You are on page 1of 185

ULUSLARIN ETNK KKEN

Anthony D. Smith

Smith, Anthony D. Uluslarn Etnik Kkeni ISB N 9 7 5 -2 9 8 -0 4 4 -9 / Trkesi; Sonay Bayromolu, Hlya Kendir / Dost Kitabevi Yaynlan Aralk 2 0 0 2 , Ankara, 3 6 6 sayfa

Tarih-Etnoloji-Siyaset

Idtabevi

DOST

3 2 o - S L
Abant zzet Baysal niversitesi Merkez Ktphanesi

SM\

*0052891*
25S.07.02.01.06./10/00S2891 320.54 S M I 2002

ISBN 975-298-044'9 The Ethnic Origins o f Nations ANTHONY D. SMITH Anthony D. Smith, 1986 Bu kitabn Trke yayn haklar ONK Ajans Ltd. ti. araclyla Dost Kitabevi Yaynlarna aittir. Birinci Bask, Aralk 2002, Ankara ngilizceden evirenler, Sonay Bayramolu, Hlya Kendir Teknik Hazrlk, Ferhat Babacan Bask ve Cilt, Pelin Ofset Dost Kitabevi Yaynlar Karanfil Sokak, 29/4, Kzlay 06650, Ankara Tel: (0312) 418 8772 Fax: (0312) 419 93 97 raulman@domi.net. tr

Profesr Hugh Seton-Watsonm Ansna

iindekiler

nsz Haritalar in Not


13

Haritalar
14

Giri
21

1 Dar odalarmz, ksa hayatlarmz, abucak snveren tutku ve duygularmz, isli ve kalmsz bir gereklikle ykl kibrin dna tadnda bizi, ite, sonun da insanolunun duygularn tatmin etmeye yetecek kadar engin ve youn bir evren orada balyor. W . B. Yeats 2 Hibir toplum yoktur ki, birliini ve kiiliini oluturan kolektif duygular ve kolektif dnceleri dzenli aralklarla onaylamak ve dorulamak ihtiyacn hissetmesin. Emile Durkheim 3 Davudun dm olan haymesini o gn dikeceim, ve onun gediklerini kapayacam, ve onun yklm yerlerini dikeceim, ve onu eski gnlerde olduu gibi yapacam (...) Ve kavmm srailinSrgnlerini geri getireceim, ve harap olan ehirleri yapacaklar, ve onlarda oturacaklar; ve onlarda balar dikecekler, ve onlarn arabn iecekler, ve baheler yapacaklar, ve onlarn meyvasn yiyecekler. Ve onlarn topraklarn dikeceim, ve kendilerine verdiim topraklarndan artk sklmeyecekler, senin Allahn RAB diyor. Amos 9

Uluslar Modem midir? Modernistler ve Primordialistler Ethnie, Mitler ve Semboller Etnik Topluluklarn Sreklilii

27 28 35 39

I. Modem ncesi alarda Etnik Topluluklar Etnik Topluluun Temelleri Ethnienin Boyutlan Etnik Oluumun Baz Temelleri Ethnienin Yaps ve Sreklilii Tarihte Ethnie ve Etnisizm Esizlik ve Dlama Etnik Direni ve Yenilenme D Tehdit ve Etnik Karlk ki Tr Etnik Mythomoteur 4 Tarm Toplumlarnda Snf ve Ethnie Toplumsal Nfuz Sorunu Askeri Seferberlik ve Etnik Bilinlilik Ethnienin ki Tr Etnik Siyasal Birlikler
45 47 57

68
76 76 79 85 88

101
102 106
110

125

128

Etnik Beka ve zlme


K o n u m v e E g e m e n lik

129
'3 .3

Demografik ve Kltrel Sreklilik Ethnienin zlmesi Etnik Toplumsallama ve Dinsel Yenilenme

136 143

n . Modem Dnemde Ethnie ve Uluslar


17 1

Uluslarn Oluumu
Bat Devrimleri Teritoryal ve Etnik Uluslar Ulus Oluturma Etnik Model , Etnik Dayanma m Siyasal Vatandalk m?

172
1 18 2 18 8 ' ^4 199

Ethnieden Ulusa Gei


Ethnienin Siyasallamas Yeni Din Adamlar Otari ve Teritoryalleme Seferber Etme ve erme Yeni Bir Tahayyl

200
204 209 21 3 21 9 224

Son zamanlarda tarihiler ile sosyal bilimcilerin ilgi alanlarnda ve konusu modern dnyann kkenleri ve biimlenii olan kayglarnda artan bir yaknlama grlmektedir. Bir yanda yirmi otuz yldr ariv empirisizminden, dier yanda ise toplum hakknda soyut kuramsallatrmalardan sonra, sosyolojik dne sahip baz tarihiler ve tarihsel kayglara sahip sosyologlar, seklerizm, brokrasi ve dnya kapitalizminin modern doa sn ve ortaya k nedenlerini saptamak iin, kendi disiplinlerinin bul gu ve kayglarn uyumlu bir gayret ierisinde bir araya getirme ihtiyacn duymulardr. E. H. Carr, Seton-W atson, Hobsbavvm, Kiernan, Tilly, Skocpol, Barrington Moore, W allerstein, H echter, Gellner, Armstrong ve dierlerinin almalarnda, tarihsel sosyoloji ve sosyolojik tarihin iler lemesine bireysel katklarn salayan bu meseleleri bulmaktayz. Uluslarn ve devletlerin artmas, bu meselelerin hayati tarafm olutu rur. Herhalde, daha ok modern devlet biim lerinin doas ve kkenleri zerine alm a yaplmtr; an cak gerek B a tdaki gerekse nc Dnyadaki ulus-oluumu meselelerini aklamaya alan denemeler de bulunmaktadr. Bundan sonraki sayfalar bu geni tartmann birka yn zerinde durmakta ve modern Batl gelimeleri daha geni bir tarihsel balam

Efsaneler ve Topraklar
Nostalji ve Gnen Tarihsel Drama Olarak Romantik Milliyetilik iirsel Meknlar: Topran Kullanm Altn alar: Tarihin Kullanm Mitler ve Ulus nas

224 227 235

244
2 55 266

Uluslarn Soykt
Parmenidesiler ve Herakleitosular Uluslarn Antikitelii" Etnisiteye Gei mi? Kk Uluslarn Dnyas m. Etnik Hareketlilik ve Kresel Gvenlik

267 269 273 276 280 287

Notlar

334 357

Kaynaka Dizin

1O

ULUSLARIN ETNK KKEN

ierisine yerletirme umudunu tamaktadr. Bu kitabn amac, zellikle etnik kkenleri bata olmak zere uluslarn soyktn ve bu kken lerden bir ksmn analiz etmektir. nk, hakl olarak, dikkat, modern dnyada ulus-olmann daimi eleri ve uluslarn oluumunu ynlendi ren evrensel eilimler zerine younlatrlabildiinde, uluslar.arasndaki farkllklar j e m kendi ilerinde hem de siyasi sonular bakmndan ayn derecede nemlidir. Benim inancm, bu farkllklarn en nemlilerinin zgl tarihsel deneyimler ve bu kolektif deneyimlerin brakt izler tara fndan belirlendikleridir. Genellikle uluslar tanmlayan ve onlar birbi rinden farkl klan eitli m it v c 'a n j sembol ve deere verilen ne min nedeni de bundan kaynaklanmaktadr. Bunlar ise premodern etnik oluumla ilgili bir alma yapmay gerektirmektedir, nk etnisite, ge nel olarak, modern uluslarn oluumunda adaptasyona ve dnme u ram, ancak tarihten silinmemi insan topluluklar iin gl bir model salamtr; burada, ancak kolektif deneyimlerin tarihsel kalntlarnn izlerini aratrabiliriz. Hem genel olarak hem de pek ok zgl durumda bu uluslarn kkleri yeryzndeki yazl tarihte yer alan etnik topluluk modelinde bulunacaktr. Uluslarn oluumunda etnik kkenlerin nem ine ilikin inancm, byk lde, bu kitab derin bir minnettarlkla ansna ithaf ettiim ve bu konularn ounu kendisiyle tartma ayrcal bulduum Profesr Hugh Seton -W atsonun yaz ve derslerinden destek ve tevik bulmutur. M illiyetilik zerine, zellikle Dou Avrupada aratrma yapan tarihi lerin nde gelenlerinden biri olarak Profesr Seton -W atson yeni kuan milliyetilik ve etniklik almalar yapmasn tevik etm ek zere byk aba sarfetmitir. Erken lm, en nemli almasnn konusu olan m<> d em devlet ve uluslarn tarihsel kkenleri sorunuyla ilgilenen akademik evre iin byk bir kayptr. Bata Prof. Joh n Armstrong, Prof. W alker C onnor ve Prof. Ernest G ellner olmak zere, alandaki dier bilim adamlarnn almalarna da ok ey borluyum. Premodern dnemlerde etnik mit ve sembollerle il gili almam iin, Henri Frankfort ve Richard Frye gibi antik tarihile rin almalar ve Arm strongun yeni pencereler a a n 'Nations Before Nationalism kita b paha biilmez deerdedir. Konuya ilgim, ayrca, Susan Reynolds ve meslektalar tarafndan yaplan Legitimation by Descent ko nulu konferanstan da feyz almtr, ikinci, nc ve drdnc blm ler, W ednesday Evening I listorid Sociology Society ve London School of Econom icste dzenlenen/Pattern o f History ve N ationalisri konulu

m ssssss
NSZ I I

ve W 1 Oar k kltap U rine y ,u " tn S" Patricia Crone ve Joh n HalI's T ' St,enditl S i" Magee ve B Iackw d llere 1

rarJ

t i
London School of Economics Sosyoloji Blm Dr. Anthony D. Smith Ocak 1986

Haritalar in Not

zleyen sayfalardaki haritalar, m etnin iinde tartlan A ntik Yakndou ve O rtaa Avrupas etnik topluluklarnn ounun konumlarn -g leri ve istilalar dahil olmak zere- kabaca gstermektedir. Kesin corafi zelliklerden baka, o dnemde gelien farkl halklarn (ethnie ), devlet lerin, lkelerin ya da alanlarn ve ehirlerin tipik yzleri gsterilmeye ve snflandrlmaya allmtr. (Dolaysyla, ethnie ler byk harflerle ve vurgulu, devletler ve krallklar italik yazyla gsterilmitir.) Kanlmaz olarak, belli isimler (rnein Msr, Asur, Pers) farkl zamanlarda ethnie, lke ya da devletlere iaret ettii iin, kategoriler akmaktadr. Bu du rum, Yahudiler/Yahuda ya da Ermenistan gibi, isimlerini yerletikleri alandaki ethnie den alan ve isimlerini krallklarna veren ya da Hz. YakulVun olu Yahudajgibi etnik atalarla isimlendirilen alanlardan ismini alan, etnik oarak belirlenmi alanlar ve lkeler iin de geerlidir. Ayrca, Yunan ve Romal yazarlar, ounlukla kendi dnyalarnn evresinde yer alan alanlar etnik isimlerle adlandrmtr, rnein Germ ania ve Britannia gibi, barbar kabilelerin ve/veya dil gruplarnn yerletii bel li alanlar bilinmemektedir. Okur, haritalardaki bilgileri yorumlarken bun lar aklnda tutmaldr.

Harita 1 . Eski Yakn Dou, yaklak 2200-1700: Etnik topluluklar v e gler.

Hanta 2. Eski Yakn Dou, yaklak 1500-1200: Etnik devletler v e aknlar.

Harita 3. Eski Yakn Dou, yaklak 800-500: A sur v e Pers imparatorluu ynetimindeki etnik topluluklar.

rita 5. Antik dnyann sonu, yaklak S 400-700: mparatorluklar, etnik topluluklar v e etnik aknlar.

Harita 6. Bati v e Orta Avrupa, yaklak S 400-1 000: Etnik krallklar v e gle.

Giri
r n m Kiev Rusyas, yaklak S 1000 llllllll M oskovi-Rusya, yaklak S 1450 jv .v lv l] Hazar Krall, yaklak S 1050 (jpiHHl Tton nfizu, yaklak S 1240 M ool akn (S 1237-40) Polovtsiya ilerlemesi (S 1054-1200) Peipus Gl Sava, S 1242

KARELYA
,;FN LAND YA-;::-.;

SVE

I ^ ^ F N L E R ij
r>Turku

p/
*S

V yh n rg^ ;-:

'v /e s t o n ^-*-J
? YA I I L A R ^

\ Peipius Gl1
Pskov i

MOSKOV (RUSYA, MARI

Knigsberg

TTON W ;NFUZL
i Moskova] Sm olensk

Rostov; ni-Novgorod Vladim ir

POLONYA

M insk

VOLGA BU LGARLARI'

Bu kitap iki kaygdan yola klarak yazlmtr. Birincisi, Prof. Hugh Seton-W atson ile etnik topluluklar ile uluslar arasndaki farkllklar ze rine yaptm tartmalardan kaynaklanmaktadr. Dnyann her yerin de, insanlar, nfus ve ekonomik kaynaklar, askeri ve siyasal g ve kl trel donanm bakmndan byk farkllklar gstermelerine karn, ulus statsnde olduklarn iddia etmektedir. Ulusluk iddias, elbette ki, en azndan teoride, eit uluslararas muamale iddiasdr; ancak byle bir iddia A frika ve Asyadaki ok sayda kk, azgelimi ve kltrel bakmdan heterojen devlet veyk nc Dnyadaki siyasal gten ve kltrel aralardan yoksun kabile tipi gruplar iin destek salar m? Bu gruplar iin (ye dolaysyla iddialar iin) bir hiyerari kurulabilir mi? Ne zaman bylesi bir insan grubu ya da kategorisi tannan bir ulus olmutur?

IIIM tU
'
Lem berg

KEV

RUSYASI

MOOLLAR
Galich Pereyeslav

p o i o v t s v a '

M ACARSTAN i

PEENEKLER;
MACARLARg

HAZARLAR,

EF LA K LA R

KIRIM

Karadeniz Hazar Denizi

Ulus olmasa bile, en azndan, ne zaman bir etnik topluluk olmutur? ikinci kayg, Nairn, Benedict Anderson ve Gellner gibi sosyologlarn ve Seton-W atson, Tilly ve Breuilly gibi tarihilerin B atda modern dne min banda uluslarn oluumuna ilikin almalarndaki tartmalardan kaynaklanmaktadr. Ulusun (ancak milliyetilik ideolojisinin deil) an tik dnemlerde bile bulunabileceini dnen eski kuak bilim adamlar ve sradan insanlarn aksine, yeni sosyal bilimci ve tarihiler dalgas,

Harita 7. Rusya ve Dou Avrupa, yaklak S 1000-1500: Etnik devletler ve aknlar.

22

ULUSLARIN ETNK KKEN

GR

23

ulusun eski dnemlerde kk olmayan -o lsa bile tek t k - btnyle modern bir yaratm olduunu iddia etmilerdir. Ancak, zellikle Batdaki modem etnik uyan zerine yaptm nceki almamda, tarihin erken dnemlerinde etnik duygu ve balarn nemli bir rol olduunu ileri srmtm. Bir kez daha u sorular ortaya kmtr: Etnik kimlikler ile uluslar arasndaki iliki nedir? Sadece kronolojik midir yoksa ayn za manda tipolojik midir? Uluslarn oluumu ile etnisite arasnda nedensel bir iliki var mdr? Birbiriyle rekabet iindeki mevcut devletlerin ve devlet olabilecek uluslarn olduu bir dnyada bu sorular sadece akademik konular deil dir. ok sayda insan, tarihsel topraklarnn restorasyonu ve ulusal kimliklerinin tannmas uruna canlarn feda etmeye hazrdr. Yeni dev letler, genellikle sallantda ve krlgan olanlar, zellikle ortak etnisiteye sahip deillerse, ulusal niteliklerini oluturma konusunda kaygldr. Kklerinden kopmu vatansz kitleler, kendilerini ait hissettikleri, si yasi olarak etkin bir birime ballklarn ifade etmeye heveslidir; sisler arasnda kaybolmu veya silinmi etnik kkleri yeniden kefetme yo lunda, bu ait olma hissini uyandran iyi bir yol var mdr? V erilen mcadeleler ve dklen kanlar sonucu yzlerce yl ncesin den ulusal kimlikleri ekillenip belirlenmi Batl gzlemciler iin, ondokuzuncu yzyl Avrupas ya da yirminci yzyl Afrika ve Asyasndaki yanl yne sevkedilmi milliyeti entelektel akademik akmlar ve retorik ar lklar kk grmek moda olmutur. Kimlikleri sorgulanmam, srgn nedir bilmeyen, toprak ve kltrleri bask grmemi olanlarn, tek ve tanm an bir kimlik yaratmak iin kklerini aramaya ihtiyalar yoktur. O nlarnki sadece tepeden barma eklindedir: Biz buraya aitiz, ayr bir kimlie sahibiz ve kimliimizi atalarmz ve tarihimizle biliyoruz. Bunla rn saptrmalarla ve aldatmacalarla dolu m it ve anlar olmasnn h i bir nemi yoktur. Kendini kantlam ngiliz ve Fransz ulusal kimlikle ri bylesi mit ve anlarla ulustur, bu mit ve anlar olmakszn siyasal alandaki ou halktan farklar yoktur. Elbette ki, ulus kavramn oluturan mit ve bellekten daha baka eyler de vardr. A ncak bunlar ulus iin bir sine qu a non oluturur: belleksiz kimlik olamaz, mitsiz ortak ama olamaz; kimlik, ama ya da ka der, ulus kavramnn zaruri eleridir. A ncak, bu, etnik topluluk kav ram iin de geerlidir; etnik topluluun da kimlik ve kadere, dolaysyla da mit ve anlara sahip olmas gerekmektedir. O halde, ulus, kabaca, etnik topluluun daha byk bir biimi midir?

Yeni nesil tarihi ve sosyal bilimcilerin pek ok varsaymna doru dan bir itiraz oluturanjohn Armstrongun almasyla - k i Ortaa slam ve Hristiyan dnyasndaki etnik kimlie ilikin analizini de ierir- bu konular iddetli bir biimde gndeme getirilmitir. M it, sembol ve bel lek elerine odaklanan Armstrongun etnik ve ulusal olgulara ilikin aratrmasnn en karmak grnen nitelii, etnik topluluk ve uluslarn, ayn anda hem somut, hem de hayali olmalardr. Pek ok adan, ideololojik bir hareket olarak milliyetilii kavramak, rgtsel bir kltr ola rak ulusa gre, daha kolaydr. Uzaktan kolaylkla tannabilen etnik top luluklar bile yakndan baktmz ve derinlemesine aratrmay denedii miz zaman gzmzn nnden kaybolur. Etnitisenin bakana gre varol duu, zamana ve balama bal, kayan, hzla deien, yanltan ( ...) yani btnyle durumsal olduu sonucuna varmak ekici gelir. Bu noktada, aratrmann perspektifini hesaba katmak gerekmekte dir; bunu yapmak ise incelenen sorunlara baldr. Buradaki amacmz uluslarn soyktn ve temellerini aratrmaktr. Bunu yapmak hem geni hem de uzun bir perspektifi gerektirir ki, bu, kanlmaz olarak, ulus ve etnik topluluklara, onlar zaman ierisindeki herhangi bir kesit te ele alan almalardakinden daha duraan bir varlk bahetmemizi gerektirir. Etnik topluluklar ile uluslar arasndaki ilikiyi bir btn ola rak ve dng ierisinde grebilmem iin etnik topluluk ve uluslar ve bunlar oluturan eleri zgl rneklerin salayacandan daha kesin bir tarife ve daha fazla somut gereklie sahip olduklar eklinde deer lendirmem gerekmektedir. A ncak, etnisite ve etnik topluluklarn ulus inas iin model ve zemin hazrlama yollar zerine yaplan bir aratrma da, etnik topluluklar ile uluslar arasndaki benzerlik ve farkllklar ele almak kanlmazdr. Bu incelemede, gerek uluslarn kkenleri gerekse uluslarn oluumuyla ilgili temel dnce okullarnn varsaymlarndan hareket etmemiz ge rekmektedir. Ulusu artk verili bir toplumsal varlk, insan topluluklarnn zamand bir birimi olarak deerlendirme imknmz kalmad gibi, endstriyel toplumun zorunlu bir biimi ve kltr ya da kapitalizmin sinirsel tiki gibi deerlendirerek tamamyla modern bir olgu olduunu da kabul edemeyiz. Kapitalizmin endstriyel devrimleri, brokratik dev let ve sekler kitlesel, eitim, insanlk tarihinde Neolitik geile karla trlabilecek bir sreci temsil ederken, modern ncesi dnemlerde olumu kimlik ve kltrlerin ounu silmemitir. Kesinlikle ounun biimini deitirmitir; bir ksmn ortadan kaldrmtr; dier bir ksm ise birlemi

24

ULUSLARIN ETNK KKEN

pri

p e rts \A d te f
GR 25

ve yeniden canlanmtr. Bu kltr ve kimliklerin kaderi, kendi isel zelliklerine olduu kadar, modern devrimlerin eit olmayan etkilerine de baml olmutur. Bunun sebebi, sz konusu kimlik ve kltrleri oluturan unsurlarn -m itler, anlar, semboller ve deerler- yeni anlam ve ilevler yklenmek suretiyle yeni koullara adapte olabilmesidir. Kendi ayaklan zerinde durabilen bir ulus olma ynndeki evrimin temellerini yerletirmek iin, belli bir topluluun yeni devrimci kuvvetlere maruz kalmas arefesinde kltrel kimlik durumunu aratrmak nem kazanr. Bu aratrmann gerek yntemi gerekse biimini belirleyen bu kayglar dr. Nfus bykl, ekonomik kaynaklar, iletiim sistemleri ve brokra tik merkeziyetilik gibi nesnel faktrler uluslarn evresini (veya daha ok uluslar ekillendiren devletlerin evresini) yaratmada nemli bir rol oynarlarken, ortaya kan ulusal topluluun ayrt edici karakter ve nitelikleri hakknda ok az bilgi verir. Bu yzden, daha znel faktrlere ynelmemiz gerekmektedir: gnbegn etnik bilinci oluturan kolektif irade, tavr ve duygularn geici boyutlarndan ziyade, bellek, deer, mit ve sembolizmin kalc kltrel nitelikleridir. nk bu kalc nitelikler, toplulua zg gelenekler yoluyla topluluun atmosfer ve yapsn biim lendiren ve daha sonraki nesiller zerinde iz brakan toplulua ait ka nun, bilim, dil ve sanatta lmszlemitir. Etnik topluluk ve uluslar oluturan srekli elerin tarihsel olarak karlatrlmasna dayanan daha sembolik bir yaklam, sadece bu topluluk ve uluslar arasndaki tarihsel ve sosyolojik ilikilerin genel bir resmini izmemize yardmc olur. Dolaysyla, ilk blm, uluslarn kkenlerine ilikin perennialistlerle modernistlerin rten pozisyonlarnn ve etnisiteye ilikin kart primordialist ve arasalc yaklamlarn gl ve zayf yanlarn ayrnt laryla belirlemeye ve neden ou varsaym reddedip yeni bir yaklam ve pozisyon almamz gerektiini aklamaya ayrlmtr. Kitap, daha sonra, iki ksma ayrlmaktadr: Birinci ksm, etnik top luluklarn veya ethnie nin doasn ve roln incelerken, kincisi uluslarn k arakteristiklerini ve durumunu incelem ektedir. B irin ci ksm n ilk blmnde etnik topluluklarn temel zellikleri analiz edilerek, bu top luluklarn tem el dayanaklar incelenip ekonomik, siyasal ve kltrel iz leri srlmektedir. nc blm, premodern dnemlerdeki etnik duy gu ve etnik hareketlerin trlerini ve oluumlarna yol aan durumlar incelem ektedir. Drdnc blmde, m odernist kable kar nemli sayda elit kltrn topluluktaki dier tabaka ve blgelere yayld savu nulmaktadr. Bunun yan sra, topluluun varlnn sona ermesi ve kit

lesel hareketlilik asndan dikey ve yatay topluluklar arasnda ayrm olduu ne srlmektedir. Beinci blm, geni bir tema olan etnik top luluun varln srdrmesi konusunu ele alr: Siyasal bakmdan daha gl baz ethnielet zlm ve neredeyse silinmiken, dierleri neden ve nasl yzyllk hatta binyllk deiimlere karn kltrlerini koruyabil mitir? Burada, dier ilgili faktrler iinde, pek ok topluluun etnik biimlerinin srdrlmesinde, gnahtan saknmann dinsel koullarnn, yani dinsel kitaplar, dua kitaplar ve din adamlarnn temel eler oldu u ileri srlmektedir. ikinci ksmda, kutsal kitaplar ve din adamlar tarafndan desteklenmi etnik topluluklarn modern dnemlere kadar varlklarn srdrmelerinin uluslarn oluumuna temel hazrlamas ncelenmektedir. kinci ksmn birinci blm (altnc blm), B atdaki ekonomik, siyasal ve kltrel devrimlerin yol am olduu radikal krlmalardan balayarak, ulus oluu munun iki modelini ve yolunu -yurttala dayal-teritoryal ve etniksoyktksel- gstermektedir. Avrupa ve Asyada bu iki kavram ve ro tann karlkl etkileimlerinin izleri aratrlmakta ve etnik modelin artan etkisi gsterilmektedir. Ulus kavramnn, doas gerei, istikrarsz ve dua list olduu kantlanmaktadr. Yedinci ve sekizinci blmler, ulusun bu ikili karakterini ayrntlaryla incelem ektedir; yedinci blm, uluslar Gesellschaften olarak, yani halk kitlelerine dayal, hareketli, aktivist, sek ler, teritoryallemi ve kapsayc olarak kabul etmektedir. Sekizinci blm, resmin dier yzne, yani gemiini arayan ulusa bakmaktadr. lm ve baarszln stesinden gelmek iin bir kader ve tarihe ihtiya duyan topluluklarn, uluslar gibi, bunlar anl gemilerinde ve yaradl klt lerinde bulmalar gerekmektedir. Gemii arayan entelijensiya, tekrar girebilecei canl bir tarihe ihtiya duyar ve ulusun iine kendini yer letirebilecei ve yerletirmek zorunda olduu byle altn alan ve iirsel meknlar ina etmek iin arkeoloji ve filoloji gibi disiplinlerden yarar
lanr. Anlar canl tutan doa ve tarih eserleri ve kahramanlk kltleri,

yeni ulusu dkrklklarndan uzak tutmaya ve yeniden canlandrdk lar moral deerler ve etnik haritalar yoluyla biimlendirmeye yardmc olur. Sonu blm, altaki sorgulamay ele almakta ve uluslarn i anti kitelerini yarayl ve srekli bir gemi gerektiren tarihsel sreler ola rak gstererek analizin elerini bir araya getirmektedir. Ayrca, belirli etnik topluluk ve etnik mozaiklerin yannda, genel olarak etnisitenin potansiyelinin alt izilmektedir. A ralar dramatik bir biimde deimi

26

ULUSLARIN ETNK KKEN

olabilir, ancak uluslarn varlklarn srdrmeleriyle etnik kimliin yeni den yorumlanm gemiinin sregelen yakn ilikisinin gsterdii gibi, modern ulus ile modern ncesi ethnie arasnda sonlar bakmndan ciddi bir sreklilik sz konusudur. Etnik gemilerinde kklerini arayan ulus larn tutkularn yok farzeden bir srekli dnya dzeni kurulamaz ve bu gemii tamamyla ihmal eden hibir ulus ve milliyetilik almas meyve veremez.

Uluslar Modem midir1

Neden insanlar lkeleri iin canlarn feda ederler? Neden kendilerini bylesine gl bir ekilde ulusal kimlikleriyle tanmlarlar? Ulusal karak ter ve milliyetilik evrensel midir? Veya ulus tamamen modem bir olgu ve kesinlikle m odem toplumsal koullarn bir rn mdr? V e ne ekilde kullanrsak kullanalm ulus ve ulusal kimlik kavramlaryla ne de mek istiyoruz? Bu alma temel bir konuya -ulusun modern bir olgu olmas veya olm am as- odaklanarak bu sorulara cevap arar. Bu soruyu tartmaya aarken ulus kavramnn unsurlarn ve bileenlerini aa karmay ve bu yolla ulusal kimliin doasn ve uyandrd duygularn younluunu aklamay umuyorum. Bu husus, kanlmaz olarak, tarihsel kaytlarn daha genel aklayc bir erevede sunduu ve ounun milliyeti ba ve duyguya dair delilleri toplamak iin milliyetiliin balang noktas olarak (onsekizinci yzyl sonlar) ald dnemlerin ok daha gerilerine dnme anlamn tar. Bu genel ereveler hem tarihsel hem de sosyolo jiktir: Hem bir zaman veya tarihsel geliim dizisi hem de seilen unsurla rn ve srelerin btncl bir ereveye yerletirildii karlatrmal ve aklayc bir perspektif nermektedir. Kesin hatlar izilmi zaman dizile rinin ve karlatrmal perspektiflerin olmamas (veya bu konular akla-

^ l u .f

d < s ^ v l S Va

ULUSLAR M O D E R N M D R ? 28 ULUSLARIN ETNK KKEN

29

maktaki baarszlklar), ada grup kimliklerinin ve ideolojilerinin al lmas nnde engel oluturmutur. Genellikle bu tur kimliklerin ve ideolojilerin ya evrensel ya da yakn gemie ait olduklar varsaylr Ancak genel bir ereve ierisindeki tarihsel kaytlarla kar karya a n nda bu varsaymlarn snrl olduklar grlecektir. Bu almann te mel amalarndan biri, ulusal kimlikleri ve ideolojileri, grup kimlikleri nin ve duygularnn uzun zamanl perspektifine yerletirmektir. A ncak ynteme ilikin bu dncelerin tesinde, ulusal kimliklerin ve duygularn yaygnl ve anlamna ilikin daha tem el zse bir sorun vardr. Burada yine, hem tarihsel hem de sosyolojik bir analz bu anlam lar toplumsal balamlarnda kavramamza ve yaygn ulusal kimlik anla ynn ve duygu younluunun kklerini kefetmemize yardmc olabi lir. Tarihsel kaytlarda izler brakt halde, ar znellik ve mulak yorum lar nedeniyle bu anlam lan gz ard etmek, ada ulusal k im lik le r in k e lerini daha derinden irdeleyen bir kavray engellemektedir. Farkl d nemlerde ve uygarlklarda kendilerini gsteren byk apl, yaygn ko lektif kimlik ifadesini, popler bilinci ve duygular yorumlamada ve bun larn kkenlerine inmedeki ak zorluklara karn ciddiye almak ve bu noktadan balamak gerekir. Etnisite veya ulusal duygu gibi olgular tavr larn, alglarn ve duygularn ifade edilmesine o kadar yakndan baldr ki tamamen yapsal yaklamlar,ciddi yanllklara yol am asable kanl maz olarak aklad konulardan uzak grnecektir. Ayn zamanda ou kimlik ve duygu nesiller boyu devam etmesine karn, grup kim klerne ve ideallerine yklenen anlamlar zaman iinde ve koullara bal olarak deiebilir. Dolaysyla uluslarn kklerini inceleyen bir abma, iinde bu anlamlarn deitii ve baka anlamlara dnt kltrleri ve yaplar ortaya koymaya almak durumundadr.

ve bizzat insan vcudu gibi doal bir ey olduu zerine yaygn bir kan vard. Pek ok insan zararl etkilerinden dolay ac ektii zaman bile ulusal blnmeleri, ulusal karakteri ve milliyetilii doal bulmutur. Uluslarst bir kiilik, hatta dnya devleti zlemini duymu, M illetler Cemiyetine ve Birlemi M illetlere bel balam olabilir, fakat ikinci te rimin de ifade ettii gibi ulusun ve uluslar dnyasnn kalclndan ciddi biimde kuku duyulmamtr. M uhalif sesler olmasna karn aka demik toplulukta dahi akademisyenlerin ou yer ve zamana gre ulu sun deien ekillerine iaret ettikleri zaman bile, ulusu insana dair bir sabit olarak ele alm ve buna bal olarak dnyay ykma uratan sava lar uluslar, uluslarn karlar ve saldrgan igdleri balamnda ak lamaya almlardr.1 Ne var ki yirminci yzyl sonlarnda pek ok unsur bu varsaymlar sorgulamamza yardmc olmutur. Sanayilemi dnyadaki devletlerin vatandalarnn ulusu verili bir olgu olarak deerlendirdii ve ulusal kar, d ilikiler ve savunma politikalarnn aklayc ana unsuru ola rak grd sylenebilirken Nijerya, Hindistan ve Endonezya gibi aka ulus olarak tanmlanamayacak nc Dnya lkelerinin ortaya k mas uluslarn doallna ilikin neredeyse evrensel kabul gren mo dern inanc zayflatmtr. Ayrca Afrika kabileleri gibi daha kk birimleri standart veya klasik Avrupa ulusuna, ki bu ulusun yakn gemie ait bir olgu olduunu, hatta bir Avrupa olgusu olduunu ne srer, benzetme zorluu vardr.2 stelik eitli B at uluslarnn hallerin den memnun, entegre olmu unsurlar saylan -B reton lar, skolar, Fla manlar, Basklar ve Q uebecliler arasnda- topluluklarda ulusal duygula rn ve milliyeti taleplerin artc bir uyan sz konusudur. O halde uluslarn iinde kendi kader anlarn bekleyen baka uluslar m vardr veyayanan aznlk uluslar eskiden oluturulmu siyasal uluslarn zlmeini m ih eklemektedir ve eer byleyse doal ulusun btnletirici kavram nedir?3 Ulusun evrenselliine ve doallna ilikin yaygn varsaymdan kuku duyulacak baka zeminler de vardr. Sper glerin ve her birinin nk leer ve konvansiyonel silahlarla donanm devletlerle oluturduu aske ri bloklarn genilemesine tank olduk. Bu bloklardaki yeler, hl ken di ulusal kayglaryla harekete geseler bile siyasal, askeri, hatta byk lde ekonomik ve ideolojik alanlarda hareket serbestileri (bizzat iki nkleer sper g dnda) nemli derecede kstldr.4 Geleneksel ulusdevlet kavram bir baka ynden daha saldr altndadr: devasa biirce-

M odernistler ve Primordialistler
Herhalde olgularn ve nesnelerin, onlar kazanmak veya kaybetmek zere olduumuz zamanki kadar farknda olmayz. Bunun aksine, bu olgular ve nesneleri onlara kesinkes sahip olduumuz zamanki kadar doal bir gereklik olarak alglamayz. Bu, kesinlikle, ulus fikrine ilikin hem akade mik hem de popler tavrlarn incelenmesiyle ortaya kmtr. Yirminci yzyl ortalarnda, milliyetilie ilikin tavnmz ne olursa olsun, kamuoyun da -v e bu akademik evrelerde de yank bu ld u- ulusun aile, konuma

ULUSLAR M O D E R N M D R ? 30 ULUSLARIN ETNK KKEN

31

gemelerinin ve gl idari yaplarnn avantajlarn periferi ve yar-pelere, yksek teknolojiye, zellikle Asya'da. Afrikada ve Latin Amerikad a - ou devlete ve ujysal toplulua ynelik gerek bir tehdit oluturmaktadr. Brakn kuuUenrJj^^aH yukktekT ulus-devleter veya devlet-uluslar iin yirminci yz yl' sonlarndaki teknolojik, ekonomik ve askeri dnmlere ayak uydu ramama veya miyadn doldurma tehlikesi vardr. eride ve dardaki gelimelerden kaynaklanan basklarn sonucu olarak klasik (Avrupa) ulus-devlet anlaynn gc ve varl hakkndaki btn bu kukular, zellikle siyasetteki ve akademik dnyadaki pek ok insan milliyetilie ilikin eski varsaymlar sorgulamaya, uluslar ve milliyetilii anlamak iin farkl bir perspektif sunmaya d t n ^Ksaca, bu perspektif ^ u n . , t o f e doal ve gerekli bir unsur olmadkn; kapitalizm, brokrasi vejsekuler
f a ^ h k g ib i m o d e rn g e l i m e l e r i T ^ ^ n i ta m a m e n m g e j n r

riferi devletlerin zarar pahasna kullanabilmitir. Dolaysyla ngiltere, Fransa, spanya ve (balangta) Hollanda nce Dou Avrupay, daha sonra da O rta ve Latin Amerikay emperyalist tohumlar ieren baml bir periferik ilikiye sokmay baarabilmitir.7 1800lerden sonra Bat burjuvazisi Asyadaki ve Afrikadaki pek ok lkede, periferi blgeler deki sekinlerin direniine yol aan daha dolaysz bir ekonomik ve poli tik emperyalizm uygulayabilmitir. Bu direni kitlesel hareket eklini al mtr. Ellerinde baka bir mcadele arac olmayan sekinler Bat serma yesini ve teknolojisini, beraberinde getirdii ekonomik ve politik belir leyici bask olmakszn istedikleri iin kapitalizmin bu eitliki olmayan yaylmasyla gelen siyasal tehdide kar kitlelerini harekete geirmek durumunda kalmtr.8 Bu periferik devletler denizar blgelerle de snrl kalmamtr. ekirdek devletler, etnik ve periferik topluluklar vatanla rnn snrlar ierisinde de yzyllarca smrlm ve bu, sanayilemenin getirdii ekonomik ilikilerin byk bir hzla gelimesiyle daha da art mtr. O halde bugn skolar ve Galliler, Flamanlar, Bretonlar, Korsikallar, Basklar ve Katalanlar gibi topluluklarn ekonomik ve kltrel tehdit lere kar kendi kimliklerini kabul ettirm ek ve korumak niyetiyle gerek letirdikleri protestolara ve hareketlere tank olmamz hi de artc deildir.9 /Modernistlerin ikinci bir okulu analizlerine daha siyasal bir boyutu dahil etmeyi yelemitir] Etnisite zerine alan baz renciler yakn zamanda, elitlerin kt kaynaklara ama yksek iletiim dzeyine sahip bir dnya temel alndnda, etnik sembol ve snrlarn tek bir bayrak altn da farkl gruplarn karlarn daha kolay ynlendirme yollar ve daha fazla ballk yaratabilecek zenginlik, g ve prestij iin verdikleri evrensel mcadelede kitle destei salamak iin etnik ve milliyeti birimlerin uy gun alanlar saladklarn savunmaktadrlar.\;Bu gre gre, etnisite temel olarak arasaldr^Savunucularnm rasion d etre olarak ne sr dkleri kltrel hedeflerden baka amalara hizmet eder, fakat bunu ekonomik ve siyasal karlar kltrel etki ile bir araya getirerek yapar. Bu sebepten dolay etnik ve ulusal topluluklar, rakip elitlerle yaplan g kazanma arayn ya d kolektif politikalar destekleyen kitle eylemini ynlendirmek ve harekete geirmek iin ses getiren dayanaklar salama konusunda snflara gre genellikle daha stndr.10 leride sk sk geri dneceim bu bak as, tavrlar ve anlaylar asndan toplumsal gruplar ayran ve farkllatran sembolik snr muhafzlar ve snr me-

o M ^ n ^ T e s t a n e k t e d r . Milliyetiliin ada koullara btny le uyum salam olmasndan dolay, ulus bugn yaygn bir ekilde var olsa bile, aslnda kkleri ne insan doasnda ne de tarihte olan, gerek ten de koullara bal bir olgudur. Bu iddia, ulusun v e m Jh y e ^ h g n bkz daha erken veya ge olabir- baladn, A ntk ag dakt ya da O rtaadaki bunlara benzer a b i g ^ n gy]e n n ta ^ a m e n r ^ n vpvaTsm n^raTTanklm as gerektiini ne srerejc devam eder. Yont esebakmdaTda bu gr,liein ulusun yakn gemiteki yaygn varl n hem de modern ncesinde olmamasn, modern endstriyel uygar klarla onlar nceleyen tarma dayal uygarlklar arasndaki byk farkllk larla karlkl olarak balantl bir ekilde ald iin ulus ve milliyeti almalar asndan hareket noktasn modernliin koullar ve sre leri iinde tanmlar. Bunun tersine, uluslarn ve milliyeti n evrensel lii hakkmdaki geriye kalan varsaymlarn akademik topluluun kendi iinde analiz, aklam a ve belki de siyasal eylem iin yanltc olan m yeti inanlardan ve ideallerden kaynakland syleneb r. J ......... . Yukardaki aklamalar uluslarn ve milliyetiliin modernst gou olarak adlandrmay neriyorum. Modemizmin elbette k farkl alt turleM odernistlerin bir okulu, modern uluslarn varln aklamak iin modern toplumun ekonom ik temelinden hareket eder. Buna gore onaltm c yzyldan beri belirli ekirdek devletler pazar kapitalizmine erken

32

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLAR M O D E R N M D R ?

33

kanizmalar kavramlarn gelitiren Norveli sosyal antropolog Fredrik B arth m aratrmalarna ok ey borludur.1 1 A ncak herhalde modernist bak as en ilgin ve en ak ekilde B enedict Anderson ve Ernest Gellnerin son kitaplarnda ifade edilmektedir. Anderson, eski dinlerin mcadele ettikleri ve aklamaya altklan hep var olan lmn stesinden gelme ihtiyacndan ve matbaa-kapitalizmi teknolojisinin getirmi olduu basl szckler seliyle alan yeni iletiim yollarndan hareketle analizine balar. D inin gerileyii ve basl szcklerin ykseliiyle lmszlk duygusunun uyandrlabilecei, aksi \ oThalde adsz bireylerin kendilerini tanmlayamayaca, hkim ve ayn zar manda snrl olan topluluklar tahayyl etm ek hem mmkn hem de gerekli olmutur. Birbirini tanmayan bireyler basl szckler aracly la hayal edilen bir toplulua ait olmak yoluyla ayn hom ojen bo zaman ve belirlenebilir meknda yaarm gibi yapabilirler. Bu hayali topluluk lar ya da uluslar sekler kapitalizmin kendine zg modern koullar altnda yaamsal nemdeki psikolojik ve ekonom ik ihtiyalara hizmet etm ektedir.12 I Herhalde uluslarn ve milliyetiliin tamamen modern olgular olduu na ilikin grn en gl aklamas G ellnerin byme-ynelimli en dstriyel toplumun gerekliliklerine dayal teorisinde grlebilir. G ellnere gre modern ncesi tarma dayal okur yazar toplumlarda ulusun ve milliyetiliin yeri yoktu; elitler ve yiyecek reten kitleler her zaman kltrel izgilerle ayrlmlard ve bu tip bir toplum bu blnmln stesinden gelebilecek bir ideoloji yaratamazd. te yandan modern toplumlarn ilemesi iin kltrel trdelie ihtiya vardr ve bunlar gerekli ideolojiyi bu ekilde yaratabilir. Modern endstri hareketli, okur-yazar ve teknolojik bakmdan donanml bir nfusa ihtiya duyar ve modern devlet kitlesel, kamusal, zorunlu ve standart eitim sistemini destekle me yoluyla byle bir i gcn salayabilme yetisine sahip tek ajandr. Sanayileme ve modernleme Batdaki yuvasndan da doru eitliki olmayan bir biimde ilerledike geleneksel yaplar ve kltrleri ykarak insanlar yaadklar evrelerden atmalarn ve anonimliin hkim oldu u modern kent merkezlerine atarak kyleri ve btn krsal alanlar zo runlu bir ekilde kklerinden koparr. Sonu, genellikle uzun zamandr kentte olan eski snflar ile yeni kentlemi snflar arasnda kentteki kt kaynaklar zerine yaplan snf atmasdr. A ncak kentin eritme po tas, yeni gelenleri eitim sistemi araclyla hkim okur-yazar kltrle kaynatrmada baarszla urarsa, yani belirli kltr zelliklerine sahip

gruplar bu kltrn iine dahil edilemezlerse muhtemel sonu iki ayr milliyetiliin iki ayr ulusu meydana getirmesidir. Bu genellikle yeni gelenlerin farkl renge ya da dine (zellikle kitapl dinler) sahip olduu durumlarda meydana gelir, nk bunlar farkllklar grnr klan daimi iaretlerdir ve sanayilemenin daha sonraki aamalarnda acl ve uzun sreli atmalar yaratarak su yzne kma eilimindedir.!^ O halde btn bu yaklamlarn ortak paydas ulusun modernliine ve milliyetiliin durumsallma dair in an tr. Ulusal kimlik duygusu nun uyarlmas konusunda farkl modern srelere arlk verme bakmn dan ayrlmakla beraber milliyetiliin dnemsellii ve modern ulusun aklanmas asndan tam bir fikir birlii iindedir. Basit anlamda m o dernlik ( modern koullar kompleksi) hibir ekilde ulusal kimlii ger ekletirmenin bir yolu deildir, ne kadar dolayl olursa olsun onun rn deildir; ulus ve milliyetilik, modernlik ve modern uygarlkla karlkl bir iliki iindedir ve bu ana gvdeden ayrlan bir daldr. M odernistler bir bakma hakldrlar. Bat Avrupada, belli bir u]usal duyguya,onbeinci yzyl sonu veya onaltnc yzylda rastlanrken, ideoloji ve hareket olarak milliyetilik onsekizinci yzyln sonunda ortaya tkan bit olgudm .^ us-devTS^ 1 bir norrrToarak modemdir. E cr Avrupa devletler sistemi 1648 ylndaki Vestfalya Antlamasyla ortaya ktysa, ondokuzuncu yzyla kadarbu devletler uus-deve3ere dnmeye Balam am, dolaysyla bir ulus-devlet sistemi meydana. g e l m i t i r . 15 Bu balW3^aT < u lu ?f ve u u s^ C a ra k te ^ ^ l^ d e m 'o d u u grlecektir: Avrupa da kesinlikle m odem dnemin balarna kadar (kesin bir tarih vermek gerekirse onyedinci yzyln sonu) Avrupal ei timli snflar arasnda ortak birlie sahip olma ve halkn ulusal karakter temelinde blnmesi fikri yaygnlk kazanmamtr.1 ^ Bu grle ilgili glkler de vardr. nk Yunanllarn ve Rom al larn kendi kltrlerini paylamayan ve kendi kent-devletlerinden gelme yen halklara ve A ntik Msrllarn Nbyelilere ve Asyallara bak ile Mezopotamya kltrnden ve Incilden kaynaklanan ayrmlar gibi m o d em ulusal kimlik ve karakter fikrine ilikin artc paralellikleri m o dern ncesinde, hatta antik dnyada bile buluyoruz.17 Yine antik dnok bakmdan modem milliyetilie benzer hareketlere rastlyruz' p onaltnc yzyl sonundaki Pers yaylmasna kar Ionia direnii veya SatLgferle:ne kar G aldirenii gibfyabanc mdahalelerine direnme veya yabanclarn igal ettikleri topraklan kurtarma istei gibi hareketj^-om e^gostenlebiir. ^ ondrdnc yzyl Tell-el-A m am a

34

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLAR M O D E R N M D R ?

35

dnemine ait modern ulus-devlet sistemine ilikin antik bir benzetme de vardr. Bu dnemde gl birtakm devletler -Y e n i Msr Krall, H itit mparatorluu, M itanni ve Kassit Babil K rall- ileride modern dnem Avrupasn karakterize edene benzer askeri ve diplomatik, itti fak ve atmalardan oluan karmak bir ilikiler ana angaje olmular d,19 Aradan geen dnemde bile, Ortaa balarnda Avrupada henz olgunlamam olsa da, siyasal ilikiler ana angaje olmu barbar krallk lara -Fran klar, Vizigotlar, Normanlar, Lom bardlar- rastlarz.20 O halde, uluslar ve milliyetilii tamamen modern olgular olarak deerlendirmek te hakl myz? Eer deilsek, milliyeti balarn ve duygularn tarihi olu turan doku ve (insanln evrensel nitelii olduu grne dnmemiz gerekir mi? | |Bu primordialistlerin vard sonuca benzer. Dil, din, rk, etnisite ve topraa dayal primordialist balarn nemi zerine Edward Shilsin almasndan yola karak bu grs savunanlar etnik topluluklarn ve uluslarn, tarihin doal birimleri ve insan deneyiminin btnletirici unsuraroTduunu iddia ederler. Bu nermenin sosyo-biyolojik versiyoruTetmsitenin k n l^ g i ^ ^znts olduunu ve kan bann da hayatta kalma.m.cadelesinde ko lek riT m ^ ar erek^tirm ede normal bir ara okluunu vurgular21\yn gr asnn sosyolojik versiyonlar dili, dini, rk, etnisiteyi ve topra tarih boyunca ortak am aca sahip insan gruplannrrgtleyen temel ilke ve balar olarak deerlendirmitir! Bu bakmdan sz konusu unsurlar karmak siyasal oluumlardan nce geldg ve bu siyasal oluumlarn zerine ina edilebilecei tem eli oluturduu iin kesinlikle primordialisttir. Daha da nemlisi primordialist balar tpk cinsiyet ve corafyann yapt gibi insanlar farkl gruplara ayrmtrye ayrmaya da devam edecektir. Dolaysyla milliyetilikle ilgili zel olarak modern bir ey yoktur. Ayrca modern koullarn deimesiyle orta dan kalkmas mmkn grnmemektedir.22 Aslnda, primordialistler birbirinden ayrlabilir iki iddiada bulun maktadr. Uluslarn ve milliyetiliin srekli ve doal olduunu savu nurlar. Elbette ikinci nerm enin kabul ilkinin de kabuln gerektirir ancak tersi geerli deildi^ Konuma, cinsiyet veya corafya gibi do al olduu kabul edilmeksizin uluslarn ve milliyetiliin tarihsel kaytlar da var olduu iddia edilebilir. O halde benzer olgular tanmlamak iin farkl terimler kullanarak gerekleri kamufle ettiimizde bile ulus ola rak adlandrdmz birimler ile milliyetilik adn verdiimiz duygu larn ve ideallerin, tarihin btn dnemlerinde var olduu ne srlebi

lir. Bu, modern dnyada bulunan birimlerin ve duygularn, aslnda, izle rine sadece insanlk tarihinin ok eski dnemlerinde rastlanan benzer birimlerin ve duygularn daha byk ve etkin ifadeleri olduu, grup aidi yeti, kan ba eilimi ve iletiim ve anlam bakmndan kltrel semboliz me ihtiya duymas gibi insanoluna has karakteristikler veri alndn da, uluslarn ve milliyetiliin srekli, hatta belki evrensel olduu an lamna gelir.23 i Modemizm e kar olan (ve daha radikal primordializmden ayr mak iin) perennializm adn verdiimiz bu perspektifin de kendi iin de sorunlar vardr. Perennialistler cinimi hir ekilde kolektif kltrel balarn ve duygularn ntii C a dan beri var-oldnna isar^TpnTFT?! rinde, iddialar bunlarn evrensel olduu varsaymn (brakn primordialistlerin doal olduunu vurgulamalarn) aklam akta yetersiz kal maktadr. Perennialistler aidiyet ihtiyac veya dinsel topluluk gibi (evren sel?) insan karakteristiklerine atf yaptklarnda, bu iddia edilen ihtiya larla uluslarn ve milliyetiliin oluumu ve varl arasnda yeterli ba lant yoktur. Bunun tesinde A ntik a veya O rtaa kolektif birimleri nin ve duygularnn modern ulusun ve milliyetiliin kk lekli ilkel ekilleri olduu ne smlmeksizin veya geriye baklarak kltrel balar ve duygular uluslara ve milliyetilie mal edilmeksizin kolektif kltrel balarn ve duygularn A ntik aIdaniX,,yjg..Q.duu kabul edilebilir. Bu ikisi arasnda ilikiler olabilir, ancak olsa bile bunlarn ampirik bir ekilde kurulmas gerekir. Ayn ekilde, kolektif kltrel balarn ve duy gularn kapsamnda, younluunda, ne kmasnda ve siyasal nem in deki eitliliklerin perennialist perspektife yerletirilmesi gereklidir; bu da sadece geni toplumsal srelerdeki rolleriyle birlikte sembolizmin ve mitolojilerinin ierik ve biimlerinin tarihsel analizi yoluyla yaplabilir.

Ethnie, M itler ve Sem boller


Bu konular baz akademisyenleri ada uluslarn ykselilerini etnik arkaplanlar balamnda incelemeye itmitir. Bu erken dnem etnik ba lar ve duygularla m odem dnemdekiler arasnda ne derece iliki bulundu unu saptamak, modern milliyetiliin temalarnn ve biimlerinin erken dnemlerde ne derece temsil edildiini grmek asndan modern milli yetilik anlaymz, anlaml dnemletirmeler ieren tarihsel bir temel zerine oturtm ak anlamna gelir. M odern uluslar ve milliyetilikle m o

36

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLAR M O D E R N M D R ?

37

dem ncesi birimler ve duygular arasnda radikal bir kopu bulunduu nu savunan modernistler ile modern uluslarn ve milliyetiliin sadece modem ncesi balarn ve duygularn daha byk, gncellemi versi yonlar olduunu syleyen perennialistlerin iddialarn reddederken, ana lizimizi her iki tarafn yzeysel iddialarndan uzak tutm ak iin etnik top luluk ve ona ait sembolizmden yani ethnie kavramndan yararlanrz. te yandan modernist grn reddi, ou sosyologun ikili kavramlar eklinde nitelendirme eilimi gsterdii geleneksel ve modern, topraa da yal ve endstriyel dnemler arasnda nem li derecede bir sreklilik olduunu kabul etm ek anlamna gelir. Kopu baz bakmlardan radikal bile olsa, kltrel alanda iddia edildii kadar her eyi kuatp yaylmaz; bu da ekonomik balamlarnn dnda kapitalizm veya endstriyel toplum gibi kavramlarn aklayc deeri zerine glge drr. Ayn zamanda perennialistlerin iddialarn reddederken, modernlie ve onun aralarnda yaadmz insanlar birbirine balayan tem el birimler zeri ne etkisinin sebep olduu dnmlere gereken arlk verilmitir. Kolek tif birimler ve duygular, hatta biim bile nemli deiimler geirmitir ancak bunlar kolektif ballklarn ve kimliklerin nceden var olan ere vesinde meydana gelmitir, kolektif ballklarn ve kimliklerin bu er eveyi etkilemesi gibi sz konusu ereve de deiimleri etkilemitir.24 Modern ulusal birimler ve duygularla nceki dnemlerin kltrel birimleri ve duygular arasndaki benzerlikler ve farkllklar ortaya koya cak bir analize ihtiya duyulmaktadr. Ben, bu am ala ethnie kavramn kullanacam. Byle bir analiz iin biim , kimlik, m it, sembol ve iletiim ile ilgili kodlar da ok nemlidir. Topluluk yaratmlarnn sem bolik ierikleri ve anlamlar zaman iinde deiebilmesine karn karakte ristik ifade biimleri az ya da ok sabit kald iin biim sluba benzer. Elbette ki ok uzun zaman iinde biimler bile deiebilir (sanat slup lar gibi), ancak modern ncesinde bu enderdir ve skenderin fetihlerin den sonra Dounun Helenletirilmesi, eski uygarlklara yeni mimari ve hukuki yapilar sokan slami fetihler gibi ok ani ve byk deiiklikler gerektirir. Faaliyetlerin ve yaratcln karakteristik kalplar, oluumla r sresince kltrel bakmdan farkllam kolektif ifade hazneleri ve topluluk bakmndan tanmlanabilir kanallar oluturur. (Zaman zaman btn uygarlklar ve kltr alanlarn kapsayan bu kalplar etnik top luluklardan geni olabilir ancak daha ok ethnie ile snrldr.)25 Kimlik nosyonu zellikle siyaset biliminde ve uluslararas ilikiler yaznnda hayli dikkat ekmitir. A ncak burada kimlik, kolektivite veya

ideoloji kavramndan ziyade tarihe ve kltre dayal bir topluluk anla yyla ilgilidir. almamda, kolektif benlik duygusunun glenmesinin grup (zellikle etnik grup) kimlik ve dayanmasnn nemli bir paras olarak deerlendirildii, Epsteinin durumsal etnisite yaznna hatalar dzeltmek iin sunduu redaksiyonu izliyorum. Sadece, burada benlik duygusuna toplulua miras kalan semboller ve m itolojiler prizmasndan baklr. Bireysel kimlik ve zsayg kazanmak iin belli bir toplulukla ken dini tanmlama ihtiyac, ksmen tarihsel kltr-topluluundaki toplumsal lamann bir ilevidir ve ortak kimlik oluturmann amalar ve biim le ri, grup ile grubun kolektif gelenek yaratan gemi deneyimleri tara fndan belirlenir.26 Dier kavram -m it, sembol ve iletiim-birbirleriyle yakndan ilgili dir. Bunlar, topluluun dnceleri, duygular ve tavrlar hakknda ipucu veren el sanatlar ve zanaatlarn yan sra sava donanm ve retim teknolojisi biimleri, hiyerari ekilleri (sivil, askeri ve dini), kent planla ma, yasalar, kurallar, iir ve dans, mzik, sanat ve mimari, giyim tarz, dinsel tapmaklar ve kutsal kitap ve diller gibi farkl trdeki olgularn, nesiller boyunca kristallemelerine ve paylalan anlamlara ve bireylerin deneyimlerine nem veren bir yaklam ifade eder. Joh n Armstrong teki bakmlardan birbirinden farkl olgularn etnik kimlikleri oluturan un surlarla ve boyutlarla ilgisini kurarak nc ve antsal deerde bir kat kda bulunmutur. Armstrong, Barthn oluturduu toplumsal etkileim modelini izledii iin yaklam daha grngsel ve burada kullanlan terimlerle ifade edilecek olursa arasal olmasna karn, sembolik bir analiz kllanmtr|Oolaysyla Armstrong, biz ile onlar (yabanclar veya dardakiler) arasndaki engelleri grnr klan sembolleri, yani snr muhafzlarn ve belli bir dereceye kadar yelerine grup kimlikle rini aklayan ve hakl gsteren mitleri vurgular. Armstrongun analizi, zellikle modern ncesinde ulus ya da milliyetilie benzer bir ey ola mayaca fikri bata olmak zere modernist yaklamn baz nermeleri ne ilikin kuku dourur. Aslnda, O rtaa slam ve Hristiyan toplumlarmdaki etnik kimlikleri inceleyen almas, dalgalanmalar gsterse bile, etnik aidiyet duygusunun ne kadar yaygn ve gl olduunu gstermek te ve bu durumda onu perennialistlerle birlikte dnmek daha doru olmaktadr.27,;1 A ncak Armstrongun ve dier baz sosyal bilim cilerin almalarnda etnik topluluk ve ulus ile etnik kimlik ve milliyetilik arasnda ayrm yapp yapmadklar veya ne dereceye kadar bir ayrm yaptklar ok ak

38

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLAR M O D E R N M D R ?

39

deildir.28 zleyen sayfalarda ampirik balantlar gsterilerek bu iki kav ram kmesini ayrt etmeye ynelik giriimde bulunulmutur. Bundan dolay, birinci ksm, etnik topluluk (ethnie ), etnomerkezcilik ve etnisizm gibi temel kavramlara, dikey ve yatay ethnie, etnik zlme ve etnik beka gibi ilgili nosyonlara ayrlmtr. kinci ksmda ise uluslarn oluumunu, milliyetilie giden yolu, iki ulus tipini ve modern etnik topluluklarn otantik ve kendine zg etnik miraslarn korurken veya yeniden olu tururken, az ya da ok baaryla uluslara dnme biimlerini inceleye ceim. Bu kitaptaki amacmz, modem uluslarn etnik kklerine ve temel lerine uzanmak, bu ekilde de modernist yaklamn yeni bir eklini sun maktr. Bu ama dorultusunda duygularn, tavrlarn ve alglarn kl trel biimleri; bunlar mitlerde, deerlerde, sembollerde ve belleklerde kodland ve ifade edildii iin zellikle vurgulanmtr. Bireysel deneyime ekil verirken ve tarih ierisinde oluumunu sr drrken, etnisitenin ekirdeinin, toplumlarn belirli tarihsel konfigrasyonlarnm karakteristik biimleri ve sluplar ile mitler, bellekler, deerler ve semboller drtlsnde bulunduunu tartacam. Sonraki blmde ethnie nin karakteristik ekil ve yapsyla birlikte bu konfigrasyonlardan hangilerinin etnik diye adlandrlmay hak ettiini zet leyen bir taslak karacam. Mit-sembol" bileimi olarak adlandrlan kavram ve zellikle m ythom oteur kavram, yani etnik siyasal birliin kurucu miti nemle vurgulanmtr; her ikisi de mitlerin ve sembollerin, etnisitenin hamilerinin koruyup sakladklar, yaydklar ve gelecek nesil lere aktardklar inan ve duygu birliini salamada oynad hayati rol gstermektedir.29 Bir baka deyile ethnienin sreklilii ve zel nitelikle ri ne ekolojik konumlarnda, ne snf konfigrasyonlarmda, ne de siyasal ve askeri ilikilerde bulunabilir; btn bunlar belirli etnik topluluklarn orta vadeli hayatta kalma anslar ve gnlk deneyimler iin nemlidir. Etnik kimliklerin zel karakteri kavranmak isteniyorsa gelecek nesillere aktarma ve belli bir toplulua yaylma mekanizmalarnda mit-sembol bileimi olarak zetleyebileceimiz tarihsel belleklerin, ortak deerlerin, m itlerin ve sembollerin doasna (biim ve ieriine) baklmaldr. Etnisite byk lde mitsel ve sembolik bir karakterde olduu iin ve mit, sembol, bellek ve deerler ok yava deien faaliyetlerin ve yapntlarn biimleri ve sluplar tarafndan aktarld iin, ethnie, bir kere olutuktan sonra, ierisinde toplumsal ve kltrel srelerin ortaya kaca ve her tr koulun ve basknn etkileyecei kalplar yaratarak nesiller hatta yzyllar boyunca varlm srdrme ve normal ekilde

deien koullar altnda benzersiz bir sreklilik gsterme eilimdedir. S a dece ok istisnai koullarda i deiimlerle uyum iindeki d basklar, etnik dmanlktan ve soykrmdan sz edebileceimiz zel durum lar, etnisitenin niteliinin radikal bir ekilde krlmasna yol aar. Bun lar ender durumlardr. Ethnie nin etnik topluluun deitii sonucuna varacamz oranda etnisite niteliklerini deitirmesi veya ethnie biimleri nin ve ieriklerinin isel ayrlklara ve dsal dntrme ve sourulma basklarna kar azar azar zayflamasna daha sk rastlanr. Birinci durumda, blgesel demografik deiimlerin nemi kltrel deiimlere gre daha azdr. Ynetici aznlk olarak yeni nfuslar katlabi lir, ancak temel unsur, rnein Arap igalinden sonra Msrn slamlamas srecinde meydana gelen, fakat rann slamlamasnda ayn noktaya var mayan, m itsem bol bileiminde ve halkn ounluunun mythomoteurndeki radikal krlmadr. kinci durumda demografik deiim kltrel dei imin temel sebebidir. Roma sonras Yunanistanda erken Bizans idaresi altnda meydana geldii gibi, yeni gmenler antik mit-sembol bileimleri ve m ythom oteurlenyle radikal bir krlma yaratarak hem fiziksel hem de kltrel bakmdan eski yerleiklere baskn karlar ki burada bile yzyl lar sonra bir sreklilik grlr. Her vakada da modern milliyetilikle rin deien ciddi niyet ve baar dereceleriyle eski mit-sembol bileimleri ve mythomoteur lerini yeniden canlandrmay veya bunlar sonraki bileim ve m ythom oteur lerle birletirmeyi istedikleri gerei, etnisitenin sembo lik olmayan tanmlar zerine ironik bir k saar ve modern dnemin ortasnda bile etnik biimlerin ve ieriklerin, yakn gemiteki arasalc ve modernist milliyetilik teorilerinin dndnden ok daha faz la sreklilii olduunu iddia eder.

Etnik Topluluklarn Sreklilii


O halde, bu aratrmann altnda yatan temel dnce, etnik biimlerin ve ieriklerin doas ile sreklilii ve eski etnik kimliklerle daha sonraki milliyeti kimlikler arasndaki ilikidir. Bu, konu etnik ve milliyeti kim liklerin gerekli kolektif kimliklerin bir btnn oluturduunu veya bireysel ya da kolektif kimlik araynn kltrel ve evrensel olduunu iddia etmek anlamna gelmez. Tarihsel delillerin, etnisitenin srekli tek rarlanma ve yaygn olma zelliini, yani yazl tarihin btn dnemlerin de ve btn ktalarda ethnienin grldn ortaya koyduu dorudur,

ULUSLAR M O D E R N M D R ? 40 ULUSLARIN ETNK KKEN

41

bu, okur-yazar snfn etnik miras ne kararak m odem ncesinde top luluklarndaki konumlarn korumadaki zel karlar ve etnisite ile di lin ska kartrlmasndan dolay, bu tr tarihsel kaytlarn enflasyonun dan doabilir. Yine de dier ethnienin kollar olduu ortaya kan veya yanl bir ekilde, epik airlerce ya da tarihilerce oluturulduu dn len ethnie ile ilgili pheli d u rum larla karlatmzda bile hl insan lk tarihinin her dnemine ve dnyaya dalm ok sayda gerek etnik toplulukla kar karya kalrz. Bu sonu perennialist teze yeterince dayanak salamazken modernist yaklamlar da ciddi biimde dzelt memizi gerektirir. Pek ok ulusun ve milliyetiliin nceden var olan ethnieyi ve bunun etnomerkeziyetiliini temel alarak gelitii ne suru dnde, bugn yokluklarnn ulus-inas nnde ciddi bir engel olutu raca etnik bileenleri yaratmak ve kristalletirmek bir ulusu ekillendir mek asndan hayati nem tar. Bu ise birka klasik sosyolog duunurun ima ettii biimde modernlik ve modern toplum kavramlarnn anla m ve doas zerinde yeniden dnmemizi gerektirir. Eski tip toplumsal yapnn ve kltr unsurlarnn (bunlar gelenek sel, kapitalizm ncesi veya tarmsal olarak adlandrp adlandrmama mzn fazla bir nem i yok) ada toplumsal rgt ve kltr biim len ierisinde var olmaya devam ettii nermesinde elbette k garpsenecek bir ey yoktur. Durkheim bu bak asn gl biimde savunmutur; genelde ve zelde modernleme yanls (zellikle Hindistanda kast sisteminin varln korumas gibi) ok sayda yazar da onu desteklemi tir.30 Bu gr perennialist ve modernist diye adlandrdm grler arasndaki bir konumu temsil eder ve bana yle geliyor ki modern ulus lar ile eski ethnie arasndaki ve modern milliyetilik ile daha uzun sure varln srdren antik etnomerkezcilik arasndaki ince ilikileri en y ekilde yakalar. Bunun sebebi, etnisite ve milliyetilik ieren pek ok modern duruma hakkn vermemizi salamasdr. Bir yanda, urume ve kontrol altnda tutulma halindeyken, yeniden yaratlarak ve biim deiti rerek sregelen ethnie ye dayal bir ekilde (zaman ve mekn iinde) oluan uluslarn kantlanm durumlar vardr. Dier yanda ise, modern bir ulu sun yeri iin seilmi belirli bir blgede nceden var olan bir ethmeye ilikin ok az delilin bulunduu, belki modern elitlerin A ntik a atalar gibi uluslarn yeniden ina etmede kullanabilecekleri baz kl trel farkllklar veya iaretler ile hafzalardan silinmeyerek bugune kadar gelen eski gzel gnlere ait anlarn olduu pek ok duruma rast larz. H atta Eski Belika Kongosundaki Bangalada olduu gibi, ayn

ethfie nin, tesadfen oluturulmu cra misyoner noktalarnn etrafnda toplanmay ve dnmeyi kabul eden ve etmeyen yeleri arasnda ayrlk larn olutuu icat edilmi ethnie durumlar bile vardr. A ncak byle u rnekler nadirdir. G enellikle A kitanyal m illiyetilerin yapmaya altklar gibi yeniden canlandrmay umduklar modern uluslarn inas iin etnik dayanak olarak belki sadece belli belirsiz anlar, kltr ve soy unsurlar bulunur. Btn bunlar bile greceli baarszlklaryla beraber, ulus kavramn ayrntlaryla tanmlama ve oluturmaya dair projede et nik miras ve ba duygusunun nemine tanklk etm ektedir.31 O halde, perennialist ile modernistler arasnda bir ortak nokta bulmann yararlarndan biri milliyetilik dnem inin arifesine kadar ilgili blgede bir etnik mozaiin varln srdrme derecesine gre ulus oluumunun farkl yollarn gstermeyi salamasdr. A ncak ethnie ve modern uluslar arasnda sreklilik olduunu savunurken ulusun ve milliyetiliin modern ve kendine zg zelliklerinin analiziyle mo dernist yaklamn kavrad gerekleri reddetmeyi istemiyoruz. G re ceimiz gibi modern ulus, uygulamada modern ncesi ethnie nin eitli zelliklerini tasa ve modern an balarna kadar pek ok blgede varln korumu olan genel etnisite modeline ok ey borlu olsa da, milliyetilik gerek ideoloji gerekse bir hareket olarak btnyle modern bir olgudur. Analizimin akla kavuturmay umduu konulardan ilki modern ncesinde tarihsel ethnie nin, en azndan Avrupada ve Asyada (muhtemelen Afrikada da) geni yaylma alan ve sreklilik bulmu olma sdr. kincisi ise bu olgunun, modem ulus ve milliyetiliklerin ieriine ve biimine etkisi ile ulus ina stratejilerinde elitlerin halklarn hareke te geirme ve maniple etm e abalarn snrlayan etkisidir. Eer burada sunulan analiz doruysa, arasal etnisite ve milliyetilik yaklamlar iin ok byk sonular olacaktr. Bunun sebebi, elitlerin ksa vadeli amalarn gerekletirmede baarl olmak istiyorlarsa sayg gstermele ri gereken ve nemli bir noktaya kadar modern ulus ve milliyetiliklerin doasn ve snrlarn belirleyen etnik kkle rin varldr, iinde faali yet gsterdiimiz kltrel formlar, gerek amalarmzn gerekse amalar mz gerekletirmek iin kullanabileceimiz aralarn gl belirleyicile ridir.

Modern ncesi alarda Etnik Topluluklar

Etnik Topluluun Temelleri

ngilizcede etnik grup ya da etnik topluluk kavramn karlayan bir terim yoktur. Mphem ve belirsiz bir terim olarak halk bazen nerilir, ounlukla bu etnik topluluk yabanc anlamlar tar ve onlann her zaman ve kanlmaz olarak popler olduunu ima eder.32 Yunancadaki terim eitli kullanmlar ierir: lyadada arkada takm anlamnda ethnos etairn, veya insan kalabal anlamnda ethnos lan; Homerosta A kha ya da Likya kabilesi anlamnda ethnos A chain ve Lukin\ Odysseiada anl ordu mfrezeleri/l anlamnda kluta ethn ea n ekrn ; yine lyadada ar kovan ya da ku srs anlamnda ethnea m elissn ve ornithn, Pindaosta erkek ve kadn rklar anlamnda ethnos an ern ve gunaikn veya I Ierodotosta ve ayn ekilde A ttikal hatiplerde M ed halk ya da millet anlamnda M edikon ethnos ifadelerini gryoruz. Terim in Platondaki haberciler kast (ethnos kerukikn) gibi belli bir kabile ya da kast, Ksenophonda kadnlar anlatan thelu ethnos ifadesi gibi bir cinsiyet iin kulla nldna da rastlyoruz. Son olarak, szck Yeni A h it yazarlar ve Kilise 1babalan tarafndan Hristiyanlar ve Yahudiler hari btn milliyeti grup-. lar anlamnda pagan (ta ethne) olarak kullanlmtr.33 Btn bu kullanmlarda ortak payda, ayn klan veya kabileye bal *'malar gerekmeyen birlikte hareket eden veya yaayan bir grup hayvan

46

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 4 7

ya da insan dncesiyle oluur; Herodotos hi olmazsa bir yerde bu kabilelerin (genos) bir ethnosun alt blmleri olduunu ifade etmitir (buna karn, ayn zamanda bir halk, milleti ya da rk, hatta hayvai' larn bir trn belirtm ek iin genosu da kullanm tr). Yunanllar kabi leleri ve milletleri ya da rklar ve zmreleri birbirinden ayrmamtr; fakat genos terimi ethnostan daha fazla ayn soya dayal gruplar iin kul lanlmtr. Ethnosun kapsam ve ifade ettii ey geniliine uygun olarak ve st kapal bir ekilde herhangi bir soya dayal temeli ima eder. Bir baka deyile, ethnos biyolojik ve soya dayal farkllklardan ok kltrel farkllklarn ifade edilmesine uygundur; bir gruptaki kltrel nitelikle rin benzerlii anlamna gelen bu ifade ethnos terimini cazip klar. Yunanca kullanma modern B at dillerindeki en yakn ortak payday Franszca ethnie teriminde buluyoruz. Bu terim tarihsel topluluk bala mnda kltrel farkllklara yaplan vurguyu birletirir. Bu tarihsel balam ve kltrel zglln alglanmas bir halk dierlerinden ayrr ve belli bir halka hem kendilerinin hem de dardakilerin gznde tanmlanm bir kimlik kazandrr.35 Elbette bu zglln nereye kadar ar bir znel olgu olduu, yani nereye kadar herhangi bir nesnel etnik gereklikten ok ortak etnisite kavrayyla ilgileneceimiz tartmal bir noktadr. Bunu takip eden analizin amalar iin ethnieye ykleyebildiimiz gereklik esasen tarihsel ve kltreldir: ethnienin genel zellikleri doum, okurya zarlk veya kentleme oranlar gibi (bunlar verili koullar olarak nemlidir) nesnel gstergelerden ok belli sayda kadn ve erkein kuaklar boyun ca etkileimlerinin ve paylalan deneyimlerinin belirli kltrel meknsal ya da geici zelliklerine verdikleri anlamlardan kaynaklanr. Kadnlar ve erkekler koullar karsnda bir araya geldikleri herhangi bir halk ya da grup iinde kendi kolektif deneyimlerini (atmalar dahil) aklayp yorumlar, yle ki, bunlar zaman iinde billurlar; bunlar alp kendi dene yimleri ve etkileimlerine gre deitirecek olan gelecek kuaklara akta rrlar. Bu ekilde, belirli paylamlar tarafndan biimlendirilen belli ethnie zellikleri ortaya kar. Bunlar kolektivitenin geici ve meknsal biim lenmeleri araclyla ve kolektivitenin yelerinin faaliyetlerine bilgi katan ve yol gsteren paylalan anlamlar yoluyla, gelecek kuaklarn alglayla rn ve etkileimlerini snrlandrp koullandrr. Sonu olarak, brethnenin zellikleri, uzak kklerde olsa da, alglaylarndan ve iradelerinden bamsz olarak, bir yesi ya da bir kua iin balayc ve dsal bir nitelik tar; bunlar daha sonra gelen etnik yorumlarn ve anlaylarn ayrlmaz bir paras olan tarihsellik niteliine sahip olur.

Eer Franszca ethnie terimi etnisitenin paylalan tarihsellii ve kendi ne^ has kltrel zglln kapsayacak ekilde ortaya kyorsa, ethnieyi dier insan topluluklarndan ayran temel zellikler nelerdir ve bir ethnie ile karlatmzda onu fark etmemizi salayan ne olacaktr?

Ethnienin Boyutlar Kolektif sim


Bu, tarihsel kaytlarda bulunan bir ethnie nin tanmlayc iaretidir. A n ti kite deki isimler ok nemlidir; kudret asndan da ok nemlidir; yle bir k veya tanrnn ismi onun zn tanmlamaya edeer bir szck olarak d talt ve bazen derin sayg uyandrr, bazen ise korkuyla yasakanr. Surgun sonras Yahudilikte, rnein, Tanrnn kutsal ad telaffuz edilemezdi; onun yerine Tanrnn gcn genel olarak anlatan ifadeler kullanlrd ve koyu Ortodokslar bu inan ve uygulamay gnmzde de srdrrler/0 simsiz herhangi bir ethnie var mdr? Ben bilmiyorum. (Kesin bir emirle sm iptal edilenler hari.) Tarihsel kaytlar halklarn toplumsal yaplarnn ve kltrlerinin tanmlarndan ok kolektif isimleriyle doludur (aslnda, ayr halklar olarak tanmlayabileceimizden ok daha fazla isim vardr). kaskm kk ethnieler isimsiz gemi olabilir (tpk bir yandan da tarihilerin ve yazclarn haklarnda hemen hemen hibir ey bilmedikleri eitli gruplar ve snflar arasndaki gevek gbirliklerine isim vermeleri ve yanl bir ekilde iyi-biimlenmi ethnie olarak ele almalar gibi). Baz Afrika rneklerinde, kimi kk et/meler, modern etnologlar onlar, kefedinceye ve isimlendirerek komularndan ayrncaya kadar kaytara gememitir. Kantlanm olan Bangala imdiye kadarki en dikkat ekici rnektir. Fakat Falaaiar ya da (kendi deyimleriyle) Beta srail olarak adlandrlan Yahudi k ab ilesin in son gnlerdeki nemi kolektif isimlendirme konusunda ilgin sorular ortaya karyor. Grnen o ki bu yar-ayrk grubun yelerine gre onlar sadece srail evinin ocuklardr, m yllar ve yzyllar nce srailoullarnm geri kalanlarndan kopartlm1 , t: ST' Ml topran ruhani merkezleri olarak grrler. Oysa ki o zaman baskn olan Hristiyan Amhara, Dicle ve Galla komularnca, onlar srIjunler" ya da yabanclar (Amhara dilinde Falaa bu anlama gelir) ye adlandrlr, onlara baka bir tanmlayc isim verilmez.39

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 4 9 48 ULUSLARIN ETNK KKEN

Belki oluum srecindeki ethne isimsiz olmutur. Bunun^ilgin bit

min aralarn ve bir topluluun kkenleri, geliimi ve kaderini akla yan imtiyaz beratn salar. Sylemeden geemeyeceim, burada gerek soyla deil, ortak atala ra ve kkenlere yklenmi anlamlarla ilgileniyorum. Bir soy miti benzer lie ve aidiyete ilikin sorulara bir yant vermeye alr: Neden birbiri mize benziyoruz? N eden bir topluluk halindeyiz? nk ayn yerden gel dik, belli bir zaman aralnda ve ayn atann soyundan geldik, zorunlu olarak birbirimize aitiz, ayn duygulan ve zevkleri paylayoruz. Bu ak lama Yunancadaki ethnos teriminin ikiz- unsurlarn bir araya getirir; birlikte yaama ve kltrel olarak benzeme. Fakat terimin ikinci anla mn geniletir, yani genetik ve kan bana dayanan bir duyuadan ok ortak aile balaryla bir araya gelen kabileye ait bir anlay.41 Bu soy mitini pek ok post hoc kolektif uyarlama ve aklclatrma karsnda reddetmek kolaydr. Birok bilim adam ve yorumcu, Hindu teolojisinin ilkelerini ve ritel kurallarn toprak mlkiyeti ve din sm rs temeline dayal Hindistandaki kast sisteminin aklclatrlmas ola rak ele alr.42 Fakat, entelektel bilincin ve aklam ann, snf ve bl

etnik bit sfat olarak M slman kullanmay tercih etmitir. Birok

" n t o g e M h rak , kolektif isimler em ik topluluklarn kesm

S
bir L n o s f .r ve etki a k t r r . Kolektif isin, b , kelden ya da k W dan teem) o k kentten ya da blgeden kaynaklanm olabilir, Akad ve K anacaklar gibi, zellikle belli baarlar ve nitelikler bu topluluUa birletii zaman isimlendirilen topluluun yeleri iin kuaklat ustu bir mm S z a m T Dolaysyla sm, yelerinin ve dardakilern - y e gelecek yneliktir.

gecilik gibi olgularda olduundan daha fazla etnisitenin nemli unsur lar olduu gerei bir yana, bu bak, bilisel olmaktan ok, daha ak layc ve harekete geirici bir nitelie sahip olan soy mitlerinin gerek amalarn grememek demektir. stelik nem li bir estetik boyut da vardr; etnik semboller tatm in edici tarzlar salar ve etnik mitler iletiim ve hareketlilik iin yetenekli trler iinde aktarlr. Ard ardna gelen kuaklarn kolektif deneyimlerinden doarken mitler birleir ve tarih kitaplarna, destanlara ve baladlara aktarlr; bunlar deer ve kimlik duy gusunun iirsel metaforlaryla topluluun tarihinin ve durumunun dn sel haritalarn oluturur. Kaynam ve gelitirilmi mitler etnik topluluk iin btnsel bir anlam ats oluturur; bir mythomoteur topluluun dene yimlerine anlam verir ve onun zn tanmlar. M ythomoteur olma yan bir grup kendini kendine ve bakalarna tanmlayamaz ve kolektif laaliyeti tevik edip ona yol gsteremez.43 Soy mitleri genellikle eitli sylence tabakalarn ve bileenlerini aa vurur. M eknsal ve geici kkenlere, ge, atalara, ayn kk ve soydan olmaya, anl gemie, d, srgn ve yeniden doua ait mitler var lr. A ncak ok daha sonra bu dank mit motifleri kkenlere ve soya ilikin incelikle ilenmi bir mitoloji oluturmak iin bir araya getirilir. I\ ounlukla modern ada milliyeti entelekteller tarafndan yaplan Iir itir. Fakat Homerosu kanunlar, ncil veya Perslerin Krallar Kitab

Ortak Soy M iti


!B irOk adan etnsitenin sme qua nonu, yani yeleri iin etnik balarn

f =

50

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 51

gibi modern ncesi alarn ok iyi dzenlenmi m it-m otif setlerini de bulabiliriz. H er birinde tarihsel gerein bir z, topluluun biimlendii ve gelitii yollarn hoa giden ve tutarl bir hikyesini salayacak ekilde fantezilerle ve yar gereklerle sslenmitir. ou zaman bir m a saln deiik halleri ve birbiriyle elien hikyeleri vardr. Farkl kuaklar kendi deneyimlerini benzer epik ve iirsel biimleri, ayn sanatsal usluplar, hatta sembolleri kullanarak alternatif hikyelere aktarr. Sonu, mit ve sylence yamal bohasdr ve bunlar ou kez topluluk tarihinin bi limsel aklamalarnn yaplmas iin sancl bir elemeyi g e t i r i r . Fakat yleyse mitlere ilikin bu israfn amac bilimsel bir nesnellik deil, top lumsal dayanma ve toplumsal kendini tanmlamay desteklemek iin cokulu ve estetik bir uyumdur.44

m olmaldr.45 Ayrca eitici olmaldr. Erkek ve kadn kahramanlar ki onlarn kahramanlklar yaylmtr, Hintli kutsal adam, Trk sava, Yahudi bilge gibi topluluun elindeki deerleri somutlatrmal ve onun klielerine uygun olmaldr. Yeni toplumsal katmanlar ortaya kp ikti dar ele alrken, ngiliz giriimci, in kyls ve Rus fabrika iisi gibi savunduklar yeni deerlere uygun bir ekilde var olan deerler haz nesine ilaveler yapabilir. Bu, iki veya daha fazla etnik gelenek arasnda tarihin yorumlanmasnda ve eitim konusunda bir atmaya yol aabi lir. Ondokuzuncu yzylda Yunanistanda O rtodoks rahipler ile yeni entelijensiya ve burjuvazi, H elen ya da Bizans izgilerini izleyerek Yu nan tarihinin milliyeti yorumunun tekelini ele geirmek iin snflarda ve niversitelerde rekabet etmitir. A ncak bu rekabetin bile btnletirici bir ilevi olmutur. Tarihin yorumlanmas zerine rekabetin etkisi verili bir nfus iinde bir etnik bilin ykselmesi yaratr. Hatta ayn topuluk taki farkl snflar ve bask gruplar arasndaki atmada paylalm gemiler arasndaki ortak kaderler ileri srlerek yksek dzeyde bir btnleme yaratlr. Ksa vadede rakip tarihler, topluluu blp var olan snf atmalarn keskinletirebilir, fakat uzun vadede bunlarn yaylmas ve alanmas belli bir topluluk iinde paylalan kimlik ve ka der duygusunu glendirebilir.

Ortak Tarih
Tarihsel topluluklar paylalan bir bellek zerine kurulmamsa ethnie hibir eydir. O rtak bir tarihsel anlay birbirini izleyen kuaklar, ortak birikime eklenen deneyimlerle birletirir. Ayrca birbirini izleyen gnde lik yaantlar araclyla sonraki kuaklara kendi deneyimlerinin tarih selliini aktaracaklar bir nfusu tanmlar. Bir baka deyile tarihsel ard ardna geliler daha sonraki deneyimler iin biim leri, onlarn yorum lanmas iin kanallar ve kalplar yaratr. Topluluun ilerleyiim gulu klan ortak tarihe, olaylara ve nemli kiilere ilikin anlaynn, toplulu un gelimesinin nemini vurgulayan ya da kantlanm delillerin nda tarihi aa karan tarafsz bilimsellikle ilikilendirilmesinde yaanan baarszlk nemli deildir. inde yer alanlar iin paylatklar tarihsel anlay, kendi bana tarihsel kaytlarn balca verisi olarak sk sk ii doldurularak elien kantlarla tutarll salanmaldr, aksi halde y zeysel ve iskelet halinde bir yk gibi grnebilir. Dolaysyla K u ran n iniinin Peygamberin Hadislerinde anlatlmas ya da srailpullarnn on iki kabilesinin gne ilikin geleneklerin srailoullarnm kkenlerinin ksmen deerli bir kayd olarak ele alnmas gibi topluluun gelenekle ri tarihsel kaytlarn zsel bir bileeni haline gelir. M esele tarihsel kaytlarn gvenilirlii ya da tarihselletirmedeki nes nel yntemler zerine harcanan abalar deil, bu tarihsel kaytlarn aa kard iirsel, eitici ve btnletirici amalarn sezilmesidir. Bu an lamda tarih bir hikye anlatmaldr, bu hikye memnuniyet vermeli ve tatm in etmelidir; Homerosu destanlar ve Ossian gibi bir piyesin tam a

zel Ortak Kltr


O rtak bellek ve soy mitlerinin tesinde, ethnie hem yelerinin birbirine balanmasna hem de onlar dardakilerden ayrmaya yarayan bir veya .laha fazla kltr unsuruyla birbirinden ayrlr. Benjam in Akzin bunu benzerlik benzemezlik kalb olarak kavramlatrmtr. Bir ethnie nin yeleri, ye olmayanlardan farkl olduklar kltrel ayrt edici nitelikler iinde benzer ve ayndr.46 En fazla paylalan ve ayn zamanda ayrt edie olan nitelikler dil ve dindir, fakat grenekler, kurumlar, yasalar, folklor, mimari, giyim, beslenme, mzik ve sanat, hatta renk ve fiziksel grn farkllklar artrabilir veya onlarn yerini alabilir. Gnmzde Birleik I >evletierdeki Siyah nfusun birlii dil, hatta din deil, deri rengiyle ifilde ve sembolize edilen aclar ve nyarglar temeline dayanr. Bu du nunda, gei zorlar. Siyahlar Afrikaya dayanan etnik mirasn ou"u kaybetmi ve kltrel olarak neredeyse Amerikallam olduklar l ilde, Siyahlarn etraflarn saran Beyaz etnik kltrlerden ayrlan bir iyah Amerikal kltrleri vardr. Bu kltr srdrlmekte ve caz ve

52

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 5 3

Siyahlar zerine incelem eler ve fiziksel Siyah gzellii klt gibi zel tatlar ve ayrt edici nitelikleriyle son zamanlarda bir kar kltr yarata cak ekilde gelitirilmektedir.47 Dil, skolar arasnda uzun zaman nce birletirici ve farkllatrc bir rol oynamay brakmtr. O n ce Lallans, Lowlandsin dili haline gelmitir. Bunun yerine Presbiteryen Kirk gibi kurumlar sko hukuk ve eitim sistemi, devam ettirilen bir Isko etnik kimlii anlay iin toplumsal cepheyi biimlendirmitir. Kltrn bu ayrt edici unsurlar nceki yzyllarda bamsz devlet olmaya ilikin ortak bellei zenginletirmi ve somutlatrmtr.48 Baka durumlarda, dil gibi din de paylalan kltrle akabilir veya dier grnmleriyle kesiebilir. Ermeniler rneinde dinsel topluluk ile dilsel topluluk ak maktadr. Oysa svire rneinde - k i pek ok adan benzersiz bir r n e k tir- zellikle V aud gibi iki dilin ve Hristiyanln iki yorumunun sz konusu olduu kantonlarda dil ve din birbiriyle akmamaktadr. D ilin tek bana olmasa bile, uzun sredir etnisitenin ana ayrt edici iareti olduunu gsteren rnekler oaltlabilir. Oysa bu ounlukla etnik topluluk anlayn blen ve ilgisiz bir nitelik tar. Gael dili konuan Highlands ile Lallans konuan Lowlands arasndaki konuma farkll sko kimliine zarar vermemitir. Gney G allerdeki ngilizce konuan Galliler, kendilerini Kuzey G allerdeki G alce konuan vatandalar ka dar etnik olarak Galli hissederler.50 Jura dalarnda Franszca konumak Jural kimliini hissetmenin nemli bir iaretidir, fakat Jurann gneyinde Franszca konuan Jurallar Bern kantonunda hkim topluluk olan A l m anca konuan toplulukla ayn mezhebi, yani Protestanl paylar. Jurallar 1815den beri bu kantonla birliktedirler. Bu birlemeye kar ykse len protestonun sesi kesilmi ve Gney Jurallar ilk kez oy birliiyle Bern kantonunda kalmay kabul etmilerdir. Yugoslavyada Ortodoks Srplar ile Katolik Hrvatlar arasndaki eski dmanlk dil farkllklar zayf ol duu iin uygulamadan kalkm ve onlar bir din topluluu haline getir mitir; Srp-Hrvata iki ayr milliyetilik iin dayanak salamayan birle
m i bir dili temsil etm ektedir.51

gnlerden biridir. Byk dil gruplar dnda (rnein Avrupadaki R o man, Slav ve Germ en dil gruplar), belli dilsel oluumlar geni lde verili bir alandaki dinsel ve siyasal rgtlenm edeki etkileim in bir rndr. Sonuta, ethnie nin kltrel boyutu resmedilirken, kltrn btn grnmleri ierilmeli, topluluun deerlerinin ve yaam tarz larnn altn izen ve paylalan bir dille ifade edilen iletiimin belirgin ve dolaysz iaretlerine baklmaldr.52 Etniste iin kltrel zgllk de nemlidir. Sz konusu ethnie sade ce farkl deil, ayn zamanda karlatrlamaz da grnmelidir. Bu, dier dillerle ilgisi olmayan bir dile ya da kendi bana bir dine sahip olarak olabilir. O te yandan baka etnik kltrlerin kalabal arasnda, renk ve kurumlar gibi kendi kltrel zelliklerinin deeri ile ayakta kalabilir ya da kltrel akma zelliklerinin birleimi esiz olabilir. lk durum Basklar tarafndan, kincisi Yahudiler, Ermeniler ve Sihler tarafndan, ncs Am erikadaki Siyahlar ve Yeni Zelandada Beyazlarn yerlemesinden sonra Maoriler tarafndan temsil edilir. Sonuncu durum, Hindistandaki ve Pakistandaki Mslmanlarla ayn dini paylaan, fakat zel bir dille birlikte H int kltrne sahip olan Bangladeliler ya da dinlerini Katolik Valonlarla, dillerini kuzeydeki Hollandal komularyla paylaan Flaman lar tarafndan temsil edilir. G erekte farkllatrc kltrel balarn ya da zgl kltrel zelliklerin says arttka, ayr bir etnisite olma duygu sunun younluu ve etnik srekliliin ans artar.53 -

Belli Bir Tentorya ile zdeleme


luhnienin her zaman, mlkiyetinde grd belli bir yer ya da teritorya .le balar vardr. Bu teritoryada ikamet edebilir ya da bu ba sadece l bir bellek olabilir. Bir ethnie fiziksel olarak kendi teritoryasna vhp olmayabilir. M esele sembolik olarak bir corafi merkeze, bir kutsal yn leime ya da bir anavatana sahip olmasdr. Topluluun btn yeyeryuzne dalm ve yzyllar nce yurtlarn kaybetmi olsa bile M-mbolik olarak geri dnebilecekleri yerdir bu. Ethnie dald ve anayur unu kaybettii zaman ethnie olm aktan kmaz. Etnisite mitlere, beller , deerlere ve sembollere ilikin bir meseledir; siyasi iktidarla ya da maddi mlkiyetle ilgili deildir; bunlarn her ikisinin de gereklemesi " yerleime ihtiyalar vardr. Bir ethnienin anavatan olan yeri bir ! !<a yer,e deitirmesi bile mmkndr; onuncu ve onbirinci yzyl1,1 > la O rta Asyadan Anadoluya g eden Trk topluluklar; uzak lke

Bilim adamlar dili etnisitenin ayrt edici bir iareti saymay surdurse de bu, etnik topluluun hem eski hem modern alarnda byk lde basitletirilnesine ve yanl anlalmasna yol aan bir bak asdr. Kukusuz Basklarda ve M acarlarda olduu gibi zel ve farkl bir dil- o unlukla radikal bir biimde ayr bir ethnieyi belirtir fakat dier kltrel unsurlar nem li bir rol oynar ve bazen Amerikal Siyahlarda olduu gibi toptan onun yerini alr. Ayrca dil en baml ve krlgan kltrel kate-

54

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TOPLULUUN TEMELLER 5 5

leri fethetm ek iin kendi yarmadalarndan ayrlan Araplar; ya da Fran sa, ngiltere, Sicilya ve daha tesi iin skandinav fiyortlarndan ayrlan Eski skandinavyalIlar gibi. Sonu olarak teritorya etnisiteyle ilikilidir, fakat ne gerekten sa p olunduu iin ne de klim, arazi ve konum gibi nesnel zellikleri nede niyle etnik tasavvuru etkiler; fakat asl olarak dnyann belli bir paras ile kendi topluluu arasndaki iddia edilen ve hissedilen ortak yaam nedeniyle ilikilidir. Yine iirsel ve sembolik nitelikler gndelik olanlar dan daha byk gce sahiptir ve bir dler lkesi herhangi bir gerek toprak parasndan ok daha nemlidir.54 Bu en iyi ekilde etnik anayurdun boyutuyla gsterilebilir: Kutsa merkezler, kutlu bir zdeleme ve dardan tannma. Her anavatanda dinsel-etnik balamda kutsal saylan bir ya da daha fazla sayda merkez vardr. Bunlar Polonyada Yasna G oradaki Kara M adonna tapna ya da M ekkedeki Kabe gibi hac yolculuklarnn oda olur; nk azizin ya da tanrnn tapna onun himayesiyle ayakta kalan ethnie ile yakn bir ekilde birlemitir. Belli kasabalar ve kentler, randaki Kum ve Mehed, Erm enistandaki Emiadzin ya da imdi Kuzey Krdistan olan eski Urartunun Musasir kenti gibi bir tapmak, klt ya da etno-din eitimin yapl d bir okuldan dolay ilahi olabilir. Bu yerlerin sembolik ve coku uyandran nitelikleri darya yansr; uzakta olan veya surgun edilmi topluluk yelerini anlarla ve dualarla bile olsa geri arr; dinsel kurtulu merkezin evresindeki kutsal bir teritoryaya ve genileyerek toplulua balanr. kinci olarak, bir ethnie ve onun anayurdu belki de bir d gucun etkisiyle birbirinden ayrldnda, bu insanlar ile teritorya arasnda hep bir zdelik ya da ba kalr. Bu zdelik kendi bana topluluun ko lektif bellei ve kimliinin zsel bir parasn oluturur. lke ethneye ait bilginin bir paras ve kolektif ryalarn oda haline gelir. C ennet kavra ylar lkenin en ok sevilen niteliklerine atfla kurulur. Srgndeki topluluklar oradan uzaklklaryla deerlendirilir. Anayurdun canlandrl mas ve restorasyonu iin hayaller kurulur. Topluluk yeleri, Yahudlerm ve ksmen srgndeki Ermeni topuluklarn durumunda olduu gibi kendi lerini anavatandaki k k en leriyle tanmlar; teritorya ile fiziksel balar koptuktan yzyllar sonra bile soykt ile teritorya birbirine karr. ncs, dardakiler topluluk yelerini tanmladklar zaman bunu ounlukla teritoryal kkenlere atfla yaparlar. nk etnik terim, ayn anavatandan olmakla yeni ifadeler kazanr. rnein Birleik Dev-

letlerde ya da A rjan tin de gmenler kkenlerinin ait olduu lkeye gore yerletirilir ve etnisitenin gmenlerin bu yerleimine atfla i ie geecei farz edilir. Genellikle tannma Bretanyadaki Bretonlar M oo listandaki Moollar ya da T ib etteki Tibetliler gibi hl kendi doduu evde oturan ethnie iin dnlr. Bir baka deyile geni bir alana ya ylm ingeneler rneinde olduu gibi kart durumlar bulunmasna ramen bir topluluk ile onun etnik teritoryas arasnda bir ortak yaam olduu konusunda popler bir varsaym vardr. Fakat bir teritorya par asnn anavatan olmas iin hem zdelik hem tannm a olmaldr: ona ait olan topluluk tarafndan teritorya olarak hissedilme ve teritor ya zerinde iddias olan topluluun hakkyla buna sahip olduunu | ardakler kabul etmelidir. srail-Filistin atmasnn trajedisi ksmen burada yatar: T ek bir toprak parasnn tarihi teritorya olarak ikili bir zdelie ve ikili bir tannmaya konu olmasnda.55

Dayanma Duygusu
I H'mm terminolojimde bir ethnie sadece ortak bir isim, soy miti, tarih, lultur ve teritoryal birleme ile bir araya gelen bir halk kategorisi deil dir. Ayrca kurumsal bir insansever anlam olan belirli bir kimlik ve dayanma duygusunun oluturduu topluluktur. Onsekizinci yzylda ve daha nceleri, rnein Slovaklar ya da Ukraynallar muhtemelen bir <inik kategori olarak kabul edilebilirdi, bir gzlemci iin sraladmz pek ok etnik unsuru tayorlard, fakat topluluk ve dayanma duygu lan ya ok azd ya da yoktu. Bu, ondokuzuncu yzyl Hausa etnik dev in leri veya onbeinci yzyl Osmanl Trk kabileleri ya da daha bakalar iin de, hatta burada kolektif bir isim bile belirsiz ve pheli olduu hal de, geerlyd. Bu tr kategorize edilmi gruplar, dardan birisi iin, < ( vsiteye uygun bir ekilde, potansiyel bir ethnie olarak grnr, grubun yeleri iin ise vadi topluluklar, klanlar ve prenslikler iindeki i bln meler kimlik adna ok daha nemli olabilir. Grubun yeleri daha geni birlikten haberdar deildir; kriz ve sava zamanlar hari, ok az I "i :l bulunduklar en yakn birimin dar snrlarnn tesine seyahat etmi1 ya ela benzer kategorik birimlerle birlikte hareket etmeye arlmtr. M k i kolektif bellek sabit ve karakteristik bir formda kabul edilecek bir "tehe de sahip deildir, bu yzden slup olarak adlandrdmz zoryc ve gl bir sesi uyandrmak mmkn olmamtr. ndokuzun' yzyln balarndaki Ukraynallarn ya da yirminci yzyln balarnda

56

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 5 7

sadece yerli A nlo dilinin konuulduu, yerletii ve okuryazarl Protes tan misyonerlerin salad Evelerde yazl bir hukukun ya da edebiyatn olmamas buna bir kanttr.56 Dolaysyla, bir etnik topluluun ya da ethnie nin (etnik kategorinin bir kart olarak) nitelendirilebilmesi iin skntl ve tehlikeli zamanlarda topluluk iindeki snfa, gruba ve blgeye dayanan blnmelerin stesin den gelecek gl bir aidiyet ve etkin bir dayanma duygusu da ortaya kmaldr. Pratikte, daha sonraki tamamen palazlanm ve tannm ulus larda olduu gibi etkin dayanma ve ibirlii duygusu byk lde farkl lar. Fakat eer hakiki bir ethnie den sz ediyorsak bu dayanma ve toplu luk duygusu, en azndan gerektiinde topluluktaki dier katmanlara ve blgelere bunu iletebilecek eitimli st katmanlar canlandrmaldr. Etnik dayanmann belli zamanlarda dier ballk trleriyle bezenmesi mm kndr, bu ballklar hanedana, meclise, snfa ya da blgeye dayal ola bilir. Fakat, bir ethnienin sz konusu olduu yerde, periyodik olarak etnik dayanmann yeniden ortaya kmasn ve zellikle d dmanlarla ve tehlikelerle yz yze kalndnda dier ballk trlerine stn gelebilecek ekilde yeterince gl ve derin bir kurumsal ibirliini beklemeliyiz. Burada ayrtrdm ethnie nin alt bileeni, etnisiteyi tanmlamaya yar dmc olur, ve bu, alanmz benzer snfsal ve dinsel topluluklar ve teritoryal birliklerden ayrmamza yarar. Pratikte baz unsurlarn ya da bileenle rin aklk, ama ve gllk derecelerine gre deiir; soy mitleri kartrlabilir, tarihsel bellek yzeysel grnebilir ve kltrel farklln snrlar mulak ve bulank olabilir. Buna ramen bu alt boyut zerine inceleme^ genellikle ilgilendiimiz bir ethnieyi, etnik kategoriyi yani basite ethnienin blgesel bir varyasyonunu veya gerekte bir snfsal topluluu, dinsel topluluu veya siyasal birlii aa karacaktr. Benzer ekilde etnik biim lenm e srecindeki bu kolektivitelerin ortak niteliklerini ve farkl lklarn sz konusu alt boyut etrafnda -g leri dahilinde kendilerine eksik grnenleri d e - oaltmaya alacaklarn ileri srebiliriz. Fakat yleyse, znel alglamann verili bir unsuru sembolizm ve iletiimi iere cektir, yoksa bir muhtemel ethnieye mulak anlar, var olan kltrel iaret ler, paylalan kken ve topluluk duygusu etnik biim lenm e iin ilk elde bir itki salar, yoksa kendi kltrel farkllklarn gelitirmesi, uygun isim ler bulmas, uygun bir tarih, soyaac, hatta mitsel bir anayurdu yeniden ina etm esi mmkn deildir. Bir baka deyile, bir grup insan ortak anlar, teritoryayla zdeleme ya da soy miti nedeniyle kendilerini topluluk

olarak hissediyorsa, terimin tam anlamyla bir ethnie olmalar iin bir isim bulmalar, dayanmay artrmalar ve byk lde kendi kltrlerini (ayr bir din, gelenek, dil, kurumlar ya da renge dayanan) formle etmeleri mmkn olacaktr. Bir teritoryaya, hatta ayr bir kltrn baz unsurlarna sahip olan bir etnik topluluk yaratmann, tarihsel anlarn ya da soy mitle rinin olduu bir duruma gre daha zor olduunu eklemeliyim. Burada, yeni ve devrimci muhtemel uluslarn sorunlar ortaya kmaktadr. Bu alt kriter (daha iyi bir ifadeyle, boyut) arasnda iki eksiklik not edilmelidir. Bunlardan biri ekonomik birlik ya da birleik bir iblm; dieri ortak yasal haklar ve ortak bir ynetimdir. Gerekte m odem ncesi ethnie, ounlukla ekonomik birlii gsteren bir durum sergilemez. M odem ncesi ethnie, genellikle gebe pastorallik ya da yerel, geimlik tarmla yaayan saysz klandan ve kyden olumutur. Sonuta yerel ekonomik balar, daha geni etnik balara oranla nemli olma eilimindedir. Bu bir etnik krallk yneticileri tarafndan tevik edilen uzun mesafeli ticaretin varln yadsmak anlamna gelmez, fakat kimi Afrikal tarihilerin gs terdii gibi ou Afrika topluluunda ve kltrnde, buna benzer ticare tin tek bana yerli retim tarznn yerini almasna pek izin verilmemitir. H atta ender feodal-tip toplumlar ekonomik olarak yerellemi tir; bu, muhtemelen, Roma mparatorluu hari, antik dnya iin de geerlidir.57 te yandan, eski Msrda ya da Hz. Sleymann srailinde olduu gibi, etnik siyasal birliklerin belirdii yerlerde bile gerekten ortak ya sal haklar zerine konuamayz. Bu krallklar sadece snfsal olarak blnmemi, ayn zamanda blgesellemitir ve ethnie yeliine istina den vatandala (daha sonraki Yahudi Devletinde yetikin erkek nfu sun katlmyla buna ksmen yaklalmasna ramen) izin veren ortak yasal haklar kavram yoktur. H atta, bu tr etnik siyasal birlikleri ulus olarak adlandrabilmek de zordur; greceimiz gibi bunlar uluslarn sz edilen unsurlarndan yoksundur. te yandan belirli baka alardan et nik unsurlar gnmzde de srmektedir. Fakat burada duralm. u an iin gerekli olan, eer moderniteyi anlamak istiyorsak, etnisitenin ve uluslarn tem ellerini ve yayln saptamaktr.

Etnik Oluumun Baz Tem elleri


Yukarda yrtlen tartma temelinde, imdi ethnie (etnik topluluklar) ortak soy miti, tarih ve kltrleri ile birlikte bir teritorya ile zdeleen

58

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TOPLULUUN TEMELLER 5 9

ve dayanma duygusuna sahip olan insan nfusu olarak tanmlanabilir. Byle topluluklarn en azndan Ortadouda ve Ege de Bronz ann balangcndan itibaren, topluluk smrleri ve tarihsel etnik ini klar aktaran yazl kaytlar ortaya kt zaman bunlarn tarih boyunca yaylm olduklarn, dnyann birok blgesini hla karakterize ettiklerini, hatta endstrilemi dnyann modern lkelerinde bulunabildiklerini gster meye alacam. Bunlarn modern ncesinde bile ana sosyo-kltrel tarz oluturduklarm deil, sadece en az dier rgt ve kltr biimleri kadar nemli olduklarn iddia ediyorum. Sonuta onlar ihmal ediyo ruz, bundan biz sorumluyuz. Bugn bile Afrikann ve Asya nn belli ksm larnda, hatta ayn zamanda Sovyetler Birliinde, Avrupada ve Kuzey Am erikada etnik topluluklar eitli kltr alanlarnda nemlerini ko rumaktadr. Ayrca ethnie bir yana etnisitenin grnmez olsa bile devam ettiini iddia etmeyeceim. Bu reddedilen perennializmin ve hatta primordializmin tokad olabilirdi. Bunun yerine bir ethnie nin modern aa kadar eitli ktalarda ve kltr alanlarnda farkl dnemlerde or taya ktn, yeniden ortaya ktn ve nc binylm balarndan gnmze kadar her toplum bunu izlemese bile etnisitenin insanlarn rgtlenmesi ve iletiimi iin sosyo-kltrel bir model olarak kaldn gstermeyi umuyorum. Bir baka deyile evrenselliine dair iddialarmz olmadn ileri srerken, bu grngnn eer aralkl olarak devam ediyorsa- yaygn ve sreen grnmn ve kalcln tartyorum. Etnisitenin paradoksu, sreklilii iindeki deime yetenei ve deiim iindeki srekliliidir. Bu paradoksu deerlendirmek ve ethnie ile etnisitenin dikkate deer esnekliini anlamak iin etnik kimlik ve ethnie yi biimlendirmeye ve sr drmeye yardm eden baz yinelenen etm enlerin incelenmesi gereklidir. Dierleri Armstrongun uzak grl almasnda ortaya konmutu; ben burada etm en grubunu ele alp dikkatli bir ekilde incelemeyi dn yorum. Bunlardan ilk ikisi Armstrong tarafndan biraz farkl bir biimde ele alnsa da ne karlmtr; ncs kendi dorusu iinde incelenme mitir, havada kalmtr ve tartmasnda eitli noktalar yklmtr.

mak olmak zere nehir havzalarna doru ittiini iddia eder. Burada tarmn baz ilk biimlerini zaten uyguladklar nceki krsal ve gebe varolularndan farkl bir yaama biimi oluturdular; ok farkl rnle riyle yeni evreleri, onlar, toplumsal rgtlenmelerini ve retim tarzla rn dntrmeye zorlamtr. Coulborn, bu g sreci ve yeni yaam tarzna en m asse adaptasyonun sknt ve tehlike yarattn iddia eder. Haatn iyi gemedii ve sulama uygulamalarnn taknlar nleyeme dii zamanlarda, toplumsal bozulma ve anari korkusu vard. Bu olasla kar yeni inan ve pratikler fazlasyla rgtl ve ritellemi temeller zerinden ykselmitir. zel bir toplumsal katman, yani din adamlar rnn verimli olmasn salamak ve sel basknn nlemekle grevlendi rilmi; tapnaklar, tanrlarn fkesini yattrmak ve itibarlarn korumak iin dinsel bir merkez olduu kadar, ekonomik bir merkez olarak da ilev grmek zere zel bir yer olarak yaratlmtr. Bu ekilde yeni gmenle rin farkl ve bilinmeyen bir evreye ekonomik olarak uyumlarnda yz yze kaldklar zorluklarn ortaya kard toplumsal paralanma tehdi dinin stesinden gelmek iin yeni sembolik ve kurumlam din kendi ritelleri ve tapmaklaryla ortaya km tr.58 Coulbornun tezinin nemi, kurumlam dinin materyalist yorumun dan ok onun iaret ettii yerleiklik sreci ve travmasnn neminde ve iki yaam tarz, yani gebelik ile yerleiklik arasnda izdii kartlkta yatar. Etnisite ve etnik sreklilik iin bu srecin nemli sonucu not edilmelidir. Birincisi yeni bir yerellemedir. lk tarm kltrleri, kk yerel kasabalar veya kyler arasndaki rn mbadelesiyle blge an oluturan kk ky yerleimlerinden meydana gelir. Bu retim tr ve yerleim modeli farkl ballk ilikileri ve yerel alma kalplarna yol aar; dank kyller, genelde eflere ya da uzak bir kentteki yasa koyu cuya ve onun etki alann temsil eden valinin yerel grevlilerine sabit bir hara deyen ky bakanmn altndaki ifti yerlekesi kmelerini olu turur. T icaret de yerelleir, haberlemenin olmamas blgenin tesine uzanan bir ekilde daha geni bir siyasal ballk duygusunu engeller. Bu yerel ballk kalplar ve yerel mbadele dnda, gelimi karak teristik folk ritimleri ve Robert Redfield gibi sosyal antropologlar ta rafndan allm Kk G elenekler vardr. Bunlar yerel mitler ve sy lenceler, lehe ve diyalektler, dinsel trenler ve greneklerdir ki krsal I'lgedeki kuaklarn srekliliini salam, kylln alma ve yerle me modellerini tamamlamtr. Bu haftalk, mevsimlik iler ve yaama lngs, ortak lenler, gelenekler ve rites de passage ile birlikte, A ntik

Yerleiklik ve Nostalji
Rushton C oulborn son almasnda uygarlklarn balangcnda bir gkriz kuramn varsayar. Rusyadaki ve O rta Asya daki kurakln, ge N eolitik topluluklar gneyde Nil, D icle-Frat ve ndus, douda Sar Ir

60

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TOPLULUUN TEMELLER 6 1

a ve O rtaa toplumlannda kyllerin ve kabile yelerinin dinsel ve folk kltrlerini oluturur. Bunlar daha sonraki milliyetilere birok mo tifle birlikte dlerindeki ulusun inasn salar.59 ncs, Armstrongun terimiyle zel bir nostaljidir; bu unsur zellikle de yerletirilmi gebeler adna kaybedilmi bir gemie duyu lan zlemi ifade eden gebe ve yerleik yaam tarzlaryla ilgilidir. Bu nostalji birok biim alabilir. l stepleri veya ovalara, ormanlara veya dalara, topluluun beiine veya huzurlu gnlerine odaklanabilir, kaybe dilmi anayurda geri dnme isteini veya gten sonra unutulan anayurda tutkulu bir ball tetikleyebilir. Bu bir topluluu rutin yaam tarzn dan nceki, kendisinin eski veya benimsenmi yaam tarzna daha sk bir ekilde balayabilir. Bylelikle topluluun btn komularndan daha keskin olarak farkllatrl'masma yardmc olur. D aha da nemli olan, nostaljinin byk iki tr, kan birlii nostaljisi ile teritorya nostaljisi arasndaki farktr. Baz insanlar kaybettikleri klan rgtne ve yar gebe atalarnn basit yaam tarzlarna ki bu yerleik veya belki de daha ok kentlemi bir uygarlk ile balantldr, bir zle mi aka belli eder; Araplarn srekli yinelenen dalgalanmalar gibi, Kenandaki srailoullar da ok ak bir rnektir.60 Dier ethnie ise soyktksel ilk evreden sonra teritoryal topluluk kavrayn benimser ve ken di nostaljisini, ilk topluluk devletlerinin temelini biimlendiren belli bir yerel alan zerinde ilkel bir gemie duyulan zlem eklinde ifade eder. Burada Armstrong, meknda ifadesini bulan ve teritoryal birimlere ek lem lenen G reko-Rom an polis ve patrie kavramlarn benimseyen Bat Avrupa barbar ethnienin (Ttonlar, Franklar, Vizigotlar, Normanlar ve dierleri) szn eder. Fakat pratikte analitik olarak ayrlabilir olan nostaljinin iki tr pratikte ounlukla birbirine karr. Yahudiler ve Ermeniler, Krtler ve Drziler arasnda birka Ortadou halkna isim vermek iin soyktksel akrabalk, mit, hafza ve sembolizm iindeki cokulu teritoryal ballklarla rlr. Aksine baz Avrupal ethnie leri isim lendirmek iin Fransz soylular, Korsika glenleri ve M acar aristokrasisi arasnda gl teritoryal balarn, cokun feodal dncenin veya klan soyunun nne gem esinin hibir yolu yoktur. Belki de topluluklar ayrmaya, topluluk yelerini belirli sembollere ve blgelere balamaya yardmc olmada iki tr yaam biiminin -g e be veya yerleik- ztl nemlidir. Bir yaam tarzndan dierine geii kolaylatran ranllar, Yahudiler ve Araplarn tecrbelerinde olduu gibi ayr ethnie olarak niteliklerinin biimlenmesine yardmc olan tarihi geli

im ve drama duygusu da vardr. Hatta ksa-mesafe gebe Somali gibi, nceki yaam tarzlarn nemli oranda yitirmeyen topluluklar iki yaam tarz arasndaki ztlk araclyla kimliklerini saptamak ve ayn ekilde dierleri tarafndan tannmak eilimindedir. Bu durumda yerleik hayata gei travmas ve bunun sonucunda oluan modeller bu gelime yolu na girenleri ayrmaya yaramtr. Ayn zamanda, y erleik topluluk iinde bir yere ve nceki yaam tarzlarna balanan nostaljiye ilikin yerel ba lar ve folk kltrnn nefes aldran unsurlarn biimlendirir.61

Kurumlam Din
Birok bilim adam hem sembolik bir iletiim kodu, hem de modern n cesi topluluklar arasnda bir toplumsal rgtn oda olarak dinin ne mine dikkat ekmektedir. Fakat, Batda genel olarak dinin etnik ve mil liyeti snrlar at dnlr. En azndan kurtulu dinlerinin kltrel ve snfsal engelleri kendi tarafna ektii, hatta tanrnn doru kelamn arayta etnisitenin deerinin inkr edildii de dorudur. Pratikte kurum lam dinler zellikle ilk cokulu aamadan sonra eer siyasal bir an lam almsa, var olan ekonomik ve kltrel blnmelerle uzlamtr. Sonu olarak, biz dinleri ou zaman, ateleyici deilse bile etnik duy gular glendirici olarak grrz ki bunlar farkl dinsel-etnik topluluk larn biimlenmesi iin dinler tarafndan kaynatrlr. Yine de bu etnisite ile birlikte dinin birlemesinin grnmn ne karmamz faydal olacaktr. Birincisi, ethnienin dou mitleri ile yaradl hakkndaki dinsel inanlar ve kainattaki yerleri arasndaki yakn ilikidir. En ak rnekler Yunanllarn ve Yahudilerin yaradl mitleri dir. Yunan miti Deukalion ve Pyrrha ile oullar Hellen, ile Yahudilerdeki Nuh ve onun oluna ilikin sylence arasnda paralellik vardr. 11er iki aile de felaket getiren bir tufandan sa kmtr. Her ikisi de dinsel-etnik topluluun uzak atalar olarak hizmet eder. Ayn dnsel inan (belki de gerekten en son kaynak) Smerlerin yaradl destan lan Enum a Eli ve yine bir tufandan kurtulan Glgam destannda bulu nur. Sm er krallar soylarn kendi kent tanrlarna dayandrr, Smer apnamn dnyevi kral naibi olarak hareket ederler. Etnik kimlik iin daha ncelikli olan tanrlar adna hareket etm e iddiasndan ok zmni kolektif misyon ve ilahi seim dncesi; biz yeryznn ilk toplulukIarn kuranlarz ve ilahi mezheplerin faaliyetlerinin zel yararlanclanyz dncesidir. Ayn zamanda bu Ur-Namnu, Hammurabi ve Hz. Musa

62

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 6 3

rneklerinde olduu gibi, ilahi olarak kutsanm bir hukuk kuralnn ilahi takdiri altnda zel bir yaam srdrmemiz emredildi dncesidir. Bu ekilde kainattaki zel yer mefhumu, etnik bilinlenm e asndan dier halklar zerinde farkl olma dncesini yaratr.62 Dinsel mezheplerin ykselii etno-dinsel topluluk iin ikinci verimli alan salar. Msrda, Sm erde ve Asurda, daha sonra randa olduu gibi antik dnyada dinsel topluluklar genelde ethnie ile akr. Fakat tek-tanrl kurtulu dinlerinin veya douda ateist edeerlerinin ykselmesi ile birlikte din, etnik ve siyasal snrlara stn gelme eiliminde olmutur. Erken Hristiyanlk dneminde zellikle kiliselerin birlii hare keti, snfsal engellerin yklmasna, var olan etnik blnmelerin almas na yardmc olmutur. Fakat ksa bir sre sonra kendi otoritesini gster m ek iin etnik sembol ve balar kabul eden M arkionculardan ve Aryanlardan doan eitli tarikatlarn ykselii yeni biimler ve ierikler bulmu tur. Aslnda zelikle Dou Akdenizde mevcut topluluklarla yakndan balantl eitli blc hareketleri bulabiliriz. Ayr etnik soy ve miras larnn uzun zamandr bilincinde olan topluluk, rnein Hristiyanln Gregoryen biimleri, Ortodoksluk olarak balamtrErmeni ayinleri ne ve sembollerine uydurulmutur. Bizans ile Sasani ran arasna skm Ermeni Krallnn byyen blnmesi ve sapkn mezheplere kar mca dele eden eski Erm enistanda, Hristiyanln daha monofizit bir trn balatmtr. Sre zelikle de beinci yzylda Ephesos taki, Kilise Konsl lerinin kararlaryla hzlandrlmtr fakat esasen Hristiyanln bu taral biimi Ermeni topluluunun evre stats ve dili dolaysyla glenmi vedesteklenmitir.63 M srda ve Abisinyada Monofizit mezhebi Kpti ve Am hara halklar arasnda ok sayda takipi kazanmtr. Geni Hris tiyan dnyas iinde bu yolla topluluklarn birbiriyle badamayan kimlik lerini glendirecektir. Benzer bir sre Lbnan, Suriye ve Kuzey Mezo potamya topluluklar -burad a baka yerlerdeki zulmden kaan veya ekilen Yakubi Suriyeliler, Drziler ve Maruni Hristiyanlar- arasnda da ilemitir. Bylece Hristiyanlk ve slamn tarikat hatta sapkn biim lerinin ilk dinsel birlikleri byk lde etnisitelemi zayf evre top luluklar ile birlemitir.64 Bu sre Ortadouya zg deildir. Sih topluluu varoluuna dinsel bir blnme vastasyla ulamtr; kutsal kitaplar ve Kuzeybat Hindis tan daki tapmak rahipleri dinsel topluluk balarnn ve duygudalnn bymesi iin bir arlk merkezi salamtr. Drzi kutsal yazlan ve rahip lii ayn ekilde topluluk balarn billurlatrmaya ve odaklamaya yardm

c olmutur.65 Burm ada Therevada Budacl, topluluu komularndan ayran bir yar-devlet dini olduu zaman, ortaalarda Pagan hanedannn huzurlu gnlerine kadar geri giden bir Burma etnisitesi dncesine, sim ge ve uygun kimlik salar.66 Hatta erken Ortaada Gney Languedocta, dier farkl uygarlklara byk aklklaryla, Narbonne ve Toulouse ev resinde kark kltrler arasnda sapkn dualist eilimler bulmutur. Belki de kendi kaderleriyle ba baa kalan Valdocu ve A lbi heretik topluluk lar, Mistral ve son zamanlardaki Akitanya milliyetiliini yeniden canlan drmay istedii iin blgenin kendi diline langue d oc (ve Toulouse K ont luu tarafndan yr t len)- dayal olarak ayr bir ethnie iinde dondurul mu olacakt. te yandan Ortaa Katoliklii, ilk Hristiyanlktan ve slamdan farkl olarak en azndan Reformasyona kadar dinsel birlii glendirebilirdi. Bu ekilde O rtaa Katoliklii asi eyaletleri idare etmeye ve ethnie yi topluluk iinde tutmaya, etnik eilimleri glendirmek iin blc gizli tarikatlar datmaya yardm edebilirdi.67 nc olarak kurumlam din etnik mitlerin ve sembollerin yayl mas iin gereken insan kaynann ve iletiim kanallarnn ounu sala mtr. Rahipler ve din yorumcular bu sylenceleri ve inanlar kaydet mek, nakletmek ve yaymakla kalmazlar, ayn zamanda hem koruyucu olarak hem de feodal veya imparatorluk elitlerini kyl kitlelerine, yiye cek reticilerine ve onlarn Kk Geleneklerine balayabilecek semboIizm kanal olarak hizmet ederler. Rahipler hizmet ettikleri halklarn ihti yalarna gre etkileri benzer de olsa, farkl ekillerde rgtlenebilir. 1^ylece Bizans mparatorluunda ok merkezilemi ve hiyerarik rahip likler, Ermeni topluluklarnda daha ok Ortadou ve evresine yaylm ademi merkeziyeti hiyerariler; Yahudi diyasporasmdaki hayli yerellemi mahkemeler ve dinsel topluluk toplumsallamalar buluyoruz. A ncak bu , yerel gelenekleri ve ayinleri birletirip ortak simgeleri, lenleri, trenleri, kahramanlan ve kutsal adamlarn mitlerini yaymada ok iyi tanmlanm bir yaam tarz ve dinsel-hukuk kurallaryla birlikte etkili (Imulardr. Bu ekilde onlar, daha geni bir dinsel doktrini ve zel ihtiya lara ilikin bir etii, kltrel olarak farkl bir kar ve tarihsel olarak kendi bilincinde olan halk uyarlayarak topluluk iindeki ortak duygu ve dncelerin dolamn younlatrm ve korumulardr. O rtak ei imleri ve idealleri sayesinde rahipler, kyllerin sylenceleri ve ayinle ini yeniden yorumlayabilir, sentezleyebilir ve standart bir kanon iinde birletirebilirler. Anayurdu ve tanrlaryla adlandrlm bir topluluun kimliinin yeniden biimlendirilmesinde avama nderlik eden de onlar-

64

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 6 5

d. Babildeki Yeniyl Festivallerinde olduu gibi yllk kutlamalarda veya drt ylda bir kutlanan Pan-A thena Festival rneklerinde olduu gibi efaat ve saadet duaclarna da nderlik etmilerdir. Bu byk olaylar Yahudilerin Hamursuz Bayramnda yaptklar gibi gmen krsal avamn kendi tapnaklarna yaptklar hac yolculuklarna dayanarak Byk G e lenein izini brakmasna hizmet ederler.68 Rahipler ve zellikle de din yorumcular bir baka ihtiyac da karlar. Etno-dinsel topluluun yasal kurallarn ve kutsal metinlerini korumak, bir sisteme gre dzenlemek ve nakletmek. Bu kitaplar sayesinde toplu luun bilgisi ve efsaneleri ifadesini bulur ve standartlaarak yaylr. G re celi olarak okuryazarln dk olduu alarda, Aziz Bede den erken Kiev Rusyasnda Vladimir Kroniklerinin yazarna kadar kei ve rahip lerin topluluk gemiinin tarihileri olarak hareket etmeleri tesadf deil dir. M odern dnemde teki topluluklara zg dillerin standartlatrlma snda ve kaydnn tutulmasnda onlarn aktif olduktan grlebilir; szn ettiimiz gibi, Dou Afrikada Brem en misyoner Protestan rahipleri Anlo dilini dzenlemi ve ona edebi bir biim kazandrmlardr. Bylece A nlo konuanlar arasnda Evel kimlik duygusu tevik edilmitir. D in adam lar ve din yorumcular pek ok sanayi ncesi toplumda sadece okurya zar katmandan geliyorlard, ama tabii ki bu kadar deil, daha sonra bir birinden ayrlan din ve toplum ylesine i ie gemiti ki bunlar Rut Kitabnn mesajndaki gibi yaamn bir paras haline gelmiti; ayn top raklarda yayorlard, ipsofacto yaam tarzn ve dini ayn anda kucaklyor lard. lgin olan Talm udda din deitirme treninin, dnmenin maddi servetiyle birlikte sorumluluklarn paylamas ve Yahudi halkyla birle mesi araclyla bir yeniden dou olarak vurgulanmas ilgintir. Vaftiz riteli ve snnet, din deitirmeyi ifade ve tasdik eder. Din deitirme dnmenin yeniden doua ve oyunlar, kederleri ve vazifeleriyle birlikte toplulua katlmay gerektirecek eylere tutunmasna ilikin iradesini de ner.70 Burada rahipler, komularyla snrlar ortaya koyan topluluun yaam tarznn ve duygularn kurallara balanm ve standartlatrlm bir kavramsallatrmasn yayarak, doallatrmann ajanlar ve toplulu un gzcleri olarak rol oynarlar.

nel askerlerden oluan az ok merkezilemi ordular araclyla farkl trlerdeki siyasi otoriteler arasnda yaplr. Bu savalarn etnik biim len me ve sreklilik zerindeki etkisi ok byktr. Zulu Krall rneinde olduu gibi tek bir ekirdek etnik nfusun etrafnda merkezilemi siya sal birlikler etrafnda ina edilmi sava makineleri vardr. Fakat oun lukla, siyasal birlikler birka etnik halk temelinde ekillenir; belki bun lardan biri baskndr, rakip siyasal birlikler arasndaki savalarn skl, younluu ve sresi (kendiliinden) etkilenen halklar arasnda etnik duygularn billurlamasnda nemli bir rol oynar. Bu halklar savaan dev letlerin sadece ekirdek etnik unsurlarn iermez, ayn zamanda askeri arenaya srlen veya teritoryas emperyal hrslarn allm sava alan larnda kalan ethnie yi de iine alr. ekirdek ve civar ethnie yelerinin ou dnemsel seferberliklerle askere alndka (ve herhangi bir ethnie yelerinin toplananlar arasndaki oran ykseldike), bu savalar daha kaynatrc ve etnik bir hal alr. Benzer ekilde daha emperyal ya da kent-devletler arasndaki savalar, nc ta ra f topluluklarn (kendi leri savamaya mecbur edilen ya da edilmeyen) teritoryas zerinde ger ekletike, bu halkn daha bilinli bir topluluk kimlii olur.7 1 Devletler aras savalarn etnik duyguyu tututurmas ve besleme sinde rol oynayan balca yol vardr. Sava iin maddi seferberlik en o tak zelliktir. T abii ki cretli askere yazlma ile karlatrldnda yer lilerin oran hayati nemdedir. Daha erken dnem Asur, erken Yunan ve Roma ordularnda olduu gibi yerli kyllerin ve zanaatkarlarn ordu nun belkemiini oluturduu durumlarda, kendiliinden seferberlik eyle mi, savan oku ve birbirine baml piyadelerin dayanmasyla birlikte l'iil bir ekilde, bir yenin toplulua ve refahna ballk duygusunu atrr. Bu konuda sadece, kendisiyle savaan erkek kardeinin ldrl d Pers Savalarndaki Aiskhylosun hikyesi her bir bireyin etnik kimliinin tanmlanmasnn toplulua ilikin nem inin kavranmas iin yoldalk duygusunun faaliyete geirilmesiyle sava alanndaki kolektif 11leniin, kriz anlarndaki ekip almasnn ve espritde corpsun anlalmas ", in, ortak kaytlarda direnii pekitirmeyi ya da monarklarn ve elitlerin sl ismarlann ycelterek daha gl gstermeyi amalayan devletin siyasi I> opagandalarmda ok iyi hesaplanm pratikler vardr. Fetih ve katliaml. n allm vgleri kadar, geleneksel dmanlarn tekrar eden karala malarnn ve rakip devletlerin askeri tarihlerinin yeniden yazlmas da byk nem tar. Hem Hititlerin hem de Msrllarn zafer olduunu KIdia ettikleri Kade Savan kullanmasnda olduu gibi. Buradaki ama

Devletleraras Sava
Savalar aileden imparatorlua kadar her eit grup arasnda gereklemi olsa da aslnda, monarik ve/veya brokratik denetim altndaki profesyo

66

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER 6 7

jnonarik hrslarn hakl karlmas deil, ayn zamanda can kaybnn ve topluluun uyruundan koparlan kaynaklarn, topluluun btn para larn birbirine balayan daha yksek bir am a iin kurban edilmesi ola rak grlmesini salamaktr.72 Bu balayc etm en olarak mit reten srelerin getirdiklerinden daha nemli olabilir. H er eyden nce seferberlik ve propaganda ksa mr ldr, ama destanlar, baladlar, ilahiler ve servenlerin iindeki sava mitleri, uzun dnemde, olaylar ap daha nemli hale gelebilen belirsiz reaksiyonlar ekillendirecek gce sahiptir. Therm opylaedeki sparta alaylar hakkmdaki Simonidesin msralar, Shakespearein Agincourtun anlam hakkm d aki konum as, Yerem yam n ilk tapnan dmesi bkkndaki mersiyeleri, hatta Tolstoyun Borodino zerine yazdklar daha sonra gelen etnik bakm dan bilinli askerlerden olumu kuaklarn ekillenmesinde bizatihi olaylardan daha etkili olabilmitir; i ihtilaflar ve blnmeleri zmek zere zaferlerin ve yenilgilerin yapabileceinden daha etkili dayanma ajanlar yaratabilir. Simmelin de dedii gibi savalar toplumsal kaynamay artrmayabilir, aksine topluluun zlmesinin katalizr bile olabilir, fakat kahramanla ve direnie ilikin mitler ve efsaneler uzun vadede zayflayan dayanma duygusunu glendirip d m ruhlar canlandrabilir.73 Ayn zamanda topluluklarn jeo-politik konumu da nemlidir. Bir topluluun mevkisi ve siyasal birliklerin komularyla ilikileri topluluk yeleri arasndaki etnisite duygusunun canlanmasna yardm eder. Bu ittifak ve atmaya dayal siyasi ilikilerde uzun bir sre yer alan top luluklarn, kendini farkllatrma duygusunun keskinlemesine yardmc olur. ounlukla kronik dmanlklarn yaratlmas yoluyla sava duru mu nemli kolektif tekilere ilikin olumsuz stereotiplerin retildii iliki kalplar yaratr. Bu tr dmanla dayal kimlik tanm lama tarihsel kaytlarda bol rnei olan ikili dmanlklarda klasik ifadesini bulur - r nein Elamlar ve Babilliler, Asurlular ve Urartular, Yunanllar ve Persler, Romallar ve Partlar, Bizansllar ve Sasaniler, svireliler ve Avustur yalIlar, ngilizler ve Franszlar, Kmerler ve Vietnam llar, Lehler ve Ruslar, Araplar ve srailliler... Bu ikili dmanlklar evrensel aralara sahip deildir; kendilerine ait bir momentumlar vardr ve kar karya geli lerinin yaratt yrngede dier devletleri (ve onlarn halklarn) yut ma eilimindedir. Bu anlamda sava belirleyen topluluk ya da etnisite deil, etnisite anlayn ve ekillenmesini belirleyen atmann ta kendi sidir. Sava zgl kltrel farkllklar yaratmayabilir, fakat bunlar keskm-

letirir ve siyasallatrr, daha nce etnik kategori halinde olan kimli inin ve kaderinin bilincinde kaynam bir ethnieye dntrr.74 Sava ve topluluk arasndaki dolaym devlete veya verili bir teritoryadaki iddet aralarnn zerinde denetimi olan merkezilemi kamu otorite sine dayanr. Farkllatrlm halkta bir kimlik duygusu gelitirmeye yne len ve merkezileme srecini glendiren savalar, eer devlet aygtn ykmaya ynelmiyorsa devletin kard savalardr. Simmel, sava alan dahilinde tem ellenen btn rakip gleri bastran kaynam ve merkezi lemi bir hkimiyet yarattna ve dolaysyla savan herhangi bir toplu luktan ok devletin iine yaradna uzun sre nce iaret etmitir.75 Zira genileme yoluyla hkim ethnie sadece seferberlik ve merkezilemi devle tin komuta yaplarndan kaynaklanan kaynamay deil, ok ethnieli bir devlette alt veya civar ethnielerin firar ve ayaklanma gibi eylemlerinin etkisizletirilmesine ilikin avantajlarnn semeresini elde etmelidir (kinci Dn ya Sava srasnda baz Bretonlar ve Ukraynallar arasnda olduu gibi). Burada ethnie le de France blgesindeki Franszlar veya Bat randaki Persler gibi, corafi ve siyasi olarak birliin ekirdeinde yer alr. Dar daki ya da aznlk olan ethnie greceli olarak darda brakldn hissede rek ilk anda ou zaman zorla dahil edildii siyasal birlie yabanclarlar ken, hkim ethnie sava durumundaki devlette liderlik pozisyonu sayesin de kendi lehine yarar salar ve kendi etnik bilincini glendirir.76 Tabii ki sava durumundaki btn devletler topluluklar kaynatr makta veya kendi hkim ethnie lerinin bekasn salamakta baarl olamamtr. Mool Hanlklarnda olduu gibi ok hzl genileyen im paratorluklar kendi kaynaklarn tketmi olabilir. Mool Hanlklar Avrupann ve Asyann byk alanlar zerinde vergi toplamaya daya nan bir suzeranlk kurarak etnik rekabet halindeki teritoryal birimlere blnmtr. Rusya daki Tatarlar, bir ksm Mool insangc kayna n yerletirerek ayr bir imparatorluk kurmutu; bu srada in deki ve ( )rta Asyadaki Mool tabakas kendisini kltrel olarak btnyle ezil mi ve tabi olduu uygarlklar tarafndan iddetli bir ekilde zayflatlm bulmutur. Trke konuan dier nfusun arasnda giderek eriyen ve slam m kabulyle kltrel bir dnme urayan T atar komularndan ayrlarak gelien asl Mool ethnie sinin sadece bir ksm gebe olduklar step anavatanlarnda -h e r ne kadar ou kurulan imparatorluk tecrbeiyle deise debozulmadan kald. Dier rneklerde, Ptolemaios Ms nda olduu gibi uzayan savalar, geriye kalan baz etnik duygular terk rdildii halde, siyasal birlii gerekten zayflatabilmitir.77

68

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLU LU UN TEMELLER 6 9

te yandan birka istisna hari tutulursa, uzun sren devletler aras savalarn devletin hkim etnik topluluu iinde nve halindeki ortak bir etnisite duygudaln glendirecei ve billrlatraca gerei baki kalr. Sonu, kendi siyasal birlii hezimetten, bozgundan ve blnme den zarar grd zaman bile hkim ethnie pek ok durumda ilk varolu undan gelen mitin, bellein, deerlerin ve sembolizmin srekliliini ks m en elinde tutarken kendi srekliliini ve dnmn de ynetir. r nein onnc yzylda Mool istilasndan sonra Yuan H anedann kuran H an inlilerinde, skendere ve ok sonralar N ihavendde Ms lman Araplara yenildikten sonra Perslerde, Rom a istilasndan sonra en azndan Slav dnemine kadar Yunanllarda, daha yakn zamanlarda onsekizinci yzyln sonunda zayf krallklar blndkten sonraki Leh lerde olduu gibi. Bu rneklerin her birinde, hatta baz etnik uyan vaka larnda devletler aras sava topluluk iin, yzyllarca sren siyasal fe laketlere dayanmak zere yeterli bir kimlik duygusu yourmutur. Uza yan sava hali, ani ve katastrofk yenilgiyi engelleyerek devleti ve so nuta hkim ethnie nin topluluk balarn glendirme eilimindedir. rnein Yahudi ve Erm eni krallklarnda, byk glerin arpt teri toryal sava alanlarndaki nc taraf olan topluluklarda byle olmutur. Bu balamda, tarih boyunca devletler arasndaki savan etnik kimlii glendirdii ve srdrd sonucuna varabiliriz.78

veren orijinal Babil Kulesi, bizim kt kaytlarmzla aydmlatlamaz. nc binylm ortasnda ethnielerin varl zaten ortadayd ve ad bili nen kltrel topluluklar tarihsel aktrler olarak sahneye km t.79 Bir kez oluan etnik balarn ve duygudalklarn olaanst srekli lii ve esneklii, bunun yan sra etnik kategorilerin hakiki etnik to pluluklar olarak billrlat ve btnletii sreler, yukarda alt izi len faktrler ve phesiz baka faktrleraraclyla nasl aklanabi lir? Etnik srekliliin bu tem ellerinin kalcl ya da zaman zaman tekerrr etmesi yelerin kimlikleri ve ballklar iin olduu kadar ken dilik bilinlerinin srekliliini salamak asndan da nemlidir. Bun larn veya dier temellerin ve faktrlerin kombinasyonu ve optimal de recesi belli bir ethnienin ya da genel olarak etnisitenin bekas ve ne kmas iin optimal hl netlememitir. Belki de farkl yerlerde ve zaman aralklarnda bu faktrlerin kombinasyonu zel bir topluluun gelimesiyle deiecektir. yi ekillenmi bir ethnie, rnein kyl trele rine ve teritoryal nostaljinin birletiriciliine, devletler aras savan ha rekete geirici etkilerine artk ihtiya duymayabilir; bir kez topluluk duy gusu iyice billurlatnda ve ticari olarak yerlemi diyaspora veya deniz ticaretiyle uraan kent devleti konfederasyonlar, sanatlar, dinsel ve yazl kltrleri sayesinde kendi bilincinde olan bir ethnie olarak hatta dier tem ellerin olmad durumlarda b ile - bekasn salayabilir ve gelitirebilir. Baka bir ekilde, kurumlam dinsel kltrn ve topluluun unsurlar Mool ve Osmanl bozkr gebelerinin tehdidi altndaki Hris tiyan leminin siperi olarak M acar valyelerinin yapt gibi, kendi teri toryal m eknnn savunmasna angaje olmu sava ya da valye bir aristokratik ethnienin ihtiyalarna tabi klmabilir. Fakat tekrarlarsak bu tr temellerin ve faktrlerin yeniden bileimi etnisitenin iyi biimlenmi olmas, ethnie nin yapsnn ve tipik formatnn birka kuak boyunca etki sini gstermesi halinde iler.80 Fakat, ethnie nin tipik format ve yaps nedir? M odern ncesi etnik topluluklarn ideal-tip olarak resminin (nemli eitlemelere izin ve ren) aadaki zellikleri iereceini dnyorum: 1 zgrlkleri eitli snrlamalara maruz kalm (angarya, klelik, gettolama, kast) ve en yakn Byk G eleneklerden gevek bir biimde etkilenen yerel folk kltr (yerli diller, efsaneler, krsal gelenekler ve renler, dans ve mzik, zanaatlar) ile bal kylerde ve kk pazar nitelii olan kasabalarda yaayan byk bir kyl ve zanaatkr kitlesi.

