You are on page 1of 67

James Watson _ kili Sarmal DNA Yap zmnn yks ikili Sarmal DNA yap zmnn yks James

D. Watson KL SARMAL DNA Yap zmnn yks James D. Watson TBTAK Popler Bilim Kitaplar 2 kili Sarmal /DNA Yap zmnn yks The Double Helix /A Personal Account of the Discovery of the Structure of DNA James D. Watson eviri: Alev Serin Trke metnin bilimsel danman: Prof. Dr. Aykut Kence James D. Watson, 1968 Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratrma Kurumu, 1993 Bu yaptn btn haklar sakldr. Yazlar ve grsel malzemeler, izin alnmadan tmyle veya ksmen yaymlanamaz. TBTAK Popler Bilim Kitaplar 'tan seimi ve deerlendirilmesi TBTAK Yayn Komisyonu tarafndan yaplmaktadr. ISBN 975 - 403 - 003 - 0 lk basm Ekim 1993te yaplan kili Sarmal bugne kadar 40.000 adet baslmtr. kili Sarmal DNA Yap zmnn yks James D. Watson EVR Alev Serin 16. Basm Haziran 2002 (2500 adet) TBTAK Atatrk Bulvar No: 221 Kavakldere 06100 Ankara Tel: (312) 427 33 21 Faks: (312) 427 13 36 e-posta: kitap@tubitak.gov.tr nternet: kitap.tubitak.gov.tr TBTAK POPLER BLM KTAPLARI Semih Ofset - Ankara James D. Watson James D. Watson 1928 ylnda Chicago'da dodu. Chicago niversitesinde zooloji renimi grdkten sonra 1950 ylnda Indiana niversitesi'nde doktora yapt. 1950 ve 1953 yllar arasnda Kopenhag ve Cambridge'de alt. Burada Francis Crick ile DNA'nn yapsn zmledi ve Maurice Wilkins ile birlikte 1962 ylnda Nobel dln paylatlar. 1956'da Harvard niversitesinde Molekler Biyoloji ve Biyokimya profesrlne getirildi. Ayrca Long Island'da, molekler biyoloji almalar yaplan Cold Spring Harbor Laboratuvari'nm da yneticiliini yapt. Sir Lawrence Bragg'in nsz V I Genetik maddenin z olan DNA yapsnn zmlenmesine yol aan olaylarn elinizdeki hikayesi birok bakmdan benzersiz bir hikayedir. Watson bu kitabn nszn yazmam istediinde ok sevindim. Hereyden nce bilimsel adan uyandrd ilgi vard. Watson ve Crick'in DNA'yi zmlemesi, tm biyolojik sonular ile birlikte yzylmzn en byk bilimsel olaylarndan biridir. Bu bulu alacak kadar ok sayda bilimsel aratrmaya yol am, biyokimya bilimini tamamen dntren bir patlamaya neden olmutur. Bilim tarihine nemli bir katk olacan bildiimden, bu kitabn yazarna, zihninde hl canl iken, anlarn yazmas iin bask yapanlar arasndaydm. Sonunda ortaya kan eser beklentileri at. Yeni fikrin douunun canllkla anlatld son blmler heyecanla okunuyor, gerilim sonu blmne doru adm adm artyor. Aratrmacnn mcadelesinin, kukularnn ve baarsnn okuyucu ile bu kadar yakndan paylald baka bir rnek bilmiyorum. Yine bu hikaye, bir aratrmacnn karlaabilecei ikilemlere de arpc bir rnektir. Aratrmac, bir meslekdann yllardr belli

bir sorun zerinde alarak glkle elde edilen ynla kant toplam olduunu; ancak, bunlar baarya ramak kald dncesiyle, bekletip yaymlamadn bilmektedir. Bu kantlar grmtr ve belki de salt yeni bir bak asndan ibaret olan kendi yaklamnn dorudan doruya zme ulatracana inanmak iin yeterli nedene sahiptir. Bu aamada yapaca bir ibirlii nerisi hazra konma olarak deerlendirilebilecektir. yleyse tek bana m yola kmaldr? Bu yeni nemli grn gerekten kendisine mi ait yoksa bakalaryla konumalarda farknda olmadan zmlenmi mi olduu konusunda emin olmas kolay deildir. Bu gln kavranmas bilim adamlar arasnda, bir aratrmac tarafndan zerinde allan bir problemin geliiminde bir noktaya kadar baka aratrmaclarn da hak sahibi olmasn tanyan, olduka belirsiz ilkelerin olumasna yol amtr. Oysa ki rekabet iki deil, birok aratrmac arasnda sz konusu olursa ekinip bekleme gerei pek duyulmaz. Bu ikilem DNA hikayesinde de aka ortaya kmaktadr. 1962 Nobel dl verilirken, Cambridge den Crick ve Watson'un parlak ve hzl son zmlemeleri kadar, King's College (Londra)'dan Wilkins'in uzun ve sabrl aratrmasnn da deerlendirilmesi, konuyla yakndan ilgilenen herkes iin son derece sevindirici olmutur. Ve nihayet bu hikayenin bir de kiisel yn vardr: Avrupa ve zellikle ngiltere'nin gen bir Amerikal zerindeki etkileri. Yazar, Pepys'inkini andrr bir itenlikle yazmaktadr. Kitapta ad geenler yazlanlar anlay ve hogr ile okumaldrlar. Kitabn bir tarih olmayp bir gn yazlacak tarihe otobiyografik bir katk olduu hatrda tutulmaldr. Yazarn kendisinin de belirttii gibi kitap, tarihi olgulardan ok, edinilen izlenimlerin bir toplamdr. Sorunlar, genellikle yazarn o dnemde kavradndan daha karmakt; bunlarla baa kmak zorunda olanlarn amalar ise onun sand kadar dolambal deildi. te yandan, insan zayfl konusundaki sezgisel anlaynn genellikle doru olduu teslim edilmelidir. Yazar hikayede yer alan bizlerden bazlarna metnin ilk eklini gstermitir. urasnda burasnda baz tarihi olgularn dzeltilmesini nermekle birlikte, fazla deiiklik yaplmas konusunda ben ahsen isteksiz kaldm; nk izlenimlerin aktarlndaki canllk ve aklk kitabn can alc noktasn oluturmaktadr. W.L.B. nsz Burada DNA'nn yapsnn nasl zldne ilikin hikayeyi kendi amdan anlatacam. Bunu yaparken, nemli olaylarn pek ounun meydana geldii sava sonras ngilteresi'nin atmosferini yakalamaya altm. Bu kitabn da gstereceini umduum gibi bilim, dardan insanlarn sand ekilde dorudan, mantkl bir biimde ilerlemez. Tam tersine, bilimin ileriye (bazen de geriye) doru olan admlar ounlukla kiiliklerin ve kltrel geleneklerin byk rol oynad son derece insani olaylardr. Bu amala, DNA yapsnn bulunmasndan bu yana rendiim pek ok olguyu gz nnde tutan bir deerlendirme ortaya koymaktan ok, olaylara ve kiiliklere ilikin ilk izlenimlerimi yeniden canlandrmaya altm. Dier yaklam belki daha objektif olacakt; ama hem genlik cretinden hem de gerek bulunabilirse bu gerein basit ve sevimli olaca inancndan kaynaklanan macera havasn yanstmayacakt. Bu yzden aklamalarn pek ou haksz ve tek yanl grnebilir; ancak bu, yeni bir fikri ya da yeni bir insan sevip sevmediimize karar verirken sk sk girdiimiz durumdur. Her ne ise, bu yk o zamanlar; 1951-53'te, fikirleri, insanlar ve kendimi nasl deerlendirdiimi yanstmaktadr. Olayda yer alan dier ahslarn, hikayenin baz yerlerini, kimi zaman hafzalarnn benimkinden farkl olmas ve kimi zaman da iki insann ayn olaylar tamamen ayn adan grmemeleri nedeniyle, farkl anlatacaklarnn bilincindeyim. Bu anlamda, kimse DNA yapsnn zmleniinin kesin

bir tarihini yazamayacaktr. Bununla birlikte bilim adam arkadalarmn pek ou ikili sarmaln nasl bulunduu konusunda meraklarn ifade ettikleri ve onlarn asndan eksik bir anlatmn hi an-latmamaktan daha yararl olduunu bildiim iin, hikayenin anlatlmasn zorunlu grdm. Ancak, yle inanyorum ki, bilimin nasl 'yapld' konusunda genel bir bilgisizlik hkm srmektedir. Bu, tm bilimin burada anlatld ekilde yapld anlamna gelmez. Durum byle olmaktan uzaktr; nk bilimsel aratrma sluplar en azndan insan kiilikleri kadar farkllk gsterir. te yandan, DNA'nn ortaya knn hrs ile hakyemezlik duygusu arasndaki eliki ile karmaklaan insani ynnn, bilim dnyasnda olup bitenlere garip bir istisna olduuna da inanmyorum. Bu kitab yazmam gerektii fikri neredeyse ikili sarmaln bulunduu andan itibaren aklmdayd. Bu yzden kitaptaki nemli olaylara ilikin anlarmn pek ou, hayatmdaki dier olaylarn anlarndan daha fazla btnlk tamaktadr. Haftalk aralarla anne ve babama yazdm mektuplardan da geni lde yararlandm. Bu mektuplar zellikle olaylarn kesin tarihini belirlemede yardmc olmutur. eitli arkadalarn byk bir incelik gsterip metnin ilk eklini okuyarak yaptklar aklamalar ve benim tam olarak yanstamadm olaylar ayrntl bir biimde vermeleri de ayn lde nemli oldu. Kukusuz benim anlarmn onlarn-kinden farkllk gsterdii yerler var; bu yzden, kitap konuya benim bakm olarak ele alnmaldr. lk blmlerden bazlar Albert Szent-Gyrgyi, John A. Wheeler ve John Cairns'm evlerinde yazlmtr. Okyanusa bakan masalar olan sakin odalar iin kendilerine teekkr etmek isterim. Daha sonraki blmler ise, ksa sreyle Cambridge'e dnmeme izin veren Guggenheim Dernei'nin yardm ve King's College Dekan ve retim yelerinin nazik konukseverlikleriyle ortaya karlmtr. Yayma hazrlamada en iyi Radcliffe rencilerimizden beklenebilecek abuk ve kavrayl yardmndan tr Libby Aldrich'e ve hem ngilizce'yi yanl kullanmam engelledii, hem de iyi bir kitabn nasl olmas gerektii konusunda saysz aklamalaryla beni uyard iin Joyce Lebowitz'e teekkr bor biliyorum. Son olarak, ilk tasla grmesinden bu yana yapt byk yardm iin Thomas J. Wilson'a teekkr etmek istiyorum. Onun akllca, candan ve makul tavsiyeleri olmakszn, imdi doru biimde olduunu umduum kitabn bu son ekli hibir zaman ortaya kamazd. Harvard niversitesi Cambridge, Massachusetts Kasm 1967 1955 yaznda, Alplere giden baz arkadalara katlmay planlyordum. O zaman King's'de retim yesi olan Alfred Tissieres beni Rothorn'un tepesine karacan sylemiti. Yksek yerlerde panie kaplmama ramen korkakln sras deildi. Bir klavuzun beni Allinin'e kadar karmas ile forma girdim ve buradan Zinal'e kadar meyilli kayalklarda kvrlan dar yolda, araba sallandka ofr arabann tutmamasna dua ederek, iki saat posta arabas ile yolculuk ettim. Bir sre sonra otelin nnde, savata Hindistan'da bulunmu koca bykl bir Trinity hocas ile konuan Alfred'i grdm. Alfred hl antrenmansz olduu iin leden sonrasn, ertesi gn zerinde yryeceimiz ve Obergabelhorn'a kadar uzanan byk buzulun ete-indeki kk restorana kadar yryerek geirmeyi kararlatrdk. Otelden ancak birka dakikalk yol yrmtk ki bize doru gelmekte olan bir grup grdk. Trmanclardan bir tanesini hemen tandm. Bu, yllar nce Londra'da King's College'de Maurice Wilkins ile DNA liflerinin optik zellikleri zerinde alm bir bilim adam olan Willy Se-eds'di. Willy beni tanmakta gecikmedi; yavalad, bir an iin srt antasn indirerek biraz gevezelik edecekmi izlenimini verdi. Ancak tm syledii 'Ne haber dorucu Jim?' oldu ve admlarn sklatrarak az sonra patikada nme geti. Daha sonra yorgun argn yukar doru trmanrken Londradaki gemi karlamalarmz anmsadm. O zamanlar DNA hl bir srd; onu ilk

zen zaferi kazanacakt; bunun kim olacan ve gerekten baary hakedip etmeyeceini kimse bilemiyordu. Hepimiz aka sylemesek de zld zaman sonucun ok heyecan verici olacana inanyorduk. Ancak imdi yar sona ermiti ve kazananlardan birisi olarak ben bu hikayenin basit olmadn ve kukusuz gazetelerin yazd gibi de olmadn biliyorum. Bu, esas olarak be kii arasnda geen bir iti: Maurice Wilkins, Rosalind Franklin, Linus Pauling, Francis Crick ve ben. Benim rolmn olumasnda en nemli g Francis olduu iin hikayeye onunla balayacam. 1. Francis Crick'in alakgnll olduu zaman hatrlamam. Bakalarnn yannda yle olabilir; ne var ki ben bu zamanlarna hi rastlamadm. Bunun, kendisinin bugnk n ile ilgisi yoktur. imdiden kendisinden sk sk ve genellikle sayg ile s-zedilmekte. Gnn birinde Rutherford ve Bohr ile ayn kategoride ele alnabilir. Ancak ben 1951 gznde, Cavendish laboratuvarnda proteinin boyutlu yapsn aratrmak zere Cambridge'e geldiimde Crick henz ne kavumamt. O zaman otuzbe yandayd ve hemen hemen hi tannmyordu. Geri yakn arkadalarndan bazlar keskin ve abuk kavrayan zekasnn farkndaydlar ve sk sk ona danrlard; fakat ou zaman da deeri bilinmez; insanlar, kendisinin gereinden fazla konutuunu dnrlerdi. Francis'in bal olduu birimi, 1936 ylnda ingiltere'ye gelen Avusturya doumlu kimyac Max Perutz ynetirdi. Perutz on yldan beri hemoglobin kristallerinde x-mlarnm krlmasna ilikin veri toplamaktayd ve tam da bir yerlere ulamak zereydi. Kendisine Cavendish'in yneticisi olan Sir Lawrence Bragg yardm ediyordu. Nobel dl sahibi ve kristalografinin kurucularndan biri olan Bragg hemen hemen krk yldan beri x-n krlma yntemlerinin giderek daha karmak molekl yaplarna uygulanmasn izlemekteydi. Bir molekln yaps yeni bir yntemle zldnde molekl ne kadar karmaksa Bragg o lde mutlu oluyordu.(*) Bu yzden sava hemen izleyen yllarda, zellikle tm molekllerin en karma olan proteinlerin yapsn zme olanaklar ile ilgileniyordu, idari ilerden frsat bulduka, son zamanlarda birikmi x-m verilerini tartmak amacyla Pe-rutz'un odasn ziyaret ediyor, sonra da evine gidip bunlar aklamaya alyordu. Francis, teorisyen Bragg ve deneyci Perutz arasnda bir yerlerde bulunmaktayd. Zaman zaman deneyler de yapmakla birlikte daha ok protein yaplarn zmeye ilikin teorilere gmlmt. Sk sk yeni bir eyle ortaya kar, bu yzden ok heyecanlanr ve kendisini dinleyen kim olursa olsun, derhal anlatmaya balard. Bir ya da birka gn getikten sonra genellikle bu teorinin ilemediini grr, tekrar deneylere dnerdi. Deneyden can sklnca yeniden teoriye saldrrd. in bir de festival yan vard. Genellikle deneylerin aylarca, yllarca srd laboratuvar atmosferini canlandrmakta Crick'in fikirlerinin byk katks olmutur. Bu biraz da Crick'in ses tonundan ileri gelmekteydi. Herkesten daha yksek sesle ve daha hzl konuurdu. Gld zaman Caven-dish'in neresinde olduu hemen anlalrd. Bu boalma anlar hepimizi elendirirdi; zellikle, dikkatle dinlemeye zamanmz olduu ve sonunda kendisini artk izleyemediimizi sylediimizde. Ancak tek bir kii istisna idi. Crick'in konumalar genellikle Sir Lawrence Bragg' rahatsz ederdi. Onun sesini duymak, Bragg'n daha emin bir yere kavermesine yeterdi. ay odasna gelmek Crick'in glmesine katlanmay gerektirdiinden, buraya pek uramazd. Ancak o zaman bile Bragg tam olarak gvende saylmazd, iki kez ofisinin d(*) x-nmn krlmas tekniinin ayrntl bir tartmas iin bkz. John Kendrew, The Thread of Life: An Introduction to Molecular Biology (1966), s. 14 mdaki koridoru Crick'in alt laboratuvardan taan su basmt: Francis kendisini teoriye kaptrp emme basma tulumbas etrafndaki lastik boruyu skca balamay ihmal ettii iin.

Benim geldiim dnemde Francis'in teorileri protein kristalografisinin snrlarn oktan amt. nemli olan herey onun ilgisini ekerdi. Sk sk hangi deneylerin yapldm grmek iin dier labo-ratuvarlan ziyaret ederdi. Kendi yaptklar yeni deneylerin gerek anlamn kavramayan arkadalarna kar genellikle nazik ve anlayl olmasna ramen, bunu yzlerine sylemekten de kanmazd. Derhal, kendi yorumunu dorulayacak bir dizi yeni deney nerirdi. stelik daha sonra da kendisine kulak veren herkese yeni fikrinin ne kadar parlak olduunu, bilimi nasl ilerleteceini anlatmaktan kendini alamazd. Sonu olarak, zellikle de henz n yapmam yatlar arasnda, aka sylennemekle birlikte, gerek bir Crick korkusu olutu. Kendilerine ait deney sonularn abucak kavramasn ve ahenkli biimlere indirgemeye almasn hazmedemiyorlard. Yaknda baarya ulaacan ve onlarn Cambridge kolejlerinin kibar gelenekleri ile rtlen yetersizliklerini gn na karacan dnerek tedirgin oluyorlard. Caius College'de haftada bir yemekte bulunma hakk olmasna ramen, henz hibir koleje mensup deildi. Bu bir bakma kendi seimiydi. Aktr ki gereksiz yere rencilerle uramak istemiyordu. Dier bir unsur da, haftada bir kezden fazla gmbrtsn dinlemek zorunda kaldklar takdirde, pek ok retim yesini isyan ettirecek olan kah-kahasyd. Kolej retim yeleri evresinin, ona ne eitici ne de elendirici birey verebilecek orta yal ukala adamlarla dolu olduunu bilmesine ramen, bu durumun yine de bazen Francis'in cann sktndan eminim. Tabii, geni hogrsyle King's College, ne kendisinin ne de Francis'in dn vermesine gerek olmadan, onu rahatlkla kabulle-nebilirdi. Ancak Francis'in sofra sohbetine baylan arkadalar, btn abalarna ramen, arap ierken sylenecek rastgele bir sz zerine, Francis'in herkesin iini kartrabileceini gizleyemiyorlard. 2. Benim Cambridge'e gelmemden nce Francis, deoksiribonkleik asit (DNA) ve onun kaltmdaki rol konusunda ancak arada srada dnmt. Bu, konuyu ilgin bulmadndan deildi. Tam tersine, fizii brakmasnda ve biyoloji ile ilgilenmeye balamasndaki balca etken 1946 ylnda, byk teorik fiziki Erwin Schrdinger'in 'What Is Life?' adl kitabn okumasyd. Bu kitap, genlerin canl hcrelerin kilit unsurlar olduu grn ve hayatn zn anlamak iin genlerin hareketini bilmemiz gerektiini gayet gzel bir ekilde belirtir. Schrdinger bu kitab yazdnda (1944) genlerin, protein molekllerinin zel tipleri olduuna ilikin yaygn bir kan vard. Ancak hemen hemen ayn dnemlerde, bakteriyolog O.T. Avery, New York'ta Rockefeller Enstits'nde, kaltmsal zelliklerin bir bakteri hcresinden dierine, artlm DNA moleklleri araclyla getiini gsteren deneyler yapmaktayd. DNA'nn, tm hcrelerin kromozomlarnda bulunduu bilindiine gre Avery'nin sonular, gelecekteki deneylerin, tm genlerin DNA'dan olutuunu gstereceini kuvvetle nermekteydi. Eer bu gerekse hayatn gizi proteinlerde deil, DNA'da olmalyd. DNA, dier zelliklerimizin yansra, samzn ve gzlerimizin rengini, olaslkla zekamz ve hatta belki de bakalarn elendirme yeteneimizi, genlerin nasl belirlediini bulmamza yardmc olacak anahtar salayacakt. Kukusuz, DNA'y destekleyen kantlarn yetersiz olduuna inanan ve genlerin protein moleklleri olduuna inanmay tercih eden bilim adamlar da vard. Ne var ki Francis bu kukuculara aldrmad. ou, daima yanl atlara oynayan aksi ve aptal kiilerdi. Gazeteler ve bilim adamlarnn anneleri tarafndan desteklenen yaygn grn tersine, pek ok bilim adamnn yalnzca banaz ve an- laysz olmakla kalmayp, dorudan doruya aptal olduunu kavramakszn baarl bir bilim adam olunamazd. Yine de Francis o dnemde DNA dnyasna atlmaya hazr deildi. DNA'nm temel nemi, onun iki yl alt ve yeni yeni kavramaya

balad protein alanndan ekilmesine yeterli neden olmad. stelik Cavendish'teki alma arkadalar nkle-ik asitlerle yalnzca marjinal olarak ilgilenmekteydiler ve en iyi ekonomik koullarda bile, zel olarak DNA yapsna bakmak iin x-nlanm kullanmaya adanm bir grubun oluturulmas iki- yl alacakt. Btn bunlara ek olarak, bylesi bir karar garip bir kiisel durum yaratacakt. Bu dnemde ingiltere'de DNA konusundaki molekler almalar, Londra'da King's College'de (*) alan Maurice Wilkins'in tam anlamyla kiisel alan olarak kabul ediliyordu. Francis gibi Maurice de fiziki olarak balam ve ayrca, balca aratrma arac olarak x-n krlmasn kullanmt. Francis'in, Maurice'in yllarca zerinde alt bir konuya atlamas ho kamayacakt. stelik ikisi hemen hemen ayn yataydlar ve tanyorlard. Francis'in yeniden evlenmesinden nce, sk sk birlikte yemek yer, bilimsel konular tartrlard. Bu tanklk durumu bsbtn gletiriyordu. (*) Londra niversitesi 'nin bir blm; Cambridge'deki King's College ile kartrlmamal .....,. . Belki ayr lkelerde yayor olsalard i ok daha kolaylaacakt, ingiltere'deki yaknlk havas -tm nemli insanlarn aralarnda akrabalk ilikisi olmasa bile birbirlerini tanmalar- ve ingilizlere zg bir tr "hak" anlay, Francis'in, Maurice'in zerinde alt konuya kaymasn engellemekteydi. Bu anlayn farkl olduu Fransa'da ayn sorunlar ortaya kmazd. Birleik Devletler'de de bylesi bir durum olmazd. Kimse Berkeley'de alan birinin, srf Cal Tech'te birisi konuya daha nce balam diye birinci snf bir problemi gzard etmesini beklemezdi. Ne var ki ingiltere'de, Francis'in, DNA konusuna girmekle, Maurice'in hakkna saygszlk ettii sylenirdi. Daha da kts, Maurice DNA konusunda yeterince istekli grnmeyerek, Francis'i srekli hayal krklna uratmaktayd. Sanki konunun nemini vurgulamamaktan holanyormu gibiydi. Bu bir zeka ya da saduyu sorunu deildi. Maurice'in her ikisine de sahip olduu, DNA konusunu herkesten nce kapmasndan da aka belli oluyordu. Francis, Maurice'e, DNA gibi bir dinamiti elinde tuttuu zaman yava hareket edemeyeceini anlatam-yordu. Ayrca Maurice'in akln, asistan Rosalind Franklin'den uzaklatrmas giderek gleiyordu. Bu, Rosy'e ak olmasndan deildi. Tam tersine, Maurice'in laboratuvarma geldii neredeyse ilk andan itibaren birbirlerini bozmaya balamlard. x-nlan krlmas almasnda yeni olan Maurice bir lde profesyonel yardma gerek duymaktayd ve yetimi bir kristalograf olan Rosy'nin almay hzlandracan ummutu. Ne var ki Rosy meseleyi bu ekilde ele almad. DNA konusunun kendisine verildiini ne srerek Maurice'in asistan olmay kabul edemeyeceini syledi. yle sanyorum ki, balangta Maurice Rosy'nin sakinleeceini umuyordu. Ksa srede, 10 kolay kolay boyun emeyeceini anlad. Bilinli olarak kadnca zelliklerini geride tutuyordu. Yz hatlar sert olmakla birlikte ekici olmaktan uzak deildi ve hatta giyim kuamna birazck ilgi gsterseydi olduka alml olabilirdi. Ne var ki bu hi yapmad bireydi. Hibir zaman dz siyah salarna zt renkte bir dudak boyas kullanmaz, otuz bir yanda giydii elbiseler yeni yetmelerin klklar ka-S ( dar d gcnden yoksun olurdu. Rosy'i tanynca onu, halinden honutsuz, zeki kzlar can skc erkeklerle evlenmekten kurtaracak eyin iyi bir meslek olduunu durmadan vurgulayan bir anann yetitirdiini sanrdnz. Oysa onun ciddi yaam, kendini adaml byle aklanamazd. Rosy rahat ve kltrl bir bankac ailesinin kzyd. Aktr ki Rosy ya gitmek zorundayd ya da yerini bilmeliydi, ilki doal olarak daha tercih edilir bir durumdu; nk Rosy'nin geimsizliine baklrsa, Maurice'in DNA hakknda engelsiz dnmesini salayacak tutarl bir tavr almas g olacakt. Maurice

zaman zaman onun yaknmalarn hakl kartacak nedenler grmyor deildi. King's'de erkekler iin ayr, kadnlar iin ayr iki tane dinlenme odas vard; kukusuz gemiten kalm bir ey. Fakat bunun sorumlusu Maurice deildi ve erkeklerin kahve ierken rahat etmeleri iin odalarna bol para harcanrken, kadnlara ayrlan odann dmdzlak kalmas yznden kendisinin sulanmasna gelemiyordu. Ne yazk ki Maurice Rosy'i karmann hibir kibar yolunu bulamad. Balangta Rosy'e, yllarca almas salanacakm gibi bir izlenim verilmiti. stelik iyi alan bir kafas olduunu da kimse yadsmyordu. Bir de duygularn kontrol edebilsey-di ona gerekten yardm edebilmesi ans doacakt. Ancak ilikilerinin dzelmesi iin yalnzca dilekte bulunmak bir tr kumar oynamakt; nk Cal 11 Tech'in nl kimyacs Linus Pauling, ingilizlerin hakllk-hakszlk kayglarn bekleyecek deildi. Elli yana gelen Linus er ya da ge bilimsel dllerin en nemlisine oynamak zorundayd; bununla ilgilendii de kuku gtrmezdi. Kimyaclarn en by olduuna gre, DNA'nn molekllerin en nemlisi olduunu kesinlikle kavram olmalyd. stelik kesin kantlar da vard. Maurice, Linus'tan DNA kristallerinin x-n fotoraflarnn kopyasn isteyen bir mektup almt. Ksa bir duraksamadan sonra, resimleri vermeden nce verileri daha yakndan incelemek istediini bildiren bir mektup gnderdi. Tm bunlar Maurice iin son derece rahatsz ediciydi. Fiziin atomik sonularndan (bomba yaplmas) kap snd biyoloji, kendisine kiisel dzeyde yeni sorunlar getirmi, ayrca Linus ve Francis'in varlklar da sk sk uykularn karr olmutu. Ama hi deilse Pauling alt bin mil tedeydi ve hatta Francis bile kendisinden iki saatlik demiryolu yolculuu ile ayrlmt. yleyse asl sorun Rosy idi. Bir feminist iin en iyi yuvann baka birinin laboratuvan olduu dncesi ister istemez insann aklna geliyordu. 12 Beni DNA konusunda x-n almalarna ilk heveslendiren Wilkins oldu. Bu, Napoli'de canl hcrelerde bulunan byk molekllerin yaplar konusunda dzenlenen ufak bir bilimsel toplantda gerekleti. O zaman 1951'in ilkbaharyd; henz Francis Crick'in varlndan haberdar deildim. DNA biyokimyasn renmek iin doktora sonras bir bursla Avrupa'da bulunuyordum. DNA'ya olan ilgim, nce niversitenin st smflarmdayken, genlerin ne olduunu renme isteimden dodu. Daha sonra Indiana niversitesi'ndeyken isteim, genlerin, benim kimya renmeme gerek kalmadan zmlenmesiydi. Bu istek ksmen tembellikten kaynaklanyordu. Chicago niversitesi'nde renciyken esas olarak kularla ilgilenmekteydim ve gzme biraz g grnen tm fizik ve kimya derslerinden kanmay baarmtm. Ksacas organik kimya renmem iin Indiana'daki biyokimyaclar beni cesaretlendirdiler; ancak, bir miktar benzen stmak iin bunsen oca kullandktan sonra kimyada daha ileri gitmekten kurtuldum, ikinci bir patlamay gze almaktansa doktoram cahil tamamlamak daha gvenliydi. Bylece, biyokimyac Herman Kalckar ile doktora sonras aratrmam yapmak zere Kopenhag'a gidene kadar kimya zerinde derinlemek durumunda kalmadm. Yurt dna yolculuk, balangta kafamda hibir kimyasal olgunun bulunmayna en iyi zm gibi grnd ve zaman zaman dok13 tora danmanm, italya'da eitim grm olan mikrobiyolog Salvador Luria tarafndan da desteklendi. Kendisi birok kimyacdan, zellikle de New York evresinde birbirleriyle rekabet edenlerinden nefret ederdi. Buna karn Kalckar, incelii aka belli olan bir insand ve Luria, onun ince Avrupai dostluu ile, organik kimyaclarn karclna tepki duymadan kimyasal aratrma yapmak iin gerekli aralar reneceimi umuyordu. O dnemde Luria'nn deneyleri, byk lde, bakteriyel virslerin (bakteriofaj ya da ksacas faj) oalmas ile ilgiliydi. Birka

yldan beri daha akll genetikiler arasnda, virslerin plak genlerin bir biimi olduu konusunda kuku uyanmt. Eer byle ise, bir genin ne olduunun ve nasl oaldnn bulunmasnn en iyi yolu, virslerin zelliklerini incelemek olmalyd. Bu yzden, en basit virsler fajlar olduklarna gre, eninde sonunda genlerin hcresel kaltm nasl kontrol ettiini renecekleri umuduyla 1940 ve 1950 yllar arasnda fajlar zerinde giderek artan sayda bilim adam almaya balad (faj grubu). Bu gruba nderlik edenler Luria ve onun Almanya doumlu arkada, o zaman Cal Tech'te profesr olan teorik fiziki Max Delbrck't. Delbrck genetik olaylarn tek balarna sorunu zmleyeceine inanrken, Luria daha ok gerek zmn, bir virsn (genin) kimyasal yapsnn almasyla ortaya kp kmayaca zerinde duruyordu. Herhangi bir eyin ne olduunu bilmeden davranlarn tanmlamann mmkn olmadn ok iyi bilmekteydi. Bylece, kendisinin o saatten sonra kimya renemeyeceini bilen Luria, en akllca yolun ilk ciddi rencisini, yani beni, bir kimyacya gndermek olduunu hissetti. Bir protein kimyacs ile bir nkleik asit kimyacs arasnda karar vermekte glk ekmedi. Bir 14 bakteriyel virs ktlesinin yalnzca bir yarsnn DNA olmasna ramen (teki yars protein olmak zere), Avery'nin deneyinde DNA esas genetik madde gibi grnyordu. DNA'nm kimyasal yapsnn incelenmesi, genlerin nasl oaldn renebilmek iin temel basamak olabilirdi. Bununla birlikte proteinlerin tersine, DNA hakknda bilinen somut kimyasal gerekler yetersizdi. Ancak birka kimyac bunlarla ilgilenmiti ve nkleik asitlerin ufak yap talarndan, "nkleotid"lerden meydana gelen byk molekller olmalar dnda genetikinin kavrayabilecei, kimyasal olan hemen hemen hibir ey yoktu. stelik DNA konusunda alma yapm olan kimyaclarn ou genetik ile ilgilenmeyen organik kimyaclard. Kalckar bu konuda kural d biri idi. 1945 yaznda New York'taki Cold Spring Harbor laboratuvarna, Delbrck'n bakteriyel virsler konusundaki derslerine girmek zere gelmiti, ite bu yzden hem Luria hem de Delb-rck, Kopenhag laboratuvannn, genetik ve kimyann ortak tekniklerinin sonunda gerek biyolojik yararlar ortaya karabilecek bir yer olmasn umuyorlard. Ne var ki planlar tam bir fiyasko oldu. Herman bende en ufak bir ilgi uyandrmad. Onun laboratu-vannda kendimi, en az Birleik Devletler'de olduum kadar nkleik asit kimyasna ilgisiz buldum. Bu ksmen, o zaman onun zerinde alt problemle (nkleotidlerin metabolizmas) genetikle dorudan bantl bir eye nasl ulalacan gremediim iindi. Ayrca Herman'n olduka uygar bir insan olmasna ramen, konumasn anlamann olanaksz oluu da vard. Bununla birlikte Herman'n yakn arkada Ole Maa0e'nin ngilizcesini anlayabiliyordum. Ole, Birleik Devletler'den (Cal Tech) yeni dnmt. Orada, benim doktora derecem iin zerin15 de altm fajlarn aynsna kar byk bir ilgi gelitirmiti. Dn zerine nceki aratrma konusunu bir kenara brakm ve tm zamann fajla-ra ayrmaya balamt. O zaman faj konusunda alan tek Danimarkalyd; benim ve Delbrck'n la-boratuvarmdan faj konusunda alan Gunther Stent'in, Herman ile aratrma yapmaya gelmemizden byk memnunluk duymutu. Ksa bir sre sonra Gunther ve ben, kendimizi Herman'n labo-ratuvanndan millerce tedeki Ole'nin laboratuvar-n dzenli olarak ziyaret eder bulduk ve birka hafta ierisinde ikimiz de Ole ile aktif olarak deneyler yapmaya baladk. Balangta zaman zaman Ole ile geleneksel faj almas yaptm iin huzursuzluk duydum; nk bursum aka Herman ile biyokimya almas yapmam salamak iin veriliyordu. Kelimenin gerek anlam ile anlama koullarn iniyordum. stelik Kopenhag'a varmamn stnden ay gemiti ki, ertesi yl iin planlar nermem istendi.

