Professional Documents
Culture Documents
kapitalizm yıkılmaz
Dalfidan >> 14
AKP hükümeti IMF ile bir yeni anlaşma imzalamasa da bu onu
sermayenin kolektif menajeri olmaktan alakoymayacak
Ertuğrul Kürkçü
Kalyon >> 16
IMF direktörü için İstanbul’da
en iyi yerin, yerin yedi kat altı
olduğu bundan daha iyi anlatı
lamazdı Dominique Strauss Yurtsever >> 18
Kahn’a: Kendisi, İstanbul’da bir
an için gün yüzünü görebilirdi
ama o zaman da kocaman göv
desini ayakkabı teki hedef ala
bilirdi. Mahir Çayan’ın on yıllar
önce ileri sürdüğü “çağımızda
emperyalizm bir içsel olgudur”
argümanı ancak Kahn’ın Kon
feransı sırasında olduğu kadar
hakikate yakın bir anlatıma ka
vuşabilirdi. Kendisine öykünü
len Irak’lı gazeteci Muntadar
alZeidi işgalci ABD Başkanı
Bush’un kafasına Bağdat’ta Yeşilöz >> 26
Türkiye’den ithal edilmiş bir
“no name” ayakkabı atmıştı.
IMF Başkanı’nın kafasına İs
tanbul’a atılansa, büyük olası
lıkla Vietnam ya da Çin’de üre Tonak >> 36
tilmiş bir Alman markası “Ni
ke” idi. Kapitalizmin bütün
dünyayı saran küresel
bunalımı, yalnızca bü
>>
2
rün ülkelerin bir ve ay Tören >> 34
Okur Mektubu
>> nıkıvranmalarına
kriz dinamiğinin pençesinde ya üzerine söylediklerini bir
yol açmakla
kalmıyor, baskı biçimlerini ol
kez daha doğruluyor. Kriz, ka
pitalist düzeni bütün hücrele
Mersin Serbest
duğu kadar o baskıları protes
to biçimlerini de benzeştiriyor.
Gene de gözle görülür bir fark
rine kadar sarabilir, onun da
yattığı değerleri yerle bir ede
bilir, onun üretim tarzını zıva
Bölge’de işçi öfkesi
var. Bu, kapitalist devletler ve
ekonomilerin bu kuşatıcı süre
nasından çıkarabilir, onun de
mokrasisi, ya da diktatörlüğü
bileniyor
ci bir hiyerarşi içinde yaşama nün beş para etmez olduğunu
larından doğan bir fark. sergileyebilir. Ama eğer büyük
kitleler, kapitalizmin emekleri Yirmi yıldır bölgede beklerseniz, yine yanılırsınız.
Bunun bir sonucu, İstanbul’da
üzerinde yükseldiği işçi yığın Ben yirmi yıldır bölgede çalı
Kahn’a isabet etmeyen ayak
kabının sahibinin, birkaç saat ları, onun yıkılmakta olduğu çalışıyorum. Hayatı şıyorum. Hayatımın en güzel
yıllarını bölge elimden aldı gö
sonra bir yaygın TV kanalında nun farkında, onun yerine talip mın en güzel yıllarını türdü. Ben de öylece seyirci
kendi eylemini yorumlayabil değilseler, o hiçbir zaman ken
mesiyse, öbürü, Alzeidi’nin diliğinden yıkılmaz. bölge elimden aldı kalmışım. Bunun da farkına
çok geç vardım.
ağır işkencelerden sonra ceza Kapitalizm, bir şey, bir toplum götürdü. Ben de öyle Bütün bu yaşananlara ve işçi
evinde uzun bir süre geçirmek sal durum değil, bir ilişkidir:
zorunda kalmasıydı. İnsanla insan arasındaki bağın
ce seyirci kalmışım. lerin bütün olanaksızlık ve ça
resizliklerine karşın; bütün iş
Farklar çok… Ancak kriz bütün piyasa üzerinden kurulduğu, Bunun da farkına çok çilerin pimi çekilmiş birer
bu farkları tek bir dünya eko meta ve para türünden değere
nomisinin işleyişi içinde gitgi büründüğü bir ilişki. Bu ilişki geç vardım. bomba konumunda oldukları
nı hissediyor ve görebiliyo
de daha çok eritiyor. Daha ge büyük kitlelerin gözünde in Serbest bölge işçiler için bir rum.
riden gelen ülkeleri ilerlemele sanlığın ezeli ve ebedi hali ola cezaevi. Son dönemlerde kri
ri nispetinde gitgide daha çok rak meşruiyetini sürdürdükçe, Bu ağır koşullar sırtlarında bir
zin de etkisiyle bölgede işten kambur ve artık bu kamburla
merkez ülkelere yaklaştırıyor. IMF’nin gelmesi de gelmemesi atmaların hortlaması, işçiler
de, Türkiye’nin IMF ile anlaş yürüyemiyorlar. Fakat bu
Türkiye toplumsal mücadele de büyük bir korku ve kaosa
ma yapması da yapmaması da kamburdan, prangalardan ve
ler açısından son yirmi yılda sebep olurken, patronlar cep
kapitalistler karşısında emek kamçılardan kurtulup dik du
giderek daha yaygın bir biçim hesinde güce dönüştü. Bun
çilerin mağduriyetleri bakı rabilmek için gereken bilinç,
de, kendi Batısı’ndaki toplum dan dolayı, işçiler ayağından
mından esaslı bir fark yarat özgüven ve inançtan da yok
ları bir dış bükey aynadan yan prangaları ve sırtından kamçı
mayacaktır. O nedenle sosya sunlar. Ama beyinlerinde ve
sıtır oldu. Daha küçük ölçüde sı eksilmeyen bir kölelik süre
listlerin halka çıkıp çıplak ha yüreklerinde büyüttükleri öy
ve daha çarpık, ama benzer. Bu cine sokuldu. Burada tuvalet
kikati anlatmaya devam etme le bir öfke var ki kan ile gelen
benzerlikler arasında, emekçi ihtiyacını karşılarken bile, pat
leri gerekiyor. Ya o, kendinin bebeğin doğumuna benzer.
sınıflar arasında krizden he ronların istekleri doğrultu
olana hükmetmek, kendinin Mesele, onu avuçlarımızın ara
men sonra değilse de belirli bir sunda hareket etmenin dışın sına almayı becerip ne yapaca
sürede baş göstermesi bekle efendisi olmak için ayağa kal da hiçbir seçenek yok. İşçiysen ğımızı bilebilmekte. Belki bu
nen kitlesel karşı koyuşların kacak ve kolektif sözcüsünü, hastalanamaz, özel bir işin nun için de bir ışık, bir ses, bir
ortaya çıkmaması. İşçilerin iş sosyalist hareketi, öne doğru
olamaz, ailen olamaz, arkada el ya da kendilerini güvende
kayıplarını dolaysız kitlesel itecek, ya da kapitalizm ken
şın olamaz, sosyal yaşantın hiç hissedebilecekleri bir dayanak
tepkiler vermeksizin karşıla diyle birlikte bu dünyayı sonu
olamaz, bedenen ve ruhen yo görmeyi bekliyorlardır.
maları, yoksulluk ve yoksunlu na doğru sürükleyecek. Ama
ğu geleneksel telafi mekaniz rulmuş olamazsın… Hiçbir şe Dünya biz işçilerin sırtından
kitleler onun meşruiyetini sor
malarıyla –akrabanın, eşin kilde bu tür “lükslerin” olamaz dönüyor, patronlar bizim eme
gulamadıkça ve yıkmak için
dostun yardımı, aşırı tasarruf kısacası. ğimizle zenginleşiyor ve eme
harekete geçmedikçe IMF’li ya
vb gidermeyi seçmeleri. Daha da değil kendi kendine yıkıl Bütün ipler patron ve onun ğimizin patronu oluyorlar. Bu
sağa, popüler demagoglara ku mayacaktır. Onun yıkılması maşa olarak kullanıldığı uşak yük gemisi bizim gücümüz ve
lak kabartmaya daha yatkın için devrimci hareketin emek larının elindedir. Burada her emeğimizle ve onurlu bir ya
hale gelmeleri, kendi öz eylem çileri ikamesi de çıkar yol de şeyden önemli ve öncelikli şam sürdürebilmek için sattı
lerinden kuşku duymaları. ğildir, çünkü bir ilişki onun iki olan patronun işidir. İşçilerin ğımız emek gücümüzle yol alı
Şüphesiz, bunların tam zıddı tarafı arasındaki gerilim katla ihtiyaç ve istekleri, son sırada yor.
davranışları daha küçük ölçek nılmaz hale gelmedikçe kop dır ve buna rağmen sıranın si Sahip olduğumuz gücümüzün
lerde de olsa görmüyor değiliz; maz. Kapitalizm emekçi ile ser ze gelmesini sabırla beklese büyüklüğünü bilelim, görelim,
ancak hâkim yön bu değil he maye sahibi arasındaki bu rıza niz de boşuna... Sıra hiçbir za anlayalım; bilmeyenlere, gör
nüz. Krizde kazanılan başarı sürdükçe “payidar” kalır. Onun man bizlere gelmez! meyenlere, anlamayanlara an
lar, direnişler, karşı koymak yıkılması için sizin ondan vaz Deyim yerindeyse, bütün işçi latalım, gösterelim, duyuralım.
için oluşturulan yeni örgütlere geçmeniz, onu yıkmayı isteme ler programlanmış birer ro Emeğimize sahip çıkıp emeği
karşın, büyük kitlelerin dikkati niz, ona son vermeniz gerekir. bottur. Sahip ne emrederse mize göz koyanlardan hesap
egemen sınıf seçenekleri ara Bunun için harekete geçme onu yaparlar. Ancak, “robot ol soralım. Hep beraber el ele “Ya
sında bir sarkaç gibi gidip geli yenlerin neden kapitalizmin maya razıyım, yeter ki ihtiyaç Hepimiz, Ya Hiçbirimiz” sloga
yor. bu büyük krizden geçerken de larım karşılansın” diyerek ro nıyla başarabiliriz. Yeter ki
Küresel kriz, Antonio Grams yerli yerinde durmakta oldu botların sahiplerinden gör inanalım…
ci’nin on yıllar önce hegemon ğuna şaşmamaları gerekir. dükleri özenli bakımı görmeyi Hatice Kaya
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 3
Türkiye
Meclis açıldı,
DTP'li milletvekillerinin gündemde
dokunulmazlığına saldırı kritik konular
var
Türkiye Büyük Millet Mecli
si'nin 23. dönem 4. yasama yılı
1 Ekim’de Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’ün konuşmasıyla
başladı. Ekim’de kritik konu
lar tartışılacak
Kürt açılımı
Hükümetin Meclis Genel Ku
rulu'nda gündeme getirmeyi
planladığı konuların başında,
"Kürt açılımı" var. Hükümetin
"demokrasi açılımı" adını ver
diği Kürt sorununu çözme gi
rişimleriyle ilgili oturumu bu
ay yapması bekleniyor. Hükü
metin, görüşmelerin "kapalı"
Selahattin Demirtaş Emine Ayna Sebahat Tuncel olmasını istiyordu. Ancak Mil
Ankara 11. Ağır Ceza Mahke larca yolsuzluk davası açılan Mahkeme Meclis’e fırsat vere liyetçi Hareket Partisi'nin
mesi, DTP'li Emine Ayna, Sela Başbakan’ın ve milletvekilleri rek çözüm bulmasını istedi. (MHP) itirazları üzerine, gö
hattin Demirtaş ve Sebahat nin davaları dokunulmazlık ne Ancak, Meclis olayı ertelemek rüşmenin açık yapılması bek
Tuncel'den sonra Aysel Tuğ deniyle durduruldu. Sadece dışında bir şey yapmadı. Karar, leniyor.
luk'un da mahkemeye zorla ge DTP’lilerin davalarının devam hukuka ve yasalara aykırıdır. Ermenistan'la anlaşma
tirilmesine karar verdi. Karara etmesi ayrımcılıktır” dedi. Bu krizin aşılması için ya Ana İki ülke arasındaki sınırın açıl
tepki gösteren Aysel Tuğluk, DTP'liler bu krizin aşılması için yasa'nın değiştirilmesi, ya da masını da içeren protokoller,
''zorla götürülsem de ifade ver Anayasa'nın değişmesi gerek kürsü dokunulmazlığı hariç 10 Ekim'de Türkiye ve Erme
meyeceğim'' derken, Emine tiğine dikkat çektiler. DTP herkesin dokunulmazlığının nistan Dışişleri Bakanlarının
Ayna kararın Meclis çatısı al Grup Başkan Vekili Selahattin kaldırılması gerekir.” buluşmasında imzalanacak.
tındaki eşitsizliği ve çifte stan Demirtaş şunları söyledi: Ankara 11. Ağır Ceza Mahke Daha sonra onaylanması için
dartı ortaya çıkardığını söyledi. “Mahkemenin yapabileceği bir mesi, duruşmayı 30 Aralık Genel Kurul'un gündemine
Ayna, “Meclis’te milletvekili se şey yoktu. Krizi mahkeme de 2009'a erteledi. gelecek. Sınır ötesi operas
çilmeden önce haklarında on ğil, Meclis’in çözmesi gerekir. yon: Kuzey Irak'taki PKK mi
litanlarına operasyon düzen
lemeye izin veren sınır ötesi
Türkiye
Mustafa Çeçen ken ilişkilendirilmesi güç iki ayrı dava mutanlarının AKP hükümetine karşı
olduğu tespitini doğruluyor. darbe organize etmeye çalışmalarıyla il
gilidir. Buna kısaca “darbe teşebbüsü”
Davalardan ilki (Ergenekon “Terör Örgü
davası denilebilir. Teşebbüs içinde olma
Ergenekon ismiyle anılan dava ve soruş tü” Davası), “paramiliter çete” davasıdır.
ihtimali olan kuvvet komutanı şüpheli
turma süreci; bir yanıyla “paramiliter çe Kimisi Susurluk artığı olan ve bir para
lerle ilgili olarak, dosyanın tefrik edile
te” ve “darbe” soruşturması ve yargıla militer çeteye dönüştükleri açıkça görü
ması biçiminde iki ayrı dava süreci ola rek Genelkurmay Başkanlığı Askeri Sav
len sanıkların bulunduğu dava kapsa cılığı’na gönderildiği hatırda tutulduğun
rak ilerlerken, diğer yanıyla dava kapsa mında, soruşturmaya konu her terör ve
mını aşan bir tür “olağanüstü hal” uygu da, bu darbe davasının, mahiyetinden
tedhiş eyleminin cezalandırılması, top uzaklaşarak “yasal” Cumhuriyet Miting
lamalarının Adalet ve Kalkınma Partisi lumsal olarak ezilenlerin ve emekçilerin
(AKP) muhaliflerinin tümünü kapsaya lerine katılan bireylere kadar uzatılma
de çıkarına bir gelişme olacaktır elbet. istidadı taşıyan bir siyasi ve ideolojik
cak şekilde yayılması olarak yaşanıyor. Keza, davayı Fırat'ın öte yanına taşıyarak
Ve tüm bunlar, iç içe geçerek, toplumsal kampanya hüviyeti kazandığı, artık daha
daha da ileri götürebilecek olan da bu geniş çevrelerce de kabul görüyor. Bu
ve siyasal yaşamın yeniden düzenlendiği “paramiliter çete” davasıdır. Bu çeteye
bir sürecin önemli bir parçası halini alıyor. tespiti doğrulayan üçüncü iddianame,
üyelikle suçlanan sanıkların bir kısmının yargılamayı yürüten mahkemece işte bu
bazı kamu görevleri ifa etmiş militer şa ikinci davanın iddianamesi (2. iddiana
İki "Ergenekon" davası hıslar olması ve dalgaların bazısında ele
Evet, Ergenekon ismiyle anılan bir değil, me) ile birleştirilmiştir.
geçen mühimmat, bu birinci davanın de
iki dava var aslında. Sadece açıklanan rinleştirilebileceğine dair iyimser yo
üçüncü iddianamede “1” numaraya yer Fırat'ın ötesine geçilemedi
rumlara vesile olmuştur. Savcılıkça birinci dava ile ikinci dava
leştirilen sanığın Yalçın Küçük olmasının
yanında, mahkemece 2. ve 3. iddianame İkinci dava (Ergenekon “Darbe” Davası) arasındaki ilişkinin kurulmasında ciddi
nin birleştirilmeleri bile birbiriyle huku ise, 20032004 yıllarında bazı kuvvet ko güçlükler yaşandı. Bu güçlükler kamuo
yu savcıları diyebileceğimiz soruşturma
yanlısı basın aracılığıyla, “işte bakın gör
dünüz mü” ötesine geçemeyen iddia ve
suçlamalarla dosya kapsamı durmaksı
zın genişletilerek aşılmaya çalışıldı. Oysa
Fırat'ın ötesinde geçildiği anda bu bağlar
görünür olabilecekken, soruşturma Fı
rat'ın ötesine taşınamadı. Bunlar bir sır
değil. Süre giden başka bir JİTEM davası
kapsamında yöre halkının ısrarlı takibi
sonucunda bazı kuyular açılmış, Mehmet
Ağar Davası ile böyle bir olanak doğmuş
olmasına rağmen ne “bin operasyon” ne
de “faili meçhuller” bu Ergenekon “Terör
Örgütü” Davası'na konu edilebilmiştir.
