? Oblomov fsldar gibi: Evet, dedi. toltz bir iki adm geriledi: Bunu sen mi sylyorsun lya? Beni bandan savyorsun ha? Hem de onun, o kadnn yznden... (Birden derin bir acyla haykrd.) Ah yarabbi!.. lya!.. Yoksa demin grdm ocuk... lya! lya! Ondan ka, abuk, abuk ka buradan. Nerelere kadar dtn! Bu kadn... Kim bu kadn? Oblomov sakin sakin: Karm, dedi. toltz yldrmla vurulmua dnd. ocuk da benim olum. Ona senin adn koydum. Oblomov srrn am ve rahat bir nefes almt.

397

imdi beti benzi umak, akn akn etrafna bakmak sras toltz'a gelmiti. nne "uurum", "ta duvar" kmt. Oblomov uzaklam, grnmez olmu, yere gmlmt. toltz iinin yandn fark ediyordu. Dostunu grmeye koarken lm haberini alm bir insan gibiydi. Dudaklarndan kendiliinden u kelimeler dkld: Mahvolmu! Olga'ya ne syleyeceim ben? Oblomov son kelimeleri duydu, bir eyler sylemeye alt, syleyemedi. Kollarn Andrey'e at, savaa veya lme giden iki dost gibi birbirlerine sarldlar. Bu sarl szlerini, gzyalarn, duygularn bodu... Oblomov, ayrlrken: Andrey, Andreyimi unutma! dedi. toltz bir ey sylemeden ar ar odadan kt, ar ar avluyu geti ve arabaya bindi. Oblomov da kanepeye oturdu, dirseklerini masaya dayad, elleriyle yzn kapad. toltz keder iinde avluyu geerken unlar dnmt: "Hayr, senin Andreyini unutmayacam. Senin iin bitmi lya! Oblomovka'nn artk ssz karanlklardan kurtulduunu, onun da yava yava gn na ktn sana sylemeye gerek yok. Drt yl sonra orada bir istasyon olacan, kyllerin tren yolunda alacan, budayn artk rmaa kadar trenle tanacan... Okullar alacan, eitimin yaylacan sana ne diye sylemeli? Hayr, yeni mutluluun fecri seni telaa drr, karanla alm gzlerini rahatsz eder. Fakat Andreyini senin gidemeyecein yere gtreceim... Onunla beraber genlik hlyalarmz gerekletireceim." toltz geriye dnp kk evin pencerelerine son bir defa bakarak ilave etti: "Elveda eski Oblomovka! Senin devrin geti!" Olga kalbi arparak sordu: Ne var? Andrey sert ve ciddi: Bir ey yok, dedi. Yayor mu? Sal iyi mi? Evet. Niin bu kadar abuk dndn? Niin beni armadn? Onu niin getirmedin? mknsz. Olga telala sordu: Peki, ierde ne oldu? Aranzda uurum mu ald, sylesene? toltz sustu.

