You are on page 1of 127

ESTETK

Suut Kemal Yetkin

Remzi Kitapevi

ESTETK

ESTETK

Suut Kemal Yetkin

stanbul 1947

II

ESTETK

NDEKLER BRNC BLM Estetik: Konusu, metodu Estetikte metot ........................................................ Metafizik estetik...................................................... Psikolojik estetik ..................................................... Sosyolojik estetik .................................................... Fizyolojik estetik ..................................................... Deneysel estetik ...................................................... Estetiin metodu hakknda sonu ........................... Estetiin karakteri ................................................... Estetiin amac ........................................................

III

ESTETK KNC BLM Sanat Sanat'n tarifi ........................................................... Sanatda karlksz alg ......................................... Sanatnn tahayyl ............................................... Sanat eserinin yaradl .......................................... Sanat eserinin yaratl hakknda kuramlar ........... dealsim .................................................................. Realizm .................................................................. Sanat ve telkin ......................................................... Sanatnn almas ................................................ Kii ve toplum hayatnda sanatn rol..................... Sanat ve ahlk ......................................................... Ahlk sanat ............................................................ Sanat iin sanat ....................................................... Sanat ve ahlk hayatnn birbiriyle mnasebeti ......

IV

ESTETK NC BLM Sanatlar Sanatta i blm .................................................... Gzel sanatlarn tasnifi ........................................... Mimarlk ................................................................. Heykeltralk .......................................................... Resim ...................................................................... Musiki ..................................................................... Sanatlarn kuram eitli sanatlarn menei ............ Oyun kuram ........................................................... kuram ................................................................. Dans kuram ............................................................ Sanat ve by .......................................................... eitli sanatlarn evrimi .......................................... Sanat sentezleri: Tiyatro, opera ...............................

ESTETK DRDNC BLM Gzel Gzel nedir ............................................................. Gzel ve ho ........................................................... Gzel ve faydal ..................................................... Gzel ve doru ....................................................... Gzel ve iyi ............................................................. Gzel hakknda kuramlar ........................................ Aristo'nun kuram.................................................... Kant'n kuram ......................................................... Gzelin ahenk ve ifade ile vasflandrlmas ..........

VI

ESTETK BESNC BLM Baka estetik duygular Sevimli ................................................................... Muazzam ................................................................ Zarif........................................................................ Ulv ........................................................................ Fikr ulvilik ............................................................ Glnlk duygusu, komik .................................... Humour nedir? ....................................................... Son sz .................................................................. Kitapta geen yabanc adlar ................................... Bibliyografya .........................................................

VII

ESTETK

BRNC BLM ESTETK KONU ve METOT Estetik kelimesi duyarlk demek olan yunanca aisthesis sznden gelir, harfi harfine tercmesi lzm gelse duygu bilimi demek gerekir. Hlbuki bugn estetik, gzelden, sanatn zlnden, trl sanatlarn tekniinden bahseden bilime deniliyor. Byk Alman filozofu Leibniz'in tilmizi Baumgarten Aesthetica (1750) adl kitabnda, estetik kelimesine ilk defa bugnk anlamn vermitir. Fakat bu bilim hakknda yrtlen kuramlar bu bilimi ifade eden kelimeden ok eskidir. Gzel hakknda kuramlara Efltun'dan balayarak birok Grek ve Ortaa filozoflarnn sistemlerinde sk sk rastlanr. Filozoflar sanat ve gzeli incelemenin tarz hakknda birleik deildirler; metot farklar onlar birbirinden uzaklatrr.

ESTETK ESTETKTE METOT Metot, bir amaca varmak iin kullanlan tarzlarn toplamna denir. Bilimsel metot, hakikate var salayan tarzlarn hepsidir. Sanat ve gzellie ait hakikatlere nasl varmal? Bu soruya verilen cevaplar baka bakadr. METAFZK ESTETK Metafizik estetikler, estetiin ilk ve eski olanlardr. Anlalmas ve anlatlmas en g olan este tikler bunlardr. Fakat bu estetikler o kadar nemli ve bazen o kadar gzeldir ki, onlar ihmal etmek imknszdr. Metafizik, hibir arta bal olmakszn kendi kendine var olan eyi bahis konusu eden bir bilgi koludur. Metafizik ile uraan bilgin grnleri ve olaylar amaa ve duyularda idrak olunmayan varlklar olduklar gibi anlamaa alr. Daima birbirine ve onlar dnen akla izafi olan olaylar ihmal ederek kendi kendine var olan eyi anlamak ister. Derin Realite'yi aklamaa alan filozof meydana getirdii sistemden birok neticeler karr. Bu sistemden bir gzellik ve sanat anlay dahi karabilir. Metafizik estetiklerin en muhteemlerinden biri, eski Yunanistann dhi filozoflarndan Efltun'un estetiidir. 2

ESTETK Efltun iin, duyulan lem le monde sensible, duyularmzla idrak ettiimiz lem, hayaldir. nk onu tekil eden varlklar ve eya trl trl ve deimektedir. Akl ve anlak, ancak birlikte ve deimeyende dinlenir. Bir ve deimez olan yalnz tmel anlamdr. Yalnz o, realitedir. drak ettiimiz cisimler ya byktr, ya kktr. Byk cisim klr, kk cisim byr: Bunlar grnten baka bir ey deildir. Fakat byk, kk birer realitedir. Hayal olan duyulan lemin stnle dzenli bir surette derecelere ayrlan tmel anlamlardan bileik bir makult lemi vardr. Bu dereceler silsilesinin doruunda kemal bakmndan en yksek ve tmel anlamlarn en tmeli olan hayr fikri bulunur. nk varlklar ve eya hayra itirak ettikleri nispette vardr. Yetkinlik varln sebebidir. Gzel eyler ancak gzellik fikrine itirakleriyle vardr. Bizde d eyann idrakini salayan duyular ile beraber bu duyularn stnde akl ve alg vardr. Akl insanlar iin yksek lemlere alm bir penceredir ki, oradan insan, deien saysz eyadan, bir ve deimez fikirlerin alanna ykselir. nsan gkleri hatrlayan arza dm bir Tanrdr. Bu sefalet ve felket lemine dmeden nce insan tzleri seyretmi ve tanrlarla beraber yaamtr. Duyularn boyunduruuna ve bedenin karanlk mahbesine girmeden nce insan soyut ruhtu, kendisiyle ideler arasnda hibir rt yoktu. Zeks yalnz hakikati, yksek gzellii dorudan doruya kavrard. Bundan tr tam saadete kavumutu. Efltun Phaidros'da bu anlay ok airane bir slpla yle anlatr: Srlarn en kutsallarn bilerek btn olgunluumuzdan zevk duyarak gelecein straplarndan habersiz, gzlerimizin nnde en saf n kucanda geen olgun, sade, skn ve huzur dolu o gzel 3

ESTETK eyleri seyrediyorduk ve midyenin kendisini kuatan mahbesini beraber srkledii gibi biz da imdi kendimizle beraber srklediimiz beden denilen bu mezara daha dmemitik... te insan gkten yere dnce kendisinin ilk olgunluk ve kudreti hakknda belirsiz bir hatrlamay beraber getiriyor ve bu hatrlama kaybetmi olduu eyin devasz bir teessfn, vaktiyle ermi bulunduu saadeti tekrar ele geirmenin snmez emelini kalbinde devam ettirip duruyor. Ayni sebepten dolaydr ki etrafnda eksik ve kaba birtakm eya grmesi, kendi belleinde vaktiyle seyretmi olduu olgun cevherlerin az ok kark ve silik ekillerini uyandryor. Ve netice olarak bu dank ve eksik elerin iine ald heyetleri tekrar kurup yaratabilmek onun iin gittike artan bir emel oluyor. Metafizik estetiklerin en nemlilerinden biri de Hegel'in estetiidir. Hegel'e gre btn realite tmel ruhtadr. Bu ruh bir olu halindedir: her eyde grnen odur. Tmel ruh (Geist) kendisini gerekletirmek iin hibir faaliyete muhta deildir. Sadece ruh olduu iin gerekleir ve kendi varlnn zaruretini kendinde tar. Srekli bir olu halinde bulunan tmel ruh cansz maddeden bitkilere ve hayvanlara kadar, tabii eylerde bilinsiz olarak kendini gsterir, insanda kendi kendini idrak eder. lkin insanlarn kiisel ve zel bilincinde, sonra toplumun kiisel olmayan nesnel bilincinde kendini gstermek suretiyle yaratna devam eder. Nihayet insanln salt bilincinde grnr. Evrende ne 4

ESTETK varsa, tmel ruhun ve kemale -yani yaratc hayatnn salt bilincine- doru srekli ykseliinin ifadesidir. Sanat, salt ruhun geliimi iinde bir merhaleden baka bir ey deildir. Sanat tmel ruhun madde iinde grnnden ibarettir. Bu ruhun geliimine bal olan sanat byk ekil alr: Sembolik ekil, klsik ekil, romantik ekil. Bu ekil tarihin byk devrini, douyu, eski Yunan istan ve yeni zaman temsil eder. Douda belirsiz ve snrsz olan dn ve kendi hakik ifadesini aryor, fakat bulamyor. Tabiata ve topluma ait olaylar karsnda henz ocukluunda bulunan ve eyann gerek anlamn kavramaa ve kendi kendini anlamak gl olmayan insan zeks muazzam fakat karanlk inanlar ifade etmek iin bo emekler iinde yoruluyor. Esas ve ekli (fon et forme), ruhu ve maddeyi, ahenkli bir btn ierisinde birletirecei yerde kaba bir yaknlktan ibaret olan esrarl bir sembole varyor. Eski ran, Hint, Msr sanat gzlerimizin nnde gzellik ve dzeni canlandraca yerele garip, muazzam, fantastik bir manzara canlandrmaktadr. Klsik ekle gelince: bu sanatn ama ideali, yani gzellii tekil eden iki enin, ruh ile maddenin ahengini gstermektedir. Klsik sanatn vatan eski Yunanistandr. Grek idealinin temeli, ruhla duyulan ekil (forme sensible) arasndaki bozulmaz ahenktir. Fakat bu ahenkte, bu sknette souk ve cansz bir ey var. Klsik sanat ne tanrsal mahiyeti anlam, ne de ruhun derinliklerine inebilmitir. Varln btn bir taraf, fenalk, gnah, manevi strap, iradenin isyan, vicdan azab ve ruh zntleri onun iin bilinmeyen eylerdir. Klsik sanat duyularla idrak olunan gzelliin evresini gemez. Fakat o gzellii olgun bir tarzda gsterir. 5

ESTETK Tarih geliimi iinde sanatn ald son ekil, romantik ekildir. Romantik kelimesiyle, bu kelimenin bugn ifade ettii taknlk ve kuralszlk anlalmamal. Romantik sanatn de kanunlar ve prensipleri var. Burada romantik kelimesiyle, Hegel, sadece modern veya Hristiyani sanat kastetmektedir. Bu sanat sembolik sanatn tam kartdr. Sembolik sanatta olduu gibi romantik sanatta da bir nispetsizlik, bir lszlk grlyor. Fakat bu defa nispetsizlii douran, ruhun karanlk bulunmas deil, tersine madde ile ifade olunamayacak kadar derinlemi ve kendini idrak etmi bulunmasdr. Romantik sanatta ruh, madde ile olan ahengini brakyor, kendi iine ekiliyor ve hakik ahengi kendi i leminde buluyor. te olaylar dnyasnda kendini doyurulmu bulmayan ve kendisinde daha yksek bir ideal arayan ruhun bu geliimi, romantik sanatn esas ilkesidir. Orta zamann katedralleri romantik sanatn en gzel rnekleridir. Tarih geliiminde sanatn alm olduu esasl ekil ite bunlardr. Eer Rnesans veya yeni zaman sanat Hegel'in estetiinde yer bulmuyorsa, bu da bu sanatlarn orijinal ve esasl bir sanat tekil etmemelerinden dolaydr. Rnesans, Grek sanatna bir dntr. Modern sanata gelince, o da ayn zamanda hem Grek, hem Hristiyan sanatndan gelmektedir. Sanat, ruhun madde iinde grndr Sanatn kulland malzemeler ruhu ifadeye derece derece kabiliyetli olduklarndan deiik sanatlar domutur. Be sanat vardr. Bunlar da srasyla mimarlk, heykeltralk, resim, musiki ve iirdir Mimarlktan iire doru gittike maddenin hafifledii, ruhun derinletii grlr. Maddiden ruhaniye doru bir ykseli vardr. lk sanat mimarlktr. Mimarlkta 6

ESTETK maddeye bal olar. Ruh heykeltralkta kendi zlne uygun gelen bir tarzda ifade olunuyor ve maddeden gitgide ayrlyor. Resmin kulland malzeme heykeltraln ve mimarln kullandklar malzemelere kyas edilirse daha az maddidir. nk mimarlk ve heykeltralkta ekli meydana getiren boyut yerini iki boyutlu yzeye brakyor. Derinlik, renklerle, glge ve k oyu nu ile elde edilir. Resim ile maddeden biraz daha uzaklaan ruh musiki ile yer'den ve yer tutan (etendue) maddeden bsbtn kurtuluyor. iir musikiden de ruhanidir. nk musiki, duyularn kavrad ekilleri atmakla, belirsizlie, karanla dyor. Dnceyi aka ifade edemiyor ve konusunu aydnlatmak istedii zaman sz yani baka bir sanata ait olan bir vastay yardmna armak zorunda kalyor. Sz dncenin tam ve gerek iaretidir; zihnin btn tasarlarm, ruhun btn durumlarn ve geliimlerini bir aksiyon iinde anlatabilen yalnz dildir fade vastas sz olan iir en stn sanattr. Dier btn sanatlar zetler, aar. te Hegel estetiinin ana izgileri. Bu nevi estetiklere ne diyeceiz? Bunlarn bykl inkr edilemez; hibir tasarlay gzellie bu kadar yksek bir deer, bu kadar derin bir anlam vermemitir. Fakat birok dnrler iin, bu gibi estetiklerin balca gln, tamamyla metafizik bir noktadan hareket etmeleri tekil ediyor. Kant'n ve hususiyle August Comte'un tesiri altnda, birok dnrler metafiziin bir ilim olamayacan anladlar. Yalnz duyularmz ve bilincimiz iine giren vakalar tanyoruz. Sait'i bilmiyoruz; varl olduu gibi idrak edemeyiz. Salt bir gzelliin bulunduunu ve sanatn, bize o derin realiteyi akladn iddiaya nasl cesaret edebiliriz? 7

ESTETK Hususiyle, estetikle uraan metafizikilere iddetle tesir eden Efltun tez, iine brnd nefis sembollerden soyutlannca kabul edilemez grnyor. Fertlerin, birer hayal grnten ibaret olduunu ve tmel anlamlarn duyularmzla kavradmz eylere uygun bulunduunu nasl kabul etmeli? Benim varlm grnten ibaret midir? Duyularmzn kapsad insanlara nasl grn diyebilirim? Bu fikirleri doru olarak kabul etmek ok g grnyor. Victor Cousin buna itiraz ederek diyor ki: Eer salt bir gzellik olmam olsayd, yalnz nispi ve deien gzellikler olacakt ve gzellik mesel, eski gzellik, modern gzellik, klsik gzellik, romantik gzellik gibi ksmlara ayrlacakt. Neticelerin manaszl, sebeplerin manaszln gsterir. Cousin'e manasz grnen bu gr bugnk estetiin kabul ettii grtr. Sanat tarihinin gsterdii geliimi aklamak isteyen ada estetik, tek bir gzellik rnei kabul edemez. Bir metafizikten herkese kabule lyk grlen bir sanat ve gzellik anlay karmak imknszdr. Bir sanat ve gzellik anlayn, ruh, toplum ve tarih olgularndan tmevarm yoluyla karmak lzmdr. PSKOLOJK ESTETK Psikoloji i hayatn bilimidir. Estetik zevk, gzellik ak, bir sanat eseri yaratmak istek ve iradesi Lirer ruh haldir, yani btn ruh olaylarda olduu gibi bilinle bilinen birer olgudur.

ESTETK Estetik, psikolojinin bir ksm saylabilir. Nasl ki mantk doru'ya, ahlk da hayra ait olaylar psikolojiden ayrp ayrca inceliyorsa, estetik de, i hayatn gzellie ait btn olgularn, yakndan incelemek iin psikolojiden ayryor. Psikolojik estetik hakknda yaym yapanlar arasnda hususiyle, Fransz filozoflarndan Guyau Seailles ve talyan filozoflarndan Benedetto Croce zikre deer. Sorbonne profesrlerinden Henri Delacroix'n da Psychologie de l'art adl kymetli bir kitab vardr. Fakat hemen bir soru zihnimizi trmalyor; estetik, yaratan sanatnn psikolojisi ile mi, yoksa seyreden veya dinleyen amatrn psikolojisi ile mi urar? Psikolojik estetik, bir deha ve icat psikolojisi midir, yoksa bir zevk ve hkm psikolojisi midir? ok kere bu iki anlaytan biri kabul edilip dieri reddedilmitir. Bu hareket tarz hi de doru deildir. nk sanat zarur olarak bir gzellik amatrdr. Ayn zamanda kendi eserinin ilk seyircisi, ilk dinleyicisi, ilk yargc, ilk tenkitisidir. Dier taraftan amatr, bir sanat eserinin tekniini takdir iin yani sanatnn almasn aka tasarlamak iin gerekli emei vermise o sanat eseri hakknda ancak hkm verebilir. Modern estetik sra ile birbirine ayrlamayacak ekilde balanm olan, sanatkrane hayatn bu iki ekline hitap eder. SOSYOLOJK ESTETK Toplumbilim insan toplumlarn, bu toplumlarn genel karakterlerini, tetkik eder. Baz dnrler, estetiin psikolojik ve ayn zamanda sosyal ve hususiyle sosyolojik ve tarih olmas lzm geldiini 9

ESTETK dnyorlar. nk sanat eseri sosyal bir muhitin mahsuldr. Sanat ekillerinin ve hatta gzellik rneklerinin akn tarihte takip etmek lzmdr. Madama de Stael sanatlardan birini tekil eden edebiyat, bir toplumun ifadesi saymtr. Fransz filozoflarndan Hippolyte Taine, Madam de Stael tarafndan yalnz edebiyat iin sylenilen fikri, btn sanatlara temil ediyor. Bu fikir, Sanat Felsefesi adl eserinin konusunu tekil etmektedir. Bir sanat eseri, o eseri yaratan sanatnn dier eserleriyle ilgilidir. Sanat ise, bir gruptan, yani zamannn sanatlarn bir arada toplayan bir ekoldendir. Bir Shakspeare, bir Rubens mnzevi deillerdir.. Ekol ise daha geni toplulua, onu iine alan topluma girer. Bir sanat eserini, bir sanaty, bir sanat grubunu anlamak iin bunlarn mensup olduklar zamann gelenek ve greneini, dn tarzn gz nne getirmelidir. nk: nsann fikir mahsulleri de nihayet tabiatn mahsulleri gibi, iinde bulunduklar evre ile aklanr! (H. Taine, Philosophie de l'art. c.l, s.10.) Sanat eserinin douuna sebep olan artlar nelerdir? Taine sanat felsefesinde, bu artlar, rk, evre ve andr, diyor. Irk insann doarken hayata beraber getirdii doutan ve soydan istidatlardr. evre, iklim, toprak, besin, devaml siyas ve sosyal tekilt gibi doal ve sosyal hallerin toplumudur. An, kazanlm hzdr. Her sanat neslinin kendisini takip eden nesil zerindeki tesiridir.

10

ESTETK Bu kollektif amil, tabii s derecesinin her bitkiyi ayklad gibi her eseri ayklayan manev bir s derecesi yaratr. Taine, Sanat Felsefesi'nde bu fikirleri yalnz uslamlama ile deil, tarihle de ispat ediyor. Irk, evre ve an ile sanat, Greklerin heykelciliini aklamaya alyor. Ayni metodu, dikkate deer bir surette, talya rnesansnn ve Hollandann resim sanatna ve ngiliz edebiyatna uyguluyor. Belirsiz ve kark rk kavramn bir yana brakrsak, phesiz ki sanat derin bir surette doal ve sosyal evrenin tesiri altndadr. Sanat, aralarnda yaad insanlarn ahlki ve ilm fikirlerine, din ve sosyal inanlarna katlr. Zaruri olarak belli bir snf halka hitap eden sanat, anlalmamak korkusuyla, eserlerinde, adalarnn duygularn, fikirlerini ifadeye bir mecburiyet duyar, devrinin biliminden doan bir teknik kullanr. Bu bakmlardan, sanat sosyal evreye baldr. Bununla beraber birok dnrler, bata Saint Beuve olmak zere, sanat eserinin yaratlnda sanatnn kiiliini, yaratc kudretini, dehasn ihmal ettii iin Taine'i tenkit etmilerdir. Sanatnn, iinde yaad madd ve sosyal evrenin tesirinde kaldn inkr etmek mmkn deildir. Eer Rousseau on sekizinci yzylda doaca yerde, on dokuzuncu yzylda domu olsayd, elbet ki, yazm olduu eserlerden tamamyla farkl eserler brakrd. Fakat insan ve eserlerini, hal ve artlarn kesin bir neticesi farz etmek tamamyla yanltr. Niin byk sanatlar daima az grlen yaratklardr? Bununla beraber bu sanatlarn hayat artlar, beraber yaadklar dier insanlarn hayat artlarna benzer. Sanat felsefesinin savunduu tez doru olmu olsayd, mesel 17nci yzyln, hnerlerinin gelimesine o kadar iyi hazrlanm bir yer tekil eden Anvers ehrinde birok 11

ESTETK Rubens'lerin kafileler halinde grlmesi gerekirdi. Hlbuki Rubens'in ekoln takip edenlerden biroklar adi eserlerden baka bir ey yaratmamlardr. Rnesansta evre, rk ve an, Romann, Floransann veya Venedikin sakinlerine ayni ruh ve fikr hayat nakettii halde ancak bir Rafael, bir Mikelani, bir Leonard, bir Titien kmtr. Bir Ingre'in Delacroix'n yannda varln nasl aklayabiliriz? Ayni fikir evresinde beraber yetimi iki karde olan Corneille'lerden niin yalnz biri yksek bir air olmu, dieri basit bir kafiyeciden ibaret kalmtr? Dehann meydana k nceden sezilmez, haber verilmez. Deha sahibi insan, ann o kadar az mahsuldr ki, daima bulunduu devrin ilerisinde yaar. Eserleri aknlk verir ve incitir. Deha y bir yana braksak bile, sanatn bir devrin mahsul olduu fikri doru deildir. Tersine sanat an m fikir ve eilimlerine kar gelebilir. Duygulu bir ekilde sevgilinin akn terennm eden ve kutlayan kane arklar orta zamanda meydana kyor ve Fransada uzun sal romantikler on dokuzuncu yzyln burjuvazisinde skandallar yapmtr. Sosyal tesirler, sanat tarihinde her eyi aklamyor. Kiinin dncelerine, duygularna ve tecrbelerine de bir yer ayrmak gerektir.

