You are on page 1of 4

Çocukluk Çağı

Glomerülonefritleri
Ayşe PALANDÜZ
İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, İstanbul

Glomerülonefritler glomerüler inflamasyona bağlı olarak • Glomerüler inflamasyonun medyatörleri (antikorlar,


gelişen, glomerül hasarı ile seyreden ve farklı klinik tab- kompleman, kemokinler, sitokinler, lökositler, vb)
lolara yol açan bozukluklardır. Son evre böbrek yetersiz- arasında karmaşık bir etkileşim vardır.
liğine yol açan nedenler arasında ön sıralarda yer alırlar. • Glomerülonefritlerde hipertansiyon ve proteinüri
Glomerüler inflamasyonun klinik yansıması hematüri, gibi etkenler de böbrek hasarının artmasına yol açar.
proteinüri ve sıklıkla arteriyel hipertansiyon ve böbrek Birincil glomerül hastalığına bağlı veya sistemik bir
yetersizliği ile seyreden nefritik sendromdur.1 hastalık sürecinin parçası olarak ortaya çıkan glomerül
Glomerülonefritlerin sınıflandırılması oldukça karma- hasarının patogenezinde hümoral ve hücresel bağışıklık
şıktır. Genellikle tek bir sınıflandırmaya sığdırılamaz. mekanizmaları önemli rol oynar. Olayın tetiklenmesini
Aynı morfolojik görünümle ilişkili değişik klinik tablo- takiben inflamatuar mediatörler şelale şeklinde devreye
ların görülebilmesi kafa karıştırıcı olabilir. Eğer bütün girerek glomerül hasarının artmasına yol açar. Bunların
glomerüller tutulmuşsa yaygın glorulonefritten, yalnız sonucunda glomerülden protein geçirgenliği ve glo-
bazıları tutulmuşsa fokal glomerülonefritten söz edilir. merüler filtrasyon hızında azalma, glomerülde hücre
Hücresel artış varsa proliferatif glomerülonefrit, nötrofil artışı, tromboz, nekroz ve kresent oluşumu gibi yapısal
artışı varsa eksudatif glomerülonefrit olarak adlandırılır. değişiklikler ortaya çıkar.1 Glomerül hasarına yol açan
Hücresel çoğalmanın olmadığı glomerülonefritlerin en inflamasyonun ögeleri aşağıda özetlenmiştir.
sık görülen tipi membranöz glomerülonefrittir; glome- Antikorlar: Glomerülonefritlerin bir kısmı glomerülde
rül bazal membranının epitelyal yüzündeki birikimlere antikor birikiminin tetiklediği inflamasyon ile başlar.1,2
bağlı olarak bazal membranın yaygın kalınlaşması şek-
• Antikorlar glomerüldeki yapısal veya edinilmiş an-
linde tanımlanır. Proliferatif glomerülonefritlerin başlıca
tijenlere bağlanarak inflamatuar yanıtı tetikleyebilir.
3 tipi vardır: Mezangial proliferatif glomerülonefrit
Goodpasture hastalığında bazal membran üzerindeki
glomerül bazal membranında değişiklik olmaksızın en-
tip IV kollajene özgü IgG antikorları birikir. Böylece
dokapiller hücre artışı ile seyreder. Buna endotel hücre- kompleman ve pıhtılaşmanın uyarıldığı tip II bağı-
leri, polimorfonükleer lökositler, monosit ve makrofajlar şıklık yanıtı gelişir. T hücrelerinin devreye girmesiyle
da eşlik edebilir. Akut poststreptokoksik glomerülonefrit böbrek hasarı oluşur.
bu gruba örnektir. Membranoproliferatif glomerülo- • Dolaşan immün kompleksler glomerüldeki mezen-
nefritte endokapiller hücre artışına ek olarak glomerül gial hücrelerin Fc reseptörlerine bağlanarak tip III
bazal membranında yaygın kalınlaşma vardır. Endoka- bağışıklık yanıtını uyarabilirler. Subakut bakteriyel
piller ve ekstrakapiller glomerülonefritte ise endoka- endokardit, lupus nefriti ve hepatit C ile ilişkili kri-
piller hücre çoğalmasına ekstra kapiller hücre çoğalması yoglobulinemi buna örnektir.
veya kresent oluşumu eşlik eder.1,2 • Ig A nefropatisi glomerül mezangiumunda IgA biriki-
mi olarak tanımlanır. IgA’nın yapısındaki bozukluğa
Patogenez veya Fc-reseptörünün anormal işlevine bağlıdır. Al-
Glomerülonefritlerin patogenezi oldukça karmaşıktır. ternatif kompleman yolunun da etkisi olduğu düşü-
Bunun birkaç nedeni vardır:2 nülmektedir.3-7
• Wegener granulomatozu, mikroskopik polianjitis ve
• Öncelikle birbirinden çok farklı endojen (otoimmü- idiopatik nekrotizan glomerülonefritte antinötrofil
nite) ve eksojen (enfeksiyonlar ve ilaçlar) nedenlerle sitoplazmik antikorlar (ANCA) rol oynar. ANCA adez-
glomerüler hasar oluşabilir. yon moleküllerinin endotel hücresinde ekspresyonu-
• Hastalığın seyrinde genetik temellere dayanan birey- nu arttırır, böylece monosit ve nötrofillerle etkileşim
sel farklılıklar belirgindir. de kolaylaşır.
• Hümoral ve hücresel bağışıklık yanıtındaki farklılık- Kompleman: Bakteri ile temas, hasarlı hücre varlığı veya
lar klinik seyirdeki değişikliklerle ilişkilidir. biriken IgA’lar kompleman sistemini klasik veya altena-