Ethnie nin Yaps ve Sreklilii


Etnisitenin tem ellerini yerleik tarmsal varolu nostaljisi ve bir yerle kendini tanmlama iinde, dinsel topluluklarn rgtlenmesi ve mezhep ilii iinde ve devletler aras savan oluturduu seferberlik, mitler ve komnal yerleimleri iinde tanmladmzda ethnie nin arkaik kkenle ri zerine hibir ey anlatmam oluruz. Belli durumlarda bu faktrlerin bileimi kendi oluumlarnn kklerine kadar uzandnda ethnie nin be lirdii ya da ina edildii din, gelenekler, dil, kurumlar, renk ve benzer leri gibi unsurlarn ilk bataki kltrel farklln anlatamaz. zellikle son zam anlarda o k az rn ek gn na km olsa bile etn ik farkllamann kkenleri karanlkta kalmtr. Fakat halklar ethnie ola rak snflandrma eilimi, imdilerde doru olduunu varsaydmz et nik topluluklarn her yerde bulunmalar ve uzun mrl olmalar ze rinden modelletirilmitir. Ethnielerin oluumuna olanak salayp destek

70

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLULU UN TEMELLER

71

2 nem li kasabalarda rekabet halindeki kk, kentli elit katmanlar -yasa koyucular ile mahkemeleri, brokratlar, toprak sahibi soylular ve askeri liderler- zenginlii ve siyasi iktidar tekellerine almtr, idari bakentte ve ekirdek alanda gevek bir ekilde merkezilemilerdir. Uzmanlam ticareti ve himayelerindeki zanaatkar katm an korurlar. 3 Rahiplerin/keilerin ve din yorumcularnn kk lde katmanla mas; bunlar topluluun inan sistemi, ritelleri ve eitim hizmetleri ze rinde bir tekel iddia eder; farkl kentli elitler ile kyller ve krsal zanaatkrlar arasndaki sembolizmin aktarcs ve kanal olarak rol oynarlar, bu suretle kyllerin ve krsal zanaatkrlarn eitli Kk Geleneklerini, toplumsallamann klavuzlar ve ajanlar olarak rol oynayanlarn mer kez Byk G elenei iine katmaya alrlar. 4 Genellikle kural haline getirilmemi mitlerden, anlardan, deerler den ve sembollerden oluanbir hazne; bunlar topluluk,.kkenleri, geliimi ve kaderi zerine algsn ve kainattaki yerini ifade eder ve aklar; bunla rn tm topluluu pantheonuna ve anayurduna balayan srasyla ayin ler, trenler, yaptlar ve yasalarla da vurulur. 5 M itler, anlar, deerler ve semboller haznesi zerinden iletiim, aktar ma ve toplumsallama sreleri; bunlar hem kentli elitler ve himayelerin deki uzmanlar arasndadr hem de gerektii yerde baml kyllere yne lik olarak aaya ve darya dorudur; bu sreler aslnda tapnak ritellerinden ve ibadetlerinden, kutsal metinlerin buyruklarnn ve ahlak ku rallarnn yaylmasndan, sanatta, mimaride ve giyim kuamda sembol lerin kullanlmasndan, szl geleneklerin, baladlarn, epiklerin ve ilahi lerin gelitirilmesinden yararlanr, fakat ayn zamanda yasal kurallarn, fermanlarn resmen ilanndan, belli lde farkl katmanlardan seilmi topluluk yeleri iin yerel okullardaki geri kalm, ezberci eitimden, askeri hizmetlerde ve kamusal ilerde em ek gcnn kullanlmasndan da yararlanr. Bu tr bir ideal tip ethnie kurarken etnik mitlerin ve sembolizmin kentli olmayan tabakalar arasndaki nfuzunun dzeyi sorusunu yantsz brak yoruz; bu daha sonra kafamz megul edecek bir soru. imdilik etnik sembolik haznenin araclyla deien dzeylerde kentli katmanlarn o una dokunulmu olmas yeterlidir; sonuta bunlar din adamlarna ait bir veya daha fazla sembolik, mitsel iletiim ve aktarm tekeline ak tr. leride greceimiz gibi din adamlarnn ve yorumcularnn rol bir ok bakmdan hem etnik haznenin bekisi hem de aktarm kanal ve

aktarm kua olarak ok hayatidir. G erekten baz rneklerde dinsel rekabet olarak kavradmz ey, ayn ekilde etnik profili din adamlar ve yorumcularnn faaliyetleri tarafndan hem biimlendirilen hem de glendirilen belli bir halk iinde sembolik tahakkm ve iletiimin teke li iin etnik rekabet olarak da anlalabilir. Bu, etnik toplumsallamann dier ajanlarnn olmad ve nemsiz olduu anlamna gelmez. Bizzat ynetimler, sras geldiinde hem sivil hem askeri alanda nemli rol oyna yabilirler. Eit derecede, zellikle etnik liderlerin btnyle idrak ettii bir ey olarak toplumsallama srelerindeki baarya veya baarszla ulalmasnda aile balar da nemlidir. Yerel aristokratik liderin ve ailesi nin, rnekler ve davran kurallaryla kendi etki alanlar iinde etnik sembolizm haznesinin yaylmasndaki rolleri nemlidir. te yandan modem ncesinde etnik topluluklarn yaps ve yaygnl zerinde dnrken nemli bir ayrtrmaya ihtiya duyulur; etnik si yasal birlikler ile daha geni bir birlie dahil olan etnik aznlklar arasn daki ayrm. Sz konusu ethnie, bir siyasal birliin nfusunun ounluu nu oluturuyorsa, rnein babadan oula geen kralln sahibiyse ya da daha geni tarma dayal imparatorluun ekirdeini biimlendiriyorsa, etnik mitler ve semboller siyasal tahakkmn ve kraliyetin unsurlarna yansyacaktr. Bununla birlikte etnik iletiimin kanallar din adamlar ve yorumcularnn - k i bunlar modern ncesi btn etnik iletiimlerin iindedir yan sra resmi grevliler, yarglar ve subaylar ierecektir. Bunlar dier kken ve soy mitleri ile birlikte etnik haznenin bir paras olarak siyasal tahakkm ve kraliyet soyuna, kralla ve soylulua ilikin mitleri yaygnlatracak, topluluun sembolizmi bu siyasal tecrbenin mer kezilemesini yanstacaktr. phesiz ki eski Msr rnei bu trdendir. Yasa koyucu tanr haline gelmitir; onun adaleti, soyluluu ve brokra sisi firavunun himayesini ve ann yanstr; kraliyet ailesi, Memphis ve 1 eb dinsel mitolojilerinin zirvesinde yer alr. Belli lde blgecilie karn Nil vadisinin kendine zg ekolojisi, bir btn olarak yapntlardaki pro paganda gstergeleri ve resim, heykel, anak m lek ve m cevherat gibi gndelik eyalar, ayrca byk tapmaklar ile kraliyet ve soylu mezarlkla rnda hkmdarla ve dine ilikin kitabeler yoluyla Firavunun dininin ve hkmdarlnn yaylmasna yardmc olmutur. kralln daha merkezilemi dnemlerinde ksa sren bir istisna olmakla birlikte Fira vun ve rahipler etkilerini artrmak ve krsal blgeciliin her grntsn ve D elta dan Assuana kadar her kyl geleneini bir araya getirmek iin glerini birletirmitir. Blgenin kendine zg corafyas, iteki

72

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TOPLULUUN TEMELLER

73

bozulmalara ve d istilalara (Hyksos, Deniz Halklar, Asurlular, Persler tarafndan) ramen antik dnyadaki dier pek ok yere oranla daha yksek bir etnik homojenliin gelitirilmesine olanak tanmtr ki muhte melen Yahudiler istisnadr. Hem etnik sembolizmin hem de etnik toplum sal yapnn ieriini, tam olarak, Msrl etnik toplulukla hanedana da yal devlet arasndaki bu kimlik karakterize eder.81 Dier yandan, dahil edilen ethnie ya da etnik aznlklar durumunda, bu trden bir kimlik yoktur. Burada siyasal krallk ve hanedana dayal devlet idealinin yerini etnik anavatan ve aidiyet duyulan teritorya alm tr. Birleik monariden nce, ayn zamanda daha sonralar, srailoullar kabileleri; Akadlar ve nc U r hanedan tarafndan birletirilmeden nce Sm er kent-devletleri; Fenike ve Yunan kent-devletleri; ilk svire kantonlar ve daha sonra Srplar, Hrvatlar, Bulgarlar, Yunanllar, ek ler ve Slovaklar gibi tabi klnm Dou Avrupal etnik topluluklar; tm atalarnn anayurdu ve topraklarndaki anl gemiin anlaryla gerek veya iddia edilen bir ba zerinden kendi dayanma ve sreklilik duy gularna bel balamlardr. Burada filizlenen herhangi bir etnik birlik duygusu, kraliyet iddialarmdan ya da istilac bir devletin ve onun haneda nnn basksndan deil, ortak dmanlar karsnda daha yerel ballk larn birikmesinden ve az ya da ok kuvvetli ortak kkenlere ve ortak kltre ilikin mitlerden doan siyasal terimlerle ifade edilir. Sonuta, eski Sm erde ve A kadda rekabet halindeki kent-devletler kendi ensilerine (tanrlarna), tapmaklarna ve rahiplerine sahipti; Nippurda resmi bir merkez olmasna ramen bu merkezin kentler arasndaki atmalar dzenleyecek llerden ve u blgelerden gelen yamac kabilelere dire necek gcnn olmad grnyordu. Sargonun fetihlerine kadar bir lii salayacak baka bir siyasi ajan yoktu, fakat bu durum ortak dil ve dinsel mitler ile riteller, ortak yaz ve edebiyat, ortak inaat tarzlan, sanat ve ortak sulama tekniklerine dayanarak gelien bir kltrel birlie engel olmad. U run nc hanedan dneminde bu, sadece dinsel-dil bilimsel-edebi bir birlikti; daha sonra BabiFin Am ori hanedan A kada tica ret, diplomasi ve edebiyat dili olarak Smercenin yerini aldnda Babilli Marduk Mezopotamya pantheonunun batanrs olduu zaman bile siya sal birleme iin bir nlem araynda bunu kendi yararna kullanmtr.82 D aha sonra etnik birlikler ile blnm ve birletirilmi ethnie nin iaretlerini brakt mythomoteur tiplerinde ve iki tip ethnienin toplumsal nfuzunu belirleyen tarzlar arasndaki fark greceiz. imdilik sadece iki eit ethnie nin de benzer yaplarn ve kltrel niteliklerin aksine nasl

ortaya ktn ve her ikisinin de sklkla tarihsel kaytlarda nasl bulundu unu not etmemiz gerekiyor. nk siyasallam olsun ya da olmasn, babadan oula geen krallk, kabile konfederasyonu ya da kent-devleti amphiktyonias eklinde olsun, etnik topluluklarn en azndan Bronz a nn bandan itibaren yaznn 3 0 0 0 civarnda ilk defa Yakndouda ortaya kmasndan bu yana yerkredeki insan toplumu ve kltr ze rinde etkin bir rol oynad bulunabilir. G erekten bu dnemde mukad dem ethnie nin olup olmadn sylemek gtr. drdnc ve beinci binyl civarnda Mezopotamyadaki ve Msrdaki mlek stilleri, aa Dicle blgesindeki Halep ve T e l el-Obeyt gibi yerlerdeki kltrlerin mira sn iaret edebilir, fakat yazl kaynaklarn ya da arkeolojik bulgularn yok luunda, bu stilistik kalntlarn yeni etnik glerin varln aklayp akla madn kesinletirecek aralara sahip deiliz.83 Belki bu dnem verimli nehir blgelerine ard ardna gelen gmen dalgalar yerleirken ayr soy mitleri, hafzalar, dinleri ve dilleriyle etnik kategorilerin olumasna tank oldu. Fakat nc binylm balarnda ilk kent-devletlerin orta ya kp devletler aras savalarda bronz silahlarn ilk defa kullanlmasyla, zellikle Msrllar ve Smerliler arasnda yerel nitelikli bir etnik bilinten ve duygudalktan daha fazla olan bir anlayn gelitiini gryoruz.84 Kesin olarak ge nc binyldan itibaren bir ekirdek etnik toplu lua dayanan devletlerin ard ardna gelii -Elam llar, Amoriler, Kuiler, Kenanllar, ayn zamanda Msrllar ve Sm erliler- Yakndoudaki ta rihsel kaytlarda ortaya kmtr; bunun yan sra siyasal erevesi daha zayf olan Guti, Lullubi veya Harappallar topluluklar, eer bunlar sahiden var olduysa 23 0 0 -1 7 0 0 yllar arasnda gelimitir. Bu dnem de ynetimler ve ethnie genelde akmamaktadr; daha ok rastlanan yap genel bir tehditle kar karya olan ortak bir kltr ve dine sahip olduklar iin geici olarak birleen kent-devletler ya da etki alanlarn geniletmeye veya kentler ve blgeler zerinde tahakkm kurmaya alan kabile konfederasyonlardr. kinci durum, ikinci binyln balarnda Aryan kabilelerinin Afganistan ve O rta Asyadan kollara ayrlarak ndus vadisi ve Pencapa indikleri ve tedricen Harappa uygarlnn daha koyu tenli, yerli Dasa halkn tabi kldklar rnekte grlr.85 Bu aamada belki uzun sredir yerleik olan Msrllar ve Smerler hari etnik kayna ma ve youn etnik duygudalk zayflam olabilir. I ikinci binylm sonlar itibaryla daha ok ethnie ortaya km, bilin ce varma ve kaynama daha byk lde aa vurulmutur. Hititler ve Mitannili Hurri halklar hari Kassitler, Minoslular, Mikenliler, Filistinli

74

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK TO PLU LU UN TEMELLER

75

ler, Aramiler, Fenikeliler, Asurlular ve Kenanllar yzyllarca etkin olmutur; bazlar ounlukla dladklar ve fethettikleri yerli halklar zerinde babadan oula geen krallklar (Hititler, M itanniler, Kassitler, Asurlular), bar iinde ya da birbiriyle savaan kent krallklar (Minoslular, Mikenliler, Filistinliler, Fenikeliler), bazlar kendi kent-devletlerinden szlerek oluan kabile konfederasyonlar (Aramiler, Kenanllar) kurmu lardr. Etnik birliin ve bilincin dereceleri deikendir, fakat Incildeki kaytlarla bir yargya varlrsa Filistinliler ve Suriyeli Aramilerde erken dnemlerden daha yksektir. Tell-el-Am arna dneminde (O ondrdnc yzyl) devletler aras rekabet ve iletiimin daha yksek derecede olma snn, kltrlere ve topluluklara daha dorudan bir iliki biimi getirmi olabileceini; komular ve dmanlaryla yan yana gelileri araclyla kendi bilinlerinin ykseldiini dnebiliriz.86 Bu dnemden birinci binyln sonunda inin ve Rom ann byk yaylmasna kadar etnisite kesinlikle siyasal olarak daha nemli hale gel mi ve kltrel olarak ne kmtr. Hem brani hem de klasik kltr ler, R ut ve Yunus K itabnda, daha nceki Krallar Kitabnda, Herodotos ve Ksenophon tarihlerinde ve Aiskhylosun Persaesinde olduu gibi ethnie nin toplumsal hayattaki rolnn bydn aa karm akta dr. Asur ve Pers frizlerinde, Yunan heykellerinde ve ge Msr sanatn da, yabanclar ile yabanc geleneklerinden giderek daha fazla haberdar olunduu grlmektedir. Fethedilen devletlerin ve halklarn btn kent lerinin ve ynetici elitlerinin srgn edilmesi eklindeki Asur pratiin de, emperyal ynetime kar direnii gelitirmede kltrel ve tarihi bala rn gcn fark etm enin ilk iaretleri vardr.87 Bu ilk dnemden beri, ethnie, halklar arasnda bir kimlik duygusu salayp onlara gemileri ve gelenekleri zerinden bir nostalji telkin etm ek konusunda dier topluluk biimleriyle kent, snf, din, b lg erekabete girmi veya yarmtr. Ethnie ler bunalm dnemlerinde, gele neksel hayat tarz ve kimlik zerinde saldr olarak grlen eyler iin fke ve intikam duygularnn uyandrlmasma bile muktedir olmutur. te yandan, ethnie, byk ounluk iin atalarla kimliin tanmlanmasn da bir odak noktas ve bu suretle lme, zellikle dmanlarn elinde zorbalkla lme kar konulmasnda bir ara salamtr. K olektif bir ada niyaz ederek, topluluun sembolik imgelerinin kullanlmasyla, top luluun ve dmanlarnn stereotiplerinin yaratlmasyla, kutlama, bayram ve kurban trenlerinin ritellemesi ve yinelenmesiyle, eski kahramanla rn yiitliklerinin ve gemi baarlarnn topluluk dzeyinde zikredilme

siyle, erkekler ve kadnlar bir kolektiviteyi ve onun kendi bireysellikleri ni aan tarihsel yazgsn kendi ilerinde hissederek doal afetler ve zorba lk karsndaki gvensizlik ve yalnzlk duygularn gmmeye muktedir olmulardr. Etnisitenin yaygnlnn ve esizliinin kantlar sadece bu isimlerin, imgelerin, stereotiplerin, ritellerin ve aktarmlarn var olmasnda deil dir, ayn zamanda giyim kuam, sa kesimi, zanaat, ev eyas, mezarlk, tapnak ve saraylara ilikin tarzlarda, insan figrlerinin resmedilmesinde, metal, deerli ta, anak mlek ve aa ilerinde, sregelen kiilikle rin ve faaliyetlerin tasvirinde, bir o kadar da her yerde, btn zamanlarda insan topluluklarn birbirinden ayran yaz, yasa ve geleneklerdeki byk farkllklardadr. Bu malzemelerin tm, bir topluluun kendisini ne kadar esiz ve kaynam hissettiini, mit, an, deer ve sembol haznesinin top- lumsal hiyerariye ne derinlikte nfuz ettiini bize anlatamasa bile etnik farkllama ve kltrel kimlik adna zengin bir kant salayacaktr. Fakat bunlar kalclklarndan dolay, zellikle daha sradan yazl kaynaklarla bir araya getirilebiliyorsa etnisitenin sreklilii, deiikliklere direnme ve d etkileri sourma kabiliyeti hakknda bir izlenim uyandrr. Btn kltrel farkllklar, az ya da ok etnik topluluk (ethnie) olmu gruplarn etnik farkllamalarn yanstmasa da belli alanlarda belirli halklarla ilikilendirilmi farkl tarzlarn yzyllar sren kalcl, btn dnemlerde ethnie nin yaygnlna ve uzun mrllne iaret eder. Ynetim lerin, dinsel rgtlenmelerin ve snflarn yan sra etnisite modern ncesi dn yadaki gruplama ve blnmelerin temel eksenlerinden ve en dayankl olanlarndan birini salamtr.

TARHTE ETHNE V E ETNSZM

77

3 Tarihte Ethnie ve Etnisizm

iin ise grup, fiziksel ve moral dnyalarnn tam merkezindedir. yelerin grup d kimselerin az ok ak ekilde dlanmasndaki tavrlar ve dav ranlar normal olarak bizzat gruba odaklanmtr ve buna bal olarak dsal hayat tarzlarna kar bir kk grme ve korku vardr. Bu yzden etnomerkezcilik terimi bu dtalayc tavrlar, grup merkeziyetilii sezgi sini, kltrel esizlik hissini ve stn olann dier halklara ve onlarn trelerine kar tavrn karlar. Teknolojik ve siyasal olarak ok daha ileri bir uygarlkla karlamak etnik topluluun baz yelerini kayda deer tekiye kar bir referans grubu, hatta bir model olarak davranmaya mecbur edebilir, fakat burada bile, grnen ak riayete topluluun kendi ahlaki stnlnn isel ikna sreci elik eder. Birok gelimekte olan lkenin manevi savunma mekanizmas olarak kulland Batnn San a l, Dounun A hlak slogan da ayn durumu zetler.89 Bu tipik olarak eski alarda zaptedilmi halklarn kendi tanrlarna ve geleneklerine bal kalmak iin gsterdikleri direnilerde tasvir edilmitir. Babilliler, Asurlularn ve Perslerin egemenlii altna girince tapmaklarna ve dille rine bal kalmtr; I ikinci yzylda Msrllarn veya Hititlerin etkisi altna giren Kenanl kent devletleri de ayn eyi yapmtr.

Ethnienin varlm ve srekliliini salamak baka bir eydir; gucunuve kendi kendini yenileme biimini ngrebilmek baka. Burada A ntik a ve O rtaa dnyasnda topluluklar arasnda byle gl kimliklerin orta ya kmasn salayan balarn genel biim ini ve belli alt-trlenn belirle mek istiyorum. Bizi ilgilendiren kolektif abalar ve bak alarn canl tutan ey, W eberin kavramn kullanrsak, prestij mefhumudur. Bu amala birbiriyle balantl iki kavram kullandm, modern ncesi grup duygusunun genel doasn tanmlamak iin etnomerkezcilik, etfmey savu nurken kullandklar eitli kolektif faaliyet biimlerini analz etm ek iin etnisizm. Bu kavramlar, beraber, etnik duygu ve tipik durumlara cevap lar veren geni bir yelpazeye iaret eder. Etnisizm bal altnda kapsa nan faaliyet eitleri daha ak tipolojilere duyulan ihtiyac gsterir.

Bu yaygn grup merkeziyetilii ve esizlik duygusu ikiz bir varsaym ekillendirir. Bir yanda belirli bir ethnienin kkenleriyle ilgili mitler, tarih sel bellek, kltr ve anavatanlarnn doal ve uygun olduu hissedi lir, bunlar deere ve kutsalla sahiptir, bu yzden mirasmz bir anlamda hakikidir. te yanda tekilerin mitleri, tarihsel bellekleri, kl trleri ve anavatanlarnn bir ekilde deer ve gereklii yoktur; bu neden le bunlar geici ve zararldr. lahi Hakikatin sonsuza dek bizim topramzn ve halkmzn zerinde parlayacaktr fakat teki ethnie ler karanlklarda yrmtr ve barbar dilleri konumutur. Sadece barbarlardan stn olma mefhumlaryla Yunanllar veya kfir putperestle ri kk grmeleriyle Yahudiler deil, A ntik a ve sonrasndaki btn lalklar Asyallara kar nefretleriyle Msrllar, kendilerini evrenin m erke zinde grmeleriyle Babilliler ve inliler veya Mslman Araplarn Dar-l slamn btn dier uygarlklardan ve vahiy kitaplarndan stnlne inanmalarnda olduu gibi kendi doruluk ve deer mefhumunu teki lopluluklarn kaba ve anlalmaz tarzlaryla karlatrmlardr.90 Bu yaygn etnik bak asnn altnda ksmi ve soyktksel tarih anla y yatar. A ncak pek ok grup teritoryal boyutlar veya doast grler gelitirmi; belli bir ethnienin farklla dayal deerini merkeze alan, fark lar nesebe ve soyluluk mitlerine gre aklayan grup ilikileriyle tama-

Esizlik ve Dlama
Etnik topluluklar grup d kimselere ve d etkilere ak olandan, az ya da ok kapal olana doru sralanabilirken farkl seviyelerde kolektif esiz k ve merkezilik duygusu btn modem ncesi ethnielerde geerldr. yeler

78

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM

79

m en snrl kalmtr. altnc yzyln sonlarna doru Yunanllarn kent-devletinin teritoryasn temel alan bir siyasal ballk mefhumu ge litirmeye baladklar dorudur. Bu yzden A tina da bile, Kleisthenes in oy verme ve vergi toplama amacyla teritoryal demoslar neren reform lar aka veya tamamen, genoi ve phratrie gibi eski akrabalk yaplarnn yerini alp onlar kaldrmamtr. beinci yzyl A tinasnda aristokrat ailelerce ynetilen bir demokrasi hkm sryordu ve muhtemelden de te, Areopagosun aristokratlarn anayasay denetlemesini snrlandran reformlar ( 462) siyasal balln aileye dayal temelini kertmeyi tasarlamyordu. Aiskhylosun Eumenides indeki ( 458) reformlarnn am ac A tinallar Yeralt ilahlaryla Zeus ve A th en ann altndaki Olymposlu tanrlarla temsil edilen balln iki dzeyi konusunda uzlatrmakt. lki aileye ve soya dayal, dieri vatandala veya teritoryal baa dayal.91 Etnomerkezciliin her ethnie nin normal durumu olduunu, bunun soyktksel ve ksmi bir dnya gr zerine temellendiini sylemek apak olan ortaya koymak gibi grnebilir ancak bu, kendine mahsus mitleri, tarihsel bellei, deerleri ve sembolleriyle toplumsal mirasa nere deyse tek-benci bir ball gerektirir. Bu u anlam a gelir; etnik kimlik mefhumu dardakilere engel olan farklardan ok grubun yelerini bir letiren, paylalan unsurlara ballk ve teslimiyetten ortaya kar. K e sinlikle ethnie aile-merkezli olduu ve aslnda byk ve birleik bir aile olm a mefhumunu ekillendirdii iin yeler kendilerini birbirleriyle kaynam hisseder ve bylece aileden kalan kltrel mirasa balanrlar. Etnik yaam tarz ve kltr, *atalarnn yaam tarz ve kltr olduu iin ethnedeki her ailede bu kltr ve yaam tarzn unutmamak ve her gelen kua bilgilendirmek konusunda gl bir dzen vardr. Fakat ayn zamanda paylalan kltr ve yaam tarz unsurlaryla ve hepsinden nce mitler, tarihsel bellek, deerler ve semboller vastasyla halihazr daki yeler aile miras konusunda bilinlenirler. Eer bu doruysa bizi onlardan ayran, yani topluluklar kl trel damgalar veya snr mekanizmalar gibi grnebilir ekilde ayran eitli kolektif sembolleri ve deerleri fark edemeyiz. Etnisite tasavvuru nu yaygn olarak beyan edilen yabanc ve anlalmaz mefhumu ze rinden de kuramayz. Dardakilerin iletiim kuramayacamz yaban clar olduu ve onlarn tarzlarnn bize anlalamaz gelmesi gerei, anlamn ve nemini zaten var olan paylalm tecrbelerden ve deerler den, topluluk duygusundan, biz-lik mefhumundan ve aile mirasnn daha geni, kaynam bir gelenek ve yaam tarzna yansmasndan doan,

aile mirasn ve kendi algsn ekillendiren ve snrlayan grup aidiyetin den alr. Bizim topluluumuz imgesini ve dilini salayan bu daha geni gelenek ve yaam tarzdr; bunlarn vurgusu teki topluluklar ile ilikiye geince keskinleir. G elenek ve kltrn btn unsurlar (yasalarda, t relerde, kurumlarda, dinlerde, sanatta, mzikte, dansta, mimaride, aile pratiinde ve dilde ifrelenmi mitler, semboller, deerler ve toplumsal bellek) ailelerin bir soy topluluu olarak bir arada kalmasna yardm eder; ifadeler ve temsiliyetlerin btn (ve sadece baz aratrmaclara gre grubun yabanclara kar snr muhafzlarn oluturan dilsel kodlar deil), yle bir toplamdr ki her kua kazanr, atalara ve gemie kar sayg ve hrmet uyandrr.92 K olektif yaamn eitli sembolleri (kyafet, tre, beslenme, sanat, riteller, dil ve benzerleri) gerekte ethnie nin yelerini dardakilerden ayrt etmeye yarar; bu yzden zamana ve mekna gre farkl ekillerde topluluun snrlar sreen bir biimde savunulur. A ncak bu semboller eride belki daha da nemlidir. Semboller ortak mirasn ve kaderin sre en hatrlatcsdr. Bizi nesebimizin yoluna arr, belirsizlemi ortak atalarmz hatrlatr. Yeni kuaklara anne ve babalarnn gelenek ve tre lerini telkin edip sevdirir. O rtak yaam biim ine ve topluluun kurumIarma klavuzluk eder. Nostalji ve coku duygusunun grnrdeki kkr tcs olarak rol oynar. Bizi aile mirasmza geri gtrp ortak bir kadere ynlendirir. Bu yollarla etnik sembolizm kabul grm mitler ve etnik lopluluu oluturan her ailenin yaamsal varln ve inancn kurduu kolektif aba ve tecrbeyi planlayp gsterir.93

Etnik Direni ve Yenilenm e


I ir kltrel miras ve gelenei koruma tutkusu sadece esizlik mefhumunu ve ethnienin aa vurulmas ve yaama tarznn deerine ve doruluuna
I Iuyulan

inanc artrmaz. Ayn zamanda etnisizm terimi altna girmesi ni nerdiim eitli etnik direni hareketleri ve kltrel restorasyon iin olmasna ramen, etnisizm ykseltilen ve abartlan etnomer-

gd de salar. Etnomerkezcilie dair tutum ve inanlar doal olarak et11 isizmin iinde

I' ezcilikten daha fazlasn ierir. Etnisizm daha ok kolektif bir harekettir; faaliyetleri ve abas d tehditlere ve iteki rmeye direnmeyi, topluluun l.-denek ve greneklerini yenilemeyi, elikili basklarla tehlikeli biimde blnm yeleri ve zmreleri yeniden eklemlemeyi amalar. Bu abada

80

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 8 1

topluluk eylemine ar ve topluluun teritorya ve kltrn restore etme safhalar hakknda ham ama ak bir program vardr. Bu da halinden memnun ve statik, bazen kendi bilincinde olmayan etnik merkeziyetilik, esizlik ve etnomerkezcilii betimleyen davranlarn tesine geer. Etnom erkezcilik gibi etnisist hareketler de hibir ekilde modern ncesi dnyayla snrl deildir. Geri bir toplumun, daha gelimi toplu mun etkisiyle toplumsal ve kltrel deiime maruz kald durumlar gibi, tipik olarak uygarlklarn karlamasyla ortaya kar. Bundan do lay ondokuzuncu yzyl ortasndaki in de T ai P ing (lahi Bar) ayak lanmas (1850-65). in in Bat kapitalizmiyle artan balaryla beslenen smrye kar bir kyl ayaklanmas olarak balam olabilir fakat daha sonra gl, aa zg ve etnik bir renk ald. Ayaklanmann lideri Hung H siu-chan A ntik in dncesiyle Hristiyanlk dncesini birletirdi ve (kyl) takipilerine yeryznde T an rnin kralln vaat eden bir doktrin ilan etti. M lkiyet ve kadn haklar konusundaki baz Hristiyan dnceleri doktriner karma girdi, bununla birlikte Hung harekete gl anti-M anu eilimini kazandran A n tik in dncesinin ok te sine gemiti; bylece onu yabanclarn ynetimi ve mdahalesine kar bir sefere dntrd.94 Yirminci yzyl banda Asyada ve Afrikada aa zg birok hareketin idealleri apokaliptik olmasna ramen milli yeti dncelerden domutu. Sadece 1915te Nyasalandde (Malawi) W atchtow er misyonerlerinden esinlenen Chilembwe ayaklanmas deil, ayn zamanda' 1921de Kongoda Belika ynetimine kar kan Simon Kimbangu hareketi de yerlici kkenleri olan smrge kart dncelere hayat veriyordu.95 Kimbangu bir yanda Evanjelik Hristiyanln misyo ner dilini kulland ve yabanc Caesara kar yerel bir Tanrya yakard, dier yanda Belika ynetimini kovma amac BaKongo halknn kaybe dilmi kralln restore etm e d zerine kuruluydu.96 A ncak burada ilgilendiim etnisizmin m odem ncesi trleridir. A k konuacak olursak A ntik ada ve O rtaada etnisizm ana ama ortaya koyar: teritoryal restorasyon, soyktksel restorasyon ve kltrel yenilenme. Bu alt tr arasnda pratikte ciddi bir akma olmasna ramen n ayr ayr rneklemek gerekiyor.

toplulua mal etm ek iin yitirilen teritorya fikrini yeniden elde etme hareketini ierir. rnekler erken A n tikiteye kadar uzanr. nc binylm sonundaki Sm erde Uruk kent devleti, Agade mparatorluunu ve hanedann yok etmeye yardm eden, Zagros dalarndaki airetlerden biri olan Guti ynetimine kar direnmiti. Ensi (Uruk tanrs) Utuhegal dalarn hain ylanna kar ayakland ve krallar Tiriqan yendi. Bunu yle okuyoruz: Utuhegal oturdu, Tiriqan onun ayaklarna kapand, Utuhegal ayan onun boazna bastrd ve Sm erin egemenliini ye niden elde etti.97 Sonraki olaylardan, yani yeni bir Smer mparator luu kurmak iin U ru n btn Smer ve A kad adna ykseliinden, bu teritoryal direni hareketinde belli bir etnik renk olduunu karabili riz. Benzer ekilde birka yzyl sonra T eb prensi Kamose blnm olan Msrn gneyindeki hanedann hem Kuilere hem de Asyal Hyksoslara kar ynetimi altna ald. Direniini teritoryal etnisizmin diliyle u ekilde ifade ettiini gryoruz: Bir prens Avarisi ynetiyor, bir bakas Etiyopyay ve ben burada, bir Asyal ve bir Zenci ile ortam. Her biri topra benimle blerek Msrn kendine den parasna sahip... Asyallarm vergileriyle soyulmu hi kimse bar iinde kala maz. Onlarla gs gse savaacam ve karnlarn deeceim: Msr koru yup Asyallar devireceim.98 onaltm c yzyl ortalarnda Kuilerin yenilmesi ve Hyksoslann kovul mas Msrn btn ynleriyle restorasyonuna ve yeni krallkta kaderi nin canlanna iaret eder. Etnik teritoryalizmin dier pek ok rneini almtlayabilirdik. Bunlar 1610da kyl ayaklanmalar ve Polonyann istila etmesiyle enkaz hali ne gelmi bir Rusyada Dmitri Pozharsky ve M inin tarafndan ynetilen hareketi ve belalar dneminde kaybedilen Rusya topraklarn restore etmeyi am alayan,99 1 4 2 9 da Jeanne dA rcm himayesinde Rheim ste VII. Charlesm ta giymesiyle simgelenen ve ngiliz feodal lordlar ile Burgund mttefiklerini Fransadan atan hareketi,100 dokuzuncu ve onuncu yzylda Mslmanlar nce Barselonadan, sonra btn Katalanya dan atan Katalan Reconquistasn 101 da kapsar. Bu tr teritoryal hare ketlerin nereye kadar etnik bilin ve ideal tanm nn hizmetinde olduu artmaya aktr, zellikle Karolenjlere bamllklaryla Katalanlar da olduu gibi, fakat etnik hak iddialarnn evresinde gezinen mitler, dire nii merulatrmak iin hzla ortaya kmtr. Etnik bilincin zaten ilan edildii durumlarda teritoryal direni ve kurtulu savalar topluluk gele

Teritoryal Restorasyon Hareketleri


Bu, iinde en ak olandr. Bir yanda igale kar topluluun ve kltrnn savunusu olarak alglanan tem el bir direnii, dier yanda

82

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 8 3

neinin etnik karakterini younlatrmaya yaramtr. oniay Perelerden kurtaran Yunanllarn misyonu ve Yahudilerin T anrnn topraklarn Selevkoslardan ve Romallardan alma ideali inceltilmi etnik teritoryalizm in en iyi bilinen antik rneklerindendir.

Menes ten Pers igaline kadarki Msr devletlerinin bir envanteriydi. Manethonun kiisel duygular ne olursa olsun ynetime antik ve soylu bir neseple rvet vermek Ptolemaioslar asndan snrl bir baaryd; btn bu ve benzeri abalara ramen Ptolemaioslar tam kabul grmedi ve Msrl hissiyat Yunan etkisine kar ciddi lde pheci olmay srdrd.105 IS 1270de Hz. Sleymann miras iddiasyla Etiyopyal bir hane dan yeniden canlandrma giriimi belki daha baarl bir rnektir. H a nedan Eski Aksum Kralln Amhara topraklarnn gneyine srp Ya hudi kkenlerini vurgulayarak ve Hz. Sleyman ile Seba melikesi Belksn izini srerek Aksuriun Monofizit niiras zerinde hak iddia etti. G erekten de bu antemurale hanedan evrelerini saran Falaa ve Arap Msl manlarn tehditleriyle en byk yasa koyucularndan bazlarn yaratp I' yopya platosunda Monofizit kltrn yeniden uyandrlmasnda baa rl oldu.106

Soyktksel Restorasyon Hareketleri


Bu hareketler genellikle etnik kkeni aile (hanedan veya aristokrat) me ruiyetiyle birletirir. Bu yzden Rollo ynetimindeki Eski skandinavya
lIlar Normandiyaya yerletikten sonra, dkleri antik bir nesep icat edip

onu ycelterek ynetimini gerekelendirme ihtiyac hissetmeye balad.102 O nbirinci ve onikinci yzyln sonlarnda Dudo ve O rderic gibi kiilerin vakanvislik abalar sonraki dklerin tapu senetlerini oluturmalan ve ynetim lerinin A ntik aa ve detlere dayandn kabul ettirmeleri iin soylu neseplerinin izini ortaya kard. Norm an miti esasen restore ediciydi. Normanlarn ve meclislerinin (topluluu meclisle bir tutmak tipik bir durumdur) otoritesini, Fransa kral III. Charles ile yaplan 911 galibiyetinin anlamasna atfla yeniden temellendirmeyi amalyordu. H anedan skandinav yerleimcilerin kz alp vermesiyle ve bylece Fran szca konuan yerlilerden kltrel olarak etkilenerek uygun bir ekilde oluturulmu ortak kkenleri ve treleri olan bir feodal regnum olarak merulam oldu.103 Soyktksel restorasyon hareketleri ayrca ken bir ynetim biimi nin antik et/oslann yeniden canlandrmay da amalayabilir. O ikinci binyln balarnda Keldani ynetimindeki BabiPde, Keldanilerin, O altnc yzylda eski Babil Kralln kuran Amorilerle balar pheli olmasna ramen igalci Nabunaid, eski Babil mitlerinin, destanlarnn, ayinlerinin ve trelerinin dinsel ve antik bir ekilde yeniden canlanm a sna nclk etti. Belki de Nabunaidin restorasyonunun amac soyktksel restorasyon hareketinden daha fazlasn hedefliyordu; M edlerin ve Perslerin imparatorluunu tehdit ettii bir zamanda A ntik Babil guru runu atelemeyi amalad, abas bounayd; Babil Kyros a yenik dt ve ta giymi olan prens Belazar 5 3 9 da katledildi.104 Dier bir igalci hanedan Ptolemaioslar, ynetimlerini soyktksel aralarla merulatrmay amaladlar. Msrl rahip M anetho yu kendi krallklarnn Y unan ve M akedon kaynana ramen doal ardl olduu Msr krallklarnn tarihini kaydetmekle grevlendirdiler. Sonu A ntik Msr kronolojisinde bir ayrma noktas olan otuz hanedana blnm

Kltrel Yenilenme Hareketleri


( nceki rneklerimizin gsterdii gibi soyktksel restorasyon hareket leri genellikle bir kltrel yenilenme unsuru tar. Fakat kltrel hare ketler ok daha mkemmel ve kapsaycdr. Btn toplumun kltrel yeniden canlann hedefler; yceltici ve koruyucu nesepleri olan yne ici meclisle veya soylulukla snrl deildir. D tehdit karsnda bazen etnik mirasn yeniden canlannn balangc ve arac gibi grnen teritoryal kurtuluun da tesine geer. Bu tr etnik mirasn bilinli olarak kltrel yeniden canlanmas btn M sr m Asyal Hyksoslardan kurtarldktan sonra onsekizinci hanedann ynetiminde gerekleti. Yeni kralln firavunlar eski ve orta krallk larn ann yenilemeye, hatta Msrn-kltrel etkisini Filistin ve Suri yeye doru geniletmeye aba gsterdi. Bakent T e b e geri gtrld, Am on-Raya tapnmak iin yeni bir merkez yakndaki Karnaka ina edil di; lke yeniden dzenlenip tapnaklarla gzelletirildi. Buna zellikle yksek dzey yneticiler ve soylular iin ynetimde ve eitimde bir yeni. Icn dzenleme elik e tti.107 Benzer bir rnei Sasani monarklarn yneti mi nde belli bir Pers ethos ve kltrnn bilinli olarak yeniden canlanma mda ve Akamanlarn Mazda dinine dnmesinde buluruz. Sonraki A r ak iler ynetiminde Batl ve Romal olan her eye ksmi bir tepki olarak m i canlan ehir inasnda, Gundenapur ve Biapur gibi yeni kasabala r kurulmasnda ve Zerdt Ortodoksisine ilikin I. apur (S 240-72)

84

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 8 5

dneminde ne kavuan rahip Kartirin reformlarnda kendini gsterir. A ncak bu yeniden dzenlenmi dinin ate tapmaktan ve mobadh ve herbadh hiyerarileriyle birlikte ortaya k, Sasani devletinin sivil ve dinsel kavgalar sonucu kmesini engellemedi. Akhunlarn (Eftalitler) O rta A s yaya balln kesmek ve I. Hsrevin (S 5 3 1-79) ynetimi altnda aznlktaki soylulara daha ok iktidar vererek ritellerde, eitimde ve edebiyatta milliyeti canlanla onlar hkmdarla balayarak toplum sal hiyerariyi yeniden dzenlemek, ciddi bir kltrel yenilenme hareke tini gerektirdi. Frye altnc yzyldaki bu canlan bir yenilik olarak gr mez, ne var ki; Dnem, daha doru perspektifle daha ziyade tarihin, devlet ve dinin merulamas iin nemli olduu zaman gemiin toparlanmas ve kaydedilmesinin bir zeti olarak vasflandrlabilir. Destanlarda, geleneklerde ve trelerde canlandrlan gemi byk ve soylu ailelerin ve feodal ahlakn destans gemiiydi, yoksa Hsrevin kurmak istedii merkezi, brokratik bir devletin deil. Hsrev ve ardllarnn ynetiminde A ntik Rnesans yaand grlr; protokol kitaplar, prens divanlar ve dier yaztlar toplumsal davranlar belgeledi, Kavi (kay) gibi eski unvanlar yeniden canland ve belki Tanrlar K itabnn da dahil olduu ykler ve efsaneler bu dnem boyunca toplanp dzenlendi. Btn toplum kendi konumuyla ve tresiyle anl gemiin varsaylan imgesinde kristalize oldu fakat bu lanetlenmi Sasa ni devletinin iten kn engellemeyi baaram ad.108 nc binylm sonunda Smerde Gutilere kar Urukun nc lk ettii teritoryal direni hareketi de, daha sonra daha geni bir YeniSm er kltrel yenilenme hareketi haline geldi. nc U r Hanedan ynetiminde ( 2113-2006) hem en bir Pan-Sm er rnesansna dn t. Ardndan, Ur-Nammu kurucu hanedan ( 2 1 13-2096) dnemin de ticaret yeniden dzenlendi, kanallar kazld ve tarm canland. ehir duvarlar yeniden ina edildi ve Ur, Uruk, Erida ve Nippur da, belki tanrlar ve insanlar arasnda kpr olan ama kesinlikle yeryzne aitbyk bir Sm er hanedannn ihtiamn simgeleyen etkileyici ziguratlar ina edildi. Ur-Nam m unun ardllarnn ynetiminde imparatorluk geni ledi, orta D icle blgesini kapsayarak nc hanedann halefine geme sinden ok sonra Sm erin kltrel etkisini bereketli hilal boyunca yayd. Smer m itlerinin ve ayinlerinin bilinli olarak yeniden incelenmesi, PanSm erci hissiyat bilincinin st snflara nfuz etm esi ve dinsel kltr koruma arzusunu esinlemesi de bu dnemdedir.109

D T ehdit ve Etnik Karlk


Deiik trde etnisizmler younluk ve sreenliklerinde ciddi lde farkllk gsterir. Bazlar dramatik fakat ksa, dierleri ise zayf ama uzun sreli olabilir. Bazlar rahiplerle ve st dzey soylularla snrldr, dier leri ise en azndan geici olarak geni tabakalar harekete geirir. Bazla r en azndan on yl veya bir kuak boyunca srer, dierleri ise yaratc dalgalar halinde yzyllarca ortaya kar. Hepsinde ortak otan m it yarat na niteliidir: Kaybedilmi A ltn a m itlerinin ve anlarnn malze mesi olurken, gelecek iin mitler yaratp anl gemiin anlarn korur. Etnisizm tem el olarak savunmaya dayaldr. D tehditlere ve bln melere kar verilen yanttr. Status quo ante ye, ilkel gemiin idealize t ililmi hayaline dnmeyi amalar. Grup etnisitesi tasavvuru zayfladnila veya bozulduunda ve ykc d olaylar tarafndan saldmya uradnda ortaya kar. Peygamberleri srailoullar ve Yahudilere sk sk ilkel yar llebe safla dnmelerini tlemiti. lyastan Ezraya kadar birlik K e nan a yerlemeden, gevek kentsel ve etnik dayanma yaanmadan, inanc Itozan yerel putperestlerin inancna uyarlanmadan nceki kabile kltr v* inanlarna arldlar.110 Benzerlik bulabileceimiz bir dier rnek Inraz nostaljiktir: Vergilius ve Horatiusun iirlerindeki eski Roma sadeli inin ve Latin erkekliin portreleri eski drstlk, yiitlik ve kanaatkrII k gibi erdemlerin yok edilmesi pahasna Dounun lksnn ve yozlamainin zorla giriine yas tutarlar.111 Yine Komnenos Trabzonu ve Paleolotik Konstantinopolisin ge Bizansllar, IV . H al seferiyle yerle bir edilen 1 Ortodoksluk gnlerini ve anl Zaferi restore etmeyi am alamtr.112 Eer etnisizm savunmac ve restore ediciyse, etnik balarn ve davratularn yenilenmesini hangi faktrler salyor? Etnisizmin, topluluun ' " cmli bir kesiminin stat ve miraslarna ikili bir tehdidi algladnda " 1;,ya ktn gryoruz: i blnme ve k, d tehdit ve etkiler. Bu tehditler eitli formlar alr ve aadakileri kapsar: I askeri tehdit: Bir blgeye saldr ve igal, savunmac etnisizmin en ak

I ;tartcsdr. Fakat dier tehditler ortaya kmadka buna ihtiya duyul maz. Moollarn in i igali, Araplarn Msr igali en azndan siyasal veya askeri zellikte etnisizmi ortaya karmad. Tarihte btn igaller ni karla sebep olmamtr ve saldrya verilen btn karlklar etnir.t deildir, gerekte iddetli saldr ne kadar ani ve beklenmedik olursa, inik karln ortaya kma olasl o kadar azdr. Bunun nedeni etnik

86

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 8 7

hareketin doas gerei bir gebelik dnemine ve rgtlenmeye, sonrasnda da bir eit kltrel hazrla ihtiya duymasdr. 2 sosyo-ekonom ik tehdit: Burada retim ve datm tarzndan bir dieri ne belki ekonomik olarak daha ileri bir toplumla iliki sonucunda- hz la geii dahil etmeliyiz, gebe ve pastoralden yerleik tarm tarzna veya kylle dayal ve yerel bir retim tarzndan ticarete dayal bir retim tarzna gei gibi. Ayrca ticaretin hzla yaylmasn ve rutin, yerle ik ve geimlik ekonomiler iin ciddi bir tehdit oluturan yeni alarla piyasa olanaklarndaki artn da dahil etmeliyiz. Piyasa glerinin ve baml emein yeni bir biim inin yaratt ekonom ik anlamda yer dei tirmeler, geleneksel tarmsal balara ve topluluklarn dayanmasna kar yabanc tehditler gibi kolayca ortaya kabilir; ikinci yzyln sonla rnda Rom ada ve talyada dou seferlerinin ganimet, Gney talyada ve Sicilyada senatr snf iin arap ve ya plantasyonlarnda altrlmak zere kleler getirmesinde olduu gibi.113 3 kltrel balant: Daha gelikin bir gle uzun sre kltrel iliki kurdu u zaman az gelimi toplulua gven krizi doar. rnein emperyal geni leme yolunda tehdit edilen veya igal edilen halklar, neredeyse manye tik bir ekim gc tar; daha sonra kendi inan ve trelerini emperyalistlerinkine uyarlama ihtiyac hissederler. ounlukla kozmopolitan ve yerlici taraflar ortaya kar; ilki ileri uygarln yaam tarzna ve trele rine kltrel adaptasyon iin bastrr, dieri yabanc kltrel tecavze direnmeyi ve eski tarz korumay amalar. O nyedinci yzyln ortasnda ve sonunda Patrik N ikonun ynetiminde, Kilise Bat etkisine maruz kaldnda, ayin kitaplar ve ritellerinde reform yapmaya altnda Romanovlar byle bir ikilemle karlamt. Bu daha sonra byk bir aznln Rus kilisesinin ruhuna yabanc olduu iin deiimleri reddetme si ve eski inanlarna bal kalmasyla Ortodokslar arasnda ciddi bir kopua yol a t.114 M odern ncesi toplumlarda kltrel iliki dinsel kar klar dan ayrlamaz. Bundan dolay grdmz gibi Kartir ve m obadhlan ks men Hristiyanlk gibi B at dinlerine ve onlarn ranl dallarna, M anicilie cevap olarak Zerdt Ortodoksisini glendirdi. Dinsel yenilenme etnik restorasyon iin gerekliydi.115 Btn bu tehditler, etnisizmin A ntik a dnyasndaki klasik bir rnei olan Selevkos ve Rom a ynetimine kar Yahudi direni hareketlerinde

mevcuttur. lk bakta bu basit bir teritoryal kurtulu hareketidir. Fakat aslnda planlanm direniin herhangi bir iareti olmadan onyllar nce Selevkoslar ve Romallar (onlardan nce de Ptolemaioslar) Filistinin blgesel derebeyleriydi. M akabi rneinde ise direni III. Antiokhos de il, IV. Antiokhos (Epiphanes) ynetiminde ve sadece Helen dinsel prati ini Tapman iinde tantmaya alt zaman patlak verdi. O zamana kadar Kuds elitinin etkili bir blm H elen detlerini ve trelerim b e nimsemi, H elen dnyasyla iliki sayesinde alan geni ufuklar selamlamlard. Ekklesiastikos ve Ben Sirak gibi Yunan felsefesinin ve kl trnn Yahudi Bilgelii edebiyat zerindeki etkisinde bu ok aktr. Antiokhos, Helenletirmeyi, kent planlamas, tiyatro, dil, spor ve sanat gibi alanlarda yceltmekle snrlad srece sadece memnuniyetsizlik fsltlar vard. Yahudadaki kk ifti ve zanaatkrlarn Akdeniz tica ret ekonomisiyle artan ilikilerinden etkilenmelerine ve bu ticaretin b tn rdnde T o b it ve ailesi gibi kk bir zengin tccarlar snf yarat masna ramen A ntiokhosun etkisi Kudsteki tapnaa ulaana kadar gerek bir honutsuzluk gstergesi yoktu.116 G erekten de Antiokhos nderliinde ortaya kan Helenletirmeyi savunan kesim dinsel hukuka sk ball hie sayarak kltrel ibirlii konusunda gsteri yapt ve bu protestolarn tecrit edilmesini salad (domuz eti yemeyi reddeden Eleazar gibi); fakat asimilasyon yanllar A ntiokhosun tapmaa saygszl na (Zeus kltn ve heykellerini tantmaya balad srada) rza gster dikleri zaman geleneki ve yerlici taraflar birlik olmaya balad. Benzer sunaklarn etraftaki ky ve kasabalarda kurulmas emredilince hukuk temsilcisi olarak bilinen M attias adnda bir rahip, M odinin sunana ve anavatanna kurban vermek iin Suriyenin isteklerine uymak isteyen Yahudi Helenleme taraftarlarn katletti. Arkalarndan gnderilen S u riye kuvvetlerini yenerek be oluyla beraber dalara snd.117 Doal olarak, Hasidiler, H elen Yahuda Helenizmini artmaya ve hu kukun saflna geri dnmeyi hedefleyen arzularyla, peygamber toprakla rnda rol alyorlard. O nlara gre tapnan irenlii Yahudilerin etraf taki dost halklarla kltrel olarak birleip kendi dinsel ve etnik kimlikle rini kaybedebilecekleri bir kltrel gerileme ve toplumsal rme dne mini simgeledi. Sonraki Zelot hareketleri de ayn ekilde kltrel safla ve etnik kimliin korunmasna adanmlard. G erekten osephos onlar daha geni Ferisi hareketinin zellikle fanatik ve siyasal tr saymtr.118 A ncak dnemin dier Yahudi hareketlerinden kltrel yenilenme nin teritoryal kurtuluu gerektirdiini ne srerek farkllatlar, onlara

88

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 8 9

gre sadece T anrnn topraklar yeniden ona ait olunca ve Romallar kovulunca, ilahi olarak esinlenilmi teokrasi ynetimi altnda gerek bir Yahudi birlii kurulabilirdi. Zelot liderlerinin zihninde dinsel yenilenme ve teritoryal restorasyon arasnda fark yoktu ve analizleri R om an n mali basks ve Herodesin lmnden sonraki Romal yneticilerin kt y netim i srecinde doruydu.119 Zelotlar iin kutsal topran kurtuluu ok nem li olmasna ramen onu kendi geni dinsel restorasyonlarn gerekletirmek iin bir ara olarak grdler. Bundan dolay amalar karkt ama hareketleri, ilham aldklar eyin idealize edilmi kutsal gemiine dn arzusundaki pek ok sosyo-dinsel hareketin tipik rne ini oluturdu. O halde, tarihsel kltr ve atadan kalma artavatan etnisizmin ikiz amalardr. Tarihsel kltr ve vatan mefhumunun, yabanc tehdidi ve toplumsal rmeden uzak bir ekilde yeniden canlandrlmas etnik yerliciliin uruna mcadele ettii ve ardllarnn hayatlarn feda etmeye hazr olduu bir idealdir. Deien koullarda deien hareketler kaybedi len ya da tehdit altnda olan ecdadn bir ya da daha fazla yn zerine odaklanabilir; bu toprak, soykt ya da kltr olabilir, btn bunlar topluluk kimliinin kaynaklarnn yeniden kefedilmesini ve topluluun eski gnlerde olduu gibi canlandrlmasn ve dzenlenmesini amalar.

dayal olduunu iddia eden kltrler ve mit-sembol bileimleri ile kl trlerinin izini ideolojik eilimler vastasyla topluluk tarihinin arkaik andaki szde kltrel benzerliklerde izleyen kltrler arasnda hayati farka iaret etm ek mmkndr. Soy miti ve kltrnn soya dayal ve ideolojik trleri arasndaki fark ulusla, rekabet halindeki mitolojilerle ve sk sk farkl snflarla veya blgelerle ilikilendirilen sembolizm temelin de yaratld zaman nemli hale gelir.120 Fakat bizim burada ilgilendii miz modern ncesinde soy ve geleneklerin izlerinin biyolojik ve kltrel tarzlar arasndaki farkn daha belirsiz ve daha az nemli olmasdr. Belli ruhsal deerler ve yaam biimlerine dnme zlemi Ortaa Etiyopyasnda Sleym anc hanedan restore etme arzusu veya A ntik srailde Hz. Davudun soyunun yeniden ortaya karlmas gibi belli soylarn yeni den ortaya karlmas idealine baldr. T am tersine belli antik soylarn izlenmesi bazen zel bir deerler btnnn ve kltrn yeniden ortaya kp onaylanmasna hizmet eder; onbeinci yzyl Rusyasnda VolgaO ka prensleri, M oskovada kendi meruiyetlerini Kiev soyunun yeni den ortaya karlmasnda aramlardr.121 Birbiriyle ilgili bir baka farkllk dizisi, hkmet tr ve bundan do lay mit-sembol bileiminin taycsnn ve onun kltrnn tryle ilgilidir. G enel olarak, hanedana dayal ve topluluku ynetim trlerini ve mit-sembol bileimlerini ayrtrabiliriz. D aha sonra, siyasal kltr tipi ile daha dinsel trden gelen sembolizmi de ayrtrabiliriz. Fakat bu ayrm

ki T r Etnik M ythomoteur
Yukarda da incelediimiz gibi her ethnie nin ve ona zg etnisizmin mer kezinde farkl mitlerin, toplumsal bellein ve sembollerin bileimi (veya mit sembol bileimi), grubun kkeni ve k sreci hakknda kendine zg inanc ile birlikte bulunur. Topluluun kimlii ve mythomoteurnn veya kurucu siyasal mitlerinin odan bu inanlar ve bu bileim oluturur. Etnisist hareketin eyleme geiini salayan koullar ipsefacto ortak kken mefhumunu ykseltti ve mythomoteur ortaya kard. ma ve varsaym halinde olmalarna ramen bu ortak kkenler ve siyasal mitoloji, hare ketin biim inin ve ynnn ortaya kmasn ve yelerinin nceden ta nm lanan am aca ve ideale doru ynlenmelerinde rehber alacaklar bi rimlerin doasnn belirlenmesini salar. Buna ramen farkl mit-sembol bileimi ve mythom oteurler deiik tr etnik kltr ve yaam biimlerinin ortaya kmasna yol amtr. rnein modern dnemde topluluk dayanmasnn kan bana ve soya

genellikle bulanktr, nk dinsel dnceler ve pratikler insanlarn modern ncesindeki kkenlerini ve kltrlerini alglaylarnn rengini almtr. lk ayrm hl nemlidir nk bu ayrm daha sonra tartlacak olan deiik tr etnik oluumlar aydnlatr.

Hanedan Mythomoteurleri
Tahm in edilebilecei gibi, yasa koyucu meclisin ve hanedann genileme siyle, m ythomoteur burada yasa koyucu ile birletirilmitir. Norman tarih yazclarnda grdmz gibi bu, tarih yazclarnn topluluu prensin ailesi olarak tanmlama eiliminde ortaya kar. Tipik hanedan m ythom oteur lerine ve kltrlerine Franklarda M erovenj ve Karolenj ynetimleri altnda rastlanr. Clovis ynetimi (S 496 civar) altnda M erovenjler Hristiyanla getikten sonra kendi ecerele rinin izlerini A eneise, srgndeki Troya soyuna, Romallarn atalarna kadar gtrdler. Bu, onlar Romallatrlm nfus iinde kurallar ok

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 9 1 90 ULUSLARIN ETNK KKEN

daha kabul grm klasik soyun ykselmesi ilevim gren Y ^ d e r idare ettii dier barbar krallarla ayn mertebeye kard. Sonralar Troya soyu miti Karolenjler tarafndan zellikle yararl bulunan K ato liklik mefhumu ile sarsld. S 7 54de Papa Paulus, Pepn n bu zaptn Lombard soylularna kar Frank yardm karlnda merulatrd. Pepn T an r tarafndan seilmi kabul edildi ve hkimiyeti Davud un yem kral l oldu. O Frank halknn kiliseye yardmlarndan dolay cennette zel bir yere sahip olduklarn syledi. Tpk srail halknn sahip olduBurada hanedan rrvythomoteurnn kudretinin tohumu gulu dinsel fikirle birlikte bulunuyor. S 800de Papann Charlemagne a kra lk tacn giydirmesiyle kurum dinsel bir kutsallk kaza^ ; 4 aha.s^ giydirme Fransz piskoposlarnca yerine getirildi. Ornegn IS 987 deH ug C apete tacn Rheim s bapiskoposu giydirdi; bu Fransa nin B at Kra nn Charlem agnem C apet ve Karolenj ardllarnca paylalmasna ka dar srd. Bu kutsal hanedan aka kutsal teritorya ile Scheldt, Meuse, Sane ve R hne tarafndan snrlandrlan younlatrlm bir a anla birlemiti. phesiz bu Fransz halk fikri yeni beliren Alm an gereklii ni ayrmaya yardm etti, dardakilerin ve mensuplarnn gznde h an e dannn tanryla dorudan ilikilendirilmesin salad. Charlemagne n mirasnn zel aurasn Capetler devirdi ve Sarazenlere kar yuruttug kampanyada zellikle onun Fransz lider roln vurgulad. Fransz baba dan oula geen monarisi ile Fransann piskopos rgtlenmesi arasn daki zel iliki Fransz gerekliinin ve insanlarnn yaamalarn ve rey selliini salayan Rheim s bapiskoposunun himayesi altnda ve onun a giyme treninde cisimleti. Hanedan mythomoteurndeki son unsur, Papa C onstantinianusun egemenliinin dnda ve Papaln etkisi olma dan Troya soyundan gelen bir Hristiyan monark tarafndan ynetilen C ennete benzer bir krallkta yaayan seilmi insanlar olarak Fransz larn zel statsnn vurgulanm asn. O nnc yzyln sonunda bu durum Papa Bonifatius tarafndan u ekilde teyit edilmitir: .. Israbgullan g ib iT an r tarafndan seilen Fransz kral T an rn n kurallarn icra ediyor.124 Elbette, kutsal hanedan, toprak ve insan lemesi bran z etnik devletinin ortaya knda nemli bir unsurdur. Ayrca bu O rtaam sonlarnda birbirine yakn ethnielerin brokratik birlemesinin yk seliinde byk rol oynamtr. a ,-,LBu tr dini-hanedan m^homotewrlerinin uzun bir tanh vardr. Antik Msrda, yaklak binyldan fazladr ayr bir M srl kimliinin nem

bir destekisi, tapnan kutsall ile firavunun e tutulmas olmutur (dini-hanedan m ythom oteur). Fakat A henaton dneminde T eb rahip lerinden kopu yneticilerin gcnn snrlarn ve m ythom oteurdeki iki lii aklar.125 Bir tarafta Mezopotamya mit-sembol bileiminin hane danda daha kk rol oynamas gibi, fakat bu Enlil tanrlarnn (Daha sonra Babilde Marduk diye geer) bir meclisi tarafndan ynetilen koz mik lemi yanstan dnyevi imparatorluklar ifade eden Smerler ve Babilliler tarafndan telafi ediliyordu. Bu nedenle imparatorluun yne ticileri tanrlarn adna hareket ederek kendi blgelerini mmkn oldu unca cennete benzetmeye uratlar. Dolaysyla monarik ruhban snfin ba ve yksek rahipler tarafndan takdis edilen kiiydi ve Asurlular zama nnda Asurun tac, Ninlilin asas ona verilmiti. Hem Babilde hem de Asurda, monarkn Yeni Yl ve Yeni Ay festivallerinde oynad rol ok nemliydi. Hibir kral nemli siyasal kararlar din adamlarna ve soylu astrologlara danmadan alamazd. Asur krallarnn mistik kahra man atalar, Adapaya kadar uzanan grkemli soylar ve hanedan miras lar vard. Fakat ynettikleri devlet yle zorbayd ki onu asillerin ve brok ratlarn eliinde ellerinde tutuyorlard ve bu devlet -B a b ili model ola rak alm - rahiplerin tapmandaki ritellerle, mitlerle kuatlmt. Fakat Asur kaytlarndan ve oymalarndan edinilen izlenim H itit Krallna oranla daha baskn bir hanedan monarisinin varldr.126 Tabii ki hanedan mythomoteur biim olarak deilse de niyet olarak politiktir. Dinsel diline ve ritellerine ramen asl ama siyasal propagan dadr. Yneticilerin ve meclislerinin hareketlerini merulatrmas kusur suz baarya giden yolu dzenlemesi i ve d tehditlere cevap verebilmek iindir. Bizans mythomoteur kesinlikle evrensel bir Hristiyan misyonu nu vcuda getirebilmek iin dzenlendi, fakat sann yeryzndeki rahibi olarak tannan laik bir ynetici olmakszn tasarlanamazd. Yksek-rahip ve rahip-kral olarak Theodosius, daha sonra ustinianos dnemi sanatn da da u ekilde betimlenmitir: sann Kurtarc im ajnn teolojik ve artistik ifadesi ile Bizans imparatoruna yksek-rahip ve rahip kral olarak ift rol verir; bunlar Yahudi-Hristiyan ve Yahudi-Helen (ve ayn zaman da Romal) motifler olarak kurulur.127 Bu Caesar-papaln tayclar, Latin dnyasndakinin tersine, eitimli kilise mensuplar ve yneticile riydi; bu yolla, imparatorlar, Batyla ve Rom a imparatorluk soyuyla ba larn srdryorlard. Fakat Yunan dili brokrasinin alt kesimlerinde hl yayordu; sekizinci yzyldan itibaren Yunanca devlet dili haline geldi ve Bizans, talya da dahil olmak zere Bat gleri tarafndan ynetil-

92

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM

93

memeye balad. Grld gibi bu sonu, daha etnik temelli bir emperyalizmin ynlendiriciliinde Ortodoks Bizans m^thomoteurnn Helenlemesi anlamna gelir. mparatorluk Bizans mit-sembol bileimi nin ynetsel ve kiliseye bal olarak yaylmas bunun restorasyon iin beklen medik bir ara olduunu kantlayan gl bir etnik kimliin tohumla ryla tanm tr.128

arasndaki ilikiyi kardk. Dinsel kisve altnda ve dinsel formda da olsa bir topluluk mythom oteurnn kendi tanrlar ve ensileri olan kent-devletinde ayr sembol ve mitlerle kmas mmkndr. G erekten emperyal ve kozmik mit-sembol bileiminin, tek tek kent-devletlerin farkl m ythom oteurlerinden aktarlm olduu grlebilir; rnein Lugal-Zaggisi ile Sargonun daha sonra birlemesi gibi. Baz alardan Smer kl tr, O rtaa talyan kltryle birlemiti. Ur ve Laga, Eridu ve Ki,

Topluluku Mythomoteur
Tipik olarak aristokrat veya ynetici tabakann resmi ahsiyetleri olan meclise dayal hanedan mythom oteurrn tayclarnn ve snrlarnn tersine, topluluku mit-sembol bileimi ayrcalkl soy veya devlet ku ramlarndan deil, btn topluluk imgesini kapsayan dier tabakalar dan beslenir. Bu mythom oteur birok sosyo-politik sistemde gryoruz: kent-devlet amphiktyonias, kabile konfederasyonu, mezhep ya da diyaspora topluluklar. M it-sem bol bileiminde ortak olan soy miti ve zel bir semboln nesnesini oluturan ve komu topluluklarn ztt olarak ortaya kan btn topluluun toplumsal ve kltrel sistemidir. Kent-devlet m ythom oteurlen topluluku spektrumda daha siyasal bir yerdedir. Burada topluluk kutlamalarnn ve aklam alarnn nesnesi olarak siyasal sistem ve vatandalk kltr sz konusudur. Floransa, Verona ve V enedik gibi talyan kent-devletlerinde, evre kyleri ve ky lan da kapsayan gl bir yurtseverlik vardr; bu kuaklar boyunca siyasi ayrmclkla, tarihsel farkllk duygusuyla tevik edilmitir.129 V enediki saymazsak, yurtseverlik O rtaa ve Rnesans boyunca Kuzey ve O rta talyada byle bir noktaya ulamad. Bunun sebebi ksmen birleik Roma miras, ksmen de Katolik kltrnn aka grnen yeknesak etkisi, biraz da Petrarca ve D an tenin Toscana talyasna yayd hmanist kl trden kaynaklanr. rnein M acchiavelli ve Muzio ustinopolitana, Rnesans dnemi talyan Birlii emasnda kent-devletleri ve blgeleri dnm noktas olarak ele alr; bu nedenle siyasi iktidarszla mahkm eder. Fakat bu, daha yaygn olan talyan siyasi kader birlii duygusunu, yani 1495teki Fransz istilasn ve daha sonraki Avrupa glerinin istila larndaki kolay zaferlere kar hissedilen keder duygusunu dlamaz. Asl zor olan siyasal ayrmclk ve blgesel kltre brnen ortak Rom a ve Hristiyan mirasnn modern dnemde de devam eden alt-etnik bal l ve kimlii yaratma eiliminde ortaya kar.130 Biz u ana kadar Agadenin Sargon hanedanndan nceki ve sonraki Smer kent-devletleri

Uruk ve Umma arasndaki herhangi bir farkn tesinde mit ve sembol lerde, hatra ve deerlerde, mimari yaplarda ve dinsel pratiklerde, kent planlarnda ve kanunlarnda, sanatlarnda ve edebiyatlarnda ortak bir miras paylayorlard. nc binylm sonunda U ru n nc hane dannn Y eni Sm erci rnesansmda talyan kent-cumhuriyetinin yerini signorianm almas gibi, kent-devletlerin yallar meclisi ile ilk-demokralik karakterinde ypranmalar olsa dahi bu kltrel btnlk salanyor du.131 Fakat belki de vatandala dayal ve siyasal topluluku kltrnn ve m ythomoteur nn en iyi bilinen rnei A n tik Yunan kent-devletleridir. ilk kentlerin savunma akropolis lerine mi dayandn, yoksa mitsembol bileimi ve H elen kltrnn ortaya knn m daha nce geldiini hi bilemeyeceiz. Bu kltr hakknda bir bilgiye sahip olabildi imiz IO sekizinci yzylda kent-devleti oktan aristokratik oligari iin de erimiti ve H elen mirasnn kendine has zelliklerini devam ettiriyor du. Bu miras unlar ierir: Yeralt tanrlarnn zerinde gkyz tanr lar ve tanrlarn zafer alaynn kutland ortak Olympos pantheonu; Delphoi, Dodona, Didyma khinleri ve ayinleri; Yunan soyunu ve kahra man atalarn anlatan -A eiolis, Biyotiya, on ve D o r- diyalektlerden oluan birbirine yakn bir Yunan dil ailesi (H eraklesin par excellence 1)or kahraman olarak sunulmas gibi); Homeros iirlerinin ve epikleri nin ortak edebi miras; M iken uygarl ve Troyallarla sava; Hesiodos ve tekilerin kaydettii mitler. Bunlarn yan sra eitli Oyunlar (Olym pia, Pythia, Nemea, sthmia) ve koloniler Yunanllar birbirine balad; onlar evrelerini saran tekilerden ayrd. Kyller Zeus ve Apollondan ok Pan ve Hephaistos gibi yerel tanrlara ve geleneklere balydlar, buna ramen yukarda saylanlarn tm eitimli Yunanlarn ortak mira sn oluturuyordu.132 Bu geni H elen etnik emberinde birbiriyle mcadele eden iki grup kimlik ve mit-sembol bileimi buluruz. lki sanatta ve mimaride birbi rine tezat stiller, ayr gelenekler, kahraman atalar ve farkl jeo-politik

94

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM

95

etki alanlar yaratan Dorlar, oniallar ve Aieolis (ve sonra Biyotiya) ayr dil bilimsel glerdir. Sikyon rneinde olduu gibi bu alt etnik ayrmalar kent ii atmalara yol amtr.133 Siyasi birlik iin daha ciddi olan kentler aras elikilerdir, nk polis kurulduundan beri ortalama bir Yunan lya temel siyasi kavramlar ve ekonomik refah vermitir. Her kentte hali vakti yerinde oligari ile demokrasinin hizmet ettii daha yoksul snflar arasnda srekli atmalar olmu, bunlar daha eni kapsaml kentler aras kurullar ve ittifaklar desteklemitir. Ciddi Pers saldrlaryla karla nca onia A ttikas ile Sparta ynelimli (Dor) geici ittifaklar kurul masna, D elphoi khinleriyle baz Yunan kentlerinin arabuluculuklar na ramen sonuta Yunan kent-devletleri d tehditler karsnda baar szla uramtr.134 Pers akmlarnn bir etkisi de pasif H elen etnomerkezciliinin ak bir siyasi-kltrel harekete dnmesi olmutur. talyada ve Smerde oldu u gibi kanlmaz olarak burada da herhangi bir birlik kentler arasnda ki ticari rekabette kazancn maksimize etm e aray, A tina ve Sparta gibi glere kar kendi egemenliini korumak iin kent-devletlerin kom ular ile birlikte hareket etmeleri temelinde salanmtr. Fakat daha sonralar Pers tehdidinin bykl ve yeni Pan-H elen bilincinin bu tevik edilen alandaki umulmadk baars nedeniyle ileri kent-devletler Pers tehdidine kar Pan-H elen drtsnden destek alabilmek iin reka bete girdi. lk olarak Sparta ve Korinthos, Platea ve Euboea birleik A ti na ile Delos Birliine kar saldrda mttefik oldular. Bunun zerine Olymposta byk yeni bir Zeus tapna dikildi, yeni koloniler kuruldu, Oyunlar oluturuldu, filozoflar, artistler, tiyatrocular ve oniadan ge lenler A tin aya ve dier byk kentlere tler. Peloponnessos gle ri A tinann byyen gcyle geri ekilirken Yunanistan n kltrel ve siyasi nderi kabul edilen A tina sayesinde Perikles 4 4 9 da Kallias Bar ile Pers kart hal seferlerini sona erdirdi.135 Beinci yzyl H elen etnisizmi artk arlkl olarak vatandala da yal bir topluluk karakteri tayordu. Y unan Birlii imaj, kent-devlet birimlerinin m iti ve siyasi kurumlan tarafndan ekillendirilmiti. Am a askeri olarak birlemi bir Yunanistan liderlii iin rekabet eden ege men kent-devletlerin ittifakyd. Drdnc yzylda Agesilaosun yne timinde ve sokratesin Pan-Helenizminde dahi birlemi Hellas n ege menliinin yok edilmesi dncesi yoktu. Bu nedenle empoze edilen bir lik, kendi kent-devletlerinin zgrln yok etti. te yandan siyasi kltr alannda Pers tehdidi, Pers klelii ve cahil barbarln a kar

olarak Yunan stnl ve esizlii duygusunu glendiren bir kltrel alm H elen birlik duygusunu harekete geirdi.136 Topluluku mit-sembol bileiminin yakn bir tr, ilahi varlkla zel bir ilikisi olan kutsal insanlarn imgesi etrafnda toplanr. Tipik olarak m ythomoteur btn ilikilerin uyum iinde ve doal olduu ideal bir gemi ne srer; inananlar topluluunun doru bir ruh ve kavray iinde T anrnn takdiriyle yaad zamanlar gibi. Bugnk kuak bu yolu kaybetmi olabilir, fakat onlarn sorumluluu tarihlerinin ideal d nemine geri dnmek ve bir kez daha Tanrnn yeryzndeki seilmi temsilcileri olmaktr. A ntikitede, tm insanlar tanrnn himayesi altndaki zel kiiler ola rak rollerinin etnomerkezci kavramyla urarken dinsel mit-sembol bileimi ve kutsal mythom oteurnn misyoner ve koruyucu zellikleri ge Yahudilik dneminde belirmitir. Yahudiliin gl evrensel kavram lar ierdii dorudur: Am osun grsnde, sraillileri Msrdan, Filistin lileri Kaftodan, Aramllar Kirden karan ben deil miyim? der Tanr. Yeremya Nabukadnezar dan boyun emesini ister nk Yahve tm top raklan hizmetkr, Babil kralna vermitir.137 Fakat bu kar-denge ayr bir kadere yol aan gl bir etnik zellik duygusudur. Mika bunu u ekilde ifade eder: Btn insanlar tanrlar adna yryorlar ama biz [ annmz Yahve adna ebediyen yryeceiz. Bu mefhum beinci yzyln ortasnda Ezrann reformlarnda pratik ifadesini buldu. zellikle rakip Samariyeliler (ve dierleri) ile kendi topluluu arasndaki evlilii yasak etmesi, rahiplii ve Kuds halknn T ora okuma geleneini nemli lde yeniden canlandrmas bunun rneklerindendir.138 Yahudi hareketi kendi yneticilerinin ve krallarnn gszl yzn den ve nce Tapnaklarda merkezileen rahiplik, sonra da Yahuda ve diyasporada sinagoglara nfuz eden topluluk ve kutsal m ythom oteurne evrildi. Yahudiler atalarna ve yaradllarna ilikin mitlerde Yahudadan Yese ye ve Davud a uzanan krallk soyunu siyasal olaylarda etkisi az olan atalarna; Hz. M usaya ve A arondan gelen rahiplie (Kohenlik) kadar uzanan L ev in in soyunu vurgulamtr. Sinagog Tapman ilevini yok
1 11 iinde

dinin kendi kavramsallatrmasmn demokratiklemesi tamamIiinmiti; Haham, bir retmen ve T o ra y tefsir eden kiiydi. M inada

viicut bulan szl kanunlar, inanl insanlarn tm iin dzenlenmiti. Itenzer ekilde Srgnn herhangi bir restorasyonu ounlukla jeopolitik olmaktan ok corafi toplulukulua ilikindi. Bu tm srail topluluunun ' ona geri dnn, kutsal merkezlerinin ve Filistindeki Hz. Davudun

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 96 ULUSLARIN ETNK KKEN

97

evinin restorasyonunu kapsyordu. Ayrca, M esih dnemi, kutsanm vastalardan ve kiilerden ok, srailin restorasyonunun getirecei evren sel adalet ve bar ilkelerine odaklanmt. Monari kurumunun din adam larna ve peygamberlie dayal olarak yenilenmesi Yahudilerin temel dinbilimsel ve topluluku m\t/omoteurnn yolunu am t.139 Benzer bir dinbilimsel ve corafi topluluk mythom oteur bir baka diyaspora ethnie si olan Ermenilerde ortaya kmtr. Arsak Krall yok olup Bagratllar Gregoryen hiyerarisindeki kurumsal ve ruhani gcn yitirse de, kutsal Gregoryen merkezi Emiadzin ve asl da krallarna ballk devam ediyordu. Ermeniler, ayrt edici zelliklerini zel ekono mik konumlarndan alyordu ve bu da geni diyasporaya yaylmt. T e mel olarak tarma dayal ekonomileri, O rtaa Avrupasnda Yahudilerin bana geldii gibi, slami ynetim altnda onlar parya konumun da brakt ki slami yneticiler Kitap Halklarndan daha hogrlyd ler.140 Fakat bu sadece Ortodoks ruhunun kutsal etnik misyonuna, btn topluluun katlmyla oluan, daha nce var olan topluluun kimlik duygusunun glenmesini salad. Ermeni diyasporasmda Yahudilikte olduu gibi, altn a kutsal merkezlerindeki uzak bir gemite konumlandrlmt: Gregorios ve Narses dneminde, erken M odern an Rnesansma esin kayna olmu olan kutsal literatr ve erken Gregoryen kili sesinin ayinleri ve ayin kitaplar Ermeriileri bir arada tutuyordu.141 K ut sal m ythom oteurde Ermeniler kendilerini seilmi kiiler ve kahram anla rn da -Y ehu d a M akabi ve Yahudi soyunda olduu gibi- ge Arsak yasa koyucular (ve Bagratl soylular) gibi Eski A h itin savalar olarak kabul ediyorlard. Tpk A ntik srailde olduu gibi, kendilerini Ortodoksluun doru bir ekilde korunmas iin direnen esiz bir Gregoryen Ermeni cem aati olarak gryorlard. leride de greceimiz gibi, dinsel ve etnik yaknlama yzyllar ve binyl boyunca topluluk hayatnn srmesinde / dinamik bir rol oynamtr.142 M minler topluluu kavram keza Arap etnik kimlik duygusun dan esinlenmitir. Arap Mslmanlara ok az ayrcalk verildii, Arap ynetici snflarn Arap olmayan Mslmanlarca idare edildii dnem ler olmasna ramen, burada da yine youn bir dinsel etnomerkezcilikle karlayoruz. Fakat zaman zaman slamn A rap boyutlarnn ifas gl bir biimde sergilenmi, bugn daha laik bir ortamda dahi Arap kimliinin dini ve topluluk yaps daima vurgulanmtr.143 Hz. Muhammed, Arap takipilerine evrensel aklamalarn ve amacn tlemitir; ilk olarak Arap kabilelerini dini-siyasal bir topluluk ierisinde birletirmi

tir. Bu nedenle Araplar, Peygamberin seilmi tayclar haline gelmi ve zengin dilleri yce Kurann kutsal sesi iin seilmi, bu hayati simge ve birletirici ba, Arap siyasetinin ve kabilesinin yaylmas anlamna gelmitir. Bu cihadn ilk fetihlerini etkileyen Arap etnik elitleriydi ve balangtaki yneticileri ortaya karmt ve bu durum sonraki Arap kzgnlnn ve Osm anl Trk yneticilerinin kk grlmesinin de sebebidir. Arap kimliindeki bu kutsal nitelik, bugn bile etkili olan Snni Araplarn Halifelerin altn ama ve m m etin ilk dnemlerine geri dn me zlemini meydana getirmitir.144 Pek ok baka topluluk, kendi dinsel topluluk tanmn mythom oteure uydurmutur. rlanda, ngiliz boyunduruuna girdikten sonra, zel bir Katolik ve manastr sistemine dayal mit-sembol bileimi gelitirmi1ir* Bu rlanday Protestanln ve materyalizmin okyanusunda Hristi yan ve dindar bir erdemin insula sacras durumuna getirmitir. Ondokuzuncu yzylda Anglo-rlandal ve rlandal-Katolik halk dinsel uyana davet eden birok vaiz, kendilerine zg kutsal mit ve sembollerine ba l zel bir topluluk olarak Katolik ve G ael uygarln temel alan bir rlan lal ve rlanday savunabilmek iin Batda yaamn srdren Gael uygarIiinin kalntlarna bakmlardr.145 Bizansl Yunan topluluu rneinde, Konstantinopolisin dmesin den sonra Ortodoksluk, Kilisenin dalan Yunan topluluunu ruhani yazgsnda olduu kadar siyasal yazgsnda da gl bir smak olmas sayesinde ve bunun gibi ikinci yzyln sonunda klen Bizans mparalorluunda ortaya kmaya balayan Yunan etnik kimliini korumas nedeniyle, farkl kimliklerini ifade eder hale geldi. nk bu nce Ba da, daha sonra Douda ve Anadoluda Yunanca konumayan blgele1in pek ounun kaybedilmesiyle Konstantinopolisteki elitin sadece Yu nanca konuur hale geldii ve hl gl Klasik H elen kltrne bavur duu bir anda imparatorluun H elen kltrne ve Yunanca konuan I ur ze dndrlmesi anlamna geliyordu. Ayn zamanda, Kilise ve rahip ler, 1439da Floransa Konsilinde tasarlanan Kiliselerin yeniden birletiril mesiyle ilgili mukavele artlarn reddedecek kadar gl olan Latinlere ve Trklere kar, avam zerinde nfuz kurmaya altlar.146 Son olaylar Yunan Ortodoks Kilisesinin roln ve kilisenin Bizansa lair ryalarn glendirdi. M illet dzeni altnda Osmanllarn topluluu ummasyla ve Patrikliin geni gcyle sorunu yoktu; bylece kilise ieri mde Yunanca konuan topluluk kimlii glendirildi. Kilisenin bilinen estore edici mythomoteuryle birlikte, Yunan milleti giderek Yunan toplu

98

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARHTE ETHNE V E ETNSZM 9 9

luunun nihai bamszlna duyduu inanla Hristiyan gerekliinin bask gren fakat sonuta zafere ulamas gereken kesimi olarak tanmla nr hale geldi. Fakat ne ilgintir ki, bu srete nemli bir kayma oldu: mparatorluktan, hatta Patriklikten kaynaklanmyor olsa bile, kazanlm kutsal hak, onlarn nihai zgrlk iin restorasyon ve kfirler zerinde hkimiyet kurma taahhd ile sadece inananlar topluluuna balanyor du.147 G erekte Bizans ryas sadece Ortodoks Rusyada ksa bir sre gerek leti. Burada biz, hanedan mythomoteur - k i yine de lmcl gerilimler ierdiini kantlamtrile topluluk birliinin byleyici bir kaynamasy la karlayoruz. Bu, nc van Rusyasnm, kendini Bizans n ruhani varisi gibi grdn syleyerek bir dereceye kadar abartlabilir; geri zellikle de onbeinci yzyla girildiinde, zellikle Museviletirilenler diye adlandrlanlara kar, kukusuz, Yunan etkisi vard. Fakat Rusya Kilisesinin Bizans Kilisesinin varisi olduuna, M oskovann nc R o m a ve nc vann da kinci Constantinus gibi olduuna kendini inandrdna hi kuku yoktur.148 Bat mutlakyetlerinde daha zayf para lellikler olmasna ramen arn kutsal otoritesinin bykl, Drdn c vanda resmi olarak unvana da uyarlanmasndan sonra, daha nce sadece Ortodoks Bizans imparatorunun sahip olduu bir M esihi niteli e brnd. Fakat Rus halk bilincinde ve imgeleminde arn bir rakibi vard. Bu rakip, O rtodoks papazlnn ynettii inananlar topluluuydu; arn bu imajla zdelemesi iin halknn kurtarcs ve koruyucusu olarak kutsal bir mythomoteur oluturmas gerekiyordu. Drdnc van ve halef leri, bunu kendi (ve halkn da) dikkatlerini, Boyarlarn yamalarna ve zenginliklerine ynelterek, bir alt kibar snn* ve memurlara sunduklar hizmetlere dikkat ekerek, Polonyallara, Tatarlara ve svelilere kar gl bir yabanc direni politikas gelitirerek yaptlar. Yneticiler arn kiiliindeki devlet, halk ve Ortodoks inanc zdeletirerek etkili bir kutsal m ythom oteur yaratmay baardlar. Ru m ythom oteur Kievli I. Vladimirin ve nihayetinde Rurikin soyundan geldiklerini iddia eden bir Rus topluluunu snrlandrmann yan sra ar destekleyen herhangi bir dnceyi de hem en Rus ve O ttodoks olmayan halklar da ierecek ekil de geniletmekte etkili bir arat. Bunu salayan, askeri yneticileri ycel ten Peenekier ve Kumanlar (veya Polovetsler) gibi step halklarna kar srekli savaan Kievlimirast. Bu miras, bylece Kuzeydou Rusyann snr prensliklerini (Rostov, Tver, Suzdal, M oskova) smrgeletirmeye

ve savalarn iki cephede srmesine ok uygundu.149 A ncak bu askeritokratik mit, kutsal bir mitle evliydi. Bahis konusu olan kutsal mit, Ruslar yeryznde koruyan zemlya veya teritoryal halk zerinde ve her hangi bir evrensel misyonu reddeden bir sa Krall naipliindeki otokra ta dnmt. Sonunda ar, Kilisenin yerini (I. Petro Patriklii feshetti) ve mistik niteliklerini ald, yle ki Slav yanllar ar ile halkn organik pederahi topluluu olarak kabul edildikleri Petro ncesi imgeye, kutsal bir manastrm gibi, modernletirici, Avrupallk ieren bir Rusyaya yeni den dnmeyi salayan bir dnce gibi baktlar.150 Kutsal unsurlar, dinsel coku ve imgelerle donatlm btn etnom er kezcilik trleri ile mythomoteur karakteristiklerinin ok gl ve srekli olduunu imdiden grebiliriz. Bu konuya belki de Rus hanedanyla topluluk-din m ythom oteurnn kendine zg kaynamasn katabiliriz. Bu mythomoteur kukusuz, bir Ortodoks Slav Rus ekirdei etrafnda teritoryal birliin yolunu am ve bundan dolay erken modern dnemde, milliyeti devletin, brokratik birlemeler sayesinde ilerlemesini hazrla mtr. Zikredilen dier olaylarda kutsal bir dua kitab ve m itoloji kendi raison d tre ve kendi i kaynaklaryla birlikte topluluu oluturur. D in sel esinli topluluk mit-sembol bileimleri ve kltrleri iinde, d tehdit ler veya i blnmeler - k i bunlar, topluluun enerjisine ve kltrel g kaynana yeniden hayat v erir- karsnda tekrar eden kltrel yenilen me hareketlerini kefederiz. dal topluluk, kendi oda ve balam iin de ele alnrsa, kutsal mythomoteur ve kltr topluluk bilincine mitsembol bileiminin daha ok hanedana dayal, hatta siyasal trlerinde bile olmayan popler, dinamik bir unsur zerk eder. deal topluluk belli bir yere ve arkaik zamana yerletirilirse, dinsel mit-sembol bileimi, ethnie nin yelerine nemli olaylar ve deiikliklerin tesinde akn bir tarihsel perspektiften kaynaklanan kader mefhumunu salar. Bask gren ethnienin eski inayetli durumuna gre yeniden dzenleyecekleri bir ter sine stat midini beslemesi kutsal mythomoteur tarafndan salanr. Bir sonraki blmde etnik formasyonlarn sreklilik potansiyeli tayan deiik trlerini ve zellikle kutsal kltrler ile mythomoteur sayesinde var olmaya devam eden etnik aznlklar daha ayrntl inceleyeceiz. imdilik, sadece dinsel esinli etnik kltrlerin gc ile tehlike ve kriz srecinde topluluu tama kabiliyetlerini, bir de gl etnik balar ve duygularla etkili dinsel vahiy ve misyonlar arasndaki iki tarafl ilikiyi not etmemiz gerekir. mythomoteur tipinden (hanedan, politik topluluk

10 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ve dinsel topluluk) sonuncusu, kesinlikle topulua yelik, etnomerkezcilik ve topluluun etnisist yenilenme ve restorasyon hareketlerine eilimi zerinde en etkili olandr. Benzer bir sonu, ethnie nin mit-sembol bileimi sayesinde toplumsal geiin derecesini dnmeye baladmzda ortaya kar, nk belirli eyler hari, dinsel m ythom oteur etnik formas yonun belli trleriyle ilgilidir. imdi etnik topluluk yaplarndaki bu fark llklar konusuna dneceiz.

4 Tarm Toplumlarnda Snf ve Ethnie

M odemistler e gre uluslar ve milliyetilik Avrupada onsekizinci yzyl daki modern srecin -b e lk i biraz daha erken dnem lerin- rndr ve tamamen yakn dneme ait bir olgudur. Uluslar ve milliyetilii m odem ncesine uyarlamak mmkn deildir. G erekten tarm toplumlarmdaki her ey -kltrn doas, iktcjar yaps, ekonomik ilikiler- ulus larn ortaya kn engellemeye yaramtr. zellikle tarm toplumlar kltrel heterojenliin toplumsal norm olmasn salayacak kadar ok katmanl ve hareketsizdi. Kraliyetler, imparatorluklar ve prenslikler her hangi bir kltrel birlie doru gidiin deil, alt katm ann zel hizmetle riyle ve kyl yiyecek reticilerinin emeiyle geinen az saydaki yneti ci snfn ayrcalklarn ve refahn gvence altna alma gereksiniminin bir rndr. Kltr, st snflarn ayrcaln koruma ihtiyac nedeniyle kanlmaz olarak katmanlatrc bir rol oynamtr: Asl sosyo-ekonomik blnmeleri srekli ve grnr klp salamlatrmtr. Okur-yazarlk az saydaki bu elit katm ann ve zellikle rahiplerin ayrcal olarak kalm ve kyllk yerelcilik olarak ifadesini bulan yerli kltr ve kendi pay larna den geimlik ekonomi iinde zamanla alt blmlere ayrlmtr. Byk Gelenek, merkez kentlere ve asalete skca bal kalmay srd rrken krsal alandaki eitli Kk G elenekler varln srdrse de yneticilerin geleneine ksmen kapal kalm tr.151

10 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM T O P LU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

10 3

G ellner milliyetilik teorisini bu nedenden tr, okuryazar-tarm toplumlardan modern endstri toplumlarma geie balamaktadr. Grdmz gibi burada modern ncesi etnisite ve ethnienin sreklilii ve yaygnlyla ilgili sorun hl devam etmektedir. imdiye kadar sunulan kantlar, kendi iinde siyasal bir amac olmasa da, kltrel homojenliin var olduunu, ak kltrel bir birlii gsteren etnik topluluklarn dn yann baz yerlerinde uzun zamandr yaadn ileri srmtr. Bu kant G ellnerin tarm toplumlarnda snf ve kltr hakkmdaki argmanyla nasl birletireceiz? Yksek snflarn kltrnn genelde kyl kltrn den farkl bir karaktere sahip olduu ve bylece herhangi bir alanda veya siyasal birlikte, snflar arasnda paylalan kimliin anlamsz olduu doru mudur? Aksine yzyllardr direnen eitli modern ncesi etnik ba lar nasl bu kadar toplumsal olarak nfuz etmi ve derin kkler salmtr?

Bu zorluklar A n tik itedeki tipik bir durumu, Gneybat randaki Elamllar sorununu ele alarak tasvir edebiliriz. Elamllarn adna ilk ola rak nc binyllarn ortalarnda, Smer yaztlarnda rastlanmtr. Bu isim, nc Ur hanedan ( 2 150-2000) dneminde, yani Elamllarn kmeye yz tutmu imparatorluu coup de grce ynettikleri dnemde tekrar ortaya kmtr. Babil ve Kassit dneminden kalan bel gelerde Elam ve Elamllardan sk sk bahsedilir. Kral utruk-Nakhunte 1175 civarnda Babili ele geirerek, ganimeti ve Hammurabi Kanun larnn yazl olduu billuri ve nari talar bakentlerine (Susa) tamtr. Asur yaztlarnda sk sk Elam dan ve Asurbanipalin Susay yamalayp kutsal zigguratlarm yerle bir ederek krall yktndan bahsedilmitir. Ayrca, bir dilleri olduu halde tarihsel kaytlarda bundan bahsedilme mitir. Bu, Dareiosun Behistun yaztlarnda bulunabilir.153 Elam ne dereceye kadar bir etnik topluluk olarak tanmlayabiliriz? Elamllk duygusu toplumsal lei ne lde etkilemitir? lk nce

Toplumsal Nfuz Sorunu


Bu sorular yantlarken A ntik adaki ya da O rtaadaki popler, z nel duygu ve dnceleri ortaya karmaya ynelik herhangi bir giriimin doasnda var olan zorluklarla karlarz. Bize aydnlarn eseri olarak ulaan baz belgelerde popler duygu ve inanlarn zneleri hakknda bilgi eksiklii bulunmaktadr. Tarihsel kaytlarn bulunduu zaman bile bu kaytlar snrl blgelere mahsustur, iktidar ve refah merkezlerinin dndaki yerlerde, halkn ideallerine ve sadakatine dair dorudan bir iz bulunmamaktadr. Biz belli bir kesinlie sahip olmayan karsamalarmz olsa olsa o blgedeki arkeolojik, sanatsal ya da mimari kalntlardan, ek olarak belki Herodotos ve Strabon gibi yabanc tarihi ve gezginlerin yazdklarna yaplan atflardan elde ederiz. Yoksa m odem ncesinde iletiimin genellikle zayf olmasna bal olarak topluluk duygudalnn her yerde dk dzeyde olduunu kabul edemeyiz; bu tespit belki uzak taki yerler iin (burada da kabile duygularnn nemli olabilecei bilin mesine ramen) dorudur, yine de Ortadou, Kuzey Afrika, Gney ve B at Avrupa veya H indistandaki ve indeki birbiriyle balantl uygar lk merkezleri iin geerli olamaz. Bu, her bir rnekte deneysel aratr malar iin bir sorundur: Kyller, kendi orta snflar ya da krsal kasaba lar ile ne kadar srede kltrel balar gelitirir? Bunun yan sra kabile gruplar ve konfederasyonlar kltrel birliin bir ltn elde edebilmi ler midir?152

yneticilerin sonra da krallarn - k i siyasal amalar iin kabileler birlii ni dzenlemilerdir- oluturduu bu siyasal birlikle ilgilenirsek unu ile ri srebiliriz: Dank blgelerde Elam olarak bilinen kabile yelerinin ve kyllerin Elam etnik birliiyle herhangi bir balar ya da Elam etnik birlik bilinleri yoktur. G erekten dilbilimciler, Elamllar ile yakn ol duklar (dil asndan) Kassit, Lullubi, Guti, hatta Urartu gibi topluluk lar arasndaki snrlar hakknda kesin bir fikre sahip deildir.154 Fakat bu mesele Romantik Alm an Milliyetilik teorisinin dilsel kklerini yanllar. Elam blgesi, o dnemdeki alglaya gre hayli belirgin snrlara sahip tir; Sm erin kuzeydousunda (Babilin dousunda) ran platolarnn al tnda (aslnda, dan yamalar Elam snrna dahildir) yer alr. Bir siya sal birliin varlna kuku yoktur. Karde krallar olaanst bir rol oy narlar, oullarn bakent Susanm yneticileri olarak atand bu siyasal sistemin esizlii konusunda da phe yoktur. Keza gelenekleri de allm n dndadr ve bu gelenekler, hanedan soyunun erkek karde-kzkarde evlilikleri ile erkek kardelere getii anaerkil hanedanlarda sadece st snftan kadnlarn tasarrufundadr. Bu gelenek ana tanrann rolnn nemli olduu Elam dinine ve Sem itik ya da Hint-Avrupal olmayan zgn diline uygundur.155 Bu belirgin kltrel zellikler ve iki bin yldan fazla Susa ve Anar (Elam olarak geer) krallnn sreklilii ortadayken ismi, soy mitleri, kltr, tarihi ve anayurdun snrlaryla birlikte bu etnik topluluun s rekliliinin olmadn dnmek inanlmaz grlmektedir. Dier taraf

10 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO PLU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

10 5

tan Elaml olma duygusunun kyll ne dereceye kadar etkilediini ya da kyllerin Elam devletinin ve hanedanlarnn kaderiyle ne kadar zdeletiini bilemeyiz. Bunu ancak Persler blgeye gelinceye ve devletleri yok oluncaya kadar devletlerinin srekliliine duyduklar sadaka tin lsnden karabiliriz; buna ek olarak Smerlere, Babillilere ve Asurlulara kar uzun sren direnilerinden de halkn byk bir blmn seferber ettikleri, onlara topluluk bilinci kazandrdklar dnlebilir.156 Elamllar hakkmdaki dorular, A ntikitedeki daha iyi bilinen Ermeni ler, Hurriler, Urartular, Filistinliler, Kassitler ve Amoriler gibi halklara ayn ekilde uyarlanabilir. Bu topluluk ve kabile birlikleri bulunan yaztlar la ve braktklar materyallerin bilgisiyle ortaya kyorlarsa, bunlarn daha fazla etnik topluluk duygusu ve kimlii olduu iddia edilebilir. Fakat belki de bu durum, belli toplumsal gruplarn bilgisiyle snrldr ya da zebildiimiz kaytlar, belki de kentlerin ve ynetici snflarn belgelere gemi etnik duygularnn toplumsal etkisine yeterince k tutamamtr. Erken O rtaada nfusun etnik duygudalnn boyutu tartmaya aktr. Rom a uygarlnn yaylmasnn, ki ardndan evrensel bir H risti yanlk ve slam dncesi gelmitir; etnik duygular modern ncesi Avru pada yeniden dirilinceye dek zayflatt sk sk tartlmtr.157 Grd mz gibi bu resimde nemli, istisnalar bulunuyor. G erekten son dnem bilim adamlar dikkatlerini erken O rtaa Avrupasnda regnanm orta ya kma yneltmilerdir Vizigotlar, Franklar, Normanlar, skolar, Lombardlar, Saksonlar v b - bunlarn meruiyetleri, soylarnn kkenleri N uha ya da A ieneasa uzanan ortak grenek ve kahramanlk destanla rna odaklanmtr. Buna ek olarak bu mitleri salayan yazarlar Sevillal sidoros, Bede ya da Orderic Vitalis gibi ruhban snfna mensup aydn lard. Yine de bu destanlar regna hanedannn mantna ve bu haneda na duyulan byk ve yaygn balln varlna tanklk etm ektedir. Y netici hanedan, aka, regnay kendi iktidarn ve imtiyaz beraatm destekleyecek yksek asalet mitini yeniden kurmak iin gerekli ve her zahmete deer bulmutur.158 O rtaaa ait bu soy mitlerinin daha sonra ortaya kan milliyetilik mitleriyle e olduunu ileri srmek yanl olur. ncelikle bunlar gn mzdeki gibi yaygn veya gerekli deildir. En azndan O rtaam sonla rna kadar toplumsal deime ya da sava iin bile olsa halkn seferber edilmesine neredeyse hi yaran olmamtr. Fakat yeni barbar krallklar var olan halklar ile onlarn kltrel miraslar zerinde kendilerine bir te mel kurmak zorundayd. Bunlar hem Germen geleneklerini, Comitatus un

Gebltsrechti gibi, hem de Romallatrlm halkn gnlk alkanlklaryla yerli dilleri iermekteydi. Gallo-Roma halknn Ortodoks Katolik le mesini kabul etmesiyle Clovis Franklar, regnum lanm dierlerinden daha kat tem eller zerine kurabilmilerdi; zellikle de bat blgelerindeki (daha sonraki Neustria) din deitirme Troya soyu mitinin benimsen mesiyle desteklenmiti.159 Dou Avrupada da eitli Slav kabile topluluk lar dokuzuncu yzyln sonunda Kyrillos ve Methodios tarafndan dn drldler, daha sonra farz edilen soy balar ve tarihsel anlar tem elin de Balkanlarda etnik hanedanl devletler kurup gelitirdiler. Bu m itle rin ve kltrn toplumsal lee ne kadar nfuz edebildiini tahmin etmek gtr, ancak bu etnik devletlerdeki kyl topluluklarn etnik uyann iki faktr artrm olmal: Slav dilindeki yerel Ortodoks hiyerar isi ve ayinler ile Dou Avrupadaki ok deerli topraklarn, ki bu top raklar rekabet iindeki halklar tarafndan hzla doldurulmutur, savu nulmas iin sk sk yaplan savalar.160 A n tik itedeki ve erken O rtaadaki bu etnik modele karlk ge O rtaada, G ellnerin de ileri srd gibi kltrn, sadece srekli ve grlebilir toplumsal uurumlar derinletirerek okuryazar tarm toplumlarn bldn ve bylece snf blnmelerini glendirdiini gste ren rnekler bulabiliriz. Erken dnemlerde Dou Avrupa, ruhban snf ve soylularn kendi imtiyazlarnn yannda ortak bir aristokrat kltr de paylatklar yatay kltrel katmanlama modeline evrildi. Buna kar lk kyller ve zanaatkrlar bu kltrn dnda tutuldular, kendi top lumsal konumlarnda donan ve topluluk kimliklerinde gizlice var olan, bazen birbirleriyle rten yerel kltrlerin iinde blndler.161 Polonyal soylular ve ruhban snf, Polonyal ve Ukraynal kyllerin zerinde, M acar lordlarnm Hrvat ve Slovaklara yapt gibi kast benzeri tabaka lar oluturdular; daha nce de ek soylular, Slovaka konuan kylleri smrdler - eer Karpat vadilerindeki kyllerin konutuu diyalektler btnn tanmlayabilirsek.162 Onsekizinci yzylda hi kimse bir yerde yerlemi olanlar, brakn topluluk olarak grmeyi etnik kategori olarak da gremezdi. Romanyada da, Moldavya ve Eflk rahipleri ve aristokrat lar, kendi maliknelerinde alan kyl kitlelerden ayran bir kast oluturmutu. Bapiskopos Micu Eflk halknn haklarn savunduun da ruhban snf ve aristokratlar buna kar ktlar. O nlar gerekte tek bir dil konuan bir Eflk halknn (veya ethnie sinin) varln kabul ediyor lard ama ulusun bir paras olarak dier katmanlarn haklarn veya her hangi bir ulus meclisinde temsil edilme haklarn reddediyorlard.163

10 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO PLU M LARIN D A SINIF V E ETHNE

10 7

Benzeri bir rntye Balkanlarn herhangi bir yerinde rastlanabilir. Hem Yunanistanda hem de Srbistan da aristokratlar ile zengin tccarlar ve yksek ruhban snf, kyllerden ve obanlardan ayrlan snflar ve tabakalar oluturmutur; Konstantinopolis Rum Patrikhanesi ile Epir ve Mora kylleri arasndaki ba ok zayftr - din hari. Din, Ortodoks Yunanl veya Srp ile Mslman Osmanl (hatta Mslman Bosnal) arasndaki farklln en belirgin iareti ve ayn zamanda Morali kyl lerle Odessal tccarlar birletiren gevek bad. Bu anlamda tek bir tarihsel (Ortodoks) ethnie iinde pek ok kltr birliktedir; bunlar, tm ortak mit, hafza, sembol ve deerler haznesinin zerinde biimlenen blgesel kltr, snf kltr, stat kltrleridir. Bu kltrlerin zorlu bir birleimini ifade eden yeni bir Yunan (veya Srp) ulusunu yaratmak zere her biri varln srdrm ve farkl kltrel balar dokumutur.164 Geni bir etno-dinsel ya da etno-dilsel topluluk iindeki blgesel ve snf kltr modeli modem dnemde sadece Dou Avrupada deil, her yerde srmektedir. Northumbria Krall ve daha sonra Danimarka Krall n dan beri, ngilterede kuzey ve gney arasndaki tarihsel blnme, O rtaam sonlarnda Tudor ve Stuart hanedanlar dneminde AngloNorman kltr ile Sakson kltrnn kaynamas boyunca devam e t mitir. ngilterede ondokuzuncu yzylda endstriyel kapitalizmin ba lamasyla bu blnme daha da belirginleti; gnmze kadar toplumsal ve ekonomik yaamn belirgin zellii olarak kald, nk geni bir kl trel ve tarihsel birlik varsaymna ramen iki ulus ve ii snf kl tr kavramlar tnlarndan hibir ey kaybetmediler. Fransa da ve tal yada blgesel kltr O rtaadan ve Rnesanstan yirminci yzyla ka dar devam etmitir; Fransada toplumsal birlik siyasal birlemenin tersi ne gerekten bu yzyln bandan nce baarlm deildi. talyada ise siyasal birleme sregelen blgecilii gizlemitir; zellikle gneyde blge cilik milliyeti bilinci deilse bile milliyeti kaynamay byk lde engellemitir.165 Dorusu modern dnemde bile kltrel homojenlik d zeyini fazla tahm in edemeyiz.

larnn devamn salamada daha nemli olduu ileri srlmt. Bu nun yannda, topluluun jeo-politik konumunun, dier topluluklar ve siyasal birliklerle ilikilerinin ve zellikle topluluun iinde bulunduu devletler ann, topluluk yelerinin ortak kader duygusunun beslenme sine ve canl kalmasna yardm ettii iddia edilmiti. Bu gzlemlere uza yan savalarn elit olmayanlarn ortak bilinlilik duygusu zerine etkile rini de ekleyebiliriz. Sadece farkl katmanlarn temsilcilerinin karlkl bamll ve katlmyla gerekleen byk planl programl sert savalar deil, bu dnm noktalarn yaratan mitler de, gereklik ne olursa ol sun, allageldii gibi smflararas ve dayanmacdr. Daha ak ifade edersek, modern ncesi sava alanndaki kar karya gelileri kitleleraras ve profesyonelleraras olarak ayrabiliriz. Bu katego riler, karlkl olarak dlayc deildir; nk, kitlesel zorunlu askerlik seferberlii, ounlukla profesyonel elitlerin gzetimi altnda yrtlr veya A n tik spartada olduu gibi vatanda kitleler (9 0 0 0 i birden) profesyonel ordulara dntrlr. Gerekte pek ok Antik Yunan kentdevletinde piyadelerle onlarn profesyonel generalleri (strategoi) veya komutanlar arasnda kesin bir izgi ekmek zordur. Ayn olgu, Romal kyllerin zorunlu olarak askere alnd ordu rneinde ya da M akedon yalIlar iin de geerlidir. Btn bu durumlarda piyadelerin formasyonu, yksek dzeyde hem seferberlik hem de eitim gerektirir.166 Dier topluluklarda ve siyasal birliklerde, kitlesel katlm ve profesyo nel elitler arasndaki ayrm daha belirgindir. U bir rnekte, hanedann srmesinin ve teritoryal dzenlemenin tehlikede olduu modern ncesi Avrupa da btn topluluun ortak kaderine ballktan ziyade st snflara zg profesyonel ballklar vard. te yandan erken Rnesans talyasnda birbiriyle savaan kent-devletlerinin karlarna condottieri tarafndan ynetilen paral askerlerin sadakatleri sz konusuydu. Bir baka rnek tera zinin br kefesini gsterir: Btn topluluk, Arap kabilelerinde veya svire kantonlarnda olduu gibi, amorf bir ekilde bir araya gelir veya ordular vatandalarn askere alnmasyla oluur. Burada, Mool klanlarnn binici likleri rneinde olduu gibi sava yetenei ya yaam tarznn bir parasdr ya da srailoullar ve Filistinlilerde veya Romallar ve Kartacallarda olduu gibi komu siyasi birliklerle ve topluluklarla uzayan savalarda renilir. Bu rneklerde topluluun insan gcnn byk bir blm, dnem d nem tekrarlanan seferberliklerle harekete geirilir; kiisel kader ve ailenin kaderinin savataki baarya balanmasyla kurulan bu katlm dncesi kanlmaz olarak canl bir etnik bilin alar. Eer bu katlm, kltrel

A skeri Seferberlik ve Etnik Bilinlilik


kinci blmde devletler aras savan nemi, ortak etnisite duygusu nun oluumu ve devam balamnda ksaca tanmlanm ve ele alnmt. Sava mitlerinin, balangtaki olaylara gre sonraki kuan etnik duygu

TARIM T O P LU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE 10 8 ULUSLARIN ETNK KKEN

10 9

farkllk ve dinsel misyon kavramlatrmas iin kullanlabilirse, ayn za manda burada ak bir yabanc algs ve kart yaam tarz ki bu yaam tarznda topluluun grevi direnmek, hatta feth etm ektir- ortaya k yorsa, o zaman uzayan kitlesel seferberliin koullan en gl ve en salam etnik topluluk mitlerini ve etnik kaynama sembollerini yaratacaktr.167 Bu koullardan bazlar birka modern ncesi etnik iliki iinde sap tanabilir. G erekten de, rnein, ilk Asur ordusu byk oranda Asurun merkezinden zorla toplanan kyllerden oluurdu. Bu orduya gl ko mutanlardan ve kuatma uzmanlarndan oluan bir kta klavuzluk ederdi. Bir siyasal birlik ve topluluk olarak Asur birka srekli dmanla (zel likle Urartu, Elam ve son olarak Msr, her birinin olduka farkl yaam tarzlar ve dinleri vard) kar karyayd. G erekte Asur devletinin ve topluluunun askeri seferberlikleri, dinsel misyon dncesine (Asur ve Asurun dominyonlar iin arpma) sk skya balyd. Bunlarn tm, devlet dini ve monaride vcut bulan Asur mit-sembol bileiminin oluturduu kimlik duygusunun zanaatlarn, kyllerin ve tacirlerin arasnda domasna yardm etti. ktisadi adan da Asur kyllerinin, devlet tarafndan ynetilen ya malamalara ve yllk olarak topraklar iin kle toplama apulculuuna katlmas sadece dayanma duygusu ve ball artrmaya yaryordu hi olmazsa soylularla kyl serfler arasndaki uurum genileyene ve ge imparatorluk dneminde yerli kyllerin piyade eri olarak rollerini azal tan ordu reformlar yaplana kadar.168 Uzayan savalar K artacanm ve Rom ann alt tabakalarnda benzer etkiler yaratt. Particiler ve plebler arasndaki uzlamazlklar hibir ekilde ortadan kaldrlamasa da (her ey atmalar alevlendirebilirdi), sava sayesinde, dier siyasal birliklerle ilikileri iinde topluluun bir btn olarak kendi kimlii g kazanmt. nc yzylda Roma nin geni lemesiyle deniz savalar, Birinci Pn Sava srasnda Kartaca dayanma snn ykselmesine ve Fenikelilie ilikin kkenlerin ne karlmasna yol at. Hamilkar ve Hannibal, sava Roma kaplarna dayanncaya kadar bu duygudal smrmeyi baardlar. kinci Pn Savann uzun sren ve korkun seferberlii, snflararas kaynama mitini ve ortak etnisite duygusunu yaratarak kark etnik kkenlerden gelen Roma topluluu nu belki de ilk kez birletirdi. Bu mitler daha sonraki toplumsal blnme anda topluluun ve kahramanca dayanmann temel ta olmutur.169 phesiz, btn savalar ve uzayan btn kitlesel seferberlikler, etnik topluluk dncesini kendiliinden glendiremez; tersine her topluluk

veya siyasal birlik iin gl etnik dayanma duygudalna ulamak ve bunu devam ettirmek amacyla uzun savalara girmek gerekli deil dir. O nnc yzyldaki Mool yaylmas uzun sreli etnik dayanmay gvenceye alacak sava alanndaki topluluk yaamna ve dzenli sefer berliklerdeki baarszla arpc bir rnektir. Kukusuz rakip Mool klan larnn birlii Tim uinin yaylmasndan hemen nce salanmt; C en giz Kaann bu gelenekleri ve topluluk imgesini oluturmaya ne vakti ne de hazrl vard, eer kaynama ve etnik farkndaln srdrlmesi zorunlu ise topluluk imgesinin zellikle ksa mesafe gebelerde yaratl mas gerekiyordu. Sonuta engin mesafeler grece az sayda adam tarafn dan almt. Ayrca, her eyden nce fetihlerinin hz ve genilii yzn den, yerli bir klan ve am an kltrn (Budist debdebelerle) fethettik leri toplumlarn hayli eski ve derin kkleri olan kltrlerine empoze e t mek yle dursun, ona kar kmaya bile yeterli olmamalar, kanlmaz olarak, paralanmay, ortak yaamn veya ortak kaderin ve savan tehli keleri iinde biimlenmi veya onlarla tanm ortak etnisite duygusu nun bozulmasn ifade ediyordu.170 te yandan, bir Rus kimlii uzayan savalardan ok, nemli mityapc mcadeleler araclyla kesintili olarak gleniyordu. Onuncu yz yln sonlarnda, Sviatoslav (S 965 civar) tarafndan Hazar Krallnn yklmasyla balayarak Kiev Rus Norman Devletinin ortaya kmasyla Ortodokslua geen Doulu Slavlar, Peenekler ve Kumanlar (Polovetsler) gibi step gebeleriyle sk sk arpmaya sokuldular; Kumanlara yap lan bu hcumlardan biri 1185 ylnda felaketle sonuland. Fakat, Slav Rusyay yeniden yaratma niyetini sonraki kuaklara alamak zere izleri ni Igor H ostun erken destanlarna brakt. Baka istilaclarla efsanevi mcadeleler unlar ierir: 1242deki Peipius Gl Savanda, Aleksandr Nevsky Katolik T to n valyelerini donmu bir gl zerinde bozguna uratr. Tatar Kazanlarnn 1552de Korkun van tarafndan kuatlmas eski A ltn O rdunun egemenliiyle sonulanr. 1812 Borodino savanda baka bir muhtemel Batl fatih dar atlmtr. 1942 Stalingrad kuat mas, etnik kristallemenin evrelerini zetleyen ve Rus topluluunun yazgsyla birlemesine yardmc olan destans nirengi noktalarnn sonun cusudur.171 Bu rnek, sava koullarndaki eitliin, topluluklarn yazgsn sava meydanlarnda (gerekmi gibi) yanstan sembolizmin ve savan iren liklerinin, yine savan pozitif ynlerinin idealize edilmesiyle telafisine duyulan ihtiyacn, nasl kitlesel seferberlik savalarna ve mitlerine - k i

1 1 O ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO PLU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

1I 1

bu mitler toplumun en birletirici unsurlarn yaratr- yol atn ak lar. A ncak yine de ortak soy ve kader duygusu, ahlaki bir ereve iinde btn yeleri ikna edecek ekilde belli bir etnik gelenek tarafndan bir araya getiriliyorsa, topluluun dnm noktalarn gsteren savalar yal nzca bu soy dncesi ve kader duygusunu srdrr.

trel hom ojenlikte ve benzer znelliklerde birletirmeye yarayan teknik ve ynetsel aralara bile sahip deildir. Vatanda yaratacak aralar yoktur. Sonu olarak ethnie kanlmaz olarak smf konumlarna baldr. Eski Msr gibi (zel nedenlerden dolay) birka istisna dnda ounlukla siyasal iradeden ve teknik aralardan mahrum braklarak darda tutu lan halkn byk blmne, yani kyllere kar korunan st-snflarm srekliliini salamaya ynelmilerdir.172

Ethnie nin ki Tr
Profesyonel elit ve kitlesel zorunlu askerlik olarak modern ncesi askerlik ilerinin ayrlmas, etnik topluluun iki tr arasndaki ayrm artrr. Bunlardan birincisi yanal ve yaygn iken kincisi dikey ve yo undur. Birincisinde toplumsal lekte derin etki-yaratmayan ama bir meknda dzensiz ve gevek olarak hayatn srdren topluluklar bulu nur. Tipik olarak yanal ethnie, baz zengin kentli tccarlarn yan sra rahipler ve din yorumcular gibi katmanlar da dahil olsa bile aristokra tiktir. Ayn ekilde, dikey ethnie, tipik olarak kent kkenli, ticaret yapan ve zanaatlardan oluan bir kompozisyon izer; ynetici katm an sklk la kentin varlkl ve gl gruplarndan kar; bundan farkl olarak, bu tr ethnie, onlar sava iin birletiren ve aralarndaki harc oluturan klan efleri ynetimindeki kabile yelerinin gevek koalisyonlar halin de veya eer ilkel devlet ve onun monark szkonusu ise bir egemenle birlikte var olabilir. Baka bir durumda, onlar birletiren iliki, yanal ve aristokratik ethnieye gre daha youn ve dlayc trdedir. Bunun iin dir ki dinsel, hatta misyoner nitelii sklkla belirtilir. Bu iki ethnie tr arasndaki ayrm, nc biimlerdeki etnik topluluk lar arasndaki farkllklar dzenlememize, modem ncesi ethnie ye kart, toplumsal kapsaml terimlerle modern ulusa eilim gsteren argman lar belirtmemize ve snrlandrmamza yardm eder. Saf modernist durumun tersine bu argmanlar modern ncesinde ethnie nin Antikiteye ait olduunu ve yaygnln kabul ederler. Fakat, bunlar, ethniele rin toplumsal yaylma alann ve bylelikle modern uluslarla karlatrmal olarak nem ini snrlandrma eilimindedir. Bu argman, kapitalizmin olmad alarda, merkezi brokratik devletler ve askeri makinelerin kendilerinden daha alt tabakalara elit kltrn yaylmasn nledikle ri savma dayanarak, sadece modern ekonomik ve siyasal koullarn snf lar kltrel birlik oluturmu uluslara balayabileceini ne srer. Aris tokratik devlet, brakn siyasal adan birlemi olmay kendi halkn kl

imdiye kadar sunulan kantlar yukardaki argman nemli lde desteklemektedir. Yine de, bu argman ok genel geer olmakla birlikte modern ncesi farkl etnik topluluklar da doru bir ekilde anlatm a yacaktr. Bu gr, kltrel katmanlamann olduu ve elit kltrn zayf bir ekilde yayld ethnieyi, yani benim aristokratik ya da yanal ethnie tr olarak adlandrdm eyi tanmlamaktadr. Yneticilerden ve brokratlardan ayr olarak sadece soylular, orta snf ve ruhban snf Byk G elenekten faydalanmlardr. Byk Gelenek onlar, gevek bir ekilde bir arada tutarken bir yandan da zellikle krsal blgede bulunan yerel halk kltrn tayan nfusun byk ounluundan ayrmtr. Fakat bu bak pek ok dikey veya demotik ethnie yi hesaba kat maz. Oysa dikey ve demotik ethnie de, temelleri kente ve kltrn yerel eitlemelerini gsteren merkezden uzak krsal blgelere dayansa da tek bir etnik kltr, nufusun en geni tabakasna deiik dzeylerde nfuz etmektedir. Byle bir ethnie de eilim, btn halk topluluun faaliyet -seferberlii iine alan geni ierikli reformist cokunluk dalgalar ile dsal kltrel ve ekonomik basklar altnda etnik balarn nemli derecede zlmesine yol aabilen uzun atalet dnemleri arasndaki belli periyodik salnmlar eklindedir. Yine de kitleleri harekete geiren zulmler ya da savalar, normalde demotik bir etnik kimlik trne elik eden dlayclk ve zgn misyon dncesini hzla yenileyebilir. Demotik bir ethnie de yerli kltr, onlar reten zgl bir katman ve kurum olsa bile herhangi lir snfn koruyucusu olamaz. Tabii ki etnik mesajlarn dinleyicileri hatr saylr ekilde deikenlik gsterebilir. Hz. Muhammed kendisine vahiy geldiini nce akrabalar na ve Mekke tccarlarna aklam, daha sonra M edinenin kavgal kabi lelerine ve nihayet orta ve Kuzey Arabistann btnne ifa etmitir. I z. M uhammedin mesaj, iinde tad kat tektanrcm evrenselli ine ramen Bedevi Araplarn l safln ve basit yaamlarn gklere ',karm, bununla birlikte ele avuca smaz Arap kabilelerinden, soya d a y a l klan blnmelerini aabilecek imanl bir topluluk veya mmet

1 12

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO PLU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

1 13

yaratmann yollarn aramt.173 Ayn ekilde, Zerdtlk, temelde evren sel olmasna ramen, douda belki ilk olarak ranl saray muhitine ak-: lanmtr ve daha sonra muhtemelen Akaman kralnca kabul edilmitir. Partllarn ve zellikle Sasanilerin daha sonraki yardmlaryla, Zerdtlerin atee tapmalar ve ritelleri bir ulusal din olarak btn ran lkesine yaylmtr. D in adamlarnn ve tapmaklarn incelikli hiyerarisi, zellik le Hristiyanla ve asla kentli alt snflar arasnda yaygnlk kazanmayan M aniciliin dinsel sapknlna kar randaki inan tekelini koruma ya almtr.174 Baka bir erevede grdmz gibi, Pan-H elen eilim ler siyasal mcadelede st snflara yarar getirmesine ramen Yunan kentdevletlerinde farkl tabakalara ilham verebilmitir. H atta en yoksul Yu nanllar bile kendilerinin, en gl barbarlardan dahi stn olduk larn dnm, tanrlarna, soy mitlerine/dillerine ve Homeros miras na yaslanmlardr.175 _ . Yunanllar, Yahudiler, Ermeniler, Smerler, Mandallar, isvireliler ve Katalanlar gibi demotik ethnielenn pek ounun greli olarak lek ve yaylma bakmndan kk olduklar, gl siyasal hareket ve gerek snf farkllamalar iin yeterli kapasiteye sahip olmadklar eklinde iti raz edilebilir. T arih te gerekten nemli olanlarn hepsi yanal ve aristok ratik ethmelerdir. G erekte, bu tartma, yanal ethnie yi genellikle ondan kaynaklanan dier ethnie tipinden, yani brokratik etnik devletten ayr mada yetersizdir. lk tartma, yani i farkllamalar ve siyasal etki bak mndan demotik ethnieyi nemsiz sayan gr de yine ok dar bir bak asna sahiptir. En byk ve en gl olan anlamnda baat ethnie o unlukla yanal ve aristokratik (Hititler, M edler ve Persler, Romallar, Partlar, ge dnem Araplar ve Trkler, erken dnem ngilzler, Franszlar, Kastilyallar, modern ncesi Lehler ve M acarlar) trde olsa bile, ok derin bir toplumsal ve kltrel etkiyle tarihsel perspektif asndan ok belirleyici siyasal gler meydana getiren demotik topluluklarn buyuk bir snfn hl darda brakabilir. Buna en ak rnekler Perslere kar Yunan direnii ve Yahudilerin Romallara ve Selevkoslara direniidir. H er iki rnekte de erken dnem askeri ve siyasal baarlar, dier siyasal birliklerin ve dinlerin arasndan geerek, tarihin akn etkileyen nemli kltrel veya dinsel gelimelere nderlik etmitir. Kimi demotik ve kuuk ethnieler, nem li kltrel miraslar brakan Smer kent-devletlerini, Fe nikelileri ve Ermenileri ierir. Bununla beraber sveliler, Katalanlar ve Felem enkler gibi kimi kk ve demotik ethnieler de kat snf farklla masn ortaya koymu, belli bir yere yerletiklerinde etkileyici siyasal ey

lem kapasitelerini gstermilerdir. Ayrca, bizim demotik ethnie bal altnda toplayabileceimiz kabile federasyonlarnn stlendii siyasal ve askeri gcn artc rnekleri hakl olarak buna dahil edilebilir. Bura da corafi blnmelere ve Mslman Arap ve Mool/Tatar hanlklarnn aristokratlamasna sebep olan yanal genilemeden nceki erken Arap ve Mool aknlarn kastediyorum. Btn bu rneklerde, snf blnmeleri veya zenginlik ve statye da yal i katmanlamalar, zellikle daha sonraki etnik istikrar evrelerinde ak bir ekilde buluruz. Fakat bu onlarn etnik kimlik ve biricik olma duygusuna ya da nihai siyasal eylem kapasitelerine zarar vermemitir. imdi ethnienin iki tr zerinde dnelim ve bunlarn zelliklerini ve tarihsel rollerini zetleyelim.

Yanal Aristokratik Ethnie


lk gze arpan ey yanal ethnienin dayankll ve srekli oluudur. Hatta ortak etnisite dncesinin temelde soylularla ve din adamlaryla snrl olduu yerlerde bile dikkate deer bir toplumsal neme ve kalcla sahiptir. Bunlar, ortak riteller ve evliliklerle dzenlenen geni ve kap sayc anlamda kan ba kavram birletirir. Aristokratik, etnik kltr, kimlikleri statlerinin bir paras olarak biimlendii iin ayakta kalr; kltr ve stnlk farkl bir misyon duygusu yaratarak onlar birletirir. Snrl toplumsal nfuzlar, ortak kken ve soy duygusuna zarar vere meyecei gibi, bir ethnie olarak hzl bir ekilde zlmelerine de sebep olmaz. te yandan yanal ethnie net ve btnlkl bir konum yaratm ada. ounlukla baarsz olmutur. Snrlar genellikle belirsiz ve gevektir. Bu duruma rnek tekil etmesi bakmndan belirli dnemlerinde Latin Kilisesi, Yunan Ortodoksluu ve Arap slam gibi -siyasal ve kltrel alt cmplara blnm olsalar d a - byk lekli topluluklardan, bir dzeyde i a hatlkla sz edebiliriz. Armstronga gre, ortak dilleri ve ritelleri ile yanal bu yksek snf kimlikleri, snfsal ya da dinsel kimliklere ya da her ikisine kolayca rcu ederek, ethnie nin tanmlanmasnn imknszln aa karmtr. Daha ayrntl bir inceleme bu kimliin benzer Imadii gsterir. Ortodoksluk, H al Seferleri dneminde ncelikle \ unanca konuanlar ve elitler arasnda H elen ynelimi olan bir kimlik 11. 1.atn ve Islam kimlikler ise daha gevekti; eitli feodal kk prenslkler, kent-devletleri ve kabile gruplar halinde bir arada var olan etnik

1 14

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO PLU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

1 15

ya da siyasal koalisyonlar -Fran k lan , Normanlar, Venediklileri ya da Fatm i Msrllar ve Seluklu T rklerini- andryordu.176 Amacmz asndan en uygun rnek H itit soylulardr. Bu sava aristokratlar ikinci binyln balarnda Anadolu havzasna kuzeyden nfuz etmi ve 1750de yerli H atti ve Kani kylleri zerinde hki miyet kuran H ititli feodal soylularn gevek konfederatif devleti eklinde Eski H itit Kralln kurmulardr. Ynetilen yerli nfus, dier benzerle ri gibi H itit panjurundan (bu terim btn topluluk anlamna gelse de, pratikte ounlukla soylulardan, kraliyet ailesinden ve din adamlarndan oluurdu) dlanmlardr. te bu panku, yani soylular meclisi, H itit kral zerinde danman otorite olma ya da onu yetkilerinden uzaklatrma gcne sahip olan tek kurumdu.177 H itit Krall, egemenlik alann douya ve gneye doru genileterek 1595de Babili igal etti. 1500lerden 1200lere kadar bu HintAvrupa sava aristokrasisi (bir miktar Hurri ilavesi olsa da) asr boyun ca Yakndou siyasetini belirleyecek olan gz kamatrc bir imparatorlu u, birbirini izleyen on sekiz hanedann ynetimindeki Yeni Msr Krallnn yan banda kurmay baard. Siyasal birlikleri srd mddete kast benzeri ayrcalklarn ilga etm ekte ya da siyasal etkinliklerini kesin tiye uratmakta, kimliklerini ve kltrlerini yaymada, tabi kldklar in sanlar etkilemede, (eer baansz doru bir terimse) baarsz oldular. Siyasal ve etnik adan uzun mrl olmalannm anahtar, belki de iinde nihai yokolularnn tohumlarn da barndran ve yetkinlememi brok ratik siyasal birlikleriyle rtm olan o feodal kurumlarnda saklyd. H itit feodalizmi, H itit derebeylerine yasal ve szlemeyle bal olan kent-devletleri veya boyunduruk altna alnm fakat farkl dinlerine ve kltrlerine dokunulmam halklar nezdinde bir tr fetih federalizmi ile dsal olarak yeniden yaratlmtr.178 Ayn ekilde, Hititliler din ilerin de baz bilim adamlarnn adlandrmasyla bir ruhani federalizm sergile milerdir: Bakent Hattua yaknlarndaki Yazlkaya ak hava tapmak larn sk bir ekilde ellerinde tutarken, kendi frtma-tanrl da dinleri ni - k i belki de komular olan Hint-Avrupal Hunilerden dn alm lardr- tanrsal zelliklerle, pek ok tapnakla, trelerle ve din adamla ryla birletirdiler.179 Hititliler bylece aristokratik ethnie nin stnlkle rini ve kusurlarn sergilediler. Gevek rgtlenme ve kltrel kapsayclk Msrllardan, M itannilerden ve Babilli-Kassit komularndan ders alma larna olanak tand. Sava arabalarna dayanan sava formasyonlar, s rekli sava tehlikesi altnda ortak kader duygusu yaratt. Fakat bu byk

stnlk kendi iinde, daha gelimi veya daha eski kltrlere yenilme olaslm tayordu. mparatorluk tutkularna ramen, tipik feodal ku rumlan, Hint-Avrupal konumalar ve dinleri, gl mimarileri ve stilis tik heykel gelenekleriyle -b u unsurlar, etnik profillerine ak bir ekilde iaret eder ve etnik kimliklerinin izlerini tar- Hitit ethnie si, imparatorluk larnn knden sonra uzun sre varln srdremedi. Hitit kltr nn son evresinde arlk merkezi Kuzeybat Mezopotamyadaki Karkamm evresinde bulunan birka kk kent-devletine kayd; bu kk devletler, 1100-850 civarnda, Aram i g dalgalar ve Asur yaylma s tarafndan yutulmadan nce hayli benzer kltrleri retmi ve gelitir m itir.180 Daha baarl bir yanal etnik beka rnei Kuzey Hindistandaki Arya larda grld. O rta Asyadan gelen Aryan akm, benzer Hint-Avrupa H itit akmlarmdan ksa sre sonra meydana geldi fakat daha uzun srd. A rya savalar, birinci binylm balangcnda, Kuzey Hindistan ova lar zerinde estiler ve yerli kara derili D asa topluluunu feodal derebey liklerinin buyruu altna aldlar. Erken Veda ilahilerine gre, pastoralistlerin hkimiyetine ramen A rya oktan, savalar (kshatriya), din adam lar (brahman) ve iftiler ile tccarlar (vaiya) olarak blnmt; tabi kldklar yerli nfusa topluluun dnda, kleler (udra) rol verilmiti.181 skenderin saldrlarndan sonra Mauryalarn geici olarak Hindistan birletirdikleri dnemde, Vedac ve Upaniadc Brahman mitleri ve ritellerinin, btn merkez, Kuzey ve (daha sonra) Gney Hindistan boyun ca yaylmas epey yava oldu. G erekten Sanskrite ritellerde Hindu nfuzunun son evreleri, iletiim ve brokrasinin Brahman kltrnn derin etkilerine daha sratli izin verdii Moollar dneminde ve zellik le ngiliz ynetimi srasnda meydana gelmitir.182 Sonunda, Hindistan kara parasndaki kltrlerin ve dinlerin kar mnda sourulan Ardann Hititlerin yolundan gitmi olabilecei dn lebilirdi - tabii prens adna yaplan kurban ayinlerini dzenleyen din adam larnn ve kutsal kiilerin zel bir kltrleri ve statleri olmasayd; fakat dini kutsal yazlar, arnma trenleri ve kutsal Sanskrit dilinin gelimesiyle ilevleri dnt ve giderek geliti. Bir merkezde toplanmayan ve Katolik veya ranl din adamlarnn kurumlamasna sahip olmayan Brahman bilginleri ve kutsak kiileri, buna ramen, tapmaklarnda ve yerleim yerlerinde toprak gelirlerinden kazandklaryla ve ilimlerinden gelen say gnlklaryla kutsal kitaplarnn retilerini yaygnlatrmay ve inceden inceye ilemeyi, hatta Hindistandan gelen Janizm ve Budizm gibi rakip

1 16

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM T O P LU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

1 17

dinlerin etkisini snrlandrmay ve onlar kovmay baard. Kshatriya askeri m akinesinin ieri szmakta baarszla dt yerlerde, Gney H indistanda olduu gibi bu ii toprak sahibi Brahmanlar yapyorlard; Brahm anlar yava yava btn gneyde, paganlar Hinduculua kazand lar ve onlar etnik bir Hindu kltrnn iine kattlar.183 Bu yolla, Ms lman fatihlere veya daha sonra Britanyallara kar harekete geebilen gevek ve hogrl bir Hindu etnisite dncesi meydana geldi, fakat bunun ierisine en st birletirici Hindu kltrnn gl blgesel eit lemelerini ifade eden bir grup dilsel etnik alt kltr -Ben gali, Andhran, M arathi, G u je ra t- dahil edilmedi. Aryan Hindu ethnie sinin sourma ka pasitesi tipik, paral jati ve V arna farkllamasyla bir st-katm an klt rnn btn nfusa tam anlamyla yaylmas ve blgenin ky kltrleri ne erimesi anlamna geldi.184 iyi bilinen bir baka aristokratik ethnie rnei, daha dayankl yne tim biim leri ve toplumsal yaplar yaratacak kadar uzun sre bekasn salayabilmitir. Persli Akamanlar, M edler ve Perslerin oluturduu bir kabile konfederasyonunun, zellikle Perslerin varisleriydi; ilgili yakn gruplarla birlikte A ntik Yakndounun en byk imparatorluunun ida resini gerekletiren yneticilik, brokrasi, soyluluk ve din adamln salayan ikili bir ethnie yaratmlardr. Iranl kltrleri, kendine zg sa natlarnda ve mimarilerinde (Asur ve Urartu tasarm ve motiflerini en ileri noktasna tamlardr), kolaylkla ayrt edilebilir giyim kuamlarn da, Hint-Avrupa dillerinde ve imparatorluk rgtlenmelerindeki etkililik lerinde ak bir ekilde grlebilir. Fakat Hititlerde olduu gibi dnemin Iran dini eski pagan kltnn btn zellikleriyle karmt. Dareiosun Ahura-M azdaya tapmay benimsemi grnmesine ve I. Artakserkses (IO 465-25) Mazdacl ynetici hanedann resmi dini olarak kabul et mesine ramen dier dinlere ve kltrlere anlay gsterilirdi, stelik bu sadece imparatorluk snrlar iinde deil btn randa geerliydi.185 Bu srayla, ran toplumunun gevek feodal yapsna ve ynetici Pers devlet memurlar ve aristokratlar tarafndan tabi kldklar halklara ve gelenek lerine verilen zerklie karlk gelir. Yanal ethnie nin przl snrlar, bir kez daha, dlayc ve misyoner bir inancn olmamas, bu srete kutsal gelenekleri gelitirilebilecek olan yazl kanunlara dntrmedeki baarszlk ve ran kyl snfna nfuz edilememesi, skenderin ve ardllarnn istilas altnda topluluun ve Pers hanedannn kmesine yol amtr. Yerli bir ran hanedan iktidara gelmeyi baardnda bunlar, Fars veya Parsl (Perslerin slalesi) olmad,

daha doudan Pard Arsaklar ( 250-S 226) oldu. A ncak soyunu Akamanlara kadar uzatan ve kendisi Parsl olan Sasani slalesinden Ardair, Part hkmranln ykp Sasani mparatorluunu kurduu zaman, dier nlemlerle birlikte, Kartirin dinsel reformlar yoluyla Pers etnik devleti ni kristalize etm ek ve dengeli klmak zere kat giriimlerde bulundu.186 M acarlar ve Osmanllarn zgn kabile konfederasyonlar, ilk yerleim alanlarndan uzakta yerleiklie gemi oldu. Sava efleri ve soylular, uygarln yaylmas misyonerliini ya da istilac kfirlere kar ynetici hanedann dnd dinsel kltrn savunulmas vazifesini stlendiler. O rtaa M acar valyeleri sadece 1241deki Mool gebe airetlerine kar direnmeye almadlar, ayn zamanda daha sonra onbeinci ve onaltnc yzyldaki Osm anl ilerleyiinin hamlelerini delmeye abalad lar. Burada M acar valyeleri, slam istilalarna kar Latin Hristiyan lemini koruyacak snr ethnie roln stlendiler. Dier tarafta, O rta Asyadan gelen sava Trk boylarnn ilerlemesiyle belirginleen bir Osmanl kimlii olutu, fakat fetihlerin ok geni bir alana yaylmas ve slamlama, millet rgtlenmesine karn imparatorluun yaylmas boyun ca herhangi bir etnik Trk homojenlii kavramn kanlmaz olarak su landrd. Ne var ki, Ermenistanda ve Balkanlarda Hristiyan etnik milli yetiliinin ykseliiyle birlikte imparatorluun Avrupal parasnn zl mesi, gerideki ekirdek Trk unsurlar adm adm n plana itmitir. Byk Savata Arap isyan ve Britanyann zaferleri Osmanl ynetimi altnda ki son Trk olmayan eyaletleri de koparp aldndan, imparatorluk, ana vatan olan Anadoluya kadar ekilmi, artk Yunanca konuulan bat daki Ortodoks yerler ve kylar hari her yer Mslman olmutu; bu nunla birlikte, Pan-Trk bir ideoloji, ki ksmen Hristiyan milliyeti liine gsterilen bir reaksiyondu, yanal Osm anl ethnie sine alternatif ola rak demotik ve dikey zellikler sergilemitir.187 Btn bu rneklerde, yanal etnisite balar sulandrlmaya ve zlme ye balamadan nce yzyllar boyunca direnmitir ya da bir baka ekilde, demotik ethnie ye ve yeni oluan uluslara dnmeye direnmitir. H er iki durumda da aristokratik ethnie, kltrel kaytlarda kalc bir iz brakmtr.