12

ESTETK FZYOLOJK ESTETK ok metafizik bulduu eski psikolojinin yerine pozitif bilimleri koymak isteyen Auguste Comte, insan fikrini ele alp incelemek iin yalnz sosyolojiye deil, fizyolojiye yani organlarn fonksiyonlarndan bahseden bilime de bavuruyor. Baz dnrler, estetiin her eyden nce fizyolojik olmas lzm geldiini dnmlerdir. Gzellik tenimize tesir ediyor, bize evvel ve hususiyle madd bir zevk veriyor. Ik titreimleriyle mteessir olan gz ve ses dalgalaryla mteessir olan kula inceleyerek bu zevkin sebeplerini aramak lzmdr. On dokuzuncu yzyln ikinci yarsnda ngilterede Grant Ailen, Almanyada fizyoloji bilgini Helmotz ve arkada Brcke, fizyolojik estetiin yaymcsdrlar. Sanat, duyularn fizyolojisine balayarak, sanatn tekniine daha fazla aklk vermek istemilerdir. Bu estetii Fransada E. Veron temsil eylemiti. Auguste Comte'dan mlhem olan E. Veron btn psikolojiyi ortadan kaldrmaktadr. -Kendisince- cidden ilm bir erevenin ierisine girmedii iin, sanatn manevi tesirlerini ihmal ediyor. Optik ve akustik'in k, renk ve seslere ve fizyolojinin grme ve iitme duyularnn yap ve alma tarzna ait keiflerini zetlemeyi ve organiz mada, estetik hazzn sebebini aratrmay kendi kendisine ama edinmiti. Fizyolojik estetie ne diyeceiz? Deeri nedir? Estetik zevke karan fizik ve biyolojik verilere dikkati hakkiyle ekiyor. nce, heyecanda olduu gibi, estetik heyecana dahi baz organik deiikliin refakat ettii dorudur. 13

ESTETK Gzn ve kulan zevkleri iin de baz fizyolojik artlarn bulunduu hakikattir. Ik ve glge, izgiler ve izgilerin oranlar, renkler ve karlkl tesirleri hakknda gzn optik ve fizyolojisinin ressama retecei eylerden phe etmek hi kimsenin aklndan gemez. Fakat bu da aktr ki, bu maddi veriler estetik zevkin hepsini tekil etmez ve E. Veron tarafndan ihmal olunan manevi tesirlerin ok nemli bir yeri vardr. Hususiyle, bu estetik konsepsiyonundan psikolojinin karlmas doru grlmemektedir. Fizyolojik artlar ne olursa olsun, sanatta yahut tabiatta, gzelliin verdii zevk ve haz her eyden evvel bir ruh halidir ve bu zevki herkes iinden tanr, evvel bilin ve dnyle inceler ve mtalaa edebilir ve etmelidir. Estetiki iin nemli olan fizyoloji deildir. Organizmann ve bilincin mnasebetlerini dikkate alan psiko-fizyolojidir. Estetik yalnz fizyolojik olamaz. Fakat psikolojik bir estetik, psiko-fizyolojiyi ihmal etmemelidir. DENEYSEL ESTETK Estetie mmkn olduu kadar ilm bir aklk vermek isteyen baz dnrler, fizik ve biyo lojik bilimlerin en verimli inceleme tarz olan deneyi onun alanna sokmak istediler. Deney, bilgin tarafndan elde edilen veya deitirilen olaylar gzlemeden ibarettir. En dikkate deer deneysel estetik, Alman bilgini Fechner'inkidir. Fechner, duyularmzn tamamyla znel ve keyf olan iddetini, tamamyla nesnel ve kemm olan uyarmlaryla lmek iin, psiko-fizik denilen deney ve istatistik metotlarn ileri srmt. Ayn suretle, ie ait olan estetik zevkin youn 14

ESTETK luunu da bu zevki bize veren eya zerinde yaplan deneylerle lmeye balad. Bu metoda deneysel estetik adn verdi. Fechner, deneylerini, basit eylerle ve orta bilgili bir zmrenin karsnda yapyordu. Bu suretle, eyann zlnden doan zaruri oranlar ortaya kmaktan meneden, kiisel veya anormal veya mstesna zevk zelliklerini ortadan kaldryordu. Her kiiye, deney test i olarak dzgn bir surette seilmi soyut dikdrtgenler gsteriyor ve kendilerinden yalnz boyutlarn dikkate alarak uygulama alann dnmeksizin, onlarn uyandrd tercih silsilesini yazmalar isteniyordu. Deneysel estetiin en mhim prosedesi seim metodudur. Bir grup kiiye, eitli eya arasndan birini semeleri sylenir. Bu beenme, seme srasnda zerinde deney yaplan kiinin, bu ekillerin hatrlatacaklar eyay dnmemesi arttr. Mesel eer test olarak drtgenler gsteriliyorsa, karsndakilerin, bu ekilleri beenecekleri zaman bu ekillerin uygulanaca tablo, pencere, kart d vizit gibi eyleri dnmemeleri lzmdr. Bu metot sayesinde en hoa giden ekil seilmi olur. Bundan sonra tercihlerin ve redlerin bir tablosu dzenlenir. Bu suretle yaplan istatistikler karenin az ok beenildiini ve bi raz uzun karenin belirgin bir ekilde beenilmediini, ok uzun dikey drtgenler iin bir nefret duyulduunu ve tercihlerin byk ksmnn Section d'or- altn kesim denilen 1 / 1,168 oranna dndn gsteriyor. 'Seme metoduna, Fechner yap metodunu da katyor. Baz kiilerden kolaylkla yapabilecek leri basit bir ekil vastasyla kendilerine en gven verici grnen oran yapmalar isteniyor. Mesel kendilerinden, en ahenkli grnen dikdrtgeni yapmalar yahut han bir kolunu izdikten sonra, ikinci kolun kendilerine en ho grnen bir oranda izilmesi isteniyor. 15

ESTETK Mesel, bir izgi: Buna dikey olarak ne uzunlukta bir izgi ekmeliyim ki -bence en ho grnen- bir ha meydana gelsin? Mesel u ha: +. Bu iki metoda bir ncsn de katyorlar: Kullanlan eyann gzlemi metodu. ekillerinden dolay, halkn tercih ederek alm olduklar eyann boyutlar llr. Kitap, mektup ktlar v.s. gibi eyann boyutlarnn altn kesim oranna uygun olduu yaplan deneylerden anlalmtr. Dikkat edilirse grlr ki altn kesim orann gerekletiren dikdrtgende kk kenarn bye oran, byk kenarn her iki kenarn toplamna orandr. Baka deyile bu basitletirilmi ekilde azami birlik, azami deiiklikle uyumutur. Kare, byk bir birlik gsterirse de hibir deiiklik gstermediinden dolay yeknesaklk ve irkinlik hsl olur. ok uzun dikdrtgen ise, ok deiiklik fakat az birlik gsterdiinden dolay ahenksizdir. Demek, deiiklikteki birliin belirsiz olarak sezii, grnte anlalmaz tercihlerimizin gizli sebebi oluyor. Netice: Metafizik bir estetiin sezdii eyi, deneysel estetik vakalara dayanarak salam bir surette ispat etmi oluyor. Bu metoda ne diyeceiz? Deneysel metot bir nevi estetik atomizm atomisme esthetique tekil ediyor. Bu estetik, sindirim iini incelemek iin organlarmzn her oksijen ve azot atomunu tahlille ie bal-yan bir biyolojiyi hatrlatmaktadr: Bilimlerin bugnk durumunda, bu noktadan hareket ederek, uzvun btnlyle var 16

ESTETK olan midenin fonksiyonlarndan bahseden somut etde ermek imknszdr. Bununla beraber bu balangtaki kimyann faydas aktr ve phesiz ki gelecei zengindir. Fechner ve ondan sonrakiler imdiye kadar test olarak, dikdrtgen, gen, ha v.s. gibi sade ekillerden baka bir ey kullanmadlar. Bu metot bir sanat eserinin takdirinde kudretsizdir. nk basit bir halde hemen hibir sanat eseri olmad gibi, ksmlar biri-' birinden ayrld zaman da kymetini muhafaza eden bir sanat eseri bulunmaz. Bu kymet atomlar estetik bilincin altna der. Fechner'in tarz, yalnz ortalama tercihleri meydana karmaya yardm etmektedir. Yaplan deneyler, daima orta snfn karsnda yaplyor. Hlbuki sekin, bilgili bir zmre, bilgisiz bir insan ktlesine kar hakl olabilir. Stendhal, Wagner, Monet ilk aheserlerinin takdir edildiini ancak kk bir snf tarafndan grdler: aldanan t oplumdu. zet olarak, deneysel metot faydaldr; fakat zaruri olarak, psikolojik ve tarih gzlemlerin canl ve somut metotlarna muhtatr. Bir tabloyu incelemek iin, pertavsz daima faydaldr, fakat yeter deildir. Deneysel estetiin en gzel laboratuarlar gene atlyeler, sanatlarn alma salonlar, bibliyotekler, tiyatrolar ve mzelerdir. ESTETN METODU HAKKINDA SONU imdiye kadar sylemi olduklarmzdan u sor u kyor: Estetik her eyden evvel psikolojik ve sosyolojik olmal ve tarihi daima yardmna armaldr Psikolojik estetik, fizyolojinin veriler (donnees) ini aa grmeyecektir ve mmkn olduu zaman 17

ESTETK deneyler yapacaktr. Fakat yalnz bilincin dorudan doruya, i hayat tanyabileceini unutmayacaktr. Sosyolojik ve tarih estetik, sanat eserini sosyal evresine yerletirecektir. Sanat ve sanatlar tarihi hakknda bir dnme konusu olacaktr. ESTETN KARAKTER Evvelce de sylediimiz gibi estetik, ruhbilim zerine kurulan mantk ve ahlk gibi ettlere yaklar. Alman filozofu Wundt bu ettlere Normativ bilimler adn veriyor. nk bu bilimler, vakalar gzleyerek kanunlar karmakla yetinecekleri yerde kymetler ve kurullar kuruyorlar. Estetik dahi normativ bir bilim adn alabilir mi? phesiz ki, estetik de kymetleri tarif ediyor, prensip olarak gzel in irkin e stn olduunu koyup kabul ediyor; aheserleri, adi, baya eserlerden ayrt ediyor. e ait bir kuvvet bize bu eser gzeldir dedirtiyor. Kant, i ve emee verilen emirleri tavsif iin. imperatif kelimesini kullanmaktadr. Vazife ona, bir kesin emir imperatif categoriqe olarak grnyor. Ayn manada, Schiiler, estetik bir emirden bahsetmitir. Btn bunlardan kan anlam udur: Sanat eseri yaratmak yahut gzellii takdir etmek iin estetik de kurallar verebiliyor mu? Baz dnrler bunu dndler. Aka neviler ayryorlar ve her nevide sanatnn itaat etmesi lzm gelen kanunlar tespit ediyorlar. Mesel, Boileau, iir Sanat adl eserinde trajedi iin birlik 18

ESTETK kanununu koymutur. On dokuzuncu yzyln sonlarnda F. Brunetiere nesnel ve btn kiisel tercihlerden soyut olmasn istedii dogmatik bir tenkitden bahsediyor. Gemiin ve yzylnn yazarlarn, ak kurallara gre muhakeme ediyordu. Bununla beraber, sanat eserinin yaratlna ait deimez kurallarn bulunduuna itiraz edilebilir. Btn sanatlar iin kymeti olan genel kurallardan m bahsediliyor? Biraz sonra gzel i tarif etmenin ne g ey olduunu reneceiz: bu byle olursa, sanatlara, gzeli nasl meydana getireceklerini sylemek daha g deil midir? stenilen yalnz bir sanat cinsine ait zel kurallar mdr? Bugn birok edebiyatlar, aka belli ve deimez cinslerin varln red ve inkr edi yorlar. Hakikati halde tarih, bu kurallar uygulayan kymetsiz sanatlarn, bu kurallar bilmeyen veya ihmal eden dhilerin eserlerine stn ve hatta eit eserler yarattklarn gstermiyor. Brunetiere'in dogmatik tenkidini, Anatole France ve Jules Lematre izlenimci impressioniste tenkide karlyorlar. Tenkidci, inceledii sanat eserlerinin, yalnz kendi ruhunda uyandrd duygular ifade eder. A. France, iyi tenkidci, aheserler arasnda ruhunun sergzetlerini anlatandr. diyor ve sonra ilve ediyor: Ne Kleopatra'nm ekicilii, ne Saint Franois d'Assise'in efkati, ne Racine'in iiri, formllere indirgenemez. Bu gr, kural taraftarlarnn grnden ok yasal grnyor. Fakat bununla beraber izlenimci tenkidcilerin hkm vermekten ve mahkm etmekten geri kalmadklar grlm ve grlmektedir. A. France tenkid makalelerinden bileik Edeb Hayat adl eserinde, (La Terre) ve (Le Reve) mna sebetiyle Emile Zola'ya iddetle hcum etmitir. Jules Lematre adalar nda, Georges Ohnet'ye ezici bir makale ayrmtr. Bylece, empresiyonistler bile kymet farklarn tanyor ve iln ediyorlar. 19

ESTETK Sonra, btn insanlarn sanat alannda yetkili olmadklarn teslim etmek lzm gelir. Kurallar dzenlemeksizin bile kymet dereceleri kabul etmek zaruridir. Bu kymet dereceleri nasl oluyor? Yetkili kimselerin anlamasyla... Belki bu anlamda estetik hakikatlerden, ahlk hakikatlerden bahsedildii gibi, bahsedilebilir. Estetii bilim saymak manasz deildir. Kymet farklar tesis ettii iin, estetie aklayacamz anlamda normativ denilebilir. Yoksa sanatya yahut sanat tenkidcisine kurallar emrettii iin deil. ESTETN AMACI Bilimin -bu kelimenin genel anlamyla- iki amac vardr. Evvel kuramsal ama: Bilim insan fikrinin zelliini tekil eden dzen ihtiyacn ve tecesss tatmin eder. Bilim gibi estetiin de kuramsal bir amac vardr. Estetik, insan sanatnn byk ibdalanna, yaratklarn ve eyann uyandrd duygulara dnen tecesss tatmin eder veya tatmin etmeye alr. Birok genler sanat meselelerine hararetle katlyorlar, tutkuyla sarlyorlar. Estetiin bir de klgn amac vardr. phesiz, estetiin sanatlar yaratacan zannetmek manaszdr. nsanda alacak bir kabiliyet olan yaratc faaliyeti uyandrmaya o, tamamyla iktidarszdr.

20

ESTETK Eer estetik sanat yetitirmiyorsa, ok aktr ki, bir insan bu bilimden bahseden bir kitap amakszn da sanat olabilir. Bununla beraber estetik Schiller, Goethe, Edgar Poe, Baudelaire gibi baz sanatlar iddetle ilgilendirmitir. Byk sanatlarn, sanatlar zerinde derin derin dndkleri ve fikirlerini toplu bir halde ifade ettikleri de vakadr. Bir Leonardo da Vinci, bir Eugene Delacroix, bir Richard Wagner birer gerek estetikidir. Estetik ne kfi, ne de zaruridir; fakat sanatya faydal olabilir, namuslu insana ahlk biliminin faydal olduu gibi. Dier bir grle estetik, souk tecritlerle ykl olmad, canl ve ekici olduu zaman insana, mzelere, konserlere gitmek, gezilere kmak, okumann sk sk temasyla bilgiyi geniletmek arzusunu verebilir. Bylece, genileyen sanat kltr, insanda gzellik zevkini btn ekilleriyle gelitirebilir. Sanat gzyle varln ve eyann orijinal ekiciliini takdir eden kimse, tabiata kar minnettardr. Bundan baka estetik, asilce yaanm bir hayatn inceliini, kahramanca fedakrlklarn yksekliini, iyiliini, gzelliini de bize duyurabilir.

21

ESTETK

KNC BLM SANAT SANATIN TARF Sanat kelimesi en genel anlamyla, bilginin ie uygulanmasn ifade eder. Bu bir vakadr ki, ih tiyalarn daha iyi bir surette tatmin iin insan zeksn, tabiat deitirmek ve tabii maddeleri faydal konulara evirmek iin kullanr. Bacon'a gre sanat tabiata ilve olunmu insan dr. Fakat faydasz olan ve biricik hedefi gzellik ihtiyacn tatmine yarayan konular yaratmak iin de insann zeksn kulland vakidir. Bu mahsul dahi daha dar bir anlamda, sanat kelimesiyle ifade edilmektedir. Ressam, musikici, air, heykelci, mimar, birer sanatdr; gzettikleri ey gzel eserler yaratmaktr. Estetiin konusunu bu ikinci anlamda aldmz sanat ve sanatn konusunu da gzel tekil eder. Sanatda yaratc faaliyeti ve bunun balca anlarn yakndan inceleyelim.

22

ESTETK

SANATIDA KARILIKSIZ ALGI Alg tabii halde ie, fayda gden (utilitaire) ie ynelmitir. nsan tanmak iin deil, faaliyette, harekette bulunmak iin, eylemleriyle varln korumak ve gelimesini salamak iin organizmasn tehdit eden tehlikelerden saknmak ve esasl ihtiyalarn tatmin iin alglar. Bir yaratk, insan olsun hayvan olsun, nce kendisini amel olarak ilgilendiren bir ihtiyac, bir eilimi tatmin eden eyi kavrar. Hlbuki zamann trl anlarnda ihtiya ayndr veya benzeridir. O ihtiyac tatmin eden tek bir ey deil, fakat daima ayn snftan, ayn cinsten eylerdir. Fiil iin benzerliklerin farklardan ok nemi vardr. Bir ot yiyen hayvan ilgilendiren, genel olarak otlar ve otlarn uygunluu ve ortak nitelikleridir. iddetli surette susayan bir insan iin lzm olan ey, ne olursa olsun iecek bir ey bulmaktr. Anlamak istedii genel olarak iilen eydir. D alg, her eyden evvel uygunluklarn, genel olanlarn algsdr. D algda kelimeler esasl bir rol oynamaktadr. Alglamak, ou zaman kendi kendimizle konumaktr. Kendi kendimizle konuarak, kendimizden darda u veya bu eyin, kendimizde u veya bu ruh halinin varln anlarz.

23

ESTETK Sanat tarafndan evrenin, i lemin karlksz algs ise bambakadr. Bergson'un dedii gibi sanatda tabiat algy ihtiyaca balamasn unutmu tur. Tabiat asl saflnda, hayattan ayrlm bir ruh tarafndan alglanr. te sanat, tabiat bylece karlksz bir surette idrak edince karlksz heyecanlarla uyumu bu dikkatli algya estetik gr denilir. Fayda gden alg benzerliklerin bir algs olduu halde, estetik gr esasen farklarn algsdr. Sanat her eyden evvel, varlklarn ve i hayatn orijinal, ferd, de ien ve lml olan taraflarna ilgi gsterir. Btn heyecanl hale biraz hayret karr. Sanat, evrenin dinmeyen yenilemesi karsnda her an gzleri kamam bir halde hayretler iindedir. Nihayet, fayda gden alg skca dile bal olduu halde estetik gr, dilden derin bir surette ayrlr. Eyann varln anlamak iin kendi kendime konuabilirim; fakat airane ve deien nanslardan zevk almak iin szlere hi de ihtiya duymam. Bylece, estetik gr derin bir surette fayda gden (utilitaire) algdan ayrlr. ou zaman, daha iten bir karakter de alr. Sanat idrak ettii varlklar ve eyaya sempati duyar. Sempati, bir dierinin sevinlerine aclarna, i hayatna katlmak iktidardr. Bu duygu nce ailede grnr. Ana efkati phesiz ki zgeciliin ilkel bir eklidir. Sonra sempati, yaratklara, zmrelere, milletlere, insanla doru gittike geniler. Hayvanlara, bitkilere, tabiatn btn manzaralarna yaylr. Sempatinin estetik grte esasl bir rol oynad fikri hususiyle Alman romantizminde ve ona bal olan Einfhlung ekol denilen rda gelitirilmitir. Sorbonne profesrlerinden Victor Basch 24

ESTETK tarafndan Franszcaya, auto-projection ve infusion kelimeleriyle tercme edilen bu almanca deyimi, Trkeye estetik kesime kelimeleriyle evirebiliriz. Einfhlung, nedir? Bu soruya cevap vermek iin, einfhlung kuramnn Fransada en tannm temsilcisi olan Profesr Basch'n u satrlarn okuyalm: Almanca -sich einfhlen demek, d eyaya dalmak, onlara yanstmak, onlarda erimek, bakalarnn benliklerini benliimize gre yorumlamak, onlarn hareketlerini, jestlerini, duygu ve dncelerini yaamak, kiilii olmayan eyay, en basit elerden tabiatn ve sanatn en yksek grnlerine kadar, canlandrmak, ahslandrmak, bir dikeyle dorulmak, yatay bir izgiyle yaylmak, bir daireyle kendi zerimizde yuvarlanmak, ani ve keskin bir ritimle sramak, ar bir kadansla oyalanmak, tiz bir sesle gerilmek ve titrek bir tnnetle yumuamak, bir bulutla kararmak, rzgrla inlemek, bir kayayla sertlemek, bir rmakla akmak, kendimizi kendimiz olmayana yle bir cmertlik ve yle bir hararetle vermek ki, estetik duyu mddetince verdiimizin hi farknda olmamak, hakikaten izgi, ritim, ses, bulut, rzgr, kaya ve rmak olduumuzu zannetmek... (Basch; L'esthetique Allemande Contemporaine, S. 84-85 in (philo. AH. Cont.) Einfhlung ekolnn iki byk temsilcisi olan Lipps ve Volkefe gre, einfhlung, iki yaratn duygu hayatnn bir sirayeti, bir kavumas, duyarlk yoluyla kiiliklerinin karlkl bir mbadelesidir. Estetik hayat evrensel bir ruh gdr. Amiyane alg eyann yzeyinde durur; onlara nfuz edecei yerde onlardan uzaklar. Halbuki estetik sempati onlarn iine gmlr, nfuz eder, moi ve non-moi birleir, birlik olur. Yukar ki tahlil, 25

ESTETK eer doru ise, insanlar hususiyle sanaty estetik istiraka gtren temayl hakknda bize derin bir izah telkin edebilir. nsan her eyden -evvel tehlikeleri uzaklatrmakla, esasl ihtiyalarn salayp organizmasnn devamn tatmin etmekle urar. Fakat bunlar salaynca almasn karlksz olarak sarf etmeye balar. Kendisinden kmaya, ruhi hayatn ile, bilgi ve sevgiyle geniletmeye alr. Ruhu ren bencilik duvarlar yklr. Aksiyonun zaruretleri ve bunlara bal olan fikir alkanlklar varlmz zorlamad zaman, evrensel hayatn zengin ve deien taraflarna serbeste sempati duyabiliriz. O zaman, her eyin derin kardeliini duymaktan doan gz kamatrc bir neeye kendimizi terk ederiz. te bu, estetik heyecann en yksek eklidir.

SANATININ TAHAYYL SANATIDA TAHAYYL Sanat tabiat ve insanlk karsnda karlksz heyecanlar duyar. Bu heyecanlar onda birok hatralar, hususiyle duyumlarn hatras olan hayaller brakr, imgelem almaya balar. Yaratc denilen gerek imgelem, gemiten alnan elerin yardmyla yeni bilin halleri yaratmak iktidardr, imgelem hibir zaman yoktan yaratmaz; hibir zaman yeni hller meydana getirmez. Kr doan biri gze ait hayaller tekil edemedii gibi, sar olarak doan da, kulaa ait hayaller tekil edemez. Yaratc imgelem gerekte yaratc deil birletiricidir. mgelem vastasyla hayaller, hatral ar, 26

ESTETK hkim heyecann etrafnda toplanr. Heyecanl bir bala birleen bu hayal kafilesine tahayyl denilir. Sanat nce kendisini hayallerine brakan bir kimsedir. Tahayyl duygulu bir temin etrafnda teekkl eder. Sanatnn tahayyl konu denilen eyin etrafnda toplanr. Bir sanat tarafndan seilen konu, o sanatdaki orijinal heyecanlarn, alkanlktan gelen tercihlerin yahut geici uralarn niteliini aa kor. Kendisini hayallerine terk eden sanatnn bilincinde her ekilden hayaller toplanr: grme, iitme, tatma, dokunma hayalleri; kiisel ve toplumsal -belli bir devirde bilimin, tarihin veya dinin btn beyinlere soktuu- hayaller. Sanat bu hayalleri geniletir yahut kltr. Batanbaa deitirir ve fantezisinin akna bal tutar. Sanat bazen imgeleminin yapt iin farkndadr. Biraz sonra yaratc fantezinin nasl teemmll almaya refakat ettiini greceiz. ok vakit de bu faaliyetin byk bir ksm sanatnn bilincinin dnda geer. Sanat istemeksizin, yapsnn dahi farknda olmakszn eser bir nevi kuvvetle geliir. Bazen nsel, bilinsiz bir almann verimi birdenbire bilincin yzeyine kar. Buna ilham derler. SANAT ESERNN YARATILII Sanat kendisini hayallerine brakan bir kimsedir, dedik; fakat yalnz bu deildir. Sadece kendisinde gzel hayallerin gzelliini duyan bir kimseye hibir zaman sanat denilemez. 27

ESTETK Hakik sanat bir yaratcdr. Sanat dikkatini eken ve sempatisini uyandran bu muazzam lemin kac ve orijinal manzarasn tespit etmeyi, ebediletirmeyi arar. Onu bir tuval stnde izgi ve renklerle, mermerde veya balkta ekillerle yahut kt zerinde notalar ve kelimelerle ifade etmeye alr. Bylece hayatn bir ann yok olup gitmekten kurtarr. Sanat hlyasn yalnz kendisi iin maddiletirmez, darlatmaz, onu dierlerine tebli etmeyi ister. Hayat karsnda duyduu heyecanlar, haz ve elemleri dier bilinlerde yaatmaya alr. Tahayyln dier insanlarda yaatmak iin eser yaratr. SANAT ESERLERNN YARATILII HAKKINDA KURAMLAR Sanat eserinin yaratl estetikiler tarafndan deiik ekillerde halledilmi olan genel bir mesele ortaya atyor: Sanat, ayr, ideal bir lem mi yaratmaldr? Yoksa tabiat taklit mi etmelidir? Birinci fikir idealizmin, ikinci fikir realizmin fikridir. DEALZM dealizme gre sanatn amac tabiat kopya etmek deil, fakat gerek leme stn olan bir ideali ifade etmektir. dealizm eski bir inantr. Bu meslein en byk temsilcisi Efltun'dur. Efltun'un kuramn nce akladmzdan tekrara lzum grmyoruz. icero, Orator adl kitabnda ayn temi yle aklyor: Phidias, bu byk sanat, Jpiter'in veyahut Minerva'nn bir heykelini yapt zaman 28