Klinik Gelişim 81
tif yoldan aktive eder. Böylece ortaya çıkan C3b ve C5a IgA nefropatisi, lupus nefriti, diyabetik nefropati gibi
bazofiller ve mast hücrelerinden vazoaktif aminlerin ve glomerülonefritlerde ise mezangial hücreler anjiyotensin,
kemotaktik faktörlerin salınmasını uyarır. C5b hasarlı sitokinler, büyüme faktörleri, kompleman (C5b), anti-
bölgeye nötrofil, eozinofil ve bazofillerin toplanmasını korlar ve immün komplekslerin etkisiyle çoğalır ve aktive
sağlar. Sitolitik protein kompleksi (C5b-9) ve membran olurlar. Aktive olan mezangial hücreler de oluşturdukları
atak kompleksi (MAC) glomerül hücrelerinin hasarından kemokinler, sitokinler, prostaglandinler, büyüme fak-
doğrudan sorumludur. MAC ayrıca endotel hücrelerin- törleri, reaktif oksijen türevleri ve ekstrasellüler matriks
den interlökin 8 (IL-8) ve makrofaj kemotaktik protein-1 bileşenleri gibi mediatörler aracılığıyla inflamasyonun
(MCP-1) ile mezangial hücrelerden IL-1 ve prostaglandin artmasına ve glomerüloskleroza yol açarlar.
salınımına yol açar; endotelyal apoptozu uyarır. Lupus Tubulointerstisyel hücreler büyüme faktörleri ve sitokin-
nefritinde kompleman ürünlerinin glomerülde birikimi lerin salınması yoluyla glomerül hasarının artmasına
immünohistokimyasal ve immünofloresan yöntemlerle ve kronikleşmeye katkıda bulunurlar. Ayrıca tubuler
gösterilebilir.1,2 hücrelerin myofibroblastlara dönüşümü fibrosis ve skar
Pıhtılaşma: Kresentik (hilalsi) glomerülonefritte doku oluşumunu açısından çok önemlidir.2,9
faktörünün tetiklediği pıhtılaşma glomerülde fibrin biri- Peptidler: Glomerül hücreleri ve inflamatuar hücreler
kimi ve kresent oluşumu ile sonuçlanır. pek çok büyüme faktörü ve sitokin üretirler. Bunlar özel
Lökositler: Glomerülonefritlerin ortak özelliği glome- yüzey reseptörlerine bağlanarak renal hasarı tetikler veya
rüllerde lökosit toplanmasıdır. önlerler. Trombosit kaynaklı büyüme faktörü (PDGF),
TGFβ ve vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF)
• T hücrelerinin pek çok glomerülonefritte bağışıklık hücre proliferasyonu, hücre dışı matriks birikimi ve
yanıtını başlattığı, yönlendirdiği ve artırdığı gösteril- skleroz yoluyla glomerül hasarında rol oynarlar. TGFβ
miştir. T helper hücre alt gruplarının (Th1 ve Th2) glomerül hücrelerinin çoğalmasını engeller, apoptozu
enfeksiyöz ve otoimmün hastalıklarda farklı meka- kolaylaştırır. IL-1 mezangial hücre çoğalmasını uyararak,
nizmaları harekete geçirdiği bilinmektedir. Glomerü- IL-8 granülositleri çekerek inflamasyonu kolaylaştırıcı;
lonefritlerde de Th1 ve Th2’nin farklı şekil ve ağır- IL-4, IL-10 ve IL-11 ise inflamasyon karşıtı etki göste-
lıkta glomerüler hasara yol açtığı bildirilmiştir. Th1 rirler.10
baskın bağışıklık yanıtı ağır böbrek hasarı ile giden
proliferatif ve kresentik glomerülonefritle ilişkili iken Apoptoz: Böbreklerin normal işlevinde neutrol apoptoz