Ergenekon “Terör Örgütü” Davası bu
yönde bir ölçüde olanak içerse bile, ken
di başına kontrgerillanın tasfiyesine yö
nelik bir dava haline dönüşemeyecek. Bu
bilinen bir hakikat. Bunun için kararlı bir
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 5
Türkiye
siyasi irade; ama asıl önemlisi
bunu talep eden toplumsal güç
lerin tümünün davanın kontrge
rillanın tasfiyesine yönelmesini
isteyen geniş bir kamuoyu deste
Zere ve
ğini açığa çıkarması gerekir. Bu
konuda siyasi iradenin öncelikle
hükümetten gelmek zorunda ol
18 kişi daha
duğunu varsayanlar, hükümetten
gelen siyasi desteğin sınırlarının,
İlker Başbuğ'un son dönem ko
nuşmaları ile belirlenmesine ta
nıklık ettiler. Askeri vesayeti ge Hükümet cezaevi koşullarındatedavisi yapılamayan
rileteceği varsayılan AKP Hükû
meti, bu yolda adım atmak yeri mahkumlarıölüme terk ediyor
ne, kendi siyasi hegemonyasını
güçlendirecek şekilde, davanın
“darbe teşebbüsü” kısmının bir
büyük Goebbels şovuna dönüş
mesine, ama sadece buna siyasi Erhan Üstündağ ne F Tipi. Wernicke Korsakoff hastası.
destek veriyor. Adli Tıp hastanede infazının devam ede
bileceğini söyledi. Erol Zavar: Sincan 1
Ergenekon "Darbe" davasın Nolu F Tipi. Mesane kanseri. 30'a yakın
Kanser olmasına ve tedavisinin tutuklu tıbbi müdahale ve ameliyat geçirdi. Gazi
da tarikat yönlendirmesi luk koşulları altında gereğince yapılama
Böylece, Ergenekon “Darbe” Da Dağ: Antalya E Tipi. Belden aşağısı felçli,
yacağı belli olmasına rmağmen tahliye iyileşme şansı bulunmuyor. Gülezar
vası, içerdiği aksi yöndeki ola edilmeyen Güler Zere için başlatılan
naklara rağmen, çoktan darbeci Akın: Adıyaman E Tipi. Hipofiz bezi tü
kampanya, cezaevlerinde sağlık sorunla mörü var. Üç yıldır tedavi oluyor. Halil
zihniyetin değil her türden AKP rına bağlı hak ihlallerini de gündeme ta
ve resmi ideoloji karşıtlığının, Güneş: Diyarbakır D Tipi. Kemik kanse
şıdı. Zere tek değil, şu an hastalığı ölüm ri. Halil Yıldız: Antalya L Tipi. 82 yaşın
Türk İslamını en iyi temsil eden cül hale geldiği halde serbest bırakılma
da. İnayet Mete: Siirt E Tipi.
yargılanır gibi yapılan ve yapıl yan en az 18 mahkum ve tutuklu var. İHD
mayan darbecileriyle birlikte bü sadece bu yıl altı kişinin hastalıkları ne İsmet Ayaz: Adıyaman E Tipi. 10 yıldır
tün eski egemenlerin yaratılması deniyle cezaevinde öldüğünü açıkladı: Çölyak hastası. Menduh Kılıç: Buca Kı
için devletin tüm olanaklarını se Mustafa El Elçi, Gurbet Mete, Hasan Kert, rıklar F Tipi. Ağır siroz hastası. Nizamet
ferber ettikleri tarikat ağı tara Beşir Özer, Recep Çelik ve İsmet Ablak. tin Akar: Muş E Tipi. Gırtlak kanseri.
fından yönlendirilerek yargılan “Hapishanede kalarak tedavi olmasına
dığı siyasi ve ideolojik bir kam Güler Zere imkân yok” şeklindeki rapora rağmen,
panyaya dönüşmüştür. DHKPC üyeliğinden mahkum olan 14 cezaevinde. Yusuf Kaplan: Elazığ E Tipi.
yıldır Elbistan Cezaevi'nde tutulan 37 85 yaşında. Yüzde 79 felçli. İzzet Turan:
Fakat bu iki olgu da ne Ergene yaşındaki Zere, Çukurova Üniversite Diyarbakır D Tipi. Mide ülseri, kemik eri
kon sanıklarını cumhuriyetin ka si’nin “tedavisinin cezaevi koşullarında mesi, böbrek yetmezliği, bel fıtığı var.
zanımlarına dönük saldırılara yapılamayacağı” yolunda verdiği rapor Mustafa Gök: Sincan 1 Nolu F Tipi. Wer
karşı çıkmaktan gayrı suçları ol lara rağmen tahliye edilmedi. Zere’nin nicke Korsakoff hastası. Nesimi Kalkan:
mayan ve yapamadıkları darbe durumu, geç teşhis ve tedavisinin geç Mardin M tipi. Çölyak hastası. Rasim
den ötürü mazlum sayan bir yak başlatılması nedeniyle ağırlaşmıştı. Ya Aşan: Adana Kürkçüler F Tipi. Mide ül
laşımla darbecilere asker yazıl saya göre, hasta mahkumların tedavisi seri var, hepatit B ve sinir hastası. Remzi
mayı; ne de askeri vesayeti geri için cezasının ertelenmesi ya da infazın Aydın: Kocaeli 1 No'lu F Tipi. Tekerlekli
letiyor düşüncesiyle AKP tek geri bırakılması mümkün fakat hastanın sandalyede. Yasin Güngör: Siirt E tipi.
parti iktidarının Goebbels şovu durumunu Adli Tıp Kurumu’nun tespit Teşhis edilemeyen bir hastalık sonucun
na yıldız olmayı gerektirir. Bu iki etmesi gerekiyor. Zere’nin tedavisinin tu da bir gözünü kaybetti, ikinci gözü de
yola sapmadığınızda AKP ve yük tuklu halde devam edebileceğini söyle körleşme tehlikesiyle karşı karşıya. Te
selen gericilik karşısında müca yen Adli Tıp Kurulu’nun başında daha davisi yapılmamakta.
delenin nasıl verileceği ve veril önce işkenceyi gizlemek nedeniyle suç
İnsan Hakları Derneği’nin 2008 raporu
mesi gerektiği görülür hale gelir; lanan Nur Birgen vardı.
na göre, bu isimlerin yanı sıra Behçet Yıl
ezilenlerin ve emekçilerin üçün maz, Aslan Karslı, Hasan Alkış, Hediye
cü kutbunu kurmak, gericiliğin Diğerleri
Açık ve Mehmet Ali Çelebi de tahliye
gerçek kaynağı olan rejimin hem ÇHD’nin verilerine göre şu an cezaevle
edilmesi gerekirken cezaevinde tutulu
nalına hem mıhına vurup geç rinde ölüm riski bulunan Zere dahil 18
yor. Milletvekili Canan Arıtman’ın cum
kişi var:
mek... Gerisi, rejimin şu ya da bu hurbaşkanından af yetkisini kullanması
gerici kanadı ile halka karşı suç Samet Çelik: Buca Kırıklar 2 Nolu F Tipi. nı istediği mahkum ve tutuklular arasın
işlemekte ittifak etmekten öteye Kan kanseri. Aynur Epli: Bağırsak kan da yukarıdaki isimlere ek olarak Mehmet
geçemedi ve geçemez. seri. Diyarbakır'da. Bekir Şimşek: Edir Yeşiltepe bulunuyor.
6 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Dünya
Dünya
Gine'de ayaklanma
Gine'de muhalif gösterileri bastırma onbinlerce kişinin sokakları doldur
ya çalışan güvenlik güçleri başkent duğu, askerlerin mahallelere girip ev
Konakri'de yüzlerce kişiyi öldürdü ya leri ve mağazaları yağmaladığı, ka
da yaraladı. Olaylar, cunta lideri Ca dınlara tecavüz ettiği bildiriliyor. Sivil
mara'nın, 31 Ocak 2010'da yapılacak toplum örgütlerinin sözcüleri, özel
seçimlerde devlet başkanlığı için likle askeri kamplarda ve karakollar
aday olacağı söylentisi üzerine çıktı. da tutulan kadınların durumunun
Polisin bir stadyumda toplanmaya ça çok endişe verici olduğunu söylüyorlar.
lışan göstericilere ateş açtığı bildirili
Gine, halkın yüzde 85'inin Müslüman
yor. Camara, 28 Aralık 2008'deki bir
olduğu, 10 milyon nüfuslu bir Batı Af
darbeyle iktidarı ele geçirmişti.
rika ülkesi. Ekonomisi büyük ölçüde
Cuntanın toplantı yasağına rağmen tarım ve madenciliğe dayanıyor.
8 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Ekonomi
belirlemektedir. IMF’in bura
lerde büyük oranda kamunun bir geri adım atmadığı gibi bi anlaşması yapması; bir ya da muhalefetin örgütleneceği ko
elinde bulunan eğitim, sağlık, lakis daha da agresif davrana iki küçük ülke ile Türkiye dı nusu, her zamankinden daha
enerji, su gibi alanların özel cağı izlenimi veriyor. IMF ve şında, faiz ödemesi yapan üye önemli. Buna karşın mevcut
sektöre devrini sağlama çalış Dünya Bankası'nın bu eğilim si ya da müşterisi bulunmayan çabalara bakıldığında, ya mu
malarına hız verilmesi için leri, temsil ettikleri sınıfın elin IMF’nin sermayesini ve üyele halefeti yalnızca IMF ile sınır
kaynaklarını seferber etme deki muazzam para sermaye rinin kotalarını arttırma çaba lamak ya da basit kapalı salon
sinden de yeni dönemde nin el yakmaya başladığını ve sı, sermaye sınıfı açısından son toplantıları ile geçiştirmek gibi
önemli roller üstlenecekleri bunun kaçınılmaz olarak de derece anlamlı. Anlaşılan o ki eğilimlerin öne çıkmakta oldu
anlaşılıyor. ğersizleşmeye yol açacağının İstanbul’daki toplantılarda ül ğunu görüyoruz.
Her iki kurumun günümüzde çok ciddi bir korku halini aldı kelerin, sermayenin değersiz Tek başına IMF’ye veya yanısı
ki çabaları ve yönelimleri ise, ğını gösteriyor. leşmesinin önlenmesi çabala ra Dünya Bankası'na karşı ge
yaşanan krizin net olarak aşırı Bu yüzden İstanbul’da 67 rına yapacakları katkılar de liştirilen bu utangaç tavır alış
sermaye birikim krizi olduğu Ekim 2009 tarihlerinde yapı ğerlendirilecek ya da bu süreç ların, kapitalizmin kurumla
nu ve bunun da büyük oranda lacak toplantılara ait gündem te onlardan beklenenler dikte rıyla ilgili olarak işçi sınıfının
para sermayeden kaynaklan henüz net olarak açıklanma ettirilecek. kafasını karıştırma riskini ba
dığını ortaya koymakta. Zira masına rağmen görüşmelerin Her ne kadar Başbakan rındırmanın da ötesinde, Tür
IMF sermayesini ve üye ülke temel eksenini sermayenin de “IMF’ye yerin yedi kat altını kiye’deki sol muhalefetin dün
lerin kotalarını arttırma telaşı ğersizleşmesine yönelik ted göstereceğiz” gibi söylemlerde yadaki benzerleriyle olan far
nı yaşarken; Dünya Bankası da birlerin oluşturması kaçınıl bulunsa da toplantı sonuçla kına da ışık tutacağı gözardı
kamunun elinde sermaye biri maz. Kapitalist sistem küresel rından kimin yedi kat yerin al edilmemeli.
kimi sağlanabilecek tek bir ölçekteki en büyük krizini ya tını göreceği de açığa çıkacak.
alan kalmayıncaya dek her şe şarken yalnızca birkaç ülkenin
yin sermayenin eline geçmesi ihtiyaç durumunda kullanmak Solun utangaç muhalefeti (*) SMMM – AntiMAI Çalışma
için çabalıyor; bu konuda hiç üzere IMF ile opsiyonlu kredi Bu süreçte Türkiye’de nasıl bir Grubu
Politika
Yalçın Yusufoğlu kovulmuştu. Türk tarafı ve onun askeri si Silemedi, yok edemedi. Kaldı ki, sorun
yasi hiyerarşisi Kürtlere "muhtariyet" Türkiye’yle de sınırlı değildi; bölge düze
Cumhuriyetin ilanının 86. yılına vardık. (özerklik) ve hak eşitliği sözü vermişti. yindeydi ve bu nedenle uluslararası nite
Yüzüncü yıla doğru ne yazık ki, ciddi bu Verilen sözden kısa zamanda dönüldü; ya likte bir sorundu. Türk şovenizminin 90
nalımlarla yol alıyoruz. Bunlardan en da daha doğrusu bile bile yalan söylen yıla yakındır yaptıkları şimdi ayağına do
önemlisi elbette, Türklerle Kürtler arasın mişti. Kurulan yapı sadece öz be öz Türk laşıyor. Kürdistan’dan sağladığı getiriden
daki 90 yıllık ihtilafın artık yakıcı boyut ve Türkçü olmakla kalmadı, Kürdü ezmek, daha fazlasını 25 yıldır uluslararası silah
lara varmış olması. Oysa, o devletin temel yok etmek, milli benliğini sindirmek ve tekellerine ve tüccarlarına savuruyor. Ve
leri 1920’de birlikte atılmıştı. İstila ordusu Kürdistan’ı haritadan silmek için elinden bu gidişin daha ne kadar zaman devam
müşterek bir savaş sonucunda ülkeden geleni yaptı. edeceğini kimse bilmiyor.
Politika
Davutoğlu’nun gözünde bu ülke elbette lesinin çözümü için, Türkiye, “...aidiyet Türkiye uzun bir süredir Kuzey Irak’ta
Türkiye olmalıdır. Çünkü, “...Türkiye böl hissini sarsma riski taşıyan bir söylem ye önemli bir bölgesel güç ve 1 Mart 2003’
geye müdahil olmak isteyen büyük güçle rine, terörist grup ile Kürt halkını ayrıştı ten sonra gerilen ABDTürkiye ilişkileri
re ve Kürt nüfusu barındıran diğer bölge racak ve masum bölge halkını yeni bir ai Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin azaldı
ülkelerine göre önemli avantajlara sahip diyet hissi ile kucaklayacak kültürel, siya ğına değil tam tersi arttığına delalet edi
tir. Herşeyden önce yaklaşık bin yıl birlik sal ve ekonomik politikalar geliştirmek yor. Buna eklenmesi gereken diğer önem
te yaşamış olmakla birlikte etnik nitelikli zorundadır” (s.449). li veri ise ABD’de kısa bir süre önce önem
hiçbir çatışmaya taraf olmayan Türk ve li bir iktidar değişikliği yaşandığı ve yeni
Kimin açılımı?
Kürt nüfusu Batı karşısında son direniş iktidarın Irak’tan çekilme arzusunu açık
Şu an Türkiye’nin Dışişleri Bakanı olarak
noktası olan Osmanlı Devleti’ni birlikte bir şekilde ortaya koymuş olduğu gerçe
görev yapmakta olan Davutoğlu’nun Kürt
savunmuşlar ve bu savunmanın yetersiz ğidir. ABD’yi derinden sarsan ekonomik
meselesine ilişkin olarak ortaya koyduğu
kaldığı bir dönemeçte de İstiklal Harbini kriz ve bu krizin Irak’taki işgali giderek
yukarıda özetlenen görüşler, “Demokratik
birlikte yürütmüşlerdir” (s.449). daha zor finanse edilebilir hale getirdiği
Açılımın” gerisinde yatan jeopolitik zihni
Dolayısıyla bütünleşmeyi mümkün kıla de unutulmamalı. Uzun lafın kısası, açılım
yete ilişkin önemli ayrıntılar içeriyor. İlk
cak olan, Türkiye’nin Kürt meselesini hal senaryosunun yazarları yalnızca Was
olarak, bu görüşler açılım politikasının
letmesidir. Ancak “...Yunanlılar ve Erme hington’da değil, Ankara ve İstanbul’da da
ABD emperyalizminin işi olduğunu öne
nilerle birlikte bir cephe oluşturmuş...” aranmalı (bir tanesini bulduk bile). Aynı
süren ve AKP’yi sözkonusu projeyi yürü
(s.448) olan ve bölge halkının problemle senaryonun oyuncuları ise İran’daki Mol
ten bir piyona indirgeyen ezberin yeniden
la Hükümetinden Irak’taki Şii Müslüman
rini istismar eden PKK’nin sorunun çözü gözden geçirilmesini zaruri kılıyor. 2001
Örgütlere, ABD’den Avrupa Birliğine pek
münde rol alması beklenemez. Tersine, yılında kaleme alınan bu önemli kitap,
çok aktörü barındırıyor.
“...Türkiye’de PKK ve terör eksenli bir si AKP kadrolarının açılım politikasını uzun
yasi güvenlik problemi ya da ekonomik süredir tasarladığını ve bu politikanın Nereye açılım?
gerilik eksenli olarak ‘Dogu Meselesi’ şek Washington’dan zembille inmediğini açık İkinci olarak ismi “Demokratik” olan bu
linde...” (s.447) görülmüş olan Kürt mese bir şekilde ortaya koyuyor. senaryo, en azından entellektüel olarak, >>
Politika
>> oldukça revizyonistyayılmacı bir içe
riğe sahip. Şüphesiz, Davutoğlu henüz
Dışişleri Bakanı değilken cari sınırlar
ile jeopolitik realite arasındaki açının
bir bütünleşme sürecinin neticesi ola
Yeniden kuruluş
rak kapatılması gerektiğini öngörüyor.
Ancak Stratejik Derinlik bize bu süre
cin bir kez başladıktan sonra nasıl
ilerleyebileceğine dair hiç bir şey söy
ve sosyalist
lemiyor. Şu ya da bu şekilde Türkiye
(coğrafyasına olmasa da) eksenine gi
recek bir Kürt jeopolitiği Şii ya da Sün
ni Araplar ve İran tarafından nasıl kar
koordinasyon
şılanacak? İnsan ister istemez ürpere
rek seçime giderken John McCain’in Siyasal ortaklaşma sürecimiz ile sosyalist
ABD Irak’tan çekilirse daha ciddi bir
savaş yüzünden geri dönmek zorunda koordinasyon girişimi, birbirini çelmez, yeniden
kalabilir uyarısını hatırlıyor.
(http://news.bbc.co.uk/2/hi/midd
kuruluşun farklı dinamikleri olarak işletilmeli
le_east/7336731.stm).
DTP ve açılım
Üçüncü olarak bu senaryoda PKK ve
Abdullah Öcalan’a rol yok. DTP’nin ro
lü ise yardımcı oyunculuğun ötesinde
değil. DTP ancak hükümetin PKK’nin
Kürtler arasında varolan meşruiyetini
ve temsil kapasitesini budamaya iliş
kin politikalarına destek verdigi oran
da yardımcı oyunculuğun ötesine ge
çebilir. Davutoğlu’nun PKK’yi yalıtma
üzerine yazdıkları DTP’ye karşı son
günlerde gerçekleştirilen operasyon
ların ve yıpratma kampanyalarının
gerisinde ne yattığını açıkça gösteri
yor. DTP kendisini PKK’den açıkça
ayırmadığı için siyasal süreçten dışla
nıyor. DTP kendini PKK’den ayırsa, bu
kez de AKP’nin revizyonist senaryo
suna meşruluk kazandıran bir piyon
durumuna düşecek.
Geri dönüş yok!
Son olarak, vurgulanması gereken
nokta tam da Ahmet Türk’ün ifade et
tigi gibi cinin şişeden çıkmış olması.