ESTETK zel bir model seyretmiyor ve asla benzerlii ifade etmeyi aramyordu. Fakat zihninde, gzlerini ondan ayrmad olgun bir gzellik rnei vard. Bu modeli taklit etmek iin harcad aba, sanatn ve elini evk ediyordu. Phidias'm bu usuln Raphaelde dahi buluyoruz. Raphael, Castaglione'ye yazd bir mektupta (Galatee) sini yaratt zaman gzel kadnlar az olduundan kendine mahsus bir fikri takip etmekte olduunu sylyordu. Demek sanatnn amac grnmeyeni ideay ifade etmektir. nk yalnz Idea gzeldir. Mademki d eylerde bizi tesirinde brakan grnmeyendir, o halde grnmeyen d ekillerden, engellerden, ne kadar soyutlanrsa zerimizde o kadar etkili olur. Eer Apollon heykelinin ehresinde bizi heyecanlandran ey, mermer ekiller ve renkler olmayp bu mermer ehrede ve renkte gizli olan ruh ise, bu ruh bize ne kadar ak grnrse Apollon'un ehresi o nispette ak ve kesin bir tarzda ifade olunacak ve o nispette bizde iddetli bir heyecan uyandracaktr. Bu inanca gre ekiller estetik heye cana bir yardmc olmayp bir engeldir. ekillere ramen grnmeyen grnyor ve bizde tesirini gsteriyor. u halde eer ekiller ortadan kalkarsa Apollon'nun ruhunun benim ruhum zerinde daha iddetli bir tesir yapmas daha tabiidir. Sonunda, mmkn olduu kadar ekilleri gidermek, silmek yahut mmkn olduu kadar Idea'y daha iddetle canlandracak surette maddeden ayrmak idealizmde esas kural oluyor. Eer plstik sanatlarda, ekillerden tamamyla vazgeilemiyorsa hi olmazsa o ekilleri o kadar saydam yapmal ki, onlar unutulsun ve yalnz esas ve grnmeyen tesirini gstersin. Bu kural konulunca sanatta evvel tabii izgileri sadeletirmenin lzumuna varld. nk izgilere daha derin bir aklk vermek ancak onlar sadeletirmek ve tabiattaki lzumsuz ayrntlardan kurtarmakla mmkndr. Bu inanc eski musikide dahi buluruz. Bu musiki duru olmay dnr, 29

ESTETK armoniden kaar ve sade bir melodiyle insann tabii duygularn mmkn olduu kadar aka ifade eder. Resimde, Raphael ve David, musikide Gretry, edebiyatta Racine bu ekoldendir. zet olarak, tabiatta grdmz izgiler, renkler, ekiller daima ruhan seyrettiimiz Idea lara gre dzeltilir, gzelletirilir. (Th. Jouffroy: Cours d'esthetigue, S. 256-266) Klsiklerin btn eserleri gzeldir: Raphael in yapm olduu madonalar birbirinden gzeldir. Kelimeyi btn iddetiyle alrsak idealizmin savunulmas bugn mmkn deildir, ister transcendental, ister metafizikten soyut bir inantan karlm olsun, idealizm souk, itibar, yeknesak yahut bilmeceli ve hayat denilen cevherden pay olmayan eserler meydana getirmekten baka bir ey yapmaz. Hususiyle idealizm belirsiz grnyor. Eserine balamadan evvel sanatnn, fikrini stne evirdii bu gzellik ideali nedir? dealistler bunu bize sylemiyorlar. REALZM Realizme gre sanatta ideal tabiat kopya etmekten ibarettir. Bu meslekte sanat zellikten uzaklayor, objektif bir inceleme konusu oluyor. Tourgenief'in deyiiyle, sanat ile eserleri arasndaki gbek ba kesiliyor. Realistlere gre bir eseri az tabii, itibari ve yapma bulmak o eseri batrmakla birdir. Onu hakik bulmak en byk takdirdir. phesiz sanat realiteye dayanr; fakat realitenin taklidi deildir. Eer kat surette aslna uygun olan taklidin sanatn amac olduu neticesine varm olsaydk (kesin olarak aslna uygun) taklit en gzel sanat eserlerini meydana getirirdi. Hlbuki hakikatte mesele hi de 30

ESTETK byle deildir. nk heykelcilikte mulj modelin eklini en kk, en ince noktasna kadar meydana karan yoldur; bununla beraber iyi bir mulj iyi bir heykele hi phe yok eit olamaz. Dier taraftan baka bir alanda, fotoraflk dz bir zemin zerinde izgilerle, renklerle mkemmel ve yanlsz olarak, taklidi lzm gelen eyin evresini ve rneini meydana getirmek sanatdr. phesiz fotoraf, resim iin faydal bir yardmcdr ve baz defa bilgili ve zeki insanlar tarafndan zevke uygun olarak kullanlr; fakat ne olursa olsun fotoraf resimle kyaslamak kimsenin aklndan gemez. Nihayet son bir misal olarak unu da syleyeyim ki, sanatta en yksek amacn tam ve doru taklit olduu muhakkak olsayd, en mkemmel trajedi, en mkemmel komedi hangisi olurdu bilir misiniz? Cinayet mahkemesinde geen davalarn stenograf yas. Gerekten bu stenografyalarda btn szler aynen bulunmaktadr. Bununla beraber aktr ki, bunlarda bazen tabii bir insan hali, bir duygu taknl bulunsa bile bu, kaba ve yapkan bir gangue ierisinde bulunan iyi bir maden paras gibidir. Bu gang yazara baz bilgiler verebilir; ama .-kendisi bir sanat eseri deildir. Belki fotoraf, mulj, stenografi mekanik prosedelerdir, makineleri meseleden dar brakmak ve bir insan eserini bir insan eseriyle kyaslamak lzmdr gibi bir sz sarf olunabilir. u halde modellerine mmkn olabildii kadar noktas noktasna uygun eserleri gzden geirelim. Louvre mzesinde Denner'in bir tablosu vardr. Bu sanat pertevsizle alr ve bir portreyi ancak drt senede yapard. Meydana getirmi olduu ehrelerde ne derinin izgileri, ne elmacklarn mermeri andran hemen hemen grlmez renkleri, ne burun zerinde serpilmi olan siyah noktalar, ne derinin 31

ESTETK altnda ylan gibi uzanan mikroskobik damarlarn mavimtrak grn, ne iinde yakn eyann yansmalar bulunan gzlerin parlaklklar, hibir ey unutulmu deildir. nsan -bu portre karsnda aar ve ereveden dar km gibi duran ba karsnda gzlerine inanmaz olur. Byle bir baar ve byle bir sabr asla grlmemitir. Fakat netice itibariyle Van Dyk'in geni bir eskisi, Denner'in portresinden yz defa daha kuvvetlidir ve ne resimde, ne de dier sanatlarda gz aldatc eserlere kymet verilmez. Tam taklidin sanatta ama olmadna daha kuvvetli ikinci bir delil de baz sanatlarn bililtizam konularna uygun braklmam olmasdr. Bu sanatlardan evvel heykelcilii anmak gerektir. Bir heykel her vakit tek bir renktedir ki bu da tuncun yahut mermerin rengidir. Bundan baka gzler bebeksizdir. Hlbuki ren gin bir, manevi ifadenin hafifletilmi olmasdr ki heykelin gzelliini en yksek noktaya karr. nk taklidin son dereceye gtrm olduu benzer eserlere baknz. spanyann ve Napolinin klielerinde boyal ve esvapl heykeller vardr: Bunlar hakik cppe giydirilmi, ile karan keilere uygun geldii gibi derileri sararm ve toprak rengi balam, kzgn damga vurulmaya mahkm olanlara lyk olduu zere elleri kanlar iinde kalm ve barlar delinmi azizlerdir. Bunlarn yan banda, ahane kyafetli, merasim tuvaletli, parlak ipekler giyinmi, balarnda talar, boyunlarnda kymetli gerdanlklar ve ok gzel dantellarla sslenmi, vcutlar pembe, gzleri parlak ve gzbebekleri kzl yakuttan yaplm olan madonalar grlr. Tam taklitte bu arya varmakla sanat zevk deil, nefret ve bazen da korku dourmu olur. (H. Taine: Philosophie de l'art. t. cilt, P. 23-25) 32

ESTETK Halbuki tersine olarak talyan ekolnn en byk sanats olan Michel-Ange' dikkate alalm ve aheserini, Floransada (Medicis) lerin mezar stnde bulunan drt mermer heykeli hatrlayalm. Uzanm olan ve kimi uyanmak zere, kimi uykuda bulunan o erkeklerde, hususiyle o kadnlarda, vcudun ksmlar arasndaki oranlar gerek kiilerdeki oranlarn ayr deildir. Ne bir kyde, ne bir elence yerinde, ne talyada, ne baka yerde, ne bugn, ne on altnc yzylda hi bir gerek erkek, hibir gerek kadn o byk adamn, mezarn tapmanda tehir etmi olduu o dnyadan nefret eden kahramanlara, o muazzam yapl mitsiz bakirelere benzemez. Michel-Ange bu rneklerini kendi dehasnda ve kendi kalbinde bulmutur. Yine edebiyatta, Flauberi, Goncourt'lar, Zola, realist meslekten olmakla beraber, hibir zaman realitenin tam ve kesin bir taklidine gitmemilerdir. Grlyor ki sanatta (ideal), tabiatta var olan ve tabiattan esere aynen geen bir ey deildir. Siegfried'deki ormann mrltlarnda kk aalarn sesini, yapraklarn hrtsn ve hakik bir kuun terennmn tanyabilir misiniz? Honegger'in Pacific'i lokomotifin dd ve grltsyle ne gibi bir benzerlik ve yaknlk gsterir? Bir serenat, klsik bir balet hangi gerei kopya etmektedir? Btn sanat (Conventionnel) dir. Dram iki perde arasndaki hakik vakalar ihmal eder ve bir mr dolduran olaylar iki veya saatlik bir zamana sktrr. Yine bir roman btn bir hayatn aksi deildir. En kk ayrntlar sktla geitirmeyen, en basit hareketleri ve szleri uzattka uzatan bir roman dayanlmaz bir eydir.

33

ESTETK Romanc daima imleyerek hareket eder; bylece okuyucuyu yaratc faaliyete itirak ettirir. zet olarak, byk romanc, byk air tam zamannda susmasn bilen ve okuyucularn aire, romancya evirmesini bilen kimsedir. Sanat tabiatn tam ve uygun bir taklidine o kadar az mtemayildir ki, modern estetik, sanatn esasl karakterlerinden birini sanat eserinin tabiattan ayrlmasnda isolation buluyor. Sanat eserinin baz taraflarn ihmal edip dier taraflarn geniletmekle, deitirmekle kalmyor, onu bir ereveyle, bir sehpayla, bir perdeyle reel hayattan bilerek ayryor. (Tabiatn ancak kekeledii eyi sanat aka syler ve ona bararak: te sylemek istediin budur! der. talya mzelerinde baz eski heykeller kaideler zerine konulmutur. Mze bekisi bunlar istedii gibi evirir ve u veya bu ksm a koyarak dier baz ksmlar da glgede brakarak bunlar trl ynlerden gsterir. Sanat da realite karsnda byle hareket eder. (Guyau- L'art au point de vue sociologique. g. 80) Sanat tabiat aynen eserine koymaz; esere giren tabiat sanat tarafndan grlm, duyulmu, hatta dnlm bir tabiattr. nsan tabiat taklit ettii zaman onu idealletirir, slba sokar. Sanat, hangi ekolden olursa olsun, igdyle reelin bir tarafn kefeder. Her sanat eseri gerekten baz zellikleri alr, baz zelikleri atar; daima soyutlatrarak, deitirerek hareket eder. D model, bir i modeldir. Leonardo da Vinci'nin dedii gibi Resim denilen ey akl ve anlama eseridir. Byk sanatnn yalnz resim iin syledii bu sz btn sanat eserleri iin de sylenebilir. 34

ESTETK Tabiat bir szlk kitabdr, bir kitap deildir. Sanat tabiat bir kitabn sabitelerini kopya eder gibi kopya etmez. Baz yanllara dmemek iin bir szle bavurur gibi zaman zaman tabiata bavurur; tabiattan ald izgileri, renkleri o kadar sadeletirir, kuvvetlendirir, deitirir ve bozar ki, bazen selvi boylu bir kzdan upuzun, ince, sska, irkin bir heykel meydana getirir. Edebiyatta da byledir. E. Zola'nn byk romanlar bile hakik hayatn bir kopyas olmaktan ok, deitirilmi bir eklidir. Zaten Zola Sanat, tabiatn bir yaradl arasndan grndr. diyen tannm formlyle ar realizmden uzaklamtr. SANAT ve TELKN Sanat tahayyln, dier insanlarda yaatmak iin bir eser yaratyor demitik. Acaba sanat yaratt bir eser vastasyla duyduu karlksz heyecanlar ve o heyecanlarn ruhunda uyandrd gzel hayalleri dierlerine nasl nakledecektir? Nasl yapp da okuyuculara, dinleyicilere, seyircilere tabiat karsnda duyduu karlksz istirak alamaldr? Bunu, onlar fiil ve hareketten ayrarak ve faydaya dayanan alkanlklardan skerek yeni bir leme gtrmekle yapar. O yeni lemde, benliin ezici tahakkm diner. Birok estetikiler bu hali hypnose hline, uykunun durgun balangcna benzetiyorlar. Filozof Henri Bergson diyor ki: Sanatn konusu, kiiliimizin faal yahut daha dorusu dayankl gcn uyutmaktan ve bizi, bylece kendimize ilka olunan fikri meydana getirdiimiz ve ifade edilen duyguyu sempati duyduumuz tam bir uyuma haline getirmekten ibarettir. 35

ESTETK te sanat, byle telkinle tesirini gsterir. Telkin nedir? Telkin bir kimsenin baka birinde bilerek baz haller uyandrmasna ve bu bakasnn da o halleri kabul ve iradesizce tekrar etmesine derler. Bergson, buna dair u dikkate deer mtalaada bulunuyor: Sanatn prosedelerinde, uyku halini dourmak iin umumiyetle mracaat olunan prosedeler hafifletilmi, inceltilme ve bir nevi ruhaniyete erdirilmi ekilleriyle grlr. pnotizmac, karsndakinin gzlerini hareketsiz ve parlak bir noktaya tespit ettirerek yahut deimeyen bir hareketle mesel eliyle yzne yukardan aa, aadan yukar dokunarak ona tesir eder. pnotizmaya tbi tutulan kimse, uyku v uyanklkla karmayan bir hale, suni uyku haline girer. C zaman, ipnotizmacnn btn telkinlerini kabul eder; kendisine telkin edilen hayalleri alg sanr. Mimarlk ve heykelcilik bize yaratt eserlerin etkili hareketsizliiyle ve bir nevi ritimle -ekillerin orants, ayn motiflerin tekerrr alglamak yetimizi ihtizaza getirir ve bizi gndelik hayatn alkanlklarndan sker- tesir icra eder. Resim, izgilerin hareketsizlii ve renklerin parlaklyla dikkatimize hkim kesilir. Musiki de ritim ve usul mesure ile dikkatimizi sabit noktalar- arasnda gtrp getirerek, duyumlarmzn ve fikirlerimizin tabii akna ara verir. iir ve nesir de bize, ritimle tesir eder. Dzenli hareketleri* benliimizi okar ve kelimeler bizde hayaller, hayaller de duygular uyandrr. Sanatlarn bir birleimi olan tiyatro ayn su rette, telkinle etki yapmaktadr. Sessizlii ve bazen karanla tesis ederek, btn parazit uyarmlar yok eder ve saydm; usulleri kullanr: dekorun hareketsizlii ve parlakl, kostmlerin parlakl, jestlerin ahengi, musikinin ve szn ritmi. 36

ESTETK Bunun iindir ki bu sanat kuvvetli bir tesir elde ede.' Hakik bir felket karsnda sakin kal an bir seyirci, suni olduunu bildii bir ey karsnda gzyalar dker. te bu gibi usulleri sanat, duyduu orijinal ruh hlini, seyirciye, dinleyiciye ve okuyucuya, telkine alr. SANATININ ALIMASI imdi, dierlerine karlksz heyecanlar telkin iin eser yaratan sanatnn nasl altn yakndan tahlil edelim. Bu mesele zerinde de eitli grler vardr. Mesel nl Fransz, airi Jean Racine, iirlerini yazmadan evvel plnlarn hazrlar ve: Faciam hazrdr, i bunu yazmaya kald. dermi. Bylece baz sanatlar konularn dimalarnda hazrladktan sonra onlar kda dktklerini, taa kazdklarn, muambaya boyadklarn sylyorlar. Ressam Theodore Rousseau, Tablo evvel beynimizde yaplm olmaldr: ressam onu tuval zerinde dourtmaz, onu gizleyen rtleri srasyla kaldrr. derdi. Baz estetikiler, tabiat karsnda duyulan heyecan, sanat eserinin tasarlan ile gereklemesini, ayr anlar olarak gsterirler. Genel olarak, sanat kendisine bir hayal yahut bir fikir ve hatta bazen eserin hepsine uyan belgisiz bir duygudan baka bir ey bulamaz. Birok ayrntlar eserin yaratlmas srasnda gzkr. Yaratma ii devam ettike, tasavvur deiir. Tasarlanm eser, sanat altka deiir. Bununla beraber, Alain'in yapt gibi pratiin, sanatkrane faaliyetin esas olduunu ve sanatda fikrin faydal bir surette ilk fra, kalem, eki darbesinden evvel ie karmadn iddia etmek ok mbalaldr. 37

ESTETK unu teslim etmelidir ki btn sanatlar bu noktada ayn tarzda hareket etmiyorlar. Fakat en ok hallerde, sanat yaratlacak eserin toplu bir gryle ie balar ve bu sentetik tasary gerekletirmeye altka ayrntlar kefeder. zet olarak, sanat balamadan evvel, eserinin birok hayallere geniletilebilen bir dinamik emasna sahiptir. Dinamik ema denilen bu canl izlenim ve teessr, yaratlacak eserin deta bir nevi younlam zetidir. Sanatnn yarataca eser, ema denilen ve birok hayallere geniletilebilen bu btndedir. Sanat, ite byle bir emadan, bir taslaktan hareket ederek, bunu gerekletirip cisimletirerek hatralara iner. u halde yaratma emas evvel hemen bir varsayma mlhem olmakla balayp, varsaymn soruturulup gereklemesi sonra gelir. Binaenaleyh yaratma abas atlanlan faslay doldurmak ve amac gerekletirerek vastalarn btn ksmlarn ve ayrntlarn bulmak iin yaplan bir teebbstr ve yaratma gizli surette zengin olan bu soyut tasla somut eyler haline getirmekten ibarettir. Romanc, air, musikici v.s... btn yaratclarn hareket noktalar bu pek soyut tasardadr. Bu g yaratma cehtinde, sanat -eski estetikilerin varlndan bile phe etmedikleri- teknik mlhazalarla urar. Mesel, ressamn almas, bir edebiyatnn da kelimelerle kendisi kadar ifade edebilecei temleri aklamaya inhisar etmemelidir. izgilere, renklere ve oranlarna pek esasl bir surette nem vermeli ve youn bir ekilde renkli olan tabiatn gzelliini duymaldr. Burada kullanlacak

38

ESTETK malzemelerle olan mcadele, onlar hkm altna almak ve itaate getirmek iin harcanan aba birinci derecede nemlidir. Bu mcadele iin sanatnn hazrlkl olmas lzmdr. Zanaatn (metier) ve bu zanaatn metotlarn bilmesi zaruridir. Zanaat zaruridir, fakat phesiz yeter deildir. Zanaat, metot ve kurallara uygun, fakat souk ve kiisel olmayan eserlerin yaratlmasyla neticelenebilir. Sanatnn, kendisine retilen zanaattan -baz gelenek kurallarna nem vermekle beraber- kiisel, canl bir teknik karmas ve mukavemet eden maddeye yaratc iradesinin damgasn basmas lzmdr. Maddeye kar alan bu mcadelede sanat, devrinin btn ihtiralarn -amel ve ilm ihtiralar da dahil olmak zere- kullanr. On beinci yzylda mesel yal boyann kefi resim sanatn birdenbire baka ekle sokuyor; if kdnn yapm, gravrn geni bir surette genilemesine sebebiyet veriyor. Sanat ifade etmek istedii duygular, dnceleri ve hayalleri orijinal bir kalba aktmaya muvaffak olunca bir slp sahibi olur. Btffon, pek hakl olarak slp insann kendisidir diyordu. Sanat eseri ayn zamanda hem fikir, hem duygu, hem de bu fikir ve heyecanlar ifade eden ekille kymet kazanr. Baz eserlerde eklin, baz eserlerde de ifadenin stnln gren baz estetikiler artiste d'e.xpression ve artiste de forme diye sanatlar iki dala ayrmak istemilerdir. Bu ayrma ancak ikinci derecede sanatlara uygundur. Byk sanatlarda esas ve eklin tam bir ahenk tekil ettii grlmektedir. 39

ESTETK talyan filozofu Benedetto-Croce'nia dedii gibi: ekil ve onun kapsad ey birbirinden ayr olarak estetik vasf kazanamaz; nk onlara estetik bir mahiyet veren hakikatte yalnz ikisinin birbirine olan mnasebeti yani birliidir. (B. Croce: Breviaire d'esthetique, S. 46) Sanatnn seziinde duygunun ve hayalin sentetik birlii vard. Bu, sanat eserinde tekrar bulunmaldr. Sanat gzellii, esas ve eklin, duygu ve hayalin kaynamasndan meydana gelmitir. Bu, itiraz gtrmez. Mermerin saydam sarl ve okayan scakl, modelin en kac, en ince duygularna k ve hayat verir. Bir ressam, ruhunun taze ve sevimli hayallerini yaratmak iin en tatl nanslar kullanr. Rubens'in kulland parlak ve sedefli, glen renkler, bu byk ressamn ounlukla yapm olduu din tablolardan ok, lks, nee ve bayram sahnelerine daha uygun geliyor. Racine, Phedre adl trajedisinde, kahramannn ruhunu yakan kanl tutkunun kudretini btn iddetiyle duyurmak iin grltl, hararetli, kesik msralar oaltyor. nl Alman bestecisi R. Wagner, Tristan ve Yseulde'n nc perdesinin preldnde Tristan'm, ifadesi kabil olmayan mitsizliini, yesini, dzgn bir ekilde ykselen uzun bir tiyers gamyla ifade ediyor. Btn bu misaller de gsteriyor ki esas (fond) ve ekil (forme) gzelliin ayrlmaz iki esidir. imdi sanatn bir tarifini yapabiliriz: Sanat, gerek lemin yannda, hayallerden ve karlksz duygulardan birleik ideal bir lem yaratmak isteyen abadr.