Th2 baskın bağışıklık yanıtı ise membranöz glomerü- doku homeostazı için gereklidir. Ancak böbreğin infla-
lonefritle ilişkilidir.2,8 matuar süreçlerinde hem glomerül hasarına yol açarak,
• Monosit ve makrofajların inflamasyonda önemli rolü hem de bu hasarının onarılmasında iki tarafı keskin bıçak
vardır. İnflamasyon sırasında oluşan kemokinler gibi rol oynar. Nötrofil apoptozu proteaz gibi doku hasa-
dolaşımdaki monosit ve makrofajların böbrekte top- rını arttıran toksik içerikli nötrofil granüllerinin ortam-
lanmasını sağlar. İnflamasyon sahasına geldiklerinde dan uzaklaştırılmasını sağlar. Mezangial hücre apoptozu
de onlardan açığa çıkan TNFα gibi proinflamatuar mezangial hücrelerin çok arttığı bölgelerde glomerül
sitokinler renal hasara; MCP1, makrofaj inflamatuar yapısının korunması için gereklidir. İyileşme dönemin-
protein-1α ve rantes gibi kemokinler lökositlerin deki fibroblastların azalması ise fibrozisi sınırlandırmaya
toplanmasına; makrofaj koloni uyarıcı faktör (MCSF) yardımcı olur. Bunlara karşılık apoptozun bazı zararlı
hücre çoğalmasına; reaktif oksijen türevleri ve pro- etkileri de vardır. Glomerüler epitel hücrelerinin apop-
teazlar hücre ölümü ve glomerül bazal membran tozu (podosit kaybı) glomerüloskleroz gelişmesinde rol
hasarına neden olurlar. Makrofajlardan açığa çıkan oynar. İlerleyici mezangial hücre apoptozu hiposellüler
doku faktörü fibrin birikimi ve kresent oluşumuna; glomerülosklerozla sonuçlanır. İlerleyici tubuler hücre
transforming growth factor beta (TGFβ) ve IL-1 fib- apoptozu tubuler atrofiye yol açar. Mikrovasküler en-
rosise yol açar. dotel hücre apoptozu ise iskemi ve hipoksemiye neden
• Nötrofiller C5a ve IL-8 gibi kemokinlerin uyarısıyla olabilir.11
glomerüllere gelirler. Bu nötrofillerin üzerindeki ad-
hezyon molekülleri (selektinler, integrinler, ICAM-1 Klinik Bulgular12
ve VCAM) ile endotel hücreleri etkileşime girerler. Glomerülonefritler klinik olarak 4 ana grupta toplana-
Nötrofillerden açığa çıkan H2O2 gibi reaktif oksijen bilirler:
türevleri ve proteolitik enzimler glomerül hasarına
katkıda bulunur. 1. Akut nefritik sendrom
2. Kronik glomerülonefrit: Asemptomatik hematüri
İntrensek böbrek hücreleri: Antikor birikimi glomerül
veya proteinüri, kronik böbrek yetersizliği
endotel hücresinde hasarı başlatır. Bu hasarı hücre çoğal-
3. Hızlı ilerleyen glomerülonefrit: Böbrek işlevlerinde
ması, kompleman aktivasyonu, adezyon moleküllerinin
hızlı bozulma, böbrek biyopsisinde kresentlerin varlığı
ekspresyonu, vazoaktif moleküllerin salınması, nekroz,
4. Nefrotik sendrom
apoptoz ve tromboz izler. Bazı farklılıklar olmakla be-
raber mezangiokapiller glomerülonefrit, kresentik glo- Akut nefritik sendrom ani başlayan hematüri ile tanım-
merülonefrit ve hemolitik üremik sendromda seyir bu lanır. Ateş, baş ağrısı, karın ağrısı eşlik eder. Proteinüri,
şekildedir. azalmış glomerüler filtrasyon hızı, su ve sodyum retan-