Bu hi de basit bir sorun deildi; nk hibir planm yoktu. En emin yol Herman ile bir yl daha geirebilmek iin para istemekti. Biyokimyadan holanmadm sylemek tehlikeli olabilirdi. Ayrca da bursumun yenilenmesi izni verildikten sonra planlarm deitirmeme izin vermemeleri iin hibir neden gremiyordum. Bylece Washington'a bir mektup yazarak Kopenhag'n uyarc evresinde kalmak istediimi bildirdim. Beklenecei zere bursum yenilendi. Pek ok jri yesinin de kiisel olarak tand Kalckar'n bir biyokimyac yetitirmesine izin vermek akla yakn gelmiti. Bir de Herman'n neler hissettii sorunu vard. Belki de yalnzca arada srada ortalkta grnmeme almyordu. Evet, pek ok konudaki tavr belirsizdi ve gerekten de, henz yokluumu farketme-mi olabilirdi. Neyse ki bu korkularn ciddi olarak 16 gelimesi iin hi zaman olmad. Beklenmedik bir olayla vicdanm rahatlad. Aralk balarnda bir-gn yine elenceli, ancak tamamen anlalmaz bir konuma yapacamz beklentisiyle bisikletime binerek Herman'm laboratuvarna gittim. Ama bu kez Herman'm konumasnn anlalabildiini grdm. Sylemesi gereken nemli bir ey vard: evlilii sona ermiti ve boanmak istiyordu. Ksa bir sre sonra bu bir sr olmaktan kt. Laboratuvardaki herkese sylemiti. Birka gn iinde Herman'm zihninin bir sre iin, belki de benim Kopenhag'da kaldm sre boyunca, bilimsel konularda younlaamayaca belli oldu. Bylelikle bana nkleik asit biyokimyasn retemeyecek olmas Tanrnn bir ltf oldu. Herman' biyokimya zerinde konumaya zorlamaktansa, burs veren jri yelerini nerede altm konusunda aldatmann ok daha iyi olduunu bilerek iim rahat, hergn bisikletle Ole'nin laboratuvarna gidebilirdim. stelik, bakteriyel virsler konusunda yapmakta olduum deneylerden zaman zaman son derece honut oluyordum. ay ierisinde Ole ile birlikte bir bakteri ierisinde paralanp yzlerce yeni virs parac meydana getiren bir bakteriyel virsn geliimi zerine bir dizi deneyi bitirmitik. nemli bir yayn iin yeterli veri vard ve genel standartlarla bakldnda verimsiz olarak deerlendirilmeksizin, yln geri kalan ksmnda ii durdurup dinlenebileceimi biliyordum. te yandan en az bunun kadar ak seik olan baka bir ey daha vard; bir genin ne olduunu veya nasl rediini ortaya koyacak hibir ey yapmamtm. Ve kimya olmadan da bunu nasl yapabileceimi bilemiyordum. Bu yzden Herman'm, baharda Napoli'deki Zooloji Birimi'ne gitmem konusunda yapt neriyi sevinle karladm. Kendisi de nisan ve mays ayla17 rn Napoli'de geirecekti. Napoli'ye bir seyahat fikri ok houma gitmiti. Baharn olmad Kopenhag'da hibir ey yapmamann da anlam yoktu. te yandan Napoli gnei; insan, deniz hayvanlarnn emriyonik geliiminin biyokimyas konusunda bireyler renmeye de itebilirdi. Sonra, sessizce genetik okuyabileceim bir yer de olabilirdi. Ondan bktmda da pekala bir biyokimya metnini elime alabilirdim. Hi duraksamadan Birleik Dev-letler'e, Herman'la Birlikte Napoli'ye gitmek iin izin isteyen bir mektup yazdm. Washington'dan bana izin verildiini bildiren ve iyi yolculuklar dileyen neeli bir mektup geldi. stelik seyahat harcamalarm iin de 200 dolarlk bir ek iermekteydi. Bu ek, gnee doru yolculua karken kendimi biraz dzenbaz gibi hissetmeme neden oldu. 18 4. Maurice Wilkins de Napoli'ye ciddi almalar yapmak iin gelmemiti. Londra'dan dar yolculuk, patronu Profesr J.T. Randall'n beklenmedik bir armaanyd. Aslnda Randall'n, makromole-kller konusunda dzenlenen toplantya gelerek, yeni biyofizik laboratuvannda srmekte olan almalar hakknda bir bildiri sunmas planlanmt. Kendisi de ilerinin okluundan yerine Maurice'i gndermiti. Eer hi kimse gelmeseydi King's College laboratuvarnm

saygnl sarslacakt. Kt bulunan hazine paras, biyofizik tezgahn kurmak iin bol miktarda harcanmt; imdi de parann boa harcand konusundaki kukularn nn almak gerekiyordu. Hi kimsenin bu trden talyan toplantlarnda st dzeyde bir konuma yapmas beklenmiyordu. Bylesi toplantlar, italyanca anlamayan az sayda davetli ile, konuklar iin tek ortak dil olan ingilizce'yi hzl konuulduunda anlamayan pek ok Ital-yan bir araya getirirdi. Her toplantnn doruk noktas, grlmeye deer bir yapya veya tapnaa gnbirliine yaplan gezilerdi. Yani basmakalp aklamalardan baka birey olmas ihtimali azd. Maurice geldii zaman ok huzursuzdum ve kuzeye dnmek iin sabrszlanyordum. Herman bana tamamen yanl bilgi vermiti. Napoli'de ilk alt hafta boyunca srekli dm. Asl dert souktan ok kaloriferin yokluuydu. Ne Zooloji Birimi'nde, ne de alt katl, ondokuzuncu yzyldan kalma bi19 nann tepesinde rmekte olan odamda stma vard. Deniz hayvanlarna kar en ufak ilgi duymu olsaydm deneyler yapardm. Deneyler yaparak hareket etmek insan, bir ktphanede ayan masann zerine koyup oturmaktan daha ok str. Herman bir biyokimyac olarak ilerini yaparken zaman zaman etrafta sinirli bir ekilde dolayordum. Baz gnler sylediklerini anladm bile oluyordu. Ancak tartmay izleyip izlememem hi fark etmiyordu. Genler hibir zaman onun dncelerinin merkezinde, hatta evresinde bile deildi. Zamanmn ounu yrmekle veya genetiin ilk gnlerine ait dergileri okumakla geiriyordum. Bazen genin gizini zmek konusunda hayal kuruyordum; ama bir kez olsun, nemli saylabilecek bir fikrin en ufak izini bile elde edemedim. Bu yzden hibir ey baaramadm dncesine kaplp huzursuz oluyordum. Napoli'ye alma iin gelmediimi bilmek de beni rahatlatmyordu. Biyolojik makromolekllerin yaplarna ilikin toplantdan yararlanabileceim konusunda ufak bir umut tayordum. Yapsal analize egemen olan x-n krlmas teknikleri hakknda hibir ey bilmememe ramen, szl tartmalarn kafamda dolaan dergi makalelerinden daha anlalabilir olacan umuyordum. zellikle Randall'n nkleik asitlerle ilgili yapaca konumay dinlemek istiyordum. O dnemde bir nkleik asit moleklnn mmkn olan boyutlu figrlerinden hemen hemen hi birisi yaymlanmamt. Anlalaca gibi benim kimyaya ilgisiz kalmama bu olgu yol amt. Kimyaclar nkleik asit konusunda arpc birey ortaya koymadka, skc kimyasal olgular renmek iin neden heyecanlanacaktm? Ne var ki, o dnemin koullarnda herhangi bir gerek aklama yaplmas pek olas deildi. Proteinlerin ve nkleik asitlerin boyutlu yaps zeri20 ne edilen szlerin ou safsata idi. Bu alma on-be yldr devam ettii halde olgularn, hepsi olmasa bile ou yetersizdi. Byk bir gvenle ortaya konulan fikirlerin ounun, kendi sylediklerinin byk ksmnn kolaylkla rtlemeyeceini bilerek keyiflenen lgn kristalograflann rn olmas muhtemeldi. Bu yzden, Herman da dahil olmak tm biyokimyaclarm, gerekte zere xnclannm tartmalarn anlamaktan uzak olmalarna ramen, bundan pek huzursuzluk duyan yoktu. Bo tartmalar izlemek iin karmak matematiksel yntemler renmek pek makul grnmyordu. Sonu olarak, retmenlerimden hibirisi bir x-m kristalograf ile doktora sonras aratrma yapmam ihtimalini gznnde tutmuyordu. Bununla birlikte, Maurice beni hayal krklna uratmad. Randall'm yerine gelmi olmas hibir fakllk yaratmad. kisi hakknda da bir ey bilmiyordum. Konumas hi bo deildi ve toplantnn amac ile hibir ilgisi olmayan kimi konumaclardan keskin bir biimde ayrlmaktayd. Allahtan bu konumalar italyanca idi ve yabanc

konuklarn gizleyemedikleri skntlar, dili anlamadklarna yorulup, terbiyesizlik olarak yorumlanmad. Dier konumaclarn ou o zaman Zooloji Birimi'nde bulunan Avrupal biyologlard ve onlar da makro-molekler yapya ksa bir ekilde deindiler. Bunlarn aksine, Maurice'in gsterdii x-n krnm ile alnm DNA resmi, konunun can alc noktasna parmak basyordu. Bu resim konumasnn sonuna doru perdeye yanstlmt. Maurice resmin nceki resimlerden daha ayrntl olduunu ve hatta bir kristal maddeden domu saylabileceini, ayrca DNA'nn yaps bilindiinde, genlerin nasl altn anlamak konusunda daha avantajl bir konuma gelmi olacamz belirtirken, kulland kuru ingiliz slubu, syledikleri hakknda ilginin uyanmasna engel olmutu. 21 Kimya beni birdenbire heyecanlandrmt. Maurice'in konumasndan nce genlerin olaanst biimde dzensiz olmas ihtimali beni zyordu. imdi ise genlerin kristalleebildiini; bylelikle de, dorudan doruya zmlenebilecek dzenli yaplar olmas gerektiini biliyordum. Derhal Wil-kins'in DNA konusundaki almasna katlp katlamayacam aratrmaya baladm. Konumadan sonra onu aramaya altm. Belki de konumasnda anlattndan ok daha fazlasn biliyordu. Genellikle, bir bilim adam doru bildiinden emin deilse, dinleyici nnde konumakta ekingendir. Ne var ki onunla konuma frsatm olmad, Maurice ortadan yok olmutu. Toplantya katlanlarn hepsinin ertesi gn Pa-estum'daki Yunan tapnaklarna yapt geziye kadar kendimi tantma frsat bulamadm. Otobs beklerken konumay balattm ve DNA ile ne kadar ilgilendiimi akladm. Fakat Maurice'ten laf almaya frsat bulamadan otobs geldi ve ben de Amerika'dan yeni gelmi olan kzkardeim Elizabeth ile birlikte bir yere oturdum. Tapnaklarda hepimiz daldk. Ama Maurice'i yeniden keye sktrmadan nce talihin bana birdenbire gldn grdm: Maurice kzkardeimin ok sevimli olduunu farketmiti. Ksa bir sre sonra da birlikte le yemei yiyorlard. ok memnun olmutum. Yllarca Elizabeth'in peinde koan bir sr aptal can sknts ile izlemitim. Aniden, onun iin yaam biimini deitirme frsat domutu. Artk onun geri zekal birine balanaca korkusundan kurtulabilirdim. stelik, eer Maurice kzkarde-imden gerekten holanrsa, DNA konusundaki x-m almasna katlmam kanlmaz olacakt. Maurice'in zr dileyerek gitmesi ve yalnz oturmas beni hi de bozmad. Terbiyeli olduu aka grlen bir insand ve herhalde benim Elizabeth ile konumak istediimi dnmt. 22 Ne var ki, Napoli'ye varr varmaz almaya katlmak iin kurduum hayaller sona erdi. Maurice bayla umursamaz bir tavrla selam vererek oteline gitti. Ne kzkardeimin gzellii ne de benim DNA yapsna gsterdiim ilgi onu cezbetmiti. Gelecekte yolumuz pek Londra'dan geecek gibi grnmyordu. Bylece ben biyokimyadan kam srdrmek zere tekrar Kopenhag'a doru yola ktm. 1 23 5. Maurice'i unutmaya balamtm; ama onun DNA fotoraf aklmdayd. Hayatn gizinin potansiyel anahtaryd bu; zihnimden itilmesi mmkn deildi. Onu yorumlayamaym canm skmyordu. Mehur olmay hayal etmenin hibir dnceyi gze alamayan, bask altnda bir akademisyen olmaktan daha iyi olduu akt. Ayrca Linus Pauling'in, proteinlerin yapsn ksmen zmledii gibi heye-canlandrc sylentiler de beni cesaretlendiriyordu. Haber bana, Cal Tech'teki almasndan yeni dnm olan isvireli faj aratrmacs Jean Weigle ile konumak iin birka gn kaldm Cenevre'de ulat. Cal Tech'ten ayrlmadan nce Jean, Li-nus'un bu aklamay yapt konferans dinlemiti. Pauling konumasn her zamanki dramatik havasnda yapm, kelimeler azndan sanki btn hayat boyunca ov yapmcasna dklmt. Bir

rtyle modelini konferansn sonuna kadar saklam, sonunda rty ekerek en son yaptn gururla gstermi ve gzlerini krptrarak esiz gzellikteki a (alfa) sarmal modelini meydana getiren zellikleri aklamt. Onun tm artc gsterileri gibi bu ov da orada bulunan gen rencileri e-lendirmiti. Olaanst zekas ve bulac srt ile baetmek mmkn deildi. Bununla birlikte pek ok profesr gsteriyi karmak duygularla izlediler. Linus'u gsteri masasnda bir o yana bir bu yana zplarken ve ayakkabsndan tavan karmak zere olan bir sihirbaz gibi kollarn oynatr24 ken grmek kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olmutu. Ah biraz da alak gnlllk gsterseydi, her eyi kabullenmek ne kadar kolaylaacakt! Bu durumda samalasa bile hipnotize olmu rencileri onun byle inatla kendine gvenmesi karsnda yanllarnn farkna varmayacaklard. Pek ok arkada nemli bir eyi bozuverip, suratnn zerine decei gn sessizce bekliyorlard. Ancak, Jean, o zaman Linus'un oc sarmalnn doru olup olmadn bana syleyemedi. Kendisi x-n kristalograf deildi ve modeli profesyonel olarak deerlendiremiyordu. Yapsal kimya eitimi grm gen arkadalarndan pek ou a sarmaln olduka beenmilerdi. Bylece Jean'm tandklarnn en iyi tahmini Linus'un hakl olduuydu. Eer yle idiyse yine olaanst nemde bir ii baarmt. Biyolojik olarak nemli bir makromolekln yapsna ilikin tamamen doru bir eyi neren ilk insan olacakt. Bunu yaparken nkleik asitlere kadar uzandnlabilecek yeni bir sansasyonel yntemle karlamas muhtemeldi. Bununla birlikte Jean hibir zel yntem hatrlamyordu. Bana en ok syleyebildii, bir a sarmal tanmnn yaknda yaymlanaca idi. Benim Kopenhag'a dnme kadar Linus'un makalesini ieren dergi Birleik Devletlerden gelmiti. abucak ve tekrar tekrar okudum. Dili byk lde benim dzeyimin zerindeydi; bu yzden tartmasndan ancak genel bir izlenim elde edebildim. Makul olup olmadn deerlendiremi-yordum. Emin olduum tek ey haval bir slupla yazlm olmasyd. Birka gn sonra derginin bir sonraki says geldi. Bu kez iinde Pauling'in yedi makalesi daha vard. Yine dili gz kamatrc ve hitabet oyunlaryla doluydu. Makalelerden biri u cmleyle balyordu: "Kollagen ok ilgin bir proteindir." Bu cmle bana eer yapsn zmleyebilir25 sem, DNA hakknda yazacam makalenin giri cmleleri iin ilham veriyordu. "Genler, genetikiler iin ilgintir" gibi bir cmle, dnce biimimi Pauling'inkinden ayracakt. Bylece x-n krlmas resimlerini zmlemeyi nereden reneceimi dnmeye baladm. Cal Tech bunun yeri deildi; Linus zamann matematik asndan yetersiz bir biyologu eitmekle harcayamayacak kadar nemli bir adamd. Artk Wilkins tarafndan geri braktrlmak da istemiyordum. Geriye, byk biyolojik molekllerle, zellikle hemoglobin adl proteinle ilgilenen Max Perutz adnda birinin bulunduu Cambridge (ingiltere) kalyordu. Bylece Luria'ya son tutkum hakknda bir mektup yazarak Cambridge laboratuvarna kabulmn nasl salanacan bilip bilmediini sordum. Umulann tersine bu hi sorun yaratmad. Mektubumu aldktan ksa bir sre sonra Luria, Ann Arbor'da, o zaman Birleik Devletler'e uzun bir yolculuk yapmakta olan Perutz'un alma arkada John Kend-rew ile karlat kk bir toplantya katlmt, iin en ho taraf da, Kendrew'un, Luria zerinde iyi bir izlenim uyandrm olmasyd. Kalckar gibi uygard, hem de i Partisini destekliyordu. stelik Cambridge laboratuvarmda eleman yetersizli-i vard ve Kendrew myoglobin proteini almasna katlacak birini aryordu. Luria ona benim uygun olduum gvencesini vererek derhal bana iyi haberi bildiren bir mektup yazd. Austos basndaydk; eski bursumun sona ermesine tam bir ay vard. Bu, Washington'a planlarm deitirdiimi yazmam iin fazla zamanmn olmamas demekti. Cambridge laboratuvarna resmen kabul

edilene kadar beklemeye karar verdim. Her an bir aksilik kabilirdi. Perutz ile karlkl konuana kadar bu mektubu geciktirmek temkinli bir davran olacakt. O zaman ingiltere'de neyi baar26 may umduumu daha ayrntl olarak yazabilecek-tim. Bununla birlikte hemen hareket etmedim. Tekrar laboratuvardaydm ve yapmakta olduum deneyler bir lde elenceliydi. Daha da nemlisi pek ok faj aratrcsn Kopenhag'a getirecek olan Uluslararas Poliomyelitis Konferans srasnda uzakta bulunmak istemiyordum. Max Delbrck de gelmesi beklenenler arasndayd ve Cal Tech'te profesr olduu iin Pauling'in son numaras hakknda daha fazla haber getirebilirdi. Ne var ki Delbrck beni daha fazla aydnlatmad, a sarmal doru olsa bile hi bir biyolojik anlay getirmiyordu. yle grnyordu ki artk bundan sz etmekten bkmt. Benim, DNA'nm ok sevimli bir xm fotoraf bulunduu yolundaki haberim gerek bir tepki uyandrmad. Ancak Delb-rck'n tipik davran canm skmad; nk, poliomyelitis kongresi esiz bir baar olmutu. Yzlerce delege gelmi, ksmen Amerikan dolarlaryla salanan bedava ampanya bolluu uluslararas engelleri kaldrmak iin hizmete sunulmutu. Bir hafta boyunca her gece resepsiyonlar, akam yemekleri, su kenarna gece yars gezileri dzenlendi. Kafamda ryen Avrupa aristokrasisi ile zdeletirdiim yksek yaam ilk kez gryordum. ok nemli bir gerek yava yava zihnime yerlemeye balyordu: Bir bilim adamnn hayat entel-lektel bakmdan olduu kadar sosyal olarak da ilgin olabilirdi. ngiltere'ye moralim ok yksek olarak gittim. 27 6. Cambridge'de Perutz'un laboratuvarna ilk kez bir le zeri gittim. Max Perutz alma odasndayd. John Kendrew hl Amerika'da idi, ama benim geleceim biliniyordu. John'dan gelen ksa bir mektup, bir Amerikal biyolog'un gelecek yl kendisi ile alabileceini sylemekteydi. x-nlarmn krlmas hakknda hi bir ey bilmediimi akladm. Max beni hemen rahatlatt. Yksek matematik bilgisinin pek de gerekmedii konusunda bana gvence verdi. Hem kendisi hem de John, niversitede kimya okumulard. Yapmam gereken tek ey kristalografik bir metni okumakt; bu x-n fotoraflar ekmeye balayabilmem iin yeterli teoriyi anlamam salayacakt. rnek olarak Max bana kendisinin Pauling'in a sarmaln denemek iin dnd basit yntemi anlatt. Pauling'in iddiasn dorulayan son derece nemli fotoraf elde edebilmek iin yalnzca bir gn gerekmiti. Ama ben Max'in anlattklarn izleyemedim. Henz, tm kristalografik fikirlerin en temelinde olan Bragg Kanunundan bile habersizdim. Daha sonra, bana nmzdeki yl iin kalacak bir yer bulmak amacyla yrye ktk. Max istasyondan doruca laboratuvara geldiimi ve henz hibir koleji grmediimi duyunca, beni King's'den, kolejlerin nehre bakan bahelerinden ve Trinity'nin byk avlusundan geirmek zere yolu deitirdi. mrmde bu kadar gzel yaplar grmemitim. Buraya gelmekle bir biyolog olarak 28 gvenceli hayatm terkettiime dair duymu olabileceim her hangi bir endie o gn yok oldu. Bylece odalarnn rencilere kiraya verildii birok rutubetli eve baktmda kendimi pek de zgn hissetmedim. ekeceim eylere ingilizlerin kendilerinin de katlandklarn Dickens'in romanlarndan biliyordum. Jesus Green'de, laboratuvara on dakikadan az yrme uzaklnda iki katl bir binada bir oda bulduum zaman kendimi ok ansl saydm. Ertesi sabah Max, Sir Lawrence Bragg ile tanmam istedii iin yeniden Cavendish'e dndm. Max, yukarya benim orada olduumu bildirmek iin telefon edince Sir Lawrence ofisinden aaya indi. Birka kelime sylememe izin verdikten sonra Max ile zel bir konuma yapmak zere ekildiler. Birka dakika sonra dndler ve Bragg'n benim kendi ynetimi altnda almama resmen izin verdiini bildirdiler. Bu gsteri su katlmam bir ingiliz iiydi ve kendi

kendime Bragg'n beyaz bykl kalbyla artk gnlerinin ounu Athenaeum gibi Londra kulplerinde oturarak geirdii sonucuna vardm. O zaman, gemiin bu antikas ile sonralar yeniden ilikim olaca hi aklma gelmemiti. Bilimsel n tartma gtrmezdi; ama mehur krnm kanununu Birinci Dnya Sava'ndan nce bulmu olduuna bakarak, artk herhalde emekli olduunu ve tabii genlerle falan ilgilenmeyeceini tahmin ediyordum. Beni kabul ettii iin Sir Lawrence'a kibarca teekkr ettim ve Max'a Michaelmas smestrinin balangc iin hafta iinde geri dneceimi bildirdim. Daha sonra birka kat giysimi toplamak ve Herman'a bir kristalograf olma ansmn aldn bildirmek zere Kopenhag'a dndm. Herman ok yardmc oldu. Washington'daki burs brosuna planlanmdaki deiiklii onaylad29 n bildiren bir mektup yollad. Ayn zamanda ben de bir mektup yazarak o sralar virs remesinin biyokimyas zerine yaptm deneylerin, en iyimser yorumla, bir lde ilgin saylabileceini bildirdim. Genlerin nasl altn anlamak iin yetersiz olduuna inandm biyokimyay brakmak istiyordum. Bunun yerine artk x-n kristalogra-fisinin, genetiin anahtar olduunu bildiimi onlara yazdm. Perutz'un laboratuvarmda alabilmem ve kristalografik aratrmann nasl yapldn renebilmem iin Cambridge'e nakil planlarmn onaylanmasn istedim. izin gelene kadar Kopenhag'da kalmamn bir anlam yoktu. Orada kalp vaktimi harcamam sama olacakt. Bir hafta nce Maa0e, Cal Tech'te bir yl kalmak zere ayrlmt; benim de Herman'n urat trden biyokimyaya ilgim sfra inmiti. Kukusuz Kopenhag'dan ayrlmam kurallara aykr idi. te yandan da bu isteimi reddetmeyeceklerini biliyordum. Herkes Herman'n kararsz durumundan haberdard ve Washington brosu da herhalde benim daha ne kadar Kopenhag'da kalmay dndm merak ediyordu. Dorudan doruya Herman'n laboratuvarnda bulunmadn yazmak sadece kabalk deil ayn zamanda gereksiz de olacakt. Doaldr ki izni reddeden bir mektup almaya hi hazrlkl deildim. Cambridge'e dnmden on gn sonra Herman, Kopenhag'daki adresime gnderilmi olan zc haberi ulatrd. Burs Kurulu, yararlanmaya tamamen hazrlksz olduum bir laboratuvara transferimi onaylamyordu. Kristalografik alma yapmak iin gerekli eitimim olmadndan planlarm yeniden gzden geirmem isteniyordu. Bununla birlikte Burs Kurulu Stockholm'de Caspersson Hcre Fizyolojisi laboratuvan-na transfer olmam nerisini olumlu karlayacakt. 30 Anlamazln kayna ok akt. Burs Kurulunun bakan artk, o zaman Columbia'dan emekliye ayrlmak zere olan Herman'n anlayl arkada Hans Clarke deildi. Onun yerine mektubum gen insanlar ynlendirmeye ok daha etkin bir ilgi duyan yeni bir bakana gitmiti. Biyokimyadan yararlanabileceimi reddetmekle kendi snrlarm atm dnerek rahatsz olmutu. Beni kurtar-t < mas iin Luria'ya yazdm. Kendisi bu yeni adamla uzaktan tanyordu; belki de benim kararm doru dzgn anlatlabilirse o da kararn deitirebilirdi. Balangta, Luria'nn aracl ile saduyunun galip gelebilecei yolunda iaretler vard. Lu-ria'dan, Burs Kurulunun istedii ynde hareket ediyor gibi yaparsak durumun kurtarlabilecei yolunda bir mektup gelince moralim dzeldi. Was-hington'a, Cambridge'de olmak istemem iin asl nedenin bitki virsleri zerinde alan ingiliz bi-yokimyac Roy Markham'n orada bulunmas olduunu bildiren bir mektup yazacaktm. Markham, ofisine girip laboratuvannda deney aletlerini kartrarak kendisinin cann skmayacam, bylece rnek bir renci kazanabileceini sylediimde olduka ilgisiz davrand. Bu plana, Amerikallarn nasl davranlacan bilmemelerinin mkemmel bir rnei olarak bakt. Bununla birlikte bu samala yardmc olmaya da sz verdi.

Markham'n bizi ele vermeyecei gibi bir gvence ile silahlanmtm. Washington'a alak gnll bir mektup yazarak Perutz ve Markham'n birara-da olmalarndan nasl yararlanabileceimi zetledim. Mektubun sonunda Cambridge'de olduumu ve bir karar verilene kadar orada kalacam aklamay uygun grdm. Ne var ki Washington'daki yeni adam kl yutmuyordu. Kurulun tutumu, benim mektubuma yazdklar cevab Kopenhag'a, 31 Herman'n laboratuvarna gndermeleriyle anlald. Burs Kurulu durumumu gzden geirmekteydi. Bir karar verildiinde bana bilgi vereceklerdi. Bu yzden her ay banda hl Kopenhag'a gnderilmekte olan eklerimi bozdurmak pek ihtiyatl grnmyordu. Allahtan, ertesi yl DNA konusunda almam nedeniyle bana para denmemesi ldrc olmayp yalnzca can skcyd. Kopenhag'daki srem iin bana verilen 3000 dolarlk burs varlkl bir Danimarkal rencinin yaamas iin gerekli olann katyd. Kzkardeimin Paris'ten satn ald iki tane moda kyafetin masrafn karlamak zorunda kalsam bile 1000 dolarm artacakt ki bu da Cambridge'de bir yl kalmak iin yeterliydi. Ev sahibesi de bu ite bana yardmc oldu. Beni daha bir ay oturmamken evden kard. En byk suum kocasnn uyuduu saat olan dokuzdan sonra eve girdiimde ayakkablarm karmamakt. stelik ayn saatlerde tuvaletin sifonunu da ekmemem gerektiini zaman zaman unutuyordum; daha da kts gece saat ondan sonra evden ktm oluyordu. O saatten sonra Cambridge'de ak bir yer bulunmadndan, ev sahibem hareketlerimi karanlk ve kukulu buluyordu. Evden karlnca, John ve Elizabeth Kendrew yok denecek kadar az bir kira ile Tennis Court Road'daki evlerinde bir odada kalmam nererek beni kurtardlar. Oda inanlmaz derecede rutubetliydi ve eski bir elektrik sobas ile stlmaktayd. Buna ramen teklifi severek kabul ettim. Bunun tberkloza ak bir davet gibi grnmesine ramen arkadalarla yaamak bu mevsimde bulunabilecek herhangi bir kiralk odadan ok daha iyi idi. Onun iin hibir isteksizlik gstermeden, mali durumun dzelene kadar Tennis Court Road'da kalmaya karar verdim. 32 Laboratuvardaki ilk gnmden Cambridge! uzun zaman brakamayacam anladm. Ayrlmak byk bir aptallk olurdu; nk Francis Crick'le sohbetin tadn hemen almtm. Max'in laboratu-varnda, DNA'mn proteinlerden daha nemli olduunu bilen birine rastlamak byk bir anst. stelik, tm zamanm proteinlerin x-n analizini renmek iin ayrmamak da benim iin son derece rahatlatcyd. le yemei sohbetlerimiz hzla genlerin nasl birletii konusunda younlat. Geliimden birka gn sonra ne yapacamz biliyorduk: Linus Pauling'i taklit etmek ve onu kendi oyunuyla yenmek. Pauling'in polipeptid zincirinde salad baar doal olarak Francis'in aklna, ayn oyunlarn DNA iin de geerli olabileceini getirdi. Ancak, evresindeki hi kimse DNA'nn bu iin pf noktas olduunu dnmedii iin, King's laboratuvanyla kabilecek potansiyel glkler onu DNA konusunda tek bana harekete gemekten alkoyuyordu. stelik, hemoglobin evrenin merkezi olmasa da, Francis'in Cavendish'te hemoglobin alt son iki yl kukusuz verimsiz olmamt. Teoriye eilimi olan birisi iin, gereinden fazla protein problemi mevcuttu. Ama imdi, laboratuvarda ayak altnda her zaman genler hakknda konumak isteyen ben varken, Francis artk DNA hakkndaki dncelerini beyninin derinliklerinde tutmuyordu. te yandan, dier laboratuvar problemlerine olan ilgisini 33 terketmek niyetinde deildi. Haftada yalnzca birka saat DNA hakknda dnerek son derece nemli bir problemi zmeme yardm ederse elbette kimsenin bir itiraz olmazd. Sonuta, John Kendrew myoglobin yapsn zme konusunda kendisine yardm etmem ihtimali bulunmadn anlad. Kendisi st myoglobininden byk kristaller retemediinden balangta benim belki bu ilerde daha becerikli olduumu ummutu. Ne var ki,

laboratuvar deneylerinde yle pek yetenekli olmadm grmek iin fazla aba harcamaya gerek yoktu. Cambridge'e varmdan aa yukar iki hafta sonra yeni bir myoglobin pre-parasyonu iin bir at kalbi almak zere mezbahaya gittik. ansmz olursa myoglobin molekllerinde kristalizasyona izin vermeyen bozulma, lm yar atnn kalbini hemen dondurmamzla engellenecekti. Ancak kristalizasyon konusundaki abalarm John'unkinden daha baarl deildi. Bir anlamda neredeyse rahatlamtm. Baarl olsaydk John bana x-n fotoraf ekme iini ykleyebilirdi. Hibir engel gnde en azndan birka saat Francis ile konumam nlemiyordu. Srekli dnmek Francis iin bile fazlayd ve genellikle, kendi denk-iemleriyle kafas kartnda, benim faj konusundaki bilgi daarcma sorular yneltirdi. Bunun dnda da Francis, baka trl ancak mesleki dergileri okumaya katlanmakla renebileceim kris-talografik olgular bana aklayarak zihnimi doldurmaya urard. zellikle nemli olan, Linus Pauling'in a sarmaln nasl bulduunu anlamak iin gerekli savlarn kesin olarak neler olduunu renmekti. Ksa bir sre sonra Pauling'in baarsnn, karmak matematiksel irdelemenin bir sonucu olmayp saduyu rn olduunu rendim. Zaman zaman tartmasna denklemler de giriyordu, ama o34 u durumda kelimeler yeterliydi. Linus'un baarsnn anahtar yapsal kimyann basit konularna gvenmesindeydi. a sarmal yalnzca x-m fotoraflarna bakarak bulunmamt; iin pf noktas hangi atomlarn yan yana bulunmaktan holandn sormakt. Balca alma aralar, kat-kalem yerine, okul ncesi ocuklarn oyuncaklarna benzeyen bir dizi molekler modeldi. Biz de, DNA'y ayn yolla zmlememiz iin hibir neden grmedik. Btn yapmamz gereken bir dizi molekler model ina ederek oynamaya balamakt; ansmz yolunda giderse elimizdeki yap bir sarmal olacakt. Yantn basit olabilecei ihtimalini gz ard ederek, daha nce bu modeli snamadan, karmak modeller stne kafa yormak tam aptallk olurdu. Pauling de sonuca karmak yaplarla varmamt. ilk konumalarmzda DNA moleklnn dzgn biimde yanyana sralanm ok sayda nkleo-tid ierdiini varsaydk. Yrttmz mantk ksmen yine basitlie dayanmaktayd. Yaknda bulunan Alexander Todd laboratuvarmdaki organik kimyaclarn, bunu temel dzenleme olarak dnmelerine ramen, hl kimyasal olarak nkleotid-ler arasndaki tm balarn ayn olduunu gsterebilmekten uzaktlar. Bununla birlikte, eer durum byle deilse, DNA molekllerinin Maurice Wilkins ve Rosalind Franklin'in zerinde alt dzenli kristal ktlelerini oluturmak iin nasl biraraya geldiini anlamayacaktk. Bu yzden, ngrdmz ynde ilerleme olanaksz hale gelmedike, e-ker-fosfat belkemiinin son derece dzenli olduunu kabul etmek ve belkemiini oluturan tm gruplarn benzer kimyasal evrelere sahip olduu bir boyutlu sarmal yap biimi aramak en doru yol olacakt. Hemen grdk ki DNA'nn zm, a sarmal-nnkinden daha karmakt, a sarmalnda tek bir 35 nkleotid 1951'de Alexander Todd aratrma grubunun ngrd DNA yapsnn ksa bir blm. Tm nkleotidler aras balarn, 5 numaral eker karbonunu bitiik nkleotid'in 3 numaral eker karbonuna birletiren ba gibi fosfodiester balar olduunu dnmlerdi. Organik kimyaclar olarak, atomlarn boyuttaki konumlar sorununu kristalograflara brakarak yalnzca atomlarn nasl balandklar ile ilgilenmekteydiler. polipeptid (amino asitlerden olumu kompleks) zinciri, ayn zincir zerindeki gruplar arasnda hidrojen balar ile birarada tutulan bir sarmal eklinde kvrlmaktadr. Bununla birlikte Maurice, Fran-cis'e DNA molekl apnn, tek bir polinkleotid (nkleotidlerden olumu kompleks) zincirinin apndan daha kaln olduunu sylemiti. Bu,

onun, DNA moleklnn birbiri etrafnda kvrlm birden fazla polinkleotid zincirinden oluan bileik bir molekl olduunu dnmesine yol amt. Eer bu doru ise, o zaman ciddi olarak model kurmadan nce, bu zincirlerin hidrojen balar ile mi, yoksa negatif ykl fosfat gruplarn kapsayan tuz balar ile mi birarada tutulduuna karar vermek gerekiyordu. Bir dier karklk da DNA'da drt tip nkleo-tid bulunmasndan kaynaklanmaktayd. Bu anlamda DNA dzenli bir molekl olmayp son derece dzensiz bir yapya sahipti. Bununla birlikte bu drt nkleotid birbirlerinden tamamen farkl deildi; nk her biri ayn eker ve fosfat unsurlarn iermekteydi. Farkllklar ya prin (adenin ve guanin) ya da pirimidin (sitozin ve timin) olan nitrojen bazlarndan kaynaklanmaktayd. Ancak, nkleotidler arasndaki balar yalnzca fosfat ve eker gruplaryla ilgili olduu iin, ayn tip kimyasal ban tm nkeotidleri balad yolundaki varsaymmz, bazlarn farkllndan etkilenmiyordu. Bu yzden modelleri ina ederken eker-fosfat belkemiinin son derece dzgn olduunu, fakat bazlarn zincir boyunca dzensiz olarak sralandklarn kabul edecektik. Eer baz sralar her zaman ayn olsayd tm DNA moleklleri benzer olacakt ve bir geni dierinden ayran deikenlik mevcut olmayacakt. Pauling, a sarmaln hemen hemen hi x-n kant olmadan elde etmesine ramen, bu kantn varln bilmekteydi ve belli bir dereceye kadar buI 37 prinler pirimidinler adenin sitozin guanin timin 1951'de izildikleri ekilleriyle drt DNA baznn kimyasal yaps. Elektronlar beli ve altl halkalar iinde dalm olduu iin her bazn 3.4 Angstrom kalnlnda dzlemsel bir ekli vardr. (Angstrom santimetrenin yz milyonda biri kadar bir uzunluk birimidir ev.) nu hesaba katmt. x-nnn salad veriler g-znnde bulundurularak, polipeptid zinciri iin akla gelebilecek pek ok boyutlu ekil hemen elendi. Kesin x-m verileri, a sarmalndan daha karmak yapdaki DNA molekl zerindeki almalarmz ok hzlandracakt. DNA'nm x-n resminin yle bir incelenmesi bile, bir dizi yanl balangc engelleyecekti. Neyse ki, daha o zamanda, yaymlanm literatrde bir tane yart-iyi saylabilecek fotoraf vard. Fotoraf, be yl nce ingiliz kristalograf W.T. Astbury tarafndan ekilmiti ve ie balarken kullanlabilirdi. Bununla birlikte Ma-urice'in ok daha iyi kristal DNA fotoraflar bizi alt ay ile bir yl aras bir almadan kurtarabilirdi. Resimlerin Maurice'e ait olmas gibi ackl bir durumla kar karyaydk ne yazk ki. Onunla konumaktan baka yaplabilecek hibir ey yoktu. Beklenenin tam tersine Francis, Ma-urice'i bir hafta sonu Cambridge'e gelmesi iin ikna etmekte hibir sorunla karlamad. Maurice'i yapnn bir sarmal olduu sonucuna ikna etmek de gerekmedi. Bunun en gze grnr tahmin olmas bir yana, Maurice kendisi de Cambridge'de daha nceki bir yaz toplantsnda zaten sarmallardan sz etmiti. Benim oraya ilk varmdan hemen hemen alt hafta nce gsterdii DNA x-n krlmas resimleri, meridyen zerinde belirgin bir yansma eksikliini aa vurmaktayd. Bu gzlem, Mau-rice'in alma arkada, teorisyen Alex Stokes'un belirttii gibi, yapnn bir sarmal olabileceini gsteriyordu. Sonuca gre Maurice, sarmal ina etmek iin polinkleotid zincirinin kullanldn dnmt. Bununla birlikte, Pauling'in model yapma oyunuyla yapnn abuk zmlenecei eklindeki inancmz, hi deilse x-n sonular elde edilmedike, gereki bulmuyordu. Konumamzn byk