Dkey'demotik Ethnie
Daha esnek ve ak aristokratik ethnie trnn tersine demotik veya dikey topluluklar dman veya yabanc karsnda topluluu bir ara da tutan etnik ilikiye nem verirler. Bu da dinsel birlemeler, kltrel

1 18

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO P LU M LA R IN D A SINIF V E ETHNE

1 19

asimilasyonlar, hatta i-evliliklere getirilen yasaklarla birlikte topluluun kesinlemi snrlarn vurgulamay gerektirir. Btn bunlar, din ya da kan bandan ziyade sn f bana dayanan yanal topluluklarla byk bir ztlk tar. Baz aristokrat topluluklar yari'dinsel bir misyon yklene bilirler ama aslnda bu yle varsayld iindir; bunun yannda, pek ok demotik ethnie tipinde misyoner ve kutsal ynler, zlerini tanmlamann bir parasn oluturur. Bundan dolay da kendini topluluun yararna feda etm e eylemini ve sadakat duygusunu harekete geirecek gleri vardr. Bylece, btn topluluun kendine zg niteliklerinin cisimletiini hissettiren kutsal kiiler ve karizmatik liderlerin oynad rol ou zaman ok nemlidir. Verilen rneklerde, sk yaplan savalarn toplulu un birletirilmesinde nemli bir rol oynad grlr, fakat buradaki etkisi, savata bir btn olarak toplulua ve komularn birbirlerine kar lkl bamll ve kolektif beka iin kitlesel paylamdr, bu iki sonutan biri bile sava arabal askerlerin ya da silahl valyelerin grkemli kahra manlklarndan daha nemlidir. te bu nedenle, demotik ethnie iinde, sz edilen deiimlerin kendi dinsel yorumlaryla birlikte, siyasal ve maddi geleceklerinin karlkl etkileimine bal olan etnik karakterin nemli dnmleri sayesinde, daha byk salmmlar ve deikenlikler bekleyebiliriz. Pratikte demotik ethnie, belirli alt trlere blnr (verilen rnekler bir kategoriden ok farkl zaman aralklaryla rtyor olabilir). Bunlar: 1 Kert'devlet am phiktyonialan: A ntik Smer, Fenike ve Yunanda yan

dinsel edebiyat kskanan komu kabilelere kar tutumlarnda ifadesini bu lanbir Pan-Sm erci dnceyi tevik etm itir.188 Fenikede de ortak bir Kenan bereket dini, ortak dil ve alfabe, denizcilik faaliyetleri ve kolo niler, tapmak inas ve yarmada zerinde corafi yerleim gibi unsurla rn tm, farkl katmanlar ve kent devletleri arasnda, yaam biim leri ni savunmada ortak bir dnce iin temel oluturmutur.189 Sonu ola rak, kent devletleri arasndaki srtmelere, ard arkas kesilmeyen sava lara, hatta Pers istilas srasndaki ihanetlere ramen, Periklesin aka ifade ettii Hellasm liderlii iin kltrel ve siyasal rekabet, Antik Yu nanllar arasnda yceltilmi bir Pan-Yunan etnisite anlayna yol at; Yunanca konumayan ve Yunan zgrlklerine sahip olmayan yaban clara kar stnlk duyulmasn salad. Bu kltrel dayanma eili mi, alt-etnik -bazlarnn etnik olarak karakterize ettii on, Dor, Boiotia ve Aiolis gibi- dilsel kltrel duygular eklinde kent-devlete gl siyasal ballkla yz yze kalndnda bile etkili oldu.190 2 Snr" ethnie: Btn snr ethnieler demotik olmasa da, M acar rne

inin gsterdii gibi savunmalarnn ve stratejilerinin uzun erimli olmas, toplumsal katmandaki ynetici kent sekinlerini de iine ekm e eili mindedir. Snr konumu jeo-politik ya da stratejik-ekonom ik veya her ikisi birden olabilir. Topluluk daha geni ve ekien iki birim arasnda yer alabilir; Roma ve Pers gibi iki uygarln zerinde mcadele ettii Ermeni krall, Asur ile Msr arasndaki eski srail veya svireliler, Krtler ya da ekler gibi stratejik bir ekonomik blge ya da gzergh zerin de bulunabilir. lk rnekte, anavatanlarndaki Ermeniler ve Reconquista boyunca Katalanlar gibi, btn bir uygarln savalar ya da ileri savun mas olarak davranabilir; srekli tehlike ve kriz yznden nemli lde etnik nfusu savaa ve bylece kolektif bilince dahil edebilirler. Statye ve mlkiyete dayal katmanlama topluluu (her kent-devletin iinde bir kent-devlet ethniesi varm gibi) blmesine ramen, bataki hanedan tara fndan ynlendirilen, yabanc kltrden dmanlarla srekli kar kar ya geliler, her iki tarafta, toplumsal kaynamay olmasa bile en azndan daha geni bir etnik bilinlilii gelitirir. atma sresince, biz imgeleri ile komu ve dman stereotipleri tretilir; bunlar rahatsz edici siyasi e kimeler ve askeri angajmanlar etrafnda ekillenen kahramanlar ve sim gelerde kristallemeye balar. Bu kahramanlar ve simgeler daha sonra mo dem ada her ulusun kltrel mirasn biim lendirecek olan resim, iir ve mzie kaynaklk eden etnik tarih ve destanlar btnn yaratr.191

yana iki tr duygu buluruz; bir kent-devlete duyulan siyasal sadakat ile mevcut kken ve soy mitleri olarak yorumlanan kltrel akrabalkla hisse dilen kltrel ve duygusal dayanma. ki ya da daha fazla -U ru k ve Laga, sin ve Larsa, Tyros ve Sidon, sparta ve A tin a - devlet arasndaki derin anlamazlklar, genellikle, daha byk bir siyasal birlik olmaya d nk btn giriimleri engeller. Fakat, derinlere kk salm bu rekabet, ortak bir din, dil, sanat ve edebiyat, siyasal kurumlar, giyim ve elence biimleri mirasna dayanan gl Pan-Sm erci, Pan-Fenikeci, Pan-H elenci dncelerle birlikte var olmutur. Eski Sm erde, Nippurun tren merkezi, Smerlerin gerilemesinden Babil ve Keldani dnemlerine ka dar, yani O nc binylm ortasndan birinci binyln ortasna kadar sren bir Gney Mezopotamya dncesine ritel bir ifade vermitir. G erekten, kentleraras rekabet, aslnda kent devletlerinin zenginlikleri ile kkenleri ve panteonlar hakkndaki ortak dncelerde ifadesini bulan

12 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO P LU M LA R IN D A SINIF V E ETHNE

12 1

svire Birlii rneinde bu srecin ilediini aka grrz. Byk olaslkla Stauffacherin, orman kantonunun imtiyazlarn geri almak zere Habsburga kar giritii isyann arkasndaki gler ekonomik ve stratejiktir: Y eni alan S t G otthard boaznn evresinde bulunan yaamsal nemdeki yeni ticaret yollarnn savunulmas.192 Fakat dier kantonlar Birlie katlp 1291de Rtli ayrnda imzalanan orijinal pak t yeniledikleri iin ve Rudolf ve Gesslerin isyan bastrmak zere erken giriimleri M orgarten ve daha sonra Sem pachta svireli askerler tara fndan bertaraf edildii iin, vadilerde yaayan, kendilerinin kuzeydou daki ve batdaki kltrlerden ve krallklardan farkl olduklarn anlama ya balayan, giderek artan sayda kyl mcadelenin iine ekilmitir. Bu zaferler, sadece, zellikle vadide domam olanlara kar nyargnn reddi anlamna gelen kritik meseleyi kavratmakta baarl olmakla kalma mal, ayn zamanda, en yoksul kyllere devasa monariyi bozguna u ratan kolektif baarlarnn onurunu ve da yaamnn besledii hakiki deerler ve stnlk duygusunu en ksa zamanda bahetmeliydi. artc olmayan bir ekilde, bu deerleri ve anlar yerletiren ve daha sonraki dnceleri ve dayanmay esinleyen karakteristik mitler byk lde sava-motifleridir: Stauffacher ve Rtli, T eli ve Gessler, Morgarten, Sempach ve Arnold von W inkelried, Grandson ve M orat, bu savalarn etra fnda retilen sz konusu kahramanlarn her kyl iin yaratt geni etkiyi ve anlam gsterir.193 3 Kabile birlikleri: Btn kabile birliklerinin demotik zelliini srdrme si mmkn deildir; Osmanl Trkleri, Persler ve daha az oranda Araplar arasnda olduu gibi ou erken dnemde gerekleen birok mcade lede sava asaleti frsatn karmtr. Ayn zamanda popler balarn koruyan kabile birliklerine de rastlarz: Bunlar, aka tarafndan merkezi letirilmi devlette ve yenilmez bir askeri makine ile btnleen Zulu savalarn, Hausa-Fulani kabilelerini (daha sonra ayr emirlikler altnda aristokratik bir karaktere brnmesine karn), Cengiz Han ve ardllar ynetimindeki Mool gebe airetlerini, dalardaki korunakl yerlerde yaayan Krt kabilelerini ve K enan istila eden srail birliini ierir. Burada, yine, sk askeri karlamalar, daha geni bir dinsel-kltrel biri min klanlar blmesiyle birlikte farkl etnik kimlik dncesini kristalle tirmi ve srdrmtr. Kabilelere dayal siyasal blnmeler bile bu pop ler etnik kimlii kknden yok etmekte baansz olmutur. rlanda kabile leri, onikinci yzyln sonlarndan itibaren sren Anglo-Norman istilala-

na kar ortak bir direni gelitirememekle birlikte, ortak manastr ile Katolik geleneklerini ve kutsal bilgilerini korumay, Katolik kylln ge Protestan istilalarna ve Anglo-sko yerleimlerine kar binyllk derin bir kinle alamay baarmlardr. Ondokuzuncu yzylda, bu din temelli duygudalk, zulmler, soykrm ve ktln etkisiyle iin iin yana rak ve baskc Ceza Yasalar altnda kkrtlarak, kutsal rlandal kim liinin korunmasn gvence altna alm, btn lkeye nfuz etmi ve bylece sonraki milliyetiler bu duygudaln zerine geni temelli bir bamszlk hareketini ina edebilmitir.194 Balangta kabile olan bu birimler, kent-devlet ethnie si gibi kltrel eitlilik gstermelerine karn kabul gren bir etnik topluluk biimlendir mitir. Komularyla snrlarn yalnzca nesnel kltrel karakteristik ler yoluyla deil, ayn zamanda sk savalarla ve fetihlerle, btn nfu sun mirasna ve mlkne dnen mitlerle, simgelerle, anlarla ve deer lerle de izmilerdir. Buna karlk, dinsel hareketler, toplumsal ayrmclk, natta belli bir teritoryal yerleim, zamanla klanlar ve kabileleri merkezi bir devletin eylemi olmakszn btnlkl bir ethnie olarak bir araya getir mi ve birbirine balamtr. 4 D iyasporalar ve m ezhepler : En popler dikey ethnie lerin banda bu yabanc topluluklar gelir; onlara grn, dil ve dinsel ritelleri yzn den daha geni bir toplum tarafndan aka dmanlk beslenmese de ihtiyatla yaklalr. Bu, Bat Afrikadaki srgn Yunanllarn ve Lbnanl tacirlerin, Dou Afrikadaki Hintlilerin, Yahudilerin ve Ermenilerin; s mrgeciliin altn andan nce in den gm ve ev sahibi lkede tedrici olarak ticari pozisyon edinmi olan Gneydou Asyadaki birok denizar inli topluluun gereidir. Yahudiler ve Ermeniler gibi inliler de aile hayatlarn ve geleneklerini, zel dinsel ritellerini (in Yeniyl, vb.) ve dilsel kltrlerini korudular. Ev sahibi lkeyle i ilikilerinde topluluun hemen hemen her yesi, kendi topluluk balarn ve farkl kimliini akimdan karamad. Bylece oul toplum terimi, Gneydo u Asyadaki Batl smrge devletlerini betimlemek zere (bir ngiliz smrge memuru tarafndan) tretilmesine karn kltrler ayrl ger ekte daha eskidir ve belirli, blc smrge politikalarndan bam szdr.195 ikam et rntleri, bu ayr etnisite duygusunu pekitirdi. Ev sahibi toplum iinde yar-ayr, fakat birbirine bal konutlarda ya da etnik iskn alanlarnda yaayan Yahudi, Ermeni ve inli gibi diyaspora topluluklar,

122

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM T O P LU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

123

mitlerini ve anlarn, aile ritellerini ve deerlerini gelitirmeye, asimilasyonun verili zorluklarnn getirdii kltrel zerkliin, toplumsal aalanmann ve siyasal yetersizliklerinin tuhaf bir karm olan kolek tif itibarlarn var klmaya mecbur edilmilerdir. eitli etnik iskn alan lar arasndaki yolculuklar, ticaret ve entelektel alveri, blgesel alar ve, nihayetinde, kresel nitelikli bir etnik topluluk iinde konumlanan etnik iskn alanlarna bal olduundan, kanlmaz olarak diyaspora uyumunu ve kader birlii algsn glendirmitir. W eberin Yahudi rne inde iaret ettii gibi hi de artc olmayan bir biimde, diyaspora topluluklar tarafndan formle edilmi ve ayrntl olarak ilenmi ko lektif bir tarihsel kader kavramn buluruz.196 Drziler, Parslar ve Maruniler gibi daha yerellemi mezhebe dayal ethnie rneklerinde, g mitleri ve irek bir klt, d dman tarafndan atelenen, aile ve klan balaryla beslenen smflararas bir tutunumun gelimesine yardm etmitir. Msrdaki Kiptiler ve Iraktaki Nasturi Asur lular gibi dier rneklerde, g kk bir rol oynam (Kptilerin S dr dnc ve beinci yzyllarda gneye doru Etiyopya ve Nbyeye;, Keldaniler ve Nasturilerin de Mezopotamya ve rana yaylmalarna karn); bunlar, balardaki evk dolu misyonerce yaylma dneminden sonra, daha ok kltrel olarak yabanc ynetimlerin - k i tara kiliselerini nce mezhep lere, sonra dinsel olarak tanm lanan ethnie ye dntrdler- altnda yaama deneyimi olmutur. Tabii ki bir etnik unsur balangtan itiba ren mevcuttu: Kpti szc gyptten, Yunanca Msrl anlamna ge len aigyptos szcnden (Msr hiyeroglif yazsnda H a-Ka-Ptah) trer ve Msrl anlam na gelir.197 Bugn, Nasturiler eski Asur soyundan gel dikleri iddiasyla kendilerini Asuriler olarak adlandrrlar; Nasturile rin orijinal kiliselerinden bazlar merkezlerinin yaknnda IS beinci yzylda kurulmutur.198 A ka teritoryal bir merkezle balant, yani bir anavatan, mezhepten ethnie ye izgisinin temel bir parasn biim lendirir: Sih dininin zellikle Amristar gibi klt merkezleri etrafnda kris tallemesi gibi. te yandan en az onun kadar nemli olan bir kitabn merkezilii ve tercihen kutsal bir dilin olmasdr; bunlarn bulunduu merkezler yceltilebilir ve srekli olarak anmsanabilir yerlerdir. Kolek tif hafza, topran ve dinsel kitabn araclyla srekli olarak beslenir; hafza olmakszn etnisite de olamaz. Ethnienin birbirinden ayrdm alt-trleri ya da farkl trleri arasnda pratikte ok fazla akm ann olmas, hatta yanal-aristokratik ve dikey-

demotik ethnie arasndaki ayrmn sert ve hzl bir ayrmdan ziyade bir sreklilii temsil etmesi gerekesiyle yukardaki tipolojiye itiraz edilebi lir. Bunlar geerli itirazlardr. Grdmz gibi etnik kimlikler srekli, fakat kaygandr ve belli bir etnik topluluun kendi tarihinin farkl d nemlerinde deien ihtiyalara ve deneyimlere gre eitli karakteristikler gstermesi kanlmazdr. Bylece tarihsel kaytlardaki ilk grnts demotik bir karakter gsteren -k la n efleri ya da kabile savalarnn baml takipilerine, sava ve g gibi byk birletirici deneyimler ie risinde yakndan baland- bir kabile birlii, byk oranda yerleik ve sabit hale gelmeye balarken zellikle topluluun byk tehlike an lan hari, savalarla serfler arasndaki uurumu genileten bir siyasal birlii kurmada baarl olduunda, bu popler unsurunu kaybeder. Kentdevletlerde de demotik unsurun, zellikle eer yerli kyl snf artk erken cumhuriyetin piyade ya da bahriye rollerini yerine getirmiyorsa, oligarik patrici ynetim tarafndan sert bir biimde n kesilebilir; bu nun bir btn olarak etnik am phiktyonianm popler karakterinde yans malar olacaktr. Latin ttifak ve Sparta Birlii ya da Nippurda tem elle nen Smer dinsel anda olduu gibi. Bu yzden eitli etnik topluluklar ya da etnik birlikler iindeki aris tokratik ve demotik unsurlar kendi tarihlerindeki farkl dnemlerde tanmlamaya ihtiyacmz var. Ayn zamanda tem el yatay-dikey ayrm farkl ethnie trleri iin enikonu yararl bir rehberdir ve u bak asnn dzeltilmesini salar: Bu, A ntikitede ve O rtaada kltrn snf ko numlarna bal olduu ve btn topluluu birbirine balamak konu sunda ikincil dzeyde kald ynndeki gr ya da smf-temelli olduu iin btn ethnelerin kanlmaz biimde yatay ve aristokratik olduu grdr. D em otik alt-trlerimiz ok kk olsa da nemli ethnieleri kapsar. Bu ethniede topluluun duygudal, savalara ve glere geni katlmn bir sonucudur. Topluluk duygudal, din okullar ve rahiple rin gl uzman ordular tarafndan gelecek kuaklara uyarlanp aktar larak kltrel reformlara ve dinsel esinli direnilere tepki iinde olan kabile yeleri, kyller ya da zanaatkarlar arasnda, belli zamanlarda yeniden belirir. Btn bu alt-trlerde, belli bir etnik topluluun zaman iinde gelimesi boyunca sava yntem i olarak savunma amal kitle sel seferberlik, belki de bu yzden, onun demotik karakterinin korun masna sk skya baldr. Bylece, sava durumu deitiinde, askeri ve toplumsal sistem balangtaki bu kltrel tutunumun altn oyma noktasna doru evrildiinde ya da etkili bir dsal kltrel sistem (m e-

124

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM T O P LU M LAR IN D A SINIF V E ETHNE

12 5

in Katolik Kilisesi) bu toplumsal sistemin evrilen yeni tabakalamasnn ykn zerinden aldnda ya da birden sz konusu olduunda, biz, muhtemelen, dikey demotik ethnienin Yksek Feodalizmde ortaya kt gibi daha gevek, katmanlara dayal kltrel topluluklara dnmesine tanklk ederiz.199 Tabii ki bir ethnie nin gl bir rahiplik tarafndan kuaktan kuaa aktarlan zel gelenekleri bu blc askeri ve toplumsal eilimleri etkisiz hale getirmedike ya da sz konusu ethnie askeri katlmdan men edilerek yzyllar boyunca donmu bir toplum sal ve siyasal konumda kalmad srece. Bunlar, bundan sonraki blmde inceleyeceim sorunlar. u ana kadar ortaya kan ey, etnisitenin toplumsal nfuz ve etnik beka sorununu ayr tutma ihtiyacdr. Bu aratrmayla yanal-aristokratik ethnie nin yzyllardr, toplumsal dzeyde nemli bir aktr olarak varl n srdrebildii grlecektir; hatta Hititler ya da Filistinliler gibi ortak etnisite duygudaln daha geni bir tabakaya alamaya girimediklerin de bile. Macar asilleri ve Osmanl Trkleri rneindeki gibi belli, uygun askeri, toplumsal ve kltrel koullarda aristokratik ethnie, bu kimlii modern ulusa tahvil edecek bir dnm yolu gerekse bile (Osmanl rneinde daha fazla byledir), kendi etnik kimliini milliyetiliin mo dern dnemine kadar srekli klabilir. Fakat ayn ey daha demotik bir ethnie iin de geerlidir: Modern uluslara z-dnm sreci farkl uygulamalar talep etse de eit biimde sancl ve radikaldir. Genel olarak, sorun, ne etnik kltrn toplumsal nfuz derecesidir ne de isel blnmeleridir. Antik ya da modern herhan gi bir birim olarak demotik ethnie tabakalam olabilecei gibi i atma lara da maruz kalabilir. Vatandalk ve iblmn gzeterek yksek derecede i atmaya izin veren modern uluslarn snf sistemlerinde olduu gibi, byk lde homojen bir kltrn i hiyerarisi, etnisitenin bu harekete geirici duygudaln ve demotik ve dikey ethnie nin nfusunu bir araya getiren eitli etnik simgelere duyulan ortak ball engellemez.200 Bu, modern bilimin modem milliyetiliin arptan objektifi aracly la, ondokuzuncu yzyl tarihselciliini dorudan onaylad; Antikitenin ve Ortaam atmalarn, duygularn ve balarn retrospektif bir e kilde deerlendirdii anlamna gelmez. Burada iddia edilen ey WalekCzernecki ve Koht gibi yazarlarn eski bak alarndan hayli farkldr; bunlara gre, uluslar ve milliyetilik, Roma mparatorluunun gerile mesi srasnda Antikitede bir norm oluturmutu ve barbar saldrlar

srasnda yeniden dou iin gl bir uyaran olarak kabul edilmiti.201 Avrupada ve Yakndouda Antikitenin ve erken Ortaam toplum sal ve kltrel hayatn saran uluslardan ok ethniedir, milliyetten ok etnisitedir ve milliyetilikten ok etnisizmdir. Ethnie ok eitli ynetim biimlerinin iinde ve onlarn yan sra var olmu, devletten ve siyaset ten sk sk kopmu ya da, Perslerdeki ve Medlerdeki gibi, siyasallatklarnda dier pek ok ethnie zerinde egemenlik elde etmilerdir. Bundan baka, herhangi bir uygun devlet oluumuyla bamszlklar zerinde srar ederek Antikite ve Ortaam byk imparatorluklar iinde kl trel olarak farkl etnik zel iskn alanlar kurmulardr.

Etnik Siyasal Birlikler


Ethnie ile siyasal birlik arasndaki uyum eksiklii, Antikite ve Ortaa iin tipik olmasna karn nemli istisnalar da vardr. Birka rnekte topluluk kltr ile siyasal birliin teritoryal boyutlar arasnda kaba bir uyum ortaya kmtr. Antik Msr klasik bir rnei temsil eder. Bir ta rafta Nilin zel karakteri, dier tarafta dar bir ekilebilir alan, Sina ve Bat lleri engelleri, Msr gney dnda greli olarak saldrdan uzak tutar. Ayrca nehir kys boyunca yerlemi nfusu, kyl ekicileri eko nomik yardmsz brakma avantajn kolayca elde eden merkezilemi devletin dayatmalarna boyun emeye zorlar. Hanedan-ncesi dnemde Yukar ve Aa Msrda birok kltrn bulunduu gzlenebilir, ama iki kralln birlii ve Memphis din adamlarnn gl dinsel etkisiyle yneticilerin Msr kltr her tr blgesel kltre boyun edirmitir. Antikitede, belki de, yksek tabakann, baml tabakann toplumsal ve ekonomik hayatna derin biimde nfuz ettii bu kadar tek tip ve homojen baka bir kltrel profil rnei yoktur. Fakat daha sonra bir ka baka yerde, gl bir ynetim tabakas ve kltr var olmutur.202 Baka yerlerde etnik devletlerin mkemmel olmayan rnekleri mev cuttur. Bizzat Msrda, yerli hanedanlar ard ardna gelen istilalarla dar atlmlardr. Ptolemaios tpk Romallar ve Bizansllar gibi, kendi Helen kltrn yerli nfusa alamada bariz bir yenilgiye uramtr. Araplar uzun vadede ok baarlydlar fakat orada geni bir Kpti aznlk kald ve Ortaada farkl etnik aznlklarn ak yaand ki bunlarn bir ksm uzun yllar ynetici ve askeri personel olarak hizmet vermitir. Benzer bir durum, dinsel ve etnik aznlklarn birok yenilgiye karn gelitii ve

12 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

TARIM TO P LU M LA R IN D A SINIF V E ETHNE

12 7

Zerdtln hkimiyetinin azald, Part ve Sasani ynetimi altndaki randa ortaya kmtr. Msrda olduu gibi, ynetici Pers hanedan, nfusunu ynetici tabakann Zerdt kltr etrafnda birletirmeye girimi ve bu giriim nihai olarak baarsz olsa da farkl blgeleri ve tabaka lar ran siyasal topluluuna dahil etmede rol oynamtr. Pers kltrel ve siyasal dirilii Araplarn fethinden sonra ge onuncu yzylda ortaya kmtr. Bu, slami klk altnda, Pers kimliinin kaybndan korku duyulmakszm, yaplabilmitir. Yine Seluklu ara dneminden sonra Safevi uyan, zellikle Trk yneticilerin ii kltr etrafnda birleen Pers halknn etnik kimliini pekitirmek gibi niyet edilmemi bir etki yaratm tr.203 Bu rnekler mkemmel olmasa da aristokratik ethrienin (kkeni daha demotik kabile birliklerine bal olsun ya da olmasn) kendi etnik kl trn baml topluluklara empoze edip ilerine szabildiini ve byle ce daha az youn ve canl olsa da ortak etnisite duygusunu, ayn ekilde onlara belli bir lde telkin edebildiini gsterir. Bu, okuryazarlk n cesi dnemde her ranl kylnn Firdevsinin iirine aina olduu ya da devletin yasalaryla zdeletii anlamna gelmez, sadece bir ranl kim liinin ayn zamanda birok alanda var olduu, daha dolaysz ky ve akrabalk balarnn yan sra daha geni bir slami sadakatin olduu anlamna gelir. Mslman Msrda bile zorla iktidara gelen hanedan larn haleflerine ramen Kpti kylerinde belirsiz bir Msrllk duygusu kalmtr; Mslman yneticiler ve corafi yaltlmlk bu durumu sa lamlatrmtr. Araplam Mslman nfus arasnda, teritoryal kimlik ile onu komularndan farkl klan hi olmazsa asgari bir dinsel kltrle birlikte ok kusurlu bir etnik devlet ortaya kmtr. Benzer ekilde, srekli klen ge Bizans devletinin yinelenen ynetsel eylemlerinin uzun dnemli sonucu, Yunanca konuan kitleleri, asillerin, rahiplerin ve sarayn etnik Yunan ve Helen kltrnn giderek artan etkisine sokmas olmutur. Burada, emperyal pratikleri standardize etmeyi ve kaynamay salamak zere ynetsel, yargsal, mali ve askeri aralarn kullanlmas, yani devlet eylemi, daha uygun bir etnik ynetime doru iindeki birlii ekillendirmeye yardmc olmutur.204 Belki de askeri ve ynetsel eylemle yaratlan etnik bir devletin en arpc rnei, mkemmel olmamakla birlikte Ortaa Fransas dr. Bura da pe pee gelen Frank krallklar, beinci yzyldan itibaren tedrici ola rak Galli, Romal ve Germen unsurlar birletirmitir.'Zamanla Capetler kendi hkimiyetlerini geniletmi, onikihci yzylda Ile-de-Francedaki

merkezlerine yakn yerlerde (ilkin kuzeye Normandiya ve Picardyye doru, daha sonra gneye Auvergne, Languedoc ve Provansa doru), bir kez daha komu kltrleri kendilerine tabi klp Paris mahreli Fran sz devlet kltr iinde birletirecek ynetsel ve askeri aralara sahip olmulardr. Ondokuzuncu yzyla kadar Bretanya, Beam, Alsace, Nice, Gaskonyada nemli kltrel zel yerleim alanlar kalmtr. Bylesi blgesel kltrler blnmez bir cumhuriyetin devrimci dn yaattlar. Sadece Frank asaleti ile Gal-Roma halk (ya da Tiers Etat) arasnda ki zgn yarlma burjuva-kontrolndeki Fransz ulusunun korkulan zaferini ilan edebilirdi.205 ngiltere, sve, Rusya ve spanyada ge Ortaa ve modern ncesi dnemde muhtelif derecede baanlar kaydeden, nfusu homojenletirmeye ve bir etnik devlet yaratmaya ynelik giriimlerde bulunuldu. Ben zer biimde, Japonyada Kamakura, Muromachi ve zellikle Tokugawa ogunlar, Japonyaya benzer bir kltrel birlik kazandrmaya ve aznlk larla yabanclar feodal devletin birlii yararna kontrol etmeye alt lar.206 Bu giriimlerin hibiri milliyetilik ya da kltrel zerklik fikriyle domamtr. Bunlar yneticilerin ve ynetici snf hiziplerinin i ve d dmana kar kendi pozisyonunu koruma ve nfus kitlesinde bir sada kat temeli oluturma ihtiyacndan kaynaklanmtr. Bu dncelerin bir yan rn olarak belirli etnik siyasal birliklerin gelimesi bir gstergedir; sz konusu siyasal birliklerde ounluk tek bir ethnie tarafndan biim lendirilir; bu da deien derecelerde daha alt ve baml katmanlarn hkim elitlerin kltr ve sembolizmine dahil edilmesi demektir. Ayn srete, bu elitlerin ynetsel ve dinsel unsurlar yaamsal bir yaylma ve nfuz etme rol stlenirler; bylece ynetimin istikrarn salamaya yar dm eder, devletin teritoryal btnl adna nfusu bir araya getirerek kaynamasn mmkn klabilirler. Uluslar ve milliyetilik bu temelden ortaya kmtr.

ETNK BEKA V E Z L M E

129

5 Etnik Beka ve zlme

nomik ve siyasal bir de gemi olan Hititler, Fenikeliler, Filistinliler, I''rizyeliler (hemen hemen) Sorblar ve Provansllardan sz edebiliriz. Belki loptan etnik zlmeye en arpc rnek olarak Asurlular verilebilir ve onlarn hikyesi daha zenli bir dikkati hak etmektedir. yleyse, etnik topluluklarn srekliliini, dnmn ve zlme sini tevik eden balca faktrler nelerdir? Kltr ve siyasetin i ie rol oynamalarn bir araya getiren siyasi ans ve kazalara hayati roln veril dii ie yarayan genellemeler yaplabilir mi? Sorunun devasa bykl saysz olaslk ortaya karmaktadr. Sonuta, pek ok yerde d ve zlmeyle ilgili zel soruyu yantlamakta baarsz kalsa bile, tarihteki ethnie ve siyasal birliklerle ilgili literatrde tekrar eden kilit faktrlerden birkan semek gerekmektedir.

Konum ve Egemenlik
l'.thnienin sreklilii ve zlmesi iin sunulabilecek belki de en ak ve tekrarlanan faktrler jeo-politiktir. Genel olarak, pek ok aratrmac iin, konum ve egemenlik, etnik sreklilik iin kilit faktrleri oluturur, loplu ve savunulabilir bir teritoryada d mdahalelerden bamsz olma, (arkl topluluklarn srekliliinin salanmas iin nemli olan,dier fak trleri de ileri gtrr. Bu bak as, ierdii milliyeti varsaymlar bir yana brakldnda, sorgulanabilir. Polonyallarn yabanc ordularn rahatlkla geebildii, ilaha byk glerin serbeste girip ykabildii geni dzlklerden oluan jeo-politik konumlarnn zararn grdkleri gerekten btnyle do rudur, fakat bu, dier glerin onsekizinci yzyln sonunda, komular paralanncaya kadar, yeterince gl olmalar iin neden bu kadar ok yzyln getiini aklamakta yetersiz bir faktr olarak kalmaktadr. Ayrca, bamszln kayb anssz bir konumla birletiinde, eer art ran baka bir ey yoksa, Polonyal kimlii ve esizlii duygusunun azalma mas iin hibir yol yoktur.207 Benzer bir ekilde, Ermeniler de, Ar etra fnda ki byk sra dalarla kesilen platoda, yani kendi doal yerleim yerlerinde byk komular tarafndan srekli olarak istila edilmitir; iddia edildii gibi konumlar yaylmac gler iin bir mknats gibi rol oynadysa (ve bundan dolay da talihsizlik), orada yerleenlerin Ermeni lik duygularmn artmasna yardm eden bu olmutur.208 Dalar arasndaki yerleim, svirelilere yardm etmise de ayn ey Krtler ve ekler iin

Buraya kadar ethnie ve etnomerkezciliin her yerde hazr ve nazr olma s, bir direni ve restorasyon hareketi olarak etnisizmin tekerrr etmesi ve belli mit-sembol bileimlerinin ve kltrlerin toplumsal nfuzunun derecesinden sz ettik. Kantlar eksik ve para para olsa da, ethnie ve etnisizmin, pek ok durumda etnik balar ve duygular youn ve demo tik olmaktan daha ok genie yaylm ve yanal olsa bile, Antik a ve Ortaada zellikle Asya ve Avrupada geni bir alana yaylm ve tekrar tekrar ortaya kan bir olgu olduu sylenebilir. Fakat bu, daha ok tarihsel sraya gre dzenlenmi bir yaklamdr. Tarihin belli anlarnda dorudan bir ethnie analizinden vazgeip daha diyakronik bir perspektif benimsendiinde, farkl bir ethnienin karakte rinin deitii, bir bakasnn tedricen eridii ve batt, hatta tarihsel kaytlardan tamamen kaybolduu pek ok durum aydmlanmaktadr. Karakter deiikliinin sz konusu olduu birinci kategoride, en iyi bili nen rnekleri ngilizler, Yunanllar ve Msrllar olan pek ok durum vardr. Bu durumda, istila, nfus akn veya yeni dinler ve ideolojiler, orijinal ethnie nin kltrn, duygularn ve mit-sembol bileimlerim ra dikal bir ekilde dntrmtr. kinci kategori olan erime ve zlme de, tm de yeni gelenler tarafndan batrlana ve sourulana kadar eko

13 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

13 1

sz konusu olmamtr. Kydan uzak adalardaki yerleim, Japonlara yardm etmise de Britonlar ve daha sonra da Anglo-Saksonlar iin dezavan taj olmutur. te yandan, Fenikelilerin yanmada zerindeki ehir-devletleri ve geni bir yarm adada bulunan Vizigotlar bunu yapamazken, hat ta greceli bir ekilde olabildiklerince korunmu ve bamsz kalm Msr llar bamszlarm korumakta ya da Firavun kltr ve grnmlerini tutmakta baarsz olurken, yukardakilerin tm modern zamanlarda ethnie olarak hayatta kalmtr. Dier bir uta yer alan, kendi anayurdu nu ve bamszln kaybetmi olan diyaspora topluluklar ise yzyllar hatta binyllar boyunca kendi kendilerini idame ettirebilmitir. Bu, tabii ki, konumun ya da egemenliin daha iyi bir ifadeyle zerkli in nemsiz olduu anlamna gelmez. Siyasal birliin varln korumas, muhtemel istilaclar iin bir hedef olsa bile, ethnie iin bir kalkan olutur mutur. Bununla beraber, jeo-politik konumun, sembolik ve sosyolojik boyutlarnn altn izmemiz kouluyla, etnik beka iin zerklikten daha nemli olduu ortaya kar. Bu, ethnienin bir anayurda -kendileri ve bakalan tarafndan tarihsel haklan ve kklerinin olduunu hissettikle ri yer olarak kabul edilen bir teritoryaya- sahip olmas ya da hi olmazsa onunla zdelemesi meselesidir. Teritoryann bir arada olmasndan ve snrlarnn savunulabilirliinden (bu, daha ok modem siyasal gereklik lere uyan bir kavramdr) daha nemli bir meseledir. Sz konusu durum, Babildeki Yahudi srgnnde olan eydir; Kyros, onlar Kuds etrafn daki bir anavatanla zdelemi olarak kabul etmitir, yklan eski Yahuda Krallnn yaylml veya savunulabilirlii ile zdeletirmemi tir.209 Benzer ekilde, bu mesele, gnmzdeki ou etnik zerklik hareketi nin devlet tarafndan tannmas, egemen ethnienin tarihsel zdelemesi ve Bretonlar ve Basklarda olduu gibi, yzyllardr, hatta binyldr tanm landklar kendi anavatanlar ve zgl kaynaklar olan evredeki etnik topluluklarn zel ihtiyalar konusuyla ilikilidir.210 Sz edilen rnekler, toplumsal kabul balamnda, jeopolitik teritoryallemeden ok konumun nemini gstermektedir. Bu, jeo-politik teritoryallemeyi nemsiz klmaz. Bu baln altna unlar alabiliriz: 1) 2) 3) 4) Komularnnkine kyasla nfusun ve arazinin bykl ve genilii Teritoryann btnl ve snrlarn savunulabilirlii Zenginlik ve iktidar merkezlerine uzaklk zel kaynaklar ve ekonomik varlklar (limanlar, ticaret yollan, su kaynaklan, madenler ve benzerleri)

te yandan, teritoryal konumun nemi, son kertede, belli bir ethnienin iine girdii devletler ve topluluklar arasndaki, blgesel, ekonomik ve siyasal aa ve o alandaki devletler aras sistemin yelerinin deien sava rntleri ve askeri ve siyasal zenginliklerine baldr. Bu, modern dnya da etnik hareketliliin dorultusuna katkda bulunan faktrlere ilikin muhtelif analizlerin balca sorunudur; benzer kavram ve yaklamlar, daha snrl bir lekte, Antik a ve Ortaadaki blgesel alara ilikin almalarda da kullanmamz iin bir neden yoktur. Bu yaklamlar, Stein Rokkanm zellikle Avrupada blgesel alarn ve devletlerin sistemik zelliklerine ilikin almasnda ve Tillynin, belli devlet oluumlarnn srmesine yardm eden faktrlere ilikin analizinde izilmitir; oysa dier aratrmaclar ilgili faktrlerin kombinasyonlarnn (kentlerin zenginlii, siyasal ve askeri liderlik, korunmu pozisyonlar, homojen nfus ve zellikle uzun sreli savalardaki baar) eksiklii yznden konumlannn andn ya da bamsz birimler olarak varlklarnn sona erdiini ileri srmtr.211 Bu tr jeo-politik ve sistemik yaklamlar kullanarak, Avrupada son zamanlardaki etnik zerklik hareketlerini ele alan belki de en sistema tik aba Andrew Orridgein almasdr. Orridge zerklik isteyen milliyet iliklerin nkoullarn, tetikleyen faktrlerden ayrmamz ve her iki sini de Avrupa devletleri arasndaki sistemin iine yerletirmemiz gerek tiini ne srmektedir. Bu farkl tipteki konumlara farkl dzeylerden bakmamza olanak salar: btn etnik hareketlerin yapsal nkoullarn oluturan ve ekirdek teritoryalarm ve ayrks kltrlerin ekillenmesine yardmc olan toplumsal temeller, blgesel ekonomi, devlet sistemi ve uluslararas sava bakmndan. Bylece, Romen, Alman ve Slav dil grup lar arasndaki dilsel corafyadaki ana krlma hatlar Finlandiya, Maca ristan, Bask lkesi, Britanyann ve rlandann Kelt alanlar ve Bretanya, bunlara e olarak spanyann snr pozisyonundaki belli alanlar ve Gneydou Avrupada kk krlmalar, Avrupann birok alannda topluluklarn balangtaki temellerini ekillendirmitir. Fakat, bu temel ler, uluslararas ve daha blgesel ve yerel boyutlardaki ekonomik bask lar sayesinde deierek, Fransa ve spanya gibi bazlann homojenletirir ken (Maribilerin, Yahudilerin ve Huguenotlarn kovuluu), rnein Baltk ticaretini kontrol edebilecek bir skandinavya Birliini, Bohemya ve rlanda gibi alanlarda merkeziletirici basklarla dinsel ayaklanmala rn kkrtlmasn engellemitir.212 Byle bir analiz, etnik beka ve hareketlilik iin kilit deerinde olan teritoryal konuma ilikin daha basitletirici tasavvurlar ileri gtrr.

13 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

133

Bu, konuma ilikin dier boyutlar, zellikle belli bir ethnie ile anayurdu arasndaki balarn toplumsal kabuln ve Avrupa devletler sistemi iin de bir devletin kendini dahil ettii yeri ierir. Sz geen balar, hem aralarnda kltrel farkllklar olduu grnen halklarn ortak etnisite anlayn srdrlmesine ve sregiden devletler aras savalarn nemi ne dair daha nceki tartmamzla (blm 2) hem de ge etnik (ve milli yeti) hareketlerin zemininin hazrlanmasnda geleneklerin ve blgele rin geni a dahilinde folk kltrn ve yerleimin nemiyle ilgilidir.213 Gerekte, uzun vadede etnik bilincin sreklilii ve harekete gemesi in optimal bir silsilenin olduu grlmektedir. Bu, bir halkn, balang ta, ortak belli kltrel karakteristiklerle (din, gelenekler, dil ve dierle ri) belli bir alanda (ya da belli bir alana gle) ortaya kmasyla bala yabilir. Dou halindeki ethniemiz, ounlukla komusu olan konfede rasyonlar ya da kent-devletleriyle zaman zaman savamalar sayesinde kabileler gruhundan tedricen bir birlik haline gelebilir ve ardndan kendi iinde ya da d fetihler yznden bir lde siyasal merkezilemeye gi debilir. Baz aamalarda, birlemi ethnie, ksa sreli olsa bile, daha son raki gelimeler iin model olabilecek bir kltrel baarya ya da siyasal kendi kendini ynetim durumuna ulaabilir. Bu tr bir devlet, tercihen, merkezi mit-sembol bileimlerinin ve st katmanlara ve dierlerine ilikin zde anlarn ve deerlerin yaylmasn salamaya yetecek kadar uzun bir sre ayakta kalabilir; yle ki, izleyen dnemde, kendi anayur dunda bamszln tmyle yitirmi olsa bile, daha ileri boyuttaki askeri ve kltrel tahribatlara kar, topluluun belli bir alanyla birlikte, uzun sreli, siyasal ve kltrel olarak bereketli bir zdelemeyi salayabilir. Hatta k ve srgn durumlarnda, anayurda ait hafza, mit ve deer ler, egemenliin ve zerkliin restorasyonuna dair bir umudun yokluun da, etnik bekann teminat olarak i grebilir. Yine de, mitlerini ve anlarm tamalar kouluyla, srgnlerin ayakta kalmas iin kolay bir teminatn kabulnde, yukarda tasvir edilen optimal silsile belirsiz grnmektedir. Dierleri sourulmu ya da dnm iken, baz srgn gruplarnn yzyllarca bekasna izin veren i mekaniz malar kesin olarak ne olabilir? Neden baz ethnie ler, yzyllarca sren egemenliklerinden sonra ve hatta kendi anavatanlarnda ve evresinde sahip olduklar hkimiyetten sonra, tedricen ya da aniden zld? Ner den Yahudiler ve Ermeniler ayakta kalrken, eski Filistinliler ve Asuriler iz brakmakszn tarihe karmtr? Sahiden etnik bekadan tam olarak ne anlyoruz?

Demografik ve Kltrel Sreklilik


Bu sorulara en basit ve en ak yant nfus almalar alannda bulunur. Bir topluluk kuaktan kuaa kendi yelerini yeterli sayda yeniden ret tii srece, demografik sreklilik, kltrel kavraytaki kk deiiklik lerle birlikte, zaman iinde etnik bekay salayacaktr. te yandan, do urganln azalmas, gmen nfuslarla karmalarm zorlayan bir bask ya da ksmi soykrm yznden demografik srekliliin anmas, etnik sreklilii kesecek ve etnik bekay tehdit edecektir. Hem Yunanistan ve Balkanlara Slav g hem de Kuzey Hindistana Aryanlarn szlmesi, yeni kltrel anlamlar byk oranda kartrarak yerli nfusun etnik karakterini, eer olgunlamam ise etnik kategorilerini deitirmitir.214 Yeni gelenler kendilerine ait ayr bir kltr getirmemi olsa bile, sadece hayat tarzlarnn paralanmas, mitlerin karmas ve onlarn fiziksel s tnlkleri, zaten ken bir topluluun veya kendilerini kurmak iin mcadele eden ok daha kk topluluklarn bamsz kltrlerini ve toplumsal hayatlarn nihai olarak sona erdirebilir, rnein, Varaeg Ruslarnn istila ettii Hazarlar ya da l Araplarnn dalgalanmalaryla sou rulan Nebatiler gibi.215 Buraya kadar, yukardaki rneklerin aka gsterdii gibi, gerekte sona eren ey, halklarn maddi varlklar deil, farkl kltrleri, hayat tarz lar ve bamsz topluluk olma duygulardr. Eski Yunanllarn, Dravid Dasalarn, Yahudi Hazarlarn ya da Helenletirilmi pagan Nebatilerin maddi olarak kkleri kaznmamtr; kltrleri ve yaam tarzlar sourul mu ve bu alanlanndaki nfus zerinde mit ve sembollerinin herhangi bir etkiye sahip olmas engellenmitir. Soykrm durumunda bile, eer toptan deilse, maddi tahribat kltrel lme yol amaz; yeniden filizle nen Ermeni ve Yahudi topluluklarnn yan sra, ykma urayan Kzlde rili, Aborijin ve ingene halklar atalarnn kltrn sona erdirmemitir. Soykrm, bir ulusal, etnik, rksal ya da dinsel grubun tamamyla ya da ksmen yok edilmesi niyetine iaret etse bile, paradoksal bir ekilde, ethnienin bekas iin, bir grubun kltrnn ve bu kltrn aktarlmasnn kkn kazmak zere dzenlenmi etnosidden, hkmet politikalarn dan ya da fetih ve/veya glerin nceden grlmeyen sonularndan daha az tehlikelidir.216 Burada bizi ilgilendiren, zellikle etnik unsurlann beka kapasitesidir; bu, fiziksel nfustan ibaret deildir, bir o kadar mit, sembol, hafza ve deerlerde kodlanm tavrlar, duygular ve alglaylar -ksaca kolektif

13 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

13 5

gelenekler ve kltrel formlar- olarak tanmlanabilir. Belli insan gruplar, onlar karakterize eden belli biimler ve gelenekler, onlarla ilikilendirilen belirli mit, an ve sembollerle -ieriklerinin periyodik deiimlere maruz kalmas dikkate alnmakszn- sreklilik kazanan bir ethnie olarak tanm lanmaya hak kazanr. Bu tr mit-sembol bileimlerini ve onlarla zdeleen hatra ve deer an bulduumuz her yerde, insan gruplarm birbirinden ayran ve isel olarak birbirine balayan etnik kategorilerden ve etnik biimlerden sz edebiliriz; bunlarla ilikili nfus birimleri ya da katmanlarn olduu her yerde, yeleri farkl tavr, duygu ve alglay kalplaryla harekete geen, yaayan etnik topluluklardan sz edebiliriz. Bu, etnik beka kavramn, kltrel rntlere ilikin demografik yenide retimle birletirir. Ethnieyi, toplumsal snrlar ve onun dahilin deki kltrleri tanmlayan, hareket eden tavr ve duygu yn olarak gren Barth grlerin aksine, burada benimsenen yaklam, ethnieyi belirli inanlar, deerler ve pratiklerle retilen ve kodlanan benzer alglay ve duygulara sahip nfus gruplar olarak tanmlar. Burada demog rafik e nemlidir; fakat kltrel eye kyasla ikincildir. Ethnienin unlardan olutuu kabul edilebilir: 1) Bir nfis birimi iin ortak olan sembolik, dnsel ve normatif eler. 2) Kuaklar boyunca onlar bir arada tutan detler ve treler. 3) Ortak olarak sahiplenilen, onlar dier halklardan ayran duygular ve tavrlar. Farkllatrc boyut, srasyla sembolik, dnsel ve normatif elerin altn izen birletirici boyuttan kaynaklanr.217 Bu yaklam hem etnik formlarn ve geleneklerin dayanklln hem de etnik ieriklerin ve ayrt edici niteliklerin dnmlerini ele almamza olanak salar. ran geleneklerinin, formlarnn (sanat, mimarisi, detle ri, aile yaps, yasal usulleri, dini ve edebiyat) ve rann geni stilistik ve tarihsel teamlleri dahilindeki belli semboller, mitler ve anlarn dn mnn sreklilii zerine konuabiliriz. Britanya geleneini ele alarak deiiklikten hatta icatlardan -yeni festivaller ve trenler, yeni sporlar ve kyafetler, sanat ve mimarideki yeni tarzlar, yeni yasal uygulamalar, dil ve aksandaki deiiklikler- bahsedebiliriz, en azndan bu alanlarn bazlarnda geni formlar iinde, ngiliz tarzndaki ve ngiliz mitleri, anlar, sembolizmi, ve deerlerindeki sreklilik gzlemlenirken; form lar, ngiliz sanat, ky yaam, yerel treler, yasal usuller, dinsel ve ulusal

mimari, mzik ve zanaatta, tarihsel dnemsel deiikliklere ramen, Fran ya da talyadakilerden ayrt edilebilir bir ekilde fazlasyla ngiliz olan hissettirir ve bunlara anlam verir.218 Sadece, bu temel kolektifformlar ve gelenekler kaybolduu zaman etnisite zayflar, komularndan ayrt edilemeyen ve sourulmu bir halk haline gelir. Bu nedenle, etnik beka, nihai olarak bir halkn duygular ve grnm zerinde balayc ve farkllatrc bir etki oluturan, zel ie rikleri deiebilmesine ramen, sz konusu halkn iinde kendisini yeni den doldurmaya muktedir olabilen etnik formlann ve geleneklerin ye terli bir sayda ve gte srekliliini ierir. Eer etnisite duygusu yayla cak ve gelecek kuaklara aktarlacaksa, formlar, nfis biriminin hi ol mazsa bir ksm iin neme sahip olmal, gelenekler yaatlmal ve gelitiril- melidir. Formlar anlamlarn kaybederse, gelenekler katlar ve yenile nerek geliemezse ethnie kltrel ke geer, fakat, tek tek bireyleri ya da siyasal birlii gl ve zengin olabilir. Aksine, yoksulluk, zulm, byk tehdit gibi dsal koullarda bile, ethnie, kendi formlarm ve gelenekleri ni ikmal edebilmesi, geniletebilmesi, yeniden dzenleyebilmesi ya da yeniden ynlendirebilmesi kouluyla geliebilir. Sasaniler sonras ran ya da Kiptiler sonras Msrda olduu gibi, istilaclardan dolay bir halkn kendi yerli dinini deitirdii durumlarda bile, yeni dinin yeni dncele rinin ve pratiklerinin aralan olarak rol oynayabilmelerinden dolay, sa natsal, yasal, toplumsal ye ailevi formlarn gelitirilerek devam ettiril mesi kouluyla, etnik sreklilik salanabilir ve tarihsel topluluk duygusu bozulmadan kalr.219 Bu suretle, halklarn fetih, smrgeleme ve glerle byk lde karmas, kltrel semboller, farkllatnc nitelikler ve yaam tarzlannda dikkate deer deiiklikler retirken, sadece, bunlar az ya da ok (tama myla) var olan yerli etnik formlar ve gelenekleri tahrip edecek kadar byk olduu zaman, etnosid ve eski ethnienin nihai zl zerine konuabiliriz. Ancak, bu sre, eski kltr ve onunla birlikte ethnieyi kertecek kadar, yeni g eden kltrn, teknoloji ve eitim asndan ok daha gelimi olduu (ve farkl) ve yeni gmenler sayca ok daha fazla ve/veya gl olduu yerlerde tamamlanabilir. Dier pek ok ethnie, uzun sre hatta gnmze kadar bekasn salamasna ramen, Roma ve in dnemlerinden gnmze emperyal yaylma ile karlaan pek ok kk kabile kltrnn durumu bu ekilde olmutur. Moollarn ini istilas gibi dier rneklerde, boyun edirilen fakat says ok kala balk olan halklarn kltr, istilaclarn kltrne baskn (az ya da ok)
sa

13 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

13 7

kmtr.220 Dier rneklerde ise, eski Yakndoudaki gibi farkl etnik kltrler kalabal, yeni genlerin akmlar ve dilsel kltrleri tarafndan zayflatlr ve ii boaltlr, tpk Antikitedeki Aramiler ve Yunanllarda olduu gibi.221

Ethrie nin zlmesi yleyse, etnik topluluklarn uzun vadeli zlmesine ya da bekasna yol aan zel faktrler nelerdir? Farkl bir kltr olmaya dair hibir tortunun kalmad bir evreye kadar, belli bir halkn kltrnn dierleri tarafn dan sourulduu baz rnekleri dnerek balamak mmkndr. Bu duruma bir rnek Fenikelilerdir. lk bakta, ikinci binylda Suriye ve Filistine yaylan Semitik Kenanllann kyda yaayan bir blm olarak ortaya kmalar yznden ayr bir Fenike kltr yok gibi grne bilir. Eski braniceye ve Moabit diline yakn akraba bir Kenan diyalekti konumaktadrlar; tanrlar bir lde Mikenlilerle birletirilmi ortak Kenan haznesinin baz eitlemeleri eklindedir : Klt pratikleri, Babillilerden etkilenmitir; dinsel mimarileri ise ikinci binyln ortalarnda Fi listin ve Suriyeye hkim olan Msrllardan etkilenmitir. Hatta ticaret ve gemicilie eilimlerini Mikenli tacir ve kiflere borlu olduklar grl mektedir.222 Yine de, sabrla kendi pratiklerini oluturmalarndan ve yabanc yazar larn bize anlattklarndan, her ne kadar birbiriyle savaan kent-devletlerine blnm olsalar da, herkesin Fenikelileri farkl bir etnik topluluk olarak grd anlalabilir. S birinci yzylda Latince yazan bir spanyol olan Pomponius Mela bize unlar anlatr: Fenikeliler sava ve barta zenginlemi zeki bir rktr. Yazda, edebiyatta ve dier sanatlarda, deniz cilikte, deniz savalarnda ve imparatorluk ynetiminde stnlerdir.223 Perslilerin Yunan kent-devletlerine kar savalarnda onlarn filolarna bel baladklar bilinmektedir. Daha erken tarihlerde, krallar, zellikle Sur kral ilerinde Hz. Sleymann srailolu mparatorluunun da bu lunduu evrelerindeki devletlerle ilikilere girmi ve kentleri, - Sur ve Sayda, Aradus ve Byblos korunakl yarmadalarnda zengin ve kala balk hale gelmi; Sleymann Tapma gibi byk ve nemli tapmak lar onlarn simgesi olmutur. Burada, belki de, kendisini komularndan yeterince farkllatrmay baaramam ve onlarn kltrne oka bel balayan bir ethnieden sz

ediyoruz. Kartaca ve spanyadaki Bat Fenikeliler hari, skenderin 332de Suru ele geirmesinden sonra, Dou Fenikelilerin bamsz eylem leri hakknda ok az ey duyulmutur. Fakat Kartaca hari, nfus tahliyesi ve srgn konusunda bilgimiz yoktur. Neden komular Yahudiyenin yapt gibi Selevkos ynetimi altnda bir Fenikeli dini devam etmemitir? Neden Fenike alfabesi ve dilinin yerini nihai bir ekilde Aramice ve Yunanca alm; grnleri ve bilinleri zerine bir sonuca varacamz Fenike dilindeki yazl kaytlar (kitabelerin dnda) Dou Fenike sitelerin de bulunamamtr? Sonu olarak, Fenike ortak etnisite duygusunun zlne katkda bulunan temel faktrlerin, i mcadeleler-Fenike kentdevletleri srekli olarak birbirleriyle sava halindedir- ve yetersiz bir ekilde biimlenmi kltr ve dayanma duygusu olduu grlmekte dir. Fenike kent-devletleri ile Yunan kent-devletlerinin karlatrlmas ilgintir. Yunan kent-devletleri de srekli olarak birbirleriyle sava halin dedir, fakat ortak bir Helen kltrn ve soy mitinin altna daha ak ve bilinli bir ekilde adlarn yazm, bu suretle Khaironeiadan sonra bir ka yzyl boyunca kendi etnik farkllklarn terk etmemeye muktedir olmulardr. Belki de farkl dil gruplarndaki Homerosu iir mirasyla saklanan farkl bir Olympia dinine sahip olmalar, Yunanllarn, Fenikeli lerde olmayan bir tarzla ortak etnisite duygularn retmeyi, beslemeyi ve aktarmay baarmalarn salamtr. Belki de, Fenikelilerin dier Kenanllarla Baal Melqarts ve Astarselerini, daha sonra dier komularyla alfabelerini ve Asurilerle sanatlarn paylamalarnn, herhangi bir farkl kltr ve soy duygusunu sulandrmaya yol at bir gerektir. Bilmiyo ruz. 722de balarna gelen felaketten kurtulmak iin zamannda farkl bir kltr gelitirmekte baarsz olan Kuzey srailoullar Krall gibi analojik rneklerin nda, sadece speklasyon yapabiliriz, fakat bunu daha sonra tartacaz.224 Fenike rnei, antik dnyada, etnik sourulma ve zlmenin balca nedeni olarak dinsel ve kltrel senkretizmin neminin altn izmekte dir. Bu balamda, totolojik bir dili ve ex post facto bir akl yrtmeyi engellemek zordur. Bylece, belli bir ethnienin senkretizm ve asimilasyon yznden nihai zln nleyecek yeterince farkl kltr/dil/dayanma duygusu gelitirmeyi baaramadn ifade etmek zorunda kalrz. Bir grubun, d toplumsal glerin ve kltrel rntlerin ekici ynlerine ve basklarna direnebilmesini salayacak geleneklerinin ve kltrel biim lerinin farkll ve zgllnn derecesi llemez. Fakat, modern ncesi ethnieden sz ettiimiz srece, uzun vadede, tarihsel ve kltrel

13 8

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

13 9

zglln olmamasnn, etnik beka potansiyeli iin fetihlerden ve anava tandan srlmekten daha nemli olduu kesinlikle iddia edilebilir. Burgund ynetiminin, kark nfusunun ve teritoryasnn elitleri arasnda ortak bir kltr alamakta baarsz olmas, -eski Burgund ynetimi nin bizi daha ileriye gtrmeyen belirsiz kalntlarna ramen- ve zel ve farkl bir tarznn olmamas (uluslararas Gotik, geni lde, talyaya bile yaylmtr) dou halindeki herhangi bir ortak Burgund etnisitesi duygusunun zlnde, 1476da Grantson ve Moratda, svireli asker lerin yaptndan daha ok ey yapmtr.225 te yandan, etnik balarn zlmesine yardmc olan senkretizm ve kltrel yozlamann en arpc rnei muhtemelen Asurlularn gerileme sidir. Belgelere gemi ve gze arpan bir etnik topluluk olarak Asurlular, 1900e kadar geri gidildiinde, yani tacirleri bir koloni olarak Anadoludaki Kanete belirdii zamandan beri bilinmektedir. Bunlar dan ksa bir sre sonra, I. amsi-Adadn (yaklak 1750) Eski Asur krall, Asurda Diclenin kuzeyindeki alanlarda kurulmu, fakat Hititler ve Mitannilerin ykselmesi ile zapt edilmitir.226 ondrdnc yzyl da, Aur-Uballit ve I. Adad-Nirari ilk Asur mparatorluunu kurmutu. Fakat daha sonra dokuzuncu yzylda II. Asurnasirpal (885-60) ve III. Salmaneser (860-25) zamannda Asur mparatorluu Ortadounun en baskn gc haline geldi. Bu dnemden yedinci yzyln sonlarna kadar Asur krallar o gne kadarki en merkeziyeti ynetimi kurarken, ok byk bir kltr ve kozmopolit bir toplumla birlikte, Asur sava makinesi aske ri siyasette egemen oldu. Yine de, birka yl iinde Babil kent-devletleri ve Med kabilelerinden oluan bir dman koalisyonun kurulmasyla Asur mparatorluu ke geti, Ninova 612de ykld, son Asur prensi Aur-Uballit 609da Harranda yenildi. Daha sonralar Asur devleti ya da halk zerine hibir ey duyulmad. Fakat Ksenephonun Arbela hari terk edilen btn Asur ehirlerini, herkesten nce davranarak 4 0 1de bulmasyla, tekrar Asur lkesine gndermeler yaplmaya balan d.227 O zamandan beri, bugn Kuzey Iraktaki zulm gren kk bir tarikat topluluu olan Masturiler ve ok uzaklara yaylm diyasporada olanlar hari, hi kimse Asuri olduunu iddia etmemektedir.228 Sadece imparatorluun deil, Asuri topluluk duygusu ve kltrnn aniden sona ererek siliniinin hikyesi nedir? Grnen neden, Cezire bozkrna yakn Mari ve Harrandan kuzeydouya uzanan ticaret yollar boyunca, hem saldrlara hem kltrel etkilere ak kentlerinin savunma sz pozisyonlardr. te yandan, Asur kentleri Zagros dalan ile balayan

da eteklerinin yaknnda, Diclenin ortasndaki ok verimli araziler ze indeki toplu bir teritoryay igal etmitir ve bu konum Babil, Suriye ve 1Jrartuya doru ilerlemeye muktedir, merkezi bir devletin oluumunu kolaylatrmtr. Fakat stratejik bir konum genellikle iki ynldr; uzak blgelere kadar uzanan srekli istilalar eklindeki Asur yayl, belli ham maddelere olan ihtiyacn (bu da nemli olmasna ramen) sonucundan daha ok, jeo-politik terimlerle ok savunmasz ve stratejik anayurdu savunma gerekliliinin bir sonucu olarak kabul edilebilir.229 Bununla ilikili ikinci neden, Asurun 614-609 yllan arasnda ani ve katastrofik askeri yenilgileridir. Askeri yaylma, Asurun ekonomik ve insan gc kaynaklarn ok fazla yordu ve sonunda Asur sava maki nesini tketecek kadar oalan ve birleik g haline gelen bir dman kalabaln ortaya kard. Fakat, bunlar etnik yok oluun deil, askeri yenilgi ve siyasal lmn nedenleridir. Katastrofik yenilgilere urayan, batta tutsaklk ve srgn yaayan daha az gl bakalar yine de ayakta kalmtr. (Persler, Yahudiler, Msrllar ya da Mandallar, Katalanlar, Ruslar, Lehler, Macarlar zerine dnlebilir.) Komusu Babil, 539da Kyrosa kar bamszln yitirmitir; fakat, 482deki ayaklanmalar dan sonra, Persler baz Babil tapnaklarn ykp rahiplerini datt za man, Babil etnik duygular birka on yl daha can ekimitir.230 Neden Asurlular, bu kadar aniden ve tmyle kendilerini Asurlu saymaktan vazgemi ya da ayr bir topluluk olarak kabul edilileri sona ermitir? Muhtemelen, en etkili neden, yukarda ksaca sz edilen demogra fik ve kltrel sreklilik alannda yatmaktadr. Ge Asur emperyal siya seti, pek ok ethnienin kentli snflarnn ve elitlerinin kartrlmasn ve srgnn zorunlu kld; birok rneinden en iyi bilineni on srailolu kabilesidir. Orta Dicle evresindeki emperyal merkezin artan derecede heterojen ve kozmopolit olmasnn sonucu, hem Filistin ve Suriyede hem de Asurda byk lde etnik karma ve sulanma oldu. Ayn za manda, Asur devleti ticari ve idari nedenlerle daha basit ve kullanl Arami dilinin popler dzeyde ve i hayatnda lingua franca olarak konuulmasn tevik etti - bu uygulama Pers mparatorluu tarafndan srdrld. Bunu, yaklak 1000den sonra Aramilerin byk akn ve Arami kent-devletlerinin oal izledi; sonu, bir kez daha, nceki Asur etnik birliinin uluslararaslamas oldu.231 Belki de, btn bunlar, ge imparatorluun Asur merkezlerindeki birok toplumsal ve siyasal skntyla birlemeseydi, etnik sreklilik ve zgllk iin o kadar ciddi sonular dourmayabilirdi. lk nceleri Asur

14 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

141

ordusunun byk ksmn oluturan kyller, giderek yksek devlet memurlarndan seilen toprak sahiplerine balanmaya balad. Toprak sahipleri, mlkleri geniledike sava tutsaklarndan toplanan klelerin yan sra, tarm iileri ve dzenli askerlerden oluan ok sayda hupi ortaya kard. Yedinci yzylda artan bir yozlama iinde, byk malik nelerindeki lks saraylarnda yaayan st snf ile vergilendirilen ve ba ml, geni kyl ve zanaatkr kitlesi arasndaki toplumsal uurm, en azndan, Asurlu tebaadan rasgele seilenleri onlarn yerine koymaya ynelen III. Tiglat-Pliserin (745-27) reformlarndan sonra, kyl ve za naatkr kitlesinin ge dnem Asur ordularndan dlanmasn artrd. Bu, Asur ordusunun, takip eden hzl yok oluunu aklamaya yardmc olurken, bir yandan da, tarihsel kaytlarda neden hi izi kalmadn or taya koyar. Asurlularn gl bir etnik duyguyla yaratlmasna nceleri yardmc olan kyllerden oluan ordu ve devletler aras sava, imdi yabanc personel ve uzmanlara bel balayan soylu grevlilerin kk heyetleri tarafndan denetlenen bir kompozisyon deiikliiyle, daha nce ileri srdmz (Blm 2) devletler aras savan byk lde yerlile rin askere alnmas kouluyla etnik kimlii srdrd iddiasn ok arp c bir ekilde dorulayarak, devletin gerilemesini ve Asurlu st snflar ile kyl tabanlar arasndaki blnmeyi kolaylatrd.232 Bu, imparatorluun dmesinden sonra, Asur ethruesinden kyl taba nn ekilmesinin hikyesi olabilir, fakat 609dan sonra kendi elitleri arasnda Asur kimlik duygusuna dair neden hibir ey duymadmz aklayamaz. Evet, kentleri ykld ve hatta elitlerinin bazlar srld. Fetheden Babil kral Nabupulazarn anlatt gibi: Subarum (Asur) lkesini katlettim, dman lkeyi ynlara ve ykntlara evir dim. ok eski gnlerden beri btn halklar yneten ve ar boyunduruuyla lkenin halkna zarar veren Asurluyu, Akkadn ayaklarndan geri evirdim ve onun boyunduruunu karp attm.233 Fakat, ne fetihler ne de srgnler etnik kimlik iin zorunlu olarak lmcl deildir ve Asurlu kimliinin zl hl bir soru olarak kalmaktadr. Bir ihtimal, ayn zamanlarda Asur dininin yok oluudur. Babil ve Msrn aksine, Asur devletinin yklmas, kurumsallam bir Asur dininin so nunu getirmitir. Asurda can ekien baz etnik duygularn olduu izle nimini uyandran bir ekilde:, Kyros'un 538de Asur tanrlarn Babil Pantheonuna kabul ettii dorudur; fakat daha sonralar Asur tapnaklar

ve rahipleri hakknda hibir yerde, hibir ey duyulmamtr. Asur dininin e kadar devletle balantl olduu, fazlasyla soylularn ve krallarn kar laryla tanmlanmaya balad ve devlet kt zaman, dinin maddi ya da ruhsal anlamda ne bavurulacak bir eye ne de nfusun herhangi bir katmann bir arada tutacak gce sahip olduu grlmektedir. Bununla ilikili bir neden daha vardr. Orijinal olarak Asur dinsel merkezindeki Aur, Adad ve Dagana tapnmay odana koyan ge Asur dini, daha sonralar giderek Smer ve Babil modellerine bal olmaya balamtr. Asurbanipalin ( 668-26) dneminden itibaren, btnyle eskiye dnk bir yeniden canlandrma vardr, fakat yerli kkenleri olma mtr; Ninovann yazclar Smer, Babil ve Akad edebiyatn ve dinsel metinlerini sadk bir ekilde kopyalamaya koyuldu ve tapmak rahipleri daha prestijli olan Nippur, Sippar ve Babildeki benzerlerini model ald. Bylece, onlar, kendi dinsel mitlerini gelitirmekten ok, bir dinsel mer kez olarak Asurun konumunun deerini drm ve Asurludan ok Babil etnisitesi anlaynn devam ettirilmesine yardmc olan eski Mezo potamya mitolojilerine uyum salam grnmektedir.234 Asur sanat, mimarisi ve bunlarla yakndan ilikili kraliyet kitabele rine ilikin almalardan benzer bir resim ortaya kmaktadr. Hemen lemen istisnasz bir ekilde, bu , devletin siyasal propagandasna ve monarinin yceltilmesine hizmet etmektedir. En etkili mimari, I. Tukult:i-Ninurtann Kar-Tukulti-Ninurtadaki, II. Asurnasirpal ve III. Salmaneserin Nemruddaki, II. Sargon Horsabaddaki ve I. Asurbanipalin Ninovadaki saraylarnda grlmektedir. Bu saraylarn, krallarn nerdeyse tanrlara yakn bir ekilde tasvir edildii, genellikle kraliyet seferlerini, kuatmalarn ya da avlarn gsteren oyma kabartmalar ve gerek lle rinden byk kanatl boalar, zellikle din aleminde devletin yceltilme sini yanstmaktadr.235 Bu, eliler ve haraca balanan devletler zerinde, Asur devletine kar korku ve dehet uyandrmak iin dzenlenen siya sal bir sanattr. Babilli nclleri gibi, krallar, yllk dinsel dng iinde ryalar, mucizeler ve fallarla bal olduu halde, bu dinsel alemin dnda kayda deer bir hareket zgrlne sahipti ve din adamlarnn ba olarak, devletin amalan iin gelenei istedikleri gibi kullanabiliyorlard. Kraliyet yaztlar, nasl krallarn asker toplama srasnda btn yksek grevlileri ynettiini, halefi olduklar Marbanuti (yaradln oullar) ile ibirliini saladn, kendinden emin bir ekilde soyunun prestijinin izlerini mitolojik kahraman Adapya kadar gtrdn ve kendilerini askeri megalelere ve devlet meselelerine adadn ortaya koymaktadr.236

14 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

143

Sonuta, Asurun etnik zlnn (siyasal yok oluuna kart olarak), i toplumsal blnmeler, dier kurumlarn aleyhine olacak bir ekil de devletin yceltilmesi, Asur dininin d modellere bamll ve bun larla bir araya gelen Asur ordusundaki ve kentlerindeki artan kltrel kozmopolitizm ve etnik sulanma gibi bazlarnn zellikle nemli olduu faktrlerin birlemesinin bir sonucu olduu grlmektedir. Kltrel asimi lasyon ve dinsel katlk bata kentli elitlere zarar vermitir; imparatorlu un dmesiyle birlikte, deerleri, anlar, sembolleri ve mitleri Babilden ilham alnd ve trenlerde ve rahipliklerde Babil model alnd iin, Asurlular kltrel balamda komular Babil elitlerinden ayrtracak ok az ey kalmtr. Sonunda, artk fazla bir ilevi olmayan bir devlete bildirilen ballktan baka, Asur gelenekleri evrelerinde olanlarn gele neklerinden neredeyse ayrtrlamaz hale geldi. Can ekien Asurlu kimliinin hzl zlnn muhtemelen bir baka nedeni daha vardr: fethedilen halklar arasnda etnik unsurlarn srgne gnderilmesi ve kknn kaznmas eklindeki acmasz Asur si yaseti yznden evrelerindeki ethnielerin genel dmanl. Srgn edi len halklarn, Sefenyann o zaman ve Hezekielin yanm yzyl sonra yap t gibi, Asurun yklmasn alklamas bir srpriz deildir; Ninovann kuzeyindeki Blkodan srgn edilen Nahum peygamberin intikam anla tan ilahi kitaplarnda boyunduruk altndaki halklarn hissettikleri zeri ne baz eyler yakalyoruz: te bak, Yaswehin ev sahiplerinin szleri, Senin karndaym, Senin giysilerini soyacam, uluslara senin utancn gstereceim. Senin pisliklerini ve ayplarn dkeceim, Seni uyanyorum, Senin kan gren herkes alayacak: Kimsesiz Ninova ona kim alayacak? obanlar uyku halinde, senin soylulann ld, senin halkn dalardan atld, onlar bir araya getirecek kimse kalmad. Senin aclarnn ifas olmayacak, yaralarnn hepsi ldrc, senin kaderini, belan bulman duyan, senin adaletsizliinin tama men kmesini duyan herkes elleriyle alklamayacak m?237 Daha sonralar Asur terimi Kuzey Irakm bir blgesini anlatan corafi bir ifade olarak kald, burada sonralar Nasturi Keldaniler topland ve eski ve anl yerleimcilerin soyu zerinde hak iddia ederek onlarn ismini ald.238 Asur, etnik zlmenin hemen ardndan etnik birliin yok oluuna en arpc tek rnektir. Lehler, Yunanllar, Ermeniler ya da Macarlar gibi dierleri kendi devletlerini ya da egemen olduklar devleti kaybettikleri

halde deimeden ya da dnerek, fakat etnik olarak tanmlanabilir ekilde ayakta kalrken, Antik ve Ortaadan iyi bilinen dier birok rnek-Kassitler, eski Filistinliler, Gutiler, Elamllar, Vizigotlar, Burgundlar, Normanlar (Normandiyadaki), Avarlar, Kumanlar, Hazarlar, randaki Akhunlar- onyllar ya da yzyllar sren hanedanlar ve siyasal birlikler yarattlar, fakat siyasal birlikleriyle birlikte ya da hemen sonra ortadan kayboldular. Ayrca, Lullubilerdenden Brahuiler ve Skellere kadar bazla r kaytlardan silinirken, zellikle Rusya ve Afrikada kendi devletleriyle oynayamayan pek ok kk ethnie vardr, ancak fazlasyla tecrit olmu durumlar byk imparatorluklarn iinde ya da tarasnda kendilerini srdrmelerine yardm eder.239 Her bir rnekteki koullarn incelenmesi sonucunda, etnik anma ve zlmenin kapsad btn farkl faktrlere ilikin genel ipucu ve gster gelerden daha fazlasn elde etmek olanakszdr.

Etnik Beka
1. Etnik Devletler Yukardaki ifade, ounlukla, yzyllarca, hatta binyllarca sren uzun vadeli etnik bekaya ilikin koullarn uygun olduu durumlar iin de dorudur. Sreklilik adna etnik gizilgcn olduu bu tr durumlar ince lemek iin, demotik ile aristokratik ethnie arasndaki ayrma, bu ayrmla birlikte hanedanlk ile komnal mythomoteurleri ve kltrleri arasnda ve etnik devletler (bizzat kendi devletleri olan ethnieler) ile etnik aznlklar (kendi devletleri olmayan ethnieler) arasndaki, Blm 2 ve 3 de ele al nan farkllklara dnmek gereklidir. lk olarak etnik devletlerle balayalm ve yanal-aristokratik ethnienin, sklkla hanedanlk kltryle birlikte, nasl kendisini srdrdn ve nihai olarak kendini ulusa evirebildi im grelim. Normal olarak, yanal-aristokratik ethnie, kuaklar hatta yzyllar bo yunca devam edebilmesine ramen, siyasal birliklerinin yok olmasyla bir likte kaybolmaya ynelmektedir, bu zellikle mythomoteurleri iin doru dur, tpk giderek hanedanlaan Asurlular gibi. Fakat, aristokratik ethnie ve yneticileri, toplumsal kademelere nfuz edecek ve kent merkezlerine uzanacak birletirici brokratik kurumlan kurmak zere devlet gcn kullanrsa, sonu bu ekilde olmayabilir. Bu, uzun srelerde, ya yerli aristok

14 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

14 5

rasi ve hanedanl ya da, istilaclar tarafndan yaplabilir. Sre, egemen ethnie nin aristokrasisinin, nfus kitlesini devlete balamak zere brokra tik kurumlan oluturmas ve buna, sklkla uzayan sava durumunun yar dm etmesi ile balar ve eit bir ekilde olmasa da, nfus kitlesinin katld bir devlet kltrnn yaratlmasyla beklenmedik bir ekilde sona erer. Franklarn Merovenj ve Karolenj ynetimleri altnda, istilac aristokrasi Kuzey Fransadaki (Roma tarasnn gney yarsnda bu kadar ok deil) Gallo-Roman nfusu yava yava birletirmeyi baard zaman olan ey budur. Bu, Yzyl Savalar srasnda ve sonrasnda bir Fransz ulusal devletinin ve nihayetinde ulusal kltrn yaratlmasnn yolunu hazrla yarak, Capet ve Valois hanedanlarnn Kuzey Fransa kltrn gneye doru geniletmesine olanak vermitir. Tabii ki, ou endstri ncesi toplumda iletiimin zayfl ve dk dzeydeki teknoloji, ok az etnik devletin birleme ve kltrel homojenlie ilikin hedeflerine ulamas sonucunu getirmitir; Hititler, Lehler ve Macarlarda grdmz gibi btn yanal ethnie ler, milliyetilik ana kadar bunlar yapmay gerekli ya da arzu edilebilir bulmamtr. Filistin lordlar ya da Mool hanlarnn teritoryal bir anayurda daha sk kk salmalarm salayacak brokratik kurumlar araclyla, fethettikleri nfuslar birletirmeyi ve trde kl may gerekli bulduklar zerine hi kant yoktur. Yanal-aristokratik ethnie nin brokratik birletirme yoluyla, toplu ve bilinli bir etnik topluluk yaratmak zere, kltrel bir alan salamlatr mak ve bunu alt katmanlara doru ilemek iin devlet kurumlarn kullan maya abalad sadece birka rnek -ran da, Antik ve Ortaa Msrn da, Japonyada ve erken dnem Rusyad a- vardr. Bu rneklerde, i istik rar ve darya kar korunmadan yararlanacak nfusun dier katmanla r arasnda artan bir etnik dayanma duygusunu reten alann net snrla rna ve bu snrlar dahilinde istikrarl bir siyasal dzene doru bir ynelim vardr. Bu, etnik birlemedeki brokratik tarzda, ynetici hanedanlk, dzenin ve himayenin gvencesi olarak devletle birlikte tanmlanmaya ve devlet de tedricen korunan ve buyruk altna alnan toplulukla birlikte tanmlanmaya balar. Bu, Bourbonlar dneminde Fransada, Tudorlar ve daha az baarl olmak zere Stuartlar dneminde ngilterede gerekle mitir. En azndan kentli orta ve alt tabakalara kltrel alama yapan aristokratik ethnie, bylece farkl kuaklarda aristokrasiyi reten mit, sem bol, deer ve anlarla birlikte dayanaklann geniletir ve toplumsal hayat nn ve trelerinin mrn uzatr; artk bunlar byyen bir ilk-ulusun mirasn ve hzinesini beslemektedir.240

Buradan, brokratik birletirme ynndeki btn abalarn baars nn kantland anlam karlamaz. Ortaada, Etiyopyada Hz. Sley mana dayanan hanedanlk, hem gneydeki Mslmanlara hem de kuzey deki Falaalara kar mcadele ederek, kendi alann gvenli hale getir mek ve Monofizit Hristiyan kralln daha brokratik bir devlete dn iirmek iin gayret etmi, fakat bu abalar baarszlkla sonulanmtr.241 Sasanilerin, ran bir ulusal Fars devleti halinde birletirmek iin gster dii abalar da, onlara slami haleflerinden daha dayankl bir kltr kalm olmasna karn, ayn ekilde sonulanmtr. Her iki rnekte de, bu deneyimler uzun vadede etnik balar glendirmitir. Elbette, Sasai rann dou-bat ticaret yollar boyunca stratejik bir kltr alannda yer almas ve bu suretle dmanlar iin daha ekici olmas gibi bir fark vard. Erken ve Ortaa ran tarihi, aralksz savalarn ve zellikle kral I. apur (S 241-71) dneminde ve Budizm, Hristiyanlk ve Manicilikin ksmen giriine kar Zerdt atee tapnma trenlerini ve tapnakla rn yaymaya alan Zerdt bir din reformcusu olan Kartirin dnemin deki Sasani uyan olmak zere, dinsel otoriteleri arkasna alan, devleti yeniden dzenleme abalarnn tarihidir.242 Bu restorasyona ramen, Sasanilerde, kraliyet, aristokrasi, Zerdt din adamlar ve kentli katmanlar arasnda dikkate deer i ihtilaflar var dr; bu, Kral Kubadn (S 488-96, 498-531) radikal Mazdeki tarikat korumas ve halefi Hsrevin (S 531-79) bunu bastrarak Zerdt Ortodoksisini restore etmesi ile kraliyetin din siyasetindeki dalgalanmalar ve dinsel senkretizmin geni cazibesinde aa kmaktadr.243 Sonraki d nem, eskiye dayanan bir kltrel restorasyon hareketi olmu ve grd mz gibi, ulusal destan gelenekleri, ilk olarak, Hsrevin ynetimi altnda dzenlenmitir. Bu baarlar sradan bir bilinli arkaizm olarak alaya almak ve aadaki eyleri ileri srmek kolaydr: Krsal alanda gerek kkleri olmayan baka kent uygarlklannda, mimaride olduu kadar teolojide de sonular grkemli fakat yapayd; daha erken dnemlerde sken derin zaferlerinin Akamanlann yksek kltrn datmas gibi, yedinci yzyl da da Mslmanlarn fetihleri btn gelenei koparm oldu.244 Fakat Akamanlann tanmlanabilir bir halk birimi ve belli bir kltr alan iinde bir isim, bir rnek, bir kayt olarak kald ve zgn ranl doasn ve bu lkede slamm rotasn ekillendirip Farsiler arasnda ortak bir soy ve tarih duygusunu glendirdii gerei baki kalmaktadr.245 Eski bir aristokratik ethnieden biricik topluluk duygusunu koruyabi len byk bir etnik devlete doru benzer dnmler, Msr tarihinde

146

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

14 7

bulunabilir. Asur ( 671), Babil ( 598) ve Pers ( 525) istilalar bile, Firavunluk kltrn ve mitolojisini ykamad ve sadece 343deki nemli ayaklanmann bastrlmas Firavun tapmaklarnn zarar grmesi ne neden oldu. skenderin Msra gelii, Msrl topluluk duygusunun srekliliine yansd; Ptolemaios ve Roma dnemleri, bir tapnak inas saanana -Dendera, Edfu, Esna, Kom, Onbo ve Philae- ve yneticile rinin Firavunun dinine iltifatlarna tanklk etti.246 Ayn zamanda, baz senkretizm uygulamalanna ramen, Msrl din adamlan evresi, karmak hiyeroglif yazyla eski ritelleri yabanclarn saygszlklarna kar saklama ya ve btn dnyann tapna olarak Msr korumaya aba gstere rek, bilinli bir dinsel arkaizm uygulamlard ve ak bir yabanc dmanl sergilemilerdi.247 Yine de, Sarapis ve siste odaklanan ve aristokratik tapnak mitolojisinden giderek daha fazla sapan popler Msr dini, Roma ynetimi ve ar vergiler altnda, halkn gndelik ihtiyalar iin daha aklayc olan Hristiyanln bir biiminin, yani Monofizit Kptiliin (yani Msrl) yava yava kabul edilmesinin yolunu hazrlad. Yunanl, Yahudi ve Romal etnik unsurlar, Msrllarn farkll duygusunu sulandrmay baaramad. Fakat ynn aadan deitirdi. Gerekte, Kpti Hristi yanlk, Arap fethinden sonra da uzun sre devam etti ve 705de Abdlmelikin btn devlet ilerinde Arapay resmi dil ilan eden ferman hatta Mslman (Fatmi) kltrel tahakkmne doru gei bile, can ekien Msrl kimliinin kkn kurutamad.248 Ge Firavun ve Firavun sonrasnda etnik devlet yaratmak iin gste rilen abalarn tarihi, pek ok adan, hanedanlk mythomoteuruyla aris tokratik bir etnik kltre, denetimlerine uzak yeni kent merkezlerinde etkili olacak yeni kltrler tarafndan bir kez meydan okunduunda, bu kltrn zel mitolojisini ve sembolizmini st katmanlar ve tapnaklar daki sofular dnda srdrmekte ve yaymadaki glklerini gstermekte dir. Yine de, Ptolemaios ve Roma dnemlerinde, Firavunluk Msrnn uzun farkl tarihinden gelen belli temel duygular ve kabuller, kentli yok sullarn kafalarna yerlemitir:" yalnz kendilerinin olan lkeye (Ptah) ballk, yabanc etnik topluluklara kar sk sk olan ayaklanmalarda aa kan kltrel farkllk duygusu ve mulak fakat duyarl bir ortak kkenin ve imdiye kadar yabanc unsurlarla karmayan bir tarihsel kl trn torunu olduunu hissetmek.249 Baz ynlerden Bizansl st tabakalarn, balangta bu ynde bir niyet tamamalarna -amalarndan sadece bir tanesi ise- ramen, bir etnik devlet yaratma konusunda daha baarl olduklan kantlanmtr. Ban-

ilan itibaren Bizans imparatorluk mythomoteur, hanedanla dayal ve linsel olmak zere ikiliydi. Tanrnn naibi ve evrensel Roma mparatorluftunun mirass olarak Bizans mparatoru, hanedanla dayanan dier yneticilerden daha fazlasn ifade ediyordu; Ortodoks Hristiyanln nananlar topluluu adna mcadele eden Mesihi umutlarn ve klasik dnyann nostaljisini tayordu. Fakat, topluluk giderek daha fazla konu mada ve grnmde Yunanllamaya balad. Latincenin sarayda ve b rokratik evrede uzun sre etkisini srdrmesine ramen, imparatorlu un ekirdek nfusunun kltrel harc Yunancayd ve eitimleri Yunan dili ve klasikleri zerine idi.250 Yedinci yzylda, batdaki ve Asyadaki topraklarnn ounu kaybettikten sonra -spanya ve Kuzey Afrikada nce Vizigotlara, sonra Araplara, talyann byk ksmn Lombardlara, Balkanlarda Slavlara ve Msr ve Yakndouda Mslman ordularna- emperyal gelenek, Hristiyan Ortodoksisi ve Yunan kltr, Bizansn ve onun Helen topluluunun dayana olmutu. Siyasal koullar ve Yunan kltr ve eitiminin esneklii, dil ve karakterde Bizans baskn bir ekilde Yunanl yapt.2511204de Konstantinopolisin yamalanmas ve Venediklerin himayesi altnda bir Latin mpara torluunun kurulmasndan sonra Nikaea, Epirus ve Trabzonda kurulu Yunan mparatorluklarnn eski bakenti geri alma zerine kahramanca Helen dn gerekletirmek iin rekabetleri, Latin igaline kar Yunan etnik duygusunu daha ileriye tad. Onbeinci yzylda Bizans mparatoru Mikael Paleologos Trklerin tehditleriyle kar karya kald zaman, Orto doks kilisesini Papaln altna ve bu suretle Batnn himayesi altna yerle tirmeye abalad. Onun bu siyasetine kar gl bir Yunanllk duygusu kkrtlm oldu. Ondrdnc ve onbeinci yzylda, Konstantinopolisin avam nfusu, keilerin, rahiplerin ve ynetimin Latin siyasetine kar, Ortodoks tarafn yelpazesindeki Helen duygulara dayanarak Trk sangn Latin Piskoposluk tacna tercih etti ve zengin kentli snflara saldrd.252 Fakat, Trklerin fethi ve Bizansllarn yok oluu, Ortodoks Yunan topluluunun ve etnik duygularnn sonunu getiremedi. Yunan topluluu, kilisenin ve patrikliin altnda Osmanl mparatorluunun kabul ettii bir millet eklinde rgtlenerek srgnde geliti, diyasporanm st snf lar, imparatorluun ekonomik ve brokratik mevkilerde imtiyazl hale geldi. Sonuta, Bizans brokratik birlemesinin paradoks oluturan etkile ri oldu: Msrda olduu gibi, daha demotik bir Yunan Ortodoksisi lehine, Yunan topluluu kitlesinin devletten, onun ynetiminden, brokratik emperyal mitler ve kltrden kopmasna yardmc oldu; fakat Msra ben

148

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

14 9

zemeyen bir ekilde, devletin yok olmas, Trk basksna kar Ortodokslu un glenmesine ve restore edilecek Bizans mparatorluunun eski hanedarilk-mesihlik sembolizmine yeniden tutunulmasna hizmet etti.253 Gerekten, kendisini hakiki bir ulusa dntrmeye muktedir olan aristokratik bir ethnienin baarl brokratiklemesine dair rnekleri sade ce Batda buluyoruz. ngiliz rnei zellikle reticidir. Ada konumu ve byk lekli youn iftilie uygun dz ovalarla, Galler, Cumberland ve skyadaki dalk araziler arasndaki farkllk, ngilterede farkl bir etnik kimliin oluturulmasna ve srdrlmesine jeo-politik ve ekono mik dayanaklar salad. Fakat, dier faktrler bu eilimi bozmaya meyil liydi: Man Denizinden yaylan hanedanla ve akrabala dayal dzenle meler, Anglo-Sakson krallklarndan miras kalan blgecilik, Wessex ta hakkmndeki gney ile daha Danimarkal olan kuzey arasndaki klt rel blnme, daha sonralar dilsel kltrde snf temelli farkllklar -ngi lizce konuulan kyler ve kasabalar, Anglo-Norman dili konuulan atolar ve kentler ile Latince konuan kilise ve manastrlar arasnda.254 Gerekten, ondrdnc yzyln Fransz krallar ve soylularyla yap lan uzun savalara kadar siyasal ve dilsel merkezilemenin baarldnn bir ls olarak, derece derece etnik ve hatta ulusal uyum kabul edilmeye balanmamt. Bu yzden, Chaucern zamanndan itibaren devlet yne timi ve yasalardaki ve dilde daha byk bir standartlama gerektirmiti; bu, elit kltrn dillerin bir karmyla aaya doru alanmas anla mna gelmiti. Ayn zamanda, onikinci yzyln sonunda Monmouthlu Goefrrey ile balayarak tarihin yeniden yazlmas ve Britanya mitolojile rinin yaratlmas anlamna geldi.255 Fakat, sonra kendi edebi miras ve misyonuyla, gl bir devlet rahipliinin olmay nedeniyle yerelcilik ve blgesel gelenek bir ngiliz ulusunun gelimesine sekte vurdu. Tabii ki bu, daha sonra, VIII. Henrynin bir Papalk fiefi olarak ngilterenin taral ve tabi nitelikteki dinsel pozisyonunun ortadan kaldrlmas ve priten etnik milliyetilik temayl ile saland. lgin bir ekilde, bir Ingiliz ulusunun onaylanmas sreci, ayn zamanda bir hanedanlk mytfomoteur nn yerini daha popler, iinde ngilterenin var olduu bir klt rel misyon ve topluluk duygusuyla Ada sembolizminin almas srecidir.256

2. Etnik Aznlklar
ou dikey ve demotik bir karakterde olan ve komnal mythomoteurlere sahip etnik aznlklara dnersek, onlarda, kutsal ve dinsel faktrlere,

hanedanla dayal etnik devletlerde olduundan bile daha fazla nem verildiini grrz. Din adamlar ve kutsal metinler, sz geen devlet lerde aristokratik bir topluluun brokratik etnik birletirme sreciyle krken, etnik aznlklarda, bunlar mit-sembol bileiminin ve tarih sel kltrn muhafzlar ve aktarclar olarak rol oynar. Baz rnekler de, din adamlar ve kutsal metinler, bir jeo-politik konumun ve etnik .mayurdun iinde ve yararna rol oynar. Dierlerinde ise, neredeyse bu konumun yerine geilmektedir. lk durumda, yani yerleik etnik topluluk larda, din adamlar ve onlarn sembolik bilgileri, topluluun sahip oldui;u ve iinde gndelik varoluunu kurduu lkeye dayanmtr; kincisin de, yani diyaspora topluluklarnda, din adamlar ve kutsal metinler, eski lkede kkleri olan ve de srgnlerin hlyalarnda gelitirilen hayali ana yurdu ikame eder. Yerleik aznlklarn bekas lehine en ak koul, meru bir ekilde, gvenli ve toplu bir konumdaki etnik bir devlet dahilinde olmaktadr. Bretonlar ve Basklar sadece meru, toplu ve grnr bir konumla deil, ayn zamanda genellikle hatrlanamayan zamanlardan beri kendi yurt larnda yerleiklie sahip olmalaryla tannmaktadr. ok ethnieli bir dev lette, belli bir ethnienin tahakkmyle devlet giderek artan lde etnik nitelik kazand zaman bile, daimi unsurlar olarak grlrler. Tabi klnabilir, nemsenmeyebilir, bask grebilir ve hatta kendi teritoryalarmda temel kltrel haklar inkr edilebilir, ancak onlarn devletin belli bir arazisiyle zdelemelerini inkr etme yolunda bir aba yoktur. Fakat, bu jeo-politik kabul, etnik aznlklar kt d basklardan koruyamazsa, i erozyonu ve gerilemeyi nleyemez. 1282den sonra Galliler nihai olarak bamszln kaybettii zaman, zellikle elitlerine ynelik olarak, ngi liz toplumu ve kltr tarafndan bir kltrel alanmann uzun sreci balad, bu 1536da Birlik Anlamasyla hzland; ondokuzuncu yzyl itibaryla Gal halk tamamen ngilizletirilmiti, din Anglikanizmdi, konu ulan dilin ve eitimin temeli ngilizceydi.. . ve bu suretle siyasal birle tirme, toplumsal ve corafi paralanma karsnda bir Gal topluluu duy gusunu canl klmak, dier katmanlara ve kurumlara kald.257 Bu kurum lar arasnda, ozanlar ve apeller, farkl zamanlarda gurur vesilesi oldu; ozanlar ve onlarn Ortaa dnemindeki mcadeleleri, lolo Morgan ve Thomas Jones gibi onsekizinci yzyl entelektellerinin 1789un getirdi i kendi eisteddfoddaulanm zenme ve restore etme abalar ve birok farklla ramen Gal dilinde ncil okumalar, koro arklar ve toplant lar yoluyla bir Gal topluluu duygusunu canlandran onsekizinci yzyln

15 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

1 51

Metodist ve Baptist apellerinin vaizleri saylabilir. Bunlara, onaltmc yzyldan itibaren artan okuryazarln geni bir geerlilik kazandrd, Kelt Antikitesinin Arthurcu hayalleriyle birletirilen, bamsz krallk gnlerinden kalan efsane ve mitler haznesi eklenmelidir.258 Ada konumu, ynetimin ve yeni yerleenlerin istila ve basklarndan uzakta, rlandann stratejik olarak konumlanmasna ok az yarar getir di. Yerletikleri alann sakinleri olarak haklarnn tannmasna ramen, zellikle Reformun tahribiyle dinsel sapmalarn gelimesinden sonra, ngilizlerin Mandallarn kltrne ve kimliine kar saygs ok azd. Bu srada, blnm ve liderleri olmayan Mandal kabileler ve ky top luluklar, Gael ve Katolik mirasna bavurdu, bu miras, Hristiyanlk ve klasik eitimin Bat Avrupada dk seviyede bir gelgitte olduu d nemde, Iskoya, Kuzey ngiltere ve Galler boyunca yaylm manastra dayanan Kelt Hristiyanlnn (ge drdnc ve beinci yzyllarda Ro mal Britanyadan ithal edilmiti) nl geleneinden domutu.259 Sonu, rlandal topluluklarda papazlarn zel ve belirleyici rol oldu; bu, Britanya basksnn olmad ve Priten misyoner abalarnn andrlabilecei Gael rlandasnn ve ngilizce konuan ardllaryla, ierii nin tanmlanmasnda Kelt Katolik geleneklerin prestiji ve etkisi ile bir likte gerekleti. ngiltere iin rlanday denetlemeyi zorunlu hale geti ren bataki stratejik konum esine, derinleen dinsel blnmelerle bir likte, eski rlanda Katolik elitlerin iktidar tek bana brakarak, zen ginlik ve prestijden pay almay reddetmeleri eklenebilir; onsekizinci yzyl itibaryla sonu, Katolik kyl kitlelerin, Katolik balarna doru ynel meleri ve umutlarn Gael Katolik dirilie balamalar oldu, rlandallk, krsal alanda giderek Katolik hiyerarisinin etkisinin srmesi ve Kato liklie olan ballkla tanmland. Gael dilinin gerilemesiyle (bir Kelt kl tr olmamasna ramen) derinlere ilemi bir Katoliklik ve baskn Ka tolik papazl, rlandal kimliinin balca dayana ve sembolik tanm laycs olarak kald, dinden dolay bask ve ayrmclk, sadece rlanda etnisitesinin dinsel hatta Mesihi ieriinin glenmesine hizmet etti.260 Din adamlarnn ve kutsal metinlerin hem birok d dman hem de i birliin bozulmas karsnda uzun sreler boyunca etnik kimliin korun masndaki kilit rol, bazlar yzyllarca hatta bin yl ayakta kalan birka Yakmdoulu topluluun varl ile daha ok kantlanmaktadr. Drzi el-Hkim kltnn izleri, S 1016ya Gney Lbnanda Hermon da yaknlarndaki, Vadi al-Tayma kadar uzatlabilir. Feodal ailelerin (Tanuklar, Arslanlar ve sonra Manlar) ynetimi altndaki Drzi topluluk-

lr, ilk hallardan itibaren Montfort ve Belfort hal kalelerine saldrlaasnda nemli bir askeri rol oynad. Onaltnc yzyl itibaryla, Man .lei, Osmanllar tarafndan Gney Lbnann feodal yneticileri ola ak kabul edildi, onsekizinci yzylda bu pozisyon bir Snni kabilesi olan ihabi ailesine geti. Sadece ondokuzuncu yzyln ortasnda, yabanc mdahaleler ve Osmanl siyaseti Lbnandaki Maruniler ve Drziler arasnda gerilim ve i sava yaratt. Periyodik basklar dalara ballk ve dallarn bamsz ruhuyla birleerek Drzi ayrlkln glendirdi. I )rzi ailelerinin ve kyllerinin birlii ve manevi gc, daha ok i evli liklerden ve gizli dinlerinin trenleri ve detlerinden douyordu. Bu gizli lik, dine yeni girenlerin din nedeniyle grdkleri zulm nedeniyle ihanet edecekleri korkusundan ve ayn zamanda el-Hakimin lmyle kran gnnn geride kald bugnlerde din deitirmenin reddedilmesin den kaynaklanyordu. Son byk Drzi eyhi Bahaeddinin lmnden (S 1031) sonra, bu Kimse Drzi cemaatine kabul edilemez veya ora dan izinle ayrlamaz. Bundan sonra, Drzi dini, sadece bir din olmaktan km, takipileri ayr bir ulus haline gelmitir anlamna geldi. Drzi inanc, inananlarnn ruhlarna dnefek, dinsiz bir dnyada kaltsal, kutsal bir imtiyaz haline geldi: Bu kendi kendine merkezileme, hayatn ona vakfedenlerin saylarnn artmas ynnde her trl abadan saknmaya itti, dinlerinin pratiindeki dokunulmaz gizlilik, yollarna glgesini dren herhangi bir baskn dinin retilerine kar kendilerini daima tetikte tutmalar ile birleerek, Drzi cemaatine dokuz yzyl dan beri istikrarl ve homojen bir varolu salad.261 Bu ifadede, Drzilerin istikrar abartlm olsa da, dinsel-etnik kimlikleri nin canl sreklilii, orijinal etnik heterojenlikleri (Pers, Krt ve Arap unsurlar) iinde bir defa ekillendikten sonra, byk eski gnlerin mu lak kutsal metinleri araclyla btn bir doktrinin uygulamalarn re ten sradan din adamlar topluluunun st tabakasndan kaynaklanm olmaldr.262 Geri ok az bir sayda olsa da, baz Yahudi tarikatlar ok daha uzun mrl olmutur. Bugn yaklak bin kii olan Falaalar, onbeinci ve onaltnc yzyllarda Hz. Sleymana dayanan hanedann ynetimin deki uan Amhari Etiyopyasnn Monofizit inan ile iddetli savalara tutumu kendi zerk krallklarna sahiptiler; fakat bekalar, daha ok ilk Yahudilik ile Etiyopya detleri ve dilinin (Geez onlarn kutsal dili dir) kendine zg bit karmnn sonucudur. nk tpk Etiyopyal

15 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

153

Hristiyan benzerleri gibi Falaalar, Afrika Burnuna ve Gney Arabis tana nakledilen fosillemi brani-Yahudi inan, pratik ve detlerinin inat taraftarlardr.263 Buna, tecrit olular, Gondarda ana akm Etiyopyal topluluun yar dnda donmu katmanlamalar, retici ve zanaatkr olarak rolleri ve temelde Hristiyan komularna kar dinsel nyarglarn etkisiyle oa lan ve Yahudi pratiklerine kat ballklaryla glenen eitli aralklarla ortaya kan dmanlk eklenmelidir.264 Nabluslu Samiriyeliler (saylar, Tel Aviv yaknlarndaki Holonda yaayanlarla birlikte 400 kii) soylarn, monari ncesi srailoullar d neminde Uzzi ve rakibi Elinin ehemdeki yksek rahiplik iin mcade lesinden doan hizbe kadar uzatmaktadr; Eli, ilohda rakip bir klt oluturmu, bu daha sonra Hz. Davut tarafndan Kudse gtrlmtr. Yahudiler ve Samiriyeliler arasndaki balca tartma konusunun oda nn kutsal merkez olmas ilgintir; Talmuda gre, Samiriye muhalefeti Gerizm dann kutsallna duyulan inanca dayanmaktadr265, Samiriye kkenlerinin izlerinin zaman zaman grld Persliler dneminde, Ez rann reformlar, Nehemyann Samiriyenin yneticisi Sanballadla at mas, phesiz Samiriyeliliin farkll duygusunu keskinletirmitir; so nu olarak, Bizansn Ortodoks olmayanlara kar iddetli basklarna kadar Samiriyeliler Filistinli Yahudilerle ok az meselede ortaklamtr.266 Samiriyeliler, ounlukla istilaclar ve blgenin yneticileri tarafndan yok edilmi olsa da, Yahudiliin ilk aamasna sarlm ve Kitab- Mukaddeste Eski A hitin ilk be kitabnn kat bir yorumunu benimsemitir; fakat am hari yerleimleri hibir zaman darda kk salamam ve sadece Israilli Yahudilerle yaplan i evliliklerle bugn Holon ve Nablustaki yeniden dirilmeye muktedir olmutur.267 Ortadouda Hristiyan etnik topluluklar da, kk saldklar yerde binyldan ok kendilerini korumulardr. Marunilerin asl kurucusu olan Aziz Yuhanna Maron (S 685-707 yllarnda patrik) orta Lbnann Kadia vadisinin evresindeki dal halktan (AhlaU ]abal), Suriye din usulleri ve treleri ile topluluu rgtlemitir.268 Genellikle yksek dalarn yamalarnda kurulan manastrlar, hem zulmedenlere kar bir kale hem de eitim merkezleri haline gelmitir. Roma Kilisesi ile S 1182de balayp S 1736da Sinodda tamamlanan dinsel birlikleri, toplumsal kademeye nfuz etmese bile, siyasal korunma iin bir nlem oluturmutur. Sonu olarak Gibbon unu ortaya koyabilmektedir; Hrmetkar Maruni halk Konstantinopolis mparatorluunda ayakta kalmtr ve hl Trk efen

dilerinin altnda din serbestlii ve hafif klelik ile yaamaktan honut tur.269 Bunlarn ou, Maruniler gibi dalarda inzivaya ekilmenin stnl nden yararlanmam olan, fakat onun yerine slami Msrda, yazc, vergi tahsildar ve yksek memur olarak farkl bir toplumsal mevkiyi igal eden Kiptiler iin de dorudur. Fakat art arda gelen slami hanedan lara, hkmetin aralar ve gelir kayna olarak kukusuz yararlar olma sna ramen Kiptiler, ou kez korunmalarn nihai olarak kiliselerine ve modern an balarnda Yukar Msrda unutulduktan sonra kutsal dil ilevini gren Kpti dilindeki ayinlere borlu olmutur.270 Monofizit Hristiyanla ve Kpti kimliine balln korunmas ve canlandnlmasmda manastrla ait erken geleneklerin etkisi hayati deerdedir. Ondokuzuncu yzylda benzerlerinin ou gibi mesleine bir manastr yesi olarak balayan byk eitim ve din reformcusu Patrik IV. Kyril (1854-61), St. Antoniusun manastr reisi olmu ve sonra yirminci yzyln balarnda Msrn modernlemesinde Kptilerin nc bir rol oynamalarn sala yan giriimlere n ayak olmutur.271 Bat Avrupada etnik topluluklar, din ve kutsal metinlerin nemli bir rol oynad benzer koullarn kombinasyonlar ile korunmulardr. Bask kimlii, son be yzylda Bask fueros ve Bask soyluluunun soy mitleri ve tarihsel anlar ile beslenmitir; fakat eit derecede de uzak dalk yerler de yerlemeleri ve son olarak farkl ekonomik gelimeleri ile beslenmitir. Yine burada da Kar-Reformdan sonra yerel din adamlar zellikle halka yaknlam ve topluluk lideri roln oynamtr.272 Bundan baka ondokuzuncu yzylda Karlizmin Bask lkesine Katolik telkinleri, Bask milli yetiliinin ilk tezahr ile yanksn bulmutur. Sabino Aranann 1894 tarihli yazlar, Bask lkesinin Katolik doasn savunmak iin kar konu lamaz arzusunu aa karmaktadr.273 Bretanyallar, Keklerin beinci yzylda ilk defa yerletii Breton Armoricada, zellikle 1532de Fransz Tac ile Birlikten sonra geleneksel Katolikliin kalesi olmutur. Devrim dneminden itibaren Bretanya blgesel ayrlkln ve kar devrimin kalesi olmu, bir sonraki yzylda kyl hayatnn eski ritminin ve mahzun Kelt sofuluunun araynda olan yeni geleneki entelektellerin uzak sna olarak kabul edilmitir.274 Dinsel inanlarn, ritellerin ve metinlerin derin kaynatrc gc ne pek ok baka rnek Avrupa ve Asyadan gsterilebilir -Srplar, Hrvatlar, Slovaklar, Grcler, Sihler, Karen ve Sinhalaseler- bunlarn tm, etnisitelerinin formunun korunmas zerinde dinin etkisini ve dinsel ruhla

15 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

15 5

bir yeniden canlanmay gsterir. Modern dnemde, muhtemelen ilk ola rak bu etki zayflamtr. Sonu olarak, Ortaan balarnda Katalan Katolik sofuluu her yerde aikard; Mslmanlara kar Reconquista misyonunun cokusunun tankl ve Barselonadaki kiliselerinin, Ripoll, Poblet ve Montserrat gibi manastrlarn bykl ve says.275 Sadece Kastilya-Aragon monarisinin iindeki birlemeden sonra, sofuluun haf zas, nceki deniz imparatorluunun zaferlerine, zerk kurumlara ya da Generalitata balanma zlemine doru ynelmitir. Yine de, ilk Katalan milliyetilii phesiz ki romantize edilmi Katoliklikten etkilenmitir; yirminci yzyla geldiimizde hzla endstrileen Barselonada dil ve sekler edebiyat modern Katalan ulusunun kltrel harc ve sembolizmi ola rak dinin yerini almtr.276

3. Etnik Diyasporalar
Dinsel faktrlerin zel rol, hem anavatanlarn hem zerkliklerini kay beden diyaspora topluluklarnn kaderi izilirken belirleyicidir. Birok ynden bu ikili kayp koullar, onlarn sonraki kaderidir ve kendilerini alglaylar restore edilecek halk eklindedir. Fakat, restorasyon erte lendike, kayp ikame edilmelidir; bu, diyasporadaki pek ok kk top luluk arasnda, inan srdren ritellerin ve hukukun btn zrhlary la kuatlm kendine has, cokulu, kurtuluu bir inan olmaldr. Din burada ikili bir rol oynar: ncelikle yerlemi ethnie iin muhafazakr; asl taahhdn yerine getirirken deien koullan karlamak iin ye niliki bir ekilde uyumlu.277 Elbette, klasik diyasporalarn her biri, yerletikleri tarmsal mlkiye tin olduu toplumlarda, katmanlama piramidinde zel bir toplumsalekonomik hcreyi igal ettiler. Ortodoks Yunanllar, Osmanl mparatorluunda, zellikle stanbulun Fenerlileri ve Kk Asya ve Karade nizin tccarlar olmak zere, ekonomide ve ynetimde zel bir yeri sa lama alarak, millet eklinde rgtlenmitir.278 Gerekte, sonuncusu, Batllaan diyaspora entelijensiyasnn dlerinde Antik Yunan Atina ideal lerine ve Helenci eitime dn araclyla rasyonalist bir kltr ve Bat tipi bir toplum iin ltuf haline geldi. Venedik, Viyana v Amsterdam gibi kentlerdeki entelijensiya da, ar bir Yunan dilinin yeniden canlan drlmasna nclk eden yayn maceralar ve niversite eitimi ile bir Yunan ortak etnisite duygusunun yeniden dirilmesine katkda bulun du.279 Fakat son analizde, yoksul kyller ve obanlar arasnda Yunan

kimliini en ok besleyen, restore edilmi Bizans Ortodoks mparator luu dyd. Bunun iin kylerdeki papazlarn youn iliki ama, kili sesinin daimi gnlk ritellerine, sadece papazlarn ulat kutsal ayin kitaplar ve metinlere ve Osmanl ynetimi atnda bile kilise hiyerarisinin siyasal gle uzun sreli olarak zdeletirilmesine geri dnlmtr. 1830da kilise bamsz Yunan devletine tabi olduu zaman bile (st hiyerari ve Patriklik bu ayaklanmay knad iin), krsal alanda daha derin olan etkisi uzun sre devam etmitir. Bizans imgesinde byk Yu nanistan oluturmak zere Yunan oniann yeniden fethedilmesi iin siyasal hrslar M egale dea eklinde devlete mal oldu.280 Bizans mparatorluuna hkim olmu ve daha sonradan fethedilmi olan Yunan etnik topluluuna kar misyon duygusuyla doldurulan ve korunan dindeki ve siyasetteki Bizans kimlii, Kayser-Papac siyasetler ve Zerdti Farsiler ve Mslman Trklerle uzun savalaryla, yeni ortaya kan Yunan ulu sunun dorultusunu ekillendirmi ve ona btn rengini vermitir. Osmanl mparatorluunun Ermenileri, Kataliko larnn ynetimin de millet olarak rgtlendiler; ge Bizans ve Arap dnemlerinde tarihlenen ve hatta Hindistan ve Rusya gibi daha uzak lkeleri kucaklayan diyasporalannda, tccar ve zanaatkrlar olarak zel bir mevki elde etti ler.281 Yunanllar gibi, bu diyaspora topluluu da, ondokuzuncu yzyla kadar belki de Ermenilerin ounluunun yerleik olduu anavatanlar na ve kutsal merkezlerine (stanbula denk den Emiadzine) eit bir tutkuyla balanmtr.282 Bu, kendi iinde, dank Ermeni yerleme bl gelerine belli bir i btnlk ve rgtsel ama salad. Bu rgtlerin ats temel olarak dinseldi ve aldklar eitim kilise eitimiydi. Beinci yzyln balannda Aziz Mesrop-Matotz tarafndan Ermeni kutsal kitab nn yaratlmasndan itibaren Ermenistanda durum buydu ve asimilasyona kar yeni bir engel yaratt; dinsel eitim ve Incile ait dnya iin gl bir silah oldu.283 IS 301de Ermenilerin Tezhipi Gregorynin etkisinde kutsal metni kefetmesi ve kullanmasyla Hristiyanla geilerinin sonucunu, byle bir durumla karlamayan daha gneydeki komular Nebatilerle karla trmak retici olacaktr. Tpk Ermeniler gibi, Nebatiler de erken Pers dneminde tarihlenebilir, Ermenilerin yapt gibi, kutsanm krallar B yk Tigranesin ( 95-55) ynetiminde ikinci yzyln sonlarnda, bir krallk kurdular, Msr ve Selevkos Suriyesiyle sk sk savatlar, nce Roma ile Parthia, sonra Sasani rann arasnda skntlar.284 Her ikisinde de, bu dnemlerde, en azndan st snflar arasnda bir etnik kimlik duygu

15 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

157

suna ilikin veri yoktur; ancak, ge Bizans dneminde Nebatiler de geti, krallklar, Traianus ( 106) tarafndan uzun sreli olarak ilhak edildi ve haklarnda baka bir ey duyulmad. te yandan, Ermeniler Avarayr meydannda krallklarn kaybetmelerine ramen (S 451), topraklarn korumay ve hatta Bagrati hanedanl (S 856-1071) ynetimin de yeniden canlandrmay ve Kilikyada prenslik kurmay baarabildiler.285 En fazla syleyebileceimiz, Nebatilerin, Semitik kkenli olduu ve ok sayda Arapa szck olmasna ramen Aramice konuup yazddr. Kuzeydoudan Filistinin gneyine ve rdn tesine hareket ederken, giderek Helenlemi ve kabile eklindeki rgtlenmeleri, yerleik ve tica retle uraan bir varolu biimine yol amtr. Ba tanrlar, Mezopotam ya bereket tanrs, en yce tanr Zeus-Haddadn altndaki Dionysosla zdeletirilen Duharadr ve ei, Athena-Allat bir baka bereket tanr as Atargatisle ilikilendirilir; Nebati festivalleri de gebe bahar bay ramlarndan gz hasat lenlerine doru kaymtr. Ancak, Augustusun dneminden itibaren, Suriyedeki topraklarnn kaybyla Nebati kltr ve sanatnda Oryantalleme iaretleri belirmitir; Helenlemi Arap tc carlar ile topra ileyen, buday, ya ve arap reten, Oryantallemi Arami-Edomlu kyllerin oluturduu karma bir toplulukla ilgileniyor olduumuz ileri srlmtr.286 Gerek ne olursa olsun, u aktr ki, Ermenilerin ve Yahudilerin tersine Nebatiler kendi kutsal metinleri ze rinden ayn bir kltr ve din gelitirememi, bylece ou kez etnik srekli lii salayan muhafazakr ritel formlarla, topluluu harekete geirici duygularn bileimini gstermilerdir. Bu yzden, III. Tiridates zamannda Hristiyanla geen kararsz Er menistann korunduu ve S 387den sonra Roma ve Persler arasndaki siyasal paralanma dneminde yerel hatlar boyunca gelitii phesizdir. Bu gelime, Kalkedona [Kadky] (S 451) ve II. Dvin Konsili (S 554) Konstantinopolis ile kilise balarnn koparlmasna kar olarak, Erme ni Ortodoksisini ortaya kard, Perslerden, Ermenilerin anavatanlarn tekrar alan Bizans imparatorlarnn, Ermenilere zulm yapmasnn ve srgne gndermesinin yolunu hazrlad.287 Etnik kilisenin, hem duygu sal hem de kurumsal olarak, srgn ve gmen Ermenilerin kimlikleri nin hissedilebilir bir ekilde ifadesini, topluluk iin bir aty ve Ermenis tan Krallnn veya devletinin restorasyonu eklindeki gizli siyasal he defi saladna kuku yoktur.288 Bunlarn tm, nc olarak, klasik diyaspora Yahudiler iin syle nebilir. Gerekte, Yahudiler, tartlan btn faktrlerin, kendilerine zg

baz niteliklerle birlikte en iyi ekilde belgelendii rnei salamtr. Yu nanllar ve Ermenilerin tersine, Yahudilerin ou, Bar-Kohba ayaklanma sndan (S 132-5) beri diyaspora topluluklar halinde yaam, Hallar dan sonra sadece kk yerleim blgeleri halinde zellikle Kuds, Yafa ve Galilee olmak zere Filistinde yaamaya devam etmilerdir.289 Yahu di rneinde, eitli dnemlerde, zellikle Hal Avrupasnda ve arlk Rusyasnda periyodik zulm daha youndur; Soykrm, Ermenilerin 1915de yaadklarndan daha tahrip edicidir.290 Kast benzeri snrlama lar da daha fazla donmutur ve dier diyaspora topluluklarna gre daha kurumsallamtr; Yahudiler, Hristiyanlk tarafndan ayplanan kk ticaret ve tefecilie zorlanm, ayn zamanda zel giysiler giyip simgeler tamak ve ayn bir ekilde, nihayetinde gettolar halinde yaamak zorunda braklmlardr. Elbette, dier etnik aznlklar, zellikle babo dolaan ingeneler, eit derecede kastn dndadr ve hor grlmtr. Yine de, Ortaa Dou Avrupasndaki gibi tarm toplumlarnda, Srp Valahlar, Polonyal Kaublar, Gagavuzlar, Ulahlar, Bulgar Pomaklar ve Bulgar Trkleri gibi kk etnik topluluklar marjinal bir mevki bulabil mitir; iletiimin zayf olduu ve siyasal homojenliin olmad katmanl toplumlarda, Ukraynallar ve Slovaklar gibi, toplumsal olarak bastrlm ethnieler kadar aznlklarn da oalmasn beslemitir.291 Eer Yahudilerin durumu, sadece etnik paralanma ve oalmann daha gl bir rneini oluturuyorsa, geni bir alana yaylan Yahudi topluluklarnn yaklak iki bin yldan fazla srdrdkleri dayanma, dier herhangi bir diyaspora topluluundan daha youn ve dinamiktir. Bu nun bir nedeni, Yahudiliin erken bir aamada teritoryal kkenlerinden koparlmasdr, bylece topluluun yer deitirme niteliinin ve anayur dun restorasyonunun idealletirilmesinin tevik edilmesi dier halklar dan daha belirgindir ve deiik zerklik dzeylerinde taklit anavatanlann yeertildii art arda gelen Yahudilik merkezlerine olanak salamtr. Ba bil, Rhineland, spanya, Polonya ve daha sonra Amerikadaki bu merkez ler, daha kk, uzak Yahudi yerleim blgeleri iin cazibe merkezi rol oynamtr. Dier bir neden, dilin, dier topluluklar iin olduundan daha erken bir tarihte, yakn balar kurulmasna olanak salamasdr. Bu, Aramiceden Arapaya ve Yiddi diline kadar farkllaan gnlk dil deil, fakat, Samiriyeliler tarafndan korunan mstesna bir el yazs^ a eski braniceden gelitirilen sinagoglarn ve dinsel yazlarn kutsal dili dir. Dil, slamda olduu gibi, hem dinsel ideallerin ve duygularn btn arln yklenmi; hem de kltrel olarak farkllam Yahudi topluluk-

15 8

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

15 9

lan arasnda, Seferadlar ile Akenaziler, sadece gnlk dinsel ibadetlerde deil, ayrca entelektellie ve iire ilikin abalarda, sinagog trenleri arasndaki uuruma bir lde kpr kurarak, karlkl anlayn olu masnda bir anahtar olmutur.2'1 2 Dilsel unsur ele alnarak, Ermeni ve Yunan deneyimleriyle bir paralellik kurulursa, beinci ve altnc yzyllar da Filistin ve Babilde kanunlatrlan Minada (yaklak S 250), haham lk yorumlarnn bir rn olan Talmud hukuku ve tefsirinin kendine zg manevi yaps, ortak yaam tarz ve etikle balanan btnlemi bir topluluun dahilindeki toplumsal ve dinsel her trl ihtiyacn karlanma sn taklit eden esiz bir at salamtr. Mina nin aksine, Talmud da kk kasabalardaki tccarlarn ve zanaatkrlarn ihtiyalarna ve zlem lerine daha ok nem verilmitir. Bu, erken tarihli Tevrat ideallerinin ve Mina buyruklarnn yasal erevesinin ve ritel ifadelerinin; Avru pa ve Yakndouda, Hindistan ve in kadar uzak, daha kentlilemi ve ticarete bulam Yahudi topluluklarn birletirmesini ve tamasn sa lamtr.293 Bu elerin her biri iin -toplumsal kopu, teritoryalleememe, dinsel zulm, kutsal dil ve kapsayc dinsel hukukbunlar tayan dier toplu luklar arasnda paralellikler bulunabilir. Kurtuluu fakat kolektivist bir etie ilikin tek tanrcln iinde birlemeleri kesinlikle kendine zg bir rnek oluturur; Mesihi bir kurtuluu din, iiler, Snniler, Protestanlar, Katolikler, Ortodokslar, Ermeniler ve hatta Budistlerde de olsa, bu bin ylda bir gelecek kurtulu gnn mjdeleyen vahiylerdeki grleri, her ne kadar idealize edilse de belli bir teritoryal ifadeye ya da kutsal halk olma ynndeki buyruun yerine getirilecei dinsel hukuka riayet edilmesi ve Mesihin krallnn geliinin hzlandrlmasyla durum larnn deiecei arzusuna hibirinde bu derece balanmamtr. Ayrca, topluluun kendi lkesinde (srail) nihai olarak restorasyonu, dier binyllk inanlarda bu derece evrensel bar ve adaletle ilikilendirilmemitir. Topluluun dini uruna srekli bir zulm grmesi, Mesih unsuruna bir aciliyet kazandrm, en azndan Makabiler dneminden beri toplulu un lmle tehdit edildii zamanlarda, her zaman btnlkl bir etnik devamllk ve kimlik dahilinde etie ve dine ilikin bir dorultuda yeni lenmesini salamtr.294 Yahudi diyasporas etnik bekann dier bir yzne dikkat eker: ta rihsel bellein rol. Onsekizinci yzyla kadar Yahudiler sekler tarihle rini yazmaya balamamalarna ramen, dinsel dnce ve edebiyatlar dnyevi kaltm duygusuyla ve dorusal hedefle doldurulmutur, ortak

atalar ve gelecekteki kader arasndaki balant, Tanrnn Hz. brahime vaadi kadar, Hz. Musann srailoullarna szlerinde ve peygambere ait dier kehanetlerde ok ak bir ekilde ortaya koyulmutur.295 Haham lar, tarihsel kken hikyesini ve seilen kaderin vaatlerini pek ok ekilde sslemitir; sadece eski zamanlardaki yllk festivaller bile topluluun hayatnn tarihsel olaylarn ortalama Yahudiye anmsatmtr. Modem dnemde, bu tarihsel anlay, Yahudilik tecrbesinin iyi ve kt ynleri ni, Yahudi olanlarn ve olmayanlarn nne sermekte kullanlmtr; bu, soykrm dahil, Batnn tarih yazm usulne ve soukkanllna, fakat milliyetilik ana da uygun bir ekilde Yahudilie ilikin ve bazen Siyo nist amalarla yaplmtr.296 Bu tarihselci dinin kaynaklar, ge yedinci yzylda Kudsteki Detronomik harekette ve sekizinci yzyldan altnc yzyla kadar Babilde ve Yahudadaki tarihsel kehanet hareketinde aranmaldr. Hz. Davudun, zamanndan beri, rahipler ve peygamberler (Zadok ve Nathan) hem kral hem de soylular eletirenler olarak gl bir bask unsuru halinde orta ya km ve byk lde Hz. Davudun soyundan gelen krallar denet lemek zere uyumlu bir ekilde almlardr, tpk aya ve Hezekiel ilikisinin gsterdii gibi.297 Sonu olarak, Yahudann gelenekleri, Ku dsteki tapnakla ve devlet ve hanedanlk ilkelerinden daha ok Yahudann tmyle ilikilendirilmitir; ayrca Aaron temsilcileri olarak rahip ler Hz. Davud un torunlar olan krallardan daha fazla Musevi mythomoteurnn ve Tapnak trelerinin bekileri ve aktarclar olmutur. yle ki, Mesihi-Davudi kraliyet miti ge sraile kadar srdrlrken, monari ilkesi lkeye ve rahiplie tabi olmu; Detronomik reform hareketi, et nik beka iin itkiyi ve Babil srgnnde, kutsal metinlerin kanunlatrl masn salamtr. Bu ekirdee, yaanan felaketlerin ortasnda gl bir gelecee bakma duygusunu tebli eden ve Yahudi tarihinin bundan sonraki katastrofik dnemleri iin ibret verici kehanet niteliindeki n grler ve restorasyon vaatleri eklenmitir.298 Yunanllar ve daha sonra Ermeniler gibi, Yahudi rnei de, Fenikeliler, Nebatiler ve Normanlara kar muhtemelen en gl tezat salamakta dr. Az ya da ok gl etnik devletlerin iindeki Asur benzeri deneyim ler yklm ve halklar etnik zenginlik olmakszn sourulmutur. Bu, balca tezimizi, yani etnik kimliin srdrlmesinde dinsel gelenekle rin, farkl din adamlnn ve trelerin merkezi roln gstermektedir. Konumun ve zerkliin nemini inkr etmeden, din adamlnn yzyllar

16 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

161

boyunca etnik kimliin korunmasnda ve etnik bekann salanmasnda siyasal birliklerden ve anavatanlardan daha nemli olduu aktr. Mo dem ncesi alarda etnik zgllk ve topluluk duygusunu en iyi ekilde srdren ey, dinsel faktrlerin karmakldr.

rak, eski tanrlar, giderek byyen devletin ve kral-tanrlarn ynettii eski topluluk dzeninin ve kiisel kurtulu isteinin stesinden geleme diler. Devletin ve eski kozmik dzenin ekilmesiyle alan boluun dol durulmas Yahuda blgesinden gelen kiisel kurtulu dininin Msrl versi yonuna braklmt. Zerdtlk aklanmas ok daha zor bir rnektir. Sasani devletinin gcnn ifadesi olduu iin resmi atee tapma trenleri devletin varl na bamlyd. Gerekte ise, randa bir Zerdt topluluu yaamn sr drd ve bu, Hindistanda bulunan Parsiler gibi, Ahura-Mazdaya tap ma ve ok dinamik zel bir boyutta bir topluluun kurtuluuna ilham verme kabiliyetine sahip olduunu gsterir. slamn harekete geiren hayli byk cokusu ve dahil edici aktivizmi, onun doktrindeki ve uygu lamadaki sadeliiyle karlatrldnda, Zerdtln irek inanc ve riteli, bilhassa, zamann doasna ilikin ngrleri, gerekten ancak kltrl bir elit iin nemliydi. Eski srail peygamberlerinin yapt gibi, topluluk terimlerine gre felaketi rasyonalize etmeyi beceremeyen, ye nilmi bir devletin dini olarak, toplumsal gelime iin hibir olaslk sun madndan, hor grlm Perslere statlerinin tersine dneceine dair bir mit vermedi. Bundan te, ounlukla szl Zerdt gelenekleri yazl hale getirilemezken ya da oka yaygmlatrlamazken, dokuzuncu ve onuncu yzyldan itibaren, slamlam Pers sanat ve edebi- rnensans rana yeni geldii srada, slam, tanabilir ve ulalabilir kutsal bir met nin stn avantajyla yola kt.301 Bu rnekler, Ortodoks bir dinin, kurtulu iin kiisel tatmini ve top luluun ihtiyalarnn tatminini salamakta yetersiz olan bir dinin ksrl n sergilemektedir. Bu kutsal metinler, eer herhangi bir ekilde yazl olsayd, arkaiklemi bir elitin irek korumasn salayan bir hale gelirdi. Din belki yerli olabilir, fakat eer bir ekilde devletin ynetimi altnda boulmu ve talam hale gelirse, daha fazla topluluk kimliinin yenileyicisi ve koruyucusu olarak rol oynayamaz. Buradan belki u sonu kar labilir: etnik beka ve srekliliin herhangi bir dinsel gelenek haline gel mesi iin yaplmas gerekenler, (a) kendi kendini yenilemek ve farkl koullara uyum salayabilmek ve (b) kutsallk ve kurtulu mesajlarn elit olmayan katmanlara yaymak ve aktarmak, zellikle kasabalarda, bu nun yannda yeni kuak taraftarlar toplumsallatrmak. Bu koullardan birincisini ele alalm. Eski Dnyamn eski arkaik dinle rinin altnc yzyldaki dnm noktasndan itibaren nasl yok olduu nu grmek ilgintir. Bu ilk kurtulu dinlerinin -Budizm, Janizm, Yahu

Etnik Toplumsallama ve Dinsel Yenilenme


Ne var ki, dinsel faktrler karmak ve iki tarafl bir rol oynar. Eski Msr ve ran ethnie sinin andrlm olmas, onlarn kimlik mefhumunun zayf lamas, per se dinin eksiklii yznden deil, yeni bir inan, buna ait dini alkanlklar ve hiyerari yoluyla yenilendii iindir. Msrda, ortak Msr dinsel kimliinin yeniden canlandrlmas iin, Ptolemaios yneti mindeki yeniden dou, ok elitist bir tarzda ve devletin koruyuculu unda iken, ge Saislerin ynetiminde, geleneksel Teb tapnak dini, b yk lde kemiklemi ve sulandrlmtr.299 Devletin ynettii atee tapma ve tapnak trenlerine ramen, benzer bir kemikleme, ge dnem Sasani Zerdtlnde drt bir taraftan saldrya uramtr. Bizans sava lar srasnda ortaya kan derin i blnmeler ve devletin bitkin dmesi, Araplarn Niha:vandda (S 642) son saldrsnn yolunu am ve Zerdt dinini ve topluluunu geriletmitir. Dokuzuncu yzylda, Pehlevinin Denkart gibi Zerdt metinlerindeki kompozisyondan dolay, mobadhlar korumas nedeniyle Zerdt edebiyatnn uyan uzun srmtr. Bu ara da kylerdeki yeni elitler, dihganlar, siyasal ilerlemenin ana yolu olarak slam kucaklamaya balam ve sonra amanilerin ynetimindeki Araplam Yeni Pers dili doudan balayarak ksa zamanda yaylmtr. Zerdt dini ve edebiyat, yeni slamlam Fars kltrne yenilmitir.300 Firavuncu Msr ve Zerdt rneklerinden bahsettim, nk, Asur dini iin sylenenden farkl olarak, bunlar da olduka zel ve zgn din lerdi. Aynca, birletirdii ve snrlarn belirledii ethnienin bekasn kendi liinden gvenceye almyorlard. Eski Msr dini rneinde, Pers ve Ptole maios ynetimindeki yerli Firavuncu otoritenin zayflamas, yeni dinle rin ve kltrlerin akn ve kentli snflara ve ayn ekilde kyllere iae salayamayan devlet elitleri ile tapnak rahiplerinin baarszl, ortala ma bir Msrlnn gznde eski tanrlarn etkililiini kaybetmesine kat kda bulundu. Bununla birlikte, siyasal istikrarn kaybolmas da kentli katmanlarn dinsel tutuculuunun altn oydu; Firavun dininde Mesihi kurtulu faktrnn olmay, yeni Serapis ve sis kltlerinden farkl ola

16 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

16 3

dilik ve Zerdtlk- byk ayd ve bunlar, hemen sonra Taoculuk, Hristiyanlk ve daha da sonra slam takip etmiti.302 Bu dnya dinleri daha nce var olan etnik hatlar boyunca blnmesine ramen yerel ve tara sektercilii araclyla yeni ethnie nin yaratlmasnda yardmc ol dular. Eski arkaik dinlerin pek oundan kurtulup onlarn yerini aldlar. Eski dinler, deien koullara gre kendilerini yenileyemedi veya daha dinamik v e kiisel kurtulu dinleriyle rekabet edemedi. Antiki tenin sonlarna doru gizemli dinlerin bolluuna mani olamamalar nedeniyle, artk daha fazla, nceden birlikte oluturduklar etnik toplu luklar ve devletleri destekleyemezlerdi; onlarn din adamlar ve din yo rumcular ayr snflar haline geldi, dinsel alkanlklar resmi ve vatan dala ait eyler haline geldi, ei benzeri grlmemi ekonomik mba dele ve kozmopolitan klasik kltr dneminde, ounlukla antik mesele lerle ilgili olan kutsal metinleri de. Eski tanrlarn ve dinsel alkanlklarn kyle birlikte, etnik hatralar, mit ve semboller nemli lde zl d? nk, bunlarn duygusal ve bilisel olarak dayand yer eski toplu luk dininin cokusu ve anlam erevesiydi. Kurtulu dinleri akn, etnisitenin eski yaplarn tamamen silip gtr medi; Persler, Yahudiler ve Araplar rneinde, bunlar, topluluu ya yarat tlar ya da birletirdiler, ayn Sinhala ve Pagan Burmasmda Budizmin yapt gibi.303 slam ve Hristiyanln da, zellikle de Kuzey Avrupa ve Afrikadaki daha eski kabile dinlerinin, pek ok sembol, gelenei ve kabullerini devrald ve yeniden ynlendirdii dorudur. Keltler, Totonlar, Slavlar ve Trklerin pek ok barbar kabile konfederasyonlar, Hristi yanl veya slami kabul ettiklerinde, bilinleri ve sembolizmleri dnt, fakat ortadan kaybolmadlar; canl bir kahraman pagan gemi bellei, arptlm olsa da, modern dnya devlet sistemiyle rekabet etmek ve kar kmak iin gerekli olan sava atmosferi ve zgl rengiyle, pek ok, son moda milliyeti dramamn sergilenmesini geciktirdi.304 Bununla birlikte, sadece kurtulu dinleri, etnik sembolizm ile mitoloji haznesi ve etnik duygu, deer ve hatralarn istihkam olarak dayankllklarn kant ladlar. Bir kurtulu dini, kendi kendini anlama ve kendi kendini yenile me tarzlar kadar, kendi ilham kaynaklarn ve topluluku deneyimleri nin formunu da salad iin, uluslarn ve ayakta kalan ethnielerin eski ve Ortaa tarihi deimez bir ekilde ayn zamanda bir dinsel tarihtir. Btn iyi ve kt taraflaryla ethnienin yenilenmesine ve uzun sre ko runmasna yardm eden ve kendi dinsel geleneklerinin srekliliini sala may gvenceye alan ey, deien koullar altnda bulunan belirli toplu-

laklarn yerel ihtiyalarn karlamak iin, blnmeler, yeni hareketler, deien ynetimler ve yeni yorumlamalarla, kendilerini yenilemelerin len dolay, dnyann byk dinlerinin zel gcdr. Bu bize ikinci koulu gstermektedir, toplumsallama tarz ve dinsel mesajlarn yayl. Defalarca grdmz gibi, etnik bekayla ilgili hibir ey kendiliinden deildir ve ayn ey dinsel gelenekler iin de sylene bilir. Onlarn yaylmas ve intikali, deien koullarn sona ermesini sa layacak yollarn gereki bir tanmlanmasn ve srekli bir faaliyeti ge rektirir. Sembolizm, burada byk bir rol alr. Hz.Muhammedin Kabe iin Kuds deil de Mekkeyi semesi, mesajnn yaylmas asndan sadece Arap takipilerine ncelik verdii iin deil, ayn zamanda, Arap kabilelerinin birliini zaten sevilen bir ey etrafnda sembolize ettii iin de tasarlanmtr. Fakat Hz.Muhammed, buna etin ve grnr olan bir haclk kuralyla, her dindar Mslman ve bu suretle mmet yani ina nanlar topluluunu balayc, bir dinsel grev olarak hac zorunluluunu eklemitir.305 Ortodoks Yahudiler arasnda kutsal bir dil olan branicede -gnlk kullanm iin deil- genleri eitme ihtiyac, ok farkl kltr ler ve karlkl olarak birbirleriyle anlaamayan gnlk dillerle konuan Yahudiler iin dinsel-dilsel bir ba gvence altna alma amacm tar; fakat bunun yannda kutsal metinlere alarak dinsel gelenek iinde genlerin toplumsallamas da, dier Yahudilerle doal bir ekilde bir birlik olma dncesinin ve branice anlamayan, Yahudi olmayanlar dan da ayrlmasn gvence altna alr. branice, i iletiimin bir yolu haline gelmitir, fakat bunun yannda, antikiteliin, birliin ve farklln bir semboldr.306 Din adamlarnnki gibi zel elbiseler; asa, kadeh, am dan, dua kilimi gibi zel dinsel nesneler, azizler, kahramanlar ve tarihsel olaylar iin zel trenler ve bayramlar; bir de, kutsal etler, abdest, dua lar ve kran dualar ve kurallarn vaaz ettii diet ve perhizler gibi zel likle ev iine zg uygulamalar; btn bunlar, ritel ve gelenek ierisin deki mitleri ve eski hatralar anlatma yoluyla kurtulu umudu sunabi len bir dinin tre ve inanlarna sayg ve katlm salayarak, yeni kuaklan, toplumsallatran ok sayda balar ve faaliyetler yaratr. Baz bakmlardan, ev ii uygulamalar ve treler, dinsel mesajlarn iletilmesinin bir arac, demokratikletirici ve en etkili yoldur. Zulme ura yan Diyaspora halklarnn bu yntemleri daha ileri bir noktaya tamalar ve dolaysyla insanlarn en byk lde dinle tanmlandn ve ayr bir haberleme gelenei iinde etnik toplulukla tanmlandn grme miz artc deildir. Din savalarndan sonra Protestan lkelerde yaayan

16 4

ULUSLARIN ETNK KKEN ETNK BEKA V E Z L M E 16 5

Katolikler rneinde olduu gibi dier zulme uram dinsel aznlklar, hem kriz zamanlarnda dinsel pratiklerini evde yapmak zorunda kalmlar hem de, onlar iin ulustesi dinsel ballklar btn etnik balanma larndan daha ar basmt. Fransz Huguenotlar gibi, daha nceden kovulmadysalar, zamanla koullar daha fazla hogrl bir zemin sala dnda, zel alanda kendi topluluk dinlerini uygulamaya devam ederek bir etnik topluluk haline gelebilirler veya birlikte yaadklar egemen ethnieyle barabilirler. Halbuki hogrszln hkm srd yerler de, yeni dinsel mezhepler veya dinsel tarikatlar, mesajlar aka evren sel bir ierie sahip ve ilham kaynaklar eklektik olsa bile, ksa bir sre de, etnik bir profil stlenmeye zorlanrlar; bylece ev ii pratikler byk nem kazanr; ran ve onun dndaki Bahai dini rnei, etnisiteyi inkr etmesine ramen, mezhepten ilk-ethneye doru bir kopula yaanan bu gelimeyi bize ok iyi anlatr.307 Eer itaat kk drc ve zel bir hal almyorsa, ev ii pratikleri, uzun srete, kamu ritelleri ve ayinleri tarafndan ynlendirilmelidir; bireyselletirilmi kltlere kaymaktan kanmak iin, uzmanlam din adamlar, herhangi bir dinsel topluluun trelerini ve kurallarn denet lemelidir. Bu yzden aile itaati, dinsel ve eitsel kurumlarn -tapnak lar, hatip okulu ve okullar- btn tarafndan denetlenmelidir ve bun lar bir topluluku faaliyet an biimlendirmelidir. Topluluun faaliyetle rinin canll, dinsel-etnik topluluklarn dayanmasnn ve yaylmasnn nemli bir gstergesidir. Zira, kurtuluu dinlerin ou etnik balar amay istese de dinsel gelenekler ile etnik duygu ve kimlikler birbirleri ne olduka kapsaml bir yaknlama ierisindedirler. kincil dinsel bir likler a ve bunun yan sra topluluun inancnn temel mesajn tekrar tekrar bildirmek iin, dinsel trenlerin ve ayinlerin kamusal ifadesine olan gereksinim, bu yaknlamay dourur. Buna ek olarak, dinsel ev ii pratiklerin oalmas ve sembolizm, kamusal trelerin ve onlarn kurtulu mesajlarnn derinliinin artmasn salar, bu ayn zamanda, dinsel birle tirmeyi genellikle ortak etnik kimlik mefhumu ile destekleyen ve toplum sallama pratikleriyle yeni kuan ballk ve aidiyet duygularn srd ren bir topluluun dayanma ve canllnn ikinci bir gstergesidir. Baka baz bakmlardan da, bir kurtulu dininin benimsenmesi tarih sel bir topluluk duygusunu hem yaratmaya hem de glendirmeye yarar. Baz dinler dlayc olduu kadar egemendir; bunlar, belli bir teritorya ya da devlet iinde dinsel kontroln tekeli olmaya alrlar, herhangi bir senkretizm biimini ret ederler (en azndan teoride byle) ve btn

iyelerinin yaamlarn kontrol altna almann yollarn ararlar. Bu durum e seimine kadar uzanr; bunlar, dinsel endogami zerinde srar eder ken, kurtulu dini bir kere etnilemi (ya da krsallam) olduunda, muhlemelen, etnik endogamiyi glendirir. Drziler rneinde grld gibi, dine giri ya da k mmkn deildir ve bu nedenden tr, bir i't no-dinsel topluluk varlk bulmaktadr. Dine giriin serbest olduu yer lerde bile, kurtulu mesajlar ve k yasaklayan treler araclyla din sel topluluklar yaratlr. Dinin zel bir eidi, belirli bir ethnienin gerekli liklerine gre uyarland zaman, dinsel topluluk, etnik dinin dnda yaplan evlilikleri onaylamayarak kanlmaz olarak etnik farkllamay glendirir. Bundan, baka, kurtuluu bir din, ekzogamiyi yasaklama yoluyla mevcut etnik statkoyu onaylayarak, o gne kadar kendi ilham kaynaklarn unutmu olabilir; bylece endogami bundan byle iki kat daha erdemli olacaktr. Kurtulu dinlerinin ayrca misyoner ynleri de bulunmaktadr. Bun lar, tabii ki, etnik-tesi ve devlet-tesi olabilir, fakat pratikte, ngiliz misyonu ve benzeri gibi, varolan etnik veya devlet tanmlarnn iinde almaya meyleder.308 Bir elit din deitirdiinde, misyon dier katman lara ve blgelere yaylr, bu durum, baz rneklerde, Ermeniler ve Kptilerde olduu gibi bir demotik ethnie yaratarak, kendi bana halklar bir arada tutmaya yardm eder. Etnik nfusun farkl kesimleri arasndaki bu youn dinsel faaliyet yoluyla ballklarnn bilinci ve tarihsel deneyim ler ile atalarn ve kklerini tanmlayan hatra, mit ve sembollerin haz nesi haline gelir. Sklkla din kahramanlan ethnienin kahramanlan haline gelir, tam tersi de dorudur. (Akla hemen St. Deni, St. John ve St. Louis ve onlarn Katolik Franszlar iin nemi geliyor); dier gruplarla evlilik hem bir gnah hem de topluluun kara lekesi gibi grlr ve din dei tirme etnik bir ihanet imi gibi alglanrken topluluk iin kendini ada ma, dinsel ehitlik olur. Bunlardan daha nemlisi, kurtulu giderek, et nik kader tasavvuru ile eitlenir; bu tasavvura gre, dinsel ve etnik toplu luk bir kez daha byk, anl ve zgr olduu zaman dnya da kurtulmu olacaktr. Bu tartmada, dinsel faktrler, etnik kimlii srdren ve belirgin hale getiren merkezi neme sahip eler olarak seilip ne kartlmtr. Burada iki niteleme ksmen dorudur. Birincisi, detayl analizde de ak hale getirildii gibi, dinsel faktrler, daha nce bir ksmna deinilen dier nemli gler balamnda etkilidir. Bunlar unlar iermektedir:

16 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETNK BEKA V E Z L M E

16 7

topluluun jeo-politik konumu, zerkliin uygulanma derecesi (ve ne zamandan beri uyguland), seferber edilmi karlkl bamllk dnce sinin yaratlmasnda efsanevi mcadelelerin ve sava durumunun etkisi; katmanlama sisteminde yer bulan kardakine dmanln derecesi ve belirli bir teritoryadan kaynaklanan, kutsal merkezlere odakl olan kl tr kknden yok etme kabiliyeti; kutsal dillerin ve yazlarn rol, zel yaam tarz ve zellikle tarihsel kaytlarn ve tarihsel grnmn olmas. Btn bunlar, etnik beka ans zerinde deiik derecelerde etkilidir; fakat bunlarn hibiri, treleri, ayinleri, gelenekleri, kutsal dili ve kutsal metinleri ve onlarn kurumlam din adaml ile birlikte kurtuluu bir topluluk dininin etkisi ve varl kadar nemli olmamtr. kinci nitele me, dinin toplumsal boyutlarnn, etnik beka iin sadece doktriner ve etik olandan daha byk nem tamasdr; hatta pek ok rnekte kurtulu ihtiyacm karlamaya muktedir olma kolektif bir biim ve ama gerektirir. Etik tektanrclk etnik beka iin bir dereceye kadar nemli dir; nk, mesajlar, ayrntl temel kural ve ritellere uygun bir biim de kendi gnlk yaamlarn tavizsiz yaamak konusunda mutabk olan farkl topluluklarn ilham kayna ve zellii haline gelir. Uzun bir sre, en azndan modem ncesi zamanlarda, bu riteller ve buyruklar, ilk kan mesajlardan daha nde gelir; yine de ok mekanik ve sert bir itaat, ta lamaya ve ke yol aabilir. Belli kk ethnielerin, dinsel gelenek ve ayinlerin, etnik toplulukla rn srdrlmesindeki byk rol nedeniyle slk-benzeri varolmalar bizim iin ok artc olmad; yoksa baka birisi hakl olarak bunlarn ortadan yok olacan umabilirdi. Siyasal ve ekonomik dnglerin, teritoryal alann ve hatta teknolojik gelimenin dalgalanan faktrlerinden farkl olarak, doalar, zellikle yasa haline gelmeleri, ayinlerde ve tren lerde anlatlmalar, btn kutsal dillerde ve metinlerde kaytl olmalaryla dinsel gelenekler, zel ve kamusal alanda toplumsallamann ve yayl mann ajanlar olarak bozulmadan kaldklar taktirde, tarihin ve kade rin kltr topluluklarn yaratabilir, yzyllarca srdrebilir. Etnik birlik ve kimlik tehlikeye girmeye ve topluluk yok olma ihtimaliyle kar kariya kalmaya grsn, ite o zaman, bunlarn, sistematik olarak kmeye bala d zamandr. Gerekten, sadece modern ada sekler deiim gleri, ethnieyi tehdit ederek, imdiye kadar ethnienin srekliliine yardmc olan ve te melden destek veren dinsel gelenekleri ve onlann koruyucularn dat makta baarl oldu. Bu zamana kadar, her naslsa, toplumun koullar

ve yaygn kltr, dnyann her yerinde, benzer ekilde, etnik topluluk larn ve kimliklerin srdrlmesi ve oalmasna olanak salamtr; yle ki modernitenin gelii, teritoryal siyasal birliklere olduu kadar ethnieler re de blnm bir dnya ve en az dier ballklar kadar etno-dinsel dayanmalarn krlmasnn yanklarn grm oldu. Bu milliyetiliin doduu ve uluslarn ortaya kt ethnie ve etnomerkezcilik dnyasyd, ve bu, sz konusu byk birlemenin artk kefedilmesi gereken sonula rdr.