82 Klinik Gelişim
siyonu, buna bağlı ödem ve hipertansiyon eşlik edebilir. male döner. 8-12 hafta sonra yapılan kontrolde normal
Glomerüldeki inflamasyon nedeniyle hücre artışı, en- C3 düzeyi saptanmazsa ayırıcı tanı açısından böbrek bi-
dotel hücresinde şişme, nötrofil infiltrasyonu, filtrasyon yopsisi gerekebilir. C3 düzeyinin ne kadar düşük olduğu
basıncının lokal vasküler nedenlerle düşmesi, Bowman ile hastalığın ağırlığı arasında bir ilişki yoktur. Boğaz veya
boşluğunun fibrin birikimi ve kresent oluşumu nede- cilt lezyonu kültürleri nefrit bulguları ortaya çıktığında
niyle tıkanması filtrasyon yüzeyinin azalmasına yol açar; pozitif sonuç verebilir. Tedavide sıvı ve tuz alımının
buna bağlı olarak da glomerüler filtrasyon hızı düşer. kısıtlanması, diüretik ve kalsiyum kanal blokerleri kulla-
nılır. Kaptoprilin kan basıncını düşürdüğü ve glomerüler
Kronik glomerülonefritlerde belirtiler silik olabilir. İdrar
filtrasyon hızını düzelttiği görülse de anjiotensin konver-
incelemesinde fark edilen asemptomatik hematüri veya
ting enzim inhibitörleri muhtemel böbrek yetersizliği ve
proteinüri ilk bulgu olabilir. Kronik böbrek yetersizliği
hiperkalemi nedeniyle tercih edilmez. Olguların % 98’i
ile seyreden bir hastada bulantı, halsizlik, anemi, büyüme
tamamen düzelir.
geriliği gibi sinsi belirti ve bulgular saptanabilir.
Hızlı ilerleyen glomerülonefrit: Böbrek işlevleri hızla IgA nefropatisi3-7
bozularak üremi ve son dönem böbrek yetersizliği geli- Mezangial IgA birikimi ile karekterizedir. Erkeklerde
şir. Böbrek biyopsisiyle glomerüllerde kesent oluşumu daha sıktır. Klinik olarak kronik hematüri ile seyreder.
saptanır. İdiopatik olarak görülebildiği gibi başka has- Ateşli üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında tekrar-
talıklara da eşlik edebilir: Goodpasture Sendromu, We- layan hematüri şeklinde kendini gösterebilir. Olguların
gener granulomatozu, gibi. Glomerül kapillerlerinden yarısında proteinüri de eşlik edebilir. Çocukluk çağı
dışarı çıkan makrofajlar glomerül bazal membranındaki boyunca böbrek işlevlerinde bozulma sık görülmese
hasarlı bölgelerden geçip çoğalır ve epitelioid değişim de uzun süreli takiplerde erişkin yaşa gelen hastaların
gösterirler. Fibrin ve kresent oluşur. Giderek büyüyen % 20-50’sinde kronik böbrek yetersizliği saptanır. IgA
kresentler işlev gören glomerülonefritler üzerine de bası nefropatisinin dolaşımdaki IgA immün komplekslerinin
yapar. Fibroblastlar skleroz gelişmesine neden olur. glomerülde birikimine bağlı olduğu kabul edilmektedir.
Hızlı ilerleyen glomerülonefrit nefrolojik acil durumdur. Ancak bu immünkompleksleri uyaran antijenlerin ne
Biyopsi sonuçları çıkmadan tedaviye başlanır. Yüksek olduğu bilinmemektedir. IgA’daki yapısal bir bozukluk
doz steroidlerler ± siklosporin gibi sitoksik ilaçlar kulla- hastalığa neden olabilir. Alternatif kompleman yolunun
nılır. Dializ ve böbrek transplantasyonu gerekebilir. rolünü vurgulayan çalışmalar da vardır. Bazı hastalarda
genetik yatkınlık söz konusu olabilir. Tedavide değişik