Davutoğlu’nun tezlerinde entellektüel
öncüllerini bulan “Açılım Stratejisi”nin
kıvrak bir siyasal strateji olduğunu ka 2009 1 Mayıs’ta Taksim’i işçi sınıfına açanlar, bir “sosyalist koordinasyon”un imkanlarını gösterdiler
bul etmek durumundayız. Ancak bu ve sınırlı sayıdaki bireyin bir araya gel
stratejinin parçası olduğu revizyonist
Muhsin Dalfidan
mesinin yeniden kuruluş için yeterli ol
yayılmacı zihniyet yapısı açtığı kutu madığını biliyoruz. Önceki sayımızda bu
nun içinden neler çıkabileceğine dair SCK, SDK ve SEH olarak “ sosyalizmi ka nu “Açıktır ki, siyasal ortaklaşma süreci
en küçük bir sağduyuya sahip değil. mizin tamamlanmasıyla oluşturacağımız
pitalist düzenin karşıt devrimci kutbu
Kesin olan bir şey varsa o da “Demo olarak yeniden var etmenin biricik yolu örgütlülüğümüzle yeniden kuruluşu ta
kratik Açılım” ın öncesine dönmenin olan siyasallaşmış bir proletarya hareke mamlamış olmayacağız. Ancak çağrı
imkansızlığı. Sonrasında ne olacağına metninde işaret edilen ortaklaşma zemi
ti oluşturma yolunda anlamlı bir adım
ise siyasal süreçler karar verecek. Sos ninin genel kurgusu üzerinden oluşturu
atmak üzere” bir araya gelerek yeniden
yalist solun acilen ve kollektif olarak lacak siyasal programla donatılmış ör
kuruluş için kararlı olduğumuzu göster gütlülüğümüz yeniden kuruluş yolunda
hangi program ve hedefler doğrultu
dik. Bu adımı, önceden belirlenmiş tek kazanılmış kıymetli bir araç olacaktır. Bu
sunda bu siyasal süreçlere müdahil
olacağına, Kürtler ve Kürt hareketiyle yöntem ve araçla kendimizi sınırlandır araç ile daha gelişkin adımlar atmamız
nasıl ilişki kuracağına dair ortak bir mayarak, somut koşulların gerektirdiği mümkün olacaktır. Bir yandan yeniden
tartışmaya girmesi gerekiyor. Bunun farklı yöntem ve araçları yaşama geçir kuruluşun gelişip boy vereceği işçi sını
tersi siyasetsizliği seçmektir ki bu da me becerisini göstererek geliştirmek ka fının kendi için siyasete güçlü bir müda
bir seçimdir. rarlılığındayız. Dolayısıyla, salt üç grup halesinin aracı olarak örgütlülüğümüzü
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 15
ve bağımsız faaliyetimizi sürdürürken, madan, yeniden kuruluş çalışmalarımı arası müzakere biçiminde değil, herkesin
diğer yandan yeniden kuruluş yolunda zın bir aracı olarak görmemiz gerekiyor. bireysel olarak katıldığı bir ortaklaşma
yeni güçlerle buluşa buluşa yürüyeceğiz” Sosyalist Koordinasyon eksiklikleriyle de süreci olarak yürütü”yoruz. Aynı yöntemi
ifadeleriyle dile getirmiştim. Bu doğrul olsa yayınladığı deklarasyonda "bir yan Sosyalist Koordinasyon faaliyetinde kul
tudaki yürüyüşümüz güçlenerek devam dan işçi sınıfının siyaset sahnesinin önü lanmak mümkündür. Bu yöntem grupla
ediyor. ne yeniden getirilebilmesi için ortak pra rın varlığını kabul etmeyen bir yöntem
tik faaliyetler yürütmeye devam ederken, değil, sadece tartışmalara birey olarak
Siyasal ortaklaşma katılımı öngören bir yöntemdir. Temel
ve koordinasyon diğer yandan” ideolojik, teorik, politik ve
pratik yenilenme için tartışmaları sür gerekçesi de, karılmayı, yeniden harman
Sosyalist yeniden kuruluş; ideolojik, po lanmayı kolaylaştıran bir yöntem olma
litik, teorik, pratik ve örgütsel düzlemle dürmeyi ve bu tartışmaların ve eylemli
liğin iktidar mücadelesinin aracı örgüt sıdır. Elbette, yeniden kuruluşun bütün
riyle bir bütün olarak sosyalizmi tekrar lüklü kavranışında ortaklaşılması duru
ayakları üzerine dikmektir. Böylesi bir le/partiyle taçlandırılması için “ emekçi
lerin iktidar mücadelesinin taşıyıcısı ola munda tartışmalara ve yeniden kuruluş
yenilenmeyi başardığımız ölçüde, siya sürecine grup olarak katılmak istenilme
sallaşmış bir proletarya hareketinin önü cak birleşik bir politik merkez oluşturma
imkânının değerlendirilmesi”ni önüne si bir engel olarak görülmemelidir. Asıl
açılacak, proletarya hareketi ile bağları olan yeniden kuruluş sürecinde kimin
mızı güçlendirdiğimiz ölçüde yeniden koymuş idi.
nasıl yer alıp almayacağı değil; yeniden
kuruluşun görevlerini tamamlayabilece Ancak, bugüne kadar “işçi forumu” dü
kuruluşun mevcut örgütlerin sönümle
ğiz. Bu diyalektik ilişkiyi koruyarak iler zenlemek ve “işten atmalar yasaklansın”
neceği bir uğrak olarak görülmesidir. Ni
lemek durumundayız. İşçi sınıfının ikti kampanyasının önericisi olmak dışında
tekim çağrı metnimizde bu esneklik “Or
dar mücadelesinin işçi sınıfı partisi ol önüne koyduğu hedefler doğrultusunda
tak etkinliğin herhangi bir aşamasında
madan başarıya ulaşamayacağı tartış adım atamadı. Eğer sosyalist yeniden ku
çalışmaya katılmak isteyen kişi ve çevre
masız bir gerçekliktir. Bu nedenle sosya ruluşu başat görev olarak görüyor ve bu
lerin sürecin eşit haklı asli öğesi, aktif öz
list yeniden kuruluşu yukarıdaki düz nun için farklı araç ve yöntemleri en ve
nesi olabilmelerini sağlayacak esneklikte
lemlerin bütünlüğü olarak görmek ge rimli olarak yaşama geçirmenin gereğini
bir çalışma/örgütlenme biçimi, işleyişi
rektiğinin altını çiziyoruz. Atacağımız inanıyorsak, ki inancımız konusunda
kuruyoruz.” ifadeleriyle belirtiliyor.
adımların bu bütünlüğü gözeten adımlar kuşkum yok, bunun gereğini Sosyalist
Koordinasyon faaliyetinde de yerine ge eYeniden kuruluşu merkezine koyan
olması başarının ilk koşuludur.
tirmeliyiz. Sosyalist Koordinasyon sürecinde de işçi
Siyasal ortaklaşma sürecimiz sosyalist sınıfı merkezli bütünlüklü bir eylemlilik
koordinasyon ile gelişerek hedefe ilerle Yapılması gerekenler ve örgütlenme zemini tarif edilmeli ve
yebilmelidir. aSosyalist Koordinasyon önüne koyduğu yaşama geçirilmelidir. Birlikte ortak teo
Devrimci İşçi Partisi Girişimi, İşçi Kar görevleri yaşama geçirememektedir. rik yayın, eylemlilik zemininin ortaklaş
deşliği Partisi, Sosyalist Cumhuriyet Ko Çünkü yeniden kuruluş ve görevleri ko ma düzeyine paralel önce politik bülten
lektifi, Sosyalist Dayanışma Platformu, nusunda sahici bir ortaklığı olan bileşen ler ve giderek ortak politik yayın çıkarıl
Sosyalist Emek Hareketi Parti Girişimi, leri yoktur. Öncelikle iş ve araç uyumunu malıdır. Baştan itibaren sürecin ortağı ör
sağlayacak bir dönüşüm gereklidir. gütlerdeki bireyler birbirinin yayın or
Sosyalist Parti ve Ürün Sosyalist Dergi
oluşturdukları Sosyalist Koordinasyon bSosyalist Koordinasyon'un görevlerini ganlarına yazmalı, tartışmanın ve yakın
ile ilgili, 7 Mayıs 2009'da yayınladıkları yeniden bilince çıkartmalıyız. Aslında bu temasın çok yönlü sürdürülmesi teşvik
Sosyalist Kamuoyuna başlıklı bilgilen görevler biraz silik de olsa deklarasyon edilmelidir. Yine çağrı metninde “bir de,
dirme metnindeki şu giriş cümleleriyle da vardır. Bu görev bütünlüklü “sosyalist hiçbir ön belirleme ve saptama ile çerçe
yeniden kuruluş” görevidir. Bunun aracı vesini çizmediğimiz, ancak Marksist ze
Sosyalist Koordinasyon'un, sosyalist ye
olarak işçi sınıfı partisinin inşası görevi minlerde yaratıcı bir yenilenme ve günü
niden kuruluşun öznelerinden biri ola
dir. Sosyalist Koordinasyon kendini göz
cağının işaretini vermişlerdi: müzün koşullarına yanıt veren bir prog
den geçirmeli ve böylesi bir “sosyalist ye
“Biz aşağıda imzası olanlar, Türkiye sos ram üretebilmek için ele alınıp çalışılma
niden kuruluşu” ihtiyaç ve görev kabul
yalist hareketinde yer alan aşağıdaki edenler bu doğrultuda bir araya gelmeli sı, tartışılması gereken konular var. Bun
güçlerin faaliyetlerini sosyalistlerin bir dirler. Mevcut Sosyalist Koordinasyon ları, sürece katılacaklarla birlikte ‘tartış
koordinasyonu çerçevesinde ortaklaştır daha geniş eylem birliği zemini olarak, ma konuları’ başlıklı ek bir metinde say
ma olanağı aramak amacıyla 2009 Şubat eylem birliği işlevine uygun ad ve yapılan mayı öngörüyoruz.” diye ifade ettiğimiz
ayından beri toplanmaktayız.” maya dönüşüp yoluna devam etmelidir. perspektifimize uygun olan budur.
"Yapıcı tartışmalar sonucunda ortaklaş cSosyalist Koordinasyon'un sosyalist ye Siyasal ortaklaşma zeminimiz için gös
tığımız pek çok nokta olduğunu gördük.” niden kuruluş doğrultusunda etkin bir terdiğimiz çabaların “73. örgüt” olmak
araca dönüştürülmesinin bizim siyasal için değil, sosyalist yeniden kuruluş doğ
"Bir yandan işçi sınıfının siyaset sahne ortaklaşma ve bağımsız siyasal faaliyeti rultusundaki katkılarımızın azamiye çı
sinin önüne yeniden getirilebilmesi için mizi geliştirip sürdürmemizin engeli ola karılması için olduğu bilinciyle davran
ortak pratik faaliyetler yürütmeye de cağı endişesi yersizdir. Bizzat bu iki süreç manın gereğinin bunlar olduğunu düşü
vam ederken, diğer yandan aramızda (somuta göre başka araç ve yöntemler) nüyoruz. Bu nedenle, bağımsız siyasal
aşağıdaki konuların tartışılmasının ya birbirini besleyen ve geliştiren süreçler faaliyetimizi her düzeyde oluşturup ge
rarlı olacağı ifade edildi” olarak yaşama geçirildiği ölçüde yeniden liştirirken, dışa açık tartışma ve payla
Sosyalist Koordinasyon'u, SCK, SDK ve kuruluş ve yapılanma hedefi başarılabi şıma önem vereceğiz. Siyasal ortaklaş
SEH olarak; bağımsız siyasal örgütlen lecektir. mamızın tamamlanmasının sadece
memizi oluşturmak için yürüttüğümüz dYeniden kuruluşun tek yöntemi olma anlamlı bir adım olduğunun ve sürecin
siyasal ortaklaşma sürecimizin görevle yacağı açıktır. Biz yöntem olarak “Önü biriktirerek ilerlemeyi gerektirdiğinin
rini sekteye uğratacağı endişesine kapıl müze koyduğumuzu süreci bir gruplar bilincindeyiz.
16 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Politika
Kenan Kalyon karılan “Bir Tarihsel Buluş bir düzey. ları ve “sosyalist hareket” ta
maya Çağrı” başlıklı metni ve Sınıf kimliğinin soyut bir ev birini kullanmamak konusun
ÖSH sözcülerinin çeşitli be rensellik olarak vazedileme da adeta bir otosansür uygu
yanlarını birinci soruyla ko yeceği, işçi sınıfının mensup lamaları. Varsa yoksa sol...
Türkiye’de solun makûs tali şullanarak okuduğumuzda,
hini yenmenin olanaklı oldu larının daima birden çok un Üçüncü ama, henüz makbul
anlıyoruz ki, muhataplar az suru bulunan “kimlikler”i ha bir ÖDP değerlendirmesi ve
ğunu söylemekle kalmayıp, çok belli: Kürtler, Aleviler, öte
bunun çağrısını çıkaranlara iz olması gerçeği daha başka gerekiyorsa “özeleştirisi” yap
ki ezilen kimlikler, toplumsal bir düzey; düpedüz “kimlik madıkları halde, çağrıcıların,
kulak kabartmamak olmaz. hareketler, yüzünü sola dön
Herkesin yaptığı işi güzelle hareketleri” ile sınıf hareketi her ne hikmetse, mefhumu
müş sosyal demokratlar, mağ nin ortak bir program ve ör muhalifinden giderek kendi
mek, kendi gözünde daha an durlar ya da küreselleşme
lamlı ve değerli kılmak için en güt zemininde buluşturulma lerini sosyalist sola atfettikleri
mağdurları, solcular ve emek sı ise bambaşka bir düzey. bütün zaaflardan bağışık ve
uygun ve çarpıcı adlandırmayı çiler...
seçme hakkı, tabii ki var. Ama Bu düzeylerin “ayıkla pirincin Allah vergisi bir “toplumsal
bir çağrı sözkonusuysa, onu Dışlananlar da öyle: Kendi taşını” denecek şekilde birbi karşılığı” haiz saymasıdır. İn
didiklemek ve irdelemek de geçmişlerinin esiri olarak ge rine karıştırılmasının nedeni, san “sizin toplumsal karşılığı
bizim hakkımız. lenek takipçiliği yapan, kendi “hem sınıf hem kimlik” for
“fanus”larında veya “kuyu”la mülüne gerekçe bulma zorla
Ve sorular rında yaşayan ve de toplum ması. Örneğin, ÖSH sözcüle
ÖDP’den kopan Özgürlükçü sal karşılığı olmayan sosyalist rinden Atilla Aytemur, bu
Sol Hareket’in (ÖSH) “tarihsel gruplar. maymuncuğu eline alarak işi
buluşma” çağrısından söz et Gelelim amalara.... şunu demeye kadar vardırı
tiğimiz, herhalde anlaşılmıştır.
Çağrı sahipleri, muhataplarını yor: “Kimlik sorunu, bugün
Elinize iddiası büyük böylesi
bir ve aynı anda hem sınıfsal , emek sorunuyla kol kola yü
metinler geçtiğinde, aklınıza
hem sosyolojik, hem de siya rüyen bir sorun haline gelme
okumayı hangi gözle sürdüre
sal/ideolojik terimlerle belir miş midir?” Kol kola yürüyen
ceğinizi belirleyen en az beş
lemenin yol açtığı karışıklıkta bir sorun haline getirilmelidir
soru gelmiyorsa olmaz:
hiçbir sorun veya güçlük gör dese, bir nebze anlaşılır; ama
n Buluşması arzu edilen müyorlar. Daha doğrusu, bir bunun olgusal bir durum ol
muhtemel muhataplar ve çağ maymuncukla, “hem sınıf duğu söylenince, insanın “biz
rının mantığı gereği dışta bı hem kimlik” maymuncuğuyla bu memlekette yaşamıyor
rakılanlar kimlerdir? bunların üstesinden bir çırpı muyuz acaba?” diyesi geliyor.
n Bu buluşmaya tarihsel bir da geliverdiklerini sanıyorlar. Amalar bitmedi. ÖDP deneyi
önem ve anlam kazandıran Kolay rakip olarak seçtikleri minden gelmiş birilerinin, ye
nedir? ni bir girişim başlatırken,
kaba ve aşırı indirgemeci bir
n Sahiden de tarihsel önem “sınıfçılık”la gölge boksu ya ÖDP’nin “birleşik” bir parti
de bir olayla yüz yüze isek, o parak farklı düzeyleri birbiri den “bileşik” bir partiye geçe
zaman bu çağrı şimdiye kadar ne karıştırıyorlar: Sosyalizmi memenin sancıları altında da
neden çıkarılmamıştır? Akıl kurabilecek bilinç ve yetilerle ğıldığı dersini el altında bu
edilmediğinden mi yoksa vak donanmış hegemonik bir sınıf lundurarak, yol ve yöntem ko
ti gelmediğinden mi? düzeyine yükselebilmek için, nusunda bazı koşullar öne
n Tarihsel buluşma hangi işçi sınıfının bütün ezilenlerin sürmesi anlaşılır.
zeminde gerçekleşecek ve taleplerine sahip çıkması, si Örneğin, “bireysel katılım
aracı ne olacak? yasi demokrasi mücadelesi esastır”, demek gibi. Mesele
n Teklif edilen buluşma ze okulunda pişmesi, özgürlük bu değil, mesele çağrı sahiple
mini konusunda mutabık kal kavgasının bütün bahislerine rinin “sosyalist hareket” diye,
masanız bile, çağrı olabilirliği artan bir duyarlılık gösterme solun geri kalanından ayırt
yüksek bir işin peşinde midir; si bir düzey. edilmesi gereken bir bölme
yani gerçekçi midir? İşçi sınıfının günümüzde yeni nin varlığını, bu bölmenin öz
bir bileşime kavuşarak artan gül sorunlarını ve öncelikleri
Muhataplar az çok belli bir çoktürdenlik sergilemesi ni artık gündemden çıkarmış
ama ve buna yanıt vermenin bir olmaları. Bu bölmeyi iflah ol
Henüz ÖDP’den kopmadan çı zaruret haline gelmesi başka maz bir gayya kuyusu sayma
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 17
iniz?
“Sosyal cumhuriyet” mi
ve serbest vezin konuşmakta Gelgelelim, zamanında Herak dediniz?
dır. Bu eğilim, vakti zamanın leitos’un dediği gibi, “aynı ır Yazının buraya kadar olan kıs
da kendisini bazen şapkadan makta ikinci kez yıkanılmaz...” mı, ÖSH’nin yayınladığı, “Top
aniden “gökkuşağı”nı çıkara Durumun böyle olduğu, Kürt lumsal Adalet ve Demokratik
rak, bazen de başka zorlama lerin ve Kürt hareketinin nasıl leşme İçin Demokrat, Eşitlikçi
lerinin keskinleştiği larda bulunarak belli etmişti. içerileceği konusundaki soru ve Özgürlükçü Bir Siyasal Ha
ek haksızlık sayılmaz Sözü edilen eğilimin alameti lara, Ufuk Uras’ın verdiği kaça reket…” başlıklı yeni metin he
farikası, sık sık açıkça veya mak cevaplardan da belli za nüz ortada yokken yazıldı. Ya
zımnen memlekette doldurul ten. zının akışını değiştirip bu met
nızın bulunduğu nereden belli, ması gereken bir “siyasi boş Atilla Aytemur, boşluk tespit ne bir göz atmakta fayda var.
hani bunun ampirik kanıtla luk” bulunduğu tespiti yapma lerinden feyz alan yüzde he Bu yeni metin, yukarıda söyle
rı?” diyecek oluyor. Cevap, sıydı. Ah şu sosyalistler eski saplarını daha da ifrata vardı nenleri bir kez daha teyit et
“Ufuk Uras’ın aldığı oylar” ise, kafalarını bir değiştirse, görün rıyor: “Örneğin, Alevilerin, mekle kalmıyor, hareketin ni
hazır karşı cevap, “siz, daha o bakın neler olurdu... Bu boşluk Kürtlerin ve diğer muhalif top teliği konusunda daha kesin
oyları bile doğru dürüst tahlil tespiti, bazen yüzde hesapları lumsal dinamiklerin bir araya bir yargıya ulaşmak için de ka
edememişsiniz” olabilir an na dayalı yukarıdan bir “top getirilmesini öngören bir pro rineler sunuyor. İşte yargıları
cak... lum mühendisliği” ile takviye jeye itiraz ediliyor. Alevilerin mız ve onlara dayanak teşkil
Yüzde hesapları edilirdi. Türkiye nüfusu içerisindeki eden karineler:
Çağrıya ve çağrıcıların erişe Bühtanda bulunduğumuz sa payı son yapılan araştırmalar
nılmasın diye kanıt sunalım. da yüzde 15'lerdedir. Kürtle n Çağrıcılar, emeğin kurtu
bildiğimiz bütün beyan ve ya
Ufuk Uras, aldığı oyların tahli rin toplam nüfus içerisindeki luşu ile değil, onun maruz kal
zılarına baktığımızda şunu gö
lini yapıyor: “İstanbul Birinci payının da o civarlarda olduğu dığı sömürü ve ezginin hafifle
rüyoruz: İlk ÖDP’den tanıdığı
Bölge’den 82 bin oy aldım. O söyleniyor.” tilmesi ile, bunun asgari prog
mız bir eğilim, şimdi parti içi
oyların 3’te biri Kürtlerden, ramı ile ilgililer. Şu sözlerden
dengelerin kısıtlarından kur Alın size, taş atıp da kolunuzu
3’te biri soldan, 3’te biri de A başka bir anlam çıkarılamaz:
yormadan, elde var yüzde 30.
levilerden geldi. Yani tam Tür “Toplumsal korunma meka
Bu çok baş döndürücü bir
kiye İşçi Partisi’nin 1960’lar nizmalarını geliştirip güçlen
oran diye düşünüyorsanız, bi
daki hali gibi...” dirmek, refahı adil biçimde
razcık da “emek perspektifin
paylaştıracak yöntemleri ha
Ufuk Uras’a haksızlık etme den” yaklaşıp bir miktar tenzi
yata geçirmek, neoliberal po
mek için, sözlerinin ima ettiği lat yapabilirsiniz. Atilla Ayte
bir doğruyu peşinen teslim mur devam ediyor: “Peki bu litikalar karşısında ücretli ça
edelim: 1960’lar ve 70’ler bo toplum kesimlerinin bize de lışanların korunmasını esas
yunca sosyalist hareketin bes ğecek sınıfsal kategorileri, alan politikalar üretmek bu
lendiği bazı zeminler kurudu. mağdurları, Türkiye'nin emek gün özgürlükçü ve demokrat
Düpedüz kurudukları için de eksenli mücadelesinde bulu bir siyasetin asli görevidir.”