II
Modem Dnemde Ethnie ve Uluslar

( Hularn Oluumu

Modem dnyann bir uluslar dnyas olduunu sylemek hem bir gerei hetTde bir istei ifade etmek anlamna gelir. Bugn siyasetin ve devlet oluturmann meruluk zemini milliyetiliktir. Herhangi baka bir ilke insanln balln ynlendiremez. Federasyonlar bile her zaman iin uluslarn federasyonudur. Ayn zamanda bugn mutabk olma ve birlikte genileme anlamnda tam olarak ulus devlet olan bir devlet yoktur. Dev letlerin ounun etnik nfusu melezdir, ou nemli etnik aznlklara sahip tir ve derin bir blnmlk iindedir. Ayrca bu devletlerin snrlan genel likle tekil bir etnik nfusun snrlan ile akmaz. Bu devletler hem ethnieyi hem de uluslar barndrrlar; yani bir yanda Katalanya, Iskoya ve Flanderler gibi btnyle palazlanm uluslar vardr, te yanda da Ispanyadaki Galyallar ya da Dou Almanyadaki Sorblar gibi etnik topluluklar vardr. Sallantda olan ethnie, kendine ait bir devleti ya da devletsiz tam bir ulus olmay arzulamaktadr. Bylece Irak ve ran Krtleri tpk Nagalar, Drziler, Sihler, Tigreler, Morolar ve Avrupadaki Faller, Akitanyallar, Korsikaklar, Bretonlar ve Alsacellar ve belki de Sicilyallar gibi kendi ethnielerinden oluan tekil bir devleti amalamaktadr. Dier durumlarda ise etnik topluluklar hali hazrdaki konumlarnda kalmaktan memnundur, ama daha geni siyasi topluluk ya da ulus devlet iinde kendi etki ve ayrcalklarn artrmann yollarn ararlar. Burada zellikle A BD deki beyaz? et/nienin

I 72

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

173

ya da etnik paralarn ve byk lde de A BD deki siyah ve Porto Rikolu topluluklarn ayn ekilde dnlmesi sz konusu olabilir.309 Sonuta bu resim melezlii ve karkl gsterir. Bu resimde ethnie ve uluslar arasnda net bir izgi izmek zordur. Ancak milliyeti arzularn gc bir yandan tm devletlerin doasm ve ilikilerini te yandan da birok ethnie nin amalarn ve zelliklerini dntrmtr. Milliyetiye gre, dnya her biri zel ve biricik nitelie sahip uluslar dnya sdr ve tm siyasi g yalnzca ulustan doar. Ona gre, ulus dikisiz bir btndr, srekli evrilmesine ramen sabittir, blnmelerle dolu olmas na ramen sreklidir. Tm dnyada siyasal gerekliin bu grnm var olduu iin, devletler ve ethnie arasndaki ilikilerde her tr belirsiz lik ve gerilim ortaya kar. yle ki, insanlarn ou, milliyetilik drtsy le, ait olduklar devlete ballk ile doutan ve yetitirilme tarzlarndan gelen, ethnieye kar can ekien fakat patlayabilecek bir dayanma duy gusu arasnda, bu ballklar iinde blnmtr. Benzer bir ekilde, ulu sun douu, ulus olmay arzulayan pek ok ethnie iin ayrlkla elverili verimli bir toprak yaratmtr.

Bat Devrimleri
Bu ilikiler nasl geliti? Uluslarn douunun kanlmaz olmad bir zamanda neden ulus insanln ya da kadnlarn ve erkeklerin idealleri ni kucaklad? Ayrca, yzyllarca ethruelerin yeleri statleri ve kaderlerin den olduka memnun grnrlerken neden ou ethnie ulus olma ihti yacn hissetti? Bu sorulan yantlayabilmek iin modem devletlerin oluumun ikili rotas na dnmeliyiz. Modern ulus kavram, birbirini takip eden yollardan dodu. Ulus olmaya geiin kkenleri belirsizlie gmldr. lk ilke olarak, ulus olmann kkenleri erken Ortaada, daha sonra Fransa ve ngilte re olarak bilinen, Frank Krallarnn ve Saksonlarn teritoryalarndaki tedrici byk birlemede bulunabilir. S ikinci binylm ilk yarsnda birle mi spanya, svire ve Polonya devletlerinin ykselileri ve Rusya, Maca ristan ve Hollandann uyan da benzer bir ekilde dnlebilir.310 Bu gibi merkezilemi devletler, Fatmi Msrnda, Safevi rannda daha az lde olmak zere Osmanl mparatorluunda da mevcuttu. Hatta Mo ol mparatorluu bile Ming gibi merkezi bir ynetim oluturmakla vnmtr. Tm bu merkezilemi devletler, ok ethnieli imparatorluklar

'Imadklar dnemlerde bile, nc binylm sonlarndan daha eski l )rtadou ve Uzakdou devletlerinden farkl deildi. yle ki, Ortaa Avrupasnda teritoryalarm igal, birleme ve evlilik yoluyla ynetsel bir likler yaratmas kendiliinden uluslarn olumas anlamna gelmemitir. I >ahas, birlemi teritoryalar daha sonra ortaya kanlar iin bir iskelet ya da ereve salarlar; ama, bu, sadece bir olaslktr daha fazlas deildir. Tilly ve arkadalarnn belirttii gibi ne uluslarn ne de rasyonellemi < levletlerin douu hakknda kanlmaz bir ey yoktur. Rnesans Avrupasnda, Floransa ve Cenova gibi ehir devletlerinden kantonlara, dinsel pratiklere, imparatorluklara ve birka yeni beliren gerek modern devlete kadar deien ok sayda siyasal birim bulunabilir.311Tilly, devlet eklin deki ynetimin baarsnn tm etkenlerini ve nkoullarn, korunmu Avrupann jeopolitik konumu, erken kapitalizm ve ticaret, uygun ve benzer bir kltr alan (Hristiyanlk), adem-i merkeziyeti siyasi yap ve derebeylik -kyl tabana dayanan- eklinde sralar. Avrupada modem devlet biiminin dier tm siyasi rakip trler nnde baar kazanmasna yol aan, bunlar ile teki faktrler arasndaki uyum, Avrupal olmayan elitlerin kendileri iin benzer bir devlete arzu duymalarn tevik eden de sadece Avrupal devletlerin geni askeri ve ekonomik baars olmutur. Uluslarn oluumunu bu kadar cazip klan l Bat devriminin etkisi dir. Yani daha ak bir ekilde ilk Avrupada olan, geri uzun dnemde ve zorunlu olarak ayn yerlerde olmas gerekmeyen devrimin tipinin etkisi demektir. Bunlar emein iblm alanndaki devrim, ynetimin kontrol edilmesindeki devrim ve kltrel dzenlemedeki devrimdir. lki en ok ilgiyi ekmi olandr. Genellikle, (feodalizmden) kapita lizme gei olarak adlandrlan sre, daha nceki dnemden ok daha yksek bir derecede, ekonomik birlemeye ve keskin kopulara iaret etti. Wallerstein, onbeinci yzyln sonunda ekonomik mbadelenin byk ksmn kendi teritoryasmda, snrlar iindeki periferide ve yar periferi alanlarda kontrol eden gl devletlerin bir ekirdek merkezi nin ykseldiini ileri srer. Bu ykseliin btn Bat Avrupada, bunun yannda temasta bulunduklar devletlerde bile daha yksek bir ekono mik entegrasyon anlamna geldiini iddia eder. Bu, daha sonra, devleti, vergiler, tekeller ve gmrklerden elde edilen lelir biiminde, madencilik gibi ana kaynaklarn kontrol biiminde, tica retin ve metalann mbadelesini dzenleme biiminde glendirdi.312 Daha ila nemlisi, bat kysndaki devlet elitlerinin kontrolndeki siyasal birlikle rinin gerekletirdikleri ticari zenginlik sz konusudur. Ayrca, retkenlikte

17 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

175

ki art, bu byyen nfusu ve talep edilen zenginlii, arz ve retim mer kezleri arasndaki, devlet gdmndeki haberlemeyle birletirmitir. Bun larn tm, onyedinci yzyl ile birlikte Fransa, Ingiltere, Ispanya ve dier devletlerin teritoryalarndaki geni lekli ekonomik btnlemeyi tevik etmi ve devletler aras rekabeti nemli lde hzlandrmtr.313 Bu ykselen ve youn devlet faaliyetinin etkisi nemli ekonomik mer kezleri devlet kontrol altndaki blgede birbirleri ile balant kurmaya zorlad. Bylece, farkl kentli elitler ortak bir ekonomik kader ile birbirle rine baland. Bu, daha sonra tek bir teritoryann -ilk zamanlarda embri yo halinde olan geni bir mesleki sistemin- kademeli olarak olumasna ve eski blgesel blnmelerin erozyona uramasna yol at.314 Bundan byle en azndan teoride tccarlar ve zanaatkarlar ticaretlerini tm kraliyet: blgesinde iletebilir ve benzer ekonomik koul ve karlklar bulmay umut edebilirlerdi. Pratikte ondokuzuncu yzyla kadar dzenli iletiim aralar ve belirli devlet politikalar, btn devletlerin teritoryalarnda igcnn potansiyel hareketi ile birlikte, yasal olarak tannm tek bir mesleki sistemi ve standardize edilmi koullar retmek zere birlemi deildi. Ondokuzuncu yzyln sonlarnda Fransada bile ulusal temelde btnletirici politikalar gerekmiti; bunlar, nc Cumhuriyetin lider leri tarafndan devletin btn teritoryasn iine alacak ekilde Fransadaki btn gelenekleri ve ok farkl ekonomik mesleki koullar, birleik bir ekonomik sisteme dntrmek zere uygulamaya konulmutur.315 Bu ekonomik devrimle yakndan balantl olarak, askeri ve ynetsel kontrol yntemlerinde bir dnm vard. Mutlakyetilik altnda gelien, zel, profesyonel askeri g Avrupa hanedanlklarnn teritoryal ve siya si egemenliklerini nemli lde geniletti. Bu gelime, onyedinci yzyln ikinci yarsnda topulukta ve planl sava yntemlerindeki devrimlerle desteklendi.316 Mhendislik ve lojistikteki ilerlemeler, bilim ve teknoloji alannda yksek derecede eitimli ve uzman yeni bir askeri profesyonel snfn douunu destekledi; bunlar daha sonra eitimli brokratik perso nele ihtiyac dourdu ve monarklar kendi ordular ve deniz kuvvetleri ne yeterli kaynak ve arz salayabilmek iin bu personeli istihdam etme ye mecbur kaldlar. Byme yalnzca kolej ve askeri akademiler iin olma d; ayn zamanda yksek eitim enstitlerinin, bilimsel topluluklarn ve teknik akademilerin geliimini ve merkezi ynetim ve finans alanndaki yksek kademe mevkilerin artmasn tevik etti.317 Onbeinci yzyln sonlarndan itibaren onsekizinci yzyla kadar Fransa, ngiltere, spanya ve daha sonra Prusya, sve ve Rusyada brokratik devletin ykselii ki

Iurada teknik uzmanlk en dk maliyetle kaynaklar maksimize etme yi salyordu, ar bir sreti. Ancak Tillynin de belirttii gibi, yeni tip 'rasyonel devletin bariz stnl ve raison d tat s Venedikteki daha nceki baarlar da ieren, var olan teki siyasi biimler zerinde ekici liini ve baarsn garanti etti.318 Ekonomik ve siyasal kaynaklar, greli olarak askeri-ynetsel makine ciyle ve eitimli entelijensiyasyla toplama yeteneine sahip devlet, ok f!l imparatorluklar-Osmanl, Mool ve in - dahil olmak zere, teki .iyasal birliklerin kapasite ve performanslarn nemli lde at. Yal nzca Bat devlet modelini belli bir lde uyarlayabilen imparatorluklar Petro Romanov sonras imparatorluk gibi- hayatta kalmay ve teritoryalarm korumay mit edebilirlerdi.319 zellikle Dou Avrupada devlet liti iinde, kylnn smrlmesi gibi baz feodal eler korunmasna ramen, yeni tip brokratik devlet varlkl bir burjuva snfnn ve onun mttefiki (genellikle soylu snfna kar) bir entelijensiyamn gelimesini tevik etti. Bylece monarinin n kesildiinde ve aya kaydrldn da, devlet aygtn miras alan bir yeni tabaka, takip eden yzyllarda olul u; ayrca, bunlar, devlet mekanizmas sayesinde kendi kar ve politikaI:rn uyguluyordu. Ynetsel ve askeri devrim, yetenekleri bunu gerekletirmek iin vazgeilmez olsa da burjuvazinin ii deildi. Bunun yerine, burjuva, atala rnn tatiste politikalarn miras ald ve iselletirdi; bylece Avrupann kesin teritoryal blnmesinin ve kurulan devlet ii dzenin, nceleri hanedanlar aras anlamalarla, alt izilmi oldu. Yani, burjuvazi ve entelijensiya, daha nce var olan teritoryal ve siyasal birimleri kendi karla rn ve prestijlerini maksimize etmek amacyla muhafaza edip kulland. Bu onlar uuruma srkledii zaman bile, byle davranarak dourduu devletler sisteminin ve savalarn kurban oldular. ngiltere ve Alman yadaki sanayi burjuvazisi saldrgan bir ekonomi ve smrge politikasn yelemesine ramen, bu politikalarn sonularnn, 1914de Avrupa dev letlerinin her birinde liderlii kanlmaz bir ekilde ynlendiren devlet leraras girift balantlara dnen ultra milliyeti politikalara en iyi .ekilde hizmet edip etmedii sorgulanabilir. Ancak, sistemin kendi iin de bir mant vard ve bununla iadamlarnn emperyalizmi yalnzca kendi kendini yok eden bir katalizr ilevi grd.320 Son olarak, kltr ve eitim alannda bir devrim oldu. Bu devrimle kiliseye dayal otorite ve gelenein yerini, iinde egemen devletin bulun duu tamamen yeni bir kavramsal aygt ald. Tanr inancn pratik bir

176

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

177

kurtulu szne balayan bir devlet aygtyla birlikte, vatandalar ve eit lerden oluan bir topluluun yaratlmas iin balangta snrl ve grnr olan dnyevi bir kurtulu fikrinin aralar oluturuldu. Yine, burada, brokratik rasyonel devlet merkezi bir rol oynad; yalnzca ersatz [yapay] bir tanr olarak deil, ayn zamanda kltrel deiimin aktif bir ilkesi olarak. Dardan bakldnda monarklar, dinsel uyumu kurmak, kiliseyi ve rahipleri kontrol etmek ve devlet politikalarn kilise ve geleneklere dayal snrlamalardan zgrletirmekle grevlendirildi. Bu ama iin klasik okullarda eitilmi ve sekler renmeye yatkn bir entelijensiyanin gelimesini tevik ettiler. Ancak bu entelijensiya ncelikle haneda na ve devlete sadkt ve brokratik grevlerle dllendiriyorlard. Bu yeni tabakann devletle ve onun kontrol ettii teritoryal alanla zdele mesi, teritoryann ve kltrel topluluun uyumunun toplumsal devrimin iddetli alkantlarndan korunmasna yardm etti. nk, zdeleme srecinde, brokratlar, yava yava farkl snflar ve Fransa, Ingiltere (ve sonra Britanya), spanya, (kimi istisnalarla) svire, Hollanda, Maca ristan ve Rusyann blgelerini bir araya getirdiler; ancak son iki rnek iin etnik heterojenlik byk sorun yaratt. Bununla birlikte, Batda teritoryal merkezileme ve btnleme, gelien kltrel standartlamayla el ele gitti. Ynetsel diller standart bir iletiim modu oluturarak yalnzca devlet dzenlemelerinin pratik dzey lerinde deil, daha nemlisi eitimli snflarn kendi birliklerini ve homo jenliklerini kurgulamalarnda yaamsal bir rol oynad. Anderson, ok par lak bir ekilde, matbaa teknolojisini, onun kitap ve gazete basmnda salad byk patlamay ve bunlarn merkezi brokratik devletlerin ynetsel dillerine gre standart bir ekilde yaynlandm gsterir. Ayn zamanda, bunun, egemen devletlerin mphem erevelerini, grnr olmaktan ok hayali, snrl topluluklarn yaanan bir gerekliine dn trdn gstermitir.321 Onsekizinci yzyln sonundan itibaren, La Chalotais ve Abb Gregorien ulusal eitim projeleriyle, Avusturyada II. Josephin reformlar ve daha dolayl olarak Prusya, ngiltere ve Fransa, spanya ve teki devlet ler tarafndan desteklenen akademiler, galeriler, mzeler ve niversiteler le balayarak, eitici roln orta snflara vis--vis [kar] benimseyen devleti buluyoruz. Bu devlet, standartlam ve kahramanla dair klt rn aralaryla, siyasal olarak bilinli, ileyen bir vatandal ekillendir mek iin abalamtr.322 Bu en ak halini Fransz Devriminin Jakoben dneminde almtr. Bu dnemde devlet, bayram, resmi geit, miting,

mzik, tiyatro, sanatsal ve mimari projeleri la petrie, zgrlk ve eitliin yceltilmesi iin himaye etmitir.323 Ancak, Barre ve Abb Gregoirem dilsel uyumluluu koruma giriimleri daha az nemli deildir; onlar ta rihsel dayanma ve tarihsel teritorya asndan kltrel homojenlik iin l'ir drtye dikkat ekmi, bylece yeni devletin vatandalarnn pop ler bilinlerinde isel gediklere alan tannmamtr. Jakoben merkeziyeti ler temel olarak Francianm mirasn almtr. Fransann farkl blgelerin de, sadece, artk alnmayan vergileri ve gmrkleri deil, ayn zamanda eski diyalekt ve leheleri ykarak bu mirastan yararlanmaya alrken mkemmel bir biimde tutarlydlar. Devletin blnmezlii; btn vatan dalarn aynln ve homojenliini gerektiriyordu.324 Gerekte, Bat lkelerinin ounda kitlesel zorunlu temel eitim bir ilke haline geldii zaman, yani ondokuzuncu yzyln ikinci yarsnda devletin eitici rol gndeme gelmitir. Eugene Weberin bu dnemdeki I ransz siyasal ve toplumsal geliimi zerine almas, Franszlarn ou nun zorunlu askerlik ve kitlesel eitimin gelimesiyle, nasl farkl yerel ve blgesel ballklarn zerinde kendi Franszlklarn hissetmeye ve devlete -ya da daha ok ulus devlete- balln yerlemeye baladn gsterir. Ardndan, halk bilinli Fransz vatandalar eklinde homojen klmaya kararl devlet brokrasisinin denetimi altnda, kesin bir biim de kilisenin devletten ayrlmas ve eitimin yerlemesiyle seklerleme srecini tamamlamak mmkn olmutur.325 Benzer ekilde, Bismarckn Alman Reichndaki Kulturkampf, farkl ve yeni kazanlm Almanca ko nuan teritoryalarda, ulusal bilincin birletirilmesi zerine planlar yapan devlet elitlerinin homojenletirme eilimini aa karmtr.326 Daha sonra, bu devrim, merkezilemi ve kltrel olarak homojen lemi devletlerin ekillendirilmesi etrafnda dnmtr. Yirminci yzyln bandan itibaren, btn Avrupa ktas brokratik rasyonel devletler den oluan bir aa blnm ve devlet oluturmann kavramlar ve pralikleri, deniz ar farkl smrge teritoryalrnda bilinli bir biimde yeertilmitir. Bu, milliyetiliin ortaya kt ve uluslarn olutuu pota dr -Avrupal ve smrge devletler aras sistem.

Teritoryal ve Etnik Uluslar


Ote yandan, ar ar biimlenen ulus, bu devrim nemli lde srekli olmad, etkileri farkl zamanlarda farkl yerlerde hissedildii ve

178

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

179

eitli kltrel ortamlarda ykseldii iin hem ierik hem de biim asn dan farkllklar gsterdi. Sadece dinsel ve sekler, burjuva, aristokratik ve proleter, muhafazakr ve sosyalist, brokratik ve poplist milliyeti likler ve uluslar deil, ayn zamanda teritoryal ve etnik ulusun birbirin den farkl iki biimi ve kavray vard. Birinci tip, isminden de anlald zere, temelini teritorya anlamn dan ve kesin corafi snrlarn etkileiminden almaktadr. Devlet grev ve yetkileriyle birlikte teritoryal bir btndr; egemen olmasna ramen sk bir ekilde snrlandrlmtr; iten ve dtan snrlayan dnce vatan dalar topluluunun tanmlanmas iin hayatidir. Bu, ksmen Benedict Andersonun ulusu hayali bir siyasi topluluk olarak - hem snrl hem egemen olarak tanmlarken demek istedii eydir.327 Ayn zamanda, Ansiklopedistlerin ulusu ayn teritoryada yaayan ve ayn yasalara ve hk mete boyun een bir grup insan olarak sunduklarnda kafalarnda olan eydir.328 Gerekte bu ilk ve bazen tek ulus kavramsallatrmasdr. Bu tanm pek ok ge ulusa rasyonellik salamak zere baki kalmtr -bun lar, smrge yneticileri ve onlarn Afrikal ve Asyal takipilerinin kl trel farkllklar yaratmaya alt teritoryal muhtemel uluslardr.329 Bu ulus kavramnn ikinci zellii yasal yandr. Ulus bir yasalar ve yasal kurumlar topluluudur; yeleri ortak bir yasayla baldr ve benzer hak ve sorumluluklara sahiptirler. Prensip olarak, rka, renge, itikata, yaa, cinsiyete ya da dine dayal istisnalar yoktur. Yasalar tek bir kay naktan doar, teritoryal devlet, ulusun, onun birliinin ve standartlam olmasnn bir ifadesi olarak ulus devletin egemenliini yanstr. Bu yzden, tarihsel bir gereklik meselesi z olarak bu ulus kavram, kendi snrlar iinde mnhasr hukukilik iddiasnda bulunan egemen bir devlete sahip halklarda ortaya kmtr. Gerekte teritoryal bir ulus kavramnn ege men bir dfevlet olma durumunun gerekletirilmesi dnda alglanmas gtr. Smrge basksna kar savaan Afrikal milliyetiler, smrge ci devlet ve onun brokratik aygtn ykma mcadelesi boyunca yasal bir ulus kavramna (soyktksel bir anlamn eksikliine ramen) balan dlar. Yani teritoryal ulus ve yasaya dayal ulus kavram ulus olma du rumuna erimede, ulus yaratma ve oluturmada nemli bir rotay iaret eder. Bu tarihsel olarak ilk ve en etkili rota olmutur. Anglo-Fransz devletten ulusa modelini kopyalayan Afrikal ve Asyal milliyetiler, Batnn geliimini ve askeri baarsn taklit edebileceklerini ve vatanse ver cokunluk ve dayanma duygusu ile alanan trde ve salam ulus lar yaratabileceklerini umut etmilerdir.330

Bat teritoryal modele ilikin iki zellik daha vardr. lki vatandalktr. Bu kukusuz pasaport meselesinden, yeminden, yasal kimlikten ve hatta hkmet ve ynetimde vs a-vs [karlkl olarak] ortak haklar ve sorum luluklardan daha fazla bir eyi ifade eder. Vatandaln yalnzca grnen taraf (son zamanlara kadar) ngilizcedeki milliyettir. Bu ayn zamanda yerleme sorunundan ve hatta atalarn yerlemesi sorunundan daha fazla bir eydir. Artk burada meselenin bam teline dokunuyoruz. znde va tandalk aktif toplumsal ve siyasal katlm yoluyla kardelik ve dayanma duygusunu ifade etmitir. imdi, pratikte yalnzca haklara, devlere ve uygun belgelere sahip olanlar katlabilmektedir; yalnzca ikamet edenler veya ebeveynleri ikamet etmi olanlar bu haklara ve bylece katlma uygun bulunmaktadr. Ne ki, bundan da fazlas, katlma iradesi, yani Renanm her gn tekrarlanan plebisitinde yer almak, topraa ballk, toplulua yaknlk ve ebeveynleri de (ve belki de dedeleri, hatta atalar?) bu ekilde hissetmi olanlar arasnda bulunabilecek bir kardelik duygu suyla ilikilendirerek ilan edilen bir tavrla gelimitir. Bir baka deyile, resmi vatandala ramen, yeni gelen, hibir zaman, doumundan iti baren orada yerlemi olanlarn oluturduu kat topluluun, pays reelin bir paras olamayabilir. Tpk, Antik Atinada vatandaln ebeveynleri de Atinal olanlarla snrlandrld yasalarn kabul edilmesi gibi. yle ki, Fransada da ideolojik yaknlk temelinde bir vatandal getiren (Tom Paine rneiyle gsterilebilir) ilk devrimci itki, daha sonra uzun sreli ika met ve etnik atalar temeline dayanan tarihsel, hatta soyktksel bir toplu luk anlaynn gelimesine teslim olmutur.331 Her iki rnekte de vatan dalk, mutlak bir yelik anlamna geliyordu ve haklann ve devlerin yasal eitlii ikamet eden yeye ve aktif katlmcya uyuyordu. Sonuta, vatan dalk, teorik olarak, eitlerin ve ierdekilerin oluturduu ortak bir toplu lua bal olan snflar ve katmanlar dzleyen bir etki uyguluyordu. Dier zellik ortak kltrd. Yine devletten ulusa doru rota, yalnz ca ortak mitler ve sembollerle birlikte gizli bir ekilde paylalan anlam ve deerler balamnda iliyordu. Bu anlam mit ve sembollerin duyarl bir noktaya dokunmad yerde -belki de rakipleri olduu iin - ulusun kltrel snrlar vardr. Mit, sembol ve deerlerin iletiim kurma olana salamad yerde, bunu yapacak bir dilin olmad yerde, bilinmeyen kyl leheleri ve krsal sylenceler icat edilmeli ya da gncel hale geti rilmeliydi. rnein, gizli anlarn ve mitlerin tohumlarn yaymak zere, bir Slovak dilini oluturan ve byk Moravyay hatrlatan Ludovit Stur gibi Slovak entelekteller bunu yapmtr.332

T8 0

ULUSLARIN ETNK KKEN ULUSLARIN O LU U M U 1 81

Pratikte bunun anlam teritoryal uluslarn ayn zamanda, kltrel top luluklar olmas gerektiidir. Vatanda dayanmas, paylalan mit, hatra ve sembollerden kan ortak bir vatandala dayal dine ve eitim kurum lan tarafndan oluturulan standart bir dille iletiime ihtiya duymaktayd. Bylece, teritoryal ulus kitlesel bir eitim giriimi haline geldi. Amac kl trel homojenlikti. Erkek ve kadnlar tekil ve paylalan bir yaam yolu ve inan sistemine gre toplumsallamaldr. Bu toplumsallama, onlar etraf larnda bulunanlardan farkllatrr; ulusal deerlerin ve hatralarn hibir anlam ifade etmedii ve ulusal sembol ve mitlerle bir empati kurmayan dardakilerle snrlarn izer. Bu Rousseaunun Korsikallara ve Lehlere, kendilerine zg kltrel karakteristiklerini seslendirmelerini ve yerli ku ramlarn etnik sreklilik ve ulusal yeniden filizlenmenin anahtar gibi gr melerini tledii zamandaki gibi Rousseauvari bir idealdi.333 Bu, Batnn ekonomik ve siyasi devrimlerinin, eitici devletin kltrel devrimi ile ta mamland noktaya iaret eder ve ounlukla doudaki etnik ulustan devlete doru olan ikinci rota ve ulus olma kavramyla birleir. Bu ikinci rotada uluslar, tedricen veya aralkl olarak daha nce varo lan ethnie ya da etnik balar temelinde kurulur. Bylece, etnik olan, ulusal balar ve hissiyatlar iinde, seferberlik, teritoryalleme ve siyasalla ma yoluyla dntrme sorunu halini alr. Genel olarak, bu rota, syktklk, poplizm, gelenekler, diyalektler ve yerlilik elerini vurgula yan daha farkl bir ulus kavram retmitir. Bylesi bir folk temelinde tanmlanan ulus kavram iin ima edilen gemi balar, her zaman belli bir neme sahip olmutur. Kroniklerde, sykte dayal almalarda grlen ortak kkler ve soy iddias, kendini ulus olarak gren ve bakalarnca byle grnmeye balanan birok top luluun etnik milliyetiliinde bulunabilir. Bir ka Afrikal ethnie -Ibo, Zulu ve Kikuyu- bamszlk mcadelesinin modern aamalarnda bile, atfedilmi soy balarna ve soyktksel mitlere olan ball yanstmakta dr. Ya gruplar, sembolik erkek kardelik ritelleri, kendini feda eden lider figrleri, Ibo ve Kikuyu gibi ethnielenn bamszlk mcadelelerinde aka grlmtr. Dou Avrupada da Yunanllar, Bulgarlar, Macarlar ve dierlerinde soyktksel mitler, Kohn ve tekilerin kulland moda tabirle, organik ve mistik ulus kavramlarnda nemli bir rol oynamtr.334 Burada poplizmden kastedilen, benim fikrime gre, Nairnin yazd gibi, milliyetiliin, yeni orta snf entelijensiyay, kitleleri tarihe davet etmek zorunda brakmasdr; ancak onlarn gerekten byle bir eyi her zaman yapp yapmadklar ya da sadece halkm rolnden bahsedip bat-

..etmedikleri tartmal bir konudur.335 Her durumda, etnik ulus kavram teritoryal olana zt bir ekilde, pratikte deilse bile en azndan teoride, demotik ve plebyen eilimde olmutur (Pratikte, en azndan yirminci yzyln bana kadar Avrupada ve daha sonra dier yerlerde, eitimli tabaka -d ah a az soylu olanlar, alt kademedeki rahipler, tccarlar, giriimciler, kk memurlar ve ktipler, dkkn sahipleri, retmen ler, yazarlar, sanatlar, gazeteciler, avukatlar, doktorlar ve dierlerii;erek popler semen kitleyi oluturdu). Burada nemli nokta udur: Milliyetilie giden rota, halka dayal seferberlikten gemitir. Yani, etnik demografi temel birim olarak alnm ve daha eitimli ve bilinli kesimler etkinletirilmitir. Bu yolla etnik kavramlatrma, teritoryal ulus larn kulland, ideal vatandala kar bir kavram retmitir.336 nc olarak, etnik ulus kavram, teritoryal uluslarn harcn olutu ran yasal kurallar ve kurumlar yerine gelenek, grenek ve leheleri ikame etme eilimindedir. phesiz, bunun anlam etnik uluslarn pratikte stan dart yasa ve kurumlara sahip olmamas deildir. Bunlar sadece yelerinin ideolojik balln salayan ey ya da kendi ulus kavramlarnn belli bal zellii olarak gstermezler. Bunun yerine, etnik uluslar, varolan geleneksel ve dilsel balar, gelenekleri, kurallar ve yasalara ykselterek, leheleri (bir ksmn) dillere dntrerek standartlatrmaya ve zenle dzenlemeye baladlar. Balkan ve Dou Avrupal entelektellerin milli yetilie ilikin ilk almalarnn ou, var olan kltrler iinden setik leri folk zerine filolojik, leksikografik ve etnografik aratrmalara adan mt. Bu folkun kitlesel yerel dilleri, ulusal biricikliin hzinesi ve ulus olabilmenin ekillenmesi ve resmedilmesinde zengin bir birikim olarak dnlmekteydi.337 Asya ve Afrikada din, etnik milliyetiliin hizmetine sunulmutur. Geleneklerin ve yerel dillerin geleneksel etnik dinle (Hin distan Hinduizmi, Burma Budizmi, Filipin Katoliklii, ran ii slam, Arap Snni slam ve eitli Afrikal senkretizmler) birletii her yerde, bu, uzun sre, topluluklar ve kltrlerini tanmlamaya hizmet etmitir.338 Teritoryal uluslarn ortak kltr ve vatandala dayal dini bile etnik rota ye kavram olarak ulusla edeerdedir: bir eit misyoner yerlicilik, kurtarcya inan ve etnik ulusun esiz isellii. Entelekteller geli tirdike, yerlicilik tarihselciliin bir arac haline gelir. Yerli kkenlere ve yerli deerlere dayanan folka ilikin nermeler bir benlik bilinci dn cesine dnr. yle ki her topluluk kendi i ritmine gre evrilir ve kendini ortaya koyu tarz ve kaderi kkten bir farkllk hatta biriciklik arz eder. Etnik ulus kavramnda tarih teritoryal ulus kavramlatrmasm-

18 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

18 3

daki kltre karlk gelir. Ancak, bu, insan geliiminin evrensel'kural larna dayanan genel bir tarih deil, ayr topluluklarn ayr ayr tarihleri dir. Yalnzca bu ayr tarihler, insan kalabalklarn birbirine balayabilir ve gelime vaadinin iini doldurabilir.

Ulus Oluturma 1. Bat Teritoryalizmi


Birok tarihinin (zellikle Hans Kohnun nl bat/dou milliyetilik leri ikileminde olduu gibi) ortaya koyduu zere, modern ulusun bu iki teritoryal ve etnik kavramlatrmas ulus oluumunun ilk dalgasndaki farkl deneyimleri yanstr ve onlarda tecessm eder. lk rnekler batda ngiltere, Fransa, spanya, Hollanda ve daha sonra sve ve Rusya da meydana gelmitir. Burada etnik devletler, l devrimin etkisiyle eko nominin birletirilmesi, teritoryal merkezileme, giderek daha ok tabaka ya eit yasal haklarn salanmas ve kamusal kitlesel eitim sistemlerinin bymesi ile yava yava ulusal devletlere dnmtr.339 Kukusuz, bunun anlam, ulus topluluunun her zaman kendi teritor yal devletine tekabl etmesinin gerekmediidir. ou durumda, kendi ira deleri dnda birletirilmi ve temelde smrlen nemli etnik aznlklar varolmulardr. Ancak devletin ekirdek ethniesinin tarihsel ve siyasalkltrel egemenlii ylesine byktr ki teritoryal snrlar ierisindeki tm nfusun siyasi yaamn ve toplumsal kurumlarm biim ve ieriini geni lde ynlendirmitir. ngiliz, Fransz ve Kastilya ethnielen, dahil olan etnik aznlklann gelenek ve mitlerine zarar vermeden devlet ve btn nfusun gelenekleri zerine kendi yaam ve grntlerinin damgasn vurmulardr. Bunun yolu, zgn etnik devletin daha kk bir alanda . yaylmas ve merkez dndaki nfusla brokratik aralar yoluyla birlemesiydi. Drdnc blmde de tartld gibi, dier etnik devletler farklla an baar dzeyleri ile birlikte ayn brokratik birleme seyrini izlemiler dir. Ulusal devlet de l devrimin olanak salad aralar yoluyla ayn sreten gemitir ve iine ald byk ekonomik, siyasal ve kltrel dnmleri aa vuran bu sreci tamamlamak uzun zaman almtr. Onnc yzyldan onaltnc yzyla kadar genileyen ngiltere, Fransa ve Kastilya spanyasnn zgn etnik siyasal birlikleri, kanlmaz olarak, dier ethnieleri ya ikincil ya da tali bir statyle birletirmitir.340 yle ki,

11 er ne kadar merkezin dndaki alanlara kendi yerel zelliklerinin ve ikincil rllnielere de kendi kltrlerinin korunmas konusunda izin verilmise de milliyetilik ann geliine kadar, genileyen devletin egemen kltr esas ekirdek ethnie nin kltr olarak kalmtr. Sre iinde yeni bir lopluluk kavram ortaya kmtr: siyasi olarak snrsz bir teritoryaya balanan, ayn egemenlik altnda birleen ve ortak siyasal bir kltrn yesi olan bir nfus. Bu yeni kavram znde kente ve vatandala dayal dr. Kentli snflarn yasal eitlii ve krsal alan zerinde kentin doal ege menlii ngrlmektedir. Bu trden bir egemenlik ve eitlik saland srece, yeni doan kente dayal ulusal devlet kendisini ncelikle evre kltrleriyle ilikilendirmemitir. Fakat Avrupada devletler aras rekabet doduunda, retim ve ynetim alanndaki yeni yntemler geleneksel olanlar alt ettiinde, yeni kentli ulus kendisini taradan emek gc ve kaynak istemeye zorlanr buldu. Bu devlet, ayn zamanda, krsal ve evre deki halklarn kendi btnln ve hatta varln tehdit eden etnik kl lirlerini daha sk bir ekilde balamak ve standardize etmek durumunda kald; tpk Gal Highlands, Languedoc ve Bretanyada olduu gibi.341 l devrimin ve onun isel ve dsal etkilerinin sonucu, Bat Avru p alI etnik ynetimler kendi devletlerinin etkinlikleri ve aralar ile yava yava teritoryal uluslar haline dnt. Bu yolla, asla ulus-devlet olma malarna ramen ulusal devlet haline geldiler. teki ethnie ler devletin egemen kltr iine geti ve bir lde onlarn tarihini kendi zel ta ihi olarak (tam olarak olmasa da) kabul etti. Bunlar, kltrel olarak ok fazla etki altna alnmam, ihmal edilmi ve tabi bir konumda braklm r. Birlikte izilmeyen bu planla, Britanya, Fransa ve spanyada, yeni, laha geni bir siyasi kltr ve bir teritoryal siyasi birlik ortaya kt (Britan ya rneinde bu gei bir isim deiikliiyle de iaret edilir).342 Benzer teritoryal uluslar ve siyasi topluluklar, onsekizinci yzyln so nunda Amerika ve Latin Amerikada ortaya kmtr. Burada da, span yol ve Portekizlilerin etnik imparatorluklar ve ngiliz kolonileri siyasi I'alar ve teritoryal yerleimle balanmtr. Amerika rneinde, yerli atalara aidiyet gelenei olmasna ramen, Amerikan topluluunun kkenleri ilk ngiliz Protestan gmenlere ve onlarn yerleim alanlarna dayan drlyordu. Onsekizinci yzyln sonlarna kadar, byk sosyo-ekonomik blnmelerin (gney-kuzey, kle-zgr, tarm-ticaret) ve kolonilerin coafi yaylmalarnn olduu bir durumda, herhangi bir birlik kurmak yolunclaki abalar, teritorya, ikamet, vatandalk haklar ve yasal kurallar te mel zellik olarak almak, bir baka deyile teritoryal milliyetilii kabul

18 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

18 5

etmek anlamna geliyordu. Hristiyan bir etik hl geerli olmasna ra men, koloniler arasndaki herhangi bir ortak kltr, ortak dile, orta snf larn okuryazarlna, ortak yaama tarzna ve anavatanda olanlardan ayr siyasi kurumlara dayanrd.343 Yeni siyasal topluluk atalara ait ba lardan ve Mesih vizyonundan kopuk deildi. Ne var ki, Britanyaya kar verilen mcadelenin oluturduu koullar, yani vatandala dayal, cum huriyeti, yasal ve teritoryal eler, sk sk mttefik kolonilerin atan karlarna kar birlik olmann ltn oluturuyordu.344 Latin Amerikadaki beyazlar yani kreoller de kendi atalarna olan balar, kltr ve ayn zamanda dini, spanyol ve Portekizli efendileri ile paylayordu. Burada da, ortaya kan herhangi bir topluluk, kendini tanmlamak iin teritorya ve siyasal kltre dayanmak zorundayd. er den bakldnda, bunlar, dinsel kltrn emsiyesi altnda bir araya gel mi, ok ethnieli imparatorlua bal olan aristokratik ethnielerdi. Bylesi zayf ethnieleri ulusal devletlere ve uluslara dntrmek, teritoryal bi rimleri spanyol yetkisinden uzaklatrmak ve kreol siyasal kltrn dier snflara ve ana kent merkezleri dndaki blgelere yaymak demek ti. Bunun gereklemesi, 1808 ncesi spanyol hkmetinin gerici mda halecilii olmasayd, ayrlk bir mcadeleye gerek kalmakszn mmkn olabilirdi. Fakat, ayrlkln ykselmesiyle birlikte, aralar ve himaye si, daha sonra baarl rejimlerce ulus siyasal topluluunu dier snflara doru geniletmek iin kullanlan ayn alanda yaylan devletlerle st orta snfa dayal uluslarn oluumunu aktrd345 2. D ou Etnisizmi Ulus oluumu asndan Dou-Bat ztlna ok fazla vurgu yaplmaks zn, ondokuzuncu yzyl Orta ve Dou Avrupas ve daha sonra Ortado udaki durum Batdaki gelimelerle ok az benzerlik tar. Yalnzca l devrim ge ve eitsiz yaanmakla kalmamtr, mevcut ynetimler de olduka farkldr. Yurt dncesine dayanan ok ethnieli imparatorluk larda -R us, Osmanl ve Avusturya- farkl etnik topluluklar ve kltr ler, siyasal egemenlii sahip olan ekirdek ethnieye boyun emilerdir ve bu ekirdek ethnie, dier ballklardan daha ncelikli olarak hanedanla dayal sadakati yerletirmitir. Avusturya egemenlii altndaki talya ve Almanyada, egemen ethnm, corafi alan, dier glerle birlikte aralarnda taksim etmi ya da Alman rneinde olduu gibi, o alan, dier evsahibi prensliklerle paylamlardr (Prusya tipi gibi). Burada sz geen alan

m- siyasal ne de etnik kriterlerle tanmlanabilir ancak her iki kriteri de !>ullanan bylesi giriimler vardr. talya, kendi corafyasnn ve eski Korna birliinin avantajna sahiptir, fakat farkl tarihleri ve kimlikleri ulan blgelere blnmtr.346 Almanya ne engebeli corafyasndan u- de Kutsal Romann imparatorluk ynetiminden yardm almtr; nk snrlar deikendir ve siyasi hatralar bulanktr. Sonuta etnik, zellik le dilsel kriterlere daha fazla bavurulmas, bu alanda daha nceki dev let oluumuna ynelik tarihsel hatralarla maalesef akmyordu. Sonuta, etnik ulus kavram, zellikle Alman rneinde kitlesel siyasi tepkilere kar, ani, deiken strateji ve politikalar retmek iin teritor yal ulus kavramyla birleti. Her iki rnekte de l devrimlerin -sosyo ekonomik, askeri-ynetsel ve kltrel-eitsel- etkisi hzl ve teritoryal ttlarak eitsizdi. Bu durum kltrel-siyasal bir uyumsuzlukla birlikte, ulu sun teritoryal olarak snrszlamasna ve kltrel btnlemesine ynelik nemli sorunlar getiriyordu; ayn zamanda Alman ve talyan irredentizmine dayal gl hareketler yaratyor ve her iki ulusta da derin blgesel atlamalar retiyordu. Sonuta, farkl ulus kavramlar, etnik ve teritor yal, siyasal olarak paralanm etnik alanlar veya kategorilerden ulus olmaya doru giden kark rotalardan hasl olmutur, az da olsa yaylm olan tarihi topluluk anlayndan ve ayn zamanda mit ve sembollerin oundan ve eitli siyasi hatralardan meydana gelmitir.347 Dou Avrupada ve Ortadounun baz blmlerinde, her ne kadar Ortaadaki devlet oluumlanna ilikin hatralara dayal teritoryal fikirler bulunsa da etnik ulus kavram daha byk bir rol oynamtr. Bu durum, Polonya ve Macaristan iin zellikle dorudur, daha az lde de Hrva tistan, Bulgaristan ve Romanya iin geerlidir. lk iki ethnie kendi siyasal birliklerini milliyetilik dneminin arifesine kadar korumutur. Polonya rneinde, saray, ruhban snf ve szlachta, yar-zerk kentlerdeki nemli Alman ve Yahudi tccar ve zanaatkr aznlklar ve kltrel olarak me lez olan kyller zerinde aristokratik bir ethnie oluturmutur.348 Byk ve kk soylular, Macaristanda eit derecede nemli ve kltrel ola rak katmanlam konumlar elde ettiler, ancak kraliyet Habsburg mpara torluuyla ok daha nceden birlemiti. Lehlerdeki gibi daha fazla zerk lik ya da bamszlk yani egemen bir devlet iin verilen mcadeleler, teritoryalleme, ekonomik birleme ve dier tabakalarn toplumsal kat lm ve hatta gerektiinde, kanlmaz Macarlama ile el ele gitmiti. Bir baka deyile, byk bir aristokratik ve yanal ethnie ye dnm sreci ve btnyle siyasal ulusa evrilen ilk siyasi birlik, milliyetilerin yeni bir

18 6

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

18 7

hizbinin, bilinli kitlesel eitim programn ve propagandalarn gerektirmitir; gnlsz bir aristokrasi ve entelijensiya tarafndan kyllerin ve zanaatkarlarn tarihsel teritoryalar dahilinde Polonyallatrmas/Macarlatrlmasma ve eski snfa dayal snrlarn stnn rtlmesine ihtiya duyulmutur. Bir devlet olma srecinin ilerleyiinde, dsal mcadele, zaten onun entegre bir paras olan, aristokratik ethnienin siyasal olarak katlmc bir ulusa isel bir dnm anlamna gelir.349 Fakat, bu dnm, kanlmaz olarak, Habsburg, Romanov ve Osmanii teritoryalarmda olduu gibi, Polonya ve Macaristanda da farkl kltrel alt katmanlarn daha eitimli ksmlar arasnda bir reaksiyon olarak domutur. Bu, ksmen, dardaki entelektellerin ve ierdeki entelijensiyantn milliyeti ideallerinin kendiliinden etkisi, fakat eit dere cede de komu ulusal mcadelelerin rnek olmas ve belki de en nem lisi merkeziyeti devletler zerinde ok ethnieli imparatorluklarn imdiye kadar ihmal edilen alanlarnn artan basksyd. Hrvatlar, ekler, Srplar, Yunanllar, Bulgarlar, Romenler, Slovaklar, Ukraynallar ve ayn za manda arn imparatorluuna dahil dier ethnieler arasnda bu basklar ve ilikiler, merkezi devlet ya da aristokratik ethnienin kltrel homojen letirme programlarnn niyetlerinden farkl ters bir etki yaratt. Direniin nne geilememiti fakat bunlar, Hrvatlar, Srplar ve ekler gibi (bu rada Yunanllar yine farkl bir tccar/diyaspora kategorisindedir) etnik balarn ve tarihsel mitlerini net bir ekilde unutmam st ve orta kat man ethnielerdi; ve dolaysyla kltrel elitleri, 1848de, kltrel toplulu un birliine yeniden hayat vermeye dayanan siyasal programlar nerme ye muktedir olmutu.350 Slovak diyalektlerini konuan Katolik kyller ve Ukrayna diyalektle rini konuan Ortodoks kylleri dikkate alnarak, devletin merkezileme sinin basklar, milliyetilik idealleri ve komu ulusal mcadele rnekle ri, entelekteller ve dierleri arasnda yeni bir etnik ayrlklk bilincini tevik etmiti. Dier taraftan, kolayca lmeyen tarihsel anlar ve soy mitleri de vard: Ondokuzuncu yzyln ortasnda Ludovit Stur tarafn dan yeni bir ifadeye kavuturulan Moravya Krall ve Svatopluk anla r, Ukraynallar arasnda Don Kazaklar ile Atamanlarnn anlar. Sz konusu mit ve anlarn tahriki altnda, Stur, Shevchenko ve entelektel arkadalar, birletirilmi bir dil ve edebiyat yaratmaya balamlar; bu almalar, kyllerden oluan etnik kategorileri, etnik topluluk hakkn da yeni bir bilin ile donatmt; bunlar, srasyla, devlet olma ve ulus olma mcadelelerinin temeli olmutur.351

Ortadouda da -ranllar, Araplar, Trkler, Krtler ve Ermeniler ,u asnda etnik balar ve duygular deien derecelerde srmekteydi, lakat, ondokuzuncu yzyln balar itibaryla, rann ksmen istisnai du nunu dahil olmak zere, ne teritoryal ifade ne de siyasal tezahr sz konusuydu. randa Safevilerin (1501-1722) Pers kimliinin iilikle bir likle yaylmasyla bir ii hareketinin olduu (o zamana kadar gerekten ylmamt) dorudur. Kabile unsurlarnn akmlarna, Snnilerin varlna ve eitli etnik ve dinsel aznlklara ramen, Pers saray brokrasisinden yararlanlarak Pers kimliinin canl tutulduu da dorudur. Yabanc ekoloik tecavzlerin art ve hanedanln ngiliz ve Rus taleplerine gevek tepkileri, sonunda, bamsz ulema tarafndan desteklenen tccar ve enlelijensiya snflarnn ykselmesiyle, ilki 1891de ttn imtiyazna kar olmak zere, ardndan 1905- 1906da Anayasac hareketin ykselii, gl Iir ulusal tepki yaratt. Fakat, randa pek ok Farsi ve ii olmayan toplu luk olduu iin, ardndan gelen Pehlevi hanedanl, ii Farsi ethnienin bu yzyldaki baskn konumuna ve artan militan milliyetiliine ramen, Batnn teritoryal ulus kavramlarn ithal etmeye yneldi.352 Anadoluda ve Arap Yakndouda, ethnie ve ynetim arasndaki uyum suzluun ve ethnie ile ak bir ekilde snrlandrlm teritoryalarn e umanl yaylnn derecesinin bykl, sonu olarak ulusun etnik ve eritoryal kavramlar arasndaki uyumazl daha iyi ifade edebilir. Ana doluda Trke konuan, slami bir ekirdein evresinin Arap, Erme ni, Ortodoks Yunan ve dier ethnie lerle sarld Osmanl mparatorlul'u, Osmanl elitlerinin, imparatorluk Avrupadan byk lde ekilin<eye ve Fransz Devriminin teritoryal milliyet idealleri, yneticilerin ve ntelijensiyann toplumsal bilinlerine nfuz edinceye kadar bir Trk ulusu tahayyl etmesini gletirmitir. Ancak Abdlhamiti tepkilerin son yllarnda, Anadolu kylleri iin kk drc bir ekilde kul lanlan Trk szc olumlu etnik potansiyeliyle yeniden kefedildi ve Iiatl teritoryal ulus kavramyla harmanland.353 Bu dnmn doutan i;elen ikilemleri, hemen ardndan 1908de Jn Trk Hareketinin bana getikten sonra Enver Paa ve yandalarnn sava maceralarnda ve siya setlerinde ortaya kt; onlarn pan-Trk etnik birlik ars, alt snftan Trklerin hibir paynn olmad, snfsal temelli aristokratik Osmanl rf/niesinin uzun sredir toprak altnda kalan etnik mirasn gvenilmezlii ni aa kard. Sonunda, Atatrk teritorya tesi etnik pan-milliyetilij;e srtn dnd ve yerine teritoryal vatanda-milliyetiliini, Osmanl yanal aristokrasisinin yerine de slam ncesi ideolojik anlar (ya da mitler

18 8

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

189

ve teoriler) ikame etti, nk sadece bu temelde Bat tipi bir ulus geliti rilebilirdi.354 Araplar farkl bir sorunla kar karyayd: Savunulamaz, idare edile mez bir imparatorluk deillerdi, fakat, esasen, Osmanl mparatorluunun vilayetleri olan eitli komu birimler ve sonra da smrgeletirilmi teritoryalar boyunca dalmlard. Osmanl fethinden nceki ve sonraki corafi yaylm ve ayr siyasi tarihler, bir Arap ulusu yaratma abasnda ifte zorluk oluturuyordu: Bir taraftan, Bat tarz teritoryal ulus kavra mnn kullanlmas, ister istemez, Arap etnik topluluunun kalc ekilde paralanmasn ifade ediyordu. Dier taraftan, Arap ulusunun etnik kavramlatrmasn gerekletirecek bir proje, bir Pan hareketinin btn corafi, ekonomik ve siyasal sorunlaryla karlayordu.355 Sadece, zellik le Lbnan, Suriye, Filistinde bulunan Arap Hristiyanlarn varl yzn den deil, ayn zamanda derinlere kk salm Snni-ii blnmesinin ve bir ksm Arap entelijensiyasmn daha sekler milliyetilik ideali zerinde ki arzusunun bir sonucu olarak da, slamn dahi bu jeo-politik yarlmalara direnmekte yetersiz olduu kantlanmtr. Dil de, gerekli olan kltrel harc salayamamaktadr. Klasik Arapa, konuulan dilin farkl demo tik versiyonlaryla benzer deildir; konuulan dil ise, dier farkllklarn da hissedildii ve ifade edildii bir iletiim daarc ve bir ara sunmakta dr. Aikr bir ekilde siyasal-etnik uygunluun olmamas ve teritoryaletnik e zamanl yaylmann gereklememesi, ortak dmann varlna ve Bat uygarlyla kyaslama duygusuyla kuanmasna ramen, teritor yal ya da etnik yrngeleri zerinden bir ulus olma hareketini engellemi tir. Sadece, bir istisna olarak Msr, daha uzun sreli bir devlet ynetimi nin ve salam bir siyasal topluluun teritoryal geleneinin stnlne sahipti; dolaysyla kendi teritoryasma ve ayrt edici siyasal kltre sahip bir vatanda topluluu idealine doru harekete gemeye, greli olarak daha erken bir tarihte muktedir oldu.356

Etnik Model
Yirminci yzyla uzanmadan da, imdiden, ethraeye kyasla uluslarn yeni niteliklerini ve ethnie nin ulus zerindeki etkisini lmek mmkndr. nce, uluslarn niteliklerini ele alalm. Tarihsel olarak, ulus ve milli yetilik Batl kavramlar ve oluumlardr. Dolaysyla, Bat modeli ulu sun, ardl olan btn oluumlar ve gidiat zerindeki etkisinin dikkate

leer olmasn beklemeliyiz. Uluslar ethnielerden ayran eylerin ksmen ' Hatl grnmler ve nitelikler olduunu sylemek, gerekten de mese leyi abartmak olmayacaktr. Teritoryalleme, vatandalk haklar, yasal kurallar ve hatta siyasal kltr, Batnn kendini oluturduu toplumun zellikleridir. Bylece, bu, tek bir iblm iinde toplumsal hareketli liin gerekletirilmesi anlamna gelir. Toplumun bu zellikleri kolaylk la genelletirilirken (ve yle yaplagelmektedir), gl bir biimde Bat nn kltrel damgasn tamaktadr. Bunlar, idealler ve ayn zamanda pratikler olarak kalmaktadr, sz konusu idealler Batda modern dnem den nce domu olsalar bile, belli Batl toplumlar tarafndan hayata geirilmi ve vurgulanan toplumsal ve siyasal kabullere dntrlmtr. Batl biim, brokrasi, kapitalizm, makine gcne dayanan teknoloji ve I lristiyanlkla birlikte yerkrenin dier ksmlarna doru yaylmtr. Bu, ulus oluumu ve milliyetiliin teritoryal biimi iin geerlidir, nk daha erken ortaya kmas ve ilk baarl modern toplumlarda (ngiltere ve Fransa) gereklemesi, ilk ulus-devletlerin imgesinde dnyann jeoIt >litik ve toplumsal haritasnn dnm iin ayrntl bir tasar salam grnmektedir.357 O tarihte, ou iin teritoryal devletlerin smrge miras olan bir temelde ulusal hedefleri baarmalar mmkn olmasna ramen, Asya ve Afrikann siyasal elitlerinin ulus yaratma giriimlerinde, Batl ulus oluumlar ve kavramlar benimsenip uyarland. Bu devletler egemenlik leri dahilinde gerekli bask ve kar temellerine sahip olduklar zaman ve hatta merkezilemi, zerk ve farkllam kamu kurumlan rakip btn iktidar odaklarn bastrdnda ve halklar katlmc vatandalk hak larna uyum saladnda bile, sz konusu halkn homojen bir ulus ol mas iin kat edecei uzun bir yol kalyordu.358 Bu, ulusun etnik model seeneinin, soy, poplizm, yerli kltr ve yerlicilie yapt vurgularla etkisinin hissedilmeye baland zamandr. Batda bulunan vatandala dayal ulus eklindeki ideal ile Asya ve Afrikadaki ulussuz devletlerin gereklii arasndaki geni aralk, yeni devletlerdeki siyasal elitlerin alternatif ulus modelleri ve farkl ulusal btnleme tarzlar aramasn kanlmaz hale getirmektedir. Bu, alter natif etnik model, eitli entegrasyon sorunlar olan ve Batl vatandala dayal teritoryal milliyetilik modelinin cazibesinin ok byk olduu, bugnk Hindistan gibi, yerler iin bile dorudur. imdiden, Orta ve Dou Avrupa ve Ortadoudaki ondokuzuncu yzyl milliyetilikleri hakkmdaki ksa incelememiz, ulus olma seyri ve

19 0

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

1 91

kavramlar zerinde ethnienin ve etnik ulus modellerinin artan etkisini aa karmaktadr. Her durumda, nceki bamszla dair siyasal an lara ve tarihsel teritoryaya bavurulsa da, bu, iddia edilen atalarn izinin srlmesiyle (ounlukla akrabalk, tarihsel kaytlar ve filoloji aracly la), halk seferberlii, yerli kltrn (din, dil, gelenekler ve kurumla)) yceltilmesiyle ve yerlici bir bak asyla (esiz kolektif gemi, katle ve zerk kolektif iradeye vurgu yaplarak) tarihin yeniden yazlmasyla etnik balarn ve duygularn yeniden kefedilip canlandrlmas eklimle tamamlanmaktadr. rnein, ondokuzuncu yzylda, Yunanistanda Rhigas, Korais ve Katartzis gibi Yunan entelektellerinin Fransz Devriminden miras al dklar vatandala dayal ulus modeli ve teritoryal kavramlarn zeri, Ortodoks Bizans ve onun kutsal dilsel ethniesinden kaynaklanan etnik, demotik kavram ve modellerle rtlmtr. Yunan entelekteller ve tccarlar, Antik Yunandaki kent-devletlerinin teritoryal yaylmn ve nceki anlarnn siyasal anlarn geri arabilirdi, ancak Ortodoks din adamlar, zanaatkarlar, obanlar ve kyller (ky sekinlerinden sz et meden) iin mesele, Ortodoks Yunan soyu, yerel kltrleri, Ortodoksl un Islama kar durduu yerel tarihleri ve halk (Klephtlerin) ayaklan malaryd. Yunan devletinin 1833den sonraki tarihi, biri teritoryal, teki etnik olmak zere iki ulus idealinin ve biri vatandala dayal, teki hem soyktksel hem de dinsel ulusal entegrasyona dayal olan model lerin atmas olarak anlalabilir.359 Son yzylda Yunanistanda yaananlarn geerlilii, daha srekli bir biimde douda da kantlanmaktadr. Yzylm ilk yarsnda, Hindistanda Batl teritoryal kavramlar ve vatandala dayal modeller, baz Kshatrya toprak sahipleri ve Vaishya tccar ve satclarn destekledii kk me murlar ve avukatlarn oluturduu kk Brahman halkas olan st ve orta snf dndaki katmanlar harekete geirmekte baarsz olmutu. Tilak ve Aurobindonun almalar Hint ulusu kavramn bu katmann dna doru geniletmeye balamt, fakat uralar vatandala daya l bir modelden ileriye gitmedi. Yeni radikaller, bunun yerine, Sanskrit, Vedac ve Aryan kltrn ieren, kanlmaz biimde Mslmanlar ve Sihleri, hem soyktksel hem de dinsel yeni ulustan dlayan Bir Hindu Hindistana bavurdu.360 Hindistan rnei zellikle ilgintir, burada bi linli kurumsal topluluklar balamnda, yeni Hint ulusunun inas iin el vermeye hazr, olumu bir ethnie den sz edemeyiz. 1900lerde bir et nik balar ve duygular yn vard, bu, kast ve Varnaya dayanan genel

m Sanskrit kltr ve baka yerlerde de grebileceimiz trde, uyumlu 'kken ve soy miti olarak yararlanlabilecek Hindu mitleri ve sembolleri (pek ok yerel eitlemeleriyle) ile birlikte, daha yerellemi bir dzeydeydi (Kengal Maharashtra). Radikal milliyetilere yardm eden Gita gibi kutl metinlerin kalcl, Kali ve iva gibi tanrlara kar yaygn inan ve eski Hindu kltrnn inek, Ganj, ykanma gibi iyi bilinen sembolleri ve trelerinin varl olmutur. Hindu mit-sembol bileiminin altnda yatanlar ne kadar ok vurguland ve din yeni Hint ulusuna ne kadar ok mythomoteur saladysa, Hindistanda etnik modellerin etkisi o kadar artmaya balamtr.361 Hint rneinin szn ettim, nk etnik model olarak adlandr dm eyin kendisini hissettirmesi iin, belli bir yerde daha nceden kurumsal bir etnik topluluun olmasnn gerekmediini ortaya koymak ladr. Bu, Afrikallarn smrge sonras devletlerinin dnda bir ulus oluturma ynndeki abalar iin de geerlidir. Zorluklar, en az Hindis anda olduu kadar, belki de daha fazla dehetliydi. rnein Nijeryada byk ethnie ve bir sr kk ethnie vardr. Yava yava Britanya iarafndan yaratlan devlet, hemen ardndan 1966da iki coups d etatya maruz kald, bunu Biafra mirasndan kaynaklanan kanl bir i sava izle di ve etnik ve blgesel rekabeti etkisiz hale getirmek iin askeri ve idari bir dizi abaya sahne oldu. Entelijensiya, resmi grevliler, devlet memur lar ve siyasetilerden oluan kk bir aznlk arasnda bir Nijerya milli yetiliinden sz etmenin meruluuna karn, bir Nijerya ulusundan hibir balamda sz edilemeyebilir. Fakat, eer salam bir devlet olutu rulacak ve bu devlet i atmalara ve d tehditlere ramen yaatlacaksa, ayn hukuka uyan vatandalarn katlmyla oluan teritoryal toplulukla ilikili grmemiz gereken, vatandala dayal dinin Nijeryada ortaya kmasn tahayyl etmenin g olduundan sz edilebilir. Dier Afrikal lkeler gibi, Nijeryann da vatandala dayal din ve siyasal kltr un aralaryla vatandalarnn kat bir ulus yaratmasna olanak tanyan, okdilli svirenin iine yarayan, korunmu bir jeo-politik pozisyonu ve uzun bir zaman yoktu. Merkezilemi gcn youn ve uzun zamana yaylan uygulamalarnn eksiklii nedeniyle, dayanmay salamak ve vatandal a dayal dini yaratmak iin tek yol, gl mit ve rtak sembollerin ara clyd. Nijerya iin zorluk, blgenin gemiinde ortak bir etnik tecrbe, bulank da olsa siyasal anlara ve belirsiz de olsa soy balarna sahip olan ve ihtiya duyulan amaca hizmet edebilecek kullanlabilir bir ethnie nin olmamasyd. Daha basite, Nijeryada, eer devlet kendisi dnda bir

19 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

19 3

ulus oluturacaksa, belki etnik tarihleri yeniden yazarak ve etnik kltii leri yeniden kaynatrarak, etnik balar ve duygular kefetmek zorun da kalacakt.362 Birok dier Afrikal devlet de bu sorunlarla meguldr. Ganada bu ismi tayan eski imparatorluk (her ne kadar yz elli mil kuzeydousun da olsa da), ortak ve anl bir siyasal gemii salamak iin birletirilmiti; gvenli Batl uluslar bu duruma yan bakabilirdi ancak buna ramen, kltrel olarak blnm ve etnik olarak heterojen nfusun, vatandala dayal din iin gerekli bir zorunluluk olarak hizmet edecei konusunda ok az kuku vard. Benzer ekilde, Zairede General Mobutu rejimi, liderlik ve merkezi siyasal kurumlar etrafnda ina edilmi eitli etnik sem bolizmlerden oluturulan ve incelikle ilenen bir Zaire ulusal dinini form le ederek, et/raelerin tmn, tek bir btn meydana getirecek ekilde birletirmiti. Baka bir rnekte, Zimbabwe ve Kenyada olduu gibi tek partili devlet ynndeki gidiat, ulus olma srecinde kurumsal atmala ra izin vermeyecek bir siyasal din ihtiyacn aa karmaktadr.363 imdi, son zamanlarda yaratlan devletlerin ou iin bile etnik homo jenlik ve kltrel birliin en nemli konular olduu akla gelmektedir. Yeni devletlerin elitleri, toplumlar hakikaten oul olduu ve oul culuk ve kltrel hogr zerine bir uzlama olduunda bile ortaya kan uluslarnn yeni mit ve sembolleri ile smrge sonras (Afrikal ve Asyal) devletin ve anti-smrgeciliin yeni siyasal kltryle ilerlemek iin, kendi idealleri ve etnik durumun mant iinde zorlanmtr. Eer bir ulus, Batl teritoryal ve vatandala dayal modelde bir siyasal top luluk olmak istiyorsa, paradoksal bir ekilde, karlkl dayanmann yannda, etnik makyajnn eksik eleri olan soy mitlerini, tarihsel an lar ve ortak kltr yaratmann yollarn aramaldr. En yakn komula rndan, kltrn onlarnkinden farkllatrarak, kurucu et/ruesyle tarih sel akrabalnn ve ideolojik yaknlnn ortak balarna vurgu yaparak kendisini ayrtrmaldr. Bu, ideolojik kken ve soy mitleri yaratlarak ve gelitirilerek yaplr. Eer iddia edilen akrabalk ve sahiplenilen ortak atalar btn vatandalara mal edilemezse, ayn nitelik, deer ve ideal lerle vcut bulmu baz eski rneklere dnlerek, gnmzde ulus olma yolunda peine dlen kltrel soyaacmn izleri srlebilir. Fransz Devriminde tiers tat da bundan fazlas yaplmamt: deolojik atalarnn izlerini orijinal Gallo-Roman sakinlerin soyunda buldular ve genilemeyle birlikte ilk cumhuriyeti Roma ve Spartanm manevi torunlar ve miras lar olduklarn iddia ettiler. Ondokuzuncu yzyln banda, ngilterede

Wl ligler Anglo-Sakson atalarn, ngiliz zgrlk aknn ve parlamenl kuramlarnn babas ilan ederek benzer bir manevi akrabalk iddia . 1 1 iler. Yunanllar, A ntik Hellastan gelen bir ideolojik klasik soy miti ni- sahip Ortodoks Bizansn din adam -soylu- kyllerin soyktksel -m > y mitine kardr; Hellasta bulunan Yunan entelijensiyasnn benim ilii aydnlanmann deerleri, klasik Yunan dnyasnn gnmzdeki m ij inal versiyonu olarak grlmektedir.364 1789dan sonraki milliyetiliklerin ou, bu aralarla, yani soyktk,T ya da ideolojik soy mitlerinde kkenlerini bularak, giderek artan dzeyde etnik ulus modelinden etkilenmi oldu. Milliyetiler, ncelikle, -l no-siyasal uygunluun yannda, kltrel ve toplumsal btnlemenin I .nemli olduu ulus oluumu yoluna girdi. Btnlemeyi baarmak, snrlaI I ve anavatan merulatrmak zere, sadece d tketim iin deil, ayn zamanda iteki seferberlik ve egdm iin soy mitlerine ihtiya duyuldu. Bu mitler, dardakilere kendi nceliklerine gre bir anlam l ade edebilir ya da etmeyebilir; daha nemli olan, bunlarn iteki dayan mann beslenmesinde ve teritoryal olarak kklemedeki roldr. Ulusal birlik, hem bir kaynama duygusu ya da kardelik hem de salam, g venli, tannm bir teritorya ya da anavatan gerektirir, dolaysyla btn milliyetilikler bu tr bir kardelik ve anavatan iin abalamaktadr. Fakat bir gecede doduklar ya da ex nihilo olduklar iin, her ikisi de kolektif deneyimin uzun bir tarihini varsayar. Dolaysyla tarih milliyetiliin ve ulus oluumunun odak noktas haline gelir. Tarihin yeniden kefi ya ila icad bilimsel bir megaleden te, bir ulusal onur ve kolektif aba meselesidir. Tarihte izlerimizi srerek, biz kim olduumuzu, nereden geldiimizi, ne zaman ortaya ktmz, atalarmzn kim olduunu, ne zaman byk ve anl olduumuzu, kahramanlarmzn kim olduunu, neden gerilediimizi kefederiz (ya da yeniden kefederiz) . Fakat ulu sal benlikin yeniden kefedilmesi akademik bir mesele deildir; bir ulus yaratma zerine milliyeti bir projenin hayata geirilmesini ve lmn ifade eden, zm zor ve tartmal, skntl bir olgudur.365 Modern milliyetilikler, bu acil ve derinlere kk salm ihtiya yzn den, etnik mitlere artan lde, hatta yeni ulusal kltrn stn gelme si gereken rakip bir ethnie olduu zaman bile bavurmutur. Bu, Afrikaya bir Balkan durumunun ithal edilmesinden kaygl ynetici elitlerin, kabilecilik olarak adlandrdklar hareketleri bastrmaya abaladklar ve ethnieyi Avrupal smrgecilerin kabile adn verdii eye eit saydklar durum iin dorudur. Fakat ilan ettikleri ey, nadir olarak, eylemleriyle

19 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN O LU U M U

195

rtr. Pratikte, kaynaklar etnik temellere gre datmal, idari makamlara etnik nfustaki oranlara gre atama yapmal ve hatta ounluu belli bir ethnie nin oluturduu yerlerde her bir etnik kltre hakkn tes lim etmelidir. Tabii ki, bu arzu edilen ya da tarafsz bir siyaset deildir. Egemen ethnie, ounlukla aznlk ethnielere gre daha byk olan avan tajlarnn yararn grmtr, Kenya gibi baz rneklerde, stratejik siyasi pozisyonlarn ounu igal etmitir. Ayn zamanda, bu trden tek tarafl olarak egemen etnik topluluun geleneklerine ve insan gcne bavurma, kendi bana ciddi tehlikeler tayarak ulusun ethnie modeline doru meyillidir. Alternatif strateji, teritoryal devlet dahilindeki eitli etnik geleneklerin dnda, mit ve sembolleri bir araya getirerek, gemite ortak paydalar (smrgecilik, rk ayrmcl) arayarak ve hatta dier milliyetiliklerin beendii bir uzak ortak kken ya da kahramanlk a icat ederek yeni bir siyasal kltr ina etmektir. Aslnda, bu, yeni teritoryal ulus olmann etnik boyutlar ve karakteristikler kazanmas, eer yoksa Rousseaunun deyimiyle kendi sine bir ulusal karakter verilmesi gerektii anlamna gelir.366

Etnik Dayanma m Siyasal Vatandalk m?


Modern dnyada uluslarn oluumu hakkmdaki ksa aklamamzn nihai sonucu, btn uluslarn hem teritoryal hem de etnik ilkelerin ve unsurla rn damgasn tadklar ve toplumsal ve kltrel rgtlenmenin daha eski soyktksel modeliyle daha yeni vatandala dayal modeli arasnda zor bir kesime noktasn temsil ettikleridir. Hibir ulus olma abas bir anavatan ya da ortak kken ve soy mitleri olmadan ayakta kalamaz. Ayn ekilde, bir ulus olmay hedefleyen ethnie ortak iblmn, teritor yal seferberlii ya da her yesi iin ortak haklar ve grevler ynnden yasal eitlii yani vatandal gerek le tmeksizm amalarna ulaamaz. Tabii ki, belli uluslar, tarihlerinin belirli anlarnda, deien dzeylerde etnik ve teritoryal unsurlar sergileyecektir. zgn Batl uluslar, etnik unsurlarn verili olarak alabildi ve dolaysyla milliyetilikleri de teritoryal modelleri vurgulad. Daha sonra, iteki blnmeler ve d basklar hem Ingiltereyi hem de Fransa 'y etnik temelleri zerinde yeniden dnmeye zorlad. Ondokuzunc yzyln sonunda, Fransada, zellikle birlii tahrip ettii dnlen aznlklar ve ideolojilere kar Fransann kltrel ve tarihsel birliini yeniden teyit iin gl bir btnleyici milliyetilik

>1 laya kt; uzun bir sre greli olarak ihmal edildikten sonra Clovis, IX. 1 1 mis ve Jeanne dArcm tekrar popler klt figrler olmas artc deilili. Bu, sadece, basit bir ekilde, Prusyann Alsace-Lorrainei ilhak kar cnda kar devrimci, din adamlna dayanan bir monari taraftarl ve militarizmi deildi, ayn zamanda bir etnik ulus olarak Fransay yeniden ;mmlamaya abalayan poplist, anti-Semitik ve yerli bir etnik hareketti. Aksine, Avrupann dou yarsndaki ve Ortadoudaki demotik etnik hareketler teritoryal bir kavramlatrmaya ve vatandala dayal bir modele daha ok dndler. Grdmz gibi, Atatrk ve partisi etnik pan-Trkle ve onun maceralarna srtlarn dnerek, zellikle Batl hat zerinden bir teritoryal ulus -salam bir teritorya, vatandalk haklar, i utak hukuk kurallar ve sekler bir siyasal kltr ya da vatandala dayal din ile- ina etmeye alt. Tito da bu ekilde davrand. Yugoslav yann alt ulusunun etnik farkll kabul edilmesine ve kurumsallatrl masna ramen, Komnistler, ortak iblm, ortak vatandalk haklar ve ortak hukuk -h atta gruplamann olmad, zynetim ve konfederelizm zellikleriyle belli belirsiz bir Yugoslavizm ortak kltr- ile birlik le, uluslar teritoryal olarak tanmlanm Illyria anayurdunda birletirme ye abalad.367 Ulus kavramnn kalbinde yer alan bu ikilik, kanlmaz biimde, fazlasyla i ie gemi devletler ve ethnie arasnda gnmzdeki ilikilerde ok derin bir belirsizlikle sonulanmtr. Ulus kavramnda, doutan gelen, asli bir istikrarszlk vardr; bu durum, kavram, ethnie leri iine ;lmaya ve amaya abalayan devlet ilee ethnie kutuplar arasnda ileriye ve geriye doru oynadka ortaya kmaktadr. Gnmzde ok az ulus, bu iki kutbu iine almay ve ethnieyi devletle e zamanl yaylan, tamamyla uyumlu bir unsur haline getirmeyi baarmtr. Hatta bu tr bir e za manl yaylma ve uygunluk salandnda bile, bugn Yunanistanda oldu u gibi (eer Kbrs hari tutulursa), eski etnik topluluk ile modern teritoryal devlet arasndaki gerilim, hl ulusun ve onun kendini tanmla masnn istikrarszlamasma neden olmaktadr. Vatandala dayal ve soyktksel ulus modelleri, bir ulusun izleyecei ikili rotann tankln tar; 1922de oniadaki ykm pan-Yunan irredentizminin sonunu getirmi olsa bile, kendi etnik diyaspora topluluu ile Yunanistan rne inde olduu gibi.368 Gnmzde, ulus kavram iindeki eski, snfsal ikilikler, Yunanistan, Polonya ya da Portekizde (imdi hepsi tek ethnieli devletler ya da hakiki ulus-devletlerdir) yeni blnmelere yol amtr; fakat her snf ya da parti, srasyla, teritoryal ya da etnik, vatandala

19 6

ULUSLARIN ETNK KKEN ULUSLARIN O LU U M U 197

dayal ya da soyktksel ulus modellerinden birine yaslanmaktadr. Bu lkelerde ve dier ulus-devletlerde gnmzdeki ideolojik atmalarn hi olmazsa bir ksm, ideal ulus ile ulusun gereklii arasndaki asli ikilik ten kaynaklanmaktadr. Ulus oluturduklar iddias tayan daha ok sayda, ok ethnieli dev let ele alnd zaman, sz geen ikilik ve istikrarszlk hastalkl ve ihti lafl bir hal almaktadr. ok ethnie li devletler, tipik bir biimde az ya da ok lde kapsadklar daha kk veya zayf ethnie leri iermeye ya da etkilemeye abalayan tek bir ethnie nin egemenliindedir. Hatta, Arjan tin, Avustralya ve Birleik Devletler gibi gmenlerin oluturduu toplumlarda bile, bir etnik topluluk kadimdir ve bu, ardndan gelen etnik gmen dalgalarn normatif rntler ve ekonomik iskan bakmndan etkilemitir. Bu srete, daha eski olan baskn topluluk, kendi gelenek lerini yayarak, belki de daraltarak ya da yeni etnik gmenleri veya yeni dahil olan ethnie yi kapsayacak ekilde evrenselletirerek, daha geni bir siyasal kltr oluturmaya abalamtr. Bu bazen baskyla yrtlm tr, ancak ounlukla ekonomik yaptrmlar ve kurumsal snrlamalar yeterli gelmitir. Tipik bir biimde, yeni dahil olan ethnienin yelerine veya etnik gmenlere, ortak bir siyasal kltr iinde asimile olmalar ve eski ballklann ve yerli zelliklerini terk etmenin karlnda, vatanda lk ve tek bir iblmnn iinde hareket serbestlii sunulmutur. Pek ok ethnie ve etnik gmen (bu balamda etnik paralar olarak grlebilir) kendileri iin bir ulus olmann peinde komad; kendilerinin ayr bir ulusu oluturduklarn grmedi; ancak, yine de, bunlar ya da yelerinin ou ethnielerinin zlmesi ya da etnisitelerini kaybetme konusunda gnl sz olmutur. Vatandalk ve hareket serbestisi teklifi kabul edilmi, fakat primordial bir etnik tutunum muhafaza edilmitir. Bu ekilde, tandk bir modern olgu ortaya kt: vatandaln dayanmadan kopmas.369 Bu bir ifte tutunma anlamna gelir: bir yanda vatandalk haklar ve sorumluluklarnda ifadesini bulan bir siyasal birime, yani devlete ballk, dier yanda bireyin ailesinin doduu ve toplumsallat etnik toplulukla dayanma ve iliki iinde olma duygusu. Katalanlar, bu ekilde, dier Katalanlarla akrabaln getirdii duygusal balar ve Katalanya tarihi ne ve kltrne tutunumlarm muhafaza ederken, vatanda olduklar Ispanya devletine ballklarn ifade edebilir. Bu durumda, iki tr mitsembol bileimi ve ifte sadakat temayl iler: biri resmi sembolizmi ve btn kucaklayc mitolojisiyle (rnein Birleik Devletler ve onun Britanya kaynakl mit-sembol bileimi ya da Sovyetler Birlii ve onun

sosyalist sembolizmi) kamusal ve siyasaldr, dieri de her etnik topluluk iin yar zel ve kltreldir. Bu pek ok aznln aina olduu ev ile dnya arasndaki tezattr: Tandk ethnienin iine yerletii, yumuak l;kat dar iliki a ile devlet, kamusal topluluk ve profesyonel i dnya snda geni, ak fakat kiisel olmayan vatandalk balar.370 te yandan, siyasal topluluk dahil ettii ve yerini almaya abalad eski ethnienin niteliklerini ve nemini stlenmekte, zellikle eski ethnienin, yelerinin ounun kalbindeki hassas bir noktaya dokunmaya de vam ettii durumlarda, zorluklarla karlar. Sonu, bir tereddt durumu dur, yani etnik topluluk yelerinin ou ulusal devletin normlarna ve pratiklerine gre yaamlarn ve mesleklerini dzenlemeye abalarken, derin bir ekilde topluluklarna bal kalrlar ve aksine kendi ethnielerinin siyasal etki alann ve kltrn artrmaya abalarken, dahil olduklar devletin salad haklardan ve yararlardan vazgemeyi reddederler. Bu noktadan sonra, eilim, vatandala dayal iddialar ile etnik dayanma nn i taleplerini birletirme eklindedir.371 Genel olarak konuulursa, vatandalk ve etnik dayanma iki farkl alanda hayat bulur: kamusal ve zel, siyasal ve kltrel; dolaysyla kk bir srtme ve huzursuzluk sz konusudur. Fakat, bir atmann nlene mez olduu ve ac verici seimlerin yaplmasnn gerektii durumlar var dr. Belli bir devletin vatandalar olan bir etnik aznlk, dier devletlerde ki etnik paralarla gl duygusal dayanma balar hissedebilir ya da bir ekirdek ethnie kendi devletini elde etmek veya komularyla sava halindeyken kendi devletine sahip olmak iin mcadele edebilir. Bu tr durumlarda, yeni bir vekaleten milliyetilik durumu ortaya kabilir. Sz konusu durumda, bir etnik topluluk ya da etnik para sahip olduu ulus statsn ya da ulus-devlet arayn terk edebilir; bunun yerine, ya kar de paranm tarafnda olarak ya da kendi ekirdek topluluu iin bunu arzulayabilir. Deniz ar etnik akrabalarnn mcadelelerine destek ve ren Amerikadaki Yunanllar, Yahudiler ve Mandallarn durumu bu e kildedir. Ayns Kanadal Lehler ya da Ukraynallar ya da Afrikadaki zgrlk mcadeleleri ile ilgili Amerikal siyah topluluk iin de sylenebi lir. Her rnekte, onlarn vekaleten milliyetilii, g esnasnda ve son rasnda kendi dnmlerinin ve sonu olarak etnik miras ve kurumlarn ksmen kaybedilerinin telafi edilmesine yardmc olmaktadr. Ken dilerini teritorya tesi bir siyasal taahhde dahil ederek, milliyetilik a nda siyasal vatandaln etnik dayanmadan kopmu olmasnn bede lini ve aclarn azaltmay umarlar.372

19 8

ULUSLARIN ETNK KKEN

Gerekte, bu tr bir vekaleten milliyetilik ounlukla onlarn aclarnn ve kayplarnn bir belirtisi ve semboldr. Daha da ok rastla nan durum, baka bir ethnienin egemenliindeki devletin vatandalar olan etnik topluluun yelerinin, zellikle iinde yaadklar devletin hkmet politikalar, deniz ar etnik devletin ya da etnik topluluun karlaryla atmaya girdiinde, kendilerini vatandalk balar ile etnisite dayanmas arasnda bir seim yapma zorunluluu iinde bul masdr. Amerikadaki Yunanllar, ara sra, kendilerini ilgilendiren ko nularda Trk askeri ve siyasal kararlarn destekler grdkleri Amerikan hkmetlerine kayglarn ve zntlerini bildirmilerdir; fakat eer Bir leik Devletlerin sadk vatandalar olarak kalmay arzu ediyorlarsa, ve kaleten milliyetiliklerinin belli snrlar olaca aktr. Benzer bir du rum, 1946-1948 yllarnda ngilterede, lkedeki Yahudiler, i Partisi Hkmetinin egemen politikalaryla sert bir atmaya girdikleri zaman olmutur; Soykrmdan geriye kalanlarla ve Filistinli Yiuv ile olan gl kltrel dayanmalar ve onlara duyduklar duygusal sempatileri, ngilte reye ballklarnda sorunlara yol amtr. Tabii ki, bu tr ifte sadakat birbiriyle kesien balarn ve farkl tuturiumlarn olduu karmak toplumlarn hepsinde vardr. Gerekte ok ethnieli olan fakat ulusal ve homojen olduunu iddia eden bir dev let, bu tr oklu ballklar tevik etmi olur; ulus, temel olarak iindeki belirsizliklerle bir toplumsal ve kltrel dayanma menzili iken, devlet, kamusal ve nihai olarak baskc bir kurumdur.373 Modem bir kavramlatrma ve oluum iin, bir ulus l devrimin mirasn kabul etmeli ve ortak bir vatandala dayal gr ve ideoloji ile balanm, teritoryal olarak merkezilemi, siyasallam, yasal ve ekonomik olarak birlemi bir birim olmaldr. Fakat, salam, hareketli bir g olarak, ulus daha nce var olan ethnie nin baz zelliklerini teslim almal ve mitlerinin, anla rnn ve sembollerinin ounu benzetirmeli ya da bunlarn yerine kendininkeri icat etmelidir. Bu ifte ynelim -siyasal gelecee ve kltrel gemie- modern dnyada uluslarn yaratlmasnn balca zellikleri ve eilimlerine ilikin bir almann konusudur.

7 Ethnieden Ulusa Gei

Klasik sosyolojinin temel temalarndan biri, kk, yz yze grlen topluluklardan -Gemeinschaften- byk, karmak ve kiisel olmayan toplu luklara -Gesellschaften- yaanan zorunlu geiler olmutur. Uzunca bir sre, ilk kk lekli topluluklarn, teknoloji, nfus ve iblmnn genileyip younlamas nedeniyle, bugnk ulus devlet gibi daha byk, daha rasyonel ve daha merkezi birimlerin iinde emilip dalaca varsayld. Bu bak as, St. Simon ve Comtedan, Spencer ve Durkheima kadar top lum teorilerine egemen oldu. Daha sonra, Radcliffe-Browndan Parsonsa kadar Amerikan normatif ve Britanyal antropolojik ilevselcileri tarafn dan yeniden canlandrld. Kukusuz, etnisitenin gemie ait bir ey ol duu ve kabile balarnm byk ulus-ina etme giriiminin ierisinde eridii (ya da erimekte olduu) inanc bu dnceye elik ediyordu.3741 Teorik ve ampirik olarak farkl farkl nedenlerden dolay, modernle me teorisi paradigmas byk lde geerliliini yitirmitir. Gelenek ve modernite gibi problematik olmayan nosyonlara ya da kanlmaz ve tersine dndrlemez apak olan bir gei fikrine artk daha fazla itibar etmiyoruz. Klasik bak as, toplumsal yaamn pek ok farkl ynn tek bir at altnda ele almaya alt; ve onun gelenek ve modernite nosyonlar, ak ve net bir ekilde, Bat tarihinin hayli etnomerkezci bir

200

ULUSLARIN ETNK KKEN

E TH N E D EN ULUSA G E

201

okumasndan kaynakland. Modernleme teorisinin geerliliine olan gvenin yitimiyle birlikte, Batdaki etnik balarn ve duygularn beklen medik yeniden diriliini iinde barndran bu tr eilimlere gereken nem imdi verilmeye baland.375 Burada, yine de, bir tehlike bulunmaktadr; btn kucaklayc evrim ci bak asnn son izlerini tahrip etmeye duyulan bu yaygn arzu, gele nek ve modernite gibi kavramlarn belirli yararl ynlerine gzmz kapatmamza yol aabilir. Gerekten, pek ok insann kafasnda, znel olarak, gelenek ve modernite ok ciddi tercihleri ve sreleri temsil eder. Uluslarn hangi yollarla yaratld analiz edildiinde, bu kavram lar (hi deilse belli ynleri), ekonomik gelimenin hesaba katlmasnda aa kmayan bir yarar salar. nk, temel olarak, tpk ulus-oluumu gibi, gelenek ve modernite de kltrel olarak ina edilir. Bu nedenle, bu blmde, yeni ve modern olarak kabul edilebilecek uluslarn oluu munun baz ynlerine bakmak istiyorum; bir sonraki blmde ise halkn gemi, tarih ve geleneke dair anlaylaryla ilintili olan dier ynle rini aklayacam.

Ethnie nin Siyasallamas Bir nceki blmde muhtemel uluslarn nasl daha fazla etnik bir model benimsemesi ve baz etnik unsurlar iin iine katmas gerektiini gster meye altm. Tersi de dorudur: Ulus olmaya abalad iin, giderek daha tazla ethnie, teritoryal unsurlar iin iine katmaya, bir vatandalk modeli be nimsemeye alr. Tabii ki tm ethnie ler bir ulus zellii elde etme eili minde deildir. Dile dayal bir etnisite kriterini kabul etmeyi reddettii mizde bile, bir ethnienin paylalan kltrel zelliklerden baka soy mit leri, tarihsel hafza, teritoryal zdeleme ve dayanma duygusuna gerek sinim duyduu bir zeminden hareketle, dnyada hl bir ulus olmak iin isteklerini -gnmze kadar- ifade edenlerden daha fazla sayda potansiyel ulus olan ethnie vardr. Baz durumlarda, bu bir lek meselesi dir: Anguilla, Bahamalar ve Yeni Ginedeki Sivai gibi rnekler lekin bu tr istekler iin tek bana kesin bir engel olmayacan gsterse de, topluluun yeleri, say ve lek asndan ulus olmak iin hak talep edemeyecek kadar kk olduklarn dnrler. Bu, faydalarn ve olas lklarn iyi bir ekilde hesaplanmasnda gz nne alnacak birok fak

trden sadece biridir. Olduka byk et/m/eler, ulusal egemenlik aray nn siyasal ve ekonomik olarak kabul edilemez maliyetler getirecei kara rna varabilirler. Nitekim skoya ve Katalanya, daha byk devletler iinde kalmay tercih etmi hatta ulusal balln iki halkasn ho karla mlardr; ve benzer ekilde Irak ve komu lkelerdeki Krtler asn dan, ulusal birliin nndeki siyasal engeller gz nnde tutularak, tam bamszlk bir yana braklrsa, Irak Krtleri gibi ethneler genellikle daha byk bir devlet iinde zerk topluluklar olarak kalmay semilerdir.376 Yine de ethnie iin ulus olmaya (fakat zorunlu olarak bamsz bir devlet deil) doru harekete geme ynndeki basklar ok gldr, ki buna siyasal ve ekonomik hesaplar bile kar koyamaz. Dou Avrupada, geen yzylda, daha fazla ethnie (bunlar farkllklar ve dayanma duy gusunu barndran ya da yeniden canlandran topluluklardr) muhtemel ulus olarak zerklik talebinde bulunma zorunluluunu hissetmilerdir. Pratikte, bu l bir hareket anlamna gelir: tecritten aktivizme, durgun luktan seferberlie ve kltrden siyasete. Ayn ynl hareket, bu yz ylda dnyann birok blmndeki ethnielerde izlenebilir. Tecrit ile kastettiim ey, dier ethnieyle ilikinin tamamen kopuk olmas deildir. En ok tecrit edilmi toplumlar bile daha byk evsahibi topluluklarla i ilikilerini dzenlemilerdir. Yine de l devrimin -e k o nomik, idari ve kltrelbalamasndan ve ondokuzuncu yzyln son larnda milliyetiliin ykselmesinden nce, bu tr ilikiler tahmin edi lebilir rutin faaliyetlerle snrldr ve uzun mrl toplumsal normlar ta rafndan onaylanrd. Devletin ya da ev sahibi topluluun dier toplulu un i yaamlarna ya da kuramlarna mdahalesi ya ok azdr ya da hi yoktur. Ethnie iinde endogamiye ynelik gl eilimler olmakla birlik le, etnisitenin Avrupada ve Ortadoudaki (ve belki de Uzakdouda) istikrarl mozaik modeli, gerekte onaltnc yzyldan itibaren (Osmanl (etihlerinden sonra) bozulmamtr. Belirli bir lde, bu mozaik model, l'ranss Devrimi ve Napolyon Savalarnn neden olduu, devlet siste minde ve ideolojik bak alarndaki radikal deiikliklere kadar toplum sal ve teritoryal olarak dondurulmutur377 l devrim olarak zetlemi olduum, ticaret ve i ilikilerinde, idare, sava ve devletler aras ilikilerin doasnda, sekler entelijensiyamn ykselii ile kitlesel kltr ve eitimin artnda meydana gelen dei ikliklerinin bir sonucu olarak, Bat Avrupa dnda giderek daha ok ethnie, Batda gelien milliyetilik mesajndan etkilenmitir. Bylece daha lazla ethnie ya da onlarn entelijensiyas gerilemekte olan kendi toplulukla

202

ULUSLARIN ETNK KKEN

E TH N E D EN ULUSA GE

203

rn muhtemel ulus olarak grmeye balamlardr. Sonuta entelijensiya artan bir ekilde topluluklar iin aktif bir rol stlenmilerdir, ki bu, topluluklarn devletler arasndaki ilikilerde donmu tecrit durumlannt radikal bir mdahale ile deitirecektir. Ondokuzuncu yzyln ortalarn da ek ve Slovak szcleri, kendi kaderlerini ekillendirmede, merkezi Avrupa devlet ilikileri erevesi ierisine topluluklarnn daha fazla dahil olmasn nermilerdir. Bu ise topluluk liderlerinin, srasyla etnik snrla rn yeniden belirlenmesi, teritorya talebinde bulunma, siyasal kurumlarda temsil edilme ve topluluk yelerinin yaam koullar ve kltrlerini kontrol etmede daha aktif bir rol oynamasn gerektirmitir.378 Dier yandan, bu, topluluk iinde yeni bir tutum ve yeni pratikler anlamna gelmektedir. Pek ok ethnie, kendini korumann maliyetinin bir paras olarak, sessiz bir unsur ve grnt gibi alglanmaktan endie duymaktadr. Topluluk liderleri, kriz durumlar dnda topluluklarn daha geni toplumsal ve siyasal dzenle uzlatrmay amalamlardr. Bu koullar altnda, zellikle durumu istikrarsz olan kk ethnieler iin ounlukla kabul edilme ve teslimiyet ruhu ortaya kar. Egemen ethnieler arasnda bile, sadece ynetici snflar daha maceraperest ve giriimci bir tutum sergiler; Dou Avrupada ounlukla yok saylan kyl kitle lere nadiren ihtiya duyulur; etnik pasiflik genel olarak ekonomik bam llk ile birlikte yrr. Fakat l devrimin (ya da onun bir paras) balangc ve milliyeti liin ykselii ile birlikte, alt katmanlarn hatta kyllerin siyasal hare ketlilii, ulus yaratma projesinde zorunlu bir unsur haline gelir. Topluluk liderleri hem orta snflarn hem de kyl kitlelerin sessiz grntlerini artk deitirmeli, siyasal olarak paryalar artk aktif vatandalara dntrmeliydiler. Muhafazakrlk ve intibakn ycelttii eski etnik duygu lar krlmalyd. Bundan dolay oullarn babalarna kar savalarnn ve kuaklararas atmann artmas etnik muhafazakrlktan ulusal sefer berlie gei ile birlikte gider. Bu tr atmalarn etnik dnmn her annda ortaya kmas bir kaza deildir.379 Tarihin daha nceki pasif nesnelerini, vatandalar ve tarihin znele ri olarak harekete geirmek iin iktidara ynelen yeni bir tutum gerek tirmektedir. Bu da, kltrel alandan vazgeerek siyasal arenaya girmek anlamna gelir. Fakat daha da nemlisi, bu durum milliyetiliin kilit unsuru olan kltrn siyaset ile birlemesini gerektirir. Artk topluluk yeleri iin kltrlerini muhafaza etmek yeterli gelmez. Artk kimsenin, iktidar ilikilerini etkilemeksizin ve siyasal taleplerde bulunmakszn kendi

kltr bahesine ynelmesi mmkn deildir. Etnik ve dini ballklar ile hareketler, zaman zaman siyasal iktidarn ynn ve devletleraras ilikileri etkilemesine ramen, modern ncesi alarda, siyaset, tabi olan larn kltrne ok az referansla gerekletirilebiliyordu. Modern zaman larda ise, sadece etnik kken ve din deil, fakat neredeyse her kltrel farkllk ve tarihsel sreklilik siyasal bir etkiye sahiptir. nceki alarda kltrel homojenlik aracna sahip olmak bir krallk ya da devlete yardm etmiti; bugn evlerindeki pratikleri her ne olursa olsun, tm vatanda larn paylaabilecei ve katlabilecei yceltilen bir kamusal kltre sahip olmak neredeyse bir zorunluluk oldu. Bu tr bir siyasal kltre sahip olmayan devletler, devletleraras arenada ak bir ekilde dezavantajl durumdadr; atmalarla ve gerilimlerle delik deik olmu bir siyasal yaamlar vardr.380 O halde bir ulus olmay talep eden ethnie siyasallamal ve devlet alannda iktidar ve nfuz iin mcadelede haklarn cesurca savunmaldr. Daha ileri de gidebilir: Hatta ulus olma amacnda olmayan ve ekirdei farkl olan daha byk bir ethnie iinde kendilerini etnik paralar ola rak gren ethnieler bile hem kendileri hem de kendilerini bal hissettik leri ekirdek iin siyasal alana girmelidir. Bunu yaparak, kendi parala rnn iinde yer ald devlet siyasetini etkilemeyi ve etnik ekirdekleri nin karma politikalar elde etmeyi mit edebilirler. Ayn ekirdee sahip olmasalar bile, ayn devlet iindeki dier ethnielerle olan rekabet bir eitlik mcadelesi gerektirir ki, bunu ksa zamanda kendileri fark ederler. r nein, A BD de ve Kanadada birok etnik gmen yeni Amerikan ulu su yararna etnik kimliklerini kaybetmekten ya da en azndan zayflat maktan ekinmemelerine ramen, etnik rekabet, neredeyse tm ethnie ve etnik paralar, refah harcamalarndan, hizmetler, konut ve eitim gibi dier kaynaklardan yeterli bir pay almalarn etkilemek ve gvence altna almak iin aba harcamaya zorlamaktadr. Etnik kimliklerin zayfla tlmas ok yava ilerler ve farkl ethnielerin snfsal konumlar ok dei kendir; yle ki snf gibi, g, stat ve zenginliin dier boyutlarnn da, ayrcalk ve iktidarn belirleyicisi olarak etnisitenin yerine gemesine izin vermez. Bu yzden, ethnienin genel olarak ulusal beklentileri gz nn de bulundurmad toplumlarda bile, etnisitenin siyasallamas kanl maz olmutur.381 stelik ethnienin bir kere siyasal arenaya girdikten sonra bir daha oradan kmas mmkn deildir. Bu, ulus olarak bamsz bir devlet araynda olan ethnie durumunda ok aktr. Fakat ayn ey, daha geni

204

ULUSLARIN ETNK KKEN

ET H N E D EN ULUSA G E 2 0 5

bir devlet iinde kalan ve hatta ulusal bir stat aramayan et/mielere bile uygun der. Bu durum, etnik aritmetik ve vekaleten milliyetiliin geri besleme etkisi yzndendir. nk her bir ethnie, devlet btesi, brokratik ve profesyonel hizmetler, konut, eitim ve sosyal haklardan bir pay talep eder ve yine her bir ethnie dardaki kendi etnik akrabalar yarar na devleti etkilemeye alr, bu yzden teki ethnie, egemen ethnieyi etkilemek iin zorunlu olarak siyasal arenann iine ekilir. Ayrca bun lar, eer dardaki et/melere kar vekaleten milliyeti bir tutum benim serlerse, bu durum, devlet iindeki rakip et/mieler arasnda rekabet d zeyini ve hatta atmalar artrd gibi devletleraras sisteme de yaylan bir etki yaratr; nk sistem iindeki rakip devletler d atmalar rrianiple ederek dier devletler iindeki i dmanlklar ktye kulla nabilir. Ethnienin siyasete giriini takiben ortaya kan etnik birleme ve atmann birok biimi, ethnie ye kendiliinden siyasal arenadan k masna engel tekil edecek ekilde siyasi bir rol vererek, (genellikle byk bir iktidar oyununda piyonlar olarak) bu tr bir maniplasyonu kolayla trr ve alann geniletir. O halde, eski, klasik Gemeinschaft tan Gesellschafta gei dncesi, nemli bir yaklamn iinde, etnisitenin yaam alan hari, ok az kabul grr: Modem ada ethnie, tam anlamda bir ulus olma niyetine sahip olmasa bile, siyasallamal, siyasal arenaya girmeli ve orada kalmal, bir ulus olma ynnde harekete gemelidir. Bir baka deyile, ethnie, nceki tecrit durumu, pasiflii ve kltrel intibakndan vazgemeye zorlanmal ve aktivist, hareketli ve siyasal olarak dinamik olmaldr. Hayatta kal mak iin ethnie, ulus olmann baz zelliklerini tamal ve bir vatandalk modeli benimsemelidir. Buna erimek iin, ethnieler, rasyonel siyasal merkeziyetilik, kitlesel okuryazarlk ve toplumsal hareketlilik zellikle rini tayan Gesellschaftm baz niteliklerini almaldr.

Yeni Din Adamlar


Eski Gemeinschaft'Gesellschaft ayrmnda ksmen dorulanan ikinci bi dnce vardr: entelijensiyann ykselii - ulusun yeni din adamlar. nceki blmlerde, din adamlan ve yorumcularnn, topluluku belle in nakledilmesi ve yaylmas ve ortak kimlik duygusunun oluturulmasn da nasl merkezi bir rol olduu gsterilmiti. Resmi bir eitim sisteminin olmad ya da yetersiz olduu toplumlarda, tapmaklar ve kendilerini

bunlara adam kiiler ve hizmetliler, art arda gelen kuaklarn kimliklei nin- belirlenmesinin eksenini oluturan kolektif mit, sembol ve hatra larn incelikle oluturulmas, yorumlanmas ve etnik bilgi ve ritellerin tlevam ettirilmesinin salanmasnda esasl bir rol stlenmilerdir.3^ 2 Din adamlar ve yorumcular, ozanlar ve dier ruhani kiiler, birok ethniedeki rgtlenmeleri ve pozisyonlar nedeniyle dinsel kltrlerini Saray ve brokrasinin tesine yayabilir. Tapnak ve kilise rgt, sade ce bakent ve byk kentlerdeki tccar ve zanaatkarlara erimekle kal maz, kk kasaba ve kylerdeki daha alttaki din adamlarnn varl la, temsil ettikleri Byk Gelenekin dinsel ritel ve kavramlarn kulla narak, kyllere giden ve gelen bir kanal gibi grlr ve kyl kltr ve .<Ieneklerini etkilemesine imkan tanr. Pratikte bu etkileme sreci iki ynldr. Byk Gelenek kesinlikle birok Kk Geleneki etkiler ve 'yeniden yorumlar, fakat dier yandan Kk Gelenekler de Byk Gele nek i kendine zg klan unsurlar ilerine eker ve ona uyum salar. I >in adamlarnn krsal alan etkileme derecesi, kiliseye ait rgtlenme ve dinsel benlik kavramnn trlerine gre byk lde deiiklik gsterir. Misyoner kurtuluu dinler ve desantralize zerk dinadamlar, daha nce tartld gibi, genel olarak daha dinamik ve ok geni teritoryalarda ve . .kuma-yazma bilmeyen kyller arasnda etkili olmulardr. Vahyedilmi belirli metinlerden almtlanmasma ramen, bu mesajlarla iletiim kur mak ve onlar anlamak daha kolay olmutur. Yerel retmenler ve hukuk bilginlerinin grece zgrl, zellikle slamda, daha nce varolan folk illetlerine senkretistik uyarlamay tevik etmeye yol amsa da, daha kentsel ve merkezi olan tapmak dinadamlarna uygun olan gizli dinsel ("nenler ve anlalmaz ibadetler, hibir zaman yine de gebe airet yeleI I ve dank kyl topluluklar iin eskisine gre daha elverili olmamtr. Tekrar edersek, demotik bir ethnie iinde yaayan dinler ve din adamI; uzaktaki kylere, dank tccarlara ve zanaatkarlara daha iyi ulamI.ndr; tapnak ve kiliseler ise kendi snfsal temelli evrenlerinin toplum"il alann geniletmeye ya da onu aristokratik olmayan katmanlara hi.p edecek kavram ve dncelere dntrmeye istekli olmayan ve bunu yapamayan aristokratik ethnielere balanmlardr. Bu aklama yadaki gelimelerin nedenlerinden birini oluturur: Bir kere Yunanca konuan ve Hellenistik Ptolemaios ynetimi altndaki alt katmanlarn im i okratik siyasal birlikteliinden koptuktan sonra, Firavun dini ve tapn.k rahipleri, hiyeroglif ve hieratik alfabeleri ve ayinleriyle, Msrl kylI' lcn giderek daha fazla uzaklamaya balamt. Daha misyonerce, de-

206

ULUSLARIN ETNK KKEN

ET H N E D EN ULUSA GE

207

santralize ve yaln Hristiyanlk eski dinsel merkezlerin dndaki alt-snflarn din deitirmesini salayabilmiti.383 Dnyann eitli blmlerinde l devrimin balamas ile birlikte, papazlklarn ve dinin rol genelde radikal bir ekilde deimitir. Bir yandan piyasa glerinin ve devletin dinsel nyarglardan byk olude zgrlemesi, kiliselerin gcn ve roln zayflatm ve kimi durumlarda onlarn ortadan kalkmasna yol amtr. Devlet brokrasileri ve syas liderler faaliyet alanlarn genilettikleri iin, dinsel kurumlar, birok siya sal ve eitsel ilevlerinin ounu ve msaderelerle topraklarnn ve zen ginliklerinin byk bir ksmn kaybetmilerdir. Fakat lu devrimin etkisi ok deiken ve dzensiz olduundan sz konusu toplumlar iinde farkl toplumsal ve dinsel kurumlar deiik ekilde tepki vermi ve bu yzden, seklerlemenin snrl siyasal anlamnda bile, gnmze kadar dm ile devlet arasnda geni bir intibak olumutur. Dinin yaknda beklenen lm eklindeki kolay varsaymn yanltc ynn kavramak iin, g nmzde din adamlar ve dinsel kuramlarn rlanda, Polonya, Iran ve Arjantin gibi lkelerdeki etkisi, Trkiye krsal alannda tekrar slam m ykselmesi, veyahut srailde nemli bir aznln iinde Yahudilik inan cnn artmas gibi rnekleri hatrlamak gerekir. Entelektel ve duygusal seklerlemenin ok daha zor ve belirsiz alan larna girildiinde, kantlar daha elikili ve phe ykl olmaktadr. Kiliseye devam etme ve ritellerin yerine getirilmesine ilikin istatistik ler, inan ve duygusal balln uygun gstergeleri olarak kabul edilse bile, Birleik Devletlerdeki mevcut kilise modeli kanlmaz dinsel gerile meye ilikin kolayc tahminleri bozmaktadr. Dinsel bilginin din duygu lar iin gvenli bir gsterge salayaca dnlemez, nk bu ba lamda gerekten dindar olan birok kyl din kart ya da dinsiz olarak adlandrlabilirdi. Seklarizasyonun kendisi, bizim kantlara ilikin yorum larmz renklendiren ve kolaylkla akla gelmeyen bir din kartl ideolo jisi iermektedir.385 Dinin eitli ekillerde srekliliinin ve baz lkelerde dm adamlarnn sregelen rolnn nedenlerinden biri, etnik renklilikin ok nemli, dik kate deer bir yere sahip olmasdr. Bu tr din adamlan ve dinlerin etnik kimlik ve ulusal hedeflerle nasl yakndan i ie getii ok aktr. Po lonya ve rlandada, papazlk hem i gerilimler hem de d basklara kar siyasal topluluun ve kimliin koruyucusu olmutur. Fakat, bu tur rnek ler, din adamlarnn rolnde ve gnmzde dinin mantnn ardnda vatan nedenlerde belirli deiiklikler olduunu gstermektedir. Ne sa

dece din adamlar siyasete girerler (zellikle siyaset ve dinin asla ayrl mad toplumlarda onlarn dinadaml her zaman tartma gtrr) ne de sadece Kilise btnyle bir 'taraf olarak siyaset oyununa girer; onla rn savunduu din tanmnn kendisi artan bir ekilde etnik ve ulusaldr. Din, gnmzde ulusal ruhun ve kiiliin doal bir sonucu, hatta bir bildirisi halini almtr; bu iddialar evrensel olabilir, fakat hesaba katl mas gereken ey onun renklilii ve atmosferidir. Bu, ona, topluluk iinde g ve yaam salar ve belirli bir topluluk kltr ile artan zdelii, ona zel bir ulusal kurum olarak neredeyse kar konulmaz bir ekicilik kazan drr. Polonyada kilise hiyerarisi, birok olayn gsterdii gibi, en kutsal ulusal semboller iin hissedilen sayg ve hrmetle kabul grr ve bunun etkisi, kendisinin ve taraftarlarnn kimliklerinin Polonya tarihi ve kl tr ile birlikte alglanmas anlamna gelir. Dinin benzer ekilde radikal olarak ulusallatrlmas rnekleri, daha nce U Nunun Burmasmda ve u anda Libyada olduu gibi, ran, rlanda ve Pakistanda bulunabi lir. Bu tr bir ulusallatrma kanlmaz olarak dinsel kurumlar ve onla rn yerel dinsel rgtleri iin yeni bir ilgi oda anlamna gelmekte; ve bunlar, etnik korunak ve aktarclar olarak geleneksel rollerinden daha te siyasal silah ve ulusal hareket nderleri haline gelir. Modem toplumda kurumsallam din ve din adamlarnn rol ve faali yetlerindeki sz konusu deiikliin yan sra, l devrim, etkisinin his sedildii oranda, kk bir entelekteller evresi ile zellikle ilgili ve ne kan, daha geni profesyonel entelijensiya katmannn iinden yeni snflarn domasna yol aar. Din adamlarnn daha nceki merkezi poisyonunun, eski etnik mit ve sembollerin g ve anlamlan ile birlikte zayflamas (modem ada bunlarn sklkla yeniden hayat bulmasndan nce) nedeniyle, sekler eitimin yeniden canlandrlmas ile beslenen ve klasik Greko-Roman felsefe ve yaznna geri dn ile harekete geen yem hmanist entelekteller topluluu ortaya kmtr. Balangta, hem konesans Avrupasnda ve hem daha sonra baka yerlerde, ilk hmanist dalga Hristiyanln ya da slamm yeniden ilenmesi erevesinde ie yaramtr; fakat daha sonra bilimin alternatif bir bilgi formu olarak yk' Imesi ve toplumsal sorunlara teknik olarak uygulanmas, rasyonalist zgiye paralel olarak, kendiliinden toplumsal eitim grevini stlenmi entelekteller evresi iinde genileyen yeni bir sekler bak as yarat mtr. Bu filozoflarn bak asnda, toplum, bilimin sunduu yeni tek nikleri kullanarak Doaya ya da birincil ilkelere gre dzenlenecek ve aldandrlacak biimlendirilebilir bir varlk olmutur.387

208

ULUSLARIN ETNK KKEN

E T H N E D EN ULUSA GE

209

Yeni rasyonel planlama ve toplumsal eitim ideallerinin yaylmasn da bir kanal oluturan yeni entelijensiya katman olmutur. u da unutul mamaldr ki, onlar uzmanlar ve retmenlerdi. Aydnlanmaclarm para digmalarn uygulamak ve onlar toplumsal gereklie uyarlamak iii tekniklerin nasl kullanlacan sadece onlar biliyorlard. Kentlerin Kzl bymesi, devletin eitilmi insan ve teknik uzmanlara ihtiyac ve so nuta eitim sistemlerinin yaylmas (genellikle ihtiyalarn karlamak iin devlet tarafndan), ok fazla sayda kiiyi sekler eitim ve rasyonel ve eletirel dnceyle kar karya brakmtr. niversiteler ve teknik enstitler yeni yerlerde kurulmu ya da gelimi ve koridorlarnda tm yeni kuak potansiyel topluluk liderleri eitim grmlerdir. Sonu ola rak artan bir ekilde brokratik faaliyetlerinde bilimsel uzmanla daya nan devlet tarafndan ynlendirilen yeni bir toplum biimi ortaya km; bu yeni toplum biimi sekler uzmanlk ile okuryazarl tutarl bir rasyo nalizmi birletiren yeni bir liderliin douunu gerektirmitir.388 Bu yzden, tapnak ve din adamlarndan niversite ve bilimsel top lulua kayla birlikte etnik bellein ve deneyimin odan bulmak artk srpriz olmayacaktr. Okuryazarln ok fazla yaygnlamas ve eletirel dnce diliyle kolektif sembolizmin ifade edilmesi ihtiyac entelektel lerin, onlarn profesyonel izleyicilerinin ve rakiplerinin faaliyetlerini tevik etmektedir. Etnik yeniden canlann yeni motoru bilim adamlarnn tarihsel, linguistik ve antropolojik aratrmalan ve airlerin, mzisyenle rin, oyuncularn ve ressamlarn edebi ve sanatsal baarlaryla yaratlmak tadr. Baz toplumlarda din adamlar, alt snflarn duygular zerinde etkilerini, bilim adamlar ve airlerin hayal bile edemedii bir ekilde srdrmelerine ramen, yine de mesajlarn artan bir ekilde eletirel dncenin evrensel dilinde ifade etmeli ve dinsel kuramlarn ve kurtu lu vaatlerini ounlukla bilinmeyen entelekteller tarafndan ortaya konan ya da icat edilen yeni etnik mit ve sembollere balamalyd. Ebedi kurtulu mjdeleri, gelecek kuaklar tarafndan ulusal mesajn dnyevi bir ierie kavuturulmas ile giderek daha fazla greceli hale gelmi ve snrlanm; bu yzden papazlar aamal olarak, bilginler ve airler tara fndan retilen yeni ulus mit ve sembollerinin yksek sesli ve etkili szc leri, vazgeilmez paralar olmulardr.389 Burada, eski etnik topluluklarn ulus olma ynndeki radikal dn mlerini de ortaya koyduk. Ethnienin eski dayana zayflar ya da gidi atn deitirmeye zorlanr; eski din adamlar ve onlarn tapmaklar ya ksr bir dngye der, ya da siyasal etnik etkinlik iinde yeni bir rol

I nur ve rotasndaki radikal deiiklik ile sadece tapmaklarn koruyai illi. Onlarn yeri, ayn zamanda, artan bir biimde, kendini eletirel l inceye adam sekler entelekteller ile toplumu bilimsel devlet ve diyet-verimlilik dncesi ile dntrmeye ve onu hayal ettikleri bir v-i dnya haline getirmeye kararl, art arda gelen profesyonel uzmanlar lilfas tarafndan doldurulmaktadr. Bu nedenle onlar bir tasarya ihti, , duymaktadr. Tasar, topluluu, kilitleri arkeoloji, tarih, linguistik, 1 1 1 1 topoloji ve sosyoloji, bilimsel disiplinleri tarafndan alan ve d iz'ilcri roman, oyun, senfoni, opera, bale, tarih ve peyzaj mimarl gibi yeni edebi ve artistik sanat ve edebiyat trleri -yeni Gesellschaften ruhu nu gerektii gibi aklayan trler ve disiplinler- tarafndan ortaya kon.n, bir ulus olarak yeniden tanmlayan bilim adam-entelektellerin I I mantik dnceleri tarafndan salanmaktadr.

Otari ve Teritoryalleme
Klasik toplumsal bak asna gre, Gesellschaften karmak bir i blm ve toplum iindeki tm yelerin faaliyetlerini koordine eden an merkezi li sini ynetimi ifade eder. Klasik modelin bu yn ounlukla piyasa I apitalizmi ve brokratik devlette vatandalk referans alnarak yorumla nr; ve o zaman bu durum, modem toplumlarn karma ekonomileri ya da piyasadan ok planlama mekanizmalarna dayanan sosyalist ekonomileri hile ierebildiine ve vatandalk haklarnn devletten devlete ve hatta ayn brokratik devlet iinde snflar arasnda bile deiebileceine iaret et inektedir. Ayrca belirli modern deiikliklere ok snrl lde bavur mak, klasik modellerin eilimli olduklar ar-genelleme tehlikesinin ste sinden gelebilir; ethnieden ulusa doru hareketin bir paras olarak bu deiikliklerin yeniden formle edilmesi ile nerilerinin modern dnya da belirli eilimlere k tutmak iin kullanlmas mmkn olacaktr. Daha nce de sylediim gibi, giderek daha fazla ethnie, milliyeti liin vatandalk modelini benimsemekte ve teritoryal unsurlar dikkate almaktadr. Bu, tam anlamyla bir ulus olmay isteyen ethmeler iin aklir; fakat daha snrl bir ekilde, daha byk bir devlet yaps iinde tannm olarak kalmaktan memnun olan ethmeler arasnda da buluna bilir. Eer bir devlet kendiliinden daha merkezi, mdahaleci olursa ve her zaman kendini gsteriyorsa, nfusu blnm olan ethnie belirli bir teritorya temelinde siyasal hak iddia edebilir. Onlar kaderlerini kontrol

210

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETH N ED EN ULUSA GE

21 1

edebilecekleri teritorya ile birlikte bir anavatan dncesi ve toplu me kn yaratmay amalamaktadr. Bu deiik ekillerde olmaktadr. Bir yanda, snrlar ile i iletiime ilikin endie vardr. Bretonlarn Fransz merkezi ynetimine ve Fransz ethnie sine kar ikyetlerinden biri, Bretanyanm bamsz bir dkalk olduu Ortaa dnemindeki tarihsel snrlarna uygun olarak kendini smrlamamasdr. Dieri ise ev resi ile kopuk ve bu yzden ekonomik olarak gz ard edilen yarmada nn i taraflar nemsenmeyerek, anayollarn, mallarn kuzey ve gney ynlerinden Breton limanlarna tanmas ve buradan alnmas zorunlu luu ile Parisin karlar tarafndan belirlenmesidir.390 eklerin Sudeten Almanlar ile atmasnn teritoryal bir boyutu vardr: ekler, Bohemyallar ve Moravyallarm anavatanlarnn tannaca bat snr ile ev relenen, toplu bir yer talep etmilerdir. Ayn zamanda savunulabilir snr lar istemilerdir. Teritoryal byklkleri ve i etnik blnmeleri dikkate alnrsa, yol azndaki konumlar onlar etnisitenin teritoryal ynleri asndan daha hassas yapmaktadr.391 Savunma durumu, svire ve srail rneklerinde de gl bir biimde ortaya kmaktadr. Onlarn kavak noktas konumlarndan faydalanan dmanlara kar savunulabilir snr lara ilikin gereksinim milliyetiliin teritoryal temeli iin byk bir endie yaratmaktadr. svire rneinde, bu durum silahl tarafszlk politikas ile yabanclarn toprak satn almasna (ve yabanclarn srekli yerlemesi ne) kar koyma anlamna gelmektedir; srail rneinde ise, anavatan daha toplu ve bu yzden daha savunulabilir yapmak amacyla satn alma da ncelik hakknn yol at genileme, teritoryal gvenlik iin bir endie yaratmaktadr.392 Biz, ayn zamanda anavatann yerleim yerleri ve snrlarnn klt rel tahsisinde etnisitenin teritoryallemeye ynelik bir eilimini de sapta maktayz. Gallerde Galler Dil Demei yeleri, ngilizlerin Galler lkesin deki ikinci konutlarna saldrr ve hatta kimi zaman yollardaki ngilizce iaretleri Galler isimleri lehine boyarlar.393 Zimbabwede hkmet ve turizm yetkilileri ile bilim adamlar arasnda, tarihsel teritoryadaki ile teritoryaya dayal ulus sembol olarak ve Zimbabweliler ve yabanclar iin ulusal bir ant ve yer eklinde Byk Zimbabvvenin kullanl ve yklnn ulusal anlam konusunda atma vardr.394 Hatta, stanbuldan Ankaraya doru teritoryal bir kaymay kltrel balamda salamak ve belli bir teritorya temelinde ve laik olarak tanmlanan Trkiyeyi destek lemek iin Batllam Trkler, Hititler ve bakentleri Boazky kendi lerine mal etmilerdir.395 Dandan Beershebaya srail anavatannn

tanmlanmasnda Eski Ahitin kullanlmas da, ethnie nin belirli bir teritorya temelinde yeniden kk bulmas ve teritoryal bir ulus olarak yeni den tanmlanmas ihtiyacnn dier bir rneidir; Ortadou topraklarn da arkeolojinin kullanmlar, birbirini takip eden uygarlklar silsilesi iinde derin teritoryal kklerin anlam ve auras ile gnmze ulaan halklarn duygu ve dncelerine yardm etmektedir.396 Kukusuz, bir anavatan ihtiyac, yani insanlarn kendi ulusal teritoryalarnn olmas, milliyetiliin temel prensibidir. Gerekten milliyetilik, dier amalar ne olursa olsun, topraa sahip olmak ve onu muhafaza etmektir; nk pratik olarak ulus-ina etme iinin gerekletirilebilmesi sadece bu tr bir sahiplik araclyla olur. Sadece bir anavatanda etnik yeler, siyasal birlik ve toplumsal ballklarn hissedebilirler. Sadece bir anavatanda ya da onun zerinden devletler ya da elitler vatandalar harekete geirebilir; nk bir ulus iin bir anavatann kazanlmas n kouldur. Pek ok diyaspora ya da Ermeniler, Krtler, Eveler ve Somali gibi birok blnm ve baml topluluun mevcudiyeti buna rnektir.397 Fakat anavatanlarn siyasal ve sembolik kullanmlarnn yan sra baka kullanmlar da vardr. Ekonomik otari ve Rousseau ve Listten itibaren milliyetilerin bir ideali olan kendi kendine yeterlik arayna temel sala maktadr.398 Onlar gerekten salkl ve mreffeh bir ulusun ekonomik olarak kendi kendine yeterli olacan belirtmilerdir. Modern milliyetiler bamllk dilinde daha byk otari araylarn dile getirme ve kapita lizmin byk metropolleri ile yakn ekonomik balarn zararl sonular n analiz etme eilimindedir. lgin bir biimde, Hilferding, Luxemburg ve Leninin emperyalizme ilikin Marksist bak asnn revizyonundan tremi olmalarna karn, bamllk teorileri, ilk olarak Birleik Devlet lerde Amerikan Kzlderilileri ile Siyahlar ve ondan sonra Latin Amerika uluslar gibi topluluklara uygulanmtr. Daha sonra ortaya kt yere, Batya tanmlar ve gnmzde Batl devletlerde kullanlan balca etnik aznlk teorilerinden biri olmulardr. Akademik formunda, model bir i smrgecilik; daha popler formunda ise kiisel ilikilere dayan mayan bir devlet ve geni lekli brokratik Geselbchaften dnyasnda bir toplum talebini temsil etmektedir.399 Bir baka deyile, hzl deien byk bir toplumda kltr ve toplulu un savunulmas, kltrel endieleri teritoryal endielere dntrerek ve topluluun yitiriliinin iddetli ekonomik sonularn aklayarak mo dern dnya ile anlamaya varmak gereini iermektedir. smrgeci lik modeli, siyasal olarak ihmal edilme, evrenin kaynaklarnn merkez

21 2

ULUSLARIN ETNK KKEN E T H N E D EN ULUSA GE 21 3

tarafndan smrs, mallarn eitsiz ve tek yanl deiimi, deerli yeteneklerin ve igcnn g etmesi, merkezin lehine olan tamaclk ve iletiim sistemleri, tek yanl ticaret modelleri, eitim dahil hizmetlerin eitsiz tahsisi, etnik aznlklarn dk statl rolleri doldurma eilimin de olduu bir katmanlama sisteminin bymesi gibi sonulara iaret ederek, etnik milliyetiler tarafndan zerklik davalarn desteklemek iin kullanlmaktadr. Sz konusu olas etki ise ileri dzeyde gerileme ve asimilasyon ya da mahrumiyetten zarar grecek olan topluluun karla rn desteklemek ve bylece onu tam olarak korumak iin anavatann kaynaklar ve btesi zerinde zerk etnik kontroln ekonomiyi yeni den yaplandrabilecei anlamna gelmektedir.400 Ekonomik otari pek ok ethnie iin topik bir hayal olarak kalsa bile, u konuda phe yoktur; siyasallama ve profesyonelleme eilimleri ile birlikte topluluk liderlerinin tek balarna etnik kaynaklar zerinde daha byk kontrol aray birok ethnie yi, tam bir bamszlk elde etme niye tinde olmasalar bile, ulus olma dorultusunda harekete geirmektedir. Bu, etnik topluluk yelerini, topluluklarn, basite rutin bir halk kl tr ve kolektif an ve sembollerin bir haznesi olmaktan ziyade belirli ekonomik sorunlar ve kendine zg kaynaklar ile teritoryal bir birim olarak dnmeye zorlamaktadr. Tekrar edersek, teritoryalleme ve ken di kendine yeterlie ilikin aray, ethnieyi, iinde devletlerin, snflarn ve ethnienin ulusun gerek temsilcileri olarak iktidar iin stnlk salamaya altklar siyasal ve ekonomik hesaplar dnyasna itmekte dir. Baskllar ve Bretonlar, skolar ve Hrvatlar, Krtler ve Eritreliler, topluluklarn belirli ekonomik karlar olan potansiyel ya da gerek teritoryalar olarak dnmeye zorlanmaktadr. Ethnie gnmzde arasalclarn iddia ettii gibi, kaynaklan ve iktidar harekete geirmek iin bir bask grubu ve bir dayanak haline gelmitir.401 Gerekte, ethnie nin bask gruplan ve snflarn yerine geen bir ey olarak sz konusu yeni rol gnmze zgdr. Bu, zellikle hzla byyen kentlerde ethnie nin kt kaynaklara ilikin mcadelesi yznden artmakta dr. Kentsel etnik rekabet eitli hizmetleri kontrol etme drtsn artr maktadr; eer etnik bir topluluk teritoryal bir temele sahip ise bu, onu daha ok kendine yeterli ve merkeze daha az baml yapmak ve ethnie ye zerklik araclyla daha gl bir teritoryal profil salamak iin, ana vatan lehine kaynaklarn yeniden datmna ilikin talepleri tevik et mektedir. Eer bir ethnie ya da etnik unsur teritoryal bir temele sahip deil ise (muhtemelen deniz ar ya da ekirdek topluluktan ok uzakta

olma hari), o zaman 1970lerde Birleik Devletlerdeki Siyah topluluk lar arasnda olduu gibi, say bakmndan en fazla temsilciye sahip oldu u bu tr alanlarda ya da kentlerde, etnik topluluk, kentsel kaynaklar zerindeki etnik rekabeti kendilerinin kontrol etmesi ynndeki talepler de bulunabilir. Burada altta yatan temel drt, bu kez teritoryallemeyle birlikte olmamasna karn, ekonomik otariye yneliktir; hatta burada ulus olmaya ynelik yeni balayan bir hareket vardr, fakat topluluk iinde paralanma ve derin kltrel atmalar (Siyahlar rneinde, Amerikan kltr ile Afrikallarn gemii ya da gemilerinin kaybolan ynlerinin yeniden canlandrlmas istei arasnda) yznden, bu hareket olduu yerde kalmaktadr. Sadece anavatan olan ya da gerekten kendilerine ait bir anavatan elde etfre ansna sahip olan bu tr ethnie ler ciddi bir biimde ulus olma ynnde bir rota izleyebilir.402 Bununla birlikte, daha geni bir bak asndan bir dier dnce de udur: etnik milliyetilikler arasnda, kt kentsel kaynaklara ilikin ar tan rekabet ve dier baarl ethnielerin emsal olma etkisi, ulus olma ile kastedilen eyin ayrlmaz paralar olan teritoryallemeyi ve ekono mik otariyi baarmak iin mcadeleyi keskinletirmektedir. Tarihsel du rumlarnn doas gerei bir anavatan elde etmeyi mit edemeyenler, ciddi bir dezavantaja sahiptir; her ne kadar liderleri gl bir ekilde ulus olma hakkna sahip kabilse de, kt kaynaklara ilikin rekabette daha baarl ethnie karsnda sert bir ekilde davranabilirse de, paralan m topluluklarn ok istenilen ulus hedefine ynelik yol boyunca ile riye gtremez. Bir anavatana sahip olanlar ya da olabilecek olanlar ise uzun vadede etnik rekabetten yararlanma durumundadr ve toplulukla rn sz konusu yola srklerler; mevcut siyasal ya da ekonomik koullar srekli engel yaratsa bile potansiyel vardr ve hareket Katalanya ve Bask lkesinde olduu gibi daha sonra tekrar yenilenebilir. Sre iinde, ethnie zamanla eski halk kltr ve geleneklerini dsal mdahalelerden koru maya kararl, yan-tecrit edilmi fakat ounlukla baml topluluktan uluslar dnyasnda muhtemel ulus olarak ve dnce ve duygularn geli tirmeyi amalayan siyasal bir topluma dnmektedir.