39 blm Rosy Franklin zerinde younlat. Rosy, her zaman olduundan daha da fazla sorun yaratmaktayd. imdi de Maurice'nin kendisinin bile DNA'nn x-m fotoraflarn ekmemesi gerektiinde srar etmekteydi. Maurice Rosy ile hesapla-aym derken ok kt bir pazarlk yapmt. Orijinal almasnda kulland tm iyi kristal DNA'y Rosy'e devretmi ve kendi almalarn, daha sonradan kristallemediini grd dier DNA ile snrlandrmaya raz olmutu. Sorun, Rosy'nin Maurice'e son sonularn bile sylememesine kadar varmt. Maurice'in gelimelerin nerede olduunu anlamas iin daha hafta, yani Kasm ortalarna kadar beklemesi gerekecekti. O tarihte Rosy son alt aylk almalarn anlatan bir seminer verecekti. Maurice Rosy'nin seminerine benim de gelebileceimi syleyince ok sevindim. En sonunda biraz kristalografi renmek iin gerek bir itici neden ortaya kmt: Rosy'nin anlatacaklarn anlayabilmek istiyordum. 40 8. Sonraki bir hafta iinde Francis, hi beklenmedik bir sebepten, DNA'ya ilgisini geici olarak kaybetti. Bir alma arkadan, kendi fikirlerini g-zard etmekle sulamaya karar vermi ve ilgisini bu ynde toplamt. Sulad kii de kendi profesrnden bakas deildi. Ben geleli daha bir ay olmamt. Bir cumartesi sabah olay patlak verdi. Bir nceki gn Max Perutz, Francis'e, Sir Lawrence ile birlikte yazdklar hemoglobin moleklnn ekliyle ilgili yeni bir makele vermiti. Francis yazy okuyunca ok hiddetlendi; nk yazda tartlan konunun, ksmen kendisinin neredeyse dokuz ay nce ne srd teorik bir fikre dayandn grmt. Daha kts, Francis bunu laboratuvar-daki herkese heyecanla anlattn hatrlyordu. Ama makalede kendi katks belirtilmemiti. nce laboratuvara dalp Max'a ve John Kendrew'a bu rezaleti anlatt; sonra da frlayp Bragg'n ofisine yneldi; kendisinden zr dilenmesini, o olmad, en azndan bir aklama yaplmasn isteyecekti. Ancak o srada Bragg evinde olduu iin ertesi sabaha kadar beklemek zorunda kald. Ne yazk ki bu gecikme de karlamann baarsn pek arttrmad. Sir Lawrence, Francis'in abalarndan daha nceden haberli olduunu kesinlikle yalanlad ve baka bir bilim adamnn fikirlerini el altndan kulland ima edildii iin kendisini byk hakarete uram sayd. te yandan Francis de, zamannda o kadar tekrarlam olduu grn Bragg gibi bir 41 adamn anlamam olabileceine, bu denli ahmaka bir pozisyona deceine inanamyordu ve Bragg'a bunu hemen hemen bylece syledi. Daha fazla konumak imkansz hale gelmiti. On dakikadan ksa bir sre iinde Francis profesrn ofisinden kmt. Bragg iin bu karlama Crick ile ilikilerinin sona ermesiydi. Daha birka hafta nce bir baka konumalarndan da Francis'e bozulmutu. Bir akam Bragg'n aklna, daha sonra Perutz ile yazdklar makaleye de katacaklar iyi bir fikir gelmi, ertesi gn bunu anlatmak iin byk bir heyecanla laboratuvara girmiti. Fikrini Perutz ve Kendrew'a aklarken Crick de gruba katlmt. Francis bu gr derhal kabul etmemi, stelik Bragg'n doru syleyip sylemediini aratracan syleyerek onu iyice sinirlendirmiti. Bragg'n tepesi atnca tansiyonu da km ve muhtemelen problem ocuun son garipliklerini karsna anlatmak zere ekip evine gitmiti. Bu son tartma Francis iin de bir talihsizlik olmutu ve laboratuvara indiinde tedirginlii belli oluyordu. Bragg onu odasndan kovarken kzgnlkla, doktora almas sona erdikten sonra kendisine laboratuvarda yer vermeye devam edip etmeyeceini ciddi biimde gzden geireceini sylemiti. Francis yeni bir i bulmak zorunda kalacan dnerek baya zlyordu. le yemei iin Francis'in her zaman gittii Eagle adl pub'a gittik. Yemekte Francis

durgundu; konumasn sk sk aralayan o mehur kahkahalar da duyulmuyordu. Kaygs bouna deildi. Zeki olduunu, yeni fikirler retebileceini bilmesine ramen henz hibir kesin entellektel baar gsterememiti ve hl doktorasn almamt. Kat bir orta snf aileden gelmekteydi. Okula Mili Hill'de gitmiti. Daha sonra Londra'da University College'da fizik oku42 mutu. Sava patlak verdiinde lisansst almalarna balam bulunuyordu. Dier ngiliz bilim adamlarnn hemen hemen tm gibi sava abasna katlm, Deniz Kuvvetleri'nin bilimsel aratrma rgtnde grev alm, burada byk bir enerji ile almt. Etrafndaki birok insan, durmakszn konumasna sinirleniyordu; ama ortada kazanlmas gereken bir sava vard ve Francis de son derece akllca yaplm manyetik maynlar retmekte olduka ustayd. Sava sona erdiinde baz arkadalar artk onun ortalkta dolamasnn hibir anlam olmadn dndler. Bu sralarda kendisine, geleceinin devletin bilimsel aratrma kurulularnda olmad telkin ediliyordu. stelik Francis, fizikte kalmak iin tm isteini yitirmi, bunun yerine biyolojiyi denemeye karar vermiti. Fizyolog A.V. Hill'in yardmyla 1947 sonbaharnda Cambridge'e gelmek iin bir burs elde etmiti. Balangta Strangeways Laboratuvarmda gerek biyoloji yapm, ancak bu ona pek basit ve sradan gelmiti. ki yl sonra Cavendish'e, Perutz ve Kendrew'un yanna geti. Burada tekrar bilime kar iinde heyecan uyand ve sonunda doktora yapmaya karar verdi. Bylelikle Max'in yannda aratrma rencisi olarak Caius College'a kaydoldu. Doktora almas bir bakma tez aratrmasnn tekdzelii ile yetinemeyen hzl zihnine skntl bir ykt. te yandan doktora rencisi olarak kaytl olmas, bu kriz annda nceden grlemeyen bir avantaj olarak ortaya kmt: doktorasn almadan laboratuvardan atlmas pek mmkn deildi. Max ve John hemen Francis'in imdadna yetitiler ve Profesrle arasn buldular. John, Francis'in daha nceden sz konusu fikri anlatan bir metin yazm olduunu dorulad, Bragg da ayn fikri bamsz olarak ikisinin de dnm olduunu ka43 bul etti. Bragg bu arada yatm, Crick'in gitmesi sorunu da yava yava rafa kalkmt. Bragg'a onun kalmasn kabul ettirmek kolay olmamt. Bir gn, umutsuz bir annda Crick'in ban arttn aka sylemiti. Ayrca Crick'in gerekli olduu konusunda hi de ikna olmu deildi: Crick, unun urasnda otuzbe yldan beri durmakszn konuan bir adamd ve ortaya gerekten deerli hemen hemen hibir ey koymamt. 44 9. Ksa bir sre sonra, teorik alma iin yeni bir frsat Francis'i normal haline dndrd. Bragg ile aralarndaki fiyaskodan birka gn sonra kristalog-raf V. Vand, Max'a, x-mlarnn sarmal eklindeki molekller tarafndan krlmasna ilikin bir teoriyi ieren mektubunu gnderdi. Sarmallar o zaman, byk lde Pauling'in a sarmalna bal olarak, laboratuvarda ilgi merkeziydi. Bununla birlikte, hem a sarmalnn daha ince ayrntlarn dorulamak hem de yeni modelleri deneyebilmek iin genel bir teori hl mevcut deildi. Vand'n umduu, teorisinin bu boluu doldurmasyd. Francis, Vand'n almalarnda derhal bir hata buldu; doru teoriyi arama isteiyle son derece heyecanlanarak, o zamanlar Cavendish'te kristalog-rafi konusunda alan, ufak tefek, sessiz sko Bili Cochran ile konumak zere st kata frlad. Bili, Cambridge'de xn konusunda alan genlerin en aklls idi. Byk biyolojik makromolekller konusundaki almaya katlmamasna ramen, Francis'in teori alanndaki rizikolu servenlerini tartabilecek en dirayetli hakem o idi. Bili, Francis'e bir fikrinin sama olduunu veya onu hibir yere gtrmeyeceini sylediinde, Francis mesleki

kskanln sz konusu olmadn bilirdi. Hem bu kez Bili, kendisi de Vand'n makalesinde hatalar bulmu ve doru cevabn ne olduunu dnmeye balam olduundan, Francis'i kukuyla karlamad. Aylarca hem Max hem de Bragg, sarmall teori zerinde almas iin peinde komular, ama 45 onu harekete geirememilerdi. imdi, Francis'in de ek basklaryla, denklemlerin nasl kurulabileceini ciddi ciddi dnmeye balamt. Sabahn geri kalan ksmnda Francis sessizce matematik denklemlerine gmlmt. le yemeinde Eagle'da kt bir ba arsna tutuldu ve la-boratuvara dnecei yerde evine gitti. Ancak hibir ey yapmakszn sobann nnde oturmak cann skt iin yeniden denklemlerine dald. Ksa bir sre sonra cevab elde ettiini keyifle grd. Ne var ki almasn brakt, nk kars Odile ile birlikte Cambridge'in tannm arap tccarlarndan Matthew'a, bir arap tatma toplantsna davet edilmiti. Birka gndr bu daveti dnerek keyifleniyordu. Byle bir davet almak, Cambridge'in daha neeli ve elenceli kesimi tarafndan kabul edilmek demekti. Artk bir sre, kaln kafal ve kibirli hocann kendisini kmsemesini umursamayacakt. Francis'le Odile o zamanlar, Bridge Street'te, St. John's College'n hemen karsnda, 'Green Door' adl birka yzyllk eski bir evin st katndaki kk bir dairede oturuyorlard. Dairenin bir oturma, bir de yatak odas olmak zere, iki odas vard. Evin dier blmeleri, rnein iindeki en byk ve en dikkate deer nesnenin banyo kveti olduu mutfak, o kadar kkt ki, neredeyse yok sayabilirdiniz. Ufaklna ramen ekici bir evdi buras; Odile'in dekoratif zevki evin sevimliliini artryor; eve neeli, hatta akac bir hava veriyordu. Birka yz metre uzakta, Jesus Green'deki Victoria stili odamdaki ilk gnlerimde, tamamen eksik olan ingiliz entellektel hayatnn canlln ilk kez burada hissettim. yldan beri evliydiler. Francis'in ilk evlilii fazla srmemiti. Michael adndaki oluna Francis'in annesi ve teyzesi bakmaktayd. Kendisinden be ya kk olan Odile'le karlaana kadar yalnz yaamt. Odile'in Cambridge'e gelii, Fran46 cis'in orta snfa ve bu snfn pek bayld; ancak sohbete fazla olanak vermeyen yelken, tenis vs. gibi allm elencelere kar isyann iyice hzlandrmt. Politika ve din ile de ilgileri yoktu. Din, Francis'e gre gemi kuaklara ait bir hata idi; gnmzde de srdrlmesi gereksizdi. Ancak politik sorunlar karsnda tamamen kaytsz olduklarndan o kadar emin deilim. lgisizliklerinin nedeni, belki de artk karanln unutmak istedikleri savat. Her ne ise, kahvalt masalarnda Times bulunmazd; moda dergisi Vogue ile daha ok ilgilenirlerdi. Abone olduklar ve Francis'in hakknda uzun uzadya konuabilecei tek dergi buydu. O srada Green Door'a sk sk yemee gidiyordum. Ben, lser olacam dndren sefil ngiliz yemeklerinden kurtulma frsatn deerlendirirken Francis de konumamza devam ettiimiz iin sevinirdi. Odile, Fransz annesinden, ngilizlerin son derece tatsz yemeklerini ve zevksiz yaama biimlerini kmsemeyi renmiti. Kolej'deki retim yesi arkadalar, karlarnn tatsz etler, halanm patates, renksiz sebzeler ve hep ayn tatllardan ibaret yemeklerinden kukusuz daha iyi olan High Table yemekleri iin, koleje giderlerdi. Odi-le'in yemeklerini yiyen Francis'inse onlar kskanmas iin bir neden yoktu. Yemek genellikle neeli geerdi; zellikle de arap, konumay Cambrid-ge'in gzellerine ynlendirince. Francis gen kadnlara olan ilgisini hi kstla-mazd. Biraz canllk tayorlarsa; dedikodu ve elenceye yol aacak biimde farklysalar onlar ilgiyle izlerdi. Genliinde evresinde tand kadn azd ve kadnlarn hayata kattklar prlty ancak yeni yeni anlyordu. Odile de hereyin pekala yrdn grerek onun bu huyuna pek aldrmyordu. Hatta belki de bu onu Northampton'daki kapal

yetime tarznn brakt skntlardan kurtaracakt. Odile'in mensubu olduu ve sk sk davet edildikle47 ri sanatsever evre hakknda ayrntl olarak konuurlard. Her ilgin olay konumalarmza konu olur, Francis zaman zaman kendi yapt gaflar anlatmaktan da bir o kadar zevk alrd. Bunlardan biri de, bir partiye krmz sakalyla kendisini G.B. Shaw'un genliine benzeterek gitmesiydi: salona girer girmez yaptnn byk bir hata olduunu anlamt. Kendilerini pmek iin yaklat gen kadnlarn hibirisi slak ve dzensiz sakalyla gdklanmaktan holanmamt. Ancak o akamki arap tatma partisinde hi gen kadn yoktu. Dier konuklar kendisine ve Odi-le'e hep skc gelen kolej hocalaryd. Bu adamlar kendilerini pek derinden zen tatsz ynetim sorunlarn konumaktan bkp usanmyorlard. Bu yzden eve erken dndler. nceden beklemedii derecede ayk olan Francis problemin cevab hakknda dnmeye devam etti. Ertesi sabah laboratuvara gittiinde Max ve John'a baarsn anlatt. Birka dakika sonra Bili Cochran alma odasna geldiinde Francis hikayesine yeni batan balad. Ancak argmann tam olarak ortaya koyamadan, Bili kendisinin de baarya ulatn syledi. Aceleyle matematiksel yntemlerini karlkl gzden geirdiler. Bili, Francis'in daha zahmetli yaklam ile kyaslandnda daha ince bir tretme kullanmt; bununla birlikte, nee iinde, ayn sonuca ulam olduklarn grdler. Daha sonra Max'in x-n diyagramlarnn yardmyla a sarmaln incelediler. Bunlar o kadar iyi uyumaktayd ki hem Linus'un modeli hem de kendi teorileri kesinlikle doru olmalyd. Birka gn iinde gsterili bir yaz hazrlanm ve sevinle Nature'a gnderilmiti. Ayn zamanda bir kopya da, deerlendirmesi in Pauling'e gnderilmiti. Bu olay, yani ilk kuku duyulamayacak baars, Francis iin byk bir zafer olmutu. Bu kez kadnlarn yokluu ona ans getirmiti. 48 10. Kasm ortalarnda, Rosy'nin DNA konusunda konuaca tarih gelip attnda, derslerini izleyebilmek iin yeterli kristalografik bilgiye sahip olmutum. En nemlisi, dikkatimi ne zerine younlatracam biliyordum. Alt hafta boyunca Fran-cis'i dinlemi ve sorunun znn, Rosy'nin yeni x-n resimlerinin DNA'mn sarmal yapsn destekleyip desteklemeyecei olduunu kavramtm. Konuyla gerekten ilgili deneysel ayrntlar, molek-ler modeller ina etmekte kullanlabilecek ipula-ryd. Ne var ki, Rosy'i birka dakika dinlemek onun kararl zihninin farkl bir yolda altn anlamama yetti. Rosy, yaklak onbe kiilik bir dinleyici grubuna hitap etti. Hzl ve sinirli slubu, oturduumuz gsterisiz ve eski konferans salonuna uygun dyordu. Szlerinde en ufak bir scaklk, ciddi olmayan tek kelime yoktu. Btn bunlara ramen, onu ekici olmaktan da tamamen uzak bulmadm. Zaman zaman gzlklerini karsa, salarna yeni bir model verse acaba nasl olur diye dnyordum. Ancak tm bunlar bir yana, o zaman esas ilgim, kristallerin x-n krlmas biimlerini nasl betimleyeceine ilikindi. Yllardr srmekte olan dikkatli, duygusallktan yoksun kristalografi almalar, Rosy'de izlerini brakmt. Sk bir Cambridge eitiminin avantajn' bo yere harcayacak kadar aptal biri deildi. DNA yapsn ina etmenin tek yolunun, saf kristalogra49 fik yaklamlar olaca kendisi iin kesindi. Modeller ina etmek ona ekici gelmiyordu. Bu yzden, Pauling'in a sarmal zaferinden hi sz etmedi. Biyolojik yaplar zmlemede teneke oyuncaklara benzeyen modeller kullanmak ancak son are olabilirdi. Rosy, kukusuz, Linus'un baarsndan haberdard. Ne var ki onun yntemlerini taklit etmek iin bir neden gremiyordu. Tek bana Linus'un gemiteki

zaferlerinin boyutu bile daha farkl hareket etmek iin yeterdi; yalnzca o apta bir deha on yandaki bir ocuk gibi oyun oynayabilir ve doru cevab bu ekilde elde edebilirdi. Rosy konumasna henz balang niteliinde bir rapor olarak bakyordu. Bu rapor DNA hakknda hibir temel eyi snamyordu. Kesin deliller ancak kristalografik analizlerin daha ayrntl bir aamada srdrlmesini salayacak ileriki veriler toplandnda ortaya kacakt. Rosy pek iyimser grnmyordu. Konumaya laboratuvardan katlan grup da ayn duygular paylayordu. Baka hi kimse yapnn zlmesine yardmc olacak mole-kler modeller kullanmn gndeme getirmedi. Yalnz Maurice teknik dzeyde pek ok soru sordu. Bundan sonra tartma arabuk son buldu. Dinleyicilerin yzlerinde, ya artk ekleyecek eyleri olmad ifadesi ya da birey sylemek isteseler bile daha nce de sylemi olduklarn tekrarlamann kt olaca kukusu vard. Belki de romantik denecek kadar iyimser baz eyler sylemekte, hatta modellerden sz etmekte gsterdikleri isteksizlik, Rosy'den azar iitme korkusuna balyd. Kukusuz, bir kadndan, eitim grmediiniz alanda fikir ne srmekten kanmanz gerektii gibi laflar iitip ar, sisli bir Kasm gecesi kt bir havada dar kmak pek ho olmazd. Okul ann tatsz anlarn canlandrmak olurdu bu. 50 Rosy ile ksa ve gergin bir konuma yaptk. Sonralar bu gerginliin Rosy'nin tipik tavr olduunu grdm. Konumadan sonra Maurice ile Strand'den aa inerek Soho'da Choy's Restau-rant'a gittik. Maurice alacak kadar neeliydi. Rosy'nin King's'e gelmesinden beri yaplan pek ok zenli kristalografik analize ramen ok az ilerleme kaydedildiini dikkatle ve ayrntlar ile ortaya koydu. Rosy'nin xm fotoraflarnn, Mauri-ce'inkinden daha mkemmel olmalarna ramen Rosy, Maurice'in sylemi olduundan daha olumlu bir ey syleyemiyordu. Evet, DNA rneklerindeki su miktarn daha ayrntl olarak lmt. Fakat burada bile Maurice'in, Rosy'in yorumlar konusunda kukular vard. Maurice'in varlmla rahatlam grnmesi beni artt. Napoli'de ilk karlamamzdaki soukluk ortadan kalkmt. Bir fajc biyolog olarak benim, yaptklarn nemli bulmam kendisine gven veriyordu. Kendi meslektalarnn destei onu tatmin etmiyordu. Biyolojiye geme kararnda hakl olduunu syleyen fizikilere bile gvenemiyordu. stelik bunlar hi biyoloji de bilmiyorlard. Bu yzden bunlarn kibarlk olsun diye sylendiini, hatta sava sonrasnda fizikteki rekabetten ekildii iin kendisine burun kvrdklarn dnyordu. Maurice'in, baz biyokimyaclardan aktif ve son derece gerekli destek ald kesindi. Aksi takdirde bu oyuna hibir zaman katlamazd. Bu yardmlarn ou kendisine yksek dzeyde artlm DNA salamada hayati nem tayordu. Kristalografyi, biyokimyaclarm byclerinkini andrr teknikleri olmakszn renmek zaten olduka gt. te yandan biyokimyaclarm ou, bomba projesinde birlikte alt kiilere benzeyen keskin grl tipler deildi. Hatta bazen DNA'nn neminden bile habersiz grnyorlard. 51 Yine de biyologlarn pek oundan daha fazla ey bilmekteydiler. Her yerde olmasa da ingiltere'de botanikilerin ve zoologlarn kafalar epeyi karkt. niversitede krslere sahip olmak bile pek ouna saf bilim yapma evki vermiyordu. Bazlar hayatn zn ya da bir bilimsel olgunun doruluunu nasl anlarz gibilerinden gereksiz polemiklerle gerekten bouna aba harcyorlard. En kts; hi genetik renmeden biyolojiden mezun olmak mmknd. te yandan, bu genetikilerin kendilerinden de entellektel destek gelmiyordu. Genler hakkndaki konumalarn duyunca, bunlarn ne olduunu anlamak iin abaya dtklerini sanrdnz; ama genlerin DNA dan olutuunu gz nnde tutmazlard. Bu olguyu kimyaclara brakyorlard. ounun tek istei rencilerini kromozom davranlarnn yorumlanamayan ayrntlarna yneltmekti. Bir de, deien ada deerler karsnda genetikilerin rol gibi "yksek" konularda radyo konumalar yapp

kafa kartran speklasyonlar yrtmeye dkndler. Faj grubunun DNA'y ele aldn duyunca Maurice ciddi biimdi umutland. Maurice bylelikle yeni bir dnemin balayacan ve her seminer verdiinde kendi laboratuvarnn DNA hakknda neden bu kadar grlt kopartp sorunu byttn aklamak zorunda kalmayacan dnyordu. Yemeimiz bittiinde, atlm yapmak ister bir duruma gelmi olduu ak seik belliydi. Ne var ki sz birdenbire Rosy'den ald. O zaman Maurice'in laboratuvarnn almalarn gerekten seferber etme olasl da sner gibi oldu. Hesabmz deyerek ktk. 52 11. Ertesi gn Francis ile Paddington istasyonunda bulutuk. Hafta sonunu geirmek iin Oxford'a gidiyorduk. Francis ingiliz kristaloglaflarnm en yeteneklisi olan Dorothy Hodgkin ile konumak istiyordu. Bana da Oxford'u ilk kez gryor olmak fikri ok cazip gelmiti, istasyonda Francis tam formundayd. Bu gezi ona Bili Cochran ile birlikte sarmal krlma teorisinde elde ettii baary Do-rothy'e anlatma frsatn verecekti. Konu nazik bir konu olduu iin karlkl olarak konuulmas gerekiyordu -Dorothy gibi bu teorinin gcn derhal anlayabilecek kapasitede insanlar pek azd. Trene biner binmez Francis, Rosy'nin konumas hakknda sorular sormaya balad. Verdiim cevaplar ounlukla belirsiz cevaplard. Francis benim hep belleimi kullanp hibir eyi yazmamamdan aka rahatsz olmutu. Eer konu ilgimi ekiyorsa genellikle gerekli olan eyleri hatrlayabiliyordum. Ne var ki bu kez bir glk vard. Krista-lografik terimleri yeterince bilmiyordum. En kts de, Rosy'nin llerini dayandrd DNA rneklerindeki su miktarn tam olarak hatrlayama-mamd. Francis'e doru sayy deil, bunun on katn yahut onda birini bile sylemem pekala mmknd. Rosy'i dinlemeye yanl insan gnderilmiti. Eer Francis gnderilseydi bu belirsizlik olmazd. Bu, konuya ar duyarl olmann bir cezasyd. nk Francis daha Rosy'nin kelimeleri azndan 53 kmadan, sonular zerinde kafa yorup mrldanmaya balayacakt. Bu da itiraf etmek gerekir ki Maurice'i sinirlendirecekti. Bir anlamda, gerekleri ayn anda renmeleri byk hakszlkt. Kukusuz Maurice sorunu ciddiyetle ele almak iin bir ansa sahip olmalyd. te yandan, doru cevabn molekler modellerle oynanarak ortaya kacann hibir kant yoktu. nceki akamki konumamz pek byle bir sonuca iaret etmiyordu. Tabii baz eyleri sylemeyip saklamas olasl da vard. Ancak bu uzak bir olaslkt. nk Maurice yle bir insan deildi. Francis'in o anda yapabilecei tek ey su deerini ele almakt; nk, iin dnlmesi en kolay yn buydu. Ksa sre sonra anlaml baz eyler ortaya kt. Francis okumakta olduu bir msveddenin arkasna bir eyler iziktiriyordu. O zaman Francis'in ne yapmakta olduunu anlayamadmdan, vakit geirmek iin tekrar Times'a dndm. Ne var ki birka dakika iinde Francis d dnya ile ilgimi kesmemi salad. Formal zmlerin pek azmin Cochran-Crick teorisiyle ve Rosy'nin deneysel verileriyle uyutuunu ne sryordu. Hemen bana ekiller izmeye ve sorunun ne kadar basit olduunu anlatmaya balad. Matematik hesaplar gzard etsem de sorunun zn izlemek g deildi. DNA moleklnde polinkleotid balarnn says hakknda karar vermek gerekiyordu. X-m verileri grnrde iki, veya drt iplikle uyuuyordu. Tm sorun DNA ipliklerinin merkezi eksen etrafnda dndkleri a ve yar-apt. Bir buuk saatlik tren yolculuu sona erdiinde Francis, ksa zamanda sonucu elde etmemek iin hibir neden grmyordu. Doru cevab elde ettiimize inanmak iin belki de, molekler modellerle sk bir ekilde bir hafta uramamz gerekli olacakt. Ancak o zaman btn dnya biyolojik mole54

kllerin yaps konusunda doru bak asna sahip tek insann Pauling olmadn anlayabilirdi. Linus'un a sarmaln ele geirmesi en ok Cambridge grubu iin utandrcyd. Bu zaferden yaklak bir yl nce Bragg, Kendrew ve Perutz polipeptid zincirinin meydana geliine ilikin sistematik bir makale yaymlamlard. Ne var ki bu, hedefe ulapirimidin fosfat eker (deoksiriboz) prn eker fosfat iskeletinin kovalent balarn gsteren daha ayrntl bir ekil. 55 amayan bir hamleydi. Aslnda Bragg hl bu fiyaskonun skntsn duyuyordu. Bu, gururunu fena halde yaralamaktayd. Pauling ile daha nce de kar karya geldikleri olmutu. Bu karlamalar yirmibe yllk bir gemie dayanyordu. ou kez Linus doru sonuca daha erken ulamt. Francis bile bu olaydan biraz utanmt. Bragg bir polipeptid zincirinin nasl kvrld sorusuna ilgi duyduu sralar Francis, Cavendish'te bulunmaktayd. stelik onun katld bir tartmada peptid zincirinin eklinde byk bir gaf yaplmt. Madem deneysel gzlemlerin anlamlarn deerlendirmede onca titizdi, herkesin yanllarn bulup karacak zaman ite o zamand. Ama hayr; die dokunur hibir ey sylememiti Francis. Bu, Fran-cis'in normal olarak arkadalarn eletirmekten kandndan deildi. nk dier baz olaylarda, fazlas ile samimi davranarak, Perutz ve Bragg'n hemoglobin sonularn abartarak ilan ettiklerini sylemiti. Kukusuz, Sir Lawrence'm Francis'e kar bu son patlamas bunlardan da kaynaklanyordu. Bragg'n grnce Crick'in tek yapt, gerekli gereksiz tekneyi sallamakt. Bununla birlikte gemi hatalarla zaman kaybetmenin sras deildi. Sabah ilerledike, DNA yaplarnn olas tiplerini konumaya daldk. Kimin yannda olursak olalm, Francis son birka saatteki ilerlemeyi gzden geiriyordu. Bylelikle dinleyicimize de eker-fosfat iskeletinin molekln merkezinde bulunduu modellerde sonunda nasl karar kldmz anlatyordu. Maurice ve Rosy'nin gzledii kristal krlma biimlerini vermeye yeterli dzgn bir yap elde etmek ancak bu yolla mmkn olacakt. Evet, daha molekln d yzndeki dzensiz bazlar sras ile baetmek zorundaydk. Ancak bu glk doru i dzenleme kurulduunda, ortadan kalkabilirdi. 56 Bir sorun daha vard: DNA belkemiindeki fosfat gruplarnn eksi ykn dengeleyen ne idi? Benim gibi Francis de boyutlu inorganik iyonlarn nasl dzenlendii konusunda hemen hemen hibir ey bilmiyordu. Skc bir durumla kar karya idik. yonlarn yapsal kimyas alannda dnyaca tannan otorite bizzat Linus Pauling'in kendisiydi. Sorunun z, inorganik iyonlarn ve fosfat gruplarnn son derece akllca bir dzenlemesini karabilmekteydi. Bu bakmdan dezavantajl olduumuz akt. lene doru Pauling'in klasik kitab, Kimyasal Ban Yaps'n bulmamz zorunlu olmutu. High Street yaknlarnda yemek yiyorduk. Kahve ile falan vakit geirmeden kitaplara dalmaya baladk. Nihayet Blackwells'de aradmz bulduk. l-gili blmleri hzla okuduk. Kitapta, uratmz inorganik iyonlarn kesin byklklerinin doru deerleri yazlyd; fakat sorunun g yann zmemize yardm edecek birey bulamadk. Dorothy'nin niversite mzesindeki laboratuva-rma ulatmzda bu lgn aama neredeyse atlatlmt. Francis, DNA konusundaki ilerlememize birka dakika ayrarak, dorudan sarmal teorisine dald. Konumann byk blm Dorothy'nin son inslin almalarnda younlat. Karanlk bastrmaktayd ve Dorothy'nin daha fazla zamann almann anlam yoktu. Daha sonra Avrion Mitchison ve Leslie Orgel ile ay ieceimiz Magdalen'e getik. O zamanlar her ikisi de bu kolejde retim yesiydi. Keklerimizi yerken Francis sama sapan

konumalara girmeye hazrd bile. Ben ise gnn birinde bir Magdelen hocas gibi yaamann ne mkemmel bir i olacan dnyordum. Ne var ki, akam yemei ve arap, konumay yeniden yaklaan DNA zaferimize yneltti. Yemekte Francis'in yakn arkada mantk George Krei-sel de bize katld. Kaba saba grn ve konu57 ma tarz kafamdaki ingiliz filozofu kalbna hi uymuyordu. Francis onun geliini coku ile karlad. Att kahkahalar ve Kreisel'in Avusturya aksan, High Street'teki bu lokantann k havasn bastryordu. Kreisel bir sre blnm Avrupa'nn bir yanndan br yanna para aktararak ne byk servetler edinilebileceini anlatt. Derken Avrion Mitchison tekrar bize katld ve konuma ksa bir zaman iin yeniden aydn orta snfn hergnk sohbet konularna dnd. Ne var ki, bu beylik konular Kreisel'e gre deildi. Avrion'la ikimiz izin alp ktk; ortaadan kalma sokaklardan benim kaldm yere doru yrdk. Tatl bir sarholuk iindeydim; DNA'y bir zersek neler yapabileceimizi uzun uzadya anlatp durdum. 58 12. Pazartesi sabah John ve Elizabeth Kendrew'a, DNA konusunda ne varsa anlattm. Elizabeth baarnn hemen hemen avucumuzun iinde olduunu dnerek neelenmi grnd. John ise haberleri daha soukkanllkla ele ald. Ksa bir sre sonra Francis'in gene bir esin dnemi yaad; benimse, ortaya koyacak coku ve heyecandan daha somut bir eyim olmad anlald. O zaman John yeni Tory hkmetinin ilk gnlerini anlatan Times satrlar arasna gmld. Az sonra da, Peter-house'daki odasna gitti. Beni ve Elizabeth'i de beklenmedik ansmn sonulan zerinde dnmeye brakt. Orada fazla kalmadm. Laboratuvara ne kadar erken gidersem, molekler modelleri dikkatle inceleyerek, mmkn cevaplardan en uygununun hangisi olduunu bulmamz o kadar abuklaacakt. Bununla birlikte, hem Francis hem de ben, Ca-vendish'teki modellerin tam olarak iimizi grmeyeceini biliyorduk. Bunlar boyutlu polipeptid zinciri almalan iin onsekiz ay nce John tarafndan yaplmt. Yalnzca DNA'da bulunan atom gruplan iin elde doru lekli model paralan yoktu. Ne fosfor atomlan ne de prin ve pirimidin baz-lan vard. Bunlan temsil edecek bireyler yapver-mek gerekiyordu; nk, Max'm yeni paralar smarlamas halinde bunlar belki ancak bir haftada gelecekti; oysa cevap bir iki gn iinde ortaya kabilirdi. Bu yzden laboratuvara girer girmez kar59 bon atomu modelimize bakr tel paralan eklemeye ve bunlardan daha byk olan fosfor atomlan modelleri yapmaya baladm. Asl glk inorganik iyonlan temsil edecek paralann retilmesinde ortaya kt. Dier para-lann aksine bunlar hibir basit kurala uymuyorlard. Kimyasal balann oluturacaktan alar iin bir kural yoktu. Doru modeller yapmadan nce doru DNA yapsn bilmek zorundaydk. Yine de iimde bir umut vard. Bu da, Francis'in pf noktasna yaklam olduu ve laboratuvara girer girBir nkleotid emas. Baz dzleminin, eker atomlarnn zerinde bulunduu dzleme hemen hemen dik olduu grlyor. Bu nemli olgu 1949'da, o sralar Londra'da J.D. Bernal'n Birkbeck Koleji laboratuvarnda almakta olan S.Furberg tarafndan ortaya konmutur. Furberg daha sonra DNA iin baz deneme modelleri yapmtr. Ancak King's College'deki deneylerin ayrntlarn bilmedii iin yalnzca tek kolu olan yaplar kurmutur. Bu yzden yapya ilikin grleri Cavendish 'te hibir zaman ciddi olarak ele alnmamtr. 60 61 mez baklay azndan karaca idi. Son grmemizden bu yana onsekiz saat gemiti. Green Do-or'a dndkten sonra pazar gazetelerinin akln el-mi olacan da sanyordum. Francis saat onda geldiyse de ne yazk ki doru cevab beraberinde getirmedi. Pazar gn, akam yemeinden sonra, iinde bulunduumuz