ğil, çağrıcıların “kimlik” başlığı şacak kuvvetleri yok mu?” Üstelik, sözü edilen metnin ta
altında ifade ettiği başkala Vardır tabii, gerekli indirimleri mamına bakıldığında, görüle
şımlara sahne oldukları için. yaptıktan sonra ve yüzde 25’te cektir ki, bunu bile açık bir ta
Aslında, bu kuruyan zeminler mutabık kalırız, olur biter... raflılıkla ve belirgin bir sınıfsal
den biri de aydın hareketidir. bağlanımla değil, bir tür sınıf
1960’larda, aydın hareketinin Soru ne idi: Tarihsel buluşma lar üstü hakemlik konumuna
genel olarak sola meylettiği zemini konusunda mutabık yerleşerek yapmayı öngörü
bir ortamda, burjuvazi adeta kalmasak bile, çağrı gerçekçi yorlar. Toplumsalsiyasal ala
“organik aydın” sıkıntısından midir? nın terimlerini ıskartaya çıka
bugün ferah ferah giderdiği Cevap: Türkiye’de düzenin sa rıp, kendilerini ahlakın ve eti
bir sıkıntıdan muzdaripti. hipleri sola hiçbir zaman altın ğin diliyle “vicdan hareketi”
tepsi içinde “siyasi boşluk” olarak tanımlamalarının, “ya
Ama aldığı oyları bu şekilde sunmadı, tam tersine solun pıcı ve yön gösterici muhale
tasnif etmesi, Ufuk Uras’ın ne dalma ihtimali olan boşluk ve fet”te karar kılmalarının nede
yin hayalini kurduğu konu ni de, bu hakemlik konumuna
çatlakları hep sıvadı; hatta
sunda fikir veriyor. Anlaşılan o aşırı teşne olmaları.
memlekete komünist partisi
ki, Ufuk Uras, dağılan parçaları
bir araya getirerek daha bü ve işçi sendikası lazımsa onla
yük bir “birinci TİP” kurmak rı bizzat kurdu. Sol ve sosyalist n Çağrı sahipleri, devletçi ve
istiyor. Bu da “tarihsel buluş hareket boşluğu daima kendi liberal olanın dışında söz uy
ma” demek oluyor. Dağılan çabasıyla, dişiyle tırnağıyla tu gunsa “insani” bir kapitalizmi
parçalar “bir yapboz oyunun tunarak ve bedel ödeyerek ya mümkün görmekle yetinme
daki gibi kolayca yeniden eş rattı. Yani oracıkta bekleyen yip, onu bir ufuk çizgisi olarak
leştirilebilir mi” diye sorabile hazır boşluğu değil, kendi ya benimsiyor ve bu uğurda mü
cek olanlara, Ufuk Uras, bu rattığı boşluğu doldurdu. Geri cadele etmeyi teklif ediyorlar.
tasnif tarzıyla sihirli formülü si hayal aleminde yüzmekten Haklarını yemeyelim; bunu
veriyor: “Hem sınıf hem kim ve fanteziden ibarettir. utangaçça, lafı dolandırarak >>
18 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Politika
>> veya örtmecelerle değil, açıkça
söylüyorlar: “Kapitalizmin libe
ral ve devletçi seçenekleri in
sanlığın kaderi olarak kabul edi
lemez. Bu çaresizlik ikilemin
Toptancı değil
den, katılıma, ortaklığa ve gö
nüllülüğe dayalı yeni bir seçe
nekle çıkılabilir.”Bunun nasıl
olacağını merak edenlere, çağrı
toplumsal siyaset
cıların bir cevapları var: “Siyasal
ve iktisadi yaşamdaki etkin ka
tılımla, siyasal ve iktisadi alan
lardaki güç yoğunlaşmasının sı
nırlanması sağlanarak, büyük
sermaye gruplarının ekonomi
ve siyasete istedikleri gibi yön
vermeleri önlenebilir.” Meğerse
bu kadar basitmiş…
3) Öyle anlaşılıyor ki, çağrıcıla
rın doldurmaya talip oldukları
boşluk “sosyaldemokrasi” boş
luğudur. Ama bugün sosyal de
tirmek, “güzel” mücadele günlerini, uğruna Türkiye sosyalist hareketi, egemen eğilim Toplumsal siyaset
ölmeye değer özlemleri anımsayıp anım olarak, herkesi, kendimizi de içine katarak “Toplumsal siyaset”i, siyasetin toplumsal
satarak bugün kitleyi canlandırmak müm söylüyorum, toplumsallık dışı sığ sularda, formasyonun bütünü ve toplumsal öznesi
kün değil. Eskiye özlem, ya da gelenek yeni şeyler yapmak gerektiğini söyleyip üzerinden kurulduğu, emekçi kitlelerin
izleyiciliği çıkış yolu olamıyor. kendini tekrarlayan bir kısırlık içindedir. gerçek yaşam ve mücadele gereksinmele
Bir dönem için belli ölçülerde geçerli bir riyle buluşacak sözün, sesin ve eylemin
“Yol” da sorunluydu siyaset tarzı, bugün hiçbir karşılığı olma üretildiği etkinlik olarak tanımlayabiliriz.
Sovyetler Birliği’nin çözülüşü; üstelik böy yan bir ezbere dönüşmüştür. Bugün her zamankinden daha fazla top
le, mücadelesiz/dirençsiz çözülüşü çok Bu tarz kendisini çeşitli biçim ve alanlarda lumsal siyaset gerekiyor. Çünkü, egemen
önemli bir sorun kaynağıdır. Bu deneyi düzen, toplumu kapitalist bir işletmeye
yeniden üretiyor.
min sosyalistlere yüklediği teorik/ideolo dönüştürmüş, emekgücünü satmaktan
En başta, “toptancı siyaset” olarak. “Top başka geçim aracı, özyaşam koşullarını de
jik görevler bir yana, çözülüş, sömürülen
tancı siyaset”le, birincisi, sorunların çözü ğiştirmekten başka insani geleceği bulun
yığınlar ve ezilen halklar arasında Ekim
münü bugünkü gerçek hareketten kopuk mayan, sayısı ve çeşitliliği sürekli olarak
Devrimi’nin yarattığı coşkuya denk bir
bir toptancılıkla devrime ve sosyalizme artan proletaryanın gereksinmelerini
umutsuzluğa yol açtı. Yalnız sonuç değil,
havale etme kolaycılığını kastediyorum. “toplumsal sorun”, “uygarlık sorunu” bo
Ekim Devrimi’nden çözülüşe giden süreç,
izlenen ideolojik/siyasal çizgi, yaşanan Devrim çözer, sosyalizm halleder! Sosya yutlarına taşımıştır.
pratiğin kendisi de güven sarsıcı oldu. Çö lizmi, kaf dağının ardındaki bir uzak hedef Şimdi, fiziksel olarak yaşanabilir bir dün
zülüşle birlikte, tüm çizgileri, renkleri ve olarak değil, gerçekleştirilmesi olanaklı, ya, beslenme, sağlık, eğitim gibi insan ya
her türden örgütleriyle sosyalist ve işçi ha zorunlu bir toplum tasarımı ve mücadele şamını doğrudan ilgilendiren sorun ve aç
reketi eşzamanlı olarak düşüşe geçti. Uzat ekseni olarak söylemde ve eylemde öne çı mazların kapitalist kaynağı toplumsal bi
madan söylemek gerekirse, geçmişin ve karmak sonuna dek doğru, hele de bugün linçte daha belirgindir. Cinsel, ulusal, etnik,
geleneğin güçlerini seferber ederek bu yaşamsal önemde bir yaklaşımdır. Ne var ırksal baskı ve ayrımcılığın kapitalist ka
günkü tıkanıklığı aşmak bir de bu nedenle ki, sosyalizmle emekçinin somut, güncel rakteri, her türlü başkaldırı ve hak arama
olanaklı değil. Ayrıca dönemlerle birlikte sorun ve gereksinmeleri arasında canlı hareketine tarihsel ve nesnel bir eğilim
başkaldıran insan da, onu harekete geçi bağ kurulamadığı zaman doğru yaklaşım olarak antikapitalist bir yön kazandırmak
ren güdüler de değişiyor. Bir Arap atas yabancılaşma üreten bir yanlışa dönüşü tadır. Bugün toplumsal siyaset, sosyalizm
özünde denildiği gibi, “insan, anasından yor. Sosyalizm gökten inmiyor! bayrağıyla toplumun tüm sınıflarına giden,
babasından çok döneminin çocuğudur.” İkincisi, toptancı siyaset, Lenin sonrası toplumsal dokunun tüm hücrelerine nüfuz
Sovyet/Komintern geleneğinden, ama ay eden, oralardan gelen bir etkinlik olarak
Süreçler ve nedenler üzerine daha geniş, yaşam bulabilir.
daha kapsamlı çözümlemeleri başka yazı nı zamanda OsmanlıTürk toplumunun,
lara bırakıp, bugün yüz yüze olduğumuz ”yukarıdan” burjuva dönüşümün adı olan Komünistlerin görevi ise, bu ölçüde top
temel soruna gelelim. Kemalizmin siyaset kültüründen beslenen lumsallaşmış dünyanın isteğine öncelikle
katı bir merkeziyetçilik ve kendi içinde siyaseten yanıt vermektir. Çünkü, en başta
Bugün, kitlesel bir siyasal seferberlik için büyük proletarya olmak üzere, sınıfsal,
farklılıkları kabul etmeyen bir üniterlik
de olan Kürt emekçilerini saymazsak, mil ekonomik, kesimsel, cinsel ve başka kimlik
olarak karşımıza çıkıyor. Her türlü karar
yonlarca emekçi, genel olarak siyasetten, taleplerini yükseltenlerin ortak, birleşik
ve inisiyatifin yalnızca merkezden, “yuka
özel olarak da sosyalist siyasetten uzaktır. hareketini, güç ve eylem birliğini yarata
rıdan” geldiği, farklılık ve çeşitliliklerin
Dört yılda bir içine sinmeyen partilerden cak, aralarındaki bağı kuracak olan temel
bütünün içine yerleştirilemediği bir siya
birine oy veren, çeşit çeşit burjuva görüş araç hâlâ siyasettir.
set tarzı…
ve komplo teorileri arasında kafası karı Toplumsal proletaryanın ve toplumsal ha
şan, meşrebine göre kahveye, maça, cami Bu tarzla varılan sonuç ortadadır. Sosyalist
reketin içinden yeşeren, amansız bir kapi
ye, tarikat evine, dergâha ya da yöre der hareket, bugün kitleden, toplumsallıktan
talizm eleştirisi üzerinde yükselen, kapita
neğine giden, çoğu durumda bunları da kopmuş, kendine özgü dili, simgeleri, slo
lizme itiraz dinamikleri arasında bağ ku
yapmayıp özel yaşam alanına çekilen, gün ganları, marşları vb. olan steril bir mikro ran, aynı zamanda hem devrimci hem ku
lük yaşamı sürdürmek için gerçekçilikle dünyaya kapanmıştır. Bu, emekçilerin ger rucu olabilen bir siyaset. İdealize etmiyo
fırsatçılık arasındaki ince çizgide yol ara çek dünyasından uzak, onlar için hiçbir çe rum. Bunları başka yazılarda açmaya çalı
yan işçi/emekçi dönemin egemen tipolo kiciliği olmayan bir dünyadır. Mikro dün şacağım.
jisidir. Sayılarına ve sayılarıyla ölçüleme yaların bu halleriyle bir araya getirilmesi
Sosyalist pratik eleştirinin etkili, amaca
yecek siyasal ağırlıklarına rağmen, sınıf de esasta hiçbir şeyi değiştirmeyecektir.
bağlı, aynı zamanda toplumsal olabilmesi,
gövdesi içindeki sol ve sosyalist eğilimli Toptancı siyaset anlayışı, sosyalizmi mil belki tüm bu sayılanlardan çok, kapitaliz
emekçiler ise, esas olarak kişisel yetersiz yonlarca insanın bugünkü gerçek hareketi me karşı mücadele edenlerin, bizlerin, da
likleri nedeniyle değil, sosyalist hareketin olarak değil, geleceğin bir hamlede sorun ha bugünden, eylemde, örgütte ve yaşam
durumu nedeniyle bezgin ve etkisizler. ları çözecek düşü olarak algıladığı için pra da ortaklaşmacı, doğrudan katılımcı, daya
tik olarak apolitizm üretiyor. Mikro dün nışmacı ilişkiler geliştirmemize, “burada
Toptancı siyaset, mikro dünyalar yacılık, kendisini değiştirme cesaretinden başka, daha insanca, mücadele ederken de
Sosyalist hareket tek sözcükle özetlemek yoksun, durumdan ve kendisinden hoşnut insanı özgürleştiren bir yaşam var” dedir
gerekirse tıkanıklık içindedir. “kadro”ları ve bu mikro dünyayı dışa vu tecek dinamik bir toplumsallık yaratabil
Tıkanıklık, en yalın tanımıyla, yeni durum ran varoluş biçimiyle komformizm salgılı memize bağlıdır.
da ne yapacağını bilememektir. Ne yapa yor.Durumu değiştirmenin tek yolu, müm Konuya bir giriş sayılacak bu yazıda satır
cağını bilemeyen, ya daha önce yaptığını, künse elbette birleşik/ortak bir atılımla bu başlarıyla geçtiğim kavram, görüş ve tez
bildiğini tekrarlar, ya da yolunu, yönünü mikro dünyanın dışına çıkmak, topluma leri başka yazılarda açma, geliştirme uğra
“kıble”sini değiştirir. İkinciler konumuz dışı. açılmak, sosyalizmi toplumsallaştırmaktır. şını sürdüreceğim.
20 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Kriz
birçok farklı nedenden ötürü, kapitalistler
Kriz
burjuvazinin heybesine şöyle bir dokun
durduğumuzda, açılan yırtıktan onun
zavallı çaresiz halleri hemen sırıtıyor.
Son bakışta kriz ve dayanışma
Resmi veriler ortada: (Türkiye İstatistik
te; bir yanda şanlı Ekim Devrimi, öte yanda
Kurumu) TÜİK’in açıkladığı son verilere Yoksulların ve ezilenlerin ise sosyal demokrat hükûmetin Savaş Baka
göre, sanayi kapasite kullanım oranı
Ağustos’ta yüzde 69,72 ye geriledi. Aynı kendiliğinden dayanışma nı Gustav Noske önderliğinde ezilen Alman
veriler, memleket ekonomisinin 2009’ ları içinde bıkmadan kapi Devrimi. Kriz karşısındaki tutum basitçe ik
un ikinci çeyreğinde bir önceki yıla göre tisadi bir tartışma değil, bizzat siyasal ve
yüzde 7 küçüldüğünü ortaya koydu.
talizme karşı devrimci se toplumsal devrime ilişkin bir tercihti. Mark
Burjuvazinin kendi mensuplarına bile çeneği inşaya hasredilmiş sist emperyalizm teorisi de işte bu tartışma
nın içinde doğdu ve gelişti.
inandırıcı gelmeyen bu verilerle dahi, bir kurucu etkinliği dü
Türkiye, dünyanın krizden etkilenmiş Kapitalizmin krizinin kaçınılmazlığı ile dev
ilk sekiz ekonomisinin içinde yer aldı.
şünmeliyiz rim olasılığı arasında bir tür metafizik deter
Çaresizlikleri bir yana, vadeleri dolduğu Mustafa Çeçen minizm olmadığını, bu tezi mantıki sonuçla
için de umutsuz ve oldukça da ufuksuz rına götüren Rosa, unutulmaz sloganı ile
lar. Krizden çıkmak için çırpınıyor, çare özetlemişti: “Ya sosyalizm ya barbarlık!”
diye olmadık işler yapıyorlar. Daha ya Açık ki, krizin bir öncesi ve bir sonrası vardı.
kında, işbirlikçileriyle birlikte “kriz var Sadece kapitalizmde değil, öncesindeki üre Sonrasında ne olacağı krizin içinde doğduğu
sa çare de var” diyerek, çarşıpazar kam tim tarzlarında da ezilenler “yok”lukla ter koşullar kadar devrimci eylemin tarihsel i
panyası düzenlemişlerdi. Yetmemiş ola biye edildiklerinde kendiliğinden dayanışır çeriği tarafından da kurulacaktı. Mahir Ça
cak, şimdi de kendi sözcülerini kılıktan lardı. Kapitalizmin içinde bulunduğu krize yan'ın kesintisiz devrim teorisinin de, bu
kılığa soktukları reklam kampanyaları karşı emekçilerin ve ezilenlerin ilk tepkisi de “olay diyalektiği” üzerine bina edildiği bir sır
düzenliyor; her beş kişiden birinin işsiz dayanışma oluyor ve olacak... Bu kendiliğin değildir.
dolaştığı ülkede, komik ücret zamları den tepkilerin yarattığı toplumsal hareketler
içinde devrimcilerin dayanışma ağları ile yer Kriz ve devrim
önerdikleri, ekmekleri gün geçtikçe ufa Ahmet Haşim Köse ve Serdal Bahçe, biri
lan emekçilere “alın verin, ekonomiye alması ilk bakışta makul ve gerekli görüle Praksis'in 19. sayısında yayınlanan birden
can verin” diye yalvarıyorlar. Çaresizlik bilir. Ya son bakışta? çok makalelerinde, yoksulluk sorununu
ile burjuvazinin parçalı aklı birleşince Bu kapitalizmin krizini tarihsel olarak nasıl toplumsal sınıflarla birlikte düşünmediği
bu kadar oluyor; çıka çıka ortaya üçüncü anlamlandırdığınızla ilgili bir sorun: Diyebi mizde, AKP hükûmetlerinin sadaka toplu
sınıf bir komedi çıkıyor. lirsiniz ki, bu kriz döngüsel bir krizdir, gelip munu nasıl kolaylıkla ve devlet olanakları ile
Burjuvaziye kalacak olsa, sınıflı toplum geçer, çünkü özgürlüklerimiz için piyasa inşa edebildiğini ve toplumsal muhalefetin
lar tarihinin görmüş olduğu bu en yüz vazgeçilmez ve kapitalizm de tarihsel olarak bir direniş ekseni kuramadığını anlatıyor:
süz ve sefil sınıf, toplumsal sefaletin art kararlı bir üretim tarzıdır. Buna Murat Belge Biz henüz dayanışma ağları kurmaya niyet
masından başka anlama gelmeyen ken gibi, sosyal demokrasi piyasa ile meselesini lenirken, daha önce dolaylı sosyal yardımlar
di varlığının devamı için her çareye, her çoktan çözdü, zaten piyasa da geneli sosya şeklinde kamusal harcama kalemlerinde yer
hileye başvuracak; her kılığa girerek za list olan bir ekonomi içinde onunla çelişmez alan bütçe kalemleri sosyal yardımlaşma ve
manlarımızdan çalmaya devam edecek diyerek devam etmek de mümkün. Böyle dayanışma fonlarına aktarılıyor ve AKP hü
tir. dediğinizde sorun, pratik olarak dünya eko kûmetleri kendi dayanışma ağlarını örüyor.