40

ESTETK

K VE TOPLUM HAYATINDA SANATIN ROL Sanat yalnz bir elence deildir. O, bir ka vastasdr. Bazen, manasz, skc grnen hayattan kama vastas. Sanat yaratarak, amatr de yaratlandan haz alarak gnlk hayattan uzaklar. mgelem, realiteye hayali kar getirir: sanat, dilediimiz gzel, tatl ryalar ruhumuza serperek bizi realiteden ayrr. O, iktidarmzda olan bir hlya ve rya kaynadr. Sevilen bir kitab okumak, ellerimizi piyanonun tularnda gezdirmek, bir camii ziyaret etmek, skc grnen fakat her an gzel grnmesi lzm gelen hayat yeni ve eitli yapar. Sanat, bir teselli, bir kurtulu, bir azattr. Schopenhauer'e gre hayat lnde bar yatmayan bir susuzlukla yanan, inleyen gezgine sanat bir vahadr. Sanat, insan yalnz belirsiz skntdan ve belgin straptan kurtarmakla kalmaz; tkenmek bilmeyen bir nee ve etaret bolluu getirir, getirebilir. Sanat bizi karlksz algya alt rarak bencilik emberlerinden varlmz kurtarr ve ruhumuzda bir nevi zgecilik tesis eder. Sanat bize gzel bir surette nasl yaamak lzm geldiini retir ve yaamaya bir mana verir. Dar benliimize, byk sanatlarn duygu ye fikirlerini alayarak benliimizi geniletir, tabiat ve insanlar sevdirir. Sanatn yalnz kiisel hayatta deil, sosyal hayatta da nemli ve belki daha nemli bir rol vardr. Kii bir toplum iinde ve ancak bir toplumla vardr. Yalnz, soyutlatrmayla kiisel ve sosyal hayat birbirinden ayrabiliriz. 41

ESTETK Sanat bir cemiyet ierisinde domutur. Sanat yalnz d lemi tasarlad zaman i hayatn ifade etmez; kendi kiiliini ifade ettii zaman bile sosyal hayat ifade eder. nk sanat her insan gibi toplumun bir torandr, Bylece, sanatn telkin ettii heyecanlar zaruri olarak sosyal bir karakter ka zanr. Sosyoloji bakmndan sanat adl kitabnda Guyau tarafndan ele alman tez budur. En farkl uurlarn kolayca kabul edebilecei hayaller ibda veya hisler ifade eden sanat, -menfaat ve eilimlerin ok defa birbirine kar koyduu- bu uurlar birbirine yaklatrr. phesiz sanat birok anlaamamazlklara sebebiyet verebilir. Bazen sosyal gruplar ve nesilleri iddetle ayrr. Bataille d'Hernani buna gzel bir misal tekil eder. (Hernani, V. Hugo'nun Cromwel'in nsznde aklad esaslara gre kaleme ald ilk nemli sahne eseridir. 25 ubat 1830 da bu piyesin verilen ilk temsilinde klsiklerle romantikler arasnda hakik bir mcadele olmutur. Buna Hernani sava derler.) Fakat birka yl sonra bu mcadele diner, ahenk kurulur ve zihn yaknlama gerekleir. Vaktiyle iki kart eilimin temsilcileri olarak gsterilen Hugo'yu ve Racine'i bugn beraber seviyor ve onlara hayran oluyoruz. Sanat, ayrmaktan ok yaklatrr; o kudretli bir surette en knden en byne kadar trl sosyal grup yelerin* birletiren kuvvetlerden biridir. Bundan baka, sanat eseri mensup olduu milletin damgasn tar. Mill hayatn baz safhalarn ifade ederek ayn vatann yelerini birletirmeye yardm eder. Fakat mill karakteri ne olabilirse olsun, sanat ayn vatann kiilerini birbirine yaklatrmakla yetinmez, tesiri snrlar geer. 42

ESTETK Hugo'yu sevmek iin Fransz; Hfz' sevmek iin ranl; Fuzudi'yi sevmek iin Trk olmak zaruri deildir. Hakik kltr mill olmaktan ok insanidir. Bu suretle, byk sanat her milletin, her rkn sekinlerin: birbirine yaklatrr. Btn milletlerin, btn rklarn insanlarn da birletirebilir. Sanat bir dildir; ruhlarn en derin, en grnmez kelerini anlatabilen duygulu bir dildir. Karlksz karakteri bakmndan, daima az ok ie evrilmi olan alelade dillere stndr: mill dillere de milletleraras karakteri bakmndan stndr. Auguste Comte'un dedii gibi, sanat Btn trmzde anlalan biricik dil parasdr. SANAT VE AHLK Bununla beraber btn fikirler sanatn ahlk kymeti hakknda birlemi deildir. Sanatn ahlkla olan mnasebeti meselesi birok defalar tartlmtr. Ahlk sanat tezine sanat sanat iindir tezi kar kor. AHLK SANAT En muhtelif devirlerde baz dnrler, sanatn ahlka bal olmas lzm geldiini ileri srp savunmulardr. Efltun, Kanunlarnda, aire devlete yaramayan her eyden saknmasn emir ve musique pure yasak ediyor; yalnz resm olarak kabul edilmi olan arklar kabul ediyor. Musiki, Efltun'a gre devletin kalesi olmaldr. 43

ESTETK Aristo, Siyaset* inde dahi yalnz ahlk bir musiki kabul ediyor ve dram sanatna ama olarak, tutkularn temizlenmesi ni gsteriyor. Facia; zararsz hayallerle, iddetli heyecanlar, korku, merhamet ihtiyacn tketir. On sekizinci yzylda Diderot yle yazyordu. Erdemi sevimli, dknl iren gstermek ve maskaral belirtmek; ite kalemi, fray yahut makas ele alan her namuslu insann yapmas lzm gelen ey. Sanat nedir adl kitabnda Rus edibi Tolstoy, din ve ahlk sanat anlayn aklyor. Ancak ayn devrin btn insanlarnda kamul olan, hayr ve erre ait dini duygunun iyi olduuna hkmettii duygular naklediyorsa sanat iyidir. Evrensel sanat, deimez ve kesin bir i lye sahiptir: din vicdan. Bu dsturlar koyduktan sonra Tolstoy ar bir iddetle yzylmzn professionnel lerinin sanatn mahkm ediyor. Sanat bir meslein meram vastas olunca, en nemli ve kymetli sfat olan samimilik ok azalm ve hemen kaybolmutur. ada sanatn ehvani akna, iddial belgisizliine, sun karakterine ve din derinliin yokluuna serzenite bulunuyor. Hatta bu yzden yzyllarn yetitirdii en byk sanatlar mahkm ediyor. Bu ahlk sanat tezinin kymeti nedir? ine brnd duygunun asilliine ramen bu tez prensibinde bile tenkit edilir. Mnasebetleri ne kadar sk olursa olsun gzel ve iyi birbirine karmaz. Nasl ki bilginin vazifesi hakikati aramaksa sanatnn rol denilebilir ki vazifesi de, evvelce belli btn ahlk fikirlerin dnda, 44

ESTETK gzellik yaratmaktr. Tarifinden bile anlalaca zere sanat ne bir propagandac, ne de bir vaizdir. Ahlk sanat tezi, mutlak bir anlamda, dourduu neticeler itibariyle birok tenkidi eker. Bu tez, bazen dar fikirlilerin ahlkszlk sayd aheserlerin tahribini gerektirmitir. Mesel on beinci yzylda, Floransada rahip Savonarole binlerce sanat eserlerini yaktrmtr. On dokuzuncu yzylda Madama Bovary'nin, Fleurs du MaZ'in (Madama Bovary, Gustave Flaubert'in nl romandr. Fleurs du Mal, Charles Baudelaire'in edebiyat leminde devrim yapan ve derin yanklar uyandran iirlerden bileik aheseridir.) mahkmluu bu kabildendir. Ahlk sanat tezinin verdii estetik hkmler bir ek hallerde bize adaletli ve akla yakn grnmyor. Mnhasran ahlk bir sanat anlay, ahlkszlk olmamakla beraber ahlkla hibir mnasebeti olmayan birok konuyu atar. Dorudan doruya ahlk fikirler koymay hedef tutan sanat eserleri ou zaman esef verici estetik bir aalktadr. Din kantikler, resm kantatlar, erdeme dair kasideler, erdemin mkafatlandrldn ve dknln cezalandrldn gsteren romanlar, genel olarak acnacak bir adilik gstermektedir. Ahlk sanatn bu aal ok vakit samimi olmayndan gelir. Bu gibi eserleri meydana getirenler mevki ve para hrsyla hareket ediyorlar. Karlkszlktan, o esasl ahlk seciyeden mah rumdurlar. Samimi olmadklarndan dolay, ahlk denilen sanatlarn hedef tutacaklar ama yoktur.

45

ESTETK SANAT N SANAT Ahlk sanat tezini, sanat iin sanat tezi karlar. Bu teze gre sanatn kendisinden baka amac yoktur. Sanat faydaly, ahlklii dikkate almakszn kendisini gzellii yaratmaya vermitir. Bu tez, romantizmin muhalifleri olan Parnassien lerde [1865 tarihinde Th. Gautiernin bakanl ve (Baudelaire), (Banville), (Lecomte de Lisle) gibi airlerin itirakiyle kurulmu olan edeb ekole mensup airlere verilen addr] ve The Gautier gibi ge kalm romantiklerde grlyor. Gautier, sanatda btn sosyal ve ahlk eilimi mahkm ettikten sonra sanatn zerkliini istiyor : Biz sanatn zerkliine inanyoruz; sanat bizim iin vasta deil gayedir; kendisine gzelden baka bir ey teklif eden bir sanat bizim gzmzde bir sanat deildir. ( L'artiste 14 Aralk 1857 intr. D'apres une eitation de J.A.Farmer, Le mouvement esthetique et decadent en Angleterre, S.9) Yine Gautier (Mile de Maupin) adl tannm romannn nsznde alayl bir tarzda ayn tezi yle savunuyor: Gzel olan ey hayata zaruri deildir. iekler ortadan kaldrrsa dnya maddi olarak zarar grmez. Bununla beraber ieklerin olmamasna kim raz olur? Gllerden vazgemektense patateslerden vazgemeyi tercih ederim ve dnyada lleleri karp da yerlerine algam dikecek tek bir kimse tasavvur edemem. Kadnlarn gzellii neye yarar? Musikinin, resmin faydas nedir? Mozart' Msy (Carrele) e ve Michel-Ange' beyaz hardaln bulucusuna tercih etmek deliliinde kim bulunur? Hakikatte ancak hibir eye yaramayan ey gzeldir. Faydal olan her 46

ESTETK ey irkindir; nk bu baz ihtiyalarn ifadesidir ve insanlarn ihtiyalar ise zavall ve sakat bnyeleri gibi irentir. (Theauphile Gautier: Mademoiselle de Maupin; S. 35) Maupassant dahi G. Flaubert hakkndaki incelemesinde: Sosyal dzen ve kitaplar arasnda ortak hibir ey yoktur. zel bir fikre hizmet eden her kitap, artist bir kitap olmaktan uzaklar. diyor. Ayn anlay Oscar Vilde'de ve bilhassa (Dorian Gray'in portresi) nin nsznde de gryoruz: Bir kitap, hibir zaman ahlkl veya ahlksz deildir. yi veya fena yazlmtr. Sanat sanat iindir tezi doru, psikolojik bir esasa dayanyor: estetik heyecann orijinalitesi, gzel in iyi ve faydal ile karmadnn gzlemi. Bununla beraber, sanat sanat iindir tezinin taraftarlar, ahlkla sanatn tefrikinde son hadde varyorlar ve mbala ediyorlar. Sanat ve ahlk insanln iki karakteristik vasfdr. Faal bir sentez olan insan bilinte, zarur olarak ikisi de birbirine yaklayorlar. Sanat ve ahlkn karlkl zerlii kabul edilse bile, ahlklikle artistik hayatn sk mnasebetlerini gzetmek lzmdr. SANAT VE AHLK HAYATININ BRBRYLE OLAN MNASEBET

47

ESTETK Evvel sanat ve ahlk, rezil ve mstehcen eserleri mahkm etmekte birleirler. nk bu eserlerde, sahte sanatlar, menfaat arzusuyla hayvani igdleri harekete getirmeyi aramaktadrlar. O eserlerde, ne estetik karlkszlk, ne insan byklk vardr. Bundan baka, baz sanatlarn ahlk kkl ou zaman estetik bir aalkla neticelenir. Tersine ahlk hayat, sanatda kymetli bir meziyet olabilir. Ahlk lk bir realitedir: ahlk hayat bir vakadr: insanlar karlksz bir tecesssle seyreden kimse iin, seyri ve gzlemi byleyen bir vaka. nk insanlkta ve belki evrende, en esrarl, en heyecanl, en derin olan eyler, ahlklikte zetlenmitir. Ahlk hayat anlamak ve onu, vaiz iin deil ifade iin ifadeye almak, devrinin en asil, en ahlk, sosyal duygularn kendisinde duymak ve eserlerinde sembol haline getirmek; ite yalnz gzellik akyla hareket eden byk sanatlarn birka bu vazifeyi byle yaptlar. Rembrandt, Bon Samaritain yahut Pelerins d'Emmas adl tablolarn yapt zaman, Hristiyanln ann ykselmeyi dnmemiti. Fakat dindar ve merhametli ruhunu eserlerine katmamazlk edemezdi. Tablolarnda grnen ruhu onlara emsalsiz bir derinlik vermitir. Beethoven dokuzuncu senfoniyi besteledii zaman, ahlkletirmeyi kendi kendisine teklif etmiyordu. Lkin hararetli ruhu, neenin en yksek ekillerini cokunluk haline getirdiinden, emsalsiz eserden lk bir rzgr gibi geiyor. Dokuzuncu senfoni aheserlerin en ahlksi ve en asilletirenidir. Bu sanat anlayn Goethe, (Eckerman'la olan konumalar) nda u suretle zetler: air mutlak olarak bir sanat eseri yazm olsa bile, bu eser yine ahlk bir izlenim uyandrr: air, S ofokles kadar 48

ESTETK yksek bir ruha sahipse ne isterse yapsn, yapaca tesir daima ahlk olacaktr. Corneille'den, kahramanlar yaratabilen bir kudret ykselmektedir. Bylece, sanatlarn ahlk hayat, sanatlarnda en derin tesiri yapabilir. Evvel sanat, basit bir vakit geirme saylsa bile, insanlar kaba vakit geirmelerden, hain ve ahmaka oyunlardan koruyabilir. Byk Fransz sosyologu Emile Durkheim'in yazd gibi: Sanat oyunun asil bir eklidir; o, tesir ve faaliyetini insanlarn bo ve isiz zamanlarna kadar uzatarak bunlar kendine mahsus karakterle damgalayan bir ahlk rneidir. nsan zevke muhtatr; sanatn karlksz seyrinde her neviden neelerle zevk duyan kimse, baya ehvetlerin ekiciliinden daha kolaylkla kurtulabilir. Sanat bizde dar hayatmzn kk olaylarna balanmayan karlksz heyecanlan arttrr. Bizi, bencillikten ayrr, karlkszla -ki onsuz ahlk hayat olmaz- hazrlar. Durkheim, ahlk hayatnda olduu gibi, sanat hayatnda da Daima kendi nefsinde toplanmamak ihtiyacn ve bunu douran kabiliyetleri ve dar geni bir surette almak ve d hayatn benlie szmasna imkn vererek onunla kendini unutuncaya kadar tekpara olmak, zeliklerini buluyor. Sanat, evvelce de dediimiz gibi, yeni duygular, yeni fikirler getirerek, dar hayatmz geniletir. Varlndan bile phe etmediimiz nee, elem, merhamet, kahramanlk nanslarn varlmza nfuz ettirir.

49

ESTETK nsan hayatn ve tabiatn btn safhalaryla bizi birletirebilir ve bizde yaratklara ve eyaya kar derin bir sempati uyandrr. Her eyi anlamak, her eyi sevmek arzusunu uyandracak kadar kalbimizi geniletebilir. te bu suretle, ahlk sanat tezini bir tarafa atarak, sanat sanat iindir prensibini kabul etsek bile, sanatkrane hayatla ahlk hayat sk bir surette birbirine yaklatrabiliriz.

50

ESTETK NC BLM SANATLAR SANATTA BLM Nasl ki bilim, bilimlerin bir bireimi ise, sanat da sanatlarn bir bireimidir. Her sanat, btn dier sanatlardan farkldr. limler gibi sanatlar da ihtisas kazanrlar. ou zaman almalarn bir sahaya hasrederler. blm yalnz ekonomik hayatn deil, fakat fikr hayatn da byk bir vakasdr. Btn hallerde ayn nemi gsterir. Alkanlk kanunlarna gre, insan alkanlk kazand belli ii daha abuk ve daha iyi yapar. Bununla beraber ne bilimde ne de sanatta ihtisas son haddine vardrmamaldr. Leonardo da Vinci, Michelangelo, Rnesans'n bu byk sanatlar, dehalarn eitli sanatlarda gstermilerdir. Sanatlar, birbirinden ne kadar farkl olurlarsa olsunlar, olgunlama srasnda, birbirine tesir yapmlardr. imi-fizik zmsel geometri gibi yeni bilimler nasl ki evvelce ayrlm bilimlerin yaklatrlmasndan domusa, baz sanatlar da, bamsz sanatlarn birlemesinden domulardr. Tiyatro, opera gibi... 51

ESTETK Bunun iin lzm olan, insanln artistik faaliyeti hakknda genel bir kuram sahibi olmaktr. Bunda muvaffak olmak kanaat veren bir sanat tasnifine sahip olmakla mmkndr. GZEL SANATLARIN TASNF Hitap ettikleri duyulara ve eserlerinin zaman veya uzay erevelerinde yerletiklerine gre, gzel sanatlar ikiye ayrlrlar: 1 Plstik sanatlar. 2 Fonetik sanatlar. Plstik sanatlar grme duyusuna hitap eder: eserleri, hareketsiz ve yan yana duran (coexistents) elerden olumu olup uzayda yerlemitir. Bunlar daha ok haricdir. 1 Plstik sanatlar unlardr: Mimarlk, heykelcilik, resim. Mimarlk Mimarlk, btn sanatlar arasnda, tabiatn taklidine en az dayanan ve fizik kanunlarn sk egemenlii altnda bulunan bir sanattr.

52

ESTETK Mimarlk ar ktlelerin dengesi, yaplarn ksmlar arasndaki boyut ve mesafenin orantsyla bir gzellik tesiri meydana getirir. Gzlerimiz nnde somutu, metaneti, devam, kuvveti canlandrr. Hayatn ihtizaz byk ktlesine yalnz dokunur geer. Mimari daha mlayim ve narin bir hayat ifade etmek istedii zaman kendi amacndan uzaklam olur. Bitik-sel ekilleri ok yakndan taklit etmi olan eski (flamboyant) gotikte ve bugnk modern-style anlaynda bu uzaklama grlmektedir. Mimarinin kulland ta ve mermer gibi ar malzemeler ona muhtasar tesirlere" mnhasr kalmay emreder. Demir ve betonarme gibi baka neviden malzemeler mimariye yeni teknik imknlar salamtr. zet olarak, hangi malzemeyi kullanrsa kullansn, hangi iklimin artlarna bal olursa olsun, mimari, devam ve metanet duygusunu telkine mecburdur. Heykelcilik Heykelcilik canl varlklarla urar; fakat yalnz ekillere (formes), eriliklere (contours) ve bun lardan meydana gelen glge ve k kartlklarna nem verir, resim sahasna ait olan renkleri ortadan kaldrr. Heykelcilikte ifade, portrede olduu gibi, ehrede toplanm deildir; btn bedende yaylm olarak grlr. Hegel'in deyiiyle gz olmayan heykel bize btn bedeniyle bakar gibidir. Heykelcilik, heykelin hibir ksmn iddetle ifade etmemelidir. Bedene ve ehreye yansyan eilimler, tutkular ve bu gibi geici olaylar bu sanatn dnda kalr. Heykelcilik, deimeyen, devam eden halleri ifade eder. (Rodin)in hatas ekillerin kaynamasn ve gzlerden kan ifade etmekte esiz olan resimle heykelcilii birbirine kartrmak olmutur. 53

ESTETK

Resim Resim sanatnn esas eleri desen, form, k buuunu kapsar. derdi. Desen ekillerin dilidir. Desen yapmak sadece konturlar meydana getirmek demek deildir. Ik ve renk, desen ve formdan ayrlamaz; modle etmek, , aklk ve koyuluk younluklarna gre dzenlemek deil midir? Desinatr tahlil eder. Fakat bahsettiimiz halis desinatr, her eyden nce ekli douran arar. steyerek modelini btn k tesirinden uzak tutar ve onu hazrlayabildii en istikrarl aydnlk ierisinde dikkate alr. Desen sadece bir figr nihayetlendiren bir izgi (trait) deildir, bu figrn btn formlarnn ifadesi, modle plndr. Byk desinatrde kontur btn bunlardan faydalanr. Desen, eyann plstik zmlenmesidir; desenin art phesiz ktr, fakat desen a has tesirleri aramaz; rengi ekle balar. izgiyi en gizli dalgalanmalarnda takip etmek ve yaka lamak hususunda dikkatli olan desinatr, hava ve grmez, onlar grmemeye bile gayret eder. Desinatrde, renk Ingre'de, Holbein'da, Raffaello'da grld gibi parlak ve aksa da koloristteki gibi rengin hayatn tekil eden ey onlarn renklerinde yoktur. nk koyu kymetlerin letirilmesi tamamyla bakadr. Desinatrde glgeler karartlm, koloristte ise aydnlatlmtr. Kymet kavram bizi resmin en nemli elerinden olan k ve renge gtryor. Resimde desen ve forma nem veren sanatlar olduu gibi, k ve renge nem veren ve kendilerine kolorist denilen sanatlar da vardr. Koloristlere gre resimde iki ey bahis konusu dur; 54

ESTETK evvel ana rengin yani sar, krmz, mavinin varl; sonra renklerin kymeti, yani renklerin kapsad aklk ve koyuluun miktar. Kolorist, basit bir monokrom yalama resimde (Lavis) bile, koloristliini gsterir. En parlak renkleri tayan bir tablo, renksiz olabilir. Bir renkte, mesel, bir meneke renginde, yalnz krmz ve mavi miktarn dikkate almamal, fakat onu gerek ak, gerek koyu birlie yaklatran aklk veya kuvvet miktarn da dikkate almaldr. Eer bir Veronese'den veya Titien'den, coloris'lerindeki kymetlerin tam oran kaldrlrsa, iddetten ve azlktan mahrum, ahenksiz bir boya ynndan baka bir ey grlmez. Hakik ve tam koloristte, kymete ve ana renklere kar eit bir ilgi vardr; yani kymetlerden baka maharetle kullanlan ve ahenkli surette yan yana konulan ve bylece alacak bir kuvvet ve parlaklk kazanan (ton) lara kar bir ilgi vardr. yi boyamak (colorer) nanslar, ince ve zengin surette yakalamak, onlar palet zerinde iyi semek ve tablo zerinde de tam oranlar iinde tertip etmek demektir. Renkler zengin veya fakir nansl veya nanssz olabilir; palet snrl veya geni olabilir; bunlarn nemi yoktur. Bir Velasquez, tablosunda en hazin renklerle harikalar yaratr. nemi olan, ton'larn gzellii ve onlarn ahengidir. Hlbuki empresiyonistier tersine, kymetleri dikkate almadklar, yalnz tonla uratklar iin biraz zayf resimler yapmlardr. Rengin hayatn tonlar arasndaki ahenk ve karlkl nfuz oranlar tekil eder. Refle vastasyla, renk ak, yan yana bulunan objeleri birletirir ve her birine btn dierlerinin varlklarndan bir eyler nakleder. Bylece hepsi canlanr ve ahenkli bir birlik kazanr: herhangi bir rengin mutlak bir kiilii olmamas bundandr. nk boya, k demetlerinin meydana getirdii deiikliklere bir engel tekil etmez. Bylece her renk, kendisini evreleyen eye gre (ton) unu deitirir. Byk kolorist, E. Delacroix diyor ki: 55

ESTETK Bana sokaklarn amurunu veriniz, eer onu istediim gibi evrelemek imknn verirseniz, size nefis renkli bir kadn vcudu yaparm. Kolorist izgiyi inkr eder; izgi onun iin iki rengin hususiyle derin bir kaynamasndan baka bir ey deildir; onun figrleri renkli ktlelerin ahenkli mcadelesiyle birbirlerini snrlarlar. u hakikati unutmamal ki; teknik vastalar altnda, onlara etkili olan kastlar, hariclemeyi hedef tutan duygular vardr. Btn bu vastalar, tek ve tesadf olarak gerekleseydi, netice hemen hi olurdu. Bu vastalara bir kymet veren, kompozisyondur; yani tertip ve tanzimdir. Teknii idare eden ite sanatnn tasarsndan doan bu kompozisyondur. 2 Fonetik sanatlar iitme duyusuna hitap eder; eserleri zamanda geer, prensipleri teradf (succession) tr; bu sanatlarda gzellik daha iseldir. Fonetik sanatlar unlardr: Musiki, edebiyat. Musiki Musikinin esas eleri ritim, melodi ve armonidir. Ritim, zamann duyguya uymak suretiyle organizasyonudur; ritim her eyden evvel kuvvetli ve zayf, uzun ve ksa zamanlarn ayrlmasna dayanr. Kuvvetli zamanlarn tekrar, bir dzenle, bir 56

ESTETK mezrle neticelenir. Bylece bir l yaratlm olur. Bundan baka, kuvvetli ve zayf zamanlarn birbirini takibe dii, aralklarn algsnda deimeleri gerektirir; bylece ritim, dzene sarf edeceimiz abay azaltarak ve dikkatimizi tespit ederek bizi sempati duymaya hazrlar; zamann ritimli akyla dolmu bir halde, onun ykseli ve alallarn yaarz. Agogique, ritmik harekette meydana gelen, srat, arlk, bir dzye veya bir dzye olmayan kesintiler gibi deimelere verilen addr. Armoni, aralarnda baz ilgiler (affinite) bulunan ve ayn zamanda duyulan seslerin kombinezonudur. Tek ses olmaz. Esas sesin etrafnda armonikleri devreder. Akor, seslerin kme halindeki grnlerine derler. Melodi, zannolunduu gibi notalarn artarda gelii, bir kmesi deildir. Melodi bir formdur, bir figrdr; tonalite, melodinin btn ksmlarnn esas bir notaya veya akora taallk ettiini ve bu artarda gelii bu esas notann veya akorun sevk ve idare ettiini ifade eder. Tonique, notalarn karlkl fonksiyonlarnn kymetlendirilmesinde bir balang noktas tekil eder. Musikide cmle, geici durularla ayrlm olan melodik devrelerin artarda geliinden baka bir ey deildir. Musikinin ilk ii hareket halindeki seslerden ekiller kurmaktr. Bu ekiller, gam denilen ve musikinin esasn tekil eden belli aralkl ses dizilerinden meydana gelir. Musikinin de bir mant vardr. Bir senfoni bir mimariyi, isel bir yapy haizdir, oranlardan olumu organik bir btndr. Musiki formu ifadelidir. Geometrik ekiller nasl matematik kavramlarn uzayda ifadesi ise, yine canl varlklarn ekilleri nasl fonksiyonlarnn ifadesi ise, ylece fugue'n, sonatn, senfoninin trl ksmlar ancak mzikal 57

ESTETK fikirlerle canlanrlar. Seslerin oyunuyla ifade ykl tannaniyet (sonorite) arasnda birok dereceler vardr. ok muhtemeldir ki musiki evvel seslerin bir oyunu, sesten bir mimari, tezyini bir sanat olmakla balam ve olduka uzun bir zaman sonra derunilemitir. Duygularla mzikal formlar arasnda derin yaknlk vard: seslerin artan veya azalan iddeti, ykseli ve d, aralklarn bykl, ritim ve deimeleri, neenin ve yesin, gerginliin ve gevekliin btn nanslarn harikulade ifadeye muktedirdirler. Melodinin tonal ve duygunun lirik birlii; duygunun safhalar ve mzikal cmlenin izdii inhinalar; hareke ve dinlenme; btn bu estetik yap bizzat duygusal hayatmzn yapsdr. Bu itibarla, musiki, hi olmazsa halis musiki olan senfonik musiki, d olaylar ifade edemez; duygunun konusunu ak olarak tasvir etmek musiki iin imknszdr. Bu ancak musiki ye szn katlmasyla mmkn olur. u halde tasvir musikinin mmkn olmay bu sanatn kulland ifade vastas olan sesin belgisiz ve telkinkr zlnden geliyor. Edebiyat Edebiyatn teknii musikinin tekniinden daha karktr. Edebiyat, ruh hallerimizin kelimelerle, hususiyle telffuz edilen kelimelerle, yani seslerle ifadesidir. Faka: bu sanatta sesin, musikide olduu gibi artk kendi kendine bir kymeti yoktur; onun kendine has gzellii, melodik veya ar monik bir sisteme girmek istidad, ikinci plna ekilir veya ses baka bir eyle anlar. Sesin ykseklii, 58

ESTETK timbre'i, devam (duree) veya iddeti (intensite), btn bu eler ancak bir fikrin ifadesi olarak sanat kymetlerini kazanrlar. En hakik edebi gzel, manzum iirdir. Manzum iirin mzikalitesi, nesirde olduu gibi- bir sesler sistemi halinde beraberce dikkate alnan kelimelerin az ok zengin ve deiik ses kombinezonlaryla, matematik denecek bir tarzda llmez. Kulak iin ahenkli ne kadar msra vardr ki ilk heceyle beraber snp giderler ve bilinte mzikaliteleri devam etmez. Kelimelerin psikolojik telkin kabiliyeti, ses mnasebetlerini dzenler. air, esrarl uygu (Correspondance)-lar duyulur klmak ister. Kelimeler, uyandrdklar belgisiz ve kark hatralarla ruhu heyecanlandrr. Fakat kelimelerin psikolojik kymetlerini ve kapsadklar gizli hayal (image) ve arm (association) zenginliini ses kalitelerinden bamsz olarak dikkate almak mmkn deildir. Dili ahenkli ve ifadeli bir ritme tabi tutmak, kelime zerinde alan sanatnn ilk abasdr. air, ruhunun lirik hareketlerini o hareketlerden doan belli bir ritimle ifade eder. air kendi duyarlnn ihtizazn ya evvelce konulmu llerle uzlatrmaya alr yahut da evvelden var olan ritimlere nem vermeyerek yalnz heyecannn mezrne kulak verir ve duygusal temlerinin modeline gre eserini yaratr. "Vezin ne olursa olsun iirin esas kanunu, duyu ykl anlamn, ritimle olan ahengidir; iirin ritmi, esasl surette fikrin ve heyecann hareketine baldr.