Seferber Etme ve ierme


Ulus kavramnn z vatandalktr. Fransz Devrimi srasnda, Estates Generalin Versayda Mays 1789daki toplantsnn arifesinde, Cahiers de

21 4

ULUSLARIN ETNK KKEN

E TH N E D EN ULUSA GE

215

dolances sk sk bir ulusun vatandan haklar asndan nc Snf n ve zengin kyllerin belirli taleplerini dile getirmi, sz konusu dnce Ulusal Meclisi ve Ulusal Konvansiyonun daha sonraki yasama almala rnn ke ta olmutur. Daha sonra Fransada olduu gibi, yasal vatan dalk hak ve devlerinin balangta kabul edilmesi ile bu tr haklarn tam olarak hayata geirilmesi ve alt snflar tarafndan ve merkezden uzak taki blgelerde kullanlmas arasnda zaman aral olsa bile, vatandalk etmeni ulusun kurumsallamasnn kilit gstergelerinden birisi olmutur. Fakat bu sadece, uluslarn yasal olarak kuruluunu, toplumsal anlamda ulus-ina srelerinden ayrma gereinin bir dier rneidir.403 Modern ncesi dnemde, ethnie yeliine nadiren ak bir siyasal an lam verilirdi, hatta yasal vatandalk kavram asndan neredeyse hibir anlam yoktu. u dorudur k, baz Antik Yunan kent-devletlerinde, zel likle Atinada ve baz Ortaa talyan komnlerinde, polis ya da reppublica yelii vatandalk kavram ile ifade edilirdi; fakat bu kent-devletleri, en azndan Yunan rneinde, daha geni Hellenik (ya da onial, Dorlu, Aeolisli ya da Biyotiyallar) etnik topluluun paralaryd. Bir kimse bir Hellas (ya da onia veya Biyotiya) vatanda olamaz. Hem Hellas hem de talya iin ortak bir teritorya duygusu vard, fakat ok belirgin deil di; ne de tm blgede Hellas ya da talya ortak vatandalk duygusunu destekleyecek ekonomik birlik, ortak i blm ya da retim tarzna y nelik herhangi bir ey vard. Bu yzden vatandalk tm dier kent-devletleri rneklerinde olduu gibi, ortak etnisite dncesini blmtr.404 Ethnie nin kendisini ortak yasal vatandalk asndan i ilikilerini yeniden yaplandrmaya zorunlu hissetmesi ve bylece ulus olma ynn de dev bir adm atmas sadece modern aa zgdr. Bu tr bir formlasyon unu ngrmektedir: byk lde ulus olarak bilinen, bir ekilde daha byk niter ya da federal devletlerle beraber olan birok birlik rnei olmasna ramen, uluslar kendi devletlerine sahip olmaldr. Bu rneklerde vatandalk hak ve grevleri etnik ulus ile teritoryal-siyasal ulus arasnda blnmektedir; bu ayrm da bir nceki blmde belirtildi i gibi, modern dnyann her noktasn kaplayan ulusun iki kavramlatrmasm somutlatrmaktadr. spanya yine iyi bir rnek oluturmaktadr. Katalanlar modem ncesi dnemde sadece bir ethnie iken, bugn phesiz bir ulustur. Onlar sadece kendi tarihsel teritoryalarna (hemen hemen) yerlemekle kalmad, gnmzde kendi dillerini de retebiliyor ve Katalanyada Katalanca kitlesel, kamusal ve standart bir eitim sistemini fi nanse edebiliyorlar. Daha byk spanya ekonomisi ile yakndan ilikili

olmalarna karn, ayn zamanda bir komnal ekonomiye de sahiptirler. Fakat bunun yannda savunma dnda, Katalanlar olarak, eitli i alan larda, kendi yelerine vergilendirme ve komnal politikalar olmak ze re, hak ve grevlere sahiptir. Yine Katalanlar, spanyadaki dier uluslar ya da ethnieler gibi spanyaldr; onlar sadece yasal anlamda spanya vatan dalna sahip deildir, ayrca dier spanyallarla belirli ortak duygu ve dnceleri ve daha geni bir politik kltr de paylamaktadr.405 Bu rnek modern siyasal yaamda ortak olan bir zellii gstermekte dir: temelde birisi etnik, dieri teritoryal-siyasal olmak zere her ikisi de yasal anlamda ulusal olarak ifade edilebilen, ierme ve seferber etmenin iki (ya da daha ok) dzeyinin ayn anda gereklemesi. Basite, gn mzde birok kii ayn anda iki milliyete sahiptir - Katalan ve spanyol; Breton ve Fransz; Hrvat ve Yugoslav; sko ve ngiliz; hatta belki de Yoruba ve Nijeryal.406 Burada nemli olan nokta, bir ethnie nin ulus olmak amacyla yele rini vatandaa dntrmesidir, fakat bu kendine ait bir devletinin olma sn gerektirmez. Bir kimse zellikle bir federasyon iinde, tam bamszla sahip olmadan, birok yasal vatandalk hakkna sahip olabilir. Hayati olan ey yanal ethnieyi snf kesen bir ulusa dntrmek, demotik ve dikey ethnie durumunda, dahil olan yeleri ortak bir siyasal hedef iinde harekete geirmektir. Bir baka deyile, muhtemel uluslar iin nemli lan ey ierme ve seferber etmedir. ilk olarak iermeyi ele alalm. Bu, zellikle yanal ethnieyi etkiler. Onlar eninde sonunda bunu, tanmlama yoluyla yapar ve orta snfn ounu ve alt snflarn tmn darda brakrlar. Bir ulus olmak iin, ethnie sz edilen snflar da iermelidir; ya da eer onlar kendilerine ait orta ve alt snflara sahip deillerse, onlan bulmak zorundadr. Bu yzden ondokuzuneu yzylda Macar sermayedarlar, daha alttaki soylular ve entelijensiya, byyen kentlerde orta snf tevik etmenin yan sra Hrvat ve Slovak kylleri Macarlatrmak zorunda kaldlar. Polonyal szlachta ve toprak sahipleri, yine az sayda aydnla birlikte, Ruthlu ve dier kyllerin dinini leitirerek, blnm Polonyann eitli blgelerinin Katolik kyllerini lolonyallatrmak ve ondokuzuncu yzyln sonlarnda hzla byyen endstri merkezlerinde Polonya kltrn yceltmek zorunda kalmlar lir.407 Eflak ve Moldovada aristokrasi ve ruhban snf ondokuzuncu yz yln balarna kadar kyllerini kk grmlerdir; fakat daha sonra yk selen orta snfla birlemek ve kylleri Daya miti ve Rumence etrafnda birletirmek ve seferber etmek iin faydal ve gerekli bulmulardr.408

2 16

ULUSLARIN ETNK KKEN

E TH N E D EN ULUSA GE

2 1/

Topluluku rgtlenmeyi ierme biimine ynelik sz konusu dnme zorlayan etmen ne olursa olsun, bunun etkisi, ethnienin dayanan ve kkenini, belirli bir teritoryaya ve kaynaklara yani bir anavatana kadar geniletmek olmutur. Bu ayn zamanda alt snflara ve onlarn partilerine, vatandaln kazanlmasnn bir sonucu olarak nemli yasal ayrcalklar tannmas anlamna gelmektedir. Yanal ve byk lde aris tokratik ethnie den kapsayc dikey snflararas ulusa geiin gerekletii durumda, milliyetilik ideolojisi, evrensel vatandalk kavramn gvence ye almtr; bu yzden her eye karn ulus, vatanda ball hedefi ve vatandalarn ortak iradesinin ifade edilmesidir. Yabanclar darda braklarak, kendi vatandalar olarak grlenle rin kapsanmas ile yanal ethnie nin kendisini imdiye kadar olduundan ok daha kesin bir ekilde etnik ve teritoryal olarak snrlamas gerekmek tedir. yksek statl, kltrel olarak bir ekilde asimile yabanclarla ev lenen ve anlama imzalayan st snflarn, artk dk statl ieridekilerle ncelikli olarak iliki kurmalar ve hatta kylleri belirli sorumlu luklarla donatmalar yani kendilerinin olarak tanmalan gerekmektedir. Bu, yanal ethnie nin ulus olmadan nce mutlaka ilk olarak dikey, demotik ethnie ye dnmesi gerektii anlamna gelmez. Y anal ethnie gnmzde teritoryal ve toplumsal olarak sktrlm olmakla birlikte, hl kendi kyllerinin ya da zanaatkrlarnn kontroln elinde tutmakta (muhte melen kk bir orta snf ile) ve onlara kendi kltrlerini alamaktadr. Ulus ethnieye gre kapsayc, fakat daha gevek ve genellikle daha geni olduundan, genel olarak ortak etnik kltr ok byk lde snf fark llklarn barndrabilir ve kyller, milliyetiler tarafndan zaman za man empoze edilen ortak etnik modelin kendilerine zg farkl biimle rini yani bir hareket ya da yerel devlet ya da hkmet araclyla srd rebilir. Bu, gevek fakat belirli bir kapsaycl olan yasal vatandalk bayla olur. Doal olarak; daha geni, alternatif ulusal kltrel topluluu yarat mak amacyla yerli dili kullanan kyl mit ve kltrlerinin bazlarndan faydalanarak yanal ethnienin liderliine ve onun aristokratik kltrel modellerine kar kan yeni snflar -zellikle entelijensiya ve burjuva zi- olabilir. Burada aka demotik zel bir niyet vardr. O zaman sonu olarak ulus, Yunanistan ve Fransada olduu gibi yanal, aristokratik veya dikey, demotik unsurlarn birbirleriyle kaynamasn temsil edebilir. Bu birok ekilde ngilterede ortaya kan eydir; burada toprak sahibi st snfn kltr, giriimciler ve profesyonellerin oluturduu yeni norm

larla i ie gemi ve bununla birlikte ondokuzuncu yzyl sonu ovenizmi ve smrge imparatorluu tarafndan krklenen, ykselen ngiliz olma duygusuna dayanan, snf kesen balar yaratarak, Tory ii klpleri, m zik salonlar ve spor kltr araclyla yeni ortaya kan ii snf kl trne nfuz etmitir. Sonu Britanya (bazen ngiliz) ulusu kavramnn snf yaps araclyla yaylm olmasdr. Disraeli, Randolf, ChurchilI ve Joseph Chamberlain, bo zaman ve elence etkinlikleri ile yaratlan duy gular araclyla bir kltrel ballk gelenei balattlar; buna ek ola rak, yabanclarn ve smrge halklarnn dlanmas, sadece parti ama lar iin deil, ayn zamanda iyerinin tesinde ortak bir vatandalk duy gusu ile snftan nce ve snfn tesinde milliyet ba yaratmak amacyla kullanlmtr.409 Dikey, demotik ethnie durumunda ierme duygusu geni lde yayl mtr, fakat ounlukla etkisizdir. yeleri harekete geirmek ye yeni va tandalk ba yaratmak iin ortak bir siyasal ama gerekmektedir. Pek ok faktr bu tr bir harekete geirmeyi engelleyebilir. Daha genel ve sz konusu topluluu bir arada tutan kimi dnceler olmasna karn, Ibo gibi demotik topluluklar ortak bir amac gerekletirmeyi zorlatran par al aile yaplar nedeniyle byk lde dalabilmektedir. Ibo kabileleri nin, kendilerini, hi bir yenin aile balantlan ve kkenine baklmakszn, Ibo tarihini, kltrn ve kimliini paylatklar iin hak ve grevlere sahip olduklar daha byk bir ulusun paralan olarak grmelerine imkn tanyan yeni bir ideoloji, vatandalara dayal bir lusun yaratlmasna ilikin daha genel bir hareket balamadan nce ortaya kmal ve yeterin ce yksek statl, Batllam erkek ve kadnlar seferber etmelidir. Ermeniler, Kiptiler, Drziler, Sihler ve Maruniler gibi, kimi tarikat topluluklar ve diyaspora topluluklar rneinde, engel yaratan ey esas olarak ve dine ve dinsel rgtlenmeye ilikindir. Baz durumlarda bir inananlar topluluu (mmet) bir ulus-taslana benzeyebilir; fakat ama lar temelde ok farkl olduu iin, sonular da farkl olur. Modern n cesi alarda dinsel-etnik topluluun seferber olmas topluluun kl trn ya da teritoryasn ya da her ikisini birden restore etmeyi ama lar; bu etnik milliyetilikten ok bir etnisizmdir. yelerinden bazsnn onu bir ulusa dntrmeyi amalad dinsel-etnik topluluklarn hare kete gemesi ounlukla siyasaldr: uluslar dnyasnda topluluk iin bir lde sekler iktidara erimeyi ve topluluu bir pasifnesne-topluluktan aktifzne-ulusa dntrerek onun bekasn ve refahn salamay ama lar. Bu yzden Maruniler, Sihler, Ermeniler ve Yahudiler, modern nce

21 8

ULUSLARIN ETNK KKEN

ETHNEDEN. ULUSA GE

2 19

si alarda, yzyllar boyunca, art arda gelen hkmdarlarn siyasetleri iin bir nesne olan ve onlar adna davranan topluluklar olarak, bekala rn, dinginlie yol aan uyumlu tavrlar araclyla gvenceye almlar dr. Fakat gnmzde bu topluluklarn yeleri, kendilerini, modern ulus lar dnyasnda hayatta kalmak ve baarl olmak iin gerekli olan yeni bir vizyon ile silahlandrmlar ve artk dier ethnienin yelerinin kuralla rnn etkisine maruz kalmaktan memnun deillerdir. Bu dn, pratik olarak topluluun kurtuluuna ilikin eylemci bir mesaj veren yeni entelijensiyann, dinginlik salayan gelenei, onun beka anahtarn, kutsal metinlerin koruyucularn bir kenara itmesi nedeniyle isel bir devrim anlamna gelmektedir. Sonu, kylleri ve iileri entelijensiyanm arka snda ve eski din adamlarnn dinsel kurumlarn karsnda harekete geir me mcadelesi yani okul ve niversitelerden basn ve mahkemelere, so nunda meclislere ve sokaklara kadar yaylan bir savatr.410 Kent-devleti Amphiktiyonisi ve snr ethnie rneklerinde, btn oluturan birimler arasndaki geleneksel atmalar, ulus olmak iin sefer ber etme ynndeki tm abalar takip eder. svirede 1798 Helvetia Cumhuriyeti, Fransz Jakoben modeline dayanan kantonal ve kent-devleti anlamazlnn stesinden gelmeye alm, fakat geleneksel yerel cilik ve onunla balantl kantonal zgrlkleri kramayacak kadar ok ksa mrl olmutur. Sz konusu eski atma kaynaklarna, talyanca ve Franszca konuan kantonlarn 1815ten sonra Konfederasyona ka tlm ile ortaya kan ve 1848 Savann dinsel-siyasal ayrlklarnda doruk noktasna ulaan yeni dmanlklar eklenmitir.411Kuzey talyada da Rnesans dneminde bamsz kent-devletleri tarafndan baarlm olan kk etnik birlik, 1808de siyasal birlemeden sonra, ve tekrar 1870de daha byk resmi kltrel-tarihsel birlik iinde, gnmze kadar devam eden yerelciliin ve blgeciliin getirdii geleneksel ballklar tarafndan ciddi bir biimde engellenmitir.412 Yerelcilik Hausa-Fulani ya da Krt kabileleri gibi kabile konfederasyonlarnda ok daha belir gindir. Her iki rnekte de, klanlar ve aileler belirli savan krallklarnn ya da da vadilerinin kontroln ele almlar, yeni snflar, d tehditler ve atmalarn basks altnda bu ynde kimi hareketlere ynelmilerse de, zellikle bir pan-etnik merkezli siyasal harekete gei iin teritoryal ayrlklar ile aile balarnn verimsiz bir birleimini bulmulardr. Bu yzden demotik ve dikey ethnienin ulus olma ynndeki bir dn m iin daha olumlu bir zemin salayacan tahayyl etmek yanltcdr. artc bir biimde, ierme daha belirgin i blnmelere neden olabilir

ya da deiime direnli yerli gelenekler yaratabilir. Bu yzden, kanl maz olarak, aralarnda akrabalk ba olan yelerini teritoryal vatandala r dntrerek uluslar yaratma, hem bir iktidar mcadelesini hem de loplumun geleneksel deer ve imgelerinin yeniden tanmlanmasn ie ir; ve yeni tip bir toplumun tahayyl edilmesi kuaklar boyu sren ounlkla uzun sreli bir atma sreci anlamna gelir.

Yeni Bir Tahayyl


hu tr yeni tahayyllerin hedefi ve ierii nedir? Benedict Anderson, nemli almasnda egemen fakat snrl bir topluluu, yani gerekte soyut zihinsel kurgu olarak hayalimizdeki yeni bir ulusu tanmlamtr. Birok yazsnda, kurgularmz hayata geirmekten bahsetmitir (ve sz konusu eser hayal fakat gerek bir topluma ilikin par-excellence bir formdur), zaman ve meknda var olan kolektiviteleri temsil eden kiile rin genellemi imgeleri bulunur. Biz yknn belirli yarglar aracly la bu tr genel kiileri tanmlamaya ikna oluruz: zellikle homojen krono lojik ve bo bir zamann tanmlanmas. Bu, milliyetiliin destekledii ve kolektif lmszl arad dorusal bir tarih anlayna tekabl et mektedir. nsanlar, iyi tanmlanm, snrl fakat ortak bir mekna yerle milerdir; rnein, kylerinden hi kmam insanlarn yreklerinde ve zihinlerinde canlanan anavatan dncesi gibi. Gereki aralarn tm frleri, belirli bir toplum tipinin sosyolojik katln sabitletirmek iin kullanlmaktadr: birbirini tanmayan birok insan birbirine balayan olaylarn kullanm; bu tr olaylarn tam olarak tarihlenmesi; okuyucu nun gnlk yaamnn ykye dahil edilmesi; benzer topluluklarda olan iirde kuramlarla karlatrlabilecek kurumlarn tipletirilmesinde gs termek iin oulluklarn kullanlmas; toplumsal bir mekn tanmla mak iin dikkatli bir biimde genel detaylarn kullanm; ve sklkla ki tabn genel, ounlukla isimsiz kahramanlara ve uzak, anonim fakat ger eki kaynaklarda (gazete, telefon, radyo gibi) olan mesajlara referans verilmesi.413 Yeni takvim zaman tasavvuru ve snrl fakat ayrmtlandrlm mekn anlayndan baka, yeni tahayyl, eitler ya da vatandalar olarak genel lenen ve balar kiisel olmayan fakat kardee olan homojen bireyler topluluu olarak bir ulus tarif etmektedir. Bu, bir ulustaki kiilerin aslnda birbirlerinin yerine geebileceini ifade etmektedir. Onlarn balar Durk-

ET H N E D EN ULUSA GE 220 ULUSLARIN ETNK KKEN

221

heimin deyimiyle kesinlikle organiktir, yani karmak bir iblm teme linde karlkl talepler ile tamamlayc rollere sahiptirler.414 Ayn zamand; bu rolleri stlenenler, bireyler olarak birbirleri ile yerleri deitirilebili, birbirlerinin yerine kullanlabilir. Onlarn bireysel alkanlklar ve miza lan allmadk bir biimde ilgin olabilir, fakat bunlar ulusun ileyiini ve bekasn hemen hemen hi etkilemez. Benzer ekilde, yeni tahayyl iin den baklrsa, blgesel, snfsal, dinsel ya da dier farkllklar vatandalar' karakterize etmede ya da toplumu blmede etkili deillerdir; kitaplarda ve oyunlarda, operalarda ve mekn dzenlemede, ulusal an karakte ristik biimlerinde sz edilen farkllklar, bizim (okuyucular ya da seyir iler) u anda doru bir ekilde yorumlayabildiimiz gibi, nceki alar dan geriye kalanlar temsil etmektedirler. Bu nedenle Mussourgsky gibi tarihsel opera bestecisi bize tm mezhep sel, toplumsal ve blgesel atmalar ile Eski Rusyann resimlerini suna bilir, kadnlar ya da erkekler, seyirci zerinde, bu sregelen tarihsel top lumun bir paras olduu, onun ini-klarn ve kaderini paylat iz lenimini uyandrabilir. Boris Godunovda, Katolik Polonya ve Ortodoks Rusyann atmas ve Boyarlar ile halk arasndaki dmanlklar zet lenmekte ve tarihi-kei Pimenin grleri ve kutsal budalann final deki at ile bizim kendi takvim zamanmza ve homojenlemi meknm za uyarlanmaktadr. Khovanschinada, uzak grllyle Marfa, prensle rin yan sra alt dzeyde serseriler, Yeni Batklarn yan sra Eski nanan lar, Streltsy Guardsm yan sra Peterin yeni dzenini ierecek ekilde kibir ve baarszlk temasn genelletirir. Btn bunlar, ulusal topluluun birbirini etkileyen unsurlarnn yeni tarihsel dramasnda yer almaktadr, nk dnyann aka tanmlanm bir yerinde kronolojik ve bo za man araclyla toplumsal geliime ve tarihin hareketine kendini kaptr m, eit vatandalardr. Birok yorumcunun da belirttii gibi, her iki operann da kahraman halk olmutur (Fakat bu, drama, roman, opera ya da peyzaj gibi belirli alanlarn toplulua ait tek yaam alan olduu dncesini canlandran yeni ulusal sanat ve edebiyat trlerindeki bir ok baka rnek asndan da ksmen dorudur).415 Sz konusu yeni tahayylde, kitlelere ilk kez belirgin bir biim ve ak bir rol verilir. Onlar, artk, Shakespearein Julius Caesarnda oldu u gibi, kahramanlarn planlarn gerekletirmek iin zaman zaman ken diliinden bir araya gelen ynlar deillerdir. Etkileri kimi zaman grlemese bile, onlar hakkyla kendi rollerini oynarlar, belki de bu tarihi bir balang esnasnda merkezi bir roldr. Onlar nihai hesap verilen yeri ve

ulan bir ekilde bireysel mcadelelerin amalarn biimlendirir. nk mlar gemi atalarn yan sra gelecek kuaklar da temsil ederler ve iyiccek kuaklar bugnk geici bir hayatn daha uzun bir yaama yayl mas anlamn tamaktadr. Siyasette olduu gibi, elitler, kitlelerinin lesteini kazanmak iin aba harcamal, onlarn oylar iin yarmaldr; bu yzden, yeni tahayyl, bu tr benzer fakat kendine zg olan toplu luklarn kltr ve anlam dnyalarn somutlatran, ok sayda, isimsiz, I; imlii belirsiz fakat gerekte benzer kadn ve erkeklere sahip bir top lum resmetmektedir. Kitlelerin tarihin itici gc olarak kavramlatrlmada, sz konusu yeni gr, ulusa hibir ethnienin sahip olmad bir g ve ihtiam baheder. Fakat bu yeni grte kitleler ulusla nasl btnleecektir? Bu saysz, I imlii belirsiz kiiler nasl iliki kuracaktr? Yeni iletiim ekilleri, yeni I avray ve bilim ile. Eski din adamlar ve yorumcularna ait iletiim ( killerinin tersine, yeni iletiim ekilleri ak ve tekniktir. Ne atfedilen uruplarla snrldr ne de kutsal bilgileri bilen ieridekilerin korumas .lmdadr. Belirli teknik bilgi gerektirmelerine karn, prensipte bu mini mum bir genel eitim -okuma yazma bilme ve hesap yapabilme- ile herkese aktr. Gerekli olan ey ortalama eitim bilgisidir ki, bu da resmi mlamda dildir, daha da nemlisi etnik topluluun i dilinin mahremiye dir. nk birinci tip dil btnletirici bir g olarak hareket etmekte yetersizdir. Sradan halkn devlet ile ya da byk-lekli ekonomik ve eitsel kurumlarla iletiimini kolaylatrabilir. Fakat bu tek ynl bir sisemdir: kitleler bu mesajlara kolaylkla karlk veremezler, hatta dili kendi deneyimlerini bir dierine aktarmada ok az kullanrlar. Bu i ya da Herderci anlamda dil de, etnisitenin iletiimine snrlar koyar. Bu u demektir, kolektif tarihsel deneyimler, zel ve kendine zg bir ifade arac hatta tmyle kendilerine ait bir dil ya da tarz bulurlar. Bu ey yeniden canlandrlm ya da yenilenmi eski bir dil ya da bir giyim tarz, mefruat ve mimari tarz ya da belirli bir mzik ve dans ekli ya da onlara sahip kan ve uygulayan kiileri balayc zel gelenekler, kurumlar ve detler olabilir.416 Fakat kitleleri, muhtemel uluslara balayan bu daha geni anlamda i dillerin sadece yeniden kefedilmesi deildir. dillerin kendiliin den kapsad yaantlara modern, bilimsel bir ekilde uygun bir geri dn vardr. Bir baka deyile, eski yaantlar artk nceki alarn des anlarnda olduu gibi basite yeniden anlatlmamakta; onlar gnmz varsaymlar, yeni bilimsel yaklamlar ve linguistik, arkeoloji, antropo

222

ULUSLARIN ETNK KKEN

ET H N E D EN ULUSA G E

223

loji, sosyoloji ve tarih disiplinleri kullanlarak belli bir yoruma ve sil* bir irdelemeye tabi tutulmaktadr. Bu disiplinler modern toplumsal daya nma ve vatandaln zorunlu aralardr, nk onlar zaman ve mekn da, ulus-olmanm yeni anda snrl mekn ve takvimiyle, bize kemli kolektif konumumuzu anlamlandrma imkn tanrlar. Bu tr bir n lim olmakszn, gerek anlamda ulus olamaz. Gerekte romantik ulus anlay zellikle de etnik eitlemeleriyl , ve modern bilimsel disiplinlerin artan mekanik ve rasyonel doas arasn daki byk uurum karsnda, yukarda sz edilen ey, allmadk bi ifade gibi grnebilir. Bugn arkeoloji gibi bir disiplinde hayvan ve in san fosillerinin tarihlendirilmesi iin ya da antik uygarlklarnn inaat ya da besinlerinin analizi iin kullanlan teknikler, ulus-inas dramasnda elitlerin kendi kitlelerini harekete geirmeye ve tevik etmeye altkla ulusal uyan ve gelime dncesinden tamamen uzak grnmektedi Ancak, milliyeti arkeologlara kendi (ve bizim) ulusunun antik gemiini resmini oluturma imkn tanyan da sadece bu tr tekniklerdir -Hatso ya da Masadada ortaya karlan Yadin gibi-; yani tabaka tabaka kaz lardan elde edilen bulgularn sabrla ve en ince ayrntsna kadar analizi, tanmlanmas, snflandrlmas ve ilikilendirilmesidir.417 Doal olarak, varsaymlarn ve ulus dramasmn da bir paras olarak, ortaya karlmay ve vlmeyi bekleyen sz konusu gemi oradad. Tpk ncler ve kifler gibi scak ve tozun arasnda, onu ortaya ka i ma iine yardm etmek iin akn eden yzlerce gnllnn, onlarn ardn dan ok iyi sunulmu bir gemiin sadece tatmin edebilecei dncelere erime arzusuyla her bir siteyi, ant ve mzeyi ziyaret edecek binlerce turistin beklentisini de bu oluturmaktadr. Sz konusu sunum ok nem lidir, ayn ekilde onun bilimsel geerlilii de ok nemlidir. nk bit aracn mesaj kadar nemli olduu (baz avangart sanatsal retimlerde olduu gibi onu asla geemese ya da zaptedemese bile) mekanik, sekle bir ada yayoruz. Bu u anlama gelir: ulus sadece bilim araclyla tahayyl edilebilir. Bu yzden sosyoloji ve antropoloji kitlelerin anlal masnda farkl bak alar sunan prizma ve perspektif ilevi grr. Sa dece sosyolojik dnce araclyla ulusun birlii kavranabilir ve bu yz den sosyolojinin temel meguliyetlerinden birisinin, toplumsal kaynama, topluluk trleri, yeni topluluk trlerini kolaylatran ya da zayflatan top lumsal deime, zellikle de modernleme olmas artc deildir. Ayn ekilde, sosyolojik teorilerin oununun, ikili bir tarih gr (eer Neolitik devrimin ncesine kadar gidilirse l) ileri srmesi artc

deildir; geleneksel (tarmsal ve dinsel karm) a ya da toplum tipi ie'mdern (endstriyel, kapitalist, sekler) toplum tipi karlatrlr. Modern toplum tipinde, ulus ve kitleler, modernizmin belirleyicisi ve orunlu unsurlar haline gelir, hep daha byk teritorya, teknoloji ve nfus birimlerine ynelik nlenemez ve evrensel toplumsal gelimenin bir paras olurlar.418 Ulus-devlet ve insanln uluslara blnmesi, kar latrmal sosyoloji iin ve gruplarn ve de kurumlarm karlatrmal klt rel almalar iin gerekli bir erevedir; ayn ekilde evrimci toplum sal teorinin maddi bak as ve kavram seti de, ulusal kendini gerekletirme ve ulusun teritoryal ve etnik birlii erevesinde elitlerin kendi (tarihsel olarak bal) kitleleri ile zdelemesi iin gereklidir.419 O halde, yeni ulusal tahayyllerin hedef ve ierii udur: btnleti rilmi bir gemiin ortaya karld ve bir mze tarznda yeniden sunul duu tarihsel bir drama araclyla, elitlerin ve halk kitlelerinin etnik birliine ilikin bir hayal sunmak ve bylece modern endstrileme ve bilimin yol at tehlikeli dzeyde paralanma ve yabanclama karsnda kolektif aln yazsn ve toplumun daha derin anlamlann canlandrmaktr.

EFSANELER V E TOPRAKLAR

225

8 Efsaneler ve Topraklar

Nostalji ve Gnen
ada toplumlarn amazlarndan biri, gemie duyulan derin nostaljiye elik eden yenilik arzusudur. Toplumsal deiime ve yeni fikirlere ra men, gnmz kadnlarnn ve erkeklerinin byk bir blm, tama men kopmaktan rahatsz olduklar, hatta bir noktaya kadar geri dn meyi istedikleri daha nceki yaam tarzlarnn kiisel ve kolektif hafza da biimlenen deerlerinden ve geleneklerinden vazgemezler. Bu, ede biyatta, sanatta, mzikte ve modadaki yeniden canlandrmalarn hzl bir ekilde pe pee ortaya kmasnda grlebilir ve hepsi de ocukluk anlarmzn kayp dnyalarn bizim iin yeniden yaratr. Pek ok insan bu gemi duygusunu kaybetmi olsa bile, bir birini izleyen yeniden can landrmalar ve modalar, her ne kadar ticari anlaylardan etkilenmi olsa da, art nouveau ve Victoria tarznn yeniden canlandrlmas, kr yaamna ve kaybolmu aristokrasiye duyulan nostalji, arkeolojiden ve eski antlar dan etkilenme, hepsi birden gemi dnemlere ve onun deerlerine daha derin ve yaygn bir balanmay iaret eder.420 Geri dndrlemeyen gemilere kar bu yaygn nostalji nasl akla nabilir? Sadece bugnlerde, maddeciliin ve ticaretin uzak gemii olduk a erittii zamanlarda m yaygnlaan bir olaydr? Toplumsal deimenin amalarnn ve hznn kontrol edilmesinin gereklilii buna bir yant ola-

lilir. Btn toplumlar yeniliklerini merulatrmak ister ve ada geli menin hz, toplumlarn kendi gemilerine bir emsal bulmak iin ba vurmalarn daha da gerekli klar. Bundan dolaydr ki birok nc I )nya lideri kendi politikalarnn ve yeniliklerinin onaylanmas iin halk larnn gemilerine dner, gemie bavurma hzl deime ile birlikte i;ider.421 Fakat, bu, ortaya yeni bir soru karr: Niin toplumlar yenilik lerini merulatrmak iin gemie zellikle de kendi gemilerine d nerler? Geleneksel bir toplumda da emsal ve tre arasnda bir balant olmas beklenebilir; fakat niin modernleen yeniliki toplumlarda bu balantya acil olarak ihtiya duyulur? Daha nce, birinci blmde anlatld gibi etnisizm de benzer bir nos taljiden beslenmektedir. Hatta ethnie ve etnisitenin, geri getirilemez bi imde kaybedilmi olan nceki yaam biimlerindeki farz edilen altn aa daha sradan yollarla dnme arzusu eklinde bir nostalji unsuru ierdikle ri sylenebilir. Bu daha evrensel bir ihtiya getirmekte, herhangi bir oranda modern an arkasnda gitmekte ve merulatrmay gerektirmektedir. Gelenek ve uzak gemie duyulan nostalji ile ilgili sorular cevapla mak iin baka bir lt daha vardr. Bu, modern koullarn zellikle de kapitalizm ve brokrasinin bireysellii andrmas ve gl yabanclama ile yurtsuzluk duygularn tevik etmesidir.422 Modern endstriyel kapi talizmin kendi toplumsal yaps bir yabanclama trdr; iimiz gibi kendi rettiklerimiz ve yarattklarmz da yabanc bir nesne haline gelmekte, bize kar durup, paralanma hissini desteklemektedir.423 Atrca, modem toplumlar, anomiye kar yatknlklar varm gibi dnlr: hzl deime hayatlarmz yeniden dzenlemekte ve tutkularmz frsatlarmzla bir likte sradlatrmaktadr.424 Bylelikle, sosyal adaleti ve dayanmay desteklerken zgrlmz ve bireyselliimizi koruyacak, bizi tatmin edici sosyal bir ereveye yeniden entegre edip kklendirecek acil bir zme ihtiya duyulmaktadr. Bunun anlam, srasyla, modern toplumla toplumsal dzenin, kolektif geleneklerle de yerel alkanlklann kaynanrlmasdr: baka bir deyile, bir grubun tarihi ile vatannn kaynatnlmasdr. Yerli tarihin, hem toplumsal entegrasyonu hem de bireysel zgrlk ihtiyacnn karlanmasn tevik etmemesi buradaki zorluu oluturur. stelik, sosyal adaletin ve dayanmann herhangi bir grnmnn niin yerel yerleimle snrlandrlmas ihtiyac duyulduu ak deildir; devrim snr tanmaz. Bu soruna bir cevap Regis Debray tarafndan verilmitir: Balangtan ve zaman iindeki sreten gelen bask ve meknsal snr lama ile birlikte ulus, insan yutabilecek anlamszlk ve samalk akm-

226

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

227

larna kar snrlarm ykseltir. nsanlara zamanda ve meknda kesin snrlar olan kendi trleriyle tarihsel balar olduunu syler, bylelikle de onlarn mphem ve kararsz hayatlarna bir ama ve kesinlik derecesi kazandrr.425 Fakat, bu, yabanclama probleminin evrensel olduu anla mna gelir. Bu balamda, zamanda ve meknda snrl, deien derece lerde uluslarn veya insan topluluklarnn var olduu ve modern zaman lara zg olmayan anlamszlk duygusunun stesinden gelinmesinin ge rekliliinin aa yukar evrensel bir ihtiya olduu ileri srlr. Baka bir olaslk daha vardr. Gemie duyulan zlem, zellikle insan larn kendi etnik gemilerine duyduklar zlem, gerekten btn za manlarda ve topraklarda toplumlarm bir zelliidir, nk insanlar daima lm ve beyhudelik ile lmn tehdit ettii fanilii yenmeye aba gste rirler. Bireyler, kendilerini bal hissettikleri topluluun tarihi ve kade ri ile kiiliklerini koruyup unutulmamalarn salayacak bir lmszlk vastas elde etmeye alrlar; bu topluluun iinde yaayacak ve rn vereceklerdir. Topluluk, kurtulua ulamayla (zellikle gelecek dnyada) balantl olan dinsel yaam tarznn somutlamas ve bunun bir kanal olarak grld srece, etnik gemie duyulan zlem, sadece, dinsel topluluun hayat biiminin ve deerlerinin tehdit altnda olduu iddetli kriz zamanlarnda ortaya kar. Topluluk geleneklerine gre yaayan, baka bir dnyada veya baka bir varolu safhasnda kurtulua erimeyi uman birey var olduka, gemii canlandrma ihtiyac susturulur. Bundan baka, geleneksel toplumda, bir kiinin hayat tarzn ve isteklerini ortak gele neklere uydurmas beklenmitir, dolaysyla bu yap hl srd iin gemie istek duyma ihtiyac daha az duyulur. Sadece ierdeki yeni geli meler veya dardan basklarla, bu sreklilik mefhumunun ve pratiinin alt oyulduu zaman, etnik canlandrmaya ihtiya vardr. Bununla birlikte, bilimin ykselmesi, faydac felsefe ve haris maddiyatlk, gelenekleri andrd ve sekler bir tarih kavrmlatrmasn gelitirdi. Cennet ve cehennem inancnn snmlenmesi, inanlarn zellemesi ve anlamsz ritellere kar olan tepki, topluluun etnik ge miini dinsel limandan kopard; erkekler ve kadnlar ok arzuladklar lmszlk duygusu iin baka yerlere bakma zorunda kald. Birou bu aray gnen fikrinde buldu. Kahramanlk, bu fikrin iinde ve onun araclyla nesiller boyunca devam eder ve anlar canl tutulur. Fakat bu kahramanlk ve anlar, sadece halk kahramanl ve anlannda anlam bulur, geriye belirsiz atalarn karartsna doru, ileriye eit derecede bilin meyen gelecek kuaklara doru uzanr. Belki, bu, hem ailevi kklerin

.iululanmasnda hem de topluluun tarihinin ve kaderinin arzulanmasnila hesaba katlr, yle ki, bu, bizim modernitemizin gerekliinin karak eristiidir. Her durumda, gelenein ve dinsel kurtulularn zayflamasyla, insann etnik gemie zlemi modern zamanlarda ok acil, yaygn ve sreen hale gelir. Bu anlamda, etnik milliyetilik vekil bir dine dnr, hu din, bireyleri, soy, anlar ve kimlikler zinciri ile zlmeyen balar luturmu, devam eden toplulua balayarak, lmden sonraki varolula ilgili herhangi bir dncenin ortadan kalkmasyla doan beyhudelik tlygusunu yenmeyi amalar. Bu yaklamn stnl, hem modern ncesi etnik nostalji rnei hem de daha yaygn modern ulusal nostalji arasnda bir denge kurmas dr. Bu iki biim arasndaki nedensel fark, bizim zaman ve mekn hakkn laki kavramlarmzn, ampirik dnyann tesindeki gereklik veya lm den sonraki yaamla ilgili geleneklerimizin ve dinsel inanlarmzn azal masndan kaynaklanan dnmnde yatmaktadr. Ampirik gerekliin tesine ilikin, nceki zmni inanlarmz lm de iine katarak dnye vi olaylar ve deneyimlerle ilikilidir, bunlar daha hakiki bir gereklik hiimi oluturma hissi ile ebedi ve meknsz bir perspektife yerletirir. Bu, bireyleri gvenilir metafizik gereklikler veya ilahi bir plann iine yerletirerek bir noktaya kadar kimlik ve gvenlik hissi vermektedir. Bu yolla, insanlar evrenin gerekli bir paras olur ve yalnz kalmazlar.426 Fakat inanlarn seklerlemesi ve bitimli uzay ile homojen takvimsel zaman hakkmdaki yeni grlerin hayatmza girmesiyle bu evrensel dzenin alt eelenmi, bylelikle bireyler din ncesi tecritlerine geri dnmlerdir. Artk, dnyadaki ve lmden sonraki varolular arasnda srekliliin kaybolmas ve lmn son olarak grlmesiyle zarar gren gvenlik duygusundan dolay kimlikleri tehdit altndadr. Btn bunlar dan geriye kalan an ve umut, tarih ve kaderdir, fakat bu anlar ve umut lar kolektif ve kuaklar arasdr; onlar bizim tarihimiz ve 'bizim' kaderimizdir. Gemi zlemi ou zaman topyalarla ylesine birleir ki, gelecek iin tasarlarmz gemie dayal olan deneyimlerimizden kar ve ileriye gidilir, bunlar sadece anlalabilir ve bilinebilir bir gemie doru baka rak ve sonsuza kadar srecek bir gelecei anlaml klacak ekilde yaparz.

Gemi Duygusu
Fakat gemi gerekten anlalr m? Tek ve tutarl bir tarihle mi yoksa yeniden oluturmak zorunda olduumuz eitli gemilerle mi yz yze

228

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TO PRAKl^R

229

yiz? Ya da arzu duyduumuz gemi, gnmzdeki ihtiyalar karlamak iin oluturduumuz safa bir bulu mudur? Son zamanlarda, baz bilim adamlar ve almalar, drste, sonra dan icat edilmi gelenekler ve gemii yorumlamada gnmz ihtiya larnn rol zerinde durmutur. rnein, sko ulusunun hatrlanamayacak kadar eski bir amblemi olan sko kuma ve etei, onsekizinci yzyln ortalarnda II. James taraftarlarnn ayaklanmasn canlandrmak ve Highland geleneini gelitirmek iin icat edilmitir.427 Ksa bir sre sonra, iirsel gemite kendi otantik kklerini arayan bilgili Gal topluluklar tarafndan ilk Gal Eisteddfoddu kurulmutur; fakat yeni iir yarmalar Ortaadakinden anlam ve ierik olarak farkldr.428 Hatta ngiliz ta giyme treni de ondokuzuncu yzyln bir yeniliidir; daha nceki d nemlere ait motifler bir araya getirilmitir, sunu biimi ve ierii mo derndir, modern ihtiyalara karlk verir.429 Bu durum, milliyetiliin kendi iindeki son tahlillerle fazlasyla ayn izgidedir. Yeniden inann ve kesin bulularn yaratc gcne ok inanl maktadr. Bundan dolay, ondokuzuncu yzyln sonlarna doru, Ma car yurtseverler S 896 yln Macaristann resmi kurtulu yl ilan edip, Budapeteye, bamelek Cebrailin stunun tepesinde oturduu, kaide sinde at srtnda gelen Macar fatihlerin olduu Millennary antn dikti ler.430 Polonyada ise 1960larda eitli yaynlar Polonya devletinin kurulu unun bininci yln ve S 966da gerekleen Hristiyanln kabuln kutluyorlard.431 Belgradtaki ulusal mzede ise Srplarn Osmanllara kar 1804-13 yllarnda Karageorgevi komutasndaki ilk ayaklanmala r, bu domuz tccannn ve onu izleyen kyllerin ne Srp ulusu ne de onu , oluturma konusunda herhangi bir fikre sahip olduklar pheli olmas na ramen, Srp milliyetiliinin bir rnei olarak resmedilmitir.432 Fakat bu, milliyetiliin kendi tarihini yazmasnn bir rnei olabilir. Fakat milliyetilik, kendi tarihini istedii ekilde mi veya gelenekler tarafndan zorlanarak m yoksa kaydedilen gemile mi yazyor? O ge mi, baka bir deyile dolu veya bo mudur? Bana, dnldnden daha dolu, bazen de ok dolu gelmektedir, milliyetiler onu amalarna gre budamal ve sunmak istedikleri hikyeler iin ok seici bir hafza kullanmaldr. Elbette, tarihin btn dnemlerinde, saf icat etmenin ak paralar -uydurma anlamndavardr. (Tudor tarafndan belli bir ger ekliin etrafnda retilen kt kral miti III.Richard, ya da kral Hz. S leyman etrafnda ortaya kan efsaneler dnlebilir.) Fakat birok du rumda, milliyetiler tarafndan ilenen mitolojiler uydurma bilgilerle deil,

Icstanlar, vakayinameler, dnem kaytlar ve artefaktlarmdan analiz edil meden alnan mitler, motifler ve geleneklerin yeniden birletirilmesiyle c> 1 trlr. cat, var olan elerin ve motiflerin bir roman tarznda tekrar birletirilmesi ise, belki, bu snrl anlamyla, milliyeti mitolojileri icat lar olarak adlandrabiliriz. Bu tr yeni bileimler, entelektellerin kkle rini arayndaki gayretli almalar sonucu oluur.433 Ancak, faaliyetlerinin ok zel ve ak snrlar vardr. Bunu, hem d nemin tarih yazclnn var olan kriterleri hem de mitlerin ve motiflerin kendi doku ve i tutarll salar. Baka bir deyile, yeniden bir araya getir me karakterine uygun olmaldr. Sezgisel olarak zel bir tarihe ait veya uyumlu olmal ve zgn bir tad da olmaldr. Bundan dolaydr ki, Yunan tarihi ve Yunan gemiini Fransz gemii ve tarihinden hemen ayrabili yoruz. Kahraman figrlerinin tipi, kutsallk derecesi, anahtar olaylarn atmosferi, yerleimin dokusu sistematik olarak birbirinden ayrlr; hepsi beraber zel bir tarihsel suret, analitik olarak geerli bir yarg olduu p heli olan, fakat tad ve nitelii olduka farkl bir takm yldz oluturur.434 Burada nemli bir niteleme yapmak gerekir. Tarih, eer ethnie hatra larn korumada ve kaytlann yeterli niteliklerle tutmada ansl ise dolu dur. Bu kulaa totolojik gelebilir, fakat bizi tarihsel olarak dolu ethnienin yine tarihsel olarak szlm olanlar iin model ve rnek oluturmas gibi nemli bir noktaya gtrr. Dolaysyla, Slovak tarihiler, kendi zel kaytlarn ve mitlerini ondokuzuncu yzyln balarnda geerli olan Bohemya-Moravya kaytlarndan kartmal; glge krallar, benimsedik leri romantik milliyetiliin tutunduu canl, dokunulabilir, nemli olay lar ve tarihsel koruma anlamnda daha iyi bir durumda olan komu ek modelini aratrmaldr. Baka bir deyile, modern amalara hizmet eden gemi sadece dolu deil, ayn zamanda iyi korunmu -veya ye niden ina edilmi olmaldr.435 Sonu olarak, dolu ve iyi korunmu gemii olan ethnieleri, gemileri eksik veya daha sonraki gelimelerle gzden kam olanlardan ayrt ede biliriz. lk durum, daha ok seici hafzann gemii yeniden kefetmesidir; kincisi ise daha ok, su stne karlabilmi motifler ve mitler den, gemiin konjonktrel olarak yeniden ina edilmesidir. Dolaysy la, etnik gemiin korunabilme durumuna bal olarak ya tarihsel yeni den keif ya da yeniden inadan sz edebiliriz. Sadece nadir durumlar da saf bir uydurmadan sz edebiliriz. Bu yeniden keiflerde ve yeniden inalarda gz nnde tutulmas gereken baka bir nokta daha vardr. Eyann doas gerei, gemi

230

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

231

kuaktan kuaa devam eder, ok katmanldr ve deiik yorumlara ak tr. Genellikle, gelenein olduka farkl balarm ierir. ok nadir ola rak, herhangi bir ethnie iin tek bir gemiten bahsedilebilir; daha ok, her ethnienin, modern sekler entelektellerin maksatl ve uyumlu bir yapda ilikilendirmek istedikleri bir gemiler silsilesine sahip olduun dan sz edilebilir. Gerekte, en azndan toplumun byk bir blmnn gznde hedeflerine nadiren ulamalar, tutunduklar gemiin oklu doasn teyit eder. Gelenein ve yorumlamann, ayr katmanlardan ve blgelerden gelen entelektellerin amalarna ve ihtiyalarna gre dei en farkl ve nemli eitlemeleri vardr. Bu soruna tekrar dneceim; imdilik, yukarda tanmlanan snrlar iinde etnik gemilerin esneklii nin ve okluunun altm izmek yeterlidir. Hi olmazsa tarihsel olarak iyi korunmu ethnie rneinde, farkl kar gruplarnn ve snflarn ait olduk lar topluluk gemiini kendi okumalaryla gndeme getirebilecekleri motifleri ve mitleri seme ans vardr.

Tarihsel Drama Olarak Romantik Milliyetilik


Modern ethnie ve uluslarn kendi kolektif gemilerini yeniden kefetme ve yeniden ina araynda iki temel kriter vardr: didaktik ve dramatik. Modern dnyada, tarih, hem bir ahlak retmeni hem de bir dnyevi vc cismani kurtulu dramas olur. Bu iki boyut sklkla birbirine kartrlr. Entelektellerin kendi ulusal gemilerini yeniden kefetmede veya yeniden ina etmede kullandklar kriterleri detayl incelersek, baz tekrar eden amalar buluruz. Bir tr doalclk bunlardan ilkidir. Yaymay iste dikleri gemiin organik ve doal olmas gerektii kadar makul de olma s gerekir ve bizim tarihimiz, doal dnyaya yn verenlere benzer kanun lara boyun een topluluklarn iinde bulunduu doal dnyann bir uzan ts gibi yorumlanmaldr. Baka bir deyile, toplumlar, tpk aalarda ve bitkilerde olduu gibi, dou, gelime, ieklenme ve bozulma -v e yeni den canlanma- kanunlarna tabidir ve benzer elerden beslenir. Bu bes leyicilerden herhangi birinin eksiklii bozulmaya sebep olmakta ve onlar yeniden salamak milliyeti eitimcilerin grevi haline gelmektedir. Bu evrimci bak as ile gelime ve byme mefhumuna varlr. Top luluk asla duraan kalamaz, her zaman mutasyonlara tabiidir ve bunun sona ermesi sz konusu deildir. Fakat, boyun eilen gelime eilimi o toplulua zgdr; bu, maruz kalman deiimin hz, genilii ve youn

luu ile belirlenir. Bundan dolay, yeniden kefedilecek ve ina edilecek olan gemi, deiim ve gelime gstermelidir; bu kural, dnml ola rak, gelimenin deiik safhalarna nfuz etmi nemli olaylar ve kiilik lerle rnty biimlendirmeye yardm eder. Byme ilkesi srasyla dier iki kriterin olumasna yn verir: uyum ve birlie ilikin kriterler ve zen ginlie ilikin kriterler. lkinde, herhangi bir gemi eksiksiz ve birleik olarak ortaya kar; hikyedeki deiik balar tek bir rnt oluturmak iin bir araya getirilmelidir. Ayrntlar zerinde pheler olabilir, fakat birok olay ve kiilik birletirilmeli; gelimenin btn yapsn anlatmal; btnlk duygusunun ve topluluk tarihinin neminin altn izmelidir. Bununla birlikte hikye zengin de olmaldr; birok heyecan verici olay iermeli, canl detaylardan oluan bir tablosu olmaldr. Entelektellere den i ise, topluluun kaytlarndaki sklkla zerinde tartlan motifle rin ve mitlerin tmne hakkn vererek, bu birok paradan oluan yapbozu ak ve uyumlu bir rntde bir araya getirmektir.436 Bu soyut kriterlerden te daha fazla arl olan balantlar vardr. Bu, gemie hayat verip btnyle yaayan bir gemi oluturma mese lesidir. Bu, asla, ne tarihsel yeniden keiflerin ilham verdii bir antikaclk, ne de gerekte var olmu gemie kar ilgisiz bir aratrmaclk olma yacaktr, fakat yaayan gemie tekrardan girmek ve ihtiyalarmza yant verir bir hale getirmek iin yakc bir arzu olacaktr. Milliyeti tarihin gemie ait bir sr tabloyla dolu olmas bu yzdendir: Olunun ba stndeki elmay vuran William Tell, Peipus glnn buzlar stnde Tton valyelerini katleden Alexander Nevsky, Fransa kralnn veliaht olarak Rheimste ta giyen Jeanne dArc, Babilin sularndaki Yahudiler, kral Edwardm ilerleyen ordusunun zerindeki kayalkta matem tutan Gal ozan. ok farkl bir dzlemde bu travmatik olaylarn uyandr d, bir yandan belli insanlarla zdeleirken dierleriyle zdelemeyen, bir yandan da onlar bu tr olaylara ve deneyimlere verdikleri tepkilere gre benimsedikleri kendi anlar ve yaam tarzlarndan uzakta tutan zgl atmosferin hesaba katlmas gerekir. Romans, gizem ve drama herhangi bir milliyeti kurtulu efsanesinin malzemesidir. nemlidir, nk bize kim olduumuzu retmeye yar dmc olur ve kuaklar boyunca geriye yaylp bizi atalarmza ve kken lerimize balayan zincirde bir halka olduumuz hissini verir. Bu, nem lidir, nk, eer biz kendi kendimizi kefetmek istiyorsak, bize nerede olduumuzu ve kim olmamz gerektiini retmeye yardmc olur. Top luluun hayatndaki gemi dnemlerin dramalarn ve atmosferini nakle

232

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

233

derek, atalarmzn zamanlarn ve hayatlarn tekrar canlandrr ve bizi topluluun kaderinin bir paras yapar.437 Acaba yaanana benzeyen yeniden ina nasl baarlabilir? Gemie, doru bir ekilde, yeniden nasl girilebilir? Bu, arkeoloji, filoloji, antropoloji, tarih, sosyoloji ve folklor almalar gibi modern bilimsel disiplinlerin yardmyla olabilir. Bunlar etnik gemiin ideallemi imajlarn, modern bilgi kanunlarna gre dokunulabilir gerekliklere dntrr. Arkeoloji, belki de, ortak tarihin yeniden kefedilmesinde, bu disiplinler arasnda en kullanl olandr. Kendi disiplini ierisinde arkeolojik metotlar ve aletler, materyal kalntlar ve eski antlar yalnzca tarihlendirir, tanm lar, yerletirir ve snflandrr. Fakat bu yanszlk, allacak alanlann ve antlarn seiminin yapld an, birinin yorumlamaya balamasyla bozu lur. Orkyneys ve Bretanya megalitlerini, Knossos ve Byk Zimbabwe saraylarn, Karnak ve Angkor-Vat tapnaklarn veya Ortadoudaki tel [hyk] alanlarn, biz ya da dier topluluklar ve onlarn yerleimlerinin kefi hakkmdaki bir rnt ya da hikyeye gre aklarz. Arkeolojik yeni keifler ve yorumlar yoluyla eski soyktklerine ve anl zamanlarn ortamna atfta bulunarak kendi kenedimizi yerletirir ve topluluumuzu asilletiririz. Ortaya karlan materyal kalntlar bize evimizi getirir, sa dece dokunulabilir nesnelerle yakalanabilen, daha nceki dnemlere ve arkaik insanlara fiziksel yaknlk salayan canl varl, tarih ve epik kaytlarna bor verir. Kklerini yeniden kefetmeye azimli geriye d nen entelijensiya iin bu fiziksel mevcudiyet, yaayan gemie yeniden girmek iin bir zemin oluturur; sekler entelijensiya iin ise, rasyona lizm ve ampirisizm temelinde, kendi yeniden inalar iin arkeoloji ve felsefe en gvenilir zemini salar. Onsekizinci ve ondokuzuncu yzyllarda bu geree benzeme ve fi ziksel olarak dokunabilme isteinin, nasl Avrupa entelektel ve estetik bilincini istila ettiini incelemek ilgin olacaktr. Batl bilginler, eletir menler ve sanatlar arasnda, daha nceden birletirilmi bu miras ve gemiler arasndaki farkll kavray hzla artt. 1760lardan beri Romann byk emperyal gemiinin didaktik klasisizmin kayna oldu unu syleyenler ile daha kusursuz dorusal bir Yunan estetik miras ve onun Helenik arka plann savunanlar arasnda ztlama oldu; Piranesi, David ve Adam Roma ideallerini savunurken sonralar, Winckelmann ve Goethe gibi yazarlar ile Fuseli ve Flaxman gibi sanatlar tarafndan Helenci katk n plana kartld.438 Napolyonun yaylmacl esnasn da ise Msr mirasnn yeni,bir deerlendirmesi su stne kt, bunu da

Almanyada, ngilterede ve daha sonralar Fransada Ortaam gotik gemiin yeniden deerlendirilmesi takip etti.439 Fransz Rokokocu ve rasyonalist hegemonyaya kar, Batl yerel ayaklanmalar ile balayan beenideki bu deime, ksa bir sre sonra hayati bir billurlama halini ald ve gnmz ihtiyalarnn karlanabilmesi iin canl ve dokunula bilir bir gemiin aratrlmasnda bir drtye dnt. Kurtulu dramas olarak tarihin ve didaktik gemiin sezgisiyle geri dnen entelekteller tarafndan, sadece arkeoloji ve sanat deil, filoloji ve szlk almas da hizmete sunulmutur. Szcklerin kkenini bul ma sanat ve eanlaml kelimeler ile deyimlerin anlamlarnn yorumlan mas, ortak hafza ve deneyim iinde taklit edici ve ifa edici bir konuma sahip olduu dnlen dilin, daha geni bir evrimsel ereve iinde anlaml klnmasn salad. Herder ve onun Alman ve Slav takipileri tarafndan gndeme getirilen bir gr olmasna ramen, bunun, Andersonun matbaa kapitalizmi olarak adlandrd dnceyle sk ilikisi ve ba vardr. Ayrc baslan kitap ve gazetelerin srekli ak, linguistik ve filolojiyi, birok entelektel tarafndan tarihsel yeniden keif ve yeni den ina iinde ana ara ve yntem olarak kullanlan arkeoloji ve sanat la ayn statye ykseltti. Gnmzdeki son almalarda, ethnie ve ulus lar ekillendirmede, dilin aklayc rolnn deerini azaltmaya ynelik almalar olmasna ramen, dilin, ulusal snrlar ve ihtilaflar iin en kuv vetli klavuz ve etnisitenin kanal ve arac olduu ynndeki Avrupa merkezci ynelimler halen varln korumaktadr.440 Buna zt olarak, antropoloji ve sosyoloji, ortak tarihsel yeniden keifleri gz nnde bulundurarak mulak bir konuma uyum salamaktadr. Bir taraftan, savalar aras ve sava sonras dnemlerde yaylan, ou tarih sel olmayan antropoloji ve sosyoloji okullar, zellikle ilevselcilik, btn genetik aratrmalara srtlarn dnd ve senkronik, kurumsal ve rol analizlerinin lehine ortak hafza, mitler ve sembollerle ilgilendi; bunun la beraber, Marksist tarihilik ise etnik ve ulusal problemler ile ilgili her trl gayretten zellikle uzak durdu.441 Dolaysyla, nceki baz ilgilere ramen, kolektif psikolojide ve ulusal karakterin ekillendirilmesinde, bu yzyl boyunca, akademik ve bilimsel disiplin olarak sosyoloji ve antropoloji, yaayan gemie girmeye ve kaderini yeniden oluturmaya gayret eden entelijensiya iin cazip olmad.442 Dier taraftan, sz geen entelijensiyanm yeleri, daha ok bilgilenmeyi arzuladklar, tarihsel kantlardan yoksun olan birok, alan telafi etmek iin srekli sosyolojik materyallere ve etnografik analizlere bavurdu. Kendi yeniden inalarn

234

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

235

ve yeniden keiflerini olutururken entelekteller, daha arkaik dnem ler zerine varsaymlarna retrospektif bir akla yaknlk kazandrmak iin, ister istemez, son zamanlardaki istatistiksel ve etnografik materyallere yanat; Durkheinin Avustralya kabilelerinin ilkel (ve dolaysyla erken?) totem dinleri hakkndaki almas gibi. Bu bak asnda bo antropolojisi veya Leh sosyolojisi her ne kadar son zamanlardaki kantlara dayansa da tarihsel kaytlarn muhtemelen yetersiz olduu bu ethmeler iin, tarihlerini yeniden ina etmede bir zemin olarak hizmet edebilir.443 Genel olarak, daha sonralar, etnik gemii yeniden kefetmeye ve yeniden yaplandrmaya ok istekli bu tarihselci entelektellerin, hibir pimanlk hissetmeden, son teknikleri ve bilimsel yntemleri utanmazca romantik maceralarn hizmetine sunduklarn syleyebiliriz. Bilimi-, kolektif hayatn iirsel metaforlarm sistemletirip dorulamak, dramatik ve esin veren gemiin imgelerini ve mitolojilerini ina etmek iin kullandlar.444 Bize kimliimizi ve deerlerimizi veren tarihsel drama iki ey yap maldr; dramada anlatlan varl ye birimi tanmlamal ve hayali ama lara doru varl ve birimi ynlendirmelidir. Bir taraftan, toplulua tarih ve metafizik salayarak, dnyadaki dier topluluklar arasnda zamanda ve meknda onu konumlandrmak, dier taraftan da gelecek iin etik ve tasarlar dourmaldr. Yaylan drama bizi topluluun amalarna ulal mas iin bizi kolektivite olarak faaliyete geirmelidir. Ahlaki faaliyetler yoluyla yeniden dou mesaj iermeli, fakat ayn zamanda bizi dier uluslar arasndaki yerimizle teselli edip avutmaldr. Her ulus, gerileme dnemi, hatta boyunduruk altna girme deneyimleri yaad iin, dramamitoloji byme, gerileme ve yeniden dou yrngelerini aklamaldr; ilk i ise topluluun gemite olduu gibi saf veya karmam devlete yerletirilmesi ve tanmlanmasdr. Eer biz kolektif olarak yeniden douu yaamak istiyorsak, dneceimiz devlet ite bu devlettir. Temellere d nerek, anl gemi ve onun kahramanlklarna bir dnle gnmzn ilham vermeyen ve pheli tortularndan kendimizi arndrarak, ortala ma halimizden kurtulur ve toplumumuzun gerek kaderine ularz. deallemi gemi ile tanmlanma, bize yakmayan ve layk olmayan grnmmz amaya yardm eder ve lmden sonra yaayacak ve beyhudelii yenecek bir birlik olmann nemi ile hayatlarmz donatr44^ Topluluun konumlandrlmas ve gerek devletin aa karlma snda iki yol vardr: iirsel alanlar ve altn alar. lki topran kincisi ise tarihin kullanmn kapsar. Birincisi topluluu ayrt edici topraklarda

kklendirir, dieri ise kkenlerini haritalandrr ve kahramanlar anda iek atrr. Her ikisi de, etnik yeniden dou olgularna ilikin etik, top luluun zgllne yol aarak, ona bir tarih ve metafizik kazandrr.

iirsel Meknlar: Topran Kullanm


Topluluklar belirli yerleim yerlerinden ayrlamazlar. Bu durum, zulm, ticaret ve macera iin dier lkelere yaylm diyaspora halklar iin de geerlidir. Hatta, kendilerinin olduunu hissettikleri bir topraa sahip olmularsa, szl gelenekleri, eitim ve toplu ibadet yoluyla kolektif bi linlerini yaymaya devam ederler. Yeni yerletikleri yerlerde, Yahudilerin gettolarda ve Ermenilerin de ticaret karakollarnda yapt gibi, ilave olarak meknsal bir iirsellik gelitirirler. Bundan dolay, bu noktadan sonra, karmak, ikili bir toprak hikyesi onlarn bin yllk mitolojileri iin ortam salar.446 Topluluklarn byk bir ksmnda, hakiki ya da benimsedikleri teri torya alannda nfuslarnn ou kalr ve hem gerekte hem de onlarn (ve dierlerinin) alglarnda, muhacir kuaklar, topraklarna bu insan larla balanrlar. Uretim tarz, yerleim rntleri, gnlk rutin ve bo zaman ileri ile yaylan folk kltr, her gn karlatklar belli bir ev rede kendi kendine oluur. Kendi da vadilerinde, svire kylleri, sahil lerinde balklk yapan Bretonlardan ya da deniz an ticareti yapan Katalan ve inlilerden, olduka deiik bir doa ile karlar. Bunlarn tm iin gz nnde tutulan ey ise yaam biimleri ve belli teritoryal zelliklerin iselletirilmesi ve takip eden kuaklarn iine ilemi olan zgl bir atmosfere ve gelenee katksdr. Corafya, belli yaam biim lerine snrlar koyup, belli retim tarzlarn ve yerleim rntsn des teklerken, ulusal kimlik ve ulusal karakter, mitler ve sembollerde kod lanm kolektif alglaytan, etnik anlam olan belirli bir teritoryanm uzantlarndan ve bu gibi uzantlarn (ana zellikleri) aklanamaz bir biimde topluluun kendi kaderine balanan bir anayurda dnmesi yollarndan dorudan etkilenir.447 Sz konusu ethnie ile onun teritoryas arasndaki zdeleme hakknda ilk olarak bahsedilecek ey onun daimi antikiteliidir. Topluluun mit lerinde, balangc gizemli ve en eski zamanlara kadar uzanr. Bu, uzak ulalmaz ata topraklar iin oluturulan etnik tahayylle eleir. Balan gca ait blgeler gizemi iinde tar. Baz durumlarda topluluun u anki

236

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

237

topraklar uzakta olsa bile, Orta Asyadaki muhteem Turan topraklan gibi, pan-Trk tarihiler, airler ve dilbilimciler tarafndan yeniden kefedilip yceltilir. Doduklar beikten bu kadar uzaa, sert, etin ve pagan bir evreye uyum salam ilkel sava kabileler, yani Osmanl ve Seluklu kabileleri, art arda gelen dalgalarla g ettiler, yollarn Anadolu ve Balkanlara evirdiler, sadece slama uyum salayp yerleik kyll ve ehir hayatn benimsediler; dolaysyla ondokuzuncu yzyldan itiba ren bu yan-gebe Turanc kkenlere ilikin mit gelitirildiinde, tarmla uraan ve ehirlerde yaayan ortalama Trkn bilincinde fazla yansma bulmayan edebi ve didaktik bir vasta olarak ilenmek zorunda kalnd.448 Baka durumlarda bu edebiyat hafzas kaybedilmi olabilir. Macaris tanda dokuzuncu yzylda Macarlarn istilasndan nceki dneme ait anlar olmad gibi ok da az kant vardr; Hrvatistan ve Srbistanda, Yugoslav kabilelerin Rusyann ormanlarndan belirdiine dair dille ilgi li kantlardan gelen ok zayf izler vardr. Varag Ruslarnn skandinav kkenli olduklar da benzer bir ekilde glgelidir; Hindu Hintliler, fetihi Aryanlarn bozkr vilayetleri ve karakterlerinin balca zelliklerini sadece Rig-Vedada bulabilmitir.449 Eer bu uzak kken topraklar biraz nostalji duygusu uyandryorsa, bu, bir yandan da, topluluun yerleimini srdrd teritoryalar iindeki kken blgeleri ile salanr. Ondokuzuncu yzylda, Alman Vlkisch yazarlar, Germen kabilelerin, Germen teritoryasmda veya etki alannda bulunan Elbenin dousundaki ormanlardan ortaya ktklann belirttiler. Bylece, geleneksel Germen Drang nach Ostenini ycelttiler. Bu ideale gre, Germenler kendi yurtlarnda ve yerlekelerinde tpk atalar gibi iftidir; bundan dolay, Alman yeniden douu, Almanyay yeniden oluturabilecek olan doadaki ve topraktaki kolektif varoluu ifade eden yeri, Dou ovalarndaki Alman yerleimlerini talep etti.450 rlandada kken blgeleri belirsizdir. Deiik epik gelenekler, onlar, pagan Kelt kabile kltrnn bulunduu tarm yaplan topraklarda batya veya kuze ye yerletirir.451 Yahudilerin gemi tasavvurlar ise Mezopotamyadaki Ur veya Harrana deil, Yahuda ve Samiriyenin mavi tepeleri ile Sharon ovalarna dorudur; geri dn, le ve gebe gemie zlem deil, kendi kk kasabalarndan uzakta bulunan daha sonraki Yahudi poplistle rin ilgisini eken, sulu tarm yapan iftilerin hayatna, tccar ve el sanat larnn mevcut olduu, yceltildii topraklaradr.452 Bu rnekler, milliyetilerin mekn ile ilgili olan tasavvurlarnn nasl krlgan ve pratik olduunu gsterir. Ulusun zerinde ina edilebilecei

lir toprak talep ederler. Fakat, bu gr, zellikle topluluu daha eski arihlere tayan tarih ncesi izler reten evrelerde, ayn zamanda doa st bir zellik ve arkaik bir gizem ierir. Breton airleri eski dolmenleri ni kefettiklerinde ve srailli arkeologlar Erken Bronz a Kenanna ait bakr ibeks llerinden oluan istifleri toprak zerine kardklarn da, modern topluluklar heyecanland ve kendilerini tarih ncesi uygar lklarla ilikilendirerek ycelttiler, fakat ayn zamanda hem kendilerinin yok oluu dncesine hem de bu topraklarn ve materyal kalntlarn sessiz ahitler olmas dncesine zldler. Bir korku ve sayg davran belirdi ve bu doaya tapnma klt olarak sonlanan, doa ile romantik bamlla kadar ilerledi. Bu bizi ikinci bir noktaya gtrr: doal ve tarihsel sit alanlarnn tanmlanmas yolu ile topluluun ve toprak parasnn kaynamasna. Bir taraftan, doal zellikler tarihselletirilmektedir; milliyeti entelek tellerin zenle iledii gemiin yeniden inasnn aktrleri olmaktadr. Tanrlarn ikamet ettii Olympos ve Burmadaki Meru gibi dalar, ulu sal zeknn ve yaratcln kaynaklarnn sembolleri olur; Jungfrau veya Snowdoniadaki sra dalar, ulusun ulamay arzulad elde edilmez saf l ve soylu bykl simgeleyen zel bir etnik iirle sslenir. Gller ve rmaklar da milliyeti tezkire ve menkbelerin bir paras olmaktadr. svireliler iin Vi erwaldstattersee nemli bir yer tutmaktadr; Uri, Schwyz ve Untenvalden gibi orman kantonunun Habsburg zulmnden vadi lerini kurtarmak iin Rtli Andm ettikleri zaman ve komu Altdorf ta, Tellin Gesslere kar kahramanca kar durduu yer olarak, 1291, on larn Eidgenossenschaftnn douu olarak grlr.453 Msrllar iin Nil hem kelime anlamyla hem de mecazi olarak hayat kaynadr ve bu yzden modern sanayiye, ina edilen Asuan barajnn getirdii deiiklik lere ve gl etnik, krsal slama ramen, bugnlerde de sularndan besle nip kylarnda yaayan topluluu tanmlamaya yardm eder.454 Rusyada btn toprak, milliyeti imgelem iinde, halkn ve Rusya tarihinin ei haline gelmitir. Hu aac, byk nehir Volga, snrsz ova lar, uzak bozkrlar ve uzun ve iddetli k, tm birden Ruslarn grn ve kltrel rnleri zerinde izlerini brakm, zellikle Ivan Shishkin ve Isaac Levitan gibi manzara resmeden sanatlar, geni ak alanlar ve byl ormanlar uzak yalnz gkyznn altnda gstermilerdir. Ayn manzara Borodinin Orta Asya Bozkrlarnda adl eserinde veya Stravinskynin Bahar Ayini adl eserinde olduu gibi, onlarn mziklerinin melankolik ruhuna girmitir. Bunlar, folklorcu ve arkeolog ressam olan

238

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

239

Nicolai Roeriche esin kayna olmu, o da pagan ilkellii ve kabile Rusyasnn yce ortaya kn kutsamtr.455 Topluluun doa ile birlii, Burkenin taklit etme ve yceletirme diye adlandrd bir bilin ile baarlr. Bu kategoriler, konfor ve saknma hislerini tevik eder; bu hisler doann farkl grnleri ile zdele tirilir ve birbirinin iine geen sessiz mahremiyet, uzak ihtiam ya da bizi evreleyen doann ulalmazl duygusunu uyandrr. Sonuncusu, svire, Alman ve Britanyal Alp ressamlarnda veya Shishkin ve Savrasov gibi Rus manzara ressamlarnda bulunur; ayrca Hollandall ak hava ressamlar, altn alarndaki Danimarkal ehir manzaras ve peyzaj i zen ressamlar izleyiciyi sakinletirip rahatlatarak tarlalar, sokaklar, kulbeleri ve evleriyle birlikte evcil ve sevecen doannn bysn ifade etti, evcilletirilmi doa ve evresiyle uyumlu olduunu hisseden topluluun iindeki burjuva toplumunun rahatn uyandrd.456 Madalyonun bir de br yz vardr: tarihsel sit alanlarnn ve ant larn doallatrlmas. Bu, en yaygn olandr. Pratik olarak her eit bina veya ant doallatrlabilir ve topluluun ortamnn bir parasna dn trlr. Wessexteki uzun tmlsler, Bretanyadaki veya Orkneysteki ta emberler, Rusyadaki kreml-kaleleri, talya ve Yunanistandaki tap naklar, Irak ve Suriyedeki teller, hepsi birden yzyllar boyunca toplu mun yaratc fabrikasna girmi ve sarmalayan doa ile kaynam grn mtr. Ortaa ato ve maliknelerinin toprakla zel bir kaynamas vardr. Normanlarn ve Hallarn atolar, spanyadan Polonyaya, rakip dzenlerin alan ve asimile edilmi Filistine kadar olan topraklara yayl mlardr ve belki de dman amblemleri olarak, gurur duyulan fakat dayanlmaz, dehet verici anlarla ve ortak mcadele gemiiyle sava halinde olan etnik geleneklere ve tahayyllere girmitir. Hatta, ilgili olduklar teritorya iinde etnik aristokrasiler tarafndan daha fazla yerli atolar ina edilmitir Windsor ve Warwick, Stirling, Blois ve Amboise, Kronborg, Wawel ve Varova, Rendeki atolar ve feodal Japonyadaki kaleler. Bu ulusal antlarn bazlar, Varovann eski merkezindeki kale gibi, Nazilerin yapt ykmdan sonra sevgiyle yeniden ina edilmitir; dierleri topluluun yerleiminin ve toprann ayrlmaz bir paras olup etnik bilincin bir paras olarak kalm ve deiik snflarda zt duygular uyandrmtr. Doada gelimi, tahayyl ettii miz topran zorunlu paras olmu ve bundan dolay ethnie nin yeniden canlandrlan hayat iin nemli bir dayanak olmutur.457 Bu, ayn zamanda, manastr, saray ve tapnak kalntlar iin de geerli-

lir. ll bir tarihsel anlay, bu harabeleri ve onlar yapanlar ycelt mese bile, hayatlarn onlarn glgesinde yaayan topluluk yelerinin birka kuann bilincine szlrler. Etraflarnda efsaneler, baladlar ve iirler ykselir ve bunlarn hayaletleri, Forsterin zihinde canlanan, gi zemli Malabar maaralar veya Sicilyadaki Lampedusann Barok saray lar gibi, modern edebiyata dahil edilmeye allr. Bu harabelerin klt zellikle romantik romanlarda ve resimlerde gldr; btn bu mana Ir kalntlarn ieren sanat trleri ge onsekizinci yzyl ngilteresinde gelimitir; burada, aralarnda Turner, Girtin ve Cozensin de bulun duu suluboya ustalar, bitkilerin sard koridorlar ve koro blmn dizemli atmosferi ile ilemilerdir.458 Ay altnda, gizemli gllerin yann da ykselen harabeler, zellikle opera ve balede, bestecilerin en gzde motifleridir; Kuu Gl veya Lucia di Lammermoor veya Aida gibi ondokuuncu yzyln aheser rnleri etnik atmosferi ve ana temalarnn akseslivarlarn yeniden ina etmeye almlardr.459 Baz harabeler, kendini tanmlamada ve etnik anavatan iin tapu oluturmada srad bir neme sahiptir. Bunlar tamamen kutsal veya yar sekler olabilir. Firavun piramit ve tapnak antlar zellikle de Gize, Karnak ve Teb, daha ok ikinci gruptandr. Onlarn etkileri ok ynldr. I .n ak dzeyde, Taha Hseyin gibi yirminci yzyln Firavunizm ya zarlarnn kendini tanmlamasnda kendini gstermi, Msrllar dier Araplardan ayrt etmede kullanlm ve modem Msrllara Firavun-Kpt atalarn iaret etmitir. Daha incelikli dzeyde ise, ondokuzuncu yzyl sonlarnda ve yirminci yzylda Batl bilginlerin (ve turistlerin) eski Msrn byklne ilgisini kanlmaz bir ekilde yeniden canlandrm ve Msr ulusal gururu mefhumunu merulatrmtr. Hatta tarifi zor bir biimde, Msrllar, binlerce yllk gemi ve gl slam ncesi uygarlk hissi ile Nil kylarnda uzun alar boyunca yerleimin zel duygusu ve hu yerleimin ve teritoryal kimliin ayrt edici karakteri ile donatmtr. ( ierekten, eski gnlerde, Msrllar, sadece kendilerini bu lkenin (Ptahn) yerleimcileri olarak, dier halklar da gebe ve barbar olaak grrlerdi. Gnmzde de, Msrllar, slam ve Arap uluslar arasn da kendilerinin yegane bir statye sahip olduklar konusunda kuvvetli bir duyguyu korumaktadrlar.460 Antlar, ahitlik etme niteliini tar ve deerli topraklarda uzun a lar boyu ikamet etme ve sahiplenme erdemi zerine bir iddiayla kurulmu yegane kimlii ifade eder. Benzer iddialar, Yunanllar tarafndan baarl Iir biimde ileri srlmtr. birinci binylm balarndan beri Yunan

240

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

241

llarn ikamet ettikleri Antik on ehirlerinin tapmaklar ve harabeleri, Yunan kimliini ve iddiasn aa vurur. Fakat bu rnekte, Yunan mi ras, Yunan bilincindeki Helen ve Bizans ayrm nedeniyle zarar grrken, tapu iddiasna, rakip kltr slam ve dman ynetim Trkiye tarafn dan da etkili bir ekilde meydan okundu. Bu durum, Yunanistan zelinde, ok sorun yaratmad. Korinthos, Miken, Olympos, Delphoi ve Atinadaki Akropolis gibi tapnak ve ehir kalntlarn ieren erken klasik kltrn zerine, daha sonralar yaayan Ortodoks kltrn alanmas mmkn olmutur. Bir kez daha, her ne kadar seklerizmin savunucular etnodinsel kayg ve tavr arasndaki fikir ayrln desteklese de, Batl Helenseverlik, yce, kadim uygarl gnmz Yunanistanna balayarak ulusal onur duygusunu artrd. Hatta, dinsel gelenekler ve kurumlar arasn daki gerilime ramen, eski Helen idealleri ve modellerinden birok eyi bor alm Batl ilkeler zerine modern siyasal birlik kurmak mmkn olmutur. Etnik halkay tamamlama ve Helen uygarlnn ve topran btn alanlarnn bedelini verme abalaryla milliyeti buyurganln btncl devlet1 ine dayanak bulmak mmkn olmamtr. Kltrel bir toprak, topluluk sadakatini esinlendirebilir ve farkl kimlik duygusunu glendirebilir, fakat hibir zaman onun verili, stratejik konumu, etnik devlet inasnn siyasal ve askeri gerekliklerinden daha nemli olamaz.4 61 Elbette, Trk taraf da ilgintir, Kemal Atatrkn laikliine ra men, Yunan istilasna direni slamn zaferi olarak, bir baka deyile etnodinsel topluluun anayurdu iin kutsal bir sava olarak grld.462 Belki de bu, Trk tarafnn baarsna yardm etmitir. Eer byle ise, Yahudi rnei bu bak asn destekleyecek bir ekilde ortaya kar. Megiddo, Lachish ve Hatsor gibi tellerde, birok ey gml olmasna ramen, Yahudilerin gemiini periyodik olarak Kutsal Topraka kadar uzatan yeteri kadar kalnt ve kutsal alan vardr; Bat Duvar veya Alama Duvar mn hem dindar Yahudiler hem de agnostik Siyonistler zerindeki manevi etkisi asla sona ermez. Elbette, dier taraftan, Mescid-i Aksa ve Kubbets-Sahra dindar Mslmanlar iin eit derecede bir cazibe tar; Hebrondaki Tapnak Da ve Makpela maaras, Hz. brahimin mezar, hem Mslmanlar hem de Yahudiler iin eit derecede kutsaldr. Fakat, Ya.hudiler iin arkeoloji, sraillilerin anavatann tanmlamadaki dinsel gayret lere, snrlarn (Dandan Ber-ebaya kadar) saptamaya ve insan eliyle yaplan antlar, onlarn toprayla kaynatrmaya ve bylece insan ken di anavatan ile birletirmeye yardm etmitir. Naal-Hever maarasnda kefedilen Bar-Kobann mektuplar, veya Megiddodaki Hz. Sley-

nann ahrlar yalnzca tarihsel bilgiye byk katklar salamam, ayn amanda, bir halk doal evresiyle birlikte antik antlarna balayan ve topluluu kendi anavatanna zincirleyen zlmez balar aa vur mutur. Antlarn doallatrlmasyla topluluk zamanda ve meknda tanmlanm olur. Biz neredeyiz anlatlm olur.463 Her tr kutsal sit alan, bina ve doal zellikler, topluluu bir toprak ta konumlandrr ve onu snrlandrabilir. Bunu, toplumun tarihindeki dnm noktalarn, dramatik olaylar, sembolik krizleri geri ararak ve yaratc enerjinin odayla ssleyerek yapar. Bu gnlerde Kum ve Mashad gibi kutsal ehirler ii randa yaratc enerji ve inancn merkezidir, ayn ekilde Amritsardaki Altn Tapnak, Pencap ayr bir devlete dntr me abas iindeki Sih militanlar iin enerjinin imdiki oda ve kutsal merkez olarak belirir.464 Birok yolla, Yasna Gorann (Czestochowa) gneyindeki Kara Madonna tapma kutsal mekn olarak canlanr ve I .ehler iin Katolik kahramanln oda ve kutsal bir merkez olarak rol oynar; modern Tibetliler iin Lhasann saray ve birok kutsal manastr ayn rol devam ettirir. Kamboyadaki Angkor-Wat, Javadaki Borobudur, Burmadaki pagan tapmaklar, toplumun tarihindeki zaferin, gemi veya imdiki yaratc enerjinin odak noktalar olarak belirir ve derinlere lalan varlklaryla Gneydou Asyadaki tarihsel topluluklarn etnik tleneyimlerinin snrn saptamaya ve tanmlamaya hizmet eder. Byk /.imbabwenin gizemli ta kalntlar, zellikle de ilevinin ne olduu hl akademik almalara konu olan Eliptik Tapmak ilgin bir paralellii Afrikada ortaya karr. Bu tapnak, doal evre iinde belirse de, dz, svasz, ta tablas ile byk duvarn yapmndaki incelik ve hner, Or aada byk bir Afrika uygarlnn varln kantlar ve modern Zim babwe, daha nceki Beyaz rk teorilerin ktlemeleri ve yanl anla unlarndan kurtarmay arzulad ismini, bu sit alannn yerli dilindeki adndan alr. Modern milliyeti Zimbabwe iin, bu byk harabe komp leksi, yeni bir devlet iinde Afrika kltr ve toplumunun ok istenen yeniden douu iin ilham kayna ve bir model olur; ayn zamanda, yabanc ynetimler ve Batl etkilerle, insan ile doa ve ulus ile onun yerleim alan arasndaki zedelenmi uyuma destek olur.465 nsan yapm veya doal kaynakl kutsal meknlar ethnieyi gemite ve gnmzde tanmlamak iin nemlidir. nk bireyden daha byk Kleri uyandrr ve tarihsel armlar ve sembolik anlamlaryla sakn ma ve hrmet duygusunu tevik eder. Britanya adalarndaki eitli sit alanlar ve kltrlerde bu sreleri izleyebiliriz. Benzerleri spanyada ve

242

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

243

Bretanya dolmenlerinde bulunan Kuzey rlanda nin The New Grange Megalith kltr Britanya adalarna yaylmtr, bunu Orkneysteki me zar odalarnda, Galler ve Cumbriadaki dolmenlerde ve bunlardan baka, Avebury, West Kennet uzun tmlslerin, Overton mabedini ve Silbury Hilldeki insan yapm hy kapsayan Wiltshire daki Windmill Hill kompklesinde buluruz. Bata Windmill Hill kompleksi olmak zere, btn bu antlarn teki amalan ne olursa olsun, doa zerinde insann ko lektif izini brakma, topra byk lde elden geirip ekillendirme arzusunu aa vurur. zellikle su yollarnn bulunduu blgede. B antlarn ina edilmesi iin geen srenin uzunluu, tapnm olabilecek leri ana Tanra iin yaplan ayinler, sadece Demir a halklar geldiin de deimi olan Britanyadaki etnik kltrn srekliliini dndrmek tedir.466 birinci binylm sonlarnda pe pee gelen Kelt aknlar, zellikle La Tene kltr tayan kabileler, ngiltere ve rlanda da, zellikle Glaston bury civarnda, Tarada ve orta rlanda daki U isnechte birok nemli sit alan ve ant brakmlardr. Glastonburydeki gl ky kltr gec, Roma dneminde erken Gal ve Britanya kltrlerinin gelimesinde nemli bir etkiye sahipti, zellikle de Arthur ve Arimatheal Yusuf efsa neleri, istilac Anglo-Saksonlarn pagan Nordik mitolojilerine kart ola rak Kelt Hristiyan uygarln retmek zere birbirine baland za man. Manastrda, mezar ve Glastonbury Kayal, Gney Cadbury deki tepe kale (?Camelot), Kral Arthur ve onun valyelerinin efsanesi Britan yaya Yusuf tarafndan getirilen Kutsal Kase ile harmanland, ve Roma Britanyal kabilelerin reisliinde 494te Mons Badonicus taki Anglo-Sakson paganlara kar kazanlan zafer, Kutsal Avalon adas civarndan geri ekilen Kelt toplumu ve onun Hristiyanlam kltrn savunmaya dntrld.467 Tara ve Slanedeki Kelt kltr 433 civarnda Aziz Patrick tarafn dan Hristiyanlatrld ve ayn tarz bir kaynama kutsal alanlar ve kl trde de olutu. Druid merkezlerine kar olan Patrickin kahramanca zaferi rlandallarca, temmuzun son pazar gn Croagh Patrick bayrna klarak veya Lough Derg, Donegaldeki Station adasna yaplan haclarda anlr; bu ruhani enerji merkezleri topluluun hayatndaki dnm nok talarna iaret eder ye dalar ve adalar gibi etkileyici doal zelliklerle sembolize edilir, Aziz Columbanm 563te gittii Iona adas, Britanya adalarnn kuzey blmnde yaylan Kelt Hristiyanlnn merkezi oldu. Bu ruhani younlama ve esinlenme merkezleri gcn kutsal insan*

lann ve olaylarn anlarn sradan olmayan doal zelliklerle (dalar, burunlar, adalar, korular) ilikilendirerek topluluun ve dayanma duy gusunun uyandrlmasmdan alr; muhteem doaya ve olaanst in sanla ballk ifte sembolizm yolu ile sonraki kuaklarda aidiyet duy gular uyandrr ve geri dnen milliyeti entelijensiyanm sklkla iledii ulusal yeniden dou mitini ayaa kaldrr.468 ada tarihselciliin amalarna hizmet eden sadece doadaki srad.lk deildir. Kendi alkn olduklar topraklardaki sradan doa ve sra dan halk, milliyeti deirmende tlr. Geri dnen entelijensiyanm ve orta snfn kltrel bir istei de ehir yaantsnn rekabeti bireysel ciliine ve maddiyatl bir are olarak doal hayat ve kr yaants ile l emsil edilen ruhsal btnle kar duyulan arzudur. Entelijensiyanm I; entli poplizminin eitli grnleri vardr: sradan insan'n ve kyl hayatnn yeniden kefi; insann doal yerleimi olan tarlalarn, rmakla rn ve ormanlarn yeniden kefi; safln ve doruluun vcut bulduu krsal folklora dn. Birincisi, Michelet ve Pukin gibi ncler tarafn dan sradan insann bak asyla yazlm tarihleri ve dramalar retir; gerek halktandan gelen ii snf ve kyllerin, Mussourgskynin opera larnda ve Milletin ya da Rusya tarihini bireylerin ve popler gruplarn mcadelelerine gre yeniden kastlara ayran Rus Surikovun tablolarn la yer almas gibi.469 Tarlalarn ve ormanlarn yeniden kefedilmesi, daha nceleri, Beetho venin pastoral senfonisi (yazlar ile birlikte) veya Wordsworthun Gl ler Blgesinde inzivaya ekilmesinde grlmt; uzak kyl kltrleri iinde sanatsal btnlk iin aray, deniz kysnda ve dalardaki tatil lere ynelik Wandervogel ve kr yrylerinden kaynaklanan doaya lnn kentlerde gelimesinde belirdi; rnein, geen yzylda Fran sz sanatlarn hznl, vakur Kelt dinselliini tayan Bretanyadaki araylar gibi. Btn bunlar, tekrarlanan poplist bir drty gsterir, m drt de, eer kaynamamz bizi yeniden restore edebilecekse, yeni den oluturulmas gereken kayp gemii, onun doal evresini ve kyl yaantsn yeniden kefeder.470 Krsal folk tarzlar, ister Bretanyada veya i nladiya da olsun, ister Anna Karenina daki basit gereklii temsil eden Levin gibi Rus kylleri arasnda olsun, iddetli bir ekilde rekaI*eti ve ounlukla anarik ehirlerin hzl kentlemesi iindfeki, karmaa ykl insanlara eski basitlii artrr. Bundan dolay, folklor mzeleri nin ekicilii vardr. Bu mzelerde etnik kltrlerin, kyl kyafetleri nin, krsal detlerin, ky mimarisi ve mobilyalarnn sergilenmesi, her

244

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

245

eyden bkm ve kaygl ehir sakinleri zerinde, yakn akraba ve birbiriyle hemfikir ailelerden oluan bir topluluun, iinde yaad kutsal sadelikleri, telasz ve sakin bir varolua ait deerleri uyandrr, ehir hayatnda bunlarn tm var olmasna ramen bozulmutur.471 Bu yolla, kutsal meknlardan, antlardan yoksun olan sradan topraklar bile hzla kentlileen modem nesillerin bilincinde artan bir etnik nem kazanr; nk, bunlar, topluluun tarihinde nceki dnemlerine ait olan ideallerin ve otantik, basit hayat biimlerinin kaynaklar ve ahitleridir.

Altn alar: Tarihin Kullanm


Bu alarda sonraki nesiller iin gze arpan iki ey vardr. Birincisi, tanryla kendi kendine syleen ve topluluun kkenini oluturan insan lara bakanlk eden kurucu atadr. kincisi, topluluun klasik formunu kazand ve kltrel baarlarn, anl anlarn yasallnn miras olarak kald dnemi, azizleriyle, kahramanlaryla, bilgeleriyle birlikte grkemli altn adr. Bu an ikinci tipi bizi daha ok ilgilendiriyor olsa bile, konu, kahraman kkenlerle ve soyla ilgili btnlkl bir mitoloji ere vesi iinde anlalabilir. Bu modern etnik mitolojinin merkezinde dorusal gelime fikri yatar. Doada var olan topluluklar ayn tarz dou, gelime, olgunlama, geri leme ve yeniden dou kanunlarna uyar. Gelime dngsel deil daha ok dorusaldr, nk gerileme dnemleri dardan gelen bozulma ve boyunduruk altna girme ya da iteki bir ihanet sorunu olarak doal olmayan bir ey eklinde grlr. Minogueun belirttii gibi, bu mitler, eytani d gler tarafndan sokularak uyutulan ve milliyeti uyann gelip topluluu yeni bir altn a iinde kendi gerekliiyle restore etme sine kadar uykuda olan Uyuyan Gzel motifi ile sembolize edilir. Gelime rgsnn nceden belirlenmesinin bir unsuru vardr: iek ama, geri leme ve yeniden douun hepsi topluluun kkenlerinin analizi ile tah min edilebilir. Bunlar, Genetik kodun iinde yazldr; karmak klt rn izleri, kariyerinin balangcnda onun en erken ve en gelimemi for munda, in nce, srlebilir.472 Bundan karlacak sonu, ada romantik ulusal mitolojilerin, hem biim hem de ierik olarak, evrimci olduudur, sadece onlar tarihlendirmekle kalmaz, ayn zamanda tarihselci entelektellerin nasl bilimi ve bilimsel yntemleri iirsel inann hizmetine sunduklarn da gsterir.

Bunun iin, ounlukla zenle ilenmi mitolojiler, yeniden oluumun < tiine hizmet edecek ekilde, hakiki bilginin fanteziyle, nesnel olarak kaydedilmi verilerin efsanelerle karld topluluk gemiinin yeniden inalar haline gelir. Ulusal mitolojiler ve etnik kken ve soy mitleri yoluyla anlalacak olan budur. Bunlar, ok daha nceki motiflerin yeni den inasnda ve sistematik yaylmasnda kullanlan terimlerdir, kendi ilerinde nceki verilerin etrafnda zenle ilenmi efsaneleri ve nesnel kaytlar kapsar, topluluun tarihinin ve kaderinin ortak hesabnda birletirilir ve hareketin kendi ynelimini gerektirir ve ierir. Baz istisna larla, tarihselci entelekteller, bilimsel yntemlerdeki ve tezkire ve menk belerin yazmndaki daha sonraki kanunlara uymakta baarszdrlar; ger ekte nesnellik onlarn temel kaygs deildir. Amalar, topluluklarnn kaderini aklamak ve hastalnn aresini bulmak iin eitli yollarla, gemii ayrntlaryla anlatmaktr. Bu ama iin, tarihselciler, topluluk geleneklerinin farkl eitlemelerini ve dmlerini harmanlamak, etnik akrabaln mevcut durumunun inandrc ve duygusal olarak tatmin edici aklamasn veren, tek, birleik bir gemi yaratmaldr. Aklama nn yerli rengini lekeleyip andracak sallantl sonlar, pheli ve itilafl yorumlar olmamaldr. Tarihin muhalif okumalar ve ok tarihlilik ans, d olaylarn uyandrmada baarl olduu kimlik duygusunu boabilir ve zayflatabilir; birleik bir tarih ve tek bir aklama, akla uygun olabi lir ve anm bilinci ynlendirebilir. Tipik olarak, herhangi bir ulusal mitoloji veya etnik kken ve soy mitinde bir dizi motif veya unsur bulabiliriz. Bunlar; 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) zamandaki balang miti; yani topluluun ne zaman doduu; mekndaki balang miti; yani topluluun nerede doduu; soy miti; yani kim bizi dourdu ve nasl onun soyundan geldik; g miti; yani nereleri ap geldik; kurtulu miti; yani nasl zgrletik; altn a miti; yani nasl byk ve kahraman olduk; k miti; yani nasl bozulduk ve fethedildik/srgn edildik; yeniden dou miti; yani eski anl gnlerimize nasl dnebiliriz.

ikinci ve belki de drdnc motiften baka btn bu unsurlar insanst ajanlardan veya kahramanlardan esinlenmeye ve onlarn araclna ihtiya duyar; veya 7. motifte olduu gibi bunlarn yokluuna ya da azal na. Her ne kadar temel yap topluluun genetik kodunda yatyor olsa

246

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

247

bile, onu geree tayan insan ve insan st varlklarn araclna ihti ya duyar. eitli evrelerinin baarlmas gnll ajanlarn yardmcln gerektirir; yoksa topluluk kendi yrngesinin erken evresindeki duraanlk safhasnda kalabilir. Temel kimlik kodu yapy ve yn belirler; fakat: yalnzca insanlar ve kahramanlar onu gerekletirebilir. Bundan dolay efsaneler kiiletirilir ve altn a da ayn zamanda kahramanlar a dr. Tarihin kullanm byk insanlarn erdemidir.473 Gerekte, dnyann herhangi bir yerinde hibir byk ehir yoktur ki -binalar, heykeller, mezarlar ve abidelerle- topluluun gemiinin nl kahramanlarnn erdemlerini anmasn. Eski kahramanlarn ve dehalarn ardndan u anki nesillere kendi kltrlerini ve ahlaki mirasn hatrlat mak iin caddelere ve meydanlara onlarn adlar verilir. Binalarn zerin deki levhalar gemiin byk varlnn aramzda olduunu hatrlatr. Baz mezarlklar -Paristeki Pre Lachaise- ve baz kiliseler -Westminister Abbey veya Floransadaki S. Croce gibi- nl ller iin gerek kolektif antlara dnr. ok az bakent vardr ki, ada ortak kahramanlara dnen, gl atalarnn deerli soylar, hayatm kral ve lke iin kurban eden Mehul Asker mezarlar veya nl llerin antlaryla vnmesin. Etnik hatray anma yeni bir drt deildir. Haydi imdi nl insan larla onur duyalm cmlesi Birinci yzylda Ecclesiasticusun yazar tarafndan sylendi; ve Msrdan ve Asurdan Normanlar ve Ruslara kadar byk krallar ve asiller atalarnn yiitliklerini ve kahramanlkla rn tarihlendirdi. Hatrlatc itici glere sahip olan formlar ve sembol leri az ya da ok ak bir ekilde uyandrc olan kolektif nesneler yeni dir. Bu nesneler artk st snflardan bireyler veya ailelere deil de, eitli maskeleriyle btn toplulua aittir. Byk insanlarn modern klt ulu sumuza bamz ifade eder ve ulusal dehalar byk kahramanlarn akl ve kltryle donatlmtr. Onsekizinci yzyln sonlarna doru topluluun emsal alaca kiiler olarak byk insanlarn klt ve erdemleri alenileti, zellikle de Fran sada. A n cie n rgim e dneminde, hanedanln himayesi altndaki mimar lar ve ressamlar topluluklarnn erdemlerini simgeleyen ve alegorik ola rak hatralarn anan almalar retmek iin grevlendirildi. Bylece, 1774de XVI. Louis tarafndan levazm ilerine bakan olarak yeniden atanan Angiviller Kontu, nde gelen sanatlara, Fransann Ortaa kraliyet tarihinin anahtar olaylarn zellikle de Aziz Louisnin hayatn dan sahneleri ve Anglo-Fransz savalarn resmetmeleri iin grev verme ye baland. Bunlar T a mcadelesindeki dik kafal asillere ve ykselen

burjuvaziye kar ok ak bir ekilde tasarlanm propagandann ifade leridir; ilan edilen ey, gemiteki rneklerde olduu gibi, kraliyetin ko rumas altnda modernlemi ynetim tarafndan Fransz yceliinin ye niden canlandrlabilmesidir.474 Ayn tavrla, Pantheon seklerletirildi ve devrimin balangcndaki Fransann k yeni byk lleri iin bir mozeleye dntrld, 1791de Voltairein kemikleri Sellieresten tanl ve trenle yeniden Pantheona kondu.475 Devrim ilerlerken, Fransann yakn ve uzak gemiinin gittike daha fazla sayda byk insanlar, la latrie nin antlar, bayramlar, sunaklar, alegorik heykeller biiminde daha ak antlarla hatrlanmasnn yan sra Romal gemii anma vesilesi oldu. Houdonla balayan Rousseau ve Diderot gibi yakn gemiteki nl ahsiyetleri resmetme ii, Napolyon dneminde de, Davidin N a p o l yon u n T a G iym esi adl tablosundaki ada tarihlerin akmlarnn ilen mesi ile veya Grosun Napolyonun savalarnn kaytlarn tutmasyla eitlendirildi. Mesaj aktr: ulusal yeniden canlanma elimizdedir ve Napolyon ada Aziz Louis veya I. Franoisdr.476 nl ulusal dehalarn benzer bir klt, ge onsekizinci ve erken ondokuzunc yzylda ngiltere, Prusya ve talyada Leipzigin ls iin ant, Haendel ve Beethoven gibi nl besteciler iin portre biimindeki bst ler ve talyada Appiani ve Camucciniin yaptklar Roma zaferlerini a rtran fresklerin retimiyle esti.477 Her topluluk, entelektellerinin kendi bilincine varmas ile gemiini ve her eyden nce benlik kavramnda toplanan kahramanlar kendine mal etmeye balad. Deha kltnde, bir halkn dnyaya kar olan grevi ve yaratcl yanstld. Gerekte bir kahraman ya da dehas olmayan ya da bunu yaratamayan bir topluluk, kendi zgllnn tamamyla byk insanlar zerine oturduu iddiala rn inkr etmeye ynelir. Nesnel tarihsel olay ile iirsel mit veya gelenek arasnda nemli bir ayrm yaplmadndan bu gibi kahramanlara elbette tarihsel kiilik ola rak davranld. Onlar otantikletirmek ve uygun tarihsel ve etnik dekora yerletirmek iin her trl aba sarf edildi. Onlar giysileri, konumalar, alkanlklar, d grn ve aksesuvarlar ile bir dneme ve bir toplulua tahsis edildi; David ve Canova gibi ressam ve heykeltralar, klasik Antikitenin kahramanlarn onlar donatan asalet halesi ve arkeolojik detayla ra dikkat ekerek yeniden yarattlar.478 Ondokuzuncu yzyl ortalaryla birlikte, topluluun Ortaa tarihindeki olaylar ve o dnemlerde liderlik eden kahramanlar ulus inasnn resmi dilinin bir paras oldu. Barry'nin yeniden ina ettii Parlamento Binasnn (1849) duvarlarndaki Daniel

248

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

249

Maclisenin ngiliz tarihinin nemli anlarn gsteren resimleri, filizle nen ulusal gurur ve ulusal kimlik ruhunu zetler ki, benzerini Surikov ve Mussourgsky Rusyada, Vryzakis ve Korais Yunanistanda, Matejko ve Chopin Polonyada ve Lnnrot, Gallen-Kallela ve Sibelius Finlandi' yada fresk, epik ya da mzik yoluyla ifade ederek yenilenen bir ulusun yeni zaferlerinden esinlenen kahramanlk a idealini billurlatrr.479 Kahramanlar asla tek bana deildir. Yalnz deha olabilirler fakat milliyeti bak asnda, topluluun yaratclnn kanaldr ve bundan dolay da ulusal yaam aknn bir parasdr. Her eyden nce, altn ala ok yakn ilikidedir ve onun parasdr. Onun rneklemidir. Bt ne baktmzda iyi bir tarihsellii olamayabilir. nk sonra gelen ne siller iin nemli olan, onun mit-yaratc nitelikleridir. Raglanm bu gibi kahramanlarn her yerde ayn olduu, az ya da ok ar basan sembolik ve mitik boyutlarna sayg sunmak iin yaplanlarn Ortadoudan gelen ritel ve dinsel dramalardan kaynakland yolundaki ilk tezlerini kabul etmemize gerek yoktur. ada milliyeti tarihilerin altn an kahra manlarna dn verdii suni otantiklik her ne olursa olsun, kahramanla rn varlklar ve eylemlerine bavurular; bu, herhangi bir bilimsel temel de deil, fakat tarihi bir olay ve eski asaleti sunarak, kahramanlarn nitelik lerini ve eylemlerini yeniden baarma arzusunu da esinleyerek bir tahay yl harekete geirmek kabiliyetinde yatar. Kral Arthur veya William Tell veya Akhilleus gibi kahramanlarn tarihsel olarak dayanaklar her ne olursa olsun, btn zamana ve topluma yaylan yiitliklerinin ve ihti amlarnn grnmlerinin tahayylnden nce, bu etnik arketipik figr lerin zihinlerde uyandrd gl etkiler inkr edilemez. Bu kahramanlann her biri, sadece kendi ortamlannn iinde anlamldr; ancak sonraki kuaklar bunlara meydan okusalar bile, onlar bir kahramanlk an ve yknlecek soylu niteliklerin olduu bir topluluu temsil ederler, bunun la birlikte baka bir dneme ve yerleim alanna aktarlamazlar. Gerek te, kahramanlklar gelecek kuaklarn kat ettikleri mesafelerle byr ve kahramanlar eer gerek ya da deil herhangi bir dayanaklar varsa, hakiki kaytlarn ve anlarn yerine geip mitler ve geleneklerle kaynam olurlar.480 Deiik zamanlarda baz kahramanlarn nasl n plana ktn gr mek ilgin olacaktr. Kral Arthur ve onun Yuvarlak Masas onbeinci yzylda, feodal valyeliin azald ve daha ok merkezilemi brok ratik dzenin ortaya kt dnemde popler oldu; ykselen Briton kltrnn bir paras olarak Kelt Gal milliyetilii tarafndan kendile

rine uygun hale getirilmeye baland zaman, ondokuzuncu yzyldaki benzer bir gei annda onun ekicilii yenilendi.481 Benzer bir ekilde, William Tell, onyedinci yzyldaki kyl ayaklanmalarnda ad gese de, aslnda onsekizinci yzyln sonlarnda, Lemirre ve Schillerin oyunlar, Vincent ve Schalln tablolar ve Rossininin daha ge tarihli operasyla poplerlik kazand. Tarihsellii dikkate alnmadan, Tellin yabanc tiran Gesslerin buyruuyla olunun bandaki elmay vurmas olay, radikal ayaklanmalarn ruhuna mkemmel bir ekilde iledi ve svirede gn mze kadar bu ekilde yaamaya devam etti. Rtli, Sempach ve Morgartenin yan sra, Teli, Habsburg mdahalesine kar svirelilerin mcade le ettii dneme tarihlenmitir; onun efsanesi bu dnyevi ve meknsal (Alpler) ierik olmadan anlalamaz.482 Ayn yolla, Akhilleus gibi, eski Yunan kahramanlar, poplerlikleri ni, modem Avrupal uluslarn nostaljiyle geriye baktklar zel bir altn adan ve belirli bir balamdan kazanr. Eer Yunanllar, onun ansn ve mitini kendilerine glklerle tahsis etmilerse, dier onsekizinci yzyl Avrupa uluslar, onu, sahip olduklar bozulmam genlik dnemine tahsis etmeyi daha kolayca baarmlardr. Hamilton, David, Appiani ve Flaxnanm Homerosu yeniden canlanmas srecinde kendini yenileyen Bat Avrupa uluslar e zamanl olarak, ortak antik ve klasik epik atala rna rabet gsterdiler; o anda Yunan ve Akdeniz, modern giriimler iin bir esin kayna oldu, bunun yan sra byk eyler yapma arzusu ile dolan kuzeyli halklar iin de taklit edilebilir oldu. ok tipik bir kahra man olarak fazlasyla kullanlan Akhilleus, yuvaya en yakn kahramanln ve uzakta olan fakat atalarn uygarlndan gelen meydan okumann bir rnei olarak rol oynar hale geldi.483 Kahramanlarn bu balamdaki rol, en parlak haliyle Cuchulainin cazibesi ele alnarak deerlendirilebilir. O Grady ve Lady Gregory, Ulster ( "yclen sagalarnda rlandann Hristiyanlk ncesi kahramanlk ann mitlerini yeniden kefetmeye baladklar zaman, Gael Birlii ve benzer rgtlenmeler iindeki takipileri, zellikle, Connaughttan gelen Kralie Maevenin hcumlarna direnen Ulsterli Kral Conchobara yardm eden ler olarak, rlandal yabanc figrn resmettiler. Cuchulain ve onun kahramanlklar ile nitelikleri -yiitlii, mucizevi baanlar, cmertlii, kendini adamas, yakkll ve sadakati- potansiyel olarak btn rlan dalIlarda var olan arkaik dnemin asaletini ve zgrln ayaa kal drd.484 Yce krallar, azizler ve sava kahramanlarn altn a yzn len, ngiliz boyunduruuna tabi olma ve kanlmaz gerilemenin uzunluu

250

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

251

abartld. Fia na (sava gruplar) ve filidin (airler ve entelekteller) cisimletii grlen aristokratik altn a rneindeki gibi, sadece zgrletirilmi ve krsal tabanl bir Kelt ulusu, bu i bozulmay tersine evire bilir ve rlandann uluslararas toplum iindeki kltrel ve toplumsal liderliinin hak ettii yeri restore edebilir. Ondokuzuncu yzylda Kelt sanatnn ve edebiyatnn yeniden kefedilmesi ve saygn hale getirilmesi, bozulan dorusal gelime iin, milliyeti bir mitolojiyi ykseltti ve bun larn ars topluluun yeniden yaratlmasyla ilgiliydi; Ardagh Chalice, Tara Brooch ve Kellsin kitab gibi deerler retebilen bir halk, mevcut bir yabanc baskyla dumura uratld bir ortamda, gelecek yaratabil me ve byklk potansiyeline sahip olmalyd. Bylece, Cuchulain, Fin Mac Cool ve onlarn kahramanlar topluluu, hibir yabancnn anlaya mayaca ekilde bizim aramzda ve bizim olan eyleri sembolize et mek iin belirdi. Uzak gemiin altn ana dn, toplumun kendi ken dini kefedebilecei asil bir yol oldu.485 Deiik kltrlerdeki kahramanlarn btn efsanelerinden aa ka rabildiimiz motiflerin benzerlii her ne olursa olsun, kendi topraklarn da ve topluluunda bir kahramann nemi, onun zel erdeminde ve esiz ieriinde yatar. Bu erdem belirli bir soy grubuna zeldir, ierik ise tek bir topluluk ve onun yerleimi ile ilikilidir. Kahraman bir rnektir. Belirli zamanlarda bu rnek, onunla hibir soyktksel kken iddia edemeyen gruplar tarafndan, sadece ok esnek ideolojik akrabala ya da yaknla uygun hale getirilebilir; fakat onun varl ve nitelikleri, kahramandan ve sembolize ettii kahramanlk andaki zdeletii eylerden kaynak lanan bir soyktksel kken iddia eden herhangi bir grup iin zel bir neme sahiptir. Altn an kahramanlarndan geldii farz edilen soy miti, gerekte herhangi bir temele bakmakszn, kendi soylarn ve top raklarn o dneme dnerek izleyebileceini hisseden mcadele iinde ki topluluklar iin gl bir ar olarak kullanlr. Kahramanlarn ne minin, onun soyut erdemine (veya erdemlerine) duyulan ballklardan deil, modemlerin yeniden baarmay umduu ve onun ve zdeletirildii eylerin ilham ve yn nerdii topluluun gemiteki baarlarnn altn ama bir rnek oluturmasndan kaynakland farz edilir. Kahraman, kendisinin kanda ve ruhsal atalar olduunu iddia edenleri harekete geirip birlemelerine yardmc olabilen bir ortam ve atmosferi ifade eder. Her eyden nce, o, modern karmaann belirsizletirdii ve lekeledii toplulua yaktrlan gerek niteliklerin saf biimini cisimletirir. Kah ramanlarn altna ve baarlarnn aynasndan kendimize bakarsak,

uusuz kaderin prangalarndan kendimizi nasl zgrletirebilir ve otan tik ve zerk topluluun imgesinde moderniteyi olarak nasl ekillendirebiliriz?486 Herhangi bir kahramann taklidi veya altn aa gerek bir dn, olduka deiik modern koullar altnda, bunlar tasavvur eden hayalpe rest milliyetiler tarafndan bile reddedilebilir. Kahramanla en ok yas lanan poplistler bile atalarmza olduka yabanc olan bu koullarda modern toplumu organize etme ihtiyacn kabul ederler. Fakat, bu kar klar, onlarn vurgulanan arasalcln aa karr. Altn a miti, uzak gemile birlikte srekliliin ve birliin temel karakterler olduu btnsel bir ulusal yrngeden alnan motiflerle ina edilmeye abala nan ulusal mitolojinin geliiminin bir parasdr. Ayn zamanda birok milliyetinin benimsedii evrimci model sreklilii ve kimlii srekli geli menin konusu yapar. Hibir Norveli milliyeti, lkenin Viking ana ait herhangi bir ehreye dnmesini salk vermez; gnmzn milliyeti lerini etkileyen, ey, eski Norvelileri dier Nordik halklardan ayran ve modern Norve iin dilsel ve siyasal zerklie iaret eden bamsz ve macerac (yetenekli) ruhtur.487 Benzer bir ekilde, hibir modem Fin entelektel, 1835de Lnnrot tarafndan derlenen Kulevul daki kahramanlarn ve tanrlarn yaptklar na geri dn nermez. 1890lar ve 1900lerde Akseli Gallen-Kallelann resimleri ve Sibeliusun senfonik iirleri ile yaygn olarak tannan Lemminkainen gibi kahramanlar, svein kltrel ve Rusyann siyasal zorlama larndan kendini kurtarmay arzulayan Fin kltrnn doal kendine zgln cisimletirmi grnmektedir. Onlar, uzak gemiten ve gi zemli yerlerden konuuyorlard, fakat yine de, kahramanlklar ve nitelik leri hem Finlileri birbirine balyor hem de onlar Nordik ve Rus komula ndan ayran ruhsal akrabaln ve isel duygularn getirdii bir yaknl sunuyordu. K akvala efsanelerinin uyandrd ey, gller ve ormanlardan oluan doal evresinde yaayan zgr toplumun Fin kltrnn bozul mam altn adr, yani bu, Finlilere kendi kimlik ve farkllk duygulary la ayn oranda bir zerklik verildii zaman canlandrlabilir.488 Ne gzel topraklardaki eski bir halkn uyumlu pastoral idillerini yazan Mechelin vc Runebergin serbest ticareti liberal ve Batl ardllar ne de Fin ulusal kltrnn ve dilinin bir payandas olarak krsal hayatn srekliliine vurgu yaparak din adamlarna ve kyllere bavuran Yrj-Koskinen ve Snellman gibi radikal Fennomanlar, ulusal epikte izilen kabile atmalar nn ve sava kahramanlarn yaam tarzlarna ve ideallerine dnmek is

252

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

253

tedi. Daha ok, iirlerdeki didaktizm ve atmosfer yaratc unsur ve gerek Fin uygarl ve yazl kltrnn erken bir dnemine ait (ya da onlara bu ekilde grnen) kesin dorular, onlarn tahayyllerine yerleti ve bir ulus yaratma programna ilham verdi.489 Yeatsin okumaya davet ettii 1902de baslan Cuchulainin kahra manlklar zerine Lady Gregorynin kitab benzer bir tahayyln rne idir ve benzer ekilde, hayatlarmzn ve odalarmzn dar snrlar ile karlatrldnda byk ve youn duygulara bir ardr.490 Ulus ol may arzulayan daha kk ethnielerin entelijensiyas iin, srail, Roma ve Yunanistanm klasik dnemleri deerinde kahramanlk dolu bir altn an yeniden kefedilmesi, hem bir stat sembolne hem de isel bir ihtiyaca dnmtr. Macphersonun yaratt Ossian epikleri, skoyann Highlandine uyarlanp Fin Mac Cool ve Oisinin uzak sagalarnn hayallerini zihinlerde uyandrdnda, Avrupal tahayylne ylesine ka rm ki, ou lkedeki yazarlar ve ressamlar eski Kelt kahramanlarnn portrelerini yapma ve onlara vgler yadrma abasna girmitir.491 Avrupann dndaki smrgeci entelijensiyalar da, Avrupada biim lenmi olan, birletirici ve harekete geirici bir esin kayna ve Avrupa uluslar ile karlatrmalarna bir dayanak salayacak bir tarihi yeniden elde etme hayali kurdular. Bundan dolay, Hindu Hintli entelekteller, ge ondokuzuncu yzylda Max Mllerle balayan Vedac mirasn all masna dndler, Ramayana ve Mahabharata nin kahramanlar ksa sre iinde Ganj zgr kent-devletlerinin klasik bir altn ana nderlik eden tarihsel figrlere dnt ve bunlar, bamszlk kazanldktan sonra rnek alnacak atalarn dinsel kltrnn ve uygarlnn gpta edilen standart larn oluturdu.492 El-Afgani ve Raid Rida dan Sati el-Husri ve Aflak a kadar bir dizi Arap entelekteli, Peygamberin ve Halifeler ann (ve belki de Emevi ve Abbasi halifelerinin) zaferleriyle kendini yenileyen bir Arap ulusunu ortaya karmann yollarn aradlar; bunu, o tip bir toplu ma herhangi bir geri dn fikri ile deil, gnmzdeki Mslman Arap ulusunun rehberlii iin dersler karmak ve esin kayna oluturmak iin yaptlar. Onlarn modern sosyalizm ve liberalizmin Kuran a dayal yorumlarn gsterme ynndeki birok teebbs, topluluku dayanma ve farkllk duygusuyla harmanlanacak evrensel idealler iin zel bir et nik ve dinsel temel bulma ihtiyacn aa vurdu.493 Bazen, gerekten de, kendisinden ilham ve ahlaki rehberlik alnacak bir altn an seimi vardr. Modern randa Pehlevilerle birlikte, Akamanlarn zafer gnlerine ve bir Aryan ahlak ve zellikle Pers kltr

temelinde, toplumsal ve bireysel ideallere ilikin bir modele geri dnlebi lir. Bir baka seenek olarak, zellikle Emevi kart ve ii bir Mslman ln tarihsel erevesini hayata geirmek iin Akaman ve Sasani mi ras atlabilir, rnein Humeyninin benimsedii ynetim altndaki imam lk rejimi gibi; buradaki ahlak, toplulua hizmet iin kendini kurban etme ve ehitlikti, bu ran snrlarnn tesine yaylsa da sonuta bir ranl dnya gryle ve ranl kurumlarla birlemi ve cisimlemi bir ekilde kald.494 Ayn seim, modern Yunanistan ve Msrda da sergilenmitir, daha eski mirasn, yani klasik kltr ve Firavun kltrnn, popler olarak daha yaygn Ortodoks Bizans ve Arap Mslman kltrleri kar snda, byk lde entelektel elit arasnda snrl kalmas artc deil dir. Bu adan,, sekler Helenizm, savalar aras dnemde Taha Hseyin ve Abdl Razikle birlikte ksa sren sekler Msrllka gre daha iyi gitmitir; fakat daha saf bir Msrllk erevesine (pan-Araptan ziyade) bu dnemsel savrulu, Msrllar iin uygulanabilir bir duygusal seenek olarak kalmtr.495 Altn alarn her birinde, kesin bir kimlik arzusuyla zorlanan ve soyktklerini merulatrma aray iinde bulunan modern entelijensiya ve orta snflar, yeniden girebilecekleri iirsel, heybetli ve youn bir dn ya ile karlarlar. Knossos ve Troya, Ur ve Ninovadaki uzak gemiin gizemli ve hayali dnyas, iadamlarn, sanayicileri ve diplomatlar cezbeder; profesyoneller, din adamlar, tccar ve retmenleri, kendi topluluk larnn hayali erken Ortaa gemiine ilikin sreen almalara yn lendirir; bylece onlarn dncelerinin zerine bir by saarak bak alarn ve hayatlarn dntrr. Bu kahramanlk gemii klt dn yaya tutunmak iin gl bir are haline gelir. Fakat, orta snflar ve entelijensiya, rutinlemi bir dnyada byden daha fazlasna ihtiya duyar. Ayrca ahlak rehberliini de isterler. Bu da kahramanlar dnyasnn sunabilecei bir eydir. Brenet ve Durameau gibi ressamlar Scipionun llln ve Du Guesclin ve Bayardn kahramanln betimlediklerinde, eer Roma cumhuriyetinin ve Ortaa Fransasnn altn alarnn asaletini ve yceliini yeniden kazanmay arzuluyorlarsa, kendi kr adamlarn eski kahramanlar rnek almaya tevik etmilerdir.496 Benjamin West, mahsun Agrippinann Brundisiumdan kocas Germanicusun kllerini tayn ve iki yl sonra da ( 1770) General W olfeun 1759daki savata Quebecin dalarnda l mn betimler, bylece,. Britanyallarn Wolfeun (ve Germanicusun) kendini adayan ruhunu takip etmeleri halinde Antik Romaya e yeni

254

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

255

bir anl Britanya dneminin olabileceini ne srer.497 Ge onsekizinci yzylda Fransada bir ksm eletirmenler ve yazarlar, sanat ve mimar yoluyla kr adamlarnn eski Romallarn erdemlerini rnek almalarn tevik etmitir, nk bu yolla, Romanm mirass ve ruhsal takipisi olarak Fransann anl dirilii gvenceye alnabilir.498 Bir yzyl sonra, Hindistanda, Tilak ve Aurobindo, iki bin yldan daha fazla bir sure once Bhagavad-Gitada Krinann Arjunaya sylediklerinden modem Hindular iin ahlak dersleri karmtr.499 Tabii ki, milliyetilerin kendi kendilerini oluturmasnda ihtiya duyulan erdemlerin somutlatrlmas mmkndr. Bu, olaanst bir ekilde her yerde ayndr. Askeri yiitlii, cmertlii, lll, kendini adamay, sabr, sadakati, bunlardan da te yurtseverlii ierir. Bunlarn tumu, bir kahramann cevheri olan soyluluk niteliini oluturur. Fakat, daha ya kndan bir bak, Rosenblumun tarihsel hareketlilik olarak gzel bir ekilde adlandrd ekilde, yazarlarn, sanatlarn ve devlet adamlarnn kahramanln zn tanmlamasna izin verir -Robespierre ve dier dev rimciler, bavuracaklar nl insanlardan oluan eitli listelere sahiptikahramanm temsil ettii erdemlerin anlamnn hem ahlak udun hedef ledii eye hem de konunun tarihsel balamna gre deitiini ortaya karr.500 Btn olarak, dier topluluklarn kahramanlar -Akhilleus, Kral Davud, Konsl Brutus- sz konusu topluluun kendi kahramanlar gele neinin merceinden szlr ve sonraki kuaklar tarafndan taklit edi len erdemlerin kahramanlarn adalar iin de ayn deerde olduu nun dnlmesi gerekmez (Hz. Davud ve Hz.Sleyman a alar boyunca hem Yahudilerin hem de Yahudi olmayanlarn nazarnda atfedilen er demlerin dnlmesi gerekir). Milliyeti grevlerin zel olmasndan, ortaya karlan mitlerin kltrel bal olmasndan dolay, toplumun eski kahramanlar ve altn a ile oluturulan esinlenme ve ahlak klavuzlu unun herhangi bir alglan da zeldir. Tarih belki de bir ahlak retme nidir, fakat sadece kltrel bamzn olduu kahramanlar ye kt kiilerin ahsiyetinde bize zel erdemlerimizi ve lekelerimizi gsterdii srece: arabozucu Alman Till Eulenspiegel, kederli ve tuhaf Ispanyol valye Don Kiot, komik Finli gen Lemminkainen, hayalperest Irlan dal ozan Oisin. Tarih genelletirilmi bir ahlakn deil, esiz gemilerle ifade edilen belli ahlaklarn bir kayna olmaktadr. A ltn a ve kahramanlar hakkmdaki efsanelerin kullanmm aadaki gibi zetleyebiliriz:

1) Eski kahramanlar, insan yapm tapnaklar veya zgl doal zellik ler gibidir, ne onlar iin bir araya girilir ne de onlara ya da yollarna herhangi bir dn istei vardr. Onlarla ilgilenilir, nk kahraman larn altn an ve zaferini ldayan bir fener gibi sembolletirir ve toplumsal yeniden oluum iin bir model salarlar. 2) Eski kahramanlarla sadece soyut erdemlerin haznesi ya da deikenlik gstermeyen ahlakn kayna olarak ilgilenilmez. Kahramanlar, ta rih gibidir, ancak kendi zamanlarnda ve meknsal ereveleri iin de, belli bir topluluun atfedilen nitelikleri ve erdemlerinin zetle nip kristalize edilmesiyle anlalabilir ve takdir edilebilir. 3) Altn a ve kahramanlar klt, yalnzca, ortak gemilerin milliyeti mitolojilerinin ierii balamnda kavranabilir, gnmzde ve etnik tarihin evrimsel yeniden inas erevesi iinde nemli Dierleriyle yaplan karlatrmalarda odak noktas olarak hizmet eder. 4) Benzer bir ekilde, anl gemi kahramanlarn anma ve deha klt, anlamn ve popler armn ulusa uygunluundan alr. Bu ne denle, kahramann ve dehann bykl ve ycelii, aa vurul duklar topluluun zgl erdemini ve yaratc gcn sembolize eder ve billurlatrr. ^) Kahramanlarn ve altn ann tarihsellii olduka ikincildir. Asl mesele, gelecek kuaklar zerinde kayp bir ihtiam ve erdemi uyandr mas ve gnmzde ulusal yenilenme iin bir itki ve model olarak ile mesidir. Dolaysyla, okur yazar snflarn ou iin, en yksek dzey de abay ve uygun gr asn en iyi ekilde zihinlerde uyandran kahramann ve altn an bir araya gelebildikleri herhangi bir kesime noktas, daha sonra ok aratrlacak ve ulusal uyann ahlaki yn nn ve niteliinin biimlenmesinde en byk etkiyi yaratacaktr.

Mitler ve Ulus nas


l'er bu birimlerin, eski bir etnik ekirdek etrafnda ina edilecek ulus a n ekillendirme yolunda en iyi ansn dayana olaca doru ise, hem tarih hem de toprak ulus inasnda gerekli aralar ve kalplar salar. 1.'kat bunlarn en byk etkisi dolayldr; topluluun canlandrd mit ler ve semboller yoluyla. Bunun iinde onlarn topluluk yaratma kapasiK -Myatar, ayrca ynlendirme kapasitelerinin kklerini de burada bulabiBir kez ortaya karldklarnda ve uygulandklarmda, altn alarn

256

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

257

ve iirsel alanlarn mitolojileri ve sembolleri kendi toplumsal tlsmn saar. Elbette, ulus ina etme iinde tarihin ve doann kullanmn nemini anlamak kolaydr. Rengarenk gebe airet halkn kurumsallam bir ulusa dntrmek, onlara kimlik ve aidiyet duygusu vermek, onlan birletirmek ve btnletirmek, onlara otantiklik ve zerklik duygusu kazandrmak ve onlan kendi kendini ynetmeye uygun hale getirmek, bunlann tm birden sembolik bir ereveye ihtiya duyar, bunun araclyla topluluk harekete geebilir ve istikrarl olabilir. Bu da, gemiin mitolojisi ile doann iirsel liinin salad bir eydir. Bu, liderlerin, topluluk iin bir hareket ve baar modeli sunan byk kahramanlk dnemine gndermeler yaparak hedefler oluturmasn salar. Yer deitirme ve karklk dnemlerinde insanlara snlacak liman ve istikrar duygusu verir. ounlukla, ezilmi toplumlara (nceki) vakar ve eskilik duygusunu baheder; ortak soy mit leri yoluyla, ayrlm gruplar ve snflar salam bir birlie tar. Btn bunlar, doru ve nemlidir. Bununla birlikte, hatta daha nemli olmasna ramen gzden karlan ey, bu gibi mitlerin, sembollerin ve anlarn ulus olmay ekillendirme deki yollardr. Bunlar, gnmz liderle rinin ve elitlerinin hatta btn topluluklarn sadece basit aralar de ildir. Bunlar, gl iaretler ve aklamalardr, sonraki kuaklarda duy gu yaratabilme kapasitesine sahiptir, elitlerin ve sosyal bilimcilerin uygun zannettikleri rasyonel kullanmnn ok daha tesinde patlayc bir gce sahiptir. Kahramanla dair gemiin uyandrlmas atele oynamak gibi dir, kesin olarak pek ok ethnie ve ulusun bugn kilitlendii elikiden sz edilebilir. Onlarn kabullerini ilk olarak uyaran olaylardan ok sonra lar da, bu mitsel gemilerin oluturduu ate eitli kuaklar iin yanar. Bundan dolay, uluslarn mevcut inasnda eski mitlerin biimine ve kut sal alanlarn sembollemesine biraz dikkat gsterilmelidir. Doa iirlerinin ve altn a mitlerinin aratrlmasyla, herhangi bir toplumsal kurum ve snf oluumu analizinde olduu gibi modern uluslarn ruhu ve biimi hakknda birok ey renilebilir. Belli bir ulusun zgn zellikleri hakknda bu gibi iddialar oluturulur ken, toplumsal oluum tipi olarak ulusun genel zellikleri ayrt edilmeli dir. Modern uluslar oluturan insanlarn hayatnda her ikisi de eit dere cede nemli ve skca birbirine baldr. rnein eitim sistemleri genel terimlerle tanmlanabilir ve analiz edilebilir; onlarn temel zellikleri ve ilevlerini genelletirebilir, fakat ngiliz, Fransz ve Alman sistemleri ara sndaki farkllklar, deiim problemlerinin gsterdii gibi, kolayca anlalr

ve katlmclar iin hayati olur. Tarz, vurgu, ama ve younluktaki tanm lanabilen fakat kolayca genelletirilemeyen farkllklar eitli eitim sisemlerine szar; dier taraftan mfredatta, snavlarda, retme pratiinde ve hatta kurumsal yapdaki (ngiliz halk okulu, Alman gymnasium, Fran sz lisesi ve yksek okulu) byk farkllk gen kuaklarn ok farkl bir ekilde ortaya kan baarlarn ve gr alarn biimlendirir. Bu gibi rnekler, endstri ilikileri, parlamenter pratikler, kilise-devlet ilikileri,' bo zaman ve tketim rntleri ve aile ve evlilik ilikileri gibi deiik alanlarda oaltlabilir. Uluslarn endstrilemeden nceki ok deiik kltrlerinden ve ta rihlerinden ve deiik modernleme yrngelerinden kaynaklanan bir ok farkllk grlr.501 Bu tarihsel farkllklar, modern uluslarn ekirdei ni oluturan etnik gruplann belirgin zelliklerinden aynlmaz. Komu ulus lar arasndaki kurumsal hatta snfsal farklar, zelliklerinin ounu, yeni ortaya kan ulustaki etnik profili ve yapy oluturan mit, sembol, an ve deerlerden oluan bileime borludur. rnein, Fransz ynetiminin ve eitiminin ok merkezilemi doas, monarinin tatiste gelenei ile Fransz olmayan topluluklar ve kltrlerin blgecilii ve yerelciliinin yaratt merkezka eilimlerle mcadele etmek iin gelitirilmi Paris merkezli Fransz kraliyeti mitolojisi ve sembolizmine ok ey borludur. I atta, 1793 te, hanedanln sreklilii koptuu zaman bile, merkezileen tatisme, daha geni Fransz dilsel ve kltrel ynetiminin homojenleme sinin bir paras olarak geliti; Abb Gregorieden nc Cumhuriyetin i'itim taraftarlarna kadar Breton, Alsace, Provans, Bask ve dier yerel kltrlerin varl pahasna tekletirilmi Fransz kltrne ve toplumuna ilikin merkeziyeti Jakoben kavramlatrmaya kar srekli bir ilgi vard. Aksine, Hint parlamenter ve siyasal hayatnn ve kurumlarnn adem-i merkeziyeti yaps, hem kast, blge ve dile (ve dine) dayal yap sal blnmelerini, hem de toplumsal ve kltrel hayatta ve pratikte farkll ho grme kapasitesini, Hindistan (ve Hindu olmayan) kl reF mitolojilerini ve sembolizmlerini yanstr. Hindistan ktasnn farkl arihleri kefedildiinde ve kutsal meknlar snflandrldnda, hatras na sayg duyduklar kahramanlar ve altn alar yeniden kefedildiinde ve vldnde, antikitelerinin ve inanlarnn bu oulluu, kurumlarn ve ihtilaflarn eitlilii kadar modern Hintli ulusal toplumunun l-iimine ve ieriine rehberlik etti ve bunlara incelikle szd.502 Bu noktada, bu mitolojilerin neden yeniden diriltildii ve niin bu sembolik kurulularn ve tarihsel anlarn yeni yollarla glerini yeniden

258

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

259

kazand ak hale gelmektedir. Mitoloji ve sembolizm her zaman harita ve ahlak deerleri salar, gnmzde bir kez yeniden ina edildiklerin' de ve modern ihtiyalar karlamak iin yeniden yorumlandklarnda, etnik mitolojiler ve ulusal sembolizmler, modern uluslarn haritalarn ve ahlak deerlerini oluturabilir. Bir topluluun altn a, bir ethnienin geleceinin haritas olabilir ve hatta tasarlarn oluturabilir; doal zellik leri, antlar ve topra onu konumlandrabilir ve uluslararas dosduktaki snrlarn belirleyebilir; kutsal yerleri ve kahramanlar ilham verebilir ve modem topluluun yelerine, yaayan ulusun i kanunlaryla nasl doru olunacan retebilir. Bundan te, modern dnyann karkl ve kkszl iinde etnik mitolojiler ve sembolizmlerin ortak miras restore edilebilir, bize ve baka larna biz kimiz sorusunu aklayabilir; bunu aa yukar geleneksel dinlerin kutsal olan olmayandan ayrt ettii yolla, otantik olarak neyin bizim neyin yabanc olduunun aka snrn izerek yapar. Benzer ekilde etnik milliyetilikler ulusun hayat hikyesinin rnek kiilerini ve nemli anlarn ycelten ve anlarn canlandran kendi ritelleri ve kutsal pratiklerini, bayramlarn ve kutlamalarn, anlarn ve abidelerini, geit trenlerini ve hac gezilerini yaratr. Fakat bu incelikle ilenmi mitolojiler, nasl, tam olarak, modern ulus larn haritasn izer ve konumlandrr? Bu en iyi ekilde, etnik harita yapmnn ve ahlaki deerlerin baz rneklerinin incelenmesiyle grlr. lk olarak Yunanistan: Modem Yunanllar iin, daha nce sz ettiim gibi, gemite ak bir blnme olduu iin gemi gelecee birden faz la yolla ayna tutabilir. Bir ekol, Yunanistann Bizans kklerini ve zaferle rini ne srer. Bunlar, altnc yzylda ve takip eden yzyllarda Balkan lar ve Yunanistan boyunca Slav gmenlerin youn akmna iaret eder ve bu glerin gerileyen Helen (ya da Roma-Helen) kltryle balan zayflattn iddia eder. Bizans olan, esas itibaryla, Ortodoks Hristiyan lktr; Hristiyanlk ncesi gemile herhangi bir ba sadece Yunan dili ve dua usulleri salamaktadr. Osmanl mparatorluunun Ortodoks m il ietinde Hristiyanlk, Bizans Yunan ethniesinin, onsekizinci yzyln so nunda Batl dnceler ve ticarilemenin etkisi altnda dnmeye hazr ekilde, bir kozadaym gibi canl kalmasn salamnr.503 Yunan deneti mi altnda restore edilmi gsterili bir Bizans mparatorluu d, BizansOrtodoks rahipler snf ve onlara bal kalabalklar, Moradaki soylular ve stanbuldaki Fenerliler iin, yeniden filizlenen Yunan halkm konum landrm ve Egede, oniada geleceklerinin haritasn izmitir. Bu, ayn

zamanda, Patrikliin ynetiminde eitimli Ortodoks elitlerin liderliin de, kyllerin, soylularn, din adamlarnn ve esas olarak kk mlkiyet sahiplerinin tarm toplumunu restore etmenin yoluna iaret etmitir. Bir baka okul, Anadoludaki askeri maceraya atfta bulunarak bu de kar kar ve kendi tasarsni Klasik Antikitenin Batl okumala rndan alr. Batllam entelijensiya Antik Yunan dnyasyla demogra fik olarak kopuu kabul ederken, modern Batl, sekler ideallerle klasik Atinanmkiler arasnda devam eden bir ruhsal akrabalk olduunu iddia eder. Modem Yunanllar Klasik Antikitenin kltrel miras araclyla Paris ve Londradan Atina ve stanbula kadar uzanan dou-bat ekseni ne yerletiren Helen haritas, Bizans haritasndan derin bir ekilde farkllk gsterir; Bizans haritas yeniden filizlenen Bizansl Yunanistan, Ortodoks Rusya ile birlikte Dou Hristiyanlnn koruyucusu olarak Moskovadan stanbula ve Msra kadar uzanan kuzey-gney eksenine yerletirir. Benzer bir kartlk, etnik ahlaki deerler arasnda da vardr. Yunan diriliine ilikin Bizans kavray, dinsel kontroln ve Ortodoks Hristiyan erdemlerin yenilenmesini tasavvur ederken, sekler Helen bak ise, Antik Yunann etik mesajlarn kendisinde toplam grnen gdsel tercih, kendi kendini denetim ve rasyonel aratrma gibi nitelik lere dne kendini adar. Harita yapma ve ahlak grndeki bu farkllklar, Batl standartla ra gre azgelimi bir ekonominin ve toplumun snrllklar iinde dn ml olarak atan kurumsal ihtiyalar ve toplumsal politikalar aa kartr. Geri her ikisi de geriye doru baktr, soylular arasndan ge len rahipler ve onlar destekleyenlerin dinsel kontrolne boyun een, krsal ve erkek egemen toplum, Ortodoks arlk dncesine kltrel benzerlii ile hiyerarik ve teokratik Bizans idealini dn alr; Batya kar kukuculuk, M egale deada miras brakt douya doru hamle ve Anadolu ve Egede restore edilmi Bizans mparatprluu dyle karla nr. Bununla birlikte, Helen gr, yasal kurumlar ve eitimde edebi klasisizmin centilmence ideallerine nem vererek ekonomik ilerleme ve teknolojik gelime zerinde bir frsat gibi rol oynamasna ramen, Yunan toplumsal ve siyasal politikalarn Batl bir bak asna ve dev let nderliindeki toplumsal ilerlemenin aydnlanma yoluna doru yn lendirme eilimindedir.50^ kinci olarak, Hindistan: Burada tarihsel dnceler byk lde yaygndr. Vedac, Vedac sonras klasik ve Mauri gemilerin tm, bir harita yapmna ve Hindular arasnda toplumsal deerler oluturulmasna

260

ULUSLARIN ETNK KKEN EFSANELER V E TOPRAKLAR 261

adand. Elbette, ondokuzuncu yzyln ortalarnda ilk kez Brahmo Somaj ve daha sonra Arya Samajn reformcu teebbsleri, Mauri ncesi d nemdeki klasik Hindistann yeniden inasn model olarak ald ve btn sonraki eklemeleri ile kast sistemini ve dolaysyla Hinduizmi budama aray iine girdi. Buda zamannda, Ganj ovas etrafndaki Kuzey Hindis tann kent-devletlerinin tasavvuru, hem ortaya kan Hindistan iin ruhsal bir yerleim (ve bir fiziksel merkez) hem de bir ahlaki esinlenme oda salamt. Bu alanda, daha nce bahsettiim, Tilakn BhagavadGitamn ahlaki zorunluluklarna bavurusuyla, Batl kaynaklardan ithal edilmi, hemen hemen sekler ve rasyonalist etikle gl bir tezat iin de olan bizim atalarmza ve eski kahramanlarmza atfedilen erdem lere dayal bir toplumsal etie demir atma tasarland.505 Bu, nemli siyasal sonulara yol amtr, sadece geni Mslman topluluun Mool altn a ve ndus temelli dinsel topraklardan ayrlmasna yol amakla kalma m, ayn zamanda daha reformcu, sekler Kongre yaklamna kart olarak Hint milliyetiliine gl, yeni, gelenekselci ve poplist bir gidiat dn vermitir. Hintli Hindu milliyetiliinin iki biimi arasndaki bu karlkl etkileme, hem ortaya kan Hindistan ulusunun kendisini kav rayna hem de Hint siyasal birliinin ekirdeini oluturan Hindu toplu luunun toplumsal btnlemesinin temellerine rengini verdi.506 Ayn zamanda, iteki siyasal iddetin orann ve toplumsal ztlamay ve Pakis tana kar oluturulan Hindistan siyasetindeki dalgalanmalar derinden etkiledi. nc olarak srail: Burada, etnik mitoloji ve sembolizmlerin sa lad temel ynelimlerde radikal sapmalar vardr. Bir btn olarak Yahudi halk hakkmdaki genel birletirici uzlamaya sadk kalmakla birlikte, modem ada ortaya kan onlarn kimlik ve kaderleri hakkndaki yo rumlar olduka farkldr. Batnn meydan okumalarna kar verilen tep kilerle drtlenmesine ramen, bu yorumlar, anavatan, altn a ve onun kahramanlarnn deiik kavramlatrmalar etrafnda kristalletir. Bir taraftan, Talmud mirasndan szlen, Tevrattaki topraa tabi olan ve Mina merkezli grnen Srgn ve Tapmak ifte kahramanlk dnem lerine ynelen Ortodoks Musevi kavramlatrma vardr. Dier yandan, Ezrann Tevrat, daha erken tarihli Kitab- Mukaddeste Eski Ahdin ilk be kitabnn sessiz kald btn boyutlarn btnlkl bir ekilde kanunlatrlmasyla kk reticilerin ihtiyalarna gre uyarlanmtr, fakat tanrsal yaptnmlan olan Szl Kanuna aktarlmtr. Filistin, Yahu dilik ve Yahudilik inannn hahamla ait tasavvuruna eksen salama

sna ramen, Gemarann (Talmud) daha sonraki dzenlemeleri, Babilli kentli topluluklarn yaamna uyarlanm ve bu suretle Yahudiliin ger ek kahramanlar olarak beliren haham bilgeler ve hukuk vastasyla anayurda tabi olunmutur.507 Sonu olarak, bugnk srailde bir ana vatan yeniden kurulmu olsa da, hatta anayurdun Kitab- Mukaddesteki konumu, Ortodoks Yahudilie (Gush Emunim) milliyeti bir dnle bastrld zaman bile diyaspora nemini korumutur. Ortodoks kesim lerin teritoryal iddialar zerinde ayr grleri vardr fakat srail devleti iin savunulan teokratik tasavvur zerinde gr farkllklar daha azdr; gerek Yahudi devleti ideali, Mina Filistininde kurulduu gibi, haham bilgelerin ynetimindeki dinsel topluluun zerklii eklinde nceden bildirilmitir.508 Sekler Yahudiler iin etnik harita yapm ve ahlaki deerler olduka farkldr. deolojik (ve toplumsal) hatlar boyunca blnmeler olmasna ramen,Yahudi tarihinin ve kaderinin sekler kavramlatrlmas, bunu Hz. Davud ve Hz. Sleymann ynetimi altndaki Yahudi Krallnn annn yeniden canlandrlmas olarak kabul eder ki burada ortalama olarak birbirine eit olan gebe reticilerin ve kr halknn mitsel toplum sal dzeni, byk ozanlar ve peygamberleri karabilmi ve temel olarak eitliki ve ilerlemeci bir toplumsal dzende toplumsal taknlklara hkim olmutur.509 Baz sekler gr taraftarlarna gre, Yahudi kaderinin herhangi bir yeniden uyan, sadece bu yaratc meyvenin yetitii zen gin topraklara yani anayurda yerlemek ve tarma dnmek ile gereklee cektir. Siyonizm ve aliya normallemenin ve yeniden domann n koul lardr, fakat bunlar, eskinin yarglar (askeri liderler ve devlet adam lar) ve krallardaki kahramanlk modelinin ak bir kavramlatrmas ve kesin teritoryal (kk srail) ve siyasal (sekler devlet) sonular ile birlikte Batl toplumsal ve siyasal ynlendirmeyle yakndan ilikilidir.510 Dier sekler gr savunucularna gre, Yahudilerin yeniden douu Yahudiliin Rnesans ile ncelikli olarak Talmuddaki sonradan yap lan eklemelerin budanmasyla tamamlanacaktr. htiya duyulan ey, hem Yahudiler hem de Yahudi olmayanlar iin ahlaki esinlenme ve uluslar arasnda sraile manevi bir konum salayan orijinal peygamberlik gele neine bir dntr.511 Son olarak ngiltere: Eski, daimi ulus olarak ngilterenin etnik harita yapmna ve ahlaki esinlenmeye ihtiya duymad dnlebilir. Fakat, bu durumu aklamaktan uzak bir dncedir. Daha erken tarihte deilse de hi olmazsa Norman istilasndan beri, Gal, sko ve daha sonra rlan

262

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

263

dal kimliklerine kart olarak ortaya kan Anglo-Norman veya ngiliz kimliini aklayan ve yanstan rahipler ve tarih yazclar tarafndan mitler dolama sokulmu ve semboller yaylmtr. zellikle Albion da karaya kan Monmouthlu Goeffirey, Brutus ve oullar hakknda etkileyi ci bir mitoloji ortaya koymu, bu ngiliz monarisinin siyasal iddialar iin gl bir ereve haline getirilmitir. Troya dan kaan Aeneas n byk torunu olan Brutus, Albion kylanna ulam, krallm olu arasnda blm, en by Locrinus ngiltereyi, ortanca Kamber Galler i ve en kk Albanactus skoyay almtr. Bu temelde, Plantagenet ve daha sonralar Tudor monarileri, ngilterenin skoya ve Galler zerindeki feodal hegemonyas ve senyrl iddiasnda bulunmu, bu, Arthur a dayal efsanenin bir trnn kabul edilmesiyle desteklenmi, bylece Galler ve skoyay beinci yzyln feodal hara deyen prenslikleri ola rak grlm ve onaltnc yzylda da gvenli, saldrgan bir ngiliz milli yeti duygusuna ilham vermitir.512 Daha sonralan, hem onyedinci yzylda hem onsekizinci yzyln sonla rnda mit oluturma ve ahlaki deer retme faaliyetleri gerekletirilmitir, bunlardan ilki zellikle i sava srasnda Norman Boyunduruu mitinin vurgulanmasdr. kincisi, Arimatheal Yusuf ve Arthurcu Glastonbury zerinde odaklanan, ite byyen eitliki Hristiyanln Blake idealle ri idi.513 Bu, srasyla, Druidlerin ve Kelt Britonlarn yenilenen karlar ile balantl olarak, Caesarn nerdii gibi Britanya, Gal ve dier Kelt halklar zerinde kltrel merkez rol oynad zaman, doa ile uyumun ve barn pastoral altn a olarak grlmtr.514 Fakat Norman Boyunduruunu takip eden ayaklanmada Anglo-Saksonlarn da buna pa ralel bir kar vardr; Rowena ve Vortigern, Elfrida, Earl Godwin, Kra lie Emma ve Alfredin hayat gibi temalar ge onsekizinci yzyln tarih resimlerine yaylr. 1792de Arthur Young tarafndan kurulan Sadakat Birlikleri, ngiliz zgrlklerinin ve parlamentonun evriminin kkleri nin izlerini, anl Devrimde, Parlamentonun gelimesinde srm, Ortaaa ilikin aristokratik mirasn ve onun babadan oula gemesine ilikin Tory ve Disraeli imgelerine zt olarak Anglo-Saksonlarn zgr kurum larna dnlmtr.515 Arkeolojide, ondokuzuncu yzylda daha geni hir Britanya ve emperyal snrlar dahilinde Sakson kkenlere doan ilgi, saf ngiliz kimliini destekleme eilimindedir. ngiltere ve Almanyada Kemble ve Wright gibi kiilerin almalar, Housmann ve George d nemi airlerinin iirlerindeki, Vaughan Williams, Bax gibi bestecilem bestelerindeki ve Cecil Sharpenin folk arklarnn diriltilmesindeki n

giliz benlii imgesini desteklemitir, bu san ve poplist solun dng snn tesinde pek ok ngiliz iin hl yol gsterici bir hat salamakta dr.516 Bu ksa zetlerde, ulus ina etme'nin uygun kurumlar oluturma veya iletiimin altyaps etrafnda karmak snf yaps yaratma olmadn ko layca grebiliriz.517 Bunlarn hibiri bu ite ncelikli deildir. Ulus olutur ma, periyodik olarak yenilenmesi gereken, tekrar eden bir faaliyettir. Srekli tekrarlanan yorumlar, yeniden keifleri ve yeniden inalar ie rir; baskn gruplarn ve kurumlarn isteklerinin ve ihtiyalarnn en iyi elisi olan gemiin sembolleri, deerleri, anlar ve mitlerinin nda, her nesil, ulusal kurumlarn ve tabakalama sistemlerini yeniden kurmal dr. Bundan dolay da yeniden keif ve yeniden yorumlama faaliyeti asla tamamlanmaz ve basit deildir; ulusun snrlar iinde belli bal grup larn ve kurumlarn arasndaki diyalogun rndr ve onlarn alglarnda ki ideallere ve karlarna yant verir. Ayn zamanda, bu ulus inas faaliyeti belirli bir gelenek iinde yrr; her kuak bunu btnyle tekrarlamaz, fakat nceki nesillerin sembo lizmlerini ve mitolojilerini miras olarak aktarr. Yeni gelen bir kuak atala rnn yorumunu reddedebilir, deerlerini, mitlerini ve sembollerini sorgu layabilir, kutsal alanlarndan bir yenisi iin vazgeebilir ve altn ala rn ve kahramanlarnn yerine bakalarn koyabilir; fakat btn bu sor gulama ve yer deitirmeler belirli duygusal ve entelektel snrlar iin de srdrlr; bu snrlar, herhangi bir fiziksel snrdan ziyade darya kar konan daha gl ve srekli engeller anlamn tar. Bu, ulusun z mirasnn temellerini dntren belirli bir eth n ien in mit-sembol bileimine balanan bir toplumsal ekim ve psikolojik ykleme nedeniyle olur. Bu, dikkate deer olsa da, onlarn Antikitesine ilikin bir soru de lildir, fakat bir tarihi ve kaderi paylaan akraba-gruplarnn mitsel ve luygusl birlii vastasyla gemite bir toplum oluturma ve balar yarat madaki ispat edilmi kapasiteleriyle ilgili bir sorudur. Her kuak, kendi toplumsal haritalann ina eder ve zel etnik ahlak deerlerini seer, fakat bunu, esiz dnemler ve kiilikler silsilesine, be lirli topraklara ve zel mit-sembol bileimlerine gl bir toplumsal ba lanma ile olumu snrl bir kalp iinde yapar, bunlar belirli bir ethnie nin ".gdsel etnisitesini oluturur. Bundan dolay, eer amzda onlarn ahlaki deerlerini ve harita yapm alann lmeyi arzularsak, sadece belli hir eth n ien in tarihlerinin erbab olmak gerekli deildir; ayn zamanda her kuan devrald mirasa eklediklerini grmek iin, onlarn pe pee

264

ULUSLARIN ETNK KKEN

EFSANELER V E TOPRAKLAR

265

gelen yeniden keiflerinin ve yeniden inalarnn tarihini kavramaya ihtiya duyarz. Btn bunlar gl bir ekilde uluslarn modernliini nitelendirir. Uluslar, dayankl olacaklarsa sadece etnik ekirdekler zerine kurulma maldr, ayrca, yaayan bir gemileri olmal ya da bunu bulmaldr, ki bu yaayan gemi, art arda gelen eitimli sosyal evreleri iine alabil meli, efsaneleri ve topraklar ulusu konumlandrabilmeli ve geleceini ynlendirebilmelidir. Bu yinelen faaliyet iinde, entelektellerin ve entelijensiyann art arda gelen kuaklar, sk sk statye dayal hrslarnn hayal krkl iinde, ksr profesyonelliklerine are salayacak ve gl bir cazibe ortaya karacak gemiin yeniden inasna geri dnerler. Medya ve eitim sistemi yoluyla bir araya getirip yaydklar imgeler, top lumsal bilinte bir eit zengin katman oluturur ve bu, sonraki kuaklarn ounlukla bilinsiz n kabullerine dnr; modern ngilizler kendi kolektif kimlik ve ortam anlaylarnn arka planndaki Stonehenge ve Druidler zerine btn bu kabulleri sanki gerekmi gibi tarlar; ben zer ekilde, btn bu bilimsel mit ortaya karma almalarnn bir para bile ykamayaca, eit derecede gl olan Kuds ve Tapmak sembol leri, Yahudilerin, hatta sekler olanlarnn bile, iine iler. Hatta daha nemlisi, antlara ve kahramanlara balanan, sklkla kurgusal soyktkleri ve mitler, ortaya karlp amlanmalarndan itibaren i grrler; onlarn gn geldiinde, ulusu biimlendirmeye, snrlann koymaya vc kaderlerinin haritasn karmaya yardmc olurlar. Hermann ve onun Kerusklan, Arthur ve valyeleri, Ouz Kaan ve aireti, Yahuda Aslan ve Amhara, Teli ve svire Birlikleri, daha ok zlem duyulan Alman yann orman Almanl, Gallerin Kelt Britonluu (ve Britanyann!), Anadolu Trklerinin Orta Asyall, Etiyopyann Kitab- MukkadesV dayanan antiklii ve hzl endstrilemi bir svire nin gl kyl kimli i adna daha sonraki kuaklar iin herhangi bir zamana hapsedilmitir.51'1 Btn bu mitler ve soyktkleri tarihsel bir kimlii aklar; fakai ayn zamanda, onu toplumun yeleri ve dardakiler iin simgelet iren. I > ulusal kadere (bazen tamamen edebi bir ekilde, pan-Trklk rne inde olduu gibi) iaret ederler. Bu gibi mit ve sembollerde, ok korku lan toplumsal deiim iin modas gemi telafi yollarn grmek asla yeterli olmayacaktr. Byk okuluslu irketlerin endstrilemi svi resinde William Teli, sadece tarma dayanan masumiyeti telafi etmek r kalmaz ayn zamanda, zenginliklerinin ve zgrlklerinin bir koulu ola rak ruhun bamszlna, svirenin gemiine ve geleceine iaret ede t,

Jungfrau nun birok svireli iin, banka ve endstri sektrlerinin cazi besi altndaki zgr insanlarn lmsz deerlerini simgeledii gibi.520 Bu beni geriye, balang noktama tar. Gemie dnmek gereklidir, gelecek kuaklarn hafzasnda yer almak lm tehdidinin son bul mas olarak grnd iin, lmszleme ihtiyacmz iin gereklidir. Umutlarmz atalanmzn anlarnn arkasnda yatar. Bizden nceki baba larmzn hikyeleri gibi, bizim oluturduumuz hikyenin de tarih olma sn gerektirir. Bu anlamda, tarih kaderin n kouludur, lmszlm zn gvencesidir, sonraki kuaklar iin derstir. Biz, gelecek kuaklar ve ailelerimizin soyu yoluyla yaadmz iin, tarih ve dersleri bize ait olma l ve ortak hikyemizi anlatmaldr. Bundan dolay, bekamz kesinletir mek iin, mitlerimiz, anlarmz ve sembollerimiz srekli yenilenmeli ve srekli yeniden anlatlmaldr. Ulus, soyumuzun her kua araclyla hikyemizin srekli olarak yenilenmesi ve yeniden anlatlmas anlamna gelir.