398

Canm, ne var, ne oluyor ierde? Oblomovluk! toltz dertli dertli syledii bu son kelimeden sonra Olga'nn srarla sorduu sorularn hibirine karlk vermedi, eve kadar dalgn bir sessizlik iinde kald. X Be yl geti. Dnyada ve Viborg Mahallesi'nde birok deiiklik oldu. Bayan Penitsin'in evinin nndeki bo sokan br tarafna yazlk evler yaplmt. Bunlar arasnda, hkmet konana benzer byk bir bina bizim rahatlk ve gamszlk yuvasnn pencerelerine bir zamanlar sevinle dolan gnee engel oluyordu. Kk ev bsbtn klp bir kulbe haline gelmiti. Ykanmam, tra olmam bir adam gibi bitkin, perian grnyordu. Svalar dklm, yamur borular krlm, bu yzden amur iinde kalan avluya eski zamanda olduu gibi bir tahta uzatlmt. Kapya biri gelince, kpek, zincire aslp var gcyle havlamyor, yerinden kprdamadan tembel tembel homurdanyordu. Evin iinde de her ey ne kadar deimiti! Orada baka bir kadn oturuyor, baka ocuklar oynuyordu. Zaman zaman serseri Tarantiyev'in ypranm krmz yz grlyordu; fakat yumuak, tatl Aleksiyev meydanlarda yoktu. Ne Zahar kalmt, ne Anisya. Mutfakta iman bir a, Agafya Matveyevna'nn sessizce verdii emirleri geliigzel, isteksizce yapyordu. Ayn Akulina, stnde gmlei, belinde kemeri, amar ve bulak ykyordu. Gene uyuklayan kapc, ayn koyun postundan ceketiyle kk kulbesinde mrnn son yllarn tembel tembel geiriyordu. Sabah erkenden ve akamst, yemek vakti van Matveyevi'in yz yine sarmakl itin stnden grnyordu. Yine koltuunda bir tomar kt, ayaklarnda k yaz giydii lastikler vard. Oblomov'a ne olmutu? Neredeydi? Oblomov'un vcudu, en yakn kilisenin sakin avlusunda, fundalar arasndaki mtevaz bir tan altnda dinleniyordu. Dost bir elin diktii leylaklar, mezarn sarmt, sessiz havasnda bir pelin kokusu ykseliyordu. Uykusuna huzur melei kanatlarn germi gibiydi. efkatli karsnn dikkatli bakmna, bir an zerinden ayrlmayan gzlerine ramen srekli rahatlk, hareketsizlik, gamszlk yava yava hayat makinesini krletmiti. lya lyi zahmet ekmeden, can ekimeden, kurulmam olduu iin duran bir saat gibi bitivermiti. Kimse son anlarn grmedi, son iniltilerini iitmedi. Birincisinden bir yl sonra bir inme daha gelmi ve iz brakmadan gemiti. Yalnz lya lyi zayflam, sararm, az yemek yer, baheden baka bir yere gidemez olmu, gittike daha sessiz, daha dalgn bir hale dmt. Zaman zaman da alyordu. lmn yaklatn hissedip korkuyordu. Birka defa baylp kald da oldu. Bir sabah Agafya Matveyevna ona her zamanki gibi kahvesini getirdi ve onu sakin sakin uyuyormu gibi l buldu. Yalnz ba yastktan biraz aa dm, eli herhalde ar

399

duyduu iin kalbinin stnde gerilip kalmt. Agafya Matveyevna yldan beri duldu; bu sre iinde her ey yine eski haline dnmt. Kardei devlet taahhtlerine girmi, parasn kaybetmi ve bin bir dalavereden, iltimastan sonra tekrar, "kyllerin kaydedildii" brodaki eski ktiplik iini bulmutu. Yine eskisi gibi her gn yryerek daireye gidiyor ve getirdii yarm rubleleri, yirmi, yirmi be kapiklik mangrlar gizli bir kutuya dolduruyordu. Tekrar Oblomov'dan nceki gibi kaba saba fakat bolluk iinde geinmeye baladlar. Evin iinde imdi en nemli ahsiyet van Matveyevi'in kars rina Panteleyevna idi. Yine sabahlar ge kalkabiliyor, gnde birka defa kahve iebiliyor, bir o kadar elbise deitirebiliyordu. olarak btn yapt da yalnz eteklerinin iyice kolalanmasna gz kulak olmakt. Baka hibir eyle ilgilenmezdi, evin idaresi yine eskisi gibi Agafya Matveyevna'da idi. Btn ailenin yiyeceine giyeceine, ayna, kahvesine o bakyor, amar o ykattryor, ocuklar, Akulina'y, kapcy o idare ediyordu. Fakat niin bunlar yapyordu? Nihayet Bayan Oblomov'du ve evin sahibiydi. Kendi bana, rahat rahat yaayabilirdi. Ne diye bu kadar insann ykn stne alyor, bakasnn ocuklarna bakyor, bir kadnn ancak ak ve aile balar ya da geim kaygsyla katlanabilecei vr zvr ilere, zahmetlere katlanyordu? Kendi hizmetileri olmas gereken Zahar ve Anisya ne olmulard? Kocasnn canl miras, kk Andriyua neredeydi? ocuklar hayata atlmlard. Vanya tahsilini bitirmi, sonra bir daireye memur olmutu. Maa bir daire mdr ile evlenmiti. Andriyua'y toltz'la kars bytmek zere almlard ve onu kendi ocuklar gibi seviyorlard. Agafya Matveyevna kalbinde ocuklarna ayn yeri veriyorsa da Andriyua'nn ilerisini tekilerden baka trl gryordu. Andriyua'nn terbiyesiyle, yaayyla, geleceiyle Vanya ve Maa'nn hayatlar arasnda dnya kadar fark vard. Hibir znt duymadan, "Bu ikisi kibar filan deil," derdi; "benim gibi, onlar da zoru zoruna yaamak iin domular. (Andriyua'y ekinerek deilse bile dikkat ve zenle okayarak, adeta saygyla) Halbuki bu kk bir soylu! Bakn derisi ne kadar ince, eftaliye benziyor. Elleri, ayaklar kck. Salar ipek gibi... Tpk babas." Onun iin toltz'un Andriyua'y evlat edinmesini ho grm, hatta sevinle karlamt. "Onun yeri oras, burada, bu aalk yerde, kardeimin pis ocuklar arasnda ne ii var!" diyordu. Kadn, Oblomov'un lmnden sonra alt ay Zahar'la, Anisya'yla beraber, matem iinde yaad. Hep kocasnn mezarna gidip durmadan gzya dkt; yemek yemez oldu; hemen hemen yalnz ayla yaad. Uykusuz geceler geirdi, perian, bitkin bir hale geldi. Kimseye dert yanmad ve zamanla bsbtn iine kapand, Anisya'ya bile almaz oldu. Ruhunda olup bitenden kimse bir ey bilmiyordu.