59

ESTETK

SANATLARIN KURAMI Tasnif fikrine ou zaman -bilimde ve sanatlarda- kuram fikrini ilve ederler. Koram (hierarchie), altta bulunan stte bulunana bal tutan bir dzen demektir. Sanatlardan birisi dierine stn mdr? Eer stnse hangisidir? Alman filozofu Fechner, mimarl sanatlarn birincisi sayar; nk Fechner'e gre tapmaklar, saraylar, tiyatrolar ibda ederek, dier sanatlara faaliyete gemek frsatn mimarlk vermitir. Bununla beraber, genel olarak, yksek sanat fonetik sanatlar arasnda aryorlar. Fakat estetikiler bu yksek sanatn musiki mi yahut iir mi olacanda mtereddittirler. Bu hususta birok tartma olmutur. Kant, iirden yanadr. Ona gre musiki sanatlarn belki en houdur. Fakat estetik nee ho duygusuyla karamaz. Musiki kltr vermekten ok nee ve zevk verir. Bunun iin btn sanatlardan aadr. Bilkis btn sanatlar arasnda birinci sra iire aittir. nk btn sanatlardan ok fikre bir besin verir ve hibir kuraln idaresine kendisini brakmaz. Meneini hemen mnhasran dehaya borludur. Bundan evvel metafizik estetii incelerken Hegel'in de iiri birinci sanat saydn grmtk. 60

ESTETK Dier baz dnrler de, yksek sanatn musiki olduunu iddia etmilerdir. Bu tez taraftarlarnn ilk safnda Schopenhauer grlmektedir. Musiki, uzayla hibir mnasebeti olmakszn yalnz zamanda vardr. Bu karakteri gsteren biricik sanattr. iir, yalnz zamanla kaytl deildir. Kelimeler seslenme bakmndan zamanda birbirini takip edebilirse de onlarn anlamlar maddi gereklikten yani mekndan kar. Shopenhauer'n yanlsama sayd mekn lemine kaytsz kalan musiki bize derin hakikati aklar, varln zn, mustarip iradeyi ve dnyayla esasl surette zdeliimizi gsterir. Varlk straptr, fakat varln musikide tasavvuru karlksz bir temaa olduundan strap verici deildir. Tatmin edilmeyen arzular, korkular, hayat daim bir straba evirmektedir. Fakat arzu ve korku musikinin tasvir dilinde kaybolur. Musiki olgun bir kurtarc sanattr. Musiki iyidir, nk bizi geici olarak iradeden ve straptan azat ediyor. Yetersizlii, bizi hayattan lzumu kadar ayrmamasdr. Hangi sanat yksektir? Meselenin btn fikirlerce kabul edilebilir, kesin bir hal ekli almas son derece gtr. Bununla beraber, belki, bu meseleye bireimsel ve uzlatrc bir metot uygulanabilir. Yksek sanat ne iir, ne de musikidir. Belki iirle musikinin samimi bir kaynamasndan meydana gelen sanattr. Dnyada Beethoven'in dokuzuncu senfonisinin finaline veya Wagner'in Tristan ve Ysettlt'nn ikinci ksmna stn hibir sanat eseri yoktur.

61

ESTETK ETL SANATLARIN MENE eitli sanatlarn menei nedir? Bu sorunun cevabn vermeye alan dnrler trl kuramlar ileri srmlerdir. OYUN KURAMI Nasl oluyor da insann bu kadar faydaya dayanan hayatnda faydasz eyler yaratmak iin bu aba ve bu karlksz artistik faaliyet gzkyor? Psikolojik hayat, insanda ve hayvanda i ve harekete dnktr. ve hareketin birinci amac organizmay devam ettirmektir. Bu da, tehlikelerden saknmak, yemek, imek, souktan ve scaktan korunmak gibi esasl ihtiyalar tatmin etmekle kabildir. Yaratk, insan veya hayvan olsun, bu ama urunda idrak eder, faaliyette bulunur. Bu umum mahedeye, menfaat kanunu ad verilmektedir. Fakat bu kanun, insan ve hayvan bilincinin btn vakalarna uymaktan uzaktr. nsanda ve hayvanda bile, hayat mcadelesinin ve organizmay devam ettirmeye harcanan abann tketemeyecei kadar ok kuvvet vardr. Yaratk, kendisini tehdit eden tehlikeleri bertaraf edip, esasl ihtiyalarn tatmine muvaffak olur olmaz, karlksz bir surette enerjisinin fazlasn sarf etmee balar. Bu karlksz faaliyetin en mtevaz ekli oyundur. Sanatla oyun arasndaki ilgi skdr. Sanat, meneinde zel ve kark karakterler gsteren bir nevi oyun saylabilir. Birok dnrler sanat 62

ESTETK oyuna yaklatrmlardr. Bu fikir ilk defa olarak, ilkel bir ekilde (Kant) ta grlr. Kant gzel in karlksz bir nee, bir memnunluk, bir oyun, yetilerimizin bir birlii, imgelemle anlamzn bir ahengi olduunu gstermiti. Tilmizi nl air ve tarihi Schiller (Estetik eitim hakknda mektuplar) adl kitabnda, bu karlkszl oyunun karlkszlna katmtr. ngiliz filozofu evrimci Herbert Spenser, sanatn oyun gibi, hayatn ve evrimin bir nevi ss olduunu ve takn bir hayatla dolu bir yaratn, hibir ama takip etmeksizin, yalnz sarf etmek iin sarf ettii fa/la kuvvetlerden doduunu gstererek bu tezi geniletmitir. Birok vakalar, Schiller'in ve Spencer'in doru dndklerini gstermektedir. Oyun, bazen, hayvanda bir nevi estetik faaliyetle birleiyor. Mesel blbln t oyun mudur, yoksa sanat mdr? Tetras denilen Kuzey Amerikann fundalk horozlar sryorlar, raks ediyorlar, bir valstan sonra bir partneri brakp bir dierini alyorlar. Baz cennet kular, yavrularn korumak iin huni eklinde kulbeler yapyorlar ve giri yerlerine imenden bir hal dyorlar; bu imenleri, iekler ve akl talaryla sslyorlar. Baz ocuklarda oyun bir hareket ve hlya karmdr. (Artistik ibdalarda buna benzer bir karm bulacaz.) Oynayan ocuk kendisine muhayyel bir lem yaratr ve o lemi yarattnn farknda deildir. stedii gibi yaratklar ve eyay deitirir. Bir sprge sap bir ocuun altnda bir at olur. Birlikte oynamaya alm ocuklar, muhayyel kiiler yarattklar ve onlar gnlerce, aylarca kendi varlklarna kattklar ve onlara trl sergzetler yaattklar zaman, roman yazyorlar denilebilir. 63

ESTETK Bu kuram sanat faaliyetinin, sanat heyecannn karlksz tarafn aklarsa da sanatn zn ve sanat eserinin douunu aklayamaz. Oyunla sanat, oyunla yaratma arasndaki farklar aktr. Sanat ahenkli bir realite yaratr, dzen ve kanunlaryla ruhlara tahakkm eden bir lem meydana getirir. Sanatn yaratt zamanda yaar, oyunun yaratt ise oyunun neticesiyle beraber hemen silinen gelip geici eylerdir. Sanat oyundan daha kark ve daha esasl bir faaliyeti ifade eder. Oyunun, sanat hazrlamaya yardm etmesi mmkndr. nk oyunda da liberal bir ey vardr ve oynayan kimse ocuk, gen ve hayvan, o andaki zaruretlerden kurtulmaktadr. Fakat oyun ancak ruhani varlkta, ruhaniliin en yksek noktasnda sanata inklap eder. Oynayan eer bir sanat ise oyun ancak bir sanat olur. (H. Delacroix: Psychologie de l'avt. S. 45-46.) KURAMI Kari Bcher adl bir Alman dnr ( ve ritim) kitabnda eitli sanatlarn meneinin ilkel kavimlerin bar iinde geen ilerinde aranlmas lzm geldii fikrinde bulunmutur. Daha on sekizinci yzylda d'Alembert: Usul fikri, kularn terennmnden deil, fakat iiler tarafndan ritimle vurulan ekilerin sesinden renilmitir. demiti. Bcher, usul dairesinde bu tezi geniletiyor. Ona gre ritim, sanat eserinin esasl esidir. Ritim ise kolektif iten domutur. 64

ESTETK Mesel bir aac devirmek, ar bir ta kaldrmak, bir kay yrtmek bahis konusudur: btn kolektif i ortaklaa bir ritmi kapsar. Beraberce itmek, beraberce ekmek ve bera berce nefes almak ve nefes vermek arttr. (C. Bougly: Lecons de sociologie sur l'evolution dea valeurs. p. 249) Ritmik terennm, iten domutur. Sonralar bu ritimli nameye iileri gayrete getirmek iin szler katlmtr. Balangtaki ritimli haykrma, basit bir cmle, sonra bir hikye yahut bir dram olmutur. Bu kurama ne diyeceiz? phesiz ki, ahenkli ve ritimli hareketlerin hem estetik vasf, hem de sosyal menei inkr edilemez. Fakat bu gibi ritimli grnlerle beraber olan yalnz teknik faaliyet deildir. Her kolektif tavr ve hareket bir ahenk, bir dzen ister ve din ayinlerin, rakslarn, grelerin, koularn ilk hepsi sna ameliyeler kadar vezin ve ahengi gerektirmektedir. Bundan baka, sosyoloji bize gsteriyor ki, ilkel toplumlarda i, esirlere ve kadnlara tahsis edilmitir. Sanat ise yksek snf adamlarna mnhasrd. Bu da doru ki, Kari Bcher, i ad altnda trl faaliyetleri, dans gibi oyun faaliyetlerini bile birletiriyor. Belki bu ynden, eitli sanatlarn meneini gsteren daha kanaat verici bir aklama bulmak mmkndr.

65

ESTETK

DANS KURAMI Bu kuram ilk ortaya atan ngiliz filozofu Adam Smith'tir. Fransz psikologu Th. Ribot da ayn kuram tekrarlamtr. Ribot bu kuram Duygularn psikolojisi adl kitabnda yle izah ediyor: Sanatn en ilkel ekli danstr. eitli sanatlar dans vastasyla oyundan kmtr. Dans en tabii bir sanattr. Sanat, meydana getirecei eserin malzemesini dansta dorudan doruya kendinde bulur. Amac fayda gzetmeyen hareketler yapmak imkndr. Dans ilk sanattr; nk bu sanat en vahi ve en ilkel kavimlerde buluyoruz. Dans ayn zamanda evrenseldir. Dnyann hibir blgesi, hibir zaman yoktur ki dans bilmesin. Dans, hareket halinde olan sanatn asli eklidir. Sonralar evrim yoluyla birbirinden ayrlmalar mukadder olan musiki ve iir gibi iki sanat z halinde kapsar. Skn halinde olan sanatlara gelince: mimarlk mstesna, bunlar da ayni kaynaktan kmtr. Dans bir pandomima olduundan plstik zellikleri vardr. Daha dorusu canl bir plstiktir. Fazla olarak sosyal ve kamusal zl bakmndan evvel insan bedenine uygulanarak bedende veimleri veya sadece yz ve vcudu boyamak eklinde grnen bir nevi tezyinat icap ettirir. Daha sonra, ekillerin ve renklerin tasvir ve temsilleri haricleir, bedenen eyaya geer; bundan da tezyini sanat, heykelcilik ve resim meydana gelir. ( Ribot: Hissiyat ruhiyat Profesr Sekip Tun'un tercmesi. Cilt 2. sayfa 139-140)

66

ESTETK Hatta Ribot'nun bir tarafa brakm olduu mimarl da -ki heykelcilik ve resim onun trevlerindendir- danstan kararak fikrini tamamlayabiliriz. Mimarln ilk amac, iinde rakslarn getii, mterek ev ve tapmak yaratlmas olabilir. Heykelcilik ve resim evvel mimarlk eserini sslemeye yaramlardr. Yeni Zelandann baz (maoris) kylerinde, mtevaz kulbelerden ayrlan ve mimar meziyetini tayan biricik eser, raks edebilmek iin iinde toplanlan mterek evdir. Bylece, btn sanatlar danstan kmtr sanlabilir. Bununla beraber, acaba bu aklama yeter midir? nk raksn, insanln ilk devresinde olan nemi de ayrca aklanmaldr. Sonra, ilk insanlardaki ehre boyamalarnn, veimlerin ve mcevherlerin, mnhasran dans edenleri sslemek zaruretinden doduu kesin deildir. Bugnn meden olmayan insanlar -ki birok bakmdan ilk insanlara benzerler- dans zamannn dnda bile zevk iin ssleniyorlar. Nihayet tarihten nceki insanlarn eserleri, mesel maaralardaki hayvan resimleri, dansla g bir ekilde aklanabilir. Dans ve heykelciliin ayn meneden olmalar hakikate daha yakndr. Bu mterek mene ise din faaliyetin ilk ekli olan bydr.

67

ESTETK

SANAT ve BY Bugn, tarihten nceki insanlara mahsus dinin, imdiki ilkel kavimlerin -mesel Avustralyal siyah derililerin dinine, (Totemizm ve animizm) e benzer olduu fikri kabul edilmektedir. Bu ilkel insan toplumlarnda akrabalk, kan rabtas zerine deil, manevi bir ba zerine kuruludur. Bu ilk insanlar Totemlerine ruhani bir ekilde bal olduklarna inanrlar. Mdahalesi tabiatn btn vakalarn, hayatn btn olaylarn aklayan, hayr yahut er ruhlarnn varlna inanrlar. Byk ise (Animizm) in uygulad usuldr. Bu, bir mistik bask vastasdr; yaz'lar ve szlerden meydana gelmi bir prosede toplamdr ki onlara Animisti ruhlar zerinde, yani ruhlarn tahakkm ve idare ettii canl ve cansz varlklar zerinde tesir edeceine inanr. Sanatlar, menede, bynn ve din kitabn hkmlerine uygun eylemler mahiyetindeydi. nsanlarn heykelcilik ve ressamlk yolunda meydana getirdikleri ilk mahsullere, birer kutsal yer olan tarihten nceki maaralarda rastlanyor. Bu arada at, mamut, bizon; geyik ilh hayvan resimlerinin totem inanlaryla ilgili olduu muhakkak gibidir. Tarihten nceki devirlerde yaayan insanlar bu hayvan ekillerini izerek o hayvanlardan birini totem olarak tayan kln zerinde tesir yapacaklarn sanyorlard. Bu ilkel insanlar, o ekilleri yaral gstererek, o ekilleri totem olarak tayan boydan olanlar daha kolayca ldreceklerini sanyorlard. Danslara, arklara, musikiye gelince, bunlar tarihten nceki insanlar iin -bugnn vahilerinde olduu gibi- by usulleridir. Mesel, bugnn vahileri hayvan veya balk avna kmadan evvel, 68

ESTETK verimli bir netice elde etmek iin raks ederler, arklar sylerler. Ziynetler, veimler ise kiileri birbirinden ayrt etmek iindi; baz mcevherler de tlsml muska yerine geiyordu. lk sanatlarn bundan yirmi, yirmi be bin yl evvel byden km olmalar muhtemeldir. (Bugn sanatn bysnden bahsettiimiz zaman belki bilmeyerek byk bir hakikati sylemi oluyoruz.) Eer sanatlar dinden doduysa dinle beraber gelitikleri ve totemizm ve animizmden sonra politeizm ve monoteizmin sanatlara kesin bir hamle verdikleri anlalr. Sanat byden ve dinden karan tez birok delillere dayanyor. Sanatn menei hakknda en kandrc hal eklini getirmie benziyor. Bununla beraber, bu hal ekline baz ilvelerde bulunmak ve birka noktay ihtiyatla karlamak zaruridir. Gerekten Totemizm ve Animizm, tarihten nceki insanlarn, maara duvarlarna ok gzel resimler izdiklerini her ne kadar aklyorsa da, bu insanlarn resim yapma hususun daki hayret verici istidatlarn aklamyor. Tarihten nceki insanlar, byye dayanan ayinlerini, hi bir estetik endie olmakszn meydana getirdikleri ekiller ve objelerle dahi mkemmelen yapabilirlerdi; eer gzellik ak', o insanlarn bazlarnda olmam olsayd. lkel sanatlarn, bu eserleri zevk ve gzellik aknn tesiriyle yaptklarn kabul etmek lzm geliyor. By, sanatn kna meydan vermeksizin var olabilirdi. Sanatn bundan yirmi, yirmi be bin yl evvel k, gzellik aknn baz ruhlarda orijinal ve esasl bir eilim olduunu kabule bizi zorluyor. Ribofnun hakk var; insan estetik bir hayvan dr. Fakat unu dikkate almal ki, ilkel 69

ESTETK insanlar bynn yardm olmakszn, yalnz gzellik aknn tesiriyle eser yaratamazlard. By, ilkel insanlara, iinde sanatn gelitii bir smak olmutur. Bunu syledikten sonra, ilkel sanatlar totemizm ve animizmle aklayan tezi kabul edebiliriz. Baz insanlar kendilerinde iddetli gzellik ak duyduklar iindir ki, sanatlar by ve dinden doabilmilerdir. ETL SANATLARIN EVRM Dinin tesiri kendisini yalnz sanatkrane faaliyetin menelerinde deil, btn tarih evriminde de gstermitir. Din mimari (mezarlar, matemhane olan trbeler, tapmaklar) ehirlerin mimarisine takaddm etmitir. iirin trl ekilleri, din tagannilerden kmtr. Eski Yunanistanda bile trl sanat ekilleri dinden domutur. Dyonisos sturesi Yunanistanda dramn ilk maddesi olmutur. Dinin gzel sanatlar zerindeki tesirini anlamak iin, ilhamn dinden alan edeb eserlerin ve mzelerdeki heykellerin, resimlerin okluunu gzlemek yeter. Bununla beraber, trl sanat ekilleri bir dind dorultuda gelimitir. Dine yabanc olan konular gitgide din konularn yannda nemli bir yer almaya balyor. Mesel bir heykelci, eserinin konusunu din sturelerden sese bile, onu estetik bakmdan yaratmaya alyor ve seyircilerde din bir duygu uyandrmay dnmyor. ada tiyatro, trajedisinden vodviline kadar, bugn meneine ait hi bir ey hatrlatmamaktadr. Resim ve iirin de dine ball azalmtr. Bu evrim din inanlarn zayflamasndan ok, fikr faaliyet ekillerinin 70

ESTETK ilerlemi bir eitlenmesiyle aklanyor lkel anlay zlm, asl kymetlerin birlik dsturu krlmtr. Sanatn dinden ayrl bakalama (differenciation) usulnn bir safhasndan baka bir ey deildir. Sanat ekilleri, gitgide bamszlklarn kazandklar gibi bakalayorlar da. Buna dair verilebilecek en tipik misal -vezinli iire, musikiye, trajediye, komediye, operaya, hikyeye, romana ilk... hayat veren- ilkel dramdr. Bu bakalama da, sanat eserlerinin gitgide kiilemesini gerektirir. Batda orta zamanlarda yaplan katedralleri itibara alalm. Onlarn her biri ar ar birok mimar, heykelci, ressam batnlarnn biriken almasyla meydana gelmitir. Buna karlk Rnesansta itibaren her ant, her tablo, her heykel bir sanatnn adn tar. (timaiyat dersleri, Mehmet zzet, Sahife 295) Gzel sanatlar ferdletikleri nispette gelenein basksndan kurtulurlar. Yunan heykelcileri ayn motifleri ayn kurallara uyarak aralksz tasvir etmiler ve birbirinden ancak tekniin ilerlemesi nispetinde ayrlmlardr. imdiki sanatlar ise konularn eitlendirmeye ve yeniletirmeye abalyorlar. Gitgide edeb ekoller sk sk birbirini takip ediyor. ada sanatnn elde ettii bamszlk bile gnden gne onun ayrlmaz bir meziyeti olarak grlyor.

71

ESTETK

SANAT SENTEZLER: TYATRO, OPERA Sanatlarn evrimi bizi trl sanatlarn birlemesinden hsl olan iki byk bireimsel sanata, Tiyatro ve Operaya gtryor. Klsik tiyatroda hususiyle edebiyata balanan dramatik sanat gitgide dier sanatlarn bir sentezi olmutur. Bu sanat mimari eseri olan bir binay, heykelcilik ve resim eserleri olan dekorlar, edebiyat eseri olan bir piyesi gerektirir. Opera yahut lirik dram, fazla olarak bu saydmz elere musiki ve koreografiyi katar. Tiyatroda olsun, Operada olsun bu eler birbirine yabanc bir durum taknmayp bir terkip, bir birlik halindedir. Bu iki sanatn zleri hareket olup hem zamanda geer, hem yer igal ederler. Hitap ettikleri duyular hem grme, hem iitme duyulardr.