ULUSLARIN SOYKT

267

9 Uluslarn Soykt

ken bir gemii ki bu gemi en azndan bir dayanma oluturarak ve modernliin kendi iinde birletirici basksn da dikkate alarak farkl bir kimlii temin edecektir. Entelijensiya ile takipileri topluluklarn zaman ve meknla snrlandrarak ve akla altn alan yeniden kurup iirsel meknlar yaratarak, etnik temelleri gerekte ne olursa olsun, hem kendilerinin hem de tekilerin onlara ait hissettikleri ve buna inandk lar bir gemie yneldiler. Bunlar, srasyla, modern uluslarn ahlaki deerlerini ve haritalarn salamaktadr. Bu son blmde, uluslar ve milliyetilii kendi etnik temelleri bala mnda almann niin nemli olduunu syleyeceim ve bu boyutlar ilmal eden bilim adamlar ile devlet adamlarnn niin byle yaptk larn ve bunun bize ve kendilerine neye mal olduunu gstereceim.

Parmenidesiler ve Herakleitosular
litnisite almalannda iki genel eilim ayrt edilebilir. Birincisi, primordiastler ve perennialistler tarafndan temsil edilir; bu, zc ve statiktir. Varolu durumu deimeye ak deildir eklindeki Parmenidesin varsa ymndan yola kar: Biri ya da bir ey varla ne bir ey ekleyebilir ne de bundan bir ey karabilir. Tabii modern bir primordialist deimeyen bir ethnie dncesini savunmayacaktr. ddia edecei ey etnisite niteli inin, btn insan gruplarnda, gsterilmesinde ve iddetinde deimeler ve dalgalanmalar olsa bile, doal olarak var olduudur. Etnisite, insanln her parasnda farkl farkl zellikler gsterse bile, insanla verili doal bir zellik olarak grlmektedir. kinci eilimi Herakleitosu olarak adlan dracam. Sadece her ey akp gidiyor diye deil ya da zel olarak ethnie, ortaya kan ve yok olan bir eilime maruz kalyor diye deil, fakat emiirenin kendisi fazlasyla deiken ve vazgeilebilir bir kaynak olduu iin. Yakndan bakld zaman etnisite, tamamen yok olabilir veya sadece seilen bir grupta var olabilir. Belli durumlarda halklar etnik duygularla aielenebilirken, belli durumlarda da baz halklar herhangi bir kolektif kltrel ba konusunda hayli unutkan olabilir. Argman bir adan zmlenemezdir; fakat bir baka adan d nldnde, farkl Parmenidesi ve Herakleitosu yaklamlarn olgu nun farkl trlerine baktklarn grrz. Herakleitosular gzlerini belli zel durumlarda veya ksa sreli aralklarda ifade edilen duygu ve tutum lara dikmilerdir ya da onlar bu duygu ve etkilenmelerin, milliyeti hare-

Yaptmz analizin ipularn imdi artk bir araya getirebiliriz: Birinci ksmda uluslarn tarih-ncesini, Antik a ve Ortaa dnyasndaki etnik topluluklarn doalarn, ilevlerini ve sreenliklerini inceledim. kinci ksmda modern dnyada uluslarn douu ve doas ile etnik gemile olan elikili ilikileri aratrld. Altnc blmde, birbirinden hayli farkl iki ulus kavram ve milliyeti statnn iki yolu ortaya kondu: Vatandala dayal-teritoryal ve etnik-syktksel. Birincisi, hukuk ve vatandaln teritoryal birliinde, egemen brokratik devletlerce biim lendi. kincisi de demotik ya da yerli topluluklarn bu devletlere kars tepki gelitirmesiyle. Yedinci blmde modern uluslarda, etnik modeller den daha teritoryal ve vatandala dayal siyasal birlie gei giriimleri zetlendi. Teritoryalleme, siyasallatrma olarak bu sreler araclyla ve entelijensiyanm liderlii ve oy hakknn genilemesiyle, ekonomik birlik ve zerklik yoluyla ve hepsinden daha fazla, btn yelerin hare kete geirilmesi ve kitleleri elitlere balayan yeni iletiim tarzlarnn ina edilmesiyle, kimlik ve ballklar snrlandran yeni insani birlik modeli, daha eski olan iererek ya da eskinin yerini alarak ortaya kar. Fakal bu yeni uluslar yeni tarihlere ihtiya duyar; sekizinci blmde ulusla rn kendi entelijensiyalan araclyla yeniden yaratlp ina edilmesi gere

ULUSLARIN SOYKT 268 ULUSLARIN ETNK KKEN

269

ketler ya da ulusal ballklar araclyla politika zerindeki etkisiyle ilgile nirler. Parmenidesiler toplumsal ve siyasal hareketlerde da vurulan etnik duygu ve tutumlarn zgl grntlerinden ok insan gruplarnn farkl varolularna din, gelenekler, dil, tarihsel bellekiaret eden ve onlar birletiren, deimeyen kltrel boyutlanna dnme eilimindedir. Onlara gre, topluluklarn bu ynlerini tarih iinde gelitirmeleri bouna dr, bu tutumlar insan doasna ikin ve primordial olarak ele alnma ldr. Grdmz gibi, kendi sonularna gre etnik ba ve duygular evrensel ve doal olduklar iin bu yersiz bir varsaymdr. Yine de perennialistler, etnisiteyi tarihin tekerrr eden bir zellii olarak alm olduk lar, zel etnik balar ise srekli ve direngen olarak grdkleri iin hakl drlar. Her ey akabilir fakat bu bazen ok yava, bazen de hissedilemez bir ekildedir. Etnik mitolojilerin ve sembolizmlerin kendine zg ierik leri ve anlamlar byk lde deiebilir fakat biimler daha duraan dr ve bir model olarak yeni anlamlarn aratrlmasn esinlemeleri nede niyle nceki ieriklerini korurlar. Tarihin hibir evresinde etnisite tama men ortadan kaybolmad gibi ethnie de toplumsal bir rol oynamtr. Fakat ethnie nin canlandrlabilir bir ey olmas, hatta uluslarn etnik mitolojileri ve sembolizmleri yeniden ina etmesinin gerekmesi ve ba/ durumlarda ethnienin yaratlabilecei gerei o ethnie nin biimlendirilbilir olduunu da ne srer. nsanln ethnielere blnmesini isteyen, az ya da ok siyasal birimlerin temelini cilalayan insann doas veya dene yimi deil, hatta kandala dayal bir ayrm da deildir. Bunu kabul etmek Herakleitosu gr benimsemek anlamna gel mez. Ethnie ve uluslar, hep orada olan deimez ve sabit mevcudiyetle deildir (hatta milliyetilerin dnd anlamda bile deil), fakat hc I gcn keyfine uyan ve d etkenlere gre biimlenen sreler ve tutum lar da deildir. Bunlar, gerek toplumsal glerin veya alttaki anatomik yaplarn kltrel yzeylerinin kanallar ve maskeleri olarak yorumlu mak, etnik blnme ve etnik kimliklerin yaratc gcn ve bams/ roln karmak demektir. zellikle btn inanlan arasalc bir ekil t ele alanlar, tarihin ve mitin insan inanc ve insan eylemi zerindeki gl etkisini unutuyorlar. Mitin ve tarihin izleri eski alar iin olduu kadt modern dnya iin de geerlidir. Modern kuaklarn toplumsal evri t ti sadece kendi atalannn yarattklaryla biimlenmez. Sekler ada ok ak etnik ve milliyeti biimler tayan ve bizi unutmaya kar koruyal, bir kader ve tarih topluluuna duyulan yaygn gereksinme, modern ve siyasal yaamn gl belirleyeni haline gelir. Gl fakat ounluk I,t

kestirilemez ve patlayc bir belirleyen. Bu nedenden tr, modern mil liyetiliin etnik temellerinin ciddiye alnmas gerekmektedir. Blgesel devlet sistemleri zerine oturan tehlikeli g dengesine ani bir saldn karsnda nfuslar harekete geirebilen ve onlar tututurabilen bu mit, an ve sembollere gerekli nemin verilmesi gerekmektedir. Etnik olgunun karmakln ve farkl trlerini, etnik ba ve duygu larn sreklilii ve tekrann, ne eylerin sabitliine ve deimezliine ilikin larmenidesi bir inan ne de sonsuz akla ilgili Herakleitosu bir yo rum hakkyla deerlendirebilir. Etnik ba ve duygularn sreklilii ve okrar etmesi konusuna biz en iyisi sembolik perspektifle yaklaalm. Sembolik perspektif, etnisitenin mit-sembol bileimi dahilindeki rol ne ve doasna dair ipularn inceler. Sembolik perspektif, halklar b len ve birletiren, onlarn duygu ve tutumlarn ynlendiren btnlemi leer ve bellekleri inceler. Din, dil, grenek ve kurumlarn esas olarak nemli boyutlarna ve yanl hatlarna dikkatimizi verdiimizden, et ti steyi primordial ve sabit bir eymi gibi ele alma hatasna deriz. Salece zgl ethnie veya etnik paralarn siyasal hareketlerine, duygu ve tttumlanna konsantre olmak, bizi, ekonomik ve dier toplumsal gle n i l snr iaretlerine veya tamamen baml aralar olarak grdmz ' inik olgunun gelgitlerine gn be gn yakalanma hatasna drr. Fakat l> u alternatiflerden kanp topluluklar, kendilerine ve dardakilere t mmlayan, kuaktan kuaa aktarlan mit, sembol, an ve deerler bile imine bakarak, ethnie ye ayn zamanda hem deiebilen hem de srekli mi olan; etnisiteye de hem tarihte tekerrr eden hem de akp giden bir ' y oIarak yaklaabiliriz. Ethnie ve etnisite saf bir ekilde artk bundan lyle insanln statik bir nitelii deildir; bunun yan sra dier akc I ultrlerin snrlayc mekanizmalar veya dier glerin aralar da de lildir. Etnik mitler, semboller, anlar ve deerler yoluyla etnisite almas, nnk kimliin dinamik ve aklayc karakterini yakalamamza izin ve iyi . Bununla birlikte kendi ierii ve anlam deiirken insanln ze' indeki uzun dnemli etkisini grmemizi de sialyor.

Uluslarn Antikitelii
1 lll

tarihsel vurgusuyla sembolik yaklam benimsediimizde, yapttnt/, nceki analizin altnda da, paradoksal grlse bile, modern uluslar hakknda kimi sonulara ulaabiliriz.

270

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

271

Basit bir ekilde ortaya koyacak olursak modern uluslar modemistlerin bizi inandrd kadar modern deildir. Eer yle olsalard, ayakta kalmaya devam edemezlerdi. Bu anlamda birka ey sralamak istiyorum. Birincisi uluslarn, her eyden nce ulalmas gereken duraan hedefler olmadklardr. Uzun dnemli olmalarna ramen bir sreci ifade ederler. Bu seferber etme, ierme, teritoryalleme, siyasallama ve otari sreleri hi bitmez ve her zaman her nesilde yeniden tanmlanr. Onlar yle bir milliyeti gemi varsayarlar ki somut, llebilir ilerlemelere ve yaplan hatalarn dzeltilmesine kar olan bu milliyeti gemi, her zaman inceden inceye ilenip zaman iinde deitirilmektedir. Uluslar sonsuzlua domadlar. Belirli snrlar iinde srekli olarak yeniden ina edilen ve yeniden meydana gelen uzun dnemli tarihsel srelerdir. Bu rada, herhangi bir ulusun modemitesi, srekli bir ekilde tarihsel kken leri ve bunlara her kuakta ilave edilenlerle nitelendirilir.5 kinci nokta, uluslar varlklarn srdrebilmek iin etnik bir ze ihti ya duymalardr. Eer uluslarn etnik z yoksa, bunu yeniden icat et meleri gerekmektedir. Bunun anlam yeniden ina edilebilir ve kendi yelerine ve dardakilere yeniden sunulabilir uygun ve ikna edici bir gemi yaratmaktr. lk Avrupa uluslar gl ve tutarl etnik zler zerine kurulmutu. Kendi devletleri, komu ethnielerle kltrel yozlama tehlike sine ramen birlemeyi baarmlard. Daha sonra Dou Avrupa ve Orta douda pek ok devlet Polonya, Romanya, Yunanistan, Trkiye, ran ve Iraknemli etnik aznlklar barndryor olmasna ramen ak bir ekilde, byle bir etnik ze uygun olarak tasarlandlar. Gneydou Asya ve Aa Sahra-Afrikadaki smrge yneticilerinin aklnda da benzer bir etnik model vardr, fakat burada yeni smrge devletlerinin sosyo-kltrel temelini oluturan ethnie yi semenin ok daha g olduu anlalmtr. Gneydou Asyada son zamanlarda deien yeni oul toplum egemen bir ethnieyi destekleme eilimine girmitir. Bu durum rnein, Endonez yada ve Burmada Karenler ve Kainler gibi topluluklarn ard ardna gelen ayrlk eilimleriyle ortaya kt. Baskn ethnie, Afrikada Kenya ve Zimbabwe gibi birka devlette ortaya kmtr, fakat etnik denge ounda kendi devletlerinin temeline yaylacak bir ethnieye geit vermesi iin ya ok karmak ya da yeknesaktr. Sonuta, Afrika devletleri etnik zlerin den ve ortak tarihsel mitolojinin yararlarndan faydalanmakszn, teritoryal uluslar yaratmay denemekte ciddi sorunlarla kar karya kalmlardr.5 2 nc olarak, yeni devletlerin modern milliyetiliinin misyoner cokusu, daha nce drdnc blmde incelenen demotik ethnie tipin

den etkilenir ve ieriini buna gre oluturur. Modern koullar, brokra tik etnik politikaya evrilemeyen yanal aristokratik ethnie tipini yok et mitir; onlar gerekte daha kk demotik ethnie tipini tevik etmiler dir. Bu bir paradoksa yol aar. Askeri ve endstriyel alanlarda, byk ulus-devletler arasndaki rekabet, modernleme ve endstriyel kapitaliz min motorudur. Kltr tayan demotik ethnie, kapal ve misyoner diniy le en kk ve paralanabilir muhtemel uluslar iin bir model olmutur; yle ki gnmzde dnya ulus devletlerinin her birinin kendine ait bir toplumsal ve kltrel imgesi bulunur ve bunlarn snflar aras hareketlili i, en byk devletler iin bile i meseleleri etkileyen daha demokratik bir katlm dourur. Daha sonra tekrar bu devlet meselelerine dneceim. Drdncs uluslar anavatana ihtiya duyarlar. Anavatan sadece kendi kimliklerini, birliklerini ve zerkliklerini besleyen bir toprak paras deil ayn zamanda atalanmzn yaad ve bizim de kalplerimizde ya ayan tarihsel teritoryadr. Bylece, bizim atalarmza ait tapu senedini ve anlar temsil eden kutsal yerlerin, antlarn ve anlarn ortak milliyeti lik dncesini meydana getirilmesinde niin nemli olduu anlalyor. rnein, 1903 te, Ugandaya ve Arjantine Polonyal ve Rus Yahudileri yeniden yerletirmek teorik olarak mmknd, fakat Siyonist Kongreye katlan Yahudi delegeleri, kendi soydalar gibi, Ugandada herhangi bir atalar olduu bilgisine sahip deillerdi ve kalplerinde Arjantini tamyor lard. Ayrca kendi ayaklarnn, onlar gtrecei yeri sylemesi iin dua kitabna da ihtiyalar yoktu. Mitler ve anlar Tara ve Armagh, Yasna Gora ve Gazne, Amritsar, Emiadzin ve Kuds gibi yerlerle evriliydi. Yeni devletlerin arkeolojiye duyduu tutku, doal manzara ve antlarn ululanmas, yzyllar sren bir deiimin ardndan yeniden kefedilecek ve deimez bir gemile ykl sreklilik ihtiyacn gnyzne kar maktadr. Anavatanlar, gemiin desteiyle ulus inasna yardm ederken, doal evreler de onlann yeniden domalarnn bir nkoulu olmutur.524 Son olarak, uluslarn kahramanlara ve altn alara gereksinimleri vardr. Mitolojik panteona girecek olan kahramanlar, modem devrimciler Robespierre, Lenin, Mao veya Nasrolabilir ya da daha eski olanlarn itibar iade edilirken bazlar da (geici olarak?)unutulua terk edilir, l akat eer ki onlar Washington ve Saint Juste gibi antik giysilerini giyer lerse veya Nkrumah Sosyalist Budac U Nu veyahut arlarla Stalinde olduu gibi eski ulusal geleneklerle balant kurmay baarrlarsa bunun yarar olur. nk kahramanlar, ileri Bat uygarlklarna denk gelen ve lugnk liderlerin ideallerine iaret eden akn an rneini ifade

272

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

273

ederler. Altn a, baka trl olsayd onlar batracak olan mod er nite nin cezbediciliine ve asimile edici basklarna kar zel mirasn her kuak iin korur. Uluslarn kyas tanmamas farkllam bir kltrle salanr, aslnda en iyisi bu farkl kltrn anl bir gemi zerine kurul masdr. Ayn ekilde, modern uluslarn rekabeti, kendi halklarn hare kete geirmeyi gerektirir ve bu da en iyi ekilde tekrar diriltilmesi gere ken bir altn a saikiyle olur.525 Bunun altnda, u halde, modern uluslarn antikitelii meselesi yatmaktadr, yani uluslarn yelerinin veya onlarn belli bir kesiminin kendilerini farkl kabul ettikleri, dier taraftan da kendi zgllklerini ifade ettikleri bir gemiin iinde kendi kkllkleri. Sk sk milliyetiliin iki bal Janus niteliinden bahsedilir. Benim argmanm bunun tesine gemektedir, sadece ruhunda deil yapsnda da, sadece milliyetilik deil modern uluslar da Janus bal olmaya balamlardr ve bu gereklidir de. Eer eski etnisite modeli olmasayd ve ethnie nceden varolmam olsayd ne uluslar ne de milliyetilik var olabilirdi. Sadece devletler ve yukardan empoze edilen tatisme olurdu ki bu ok farkl bir olgudur. Trde halkn yaratlmas ile kltr ve duygularnn harekete geirilmesinde devletin rol nemlidir, fakat eer dayanma ve krsal kesimin isteklerini harekete geirmek iin etnik modeller ve etnik z olmasa devlet asla bunlar gerekletiremezdi. l devrimin ortaya koyduu yeni eilimler, uluslarn zel nitelikleri, halk hareketleri, kimlik ve kader birliinin esizlii duygu su ve kltrel dayanmay kendi balarna hesaplayarak gerekletiremezdi. Modem koullar ve eilimler, kukusuz meru siyasal bir birim olarak ulus modelinin ve dncesinin yaylmasna yol amtr. Fakat ulus ve milliyetilii var etmek iin zel stratejik ethnie ve sosyo-kltrel rgtlen me modeli olarak genel etnisite fikrine ihtiya duyarlar. Ethnie ve etnisizm olmakszn ne uluslar ne de milliyetilik olabilir. nk uluslarn eet bir gelecek istiyorlarsa, mitlere ve gemilere ihtiyalar vardr. Byle gemileri ne herhangi bir eyi unutturabilir ne de uydurulmu mitler onlarn titreimlerine sahip olur. Devrimci mitler bile bir gemi varsay< lar ki pek ounun elenmesi gerekir, fakat genellikle bir z, bir eitlik ve yalnlk altn a kurtarlp yceltilir. Bu gemi ve gemiin mitleri ka nlmaz olarak etniktir: Ya bu yaratlan gemie ya da kltrel olarak belirlenmi ve tarihsel olarak tanmlanm halklara bal olurlar. Pek ok modern ulusun, kendi kklerini antik bir etnik gemie balad vt tanmlad gibi pek ok devrimci mit de oktan kaybolan ve yeniden elden geirilmesi gereken primordialist ve arkaik a anmsatr.

Etnisiteye Gei mi?


Peki uluslar etnisiteye geemezler mi? Uluslar yeniden ina edilen etnik gemilerinden vazgemeyip daha sonra bunu kendi amalar iin kulla nabilirler mi? Fikir akla yatkn gibi grnyor. Her eye ramen ethn ien in nasl ha rekete geirildiini, ekonomik ve ynetsel devrimler araclyla nasl siyasallatrldn grdk. Ruhani gler ve fonksiyonlar andrld ve yerine yeni bilimsel sylemle birleen sekler entelijensiya geti. Uluslaun teritoryallemesi, mutlakyetle ynetilen, savunulabilir snrlarla evril mi bir anavatan iin yeni sorunlara yol at ve bunun yannda, halkn harcamalarn karlamak zere farkllam bir ekonominin olumasn tevik etti. Ulus herhangi bir ethnie den daha kapsaycdr; btn yeler oy hakkna kavuabilir ve teoride snf, din, aile, cinsiyet ve renk vatan dalkla ilgisiz kavramlar haline gelir. Sonu olarak, uluslar ok fazla yasallamlardr; daha nce hibir eth n ien in yapamad tarzda tarihin dorudan etkisiyle devletler aras ilikilerde faal hale gelmilerdir. Kitleler ulus iinde, tarihsel srece kendilerini yerletirerek ve bilimsel sylemle ' ie 8eip ana dillerini konuarak sonunda kendi seslerini bulurlar. Btn bu izlenimler ok yeni ve devrimci gibi grnyor ve bir I.kma gerekten de yle. Fakat btn bu deiiklikleri, kendi nihai hedeflerinden ziyade, birlik ve iletiim yntemlerindeki bir devrim ola rak grmek de mmkndr. Yollar olduka belirgin bir ekilde deiti. Eskiden etnik hatralarn kuaktan kuaa getii emik mit-sembol bileiminin kanallar ve ko ruyucular papazlar ve din yorumcularyd. imdi ise modern uluslarn sembol ve mitlerini yeniden kefeden ve gelecek kuaklara ileten, etnik nfuz ve genilemeyi destekleyen aristokrasinin yerine geen burjuvazi ve ordu ile birlikte daha ok entelekteller ve uzmanlardr. Uluslar, herhangi bir ethnie ye gre kendi yelerini harekete geirme kabiliyetine daha fazla sahip ve daha fazla kapsaycdr. Demotik ethnie, kent-devleti olduunda btn erkek nfusu sava iin seferber edebili yordu, fakat sadece ksa savalar iin. Sadece erkek nfus vatandalktan I lydalanabiliyordu. Modern uluslar, vatandalarndan oluan ordusu ve ni tn halkn dahil edilmesi sayesinde daha uzun erimli savaabilir. Her iki Dnya savanda lojistik ve imalat, iae gibi deeri llemez destek alayan kadnlar yurt cephelerinde moralleri ykselttiler.527 Yunanisan ve Romadaki en uzun sreli savalar olan Peloponnessos ve kinci

274

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

275

Pn Sava, Atinadaki baz geici siyasal tepkilere ramen ou vatanda na, savan son gnlerine kadar gndelik ilerini yapma imkn salam t. Antikitede de, ethnie kendi tarm rnlerinden ve maden kaynaklarn dan yararlanyor, snrlarn olduka sk bir ekilde korumaya alyordu: Smerler, Msrllar, inliler, Yunanllar, Yahudiler ve Romallarn hepsi de kendi dnyalarnda ncelikli olduklarna ve kendi stnlklerine ina nyorlard; bunlardan Yal Plinius, Roma halknn sekin halk, populus victor gentium olduunu dnyordu.528 Byle bakldnda modern ulus lardan tek farklar, vatanlarnn kaynaklarndan yararlanmakta ve siya sal olarak kendilerini haritada var ederek bunu korumadaki byk yetenekleridir. Birini haritadaki yerine koymak eskiden sadece birka sekin ethnie nin tasarrufundayken, gnmzde neredeyse evrensel bir ama haline gelmitir. yleyse, u ana kadar modern uluslarn yapt ey, sadece, birleik ve iletiim iinde olan ethnie yelerinin yaam tarzlarn zamana uygun klmak, derinletirmek ve yaymaktr. Onlar balang olarak ne yeni unsurlar rettiler ne de insan birliinin ve iletiiminin amalarm dei tirdiler. Yeni tahayyller ve yeni dnceler dnyasnda bile bu durum bek lendii kadar yenilik yaratmamtr. Altn a dncesinden yararlan mak, gemiini modem milliyeti bir biimde yeniden kurmann bir iare tidir. Kavram Antik Yunanda ve eski Romada bulunabilir. Hesiodos, Herodotos, Plutarkhos ve Strabon, III. Aziz Gregorius (Suriyeli), Posidonius, ilk Druid rahiplerinin drstln vdler ve Plinius, gemie gneli topraklara ve mitsel Hyperboreallarn dindar uyumuna zlemle bakt.529 Han mpatatorluunda da inliler, ge Chou zamanndaki Konfysn klasik dnemine byk bir saygyla baktlar; Tara nin Byk Krallar ve Arthurun valyeleri, Galler ve rlanda da, modem zamanlar da herhangi bir milliyeti Galler ve rlanday yeniden diriltme ryasn dan ok uzun zaman nce, altn a grn canlandrmlard. Belki antik ethnie ile st snf szcleri kitlelere kar daha az dalkavuk luk yapyorlar ve onlar dahil etmeye hazr deillerdi; onlar Aristophanes tarafndan kmsenmi, Platon ile Juvenalis tarafndan aalanmt. Fakat Romada baz deimeler oldu: Kitleler plebs ingenua idiler ama ayn zamanda populus Rom anus idiler, yabanc kabilelere gre stnler di. Mina Yahudasnda dini adan cahiller aalanyordu fakat peygam berler geleneinde srail, Yahudiler ve ilk Hristiyanlar iin hl bir kut sal halk t.531

yleyse kitlelere kar tutumlar ile toplulua-dahil edilmeleri soru nu bir tarafa braklrsa, modern uluslarn ve milliyetiliin yalnzca, eski etnik kavram ve yaplarn kapsamn ve anlamn derinletirip yaygnlatr d aktr. Milliyetilik bu idealleri ve yaplan elbette evrenselletirdi fakat, pratikte, modern vatandala dayal uluslar etnisite ve etnik duygular aan bir aba iinde olmadlar. Bu, arzu edilen bir gereklik, bir Bat serabyd; daha yakndan incelemeler her zaman vatandala dayal uluslarn etnik ekirdeinin olduunu ortaya koyar. Pratikte, Amerikada, Avusturyada ve Arjantinde var olan nc ve baskn (n giliz ve spanyol) kltrlerdeki gmen toplumlarda bile etnik ekirdek bulunabilir, bu, szde uluslann dilini ve mitini salayan bir kltrdr.532 Son olarak, uluslar ve ethnie ile milliyetilik ve etnisizm arasnda kayda deer bir sreklilik bulunmaktadr; ancak zdelik deil sreklilik. Mo dem ncesi etnisizm rnein, her farkl topluluun dardan gelen mda halelerden uzak ve bozulmadan kalmasn istemiti; modem milliyeti ler ise her kltr topluluunun kendi devletine sahip olmas gerektiine inanyor ya da en azndan bir federasyon altnda i yasalarn koyabil mesi gerektiini dnyor ve her devletin tek bir homojen kltre sahip olmasn savunuyorlard. Etnik hareketler kendi kltrlerini yenilemeyi, atalarnn kltr korumak iin yurtlarn ve kaynaklarn kontrol etmeyi amalar; milliyetilik ise sadece esiz bir kltr fetii yaratp modem ncesi emisistlerin yaptklarn daha etkili bir ekilde yapyor: Yabanc lar darda tutmak, kitlesel eitim- sistemini kullanarak geleneklerden ve atalardan kalan mitleri kandalarna yaymak. Ethnie ile ulus arasndaki hedeflerin bu sreklilii, dayanma ve ye niden diriltme iin temel itkiyi glendirir. Etnik yazg ve kimliin ko ruyucular zaman zaman d tehditlere kar daha byk bir toplumsal ahenk ve kaynama araynda olmulardr. Onlar, idealize edilmi bir gemie geri dnerek, asalet duygusu ina etme ve topluluk yelerine daha byk bir z sayg alama gereksinimi hissetmilerdir. Ayrca, toplu luun farkl kesimlerine byk aile topluluundaki kardelik balarn hatrlatmaya almlardr. Kaynama; toplumsal ahenk; kendine sayg, asalet, kardelik: Bunlar her milliyetinin peine dt hedefler ve ideallerdir. lek ve dolaysyla balam da deimitir; milliyetinin yerletirme dzenindeki aralar daha ok bilimsel ve etkin hale gelmitir- Fakat amalarda deil aralarda deimeler olmutur. Ulus ve mil liyetilik, hedeflerini bytmekte ve onlara daha geni bir ierik kazan drmaktadr; bunu, ayn zamanda, siyasal zerklik ve ekonomik otariye

276

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

277

gtrecek bir arayla da birletirmektedir. Sonu udur: Kiinin itibarn iade etme veya kiinin kltrn yenileme modern ncesine oranla daha farkl bir dzenin ve byk bir lein iidir. Genel olarak, benzer dayan ma ve yeniden yaratma hedeflerine ulamak iin kltr ile ynetim arasn da ve devletleraras siyasal dzenin etno-ulusal btnn paralar arasn daki ilikilerde radikal bir deiiklii ierir.

Kk Uluslarn Dnyas m?
Uluslarn neden etnik temellerini kendi hedefleriyle deil de sadece kendi aralaryla atklar sorusuna bir baka neden daha vardr; o da kk uluslarn etkisidir. Bat sosyologlar ve tarihileri, ounlukla, Marksn nc uluslar diye adlandrd byk uluslardandr. Kk uluslar veya toplumlar genellikle, ezici ve vurdumduymaz merkezin periferileri olarak d nlr. Byk Bat uluslar, kk olan Dou veya Gney uluslarn smr geletirerek asimile ederler; ileri endstriyel toplumlar kk gelimekte olan toplumlara kendi geleceklerinin ve devamllklarnn imgesini r nek olarak sundular.533 Byk ulus perspektifi ile ilgili sorun, sadece etnomerkezcilik deil ayn zamanda byklk ile lek arasndaki farka baklarndaki bitmek bilmeyen baarszlktr. Kk uluslarn farkl so runlara farkl zmleri vardr. Daha kts onlar, bu problemleri dnya siyasetine tamay ve kendi taleplerini gerekiyorsa iddete bavurarak salamay alkanlk edinmilerdir. Kk uluslarn gznde, kendi kl trel konular bakalarna, genellikle Batl veya byk iktidar elitlerine nedense ikincil grnr. Onlar, her paralanma ve sakncal durum iin kendileri ve bakalaryla savamaya hazrdr. imdi aslnda, kk uluslar ou byk olan btn devlet ve ulus lara biim verirler. Salt say ve eitleriyle kk uluslar, eski demotik ethnie ye yeniden hayat verir ve bunlardan pek ou ortak bir temada kesin blgesel varyasyonlara tam durumdadr. Kozmopolit Marks bile ulusal kltrlerin ulus-devletlerin yoksun brakmalarna karn yaayabil diini sezmitir. ok kk etnik uluslar, kendi kltrlerini, byk ve gl uluslar iin doru olmayan bir tarzda srdrrler. Kk ulusla iin kendi kltrleri ve tarihleri, kendi varolularnn hem sonucu hem arac haline gelir ve kendilerinin byk devletlerin ekonomik egemeni ig ve teknolojik stnlkleri karsnda tehdit altnda olduklar hissi ne

kadar ok artarsa, kltrleri o denli nemli ve yaamsal hale gelir. nk ayn bir birim olarak kendi raison d etrelerini kltrleri tanmlamaktadr. Kanlmaz olarak, muhtemel uluslarn kendi haklarn ilan dier benzer bildirileri cesaretlendirecektir ve bir alandaki etnik iddialar en ksa zamanda dierlerinde yanklanacaktr. Birka byk ulus ve ok sayda kk uluslarn oluturduu dnyada, milliyetilik kanlmaz olarak yeni bir Babil kltr retir. Fakat bu hep byle mi olmutur? Tarih her eyden nce, ou zaman kolektivitelerin benzer kompozisyonlarn ortaya koyar; Birka byk imparatorluk kk prenslikleri, kent-devletleri ve ethnie yi iine alr ve onlar tarafndan kuatlr. Teknik gelime ve kltrel yenilenme, daha ok, tarih ve kltrleri ak kk topluluklardan doar; Smer, Fenike, Yunan, Yahudi, Hollanda, Elizabeth ngilteresi, Rnesans talyasndaki kk kent devletleri. Bu, modern byk uluslara ve onlarn elitleri nin son zamanlardaki ar kibirlerine yararl bir hatrlatmadr. Bugn, herhangi bir dzeyde, pek ok ulus demotik, yanal ethnie ve milliyetiliin imgesini model alm ve milliyetilik byk lde kk uluslar ve ethnie tarafndan benimsenmitir. Kltrel oulculuk dnya leinde siyasal oulculua dnmtr. Tek tek uluslar ve onlarn yeleri iin bunun anlam nedir? Dnya bar ve gvenlii iin ne ifade etmektedir? nce uluslardan ve yelerinden balayalm. oulcu bir kk ulus lar dnyas, ilk olarak yerli kltrlerin biricikliini ve korumasn garanti altna alr ki bu her toplulua bamsz bir siyasal varolu iin kendi rasyo nelliini verir. Bu kk siyasal uluslar varlklarnn srdrlebilirliini salamak iin her yeni kuakta zel anl bir gemi zerine kurulan farkl bir kltr srekli olarak yeniden ina etmelidirler. Eer bir ethnie ve szcleri farkl bir kltr ve kendileri iin inandnc bir tarih sunabilir se, bu, bir ulusun stats ve toplumun yeniden organizasyonunu, ulu sun kendi ekonomisi ve teritoryasnda, hareketli ve kapsayc bir ulusa dntrmek iin gerekli olan prim afacie olgusunu oluturur. Buna kar lk zgl bir kltr ve inandrc bir gemii yeniden icat etmedeki baar szlk, daha bata etno-milliyeti bir hareketin sonunu getirebilir; Yeni Ginedeki (Kuzey Solomon Adalarndaki Bougainevilleden ayrlan) mikro-milliyeti birka hareketin ve Papua Yeni Gine niversitesin deki Highlands zgrlk Cephesi veya blgesel Papua Besena Hareketi gibi hareketlerin baarszlnda ak bir etnik zn ve zel bir tarihin eksiklii buna kanttr.534

278

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

279

Etnik gemiin srekli retilmesi toplumsal bir muhafazakrlk anlamna m gelir? Kesinlikle gelenek ve gemile ilgili bir mesele tehlikeli sekinlerin elinde ok yararl bir kaldra olabilir, ayn zamanda gelimenin nn tkayan, radikal deimelere engel olan konformist grlerini ve yanllar yreklendirebilir. Fakat baka olaslklar da vardr. Sekin ler gemi veya gemiin bir parasn, Meiji reformcularnn yapt gibi, mevcut iktidar ykp ekonomik ve teknolojik yenilenmeyi merula trmak iin kullanabilirler. Bu olaslk kk uluslar iin de geerlidir. ekler, srailliler, Norveliler, bolar ve Katalanlar radikal toplumsal deimelere katlrken, hep kendi gemilerini ve esiz kltrlerini ret tiler. Onlar, bunu yaparken milliyetiliklerini ya da farkllklarn biraz olsun kaybetmediler, sadece kendi gemilerini kendi tarihsel kltrleri nin izdii erevede yeniden yorumladlar. Tabii ki arzulanan-gemi ile bilinen-gemii karlatrmak kolay dr. Liberaller ve sosyalistler de, geriye bakma fikrinden kuku duymala rna ramen, muhafazakr benzerleri gibi primitivizme hayli yumuak bir ekilde eimlidirler. Her ada gemiin idealize edilmi bir tasavvuru nun toplumsal deimeye hem esin vermeye hem de onun nn alma ya yardm ettii bir gerektir. Arzulanan gemi, yanlsamalar yatta maya yarayan bir ey olabilir ama bunun yan sra lmcl bir z-yceltime ikna olmaktan ok yenilik drts ve rekabete de ilham verir. Gr dmz gibi, Yahudi cumhuriyetleri, klasik kent-devletleri, Vedac kral lklar ve Sakson zgrlklerinin idealletirilmeleri ondokuzuncu ve yir minci yzylda ngilterede, Yunanistanda, Hindistanda ve srailde top lumsal deimeye ilham veren ve rehberlik eden kahramanlk rnekleri ve modeller salamtr.535 te bu nedenler yznden kk, uluslar kendi gemilerine dner ler. Eer zengin bir gemie sahiplerse, bu gemi, kullanlmaya ve ret iImeye uygun bir kaynaktr. Bu uluslar sylendii gibi ekonomik baml lk asndan o kadar ciz durumda deillerdir. Bir halkn arkasnda bil ey vardr: Yeryznn kaynaklarn ve yeteneklerini daha eit bir ekilde datmay salamak iin, dier kk uluslarla elbirliiyle siyasal belirlen me ve kaderin gzetiminde, belli belirsiz bir ethnieyi bile birbirine ball belli amalar olan bir ulusa, bir tarih ve kader topluluuna dntreb lecek mitler, semboller, deerler ve hatralar. Bu ama dolu kk uluslarn siyasal oulculuu, kendi mensupla im nasl etkilemektedir? Genel olarak, kk uluslarn dnyas, kayna.m-, ve ayrks, devletsiz insanlar, mlteciler ve srgnlerin oluturduu biyul

bir damar ile birlikte, vatandalara dayanan farkllatrc ve birletirici kurumlan oluturmaya eilimlidir. Devletler arasndaki basklarda olduu kadar ieride de btn uluslar kendi vatandalarn kltrel olarak homojenletirmeye zorlanrlar, fakat bu eilim, zellikle sk sk areyi daha kapal toplum tiplerinde ve otoriter rejimlerde bulan kk uluslar iin belirgindir. Vatandalar iin, bu, bazen seyahat, i evlilik, doum kontrol ve bo zaman faaliyetlerinin kstlanmas anlamna gelir; bunlar daha ok Sava ncesi rlanda, veya Humeyni ramnda olduu gibi dinsel olarak ynlendirilen rejimlerde belirgindir. Dier taraftan etnik kardelik ve toplumsal entegrasyon adna ulusla rn vatanda-yelerinin eitliine doru byyen bir eilim bulunmakta dr. Yan-teokratik rejimler bir tarafa, gelime ve savunma grevlerinde harekete geirilebilecek nfusun pek ok kesimi arasndaki, yani uluslar ailesinde snflar, cinsiyetler ve blgeler arasndaki duvarlarn azald grlmektedir. Gerekten, Afrikada ve Asyada, ounlukla, yeni ok ethnie li devletleri destekleyecek inanlabilir bir gemiten yoksun bulunan kitle seferberlii rejimleri ynetiminde, Parti ve Devlet unlar yapma ldr: Tarih yapmak ve kendi faaliyetleri ve sembolleri yoluyla vatanda larn ortak iyi iin kolektif kendini-kurban etmeye tevik etmek. Bu noktada, kendi i heterojenliiyle kaynam, genellikle baml, kk ulus-devlet, zellikle bir ethnie dierlerini egemenlii altna ald ve dev leti kendi tahayyl iinde kalba dkmeye alt zaman, Burma ve Etiyopya ve bazen de Kenya ve Zimbabwedeki gibi, daha snrlayc ve kitleleri harekete geiren rejimleri aceleyle kurmaya eilim gsterir.536 Kk uluslarn, zellikle son zamanlarnda kurutanlarn yeleri, ben zer snrlamalara tabi olarak dier alanlardaki yeni seeneklere maruz kalrlar. Hakiki ulus kriteri olarak dil zerindeki Avrupa merkezli vur gu, topluluun dndan ve iinden yeni engeller meydana getirmitir. Fakat imdiye dek, kmsenmi ve bastrlm kk topluluklar iin yeni olanaklar da sunmutur. Bu Kanadada, Belikada ve Yugoslav yada aka grlebilir. Flander, Quebec ve Makedonya topluluklar, nceden bastrldklan bu lkelerde imdi byk bir sayg ierisinde uyum lu hale gelerek yeni olanak ve almlarn avantajlarndan yararlanabil mektedir. Bu devlet, ayn zamanda, siyasal olarak kendini ifade etme arayndaki kltrel oulculuktan kaynaklanan etnik ii gerilimlerin ykselmesine iyi bir rnektir. Dil, kimliin ve topluluklarn yeni ve gl boyutlarn ortaya karmtr. Fakat ayn zamanda, devinim iin bir en gel, zellikle de yerli entelijensiya ve rakipleri iin (karlkl) ve dier

280

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

281

kltrel farkllklar zerinde ar derecede zorlayc olan yeni bir antagonizma ve blnme ilkesi haline gelmitir.537 Eitimde de, uluslarn yeleri zerinde siyasal oulculuun elikili bir etkisi olmutur. Dier taraftan milliyetiler, ou zaman her iki cin siyet iin laik eitimin gelimesine yardmc olmulardr; rnein Tatar smail Gasprinskinin erken reformlar veya Jadid deneyimleri, ya da Roy ve Dayananda gibi Hintli ilk milliyetilerin batllama programlar d nlebilir.538 Onlar okul sistemini ayn zamanda, eskiden ktlenen top luluklar arasnda yeni bir z sayg oluturmak iin de kullanmlardr. Ancak bunun topluma ve nesnellie getirdii maliyetler de olmutur. Sonraki milliyetilik, herhangi bir bireyci ifadeye izin vermemi, milli yeti bilincin gelimesi yararna, genellikle anlayszca, sosyal bilimler de, edebiyatta ve tarihte bir resmi doru versiyonunu empoze etme ye almtr. u halde siyasal oulculuun ve rekabeti milliyetiliin desteiyle eitimde yaanan byk genileme, tketicileri iin kank bir nimet olduunu ortaya koymutur. Tek bir toprak parasnda ve tek bir i blmnde etnik kandaln hzl birletiricilii oldu. deal olarak ekonomik otari, kukusuz giderek artan llerde i vaatlerinde bulundu. rnein emek ve retimde et nik homojenlik, eskiden ynetici elitin ve aznlklarn elinde olan i ve meslekleri btn vatandalara ve zellikle yerli halka amtr. Fakat ok ethnieli devletlerde emek ve ynetimin hzla yerliletirilmesi pek ok soruna, daha da nemlisi ciddi alanlarda ustalarn eksikliine ve etnik rekabetin younlamasna yol amtr; her iki faktrn de bulunduu bamszln yeni kazanan Nijerya, geri planda Kuzey Hausa daki bo tccarlarnn zulmne ve Kenyadan ve Uganda dan gelen Asyal iadam larnn kovulmasna dayanarak biimlenmitir. Ticarete ve retime en gel olmasyla ekonomik korumaclk tehlikesi ve bunun doal sonucu olan darkafallk, yeni devletler kadar eski devletlerde de bulunabilecek bir olgudur; bunun yansmalar etnik ulusun vatandalarndan daha ok uluslararas dzeni etkiler.539

Bunlar deerlendirirken devletleraras dzen ile milliyetilik arasnda ki tarihsel ilikiyi aklda tutmamz gerekiyor. Genel olarak, her blgesel devlet sistemi, o blgedeki milliyetiliin douundan nce kurulmutur. Orada daha nceden beri bulunduklar iin varl srekli olan brokra tik devletler ile elitleri, kendi verili kurumlarn ve karlarn tehdit edebilecek her ilke ve duyguya pheyle yaklatlar. Ulusal uyum ynn deki kalc drt, devlet kurma, anavatan ve etnik kltr ve trde halk oluturma drtsdr ve bu bazen, kanlmaz olarak kltrel-tarihel halk birimlerine atf yapmadan kurulan blgesel devlet sistemlerini istikrarszla itmektedir.540 Kolektif olarak yeniden doma tasavvuru ve etiini retmede ihti ya duyulan kimlik ve dayanma ile toplumsal-siyasal zgrletirme dr tsn ieren milliyetiliin, devlet ve ethnie nin oktan yerleik hale geldii bir dnyada ykselmesi bir skntdr. Milliyetilik, ethnie ile va tan ve tercihen devletlerini eletirmeye alrken, dmanlkla olmasa bile ekonomik, diplomatik ve askeri balarla rlen mevcut brokratik devlet yaplarn srdrmeye azimli gl devlet elitlerinin phesiyle karlar, nk milliyetiliin barndaki kk devletlere zg eilim ve paralanma, onu tahmin edilemeyen ve patlayc bir olgu haline getirmektedir. Burada, bundan sonraki kartln birka yn ele alnacaktr. lk olarak, muhtemel uluslarn saysnn, kurulan blgesel devlet sisteminin rasyonel ekonomik lekleriyle, bugn her zamankinden daha ok olma sndan sorumlu olduu nerilebilir. Kk uluslar dnyas merkeziyeti olmayan bir dnyadr ve bu bir model olarak ok kabul gren ekonomik teori ve sosyal planlamaya meydan okumaktadr. Bu durum, halk meruiye tine brnm olsa bile devlet egemenlii, teritorya ve kaynaklann maksimizasyonuna dayanan, insan-gcn de ieren ve imdi neredeyse kut sal diye grlen, szde iktidarn gereklerine yani milliyeti rzaya da meydan okur. Devlet elitleri bu mcadelede, brokratik milliyetilik taktiini devreye sokar: Devletlerinin bir ulus u oluturduunu iddia ederler, ulus egemendir dolaysyla tek ve btn olarak merudur, sonu olarak milliyetilik resmi bir doktrin haline gelirken ulus teritoryal ve brokratik devlet tarafndan ynetilir.541 Milliyetiliin resmi bir devlet ideolojisine dnmesinin kanl maz sonucu herhangi bir topluluun blgesel devletler sistemi ierisinde varolan bir devletle eit olamayaca iddiasnn geerliliinin yadsnmas dr. Blgesel devletler sistemini kuran modem devletin snrlar ierisin

Etnik Hareketlilik ve Kresel Gvenlik


Byk gler ve pek ok kk ve muhtemel ulusun dnyasndaki siyasal oulculua tekrar dndmzde, bizi byk sorunlar ve paradokslar beklemektedir.

282

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

283

deki kk ethnie nin istekleri kmsenebilir ve herhangi bir toplulu un ulus-devletlerin birliine kabul edilme talebi de reddedilebilir. T eritoryal revizyon isteyen Drzi, Filistin, Krt1 ve Ermeni gibi topluluklar sadece zellikle o blgedeki tehdit edilen devletlerin muhalefetiyle deil, btn blgesel devlet sisteminin, hatta bu sistemlerin toplam olarak, uluslararas topluluun muhalefetiyle karlarlar.542 eitli devlet sistemleri ve milliyetilik arasndaki kartln bir baka yn, etnik ve siyasal motiflerin karmyla kendiliinden harekete geen, var olan devletlerin teritoryal iddialarna odaklanmaktadr. srail in Bat eria zerindeki iddias temelini kutsal kitaptaki Yahuda ve Samariye de bulur; ayrca spanyann Cebelitarka ve A rjantin in Falklands a veya M alvinasa; bunlarla ayn ekilde Pakistann Kamire ilikin iddialarn da ierir. Anayurdun dnda yaayan kandalarndaki etnik duygular harekete geirerek kendi vatanlarn bytmenin, bugnk Ogaden ve Kenyann kuzeybatsnda yer alan Somalideki milliyetilikte olduu gibi, son yzylda ve sonrasnda Avrupa irredentizminde pek ok iareti bulun maktadr. Blgesel devletleraras sistemin istikrarn tehdit eden, sk sk keskin atmalara ve hatta btn lei kaplayan savalara neden olan bu durum byk glerin mdahalesine yol am aktadr.543 zellikle denizar lkelerde veya kendi vatanlar olan devletlerde yaayanlara ok ethnieli bir devlete ball ve etnik kandalk dayanma sn kabul ettirm ek zordur. Hangi belirsizliklerin vekaleten milliyeti lie yol aabileceini altnc blmde grmtk, fakat mali yardm, moral destek, hatta terrist mlteci kavramlarnn uluslararas sonucu nemlidir. Kendi kandalarnn vatan gerekesiyle Yahudilerin ve Yu nanllarn yardm ve rlandallarn kendi vatanlar iin yardm dnle bilir, bunlarn hepsinin, sadece Amerika gibi nemli lde aznlk nfusa sahip olan devletler iin deil, ayn zamanda Dou Akdeniz ve Ortadou gibi nazik dengeli blgelerdeki g dengesi iin de sonular bulunmak tadr.544 D evlet snrlar ierisinde, devlete ballk ile ulusal dayanma arasn daki uyumazlk ok yaygndr. Bir devlet ekirdek ethnieden uzak de bilir, rnein 1789 da Fransada ve 1908de O sm anl Trkiyesinde oldu u gibi; bu da etnik m itolojinin yeniden gndeme getirilmesiyle ethnie y harekete geiren yeniliki bir milliyetilik meydana getirebilir, bunu siyasal bir ulusa dntrr. Hem Fransz Devrimi hem de ttihat ve Terakki coupunun sonular ok iyi bilinmektedir. Bunlar Avrupa da ve Yakndou blgesel devlet sisteminde onyllar boyunca iddetli paralan

malara yol atlar. Fakat bu kaosun yan sra, uygulamada, sk olmasa da, btncl ulus-devletin ideal hale geldii yeni tip bir devlet dzeni de ortaya kt.545 D evlete ballk ile ulus olmay amalayan bir aznln dayanmas arasndaki uyumazlk, daha sk grlen bir uyumazlk biimidir. D ev let, kesinlikle bu rekabette avantajsz konumdadr: D evletin brokratik elitleri uzak ve gvenilmezdir, ekonomik planlar merkezdeki ekirdek ethnie nin veya ulusun ihtiyalarn yanstma eilimindedir; deerler, hat ralar ve semboller genellikle merkezdeki ethmenindir. Eer devletin ken disi uzun ve kapsayc geleneklere sahip deilse egemen etnik topluluk, devletin geri kalan nfusuna kendi geleneklerini empoze etme eilimine girer, ihm al edilen ve bastrlan etnik aznlklar, eer zellikle tarihsel gelenekleri ve kendilerine ait ekonom ik kaynaklar varsa bu genellikle ilerindeki ayrlklk ateini tututurur. Etiyopyadaki Tigre, Zimbabwede Ndebele, Irak ve randa Krt, Pencapta Sih, Sri Lankada Tam il gibi ethnie ler, devlete ve merkeze ball yukardan empoze etmeye alan egemen ekirdek ethniesine iddetle kar ktlar; Fransa ve span ya gibi eski devletlerde bile Bretonlar ve Basklar, Fransz-Parisli egem en lii ve Kastilyal m itoloji ve sembolizmine dayanan resmi milliyetilik zorlamasna direnmilerdir. Bu hareketler, nc Dnyadakiler gibi Avrupadaki devletleraras sistemi tehdit etmeseler de ekonomik ve siya sal iktidarn dalm ve modern devlete balln doas zerine yeni den dnmeye yol amlardr.546 Bu eitli gerginlik ve atmalardan dolay, bir veya daha fazla bl gesel devlet sisteminin paralanmasn bekleyebiliriz, bugne kadar grl meyen bu olgu (Afrika nin Horn Burnunda ve Ortadoudaki kargaalara ramen) etnik milliyetiliin, brokratik karlarla ve devletleraras a lar karsnda greli zayfln gstermektedir. Belli milliyetilikler, ge rek lehine altklar topluluklarn nfus ve lekte veya her ikisinde birden ok kk olmalar gerek kltrel kaynaklarnn ve materyalleri nin olmamas gerekse Akitanyada olduu gibi entelijensiyann ok kk olmas ve etnik milliyetiliklerini daha byk toplulua yaymak iin etkisiz kalmalar nedeniyle zayf veya gelimemi olabilir. A ncak belli milliyeti liklerin zayfl her iki anlamda da grelidir: Baka milliyetiliklerin genellikle de komu ethnie nin gl olduunu ima eder. Uluslarn dn yas kskan bir dnyadr. Ayrca bakalarndan nce davranma haklar vardr. Belli bir yerde ilk ortaya kan milliyetilikler en ok tercih edi len olmaya yatkndr. O nlar kendi istedikleri snrlar iinde ya da yakn

284

ULUSLARIN ETNK KKEN

ULUSLARIN SOYKT

285

larnda, tretilmi ya da tali milliyetiliklere kesinlikle msamaha gs termezler. Kk kk etnik milliyetiliklerin ebediyen geri dn ola na yani periferideki ethnie nin milliyetilii ya da onun da dahilindeki etnik yerleme blgelerinin milliyetilii, ki Hobsbawmm adlandrmasyla Shetlands etkisi, umulmadk bir ekilde yerel srtmelerden ok daha fazlasna sebep olur. Konum, byklk, kaynaklar, ge kal, bunlarn hepsi, blnerek reyen eilimleri kkrtr.547 Aslnda etnik ayrlklk karsnda uluslararas topluluun ve sper glerin (bulank suda balk avlamaya hazr) dmanl ve gc, blge sel devlet sistemini srdrebilecek kadar ok deildir -h er eyden nce, Ogedanda, Burmada, Filipinlerde, Sahrada, Eritre ile Tigrede ve Krdistanda devam eden pek ok ayrlk sava vardrfakat hareketler ile kimliklerin zamanlamas ve yarattklar beklenmedik sonular patlayc mit-sembol bileimiyle atelenmitir. Bu durum, baz ethmelere blge deki tekilerin ban ekme zellii verir; bunun yannda ekirdek ve egemen ethnieye dayal devletler ana, btn alan zerinde yarglama hakknn verilmesine yol aar. Alan herhangi bir g boluunu ktye kullanacak ekilde bir kez yer kapatlp bir kez katlatrldktan son ra, ge gelen herhangi bir etnik kimlik varolan devlet sisteminden kopma da ve kendini kabul ettirmede byk zorluklarla karlaacaktr. Bu du rum eski ve srekli kimliklerin varlnn tehlikede olduu yerde iddetli sorunlar meydana getirir; Ermenistan ve Krdistan vakalar, tarihi kaza ya da planla blgesel devlet oluumunun kritik anlarnda iddialarn ka bul ettirmede baarsz olmu ethnie nin en ak seik rnekleridir. Ermeni vakas, zellikle, birlemi ethnie iddialann nlemek iin ar yntemler kullanmaya hazrlanan devlet destekli ve gl etnik milliyetiliin gl gesindeki blgesel devletler sisteminin bir paras olarak, kendini kuran paralanm topluluklarn zorluklarm resmeder.548 Ancak bunlar atipik rneklerdir. Zorla ya da anayasal yollarla daha fazla zerklik ve bazen de bamszlk arayan ethnteyi eski ve yeni devlet lerde daha yaygndr. Bunlar, sadece, siyasal yeniden bilinlenmenin ka pal olan kapsn aralamak iin ayr tarihsel mitolojilere dayanan gl ve farkllatrc kimlik duygularn gelitirdiler. Yalnzca etnik hareketle rin bir ksm blgesel devlet sistemini tehdit ederken, pek ou, devletin gcnn ve rolnn yeniden tanmlanmasna yol at; bu sk olarak da, daha byk federalizm erevesinde gerekleti. Irak, Kanada, Belika ve Yugoslavya bunun iyi bilinen rneklerini verdiler ve yeni etnik dzen ler ak olarak Ulster, Kbns, Irak, Sri Lanka ve Pencapta arand. Ulusal

yeniden ina iin etnik hareketlerin aktif ve hayli yaygn olduu aktr. Kontrol edilmesi en zor uluslararas sorunlarn ve hassas kresel konu larn, Kamir, Ogedan, Ortadou (Bat eria ve Krfez) ve Berlin gibi etnik atmalara odaklanmas hi tesadf deildir. Bunlar mnakaal alanlarn tapu senedine ilikin birbiriyle uyumayan tarih ve kimlik yorumlarnn elikili iddialarndan kaynaklanr.549 Gelime ve bar rgtleyen bir blgesel veya kresel devlet dzeni kurmay amalayan herhangi bir giriimle karlaan etnik milliyetiliin antagonizmalar ve sorunlarnn bu ksa resitali bile, onlarn etnik mitolo jiler, tarihsel balar ve sembolizmlerinde kimlik atmalarnn kklerini aratrmann acil gerekliliini gstermektedir. Dahas devlet adamlar ve bilimadamlan etnik antagonizmalarn ki bunlann iddetli ve youn blnmelerdeki nemine ramen, etnik milliyetiliin ele aldi dorultu ve duygularn derinliini hesaba katmadan, sadece ani siyasal ve ekono mik nedenlerini birbirine baladlar. Devlet elitleri ve danmanlar, tama men farkl mitleri, sembolleri, anlar ve farkl aznlk ethnie deerlerini ihmal (sklkla renmeye kar bir isteksizlikle birleen) etmeleri yzn den, muhtemel uluslarn isteklerini reddedip gvenlik endielerini ve kimlik gereksinimlerini kmsediler. kar ve bilgi eksiklii ve pek ok devletleraras rgtn tahayyl edilen karakteristii, ethnieyi canlandrma umutlarn her zaman olduu gibi hsrana uratr ki bu onlarn istekleri nin ateinin, devletleraras sistemin demir parmaklklan arasnda bou bouna kendilerini zayflatmas, bunun yerine komular ve rakipleriyle ac ve lmcl savalann iine dmeleri biimindedir. Sadece uluslarara s topluluk, kurulmu ulus-devletleri laykyla deerlendirebilecei iin hakszla uram ve dlanm szde uluslarn, hakl olsun olmasn, btn meruiyet taleplerini geri evirirken meru devlet rejimlerinin, yani (ulus) devletler birliine bugne kadar kabul edilmi olan devletlerin, tm zalimce davranlarn genellikle sindirmeye mecbur edilir.550 ^ Bu durum, bir uluslar sava a ihtimalini mi gstermektedir? Halk lar kendi hkmetlerine kardr ve pek ok devletin sona erme riski vardr iddialarn destekleyecek miyiz? Gerekten, pratikte pek ok uyar lama sorunu bulunmasna ramen, ikna edici bu her iki iddia dizisinin gerekleebileceini bir sorun etrafnda grmek mmkndr. rnein, biri, federal ya da konfederal devletlerin daha ok kulland bir yolla en srekli ve dlanan etnik milliyetilii kendi yrngelerine dahil ederek, imdiki blgesel devlet sisteminde olduu gibi istikrar gvenceye alabi lir. Bunun anlam, tabii ki, devlet mdahalesine ve daha byk merkezi

286

ULUSLARIN ETNK KKEN

lemeye ynelik imdiki eilimin durmasdr. Temelde federal ya da konfederal devletlerin ykselii, devlet olma ve egemenlikten kaynaklanan etnik ve milliyeti isteklerin balantsn muhtemelen koparabilir, boylece birleik veya en stteki devletler arasnda daha geni kltrel ve ekonomik zerklie sahip olmak iin, imdi reddedilen ethnie ye btnlkl bir toplumsal ve siyasal tannma olana salar. Buna karlk, etnik milliyetilik, onlarn ulusal uygunluk sorgulamalarn bitirecek ve belki kendi daha acil ve somut etno-ulusal kimliklerini kurban etmeden daha yksek dzeyde bir vatandala dayal milliyetilii gelitirebilecektir. Pek ok ynden, btn bunlar bir topyacmm hayali olarak kalmal dr. Uluslar dnyas ve emsiye devletlerce kimliklerin saygyla karlan d ve korunduu dnya, imdi uzak bir olaslktr. Eer etnik iddet ve terr dnemi bitecek olursa, su stne kamam ve kabul edilmemi ethnie lerin istekleri ile devlet elitleri ile ekirdek eth n en m kayglar ve karlar arasnda bir denge kurma gereklilii ok daha acil neme sahip tir. Bu, gerekten, federal zmler istenmese ve makul bulunmasa bile eitli etnik atmalar azaltan ve bastran teknikler yoluyla baz n c Dnya devletlerinde baarlabilir. Dier devletlerde, federal dzenle meler, etnik antagonizmalar azaltmaya, teritoryal kimlik ve kltrler iin siyasal tannmay gvence altna almaya yardm eder. Ayn zamanda, siyasal ve ekonomik kaynaklarn ok eitsiz olduu bir dnyada, zellikle de bir nedenle gl etnik duygulann siyasal bilince kmasnn engellendii geri kalm yerlerde, i etnik atmalarn devam etmesini beklemeliyiz. Bu, srasyla, nce kt kaynaklar iin etnik reka betin younlamasn tevik eder, sonra etnik profillerin keskinliini ve kendi kimliini ayrt etmeyi glendirir. Bu koullar altnda, giderek daha fazla insan, bu etnik ba, sembol, bellek ve mitlerin tad istek ve avuntulara dnecektir; bunlar, gemite bizim gezegenimizde tarihsel olarak birbirinden ayrlm halklara nderlik etmi ve onlar desteklemi tir. Etnik kimlii alttan alta besleyen bu mit, bellek ve sembollerin gcn takdir edememek ve i anlamlarn anlamamak, bizi, sadece, modern dnyadaki bireyler ve devletler arasndaki ilikileri bozan etnik antagonizmalarla boumaktan koruyabilir.

Notlar

1. Uluslar Modern midir?


1 zellikle Le Bonun sosyal psikolojik teorilerinin etkisi altnda, 1890lardan kinci Dnya avan kadar Fouille, Trotter ve MacDougall. Bu erevede modern ve sofistike bir yaklam biimi Doob (1964) iinde bulunabilir. Benzer varsaymlar Popm o^ S Cety Und tS EnemeS il% 2} Ct n S- 4 9 ' 58) ve Simmelin C onfl .nin ( 964) temelim olutunnaktadr. Sava ve milliyetilik arasndaki balantlar hakknda bkz. Z. Barbu: Nationalism as a source of aggression C IB A (1967) iinde. 2 Kabile" kavramnn tanmlanmasnda byk bir tartma vardr. Afrika literatrnn gncel bir incelemesi iin bkz. King (1976). W .J. Argyle: European nationalism and rican tribalism, Gulliver (1969) iinde Avrupa milliyetilii, zellikle Dou Avru pa ile Afrika kabilecilii arasndaki temel benzerliklere dikkat ekmektedir, fakat (benim kiisel grme gre) Sahra alt Afrikada devlet-temelli kimlikler ve hare ketler m milliyetilik terimi sakl tutulmak kaydyla, bu ikisini karlatrmak hl daha olaandr; bkz. W .A . Lewis (1965) ve Neuberger (1976). 3 Batda etnik uyan zerine geni bir literatr vardr, zellikle Connor (1973), S. Berger (1972) ve Esman (1977) iinde, ek olarak Brand (1978) ve C. Williams (1982) bu almalar gibi Bat Avrupa ve Kuzey Amerikadaki bireysel hareketlere ilikin 9 7 9 )aratlrma ayni zamanda gnmz Avrupa dilsel hareketleri iin bkz. Allardt 4 1945 sonras devlet politikalarnda milliyetiliin sregelen rolne ilikin nemli bir ( 1 9 7 8 1ln Benthem Van den Berhe <1966); av zamanda bkz. Seton-W atson

5 Ulus-devletin temelini zayflatacak gler hakknda, bkz. Said ve Simmons (1976) Giri; ve Deutsch (1969).

288

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

289

6 Bilim adamlar ve onlarn kartlar arasndaki bu milliyeti varsaymlar hakknda, bkz. Sathyamurthy (1983, blm 1). Milliyetiliin mantksal olumsall Gellnerin ' eserinde (1964, blm 7) etkileyici bir ekilde tartlmaktadr; ancak Gellner, mo dern sanayi toplumlarnda bunun sosyolojik gerekliliine vurgu yapmaktadr. 7 Bu W allersteinm (1974, s. 149) yaklamdr: Bir dnya sistemi iinde gl devlet lerin yaratlmas hem gl devletlerde hem de periferide, milliyetiliin ykselii iin tarihsel bir nkouldu." 8 Bu dnceler paralelinde btnlkl bir teori, Nairn (1977, blm 2 ve 9) tarafn dan ileri srlmektedir. Merkez-periferi modelinin Afrikaya uygulanmas iin bkz. Gutkind ve W allerstein (1976, blm 1) 9 Britanyann geliimi rnei iin, sanayi toplumlarnda etnik milliyetiliin ekonomik temelleri zerine nemli bir tartmay alevlendiren H echtere (1975) baknz; i smrgecilik modelinin dier Batl ve endstriyel toplumlara uygulanabilen, deiik bir versiyonu iin bkz.Hechter ve Levi (1979). Bu ekonomik teorilerin bir eletirisi iin bkz, A .D . Sm ith (1981a, blm 2) ve soruna dorudan eilen makalesi ile Connor

to the German Nation una tarihleyen Kedourie (I9 6 0 ). Her durumda, farkl milli yetilik tanmlar kullanlmaktadr.
15 Bkz. Tillynin Girii Tilly (1975); ayn zamanda Tiveyin almas, iinde Tivey (1980). 16 Kemilainen (1964), ve Tipton (1972). 17 Antik dnyada etnik ve rksal duygulara ilikin dikkat ekici bir portre iin bkz. Snowden (1983); eski Romaya ait dnceleri Sherwin-'White (1952) ksaca aklamaktadr. 18 onia isyan hakknda, bkz. Andrewes (1956, s. 123-7); Galyada 5 2 de ve S 21 ve 69da ayaklanmalar olmutur, bkz. W ells ve Barrow (1950, s. 68-9, 113, 131, 155-7). 19 Tell-el-A m am a dnemi hakknda, bkz: Cambridge Ancient History (1973, II/I, x, 6). 20 Bu dneme ilikin genel bir aklama iin bkz. Dixon (1976); ayn zamanda Lasko (1971). 21 Bkz. van den Berghe (1978); ve eletirel bir inceleme iin bkz. Reynolds (1980)'. Daha tatminkr bir aklama van den Berghein (1979) almasnda bulunabilir. 22 ilksel balar hakknda daha sonraki almalara k tutan iki alma Shils (1957) ve C. Geertz: T he Integrative Revolution, iinde Geertz (1963a). 23 Anlam ve sembolizm iin buWebergil gereksinim hakknda, bkz. C. Geertz: Ideology as a cultural system, iinde Apter (1963a). lkselci bakn tutarl bir eletirisi iin bkz. P. Brass: Elite Groups, symbol manipulation and ethnic identity among the Muslims o f South Asia, Taylor ve Yapp (1979) iinde. zellikle Gellner ve Arm strongun gncel almalarnda hem primordialist/arasalc hem de modernist/ perennialist atmalarnn tatminkr bir irdelemesi iin bkz. A .D . Sm ith (1984c); ayn zamanda bkz. Mckay (1982) tarafndan nerilen sentez. 24 Milliyetilik asndan, modern dncelere ve varsaymlara, eskinin asimilasyonu retrospektif ile bakia iyi bir rnek, Levide (1965, blm 2); bu almada, Yunan kent-devleti atmalarna ilikin ilgin bir bak as bulunabilir. 25 sluplar olarak kltrel biimler hakknda, bkz.' Kroeber (1963, s. 3-4, 24-7, 36-40, 71-4); yine de, gzel sanatlarn stilistik gstergelerini, belirli kltr-topluluklanndan ok (Antik Msr ve Yunanistan gibi ilgin istisnalarla), tm uygarlklara ya da farkl faaliyetlere uygular. 26 Epstein (1978); Epstein, Barth ve dierlerinin yaklamlarhakknda baz yorumlar iin bkz. Okamura (1981). 27 Armstrong un kitabnn bal, Nations before Nationalism , yanltcdr, nk Armstrongun almasnn ana blmnde analiz ettii ey etnik kimlikler ve duygular ile (son blmdeki yorumlarnn gsterdii gibi) onlarn modern uluslarn oluumunda oynad rollerdir. Bu byk ve yol gsterici almaya ilikin baka yorumlar iin bkz. bu kitap blm 3 ve A.D . Sm ith (1984c). 28 ikinci ethnie ve uluslar arasndaki aynmlar iin daha fazla kant salamasna karn (1967a, blm 2-3), bu, Gellner, Synder ve hatta Kohnun yukanda ad geen almalanna uygulanr. Ancak bu ayrm Connor (1978) ve Krejci (Ginner ve A rcher (1978) iindeki makale) ile Krejci ve Vemsky (1981) ve ayn zamanda Seton-W atson (1977) tarafndan ortaya konur. 29 Mythomoteur terimi, Armstrong (1982, s. 8-9, 129-67, 293) tarafndan sklkla kulla nlan bir terimdir ve Ramon dAbadal i de Vinyalsin zellikle, A propos du Legs Visigothique en Espagne, Settimane di Studio del Centro Italiano di Studi sullA lt Medioevo, 2 (1958), s. 541 -8 5 den alnmtr. 30 Bkz. Durkheim (1964, s.277-8) ve Nisbet (1965); ayn zamanda bkz. Eisenstadt (1973). 1 Bangala hakknda, bkz. V. Turner: Congo-Kinshasa, iinde Olorunsola (1972); Oksitanlar hakknda, bkz. Coulon ve Morin (1979).

( 1984).
10 D. Bell: Ethnicity and social change, iinde Glazer ve Moynihan (1975) tarafndan etkili bir biimde ana hatlaryla ortaya konan bir gr. Benzer arasalclk Enloe (1973), Brass (1974) ve Brass(1985) gibi dier nemli Amerikan almalannda, ks m en de Horowitz (1985) iinde bulunabilir. 11 Barth (1969), Giri. 12 Keder ve lme ilikin problemlerle ba etmeye alan kltrel sistemler olarak milli yetilik ile din arasndaki ilikiyi tanmlayan (a.g.y., s. 17-25) birka kiiden biri olan B. Anderon (1983); ayn zamanda bkz. Klausner (1960). 13 En tatm inkr aklama iin bkz. Gellner (1983); daha nceki aklamalar iin bkz. Gellner (1964, blm 7) ve Gellner (1973). aklama arasnda ilgin farkllklar olmasna karn, uluslar ile milliyetiliin, her ikisinin de tamamen modern olgular olduklar ve sadece kendine zg belirli sosyo-ekonomik zellikleri ile modern a da grlebilecekleri hkm esasnda temel bir sreklilik vardr. 14 Kesin tarih zerinde farkl dnmelerine karn, ki bazlar iin bu, 1775de Polon yann ikinci kez blnmesi ile, dierlerinde 1776da Amerikada, ve hatta Fransz Devrimi srasnda ortaya kmtr; bu pek.ok tarihinin uzlamasdr (rnein, Hertz (1944) ve Shafer (1955)). Milliyeti ideolojilerin ykseliine ilikin en nemli alma, 1775-90 dnemini Avrupada ve Amerikada milliyeti gelime ve serpilme hareketi olarak gren K ohnun almasdr (1967a, 2. Bask). Fakat Kemilainenin (1964) nemli analizi milliyeti varsaym ve dncelerin onyedinci yzyln sonlanndan iti baren Avrupal eitimli snflar arasndaki uzun gebelik dneminin altn izmekte dir. Bu dnem Marcu (1976) tarafndan onaltnc yzyla kadar gerilere gtrlmektedir, daha nceki aydnlar snf arasnda bir lde milliyeti bilinlenmeyi kabul edilmesine karn, onun tezleri, ideolojik milliyeti/c hareke tinin tarihi iin onsekiznci yzyl sonlarn savunan Breuilly (1982, s. 4-6) tarafndan eletirel bir ekilde yeni den gzden geirilmektedir. Ayn zamanda Kohn (1967a, blm 4) ve Synderin (1976) her ikisinin de hakl bulduu, onyedinci yzylda Hollanda da ve ngiltere de bir milliyetilik problemi vardr, bkz. ngiliz ulusal duygularna ilikin aydnlatc almas ile Kohn (1 9 4 0 ). K am enka;(1976) unu savunmaktadr: M illiyetilik... modern ve balang olarak Avrupal bir grngdr, en iyi ekilde 1789 Fransz Devrimi ile retilen ve simgelenen gelimelerle birlikte anlalabilir (s. 4); ayn ekilde fakat btn doktrini 1806ya, Jenada Prusya baanszlnn ardndan Fichtenin Addresses

290

ULUSLARIN ETNK KKEN

NOTLAR

291

2. Etnik T opluluun T emelleri


32 Halk terimine ilikin olarak eidi itirazlar vardr. Etnik topluluklar, greceimiz gibi (bu kitapta blm 4) yanal ve aristokratik tipte olabilir; sosyalist ve Marksist ideolojiler halk szcn alttakilere, alan snflara ya da alan kitlelere mal ederler; szlk anlam bir eanlaml szckler kalabal ierir, rnein avam, oy hakk olan yurttalar, iiler, kraln tebas, bir yere ait olan ya da bir irketi veya snf oluturan insanlar ya da bir topluluu, rk, ulusu oluturan insanlar, hatta genel ola rak btn insanlar. Etnik ve ethnie terimlerinin artrdktan, zorluklarmz gevek ve bukalemun benzeri bir terimle artrmayacak kadar genitir. 33 H.G. Liddell ve R. Scott; A Greek-English Lexion, 6. Bask, Clarendon Press, Oxford, 1869, ethnos maddesi altnda; bkz. Herodotos I, 101, ayrca, I, 56; ve bir kast ya da kabile olarak, Platon, Republic 290C. 34 Ethnosun alt blm olarak genos iin Herodotos, I, 101; klan olarak genos iin a.g.y. I, 125, soy ya da aile olarak, Homeros, lyada 13, 354. Natio ile anoloji ve natio ile populus arasndaki farklar hakknda bkz. natio maddesi altnda C .T . Lewis ve C. Short: A Latin Dictionary, Clarendon Press, 1879, 1. Bask, yeniden basm 1955. Na tio kavramndaki deiiklikler hakkndaki yararl analizleri iin bkz. Zernatto, (1944) ve Hertz (1944, blm 1): gem, Romallar tarafndan, uygarlam halklar iin, natio uzak, geri kalm halklar iin kullanlm, populus u ise kendi Romal halklar iin kullanmlardr. Gensin byk halk anlamnda kullanm Ortaada da devam etmitir, rn. gern Angloroum; klasik kullanmlarda byk uyumsuzluklar olmadnn fark edilebileceini eklemek gerekmesine ramen, klasik Yunan ethnos ve genos kullanm larna zt birok durum vardr. 35 T arih ve kltr hakknda ayn vurgu Scherm erhonda (1970, s. 12) bulunabilir, etnik topluluk gerek ya da varsaylan ortak atalara, ortak tarihsel gemiin anlarna, bir halk olularnn z olarak tanmlanan bir veya daha fazla sembolik unsura odakla nan byk bir toplum halindeki kollektivite... Grup yeleri arasnda bir tr bilin, gerekli bir uyum olarak tanmlanmtr; etimie gnmzde ounluklan iermesine veya belli bir teritoryal devletin tek topluluu gibi anlamlar tamasna karn, burada hl aznlklar olarak alnmtr. Ayrca bkz. Guy Heraudun yazlan, zellikle Heraud (1963), onun vurgusu tarihten ok dil zerinedir. 36 Sembolik yaklam, ksmen W eberin kan ba ve dilden ok tarihsel anlar ve dile ilgisinden kaynaklanmaktadr, bkz. W eber (1968,1/5). W eber in uluslar ve milliyetilik zerine yaklam ksaca A .D . Sm ith (1983b) ve Beetham da (1974) tartlmtr. 37 Sonuta, etnisite Durkheimc bir toplumsal olgudur , ancak Durkheim etnisite vt milliyetilik sorunlarn pek ele almamtr; fakat bkz. M itchell (1931). Ortak tarih ve kltrden kaynaklanan kimliin boyutlar ilgin bir ekilde Isaacs (1975) tarafndan tartlmtr, bir kltrel gelenek olarak etnisite tartmas iin Lal (1983). 38 Adonaym, kutsal kitaptaki kullanm. Kitab- Mukaddeste srailoullar dini vc Tanrnn adlan iin bkz. Kaufmann (1961, s. 127-31, 163-5, 295-8). 39 Beta srail (Falaalar) hakknda bkz. ksa bir zet, Parfitt (1985), birinci binylm ilk yzyllarnda Gney A rabistandan A ntik Etiyopyal Aksum Krallna gelen Yahudilemi gmenler olarak ele almaktadr. 40 Yugoslavyada milliyetlerin bugnk durumu iin bkz. Schhpflin (1980), Krejci v Velimsky (1981, blm 10). Gellner (1983, s. 71-72) Yugoslavyadaki nfus saymn da, Bosnal Mslmanlarn son zamanlarda Mslman etnik ismini tercih etmelirini tartr fakat unu sormaz: nereye kadar, iyice ekillenmi ve tannm bir et/ri-

(ki gerekten ayr bir topluluk -v e bir isim - olarak tannmamlardr) oluturduklarn hissettiler. Ayn ey belki Bulgaristandaki Trkler iin de geerlidir; onlar hom ojen letirme teebbslerine ramen, kendi atalarna ilikin detleri ve gelenekleri sr drmede srarc oldular, bkz. Horak (1985, s. 3 0 0 -3 0 4 ). Polonya ismi de, Polona ka bileleri bir teritoryal krallk ierisinde birletirildikleri iin, ancak S birinci binyln sonlarnda yava yava kabul edildi; Pobne Polacy (Polonyallar) ve Polskaya (Polon ya) dnt, bkz. Gieysztor vd. (1962, blm 1). nceleri de, Shakespearein Romeo ve Julietinde (II. Perde, sahne 2), ad vernie kiisel kimlik iin ok nemli bir ey olarak ele alnyordu; dramada btn katlmclar iin, Romeonun varl ailesinin isminden kaynaklanyordu ve gen Julietin arzulan, kendisini ve sevgilisini kanlmaz olarak yok eden trajedinin esas ksmn oluturuyordu. 41 Irk ile etnisite arasndaki farklar van der Berghe (1967, blm 1) ve Kuper (1974, s. 44) tarafndan tartlmtr, fakat bkz. Horowitz (1985, s. 41-50). Bizim amalar mz asndan, belli doutan ve deimez olan fiziksel zellikler e atfedilen (kendine ya da dierlerine) toplumsal dncedeki rk, daha geni bir etnik fenomenin alt tr olarak deerlendirilir. Fakat, ortak soy m iti tamamen zneldir ve bu doutan ve deimez olan fiziksel veya genetik zellikler nitelendinnesiyle tout court eitlenmemdiiiir. 42 rn. B. Barber: Social Mobility in India, Silverberg (1968) iinde, Dumontun (1970) Homo Hierachchius tartmas, Madan (1971) iinde. 43 Bu mythomoteurler hakknda bkz. Armstrong (1982, s. 8-9, 293-7) ve Tudor (1972). Bu etnik mitolojilerin bileenleri ve ilevleri iin bkz. A .D . Sm ith (1984b) ve bu kitapta blm 8. 44 Baz siyasal mitolojiler iin bkz. Tudor (1972, blm 3 -4 ). Genel olarak Hint-Avrupa mitleri iin bkz. O osten (1985) ve Ellis Davidson (1984); mitin anlamlarnn kulla nmlar iin bkz. Kirk (1973). 45 Bu tarz tarihin iirsel ve metaforik niteliklerinin analizi iin bkz. Nisbet (1969); Ho meros, Ossian ve Kitab- Mukaddes ile ilgili Rom antik akm iin bkz. Honour (1968, zellikle blm 3) 46 Akzin (1964, s. 30-31) 47 Siyah kltr hakknda bkz. Cruse (1967), bir rk bilincinin ve pan-Siyah duyarl lnn gelimesi hakknda bkz. Legum (1962) ve Brotz (1966). 48 Bunun hakknda bkz. Hanham (1969), W ebb (1977). 49 svirelileri bir arada tutmu olan (ve hl tutan) hereyin stndeki ballklann etkileyici bir analizi iin bkz. Siegfried (1950); W arburton (1976). 50 Gal rnei iin bkz. Morgan (1975). W eber, milliyetin gerekli bir unsuru olarak bu dilin yetersizlii noktasn vurgulamtr, bkz. W eber (1977, s. 171-9). 51 Jura nin sorunlar hakknda bkz. W . Petersen: O n the sub-nations of the Europe, Glazer ve Moynihan (1975) iinde; Srp-Hrvat blnmesi hakknda bkz. Schpflifi (1980), Singleton (1985). 52 Siyaset ve dinde baml bir faktr olarak dil hakknda bkz. Armstrong ( 1982, blm 8), A .D . Sm ith ( 1982). Ortaa Avrupas ndaki neminden dolay bile kmsenme melidir, bkz. Bloch (1961, II, s. 431-7). 53 Belika rneinin detayl bir analizi iin bkz. A . Zolberg: Splitting the difference: Fdralisation without federalism in Belgium, iinde Esman (1977); Petersen, iinde Glazer ve Moynihan (1975). Batl bilim adamlar her neyi nesnel bir kriter olarak kabul ederlerse etsinler, gerekte, douya doru gidildike, din, ortak etnisite duygusu nun tanmlanmasnda, dilden daha fazla baskn olmaktadr. Bu nedenle, Richard Frye, baka parlak bir almasnda, The Heritage o f Persia (1966), ethnieyi, kat bir biimde,

292

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

293

randa (ve Ortadounun baka bir yerinde) din ve geleneklerin oynad rol gizle me eiliminde olan dilsel-kriter bakmndan tanmlamaktadr. Greceimiz gibi, O rta doulu, Asyal ve Katta Avrupal (Lehler, Srplar.Hrvatlar, Yunanllar, rlandallar) ev sahibi ethnie, mevcut dilsel farkllklardan ok kendi ayrt edici dinsel uygulama larm ve topluluklarn kendi kimlik anlaylar iin daha hayati olarak grmektedir. Klasik ve Yakndoulu bilim adamlar, ounlukla bizzat birka dil bilirler ve en azn dan genellikle kaybolmu antik dillerde uzun bir raklk dnemine hizmet eden, lml bir dilsel milliyetilikten etkilenirler, dili dier faktrlerin arasnda saymay, ounlukla etnik farklln srf bir dilsel kriteri olarak ele almay tercih ederler. 54 Kiinin kendine ait olan toprak ile salanan yere ilikin vatanperverlik uyarcs hakknda, bkz. Doob (1964); ve bunun Dou Avrupadaki nemi iin bkz. Peardon (1983, blm 1 ve 4). 55 Yukandaki hususlar bu kitabn 8. blmnde ayrntl olarak ele alnmtr; ayn zaman da bkz. Sm ith ve Williams (1983). 56 Ukraynallar rnei iin bkz. Armstrong (1963) ve Szporluk (1979, zellikle blm 3 ); birok Afrikal ethnie arasnda yazl geleneklerin olmamas ve kolektif hatra ve kimlii engelleyen usuller hakknda, bkz. Mazrui (1985). 57 Bu Afrikal toplumlar ve onlarn yerli retim biimi hakknda, bkz. C. CoqueiryVidrovitch: T h e political economy of the African peasantry and modes of produc tion, Gutkind ve W allerstein (1976) iinde. 58 Colboum (1959, zellikle blm 5); ilk uygarlklarn ykselii hakknda arkeolojik kantlar iin bkz. Daniel (1971) ve Braidwood ve Willey (1962). 59 Kyl toplumlara ilikin klasik alma Redfieldden (1960) kalmtr. Daha ada analizler iin bkz. Shanin (1971) ve eitli kapitalist ncesi retim biimleri hakkn da, Marks (1964). Alm an kabilelerin ngilterede ilk yerlemelerine ilikin ilgin bir rnek alma vardr, R. Hodges: T he A nglo-Saxon migrations , iinde L. Smith (1984) iinde. 60 Nostaljinin kullanmlar ve tipleri hakknda, bkz. Armstrong (1982, blm 2). Ka bile yaamnn erdemleri ve onun dayanmasna (asabbiye) olan Arap nostaljisi, en ak ekilde bni Haldunun sosyolojisindedir, bunun hakknda bkz. Hail (1985, s. 91 -8 ); bu, ilkel l yaam ve dini iin Arap zlemini yanstmaktadr. Yar-gebc kabile kkenleri iin srail nostaljisi hakknda, bkz. W eber (1952) ve Kohn (1929, s, 23); Suudi Arabistanda Vehhabi hareketi Antik Rekabler ile Kenan kent uygarl nn gszletirici etkisine, sonuta yava yava nfuz eden suistimale ve putperestlik e kart olarak ilkel l dininin eskiden kalma sadelik ve sertliine dayanan Amos ve lyasa benzemektedir. Grld kadaryla, Rekabler antik ideallere benzer bir .geri dn amalamlardr; onlar topra ekip bimeyi ve arab kk gren Pri ten gebelerdi. Fakat ayn zamanda bu ilk yeniliki hareket yabanc detlere kar milliyeti bir protestoyu da beraberinde getirmiti. 61 Somali hakknda, bkz. Lewis (1980, blm 1-2). Aile balar ile hl aktif bir politik g olan ve Ortaa ortalanna hl gl soyktksel bir nostalji duyan feodal aristok rasiler hakknda, bkz. Bloch (1961,1/3, zellikle s. 139-41). 62 Yahudi yaradl miti iin, bkz. Genesis 11: 10-27; Helen yaradl mitleri iin bkz. insanln Be Dnemi, Deukalion ve Pyrrha Tufan ve onlann oullannn destan ve Apolic dorus ve Pausaniasta anlatlan Hellen ve onun ocuklar, Doros, Aiolos, yon ve A kaios ile Theogonia 211-32, ve Works and Days 109-201; bkz. Graves (1 9 6 0 ,1, s. 33-7, 138-43, 158-62). Smer Yaradl ve Glgam destanlar hakknda, bkz. Jacobsen (1976, blm 6-7).

63 Ortodoks kilise konsilleri hakknda, bkz. W are (1984, blm 2); Ennenistanda Gregoryen kilisesinin ykselii hakknda, bkz. Atiya (1968, Ksm IV). 64 Bu ayrlk tarikatlar ve kiliseler hakknda, bkz. bu kitabn 5. blm, ve Atiya (1968 Ksm I, II, III ve V I). 65 Sih kkenler hakknda, bkz. Thapar (1966, s. 308-12). 66 Pagan Bunna ve Theravada Budaclmn rol hakknda aydnlatc bir alma iin, bkz. Sarkisyanz (1964). 67 Albi here tikleri hakknda, bkz. Runciman (1947); ve Keen (1969, s. 139-43). 68 Bizansl, Ermeni ve Yahudi din adamlarnn rol hakknda, bkz. Armstrong (1982, blm 7). Babil Yeniyl Festivali hakknda, bkz. Frankfort (1948, blm 22); PanAthena festivali hakknda, bkz. Andrewes (1971, blm 11). 69 Mkemmel bir aklama iin bkz. W elch (1966). 70 Kutsal Kitaba ilikin yarglar iin Rut 1: 16-18; sonraki Ortodoks yorumlar iin bkz. Kaplan (1976, s. 20-22). 71 Sava ve toplum arasndaki iliki hakknda genel bir alan aratrmas iin bkz. Bramson ve Goethals (1964) ve Bond ve Roy (1975). 72 Klasik meydan muharebesinin parlak bir deerlendirmesi iin, bkz. Connolly (1981) ; antikitedeki baz methiyeler iin, bkz. M er-ne-ptahn lah Zaferi ( 1230 civar) Hritchard (1958, s. 231) iinde: Yere kapanm prensler, A m an! diyor Kaldrmyor biri bile ban Dokuz Batan. znt Tehenu iin, Yatm Hatti; Yamalanan Kenan, btn uursuzluklaryla; Ele geirilmi Akelon; G ezere deer biilmi; sanki hi varolmam Yanoam, yle bir halde ki; srail yakp yklm, ama tohumu deil; Dul kald Hurru, Msr iin; Birlikte btn topraklar, onlar yatm; Rahat durmayan herkes, kuatlm Yukar ve Aa Msr Kral tarafnca; Ba-en-Re Mari-Amon; olu R ann; M er-ne-ptah Hotep-bir-Maat, Yaam veriyor her gn, Ra gibi. Asur yaztlar daha da heybetliydi: Byk kral, meru kral, yeryznn kral, Asur kral: Adad-nirarinin m lkiyeti... yeryznn drt bucandaki prensleri kendine itaat ettird i... (a.g.y., s. 192); veya Sargon yaztlar II (721-705): Krallmn terr dolu gz kamatrcl onu kr etti ve terr onu yendi. O , onu (ki o Yunan) prangalarla, zincirlerle ve demir bantlarla devirdi, ve onlar Asura onu (Etiyopya kraln) getirdiler, uzun bir yolculuk... (a.g.y., s. 197). Efendim Ashurun terr dolu gzkamatrcl, Meluhha kralna (her naslsa) haddi ni bildirdi... Ben, tpk bir balk gibi, Bat Denizinin ortasnda (adalarda) yaayan Yunanllara (yonyallar) tutuldum, (a.g.y., s. 196). Kuzey Suriyedeki Kade sava iin, bkz. Roux (1964, s. 235). 73 Bkz. Simmel (1964, s. 92-3): Bir atma, devletin yelerini yle skca bir araya getirir ve onlar bu tr bir homojen drtye tabi tutar ki, onlar ya tamamen buna

294

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

295

74 75 76 77 78

uymak ya da bunu tamamen reddetmek zorundadrlar. Bu, dar ile bir savan, isel atmalarla rahatsz olan ve b tr atmalarn stesinden gelmeyi amalayan, yok sa kesinlikle dalacak olan bir devletin genellikle son ansdr. rneklerle daha btnlkl bir tartma iin bkz. A.D . Sm ith (1981b). Simme{ (1964, s. 8 8 ); bkz. Tilly (1975), Giri, s. 42: Sava devleti, devlet de sava yaratr; baz devletler kaybeder ve belki de etnfuelerini de kaybeder. M odern dnyada uzun ve topyekn savalann etkileri en ak ekilde Dnya Savala rnda grlr, bkz. Marwick (1974, zellikle s. 55-6, 123, 132, 153 ve izleyen sayfalar). Mool rnei iin bkz. MacNeill (1963, s. 4 8 6-94); Tatarlar hakknda bkz Zenkovsky (1 9 6 0 ). Ptolemaios rnei iin bkz. Grant (1982, s. 37-48). Elbette btn faktrler ethnienin kurulmasna ynelik deildir. Srdrlen savalar Sasani ran ya da onikinci yzyl Bizans gibi devletleri tketmitir; kesin bir yengi Burgundlar, ve belki de Asurlular rneinde olduu gibi, bir ethnieyi ne karabilir; smrgeletirme, Mslman ynetimindeki Msr rneinde olduu gibi, etnik algy yerle bir edebilir. Bunlar ve dier istisnalar iin bkz. A .D . Sm ith (1981b) ve Andreski

(1954, s. 111-5). 79 Smerliler ve Msrllar bir yana braklacak olursa, m nc binylda Elamllar, Nbyeliler, Kenanllar, Amoriler, ve Anadoluda muhtemelen Luviler ile karlaabili riz. Bkz. Mallowan (1965) ve Lloyd (1967) ve Cambridge A ncient Hitory 1/2, blm 11 (vi), 13 (ii) ve 18 (vi). 80 M acar bir antemurale ethnie rnei iin bkz. Armstrong (1982, s. 47-51). Kyl kkenle ya da d savalar harcyla berkitilmi olan iyi oluturulmu bir ethnie kavram, 5. Blmde tartlan Fenike rneinde de grld gibi sorunludur. Soy miti kadar yaam geleneklerinin varl ve toplluun benzersiz hayat tarz da vazgeilemezdir ve bu, grup orijinal yaam alanndan koparlmadan nce, ncelikle nesiller aras bir sreklilik gerektirir. 81 Bu zellii vurgulayan bir giri iin bkz. Frankfort (1954, blm 4) ve kralln blnme sindeki faktrler iin bkz. Frankfort (1948). D aha yakn tarihli bir analiz iin bkz. David (1982). 82 Smerli kent-devleti yaps hakknda bkz. Frankfort (1954, blm 3) ; nc Ur Hane dan ynetimindeki genileyen bir pan-Smer birlii iin, bkz. Roux (1964, blm 10). 83 Mezopotamya uygarlnn bu erken aamas hakknda bkz. F. Hole: Investigating the origins o f Mesopotomian civilisation, Sabloff ve Lamberg-Karlovsky (1974). 84 Erken dnem Msr hissiyat hakknda, bkz. Trigger et al. (1983, zellikle s. 188-202) ; Smerliler hakknda bkz.: Kramer (1963, zellikle s. 260). ( 85 Harappa uygarl hakknda (bilim adamlarnca izilen haliyle) bkz. Daniel (1971); Aryan nfuzu hakknda bkz. Thapar (1966, blm 1-2). 86 Tell-el-A m arna dnemi hakknda bkz. Roux (1964, blm 16); Yakndou A ntikite si halklar zerine genel bir aratrma iin bkz. M oscati (1962). 87 ounlukla tabi olan dier halklarn Asurvari simgeleri iin bkz. Reade (1983) ve Frankfort (1970, blm 6).

3. Tarihte Ethnie ve Etnisizm


88 Bkz. W eber (1947, s. 171-6). 89 Bu slogann modern dnyada kullanm iin, bkz. Levenson (1959); ve bugn, As yada ve Afrikada gelimekte olan lkelerin liderlerinin, Batllamay ve balanglar

-arzu edilen deiikliklerin meruluunu salamak iin d ir- birbirine balamay kartran eitli yollar hakknda bkz. M . Matossian: Ideplogies of delayed industria lisation: some tensions and ambiguities iinde Kautsky (1962). 90 Ortaalarda ya da Antikitedeki etnomerkezcilik zerine genel almalar yoktur; fakat eski Yunandaki ve Roma'daki tutumlar hakknda, bkz. Fondation Hardttaki (1962) makaleler ile Sherwin-W hite (1952). Antikitede renk'e dayal nyarglann bulunmadna dair, bkz. Snowden (1983). 91 Kleistenik refomlar hakknda, bkz. Hignett (1952, blm 6). Beinci yzyln bala rnda Atina demokrasisi ve 4 6 2 deki Akhun reformlar ile Aiskhylosun Oresteiasnm siyasal amalar hakkmdaki nerme zerine, bkz. Forrest (1966, blm 9). 92 Etnisitenin eninde sonunda, yaygn olarak grlen yabancnn varl ve iletiim eksiklii gerekliinden kaynaklandna dair teoriye ilikin olarak bkz. Armstrong (1982, s. 2-3); hem skandinavyada hem de Bat Afrikada bu engeller karsnda haberlemek durumunda kalan farkl dile dayal gruplar iin, bkz. H. W olff: Intelli gibility and inter-ethnic attitudes, Fishman (1968) iinde. 93 Tem el kimlik ile ilgili sembollere ilikin, bkz. Isaacs (1975). Herder'in uzun zaman nce, etnik kimlik ve etnik beka iin kltrel mirasn btn unsurlar (folk mzik ve dansa byk nem vermitir.) zerinde srarla durduunu ilave etmeliyim; bkz. Bar nard (1965) ve Berlin (1976). 94 Bkz. Eberhard (1977, s. 301-303). 95 Chilembwein ykselii zerine, bkz. Shepperson ve Price (1958) ; aynca Shpperson (1960). 96 Kambanguist ve dier orta Afrika kkenli millenyumcular hakknda, bkz. Balandier (1953). 97 Bu ykseli ve yazt iin, bkz. Roux (1964, blm 10). 98 Bu yazt iin, bkz. Moscati (1962, s. 110), aktaran J.B . Pritchard (ed.) A ncient Near Eastern Texts relating to the Old Testament, kinci bask, Princeton University Press, 1955. Hyksoslann kovuluuna ilikin detayl bilgi, bkz. Pritchardt (1958, s. 173-5) ve Trigger vd. (1983, s. 149-60, 173-4). 99 Halen bir Rus etnisitesinden ne boyutta sz edebildiimiz belli deil; yneticilerin ve Polonyal-Litvanyah soylularn ounun Katolikliklerinin aksine, Dou Slavlarn temel ba Ortodoks dinleriydi, bkz. Pipes (1977, s. 37-9). 100 Bkz. Jeanne D A rcn ve ngiliz soylular karsnda gelgitler iinde onun deien rolyle ilgili W arnerin mkemmel almas (1983, zellikle blm 3-4). Onbeinci yzyldan nce zellikle bir Fransz vatanseverliinin derinliini ve boyutunu, iirlerden ve gnlklerden ortaya karmann zorluktan zerine bir ilk alma, bkz. Kirkland ( 1938). 101 Bkz. Atkinson (1960, blm 5) ve Bissonun (1982) bildirisi, erken dnem Barselona Kontluklarnn Gestas hakknda; Katalanlar, Reconquistay Valencia ve Balear Adalarna yaymalaryla, kendi bilinlerine ancak onnc yzyln ilk dnemlerinde varm olsalarda da, Barselona Kontluklan bamszlklann Karolenj Franklarndan S 900 itibaryla zorla almlardr. 102 Rollo ve dkal hakknda, bkz. Jones (1973, III/3, s. 229-32); ayrca IV/3, s. 394-5). 103 Norman tarihileri ve mitleri hakknda, bkz. R.H. Davis (1976, blm 2). 104 Bkz. Oppenheim (1977, s. 152-3) ve Roux (1964, s. 34 6 -5 3 ). 105 M anetho ve Ptolemaios Msr ilikileri hakknda, bkz. Grant (1982, s. 3 7 -4 8 ). Manethonun tarihi zerine, bkz.Trigger vd. (1983, s. 152-3). 106 Ortaa Etiyopya tarihi zerine ksa bir deerlendirme iin, bkz. Ullendorf (1973, blm 4 ); erken dnem Etiyopya dininin ve kltrnn semitik karakteri hakknda. Bkz. M oscati (1957, blm 9) ve Kessler (1985, blm 1-2).

296

ULUSLARIN ETNK KKEN

NOTLAR

297

107 Yeni kralln dirilii, bkz Trigger vd. (1983, s. 183-278); Yeni Krallk dneminde Msr ynetimi ve eitimi zerine, bkz. Beyer (1959). 108Frye (1966, s. 239, 258-61); ve apur, Kartir ve Akhunlar iin, a.g.y., s. 240-56, ayrca kitabn 5. blmne baklabilir (38. dipnot). 109 Roux (1964, blm 10); tam bir sunum iin, bkz. Cambridge Ancient History 1/2, XX II. blm s. 1-6. 110 Peygambere zg bu tema iin, bkz. Heschel (1969. zellikle blm 6 ve 8); lyas figr, zellikle Yahudi geleneinde manaldr, bkz. W iener (1978, zellikle s. 77), lyasn hayat hakknda, bkz. I Krallar 17-11 Krallar 2. 111 Virgilius, Gergica II, 136-74; Horatius, Odes I, 35, 37; III, 3, 5, 6; zel ve tarihsel balam iin, bkz. Highet (1959, s.67-74, 131-2). 112 Trabzon ve Komnenoslar hakknda, bkz. Runcimen (1975, blm 6); Bizans mparatorluunun son dnemlerine ilikin, bkz. Baynes ve Moss (1969, s. 33-50). 113 Bkz. Hopkins (1978), Yunanistanda kle ticareti, geleneksel ekonomi ve kltrn bozulmasna yol aacak kadar kitlesel dzeyde deildi, bkz. Finley (1981, Ksm II). 114 Vernadsky (1969. s. 129-33); ve M. Cherniavsky: Russia. Ranum (1975, zellikle s. 135-40) iinde. 115 Cambridge History o f Iran (1983) III/2. blm 27a. M aninin doktrini ve kaderi hakkn da; Zerdt reformlarna ilikin, a.g.y. III/I, blm 4. 116 Bilge edebiyat hakknda, bkz. Seltzer (1980, blm 3); T obit ve Helenletirmenin ekonomik arkaplan, bkz. Tcherikoverin gvenilir bir deerlendinnesi (1970, Ksm I). 1171. Makabiler 2; 15-30. Makabi ykseliinin bir deerlendirmesi iin Pearlman (1973), ve Helenistik arkaplan iin, Tcherikover (197, Ksm I) ve Hengel (1980). srailoullar-Yahudi balamnda Makabi ykselii iin, bkz. Bright (1978, s. 416-47). 118 osephos hakkyda, bkz. R ajakn ayrntl almas (1983). osephosun Zelotlar hakkndaki yanl tutumlar Brandon (1967, blm 2) tarafndan dikkatle zmlenmitir. 119 Rom ann Yahudiyeyi istilas ve Yahudilerin direniiyle ilgili parlak bir anlatm iin, bkz. Maccoby (1974). Dnemin genel tarihi hakknda, bkz. Grant (1973) ve Eliezer ben Yair ynetiminde S 73 ylnda Masadadaki son Zelot direnii iin, bkz. Yadin (1966, osephosun Jewish War VUde kaytl konumalarndan alnt, s. 323-33). Zelotizinin genel eilimleri zerine, bkz. osephosun Antiquities o f the Jews XVIII, 4-5: Drdnc felsefi mezhebi bu Galileli Yahuda tarafndan kurulmutur. Mezheptekiler (Zelotlar), genel olarak Ferisi doktrini iinde bir araya geldiler; fakat, kendilerinin tek hkimi ve efendisi olarak T anrya sadk kaldklar iin galebe gelmez bir zgrlk akna sahiptiler. 120 Bu ayrm, bir lde, tarihsel rneklerde tarttm, A . D. Smith (1984a) iinde; ayrca baz rk mitleri iin, bkz. Poliakov (1974). 121 Kievin dmesinden ok sonra yaplan bu merulatrma hakknda (1169da Rostkovlu Andrei Bogoliubskii fethedilen Kievi bakent yapmaya burun kvmut), bkz. Annstrong (1982, s. 148-51); Muhtemelen, Kiev mirasna ilikin Litvanyallann id dialarna karlk venne tasarland. Kiev Ruslar ve ardllar hakknda, Pipes (1977, blm 2) ve K ochan (1963, 1-3). 122M erovenj ve Karolenj devletleri iin, bkz. Anderson (1974a, Ksm I, s. 128-44), ve D ixon (1976); Troya soyu ve bunun yannda, Frank nsanlar Masasnda (Mannusun yerini alan Alaneusla) gsterildii ekilde, Nuhun olu Yafetten gelen ve yeryzndeki oul, Mannus ve onun olundan gelen dier bir soy iin, bkz. S. Reynouldun (1983) aydnlatc deerlendirmesi. 123 Franklar ve Capetlerin Papalka merulatnlmas iin, bkz. Armstrong (1982, s. 152-9).

124 A.g.y.; erken ve ge dnem feodal Fransz devletinin ksa bir deerlendirmesi iin, bkz. A. Lewis (1974); ayrca bkz. Kantorowicz (1951) ve Bloch (1961, II, s. 431-7). 125 Ahenaton hakknda. Bkz. Trigger vd. (1983, s. 219-22); devletin etkisi ve onun tanrkrallar hakkndaki Msr dncesi zerine, J. W ilson: Msr, Frankfort vd. (1949, blm III) iinde; aynca bkz. David (1982, s. 155-71). 126 Asur krallarnn ilevleri zerine, bkz. Roux (1964, blm 21); ve ok genel olarak Mezopotamyadakiler hakknda, bkz. Oppenheim (1977). 127 Bizans sanatndaki simgeler zerine, bkz. Runciman (1975); ve Bizans imparatoru nun ilevi iin, Armstrong (1982, s. 145-8) ve Runciman (1977). 128 Bizans'n gerilemesi, bkz. Baynes ve Moss (1969, blm 1); Yunan dili iin, a.g.y. (blm 9). Annstrong ( 1982, s. 178-81), 12 04den sonra Bizansn yeni erken gelimi milliyetilii ve Helenizme dnn tartr. Dinsel boyutlar ve Latince kartl iin, bkz. Sherrard (1969, s. 7-11, 54-5, 102-9-110-22 ve zellikle 139-63). 129 Bu Ortaa talyan kent devletlerinin campanilismosu hakknda, bkz. Waley (1969, s. 7-11, 54-5, 102-9, 110-22 ve zellikle 139-63). 130 Gney talya, gerekten, zellikle Norman istilalar ve spanyol ynetiminden sonra, modern zamanlardaki Italyan birlii ve dayanmasnn ciddi tezahrleriyle, radikal olarak farkl yollar gelitinnitir, bkz. Beales ( 1971 ). Onbeinci ve onaltnc yzyllardaki baz ilk birleme planlan iin, bkz. Marcu (1976) ve eletiriler iin, Breuilly (1982, s. 4 -6); Daha ondrdnc yzylda, Cola da Rienzo ve Petrarca, Katolik ve Romal ideallerle ve kabullerle donanm olsalar da, talyan dayanmas duygusunu gstermi lerdir, bkz. Kohn (1967a, blm 3). 131 Bu ilk-demokratik karakter zerine, bkz. Frankfort (1954, blm 3 ); Pan-Smer kl tr ve hissiyatnn gelimesi zerine, bkz. Kramer (1963, blm 7); kent devletleri mit ve sembollerinin Pan-Smer imparatorluk mythomoteuruna dnm zerine, bkz. Annstrong (1982, s. 131-2). 132 Kent devletlerine ilikin, bkz. Ehrenburg (1960); sekizinci yzyldan altnc yzy la kadar khinler, birlikler ve oyunlara itibar ettii bu Pan-Helen yaklamlarn genile mesi zerine, bkz. R. Schlaifer: Greek theories o f slavery from Homer to Aristotle, Finley (1961) iinde; ayrca bkz. A. Andrewes: T h e Growth o f the city-state, LyoldJones (1965) iinde. 133 Altnc yzylda Sikyon ve baka yerlerdeki etnik huzursuzluklar hakknda, bkz. Andrewes (1956, blm 5). Yunan topluluklan arasndaki etnik yanlmalann genilii ve derinlii hakknda baz tartmalar bulunmaktadr; bazlan bunlann yzeysel olduk larn dnmektedir, Alty (1982) gibi dierleri ise, en azndan beinci yzyl boyun ca, nemli ve siyasal olarak anlaml bulmaktadr. Peloponnessos savalan srasnda her iki taraftaki etnik akrabala sk sk bavurulurdu; onial ve Dorlu kurulu mitleri nin bilgisi yaygnd; geleneklerinde, kltlerinde, takvimlerinde ve kabile sistemlerin de, Dorlar ve oniallar arasnda olduu gibi, farkllklar vard, bkz. Huxley (1966). Thukydides de, Peloponnessos savalannda Dorlarla kar karya gelen oniallann her adan askeri olarak kendine zgvenlerinin eksik (Atina da dahil) olduuna ilikin ortak kanlardan sk sk sz eder. Herodotos, bir Dor olarak, oniallann zayfl na ilikin bu kmsemeyi paylayor (her ne kadar kendine zgveni olan A tinay hari tutsa da) ve Dor atalanyla vnen Dor galiplere adanan Pindarosun Odesine tmyle onay verdi. Altye gre, bu etnik muhakemelerin siyasal tezahrleri oldu nk, bunlar, Yunan usunda iyi muhakemeler (hem eylemlerin aklanmasnda ve hem de eyleme etkisinde) olarak kendini kurmutu ve bylece etnik farkllk larn, bu olgu sayesinde, insanlarn eylemi zerinde nfuz etmeye gleri olacakt

298

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

299'

(a.g.y., s. 7). A ncak, Alty ilgisini siyasal eylemle snrlamaktadr; oysa etnisite (Dor ve onia ya da daha geni olarak Helen) sanat ve mimari, giyim, mzik, iir, diyalekt ve din gibi baka birok alanda kendisini gsterir (Dorlar Ion kiliselerine giremezlerdi, ve bu yzden Spartal Kleomenes A tinadaki Akropolise ayak basamazd). stelik, bir dereceye kadar oniallar, Dorlar, Aeolisliler, Biyotiyallar, zellikle de Helen mit, ba ve kurumlaryla kendilerini Helen olarak hissediyorlard; daha kk (oniallar, Dorlar vb.) etnik sadakat ve hissiyat evreleriyle daha bykler (Helenler) arasnda ki iliki aratrlmay gerektirmektedir. oniallar ve Kk Asyadaki Aeolisler zeri ne, bkz. Huxley (1966) ve Burn (1960), s. 6-7, 48-50, 55, 98-100, 210-14, ve 62). Yldzlannn parlak olmad Perslere kar ayaklanma ( 499-94) srecinde, federal bir para retmi olmalarna ramen, on kent devletleri, T alesin on federal birlii nerisini kabul etmek iin fazla bamszd, (a.g.y., s. 3 34-6), ayrca bkz. Andrewes (1971, blm 3). 134 Bkz. Andrewes (1971, blm 8). A ntik Yunanda snf mcadelesi ve klelik zerine, bkz. Finley (1981, zellikle II. Ksm) ve Ste Croix (1981). Yunan kent devletlerinde i ihtilaflar iin, bkz. Forrest (1966). 135 Levi (1965, s. 47-8) Yunan kent devletleri arasndaki atmalar, Pers dmanlara kari Hellasn liderliini ele geirmek iin, bu rekabetin bir sonucu olarak aklama ya alr. Hi phe yok ki, Perslere kar zafer Pan-Helen bilincini, beinci yzyl boyunca canl tuttu, fakat toplumsal ihtilaflar, herhangi bir Pan-Helen siyasal birle mesini engellemede, en az polis kibri ya da polis rekabeti kadar nemliydi; bkz. Burn (1978, blm 9-10). 136 Beinci ve drdnc yzyllardaki Pan-Helenizm, soydan ziyade kltrel bir ey hali ne gelme eiliminde olmutur, bkz.H. Schwabl: Das Bild Der fremden W elt bei den Frhen G riechen, ve Hans Ditter: Die Hellenen-Barbaren-Antithese im Zeitalter der Perserkriege. iinde Fondation Hart (1962). Perslerle aralarndaki tezat ok yn lyd: Uygarlk ve barbarlk, zgrlk ve klelik, ak kltr ve anlalmaz kltr, yaratclk ve kr krne taklit etme. Bu farkllklann nedeni: Pers istilalarndan nce Heilasn sahip olduu dayanmann dinsel ve dilsel olmas ve bunlarn Homeros destannda toplanmasyd. 137 Amos 9:7; Yeremya 25:9. Eski brani dinininde Evrenselcilik ve tektanrclk zerine, bkz. Kaufmann (1961, s. 127-31). 138 Mika 4:5; Her topluluun kendi tanrlarnn olmasnn doal olduunu varsaymayan evrenselci bir anlamda olmasna ramen, bu byle olmutur. Bu kehanetle ilgili mesaj hakknda, bkz. Baeck (1948), Heschel (1969). Ezrann reformlar ve bu dneme zg sorunlarla ilgili olarak, bkz. Bright (1978, s. 3 7 9-90). Musevi cemaatinin by mesi zerine, bkz. Neusner (1952, blm 13). 139M in ann toplumsal meselelere olan ilgisi zerine, bkz. Neusner (1981). Kumran tarikatnn Yeni A hitinde, Mesihi a, takdis edilen Davudcu kral ve onun da ze rindeki Aaron Evininin Yksek Rahibi olan iki kii tarafndan ynetilmek durumun dayd; bkz. R.J. Zwi Werblowsky: Messianism in Jewish History, Ben-Sasson ve Ettiriger (1971) iinde. Yahudi Mesihiliinin tam bir anlatm iin bkz. Klausner (1956); ve krallara ve kralla ilk (Srgn ncesi) eliik duygular iin bkz. Kaufman (1961, blm 8). 140 Seferber edilmi diyasporalar olan Yahudilerin ve Ermenilerin ekonomik konum larnn sistematik bir ekilde karlatnlmas iin, bkz. Armstrong (1986) ve (1982, blm 7 ) ; Ortaalar boyunca Hristiyan ve slam topraklanndaki Y ahudilerin konum lar arasndaki farkllklara dair, bkz. Poliakov (1966-75, zellikle Cilt I. ve II).

141 En doyurucu bir deerlendinne, bkz. Lang (1980, zellikle blm 7); aynca bkz. Atiya (1968, Ksm IV). 142 Annstrong (1982, s. 207-8), ayrca bkz. Atiya (1968, s. 322 ve devam). 143 Hz. Muhammedin niyeti ne olursa olsun, sonuta geriye kalan, yedinci yzylda Arap lnden fkran eylerin tad gl bir etnik ahenkti; Hz.Muhammedin mmetin den nce bile yaam tarz ve kabile rgtlenmesindeki benzerlikler kadar dil ve iir de Arap kabileleri arasndaki kan davalannda ara bulucu olarak rol oynard (gneydeki krallklar biraz farkl olsa da) bkz. Carmichael (1967, blm 2); ancak, al-Kawakibden bu yana daha ileri olarak, Arap milliyetiliinin ilk slm, Arap dehasnn stn ifadesi olarak yeniden yorumlanmas sadece son zamanlarda olmutur. Bunun la birlikte, Hristiyan Araplar tarafndan kurulan sekler Bath partisi bile, parti progra mnda ve ideolojisindeki yksek bir pozisyonun slama uygunluunu gerekli grr, bkz. Binder (1964). 144 Arap dncelerin douuyla ilgili ksa bir deerlendirme iin, bkz. Dawn (1961). Rashid Rida, Arap olmamasna ramen, erken dnem Arap slamna bakyor: Arap larn tarihi iin tutkuyla dolabilmek diye yazyor, baarlarn diriltmeye abalamak, gemite sadece Araplann sayesinde ulalan, bu ada da onlarsz ulalamayacak olan slam birlii iin almak anlamna gelir, (al-Manar III, Mays 1900); fakat bkz. Rashid Ridadan bu pasaj alntlayan Haimin argman(1962, s. 23). 145 Erken dnem rlanda manastr dzenine dair, bkz. L. De Paor: the Christian co n nection L. Smith (1984) iinde. Kelt yeniden diriliileri hakknda, bkz. Lyons (1979), ve ayn zamanda Yeatsin Kelt pagan yeniden diriliilii ile M acneillin daha Gaelci (ve dolayl olarak Katolik) yeniden dirilii arasndaki gerilimler ve farkllklar analiz eden Hutchinsonun (1987) yakn tarihteki aydnlatc almas. 146 Latin-Ortodoks ilikiler hakknda Baynes ve Moss (1969, s. 4 3 -4 ); a.g.y., (s. 119-27) W are (1984, blm 3); daha genel olarak, bkz. Armstrong (1982, s 176-81) 147 Campbell ve Sherrard (1968, blm 1); Trklerin ynetiminde millet sistemi iin bkz. Stavrinos (1961). 148 1453te ldrlen sondan bir nceki Bizans imparatoru, XI. Constantinos; bu konu da ve Museviletirilenler hakknda, bkz. Green (1964, s. 3 7 3 ), Armstrong (1982, s. 149-51). Bizans ve Rusya arasndaki geni kapsaml ilikilere dair, zellikle de Kilise bakmndan, bkz. Baron Meyendorff ve Norman Baynes: T he Byzantine inheritance in Russia, Baynes ve Moss (1969) iinde. 149 Kolonileen Kuzeydou Rus prenslikleri ile Kiev devleti arasndaki ilikiler zerine bkz. Pipes (1977, blm 2) ve Riasanovsky (1983). 150 Petrolar dnemi ncesi Rusyay hatrlayan Slav yandalanna gre halkn koruyucu su, babas ve Rusyann kurtarcs olarak arn konumu iin, bkz. Thaden (1964), Kohn (1960, II/I). Teritoryal genileme ve siyasal ilerleme iin bir kurum olarak ar ln geliimi zerine, bkz. Vernadsky (1969, blm 4) ve M. Cherniavsky: Russia, Ranum (1975) iinde; ondokuzuncu yzyl hakknda da bkz. Seton-W atson (1967)!

4. Tarm Toplumlarnda Snf ve Ethnie


151 Gellnern (1983, blm 2) argman, ak bir ekilde, pek oklar iin rtk olan eyi, uluslarn ve milliyetiliin modern ncesi ve endstri ncesi dnyada imknsz olduunu zetler. G elenek A ctona ve Renana uzanr; Renan, zaten, pek oklar iin modem uluslann temel bir karakteristiini, yelerin anonimliini ortaya koymutur

300

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

301

Buna, Kohn ve Seton-W atson gibi tarihiler ile Znaniecki ve Deutsch gibi sosyal bilimciler, ideolojik birrneklik ve kltrel homojenlik gibi zellikleri, yalnzca 1789 sonras Avrupasnda ve endstrileme dnyasnda serpilebilen unsurlan, eklediler. Gellnere gre, milliyetilik, per se kltr tapnmas, ancak yle bir durumda doar: Akkan, okuryazar, anonim ve yeniliki bir toplum, eitim birlii ve srekli bir kl tr istediinde. Bu eitim birlii ve kltr, btn eski blnmeleri ve tarm toplumlarnn kltrlerini zayflatp standartlatrmal, sadece bazlarn yaamas iin brak maldr Gellner, bu dersinde, modern ncesi etnisite ve modern milliyetilik arasn daki ilikiye daha fazla vurgu yapar, ne var ki ulussuz tarma dayal modern ncesi ile mutlaka milliyeti endstriyel modernite arasnda temel bir blnme olduu inancn deitirmez. Benim iddia edeceim gibi, ethnie tercihi zorlanmtr, hatta ieriin ye niden yorumlanp biimin yeniden kurulduu zamanlarda bile (bu kitapta 6-8. blm. lere baknz). 152 rnein, Afrikal topluluklar, onlarn Avrupal kartlarna gre, ok daha birlemi ve dierlerinden farkllamlard, nk kabile ve klan blmlenmesi her aleye bir stat ve rol tahsis ediyordu ve bylesine feodal balar, Goody nin (1971) ileri srd gibi, zayflamaya balamt. Kabileler tutunamayan ethnie ile ayn deildi fakat, hl yle olduuna inanlan ve mitsel nitelikli bir soy ba kullanarak, konfederasyonla rn, belki de ethnie iinde biimlendirebilirlerdi. O rtaa Avrupas ve Afrikal toplu luklarn arasndaki kartlklar iin bkz: Tilly (1975, Giri). 153 Smer ve Elam zerine, karlatrn. Cambridge Ancient History 1/2, blm 23, bura da Elamhlar, Ortaalarda dilleri ranllardan gelenler eklinde Proto-Lurs ola rak adlandnlyor, (s. 644); vatanlarn Aitamt diye adlandryorlar (muhtemelen, Tann 'nn lkesi). Dilleri bilinen herhangi bir dille balantl deil ve ok iyi anlalmyor. utruk-Nakhunte ve Asurbanipalin seferberlii, karlatrn, Roux (1964, s. 237-8, 301-4). 154 Bkz. Cambridge Ancient History 11/1, blm 7; Oppenheim (1977, s. 67-9). Ayrca kar. Ghirshmann (1954, s. 45-6, 50-7, 63-7, 118-23). 155 Ylan klt ve tanrsal Hinikir ve Kiriirsha ve ba tann Khumban ile bu treler ve Elam dini iin (daha sonralar Susann In-Shushinak ehirde byk nem kazand) Bkz: Cambridge Ancient History 1/2, blm 23, zellikle s. 62-73. ^ 156 Bu dil, ilgin bir ekilde, altnc yzyln sonlarna kadar randa yaad, Bistunda bulunan Dareiosun dildeki yaztlarn deerlendirmek iin, bkz. Oppenheim (1977, s. 69) ve bu yaztta 52 0 de Elamdan kalma orijinal bir m etin bulunmaktadr. J.M. Cook (1983, s. 67-9). 157 Bu gre dair, bkz. Handelsman (1929) ve Hadas (1943) ve (1950); tamamen belgelenmi, en azndan yneticiler, airler ve Papalar iin, Kohn (1967a, blm 3). Kohn, uluslarn ve milliyetiliin olmadn vurgular (etnisiteden bahsetmekszm); fakat Ortaa kolektif duygudalk ve Giraldus Cambrensis ( 1200) zerine bi yazda, Gallilerin ngilizlerden doal olarak nefret ettiklerini syler (not 26, s. 595-6) ve bu, popler bilinlilik ve ulus ve milliyetilie bir preld veya habercisi olmaktan ok, hakkyla analiz edilmesi gereken etnik tektipletirmedir. 158 Bkz. Jakobson (1945) ve S. Reynolds (1983) Tam olarak Almanlar, Ingilizler, Normanlar, Galliler, Franszlar ve hatta talyanlar arasndaki popler soy fikrine, bu kah raman soy mitleri, altnc yzyla kadar uzanabiliyorsa da, en azndan onikinci yzyl dan beri vurgu yaparlar; Reynolds, popler soy gruplar kavramlarn, Karolenj sonra* smda Bat Avrupadaki regnanm ortaya kna balar (1984, zellikle blm 8 ve sonu).

159 Bu krallklara toplu bir bak iin bkz Dixon (1976); bunlarn maddi kltr ye dini para tikleri iin bkz Koht (1947) ve Lasko (1971). 160 Din deitirme hakknda, baknz Koht (1947) ve Singleton (1985, s. 16-19); O rta a Gney Slav Krallnm ksa bir deerlendirmesi iin bkz. Singleton (1980, blm 3) ve Pearson (1983, blm 1); ayrca etnik oluumu etkileyen, Dou ve Gneydou Avrupadaki gelimelerle ilgili aydnlatc bir tartma iin bkz. Anderson (1974a, Ksm 11/ii, blm 3-5). 161 Baz rnekler iin bkz. Pearson (1983, blm 2 ve 3 ), ve Sugarn (1980) makaleleri. 162 1620de Habsburglar tarafndan bozguna uratlmalanna kadar; Leh ve Macar soylu lar, bkz. Pearson (1983, blm 2-3) ve Brock ile Baranyin makalaleri, Sugar ve Lederer (1969) iinde. Slovak diyalektii ve Slovak milliyetilii iin bkz. Brock ( 1976). W . Argle: Size and scale as factors in the development of nationalist movements A .D . Sm ith (1976) iinde, erken Dou Avrupa milliyetiliinin zorunlu olarak zayf st ve orta-snf katmanlardan ktn, kitlesel canszla ve elitlerin hakk saylan karlara kartln di kard Ortaa devletinin glgeli anlarn temel alan kate goriler ya da yeni kategoriler (yani, ulus) nermek zorunda olduklarn ne srer. 163 Erken Romen milliyetilii iin bkz. Florescu (1967); ayrca bkz. Zernatto (1944). 164 Osmanl idaresi altnda Balkanlardaki milliyetilik ve etnik kimliin geliimi.iin bkz. Stavrainos (1957) ve (1961); dinin etkisi iin bkz. G. Am akis: T h e role of religion in the development o f Balkan nationalism, Jelavich (1963) iinde. 165 talyan blgecilii ve Mezzogiornonun sregelen sorunlan zerine, bkz. Beales (1971) ve Procacci (1973, blm 13 ve 14). zellikle yirminci yzyln balannda devam eden Fransz blgecilii zerine temel bir alma, E. W eber (1979). Gnmz Britanya kltrndeki snf blnmeleri zerine bkz. Martin ve Crouchun makalesi Giner ve A rcher (1971) iinde; aynca Nairn (1977). 166 Klasik dnyada sava durumu ve taktiklerinin ayrntl bir aklamas iin bkz. C on nolly (1981). 167 Topluluk siyasetinde, zellikle kent-devletler ve gebe konfederasyonlarda, ordu nun ve savalarn rol hakknda aydnlatc bir analiz iin bkz. MacNeill (1963) ve (1981, zellikle blm 1) Savan, etnik bilin ve tahayyl zerindeki etkileri iin bkz. A .D . Sm ith (1981b). 168 Asur ordusu hakknda, bkz. Saggs (1984, blm 16) ve Roux (1964, s. 257-61 2768 ,3 1 4 -7 ). 169 Pn Savalan srasnda Romal yurtseverliin geliimi iin bkz. Wilkinson (1975, blm 2) ve Romal tarihilerden gelen erdem ve yurtseverlik exemplasi zerine, zellikle de Pn Savalarndaki Regulus ve Scipio Africanus iin bkz. Baldson (1979, s.2-9) ve Ogilvie (1976); onlarn nsekizinci yzyln sonlarnda Fransz kltrnde ve siyase tinde yeniden ortaya klar iin, bkz. Rosenblum (1967, blm2) ve Herbert (1972). 170 MacNeill (1963, s. 486-94); inde Mool ynetimi zerine bkz. Meskill (1973, blm 6 ). 171 Prens gorun felaketlere yol aan karlamalar zerine ve Lay (Sbvo) o f the Host o f Igor da kutlanan, 1185 de onun Polovetslere (Kumanlar) ev sahiplii iin bkz. Pipes (1977, s. 3 5 ); Paskiewicz (1954, s. 336-53) eserinde tartlan Sbvo hakkmdaki bilimsel kukular, onun etnik mit olarak gcn etkilemedi; bu, Borodinin byk operasnn resepsiyonundan ve van Bilibin veya Roerichin resimlerinden aka anla lmtr (en son 1941de, Alman igali ile Sovyet Rus savunmas arasnda gerekleen baka bir destans karlamayla ortaya k t). 1 2 4 2 de Peipius Glnde T to n valyeleri ile Aleksandr Nevski arasndaki, bir baka karlama, (bunu iin bkz.

302

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

303

Vernadasky (1969, s. 6 1 -2 )), ayrca 1938de Nazi yaylmasnn glgesi altnda reti len, Prokofievin parlak baarsyla Eisensteinm nl filmi iin temel oluturmutur. Eisenstein, bundan baka, Korkun vanm saltanatn ve 1552de Kazandak byk baarsn ne karan iki blmden oluan bir film ekmitir. Ondokuzuncu yzyl daki Slav yanls harekette zellikle Rus tarihsel, dinsel ve askeri temalarnn, gemiten kaynaklanan milliyeti bir canlan iin, bkz. Gray (1971, blm l ve 2). 172 Bkz. Francis (1968), ada aa Sahra Afrikasndaki ulus-oluumunu aklamak iin devlete dayal ve demotik uluslar arasndaki benzer bir aynm iin. Bu blmn ilk versiyonu zerindeki yorumlan ve zellikle modern ncesi etnik oluumlarn ter sine modern uluslann kitlesel karakterine yapt vurgu iin Dr. Michael M anna minnettarm. Uluslarn bir zellii olarak vatandaln nemi zerinde hemfikir ol duum iin, onun iddiasnda bulunan yaln bir kartl deitirmek iin bize gereken birka modern ncesi "demotik" ethnienin varlndan bahsedebilirim. 173 Medine ile ilgili bilgi ve Hz. Muhammedin faaliyetlerinin bulunduu bir kaynak, bkz. B Lewis (1970, s. 40-47) ve Carmichael (1967, blm 1-2); ve Arap istilalarnn slamdan yararland hakknda, bkz. Lewis, (1970), s. 55-6); Balangta byk isti lalar slamn deil, fakat kendi doal yanmadasmdan komu lkelere doru bir k bulabilmek iin ar nfusun basksyla ynlendirilen Arap ulusunun yaylmasyd. Samileri tayan ve Bereketli Hilale ve onun berisine tekrar gtren gler silsilesin den biriydi, Bir yandan da slamn Arap kabilelerine disiplin ve gvenini artrd ekler; aynca bkz. Crone ve Cook (1980). 174 Sadece I. Hsrev gibi baz Sasani yneticileri altnda; bkz. Frye (1966, s. 258-62). Zerdtln yaylmas zerine, bkz. M. Boyce (1979). 175 Platonun Meneksenos'a (245 c/d) gre, Atinallar, kendilerini dier Yunan kentleri gibi Msrllar ve Fenikelilerin soyundan gelmedikleri iin ansl sayarlar: Bu kentin kafas o kadar soylu, zgr ve o kadar gl, salkl ki, doal olarak barbarlardan nefret eder, nk biz saf Helenleriz ve barbarlarla karmyoruz. Pelops veya Kadmos veya Aegyptos veya Danaeos veya doal olarak dier barbarlar ve Helenler bizimle sadece yasal yollarla oturabilir, biz burada barbarlarla kanmayan saf Helenler yaanz. Aktaran Hengel (1980, s. 56 ve genellikle blm 7). Yunan eitiminin temel bir paras olarak Homerosu gemi ve kendini tanmlama zerine, bkz. Burn (1960, s. 8-10). 176 Armstrong (1982, blm 3). Armstrong hakl olarak dnya dinlerinin, pek ok O r taa ve etnik kimlii sembolizmi ve mitolojisini saladn savunur; ayn zamanda, Hallar dneminde Papalk ve dkala ilikin ortak kken ve tarih duygusu zerine ok az ey vardr, daha ok Hristiyan ve feodal-askerlik ideallerinin bir evlilii sz konusudur, pratikte feodal kavgalar ve ticari rekabet iinde, bunun yansra Templarlar ve Hospitallerler arasnda dalmtr, bkz. Keen (1969, blm 9, 13).
177 Anadolunun ilk halklar zerine bkz. Lyold (1967); panku hakknda, bkz. Moscati

Hitit Karkam (ana merkezleri) kltrnn, Malatya, Sam al, Hamath ve Halepte domasna sebep oldu; fakat bu da soldu nk bu merkezler, Aramilerin nfuzuna girdiler ve 800 den sonra dilde ve kltrde yava yava Aramiletiler veya Asurun yeniden domasyla onlarn nfuzu altna girdiler, bkz. Encyclopaedia Judaica (1971, Aram, Aramiler) ve Lyold (1967, blm 9). 181 Veda a ve Aryan nfuzu, bkz. Thapar (1966, blm 2) ve Sen (1961, blm 2, 8 ve 9). 182 ngiliz ynetiminde sanskritletirme sreci iin, bkz. Srinivas (1962); Hinduculuun yaylmasna ilikin sosyolojik bir deerlendirme iin, bkz. Dumont (1970) ve g ney iin, Beteille (1965). 183 Beteille (1965, s.45-65); Hint toplumunda Brahmanlarm rolne dair, W eber (1958) ve Dumontun (1970) farkl yorumlamalar iin bkz. Hail (1985, blm 3) ve Meilassoux (1973). 184 Tilakn Shivaji klt, Marathi kahraman ve tanna Kalinin Bengaldeki ajitasyonu ve Bhagavad G itanm aktivist bir okumasna yaplan vurgu ile birlikte, hem blge ve dil temelli alt-blnmeleriyle balangtan itibaren aristokratik Hindu ethniesinin ak masn hem de gemiteki Aryan Hindu yceliinin cazibesiyle Hindu mitoloji ve sembolizminin yeniden yorumlanmasnn patlayc gcn nerir, bkz. M. Adenwalla: Hindu concepts and the Gita in early Indian national thought, Skai (1961) iinde. Btn Hindu topluluuna bu blgesel-dilsel ethnienin ortaya koyduu meydan okuma hakknda (Sihlerin zel sorunundan farkl olarak) bkz. Harrison (1960) ve J. Das Gupta: Ethinicity, language demands and national development in India, Gla zer ve Moynihan (1975) iinde. 185 Akaman dneminin Pers sanat ve dini zerine, bkz. J.M . Cook (1983, blm 14 ve 15) ve Frye (1966, blm 3); Artaksekses II ( 4 0 5 -3 5 9 ), kitabesinde, Avesta l snden, Anahta, Mithra ve Ahura-Mazdadan sz etmi ve grne gre btn imparatorlua Anahita kltn empoze etmitir. 186 randaki Pers ethniesinin sreklilii iin baz nlemler, erken dnem Brahman kas tndan ok Levi kabilesi gibi olsalar da, ate kltnde grev alan rahipler olan Magi tarafndan alnmtr; yalnzca Sasanilerin ynetiminde toplumsal hiyerari ierisinde farkl bir stat igal etmilerdi, b b . J.M . Cook (1983, s. 154-5). Genel olarak Zerdtl n ilk dnemleri iin, bkz. Cambridge History o f Judaism (1984, I, blm 11). 187 Onbemc yzyln sonlarnda saray evresinde Trkenin canlandrlmas, Trke konuan kabilelerinin korumas altndaki Dou Anadolunun Osmanhlar tarafndan fethedilmesi yardm etmitir: fakat bu eilim srmemi ve imparatorluun merkezini Yunanca konuan Konstantinopolise tamas, herhangi bir Trk etnik unsur iin anlalmas g olmutur, bkz. Lewis (1968, blm 1) ; Osmanl mparatorluunun ulu sal bir Trk devletinde modem dnm hakknda, bkz. Karal (1965) ve Berkes (1964) 188 Bunun zerine bkz., blm 2 ve Kramer (1963, blm 7); Nippurun ekonomik ve dinsel nemi zerine, bkz. Roux (1964, s. 129-30). Sonra, Helenistik dneme kadar uzayan bir bir Pan-Babilli duygusu Pan-Smer ballklann.yerini almtr, bkz. O ates 189 Bunun iin, 5. blme ve Hardene (1971) baklabilir. 190 nceki 3. blmn notlarna (46-48) baklabilir, ve Hengel (1980, blm 7). 191 Seton-W atson (1977, blm 2), Armstrongun (1982, blm 2 ve 3) yapt gibi snr pozisyonuna ve Hristiyanln snrlarnda yerleik olan Kastilyallarn, Macarlarn ve Ruslarn, ateli Hal Savalarna dikkat eker; etnik bilinlenmede savalarn ve jeo-poltiin rolyle ilgili genel bir deerlendirme iin, bkz. A .D . Sm ith (1981b).