kmaz gzden geirmi fakat kestirme bir cevap bulama-'* | i mt. Sonra sorunu bir kenara brakp, yeni bir roman abucak gzden geirmiti. Kitap Cambridge hocalarnn dtkleri cinsel yanllklara ilikindi. En kt yazlm sayfalarnda bile "acaba bir tandn hayatndan sz ediyor mu?" sorusu ilgi uyandryordu. Sabah kahvemizi ierken Francis sonucu belirleyecek deneysel verilerin belki de zaten elde edilmi olabileceini syledi. Tamamen farkl olgularla oyuna birka kez balarsak, belki her seferinde sonucun ayn olduunu grecek, doru cevaba byle ulaacaktk. Belki de, "bir polinkleotid zinciri en gzel nasl kvrlr" diye dnrsek cevap avucu-muza dverecekti. Francis x-n emasnn anlam zerinde dnrken ben de eldeki atomik modelleri birletirip her biri birka nkleotid uzunlukta kk zincirler yapmaya baladm. Gerek DNA zincirleri ok uzun olsalar da imdiden byle iri csseli molekller kurmann anlam yoktu. Eer Mg++ iyonlarnn bileik bir sarmaln ortasndaki eksi ykl fosfat gruplarn balamak iin nasl kullanlacan gsteren ema. yap sarmalsa, birka nkleotidin konumlarn seince, dier unsurlarn yerleri de otomatik olarak belirlenecekti. Bu i saat bire kadar srd. Saat birde Francis ve ben her zamanki gibi Herbert Gutfreund ile le yemeimizi yemek zere Eagle'a gittik. O sralarda John genellikle Peterhouse'a, Max ise bisikletle evine giderdi. Zaman zaman John'un rencisi Hugh Huxley de bize katlrd; ancak, son zamanlarda Francis'in merakl saldrlarna dayanamaz olmutu. nk benim Cambridge'e geliimin hemen ncesinde, Hugh'un, kaslarn nasl kasld sorununu ele almas, Francis'in dikkatini umulmadk bir frsata ekmiti. Francis'e gre yirmi yldan beri kas fizyologlar elde ettikleri verileri kendi iinde tutarl bir grnme balamadan almaktaydlar. Bu, Francis'in harekete gemesi iin mkemmel bir durumdu. Hugh ortadaki hazmedilmemi verileri zaten bir elemeden geirmiti; Francis'in ilgili deneyleri aramasna gerek kalmayacakt. Yemekten yemee veriler birletirip bir iki gn srecek teoriler oluturuluyordu. Bu, Francis'in, deneysel hata olabilecei dncesiyle dikkate almak istemedii bir sonucun salam olduuna Hugh'un kendisini ikna etmesine kadar sryordu. Artk Hugh'un x-n kamerasnn yapm tamamlanmt. Yaknda tartmal noktalan da zmleyecek deneysel kantlar elde edeceini umuyorlard. imdi bu aamada Francis, Hugh'un ne bulacan nceden tahmin ediverirse iin tad sanki biraz kaacakt. Fakat o gn Hugh'un yeni bir zihinsel istiladan korkmasna gerek yoktu. Eagle'a girdiimizde Francis iranl iktisat Ephraim Eshag ile herza-manki grltl selamlamasn bile yapmad. Ciddi bireylerin olduu, yznden aka anlalmaktayd. Yemekten hemen sonra model inasna ba62 lanacakt. Sreci verimli klmak iin daha somut planlar formle edilmeliydi. Tatlmz yerken, ikili, l ve drtl zincirler zerinde tarttk. Tek sarmallar, elimizdeki kantlarla badamad iin hemen konu d braktk. Zincirleri birarada tutan glere gelince, tuz kprleri en akla yakn tahmin olarak grnyordu. Bu tuz kprlerinde Mg++ gibi ift deerli katyonlar iki veya daha fazla fosfat gurubunu birletirmekteydi, itiraf etmek gerekir ki Rosy'nin rneklerinin ift deerli iyon ierdiinin hi bir kant yoktu. Bu yzden tehlikeye atlyor olabilirdik. te yandan nsezimize kar kan kesin bir kant da yoktu. Eer King's'deki gruplar modeller zerinde dnm olsalard, hangi tuzun bulunduunu aratrm olacaklar, biz de bu yorucu pozisyona dmeyecektik. Ama ansmz ak giderse, magnezyum ve muhtemelen kalsiyum iyonlarnn eker-fosfat iskeletine eklenmesi, doruluu tartma gtrmeyecek uygun ve gzel bir yapm ortaya karabilirdi. Bununla birlikte modellerle uratmz ilk dakikalar pek elenceli olmad. Elimizde sadece yaklak onbe atomun bulunmasna ramen birbirlerine mesafeli durmalar iin konulan kskalardan srekli dyorlard. Daha da kts, en nemli birka atom arasndaki ba

alarnda belirgin snrlamalar yokmu gibi rahatsz edici bir izlenim uyand. Bu, hi de ho deildi. Pauling, peptid bann dz olduu bilgisini bularak a sarmaln takr takr zmt. Bize pek ekici gelmese de, DNA'da birbirini izleyen nkleotidleri birarada tutan fosfodiester balarnn eitli ekillerde bulunabileceini gsteren bir sr iaret vard. En azndan, bizim kimyasal sezgi seviyemizle, dier cevaplardan ok daha gzel bir dzenleme bulabilmemiz uzak bir ihtimaldi. Ne var ki, aydan sonra bir ekil olumaya balad. Keyfimiz tekrar yerine geldi. zincir birbiri 63 etrafnda dolanmakta ve sarmallarn ortak ekseni etrafnda her 28 'da bir, kristalografik tekrara yol amaktayd. Bu Maurice ve Rosy'nin ekillerinin gerektirdii bir zellikti. Francis laboratuvar tezgahndan kalkp tm leden sonrasnn abalarn gzden geirirken, gvenini yeniden kazand aka grlyordu. Birka atom birbirine fazlaca yaknd ama ne de olsa modelle oynamaya yeni balamtk. Birka saatlik bir alma sonunda doru dzgn bir model ortaya kacak gibiydi. Green Door'da akam yemei boyunca cokulu bir hava egemen oldu. Odile sylenenleri izleyememekle birlikte, Francis'in son bir ay iinde ikinci zaferini kazanmak zere olduunu dnerek keyifleniyordu. Olaylarn byle gitmesi halinde ksa zamanda zengin olmalar, bir araba edinmeleri iten bile deildi. Francis tartmay Odile'in de anlamas iin basitletirmeyi hi dnmyordu. Odile Francis'e yer ekiminin, ge doru millik bir uzaklk iinde geerli olduunu sylediinden beri ilikilerinin bu yan kapanmt. Odile fenden hi anlamyordu. Kafasna doa bilimlerinden birey-ler sokmak iin giriilen her aba manastr okullarnda geen yllarn birikimi karsnda eriyip gidiyordu. Kendisinden en fazla beklenebilecek ey, parann llmesinde baz snrlar olduunu kavra-masyd. Sohbetimiz, o sralar Odile'in arkada Harmut Weil ile evlenmek zere olan gen bir sanat rencisi zerinde younlat. Bu olay Francis'i az da olsa rahatsz ediyordu. evrelerindeki en tatl kz kaybedeceklerdi. stelik Harmut hakknda baz pheli szler de dolayordu. Delloya inanan bir Alman niversite geleneinden gelmiti. nkar edilemez bir hneri de, pek ok Cambridge'li hanm fotoraf makinesi nnde poz vermeye ikna etmi olmasyd. wm 64 65 Ne var ki, Francis sabah kahvesinden nce labo-ratuvara girdiinde, kadnlar hakkndaki tm dnceler dalmt. Az sonra baz atomlar konmu, baz atomlar karlm, zincirli model olduka mantkl grnmeye balamt. Bir sonraki kanlmaz adm Rosy'nin nicel lleriyle modeli denemekti. Model kukusuz x-n yansmalarnn bulunduu blgelerle uyuacakt; nk modeldeki gerekli sarmal parametreler Francis'e aktardm seminer bilgilerine uyacak ekilde seilmiti. Bununla birlikte, doru olduu takdirde, model, eitli x-n yansmalarnn younluklarnn da birbirine oranlarn doru olarak bildirmeliydi. Maurice'le hemen bir telefon konumas yapld. Francis, sarmal krlma teorisinin olas DNA moleklleri zerinde hzl bir aratrmaya nasl olanak verdiini, kendisinin ve benim, hepimizin bekledii sonuca varmak zere olduumuzu anlatt. Yaplacak en iyi ey Maurice'in gelip, meseleyi gzden ge-irmesiydi. Ancak Maurice kesin bir tarih bile vermeyerek hafta iinde bir gn bu ie zaman ayracan syledi. Telefon kapandktan hemen sonra John, Maurice'in bu atlm hakkndaki haberleri nasl karladn grmek zere aaya geldi. Francis, Maurice'in cevabn yorumlamakta glk ekti. Maurice yaptklarmza neredeyse kaytsz gibiydi. O gn leden sonra almay srdrrken King's'den bir telefon geldi. Ertesi sabah Maurice 10:10 treni ile Londra'dan geliyordu.

stelik yalnz da deildi. alma arkada Willy Seeds de birlikteydi. Daha da nemlisi Rosy ile rencisi R.G. Gosling de ayn trende olacakt. Ortaya kacak sonula hl ilgilendikleri akt. 13. Maurice istasyondan laboratuvara taksi ile gelmeye karar vermiti. Normal olarak otobsle gelirdi. Ancak imdi taksi parasn paylaacak drt kii vard. stelik Rosy ile otobs duranda beklemek hi de ho deildi. Bu, zaten gergin olan ortam daha da beter hale getirirdi. Maurice'in iyi niyetli aklamalar hedefe varmyor; kk debilecek durumda olduklar u srada bile Rosy onun varlna her zamanki kadar kaytsz kalp btn ilgisini rencisi Gosling'e veriyordu. Maurice geldiklerini belirtmek iin ban laboratuvardan ieri uzattnda aralarnda birlik varm gibi grnmek iin ok kk bir aba gsterdiler. zellikle byle g bir durumda Maurice birka dakika dereden tepeden konumann havay rahatlatacan dnyordu. Ne var ki, Rosy buraya sama sapan eyler konumak iin gelmemiti. almalarn nereye vardn derhal grmek istiyordu. Ne Max ne de John, Francis'in nne gemeye altlar. Bu onun gnyd. Maurice'e hogeldin dedikten sonra almalarn bahane edip alma odalarna ekildiler. Daha nceden, Francis ile almamz iki aamada anlatmaya karar vermitik. nce Francis sarmal teorisinin yararlarn zetleyecekti; daha sonra birlikte DNA iin nerilen modele nasl vardmz anlatacaktk. le yemei iin Eagle'a gidecek; leden sonrasn, problemin son aamalarnda birlikte nasl alabileceimizi tartmaya brakacaktk. 66 Gsterinin ilk blm kararlatrdmz gibi oldu. Francis sarmal teorisinin gcn gizlemek iin hibir neden grmyordu ve birka dakika iinde Bessel fonksiyonlarnn nasl doru sonular verdiini anlatt. Ne var ki misafirlerden hi biri Fran-cis'in keyfini paylamyordu. Maurice sevimli denklemlerle uranaktansa, teorinin bir miktar matematikten teye gitmediini vurgulamak istiyordu. Konunun bu yann arkada Stokes, bunca amataya gerek olmakszn, zaten halletmiti. Stokes, bir akam trende evine giderken problemi zm, ertesi sabah da bunu ufak bir kada geirmiti. Rosy ise sarmal teorisini ilk kimin bulduunu hi umursamyordu. Francis gevezelie devam ettike sinirlendiini gitgide daha fazla ortaya koyuyordu. Kafasnda DNA'nn sarmal olduunun en ufak bir kant bulunmad iin bu vaaz ona gre son derece gereksizdi. Meselenin byle olup olmadn daha sonraki x-n almalarndan anlalacakt. Modelin gzden geirilmesiyle Rosy burun kvrma dozunu artrd. Francis'in tartmasnda ne srd hibir ey bunca yaygaray gerektirmiyordu. zincirli modelimizin fosfat guruplarn birarada tutan Mg++ iyonlarna geldiimizde ise aka saldrgan bir tutum ald. Bu zellik Rosy'e hi bir ey ifade etmiyordu. Mg++ iyonlarnn su molekllerinden oluan sk kabuklarla evrelendiine aksi bir ekilde iaret ederek, bunlarn byle sk bir yapda temel ta olamayacan syledi. En can skc olan da Rosy'nin kar klarnn srf aksilikten ileri gelmemesiydi. Bu aamada utandrc bir durum ortaya kt. Rosy'nin DNA rneklerindeki su ieriini yanl hatrlamtm. Terslie bakn ki aslnda doru bir DNA modeli bizim modelimizde bulunandan en azndan on kat fazla su iermeliydi. Bu, mutlaka yanldmz anlamna gelmezdi. ans eseri olarak sarmalmzn 67 etrafndaki bo blgelere su eklenebilirdi. te yandan tartmamzn dayanaksz olduu da gerekti. ok daha fazla suyun bulunmas ihtimali ortaya knca, olas DNA modellerinin says tehlikeli bir biimde artyordu. Francis le yemeinde de sohbete egemen olmaktan kendini alamad. Ancak artk iinde bulunduu ruh hali, o gne kadar zeki biriyle karlamam olan talihsiz smrge ocuklarna ders veren bir hocann gvenli ruh hali deildi. Topun imdi kimde olduu herkese akt. O gn yaplabilecek en faydal ey sonraki deneyler konusunda

bir anlamaya varmakt. DNA yapsnn, eksi ykl fosfat gruplarn hangi iyonlarn ntralize ettiine bal olup olmadn grmek iin sadece birka haftalk bir alma gerekecekti. O zaman Mg++ iyonlannn nemi konusundaki o berbat belirsizlik ortadan kalkabilirdi. Bunun baanlmasyla yeni bir model ina etme dnemine balanabilir; ans yardm ettii takdirde doru model Noel'e kadar gerekleebilirdi. le yemeinden sonra King's'den, nehir boyunca Trinity'e kadar yaptmz yry de kimsenin fikrini deitirmedi. Rosy ve Gosling inatydlar. Bundan sonra izleyecekleri yol, biz yeni yetmeleri dinlemek iin yaptklar elli millik seyahatten etkilenmeyecekti. Maurice ve Willy Seeds daha mantkl dnebiliyord; ama belki de bunu srf Rosy ile hemfikir olmamak iin yapyorlard. Durum laboratuvara dndmzde de dzelmedi. Francis hemen teslim olmak istemiyordu. Modelleri nasl ina ettiimizin ayrntlarna girdi. Ksa bir sre sonra konumaya yalnzca benim katldm ak seik ortaya kt iin hevesini kaybetti. stelik artk ikimiz de modelimize bakmak istemiyorduk. Model btn cazibesini kaybetmiti. Kabaca yerletirilen fosfor atomlar hi de ie yarar 68 bir modele yerleebilecek gibi grnmyorlard. Maurice aceleyle kp bir otobse atladklar takdirde Liverpool Street istasyonuna giden 3.40 trenine yetiebileceklerini syleyince abucak vedalatk. 69 11 14. Rosy'nin zaferi hemencecik Bragg'n kulana gitti. Aldrmyor grnmekten baka are yoktu. Bozgun, Francis'in, arada bir enesini kapatsa, daha abuk ilerleyebileceini doruluyordu. Sonu tahmin edilebilecei biimde yayld. Kukusuz bu Maurice'in patronunun; Crick ve u Amerikalnn King's'deki youn DNA almalarn tekrarlamasnn bir anlam var m diye Bragg'e sormas iin en uygun zamand. Sir Lawrence, Francis'ten o kadar ok ekmiti ki onun gereksiz yere ortal yine kartrmasna armad bile. Bundan sonra nerede patlak verecei hi belli olmazd. Byle davranmaya devam ettii takdirde, iyi bir doktoray garantileyecek yeterli veriyi toplamakszn, laboratuvarda bir be yl daha rahatlkla harcayabilir di. Cavendish Profesrlnde geriye kalan yllarn da Francis'e tahamml ederek geirmesini beklemek, Bragg'den ya da sinirleri normal bir insandan ok fazla ey istemek olurdu. stelik Bragg, ok uzun zamandan beri mehur babasnn glgesinde yaamt. Pek ok insan yanllkla Bragg kanununun arkasndaki parlak zekann kendisine deil babasna ait olduunu dnyordu. imdi tam da bilimdeki en prestijli krsnn tadn karacakken baarsz bir dahinin cretkarlndan, antikalklarndan sorumlu tutuluyordu. Benim ve Francis'in DNA'dan vazgememiz karan Max'a bylelikle bildirildi. Bragg bunun bilim70 sel almay engelleyebilecei eklinde bir rahatszlk duymuyordu. Max ve John'a sorup, orijinal bir yaklammz olmad cevabn almt. Pau-ling'in baarsndan sonra hi kimse hl sarmallarla uramann bir anlam tadn iddia edemezdi. Bu, olsa olsa insann almayan bir beyni olmas demekti. Sarmal modelleriyle uramada ilk ata King's grubuna brakmak en doru yoldu. Crick de artk kendi tezine dnp, farkl younluklarda tuz zeltilerine atlan hemoglobin kristallerinin klme biimlerini aratrabilirdi. Bir yl veya onsekiz aylk sk bir alma, hemoglobin moleklnn eklini belirgin olarak ortaya koyabilirdi. O zaman da Crick doktorasn cebine koyup baka yerde i arayabilirdi. Bu yargy temyiz etmeye kalkmadk. Bragg'n kararn bakalarnn nnde tartmaya kalkmamamz Max ve John'u ok rahatlatt. Ak bir protesto, profesrmzn DNA ba harflerinin ne anlama geldiini

bile bilmediini ortaya koyacakt. Bu konuya, metallerin yapsna verdii nemin yzde birini bile vermiyordu. Kendisi metallerin yaps iin sabun kpnden modeller yapmaktan holanyordu ve o sralar Sir Lawrence'a hibir ey, kabarcklarn birbirine nasl arptn sergileyen dahice filmini gstermek kadar zevkli gelmiyordu. tiraf etmek gerekir ki, mantkl davranmz Bragg'le iyi geinme isteinden gelmiyordu. Makul olan, sesimizi kartmamak olacakt; nk, eker-fosfat ekirdeklerine dayanan modellerle bamz beladayd. Ne ynden bakarsak bakalm durum pek de ho deildi. King's'dekilerin ziyaretinin ertesi gn hem o bahtsz zincir meselesi, hem de pek ok baka olaslk, ciddi bir ekilde gzden geirildi, insan hibir zaman emin olamyordu ama yle grnyordu ki eker-fosfat iskeletini sarmaln merkezine yerletiren bir model, atomlar kimya 71 kanunlarnn izin vermeyecei lde yaklatryordu. Bir atom ile yanndaki arasnda uygun mesafe ayarlannca, bu sefer de daha uzaktaki baka bir atom, komusuna yapyordu. Problemin ilerlemesi iin yeni bir balang gerekliydi. Bununla birlikte, aceleciliimiz yznden, King's ile oluturduumuz dmn yeni deney sonularmzn kaynan kurutacan zlerek kavryorduk. Artk, onlarn aratrma seminerlerine davet edilmemiz beklenmemeliydi. Maurice'e en rastgele sorulan sorular bile yine eskisi gibi uratmz phesini uyandrabilirdi. Daha da kts, bizim model yapmaya son vermemiz, onlarn kendi laboratuvarlannda buna uyan bir almay balat-mayacakt. Bildiimiz kadaryla King's imdiye dek, gerekli atomlarn bile boyutlu modellerini yapmamt. Buna ramen modellerin inasn hzlandrmak amacyla Cambridge model kalplarn kendilerine verme teklifimizi de gnlsz karladlar. Maurice, yine de, birka hafta iinde birey-ler toparlayabilecek birisinin bulunabileceini syledi. Londra'ya bir dahaki iniimizde kalplan labo-ratuvarlarna brakmamz kararlatrld. Noel tatili yaklarken Atlantik'in ingiltere yakasndaki birinin DNA'y zebilme olasl zayf grnyordu. Francis proteinlerine dnmt; ama tezi zerinde alarak Bragg'in szne uymaktan hi de holanmyordu. Birka gnlk ksmi bir sessizlikten sonra a sarmalnn da sarld sper sarmal dzenlemelerinden sz etmeye balad. DNA'-dan yalnzca yemek saatinde sz edeceinden emin olabiliyordum. Allahtan John Kendrew DNA konusundaki almay ertelemeyi dnmediimin farkndayd. Hibir zaman ilgimi yeniden myoglobin-lere ekmeye uramad. Ben de daha fazla kimya renmek ya da dergileri kartrmak iin kasvetli ve souk gnlerden yararlanyordum. Tm umu72 dum, DNA'y zebilmek iin unutulmu bir ipucunu yakalayabilmekti. En ok bavurduum kitap, Francis'ten aldm Kimyasal Ban Nitelikleri isimli kitapt. Francis nemli bir ban uzunluuna bakmak iin aradnda, kitab John'un deneysel alma iin bana verdii laboratuvar srasnn stnde buluyordu, iin srrm Pauling'in bu ba yaptnda bulacama inanyordum. Bu yzden Francis'in bana kitabn bir kopyasn hediye etmesini uurlu bir iaret olarak grdm. Kitabn ilk sayfasnda "Francis'ten Jim'e Noel 51" yazyordu. Hristiyanln hl sren kalntlar pekala da yararlyd. 73 15. Noel tatilinde Cambridge'de kalmadm. Avrion Mitchison beni Carradale'e, ailesinin Mull of Kint-yre'deki evine davet etmiti. Bu, benim iin byk bir anst. nk tatillerde, Av'n annesi sekin yazar Naomi ve ii partili milletvekili babas Dick'in, geni evlerini canl kafalara sahip deiik kimselerle doldurduklar bilinmekteydi. Naomi ayrca ingiltere'nin en akll ve ekzantrik

biyologu J.B.S. Hal-dane'in de kardeiydi. Av ve kzkardei Val ile Eus-ton istasyonunda bulutuumda ne DNA almamzn karlat engel ne de ertesi yl para alp alamayacamn belirsizlii kafamdayd. Glasgow'a akam treninde hi yer kalmamt. Bu yzden on saatlik yolculuumuzu bagajlarn zerinde geirdik. Yol boyunca da Val'n, her yl artan saylarda Oxford'a ylan Amerikallarn kaba huylarndan yaknmasn dinledik. Glasgow'da, Kopenhag'dan Prestwick'e uakla gelen kzkardeim Elizabeth ile bulutuk. Elizabeth iki hafta nce bir mektup yazm ve bir Dani-markal'nm kendisinin peinde olduunu bildirmiti. Yaklaan felaketi sezdim; adam baarl bir aktrd. Derhal Elizabeth'i Carradale'e getirebilmenin yollarn aratrdm. Elizabethin olumlu cevab beni ok rahatlatt, iki haftay ekzantrik bir kr evinde geirdikten sonra kzkardeimin Danimarka'ya yerleebileceine inanmak gt. Dick Mitchison, Campbelltown otobsn Car-radale yol ayrmnda karlad. Bizi arabasyla, son 74 yirmi millik tepelik yoldan, Naomi ile yirmi yldr oturduklar kk isko balk kyne gtrecekti. Bir sr kileri ve silah odasn yemek odasna balayan ta koridordan yemek odasna girdiimde akam yemei hl devam ediyordu. Odaya otoriter tonla konuan bir ses egemendi. Av'n zoolog, kardei Murdoch nceden gelmiti. nsanlar bir keye toplayp hcrelerin blnn anlatmaktan holanyordu. Konu, sk sk da politikaya dnyordu. Kasabalarda eriflik yapmakla yetinmeleri gereken Amerikal paranoyaklarn srdrdkleri souk savaa saldrlyordu. Ertesi sabah souu hissetmemek iin en iyi yolun yatakta kalmak olduunu grdm. Bu mmkn olmazsa yrye gitmeliydi; tabii bardaktan boanrcasma yamur yamyorsa. leden sonralar Dick kendisi ile gvercin avna gidecek birini aryordu. Ben daha ilk denememde btn gvercinler ortadan yok olduktan sonra ate edebildim. Bu yzden daha sonralar resim odasnda atee yakn bir yerde uzanmay tercih ettim. Bundan baka, ktphaneye giderek Wyndham Lewis'in yapt Naomi ve ocuklarnn resimleri altnda ping pong oynamak gibi daha stc bir elence de vard. Bir haftadan fazla bir sre getikten sonra sol eilimli bir ailenin de, misafirlerinin giyini biiminden rahatsz olabileceini ancak anlayabildim. Naomi ve kadnlarn bazlar akam yemei iin giyiniyorlard; bense bunu yaklamakta olan yallklarnn garip belirtilerinden sayyordum. Sam Amerikan zelliklerini kaybetmeye balamt ya, grnmn hl dikkat ekmekte olduunun hi farknda deildim. Odile, Max beni Cambridge'deki ilk gnmde kendisiyle tantrdnda oke olmu, sonra Francis'e, laboratuvarda almak zere kel kafal bir Amerikalnn geldiini sylemi. Cambridge evresine karana kadar durumu dzeltme75 nin en iyi yolu, berbere gitmekten kanmak olmutu. Kzkardeim de beni grdnde ok armt. Ancak onun birtakm yzeysel yarglarnn, yerlerini ingiliz entellektellerinin beenilerine brakmas, yllar demesek bile, aylar srecekti. Bylece bir adm daha ileri gidip sakal brakmak iin Carrada-le en uygun evreydi. Dorusu sakalmn krmzms rengi benim de pek houma gitmemiti ama souk suyla tra olmak da bir zdrapt. Ne var ki bir hafta sonra Val'm ve Murdoch'un ineleyici konumalar ve kzkardeimin kendisinden beklediim huysuzluu sonucunda akam yemeine temiz bir suratla indim. Naomi grnm konusunda vc szler sarfettiinde doru karar vermi olduumu anladm. Akamlar entellektel oyunlardan kurtulu yoktu. Bu oyunlar geni bir szck daarc gerektiriyordu. Acemice katklarm okunduunda, Mitc-hison kadnlarnn burun kvran baklar ile karlamaktansa, sandalyemin iine gmlmek istiyordum. Allahtan misafirlerin ou bana sra gelmesine hi yer brakmyorlard. Ben de iimden, sram bakalarna ikram ettiimi farketmemelerini dileyerek ikolata

kutusunun yann kendime oturma yeri yaptm. st katlarn karanlk, dnen koru-dorlarnda 'cinayet' oyunu oynanan saatler ok daha cazipti. Cinayet oyununun en ateli tiryakisi Av'n krkardei Lois'di. Lois, Karai'deki bir yllk retmenliinden yeni dnmt. Vejeteryanlarm ne kadar ikiyzl olduklarn anlatp duruyordu. Orada misafirliimin bandan beri Naomi ve Dick'in sol yelpazelerinden byk bir isteksizlikle ayrlacam biliyordum. Alkoll ingiliz elma ras ile le yemei yemek, bat rzgarlarna d kaplar ak brakmalarnn verdii rahatszl unutturuyordu. Murdoch, Deneysel Biyoloji Derneinin Londra'daki toplantsnda konuma yapmam ayar76 77 lamt. Buna gre yeni yln nc gn oradan ayrlacaktm. Ayrlacam gnden iki gn nce iddetli bir kar ya oldu. plak bozkrlar Antarktika dalarna dnmt. Bu, kapanm Campbell-town yolunda uzun bir leden sonras yry iin kanlmaz bir frsatt.. Av, yanmda baklk transplantasyonu konusundaki teziyle ilgili deneylerini anlatyor, ben ise ayrlacam gn de yolun kapal kalabileceini dnyordum. Ama havalar benden yana gitmedi. Evden bir grup, Tarbert'ten Clyde gemisini yakalad. Ertesi sabah Londra'daydk. Cambridge'e dnmde bursum hakknda Amerika'dan haber almay umuyordum. Ancak beni bekleyen hibir resmi haber yoktu. Kasm aynda, Luria endielenmememi yazmt. Hl kesin bir cevabn gelmemesi pek iyiye iaret deildi. Hibir kararn verilmedii ve en kt haberlerin her zaman gelebilecei ortadayd. Buna ramen bursumun kesilmesi, en ktsnden can skc olabilirdi. John ve Max bursumun tamamen kesildii takdirde ufak bir maan bulunabileceini garanti ettiler. Ta Ocak sonlarnda gerilim sona erdi. Washington'dan bir mektup aldm: bursum kesilmiti. Mektupta, verilen bursun yalnzca daha nceden kararlatrlan kurulu iin geerli olduu belirtiliyordu. Benim bu koula aykr davranmam onlara bursu kesmekten baka seenek brakmyordu. kinci paragrafta ise baka bir haber vard. Bana tamamen yeni bir burs verilmiti. Ancak, iinde bulunduum belirsizliin uzun sreli olmasna izin verilmeyecekti. Bu ikinci burs, allm oniki aylk bir burs deildi. Ders yl bandan sekiz ay sonra, Mays ortalarnda sona erecekti. Burs heyetinin tavsiyesini dinlemeyerek Stockholm'e gitmenin cezas bin dolard. Yeni eitim ylnn balayaca Eyll ayndan nce herhangi bir destek salayabil", mem mmkn deildi. Doal olarak bu bursu kabul ettim, tki bin dolan tepecek deildim. Bir hafta gemeden Washington'dan yeni bir mektup aldm. Yine ayn ahsn imzasn tayordu; fakat bu sefer burs kurulu bakam olarak deil. imdi oynad rol Ulusal Aratrma Konseyi (National Research Council) komite bakanl idi. Bir toplant dzenleniyor ve benim de virslerin bymesi konusunda bir konuma yapmam isteniyordu. Williamstown'da yaplacak toplant, bursumun kesilmesinden yalnzca bir ay sonra, Haziran ay sonlanndayd. Aktr ki benim ne Haziran'da ne de Eyll'de dnmeye niyetim vard. imdi sorun, nasl bir cevap uydurulacayd. lk tepkim nceden tahmin edilemeyen mali felaketler sonucu gelemeyeceimi yazmakt. Daha sonra ise yle dndm: ilerimi bozduunu dnp sevinmesine meydan vermemeliydim. Bylece, Cambridge'i en-tellektel bakmdan ok canl bulduumu ve Haziran aynda Birleik Devletler'de olmay dnmediimi yazdm. 78 16. Artk ttn mozaik virs (TMV) konusunda almaya karar vermitim. TMV'nin nemli bir unsuru nkleik asitti. Ayrca bu, DNA'ya ilgimi gizlemek iin mkemmel bir aland. TMV'nin nkleik asit unsuru DNA deildi, ancak ribonkleik asit (RNA) olarak bilinen, nkleik asidin

ikinci bir ekliydi. Maurice RNA zerinde de hak iddia edemeyeceine gre aradaki farkllk bir avantajd. RNA'y zmlediimiz takdirde DNA iin de ipucu elde edebilirdik. te yandan TMV'nin molekler arlnn krk milyon olduu sanlyordu. lk bakta TMV, Max ve John'un yllardr hi bir ilgin biyolojik sonu elde etmeden zerinde altklar myoglobin ve hemoglobin molekllerinden ok daha zorlu grnyordu. stelik J.D. Bernal ve I. Frankuchen daha nce TMV'ye x-nlaryla bakmt. Bu kadar bile korkutucuydu. Bernal'n beyin gc efsanelemiti. Ondaki kristalografik teori anlayna sahip olmay da hibir zaman bekleyemezdim. Savan balangcndan hemen sonra Journal Of General Physio-logy'de baslan klasik makalelerinin bile ou blmn anlayamamtm. Bu dergi, bu makalenin yaymlanmas iin garip bir yerdi. Ancak o sralar Bernal sava abasna dalmt. Birleik Devletlere dnen Fankuchen, ellerindeki verileri virslerle ilgilenen insanlarn okuduu bir dergiye vermeye karar vermiti. Fankuchen, savatan sonra, virslere olan ilgisini kaybetti. Bernal da, protein 79 kristalografisi ile ilgilenmeye devam etmekle birlikte, Komnist lkelerle iyi ilikiler gelitirmekle daha ok ilgileniyordu. Vardklar ou sonucun teorik temeli zayft. Bununla birlikte karlacak ders akt. TMV ok daha fazla sayda alt birimden olumutu. Alt birimlerin nasl bir dzen iinde olduunu onlar da bilmiyordu. Ayrca, 1939, proteinin ve RNA unsurlarnn temelden farkl yapda olmalar olaslnn ciddiyetle ele alnmas iin ok erken bir tarihti. Bununla birlikte artk protein alt birimlerinin byk saylarda tasarlanabilmeleri kolayd. RNA iin ise bunun tam tersi geerliydi. RNA unsurunun ok sayda alt birime blnmesi, ok kk poli-nkleotid zincirlerini gerektirecekti. Bu zincirler, Francis ve benim RNA virsnde mutlaka bulunduuna inandmz genetik bilgiyi iermek iin fazla kk olacakt. TMV yaps iin en akla yakn hipotez, birbirine benzeyen ufak protein alt birimleriyle evrili bir RNA ekirdeiydi. Aslnda, protein yaptalar iin biyokimyasal kantlar zaten vard. lk olarak 1944'te yaynlanan Alman Gerhard Schramm'm deneyleri, hafif alkali iindeki TMV paracklarnn RNA'ya ve ayn olmasa da birbirine benzer protein molekllerine ayrtn ortaya koymaktayd. Ne var ki Almanya dndan hi kimse Schramm'n hikayesine inanmyordu. Bunun nedeni de savat. Kt bir ekilde kaybetmekte olduklar savan son yllarnda, o canavar Almanlarn Schramm'n iddialarnn dayand geni kapsaml deneylere izin vermi olabileceine pek ok insan inanmyordu. Bu almann Nazi desteine sahip olduunu ve Schramm'n deneylerinin yanl analiz edildiini dnmek ok kolayd. te yandan Schramm'n yanldn kantlamak iin zaman yitirmek ou biyokimyacya ekici gelmiyordu. Bernal'n yazsn okurken birden Schramm'm sonularn ilgin bulmaya baladm. Verilerini yanl yorumlam da olsa doru cevab tesadfen bulmutu demek. Muhtemelen birka ilave x-n resmi, protein alt birimlerinin dzenini ortaya koyacakt; zellikle de alt birimler sarmal olarak yl iseler. Son derece heyecanlanarak Bernal ve Fankuchen'in makalesini Philosophical Library'den yrttm; Fran-cis'in, TMV xn resmini inceleyebilmesi iin la-boratuvara getirdim. Sarmal kalplar karakterize eden bo blgeleri grr grmez Francis harekete geip pek ok olas sarmal TMV yapsn arabuk ortaya dkt. O andan itibaren, sarmal teoriyi gerekten anlamaktan kanmann artk mmkn olmadn grdm. Francis'in bana yardm etmesi iin bo vakti olmasn beklemek, beni matematikle uramaktan kurtaracakt. Ancak o zaman da Francis odada olmazsa alamayacaktm. Allahtan TMV x-n resminin neden her 23 'da bir ekseni boyunca dn yapan bir sarmala iaret ettiini grmek iin yzeysel bir kavray yeterliydi. Aslnda kurallar ok basitti. O kadar ki Francis bunlar 'Fourier Transforms for the Birdwatcher'