nomisini yönlendiren kurumların ve devlet Burada devrimcilerin gözünü dikmesi gere
Yeni bir uygarlık şart! lerin neoliberal tercihlerine yönelik bir
Bu trajik komediye son verecek biricik ken “olay diyalektiği” ya da “sıçrayış eşiği”
eleştirinin konusu edilmeye kadar daraltıl daha da görünür hale geliyor: Kriz karşısın
güç işçi sınıfıdır. mış olur. Bu darlık içinde, elinizde bir reçete da tekrar ve tekrar devrimci seçeneği dü
Herkese ihtiyacı kadar ekmeği, hep be ile şu ya da bu kapitalist devletin kapısını şünmek. Evet, yoksulların ve ezilenlerin
raber, doğayla barışık bir üretimle ve aşındırmaktan tutun, patronların kriz fırsat kendiliğinden gelişen her tür dayanışma ha
krizsiz sağlamanın tek yolu var ve bu ar çılığını teşhir etmeye kadar uzayacak son reketi içinde kurucu bir devrimci faaliyetin
tık sır değil, biliniyor. Ama bunun için, derece yaratıcı direnişler ve eylemler yapı öznesi olarak yer almak ama bıkmadan ve
geçmiş deneyimlerin ışığında, burjuva labilir. Ama sorun bir kez daraltılmış, hedefe usanmadan bu kurucu faaliyeti kapitalizme
zinin egemenliğine ve sömürüye son ve neoliberalizmin bir biçimi konulmuş oldu karşı devrimci seçeneği inşaya hasretmek...
recek bir özgürlük toplumunun, yeni bir ğundan kriz karşısındaki tutumunuz, “kriz
uygarlığın kurulması gerekiyor. dir, gelir geçer”den öteye geç(e)memiş olur. Bu sanıldığı kadar zor değildir; Ekim Devri
Peki, öyle midir, krizdir gelir geçer mi? mi'nin sloganı “ekmek, toprak ve barış”tı;
Bırakalım burjuvazi dermansız hastalı Murat Belge türü ideologların kafasını karış
ğının ateşiyle o kampanya senin, bu tırmadığı her devrimci için kapitalizmin
kampanya benim, kılıktan kılığa girsin; Krizin kaçınılmazlığı
Vaktiyle, Bernstein karşısında Kautsky ve dünyatarihsel krizi içinde debelenen ve
çıkmaz sokaklarda avenesi ile pembe Kürt Sorununu çözemeyen Türkiye Devri
Rosa Luxemburg; daha sonra da Kautsky
hayallerinin çuvalını dokuya dursun! Biz mi'nin sloganı da o kadar berraktır: “ekmek,
karşısında Luxemburg ve Lenin, ayrıntısına
işimize bakalım! Hep beraber, onların bu yazıda gir(e)meyeceğim şu ortak eleşti barış ve özgürlük!” Bu slogan her türden da
pembe düşlerinden dokudukları çuvalı riyi geliştirmişlerdi: Kapitalist üretim tarzın yanışma hareketi içinde yayıldığında, Rosa
paramparça yapacak mızrağın ucunu bi da krizler kaçınılmazdır ve bu kaçınılmazlık bize bir kez daha gülümseyecek, “Devrim
raz daha sivriltelim! bir üretim tarzı olarak kapitalizmin kendi ta yarın yeniden gürleyerek zirveye çıkacak ve
Hep beraber! rihsel ve yapısal niteliklerinden doğuyor! Bu düşmanlarını ürküten trombon sesiyle 'ben
Demiri oya gibi işleyip hep beraber! eleştirinin politik bir sonucu vardı elbet vardım, varım ve var olacağım!' diyecek”tir.
22 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
böyle oluyor’muş! bir yıl içinde 972 bin yeni işsiz katılmış;
2008 Haziran ayında yüzde 9,4 olan işsiz
lik oranı, Haziran 2009’da yüzde 13,0’e
çıkmıştır.
n Kaba bir hesapla, yeni artan çalışabilir
nüfustan (51,64450,769]X1000=
875.000 kişi) gelen işgücü sayısı (yüzde
48,2 katılımla) 421 bin kişidir. İşsiz sayı
sı 972 bin kişi arttığına göre, yapılabile
cek en iyi yorumla dahi, resmi verilere
göre son bir yılda (972.000421.750)
550 bin 250 kişi işten atılmıştır.
Sefalet ücretleriyle çalışma ayrıcalığını
kazanan emekçiler ise, burjuvazinin ken
di yasalarını hiçe sayan baskı ve saldırı
ları altında, her gün “kapının önüne kon
ma” korkusuyla yaşamaktadırlar. Köle ol
ma özgürlüğünü kazanan bu emekçilerin
yüzde 45,7’si sosyal güvencesiz çalış
vazi gerçekleri işine geldiği gibi çarpıt
Resmi sayılara göre 15 makta oldum olası beceriklidir.
makta; bu oran tarım sektöründe yüzde
86,7’ye yükselmektedir.
24 yaş dilimindeki çalışa Oysa gerçek durumuya nsıtmadığı iyi bi n1524 yaş dilimindeki çalışabilir her
bilir her dört gençten biri linen kendi istatistikleri bile, burjuvazinin dört gençten biri işsizdir. Kırlarda yaşayan
iddialarını yalanlar. İşsizlik konu oldu genç nüfustaki işsizlik oranı, ortalama
işsiz, kentlerde bu oran ğunda da .en son resmi işsizlik verilerine yüzde 14,6 iken, aynı oran kentlerde yüz
yüzde 28’e kadar çıkıyor. şöyle bir göz atmak yetecekti. Türkiye de 28,1’e yükselmiştir. Gençler işsizler or
İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 15 Eylül dusunun giderek daha büyük bir dilimini
2009 tarihli 163 No.’lu bültenine göre: oluşturmaktadır.
Ali İleri
n Nüfus yüzde 1,17; çalışabilir nüfus yüz nHalen çalışabilir nüfusun yüzde 30’u; iş
de 1,72 ile daha çok; işgücüne yeni katılım gücünün yüzde 34’ü ve istihdamın yüzde
Şimdinin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; yüzde 1,75 ile hepsinden fazla artmıştır. 36’sı kırsal alana ait görünüyor. Kapitaliz
2008 sonlarında, o zaman ekonomiden Buna karşılık burjuvazi yeni istihdam ya min gelişimi ile bu oranlar hızla yüzde 5
sorumlu Devlet Bakanı iken, krizin patla ratmak bir yana, istihdamı işten attığı 10 arasına gerileyecektir. Bu yüzden kent
masıyla zaten yüksek olan işsizlik rakam emekçilerle son bir yılda yüzde 0,74 azalt lere göçün hızlanmasıyla, işsizlik, yakın
ları daha da yükselip, Cumhuriyet tarihi mıştır. gelecekte yukarıda özetlenen kangren ol
nin rekorlarını kırmaya başladığında, so n İşgücündeki bir yıllık artış, yukarıdaki muş halini bile aratacak bir boyut kazana
runu kısa yoldan böyle açıklıyordu.Burju tabloya göre 809 bin kişidir. TÜİK raporu caktır.
Zafer Gökcan (*) yasalarının açıklarından da ya sayılmakta. Kamusal ve sendi ğiştirmesi gibi görünen özel
rarlanarak çalışma koşullarını kal denetlemelerin uygulama leştirme furyası zamanla gös
vahşi kapitalist sürece eklem da hiçbir yaptırımı ve karşılığı terdi ki süreç asıl etkisini çalı
Ankara’da çeşitli politik köken lemeye çalışıyorlar. Hükümetin bulunmuyor. Çalışanların hak şan hakları üzerinde göstere
lerden bir grup işçi, işsiz kalan gündeme getirdiği “Kamu Re larını korumakla mükellef bir cek. Kamunun temel görevi sa
ve emekliden kurulu bir kolek formu Yasası”, “İstihdam Yasa kamu kuruluşu olan Sosyal Gü yılan belediye hizmetleri, eği
tif, Çalışma ve Sosyal Güvenlik sı” gibi yasal düzenlemeler sa venlik Kurumu (SGK), görevini tim, sağlık alanında taşeronlaş
Hakları Derneği (ÇalışDer)'i yesinde; iş güvencesi, sigorta yerine getirmekten tamamiyle tırılmayan iş kalmadı. Doktor
kurma kararı aldı. ve sendika hakkı, yaşanılabilir aciz. Mevcut yasalar, her yeni luk hizmetleri hariç devlet has
ÇalışDer çalışanların hak ve ücret gibi kazanımlar bir bir yi düzenlemede çalışanların, ça tanelerinde bile durum böyle.
özgürlükleri için mücadele tirilmekte. lışma ve sosyal güvenlik hakla Bu bile yetmemiş olmalı ki
edecek, çalışanlarla dayanışma rına yeni bir saldırıya dönüş Cumhurbaşkanı’nın sadece uy
Kayıt dışılığın en çok görüldü mekte; hukuk yollarını ortadan gulamasına itiraz ettiği ve önü
içinde olacak ve onlara danış
ğü küçük ve orta ölçekli işlet kaldırarak çalışanları örgütsüz müzdeki günlerde yasallaşma
manlık hizmeti verecek.
melerde, sigorta, kıdem tazmi bir şekilde işçi simsarlarının sı beklenen “İstihdam Yasası”
Kuruluş gerekçeleri natı ve sendikal hakların gaspı ile birlikte çalışanlar "alınıpsa
Çok uluslu sermaye ve onun olağan görülüyor. Hele de on eline teslim etmekte.
tılan birer ücretli köle"ye dö
yerli uzantıları, taşeron ve pa kişi ve altında çalışılan küçük Özelleştirme ve kamu
nüştürülecek.
ravan şirketleri üzerinden, işletmelerde, işçilerin en basit hizmetlerinde erozyon
mevcut iş ve sosyal güvenlik "vatandaşlık” hakları dahi yok Başlangıçta sermayenin el de * ÇalışDer Kurucu Başkanı
24 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Emek
>> milyon üyesi bulunan ITF Taşımacılığı mız var. Ben bunu sadece kendim için
bölümü başkanı Mac Urata’nın direni
şimizi ziyaret etmesi ve uluslararası iş
değil direnişteki 191 arkadaş için de
söyleyebilirim. 124 gün boyunca gün
Eğitime dışarıd
çi dayanışmasının sağlanması önemli düzleri direniş alanında, geceleri köy
dir. lerde, mahallelerde bu arkadaşlarla
n Bölgesel ve ulusal olarak İzmir şu birlikteydik. Birlikte ağladık, birlikte
bemizden dayanışma ziyareti, Adana güldük.
Demokrasi Platformu’nun destek ziya Savaş: Sendika olarak hem örgütlen
reti, Mersin Emek ve Demokrasi Plat me, hem direniş süresince sürekli eği
formu’nun direniş boyunca destek zi tim yaptık. Sendikal faaliyetin olmazsa
yaretleri ve dayanışma gecesi düzenle olmazı eğitimdir. Battal’ın dediği gibi
meleri önemlidir. biz bu direniş sürecini hep birlikte san
ki yıllarca akademik eğitim yapıyor
n Direnişimizin yerel seçimlere denk
muşuz gibi yaşadık. Asıl başarının te
düştü. Siyasi parti ve belediye başkan
melinde işten atılanlarla çalışanlar ara
adayları direnişimizi görmezden gele
sında böyle bir dayanışmanın kurul
medi.
muş olması yatıyor. Gündüz eylemlilik
n Bütün bu saydığımız dayanışma ve lerimiz, içerde çalışanların paydos saa
desteklerin direnişimizin en azından ti ile (12: 30) dışarıda direnenlerin ay
şu anda başarıya ulaşmasından önemli nı saatte biri içerde diğeri dışarıda ol
olduğunu düşünüyoruz. mak üzere eylem yapmaları ve sesleri
Direniş sürecinde gözlemlediği ni yükseltmeleridir.
miz bir şey işçilerdeki mücadeleci Direniş başarıya ulaştı. Şu anda ne
ruh haliydi. Bu motivasyonu nasıl yapıyorsunuz? Direnişin ardından Bilal Yeşilöz
sağlayabildiniz? nasıl bir gelişme kat ettiniz?
Battal: Bu direniş süresince 15 yıl eği Savaş: Şu anda limanda 600 işçinin
tim görmüş gibi olduk. Daha önce aynı temsilcisiyiz. Hedefimiz limanda farklı “Küreselleşme” başlığı altında uygulanan
işyerinde çalıştığımız halde birbirimiz şirketlere bağlı olarak çalışan işçilerin neoliberal politikalardan ve bunların yol
le konuşmuyor, selamlaşmıyor, hatta sendikalı olması. Bu konuda da olumlu açtığı dönüşümlerden toplumsal yaşamın
birbirimizden korkuyor, çekiniyorduk. gelişmeler oldu. Direnişin ardından bütün alanları payını aldı. İşgücünün ve
Kaynaşmamız da kolay olmadı. Ama ana firmada (PSAAkfen’de) Limanİş kuşakların yeniden üretimi alanı olarak
biz bu direnişi eşlerimizi, çocuklarımı sendikası örgütlendi. Şimdi görev, or eğitim de bunun dışında değil. Mesele sa
zı, yakınlarımızı yanımıza alarak ve ar tak hareket edebilmek, patronları üye dece herkesin iyi bildiği ticarileşmeyle,
kadaşlarımızın da eşlerini, çocuklarını, lerimiz adına toplu sözleşme masasına eğitim hizmetlerinin artan oranda meta
yakınlarını tanıyarak bir bütünleşme, oturtmak ve direnişin kazanımlarını iyi laştırılmasıyla kalmıyor. Konu zamanın
önyargılardan sıyrılma ve dostluklar bir toplu sözleşmeyle taçlandırmaktır. değişen ruhuna ve sermayenin değişen ta
geliştirme sayesinde ‘’kazandık’’ gibi Bu direnişinizin Türkiye ve dünya işçi leplerine uygun olarak kuşakların yeniden
geliyor. Benim şu anda birçok Arap, sınıfına örnek olması dileklerimizle üretimi, zihinlerin ve bedenlerin yeniden
Kürt, Türk, Alevi, Sünni arkadaşım var. sizleri kutluyoruz. Mersin Emek ve De şekillendirilmesi olunca, dönüşüm eninde
Bu direniş süresince birbirimizi insan mokrasi Platformu bileşenlerinden bi sonunda eğitimin “müfredat” denilen içe
ve emekçi olarak görmeye başladık. ri olarak bundan sonraki mücadelele riğine kadar uzanıyor. Türkiye’de üniver
Bence en büyük kazanımımız budur. rinizde birlikte olmayı, birlikte müca
Mersin’in tüm mahallelerinde ve bir dele etmeyi umuyoruz. Bu söyleşiden
çok köyünde dostlarımız, arkadaşları dolayı teşekkür ediyoruz.
Okullar öğretmensiz,
Türkiş’ten Alaybeyoğlu: “Direndik kazandık!”
İdil Diren
Kentsel mücadele
>> risinden ve bu anlamda dışarıdan baka
mayan sola bir yol haritası sunuyor ve
“eleştirel bilinç sahibi yurttaş” kimliği ya
ratmanın en önemli unsur olduğunu dile
Megakondunun ‘fe
dönüşümü
getiriyor.
Türkiye’de beş yıldır uygulanan müfreda
tın ders kitaplarında piyasa, açık bir şekil
de kutsanırken, yeni programların öğren
cileri düşünmeye, eleştirmeye özendirdiği
edebiyatı yapılıyor. Demokrasinin örneği
olarak öğrencilerin sınıf başkanını seçme Eylül'de çoğu emekçi 40'tan fazla insanı öldüren
si verilirken; demokrasinin en önemli un
suru olarak katılımcılık ve çoğulculuk de değil, Türkiye kapitalizminin sosyal olarak inşa
ğil de, katılımcılığa dayanmadığı için bü
yük ölçüde mizansene kaçan içeriksiz bir
seçme ve seçilme hakkı öne çıkarılıyor.
Böylece, aslında gerçek bir demokrasi ile
halk egemenliği arasındaki ayrılmaz bağ
yeni kuşakların güzünden kaçırılıyor. Sö
mürüye, eşitsizliğe ve adaletsizliğe karşı
çıkma yerine, bütçesine uygun davranma
ve bilinçli tüketici olma gibi konular işle
niyor. İhtiyaç ve istek ayrımı yapılarak, ih
tiyaçların karşılanmasının öncelikli oldu
ğu iddia edilerek insanların bütçelerine
uygun davranması, az ile yetinmesi telkin
ediliyor. Yetinmeci bir mantıkla öğrencile
re örnek aile bütçesi hazırlatılıyor. Eğitim
sistemimizin vazgeçilmez figürlerinden
olan Atatürk ise savaş ve kahramanlık
bahislerinde anılmanın yanı sıra çocukla
ra oyuncak, çikolata vb. alıyor.
Eleştirel bakış için de mücadele şart
Zihinsel evrenlerini, eskisi veya yenisi fark
etmez, bu türden eğitim programları bi
çimlendirdiği müddetçe, insanların Stir
ner’in “kafadaki tekerlekler” dediği türden
bir bilince sahip olacakları, verili gerçek
liğe eleştirel bakamayacakları, yaşamları
nın öznesi olmaya yönelemeyecekleri ve
dünyayı değiştirme arzusuyla geleceğe ta
lip olmaktan uzak duracakları aşikardır.
Yani eğitim, yalnızca nesnel olarak kamu
sal (bir toplumun kuşaklar anlamında ye
niden üretimi özünde ve son tahlilde o
toplumun “genel çıkar”ının konusu oldu Ali Doğan ye devam etti. Bu dönüşüme eşlik eden
ğu için kamusal olan) bir alanın piyasalaş “dünya kenti” olma hedefi ise İstanbul'un
tırılmasının yol açtığı giderek ağırlaşan so metropolleşmeye benzeyen ama doğru ta
runlar nedeniyle değil, bu yönüyle de ciddi
biri “azman kentleşme” olan gelişme dina
bir mücadele alanıdır. Beş yıl önce kentsel dönüşüm projeleri ve
miğini kamçılayarak onu bir “megakondu”
peşinden ilk yıkımlar gündeme geldiğinde
KAYNAKÇA; haline getirdi.