Nefrotik Sendrom: Masif proteinüri (> 40 mg/m2/saat), ilaçlar denenmekle beraber bunların etkinliğini kanıt-
hipoproteinemi (serum albümini < 2.5 g/dl), ödem ve layan sonuçlar yoktur. Proteinürinin 1 g/gün düzeyini
hiperlipidemi önde gelen bulgulardır. Hematüri de eşlik aştığı durumlarda kortikosteroidlerin etkili olabileceği
edebilir. Birincil olabileceği gibi sistemik bir hastalığa, kabul edilmektedir. Anjiyotensin konverting enzim in-
enfeksiyonlara, ilaçlara, allerjik reaksiyonlara ikincil ola- hibitörleri hem antihipertansif, hem de antiproteinürik
rak da gelişebilir. etkileri nedeniyle tercih edilir.
Çocuklarda birincil nefrotik sendromların en sık görülen
şekli Minimal Değişiklik Hastalığı’dır. Böbrek biyopsi Henoch-Schönlein purpurası nefriti4,12
örnekleri ışık mikroskopisinde tamamen normaldir veya Henoch-Schönlein Purpura’sı çocukluk çağının sık görü-
mezengial hücre ve matrikste odaksal artışlar görülebilir. len sistemik vaskülitidir. 3-10 yaş arası erkek çocuklarda
Elektron mikroskopisi ile tipik olarak epiteyal ayaksı daha sıktır. Hastalık purpurik deri döküntüleri, karın
çıkıntıların silindiği görülür. Tedavide prednizon (60 ağrısı, kanlı gaita ve eklem ağrıları ile karakterizedir.
mg/m2/gün) kullanılır. İlk 4-6 haftadan sonra doz azal- Böbrekle ilgili bulgular genellikle hafiftir. Asemptomatik
tılır, yaklaşık 4-5. ayda kesilir. Tekrarlamalar görülse de hematüri ve proteinüri sık görülür. Nadiren akut nefritik
ergenlikte remisyona girmesi beklenir. sendroma yol açabilir.
Henoch-Schönlein Purpura’sının IgA’daki bir bozukluk
Akut poststreptokoksik glomerülonefrit12-14
sonucu ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Solunum veya
A grubu beta-hemolitik streptokokların nefritojenik sindirim sistemindeki bir antijen IgA üretimine ve sonra-
suşlarıyla oluşan boğaz veya cilt enfeksiyonlarının son- sında da immün kompleks oluşumuna yol açabilir.
rasında ortaya çıkar. 5-12 yaş arası çocuklarda en sıktır.
Klinik tablo çok değişken olabilir. Ani başlayan hematü- Çocukların çoğunda tam düzelme beklenir. Fakat nefritik
ri, ödem ve hipertansiyon tipik bulgulardır. Akut böbrek sendrom veya akut böbrek yetersizliği ile seyredenlerde
yetersizliği, konjestif kalp yetersizliği ve ensefalopati kronik böbrek yetersizliği de gelişebilir. Bu hastaların
gelişebilir. Bazı olgularda mikroskopik hematüri gözden idrar bulguları tamamen normale döndükten sonra bile
kaçar. Solunum sıkıntısı ve pulmoner ödem ön planda uzun süreli izlemleri gereklidir. Kortikosteroidlerin böb-
olduğu için yanlışlıkla pnömoni ve kalp yetersizliği tanısı rek tutulumunda seyri değiştirdiğine ait kanıt yoktur.
konulabilir. Hipertansiyon sıvı birikimine bağlıdır. Baş
ağrısı ile kendini gösterir. Bilinç bulanıklığı ve nöbet gö- Lupus nefriti12
rülebilir. Serum ASO ve Anti-DNase B titreleri yüksektir. Sistemik Lupus Eritematosis (SLE) çocukluk çağında
Serum C3 düzeyi düşer; 10 gün ila 8 hafta arasında nor- farklı klinik tablolarda böbrek tutulumu ile seyreder.