(Ku Gz-leyicileri iin Fourier Dnmleri) bal altnda yazmay dnyordu. Tm bunlara ramen bu kez Francis pas srmedi. Sonraki gnlerde de TMV sarmal iin kantlarn yle-byle olduunu sylemekle yetindi. Moralim ister istemez bozuldu; alt birimlerin sarmal dzende olmalar iin kusursuz bir neden bulana kadar da skntm gemedi. Yemekten sonra canmn skld bir akam, 'Metallerin Yaps' konulu bir Faraday Kurumu konferans yazs okudum. Yaz, teorisyen F.C. Frank'm kristallerin bymesi konusundaki parlak teorisini iermekteydi. Hesaplar doru yaplrsa her seferinde paradoksal bir cevap kyordu. Hesaplanan kristal byme hzlan, 81 deneyde gzlenen hzlardan tamamen farklyd. Frank, kristaller umulduu kadar dzgn olmadnda paradoksun ortadan kalktn grd. Kristal yap bozukluklar yeni molekllerin rahatlkla yerleebilecei yerler ayorlard. Birka gn sonra Oxford otobsnde aklma bir fikir geldi. Her TMV parac ufak bir kristal gibi dnlmeli ve bu ufak kristaller, dier kristaller gibi, byyebilecekleri boluklara sahip olmalydlar. En nemlisi; bu geni boluklarn oluturulabilmesi iin alt birimler sarmal dzende olmalyd. Bu ok basit bir fikirdi ve doruluu kesindi. O hafta sonu Oxford'da grdm her dnermerdiven bana baka biyolojik yaplarda da ayn sarmal simetrinin bulunaca yolunda gven verdi. Bir haftadan fazla bir sredir kas ve kollagen liflerinin elektron mikrograflarn inceleyip, sarmallara ilikin ipular aryordum. Ne var ki, Francis bu konuda kaytszd. Elimde kesin kantlar olmadan da onu ekmeye almak nafileydi. Neyse ki Hugh Huxley, yapt teklifle imdadma yetiti. Bana TMV fotoraf ekmek iin x-n kamerasnn nasl kurulacan retecekti. Sarmal yapy ortaya karmann yolu TMV rneini x-m demetine gre eitli alarda dndrmekti. Fankuchen bunu yapmamt nk sava ncesinde kimse sarmallar ciddi olarak ele almyordu. Fazla TMV bulunup bulunmadn renmek iin Roy Markham'a gittim. Markham, o zaman, Camb-ridge'deki tm laboratuvarlarm tersine, iyi stlan Molteno Enstits'nde alyordu. Bu hi de normal olmayan durum, Molteno'nun o zamanki yneticisi David Keilin'in astm yzndendi. Markham konumay; ne kadar kt grndm, ingiliz biras ierek yetiseydim bu zavall durumda olmayacam syleyerek balatabilirdi. Yine de hangi bahane ile olursa olsun 70F (20C) sda bir an iin 82 bulunmak bile houma gidiyordu. Fakat hayret, Markham bu sefer ok sempatikti. Hi duraksamadan bana virs vermeyi kendisi teklif etti. Fran-cis'in ve benim deneylerle ellerimizi kirletmeye kalkmamz onu elendiriyor, bunu gizlemeye de gerek grmyordu. lk x-n resimlerim, beklenildii gibi, literatrde yaynlanm resimlerden ok daha az ayrnt ieriyordu. Biraz olsun eli yz dzgn resimler elde etmem iin bir aydan fazla zaman gerekti. Bu resimler bir sarmal yeterli olarak tanmlayabileceimiz kadar iyi deildi. ubat ay boyunca tek gerek elencemiz Geoffrey Roughton'n, Adams Road'da ailesinin evinde verdii kyafet balosu oldu. Goeffrey'in tand pek ok kz vard; tek kulana kpe takp iir yazd da sylenirdi. Francis nedense baloya gitmek istemedi. Ama Odile bu frsat karmak istemiyordu. Ben restorasyon dnemine ait bir asker elbisesi kiraladm ve Odile'le ikimiz baloya gittik. Kapdan girip yar sarho dansedenleri grnce iyi bir akam geireceimizi anladk. Cambridgein gzel au pair kzlarnn yans oradayd. Bundan bir hafta sonra da tropik geceler balosu vard. Odile hem balonun sslemelerini kendisi yapt, hem de bu balo siyahlar tarafndan dzenlendii iin gitmeyi ok istiyordu. Francis yine itiraz etti. Bu sefer ben de ona hak verdim. Dans pisti yan yanya botu. Epeyce iki itikten sonra bile herkesin ortasnda dans etmekten holanmyordum. Kafamda, Royal Society'nin proteinlerin

yaps konulu toplantsna katlmak zere Linus Pau-ling'in Mays aynda Londra'ya gelecei dncesi vard. Bir daha nereden vuraca, hangi problemi zecei hi belli olmazd. En kts de King's'i ziyaret etmesi ihtimaliydi. 84 17. Ne var ki Linus'un Londra'ya gelmesi engellen- misti. Kendisine pasaport verilmemi, seyahati aniden Idlewild'da son bulmutu. Dileri Bakanl Pauling gibi sorun yaratan kimselerin dnyann drt bir yannda gezmesini istemiyordu. Bakanla gre bunlar, Allahsz komnist srlerine set eken yatrmc bankerlerin politikalarn ktlyor-lard. Linus'u lke dna brakrlarsa, Londra'da bir basn toplants yapp, bar iinde birarada yaama tezini savunabilirdi. Acheson'un durumu zaten yeterince zayft. Bir de McCarthy'e, hkmetin bir takm radikallerin Amerikan pasaportuyla dolap, Amerikan hayat tarzn ktlemelerine gz yumduunu syleme frsat verilemezdi. Bu skandal Royal Society'de duyulduu zaman Francis'le birlikte Londra'daydk. Habere kimse inanamad. Linus'un New York uanda hastalandn dnmek ok daha inandrcyd. Dnyann nde gelen bilim adamlarndan birinin siyasi olmaktan tamamen uzak bir toplantya katlmasna izin vermemek ancak Ruslardan beklenebilirdi. Belki, birinci snf bir Rus bilim adam refah iindeki batya kamak isteyebilirdi. Ancak Linus'un kamak istemesi gibi bir tehlike yoktu. Kendisi ve ailesi Cal Tech'te bulunmaktan son derece honuttular. Dorusu Cal Tech ynetim kurulunun pek ok yesi, Linus kendi isteiyle oradan ayrlsa sevinirlerdi. Gazeteyi ellerine alp Pauling'in ismini, Dn85 ya Bar Konferansnn destekleyicileri arasnda her grdklerinde hrslanyorlar ve Gney Kaliforniya'y bu tehlikeden kurtarmann bir yolunu aryorlard. Ancak Linus, d politika hakkndaki bilgileri Los Angeles Times ile snrl olan bu sonradan olma Kaliforniyal milyonerlerden, kzgnlktan baka birey bekleyemeyeceini biliyordu. Bu fiyasko, Oxford'da Genel Mikrobiyoloji Der-nei'nin 'Virs remesinin Doas' (The Nature of Viral Multiplication) konulu toplantsna katlan bizler iin srpriz olmad. En nemli konumaclardan birisi Luria olacakt. Londra'ya kararlatrlan uu tarihinden iki hafta nce kendisine pasaport verilmeyecei bildirilmiti. Dileri Bakanl, her zamanki gibi, pislik sayd bir konuda aklama yapmay da reddediyordu. Luria'nn bulunmay, bana, faj konusunda alan Amerikallarn son deneylerini anlatma grevini ykledi. Bir konuma toparlamaya da gerek yoktu. Toplantdan birka gn nce Al Hershey, Cold Spring Harbor'dan uzun bir mektup gndermiti. Bu mektupta Martha Chase ile son zamanlarda tamamladklar deneyleri zetliyordu. Fajn meydana getirdii bakteri enfeksiyonunun kilit zellii, viral DNA'nn ev sahibi bakteriye enjekte edilmesiydi. En nemlisi de bakteriye ok az protein girmesiydi. Yaptklar deneyle DNA'nn temel genetik madde olduu ortaya kyordu. Ne var ki, Hershey'nin mektubundan uzun blmler okurken drtyzden fazla mikrobiyologun oluturduu dinleyici topluluu hi de ilgilenmi grnmedi. Yalnzca Paris'ten gelen Andre Lwoff, Seymour Benzer ve Gnther Stent konuyla ilgilendiler; nk Hershey'in deneylerinin nemsiz olmadn ve artk herkesin DNA'ya daha fazla ilgi gstereceini biliyorlard. Bununla birlikte Hershey ismi orada bulunanlardan pek ouna birey ifade et86 miyordu. stelik Amerikal olduum da ortaya knca, uzun salarm bile benim bilimsel yarglarmn da Hershey'ninkilerle ayn derecede "acaip" olmadm kantlamaya yetmedi. Toplantda nde gelenler ingiliz bitki virologlar F.C. Bawden ve

N.W. Pirie'ydi. Bawden'in geni ve yerlemi bilgisine, Pirie'nin kendinden emin nihilizmine kimse eriemiyordu. Pirie baz fajlarn kuyruu olduu veya TMV'nin sabit bir uzunlukta bulunduuna kesinlikle kar kyordu. Schramm'n deneyleri hakknda konumak iin Pirie'yi bir kede yakalamaya altm. Ne var ki, Pirie bunlara kulak asmamak gerektiini syledi. Bu yzden siyasi bakmdan daha az ekimeli bir konuya dndm. Bir TMV paracnn 3000 'luk uzunluu biyolojik adan nemli miydi? Basit bir yant tercih edecektim ama bu Pirie'ye hibir ey ifade etmiyordu. Pirie, virslerin iyi tanmlanm bir yapya sahip olamayacak kadar byk olduklarndan emindi. Lwoff un varl da olmasa toplant bsbtn snk geecekti. Andre, valans iki olan metallerin faj oalmasndaki rol konusuyla ok ilgileniyordu. Bylelikle de iyonlarn nkleik asit yapsnda kesin neme sahip olduu inancma o da akt. zellikle ilgin olan nokta da, baz iyonlarn, mak-romolekllerin kesin kopyasnn karlmasnda veya benzer kromozomlar arasndaki ekim mekanizmasnda ipucu olabileceini sezmesiydi. Ne var ki Rosy sadece klasik x-n krlmas tekniklerine gvenmekten vazgemedike dncelerimizin doruluunu anlamann bir yolu yoktu. Royal Society toplantsnda, King's'dekilerin hibirinin, Aralk aynda Francis ve benimle olan karlamadan bu yana, iyonlardan sz etmemi olduu izlenimini edindik. Maurice'i sktrnca laboratuvarlanna gnderdiimiz molekler model 87 kalplarna hi el srlmediini rendim. Model ina etmek iin Rosy ve Gosling'e bask yapmann zaman henz gelmemiti. Maurice ve Rosy arasndaki tartma Cambridge ziyareti ncesinden daha da keskindi. Rosy imdi, elindeki verilerin, DNA'nn sarmal olmadn gsterdiinde srar ediyordu. Rosy, Maurice'in istedii sarmal modelleri yapmaktansa bakr telden yaplm bu modelleri Maurice'in boynuna dolamay tercih ederdi. Maurice kalplara Cambridge'de yeniden ihtiyacmz olup olmadn sordu. Buna evet dedik. Poli-peptid zincirlerinin kelerde nasl kvrldn gsteren modeller yapabilmek iin daha fazla karbon atomuna gerek olduunu yarm azla belirtmeye altk. Maurice King's'de yaplmayan eyler konusunda ok akt. Bu da beni son derece rahatlatmaktayd. TMV ile ciddi olarak x-n almas yapmam Maurice'e gven veriyordu. Artk hi deilse ksa dnemde DNA'nn biimi ile uramayacam dnyordu. 88 18. Maurice TMV'nin sarmal olduunu ispatlamak iin gerekli x-n resmini hemen alabileceimi hi sanmyordu. Cavendish'te yeni yaplm, dnen, gl bir anod x-m tpn kullanarak beklenmeyen bir basan saladm. Bu sper tp eski ara gerelerle olduundan yirmi kat fazla resim ekmemi mmkn klyordu. Bir hafta iinde TMV fotoraflarmn saysn iki katna kardm. O zaman Cavendish'in kaplannn akam 10'da kapanmas adetti. Kapcnn evi kapya bitiikti. Yine de kapanma saatinden sonra kimse kapcy rahatsz etmezdi. Rutherford, yaz akamlannn tenis iin daha uygun olduunu dnerek rencileri gece almasndan soutmak gereine inanmt. Onun lmnden onbe yl sonra bile ge saate kadar alanlar iin tek bir anahtar vard. O da kas liflerinin canl olduunu, bylelikle de fizikiler iin konulmu kurallara konu edilemeyeceini ne sren Hugh Huxley'deydi. Hugh gerektiinde bana anahtar veriyor veya Free School sokana uzanan ar kaplan amak iin aaya iniyordu. Haziran ortasnda bir gece ge vakit x-m tpn kapatmak ve yeni TMV rneinin fotorafn karmak iin laboratuvara gittiimde Hugh orada deildi. TMV rnei yaklak 25 kadar eilmiti, bylece ansm yardm ettii takdirde sarmal yansmalar grecektim. Hl slak olan negatifi a tutar tutmaz sonucun elimizde olduunu anladm. Sarmal dzenli iaretlerden oluan ipucu kuku g-

89 trmez biimde grlyordu. imdi artk Luria ve Delbrck' Cambridge'de kalmamn bir anlam olduuna inandrmak kolayd. Geceyans olmasna ramen Tennis Court sokandaki odama gitmeyi hi istemiyordum. Sevin iinde bir saatten fazla nehir boyunda yrdm. Ertesi sabah bu sarmal tehisini dorulamas iin Francis'in yolunu sabrszlkla gzledim. Francis can alc yansmay on saniye bile gemeden tand. O zaman iimdeki kukularn tm kayboldu. Dalga gemek iin, Francis'i x-n resmimi nemsemediime inandrmak istedim. Bunun yerine asl nemli basaman bo kelerin grn olduunu ne srdm. Bu dncesizce sylenmi szler azmdan kar kmaz Francis, konuya eletirel gzle bakmadan klf uydurmann tehlikelerinden sz etmeye balad. Francis her zaman demek istediini syler ve benim de ayn ekilde davrandm dnrd. Evet, Cambridge sohbetlerinde basan, genellikle ortaya akl almaz bir ey atp birinin sizi ciddiye almasn beklemek eklindeydi. Ancak Francis'in bu oyunu kabullenmesine hi gerek yoktu. Yabanc kzlann duygusal problemleri zerine bir veya iki dakika konuarak en arbal Cambridge akamn bile gevetebilirdi Francis. Bundan sonra neyi elde etmemiz gerektii akt. TMV'den ksa srede baka birey renemezdik. Aynntl yapsnn biraz daha zlmesi benim toparlayabileceimden daha profesyonel bir ata gerektiriyordu. stelik en yorucu abann bile birka yl iinde RNA unsurunu ortaya karaca kukuluydu. DNA'ya giden yol TMV'den gemiyordu. DNA kimyasndaki baz garip dzenlilikleri ciddi olarak dnmenin zamanyd. Bu, ilk olarak Columbia Universitesi'nde alan Avusturya doumlu biyokimyac Erwin Chargaff tarafndan gz90 lemlenmiti. Chargaff ve rencileri savatan beri prin ve pirimidin bazlarnn birbirlerine gre oranlarn karabilmek iin eitli DNA rneklerini dikkatle analiz ediyorlard. DNA preparesyonla-rmm tmnde adenin (A) molekllerinin says timin (T) molekllerininkine; guanin (G) molekllerinin says ise sitozin (C) molekllerinin saysna ok yakndr. stelik adenin ve timin gruplarnn oran biyolojik kkenlerine gre deimektedir. Baz organizmalarn DNA's A ve T fazlasn, baka organizmalar ise G ve C fazlasn iermektedir. Chargaff, aktr ki, bunlarn neminin farkndayd. Ancak bu arpc sonular iin hibir aklama ortaya koyamamaktayd. Bunlar Francis'e ilk bildirdiimde o da pek etkilenmeden baka konularla megul olmaya devam etti. Ne var ki, ksa bir sre sonra gen teorik kimyac John Griffith ile konumas kafasnda yeni kukular uyandrd. Bu dzenlilik nemli olabilirdi. Kafasnda uyanan kukulardan bir tanesi de astronom Tommy Gold'un "Mkemmel Kozmolojik ilke" zerinde verdii bir akam konferansndan sonra bira ierken aklna gelmiti. Tommy'nin, olmadk fikirleri makul gstermedeki yetenei Francis'i meraklandrd. 'Mkemmel Biyolojik ilke' gibi bir tartmann ne srlp srlemeyeceini dnmeye balad. Griffith'in, genlerin nasl kopya edildii (replikasyon) zerine teorik emalarla ilgilendiini bilen Francis yeni bir fikirle ortaya atld. Mkemmel biyolojik ilke; genin kendi kendini oaltabil-mesi, yani hcre blnmesi srasnda kromozom says iki katna ktnda kendi kendisinin ikinci bir kopyasn kartabilmesi yeteneiydi. Ancak Griffith bu fikre katlmad. Birka aydr genlerin birbirini tamamlayc yzeylerin alternatif oluumlarna dayanarak kendi kopyalarn kardklar bir ema zerinde almaktayd. 91 Bu, zgn bir fikir deildi; genlerin nasl kopya edildiini merak eden teorik eilimli genetikiler arasnda otuz yldr tartlyordu. ngrlen sre, genin bir tamamlaycsnn, yani bir negatifinin yaplmasyla balyordu. Bu negatif orijinal genin (pozitif) yzeyini, anahtarn kilide uymas gibi, tamamlayacak biimde idi ve daha sonra ilk genin tpatp kopyasn yapmak iin

kalp olarak kullanlyordu. Az sayda genetiki bu fikre tmden karydlar. Bunlar arasnda en gze arpan H.J. Mul-ler'di. H.J. Muller birok nl teorik fizikinin, zellikle de Pascual Jordan'n dncesinden etkilenmiti. Bu dnceye gre, benzerlerin birbirini ekmesine yol aan kuvvetler vard. Ancak Pauling bu dolaysz mekanizmay kmsyor ve kuantum mekanikilerinin bu dnceyi desteklemesinden zellikle tedirgin oluyordu. Savan hemen ncesinde (dikkatini Jordan'n yazlarna eken) Delb-rck'e, Science dergisine ortak bir not yazmay ve kuantum mekaniinin, birbirini tamamlayan pozitif ve negatif kopyalarn sentezine dayanan bir gen kopyalama mekanizmasn desteklediini kesin olarak belirtmeyi nermiti. Ne Francis ne de Griffith iyice eskimi bu hipotezlerin tekrarndan tatmin olmamlard. Her ikisi de imdi nemli grevin birbirini eken kuvvetleri kesin olarak belirlemek olduunu biliyorlard. Bu noktada Francis zel hidrojen balarnn istenilen yant olmadn ne sryordu. Hidrojen balar gerekli olan kesin zgnl salayamyordu. Kimyac arkadalarmz da prin ve pirimidin bazlarn-daki hidrojen atomlarnn yerlerinin sabit olmadn, bir noktadan dierine rasgele hareket ettiini sylemilerdi. Oysa, Francis DNA replikasyonu-nun, bazlarn dzgn yzeylerini birbirlerine eken zgn kuvvetleri de kapsadn dnyordu. 92 ans eseri olarak, bu Griffith'in tam da hesaplayabilecei trden bir kuvvetti. Tamamlayc ema doru ise, deiik yapl bazlar birbirine eken kuvvetler bulunabilirdi. te yandan, eer genler dorudan doruya kendi kopyalarn yapyorlarsa, hesaplar benzer bazlar arasndaki ekimi ortaya koyabilirdi. Bylece kapanma saatinde, Griffith'in, hesaplarn mmkn olup olmadna bakmasnda anlaarak ayrldlar. Birka gn sonra Caven-dish'te ay kuyruunda karlatlar. Francis, o zaman, adenin ve timin'in dz yzeyleriyle birbirlerine yapmalar gerektiini rendi. Buna benzer bir tartma guanin ve sitozini birbirine eken kuvvetler iin de ortaya konabilirdi. Francis hemen bu yantn stne atld. Eer hafzas kendisini yanltmyorduysa, bunlar Char-gaffn eit miktarlarda bulunduunu gsterdii baz iftleriydi. Heyecanla Griffith'e, son zamanlarda benim kendisine Chargaff in baz garip sonularndan bahsettiimi syledi. Bununla birlikte o srada ayn baz iftlerinin sz konusu olduundan da emin deildi. Ancak veriler gzden geirilir geirilmez Griffith'in odasna damlayacakt. le yemeinde Francis'e, Chargaffm sonularn doru hatrladn onayladm belirttim. Francis; Griffith'in kuantum mekanii hesaplarn incelemeye dalmt; fazlaca heyecanl deildi. Bir-ey daha vard. Griffith kendisini sktrdmzda hesaplarn ayrntlarn pek de kuvvetle savunmuyordu. Hesaplar ksa bir sre iinde yapabilmek iin pek ok olaslk gzden rak tutulmutu. stelik, her bazn iki dzgn yzeyi bulunmasna ramen, yalnzca bir yzeyin seilmesinin bir aklamas yoktu. Ayrca Chargaff m bulduu dzenliliklerin genetik koda dayand dncesini elemek iin de bir neden yoktu. Kendine zg nkleotid gruplar, kendine zg amino asitlerin u veya bu 93 biimde ifresi olmalydlar. Muhtemelen, bazlarn dzeninde imdiye kadar bulunmam bir rolden tr adenin miktar timin miktaryla aynyd. Roy Markham'm da bir iddias vard. Chargaff gua-nin'in sitozin'e e deerde olduunu sylyorsa da Markham bunun byle olmadndan emindi. Markham'a gre Chargaffn deneysel yntemleri, sitozin miktarn gerekte olduundan ister istemez az gsterecekti. Temmuz banda birgn, Francis, Griffith'in emasndan henz kurtulmaya hazr deilken John Kendrew yeni ofisimize gelerek Chargaffn yaknda bir gece iin Cambridge'e geleceini bildirdi. John kendisini Peterhouse'da akam yemeine davet etmiti. Francis ile ben de daha sonra John'un odasnda iki imeye arlmtk. High Table'da John konumay ciddi meselelerden uzak tutup, yalnzca,

Francis ve benim modeller kurarak DNA yapsn zmemiz olaslndan sz etmi. DNA konusunda dnyadaki sayl uzmanlardan biri olan Chargaff, balangta, kim olduklar bilinmeyen bir takm adamlarn yar kazanmaya almasndan holanmam. Ancak John kendisine benim tipik bir Amerikal olmadm hatrlatt zaman atlak birisini dinlemek zere olduunu anlam. Beni grmek sezgilerini abucak glendirdi. Hemen sam ve ivem ile alay etmee balad. Chicago'dan geldiim iin baka trl davranmaya hakkm yoktu. Skunetle, sam Amerikan Hava Kuvvetleri personeli ile kartrlmamak iin zellikle uzun tuttuumu syledim. Bu da akli dengesizliimi ona bsbtn kantlad. Francis drt baz arasndaki kimyasal farkllklar bilmediini azndan karnca Chargaffn alaycl doruk noktasna ulat. Bu gaf, Fran-cis'in, Griffith'in hesaplarndan sz etmesiyle ortaya kt. Amino gruplarnn hangi bazlarda bulun94 duunu hatrlayamaynca, kuantum mekanii tartmalarn niteliksel olarak tanmlayamad ve Chargaff dan formlleri yazmasn istedi. Fran-cis'in, bunlar her zaman bir yerden bakp bulabileceini sylemesi de, Chargaff gittiimiz yolu bildiimize ikna etmedi. Chargaffn alayc zihninden ne geerse gesin birisinin ona sonulan aklamas gerekliydi. Francis bu yzden ertesi gn leden sonra baz ifti verileri konusunda bilgi edinmek iin Griffith'e gitti. "Girin" sesi zerine kapy at. ierde Griffith ile birlikte bir kz vard. Francis, bilim iin pek de uygun bir an olmadn grerek Gi-riffith'den kendisine hesaplarndan kan iftleri sylemesini istedi ve yavaa geri ekildi. Bunlar bir zarfn arkasna not ederek ayrld. Ben o sabah Avrupa'ya gitmek zere yola kmtm. Francis bu yzden soluu Philosophical Library'de alm. Chargaffn verileri hakknda uzun zamandan beri iine den kukulan ancak orada giderebilmi. Elinde iki dizi bilgi, Chargaffn verileri ve Griffith'in sonulan ile tekrar Griffith'in odasna gitmeyi dnm. Ancak daha sonra Griffith'in ilgisinin baka yerde olduu aklna gelmi. Sevgililerin her zaman da kiinin bilimsel geleceinin nn amadn iyice anlam bylece. 95 19. iki hafta sonra Chargaff ile Paris'te karlatk. Her ikimiz de Uluslararas Biyokimya Kongresi iin gelmitik. Beni tandnn tek belirtisi, Sor-bonne'da Salle Richelieu'nn avlusunda yanndan geerken yznde beliren alayc glmseme oldu. O gn Max Delbrck'n peindeydim. Cambridge'e gelmek zere Kopenhag'dan aynlmadan nce Max Delbrck bana Cal Tech'in biyoloji blmnde bir aratrma grevi teklif etmiti. Bunun yamsra Eyll 1952'de balamak zere Polio Vakfnn da bir bursunu bulmutu. Mart aynda Delbrck'e Cambridge'de bir yl daha kalmak istediimi yazdmda hi duraksamakszn bursumun Cavendish'e transferi iin gerekenleri yapmt. Delbrck'n bu hzl onay beni memnun etti. nk aslnda kendisi, Pauling - vari yapsal almalann biyolojiye katks konusunda kararszd. Artk cebimde bir sarmal TMV resmi vard. Delbrck'n en sonunda, Cambridge'e olan sempatimi yrekten destekleyeceine inanyordum. Ne var ki, birka dakikalk konumamz bak asnda hi de nemli bir deiiklik olmadn ortaya koydu. Modellerle DNA'y zme abalanmz alelacele zetlediimde de ayn ilgisiz tepki dodu. Delbrck yalnzca, Francis'in ok parlak biri olduunu sylediimde biraz canlanabildi. Ne yazk ki, ardndan Francis'in dnce eklini Pauling'inkine benzettiimi de syledim. Ancak, Delbrckn dnyasnda hi bir kimyasal fikir, genlerin kanp kalt96 m gerekletirmelerindeki gc aklayamazd. O akam genetiki Boris Ephrussi, Cambridge'e olan akm dile getirdii zaman Delbrck mitsiz bir jestle ellerini havaya kaldrd. Toplantnn sansasyonel olay, Linus'un beklenmedik bir zamanda

gelmesiydi. Muhtemelen, kendisine pasaport verilmemesi gazetelerde nemli lde yank uyandrd iin Dileri Bakanl, kararndan geri dnm ve Linus'un a sarmaln gstermesine izin vermiti. Daha nce yaymlanm grleri zerine acele bir konferans dzenlendi. Son anda duyurulmu olmasna ramen byk bir kalabalk hazr bulunmaktayd. Ne var ki, Pau-ling'in konumas daha nce yaymlanm grlerinin esprili bir tekraryd. Yine de Pauling'in son yazlarn ayrntl olarak bilen biz birka kii dnda herkesi memnun etti. Konumada ne yeni fikir kvlcmlar vard ne de imdi kafasnn nelerle megul olduunun bir belirtisi bulunmaktayd. Konumadan sonra hayranlar Pauling'in etrafn sardlar. Ben araya girmeye cesaret edemedim. Sonra Pauling ve kars Ava Helen, kaldklar yakndaki Trianon Oteline dndler. Maurice biraz can skkn duruyordu. Bir ay sreyle, biyofizik zerine konumalar yapaca Brezilya'ya giderken buraya uramt. Maurice'in gelii beni artt. Kt klandrlm barok konferans salonlarna girip kan iki bin biyokimyacy seyretmek, onun kiiliinde biri iin, kanlacak bir ok olmal diye dnmtm. Kaldrm talarna bakarak, konumalar benim de skc bulup bulmadm sordu. Jacques Monod ve Sol Spiegel-man gibi birka ilgi ekici konumac vard. Fakat genel olarak konumalar vzlt gibi geiyor, birka yeni olguyu seebilmek iin uyank kalmak zor oluyordu. 97 Royaumont'taki Abbaye'de, biyokimya kongresinden sonra, faj konusunda bir haftalk bir toplant yaplacakt. Maurice'i buraya gtrerek moralini dzeltmeye altm. Maurice, Rio'ya gidecei iin ancak bir gece kalabilirdi; yine de, DNA konusunda akllca biyolojik deneyler yapan insanlarla karlamak houna gidecekti. Royaumont treninde Maurice'in yz solgun grnyordu. Ne The Times' okumak, ne de faj grubu hakknda anlatacam dedikodular dinlemek istiyordu. Ksmen restore edilmi bir Kadnlar Manastrnn yksek tavanl odalarna yerletirildik. Ben, Birleik Devletlerden ayrldmdan beri grmediim arkadalarla sohbete baladm. Maurice'in gelip beni bulacan tahmin ediyordum. Akam yemeinde de grnmeyince odasna ktm. Onu, yzn odadaki lo ktan saklayarak karnnn zerine yatar buldum. Paris'te yedii birey dokunmutu. Aldrmamam syledi. Ertesi sabah bana Maurice'in bir notunu verdiler, iyiletiini ve ilk trenle Paris'e dnmek zorunda olduunu yazyor, bana zahmet verdiini syleyerek de zr diliyordu. O sabah Lwoff, Pauling'in ertesi gn birka saatliine geleceini syledi. Ne yapp edip le yemeinde yanma oturmann bir yolunu bulmalydm. Ancak ziyaretinin bilimsel alma ile hi bir ilgisi yoktu. Paris'teki bilim ataemiz Jeffries ve Pauling'in de nceden tand Wyman, Linus ve Ava Helen'in 13. yzyl yaplarnn byleyici sadeliinden holanacan dnmlerdi. Sabahleyin bir ara Wyman'in kemikli, aristokrat yzn grdm; Andre Lwoff u aryordu. Pauling'ler buradaydlar ve az sonra Delbrck'lerle konumaya baladlar. Delbrck, bir yl sonra Cal Tech'e geleceimi syledii zaman Linus'la ksaca grebildim. Konumamz Pasadena'da virslerle x-m almalarna devam etme ihtimalim zerine younlat. 98 DNA'nm hi sz edilmedi. King's'deki x-n resimlerinden sz atmda Linus, kendi grubu tarafndan amino asitler konusunda yaplan temiz ve titiz bir alma ayarnda bir x-n almasnn, nkleik asitleri anlamamza temel oluturacan belirtti. Ava Helen ile sohbetim ok daha baarl oldu. Ertesi yl Cambridge'de olacam renice olu Peter'den bahsetti. Peter'in, John Kendrew ile doktora almas yapmak zere Bragg tarafndan kabul edildiini biliyordum. Peter'in Cal Tech'deki notlar istenenin altndayd. Ne var ki John, Linus'un Pe-ter'i yanma yerletirme isteine kar kmad; hem, Peter'in ve gzel sarn kzkardeinin ne elenceli partiler verdiklerini de biliyordu. Peter ve Peter'i

ziyarete geldii takdirde, kardei Linda, kukusuz Cambridge'de ortal canlandracaklard. O zaman Cal Tech'deki her kimya rencisinin ryas Linda ile evlenerek ne kavumakt. Peter hakkndaki dedikodular ise kzlarla ilgiliydi ve olduka karmakt. Ava Helen bana Peter'in ok iyi bir ocuk olduunu anlatyordu. Ava Helen'e baklrsa, kendisi olunu yannda grnce ne kadar mutlu oluyorsa elbette herkes de Peter'in evresinde olmaktan ayn ekilde holanacakt. Bir sre sonra Linus gitmeleri gerektiini iaret etti. Ava Helen'e, olunun, Cambridge aratrma rencilerinin kstl yaantsna ayak uydurabilmesi iin yardm edeceimi syledim. Toplant, Barones Edmond ve Rothschild'in ans Souci adl kr evinde verilen garden parti ile sona eriyordu. Giyim kuam meselesi benim iin olduka g oldu. Biyokimya Kongresi'nin hemen ncesinde eyalarm ben uyurken tren kompartmanndan alnmt. Ordu maazasndan alnan birka eya dnda elimde kalan giysiler Alplere karken giymek zere aldm da giysileriydi. TMV 99 konusunda konuurken zerimde ort bulunmasndan ben hi rahatsz olmadm ama orada bulunan Franszlar ans Souci'ye de ayn kyafetle gideceimden korktular. Neyse ki ofrmz bizi byk bir kr evinin nnde indirdiinde dn aldm bir ceket ve kravatla, stnkr de olsa, insan iine kacak hale gelmitim. Sol Spiegelman ile doruca ttslenmi som bal ve ampanya datan garsona doru seirttik. Grgl bir aristokrasinin deerini bylece kavradm. Geri dnmek iin otobse binmeden nce iinde bir Hals bir de Rubens bulunan byk salona gittim. Barones burada sekin misafirleriyle ne kadar gururlandn anlatyordu. Ancak, Cambridge'den geldii sylenen deli ingiliz'in grnmediine hayflanyordu. Birka dakika iin ardm; fakat daha sonra Lwoffun, Barones'i, giyimi uygunsuz ve eksantrik davranlarda bulunabilecek bir konukla ilgili olarak uyarm olduunu anladm. Aristokrasi ile ilk karlamamdan alnacak ders akt. Bakalar gibi davranrsam bir daha byle bir yere davet edilmeyecektim. 100 20. Yaz tatili sonunda, Francis'in bozulmasna ramen DNA zerine eilmeye istek gstermedim. Zihnim seks ile meguld, ama pek tevik edilecek bir tryle deil. Kabul edersiniz ki bakterilerin eleme davranlar ilgi ekici bir konuma konusuydu. Tabii Francis ve Odile'in evresinde kimse bakterilerin cinsel hayatlar olduunu tahmin edemezdi. te yandan bunu nasl yaptklarn dnmek daha nemsiz beyinlere braklmt. Royaumont'da erkek ve dii bakteri sylentileri dolayordu. Ancak eyll banda Pallanza'da kk bir mikrop genetii toplantsna katlana kadar bu sylentileri duymamtm. Orada, Cavalli-Sforza ve Bill Hayes, kendilerinin ve Joshua Lederberg'in iki farkl bakteri cinsinin varln kantladklar deneylerden szetmilerdi. Bill'in ortaya kmas gnlk toplantnn srpriziydi: o zamana kadar Cavalli-Sforza dnda kimsenin Bill'in varlndan haberi yoktu. Mtevaz raporunu bitirdiinde dinleyiciler Joshua Lederberg'in dnyasnda byk bir bomba patladn anladlar. 1946'da yirmi yanda olan Joshua bakterilerin eletiini ve genetik rekombinasyon gsterdiini biyoloji dnyasna aklamt. O zamandan beri ok sayda nemli deney yapmt. Cavalli dnda kimse ayn alanda almaya cesaret edemiyordu. Joshua'nn -be saat durmakszn konumasn dinlemek kendisinin bir harika ocuk olduunu ortaya koyuyordu. stelik her yl vcudu101 nun boyutlarn geniletmek gibi tanrsal bir nitelii vard; belki sonunda bu nitelii ile evreni dolduracakt. Joshua'nn mkemmel beynine ramen bakterilerin genetii de her yl daha karmaklayordu. Son yazlarndaki karmaklktan ancak Joshua'nn kendisi zevk alabilirdi. Zaman zaman bu yazlardan birini incelemek ister, fakat bir yerinde taklp kalr ve baka bir gne