72

ESTETK

DRDNC BLM GZEL GZEL NEDR? Bu sorunun cevabn aratrmadan evvel, ka trl gzel olduunu inceleyelim. Fuzuli'nin Leyla ile Mecnununu okuyor, gzel diyoruz; Rodin'in Eternel Idole n seyrediyor, gzel diyoruz. Sonra gnein bat veya mehtapl bir gece karsnda yine ayn gzel kelimesini sarf ediyoruz. Bu misaller de gsteriyor ki, biri tabiatta, dieri sanatta olmak zere iki trl gzellik var. Acaba gzelin tarifini ariyan bir estetik, hangi gzelden sze balamaldr? Sanattaki gzelden mi, yoksa tabiattaki gzelden mi? Gzellik sanatta var olmadan evvel tabiatta vard gibi geliyor. Bununla beraber tecrbe gsteriyor ki, sanatta gzelliin ne olduu anlalmadka, tabiattaki gzelliin ayrlmas ok gtr. Evvel sanatta gzellii mtala etmek daha kolaydr. nk sanattaki gzellik istenerek meydana getirilmitir. Sonra, bu da sabittir ki tabiatta gzellik bulmak iin bile, nceden sanata ait biraz bilgi sahibi olmak zaruridir. lkel kavimlere mensup bir kii, 73

ESTETK bir ocuk, bir bilgisiz, gsterili ve parlak renkleri sever, grltl sesleri beenir; fakat muhteem bir ormann veya bir gurubun gzelliine kaytsz kalr. Birok kyller, aralarnda yaadklar dalarn gezginler tarafndan o kadar seyredildiini grerek hayrete dmektedirler. phesiz, baz evrelerde en bilgisizler bile, yaratk ve eyann gzelliine duyarlk gsteriyorlar: bu da, kendileri farknda olmakszn, bu muhitten bir kltr aldklarndandr. Floransa ahalisi sokakta bile gzleri altnda bulunan mimariye ve heykelcilie ait gzel eserlerin manzarasyla beslenmitir. Tabiat duygusu, yava yava hususiyle resmin, peyzajn ve edebiyatn tesiri altnda uyanmtr. Birok ressamlar, edipler, kendilerinden evvel tabiatta sezilmemi olan gzellikleri, eserleri vastasyla bize tantmlardr. Romantik olduumuz zamandan beri dalar gzelleti. Yunan, Ltin ve Fransz klsikleri iin dalar irkin ve manaszd. Sanatlarn nfuzu altnda gz, kulak ve bilin eitim gr yor. Her an, kendimizde ve dmzda, varlndan bile phe etmediimiz yahut gzleyip de nem vermediimiz binlerce ayrnt kefediyoruz. Profesr Harald Hffding'in dedii gibi, d lemi idrakimiz bir hatrlamadr. Duyumlarla tanlan leme bir estetik lem, W. James'in tabirince bir alt dnya (sousunivers) katlyor. Eyann yz onlar seyredenin kltryle deiir. ngiliz edibi Oscar Wilde: Tabiat sanat taklit ediyor, (O. Wilde: ntentions. Libr. Stock p. 37) diyor. u halde gzel e bir tarif ararken, gzmzn nne, tabiattaki gzeli deil, sanattaki gzeli getireceiz. 74

ESTETK O halde gzel nedir? Birok estetikiler bu noktaya ak bir tarif bulmak iin almlardr. Fakat hibirisi genel olarak kabul edilmi bir tarife varamamlardr. Evvel gzeli, yaklat, fakat karmad baz kavramlardan ayrarak menfi ynden tavsif etmek daha kolay gibi geliyor. Bunun iin evvel srasyla, gzelin hola, faydalyla, iyiyle, doruyla olan mnasebetlerini inceleyelim. GZEL ve HO Gzel ho mudur? Bir eilimi tatmin eden her eye ho denir. phesiz gzel hotur; gzel bir yaratn seyri, gzel bir eserin seyredilmesi veya iitilmesi tatl bir hazdr. Gzelin ok defa gzde ve kulakta bir derece haz uyandrd genel olarak dikkate alnr. (Descartes) a gre gzel, gzlere ho olan eydir. Fakat ok kere, estetik duygular adn grme ve iitme duyularna tahsis ediyorlar; gzel ile ho u birbirine yaklatrmay hedef tutan Guyau, bu tahdide itiraz ediyor. Onun iin, her ho duyum, hangisi olursa olsun, tabiat bakmndan, menfur armlara balanmamsa, bilinte olduka bir younluk ve tannaniyet kazanarak estetik bir karakter kazanabilir. Guyau'ya gre dokunma duyusu, estetik heyecanlarn kmasna daima bir vesile tekil eder. Kr bir heykelci gzelliin verecei duygulardan mahrum deildir. Gln ve zamban kokusu bir iirdir. Baz tatma hazlar hakik estetik zevklerdir. Guyau bir gn Pirene dalarnda bir gezintiden dnte, yorgun bir halde, rastlad bir obandan biraz st istemi. oban da rmaa sarktt souk bir 75

ESTETK testiden st doldurup kendisine vermi. Guyau dalarn btn kokusunu tayan ve her yudumu hayat veren o st iince ho kelimesinin ifade edemeyecei bir takm duygular duyduunu ve bunun kulakla duyulaca yerde azla duyulan bir kr senfonisi tekil ettiini kaydediyor. En eitli duyularn verilerinin estetik bir kymet alabileceini, Guyau'ya balamak kabildir, fakat bundan gzel in ho la kartrlabilir fikri kmaz. Hususiyle, ho kelimesiyle mnhasran duyularn nazlanmas kast edilirse Cesurane bir hareket, hibir duyulur haz getirmedii halde -btn neeye terafuk eden cismani deiiklikler bir yana- bize gzel grnr. Tersine olarak, menei fizyolojik ve psikolojik olan birok zevkler, hibir estetik heyecanla birlemiyor. Acktmz zaman yemek, yorulduumuz zaman uzanmak veyahut bir baar haberini almak hotur; fakat bu zevklerin gzel duygusuyla hibir mnasebeti yoktur. Guyau tarafndan verilen misallerde ho duyumu eer fikirler ve duygularla mterafksa estetik bir karakter kazanr. Souk st yudumunun uyandrd hisler ve fikirlerdir ki bu duyuma estetik bir zlk veriyor. Eer oban, Guyau'nun itii stten imi olsayd, her halde orada (Beethoven) in bir senfonisini imi olmayacakt. Bunlar da gsteriyor ki, gzel hotur, fakat houn kendisi deildir.

76

ESTETK

GZEL ve FAYDALI Gzel faydal mdr? Faydal, hayatn devamna ve devaml zevk ve sefasna yarayan eye derler. (Xenephon)un Memorables adl eserinin bir bahsinde Sokrates Gzel i faydalya indiriyor: nsanlara yarayan btn eyler kullanl olduklar zaman hem iyi, hem gzeldir. yleyse bir gbre sepeti gzel midir? Evet, eer amacna iyi uymusa; hayr, eer amacna uymamsa. Bir evin kullanl olmas onun gerek gzelliini tekil eder. Guyau ayn fikri geniletiyor. Onun iin, gzelliin zn faydal tekil eder. Dz bir yol zerinde geen bir arabac ne gzel yol! diye haykrr. Bu gzel vasfyla hem yolun usta bir sanatla yapln, hem de arabasnn hibir engele rastlamadan kayn ifade eder. Guyau bundan baka ii lerin faydal hareketlerinin gsterecei gzellikten de bahseder. Bir aac devirmeye alan oduncular, rs zerinde bir kzl demire ekil vermeye uraan demirciler ilk zahmetli ilerini yaparken gzeldirler. Her halde, tatbik sanatlarn btn baarl ibdalar ayn zamanda hem gzel, hem faydaldr. Bir ev her eyden evvel rahatmz salamaldr. Sonra bu ev, gzelliin fikrimize durgunluk ve kalbimize nee getirecei bir yer olmaldr. Tersine olarak, faydasz, ok kere irkindir. Modann elbiselere ilve ettii fazla eyler, moda deiince hakkiyle gln grnmektedir. Bununla beraber, 77

ESTETK gzel ve faydalnn birbiriyle birlemelerine ramen yine birbirinden derin bir surette ayrldklar hakikattir. Gndelik hayatn birok eyas gzel olmakszn faydaldr. Bir tencere, bir eker paras, bir bak faydaldr, fakat gzel deildir. Tersine olarak bir tablo, bir senfoni, gzellik ihtiyacn tatminden baka bir eye yaramazlar. Evvelce de yazdmz gibi estetik gr; faydaya dayanan algdan derin bir surette farkldr; esasl bir surette karlkszdr. Bir orman hayat zaruretlerden kurtulmu olarak gren bir ressamn algs, o ormandaki aalar keserek elde edecei paralar hesap eden bir odun tacirinin algsna tamamyla kasttr. Guyau tarafndan verilen misaller, gzelin ve faydalnn zdeliini gstermiyor. Bize fayda salayan bir yolu gzel bulamadmz gibi, hibir fayda salamayan bir yolu da gzel bulduumuz vakidir. Evet, ii faydal bir i yapyor; fakat onu yaparken hibir estetik heyecan duymuyor. ide evik, esnek yazlarn ve hareketlerin ve kudretli bir iradeyle gerilen kaslarn gzelliinden zevk alan ii deil, seyircidir. Tatbik sanatlarn ibdalarnda bile estetik takdir ve faydaya dayanan takdir birbirinden ayrdr. Vcudum iyi uymu eyann zevkinden baka bir ey duymad zaman estetik alg yoktur; estetik haz, bu tam uymann, bu tam ahengin seyriyle balar. Bu suretle, gzel faydaldan esasl bir ekilde ayrlr; eer faydaldan hayatn devamna ve srekli zevk ve sefasna yardm eden eyleri kastediyorsak. 78

ESTETK

GZEL ve DORU Gzel doru mudur? Gzel, hakikatin kendisi midir? ok kere hakikat, akim konusuna olan uymadr diye tarif olunmutur. Boileau, Rien n'est beau que le vrai. (Hakikatten baka hibir ey gzel deildir.) diyor. (Emile Zola) bata olmak zere, realistler sanatn bilim gibi deneysel ve sanat eserlerinin doru ve realiteye uygun olmas lzm geldiini savunuyorlar. Baz bilimsel hakikatler, evrenin dzeni ve dnyann ahengini aa vurarak hakiki bir gzellik heyecan uyandrabilirler. Mesel, astronomik hakikatlerin durumu byledir. Gzellik akyla (Henri Poincare) bilgin'in hakikate doru abasn aklyor. Bilgin, tabiat faydal olduu iin mtala etmiyor; mtala ediyor, nk ondan haz alyor; haz alyor, nk o gzeldir. Eer tabiat gzel olmasayd tannmak zahmetine demezdi. Bu dnceler, gzellikle hakikati yaklatrmaya imkn veriyor. Fakat onlar ayniletirmeye zorlamyor.

79

ESTETK Birok hakikatler soyut olarak dikkate alnnca hibir gzellik heyecan uyandramaz. Mesel, (s madenleri geniletir) nermesi dorudur. Fakat gzel deildir. Tersine olarak, gzellik zaruri olarak reel'e uygun deildir. dealist sanatlarn baarl mahsulleri gzeldir, fakat hakikattir denilemez. Leonardo da Vinci'nin (Bacchus) nde ve Wagner'ir. (Siegfred) inde hangi hakikat kefolunabilir? Sanat, hakikat olduu kadar da yalandr. Hakikat, bilim yoluyla sevk edilmi olan bir fikrin, bir bilginin mahsuldr. Aristo'nun formlnn ifade ettii gibi: Ancak genel olan eyler bilimin konusunu tekil eder.> Bilgin, realiteden yalnz genel ve deimez taraflar dikkate alr. Hlbuki sanat ve gzellik amatr, yalnz evrensel hayatn kiisel ve bir teviye deien safhalarna ilgi gsterir. Aristo'nun tedvin ettii formle karlk sanat iin de byle bir fo rmu: sylenebilir: Sanatn konusunu yalnz kiisel eyler tekil eder. Haki kat mazbut ispatlar ister ve matematik terimlerle ifade-edildii takdirde ancak fikrimizi tatmin edebilir. Halbuki estetik gr-btn belgeleri, btn belli lleri karmaktadr; o tamamen (qualitatif) tir. H. Poincare hakikate doru yryen cehdi, gzelliin ekiciliiyle akladktan sonra bahis konusu gzelliin sanaty ilgilendiren gzellikten ayr bir gzellik olduunu zikretmekte kusur etmiyor ve ilve ediyor: Tabii burada, duyulara vuran gzellikten, niteliklerin ve grnlerin gzelliinden bahsetmiyorum. Yalnz bir zekna sezebilecei ksmlarn ahenkli dzeninden gelen bu daha samimi gzellikten bahsetmek istiyorum. 80

ESTETK Btn bunlar da gsteriyor ki, hakikat gzellikle karamaz. GZEL ve Y Gzel iyi midir? yi kelimesinden, ahlk lkye, vazife icab yaplan hareketlere uygun duygularn ortaklaa karakteri anlalabilir. yi ve gzel arasnda itiraz gtrmez baz hakik mnasebetler vardr. Grekler, ideal insan: gzel ve iyi kelimelerini ifade eden Kaloskagathos kelimesiyle vasflandrrlard. Dilimiz ahlka takdir edilen ileri bazen estetik kelimeler ve sanat eserlerini de ahlk kelimelerle anlatmaktadr. Gzel bir hayattan, gzel bir duygudan, asil bir hareketten, irkin bir tablodan da bahsederiz. Vazifeye kendini vermi gsterisiz bir hayatta olduu gibi, kahramanca bir ite de gzellik vardr. Namuslu bir insann hayat, sanat eseri gibidir. Tersine olarak, gzelliin seyri, idealizmin gelimesine ve ahlklln esas olan karlkszln oluumuna yardm edebilir. Bununla beraber, gzel, iyiye karmaz. Baz fiiller ahlkdir; fakat onlar hayatn toplamndan ayrr ayrmaz hibir estetik kymetleri kalmaz. Gndelik ilerini yapmak, vergisini vermek iyidir; fakat gzel deildir. Tersine olarak, iddetli bir arzuyla yanan veyahut yakc bir tutkuyla kavrulan Phedre'in varl gibi baz varlklar ahlk olmakszn gzeldirler. Bazen sanat eserlerinde-hibir ahlk muhteva bulamayz. Mesel, Vens de Milo gzeldir, fakat ne ahlka uygundur, ne de aykrdr. Ahlken mahkm ettiimiz baz elencelerde bile bir gzellik bulabiliriz. 81

ESTETK Mesel boa grelerinde. Gzel, istirakn konusudur; iyi, fiile tahakkm eder. Gzelliin ve iyiliin kartrlmas hem estetik bakmdan, hem ahlk bakmdan fena neticeler dourabilir. Estetik bakmdan, evvelce de tenkit ettiimiz bayaca ah-lklatrc bir anlay; ahlk bakmdan da bir nevi (dilettantizm) i dourabilir. te bylece gzel, ne iyilikle, ne hakikatle, ne faydayla, ne de hola karamaz.

82

ESTETK GZEL HAKKINDA KURAMLAR Gzeli, mspet olarak tarif daha gtr. Bu yolda birok dnrler altlar. Biz burada birok anlaylardan yalnz ikisini zikredeceiz. (Aristo) nun ve (Kant) n kuramlar: ARSTONUN KURAMI Aristo'ya gre gzelliin balca almetleri tr, bunlar da: 1 Dzen. 2 Simetri ve orant. 3 Belli snr'dr. Mademki gzel olan eyin tipik ve esasl vasflar bunlardr, o halde gzelliin karakterlerini mtala iin miktarlarla, oranlarla uraan bilimlere bavurabiliriz. Gzel ve iyi hakknda matematik bilimlerin syleyecek hibir eyi olmadn iddia edenler aldanyorlar. Bu konu zerinde en ok syleyecekleri olan bu bilimlerdir. nk en iyi ispat edecek olan bunlardr. Gzel ve iyiyi zikretmedii iin bu bilimlerin onlarla uramadn zannetmemeli. Gzel in en byk belgileri dzen, simetri ve belli snrdr. Hlbuki matematiin ispat etmekte en ok muvaffak olduu eyler asl 83

ESTETK bunlardr. Bunun iin gzellik matematik zle yabanc deildir. Yani eyada veya canllarda olsun gzelliin balca karakteristik sfat bir eyin btnyle paralar arasnda sezilen, grlen matematik orandr. Yoksa gze arpan manzaras deildir. Aristo, dzen, simetri ve belli snr her tarafta, hem tabiatta, hem toplumda bulur. Ona gre, iyi dzenlenmi ve tertip olunmu bir evde olduu gibi evrende de her ey ylece ter tiplenip dzenlenmitir. Orada insan istedii gibi hareket edemez. Tabiatta dzensiz hibir ey yoktur, tabiatn kendisi bu dzenin nedenidir. Kanun, toplumdaki dzendir; iyi bir kanun iyi bir dzendir. Dzenli hareket tabiatla hemahenk olduundan, bize dzenli olmayan hareketlerden daha uygun gelir. a lrken, yerken, ierken daima nizama dikkat olunur ki, bu faydaldr, hlbuki dzensizlik, karklk zararldr. Hastalklar tabiatn dzenine uygun olmayan vcut hareketleridir. Grlyor ki dzen hem matematik, hem hayati ynlerden fakat ayn dnceyle aklanyor. Simetriye gelince: Aristo bununla tam, uygun bir oran kasteder. Simetri tam orta (juste milieu) dr. Aristo, bedendeki simetrisizliin bir hastalk, bir zayflk ve bir irkinlik olduunu iddia eder. Hastalk, bedendeki (soukluk, scaklk, slaklk, kuruluk gibi) elerin; zayflk (kan, kemik, adale gibi) bir cinsten ksmlarn simetrisizliidir. irkinlik organlarn simetrisizliidir. Aksine, ahenk salktr, kuvvettir, gzelliktir. Aristo sistematik yazlarnda simetri hakknda hep ayn dili kullanyor. Saln, soukla scan simetrisinde olduunu, yine gzelin, kuvvetin, erdemin karlkl oranlarda bulunduunu tasdik ediyor. Aristo simetriyle tam, uygun bir oran kast etmektedir. Ona gre simetri tam orta (juste milieu) dr. 84

ESTETK Bu suretle simetri de dzen gibi oranla aklanm bulunuyor. Bedenin simetrik bir tarzda gelimesi zaruridir. Hulsa Aristo, bedende ve aksiyonlarda daima simetriyi, juste milieu'y buluyor. Vaktiyle halk hikmetinin, Demokrites ve Efltun'un tavsiye etmi olduklar iki u arasndaki orta, Aristo'ya gre evrensel deva idi; onun sabit fikri buydu. Fizik niteliklerden, aksiyonlardan, tutkulardan, siyasi kurumdan hep bunu istiyordu. Dikkat edilirse grlr ki, (juste mesure) le, (juste milieu) ile maksada uygunluk arasnda pek byk bir fark yoktur. Belli snr, snr olmayann kartdr. Aristo iddia ediyor ki, snrsz eyleri tanmak imknszdr. Tabiatta her eyin snr vardr ve snr olduu iindir ki hayat iyi ve ho eylerden saylr. Snr olan eyi renmek, snr olmayan eyi renmekten kolay olduu iin, daha hotur. Simin olan ey, riyazi bir gzelliktir: adetler ve geometrik ekiller snrlanmtr. Aristo, dzen, simetri ve belli snrdan baka, gzelin art olarak bazen bykl ileri srmektedir. Canl varlklarda olsun, eyada olsun, (gzel), ksmlardan oluur; bu ksmlarn dzenle birlemi olmalar lzm geldikten baka btnn, olduka bir bykl olmas da gerektir. te bunun iindir ki, ok kk bir hayvan gzel olamaz; nk bak bulanr ve duyu m ancak pek ksa bir zaman devam eder. ok byk bir hayvan iin de ayndr; nk bu takdirde onu bakla kavramak mmkn olmaz, birlik ve btnlk gzlerden kurtulur. 85

ESTETK Aristo'ya gre kk adamlar, pek orantl olabilirler, fakat onlara gzel denilemez. Mesel orant bakmndan kusursuz olan bir cce gzel bir adam saylmaz. Bunun gibi ne kadar yakkl olursa olsun bir ocua gzel demek doru olamaz. Kk, ufak tefek bir ey ancak sevimli (jolie) olabilir. Yine, snrsz manzaralar, sonraszla kadar uzanan bir l, nihayetsiz bir deniz gzel vasfn alamaz. Onlara verilecek ad sadece ulvidir. Onlar hayalimiz kavramaya gl deildir, onlarn snr kafamzn snrn amaktadr. Aristo'nun bu dnceleri doru ve nemlidir. Zamanmzn estetikileri tamamen bu fikirdedirler. Grlyor ki Aristo iin, ahlkta olduu gibi sanatta da juste milieu lzm geliyor. Bylece gzelliin bu anlay her eyden evvel, orant ve byklk zerinde kurulmu oluyor. Aristo'ya gre gzel ve iyi, eyann zenli oranlarnn grnleridir. yiyle gzelin fark birincisinin daima aksiyon ierisinde bulunmasndan, ikincisinin ise hareketsiz eyada yerlemi olmasndan ibarettir. zet olarak, Aristo'ya gre (gzel) Byklkte birleen dzendir. KANT'IN KURAMI Gzel hakkndaki kuramlarn en tannm, byk Alman filozofu Kant'n kuramdr. Kant, gzel i ve ona ait btn meseleleri (Hkmn intikad) adl kitabnn birinci ksmnda ele almaktadr. Estetik yarglar dier yarglar gibi, nitelik, nicelik, bant, yn noktalarndan inceliyor. 86

ESTETK 1 Nitelik bakmndan gzel, karlksz bir nazlanmann konusudur. Bir ey bizde ilgi uyandrd zaman, onu faydal ve iyi bulduumuz zaman (bu ey hotur) diye hkmederiz. Ho ve faydal yahut iyi, arzu etmek yetisine hitap eder. Tersine Zevk hkmn belirten hzlanma btn menfaatten uzaktr. Takdirimize ahlk kanun da karmaz; nk Ahlklik bir dzen ister. Hlbuki zevk -tavr ve harekete uygulansa bile- Hibirisine balanmakszn hazlamamzn konularyla oynamaktan baka bir ey yapmaz. Demek ki, karlkl mlk edinme ve gereklemesi istenen duyulur elenceden ve ahlk nazlanmadan farkl olarak estetik haz, konunun gerekliine alkaszlk gsterir. Ressam, bir meyveyi veya tasvirini sanat gzyle seyreder ve ne onu yemeyi, ne de satmay dnr. te btn menfaatten uzaklam byle bir nazlanmann konusuna, gzellik denir. 2 Nicelik bakmndan gzel, evrensel bir nazlanmann konusudur. Bir eyde karlksz bir hzlanma bulan bir kimse, ayn eyin herkes iin benzer bir hzlanma kayna olmas lzm geldiine hkm vermekten kendisini menedemez. te bu ynden, gzel, hotan ak bir ekilde ayrlr. Pekl, biliyoruz ki herkesin kendisine gre bir zevki -duyularnn zevki- vardr. Eer bir yemei ho bulursam bunu dierlerine kabul ettirmeyi dnmem.