400

Bakkal yiyecek almaya gelen yeni aya, "Hanmn hl kocasna alyor mu?" diye sorar; kilisenin mezarlnda beki her hafta alayp dua etmeye gelen bu bir trl teselli bulmaz dulu bir ahbabna gsterip, "Hl kocasna alyor!" der; kardeinin evindekiler de, "Hl yaslar iinde!" diye sylenirlerdi. Bir gn kardeinin ailesi, oluu, ocuu ve hatta Tarantiyev anszn, szde basal iin kageldiler. Beylik avutmalar, tlemeler balad. ocuklarn dn de kendine biraz ac, gibilerden. lk kocas ld zaman Agafya Matveyevna'ya btn bu laflar sylenmi, etkili de olmulard; ama imdi nedense bunlardan tiksiniyor, daha fena oluyordu. Konuyu deitirdikleri zaman ferahlad. Tekrar hep beraber oturabileceklerini, "hsm akrabas arasnda daha kolay avunacan, ev idaresini ondan iyi bilen olmad iin kendileri iin de bunun daha hayrl olacan" sylediler. Agafya Matveyevna dnmek iin mhlet istedi, iki ay daha alad ve nihayet teklifi kabul etti. O srada toltzlar Andriyua'y almlar ve Agafya Matveyevna yalnz kalmt. stnde siyah bir elbise, boynunda bir al, odadan mutfaa bir glge gibi gidip geliyor, eskisi gibi yine dolab ap kapyor, diki dikiyor, rg ryor, fakat her ii mecalsiz, ar ar yapyordu. Hafif bir sesle, isteksiz isteksiz konuuyor, etrafna eskisi gibi gamszca bakp gemiyor, gzleri her ey stnde ayr ayr duruyor, bak bazen bir yere saplanp kalyordu. Gzlerinde gizli bir dnce vard. Bu dnce sanki kocasnn lsne uzun uzun bakakald an yzne yerlemi, bir daha da silinmemiti. Evin iinde gidip geliyor, elleri gerekli olan her eyi yapyor, fakat zihni hareketlerine karmyordu. Kocasnn ls banda birden hayatnn anlamn kavrar gibi olmu, zerinde dnm, o gnden sonra da bu dnce, yznde bir glge gibi kalmt. Acsnn iddeti gzyalaryla akp gidince, kaybettii eyi lmeye balad; onun iin artk kk Andriyua'dan baka her ey lmt. Ancak onu grd zaman yaar gibi oluyordu. Yzne bir canllk geliyor, gzlerine ilkin bir sevin, sonra anlar ve yalar doluyordu. Etrafndaki her eye yabancyd. Kardei bir ruble fazla harcam, et fazla pimi ya da balk taze deilmi diye fkelendii, gelin hanm etekleri iyi kolalanmam ya da ay souk olmu, ak olmu diye sylendii, iman a kabalk ettii zaman, Agafya Matveyevna hi aldr etmiyor, "Ev sahibi, hanmefendi!" gibi dikenli fsltlar duymamazlktan geliyordu. Hepsini strabnn vakar ve marur sessizliiyle karlyordu. Fakat bayram ya da karnaval gnleri evde herkes yiyip ierken, ark syleyip elenirken birdenbire gzlerinden yalar boanyor ve gidip bir keye saklanyordu. O zaman tekrar iine kapanyor ve zaman zaman kardeiyle karsna acyarak, hatta gurur duyarak bakyordu. Kendini hayattan mzik ve k payn alm sayyordu. Allah, hayatna bir nefes fleyip tekrar geri ekmi, bir gne onu birden aydnlatm, sonra ebediyen snmt... Evet ebediyen snmt, ama hayat da artk silinmez bir anlam