brakrdm. Buna ramen, iki cinsiyetin bulunmasnn bakterilerin genetik analizini kolaylatracan anlamann ok daha st dzeyde dnceler gerektirmediini biliyordum. Cavalli ile konuulduunda, Joshua'nn henz basit izgilerde dnmeye hazr olmad ortaya kyordu. Joshua klasik genetik varsaym benimsiyordu. Buna gre erkek ve dii hcreler eit miktarlarda genetik madde aktaryorlard. Oysa bu varsaymla yaplan analiz son derece ters ve karmakt. Bill'in dncesi ise grnte keyfi bir hipotezden yola kyordu. Buna gre bir erkek kromozom maddesinin yalnzca bir blm dii hcreye girmekteydi. Byle bir varsaymdan kldnda sorun son derece basitleiyordu. Cambridge'e dner dnmez Joshua'nn son almalarn ieren dergileri grmek iin ktphaneye gittim. Daha nce aklm kartrm olan genetik karmlarn oundan anlam karabilmek beni ok memnun etti. Baz elemeler hl aklanam-yordu. Ancak bu durumda bile ortaya kan veriler doru yolda olduumuzu kantlyordu. zellikle sevindirici bir olaslk; Joshua'nn klasik dnce biimine saplanp kalmas olasl vard. Bylece ben, Joshua'nn deneylerini doru yorumlayarak, inanlmayacak bir baar elde edecektim. Joshua'nn dkkanna el atma isteimi Francis souk karlad. Bakterilerin erkek ve dii olmak zere iki cinsiyete ayrldnn kefedilmesi Fran102 cis'i elendirmekle birlikte heyecanlandrmyordu. Yaz tatilinin neredeyse tmn tezi iin skc veriler toplamakla geirmiti. Bo yere bakterilerin bir, iki veya kromozomu bulunduu ile uramak, DNA'nn yapsn zmlememize yardmc olamayacakt. DNA konusundaki literatr izlediim srece, hi deilse le yemei veya ay saati sohbetlerinden bireyler karabilme olasl vard. Pr biyolojiye dnersem Linus'la yartaki kk avantajmz elden giderdi. O sralar Chargaffm kurallarnn gerek bir anahtar olabilecei dncesi Francis'in zihninde hl srarla yerini koruyordu. Ben Alplerdeyken bir haftasn su, adenin ve timin, guanin ve sitozin arasnda ekici kvetler bulunduunu kantlamak iin deneyler yaparak geirmiti. Ancak abalan hi bir sonu vermemiti. stelik Griffith ile konuurken hi rahat deildi. Her naslsa beyinler uyumuyordu. Francis belirli bir hipotezin tm iyi yanlarn tahrip ettikten sonra uzun sessizlikler oluyordu. Ancak bu Mauri-ce'e muhtemelen timin'in adenin'i, guanin'in de si-tozin'i ektiini sylememek iin yeterli neden deildi. Baka bir i iin ekim sonunda Londra'da olacakt. Maurice'e bir not yazarak King's'e gelebileceini bildirdi. Maurice'in de kendisini bir le yemeine davet etmesi Francis'in ok houna gitti. DNA konusunda gereki bir tartmay drt gzle beklemeye balad. Ne var ki, yemekte Francis kibarlk edip DNA ile pek ilgilenmiyor grnmek hatasn yapm; proteinler hakknda konumaya balam. Bylece yemein yar zaman boa gitmi. Daha sonra da Maurice konuyu Rosy'e getirmi. Rosy'de ibirlii yapma duygusunun gelimemi olduundan sz edip durmu. O srada Francis de daha elenceli bireyler dnerek vakit geirmi; sonra da 14.30 da, bir randevuya yetimek iin kmak zorunda 103 kalm. Griffithin hesaplan ve Chargaffm verileri arasndaki uzlamay sylemeyi unuttuunu sokaa knca anlam. Geri dnmek gln olaca iin o akam Cambridge'e dnmek zere yoluna devam etmi. Ertesi sabah yemein bir ie yaramadn anlattktan sonra beni DNA konusuna yeniden balamaya heveslendirmeye alt. DNA konusunda yeniden harekete gemek bana pek bir ey ifade etmiyordu. Geen seneki yenilginin acsn giderecek yeni olgular elde edememitik. Ylbandan nce elde edebileceimiz bir tek yeni sonu vard. Bu da DNA ieren T4 adl fajn iinde ne oranda art iki valansl metal olduuydu. Yksek bir deer bulunursa Mg++'nin DNA'ya baland, kuvvetle ortaya kacakt. Elde byle bir veri olursa

sonunda King's gruplann DNA rneklerini analiz etmek iin zorlayabilirdim. Ancak, hemen kesin sonular alnabilmesi olasl fazla deildi. nce Maa0e'nin alma arkada Nils Jerna, Kopenhag'dan faj gndermeliydi. Daha sonra ben hem art iki valansl metallerin, hem de DNA ieriinin doru lmleri iin gerekli dzenlemeleri yapacaktm. En sonunda da Rosy'i harekete geirecektik. Allahtan o sralar Linus DNA cephesinde pek bastrmyordu. Peter Pauling, babasnn, sa proteini keratin'de, a sarmallannn kvnlmas emalan ile megul olduu haberini getirdi. Bu haber zellikle Francis'e yarad. Neredeyse bir yldr zaman zaman aka gelip a sarmallannn kvrlm sarmallar halinde nasl katlandklann aratmyordu. Ancak iin matematii bir trl yerine oturmuyordu. zerine gidildiinde kendisi de sylediklerinin biraz bulank olduunu itiraf ediyordu. Francis imdi Linus'un hi de daha iyi olmayan bir zmle ortaya kp kvnlm sarmallar konusunda parsay toplamas olasl ile kar karyayd. 104 Francis bir sredir tezi iin deneysel almalar bir kenara brakp kvrlm sarmal denklemlerine iki kat bir aba ile eilmiti. Bu sefer, Kreisel'in de yardmyla, doru denklemler ortaya kmt. Kre-isel o sralar Francis ile bir hafta sonu geirmek iin Cambridge'de bulunuyordu. Hemen Nature'a yazlacak yaznn bir tasla yapld ve editrlere gndermesi iin Bragg'e verildi. Yazya, abuk baslmasn isteyen bir not da eklendi. Editrlere, bir ngiliz makalesinin, ortalamann da stnde ilgi toplayaca yazlrsa, yazy hemen basmaya alrlard. ans yardm ederse Francis'in kvrlm sarmallar Pauling'inkilerden nce olmasa bile ayn zamanda yaymlanm olacakt. Hem Cambridge'de, hem de Cambridge dnda, Francis'in beyninin iyi bir yatrm olduu kans yaygnlk kazanmaya balamt. Geri baz muhalifler onun bir konuma ve glme makinesi olduunu dnyorlard; ama herkes ne dnrse dnsn sorunlar enine boyuna grebildii bir gerekti. Sonbaharda, bir yllna Brooklyn'de David Harker ile alma teklifi almas, nnn yaygnlamasnn sonucuydu. Harker, ribonkleaz enzimi yapsnn zmlenmesi iin bir milyon dolar toparlamt; imdi de bu ite alacak yetenekleri aryordu. Bir yl iin alt bin dolar teklifi Odile'e son derece cmert gelmiti. Tahmin edilecei gibi Francis bu konuda ikircikliydi. Brooklyn hakknda bu kadar aka yaplmasnn bir nedeni olmalyd. te yandan imdiye kadar Birleik Devletlerde hi bulunmamt. Hatta Brooklyn, daha uygun yerleri ziyaret etmesi iin bir s de olabilirdi. Ayrca, Bragg, Crick'in bir yl iin uzakta bulunacan bilirse Max ve John'un isteini daha olumlu karlayabilirdi. Max ve John, Francis'in tezini verdikten sonra yl iin yeniden atanmasn istiyorlard. En iyisi imdilik teklifi kabul etmek olacakt. Ekim or105 talarmda Harker'a yazarak ertesi yl sonbaharda Brooklyn'de olacan bildirdi. Sonbahar ilerliyordu. Ben hl bakteri elemelerine esir olmu durumdaydm. Sk sk Hammersmith Hastanesi laboratuvannda alan Bill Hayes ile konumak iin Londra'ya gidiyordum. Cambrid-ge'e dnerken akam yemei iin Maurice'i yakalayabildiim zamanlar aklm yine DNA'ya gidiyordu. Baz leden sonralar da Maurice ortalkta bulunmuyordu. Laboratuvardaki arkadalar bunu bir kzn varlna yoruyorlard. En sonunda herey aa kt. Maurice leden sonralarn eskrim renerek geiriyordu. Rosy ile ilikileri, her zamanki g durumunu koruyordu. Maurice'in Brezilya dnnde edindii kesin izlenim, Rosy'nin ibirliini eskiden olduundan da olanaksz bulduuydu. Bu yzden Maurice, biraz rahatlamak iin, kromozomlarn arln lmeyi salayacak bir yntem bulmak amacyla giriim mikroskobu ile uramaya balad. Rosy'e baka bir yerde i bulunmas konusu patronu Ran-dall'a almt. Ama yeni bir i en erken ertesi yl balayacakt. Rosy'i

aksilik ettii iin iten atmak olmazd. stelik elde ettii x-n resimleri gitgide daha gzel oluyordu. Yalnz, sarmallardan hl hi holanmyor ve eker-fosfat iskeletinin, molekln dnda olduunun kantlar bulunduunu ne sryordu. Bu tezin bilimsel bir temeli var myd? Bunu kestirmek hi kolay deildi. Francis ile ikimizin, deneysel verilerden uzak tutulduumuz srece yapabileceimiz en iyi ey zihnimizi ak tutmakt. Bylece ben de seks hakkndaki dncelerime dndm. 106 21. Artk Clare College'da oturuyordum. Caven-dish'e vardktan ksa bir sre sonra Max beni aratrma rencisi olarak Clare College'a aldrmt. Yeni bir doktora almasna girimek samalkt ama ancak byle bir hileyi kullanrsam Kolej lojmanlarndan yararlanabilirdim. Clare hi beklemediim kadar gzel bir seimdi. ok gzel bir bahesi vard ve Cam nehrine bakyordu. stelik, daha sonra reneceim gibi bu Kolej Amerikallara kar zellikle nazikti. Bu frsat domadan nce neredeyse Jesus Colle-ge'de taklp kalyordum. Byle ge bavurunca, Max ve John kk kolejlerden biri tarafndan kabulmn ok daha kolay olacan dndler. nk, bu kolejlerin Trinity veya King's gibi zengin, prestijli byk kolejlere nispeten daha az aratrma rencileri vard. Max, Jesus'ta retim yesi olan fiziki Denis Wilkinson'a Kolejinde bo bir yer olup olamayacan sordu. Ertesi gn, Denis, Kolejin beni alacan haber verdi. renci kaydnda gerekli ilemleri renmek iin bir randevu ayarlayacaktm. Ne var ki, Jesus'n yneticisi ile yaptmz konuma beni baka yerleri denemeye zorlad. yle grnyordu ki Jesus'un az sayda aratrma rencisi bulunmas, krekilikteki nyle ilgiliydi. Hibir aratrma rencisine orada oda vermiyorlard. Jesus'a kaydolmakla elime geecek tek ey, almaya zaten niyetli olmadm doktora iin, har 107 demek olacakt. Clare'de ise ynetici Nick Hammond yabanc aratrma rencileri iin daha pembe bir tablo iziyordu. kinci ylmda Kolej'e tanabilecektim. stelik Clare'de karlaabileceim pek ok Amerikal aratrma rencisi olacakt. Cambridge'deki ilk ylmda Tennis Court Ro-ad'da Kendrewler ile oturduum iin Kolej hayatn hi tatmamtm. Kaydolduktan sonra, yemek salonuna, orada pek kimse ile karlaamayacam anlayncaya kadar sk sk gittim. ou akam kahverengi bir orba, lif lif olmu bir et ve ar bir tatl veriyorlard. Bu yemei yiyene kadar geen on-oniki dakikada da biriyle tanmam pek olas deildi. Cambridge'deki ikinci ylmda Clare'deki Memorial Court adl avluda R blmne tandm zaman da Kolejin yemeklerini boykot etmeye devam ettim. The Whim lokantasnda Kolej'dekinden ok daha ge saatlerde kahvalt yapmak mmknd. The Whim buuk iline; The Times' okumak iin yan scak bir yer veriyor, etraftaki masalarda da yayvan kasketli Trinity'li tipler Telegraph veya News Chronicle'm sayfalarn eviriyorlard. ehirde doru dzgn akam yemei bulmak daha da ustalk istiyordu. Arts veya Bath Hotel'e ancak zel gnlerde gidebilirdim. Odile'in veya Elizabeth Kendrew'un beni akam yemeklerine armad gnlerde yresel Hint veya Kbrs lokantalarnda yemek yiyerek kendimi zehirliyordum. Midem ancak kasm bana kadar dayanabildi. Her akam iddetli mide arlar ekmeye baladm. Karbonat veya st de hi fayda etmiyordu. Elizabeth bir eyim olmad konusunda bana gvence veriyordu. Yine de Trinity caddesinde bir doktorun muayenehasine gittim. Doktor yemeklerden sonra imem iin ii beyaz sv dolu byk bir ie verdi. ki hafta sonra ieyi boaltp doktora gittiimde lserden korkuyordum. Bir yabancnn 108 mide arlarnn srarla devam etmesi doktoru hi de andrmad.

Sokaa ktmda elimde yine o beyaz eyden almam yazan yeni bir reete vard. O akam Crick'lerin yeni aldklar evlerine uradm. Odile'le biraz dedikodu yaparsam arlarm unutacam sanyordum. Crick'ler Green Door'u terkederek Portugal Place'de daha geni bir yere tanmlard. Alt katlardaki kasvetli duvar katlar gitmiti. Odile bir banyosu bile olacak kadar geni olan bu yeni eve perde yapmakla meguld. Bana bir bardak lk st verdikten sonra Peter Pauling'in Nina'y kefetmesini konumaya baladk. Nina, Max'm evinde alan gen Danimarkal kzd. Daha sonra Camille "Pop" Prior'un ilettii daha kaliteli pansiyonla nasl iliki kurabileceim konusu gndeme geldi. Pop'un yemekleri Kolej'in yemek salonundan daha iyi deildi. Ancak ngilizcele-rini ilerletmek iin Cambridge'e gelen Fransz kzlar vard orada. Pop'ta akam yemei iin dorudan bir yer istenemezdi. Odile ve Francis, bunun yerine, kapdan ieri bir adm atmak iin en iyi yolun Pop'dan Franszca dersleri almak olduunu dnyorlard. Pop'un len kocas savatan nce Franszca profesrl yapmt. Pop'un houna gidersem arap partilerinden birine arlabilir ve oradaki yabanc kzlarla tanabilirdim. Odile Pop'a telefon etmeye sz verdi. Bylece ders ayarlanp ayarlanamayacan renecekti. Bisikletle Kolej'e dnerken yaknda mide arlarmn gemesi iin bir neden olabileceini dnyordum. Odama dndmde yataa girmek iin hazrlanmadan nce atei yaktm. Bunu yapmasaydm soukta azmdan buular kmasn engelleyemeyecektim. Parmaklarm doru drst yazamayacak kadar mt. Atee iyice sokuldum. DNA zincirlerinin yle gzel ve ayn zamanda bilimsel ekilde nasl kvrldklarn hayal ediyordum. Ne var 109 ki ksa bir sre sonra molekler dzeyde dnmekten vazgeerek ok daha kolay bir yola saptm ve DNA, RNA ve protein sentezleri arasndaki ilikileri konu edinen biyokimya makaleleri okumaya baladm. O srada elimizde bulunan tm kantlar beni, DNA molekllerinin, zerinde RNA zincirlerinin gelitii kalplar olduuna inandrd. Muhtemelen RNA zincirleri de protein sentezleri iin kalplar oluturuyorlard. Deniz kestaneleri kullanlarak elde edilmi baz veriler, biraz bulank olmakla birlikte, DNA'nn RNA'ya dnm olarak yorumlanyordu. Ancak ben, DNA molekllerinin, bir kez sentezlendiinde son derece sabit olduunu gsteren baka deneylere gvenmeyi tercih ediyordum. Genlerin lmszl fikri bana doru geliyordu. Masamn nndeki duvara, zerinde DNA > RNA -> protein yazl bir kat astm. Bu oklar hibir kimyasal trasformasyonu gstermiyor; DNA mole-kllerindeki nkleotid diziliinden proteinlerdeki amino asit diziliine genetik bilginin aktarlma ynn veriyordu. Nkleik asitler ve protein sentezi arasndaki ilikiyi kavradm dnerek memnun olmutum. Bu arada uyuyakalmm. Ne var ki sabahleyin buz gibi bir odada giyinmenin rpertisi beni kendime getirdi. Hibir slogan DNA yapsn zmenin yerini alamazd. Bu yapy bilmeksizin Francis'le yakndaki pub'da karlatmz biyokimyaclan, olsa olsa biyolojide karmakln temel nemini hi kavramadmza ikna edebilirdik. stelik Francis kvrlm sarmallar hakknda, ben de bakteriyel genetik hakknda dnmeyi braktmzda, DNA konusunda oniki ay takldmz yerdeydik hl. Eagle'da le yemekleri genellikle DNA'dan sz edilmeksizin geiyordu. Ama yemekten sonra nehir boyunda yaptmz yrylerde, 110 bir an iin bile olsa, DNA sz araya mutlaka karyordu. Birka seferinde hevesimiz, sonradan ofise dndmzde yeniden kalplarla uraacak kadar artt. Fakat Francis, bize bir an iin umut veren fikrin hibir eye yaramayacan hemen gryordu. Daha sonra da yeniden hemoglobin x-m fotoraflarm incelemeye dnyordu. Bu fotoraflara dayanarak tezini tamamlayacakt. Pek ok

defalar yarm saat iin ii tek bama srdrmeye altm. Ancak, Francis'in gven veren gevezelikleri olmakszn boyutla dnemediim aa kyordu. Bu yzden, ofisimizi Peter Pauling ile paylamaktan hi ikayeti deildim. O zaman Peterhou-se pansiyonunda kalan Peter, John Kendrew'un aratrma rencisiydi, insan daha fazla alamayacak duruma geldiinde, Peter'le Avrupal, ngiliz ve Kaliforniyal kzlarn meziyetlerini tartabilirdi. Peter, Aralk sonunda bir leden sonra yznde geni bir srtma ile odaya girdi ve ayaklarn masasnn zerine uzatt. Elinde, Peterhouse'a le yemeine giderken ald mektup vard. Mektup babasndan geliyordu. Her zamanki aile dedikodularnn yansra uzun zamandan beri korkuyla beklediimiz haber vard. Linus DNA iin bir yap oluturmutu. almann hangi aamada olduundan sz edilmiyordu. Bu yzden, Francis'le aramzda mektuptan her sz aldnda, hayal krklmz ve sabrszlmz daha da artyordu. Francis, o zaman byk bir entellektel hevesle Li-nus'un yaptn yeniden yapabileceini umuyor; yksek sesle dnmeye ve oday arnlamaya balyordu. Linus, bize ne yaptn bildirmedii srece, sonucu biz de bamsz olarak bulup ayn zamanda aklayarak baarya ortak olabilirdik. ay iin st kata kp Max ve John'a mektuptan sz edene kadar nemli hibir ey elde edememitik. Bragg da ksa bir sre iin orada bulunuyordu. Fakat hibirimiz, ingiliz laboratuvarlarnm, Amerikan laboratuvarlan karsnda bir kez daha yenilgiye uramak zere olduunu syleyerek keyfini karmak istemedik. Kakaolu biskvileri attrrken John, Linus'un yanlm olabileceini syleyerek bizleri neelendirmeye alyordu. Hem Linus henz Maurice'in ve Rosy'nin resimlerini grmemiti ki. Yine de biz iimizde Linus'un herhalde yanlmad sezgisini tayorduk. 112 22. Noel'den nce Pasadena'dan baka haber kmad. inde bulunduumuz telal ve zntl hal yava yava geiyordu. Pauling, gerekten heyecan uyandrc bir zm bulsayd, bu uzun sre gizli kalamazd. Doktora rencilerinden biri mutlaka modelin nasl olduunu bilirdi. Gerekten belirgin biyolojik sonular olsayd, sylentisi bize abuk ulard. Hatta, Linus doru yapya yaklam olsa bile, gen replikasyonunun srrnn zmne yaklamas olasl zayft. Ayrca, DNA kimyas konusunda dndke, Linus'un King's'deki almalar hi bilmeden yapy zmesi bize olanaksz grnyordu. Noel'de kayak tatili iin isvire'ye giderken Londra'dan geiyordum. Maurice'e Pauling'in ayn konuda altn syledim. Linus'un DNA ya saldrs acil bir durum yaratmt. Bu durumda Mau-rice'in, Francis ve benden yardm isteyeceini umuyordum. Maurice, Linus'un dl alma ans olduunu dndyse bile, birey sylemedi. Daha nemli bir haberi vard. Rosy'nin King's'deki gnleri saylyd. Rosy, Maurice'e yaknda Birkbeck Col-lege'de Bernal'in laboratuvanna gemek istedini sylemiti. stelik, Maurice'in aknlna ve rahatlamasna neden olan birey daha demiti: DNA problemini beraberinde gtrmeyecekti. En sonunda Rosy'nin hayatndan kmas ile Maurice de yap iin elinden gelen en kapsaml aratrmay yapabilecekti. 113 Ocak ortasnda Cambridge'e dndmde hemen Peter'i aradm. Evden ald son mektuplarda ne sylendiini merak ediyordum. DNA'ya ksaca deinilmesi dnda hemen hepsi aile dedikodulan idi. DNA ile ilgili bir blm vard; o da ak deildi. DNA konusunda bir taslak hazrlanmt ve bir kopyas yaknda Peter'a gnderilecekti. Mektupta modelin nasl olduuna ait en ufak bir ipucu yoktu. Bu msveddenin gelmesini beklerken, bakterilerin cinsiyeti konusunda grlerimi yazarak sinirlerimi kontrol etmeye alyordum. Zermatt'daki kayak tatilimin hemen sonrasnda Milano'da Caval-li'ye yaptm ksa bir

ziyaret bakterilerin birlemeleri konusundaki dncelerimin doru olabileceini ortaya koyuyordu. Lederberg'in de ksa srede ayn ipucunu grebileceinden korkarak Bili Hayes ile ortak bir makale yaynlamak iin sabrszlanyordum. Ancak, ubatn ilk haftasnda Pauling'in yazs Atlantiin teki yakasndan geldiinde yazmn tasla son halini almamt. Aslnda Cambridge'e; biri Sir Lawrence'a, dieri Peter'a olmak zere iki kopya gnderilmiti. Bragg'n tepkisi, yazy alnca bir kenara koymak olmutu. Bragg, Peter'da da bir kopya olduunu bilmeyerek yazy Max'in ofisine indirmekte tereddt ediyordu. Francis yazy grnce yeni bir yana giriecekti. Halbuki, imdiki programa gre, Fran-cis'in kahkahasna sekiz ay daha katlanmas yetecekti. Tabii tezini zamannda bitirirse. Daha sonra, Crick'in Brooklyn'e gitmesi ile en azndan bir yl ban dinleyebilirdi. Sir Lawrence, Crick'in akln tez almalann-dan elip elmemeyi dnrken, biz de Francis'le Peter'in le yemeinden sonra getirdii kopya zerinde urayorduk. Kapdan girerken, Peter'in yz bireyler aklyordu. Hereyin kaybedildiini renme olasl iimi korkuyla doldurdu. Ne 114 Francis ne de ben daha fazla gerilime dayanabilirdik. Bunun zerine Peter, modelin, eker-fosfat iskeleti ortada olan zincirli bir sarmal olduunu syledi. Bu geen yl yarda braktrlan almamza o kadar benziyordu ki, Bragg bizi engelleme-seydi imdi stnl bizim elde etmi olabileceimizi dndm. Francis'in istemesine frsat brakmadan yazy Peter'in cebinden ekerek okumaya baladm. zet ve girii hemen okuyup geerek esas atomlarn yerini gsteren rakamlara geldim. Yazda yanllar bulunduunu banda anladm. Buna ramen resimlere dakikalarca bakana kadar hatann ne olduunu belirleyemedim. Ancak ondan sonra Linus'un modelinde fosfat gruplarnn iyon-lamam olduunu grdm. Her grubun, bal bir hidrojen atomu vard ve bu yzden de elektrik yk yoktu. Bir bakma, Pauling'in nkelik asidi hi de asit deildi. stelik yksz fosfat gruplar modelin nemsiz bir ayrnts da deildi. Hidrojenler, birbiri etrafnda dnen zincirleri bir arada tutan hidrojen balarnn bir parasydlar. Hidrojen atomlar olmasa zincirler derhal birbirinden ayrlacak ve yap ortadan kalkacakt. Nkleik asit kimyas hakkndaki tm bilgim, fosfat gruplarnda bal hidrojen atomlar bulunmad yolundayd. imdiye kadar hi kimse DNA'nn orta kuvvette bir asit olduundan kukuya dmemiti. Bu yzden, fizyolojik koullarda negatif ykl fosfat gruplarn ntralize etmek iin, bu gruplarn evresinde her zaman sodyum veya magnezyum gibi pozitif ykl iyonlar bulunacakt. Fosfatlara skca bal hidrojen atomlar varsa, bu tr iyonlarn zincirleri bir arada tuttuuna ilikin dncelerimizin hibir anlam kalmazd. Bununla birlikte dnyann en dirayetli kimyacs Linus tam tersi bir sonuca varmt. 115 Francis de Pauling'in gelenee aykr kimyas karsnda ayn aknla dmt. O zaman ben daha rahat nefes almaya baladm. Artk, oyun d kalmadmz anlamtm. Ancak hibirimiz Li-nus'u bu hataya gtren basamaklarn en ufak bir ipucunu elde edemedik. Bu hatay bir renci yapsayd Cal Tech'in kimya fakltesinde tutulmazd. Bu yzden Linus'un modelinin, ok byk molekllerin asit-baz zelliklerinin belki de bizim bilmediimiz devrimci bir ekilde yeniden deerlendirilmesinden kaynaklandn dndk. Ne var ki yaznn slubu kimyasal teoride byle bir atlm akla getirmiyordu. Birinci snf bir teorik hamleyi gizli tutmann da hi bir nedeni olamazd. Bylece bir teorik atlm gereklemi olsayd Linus'un; biri yeni teorisini, dieri de teorinin DNA yapsn zmlemede nasl kullanldn anlatan iki yaz yazmas gerekirdi. Yaplan hata o kadar inanlmaz bir hatayd ki bunu birka dakikadan fazla gizleyemedim. Haberi vermek zere Roy Markham'n laboratuvanna

kotum. Ayn zamanda, Linus'un kimyasnn kuku uyandrc olduu konusunda daha kesin gvence istiyordum. Markham bir devin niversitede okutulan kimyay unutmu olmasndan pek keyiflendi. Burada, Cambridge'in byk adamlarndan birinin de bir seferinde basit kimyay nasl unutmu olduunu anlatmadan geemedi. Ben daha sonra organik kimyaclarn yanma gittim. Burada da DNA'nn asit olduunu syleyen cesaret verici szler iittim. ay saatinde yine Cavendish'deydim. Francis, John ve Max'a Atlantik'in bu yakasnda artk zaman kaybedilmemesi gerektiini anlatyordu. Linus, hatas ortaya knca doru yapy elde edene kadar alacakt. imdi midimiz, kimyac arkadalarnn, Linus'un zekasyla her zamankinden de 116 fazla bylenmi olmalar ve modelin ayrntlarn aratrmaya girimemeleriydi. Yaz, Proceedings of the National Academy'e gnderilmiti. En ge Mart ortasnda dnyaya yaylacakt. O zaman hatann anlalmas birka gn bile almazd. Linus'un btn zamann vererek DNA ile uramaya balamasna kadar alt aymz vard. Maurice'in uyarlmas gerekiyordu; fakat kendisine hemen telefon etmedik. Francis'in konuma temposu yznden Maurice, Paulingin hatasn tm ayrntlar ile kendisine anlatmamza frsat brakmadan konumaya son verebilirdi. Birka gn iinde Bill Hayes'i grmek zere Londra'ya gidecektim. En doru olan Rosy ve Maurice'in grmesi iin yazy yanmda gtrmekti. O gn son saatlerin verdii heyecan daha fazla almamz olanaksz hale getiriyordu. Francis'le birlikte Eagle'a gittik. Pub'n kaplar o akam iin alr almaz Pauling'in baarszl erefine kadeh kaldracaktk. Sherry imekten vazgeip Francis'in viski smarlamasna izin verdim. Aleyhimize olan birok olaslk vard ama Linus da henz No-bel'ini kazanmamt. 117 23. Pauling'in modelinin ok hatal olduunu bildirmek iin Maurice'in laboratuvarma girdiimde saat drde geliyordu. Maurice meguld. Rosy'nin oralarda bulunacan umarak onun laboratuvar-na gittim. Rosy, klandrlm bir kutu zerine eilmiti. Kutunun stnde lmekte olduu bir x-n fotoraf vard. Giriimden bir an iin arm grnse de yz hemen eski halini ald. Dorudan yzme baktnda habersiz misafirlerin hi olmazsa kapy almak nezaketini gstermeleri gerektiini syler gibiydi. "Maurice meguld." diye sze baladm. Bir hakaret yemeden hemen Peter'in babasnn almasna bakmak isteyip istemediini sordum. Rosy'nin hatay grmesinin ne kadar zaman alacan merak ediyordum. Ancak Rosy benimle oyun oynamaya yanamad. Hemen Linus'un nerede yanldn akladm. Bunu yaparken Pauling'in zincirli sarmal ile Francis ve benim on be ay nce Rosy'e gsterdiimiz model arasndaki yzeysel benzerlie deinmeden edemedim. Pauling'in simetri ile ilgili sonular bizim bir yl evvelki kaba sonularmzdan daha gelimi deildi. Bunun Rosy'i elendireceini dnyordum. Ama tam tersi oldu. Rosy, durmadan sarmal yaplardan sz etmemden son derece rahatszlk duydu. Gayet souk bir ekilde en ufak bir kantn, ne Linus'un ne de bir bakasnn DNA iin sarmal bir yap karmasn desteklemediini syledi. Szlerimin ou Rosy iin gerek118 sizdi. Rosy, zaten sarmal laf edilir edilmez Pau-ling'in yanldn anlamt. Rosy'nin heyecanl konumasn keserek dzgn bir polimer molekl iin en basit biimin sarmal olduunu ne srdm. Rosy'nin, baz sralanmasnn byk olaslkla dzensiz olduunu syleyeceini biliyordum. Bunun iin hemen savlarm sraladm. DNA moleklleri kristaller oluturduu iin, nkleotid dzeni genel yapy etkileyemezdi. Rosy, kendisini glkle kontrol ediyordu. Sesini ykselterek, bireyler gevelemeyi brakp elindeki x-n

kantlarna bakarsam szlerimin samaln anlayacam syledi. Rosy'nin elindeki verileri, onun sandndan daha iyi biliyordum. Birka ay nce Maurice bana Rosy'nin szde sarmal yadsyan sonularndan sz etmiti. Francis de bunlarn konuyu saptrmak iin ne srlen bahaneler olduunu sylemiti. Bu yzden byk bir kavgay da gze almtm. Hi duraksamadan Rosy'e x-m resimlerini yorumlamada beceriksiz olduunu ima ettim. Biraz teori bilseydi, kendisinin sarmal yapya kar kant olarak gsterdii zelliklerin, dzenli sarmallar kristal kalplara yerletirmek iin gereken ufak arpklklardan doduunu anlayacakt. Rosy birden laboratuvar tezgahnn arkasndan karak zerime yrmeye balad. O kzgnlkla bana vurmasndan korktum. Hemen Pauling'in yazsn kaparak aceleyle ak kapya doru seirttim. Ne var ki kam kapda Maurice tarafndan engellendi. Beni arayan Maurice tam o srada ban ieri uzatmt. Maurice ve Rosy, korkudan ufal-m cssemin zerinden birbirlerine bakarken Ma-urice'e Rosy ile aramdaki konumann zaten bitmi olduunu yarm yamalak anlattm. Ayn zamanda santim santim aralarndan uzaklayor, Maurice'i Rosy ile kar karya brakyordum. Maurice he119 men gelmeyince, nezaketinden Rosy'i de aya aracandan korktum. Ne var ki Rosy hemen arkasn dnp skca kapy kapayarak Maurice'i kararszlktan kurtard. Koridorda yrrken Maurice'e, ani geliinin beni Rosy'nin saldrsndan koruduunu anlattm. Alak sesle byle bir saldrnn pekala gereklemi olabileceini bana syledi. Aylar nce ayn ekilde Maurice'in de zerine yrmt. Maurice'in odasndaki bir tartmadan sonra neredeyse birbirlerine giriyorlarm. stelik Maurice kamak istedii zaman Rosy kapy tutmu ve Maurice'in kmasna ancak son anda izin vermi. O zaman kurtarc olarak etrafta nc bir ahs da yokmu. Rosy ile bu karlamamzdan sonra Maurice imdiye kadar grmediim ekilde bana ald. Maurice'in iki yldr iinde bulunduu cehennemi artk sadece hayal etmekle kalmyordum. O da artk bana iini dktnden, aramzda kanlmaz olarak ac yanl anlalmalarn ortaya kt uzak bir tan gibi deil, bir kader orta gibi davranabilirdi. Asistan Wilson'un yardmyla Rosy'nin ve Gosling'in x-n almalarndan bazlarn sessizce tekrarladn syledi. Bunu duyunca ok ardm. Bu yzden, Maurice'in aratrma abalarnn tam yol ilerlemesi iin fazla zamana gerek yoktu. O srada Maurice daha da nemli bir baklay azndan kard: yaz ortasndan bu yana Rosy'nin yeni bir boyutlu DNA biimi iin kantlan vard. Bu, DNA moleklleri ok miktarda su ile evrelendiinde ortaya kyordu. Biimin neye benzediini sordum. O zaman Maurice bitiik odaya giderek 'B' yaps dedikleri yeni bir biimin resmini getirdi. Resmi grr grmez azm ak kald; nabzm hzla atmaya balad. Kalp, daha nce elde edilenlerden (A biimi) ok daha basitti. stelik resme hakim olan siyah apraz biiminde dizilmi yans120 malar ancak sarmal bir yapdan doabilirdi. A biiminde sarmal tezi ok ak deildi. Kesin olarak hangi tip sarmal simetrinin bulunduu konusunda belirsizlik vard. Oysa B biimi, yalnzca x-m resimlerinin incelenmesi ile, can alc sarmal parametrelerinden pek ounu ortaya koyuyordu. Muhtemelen sadece birka dakikalk hesaplamadan sonra molekldeki zincir says kesin olarak belirlenebilirdi. B fotorafn kullanarak ne yaptklar konusunda Maurice'i sktrdm. Maurice'in alma arkadalarndan R.D.B. Fraser daha nceleri zincirli modellerle ciddi olarak uram. Fakat bugne dek heyecan uyandrc hi bir sonu kmam. Evet, Maurice sarmal iin kantlarn artk ar bastn kabul ediyordu. Stokes - Cochran - Crick -teorisi bir sarmaln varlna kesin olarak iaret ediyordu. Ancak bunlar Maurice iin fazla nemli deildi. Zaten kendisi ortaya bir sarmal kabileceini daha nce dnmt. Asl sorun, bazlar

sarmaln iine dzenlice yerletirmelerini mmkn klacak yapsal bir hipotezin bulunmayyd. Kukusuz bu, Rosy'nin, bazlarn ortada, iskeletin de d-arda olduu fikrine dayanyordu. Her ne kadar Maurice bana Rosy'nin bu konuda yanlmadn sylediyse de ben emin olamadm. nk Rosy'nin kantlar hl Francis'e ve bana almamt. Akam yemei iin Soho'ya dnerken Linus konusuna yine dndm. Linus'un hatasna uzun zaman sevinmek tehlikeli olabilirdi. Linus yalnz ufak bir hata yapm olsa, bylesine aptal durumuna dmemi olsa, durum ok daha gvenli olacakt. Ama imdiki halde derhal gecesini gndzn bu probleme verecei akt. Ayrca bir tehlike daha vard. Eer asistanlarndan birini DNA fotoraflar ekmekle grevlendirdiyse, B yaps Pasadena'da da kefedilecekti. O zaman en fazla bir hafta ierisinde Linus yapy bulacakt. 121 Maurice ok soukkanl davranyordu. Benim durmadan DNA'nn her an zlebileceini tekrarlamam ona Francis'in an heyecanl hallerini hatrlatyordu. Francis yllardan beri, kendisine neyin nemli olduunu anlatmaya alyordu. Ancak Maurice hayatn soukkanllkla deerlendirdike kendi nsezilerini izlemekle ne kadar aklllk ettiini gryordu. Garson "Artk yemeklerini smarla-salar" diye dnerek Maurice'in omuzu zerinden bakarken Maurice, hepimiz bilimin nereye gittii konusunda anlarsak hereyin zmleneceine, bizim de mhendis veya doktor olmaktan baka bir seeneceimiz kalmayacana beni inandrmaya alyordu. Yemeimiz masaya geldiinde zincirlerin says konusunda dncelerimi toparlamaya urayordum, ilk ve ikinci tabaka izgilerinde en i yansmann yerini lmekle belki hemen doru yola kabileceimizi ne srdm. Ancak Maurice'in uzun sren cevab bir trl asl konuya gelemiyordu. King's'de hi kimsenin bu yansmalar lmediini mi sylemek istiyordu, yoksa soumadan yemeini yemek mi; bir trl anlayamadm. Yemeimi isteksizce yedim. Kahveden sonra Maurice'i evine gt-rrsem yolda biraz daha ayrnt koparabileceimi dndm. Ne var ki Chablis iesi kat gereklerle yz yze gelme isteimi azaltmt. Soho'dan kp Oxford caddesinden geerken Maurice daha sakin bir yerde daha aydnlk bir ev bulma planlarn anlatyordu. Daha sonra neredeyse hi stlmayan tren kom-partmannda, gazetenin kenarna B kalbndan aklmda kalanlar iziktirdim. Tren Cambridge'e yaklarken iki veya zincirli modeller arasnda bir karar vermeye urayordum. Benim grebildiim kadaryla King's grubunun ikili zincirleri tutmama nedenleri ok ak deildi. Bu, ok hatal bir deer 122 olabileceini kendilerinin de itiraf ettii DNA rneklerindeki su ieriine balyd. Bisikletle Kolej'e dnp arka kapdan trmanrken iki zincirli modeller ina etmeye karar verdim. Bunu elbet Francis de beenecekti. Her ne kadar fzikiyse de biyolojide nemli eylerin iftler halinde ortaya ktn bilirdi. 123 24. Ertesi gn rendiklerimi yetitirmek iin Max'm ofisine daldmda Bragg de oradayd. Francis henz gelmemiti. Cumartesi sabahlar sabah posta-syla gelen Nature' gzden geirerek sabah keyfi yapard. Hemen B biiminin ayrntlarn anlatmaya giritim. DNA'nn biimini, eksen boyunca her 34 A'da bir kendini tekrarlayan bir sarmal olduunu kantlayacak ekilde kaba taslak izdim. Az sonra Bragg bir soru ile szm kesti. O zaman ne srdm tezin anlalmakta olduunu grdm. Bu yzden Linus sorununu gndeme getirmekte hi gecikmedim. Atlantik'in bu yakasnda insanlar elleri kollar bal otururken Linus'un DNA konusunda ikinci bir atak yapmas ok tehlikeli olabilirdi. Caven-dish'deki bir teknisyenden prin ve pirimidin modelleri yapmasn isteyeceimi de syledikten sonra sustum. Bragg'n dncelerinin durulmasn bekliyordum.