87

ESTETK Fakat gzele gelince i deiir. Eer bir tabloya, bir heykele, bir gruba gzel yargsn verirsem, bu yargy yalnz be- nim iin deil, fakat herkes iin veririm. Bu hususta, herkesin zel bir zevki vardr demek, hibir zevkin olmadn, yani genel tasvibi yasal ekilde isteyecek ve iddia edecek bir estetik yarg bulunmadn sylemek olur. Fakat dier baz yarglar da genel tasvip isterler: Mesel mantk hkmler (Tm tekilden byktr). Fakat estetik yargnn tmelliiyle mantki nermelerin tmellii arasnda nemli farklar vardr. Mantki yarglarn tmelliini gerektiren anln tasavvurlardr. Anln nsel tasavvurlardr ki mantk yarglar her zihin iin tmel, binaenaleyh eyi hale sokar. Hlbuki bir tasavvurun baka bir deyile anlnn mahsul olan bir mefhumun bedi bir haz vcuda getirecei dnlmez. nk estetik haz duyarln bir halidir. Tasavvurlar vcuda getiren anlk ise duyarlktan tamamen ayrdr. Dier cihetten estetik hkmler mantk hkmlere irca edilecek olsa o halde hkmn ilim gayesine yaramas gerekir. Bu halde gzellikte hasblik ve hrriyet kalmaz. (Mehmet Emin: Kant ve felsefesi) Keza ahlk yarglar tmel bir zlktedirler: Her insan devini yapmaya mecburdur. Fakat burada dahi, genel fikir, dev tasars, mdahale ediyor. Hlbuki estetik yarg kendisine hibir genel fikir mdahale etmeksizin tmeldir. Bu tmellik, her insann imgelemle anla malik olmas, gzelliin de bu iki yetinin ahenginden gelmesi esasna dayanyor. Bunlar syledikten sonra u tarifi yapabiliriz: (Tmel olarak tasavvursuz hoa giden ey gzeldir.) 88

ESTETK 3 Bant bakmndan gzel amasz bir ahenkle yahut daha teknik bir deyim kullanrsak, amasz bir ereklikle tavsif olunur. Gzellik eyann eklindedir. Resim btn plstik sanatlarn en nemlisidir; hlbuki dorudan doruya ekliyle hoa gider. Seslere gelince, bir zevk yargsnn konusu kompozisyondur. Gzellikte bir ahenk vardr. Konu imgelemimize nceden uymu grnyor. Amel hayatta, akl bir dzen olduu zaman bir ama vardr. Bir masa yapan marangoz onu yapt zaman bir kastle yapyor: bu ahengin, bu erekliin bir amac vardr. Hlbuki gzellikte de ahenk, ereklik vardr; fakat ama yoktur. H edef fayda ve kemal olabilirdi; fakat estetik yarg karlkszdr. Botaniki iein amacn bilir; bilir ki bu, bit kilerin alama organdr. Fakat iein gzelliinden zevk ald zaman, tabiatn bu amacn dnmez bile. Kant, bu dncelerden gzel in u nc tarifini karyor. Belli bir ama tasarlamak szn bir eydeki erekliin, ahengin eklini idrak etmektir. 4 Yn bakmndan gzel zaruri bir hazlamann konusudur. Biri bir eye gzeldir dedi mi. baka birinin de ayn fikirde bulunmaya mecbur olmasn ve gzeldir demesini ister; ayr bir dncede bulunmasna izin vermez. Bir duygunun byle tmel olarak kabul edilmesi duyusu bir ortaklaa duygu (sens commun) ister. Fakat bu ortaklaa duygu, genel fikirleri ie kartrmyor. Zevk yargsnda tmel kabuln zarureti, ortaklaa duygu varsaym altnda nesnel olarak tasavvur edilen znel zarurettir. Kant u drdnc tarife varyor: 89

ESTETK Gzel Zaruri bir hazlamann konusu olarak tasavvursuz tanlan eydir. Kant tarafndan zevk yargsna iletilen bu zaruret ahlk yarglarn zaruretine benzetilmektedir. Gzellik bize biraz grevin tahakkm ettii gibi tahakkm eder; estetik bilin bize biraz ahlka bilin gibi mir olur. Bu noktadan Kant'n tilmizi olan (Schiller) in gzellikte estetik bir emir (imperatif) grebilmi olmas bylece anlalmaktadr. Kant bu suretle, gzellik hakkndaki yargya yle vasflar vermektedir ki, o vasflarda elime gibi grnen kelimeler bir araya toplanmaktadr: Karlksz hzlanma, tasavvursuz tmellik, amasz ereklik, znel zaruret. Kant gzellikte, duyarlkla imgelemin ahengini, estetik hazlamann fikr nazlanmayla olan birliini buluyor. Bu derin ve orijinal kurama ne diyeceiz? Bu zmlemenin baz taraflarna itiraz etmek bugn imknsz gibi grnyor. Gerekten gzel, karlksz bir nazlanmann konusudur. Gzellikte amel amasz bir dzen, amasz bir ereklik vardr. Bilhassa gzellik, duyarln, imgelemin ve anln hayret ve ren bir ahengini gerekletirebiliyor. Bununla beraber, baka bakmdan, kuram birka nemli itiraz ekmektedir. Evvel, bir adamn verdii bir zevk yargsnn herkes tarafndan kabul edilmesi asla doru olamaz. nsanlarn ayn yetilere sahip olmalar Kant'n iddiasn ispat etmez. Her insan kendi faaliyetini, kendine has bir tarzda yapar ve realite karsnda dierlerinden baka trl tepkide bulunur. Bunun iindir ki birisinde Kant'n bahsettii ahengi meydana getiren ey, bir dierinde o ahengi 90

ESTETK meydana getirmeyebilir. Sonra Kant'n ince psikolojik gzlemlere, itiraz mucip mantki iddialar katan usulne itiraz edebiliriz. Kant, insan bir gzellik heyecan duyduu zaman, yalnz hakikatte geen eyi kendi kendine sormuyor; ne gemelidir, insan gzel hakknda nasl yarg vermelidir sorusunu da soruyor. Btn bu glkler, Kantn sisteminden ve takip ettii metottan gelmektedir. ncel verilerden gzelliin zn karmaya alan bu metot gzleme dayanan deneysel ve ruhi bir estetik isteyen baz dnrlere ok metafizik grnyor. Kant, insandan insana deien hazzn znelliini, ittifakla takdir edilmesi lzm gelen (Gzel) in tmelliine kar koyuyor. Alman psikologu Lotze, haz hakknda gzelden ok sk sk birlik hsl olduunu ileri sryor ve itiraz ediyor. Ho olan ey, duyarlmzn normal faaliyetine uymaktadr; eitli insanlarn duyarlk yaps ise birbirine ok benzer. Tersine, estetik bilin kiiden kiiye deien kark fikr verilerden kar, diyor. Bunlar da gsteriyor ki estetik yarglar, tmel ve zarur deildir. Sosyal ve tarih estetik gzelliin muhitlere ve zamanlara, alman eitim ve kltre gre deitiini gsteriyor. Hibir zaman tmellik ve zaruret gzel in asli vasflarndan deildir. Estetik yarglarn ve duyularn eitlenmesi Kant'n doktriniyle aklanamayan ve daha mlayim bir gzellik kuram tarafndan dikkate alnmas lzm gelen bir vakadr.

91

ESTETK GZELN AHENK ve FADEYLE VASIFLANDIRILMASI Gzellik hakkndaki daha mlayim kuram ise, gzelliin ahenk ve ifadeyle tarifidir. Ahenkli ve ifadeli olan eser gzeldir. Ahenkli bir tablo seyircilerin dikkatine arpar, ifadeler asil hayallerle, yksek fikirlerle, temiz heyecanlarla fikri ve kalbi zenginletirir. Tabiatta da gzellik insan zerinde bir sanat eseri gibi -bazen renklerin younluu, izgilerin dzeni, seslerin parlakl ve daima ahenkle- tesir yapar. Bizde karlksz bir istirak hali uyandrr. Ahenk zaruridir, fakat yeter deildir. Gzellik heyecannn domas, yaratn, eyin, manzarann baarl bir sanat eseri gibi, muti olmu bilincimize yeni fikirler ve orijinal heyecanlar getirmesiyle kabildir. Bylece gzellik tabiatta ve sanatta, ahenk ve ifadeyle onlarn samimi bir kaynamasyla aklanabilir. Ahenk ayn zamanda bir veya birok duyuya ve fikre; ifade fikre ve kalbe hitap eder. Gzel, ayn zamanda fizik duyarl, anla ve yksek eilimleri tatmin eder. Gzel, duyularn, fikrin, kalbin beraberce tatmin edildii ve eitli hazlar arasnda samimi bir kaynama olduu oranda tamdr. Gzellikte, madde ve ruh birleir. Duru, heyecan ve dnceyle doludur. Gzellik, ekille zihn ve teessr muhtevann birliinden gelir. Hakikaten gzel olan eserlerde tekil edici eler o kadar iyi kaynamtr ki, konu yalnz anlaa etki yapmaz, ekil yalnz gze ve kulaa hitap etmez; fakat ekil ve muhteva, ahenk ve ifade birlemeleri, zdelikleri iinde ayn tesiri meydana getirirler. ( W. Pater: La Renaissance, s. 224) 92

ESTETK Gzeli, ahenk ve ifadenin birlemesine indirgeyen tez btn vakalara ok uygun grnyor. Bundan baka gzelliin beraber getirdii mstesna hazz da aklyor. Bilincimiz daima birlik emelini besler; ahenkte husule gelen her aksama bizi mustarip eder. Gzel, duyularn hazzn, kalbin ve anln nazlanmalarna birletirir. Btn yetilerimizin bu dzenli oyununu meydana getirerek ve bu i ahengi gerekletirerek bize nee verir. Nihayet bu kuram, Kant anlaynn anlamak istemedii ve yasal klmad estetik duygularn ve yarglarn bakaln izah ve ispat ediyor. Gzellik yalnz ahenkli deil ifadeli de olursa trl ekilde takdir edilmesi makul ve zaruri olur. Btn insanlar ayn kltre, ayn tecrbeye, ayn duyusal eilimlere malik olmadklarndan sanatn ve tabiatn karsnda ayn surette ihtizaza gelemezler. Birini dndren dierini dndrmez; birini zen dierini kaytsz brakr. Gzelliin btn insanlar tarafndan anlalmas iin, onlarla birok dillerde konumas tabiidir. Sanatn btn yksek ekillerine bir nfuz zaruridir. Duyusal bakalklar dahi gzellii anlamann ve sevmenin tarzna deiiklikler getirir. Din sanatn ibdalar, din hayatn sahneleri, u veya bu mistik anlay seven iin ifadece daha zengindir. Yasal bant. Bununla beraber, birok insanlarn estetik heyecanlar arasnda bir sralanma kurabiliriz; nk yetki farklar vardr. Gzellik heyecan, insanda ne kadar ok duyum, hayal, fikir ve yksek heyecan uyandrrsa o kadar zengindir.

93

ESTETK En yksek gzellik, en mkemmel gzellik, belki bize, yaratk ve eyann snrsz alemiyle yaknlmz ortaya koyan ve evrensel hayatn btn safhalarnn ayn zamanda hem orijinalitesini, hem de gizli kardeliini bize duyuran gzelliktir. Bylece sanat, din bir zlk kazanyor.

94

ESTETK BENC BLM BAKA ESTETK DUYGULAR Tabiatn karlksz seyrinin yahut sanatn bizde uyandrd duygulara estetik duygular, denir. Gzel, biricik estetik duygu deildir: sevimli, muazzam, zarif, ulvi, hatta gln ve komik gibi duyular estetik vasfna lyktrlar. SEVML (le joli) Bu kelime ok kere gzelliin verdii heyecana benzer bir duyu ifade eder; daha sathi. Sevimlide bir ahenk bulunur; daha az ak. Bir ifade grnr; az zengin. Bunun iindir ki ok kere gzel kelimesinden ok sevimli kelimesi kullanlr. ok kere sevimli deyimi bir yaratk yahut kk bir ey tarafndan belirtilen biraz sathi bir g zellik heyecann gsterir. Sevimli bir ocuk gzel bir ocuktan daha ufak tefektir. Bir minyatr, bir ark, kk bir iir sevimlidir. Bir aynaya yansyan bir peyzaj sevimli grnr. Daima bu kelimeyi, kk eylere, ufak tefek yaratklara hasrederiz. Bunun iindir ki bu heyecan himaye eden bir sempati duygusuyla beraberdir. Sevimli bir bebei, kk bir kediyi efkatle okamay arzu ederiz. Sevimli kelimesi, kaplam ile fikirlere, duygulara, ilere 95

ESTETK ait olabilir. Zarur olarak byk bir cesaret istemeyen, ahlk bir incelie sahip bir i sevimli kelimesiyle adlandrlr. MUAZZAM (le grahdiose) Muazzam, sevimlinin kartdr. Bu kelime, ezici bir azameti kapsayan yaratk ve eyann dourduu, hususiyle iddetli bir gzellik heyecann gsterir. Ehramlar, kum denizlerinde gklere ykselen bu harikulade mezarlar; ilk tesadften itibaren matemli ve etkili bir izlenim brakrlar: byklkleri, kesin hareketsizlikleri, yalnzlklar, onlar eviren sonsuz ller, bu kadar yzyl evvel gmlen prenslerin hatralar, hepsi bize lm fikrini, sonrasz, saknlmas imknsz lm fikrini kabul ettirir. Biraz yannda Eblhevl, strap verici bilmeceyi halle yel tenen insanlarla alay eder gibi esrarengiz ykseliyor. te bu, muazzam bir manzaradr. Michel-Angen Sixtine Kapelasndaki resimleri, Wagner'in Tetralogiesi de muazzam eserlerdir. Bu gibi eserler tarafndan telkin edilen byklk heyecan, ham maddeyle mcadele ederek onu itaat altna alan ve nihayet bundan byle bir fikri ifadeye onu mecbur eden iradeye kar duyulacak derin bir hayranlkla beraberdir. Cheopsun piramidi karsnda, otuz yl mddet milyonlarca insann bu dev ant ina ettiini heyecanla dnebiliriz. Nasl ki muazzam ulviye yaknsa, zarif de sevimliye yakndr.

96

ESTETK ZARF (le gracieux) Zarif kavram hususiyle hareketlere, hareketli yaratklara uyar. Zariflik duygusu hususiyle hareketlerde bir kolayln algsyla beraberdir. Kolaylkla yaplan hareketler, tamamyla zarif olmayan girintili kntl, dzensiz, titrek hareketlerin kartdr. Zariflik, yuvarlak ve yumuak izgileri kapsar. Zariflikte her iki do rultu kendisinden evvel gelen dorultuda gsterilmi gibidir. Danszlerde, patinaj yapanlarda zariflik, Spensere gre Kuvvet harcamada iktisatla beraberdir. Zarif bir tavr bize, kendi kendine kk bir cehit pahasna tutunan bir tavr tesirini yapmaktadr. Spenser zarif tabirini kmldanan eylerden kmldamayan eylere kadar geniletiyor. Dallarn suya rehavetle sarktan bir salkmst bize belirsiz bir surette, organlar kolay vaziyetler alm bir vcudu hatrlatr. Zarif kelimesine verilen bu geni anlama belki baka bir aklama bulunabilir: gzlerimizin kolay bir hareketiyle seyredebileceimiz hareketsiz bir eye veya yarata zarif deriz. Fakat u muhakkak ki zarif deyimi hemen daima hareketlere yahut hareketli yaratklara aittir. Ama zariflik duygusunun bir kolaylk yahut bir kuvvet iktisadnn algsn karlad gzlemi, bu kark duyguyu zmlemeye yeter deildir. ok kere zarif hareketlerin, neeyi ifade ettiklerini sylemek uygundur. Mehur ngiliz estetikisi (J. Ruskin) diyor ki: Bir gen kz zarif yapabileceinizi mit etmeyiniz, eer onu evvel mesut etmiyorsanz. 97

ESTETK Zarif hareketler sempatiyi, sevgiyi ve hayrseverlii ifade ederler. Zariflik duygusunda karlksz ve ahlk elerin de bulunduu fikri, bize bazen zarifliin niin gzellikten daha gzel sayldn anlatyor. ULV (le sublime) Bir azamet yahut bir kudret tarafndan telkin edilen estetik heyecan ulvi kelimesiyle vasflandrrlar. Ulvi hakknda en tannm kuram Alman filozofu Kant'n kuramdr. Gzel birok ynden ulviye benzer. Gzel gibi ulvi de bizde, fayda gzetmeyen tmel ve zaruri bir duyguyu tatmin eder. Fakat bununla beraber gzel birok bakmdan ulviden ayrlr. Evvel gzel snrl bir konu ister. Hlbuki ulvi, sonsuzluun, snrszln mahsuldr. Sonra, gzelin tesiri altnda zevk anidir; ulvi ise evvel hayati kuvvetlerin sonraya braklmasn gerektirir. Yalnz sonradr ki kuvvetlerin taknl balar. Burada zevk bir strab takip eder. Bundan baka g zelin konusu imgelemimiz iin evvelden hazrlanm gibi olduu halde ulvi olan ey, imgelemimizi tazyik eder ve aar. Tamamyla ulvi bir ey yoktur: bir ey yalnz dnme yetisinde bulunan ulviyetin meydana kmasna sebep olur. Eer gzelin prensibi darda aranmak gerekiyorsa, ulviyetin prensibi de kendimizde hayatn tasavvuruna ulvi bir karakter veren fikrin bir eiliminde aranmaldr. Altnda gezindiim yldzl bir gk, karsnda kotuum kkreyen bir deniz kendi kendine ulvi deildir. 98

ESTETK Bu manzara sadece bende sonsuzluk tasavvurunu tahrik ederek muhayyilemin yeni bir tahasss tarzna vesile olur. Dier cihetten, gzellik tabiatta bir erekliin, bir ahengin mev cudiyetini gerektirdii halde ulvi, byle afak bir ahengi, bir ereklii gstermez. Bir kaos, bir karklk, bir harabe bizde ulviyet dediimiz duyguyu uyandrabilir. (Mehmet Emin: Kant ve felsefesi, s. 328) Kant, ulviyeti, matematik ulvi veya azamet ulvisi> ile dinamik ulvi veya kudret ulvisi adlaryla iki nev'e ayryor. Bir ufuk, bir deniz, ldeki sonsuz genilik birinci, bir bozgunluk, bir frtna, altst olmu dalarsa ikinci nevi ulviye girer. Matematik ulvi, ayn zamanda hem bir elemi, hem bir hazz tazammun eder. Duyarlmz, imgelemimiz bu genilii kavramaya kendisini aciz, kudretsiz bulur; bir sknt duyarz. Fakat ayn zamanda aklmz kendi bykln, yksekliini duyar ve bylece bir haz duyarz. mgelemin kkl akim bykln belirtir. Dinamik ulvi, kudretin yani byk engellere stn olan bir iktidarn ulvisidir. Gk grlemeleri, bulutlar ve yldrmlarla karmakark bir kasrga yahut sonsuz bir denizin cokun dalgalarla gkleri dv, dinamik ulviye, birer misaldir. Bu halde, tabiatn kudretine mukavemet etmek imknszl aczimizi bildiriyor. Fakat bu imknszlk ayn zamanda bizde bir yetinin varln haber veriyor. yle bir yeti ki onunla tabiattan 99

ESTETK ayr olduumuz ve hr bulunduumuza hkmediyoruz. Bu imknszlk tabiatn stnde olduumuzu bize bildiriyor. Burada Pascaln tannm szlerini tekrar edebiliriz: nsan bir kamtan baka bir ey deildir. Tabiatn en zayf, fakat dnen bir kam... Onu ezmek iin btn evrenin silhlanmas lzm gelmez. Bir buhar, bir damla su onu ldrmeye yeter. Fakat btn evren insan ezse bile o yine kendisini ldrenden asil kalr; nk hem ldn, hem evrenin kendine olan stnln idrak eder, evren ise bunu idrakten acizdir. Kant'n bu tannm tahlili birok bakmdan tenkit edile- bilir. Bir defa ulvi denilen gereklerin hakikaten snr yok mudur? Hususiyle deniz ve le itiraz edilmitir. Ulvilik heyecan olmas iin, bizden harikulade bir surette ykselen bir azamet veyahut kudret duygusuna malik olmamz yeter. Nihayet Kant, btn misallerini organik olmayan, madd dnyadan alyor ve tamamyla beer ulviyi ihmal ediyor. Sonra, ulvilik heyecannda, fikrimizin tabiat nnde aczini anladktan sonra dorulduu anlay son derece itiraz ekmektedir. Mesel dhiyane bir ihtira ulvilii karsnda eildiimiz zaman fikrimizin evvel kendisini ezen eyin stne ykseldiini duyuyor muyuz? Bununla beraber ulviyet heyecannn genel olarak bize snrsz grnen bir azamet veyahut bir kudret tarafndan belirlendii fikrini muhafaza edebiliriz. Kant tarafndan yaplan bu matematik ulvi ve dinamik ulvi blmn de muhafaza edebiliriz. Fakat ulvinin bu iki ekline beer, fikr ve ahlk ulviyi de katmak lzmdr. 100

ESTETK FKR ULVLK Bu ulvilik heyecann, byk bir ideal iin kendisini feda eden bir kahramann, insan cesaretini aan cesareti nnde eildiimiz zaman duyarz. Vcudu hastalkla eriyen ve organlar birer birer kesilen, fakat bununla beraber aratrmalarna yine devam eden bir radyologun kahramanl bizde bu heyecan uyandrr. GLNLK DUYGUSU; KOMK Glnlk duygusu estetik bir duygudur; nk toplumun karlksz bir seyrinden gelir yahut gelebilir ve komedi, karikatr, satir gibi baz sa natlarda esasl bir rol oynar. Trev bakmndan gln (ridicule) demek gldren ey demektir. Fakat gl, souk gibi yalnz fizik yahut gdklanma gibi fizyolojik veyahut nefsinden memnunluk gibi hibir estetik anlam olmayan psikolojik sebeplerden doabilir. Estetii ilgilendiren gl komik tarafndan meydana getirilen gltr. Komik, birok kuramlara meydan vermitir. Kant iin gl hibir eye varmayan bir bekleyiten olur. Bu aklama baz latifeler iin yrrlktedir. Fakat her beklenilmeyen ey 'gldrmez ve hibir eye varmayan bekleyi glnlk duygularndan bambaka duygular dourabilir. Spencer glte yava yava den bir kartln tesirini gryor: Bilin byk eylerle uratktan sonra kk eylerle ba baa kalrsa gl tabii olarak doar. Mesel iman bir adam aya kayp da yere dtkten sonra kalkamazsa gleriz.

101

ESTETK Bununla beraber, artdan eksiye giden kartln daima gldrdne itiraz edilebilir. Vaktiyle mesut olan bir adama rastlyorum; onu sefil bir durumda buluyorum: bu den kartlk gln grnmez. Glnlk duygusu ve komik hakknda yaplm olan en dikkate deer zmleme, H. Bergson'un zmlemesidir. Evvel insani olan eyin dnda komik yoktur. Bir manzara gln deildir. Bir hayvan ancak insani bir ifade veya bir durum alrsa glntr. Bir ey, insann oraya koyduu bilgiyle yalnz glntr. nsan yalnz glmesini bilen bir hayvan deil, ayn zamanda gldrmesini bilen bir hayvandr. Sonra, gl bir nevi duygusuzlukla beraberdir. Gln heyecan kadar byk bir dman yoktur. Gln ey, tesirini yapmak iin kalbin geici anestezisi gibi bir eyi gerektirir; salt anlaa hitap eder. Bu anlak dier anlaklarla temasta kalmaya mecburdur. Eer kendimizi yalnz bulursak, gln olan eyden zevk duyamayz. Gln bir ses yansmasna ihtiyac var gibi geliyor. Glmz daima bir grubun gldr. H. Bergson ince zmlemelerden u forml karyor: Gln ey Canl ey zerine yapan mihanikliktir. Bir halde yahut dier halde gln olan ey bir kiinin canl hareket kabiliyetini ve dikkat kvrakln grmek istediiniz yerde grmenizdir. 102

ESTETK Misal: Gmrk memurlar, batan bir gemiden yolcular kurtardktan sonra derhal soruyorlar: Kaak eya var m? Kuram en iyi anlatan misallerden biri de udur: ocuklarn krlarda oynadklar bir oyun vardr; dz bir yerde ieler dizilir, aralarnda insan geecek kadar bir aklk braklr. Oyunu idare eden kimse: ieleri devirmeden aralk lardan kimlerin gemek istediklerini sorar. Oyuna itirak edecekler, evvel gzleri ak olarak bir iki defa ieler arasndan geerler ve alrlar. Sonra gzler kapatlr, bala emri verilir. Hlbuki bu srada ieler sessizce toplattrlmtr. Gzleri kapal ocuklarn hibir eyden haberleri yoktur ve ieler varm gibi ihtiyatla, ayaklarn ok yukardan atarak dolamaya balarlar. te bu bizi gldrr; nk burada canl zerinde mihaniklik, baka bir deyile yerine harcanmayan bir aba vardr. Fizyonominin allm hareket tarznda donmu bir eyi hatrlatan bir ehre glntr. Mesel muhayyel bir boruya ebediyen fler gibi duran bir ehre glntr. Bir karikatrcnn sanat, eklin grnndeki ahengi altnda maddenin derin isyanlarn yakalamak ve gstermektir. Mesel bir burnu, tabiatn zaten uzatt dorultuda bsbtn uzatmak. Bergson bylece btn glnl canl ve mihanikinin kartlyla aklyor. Bergsonun kuram, komik hakknda en derin ve en ince aklamay vermektedir. Ana izgilerinde onu kabul edebiliriz. Bununla beraber tezinin bir noktasn, gln duygusuzluu gerektirdii noktasn itiraz kaydyla almak uygundur. Gl, psikolog Harald Hffding'in dedii gibi, bir dmanlk duygusuyla beraberdir. 103

ESTETK Mesel gl; otoritenin dmandr. Bir eyin yalnz kahkaha arabilecek bir taraf olmas bile o eyin mutlak bir kudret arz etmediini gstermeye yeter. Onun iin, zerimizde bir hkm ve nfuz kurduu ve bizden tam bir itaat istedii vakit onda gln bir ey bulmak houmuza gider. (H. Hffding: Tecrbe zerine messes ruhiyat; Trke tercmesi, s. 243) Snfta retmenin izni olmakszn bir olay vukua geldi mi renci gler. Gl bu mevkide bir stnlk belgisi olmaktan ok bir kurtulu ifadesidir. Gl bu mevkide bir hrriyet bi linciyle beraberdir. Ayn vaka siyasi hayatta da vukua gelir. Hkm ve nfuz sahipleri iktidar k aybetmek zere olduklar zaman gln grnrler. Komik iirin (hiciv ve hezelin) grnmesi Aristophane, Moliere- hrriyete doru bir ilerlemeyi bildirir. Aksine olarak kahkahaya sempati katlr. Glen kimseyle glme konusunu sk bir ba birebirlerine balad vakit yeni ve zellii bulunan bir duygu doar. Gemi bir zamanda yaptmz yahut sylediimiz bir eye gldmz vakit bu halden onda bir eser vardr. Kendi makul olmayan ilerimiz hakknda onu yalnz dardan seyreden yahut dmanca bir gzle inceleyen kimsenin anlayndan baka trl bir yorumumuz bulunmakla beraber halimize gleriz. Hakknda sevgi duyulan birisiyle elenmek tamamyla insanin kendi kendisiyle elenmesine benzer. (H. Hffding: Tecrbe zerine messes ruhiyat; Trke tercmesi, s. 245-255)