(1962, blm 5 ), ve Gurney (1954, s. 78-9). 178 Bu federalizm zerine, bkz. Moscati, (1962, s. 168, 188-9). 179 A.g.y., (s. 174-5); Bum ey ve Langa (1971, blm 4) gre, Hititlerin zellikleri, Yak dounun kltrel etkileri ve yerel bir eitlilik altnda tedricen batt; ondrdnci yzyldaki imparatorluu yneticisi yksek bir din adam haline geldi, benim gneim olarak anld, bayranda kanatlanm yuvarlak bir gne vard. Ayrca, kurtulu tren leriyle Yazlkaya tapmann, byk oranda Hurri etkisi ve karakteri tadn dn mektedirler; bkz. Llyod (1965, s. 138-43). 180 yleyse burada bir kltrn kendi siyasal birliinden daha uzun srdn syleye bilir miyiz? T am olarak deil. Hitit mparatorluunun 1200de yok olmas erken

304

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

305

192 Bunun iin, bkz. Threr (1970, s. 23-6). 193 A.g.y., s. 26-44; ayrca bkz. Steinberg (1976, blm 2). zgn orman kantonlar ve Luzern, Zrih ve Bernin zengin oligarileri arasndaki ge blnmeleri atlamamalyz; fakat yeterince tarihsel farkllk ve ortaklam mit dncesi, onsekizinci yzyl Helvetik yeniden douuna izin verir ve bunu ateler, bir Zrih Rathasus (ve hal orada) tarafndan 1778de grevlendirilen Fuselinin Rtlinin And resmi bir anma vesilesi dir, bkz. Kohn (1957a, s. 22-47); Fuseli hakknda, bkz. Antal (1956) ve Schiff (1973). 194 Katolik dini, 1641in Yerli rlandal ve Eski ngiliz (byk lde katolik olan) ayaklan masnn ezilmesine kadar nemli olmasna ramen, daha sonra Cromwellci dinin ve toprak politikasnn ve 169 0 da Anglikan zaferinin pekitirdii bir sonu olarak irlanda ll iin nemli bir kimlik esi haline gelmemitir, bkz. D.G. Boyce: Separatism and Irish. Nationalist Tradition, C. Williams (1982) iinde; aynca bkz. Beckett (1958, blm 2-4). 195 Denizar ine ilikin, bkz. Seton-W atson (1977, blm 10); Gneydou Asyadaki oulcu toplum hakknda, bkz. Fumivall (1948) ve Banton (1967, blm 11). 196 Harijan ve Yahudi kavramlatrmalannn ters dnm statleri arasndaki farkllklar hakknda, W eber (1965, blm 7); erken dnem modern Avrupal gettolarda Yahu di topluluklarnn yaam iin, bkz. W irth (1956) ve dier diyasporalar iin ise, bkz. Annstrong (1976). 197 Bkz. Atiya ( 1 9 6 8 ,1, s. 16-17); Araplar Msr dar-al-Qibt, yani Kptilerin evi, diye adlandrr. M odem Msrdaki Kptilerle ilgili ksa bir deerlendirme iin, bkz. W akin (1963). 198 Atiya (1968, III, zellikle 251-88) ve Joseph (1983, blm 1); Dou Suriyelilerin (Monofizit olmayan) douya doru hareketi Nasturinin lm ve Khalkedon Konsilinden (451) sonra, Sasani mparatorluu en nemli merkez haline gelmesiyle balar, ne var ki, daha sonra Arabistan, O rta Asya ve indeki dier merkezler, sz edilme yen Gney Hindistandaki St. Thom as Hristiyan Kilisesi (bunun hakknda ayrca bkz. V an der Ploeg (1982) ve Atiya (1968, V) belirir. Mool ve Trk istilalar, ve Krt lerle atmalar, Iraktaki Keldanileri ve Nasturileri (Uniate kolu) 30,000 kiiye dr d; Amerikadaki Keldani diyasporas hakknda, bkz. M .C. Sengstock: Detroits Iraqi-Chaldeans: a confilicting conception of Identity, Abraham ve Abraham (1983) iinde. 199 Ortaya kan feodalizmi destekleyerek kendini korumasnda ve putperest Avrupal periferinin zorla din deitirmesini gvenceye alma konusunda Kilisenin rol hakknda bkz. G anshof (1952) ve K een (1969, blm 1-4 ve 6). 200 Grdmz gibi, bu Yunanllar ve Yahudiler iin dorudur; bkz. Levi (1965) ve Brandon (1969, blm 2). Fakat, ayrca, Ruslar ve Emeniler, modern Yunanllar ve Bulgarlar, ilk Araplar ve Kiptiler arasnda snfsal blnmelerin ve etnik duygularn birlikte var olduunu buluyoruz. 201 Bkz. W alek-Czernecki (1929), Hadas (1950) ve Koht (1947); bkz. Tiptonnun (1972) O rtaa milliyetilii zerine tartmas. 202 Msr hanedanlar ve ilk dnem kltrleri zerine, bkz. Trigger ve dierleri (1983, blm 3) ve Emery (1961, Giri ve blm 1). 203 slamn ranl assimilasyonu ve onuncu yzylda Pers uyan zerine, bkz. Cambridge

206 Bkz. . Lewis (1974, blm 3-5) ve Hail (1962); Batda erken dnem modern devle tin oluumu ve trdeletirilmesi zerine, bkz. Tilly (1975) ve Seton-W atson (1977, blm 2).

5. Etnik Beka ve zlme


207 G enel Polonya tarihi zerine, bkz. Halecki (1995) ve kapsaml yeni bir alma iin bkz. David (1982). 208 Bu dalk blgenin stratejik yeri, Burney ve Lang (1 9 7 1 )n detayl bir almasnda belirtilmitir; bu arada Ermenilerden (ve bunlarn krallk hanedan, Hz. Davut ve Hz. Sleymann soyundan olduunu iddia eder) ksa sre sonra Hristiyan olan, kuzeyli Grcler iin de ayn ey sylenebilir; onlarn kesintisiz savalarda daha gl bir ekilde kendi kendilerinin farkna vanlar, ve Kafkasyann konumu iin, bkz. British Library (1978, s. 69-72) ve Burney ve Lang (1971). 209 Bu, Nehemyam -A rtakserkses valisi ve elisi- Kuds ve Kuds topran 5. yzylda, Samariya Sanballat ve dierlerinin istilalarndan korumay gereksiz bulduk lar anlamna gelmez. Kudsn Restorasyon tarihi zerine, bkz. Cambridge History of Judaism ( 1 9 8 4 ,1, s. 135-43, 148-61); ve Bright (1978, blm 9-10). 210 Bat Avrupann evresel ethnienin son dnem zerklik hareketlerinin sorunlar zerine, bkz. S. Berger (1972) ve Esman (1977). 211 Bkz. (Rokkann almasn ieren) Tilly (1975) iindeki denemeler, ve Rokkan ve dierleri (1972). 212 Orridge (1982) ve Orridge ve Williamsin (1982) makaleleri, devletler ve topluluk larn geni bir a iinde yer alan zgl ethnienm muhtemel roln ak bir ekilde ortaya koymaktadr. 213 Devletleme mcadelesi zerine etkisi Finern denemesinde, Tilly (1975) iinde, ele alnmtr; ve ulusal bir teritorya gereini ve dncesini birletirmede yerin, yur dun ve halk kltrnn rol zerine, bkz. A .D . Sm ith (1981c). 214 Bu Slav gleri zerine, bkz. Singleton (1985, blm 2) ve Anderson (1974a, II/2, blm 5); Aryan nfuzu zerine, bkz. Thapar (1996, 1/blm 2). 215 Hazarlar zerine, bkz. Dunlop (1967, Khazaran-Atil ya da ItiJin 9 6 5 te Sviatoslava kadar gerilemesi zerine zellikle blm 9); Hazarlar, devletleri yklancaya kadar birka yzyl yaam grnyorlar, nk Mesihi bir Yahudi hareketi onbirinci v yzyln sonunda kaydedildi ve onlar byk bir ihtimalle ancak onikinci yzylda bl genin Kumanlar tarafndan igali ile ortadan kalktlar. Nebatiler ve onlarn Bedevi Arap igalcileri tarafndan sourulmas zerine, bkz. Avi-Yonah (1981, s. 46), her ne kadar dierleri onlarn daha ncesinde ortadan kalktklarn dnseler de. 216 Birleik Devletlerin soykrm tanm zerine (Soykmm Antlamas, 1948),bkz. Kuper (1981, blm 2); Nazilerin ingeneleri imha etmesi hakknda, bkz. Kenrick ve Puxon (1972, ksm II). 217 Bkz. yukarda blm 3de, orada, Barth grtekilerle ilgili bu farkllk etnomerkezcilik ile ilikilendirildi. 218 Bi krsal yaam iinde ve sanatta ok daha aktr; birincisi zerine, rnein, eski ngiliz geleneklerinin ve uygulamalarnn inasnn vgs, bkz. Ditchfield (1985) iinde, kincisi zerine, ngiliz sanatnda bulunan zgl bir ngilizlik analizi, bkz. Pevser (1955). 219 Bu durumlar iin aaya baknz; Hint geleneklerinin modernizasyonu zerine, bkz. Rudolph ve Rudolph (1967). 220 Bkz. Meskill (1973, blm 6) ve Eberhard (1977, s. 237-49).

History o f Iran (1983, IV , blm 1).


204 Bkz. Baynes ve Moss (1969, blm 1) ve Armsrong (1982, blm 6). 205 Blnme ve bunun daha sonraki siyasal kullanmlar hakknda, bkz. Barzun (1932); Ortaada Fransa blgecilii zerine, bkz. Handelsman (1929) ve dile dayal blge cilik iin Rickart (1974).

306

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

307

221 Bkz. Encyclopedia Judaica (1971, A ran, Aramiler) ; onlarn kendi basit dil ve alfabe leri kanalyla kltrel gei arac olarak rolleri zerine M oscat (1957, bolum /) ve Moscati (1962, blm 6). n 222 Fenikeliler ve kltrleri zerine, bkz. Harden (1971) ve Moscat (1973, bolum I). Fenike dilinde tam olarak dorudan kaynaklarn olmay ve kendilerini tanmlayc herhangi zgl ve ortak bir adn azl (Kenan onlarn kendilerini verdikleri isimdi, ve bhoinikes Homerosu ve Yunanca bir kavramd) feent-devleti bilincinin etnik bilinten daha fazla gelimi olduuna ilikin bilgi ve nerilerimize mani olmaktadr, bunun iin, bkz. M oscati (1973, blm 1).
223 Alnt Harden ( 1 9 7 1 , s.17).

224 Esasen, doudaki Fenike kentleri ve Kartaca ve

c iv a rn d a k i

bal kentler syas in

tikalden sonra birka yzyl ayakta kalmtr. Tyros ve Sidon IO 120 ve 111 de kentdevletleri olarak kendi zerkliklerini yeniden kazandlar; IO 6 4 den bu yana Roma egemenlii altnda ksm bamszlklarn korudular; ancak dilleri de byk lde snmeye balad (Moscati, 1973, s. 49). Arta kalan Pn kltr, zellikle Numdyada bkz. Moscati (1973, s. 168-9). Romallatrma giriimi C asearn Kartaca ve Numidyay ilhakndan sonra oldu; fakat dil Aziz Augustinus dnemine kadar hala konuuluyordu ve inan byk lde Roma dini iinde souruldu. 225 Uluslararas G otik tarz zerine, bkz. Murray ve Murray (1963, blm 2). Burgundinin gcn yitirmesi zerine (1970, s. 4 2-5); Tilly (1975, Giri), Burgundy dev let olma iin baarsz bir aday olarak gsterir. 226 Kanedeki Asur kolonisi zerine, bkz. Lloyd (1956, blm 7) ve Saggs (1984, s. 7- ), Eski Krallk zerine, bkz. Roux (1964, s. 170-77) ve Cambridge Ancient Hstory 1/2, s. M 752-63. , , . ................ 227 Baz. kyler kalmtr, bkz. Roux, (1964, s. 3 7 4 ); Asurun hzl duuu uzenne bkz. Olmstead (1975, blm 4 8 ), klasik Asur mparatorluu bilgisi iin, aynca bkz. Saggs (1984, s. 117-21). , , 228 Kyros, Asur tanrlarn tapnaa yeniden kabul eder, fakat Asur ad, sadece Kuzey ' Mezopotamyann bir blgesi olarak kullanlr. Modern Keldani ve Nastunler zeri ne, bkz. Atiya (1968, s. 277-8) ve talepleri iin, bkz. The Assyran, Journal of the

233 Olmstead (1923/1975, s. 640) ve Roux (1964, s. 342) iinde gsterilir. 234 Sz edilen antik olann yeniden canlandrlmas zerine, bkz. Roux (1964, blm 22); Mezopotamyada din ve kehanetler zerine, bkz. Oppenheim (1977, blm) 235 Bkz. Reade (1983); ve Franfort (1970, blm 6). 236 Bkz. Roux (1965, s. 307-14), ve Saggs (1984, s. 147-51). 237 Nahum 3: 6-7, 18-19; bkz. Olmstead (1923/1975, s. 640 -4 4 ); aynca bkz. Sefenya 2: 13-16. 238 Bkz. yukandaki 22. not. Gerekte, buradaki A surlu kavram Dou Kiliseye mensup Dou Suriyenin Keldanileri ve Nasturilerin her ikisini de kapsamaktadr. ounluu Mezopotamyada, Dou Anadolu ve randa, yani Pers mparatorluunda yerleik olan Keldaniler ve Nasturiler Dou Suriyeli olarak adlandmlmaktan daha ok Asurlu olarak anlmay tercih ederler, ve ancak onnc yzyldan sonra Nasturiler, (Konstantinopolis Piskoposu tarafndan Diofizit konumundan S 4 3 1 de Efes Konsilinde alnmtr) olarak adlandrlrlar. Bat Suriyeli Yakubiler (Yakub Baradaeustan, c. S 500-75) gibi onlar da Sryanice bir ayin ve kutsal kitap kullanrlar; bkz. Joseph (1983) ve Atiyah (1968, s. 239-42, 249-56), ve W are (1984, s. 28-37). 239 Bu ve dier hayatta kalan ethnie ve etnik paralar zerine, bkz. Ashworth (1977-80); ve Dou Avrupa rnekleri iin Horak (1985), ve Sovyet e tnik gruplar iin Szporluk (1971). 240Szkonusu Batl devletlerin bymesi ve bu devletlerin homojenletirici kltrel politikalar zerine, bkz. Bendix (1964), ve Tilly (1975) ve Tivey (1980, zellikle Navarri ve Tivey) iindeki denemeler. 241 Bkz. Ullendorff (1973, blm 4) ve Levine (1965, blm 2). Bu tam bir baanszlk deildi; bir slam denizi ile evrili Yahudilemi Amhari ve Monofizit K rallnn ekirdei, ondokuzuncu yzyln ortalarnda yeniden balayan genilemede bir sra ma tahtas oluncaya kadar, ayakta kalmtr. 242 Bu canlanma zerine, bkz. yukandaki 3. blm ve Frye ( 1966, blm 6). Sasani aznlk larn dinlerine ynelik politikalan ve yabanc dinlere bavuru zerine detaylar iin, bkz. Cambridge History o f ran III/l, blm 4. 243 Mazdekiler zerine, bkz. Cambridge Histcrfy o f Iran III/l, s. 150-51, ve III/2, blm 27 (b). 244 MacNeill (1963, s. 400). Cambridge History o f Iran III/l, blm 3., s. 3 59 ve devamn da belirtildii zere the F irdevsi ahnamesi (yaklak 1029) ksmen Khwaday-namag (Lordlann Kitab)a dayanr. Khwaday-namag, byk bir ihtimalle son Sasani monark III. Yazdgird (6 3 1 -5 1 )m saltanat zamannda derlenmi ve bn al-Makaffa (d. 757) tarafndan Arapaya evrilmitir. Fakat, Frye (1966, s. 259), I. Hsrev zamannda derlenen daha eski bir Khwaday-namagm olabileceini ileri srer. Konu zerine dikkate deer bir belirsizlik szkonusu ve bunlann Arapa ve sonraki (onuncu-yzyl) Yeni Farsa evirilerinin Firdevsinin kaynaklarndan biri olduu konusunda hepimiz emin olabiliriz. Bu bilgiyi Patricia Cronea borluyum. 245 Burada, sadece onuncu yzyln ortalannda ykselen Yeni Farsa yaznn deil, ayn zamanda Sasani gemiine ait belli tarihsel hatralarn orada yeniden canlann da kant gsterebiliriz, bkz. Cambridge History o f Iran III/l, s. 173-7. Frye (1966, s. 2825 )e gre, Yeni Farsa, Horasan Tahirilerinin salatanat dneminde ilk olarak iirde bulunmu, fakat gerekte Bat randa ii Buyids dneminde ele geirilmeden nce Dou ran amanileri dneminde (892den 9 9 9 a kadar hkim olmutur) gelimitir; Yeni Farsa, son derece zengin Arap kelimelerini Sasani Orta Farsa resmi diline (rnein, Dar, zel bir standartlatrma tarz, O rta Farsada st-snf) eklemi ve Arapa el yazs ile Pehlevi alfabesinin yerini almt, nk Pehlevi kemiklemi ve alfabesi, insanlarn konutuu Orta-Farsa lehenin tm seslerini iermemekteydi.

Assyrian Society o f Great Britam, (1/31, Autumn 1975). 2 2 9 Bkz. Olmstead (1923/1975, blm 1-3) ve Roux (1964, s. 257-61); aynca bkz. Oppenheim (1977, s. 163-70). oui 230 Bu ayaklanmalar ve sonular, iin bkz. J.M . Cook (1983 s. 55-6, 00 ); fakat Babl, tapmaklar ve papazlklan, her ne kadar orada yerlemi olanlar Dicle n 90 kilometre kuzeyinde yer alan Seleukiaya Antikhos I ( 281-61) tarafndan hareket etmeye zor lanm olsalar da, Selevkos dneminde ayakta kalmlardr; Selevkos ve Part dnemin de, siyasi ve ticari ekim merkezi Antikhos ve skenderiyeye kaym olmasna ramen, Ki, Nippur, Uruk; Barsippa, ve hatta Assur, kuzeyde Nuzi boyunca bunun yeniden canland grlyor, bkz. Oates (1979, s. 140-43) ve Roux (1964, blm 25 . Fakat, bu dnemde, Aramca konuan yabanclann Mezopotamya nn lenne aknyla bir te, Perslilerin ynetiminde enflasyon ve an vergiye bal olarak ekonomik fakirleme, eski Babil kltrn, rahiplere ait dar bir sekin snfla snrlandrm gorunuyor. 231 Ermeniler zerine, bkz. Moscati (1957, blm 7); kitlesel srgn zerine, bkz. Roux (1964, s.278, 290) ve Saggs (1984, s. 124-30). 2 3 2 III Tiglath-Pilisarm ordu refomnlar zerine, bkz. Roux (1964, s. 277-8); Asur ordusu zerine, bkz. Olmstead (1923/1975, s. 602,5) ve Roux, (1964, s. 314-7); aynca bkz. Contenau (1954, s. 140-49).

308

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

309

246 Msrl isyan ve bunun 3 4 3 de bastrlmas zerine, bkz. J. M. Cook (1983, s. 2234) ve Trigger ve dierleri (1983, s. 287, 340-2); Ptolemaios dnemindeki tapmak binasnn sel altnda kal zerine, bkz. Clayton (1982). 247 Herodotosun kaydettii gibi, Msrllarn yabanclara yaklam iin, bkz. Trigger ve dierleri (1983, s. 316-7); 410da Elephantosta paral (esnaf zihniyetli) topluluun Yahudi pratiklerine ynelik dmanlkla birlikte dinsel tabular nemli bir rol oynar, bkz Cambridge History o f Judaism ( 1 9 8 4 ,1, s. 358-400). Btn yeryznn tapna ifadesi Asklepios kitab olarak bilinen simya ilmine ait risale iinde bulunur ve antik ve kutsal bir Msr idealize eder, ki bu yabanclar lekelemek ister, bkz. Grimal (1968) s. 212-18). 248 Fatmilerin hkmdarl altndaki ve daha sonra Kiptiler ve muameleleri konusunda aynnt iin, bkz. W orrell (1945) ve Atiya (1968, s. 79-98). Isis ve Serapis tapnmalar ve dinsel ve sanatsal anlatmlan zerine, bkz. Atiya (1968, s. 20-22), ve Godwin (1981, blm 11); ayrca bkz. Ferguson (1973, s. 22-4, 134). 249 Msrl yerlicilii zerine ve Ptolemaios dneminde geleneksel aristokratik Msrl di nin snrllklarm aa karan almalar iin, bkz. G rant (1982, s. 37-48) ve Grimal (1968, s. 211-41). 250 Aynntlar iin, bkz. Baynes ve Moss (1969, blm 1) ve imparatorun sanatsal tasvir leri iin, bkz. Runcim an (1975). 251 Bkz. Baynes ve Moss, (1969, blm) ve Sherrard (1959). 252 Dou ve Bat kiliselerinin blnmesi zerine Bkz. Armstrong (1982, blm 6) ve W are (1984, blm 3). 253 A ynca, bir zamanlar egemen devlet dininin, savunmac bir aznlk topluluu haline gelen Sasani Zerdtlerinden sonraki durumdan farkldr. Ayrca bir Pers yeniden dirilii hayalleri, slamc bir formda tekrar bir kalp iine girmek zorundadr. Yunan rneine bakldnda, devletin lmne dayanan imparatorluk otoritesinin karsnda kilisenin yeterli g ve rgtsel zerklii koruduu grlyor; bu ayn zamanda Mslmanlann Hristiyanlara (ve Yahudilere) zel bir adan bakmalarna yardmc olmu tur, ve kii bana vergilerini demek artyla, korunmu bir topluluk olarak kendi dinlerini tutmalanna olanak tanmtr. te yandan, bu tr ayncalklar Zerdtlerlbadamamaktadr. Ortaan Ortadou ve Bizans mparatorluklarnda devlet ve ki lise ilikileri zerine, bkz. Eisenstadt (1962). 254 Erken ngiliz Fethi dneminde blgeselleme zerine, bkz. L. Smith (1984, blm 4 5, 8-10) ve Bat dil farkllklar ve Anglo-Fransz balantlar zerine, bkz. Southern (1967, s. 19-26). ngilteredeki ekolojik snr, Fransa ile balan ve ortaa Ingilteresin de dil ve tarihin rolne ilikin ilgin bir tartma iin, bkz. Brooke (1969, s. 27-36). 255 Bu dil bilgisine ait merkezileme zerine, bkz. Seton-W atson (1977, blm 2) ve Brooke (1969, s. 197-201). Monmouthlu Geoffreyin Tarihi ve etkisi zerine, bkz, Geoffrey of M onm outh (1976, zellikle Giri); Brutus (Aeneisn byk torunu) vr olunun hikyesi, Locrinus (ngiltere) Kamber (Galler) ve Albanactus (skoya), ve Lear ve Arthurdan dolay mitsel krallar slalesi, kurgusal literatr ve propaganda zerinde olduka etkili olmutur. Szkonusu literatr ve propaganda Chretien de Troyes, Mallory, Holinshed, Grafton, Spenser, Shakespeare ve Milton gibilerini ie rir ve bu Galler ve skoya zerinde ngilterenin iddialarn ykseltmekte, zellikli de 1542de V III. Henry tarafndan skoya z e r i n d e k i haklanm gstermek zere kullu nlmtr; bkz. Mason (1985). f 256 Onyedinciyzyln balannda ve ortalannda ngilteredeki bu Priten etnik milliyetin e ilikin ayrntl bir analiz Kohnda (1940) bulunmaktadr; ve bkz. Hill (1968, blm D

257 1880lerin iki ulusu zerine bkz. Morgan (1982, s. 9-18 ve 93) Gallerin dmesi ve halknn ngilizletirilmeleri zerine, bkz. H echter (1975). 258 Non-konformist mezhebinin klieleri zerine, bkz. Morgan (1982, s. 14-18, 96, 1347); Modern dnemin Eistedffoddau ve Gorsedd ve bunlarn icatlar ve yeniden ina ettikleri zerine, bkz. P. Morgan: From a D eath to a View: the hunt for the W elsh Past in the Rom antic period, Hobsbawm ve Ranger (1983) iinde. Gallilerin hikye leri zerine, bkz. G. Williams (1985, s'. 6, 37-41, 5 6-7). Arthur a zerine, bkz. A lcock (1973, zellikle blm 4-6). 259 rlandalI keilik Hristiyanlnn yaylmas iin, bkz. L. de Paor: T he Christian con nection, L. Sm ith (1984). Erken dnem rlanda krallklar! zerine, bkz. Chadwick (1970, s. 83-88, 100-109). 260 Bu unsurlann nasl birbirine eklendiini gsteren mkemmel bir analiz iin, bkz. Orride (1977); Beckett n (1958, blm 2) da gsterdii gibi, bu, rlandaya ynelik ngiltere dnda Avrupa ktasndan gelen ve bylece VIII. Henryyi aday ele geirmeye ynel ten bir tehditti. Bu ise Kralie Elizabeth devrinin yerleim politikasn dorular. Katolik liin bir rlandal ethnie iinde dntrlmesi, gerekte sadece 1641 isyan ve ardn dan isyann bastnlmas srecinde olmutur. Szkonusu rlandal ethnie giderek artan saydaki Protestan ngiliz Parlamentosuna kar 1641 isyannn sonunda katlan Eski Ingiliz Katoliklerini ierdiinden genilemiti, bkz. D. G. Boyce: Separatism and the Irish Nationalist Tradition, C. Williams (1982) iinde. Modern rlanda milliyetilii iinde Katolik skoyal Kelt dili geleneinin canlanmas zerine, bkz. Hutchinson (1987) 261 Hitti (1928, s. 12). 262 Drzi etnik kkleri iin a.g.y., (s. 19-20). Drzilerin dinsel inanlan, tarihi ve toplumu zerine genel bir inceleme iin, bkz. H. Z. (J.W .) Hirschberg: T h e Druzes Arberry (1969) iinde. 263 Ullendorff (1973, s. 52); fakat Kessler (1985, blm 1-2), onlann Yahudiliinin, Etiyop yaya eski Meroe (Nbye) Krall aracl ile ulatn ileri srmektedir. Yazn ve gelenekleri EtiyopyalI olmasna ramen, Falaalar, Sabbath sk bir ekilde koruduk lar gibi ayn zamanda Srgn ncesi festivalleri, ak dinsel tren kanunlarn ve koullarn da korumulardr. Agaw kabile isyannn Judith (Esat) isimli Yahudi bir kralie tarafndan karld ve Yahudilemi bir devletin onuncu yzyln sonlarnda yaratldna dair bir gelenek vardr ve bu inan 1972ye kadar srmtr. Falaalar onnc ve ondrdnc yzyllarda krallara sahip olmak (iki Gideons kaytldr) ve Negus Susenyosun (1607-23) hkmdarl dnemine kadar baz zerkliklerini koru mak zere ortaya kar, bkz. Parfitt (1985, s. 8-12) ve Kessler (1985, blm 4-5). 264 Yakn gemie ait Falaa tarihi ve toplumu zerine, bkz. Parfitt, (1985, blm 1-5). 265 Purvis (1968, blm 3) onlarn kklerine ilikin son dnem teorileri inceler. 266 Samiriyeliler ve Sanballat zerine, bkz. Cambridge History o f Judaism (1984, I, s. 74, 83, 150-55, 158-61) ve Purvis (1968, blm 3). Roma ve Bizans dnemlerinde Yahudiler ve Samiriyeliler arasndaki ilikiler zerine, bkz. Avi-Yonah /1976, s. 77-8, 241-3 250-1). 267 Samiriyelilerin imdiki konumlan zerine, bkz. Strizower (1962, blm 5) ve ierden bilgi iin Ben-Ezzi (1965); Dini balca kabileleri'kapsayan Samiriyelilerin sadece yans Nablusta yaar, fakat hepsi de Yahudilerin hamursuz bayramnda, Gerizim Da zerin de gne batarken kurban kesme trenini kutlamak zere, - k i burada Beni srailin Msrdan k gecesinde srailin hkimiyet altna aln gibi, kurban aceleyle yer ler - Nablusa geri dnerler. Onyedinci yzylda Samiriye rahiplik evi tkenmi oldu, ve yeri, ha-kohan ha-Levi olarak Levililere devredildi (Strizower, 1962, s. 145).

3 1 O ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

31 1

268 Onlar iin bu Marunilerin isimlerinden biridir. G erekte, kilise onun ismini ve kklerini Aziz Marundan almtr. Aziz Marun, drdnc yzyln sonlannda yaam bir mnzevidir ve Orontes kylarnda inzivaya ekilerek Lbnanda bir deiim merkezi olan bir kei cem aati kumutur. Fakat, Arap-Bizans savalar bu yeri tehlikeye ak brakm, ve Antiokhos ve Dounun gelecekte seilmi Patrii olacak olan Aziz Yuhnna Marun, savalardan ksa sre sonra (S 700 civar) asl manastr yklrken, cem aa tini dalara ynlendirmitir; bkz. G. C. Anawati: T h e Roman Catholic Church and Churches in communion with Rome, Arbrry 1X969, I, s. 374-77) iinde, ve Atiya (1 9 6 8 ,5 .3 9 4 -7 ). . 269 Atiya (1968, s. 418, 2. N ot); ve Roma ile ilikiler iin a.g.y., s. 397-403. Drzilerin komular ile ilikilerinin dalgal tarihi zerine, a.g.y., s. 404-8. 270 Baanl Mslman hanedanlar -b u hanedanlar zamannda, barl dnemlerde srasy la zulm, ar vergiler ve ulemann msaderesi ile deimitiraltnda Kiptilerin gerile mesine ilikin tam bir bilgi iin, bkz. Atiya (1968, s. 79-98). 271 Son zamanlardaki Kpti kilisesi iin, bkz. O . F. Meinardus: T h e Coptic Church in Egypt, Arberry (1969) inde; IV Patrik Cyril zerine, bkz. Atiya (1968, s. 103-7). 272 Bask soyluluu vefueros zerine, bkz, D. Greenwood: Contiunity in change: Spanish Basque ethnicity as a historical process, Esman (1977) iinde, ayrca K. Medhurst: Basque and Basque Nationalism, C. Williams (1982) iinde. 273 Bkz. M. Heiberg. Extem al and internai nationalism: the case of the Spanish Basques, R. Hail (1979) iinde, ve Llobera (1983). 274 Armorica zerine, bkz. Chadwick (1970, s. 6 0-2); ve beinci yzylda Comwall ve G allerden ngilizler tarafndan Armoricanm koloniletirilmesi iin a.g.y., s. 81-3. A rm oricamn son dnem tarihi iin, bkz. S. Berger: Bretons and Jacobins: reflections of French rgional ethnicity, Esman (1977) iinde, ve Mayo (1974, blm 2-4). 275 Bkz. Read (1978); Atkinson (1960), blm 5 -6); ve Bisson (1982)n aratrmas. 276 Bkz. Payne (1971) ; ve erken dnem Katalan milliyetilii zerine, bkz. Lloera (1983). 277 D inde benimsenen yenilik ve muhafazakrlk iin bkz. Blau (1959) yaylmalar zeri ne, bkz. Armstrong (1976). 278 Fenerlilerin rol zerine, bkz. C. Mango: T h e Phanariots and Byzantine tradition , Clogg (1973) iinde; Yunanl tccarlar zerine, bkz. Mouzelis (1978), ve Stavrianos (1957). 279 Yunanl aydnlar, ve katklan iin, bkz. C. Koumarianou: T h e contribution of the Greek intelligensia towards the G reek independence movement Clogg (1973) iinde; ve Henderson (1971). 280 Onsekizinci yzyln sonlar Ve ondkuzuncu yzyln balarnda Yunan Ortodoks Ki lisesi zerine, bkz, Frazee (1969) ; ve Y unan bamszlk hareketi ve M egale dea kavray unsurlar iin, bkz. Dakin (1972) ve Cambell-ve Sherrard (1968, 1, blm 4-5). 281 Ermenilerin genel tarihleri ve onlarn orta a sonlar ve modern ada yaylmalarna vurgu yapan bir alma iin, bkz. Nalbandian (1963) ve Lang (1982) ; Lang, bunlarn bu gnk geleneklerini ve kltrn inceler. 282 Figrler hakknda dikkate deer bir uyumazlk szkonusudur; bkz. Hovannisian (1967). 283 Bu icat iin, bkz. Lang (1980, s. 166, 264-7) ve Ermeni tarihi stnde Gregoryen Hristiyanlnn etkisi iin, a.g.y., blm 7; aynca T he British Library (1978, s. 57-63), 284 Tigranes zerine, bkz. Lang (1980, blm) ; Nebatilerin kkleri zerine, bkz. Encyclopedia of Judaism (1971, Nabataeans), burada Nebatiler, ihtiyatla Yahudi insanlar olarak adlandnhr. Onlar, Asur kaytlarnda Arami soyundan grnrler, fakat Herodotostan bu yana klasik yazarlar onlan Arap olarak grr. Etnik kkleri ve sonra baka toplumlar:

balanmalar konusunda bilim adamlar arasnda anlamazlk szkonusudur. Mosatiye (1957, blm 8) gre hem Nebati hem de Palmyrene devletleri byk lde kken olarak Araptr, fakat dil ve kltrde (ksmen dini de kapsar) ise Aramidir. 285 Bu savan yldnm (2 Temmuz), Erneni Kilisesinin esas festivallerinden saylr ve komutann -V ard an M am ikonian- bir aziz olarak grld bu sava iin, bkz. Lang (1980, s. 167-8). Bagratllarn yeniden canlanmas ve ynetimi dneminin ardn dan gelen Ermenilerin sonraki feodalleme sreci ve tarikat ayaklanmalar iin, bkz. Lang (1980, blm 8), ve Atiya (1968, s. 309 -1 0 ). Nebatilerin gerileyii zerine, bkz. Avi-Yonah (1981, s. 163). Avi-Yonah u dnceyi ileri srer: Fakat, kitabeler bili mi ve sanatnn gsterdii gibi, etnik olarak onlar (Nebatiler) kendi kimliklerini koru mulardr. .. (nceleri Herodes dneminde, Roma hkimiyeti altnda). Ykselen slamc Arap dalgasna dahil olarak, nihayetinde ortadan kaybolmulardr; bkz. ayrca En cyclopedia Judaica (1971, Nebatiler), burada ileri srld zere, Roma hkimiyeti altnda iken Nebatiler hibir zaman kendi dinlerini ve kltrlerini - k i son darbeyi Bizansllarn, onlarn blgelerinde yerleik olanlar Hristiyanlatmasyla almlardrsrdrememitir. Nebatiler slamh gelii ile birlikte tarih d kaldlar, (col. 743). 286 Bu detaylar ve neriler iin, bkz. Avi-Yonah (1981, zellikle s. 160-64, 170-4). AviYonah, Nebati ve Palmyrene sanat arasndaki tarz benzerlikleri ile Mezopotamyal ve Suriyeli tannlann verimlilikleri arasndaki benzemeden yola karak, yle dnr: Nebatiler Suriye lndeki kabile gruplar ile ayndrlar ve Aramiler, Nabayotn Kutsal Kitab ve Asurlularla yakn iliki iindedir. Arapann kendi dillerine szmas (fakat sanatlanna deil) Araplarla kurduklar iliki nedeniyle olmu olabilir; Araplar iin Nebatiler, Akdeniz kysnda bir arac olarak hizmet vermiler ve Yunanl yazarla tarafndan Araplarla kartrlmlardr. Fakat, iki halkn ortak hibir sanatsal miras yoktur. Bununla birlikte, daha sonraki klasik yazarlarla ayn izgide olan bakalar, Araplarla dil bilgisi ve dini benzerlik konusunda yakn olduklarn dnrler, bkz. Moscati (1957, blm 8). 287 Ermeni Hristiyanln geliimi ve Konstantinopolis ile birlikte ykmas zerine, bkz., Atiya (1968, s. 3 1 5 -2 8 ); ve Lang (1980, s. 168-74). 288 Gregoryen Kilisesi zerine genel bir inceleme ve kilisenin Ermeni topluluu iindeki rolne ilikin, bkz. K.V. Sarkissian: T h e Armenian Church, Arberry (1969) iinde; Kilisenin daha nceki dnemlerdeki rol, Atiya (1968, s. 329-56) ve Annstrong (1982, blm 7) tarafndan tarif edilmitir. 289 Roma hkmdarl ve Bizansllar ynetiminde yaayan Yahudiler zerine, Bkz. AviYonah (1976); Bar-Kohba isyan iin, bkz. Yadin (1971). Ben-Arieh (1979) iinde, ondokuzuncu yzylda Filistin ve dini konumlarna ilikin son derece byleyici bir hikye vardr. 290 Avrupal Yahudi kartl zerine, bkz. Poliakov (1966-75, I ve III); ve Ermeni ve Yahudi Katliamlar iin, bkz. Kuper (1981, blm 6-7). Nazi katliamnn sraillilerin davranlar zerindeki etkileri, Elon (1971, blm 8) iinde tartlmtr. 291 ingeneler ve ondrdnc yzylda Kuzey Hindistandan Ortadou yoluyla Balkan lara ve Bat Avrupaya gleri, ve ardndan Nazi Katliamnmn bir milyon ingene den eyreinin katletmesiyle zirveye ulaan etnik ve rk ayrmclk zerine, bkz. Kenrick ve Puxon (1972, zellikle ksm I ve II); Bat Avrupal Rom ve Sinti gruplar zerine yaplan bir aratrma iin, bkz. A cton (1979). Bu yzylda Dou Avrupada yaayan ingeneler ve dier kk aznlklar iin, bkz. Horak (1985). 292 Seferadlar ve Akenaziler arasnda, branice ayin, ritel ve syleniler byk lde farkllar, bkz. Barnett (1971) iindeki makaleleri, zellikle Sassoon, Vajda ve Sar-

31 2

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

313

nnnki. Mslman adalardaki Yahudi topluluklarnn durumlarna ilikin genel bir inceleme iin, bkz. H. Z: (J.W .) Hirschberg: T he Original Jewish Communities, Arberry (1969) iinde, ve ayn ciltte yer alan S. D. G oiteinn T he Jews of Jews in Israel balkl ksa bir denemesi, ve Goitein (1955); sraildeki Asyal Yahudilerin konumu zerine, bkz. Smooha (1978, blm 4, 7-8). 293 Minann sosyal arkaplan zerine, bkz. Neusner (1981); Talmud ve teolojisi zerine, bkz. Seltzer (1980, s. 260-314). Hindistandaki Yahudiler zerine (arlklaBombaydaki Bene srailliler ve Malabar kysndaki Coin prenslii), bkz. Strizower (1962). Kaifengdeki Yahudi topluluu (1127 sonrasndan yirminci yzyln balarna kadar) ve onlarn pamuklu kuma retimleri zerine, bkz. Seltzer (1980, s. 349 ve 790, n. 20). 294 Bkz. R. J. Werblowski: Messian in Jewish History, Ben-Sasson ve Ettinger (1971) iinde. Sabbat ve dier Mesih Hareketi zerine bkz. Marcus (1965,s. 225-83). Kitab- Mukaddes (Tevrat ile ncil) ve Kitab- Mukaddes sonras Mesihilik zerine klasik bir alma Klausnernn (1956) almasdr. 295 Eski Yakndou mitsel-iirsel dn biiminin kart olarak, bu tarihsel dnce tarz Frankfort (1949) iinde ortaya konulmutur. brahimin verdii vaat zerine, bkz. Genesis 17: 1-14; Hz. Musann konumas iin, bkz. zellikle Deuteronomy 512, 27-31. 296 Yahudi tarih yazn zerine, bkz. Dubnow (1958) ve Dinur (1968). 297 Hkmdarlk dnemi zerine, N oth (1960, II, blm 3); ve Seltzer (1980, blm 2). Ondokuzuncu yzyln balannda Berlin ve Galiya Haskala hareketi srasnda, ift iler ve savalarn Davudu birlii, seklerletirmeyi savunan Yahudi aydnlan tara fndan yeniden canlandrlmtr, bkz. Eisenstein-Barzilay (1959) ve Meyer (1967). 298 Bunun zerine, bkz. Klausner (1956, III, blm 9) ve Deuteronomik hareket ve klasik kehanete ilikin, bkz. Seltzer (1980, s. 77-111). 299 Bkz. Grimal (1968, s. 211-41) ve Trigger ve dierleri(1983, blm 4), ve yukardaki 41-3. Notlar. 300 Dou Horasandaki amaniler (yaklak 892-999) Buharadan ynetilirdi, aynca bunlar Pers kltrnn cokulu hayranlanyd; Sasanilerin soyundan geldiklerini ileri sryor lard. Rnesans sanata ve mimariye uzanmtr, bkz. Pope (1969, s. 41-3). Popler dilin ve Sasani dneminin (Orta Persiadaki ad: koin, bkz. Frye (1966, s. 272)) dili nin Yeni Farsay ne kadar ekillendirdii tartmaldr. Zerdt edebiyatnn yeniden canlanmasna ilikin detaylar iin, bkz. Cambridge History o f han IV, blm 17 ve amaniler ve Farsanm yeniden canlanmas konusundaki detaylar iin, bkz. Saunders (1978, s. 118-19) ve Frye (1966, s. 281-5). 301.Zerdtln gerilemesi ve slamn byk baarsna ilikin eitli nedenler iin, bkz. Cambridge History o f Iran IV, blm 1 ve aynca Pers etnik mit ve tarihine slamc bir tarzda geri dn oluturan Yeni slamc Pers Rnesans iin, a.g.y., blm 19. Bu mitin ierii ve tarihi bir nceki ciltte tartlr; a.g.y., III/l, 3(b), s. 359 ve devam. 302 Dini dnteki bu genel deiim zerine, bkz. Bellah (1964). 303 Budist yaplar ve kltr zerine, bkz. Sarkisyanz (1964) ve Roberts (1979, blm 2 ve 7). M odem etno-dini hareket rneklerini D.E. Sm ith (1974, zellikle ksm 3 ve 4) incelenmitir. 304 Kahraman gemilerini yaatan barbarlarn Hristiyanlatrlmasna rnekler iin, bkz. Owen (1981, blm 5) ve Chadwick (1970). Szkonusu kahraman gemiin, Modem Viktoryan Hristiyan klnda, yeniden aa kna (ve yeniden yorumlan) ilikin dikkate deer bir rnek iin, bkz. J. Nelson: Myths of the Dark Ages , L. Smith (1984) iinde.

305 Bkz. W att (1961); Karmayanlarn S 9 2 8 de Kabenin duvanndan Siyah T a alp gtrdkleri zamanki korku, bkz. Saunders (1978, s. 129-31). 306 Akenazi Ortodoks Yahudileri arasnda branice ve daha sonra Yiddi dilinin, zel likle dinsel incelemede (lemen ), kullanlmas hakknda, bkz. Heilman (1983, zellik le blm 5). Ondokuzuncu yzyl, branicenin sinagog duacsnn bir arac olarak devam eden kullanm konusunda saysz tartma sunar, bunun zerine, bkz. Hertzberg (1960, Giri); ayrca bkz. W axm an (1936).. 307 Erken dnem ran milliyetilii iinde Babliin rol iin, bkz. Keddie (1962). 308 P. Wormald, T he emergence o f Anglo-Saxon Kingdoms, L. Sm ith (1984, 62): Papa Byk Gregory'nn Romann kle pazarnda bir grup Melekle karlamas, Onu, Britanya daki tm barbarlann melek olduklar (ve Saksonlar hari, dnemin ou insan, istilaclar olarak dnlr) konusunda ikna eder ve bylelikle Papa misyo nerlerini ngiliz Kilisesini -ecclesia Anglorum- bulmaya gnderir. Canterburyde bul duklar kilise, balangtan beri, kilisenin, bir tek ngiliz halkna kar sorumlu olduu grne balanmtr ve kilisenin gr, Bedein kendisi rneindeki gibi rahip aracl ile, byk lde kendi cemaatinin iinden szlr, Ynetsel nedenler din sel yaplar ve pratikleri biimlendirebilir, ve bylelikle henz balang noktasnda olan bir etnik kimlik birleir ve g kazanr.

6. Uluslarn Oluumu
309 Sonuncusu hakknda bkz. Draper (1970) ve M. Kilson: Blacks and neo-ethnicity in American political life, Glazer ve Moynihan (1975) iinde. Avrupal etnik zerklik hareketlerinin ou hakknda bkz. W . Connor: Ethno-nationalism in the First W orld, Esman (1977) iinde ve Avrupa dndakiler iin bkz. Anderson vd. (1967) ve A . D. Sm ith (1981a). 310 Bu eski, devam eden uluslar hakknda bkz. Seton-W atson (1977, 2. Bl.); aynca bkz. Breuilly (1982, 1. Bl.). 311 Bkz. Tilly (1975, Giri); sre Poggi (1978) tarafndan da incelenmitir. 312 Bkz. W allerstein (1974, zellikle blm 3). 313 Bkz. N avani ve Tiveyin makaleleri, Tivey (1980) iinde; bu faaliyet kendi iinde milliyetilie ait olarak grlmemelidir, fakat, kukusuz ki uluslarn ve milliyetili in daha sonraki geliimini kolaylatrmtr. 314 Deutsch (1966) ve Ardantn makalesinde, Tilly (1975) iinde ana hatlar karlan bir sretir. Fakat, sregelen blgecilik dzensiz hatta paral bir sre sergilemi ve periyodik etno-blgesel patlamalar (rnein Vendee, Bask lkesi, skoya Highlandi) ve modern etnik zerklik hareketlerinin bazlar iin bir temel oluturmutur, bkz. Orridge (1982) ve Hechter (1975). 315 Ondokuzuncu yzyln sonunda Fransa iin bkz. E. W eber (1979); ekonomik milli yetilik ve arka plan hakknda bkz. Johnson (1968) ve MayalI (1984). 316 Bkz. Finerin makalesi, Tilly (1975) ve Howard (1976, blm 6). 317 Howard (1976, bilhassa s. 55): Devlet iktidannn ve rgtlenmesinin gelimesi bu tr profesyonel gleri mmkn hale getirmitir; fakat askeri pratiklerin ve teknolo jinin gelimesi onlan ilevsel, neredeyse zorunlu hale getinnitir. Bu, zellikle onye dinci yzyln sonunda Fransada ilerleme gsterdi ve onsekizinci yzylda yksek ei time kadar geniledi, bkz. A rcher ve Vaughan (1971). 318 Tilly (1975, Giri, s.35).

314

ULUSLARIN ETNK KKEN

N O TLA R 3 1 5

319P etro dnemi reformlar iin bkz. Pipes (1977, blm 5); modern devletlerin stn kapasiteleri iin bkz. Mann (1984). 320 Ondokuzuncu yzylda burjuvazinin devlete meydana okumas ve nfuzu hakknda bkz. Poggi (1978, s.77-85 ve blm 6). Smrgeci maceralarda kapitalist karlarn rol iin bkz. Fieldhouse (1967). 321 B. Anderson (1983, 4. Bl.), brokrasinin gelimesi hakknda bkz. Jacoby (1973), entelijensiya iin bkz. Gouldner (1979) ve Gella (1976). 322 Aydnlanman mutlaklk altnda devletin himayesi zerine bkz. Honour (1968) ve Loquin (1912); ayrca bkz. Godechot (1965). _ 323 Bu ziyafetler ve alaylar hakknda bkz. Dowd (1948) ve Herbert (1972), bunlar D a vudun sanatsal nitelii ve Voltaire ve ilk cumhuriyeti konsl olan Brutusun kahra manlk kltyle balantldr. Kukucu bir yorum iin bkz. Leith (1965). 324 Devrimci rejimler altnda, cumhuriyeti idari birlik yneliminin bir paras olarak dilsel homojenleme iin abalar hakknda bkz. Lartichaux (1977) ve Kohn (1976b). ngilterede bu sorun ar deildi ya da Gal ve sko elitlerine kltr aland yzyl lar boyunca zlmt, yani birleme ve seferberlik iin devrimci-yurtsever bir ideo lojiye ihtiya yoktu. 325 E. W eber (1979), fakat Fransz ulusu zerine, Dreyfus meselesi srasnda aa kan cumhuriyeti ve kar devrimci kavramlatrmalar arasndaki farklar hakknda bkz. Kedward (1965). 326 Hamerow (1958); Bavyera ayrlkl ve Kulturkampf iin bkz. Kohn (1965, 8. Bol.), bu srecin byleyici bir resmi Sybille Bedfordun A Legacy romannda verilmitik 327 Anderson (1983, s. 15). Uluslarn teritoryal ynleri hakknda bkz. A. D. Sm ith ve C. Williams (1983). 328 Aydnlanmaya ilikin bu grler iin bkz. Kemilainen (1964); bu, devlet snrlarn izerken var olan ethnielerin konumlarm hibir zaman dikkate almayan Fransz ve ngiliz idareciler tarafndan Afrikaya aktarlmtr, bkz. Montagne (1952) ve C. Young: Etnicity and colonial and post-colonial state in Africa, Brass (1985) iinde. 3 2 9 Bkz. Rotberg (1967) ve Neuberger (1976). Bu kavram, Afrikal elitlere kabilecilii (ya da bu terimin kartrlmasn) andran ve ktann balkanlamasna yol aabile cek olan alternatif etnik kavramlatrmaya kar kmalar iin gereklidir. 330 Tilly (1975, Sonu) ayn zamanda, deniz ar ve ge ulus-devletlerin oluturulmasnda planlayarak yaratmann bu ynn vurgulamaktadr. Afrikal milliyet kavramlatrma' larnda Bat etkileri iin bkz. Hodgkin (1964),G eiss (1974, 5. Bl.) ve Arap dncesi hakknda bkz. Hourani (1970). 3 3 1 4 5 1 de yurttala snrlamalar getiren A tina yasas iin bkz. Hignett (1952, s.255 ve Ek 10); ondokuzuncu yzylda Fransz tutumundaki deiim iin bkz. Weiss (1977, blm 4 ve 7) ve Nolte (1969, Ksm I); Kedward (1965). 3 3 2 Bkz. Brock (1976); Seton-W atson (1977, blm 3). 333 Rousseaunun Project Course (1762) ve Gouvernement de la Pobgne (1773) eserlerinin ierii hakknda bkz. Cohler (1970). 334 Bu kurban etme ritelleri Mau Mau direniinde nemli bir rol oynamtr, bkz. Not tingham ve Rosberg (1966); Bakongolar da Belikal yetkililere ve dier etfnielere kar mcadelelerinde kaybedilmi kralln tarihsel mitlerinden ilham almtr, bkz. Balandier (1953). Kohnun grleri iin bkz. Kohn (1967, blm 5); ayrca bkz. milli yetiliin biimleri ve ierii ile ok ilgilenmemesine ramen, konuyu kltrel kaynak lar ve toplumsal dzeylere ilikin Dou/Bat ikilemi ile birlikte ele alan J. Plamenatz. Tw o types of nationalism, Kamenka (1976) iinde; Dou Avrupada etnik iddiala rn geni bir ekilde kullanmna ilikin bir analiz iin bkz. Breuilly (1982).

335 Bkz. Nairn (1977, s.340) ve baz eletirileri iin bkz. A. D. Sm ith (1981a, blm 2). Milliyeti hareketlerdeki snf kompozisyonu hakknda bkz. V . Kiernan: Nationalist movements and social classes, A. D. Sm ith (1976b) iinde ve Seton-W atson (1977 blm 10), Breuilly (1982, blm 15). 336 Bu tip yerli ya da kitle seferberlii milliyetilii iin bkz. Anderson (1983, 5. Bl.); eitimli snflarn ve entelijensiyann rol iin bkz. Seton-W atson (1960, blm 6) ve Pinard ve Hamilton (1984); ayrca bkz. A. D. Smith: Nationalism, etnic separatism and the intelligentsia, C. Williams (1982) iinde. 337 ^ rf yle'n S sterdi|i ibi entelijensiyann ve Afrika ve Dou Avrupadaki dierlerinin kltrel ve siyasal faaliyetleri arasnda nemli benzerlikler vardr, bkz. W . J. Argyle: European nationalism and African tribalism, Gulliver (1969) iinde ve genel olarak^ erken Dou Avrupa milliyetiliklerinde kk toplumsal seimler ve yksek eitim dzeyi iin bkz. W . J. Argyle: Size and Scale as factors in the development o f natio nalist movements, A. D. Sm ith (1976b) iinde; szlk oluturma ve filoloji faaliyet leri m bkz. Anderson (1983, 5. Bl.) ve Dou Avrupa Slav hareketlerinde tarihile rin ve dier bilim adamlarnn hkimiyeti hakknda bkz. Kohn (1960). 338 Gneydou Asya milliyetiliklerinde dinin rolnn dikkatli bir analizi iin bkz. von der Mehden (1963); ayrca Hindu, Budist ve Mslman milliyeti kitle seferberlii hakknda bkz. W ertheim (1958), D. E. Smith, Bechert, von der Mehden, Lewy, Rahmanm makaleleri, D. E. Smith (1974) iinde ve A. D. Sm ith (1973b); Afrika sinkretizmleri ve milliyetilik hakknda bkz. Geiss (1974, zellikle blm 8). 339 Kohnun Dou/Bat ikilemi hakknda bkz. Kohn (1967a, 5. B l.), baz eletirileri iin bkz. A. D. Sm ith (1971, blm 8 ve 2. Baskya nsz (19 8 3 )). Ulus-devletden zi yade ulusal devlet terimi kullanlmaktadr, ulus-devlet teritoryal devlet ile etnik nfus ve kltr arasndaki uygunluk ve birlikte yaylmay vurgular; Batda bile etnik zerklik hareketlerinin yeniden diriliinin gsterdii gibi, bu uygunlua sahip ok az rnek vardr. Bkz. bu kitabn 6. ve 9. blmleri. 340 Bkz.'Hechter ve Levi (1979) ve Strayer (1963). 341 Gael Highlands iin bkz. Hechter (1975, s. 50-57) ve Nairn (1977, s. 108-117), Bretanya iin bkz. Reece (1979). 342 Bu, farkl blgelerinin iyi gelimi etnik bilinleri ve kltrleri (Gerekten de, 1640da Katalan ayaklanmas baarszla uradnda, onyedinci yzylda Portekiz spanyadan ayrlmtr) ve ekonomik gelimelerinin farkl hzlarndan dolay spanya iin de aa yukar dorudur; bu konuda bkz. Payne (1971) ve Heiberg (1975). Genel olarak ethnie-devlet ilikileri zerine yakn tarihli bir inceleme iin bkz. A . D. Sm ith (1985). 343 Bazlar, on koloninin bamszlk mcadelesini, ksmen birliklerinin ad hoc olmas ve herhangi bir ulusal bilinci temsil etmemesi (ka ulus kavgaya bu tr bir bilinle girmitir?) temelinde, fakat esasen ulus onu dmanlarndan farkllatran ve birleti ren ortak bir kltrn denenmesinde baarsz olduu iin milliyetilik bal altna almamay dnmtr (ayn itiraz 1810daki Latin Amerika milliyetilikleri iin de yaplmaktadr). Fakat, bu kesin etnik temellere dayanan ulus oluun denenmesine de uygulanr; ayn zamanda kolonilerdeki orta snflarn tarihsel kkenlere ilikin bir bilinci, ilk yerleimcilere ve Pilgrim Babalara dayanan bir tr yerli atacl gelitirdii, onsekzinci yzyldaki krizle birlikte, bunun, daha ok ortak yasalar, ikamet ve teritorya etrafnda haklar ve zgrlkler ideolojisinin yurttala dayal dini eklinde, onlar bu haklar ve zgrlkleri tanmada baarsz olan hkmete ve orta snflar iin bunlar dar tutan Britanyaya kar birletirdi. Bu, Benedict Andersonun ulus oluum halinde olmasna (belli koullar daimi olarak yeniden oluturulmaldr) ramen, hakl

316

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

317

bir ekilde Amerikan bamszlk mcadelesini milliyeti mcadelelerin balang nok tas olarak almasnn nedenidir; bkz. Anderson (1983, blm 4); ayrca bkz. Kohn (1957b) ve Tuveson (1968). 344 Bu elerin ve liderlii (dnyevi, blgesel karlar etrafnda) canl klan kahraman ca ideallerin temsil edildii Roma cumhuriyeti kostm iin bkz. Nye (1960) ve Victoria and Albert Museum (1976), Trumbull ve onun Bamszlk Sava dizisi iin bkz. Jaffe (1976). 345 Ayr ulus devletlerin art arda geliimi iin bkz. Humphreys ve Lynch (1966) ve Masur (1966).Latin Amerikada (veya herhangi bir yerde) kreoller arasnda milliyetiliin ykseliinin kilit bir koulu olarak metropoller ve tara arasndaki brokratik sirklas yona ilikin etkileyici bir kuram iin bkz. Anderson (1983, s.55-61). 346 talya'da Risorgimentonun abalarn zayflatan sregelen blgecilik iin bkz. Beales (1971) ve Procacci (1973, blm 13). 347 Hohenstauffen ve Arminus mitlerine ilikin Alman hafzas ve Ttonlar ve Nibelun genlied Kohn (1965, 3. bl.) ve R obson-Scott (1965) tarafndan tartlmtr; daha genel olarak aynca bkz. Rosenblum (1967). Toplumsal zemini iin bkz. Hamerow (1958) ve 1848deki Germ an Frankfurt Assemblysinde etnik ve teritoryal-tarihsel iddialarn karm hakknda bkz. Breuilly (1982, s.65-79). 348 Polonyal milliyetilii, mlkszletirilmi soylular ve aristokratlarn kendi malikne lerini yeniden ele geinilesi hareketi olarak balam ve 1794de Kosciuszko ynetimi altnda ylselmitir; sadece szlachta eski Polonya commonwealthinin ya da nihai olarak 1795de nc Taksimde ortadan kalkan Rzeczpospolitann ortak imtiyazlarndan holanmtr. Fakat, o zaman bile, Polonyal siyasal teritoryalizmi etnik elerle kanmaya, zellikle Hugo Kollataj ve Stanislaw Staszic gibi reforncularn etkileyici yazlarn da balamtr; 1791 de bir baka radikal Baba Jezierski, ulusu u ekilde tanmlamtr: Btn yurttalar iin bir genel bir hukuk kodu dahilinde atlanan ortak bir dil, alkanlklar ve trelere sahip insan topluluu. Sonuta, bu ierikle, ulus nc mlk iermi ve hukuku ve yurttaln temeli haline gelen bir ortak kltr asn dan tanmlanmtr. 1800lerin balarnda, Samuel Linde ve Zorian Chodakowski gibi kiiler, Hristiyanlk ncesi varsaylan ky demokrasisini ve Polonya kyllnn kirlenmemi ruhunun, deerlerinin ve folk tarzlarnn farz edilen srekliliini alarak, bu kltrn tarihsel ve filolojik temelini derinletirmitir. Fakat, kylle ilikin bu romantik ifadenin aktif ulus iindeki siyasal dahil olmaya evrilmesinden birka onyl ncedir; bkz. P. Brock: Polish nationalism, Sugar ve Lederer (1969, bilhassa s. 311-7) iinde; aynca H alecki (1955). 349 Elbette, M acar soylular arasnda, yabanc dmanl ile birlikte kriz dnemlerini karakterize eden bir tr feodal etnomerkezcilik yzyllarca var olmutur ve daha nce grdmz gibi bu ilk itkisini inansz Osm anllann hcumlarna kar Macar soylularnn bir siper oluturmas dncesinden almtr. Fakat, onsekizinci yzyln sonunda St. Stephen T acn n yasal imtiyazlar iin geri arlan bu snfsal etnik duygu, Protestan Batllamac etkiler ve kltrel M acar milliyetiliiyle erken Roman tizm tarafndan andrlmtr, bkz. G. Barany: Hungary: From Aristocratic to Proleterian Nationalism, Sugar ve Lederer (1969) ve Seton-W atson (1977, s.157-69). 3 5 0 Bu programlar ve toplumsal ve kltrel zemini iin bkz. Pech (1976). Hrvatlar en bandan beri olanlardandr, Zvonimir Tacn n lkesinde, kabul edilen antik bir isme sahiptir, dolaysyla bu Tarihsel ulus stats iddiasn ortaya kanr; fakat 1780 lerdc II. Josephin Almanlatrma politikalan Hrvat soylulann daha byk ve gl Macar soyluluuna baml bir pozisyona getirdi. 1820lerden itibaren, kltr ve dildeki Maca

lama, M acar diline kar kmak ve bunun yerine Hrvatistanda Latin harfleriyle Hrvatay ikame etmek iin Hrvat Saborun (Meclis) olumasna yol at. Macarlarla kopu, Jellacinin (Ban ya da Hrvatistan valisi) 1849daki Macar isyann bastmasyla tamamland, bkz. Seton-W atson (1977, s. 131-42) ve Pearson (1983, s.32-3, 54-5). Srplar ve Hrvatlar hakknda bkz. Singleton (1985, blm 4-5). ek milliyeti hare keti hakknda bkz. Joseph F. Zacek: Nationalism in Czechoslovakia, Sugar ve Lederer (1969) iinde ve Seton-W atson (1977, s. 149-57); ayrca bkz. Breuilly (1 9 8 2 ,3 . Bl.). 351 Ukrayna milliyetilik hareketi iin bkz. Armstrong (1963, bilhassa 1.-2. Bl.); Slovak milliyetilii iin Brock (1976). Slovaklar, Romenler ve Ukraynallar Seton-W atson (1977, s. 169-91) ve Pearson (1983, 3. Bl.) tarafndan ksaca ele alnmtr. 352 ii Safeviler byk lde gebe Trk etnik kkenlerdendi, fakat uzun vadede ran birletirmeleri, heyecanl dinsel dnmleri, ah Abbasn bakenti olan sfahanda doan bir ii Pers kimliinin yaylmasna yol at. 1796da Afgan Katar hanedan kuran Aa Muhammed de Trk kkenlere sahipti; ancak onun ynetimi altnda Pers kimlii ve kltr durgunluk dnemine girdi, bu 1905-6daki Anayasac harekete kadar, Rus ve Britanya ekonomik ve siyasal hegemonyas altnda lkenin artan bir ekilde gerilemesinin yolunu at. Pehleviler, pratikte rann ok ethnieli ve ok dinli yapsn srdrrken, A tatrkn yapt gibi slami etkileri yok etmeye abalamadan devlete ve topluma sekler bir Pers (slam ncesi) ulusal kimlii vermeye urat; bkz. Cottam (1979, zellikle blm 2-3, 6, 8, 10-13); M odem rann tarihi ve Safe viler ve Katarlar iin ayrca b.kz. Avery (1965), Keddie (1981, blm 1-3). Keddie Katarlar hakknda unu iddia eder: randa iiliin geliimi farkl bir yerel kimlik duygusuna belli bir odak kazandrd. Yirminci yzyla kadar, ikisini birbirinden ayr mak ounlukla yararsz olmasna ramen, bu kimliin ii unsuru ranl unsurundan daha nemliydi. 1501den bu yzyla kadar, ranllk ve iilik pek ok insan iin tek bir karm anlamndayd (s. 23). Bir ranl kimlii dikkate alndnda, ii ulemann rol kukuluydu, nk Onikinci iilik hem ulus tesi fakat ran temelli (ondokuzuncu yzylda ve yirminci yzyln balarnda mcahitlerin ou rana dayanyordu) bir din di hem de 1722den itibaren Perse konuanlarn ounluu ii olmutu. 353 1860larda Tanzimat refonnlanndan sonra, bir Osmanl milliyetilii oluturmak iin Jn Trklerin abalar olmu, fakat, ksa sre sonra, 1876daki Abdlhamidi reaksi yon tarafndan ortadan kaldrlmtr, bkz. Mardin (1965). Trk milliyetilii kavra mnn ykselii, Rusya ve Orta Asyadaki D Trklerin, zellikle Tatarlar ve Azeriler arasnda Gaprinski ve Agayevin dncelerinin etkisi altndadr, bkz. Bennnigsen ve Quelquejay (1960) ve Zenkovsky (1955). Ondokuzuncu yzylda Osmanl Trkiye'sinde seklarizm ve milliyetiliin geliimi iin bkz. Berkes (1964); Trkln ykselii ve Trk dncesinin dnm iin bkz. Kushner (1976) ve Lewis (1968, 10. Bl.). 354 Jn Trklerin sava srasndaki siyaseti (ve Selanikteki kkenleri) Lewis (1968, 7. Bl.) ve Ramsaur (1957) tarafndan analiz edilmitir. Ziya Gkalpin kuram ve etkisi hakknda bkz. Heyd (1950) ve Berkes (1964) ve daha genel olarak imparatorluktan ulus-devlete gei hakknda bkz. Karal (1965). 355 Bunlar, Binder (1964) ve Sharabi (1966) tarafndan btnyle tartlmtr. Farkl Arap devletlerinin birlii iin, rnein Msrn ve Suriyenin Birleik Arap Cumhuri yeti (1958-61) gibi, ok az aba, siyasal rekabet ve ok farkl dzeylerde ve trlerde ekonomik ve toplumsal gelimeler zerine kurulmutur. Zengin ve lml devletle rin sraile kar, reddedenlerin dnda, farkllaan tepkileri ve Snni ve ii topluluk lar arasndaki siyasal-dinsel rekabetin etkileri (burada Arap olmayan rann etkisini de ekleyebiliriz) vardr.

NO TLAR 318 ULUSLARIN ETNK KKEN

319

356 Bu M,sirk gelenei iin bkz. Safran (1961) ve Vatilkiotis (19<69).!Lbnar*da AraprmiUfyetiliinin ifade edilmesinde Hristiyanlarn rol .n bkz. Tibawi (1963) ve Sharab 357 Modernleme ve ulus inasnda Anglo-Fransz ncelii hakknda bkz. Bend.x (1966) ve J. Plamenatz: Tw o types of nationalism , Kamenka (1976) iinde. O te yandan, Seton-W atson (1977, blm 2) eski, srekli uluslar kayram iinde daha geni bir Batl devletler (hatta sve ve Rusyay ierecek ekilde) endi izer bu milliyetilik analizinde ngiliz-Fransz hem ulus hem devlet modelinin hareket nok tasn oluturduu, Nairn, Gellner, Breuilly ve dierlerinin modernist bak asn da bir deiimi yanstr. ...... ,, 358 Afrikada devlet ile uluslarn yaratl arasndaki uurum un gerek g. hakk. bkz. Neuberger (1977) ve Markovitz (1977, 3. Bl.), ayrca bkz. A. D. Sm ith (1983a, 359 Y u n ulusunun Helenik kavramlatrmas, onsekizinc yzyldaki Neo-Helenik aydn lanmadan domutur; bu, Demos (1958) ve C. K ou m arian o u :T fc the Greek intelligentsia towards the Greek indepence m ovem ent, Clogg (1973) iinde analiz edilmitir. Bizansl kavramlatrma ve Megale Idea iin bkz. Campbell ve S rard (1968, bilhassa 1.-3. Bl.) ve Dakin (1972). Yunanllann ounun, 1821de olduu gibi, kendilerini ne z a m a n d a n ben Ortodoks luun tesinde tanmladklar. sorgulanabilir; ondokuzuncu yzyla kadar bu zeminin ve etnik ieriinin sreklilii, millet sistemi iinde belli tutumlarn ve duygularn dondurmu ve deien koullar altnda yenilenme ve y e n i d e n yorumlanma kapasite siyle birlikte, farkl hayat tarzlarna, detlere, dile ve atalara ilham vermi dinin gcn ne karmaktadr. 360 Aurobindonun retisi hakknda bkz. Singh (1963); Arya Sama, of'Dayanan da ve Banarjeann tarihsel uyanclndan kaynaklanan Aryan ve Hindu Hindistan uyan hakknda bkz. Heim sath (1964) ve McCulley (1966). 361 Radikal milliyetiler tarafndan kutsal kltlerin ve Hindu m etnlennn kullanm hakknda bkz. Adenwalla ve Cranenin makaleleri, Sakai (1961) iinde; Hint milliyet iliindeki yerleri iin bkz. Embree (1972). Daha yerellemi ethnienm yaps ve so runlarnn anahatlar. karlmtr, H. Erdman: Autonomy movements n India , R. Hall (1979) iinde. ngiliz ynetimi altnda Hindistann ounun sanskntletrlmes hakknda bkz. Srinivas (1962) ve Dumont (1970). ' 362 Nijeryann bugnk sorunlarnn arka plan hakknda klasik bir aklama, i i n t . Colem an (1958) ve Sklar (1963). I sava ve asken siyaset hakknda bkz. Panter Brick (1970) ve Markovitz (1977, 9. Bl.). Nijerya milliyetiliinde snf kompozisyo nu zerine erken bir deerlendirme iin bkz. Smythe ve Smythe (1960). 363 Afrikadaki askeri rejimlerin karlat sorunlar hakknda, Gana ve Mobutu Zaire sn, ieren bir alma iin bkz. Guttendge (1975). Afrikada ulus inas surecinde tarihin kullanmlar iin bkz. Ajayi (1960). ok ethnieli Afrikal dev etlen bir arada tutmak iin kullanlan mekanizmalar hakknda bkz. Olorunsola run^(1972 m a l ^ l e r l . 364 Bu soy mitlerinin daha kapsaml bir incelemesi iin bkz. A. D. Sm ith (1984a), W1 K mitleri hakknda bkz. Mosse (1963). 365 Ulusal amalar iin tarih anlaynn yenilenm esi hakknda bkz. Isaacs (1 ve A. D . Sm ith (1981a, 5. B l.). 366 Bir egemen ethnienin (Kikuyu) altnda etnik a r i t m e t i k pratiklerine bir om ek bkz. D. Rothchild: Kenya, Olorunsola (1972) iinde, Rousseau nun ogutler m bkz. Cobban (1964).

367 Fransz btnleyici milliyetilii hakknda bkz. Nolte (1969, I. Ksm); Yugoslav yada milliyetler sorununa Komnist yaklam hakknda bkz. Schpflin (1980) ve Djilas (1984). 368 Bkz. Dakin (1972) ve Campbell ve Sherrard (1968, 4.-5. Bl.). 369 Birleik D evletlerde gmen et/melerin asimilasyonunun yararlar hakknda erken bir gr iin bkz. Lloyd W arner ve Srole (1945); 1950li yllarda bile kukular art maktayd, Glazer ve Moynihan (1964, Giri) New Yorkun baz etnik topluluklar arasnda etnik gururun ve rgtlenmelerin artmasna iaret etmektedir. Sadece A m e rikada deil, ayn zamanda Avrupa'da ve nc Dnyada etnik duygulann hissedi lir uyan iin bkz. D. Bell: Etnicity and social change, Glazer ve Moynihan (1975) iinde ve A. D. Smith (1981a, zellikle blm 1 ,7 -9 ). 370 Etnik ve teritoryal milliyetilik zerine Britanya rnei iin bkz. Birch (1977). Sovyet rnei, zellikle, ou birbirini kesen karlarn, kimlik dzeylerinin ve bireylerin grup ilikilerinin okluu asndan ilgintir, bkz. G. E. Sm ith (1985). Modern dnyada devlet-et/nie ilikileri ve doan gerilimlere muhtemel zmler hakknda bkz. A. D. Sm ith (1985). 371 Amerikada etnik uyana ilikin tereddtl tutumlar ve elikili davurumlar ii bkz. Gans (1979). Batya giden Dou Avrupal gmenleri ou iin, eski etnik balan tlarnn dalmas ok pahalya patlad; Birinci Dnya Savandan sonra g oran yksek olmasna ramen yapabildikleri durumda, zellikle Habsburg eyaletleri olmak zere, Avrupaya dndler, bkz. Pearson (1983, s. 95-110, 187-9). 372 Etnik aznlklar ile onlarn deniz an karde ya da ekirdek etnik topluluklar arasn daki balantlara baz rnekler iin bkz. Said ve Simmons (1976) ve R. W . Sterling: Ethnic separatism in the international system, R. Hall (1979) iinde. Vekaleten millliyetiliin daha geni bir siyasal topluluk (gelien bir devlet-ulus) iinde etnik aznlklarn bekalarn salamalarna yardmc oluunu anlatan bir alan almas iin bkz. Cohen (1 9 8 3 ,3 . Bl.). 373 Devlet ve ulusun baz tanmlan ve farkllklar iin bkz. Tivey (1980, Giri), C on nor (1978) ve Breuilly (1982, bilhassa sonu'

7. Ethnie den Ulusa Gei


374 Sosyolojide evrimci bak asnn bir eletirisi iin bkz. Nisbet (1969) ve A. D. Smith (1973a). Etnik balarn byk ulus-inas hareketi iinde zlecei inanc Smelser (1968) ve Levy (1966) gibi yeni-evrimcilerin modernleme perspektiflerine ikindir, fakat en ayrntl ve etkileyici anlatmn Deutschun yazlarnda (1966); ayn zaman da Deutsch ve Foltzda (1963) bulmaktadr; nemli bir eletiri iin, bkz. Connor (1972). 375 Modernleme teorisinin eletirileri iin bkz. Gusfield (1967) ve Frank (1969); ayn zamanda Hoogvelt (1976, ksm 1) ve Roxborough (1979, blm 2). Etnik ba ve duygularn, zellikle Batda kendiliinden canlan hakknda, bkz. Burgess (1978) ve A. D. Smith (1979a, blm 6 -7 ); ve Connor (1973). 376 Bkz. Edmonds (1971), ve ran Krtleri iin bkz. Cottam (1979, blm 5). N aim e gre (1977, blm 5) skoya ve Katalanya gibi tarihi uluslar gemileri daha az geli tirilmi etfmielerden (Galler) zerklik giriimine ilikin pragmatik ynelileri asndan farkllamaktadr; ve belki u da eklenebilir, bu daha byk kimlik inanc, yelerinin ortak merkezli daha byk rahatlk ve gvenlik duygusu ile ballk halkalarn kabul etmelerine imkn tanr. Kesinlikle, bu tr bir tez byk oranda lek ve byklk

320

ULUSLARIN ETNK KKEN

NOTLAR

321

temeline dayanan dier teze tercih edilebilir grnmektedir; bunun iin, Hobsbawmm (1977) iaret ettii gibi, kk birimler (rnein zlanda, Korsika, Anguilla) byklk ya da leklerinin bamszlk taleplerini engellemesine izin vennez; yabanc sermaye ve turizm planlamasna kar Korsikallarm talep ve faaliyetleri hakknda rnekler iin bkz. Savigear (1977) ve Kofman (1982). 377 Avrupada ethnienin bu donmu mozayii hakknda, bkz. yukarda blm 4 ve Pearson (1983, blm 1). Doal olarak erken modem dnem nemli deiikliklere de tank olmutur: Birleik Provansn ayrlkl, Bohemya Krallnn yok edilmesi, Birleik Polonya-Litvanya Devletindeki dalgalanmalar, ngilizlerin rlandadaki yaylmas, Portekizin ayrlmas ve Prusyann ykselii, ek olarak Mool mparatorluu nun yk selii, sonra da (Suudi) Arabistanda Vehhabi Kra'Um n ortaya k. 378 1848 ve sonrasnda daha kk Avrupal ethnielerin talepleri iin bkz. W . J. Argyle: Size and Scale as factors in the development of nationalist movements, iinde A.D. Smith (1976) ve Pech (1976). Nispeten daha ge gelien Slovak rnei iin bkz. D. W. Paul: Slovak nationalism and the Hungarian State, 1870-1910, iinde Brass (1985). 379 Baba ve oul atmas iin bkz. Feuer (1969); ve dier snflarn harekete geirilme sinde elitlerin rol iin bkz. P. Brass: Elite groups, symbol manipulation and ethnc identity among the Muslims of South Asia, iinde Taylor ve Yapp (1979). 380 Kltr ve politika arasndaki sz konusu yeni ve zorunlu iliki burada benimsenen gr ile modemistlerin benimsedii gr (Gellner tarafndan ksa ve z bir ekilde ifade edilen (1983, blm 1-3)) arasndaki mutabakatn nemli bir unsurunu temsil etmektedir. 381 Kanadada etnik rekabet hakknda bkz. Porter (1965) ve Glazer ve Moynhan (1975) iindeki makalesi; Birleik Devletler iin, bkz. Greeley (1974). 382 Dinsel klt ile dinadamlarmm etnik hatralarn korunmasna yardmc olmadaki rol lerine ilikin iyi bir rnek iin, bkz. Zerdtler hakknda, Boyce (1979). 383 Yukarda blm 5 ve Atiya (1968, blm). 384 slamn Trkiyede, Ortodoks Yahudilikin srailde varln srdrmesi hakknda bkz. Marmrstein (1952); ve Landau (1981) ve Segre (1980). 385 Seklerleme modelleri hakknda, bkz. Martin (1978,zellikle blm 2). 386 U N unun Burmas iin bkz. M. Sarkisyanz: O n the place of U Nus Buddhst Socalism in Burmas Bistory of Ideas, iinde Sakai (1961); ayn zamanda H. Bechert: Buddhism and Mass Politisc in Burma and Ceylon, iinde D. E. Sm ith (1974), ve F. Rahman: T h e sources and meanings of Islamic Socialism, a.g.y. ve Keddie (1981). 387 Avrupada bu sekler entelektellerin art ve nemi iin bkz. Gella (1976) ve Anchor (1967); Mslman entelekteller iin, bkz. muhafazakrlklarn 1920lere kadar vur gulayan Hourani (1970); ayn zamanda Batl dncelerin etkisi iin bkz. Saharabi 388 Bu entelejensiya snfnn rol ve onun hiyerarik brokrasilerle atmalar hakknda bkz. Gouldner (1979) ve A. D. Sm ith (1981a, blm 6). 389 Bunun rnekleri ondokuzuncu yzyln sonunda, birok papazn G ael Birlii ve ilgili demekleri destekledii ve onlara eleman salad rlandada bulunabilir, bkz. Hutchinson (1987, blm 4 ), ve Ortodoks ana akmn Filistinde Yahudi restorasyonu ve Yahudi (Halakhic) deer ve ilkelerine dayanan bir devlet amacna srekli sadk kald Siyons Yahudiler arasndaki rnekler iin, bkz. Hertzberg (1960, blm V II) ve Segre (1980). ran milliyetiliinin randa ii devrimini etkileme derecesi ok tartmaldr, bkz. Keddie* (1981, blm 8 ); ak bir ekilde slamc anti-emperyalizm son krk ylda iranl dini ve din d politik yazlarn ounluunun nemli bir parasn oluturmaktadr.

390 Paris metropolisinin mahrumiyet blgesi ve i smrgesi olarak Bretanyann analizi iin, bkz. Reece (1979); ayn zamanda bkz. Mayo (1974). 391 ek rnei iin bkz. Deutsch (1966, blm 6); ve Pearson (1983, s. 149-60). 392 svirelilerin savunmalarna ilikin tutumlar hakknda bkz. Steinberg (1976, blm 6); Israelinin bak as iin bkz. Elon (1971, blm 9). 393 Galler Dil Topluluu ve onun etkinlikleri iin bkz. C. Williams (1977); ayn zamanda bkz G. Williams (1985, s.287-95). 394 Byk Zimbabwenin birbirini izleyen anlamlar ve kullanmlarnn aklamas iin bkz. Chamberlin (1.979, s.27-35). 395 A tatrkn yeni Trkiyeyi slam ncesi bir gemi temeline dayandrma giriimi hak knda bkz. Lewis (1968, s.357-61); ayn zamanda bkz. Zeine (1958, s.77-8) ve Kushner (1976, blm 5). Trkiye de hl rk pan-Trkl destekleyen ar sa partiler hakknda bkz. Landau (1981, blm 4-6). 396 Bkz. Elon (1971, blm 10); Masadanm kullanmlar iin bkz. Chamberlin (1979, s. 11-18). 397 Anavatan ve ulusal teritorya kullanmlar iin bkz. A . D. Sm ith (1981c); Fransz Devrimi ncesinde Jakoben liderler Fransann ulusal snrlann sabitlemeye ve cum huriyeti ulus iin blnemez ve toplu bir anavatan yaratmaya almlard, bkz. Kohn (1976b). 398 Rousseaunun idealleri hakknda bkz. Cohler (1970); List iin bkz. K ahann makale si, Johnson (1968) iinde. 399 Bu teorilerin tarihi iin bkz. Brewer (1980) ve Orridge (1981). Sert bir-eletiri iin bkz. Wan-en (1980, blm 7); i smrgecilik modeli iin bkz. Hechter ve Levi (1979) ve Stone (1979) iindeki dier makaleler. 400 Modelin daha popler versiyonu iin bkz. Mayo (1974); tm bu unsurlan sunan i smrgecilik anlamnda Britanyann geliiminin analizi iin bkz. Hechter (1975). 401 Bkz. Brassm aydnlatc almalar Taylor ve Yapp (1979) iinde, ve Brass (1 9 8 5 )-ve Enloe (1973) ve (1980). 402 Siyah aynhklnn balang aamas iin bkz. Draper (1970, blm 6-8); 1970lerin balarnda Siyah cemaatilii iin bkz. M. Kilson: Blacks and neo-ethnicity in Amerikan political life, Glazer ve Moynihan (1975) iinde. Siyah milliyetilii ge nellikle maduriyet ve nyarglar karsnda bir protesto ve ulusun gz ard edilen bir paras iin Amerikan miras iine girmeye zorlayc kolektif bir hareket olarak yorum lanmaktadr, fakat ayn zamanda Afrikaya Geri Dn ve Mslman Siyahlar hare ketleri, Amerikan siyahlarnn ayr bir miras ve aln yazs nedeniyle temelden farkl olduklar ve Amerikan yaamna ilikin ana akmn dnda kaldklar anlayyla daha radikal anti-Amerikan tutum ve dnceler ortaya koymaktadrlar, Garveyizm dahil, eski hareketler iin bkz.Bracey, Meier ve Rudwick (1970) ve Brotz (1966). 403 Vatanda-ulus dncesinin geliimi iin bkz. Palmer (1940); cahiers de doleances'te citoyenin kullanm iin bkz. Shafer (1938) ve Cobban (1963, I, Blm III). 1793 Jakoben Anayasas geen uzun yllarn en eitliki anayasasdr ve Napolyon ordula rnn getii her yerde dier anayasalar iin bir model oluturmutur, bkz. Droz (1967 blm 6) ve M. Anderson (1972, blm 2). 404 Klelik dzeni Yunanistanda en azndan dier retim ilikilerini tamamlam olsa da gerekten kent-devletlerini ye onlann topraklann birletirmemitir, bkz. Finley (1961) ve (1981, blm II) iinde. talyan komnleri hakknda bkz. W aley (1969). 405 Katalanlar arasndaki spanyol hissetme derecesinin siyasal koullara bal olarak deimesine ramen, bkz. Read (1978); ve Payne (1971).

322

ULUSLARIN ETNK KKEN

NOTLAR

323

406 Yugoslavya ya da Nijeryann szck anlamnda ulus olup olmadklar tartmaldr. Belki de Rotberg ile birlikte unu sylemeliyiz ki, Yugoslavya rneinde sz konusu niyetler ok belirsiz olmakla birlikte, onlar niyet bakmndan ulusturlar, bkz. Djilas (1984). Ayn ekilde Yoruba da ulus kriterlerinden bazsna sahip deildir: qua Yorubann ekonomik birlii ve yasal haklar; fakat burada yine, tam bir ulus statsne ynelik bir hareket vardr. Bu rneklerden ulus kavramnn ne kadar ok normatif izlenimler tad ve katlmclar iin bir ideali, analizler iin ise bir ideal-tipi temsil ettii grlecektir, bkz. Rotberg (1967) ve A. D. Sm ith (1973c, 1. Ksm). 407 Bkz. yukarda blm 6 ve Pearson (1983, blm 1-3); ve Paulun blm 7deki almas, yukardaki 5. not. 408 Bkz. S. Fischer-Galati: Romanian nationalism, Sugar ve Lederer (1969) iinde. Esas olarak sve dili konuan, eitimli ve st dzey brokrat snfnn zamanla Liberalle rin ve Fennomanlarn basks ile katmanlann amaya zorland, ve bunu yaparak yerli Fin dili ve kltrnn ulusal statye ykseldii Finlandiyada 19. yzyldan sonra benzer gelimeler ortaya kmtr, bkz. Jutikala (1962, blm 8). 409 Bkz. J. R. Jones: England, Rogger ve W eber (1965) iinde; ve toplumsal sorunlara ve alt snflara ynelik sa-kanat ve Tory politika ve tutumlar hakknda Finlayson (1983). 410 Entelijensiyanm etnik kendi-kendine dnmn nndeki dini ve brokratik engel lerin stesinden gelmedeki rol hakknda, T atar rnei reticidir, bkz. Zenkovsky (1953) ve Bennigsen ve Quelquejay (1960); ve ayn ekilde Ermeniler iin bkz. Nalbandian (1963). Sih rneinde, din ve siyaset neredeyse ayrlmazdr, ve gemite (ve gnmzde) zellikle kentli ve kyl Sihler arasnda i blnmeler olmasna karn, kentli entelijensiya zerklik ya da egemenliin dinsel topluluun kltrel kiiliini tam olarak korumak ve aklamak iin gerekli olduu tezi ile her zaman dinsel-kltrel taleplere siyasal bir anlam vermeye alrlar, bkz. Pettigrewin aynntl analizi (1982). 411 Helvetik Cumhuriyeti ve Sava hakknda, bkz. Kohn (1957, blm 5, 12, 15-16). 412 Bkz. Procacci (1973, blm 13); ve Beales (1971, giri blm). 413 Anderson (1983, blm 2 -3); matbaa ve kitaplann etkisi hakknda bkz. Febvre ve Martin (1984,zellikle, blm 8). 414 Bkz. Durkheim (1964); ve bkz. Gouldnerin Durkheime ilikin giri blm (1962). 415 Mussourgsky'nin kendisinin yazdklar (Stassova, 25 Aralk 1876 mektubu): Benim u anki niyetim, Klasik bir melodiye deil, bir yaam paylaan bir melodiye yneliktir. Ben insann dilini kefedeceim; bu ekilde bu tr bir dilin yaratt bir melodiye ulaacam ( ...) bir kimse bunu sylediinde melodi sezgisel olarak doru lanacak. Bunun gibi bir emek beni sevindirecektir; anszn ve beklenmedik bir ekilde ok fazla sevilen klasik melodiye kar baz eyler ortaya kacak ve yine de herkes tarafndan hem en anlalacaktr. lmnden ksa bir sre nce, 1881de otobiyografik bir oyun yazan Mussourgsky yle der: Sanatsal inancnn forml onun sanatn vazifeleri olduu eklindeki dncelerinden kanlabilir: sanat insanlar arasndaki iletiime ynelik bir aratr, kendi bana bir ama deildir. Bu ilke onun tm yaratc faaliyetlerini belirlemektedir. Bu alntlara ulamak iin bkz. Einstein (1947, blm 17 zellikle, s.311-14); ayn zamanda Rus mzikal milliyetilii hakknda bkz. Raynor (1976, blm 8 zellikle s.141-6). 416 Herderci dil ve milliyet kavramlar hakknda bkz. Berlin (1976) ve Barnard (1965); dil ve toplumsal deiim ilikisi iin bkz. Haugen (1966) ve A. D. Sm ith (1982).

417 Bkz. Yadin (1966) ve (1975); ve Abu Simbel ve Masadada olduu gibi gemii muha faza etmek amacyla kullanlan arkeolojik ve bilimsel teknikler hakknda bkz. Cham berlin (1979). 418 Parsons (1966) son iki aamann alt-blmleri ile ilgili l bir gr (ilkel-orta-modern) ileri srmektedir, fakat genel olarak sosyologlar tarmsal ve endstriyel toplumlara ilikin bir nce ve sonra modeli ile alma eilimindedirler; lein, nfusun kapsayclnn ve katlmnn art modemiteye geiin kilit unsurlandr; bkz. Lemer (1958) ve Eisenstadt (1973); ayn zamanda bkz. Gellner (1982). 419 Bu metodolojik milliyetilik hakknda bkz. M erritt ve Rokkan (1966); evrimcilik ve milliyetilik arasndaki yakn iliki iin bkz. A. D. Smith (1983b).

8. Efsaneler ve Topraklar
420 Sanatta, el sanatlarnda ve modadaki bu yeniden canlanmalar, Hillier (1968) ve Battersby 81976) tarafndan ele alnr; Avrupa sanatndaki erken yeni uyanlar ve yeni keifler iin, bkz. Haskell (1976). Ayn zamanda, ticaret, satclar ve mzayede mer kezleri tarafndan lek ve fiyat asndan byk lde artmlyorken, antikalarn hemen hemen btn eitlerini kapsayarak geliiyordu, fakat zellikle milliyetilie dair olanlar iaret ederek gl nostalji duygularn besliyordu. Batdaki gemie duyulan nostalji hakknda bkz. Lowenthal (1985). 421 Bkz. M. Matossian: Ideologies of'delayed industrialisation: some tensions and ambi guities, Kautsky (1962) iinde. Arap ve Afrikal sosyalizm hareketleri de, yerli toprak zerinde Batllam bir radikalizme zemin hazrlama abasndadr, bu Kuran ya da Afrikal kabile trelerine dayandrlmtr, bkz. Worsley (1964) ve John Saulun G ell ner ve Ienoscudaki (1970) makalesi ve Eisenstadt ve Azmondaki (1975) makaleleri. 422 Bkz. Berger, Berger and Kellner (1974, blm 2 ve 8). 423 Bkz. Marks (1979, s.708-9); ve onun Economics and phibsophical manuscripts (1844) Easton ve Guddat (1967, zellikle, s. 289-90) iinde. 424 Yabanclama ile anomi arasnda bir karlatrma ve bunlarn Marks ve Durkheimn sosyolojisindeki sonular iin, bkz. Lukes (1977, blm 4). 425 Debray .(1977); ayrca snrlar sorunu zerine bkz., Dunn (1978, blm 3). 426 Bu gelenekler ve teodisilerdeki sorunlar hakknda, bkz. G. Obeyesekere: Theodicy, Sin and Salvation in a Sociology of Buddishm, Leach (1968) iinde; aynca bkz A D Smith (1970). 427 H. T revor-Roper: The Invention o f T radition: T he Highland T radition of Scotland, Hobsbawm ve Ranger (1983) iinde, icat hakknda ihtilafl bir deerlendirme yapar. 428 Bkz. Mayo (1974, blm 5) ve P. Morgan: From a D eath to a View: T he Hunt for the W elsh Past in the Romantic Period, Hobsbawm ve Ranger (1983) iinde. Druidciliin yeniden dirilii iin, bkz. Piggott (1985, blm 4). 429 D. Cannadine: T he context, performance and meaning of Rituel: T he British M o narchy and the Invention of Tradition, yaklak 1820-1977, Hobsbawm ve Ran ger (1983). 430 Bu ant Horne (1984, s. 177-8) tarafndan tarif edilmitir. 431 Gieysztor vd. (1959) ve (1962), devlet ncesi bir evrenin nemine iaret etmelerine ramen, bunu rnek verir. (I. Mieszko Katolik inancn benimsedi ve S 9 6 6 da dk nvanm ald, fakat Polonya devletinin balangcnda bu dikkate alnd m? Bu bak asndan, balang iin bir aray kendiliinden milliyetidir.)

324

ULUSLARIN ETNK KKEN NOTLAR 325

432 Hom e (1984, s. 173, 177); Srpln ykseliine dair bkz. Stavrianos (1957). 433 Yeni detlerde eski unsurlarn bileimi hakknda icat la ilgili olarak, bkz. La Piere (1965) ve Banks (1972); nceki alardaki icatlar hakknda, bkz. Plumb (1965, blm 3). 434 Alman tarih yazm okulu tabii ki, kltrel bilimlerde saf bir ideogram yntemini dorulamak iin farkl tarih ve gemilerin tekliini abartt; ki W eber bununla doa bilimlerinin nomotetik yntemlerine dayanan nedensel-tarihsel yaklamla birlikte kullanmay denemitir, bkz. Aron (1978). 435 Bkz. Brock (1976); Seton-W atson (1977, s. 169-74). 436 Bu toplumsal evrimci metaforlar iin bkz. Nispet (1969), Martins (1974); ve milliyet ilik konusuna uygulanmas iin, bkz. A. D. Sm ith (1983b). 437 Bu dnce Bauere (1924) ve ondan nce Alman romantiklerine kadar uzanr, bkz. Reiss (1955), Barnard (1969). 438 Bu sanatsal tartmayla ilgili, bkz. Irwin (1972); dorusal zlk ve Yunan tarz ndaki soyutlama iin aratrma zerine, bkz. Rosenblum (1967, blm 4) ve Flaxm anin katks ve poplaritesine dair, bkz. Bindman (1979). 4 3 9 Msr dirilii iin, bkz. Clayton (1982) ve Honour (1968): sanatlarda Ortaaclk, bkz. Loquin (1921, zellikle s. 160 ve devam), Vaughan (1978, blm 3-4). 440 B. Anderson (1983, 3. B l.). Herderin Pan-Slav takipileri iin, bkz. Kohn (1969), Thaden (1964). M i l l i y e t i almalarda linguistik eilim hakknda, bkz. Znanieckinin almalar, Gellner ve Seton-W atson yukarda sz edilen. 441 levselcilikte tarih d bu yaklam iin, bkz. Nisbet (1969), A .D . Sm ith (1973a); etnisite ve milliyetiliin nemi konusunda Marksizmin tarihsel kr noktas hakkn da, bkz. Nairn (1977, blm 2), Debray (1977). 442 Konuya duyulan ilk ilgi Bauer ve Rennerin almas kadar, Le Bon, Fouillee, Trottern yazlarnda ve M ichesin Der Patriotismusunda grld; fakat buna ramen sos yolojik sylemin ve analizin ana akmna nfuz edemedi, A .D . Sm ith (1983b). 443 Bundan dolay, Thom as ve Znanieckinin The Polish Peasant in Europe and America veya Ruppinin The Jews in the l^Aodem World kitaplar gibi almalar akademik eilim leri her ne olursa olsun, ulusal profil ve karakterin anlalmasna katkda bulun mutur. Bu tr retrospektif yeniden ina almalarnn, elde sadece szel gelenekle rin olmas ve sklkla yanl ynlendirilmesi durumunda bile yararll kantlanabilir. Afrikada, az saydaki belgelenmi kaytlarla milliyeti bir gemiin yeniden inasnn ciddi handikaplar iin bkz. Mazrui (1985). 444 Gerekilik ve doalcln bu kullanm, onsekizinci yzylda romann, Gluckun yeni opera tarz ve tarih ve manzara resminin ykseliiyle popler olan didaktik ve romantik imgelerin ve mesajlarn tanmas anlamna gelir, bu konu hakknda bkz. W ind (1938) ve Charlton (1984). Ksmen Rokokonun yapaylna bir tepki olarak, yeni gerekilik, kahramanlk ethosuna ve devrimci ideallere uygun basit bir tarz olarak da grlmtr, bkz. Rosenblum (1961) ve (1967, blm 1-2) ve A. D. Smith: Neo-Classical and Rom antic elements in the emergence of nationalist conceptions, A . D. Smith (1976b.) iinde. 445 Hintli ve dier nc Dnya entelektelleri arasnda bu arndrma eiliminin m kemmel bir analizi vardr, bkz. Shils (1960); 1890larda in de reform hareketi iin bkz. Howard (1969). Elbette, Fransz Devriminin eldeki mevcut tarihi silerek Fran sada bir Roma cumhuriyeti restore etme arzusu zaten ortadadr, bkz. Crow (1978). 446 Kolektif diyaspora bilincinde (eer bu tr bir terimi kullanabilirsek) genellikle iki ya da daha fazla vatan topra vardr, zellikle de kuaklar doduklar topraklardan uzaklatrldnda: kkenlerinin olduu toprak, dnecekleri yere ve atalarna ait top

rak. Son olarak, genellikle fark edilmeyen bir ekilde, canl bir biimde vcut bulur ve idealletirilir, rnein Yehudah Halevinin spanyaya ait Yahudi iirlerinde olduu gibi, onun iirleri iin bkz. Goldstein (1975), Barnett (1971); ayrca bkz. Armstrong (1982, blm 7) ve Seton W atson (1977, blm 10). 447 Ulusal terimlerle fiziksel konumun ve ortamn yorumlanmas hakknda bkz. Smith ve Williams (1983); u lusal kimliin teritorya ile ilikisi ve blgecilik zerine bir tartma iin bkz. Knight (1982). 448 Modern Trkler arasnda Turann yeniden uyan iin Kushner (1976) ve Zeine (1958, s. 11-9). Turan lkesi Sasani ve daha sonraki Pers mitolojisinde rann d man olarak yer almaktadr, fakat erken Pers ve ge Trk kullanmlan arasndaki kimliin ne derece ayn grnd bilinmemektedir, bkz. Cambridge History o f ran Ksm III/l, 3, blm 10 (b). Pan-Turanc" mit, Osmanl Trk (ve D Trkler) bilginlerinin daha toplu, fakat siyasal olarak hl ykc, Macarlar, Finleri ve dierle rini hari tutan fakat Kafkasya ve O rta Asyadaki Azerileri, Tatarlar, zbekleri, Trkmenleri ve Kazaklan kapsayan bir Pan-Trklk dncesini tercihiyle ksa srede ortadan kalkmtr. 449 Hint-Avrupallann muhtemel kkenleri bkz. M oscati (1962, blm 5) ve Thapar (1966, blm 2); Vareng Muhafzlar hakknda bkz. Vemadsky (1969, s. 29-35); Slav gleri hakknda bkz. Koht (1947) ve Singleton (1985, blm 2). 450 Tarma dayal bu idealler Vlkisch kuramclann ve ondokuzuncu yzyl Alman yazarlann beslemitir, Mosse (1964). 451 Bu Kek kkenleri hakknda bkz. Chadwick (1970, s. 83-8, 169-172); mitsel gelenek ler iin bkz. M acCana (1985, s. 54-71). 452 Bu tanma ilikin isteklerin canl bir tasviri iin bkz. Elon (1971). Bu Alman Vlkischinin (ve Nazi) Yahudileri l halk olarak gren bak asyla bir ironi oluturmaktadr. 453 Alplere ilikin yeni klt 1770lerdeki Sturm und Drang hareketinin bir parasdr (Hans Bullun Norve fiyordlanna methiyeleri gibi), bkz. Kohn (1967, blm 5, 7-8), Kenwood (1974) ve Charlton (1984, blm 3); Rtli andnn etkisi iin Kohn (1957) ve Stein berg (1976, blm 2). 454 Modern Msrllarn, Msra, toprana ve insanlarna ilikin tutumlar iin bkz. Jankovski (1979) ve Vatikiotis (1968, blm 8). 455 Roerich hakknda bkz. Korotkina (1976) ve Bowlt (1982, s. 250-55). 456 Peredvizhniki (Yolcu) sanatlarnn ve izleyicilerinin poplizmi hakknda bkz. Gray (1971, blm 1) ve Shishkin, Levitan ve dierlerinin resimleri iin Lebedev (1974). Lahey Okulu hakknda bkz. Royal Academy o f Arts (1983) ve Danimarka klasik sanat iin bkz. National Gallery (1984). 457 Varova atosunun yeniden inas hakknda Horne (1984, s. 179) ve Chamberlin (1979, s. 3-11). Kr evleri, feodal ve sarayl aristokrasinin anlarn ve kark duygula rn canlandrmasna ramen, hem turistik hem milliyeti zeminde korunmas arzu edilen ulusal iaretler haline gelmitir. ngiliz kr evleri hakknda bkz. Girouard (1978). 458 Friedrich, Blechen, Schinkel gibi Alman sanatlar ssz topraklarda kurulan Gotik kiliselerinin gizemini ve harap halini yanstmtr, Fransz harebeler uzman FranoisMarius G ranetnin yapt gibi, bkz. Honour (1981, blm 4) ve Vaughan (1978, blm 4) 459 Bu romantik tarihsel operalarn bazlar iin bkz. Einstein (1947, s. 266-9, 274-82) ve Raynor (1976, blm 8). Avrupallam aykovski balelerinde ve senfonilerinde et nik danslar ve mzii kullanmtr, operalar iin de Rus konularn seer - Kuu G lnn mehtapl sahnelerinde zellikle etnik hibir ey olmamasna ramen.

326

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

327

460 Bu Msrlhk hissi hakknda bkz. Safran (1961, zellikle Ksm III); Batnn Msra ve harabelerine ilgisi hakknda bkz. Clayton (1982) ve Harding (1979, blm 4). 461 Bizans kilisesini yeniden yaratma ve oniay yeniden kazanma abalarnn baanszl hakknda bkz. Dakin (1972), Campbell ve Sherrard (1968). Yunan sosyo-ekonomk geliimi zerinde Helenizmin etkisi iin bir kritik iin bkz. Pepelasssis (1958). Yuna nistann yeniden kefinde Batl felsefi Helenik duygular iin bkz. Tsigakou (1981). 462 Atatrkn, bakenti, zellikle Anadolunun ortasna ve Hitit bakentine yakn Anka raya tamas da, yine, eski etnik merkezi etrafnda ina edilmi toplu bir teritoryaya ihtiya olduu ynndeki grle uyumludur, bkz. Sykes (1965, blm 2) ve Lewis (1968). 463 Bar-Koba ve Nachal-H ever iin bkz. Yadin (1971); eski ncile ait Megiddo ve Hazor gibi yerler zerine modem aratrma iin bkz. W inton Thomas (1967). Yahudiler ve srailliler iin gemi ve onun aratrlmasnn nemi hakknda bkz. McIntyre (1968, s. 108-112). 4 6 4 ran iin bkz. Cottam (1979, s.25) ve Pope (1969, s. 74, 9 5-98); Amritsardaki Sl merkezleri (ve, Himalayalarn eteklerinde nemli bir Sih tapna olan Anandhpur Sahib) iin bkz. Spear (1978, s. 134-5) ve son blnmeler ve gelimeler iin bkz. Pettigrew (1982). 465 Bkz. Chamberlein (1979, s.27-35); Zimbabwenin daha kk aznlklan-arasnda, etnik topraklarn korunmas hakknda bkz. U cko (1983). 466 Avebury hakknda bkz. Anderson (1983, s. 44 ve izleyen sayfalar); Silburry Hill iin bkz. Dames (1 9 7 6 )daki Ana T ann a hakknda Damesin teorileri. Gemiteki Britan yann Stonehengedaki yorumlanma yollan iin bkz. Chippindale (1983, zellikle blm 6-7). 467 Glastonbury ve dier Arthurcu sit alanlar hakknda bkz. Radford ve Swanton (1978, zelikle blm 4); Glastonbury adas, nceleri, lkenin dik kayalklannm ykseldii ve zellikle kmalar zerinde T o rn dikildii bataklk bir aland ki, erken ngiliz kei kiliselerinin bavurduu bir yer halini almtr. A d a ve Glastonbury T o ru hakknda ve yaklak . S. 500'lerde Britanyal bir kabile reisi olarak Arthurun mevcut kaytlar hakknda bkz. Ashe (1971) iinde Radford, Rahtz ve Ashenin makaleleri. Glastonbury ve Arimatheal Yusuf efsaneleri hakknda bkz. Anderson (1983, s. 79-82). Bunlara, yarm yzyllk Anglo-Sakson ilerleyiini duraklatan ve Galler, rlanda ve Cornwall iin nemli sonular oluturan Britanyal Hristiyan-Kelt kltrnn Rnesansna izin veren Arthurun Mons Bodonicustaki zaferi de eklenmelidir. 4 6 8 Croagh Patrick ve Station Adas iin bkz. W . Anderson (1983, s.27-34, 86), ve St. Patrick hakknda bkz. Chadwick (1970, s. 199-203). Iona hakknda bkz.; W . Ander son (1983, s. 89 -9 4) ve doa sembolizmi iin a.g.k., blm 1. 469 M ichelet hakknda bkz. Kohn (1961, blm 2) ve Pukin hakknda bkz. Frankel (1972, s. 4 2-5). Millet ve Courbetin tablolar hakknda bkz. Nochlin (1971); Surikovun byk tarihsel yal boya tablolar iin bkz. Kemenov (1979). 470 Breto sofuluu ve ondokuzuncu yzylda Fransada yazarlar ve sanatlar arasnda Bretanyal kyl klt hakknda bkz. Royal Academy o f Arts (1979, zellikle 19-25), zellikle Bernard ve Gauguinin Pont-A vendeki duygular ve dnemin eitli ressam larnn karakteristik azizlerle ilgili festival gnlerini kaydetmesi (a.g.y., s .5 3 ,58, 85-6, 8 9 ,1 2 9 ,2 1 7 ) . 471 G e onsekizinci yzylda Finlandiyada, daha sonralan Kalevalay (1835 de baslm ve geniletilmi basks 1849da km) oluturmu olan arklar ve iirleri toplamak iin uzak kuzeydouya doru yaplan Lnnrotun seferlerinin uyandrd Karelianizm ad

altnda bir sanat hareketi geliti; bir grup yazar, sanat ve mimar, kentlemenin Hel sinki ve dier kasabalardaki hzl ykclnn getirdii hayat tarzna kar uzak, basit kyl hayatn hl aratryordu, bkz. Laitinen (1985, zellikle s. 62). Zimbabwedeki Ndau, Sotho, Venda, Ndebele ve Karanga aznlk gruplar iin oluturulan kltr evleri araclyla etnik folk tarzlarnn koruma abalar iin bkz. Ucko ( 1983). Genel olarak poplizm hakknda bkz. Gellner ve Ionescu (1970). 472 Bkz. Minogue (1967, blm 1). Mitte olduu gibi dsal mdahale vardr; Burada Prens milliyeti eitici-entelekteldir, fakat ortaya k kendini ifade etmeyi hissettirir. 473 Milliyeti bir dnemin daha nce tanrlar olarak alman figrleri, nasl insanilemi kahramanlara dntrme eiliminde olduundanbahsetmek ilgin olacaktr. Bunu, Finlandiya ya, ait Kalevalam a ana figr olan Vainam inen kltnde buluruz. O, Christfrid Gananderin 1789 tarihli Mythobgk Fennicasma gre, ondokuzuncu yzyln balangcnda hl bir tanryd, 'Finlandiyann Apollonu, mkemmel Orpheusuydu; Lnnrotdan sonra, Finlilerin eski tarihi anlayna gre, yzyln ortalarndan itiba ren bir bilge haline geldi ve bir kahraman olarak ele alnd. Bu konuyu yorumlarken, Lauri Honko unu nerir: Ulusal kimliin tehdit edildii ve onu glendinne ihtiyac duyulduu zamanlarda tarihsel yorumlar gndeme gelir. Dier yandan, mitolojik yorum, i atmalarn ve d basklarn bir sorun oluturmad zamanlara zgdr. Bazen, her iki yorum e zamanl ortaya kar; bu durumda, teori, bir taraftan zorlanan zamann ruhu ile rtmez (Honko,. 1985, s. 16). sve elit kltr ile birlikte Rus ynetimi altnda olan ondokuzuncu yzyln bandaki Finlandiya isel blnmelere ve d basklara maruz kalmtr ve dolaysyla Lnnrotun tarihselletirene almalan verimli bir toprakta boy vermitir. Ondokuzuncu yzyl boyunca ve yirminci yzyln balarnda Avrupadaki kahraman kltleri iin bkz. Hornede (1984) mezarlarn, mzelerin ve antlarn tanmlar. 474 Bu kraliyet komisyonlar ve onlarn dnceleri iin bkz. F. J. Cummings: Painting under Louis X V I, 1774-89, Detroit (1975) iinde. Modernleen devletin himayesi altndaki Fransada 'tarih resminin ykselii.ve ulusal duygularn yeniden canland rlmas hakknda bkz. Loquin (1912) ve Leith (1965). 475 1791in anlmas ve Pantheonun inas iin bkz. Herbert (1972). Pantheon aslnda St. Genevive Kilisesiydi (1760larn sonuna doru ina edildi), fakat asla kutsanma d ve devrim esnasnda bir abideye dntrld. 476 Cumhuriyeti Roma'dan gelen erdemin en gzde rnekleri olan Konsl Brts, Horatius, Regulus, Scipio, Cornelia ve Virginia ve Franszlar arasnda Du Guesclin, Ba yard, IV. Henri, Voltaire ve Rousseau iin bkz. Rosenblum (1967, blm 2) ve Benoit (1987); ayrca bkz. A .D . Sm ith (1979b). Napolon dnemi iin bkz. Rosenblumun makalesi, Detroit (1975) iinde, Friedlander (1952). 477 Bu neo-klasik anlann rnekleri iin bkz. Honour (1968,bl m 3) ve (1 9 8 1 ,blm 6). 478 Bunun hakknda bkz. Rosenblum (1967, blm 1-2) ve W ind (1938); birok adan Cpley ve W est gibi Amerikal ressamlar bu arkeolojik yaklama ncelik verdi, ^ k at Gavin Hamilton ve Mortimer gibi Britanyal sanatlarla rekabet ettiler; bkz. Irwin (1966) ve Grigson (1950). 4 7 9 Maclise hakknda bkz. Arts Council (1972b); Ondokuzuncu yzylda ortaa klt hakknda bkz. Vaughan (1978, blm 4) ve Honour (1981, blm 4). 480 Bu Kalemla'nm tarihsellii hakknda daha ok modem bilim adamlannn ulat sonutur, bkz. Honko (1985); Arthur ve W illiam T ell gibi kahraman rneklerinde

328

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

329

olayn baz temelleri olabilir, Threr (1970, blm 2) A lcock (1973). Raglanm daha nceki tezleri Kauffmannn 1979daki basksnda tartlmtr; ayrca mitlerin ve ritellerin deerlendirilmesi iin bkz. Kirk (1973). 481 Bkz. G. Williams (1985, s. 25-6, 56, 71-2, 123-5) ve L. Nelson: Myths of the Dark Ages, L. Smith (1984) iinde. A rthurun dnne dokuzuncu yzylda Gallerde do karlalr, onbeinci yzylda ne kmtr. Ortaa mit kuruculan zerinde Arthuren etkinin bir deerlendirmesi iin bkz. G. Ashe: T he Visinoary Kingdom, Ashe (1971) iinde. 482 V incent ve Schalln resimleri ve onlar edebi modelleri iin bkz. Steinberg (1976, blm 2) ve Detroit (1975, s. 603-5, 669). 483 Klasik kahramanln dier rnekleri olarak zellikle Philoktetes, Oedipus ve He racles iin ve Oedipus/Antigone temas hakknda bkz. Rubin (1973). Akhileus ve lyada hakknda bkz. W eibensohn (1964) ve Irwin (1966, blm 2). G e onsekizinci yzylda Fransz ve Britanya Salon ve Akademi sanatlarnn kasik tarih temalarnn eitlemeleri ve says hakknda bkz. A. D. Sm ith (1979b), biraz daha erken bir d nem iin bkz. Bardon (1963) ve Koch (1967). 484 Bu kahramanlklar hakknda bkz. Chadwick (1970, s. 134-5, 268-71); Yeats ve Lady Gregorynin yeniden kefettii ve O Grady tarafndan ilk basks yaplan Ulster Cycle hakknda bkz. Lyons (1979, blm 3) ve Kohfeldt (1985). 485 Fienna ve filid hakknda bkz. Chadwick (1970, blm 5). Sanat araclyla rlanda tarihinin yeniden kefinin parlak bir deerlendirmesi iin bkz. Sheehy (1980) ve r landa sanatnn tarihi iin bkz. Harbison v.d. (1978, zellikle erken Hristiyan sanat hakkndaki blm 5). George Petrie gibi sanat arkeologlarn nemi Hutchinsonda (1987, blm 3) btnyle belgelenmitir; onlarn G ael rlandann imgesi ve nite likleri zerindeki etkisi G en rlandada szlmtr ve pek ok figr rlandann gemiindeki karlarn yeniden canlandrlmasyla ilikilendirilmitir. 486 Kahramanca niteliklerin nceki bu itigallerinin rnekleri eitli ulusal dirililerde bulunabilir: V ainam inen ve Lem m inkainendeki Finlandiyann karlarndan bahsetmitik, fakat Gael-sko milliyetiliinde Ossian(Oisin), Gael-rlanda milliyeti lii iin Cuchulain, ortaya kan Alman milliyetilii iin Siegifried ve Brunnhilde, Trkiyede Ouz Kaan, Yunanistann Akhileus ve erken Yahudi milliyetiliinde Hz. Davudun eit derecede gl etkisi vardr. Jeanne dA rc kltnn daha sonraki Fransz milliyetilii zerinde etkisi vardr, bu konuda bkz. W arner (1983, blm 13). 487 Erken Norve milliyetilii hakknda bkz. Elviken (1931). Daha sonraki kltrel ge limeler iin bkz. K. Haughland: An outline o f Norwegian cultural nationalism in the second half o f the nineteenth century, M ichison (1980) iinde; makalenin vurgu su, Norve-sve Birliinin kk orta olarak Norvein deien siyasal kaderi, ve kyl Landsmal kltr hareketinin nedenleri olarak Norvein kentlemesi zerine dir; Batl kyl dialektleri daha arkaikleir v kkleri eski skandinavya diline ve edebiyatna kadar geriye gider. 488 Kalevalann ierii ve yeniden kefinin tasviri iin, Kirbynin 1907 evirisi ile birlikte, Branch (1985); onun otantiklii veya daha dorusu mitolojideki ya da folk tarihin deki yeri hakknda daha ok tartma vardr. Yine, kendi tarihsel ieriklerinin epiini oluturmada insanlann ne yaptklannn analiziyle ilikili deildir; Ondokuzuncu yzyln ou iin yani Finlandiyann bir ulus olarak yeniden biimlendii ou dnem iin aslnda nemli olan ey, Kalevala'nm kahramanlarnn Finlandiya tarihinin olduka eski fakat kayp dneminden gelen gerek figrler olduuna inanlmasdr ki sve kltrel etkisiyle ve Rus siyasal basknlyla mcadelede tutkulu Fin genliine rnek

ler sunabilir ve ilham verebilir. Dolaysyla, bir ulusun kendi tarihine -tercihen eski ve bilinen- ve komularyla karlatnlabilecek kendi edebi diline sahip olmas ynn deki Romantik ideal ile uyumludur, bkz. Branch (1985) ve Honko (1985). Kalevalanm Sibeliusun mzikal hayalgc ve bundan dolay Finlandiyann ve ge miinin dnya nazarndaki imgesi zerindeki etkisi iin bkz. Layton (1985) ve James (1983); Kalevalanm Fin sanat ve hepsinden nce Akseli Gallen-Kalelanm (18651931) Fin ulusal tarzndaki rol iin; bu tarz Gallen-Kalela ve Louis Sparre gibi dier sanatlar tarafndan ctu'da aratrlmtr ve o gnk ngiltere, Almanya ve Fran sada gncel olan gerekilik ve sembolizmin bir birleiminden kaynaklanmaktadr, bkz. Boulton Sm ith (1985). Uzak gemite Fin-Ugor kabile kltrlerinin ksa bir ze ti iin bkz. Lehtinen (1985). Benzer tarihsel etkiler iin bkz. G. Karlsson: Icelandic Nationalism and the Inspiration of History, M itchison (1980) iinde. 489 Bkz. Jutikkala (1962, blm 8) ve M. Klinge: Let Us Be Finns T he Birth f Fin lands national Culture, M itchinson (1980) iinde; makale Rnebergin iirinin (svee yazlmtr) pastoral Arkadia idillerini Fin imgesinin biimlendiricisi olarak vurgulamaktadr. 490 Dar odalarmz, ksa hayatlarmz, abucak snveren tutku ve duygularmz, isli ve kalmsz bir gereklikle ykl kibrin dna tadnda bizi, ite, sonunda insanolu nun duygulann tatmin etmeye yetecek kadar engin ve youn bir evren orada balyor. Aktaran Kohfeldt (1985, s. 149). Yeats iin, bu pagan aristokratik rnlerin tad nem (Ulster cycle), Hutchinsonda (1987, blm 4) ele alnr. 491 Ossian iirleriyle ilgili ve ayrca 1770lerde ressam Alexandre Runciman ve danmam, Hugh Blair, etrafndaki sko milliyeti evresi iin bkz. O kun (1967). Hugh Blairin Critical Dissertation on the poetry o f Ossian (1765) adl yazsnda unlan okuruz: Her lke kendine zg bir doal grnme sahiptir ve iyi tahayyl edilmi bir iir bunu aa karr... Yabanc imgelerin girii, bir iirin, doadan deil baka yazarlardan kopya edildiini aa karr (Cilt II, s. 4 08) ( ...) tipik bir Romantik ve ilk-milliyeti duygu. Bu klt Almanyada, Fransada (Napoleon ve Ingres tarafndan, bkz. Detroit (1975, s. 434-5, 4 55-7)) ve Danimarkada ele alnmtr. 492 Bkz. McCulley (1966) veHeimsath (1964); bkz. Kedouriedeki (1971, Giri) eletiriler. 493 Snni slamda Kardelik ann yceltilmesi (iiler ilk halifenin ve mmetin gaspn knar), sadeletirilmi slama bir dn ve bozulmam inanta kendini bu lan erken Arap usullerini aratran Salafiyya hareketi ile birlemitir, bkz. Gibb (1947) ve Brown (1964). En byk tefsirci, muhafazakr dirilicilii hayli etkili olmu olan Suriyeli Raid Rida (1865-1934) Msra g etmi, orada reformist bir gazete olan alManar kurmutur. slamn modern ideolojileri ve kurumlanndan kaynaklanan ner melerin kullanm iin bkz. Dawn (1961).ve Sharabi (1970). 494 Pehlevi rejiminin Aryan ve Akaman motiflerini kullanmas hakknda bkz. Cottam (1979, s. 328-30) ve Kermani ve Kasravide anti-sIamc ran milliyetilii hakknda bkz. Keddie (1981, s. 191-2,199). ii ranll ve A l-e Ahmad, Shariati ve ayetullahlar hakknda bkz. Keddie (1981, s. 202-28). 495 Msr Msrllarndr yaklam iin bkz. Ahmed (1960), Vatitiotis (1969, blm 13 ve 17). Yinninci yzln ilk yansndaki Firavun Msrcl, Jankowski (1979) ve Shamir (1981, zellikle Gershoni) tahlil edilmitir. 496 Sz geen ressamlar iin, bkz. F. Cummings: Painting under Louis XIV , 1774-89, Detroit (1975) iinde ve Sandoz (1961). Bu kahramanlarn Devrim esnasndaki siya sal kullanmlar iin, bkz. Herbert (1972), Rubin (1982).

330

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

331

497 W estin Gerrrunicus ve Wolfe'u hakknda, bkz. Irwiri (1966, s. 48-51), Victoria and A lbert Musum (1976, s. 36-7, 82-6). W estin dnceleri, gerekte, antik ve mo dern kahramanlar arasndaki balant konusunda olduka aktr, bkz. W ind (1938). 498 La Font de Sint-Yenne ve Diderot gibi Greko-Roma yeniden uyann tevik eden eletirmenler iin bkz. Leith (1965), Crow (1978). 499 Bkz. M. Adenwalla: Hindu concepts and the Gita in early Indian national thought, Saki (1961) iinde; Singh (1963); ayrca bkz. Pocock (1978). 5 0 0 Bkz. Rosenblaum (1967, zellikle, s. 34 (106. N ot), 42-51, 78-85), tarihselhareketli lik" kavram iin. 501 Endstrilemi toplumlarda toplumsal ve kltrel rntlerin uyumu sorunsal ze rine geni bir literatr vardr, bkz. Kerr et al (1962), J. Goldthorpe: Social Stratifica tion in Industrial Socities", Halmos (1964) iinde, Bell (1973) ve Kumar. (1978); etnisite ve milliyetilie endstrileme ve post-endstrileme kavramlarnn uygulan mas iin bkz. Richmond (1984). 502 Fransada ancien regimin merkezilemesi iin bkz. ]. Strayer; T he historical experience o f nation-building in England and France, Deutsch ve Foltz (1963) iinde, Anderson (1974b); Jakoben gelenek ve onun dilsel merkezilemesi iin, bkz. Kohn (1967b, blm 12-14) ve Lartichaux (1977). Gnmzde Jakoben merkeziyetilii hakknda bkz. Coulon (1978). Hint toplumunun ademi-merkeziyeti yaps Barrington Moore (1967, blm 6) ve olduka farkl bir yolla Dumont (1970) tarafndan vurgu lanmtr. 503 Bizans mparatorluu ve Ortodoksinin benzer taraflar iin, bkz. Runciman (1977), bu alma Bizans mirasnn Roma hukukuna ve Grek kltrne borluluunu gste rir. Osmanl ynetimi altnda bozulmam Yunan kimliinin korunmasna ilikin Ortodoksi kavram iin bkz. Stavrianos (1961), Arnakis (1963) ve yukanda 5. blm. 504 Bizansl ve Helenik Yunanistann birbirine rakip haritalar iin bkz. Cambell ve Sherrard (1968, zellikle blm 1-3); yeni bamsz Yunanistanda rahipler snfnn rol iin bkz. Frazee (1969). Yunan devletinin toplumsal ve ekonomik performans ve Batl m etropolitan kapitalizme bamll zerine eletiriler iin bkz. Mouzelis (1978) ve Pepelassis (1958). 505 Batya vis--vis [bire bir] erken Hindu balantlar ve kavramlarnn analizi Pocock (1958) ve Heimsath (1964) tarafndan yaplmtr. T ilak ve Aurobindonun ortaya kmasndan nce, Dayananda, Pal ve Banerjea sadeletirilmi Hinduizme bir dn savunmulardr. 506 Sekler Refofmizm Kongresi iin, bkz. Seal (1 9 6 8 ); ve militan poplizmin gelimesi iin bkz. (Embree (1972, 2-4. blmler). Mslman Hindu duygular iin bkz. F. Robinson, slam and Mslim Separatism, Taylor ve Yapp (1979) iinde. 507 Bkz. Neusner (1 981), Seltzer (1980, blm 6 ); ayrca bkz. yukandaki 5. blm. 508 Ortodoks Siyonizm, bkz. Hertzberg (1960, Ksm V II); bugnk srailde Ortodoks dnceler ve dini teritoryal-miUiyeti amalarla kullanlan Gush Emunim gibi ha reketlerin rol, bkz. Segre (1980) ve Gutm ann (1979). 509 Bu pastoral-monarik bak as, ondokuzuncu yzyln balarnda Berlinde erken Haskalahda bulunur, bkz. Eisenstein-Barzilay (1959) ve Meyer (1967); Rus takipi leri iin ayrca bkz. Greenberg (1976, Cilt I, blm 2-3). 510 Bu sekler sosyalist imge, Birinci Dnya Sava ncesi ve sonrasnda, ikinci ve nc Aliyot Siyonist Rnesans iin bir itki yaratmt, parlak bir deerlendirme iin, bkz. Elon ( 1971, blm 4-5) ; A .D . Gordon, Syrkin ve Berdichewski gibi figrler iin Hertz- berg ( 1960, Giri ve blm 6). Edebiyatta, zellikle Bialik ve T chernikowskinin iirle

rinde olan, brani yeniden uyan da, dinin baskn olduu ve kaygnn hareket ettirdii

Galuta kar olarak Rousseaucu tanmc bak asn desteklemitir, bkz. Halkin (1970).
511 Bu gelenein temel figr, Achad H aam (1856-1934) idi, onun rol Hertzberg ( 1960, Giri), Vital (1 9 7 5 ,blm 9-10) ve Komberg (1983, III. Ksm) tarafndan tartlmtr. 512 Bu iddialara sko tacnn bamszln ve eitliini korumak iin gsterlen abalar da Isko tarihileri ve tarih yazarlar tarafndan kar klmtr, bkz. Mason (1985), ve yukandaki 5 blm, 49. not. 513 Siyahlanl gr iin bkz. Bindman (1977, blm 1-2) ; Norman Yoke iin bkz. Kohn (1940) ve Hill (1968, blm 3). 514 Onyedinci ve onsekizinci yzyllar esnasnda Druidlere kar gelien ilgi ve Caesarc Dr.uidi rgtlenme anlay iin bkz. Piggot (1985, s. 104-8), a.g.k., blm 4; ayrca bkz. Dixon (1976, s.25-6). 515 Britanya tarihindeki bu ortaa temalar iin, bkz. KenWood (1974), Irwin (1966, blm 4); Loyal'Associations hakknda bkz. Mosse (1963); L. Smith (1984) iinde Janet Nelsonun makalesi. 516 Kemble ve W right zerine bkz. Dixon (1976); George ve Edward dnemi bestecileri iin bkz. Nairn (1977, .2 6 2 -5 ); ayrca bkz. C. R. Jones: England, Rogger ve W eber (1966) iinde ve gnmzdeki ngiliz miliyetilii ya da olmay iin bkz. Birch (1977, s. 135-8) ve Seton-W atson (1979). Bu tr bir popler milliyetiliin (ksmen ngiliz, ksmen Britanyal) birok kamusal trende, sava anlarnda, ulusal zgrlklerde, kraliyete sadakat ve bugn bile Britanyadaki hayatn mihenk talarn oluturan n giliz krsal alannda ak bir ekilde var olduu iddia edilebilir. 517 Bu kavramlatrma iin, bkz! Deutch Ve Foltz (1963), Apter, Halpern ve Binder gibi modernleme kuramclar ekirdek ethnienin mit, sembol ve anlanna daha byk bir ilgi gstennitir. Deutcshcu yaklamn bir eletirisi iin bkz. Connor (1972). 518 Entelektellerin bu etkisi zerine, bkz W eber (1947, s. 176), Kedourie (1971, Giri); ayrca bkz. A .D . Sm ith (9 8 1 , blm 5). 519 Druidler ve Stonehenge hakknda, bkz. Piggott (1985, blm 4 ); ve Tapm akm ne mi iin Rosenau (1979). 520 Bkz. Steinbergin gzlemi (1976, s. 19): T e llin imgesi, hzl bir ekilde, onbeinci ve onaltnc yzylarda tehdit altnda olan yeni yneten snflarnn eski yasalar, haklar ve mhrleri olan svireli eyleri artrr. Sonu olarak, sahip olduklar gemie kar resmi svireli tavrn tanmlamaya yardm eder. Hikyenin gerek otantikiii sorun olutumnaz. William Tellin hikyesi yanl deildir, hatta bu ad tayan ve olu nun ba zerindeki elmay vuran bir adam hibir zaman olmasa bile. O nun gereklii, isvirelinin tanmland ve kamusal deerlerinin kesinletirildii topluluk gelenei nin gerekliidir.

9. Uluslarn Soykt
521 Alty (1982, s. 1), Herakleitosu yaklamn gzel bir rneini, ... aklayc bir e t men olarak etnik duygular iin uygun bir rol gstennek, belki de onun varoluunu, belirli zel insanlarn duygularn gstermenin tek geerli yolu olduunu ne srer ken verir. Pannenidesi yaklamn iyi bir rneini Joshua Fishman ( 1980, zellikle s. 84-5, yine de, bunun yan sra, etnik yeliin karlklln ve manipule edilebilirlii ni, eski, deimemi etnik ulus un ierii, ne kmas ve mitsel doasn itiraf eder, s. 93) verir: Etnisite, her zaman, kendinde bir sreklilik ve ortak atalara kar kuaklar

332

ULUSLARIN ETNK KKEN

NO TLAR

333

aras bir ba paylaanlar arasnda, kandalk olgusu olarak yaanmtr. Etnisiteyi, her insan varoluunu, kuaktan kuaa -gem i atalardan gelecek kuaklara- geen bir i baa balayan somut, canl bir gereklik olarak anlamak nemlidir. Etnisite sonsuzluun bir gvencesi olarak grlmektedir. Bizim aradaki pozisyonumuz, ethnie nin duruu ve rolndeki tarihsel snrllklar kavrar, hi olmazsa Bronz andan beri ve yazl kaytlardan, etnisitenin nemi ve ona verilen referanslar dnyann pek ok yerinde bol miktarda bulunmaktadr; ayrca bkz. yukardaki 1. blm. 1 522 Bu dncede, kafa kartrc ulus kavram, modemiteden farkl deildir; burada da hedef her zaman, kavraymzdan syrlr ve yaammzdan uzaklar; bkz. Netti ve Robertson (1968, zellikle Ksm 1). 523 Son devletlerin yaratlmasnda tasarnn ve mzakerenin etkisi Tilly tarafndan, ese rinin Sonu blmnde vurgulanmtr, Tilly (1975); ve bkz. yukarda 6. blmde Avrupal olmayan devletlerin sorunlarna ilikin ilave bir tartma. 524 1903teki Siyonist Kongre ve Uganda ile ilgili tartmalar iin, bkz. Halpern (1961, blm 5). 525 rnein, Afrikadaki yeni devletlerde, bu seferberlik sistemleri iin, bkz. Apter (1963); ve Ayal (1966). 526 Milliyetiliin ikiyzl doas iin, bkz. Nairn (1977, blm 9); Devrimci Fransada ve Rusyada bile birka Afrikal zgrlk hareketinde olduu gibi, uzak ve seklereitliki gemie (Roma veya Ortaa) bavurulmaktadr, bu konu zerine Ajayi (1960). 527 Bkz. Marvick (1974) kadnlarn rol ve evin snrlan"; Rusyada 1942de, kadnlar da savaa katlmt. 528 Bkz. Baldson (1979, s. 2) Pliniusun dikkat ektii noktalar iin; ve yukarda 3. blm. 529 Klasik antikitideki altn a ideali ve Posidonius hakknda, Piggotda (1985, s. 91-8, 112-17) mkemmel bir tartma bulunmaktadr, modem benzerleri iin, bkz. Lowenthal (1985, s. 23-5, 41-6, 332-5). 530 Bkz. Lowenthal (1985, s. 332-348). Arthurun Ortaa klt zerine, bkz. Ashe (1971); erken in kltr zerine, bkz. Goodrich (1948, s. 23-29, 45-55). 531 Neusner (1981), Romal Plebler hakknda, bkz. Baldson (1979, s. 12-16); Platonun Republici (Kitap VIII) onun antidemokratik argmanlarn ierir. 532 Elbette gmen toplumlar, tarih ve onun egemen etnik atsn daha az yklenirler, fakat Amerikada bile, yeni bir ulus olma durumu bundan muaf deildi, bkz. Burrowsun (1982) Amerikan soy ideolojisi ve onun onsekizinci yzyl dncesinde yerli ataclk diye ifade ettii ey hakkndaki bildirisi. 533 Marksist byk ulus gelenei miras hakknda, bkz. Davis (1967) ve Cummins (1980); milliyetilie yaygn bir ekilde uygulanan merkez-evre modeli iin, bkz. Nairn (1977). Bir eletiri iin, bkz. A .D . Smith (4. blm ve nsz). 534 Bunlarla ilgili, bkz. B. McKillop; Papua Besena ve Papuan separatism, ve B. Standish: Elite communalism: Higlands Liberation Front, her ikisi de May (1982) iinde; ve bkz. Mayin giri ve sonu blmleri, a.g.y. 535 Yumuak ve sert primitivizm arasndaki kartlklar iin ve arzu edilen gemi ile bilinen gemiin elikileri iin, bkz. Piggott (1985, s. 91-8, ve blm 4) ve Lowenthal (1985, zellikle 1-2 ve 5), benim grdm bu sorunun ok doyurucu genel bir tart mas iin. 536 Egemen-ethmenin liderliinde Kenya ve Zimbabwe rnekleri hakknda (Kenyada ege m en parti KA N U , hemen hemen tmyle Kikuyu'lardan oluur, siyasal hayat tekelle

rine almlardr; Zimbabwede ise, egemen Shona ethniesi (zellikle onun Karanga alt grubu) Ndebele aznl, onun partisi ve Beyaz aznlkla ekimektedir), bkz. Horowitz (1985, s. 10-11,432-7); ve Burna zerine, a.g.y., (s. 514-6, 518-21). Etiyopyada devrimci Amhara-egemenliindeki rejim ve onun Oromo, Tigre ye Eritre etnik hareketlerine kar devam eden mcadeleleri iin, bkz. Haliiday ve Molyeux (1981), ve Mayall (1983). 537 Dilin rol ve dile dayal uyanlar iin, bkz. Fishman (1968) ve Gellenr (1964, blm 7); nc dnyada siyasal kullanmlar iin, dili sadece birka grubun arasndaki vasflardan biri gibi grmesine ramen, bkz. Horowitz (1985, s. 50-1, 219-24). 538 Dayananda ve Roy zerine, bkz. Heimsath (1964) ve Pcock (1958); Gasprinskinin reformizmi hakknda, bkz. Zenkovsky (1953) ve (1955) ve Bennigsen ve Quelquejay (1966); ve Malayada benzer bir reformizm iin, bkz. R off (1967, blm 3). 539 Ekonomik milliyetilik, bkz. Johnson (1968) ve Mayall (1984). 540 Gerekte, tarttmz gibi, ilk Batl devletler etnik ekirdekler etrafnda biimlenmiti, Horowitzin (1985, s. 75-6) ortaya koyduu gibi, smrge snrlarnn keyf hareketi, byk lekli birlikler eklinde biimlense de, nne geilmez bir ekilde gereklese de, abartlacakt. 541 Aslnda bu taktik son yzyln ikinci yansnda dodu, Anderson (1983, blm 6) bunu resmi milliyetilik olarak tanmlar; ayrca bkz. A .D . Smith (1979a, blm 7). Adem-i merkeziyetilik zerine, bkz. Kohr (1957) ve Nairn (1976). 542 Etnik bir birlikten ayrlma ve irredentizm iin genel potansiyel hakknda, bkz A .D. Sm ith (1983c) ve Horowitz (1985). 543 Somali ve Afrikada Horn Burnu hakknda, bkz. I. Lewis (1980) ve Mayall (1983); ve zellikle I. Lewisin denemeleri (1983). Niin irredentizmlerin, amalarna uygun dav ranmak bakmndan (genellikle) baansz olduklarna dair birka neden iin, Horowitz (1985, s. 281). 544 Bu rneklerin denizan balantlan hakknda, bkz. Said ve Simmons (1976). 545 Trk rnei iin, bkz. B. Lewis (1968, blm 5 ve 7-8); aynca Leiden ve Schmitt (1968). 546 Avrupada son zamanlardaki etnik hareketlerin, ok fazla gze arpt halde, daha az blc ve iddetli olmasnn nedenini, onlarn daha az primordialist zellie sahip olmalarna balayan bir analiz iin bkz, Allardt (1979, zellikle, blm 2). Ballk larn dalmasnda dier nedenler iin, bkz. A . D. Sm ith (1985 ve 1986a). 547 Bkz. Hobsbawm (1977); ve Akitanya hakknda, bkz. Coulon (1978), ve Coulon ve Morin (1979). 548 Bkz. Land (1982, blm 1-2.) ve Hovannissian (1967) ada Ermeni siyasal gelimeleri hakknda; byk glerin, ayrlk politikalara deien mdahaleleri hakknda, bkz. Spanier (1972) ve A .D . Sm ith (1981a. blm 7). 549 Bu etnik atmalarla ilgili baz zel rnekler iin, bkz. R. Hail (1979); gnmzdeki etnik anmalarla ilgili bir deerlendirme iin, bkz. Seton-W atson (1971) ve Horowitz (1985, zellikle ksm IV ve V ), ve Azar ve Burton (1986). Baz etnik hareketlerle ilikili olan iddet iin, bkz. W ilkinson (1974). 550 Bu, btn ya da bir ksm hakllatran btn iddialan kabul etmek deildir; ya da paralanma ve dzensizliin tehlikelerini onlar toptan kabul etmeyi gerektiren bir tarzda ihmal etmek demek deildir. Fakat pek ok aratrmac ve devlet adam, etnik kimlik ve toplulukta kklenen kimlik iddialarnn birdenbire yaylmasn ve derin aile hissiyatlarn kavramakta baarsz kaldklan srece, dzenin ve devlet otoritesinin gerektirdikleri ile etnik topluluun ihtiyalan arasnda bir denge kurmaya dnk her frsat sistematik bir biimde bloke olur; bkz. A .D . Sm ith Conflict and collective identity: class, ethnie and nation, Azar ve Burton (1986) iinde.

KAYNAKA 3 3 5

Kaynaka

Andrewes, A. 1956: The Greek Tyrants. Londra: Hutchinson University Library. 1965: T h e growth of the city-state. H. Lloyd-Jones, (yay. haz.) The Greek World iinde, Harmondsworth: Penguin. 1971: Greek Society. Harmondsworth: Penguin. Antal, F. 1956: Fuseli Studies. Londra: Routledge ve Kegan Paul. Apter, D. (yay. haz.) 1963a: Ideology and Discontent. New York: Free Press. 1963b: Political religion in the new nations. C. Geertz (yay. haz.), Old Societies and New States iinde. New York: Free Press. Arberry, A. J . (yay. haz.) 1969): Religion in the Middle East: Three Religions in Concord and Conflict, cilt I: Judaism and Christianity; cilt II: Islam. Cambridge: Cambridge U ni versity Press. Archer, M. ve Vaughan, M. 1971: Social Conflict and educational change in England and France, 1789-1848, Cambridge: Cambridge University Press. Argyle, W . J. 1969: European nationalism and African tribalism. P. H. Gulliver (yay. haz.), Tradition and Transition in East Africa iinde. Londra: Pall Mall Press. 1976: Size and Scale as factors in the development of nationalist movements, a.) D. Smith, (yay. haz.) Nationalist Movements iinde, Londra: M acMillan ve New York: St Martins Press. Armstrong, J. 1963: Ukrainian Nationalism. kinci bask, New York: Columbia University Press. 1976: Mobilised and proletarian diasporas. American Political Science Review, 70, s. 393408. 1982: Nations before Nationalism. Chapel Hill: University o f North Carolina Press. Arnakis, G- 1963: T he role o f religion in the development o f Balkan nationalism. B. Jelavich ve C. Jelavich (yay. haz.), The Balkans in Transition. Berkeley: University of California Press. Aron, R. 1978: German Sociology. Westport, Conn: Greenwood Press. Arts Council of Great Britain 1972a: The Age o f Neo-Classicism. Londra: Royal Academy o f Arts. 1972b: Daniel M aclise (1806-70), National Portrait Gallery, Londra. Ashe, Arthur (yay. haz.) 1971: The Quest for Arthur's Britain. Londra: Paladin Books. Ashworth, G. (yay. haz.) 1977-80: World Minorities. Cilt I, 1977; cilt II, 1978; cilt III, 1980. Sunbury, Middlesex: Quartermaine House Ltd. Atiya, A. S. 1968: A History o f Eastern Christianity. Londra: Methuen. Atkinson, W . C. 1960: A History o f Spain and Portugal. Harmondsworth: Penguin. Avery, P. W . 1965: Modem Iran. Londra: Ernest Benn. Avi-Yonah, M. 1976: The Jews o f Palestine: A Political History from the Bar-Kochba War to the Arab Conquest. Oxford. Basil Blackwell. 1981: Art in Ancient Palestine. T he Hebrew University, Kuds: Magnes Press. Ayal, E. B. 1966: Nationalist ideology and economic development, Human Organisation, 25, s..230-39. Azar, E. E. ve Burton, J. W . (yay. haz.) 1986: The Theory and Practice o f International Conflict Resolution. Brighton: Wheatsheaf. Baeck, L. 1948: The Essence o f Judaism. New York: Schocken Books. Balandier, G. 1953: Messianismes et nationalismes en Afrique Noire. Cahiers Intemationaux de Sociologie, 14, s. 41-65. Balsdon, J. V. 1979: Romans and Aliens. Londra: Duckworth. Banks, J. 1972: The Sociology o f Social Movements. Londra: Macmillan. Banton, M. 1967: Race Relations. Londra: Tavistock.