Sir Lawrence'm hi kar koymamas, hatta model inas iin beni cesaretlendirmesi, dorusu beni ok rahatlatt. Kukusuz Bragg, King's'deki i ekimelerden honut deildi. zellikle de bu ekimeler, Linus'un nemli bir molekln yapsn kefetmesine yol aabilecekken. Bize yardmc olabilecek bir ey de ttn mozaik virs idi. Bragg benim kendi bama bir eyler yaptm izlenimim edinmiti. Bu yzden, Crick'e yeni bir alma iin yeil k yakm olmann kabuslarnn grmeden rahata uyuyabilirdi. Bundan sonra hemen alt kattaki mo124 del atelyesine kotum. Bir hafta iinde istediim modellerin planlarn izip getireceimi haber verdim. Ofisimize dndkten az sonra Francis salma salma geldi. Bir gece evvelki akam yemei partileri byk bir baar olmutu. Kzkardeimin yannda getirdii Fransz olan Odile'i bylemi. Elizabeth Birleik Devletler'e dnerken bir ay nce uramt. Ne kadar kalaca belli deildi. ansmz iyi gitmi, Elizabeth'i Camile Prior'un pansiyonuna yerletirmitim. Ayn zamanda ben de akam yemeklerimi orada Pop ve onun yabanc kzlar ile yiyebilecektim. Bylelikle bir tala iki ku vurmu olduk. Elizabeth tipik ngiliz pansiyonlarnda kalmayacakt. Ben ise mide arlarmn artk azalmasn umuyordum. Bertrand Fourcade da Popun pansiyonunda kalyordu. Kendisi Cambridge'deki en yakkl erkek, hatta belki de en gzel kii idi. ngilizcesini ilerletmek iin birka aylna orada bulunuyordu. Olaanst yakkllnn da pekala farkndayd. Elbisesi kendi giyimiyle ok ters dmeyecek bir kzn arkadaln memnuniyetle karlad. Bu yakkl yabancy tandmz syleyince Odile ok sevindi. Odile de Cambridge'deki pek ok kadn gibi Bert-rand' King's Parade'de yrrken ya da amatr tiyatro kulbnn oyun aralarnda, kendisine gsterilen ilgiden memnun, etraf szerken grdnde baklarn onun zerinden alamyordu. Acaba Bertrand, Crick'lerle Portugal Meydan'nda yemek yemek iin bize katlr myd? Bunu sorma grevi Elizabeth'e verildi. Sonunda yemein zaman kararlatrld. Ne yazk ki yemek benim Londra ziyaretimle ayn zamana denk geldi. Ben Maurice'in, tabandaki yemei kl krk yararak yemesini seyrederken Odile de Bertrand'm o gzel oranl yzn seyrediyor; Bertrand ise gelecek yaz Riviera'da 125 geirecei tatil srasnda katlaca sosyal faaliyetler arasnda tercih yapmakta ektii gl anlatyordu. O sabah Francis, zengin ve sosyetik Fransz-lar'a her zamanki ilgimi gstermediimi grd. Hatta bir an iin son derece can skc olabileceimden korktu. Artk bir ku gzlemcisinin bile DNA'y zebileceini sylemek, akamdan kalma bir arkada karlamann pek uygun bir yolu deildi. Ne var ki B kalbnn ayrntlarn syler sylemez kendisiyle dalga gemediimin farkna vard. En nemlisi de, 3.4 'daki boylamsal yansmann herhangi baka bir yansmadan ok daha gl olduunda srar etmemdi. Bu, 3.4 A kalnlkta prin ve pirimidin bazlarnn birbiri zerine yl olduuna ve sarmaln eksenine dik olduklarna iaret etmekteydi. Ayrca hem elektron mikroskobu hem de x-n kantlarna dayanarak sarmaln apnn yaklak 20 olduundan emin olabiliyorduk. Ne var ki Francis, srf biyolojik sistemlerde hep 'iftlerin var olmasndan yola karak, burada da iki zincirli modeller yapmamza karyd. Francis'e gre nkleik asit zincirleri kimyasndan kaynaklanmayan her argman reddedilerek ie balanmalyd. Elimizdeki deneyler henz iki veya zincirli modeller arasndaki fark belirleyemiyordu. Bu yzden Francis her iki alternatifi de ayn ekilde gz nnde tutmamz istiyordu. Ben, ok kukulu olmakla birlikte Francis'in szlerine kar kmak iin bir neden gremiyordum. Tabii ben kendi hesabma iki zincirli modellerle oynayacaktm. Gnlerce hibir ciddi model yaplmad. Prin ve pirimidin

paralarmz yoktu. stelik atelyede henz fosfor atomu modelleri yaptrmamtk. Modelcimizin, basit fosfor atomlar yapmak iin en azndan gne ihtiyac vard. Ben de bu arada genetik konusundaki yaz zerinde son almalar yap126 mak iin le yemeinden sonra Clare'e gittim. Daha sonra akam yemei iin bisikletle Pop'a gittiimde Bertrand ve kzkardeimi Peter Pauling'le konuur buldum. Peter Pauling de nceki hafta Pop'u kandrm ve orada yemek yeme hakk kazanmt. imdi de Perutz'larn cumartesi gecesi Nina'y evde tutmaya hi haklar olmadndan yaknyordu. Elizabeth ve Bertrand ise hallerinden ok memnundular. Bir arkadalarnn Rolls Roy-ce'u ile Bedford yaknlarndaki bir kr evinden henz dnmlerdi. Ev sahibi antika merakls bir mimarm. Yirminci yzyl uygarlna boyun ememi. Evine gaz ve elektrik almam. Mmkn olduunca bir onsekizinci yzyl toprak sahibinin hayatn yayormu. Hatta konuklaryla birlikte arazisini gezerken onlara zel bastonlar veriyormu. Akam yemei henz bitmiti ki Bertrand Eli-zabeth'i baka bir partiye srkledi. Yapacak bire-yimiz olmadndan Peter'le babaa kaldk. Kalkp sinemaya gittik. Bu, bizi gece yarsna kadar elendirdi. Gece yarsna doru Peter, kendisini kz Sarah ile birlikte akam yemeine armayarak babalk grevlerini ihmal eden Lord Rothschild'a atp tutmaya balad. Bu konuda ona hak vermek zorundaydm. Peter daha modern bir dnyada yaamaya balarsa benim de belki tipik bir retim yesi einden farkl bir kadnla evlenme ansm olurdu. gn sonra fosfor atomlar hazrd. Derhal e-ker-fosfat iskeletinin eitli ksa blmlerini bir araya dizdim. Daha sonra bir buuk gn boyunca iskeleti ortada olan iki zincirli bir model bulmaya altm. B biimi x-n verileriyle uyuan tm modeller, stereokimyasal olarak, onbe ay nceki zincirli modellerimizden daha da yetersiz grnyordu. Francis'in de kendi tezine gmldn grerek leden sonra Bertrand ile tenis oynamaya 127 gittim. aydan sonra dndmde, tenis oynamay model ina etmekten daha elenceli bulduum iin ansl olduumu belirttim. Francis ise dardaki bahar gnne tamamen kaytszd. Kalemini brakarak DNA'nn ok daha nemli olduunu, benim bile bir gn oyundan bkacam syledi. Portugal Place'de akam yemeinde yine hatann nerede olduunu dnerek tasalanmaya baladm, iskeleti ortada tutmakta srar ediyordum. Ne var ki srarlarm hibir temele dayanmyordu. Nihayet kahveden sonra model ina ederken bazlar ieri yerletirmedeki isteksizliimin, ksmen, bu trde sonsuz sayda model ina edilebilecei kukusundan kaynaklandn itiraf ettim. Bu durumda ilerinden bir tanesinin doru olup olmad konusunda karar vermek neredeyse imkansz olacakt. Ama asl engel bazlard. Darda olduklar srece bunlarn konumunu gz nnde tutmak zorunda kalmayacaktk, ieri itildikleri takdirdeyse korkulu bir rya balyordu. Dzensiz baz sralanyla iki veya daha fazla zincir nasl bir araya yerletirilecekti? Francis burada hibir mit grmediini kabul etmek zorunda kald. Zemin katndaki yemek odasndan caddeye ktmda Francis'i, benim baz merkezli modellerle ciddi olarak uramaya balamamdan nce kendisinin de hi deilse bu yolda yan makul bir argman ne srmesi gerektii izlenimi ile ba baa braktm. Ne var ki ertesi sabah iskeleti merkezde olan modellerden, bana zellikle itici gelen bir tanesini skerken, birka tane de iskeleti darda moleklle uramann hibir zarar getirmeyeceini dndm. Bu, geici olarak bazlar gzden uzak tutmak demekti. Zaten, atelyenin prin ve pirimidin biiminde kesilmi yass teneke plakalarn teslim etmesine daha bir hafta vard. 128 Dta bulunan bir iskeleti x-m verilerine uygun bir ekle sokmak

g olmad. Aslnda Francis de ben de iki komu baz arasndaki en uygun dn asnn 30 ila 40 derece arasnda olduuna inanyorduk. Bunun iki kat veya yars kadar bir a, ilgili ba alarna uygun grnmyordu. Bu yzden, iskelet darda olduu takdirde, 34 'luk kristalografik tekrar, 360'lik tam bir dnme iin sarmal eksen boyunca gereken mesafeyi temsil edecekti. Bu aamaya gelince Francis ok heyecanland. Sk sk hesaplarndan ban kaldrp modele bakyordu. Buna ramen ikimiz de hafta sonu tatilini feda edemedik. Cumartesi gecesi Trinity'de bir parti vard. Pazar gn de Maurice, Pauling'in yazsnn gelmesinden haftalarca nce ayarlanm bir ziyaret iin Crick'lere geliyordu. Maurice'e DNA'y unutmasn yasaklamtk, istasyona varr varmaz Francis B kalbnn ayrntlarn renmek iin kendisini sorguya ekmeye balad. Yine de, yemein sonunda, Francis benim bir hafta nce topladm bilgiden fazlasn elde edememiti. Babasnn yaknda faaliyete geeceinden emin olduunu syleyen Peter'in varl bile Mauri-ce'in planlarn deitirmedi. Maurice yine model inasn alt hafta sonraya, Rosy'nin gidi tarihine ertelemek istediini vurgulad. Francis, Maurice'e, eer biz DNA modelleri ile oynamaya balarsak alnp alnmayacan sorma frsatn buldu. Maurice yavaa "hayr" diye cevap verdi. Alnmazd. O zaman kalp atlarm normale dnd. nk cevap "evet" bile olsayd model yapmaktan vazgemeyecektik. 129 25. Bundan sonraki birka gnde Francis, btn zamanm molekllere vermediim iin son derece telalanmaya balad. Kendisi saat ona doru geldiinde benim laboratuvarda olmam birey ifade etmiyordu. Hemen hemen her leden sonra tenis kortunda olduumu bildii iin, ban sylenerek almasndan kaldrr babo kalm polinkleotid iskeletine bakard. stelik aydan sonra ve Pop's'ta kzlarla sherry imeye gitmeden nce ancak birka dakikalna laboratuvara urayp modelle biraz oynuyordum. Buna ramen Francis'in homurdanmalar beni hi rahatsz etmiyordu. nk bazlar zmlenmedike, elimizdeki iskeleti daha iyi bir duruma getirmek, gerek bir ilerleme olmayacakt. ou akam sinemaya giderek ve belli belirsiz bir ekilde cevab her an bulabileceim dn kurarak zaman geirmeye devam ettik. Zaman zaman film akm beni hayal krklna da uratyordu. Bir seferinde Peter, Elizabeth ve ben Ecstasy filmini grmeye Rex sinemasna gittik. Peter de ben de, ilk ktnda henz ocuk olduumuzdan, bu filmi grmemitik. Hedy Lamarr'm oynad mehur plak sahneleri merak ediyorduk. Ne var ki ngiliz sansrnn dokunmad tek yzme sahnesi, yzme havuzundan bir yansmay gsteriyordu; ancak dublajdan ateli konumalar iitiliyordu. Salonu dolduran rencilerin yuhalamalarna biz de katldk. yi filmlerde bile bazlar unutmam mmkn deildi. En sonunda iskelet iin stereo-kimyasal a130 dan makul bir ekil ortaya karmak her zaman aklmn bir kesindeydi. Ayrca, artk bu eklin deneysel verilerle uyumayaca korkusu da yoktu; nk Rosy'nin kesin lleriyle kontrol edilmiti. Tabii Rosy verilerini bize dorudan vermedi. Bu yzden de King's'den hi kimse verilerin elimizde olduunu bilmiyordu. Bunlar, Max'm Tbbi Aratrma Konseyince atanan bir komiteye yelii dolaysyla bulduk. Komite biyofizik aratrmalar yapan laboratuvarlar arasnda koordinasyon salayacakt. King's'in yneticisi Randall bu komiteyi yaratc bir aratrma grubu bulunduuna inandrmak istiyordu. Bu amala yannda alanlara, yaptklar iin ayrntl zetlerini yazmalarn sylemiti. zetler zamannda hazrlanp teksir haline getirilmi, tm komite yelerine gnderilmiti. Rapor gizli deildi. Bu yzden de Max'in, raporu Francis'e ve bana gstermemesi iin hibir neden yoktu. Raporun ieriini abucak gzden geiren Francis, King's dnnde B kalbnn belli bal zelliklerini kendisine

doru anlatm olduumu grerek rahatlad. Demek ki iskelet modelimizde ancak ufak tefek deiiklikler gerekliydi. Bazlarn srrn zmeye, genellikle akam ge vakit odama dndmde urayordum. Bunlarn formlleri J.N. Davidson'un Nkleik Asitlerin Biyokimyas adl kk kitabnda vard. Kitabn bir kopyasn Clare'de bulunduruyordum. Bylelikle bazlarn resimlerini katlara ufak ufak izerken doru yapy kullandmdan emin olabiliyordum. Amacm merkezde olan bazlar, dta olan iskeletler tamamen dzenli olacak ekilde yerletirmekti. Yani her nkleotidin eker-fosfat gruplarn ayn boyutlu yapya oturtmak istiyordum. Ancak her seferinde, tam bir zm bulacakken karlatm bir engel vard: drt bazdan her birinin olduka farkl bir ekli olmas. Ayrca belirli bir polinkleo131 tid zincirinde bazlarn birbirini dzensiz bir sra ile izlediklerine inanmak iin pek ok neden bulunmaktayd. Bu yzden, iin ok zel bir hilesi yoksa, rasgele birbiri etrafna dolanan iki polinkleotid zinciri, ancak karmak bir yn oluturabilirdi. Baz yerlerde byk bazlar kar karya geliyor, st ste skyorlar; baka yerlerde ise iki kk baz kar karya geliyor, aralarnda bir boluk kalyordu. Bu durumda zincirler o blgede ieri doru keceklerdi. Can skc bir sorun daha vard. Birbirine dolanan zincirler, bazlar arasndaki hidrojen balan ile nasl bir arada tutulacakt? Francis'le bir yldan fazladr bazlarn dzenli hidrojen balar oluturma olaslm gzard etmitik. Ancak imdi hatal dnm olduumuz bence ok akt. Balangta her bazda bir veya daha fazla hidrojen atomunun yer deitirebildiini grmemiz (buna totomerik bir yer deitirme denir) bizi belirli bir bazdaki mmkn olan tm totomerik biimlerin ayn sklkla olutuu sonucuna gtrmt. Ancak son zamanlarda J.M. Gulland ve D.O. Jordan'n, DNA'nm asit ve bazla titrasyonu zerine yazlarn yeniden okumam, onlarn vard sonucun doruluunu grmeme yol at. Bazlarn hepsi deilse bile byk blm dier bazlarla hidrojen balan oluturuyordu. Daha da nemlisi bu hidrojen balan ok dk DNA konsantrasyonlarnda da bulunmaktayd. Bu da, balarn ayn molekl iindeki bazlan birbirleriyle birletirdiine kuvvetle iaret ediyordu. Ayn-ca bir de x-n kristalografisi sonucu vard. imdiye kadar incelenen her saf baz, stereo-kimyasal olarak ne kadar dzensiz hidrojen bann olumas mmknse, o kadar hidrojen ba oluturuyordu. Belki de sorunun z bazlar arasndaki hidrojen balann dzenleyen bir kuraldayd. 132 Ayn tr bazlarn eletii DNA modelinin ematik resmi. Sinemaya gideyim veya gitmeyeyim, katlara bazlar karalamakla, balangta hi bir yere varamadm. Ecstasy! zihnimden karma gerei bile geerli hidrojen balar bulmama yol amyordu. Ertesi gn leden sonra Downing'de yaplacak renci partisinin gzel kzlarla dolu olacan dnerek uykuya daldm. Ancak partiye varnca bir grup kanl canl hokey oyuncusu ile, bir sr beti benzi soluk gen kz grmek tm umutlanm suya drd. Bertrand da hemen yanl yere gelmi olduumuzu anlad. Kamadan nce bir sre oyalandik. Bertrand'a Nobel dl iin Peter'n babas ile yana girdiimi anlattm. Ertesi haftann ortasna bile kalmadan, aklma hi de nemsiz olmayan bir fikir geldi. Kat zerine kank adenin halkalar iziyordum. Birdenbire, adenin bazlannn, saf adenin kristallerinde bulunanlara benzer hidrojen balan oluturduu bir DNA yapsnn byk potansiyel nemine iaret eden aynntlar grdm. Eer DNA bu ekildeyse her adenin baz dier adenin bazna 18 lik bir dnme as ile iki hidrojen ba oluturuyor demekti. En nemlisi de simetrik iki hidrojen bann ayn zamanda guanin, sitozin ve timin iftlerini de bir arada tutabilmesiydi. Bylece, her DNA moleklnn, ayn trden baz iftlerinin hidrojen balanyla bir arada tutulduu ve her birinde

bazlann ayn sralamayla yer ald iki zincirden oluup olumadn dnmeye koyuldum. Ancak burada kark bir durum ortaya kyordu. Byle bir yap dzenli bir iskelete sahip olamazd. nk prinler (adenin ve guanin) ve pirimidinlerin (timin ve sitozin) deiik ekilleri vard. Sonuta ortaya kan iskelette prin veya primidin iftlerinin ortada oluuna bal olarak ufak tefek girinti ve kntlar olacakt. Bu iskeletin karmaklna ramen kalbim hzla arpmaya balad. Eer DNA bu ise DNA'nm -. zldn aklayarak byk bir bomba patlatabilirdim. Benzer baz sralaryla birbiri etrafnda dolan iki zincir rastlantsal olamazd. Byle bir yap, her molekldeki zincirlerden birinin, daha nceki bir aamada dier zincirin yapm iin kalp olarak grev yapm olduuna kuvvetle iaret ediyordu. Bu emaya gre gen replikasyonu, genin iki benzer zincirinin ayrmas ile balamaktayd. Daha sonra, bu ekilde ortaya kan iki ana kalp zerinde, bunlann ayn olan iki yeni zincir yaplmakta ve bylelikle orijinal molekle benzer iki DNA mo134 eker eker eker hsV^T eker I adenin adenin'e balanyor sitozin sitozin'e balanyor eker guanin guanin'e balanyor timin timin'e balanyor Ayn bazlar eletiren modelde drt tr baz iftinin balan. Hidrojen balar kesik izgilerle gsteriliyor. lekl olumaktayd. Gen replikasyonunun pf noktas, yeni yaplan zincirdeki her bazn benzer baza hidrojen bayla balanmasnda olabilirdi. Ancak o akam, en sk rastlanan totomerik guanin biiminin de adenin'e hidrojen bayla balanmasna hi bir engel gremedim. Ayn ekilde pek ok 135 baka eleme hatas da olabilirdi. Ne var ki baz zel enzimlerin katks ile durum dzene konuyor olabilirdi. Bu yzden gereksiz yere canm skmadm. rnein, kalp grevi yapan zincirdeki bir adenin biriminin karsna yine her zaman bir adenin yerlemesini salayan zel bir enzim vard belki. Vakit gece yansn geiyordu. Ben de gitgide daha ok keyifleniyordum. Francis'le DNA yapsnn grnte ok can skc olabileceini, ne kendi rap-likasyonunu ne de biyokimyadaki kontrol fonksiyonunu ortaya koymadn dnerek endielendiimiz pek ok gn olmutu. Ancak imdi cevabn son derece ilgin olduunu grmek beni hem keyiflendiriyor hem de artyordu, iki saatten fazla gzlerim kapal, adenin artklar ifter ifter gzlerimin nnde dnerek uyank kaldm. Yine de bu kadar parlak bir fikrin bile yanl olabilecei korkusu, zaman zaman, bir an iin aklmdan geiveriyordu. 136 26. Ertesi gn leyin, yaptm ema geerliini kaybetti. Karma ok basit bir kimyasal gerek kyordu. Guanin ve timin'in yanl totomerik biimlerini semitim. Bu can skc gerek ortaya kmadan nce The Whim'de alelacele bir kahvalt yapm ve Max Delbrck'n mektubunu cevaplamak amacyla ksa bir sre iin Clare'e gitmitim. Max, mektubunda bakteriyel genetik konusundaki yazmn Cal Tech genetikilerine sakat grndn yazyordu. Yine de isteimi yerine getirecek ve yazy Proceedings of the National Academy'e gnderecekti. Sama bir fikir yaymlasam bile bu henz gen olduuma yorulacakt. Kariyerimi srekli olarak riske atmadan aklm bama toplamam iin nmde yeterince zaman vard. Balangta bu mesaj amalanan can skc etkisini yapt. Ancak imdi iimde kendi kendini kopyalayan yapy elde ettiim umudu vard. Bu gvenle, bakterilerin eletikleri zaman ne olduunu bildiimi bir kez daha tekrarladm. Mektuba, Pau-ling'inkinden tamamen farkl,

gzel bir DNA yaps gelitirmi olduum gibi bir cmle eklemekten de kendimi alamadm. Birka saniye iin birka ayrnt da vermeyi dndm. Fakat daha sonra, iim acele olduu iin vazgetim. Mektubu hemen posta kutusuna atp laboratuvara geldim. Mektubu attktan sonra bir saat bile gememiti ki iddiamn sama olduunu anladm. Ofise girip emam aklamaya balar balamaz Amerikal 137 kristalograf Jerry Donohue bu fikrin ilemeyeceini ne srd. Jerry'e gre Davidson'n kitabndan kopya ettiim totomerik biimler yanl yerletirilmiti. Pek ok baka metinde de guanin ve timin'in enol biiminde verildiini sylemem Jerry'nin grn deitirmedi. Organik kimyaclarn yllardan beri belirli totomerik biimleri baka alternatiflere kar hibir temele dayanmayan keyf bir biimde tercih ettiklerini syledi. Aslnda organik kimya ders kitaplar, doru olmas pek mmkn grnmeyen totomer resimleriyle doluydu. Jerry'nin neredeyse gzne soktuum guanin resmi de kesinlikle yanla benziyordu. Jerry'nin tm kimyasal sezgisi guanin'in keto biiminde olduunu sylyordu. Ayn ekilde timin'in de enol olarak yanl belirlendiine inanyordu; bu molekl de byk olaslkla keto biiminde olmalyd. Buna ramen Jerry keto biimlerini tercih etmek iin ak seik bir neden gsteremiyordu. Yalnzca bir kristal yapsnn sorunla ilgili olduunu kabul ediyordu. Bu da diketopiperazin idi. boyutlu ekli yllarca nce Pauling'in laboratuvarmda karlmt. Bu konumda enol deil, keto biiminin yer aldndan hi kuku yoktu. Ayrca Jerry, dike-topiperazinin keto biimi almasnda kuantum mekaniinden ileri gelen nedenlerin, guanin ve timin iin de geerli olacandan emindi. Bylece ben de kendi sama emam ile daha fazla vakit geirmeyi yersiz buldum. ilk tepkim Jerry'nin yanldn ummak olduysa da eletirilerini gz ard edemedim. Jerry, Li-nus'tan sonra dnyada hidrojen balan hakknda en fazla bilgiye sahip olan insand. Yllarca Cal Tech'te kk organik molekllerin kristal yaplar konusunda almt. Bu yzden konuyu anlamadn bahane ederek kendimi kandramazdm. Ofisimizde alt alt ay boyunca bilmedii konularda attn da hi duymamtm. 138 ENOL KETO eker timin e guanin DNA'da bulunabilecek guanin ve timin bazlarnn zt totomerik biimleri. Yer deitirebilen (totomerik kayma yapan) hidrojen atomlar tarama ile gsterilmitir. alma masama dndmde iyice dnceliydim. Benzer molekllerin birbirine balanmas fikrini kurtarmak iin bir hile aryordum. Yeni rendiim doru molekl biimleri bu fikre ldrc birer darbe olmulard. Hidrojen atomlarn keto konumlarna getirmek prin ve pirimidin'ler arasndaki boyut farklarn, enol biimlerinde olduundan daha da nemli duruma getirdi. Polinkleotid iskeletinin, dzenli olmayan baz sralarn iine alabilecek ekilde bklmesi ancak ok zel bir aklama ile kabul edilebilirdi. Ne yazk ki Francis gelince bu olaslk da ortadan kalkt. Francis he139 men benzer bazlar kar karya koyan bir yapnn 34 'luk bir kristalografik tekrar yapmas iin, zincirlerden herbirinin 68 Ada bir, tam dn yapmas gerektiini grd. Bu, birbirini izleyen bazlar arasndaki dn asnn, yalnzca 18 derece olabilecei anlamna gelmekteydi ki Francis modellerle son oynamasnda bu deerin tamamen olanaksz olduunu anlamt. Francis ayrca yapnn Chargaff kurallar iin hi bir aklama ortaya koymamasndan da

holanmamt. ("Adenin, timin'e; guanin, sitozin'e eittir.") Buna ramen ben Chargaff verilerine kar kaytsz tutumumu srdrdm. le yemei vaktinin gelmesini sevinle karladm. Francis'in neeli gevezelii, dncelerimi rencilerin neden au pair kzlar memnun edemedii konusuna yneltti. Yemekten sonra almaya dnmek iin hi istekli deildim. Keto biimlerini yeni bir emaya yerletirmeye alrken bam yine bir kayaya arpacamdan ve hi bir dzenli hidrojen ba emasnn xn verileriyle uyumadn greceimden korkuyordum. Bahede kalp iekleri seyrettiim srece, hl baz sevimli baz dzenlerinin ortaya kacan umabilirdim. Allahtan st kata karken bu kritik modelin yapmn hi deilse birka saat daha ertelemek iin karma bir bahane kt. Olas tm hidrojen balarn sistematik olarak denemede gerekli olan prin ve pirimidin modelleri zamannda tamamlanmt. Modellerin elimize gemesi iin daha iki gn gerekiyordu. Bu, benim iin bile, byle bolukta kalmak iin ok uzun bir sreydi. Bylelikle leden sonray kartondan dzgn baz biimleri kesmekle geirdim. Ancak bunlar hazr olduu zaman, cevabn ertesi gne ertelenmesi gerektiini grdm. Akam yemeinden sonra Pop'un pansiyonundan bir grupla tiyatroda buluacaktm. ...,..-. 140 eker adenin eker timin e guanin ker sitozin kili sarmal yapsnda kullanlan adenin - timin ve guanin - sitozin baz iftleri. Hidrojen balar kesik izgilerle gsterilmitir. Guanin ve sitozin arasnda nc bir hidrojen ba balangta fazlasyla zayf olaca gerekesi ile reddedilmiti. imdi guanin ve sitozin arasnda kuvvetli hidrojen ba olabilecei biliniyor. Ertesi sabah ofisime girdiimde ilk nce masamn zerindeki katlar temizledim. Hidrojen balaryla bir arada tutulan baz iftlerini oluturmak iin byk ve geni bir yere ihtiyacm vard. Balangta yine benzer moleklleri balama nyarglarma dndm. Ancak ksa bir sre sonra bunlarla bir yere varamayacam ok iyi grdm. Jerry ieri girdiinde kafam kaldrdm. Gelenin Francis ol141 madiini grnce bazlar eitli olas elemelere koyup karmaya devam ettim. Ksa bir sre sonra iki hidrojen ba ile bir arada tutulan adenin-timin iftinin ekil olarak iki hidrojen ba ile bir arada tutulan guanin-sitozin iftiyle ayn olduunu grdm. Tm hidrojen balar doal grnyordu. Bu iki tr baz iftini oluturmak iin yapay hilelere gerek yoktu. Hemen Jerry'i arp yeni baz iftlerime de itiraz olup olmadn sordum. Jerry'nin hi bir itiraz yoktu. O zaman keyfimden utum. nk imdi prin saysnn neden pi-rimidin saysna eit olduu sorusuna cevap bulduumuzu sanyordum. Bir prin her zaman iin piri-midin'e hidrojen ba ile balanyorsa karlkl iki dzensiz baz dizisi, sarmaln ortasna, ekilde bir eri brlk kmadan yerletirilebilirdi. Ayrca hidrojen ba art adenin'in her zaman timin ile, guanin'in de ancak sitozin ile eleebilecei anlamna gelmekteydi. O zaman Chargaff kurallar DNA-nm sarmal yapsnn bir sonucu olarak ortaya kmaktayd. Daha da heyecan verici olan, bu tr bir ikili sarmaln, benim daha nce gz nnde tutmu olduum benzer bazlar balayan modellerden ok daha tatminkar bir replikasyon emas ortaya koy-masyd. Adenin'in her zaman timin ile, guanin'in sitozin ile elemesi, birbiri etrafnda dolanan iki zincirdeki baz sralarnn birbirini tamamlayc olmas anlamna geliyordu. Bir zincirdeki baz sralar bilindiinde, ei otomatik olarak belirlenebiliyordu. Kavramsal olarak tek bir zincirin;

kendisinin negatifi, tamamlaycs olan yeni bir zincirin yapmnda nasl kalp grevi yaptn grmek son derece kolayd. Francis gelince, daha kapdan girerken artk hereyin cevabnn ellerimizde olduunu ona yetitirdim. Francis, birka dakika iin ilkeleri gerei pheciliini korusa da, benzer olarak ekillenmi 142 A-T (adenin-timin) ve G-C (guanin-sitozin) iftleri beklenen etkiyi gsterdiler. Birka dakika sonra her baz iftindeki iki glikozidik (baz ve ekeri birletiren) ban, sarmal eksene dik bir diad eksenle birbirine baktn da buldu. Bylelikle her iki tr prin-pirimidin ifti de altst edilebiliyor ve yine de glikozidik balar hep ayn yne bakyordu. Bu, belirli bir zincirin hem prin hem de pirimidin bulundurabilecei gibi nemli bir sonucu ortaya koyuyordu. Ayn zamanda iki zincirdeki iskelet (omurga) ksmlarnn birbirine ters ynlere kvrlmas gerektiine de kuvvetle iaret ediyordu. O zaman sorun A-T ve G-C baz iftlerinin son iki haftada gelitirilen iskelet modeline kolayca uyup uymayaca noktasna geliyordu. Ortada bazlar iin geni bir yer brakmtm. Bu yzden, bu ilk bakta kolay bir i gibi grnd. Ne var ki ikimiz de tm stereo-kimyasal balantlarn tatmin edici olduu tam bir model bulana kadar hedefe varm olmayacamz biliyorduk. Bu modelin getirecei sonular, dereyi grmeden paalar svayp "bulduk" diye ilan etme riskini gze alamayacamz kadar nemliydi. Bu yzden, le vakti Francis, Eagle'da bulunan herkese hayatn zn bulduumuzu ilan etmek iin gittiinde ben biraz huzursuzdum. 143 27. DNA, ksa zamanda Francis'in tm zamann almaya balamt, ilk gn leden sonra, A-T ve G-C baz iftlerinin benzer ekillere sahip olduunun bulunmasndan sonra Francis yeniden kendi tezi ile ilgili lmlere dnd. Ancak abalan faydaszd. Sk sk sandalyesinden kalkp endie ile karton modellere bakyor ve deiik kombinasyonlar deniyordu. Bir anlk bir kararszlk, inanmazlk hali geiriyor; sonra, yeniden sevinle almamzn ne kadar nemli olduundan sz ediyordu. Francis'in bu szleri, Cambridge'de det olan umursamaz grnme tavrlarndan olduka uzakt ama yine de houma gidiyordu. DNA'nn yaps zmlenmiti ve sonu son derece heyecan vericiydi. Pauling'in ismi nasl a sarmalnn yansra geiyorsa, bizim isimlerimiz de ikili sarmalla birlikte anlacakt. Eagle akam altda alr almaz, gelecek birka gnde yapacaklarmz konumak zere Fran-cis'le birlikte oraya gittik. Francis yeterli bir boyutlu modelin ina edilip edilemeyeceini grmek iin hi vakit kaybetmek istemiyordu. Genetikiler ve nkleik asit biyokimyaclan olanaklarn ve zamanlarn gereinden uzun bir sre boa harcama-malydlar. Cevab hemen renmeliydiler ki ona gre aratrmalarn bizim almalarmza gre ynlendirsinler. Ben de modelin tamamnn yapmn en az Francis kadar sabrszlkla bekliyordum. Ancak, Linus'un, bizim kendisine cevab vermemizden nce, baz iftlerini bamsz olarak bulmas ihtimalini dnyordum. 144 Ne var ki, o akam ikili sarmal tam olarak kuramadk. Metal bazlar elimizde olana kadar model yapm inandrc olmaktan uzak olacakt. Elizabeth ve Bertrand'a, Francis'le birlikte Pauling'i byk olaslkla altettiimizi sylemek zere Pop'un evine gittim. Elde edeceimiz cevap biyolojide bir devrim yaratacakt. Her ikisi de bu habere ok sevindiler. Elizabeth tabii kzkardeim olarak gurur duydu; Bertrand da International Society'e, Nobel kazanacak bir arkadann olduunu syleyebilecei iin. Peter'in tepkisi de ayn derecede candan oldu. Babasnn ilk gerek bilimsel yenilgisine hi de zlm grnmedi. Ertesi sabah kalktmda kendimi son derece din hissediyordum. The Whim'e giderken ar ar Clare kprsne doru yrdm. King's College Kilisesi'nin, gkyzne doru uzayan sivri gotik kulelerine baktm. Bir an durarak yeni temizlenmi olan Gibbs Binas'nm mkemmel