104

ESTETK HUMOUR NEDR Bylece (Hffding) estetikiler tarafndan (humour nedir?) diye ekseriya tartlan bir meselenin ekli hallini ortaya atyor. ngilizce (humour) kelimesi, Ltince karakter anlamna gelen (humor) kelimesinden kmaktadr. Fakat bugn bu kelimenin edebiyatta ald anlam ok geni ve ok zengindir. Bununla beraber (humour) kelimesi asl anlamn kaybetmemitir; humour, sanatda zel bir karakteri ifade eder. Byk Alman (humoriste) i Jean Paul Richter, (humour) u glmseyen gzdeki bir damla ya Die Thrne im lachenden auge diye tarif eder. Eichendorf da (humour) a mitsiz bir neelilik der. Schumann, Humoresque i besteledii sralarda piyanonun nnde bir ocuk gibi gldn, bir ocuk gibi hkrdn yazar. Humour'u gzyayla glmsemenin bir kaynamas eklinde tarif etmek pek doru olmakla beraber ak deildir. Tarife aklk vermek iin bu glmseyen, alayl gzyann sebebini bulmak lzmdr. (Humour) sanatda zel bir istidadn, bir hayat anlaynn, bir dnya grnn ifadesidir. (Humoriste) iin bu evren bilinsiz zerrelerden ibaret bir evrendir. Bu evrende bykle kn fark yoktur. Sonsuzluk karsnda her ey ayndr, eittir, hitir. Humoriste, olaylarn altnda saklanan kkl grr. Dnyann snrl, elemli, manasz ve ahenksiz hallerini meydana karr. Bunlar byk ve nemli sanlan eylerle canl bir kartlk haline koyar. Fakat yaayan her eye kar kalbinde besledii derin sevgi ve itiyakla hem kuru bir alaydan, hem takn bir straptan kurtulur. Olaylarn 105

ESTETK deimez, kr ve sar dzenine isyan eden varlklarla alay eder, sevdiimiz bir ocukla efkatle alay ettiimiz gibi. Gne parltlarn tayan yamur damlalar gkten nasl dklrse gzlerinden de glmseyi parltlarn tayan yalar ylece dklr. (Melisande), (Maurice Maeterlinck'in Pelleas ve Melisande isimli piyesinin kahraman) drdnc perdede: Mesut ve zntlym der. Humoriste de ayn zamanda mesut ve zntldr. Hayat bu kadar yksek, gzel olduu iin mesut, hayat bu kadar yabanc, irkin, manasz olduu iin zntl. ngilizlerde, mesel bir Sterne'de (humour) kck eylerin bytlmesi eklinde kendisini gsterir. Fakat ayn kartln daima ayn sempati duygusu zerinde yuvarlandn grrz. nl (humoriste) lerde, bir (Shakspeare) de, bir (Swift) te, mesel bir (Dickens) te, bir (Jean Paul) de, bir (Heine) de ayni tragicomique gr, o gre kar duyduklar ayn sempatiyi buluruz. Hayatn moristik anlay ite budur. Hffding, (Tecrbe zerine messes psikoloji) adl eserinde, glnlk duygusuyla ulvilik duygusunu kyaslayarak ayn neticeye varyor: Glnlk duygusu da ulvilik duygusu gibi bir kartla dayanr. Fakat fazla olarak bu iki duygu da birbirlerine kar bir kartlk tekil ederler. Her ikisi de ayn asli mnasebet zerine, yani bykln, kklkle mnasebeti zerine dayanrsa da bu mnasebeti muhtelif safhalarla grrler. Birisi yukardan, dieri aadan bakar. Her ikisi de birleince, okumu, tecrbeli bir adamn varlk karsnda duyduu duyguyu meydana getirirler. Byle bir adam evrenin kuvvetleri karsnda pek kk bir eydir. Fakat ayn zamanda 106

ESTETK kendisi de bir mukavemeti krabilmeye gl bir kuvvettir. u halde hem kendinden geip kalmay, hem korkuyu arkada brakmtr. Onun esasl istidadn tekil eden ey zarifane bir alayla kark bir ulviyet duygusudur. Gzel sanatlarda trajikle komii kartrmak suretiyle de bu duyguya yaklalr. (Hffding: Tecrbe zerine messes ruhiyat; Trke tercmesi, s. 250) Bu duyguyu, bu tragicomique evren grn eriilmez eserlerde yaatan,- hi phe yok ki (Sbakespeare) dir. Evrenin yalnz bir tarafn, gln veya ackl tarafn almayp, evreni bykl ve kklyle beraber tam olarak ifade ettii iindir ki Shakspeare) hayat gibi esrarl eserler yaratmtr.

107

ESTETK

SON SZ Sanat bir ibdadr. Sanat hazr olarak ne d realitede, ne de ona stn ideal bir lemde vardr. Sanat eseri bir eyin hibir zaman kopyas deildir. Sanat grd veya iittii eyleri aynen eserine koymaz; onlar, mizacna tabi olarak kurar ve yaratr. Tabiat onun iin bir lgat kitabndan baka bir ey deil. Sanat, fonksiyonlarn bir ahengidir. Btn sanat faaliyeti anla, imgelemi ve duyarl beraberce eritmekten ibarettir. Sanatnn, seyirci veya dinleyicinin btn faaliyeti, muhtevayla eklin bu derin birliinde birleir. Duyum, sanatn balangcdr; duyumlarn dzeni, onun zaruri artdr. Fakat bu ancak sanatn ekil tarafdr. Dzene bal tutulan duyumlarn yani eklin ayn zamanda ifadeli olmas da lzmdr. fade veya muhteva, btn insan kymetleri, duygu ve dnceleri kendinde toplar. Sanat, ruh hayatn ahengini gerekletiren bir dnya yaratr. Sanat, insan ruhunun somut ve tam gereklemesidir. (Ar mecmuasnn 4 Nisan 1937 saysnda kan Sanat ve Sanatkr balkl yazmza baknz.) Sanatn amac srf gzellik yaratmaktr. Sanatn meneine kadar insek yine bu hakikatle karlarz. Henri Breu'in dedii gibi: Eer sanat iin sanat domam olsayd, bysel yahut din sanat asla olmazd. Yalnz u var ki, eer bysel yahut din fikirler sanat reel hayatn en nemli meguliyetlerine girmeyi mmkn 108

ESTETK klmam olsayd, kendi kendisi iin doan sanat gndelik hayatn esasl meguliyetlerine ok zayf surette alanm olacandan, reymi kalmak tehlikesiyle karlarlar. (Journpl de Pfychologie, Annee: 1926. No. 1-2, s. 366.) Orta zaman sanatnda bir otorite saylan (Emile Mle) e gre taassup ierisinde yaayan bu zamann sanatlar birer halis sanatdr: teolojinin geni alannda plstik ifadeye en elverili olan konular semilerdir. Esasen sanat asla konunun basks altnda deildir; ayn konu hakknda birok sanatlar ok eitli temler meydana getirirler. Asl nemli olan, konunun gereklemek, estetik tem olmak tarzdr. Bu prensip sanata kendisini canlandran nosyonlardan bamsz bir varlk verir. Sanatn bamsz olmas nemini azaltmaz. Sanat bazen renksiz ve manasz grnen hayattan ka salar; insan karlkszla altrarak ahlk hayata hazrlar; bazen da ruhu musallat fikirlerden ve heyecanlardan temizler. Kiisel hayatta bu mspet rol oynayan sanat, sosyal hayatta bir sevgi ve yaklama kayna olmaktadr. Fakat sanatn hakik mahiyetini gsteren ondaki yapc kudrettir. Sanat daima kendini tamamlamak iin yaratr. (Paul Valery), Eupalinos un azyla: na ede ede kendimi ina ettim. [Paul Valery: Eupalinos, s. 103.] derken, sanatn bu gerek karakterini hatrlatmak ister. SON 109

ESTETK

KTAPTA ADI GEEN YARATICI ADLAR Alain E. Chartier'nin takma ad. Uzun yllar Pariste Michelet lisesinde felsefe retmenlii yapmtr. (Gzel sanatlar sistemi) nin ve (Propos) larnn mellifidir. Aristo nl Yunan filozofu, M. . 384te domu ve 322 de lmtr. Gezimcilik okulunun kurucusudur, var olabilen zeklarn en parladr. Tarihi, hayvanat, iir san'at, siyaseti, ilk... derin ve orijinal grlerle doludur. Felsef ve ilm fikrin modeli olmak zere her zaman Aristo'nun ad anlr. F. Bacon nl ngiliz filozofu. Deneysel metodun yaratclarndandr. (1561-1626). V. Basch Sorbonne'da uzun yllar estetik profesrl etmitir. Fransann igal altnda bulunduu srada ldrlmtr. En tannm eseri (Kant'n estetii) adl doktora tezidir. Ch. Baudelaire Byk Fransz airi, (er iekleri) nin mellifi. iir leminde devrim yapan bu eser anlayszlk dnyasnda aknlklar uyandrmtr. (1821-1867). T. de Banville Parnasse ekolnden Fransz airi (1823-1891) A. Baumgarten Alman filozofu ve estetikisi. 1735te yazd Aesthetica adl kitabiyle, estetie ilk defa olarak bugnk anlamn vermitir. (1714-1762). Beethoven Byk Alman bestecisi, birok sonatlarn, senfonilerin ve hususiyle lmez 9 uncu senfoninin bestecisi. (1770-1827). 110

ESTETK H. Bergson ada Fransz filozofu. Metafizii ilm sahaya gtrmek isteyenlerden biridir. Felsef sistemi sezie dayanr. Mehur eserleri: (Yaratc tekml), (Madde ve hafza), (Bilincin vastasz verileri) dir. Akc bir slpla yazd bit derin kitaplar Bergson'a 1928 ylnda Nobel edebiyat mkfatn kazandrmtr. 1859 da domu, Paris igal altnda bulunduu srada lmtr. N. D. Boileau nl Fransz airi ve tenkidcisi (Art Poetique) in, yazar (1636-1711). H. Breuil Zamanmzn tannm Fransz arkeologlarndan. Brcke 19 uncu yzyl Alman fizikilerinden. F.Brunetiere Fransz profesr ve tenkitcilerinden. Edebiyata tekml kuramn uygulamak istemitir. Eserleri arasnda hususiyle (Lirik iirin tekml) zikre deer. (1849-1906). K. Bcher 19 uncu yzyl Alman iktisatlarndan. Buffon Fransz tabiiyatlarndan ve yazarlarndan. Byk bir bilgin olduu kadar, byk bir ediptir. (1707-1778). Ccero Romallarn en nl hatibi. Hukuk hitabette rakipsizdir. Fakat siyas hitabette (Demosthene) den aadr. (106-43 Milttan evvel). A. Comte Byk Fransz filozofu. 19 uncu yzyln en byk eserlerinden biri olan (Cours de philosophie positive) in mellifi olup, sosyoloji ilminin kurucusudur. (1788-1853). B. V. Cousin Fransz filozoflarndan. Semecilik ekolnn bakandr. (Gzellik, hakikat ve hayr hakknda) adl kitabn sahibi, (1792-1847). C. Croce talyan filozofu, tenkidcisi ve siyaset adam. Franszcaya da tercme edilmi olan (Estetik) adl eseri hususiyle nemlidir. (1866). D'Alembert Fransz yazar, filozofu ve matematikisi. Ansiklopedinin kurucularndan biri (171 7-1783). 111

ESTETK Delacrois 19 uncu yzyln en byk Fransz ressamlarndan. Romantik ekoln efi (17991863). H. DeIacroix Sorbonne profesrlerinden. Sanatn psikolojisi adl kitabn mellifi, 1938 de lmtr. Descartes Fransz filozofu, fiziki ve matematiki, (Metot hakknda nutuk) ve (Metafizik Dnceler) in mellifi. Kartezyanizm denilen metodun yaratcs. (1596-1650). Ch. Cckens ngiliz romancs. David Copperfield, Pick-Vick'in maceralar gibi her dile evrilmi romanlar yazmtr. (1812-1870). D. Diderot Fransz dnr, yazar, tenkiti ve edip. Byk Ansiklopedinin kurucularndan, en kuvvetli eseri Neveu de Rameau'dur. (1713-1784). DionysosBacchus n Yunancas. arap ilh; Jpiter ve Semele nin olu. Usturelere gre Bacchus, babas Jpiter'e ilhlarn devlerle olan savalarnda, son derece yardm etmitir. Savan kzgnlnda! Bacche evochel (Cesaret Bacchus) nidasyla teci ediyordu. Bu, Bacchante'larn naras olmutur. E. Durkheim Fransz Sosyoloji okulunun kurucusu. (Annee Sociologique) in yaymcs. nemli eserleri arasnda, (Sosyal i blm), (Sosyolojik metodun kurallar), (Din hayatn ilkel ekilleri) ni sayabiliriz. (1858-1917). Efltun Eski Yunanistann byk idealist filozofu. Eserleri batanbaa iirdir; onlar yazmak iin muhavere tarzn semiti. En tannm muhavereleri Phaidon, Phaidra, Ziyafet, Cumhuriyet tir. (Milttan evvel 429-347). 112

ESTETK Eichendorf Alman moristi. Hibir eye yaramayan adamn hayatndan sahneler in romancs. (1788-1857). Fechner Alman filozofu; psiko-fiziin kurucularndan. (1801- 1887). D. Flaubert Realist Fransz romancs. Romanlarnda derin bir psikolog olarak grnyor; slbu son derece ahenkli ve ilenmitir. En tannm roman (Madama Bovary) olup Fransz edebiyatnn aheserlerinden biri saylmaktadr. (1821-1880). E. Gautier Fransz airi, romanc ve tenkitisi. Parnasse ekolndendir. (1881-1872) Goethe Dnyann en byk airlerinden ve Almanyann en byk airi, Faust mellifi. (17491832). A'len Grant- 19 uncu yzyl ngiliz fizyolojistlerinden. Gretry Bestekr. Fransz opera komiinin balarndan, en tannm eseri (Aslan yrekli Richard) dr. (1741-1813). J.-M. Guyau Fransz filozofu. Gen yanda veremden len bu filozof, estetik, ahlk, sosyoloji sahasnda ok kymetli kitaplar brakmtr. (1854-1888). Heine Lirik Alman airi. ( 1 797-1856). H. Holbein Almanlarn hususiyle portrede tannm byk ressamlarndan. (Danse Macabre) adn tayan freski tannmtr. (1490-1543). H. Hffding Danimarkal filozof; (ada felsefe tarihi) ve (Tecrbe zerine messes ruhiyat) n mellifi.

113

ESTETK V. Hugo nl Fransz airi. Romantizmin efi. (Cromvvel) adl piyesinin nsz nl edeb bir beyanname olup, tiyatro sahasnda kabul edilmi olan klsik kuramlara hakik bir harp iln mahiyetindedir. (1802-1885 ) . W. James Amerika psikologlarndan ve filozoflarndan. Tannm eserleri (Ruhiyatn prensipleri), (Pragmatizm) dir. (1842-1910). E. Kant Byk Alman filozofu; en mehur eserleri (Mahz akln intikad), (Amel akim intikad) ve (Hkmn intikad) dr. (1724-1804). Leconte de Lise Parnasse ekolnden Fransz airi. (Poemed Barbares) tannmtr. (18181894). Leibniz Mehur Alman filozofu ve bilgini Newton'!a ayn zamanda tefazuli hesabn esaslarn bulmu ve felsefe alannda da Monades sistemini tasarlamtr. (1646-1716). J. Lematre Fransz edeb tenkidcilerinden. Tenkitte empresiyonistti. adalar ve Tiyatro izlenimleri yanlmayan grlerle dolu ok kymetli kitaplardr. (1853-1914). Leonardo da Vinci Dnyann en nl ressamlarndan, (Joconde) un ressam. (1452-1519). Lipss 19 uncu yzyl Alman estetikilerinden. Einfhlung kuramn tedvin edenlerden. H. Lotze Alman filozofu ve fizyolojisti. Psikofiziyolojinin kurucularndan biri. (1817-1881). M. Maeterlinck (Serres chaudes), (Douze Chansons) adl iir kitaplaryla (Monna Vanna) ve (Pelleas ile Melisande) gibi piyeslerin mellifi. (1862). G. de Maupassant Realist ekolden Fransz hikyecisi ve romancs. (Boule de Suif) le ilk defa kendisini tantt. (1850-1893). 114

ESTETK Michel-Ange nl ressam, heykelci, mimar ve air; dnyann yetitirdii en byk sanatlardan biridir. Romadaki Saint-Pierre kilisesinin kubbesi, ikinci Jules'n mezar, Sixtine apelinin resimleri -ki onlar arasnda emsalsiz Son hkm bulunmaktadr- Musa'nn heykeli birer aheserdir. (1475-1564). Moliere nl Fransz komedi yazar. adalarnn dedii gibi Moliere, insan tabiatnn emsalsiz bir ressamdr. Yaratt kahramanlarn birou birer lmez tip olarak kalmtr. Moliere, Fransz dilini son derece zenginletirmitir. Komedileri arasnda en tannm olanlar (Hasis), (Tartf), (Zoraki tabip), (Hastalk hastas) ilk. dr. (1622-1673). Cl. Monet Fransz ressam; impressionnisme in statlarndandr. (1840-1926). F. Ohnet Realist ekolden Fransz romancs. (Demirhane mdr) adl romann mellifi, (18481918). G. Phidias Eski Yunanistann en nl heykelcisi. En yksek eserleri (Jpiter) (Minerve) dir. (Milttan evvel 500-431). H. Poincare nl Fransz matematikisi. Bilimsel felsefeye ait yazd kitaplar ok kymetlidir; bunlar arasnda (Bilim ve metot), (Bilim ve varsaym) sayabiliriz. (1854-1912). . J. Racine Fransann Corneille'le beraber en byk trajedi airidir. Franszcay yksek bir zevk ve sanatla kullanm ve bu dile sonsuz bir ahenk vermitir. En nl trajedileri: (Athalie), (Iphigenie), (Britannicus), (Andromaque) ve hususiyle aheseri olan (Phedre) dir. (Plaideurs) adl ok nefis bir de komedi yazmtr. (1639-1699). Raphael talyan Rnesansnn en byk ressamlarndan. Birok emsalsiz madonalar brakmtr. (1483-1520). 115

ESTETK Rembrandt nl Hollandal ressam. Frasnn gz kamatran zenginliini ve (Aydn-glge) deki vukufunu, deha kudretini bugn btn dnya tasdik etmektedir. (1606-1669). T. Ribot Fransz psikologlarndan. Dikkatin, bellein, imgelemin, duygularn psikolojisine dair yazd eserler tannmtr. (1839-1916). J. P. Richter Alman romantizminin en byk ehrelerinden. Goethe ile Schiller'in rakibi, en tannm eserleri Titan ve Hesperus'tr. (1763-1825). A. Rodin Fransz heykelcisi. ok kudretli expressionniste bir sanat. (1840-1912). T. Rousseau Fransz ressam. Hususiyle peyzajda kuvvetlidir. (1812-1867) I. Rubens nl Belikal ressam. mgelemin taknl, frasnn kudreti, kulland renklerin parlaklyla tannmtr. (1577- 1640). J. Ruskin ngiliz sanat tenkidcisi, itimaiyats ve yazar. (1819-1900). Saint Franois d'Assise Fransisken ruhban snfnn kurucusu. efkat rneiydi. (1182-1226). Sebiller Byk Alman airi, edip ve tarihisi. (Haydutlar), (Guillaume Teli) gibi trajedilerin ve (Otuz yl sava) gibi kymetli tarih kitaplarnn mellifi. Schiller, dostu Goethe ile beraber Almanyann en byk ediplerindendir. Romantizmin balarndan biridir. (1759-1805). A. Schopenhauer Byk Alman filozofu. Evrenin zn iradeye indirgiyor ve iradeden strap ve ktmserlik karyordu. En tannm eseri (Dnyann irade ve tasavvur olarak anlay) dr. (17881860). Schumann Alman bestecisi ve piyanisti. (Reverie) gibi duygulu, ksa melodiler bestelemitir. (1810-1856). G. Seailles Fransz dnrlerinden. (Sanatta deha) adl kitabn mellifi, (1855-1922). 116

ESTETK W. Shakespere ngilterenin ve dnyann en byk airi ve tiyatro yazar. Trajedileri arasnda hususiyle Hamlet ve Makbet tannmtr. Venedik Taciri gibi emsalsiz komediler yazmtr. (15641616). A. Smith ngiliz filozofu. (1723-1790). H. Spencer ngiliz filozofu; evrim felsefesinin kurucusu. (Sosyoloji prensipleri), (Psikoloji prensipleri) adl eserleri tannmtr. (1820-1903). Madama de Stael nl Fransz romanclarndan; (Delphine) ve (Corinne) adl iki romann ve Almanya hakknda bir incelemenin mellifi. Yazlar, zerinde romantizmin ykseldii esaslardan birini tekil eder. (1766-1817). Stendhal H. Beyle'in takma ad. nl Fransz romancs, (Krmz ve siyah) ve (Chartreuse de Parme), Fransz edebiyatnn iki aheseri olup, derin bir psikolojiyi kapsamaktadr. (1783-1842). L. Sterne Eserlerinde heyecanla humour'u maharetle mezceden ngiliz romancs. Tristram Shandy'nin, Duygulu Yolculuk'un mellifi. (1713-1768). J. Swift ngiliz romancs. Gliver'in seyahati, Fnn hikyesi gibi satirik hikyeler yazmtr. (1667-1745). H. Taine Fransz filozofu, tarihisi ve tenkidcisi. Tatbik bilimlere mahsus metodu, beer fikrin muhtelif mahsullerine uygulamak istemitir. (ngiliz edebiyat tarihi), (Sanat felse fesi), (ada Fransann meneleri) gibi kitaplar ayn metotla yazlmtr. (1823-1893). Tolstoy nl Rus edibi, Realist bir sanat olan Tolstoy hususiyle mill hayat ve Rus geleneklerini tasvirde emsalsizdir. En tannm eserleri: (Harp ve sulh), (Anna Karenina), (van Ilitch'in lm), (Zulmetlerin kudreti) dir. (Sanat nedir?) adl bir etdn de mellifidir. (1928-1910). 117

ESTETK E. Veron 19 uncu yzyl Fransz estetikilerinden. (Esthetique) adl bir kitabn sahibidir. R. Vischer 19 uncu yzyl Alman estetikilerinden. (Einfhlung) taraftar. Volket 1 0 uncu yzyl estetikilerinden. Alman. R. Wagner nl Alman bestecisi. Musikiye yeni ufuklar aan dehalardan bindir. (1813-1883). W. Wundt Alman psikologu ve fizyolojisti, Almanya'da (Vlkerpsychologie) nin kurucusu. (1832-1920). Xenophon nl Yunan filozofu ve tarihisi. Socrates'in en sevdii rencilerinden biriydi. (Memorables) in mellifi. (M. 425-352). E. Zola Fransz romancs, natralist ekoln ba. (Rougon-Macquart) roman serisinin ve Terez Raken'in mellifi. (1840-1902).

118

ESTETK BBLYOGRAFYA Bu Estetik kitabnn pln birok ksmlar Felicien Challaye'in (Esthetique) adl kitabndan hemen aynen iktibas edilmi, baz ksmlar da Hegel'in (Esthetique), Jouffroy'nm (Cours d'Esthetique), Taine'in (Philosophie de l'art), H. Delacroix'nn (Psychologie de l'art) adl eserlerinden faydalanmak suretiyle yazlmtr. kinci derecedeki kaynaklar kitabn muhtelif yerlerinde notlarla gsterildiinden burada ayrca zikredilmemitir.

119

ESTETK

Sanat bir ibdadr. Sanat hazr olarak ne d realitede, ne de ona stn ideal bir lemde vardr. Sanat eseri bir eyin hibir zaman kopyas deildir. Sanat grd veya iittii eyleri aynen eserine koymaz; onlar, mizacna tabi olarak kurar ve yaratr. Tabiat onun iin bir lgat kitabndan baka bir ey deil. Sanat, fonksiyonlarn bir ahengidir. Btn sanat faaliyeti anla, imgelemi ve duyarl beraberce eritmekten ibarettir. Sanatnn, seyirci veya dinleyicinin btn faaliyeti, muhtevayla eklin bu derin birliinde birleir. Duyum, sanatn balangcdr; duyumlarn dzeni, onun zaruri artdr. Fakat bu ancak sanatn ekil tarafdr. Dzene bal tutulan duyumlarn yani eklin ayn zamanda ifadeli olmas da lzmdr. fade veya muhteva, btn insan kymetleri, duygu ve dnceleri kendinde toplar.

120

You might also like