Siyasi Gazete'de “İstanbul'u Durdurmalı”
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev; Etienne La başlıklı bir yazı kaleme almış ve İstanbul’un, Emekçilerin payına düşen
Boetie, İmge Kitabevi yay. “Vahim bir manzara çıkarıyor tüm bunlar
ABD’nin Genişletilmiş Ortadoğu Projesi
Okulsuz Toplum; İvan İllich, Oda yay. karşımıza. Yaşamını yitiren insanların sos-
kapsamında jeopolitik açıdan bölgesel öne
Eğitim ve İktidar; Michael W. Apple, Kalke- yal olarak inşa edilmiş bir felaketin kurba-
don yay. minin arttığından, dünya ekonomisinin kri
ze girdiği koşullarda emlak sektörü ve mali nı old"uğunu ortaya koyan bir manzara…”
Eleştirel Pedagoji ve Neoliberalizm; Henry Sevilay Kaygalak
Giroux, Kalkedon yay. sektörde faaliyet gösteren uluslararası öl
Özgür Eğitim; Joel Spring, Ayrıntı yay. çekli şirketlerin üst düzeyde rant sağlama İstanbul’daki dönüşümden yoksul kent
Ezilenlerin Pedagojisi; Paulo Freire, Ayrıntı beklentisinde olduğu kentlerden biri duru emekçilerinin payına ise yalnızca konut/ba
yay. muna geldiğinden bahsetmiştim. Söz konu rınma haklarının ihlali, yıllardır yaşadıkları
Alternatif Eğitim, Matt Hern, Kalkedon yay. su tarihlerden bu yana, yazıdaki çağrı kar sosyal çevrelerinden zoraki sürülmeleri, fe
İdeoloji ve Devletin İdeolojik Araçları; Louis şılık bulmadı ve kent insanca yaşanabilecek laketler ve toplu ölümler düştü. Eylül'de
Althusser, İthaki yay. mekânsal ölçeklerin ötesine doğru büyüme Marmara’daki selde, çoğu işçi sınıfına men
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 29
sup kırka yakın insanın ölümünü nasıl de yaşadılar, işçi gibi öldüler”. Fabrikanın ta ABD’li Donald Trump’a ellerindeki birikmiş
ğerlendirmeli? Bir doğal felaket olarak mı, nınmış ihracatçı patronu ise medya baskı mali sermayeyi birer kağıt parçası olmaktan
yoksa Türkiye kapitalizmine yön veren güç sıyla savcı karşısına çıkartıldığında, “bu kurtarmak isteyen kapitalistler, “tower”ları,
ve dinamiklerin İstanbul’da sosyal olarak olaydan sel sularını görünce ayakları ıslan “rezidans"ları ve çok yıldızlı otelleriyle İs
inşa ettiği bir “sınıf kırımı” mı? 17 Ağustos masın diye araçtan inmeyen işçi kadınlar tanbul’u istila etmeye başladılar. “Kentsel
depremi gibi, Kasım 2006’da Diyarbakır ve sorumlu” deme pişkinliğini gösterdi. Bu dönüşüm” üst başlığında toplanabilecek
Batman’ı vuran sel gibi, son yıllarda yaşa patronlar, geçinmek için günde 1112 saat olan süreç, bu istilanın hem zeminiydi hem
nan ve “doğal” nedenlerle tetiği çekilen en pis işleri yapmaya; işyerlerine ancak dı de ondan beslendi. Dönüşüm kapsamında,
her felaketin suratlara çarpan sosyal sonuç şarıdan açılan kapalı bir aracın içinde ayak bir yandan Zaha Hadid gibi dünya çapında
larını yüksek sesle haykırmak gerekiyor: ta gidip gelmeye mahkum olan kadınları tanınmış mimarları İstanbul'a çekerek
Sermayenin bugünkü vurgun ve yağma dü kendi sınıfından kadınlarla karıştırma cüre “prestij projeleri” tasarlanırken, bir yandan
zeninde, felaketlerden en büyük payı emek tini, İstanbul’un göbeğinde kurdukları vahşi da Toplu Konut İdaresi (TOKİ)’nin büyük
çilerin almasından daha doğal ne olabilir ki? birikim düzeninden alıyorlar. Bunu teşhir meblağları bulan konut yatırımları ve pek
etmek, onun değişmesi için uğraşmak bu çok mahallede belediyelerle işbirliği halin
İşçi gibi yaşayıp işçi gibi ölmek de gerçekleştirdiği yıkımlar gündeme geldi.
gün daha fazla boynun borcu olmuştur.
İkitelli’deki tekstil fabrikasına yük taşıma Kent halkını Galata, Haydarpaşa Garı gibi
dolmuşuyla taşınırken sel sularına kapıla Sermaye İstanbul’u nasıl kent yaşamında sosyalsimgesel değeri olan
rak can veren yedi işçinin cenazesinde bir dönüştürüyor? yerlerden/yapılardan mahrum bırakacak
mahalleli kadın şunu söylemişti: "İşçi gibi Dubai Şeyhi El Makdum’dan, Sami Ofer’e, kararlar alındı. >>
30 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Ekoloji
>> İstanbul’u daha da azmanlaştıran ve bu nin talepleri belirliyor.
günkü felaketi getiren bu “dönüşüm” sü
recinden en kârlı çıkan ise her gün gazete
ve televizyonlara yeni bir “mega” projenin
ilanını veren ve bir kısmı şimdiden yaban
Kapitalizmin mezar taşları
Yazımı, kentlerin kapitalizmin tarihinde
hiç olmadığı kadar kâr güdülerince şekil
İklim paz
cı ortaklı hale gelmiş bulunan büyük inşa lenmesinin sermayenin vardığı en cüret
at şirketleri ve gayri menkul ortaklıkları kar menzil olduğunu söyleyen değerli ar Kyoto fiyaskoyla sonuç
oldu. Bunlar, arsaarazi kapatarak, usul kadaşım, merhum Sevilay Kaygalak’ın Du landıktan sonra sera gazı
süz imar düzenlemeleri ve tadilatları yap bai Towers üzerine yazdığı yazıdan alıntı
tırarak, büyük konut projeleriyle, iş ve larla bitireyim. “Cüretkar çünkü hali ha salımında hiçbir somut
alışveriş merkezi yatırımlarına girişerek, zırdaki burjuva teamüller bile gözetilmi indirim hedefi henüz
uluslararası sermayeyle TOKİ tarafından yor; hukuk hiçe sayılıyor ( belediyenin ka
kentsel rant alanlarına akıtılan milyar do telaffuz edilmiyor.
mu adına alacağı pay ve işin verilme tek
larların etkisiyle kabardıkça kabaran pas
niği açısından), kentsel demokrasi hiçe sa Mehmet Horuş
tadan büyük paylar koparmaya çalışıyor
yılıyor, daha önemlisi kentsel/çevresel et
lar.
kiler, özellikle İstanbul’un altyapısının bu
İstanbul bugün, sahip olduğu nitelikli iş
projeleri kaldırıp kaldıramayacağı hiçe sa Birleşmiş Milletler’in 64.Genel Kuru
gücü, yüksek standartlardaki kültür en
yılıyor. Açıktan bir satış gerçekleşiyor ya lu için New York’ta bulunan dünya li
düstrisi, finans, bilişim ve iletişim altyapı
ni. Dubai Towers İstanbul projesi hızla yol derleri şu ana kadar yapılan en bü
sıyla uluslararası sermayenin ihtiyaçları
alan bu satışın dikkate değer bir adımı. yük İklim Zirvesi’nde bir araya geldi
na hizmet eden bölgesel bir merkez haline
(...) Kim bilir, gücünün simgesi olarak ken ler. 2012 yılında yürürlük tarihi sona
gelmiştir. Dolayısıyla, kentin yaşadığı bu erecek olan Kyoto Protokolü’nün ye
devasa dönüşümün seyrini; özellikle ge tin orta yerine dikmek istediği bu anıt, ta
rini alacak Kopenhag İklim Zirvesi
cekondu alanlarına yönelmiş kentsel rant rihin çöplüğüne düşmeden önce bıraktığı
öncesinde, iklim değişikliği ile ortak
ve yıkım baskısıyla küreselleşen sermaye mezar taşları olacak belki de…” mücadele planı ve indirim hedefleri
ne ilişkin ön görüşme yaptılar.
Uluslararası
Arjantin'de işçilerin
'patronsuz fabrika' zaferi
Patagonya'da bir fabrika, işveren tarafından sokağa atılmak istenen
çalışanları tarafından yıllardır başarıyla yönetiliyor. İsmail Gündoğdu, 'işgalci ve
yönetici' işçilerden Raul Godoy ile yapılan söyleşiyi çevirdi.
için mücadele ediyorduk ve Daniel, he
men her türden eylemde aramızda yer
alıyordu. Bundan dolayı o, bugüne kadar
devam eden mücadelemizde bir sembol
haline geldi.
2001`deki işgal grevine nasıl gelin
di sonunda?
Arjantin ekonomisi çökmüştü. Binlerce
fabrika kapanmış; milyonlarca insan
işinden, küçük yatırımcılar birikimlerin
den olmuşlardı. Bu durum kısa süreliği
ne de olsa devrimci günlerin yaşanması
na ve hükümetin düşmesine yol açtı. İş
sizlerin başını çektiği 'piquetero hareke
ti' ortaya cıktı; büyük şehirlerde halk
toplantıları yapılmaya başlandı; işçiler
fabrikalarını işgal ettiler vb. Bunların
içinde Ekim 2001'den itibaren bizler de
vardık. Çünkü aşırı borçlanmış Luigi Za
non fabrikayı kapatmaya ve hemen he
men tüm çalışanları sokağa atmaya ni
Latin Amerika’da işçilerin üretime soktuğu bütün fabrika çalışanları 2527 Haziran’da Caracas’da biraraya geldi yetliydi.
İşçi denetiminde üretime geçiş na
Çalışanlarının 2002`den beri fabri ları ve patronun adamları tarafından bir sıl oldu?
kayı kendi kendilerine işletmele çok kez fabrikayı boşaltma girişimi oldu. Çok ağır bir süreçti. Beş ay boyunca fab
Bunların arasında bu 'sendikacılar'ı da rika dışında ve içinde çadırlarda kaldık.
rinden dolayı Arjantin keramik görüyorduk. Ücretlerimizi sağlayabilmek için depoda
fabrikasi Zanon, Güney Ameri
Çalışanların mücadele kararlılığı bulunan malları satışa çıkardık. Stoktaki
ka'nın dışında da tanınan bir fabri mallar bittikten sonra çalışanlar kurulu,
nın artmasına hangi olaylar neden
ka. Bu duruma nasıl gelindi? 2 Mart 2002'de yaptığı toplantıda üreti
oldu?
Zanon kıtadaki en büyük ve de en mo min kendi denetimimizde tekrar başla
İşçi arkadaşımız Daniel'in, işyerinde ya
dern keramik fabrikasıdır. Yirmi beşin sal olarak bulundurulması gereken tıbbi tılmasına karar verdi.
üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Yaklaşık aracın yokluğundan dolayı 16 Temmuz
1.500 kişi çalışabilir burada. Şu an 470 O zamandan bu yana patronsuz fab
2000`de ölmesi, 'vahşi grev'i tetikledi. Bu rika nasıl yürüyor?
işçi olarak fabrikayı ayakta tutuyoruz. grevi yeni seçilen sendika önderliği ola Bütün çalışanlar bir nevi işçi konseyi di
Fabrika 1980'de, yani askeri diktatörlük rak devreye soktuk. 'Dokuz günlük yebileceğimiz bir örgütlülük içerisinde
döneminde kuruldu. Başından itibaren grev'de, grev nöbetleri tutarak ve çadır ler. Her bölümde kendi meslektaşları ta
çalışma disiplini üzerinde demirden bir lar kurarak fabrikayı bloke ettik. Aynı za rafından seçilen ve yine onlar tarafından
kontrol mekanizması vardı. Diktatörlü manda bir kadınlar komisyonu oluştu her an görevinden geri alınabilen bir ko
ğün devrilmesinden sonra sendikal ör ruldu ve ilk sokak işgalleri gerçekleştiril ordinatör bulunmakta. Bütün önemli ka
gütlenmeye gidildi ama rüşvet yiyen sen di. Çalışanların neredeyse tamamı arka rarları almak üzere her ay tüm çalışan
dika başkanları işverenle anlaşma halin mızdaydı ve patron tarafindan sadece sa ların katıldığı bir toplantı yapılıyor. Eko
deydiler. Fabrika sahibi Luigi Zanon beş yılardan ibaret olarak görüldüklerinde nomik ve sosyal sorunları, üretim süre
işçi çıkartmak istiyorsa, yirmi işçinin çı hemfikirdiler cinin sorunlarını, politik sorunları vb.
kışını bildiriyordu. Sendika da böylelikle Daniel güvencesiz çalışan kiralık bir iş kapsayan bir toplantı oluyor bu. Ama ay
on beş işçiyi 'kurtarmış' oluyordu. Biz çiydi öldüğünde. Bizler, ister güvenceli nı zamanda, öğle molamızın uzunluğu gi
fabrikayi işgal ettikten sonra, grev kırıcı ister güvencesiz, bütün işçilerin hakları bi sıradan şeyleri de karara bağlıyoruz.
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 33
Uluslararası
Geçen hafta il parlamentosu
fabrikanın kamulaştırılması
na karar verdi. Böylelikle
amacınıza ulaşmış oldunuz
Berlin Duvarı’ndan
20 yıl sonra
mu?
13 Ağustos 2009 gecesi, oylama
dan önce üç binin üzerinde insan
parlamentoya yürüdü. Bunların
içinde bütün ülkeden militan işçi
lerin temsilcileri vardı, örneğin
Buenos Aires metrosunun çalışan
ları gibi. Patagonya'nın sert rüzgâ
rına rağmen parlamento önünde
bekleyişe geçtik, ta ki sabahın er
ken saatlerinde oylama sonuçları
belli olana dek. Sonuçta parlamen
to, fabrikanın kamulaştırılmasına
karar verdi ve fabrikayı bizim koo
peratifimiz FaSinPat'a (Patronsuz
Fabrika) devretti.
Yasaya göre il yönetiminin, fabri
kanın eski borçlarından bir bölü
münü ödemesi gerekiyor. Bize gö
re bu borçlar Zanon ailesine ait ol
duğundan devlet tarafından üstle
nilmemeli. En azından şimdilik
fabrikayı boşaltma girişimlerin
Yıkılışından 20 yıl sonra Doğu ve Batı Berlin’i ayıran duvardan geriye kalan iz kimseyi birbirinden ayırmıyor
den ve diğer problemlerden kur
tulduk. Son sekiz yıl içerisinde şid masının mekanizmalarının incelenmesi ge
det kullanılarak tam beş kez fabri Toplumsal zenginliğin ka reklidir.
kadan çıkartılmaya çalışıldık. Biz musal mülkiyet altında yağ
Zanon'un halkın hizmetinde olma Bizi engelleyen nedir?
malanmasına paralel bir ge Esas engel yöntemle ilgilidir. 1989’u açıkla
sını istiyoruz.
mak için incelemeye MarxEngels’ten başla
Yaşanmakta olan kapitalist
çiş döneminin ardından yı dığınızda tarihin içinde kendinizi kaybeder,
kriz koşullarında Zanon işçi kılan “Reel Sosyalizm” hâlâ bir türlü 1989’a gelemezsiniz. Tarihin ince
lenmesine sondan, yaşanmış sosyalizmden
lerinin deneyiminin nasıl bir çözümlenmeyi bekliyor sonra ortaya çıkan kapitalizmden başlamak
önemi var? gerekir. Reel sosyalizmin özelliklerini en iyi
Bizim parolamız her zaman şuy Engin Erkiner anlatacak olan, o toplumdan ortaya çıkmış
du: Bir fabrikayı yönetebiliyorsak olan kapitalizmdir. Ancak bu yolla sosyalist
bir ülkeyi de yönetebiliriz. Ben on ülkelerde burjuvazinin ortaya çıkması ve ge
beş yıldır bu fabrikada çalışıyo lişmesinin mekanizması anlaşılabilir. Hangi
rum ve iş arkadaşlarımın politik Berlin Duvarı’nın yıkılması 20 yıl önce Orta
ve Doğu Avrupa’da yaşanan büyük değişi etkenlerin bu sonuca yol açtığı ve 1989’a gö
gelişimini gözlemleyebildim. Uzun türen tarihsel süreç incelenmesi gereken
süreli mücadele benim bütün mi min simgesi oldu. Polonya, Macaristan, De
mokratik Almanya Cumhuriyeti (DAC), Çe ikinci aşamadır.
litan inançlarımı onayladı. Başlan
gıçta genel bir tepkisizlik hüküm koslovakya’nın ardından Bulgaristan ve Ro 1989’un ana noktaları
sürüyordu. Gemisini kurtaran manya’da da komünist ya da aynı anlama Birkaç soruyla şu belirlemeler yapılabilir:
kaptan misali, aşırı derecede bir gelen ad taşıyan partiler iktidarı kaybettiler. Sosyalizm sonrası kapitalizmde burjuvazi
bireycilik ve en önemlisi de koca 20 yıl sonra bu sonuca götüren süreci yeni kimlerden oluşmaktadır?
man bir kuşku hali. Bu ruh haline den anlatmak yerine, bizi, yaşanmış sosya Sosyalist düzende politik, ekonomik ve kül
sebep olan şirketin saldırıları ve lizmin analizinde neyin engellediği üzerinde türel alanda ilk ve ikinci kademede olan in
sendika bürokrasisinin ihanetiydi. durulması daha doğru olur. Yaşanmış olan sanlar ile yıllardan beri düzene muhalefet
Ama nasıl ki fabrikadaki ilişkiler bu büyük değişimin hiç olmamış gibi atlan edenlerin bir bölümü bu burjuvaziyi oluştu
değişmeye basladı, mizah da, ya ması ya da unutulması mümkün olmadığı rur. En önemlisi, bu ülkelerdeki küçük mal
şama azmi de, moral de değişmeye ve hizmet üretiminden gelişerek büyümüş
gibi, bazı “açıklamalar” da günü kurtarma
basladı. Daha öncesinde koyun sü bir burjuvazi söz konusu değildir.
nın ötesinde anlam taşımaz.
rüsü gibi hareket eden aynı işçiler
Örneğin “yaşanmış olan sosyalizm değildi” Bu büyük değişimin -Romanya dışında- şid-
mücadeleye atıldılar ve tarihsel
gibi… Yaşanmış olan her durumda kapitaliz dete başvurulmadan gerçekleşmesi nasıl
önemde bir başarıya ulaştılar. Bu
me seçenek bir düzenin oluşturulması çaba açıklanabilir?
tabii ki kendiliğinden olmuyor.
Bunun için günbegün çabalamak sıydı ve yaşayamadı. Kapitalizme seçenek ol Yeni düzen burjuvazisinin önemli bölümü
gerekiyor. mak iddiasındaki bir sistemin tarihe karış nü eskinin üst ve orta kademesi oluşturun >>
34 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Uluslararası
>> ca, polis ve orduya hakim olmak zor olmadı. Sosya
lizm sonrasındaki kapitalizmde deşifre olmuş bir
kaç kişinin dışında devri sabık yaratılmaması da bu
“yumuşak geçiş”le ilgilidir.
Güney Afrika "özgü
1989’da büyük kitle eylemleri görüldü mü?
Evet! Polonya’da düzen 1980 yılında Dayanışma Sen
dikası’nın kurulmasından beri işçi hareketi tarafın
siyah işçiler henüz
dan ciddi biçimde sarsıldığı için dikkat çekici büyük
bir kitle hareketi görülmedi. Bu ülkede, bunun yerine
sürekli hareketlilikten –grevler ve gösteriler söz edi
lebilir. Güney Afrika'nın ulusal demokratik devrimi,
Macaristan, Çekoslovakya ve DAC’de ise komünist
partisine karşı büyük kitle hareketleri görüldü. Özel emekçileri sınıf ayrımcılığından kurtaramadı
likle DAC’de çok sayıda parti üyesinin de katıldığı ve
haftalarca süren Pazartesi Gösterileri, Berlin Duva
rı’nın ve FAC ile sınırın bütün noktalarda açılmasına
neden oldu.
Sosyalist yönetimlere karşı kitle gösterilerinde ortak
bir talep var mıydı?
Evet! Komünist partisinin önderliğini güvenceye
alan anayasa maddesinin iptali, çok partili sistem ve
serbest seçimler…
Önemli toplumsal değişimlerin öne çıkardığı kavram-
lar vardır. 1989 için hangi açıklayıcı kavram söz ko-
nusudur?