Georgian mimarisini seyrettim. Bir yandan da baarmzn byk bir ksmn kolejler arasnda yrdmz uzun sakin dnemlere ya da Heffer's kitabe vine gelen kitaplar sessiz sedasz okumamza balyordum. Bir mddet The Times'a gmldkten sonra Francis'i grmek iin laboratuvara gittim. Francis kendisi iin pek erken saylacak bir saatte gelmi, hayali bir izgi etrafnda baz iftlerini eviriyordu. Bir cetvel ve pergelle grebildii kadaryla her iki baz ifti dizisi de rahata iskeletin iine yerleiyordu. Sonra Max ve John birbiri ardndan urayp, cevab elde ettiimizi hl dnp dnmediimi sormaya geldiler, ikisi de Francis'ten ksa ve kesin birer nutuk dinlediler. Ben ikinci nutka gelince prin ve pirimidin yapmnn leden sonra bitecek ekilde hzlandrlmasn istemek amac ile atelye-ye indim. 145 Birka saat sonra son kaynaklarn tamamlanmas iin yalnzca biraz cesarete ihtiyacmz vard. Ondan sonra parlak metal plakalar derhal, iinde tm DNA unsurlarnn ilk kez tamam olduu bir model yapmak iin kullanld. Bir saat iinde atomlar, hem x-n verilerine hem de stereo-kimya kurallarna uyacak ekilde dzenledim. Sonuta ortaya kan sarmaln kvrlma yn, sa el parmaklarnn baparmak etrafndaki kvrlma yn gibiydi, iki zincir birbirine ters ynde uzanyorlard. Bir modelle ancak bir kii oynayabileceine gre Francis ben "herey tamam" deyip ekilene kadar yaptm kontrol etmeye kalkmad. Bir inter-atomik balant optimal deerden biraz daha ksayd. Ancak imdiye kadar yaynlanan deerlere gre izginin dnda deildi. Bu yzden canm skmadm. Zaman zaman Francis kalarn attka mideme arlar saplandysa da onbe dakika modeli kurcalad ve bir hata bulamad. Her seferinde memnun oluyor ve bir inter-atomik balantnn daha akla uygunluunu doruluyordu. Odile'le akam yemeine gittiimizde herey yolunda grnyordu. Yemekteki konumalarmz byk haberi nasl aklayacamz zerineydi. zellikle Maurice'e en ksa zamanda haber verilmeliydi. Ancak onalt ay ncesinin fiyaskosu hatrlannca tm atomlar iin kesin balantlar elde edilene kadar King's'i habersiz brakmak daha doru grnyordu. Balantlarn tek tek kabul edilebilir grnecei, ama btnn yapsnn enerji asndan imkansz olaca bir dizi oluturmak ok kolayd. Bu hatay yapmam olduumuzu dnyorduk. Fakat vardmz sonu, DNA molekllerinin birbirini tamamlayc biyolojik avantajlar yznden nyargl olabilirdi. Bundan sonraki birka gn tek bir nkleotid iinde yer alan btn atomlarn birbirine gre poziyon-larn lebilmek iin bir ekl ve cetvel kullanarak 146 geirecektik. Sarmal simetriye bal olarak bir nkleotiddeki atomlarn yeri, otomatik olarak baka pozisyonlar da dzenleyecekti. Kahveden sonra Odile, almamz herkesin kendisine syledii kadar sansasyonelse hl Brokili sarmaln ematik resmi. ki eker-fosfat zinciri molekln d ksmn olutururken, hidrojen bal yass baz iftleri bunlar balyor. Byle bakldnda yap, spiral biimli bir merdiven gibi. Baz iftleri basamaklar oluturuyor. 147 oklyn'e srgne gidip gitmeyeceklerini sordu. Belki de Cambridge'de kalp baka nemli problemleri de zmeliydik. Odile'i, btn Amerikallarn salarn sfr numaraya vurmadklarna inandrmaya altm. Eh, sokakta ksa beyaz orapla dolamayan Amerikal kadn says da az deildi. Birleik Dev-letler'de insanlarn hi uramad geni, ak doa alanlar olduunu sylediysem de, bunda hata etmi olduumu anladm. Modaya uymadan giyinen insanlar arasnda yaamak dncesi Odile'e korku veriyordu. stelik terziden yeni km, stme skca oturan, dier Amerikallarn giydii uvallardan farkl bir ceketim olduu iin bu sylediklerimde ciddi olduuma inanamyordu. Ertesi sabah Francis laboratuvara yine benden nce gelmiti. Atomik

koordinatlar okuyabilmek iin modeli, temeli zerinde salamlatrmaya alyordu. Francis atomlar ileri geri oynatrken ben de masann zerinde oturmu ilgin birey bulduumuzu aklayan mektuplar ne tarzda yazacam dnyordum. Francis, zaman zaman destekleyici halkalar yeniden dzenlerken modelin kmesini engellemek iin benim yardmma ihtiya duyuyordu. Ben hayallere dalp bunu farketmedi-im iin de suratn buruturarak bana bakyordu. Artk Mg++ iyonlarnn nemi konusunda nceki btn yaygaramn yanlln da anlamtk. Maurice ve Rosy, DNA'nin Na+ tuzuna baktklarn sylediklerinde muhtemelen haklydlar. Ancak ekerfosfat iskeleti darda olunca, elde hangi tuzun bulunduu nemli deildi. Hem Na+ hem de Mg++ tuzlar ikili sarmala mkemmel bir ekilde uyabi-lirdi. Bragg ilk incelemesini o sabah ge saatte yapt. Birka gndr grip olduu iin evinde bulunuyordu ve Francis'le benim biyolojide nemli olabilecek parlak bir DNA yaps gelitirdiimi duyduunda 148 da yataktayd. Cavendish'deki ilk bo vaktinde alma odasndan kaarak modeli grmeye gelmiti. Bragg iki zincir arasndaki birbirini tamamlayc ilikiyi ve adenin ile timin, guanin ile sitozin arasndaki eitliin, eker-fosfat iskeletindeki dzenli tekrarn mantksal bir sonucu olduunu hemen grd. Bragg, Chargaff kurallarn bilmedii iin eitli bazlarn birbirine gre oranlarn deneysel kantlaryla verdim. Bragg'n, modelin gen repli-kasyonuna iaret eden potansiyelini kavradka heyecanlandn gryordum. xm kantlar meselesi gndeme geldiinde King's grubunu neden hl armam olduumuzu grd. Ne var ki henz Todd'un grn almam olmamz Bragg'm cann skt. Organik kimyamzn doru olduunu sylememiz bile kendisini tam olarak rahatlatmad. Yanl kimyasal forml kullanm olmamz olasl, aktr ki ok zayft. Fakat Crick o kadar hzl konuuyordu ki Bragg meseleleri doru anlayabilmek iin onun biraz yavalamasn bekliyordu. Sonunda atomik koordinatlar elde eder etmez Bragg' armaya karar verdik. Ertesi akam koordinatlarn son dzeltmeleri de bitti. Kesin x-n verilerine sahip olmadmz iin setiimiz eklin tam tamna doru olduundan emin deildik. Ancak bu bizi rahatsz etmiyordu. Biz hi deilse bir tane iki zincirli, birbirini tamamlayan sarmaln stereokimyasal olarak mmkn olduunu gstermek istiyorduk. Bu nokta belirginleene kadar, fikrimiz estetik adan gzel olsa da, ekerfosfat iskeletinin bu biimi alabileceinin ak olmad sylenebilirdi. imdi bunun gerek olmadn bir rnekle gsterdiimize seviniyorduk. le yemeinde, bu kadar gzel bir yapnn varolmak zorunda olduunu konutuk. Artk zerimizdeki gerilim kalkmt. Francis'e leden sonra Luria ve Delbrck'e ikili sarmal ko149 nusunda mektup yazacam syleyerek Bertrand ile tenis oynamaya gittim. John Kendrew da Mau-rice'e telefon edip onu Francis'le benim yeni gelitirdiimiz eyi grmeye aracakt. Ne Francis ne de ben bu grevi istemitik. O gn sabah postac Maurice'den Francis'e ksa bir mektup getirmiti. Mektupta artk btn hzla DNA konusunda alacan ve model yapmna arlk vereceini anlatyordu. 150 28. Maurice'in modelden holanmas iin ona bir dakika bakmas yeterli oldu. John, kendisine daha nce bunun A-T ve G-C baz iftleri ile bir arada tutulan iki zincirli birey olduunu sylemiti. Maurice bylece ofisimize girer girmez ikili sarmaln ayrntl zelliklerini incelemeye balad. Kantlarn hibir zaman kesin nitelikte grnmemi olduunu bildii iin yerine iki zincir olmas kendisini rahatsz etmedi. Maurice sessizce bu metal nesneye bakarken Francis de yannda duruyor ve arada srada yapnn ne tr bir x-n resmi karacan son sratle anlatyordu. Maurice'in, kendi bana

da anlayabilecei kristalografik teori konusunda nutuk dinlemek deil, ikili sarmal incelemek istediini grnce de garip bir ekilde sessizleiyordu. Guanin ve timin'i keto biiminde koyma kararna ilikin hibir soru olmad. Baka trl hareket etmek baz iftlerini tahrip ederdi. Bylece Maurice, Jerry Donohue'nun bize yapm olduu szl aklamay herkese bilinen bir eymi gibi hemen kabullendi. Jerry'nin Francis, Peter ve benimle bir ofisi paylamasndan doan fayda hepimiz iin ak olmakla birlikte imdiye kadar zerinde konuulmamt. Jerry Cambridge'de bizimle olmasayd ben hl benzer bazlar balamaya uraacaktm. Maurice, yapsal kimyaclarn bulunmad bir laboratuvar-dayd ve evresinde ders kitaplarndaki resimlerin yanl olduunu syleyecek kimse yoktu. Jerry'nin 151 katks olmasayd, bu doru seimi yapan ve bunun sonularn izleyen herhalde Pauling olacakt. Bundan sonraki bilimsel adm, deneysel x-m verileriyle modelimizin ngrd krlma resmini karlatrmakt. Maurice en ksa zamanda kritik yansmalar leceini syleyerek Londra'ya gitti. Hi alnm bir hali yoktu. Bu yzden ok rahatladm. Maurice'in geliine kadar, cam sklm grneceinden korkuyordum. Tamamen Maurice'in ve alma arkadalarnn eline gemesi gereken zaferin bir ksmn elde ettiimiz iin zgn olabilirdi. Ancak yznde hibir alnma ifadesi yoktu. Yapnn biyolojiye byk fayda salayacan dnerek heyecanlanyordu. Londra'ya dndkten sadece iki gn sonra, kendisinin ve Rosy'nin aldklar yeni x-n verilerinin, ikili sarmal kuvvetle desteklediini sylemek iin telefon etti. Sonularn hzla yazyorlar ve bizim baz iftlerini aklamamzla ayn zamanda yaynlamak istiyorlard. Nature, acele yaynlara uygun bir dergiydi. Hem Bragg, hem de Randall yazlan desteklerse sonular, dergiye var tarihinden bir ay sonra yaynlanabilirdi. Ancak King's'den yalnzca bir makale olmayacakt. Rosy ve Gosling kendi sonularn Maurice ve arkadalarndan ayr olarak yaynlayacaklard. Rosy'nin modelimizi hemen kabullenmesi balangta beni artt. Kendi yaratt sarmal dmanl tuzana yakalanan keskin ve inat zekasnn, ikili sarmaln doruluundan kuku yaratabilecek, ama aslnda ilgisiz sonular bulup karmasndan korkuyordum. Ne var ki bakalar gibi Rosy de baz iftlerinin cazibesine kapld. Yap o kadar gzeldi ki gerek olmamas imkanszd. stelik kendisi bizim teklifimizi renmeden nce bile, x-m kantlan onu, kabullenmek istemese bile, sarmal bir yapya srklemiti, iskeletin, molek152 ln dna yerletirilmesi Rosy'nin kantlarna gre de gerekliydi. Bazlarn birbirine hidrojen balaryla balanmas gereklilii de gznnde tutulursa YEN ESK YEN YEN ESK DNA'nn iki zincirindeki bazlarn birbirini tmleyici nitelii sayesinde bir moleklden iki benzer molekln inas. 153 A-T ve G-C iftlerinin rakipsizlii, kendisinin de zerinde tartmak iin hibir neden grmedii bir olguydu. Ayn zamanda Rosy'nin Francis'e ve bana olan kzgnl da gemiti. Balangta, nceki karlamalarn tedirginliini iimizde hl tayor olmamz nedeniyle Rosy ile ikili helezonu tartmaya ekmiyorduk. Ancak Francis, Maurice ile x-n resimlerinin ayrntlarn konumak iin Londra'da bulunduu srada Rosy'nin deien tavrn sezmiti. Balangta Rosy'nin kendisiyle konumak istemediini dnerek ounlukla Maurice ile konumutu. Sonra yava yava Francis, Rosy'nin de kendisinin kristalografik tlerini istediini far-ketmi ve eski ak dmanln yerini eit durumda iki insann karlkl konumas almt. Rosy aka grlebilen bir kvanla Francis'e elindeki verileri gstermiti. Francis ilk kez

olarak Rosy'nin eker-fosfat iskeletinin molekln dnda olduu tezinin salamln kavramt. Rosy'nin bu konuda gemiteki inat szleri hi de yanlm bir feministin azna geleni sylemesi olmayp birinci snf bilimsel sonulard. Kukusuz Rosy'i etkileyen de, bizim model yapma konusundaki szlerimizin ciddi bir bilimsel yaklama dayandn imdi kavram olmasyd. Tavrmz drst bir bilimsel kariyerin gerektirdii ar almadan kamak iin tembellik yollar uydurmak deildi. imdi biz de Rosy'nin, Maurice ve Randall ile olan sorunlarnn nedenini gayet iyi an-lyorduk. Rosy alt insanlarla eit olmak istiyordu. King's laboratuvarma girdikten ksa sre sonra, birinci snf kristalografik yetenei resmi olarak onaylanmad iin kendini hakarete uram sayarak hiyerarik yapya isyan etmiti. O hafta Pasadena'dan gelen iki mektup Pau-ling'in hl hedeften uzak olduunu gsteriyordu. ot Ilk mektup Delbrck'den geldi. Delbrck, Linus'un, kendi DNA modelinde imdi nerdii deiiklii anlatan bir seminer verdiini yazyordu. Cambrid-ge'e gnderdii yazs, alma arkada R.B. Corey'in inter-atomik mesafeleri doru dzgn lmesinden nce baslmt. lme ii sona erdiinde, ufak tefek yer deitirmelerle, stesinden gelinemeyecek derecede hatal balantlar grmlerdi. Bu yzden Pauling'in modeli de basit stereo-kimyasal nedenlerden dolay imkanszd. Buna ramen durumu Verner Schomaker'm nerdii bir deiiklikle kurtarmak istiyordu. Yeni modele gre fosfat atomlar 45 derecede bklyorlar, bylelikle farkl bir oksijen grubu atomunun, hidrojen ba oluturmasna frsat kyordu. Linus'un konumasndan sonra Delbrck, Schomaker'a Linus'un hakll konusunda ikna olmadn sylemiti; nk tam o srada benim DNA yaps iin yeni bir fikir gelitirdiimi anlatan mektubumu almt. Delbrck'n aklamalar Pauling'e iletilmi, o da hemen bana bir mektup yazmt. Mektubun ilk blmnde sinirli bir ifade vard. Bir trl ana noktaya gelinmiyor, bunun yerine kendisinin de nkleik asitler konusunda bir blm eklemeye karar verdii proteinler konusundaki bir toplantya katlmam neriyordu. Daha sonra Delbrck'e yazm olduum gzel yeni yapnn ayrntlarn soruyordu. Mektubu okuduktan sonra derin bir nefes aldm; nk Linus'un konumas srasnda Delbrck'n birbirini tamamlayc iki sarmal hakknda birey bilmediini anlamtm. Linus benzer bazlar balama fikrine deiniyordu. ans eseri olarak mektubum Cal Tech'e vardnda baz iftleri problemi zlmt. Aksi takdirde Delbrck ve Pauling'e aceleyle mr ok ksa sren bu fikri yazm olacak, hemen ardndan da bunun yanl olduunu yazmak gibi korkun bir pozisyona decektim. 155 Todd hafta sonuna doru pek ok gen alma arkadayla kimya laboratuvanndan bize gelerek resmi ziyaretini yapt. Francis'in hzl konuarak yapy ve bunun getirecei sonulan anlatmas, son haftalarda her gn defalarca tekrarlanmasna ramen ekiciliinden birey kaybetmemiti. Fran-cis'in heyecan her geen gn artmaktayd. Genellikle Jerry ya da ben Francis'in yeni yeni insanlara konuyu anlatan sesini duyunca, yeni mritler gidene ve doru dzgn alma yaplabilecek hale gelene kadar oday terkediyorduk. Ama Todd bakayd. Bragg'e eker-fosfat iskeleti kimyas konusunda tlerini tuttuumuzu sylemesini istiyorduk. Todd keto ekillerine de deindi ve organik kimyac arkadalarnn enol gruplarn tamamen keyfi nedenlerle ortaya koyduunu anlatt. Daha sonra da Francis ve beni mkemmel kimya almamzdan tr tebrik ederek gitti. Ksa bir sre sonra, Paris'te bir hafta geirmek zere ben de Cambridge'den ayrldm. Boris ve Harriet Ephrussi ile bir arada olmak iin birka hafta ncesinden bir gezi ayarlanmt, iimizin nemli bir ksm bittii iin, bana Ephrussi ve Lwoff un laboratuvarlanna, ikili sarmal konusunu ilk ama frsat verecek bir geziyi ertelemek iin hibir neden grememitim. Ne var ki Francis buna pek memnun

olmad. Bir haftann bu derece nemli bir ii brakmak iin ok uzun bir sre olduunu syledi. Oysa o srada, tam da John, Francis'e ve bana Chargaff in bizden sz eden bir mektubunu gstermiken ciddi olmaya davet edilmek pek houma gitmiyordu. Bu mektubun sonuna eklenen bir . notta, biz bilim palyaolarnn imdi neler yaptmzla ilgili bilgi isteniyordu. 156 29. Pauling ikili sarmal ilk olarak Delbrck'den duydu. Tamamlayc zincirlerle ilgili haberi verdiim mektubun sonunda, ondan Linus'a bunu sylememesini istemitim. Hl bireylerin aksamasndan korkuyordum. Durumumuzu biraz daha sindi-rinceye kadar birka gn gemesini istiyor, bu arada Pauling'in hidrojenle bal baz iftleri konusunda dnmesini istemiyordum. Ne var ki Delbrck isteimi gz nnde tutmamt. Laboratuvannda-ki herkese sylemeden duramamt; stelik haberin birka saat iinde kendi laboratuvanndan Li-nus'un laboratuvanna ulaacan biliyordu. Ayrca Pauling benden haber alr almaz kendisine iletmesi iin Delbrck'e sz verdirmiti. Daha da nemlisi, Delbrck bilimsel konularda gizlilikten nefret ederdi ve Pauling'in daha fazla gerilimde kalmasn istemiyordu. Pauling de Delbrck gibi gerek ve samimi bir heyecan duymutu. Baka herhangi bir durumda Pauling kendi fikrinin iyi yanlarn savunarak mcadele ederdi. Kendi kendini tamamlayan bir DNA moleklnn ok ak biyolojik avantajlar karsnda yans kaybettiini kabul etti. Ancak bu defteri tamamen kapatmadan nce King's'den gelecek verileri grmek istiyordu. Bunun hafta sonra, Nisann ikinci haftasnda Brksel'de proteinler konusundaki Solvay toplantsna gelecei zaman mmkn olacan umuyordu. Pauling'in konuyu bildiini, 18 Martta Paris'ten dnmde Delbrck'ten gelen bir mektupla 157 anladm. Ne var ki artk biz de aldrmyorduk; nk baz iftlerini destekleyen veriler srekli artyordu. Pasteur Enstits'nde temel bir noktay aydnlattlar. Orada Kanadal biyokimyac Gerry Wyatt ile karlatm. Gerry, DNA'nn baz oranlan konusunu iyi biliyordu. T2, T4, T6 faj gruplanndan elde ettii DNA'y daha yeni analiz etmiti. Son iki yldr bu DNA'nn sitozin'e sahip olmamak gibi garip bir zelliinden sz ediliyordu. Bu zellik bizim modelimiz iin aka olanakszd. Ancak Wyatt imdi Seymour Cohen ve Al Hershey ile birlikte bu fajla-rn 5-hidroksimetil sitozin denilen deiik bir sito-zin tipi bulundurduunu gsteren verilerinden sz ediyordu. En nemlisi de, bu sitozinin miktannn guanin miktanna eit olmasyd. 5-hidroksimetil sitozin de sitozin gibi hidrojen ba oluturacandan, bu veri ikili sarmal destekliyordu. Adenin'in timin ile ve guanin'in sitozin ile eitliini nceki analitik almalardan daha iyi ortaya koyan bu verilerin byk hassasiyeti de ayn derecede sevindiriciydi. Ben yokken Francis A tipi DNA moleklnn yapsn ele almt. Maurice'in laboratuvannda yaplm olan almalar kristal A tipi DNA liflerinin ilerine su alp B tipine dntklerini gstermiti. Francis daha skk olan A biiminin, baz iftlerine eim vererek elde edildiini, bylelikle bir baz iftinin uzunluunun lif ekseni boyunca 2.6 'a drldn tahmin etmiti. Bunun oturmas, daha ak olan B yapsndan g grnyordu. Ancak dnmde, uygun bir A modeli beni bekliyordu. Ertesi gn makelenin ilk kopyalan Nature'a ve iki tanesi de Maurice ve Rosy'nin grlerini almak zere Londra'ya gnderildi. Maurice ve Rosy'nin, daha nce kendi laboratuvarlannda Fraser'in hidrojen ile balanm bazlan gz nnde tuttuuna deinmemiz isteinden baka kar ktktan nokta 158 olmad. O zamana kadar ayrntsyla bilmediimiz Fraser'n emalar, hep ortada hidrojen ba ile balanm l baz gruplar ile ilgiliydi. Bunlarn ounun artk yanl totomerik biimlerde

olduunu biliyorduk. Onun iin Fraser'n fikri, hemen ryeceinden canlandrlmaya demezdi. Buna ramen Maurice kar kmamza bozulunca gerekli referans yaptk. Hem Maurice'in hem de Rosy'nin yazlar aa yukar ayn temeli kapsyordu ve her birinde sonular baz iftleri asndan yorumlanyordu. Francis, bir sre biyolojik sonularn da uzun uzun yazabilmek iin notu geniletmek istedi. Ama sonunda ksa bir yaznn daha yararl olacan da kabul etti. Yalnzca unu ekledik: "nerdiimiz kendine zg elemenin, akla hemen genetik madde iin mmkn olan bir kendini kopyalama mekanizmasn getirdii dikkatimizden kamamtr." Yaz, Sir Lawrence'a hemen hemen son ekliyle gsterildi. Sir Lawrence ufak bir slup deiiklii nerdikten sonra yazy Nature'a kuvvetli bir tavsiye mektubu ile birlikte gndermek istediini belirtti. Yapnn zlmesi Bragg' gerekten mutlu ediyordu. Kukusuz sonucun Pasadena'dan deil de Cavendish'den kmas nemli bir faktrd. Daha da nemlisi; cevabn, beklentilerin stndeki mkemmellii ve Sir Lawrence Bragg'n krk yl nce gelitirdii xn ynteminin imdi hayatn temellerine getirilen derin bak asnn merkezinde olmasyd. Yaz, Mart'm son hafta sonunda daktilo edilmeye hazrd. Cavendish'deki sekreterimizi bulamaynca bu ufak i kzkardeime verildi. Elizabeth'i bir Cumartesi leden sonrasn bu ekilde geirmeye ikna etmek hi zor olmad. Kendisine Dar-winin kitabndan bu yana biyolojideki belki en byk olaya katkda bulunacan syledik. Eliza159 beth, "Deoksiriboz nleik asit (DNA) tuzu iin bir yap nermek isteriz. Bu yapnn biyolojik neme sahip yeni zellikleri vardr," diye balayan dokuz-yz kelimelik makaleyi yazarken Francis'le ben de banda dikiliyorduk. Yaz, Sal gn Bragg'n ofisine gnderildi, 2 Nisan aramba gn de Nature editrlerine gitti. Cuma gecesi Linus, Cambridge'e geldi. Solvay toplants iin Brksel'e giderken Peter'i grmek ve modele bir gz atmak iin uramt. Peter hi dnmeden babasn Popun evine yerletirdi. Ksa bir sre sonra bir otelde kalmay tercin edeceini rendik. Sabahlar yabanc kzlarla kahvalt etmek odada scak su bulunmaynn yerini tutmuyordu. Cumartesi sabah Peter, Linus'u ofise getirdi. Burada bir mddet Jerry ile Cal Tech'te olup bitenlerden sz ettikten sonra modeli incelemeye balad. Yine de King's laboratuvannm miktar lmlerini grmek istiyordu. Biz de savlarmz kendisine Rosy'nin orijinal B fotorafnn bir kopyasn gstererek destekledik. Btn kozlar elimizdeydi. O zaman Linus, centilmence, cevab bizim elde ettiimizi kabul etti. O srada Bragg, Peter ve Linus'u evine le yemeine gtrmek iin geldi. O akam Pauling'ler, Elizabeth, ben ve Crick'ler Portugal Meydan'nda akam yemei yedik. Francis, belki de Linus'un varlndan dolay, olduka sessizdi; bylelikle, Linus'un kzkardeim ve Odile'le ilgilenmesine frsat dodu. Epeyi arap imemize ramen sohbet hi canlanmyordu. Pauling'in Francis'den ziyade gen kuan henz olgunlamam bir yesi olan benimle konumay tercih ettiini hissettim. Konuma fazla uzun srmedi. Hl California saatini yaayan Linus yorulmutu. Parti geceyars son buldu. Ertesi gn leden sonra Elizabeth ve ben uakla Paris'e gittik. Bir sonraki gn Peter da bize kat160 lacakt. Elizabeth on gn sonra niversiteden tand bir Amerikal ile evlenmek iin, oradan Japonya'ya gemek zere vapurla Birleik Devletler'e doru yola kacakt. Kolayca kart duygular besleyebildiimiz Amerikan kltrnden ka devremiz tasasz, babo bir dnem olmutu. imdi bu dnemin artlarnda birbirimizi son kez gryorduk. Pazartesi sabah Fauburg St Honore'nin klna son bir kez bakmaya gittik. Orada ipek emsiyelerle dolu bir dkkana bakarken, bir tanesi Eli-zabeth'in dn hediyesi olmal diye

dndm ve hemen bir tane aldk. Daha sonra o bir arkadan ararken ben de Seine'i geerek Palais du Luxembourg yaknndaki otelimize dndm. O akam ge vakit Peter'la doum gnm kutlayacaktk. Ancak imdi yalnzdm. St. Germain des Pres'deki uzun sal kzlara bakyor ve bana uygun olmadklarn dnyordum. Yirmibe yandaydm; tuhaflklar iin fazla yalydm. 161 Sonsz Bu kitapta ad geenlerin hemen hepsi hayatta ve bilimsel almalarn srdrmekte. Herman Kalckar Harvard Tp Okulu'nda biyokimya profesr. John Kendrew ve Max Perutz, Cambridge'de kalp proteinler konusunda x-n almalarn srdrdler ve 1962 Nobel Kimya dln kazandlar. Sir Lawrence Bragg 1954'de Royal Institute'un Mdr olarak Londra'ya gitti; orada da protein yapsna olan ilgisini srdrd. Hugh Huxley Londra'da birka yl geirdikten sonra imdi tekrar Cambridge'de, kaslarn kontraksiyon mekanizmas konusunda alyor. Francis Crick, Brooklyn'de geirdii bir yldan sonra Cambridge'e dnerek genetik kodun doas ve ilemesi konusunda almaya balad. Son on yl iinde bu konunun herkese kabul edilen nderi oldu. Maurice Wilkins, kendisi ve arkadalan ikili sarmaln temel zelliklerinin her kukunun tesinde doru olduunu ortaya koyana kadar DNA zerinde almay srdrd. Wilkins, sonralar ribonkleik asitin yapsna nemli bir katkda bulundu; ancak daha sonra da aratrma alann sinir sistemlerinin dzeni ve ilerliine yneltti. Peter Pauling imdi Londra'da University College'da kimya retiyor. Yakn zamanda Cal Tech'deki aktif retim yeliinden emekli olan babas imdi bilimsel almalarn atom ekirdeinin yaps ile teorik kimya zerinde younlatrm durumda. Kzkardeim, yllarca Uzak Douda kaldktan sonra imdi yaymc kocas ve ocuu ile Washington'da. 162 Bu insanlarn hepsi de farkl hatrladklar olay ve ayrntlar belirtebilirler. Bir tek talihsiz insan dnda: Rosalind Franklin 1958'de henz otuzyedi yandayken ld. Kendisi hakkndaki ilk izlenimlerim, gerek bilimsel gerekse kiisel planda, (bu kitabn daha nceki sayfalarnda da yansd gibi) genellikle yanl olduu iin, burada Rosy'nin baarlarna ilikin baz eyler sylemek istiyorum. King's de yapt x-m almalarna, giderek artan bir ekilde olaanst olarak baklyor. Yalnzca A ve B biimlerini karm olmas bile nn salamaya yeter. 1952'de Patterson yntemlerini kullanarak fosfat gruplarnn DNA molekl dnda olduunu gstermesi daha da byk bir baardr. Daha sonra Bernal laboratuvarna getiinde ttn mozaik virsn ele alm ve sarmal yap konusundaki nitel grlerimizi ksa bir zamanda kesin bir nicel tabloya dntrmtr. Temel sarmal parametrelerini belirlemi ve ribonkleik zincirin merkezi eksenle molekln d kenar arasnda yar mesafede olduunu da yine o bulmutur. O sralar Birleik Devletler'de olduum iin kendisini Francis kadar sk grmedim. Rosy, Fran-cis'e sk sk akl danmak veya iyi birey yaptnda, bunun Francis'in mantyla da uyuup uyumadn grmek iin gelirmi. Artk nceki didimelerimizin tm izleri silinmiti, ikimiz de Rosy'nin kiisel drstln ve soyluluunu kabul ediyor ve akll bir kadnn, kadnlar ciddi dnce ilerinin dnda bir elence arac olarak gren bir bilim dnyasna kabul edilebilmek iin verdii mcadeleleri yllar sonra da olsa kavryorduk. Rosalind'in rnek cesareti ve salaml, kurtuluu olmayacak derecede hasta olduunu bildii halde ikayet etmeyip lmnden birka hafta ncesine kadar olaanst almasn srdrmesiyle hepimizi duygulandrd. 1. (solda) Francis, Cavendish laboratuvannda x-n tp nnde. 2. (aada) Francis Crick ve J.D. Watson, Cambrid-ge'de bir yryte. 3. (sada) Maurice Wilkins. 4. (aada) Mart, 1951de Kopenhag Teorik Fizik Enstits'nde

dzenlenen mikrobiyal genetik toplantsnda ekilmi bir fotoraf. n sra : O. Maa0e, R. Latarjet, E. Wollman Arka sra : N. Bohr, N. Visconti, G. Ehrensva-ard, W. Weidel, H. Hyden, V. Bonifas, G. Stent, H. Kalckar, B. Wright, J. D. Watson, M. Wester-gaard 5. (solda) Linus Pauling modelleri ile. 6. (aada solda) Sir Lawrence Bragg. 7. (aada sada) Rosalind Franklin. 8. (sada) A tr DNA kristalinin x-m fotoraf. 9. (aada) Elizabeth Watson, Clare Kp-rs'nn nnde. m * t "t * *Cl * t * 10. (solda) Watson, 1952'nin ilkbaharnda, Paris'te 11. (aada) Haziran 1952'de Royaumont'ta dzenlenen toplantdan bir grnm. 12. (sada) B tr DNA kristalinin 1952'de Rosalind Franklin tarafndan alnm x-m fotoraf. 13. (aada solda) Watson, Austos 1952'de italyan Alpleri'nde geirdii bir tatil srasnda 14. (aada sada) ikili sarmaln zgn demonstras-yon modeli 15. (solda) Watson ve Crick, DNA modelinin nnde 16. (aada) ift sarmal hakkndaki yazlarnn yaynlanmasndan hemen sonra, Watson ve Crick, Cavendish Laboratu-van'nda sabah kahvelerini ierken. 17. Stockholm, Aralk 1962; Nobel dl treni. Soldan saa: Maurice Wilkins, John Steinbeck, John Kendrew, Max Perutz, Francis Crick ve James D. Watson. "Bilim, dardan insanlarn sand ekilde dorudan, mantkl bir biimde ilerlemez. Tam tersine, bilimin ileriye (bazen de geriye) doru olan admlar ounlukla kiiliklerin ve kltrel geleneklerin byk rol oynad son derece insani olaylardr." DNA'nn yapsn Francis Crick ile birlikte zen James D. Watson, kili Sarmal'da, yirminci yzyla damgasn vuran bu byk buluun hikyesini anlatrken, yalnzca DNA'nn yapsn deil, bir zaaflar toplam olarak insann yapsn da anlatyor...

You might also like