Klinik Gelişim 83
Dünya Sağlık Örgütünün sınıflamasında yer aldığı şe- 2. Chadban SJ, Atkins RC. Glomerülonephritis. Lancet 2005; 365:
kilde mezangial glomerülit, fokal ve segmental prolife- 1797-1806.

ratif glomerülonefrit, yaygın proliferatif glomerülonefrit, 3. Coppo R. Pediatric IgA nephropathy: clinical and therapeutic
perspectives. Semin Nephrol 2008; 28(1): 18-26.
membranöz glomerülonefrit ve sklerozan glomerülonef-
4. Sanders JT, Wyatt RJ. IgA nephropathy and Henoch-Schönlein
rite neden olabilir. İdrar incelemesi ile hematüri, protei- purpura nephritis. Curr Opin Pediatr 2008; 20(2): 163-170.
nüri ve silendirler saptanabilir. 5. Barratt J, Smith AC, Molyneux K, Feehally J. Immunopathogenesis
Tedavide prednizolon ve siklofosfamidin yararlı olduğu of IgAN. Semin Immunopathol 2007; 29(4): 427-443.

gösterilmiştir. 6. Mitsioni A. IgA nephropathy in children. Nephrol Dial Transplant


2001; 16(Suppl 6): 123-125.
7. Barratt J, Feehally J. IgA nephropathy. J Am Soc Nephrol 2005;
Glomerülonefritlerin Tedavisinde 16(7): 2088-2097.
Yeni Yaklaşımlar 8. Tipping PG, Kitching AR. Glomerülonephritis, Th1 and Th2: what’s
new?. Clin Exp Immunol 2005; 142(2): 207-215.
Glomerülonefritlerde tedavinin amacı akut inflamasyon-
9. Timoshanko JR, Tipping PG. Resident kidney cells and their invol-
la savaşmak ve ilerleyici renal fibrozu önlemektir. Bu vement in glomerülonephritis. Curr Drug Targets Inflamm Allergy
amaçla antiinflamatuar ve bağışıklık baskılayıcı ilaçlar 2005; 4(3): 353-362.
kullanılır. Mikofenolat mofetil ve rapamisin yeni ufuklar 10. Tipping PG, Holdsworth SR. Cytokines in glomerülonephritis.
açmaktadır. Semin Nephrol 2007; 27(3): 275-285.
11. Watson S, Cailhier JF, Hughes J, Savill J. Apoptosis and glomerülo-
Antiinflamatuar sitokinler (anti-TNF-α, anti-PGDF-β, nephritis. Curr Dir Autoimmun 2006; 9: 188-204.
anti-TGF-β, sitokin reseptör antagonistleri), anti-adez- 12. Brewer ED. Glomerülonephritis and nephrotic syndrome. In:
yon molekülleri, B hücrelerini azaltan ilaçlar (anti-CD20 McMillan JA, Feigin RD, DeAngelis CD, Jones MD Jr; eds. Oski’s
monoklonal antikor), talidomid, anti-siklooksijenaz 2, Pediatrics Principles and Practice 4th ed. Philadelphia: Lippincott
Williams and Wilkins; 2006: 1854-1875.
anjiotensin II antagonistleri, statinler ve antioksidanlar
13. Ahn SY, Ingulli E. Acute poststreptococcal glomerülonephritis: an
umut vaat etmektedir.15
update. Curr Opin Pediatr 2008; 20(2): 157-162.
14. Naicker S, Fabian J, Naidoo S, Wadee S, Paget G, Goetsch S. Infe-
Kaynaklar ction and glomerülonephritis. Semin Immunopathol 2007; 29(4):
1. Niaudet P. Nephritic Syndrome. In: Geary DF, Schaefer F; eds. 397-414.
Comprehensive Pediatric Nephrology. 2nd ed. Philadelphia: Mosby 15. Coppo R, Amore A. New perspectives in treatment of glomerülo-
Elsevier; 2008:195-203. nephritis. Pediatr Nephrol 2004; 19(3): 256-265.

84 Klinik Gelişim

You might also like