Politik kapitalizm… Önemli konumlardaki kişilerin
saf değiştirdiği, devleti soyarak hızla zenginleştiği,
üretim araçlarında ise kamusal mülkiyetin sürdüğü
bir geçiş dönemini simgeler. Rusça’da nomenklatura
denilen bu kesimdeki dönüşümle halkın muhalefeti
üst üste gelince düzenin hızla çökmesi kaçınılmazdı.
Sosyalizm, üretici güçlerde kapitalizmi yakalamak ve
geçmek iddiasını kaybedince, düzenin meşruiyeti de
sona erdi. Sosyalizmdeki çeşitli aksaklıklar ve yan
lışlara karşı yıllardan beri var olan ama bastırılan kit
le muhalefeti de patladı. Mevcut düzeni savunan
kimse kalmamıştı, onu düzeltmek isteyenlerin de
güçleri yetmedi.
Yaşanmış sosyalizmin tarihinin incelenmesinde hangi
kaynaklara dayanılması gerekir?
Kaynak sınırlaması yapmak doğru olmaz; ama o top
lumda yaşamış, sorumluluk üstlenmiş ve Duvar’ın
yıkılmasından sonra da solda kalmış insanların yaz
Tolga Tören yer açıktan yer yer üstü örtü bir
dıkları çok sayıda yapıtı atlayarak değerlendirme
şekilde desteklediği “apartheid”
yapmaya çalışmak da bizi bir yere götürmez. Reel
sosyalizm tarihi hakkındaki bilgimiz 1920’li yılların (ırk ayrımı) önemli rol oynadığına
sonlarına kadar geliyor ve buradan Gorbaçov’un göre sürecin tanımlanmasında
Güney Afrika’da son yıllarda yaşa “ulusal” ifadesinin kullanılmasında
SBKP Genel Sekreteri olduğu 1985’e atlıyor. Bu arada nan süreç, iktidar partisi Afrika
neler oldu, bilinmiyor, bilinmesi de önemsenmiyor. bir sakınca yok. Ülkenin, apartheid
Ulusal Kongresi'nin (ANC) sol ka karşıtı hareketin mücadeleleri ile
Gerçekte ise, önce Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde nadı, Güney Afrika Sendikalar Kon
ardından da SSCB’de sosyalizmin yıkılmasına yöne kazanılan; dünyanınen demokra
federasyonu (COSATU) ve Güney tik anayasası olarak kabul edilen;
lik soruların yanıtları bu dönemdedir. Öncesi de var Afrika Komünist Partisi (SACP) ta
dır kuşkusuz, ama bu toplumların yaşamlarında bü ülkedeki bütün ulusların dillerini
rafından “ulusal demokratik dev
yük yer tutan yaklaşık 50 yıllık dönemi atlayarak resmi dil olarak tanıyan; 1955’te
rim” diye adlandırılıyor.
gerçekçi bir değerlendirme yapılamayacağı da açık geçen ve “halk yönetecek”, “ülke
tır. Irk ayrımcılığıyla mücadele nin serveti paylaşılacak” gibi ifade
Alışkanlık galiba… Yaşadığımız ülkenin tarihini bile, Ülkenin kapitalist gelişme sürecin lere yer veren Özgürlük Bildirge
bu konuda bize öğretilmiş uydurmaları kendimiz de de, 1948’de iktidara gelen Ulusal si’ne dayanan bir Anayasa’ya sahip
uzun süre yeniden ürettikten sonra daha yeni öğren Parti tarafından yönetilen, kuralla olduğu düşünülürse, demokratik
meye başlıyoruz. Benzer bir durum sosyalizm tarihi rı beyaz kapitalist sınıf tarafından ifadesi de gayet uygun düşüyor.
konusunda da var. Umarım bu konuda bilgi temeline ve insanlık dışı bir şekilde konan, Tabii, demokrasiyi mülkiyet ve
dayanan gerçekçi bir bakış açısına yönelmek kendi kalifiye işlerde istihdam edilen be üretim ilişkileri ile ilişkilendirme
tarihimiz örneğindeki kadar uzun sürmez. yaz “emek aristokrasisi”nin de yer yip, kağıt üzerinde yazan görece
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 35
Mandela’nın hemen her koşulda altını çiz tışmalar, 2007 yılında yapılan Polokwane
Uluslararası
Obama’nın sağlık
reformu ve ‘piyasanın
görünmez eli’
E. Ahmet Tonak lerce 'bireysel özgürlük' düşkünü sokağa yapmasına rağmen ne daha sağlıklı bir
döküldü, Amerika’nın 'sosyalizm girda toplum yaratabilmiş, ne de herkese sağ
bına' sürüklenmesine izin vermeyecek lık hizmeti sağlayabiliyor.
lerini haykırdı!
ABD’nde şu anda var olan sisteme göre
ABD Başkanı sıfatıyla 9 Eylül’de, Temsil nüfusun çoğunluğu ya işyerleri yoluyla
ciler Meclisi’nde onca televizyon kame ABD sağlık sistemi ya da kendi imkanlarıyla özel sigorta şir
rası kendisine yöneldiği sırada, Oba ketlerince sigortalı. Devletin de hem fe
Nüfusu ve yüzölçümü itibariyle olmasa
ma’nın kalkıp da “bu kriz bizi yaktı, nasıl deral hükümet aracılığıyla (Medicare ve
da, ABD hâlâ, bir yandan, dünyanın üre
içinden çıkabileceğimizi bilemiyorum” Medicaid) hem de eyaletler aracılığıyla
tim ve tüketim bakımından en büyük ül
demesini beklemiyorduk. Konumu ve (CHIP) sunduğu sağlık sigortaları ve hiz
kesi, öte yandan da kapitalist emsalleri
rolü icabı ne demesi gerekiyorsa onu de metleri var. Medicare 65 yaş üstünü, Me
arasında en çok sağlık sigortasından
di. İlkin, moda tabirle, ‘empati’ sahibi bi dicaid özel sigorta satın alamayacak du
mahrum bırakılmış, hastalandığında so
risi olduğunun sık sık tekrarlanması ge rumda olan çocukları, hamileleri ve en
kakta ölüme terkedilmiş en geniş nüfusa
rektiği için hemen o ihtiyaç giderildi: gellileri, CHIP ise düşük gelirli aileleri
sahip. Sigortasız sayısının yaklaşık 8
Obama, trilyonlar harcanmasına rağmen, kapsıyor. Ayrıca, federal devlet aracılı
milyonu çocuk olmak üzere 45 – 50 mil
hâlâ ABD’nde milyonlarca işsizin, boğa ğıyla savaş görmüş eski ordu mensupla
yon, sigortası yetersizlerin ise 25 milyon
zına kadar borçlu yoksulun kol gezdiğini rına ve Amerika’nın yerli nüfusuna sunu
civarında olduğu tahmin ediliyor. Sigor
teslim etti. Hemen ardından, ekonomi lan, karşılıksız, sosyalleştirilmiş sağlık
tasızlar ordusuna eklenenlerin sayısı da
nin gerçekten eski haline gelecek şekilde hizmeti diyebileceğimiz uygulamalar da
son dönemde günde 14,000'e varmış du
kendini toparlayabilmesi için aylara (yıl mevcut.
rumda. Şu ya da bu şekilde kendini da
lara demeye dili varmadı!) ihtiyaç oldu
yatan sağlık sorununun ilk boyutu bu:
ğunu ekledi. Sonra da, geçen Ocak’dan Sağlık sisteminin bu kurumsal yapısı du
kapitalizmin yarattığı harikalar diyarın
beri uygulanan politikalarla ekonomiyi rumun nasıl olduğunu bir ölçüde sezdir
da nüfusun neredeyse beşte birinin sağ
felaketin eşiğinden döndürdüklerine tiyor. Çünkü, var olan duruma esas dam
lık hizmetlerinden yararlanamadığı bir
inancının tam olduğunu belirtti. gasını vuran, hem bunca insanı sigorta
vahşetin sürdürülemezliği. Diğeri ise,
sız bırakarak sağlık harcamalarının
Konu ne olursa olsun, ABD Başkanı’nın sağlık hizmetlerinin fiyatı ve herkese
kontrolsüzce hızla artmasına yol açan
tüm önemli konuşmalarına bu tür bir gi yüklediği muazzam yük. Özel sağlık si
sağlık sektörünün kapitalist şirketleri.
rişle başlaması adeta standartlaştırıldı. gortalarına ödenen yılda 1.5 trilyon do
Hepsinin ortak motivasyonu kârlarını
Obama’nın etrafını kuşatan halkla ilişki lara dayanan sigorta primi, federal hükü
maksimize etmek olan ve en başta özel
ler ‘uzmanı’ lider paketleyicilerinin, dü metin üstlendiği yaklaşık 1 trilyon, yerel
sigorta ve ilaç şirketlerinin geldiği bilu
zene güvenini tamamen yitirmiş, tam bir yönetimlerin, eyaletlerin üstlendiği 0.25
mum özel hastaneler ve klinikler. Suçlu
moral çöküntüsü yaşayan Amerikalıların trilyon dolara yakın harcama. Sağlık sek
lar listesine şirketlerin yanı sıra, bir de
bu tür bir inanç tazeleme ritüeline sık törünün parasal büyüklüğü aşağı yukarı
var olan yapıdan pek rahatsız olmayan,
sık ihtiyacı olduğunu düşündüklerine ABD ekonomisinin altıda birine tekabül
hatta kendi çıkarları açısından sürme
eminim. Oysa, konuşmanın konusu sağ ediyor. Hem miktar büyük hem de hızla
sinden medet uman Amerikan Tabipler
lık sistemi reformu olduğu için, Obama artmaya devam ediyor. 1980’lerden bu
Birliği’ni de (AMA) eklemek gerekiyor.
ağzıyla kuş tutsa, konuşmasının neresin yana, sağlık harcamaları 25 yılda 5 misli
de kendisine ne söyletilirse söyletilsin artmış! ABD emsallerinden, kişi başına
milyonlarca muhafazakâr Amerikalıyı ik aşağı yukarı 1.5 misli, OECD ortalama Ne isteniyor, ne olmalı?
na edemezdi. Nitekim edemedi de. Bin sından 2 misli fazla sağlık harcaması Obama, tam bir orta yolcu olarak, 9 Eylül
EKMEK & ÖZGÜRLÜK 37
Obama
Guantanamo’yu
kapatma sözünü
tutamıyor
Guantanamo’da hala 225
tutsak var. Ancak Temsilci
ler Meclisi, yargılanmak
için de olsa ülkeye girme
lerine izin vermiyor
Obama, Başkan seçilmesinin hemen ar
dından Guantanamo cezaevinin Ocak
2010 itibariyle kapatılacağını söylemişti.
Ancak ABD Temsilciler Meclisi’nin üste
iyasaya devrettiği için soldan eleştirilirken, sağ devlet katkısını “sosyalizm” diye niteliyor alıkonulan tutsakların ABD’ye transferini
engelleyen kararı kabul etmesiyle bu vaa
konuşmasında ne sol ne de sağ kesimle gruplandırarak piyasa aracılığıyla özel di tutması zora giriyor.
rin reform önerilerini benimsemediğini sigorta şirketleri ile pazarlık edebilir ha Guantanamo cezaevi, ABD'nin önceki baş
belirtmeyi de ihmal etmedi. Sağın ne is le getirmek. Bu yoldan sigorta şirketleri kanı George W. Bush döneminde, başta Af
tediğini tahmin etmek zor değil. Düzen arasında rekabetin gelişmesini sağlaya ganistan olmak üzere çeşitli ülkelerde ya
yanlıları, eldeki kırık dökük, pahalı ve ça rak sağlık harcamalarında azalma sağla kalanan terör şüphelilerinin tutulması için
lışmayan sistemin bile kapitalistlere ve mak amaçlanıyor. Bir taşla iki kuş. Pa açılmış, tutsaklara yapılan insanlık dışı
devlete fazla sorumluluk yüklediğini, pa ketin bu yanının dayandığı zihniyetin uygulamalar dünya genelinde tepkilere
halı olduğunu savunuyor. Devlet sağlık merkezinde piyasanın görünmez elinin neden olmuştu. Halen 225 kişi burada tu
hizmeti alanından çekilmeli, işverenler her derde deva olduğu, kapitalizmin be tuklu bulunuyor. Bunlardan bazılarının
çalışanlara sağlık sigortası sağlamak zo lalarının eksik rekabetten kaynaklandığı kendilerini kabul edecek ülkelere gönde
runda kalmamalıymış; isteyen, istediği safsatası var. rilmesi, diğerlerinin de ABD’de yargılan
kapsamda sağlık sigortasını satın alabil Sosyalistlerin sağlık hizmetinin üreti ması planlanıyordu. Ancak Temsilciler
meliymiş. Hedeflenen, kimsenin kimse minde, dağıtımında, kullanımında farklı Meclisi’nin 163’e karşı 258 oyla kabul edi
ye karışmadığı, kendinden başkasını tak önerileri değerlendirirken gözden kaçır len kararından sonra tutsakların nasıl ve
madığı tam bir ‘bireysel özgürlük’ cenne maması gereken en önemli ilke sağlıklı nereye gönderileceği bilinmiyor.
ti! Sadece parası olanın sağlık hizmetin yaşamın bir insanlık hakkı olduğudur. Konuyla ilgili son hazırlanan raporlar, Gu
denden yararlanabildiği bir kapitalist Sağlıklı yaşam modern toplumda en ge antanamo’daki tutsakların transferinde
ütopya. niş biçimde tanımlanmış sağlık hizmeti yasal, siyasi ve diplomatik bazı engeller ol
Obama, sol kesime atıfla, Kanada ve imkanından yararlanabilmeyi gerektirir. duğunu ortaya koymuştu. Böylece Oba
Avustralya’da örnekleri olan “tek ödeyi Bu hizmet kümesinin başında önleyici, ma’nın seçimden önce veya hemen seçim
ci” (single payer; yani, merkezi devlet so koruyucu sağlık hizmetleri gelir. Herke ertesinde verdiği sözlerden birini daha
rumluluğunda olan bir sistem) türünden sin her türlü tıbbi müdahale, hastane, te tutması zora girdi.
bir reform talep edildiğini söyledi. Bir davi, bakım hizmetinden ihtiyacı oldu
ölçüde doğru. ABD’de sol kesimde geçen ğunca yararlanabilmesi, gerekli ilaç ve
tartışmalarda genellikle özel sigorta şir gereçlere erişebilmesi sağlanmalıdır. Ve
ketlerinin tamamen devreden çıkartıl bütün bu hizmetlerin hastanın ödeme
ması ve şu anda devletin yönettiği, sağ kapasitesinden tamamen bağımsız her
ladığı sigorta ve sağlık hizmetlerinin bir yerde aynı kalitede sunuluyor olması
leştirilerek, herkesi kapsayacak biçimde şarttır. Kapitalist düzen içinde, piyasa
yaygınlaştırılması savunuluyor. Bu for nın mantığına, dinamiklerine terkedil
mülasyon da Obama dahil neredeyse bü miş, aşırı özelleşmiş sağlık sektörü re
tün siyasilerin gündeminden düşmüş, formlarla bizim özlediğimiz bu ideal şek
“tek ödeyici” adı verilebilecek pakete bir le dönüştürülemez. Hedef, fiyatı olma
hayli yakın. yan, karşılıksız sunulan sağlık hizmetidir.
Dolayısıyla, bir yandan bu ideali ve sağ
Obama’nın savunduğu pakete gelince; en lıklı yaşamın bir hak olduğunu vurgular
can alıcı, dolayısıyla öfkeleri en çok çe ken, diğer yandan da emekçilerin sağlık
ken yanı sigortasızların önemli bir kesi hizmetinden yararlanma imkanını geniş
minin devlet tarafından sigortalanarak leten her girişimi desteklemenin sosya
sağlık hizmetinden yararlanabilir hale list mücadelenin icabı olduğunu unut
getirilmesi. Geri kalan sigortasızları ise mamak gerekir.
38 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Türkiye’de kirli savaşa karşı ilk yurttaş girişimi, 27 Mayıs 1995 İstanbul, Galatasaray Lisesi önündeki oturma eylemiyle başladı
kün savaş sadece silahlı birliklere değil, 1949, 1976 yıllarında yeni sözleşme ve Haklı ve haksız savaş
bütün nüfusa ihtiyaç duyar. Topyekün sa protokollerle genişletilmiş; hangi silah Sosyalistler, işçi sınıfı ve ezilen uluslar
vaşın en önemli noktası sivilleri geniş ların kullanılabileceği, savaş esirlerine açısından, savaş meselesine yaklaşımın
alanda, ayrım gözetmeden ve temkinli nasıl davranılacağı, savaşan tarafların temel ekseni, haklıhaksız savaş ayrımı
bir şekilde askeri hedefler olarak savaşa üniforma, bayrak gibi işaretlerinin nasıl olmalı. Savaşın haksız tarafındaki ezen
dahil etmektir." Roger Chickering, Total kullanılması gerektiği gibi pek çok alan ler, hangi kurallara uyarlarsa uysunlar,
War: The German and American Experi hangi yöntemleri kullanırsa kullansınlar,
da getirdiği kurallarla, savaşın “kirli” ve
ences, 18711914. (Bkz, http://tr.wikipe- haksız olmaktan çıkmayacaklar; haklı ta
“temiz” yönü arasındaki sınır çizgilerini
dia.org/wiki/Topyek%C3%BCn_sava%C5 rafı olan ezilenler ise hangi yöntem ve
%9F) çekmiştir. Ancak bu kuralların her savaşı
araçlarla savaşırsa savaşsınlar, haksız
Bu yaklaşımın izdüşümü, düşman saflar ve savaşan bütün tarafları kapsadığını duruma düşmeyecek; Cenevre sözleşme
daki her bireyin asker olarak kabul edil sanmayın. Her şeyden önce, savaşan ta si ile “yasaklanan” araç ve yöntemler kul
mesi ve savaşı kazanma yolunda düşma raf statüsü kazanabilmek belli kural ve landıklarında da “kirlenmiş” olmayacak
nın tüm kaynaklarının ve üretim kapasi koşula bağlıdır. Yine bugün ülkemizde lar.
tesinin yok edilmesi hedefidir; üretici bi gündem edilen “Kirli Savaş” kavramının Savaşları “haklıhaksız” olarak değil de
reylerle birlikte. İşte “Kirli Savaş” kavra beslenerek üzerinde yükseldiği Cenevre “kirlitemiz” olarak ayıranlar, farkında
mı, böylesi bir anlayış ve savaş gerçeği Sözleşmesi çerçevesinde, Kuzey Kürdis olmasalar da burjuva siyasetin zeminin
karşısında, gerek savaşan tarafların üre tan’da savaşan iki tarafın var olduğu ka de boy vermiş oluyorlar. Siyasetin şiddet
tim ve sermaye kaynaklarının mümkün bul edilmiş değildir. Bunun yanında, Ce yoluyla sürdürülmesinin ifadesi olan sa
olduğunca korunması, gerek savaşların nevre Sözleşmesi’nin devletler arası hu vaşa dönük siyasal tutumlarını ve eleşti
insani olmadığı düşünülen boyut ve bi rilerini, burjuvazinin savaş kurallarının
kuk zemininde herhangi bir bağlayıcılı
çimlerde sürdürülmesinin önüne geçil kavramı olan “kirli savaş” kavramı ile ifa
ğının ya da yaptırımının olmaması da ca
mesi ihtiyacına yanıt veren bir kavram de edenlerin, bir adım sonrasında siya
laştırma ve anlayış olarak ortaya çıkıyor bası. Savaşı “insanileştirme” çabasına
setin diğer alanlarında da burjuvazinin
burjuva siyaset ve diplomasi cephesinde. bağlı ortaya çıkarılan savaş kurallarının, belirlediği kurallarla var olma çabası içe
yaşanan her savaşta ve savaşan her taraf risine düşmeleri sürpriz olmamalı.