401

kazanmt; imdi niin yaam olduunu, niin bundan sonra bouna yaayacan biliyordu. Ne kadar byk, ne kadar kusursuz bir ak iinde yaamt! Oblomov'u hem bir sevgili, hem bir koca, hem de stn bir insan olarak sevmiti; fakat bunu o zaman da, imdi de kimselere syleyemezdi. Etrafndakilerin hibiri onu anlayamazd. Zaten bunu hangi dille syleyebilirdi? Kardeinin, karsnn, Tarantiyev'in kelimeleri yetmezdi; nk onlarn byle dnceleri yoktu. Onu yalnz lya lyi anlayabilirdi, fakat ona da hibir ey sylememiti, nk o zaman kendisi de bir ey anlamyor, ne syleyeceini de bilmiyordu. Yllar getike gemiini daha iyi anlad, gittike daha sessiz, daha kapal oldu. Btn hayat, bir an gibi gelip geen yedi yln tatl nda ykanm, artk arzu edecek hibir eyi, gidilecek hibir yeri kalmamt. Yalnz toltz kn iftlikten gelince evine koar ve minnet dolu gzlerle Andreyua'ya bakar, onu mahcup bir efkatle okard. Andriy vanovi'e bir eyler sylemek, teekkr etmek, iinde kabaran duygular nne sermek isterdi. toltz onu anlayabilirdi, fakat Agafya Matveyevna nasl konuacan bilemez, sadece Olga'nn ellerine sarlp per, sonra yle scak gzyalar dkerdi ki Olga da alamaktan kendini alamaz, toltz bile dayanamayarak hemen odadan kaard. Her n ayn duygu, len dostlarnn temiz ruhu birbirine balyordu. toltz'la Olga onu alp iftlie gtrmeye altlar; beraber yaarz, Andriyua'nn yannda olursun dediler, fakat her defasnda ayn cevab aldlar: "nsan nerede domusa, yaamsa orada lmeli." toltz ona iftliin hesaplarn, payna den paray bouna gnderirdi; her defa geri evirir, parann Andriyua iin saklanmasn rica ederdi, "Benim hakkm deil, onun hakk; o bir soylu, paraya ihtiyac olur; ben nasl olsa yaarm," derdi. XI ki bay, bir le vakti Viborg Mahallesi'nin bir sokanda yryorlard; arkalarndan bir araba yava yava geliyordu. Bunlardan biri toltz, teki de bir yazar dostu, iriyar, durgun halli bir adamd; dalgn, uykulu gzleri vard. Bir kiliseye geldiler, ibadet bitmi, herkes sokaa kyordu. lk kanlar dilencilerdi. Yazar: Bu dilencilerin nerden ktn merak ediyorum, dedi. Nerden mi? Nerden olacak, bin bir eit delikten kp geliyorlar. Onu demek istemiyorum; insan nasl dilenci oluyor, nasl bu hale dyor? Acaba birdenbire mi oluyorlar, yoksa yava yava m? Sahiden mi, yalancktan m dilencilik ediyorlar? Bunlar niin merak ediyorsun? Yoksa Petersburg'un esrar diye bir kitap m yazmak niyetindesin? Yazar, tembel tembel esneyerek:

402

Belki... dedi. Peki, ite sana bir frsat, bir tanesini ar sor; bir gm ruble verirsen sana btn hikyesini anlatr, sen de yazar, okuyucularna satarsn. te u ihtiyar, en ok rastlanan bir dilenci tipi. Gel ihtiyar, gel buraya! htiyar dnd, apkasn karp onlara doru yrd: Beyefendiler, dedi; otuz savata yara alm ihtiyar bir askere yardm edin. toltz akna dnerek bard: Zahar! Sen misin? Zahar birden durdu, eliyle gzlerini gneten koruyarak toltz'a dikkatle bakt: Affedersiniz! Beyefendi hazretleri, sizi tanyamadm... Gzlerim artk grmyor ki. toltz'u unuttun mu? Efendinin dostu? Allahm! Andrey vanovi, siz misiniz? Sahiden kr olmuum! Ah sevgili efendim... Zahar, toltz'un ellerine sarld, ellerini tutamaynca ceketin ucunu pt. Glyor mu, alyor mu belli deildi: "Allah, ben garibi sevindirmek istedi! diye haykryordu. Btn yz krmzya boyanm gibiydi; burnunun ucu morarmt. Banda hi sa yoktu; favorileri hl duruyordu; fakat karmakark ve bembeyazd. Srtnda bir taraf yrtk, soluk, berbat bir pards, plak ayaklarnda eski, yamal galolar, elinde tyleri dklm bir krkl kasket vard. Ah! Ah! Allah mbarek bayram gn beni sevindirmek istedi. Niin bu hale dtn? Utanmyor musun halinden? Ah Andrey vanovi; sevgili efendim! Ne yaparsn? Yaamak iin! Anisya saken byle serseri deildim, yiyeceim, ieceim vard. Allah rahmet eylesin, koleradan lnce, ev sahibinin kardei beni istemedi; i yapmadan ekmek yiyemezsin, dedi. Mihey Andreyi Tarantiyev de boyuna bana tekme atyordu; beni yaadma piman ettiler! Ne kahrlar ektim, bilseniz. Bir lokma ekmek bile vermiyorlard. Allah raz olsun, hanm olmasayd oktan souktan lr giderdim. Bana klk elbise, istediim kadar ekmek veriyordu. Ocan stnde bir yer de vermiti. Benim yzmden kadncaz azarlamaya baladlar, ben de evden ktm. ki yldr yersiz yurtsuzum. Niin bir ie girmedin? Bu zamanda i nerede bulursun, Andrey vanovi efendimiz? ki yer denedim, beenmediler. imdi her ey deiti; eskisi gibi deil. Uan okuryazar olmas lazm; hem de imdiki efendilerin evleri eskisi gibi hizmetilerle dolu deil. Bir bilemedin iki

403

uak tutuyorlar. Ayakkablarn kendileri karyorlar, bir eit makine de icat etmiler! Ah, ne gnlere kaldk! Ne ayp! Ne ayp! Kibarlk, asillik ortadan kalkyor. Bir Alman tccarnn yanna hademe olarak girdim; ilkin iyi gidiyordu, fakat sonra bana sofra ii verdi, benim harcmm gibi. Bir gn sofra takmlarn gtryordum. Bohemya porseleni mi ne diyorlar; Allah kahretsin, tahtalar yle kayyordu ki... Birden ayam yana kayd, btn takmlar tepsi ile beraber yere dt, beni de hemen kovdular. Bir defa da bir kontes, halimi tavrm beendi, "Kelli felli bir efendiye benziyor" dedi, beni kapc olarak ald. Eski tarz, kibar bir i; btn yaplacak ey ciddi ciddi oturmak; bacak bacak stne atp bir ayanz sallamak. Birisi gelince hemen cevap vermeyeceksiniz: lkin biraz homurdanacaksnz, sonra, adamna gre ya ieri, ya kap dar. Kibar misafirler geldi mi, tabii bastonunuzu kaldrp yle selamlayacaksnz. (Zahar kapc selamn taklit etti.) gzeldi dorusu, inkr etmem; fakat Allah selamet versin, hanmefendiye bir ey beendirmek ok zordu. Bir gn odama girdi, bir tahtakurusu grd; sanki tahtakurularn ben icat etmiim gibi kyameti kopard. Tahtakurusuz ev olur mu hi. Bir gn de yanmdan geerken burnuna bir iki kokusu gelir gibi olmu, beni kovdu. Ne belal kadnd, yarabbi! Ama gerekten de iki kokuyorsun, hem de nasl? Zahar yzn ac ac buruturdu: nsan efkarlannca byle olur, Andrey vanovi! Arabacl da denedim; bir yere girdim, fakat ayaklarm donuyordu; gcm kuvvetim de yok, ihtiyarladm artk. Arabann at bir Allann belas idi. Bir defa az kalsn bir arabann altnda kalp beni de ezdirecekti; bir defa da bir ihtiyara arptk, karakola dtk... Peki artk u ikiyi brak da yine bir ayak iine gir. stersen bana gel, sana bir ev vereyim, beraber iftlie gidelim... itiyor musun? Sana sylyorum... itiyorum, Andrey vanovi, sevgili efendim, fakat... Ah... Onu mezarnda brakp gitmek istemiyorum. Sevgili efendim, lya lyi'i... Bugn yine onun iin dua ettim! Allah gani gani rahmet eylesin. Byle bir insan Allah nasl bamzdan eksik etti! Bizim saadetimiz ona balyd. Yz yl yaayacak adamd... Ah! Ah! Bugn mezarna gittim, bu taraflara her geldike giderim, oturur alarm... Bazen orada kendimi unutur kalrm, buralarda ses seda olmaz; birden sesini duyar gibi olurum: Zahar! Zahar! Bir rperme alr beni. Byle bir efendi bir daha bulunmaz. Ah, sizi ne kadar severdi... Allah rahmet etsin, cennetinden ayrmasn. Bize gel de Andreyua'y gr. Sylerim, sana yemek yedirirler, elbise verirler. u paray da al. Gelirim, gelirim; Andrey lyi'i grmem lazm. Kim bilir ne kadar bymtr! Ah yarabbi, iyi oldu da sizi grdm. Gelirim. Sevgili Andrey vanovi, Allah size uzun mrler versin. toltz'la dostu arabaya binip uzaklatlar.