Abraham, S. ve Abraham, N. (yay. haz.) 1983; Arabs in the New World, Studies on ArabA c t ^ r T 1*! an^^itiealfaili.>re : a re^jeW md efn social science

A Sakai (yay. haz.), Studies on Asia, Lincoln: University of Nebraska Press_ Ahmed, J. M. 1960: The Intellectual Origins o f Egyptian Nationalism. Londra: Oxford U

A ijT, Tim :

The place of Aftic.n h is to ry -J t a g * *

b'mUme in Africa n th of the Sahara Im m al o/N E d t c m 3 0 ,.. 206-13. Akzin, Benjamin 1964: State and Nation. Londra: Hutchinson. A lrock 1 1973: Arthurs Britain. Harmondsworth: Penguin Allardt E 1979: Implications o f the Ethnic Revival in modem, industrialised s ^ C
menta tiones Scientiarum Social,um 12, Societas Scientiarum F e n m c a ^ s i n k , Alty 1. H. M. 1982: Dorians and Ionians, T h e Jou rn al of Hellenic S u t a R 1967- The nliehtiutiet Tradition: New York: Harper & Row. Anderson B. 1983: Imagined Communities: Reflections on the origin and spread o f NationalW C . 1967: Issues * * * * * P *

A ment' E^ glgW" 9 7 2C 7he Ascenctoicy ^ofEurope, 1815-1914- Londra: Longman. Anderson', Perfy ^ A n U F e u d a l Londra: New Left Books. 1974b: Lineages o f Absolutism. Londra: New Left Books. Anderson W . 1983: Holy Places o f Britain. Londra: Ebury rress. A nd reski.S. 1954: Military Organisation and Society. Londra: Rout e ge ve

egan

336

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 3 7

Barbu, Z. 1967: Nationalism as a source of aggression. C IBA , Conflict. Londra: T he Ciba Foundation. Bardon, FI. 1963: Les peintures sujets antiques au X V IIIe sicle daprs les livres de Salons. Gazette des Beaux-Arts, 6me priode, LXI, s. 217-49. Barnard, F. M. 1965: Herder's Social and Political Thought. Oxford: Clarendon Press. 1969: Culture and political development: Herders suggestive insights. American Po

Bindman, D. 1977: Blake as an Artist. Oxford: Phaidon. (yay. haz.) 1979: John Flaxman, R. A., Londra, Royal Academy of Arts: Thames & Hudson. Birch, A. 1977: Political integration and disintegration in the British Isles. Londra: Allen & Unwin. Bisson, T . N. 1982: Myth and genealogy in the rise o f Catalonia: the early version o f the G esta Comitum Barcinonensium, Paper for Conference on Legitimation by Descent, Maison des Sciences de 1Homme, Paris. Blau, J. L. v.d. 1959: Essays on Jewish Life and Thought. New York: Columbia University Press. Bloch, M . 1961: Feudal Society. 2 cilt, Londra: Routledge & Keg;an Paul. Bond, B. ve Roy. I. (yay. haz.) 1975): War and Society. Londra: Croom Helm. Boulton Smith, J. 1985: T he Kalevala in Finnish A r t Books from Finland, 19/1, s. 48-55. Bowlt, J. E. (yay. haz.) 1982: Russian Stage Design: Scenic Innovation, 1900-30. From the collection o f Mr and Mrs Nikita D. Lobanov-Rostovsky, Mississipi Museum o f Art, Jackson MS. Boyce, D. G. 1982: Separatism and the Irish Nationalist tradition. C. Williams (yay. haz.), National Separatism. Cardiff: University of W ales Press. Boyce, M. 1979: Zoroastrians; their religious beliefs and practices. Londra: Routledge & Kegan Paul. Bracey, J. H., Meier, A . ve Rudwick, E. (yay. haz.) 1970: Black Nationalism in America. Indianapolis ve New York: Bobs-Merrill. Braidwood, R. ve Willey, G. (yay. haz.) 1962: Courses towards Urban Life. New York: Aldine Publishing Co. Bramson, L. ve Goethals, G. W . (yay. haz.) 1964: War, Studies in Psychology, Sociology, Anthropology. New York: Basic Books. Branch, M. (yay. haz.) 1985: Kalevala; the Land o f Heroes. (Qev: W . F. Kirby.) Londra: T he A thlone Press ve New Hampshire: Dover. Brand, J. 1978: The Scottish National Movement. Londra: Routledge & Kegan Paul. Brandon, S. G. F. 1967 :Jesus and the Zealots. Manchester: M anchester University Press. 1969: On the Trial o f Jesus o f Nazareth, Londra: Batsford. Brass, P. 1974: Religion, Language and Politics in North India. Cambridge: Cambridge Uni versity Press. 1979: Elite groups, symbol manipulation and ethnic identity among Muslims of South Asia. D. Taylor ve M. Yapp, (yay. haz.) Political Identity in South Asia, Londra ve Dublin: Curzon Press. (yay. haz.) 1985: Ethnic Groups and the State, Londra: Croom Helm. Breuilly, J. 1982: Nationalism and the State. Manchester: M anchester University Press. Brewer, A. 1980: Marxist Theories o f Imperialism. Londra: Routledge & Kegan Paul. Bright, J. 1978: A History o f Israel. Londra: SCM Press. British Library 1978: The Christian Orient. Londra: British Museum Publications Ltd. Brock, P. 1976: The Shvak National Awakening. Eastern European Monographs, Toron to: University o f Toronto Press. Brooke, C. 1969: From Alfred to Henry III, 871-1272. Londra: Sphere Books Ltd. Brotz, H. 1966: Negro social and political thought, 1850-1920. New York ve Londra: Basic Books. Brown, L. C. 1964: T he Islamic Reformist movement in North Africa. Journal o f M odem African Studies, 2. s. 55-63. Burgess, E. 1978: T h e resurgence of ethnicity, Ethnic and Racial Studies, 1, s. 265-85.

litical Science Review, 62, s. 379-97. Barnett, R. (yay. haz.) 1971: The Sephardi Heritage. Londra: Valentine, Mitchell & Co. Ltd. Barth, F. (yay. haz.) 1969): Ethnie Groups and Boundaries. Boston: Little, Brown & Co. Barzun, J. 1932: The French Race. New York: Columbia University Press. Battersby, M. 1976: The Decorative Twenties. Londra: Studio Vista. Bauer, O tto 1924: Die Nationalittenfrage und die Sozialdemokratie. Viyana: Brand. Baynes, N. H. ve Moss, H. St. L. B. (yay. haz.) 1969: Byzantium: An Introduction to East Roman Civilisation. Oxford, Londra ve New York: Oxford University Press. Beales, D. (yay. haz.) 1971: The Risorgimento and the. Unification o f Italy. Londra: Allen
and Unwin. Beckett, J. C. 1958: A Short History o f Ireland. Londra: Hutchinson University Library. Bedford, S. 1975: A Legacy. Londra: Fontana Paperbacks. Beetham, D. 1974: Max Weber and the Theory o f modem politics. Londra: Allen and Unwin. Bell, D . 1973: The Coming o f Post-Industrial Society. New York: Basic Books. Bellah, R. 1964: Religious evolution, American Sociological Review, 29, s. 358-74. Ben-A rieh, Y. 1979: The Rediscovery o f the Holy Land in the nineteenth century. T h e He brew University, Kuds: Magnes Press. Bendix, R. 1964: Nation-Building and Citizenship. New York: Wiley. 1966: Tradition and Modernity reconsidered. Comparative Studies in Society and His

tory, 9, s. 292-346. Ben-Ezzi (Jacob) Cohen (Shafik) 1965: The Samaritans: Their History - Customs - Religion.
Jordan: Nablus. Bennigsen, A. ve Lemercier-Quelquejay, C., 1960: Les Mouvements nationaux chez les

Musulmans de la Russie. Paris: Mouton. 1966: Islam in the Soviet Union. Londra: Pall Mail Press. Benot, Franois 1897: L Art Franais sous la Rvolution et lEmpire; les doctrines, les ides, les genres... Paris, 1897. Ben-Sasson, H. ve Ettinger, S. (yay. haz.) 1971: Jewish Society through the Ages. Londra:
Valentine, M itchell & Co. Benthem van den Berghe, G. Van 1966: Contemporary nationalism in the Western world.

Daedalus, 95, s. 828-61.


Berger, P., Berger, B. ve Kellner, H. 1974: The Homeless Mind. Harmondsworth: Penguin. Berger, S. 1972: Bretons, Basques, Scots and other European nations. Journal o f Interdis

ciplinary History, 3, s. 167-75. Berkes, N. 1964: The development o f Secularism in Turkey: Montreal: McGill University
Press. Berlin, I. 1976: Vico and Herder. Londra: Hogarth Press; Beteille, A . 1965: Caste, class and power: changing patterns o f stratification in a Tanjore village. Berkeley ve Los Angeles. University of California Press. Beyer, W . C. 1959: T h e civil in the A ncient W orld: Public Administration Review, 19, s. 243-9. Binder, L. 1964: The Ideological Revolution in the Middle East. New York: Wiley.

338

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 3 9

Burn, A . R. 1960: The Lyric Age o f Greece. Londra: Edward Arnold. 1978: T he Pelican History o f Greece. Harmondsworth: Penguin. Burney, C. ve Lang, D. M. 1971: The Peoples o f the Hills; Ancient Ararat and Caucasus. Londra: Weiderifeld & Nicolson. Burrows, E. G. 1982: Bold Forefathers and the Cruel Step-M other: Ideologies of Descent in the A m erican Revolution. Paper for Conference on Legitimation by Descent, Maison des Sciences de lHomme, Pars. Cambridge A ncien t H istory:xiIt I / blm 2, The Early History o f the Middle EaSt (1971); cilt 11 / blm 1, The History o f the Middle East and dre Aegean Region, 1800-1300 BC (1973). nc bask, Cambridge: Cambridge University Press. Cambridge History o f Iran: cilt III / blm 1 ve 2, The Seleucid, Parthian and Sassanian periods (yay. haz. E. Yarshater) (1983); cilt IV, The Period from the Arab Invasion to the Saljuqs (yay. haz. R. N. Frye) (1975). Cambridge: Cambridge University Press. Cambridge History o f Judaism: cilt I, Introduction; the Persian Period, (yay. haz. W . D. Davies ve L. Finkelstein) (1984). Cambridge: Cambridge University Press. Campbell, J. ve Sherrard, P. 1968: M odem Greece. Londra: Benn. Carmichael, J. 1967: The Shaping o f the Arabs. New York: T he Macmillan Company. Chadwick, N. 1970: The Celts. Harmondsworth: Penguin. Chamberlin, E. R. 1979: Preserving the Past. Londra: J. M. D ent & S o n s. Charlton, D. G. 1984: New Images o f the Natural in France (The Gifford Lectures 1982-3). Cambridge: Cambridge University Press. Chippindale, C. 1983: Stonehenge Complete. Londra: Tham es & Hudson. C IBA 1967: Conflict. T h e Ciba Foundation, Londra. Clayton, P. 1982: The Rediscovery o f Egypt. Londra: Tham es & Hudson. Clogg, R. (yay. haz.) 1973: The Struggle for Greek Independence. Londra: Macmillan. Cobban, A. 1963: A History o f France, cilt I, 1715-99. 3. bask, Harmondsworth: Penguin. 1964: Rousseau and the M odem State. kinci bask, Londra: Allen & Unwin. Cohen, S. M. 1983: American Modernity and Jewish Identity. Londra & New York: Tavis tock Publications. Cohler, A nne 1970: Rousseau and Nationalism. New York: Basic Books. Coleman, J. S. 1958: Nigeria, Background to Nationalism. Berkeley ve Los Angeles: Uni versity o f California Press. Cornolly, P. 1981: Greece and Rome at War. Londra: Phoebe MacDonald. Connor, W . 1972: Nation-building or nation-destroying? World Politics, 24, s. 319-55. 1973: T h e Politics o f Ethno-nationalism. Journal o f International Affairs, 27. s. 1-21. 1977: Ethno-nationalism in the First World. M. Esman, Ethnic conflict in the Western World, Ithaca: Cornell University Press. 1978: A nation S a nation, S a state, S an ethnic group, S a ... Ethnic and Racial

Crow, Tom 1978: T h e O ath of the Horatii in 1785: Painting and pre-Revolutionary radicalism in France. Art History, I, s. 424-71. Cruse, H. 1967: The Crisis o f tire Black Intellectual. Londra: W . H. Allen. Cummins, I. 1980: Marx, Engels and National Movements. Londra: Croom Helm. Crone, P. ve Cook, M. 1980: Hagarism, the making o f dre Islamic World. Cambridge: Cam bridge University Press. Dakin, D. 1972: The Unification o f Greece, 1770-1923. Londra: Ernest Benn Ltd Dames, M. 1976: The Silbury Treasure. Londra: Thames & Hudson. Daniel, G. 1971: The First Civilisations. Harmondsworth: Penguin. David, A. R. 1982: Tire Ancient Egyptians: Beliefs and Practices. Londra ve Boston: Routledge & Kegan Paul. Davies, Norman 1982: G ods Playground, A History o f Poland, 2 cilt, Oxford: Clarendon Press. Davis, H. B. 1967: Nationalism and Socialism: Marxist and Labor theories o f Nationalism. Londra ve New York: Monthly Review Press. Davis, R. H. 1976: The Normans and their Myth. Londra: Tham es & Hudson. Dawn, C. E. 1961: From Ottomanism to Arabism: the origin o f an ideology. Review o f Politics, 23, s. 379-400. Debray, R. 1977: Marxism and the National Question, New Left Review, 105, s. 20-41. De Grand, A . J. 1978: The Italian Nationalist Association and the rise o f Fascism in Italy. Lincoln ve Londra: University of Nebraska Press. Demos, R. 1958: T he Neo-Hellenic Enlightenment, 1750-1820. Journal o f the History o f Ideas, 19, s. 523-41. Detroit 1975: French Paitnitgn, 1774-1830: The Age o f Revolution. Detroit: W ayne State University Press, for the Institute o f Arts. Deutsch, K. W . 1966: Nationalism and Social Communication. kinci bask, New York: M .I.T. Press. 1969: Nationalism and Its Alternatives. New York: Knopf. ve Foltz, W . J. (yay. haz.) 1963: Nation-Building. New York: Atherton. Dinur, Ben-Zion 1969: Israel and the Diaspora. Philadelphia: Jewish Publication Society of America. Ditchfield, P. H. 1985: The Charm o f the English Village. Londra: Bracken Books. Dixon, P. 1976: Barbarian Europe. Oxford: Elsevier-Phaidon. Djilas, A. 1984: Communists and Yugoslavia. Survey, 28, s. 25-38. Doob, L. 1964: Patriotism and Nationalism: their psychological foundations. New Haven: Yale University Press. Draper, T . 1970: The Rediscovery o f Black Nationalism. Londra: Seeker and Warburg. Droz, Jacques 1967: Europe between Revolutions, 1815-48. Londra ve Glasgow: Collins. Dowd, David 1948: Pageant-master o f the Republic: Jacques-Louis David and the French Revolution. Nebraska: University of Lincoln Press. Dubnow, Simon 1958: Nationalism and History (yay. haz. K. Pinson). Philadelphia: Jewish Publication Society of America. Dumont, L. 1970: Homo Hierarchicus. Londra: Paladin. Dunlop, D. M. 1967: The History o f the Jewish Khazars. New York: Schocken Books. Dunn, John 1978: Western political theory in the face o f the future. Cambridge: Cambridge University Press. Durkheim, Emile 1915: The Elementary Forms o f the Religious Life. (ev: J. Swain.) Londra: Allen & Unwin.

Studies, 1, s. 377-400.
1984: Eco- or ethno-nationalism? Ethnic and Racial Studies, 7, s. 342-59. Contenau, G. 1954: Everyday Life in Babybn and Assyria. Londra: Edward Arnold. Cook, J. M. 1983: The Persian Empire, Londra, J. M. Dent. Cook, M. 1983: Muhammad. Oxford ve New York: Oxford University Press. Cottam , R. 1979: Nationalism in Iran. Pittsburgh, PA: University o f Pittsburgh Press. Coulborn, R. 1959: The Origin o f Civilised Societies. Princeton University Press, Coulon, C. 1978: French political science and regional diversity: a strategy o f silence. Ethnic and Racial Studies, 1, s. 80-99. Ayrca Morin, F. 1979: O ccitan ethnicity and politics, Critique o f Anthropology, 13-14, s. 105-23.

340

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 4 t

1962: Socialism and St Simon (A. Gouldnerin sunuuyla). New York: Collier-Macmillan. 1964: The Division o f Labour in Society. (ev: G. Simpson.) New York: Free Press of Glencoe ve Londra: Collier-Macmillan. Easton, D. ve Guddat, K. H. (yay. haz.) 1967: Writings o f the Young Marx on Philosophy and Society. Garden City, New York: A nchor Books. Eberhard, W . 1977: A History o f China. Drdnc bask, Londra: Routledge & Kegan Paul. Edmonds, C. J. 1971: Kurdish Nationalism. Journal o f Contemporary History, 6, s. 87-107. Ehrenberg, V . 1960: The Greek State. Oxford: Basil Blackwell. Einstein, Alfred 1947: Music in the Romantic Era. Londra: J. M. Dent & Sons. Eisenstadt, S. N. 1962; Religious organisations and political power in centralised empires. Journal o f Asian Studies, 21, s. 271-94. 1973: Tradition, Change and Modernity. New York: Wiley. ve Azmon, Y. (yay. haz.) 1975: Socialism and Tradition. A tlantic Highlands, New Jersey: Humanities Press. Eisenstein-Barzilay, I. 1959: National and anti-national trends in the Berlin Haskalah. Jewish Social Studies, 21, s. 165-92. Ellis Davidson, H. R. 1984: Gods and Myths o f Northern Europe. Harmondsworth: Penguin. Elon, Amos 1971: The Israelis: Founders and Sons. Londra: Weidenfeld & N icolson. Elviken, A . 1931: T h e genesis o f Nerwegian nationalism. Journal o f M odem History, 3, s. 365-91. Embree, A . T . 1972: Indias Search for National Identity. New York: Alfred A. Knopf. Emery, W . B. 1961: Archaic Egypt. Harmondsworth: Penguin. Encyclopedia Judaica 1971: Kuds: Keter Publishing House. Enloe, Cynthia 1973: Ethnic conflict and political development. Boston: Little, Brown & Co. 1980: Ethnic Soldiers. Harmondsworth: Penguin. Epstein, A. L. 1978: Ethos and Identity. Londra: Tavistock Publications Ltd. Esman, M. (yay. haz.) 1977: Ethnic conflict in the Western World. Ithaca: Cornell Univer sity Press. Febwre, L. ve Martin, H-J. 1984: The Coming o f the Book: The impact o f Printing, 14501800. Londra: Verso Edition. Ferguson, J. 1973: The Heritage o f Hellenism. Londra: Tham es & Hudson. Feuer, L. S. 1969: The Conflict o f Generations. Londra: Heinemann. Fieldhouse, D. K. (yay. haz.) 1967: The Theory o f Capitalist Imperialism. Londra: Longman. Finslayson, G. 1983: T he changing face of Britsh Conservatism. History Today, 33, s. 15-21. Finley, Moses (yay. haz.) 1961 : Slavery in Classical Antiquity. Cambridge: Heffer & Sons. 1981: Economy and Society in Ancient Greece. Londra: Chatto and Windus. Fishman, Joshua (yay. haz.) 1968: Language problems o f developing countries. New York: John Wiley. 1980: Social theory and ethnography: neglected perspectives on language and eth nicity in Eastern Europe. P. F. Sugar (yay. haz.) Ethnic diversity and conflict in Eastern Europe, Santa Barbara: A BC-Clio. Florescu, R. R. 1967: T h e U niate Church: catalyst o f Rumanian nationalism. Slavic and East European Review, 45, s. 324-42. Fondation Hardt 1962: Grecs et Barbares, Entretiens sur lantiquit classique. V III, Cenevre. Forrest, W . G. 1966: The Emergence o f Greek Democracy. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Francis, E. K. 1968: T h e ethnie factor in nation-building, Social Forces, 46, s. 338-46. Frank, A . G. 1969: Latin America: Underdevelopment or Revolution? New York: Monthly Review Press.

Frankel, T . 1972: The Russian artist: the creative person in Russian culture. New York: Macmillan. Frankfort, H. 1948: Kingship and the Gods. Chicago: Chicago University Press. 1954: The birth o f civilisation in the Near East. New York: A nchor Books. 1970: Art and Architecture o f the Ancient Orient. Harmondsworth: Penguin Books. Frankfort, H., Frankfort, H. A ., Wilson J. A. ve Jacobson T . 1949: Before Philosophy. Harmondsworth: Penguin. Frazee, C. A. 1969: The Orthodox Church and Independent Greece, 1821-52. Cambridge: Cambridge University Press. Friedlaender, W . F. 1952: David to Delacroix. Cambridge Mass: Harvard University Press. Frye, Richard N. 1966: The Heritage o f Persia. New York: Mentor. Furnivall, J. S. 1948: Colonial Policy and Practice: Cambridge: Cambridge University Press. Gans, H. 1979: Symbolic ethnicity, Ethnic and Racial Studies, 2, s. 1-20. Ganshof, F. L. 1952: Feudalism. (Qev: P. Grierson.) Londra: Longman, Green & C o . Gantz, J. (yay. haz.) 1981: Early Iriesh Myths and Sagas. (Qev: J. Gantz.) Harmondsworth: Penguin. Geertz, C . (yay. haz.) 1963a: Old Societies and New States. New York: Free Press. 1963b: T he Integrative Revolution, C. Geertz, (yay. haz.) Old Societies and New States. Harmondsworth: Penguin. 1963c: Ideology as a cultural system. D. Apter, (yay. haz.) Ideology and Discontent, New York: Free Press. Geiss, I. 1964: The PanAfrican Movement. Londra: Methuen. Gella, A. (yay. haz.) 1976: The Intelligentsia and the Intellectuals. Beverley Hills: Sage Pub lications. Gellner, E. 1964: Thought and Change. Londra: W eidenfeld & Nicolson. 1973: Scale and Nation. Philosophy o f the Social Sciences, 3, s, 1-17. 1982: Nationalism and the two forms of Cohesion in Complex Societies (RedcliffeBrown Lecture in Social Anthropology). Proceedings o f the British Academy, Londra, cilt 68, Oxford University-Press. 1983: Nations and Nationalism. Oxford: Basil Blackwell. Geoffrey of Monmouth 1966: The History o f the Kings o f Britain. (Qev: L. Thorpe.) Har mondsworth: Penguin. Ghirshman, R. 1954: Iran. Harmondsworth: Penguin. Gibb, H. A. R. 1947: Modern Trends in Islam. Chicago: Chicago University Press. Gieysztor, A ., Herbst, S. ve Lesnodorski, B. 1959: A Thousand Years o f Polish History. Varova: Polonia Publishing House. 1962: Millennium: A Thousand Years o f the Polish State. Varova: Polonia Publishing House. Giner, S. ve Archer, M. S. (yay. haz.) 1971: Contemporary Europe: Class, Status and Pow er. Londra: Weidenfeld & Nicolson. (yay. haz.) 1978: Contemporary Europe, Social Structures and cultural patterns. Londra: Routledge & Kegan Paul. Girouard, M. 1978: Life in the English Country House; a social and architectural history. New Haven: Yale University Press. Glazer, N. ve Moynihan, D. P. (yay. haz.) 1964: Beyond the Melting-pot. Cambridge, Mass: M. I. T . Press. (yay. haz.) 1975: Ethnicity, theory and experience. Cambridge, Mass: Harvard Univer sity Press.

342

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 4 3

Godwin, J. 1981: Mystery Religions in the Ancient World. Londra:, Thames & Hudson, Godechot, J. 1965: France and the Atlantic Revolution o f the Eighteenth Century, 1770-99. New York: Free Press. Goitein, S. D. [955: Jews and Arabs, their contacts through the ages. New York: Schocken Books. Goldstein, D. 1975: The Jewish Poets o f Spain. Harmondsworth: Penguin. Goodrich, L. C. 1948: A Short History o f the Chinese People. Londra: Allen & Unwin. Goody, Jack 1971: Tradition, technology and the State in Africa. Londra: Oxford University Press. Gouldner, Alvin 1979: The Rise o f the Intellectuals and the Future o f the New Class. Londra; Macmillan. Grant, M . 1973: The Jews in the Roman World. Londra: Weidenfeld & Nicolson. 1982: From Alexander to Cleopatra. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Graves, Robert 1960: The Greek Myths. 2 cilt, Harmondsworth: Penguin. Gray, C . 1971: The Russian Experiment in Art, 1863-1922. Londra: Thames & Hudson. Greeley, Andrew 1974: Ethnicity in the United States. New York: John Wiley. Green, V. H. 1964: Renaissance and Reformation. kinci bask, Londra: Edward Arnold. Greenberg, L. 1976: The Jews o f Russia. 2 cilt, New York: Schocken Books. Grigson, G. 1950: Painters o f the Abyss. Architectural Review, 108, New York: s. 215-20. Grimal, Pierre 1968: Hellenism and the Rise o f Rome. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Gulliver, P . H. (yay. haz.) 1969: Tradition and transition in East Africa. Londra: Pall Mall. Gurney, O . R. 1954: The Hittites. Harmondsworth: Penguin. Gusfield, J. 1967: Tradition and modernity: misplaced polarities in the study o f social change, American Journal o f Sociology, 72, s. 351-62. Gutkind, P. ve W allerstein, I. (yay. haz.) 1976: The Political Economy o f Contemporary Africa. Beverley Hills: Sage Publications. Gutmann, E. 1979: Religion and its role in national integration in Israel. Middle East Review, 12, s. 31-36. Gutteridge, W . F. 1975: Military regimes in Africa. Londra: Methuen & C o . Hadas, M. 1943: From Nationalism to Cosmopolitanism in the Greco-Rom an World. Journal o f the History o f Ideas, 4, s. 105-111. 1950: National survival under Hellenistic and Roman imperialism. Journal o f the His-

Hamerow, T . 1958: Restoration, Revolution, Reaction: Economics and Politics in German},

1815-71. Princeton University Press, Handelsman, M. 1929: Le rle de la nationalit dans lhistoire du Moyen Age. Bulletin o f the International Committee o f Historical Sciences, 2 (2), s. 235-46. Hanham, H. J. 1969: Scottish Nationalism. Londra: Faber. Harbison, P., Potterton, H. ve Sheehy, J. 1978: I r is h Art and Architecture. Londra: Tham es
& Hudson. Harden, Donald 1971: The Phoenicians. Harmondsworth: Penguin. Harding, James 1979: Artistes Pompiers, French Academic Art in the nineteenth century. Londra: Academy Editions. Harrison, S. 1960: India, the most dangerous decades. Princeton University Press. Haskell, F. 1976: Rediscoveries in Art. Londra: Phaidon. Haugen, E. 1966: Dialect, language, nation. American Anthropologisty, 68/4, s. 922-35. Hechter, M. 1975: Internal Colonialism: the Celtic Fringe in British National development,

1536-1966. Londra: Routledge & Kegan Paul. Hechter, M. ve Levi, M. 1979: T h e comparative analysis of ethno-regional movements. Ethnic and Racial Studies, 2, s. 260-74. Heiberg, M. 1975: Insiders/Outsiders: Basque Nationalism. EuropeanJoumalofSociology,
16, s. 169-93. Heilman, S. C. 1983: The People o f the Book: Drama, Fellowship and Religion. Chicago ve Londra: University o f Chicago Press. Heimsath, C. 1964: Indian Nationalism and Hindu social reform. Princeton University Press. Henderson, G. P. 1971: The revival o f Greek Thought. Edinburgh ve Londra: Scottish Academic Press. Hengel, M. 1980: Jews, Greeks and Barbarians. Londra: SCM Press. Heraud, G. 1963: L Europe des Ethnies. Paris: Presses dEurope. Herbert, R. 1972: D avid, Voltaire, Brutus and the French Revolution. Londra: Allen Lane, Hertz, Frederick 1944: Nationality in History and Politics. Londra: Routledge & Kegan Paul. Hertzberg, A. (yay. haz.) 1966: The Zionist Idea, A Reader. New York: Meridian Books. Heschel, Joshua 1969: The Prophets, An Introduction, cilt I. New York: Harper & Row. Heyd, Uriel 1950: The Foundations o f Turkish Nationalism; the life and teachings o f Ziya

toryofldeas, 11, s. 131-9.


Haim, S. G. (yay. haz.) 1962: Arab Nationalism, an Anthology. Berkeley ve Los Angeles: University o f California Press. Halecki, O . 1955: A History o f Poland. Londra: J. M. Dent & Sons. Halkin, S. 1970: M odem Hebrew Literature. New York: Schocken Books. Hall, J. 1962: Feudalism in Japan. Comparative Studies in Society and History, V, s. 15-51. Hall, John 1985: Powers and Liberties: the causes and consequences o f the rise o f the W est Oxford: Basil Blackwell. Hall, R. (yay. haz.) 1979: Ethnic Autonomy-Comparative Dynamics. New York: Pergamon Press. Halliday, F. 1979: Iran: Dictatorship and development. Harmondsworth: Penguin. ve Molyneux, M. 1981: The Ethiopian Revolution. Londra: Verso ve New Left Books. Halmos, P. (yay. haz.) 1964: T h e development of Industrial societies. Sociological Review Monograph, say 8. Halpern, B. 1961: The idea o f a Jewish State. Cambridge, Mass: Harvard University Press. Hamerow, T . 1958: The idea o f a Jewish State. Cambridge, Mass: Harvard University Press.

Gkalp. Londra: Luzac & Co., Harvill Press. Highet, Gilbert 1959: Poets in a Landscape. Harmondsworth: Penguin. Hignett, C. 1952: A History o f the Athenian Democracy. Oxford: Clarendon Press. Hill, Christopher 1968: Puritanism and Revolution. Londra: Panther Books.
Hillier, Bevis 1968: Art Deco. Londra: Studio Vista. Hitti, P. K. 1928: The Origins o f the Druze People and Religion. New York: Columbia University Press. Hobsbawm, E. 1977: Some reflections on T h e Break-up o f Britain. New Left Review, 105, s. 3-23. Hobsbawm, E. ve Ranger, T . (yay. haz.) 1983: The Invention o f Tradition. Cambridge: Cambridge University Press. Hodgkin, T . 1964: T he relevance o f W estern ideas in the derivation of African nation alism. J. R. Pennock (yay. haz.), Self-government in modernising societies. PrenticeHall, Englewood Cliffs, NJ, 1964. Honko, Lauri 1985: T he Kalevala Process, Books from Finland, 19/1, s. 16-23. Honour, Hugh 1968: Neo-Classicism. Harmondsworth: Penguin. 1981: Romanticism. Hannondsworth: Penguin Books.

344

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 4 5

Hoogvelt, A. 1976: The Sociology o f Developing Societies. Londra: Macmillan Press Ltd. Hopkins, Keith 1978: Conquerors and Slaves. Cambridge: Cambridge University Press. Horak, Stephen (yay. haz.) 1985: Eastern European National Minorities, 1919-80: A Hand book. Littleton, Colorado: Libraries Unlimited Inc. Horne, Donald 1984: The Great Museum. Londra ve Sydney: Pluto Press. Horowitz, D. 1985: Ethnic Groups in Conflict. Berkeley, Los Angeles ve Londra: Univer sity o f California Press. Hourani, A. 1970: Arabic Thought in the Liberal Age, 1798-1939. Londra ve New York: Oxford University Press. Hovannisian, R. 1967: Armenia: the Road to Independence. Berkeley: University o f Cali fornia Press. Howard, M. 1976: W ar in European History. Londra: Oxford University Press. Howard, R. C. 1969: T h e Chinese Reform Movement o f the 1890s: a symposium. Journal o f Asian Studies, 29/1, (Introduction, s. 7-14). Humphreys, R. A. ve Lynch, J. (yay. haz.) 1965): The Origins o f the Latin American revo lutions 1808-26. New York: Knopf. Hutchinson, ]. 1987: The Dynamics o f Cultural Nationalism, Londra: Allen & Unwin. Huxley, G. L. 1966: The Early lonians. Londra: Faber & Faber. Irwin, David 1966: English Neo-Classical Art. Londra: Faber & Faber. 1972: Winckelmann, Writings on Art. Oxford: Phaidon. Isaacs, Harold 1975: The Idols o f the Tribe. New York: Harper & Row. Jackson Knight, W . F. 1944: Roman Vergil. Londra: Faber & Faber. Jacobsen, T . 1976: The Treasures o f Darkness. New Haven: Yale University Press. Jacoby, H. 1973: The bureaucratisation o f the world. (Qev: E. Kanes.) Berkeley ve Los Angeles: University of California Press. Jaffe, Irma 1976: Trumbull, the Declaration o f Independence. Londra: Allen Lane. Jakobson, R. 1945: T h e beginnings o f national self-determination in Europe. Review of

Karal, E. Z. 1965: Turkey: from Oriental empire to modern national state. G. Metraux ve F. Crouzet (yay. haz.), The New Asia, New York ve Toronto: Mentor. Kaufmann, Y. 1961: The Religion o f Israel. Londra: Allen & Unwin. Kautsky, John (yay. haz.) 1962: Political change in Underdeveloped contries. New York: Wiley. Keddie, N. 1962: Religion and irreligion in early Iranian nationalism. Comparative Studies in Society and History, 4, s. 265-95. 1981: Roots o f Revolution: an Interpretive History o f Modem Iran. New Haven ve Londra: Yale University Press. Kedourie, E. 1960: Nationalism. Londra: Hutchinson. (yay. haz.) 1971: Nationalism in Asia and Africa. Londra: Weidenfeld & N icolson. Kedward, R. (yay. haz.) 1965: The Dreyfus Affair. Londra: Longman. Keen, Maurice 1969: A History o f the Middle Ages, Harmondsworth: Penguin. Kemenov, V. (yay. haz.) 1979: Vasily Surikov. Leningrad: Aurora A rt Publishers. Kemilainen, A . 1964: Nationalism, Problems concerning the World, the Concept and Classi fication. Yvaskyla: Kustantajat Publishers. Kenrick, D. ve Puxon, G. 1972: The Destiny o f Europes Gypsies. Londra, for Sussex U ni versity Press: Chatto-Heinemann. Kenwood 1974: British Artists in Rome, 1700-1800. Greater London Council: Kenwood. Kerr, C. v.d. 1962: Industrialism and Industrial Man. Cambridge, Mass: Harvard University. Kessler, D. 1985: The Falashas, the forgotten Jews o f Ethiopia. New York: Schocken Books. King, P. 1976: Tribe: conflicts in meaning and usage. The West African Journal o f Sociol ogy and Political Science, 1/2, s. 186-94. Kirk, G. S. 1973: Myth, its meanings and functions in ancient and other cultures. Cambridge: Cambridge University Press. Kirkland, D. 1938: T h e growth of national sentiment in France before the fifteenth cen tury. History, 23, s. 12-14 (ve Leon Tipton. Nationalism in the Middle Ages. New York: Holt, Rinehart and W inston). Klausner, Joseph 1956: The Messianic Idea in Israel. Londra: Allen & Unwin. Klausner, S. 1960: W hy they chose Israel, Archives de Sociologie des Religion, 9. s. 129-44. Knight, D. B. 1982: Identity and Territory: Geographical perspectives on Nationalism and Regionalism Annals o f the Association o f American Geographers, 72/4, s. 514-31. Koch, G. F. 1967: Die Kunstausstellung. Berlin: W alter de Gruyter & C o . Kochan, L. 1963: The Making o f Modem Russia. Harmondsworth: Penguin. Kofman, E. 1982: Differential modernisation, social conflicts and ethno-regionalism in Corsica. Ethnic and Racial Studies, 5, s. 300-312. Kohfeldt, L. 1985: Lady Gregory. Londra: Andre Deutsch. / K o h i ' l f an?\1929: A History o f Nationalism in the East. (ev: M. Green.) Londra: G. i Houtledge & Sons. 1940: T he origins o f English nationalism. Journal o f the History o f Ideas, I, s. 69-94. 1957a: Nationalism and Liberty: the Swiss Example. New York: Macmillan. 1957b: American Nationalism: an interpretive essay. New York: Macmillan. 1960: Pan-Slavism. kinci bask, New York: Vintage Books. 1961: Prophets and Peoples. New York: Collier Books. 1965: The Mind o f Germany. Londra: Macmillan. 1967a: The Idea o f Nationalism. kinci bask, New York: Collier-Macmillan. 1967b: Prelude to Nation-States: the French and German Experience, 789-1815. New York: Van Nostrand.

Politics, 7, s. 29-42. James, Burnett 1983: The Music o f Jean Sibelius. East Brunswick ve Londra: Associated
University Press. Jankowski, J. P. 1979: Nationalism in Tw entieth Century Egypt, Middle East Review, 12, s. 37-48. Jelavich, B. ve Jelavich C. (yay. haz.) 1963: The Balkans in Transition: Essays on the devel opment o f Balkan life and politics since the eighteenth century. Berkeley: University of California Press. Johnson, H. G. (yay. haz.) 1968: Economic Nationalism in old and new states. Londra: Allen & Unwin. Jones, Gwyn 1973: A History o f the Vikings. Londra: Oxford University Press. Joseph, John 1983: Muslim-Christian relations and inter-Christian rivalries in the Middle East: The case o f the Jacobites in an age o f transition. Albany: State University o f New York Press. Jutikkala, Eino 1962: A History o f Finland. Londra: Thames & Hudson. Kamenka, E. (yay. haz.) 1976: Nationalism, the nature and evolution o f an idea. Londra: Edward Arnold. Kantorowicz, E. H. 1951: Pro Patria Mori in medieval political thought. American Histor

ical Review. 56, s. 472-92. Kaplan, A. 1976: Waters o f Eden. New York: N CSY, Union o f Orthodox Congregations
o f America.

346

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 4 7

Kohr, Leopold 1957: The Breakdown ofNationsc. Londra: Routledge & Kegan Paul. Koht, H. 1947: T he Dawn of Nationalism in Europe, American Historical Review, 52, s. 265-80. Korriberg, J. (yay. haz.) 1983: At the Crossroads, Essays on Ahad H aam. Albany: State University o f New York Press. Korotkina, L. (yay. haz.) 1976: Nikolai Roerich. Leningrad: Aurora Art Publishers. Kramer, S. N. 1963: The Sumerians. Chicago: Chicago University Press. Krejci, Y. ve Velimsky, V . 1981: Ethnic and Political Nations in Europe, Londra: Croom Helm. Kroeber, a. 1963: Style and Civilisation. Berkeley ve Los Angeles: University of California Press. Kumar, K. 1978: Prophecy and Progress. Harmondsworth: Penguin. Kuper, Leo 1974: Race, Class and Power. Londra: Duckworth. 1981: Genocide. Harmondsworth: Penguin. Kushner, David 1976: The Rise o f Turkish Nationalism. Londra: Frank Cass. Laitienen, Kai 1985: T he Kalevala and Finnish Literature. Books from Finland, 19/1, s. 61-64. Lai, Barbara P. 1983: Perspectives on ethnicity: old wine in new bottles. Ethnic and Racial

Lewis, C. T . ve Short, C. (yay. haz.) 1955: A Latin dictionary. Oxford: Clarendon Press (1879). Lewis, I. 1980: A M odem History o f Somalia. Londra: Weidenfeld & Nicolson. (yay. haz.) 1983: Nationalism and Self-determination in the Horn o f Africa. Londra: Ithaca Press. Lewis, W . A . 1965: Politics in West Africa. Londra: Allen & Unwin. Liddell, H. G. ve Scott, R. (yay. haz.) 1869: A Greek-English Lexicon. Altnc bask, O x ford: Clarendon Press. Llobera, J. 1983: T h e idea ofVolksgeist in the formation of Catalan nationalist ideology. Ethnic and Racial Studies, 6, s. 332-50. Lloyd, Seton 1956: Early Anatolia. Harmondsworth: Penguin. 1967: Early Highland Peoples o f Anatolia. Londra: Tham es & Hudson. Lloyd-Jones, H. 1965: The Greek World. Harmondsworth: Penguin. Lloyd-Warner, W . ve Srole, L. 1945: The social systems o f American ethnic groups. New Haven: Yale University Press. Loquin, J. 1912: La peinture d'histoire en France de 1747 1785. Paris: Henri Laurens. Lukes, S. 1977: Essays^in Social Theory. Londra: Macmillan Press Ltd. Lyons, F. S. 1979: Culture and Anarchy in Ireland, 1890-1 930. Londra: Oxford University Press. M acCana, Proinsias 1985: Celtic Mythology. Londra: Newnes Books. Maccoby, H. 1974: Revolution in Judea. Londra: O cean Books. McCulley, B. T . 1966: English Education and the origins o f Indian Nationalism. Gloucester, Mass: Smith. McIntyre, I. 1968: The Proud Doers: Israel after Twenty Years. Londra: Britsh Broadcasting Company. McKay, James 1982: A n exploratory synthesis of primordial and mobilisationist approaches to ethnic phenomena. Ethnic and Racial Studies, 5, s. 395-420. MacNeill, W . H. 1963: The Rise o f the West. Chicago: University o f Chicago Press. 1981: The Pursuit o f Power. Oxford: Basil Blackwell. Madan, T . v.d. 1971: O n the nature o f caste in India: Review Symposium on Louis Du m onts Homo Hierarchicus. Contributions to Indian Sociology, N. S. XIV. Mallowan, M. 1965: Early Mesopotamia and Iran. Londra: Thames & Hudson. Mann, Michael 1984: T he autonomous power o f the state: its origins, mechanism and results. European Journal o f Sociology, XX V , s. 185-213. 1986: The sources o f social power, cilt I: Power in agrarian societies; cilt II: Power in industrial societies. Cambridge: Cambridge University Press. Marcu, E. D. 1976: Sixteenth-century Nationalism. New York: Abaris Books. Marcus, Jacob (yay. haz.) 1965: The Jew in the Medieval World. New York: Harper & Row. Mardin, S. 1965: The Genesis o f Young Ottoman Thought: A Study o f the modernisation o f Turkish political ideas. Princeton University Press. Markovitz, I. L. 1977: Power and Class in Africa. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall. Marmorstein, E. 1952: Religious opposition to nationalism in the Middle East, Interna tional Affairs, 28, s. 344-59. Martin, David, 1978: A general theory o f Secularisation. Oxford: Basil Blackwell. Martine, R. 1982: Clans and Tartans. Edinburgh: Spurbooks. Martins, Herminio 1974: Tim e and Theory in Sociology. J. Rex (yay. haz.); Approaches in British Sociology. Londra: Routledge & Kegan Paul. Marwick, A. 1974: War and social change in the twentieth century. Londra: Methuen.

Studies, 6, s. 154-73. Landau, Jacob 1981: Pan-Turkism in Turkey. Londra: C. Hurst & C o . Lang, D. M. 1980: Armenia, Cradle o f Civilisation. Londra: Allen & Unwin. 1982: The Armenians, A People in Exile. Londra: Allen & Unwin. La Piere, R. T . 1965: Social Change. New York: McGraw-Hill. Lartichaux, J-Y . 1977: Linguistic politics during the French revolution, Diogenes, 97, s.
65-84. , , Lasko, Peter 1971: The Kingdom o f the Franks; North-West Europe before Charlemagne. Londra: Tham es & Hudson. Layton, Robert 1985: T h e Kalevala and Music. Books from Finland, 19/1, s. 56-59. Leach, E. (yay. haz.) 1968: Aspects o f Practical Religion. Cambridge Papers in Social An-

thoropology, say 5.
Lebedev, A . (yay. haz.) 1974: The Itinerants; Society for Circulating Art Exhibitions, (1870-

1923). Leningrad: Aurora Art Publishers. Legum, Colin 1962: pan-Africanism, A Political Guide. Londra: Pall Mall Press. Lehtinen, Ildiko 1985: T h e Silk road. Form-Function, 2, s. 24-41. Leiden, C. ve Schm itt, K. M. 1968: The Politics o f Violence. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall. Leith, J. A . 1965: The Idea o f Art as Propaganda in France, 1750-99: Toronto: University of T oronto Press. Lerner, Daniel 1958: The Passing o f Traditional Society. New York: Free Press. Levenson, J. R. 1959: Liang C hi C hao and the Mind o f Modem China. Gzden geirilmi ikinci bask; Berkeley ve Los Angeles: University of California Press. Levi, M. a.. 1965: Political Power in the Ancient World. (ev: J. Costello.) Londra: W eiden feld & Nicolson. Levine, D. N. 1965: Wax and Gold; Tradition and Innovation in Ethiopian Culture. Chicago ve Londra: Chicago University Press. Levy, Marion 1966: Modernisation and the Structure o f Societies. Princeton University Press. Lewis, A. 1974: Knights and Samurai. Londra: Temple Smith. Lewis, B. 1968: The Emergence o f M odem Turkey. Londra: Oxford University Press. 1970: The Arabs in History. Beinci bask, Londra: Hutchinson & Co.

348

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 4 9

M art, K. 1970: Capital, cilt I. Londra: Lawrence & Wishart. 1964: Pre-Capitalist Economic Formations (yay. haz. E. Hobsbawm). Londra: Law rence & W ishart. Mason, R. A . 1985: Scotching the Brut: the early history of Britain. History Today, 35, January 1985, s. 26-31. Masur, G. 1966: Nationalism in Latin America. New York: Macmillan. May, R. J. (yay. haz.) 1982: micronationalist movements in Papua New Guinea. Political and Social Change Monograph, sayi 1, Australian National University, Canberra. Mayall, J. 1983: T he national question in the Horn of Africa. The World Today, 39/9, s. 336-43. 1984: Reflections on the new economic nationalism, Review o f International Studies, 10, s. 313-21. Mayo, P. 1974: The Roots o f Identity: Three national movements in contemporary European

Naim, Tom 1976: Scotland and Wales: Notes on Nationalist Pre-history. Planet, 34, s. 1-11. 1977: The Break-up o f Britain: Crisis and Neo-nationalism. Londra: New Left Books. Nalbandian, L. 1963: The Armenian Revolutionary Movement: the development o f Armenian political parties through the nineteenth century. Berkeley: University o f California Press. National Gallery 1984: Danish Painting: The Golden Age (yay. haz. K. Mondrad). Londra: National Gallery. Netti, J. P. ve Robertson, R. 1968: International Systems and the Modernisation o f Societies. Londra: Faber. Neuberger, B. 1976: T he African concept o f Balkanisation, Journal o f M odem African Studies, XIII, s. 523-9. 1977: State and Nation in African thought, Journal o f African Studies, 4, s. 198-205. Neusner, Jacob 1981: Max Weber Revisited. Religion and Society in Ancient Judaism. Eighth Sacks Lecture, Oxford Centre for Postgraduate Hebrew Studies, Oxford. Nisbet, R. (yay. haz.) 1965: Emile Durkheim. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall, 1969: Social Change and History.Oxford, Londra ve New York: Oxford University Press. Nochlin, L. 1971: Realism. Harmondsworth: Penguin. Nolte, Ernest 1969: Three Faces o f Fascism. (ev: L. Vennewitz.) New York ve Toronto: M entor Books. Noth, Martin 1960: The History o f Israel. Londra: Adam & Charles Black. Nottingham, J. ve Rosberg, C . 1966: The Myth of'M au M au: Nationalism in Kenya. New York: Praeger. Nye, J. B. 1960: The Cultural Life o f the New Nation, 1776-1830. Londra: Hamish Hamilton. Oates, Joan 1979: Babylon. Londra: Thames & Hudson. Ogilvie, R. M. 1976: Early Rome and the Etruscans. Londra: Fontana Paperbacks. Okamura, J. Y. 1981: Situational ethnicity. Ethnic and Racial Studies, 4, s. 452-65. Okun, H. 1967: Ossian in painting. Journal o f the Warburg and Courtauld Institutes, 30, s. 327-56. Olorunsola, V . (yay. haz.) 1972: The politics o f cultural subnationalism in Africa. New York: A nchor Books. Olmstead, A. T . 1975; History o f Assyria (1923). Chicago ve Londra: Chicago University Press, Midway Reprint. Oosten, J. G. 1985: The War o f the Gods. Londra: Routledge & Kegan Paul. Oppenheim, Leo 1977: Ancient Mesopotamia: Portrait o f a Dead Civilisation. Erica Reiner tarafndan gzden geirilmi bask; Chicago ve Londra: University of Chicago Press. Orridge, Andrew 1977: Explanations o f Irish nationalism: a review and some suggestions. Journal o f the Conflict Research Society, I, s. 29-57. 1981: Uneven Development and Nationalism, I ve II. Political Studies, XXIX/1 ve 2 s. 1-15, 181-90. 1982: Separatist and autonomist nationalisms: the structure of regional loyalties in the modern state. C. Williams (yay. haz.), National Separatism iinde. Cardiff: U ni versity of Wales Press. Ayrca Williams, C . 1982: Autonomist nationalism: a theoret ical framework for spatial variations in its genesis and development. Political Geogra phy Quarterly, 1/1, s. 19-39. Owen, G. R. 1981: Rites and Religions o f the Anglo-Saxons. Newton Abbott ve Londra: David & Charles. Palmer, R. 1940: T he national idea in France before the Revolution, Journal o f the History o f Ideas, I, s. 95-111.

politics. Londra: Allen Lane. Mazrui, A . 1985: African archives and oral tradition, the Courier, U N ESC O , Paris, Feb
ruary 1985, s. 13-15. M ehden, F. von der 1973: Religion and nationalism in Southeast Asia. Madison, Milwaukee ve Londra: University o f W isconsin Press. Meillassoux, C. 1973: Are there castes in India? Economy and Society, 2, s. 89-111. M erritt, R. ve Rokkan, S. (yay. haz.) 1966): Comparing Nations: the use o f quantitative data

in cross-national research. New Haven: Yale University Press. Meskill, J. 1973: An Introduction to Chinese Civilisation. Lexington, Mass: D. C. Heath &
Co. Metraux, G. ve Crouzet, F. 1965 (yay. haz.): The New Asia. New York ve Toronto: Mentor. Meyer, M. A. 1967: The Origins o f the M odem Jew: Jewish identity and European culture in

Germany, 1749-1824- Detroit: W ayne State University Press. Minogue, K- 1967: Nationalism. Londra: Batsford. M itchell, Marion M. 1931: Emile Durkheim and the Philosophy ofNationalism. Political Science Quarterly, 46, s. 87-106. Mitchison, R. (yay. haz.) 1980: The Roots ofNationalism: Studies in Northern Europe. Edin
burgh: John Donald Publishers. Montagne, R. 1952: T h e modern state in Africa and Asia. The Cambridge Journal, 5, s. 583-602. Moore, Barrington 1967: The social origins o f Dictatorship and Democracy. Londra: Allen Lane. Morgan, K. O . 1971: W elsh nationalism: the historical background, Journal o f Contempo

rary History, 6, s. 153-72. 1982: Wales: Rebirth o f a Nation, 1880-1980. Londra: Oxford University Press.
Morgan, prys 1983: From a D eath to a View: the Hunt for the W elsh Past in the Roman tic period. E. Hobsbawm ve T . Ranger (yay. haz.). The Invention o f Tradition, Cam bridge: Cambridge University Press. Moscati, S . 1957: Ancient Semitic Civilisations. Londra: Elek Books. 1962: The Face o f the Ancient Orient. New York: A nchor Books. 1973: The World o f the Phoenicians.' Londra: Cardinal, Sphere Books Ltd. Mosse, G. 1963: The Culture o f Western Europe. Londra: John Murray. 1964: The Crisis o f German Ideology. New York: Grosset & Dunlap. Mouzelis, N. 1978: Modem Greece; Facets o f Underdevelopment. Londra: Macmillan. Murray, L. ve Murray, P. 1963: The Art o f the Renaissance. Londra: Thames & Hudson.

350

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 5 1

Panter-Brick, S. (yay. haz.) 1970: Nigerian politics and military rule. Londra: Athlone Press. Parfitt, Tudor 1985: Operation Moses: the story o f the Exodus o f the Falasha Jews from Ethi

opia. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Parsons, T alco tt 1966: Societies: Evolutionary and Comparative Perspectives. Englewood
Cliffs, NJ: Prentice-Hall. Paskiewicz, H. 1954: The Origin o f Russia. Londra: George Allen & Unwin. Paul, D. W . 1985: Slovak nationalism and the Hungarian state, 1870-1910. P. Brass (yay. haz.), Ethnic Groups and the State iinde. Londra: Croom Helm. Payne, S. 1971: Catalan and Basque nationalism. Journal o f Contemporary History, 6, s. 15-51. Pearlmann, M. 1973: The Maccabees. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Pearson, R. 1983: National Minorities in Eastern Europe, 1848-1945. Londra: Macmillan Press Ltd. Pech, Stanley 1976: T he nationalist movements of the Austrian Slavs in 1848. Socuxl

Ranum, Orest (yay. haz.) 1975: National Consciousness, History and Political Culture in Early-Modern Europe. Baltimore ve Londra: Johns Hopkins University Press. Raynor, Henry 1976: Music and Society since 1815. Londra: Barrie & Jenkins. Read, Jan 1978: The Catalans. Londra: Faber. Reade, Julian 1983: Assyrian Sculpture. Londra: British Museum Publications Ltd. Redfield, R. 1960: Peasant Society and Culture. Chicago: University o f Chicago Press. Reece, J. 1979: Internal colonialism: the case o f Brittany. Ethnic and Racial Studies 2 s 275-92. Reiss, H. S. (yay. haz.) 1955: The Political Thought o f the German Romantics, 1783-1815. Oxford: Blackwell. Reynolds, S. 1983: Medieval origines Gentium and the community of the realm. History 68, s. 375-90. Reynolds, V. 1980: Sociobiology and the idea o f primordial discrimination. Ethnic and Raical Studies, 3, s. 3030-15. Riasanovsky, N. V. 1983: A History o f Russia. Drdnc bask, Londra: Oxford university Press. Richmond, A. 1984: Ethnic nationalism and postindustrialism. Ethnic and Racial Studies 7 ,s .4 - 1 8 . Rickard, P. 1974: A History o f the French Language. Londra: Hutchinson University Li brary. Roberts, Michael (yay. haz.) 1979: Collective identities: Nationalisms and Protest in modem Sri Lanka. Colombo: Marga Institute. Robsori-Scott, W . D. 1965: The Literary Background o f the Gothic Revival in Germany. Oxford: Clarendon Press. Roff, W . R. 1967: The Origins o f Malay Nationalism. New Haven: Yale University Press. Rogger, Hans ve W eber, Eugene (yay. haz.) 1965: The European Right: A Historical Pro file. Berkeley: University o f California Press. Rokkan, S., Saelen, K. ve Warmbrunn, J. 1972: Nation-building. Current Sociobgy, 19/3, Mouton, Lahey. Rosenau, H. 1979: Vision o f the Temple: The Image o f the Temple o f Jerusalem in Judaism and Christianity. Londra: Oresko Books Ltd. Rosenblum, R. 1961: Gavin Hamiltons Brutus and its aftermath. Burlington Magasine 103, s. 8-16. 1967: Transformations in late eighteenth-century Art. Princeton University Press. Rotberg, R. 1967: African nationalism: concept or confusion? Journal o f Modern African Studies, 4, s, 3 3 '4 6 . Roux, Georges 1964: Ancient Iraq. Harmondsworth: Penguin. Roxborough, Ian 1979: T Heories o f Underdevelopment. Londra: Macmillan Press Ltd. Royal Acamedy o f Arts 1979: Post-Impressionism. Londra: Weidenfeld & Nicolson for the Royal Academy. 1983: The Hague School (yay. haz. R. de Leeuw, J. Silleris ve C. Dumas) Londra: Royal Academy o f Arts, Weidenfeld & Nicolson. Rubin, J-H 1973: Oedipus, Antigone and Exiles in post-Revolutionary French Painting, Art Quarterly, 36, s. 141-71. Rudolph, L. ve Rudolph, S. 1967: The Modernity o f Tradition. Chicago: University of Chicago Press. Runciman, S. 1947: The Medieval Manichee; A Study o f the Christian Dualist Heresy. Cam bridge: Cambridge University Press.

History, 9, s. 336-56.
Pepelassis, A. 1958: T h e image of the past and economic backwardness. Human Organi

sation, 17, s. 19-27. Pettigrew, ]. 1982: T he growth of Sikh community consciousness, 1947-1966. South Asia, New Series, cilt 111/2, (December 1980) printed 1982, s. 43-62. Pevsner, N. 1955: The Englishness o f English Art. Reith Lectures, British Broadcasting
House, Londra. Piggott, Stuart 1985: The Druids. Londra: Tham es &. Hudson. Pinard, M. ve Hamilton, R. 1984: T h e class bases of the Quebec independence move ment: conjectures and evidence. Ethnic and Racial Studies, 7, s. 19-54Piotrovsky, B. 1969: The Ancient Civilisation o f Urartu. (ev: J. Hogarth.) Londra: Barrie & Rockliff, T h e Cresset Press. Pipes, Richard 1977: Russia under the Old Regime. Londra: Peregrine Books. Plumb, J. H. 1965: The Death o f the Past. Harmondsworth: Penguin. Pocock, D. 1958: Notes on the interaction o f English and Indian thought in the nine teenth century. Journal o f World History, 4, s. 833-48. Poggi, G . 1978: The development o f the modem state. Londra: Hutchinson & Co. Poliakov, Leon 1966-75: A History o f Anti-Semitism, cilt I (Elek) 1966; cilt II (Routledge & Kegan Paul) 1974; cilt III (Routledge & Kegan Paul) 1975, Londra. 1974: The Aryan Myth. New York: Basic Books. Pope, Upham 1969: Introducing Persian Architecture. Londra: Oxford University Press. Popper, Karl 1962: The Open Society and Its Enemies. Drdnc bask, Londra: Routledge & Kegan Paul. Porter, ]. 1965: The Vertical Mosaic. Toronto: University o f Toronto Press. Pritchard, J. B. (yay. haz.) 1958: the Ancient Near East. Princeton University Press. Procacci, G. 1973: History o f the Italian People. (ev: A. Paul.) Harmondsworth: Penguin. Purvis, James D. 1968: The Samaritan Pentateuch and the Origin o f the Samaritan Sect, Harvard Sem itic Monographs, cilt 2. Cambridge, Mass: Harvard University Press. Radford, C. ve Swanton, M. J, (yay. haz.) 1978: Arthurian Sites in the West. Exeter: Uni versity of Exeter. Raglan, Lord Fitzroy 1979: The Hero; A study in Tradition, Myth and Drama (1936) (yay. haz. W . Kaufmann). New York: Meridian Books. Rajak, T . 1983: Josephus: The Historian and his Society. Londra: Duckworth. Ramsaur, E. 1957: The Emergence o f the Young Turks. Princeton University Press.

352

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 5 3

1975: Byzantine Style and Civilisation. Harmondsworth: Penguin. 1977: The Byzantine Theocracy. Cambridge: Cambridge University Press. Sabloff, J. ve Lamberg-Karlovsky, C. (yay. haz.) 1974: The Rise and Fall o f Civilisations. M enlo Park, California: Cummings Publishing Company. Safran, Nadav 1961: Egypt in Search o f Political Community. Cambridge, Mass: Harvard University Press. Saggs, H. W . F. 1984: The Might that wasAssyria. Londra: Sidgwick & Jackson. Said, A. ve Simmons, L. (yay. haz.) 1976: Ethnicity in an International Context. New Brunswick: Transcation Books. Ste. Croix, G. E. M. de 1981: The Class Struggle in the Ancient Greek World. Londra: Duckworth. Sakai, R. A. (yay. haz.) 1961: Studies on Asia. Lincoln: University of Nebraska Press. Sandoz, M. 1961: N. G. Brenet, peintre dHistoire. Bulletin de la Socit dHistoire et de

Sherrard, P. 1959: The Greek East and the Latin West, A Study in the Christian tradition. Londra: Oxford University Press. Sherwin-W hite, A. N. 1952: Racial Prejudice in imperial Rome. Oxford: Blackwell. Shils, Edward 1957: Primordial, personal, sacred and civil ties. British Journal o f Sociology, 7, s. 113-45. 1960: T h e intellectials in the political development o f the new states. World Politics, 12, s. 329-68. Siegfried, A . 1950: Switzerland. Londra: Cape. Silverberg, J. (yay. haz.) 1968: Social mobility in the caste system in India. Lahey: Mouton. Simmel, G. 1964: Conflict, and The Web o f Group Affiliations. New York: Free Press. Singh, K. 1963: Prophet o f Indian Nationalism. Londra: Allen & Unwin. Singleton, F. 1985: A Short History ,of the Yugoslav Peoples, Cambridge: University Press. Sklar, Richard 1963: Nigerian Political Parties. Princeton University Press. Sklare, M. ve Greenblum, J. 1979: Jewish Identity on the Suburban Frontier: A Study o f

I Art franais (1960), s. 33-50. Sarkisyanz, E. 1964: Buddhist Backgrounds o f the Burmese Revolution. Lahey: Nijhoff. Sathyamurthy, T . 1983: Nationalism in the Contemporary World. Londra: Frances Pinter. Saunders, J. J. 1978: A History o f Medieval Islam. Londra: Routledge & Kegan Paul. Savigear, P. 197 7 : Corsicans and the French Connection. New Society, 10 February 1977,
s. 273-4. Schermerhorn, R. 1970: Comparative Ethnic Relations. New York: Random House. Schiff, G. 1973: Johann Heinrich Fssli, 1741-1825. Zurich: Verlag Berichthaus. Schpflin, G. 1980: Nationality in the fabric of Yugoslav politics. Survey, 25, s. 1-19. Seal, Anil 1968: The Emergence o f Indian Nationalism. Cambridge: Cambridge University Press. Segre, D. 1980: A Crisis o f Identity: Israel and Zionism. Londra: Oxford University Press. Seltzer, Robert M. 1980: Jewish People, Jewish Thought. New York: Macmillan. Sen, K. M. 1961: Hinduism. Harmondsworth: Penguin. Seton-W atson, G. H. N. 1960: Neither War, Nor Peace, Londra: Methuen. 1967: The Russian Empire, 1901-1917. Londra: Oxford University Press. 1971: Unsatisfied nationalism. Journal o f Contemporary History, 6, s. 3-14. 1977: Nations and States. Londra: Methuen. 1978: The Imperialist Revolutionaries. Stanford: Hoover Institution Press. 1979: Nationalism, nations and W estern policies. The Washington Quarterly, 2/1, s. 9 1-103. Schafer, B. C. 1938: Bourgeois nationalism in the Pamphlets on the eve of the French Revolution. Journal o f M odem History, 10, s. 31-50. 1955: Nationalsm: myth and reality. New York: Harcourt, Brace. Shamir, S. (yay. haz.) 1981: Self-views in Historical Perspective in Egypt and Israel. TelAviv: Tel-A viv University. Shanin, T . (yay. haz.) 1971: Peasants and Peasant Societies. Harmondsworth: Penguin. Sharabi, H. 1966: Nationalism and Revolution in the Arab World. Princeton: van Nostrand. Sheehy, Jean 1980: The Rediscovery o f Irelands Past. Londra: Thames & Hudson. Shepperson, G. 1953: Ethiopianism and African nationalism. P hylon, 14, s. 9-18. 1960: Notes on Negro American influence on African nationalism. Journal o f African

Group Survival in an Open Society. kinci bask, Chicago ve Londra: University of


Chicago Press. Smelser, N. J. 1968: Essays in Sociological Explanation. Englewood Cliffs, NJ: Prentice-Hall. Sm ith, A. D. 1970: Modernity and evil: some sociological reflections on the problem of meaning. Diogenes, 71, s. 65-80. 1971: Theories o f Nationalism. kinci bask, 1983, Londra: Duckworth ve New York: Harper & Row. 1973a: The Concept o f Social Change. Londra ve Boston: Routledge & Kegan Paul. 1973b: Nationalism and Religion: the role o f religious reform in the genesis o f Arab and Jewish nationalism. Archives de Sociologie des Religions, 35, s. 23-43. 1973c: Nationalism, A Trend Report and Annotated Bibliography. Crrrent Sociology, 21/23, Lahey: Mouton. 1976a: Social Change. Londra & New York: Longman. (yay. haz.) 1976b: Nationalist Movements. Londra: Macmillan ve New York: S t M ar tin Press. 1979a: Nationalism in the Twentieth Century. Oxford: Martin Robertson ve New York: New York University Press. 1979b: T he historical revival in late eighteenth-century England and France. Art History, 2, s. 156-78. 1981a: The Ethnic Revival. Cambridge: Cambridge University Press. 1981b: W ar and ethnicity: the role o f warfare in the formation o f self-images and cohesion o f ethnic communities. Ethnic and Racial Studies, 4, s. 375-97. 1981c: States and homelands: the social and geopolitical implications of national territory. Millennium, 10, s. 187-202. 1982: Language and Nationalism. Incorporated Unguis, 21/4, s. 144-47. 1983a: State and Nation in the Third World. Brighton: Harvester Press. 1983b: Nationalism and classical social theory. British Journal o f Sociology, 34, s. 19-38. 1983c: Ethnic Identity and W orld Order. Millennium, 12, s. 149-61. 1984a: National Identity and Myths o f Ethnic Descent. Research in Social Movements, Conflict and Change, 7, s. 95-130. 1984b: Ethnic Myth and Ethnic Revivals. European Journal o f Sociology, 25, s. 283-305. 1984b: Ethnic persistence and national transformation. British Journal o f Sociobgy, 35, s. 452-61. 1985: Ethnic and nation in the modern world. Millennium, 14, s. 127-42.

History, I, s. 299-312.
Ayrica Price, T . 1958: dependent African: John Chikmbwe and the origins, setting and significance o f the Nyasaland Native Rising o f 1915. Edinburgh: Edinburgh University Press.

354

ULUSLARIN ETNK KKEN

KAYNAKA 3 5 5

1986a: History and Liberty: dilemmas of loyalty in W estern democracies. Ethnic and

Racial Studies, 9, s. 43-65.


1986b: C onflict and collective identity: class, ethnie and nation. E. E. Azar ve J. W . Burton (yay. haz.), The Theory and Practice o f International Conflict Resolution, B rig h t on: W heatsheaf. Ayrca Williams, C. 1983: T h e national construction of social space. Progress in Human Geography, 7, s. 502-18. Sm ith, D. E. (yay. haz.) 1974: Religion and Political Modernisation. New Haven: Yale Uni versity Press. Smith, G . E. 1985: Ethnic nationalism in the Soviet Union: territory, cleavage and control. Environment and Planning C : Government and Policy, 3, s. 49-73. Sm ith, L. M. (yay. haz.) 1984: The Making o f Britain: The Dark Ages. Londra: Macmillan. Sm ooha, S. 1978: Israel: Pluralism and Conflict. Londra and Henley: Routledge ve Kegan Paul. Sm ythe, H. ve Smythe, M. 1960: The New Nigerian Elite. Stanford, California: Stanford University Press. Snowden, Frank 1983: Before Colour Prejudice. Cambridge, Mass: Harvard University Press. Snyder, Louis 1976: The Varieties o f Nationalism, a Comparative View. Hinsdale, Illinois: T h e Dryden Press. Southern, R. 1967: The Making o f the Middle Ages. Londra: Hutchinson University LiY|i Spanier, G. 1972: Games Nations Play. Londra: Thomas Nelson and Sons Ltd. Spear, Percival 1978: A History o f India, cilt II. Harmondsworth: Penguin. Srinivas, M. 1962: Caste in M odem India. Mumbai: Asia Publishing House. Stavrianos, L. S. 1957: Antecedents of the Balkan revolutions of the nineteenth century. '^^joumaJ^Mo~demTiiswry^)29, s. 333-48. Stavrianos, L.'sTT96TTTfie Balkans Since 1453. New York: Holt. Steinberg, J. 1976: Why Switzerland1 Cambridge: Cambridge University Press. Stone, John (yay. haz.) 1979: Internal Colonialism. Ethnic and Racial Studies 2. Strayer, J. 1963: T h e historical experience o f nation-building in Europe. K. W . Deutsch ve W . J. Foltz (yay. haz.), Nation-Building, New York: Atherton. Strizower, S. 1962: Exotic Jewish Communities. New York ve Londra: Thomas Yoseloff. Sugar, P. F. (yay. haz.) 1980: Ethnic Diversity and conflict in Eastern Europe. Santa Barbara: A BC -C lio. Ayrca Lederer, I. J. (yay. haz.) 1969: Nationalism in Eastern Europe. Far Eastern and Russian Institute, Publications on Russia and Eastern Europe, say 1. Seattle ve Londra: University o f W ashington Press. Sykes, Christopher 1965: Cross-roads to Israel. Londra: Collins. Szporluk, Roman 1971: T h e Nations o f the U SS R in 1970: Survey, 4, s. 67-100. 1979: Ukraine: a Brief History. Detroit: Ukrainian Festival Committee. Taylor, D. ve Yapp, M. (yay. haz.) 1979: Political Identity in South Asia. Londra ve Dublin: Centre o f South Asian Studies, SO A S , Curzon Press. Tcherikover, V . 1970: Hellenistic Civilisation and the Jews. New York: Athenaeum. Thaden; E. C. 1964: Conservative Nationalism in nineteenth-century Russia. Seattle: Uni versity o f W ashington Press. Thapar, Romila 1966: A History o f India, cilt I. Harmondsworth: Penguin. Threr, G . 1970: Free and Swiss. Londra: Oswald Wolff. Tibawi, A . L. 1963: T h e American missionaries in Beirut and Butrus al-bustani. St An thonys Papers, 16, s. 137-82.
b ra ry-

Tilly, Charles (yay. haz.) 1975: The formation o f national states in Western Europe. Prince ton University Press. Tipton, Leon (yay. haz.) 1972: Nationalism in the Middle Ages. New York: Holt, Rinehart and W inston. Tivey, Leonard (yay. haz.) 1980: The Nation-State. Oxford: Martin Robertson. Todd, Malcolm 1972: The Barbarians: Goths, Franks and Vandals. Londra: Batsford. Trigger, B. G., Kemp, B. J., O Connor, D. ve Lloyd, A. B. 1983: Ancient Egypt, a Social History. Cambridge: Cambridge University Press. Tsigakou, F.-M . 1981: The Rediscovery o f Greece: Travellers and painters o f the Romantic era: Londra: Tham es & Hudson. Tudor, Henry 1972: Political Myth. Londra: Pall Mall Press Ltd/Macmillan. Tuveson, E. L. 1968: Redeemer Nation: the idea o f Americas millennial role. Chicago ve Londra: University o f Chicago Press. Ucko, Peter 1983: T h e politics o f the Indigenous Minority. Journal o f BioSocial Science, Supplement, 8, s. 25-40. Ullendorff, E. 1973: The Ethiopians, An Introduction to Country and People. nc bask, Londra: Oxford University Press. Van den Berghe, P. 1967: Race and Racism. New York: Wiley. 1978: Race and ethnicity: a sociobiological perspective. Ethnic and Racial Studies, 4, s. 401-11. 1979: The Ethnic Phenomenon. New York: Elsevier. Van der Ploeg, J. R. M. 1982: The Syrian Manuscripts o f St Thomas Christians. Bangalore: Dharmaram Publications. Vatikiotis, P. J. (yay. haz.) 1968: Egypt since the Revolution. Londra: Allen & Unwin. 1969: A Modem History o f Egypt. New York ve W ashington: Frederick A. Praeger. Vaughan, W illiam 1978: Romantic Art. Londra: Thames & Hudson. Vernadsky, George 1969: A History o f Russia. Gzden geirilmi beinci bask; New Ha ven: Yale University Press. Victoria and Albert Museum 1976: American Art, 1750-1800: Towards Independence, Londra: Victoria and Albert Museum. Vital, D. 1975: The Origins o f Zionism. Oxford: Clarendon Press. W akin, Edward 1963: A Lonely Minority: the modem story o f Egypts Copts. New York: William Morrow & Company. W alek-Czernecki, M. T . 1929: Le rle de la nationalit dans lhistoire de lAntiquit. Bulletin o f the International Committee o f Historical Sciences, II, s. 305-20. Wallerstein, I. 1974: The M odem World System, New York: Academic Press. Waley, D. 1969: T he ltalian City-Republics, Londra: W orld University Library. Warburton, T . R. 1976: Nationalism and language in Switzerland and Canada. A . D. Smith (yay. haz.), Nationalist Movements,. Londra: Macmillan ve New York: S t M ar tins Press. W are, Timothy 1984: The Orthodox Church. Harmondsworth: Penguin. W arner, Marina 1983: Joan o f Arc. Harmondsworth: Penguin. W arren, Bill 1980: Imperialism, Pioneer o f Capitalism. New York v Londra: Monthly R e view Press. W att, Montgomery 1961: Muhammad, Prophet and Statesman. Oxford: Oxford University Press. W axm an, M. 1936: A History o f Jewish Literature. 4 cilt, New York: B loch Publishing Co.

356

ULUSLARIN ETNK KKEN

W ebb, K. 1977: The growth o f nationalism in Scotland. Harmondsworth: Penguin. W eber, Eugene 1979: Peasants into Frenchmen; The modernisation o f rural France, 18701914 Londra: C hatto & Windus. W eber, Max 1947: From Max Weber, Essays in Sociology (yay. haz.. H. Gerth ve C W . Mills). Londra: Roudedge & Kegan Paul. 1952: Ancient Judaism. New York: Free Press. 1958: The Religion o f India. New York: Free Press. 19-65: The Sociology o f Religion. (ev: E. Fischoff.) Londra: Methuen. 1968: Ethnic Groups, in Economy and Society, cilt I, blm 5, G. Roth ve C. W ittich (yay. haz.) Bedminster Press, New York. W eibensohn, Dora 1964: Subjects from Homers Iliad in Neo Classical Art. Art Bulletin, 46, s. 23-38. -Weiss, J. 1977: Conservatism in Europe, 1770-1945. Londra: Tham es & Hudson. W elch, Claude 1966: Deam o f Unity: Pan-Africanism and political unification in West Afri

Dizin

ca. Ithaca: Cornell University Press. W ells, J. ve Barrow, R. H. 1950: A Short History o f the Roman Empire. Beinci bask,
Londra: M ethuen & Co. Werblowski, R. ]. 1972: Messianism in Jewish History. H. Ben-Sasson ve S. Ettinger (yay. haz.) Jewish Society through the Ages, Londra: Valentine, M itchell & C o . W iener, A . 1978: The Prophet Elijah in the development o f Judaism. Londra: Henley ve Boston: Routledge & Kegan Paul. W ilkinson, L. P. 1975: The Roman Experience. Londra: Elek Books Ltd. W ilkinson, P. 1974: Political Terrorism. Londra: Macmillan. Williams, C. 1977: Non-violence and the development of the Welsh Language Society, 1962-74. Welsh Historical Review, 8, s. 26-55. (yay. haz.) 1982: National Separatism. Cardiff: University of W ales Press. Williams, Gwyn 1985: When Was Wales? Harmondsworth: Penguin.' W ind, Edgar 1938: T h e revolution in history painting. Journal o f the Warburg and Cour-

tauld Institutes, 2, s. 116-27. W inton Thom as, D. (yay. haz.) 1967: Archaeology and Old Testament Study. Oxford: Clarendon Press. W irth, Louis 1956: The Ghetto (1928), drdnc basm. Chicago: University o f Chicago Press. Worsley, Peter 1964: The Third World. Londra: W eidenfeld & Nicolson. W orrell, W . H. 1945: A Short Account o f the Copts. A nn Arbor, Michigan: University of Michigan Press. Yadin, Yigael 1966: Masada. Londra: Weidenfeld & Nicolson.
1971: Bar-Kokhba. Londra: W eidenfeld & Nicolson. 1975: Hazor. Londra: Weidenfeld & Nicolson. Zeine, Z. N. 1958: Arab-Turkish relations and the emergence o f Arab Nationalism. Beyrut: Khayats ve Londra: Constable & Co. Ltd. Zenkovsky, S. 1953: A century of Tater revival. American Slavic and East European Re view, 12, s. 303-18. 1955: Kulturkampf in pre-revolutionary Central Asia, American Slavic and East Eu ropean Review, 14, s. 15-41. 1960: Pan-Turkism and Islam in Russia. Cambridge, Mass: Harvard University Press. Zernatto, G. 1944: Nation: T h e history o f a word, Review o f Politics, 6, s. 351-66. Znaniecki, F. 1952: M odem Nationalities. Urbana, Illinois: University of Illinois Press.

Abb Gregoire 176-177, 257, 286. Aborijinler 133. Aeolisli 214. Afrika (Aa Sahra) 21-22, 2 9 -3 1 ,4 1 ,4 7 , 5 1 ,6 0 - 6 1 ,6 7 ,8 3 , 115, 134, 155, 164, 17 3 ,1 8 3 , 200-204, 211, 2 1 9 -2 2 2 ,2 2 4 , 228, 243, 270, 285. aile, kandalk 11, 28, 49, 61, 64, 71, 7879, 82, 84, 87, 89, 93, 107, 121, 129, 1 3 4 ,1 4 6 -1 4 7 ,1 6 2 ,1 8 0 , 2 0 8 ,2 2 9 ,2 3 1 , 238, 2 5 0 ,2 5 5 ,2 5 9 ,2 6 8 , 2 7 0 ,2 7 5 ,2 7 9 280, 282, 286. Aiskhylos 65, 74, 78. Akad, Agade 48, 72, 81, 92, 141; ayrca

bkz. Smer. Akamanglar 83, 112, 116-117, 145, 252253. Akhilles 248-249, 254. Akhunlar (Eftalitler) 84, 143. Akitanya, bkz- Languedoc. Akzin, B. 51. Albi heretikleri 63. Almanya Alman 5 2 ,9 0 ,1 0 3 ,1 3 1 ,1 7 1 ,1 7 5 , 177,184-185, 210, 233, 236, 2 3 8 ,2 5 4 , 256-257, 262, 264. Alsace 127, 171, 195, 257.

altn a 2 5 ,8 5 ,9 6 - 9 7 ,1 2 1 ,2 2 5 , 234, 238, 2 44-246, 248-258, 260, 262-263, 267, 271-272, 274. Amerika (A BD) 51-53, 58, 157, 171-172, 1 8 3 ,1 9 7 -1 9 9 ,2 0 3 ,2 1 1 ,2 1 3 , 2 7 5 ,2 8 2 . Amhara, bkz. Etiyopya. Amoriler 72-73, 82, 104; ayrca bkz- Babil. Amritsar, bkz. Sihler. anavatan (anayurt) 53-56, 60, 63, 67, 70, 7 2 ,7 7 ,8 7 - 8 8 ,1 0 3 ,1 1 7 ,1 1 9 ,1 2 2 ,1 3 0 , 1 3 2 ,1 3 8 -1 3 9 , 1 4 4 ,1 4 9 ,1 5 4 -1 5 7 ,1 6 0 , 184, 193-195, 210-213, 216, 219, 235, 239-241, 260-261, 271, 273, 281-282. Anderson, B. 21, 32, 176, 178, 219, 233. Anglo-Saksonlar 130, 148, 193, 242, 262. Anlo, bkz- Eve. Antiokhos III, IV, bkz- Selevkoslar. antropoloji 199,208-209,221-222,232-234. arasalclk 24, 39, 212, 251, 268. Aramiler 74, 115, 136-137, 139, 156-157. Araplar 39, 54, 60, 66, 68, 77, 83, 85, 9697, 107, 111-113, 117, 120, 125-126, 1 3 3 ,1 4 6 -1 4 7 ,1 5 1 ,1 5 5 -1 5 7 ,1 6 0 ,1 6 2 163, 181, 187-188, 239, 252-253. Aristokrasi 6 0 ,7 0 -7 1 ,7 7 ,8 2 -8 5 ,9 0 -9 1 ,9 6 , 1 0 5 ,1 0 8 ,1 1 1 ,1 1 3 -1 1 4 ,1 1 6 -1 1 7 ,1 4 0 -

358

ULUSLARIN ETNK KKEN

DZN 3 5 9

1 4 5 ,1 4 8 ,1 5 3 ,1 5 9 ,1 7 5 , 181,185-187, 193, 2 1 5 ,2 2 4 ,2 3 7 -2 3 8 , 2 4 8 ,2 5 4 ,2 5 8 259, 273. A rjantin 55, 196, 206, 271, 275, 282. arkeoloji 25, 73, 102, 209, 211, 221-222, 224, 232-233, 240, 247, 262, 271. Armorica, bkzBretanya. Armstrong, J. 9, 10, 23, 37, 58, 60, 113. Arsakiler 83. A rthur 150, 242, 248, 262, 264, 274. Arya, Aryanlar 62, 73, 115-116, 133, 190, 236, 252, 260; aynca bkz Hinduizm, Hindistan. Asur, Asuriler 13, 62, 65-66, 72, 74, 77, 91, 103-104, 108, 115-116, 119, 122, 1 2 9 ,1 3 2 ,1 3 7 -1 4 3 ,1 4 6 ,1 5 9 -1 6 0 , 246. Asya, Asyah 21, 22, 25, 30-31, 33, 41, 53, 5 8 ,6 7 , 7 3 ,7 7 ,8 0 - 8 1 ,8 3 -8 4 ,1 1 5 ,1 1 7 , 1 2 1 ,1 2 8 ,1 4 7 ,1 5 3 -1 5 4 ,1 7 8 ,1 8 1 ,1 8 9 , 1 9 2 ,2 3 6 -2 3 7 , 241, 264, 270, 279-280. atalar 13, 22, 40, 49, 60-6 1 , 72, 74, 78-79, 8 9 ,9 1 ,9 3 ,9 5 ,1 3 3 ,1 5 8 ,1 6 5 ,1 7 5 ,1 7 9 , 1 8 3 -1 8 4 ,1 9 0 ,1 9 2 -1 9 3 , 221, 226, 231232, 2 3 6 ,2 3 9 ,2 4 6 ,2 4 9 -2 5 0 ,2 5 2 ,2 6 0 , 263, 265, 268, 271, 275. Atatrk 1 8 7 ,1 9 5 , 240; aynca bkz. Trkiye. Atina, Atinallar 7 8 ,9 4 ,1 1 8 ,1 5 4 ,1 7 9 ,2 1 4 , 240, 259, 274. Avarlar 143. Avrupa, Avrupal 10,13, 22, 2 5 ,2 9 -3 1 ,3 3 3 4 , 4 1 , 5 3 , 58, 60, 67, 72, 92, 96, 99, 1 0 1 -1 0 2 ,1 0 4 -1 0 7 ,1 1 7 , 125, 128,1311 3 2 ,1 5 0 ,1 5 3 ,1 5 7 -1 5 8 ,1 6 2 ,1 7 1 ,1 7 3 1 7 4 ,1 7 5 ,1 7 7 ,1 8 0 -1 8 1 ,1 8 3 -1 8 5 ,1 8 7 , 1 8 9 ,1 9 3 ,1 9 5 , 201-202, 207, 232-233, 249, 252, 270, 279, 282-283. Avustralya 196, 234. ayrlklk 1 5 1 ,1 5 3 ,1 7 2 ,1 8 4 ,1 8 6 ,2 8 3 -2 8 4 . Babil, Babilliler 34, 64, 66, 69, 72, 77, 82, 91, 95, 103-104, 114, 118, 130, 136, 1 3 8 -1 4 2 ,1 4 6 , 157-159, 2 3 1 ,2 6 1 ,2 7 7 . BaKongo 80. Balkanlar 1 0 5 -1 0 6 ,1 1 7 ,1 3 3 ,1 4 7 ,2 3 6 ,2 5 8 . Bangala 40, 47. Banglade, Bengal 53, 116, 191. Barbarlar 13, 34, 60, 77, 90, 94, 104, 112, 124, 162, 239.

Barrington Moore 9. Barselona 81, 154. Barth, F. 32, 37, 134. Basklar 31, 52-53, 130, 149, 283. Bat 29, 31, 33, 46, 60, 80, 86, 90-91, 98, 1 5 4 ,1 7 3 ,1 7 5 ,1 7 7 ,1 7 9 ,1 8 8 ,1 9 9 ,2 7 1 , 276. Beethoven 243, 247. Belika, Belikallar 40, 80, 279, 284. bellek 2 2 -2 4 ,3 8 ,5 0 -5 6 , 68, 7 7 -7 9 ,8 8 ,1 5 8 , 162, 204, 208, 268-269, 286. bilim 2 4 ,1 2 4 ,1 7 4 ,2 0 7 , 221-2 2 3 ,2 2 6 , 234, 244. Biyotiyallar 93-94, 214. Bizans 39, 51, 62-63, 66, 85, 91-92, 97-98, 125-1 2 6 ,1 4 6 -1 4 8 , 1 5 2 ,1 5 5 -1 5 6 ,1 6 0 , 190, 193, 240, 253, 258-259. blge, blgecilik 49, 56, 59, 63, 71, 74, 85, 101, 106, 119, 1 4 8 ,2 1 8 , 257. Brahmanlar 116. Bretanya, Bretonlar 29, 31, 55, 67, 127, 1 3 0 -1 3 1 ,1 4 9 ,1 5 3 ,1 7 1 ,1 8 3 ,2 1 0 ,2 1 2 , 232, 235, 238, 242-243, 283. Breuilly, ]. 21. Britanya, Britanyallar 116-117, 131, 134, 1 4 8 ,1 5 0 ,1 7 6 ,1 8 3 -1 8 4 ,1 9 1 ,1 9 6 ,1 9 9 , 217, 238, 241-242, 2 5 3 -2 5 4 ,2 6 2 , 264. Budizm 115, 145, 161-162, 181. Bulgaristan, Bulgarlar 72, 157, 180, 185186. Burgund 81, 138, 143. burjuvazi 31, 51, 127, 175, 178, 216, 238, 247, 273. Burma, Burma halk 63 ,1 6 2 , 181,2 0 7 ,2 3 7 , 241, 270, 279, 284. brokrasi 9, 30, 71, 91,T 15-116, 177, 187, 189, 205-206, 225. Byk skender 3 6 ,6 8 , 115-116, 137,145146. Byk Petro 99, 175. Capetler 90, 126. Carr, E. H. 9. Cengiz Han 120. Charlemagne 90. Clovis 89, 105, 195. Connor, W . 10. Coulborn, R. 58-59.

ar, arizm 98-99, 157, 186, 259, 271. ekler, ekoslovakya 72, 105, 119, 129, 186, 202, 210, 229, 278. in, inli 51, 6.7-68, 74, 77, 80, 85, 102, 1 2 1 ,1 3 5 ,1 5 8 ,1 7 5 ,2 3 5 ,2 7 4 . ingene, ingeneler 55, 133, 157. Danimarka, Danl 106, 148, 238. dans 37, 69, 79, 221; aynca bkz. mzik. Dareios 103, 116. Dasa 73, 115, 133. David, Jacques-Louis 232, 247, 249. Davud (H z.),D avudK rall8 9 -9 0 ,9 5 -9 6 , 159, 254, 261. dayanma 3 7 ,5 0 ,5 5 -5 8 ,6 5 -6 6 , 7 2 ,8 5 -8 6 , 88, 107-109, 118-120, 137, 144, 157, 1 6 4 ,1 6 7 ,1 7 2 ,1 7 7 -1 8 0 ,1 9 1 -1 9 4 ,1 9 6 198, 2 0 0 -2 0 1 ,2 2 2 , 2 2 5 ,2 4 3 , 2 5 2 ,2 6 7 , 272, 275-276, 281-283. Debray, R. 225. demografi 39, 133-134, 139, 181, 259. devlet, devletilik 84, 108, 118, 131, 1741 7 5 ,1 7 8 ,1 8 6 ,1 9 1 ,1 9 8 ,2 0 1 ,2 0 4 ,2 0 6 , 281, 283, 285-286. devrim 23-25, 57, 1 2 7 ,1 5 3 ,1 7 2 -1 7 7 ,1 7 9 1 8 0 ,1 8 2 -1 8 5 ,1 8 7 ,1 9 0 ,1 9 2 ,1 9 5 ,1 9 8 , 201-202, 206-207, 2 1 3 ,2 1 8 , 2 2 2 ,2 2 5 , 2 4 7 ,2 5 4 ,2 6 2 ,2 7 1 -2 7 3 ,2 8 2 ; aynca bkz. Fransz Devrimi, dil 2 4 ,3 4 ,4 0 ,5 2 ,5 7 , 6 2 -6 3 ,6 8 , 79, 8 7 ,9 1 , 1 0 3 ,1 1 8 ,1 2 1 -1 2 2 ,1 3 2 ,1 3 4 ,1 3 7 ,1 3 9 , 1 4 7 ,1 4 9 ,1 5 7 ,1 8 8 ,1 9 0 ,2 0 0 ,2 2 1 ,2 3 3 , 257, 268-269, 275, 279. din 3 2 -3 4 ,3 7 ,5 2 -5 3 ,5 9 ,6 1 -6 4 ,6 8 , 71, 737 4 ,8 4 ,9 2 ,9 6 ,1 0 5 - 1 0 6 ,1 1 2 ,1 1 8 ,1 2 1 1 2 3 ,1 3 4 -1 3 5 ,1 3 8 ,1 4 1 ,1 4 5 ,1 4 9 ,1 5 1 , 1 5 3 -1 5 4 ,1 5 8 -1 6 1 ,1 6 3 -1 6 6 ,1 7 8 , 191, 2 0 3 -2 0 4 ,2 0 6 -2 0 7 , 217, 220, 227, 253, 2 5 7 ,2 5 9 , 2 6 9 ,2 7 3 . Disraeli 217, 262. diyaspora 63, 69, 92, 95-96, 121-22, 130, 1 3 8 ,1 4 7 ,1 4 9 ,1 5 4 -1 5 8 ,1 6 3 ,1 8 6 ,1 9 5 , 211, 217, 235, 261. doa klt 25, 2 3 7 -2 3 8 ,2 4 1 -2 4 3 ,2 5 6 ,2 6 2 . Dorlar 93-94, 119, 214. Druidler 242, 262, 264, 274. Dua Kitab 99, 271. Durkheim, E. 40, 199, 219, 234.

Drziler 60, 62, 122, 150-151, 165, 171, 217, 282. Emiadzin 54, 96, 155, 271; ayrca bkz. Ermenistan, edebiyat, iir 37, 50, 54, 56, 72, 84-85, 87, 93, 118-119, 126, 134, 136-137, 141, 1 5 4 ,1 5 8 ,1 6 0 ,1 8 6 ,2 0 9 ,2 2 0 ,2 2 4 ,2 2 8 , 234-237, 239, 244, 247, 2 5 0 -2 5 3 ,2 5 6 , 262, 267, 280. eitim 23, 32, 51, 52, 70, 107, 135, 1521 5 3 ,1 5 5 ,1 7 4 -1 7 7 ,1 8 0 ,1 8 2 ,1 8 6 , 2032 0 4 ,2 0 7 -2 0 8 ,2 1 2 ,2 1 4 , 2 2 1 ,2 3 5 , 256257, 264, 275. Elam, Elamllar 66, 73, 103-104, 108, 143. emperyalizm 31, 92, 175, 211. Endonezya 29, 270. endstriyel, endstrileme 23, 30, 32, 36, 58, 1 0 2 ,1 0 6 , 144, 154, 215, 223, 225, 257, 264-265, 2 7 1 ,2 7 6 . entelekteller, entelijensiya 2 5 ,4 9 , 5 1 ,1 4 9 , 153-154, 175-176, 179-181, 186-188, 1 9 0 -1 9 1 ,1 9 3 , 201-202, 204, 207-209, 215-216, 218, 229-234, 237, 243-245, 247, 250, 252-253, 259, 264, 266-267, 273, 279, 283. Epstein, A. L. 37. Eritre 212, 284. Ermenistan, Ermeniler 13, 52-54, 60, 6263, 68, 96, 104, 112, 117, 119, 121, 129, 1 3 2 -1 3 3 ,1 4 2 , 155-156, 157-159, 165, 1 8 7 ,2 1 1 ,2 1 7 , 235, 282, 284. Etiyopya 47, 6 2 ,8 1 ,8 3 ,8 9 , 122, 145, 151152, 264, 279, 283. Etnik - aznlk 71, 99, 125, 143, 148-149, 157, 171, 182, 1 9 7 ,2 1 1 -2 1 2 , 270, 283. -d e v le t 55, 90, 105, 112, 117, 125-127, 143-146, 149, 159, 182, 198, 240. - h a l k 65, 240. -kateg ori 5 5 -5 6 ,6 7 ,7 3 ,1 0 5 ,1 3 3 -1 3 4 ,1 8 6 . - kimlik 22-23, 37-39, 52, 58, 61, 65, 68, 78, 8 7 ,9 2 , 96, 9 7 ,1 1 1 -1 1 5 , 120, 1231 2 6 ,1 4 0 ,1 4 8 ,1 5 0 -1 5 1 ,1 5 5 ,1 5 9 -1 6 0 , 164-165, 203, 206, 2 6 8 -2 6 9 ,2 8 4 , 286. - topluluk 1 0 ,1 3 , 2 1 -2 5 ,3 4 ,3 6 -4 0 ,4 3 ,4 5 , 4 8 -4 9 ,5 2 ,5 6 -5 8 ,6 1 ,6 8 -6 9 ,7 1 -73, 7577, 79, 100, 102-104, 108, 110-111,

360

ULUSLARIN ETNK KKEN

DZN 3 6 1

1 2 1 -1 2 3 ,1 2 9 -1 3 0 ,1 3 4 ,1 3 6 ,1 3 8 ,1 4 4 , 146, 149, 1 5 2 -1 5 3 ,1 5 5 ,1 5 7 , 162-167, 171, 1 8 4 ,1 8 6 ,1 8 8 ,1 9 1 ,1 9 4 -1 9 8 , 208, 2 1 2 - 2 1 4 ,2 1 7 ,2 2 1 ,2 6 6 , 283. - dikey ethn ie 38, 110-111, 117, 121, .124, 215, 218. - yanal ethnie 110-113, 116, 144, 185, 215-216, 2 7 1 ,2 7 7 . etnisite 10, 22-25, 28, 31, 34, 37-41, 464 9 ,5 2 -5 9 ,6 1 -6 3 ,6 6 ,6 8 -6 9 , 7 4 -75,78, 85, 102, 106, 108-109, 113, 116-117, 1 1 9 ,1 2 1 -1 2 2 ,1 2 4 -1 2 6 ,1 3 2 ,1 3 5 ,1 3 7 1 3 8 ,1 4 1 ,1 5 0 ,1 5 3 -1 5 4 ,1 6 2 ,1 6 4 ,1 9 6 , 198-201, 203-204, 210, 214, 221, 225, 233, 263, 267-269, 272-273, 275. etnisizm 38, 76, 79-81, 85-86, 88, 94, 125, 128, 184, 217, 225, 272, 275. etnomerkezcilik 38, 40, 76-80, 94, 96, 99100, 128, 167, 276. etnosid 133, 135. Eve 56, 64, 211: Ezra 85, 95, 152, 260. Falaa (Beta srail) 47, 83, 145, 151-152. Fenerliler 154, 258. Fenike, Fenikeliler 72, 74, 108, 112, 118119, 129-130, 136-137, 159, 277. feodal, feodalizm 57,6 0 ,6 3 ,8 1 -8 2 ,8 4 ,1 1 3 1 1 6 ,1 2 4 ,1 2 7 ,1 5 0 -1 5 1 ,1 7 3 ,1 7 5 ,2 3 8 , 248, 262. Filipinliler 181, 284. Filistin, Filistinliler 55, 73-74, 83, 87, 9596, 104, 107, 124, 129, 132, 1 3 6,139, 1 4 3 -1 4 4 ,1 5 2 , 1 5 6 -1 5 8 ,1 8 8 ,1 9 8 , 238, 260-261, 282. filoloji 25, 181, 190, 232-233. Finlandiya, Finler 131, 243, 248, 2 5 1 ,2 5 4 . Firavun 7 1 ,9 1 ,1 3 0 ,1 4 6 ,1 6 0 ,2 0 5 ,2 3 9 ,2 5 3 . Flander, Flaman 29, 31, 53, 171, 279. Floransa 92, 97, 173, 246. Frankfort, H. 10. Franklar 34, 60, 89, 104-105, 114, 144. Fransa, Fransz 22, 31, 54, 60, 66-67, 8182, 90, 92, 106, 112, 126-127, 131, 1 3 5 ,1 4 4 ,1 4 8 ,1 6 5 ,1 7 2 ,1 7 4 ,1 7 6 -1 7 7 , 1 7 9 ,1 8 2 -1 8 3 ,1 8 9 , 194-195, 2 1 0 ,2 1 4 216, 218, 229, 2 3 1 ,2 3 3 , 2 4 3 ,2 4 6 -2 4 7 , 253-254, 256-257, 282-283.

Fransz Devrimi 176, 187, 190, 192, 201, 213, 282. Frizyeliler 129. Frye, R. 10, 84. Fulani 120, 218. Gael, Gaelce 52, 97, 150, 249. Gal, Galler 31, 33, 52, 148-149, 150, 210, 228, 231, 2 4 2 ,2 4 8 ,2 6 1 , 2 6 2 ,2 6 4 ,2 7 4 . Galla 47. Galya, Galyal 171. Gana 192. gelenek, gelenekilik 24, 2 9 ,3 2 ,3 6 -3 7 ,4 0 , 5 0 -5 1 ,5 7 ,5 9 ,6 3 ,6 5 ,6 8 -7 0 , 74-75, 7779, 84, 86-87, 89, 93, 101-104, 109111, 115-116, 1 2 1 ,1 2 4 ,1 3 2 -1 3 5 ,137, 14 2 ,1 4 5 , 1 4 7 -1 4 8 ,1 5 0 ,1 5 3 ,1 5 9 -1 6 4 , 1 6 6 ,1 7 4 ,1 7 6 ,1 8 0 -1 8 3 ,1 9 0 ,1 9 4 ,1 9 6 , 199-200, 205, 207, 213, 218-219, 221, 223-229, 235-238, 240, 245, 247-248, 258, 260, 2 6 3 ,2 6 8 ,2 7 1 ,2 7 5 ,2 7 8 , 283. Gellner, E. 9 - 1 0 ,2 1 ,3 2 , 102, 105. Geoffrey o f Monmouth 148, 262. . Gibbon, E. 152. giyim 3 7 ,5 1 ,7 0 ,7 5 , 7 9 ,1 1 6 ,1 1 8 ,1 3 4 ,2 2 1 , 243. g 5 3 ,5 8 -5 9 ,1 1 5 ,1 2 2 -1 2 3 ,1 3 5 ,1 9 7 ,2 1 2 , 236, 245. gebelik 57, 59-61, 67, 69, 85-86, 109, 1 1 7 ,1 2 0 ,1 5 6 , 205, 2 3 6 ,2 3 9 ,2 5 6 ,2 6 1 . Gregory, Lady 249, 252. Guti 73, 81, 84, 103, 143. Grcistan, Grcler 153. Habsburg (Avusturya) 120, 185-186, 237, 249. Hal Seferleri 94, 113. Hammurabi 61, 103. hanedan, hanedanlklar 5 6 ,6 3 ,6 8 , 72,8 1 84, 8 9 -9 3 ,9 8 -1 0 0 , 103-107, 114, 1161 1 7 ,1 1 9 ,1 2 5 -1 2 6 , 1 4 3 -1 4 9 ,1 5 1 ,1 5 3 , 1 5 6 ,1 5 9 ,1 7 4 -1 7 6 ,1 8 4 ,1 8 7 , 246, 257. Harappa, Harappalar 73. Hatsor, Hazor 222, 240. Hausa 55, 120, 218, 280. Hazarlar 133, 143. Helenleme 36, 87, 92, 133, 156. - Helenizm, pan-Helenizm 87, 94, 253.

Herder 221, 233. Herodotos 45-46, 74, 102, 274. Hristiyanlk 52, 62-63, 80, 86, 89, 104, 112, 145-147, 150, 1 5 3 ,1 5 5 -1 5 7 ,1 6 2 , 1 7 3 ,1 8 9 ,2 0 6 -2 0 7 , 228, 24 2 ,2 4 9 , 258259, 262. - Gregoryen 62, 96. - Katoliklik 63, 90, 150, 153-154, 181. - Monofizit 62, 83, 145-146, 151, 153. -O rtod oksluk (Yunan, Rus) 47, 5 1 -5 2 ,6 2 , 83, 85-86, 92, 96-99, 105-106, 109, 1 1 3 ,1 1 7 ,1 4 5 ,1 4 7 -1 4 8 ,1 5 2 ,1 5 4 -1 5 6 , 1 5 8 ,1 6 1 ,1 6 3 ,1 8 6 -1 8 7 ,1 9 0 ,1 9 3 ,2 2 0 , 240, 2 5 3 ,2 5 8 -2 6 1 . - Protestanlk, Pritenlik 5 2 ,9 7 , 148, 150. Hrvatistan, Hrvatlar 52, 72, 105, 153, 1 8 5 -1 8 6 ,2 1 2 ,2 1 5 , 236. Hilferding, R. 211. Hindistan, Hintliler 29, 4 0 ,4 9 , 51, 53, 62, 1 0 2 ,1 1 5 -1 1 6 ,1 2 1 ,1 3 3 ,1 5 5 ,1 5 8 ,1 6 1 , 1 8 1 ,1 8 9 -1 9 1 ,2 3 6 ,2 5 2 , 25 4 ,2 5 7 , 259260, 278, 280. Hinduizm 181, 260. Hititler 34, 65, 73-74, 77, 91, 112, 114116, 124, 129, 138, 144, 210. Hobsbawm, E. 9, 284. Hollanda 31, 53, 172, 176, 182, 238, 277. Homeros 45, 49-50, 93, 112, 137, 249. Hurriler 104, 114. Hiisrev 1. 84, 145. Hyksos 72, 81, 83. Irak 122, 1 3 8 ,1 4 2 ,2 0 1 , 2 3 8 ,2 7 0 ,2 8 3 -2 8 4 . rk 33-34, 45-46, 51, 53, 57, 68, 133, 136, 178, 194, 206, 2 4 1 ,2 7 3 . bo 180, 234, 278, 280; ayrca bkz. Nijeya. branice 136, 157, 163. imparatorluk 63-64, 67, 7 1 ,8 2 , 84, 91, 97, 1 0 1 ,1 0 3 ,1 0 8 ,1 1 4 -1 1 7 , 1 2 5 ,1 3 6 ,1 3 8 140, 142-143, 1 4 7,154, 172-1 7 3 ,1 7 5 , 183-188, 1 9 2 ,2 1 7 , 277. ngiltere, ngiliz 22, 31, 45, 51-52, 54, 66, 81, 97, 106, 112, 115, 121, 127-128, 1 3 4 -1 3 5 ,1 4 4 ,1 4 8 -1 5 0 ,1 6 5 ,1 7 2 ,1 7 4 1 7 6 ,1 7 9 ,1 8 2 -1 8 3 , 187, 189, 192-194, 198, 2 1 0 ,2 1 5 -2 1 7 , 2 2 8 ,2 3 3 , 239, 242, 247-249, 256-257, 261-264, 275-278.

onia, oniallar 33, 82, 94, 155, 195, 214, 258. ran 39, 54, 60, 62, 67, 86, 103, 112, 115116, 1 2 2 ,1 2 6 , 134-135, 143-145, 155, 160-161, 164, 172, 181, 187,2 0 6 -2 0 7 , 241, 252-253, 270, 279, 283. rlanda, rlandal 97, 112, 120-121, 131, 1 3 9 ,1 5 0 ,1 9 7 , 206-207, 2 3 6 ,2 4 2 , 249250, 254, 2 6 1 ,2 7 4 , 279, 282. skoya, skolar 2 9 ,3 1 ,5 2 , 104, 121, 148, 1 5 0 ,1 7 1 ,2 0 1 ,2 1 2 , 2 1 .5 ,2 2 8 ,2 5 2 ,2 6 1 262. slam, Mslman 2 3 ,3 6 - 3 7 ,3 9 ,4 8 ,5 3 ,6 2 6 3 ,6 7 -6 8 ,7 7 ,8 1 ,8 3 ,9 6 ,1 0 4 ,1 0 6 ,1 1 3 , 116-117, 126, 145-146, 147, 153-155, 1 5 7 ,1 6 0 -1 6 3 ,1 8 1 ,1 8 7 -1 8 8 ,1 9 0 , 205207, 236-237, 239-240, 252-253, 260. -S n n i 97, 151, 158, 181, 187-188. - i i 126, 158, 181, 187-188, 241, 253. spanya 31, 127, 131, 137, 147, 157, 1711 7 2 ,1 7 4 , 1 7 6 ,1 8 2 -1 8 3 ,1 9 6 , 214-215, 238, 241, 282-283. srail, srailliler 47, 50, 55, 57, 60, 66, 72, 85, 89-90, 95-96, 107, 119-120, 1361 3 7 ,1 3 9 ,1 5 2 ,1 5 8 -1 5 9 ,1 6 1 , 2 0 6 ,2 1 0 , 237, 240, 252, 2 6 0 -2 6 1 ,2 7 4 , 278, 282; ayrca bkz- Yahudiler. sve, sveliler 9 8 ,1 1 2 ,1 2 7 , 1 7 4 ,1 8 2 ,2 5 1 . svire, svireliler 52, 66, 72, 107, 112, 1 1 9 -1 2 0 ,1 2 9 ,1 3 8 ,1 7 2 ,1 7 6 ,1 9 1 ,2 1 0 , 218, 235, 237-238, 249, 264-265. talya, talyanlar 86, 91-94, 106-107, 135, 1 3 8 ,1 4 7 ,1 8 4 -1 8 5 ,2 1 4 , 218, 2 3 8 ,2 4 7 , 277. Japonya, Japonlar 127, 130, 144, 238. Jeanne dA c 81, 195, 231. Jurassien 52. Kabile, kabilecilik 13, 2 1 ,4 5 -4 6 ,4 9 -5 0 ,6 0 , 7 2 -7 3 ,8 5 , 97, 102-105, 107, 110-111, 113, 119-121, 123, 126, 132, 138-139, 1 5 0 -1 5 1 ,1 5 6 ,1 6 2 -1 6 3 , 1 8 7 ,2 1 7 ,2 3 4 , 236, 238, 242, 2 5 1 ,2 7 4 . - kabile konfederasyonu 73-74, 92, 116117, 162, 218. kahraman, kahramanlk 25, 51, 63, 66, 74, 91, 93, 96, 104, 108, 118-120, 141,

362

ULUSLARIN ETNK KKEN

D ZN 3 6 3

1 4 7 ,1 6 2 -1 6 3 , 1 6 5 ,1 7 6 , 193,219-220, 226, 2 2 9 ,2 3 4 -2 3 5 , 2 3 7 ,2 4 1 -2 4 2 ,2 4 4 2 5 8 ,2 6 0 - 2 6 1 ,2 6 3 -2 6 4 ,2 7 1 ,2 7 8 . kahramanlk a 194, 248-250. Kalevala 251. Kamboya, Kmerler 66, 241. Kanada, Kanadallar 197, 203, 279, 284. kapitalizm 9, 23, 30-32, 36, 40, 80, 106, 1 1 0 ,1 7 3 ,1 8 9 ,2 0 9 ,2 1 1 ,2 2 5 ,2 3 3 ,2 7 1 . Karen 153, 270. Karolenjler 81, 89-90, 144. Kartaca 4 8 ,1 0 7 -1 0 8 ,137;oyncabfe.Fenike. Kartir 84, 86, 117, 145. Kassitler 34, 73-74, 103-104, 114, 143. kast 4 0 ,4 5 ,4 9 ,6 9 ,1 0 5 ,1 1 4 ,1 5 7 ,1 9 0 ,2 4 3 , 257, 260. Kastilya, Kastilyallar 112, 154, 182, 283. Kamir 282, 285. Katalanya, K ta la n la r3 1 ,8 1 ,1 12,119,139, 1 5 4 ,1 7 1 ,1 9 6 ,2 0 1 ,2 1 3 -2 1 5 ,2 3 5 ,2 7 8 . Keldaniler 82, 118, 122, 142. K ekler, K elt dili 131, 150, 153, 162, 236, 242-243, 248, 250, 252, 262, 264. Kenan, Kenanllar 60, 73-74, 77, 85, 119120, 1 3 6 -1 3 7 ,2 3 7 . Kent 92, 118, 123, 183, 208, 212, 218. kent, kent-devlet 3 2 - 3 3 ,3 7 ,4 6 ,4 8 ,5 4 ,5 9 6 1 ,6 5 ,6 9 - 7 0 ,7 2 -7 4 ,7 7 - 7 8 ,8 1 ,8 3 ,8 5 , 8 7 ,9 2 -9 4 ,1 0 1 ,1 0 3 -1 0 4 ,1 0 7 ,1 1 0 -1 1 5 , 1 1 8 -1 1 9 ,1 2 1 ,1 3 0 -1 3 2 ,1 3 6 -1 4 0 ,1 4 2 1 4 8 ,1 5 4 ,1 5 8 ,1 6 0 ,1 7 4 ,1 8 3 ,1 8 4 -1 8 5 , 190, 205, 210, 212-215, 2 1 8 ,2 4 3 -2 4 4 , 246, 252, 260-261, 273, 277-278. Kenya, Kikuyu 1 9 2 ,1 9 4 ,2 7 0 ,2 7 9 -2 8 0 ,2 8 2 . Kiptiler 62, 122, 125-126, 135, 146, 153, 165. Kzlderili 133, 211. Kiernan, V . 9. Kiev, Kievli Rus 64, 89, 98, 109. Kikuyu 180. Kimbangu, bkzBaKongo. Kitab- Mukaddes 152, 260, 261. Kleisthenes 78. Knossos 232, 253. Kohn, H. 180, 182. Koht, H. 124. Kongo, bkzZaire. Konstantinopolis 8 5 ,9 7 ,1 0 6 ,1 4 7 ,1 5 2 ,1 5 6 .

konum 1 3 ,3 8 ,4 0 ,5 4 ,6 6 ,8 4 ,9 6 ,1 0 5 ,1 0 7 , 1 1 1 ,1 1 3 ,1 1 9 ,1 2 2 -1 2 4 ,1 2 9 -1 3 2 ,1 3 9 , 1 4 1 ,1 4 8 -1 5 0 ,1 5 9 ,1 6 6 ,1 7 1 ,1 7 3 ,1 8 3 , 1 8 5 ,1 8 7 ,2 0 3 ,2 1 0 ,2 2 2 ,2 3 3 -2 3 4 ,2 4 0 241, 258, 261, 264, 283-284. Korsikallar 31, 60, 171, 180. kyl 51, 59-60, 63, 65, 69-70, 71, 80-81, 86, 93, 101-108, 111, 114, 116, 1201 2 1 ,1 2 3 ,1 2 5 -1 2 6 ,1 4 0 ,1 5 0 -1 5 1 ,1 5 3 1 5 4 ,1 5 6 ,1 6 0 ,1 7 3 ,1 7 5 ,1 7 9 ,1 8 5 -1 8 7 , 1 9 0 ,1 9 3 , 202, 205-206, 214-2 1 6 ,2 1 8 , 2 2 8 ,2 3 5 -2 3 6 ,2 4 3 ,2 4 9 ,2 5 1 , 25 9 ,2 6 4 . krallk, kraliyet 13, 34, 57, 62, 65, 68, 7174, 80-83, 9 0 -9 1 ,9 5 -9 6 , 99, 1 0 1,1031 0 4 ,1 0 6 ,1 0 9 ,1 1 4 ,1 1 9 - 1 2 0 ,125>126, 1 3 0 ,1 3 7 -1 3 8 ,1 4 1 ,1 4 5 ,1 4 8 ,1 5 0 -1 5 1 , 1 5 5 -1 5 6 ,1 5 8 -1 5 9 ,1 7 4 ,1 8 5 -1 8 6 , 203, 218, 246-247, 257, 261-262, 278. Ksenophon 45, 74Kuds 8 7 ,9 5 ,1 3 0 ,1 5 2 ,1 5 7 ,1 5 9 ,1 6 3 ,2 6 4 , 271. Ku, Kuiler 73, 81. Kumanlar, bkz Polovetsler. Kuran 50, 97, 252; ayrca bkz. slam. kltr 23-24, 32, 36-37, 40-41, 51-52, 55, 58, 73, 77-78, 88-89, 93-94, 101-102, 1 0 6 ,1 1 1 ,1 1 3 ,1 1 6 ,1 2 7 ,1 2 9 -1 3 0 ,1 3 3 , 1 3 6 -1 3 8 ,1 4 5 ,1 5 4 ,1 5 6 ,1 6 2 ,1 6 6 -1 6 7 , 1 7 3 ,1 7 5 ,1 8 3 -1 8 4 ,1 8 9 ,1 9 5 -1 9 6 , 201, 2 0 3 ,2 0 5 ,2 1 1 , 2 1 6 ,2 2 1 ,2 4 0 -2 4 1 ,2 5 3 , 272, 275-277, 281. Kiirtler, Krdistan 54, 60, 119-120, 129, 1 5 1 ,1 7 1 ,2 0 1 ,2 1 1 -2 1 2 ,2 1 8 , 282-284. Kyros 82, 130, 139, 140; aynca bkz. Pers. Languedoc 41, 63, 127, 171, 183, 283. Latin 85, 91, 97, 113, 117, 123, 136, 147148. Latin Amerika 30-31, 183-184, 211. Lenin, V . 211, 271.. List, F. 211. Lombardlar 34, 90, 104, 147. Lnnrot, E. 248, 251. Lbnan 62, 121, 150-152, 188. Macaristan, Macarlar 52, 6 0 ,6 9 ,1 0 5 ,1 1 2 , 1 1 7 ,1 1 9 ,1 2 4 ,1 3 1 ,1 3 9 ,1 4 2 ,1 4 4 ,1 7 2 , 176, 180, 185-186, 215, 228, 236.

Makabiler 87, 96, 158. Makedonyallar 107, 279. M anetho 82-83. Manicilik 86, 112, 145. Maori 53. Marks, K. 2 1 1 ,2 3 3 , 276. Maruniler 62, 122, 151-1 5 3 ,2 1 7 . Mazdaclk 8 3, 116. Mazdek 145. Medler 45, 82, 112, 116, 125, 138. Merovenjler 89, 144. Mesihilik 98, 147, 150, 158-160. Mezopotamya 33, 62, 72-73, 91, 115, 118, 122, 141, 156, 236; aynca bkz. Asur, Babil, Smer. Msr, Msrllar 13, 33-34, 39, 57, 62, 65, 67, 71-74, 77, 81-83, 85, 90, 95, 108, 1 1 1 ,1 1 4 ,1 1 9 ,1 2 2 ,1 2 5 -1 2 6 ,1 2 8 ,1 3 0 , 13 5 -1 3 6 ,1 3 9 -1 4 0 , 144-147, 153, 155, 1 6 0 -1 6 1 ,1 7 2 ,1 8 8 , 2 0 5 ,2 3 2 ,2 3 7 ,2 3 9 , 246, 253, 259, 274. Mikenliler 73-74, 93, 136, 240. Millet 97. millet 9 7 -9 8 ,1 1 7 ,1 4 7 ,1 5 4 -1 5 5 ,2 5 8 ; ayrca bkz. Osmanl mparatorluu. milliyetilik 10, 21, 23, 26-30, 32-41, 52, 63, 101-104, 117, 124-125, 127, 131, 1 4 4 ,1 4 8 ,1 5 3 -1 5 4 ,1 5 9 ,1 6 7 ,1 7 1 -1 7 2 , 1 7 7 -1 7 8,180-183, 185-189, 191 ,1 9 3 1 9 4 ,1 9 7 ,2 0 1 -2 0 2 , 209-211, 2 1 3 ,2 1 6 217, 2 1 9 ,2 2 7 -2 3 0 , 2 4 8 ,2 5 8 ,2 6 0 , 267, 2 6 9 -2 J2 , 275, 277-278, 280-286. - irredentist, 185, 195, 282. - p a n - 187. -v e k a le te n 197-198, 204, 282. mimarlk 36-37, 51, 70, 79, 93, 102, 1151 1 6 ,1 3 4 -1 3 6 ,1 4 1 ,1 4 5 ,1 7 7 ,2 0 9 ,2 2 1 , 243, 254. Minogue, K. 244. Minoslular 73-74. misyon, misyoner 41, 56, 61, 64, 80, 82, 9 1 ,9 5 - 9 6 ,9 9 ,1 0 8 ,1 1 0 -1 1 1 ,1 1 3 ,1 1 6 1 1 8 ,1 2 2 ,1 4 8 ,1 5 0 ,1 5 4 -1 5 5 ,1 6 5 ,1 8 1 , 205, 270, 271. mit, mitoloji 23-24, 35, 37, 49-50, 60, 68, 71, 75, 88-89, 99, 132, 134, 141, 146, 1 4 8 ,1 6 2 ,1 6 5 ,1 7 9 ,1 9 4 ,1 9 6 ,2 2 8 -2 2 9 , 233-235, 242, 244-245, 2 5 0 -2 5 1 ,2 5 5 -

258, 2 6 0 ,2 6 2 -2 6 3 , 2 6 8 ,2 7 0 -2 7 1 ,2 8 2 285. mit-sembol bileimi 38-39. Mitanniler 34, 73-74, 114, 138. modernizm 30, 35, 223. Moolistan, Mogollar 55, 67-69, 85, 107, 1 0 9 ,1 1 3 ,1 1 5 ,1 1 7 ,1 2 0 ,1 3 5 ,1 4 4 ,1 7 2 , 175, 260. Moro 171. Muhammed (Hz.) 96, 111, 163; aynca bkz. Araplar, slam. Musa (Hz.) 6 1 ,9 5 ,1 5 9 ; aynca bkz. Yahudiler. Mussourgsky 220, 243, 248. Mslman, bkz. slam mze, mzecilik 176, 222-223, 228, 243. mzik 37, 51, 69, 79, 135, 177, 217, 221, 224, 237, 248. mythomoteur 38-39, 49, 7 2 ,8 8 -9 3 , 95-100, 1 4 3 ,1 4 6 -1 4 8 ,1 5 9 ,1 9 1 . Nabunaid 82. Naga 171. Nairn, T . 21, 180. Napolyon 201, 232, 247. Nasturiler 122, 138, 142. Nebatiler 133, 155-156, 159. Nevsky Aleksandre 109, 231. Nijerya, Nijeryallar 29, 191, 215, 280. Ninova 138, 141-142, 253. Nippur 72, 84, 118, 123, 141. Norman 3 4 ,6 0 ,8 2 ,8 9 , 1 0 4 ,1 1 4 ,1 4 3 ,1 5 9 , 238, 246, 261, 262. Normandiya, Normanlar 82, 127, 143. Norve, Norveli 32, 251, 278. nostalji 58, 60-61, 68-69, 74, 79, 85, 147, 224-225, 227, 236, 249. Nbye, Nbyeliler 33, 122. Nyasalarid 80. Orridge, A. 131. Osmanl mparatorluu 1 47,154-155, 172, 187-188, 258; aynca bkz. Trkiye. Ossian 50, 252. otari 209, 211-213, 270, 275, 280. zerklik 116, 122, 127, 130-132, 154, 157, 159, 1 6 6 ,1 8 5 ,2 0 1 ,2 1 2 ,2 5 1 , 2 5 6 ,2 6 1 , 266, 271, 275, 284, 286.

364

ULUSLARIN ETNK KKEN

p Z N 3 6 5

Pakistan 53, 207, 260, 282. Pardlar 116-117, 122, 161. Pardlar 112, 117. Peenekler 98, 109. perennializm 24, 35-37, 40-41, 58, 267268. periferi 31, 173, 276, 284. Perikles 94, 119. Pers 13, 33, 49, 65-68, 72, 74, 7 7, 82-83, 94, 104, 112, 116-117, 119-120, 1251 2 6 ,1 3 6 ,1 3 9 ,1 4 6 , 151-1 52,155-156, 160-162, 1 8 7 ,2 5 2 . Platon 45, 274. Polonya, Polonyal, Leh 54, 66, 6 8 ,8 1 , 98, 1 0 5 ,1 1 2 ,1 2 9 ,1 3 9 ,1 4 2 ,1 4 4 ,1 5 7 ,1 7 2 , 1 8 0 ,1 8 5 -1 8 6 ,1 9 5 ,1 9 7 , 206-207, 215, 220, 228, 2 3 4 ,2 3 8 , 2 4 1 ,2 4 8 ,2 7 0 , 271. Polovetsler, Klnanlar 98, 109, 143. poplizm 180, 189, 243. Portekiz 183-184, 195. primordializm 2 4 ,2 8 ,3 4 -3 5 ,5 8 ,2 6 7 ,2 7 2 . Prusya 174, 176, 184, 1 9 5 ,2 4 7 . Ptolemaios 67, 82-83, 87, 125, 146, 160, 205. Quebec, Quebecli 29, 253, 279. Raglan, Lord 248. R econ q u ista 8 1 , 119, 154; aynca bkzKatalanya. Redfield, R. 59. Renan, E. 179. restorasyon 22, 54, 79, 80-83, 86, 88, 92, 95-9 6 , 98, 100, 128, 132, 145, 154, 156-159. Reynolds, S. 10. ritel 49, 59, 63-64, 69-70, 72, 74-75/79, 84, 86, 9 0 - 9 1 ,1 1 2 -1 1 3 ,1 1 5 ,1 1 8 ,1 2 1 1 2 2 ,1 3 4 , 1 4 2 ,1 4 5 -1 4 6 , 1 51,153-156, 1 5 8 ,1 6 0 -1 6 1 ,1 6 3 -1 6 4 ,1 6 6 ,1 8 0 , 2052 0 6 ,2 2 6 ,2 2 8 ,2 4 7 - 2 4 8 ,2 5 8 . Roerich, N. 238. Rokkan, S. 131. Roma, Romallar 1 3 ,3 3 , 3 9 ,5 7 , 6 5 -6 6 ,6 8 74, 8 2 -8 3 , 85-8 6 , 8 8 -8 9 , 91-9 2 , 98 104-105, 107-108, 1 1 2 ,1 1 9 , 124-126 135, 1 4 4 ,1 4 6 -1 4 7 , 150, 1 5 2 ,155-156 1 8 5 ,1 9 2 , 2 4 2 ,2 4 7 ,2 5 2 -2 5 4 , 27.3,274

romantizm 103, 154, 209, 222, 229-230, 234, 237, 239, 244. Romanya, Rom enler 105, 131, 185-186, 270. Rosenblum, R. 254. Rousseau, J.J. 180, 194, 211, 247. Rnesans 8 4 ,9 2 -9 3 ,9 6 ,1 0 6 -1 0 7 ,1 7 3 , 207, 2 1 8 ,2 6 1 ,2 7 7 . ruhban snf (din adam) 2 5 ,5 1 ,5 9 ,6 2 -6 4 , 70-72, 82, 84-85, 87, 91, 95-97, 101, 1 0 4 -1 06,110-116, 123-126, 139,141142,1 4 5 -1 5 3 , 1 5 9 -1 6 4 ,1 6 6 ,1 7 6 ,1 8 1 , 1 8 5 ,1 9 0 ,1 9 3 ,' 195,204-208, 21 5 ,2 1 8 , 2 2 1 ,2 5 1 ,2 5 3 , 258-259, 262, 274. Rusya, Ruslar, Rus 51, 58, 66-67, 81, 86, 8 9 ,9 8 -9 9 ,1 0 9 ,1 2 7 ,1 3 3 ,1 3 9 ,1 4 3 -1 4 4 , 1 5 5 ,1 5 7 ,1 7 2 ,1 7 4 ,1 7 6 ,1 8 2 ,1 8 4 ,1 8 7 , 2 2 0 ,2 3 6 -2 3 8 ,2 4 3 , 2 4 6 ,2 4 8 , 251, 259, 271. Rtli And 120, 237, 249. Safevi 126, 172, 187. Samiriyeliler 152, 157, 236. sanat(lar), grsel 24, 36-37, 50-51, 69-70, 72, 74, 77, 79, 87, 91, 93, 102, 116, 1 1 8 ,1 3 4 -1 3 7 ,1 4 1 ,1 5 6 ,1 6 1 ,1 7 7 ,1 8 1 , 2 0 8 -2 0 9 ,2 2 0 ,2 2 2 , 2 2 4 ,2 3 2 -2 3 3 ,2 3 6 237, 239, 2 4 3 ,2 4 6 , 250, 254. Sanskrit 115, 190-191. Sarapis 146. Sasani 62, 66, 8.3-84, 112, 117, 126, 135, 145, 155, 160-161, 253. sava 29, 37, 55, 64-69, 73, 98, 104-111, 1 1 4 ,1 1 8 -1 2 1 ,1 2 3 ,1 3 1 , 1 3 6 ,1 4 0 ,1 4 4 1 4 5 ,1 4 8 ,1 6 6 ,1 7 4 -1 7 5 ,1 7 8 ,1 8 7 ,1 9 1 , 197, 2 0 1 -2 0 2 ,2 1 8 , 233,2.38, 240, 262, 273, 276, 282, 284-285. seferberlik 65-68, 106-109, 111, 123, 1801 8 1 ,1 9 0 ,1 9 3 -1 9 4 ,2 0 1 -2 0 2 ,2 7 9 . seklerizm, seklerleme 9, 23, 25, 30, 32, 1 5 4 ,1 5 8 ,1 6 6 ,1 7 6 -1 7 8 ,1 8 8 ,1 9 5 ,2 0 1 , 206-209, 217, 222-223, 226-227, 230, 2.32, 239-240, 247, 253, 259-261, 264, 268, 273. Seluklular 114, 126, 236. Selevkoslar 82, 86-87, 112, 137, 155. sembol, sembolizm 10, 23-24, 31, 35-39, 4 9 -5 1 ,5 3 -5 4 ,5 6 ,5 9 -6 3 , 68, 70-72,74-

7.5, 78-79, 88-89, 91-93, 95, 97, 99 1 0 0 ,1 0 6 ,1 0 8 -1 0 9 ,1 2 7 -1 2 8 ,1 3 0 ,1 3 2 1 3 5 ,1 4 2 ,1 4 4 ,1 4 6 ,1 4 8 -1 5 0 ,1 5 4 ,1 6 2 1 6 5 ,1 7 9 -1 8 0 ,1 8 5 ,1 9 1 -1 9 2 ,1 9 4 ,1 9 6 198, 205, 207-208, 210-212, 233, 235 237, 2 4 1 -2 4 4 ,2 4 6 ,2 4 8 , 2 5 0 ,2 5 2 ,2 5 5 258, 2 6 0 ,2 6 2 -2 6 5 , 268-269, 2 7 3 ,2 7 8 279, 283-286. Semit 103, 136, 156, 195. Seton-W atson, H. 9-10, 21. Shakespeare, W . 66, 220. Shevchenko 186. Shils, E. 34. snf, katman 31-33, 3 8 ,4 0 ,4 7 ,4 9 , 5 1 ,5 6 5 7 ,6 1 -6 2 ,6 4 ,7 0 , 7 4 -7 5 ,8 4 ,8 6 -8 7 ,8 9 , 91, 94, 9 6 ,9 8 ,1 0 1 -1 0 8 ,1 1 0 -1 1 3 ,1 1 6 , 119, 1 2 2 -1 2 4 ,1 2 7 ,1 3 2 ,1 3 4 ,1 3 9 -1 4 1 , 1 4 4 -1 4 9 ,1 5 2 ,1 5 4 -1 5 5 ,1 6 0 -1 6 2 ,1 6 5 166, 1 7 4 -1 76,179-180, 183-187, 190, 195, 202-203, 2 0 5 ,2 0 7 -2 0 9 , 2 1 2 ,2 1 4 218, 2 2 0 ,2 3 0 ,2 3 8 ,2 4 .3 ,2 4 6 , 2 5 3 ,2 5 5 258, 263-264, 2 7 1 ,2 7 3 -2 7 4 , 279. snr mekanizmalar 31, 78. snr muhafzlar 31, 37, 79. Srbistan, Srplar 5 2 ,7 2 ,1 0 6 ,1 5 3 ,1 5 7 ,1 8 6 , 228, 236. Sibelius 248, 251. Sihler 53, 62, 1 2 2 ,1 5 3 ,1 7 1 , 190, 2 1 7 ,2 4 1 , 271, 283. Simmel, G. 66-67. Sinhala 153, 162. Siyahlar 51-53, 172, 1 9 7 ,2 1 1 ,2 1 3 . Siyonizm 159, 240, 261, 271. Skocpol, T . 9. Slavlar, Slav 5 3 ,6 8 ,9 9 ,1 0 5 ,1 0 9 ,1 3 1 ,1 3 3 , 147, 162, 233, 258. Slovakya, Slovaklar 55, 72, 105, 153, 157, 179, 186, 2 0 2 ,2 1 5 ,2 2 9 . Somali 61, 211, 282. Sorb 129, 171. sosyalizm 178, 197, 209, 252, 271, 278. sosyoloji 9, 24, 27-28, 34, 130, 199, 209, 219, 222-223, 232-234. Sovyet Birlii 58, 196. soy, miti 41, 46, 48-49, 51, 55-57, 60-62, 7 1 ,7 3 ,7 8 -7 9 ,8 8 -8 9 ,9 2 ,1 0 3 -1 0 4 ,1 1 2 , 1 1 8 ,1 3 7 ,1 5 3 ,1 8 6 ,1 9 1 -1 9 4 , 2 0 0 ,2 4 5 , 250, 256.

soyktiik, - 10, 23, 25, 54, 60, 7 7 -7 8 ,8 0 , 8 2 -8 3 ,8 8 ,1 7 8 -1 8 0 ,1 9 0 ,1 9 3 -1 9 6 , 232, 250, 253, 264, 266. soykrm 39, 121, 133, 157, 159, 198. soylu, soyluluk, bkz . aristokrasi. smrge, smrgecilik 80, 99, 121, 135, 175, 177-178, 188-189, 1 9 1 -1 9 4 ,2 1 1 , 217, 252, 270, 276. Sparta 94, 123, 192. Stur, Ludovit 179, 186. Suriye 62, 74, 83, 87, 136, 139, 152, 155, 156, 188, 238, 274. Sleyman (Hz.), Sleymanc 57, 83, 89, 1 3 6 ,1 4 5 ,1 5 1 ,2 2 8 ,2 4 0 ,2 5 4 ,2 6 1 . Smer, Smerler 61-62, 7 2 -7 3 ,8 1 , 84, 9194, 103-104, 112, 118-119, 123, 141, 274, 277. srgn 2 2 ,4 7 ,4 9 , 54, 7 4 ,8 9 , 9 5 ,1 2 1 ,1 3 0 , 1 3 2 ,1 3 7 ,1 3 9 ,1 4 0 ,1 4 2 ,1 4 7 ,1 4 9 ,1 5 6 , 159, 245, 260, 278. amani 160. apur 1. 83, 145. ogun 127. T ai P ing 80. Talrnud 64, 152, 158, 260-261. Tamiller 283. tapnak 37, 54, 59, 62, 64, 70-72, 75, 77, 8 3 -8 4 , 95, 112, 114-115, 119, 136, 1 3 9 -1 4 1 ,1 4 5 -1 4 6 ,1 5 9 -1 6 0 ,1 6 4 , 204205, 208-209, 232, 238-241, 255, 260, 264. tarm, tarmsal 30, 57, 59, 68, 71, 84, 86, 96, 101-102, 105, 140, 154, 157, 183, 236, 259, 2 6 1 ,2 6 4 , 274. tarih, tarihsellik 9 -1 0 ,2 2 , 2 4 -2 5 ,2 7 -2 8 ,3 0 , 3 4 - 3 5 ,3 7 -4 1 ,4 6 -4 7 ,4 9 -5 0 ,5 5 -5 8 ,6 3 , 66, 68-69, 73, 75, 77-78, 88, 92, 99, 102-103, 10.5-106, 112-113, 1 1 9 ,1 2 2 1 2 4 ,1 2 8 ,1 3 0 ,1 3 4 -1 3 5 ,1 3 7 ,1 4 0 ,1 4 5 1 4 6 ,1 4 9 ,1 5 3 ,1 5 8 -1 5 9 ,1 6 3 -1 6 6 ,1 7 7 1 7 9 ,1 8 1 -1 8 2 , 1 8 5 -1 8 6 ,1 8 8 ,1 9 0 ,1 9 2 , 194, 2 0 0 ,2 0 3 , 2 0 8 -2 1 0 ,2 1 3 -2 1 4 ,2 1 8 223, 226-227, 229-235, 237-239, 241, 243-245, 247-249, 252-255, 257, 259, 262, 264-265, 268-273, 277-279, 281, 283-286.

366

ULUSLARIN ETNK KKEN

tarikat, mezhep bkz. din. T atarlar 67, 98, 109, 113, 280. T ell, W illiam 231, 248-249, 264. Tell-el-A m arna 33, 74. teokrasi 88, 259, 261, 279. teritorya 25, 53-57, 60, 65, 67-69, 72, 777 8 ,8 0 -8 4 ,8 7 -8 8 ,9 0 ,9 9 ,1 0 7 ,1 2 1 -1 2 2 , 125-127, 129-131, 138-139, 14 4 ,1 4 9 , 157-158, 1 6 4 ,1 6 6 -1 6 7 ,1 7 2 -1 9 5 ,1 9 7 198, 2 0 0 -2 0 2 ,2 0 5 , 209-219, 2 2 3 ,2 3 5 236, 238-239, 261, 266, 2 7 0 -2 7 1 ,2 7 3 , 2 7 7 ,2 8 1 -2 8 2 ,2 8 6 ; aynca bkz. anavatan. Tibet, Tibetliler 55, 241. ticaret, tccar 57, 59, 69-70, 72, 84, 8687, 106, 110-111, 115, 120, 122, 1301 3 1 ,1 3 6 ,1 3 8 ,1 4 5 ,1 5 4 -1 5 8 ,1 5 8 ,1 7 3 1 7 4 ,1 8 1 ,1 8 3 ,1 8 5 -1 8 7 ,1 9 0 , 20 1 ,2 0 5 , 21 2 , 2 2 4 , 2 2 8 , 2 3 5 -2 3 6 , 2 5 1 , 280; aynca bkz. burjuvazi. Tigre 171, 283, 284. T ilak 190, 254, 260. Tilly, C. 9 ,2 1 , 131, 173, 175. Tokugawa 127. tren, bkz. ritel. Ttonlar, T ton valyeleri 60, 109, 162, 231. Troya, Troyallar 8 9 -9 0 ,9 3 ,1 0 5 , 253, 262. Trkiye, Trkler 51, 53, 55, 97, 112, 114, 1 1 7 ,1 2 0 ,1 2 4 ,1 2 6 ,1 4 7 ,1 4 8 ,1 5 2 ,1 5 5 , 157, 1 6 2 ,1 8 7 ,1 9 8 ,2 0 6 ,2 1 0 ,2 3 6 ,2 4 0 , 264, 270, 282. Tyros 118. Uganda 271, 280. Ukrayna, Ukraynallar 55, 67, 105, 157, 186, 197. Ulster 249, 284. ulusal kimlik 22, 27-28, 33, 235, 248, 286. ulus-devlet 29-30, 33-34, 183, 189, 195197, 2 2 3 ,2 7 1 , 276, 279, 282-283, 285. Ur 7 2 ,8 1 ,8 4 ,9 3 ,1 0 3 , 2 3 6 ,2 5 3 ; aynca bkz. Smer. U rartu, Urartular 54, 66, 103-104, 108, 116, 139. Valonlar 53. vatanda, vatandalk 25, 29, 52, 57, 78, 92-9 4 , 107, 111, 124, 162, 176-181,

183-184, 187-192, 194-198, 200, 202204, 209, 211, 213-217, 219-220, 222, 266, 273-275, 279-280, 286. Venedik 92, 114, 147, 154, 175. Vizigotlar 34, 60, 104, 130, 143, 147. W alek-Czernecki 124. Wallerstein, I. 9, 173. W eber, E. 177. W eber, M. 76, 122. yabanc 3 3 ,3 7 ,4 7 , 74, 7 8 ,8 0 ,8 8 ,1 1 7 ,1 1 9 , 1 2 1 ,1 2 7 ,1 2 9 ,1 4 6 ,2 1 0 , 216-217, 275. Yahudiler, Yahudilik, Yahuda 13, 45, 47, 5 1 ,5 3 - 5 4 ,5 7 ,6 0 -6 1 ,6 3 - 6 4 ,6 8 ,7 2 ,7 7 , 8 2 -8 3 ,8 5 -8 8 ,9 1 ,9 5 -9 6 ,1 1 2 ,1 2 1 -1 2 2 , 1 3 0 -1 3 3 ,1 3 7 ,1 3 9 ,1 4 6 ,1 5 1 -1 5 2 ,1 5 6 1 5 9 ,1 6 1 -1 6 3 ,1 8 5 ,1 9 7 -1 9 8 , 2 0 6 ,2 1 7 , 231, 235-236, 240, 254, 2 6 0 -2 6 1 ,2 6 4 , 271, 274, 2 7 7 -2 7 8 , 282; ayrca bkz. srail. Yakubiler 62. yasa, yasal haklar 37, 51, 57, 70, 75, 79, 1 2 1 ,1 2 6 ,1 4 8 ,1 6 6 ,1 7 8 -1 7 9 ,1 8 1 -1 8 2 , 275. Yeats, W . B. 252. yerelcilik, bkz- blge, blgecilik. yerlicilik 80, 86-88, 181, 189-190. Yiddie 157. Yoruba 215. Yugoslavya, Yugoslavlar 48, 52, 195, 215, 236, 279, 284. Yunanistan, Yunanllar 13, 33, 39, 45-46, 49, 51, 61, 65-66, 68, 72, 74, 77-78, 82-83, 87, 91, 93-95, 97-98, 106-107, 11 2 -1 1 3 ,1 1 7 -1 1 9 ,1 2 1 -1 2 2 , 126, 128, 1 3 3 ,1 3 6 -1 3 7 ,1 4 2 ,1 4 6 -1 4 7 , 154-155, 1 5 7 -1 5 9 ,1 8 0 ,1 8 6 -1 8 7 ,1 9 0 ,1 9 3 ,1 9 5 , 1 9 7 -1 9 8 ,2 0 5 ,2 1 4 ,2 1 6 ,2 2 9 , 232, 238240, 248-249, 252-253, 258-259, 270, 273-274, 277-278, 282. Zaire 80, 192. Zelotlar 87-88. Zerdtlk 112, 126, 160-162. Zimbabwe 192, 210, 232, 241, 270, 279, 283. Zulu 65, 120, 180.

You might also like