İlki 1864 yılında imzalanan ve savaştaki
yaralılara insanca davranılması, Kızıl için uygulanmamaları bir yana; bu yak
Siyaset alanında olduğu gibi, savaş konu
Haç görevli ve araçlarının savaş dışı sa laşımın savaşın sebeplerini, haklı ve hak sunda da, burjuvazinin ve devletler hu
yılması gibi hükümleri içeren Cenevre sız taraflarını, savaşa yön veren politika kukunun ölçü ve kurallarını değil, sınıf
Sözleşmesi’yle başlayan bir yolculuktur, ları gözlerden saklaması, işçi sınıfı ve mücadelesinin ölçü ve ihtiyaçlarını esas
süre giden savaşların “insani”leştirilmesi sosyalistler açısından üzerinden atlan alarak politik bir varoluşu gerçekleştir
uğraşı. Bu yolculuk, 1899, 1907, 1929, maması gereken bir nokta. me sorumluluğu önümüzde duruyor.
40 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
maç için kuyruktaydık ve kuyruklarda kı lisi üyesi olduğunu öğrendiğimizde ve yine kişiyle birlikte itfaiye tarafından böylesine
zıl bayraklar, che posterleri dalgalanıyor, onur konuğu olarak en eski Anap’lı, az eski güzel ıslatılmak, bu maçı bir rüyadan da
yaşasın devrim ve sosyalizm, yaşasın halk Akp’li, en yeni Mhp’li Adana Büyükşehir öte artık Marquez romanlarından fırlamış
ların kardeşliği sloganları yankılanıyordu. Belediye başkanı Aytaç Durak anons edil bir masal’a dönüştürmüştü ki, çok geçme
Stadın içinden yapılan ve dışına taşan ya diğinde bir burukluk yaşamadık değil ama den, hem de çok hoyrat bir biçimde uyan
yında ise fon müziği olarak “Çav Bella” şar burada normal olan ne vardı ki zaten. dırıldık.
kısı çalıyordu! İşportacı kardeşlerimiz de Hem, konuşmalarında Demirsporun işçi
su ve ay çekirdeklerinin yanına che baskılı ve emekçi kimliğine sahip çıkan, Livor Ve rüyanın sonu…
tişörtler eklemişlerdi. Böyle bir durumla no’yu da işçi takımı olduğu için çağırdıkla Kale arkasına yakın bir tribünde maçın 70.
olsa olsa yılda üçbeş kez mitinglerde kar rını açıklayan da aynı kulüp başkanı değil dakikasında patladı bizi uyandıran ve kal
şılaşıyorduk ve mitinglerin “olağan” hava miydi? bimizin ta derinlerinden vuran bomba. Aç
sı içinde pek de heyecan verici olmuyordu tıkları birkaç kızıl bayrak ve “Güler Zere’ye
Takımlar sahaya çıktığında gözlerimiz he özgürlük” pankartıyla o zamana kadar sa
bu slogan ve bayraklar. men Lucarelli’yi aradı, şu efsane kaptanı. kin bir biçimde maçı seyretmekte olan bir
Ama şimdi Adana’nın ortasında hiç tanı Acaba gene bir güzellik yapar mıydı? Evet, gruba önce özel güvenlikçiler (herhalde al
madığımız insanlarla ortak bir devrimci kaptan sol yumruğuyla selamlayarak se dıkları bir emir sonucunda) müdahale etti,
hâletiruhiyeye bürünüvermiştik. Şenlik yircileri, kendisinden bekleneni saygıyla grubun pankartı vermek istememesi üze
başlıyordu; evet, devrim ve dans bir arada, yerine getirdi. Gönlümüzden bir de pan rine de bir itiş kakış yaşandı. Olay yerine
mümkündü! Şenliğin bütün ritüellerini ye kart geçti aslında, futbolcular sahaya şöyle az sonra polisler de geldi ve birkaç kişi
rine getirmek için tişörtlerden ve Demirs günün anlam ve önemine denk gelen bir gözaltına alındı. Tribünlerin o kısmında
por store’da satılan maça özgü kaşkollar pankartla çıksalardı. Aklımızda, bir önceki seyirci sayısı azdı ve diğer tribünlerden o
dan aldık birer tane. Kaşkollar biraz paha Adana Demirspor başkanının Hrant Dink bölüme insanların geçmesi de imkânsızdı.
lıydı ama helal olsundu işçi takımı kimliği cinayetinden sonraki günlere denk gelen Bu yüzden güvenlikçilerin müdahalesine
ne sahip çıkan, sınıf kavramının akademi bir maça “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Er ve gözaltılara karşı fiilen direnmek müm
den bile uzaklaştırıldığı günümüzde Livor meniyiz” yazılı bir pankartla çıkmak için kün olamadı. Ama bizim açımızdan bir rü
no’yu işçi takımı olduğu için çağıran mavi Futbol Federasyonu’ndan izin istemesi (ve yanın sonunu getiren şey, sıkça yaşadığı
şimşeklere. tabii ki alamaması) var. Yine o maçta mavi mız için artık kanıksadığımız polis/özel
şimşeklerin attıkları “Hrant Dink’i unut güvenlikçi müdahalesi ve gözaltılar değil,
Kuyrukta epey uzun süre bekledik ama ne madık” ve “Ogünler sizin yarınlar bizim o sırada stadın diğer bölümlerinde yaşa
gam. Çav Bella ezgileri eşliğinde, yoldaşlık olacak” sloganları… Olmadı ama olsun, bu nalardı.
ruhuyla sıra beklemek bile güzeldi. Niha maçın kendisi değil miydi zaten en güzel
yet içeri girebildiğimizde ise bir rüyada ol Birdenbire, o ana kadar kol kola slogan at
mesaj? tığımız, beraberce marşlar söylediğimiz,
duğumuza iyice inandık. Tamam, sıra bek
lerken duyduğumuz sloganlar, gördüğü aynı yoldaşlık havasını soluduğumuz (ya
Tezahüratın böylesi
müz bayraklar belki orada burada toplaş da öyle zannettiğimiz) insanların bir kıs
Maç tam bir kardeşlik havasında başladı
mış “bizim çocuklara” aitti de, stada asıl mının hiç de yoldaşımız ve hatta kardeşi
ve öyle de devam etti. Zaten asıl olay tri
mış o koskoca Che posterleri, “hasta siem miz ve hatta arkadaşımız olmadığını gör
bünlerdeydi, biz de maçtan çok tribünleri
pre” pankartları nasıl oluyordu? İtalyanca dük. Bir kere o görkemli mavi şimşekler
seyrettik. Maraton adı verilen tribünler
hazırlanmış bir iki pankartta da Hoşgeldi den bu saldırıyı kınama yönünde hiçbir
den izliyorduk maçı ama keşke Şimşek
niz İtalyan komünistleri/yoldaşlar falan tepki gelmedi. Evet, onların tribününe
ler’in içinde olsaydık diye de düşünüyor
hayli uzak bir bölümde gerçekleşti saldırı
yazıyordu. Adana Demirspor’un en ateşli duk. Ne kadar coşkululardı, ne kadar ha
ama gene de ayrıntıları olmasa da olayın
ve tabii ki en muhalif taraftar grubu olan reketli. Zaten rüya gibiydi her şey, ama
genel mahiyetini kavramak o kadar zor
“mavi şimşekler” grubunun tribününde maçın en sürrealist olayı da şimşeklerin
değildi. İkincisi, bizim de olduğumuz ma
ise koskocaman bir bayrak sallanıyordu ateşlemesiyle gerçekleşti. raton tribününden saldırıyı ve gözaltıları
büyük bir çoşkuyla.
Dünya futbol tarihinde rastlanmış mıdır protesto eden sesler ve sloganlar yükseldi,
Dört parçaya ayrılmış olan bayrakta, sıkı böyle bir şeye, ya da Adana’da daha önce kale arkasına koşuldu, hatta bazıları plas
durun, şunlar vardı: Küba Bayrağı, Filistin yaşanmış mıdır bilmiyorum ama mavi tik koltukları kırıp polise fırlattı ama en az
bayrağı, orakçekiçli kızıl bayrak ve Che şimşekler grubunun başlattığı “ıslat bizi it bu sesler kadar da özel güvenlikçiler lehin
posteri. Sosyalist parti kongreleri ve 1 Ma faiye” tezahüratı kısa sürede bütün tribün de ve “vur, vur” şeklinde tezahüratlar duy
yıs mitingleri dışında ilk kez böyle bir ola lere yayılınca ve bununla da kalmayıp te du kulaklarımız.
ya şahit oluyorduk. Yaklaşık 10 bin kişi zahürat “ıslatmayan Mersinli” biçimini Az önce rakip takım lehinde kardeşçe slo
hep bir ağızdan devrimci marşlar mırılda alınca (Adana ve Mersin futbol camiasında gan attığımız insanların hiç de azımsan
nıyor, bütün stadyumda enternasyonalist Fenerbahçe–Galatasaray çekişmesini arat mayacak bir kısmının, sadece kanser has
bir kardeşlik rüzgarı esiyordu. İnsan he mayan bir rekabet var) tribünlerin önün tası bir mahkûma özgürlük talep eden bir
men gidip mavi şimşeklere üye yazılmak de beklemekte olan itfaiye aracını kulla pankart açtıkları için bir grup insanın ade
istiyordu. Ne güzel şeydi bu, hem eğleni nan işçiler “provokasyona” geldiler ve hiç ta linç edilmesini ister tarzda isterik çığlık
yorduk, hem meydan okuyorduk endüs yüksünmeden bütün tribünleri, ıslanma lar atması, bu güzel rüyayı birdenbire kor
triyel futbola, piyasaya, şovenizme.. Dev yan tek bir seyirci kalmayana dek bir güzel kunç bir kâbusa dönüştürdü.
rimden sonra da ancak böyle olurdu her suladılar. Doğal olarak en çok da şimşekler
Evet, burası Türkiye’ydi, biz nihayetinde
halde bir futbol maçı. grubunu, zira en ateşli olanlar onlardı.
bir futbol maçındaydık, futbol sadece fut
Varlıkları gölge düşüremedi Şimdiye kadar sadece mitinglerde panzer bol değildi ve devrime daha çok vardı… Ve
Maç başlamadan önce bir konuşma yapan ler tarafından ve dostça olmayan bir şekil elbette” ekmek, gül ve hürriyet günleri”
kulüp başkanının MHP’den belediye mec de ıslatılmış olan bizler için yaklaşık 10 bin için daha çok çalışmalıydık.
44 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Filistin halkının İsrail karşısındaki direnişine destek vermeyi ve işgali sona erdirmeyi amaçlayan sanatsal boykot Ken Loach’ın çağrısıyla başladı
layan Miami’deki kurtların, “İşte görü vali, aynı çağrıya olumsuz yanıt verince
yorsunuz, Küba’da millet aç!” diye fer Loach filmini festivalden geri çekti. Son
Kadınların
yat etmesindeki ikiyüzlülük… (Ki rejim
yıkılsa da adayı parsellesek diye tetikte
rası çorap söküğü gibi geldi. Bazı yönet
menler filmlerini benzer gerekçelerle
12 Eylül mektupları
bekleyen bu müzmin kapitalistlerin festivallerden çekiverdi. İsrail yanlısı lo İstanbul’da
Pánfilo’nun aç karnını umursaması, an biler de karşı atağa geçip bol bol ‘anti
cak kedinin fareye yemek ikram etmesi semitizm’ yaftası dağıttı. (Boykotun si
kadar gerçekçi olabilir.) nema cephesindeki yansımalarının hi
kayesi için bkz. http:// tinyurl. com/naf
Fakat bunları geçelim şimdilik. Soğuk
7zm)
savaş yıllarından kalma gibi görünen bu
hikayenin pek çok veçhesi içinde asıl ilgi Bir anlamda Ken Loach sayesinde hız
çekici olan, işin sivil dayanışma boyutu. kazanan, ama Naomi Klein başta olmak
Düşünün ki ne ünlü bir yazar/sanatçı, üzere pek çok Yahudi aydın tarafından
ne de Mandela veya Sui Kyi gibi bir mu desteklenen boykot eyleminin en kitle
halefet lideri var karşımızda. Basbayağı sel olanı ise kısa bir süre önce Toronto
sıradan bir vatandaş, hatta en mülksü Film Festivali’ne karşı yapıldı. Festival
zünden bir yoksul, sokağa falan da dö yöneticilerinin bu seneki programda Tel
külmeden sırf sözün gücüyle yaratılan Aviv’e dair filmlere özel bölüm ayırması
bir dayanışma ağı sayesinde hapisten sert tepkilerle karşılandı. Kanadalı bir
kurtulabiliyor. Üstelik geleneksel med yönetmenin filmini festivalden çekme
yanın ilgisine ve desteğine gerek duy siyle başlayan tepkisel sesler, bu sefer
madan. (“Burma VJ” adlı belgeseli izle çok daha gür çıktı. “İşgali Kutlamaya Ha
yenler, Burma’daki rahip ayaklanmaları yır” başlıklı deklarasyon, aralarında
sırasında küçük kameraların cuntaya Hollywood ünlülerin de yer aldığı yüz
karşı nasıl da etkili birer direniş aygıtı lerce sinemacı, sanatçı ve aydın tarafın
na dönüşebildiğini görecektir.) dan imzalandı.
Kültürel boykot cephesinde bunlar olur
İsrail devletine karşı ekonomik, ken, boykotun en kritik ayağı olan eko
akademik ve kültürel boykot nomik alanda daha çarpıcı sonuçlar el
İşin boyutu ve bağlamı çok farklı, ama de edildi: Brezilya Parlamentosu’nun İs
araçlar aşağı yukarı aynı: Filistinli sivil rail’le serbest ticaret anlaşmasını askıya
toplum örgütleri, birkaç yıldır uluslar almayı gündemine almasının üzerinden Gerçek veya kurgusal anlatılar üzerinden
arası kamuoyu içinde bir dayanışma ağı bir hafta geçmeden, 6.5 milyon işçiyi bir döneme ayna tutmayı, farklı hikaye
örmeğe çalışıyor ilmek ilmek. Güney Af temsil eden Britanya İsçi Sendikaları leri bir araya getirerek 12 Eylül’ü hatır
rika’daki apartheid rejimine karşı bir Konsgresi’nden (TUC) İsrail’e karşı lamayı ve hatırlatmayı amaçlayan “Ka
zamanlar denenip etkili olmuş bir yön boykotu destekleme kararı çıktığı habe dınlar Saçlarını Çözüyor/12 Eylül’e Mek
temi, İsrail’e karşı uluslararası bir boy ri geldi. tupları” sergisi, 110 Ekim tarihleri ara
kotu hayata geçmeye çalışıyor. Bunca sında Uluslararası İstanbul Bienali kap
Bu örnekler çoğalarak artacak gibi gö samında garajistanbul’da açılacak.
BM kararına, uluslararası çağrı ve ra
rünüyor. Bakalım Türkiye’nin başbaka
porlara kulağını tıkayıp bildiğini oku Türkiye’nin pek çok ilinden kadınların
nı, ‘din kardeşleri’ için mangaldaki kül
maya devam eden İsrail’i uluslararası farklı araçları kullanarak ve farklı form
leri bu sefer nasıl üfleyecek?
hukuk kurallarına uymaya zorlamanın larda hazırladıkları mektupların yer al
tek yolunun böylesi bir boykotu yaygın dığı bu sergi, ziyaretçilerin ‘o anda ve
laştırmaktan geçtiğine inanıyorlar. Öyle orada’ yazacakları mektupların da dahil
görünüyor ki, en azından Gazze adlı dev edileceği interaktif bir sergi olacak. Ser
hapishaneye tıkılan sivillerin nefes ala gide tamamı kadınlar tarafından yazıl
bilmesi, tüm Filistinlilerin düpedüz ırk mış 12 Eylül’e ilişkin mektupların yanı
ayrımcı bir devletin kuşatması altında sıra fotoğraflar, karikatürler, resimler ve
yaşamaktan kurtulabilmesi, bu boyk objeler de yer alıyor.
otun başarısına bağlı.
Kadınlar saçlarını kesecek
İşte bu uzun erimli çaba, kayda değer Sergi süresince kadınların 12 Eylül’de
meyvelerini şimdilerde vermeye başla yaşadığı bedensel travmayı simgeleyen
dı. Kısaca BDS (Boykot, Dışlama,Yaptı bir de performans gerçekleştirilecek. Ka
rım) olarak anılan kampanya kapsamın dınlar saçlarından bir parçayı kesip, ser
da, İsrail devletine karşı “ekonomik, gi alanındaki bir cam fanusun içine ko
akademik ve kültürel” boykot çağrısına yacaklar. Binlerce kadının 12 Eylül son
gelen çekingen yanıtlar içinde ilk ses ge rasında yaşadığı cinsel saldırıların, hâlâ
tireni Ken Loach’unki oldu. Mayıs ayın taşınan bedensel travmanın simgesi olan
da düzenlenen Edinburgh Film Festivali, bu saçlar, “Darbeciler Yargılansın, İşken
Loach’un çağrısı üzerine İsrail konso ceciler ve Tecavüzcülerden Hesap Sorul
losluğundan aldığı minik desteği iade Pánfilo için açılan Ekmek ve Özgürlük sun” kampanyasının bir parçası haline
etti. Arkasından Melbourne Film Festi kampanyasının afişi gelecek.
46 EKMEK & ÖZGÜRLÜK
Kayıplarımız
Ali Dehri: Teori ve
pratiğin birliğine dayalı
bir devrimci yaşam
Levent Dölek
EKMEK&ÖZGÜRLÜK Yeşim Dinçer, Hakan Günver, Ertuğrul Kürkçü, Osman Soyer, Haluk Yurtsever u Yayın Kurulu: Can Atalay, Erdal Çınar, Muhsin Dalfidan, Kaya Eker,
Hakan Günver, Ali İleri, Kenan Kalyon, Vakkas Kılıç, Şaziye Köse, Ertuğrul Kürkçü, Haluk Yurtsever u Basıldığı Yer: Ezgi Matbaacılık
Tel: 0212 452 23 02, Çobançeşme Mah., Sanayi Cad., Altay Sk., No.:10-A Blok, Yenibosna - Bahçelievler / İstanbul u Yönetim Yeri: Katip Mustafa
Çelebi Mahallesi, Tel Sok. No. 28, Kat 3, Beyoğlu-İstanbul u İnternet sitesi: www.ekmekveozgurluk.net u Tel: 0212 293 6220
Bir devrim isteyenler, bir de istemeyenler var. Bu iki kampı görmeyen yazar, içinde
yaşadığı devrin en büyük gerçekliğini anlamıyor demektir. Böyle bir yazarın tonla kâğıt
tüketen bir kalem efendisinden veya efendisinin dikte ettiği hesap pusulasını dolduran
câhil kâhya ve uşaktan farkı yoktur. Böyle kimseler, hiç olmazsa yazarlığın adını
pislemesin, gitsin daha namusluca başka işlerde çalışsınlar. Bu gün ve yazarın yazar
olmanın ilk şartı, devrimle gericiliğin güncelliğini görecek yetenekte olmaktır.
Dr. Hikmet Kıvılcımlı
İnkılapçı Münevver Nedir? Hanri Barbüs, 1 Ekim 1935, Marksizm Bibliyoteği, No.: VIII