404

toltz sordu: Nasl, bu dilencinin hikyesini dinledin mi? Bahsettii lya lyi kim? Oblomov; sana ondan ok bahsetmitim. Evet, hatrladm; senin bir dostun, bir okul arkadan. Ne oldu? ld, hayat yok yere harcand, gitti. toltz iini ekip biraz daldktan sonra: Zekca kimseden aa deildi, dedi. Tertemiz, billur gibi bir ruhu vard. Asil heyecanlar olan bir insand. Ama hibir ey yapmad. Niin? Ne yzden? Ne yzden mi?.. Oblomovluk! Oblomovluk mu? O da ne demek? Biraz zihnimi, anlarm toparlayaym da anlataym; sen de yazarsn; belki birisinin iine yarar. toltz dostuna ite bu okuduumuz hikyeyi anlatt.

--SON--

405

Rus edebiyatnn hibir kahraman, ne Raskolnikov (Su ve Ceza), ne Miskin (Budala), ne de prens Andrey (Sava ve Bar), eski Rus insann, hatta btn Doulular Oblomov kadar aklkla, en zl yanyla temsil etmez. Dou, belki de ilk defa olarak Gonarov'un bu byk eserinde kendi kendini tanmaya, Bat'dan farkn anlamaya balamtr. Oblomov, iftlii, kleleri olan bir derebeyidir. Kyllerin hazrlayaca ekmei yemek iin bytlmtr. Bu yzden, ekmeini kendi kazanan insanlar arasnda ne yapacan arr, byle bir hayata hazr olmayan iradesi sner, lme benzeyen uyuuklua gmlr. Ancak Gonarov, byk romanclarda grlen "dram karsnda glmseme"sini hi eksik etmez; okurunu da glmsetmeyi baarr. Gonarov'un bu dev yaptn okuduktan sonra "Oblomovluk"un bize hi de yabanc olmadn fark edecek, i hayatna karm olanlar arasnda bile, pek ok Oblomov'un ' bulunduunu greceksiniz. Ivan Aleksandrovi Gonarov 1812 ylnda Simbirsk'te dodu. Zengin bir tccar ailesinin ocuu olan Gonarov, Oblomov'unkine benzeyen bir ocukluk geirdi, asilzadelerle, gelecein Oblomov'laryla birlikte zel bir pansiyonda okudu. Moskova niversitesi'ni bitirdikten sonra, 33 yl srecek olan memurluk yaamna balad. 1847'de ilk yapt Alelade Bir Hikyeyi yaymlad. 1849'da Oblomov'un Ryas'n bir dergide yaymlatt. Ama Oblomov 'u son ekliyle ancak 1857'de bir ay gibi ksa bir srede yazd. Roman Rusya'da bir bomba gibi patlad. Neredeyse btn okuma yazma bilenler tarafndan okundu. Oblomov ve Oblomovluk kavramlar btn Rusya'ya yayld. Gonarov 1856'da yllk bir dnya yolculuunu anlatt Fregat Palladay yazd. zerinde tam on yl alt Uurum adl byk roman 1869'da yaymland. Gonarov 1891 ylnda ld.

406

You might also like